DÖNEM: 23 CİLT: 96 YASAMA YILI: 5
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
79’uncu
Birleşim
17 Mart 2011 Perşembe
(Bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile
konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş
alıntı sözler aslına uygun olarak
yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L
E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN
KÂĞITLAR
III. - YOKLAMA
IV.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- Kayseri
Milletvekili Yaşar Karayel’in, ülkemizde olası bir depreme karşı yapılması
gerekenler konusundaki gündem dışı konuşması ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı
2.- Isparta
Milletvekili S. Nevzat Korkmaz’ın, çiftçi ve
köylülerin güncel sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
3.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Tan’ın, yaklaşan seçimler nedeniyle siyaset-medya
ilişkilerine ilişkin gündem dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Yunan kuvvetlerine karşı savaşmış mücahit
Makbule Efe’yi ve 18 Mart Çanakkale şehitlerini andığına ilişkin açıklaması
2.- Çorum
Milletvekili Agâh Kafkas’ın, TBMM-Japonya Parlamentolararası
Dostluk Grubu Başkanı olarak Japonya’da yaşanan afet nedeniyle Japon halkına
başsağlığı dilediğine ilişkin açıklaması
3.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Ufuk Uras’ın, nevruzu kutladığına ilişkin açıklaması
4.- Gümüşhane
Milletvekili Yahya Doğan’ın, Japonya’da yaşanan afet nedeniyle Japon milletine
başsağlığı ve Çanakkale şehitlerimize rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
5.- Eskişehir
Milletvekili H. Tayfun İçli’nin, Japonya’da yaşanan
afet nedeniyle Japon halkına taziyelerini sunduğuna ilişkin açıklaması
6.- Çanakkale
Milletvekili Mehmet Daniş’in, Çanakkale şehitlerini
andığına ilişkin açıklaması
7.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, ülkemizin bir deprem bölgesi olduğuna ve
Başbakanın Mersin Akkuyu’da nükleer santral yapımında
ısrar etmesine ilişkin açıklaması
8.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, çiftçilerin
sıkıntılarına ve Hükûmet tarafından piyasa
koşullarının insafına terk edilmesine ilişkin açıklaması
9.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Mersin Akkuyu ve Sinop’ta yapılacak olan nükleer santraller
konusunda Hükûmeti, inatlaşmadan bir daha düşünmeye,
değerlendirmeye davet ettiğine ilişkin açıklaması
10.- Kütahya
Milletvekili Soner Aksoy’un, nükleer enerjinin çok önemli bir teknoloji
olduğuna, bunun inatla bir ilgisi olmadığına ilişkin açıklaması
11.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, MHP Grubu olarak
Çanakkale şehitlerine rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
12.- Eskişehir
Milletvekili H. Tayfun İçli’nin, İstanbul
Milletvekili Ahmet Tan’ın gazetecilerle ilgili dile getirdiği kanun tasarısına
ilişkin açıklaması
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolat ve 21 milletvekilinin,
Kahramanmaraş’taki göçük olayının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/1078)
2.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel ve 22 milletvekilinin, nişasta bazlı şeker üretimindeki sorunların ve tüketiminin insan
sağlığına etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1079)
3.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse ve 21 milletvekilinin, terör ve terörle mücadeleden
doğan zararların tazmin edilmesinde yaşanan sorunların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/1080)
4.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner ve 25 milletvekilinin,
kayıt dışı istihdam edilenlerin kayıt altına alınması için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/1081)
VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Samsun
Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli,
İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ'ın;
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye
Milletvekili Durdu Mehmet Kastal'ın Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(2/875, 2/876) (S. Sayısı: 698)
2.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat
Milletvekili Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili Suat
Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli,
İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir
Milletvekili Kemal Anadol, Trabzon Milletvekili M.
Akif Hamzaçebi, Yalova Milletvekili Muharrem İnce,
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural,
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili
Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve 306 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 59 uncu Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile
Anayasa Komisyonu Raporu (2/879) (S. Sayısı: 697 ve 697’ye 1’inci Ek)
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Tunceli Milletvekili
Kamer Genç’in, grubuna sataşması nedeniyle konuşması
2.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın,
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
3.- Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Tunceli Milletvekili
Kamer Genç’in, şahsına sataşması nedeniyle konuşması
4.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaş’ın, şahsına ve grubuna sataşması
nedeniyle konuşması
IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan’ın, diyabet hastalarının
tedavisine ve SGK’nın bir genelgesine ilişkin Sağlık
Bakanından sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in
cevabı (7/18131)
2.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolat’ın, çocuk işçiliğinin
önlenmesine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/18173)
3.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te il ve ilçe millî eğitim
müdürlüklerine yapılan atamalara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/18197)
4.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te okulların güvenliğinin sağlanmasına
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun
cevabı (7/18198)
5.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Suriye sınırındaki mayın temizleme
ihalesine ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı M. Vecdi Gönül’ün cevabı
(7/18212)
6.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Batman’da BDP il eş
başkanları ile yöneticileri hakkında bilgi istendiği iddialarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun
cevabı (7/18229)
7.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, 2000-2010 yılları arasında SGK’dan
maaş alan emeklilere ve yapılan ödemelere ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/18231)
8.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Başbakanın
açılışını yaptığı tesis ve yatırımlara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/18274)
9.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya Simav Muradınlar
Mahallesi Toplu Konut Projesi’ne ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/18297)
10.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, esnafların sosyal
güvenlik primine ve emekliliklerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/18301)
11.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, Bakanlık müfettişleri ile ilgili bir iddiaya
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun
cevabı (7/18333)
12.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan’ın, özel hastanelere yapılan
ödemelere ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/18367)
13.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Susam’ın, Millî Piyango bayilerinin sorunlarına ve şans
oyunlarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/18418)
14.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Yozgat SGK İl Müdürlüğü çalışanlarına
gönderilen bir elektronik postaya ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/18454)
15.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un,
Kahramanmaraş Afşin’e bağlı bazı köylerin afet bölgesi ilan edilmesine ve afet
dolayısıyla meydana gelen mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/18530)
16.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, Adıyaman’da depreme karşı güçlendirme
çalışmalarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in
cevabı (7/18570)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 14.04’te açılarak altı oturum yaptı.
Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, orman alanlarına
toprak dökümü sorununa ilişkin gündem dışı konuşmasına, Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlu,
Denizli
Milletvekili Hasan Erçelebi’nin, yerel basının
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşmasına, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç,
Cevap verdiler.
Eskişehir
Milletvekili Fehmi Murat Sönmez, depreme karşı bina güvenliği ve yapı denetimine
ilişkin gündem dışı bir konuşma yaptı.
Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır, Orman alanlarındaki maden işletmelerinin bıraktığı
çukurların doldurulmasının ormancılık hassasiyetiyle değerlendirilmesi
gerektiğine,
İstanbul
Milletvekili Mehmet Ufuk Uras,
Muş Milletvekili
Sırrı Sakık,
Yirmi üç yıl önce
Halepçe’de yaşanan katliama;
Uşak Milletvekili
Nuri Uslu, Orman Kanunu’nda yapılacak değişikliğe,
Tunceli
Milletvekili Kamer Genç, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun
orman alanlarına toprak dökümüyle ilgili yanlış bilgi verdiğine,
Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu,
Malatya Doğanşehir’in Yuvalı ve Kadılı köylerinin kadastrosunun yapılmadığına;
İlişkin birer
açıklamada bulundular.
Bitlis
Milletvekili Mehmet Nezir Karabaş ve 19 milletvekilinin:
Farklı dillere
yönelik baskı iddialarının araştırılarak dillerin korunması için (10/1076),
Sosyal yardım
uygulamalarının araştırılarak (10/1077);
İzmir
Milletvekili Canan Arıtman ve 22 milletvekilinin, cinsiyet ayrımcılığı ve kadın
cinayetlerinin araştırılarak (10/1074),
Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy ve 22
milletvekilinin, Kahramanmaraş’taki göçük olayının nedenlerinin araştırılarak
iş kazalarının önlenmesine yönelik (10/1075),
Alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini
alacağı ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.
TBMM Başkanı
Mehmet Ali Şahin'in, Brüksel'de düzenlenecek olan Avrupa Birliği Parlamento
Başkanları Konferansı'na katılmak üzere Belçika'ya gitmesine;
OECD tarafından
İsviçre Parlamentosu'nun ev sahipliğinde 27-29 Nisan 2011 tarihleri arasında
İsveç'in Stockholm şehrinde düzenlenecek olan "3’üncü OECD Parlamento
Bütçe Yetkilileri Toplantısı"na TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinden
oluşan bir Parlamento heyetinin davete icabet etmesine,
İlişkin Başkanlık
tezkereleri kabul edildi.
“Ülkemizdeki
Orman alanlarında madencilik faaliyetleri sonucu bozulan sahaların rehabilite edilerek eski durumuna getirilmesi
faaliyetlerinde keyfî uygulamalar nedeniyle kamunun zarara uğratılmasının
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi” amacıyla
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin Genel Kurulun 16 Mart 2011 Çarşamba
günlü 78’inci Birleşiminde okunmasına ve görüşmelerinin de aynı birleşimde
yapılmasına ilişkin MHP,
Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz ve arkadaşları tarafından 11
Mart 2011 tarihinde TBMM Başkanlığına “İhlaszedelerin
sorunlarının araştırılması” amacıyla verilmiş bulunan Meclis araştırması
önergesinin, Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin
önüne alınarak, 16/3/2011 Çarşamba günkü birleşimde
sunuşlarda okunması ve görüşmelerinin aynı birleşimde yapılmasına ilişkin CHP,
Grubu önerileri
yapılan görüşmelerden sonra kabul edilmedi.
Gündemin “Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:
1’inci sırasında
bulunan ve görüşmelerine devam olunan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen,
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç,
Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul
Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ’ın;
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye
Milletvekili Durdu Mehmet Kastal’ın Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun
(2/875, 2/876) (S. Sayısı: 698) birinci bölümü üzerindeki görüşmeler
tamamlandı, verilen aradan sonra;
3’üncü sırasında
bulunan, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile
Adalet Komisyonu Raporu’nun (1/990) (S. Sayısı: 646),
Görüşmeleri komisyon
yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
2’nci sırasında
bulunan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili
Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili
Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş,
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi,
Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri
İzmir Milletvekili Oktay Vural, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, Barış ve
Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve 306
Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 59 uncu Maddesinde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Anayasa Komisyonu Raporu’nun (2/879) (S.
Sayısı: 697) ikinci görüşmesine birinci görüşmesinin bitiminden itibaren kırk
sekiz saat geçmediğinden başlanamayacağı açıklandı.
4’üncü sırasında
bulunan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaş ve Adana Milletvekili Vahit Kirişci’nin; Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu (2/844) (S. Sayısı: 623) görüşmeleri
tamamlanarak kabul edildi ve kanunlaştı.
17 Mart 2011
Perşembe günü, alınan karar gereğince saat 14.00’te toplanmak üzere birleşime
21.13’te son verildi.
Şükran
Güldal MUMCU |
Başkan
Vekili |
Gülşen
ORHAN Yusuf
COŞKUN |
Van Bingöl |
Kâtip Üye Kâtip
Üye |
No.: 105
II.- GELEN KÂĞITLAR
17 Mart 2011 Perşembe
Teklifler
1.- İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar ve 8 Milletvekilinin; Yapı Denetimi
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/883) (Adalet;
Plan ve Bütçe ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.3.2011)
2.-
İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar ve 13
Milletvekilinin; İmar Kanunu ile Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz
Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/884) (Adalet; İçişleri; Tarım,
Orman ve Köyişleri; Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve
Spor ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 15.3.2011)
3.- İstanbul Milletvekili
Hasan Macit’in; Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanununun Değiştirilerek
Toprak Edindirme Bankası Kurulmasına Dair Kanun Teklifi (2/885) (Plan ve Bütçe;
Adalet ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2011)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, Akdeniz Sahil Yolu Projesi ile ilgili
bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18653) (Başkanlığa
geliş tarihi: 01/03/2011)
2.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllü’nün, karşılıksız çeklere ve protesto
edilen senetlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18654) (Başkanlığa
geliş tarihi: 01/03/2011)
3.- Muğla Milletvekili Fevzi
Topuz’un, Marmaris Turgut köyünde bulunan bir otelle ilgili bazı iddialara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18655) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
4.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbatur’un, kadın cinayetlerine ve yapılan
çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18656) (Başkanlığa
geliş tarihi: 01/03/2011)
5.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbatur’un, Türkiye Cumhuriyeti Trablus
Büyükelçiliğince yapılan bir duyuruya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18657) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
6.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Mudanya Ketendere mevkisine yapılması
planlanan iskeleye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18658)
(Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
7.- Konya Milletvekili Atilla
Kart’ın, Konya-Taşkent-Bolay Beldesinde meydana gelen
heyelanın zararlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18659)
(Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
8.- Konya Milletvekili Atilla
Kart’ın, Mavi Marmara Gemisinde hayatını kaybeden bir kişinin haklarının
korunmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18660) (Başkanlığa
geliş tarihi: 02/03/2011)
9.- Bursa Milletvekili Necati
Özensoy’un, yunus gösteri merkezlerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18661) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
10.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, akaryakıt kaçakçılığına ve Ulusal Marker Projesinin gecikmesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18662) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
11.- İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bir beldede TOKİ tarafından tapulara
şerh konulduğu ve kamulaştırma yapılacağı iddialarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18663) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
12.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’da bir köy merasının kamulaştırma
bedellerinin ödemesine ve yeni mera tahsisi yapılıp yapılmayacağına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18664) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
13.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek’in, 2002-2010 yıllarındaki adli istatistiklere ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18665) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
14.- İzmir Milletvekili Kemal
Anadol’un, Ergenekon davası tutuklularının başka
cezaevine nakledilmelerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18666) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
15.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, ilama bağlı alacakların tahsiline ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18667) (Başkanlığa geliş tarihi:
03/03/2011)
16.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Van’da İş-Kur’a başvuru yapan özürlülerin istihdam sorununa ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18668)
(Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
17.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır’ın, ağır hasta olduğu hâlde çalışmaya
devam edenlerin emekli olmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18669) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
18.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, şeker ölçüm çubuklarında oluşan fiyat
farkına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18670) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
19.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Özyürek’in, Iğdır’daki hava kirliliğinin
önlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18671)
(Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
20.- Muğla Milletvekili Fevzi
Topuz’un, rüzgâr enerjisi tahmin sistemi ile ilgili çalışmalara ilişkin Çevre
ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18672) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
21.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Bursa-Büyükorhan Ericek
Göletine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18673) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
22.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Bursa-Büyükorhan Aktaş
Göletine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18674) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
23.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Bursa-Büyükorhan Durhasan
Köyü Göletine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18675) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
24.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Bursa-Büyükorhan Gedikler Köyü Göletine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18676) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
25.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Bursa-Büyükorhan’daki Kınık Göletinin sulama kanallarının yapılmasına ilişkin Çevre ve
Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18677) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
26.- Kırklareli Milletvekili
Tansel Barış’ın, Çevresel Etki Değerlendirmesi uygulamasından muaf tutulan
projelere ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18678)
(Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
27.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya-Simav’daki bazı köylerin orman emvali
işine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18679)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
28.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, su kaynaklarının yönetimine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18680) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
29.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, Türkiye Kalkınma Bankası tarafından
yapılan basın açıklaması ve düzenlenen kokteyle ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18681)
(Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
30.- Samsun Milletvekili
Osman Çakır’ın, borç stokuna, kişilerin borçlarına ve ekonomik sorunların
çözümü için alınan tedbirlere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18682) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
31.- Trabzon Milletvekili M.
Akif Hamzaçebi’nin, Hazine tarafından haksız mahsup
edildiği iddia edilen tutarın Fiskobirliğe iadesine
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru
önergesi (7/18683) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
32.- Edirne Milletvekili
Rasim Çakır’ın, Edirne’ye yurt dışından gelen araçlarla ilgili sınırlayıcı
düzenlemeye ve bunun esnafa etkilerine ilişkin Devlet Bakanından (Hayati
Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/18684) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
33.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, Gaziantep-Karkamış Sınır Kapısının
yenilenmesine ilişkin Devlet Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi
(7/18685) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
34.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Ata’nın, kadın intiharlarına ilişkin Devlet
Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/18686) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28/02/2011)
35.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, Dr. İsmail Işık Huzurevinde kalan yaşlılara kötü muamele
edildiği iddialarına ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru
önergesi (7/18687) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
36.- Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı’nın, Konya’daki bir huzurevi ve rehabilitasyon merkeziyle ilgili bazı iddialara ilişkin
Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/18688)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
37.- Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı’nın, Samsun Sosyal Hizmetler İl
Müdürlüğünde çalıştırılan bir psikologla ilgili bazı iddialara ilişkin Devlet
Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/18689) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/03/2011)
38.- İzmir Milletvekili Oktay
Vural’ın, TİKA’nın yurt dışı ofislerine ve bu
ofislerin harcamaları ile Afganistan’daki faaliyetlere ilişkin Devlet
Bakanından (Faruk Çelik) yazılı soru önergesi (7/18690) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/03/2011)
39.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, hac ve umre organizasyonu yapan şirketlere ve
denetimlerine ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik) yazılı soru önergesi
(7/18691) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
40.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, Akkuyu
Nükleer Güç Santrali ile ilgili bir soru önergesine verilen cevaba ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18692) (Başkanlığa
geliş tarihi: 02/03/2011)
41.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, Akkuyu
Nükleer Güç Santrali çevresinde alınması gereken önlemlere ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18693) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
42.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, Akkuyu
Nükleer Güç Santralinde görev alacak personele ve nükleer bilim insanı sayısına
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18694)
(Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
43.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, Akkuyu
Nükleer Güç Santralinde üretilen nükleer malzeme ve maddenin ihracına ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18695) (Başkanlığa
geliş tarihi: 02/03/2011)
44.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, Akkuyu
Nükleer Güç Santralinde üretilecek elektriğin satışına ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18696) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
45.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, Akkuyu
Nükleer Güç Santrali tesisinde uranyumun işlenmesi yöntemine ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18697) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
46.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, Mavi Akım Doğalgaz Boru Hattının İsrail’e uzatılacağı iddiasına
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18698)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
47.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, YDK ve Bakanlık Teftiş Kurulu tarafından TKİ yönetimi hakkında
bulunulan suç duyurusuna ve Bakanlıkça yapılan işlemlere ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18699) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/03/2011)
48.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, TPAO Kuzey Marmara ve Değirmenköy
sahaları yeraltı doğal gaz depolama tesislerine ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18700) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
49.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, TPAO’nun Batı Karadeniz’deki sondaj çalışmalarına ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18701) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03/03/2011)
50.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, EPDK’nın verdiği lisanslara ve lisans
devrine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18702) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
51.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, EPDK’nın bazı sözleşmelerde hata
yaptığı iddiasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18703) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
52.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, doğal gaz alım sözleşmelerinin devrine ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18704) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
53.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, Mavi Akımdaki doğal gaz fiyat düzenlemelerine yönelik
anlaşmalara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18705) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
54.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, Azerbaycan-Türkiye doğal gaz boru hattına ve bazı iddialara
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18706)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
55.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, Mavi Akımdaki doğal gaz fiyat değişikliği sözleşmelerine
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18707)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
56.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Bursa-İnegöl’ün il yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18708) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
57.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse’nin, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması
Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18709) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
58.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, bazı belediyelerdeki yolsuzluk
iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18710)
(Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
59.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in,
Bursa-Büyükorhan’a bağlı bazı köy yollarının yapımına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18711) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
60.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Bursa-Büyükorhan Danacılar Köyü kanalizasyon
şebekesinin yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18712) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
61.- Samsun Milletvekili
Osman Çakır’ın, Yeşilırmak Nehrinden kum ve çakıl alındığı iddialarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18713) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
62.- Kastamonu Milletvekili
Mehmet Serdaroğlu’nun, Kastamonu-Taşköprü’de bir
köyün kanalizasyon sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18714) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
63.- Kastamonu Milletvekili
Mehmet Serdaroğlu’nun, Kastamonu-Taşköprü’de bazı köy
yollarının yapımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18715)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
64.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, Muş’ta bir
beldeye ve köye dönüşmek isteyen belediyelere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18716) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
65.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Ata’nın, bir anket çalışmasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18717) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/02/2011)
66.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllü’nün, vakıf üniversitelerine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18718) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
67.- İstanbul Milletvekili
Fatma Nur Serter’in, KPSS’deki
kopya olayında soruşturma dışı bırakılan bir kişiye ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18719) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
68.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Bursa-Büyükorhan Durhasan
köy okulunun kapatılmasıyla yaşanan mağduriyete ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18720) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
69.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, alımı planlanan bilgisayar ve akıllı tahta
ihaleleri ile ilgili iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18721) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
70.- Samsun Milletvekili
Osman Çakır’ın, üniversitelerde öğretim elemanı açığına ve yardımcı doçent
unvanına sahip öğretim üyelerinin emekliliklerindeki hak kaybına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18722) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
71.- Samsun Milletvekili
Osman Çakır’ın, öğretmenlik sertifikası alan öğretmen adaylarına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18723) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
72.- Giresun Milletvekili
Murat Özkan’ın, 2011 KPSS’ye ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18724) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
73.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars’ta aileleri arasında husumet olan
çocukların aynı servis aracını kullanmalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18725) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
74.- Kırklareli Milletvekili
Tansel Barış’ın, Kırklareli-Babaeski’nin hastane ihtiyacına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18726) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
75.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan Devlet Hastanesinin ek bina
ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18727) (Başkanlığa
geliş tarihi: 04/03/2011)
76.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan-Posof Devlet Hastanesinin uzman
doktor ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18728)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
77.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan-Çıldır-Kurtkale
sağlık ocağının personel sorununa ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18729) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
78.- Afyonkarahisar
Milletvekili Halil Ünlütepe’nin, Afyonkarahisar’daki
hastanelerde çocuk nöroloji servisi bulunmamasına ve doktor açığına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18730) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
79.- İzmir Milletvekili Kemal
Anadol’un, ihraç edilen tarım ürünlerindeki göztaşı
kurşun kalıntısının kontrol ve denetimine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18731) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
80.- Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner’in, ithal edilen
hayvanlarda çıkan hastalıklara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18732) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
81.- Muğla Milletvekili Fevzi
Topuz’un, incir üreticilerinin sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18733) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
82.- Burdur Milletvekili
Ramazan Kerim Özkan’ın, Kasaplık ve Besilik Sığır Cinsi Hayvanların İthalatında
Kontrol Belgesi Alınabilmesi İçin Aranacak Şartlar Hakkında Tebliğe ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18734) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
83.- Samsun Milletvekili
Osman Çakır’ın, Yeşilırmak Nehrinden kum ve çakıl alındığı iddialarına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18735) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
84.- İzmir Milletvekili Ahmet
Kenan Tanrıkulu’nun, çekirdeksiz kuru üzümdeki
göztaşı kurşun kalıntısı sorunu ile üzüm üretiminin ve ihracatının gelişmesine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18736) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
85.- Giresun Milletvekili
Murat Özkan’ın, fındık üretim alanlarındaki değişikliğe ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18737)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
86.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan-Posof’ta hayvancılıkla uğraşanların
mağduriyetine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18738) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
87.- İzmir Milletvekili Oğuz Oyan’ın, çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında kurşun kalıntısı
sorununa, göztaşı kurşun içeriğine ve denetimlerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18739)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
88.- İstanbul Milletvekili
Mehmet Ufuk Uras’ın, Ottowa Sözleşmesi kapsamında mayınların imha edilmesine
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18740) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28/02/2011)
89.- İstanbul Milletvekili
Çetin Soysal’ın, Başbakanın bir açılış töreninde yaptığı konuşmaya ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18741) (Başkanlığa geliş
tarihi: 01/03/2011)
90.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, THY ve diğer özel havayolu şirketlerinde çalışan personelin oy
kullanmalarının sağlanmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18742) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
91.- Mersin Milletvekili İsa
Gök’ün, TRT Radyo-3 yayınlarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi
(7/18743) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
92.- Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı’nın, Konya’da raylı sistem yapılıp
yapılmayacağına ilişkin Devlet Bakanından (Cevdet Yılmaz) yazılı soru önergesi
(7/18744) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
93.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, Manisa-Akhisar’da bir köyün elektrik direklerinin yenilenmesine
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/18745) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/03/2011)
94.- Samsun Milletvekili
Osman Çakır’ın, Burma’daki Türk Şehitliğine ve yurt dışındaki Türk Şehitlikleri
ile ilgili Bakanlıkta bir birim olup olmadığına ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18746) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
95.- Giresun Milletvekili
Murat Özkan’ın, yurt dışı seyahatlere ve dostluk gruplarına ilişkin Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/18747) (Başkanlığa
geliş tarihi: 14/01/2011)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolat ve 21 Milletvekilinin,
Kahramanmaraş’taki göçük olayının nedenlerinin araştırılması amacıyla bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1078) (Başkanlığa geliş tarihi:
22/02/2011)
2.- Adana Milletvekili Hulusi
Güvel ve 22 Milletvekilinin, nişasta bazlı şeker
üretimindeki sorunların ve tüketiminin insan sağlığına etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1079) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/02/2011)
3.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse ve 21 Milletvekilinin, terör ve terörle mücadeleden doğan
zararların tazmin edilmesinde yaşanan sorunların araştırılması amacıyla bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1080) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
4.- Antalya Milletvekili
Tayfur Süner ve 25 Milletvekilinin, kayıt dışı
istihdam edilenlerin kayıt altına alınması için alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/1081) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
17 Mart 2011 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.03
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen
ORHAN (Van)
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşimini
açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN -
Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Üç dakika
süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN –
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme
geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem
dışı ilk söz, ülkemizde deprem konusunda söz isteyen Kayseri Milletvekili Yaşar
Karayel’e aittir.
Buyurunuz
Sayın Karayel. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel’in,
ülkemizde olası bir depreme karşı yapılması gerekenler konusundaki gündem dışı
konuşması ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı
YAŞAR
KARAYEL (Kayseri) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; son günlerde
Japonya’da meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem dünya gündemini değiştirmiş,
meydana gelen tsunami felaketinin büyüklüğü
karşısında yaşanan çaresizliği ve nükleer enerjinin ve santrallerinin
güvenilirliğini de gündeme taşımıştır.
Fiziksel,
ekonomik ve sosyal kayıp artıran, yaratan, normal hayatı tamamen durduran,
insanların kendi imkânlarıyla hakkından gelemedikleri olaylara “afet” diyoruz.
Bu kadar
büyük bir depreme rağmen Japonya’nın yapıları yıkılmamış, mal ve can kaybının
büyük çoğunluğu tsunamiye bağlı olarak meydana
gelmiştir. Bu büyük olay bir deprem ülkesi olan ülkemizde de tabii afetlerin,
deprem konusundaki tedbirlerin yeniden ele alınmasını zorunlu kılmıştır.
Doğal
afetlerin ve özellikle de depremlerin tehdidi altında olan ülkemizde şehirleşme
ve yapılaşma süreçleri için güvenilirlik unsuru artık kaçınılmaz hâle
gelmiştir.
Geçmişteki
hatalarımız ve eksikliklerimiz bizim birey ve toplum olarak daha bilinçli
olmamızı gerekli kılmaktadır. Topraklarımızın yüzde 93’ü, nüfusumuzun ise yüzde
98’i çeşitli derecelerde deprem riski altında olup deprem felaketini bizatihi
yaşayan ülkelerin başında gelmektedir.
Bu
depremler hem toplumumuzda hem de ekonomimizde çok büyük kayıplara sebeplere
olmakta, çok ciddi tedbirlerin alınmaması hâlinde ülkemizi büyük felaketler
beklemektedir çünkü 1900 ile 2010 yılları arasında 1900’e yakın deprem meydana
gelmiş, bu depremlerin büyük çoğunluğu da yıkıcı olmuştur. Bu depremlerde 100
bin vatandaşımız ile telafisi mümkün olmayan can ve mal kayıplarımızı yaşamış
durumdayız.
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı “Kurumsal bilinç sorumluluğu” adı
altında geniş kapsamlı bir platform oluşturarak çeşitli kamu kurum ve
kuruluşlarının, üniversitelerin, meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının
ve özel sektör temsilcilerinin iştirakiyle, deprem konusunda nelerin yapılması
gerektiğini müzakere edip tartışmak ve uygulamaya koymak üzere İstanbul’da 2004
yılında büyük katılımla Deprem Şûrası da düzenlemiştir.
Diğer
yandan, depremler nedeniyle ülkemizin kazandığı tecrübe, bilgi birikimi
önemsenmesi gereken bir kazanımdır. Son yıllarda çeşitli kurum ve
kuruluşlarımızın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı başta olmak üzere
Başbakanlık, bakanlıklar, üniversiteler, Sayıştay, meslek odaları, sivil toplum
kuruluşları ve bazı özel firmaların hazırladıkları raporlar ve dokümanlar
Türkiye'nin önemli kazanımlarıdır.
Ülke
nüfusumuzun yüzde 75’inin kentlerde oluştuğunu görmekteyiz. Kırsal kesimde ise
yüzde 25 civarında vatandaşımız yaşamaktadır. Buralardaki önlemlerin de
ivedilikle alınması toplumumuzun geleceği açısından çok önemlidir.
Ülkemizin
ağırlık vermek zorunda olduğu konu, zarar azaltma işlevleridir. Bu nedenle
yerleşme ve yapılaşma sürecinin yeniden düzenlenmesi, imar ve yapı sisteminin
risk yönetimini içerecek biçimde yeniden ele alınması gerekmektedir. Zarar
azaltma kapsamında gerekli kurumsal yapılanma, mevzuat düzenlemeleri, toplumun
afet tehlikesi ve riski konusunda bilinçlendirilmesi, kamu kurum ve
kuruluşlarıyla çeşitli meslek gruplarının belirlenen hedef doğrultusunda kendi
personelini eğitmesi esastır.
Modern
afet yönetimi sistemi kapsamında ulusal ve metropoliten ölçekten yapı ölçeğine
kadar planlama, afetlerle mücadele ve müdahale organizasyonları mutlaka
oluşturulmalıdır.
Afet
yönetimi ilkeleri çerçevesinde zarar azaltma, hazırlıklı olma, olaya müdahale
ve iyileştirme aşamaları, yönetimler arası iş birliği kesinlikle sağlanmalıdır.
Merkezî
düzeyde afet yönetimi oluşturulmalı, afet yönetimi stratejik planı
hazırlanmalı, devlet kurumları arasındaki afet bilgi paylaşımı ve iş birliği
yeniden yapılandırılmalıdır.
Deprem
mevzuatı “tehlike” ve “risk” kavramlarını mutlaka içermelidir. İmar Kanunu’nda
mikro bölgeleme, kentsel risk sektörleri ele alınmalı, mahallî idarelerle
ilgili kanunlarımızda “risk yönetimi” kavramı da mutlaka gündeme
getirilmelidir.
İmar
Kanunu’nun şehircilik konularını kapsar şekilde yeniden düzenlenmesi, yapılaşma
konusunda ayrı bir yapı kanununun hazırlanması, bu kanunda yapının teknik
konuları, yapı malzemesi, yapı denetimi, şartnameler, mesleki konular, yapıyı
ilgilendiren diğer hususların bütüncül bir yaklaşımla ele alınması da
Türkiye'nin gerçekleri arasındadır.
Afet
Kanunu, afet bilgi sistemi, tehlike haritaları, kentsel riskler, deprem
sigortası gibi hususlar da göz önünde tutularak yeniden değerlendirilmelidir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
YAŞAR
KARAYEL (Devamla) – Deprem zararlarının azaltılmasıyla ilgili sistemin doğru
bir şekilde kurulabilmesi için önce ülke depremselliğinin tüm jeolojik ve jeoteknik parametrelerle donatılması ve bunların merkezî
bir sisteme bağlanması kaçınılmazdır. Ülke çapında depremlerin izlenmesi, kaydedilmesi,
değerlendirilmesi, arşivlendirilmesi, duyurulması işleri gelişmiş bir ulusun
sismik ağ sisteminde mutlaka yer almalıdır.
Yapılacak
kademeli değerlendirme sonrası binaların tehlike sınırlarının mutlaka
belirlenmesi, bunlarla iyileştirmelerin sağlanması kesinlikle şarttır.
İstanbul’da özellikle Dünya Bankasından temin edilen 500 milyonluk krediyle
İstanbul’daki büyük yapıların, devlet yapılarının, okulların, hastanelerin,
köprülerin, viyadüklerin güçlendirilmeleri devam
etmektedir. Bu, ülkemiz için de çok güzel bir gelişmedir. Mesleki yeterliliği
esas alan Yapı Denetimi Kanunu desteklenmeli ve Türkiye çapındaki uygulamaları
mutlaka sağlanmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Lütfen sözlerinizi bağlayınız Sayın Karayel.
YAŞAR
KARAYEL (Devamla) – Doğal afetlerin meydana getirdiği hasarların bağlanması
bakımından mutlaka depremle ilgili konuların Türkiye’de yeniden gündeme
getirilmesi kesinlikle şarttır. Bu konuların gündeme gelmesine sebep olan
Japonya’daki bu büyük deprem felaketi ve tsunami
neticesinde büyük zararlar gören Japon milletine de geçmiş olsun diyor,
ölenlere de baş sağlığı diliyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Karayel.
Buyurunuz
Sayın Sipahi.
KAMİL
ERDAL SİPAHİ (İzmir) – Müsaade ederseniz kürsüden ifade etmek istiyorum.
BAŞKAN – Yerinizden lütfen.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin,
Yunan kuvvetlerine karşı savaşmış mücahit Makbule Efe’yi ve 18 Mart Çanakkale
şehitlerini andığına ilişkin açıklaması
KAMİL
ERDAL SİPAHİ (İzmir) – Sayın Başkan, söz verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum,
size ve yüce Meclise saygılar sunuyorum.
Şanlı
Türk tarihinde çok büyük kahramanlıklar var. Bunlardan bir tanesi de Kurtuluş
Savaşı sırasında “Demirci Akıncıları” adıyla Kuvayimilliye
kuvvetlerinin işgalci Yunan kuvvetlerine karşı çarpışmasıdır. O çarpışmalarda
yer alan mücahitlerden bir tanesi de Gördes Kızı Makbule veya Mücahit Makbule
Efe diye bilinen bir bayan efemizdir. Kendisi 17 Mart 1922’de Akhisar ilçesi
ile Sındırgı ilçesi arasındaki Kocayayla’da şehit
olmuştur. Kendisiyle beraber gene bir bayan efe Fehime Efe ve 3 şehidimiz daha
vardır. Ben bu vesileyle -yarın da 18 Mart- hem 18 Mart şehitlerimizi hem bu
yüce Türk kadınını yüce Meclisimizde anmayı bir vicdani borç bildim. Benim için
olayın diğer bir duygusal tarafı da kendisinin kayıp olan mezarını yetmiş sekiz
yıl sonra bulup yaptırmaktı.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Sipahi.
Sayın
Kafkas…
2.- Çorum Milletvekili Agâh Kafkas’ın,
TBMM-Japonya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı
olarak Japonya’da yaşanan afet nedeniyle Japon halkına başsağlığı dilediğine
ilişkin açıklaması
AGÂH
KAFKAS (Çorum) – Sayın Başkanım, ben de Türkiye Büyük Millet Meclisi Parlamentolararası Japon Dostluk Grubu Başkanı olarak bu
vesileyle Japon halkına başsağlığı dileklerimi iletmek üzere söz almış
bulunuyorum.
Japonya
dünya tarihinin en önemli afetlerinden birisiyle karşı karşıya gelmiştir.
Depremde, inanılmaz büyük teknolojik kazanımlar elde etmiş olmalarına ve tedbir
almış olmalarına rağmen, depremin büyüklüğü karşısında felaket ve acılar ve
kayıplar da inanılmaz boyutlara ulaşmıştır.
Bugün
Parlamento Dostluk Grubu olarak Japon Büyükelçiliğine bir ziyarette bulunduk.
Japon Büyükelçinin ifadesiyle “Kaç 10 bin olduğunu tam tespit edemediğimiz
büyük kaybımız var.” denilmektedir ki, kayıplar 10 binlerle ifade edilmektedir.
Japon ve
Türk halkları birbirine benzeyen, dünya üzerinde hiçbir problemi olmayan ve
karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan ilişkilerini bir asırdan fazladır sürdüren
iki…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı.)
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz Sayın Kafkas.
Sayın
Uras…
3.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Uras’ın,
nevruzu kutladığına ilişkin açıklaması
MEHMET
UFUK URAS (İstanbul) – Efendim, ben de 21 Mart Pazar günü, “Nevroz”u, bütün
yurttaşlarımızın, kutlamak istiyorum. Türkiye’de barışın temini ve bir arada
yaşama kültürünün, iradesinin geliştirilmesi açısından bu bayramı kutlu olsun.
Tıpkı 18
Mart’ta Çanakkale’de yedi düvele karşı, Türk’ü, Kürt’ü, Ermeni’yle birlikte
mücadele ettiğimiz gibi, önümüzdeki süreçte de barışı ve demokratik Türkiye’yi
hep birlikte inşa etme dileklerimi ifade etmek istiyorum.
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Uras.
Sayın
Doğan, buyurunuz.
4.- Gümüşhane Milletvekili Yahya Doğan’ın,
Japonya’da yaşanan afet nedeniyle Japon milletine başsağlığı ve Çanakkale
şehitlerimize rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
YAHYA
DOĞAN (Gümüşhane) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Japonya’da
meydana gelen deprem ve tsunami felaketi dolayısıyla
hayatını kaybeden insanlara ve Japon milletine başsağlığı diliyorum.
İkincisi,
bu, Çanakkale Zaferi’nin 96’ncı yıldönümü dolayısıyla şehitlerimize Cenabıallah’tan rahmet diliyorum.
Saygılarımla…
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Doğan.
Buyurunuz
Sayın İçli.
5.- Eskişehir Milletvekili H. Tayfun İçli’nin, Japonya’da yaşanan afet nedeniyle Japon halkına
taziyelerini sunduğuna ilişkin açıklaması
H. TAYFUN
İÇLİ (Eskişehir) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Parlamentolararası Japon Dostluk Grubu üyesi
olarak ben de Japon halkına taziyelerimi sunuyorum, yaşamını kaybedenlere
Tanrı’dan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz.
Sayın Daniş…
6.- Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş’in, Çanakkale şehitlerini andığına ilişkin açıklaması
MEHMET
DANİŞ (Çanakkale) – Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; yarın 18 Mart, 18 Mart
1915 Deniz Zaferi’nin 96’ncı yıl dönümü. Ben de bu münasebetle, 1915’te
Çanakkale’de yitirdiğimiz bütün insanlarımızı, şehitlerimizi, sadece
Misakımillî sınırlarının içinden değil dışarıdan da, o günkü Osmanlı
coğrafyasından gelip şehit olan herkesi, bütün unsurlarıyla Türk milletinin
orada verdiği evlatları anıyorum, hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum.
18 Mart
1915 Türk milletinin çelikleşmiş ifadesinin bütün dünyaya bir kez daha
gösterildiği tarih olmuştur. Gelibolu şehitlikleri de bunun adresi olmuştur.
Gerektiğinde Türk milleti omuz omuza verip dünyaya bu mesajı en net şekilde
Çanakkale’den vermeyi bilmiştir ve bundan sonraki nesillerin de her zaman
dimağında canlı olarak tutulacaktır diyorum. Tekrar şehitlerimizi saygıyla
anıyorum.
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz Sayın Daniş.
Gündem
dışı sözü Hükûmet adına Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçek cevaplandıracaktır.
Buyurunuz
Sayın Çiçek. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)
1.- Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel’in,
ülkemizde olası bir depreme karşı yapılması gerekenler konusundaki gündem dışı
konuşması ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (Devam)
DEVLET
BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Değerli
milletvekilleri, sözlerime başlarken 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma ve
Deniz Zaferi’nin 96’ncı yıl dönümünde, milletimizin tarihinde derin izler
bırakmış bir kahramanlık destanının yıl dönümünde, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bütün
şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla, rahmetle ve şükranla anıyorum.
Değerli
milletvekilleri, Türk tarihinin her sayfasında, vatan topraklarının her
karışında bir kahramanlık hikâyesi yatmaktadır. Ateşin ve kanın düşmediği yer
ve bölgemiz yoktur ve belki de millî hafızaya kazınmış en unutulmaz
zaferlerimizden bir tanesi de Çanakkale destanıdır. Vatanın her köşesinden
gelerek düşmanın karşısına dikilen ve “Çanakkale geçilmez.” diyerek canları
pahasına bu toprakları savunan şehitlerimizin aziz hatırası bugün de millet
olma şuurumuzu canlı tutmaktadır. Çanakkale destanı, hiç şüphesiz en olumsuz
şartlarda ve ağır koşullarda Mehmetçik’in kahramanlığı ve mücadele azmidir.
Çanakkale Zaferi, Millî Mücadele’mizin öncüsü, âdeta müjdeleyicisidir. İstiklal
Savaşı’mızın zaferle sonuçlanması, Türkiye
Cumhuriyetinin âdeta yoktan var edilmesi, doğrudan Mehmetçik’in Çanakkale’de
ortaya koyduğu kahramanlığın sonucudur. Böylesine anlamlı ve önemli bir günde
şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha minnetle ve şükranla anıyorum.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepimizin üzülerek yakinen takip ettiği gibi
Japonya’nın kuzeydoğusundan 130 kilometre açıkta 11 Mart 2011 tarihinde çok
şiddetli bir deprem meydana gelmiştir. Richter ölçeğinde 9 şiddetindeki bu
deprem ziyadesiyle güçlü ve aynı oranda da yıkıcı tsunamileri
de tetiklemiştir. Japonya’nın en büyük adası Honşu’nun
bütün kuzeydoğu kıyısı afet bölgesi hâline gelmiş, kıyı boyunca pek çok kasaba
haritadan tamamen silinmiştir. Medya kaynaklarına göre ölü sayısı 5 bin
civarındadır. Hâlen kayıp olanların da yaşıyor olma ihtimalinin giderek azaldığı
dikkate alınacak olursa, hiç temenni etmemiş olmamıza rağmen, ölü sayısının 10
binlere ulaşması söz konusu olacaktır; yaralı sayısı ve maddi hasar da
rakamlarla ifade edilemeyecek kadar büyüktür.
Depremden
haberdar olur olmaz, başta Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanımız, Sayın Başbakanımız ve Sayın Dışişleri Bakanımız, Japon
muhataplarına taziye mesajları göndermişler ve Türk Milletinin, bu zor günde
Japon ulusunun yanında bulunduğunun altını çizerek her türlü yardıma hazır
olduğumuz kendilerine bildirilmiştir.
Ben de dost Japonya’nın acısını yüreğimizde hissettiğimizi, Japonya’nın
olabilecek en kısa sürede yaralarını saracağından emin olduğumuzu ve bu
çabalarına elimizden gelen her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduğumuzu, ayrıca
Japonya’nın ve Japon halkının, 1999 depremi sonrasında ülkemize uzattığı yardım
elini de unutmadığımızı, o günkü yardımları bugün hafızalarımızda canlı tutarak
şükranla karşıladığımızı bu kürsüden teyit etmek istiyorum. Bu
vesileyle, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı ve sabır, yaralılara acil
şifalar diliyorum. Japon halkının başı sağ olsun.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bu büyük felaketin meydana gelmesiyle birlikte
bütün makamlarımız kendi görev alanları itibarıyla Japonya’ya yardım sağlamak
ve depremden etkilenmiş olmalarından endişelenen vatandaşlarımızın akıbetini
belirlemek üzere harekete geçmiştir. Genelkurmay Başkanlığımız, Afet Acil Durum
Yönetim Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu, Kızılay ve Türk Hava Yolları yoğun bir çabanın içerisinde
olmuşlar; bu vesileyle bir koordinasyon gerçekleşmiştir. Kızılay’dan ve gönüllü
yardım kuruluşlarından ekipler derhâl Japonya’ya hareket etmiştir. Başbakanlık
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığımız ile Kızılayımızın arama kurtarma ve yardım ekiplerini harekete
geçirmiş ve hazır duruma getirmişlerdir.
Dışişleri
Bakanlığımız, bölgedeki gelişmeleri izleyerek, makamlarımızı sürekli
bilgilendirmiş, ayrıca vatandaşlarımız için de bir çağrı merkezi hizmete
geçirilmiştir. Görev için süratle hazır hâle getirilmiş olan yardım ve arama
kurtarma ekiplerimiz, Japon makamlarının talepleri doğrultusunda ilk aşamada
bölgeye sevk edilmemiş, teyakkuz hâlinde tutulmuşlardır. Bu büyük doğal afet
sonrasında Japonya’da yaşayan vatandaşlarımız arasında ölen ve yaralanan
olmaması bizler için teselli kaynağı olmuştur. Bu durumun değişmeyeceğini ümit
ediyoruz.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bu denli büyük bir depremin ve bunu izleyen tsunaminin yol açtığı korkunç düzeydeki yıkım ve ardından
Japonya’nın nükleer enerji üreten tesislerinde meydana gelen sıkıntılar tüm
dünyanın yakinen takip ettiği bir husustur. Soğutma sistemlerinin devre dışı
kalması neticesinde santralin üç ünitesinde patlamalar meydana gelmiş,
reaktörden radyasyon sızmasından dolayı santralin etrafında 30 kilometre
çapında bir alan tahliyeye tabi tutulmuştur.
Japon
makamları durumu kontrol altına almak için çaba sarf etmekte, birçok dünya
ülkesi de bu çabaya katkı sağlamaktadır. Felaketin bu boyutu da ilgili
makamlarımızca, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu başta olmak üzere, yakından
izlenmektedir. Gelişmeler her ortam ve zamanda en büyük önceliğimiz olan
vatandaşlarımızın sağlık ve esenliği açısından da değerlendirilmektedir. Dışişleri
Bakanlığımız ve Tokyo Büyükelçiliğimiz gelişmeler ışığında vatandaşlarımıza
gerekli yönlendirmelerde bulunmaktadır. Vatandaşlarımızın Dışişleri
Bakanlığımız ve Tokyo Büyükelçiliğimizin İnternet sitelerini sürekli
izlemeleri, bu konuda gerekli olabilecek tedbirleri zamanlıca almaları
bakımından önem taşımaktadır, bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Ayrıca
durumun vahametinin giderek artması ve vatandaşlarımızın tahliyesinin gerekmesi
ihtimaline yönelik olarak da, başta Türk Hava Yollarına ek seferler koymak da
dâhil, her türlü hazırlık yapılmıştır, herkes bu konuda müsterih olabilir.
Felaket
haberini alır almaz yardım ve arama kurtarma ekiplerimizin hazır hâle
getirilmiş olduğunu ifade etmiştim. Japonya dün, enkaz ve tsunaminin
getirdiği kum ve çamur yığınının altında canlı depremzede bulup kurtarma
ihtimalinin artık maalesef düşmüş olduğuna atıfla, tarafımızdan enkaz kaldırma
ve ceset bulma ve toplama konusunda yardım talebinde bulunmuştur. Dost
Japonya’nın bu talebine elbette olumlu karşılık vermekteyiz. Benim
Başkanlığımda, yukarıda saydığım kurumlarımızın temsilcileriyle birlikte, Sayın
Başbakanımızın da talimatları doğrultusunda 33 kişiden oluşan bir grup yarın
18.00 uçağıyla Japonya’ya hareket edecektir. Bu ekibin içerisinde Türkiye Atom
Enerjisi Kurumundan uzmanlar, Sağlık Bakanlığından uzmanlar, acil yardım
konusunda daha evvel eğitilmiş uzmanlar vardır. Bunlar araç ve gereçleriyle beraber… Çünkü
orada şu an en büyük sıkıntı akaryakıt sıkıntısıdır, orada araç bulunamadığı
gibi, araçların faaliyeti de fevkalade zordur. Gerekli araç gereç, teçhizatla
birlikte, gönderilecek kişilerin, vatandaşlarımızın her türlü güvenliğini
teknik olarak da sağlayacak bir ekip, 33 kişilik ekip yarın akşam 18.00
itibarıyla harekete geçmiş olacak -arkasından, ihtiyaç hasıl
olduğunda ikinci, üçüncü veya daha başka ekipleri de gönderebileceğimizi ilgili
makamlara bildirdik.- ve orada kendilerine tahsis edilen bölgede, verilen
talimatlar çerçevesinde, kurtarma çalışmalarına, arama çalışmalarına devam
edecektir.
Dost Japon
halkının acılarını samimiyetle paylaştığımızın ve Japon dostlarımızla dayanışma
içinde olduğumuzun göstergesi olarak bugün bu konuşmayı müsaade ederseniz
sizler adına, Hükûmetimiz adına, milletimiz adına
yapmış oluyoruz. Yarın 18.00’den itibaren yurt içinde ve dış
temsilciliklerimizde bayraklar 21 Mart Pazartesi günü sabahına kadar yarıya
indirilecektir. Bu hafta gerçekleşecek resmî futbol müsabakaları öncesinde
Japonya’daki felakette hayatlarını kaybedenler için saygı duruşunda
bulunulacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığımız ayrı bir çalışma içerisindedir ve
bildiğim kadarıyla bugün saat 15.30’da Sayın Japon Büyükelçisiyle de bir
görüşme yapılacaktır.
Japon
halkıyla dayanışma içerisinde olduğumuzun, 1999 depreminde bize gösterdikleri
yakın ilgi ve desteği hafızalarımızda canlı tuttuğumuzun bir ifadesi olarak
elimizden gelen çabayı, gayreti gösteriyoruz, bundan sonra da göstermeye devam
edeceğiz. Bizden ne talep edildiyse bunları anında karşılama gayreti içerisinde
olduk.
Ülkemiz,
milletimiz ve Hükûmetimiz Japonya’daki felaket
karşısında derinden ve samimiyetle üzülmüştür. Dost Japonya’daki gelişmeleri
bundan böyle de yakından izlemeyi sürdüreceğiz, vatandaşlarımızın sağlık ve
emniyetinin gerektirdiği tedbirleri değişen şartlar ışığında sürekli gözden
geçireceğiz, Japon dostlarımıza uzattığımız yardım elini de aynı şekilde gerek
nitelik gerek nicelik bakımından ve Japon makamlarının muhtemel talepleri
doğrultusunda yeniden şekillendireceğiz.
Bu
vesileyle Türk halkı ve Hükûmetimiz adına Japon
ulusuna ve hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı ve sabır dileklerimi
tekrarlıyorum, hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz Sayın Çiçek.
Sayın
Köse, buyurunuz.
V.- AÇIKLAMALAR
(Devam)
7.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin,
ülkemizin bir deprem bölgesi olduğuna ve Başbakanın Mersin Akkuyu’da
nükleer santral yapımında ısrar etmesine ilişkin açıklaması
ŞEVKET
KÖSE (Adıyaman) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz bir deprem bölgesidir. Japonya bize
ders olması gerekirken maalesef bu felaketten ders çıkaramadığımızın kanıtı,
Başbakanın Akkuyu’da nükleer santralde ısrar
etmesidir. Ruslara verilen Akkuyu ihalesi AKP’nin
Türkiye Cumhuriyeti’nin başına ördüğü en büyük çoraplardandır. Mersin’de deprem
olmayacağını ve başımıza Japonya’daki gibi bir felaketin gelmeyeceğini kim
garanti edebiliyor? Çocuklarımıza nükleer tehlike mi miras bırakacağız?
“Türkiye'de tsunami tehlikesi yok.” diyerek asıl
tehlikenin imarda olduğuna ve büyük bir depremde nasıl en az zararla
kurtulacağımıza bakan kimse yok. Erken uyarı sistemi hâlâ devreye girmemiştir.
Öte
yandan, Adıyaman da deprem riskiyle sürekli yaşayan bir ilimizdir. Adıyaman ve
diğer deprem kuşağında olan illerimize özel önem verilmelidir diyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Köse.
Gündem
dışı ikinci söz, çiftçi ve köylümüzün yaşadığı güncel sorunlar hakkında söz
isteyen Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’a
aittir.
Buyurunuz
Sayın Korkmaz. (MHP sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)
2.- Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz’ın, çiftçi ve köylülerin güncel sorunlarına ilişkin
gündem dışı konuşması
S. NEVZAT
KORKMAZ (Isparta) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz de Milliyetçi
Hareket Partisi olarak dost Japon milletinin acılarını paylaştığımızı ve
yaralarını bir an önce sarması dileklerimizi bir kez daha iletiyoruz.
Ben tarım
ve ziraatla ilgili güncel sorunlarımızı sizlerle paylaşmak üzere söz almış
bulunuyorum. Bu hususa geçmeden önce sektörün en önemli yöneticisiyle ilgili de
düşüncelerimi arz etmek istiyorum.
Değerli
milletvekilleri, öyle bir Tarım Bakanımız var ki sanki başka bir ülkede
yaşıyor, çiftçimizin, köylümüzün problemleri boyunu aşmış, “Günü nasıl
kurtarırım?” telaşında ancak çiftçi, köylü sıkıntıda değilmiş ve onlar âdeta
asrısaadet dönemi yaşıyorlarmış gibi kaygısız, dertsiz, tasasız muhterem.
Maşallah her söze de bir cevabı var, dinlediğinizde her şey tozpembe.
Çiftçimizin nasıl kalkındığını, nasıl refah içinde, bir elinin yağda, bir
elinin balda olduğunu anlatıp duruyor. Vatandaşın sevgisi, takdiri önemli
değil, onu bakan yapan Başbakan takdir etsin yeter.
Sayın
Bakan, çiftçimizin sıkıntılarına hiçbir çözümünüz yok. Hastalığı tedavi etmek
için önce teşhis etmek gerekir. Ancak siz sorunların farkında değilsiniz. Asıl
vahim olan bu.
Sayın Eker’den laf kalabalığına girmeden şu sorularıma kısa ve
net cevaplar vermesini istiyorum:
1) AKP
İktidarı döneminde kaç milyon çiftçi, hayvan sahibi, kendisinin ve çocuklarının
karnını doyuramadığı için çifti çubuğu bırakmak zorunda kalmıştır? Bu kişilerin
bugün düştüğü çaresizlik ve sıkıntılardan haberiniz var mıdır?
2) Madem
döneminizde tarım sektörü desteklendi, çiftçimizi daha güzel bir gelecek
bekliyor, neden Türkiye’deki ekili araziler azalmış ve hayvan mevcudu altıda 1
oranına düşmüştür? Öyle ya, işler yolunda gitseydi, insanımız ekmek teknesine
kem gözle bakar mıydı?
3)
Döneminizde canlı hayvan ve et ithalini serbest bıraktınız. Soruyorum: Etin
fiyatı çok ucuzladı da garip gureba et yer hâle mi
geldi? “1-2 lira etin fiyatını ucuzlatacağız” diye zaten zor durumda olan
köylümüzün hayvanını kesmesine, satmasına sebep oldunuz. Attığınız taş
ürküttüğünüz kurbağaya değdi mi? Nasıl bir tarımsal başarıdır ki, artık,
zorunlu gıda maddelerimizi, ürünlerimizi bile ithal eder hâle geldik, dışa
bağımlı olduk!
4)
Tarımdaki üretim girdilerini yani mazotu, gübreyi, ilacı, tohumu, fideyi ucuz
tutmak, çiftçimizin bu maliyetlerine destek vermek için bugüne kadar ne
yaptınız? Siz mi istemediniz ya da istediniz de Başbakanı mı razı edemediniz?
Uzun söze
gerek yok, AKP Hükûmeti tarım ve hayvancılıkta
maalesef sınıfta kalmıştır. El emeği, alın teriyle karnını doyuramayan
çiftçimizi, köylümüzü yardımlarla ayakta tutmaya çalışıyorsunuz. İnsanların
üreterek hayatını kazanmasına katkı vermekle övünmek yerine bir Hükûmetin “şu kadar yardım yaptık, bu kadar yardım torbası
dağıttık” diye övünmesi, sadece ülkemize has olsa gerek.
Dokuz
yıllık AKP İktidarında köylümüz, çiftçimiz maalesef perperişan
olmuştur ancak herkes görmektedir ki yolun sonu görünmüştür.
AKP’nin
yarattığı tahribatı gidermek ve fakirleştirilen kesimleri ve aziz milletimizi
düze çıkarmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi görev almaya hazırdır ve
köylümüze, çiftçimize şu hususlarda söz vermektedir:
1)
Gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde yarımı olan
tarımsal destek ilk etapta 2 katına çıkarılacak ve yaklaşık 12,5 katrilyon
lira, yeni parayla 12,5 milyar lira destek yapılacaktır.
2) Besi
hayvancılığı desteği yüzde 50 artırılacak, 2 katrilyon liraya çıkarılacaktır.
3) Mazot,
gübre, ilaç, tohum, fide gibi girdilerden ÖTV ve KDV alınmayacaktır. Mazotun
çiftçilerimiz için fiyatı, bu vergiler düştükten sonra 1 lira 32 kuruş
olacaktır.
4) Büyük
çiftçilerde de bu vergiler, üretimi desteklemek adına yüzde 50 oranında
azaltılacaktır.
5)
Buğday, mısır, soya, fındık, üzüm, kayısı, elma, gül gibi ürünlere özel
destekleme ve fiyat garantisi verilecektir.
6)
Sulamada kullanılan elektrik mutlaka ucuzlatılacaktır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
S. NEVZAT
KORKMAZ (Devamla) – 7) Sınır boylarında mayından
temizlenen araziler fakir ve yoksul köylünün kullanımına tahsis edilecektir.
8)
Tarımsal ihracat ve tarımsal sanayi desteklenecektir.
9) Et ve
sütte garanti fiyat uygulamasına geçilecektir. Et ve Balık Kurumu yeniden
yapılandırılacaktır.
10)
Hazine yerlerindeki kullanımların daha uzun vadeli ve daha ucuz olması için
gerekli tedbirler alınacak ve üretim desteklenecektir.
Bu
taahhütlerimizi yerine getirmek üzere hazırlıklarımız ve finans çözümlerimiz
hazırdır ve devlet sözü verilerek çiftçimizle, köylümüzle ahitleşilmiştir.
12
Haziranda aziz milletimizden yetki beklediğimizi, inançlı kadrolarımızla
çiftçimizi, köylümüzü ayağa kaldırmaya hazır olduğumuzu belirtiyor, yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Korkmaz.
Sayın Güvel…
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
8.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, çiftçilerin sıkıntılarına ve Hükûmet
tarafından piyasa koşullarının insafına terk edilmesine ilişkin açıklaması
HULUSİ
GÜVEL (Adana) – Teşekkür ediyorum Başkanım.
Değerli
arkadaşlar, her bölgede olduğu gibi Çukurova bölgesindeki çiftçilerimiz de mali
anlamda çok ciddi sorunlar yaşamaktadır. Şimdilerde tarlalara, bahçelere gübre
atma zamanıdır. Gübrenin fiyatı son üç yılda 2 katdan
fazla artmıştır; çiftçimizin kullandığı mazotun fiyatı artmıştır, tohumluk
fiyatı artmıştır, işçilik artmıştır. Bütün girdilerin fiyatı artarken üretilen
ürünün fiyatı yerinde saymaktadır. Üreticilerimiz emeklerinin karşılığını
alamamaktadır. Köylerde yaşayan yurttaşlarımızın üçte 1’i yoksulluk sınırının
altında yaşamaktadır. Çiftçilerimiz, Hükûmet
tarafından piyasa koşullarının insafına terk edilmiştir. Buna en yakın örnek,
Adana’daki narenciye üreticileridir. Narenciye üreticileri bu yılı da büyük
zararla kapatmıştır ancak Hükûmetin kulakları bütün
üreticilerimize olduğu gibi narenciye üreticisine de tıkalıdır.
Teşekkür
ediyorum Başkanım.
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Güvel.
Sayın
Şandır…
9.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Mersin Akkuyu ve
Sinop’ta yapılacak olan nükleer santraller konusunda Hükûmeti,
inatlaşmadan bir daha düşünmeye, değerlendirmeye davet ettiğine ilişkin açıklaması
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Çok teşekkür ederim.
Sayın
Başkanım, Sayın Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek Bey’in Genel Kurulda bulunması
dolayısıyla söz aldım. İnşallah, sesim kendilerine ulaşıyordur.
Bu Mersin
Akkuyu’da yapılacak nükleer santralle ilgili Sayın Hükûmeti ve Sayın Başbakanı bir daha düşünmeye, tekrar
değerlendirmeye davet ediyorum, Mersinliler adına davet ediyorum çünkü Japonya
örneğinde görüldüğü gibi bu türlü afetlere tedbir geliştirmek mümkün değil.
Afet olduktan sonra da tahribatı nesiller boyu, yalnız Türkiye değil, bütün
insanlığı etkileyeceği için bir zorunluluktan başlatılan bu nükleer santral
kurulması meselesi şimdi tartışılmakta; Akkuyu da
tartışılmalı, Sayın Başbakanın inada dayanan, inada ulaşan ısrarı yeniden
gözden geçirilmelidir.
Mersinliler
adına, Türkiye adına, tüm insanlık adına Sayın Hükûmeti
-Akkuyu ve Sinop- nükleer santrallerle ilgili bir
daha düşünmeye, inatlaşmadan, sağduyuyla, sorumlulukla bunu tekrar
değerlendirmeye davet ediyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN – Teşekkür
ederiz Sayın Şandır.
Gündem
dışı üçüncü söz siyaset ve medya hakkında söz isteyen İstanbul Milletvekili
Ahmet Tan’a aittir. (CHP sıralarından alkışlar)
Buyurunuz
Sayın Tan.
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)
3.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın,
yaklaşan seçimler nedeniyle siyaset-medya ilişkilerine ilişkin gündem dışı
konuşması
AHMET TAN
(İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; yaklaşan seçimler bir kez daha siyaset-medya
ilişkileri üzerinde görüşme yapmamızı yahut da düşünmemizi –görüşme imkânı
olmadığına göre- gerektiriyor. Bu konuda söz aldım. Sayın Başkana da, sizlere
de saygılarımla teşekkür ediyorum.
Efendim,
Sayın Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in de burada olmasından bilistifade bir
konuyu hatırlatmak istiyorum. Birlikte AGİT Parlamenter Asamblesinde görev
yaptık. Bu görevimiz sırasında, birçok bildirge oylandı, bunlara imzalar attık.
Ben Grup Başkanıydım o söz konusu Parlamentoda, aynı zamanda da Başkan
Vekiliydim. Bu toplantılardan bir tanesi 1997’de, imzacısı olduğumuz Varşova
Zirvesi Bildirgesi’dir. Burada, medyanın tek elde
toplanmasının çoğulculuk, çoğulculuğu ve demokrasiyi, insan haklarını,
özellikle temel özgürlükleri ciddi biçimde tehlikeye atabileceği konuları
derpiş ediliyor; ayrıca da aynı bildirgenin 149’uncu maddesinde medyanın tek
elde toplanmasını engellemek için antikartel
düzenlemeler gibi yasal düzenlemelerin yapılması hükûmetlere
görev olarak veriliyor Türkiye Büyük Millet Meclisi adına katıldığımız bu
toplantılarda. O zaman, tabii AKP İktidarı yok ve daha farklı bir
ortamdaydık ama daha onların olmadığı dönemde bile bu konulara dikkat çekilmiş
bu uluslararası belgelerde, tıpkı geçen hafta Avrupa Birliği raporunda Türkiye’de
basın özgürlüğünün sakata girdiği –vatandaşın tabiriyle- ifadelerinin yer
alması gibi. Sayın Başbakanın “dengesiz” dediği rapordan bahsediyorum.
Şimdi,
tabii ki medya-siyaset söz konusu olunca hep et-tırnak benzetmesi yapılır. Ne
yazık ki dokuz yılı bulan İktidarınız döneminde medyanın tırnakları büyük
ölçüde dibinden kesildi, şimdi de biraz tırnak sökmeye yöneldi gibi bir izlenim
var. Bu yüzden gazeteciler için açılan trilyonlarca liralık tazminat davasına
paralel olarak gazetecilere hapis cezaları… Şimdi, Türk Ceza Kanunu’nda
değişiklik öneren bir Hükûmet tasarısı gelmiş. O
tasarıda da -biraz evvel Gazeteciler Cemiyetinden aradılar- gazetecilere
verilen para cezalarının hapse dönüştürülmesiyle ilgili kaygılar var. Yani
seçime giderken, “medya-siyaset ilişkisi” derken, kapıların açılması
beklenirken farklı düzenlemeler yapılıyor. Bu, tıpkı geçen ay burada kabul
ettiğimiz RTÜK Yasası’nda Sayın Başbakanın televizyonlarda yayın durdurma
yetkisinin perçinlendiği gibi...
Televizyonlar
yabancılara açılmış durumda. Zoraki, yandaş televizyon şirketlerini rahatlatmak
için, diye bir iddia var, inşallah bu değildir ama yabancıya yüzde 50’nin
açılması demek yüzde 100’ünün yabancılara açılması anlamına gelir çünkü şirket
hisseleri taşıyana yazılıdır. Sermayenin ana vatanı olan Amerika Birleşik
Devletleri’nde bile televizyonlar bizdeki kadar yabancılara teslim
edilmemiştir. Dünyanın en büyük medya kartellerinin patronu Rupert
Murdoch Amerikan vatandaşı olmak zorunda kalmıştır
bizdeki gibi bir düzenleme olmadığı için.
RTÜK
Yasası, demokrasimiz için, Türk halkı için –biraz evvel Sayın Başbakan
Yardımcısı Japonya’dan bahsetti- bir tsunamidir.
Kültürünün, siyasal, toplumsal tercihlerinin, kamuoyunun oluşumunun, Türk
halkının yabancıların denetimine geçmesi, zihinlerinin yabancıların denetimine
geçmesi demektir. Sayın Başbakan, TV’leri bu ölçüde seviyor, meydan okumayı da
seviyor, biliyoruz ama nedense kozunu Cumhuriyet Halk Partisi Lideriyle ekranda
paylaşmaktan uzak duruyor. Bu kadar televizyonlara meraklı bir Sayın Başbakanın
biz isteriz ki Sayın CHP lideriyle de seçimler yaklaşırken -tıpkı Amerika’da
olduğu gibi, tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi- vatandaşın tercihini
doğrudan kullanabilmesi, kıyaslama yapabilmesi için kozlarını iki liderin
ekranda paylaşmaları çok yerinde olacaktır. İlerleyen demokrasi, ileri
demokrasi iddiası da bunu gerektirir. O zaman, aile sigortası, bedelsiz
askerlik, üniversiteliye tatilde askerlik gibi projelere eğer söyleyeceği varsa
Sayın Kılıçdaroğlu’na söylemesini bekleriz. “Hani
delikanlılık, hani efelik?” diye soruyor vatandaş, ikisinin birden ekrana
çıkmasını bekliyor.
Sayın
Baykal’la biliyorsunuz dokuz yıl evvel çıkmışlardı, gayet de güzel olmuştu.
Üstelik dokuz yıldan beri Sayın Başbakan büyük bir deneyim kazandı. Bu
deneyimini Sayın Kılıçdaroğlu’na karşı
konuşturabilir. Eğer isterse Kasımpaşa’da, istediği bir sokakta, belki de kendi
evinin sokağında canlı yayında bir araya gelebilirler.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
AHMET TAN
(Devamla) – Teşekkür ederim.
Neden
televizyonlardan bu kadar korkuyor ama bu kadar da televizyonlara meraklı bir
Başbakan, bunu da kamuoyu çok merak ediyor. Tayyip Bey için söylenebilecek,
Türk seçmenini demokrasinin bu imkânından yani televizyon demokrasi,
tele-demokrasi deniyor bir siyasi teoride buna, neden mahrum bıraktığını
anlamakta çok güçlük çekiyoruz.
Tayyip
Bey, bilindiği gibi, kendisini Amerikan Başkanı gibi siyasete, öyle devam
ettirmek türünden bir değişiklik yapıldı Anayasa’da ve yola başkan olarak devam
etmek istiyor. Başkan olarak devam etmek istiyorsa da Amerika’daki gibi
televizyonda tartışma yolunun Türkiye’de de açılması ve Sayın Kılıçdaroğlu’yla birlikte ekrana çıkması gerekir. Hodri ekran diyoruz Cumhuriyet Halk Partisi adına.
Saygılar
sunuyorum.
Teşekkür
ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Tan.
Sayın
Aksoy…
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
10.- Kütahya Milletvekili Soner Aksoy’un,
nükleer enerjinin çok önemli bir teknoloji olduğuna, bunun inatla bir ilgisi
olmadığına ilişkin açıklaması
SONER
AKSOY (Kütahya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de
nükleer enerjiyle alakalı bir iki şey söylemek istiyorum. Nükleer enerji çok
önemli bir teknolojidir, herhangi bir hadise karşısında hemen teslim olmamak
gerekir, bu teknolojiye kavuşma noktasında istikrar göstermek gerekir. Bunun
inatla bir alakası yoktur, devlet yönetiminde inat söz konusu olamaz. İlim ve
teknolojide ilerlerken herhangi bir hadiseyle karşılaştığımız zaman hemen beyaz
bayrak çekmek olmaz. Böyle bir hadisenin Türkiye’de nükleer enerji santralleri
kurulmadan önce olmuş olması büyük bir avantajdır. Mutlaka, bilim ve teknoloji
bunu da aşacak derecede imkânlara sahiptir. Bu yönüyle bu bir avantaj olarak
değerlendirilebilir.
Ayrıca,
Japonya’da ölen insanlar için ben de çok üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum.
Saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Aksoy.
Sayın
Şandır…
11.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, MHP Grubu olarak Çanakkale şehitlerine rahmet
dilediğine ilişkin açıklaması
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Çok teşekkür ederim.
Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; yarın 18 Mart Şehitler Günü. Yarın Genel
Kurul çalışmayacağı için beklerdim ki bugün Hükûmet,
Sayın Bakan 18 Martla ilgili Genel Kurula bir bilgi versin, gruplar da kalksın
onar dakika konuşsunlar. 18 Martı anmadan geçmek bu Meclise yakışmaz. Bu
Meclisin kuruluşunda 18 Mart Çanakkale savaşları yatmaktadır. Çanakkale’yi
geçilmez kılan kahramanları bu Meclis yeterince anmazsa haksızlık olur; tarihe
karşı, milletimize karşı görevimizi yapmamış duruma düşeriz. 18 Mart, Türkiye
Cumhuriyeti devletinin kuruluşundaki kahramanlıktır, Türk milletinin insanlık
tarihine geçen, gerçekten, bir dönüm noktasıdır.
Bu
sebeple Hükûmetimizi, Sayın Bakanı 18 Martla ilgili
bir bilgi sunumuna davet ediyorum, gruplar 18 Martla ilgili gruplarının,
partilerinin görüşlerini burada ifade edebilme imkânı bulsunlar.
Bu
sebeple söz aldım. Hükûmeti bu duyarlılığa davet
ediyorum ama eğer bilgi vermezlerse, bu imkân olmazsa 18 Mart şehitlerine
Milliyetçi Hareket Partisi olarak rahmetler diliyor, saygılar ve şükranlar
sunuyoruz.
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Şandır.
Sayın
İçli…
12.- Eskişehir Milletvekili H. Tayfun İçli’nin, İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın gazetecilerle
ilgili dile getirdiği kanun tasarısına ilişkin açıklaması
H. TAYFUN
İÇLİ (Eskişehir) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Biraz
evvel Sayın Ahmet Tan’ın dile getirdiği, gazetecilerle ilgili bir kanun
tasarısı alelacele Bakanlar Kurulu tarafından 16 Mart 2011 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderildi ve üyesi olduğum komisyon bugün
bir davet gönderdi. Çok vahim, Türk Ceza Kanunu’nda özellikle ifade özgürlüğü
ve haberleşme özgürlüğüyle ilgili, seçim öncesinde, hele seçim kararı
alınmışken böyle bir tasarının alelacele getirilmesi, gerçekten, gazetecilik
anlamında, haberleşme hürriyeti anlamında toplumda derin kaygılar yaratacaktır.
Bunu ifade etmek istedim Sayın Başkanım.
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın İçli.
Sayın
milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı
okutuyorum:
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis Araştırması
Önergeleri
1.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ve 21 milletvekilinin, Kahramanmaraş’taki göçük
olayının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1078)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizde
yaşanan iş kazaları çeşitli soruları da peşi sıra getirmektedir. Geçtiğimiz
yıllarda Tuzla'da yaşanan kazalar ve göz göre göre
bunlara önlem alınmaması, ülkemizin en önemli gündem maddelerini
oluşturmaktaydı. Benzeri bir biçimde Zonguldak'ta maden altında kalan işçilere
aylarca ulaşılamamış olması, ülkemiz adına kara bir leke olarak tarihteki
yerini almıştır.
Son
olarak Kahramanmaraş ilimizde Afşin-Elbistan Termik Santrali'ne kömür üretimi
yapan bir şirketin faaliyet gösterdiği Çöllolar Kömür
Havzası'nda 11 Şubat 2011 tarihinde saat 10:15'te
ikinci bir göçük meydana gelmesi aynı konuyu tekrar gündeme getirmiştir. İkinci
göçükten beş gün önce, 06 Şubat 2011 tarihinde meydana gelen ilk göçükte 1 kişi
hayatını kaybetmiş ve 9 işçi de yaralanmıştı.
İlk göçük
olayının ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız:
“yetkililerin olay yerine gelerek inceleme yaptığını, sahada çalışmaların
durdurulduğunu" beyan etmiştir. 11 Şubat 2011 tarihinde, 150 bin metrekare
alan içerisinde yaşanan göçük olayında 55 milyon metre küp toprak ve kömür, bir
anda 60 metre yüksekliğinde alanı doldurmuştur. Kahramanmaraş Valisi Sayın
Şükrü Kocatepe olayda 1 işçinin ölü olarak çıkarıldığını, 9 işçinin de halen
göçük altında olduğunu açıklamıştır.
Bölgede
yapılan araştırma ve incelemelerin sonucunda göçük altında kalan 9 yurttaşımızın
nasıl ve hangi yöntemlerle kederli ailelerine teslim edileceğinin tam olarak
açıklanmaması, yurttaşlarımız arasında devlete olan güvenin azalmasına ve bir
kaygıya yol açmıştır. Bu kaygıların giderilmesi ve güvenin tesis edilebilmesi
tarihsel bir zorunluluktur. Hükümetin bu vebalin altında kalmaması için konunun
tüm boyutlarıyla araştırılması gerekmektedir.
Yaşanan
olay hakkında çeşitli iddiaların basına yansıması, konunun geçiştirilemeyecek
kadar derin boyutlarının olduğunun göstergesidir. İddiaların doğru olması ise
büyük ihmallerin zincirleme sonucu nelere neden olduğunu gösterecektir. İhmalin
yanı sıra Bakanlığın bu konudaki denetim işlemini ne derece yerine getirdiği ve
önceki kazalarda da görülen durumların tekrar ettiği anlaşılacaktır.
Kahramanmaraş'ta
ve ülkemizin dört bir yanında insanlar akıllarında olan soru işaretleri ile
olayın nasıl sonuçlanacağını takip etmektedir. Özellikle şu sorular
sorulmaktadır: Gerçekten Sayın Bakanın beyanatlarının aksine, ilk göçükten
sonra bölgede işçilerin zorla vardiyaya çağrıldıkları doğru mudur? Acaba
Bakanlık bu konuda herhangi bir araştırma yapmakta mıdır? İlk göçük sonrasında,
neden yeterli denetimler ve uyarılar yapılmamıştır? Bölgede çalışma yapan
şirketin denetimleri düzenli olarak yapılmış mıdır? Yapılan denetlemeler
sonucunda, bu şirketin çalışmalarını sürdürebilmesi için herhangi bir eksik
tespit edilmiş midir?
Yurttaşlarımızın
kafasında oluşan soru işaretleri bunlarla da sınırlı değildir. AKP Hükümetleri
döneminde; Tuzla'daki işçi ölümleri, Zonguldak'ta yaşanan facia ve en son
Kahramanmaraş'ta yaşadığımız üzücü olayların meydana gelmesinin bir tesadüf
olup olmadığı sorulmaktadır. Yazılı ve görsel medyada, bu konuda gerekli ve
yeterli denetimlerin yapılmadığı ve bu nedenle üzücü olayların yaşandığı iddiaları
için Hükümetin gerekli araştırmaları yapmadığı sıkça tartışılmaktadır.
Kahramanmaraş'ta
yaşanan üzücü olayın tüm boyutlarıyla araştırılması amacıyla Anayasa'nın 98. ve
TBMM İçtüzüğü'nün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını
saygılarımızla arz ederiz.
1) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
2) Tacidar Seyhan (Adana)
3) Ali
İhsan Köktürk (Zonguldak)
4) Fevzi
Topuz (Muğla)
5) Bayram
Ali Meral (İstanbul)
6) Şevket
Köse (Adıyaman)
7) Ali Koçal (Zonguldak)
8) Tayfur
Süner (Antalya)
9) Hulusi
Güvel (Adana)
10) Gürol
Ergin (Muğla)
11) Atila Emek (Antalya)
12)
Gökhan Durgun (Hatay)
13) Hüsnü
Çöllü (Antalya)
14) Ahmet
Küçük (Çanakkale)
15)
Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
16) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
17) Ali
Rıza Ertemür (Denizli)
18)
Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
19) Ensar Öğüt (Ardahan)
20)
Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
21) Kemal
Demirel (Bursa)
22) Abdulaziz Yazar (Hatay)
2.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel ve 22 milletvekilinin, nişasta bazlı
şeker üretimindeki sorunların ve tüketiminin insan sağlığına etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1079)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Nişasta bazlı şeker halkımızın yoğun olarak tükettiği gazlı ve
gazsız içeceklerde, şerbetli tatlılarda, şekerleme ve çikolata ve bisküvi gibi
gıda maddelerinde hiçbir önlem alınmadan, uyarıcı işaret taşımadan kontrolsüz
olarak kullanılmaktadır.
İnsan
sağlığı üzerinde yarattığı tehlike nedeniyle birçok gelişmiş ülkede ciddi sınırlamalara
konu olan nişasta bazlı şeker üretimi ve tüketimi
ülkemizde 2001 yılından bu yana hızlı bir artış göstermiş, üretim miktarı 515
bin tona ulaşmıştır. Söz konusu rakama ithal edilen miktar dahil
değildir. Nişasta bazlı şekerin yarattığı olumsuzluklar
siyasi iktidarca görmezden gelinerek âdeta teşvik edilmektedir. Tüketici
sağlığının korunması açısından nişasta bazlı şeker
tüketimine engel olunmalıdır.
Ülkemizde
nişasta bazlı şeker üretimi, üretimde uygulanan
kotanın neden olduğu sorunlar ve nişasta bazlı şeker kullanılan nihai ürünlerin
insan sağlığı üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin tespiti ve alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İç Tüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz. 15.02.2011
1) Hulusi
Güvel (Adana)
2) İsa
Gök (Mersin)
3) Ali
İhsan Köktürk (Zonguldak)
4) Gürol
Ergin (Muğla)
5) Sacid Yıldız (İstanbul)
6) Şevket
Köse (Adıyaman)
7) Tacidar Seyhan (Adana)
8)
Abdullah Özer (Bursa)
9)
Zekeriya Akıncı (Ankara)
10) Nevingaye Erbatur (Adana)
11)
Tayfur Süner (Antalya)
12) Fevzi
Topuz (Muğla)
13) Atila Emek (Antalya)
14)
Gökhan Durgun (Hatay)
15) Hüsnü
Çöllü (Antalya)
16) Durdu
Özbolat (Kahramanmaraş)
17) Ahmet
Küçük (Çanakkale)
18) Ramazan
Kerim Özkan (Burdur)
19) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
20)
Mehmet Ali Özpolat
(İstanbul)
21) Ali
Rıza Ertemür (Denizli)
22)
Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
23) Ensar Öğüt (Ardahan)
Gerekçe;
Reçel,
çiklet, bisküvi, şerbetli tatlılar, gazlı içecekler ve meyve suları gibi
halkımızın yoğun olarak tükettiği çoğu gıda maddesinde üreticiler şeker
pancarından elde edilen şeker yerine daha ucuz ve kolay taşınabilir olmasından
dolayı nişasta bazlı şekerleri kullanmaktadır.
Ancak
çoğunluğu genetiği değiştirilmiş mısırlardan elde edilen nişasta bazlı şekerin içerdiği fruktoz
insan metabolizması için uygun bir şeker türü olmaması nedeniyle tüketilen fruktoz vücudun şeker metabolizmasını düzenleyen insülin salgısını etkilememekte, "doyum hissi"
oluşmadığından gereğinden çok tüketime neden olmakta, obezite
başta gelmek üzere, pankreas kanseri, karaciğerin aşırı yağlanması gibi sağlık
sorunlarına yol açmaktadır.
Nişasta bazlı şeker, gıda sanayinde yalnızca tatlandırıcı olarak
değil nemi çekme ve gıdaların raf ömrünü uzatma özelliği dolayısıyla da yoğun
biçimde kullanılmaktadır. Özellikle çocuklar tarafından tüketilen çikolata,
şekerleme, tatlı, bisküvi ve unlu mamullerde yüksek oranda kullanılan nişasta bazlı şeker neden olduğu zararlar yüzünden halk sağlığını
tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.
Ülkemizde
nişasta bazlı şeker üretimi yapan beş firmanın toplam
üretim kapasitesi 900 bin tona ulaşmaktadır. 4634 sayılı Şeker Kanunu'nun
04.04.2001 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte nişasta bazlı
şeker için yüzde 10'luk üretim kotası konulmuş, ancak 2001 tarihinden bu yana
sıklıkla bu kotalar Hükümet tarafından yüzde 50 artırılarak uygulanmıştır. Yani
üretilen toplam şekerlerin yüzde 15'i hastalıklara neden olduğu belirlenen
nişasta bazlı şekerden oluşmaktadır.
Sağlık
üzerinde neden olduğu olumsuz etkiler konusunda çok sayıda rapor bulunan
nişasta bazlı şeker üretimi Fransa, İngiltere,
Hollanda gibi pek çok AB ülkesinde yasaklanmış, ABD'de üretim yüzde 2 ile
sınırlanmış iken Dünyanın en büyük 4. şeker pancarı üreticisi olan ülkemizde
yüzde 15 gibi yüksek bir kotayla üretilmesi ve bunun kullanıldığı ürünlerin
tüketilmesine göz yumulması anlaşılır değildir. Gelişmiş ülkelerde kamu
sağlığını korumak amacıyla nişasta bazlı şeker
üretimine sınırlamalar getirilirken ülkemizde Danıştay'ın kesinleşmiş kararına
rağmen Bakanlar Kurulu kotayı düşürmemekte ısrar etmektedir.
Öte
yandan nişasta bazlı şeker üretimi için ithal edilen
mısırların büyük çoğunluğu genetiği değiştirilmiş mısırlar üreten ülkelerden
yapılmaktadır. 2010 yılında ithal edilen 500 bin ton mısırın ABD, Arjantin gibi
genetiği değiştirilmiş tohumlarla üretim yapan ülkelerden olması bu gerçeği
gözler önüne sermektedir.
Yukarıda
sayılan gerekçelerle nişasta bazlı şeker üretimi ve
nişasta bazlı şeker kullanılan ürünlerin neden olduğu sorunların saptanması ve
alınması gereken önlemlerin Yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis
Araştırması açılmasının yerinde olacağı kanısını taşımaktayız.
3.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 21
milletvekilinin, terör ve terörle mücadeleden doğan zararların tazmin
edilmesinde yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1080)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
1984-1998
yılları arasında, terör ve terörle mücadele bölgelerinde, daha iyi yaşam
koşulları arayışları nedeniyle çok sayıda köy ve mezra boşalmıştır. Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'daki 14 ilde bu bağlamda yer değiştiren toplam nüfus yaklaşık
360 bin civarındadır. Kimi sivil toplum örgütlerine göre ise bu rakam 3 milyon
civarındadır.
Türkiye içinde yer değiştirmiş olan nüfusa yönelik olarak 1994 yılında
geliştirilen Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi; yaşadıkları yöreleri terk
etmek zorunda kalan ailelerden gönüllü olarak geri dönmek isteyenlerin kendi
köylerine veya bunların civarında veya arazisi müsait başka yerlerde iskân
edilmeleri ve gerekli sosyal ve ekonomik alt yapının tesisi ile bu
yerleşmelerde sürdürülebilir yaşam koşullarının sağlanması amacıyla
hazırlanmıştır. Proje kapsamında 14 il yer
almaktadır. Bu iller: Bingöl, Hakkâri, Tunceli, Bitlis, Van, Muş, Elazığ,
Adıyaman, Ağrı, Diyarbakır, Batman, Siirt, Mardin ve Şırnak'tır.
Kısaca
Köye Dönüş olarak anılan projenin tek başına yeterli olmayacağı, bölgede
yaşayan yurttaşlarımızın zararlarının da tazmin edilmesi gerektiği konusunda
kamuoyunda geniş bir fikir birliği bulunmaktaydı. 27 Temmuz 2004 tarihinde
yürürlüğe giren 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların
Karşılanması Hakkında Kanun, köylerini terk etmek zorunda kalmış
vatandaşlarımızın zararlarının tazmin edilmesi ve sıkıntılarının giderilmesine
yönelik olarak hukuki zemini sağlamıştır. Ancak; kanunun uygulanması ve yaşanan
gelişmeler hiç de istenen sonuçların ortaya çıkmadığını göstermektedir.
Ekim 2008
sonu itibarıyla, Türkiye genelinde Zarar Tespit Komisyonlarına yaklaşık 360 bin
başvuru yapıldığı resmi olarak tespit edilmiştir. Bunlardan 144 bini
sonuçlandırılmıştır. Başka bir ifadeyle toplam dosya sayısının yarısından daha
azı sonuçlandırılmıştır. Bu dosyaların hepsinin olumlu olarak
sonuçlandırılmadığı da unutulmamalıdır.
Terör ve
terörle mücadeleden doğan zararlar konusunda yaşanan en son olumsuz örnek, Van
İli Bahçesaray İlçesi'nde yaşanmıştır. Bölgede yaşayan yurttaşlarımız, terör ve
terörle mücadelede yaşadıkları mağduriyet nedeniyle doğan tazminatlarını
alamadıklarını ileri sürmektedir.
Yurttaşlarımızın
zararları karşılanmadığı gibi, hiçbir taleplerinin yetkililer tarafından
dikkate alınmadığı ve kendilerinin neredeyse "terörist" ilân edildiği
ileri sürülmektedir. Oldukça hassas olan konunun dikkatle ele alınması,
yurttaşlarımızın yargıda ve idarede hak aramalarının önüne geçilmemesi
demokrasinin gereğidir. Bahsi geçen konu bağlamında unutulmaması gereken, hiç
kimsenin hiç kimseyi terörist ilan edemeyeceğidir. Ne siyasi otorite ne de
mülki idare kimseyi terörist ilân edemez. Çünkü;
yurttaş kavramında, herkesin eşit hakları vardır. Hiç kimseye veya bir zümreye
özel hak tanınamaz ya da hiç kimsenin hakkı din, etnisite,
cinsiyet gibi nedenlerle elinden alınamaz. Bütün bunlarla birlikte, bölgede,
bazı kişilerin yakınlarına yüklü miktarda tazminat verildiği iddiaları ise
konunun daha büyük özenle araştırılması gerektiğinin göstergesidir.
İç borç
stoku 149 milyar liradan 352 milyar liraya çıkan; 80 yılda toplam 135 milyar
lira faiz ödenirken, son 8 yılda 408 milyar lira faiz ödenen ülkemizde Vanlı
yurttaşlarımıza terör ve terörden doğan zararların tazmini yerine 2 tane
hapishane yapılma sözünün verilmesi, bölgede şaşkınlık yaratmaktadır.
Terör ve
terörle mücadeleden doğan zararların tazmin edilmesinde yaşanan sorunların ve
özellikle bu konuda Van İli Bahçesaray İlçesi'nde yaşanan olayların
araştırılması amacıyla Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105.
maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.
1) Şevket Köse (Adıyaman)
2) Gürol Ergin (Muğla)
3) Sacid
Yıldız (İstanbul)
4) Malik Ecder
Özdemir (Sivas)
5) Osman Kaptan (Antalya)
6) Atila
Emek (Antalya)
7) Tayfur Süner (Antalya)
8) Rahmi Güner
(Ordu)
9) Ahmet Küçük (Çanakkale)
10) Harun Öztürk
(İzmir)
11) Hüseyin Pazarcı (Balıkesir)
12) Algan
Hacaloğlu (İstanbul)
13) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
14) Kamer Genç (Tunceli)
15) Yaşar Ağyüz
(Gaziantep)
16) Abdurrezzak
Erten (İzmir)
17) Ali Topuz (İstanbul)
18) Durdu Özbolat
(Kahramanmaraş)
19) Mevlüt
Coşkuner (Isparta)
20) Ali Rıza Ertemür (Denizli)
21) Ensar
Öğüt (Ardahan)
22) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
4.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 25 milletvekilinin, kayıt dışı istihdam
edilenlerin kayıt altına alınması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1081)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizdeki
sigortasız kayıt dışı çalışan vatandaşlarımızın kayıt altına alınma
yöntemlerinin araştırılması amacıyla, Anayasanın 98'inci, TBMM İçtüzüğünün 104
ve 105'inci maddeleri uyarınca "Meclis araştırması" açılmasını
saygılarımızla arz ederiz.
1) Tayfur Süner
(Antalya)
2) Sacid
Yıldız (İstanbul)
3) Halil Ünlütepe
(Afyonkarahisar)
4) Durdu Özbolat
(Kahramanmaraş)
5) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
6) Yaşar Ağyüz (Gaziantep)
7) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
8) Mehmet
Ali Özpolat (İstanbul)
9) Ali
Rıza Ertemür (Denizli)
10) Atila Emek (Antalya)
11) Gürol
Ergin (Muğla)
12) Fevzi
Topuz (Muğla)
13) Malik
Ecder Özdemir (Sivas)
14) Ensar Öğüt (Ardahan)
15)
Derviş Günday (Çorum)
16) Rahmi
Güner (Ordu)
17) Haluk
Koç (Samsun)
18) Rasim
Çakır (Edirne)
19) Ahmet
Küçük (Çanakkale)
20)
Hüseyin Pazarcı (Balıkesir)
21) Harun
Öztürk (İzmir)
22) Algan Hacaloğlu (İstanbul)
23) Kamer
Genç (Tunceli)
24) Abdurrezzak Erten (İzmir)
25) Ali
Topuz (İstanbul)
26)
Şevket Köse (Adıyaman)
Gerekçe:
Günümüz
dünyasında başarılı ekonomik performans gösteren ülkelerin dayandıkları temel
felsefe, "girişimciliğin" desteklenmesidir. Çünkü girişimci; üretim,
yatırım, ihracat ve istihdamın kaynağı, rekabet gücünün baş aktörüdür. Hem ABD,
hem de AB ülkeleri bu amaçla; vergi ve sigorta primi gibi ücret dışı işgücü
maliyetlerinin düşürülmesini, vergi ve sosyal güvenlik rejimlerinin yeniden
yapılandırılmasını, bürokrasinin azaltılmasını ve çalışma mevzuatının
esnekleştirilmesini ilke edinmişlerdir. Türkiye'de ise girişimciler, çoğunlukla
devletin yarattığı ve yol açtığı engellerle karşı karşıyadırlar. Kayıtlı
işletmeler üzerindeki yüklerin sürekli artırılması ve yenilerinin getirilmesi,
ülkemizde kayıt dışı ekonomiyi ve kayıt dışı istihdamı beslemektedir.
TÜİK
verilerine göre Kasım 2010'da yüzde 42,8 olan kayıt dışı istihdam, 2011'in
başlarında yüzde 52,8'in üzerine çıkmıştır. Yine yapılan araştırmalara göre
Türkiye'de toplam çalışan kişi sayısı 22 milyon civarındadır. Bu çalışanların
içinde yer alan yaklaşık 11 milyon vatandaşımızın da sigortasız biçimde kayıt
dışı olarak çalışmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun kayıt dışı istihdam
dolayısıyla 2010 yılı sonunda açığı yaklaşık 27 milyar lira olmuştur. Bu kayıt
dışılık, kayıt içine alınmış olabilseydi, yaklaşık 24 milyar lira gibi artı bir
prim geliri sağlanmış olacaktı. Kayıt dışılığı kayıt içine alabilmiş olsak,
Sosyal Güvenlik Kurumu şu anda açık veren kurum haline düşmeyecekti. Bu
açıkların karşılığı Hazine Müsteşarlığı tarafından ödenmektedir, Hazinenin
gelirlerinin de vatandaşlarımızın ödediği vergilerden karşılandığı bilindiğine
göre, kayıt dışılık nedeniyle kaybedilen bu gelirler aslında yine
vatandaşlarımızın sırtına binen bir yük halinde geri dönmektedir.
Ülke
çapında bakıldığında inşaat, hizmet ve tarım sektöründe kayıt dışılığın fazla
olduğu gözlemlenmektedir. Özellikle inşaat sektöründe çok ciddi kayıt dışılık
vardır. Bu sektörlerde çalışan vatandaşlarımız yılın çeşitli dönemlerinde
çalışıp, belli dönemlerde işsiz kalmaktadırlar. Bu sistem kayıt dışılığı
körüklemektedir. Bunu önlemek için, çalışanların SSK primlerinin kademeli
olarak düşürülmesi veya bu primlerin belli sıkıntılı dönemde alınmaması gibi
çalışmaların mutlaka yapılması yerinde olacaktır.
İşçi
üzerinden dolaylı teşvik sistemini mutlaka uygulamamız gerekir. Bu sistem
terörü, işsizliği, kapkaçı önleyecektir çünkü tarım ve inşaat sektörlerinde
çoğunlukla işçiler güneydoğu ve doğudan kamyonlarla Adana-Mersin gibi
illerimize Çavuşlar vasıtası ile getirilip, hiçbir sosyal güvence olmadan
çalıştırılmaktadırlar. Aldıkları ücretin yarısını da bu Çavuşlar almaktadır.
Bununla birlikte, özellikle tekstil sektörü, kur düşüklüğünden dolayı merdiven
altına düşmüştür. Çin'le rekabet edememektedir. Turizm, tarım, tekstil ve
inşaat sektöründe stopaj kaldırılıp, SSK primleri yüzde 2'ye indirilmelidir. Bu
gerçekleştirilirse gider üzerinden kontrol imkânı doğacak, kayıt dışı ekonomi
kayıt altına alınmış olacaktır.
Yukarıda
belirtilen gerekçelerle, ülkemizdeki sigortasız kayıt dışı çalışan
vatandaşlarımızın kayıt altına alınma yöntemlerinin araştırılması ve Yüce
Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis Araştırması açılması yerinde olacaktır.
BAŞKAN –
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır.
Sayın
milletvekilleri, on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.08
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.27
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen
ORHAN (Van)
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
Gündemin
“Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen İşler” kısmına geçiyoruz.
1’inci sırada yer alan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri
Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat
Milletvekili Bekir Bozdağ’ın; Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye Milletvekili Durdu
Mehmet Kastal’ın Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili
Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş
ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ'ın; Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye Milletvekili
Durdu Mehmet Kastal'ın Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/875, 2/876)
(S. Sayısı: 698) (x)
BAŞKAN –
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Dünkü
birleşimde İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen
teklifin birinci bölümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştı.
Şimdi,
birinci bölümde yer alan maddeleri, varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini
yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza sunacağım.
1’inci
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 1. maddesinin 2. paragrafındaki “hizmetin
başladığı gün mesai saati bitimine kadar” ifadesinin “hizmetin başladığı gün
içinde” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu Mustafa
Özyürek Eşref
Karaibrahim |
Malatya İstanbul Giresun |
Akif Ekici Şevket Köse F. Murat Sönmez |
Gaziantep Adıyaman Eskişehir |
Harun Öztürk Bayram
Meral |
İzmir İstanbul |
(x) 698 S. Sayılı Basmayazı 15/03/2011 tarihli 77’nci Birleşim Tutanağı’na eklidir.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
Sayılı Kanun teklifinin 1. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Oktay Vural Mehmet Şandır Mustafa
Kalaycı |
İzmir Mersin Konya |
Emin Haluk Ayhan Y. Tuğrul Türkeş Hakan
Coşkun |
Denizli Ankara Osmaniye |
Behiç Çelik Metin Çobanoğlu Erkan Akçay |
Mersin Kırşehir Manisa |
Recep
Taner |
Aydın |
Madde 1- 10/6/2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine
Dair Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Bu
şirketler tarafından üçüncü kişi, kurum ve kuruluşlara sağlanacak koruma ve
güvenlik hizmetleri, hizmetin başladığı gün mesai saati bitimine kadar ilgili
valiliğe yazılı olarak bildirilir. Acil ve geçici nitelikteki koruma ve
güvenlik hizmetlerinde süre kaydı aranmaz. Acil ve geçici nitelikteki
korumaların neler olduğu İçişleri Bakanlığınca belirlenir.”
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN –
Sayın Vural, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)
OKTAY
VURAL (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Çok
değerli milletvekilleri, bu 1’inci maddedeki değişiklik önergemizin amacı,
maddenin daha anlaşılır yapılmasını temindir.
Bu kanun
teklifinin ilk üç maddesi, aslında daha önce verilmiş, 26 Şubat 2009 tarihinde
rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu tarafından verilmiş bir
kanun teklifinin içeriğiyle ilgilidir.
Tabii,
rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun 26 Şubat 2009
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduğu kanun teklifi, maalesef daha
İçişleri Komisyonunda bekletilmektedir. Yani gerçekten,
değerli milletvekilleri, bir Sayın Milletvekili, bir partinin Genel Başkanının
Hakk’ın rahmetine kavuşmadan önce verdiği bir kanun teklifini komisyonlarda
bekletip, görüşmeyerek, bunu bir torbanın içerisine koyup, sonra bu torbanın
içerisinde de “Bu düzenlemeler, aynı zamanda merhum Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu’nun aynı kanunla ilgili hazırlamış olduğu
teklifini de içerir mahiyettedir.” diyerek bunu geçiştirmesini hiç doğru
bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Yani bu Meclis bu kanun teklifini
kanunlaştıramayacak kadar meşgul müydü? Ne olurdu da bu kanun teklifi
kanunlaşsaydı da bugün burada Adalet ve Kalkınma Partisi grup başkan vekilleri
Suat Kılıç, Ayşe Nur Bahçekapılı, Nurettin Canikli,
Mustafa Elitaş ve Bekir Bozdağ’ın
imzasıyla gelmeseydi de Muhsin Yazıcıoğlu’nun verdiği
kanun teklifini bugün görüşmüş olsaydık daha iyi olmaz mıydı? Ondan sonra da
kalkıp “İşte, biz bunu realize ediyoruz.” diye
buralarda bunun üzerinden bir yaklaşım oluşturmayı doğru bulmuyorum.
Milletvekillerinin
verdiği kanun teklifleri eğer Türkiye Büyük Millet Meclisinde kanunlaşması
gerekiyorsa o milletvekilinin ismiyle geçmelidir. Daha önce de Bursa
milletvekillerimiz vermişti Bursa’da üniversite kurulmasına ilişkin. Bu
üniversite kurulmasına ilişkin Necati Özensoy, İsmet Büyükataman, Hamit Homriş’in
kanun teklifi komisyonda beklemişti. Daha sonra bir başka komisyonda yine
Bursa’yla ilgili aynı kanun teklifi kanunlaştırılmıştı. Böyle bir şey olabilir
mi? Hiç olmazsa burada emeği geçen milletvekillerinin isminin anılmasına fırsat
verilmeli. Bir tek yapılacak iş budur. Dolayısıyla bugün, bu rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun bir yılı aşkın süredir Parlamentoda
bekletilen teklifini, bir yılı aşkın değil, iki yılı aşkın bir süredir
Parlamentoda bekletip, kanunlaştırmayıp onu bir torbaya koymak… Gerçekten,
bugün, o Hakk’ın rahmetine kavuşmuş Sayın Muhsin Yazıcıoğlu’nun
iradesiyle bir kanun teklifini kanunlaştırmamış olmamızı da doğru bulmadığımı
ifade etmek istiyorum. Bu bakımdan, bu gibi konularda, lütfen, komisyon
başkanları, komisyonlar, milletvekillerinin verdiği kanun tekliflerini, hangi
partiden olursa olsun, onların verdiği emeğe saygı göstererek onların
isimlerinin anılmasını temin etmeniz gerekmektedir. Milletin vekilinin bu
konuda isminin saklanmış olmasını çok yadırgadığımı ifade etmek istiyorum.
Gönülden diyorum ki: Keşke, bu özel güvenlik görevlileriyle ilgili bu kanun
teklifini, Muhsin Yazıcıoğlu’nun, Sivas Milletvekili
Muhsin Yazıcıoğlu’nun kanun teklifi olarak bugün
burada görüşsek daha anlamlı olurdu. Yoksa “Onun teklifini içeriyor.” diye
komisyon raporuna dercetmek suretiyle böyle bir
görevi yerine getirmiş olduğumuzu zannetmediğimi ifade etmek istiyorum. Söz
almamın asıl sebebi budur.
O
bakımdan, hatıralara saygı göstermek lazım. Bu milletvekillerinin
emeklerine, iradelerine saygı göstermek lazım. Öyle yağma yok! Al
oradan, koy onu, senin isminle çıksın. Ondan sonra “Ben onun için yapıyorum…”
Onun iradesi Mecliste duruyor. Dolayısıyla Mecliste duran irade varken onu kadük hâle dönüştürmeyi doğru bulmadığımı ifade etmek
istiyorum.
Önergemizin
amacını daha önce açıklamıştım. Bu vesileyle tekrar -bu, özel güvenlik
görevlileriyle ilgili kanun teklifini verdikten, yaklaşık 26 Şubatta veriyor-
25 Martta Hakk’ın rahmetine kavuşan rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’na
Cenabıhak’tan rahmet diliyorum. Bu vesileyle, hiç olmazsa bu kanun teklifinin
onun ismiyle geçirilmiş olmasının daha doğru olabileceğini, bu Meclise
yakışanın bu olabileceğini ifade etmek amacıyla da söz almış bulundum.
Hepinize
saygılarımı arz ediyorum.
Teşekkür
ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Vural.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, bir düzeltme yapmama izin verir misiniz?
Sayın
Grup Başkan Vekili, biraz önce söylerken, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun
Şubat 2009 tarihindeki verdiği kanun teklifiyle ilgili “Aslında o teklifin onun ismiyle anılması
gerekir.” dedi, katılıyorum. Fakat bu teklif, Plan ve Bütçe Komisyonunda
görüşüldüğünden dolayı, Plan ve Bütçe Komisyonundaki Komisyon Başkanlığına veya
Meclis Başkanlığına müracaatla birlikte İçişleri Komisyonundaki raporu
alsalardı, teklifi alsalardı birleşme imkânı olurdu.
HARUN
ÖZTÜRK (İzmir) – Veya Komisyon bekleseydi, tali komisyon. Tali komisyon
raporunu bekleseydik.
OKTAY
VURAL (İzmir) – Torbaya koymasaydınız.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) - Bu teklifi verdiğimizde Parlamento yoğun bir şekilde İç
Tüzük istismar edilerek grup önerileriyle farklı şekilde oyalandığından dolayı,
biz bunu açıkçası yürürlük ve yürütme maddelerindeki birer ikişer saatlik
zamanı kazanmak adına Sayın Muhsin Yazıcıoğlu’nun
teklifini de buraya aldık.
OKTAY
VURAL (İzmir) – İki yıldır oyalandı, iki yıldır. Ondan sonra kalkıp burada
Muhsin Yazıcıoğlu’nun ismini anıyorsunuz. Veysi Kaynak da “Onun için getirdik.” diyor.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Onu bilgilendirmek için söz aldım.
Teşekkür
ediyorum efendim.
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz. Kayda geçmiştir Sayın Elitaş.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 1. maddesinin 2. paragrafındaki “hizmetin
başladığı gün mesai saati bitimine kadar” ifadesinin “hizmetin başladığı gün
içinde” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu (Malatya)
ve arkadaşları
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.
BAŞKAN –
Sayın Öztürk, buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
HARUN
ÖZTÜRK (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 698
sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 1’inci maddesinin değiştirilmesi konusunda
Cumhuriyet Halk Partisi olarak vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım. Bu
vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, teklifin ilk üç maddesi Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair
Kanun’da değişiklik yapılmasına ilişkindir. Bu maddelerin yasalaşmasını CHP
olarak biz de destekliyoruz. 1’inci maddede küçük bir düzeltme için önerge
vermiş bulunuyoruz.
Değerli
milletvekilleri, bu vesileyle Hükûmetin kamuoyuna
cilalayarak takdim ettiği 2011 yılı merkezî yönetim bütçesi ocak, şubat ayı
sonuçlarının cilalarını indirmek üzere bazı değerlendirmelerde bulunmak
istiyorum.
Değerli
milletvekilleri, 2011 yılı bütçesi harcamaları yüzde 2,5 artarken bütçe
gelirlerinde yüzde 21,5 artış olması sonucunda, bütçe dengesi, yılın ilk ayında
yaklaşık 2 milyar lira fazla vermiş görülüyor. Gayet güzel. Bütçe
giderlerindeki düşük artışta faiz giderlerindeki 0,7 milyar TL tutarındaki
azalış ile bazı kalemler için yapılacak harcamaların seçim öncesine
ertelenmesinin etkili olduğu görülmektedir. Bu bütçe fazlası vermede etkili
olan kalemlere baktığımızda, 2010 yılı ilk iki ayına göre hangi harcamalarda
düşük harcama yapmışız ki bütçe bu kadar fazla vermiş diye baktığımızda, ilk
iki ayda bir önceki yıla göre görev zararlarında 775 milyon TL azalma
görünüyor, sosyal güvenlik açık finansmanında 1 milyar 154 milyon azalma
görünüyor, ihracat desteklerinde 126 milyon azalma görünüyor, alan bazlı tarımsal desteklerde 1 milyar 206 milyon TL azalma
görünüyor. Yine KİT’lere verilen borçlarda 299 milyon TL azalma var. Yani bu
azalmaları topladığınızda 3.565 milyon TL ediyor, yani 3,5 milyar. Yani 2
milyar fazla veren bütçenin fazla vermesine sebep olan harcamalardaki azalışlar
bunlar. Peki, 2011 yılında bu saydığım harcama kalemleri için Meclisimizin
öngördüğü tavan kalemlerde bir azalma var mı? Yani ola ki siz bunlarda bazı
tedbirler almışsınızdır azalma olmuştur ama görüyorsunuz ki onlarda da artış
var.
Değerli
milletvekilleri, bütün bu harcamaların, unutulmasın diye seçime yakın bir
döneme ertelendiği açıktır. Hükûmet, bir taraftan seçim
öncesi bütçesinin görüntüsünü cilalarken diğer taraftan seçim öncesi çeşitli
kalemleri, ertelenen harcamalarla hoş tutmaya çalışmaktadır bazı kesimleri.
Kabul etmeliyiz ki karşımızda şeytana pabucunu ters giydirecek bir iktidar
bulunmaktadır. Ancak bu İktidarın gerçek yüzünü millete göstererek başarıya
ulaşacağımızdan da kimsenin şüphesi olmasın.
Değerli
milletvekilleri, gelir kalemlerine baktığımızda, ilk iki ayda, bir önceki yılın
aynı dönemine göre vergi gelirlerinde 7,4 milyar liralık artış var. Bu artışın
sadece 2,8 milyarı gelir üzerinden alınan vergilerden gelmiş. Geri kalan 4,6
milyar liralık artış ise dolaylı vergilerden gelmiştir. Bunun da 2,7 milyar
lirası dâhilde alınan dolaylı vergilerden, 1,2 milyar lirası ithalde alınan
dolaylı vergilerden, 0,8 milyarı da harçlardan gelmiştir. Yani AKP Hükûmeti dar gelirli vatandaşları vergi yükü altında ezmeye
devam etmektedir.
Önergemize
destek vereceğiniz ümidiyle yüce heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederiz Sayın Öztürk.
S. NEVZAT
KORKMAZ (Isparta) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN
- Karar yeter sayısı arayacağım.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı
yoktur.
On dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.41
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 15.57
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen
ORHAN (Van)
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin
Üçüncü Oturumunu açıyorum.
698 sıra
sayılı Kanun Teklifi’nin 1’inci maddesi üzerinde verilen İzmir Milletvekili
Harun Öztürk ve arkadaşlarının önergesinin
oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi yeniden oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım:
Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Teklifin
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
1’inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 1’inci madde
kabul edilmiştir.
2’nci
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
TBMM
Başkanlığı’na
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 2. maddesindeki 2. paragrafın sonundaki “1
ay” ifadesinin “15 gün” olarak değiştirilmesini arz ederiz.
Ferit Mevlüt
Aslanoğlu Mustafa
Özyürek Şevket
Köse |
Malatya İstanbul Adıyaman |
Eşref Karaibrahim Akif
Ekici Harun Öztürk |
Giresun Gaziantep İzmir |
Bayram
Meral |
İstanbul |
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 2. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Erkan Akçay |
Mersin Konya Manisa |
Metin Çobanoğlu Recep Taner Hakan Coşkun |
Kırşehir Aydın Osmaniye |
Behiç Çelik Emin Haluk Ayhan Y. Tuğrul Türkeş |
Mersin Denizli Ankara |
Madde 2-
5188 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, üçüncü ve beşinci fıkraları madde metninden çıkarılmıştır.
"Özel
güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde,
alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu
ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması
yapılır. Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanunun 14 üncü maddesinde
belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş olmak şartıyla,
valilikçe çalışma izni verilir. Ateşli silah taşımayacak özel güvenlik
görevlileri hakkında sadece arşiv araştırması yapılır. Güvenlik soruşturması ve
arşiv araştırması otuz gün içinde tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv
araştırması her beş yılda bir yenilenir."
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN –
Sayın Çelik, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)
BEHİÇ
ÇELİK (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; söz konusu yasa
teklifinin 2’nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge için söz aldım.
Hepinizi bu vesileyle saygılarımla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, özel güvenlik mevzuatı, hepinizin bildiği gibi, 2004 yılına kadar
2495 sayılı Yasa’yla düzenlenmişti ve özel güvenlik teşkilatı bu yasaya tabi
iken, söz konusu tarihte çıkarılan 5188 sayılı Yasa’yla yeni bir yön ve şekil
vermeye çalışılırken istenen amacın hasıl olmadığı,
gelişen yeni zorluklar ve müşkülat karşısında kendisini ortaya çıkarmıştır.
Özel
güvenliğin, bir kamusal hizmet ve görev olmasına rağmen, 5188 sayılı Kanun’un
mantığı anlamında, bu alandan ayrılarak özel görev ve hizmet olmasına dönük iradeye
dönüşmesi ayrı bir tartışma konusudur. Yani özel güvenliğin özelleştirilmesi
istikametinde bir yöneliş, bir irade sergilenmiştir ancak şu anda bizim
tartışma konumuz bu değildir.
Ülkemizde
genel emniyet ve asayişten sorumlu kolluk güçleri olan jandarma ve polis
gücümüzün yanında, genel kolluğa yardımcı birtakım özel güvenlik olarak
addedilebilecek yardımcı kolluk güçleri de güvenlik görevlileri de
bulunmaktadır. Bunlar, belediye zabıta teşkilatı, orman muhafaza, gümrük
muhafaza, çarşı ve mahalle bekçileri, köy korucuları, geçici köy korucuları
gibi sayılabilir. Özel güvenlik görevlileri, gelişen sosyoekonomik şartlar ve
ihtiyaçlara binaen bu görevlilere ilave olarak eklenmiştir.
Bugün
itibarıyla sayısı 220 binlere varan bu grubun ciddi bir istihdam alanı ve o
ölçüde de statü, görev, yetki, özlük tanımlamasına ihtiyaç duyulduğu açıktır.
5188 sayılı Kanun’un 2495 sayılı Kanun’dan ileri bir aşamaya ulaştırıldığını,
söz konusu statüye ulaştırdığını söylemek mümkün değildir. Özel güvenlik
görevlilerinin bağlılık, istihdam, özlük ve hukuki, mali, sosyal yönden
yeknesaklığının sağlanması da bu meyanda gereklidir.
Bugün
özel güvenlik şirketine bağlı güvenlik görevlileri, belli bir kamusal kuruluşta
çalışan güvenlik görevlileri, 657 sayılı Yasa’ya bağlı güvenlik görevlileri
olarak, bunlar yine homojen olarak istihdam edilmiyor, farklı hukuki statülere
tabi oldukları açık bir şekilde görülüyor. Dolayısıyla hak, yetki ve
sorumluluklar açısından farklı uygulamaların olduğu bir alan oluşturuluyor.
Kanunda,
işçi özel güvenlik görevlileri sendikalara, siyasi partilere üye olma hakkına
sahipken, memur güvenlik görevlilerinin böyle bir hakkı söz konusu değildir.
Disiplin
hukuku açısından da farklılık vardır. Bunun İş Kanunu’na uydurulması
gerekmektedir.
Özel
güvenlik görevlilerinden şehit olanların ve yaralananların, Nakdi Tazminat
Yasası’na tabi olanlar olduğu gibi, 5188’in 15’inci maddesinde ifade edilen ama
işletilemeyen özel güvenlik mali sorumluluk sigortasının düzenlenmesi
gerekiyor.
Yargılama
sistemi çok karmaşık, bunun düzeltilmesi gerekiyor.
Hiyerarşisinin
düzeltilmesi gerekiyor ve bütün bunlar, 5188 sayılı Yasa’da ciddi ve köklü bir
değişikliğin, değişimin olmasını gerektiriyor. Torba yasalarla, yasalara
eklenen maddelerle böyle bir alanın düzenlenmesi asla kabul edilemez.
Ben,
sözümü burada noktalarken, verdiğimiz önergenin yüksek heyetinizce kabulünü
diler, hepinize saygılar sunarım.
Teşekkür
ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Çelik.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
T.B.M.M
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 Sıra Sayılı yasa teklifinin 2. maddesindeki 2. paragrafın sonundaki “1
ay” ifadesinin “15 gün” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu (Malatya)
ve arkadaşları
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.
BAŞKAN –
Sayın Köse, buyurunuz.
ŞEVKET
KÖSE (Adıyaman) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz yasa
tasarısının 2’nci maddesi üzerine verdiğimiz önergeyle ilgili söz aldım.
Sözlerime başlamadan önce yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.
Değerli
arkadaşlar, 18 Mart 1915 yılında “Çanakkale geçilmez.” diyerek, ortak isimleri
Mehmet olan, Kürt’üyle Türk’ü, Alevi’siyle Sünni’si, Laz’ıyla, Çerkez’iyle
emperyalist güçlere karşı ülkemizi savunan bu şehitlerimizi rahmetle anıyor ve
mücadelelerinin önünde saygıyla eğiliyorum.
Sayın
milletvekilleri, ülkemizin en önemli sorunlarından biri özelleştirmelerin
biçimleri ve yöntemleridir. Kamu hizmetleri algısında yaşanan değişiklik bu
konuyu farklı bir boyuta getirmiştir. Zira, devletin
yürütmekle yükümlü olduğu işlerin pek çoğu hizmet alımı biçiminde kendini
göstermektedir. Kimi durumlarda olumlu etkisi olan bu yöntem çoğu zaman yeni
sorunların doğmasına neden olmuştur. Devletin düzenleme ve denetlemede yetersiz
kalması, bunun sonucunda kontrol edilemeyen yapıların ortaya çıkması halkımızın
da mağdur olmasına neden olmaktadır. Unutmamalıyız ki, ne şekilde olursa olsun
güvenlikten esasen devlet sorumludur. Bu sorumluluk aynı zamanda devletin bir
yetkisidir. Bu yetki hiçbir surette bir kimseye ya da bir gruba devredilemez.
Ancak ya güvenlik güçlerinin bulunmadığı ya güvenlik güçleriyle birlikte olduğu
ya da daha özel yerleri kapsayan durumlarda özel güvenlik güçlerine
başvurulmaktadır.
Özel
güvenlikçi olan yurttaşlarımız eğitimlerinden görev yaptıkları sürece kadar her
yerde çeşitli sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Çünkü AKP İktidarı her konuda
olduğu gibi bu konuda da ayrıntılı, layığınca ve tarafların görüşünü alarak bir
düzenleme yapmadı. Yani AKP İktidarı tarafların dertlerini dinlemedi. Bundan
dolayı da yaptığı yasa ne yazık ki hemen eskidi ve yeni düzenlemelere ihtiyaç
duyulacak hâle geldi.
Değerli
arkadaşlar, özel güvenlikle ilgili olarak yakın zamanda medyada açıklanan
rakamlar bu konunun önemini göstermektedir. Merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa
Özel Güvenlik Şirketleri Birliğinin yayınladığı rapor ülkemizde büyük yankı
uyandırmıştır. Rapora göre Türkiye Avrupa’nın en büyük özel güvenlik sistemine
sahip ülkesidir. Avrupa ülkelerinin çoğunda özel güvenlik görevlisi sayısının
polis sayısını aştığı bu raporda belirtilmiştir. Raporda hâlen Avrupa genelinde
1 milyon 639 bin 524 özel güvenlik elemanının görev yaptığı belirtilmektedir.
Geçen yıla nazaran özel güvenlik görevlisi sayısında 176.888 artış olması
raporda dikkat çeken bir başka noktadır.
Değerli
arkadaşlar, hemen bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye’deki özel
güvenlik görevlisi sayısı 257.192 olarak geçmektedir. Fakat bu rakam sadece
çalışanların sayısıdır. Başka bir ifadeyle, iş bulanların rakamıdır. Oysa
2005’ten beri eğitim aldıktan sonra sınava girip başarılı olanların sayısı 727
bindir. Buradan da şunu anlamalıyız ki, konuştuğumuz konu doğrudan 3 milyon
yurttaşımızı ilgilendirmektedir.
Sayın
milletvekilleri, Avrupa’nın yedi ülkesinde özel güvenlik elemanlarının polis
sayısını aştığı bilinmektedir. Bu ülkelere baktığımızda çoğunun eski Doğu Bloku ülkeleri olduğu da görülmektedir. Macaristan ise bu
konuda başı çekmektedir. En az özel güvenlik görevlisi İtalya, İspanya, Malta,
Danimarka, Belçika ve Litvanya’dadır. Görüldüğü gibi,
özel güvenlik sektörü büyümeye devam etmektedir.
Verdiğim
rakamlardan da anlaşılacağı gibi, ülkemizdeki özel güvenlik sayısı dünyadaki
çok sayıda ordudan büyük bir konuma gelmiştir.
Değerli
arkadaşlar, Türkiye’de 2004 yılından bu yılın aralık ayı sonuna kadar faaliyet
izni olan 1.270 özel güvenlik şirketi ile özel güvenlik elemanı yetiştiren 712
eğitim kurumu bulunmaktadır ve özel güvenlik elemanı çalıştırmak için şu ana
kadar izin alan 46.688 kurum, kuruluş ülkemizde mevcuttur. Türkiye’de toplam
232 bin polisin görev yaptığı düşünülürse, özel güvenlik elemanı sayısının
önemi ortaya çıkmaktadır.
Bahsettiğim
rakamlar incelenecek olursa, özel güvenlik konusu yalnızca emniyete ilişkin bir
durum değildir. Aynı zamanda konunun çok ciddi ekonomik boyutları da bulunmaktadır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Lütfen sözünüzü tamamlayınız.
ŞEVKET
KÖSE (Devamla) – Özel güvenlikle ilgili görüşlerimi 3’üncü maddede tekrar
belirteceğim.
Verdiğim
önergenin kabul edilmesini diliyor, yüce Meclisi tekrar en derin saygılarımla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Köse.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
2’nci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 2’nci madde
kabul edilmiştir.
3’üncü
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
T.B.M.M
Başkanlığı’na
Görüşülmekte
olan 698 Sıra Sayılı Yasa teklifinin 3. maddesinin 2. paragrafındaki “teorik ve
pratik eğitim” ifadesinin yerine “özellikle işin konusu gereği teorik ve pratik
eğitim” olarak değiştirilmesini arz ederiz.
Ferit Mevlüt
Aslanoğlu Mustafa
Özyürek Eşref
Karaibrahim |
Malatya İstanbul Giresun |
Akif Ekici Şevket Köse Harun Öztürk |
Gaziantep Adıyaman İzmir |
Bayram
Meral |
İstanbul |
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 3. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Mehmet Şandır Y. Tuğrul Türkeş Behiç Çelik |
Mersin Ankara Mersin |
Mustafa Kalaycı Metin Çobanoğlu Erkan Akçay |
Konya Kırşehir Manisa |
Emin Haluk Ayhan Hakan Coşkun Recep Taner |
Denizli Osmaniye Aydın |
Madde 3 -
5188 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Özel
güvenlik temel eğitimi teorik ve pratik eğitim ile silah eğitiminden oluşmak
üzere yüz yirmi ders saatinden; yenileme eğitimi altmış ders saatinden az
olmamak üzere düzenlenir. Yükseköğretim kurumlarının güvenlikle ilgili fakülte
ve meslek yüksek okullarından mezun olanlar ile fakülte veya meslek yüksek
okullarının güvenlikle ilgili bölümlerinden mezun olanlarda silah eğitimi
dışında özel güvenlik temel eğitimi şartı aranmaz. Genel kolluk kuvvetlerinden
ve Milli İstihbarat Teşkilatından emekli olanlar ile en az beş yıl bu
görevlerde çalıştıktan sonra kendi istekleriyle görevlerinden ayrılmış
olanlarda, özel güvenlik temel eğitimi şartı ve Kanunun 10 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen eğitim şartı aranmaz."
"Özel
güvenlik eğitimi, ücreti karşılığında İçişleri Bakanlığınca verilebileceği
gibi, Bakanlıktan faaliyet izni alan özel eğitim kurumlarınca da verilebilir.
Yeterli bina, araç, gereç ve personel bulunması şartıyla özel güvenlik yenileme
eğitimi, valiliğin izniyle güvenlik hizmetinin sağlandığı yerde de verilebilir.
Özel güvenlik eğitimi verecek kurumların kurucu ve yöneticilerinde 5 inci
maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen şartlar aranır."
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Sayın Behiç Çelik konuşacak.
BAŞKAN –
Sayın Çelik, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)
BEHİÇ
ÇELİK (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize saygılar
sunuyorum.
Özel
güvenlik görevlileriyle ilgili biraz önce arz etmiş olduğum görüşlerime devam
etmek istiyorum. Ancak maddeyle bağlantılı olarak özel güvenlik görevlilerinin
eğitim meselesine değinip diğer sorunlarına da biraz değinmek istiyorum.
Şimdi,
özel güvenlik görevlileri ilk defa bir eğitime tabi tutuluyor, ondan sonra beş
yıllık süre geçtikten sonra tekrar eğitime alınıyor ve her beş yılda bir bu
tekrarlanıyor ve böylece “güvenlik çalışanları kimlik kartı” adı altında bir
kart valilikçe bunlara veriliyor. Bu arada güvenlik görevlilerine, her beş
yılda bir boşa düşen bu kişilere 1.500 lira civarında bir masraf çıkıyor. Bu da
zaten asgari ücret düzeyinde maaş alan bu sektörde çalışanların büyük bir geçim
sıkıntısına girmelerine ve bu parayı taksitlerle zar zor uzun bir zamana
yayarak ödeyebilmelerine yol açıyor. Onun için, biraz önce de konuşmamda arz
ettiğim gibi, 5188’de köklü bir çözüme gitme zorunluluğu bu anlamda da
kendisini gösteriyor.
Değerli
milletvekilleri, güvenlik sektörüne girip umduğunu bulamayanların oranı, bugün
Türkiye’de yapılan araştırmalarda, yüzde 70’ler düzeyine çıkmakta, ayrılma
düşüncesinde olanların oranı ise yüzde 30’lar düzeyindedir. Sektörün bu açmazı
5188 sayılı Kanun’un eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Özel güvenlik görevlileri
net ellerine geçen asgari ücret ve biraz üstünde olmak üzere 600 ila 750 Türk
lirası arasında ücret almaktadır. Bu ücretle Türkiye şartlarında verimli görev
yapmak, evlenmek, geçimini insan onuruna yaraşır şekilde sağlamak oldukça güçtür.
Mevcut net ücreti 1.200 Türk lirasının üzerine çıkarmak gerekir. Nitekim
Milliyetçi Hareket Partisi seçim beyannamesinde bu teminatı özel güvenlik
görevlilerine diğer polislerimize olduğu gibi ve geçici köy korucularına olduğu
gibi söz veriyor, bunu taahhüt ediyor.
Sonuç
olarak bu icraatın toplumsal dirlik ve düzene ve barışa katkı yapacağına
kesinlikle inanıyoruz. Bu bilgiler ışığında özel güvenlik görevlilerinin eğitim
faaliyetleri ve yenileme eğitimleri yeniden düzenlenmelidir. Sınavlar bir
seviye belirleme sınavı şeklinde düzenlenmelidir. Ücretler ise nihai işverence
karşılanmalıdır. Uygulanan yüzde 18 KDV yüzde 8’e çekilmelidir. İçişleri
Bakanlığı tarafından yenileme ücreti en alt sınırına çekilmelidir. Yeniden
sağlık raporu, güvenlik soruşturması yapılmamalı, ayrıca yenileme eğitimleri
sonucunda sınav sağlık raporu ve harç masrafı kaldırılmalıdır, arşiv
araştırmasıyla yetinilmelidir. İş Kanunu ile 5188 sayılı Yasa hükümlerinde
çelişen hükümler İş Kanunu’na uydurulmalıdır ve özel güvenlik görevlilerinin
silah kullanma yetkisi Türk Ceza Kanunu’nun 25’inci maddesinden çıkarılarak
yeni bir düzenlemeye tabi tutulmalıdır ve şehit olan ve yaralanan özel güvenlik
görevlilerine uygulanacak prosedür eşitlik ilkesine
uygun hâle getirilmelidir. Sektörde çalışanların kıyafet, logo
gibi görünümlerinin tek tip hâle getirilmesi sağlanmalıdır. Kıdem tazminatı
sorunu çözülmelidir. Bunu daha önce de ifade etmiştim. Özel güvenlik
görevlilerinin yıllık ücretli izin hakkı sorunu çözülmelidir. Özel güvenlik
mali sorumluluk sigortasına işlerlik kazandırılmalıdır. 2005 yılında Resmî
Gazete’de yayınlanan genel şartlar yeniden düzenlenmelidir ve geçim zorluğunda
bulunan özel güvenlik görevlilerine kolaylık mutlaka sağlanmalıdır.
Bu
düşüncelerimi yüce heyetinize arz ederken, ayrıca, vermiş olduğumuz önergemizin
kabulünü diler, saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Çelik.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
T.B.M.M
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 Sıra Sayılı Yasa teklifinin 3. maddesinin 2. paragrafındaki “teorik ve
pratik eğitim” ifadesinin yerine “özellikle işin konusu gereği teorik ve pratik
eğitim” olarak değiştirilmesini arz ederiz.
Şevket Köse (Adıyaman) ve arkadaşları
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN –
Buyurunuz Sayın Köse. (CHP sıralarından alkışlar)
ŞEVKET
KÖSE (Adıyaman) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz yasa
tasarısının 3’üncü maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Sözlerime
başlamadan önce yüce heyetinizi tekrar selamlıyorum.
İkinci
madde üzerinde konuşmama son vermeden önce, özel güvenlikçilerin konumunun çok
ciddi ekonomik boyutlarda bulunmakta olduğunu söylemiştim.
Değerli
arkadaşlar, özellikle istihdama yaptığı katkıyla ekonomik olarak ülkemizde çok
önemli noktaya gelen özel güvenlik sektörünün sorunlarına aynı dönemde aynı
önemi görememekteyiz.
Şimdi,
birinci olarak kıdem tazminatı ve özlük haklarının düzenlenmemesi; iki, yasadan
doğan yetki karmaşaları, eğitimleri konusunda netliğin henüz sağlanamamış
olması; yine, kıyafet ve logoların tek tipleştirilmesinde
farklı görüşlerin bulunması nedeniyle özel güvenlik sektörünün sorunları
gittikçe büyümektedir. Örneğin, özel güvenlik eğitim kurumlarında KDV oranının
yüzde 8’e indirilmesi büyük yarar sağlayabilir. Bu yolla hem eğitim ücreti
ucuzlamış hem de kaçak ya da kayıp önlenmiş olur.
Yine,
özel güvenlik görevlilerinin kıdem tazminatı hakkı görmezden gelinmektedir.
Aslında bu sorun Hükûmet tarafından işverenlere
yüklenmiştir. Oysaki sorumluluk asıl işverenlerle birlikte ortak olmalıdır.
Yani hizmet satın alan, kamu kurumlarının çalışma hayatını düzenleyen İş Yasası
hükümlerine göre davranması için düzenleme mutlaka yapılmalıdır. Silah
bulundurma ve taşıma konusunda da daha net düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır.
Ülkemizde yaşanan üzücü olayların önlenmesi için taşıma ve bulundurma ruhsatı
almak isteyenlerin silahı tanımaları gerekiyor. Bunun için özel güvenlik eğitim
kurumlarında kurs görmelerini sağlayacak yasal değişiklikler de mutlaka
yapılmalıdır. Özel güvenlik sektörünün sorunlarının çözümlenmemesi hem ekonomik
açıdan hem de güvenlik açısından farklı sorunların doğmasına neden olmaktadır.
Bundan dolayı, özel güvenlik sektörünün sorunlarını araştıran, tarafları ve
uzmanları bir araya getiren bir araştırma komisyonunun kurulmasına da ihtiyaç
vardır.
Değerli
arkadaşlar, hemen bu konuda bir örnek vermek gerekirse 5188 sayılı Yasa özel
güvenlik görevlilerinin eğitimini düzenlemiştir. Buna göre yani bu yasaya göre
İçişleri Bakanlığı veya özel girişim biçiminde açılan eğitim kurumlarınca
eğitimin yapılabilmesini öngörmüştür. Eğitim için müfredat çerçevesinde belli
bir süre öngörülmüştür. Bu temel eğitimi başarılı bitirenlere valilikçe beş yıl
süreli çalışma izni verilir. Yani özel güvenlik görevlilerinin çalışma süreleri
beş yıl ile sınırlandırılmıştır. Beş yılın sonunda ise aynı yasaya göre
yenilenme eğitimi alınması gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, özel güvenlik
görevlileri her beş yılda bir yeniden eğitimden geçme ve çalışma ruhsatı almak
zorundadır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; tabii bu beş yılın sonunda eğitim yenilemesi
ücretsiz olarak yapılmamaktadır. Her yıl fiyatı yeniden belirlenen bir ruhsat
harcı ödemek gerekmektedir. Görüleceği gibi özel güvenlik görevlileri her beş
yılda bir çalışma ruhsatı almak için artan miktarlarda hem harç hem de kurs
ücreti ödemek zorundadırlar.
Sayın
milletvekilleri, özel güvenlik görevlileri konusu hassasiyetle, mutlaka, ele
alınmalıdır. Çünkü bu konu sadece 3 milyona yakın özel güvenlik görevlisiyle
ailelerini ilgilendirmemektedir, aynı zamanda milyonlarca kişinin de
güvenliğini, yaşamını ilgilendirmektedir tıpkı hepimizin de olduğu gibi.
Aslında konuştuğumuz konu hepimizi de ilgilendirmektedir. Evlerimizden
gittiğimiz bankalar çeşitli kurum ve kuruluşlara kadar her yerde özel güvenlik
görevlileriyle karşılaşmaktayız. Bu nedenle, sektörde yaşanan sorunların
mutlaka araştırılması ve bu sorunlara kalıcı çözümler bulunması şarttır.
Değerli
milletvekilleri, gördüğünüz gibi, milyonlarca kişiyi ilgilendiren bir konuyla
karşı karşıyayız. Bu nedenle, verdiğimiz önergenin mutlaka olumlu
değerlendirilmesi gerekir düşüncesindeyim.
Bu duygu
ve düşüncelerle yüce Meclisi tekrar selamlıyor, önergemizin desteğini
bekliyorum.
Teşekkür
ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Köse.
S. NEVZAT
KORKMAZ (Isparta) – Sayın Başkan, karar yeter sayısı istiyorum.
BAŞKAN –
Karar yeter sayısı arayacağım.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı
yoktur.
On dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.23
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.34
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen
ORHAN (Van)
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin
Dördüncü Oturumunu açıyorum.
698 sıra
sayılı Kanun Teklifi’nin 3’üncü maddesi üzerinde verilen, Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse ve arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi önergeyi yeniden oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım.
Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Teklifin
görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
3’üncü
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 3’üncü madde
kabul edilmiştir.
4’üncü
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
TBMM
Başkanlığı’na
Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 4. maddesinin Geçici
12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Bakanlık bütçesinden küçük sanayi yapı
kooperatiflerine kullandırılan kredilerden” ifadesinden sonra gelmek üzere
12.4.2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu hükümlerine
göre faaliyette bulunan organize sanayi bölgelerinin arsa temininden
kaynaklanan işlemlerine ilişkin olmak üzere her ne şekilde olursa olsun bu
kanunun yayımlandığı tarihten önceki dönemler de dâhil olmak üzere KDV
tarhiyatı yapılmaz, başlatılmış olan vergi incelemelerine devam edilmez. Küçük
sanayi sitesi yapı kooperatiflerinin 31.12.2010 tarihinden” ibaresinin
eklenmesi. Ayrıca,
c)
bendinde yer alan
1.15 ibaresi 1.01
1.07 ibaresi 1.03
1.10 ibaresi 1.05
1.15 ibaresi 1.07
ç)
Bendinde yer alan
1.20 ibaresi 1.10
1.25 ibaresi 1.13
1.30 ibaresi 1.15
1.35 ibaresi 1.20
d) 1.10 ibaresi 1.05
1.15 ibaresi 1.07
1.20 ibaresi 1.10
1.25 ibaresi 1.13 şeklinde uygulanır.” şeklinde
değiştirilmesini arz ederiz.
Mustafa Özyürek Ferit
Mevlüt Aslanoğlu Harun Öztürk |
İstanbul Malatya İzmir |
Fatih Atay Yaşar Ağyüz Hüseyin
Ünsal |
Aydın Gaziantep Amasya |
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 4. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Mehmet Şandır Y. Tuğrul Türkeş Emin Haluk Ayhan |
Mersin Ankara Denizli |
Metin Çobanoğlu Mustafa Kalaycı Erkan Akçay |
Kırşehir Konya Manisa |
Hakan Coşkun Recep Taner Nevzat Korkmaz |
Osmaniye Aydın Isparta |
Madde 4- 8/1/1985 tarihli ve 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“Geçici
Madde 12- (1) Bu Kanunun 11 inci maddesinin (a) bendinde sayılan görevler kapsamında
Bakanlık bütçesinden küçük sanayi sitesi yapı kooperatiflerine kullandırılan
kredilerden; 31/12/2010 tarihinden önce ödeme süresi
geldiği hâlde, bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan kredi
alacaklarının asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin fer’iler yerine, bu
maddenin yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret
olması halinde bu alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın, bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın
sonuna kadar Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ya da Bakanlığın uygun görmesi
hâlinde kredi ödemelerine aracılık edecek bankaya başvuruda bulunması ve
ödenmesi gereken tutarın, ilk taksiti bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen
üçüncü aydan başlamak üzere azami otuz altı ayda otuz altı eşit taksitte
ödenmek şartıyla fer’ilerin tamamının tahsilinden
vazgeçilir.
(2) Bu
maddenin yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi
başlatılmış alacaklar için, borçlunun, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere
başvuruda bulunması halinde, davalar sonlandırılır ve icra takipleri
durdurulur. Bu takdirde borçluların mahkeme ve icra masrafları ile vekalet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri
şarttır.
(3) Bu
madde kapsamına giren alacakların tamamının maddede öngörülen süre ve şekilde
ödenmemesi halinde alacak ilgili mevzuatın öngördüğü şekilde hesaplanır ve
ödenen tutarlar mahsup edilir.
(4) Bu
madde hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
a) İlk
taksit ödeme süresi içerisinde defaten ödenmesi halinde, bu tutara bu maddenin
yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz
uygulanmaz.
b)
Taksitle ödenmek istenmesi halinde, borçlunun başvuru sırasında on iki, on
sekiz, yirmi dört veya otuz altı eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini
tercih etmesi şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede
ödeme yapılamaz.
c)
Taksitle yapılacak ödemelerde bu maddeye göre belirlenen tutar;
1) On iki
eşit taksit için (1,05),
2) On
sekiz eşit taksit için (1,07),
3) Yirmi
dört eşit taksit için (1,10),
4) Otuz
altı eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan
tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle aylık dönemler halinde ödenecek taksit
tutarı hesaplanır.
5) Bu
maddeye göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak daha önce alınmış olan
teminatlar yapılan ödemeler nispetinde iade edilir.
6) Bu maddeye göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında
iki veya daha az taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde,
ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna
kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine
göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile
birlikte ödenmesi şartıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır. Süresinde
ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya
bir takvim yılında dörtten fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik
ödenmesi halinde bu madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlara ilişkin
kalan taksitleri ödeme hakkı kaybedilir.
(7) Bu
madde kapsamına giren alacaklara karşılık bu maddenin yayımlandığı tarihten
önce ödenen tutarlar bu madde hükümlerine dayanılarak ret ve iade edilmez.
(8) Bu
maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı yetkilidir.”
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.
BAŞKAN –
Sayın Korkmaz, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)
S. NEVZAT
KORKMAZ (Isparta) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ikinci torba yasanın
4’üncü maddesi için vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerine söz almış
bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, bu önergemizi bir önceki torba yasada da teklif etmiştik ama
kabul etmemiştiniz, önergemizi tekrarlıyoruz. Vatandaşa zaman kazandırmak için
6’ncı fıkradaki süre iki aydan dört aya çıkarılmaktadır. Bakalım, vatandaşın
yanında mı yer alacaksınız hep birlikte göreceğiz.
AKP’nin
aslı astarı olmayan birçok rakamın havada uçuştuğu, göz boyayan ekonomi
bültenleri vatandaşın derdine derman olmamaktadır. Vatandaşın hayat pahalılığı
hesabı farklı, iktidarınki farklıdır. Yani sayın AKP
milletvekilleri, hesaplarınız karın doyurmuyor.
Hafta
sonunda Isparta’daydım, Şarkikaraağaç’ı da ziyaret
etme imkânı buldum. “İşte vatandaşın hesabı!” dedirtecek bir hesabı vatandaş
yapmış, önümüze koydu Sayın Ramazan Işık. Hayat pahalılığından canı yanmış ama
asıl canını acıtan, Hükûmetin, gözlerinin içine baka baka yalan söylemesi, “Emeklinin, memurun durumu bizim
zamanımızda düzeldi, refah seviyeleri yükseldi.” denmesi. “Sayın Vekilim, şu
hesabı Mecliste bir dillendirin, durumumuzu cümle âlem öğrensin.” diye notları
elime tutuşturdu. Kıymetli arkadaşlar, tüm mütevazılığı ile ve her şeyi
asgariden tutarak hesaplamış bu Değerli Hemşehrimiz.
Eğer halkın Hükûmeti olarak onların dertleri ile
dertleniyor iseniz şu hesabı bir tutturuverin Sayın Başbakan, sayın
milletvekilleri; 5 kişilik bir ailenin aylık zorunlu harcamalarını sıralamış.
Bu hesabı herkes bilmek zorunda diye okuyorum: “Elektrik 100 lira” demiş, “su
65 lira, telefon, sabit ve cep telefonu 100 lira” koymuş, “yakıt, kömür-odun
toplam 150 lira” koymuş, ”sosyal güvenlik primi, işçi veya esnaf olabilir 250
lira…”
FEVZİ
ŞANVERDİ (Hatay) – Rakamlar abartılmış!
S. NEVZAT
KORKMAZ (Devamla) – Sen bu “abartılma” lafını gel o Şarkikaraağaç’ta
bu vatandaşın yüzüne söyle!
“Kira 350 lira” demiş, “çarşı pazar masrafı aylık 350 lira” demiş,
“çocukların eğitim masrafı toplam 250 lira, giyecek için 200 lira” koymuş, “tüp
için 50 lira” demiş, “temizlik malzemesi için 50 lira” koymuş, “arabasına
-varsa eğer- yakıt ve diğer masraflar için 200 lira” koymuş, “bir de kahveye
çıkarsam arkadaşlarla, onlar için de bir 100 lira” bütçe ayırmış. “Toplam
2.215 lira”, altına da not düşmüş “özel ve sosyal yaşam hariç” diye.
Değerli
arkadaşlar, kafanızı kuma gömmeyin, hele hele
“abartı” falan deyip de geçiştirmeyin, bu hesapta herhangi bir fazlalık ve
abartı yok. Bakın, insanlarımız sıkıntıda. Vatandaş çocuklarını şöyle bir
yemeğe, eğlenceye götürmeyi bir tarafa bırakın mutfakta tencerenin kaynaması,
ocağın tütmesi için ince ince hesaplar yapıyor ama
yetiştiremiyor. Pembe tablolar çizmekten vazgeçin. Sürekli kıyasladığınız 2001
yılıyla ilgili vatandaş bugün sizin gibi düşünmüyor. “O kriz ortamında bile hem
kriz süresi kısa idi hem de bu kadar tahribatı yaşamadık” diyorlar. Geçinme
problemi ortadayken insanların önüne koyduğunuz suni meselelere de
inanmıyorlar. Bugüne kadar yalan ile, aldatma ile
alacağınız mesafeyi almışsınız, yolunuz buraya kadarmış. Vatandaş Ramazan
Işık’ın yaptığı en asgari rakamlarla hesaplanmış bu listeyi karşılamak üzere
kaç kişi 2 milyar yani 2.215 lira maaş alıyor? Ücretlilerin yüzde 1’i ya da
2’si, o kadar. Milyonlarca insan bu maaşı rüyasında bile göremiyor. Dökerek,
saçarak götürüyorsunuz, sonradan “Pardon, yanlış yapmışız.” mealinde
hazırladığınız torba, çuval yasalarıyla döktüklerinizi toplamaya
çalışıyorsunuz. Bunun çare olmadığı, bu tür yasaların yeni haksızlık ve
adaletsizliklere yol açtığını da gayet iyi biliyorsunuz. Yoruldunuz,
tükendiniz, kafalarınız karışık.
Kısaca,
sizi değiştirme, kızağa çekme zamanı geldi. Artık, işe dört elle sarılacak,
memlekete hizmet heyecanı ile planını, programını hazırlamış kadrolar gelmeli.
Dokuz
yıldır tüm hazırlıklarını yapmış, vatandaş Ramazan Işık’ın bu hesabını
tutturmak üzere projelerini hazırlamış Milliyetçi Hareket Partisi, 12 Haziranda
aziz milletinden yetki istiyor, salahiyet istiyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.
S. NEVZAT
KORKMAZ (Devamla) – İnşallah, 12 Haziranda ülkemizi rahatlatacak bu dönüşüm
yaşanacak diyor ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz Sayın Korkmaz.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
TBMM
Başkanlığı’na
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 4. maddesinin Geçici 12. maddesinin 1.
fıkrasında yer alan “Bakanlık bütçesinden küçük sanayi yapı kooperatiflerine
kullandırılan kredilerden” ifadesinden sonra gelmek üzere 12.4.2000 tarihli ve
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu hükümlerine göre faaliyette
bulunan organize sanayi bölgelerinin arsa temininden kaynaklanan işlemlerine
ilişkin olmak üzere her ne şekilde olursa olsun bu kanunun yayımlandığı tarihten
önceki dönemler de dahil olmak üzere KDV tarhiyatı
yapılmaz, başlatılmış olan vergi incelemelerine devam edilmez. Küçük sanayi
sitesi yapı kooperatiflerinin 31.12.2010 tarihinden” ibaresinin eklenmesi.
Ayrıca,
c)
bendinde yer alan
1.15 ibaresi 1.01
1.07 ibaresi 1.03
1.10 ibaresi 1.05
1.15 ibaresi 1.07
ç)
Bendinde yer alan
1.20 ibaresi 1.10
1.25 ibaresi 1.13
1.30 ibaresi 1.15
1.35 ibaresi 1.20
d) 1.10
ibaresi 1.05
1.15 ibaresi 1.07
1.20 ibaresi 1.10
1.25 ibaresi 1.13 şeklinde uygulanır.” şeklinde
değiştirilmesini arz ederiz.
Fatih
Atay (Aydın) ve arkadaşları
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN -
Sayın Aslanoğlu, buyurunuz.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; şimdi,
Komisyon Başkanımın neden katılmadığını bilmiyorum. Burada bir sorun var.
İlgili yetkililer burada, Bakanlığın yetkilileri burada. Bu verdiğimiz önerge,
özellikle organize sanayi bölgelerinde denetim yapan arkadaşların farklı
yorumlarından dolayı, altını çiziyorum, organize sanayi bölgelerinde denetim
yapan arkadaşların yorum farklılıklarından dolayı bir organize sanayisinde bir
şey olmuyor, öbüründe rapor düzenleniyor ve KDV tarhiyatı yapılıyor. Birinde
yapılmıyor, birinde…
Burada
bir sorun var Sayın Komisyon Başkanım. “Katılmıyorum.” diyorsunuz da bir sorun
var, yorum sorunu var. Bu yorum sorununu giderelim diyorum, başka bir şey
demiyoruz. Diyorsunuz ki “Organize sanayi bölgelerinde KDV yok.” Kanun böyle
yazıyor, kanunda “yok” diyor ama bazı denetim elemanlarımızın denetlediği bazı
organize sanayi bölgelerinde fatura çıkarılmış. Mademki “Yasada KDV yok.”
diyorsunuz o zaman niye bunu, bu sorunu devam ettiriyoruz? Dediğimiz bu,
arkadaşlar.
Ben o
zaman şunu görüyorum: Sanayi Bakanlığı yetkilileri, bu sorun sizin sorununuz.
Bu sorun onların sorunu. Sayın Maliye Bakanı da “Yorum farklılıklarını
gidereceğim.” demiş, “Biz bunu çözeceğiz.” diyorlar. Ben bunu Sanayi Bakanlığı
yetkililerinin bir sözü ve teminatı olarak alıyorum. Önergemi geri çekmiyorum.
Burada
sorun var. Bu sorunu organize sanayi bölgelerinin patronu
olan, onların hamisi olan, onların her şeyi olan Sanayi Bakanlığının çözmesi
lazım. Kendileri “Sorun var.” diyorlar, “Yorum farklılığı var.”
diyorlar, o zaman buna sahip çıkmak da Bakanlığın görevi. Bu nedenle, Maliye
Bakanlığını rahatsız etmek de sizin göreviniz. Biz böyle bir şekilde…
Komisyon
Başkanım, sizin “Katılmıyorum” demenizden alındım. “Sorun var, çözeceğiz.”
deseydiniz…
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Komisyon Başkanı katılamaz.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Katılır…
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Katılamaz…
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Katılır…
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Çoğunlukla katılır, sen orada destek verirsin…
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Bana da sorması lazım Sayın Elitaş.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Komisyonun görevi, İç Tüzük’e göre reddetmek!
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Bana da sorması lazım Sayın Elitaş.
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Mevlüt
Bey, şahsi görüşümü sorarsan o başkadır. Burada Komisyon adına oturuyorum.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Arkadaşlar, bu nedenle, burada sorun var. Ben
Sanayi Bakanlığı yetkililerine bir kez daha sesleniyorum: Bu sorunu temizlemek
sizin görevinizdir. Burada yorum farklılığı vardır, insanlar rahatsız
edilmesin. Sanayici bizim her şeyimizdir. Üreten sanayiciye hepimiz destek
olmalıyız. Organize sanayi bölgeleri bu ülkenin üretim noktalarıdır. Bu sorunu
çözmek sizin birinci derece görevinizdir. Sanayi Bakanlığı yetkilileri biraz
önce “çözeceğiz” dediler, bunu bir teminat olarak alıyorum ama Maliye Bakanıyla
çözmek de sizin görevinizdir.
Hepinize
saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz Sayın Aslanoğlu.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmemiştir.
4’üncü
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul
etmeyenler… 4’üncü madde kabul edilmiştir.
5’inci
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 5. maddesindeki “50 milyon” yerine “60
milyon” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Özyürek Ferit Mevlüt
Aslanoğlu Şevket
Köse |
İstanbul Malatya Adıyaman |
Akif Ekici Bayram Meral Harun Öztürk |
Gaziantep İstanbul İzmir |
Eşref
Karaibrahim |
Giresun |
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 5. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Mehmet Şandır Y. Tuğrul Türkeş Erkan
Akçay |
Mersin Ankara Manisa |
Recep Taner Hakan Coşkun Mustafa
Kalaycı |
Aydın Osmaniye Konya |
Alim Işık Metin Çobanoğlu Emin Haluk Ayhan |
Kütahya Kırşehir Denizli |
Madde 5- 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme
Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci
fıkrasında yer alan “10.000.000 Yeni Türk Lirasını” ibaresi “70.000.000 Türk
Lirasını” şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN –
Kim konuşacak?
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Alim Işık konuşacak.
BAŞKAN –
Buyurunuz Sayın Işık. (MHP sıralarından alkışlar)
ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, çok değerli
milletvekilleri; görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 5’inci
maddesi üzerine vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım. Bu vesileyle yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin başında, yirmi-yirmi beş gün önce bu yüce Mecliste dile
getirilen, Türkiye’de yaklaşık 7-8 milyon civarında şeker hastasının şeker
ölçme çubuğuyla ilgili problemin maalesef -yine gelen telefonlar doğrultusunda-
henüz çözülmemiş olduğunu, çıkan uygulama tebliğine rağmen, eczanecilerin ek 17
TL ücret istemeye devam ettiklerini ve maalesef, Hükûmetin
bu uygulamada sınıfta kaldığı yönündeki uyarıları bir kez daha Hükûmet adına Sayın Bakana hatırlatıyorum. Bu mağdur
durumda olan hastaların bu probleminin çözülmesi talebimi tekrarlıyorum. Bu
açıklamamın ardından, söz konusu önergeyle ilgili görüşlerimi sizlerle
paylaşmak istiyorum.
2008 yılı
Şubat ayında çıkarttığımız 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin
Desteklenmesi Hakkında Kanun’un 3’üncü maddesinde yer alan “10.000.000 TL”
ibaresinin “70.000.000 TL” olarak değiştirilmesini talep etmekteyiz bu
önergede. Söz konusu Kanun’un 3’üncü maddesi ARGE indirimiyle ilgili. İndirim, istisna, destek ve teşvik unsurlarını kapsıyor ve bunun
(5)’inci fıkrasında yer alan hükümde, teknogirişim
sermayesi desteği olarak verilecek ve her bir proje için 100 bin yeni Türk
lirası kadar olacak hibe tutarının toplamda bir yıl için 10 milyon TL’yi
geçemez, şeklinde yer alan hüküm şimdi bu kanunla 50 milyon TL’ye çıkartıldı. Biz
de diyoruz ki: “Bu 50 milyon TL’lik kısım yetersiz, 70 milyon TL’ye çıkaralım.”
O zaman hatırlayacaktır değerli Komisyon üyeleri ve Sanayi Bakanlığının
çok değerli bürokratları, ben bizzat, bu 10 milyon TL’lik ödeneğin çok sınırlı
bir ödenek olduğunu, bunun her biri 100 bin TL’lik projeden 100 yeni gencimizin
projesinin desteklenmesi anlamına geleceğini, bunun da Türkiye’de yeni mezun
olan birçok gencimizin bulunduğu bir ortamda son derece kısıtlı bir ödenek
olduğunu söylemiştim. O zaman, yani 2008 yılı Şubat ayında, bunun en az
50 milyon TL olması gerektiğini, Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun Komisyon
üyeleri olarak önergeyle teklif etmiştik, o gün reddedilmişti. Allah selamet
versin, içimizde mi bilmiyorum, zamanın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan Bey de burada bu Kanun görüşülürken Hükûmet adına oturmaktaydı. Konuyla ilgili görüşümü kendisi
tarafından desteklenmesi konusunda aktardıktan sonra bir konuya daha işaret
etmiştim “Sayın Bakanım, Eskişehir ve Kütahya, sanayicilerin daha çok küçük ve
orta büyüklükte olduğu iller. Gelin, bu 50 kişiden oluşan en az ARGE desteği
kapsamına 10 kişinin çalıştırılma şartını ekleyelim.” dediğimde, çok ilginç bir
ifade kullanmıştı: “Benim, leblebici ve çekirdekçilerle uğraşacak vaktim yok.”
demişti. O gün Maliye Bakanıydı, bugün aramızda çok değerli bir büyüğümüz
olarak siyasete devam ediyor. Üç yıl öncesinden bu ifadeyi kullanan Sayın
Bakanın, bugün, üç yıl önce ifade ettiğimiz böyle bir öneriyi yeni kanun
içerisinde değerlendirmiş olmasından, gerçekten üç yıl sonra da olsa memnuniyet
duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Bu
yeterli değildir değerli milletvekilleri. Şu anda, Sanayi Bakanlığımıza, bu
amaçla, teknogirişim sermayesi desteği almak üzere,
yaklaşık 800’ün üzerinde başvuru vardır. Geliniz, bu gençlerimizi, her biri 100
bin TL olmak üzere, hiç olmazsa 700 projeyi destekleyelim, bu ülkenin
teknolojisine, bilimine katkıda bulunacak gençlerimize bir istihdam imkânı
sağlayalım. Yine bu 50 milyon TL’lik ödenek, birçok gencimizin hayallerinin
kırılmasına yol açacaktır. Önergedeki 70 milyon TL, düşünülmüş taşınılmış, ona
göre konulmuş bir rakamdır.
Ben, yüce
Meclisin bu önergeye destek vereceği ümidiyle tekrar hepinize saygılar
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz Sayın Işık.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 5. maddesindeki “50 milyon” yerine “60
milyon” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Harun
Öztürk (İzmir) ve arkadaşları
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN –
Sayın Öztürk, buyurunuz.
HARUN
ÖZTÜRK (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 698
sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 5’inci maddesinin değiştirilmesi konusunda
Cumhuriyet Halk Partisi olarak vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım. Bu
vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, 13 Şubat 2011 tarihli ve 6111 sayılı torba kanunun Komisyon
tarafından kabul edilen metninde yer alan ancak Genel Kurulda metinden
çıkarılan madde bu mini torbada yeniden düzenlenmektedir. İhtiyaç ise söz
konusu düzenleme Genel Kurulda niye metinden çıkarıldı? Acil bir düzenleme
değil ve ihtiyaç yoksa niye tekrar getirilmek isteniyor? Komisyonda bu
sorularımızın karşılığını alabilmiş değiliz. Tahminimiz o ki Genel Kurulda
temel kanun olarak görüşülen torba kanunun dokuzuncu bölümüne Hükûmetin son dakikada eklemek istediği maddelere yer açmak
üzere bu madde metinden çıkarılmıştır çünkü bu bölümde yer alan maddelerin, İç
Tüzük hükmüne göre, otuzu geçmemesi gerekiyordu. Bu operasyona rağmen, söz
konusu kanunun dokuzuncu bölümü otuz iki maddeden oluşmuştur.
Metinden
çıkarılma konusunda ortaya konulan tercih, Hükûmetin
ARGE faaliyetlerine bakışını yansıtması açısından önemlidir. Hükûmetin ARGE teşvikleriyle ilgili limitleri zamanında,
doğru tespit edemediğini göstermesi açısından da bu düzenleme önemlidir.
Komisyonda,
teklifte yer alan “30 milyon TL” rakamı “50 milyon TL” olarak değiştirilmiştir.
Bu değişikliğe biz de olumlu oy kullandık ancak bu rakamın daha da
iyileştirilmesi için, 60 milyon TL’ye çıkarılmasını öneriyoruz.
Değerli
milletvekilleri, Hükûmet tarafından “İşsizlik
azalıyor.” şeklinde laf kalabalığına getirilen Aralık 2010 işsizlik rakamları
üzerinde de durmak istiyorum çünkü burada da, biraz önce 2011 merkezî yönetim
bütçe uygulama sonuçlarında işaret ettiğim gibi, bir cilalama olduğunu
göreceksiniz.
Değerli
milletvekilleri, aralık ayında aktif nüfusumuz 69 bin kişi artmıştır. Aktif
nüfusumuz bu kadar artarken, aynı dönemde, iş gücüne dâhil edilmeyenlerin
sayısında 141 bin kişilik azalma olmuştur. Bu ne demektir? Artan aktif nüfusu
aralık ayı iş gücü rakamlarına, dolayısıyla işsizlik rakamlarının hesabına
dâhil etmediğimiz gibi, mevcut iş gücünden 72 bin kişiyi daha “iş gücüne dâhil
olmayanlar” grubuna atmışız demektir. Yaptığımız bu işlem, sadece aralık ayında
kaydır kuydurla 141 bin kişiyi işsizlik hesabına
dâhil etmediğimiz anlamına geliyor.
Değerli
milletvekilleri, bu kaydır kuydura rağmen, aralık
ayında toplam istihdam 189 bin kişi azalırken, işsiz sayımız 117 bin kişi
artmıştır. Aralık ayında “iş gücüne dâhil edilmeyenler grubuna alınan 141 bin
kişiyi de eklediğimizde gerçekte işsiz sayısının bir ayda 258 bin kişi arttığı
görülecektir.
Değerli
milletvekilleri, Hükûmet seçime doğru açıklayacağı
işsizlik oranları ile işsizliği azalmış gibi göstermeye devam edecektir. Bu
gerçeği yansıtmayan beyanlara şu nedenle inanmamalısınız: Çünkü işsizlik
oranları seçimin yapılacağı yaz aylarına doğru Hükûmet
bir şey yapmasa da konjonktürel olarak zaten
düşecektir. Yıllardır bu hep böyle olmaktadır diyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Öztürk.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
5’inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 5’inci madde
kabul edilmiştir.
6’ncı
madde üzerinde dört önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi”nin çerçeve 6 ncı maddesiyle değiştirilen 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum
Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bekir Bozdağ Ahmet Yeni Hayrettin Çakmak |
Yozgat Samsun Bursa |
İbrahim Yiğit Canan Kalsın |
İstanbul İstanbul |
“Hukuk
müşavirlerinin temsil yetkisi, Genel Müdürlüğün görev alanı ile ilgili
işlemlerden dolayı Genel Müdürlük husumetiyle açılan bütün dava takiplerini,
avukatların temsil yetkisi atandıkları veya görevlendirildikleri merkez
teşkilatı veya bölge müdürlükleri ile merkez teşkilatı veya bu bölge
müdürlükleri ile ilişkilendirilen yerlerdeki dava takiplerini kapsar.”
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım üç önerge aynı mahiyettedir.
Şimdi bu
önergeleri okutup, birlikte işleme alacağım, önerge sahiplerinin istemi hâlinde
de kendilerine ayrı ayrı söz vereceğim.
Önergeleri
okutuyorum:
TBMM
Başkanlığı’na
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa tasarısının 6. maddesinin yasa metninden
çıkartılmasını arz
ederiz.
Mustafa Özyürek Ferit Mevlüt
Aslanoğlu Harun
Öztürk |
İstanbul Malatya İzmir |
Vahap Seçer Fehmi Murat Sönmez Kamer Genç |
Mersin Eskişehir Tunceli |
Orhan Ziya Diren Bayram Meral |
Tokat İstanbul
|
Diğer
önergenin imza sahipleri:
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin
Haluk Ayhan |
Mersin Konya Denizli |
Erkan Akçay Hakan Coşkun Recep
Taner |
Manisa Osmaniye Aydın |
Y. Tuğrul Türkeş Metin Çobanoğlu |
Ankara Kırşehir |
Diğer
önergenin imza sahipleri:
Bengi Yıldız M. Nezir Karabaş Sırrı Sakık |
Batman Bitlis Muş |
M. Ufuk Uras Osman
Özçelik |
İstanbul Siirt
|
BAŞKAN –
Komisyon bu önergelere katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.
BAŞKAN –
Peki.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe efendim…
BAŞKAN –
Siz gerekçenin okunmasını istiyorsunuz.
Buyurunuz
Sayın Genç.
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 698 sıra sayılı Yasa
Teklifi’nin 6’ncı maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge üzerinde söz almış
bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.
Sayın
milletvekilleri, tabii ki devlet bir bütündür. Bu bütünlük içinde yıllarca
uygulanan bir sistem var. Bizim de genel bütçeli idarelerin
hukukla ilgili davalarını takip etmek üzere -4353 sayılı Kanun- Baş Hukuk
Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü diye bir
teşkilat var, Maliye Bakanlığı bünyesinde oluşturulan ve bütün kamu
idarelerinin davalarına bu kişiler bakıyorlar ama her nedense, AKP, yeni bir
sistem getirerek Devlet Su İşlerinde özel bir avukatlık sistemini getiriyor. Devlet
Su İşlerindeki davalara, işte, ayrı bir avukatlık bürosu, hukuk müşavirliğini
şey ediyor. Bir de hizmet alımı yoluyla da bir avukatlık sistemini getiriyor.
Şimdi,
tabii, Devlet Su İşlerinde çok büyük davalar var, trilyonluk, hatta yani çok,
katrilyonluk belki olmasa bile trilyonluk davalar var, özellikle istimlak davaları ve birçok önemli davalar var. Bu davaların
bence devletin disiplinli avukatları tarafından takip edilmesi gerekirken, ama
her nedense birtakım, işte, AKP’nin öteden beri yaptıkları, bazı imtiyazlı
kişilere yeni yeni iş bulma gayretlerinin bir
örneğini de burada gösteriyor. Shakespeare’in bir
sözü var: “Şeytan bir günah işlemeye başladığı zaman, işe o günahı kutsallık
zırhına sarmakla başlar.” diyor. Şimdi, AKP’nin de böyle bir huyu var. Böyle,
birtakım insanlara özel birtakım imtiyazlar getirmek için, devletin belli
kaynaklarını bunlara talan ettirmek için, evvela sanki çok önemli bir iş
yapıyormuş gibi bir görüntü yaratmaya çalışıyor ama o işin arkasında aslında
devletin büyük kaynaklarının heba edilmesi, çarçur edilmesi yatıyor.
Şimdi,
Devlet Su İşlerine neden böyle bir gerekçe görülüyor? Çünkü
AKP’li, yandaş birtakım avukatlara iş bulma, onlara yeni yeni,
çok yüksek fiyatlardan ücret ödeme ve ayrıca da bazı kişilere, bazı hukuk
bürolarına özel hizmet alma yoluyla, nasıl ki devlet dairelerindeki korumayı
özel koruma şirketlerine, işçiliği özel işçilik şirketlerine veriyorlarsa,
burada da belirli işleri bazı hukuk bürolarına özel hizmet satın alma yoluyla
vermeye gayret ediyorlar ki bu, bana göre, devlet için çok tehlikeli çünkü
katrilyonluk davalar var. Katrilyonluk -dediğim gibi- olmasa bile
trilyonluk davalar var. Bu kişilerin devletin hakkını en iyi şekilde
savunacağını kim bilebilir, kim garanti edebilir? Edemezsiniz. Ama zaten
AKP’nin felsefesinde bu devleti korumak, devletin kurumlarını korumak diye bir
şey yok.
İşte,
dört senedir buradayız. Seçime gidiyoruz. Seçime giderken yapılacak bir…
Seçimdeki hileleri önlememiz gerekirken, sağlıklı bir seçim yapılması
gerekirken, onlarla ilgili tedbirler almamız gerekirken, acaba son anda
devletin kaynaklarını nasıl kendi yandaşlarımıza talan ettiririz de bunları
vergiden muaf tutarız diye hesaplar yapıyoruz. İşte, daha geçenlerde çıkan
büyük torba kanunda, kendi yandaşlarınızın hayalî ihracat yoluyla sağladıkları
kazançlara büyük kolaylıklar, aflar getirdiniz. Birçok milletvekilinizin
trilyonlarca, 50, 60, 100 trilyon derecesinde para cezalarını, çeşitli vergi
cezalarını affettirdiniz. Dünyanın hiçbir yerinde siyasetle uğraşan onurlu ve
soylu insanlar, kendi parmaklarıyla kendi cezalarını, kamuya olan borçlarını
affettirmezler. Bu, insan haysiyetiyle bağdaşmayan çok aşağılık bir davranış
biçimidir. Ama, maalesef, buralarda bunlar yapılıyor
ve milletin karşısına da utanılmadan çıkılıyor. Böyle bir şey olur mu? Yani
devletin kaynaklarını siz getireceksiniz, devlete verilmesi gereken vergileri,
cezaları ödemeyeceksiniz devlete, kendi parmaklarınızla affedeceksiniz. Bu,
dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde görülmemiştir ve görülmesi de mümkün
değildir.
İşte,
seçime giderken bizim istediğimiz, oy hırsızlığını önlemek.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Lütfen sözünüzü tamamlayınız.
KAMER
GENÇ (Devamla) – Biliyorsunuz, hacca gittiniz, içinizden birileri hacca gitti,
Mecliste oy hırsızlığı oldu. Yani hacca giderken oy hırsızlığını yapan bir
siyasi kadronun yarın sandıkta oy hırsızlığı yapmayacağını nasıl garanti
edebilirsiniz arkadaşlar? Bu siciliniz ortada. Bir yandan kutsal hac görevini
yapıyorlar, bir yandan da Mecliste oy hırsızlığı yapılıyor. Bunu nasıl izah
edebilirsiniz? Dolayısıyla yarın da sandıklarda da yine oy hırsızlığı
yapacaksınız. İşte, vatandaşların bazılarının bunları bilmesi
lazım. Bunun tedbiri alınmadıktan sonra, Türkiye’de maalesef ne sağlıklı
bir seçim yapılabilir ne de bu seçim sonucunda Türkiye’de doğru dürüst bir
Meclis buraya gelebilir ve sizin bütün hesabınız, devlette iktidarlarınız
zamanında yaptıklarınıza, işlediğiniz günahlara işte bu torba kanunlar
kanalıyla bir af getirmek ve hesap verme yollarından kaçınmaktır.
Önergemizin
kabulünü diliyorum.
Saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, konuşan Hatip, milletvekili adabına yakışmayan
şekilde…
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Sen adabı öğren bir defa!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) -…milletvekilliği adabına yakışmayacak şekilde, Parlamentoda
bulunan milletvekillerini töhmet altında bırakacak bir konuşma yapmıştır, “Oy
hırsızlığı yapmıştır.” diye ifade etmiştir. Aynı zamanda “Burada parmaklarınızı
kaldırdığınızda bazılarını affediyorsunuz, haysiyet dışı işler yapıyorsunuz.”
diye ifadeler kullanmıştır. İzin verirseniz konuşmak istiyorum.
BAŞKAN –
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, grubuna
sataşması nedeniyle konuşması
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Dört
seneye yakın bir zamandır, burada konuşan zat, her çıktığında hakaretten başka
bir şey yapmadı, iftiradan başka hiçbir şey yapmadı. Bir grup temsilcisi
olduktan sonra, grup başkan vekili arkadaşlarımızın yaptığı uyarılar
çerçevesinde biraz edepli, adaplı konuşmaya başladı…
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Senden mi öğreneceğim nasıl konuşacağımı!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – …ama şu anda sesinin tonunu yükseltmeden ağza alınmayacak
hakaretleri yaptı. Milletvekilliğine yakışacak bir iş değil.
Bugün
siyasi parti grupları burada anlaşmışlar, şu torba yasayla ilgili kısmın ikinci
bölümünün bütün görüşmelerini yapıp arkasından Anayasa oylamasına geçeceğiz.
Sessiz sessiz söyleyerek tutanaklara geçirilen hakaretvari
sözleri yapıp, biz siyasi parti temsilcileriyle bir konuyu konuşurken, programımızı
yapmaya çalışırken, onlarla yaptığımız uzlaşmaya dinamit koyacak şekilde, hiç
kimse dikkat etmeden “Ya, bu kişi ne kadar sakin sakin
konuşuyor.” diye…
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Memleket yanıyor, memleketi yaktınız ya!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – …o gruptan bir milletvekili arkadaşımız da bana söylüyor,
diyor ki: “Bak, ne kadar sakin sakin konuşuyor.”
diyor.
Şimdi, bu
bir ameliyat geçirdi. Bu geçirdiği ameliyatla ilgili geçmiş olsun dileklerimizi
sunduk. Öyledir veya böyledir, burada yaptığı şeylere rağmen biz insan
olduğundan dolayı geçmiş olsun dileklerimizi sunduk ama burada hakaret etmenin
anlamı yok ve üzülüyorum, bunu da pürdikkat dinleyen arkadaşlarımız, kim olursa
olsun, milletvekili olan, bu milletin temsilcisi olan herkesin onun söylediği hakaretler
nedeniyle uyarması, sesini yükseltmesi gerekirdi.
Biz,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubundan bir arkadaşımızla yaptığımız konuşma
sırasında, çünkü bir program yapıyoruz, önergeyle ilgili bir uzlaşma olacak mı
olmayacak mı onu değerlendiriyoruz ama, o gruptan veya
başka gruptan arkadaşlarımızın bunu duyduğu anda derhâl uyarması gerekirdi
çünkü biz 74 milyon insanı temsil ediyoruz, seçildiğimiz ili değil. 74 milyon
Türk milletinin her bir ferdini hepimiz birer birer
temsil ediyoruz. Onun yaptığı hakaretlere “dur” demek de 74 milyon insanın
temsilcisi olarak bizim vazifemizdir.
Sen bize
çamur atana kadar önce bedavaya aldığın, Almanlarla iştirak hâlinde yaptığın
saman fabrikasının ne olduğunu anlat. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Kalktın,
yalan söyledin! “Ben onun yönetim kurulunda değilim.” dedin, yönetim kurulunda
olduğunu söyledin. 22 Temmuz seçimlerinin akabinde yönetim kurulu başkan vekili
oldun. Önce sen, kendinle ilgili, yani çakıldağı temizle, ondan sonra gel, bu
ak insanlara hakaret etmeye başla.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum ve şu konuşmayı da üzülerek yaptığımı ifade etmek
istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz Sayın Elitaş.
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, Almanlardan aldığım saman fabrikasını bedava
aldığımla ilgili sataşma yaptı. Müsaade ederseniz cevap vereyim.
BAŞKAN –
Buyurunuz, açıklamada bulununuz lütfen.
Lütfen
yeni sataşmalara mahal vermeden...
2.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; milletvekili sıfatıyla
geldik buraya. Milletvekilliği görevine başlarken bir yemin ettik. Bu yeminin
özü nedir? Dürüstçe, namusluca millete hizmet etmek, hırsızların üzerine
gitmek.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) - Aynen öyle.
KAMER
GENÇ (Devamla) - Aynen öyle değil mi?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Eroincinin avukatı olmadık, silah kaçakçısının avukatı
olmadık.
KAMER
GENÇ (Devamla) - Peki Mustafa Bey, evet, burada, çok af kanunu getirdiniz, bu
kanunlarla...
Bakın,
geçen gün torba kanunda kaç milletvekilinizin, kaç lira para cezalarını, vergi
cezalarını affettiniz? Hangi naylon faturacının hangi vergi borcunu affettiniz?
Gelin, araştırma yapalım. Hangi gümrük kaçakçılığının gümrük kaçakçılığından
dolayı sağladıkları...
AHMET
YENİ (Samsun) – Biliyorsan söyle, iftira edip durma, söylesene.
KAMER
GENÇ (Devamla) - ...vergileri affettirdiniz? Gelin, bunları araştıralım.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sen hangi silah kaçakçısının avukatı oldun? Kimin işini
takip ettin?
KAMER
GENÇ (Devamla) - Niye görevi suistimal ve ihmal eden
kişilerin Türk Ceza Kanunu’nda belirlenen cezasını indirdiniz? Yani para
cezasına çevrilmeyen, görevi suistimal ve ihmal
davalarında niye para cezasına çevrilebilecek bir statüye indirdiniz?
Dolayısıyla...
AHMET
YENİ (Samsun) – Samanı anlat, samanı!
ÖZNUR
ÇALIK (Malatya) – Samanı kaça aldın, samanı?
KAMER
GENÇ (Devamla) – Anlatacağım ki senin kafandaki anlaşılsın.
Şimdi,
mesele şu: Ben arkadaşlarla yüzde 5 hisseyle bir fabrikaya ortak oldum ama
devri iktidarınızda AKP’li olmadınız mı hayat hakkı yok. İflas etti, ben de
ayrıldım yani gayet normal değil mi? Getirdim, bir para koydum orada.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Paranın belgesi yok! Paranın belgesi yok!
KAMER
GENÇ (Devamla) – Ondan sonra da… Devri iktidarınızda, sizden oldu mu bakın,
sizden oldu mu -devletin bütün kaynakları sizin emrinizde- Tayyip Erdoğan’ın
damadına getireceksiniz, 750 milyon dolar kredi verirsiniz ama bizim arkadaş
gitti, 1 kuruş kredi vermediler.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sen parayı ödememişsin, nüfuz kullanıyorsun, nüfuz!
KAMER
GENÇ (Devamla) – Kredi vermeyince fabrikayı yapamadık. Ne yapalım? İflas ettik.
Bu günah… Yani, bunda utanılacak şey…
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Nüfuz ticareti yapıyorsun, parayı ödediğini belgelemiyorsun
sen!
KAMER
GENÇ (Devamla) – Utanılacak durumu kendinize… Yani kaldı ki sizin milletvekili…
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Para verdin mi, vermedin mi, onu söyle sen.
KAMER
GENÇ (Devamla) – Verdim tabii. Yani eğer…
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Belgesi yok onun, belgesi yok!
KAMER
GENÇ (Devamla) – Yahu, kayıtlara geçmiş paranın belgesi ne olur?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Bankadan göndermemişsin. Kanuna göre bankadan lazım.
KAMER
GENÇ (Devamla) – Hayır, onun parasını…
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – 8 bin liranın üzerindeki her paranın bankadan gitmesi lazım.
KAMER
GENÇ (Devamla) – Bak, Mustafa Bey, ben sen değilim. Evvela sen Kayseri
Belediyesinde yapılan suistimallerin hesabını ver,
evvela senin belediyelerine verdiğin suistimallerin
hesabını ver, ondan sonra gel burada konuş.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Anlatayım sana onu.
AHMET
YENİ (Samsun) – Belgeyi getir, belgeyi!
KAMER
GENÇ (Devamla) – Bak, yani eğer yiğitliğiniz varsa, bakın, yiğitliğiniz varsa
çıkalım, burada AKP’nin yaptığı suistimallerin hesabını
soralım. Tayyip Erdoğan’ın oğlu mücevherat alım satımıyla uğraştı diye niye
mücevherat alım satımını vergiden muaf tuttunuz? Bu vicdan mıdır? Bu vicdan
mıdır?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Bilmeden konuşuyorsun, yalan söylüyorsun!
KAMER
GENÇ (Devamla) – Hayır, hayır, bu vicdan mıdır? Ya, vicdan mıdır? Bu onurlu bir
davranış mıdır, bu namuslu bir davranış mıdır?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Mücevheratta vergi yok mu, var mı?
KAMER
GENÇ (Devamla) – Yani benim istediğim…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Genç, konu anlaşılmıştır.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkanım, ismimi vererek “Senin de Kayseri’de yaptığın
yolsuzluklarla…” diye bir ifade kullandı. Açıklık getirmek istiyorum.
BAŞKAN –
Sayın Elitaş, lütfen yeni sataşmalara yol açmayın.
Buyurun.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
3.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Kamer Genç, bugün önemli günlerinden birini yaşıyor, ciddiye
alındığını hissediyor ama şu düzeltmeyi yapmak istiyorum.
Bakınız,
temcit pilavı gibi söylenen bir hadise var. Diyorlar ki: “Siz mücevherattaki
katma değer vergisini sıfırladınız.” Doğru. Mücevheratta katma değer vergisi
yoktu, özel tüketim vergisi vardı.
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Hayır, ÖTV var, ÖTV.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – Mücevherattaki katma değer vergisi yüzde 18’di, özel tüketim
vergisi yüzde 3’tü. Şimdi biz ne yaptık? Mücevherattaki katma değer vergisini
kaldırdık, özel tüketim vergisini yüzde 20’ye getirdik.
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Hayır, doğru konuşmuyorsun!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – Yani bunu “Mücevherattaki katma değer vergisi sıfır,
ekmekteki katma değer vergisi 1.” diye, yaptıkları popülizm
bu. Başka hiçbir şey bulamadıklarından dolayı ancak bunu yapmaya çalışıyorlar.
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Tayyip Erdoğan’ın oğlu için bunu yaptınız.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – Gelelim Kayseri Büyükşehir Belediyesiyle ilgili olan konuya:
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanıyla ilgili, bir kişi gelmiş, makbuz
düzenlemiş. Bunu her yerde anlatıyoruz. O makbuzla ilgili Büyükşehir Belediye
Başkanı şikâyette bulunmuş.
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Ne zaman olmuş?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – Diyor ki: “Benim Kayserili hemşehrilerime,
taksi durağı gibi başka şeylerle ilgili, belediyenin mührüyle, çalıntı mühürle
birlikte düzenlediği makbuzla şikâyet var, bununla ilgili soruşturma açın.”
Yapılan
soruşturma sonucunda şahıs yedi yıl mahkûm oluyor. Yedi yıl mahkûm olduktan
sonra, izin alıyor iki yıl sonra. Nereye gidiyor? İstanbul’a. O dönemde
-İnternet’te var- mason üstatlarından birisine öldürmek üzere veya yaralamak
üzere pusu kurarken vicdanı sızlıyor, diyor ki: “Şurada, şu adreste mason
üstatlarından birine suikast yapılacak.” diye kendisini tarif ediyor ve
yakalattırıyor. Sonradan bu sorgu esnasında “Nedir?” deyince, Ergenekon’un
önemli şahıslarından birinin azmettirmesi sonucunda ben bu işi yapıyordum, ama
korktum, vazgeçtim, kendimi ihbar ettim diyor ve ondan dolayı Silivri’de şu
anda yatıyor.
Siz Silivri’de
olan bir insanın ve millete iftira etmekle tescilli olan bir şahsın arkasına
saklanarak, kalkıp da onun bir düzmece defterle… Defter dediği…
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Ne saklanması! Niye zamanında soruşturma açmadınız!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – Ne zaman yazıldığı belli olmayan bir defterle, bir defter
sayfasıyla ve tersinden giden defter sayfasıyla İnternet sitesinde yayarak
“Böyle böyle var.” diye ifade etmek hiç de etik değil, ahlaklı değil ve bunu da
malzeme olarak kullanmak da ahlaklı değil.
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Ama inkâr etmek de ahlaklı değil!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – O arkadaşımız eğer milletvekili adayı olsaydı, kalkacaktınız
yeri göğü inletecektiniz, “Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı sırf
dokunulmazlık zırhına bürünebilmek için aday oldu.” diyecektiniz, ama aday
olmayınca elinizdeki o sakladığınız iftira belgeleri patladı. Patlayınca
pazartesi günü verdiniz. Ne verdiniz? Ahlaki olmayan şeyleri de oraya verdiniz.
Bazılarının alışkanlık hâline getirdiği şeyleri, kendi yanlışlarını, kendi
üstünde bulundukları durumu bizim de…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) - …üzerimize atabilmek için, çamur atabilmek için ahlak dışı
şeyleri İnternet sitesinde yayınladanız. Bu gerçekten
çok üzülecek bir durumdur.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Elitaş, konu anlaşılmıştır.
VII.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
1.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili
Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş
ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ'ın; Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye Milletvekili
Durdu Mehmet Kastal'ın Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/875, 2/876)
(S. Sayısı: 698) (Devam)
BAŞKAN –
Sayın Mehmet Şandır ve arkadaşlarının önergesinin gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Genel
hükümlere aykırı bir düzenleme yapıldığından bu maddenin teklif metninden
çıkarılması önerilmektedir.
BAŞKAN –
Sayın Bengi Yıldız ve arkadaşlarının önergesinin gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Genel
bütçeli daireler düzenlemesine tabi olan DSİ, tasarı ile hiçbir kanuni altyapı
oluşturulmadan özel bütçeli daire statüsüne tabi kılınmak istenmektedir. Bu
değişiklik ile tasarının ortaya çıkaracağı adaletsizliğin giderilmesi
amaçlanmıştır.
BAŞKAN –
Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önergeler
reddedilmiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanun
Teklifi”nin çerçeve 6 ncı maddesiyle değiştirilen 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum
Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bekir
Bozdağ (Yozgat) ve arkadaşları
“Hukuk
müşavirlerinin temsil yetkisi, Genel Müdürlüğün görev alanı ile ilgili
işlemlerden dolayı Genel Müdürlük husumetiyle açılan bütün dava takiplerini,
avukatların temsil yetkisi atandıkları veya görevlendirildikleri merkez teşkilatı
veya bölge müdürlükleri ile merkez teşkilatı veya bu bölge müdürlükleri ile
ilişkilendirilen yerlerdeki dava takiplerini kapsar.”
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Kabul ediyoruz.
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Kanun
teklifinin 6 ncı maddesiyle değiştirilen 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum
Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasında yapılan değişiklikle, DSİ Genel Müdürlüğünün merkez teşkilatına
atanan avukatların da temsil yetkisi belirlenmektedir.
BAŞKAN -
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmiştir.
Kabul
edilen bu önerge doğrultusunda 6’ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
7’nci
madde üzerinde üç önerge vardır. Bu üç önerge de aynı mahiyette olduğu için
önergeleri okutup, birlikte işleme alacağım. Önerge sahipleri isterse,
kendilerine ayrı ayrı söz vereceğim.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 7 inci maddesinin teklif metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Bengi Yıldız M. Nezir Karabaş Sırrı Sakık |
Batman Bitlis Muş |
M. Nuri Yaman M. Ufuk Uras |
Muş İstanbul |
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 7. maddesinin Teklif metninden çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Y.
Tuğrul Türkeş |
Mersin Konya Ankara |
Recep Taner Hakan Coşkun Erkan
Akçay |
Aydın Osmaniye Manisa |
Emin Haluk Ayhan Metin Çobanoğlu |
Denizli Kırşehir |
T.B.M.M.
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa tasarısının 7. maddesinin yasa metninden
çıkartılmasını arz ederiz.
Mustafa Özyürek Ferit Mevlüt
Aslanoğlu Orhan
Ziya Diren |
İstanbul Malatya Tokat |
Fehmi Murat Sönmez Nevingaye Erbatur Bayram Meral |
Eskişehir Adana İstanbul |
Kamer
Genç |
Tunceli |
BAŞKAN –
Komisyon bu önergelere katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Gerekçemiz okunsun.
BAŞKAN – Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Bir
önceki maddedeki önergede Genel Hükümlere aykırı bir düzenleme yapıldığından bu
maddenin Teklif metninden çıkarılması istenmişti. Bu maddede de değişiklik
yapılması uygun görülmemektedir.
BAŞKAN –
Barış ve Demokrasi Partisi Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve arkadaşlarının
önergesinin gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Genel
bütçeli daireler düzenlemesine tabi olan DSİ, tasarı ile hiçbir kanuni alt yapı
oluşturulmadan özel bütçeli daire statüsüne tabi kılınmak istenmektedir. Bu
değişiklik ile tasarının ortaya çıkaracağı adaletsizliğin giderilmesi
amaçlanmıştır.
BAŞKAN –
Sizde kim konuşacak?
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Ben konuşacağım.
BAŞKAN –
Sayın Genç, buyurunuz.
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 698 sıra sayılı Yasa
Tasarısı’nın 7’nci maddesinin madde metninden çıkarılmasıyla ilgili olarak
verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.
Şimdi,
değerli milletvekilleri, burada… Devletin yine kurulmuş birtakım nizamı var. Bu
nizama göre işte, kamu alacaklarında sulh yoluyla ne kadar lirayla nasıl
vazgeçileceği genel prensipler içinde kurala bağlanmış. Ama her nedense bu
Devlet Su İşlerine özel bir imtiyaz getirilmiş, o rakamlar 3 misli artırılmış.
Şimdi, mesela, işte 1 milyon liraya kadar, eski parayla 1 trilyon liraya kadar
genel müdür vazgeçecek, 10 milyon liraya, 10 trilyon liraya kadar da bakan
vazgeçecek. Şimdi, biz görüyoruz, kişilerin iradesine bağlı… Bir şeyi bir
kişinin iradesine bağlı bıraktığınız zaman,
-pek devleti koruyan kişiler yok- maddi menfaatler söz konusu olunca
maalesef hep devletin aleyhine işleyen bir uygulama var şimdiye kadar çok
şeylerde.
Mesela,
Maliye Bakanlığında Merkezî Uzlaşma Komisyonu var. AKP zamanında, Citibank’ın 3,5 milyar dolarını, bakın arkadaşlar, 3,5
milyar dolarını Merkezî Uzlaşma Komisyonunda bir kalemde sildiler. Peki, niye
siliyorsunuz? Devletin inceleme elemanları gitmiş, bankanın hesaplarını
incelemiş ve 3,5 milyar dolar vergi borcunu bulmuşlar ama tabii, Tayyip Bey, onun
Hükûmeti, kanunlara bağlı olmadığı için, kanunu
dinlemiyor. Tek kalemde, Merkezî Uzlaşmada siliyor.
Şimdi,
biraz önce burada yaptığım konuşmada ben kimseye hakaret etmedim sayın
milletvekilleri. Ben diyorum ki: “Hiçbir kişi, hiçbir vicdan sahibi insan, hiçbir
demokratik parlamentoda parlamenterler, kendilerinin ve yandaşlarının kamuya
olan borçlarını parmak kaldırmak suretiyle silemezler. Silerlerse bu onurlu
olmaz.” Bunda hakaret var mı? Yok. Bence yok. Şimdi, siz getirdiniz
milletvekilinizin birisine 200 milyon dolarlık bir şeker fabrikasını 13 milyon
dolara verdiniz mi? Verdiniz. Onun 35-40 trilyon liralık idari para cezasını
bundan önceki torba kanunda affettiniz mi? Bir misal işte. Mustafa Bey, bir
kendi milletvekilinizin 35 trilyon liralık idari para cezasını affedince
dürüstlük mü oluyor?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Adını söyle, adını söyle kimse!
KAMER
GENÇ (Devamla) – Dürüstlük mü oluyor?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Adını söyle kimse, adını söyle!
KAMER
GENÇ (Devamla) – İşte söylüyorum ya.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Adını söyle!
KAMER GENÇ (Devamla) – İşte Kütahya Şeker Fabrikasında idari para
cezası.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Neyin idari para cezası?
KAMER
GENÇ (Devamla) – E, sen ne biliyorsun?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Hayır, onun idari para cezası yok, orada idari para cezası
yok.
KAMER
GENÇ (Devamla) – Git araştır, git araştır.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Amasya’da var, Kayseri’de var idari para cezası!
BAŞKAN –
Karşılıklı konuşmayınız lütfen.
KAMER
GENÇ (Devamla) – Ondan sonra 200 milyon dolarlık şeker fabrikasını getirip de
14 milyon dolara vermediniz mi? Yani bunlar suistimal
değil mi? Yani arkadaşlar, belediyelerinizin…
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Amasya’da, Kayseri’de var idari para cezası!
KAMER
GENÇ (Devamla) – İstanbul Belediyenizin seksen tane ihalesinde suistimal tespit edildiği Danıştay kararıyla sabit. Mart
2010 tarihinden itibaren İstanbul Belediye Başkanı hakkında soruşturma
yapılması gerekirken niye bugüne kadar soruşturma açmıyorsunuz? Danıştay kararı ortada ya. Hangi yüzle çıkıp bunu ondan
sonra savunuyorsun. Adana Belediye Başkanı hakkında bir şey var mıydı?
MHP’liydi. Adana Belediye Başkanı kaç aydır açıkta, hakkında bir soruşturma da
yapmıyorsunuz, adamcağızı dışarıda tutuyorsunuz. Sizin belediye başkanlarınızın
büyük bir kesimiyle ihalede yolsuzluklar almış yürümüş. Ama bir İçişleri
Bakanınız var, diyor ki, o da öyle sıkılmadan laflar ediyor ki: “Amerika’da
olmayan basın özgürlüğü bizde var efendim.” Ne kadar büyük basın özgürlüğü var
değil mi! Ondan sonra tutuyor, müsaade vermiyor.
Benim bir
ilçemde belediye başkanı, sizin belediye başkanınız, 150 milyar liralık iş
bitirme belgesini veriyor bir müteahhide. Adam belediyede bir kuruşluk iş
yapmamış, 150 milyar liralık işi bitirme belgesini veriyor. İçişleri Bakanına
şikâyet ediyorlar: “Ya, bu, görevini suistimaldir.”
diyorlar. “Yok ya” diyor, soruşturma iznini açmıyorlar.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KAMER
GENÇ (Devamla) – Yani şimdi eğer yiğitlik varsa kuralım bir komisyon. Hiç
burada boş konuşmaya da gerek yok. Gidelim sizin belediyeleri de inceleyelim.
Sizin yaptığınız…
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Genç.
KAMER
GENÇ (Devamla) – Efendim, bir dakika…
BAŞKAN –
Genel Kurulu selamlayınız sadece lütfen.
KAMER
GENÇ (Devamla) – Gidelim, sizin… Yani bunların hepsini inceleyelim. Kamu İhale
Kanunu… Binlerce defa ihlal var, alımlarda binlerce defa ihlal var. Gümrüklerde
denetimi kaldırmışsınız kardeşim. Belediyelerde… Ankara Büyükşehir
Belediyesinin 4 katrilyon lira devlete borcu var. Niye bunu tahsil
etmiyorsunuz? Bir kar yağdı, insanlar sokakta kaldı. Yani bir hizmet de doğru
dürüst yürümüyor. Dolayısıyla, yani söylenen doğru şeylerden sizin ders alıp,
bu yapılan soygunların, talanların üzerine gitmeniz gerekirken maalesef
çıkıyorsunuz iftira atıyorsunuz.
Şimdi,
Tayyip Bey çıkıyor bizim Genel Başkana “Ergenekon mu arıyorsun?” diyor. Nerede
arayacaksın? “Çorum’da ara, Sivas’ta ara, Kahramanmaraş’ta ara.” diyor. Şimdi,
Çorum’da, Kahramanmaraş’ta ve Sivas’ta kim öldürüldü? Demokrat ve solcular
öldürüldü. Öldüren kim? Şeriatçılar. Ee, kimin
zihniyetindeki insanlar? Tayyip Bey’in zihniyetindeki insanlar o olayları
yapıyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Demek ki Ergenekon o…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ
KOYUNCU (Bursa) – Şeriatçı kim? Şeriatçı kim?
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.
KAMER
GENÇ (Devamla) – O bakımdan söylediğimiz sorunları bilerek söylüyoruz, bu
söylediğimiz şeylerin arkasındayız.
BAŞKAN –
Sayın Genç, lütfen yerinize geçiniz.
OSMAN
KILIÇ (Sivas) – Ayıp be, ayıp!
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Sana ayıp!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sana çok yakışıyor!
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Sana da çok yakışıyor!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Acayip yakışıyor!
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Senin başına vura vura doğruları
sana söyleteceğim.
BAŞKAN –
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul
etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
7’nci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, 8’inci madde üzerinde dört önerge vardır.
8’inci
madde üzerinde verilen Giresun Milletvekili Nurettin Canikli
ve arkadaşlarının önergesi, Gümrük Müsteşarlığına 2 bin kişilik bir kadro
ihdasını öngörmektedir. Ancak, teklifte Gümrük Müsteşarlığıyla ilgili bir
düzenleme bulunmamaktadır. İç Tüzük’ün 87’nci maddesi hükümleri karşısında bu
önergenin işleme konması imkânı yoktur. Önergeyi işlemden kaldırıyorum.
Madde
üzerindeki diğer üç önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 8. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin
Haluk Ayhan |
Mersin Konya Denizli |
Erkan Akçay Y. Tuğrul Türkeş Hakan Coşkun |
Manisa Ankara Osmaniye |
Metin Çobanoğlu Recep Taner |
Kırşehir Aydın |
"Ek
Madde 3- Ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Devlet Su İşleri Genel I
Müdürlüğüne ait bölümüne eklenmiştir."
(1)
SAYILI LİSTE
KURUMU : DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI:
MERKEZ
İHDAS
EDİLEN KADROLARIN
Sınıfı Unvanı Derecesi Serbest Tutulan Toplam |
Kadro Kadro Kadro |
Adedi Adedi Adedi |
AH Avukat 1 4 - 4 |
AH Avukat 2 3 - 3 |
AH Avukat 4 2 - 2 |
AH Avukat 6 6 - 6 |
|
Toplam 15 - 15 |
(1)
SAYILI LİSTE
KURUMU:
DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI:
TAŞRA
İHDAS
EDİLEN KADROLARIN
Sınıfı Unvanı Derecesi Serbest Tutulan Toplam |
Kadro Kadro Kadro |
Adedi Adedi Adedi |
AH Avukat 1 26 - 26 |
AH Avukat 2 7 - 7 |
AH Avukat 3 6 - 6 |
AH Avukat 4 10 - 10 |
AH Avukat 5 20 - 20 |
AH Avukat 6 15 - 15 |
|
Toplam 84 - 84 |
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, şimdi
okutacağım iki önerge aynı mahiyettedir.
Şimdi bu
önergeleri okutup birlikte işleme alacağım ama istemleri hâlinde önerge
sahiplerine ayrı ayrı söz vereceğim.
Önergeleri
okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 8 inci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Bengi Yıldız Şerafettin Halis M. Nezir Karabaş |
Batman Tunceli Bitlis |
Sırrı Sakık M.
Ufuk Uras |
Muş İstanbul |
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan yasa tasarısının 8. maddesinin yasa metninden çıkartılmasını arz ederiz.
Saygılarımızla.
Mustafa Özyürek Ferit Mevlüt
Aslanoğlu Bayram
Meral |
İstanbul Malatya İstanbul |
Orhan Ziya Diren Fehmi Murat Sönmez Yaşar
Ağyüz |
Tokat Eskişehir Gaziantep |
Nevingaye Erbatur |
Adana |
BAŞKAN
- Komisyon önergelere katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) –
Katılamıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
- Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.
BAŞKAN –
Bengi Yıldız ve arkadaşlarının önergesinin gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Genel
bütçeli daireler düzenlemesine tabi olan DSİ, tasarı ile hiçbir kanuni alt yapı
oluşturulmadan özel bütçeli daire statüsüne tabi kılınmak istenmektedir. Bu
değişiklik ile tasarının ortaya çıkaracağı adaletsizliğin giderilmesi
amaçlanmıştır.
BAŞKAN –
Buyurunuz Sayın Ağyüz. (CHP sıralarından alkışlar)
YAŞAR
AĞYÜZ (Gaziantep) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce
onaylanan 6111 sayılı, yürürlüğe giren torba yasayı değiştiren, bazı ilaveler
yapan, onu basamak kullanarak yeni bir torba yasayla karşı karşıyayız.
Şimdi,
Parlamentonun görevi sorun çözmek ise, sorunları çok ayrıntılı, detaylı olarak
getirmek iktidarın ve iktidarın beraber çalıştığı bürokratların görevidir.
Böyle bir torba yasa çıkarıp tekrar değiştirmeye muhtaçsa, demek ki Türkiye
Büyük Millet Meclisi ve komisyonlar yasa yapma acz
içerisindedirler, bir kere bunun giderilmesi lazım. Niye acz
içerisindedirler? Komisyonlarda muhalefetin görüşlerine önem vermiyorsunuz,
burada verilen önergelere önem vermiyorsunuz.
Şimdi
bakın, Devlet Su İşleri: Devlet Su İşleri, içi boşaltılmış bir kuruluş, teknik
donanımdan yoksun kalmış bir kuruluş, kamulaştırma baskısı altında olan bir
kuruluş, bunu kolaylaştırmak için avukatlık kadrosu ihdas ediyorsunuz. Evet,
ihtiyaç olabilir, doğrudur, ama dördüncü yılınız bitiyor, geçmiş dönemi de
sayarsak dokuzuncu yılınız bitiyor. Devlet Su İşlerindeki kamulaştırmalar
nedeniyle mağdur olan vatandaşlar perişan oldular, şimdi siz bunları çözmek
için yeni bir kadrolaşma. Peki, bu kadar kadro ihdas ediyorsunuz, yeniden
hizmet alım sözleşmesiyle avukatlara iş verilir maddesini neden getiriyorsunuz?
Yani, bir yandan siz, devlet kurumu olarak Devlet Su İşleriyle bu işleri
kolaylaştırmaya çalışacaksınız, bir yandan da takdir ettiğiniz avukatlara,
yandaş medya, yandaş kadro, yandaş eleman gibi yandaş avukatlara iş yaratmak
için de bir madde getiriyorsunuz değerli arkadaşlarım.
Şimdi
bakınız, torba yasalar eğer sorun çözmek için getiriliyorsa, bundan önceki
yasada da olduğu gibi, emeklilerin çözüm bekleyen sorunlarına bu kanunda neden
yer yok? Emeklilerin haklarını alması için, hak ettikleri yasal ekonomik
hakları almak için niye bunları mahkeme kapısında süründürüyoruz?
Kredi
kartı mağdurları niye bu torba yasanın içerisinde yok? Madem sosyal bir yasa,
madem af yasası bütünlüğü içerisinde gelen yasalar, madem bu ölçüde
değerlendirdiğimiz yasada Ziraat Bankasına kredi borcu olan çiftçilerin
değerlendirilmesi niye yok?
Bunlar
hep sorun, karşımıza çıkanlar.
İhlaszedeler… Geçen gün bahsettik. İhlaszedeleri Bankacılık Yasası’nda yapılacak bir
düzenlemeyle TMSF’nin denetimine… Para vermek yok
-siz para vermek anlıyorsunuz, hazineden para vermek anlıyorsunuz- bunların
sorununu çözmek yok ama ne var? Siz, dört yılınız içerisinde, getirdiğiniz
somut çözüm önerilerinin içinde aftan başka bir şey yok.
Bakın,
esnaf perişan. AVM yasası, büyük alışveriş merkezleri yasası -bakanlarınız değişti, 2 bakan değişti- hâlen
gelecek! Bakanlar Kurulunda imzalandı… Niye engelliyorsunuz bunu? Bitmesi
gereken ve yabancı iş birliği içerisinde, sermaye iş birliği içerisinde olan AVM’lerin bitmesini mi bekliyorsunuz? Gaziantep’te bu iş
için, alışveriş merkezi için 16,5 trilyona mal sahibinden alındı, 87,5 trilyona
satıldı. “71,5 trilyon nerede” dediğimiz zaman da önce grup başkan vekilleriniz
hopluyor ve cevabını veremiyorsunuz.
Kayseri’ye
verdiğiniz cevaplar doyurucu değil.
Onun için
bu yolsuzluklarla mücadele etmek istiyorsanız açık, net, şeffaf olmak
zorundasınız.
Bakın,
Sayın Çevre Bakanı diyor ki, “Devlet Su İşleri görevini yapıyor.” diyor. Bakın,
Kılavuzlu Barajı ne durumda: 13 kilometre kanal yapılmış 260 kilometreden. Bu
başarı mıdır? GAP illeri kapsamı içerisinde olan yerler bunlar. Doğanpınar Göleti idi, Doğanpınar Barajı oldu. Her seferinde soruyorum, “Proje
aşamasında...” İnsaf, insaf! Dört yıldır bir proje aşamasında olan baraj
düşünülebilir mi değerli arkadaşlarım? Kahramanmaraş, Türkoğlu, İslahiye, bunlar bu barajın kanallarının bitmesini bekliyor.
Kilis’te
Elbeyli kasabasında dört tane köyün su kanalları yapılmadığı için permeperişanlar, tali kanallar yapılır mı diye bekliyorlar.
Bu tür şeylere ağırlık verilmesi gerekirken GAP Eylem Planı içerisinde hak
ettiği payı alamayan Gaziantep, maalesef, çiftçileri perişan olmuştur, tarım
perişan olmuştur. Hâlâ hayvancılık kredisi verilen, verdirilen kooperatiflerde
ayrımcılık yapılmaktadır. Tarım Bakanlığı, bugün yaptığı ayrımcılık listesinde
dört kooperatife hayvancılık kredisi vermiş, bir kooperatifi ayırmıştır. Çatalsu Kooperatifinin ne günahı var?
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
YAŞAR
AĞYÜZ (Devamla) – Bu kadar ayrımcılık, siyasi yandaşlık olur mu? Onun için, bu
tür uygulamalarda eşit ve tarafsız davranmak zorundasınız.
Tabii,
seçim yaklaşırken siyasi söylemler de değişmeye başladı. “Benim için ‘muhtar
bile seçilemez’ diyen basınla mücadele ettim.” diyen Sayın Başbakan o gün
siyasi yasaklı idi. Bunu niye unutuyor? Siyasi yasaklarının kaldırılmasını
Cumhuriyet Halk Partisine borçlu olduğunu niye unutuyor?
VEYSİ
KAYNAK (Kahramanmaraş) – Millete borçlu, millete!
YAŞAR
AĞYÜZ (Devamla) – Bugün bulunduğu makamı ve ileride hayal ettiği makamı Cumhuriyet
Halk Partisine borçlu olduğunu niye unutuyor?
Grup
başkan vekilleriniz, Cumhuriyet Halk Partisine, harf değişikliği yaparak “halt” kelimesini getirmeye çalışıyorlar. “Halt”
kelimesini Cumhuriyet Halk Partisine layık görenler aynaya bakmalıdır, aynaya!
Aynaya bakarsanız Deniz Fenerini görürsünüz, aynaya bakarsanız Kamer Genç’in
dediği Kütahya Şeker Fabrikası’ndaki bir milletvekilinize peşkeş çektiğiniz
arazileri görürsünüz.
İSMAİL
BİLEN (Manisa) – İSKİ’yi, ASKİ’yi
görürsün!
YAŞAR
AĞYÜZ (Devamla) - Bunları söyleyin, bunları. Kayseri’yi görürsünüz, Elâzığ’ı
görürsünüz, Gaziantep’i görürsünüz, İstanbul Büyükşehiri
görürsünüz. Yüreğiniz varsa bunları getirin, bunlar hakkında soruşturma
açtırın.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Ağyüz.
Önergeleri
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 8. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Mehmet
Şandır (Mersin) ve arkadaşları
"Ek
Madde 3- Ekli (l) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğüne ait bölümüne eklenmiştir."
(1)
SAYILI LİSTE
KURUMU : DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI:
MERKEZ
İHDAS
EDİLEN KADROLARIN
Sınıfı Unvanı Derecesi Serbest Tutulan Toplam |
Kadro Kadro Kadro |
Adedi Adedi Adedi |
AH Avukat 1 4 - 4 |
AH Avukat 2 3 - 3 |
AH Avukat 4 2 - 2 |
AH Avukat 6 6 - 6 |
|
Toplam 15 - 15 |
(1)
SAYILI LİSTE
KURUMU:
DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI:
TAŞRA
İHDAS
EDİLEN KADROLARIN
Sınıfı Unvanı Derecesi Serbest Tutulan Toplam |
Kadro Kadro Kadro |
Adedi Adedi Adedi |
AH Avukat 1 26 - 26 |
AH Avukat 2 7 - 7 |
AH Avukat 3 6 - 6 |
AH Avukat 4 10 - 10 |
AH Avukat 5 20 - 20 |
AH Avukat 6 15 - 15 |
|
Toplam 84 - 84 |
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?..
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN –
Sayın Ayhan, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)
EMİN
HALUK AYHAN (Denizli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; 698 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 8’inci
maddesinin değiştirilmesine ilişkin verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Bu
vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
1 sayılı
listede ihdas edilen 4’üncü derecede avukat kadrosuna 4 adet avukat kadrosu
verilmesini, ilave edilmesi istiyoruz. Bu, belki iktidar tarafından
yadırganabilir. “Biz istiyoruz, ona ‘Evet’ demiyorsunuz ama siz kendiniz yeni
kadro ihdas edilmesi için önerge veriyorsunuz.” diyebilirsiniz. Ama ikisi
arasında çok anlamlı bir fark var. Siz, yukarıda anası görüşülen, Komisyonda
görüşülememiş, alt komisyonda kalmış 5 bin kadroyu, siyasi olarak seçim öncesi
kullanacağınız bir mevzuatı yetiştiremediğiniz için, onun danasını, 2.500’ünü,
2 binini buraya getirmeye, buradan geçirmeye çalışıyorsunuz; bunu seçim öncesi
kullanmak için. Nitekim, Başkanlık Divanı usule uygun
olmadığı için -İç Tüzük’ün sanıyorum 87’nci maddesiydi- işleme almadı ama bizim
verdiğimiz önergenin bir anlamı var, bir manası var. Devletin geleneklerine,
hukukuna uygun olmayan bir şekilde, her ne kadar Hazine avukatlığından, Muhakemattan Devlet Su İşlerine işi kaydırıyor
iseniz de orada da işin doğru olması lazım, verdiğiniz kadrolara bakmanız
lazım.
Şimdi,
burada baktığımız zaman, önerdiğimizde, önemli miktarda kadronun 1’inci derecede
olduğunu görüyoruz. 1’inci derecedeki kadrolar genel olarak emekliliğe yakın
kadrolardır. Yarın bunlar emekli olacak. Emekli olunca ne olacak? Yeniden
avukata ihtiyaç duyacaksınız, yeniden kadro ihdası için birtakım hukuki
muameleler yapmak zorunda kalacaksınız. Bizim istediğimiz, 4’üncü derecede
avukat kadrosunu biraz daha artırarak ne yapmak; ileride idarenin bu konuda
sıkışmasını önlemek için idareye biraz daha geniş imkân vermeye yönelik bir
düzenleme öneriyoruz. Bu açıdan Hükûmetin, hükûmeti ve iktidarı değil, devleti düşünen, devletin
organlarını düşünen bir davranış biçimine yönelmesini istiyoruz, bunun için bu
önergeyi veriyoruz.
Önerge
kabul olur, olmaz ama biz mantığımızı doğru koyuyoruz ve bunun tutanaklara
geçmesini de arzu ediyoruz. Buna katılınması İktidar
kanadınca, Hükûmet kanadınca aslında çok mantıklı bir
şey; biz mantıklı olanı öneriyoruz. Ben buna karşı çıkılmasını da, gerçekten
neden karşı çıkıldığını anlamakta sıkıntı çektiğimi ifade etmek istiyorum.
Gerçekten, buraya baktığımız zaman buradan anladığımız şey, esasen AKP’nin
personel politikasının sürgüne, baskıya, yandaşlığa dayanan bir politika
olduğunu söylüyoruz, anlıyoruz.
Bakın,
biz bunu iyi niyetle söylüyoruz, gerekçesinde de bunu söyledik, izah ediyoruz,
ifade ediyoruz. Biraz önce de ifade ettim, “AKP’nin verdiği önerge İç Tüzük’e
aykırı.” dedim, “87’nci maddeye aykırı.” dedim ve verdiği, seçime kadar
kullanacağı 2 bin kadroyu istiyor, burada hem de usule uygun olmayan bir
şekilde, İç Tüzük’e uygun olmayan bir şekilde. Ben bunu ifade etmek istiyorum.
Şimdi,
önergeye tekrar sizlerden sayın milletvekilleri, destek istiyorum. Gerçekten devletin işini yapacaksak, devletin ileriye yönelik
eksikliklerini gidereceksek bu işin düzgün yapılması lazım.
Biz
muhalefet milletvekilleri olarak iktidarın yaptığı her şeye karşı çıkmıyoruz,
iktidarın yaptığı yanlışlara karşı çıkıyoruz. Dolayısıyla, bu önerdiğimiz
masum, devletin geleceğine yönelik, kurumun geleceğinin iyileştirilmesine
yönelik, kurumun geleceğinin düşünülmesine yönelik ne oluyor? Bir önerge
oluyor. Bizim sizden istirhamımız bu önergeyi kabul etmeniz.
Ben
teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
Teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Ayhan.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
8’inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
9’uncu
madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 9. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin
Haluk Ayhan |
Mersin Konya Denizli |
Erkan Akçay Y. Tuğrul Türkeş Hakan Coşkun |
Manisa Ankara Osmaniye |
Metin Çobanoğlu Recep Taner |
Kırşehir Aydın |
Madde 9-
6200 sayılı Kanun'a aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"Geçici
Madde 8- Genel Müdürlüğün merkez veya taşra teşkilatı kadrolarında avukat
olarak görev yapmakta iken 13/12/1983 tarihli ve 178
sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Ek 28 inci maddesine dayanılarak Hazine avukatı olarak
atananlardan bu maddenin yayımı tarihinde görevde bulunanlar, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış gün içinde başvurmaları halinde Genel
Müdürlüğün teşkilat yapısı göz önünde bulundurularak, görev yapmakta oldukları
yere öncelik verilmek suretiyle işgal ettikleri kadro derecelerine göre Genel
Müdürlükçe merkez veya taşra teşkilatında avukat unvanlı kadrolara
atanabilirler. Atama taleplerine ilişkin işlemler Genel Müdürlükçe otuz gün
içinde sonuçlandırılır. Bu fıkra hükmüne göre atananların,
atandıkları kadroların aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile
fazla mesai ücreti ve avukatlık vekâlet ücreti hariç diğer malî hakları toplamının
net tutarının, önceki kadrolarına ilişkin olarak en son ayda aldıkları aylık,
ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile fazla mesai ücreti ve avukatlık
vekâlet ücreti hariç ciğer malî hakları toplamının net tutarından az olması
hâlinde, aradaki fark, atandıkları kadrolarda kaldıkları sürece, farklılık
giderilinceye kadar, herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın
tazminat olarak ödenir.
Maliye
Bakanlığı uhdesinde Hazine avukatları tarafından takip edilmekte olan Genel
Müdürlük ile ilgili dava ve icra takiplerine ilişkin tüm dosyalar, Maliye
Bakanlığı ve Genel Müdürlükçe müştereken belirlenecek esaslara göre bu maddenin
yayımını izleyen bir yıl içerisinde Genel Müdürlüğe veya ilgili bölge
müdürlüğüne devredilir. Bu şekilde devredilen dava ve icra takipleriyle ilgili
olarak devir tarihine kadar yapılmış her türlü işlem Genel Müdürlük adına
yapılmış sayılır.
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyettedir. Şimdi bu
önergeleri okutup birlikte işleme alacağım, istemleri hâlinde ayrı ayrı söz vereceğim.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 9 uncu maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Bengi Yıldız Osman Özçelik M. Nezir Karabaş |
Batman Siirt Bitlis |
Sırrı Sakık Şerafettin
Halis |
Muş Tunceli |
T. B. M.
M Başkanlığı’na
Görüşülmekte
olan yasa tasarısının 9. maddesinin yasa metninden çıkartılmasını arz ederiz.
Mustafa Özyürek Ferit
Mevlüt Aslanoğlu Bayram Meral |
İstanbul Malatya İstanbul |
Orhan Ziya Diren Fehmi Murat Sönmez Nevingaye Erbatur |
Tokat Eskişehir Adana |
H.
Tayfun İçli |
Eskişehir |
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.
BAŞKAN – BDP’nin gerekçesini okuyunuz lütfen.
Gerekçe
Genel
bütçeli daireler düzenlemesine tabi olan DSİ, tasarı ile hiçbir kanuni alt yapı
oluşturulmadan özel bütçeli daire statüsüne tabi kılınmak istenmektedir. Bu
değişiklik ile tasarının ortaya çıkaracağı adaletsizliğin giderilmesi
amaçlanmıştır.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Tayfun İçli konuşacak.
BAŞKAN –
Sayın İçli, buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
H. TAYFUN
İÇLİ (Eskişehir) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Çok
değerli milletvekili arkadaşlarım, sizleri saygıyla selamlıyorum.
Önergemizin
gerekçesinde belirtildiği üzere genel bütçeli bir idare olan Devlet Su
İşlerinin bu idarelerin dava ve icra takiplerinin Hazine avukatlarınca takibini
öngören mevzuattan ayrı tutulması bu alanda sağlanmak istenen disipline zarar
verecektir. Bu nedenle kabul edilmesi mümkün değildir. Öncelikle bunu ifade
etmek istedim.
Değerli
arkadaşlarım, şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir seçim kararı aldı ve
Yüksek Seçim Kurulu devreye girmek suretiyle seçim takvimini ilan etti, 14
Martta seçim takvimi başladı.
Değerli
arkadaşlarım, seçim takvimi başladı ama Türkiye Büyük Millet Meclisi olağanüstü
bir çalışma usulüyle çalışmalarına devam ediyor, sürekli torba yasa geliyor.
Geçtiğimiz ay içerisinde 247 maddelik bir torba kanunu çıkarttık. Şimdi yine
bir torba kanun… Bu torba kanun da 30 maddeden ibaret ve bu torba kanunu da
temel kanun olarak görüşüyoruz.
Değerli
arkadaşlarım, artık Türkiye Büyük Millet Meclisinde uluslararası sözleşmeler
hariç -ki o da iki maddedir, madde, yürütme ve yürürlük üç maddelik- hepsi
temel kanun olarak görüşülüyor. Tekrar tekrar altını
çizerek ifade etmek istiyorum, böyle bir çalışma, Anayasa’ya, yasaya ve İç
Tüzük’ümüze aykırı. Sadece bu olsa hadi diyeceksiniz ki bir tarafa koyalım.
Şimdi, bugün, Adalet Komisyonu Başkanımızın bir yazısı elime geldi, 17 Mart
2011 tarihli ve Adalet Komisyonunun 22 Martta toplanacağı, 23, 24, 25, 26
Martta bitinceye kadar –cumartesi, bitinceye kadar- Hükûmet
tarafından çok acele olarak gönderilen iki kanun tasarısının görüşülmesini
Adalet Komisyonu Başkanımız istiyor.
Şimdi,
bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü? Düşünün, siyasi partiler aday
yoklamalarının ne şekilde olacağını ayın 18’inde bildirecekler. AKP, şüphesiz,
aday yoklamasını merkez yoklama olarak yapacak ama diğer siyasi partiler
önseçim yapacak, bazı siyasi partiler. Şimdi, aday yoklamalarının yapıldığı,
önseçime girildiği bir seçim döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışır
vaziyette tutulması bir kere Anayasa’ya aykırı çünkü buradaki adaylar burada mı
çalışacak, yoksa önseçim çalışmaları için seçim bölgelerine mi gidecek? Şimdi
böyle bir olayın AKP’nin dayatmasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine
getirilmesi kabul edilemez.
Değerli
arkadaşlarım, asıl vahim olanı, yangından mal kaçırır gibi iki kanun
tasarısının… Bakın, kanun tasarılarının tarihi 16 Mart yani bugün ayın 17’si,
bir gün önce. İki ayrı kanun tasarısı ve komisyonda bu birleştirilecek yine bir
torba kanun olarak getirilecek. Yine bu maddeler madde madde
görüşülmeyecek, bölümler hâlinde görüşülecek. Nedir biliyor musunuz değerli
arkadaşlarım? Şöyle üstünkörü göz attığımda, kamuoyunun son günlerde tartıştığı
olaylarla ilgili mıntıka temizliği yapılmaya çalışılıyor. Hatırlarsınız, bir
hafta öncesi, Beşiktaş Savcısı yazılı bir açıklama yaptı, adil yargılama ve
etkilemeyle ilgili. Değerli arkadaşlarım, bakıyorsunuz, kanun tasarısının içine
bu sokulmuş, adil yargılamaya teşebbüs suçu. Suç unsurları yeni tanımlanıyor.
Başka? Yani aslında yok edilmesi gereken bazı telefon dinleme kayıtlarının
keyfî olarak iddianamelere konulması, o iddianamelere konulan bilgilerin
birileri tarafından savcılık soruşturma aşamasında birilerine sızdırılması ve
birilerinin bazı kişilerin özel hayatıyla ilgili olaylarda intikam alırcasına
onları yok etmesiyle ilgili bazı davalara ilişkin düzenlemeleri burada
görüyorsunuz. Değerli arkadaşlarım, gerçekten çok çok
vahim olaylar. Yani, gazetecilerle ilgili orada adli para cezalarını
kaldırıyorsunuz, sözde hapis cezalarını artırıyorsunuz. Bunları anlamakta
gerçekten zorluk çekiyorum. Yani değerli arkadaşlarım nereye gidiyoruz? Bu yasa
çıktıktan sonra seçim döneminde hiç kimse hiçbir şeyi yapamayacak,
konuşamayacak, muhalifleri bile susturabilme söz konusu olabilecek. Görülmekte
olan birçok davanın içine girmiyoruz zaten. Biz bu Mecliste yaptığımız
konuşmalarda usule ilişkin, adil yargılamaya ilişkin, keyfî tutuklamalara
ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin
kararlarından ve kendi Anayasa’mızdan bahsetmek üzere görüşlerimizi ifade
ediyoruz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
H. TAYFUN
İÇLİ (Devamla) – Böyle bir düzenleme getirdiğiniz zaman hiçbir muhalefet hiçbir
şekilde görüş ifade edemeyecek ve bazı suçlara bakacaksınız, yeni suç
tanımlamasına göre teşebbüs suçunu getirmek suretiyle, milletvekilleri dâhil
olmak üzere hiç kimse seçim döneminde konuşamayacak. Bunun adı ileri demokrasi
değildir değerli arkadaşlarım, bu çok sakat bir uygulamadır. Bundan acil olarak
vazgeçilmesini talep ediyorum.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz Sayın İçli.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeleri okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 9. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Mehmet
Şandır (Mersin) ve arkadaşları
Madde 9-
6200 sayılı Kanun'a aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"Geçici
Madde 8- Genel Müdürlüğün merkez veya taşra teşkilatı kadrolarında avukat
olarak görev yapmakta iken 13/12/1983 tarihli ve 178
sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Ek 28 inci maddesine dayanılarak Hazine avukatı olarak
atananlardan bu maddenin yayımı tarihinde görevde bulunanlar, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış gün içinde başvurmaları halinde
Genel Müdürlüğün teşkilat yapısı göz önünde bulundurularak, görev yapmakta
oldukları yere öncelik verilmek suretiyle işgal ettikleri kadro derecelerine
göre Genel müdürlükçe merkez veya taşra teşkilatında avukat unvanlı kadrolara
atanabilirler. Atama taleplerine ilişkin işlemler Genel Müdürlükçe otuz gün
içinde sonuçlandırılır. Bu fıkra hükmüne göre atananların,
atandıkları kadroların aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile
fazla mesai ücreti ve avukatlık vekâlet ücreti hariç diğer malî hakları
toplamının net tutarının, önceki kadrolarına ilişkin olarak en son ayda
aldıkları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile fazla mesai
ücreti ve avukatlık vekâlet ücreti hariç diğer malî hakları toplamının net
tutarından az olması hâlinde, aradaki fark, atandıkları kadrolarda kaldıkları
sürece, farklılık giderilinceye kadar, herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi
tutulmaksızın tazminat olarak ödenir.
Maliye
Bakanlığı uhdesinde Hazine avukatları tarafından takip edilmekte olan Genel
Müdürlük ile ilgili dava ve icra takiplerine ilişkin tüm dosyalar, Maliye
Bakanlığı ve Genel Müdürlükçe müştereken belirlenecek esaslara göre bu maddenin
yayımını izleyen bir yıl içerisinde Genel Müdürlüğe veya ilgili bölge
müdürlüğüne devredilir. Bu şekilde devredilen dava ve icra takipleriyle ilgili
olarak devir tarihine kadar yapılmış her türlü işlem Genel Müdürlük adına
yapılmış sayılır.
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.
BAŞKAN –
Gerekçe…
Gerekçe:
Metindeki “otuz gün” ibaresinin “altmış gün” olarak değiştirilmesi
öngörülmektedir. Bundan amaç devlet memurlarına biraz daha düşünme imkanı tanımaktır.
BAŞKAN –
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Madde 9’u
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 9’uncu madde kabul
edilmiştir.
10’uncu
madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:
T.B.M.M
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa tasarısının 10. maddesinin sonuna aşağıdaki fıkranın
eklenmesini arz ederiz.
Saygılarımızla.
Mustafa Özyürek Ferit Mevlüt
Aslanoğlu Harun
Öztürk |
İstanbul Malatya İzmir |
Yaşar Ağyüz Kamer
Genç |
Gaziantep Tunceli |
“Kamu kurum
ve kuruluşlarına ait alacaklar hariç olmak üzere, spor kulüplerinin Spor Toto
Teşkilat Başkanlığı nezdindeki isim haklarından doğan
alacakları haczedilemez ve bu alacaklar devir ve temlik edilemez.”
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
teklifinin 10. maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş İsmail
Bilen Ali Koyuncu |
Kayseri Manisa Bursa |
Öznur
Çalık Fatma
Şahin Safiye Seymenoğlu |
Malatya Gaziantep Trabzon |
“Kamu kurum ve kuruluşlarına ait alacaklar
hariç olmak üzere, spor kulüplerinin Spor Toto Teşkilat Başkanlığı nezdindeki isim haklarından doğan alacakları haczedilemez
ve bu alacaklar devir ve temlik edilemez."
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 10. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan |
Mersin Konya Denizli |
Erkan Akçay Recep Taner Y. Tuğrul Türkeş |
Manisa Aydın Ankara |
Hakan
Coşkun Metin
Çobanoğlu |
Osmaniye Kırşehir |
Madde 10-
21/5/1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun Ek 9 uncu maddesinin
başlığı "Bağımsız spor federasyonları" olarak, maddenin bir ila
altıncı, dokuz ila on birinci ve on altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde yeniden
düzenlenmiş, on altıncı fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki üç fıkra eklenmiş
ve madde metninde geçen "özerk" ibareleri "bağımsız"
ibaresi olarak değiştirilmiştir.
"Spor
dalı ile ilgili faaliyetleri ulusal ve uluslararası kurallara göre yürütmek,
gelişmesini sağlamak, sporcu sağlığı ile ilgili konularda gerekli önlemleri
almak, teşkilatlandırmak, federasyonu uluslararası faaliyetlerde temsil etmek
ve Tahkim Kurulu kararlarını uygulamakla görevli ve yetkili, özel hukuk
hükümlerine tabi bağımsız spor federasyonları kurulur. Federasyonlar, Merkez
Danışma Kurulunun uygun görüşü, Bakanın teklifi ve Başbakanın kararı ile
kurulur ve kararın Resmi Gazete'de yayımlanması ile tüzel kişilik kazanırlar.
Bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyen federasyonların tüzel
kişilikleri bu maddede belirtilen usulle iptal edilir ve mal varlıkları Genel
Müdürlüğe devredilir. Genel Müdürlük tarafından bağımsız spor federasyonlarına
yapılan yardımlar ile Genel Müdürlük bütçesinden bu federasyonlara tahsis
edilen kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve taşınmazlar edinim
amacı dışında kullanılamazlar ve Genel Müdürün izni alınmadan üçüncü kişilere
satılamaz ve devredilemezler. Genel Müdürlük tarafından yapılan yardımlar ve
tahsis edilen kaynaklar kullanılarak alınan taşınmazların mülkiyeti Genel
Müdürlüğe ait olur. Bu taşınmazlar Genel Müdürlüğün mevzuatı çerçevesinde
kullanılır. Federasyon malları devlet malı hükmündedir, haczedilemez.
Federasyon faaliyetlerinde görevli bulunanların görevleriyle ilgili olarak
işlemiş oldukları suçlar bakımından kamu görevlisi sayılırlar."
“Spor
federasyonlarının merkezi Ankara'dadır. Federasyonların merkez teşkilatı; genel
kurul, yönetim, denetim, disiplin kurulları ile genel sekreterlikten teşekkül
eder. Federasyon yönetim kurulu, yedi üyeden az, on beş üyeden fazla, disiplin
kurulu ise üç üyeden az, beş üyeden fazla olamaz. Denetim kurulu iki üyesi
seçimle üç üyesi ise Genel Müdürlükçe görevlendirilen beş üyeden oluşur. Genel
sekreter, en az dört yıllık yüksek okul mezunu kişiler arasından
görevlendirilir. Bu fıkrada belirtilen kurulların oluşumu, görev, yetki ve
sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları ana statüde, diğer kurulların
oluşumu, çalışma usul ve esasları ise talimatlarla belirlenir. Profesyonel şube
kurulması, federasyona spor dalı bağlanması, bağlı spor dallarının ayrılması
işlemleri federasyon yönetim kurulunun Genel Müdürlüğe müracaatı üzerine bu
Kanunun hükümlerine göre yürütülür. Federasyonların yurt içi bağlantısını
sağlamak üzere, illerde federasyon temsilcilikleri kurulabilir. Bağımsız spor
federasyonlarının il temsilcileri, federasyon başkanının teklifi ve Genel
Müdürün onayı ile görevlendirilir."
"Genel
kurul federasyonun en üst organıdır. Genel kurulun toplanması ile ilgili her
türlü işlemler yönetim kurulunca yürütülür. Genel Müdürlük, genel kurul
toplantılarında gözlemci bulundurur. Gözlemci, genel kurul çalışmalarının bu
Kanun ile ana statüye uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyerek, raporunu
Bakana sunulmak üzere on beş gün içerisinde Genel Müdürlüğe verir. Genel
Müdürlük, raporun verildiği, ilgililer ise genel kurulun yapıldığı tarihten
itibaren otuz gün içerisinde Asliye Hukuk Mahkemesinde genel kurulun iptalini
isteyebilir. Genel kurulun toplanması, üyelerin belirlenmesi, divanın
oluşturulması, delege listesine yapılacak itirazlar ve oyların sayımı ile
ilgili diğer esas ve usuller ana statüde belirlenir. Genel kurul üye sayısı
olimpik ve paralimpik spor dallarında 150 den az 300
üyeden fazla, diğer branşlarda ise; 100 den az 200
üyeden fazla olamaz. Genel kurul;
a) Olağan
genel kurul; olimpik ve paralimpik spor dallarında
ilgili olimpiyat oyunlarının, diğer spor dallarında yaz olimpiyat oyunlarının
bitiminden, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra kurulacak
federasyonlarda ise; kararın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten itibaren üç
ay içerisinde yapılır.
b)
Olağanüstü genel kurul;
1)
Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu raporlarında yeterli düzeyde
görülmeyen veya yapılan denetim sonucu görev başında kalmasında sakınca görülen
federasyon başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında karar almak üzere Bakan
tarafından,
2)
Federasyon yönetim kurulunun kararı,
3) Son
yapılan genel kurul toplantısında delege olanların en az % 40 ının noter kanalı ile yazılı müracaatı,
4)
Federasyon başkanının istifası, başkan olma şartlarından herhangi birisini
kaybetmesi veya ölümü halinde
olağanüstü toplanır.
c) Mali
genel kurul iki yılda bir ana statülerinde belirtilen tarihte yapılır. Mali
genel kurulda ibra edilmeyen veya üçüncü fıkranın (b) bendinde belirtilen
hallerde başkan ve yönetim kurulu üyelerinin yerine kalan süreyi tamamlamak
üzere en geç altmış gün içerisinde seçimli olağanüstü genel kurul toplanır.
Ancak, üçüncü fıkranın (b) bendinin iki ve üç numaralı alt bentlerinde
belirtilen hallerde, son toplantı tarihinden itibaren altı ay geçmeden veya
olimpik ve paralimpik branşlarda
olimpiyat oyunlarının yapılmasına altı aydan az süre kalmış ise olağanüstü
genel kurul toplantısı yapılamaz."
"Genel
kurul; üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve salt çoğunluk ile karar
alınır. Seçimde en fazla oyu alan aday ve listesi seçilmiş sayılır. İlk
toplantıda çoğunluk sağlanamaması halinde, takip eden günde çoğunluk
aranmaksızın toplanır. Ancak, toplantıya katılanların sayısı seçimle belirlenen
kurulların asıl üye sayısının iki katından aşağı olamaz. Olağan ve olağanüstü
genel kurullarını bu maddede öngörülen süre ve esaslar dahilinde
yapmayan federasyonların genel kurulları Tahkim Kurulunca oluşturulacak üç
kişilik komisyon marifetiyle altmış gün içerisinde yapılır ve federasyon
başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında mevzuata uymamaktan dolayı idari ve
adli işlem başlatılır. Genel kurul çağrısı ve gündemi, toplantı tarihinden en
az otuz gün önce, faaliyet raporu, denetleme raporu ile bütçe tasarısı ise en
az on beş gün önce federasyonun ve Genel Müdürlüğün resmi internet sitesinde
üyelere duyurulur. Seçimler tek liste halinde gizli oy, açık tasnif şeklinde
yapılır.
Genel
kurulun yapılacağı tarihten geriye doğru en az bir yıl önce faal sporculuğu,
hakemliği, antrenörlüğü bırakmamış kişiler ile
federasyonda maaşlı veya ücretli çalışanlar genel kurul üyesi olamazlar. Genel
kurulda kulüplerin delege sayısı, toplam delege sayısının % 60'ından az olamaz.
Genel kurulun delege sayısının % 10'u Genel Müdürlük temsilcilerinden oluşur.
Genel kurulun görevleri şunlardır;
(a) Ana
statüyü yapmak, değiştirmek,
(b)
Başkan, yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerini seçmek,
(c) Yönetim kurulu tarafından hazırlanan faaliyet programını,
bütçeyi onaylamak ve sektiğinde bütçe harcama kalemleri arasında değişiklik
yapmak konusunda yönetim kuruluna yetki vermek,
(ç)
Yönetim kuruluna, taşınmaz mal alımı-satımı ile uluslararası federasyonlara
karşı mali taahhütlerde bulunmak için yetki vermek,
(d) Yönetim kurulu faaliyet ve mali raporlarının ibra edilip
edilmemesini oylamak,
(e) Kanun
ile verilen diğer görevleri yapmak."
"Federasyon
başkanı adaylarında aşağıdaki şartlar aranır:
a) TC
vatandaşı olmak.
b) En az
lise mezunu olmak.
c)
Kesinleşmiş sigorta veya vergi borcu olmamak.
ç) Tahkim
Kurulu, Genel Müdürlük ceza kurulları veya spor federasyonlarının ceza veya
disiplin kurullarınca son beş yıl içerisinde bir defada üç ay veya toplam altı
ay hak mahrumiyeti cezası almamış olmak.
d)
Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, yağma, dolandırıcılık,
sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref
ve haysiyeti kırıcı suçtan veya ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat
karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık, vergi
kaçakçılığı ve haksız mal edinme suçlarından hükümlü bulunmamak."
"Federasyonların
sportif başarılarını, plan ve projelerini kontrol etmek, faaliyetlerini
değerlendirmek, geliştirmek ve izlemek üzere Sportif Değerlendirme ve
Geliştirme Kurulu kurulur. Kurul; Bakan tarafından spor alanında bilimsel
çalışmalar yapmış veya sporda idareci, teknik adam ve benzeri görevlerde veya
kamu kurum ve kuruşları ile özel sektörde üst düzey görevlerde bulunmuş kişiler
arasından iki yıl için görevlendirilecek, bir başkan, bir başkan yardımcısı,
bir raportör ile dört üyeden oluşur. Toplantıda karar
alınabilmesi için en az beş üyenin katılması şarttır. Kararlar salt çoğunlukla
alınır. Mazeretsiz olarak üst üste dört toplantıya katılmayan üyelerin üyeliği
sona erer. Kurulun sekretarya hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür.
Kurulun görevleri şunlardır;
a) Spor federasyonlarının
Bakana verecekleri taahhütnamenin esaslarını belirlemek ve yıl
sonu itibarıyla taahhütlerine uyup uymadıklarını değerlendirerek Bakana
sunmak,
b)
Federasyonlar tarafından hazırlanan master planını,
performans ölçütlerini, amaç ve hedeflerini incelemek, uluslararası
federasyonların statü ve talimatlarını gözeterek hizmet kalite standartlarını
belirlemek,
c) Bakana sunulan taahhütname ile master planı ve performans ölçütlerine uyulup uyulmadığı
konusunda altı ayda bir Bakana rapor vermek."
"Tahkim
Kurulu, bu maddenin dördüncü fıkrası ile üçüncü fıkranın (b) bendinin (1)
numaralı alt bendinde belirtilen hallerde federasyonu genel kurula götürecek
komisyonu belirler. Federasyon başkanı ile yönetim, disiplin ve denetim kurulu
üyelerinin, spor ahlakına ve disiplinine aykırı davranışlarının tespiti halinde
Bakan tarafından Genel Müdürlük Merkez Ceza Kuruluna sevk edilmeleri sonucunda,
Merkez Ceza Kurulunca verilecek kararlara karşı, ilgililerin itirazı üzerine
karar verir."
"Tahkim
Kurulu, görevinde bağımsız ve tarafsızdır. Üyeler, istifa etmedikçe veya
çekilmiş sayılmadıkça, yerlerine yenisi görevlendirilemez. Federasyonların veya
spor kulüplerinin kurullarında görevli olanlar ile ihtar cezası dışında sportif
ceza alanlar ve maddenin beşinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen suçlardan
ceza alanlar Tahkim Kurulu üyeliği yapamazlar."
"Tahkim
Kurulu ile Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu üyelerine bir ayda dört
toplantıyı geçmemek üzere, görev yapılan her gün için uhdesinde kamu görevi
bulunanlar bakımından (5000), bulunmayanlar bakımından (6000) gösterge
rakamının Devlet memuruna uygulanan aylık katsayıyla çarpımı sonucunda
bulunulacak miktarı geçmemek üzere huzur ücreti ödenir. Tahkim Kurulu ile
Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu tarafından görevlendirilen bilirkişi
ve uzmanların ücretleri Genel Müdürlükçe karşılanır."
"Federasyonların
her türlü faaliyetlerinin denetimi; genel kurul, denetim kurulu ve Bakan
tarafından görevlendirilecek denetim elemanlarınca yapılır. Federasyon harcamalarının
yerindelik denetimi yetkili kurullarınca, Genel Müdürlükçe yapılan her türlü
yardımların amaca uygunluğu ve denetimi ise Genel Müdürlükçe yapılır. Genel
Müdürlük tarafından yapılan ayni ve nakdi yardımların mevzuata ve amacına uygun
olarak harcanmaması halinde oluşacak zarar, kusurları bulunan federasyon
başkanı ve yönetim kurulu üyelerinden tahsil edilir ve bunlar hakkında suç
duyurusunda bulunulur. Teknik elamanlar ve sporculara ödenecek ücretler hariç,
federasyonda çalışan personel ve diğer görevlilere verilecek ücret ve yolluklar
kamu kaynakları ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığından sağlanan reklam
gelirlerinden karşılanamaz."
"Federasyonlar;
sporcu, antrenör, hakem ve benzeri spor elemanları ile
spor kulüplerine ve sponsorluklara ait istatistiki bilgileri üç ayda bir Genel
Müdürlüğe göndermek zorundadırlar. Federasyonlar, Genel Müdürlük ile
uluslararası federasyonların belirlediği eğitim kriterlerine uygun olarak
işbirliği içerisinde antrenör, hakem ve benzeri diğer
spor elemanlarını yetiştirirler."
"Federasyonlar,
faaliyette bulundukları spor dalları ile ilgili olarak bağlı oldukları
uluslararası federasyonun kurallarını göz önünde bulundurarak hangi eylem ve
davranışlara ne tür sportif ceza verileceğini, ceza talimatında düzenlerler.
Federasyonların programında veya izni ile yapılan faaliyetlerden dolayı sportif
ceza verme yetkisi federasyon disiplin/ceza kuruluna aittir. Federasyonların
ana statüsü Resmi Gazete'de, ana statüye dayanılarak hazırlanan yönetmelik
dışındaki talimat ile diğer alt düzenleyici işlemler ise Genel Müdürlüğün
internet sitesinde yayımlanır."
"Spor
federasyonları ile ilgili olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan konularda 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu ile
22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulanır."
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN –
Sayın Şandır, siz mi konuşacaksınız?
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Evet, müsaade ederseniz efendim.
BAŞKAN –
Buyurunuz Sayın Şandır.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tahmin
ediyorum ki Sayın Divan Kâtibi Yusuf Coşkun bu önergeyi on dakikada falan okudu
değerli arkadaşlar. Önergenin neyi kapsadığını, neyi değiştirdiğini hiçbirimiz
anlamadık -yani dinlemiş olsaydınız da anlamazdınız- Komisyon da anlamadı,
Sayın Bakan da anlamadı. Divan Kâtibi canhıraş bir gayretle bu önergeyi, saat
tutmadım ama muhtemelen on dakikada okudu; biraz da hızlı okudu, itiraz
edebilirdik, “Yavaş oku.” deseydik on beş dakikada okuyacaktı.
Değerli
milletvekilleri, kayda geçmesi için söylüyorum. Bakınız, bu önergenin verildiği
bu kanun maddesi 698 sıra sayılı kanunun 10’uncu maddesi. 10’uncu
maddeye bakarsanız tam dört sayfa. Değerli arkadaşlar, hukuk kurduğumuz
burada hukuk bozuculuk yaptığımızın farkına varmanız ve kayda geçmesi için söz
aldım. Dört sayfa tutarında bir kanun maddesi olmaz. Adalet Komisyonu Başkanı
burada, aranızda çok değerli hukukçular var. Bunu mahkemeler uygulayacak. Böyle
bir torba olmaz. Bu, hukuk olmaz, bu, kanun yapmak olmaz değerli
milletvekilleri. Başlı başına bir kanun olması gereken bir konuda öyle bir
kanun maddesi düzenliyorsunuz ki, yönetmelik bile değil. Şimdi, bunun bir
maddesinin bir kelimesinin değiştirilmesi için bu maddeyi bütünüyle önergeye
yazmanın hiçbir engeli yok. Size ben söyleyeyim, arasanız bulamazsınız neyi
değiştirdiğimizi: Biz bu önergeyle bu kanun maddesinde bir tek kelimeyi
değiştirdik, “düzenlenir” kelimesini koyduk, “yapılır” kelimesi çıktı,
“düzenlenir…” Bir şeye dikkatinizi çekmek için yapıyoruz bunu. Torba kanun
tekniği yanlış bir tekniktir. Bu, hukuk kurmak değil, hukuk bozuculuğudur.
Bunun en canlı örneği budur.
Değerli
arkadaşlar, sonunda yine söyleyeceğim, bu torba yasayla yaklaşık 13-14 kanunda
değişiklikler yapıyorsunuz, yaklaşık 10’dan fazla kurumun kanununu
değiştiriyorsunuz. Böyle bir anlayışla hukuk kurmak ve buna dayalı uygulama
yapmak mümkün değil, bunu yaparsınız bunun adı hukuk devleti olmaz, bunun adı
hukuk koyuculuk olmaz. Böyle yapacağınıza bildiğiniz gibi uygulayın. Ne gereği
var yani böyle, bu düzenlemelere? İşinize nasıl geliyorsa veya ihtiyacını nasıl
karşılayabiliyorsanız… Niye milleti meşgul ediyorsunuz?
Tekrar
ediyorum: Dört sayfa uzunluğunda, kaç kelime diye saysak, muhtemelen birkaç bin
kelimelik bir tek kanun maddesi düzenliyorsunuz. İçinde çok sayıda fıkranın,
alt bendin, onun alt bendi birçok madde var. Ele alırsanız, bir kurumun
teşkilat yasasında köklü değişiklikler yapıyorsunuz, Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’da. Yani başlı başına bir kanun
olması gereken bir hususu bir torbanın içerisine dolduruyorsunuz ve bir madde
olarak tanzim ediyorsunuz. Bu doğru değil değerli arkadaşlar, buna mecbur
değilsiniz. Ülkemiz ve Türkiye Büyük Millet Meclisi böyle bir yanlışa mahkûm
edilmemelidir. Kanunlar çıkartılabilir, çıkabilmesi için sabahlara kadar da
çalışabiliriz ama böyle, giderayak, geç kalmış olmanın aceleciliğinde, hukuku
çiğneyen, İç Tüzük’ü çiğneyen, işin nezaketini de çiğneyen, yok sayan bu tür
düzenlemeleri protesto etmek için bu önergeyi verdik, kayıtlara geçmesi için de
bu konuşmayı yaptım.
Üzülerek
ifade ediyor ve hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür
ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Şandır.
Önergeyi
oylarınızı sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Buyurun
Sayın Atay.
M. FATİH
ATAY (Aydın) – Sayın Başkan, bu kanunun hazırlanışında biraz acele edildiği
belli. Dördüncü bölümde “Genel kurul, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile
toplanır ve salt çoğunluk ile karar alınır.” cümlesi var; orada “katılanların
salt çoğunluğu ile” denmesi gerekir. Bütün kararların salt çoğunlukla alınması
gibi bir anlam çıkar, bu çok yanlıştır, bütün genel kurulların iptalini
gerektirir. Bizim önergemiz başka arkadaşımız tarafından verildiği için bunun
düzeltilmesi gerekiyor, bunu da bildirmek istedim.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Atay.
Aynı
mahiyette olan diğer iki önergeyi birlikte işleme alacağım, isterlerse önerge
sahiplerine ayrı ayrı söz vereceğim.
Okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
teklifinin 10. maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları
“Kamu
kurum ve kuruluşlarına ait alacaklar hariç olmak üzere, spor kulüplerinin Spor
Toto Teşkilat Başkanlığı nezdindeki isim haklarından
doğan alacakları haczedilemez ve bu alacaklar devir ve temlik edilemez.”
İkinci
önergenin imza sahipleri:
Mustafa Özyürek (İstanbul) ve arkadaşları
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılıyoruz.
BAŞKAN –
Sayın Aslanoğlu, buyurunuz.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri;
yaklaşık dokuz yıldır söylüyorum. Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum. Spor
kulüplerinin özgürlüğü bundan sonra yaşanacak. Hiç kimse, hiçbir yönetici -kamu
hariç, sigorta ve vergi borçları hariç- spor kulüplerinin Spor Toto’dan
alacaklarına haciz ve ipotek koyamayacak. Tabii, üçüncü kişiler alacağı varsa … Bu nedenle, Spor Toto’dan, özellikle Üçüncü Lig ve
İkinci Lig kulüplerinin ekonomik özgürlüğü olacak arkadaşlar.
Vergi ve
sigorta borçları ödenmiyordu ve binlerce insan, on binlerce insan, kulüplere
iyilik yapmış insan, her şeyini vermiş insanlar vergi ve sigortadan dolayı
büyük kıskaç altındaydı. Artık, kulüplerde hiçbir yönetici… Spor Toto’dan doğan
alacaklar kulüplerin yaşamına, sadece vergi ve sigorta borçlarına giderse o
zaman herkes kulüplerde gururla yöneticilik yapar ve kulüplere artık yönetici
bulabileceğiz. Artık, kulüplere bir başkan gelip “Şu kadar para verdim, bunu
alacağım.” deyip gelip Spor Toto’daki kulübün isim hakkına haciz koyamayacak.
Kulüplerin özgürlüğüdür bu ve ilk defa Üçüncü, İkinci ve Süper Lig hariç diğer
kulüplerde çok önemli bir şey yapıyoruz. Ben burada destek veren tüm
arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Dün…
HARUN
ÖZTÜRK (İzmir) – Daha belli değil.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Destek verecekler. Hepinizin sorunu, hepimizin
sorunu, hepimizin kapısına geliyorlar, hepimizin başı ağrıdı bu konuda,
kulüpler yok oldu. Bu nedenle, yöneticiler artık dik yürüyecek, onurlu
yürüyecek; artık, hiçbir hatası olmayan, imzası olmayan yönetici “Acaba, benim
kapıma haciz geliyor mu?” demeyecek. Bu, kulüplerin özgürlüğüdür.
Bu
nedenle, bu önergeye destek veren hepinize teşekkür ediyorum, kulüpler adına
teşekkür ediyorum, kulüplerde yöneticilik yapacak onurlu insanlar adına
teşekkür ediyorum.
HASAN
FEHMİ KİNAY (Kütahya) – Ben vereceğim.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Artık, kulüpler feda edilmeyecek, heba
edilmeyecek. Eğer bir yönetici gelip “Ben yöneticilik yapmak istiyorum.” derse,
bileğine güveniyorsa, yüreğine güveniyorsa buyursun, hoş geldi, sefa geldi,
yapsın yöneticilik ama gittiği zaman da harap edip gitmesin. Kulüplerin
geleceği artık kimsenin ipoteği altında olmayacaktır.
Ben
destek bekliyorum, hepinizden destek bekliyorum. Destek verecek her arkadaşıma
şükran duyacağım.
Hepinize
teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Aslanoğlu.
Buyurunuz
Sayın Elitaş.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Biraz
önce, Sayın Şandır 10’uncu maddeyle ilgili önergesi hakkında konuşurken
pürdikkat dinledim, Sayın Şandır da telefonunu bırakıp beni dinlerse memnun
olurum. Önergede ne değişiklik var diye de baktım. Şimdi, önergeyi hazırlayan
arkadaşlarımız, yaptıkları değişikliğin var olduğunu ifade edebilmek için,
açıklayıcı olması anlamında da kalın puntolarla yazmışlar.
EMİN
HALUK AYHAN (Denizli) – Onlar komisyonda ilave edilenler.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – O zaman daha tehlikeli bir şey olmuş. Yani eğer dediğiniz
gibiyse bir grup başkan vekilinin imzası olan önergenin böyle olmaması gerekir
çünkü önerge ile madde metni arasında zerre kadar fark yok. (CHP ve MHP
sıralarından gürültüler) Önerge ile madde metni arasında zerre kadar fark yok.
Altını çizdiğiniz, puntolarla yazdığınız kısma “Acaba nedir?” diye baktım.
M. FATİH
ATAY (Aydın) – Bir grup başkan vekiline böyle laf söylenmez.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – Mesela, önergenin
birinci sayfasında diyor ki: “Oluşumu” diye kalın puntolarla yazılmış bir ifade
var, kanun metninde de aynısı “oluşumu” diye geçiyor.
EMİN
HALUK AYHAN (Denizli) – “Oluşumu” Komisyonun yazdığı metin.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – Şimdi, Sayın Ayhan, yine ikinci sayfanın başında bir
“oluşumu” diye geçiyor, kanun metninin aynısında, alt satırda yine “oluşumu”
diye geçiyor.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Meseleyi anlayamamışsınız.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – Yine kanun metninde, (c)’de yazan şeyde “borcu” diye yazmış,
kalın puntolarla “olmamak” diye yazmış, yine “olmamak” diye kanun metninde
aynısı geçiyor.
EMİN
HALUK AYHAN (Denizli) – Onlar bize Komisyonun gönderdiği metin, onların yaptığı
metin. Yanlış konuşuyorsunuz.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – Sayın Ayhan, bakın, Komisyonda görüşülmüş, kabul edilmiş.
Komisyonda görüşülüp kabul edilen ve bire bir aynı olan, maddeden zerre kadar
farkı olmayan bir önergenin…
EMİN
HALUK AYHAN (Denizli) – Var, var, olmaz mı?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – …Başkanlık Divanı tarafından kabul edilmesi bir kere İç
Tüzük 87’nci maddeye aykırıdır.
HARUN
ÖZTÜRK (İzmir) – Nasıl karşılaştırırsınız? Karşılaştıramazsınız.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) – Başkanlık Divanının az önce bizim 8’inci maddeyle ilgili
verdiğimiz bir önergeye “İlgili kanun olmadığından dolayı reddediyorum.”
demesine bir itirazda bulunmadık.
İki: İç
Tüzük’ün 87’nci maddesinin 6’ncı fıkrasında, önergelerin gerekçeleriyle
birlikte beş yüz kelimeyi geçemeyeceği hükmü olmasına rağmen, yine Başkanlık
Divanı bunu dikkate almamış ve kontrol etmemiş. Bire bir aynı olan bir önergeyi
sadece zaman kazanmak adına ki Sayın Şandır da dakika tutmuş, “Arkadaşımız
hızlı okudu, biz de itiraz etmedik on dakikada bitirdi, eğer usulüne uygun okusaydı
on beş dakikada bitecekti.” dediği bir önerge açıkçası hakkın suistimalidir.
Başkanlık
Divanını uyarıyorum: İktidar partisi grubu adına verilen bir önergeyi -ki haklı
olabilir- gerekçesinden dolayı almadıysa, muhalefet partisi grubu tarafından
verilen ve tamamen İç Tüzük’e aykırı ve bire bir aynı olan bir önergeyi işleme
almasının yanlış olduğunu ifade etmek istiyorum.
Değerli
arkadaşlar, biraz önce bizim önergemiz de okundu. Bu
önergede, spor kulüplerinin önceki yönetim kurulu başkanlarının kulüplere verdiği
para yardımlarıyla ilgili kısmın, kulüplerden sanki alacaklarını alırken
doğrudan doğruya, kulüplerin, Spor Toto ve Millî Piyango veya hangi teşkilat
varsa, o teşkilatlardan kendi hisselerine düşen paralarına, alacaklarına temlik
koymaları, spor kulüplerinin iki ayağını dolandırıyor yani kulüpler adım atamaz
hâle geliyor. Yıllarca kulübe emek vermiş, hizmet vermiş insanların,
kulüp yönetimine giremediğinden dolayı, delegeler kendilerini seçmediğinden
dolayı, içlerinden gelerek verdikleri paraları, belki intikam almak hırsına,
kulüplerin alacaklarını temlik etmelerinin, spor kulüplerine yapılan önemli bir
problemi beraberinde getirdiğini düşünüyorum.
Bu
önergeyi biz de zaten vermiştik, Sayın Aslanoğlu da
bu önergeyi verdi. Gençlik ve Spor Teşkilatının ve Spor Toto İdaresinin bu
konuyla ilgili sıkıntılarını bize ilettiler ve bunları da kabul ettik. Aslında
bu önergenin yeri, 28’inci maddeye koyacağımız bir ek maddeyle ilaveydi.
Arkadaşımız bu konuda “Sayın Bakanın da bu konuda bir takdiri olsun.” diye ifade
ettiler ve bu önergeyi de kabul ediyoruz. Ama, tekrar
Başkanlık Divanını uyarıyorum: AK PARTİ’nin, iktidar
partisi grubunun verdiği önergelere gösterdiği ihtimamı, tamamen İç Tüzük’e
aykırı bir şekilde, İç Tüzük’te hakkın suistimali
olarak kullanılan bu şekildeki önergeleri de dikkatli şekilde incelemeleri
gerektiğini ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz Sayın Elitaş.
Bir
açıklama yapmak istiyorum.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Sayın Başkanım…
BAŞKAN –
Sayın Şandır, müsaade ederseniz, lütfen…
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Benim ismimi de anarak…
BAŞKAN –
Açıklamayı yapayım Başkanlık Divanına yönelik söylediği sözler nedeniyle,
özensizlik nedeniyle.
İç Tüzük
87: “Değişiklik önergeleri ve gerekçeleri beşyüz
kelimeden fazla ise, önerge sahibi önergesine beşyüz
kelimeyi geçmeyen bir özet eklemek zorundadır.”
Bu özeti
eklemiştir. Diğeri okunmaz diye bir hüküm yoktur. O özet de ikinci kere
okunduğunda okunacak olduğu için, özete onun için ihtiyaç duyulmuştur.
Bunu
açıklamak gereğini duydum. İç Tüzük 87’de efendim.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Özet nerede? Özeti göremedik, özet yok.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Var orada, var.
BAŞKAN –
Özeti de var efendim.
Şimdi,
bunun için…
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, özet bizde yok.
BAŞKAN –
Özet sizde yoksa onu bilemeyeceğim efendim, o dağıtılmıştır herkese. Özet,
gruplarda var.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Peki, motamot aynı olana ne
diyeceksiniz?
BAŞKAN –
Bunun için, uygulamamızda bir terslik yoktur, İç Tüzük’ü aynen uygulamaktayız.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan…
BAŞKAN –
Evet, Sayın Şandır, siz ne demek istiyorsunuz?
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Sayın Elitaş ismimi de anarak
grubumu da ilzam edecek laflar söyledi.
BAŞKAN –
Evet, buyurunuz.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) – Önergeyi oylayalım, daha sonra Sayın Başkan… Önergeden
sonra… Oylayalım da ondan sonra…
BAŞKAN –
Önergeyi daha sonra…
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Efendim, işlem bitmeden…
BAŞKAN –
İşlem bitmeden, buyurunuz, tabii ki.
Buyurunuz.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
4.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın,
şahsına ve grubuna sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Çok teşekkür ederim.
Sayın Elitaş, gerçekten, anlamakta zorlanmış olmanıza hak
veriyorum. Anlayabilmeniz zor, niye? Bakın…
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Siz ne yazdığınızın farkında değilsiniz!
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) – Bakın, size anlatayım. Şimdi, madde 10’da sizin yaptığınız
düzenlemede diyorsunuz ki: “…fıkraları…” yani “…1 ila 6’ncı, 9 ila 11’inci ve
16’ncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.” Biz bu önergeyle ne
yapıyoruz? Diyoruz ki: “…aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.”
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – “…yeniden düzenlenmiştir.” diyorsunuz, müthiş bir şey
yapmışsınız!
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) – Ha, bak, Sayın Elitaş, burada
kanun yapıyoruz.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Çok önemli bir şey yapmışsınız!
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) – Çok önemli bir şey söylüyoruz. Sizin bu yaptığınız
değişiklik değil, düzenleme. Dört sayfalık kanun maddesi değişikliği olur mu?
Ya, yok mu aranızda hukukçular arkadaşlar? Sayın avukatlar, Adalet Komisyonu
Başkanı -milletin önünde konuşuyorsunuz- dört sayfalık bir değişiklik olur mu?
Sayın Yakut, hukukçusun.
HARUN
ÖZTÜRK (İzmir) – Millî Piyangoda yaptılar, Millî Piyangoda!
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) – Bu bir düzenleme.
EMİN
HALUK AYHAN (Denizli) – Çok teknik bir şey Sayın Başkanım o.
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) – Biz sizin yaptığınız yanlışı düzeltiyoruz. Bu bir düzenleme,
değişiklik değil. Ama dört sayfalık bir kanun maddesi olmaz, bunu ifade
ediyorum ve gerçekten, teşekkür ederim tekrar konuşma fırsatı verdin. Halkın,
milletimizin -kayıtlara geçsin- dikkatini çekmek için biz böyle bir önerge
verdik. Böyle, bir teşkilat yasasını bir torba yasasının içerisinde
değiştiremezsiniz; değiştirirseniz bunun adı hukuk olmaz, bu devletin adı hukuk
devleti olmaz Sayın Elitaş.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Şandır, hukukçu gibi konuşuyorsunuz.
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) – Ve yazık ediyorsunuz, Türkiye’ye yazık ediyorsunuz! Çok
acıyarak söylüyorum, tenkit anlamında değil, Türkiye'nin çivisini çıkardınız,
ne teamül kaldı ne kural kaldı.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Hukukçu gibi konuşuyorsunuz.
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) – Böyle mi kanun yapılır, Allah aşkına! Bu Meclis, seksen
yıldan bu yana böyle zulüm görmedi. Üzülerek söylüyorum, tenkit anlamında falan
değil. Böyle bir şey olmaz arkadaşlar.
Eğer
bunlara ihtiyaç varsa, bu değişikliğe ihtiyaç varsa, bu düzenlemeye ihtiyaç
varsa, gelin beraber yapalım, burada çok kanunlar çıkardık birlikte. Ama böyle
bir şey olmaz ya! Dört sayfalık kanun maddesi ve bunu da değişiklik olarak
sunamazsınız, düzenleme yaparsınız. Bizim verdiğimiz önergeyi aslında kabul
etmeniz lazımdı, sizin yanlışınızı düzeltmek gayretiyle yaptık.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sizin önergeyi kabul etseydik Mevlüt
Bey’in önergesi düşüyordu.
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) – Değerli milletvekilleri, Allah aşkına, bu teklife bakınız,
kaç kanunu değiştiriyorsunuz? Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz,
dokuz, on, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz
kanunda değişiklik yapıyorsunuz. Kurumları da sayarsak, en az on tane kurumun
bazılarının teşkilat yasasını değiştiriyorsunuz, bazılarının işleyiş yasasını
değiştiriyorsunuz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Sayın Şandır, lütfen sözünüzü tamamlayınız.
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) – Sayın Başkanım, tamamlayacağım.
Devlet Su
İşleri gibi köklü bir kuruluşun yapısını değiştiriyorsunuz ve bunu torba
kanunla yapıyorsunuz. Böyle bir şey olmaz. Yaparsanız, bunun adına “hukuk”
denmez, bunun adına “hukuk kurmak” denmez. Burası hukuk kuran bir kurum, bu İç
Tüzük’e uymak mecburiyetindesiniz. İç Tüzük 87’ye göre, ne böyle önerge olur ne
de böyle kanun maddesi düzenlenir Sayın Elitaş.
Dolayısıyla,
biz çok özenli bir grup başkan vekilliği yapıyoruz ve çok tarihî de bir görev
yapıyoruz. Yanlışınızı kayda geçiriyoruz, belki ders alırsınız, bundan sonra
gelenler, işte, bu tür ayıp durumlara veya yanlış durumlara düşmemek için özen
gösterirler, gayret gösterirler umuduyla da gayret gösteriyoruz.
Teşekkür
ediyorum, saygılar sunuyorum efendim, sağ olun. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz Sayın Şandır.
VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
1.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili
Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş
ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ'ın; Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye Milletvekili
Durdu Mehmet Kastal'ın Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/875, 2/876)
(S. Sayısı: 698) (Devam)
BAŞKAN –
Birlikte işleme aldığım iki önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Maddeyi
oylamadan önce Komisyonun bir düzeltme talebi vardır.
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Sayın Başkanım, kanun
teklifinin çerçeve 10’uncu maddesiyle değiştirilen 3289 sayılı Kanun’un ek
9’uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer alan ”Tahkim Kurulu, bu maddenin
dördüncü fıkrası ile üçüncü fıkranın (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde belirtilen…”
ibaresinin “Tahkim Kurulu, bu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendinin (1)
numaralı alt bendiyle dördüncü fıkrasında belirtilen…” şeklinde değiştirilmesini ve yine “Genel kurul;
üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır” cümlesiyle başlayan ibarenin
sonuna “ve katılanların salt çoğunluğu ile karar alınır.” şeklinde değiştirilmesini takdirlerinize
sunarız.
BAŞKAN –
Kabul edilen önerge ve bu düzeltme talebi doğrultusunda 10’uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
HARUN
ÖZTÜRK (İzmir) – Önergesiz olur mu böyle?
BAŞKAN –
Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
M. FATİH
ATAY (Aydın) – Önergesiz olmaz ki Sayın Başkan.
BAŞKAN –
Oylandı efendim.
11’inci
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı kanun teklifinin 11 inci maddesinin başlığının “Tahkim
Kurulunun çalışma usul ve esasları” ibaresinin “Tahkim Kurulunun çalışma esas
ve usulleri” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Şevket Köse Ferit Mevlüt Aslanoğlu Harun
Öztürk |
Adıyaman Malatya İzmir |
Halil Ünlütepe Fatih Atay |
Afyonkarahisar Aydın |
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 11. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Mehmet Şandır Erkan Akçay Hakan
Coşkun |
Mersin Manisa Osmaniye |
Recep Taner Metin Çobanoğlu Emin Haluk Ayhan |
Aydın Kırşehir Denizli |
Mustafa Kalaycı Y. Tuğrul
Türkeş |
Konya Ankara |
Madde 11-
3289 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki ek madde
eklenmiştir.
"Tahkim
Kurulunun çalışma usul ve esasları
Ek Madde
9/A- (1) Tahkim Kurulu, en az beş üyenin katılımıyla toplanır ve oy çokluğuyla
karar alır. Oyların eşitliği halinde başkanın kullandığı oyunun tarafı çoğunluk
sayılır.
(2)
Kurulun görev alanına giren konularda başvurular, ilgili kişiler ile kulüp
başkanları veya yetkili kılınan idarecileri tarafından, Tahkim Kurulu
Başkanlığına hitaben yazılmış dilekçeyle yapılır. Dilekçeler, doğrudan Kurula
verilebileceği gibi posta ile de iadeli taahhütlü gönderilebilir. Başvuruların
teslim veya postaya verilişi, başvuru tarihi olarak kabul edilir. Kurula
başvuru ücreti; sporcular için 2000 gösterge, diğer başvurularda ise 4000
gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu
bulunan tutardaki meblağ, Genel Müdürlük bütçesine gelir kaydedilir. İtirazın
kabulü halinde başvuru ücretleri iade edilir. Kurulun sekretarya hizmetleri
Genel Müdürlük tarafından yürütülür. Kurul ihtiyaçları için her yıl Genel
Müdürlük bütçesine gerekli ödenek konulur.
(3)
Kurula başvuru süresi, federasyon yönetim kurulu kararı ile disiplin veya ceza
kurulu kararının yazılı bildiriminden itibaren on gündür. Başvuru sahibi
dilekçesinde; tarafları, konuyu, hukuki sebepler ile dayanılan delilleri ve
taleplerini belirtmek zorundadır. Başvuru tarihinden itibaren en geç beş gün
içerisinde başvuru ücreti ile diğer giderlerin yatırıldığına ilişkin makbuzun
ibraz edilmemesi halinde itiraz yapılmamış sayılır.
(4)
Başvuru dilekçeleri, Kurul evrakına kayıt sırasına göre ve varsa ivedilik
durumları da dikkate alınarak incelenir. Başkanın uygun görmesi halinde bir üye
dosyayı; görev, merci atlanması, ehliyet, menfaat, süre aşımı konularında ve
esastan inceleyerek görüşünü en geç beş gün içinde bildirir. Başkan, Kurul
üyesi olmayan ancak konusunda uzman kişi veya kişileri ücretini de belirlemek
suretiyle bilirkişi olarak görevlendirebilir.
(5)
Kurul, merci atlanması halinde dilekçeyi gerekli işlem için ilgili yere
gönderir ve başvuru sahibine de bildirimde bulunur. İlk incelemede herhangi bir
aykırılık görülmemesi halinde veya biçimsel eksikliklerin giderilmesi üzerine,
dilekçe, karşı tarafa ve ihbarı gerekli görülen diğer kişilere tebliğ olunur.
Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren en geç on gün içinde cevap dilekçesini
vermek zorundadır. Dilekçede, maddî ve hukukî açıklamalar ile deliller ve
talepler yer alır ve bunlara ilişkin belgeler eklenir.
(6)
Tamamlanan dosya, dosyayı inceleyen üyenin düşüncesi veya bilirkişi raporu ile
birlikte Kurula sevk edilir. Kurul; incelemesini evrak üzerinde yapabileceği
gibi tarafların sözlü açıklamalarına da başvurabilir.
(7)
Kurula başvuru icra ve infazı durdurmaz. Ancak; Kurul, ivedi durumlarda,
ilgilinin talepte bulunması koşuluyla, başvuru veya itiraz konusu kararda
hukuka açıkça aykırılık bulunması halinde ve yargılamanın seyrini dikkate
alarak, icra veya infazın durdurulmasına karar verebilir. Kurul, haklı ve
gerektirici nedenlerin bulunması halinde ihtilafla doğrudan ilgili konularda
ihtiyati tedbir kararı verebilir.
(8) Kurul
kararını; kanun, ulusal ve uluslararası federasyonların kuralları, kanunların
usule ilişkin hükümleri ile dosya münderecatı, tanık beyanları, bilirkişi
incelemesi ve her türlü delile göre adalet ve nasafet
esasları dairesinde tesis eder. Zorunlu haller dışında sportif faaliyetlere
ilişkin iş ve işlemlerde en geç on iş günü, diğer hususlarda ise en geç üç ay
içerisinde kararını verir. Kurul; itirazın reddine, kabulüne veya itiraz konusu
kararın değiştirilerek karara bağlanmasına hükmedebilir. Kararlar gerekçeli
olur. Varsa muhalefet şerhleri eklenir.
(9) Kısa
karar, ilgiliye ve federasyon başkanlığına faks ve internet üzerinden derhal
bildirilir ve federasyon ile ilgililer tarafından uygulanmaya başlanır.
Gerekçeli karar daha sonra tebliğ olunur. Kararlar, 9/6/1932
tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesi hükmü uyarınca
ilam mahiyetinde sayılır.
(10)
Taraflar, kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde verilen karara karşı
karar düzeltme yoluna başvurabilirler. 18/6/1927
tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun kararların
açıklanması, maddî hataların düzeltilmesi veya yargılamanın yenilenmesi halleri
dışında Kurul aynı konuda tekrar karar veremez."
BAŞKAN –
Komisyon bu önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Kabul ediyoruz.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe efendim.
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
"Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır."
İbaresinin yanlış anlaşılabileceği, ileride hukuken problemler ortaya çıkmaması
için ''Oyların eşitliği halinde başkanın kullandığı oyunun tarafı çoğunluk
sayılır." Şeklinde değiştirilmesinin daha iyi olabileceği düşüncesi ile bu
önerge verilmiştir.
BAŞKAN –
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum…
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkanım, madde tamamıyla değişti.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Madde değiştiği için işlemden kaldırmanız lazım.
BAŞKAN –
Evet, bir yanlışlık oldu.
Şimdi,
sayın milletvekilleri, diğer önergeyle maddenin tümü düzenlendiği için yeni
baştan, bu önergeyi işlemden kaldırıyoruz.
Böylece,
kabul edilmiş bu önerge doğrultusunda 11’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 11’inci madde kabul edilmiştir.
12’nci
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 Sıra Sayılı Kanun Teklifinin 12. maddesinin 4. fıkrasındaki “üç ay”
ibaresinin “dört ay” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Şevket Köse Harun Öztürk Birgen
Keleş |
Adıyaman İzmir İstanbul |
Fatih
Atay Sacid Yıldız |
Aydın İstanbul |
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 12. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz e
teklif ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan |
Mersin Konya Denizli |
Hakan Coşkun Y. Tuğrul Türkeş Metin Çobanoğlu |
Osmaniye Ankara Kırşehir |
Recep
Taner Erkan
Akçay |
Aydın Manisa |
Madde 12-
3289 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"Geçici
Madde 11- (1) Bu Kanun ile çıkarılması öngörülen düzenlemeler yürürlüğe
girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin
uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihte; 3289 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesine
göre özerk olan spor federasyonları bu Kanuna göre kurulmuş bağımsız spor
federasyonu olarak kabul edilir. Diğer kanunlarda özerk spor federasyonlarına
yapılan atıflar, bağımsız spor federasyonlarına yapılmış sayılır.
(3)
Tahkim Kurulunun asıl ve yedek üyeleri, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren
30 gün içerisinde görevlendirilir.
(4) Bu
Kanunla tüzel kişilik kazanan spor federasyonları, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten sonra yapılacak ilk ilgili olimpiyat oyunlarının bitim
tarihlerinden itibaren üç ay içerisinde genel kurullarını yaparak hukuki
yapılarını bu Kanuna uygun hale getirmek zorundadırlar."
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) – Katılıyoruz Sayın Başkan.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe...
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
"(1)
Bu Kanun ile çıkarılması öngörülen düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar
mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam
olunur." İbaresinin "(1) Bu Kanun ile çıkarılması öngörülen
düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı
olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunabilir." şeklinde
değiştirilmesinin idareye uygulamada kolaylık sağlayacağı düşünülerek bu önerge
düzenlenmiştir.
BAŞKAN –
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…Önerge
kabul edilmiştir.
Diğer
önergeyi işlemden kaldırıyoruz çünkü madde tamamen yeniden düzenlenmiştir.
Kabul
edilen bu önerge doğrultusunda 12’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
13’üncü
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 13. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Alim Işık Mehmet
Şandır Mustafa Kalaycı |
Kütahya Mersin Konya |
Emin Haluk Ayhan Y. Tuğrul Türkeş Hakan Coşkun |
Denizli Ankara Osmaniye |
Recep Taner Erkan Akçay Mehmet Günal |
Aydın Manisa Antalya |
Metin
Çobanoğlu |
Kırşehir |
Madde 13-
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanununun 28 inci maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
"Ticaret
sicili kayıtlarının elektronik ortamda tutulmasına ilişkin usul ve esaslar
Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu kayıtlar
ile tescil ve ilan edilmesi gerekli içeriklerin düzenli olarak elektronik
ortamda depolanan ve sunulabilen merkezi ortak veri tabanı, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde oluşturulur.
Ticaret
sicili kayıt işlemlerinin elektronik ortamda yapılması için toplanması ve
işlenmesi gerekli olan kişisel veriler, kişisel verilerin korunması ve bilgi
güvenliğinin sağlanmasına ilişkin tedbirler mevzuata uygun bir şekilde alınarak
korunur."
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 13 üncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Bengi Yıldız Sırrı Sakık M.
Nezir Karabaş |
Batman Muş Bitlis |
M.
Ufuk Uras Osman
Özçelik |
İstanbul Siirt |
BAŞKAN –
Komisyon bu son okuttuğum önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı yeni
Türk Ticaret Kanunu'na paralel düzenlemeler içeren söz konusu madde, 29/6/1956
tarihli ve 6762 sayılı mevcut Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu olmaması, bu
düzenlemelerin tek başına yetersiz kalması ve olası müktesep hak sorunları
yaratması olasılığı nedeniyle maddelerin metinden çıkarılması amaçlanmaktadır.
BAŞKAN –
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge
kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 13. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Alim Işık (Kütahya) ve arkadaşları
Madde 13
- 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanununun 28 inci maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar
eklenmiştir.
"Ticaret
sicili kayıtlarının elektronik ortamda tutulmasına ilişkin usul ve esaslar
Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu kayıtlar
ile tescil ve ilan edilmesi gerekli içeriklerin düzenli olarak elektronik ortamda
depolanan ve sunulabilen merkezi ortak veri tabanı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde oluşturulur.
Ticaret
sicili kayıt işlemlerinin elektronik ortamda yapılması için toplanması ve
işlenmesi gerekli olan kişisel veriler, kişisel verilerin korunması ve bilgi
güvenliğinin sağlanmasına ilişkin tedbirler mevzuata uygun bir şekilde alınarak
korunur."
BAŞKAN –
Komisyon bu okuttuğum önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) – Katılıyoruz Sayın Başkan.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe...
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
İfade
bozukluğunun düzeltilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca tedbirlerin de mevzuata uygun
olması hükmü eklenmektedir.
BAŞKAN –
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge
kabul edilmiştir.
Kabul
edilen bu önerge doğrultusunda 13’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... 13’üncü madde kabul edilmiştir.
On dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.51
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 19.02
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen
ORHAN (Van)
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin
Beşinci Oturumunu açıyorum.
698 sıra
sayılı Teklif’in görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
14’üncü
madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 14. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin
Haluk Ayhan |
Mersin Konya Denizli |
Y. Tuğrul Türkeş Hakan Coşkun Metin
Çobanoğlu |
Ankara Osmaniye Kırşehir |
Recep Taner Erkan Akçay |
Aydın Manisa |
Madde 14-
6762 sayılı Kanunun 66 ncı maddesine birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve maddenin mevcut
ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu
defterler elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabilir. Bu
defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin
nasıl tutulacağı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca
çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirlenir.”
“Tacir,
işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi,
karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya
benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda
saklamakla yükümlüdür.”
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyettedir. Şimdi bu
önergeleri okutup birlikte işleme alacağım, istemleri hâlinde önerge
sahiplerine ayrı ayrı söz vereceğim.
Önergeleri
okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 14 üncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Bengi Yıldız İbrahim Binici M. Nezir Karabaş |
Batman Şanlıurfa Bitlis |
M.
Ufuk Uras Sırrı
Sakık |
İstanbul Muş |
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 14. maddesinin teklif metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Fatih Atay Harun Öztürk Tekin
Bingöl |
Aydın İzmir Ankara |
Şevket
Köse Metin Arifağaoğlu |
Adıyaman Artvin |
BAŞKAN –
Komisyon bu okuttuğum iki önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Gerekçeyi okur musunuz.
Gerekçe:
13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı yeni
Türk Ticaret Kanunu’na paralel düzenlemeler içeren söz konusu maddelerin,
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mevcut Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu
olmaması, bu düzenlemelerin tek başına yetersiz kalması ve olası müktesep hak
sorunları yaratması olasılığı nedeniyle maddelerin metinden çıkarılması
amaçlanmaktadır.
BAŞKAN –
Sayın Atay, buyurunuz.
M. FATİH
ATAY (Aydın) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
10’uncu,
11’inci ve 12’nci maddelerdeki değişiklik nedeniyle verdiğimiz önergelerde söz
alamadım. O nedenle ben, yine de 10’uncu maddede yapılmış olan değişiklikle
kabul edilmiş olan bu maddenin Anayasa’ya aykırı olduğunu sizlere açıklamaya
çalışacağım.
Değerli
milletvekilleri, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği tahkimle ilgili yasa
nedeniyle yeniden bir düzenleme yapılması 19 Mart tarihine kadar bir yıllık
süre veren bir kararı içeriyordu. Bugün 19 Marta kadar yetiştirilmesi gereken
bu yasayla ilgili olarak alelacele bir çalışma yapılmış. Kanunun üç sayfa olması,
bazı yanlışlıkların olması ayrı bir şey ancak bağımsız olarak bir federasyon
kurulmasına yönelik bir yasa geliyor önümüze, “bağımsız” deniyor.
Değerli
arkadaşlarım, bağımsız olan bu federasyonların denetim kurulları 5 kişiden
oluşuyor. 2 kişi kulüpler tarafından genel kurulda seçiliyor, diğer 3 kişiyi
Bakan atıyor. Nasıl bağımsızlık bu arkadaşlar? Federasyonların böyle
bağımsızlığı söz konusu olabilir mi?
Gelelim
şimdi… Genel kurulun yüzde 60’ı kulüplerden oluşuyor, yüzde 10’u Gençlik Spor
Genel Müdürlüğünün elemanlarından oluşuyor, yüzde 70 yaptı. Peki, yüzde 30?
Mevcut federasyonların atayacakları kişilerden oluşuyor. Böyle bir şey olabilir
mi arkadaşlar ya? Dünyanın hiçbir yerinde böyle tarafsız, bağımsız bir
federasyondan bahsetmek mümkün olabilir mi? Ömrünün sonuna kadar federasyon
başkanlarını alaşağı edemezsiniz. Düşünebiliyor musunuz, 100 kişinin 30
kişisini federasyon atıyor, 10 kişisini Gençlik Spor Genel Müdürlüğü atıyor.
Geri kalan 60 kişi de belirli kulüplerin desteğini aldığı zaman hiçbir federasyon
başkanını değiştirme şansınız söz konusu değil.
Peki, bu
tarafsızlık giderilebilir mi? Evet, giderilebilir. Futbol Federasyonunda
Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün hiçbir üyesi bulunmuyor. Neden? Çünkü Futbol
Federasyonunun, FIFA ve UEFA’nın katı kuralları çerçevesinde özel bir yasasını
yapmak zorunda kaldık ve o yasa nedeniyle de bugün Futbol Federasyonunun üyesi
tarafsız, bağımsız, özerk bir konumdadır. Peki, diğer federasyonların günahı
ne? Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün bu federasyonlarda, yüzde 10 genel kurulda
temsil edilme yetkisi, hakkı nereden doğuyor? Olabilir mi böyle bir şey? Mümkün
değil. Onları da tarafsız bırakın, taraf olmayın. Zaten denetçinin 5 kişisinin
3’ünü atıyorsunuz.
Ayrıca,
Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu var, 7 kişiden oluşuyor, 7’sini de
Bakan atıyor. Olabilir mi böyle bir şey arkadaşlar ya? Federasyon başkanı
olduğunuzu düşünün, Ankara iline il başkanı atayacaksınız, il temsilcisi
atayacaksınız; teklif ediyorsunuz, Gençlik Spor Genel Müdürü onay verirse
atayabiliyorsunuz. Böyle Federasyon Başkanlığının tarafsızlığından,
bağımsızlığından söz etmek mümkün olabilir mi?
Değerli
arkadaşlarım, biraz sonra Anayasa oylaması yapacağız. Yapacak olduğumuz Anayasa
oylamasında uzlaşmayla çıkan bu değişiklikle, bu yaptığımız, tahkim konusunda
yapmış olduğumuz işlem tamamen birbirine ters. Orada yapmış olduğumuz
değişiklikle, spor tahkim kurullarına sadece sportif faaliyetler ve disiplin
eylemleri nedeniyle zorunlu tahkim kuruluna başvurulabilir. O zorunlu tahkim
kurulunun dışında kalan sözleşmeye dayalı, sporcuların, kulüplerin birbirleri
arasındaki sorunlarla ilgili olarak genel mahkemelere gitme yetkileri vardır,
gidebilirler. Ayrıca federasyonların tahkim kurullarında ihtiyari olarak
gidebilirler ama burada yapılan değişiklik ile biraz sonra yapacağımız Anayasa
değişikliği arasında tam ters bir durum söz konusu oldu. Buradaki değişiklik
tahkim kurullarına gitmeyi zorunlu hâle getirdi ve onların kararlarını kesin
hâle getirdi. Bu bile Anayasa’ya aykırılık içeren bir durumdur. Ben o
maddelerde konuşamadığım için, bunların Anayasa’ya aykırı, çok çok aykırı olan bu işlemlerini bir kez daha sizlere,
milletvekillerine hatırlatmak istedim.
Bu
kanunları yapmak önemli bir şeydir arkadaşlar. Bir sportif faaliyetin yeniden
düzenlenmesine yönelik olarak Türkiye’deki herkesi ilgilendiren bu
faaliyetleri, düzgün, doğru, yapıcı olarak, dünyadaki bütün kurallara uygun
olarak yapmak zorundayız. Futbolda nasıl yaptıysak burada da aynı işlemleri
yapmak zorundayız.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
M. FATİH
ATAY (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, ben bir sonraki maddede de bu kanunda
yapılan yanlışlıklarla ilgili sözlerime devam edeceğim. Şimdi zamanım yetmedi.
Bu maddelerin, bu yasaların, bir daha, Sayın Bakan ve arkadaşlarımız tarafından
yeniden düşünülmesini, bu maddelerin geri çekilmesini öneriyorum. Anayasa’ya
açıkça aykırı olan bu işlemlerden vazgeçilmesini öneriyorum.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Atay.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 14. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Mehmet
Şandır (Mersin) ve arkadaşları
Madde 14- 6762 sayılı Kanunun 66 ncı maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiş ve maddenin mevcut ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Bu
defterler elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabilir. Bu
defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin
nasıl tutulacağı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca
çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirlenir.”
“Tacir,
işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi,
karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya
benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda
saklamakla yükümlüdür.”
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılıyoruz.
BAŞKAN –
Katılıyorsunuz.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe.
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
"Bu
defterler elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabilir. Elektronik
ortamda veya dosyalama suretiyle tutulan defterlerin açılış ve kapanış
onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağı Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle
belirlenir." ibaresinin "Bu defterler elektronik ortamda veya
dosyalama suretiyle tutulabilir. Bu defterlerin açılış ve kapanış onaylarının
şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağı Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle
belirlenir." şeklinde değiştirilmesinin daha uygun olacağı düşünülerek bu
değişiklik önerilmektedir.
BAŞKAN
– Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Kabul
edilen bu önerge doğrultusunda madde 14’ü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… 14’üncü madde kabul edilmiştir.
On dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.12
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 19.18
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen
ORHAN (Van)
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin
Altıncı Oturumunu açıyorum.
698 sıra
sayılı Teklif’in görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
15’inci
madde üzerinde dört önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifinin 15 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Madde 15-
6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere
aşağıdaki ikinci ve üçüncü fıkralar eklenmiştir.
"Pay sahipleri arasında Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer
kamu tüzel kişileri, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve bunların
üst kuruluşları bulunan anonim şirketlerde ve iştiraklerinde; kamu tüzel
kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflar lehine tesis edilebilecek
imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer pay sahiplerinden biri veya birkaçı lehine
bu Kanunda düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez.
İkinci
fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren altı ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir. Gerekli esas
mukavele değişikliklerinin ve uyarlamalarının bu süre içinde
gerçekleştirilmemesi halinde, ilgili esas mukavele hükümleri bu sürenin dolduğu
tarihte kendiliğinden geçersiz hale gelir ve esas mukavelede öngörülen
imtiyazların tümü kanunen sona erer."
Mustafa Elitaş Mehmet
Çiçek Yılmaz Helvacıoğlu |
Kayseri Yozgat Siirt |
Kayhan
Türkmenoğlu Turan
Kıratlı |
Van Kırıkkale |
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 15. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan |
Mersin Konya Denizli |
Y. Ertuğrul Türkeş Hakan Coşkun Metin Çobanoğlu |
Ankara Osmaniye Kırşehir |
Recep
Taner Erkan
Akçay |
Aydın Manisa |
Madde 15
- 6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek
üzere aşağıdaki ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralar eklenmiştir.
"Tanınan
imtiyazlar, iyiniyet kurallarına ve şirket
menfaatlerine aykırı olamaz.
Pay sahipleri arasında Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu
tüzel kişileri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sendikalar,
dernekler, vakıflar, kooperatifler ve bunların üst kuruluşları bulunan anonim
şirketlerde ve iştiraklerinde; kamu tüzel kişileri lehine tesis edilebilecek
imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer pay sahiplerinden biri veya birkaçı lehine
bu Kanunda düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez.
Üçüncü fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin ikinci, üçüncü ve
dördüncü fıkralarının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz ay içinde
anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir Gerekli esas mukavele
değişikliklerinin ve uyarlamalarının bu süre içinde gerçekleştirilmemesi
halinde, ilgili esas mukavele hükümleri bu sürenin dolduğu tarihte
kendiliğinden geçersiz hale gelir ve esas mukavelede öngörülen imtiyazların
tümü kanunen sona erer."
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyettedir. Bu
önergeleri okutup birlikte işleme alacağım, istemleri hâlinde önerge
sahiplerine ayrı ayrı söz vereceğim.
Buyurunuz.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 15 inci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Bengi Yıldız Sırrı Sakık M.
Nezir Karabaş |
Batman Muş Bitlis |
M.
Ufuk Uras M. Nuri Yaman |
İstanbul Muş |
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 15. maddesinin teklif metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Ferit Mevlüt
Aslanoğlu Harun
Öztürk Malik
Ecder Özdemir |
Malatya İzmir Sivas |
Fatih
Atay Metin Arifağaoğlu |
Aydın Artvin |
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu, bu son iki önergeye?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN –
Katılmıyorsunuz.
Barış ve
Demokrasi Partisinin gerekçesini okur musunuz lütfen.
Gerekçe:
13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı yeni
Türk Ticaret Kanunu’na paralel düzenlemeler içeren söz konusu maddelerin,
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mevcut Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu
olmaması, bu düzenlemelerin tek başına yetersiz kalması ve olası müktesep hak
sorunları yaratması olasılığı nedeniyle maddelerin metinden çıkarılması
amaçlanmaktadır.
BAŞKAN –
Buyurunuz Sayın Atay.
M. FATİH
ATAY (Aydın) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu
maddenin tartışılmasında Anayasa Komisyonu Başkanımızın burada olmasından büyük
mutluluk duyduğumu belirtmek isterim.
Türkiye
Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde çıkan yasaların hiçbir
tanesi geriye dönük olarak uygulanmaz. Bu, hukukun üstünlüğü ilkesinin temeli
olarak Sayın Başkanın da her zaman bu kürsüden çıkıp savunduğu ilkelerin bir
tanesidir. Bu maddenin Anayasa Komisyonundan geçmemiş olmasınının
Plan ve Bütçe Komisyonundan geçmiş olmasının hukuki eksiklikleri de beraber
getirmesinden de büyük üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum.
Türkiye’de
“altın hisse” diye bir hisse var. Bu altın hissenin, birileri için zor olan bu
altın hissenin, galiba yok edilmesine yönelik böyle bir madde getiriliyor.
Geçmişe yönelik olarak altı ay içerisinde altın hisselerin el değiştirmesi mi
amaçlanıyor? Özel bir durum mu söz konusu? Böyle bir şey olabilir mi? Kendi
şirketlerinin belirli hisselerini, belirli şirketlere katılmak için arsalarını
ya da fabrikalarını veren insanlar, gelecekleriyle ilgili olarak belirli bir
miktarda altın hisse tutarak çocuklarını ve geleceklerini, o şirketteki
haklarını ileriye dönük olarak koruma yönündeki iradelerini yasal olarak yapmışlar ama
siz çoğunluk hakkınızı, oy hakkınızı kullanarak yasal hakkını kullanmış olan
insanların bu haklarını ellerinden almak istiyorsunuz. Böyle bir şeye hakkınız
yok arkadaşlar. Anayasaya aykırı, hukuka aykırı bu.
Değerli
arkadaşlarım -biraz önce- Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün Yasası’yla ilgili olarak
çok önemsediğim de bir konu var, onu belirtmeden geçemeyeceğim.
Değerli
arkadaşlarım, gelecek hafta, belki, sporda şiddetle ilgili yasa teklifi
gelecek, onunla ilgili de görüşülecek. Sportif faaliyetlerde hakemler ve
temsilcilerle ilgili olarak, onlara işlenen suçlarla ilgili olarak o kişilerin
kamu görevlisi olması ortak olarak benimsenmiş durumda. Ancak, biraz önce
geçmiş olan maddede çok vahim bir durum söz konusu. Şöyle bir durum var
arkadaşlar: Federasyonların faaliyetlerinde görevli bulunanların görevleriyle
ilgili olarak işlemiş oldukları suçlar bakımından kamu görevlisi sayılmaları.
Değerli arkadaşlar, bu federasyon üyesi, federasyonun görevlileri hakemler de
olabilir. O hakemlerin yapmış oldukları yanlış kararlardan dolayı bu madde
nedeniyle görevi ihmalden yargılanmaları söz konusu. Böyle
bir şey olabilir mi? Sportif faaliyetler nedeniyle onlara karşı yapılacak olan
eylemlerde, suçlarda, fiillî eylemlerde elbette ki o
kişilerin kamu görevlisi olarak tanımlanmaları doğrudur ama bu kişiler futbol
hakeminin ya da basketbol hakeminin, voleybol hakeminin yapmış olduğu yanlış
bir eylem nedeniyle, kamu görevlisi olması nedeniyle yapılan şikâyet sonucunda
görevi ihmal nedeniyle yargılanması söz konusu olacaktır. Bu çok vahim
bir durumdur arkadaşlar. Bunun da tekrar diğer maddelerde olduğu gibi yeniden
gözden geçirilmesini istiyorum, öneriyorum. Yani çoğunlukla birçok
arkadaşımızın bu maddeleri okumadığını da düşünüyorum ama burada bu yapılan
yanlışlıkların ileride daha büyük yanlış davranışlara, yanlış hukuksal olaylara
bizleri götürmemesi için, daha doğru bir yasa yapmamız için öneride
bulunuyoruz.
Değerli
arkadaşlarım, elbette sporla ilgili bir konuya da değinmeden geçemeyeceğim.
Spor kulüplerinin sorunlarıyla ilgili olarak bir araştırma komisyonu kuruldu. O
komisyonda Türkiye’nin önemli bir üniversitesinin rektörü geldi, gerçekten
burnundan kıl aldırmayacak bir davranış şekliyle kendilerinin kurdukları bir laboratuvarın dünya çapında olduğu iddiasıyla büyük havalar
attı, konuşmalar yaptı, büyük laflar söyledi. Böyle bilimsel bir konu hakkında
tabii o konunun uzmanlarından başkasının cevap verme hakkı yoktu. Ama günler
geçti, bu laboratuvarın yapmış oldukları işlemlerin
yanlış olduğu ortaya çıktı. Bütün dünya spor kamuoyuna rezil olduk Türkiye’de
arkadaşlar, rezil olduk. Ve bu arkadaşı bekledim, o konuşurken burnundan kıl
aldırmayan rektörü bekledim, acaba özür dileyip istifa edecek mi diye. Maalesef
istifa etmedi. Bu çok acı bir olaydır arkadaşlar.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı.)
BAŞKAN –
Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
M. FATİH
ATAY (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, bir konuya da değinip bitireceğim.
Sayın
Başbakanın iki danışmanı Amasya’ya gitmiş, Amasya İl Başkanı da milletvekili
aday adayı oldukları için gazetecilerle tanıştırmış. Gazetecilerin bir tanesine
de “Bu tür haberler yapma, gazeten kapanır.” demiş. Ben bu arkadaşların
demokrasi anlayışını uygun bulmuyorum, sizlerin de bulduğunu zannetmiyorum.
Sayın Başbakanın yanında çalıştığı süre içerisinde bu tür anlayışlarını
Başbakana anlattıklarını da düşünmüyorum ancak bu tür düşüncede olan bu
arkadaşların bundan sonra aday gösterilip milletvekili olmaları hâlinde, bu
düşünceye Başbakanın da katıldığını düşünmekten kendimi alamayacağım.
Yüce
heyeti saygıyla selamlıyorum. Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz Sayın Atay.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698 Sıra
sayılı Kanun teklifinin 15. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz e
teklif ederiz.
Mehmet
Şandır (Mersin) ve arkadaşları
Madde 15
- 6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek
üzere aşağıdaki ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralar eklenmiştir.
"Tanınan
imtiyazlar, iyiniyet kurallarına ve şirket
menfaatlerine aykırı olamaz.
Pay sahipleri arasında Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu
tüzel kişileri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sendikalar,
dernekler, vakıflar, kooperatifler ve bunların üst kuruluşları bulunan anonim
şirketlerde ve iştiraklerinde; kamu tüzel kişileri lehine tesis edilebilecek
imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer pay sahiplerinden biri veya birkaçı lehine
bu Kanunda düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez.
Üçüncü fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin ikinci, üçüncü ve
dördüncü fıkralarının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz ay içinde
anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir Gerekli esas mukavele
değişikliklerinin ve uyarlamalarının bu süre içinde gerçekleştirilmemesi
halinde, ilgili esas mukavele hükümleri bu sürenin dolduğu tarihte
kendiliğinden geçersiz hale gelir ve esas mukavelede öngörülen imtiyazların
tümü kanunen sona erer.”
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe…
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
"Üçüncü
fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü
fıkralarının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde anılan fıkra
hükmüne uygun hale getirilir". İbaresinin "Üçüncü fıkraya aykırı esas
mukaveleler, bu maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarının yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren sekiz ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale
getirilir" Şeklinde değiştirilmesinin daha uygun olacağı düşünülerek bu
değişiklik önerilmektedir.
BAŞKAN –
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifinin 15 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mustafa
Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları
Madde-
15- 6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere
aşağıdaki ikinci ve üçüncü fıkralar eklenmiştir.
"Pay sahipleri arasında Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer
kamu tüzel kişileri, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve bunların
üst kuruluşları bulunan anonim şirketlerde ve iştiraklerinde; kamu tüzel
kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflar lehine tesis edilebilecek
imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer pay sahiplerinden biri veya birkaçı lehine
bu Kanunda düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez.
İkinci
fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren altı ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir. Gerekli esas
mukavele değişikliklerinin ve uyarlamalarının bu süre içinde
gerçekleştirilmemesi halinde, ilgili esas mukavele hükümleri bu sürenin dolduğu
tarihte kendiliğinden geçersiz hale gelir ve esas mukavelede öngörülen
imtiyazların tümü kanunen sona erer."
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılıyoruz.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Gerekçe…
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Önerilen
değişiklikle kamu tüzel kişileri yanında kamuya yararlı dernek ve vakıfların da
ortağı olduğu şirketlerde, kamu yararı bakımından bunların lehlerine de imtiyaz
tanınmasına imkan sağlanmış ve söz konusu madde ile
6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesine eklenen "Tanınan imtiyazlar, iyi
niyet kurallarına ve şirket menfaatlerine aykırı olamaz." şeklindeki
ikinci fıkra, uygulamada ihtilaflara yol açabileceğinden madde metninden
çıkarılmıştır.
Ayrıca
Anayasa'da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları kamu tüzel kişileri
olarak ifade edildiğinden, bu konudaki tekerrürün giderilebilmesi bakımından
söz konusu ibare madde metninden çıkarılmıştır.
BAŞKAN –
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmiştir.
Kabul
edilen bu önerge doğrultusunda 15’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… 15’inci madde kabul edilmiştir.
Böylece,
birinci bölümde yer alan maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
Sayın milletvekilleri,
kırk beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.33
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 20.18
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen
ORHAN (Van)
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin
Yedinci Oturumunu açıyorum.
698 sıra
sayılı Teklif’in görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon?
Yok.
Ertelenmiştir.
2’nci sırada yer alan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri
Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili
Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli,
İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir
Milletvekili Kemal Anadol, Trabzon Milletvekili M.
Akif Hamzaçebi, Yalova Milletvekili Muharrem İnce,
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural,
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili
Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve 306 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 59 uncu Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve
Anayasa Komisyonu Raporu’nun ikinci görüşmesine başlayacağız.
2.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ,
Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Cumhuriyet Halk
Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Kemal Anadol,
Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi, Yalova
Milletvekili Muharrem İnce, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri
İzmir Milletvekili Oktay Vural, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, Barış ve
Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve 306
Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 59 uncu Maddesinde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Anayasa Komisyonu Raporu (2/879) (S.
Sayısı: 697 ve 697’ye 1’inci Ek) (x) (xx)
BAŞKAN –
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Sayın
milletvekilleri, teklifin birinci görüşmesi 15/3/2011
günü saat 18.58’de tamamlanmıştı.
Bilindiği
gibi Anayasa değişiklik tekliflerinin ikinci görüşmesinde teklifin tümü ve
maddeleri üzerinde görüşme açılmamakta, yalnızca maddeler üzerinde verilmiş
değişiklik önergeleri görüşülmekte; birinci görüşmede üzerinde değişiklik
önergesi bulunmayan bir madde hakkında ikinci görüşmede önerge
verilememektedir. Teklifin birinci görüşmesinde 1’inci maddesi üzerinde
değişiklik önergesi verilmişti.
Şimdi
teklifin 1’inci maddesini okutuyorum:
(x) 697 S. Sayılı Basmayazı
15/3/2011 Tarihli 77’nci Birleşim Tutanağı’na eklidir.
(xx) 697’ye 1 inci
ek S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASINDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI
HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 59’uncu maddesinin kenar başlığı “B. Sporun geliştirilmesi ve
tahkim” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Spor
federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin
kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu
kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.”
BAŞKAN –
Teklifin 1’inci maddesinin gizli oylamasına başlıyoruz.
Gizli
oylamanın ne şekilde yapılacağını arz ediyorum:
Komisyon ve Hükûmet sıralarında yer alan
kâtip üyelerden Komisyon sırasındaki Kâtip Üye Adana'dan başlayarak Denizli’ye
kadar (Denizli dâhil) ve Diyarbakır’dan başlayarak İstanbul’a kadar (İstanbul
dâhil), Hükûmet sırasındaki Kâtip Üye ise İzmir'den
başlayarak Mardin’e kadar (Mardin dâhil) ve Mersin’den başlayarak Zonguldak’a
kadar (Zonguldak dâhil) adı okunan milletvekiline biri beyaz, biri yeşil, biri
de kırmızı olmak üzere üç yuvarlak pul ile mühürlü zarf verecek ve pul ve zarf
verilen milletvekilini ad defterinde işaretleyecektir.
Milletvekilleri
Başkanlık kürsüsünün sağında ve solunda yer alan kabinlerden başka yerde
oylarını kullanamayacaklardır.
Vekâleten
oy kullanacak bakanlar da yerine oy kullanacakları bakanın ilinin bulunduğu
bölümde oylarını kullanacaklardır.
Bildiğiniz
üzere, bu pullardan beyaz olanı “kabul”, kırmızı olanı “ret”, yeşil olanı ise
“çekimser” oyu ifade etmektedir.
Oyunu
kullanacak sayın üye, Kâtip Üyeden üç yuvarlak pul ile mühürlü zarfı aldıktan
ve adını ad defterine işaretlettikten sonra kapalı oy verme yerine girecek, oy
olarak kullanacağı pulu burada zarfın içerisine koyacak, diğer iki pulu ise
ıskarta kutusuna atacaktır.
Bilahare
oy verme yerinden çıkacak olan üye oy pulunun bulunduğu zarfı Başkanlık Divanı
kürsüsünün önüne konulan oy kutusuna atacaktır.
Oylamada
adı okunmayan milletvekiline pul ve zarf verilmeyecektir.
Sayın
kâtip üyelerimizden bu hususlara riayet etmelerini ve milletvekillerinin de pul
ve zarf aldıktan sonra adlarının ad defterinde işaretlendiğine dikkat
etmelerini istirham ediyorum.
Şimdi
gizli oylamaya Adana ilinden başlıyoruz.
(Oyların
toplanmasına başlandı)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Anayasa değişiklik teklifinin ikinci
tur görüşmelerinin 1’inci maddesinin oylamasında Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın yerine Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Cemil Çiçek, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün yerine Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlu, Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in yerine Devlet Bakanı
Selma Aliye Kavaf, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yerine
Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız’ın yerine Sağlık Bakanı Recep Akdağ,
Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın yerine Devlet Bakanı Faruk Özak,
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yerine Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Devlet
Bakanı Zafer Çağlayan’ın yerine Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Devlet Bakanı
Mehmet Aydın’ın yerine Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun
yerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer,
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın yerine
Devlet Bakanı Faruk Çelik oy kullanacaklardır.
Evet…
(Oyların
toplanmasına devam edildi)
BAŞKAN -
Oyunu kullanmayan sayın milletvekili arkadaşımız var mı? Yok.
Oy
kullanma işlemi tamamlanmıştır.
Kupalar
kaldırılsın.
(Oyların
ayrımı yapıldı)
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, 7/11/1982 tarihli ve 2709
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi’nin 1’inci maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum:
“Oy Sayısı : 388 |
Kabul : 383 |
Ret : 2 |
Çekimser : 3 |
Kâtip Üye Kâtip
Üye |
Yusuf Coşkun Gülşen Orhan |
Bingöl Van
” |
Madde
kabul edilmiştir.
Şimdi
2’nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2-
Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde
oylanır.
BAŞKAN –
2’nci maddenin gizli oylamasına Adana ilinden başlıyoruz.
(Oylar
toplandı)
BAŞKAN -
Oyunu kullanmayan sayın milletvekili arkadaşımız var mı? Yok.
Oy
kullanma işlemi tamamlanmıştır.
Kupaları
kaldırabilirsiniz.
(Oyların
ayrımı yapıldı)
BAŞKAN – 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin
2’nci maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum:
“Oy Sayısı : 382 |
Kabul : 376 |
Ret : 3 |
Çekimser : 2 |
Geçersiz : 1 |
Kâtip Üye Kâtip
Üye |
Yusuf Coşkun Gülşen Orhan |
Bingöl Van
” |
Madde
kabul edilmiştir.
Şimdi
teklifin tümünün gizli oylamasına Adana ilinden başlıyoruz.
(Oylar
toplandı)
BAŞKAN -
Oyunu kullanmayan sayın milletvekili arkadaşımız var mı? Yok.
Oy
kullanma işlemi tamamlanmıştır.
Kupalar
kaldırılsın.
(Oyların
ayrımı yapıldı)
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bir Maddesinin
Değiştirilmesi Hakkında Teklif’in tümünün gizli oylama sonucunu açıklıyorum:
“Oy
Sayısı : 377 |
Kabul : 373 |
Ret : 2 |
Çekimser : 2 |
Kâtip Üye Kâtip
Üye |
Yusuf Coşkun Gülşen
Orhan |
Bingöl Van
” |
Teklif
kabul edilmiştir.
Sözlü
soru önergeleri ile diğer denetim konularını sırasıyla görüşmek için, 22 Mart
2011 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 21.38