DÖNEM: 23 CİLT: 38 YASAMA YILI: 3 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ 49’uncu
Birleşim 27 Ocak 2009 Salı İ Ç İ N D E K İ L
E R I. - GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ II. - GELEN KÂĞITLAR III. - GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI 1.- Bursa
Milletvekili Ali Kul’un, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun 710’uncu yıl dönümüne
ilişkin gündem dışı konuşması 2.- Mersin
Milletvekili Kadir Ural’ın, Atatürk’ün Silifke’ye gelişinin 84’üncü yıl
dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması 3.- İzmir
Milletvekili Harun Öztürk’ün, 2008 yılı merkezî
yönetim bütçe uygulamasının sonuçlarına ilişkin gündem dışı konuşması IV. - BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI A) TEZKERELER 1.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun Avrupa
Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi Türk Grubu asıl
üyeliğinden istifasıyla boşalan üyelik için Afyonkarahisar
Milletvekili Abdülkadir Akcan’ın MHP Grubunca aday
gösterildiğine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/674) 2.- TBMM
Başkanı Köksal Toptan’ın, Suriye Halk Meclisi Başkanı Mahmoud
Al-Abrash’ın Suriye’ye davetine bir Parlamento
heyetiyle birlikte icabetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/675) 3.- İktisadi
İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) tarafından 19 Şubat 2009 tarihinde
Paris’te düzenlenecek olan “Finansal ve Ekonomik Kriz” başlıklı parlamenter
seminere katılım hususuna ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/676) B) MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ 1.- Şırnak
Milletvekili Sevahir Bayındır ve 20 milletvekilinin,
JİTEM ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanmış faili meçhul
cinayetler konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/313) 2.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuz ve 24 milletvekilinin, 2/B olarak bilinen arazilerin
durumu ile ormanların sürdürülebilir yönetimi konusunun araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/314) C) ÖNERGELER 1.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi
Kooperatifleri Tarafından Üreticilere Kullandırılan ve Sorunlu Hale Gelen
Tarımsal Kredilerin Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi’nin (2/235) doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/113) V. - ÖNERİLER A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ 1.- (11/6)
esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki
görüşmelerin Genel Kurulun 27/1/2009 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına, gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden
düzenlenmesine; Genel Kurulun 27/1/2009 ve 3/2/2009 Salı günkü birleşimlerinde
sözlü soruların görüşülmesinden sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek
kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine; 322 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın
İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak ve bölümler halinde
görüşülmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi VI. - GENSORU A) ÖN GÖRÜŞMELER 1.- Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkan Vekilleri Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay, İstanbul Milletvekili
Kemal Kılıçdaroğlu ve İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol’un, TRT’nin Ergenekon soruşturmasıyla ilgili
yayınlarıyla kamu yayıncılığı kural ve ilkelerine aykırı davranmasına göz
yumduğu iddiasıyla Devlet Bakanı Mehmet Aydın hakkında gensoru açılmasına
ilişkin önergesi (11/6) VII. - SÖZLÜ SORULAR
VE CEVAPLARI 1.- Antalya Milletvekili
Tayfur Süner’in, Antalya’daki işletmelerin gıda
güvenliğine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/386) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 2.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, meyve üreticilerinin desteklenmesine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/388) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 3.- Karaman Milletvekili
Hasan Çalış’ın, doğrudan gelir desteğine ve
alternatif desteklere ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/391) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın
cevabı 4.- Mersin Milletvekili İsa
Gök’ün, bazı belediyelerin kimi yerlere bedelsiz su kullandırdığı iddiasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/605) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 5.- Tunceli Milletvekili
Kamer Genç’in, soruşturma izni verilmeyen belediye başkanlarına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/607) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 6.- Karaman Milletvekili
Hasan Çalış’ın, çiftçilerin ekonomik durumuna ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/649) (Cevaplandırılmadı) 7.- Karaman Milletvekili
Hasan Çalış’ın, doğrudan gelir desteğine ve ürün
desteklemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/651) (Cevaplandırılmadı) 8.- Mersin Milletvekili İsa
Gök’ün, bir derneğe ilişkin sözlü soru önergesi (6/659) ve İçişleri Bakanı
Beşir Atalay’ın cevabı 9.- Malatya Milletvekili
Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
özel güvenlik kurumlarının görev ve yetkilerine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/672) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 10.- Karaman Milletvekili
Hasan Çalış’ın, okulların güvenliğine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/682) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 11.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, 1 Mayıs kutlamalarına ve DİSK’e karşı
tutuma ilişkin sözlü soru önergesi (6/697) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın
cevabı 12.- Karaman Milletvekili
Hasan Çalış’ın, belediyelerin sigara yasağına yönelik
hazırlıklarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/768) ve İçişleri Bakanı Beşir
Atalay’ın cevabı 13.- Tunceli Milletvekili
Kamer Genç’in, bir kaymakamın sözlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/805) ve
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 14.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, Van Valisi ve Emniyet Müdürünün bazı
olaylardaki müdahalelerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/817) ve İçişleri
Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 15.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Ankara Büyükşehir Belediyesinin halk konserleri harcamalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/836) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 16.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Çankaya Belediyesinin bahar şenlikleri harcamalarına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/837) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 17.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, ihalelere ilişkin sözlü soru önergesi (6/848) ve İçişleri Bakanı
Beşir Atalay’ın cevabı 18.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, belediyelerin elektrik borçlarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/871) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 19.- Antalya Milletvekili
Tayfur Süner’in, Antalya’da sivrisinekle mücadeleye
ilişkin sözlü soru önergesi (6/881) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 20.- Antalya Milletvekili
Tayfur Süner’in, Antalya’da toplu taşımadaki Antkart uygulamasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/883) ve
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 21.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, hakkında soruşturma açılan belediye
başkanlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/899) ve İçişleri Bakanı Beşir
Atalay’ın cevabı 22.- Karaman Milletvekili
Hasan Çalış’ın, polis nöbet kulübelerinin güvenlik
sorununa ilişkin sözlü soru önergesi (6/910) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın
cevabı 23.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’ın, havaya ateş açan bazı koruculara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/928) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 24.- Kastamonu Milletvekili
Mehmet Serdaroğlu’nun, bir köye jandarma karakolu
açılıp açılmayacağına ilişkin sözlü soru önergesi (6/937) ve İçişleri Bakanı
Beşir Atalay’ın cevabı 25.- Malatya Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlu’nun, bir
cenaze merasimine katılanların kılık kıyafetine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/938) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 26.- Karaman Milletvekili
Hasan Çalış’ın, Güngören’deki terör olayına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/939) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 27.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Kelkit Çayı taşkın koruma çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/952) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 28.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, belediyelerin imar değişikliklerine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/960) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 29.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, Almanya’daki bir derneğin dava
dolayısıyla takibine ilişkin sözlü soru önergesi (6/969) ve İçişleri Bakanı
Beşir Atalay’ın cevabı 30.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’ın, bir operasyonda bir köye ateş açıldığı
iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/971) ve İçişleri Bakanı Beşir
Atalay’ın cevabı 31.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’ın, gıda bankacılığı yapan dernek ve
vakıflara ilişkin sözlü soru önergesi (6/997) ve İçişleri Bakanı Beşir
Atalay’ın cevabı 32.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, bir kasaba yolunun bakımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1004) ve
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 33.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, işyerlerinde Türkçe ad kullanılması kararı alan belediyelerin
teşvikine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1024) ve İçişleri Bakanı Beşir
Atalay’ın cevabı 34.- Ordu Milletvekili Rıdvan
Yalçın’ın, belediyelerin kurduğu şirketlere ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1031) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 35.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, belediyelerin denetimine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1043) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı VIII. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER A) kanun tasarı ve teklifleri 1.- Türk Ticaret Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96) 2.- Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/608) (S. Sayısı: 266) IX. - YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI 1.- İzmir Milletvekili Oktay
Vural’ın, bazı kamu görevlilerinin AK PARTİ Siyaset Okuluna katıldıkları
iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in
cevabı (7/4768) (Ek cevap) 2.- Bursa Milletvekili Onur Öymen’in, gözaltılardaki ölüm
olaylarına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/5372)
(Ek cevap) 3.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, Türk Dili Kurultayında yaptığı konuşmaya
ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın cevabı (7/5507) 4.- İzmir Milletvekili Ahmet
Ersin’in, Adli Tıp Kurumunun verdiği bir rapora ilişkin Başbakandan sorusu ve
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/5576) 5.- Konya Milletvekili Atilla
Kart’ın, Ergenekon soruşturmasındaki suç duyurularına ilişkin Başbakandan
sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/5627) 6.- İzmir Milletvekili Ahmet
Ersin’in, Adli Tıp Kurumu ihtisas kurullarına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı
Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/5850) 7.- Manisa Milletvekili Şahin
Mengü’nün, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Adalet
Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/5853) 8.- Giresun Milletvekili
Murat Özkan’ın, Almanya’daki Türk işçileri ekonomik krizden koruyacak
tedbirlere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Said
Yazıcıoğlu’nun cevabı (7/5997) 9.- Adana Milletvekili Hulusi
Güvel’in, deprem ve diğer afetlere yönelik
çalışmalara ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız Özak’ın cevabı (7/6045) 10.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, Ottawa Antlaşması’nın
yükümlülüklerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı
(7/6088) 11.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankut’un, Tekel Müzesine ilişkin sorusu ve
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı
(7/6101) 12.-
Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, sanayicilerin
krize yönelik önerilerine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet
Zafer Çağlayan’ın cevabı (7/6124) 13.-
Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu’nun, aşı üretimi
ve ithalatına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın
cevabı (7/6186) 14.-
Zonguldak Milletvekili Ali Koçal’ın, yardım kömürü
dağıtımına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/6202) 15.-
Sinop Milletvekili Engin Altay’ın, Cansuyu Projesi’ne
ilişkin Başbakandan sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan’ın
cevabı (7/6205) 16.- Uşak
Milletvekili Osman Coşkunoğlu’nun, millî gelirdeki
artışa ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın
cevabı (7/6219) 17.-
Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, el konulan kaçak şekere ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın
cevabı (7/6238) 18.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, hac organizasyonunda yerli
ürünlerin tercih edilmesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu’nun cevabı
(7/6249) 19.-
Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’ın,
Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin bazı sorunlarına ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu’nun
cevabı (7/6250) 20.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, Van’daki madde bağımlısı
çocuklara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun
cevabı (7/6272) 21.-
İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, TRT’de yayımlanan bir programa
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın cevabı (7/6278) I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ TBMM Genel Kurulu
saat 14.00’te açılarak üç oturum yaptı. Konya
Milletvekili Mustafa Kabakcı, 1990 yılında
Azerbaycan’da yaşanan “Kanlı Ocak”ın yıl dönümüne ve tıbbi cihaz üreticilerinin
sorunlarına, Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halis, 5233 sayılı Yasa’ya göre, terör mağduru olan
kişilerin maddi zararlarının ödenmesine, İlişkin gündem
dışı birer konuşma yaptılar. Mersin
Milletvekili Kadir Ural’ın, narenciye üreticilerinin sorunlarına ve alınması
gereken önlemlere ilişkin gündem dışı konuşmasına, Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker cevap verdi. Tunceli
Milletvekili Kamer Genç, terörden zarar gören kişilerin paralarının ödenmesine
ilişkin bir açıklamada bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Ankara
Milletvekili Hakkı Suha Okay,
İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve İzmir
Milletvekili K. Kemal Anadol’un, TRT’nin Ergenekon
Soruşturmasıyla ilgili yayınlarıyla kamu yayıncılığı kural ve ilkelerine aykırı
davranmasına göz yumduğu iddiasıyla Devlet Bakanı Mehmet Aydın hakkında bir
gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/6) Genel Kurulun bilgisine sunuldu;
önergenin gündeme alınıp alınmayacağı konusundaki görüşme gününün Danışma
Kurulu tarafından tespit edilip Genel Kurulun onayına sunulacağı açıklandı. TBMM Dışişleri
Komisyonu Başkanı Eskişehir Milletvekili Hasan Murat Mercan’ın; Almanya’ya, Japonya’ya, yapacağı resmî ziyarete
ilişkin Başkanlık tezkereleri kabul edildi. Başkanlıkça,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının himayesinde, Kızılay tarafından, Gazze’deki yaralılar için kan bağışı kampanyasının
başladığına ilişkin duyuruda bulunuldu. Gündemin “Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının: 1’inci sırasında
bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun
olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı
ve Adalet Komisyonu Raporu’nun (1/324) (S. Sayısı: 96) görüşmeleri Komisyon
yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi. 2’nci sırasında bulunan, Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler
ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması
Hakkında Kanun Tasarısı ve Tokat Milletvekili Reşat Doğru ve 2 Milletvekilinin;
Niğde Milletvekili Mümin İnan ve 6 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili
Mehmet Serdaroğlu ve 2 Milletvekilinin; Giresun
Milletvekili Ali Temür’ün; Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Raporu’nun (1/664, 2/59, 2/261, 2/357, 2/370) (S. Sayısı: 320)
görüşmeleri tamamlanarak kabul edildi. 3’üncü sırasında
bulunan, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
Raporu’nun (1/608) (S. Sayısı: 266) tümü üzerinde bir süre görüşüldü. 27 Ocak 2009 Salı
günü, saat 15.00’te toplanmak üzere birleşime 19.54’te son verildi.
No.: 54 II.- GELEN KÂĞITLAR 23 Ocak 2009 Cuma Tasarı 1.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile İtalya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Türkiye’de Bir Türk-İtalyan
Üniversitesinin Kurulmasına Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/672) (Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor; Plan ve Bütçe
ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.1.2009) Teklifler 1.- Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı’nın; Ereğli Adıyla Bir İl ve İki İlçe
Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/382) (İçişleri ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 9.1.2009) 2.- Ankara Milletvekili
Mustafa Cihan Paçacı ve 23 Milletvekilinin; Yatırımların ve İstihdamın Teşviki
ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi (2/383) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.1.2009) No.: 55 26 Ocak 2009 Pazartesi Teklif 1.- Giresun Milletvekili
Murat Özkan’ın; Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun
Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunda ve Çevre Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/384) (Tarım, Orman ve Köyişleri; Çevre ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.12.2008) Sözlü Soru Önergeleri 1.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, eczacılar ve eczaneler hakkındaki
kanunda değişiklik yapılmasına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1147) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 2.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, eczanelerin bazı sorunlarına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/1148) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25/12/2008) 3.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, eczanelerin reçete üzerinden tahsil ettiği muayene ücretlerine
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1149) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/12/2008) 4.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, eczacıların yaptığı bazı işlemlere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1150) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 5.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, kapanan eczanelere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1151) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 6.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, cansuyu
kredilerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/1152)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 7.- İstanbul Milletvekili
Mehmet Ufuk Uras’ın, Paşa Limanı Adası’nın ulaşım sorununa ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1153) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 8.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, Gaziantep’teki bir rehabilitasyon
merkezine ilişkin Devlet Bakanından (Nimet Çubukçu) sözlü soru önergesi
(6/1154) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 9.- Aksaray Milletvekili
Osman Ertuğrul’un, Aksaray’ın su ihtiyacını karşılayan baraja ilişkin Çevre ve
Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/1155) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 10.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, MKE’nin özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1156) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 11.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, sözleşmeli personele ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/1157) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) Yazılı Soru Önergeleri 1.- Antalya Milletvekili
Osman Kaptan’ın, Antalya’da yapılan bir otel inşaatına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6279) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 2.- Tekirdağ Milletvekili
Enis Tütüncü’nün, kredi kartı borçlarına yönelik bazı
uygulamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6280) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25/12/2008) 3.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, doğalgaz fiyatlarında yapılacak
indirime ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6281) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/12/2008) 4.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, Ankara-Gölbaşı’nda bazı Hazine
arazilerinin işgal edildiği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6282) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 5.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, bir firmanın rüşvet dağıttığı
iddialarına yönelik işlemlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6283)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 6.- Konya Milletvekili Atilla
Kart’ın, Sabah-ATV ihalesi konusunda BDDK’ya yapılan
başvurulara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6284) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/12/2008) 7.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllü’nün, atama kararnamelerine ve istisnai
memuriyetlere yapılan atamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6285) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 8.- Mersin Milletvekili Behiç
Çelik’in, kamu çalışanlarının özlük haklarındaki bazı farklılıklara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6286) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 9.- Mersin Milletvekili Behiç
Çelik’in, Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri Hakkında
Kanun Tasarısı Taslağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6287)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 10.- Erzurum Milletvekili
Zeki Ertugay’ın, Erzurum ve diğer illerdeki hava
kirliliğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6288) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/12/2008) 11.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Adana’daki hava ve gürültü
kirliliğine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/6289)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 12.- Mersin Milletvekili
Behiç Çelik’in, Erdemli’deki bir köyün bazı
sorunlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/6290)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 13.- Mersin Milletvekili
Behiç Çelik’in, Erdemli’deki bir beldenin sulama suyu
sorununa ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/6291)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 14.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, bankaların mali yapılarına ve
kredilendirmeye ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Şimşek) yazılı soru önergesi
(7/6292) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 15.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, sigorta şirketlerine ve sigorta
sektörüne ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Şimşek) yazılı soru önergesi
(7/6293) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 16.- Mersin Milletvekili Vahap Seçer’in, nükleer santral
tesisi lisansına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6294) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 17.- Tekirdağ Milletvekili Kemalettin Nalcı’nın, Şarköy’deki
bir kömür ocağının çevreye etkilerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6295) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 18.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, inceleme ve soruşturma izni verilen
yerel yöneticilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6296)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 19.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Emniyet Genel Müdürlüğü personeli
hakkındaki ihbar ve şikayetlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6297) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 20.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbatur’un, Adana’daki hava kirliliğine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6298) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 21.- Sinop Milletvekili Engin
Altay’ın, bazı kooperatif yöneticilerine silah taşıma ruhsatı verilmesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6299) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/12/2008) 22.- Bursa Milletvekili Hamza
Hamit Homriş’in, araç muayene istasyonlarında
tahsilat veznesi açılmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6300) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 23.- Tekirdağ Milletvekili Kemalettin Nalcı’nın, Malkara’nın
bazı köylerindeki elektrik kesintilerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6301) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 24.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbatur’un, Halk Eğitim Merkezlerindeki bazı
kursların kaldırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6302) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 25.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, ihbar ve şikayette bulunulan
personele ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6303)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 26.- İstanbul Milletvekili
Necla Arat’ın, bilgisayar öğrencilerinin kadroya
alınmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6304)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 27.- Sinop Milletvekili Engin
Altay’ın, Halk Eğitim Merkezlerindeki bazı kursların kapatılmasına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6305) (Başkanlığa geliş tarihi:
25/12/2008) 28.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, bir öğretmen atamasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6306) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 29.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, bir okula yapılan müdür atamasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6307) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/12/2008) 30.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, bir kampanya için harcanan paraya
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6308) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/12/2008) 31.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, okul dışından yönetici
görevlendirmelerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6309) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 32.- Mersin Milletvekili
Behiç Çelik’in, sözleşmeli öğretmenlerin eş durumundan tayinine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6310) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 33.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, ihbar ve şikayette bulunulan
personele ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6311) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25/12/2008) 34.- Mersin Milletvekili
Behiç Çelik’in, Erdemli’deki kapalı bir sağlık
ocağına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6312) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25/12/2008) 35.- Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun, Keşan Devlet
Hastanesindeki uzman doktor açığına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6313) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 36.- Mersin Milletvekili
Behiç Çelik’in, arıcılıktaki barkod uygulamasına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6314) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 37.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, süt üreticilerinin desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6315)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 38.- Tokat Milletvekili Orhan
Ziya Diren’in, Tokat Havalimanının atıl kalmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6316) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 39.- Muğla Milletvekili Fevzi
Topuz’un, batan Karaköy İskelesinde bakım ve onarım yapılıp yapılmadığına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6317) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/12/2008) 40.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binici’nin, PTT dağıtıcılarına ve Diyarbakır
Posta İşleme Merkezi personeline ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6318) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 41.- Tekirdağ Milletvekili Kemalettin Nalcı’nın, PTT’nin
Tekirdağ’daki dağıtım personeline ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6319) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 42.- Eskişehir Milletvekili
Fehmi Murat Sönmez’in, Kütahya Şeker Fabrikasının
Şeker Kurulu kararına aykırı davrandığı iddiasına ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6320) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 43.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, özürlü personel istihdamına ilişkin
Devlet Bakanından (Murat Başesgioğlu) yazılı soru
önergesi (7/6321) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 44.- İstanbul Milletvekili
Çetin Soysal’ın, bir şirketin sendikalaşan işçilere işbaşı yaptırmamasına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6322)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 45.- Bursa Milletvekili Hamza
Hamit Homriş’in, Bursa’nın yeni adliye sarayı ve adli
personel ihtiyacına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6323)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 46.- Tekirdağ Milletvekili Kemalettin Nalcı’nın, Yeniçiftlik’te yapılan NATO Limanına ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6324) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 47.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, TİHA Projesi’nin yürütülmesine ve bazı uygulamalara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6325) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/12/2008) 48.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, TRT’de iki program yapan bir kişiye ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6326) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 49.- Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner’in, Isparta
Belediye Başkanı hakkındaki iddiaların soruşturulmasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6327) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 50.- Konya Milletvekili Atilla
Kart’ın, Isparta Belediye Başkanı hakkındaki iddiaların soruşturulmasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6328) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 51.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse’nin, çeklerle ilgili kanunun yeniden düzenlenmesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6329) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 52.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, ithal oyuncakların denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/6330) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 53.- İzmir Milletvekili Oktay
Vural’ın, çıkarılan yönergelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6331) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2008) 54.- İstanbul Milletvekili
Hüseyin Mert’in, gazetecilerin kamudan haber almasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6332) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2008) 55.- Gaziantep Milletvekili
Akif Ekici’nin, Cumhurbaşkanına verilen hediyelere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6333) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2008) 56.- İzmir Milletvekili Ahmet
Ersin’in, 9 Eylül Üniversitesine rektör atamasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/6334) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2008) 57.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, Balıkesir’deki TOKİ binalarının bazılarına doğalgaz
bağlanmamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6335) (Başkanlığa
geliş tarihi: 30/12/2008) 58.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, il özel idarelerinin
karla mücadelesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6336)
(Başkanlığa geliş tarihi: 31/12/2008) 59.- Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi’nin,
İstanbul Üniversitesine rektör atamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/6337) (Başkanlığa geliş tarihi:31/12/2008) 60.- İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un, İzmir
İl Özel İdaresinin Küçük Menderes Havzası Birliğine katılım payını düşürmesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6338) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/12/2008) 61.- Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın, benzin ihracatıyla ilgili
iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6339) (Başkanlığa geliş
tarihi: 31/12/2008) 62.- Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın, eczacıların bazı
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6340) (Başkanlığa geliş
tarihi: 31/12/2008) 63.- Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın, Ata Uçağı ile
gerçekleştirdiği bir ziyarete ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6341)
(Başkanlığa geliş tarihi: 31/12/2008) 64.- Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi’nin,
Ankara’da meydana gelen doğalgaz kaynaklı bir zehirlenme olayına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6342) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/01/2009) 65.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici’nin,
Türkçe dışındaki dillerin kullanımına dair düzenlemelere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6343) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/01/2009) 66.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa Adliyesinin personel
ihtiyacına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6344) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26/12/2008) 67.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa Adliyesinin fiziki
yetersizliğine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6345) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26/12/2008) 68.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bingöl’deki yatırımlara
ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/6346)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 69.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, mera alanlarının yerleşime
açılmasına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6347) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 70.- İzmir Milletvekili Abdurrezzak Erten’in, Şam Büyükelçiliği kabul salonunda Atatürk
resminin bulunmamasına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6348) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 71.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Şam
Büyükelçiliği kabul salonunda Atatürk portresi bulunmamasına ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6349) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 72.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Yozgat’taki yatırımlara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6350) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26/12/2008) 73.- İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun,
Ankara’daki Harikalar Diyarı Parkına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6351) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2008) 74.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan’ın, mahalle ve çarşı
bekçilerinin özlük haklarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6352) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/12/2008) 75.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, parmak izi kaydına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6353) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/12/2008) 76.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin,
akaryakıt piyasasına ve vergilendirmeye ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6354) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 77.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, bir
köyün elektriğinin kesilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6355) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2008) 78.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, ilköğretim okullarında
yapılan zihinsel beceri araştırmasının sonuçlarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6356) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 79.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Şanlıurfa’daki yatırımlara
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6357) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26/12/2008) 80.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, İznik İlçesine arkeoloji,
tarih ve turizm meslek yüksekokulları açılmasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6358) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 81.- Adana Milletvekili Muharrem Varlı’nın,
Ceyhan’daki bir lisenin münhal müdürlükler listesinde gösterilmemesine ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6359) (Başkanlığa geliş tarihi:
30/12/2008) 82.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, bazı öğretmen
atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6360)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2008) 83.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, bir öğretmen atamasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6361) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/12/2008) 84.- Osmaniye Milletvekili Hakan Coşkun’un, bir lisenin müdür yardımcısı
kadrosuna yapılan atamaya ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6362) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2008) 85.- Osmaniye Milletvekili Hakan Coşkun’un, Düziçi İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğünün promosyon dağıtımına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6363) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2008) 86.- Osmaniye Milletvekili Hakan Coşkun’un, Osmaniye’de atama yapılması
planlanan eğitim kurumları için yapılan duyuruya ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6364) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2008) 87.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Van’daki yatırımlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6365) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 88.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Sağlıkta Dönüşüm
Programı kapsamında çıkarılacak yasanın etkilerine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6366) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2008) 89.- Osmaniye Milletvekili Hakan Coşkun’un, TMO’nun ithal ettiği buğdaya
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6367) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2008) 90.- Osmaniye Milletvekili Hakan Coşkun’un, bir ödemeye, düzenlenen
İngilizce kursuna ve Jokey Kulübünden aktarılan gelire ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6368)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2008) 91.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, bir inşaat şirketine verilen
kampanyalı satış izin belgesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6369) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 92.- İzmir Milletvekili Abdurrezzak Erten’in, Ege Bölgesindeki bir linyit rezerviyle ilgili
bilgilere ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6370) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 93.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Yozgat’taki yatırımlara
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6371) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26/12/2008) 94.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, usulsüz alınan özürlü
aylıklarının geri ödemesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6372) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 95.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, İznik kalelerinin
restorasyonuna ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6373) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/12/2008) 96.- Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay’ın,
Erzurum’un şebeke suyunun kalitesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6374) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2008) 97.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, kömür yardımıyla ilgili bir
açıklamasına ilişkin Devlet Bakanından ve Başbakan Yardımcısı (Hayati Yazıcı)
yazılı soru önergesi (7/6375) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2008) 98.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe’nin Afyonkarahisar’daki
SHÇEK yurtlarına ilişkin Devlet Bakanından (Nimet Çubukçu) yazılı soru önergesi
(7/6376) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/12/2008) 99.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, Gazze
saldırısı öncesinde İsrail Başbakanı ile yaptığı görüşmeye ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6377) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 100.- İstanbul Milletvekili
Ayşe Jale Ağırbaş’ın, karbonmonoksit
zehirlenmelerine karşı alınacak önlemlere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/6378) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 101.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, İtalya’daki NATO Üssünün Urla’ya
taşınacağı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6379)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 102.- İzmir Milletvekili
Ahmet Ersin’in, içme suyunda yüksek oranda arsenik bulunduğu halde önlem
almayan belediyelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6380)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 103.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Yahudi kuruluşlardan madalya aldığı iddiasına
ve Gazze saldırılarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/6381) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 104.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, belediye işçilerinin sendikalaşmasına ve özlük
haklarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6382) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2009) 105.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, eczacıların bazı sorunlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6383) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 106.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, sosyologların özlük haklarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6384) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 107.- İstanbul Milletvekili
Ayşe Jale Ağırbaş’ın, ekonomik kriz nedeniyle yaşanan
mağduriyetlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6385) (Başkanlığa
geliş tarihi: 06/01/2009) 108.- Denizli Milletvekili
Hasan Erçelebi’nin, özelleştirme uygulamalarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6386) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2009) 109.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, İsrail Başbakanı ile görüşmesine ve İsrail’le
ilişkilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6387) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/01/2009) 110.- Sivas Milletvekili
Muhsin Yazıcıoğlu’nun, İsrail ile ilişkilere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6388) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2009) 111.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmaz’ın, SGK İl Müdürlüklerine
yapılan atamalarla ilgili sorunlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6389) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 112.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmaz’ın, genel sağlık
sigortasındaki bazı sorunlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6390) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 113.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, Bahçelievlerdeki
bir imar değişikliğine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6391) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/12/2008) 114.- Ankara Milletvekili
Tekin Bingöl’ün, Başkent Doğalgaz eski Genel Müdürü hakkındaki iddialara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6392) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2009) 115.- İzmir Milletvekili
Ahmet Ersin’in, Başkent Doğalgaz eski Genel Müdürünün önceki görevindeki bazı
işlemlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6393)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 116.- Giresun Milletvekili
Murat Özkan’ın, Giresun Belediyesinin bazı bütçe verilerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6394) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 117.- İstanbul Milletvekili
Sebahat Tuncel’in, üniversitelerdeki bazı olaylara ve
güvenlik kuvvetlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6395)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2009) 118.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, Adli Tıp Kurumuna ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6396) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 119.- Mersin Milletvekili İsa
Gök’ün, bir öğretmen atamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6397) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/12/2008) 120.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, bazı atamalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6398) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 121.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, bazı özel okullarda ek tatil yapıldığı iddialarına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6399) (Başkanlığa geliş tarihi:
05/01/2009) 122.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, bilişim teknolojileri öğretmenlerinin
sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6400)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 123.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, öğrenim ve katkı kredilerine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6401) (Başkanlığa geliş tarihi:
05/01/2009) 124.- Amasya Milletvekili
Hüseyin Ünsal’ın, Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulunun gelir ve
giderlerine ilişkin Devlet Bakanından (Murat Başesgioğlu)
yazılı soru önergesi (7/6402) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/12/2008) 125.- İstanbul Milletvekili
Ayşe Jale Ağırbaş’ın, atık bitkisel yağların
toplanmasına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/6403)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 126.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse’nin, Adıyaman ve GAP Bölgesindeki insan hakları ihlali
incelemelerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Cemil Çiçek)
yazılı soru önergesi (7/6404) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) 127.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, Hazine bonolarıyla ilgili
açıklamasına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Şimşek) yazılı soru önergesi
(7/6405) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2009) No.: 56 27 Ocak 2009 Salı Teklifler 1.- Bursa Milletvekili Necati
Özensoy ve 2 Milletvekilinin; 2985 Sayılı Toplu Konut
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/385) (Plan ve Bütçe
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.1.2009) 2.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın; Türk Ceza Kanunun Özel Hayata ve Hayatın
Gizli Alanına Karşı Suçlar Kanununda Yer Alan Maddelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi (2/386) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.1.2009) 3.-
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ ve Giresun Milletvekili Nurettin Canikli
ile Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak’ın;
Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/387) (Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.1.2009) Tezkereler 1.- 832 Sayılı Sayıştay
Kanununun 25 inci Maddesi Uyarınca Düzenlenen; “657 Sayılı Devlet Memurları
Kanununun 59 uncu Maddesi Hakkında Sayıştay Raporu”nun Sunulduğuna Dair
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/669) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa
geliş tarihi: 16.1.2009) 2.- Batman Milletvekili Bengi
Yıldız’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/670) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.1.2009) 3.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır ve Hakkâri Milletvekili Hamit Geylani’nin Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/671) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.1.2009) 4.- Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak’ın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/672) (Anayasa
ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23.1.2009) 5.- Diyarbakır Milletvekili
Aysel Tuğluk’un Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/673) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.1.2009) Sözlü Soru Önergeleri 1.-Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, bir ilköğretim okulu önüne üst geçit yapılmasına ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1158) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 2.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Zile-Artova yolunun asfaltlanmasına ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1159) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 3.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, köy korucularının özlük haklarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1160) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 4.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, petrol boru hatlarının güvenliğine ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1161) (Başkanlığa
geliş tarihi: 08/01/2009) 5.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin yakacak
yardımlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1162) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08/01/2009) 6.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, KİT Yönetim Kurulu üyelerinin gelir vergisi
ödemelerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1163) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08/01/2009) 7.- Aksaray Milletvekili
Osman Ertuğrul’un, bir meranın kiraya verilmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1164)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 8.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun,
Niksar’daki bir yolun bakımına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1165) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 9.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Turhal ve Niksar’da arıtma tesisi kurulmasına ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1166) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 10.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, doğal gazda fiyat indirimine ve
çiftçilerin elektrik borçlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1167) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 11.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, Balıkesir Müftülüğünün bir hutbesine
ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Said Yazıcıoğlu) sözlü soru önergesi (6/1168) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08/01/2009) 12.- Malatya Milletvekili
Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Şanlıurfa Valisinin bir parti etkinliğine katıldığı iddiasına ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1169) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 13.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, Gaziantep Büyükşehir Belediyesince
yaptırılan bir merkeze ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1170) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 14.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, Gaziantep Büyükşehir Belediyesince
yaptırılan bir merkeze ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1171)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 15.- Gaziantep Milletvekili
Hasan Özdemir’in, Gaziantep’in sağlık hizmetlerindeki bazı ihtiyaçlarına
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1172) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2009) 16.- Gaziantep Milletvekili
Hasan Özdemir’in, Gaziantep-Nizip otoyoluna batı çıkışı yapımına ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1173) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 17.- Gaziantep Milletvekili
Hasan Özdemir’in, İsrail’le görüşmelerde Gazze
Bölgesinin gündeme getirilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/1174) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 18.- Gaziantep Milletvekili
Hasan Özdemir’in, Mısır Devlet Başkanı ile yaptığı görüşmeye ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1175) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 19.- Bitlis Milletvekili
Mehmet Nezir Karabaş’ın, sözleşmeli personele ilişkin Devlet Bakanından (Murat Başesgioğlu) sözlü soru önergesi (6/1176) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2009) 20.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, 2008 yılında tahsil edilen tapu suret harçlarına ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından sözlü soru önergesi (6/1177) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2009) 21.- Mersin Milletvekili Akif
Akkuş’un, Mersin’deki kırsal kalkınma hibe ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1178)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2009) 22.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, TÜRKSOY’un bütçesine ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/1179) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2009) 23.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, fosforik asit ithaline ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1180) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2009) Yazılı Soru Önergeleri 1.- Denizli Milletvekili
Hasan Erçelebi’nin, İsrail’e yönelik tepkiler
geliştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6406) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07/01/2009) 2.- Tunceli Milletvekili
Şerafettin Halis’in, dil kullanımıyla ilgili bazı düzenlemelere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6407) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 3.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, bireysel kredi ve kredi kartı borçlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6408) (Başkanlığa geliş tarihi:
08/01/2009) 4.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, bazı kuruluşların özelleştirilmesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6409) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 5.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Diyarbakır’daki bir bina inşaatına ve
belediyenin kurduğu bir şirkete ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6410) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 6.- İzmir Milletvekili Oktay
Vural’ın, İsrail ve Suudi Arabistan ziyaretlerine ve Güvenlik Konseyinin
harekete geçirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6411)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 7.- Ankara Milletvekili
Yılmaz Ateş’in, ASKİ’nin faaliyetlerine ve mali
yönetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6412) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08/01/2009) 8.- Aydın Milletvekili Mehmet
Fatih Atay’ın, Ankara’da meydana gelen doğal gaz kaynaklı zehirlenme olayına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6413) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 9.- Gaziantep Milletvekili
Akif Ekici’nin, İsrail ile ilişkilere ve Gazze saldırılarının önlenmesine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/6414) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 10.- Tekirdağ Milletvekili
Enis Tütüncü’nün, çiftçilerin desteklenmesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6415) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 11.- Gaziantep Milletvekili
Akif Ekici’nin, bazı kuruluşların özelleştirilmesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6416) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 12.- Çanakkale Milletvekili
Ahmet Küçük’ün, esnaf ve sanatkârların sorunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6417) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 13.- Balıkesir Milletvekili
Ergün Aydoğan’ın, seçmen sayısındaki artışa ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6418) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 14.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin bir trampa işlemine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6419) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 15.- İzmir Milletvekili Ahmet
Ersin’in, Gazze saldırıları konusunda TBMM’de ortak
bildiri yayınlanmamasına ve bir iddiaya ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/6420) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 16.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, Kahramanmaraş
Adalet Sarayı inşaatına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6421)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 17.- Diyarbakır Milletvekili
Akın Birdal’ın, bir tutukluya verilen görüşme
yasağına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6422) (Başkanlığa
geliş tarihi: 08/01/2009) 18.- Siirt Milletvekili Osman
Özçelik’in, bir mahkuma verilmeyen kitaba ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6423) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 19.- İzmir Milletvekili Harun
Öztürk’ün, İşsizlik Sigortası Fonundan kullanılan
kaynağın iadesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6424) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 20.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, sevk zinciri uygulamasının kaldırılmasına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6425)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 21.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, hava kirliliğine ve hava kalitesi çalışmalarına
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/6426) (Başkanlığa
geliş tarihi: 08/01/2009) 22.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, termik santrallerin çevreye etkilerine ilişkin Çevre ve
Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/6427) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 23.- Kars Milletvekili Gürcan
Dağdaş’ın, KİT’lerdeki şube müdürlerinin özlük
haklarındaki bazı sorunlara ilişkin Devlet Bakanından (Murat Başesgioğlu) yazılı soru önergesi (7/6428) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07/01/2009) 24.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Kastamonu’daki yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından (Murat Başesgioğlu) yazılı soru önergesi (7/6429) (Başkanlığa
geliş tarihi: 08/01/2009) 25.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, Almanya’da Türk
çocuklarının Alman ailelere verilmesine ilişkin Devlet Bakanından (Nimet
Çubukçu) yazılı soru önergesi (7/6430) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 26.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, engellilere yönelik bazı çalışmalara
ilişkin Devlet Bakanından (Nimet Çubukçu) yazılı soru önergesi (7/6431) (Başkanlığa
geliş tarihi: 08/01/2009) 27.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, Afşin-Elbistan
Termik Santraline eklenecek yeni ünitelere ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6432) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 28.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, enerjide dışa bağımlılığa ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6433) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 29.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Rize’deki yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6434) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 30.- İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, İETT’nin özel halk otobüslerine ödeme
yapmamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6435)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 31.- Ankara Milletvekili
Yılmaz Ateş’in, Ankara’da meydana gelen doğal gaz kaynaklı bir zehirlenme
olayına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6436) (Başkanlığa
geliş tarihi: 08/01/2009) 32.- Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, B Grubu Emniyet Amiri
statüsüne alınan personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6437) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 33.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin bir
taşınmaz takasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6438)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 34.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Kırşehir’deki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6439) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 35.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Karabük’teki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6440) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 36.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, sağlık meslek liselerine yönetici
atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6441)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 37.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, öğretmen açığı konusundaki
bilgilendirmeye ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6442)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 38.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, modül
kitapçıklarının çoğaltılıp dağıtılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6443) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 39.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, bir öğretmen atamasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6444) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 40.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, bir GSM şirketiyle imzalanan
protokole ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6445)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 41.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, sözleşmeli öğretmenlere ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6446) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 42.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, öğretmen atamalarıyla ilgili bir
açıklamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6447)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 43.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Muş’taki bazı münhal okul
müdürlüklerinin duyuru listesinden çıkarılmasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6448) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 44.- Kars Milletvekili Gürcan
Dağdaş’ın, bir köydeki su sıkıntısının eğitime
etkisine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6449)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 45.- İstanbul Milletvekili Atila Kaya’nın, Erzurum Milli Eğitim Müdürlüğünün yönetici
atama takvimine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6450)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 46.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, felsefe öğretmeni atamalarına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6451) (Başkanlığa geliş tarihi:
08/01/2009) 47.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, milli eğitim ve şube müdürlerinin özlük haklarına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6452) (Başkanlığa geliş tarihi:
08/01/2009) 48.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek’in, öğretmenlere sosyal tesislerden yararlanmak için bandrol zorunluluğu getirilmesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6453) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 49.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri ile
Spor Liselerinin birleştirilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6454) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 50.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif
Paksoy’un, Kahramanmaraş Bölge
Hastanesinin yer seçimiyle ilgili spekülasyonlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6455) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 51.- Aydın Milletvekili Özlem
Çerçioğlu’nun, Türk Eczacılar Birliği ile SGK
arasındaki anlaşmazlığa ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6456)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 52.- Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın, tedavi ve ilaç giderlerine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6457) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 53.- Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, hastanelerde yaşanan
bazı sorunlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6458)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 54.- Antalya Milletvekili
Tunca Toskay’ın, seracıların desteklenmesine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6459) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 55.- Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, tarımsal desteklemelere
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6460) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 56.- Çanakkale Milletvekili
Ahmet Küçük’ün, tarım sektöründe kriz nedeniyle
alınacak tedbirlere ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6461) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 57.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Karaman’daki yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6462) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 58.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Yozgat’taki yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6463) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 59.- Balıkesir Milletvekili
Hüseyin Pazarcı’nın, Balıkesir-Körfez bölünmüş yol
projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6464)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 60.- Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun, araç muayene
sistemindeki bir soruna ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6465) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 61.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, Bandırma-Susurluk yolunun yapımına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6466) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 62.- Ankara Milletvekili
Tekin Bingöl’ün, Kalecik’teki bir hemzemin geçitin
kapatılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6467)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 63.- Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner’in, Keçiborlu’dan
geçen karayolunun yapımına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6468) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 64.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbatur’un, Türk Telekom’un ADSL bağlantısındaki
sabit hat zorunluluğuna ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6469) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 65.- İzmir Milletvekili Harun
Öztürk’ün, ihracatın ithalata bağımlılığına ilişkin
Devlet Bakanından (Kürşad Tüzmen) yazılı soru
önergesi (7/6470) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2009) 66.- Kastamonu Milletvekili
Mehmet Serdaroğlu’nun, yabancı sermaye girişine
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6471) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2009) 67.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Ata’nın, mayın stokuna ve Ottowa Antlaşması
yükümlülüklerine ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6472)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 68.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Sakarya’daki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6473) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2009) 69.- Hatay Milletvekili
Süleyman Turan Çirkin’in, TRT 6’ya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6474) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 70.- Muğla Milletvekili Metin
Ergun’un, Muğla TOKİ konutlarının kalitesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6475) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 71.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankut’un, hemzemin geçitlerdeki kazalara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6476) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 72.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankut’un, Devlet Meteoroloji İşleri Genel
Müdürlüğü internet sitesindeki bir yayına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/6477) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 73.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankut’un, Adana’da kesilen trafik cezalarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6478) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 74.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankut’un, tütün ürünleri tüketimi konusundaki
yasakların denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6479)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 75.- Burdur Milletvekili
Ramazan Kerim Özkan’ın, ithal buzağı maması ve süt tozu miktarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6480) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 76.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalı’nın, bazı şahısların ölüm cezaları
hakkındaki kanuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6481) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/01/2009) 77.- Yalova Milletvekili
Muharrem İnce’nin, genel seçimlerde adaylık için istifa eden kamu görevlilerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6482) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2009) 78.- İzmir Milletvekili Kemal
Anadol’un, Ergenekon Davasında basına bilgi
sızdıranlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6483) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/01/2009) 79.- İzmir Milletvekili Oktay
Vural’ın, “Gazze SOS” toplantısına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6484) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 80.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankut’un, Adana’daki TOKİ konutlarında
yaşanan bazı sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6485)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 81.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbatur’un, Adana’da gözaltına alınan ve ceza ve
tutukevlerinde kalan çocuklara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6486) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 82.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbatur’un, Adana Kadın Kapalı Cezaevindeki
şartlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6487) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09/01/2009) 83.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, Adli Tıp Kurumundaki bir atamaya ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6488) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 84.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Ata’nın, bir tutuklunun doktora gitmesinin
engellendiği iddiasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6489)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2009) 85.- İstanbul Milletvekili
Sebahat Tuncel’in, DTP gençlik örgütünün bazı
üyelerinin tutuklanmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6490) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 86.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Ata’nın, AİHM’nin kamu
sendikacılığıyla ilgili bir kararına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6491) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 87.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Ata’nın, TPAO’nun işçi alımına ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6492) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/01/2009) 88.- Iğdır Milletvekili
Pervin Buldan’ın, bir baraj projesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6493) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 89.- İzmir Milletvekili Kemal
Anadol’un, Bergama’daki altın madenciliği
faaliyetlerinde yargı kararlarına uyulmamasına ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6494) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2009) 90.- Adana Milletvekili
Kürşat Atılgan’ın, orman yangınlarında kullanılacak hava araçları kiralama
ihalesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/6495)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 91.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, TRT’den emekli olanlara ve TRT’ye alınan personele
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru önergesi (7/6496)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 92.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, TRT’deki bazı kadrolarda çalışan kişilere ilişkin Devlet
Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru önergesi (7/6497) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09/01/2009) 93.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, TRT’ye personel alımına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet
Aydın) yazılı soru önergesi (7/6498) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 94.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, TRT’ye mütercim spiker alımına ilişkin Devlet Bakanından
(Mehmet Aydın) yazılı soru önergesi (7/6499) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 95.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, TRT Genel Müdürüne ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet
Aydın) yazılı soru önergesi (7/6500) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 96.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, TRT’de yayınlanan bir programa ilişkin
Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru önergesi (7/6501) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/01/2009) 97.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Ata’nın, Batman’daki yüksek gerilim hatlarına
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6502)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2009) 98.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, Diyarbakır-Bismil’deki iki petrol
kuyusunun ruhsatlarıyla ilgili iddialara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6503) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2009) 99.- İstanbul Milletvekili
Sebahat Tuncel’in, bir sivil toplum kuruluşunun basın
açıklamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6504)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 100.- Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan’ın, Kars’ın bir köyünün su sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6505) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 101.- Adana Milletvekili
Nevin Gaye Erbatur’un, Adana’da güvenlik güçlerinin
ev aramalarıyla ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6506) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 102.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Seyhan Belediyesinin taraf olduğu
davalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6507) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09/01/2009) 103.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin
taraf olduğu davalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6508)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 104.- Burdur Milletvekili
Ramazan Kerim Özkan’ın, Burdur Belediyesinin İller Bankasına olan borcuna
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6509) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09/01/2009) 105.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Adana Büyükşehir Belediyesinin taraf
olduğu davalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6510)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 106.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin
taraf olduğu davalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6511)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 107.- Ordu Milletvekili Rahmi
Güner’in, Şanlıurfa Valisinin bir parti etkinliğine
katıldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6512)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 108.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Şırnak’daki kamu
ihalelerine yönelik bazı iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6513) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 109.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Şırnak plakalı araçlara yapıldığı iddia
edilen uygulamalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6514)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 110.- İzmir Milletvekili
Kamil Erdal Sipahi’nin, Çiğli Anadolu Bulvarında yayaların trafik güvenliğinin
sağlanmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6515)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 111.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirel’in, Bayburt’taki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6516) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2009) 112.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirel’in, Kütahya’daki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6517) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2009) 113.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, tarım sektöründeki bazı sorunlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6518)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 114.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankut’un, Halk Eğitim Merkezlerindeki bazı
kursların kapatılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6519) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 115.- Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner’in, bir
ilköğretim okulunun bina sorununa ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6520) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 116.- Batman Milletvekili
Ayla Akat Ata’nın, Batman’da Valilik ve İl Milli
Eğitim Müdürlüğünce yaptırılan bir ankete ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6521) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2009) 117.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirel’in, Yozgat’taki yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6522) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2009) 118.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, ehliyet sınav sonuçlarının geç açıklanmasına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6523) (Başkanlığa geliş tarihi:
13/01/2009) 119.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, usta
öğreticilerin özlük haklarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6524) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 120.- Aydın Milletvekili
Özlem Çerçioğlu’nun, çiftçilerin desteklenmesine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6525) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 121.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirel’in, Bingöl’deki yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6526) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2009) 122.- Adana Milletvekili
Nevin Gaye Erbatur’un, Şakirpaşa
Havaalanının taşınacağı iddiasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6527) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 123.- Bursa Milletvekili
Hamza Hamit Homriş’in, havaalanlarının VİP
salonlarına gümrüksüz mal satış reyonları açılmasına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6528) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 124.- Samsun Milletvekili
Osman Çakır’ın, E-80 karayolunun belli kısımlarının uluslararası standartlara
çıkarılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6529)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 125.- Hakkari Milletvekili
Hamit Geylani’nin, Şemdinli’nin bir köyünde yaşandığı
iddia edilen bombalama olayına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6530) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 126.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmaz’ın, Ziraat Bankasının bazı
milletvekillerine promosyon dağıtmasına ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Nazım Ekren)
yazılı soru önergesi (7/6531) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 127.- Bursa Milletvekili
Hamza Hamit Homriş’in, akaryakıt ürünlerinden alınan
vergilere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6532) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09/01/2009) 128.- Aydın Milletvekili
Özlem Çerçioğlu’nun, hipermarketlere yönelik yasa
çalışmasına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/6533)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09/01/2009) 129.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirel’in, Düzce’deki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskan
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6534) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2009) 130.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirel’in, Niğde’deki yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6535) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2009) 131.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, sözleşmeli
personele ilişkin Devlet Bakanından (Murat Başesgioğlu)
yazılı soru önergesi (7/6536) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2009) 132.- Hatay Milletvekili
Süleyman Turan Çirkin’in, Büyük Ortadoğu Projesine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/6537) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2009) 133.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, TOKİ’den ihale alan
firma ve taşeronlardan kaynaklanan bazı sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/6538) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2009) 134.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, TOKİ taksitlerini ödeyemeyenlerin durumuna
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6539) (Başkanlığa geliş tarihi:
14/01/2009) 135.- İstanbul Milletvekili
Hüseyin Mert’in, bir hac organizasyonunda hacıların bağışa yönlendirilmesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6540) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 136.- Diyarbakır Milletvekili
Selahattin Demirtaş’ın, Köy Hizmetleri İl
Müdürlükleri personelinin devrine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6541) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 137.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, vatandaşlıktan çıkarılanlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6542) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 138.- Kocaeli Milletvekili
Hikmet Erenkaya’nın, TOKİ taksitlerini ödemede
sıkıntı yaşayanlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6543)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 139.- Denizli Milletvekili
Ali Rıza Ertemür’ün, çiftçilerin desteklenmesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6544) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 140.- Diyarbakır Milletvekili
Gültan Kışanak’ın, TOKİ’nin kentsel dönüşüm projelerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6545) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/01/2009) 141.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalı’nın, Ege Bölgesinde yapılan kömür ve
gıda yardımlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6546) (Başkanlığa
geliş tarihi: 16/01/2009) 142.- Bursa Milletvekili
Abdullah Özer’in, Bursa’daki bazı fabrikalarda işten çıkarılan işçilere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6547) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/01/2009) 143.- İzmir Milletvekili
Ahmet Ersin’in, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının denetimine ve ithal
edilen dinleme araçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6548)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/01/2009) 144.- İstanbul Milletvekili
Ufuk Uras’ın, TRT’de yayınlanan Maraş olaylarıyla ilgili programa ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6549) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/01/2009) 145.- Konya Milletvekili
Özkan Öksüz’ün, Kulu İlçesinin yeni adliye sarayı
ihtiyacına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6550) (Başkanlığa
geliş tarihi: 15/01/2009) 146.- Iğdır Milletvekili
Pervin Buldan’ın, tutuklu ve hükümlülerin anadillerinde iletişim kurmalarına
izin verilmediği iddiasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6551) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 147.- Diyarbakır Milletvekili
Gültan Kışanak’ın, TCK’nın 222 nci maddesi kapsamındaki
davalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6552) (Başkanlığa
geliş tarihi: 16/01/2009) 148.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, TRT 2’de yayınlanan bir programa ilişkin Devlet
Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru önergesi (7/6553) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/01/2009) 149.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, TRT 2’de yayınlanan bir programa
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru önergesi (7/6554)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/01/2009) 150.- Denizli Milletvekili
Ali Rıza Ertemür’ün, mermer sektörünün desteklenmesine
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6555)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 151.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, bir petrol dağıtım şirketinin
kurdurduğu akaryakıt istasyonlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6556) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 152.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, petrol ve gaz konulu zirvedeki bir
görüşmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6557)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 153.- Diyarbakır Milletvekili
Akın Birdal’ın, Besni Belediyesinin bir defin
işlemine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6558) (Başkanlığa
geliş tarihi: 15/01/2009) 154.- Ankara Milletvekili Tekin
Bingöl’ün, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde kurulan Denetim Komisyonuna
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6559) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/01/2009) 155.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Adana Büyükşehir Belediye Başkanının
afişlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6560)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 156.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Seyhan Belediye Başkanının ilan
panolarında kendi reklamını yaptırdığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6561) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 157.- Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, trafik cezalarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6562) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/01/2009) 158.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, taşınmaz kültür ve tabiat
varlıklarının kullanımına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6563) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 159.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, koleksiyoncuların denetimine ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/6564) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/01/2009) 160.- İstanbul Milletvekili
Sebahat Tuncel’in, sözleşmeli öğretmenlere eş durumu
tayini uygulanmamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6565) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2009) 161.- Mersin Milletvekili
Behiç Çelik’in, Diyanet İşleri Başkanlığının bazı lojmanlarına ilişkin Devlet
Bakanından (Mustafa Said Yazıcıoğlu)
yazılı soru önergesi (7/6566) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2009) 162.- Mersin Milletvekili
Behiç Çelik’in, Diyanet İşleri Başkanlığının Aile Büroları açmasına ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Said Yazıcıoğlu)
yazılı soru önergesi (7/6567) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2009) 163.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, ek ders ücreti alan yöneticilerin ek ödemeden
yararlanamamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6568)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2009) 164.- Adana Milletvekili
Nevin Gaye Erbatur’un, bir Anadolu Lisesine yönelik
iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6569)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 165.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, geçici personelin özlük haklarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6570) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 166.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirel’in, Türkiye’nin Uluslararası Zeytinyağı Konseyinden ayrılmasına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6571) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 167.- Balıkesir Milletvekili
Hüseyin Pazarcı’nın, zeytincilik sektörünün
desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6572) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/01/2009) 168.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğru’nun, araç muayenelerinde yaşanan bir soruna ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6573) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2009) 169.- Bursa Milletvekili Onur
Öymen’in, Harran Havaalanında İLS sisteminin devreye
alınmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6574) (Başkanlığa
geliş tarihi: 15/01/2009) 170.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da sınır
ticaretinin geliştirilmesine ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad Tüzmen) yazılı soru önergesi (7/6575) (Başkanlığa geliş
tarihi: 14/01/2009) 171.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, serbest diş hekimlerinden hizmet satın alınmasına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6576) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2009) 172.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, KİT’lerde görev yapan bir kısım amirlerin ek
ödemeden yararlanamamasına ilişkin Devlet Bakanından (Murat Başesgioğlu)
yazılı soru önergesi (7/6577) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2009) 173.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükataman’ın, kısa çalışma ödeneğine ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6578) (Başkanlığa
geliş tarihi: 15/01/2009) 174.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, kalıcı organik kirleticilere yönelik çalışmalara
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/6579) (Başkanlığa
geliş tarihi: 15/01/2009) 175.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in,
Rekabet Kuruluna yapılan başvurulara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6580) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 176.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse’nin, THY’nın reklam filminde tercih
edilen yabancı aktöre ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6581)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) 177.- Bursa Milletvekili Onur
Öymen’in, Akçakale Sınır Kapısının sürekli hizmete
açılmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Hayati Yazıcı)
yazılı soru önergesi (7/6582) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/01/2009) Meclis Araştırması Önergeleri 1.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır ve 20 Milletvekilinin, JİTEM ile Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaşanmış faili meçhul cinayetler konularında
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/313) (Başkanlığa geliş tarihi:
23.01.2009) 2.- Muğla Milletvekili Fevzi
Topuz ve 24 Milletvekilinin, 2-B olarak bilinen arazilerin durumu ile
ormanların sürdürülebilir yönetimi konusunun araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/314)
(Başkanlığa geliş tarihi: 23.01.2009) Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri 1.- İstanbul Milletvekili
Ayşe Jale Ağırbaş’ın, enerji zamlarına ve esnafın
desteklenmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5966)
2.- İstanbul Milletvekili
Çetin Soysal’ın, yardım kömürü dağıtımına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5969)
3.- Giresun Milletvekili
Murat Özkan’ın, IMF ile kredi görüşmelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5971) 4.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Türkiye Kömür İşletmeleri ve Türkiye Taşkömürü
Kurumlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5975)
5.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Seyitömer ve Garp
Linyitleri İşletmelerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5976)
6.- İstanbul Milletvekili
Mehmet Sevigen’in, Karaköy İskelesinin batmasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5977)
7.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbatur’un, şiddet mağduru kadınlara yönelik
çalışmalara ve bir sığınma evine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5978)
8.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, bir mahallenin köy statüsüne dönme talebine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5979) 9.- İstanbul Milletvekili
Hasan Macit’in, Muş İl Özel İdaresindeki atamalara ve KÖYDES projelerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5980)
10.- Ankara Milletvekili
Yılmaz Ateş’in, AK PARTİ Genel Merkezine atık su bedeli fatura edilmediği
iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5982)
11.- Ankara Milletvekili
Yılmaz Ateş’in, Ankara’daki hava kalitesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5983)
12.- Diyarbakır Milletvekili
Selahattin Demirtaş’ın, bir okuldaki baskı ve şiddet
iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5987) 13.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, şeflerin özlük haklarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5988)
14.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, ilköğretim müfettişlerinin özlük haklarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5989)
15.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, akademik personelin ve üniversite
çalışanlarının özlük haklarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5990)
16.- Diyarbakır Milletvekili
Selahattin Demirtaş’ın, Diyarbakır Devlet
Hastanesinin taşınmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5992)
17.- Mersin Milletvekili
Kadir Ural’ın, Mut Devlet Hastanesindeki doktor açığına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5993)
18.- Diyarbakır Milletvekili
Selahattin Demirtaş’ın, bir askeri helikopterin
kullanımıyla ilgili habere ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5996)
19.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllü’nün, kamu idarelerinin bütçelerinden
yardım yapılan sivil toplum kuruluşlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/6004)
20.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllü’nün, kayıt dışı istihdama ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6013)
21.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, yerli malının kullanılmasına yönelik genelgeye ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6022) 22.- Diyarbakır Milletvekili
Akın Birdal’ın, Mardin’de bir kuyuda bulunan ceset
kemiklerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6023)
23.- İstanbul Milletvekili
Çetin Soysal’ın, Karaağaç Bektaşi Dergahının
korunmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6026)
24.- Balıkesir Milletvekili
Ergün Aydoğan’ın, Balıkesir’de verilen bir yapılaşma
iznine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6027)
25.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köprünün onarımına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6028)
26.- Siirt Milletvekili Osman
Özçelik’in, kalkınma ajanslarının kuruluşuna ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Nazım Ekren)
yazılı soru önergesi (7/6064)
27.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, SPK’nın
denetimlerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Nazım Ekren) yazılı soru önergesi (7/6065)
28.- Erzincan Milletvekili
Erol Tınastepe’nin, Halk Bankasının verdiği kredilere
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcından (Nazım Ekren)
yazılı soru önergesi (7/6066)
29.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, büyükşehir belediyelerinin Hazine
garantili dış kredilerine ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Şimşek) yazılı soru
önergesi (7/6067)
30.- Antalya Milletvekili
Mehmet Günal’ın, AB’nin sınır ötesi işbirliği
programı çerçevesinde Trakya’da yürüttüğü projeye ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6073) 31.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, İncirlik Üssünün tutuklu taşımada
kullanıldığı iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6074)
32.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, maden ve taşocaklarının denetimine ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6075)
33.- Muğla Milletvekili Fevzi
Topuz’un, TEK’in, yeniden yapılandırılmasının sonuçlarına ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6076)
34.- Tekirdağ Milletvekili Kemalettin Nalcı’nın, buhar
sağlamada doğalgazdan kömüre geçen fabrikalara ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6077)
35.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, bir fabrikanın doğalgazının borcundan dolayı kesilmesine
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6078)
36.- Hatay Milletvekili
Süleyman Turan Çirkin’in, Nabucco Projesine ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6079) 37.- İzmir Milletvekili Ahmet
Kenan Tanrıkulu’nun, BOTAŞ’ın OSB’lerden teminat
mektubu istemesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6080)
38.- İzmir Milletvekili Ahmet
Kenan Tanrıkulu’nun, Nabucco
Projesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6081)
39.- İstanbul Milletvekili
Hasan Macit’in, Bilecik Belediye Başkanının bir açıklamasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6082)
40.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Osmangazi İlçesindeki bazı köylerin sulama suyu sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6083)
41.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Osmangazi İlçesindeki bir köyün bazı sorunlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6084) 42.- İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, Kadıköy iskelesinin batmasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6085)
43.- Bilecik Milletvekili
Yaşar Tüzün’ün, Bilecik il merkezinden geçen Devlet
karayolundaki trafik kazalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6087)
44.- Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak’ın, 5233 sayılı
Kanunun uygulamasına ve Diyarbakır’daki başvurulara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6089)
45.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, Ardahan’da DTP konvoyuna yönelik saldırıya
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6090)
46.- Ankara Milletvekili
Tekin Bingöl’ün, Ankara’da toplu taşımacılıktaki bazı sorunlara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6091)
47.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, ABD’de bulunan bir Emniyet Teşkilatı görevlisine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6092)
48.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, Gaziantep Büyükşehir ve Şahinbey
Belediyelerinin imar taahhütleri içeren protokollerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6093)
49.- Antalya Milletvekili
Tayfur Süner’in, Antalya’da yardım kömürü dağıtımına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6094)
50.- Antalya Milletvekili
Tayfur Süner’in, bir belediyenin imar planı yapımı
ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6095) 51.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, İskenderun Belediyesinin afişlerindeki bir
ifadeye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6096)
52.- İzmir Milletvekili
Selçuk Ayhan’ın, Aliağa’da kurulması düşünülen termik santralle ilgili yazı ve
görüşlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6097)
53.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Adana’daki yerel yöneticiler
hakkındaki ihbar ve şikayetlere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6098)
54.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Çukurova ilçesi sınırları içinde
kalan mallara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6099)
55.- Mersin Milletvekili
Behiç Çelik’in, polis kıyafet ve malzemelerinin başkalarınca kullanılmasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6100)
56.- İstanbul Milletvekili
Hasan Macit’in, bir okuldaki Türk Büyükleri köşesinde asılı bir resme ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6107) 57.- Zonguldak Milletvekili
Ali Koçal’ın, bir ilköğretim okuluna yapılan müdür
atamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6108)
58.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemür’ün, bir tarih öğretmeninin dağıttığı
ders notlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6109)
59.- Balıkesir Milletvekili
Ergün Aydoğan’ın, Balıkesir’deki yükseköğretim yurdu
ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6110)
60.- Mersin Milletvekili
Behiç Çelik’in, öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6111) 61.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, derslik ve öğretmen ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6112)
62.- İstanbul Milletvekili
Çetin Soysal’ın, bir öğrenci yurdunda yaşandığı iddia edilen olaya ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6113)
63.- Mersin Milletvekili Akif
Akkuş’un, Van doğumlu veya Van’da görev yapmış okul müdürlerine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6114)
64.- Yalova Milletvekili
Muharrem İnce’nin, iki öğretmenin rüşvet aldığı iddiasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6115)
65.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, Zonguldak’ta işitme engelliler için yapılacak liseye
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6116) 66.- Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı’nın, Beyhekim
sağlık kampüsüne ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6118)
67.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, sağlık kurum ve kuruluşlarının
deprem dayanıklılık analizlerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6119)
68.- Bursa Milletvekili
Abdullah Özer’in, bir hastanedeki bebek ölümlerine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6120)
69.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in, tutuklanan Van İl Sağlık Müdür Yardımcısına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6121) 70.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllü’nün, Antalya Devlet Hastanesinin Eğitim
ve Araştırma Hastanesine dönüştürülmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6122)
71.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllü’nün, Antalya’daki bazı hastane
binalarının değerlendirilmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6123)
72.- Ankara Milletvekili
Nesrin Baytok’un, Türk Telekom’un sabit hat ücretine
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6130)
73.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Iğdır Havaalanının tamamlanmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6131) 74.- İstanbul Milletvekili
Ümit Şafak’ın, Karaköy Vapur İskelesinin batmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6132)
75.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalı’nın, Karayolları Genel Müdürlüğünün
ödediği kamulaştırma bedellerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6133)
76.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalı’nın, Karaburun ilçesine yönelik bazı
çalışmalara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6134)
77.- Diyarbakır Milletvekili
Selahattin Demirtaş’ın, Diyarbakır’a çevre yolu ve
sivil havaalanı yapılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6135)
78.- Bilecik Milletvekili
Yaşar Tüzün’ün, asfalt çalışmalarına ve Bilecik il
merkezinden geçen karayolundaki trafik kazalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6136)
79.- Bursa Milletvekili Hamza
Hamit Homriş’in, tren kazalarıyla ilgili prodüksiyon yapımına ve bazı bürokratlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6137)
80.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Mardin ilindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6143)
81.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Mardin ilindeki yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6144)
82.- Kars Milletvekili Gürcan
Dağdaş’ın, işten çıkarılanlara ve kapanan işyerlerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6152)
83.- Zonguldak Milletvekili
Ali Koçal’ın, Rusya’dan kaçak kömür sokulduğu
iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6153)
84.- Ankara Milletvekili
Nesrin Baytok’un, Ankara’ya Kesikköprü
Barajından sağlanan suyun iletimindeki elektrik maliyetine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6154)
85.- Ankara Milletvekili
Nesrin Baytok’un, Kızılırmaktaki
hidroelektrik santrallerinde üretimde kullanılamayan suya ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6155)
86.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, emeklilerin durumlarının iyileştirilmesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6156)
87.- Denizli Milletvekili
Hasan Erçelebi’nin, araç muayenesindeki sorunlara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6157) 88.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmaz’ın, tsunami
felaketinden zarar gören Güney Asya ülkelerine yapılan yardımlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6158)
89.- Ankara Milletvekili
Zekeriya Akıncı’nın BOTAŞ’ın bazı araçlarının
bedelsiz devredildiği iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6160)
90.- Gaziantep Milletvekili
Akif Ekici’nin, Eurovision Şarkı Yarışmasına
Ermenistan adına katılacak gruba ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6161)
91.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, engellilere verilen akülü tekerlekli
sandalyelere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6166)
92.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, bor madeniyle ilgili bazı gelişmelere
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6170)
93.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, enerji geçişi projeleriyle ilgili
bazı iddialara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6171)
94.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, petrol fiyatlarındaki düşüşün
akaryakıt pompa fiyatlarına yansıtılmamasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6172) 95.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı hakkındaki inceleme ve
soruşturmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6173)
96.- Afyonkarahisar
Milletvekili Halil Ünlütepe’nin, ABD’de görevli bir
Emniyet Teşkilatı mensubunun aldığı sağlık raporlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6174)
97.- İstanbul Milletvekili
Hasan Macit’in, Keşan’daki orman vasfını yitirmiş bir arazinin tahsisine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6175)
98.- Samsun Milletvekili
Osman Çakır’ın, yurt dışına gönderilen bir Emniyet Teşkilatı mensubuyla ilgili
iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6176)
99.- İzmir Milletvekili Kamil
Erdal Sipahi’nin, mülteci, sığınmacı ve kaçaklara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6177)
100.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, bazı Hazine arazilerinin tasarrufuna
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6179)
101.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, Manisa Bilim ve Sanat Merkezi inşaatına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6181)
102.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, Manisa’daki derslik ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6182)
103.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, Manisa’ya Fen Lisesi açılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6183) 104.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükataman’ın, ilköğretim müfettişlerinin
özlük haklarına ve eğitimdeki teftiş sistemine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6184) 105.- İstanbul Milletvekili
Sebahat Tuncel’in, bazı üniversitelerde öğrencilere
ayrımcılık, baskı ve şiddet uygulandığı iddialarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6185) 106.- Giresun Milletvekili
Murat Özkan’ın, IMF ile yapılacak anlaşmaya ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet
Şimşek) yazılı soru önergesi (7/6187) 107.- İzmir Milletvekili
Kamil Erdal Sipahi’nin, Fransa’daki bir
toplantıya ülkemizin davet edilmemesine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6189) 27 Ocak 2009 Salı BİRİNCİ OTURUM Açılma Saati: 15.00 BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN
(Bingöl), Yaşar TÜZÜN (Bilecik) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 49’uncu Birleşimini açıyorum. Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz. Değerli milletvekilleri, 25 Ocak 2009 tarihinde Gümüşhane
Torul ilçesinde meydana gelen çığ düşmesi sonucu 17 kişilik dağcı grubundan 10
dağcımızın hayatını kaybettiğini büyük bir üzüntüyle öğrendik. Bu müessif
olayda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, acılı ailelerine, arkadaşlarına
ve yüce milletimize başsağlığı ve sabırlar dilerim. Sayın milletvekilleri, gündeme geçmeden önce üç sayın
milletvekiline gündem dışı söz vereceğim. Gündem dışı ilk söz Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıl dönümü
münasebetiyle söz isteyen Bursa Milletvekili Ali Kul’a aittir. Buyurun Sayın Kul. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları 1.- Bursa
Milletvekili Ali Kul’un, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun 710’uncu yıl dönümüne
ilişkin gündem dışı konuşması ALİ KUL (Bursa) – Sayın Başkanım, değerli milletvekili
arkadaşlarım; Osmanlı Devleti’nin 27 Ocak 1299 tarihinde kuruluşunun 710’uncu
yıl dönümü münasebetiyle, senelerce bu imparatorluğa payitahtlık yapmış bir
şehrin, Bursa’nın milletvekili olarak söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle,
yüce Meclisimizi ve tarihi şan ve şerefle dolu olan aziz milletimizi saygıyla
selamlıyorum. Yedi yüz on yıl evvel Osman Gazi çadırının direğine bizzat
kendisi çıkıp bayrağını dikiyor ve ertesi gün cuma namazında hutbede adını okutmak
suretiyle Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu ilan ediyordu. Bu yüce imparatorluğun,
Osman Gazi’nin kayınpederi Şeyh Edebali Hazretlerinin
manevi katkılarıyla, yedi büyük değer üzerinde kurulduğu söyleniyordu. Bilim,
sanat, güç, akıl, fazilet ve sonra da ahlaki değerlerin ihtişamına
ulaştırıldığı inanç sisteminin bütünlüğüyle, bugün toplumumuzda yedi yüz on
yıllık tarihî mirasa dair maalesef gazetelerimizde on satır dahi yer
bulamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Osmanlı Devleti’nin kurulması, Rumeli’ye geçişleri,
İstanbul’u alarak Doğu Roma’ya son vermeleri, Hristiyan
dünyasının yeni bir biçim ve anlam kazanmasına, coğrafi keşiflerin
gerçekleşmesine, bir anlamda Avrupa’nın Avrupa olmasına çok ama çok büyük değer
katmıştır. Bugün, Osmanlı arşivlerinde araştırma yapan yabancı
araştırmacıların en çok dikkatini çeken konuların başında, Osmanlıların idari
yapısı ve yerel yönetimi ilk sırayı almaktadır. Özellikle bünyelerinde birden
fazla etnik grup barındıran ülkeler, farklı din, dil ve kültüre sahip onlarca
milleti, dış müdahaleler dönemine kadar barış içinde idare etmiş Osmanlı
Devleti’ni incelemek, araştırmak gerçeğini, gereğini duymaktadırlar. 710’uncu yılını idrak ettiğimiz Osmanlı Devleti’nin varisi
olan bizlerin, altı yüz yirmi dört yıllık bir tecrübeyi göz ardı etmeden
faydalanmamız gerektiği kanaatindeyim. Niye? Tarih, milletlerin hafızasıdır,
şuurudur. Eğer gelecekte söz sahibi olmak istiyorsak, çağdaş, muasır medeniyet
seviyesine çıkmak istiyorsak, hafızamızı, şuurumuzu kaybetmemek durumundayız.
Osmanlı tarihi, iyi tarafıyla, noksan tarafıyla, diğer bir ifadeyle hayrıyla
şerriyle, günahıyla sevabıyla bizim tarihimizdir, millet olarak bizim
hafızamızdır, bizim şuurumuzdur. Bu tarihle, bu hafızayla, bugün biz gurur
duyuyoruz. Değerli milletvekilleri, Değerli Başkanım, Osmanlı
Devleti’nin altı yüz yirmi dört yıllık bir ömre sahip olmasında asli unsur
olan, Türklerle birlikte Türk olmayan ve Müslüman olmayan nüfusun da önemli bir
yeri vardır. Şerefli ecdadımız şefkat ve merhamet dolu bir anlayışa sahip olduğu
için genişleme imkânı bulmuştur. Hatta İspanya’da baskı altında kalan
Yahudilerin Osmanlı topraklarına getirtilmek suretiyle koruma altına alınması
ve yerleştirilmesi, devletin farklı din ve kültürlere saygısını ve güçlü bir
devlete mensup olmanın avantajını göstermektedir. Ancak,
bugün dünyada hafızasını ve şuurunu yitirmiş, tarihte kendilerine reva görülen
İspanya baskısını, tarihteki Nazi zulmünü unutup bir avuç Filistinliyi, Gazze’yi köşeye sıkıştırıp bu kardeşlerimizin üzerine
acımadan, yürekleri ürpermeden, bütün dünyayı âdeta hiçe sayarak insafsız ve
vicdansızca, bebekler dâhil insanlara ölüm kusan Yahudiler hem dünya hem
insanlık hem de tarih önünde affedilmeyecektir. Osmanlı Devleti’nin manevi mimarı Şeyh Edebali
Hazretleri Osman Gazi’ye hitaben “Ey oğul! Sabretmesini bil. Vaktinden önce
çiçek açmaz. Şunu da unutmayasın ki, insanı yaşat ki devlet yaşasın, insanı
yücelt ki devlet yücelsin.” diyor. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Kul, devam edin. ALİ KUL (Devamla) – Sağ ol Başkanım. Onun için, vasiyetiyle, devlet yönetenlerin beyinlerine
tarihin derinliklerinden gelen devlet felsefesini dantel dantel
işlemiş bir neslin torunlarıyız. Şerefli ecdadımızı rahmet ve minnetle
anıyorum. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah
arkadaşlarını minnet ve şükranla yâd ediyorum. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin diyor,
hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Kul. Gündem dışı ikinci söz 27 Ocak Atatürk’ün Silifke’ye gelişi
hakkında söz isteyen Mersin Milletvekili Kadir Ural’a aittir. Buyurun Sayın Ural. (MHP sıralarından alkışlar) 2.- Mersin
Milletvekili Kadir Ural’ın, Atatürk’ün Silifke’ye gelişinin 84’üncü yıl
dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması KADİR URAL (Mersin) – Teşekkür ediyorum Başkanım. Sayın Başkan, Türk milletinin değerli milletvekilleri;
cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün Silifke’ye gelişiyle
ilgili olarak gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi, ekranları
başında bizleri izleyen büyük Türk milletini ve bütün Silifkelileri saygıyla,
sevgiyle selamlıyorum. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bundan tam seksen dört yıl önce, 26 Ocak 1925 günü
Atatürk “Yarın Silifke’ye gidiyoruz, gecikmeyelim. Biz askeriz, zor da olsa,
zahmetli de olsa Silifke’ye gideceğiz.” diyerek, bir gün sonra birkaç
otomobilden oluşan mütevazı bir konvoy eşliğinde, işçilerin ve köylülerin de
yardımıyla, Silifkelilerin büyük sevgi gösterileriyle 27 Ocak 1925 günü akşam
saat 18.00 dolaylarında Silifke’ye gelir. Hükûmet
konağına geçilir -altını çiziyorum- Vali Fahri Bey’in makamında bir süre
dinlenildikten sonra tüccar Hakkâk Emin söz ister, Silifke’nin önemini,
Silifke-Mersin kara yolunun bozuk olduğunu, Paşa’mızın bu yolu ne zahmetlerle geçip
Silifke’ye geldiğine tanık olduklarını ve üzüntülerini dile getirirler.
Silifke’deki eğitim-öğretimden, gençliğin çok güzel bir şekilde
yetiştirildiğinden bahsedilir ve Büyük Önder Mustafa Kemal Paşa ayağa kalkarak
“Arkadaşlar, Silifke halkı ve özellikle eğitim-öğretim için gençlik adına
söylenen sözlerden çok memnun oldum, bundan dolayı Silifkelilere teşekkür
ederim. Dile gelen fikirler, ileri sürülen istekler halkımızın cumhuriyet
idaresinden istekleridir. Devletimiz bu ve buna benzer işleri yapmakla
görevlidir. Yeni devlet ekonomik kalkınmaya, halkın ihtiyaçlarını karşılamaya
önem verecektir. Merak etmeyin, zamanla her şey olacaktır ve sizler, yeni nesil
yeni idareden memnun kalacaktır.” diyerek konuşmasını bitirir. Sayın
milletvekilleri, Silifke ve Silifkeliler Anadolu’nun işgalinde hem kendi
topraklarını korumuşlar, Silifke işgale uğramamış hem de Kurtuluş Savaşı’na çok
büyük destek vererek her cepheye asker göndermişlerdir. Atatürk de bu
hasletleri bildiğinden dolayı Silifke’mize ilki 27 Ocak 1925’te, ikincisi 12
Mayıs 1926’da, üçüncüsü 11 Şubat 1931’de, dördüncüsü 20 Şubat 1935’te olmak
üzere 4 defa gelerek Silifke’yi onurlandırmışlardır. Türkiye
Cumhuriyeti’nin tarımsal gelişiminde çok büyük katkıları bulunan, Türkiye'nin
ilk tarım kredi kooperatifi, o günkü adıyla Tekir, şimdiki adıyla Mersin ili
Silifke ilçesi Atayurt beldesi Gaziçiftliği
Mahallesi’ndeki 12.600 dönüm arazi 8 Temmuz 1925 tarihinde Atatürk tarafından
satın alınarak, kendisi de kooperatifin 1 numaralı üyesi olarak kurulmuştur.
Tekir Tarım Kredi Kooperatifi hâlen varlığını devam ettirmekte ve bölgeye
faydasını sürdürmektedir. O dönemde daha sonraları okul olarak da kullanılan
ilk ziraat okulu da burada açılmış, ilk traktör bu çiftlikte kullanılmıştır.
Tarımsal ve hayvansal yeni türler bu çiftlikte üretilerek tüm yurt sathına
dağıtılmış, yine yurt dışından getirilen damızlık hayvanlar ülke şartlarına
göre burada yetiştirilmiş ve çoğaltılmıştır. Daha sonra Atatürk bu kooperatifin
topraklarını o bölgede yaşayan çiftçilerimize, vatandaşlarımıza bağışlamış ve
topraksız köylülerimize dağıtılmıştır. Silifke Ovası’nın
Türkiye içindeki ekonomik potansiyeli ve Taşucu
Limanı’nın stratejik önemini bilen Mustafa Kemal’in bu değerlendirmelerini
gelecek kuşaklara anlatmak bizim için bir ödev olmuş ve olmaktadır. Sevgili Ata’m,
gençliğe hitabende belirttiğin gibi bugün de kurtardığın vatanı bölmeye
çalışan, “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözünde birleştirdiğin milleti etnik
çatıştırmaya götüren, diktiğin bayrağı indirmeye çalışan, gaflet, dalalet ve
hatta ihanet içerisinde bulunanlar var fakat kurduğun cumhuriyet, diktiğin
bayrak Türk milleti olduğu müddetçe, bizler olduğumuz müddetçe dimdik payidar
kalacaktır. Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Sayın
milletvekilleri, Silifke, biraz önce belirttiğim gibi -“Vali” dedim, onun için
“Altını çizin” dedim- o dönemlerde bir ildi, bir il merkeziydi. Silifke ve
Silifkeliler il olmak istemektedirler. Silifke halkı hâlâ eğitimli, çalışkan,
zeki, heyecanlı, ürettiklerinin karşılığını almak isteyen, atalarının kan
dökerek aldığı toprakları Vakıflar Yasası gibi yasalarla kaybetmek istemeyen,
yarına umutla bakmak ve tekrar il olmak isteyen bir halktır. Yüce heyetinize bu
duygularımı, Silifkelilerin isteklerini iletmek boynumuzun borcudur. (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) ALİ KOYUNCU
(Bursa) – Destekliyoruz… BAŞKAN – Buyurun
Sayın Ural, devam edin. KADİR URAL
(Devamla) – İnşallah Silifke’nin de hak ettiği yere gelmesini, sizlerin
destekleriyle, verilecek olan önergelerle Silifke’mizin de il olmasını
istiyoruz. Yüce heyetinizi
saygıyla selamlar, Silifke’ye seksen dört yıl önce bugün gelmiş olan
Atatürk’ümüze hoş geldiniz Paşa’m der, teşekkür ederim. Saygılar
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkürler
Sayın Ural. Gündem dışı üçüncü söz 2008 yılı merkezî yönetim bütçesi
uygulama sonuçlarının değerlendirilmesi üzerinde söz isteyen İzmir Milletvekili
Harun Öztürk’e aittir. Buyurun Sayın Öztürk. 3.- İzmir
Milletvekili Harun Öztürk’ün, 2008 yılı merkezî
yönetim bütçe uygulamasının sonuçlarına ilişkin gündem dışı konuşması HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
2008 yılı merkezî yönetim bütçesi uygulama sonuçlarını değerlendirmek üzere
gündem dışı söz aldım. Şahsım ve Demokratik Sol Parti adına yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. 2008 yılı merkezî yönetim bütçesi harcamaları, başlangıç
ödeneklerine göre 3,3 milyar TL, gelirler de 4,3 milyar TL fazla
gerçekleşmiştir. Sonuç olarak, bütçe açığı başlangıçta öngörülen açığa göre
yaklaşık 1 milyar daha az olmuştur. Bu rakamlara bakarak, 2008 bütçe uygulamasının
başarılı olduğu sonucuna varabilirsiniz ancak, gerçekten başarılı olunup
olunmadığına karar vermeden önce rakamlara biraz daha yakından bakmak
gerekmektedir: Başlangıç ödeneklerine göre faiz dışı harcamalarda, 6,6
milyar TL’si yatırım harcamalarından kaynaklanmak üzere, toplam 8,6 milyar TL
tutarında artış olmuştur. Buna rağmen, başlangıç ödeneğine göre toplam
harcamalardaki artışın 3,3 milyar TL ile sınırlı kalmasında yedek ödeneklerin
kullanılmamış olması ve faiz ödemelerinin başlangıç ödeneğine göre 5,3 milyar
TL tutarında eksik gerçekleşmesi etkili olmuştur. Vergi gelirleri ise,
başlangıç tahminine göre 3,1 milyar TL tutarında noksan gerçekleşmiştir. Buna
rağmen net bütçe gelirlerinde 4,3 milyar TL’lik artış sağlanması, sermaye
gelirlerindeki 4,8; özel bütçeli idarelerin gelirlerindeki 1, vergi dışı
gelirlerdeki 1,5 milyar TL olmak üzere toplam 7,3 milyar TL tutarındaki
artıştan kaynaklanmıştır. Değerli milletvekilleri, biri harcama, diğeri gelirler
tarafında olmak üzere, bütçe uygulama sonuçlarını olumlu gösteren iki kalem
üzerinde durmak gerekir. Birinci kalem, faiz ödemelerinin başlangıç ödeneğine
göre 5,3 milyar düşük tutarda gerçekleşmiş olmasıdır. Maliye Bakanlığı ağustos
ayı itibarıyla yaptığı yıl sonu bütçe gerçekleşme
tahmininde yıl sonu faiz harcamalarının 54,5 milyar TL olacağını hesaplamıştı,
yıl sonu faiz ödemesi ise bu tahminin 3,8 milyarlık noksanıyla 50,7 milyar TL
olarak gerçekleşmiştir. Ağustos ayından bu yana borçlanma faizlerinde ve
vadelerinde önemli bir değişiklik olmadığına, olsa bile değişikliğin etkileri
rakamlara gecikmeli yansıdığına göre, üstelik hazinenin borç ödeme projeksiyonları da önceden bilindiğine göre, ne değişti de
faiz ödemeleri ağustos tahminine göre 3,8 milyar TL daha düşük gerçekleşti?
Ağustos ayı tahmininde Bakanlık bir hata mı yaptı yoksa birileri faizleri
almaktan vaz mı geçti ya da muhasebeleştirmede yıl
kaydırması mı yapıldı? Değerli milletvekilleri, bütçe uygulama sonuçlarını olumlu
gibi gösteren bir diğer kalem ise sermaye gelirlerindeki başlangıç tahminine
göre 4,8 milyar TL tutarındaki fazla gerçekleşmedir; bu da önceki yıllarda
bütçe gelirleri arasında değil de borçların finansmanında gösterilen
özelleştirme gelirlerinin bütçe gelirleri arasında gösterilmeye başlanmasından
kaynaklanmıştır. Bu ise bütçe gelirleri arasına alınan tutar kadar daha çok
borçlanma yapıyoruz demektir. Yani bütçe açığı düzelmiş gibi gösteriliyor ancak
bu kez borçlanma tarafında açık büyüyor. Kaldı ki özelleştirme gelirleri başta
olmak üzere, sermaye gelirleri vergi gelirleri gibi sürekli ve düzenli gelirler
olmadığından sadece bunlara güvenilerek bütçe dengelerinin sürekli kılınması da
mümkün değildir. Son aylardaki vergi gelirlerine baktığımızda; örneğin, aralık
ayında harcamalar yüzde 21,4 artarken, gelirler 3,4 azalmıştır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Öztürk,
devam edin efendim. HARUN ÖZTÜRK (Devamla) - Kasım ayında da keza gelirler 4,1
oranında düşmüştü. Kriz nedeniyle daralan iç ve dış talep, dâhilde ve ithalde
alınan KDV ile ÖTV tahsilatını olumsuz etkilemeye
devam edecektir. Özelleştirme gelirleri yine krizden olumsuz etkilenecektir.
Bütün bunlar 2009 yılı içinde dikkatle izlenmeli ve talep genişlemesi yaratacak
politikalar geliştirilmelidir. Sonuç olarak, 2008 bütçesi ile yaklaşık 226 milyar
harcanmış olmasına rağmen etrafımıza bakıyoruz, ne işsizliğe çare olunabilmiş
ne de yoksulluk azaltılabilmiştir. Hükûmeti, 2009
yılı bütçe dengesini sağlamanın 2008’e göre çok daha zor olacağı, kaydır kuydurlarla da iki yakasının bir araya getirilemeyeceği
konusunda uyarır, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım. (DSP ve MHP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Öztürk. Gündeme geçiyoruz. Sayın milletvekilleri, İçişleri Bakanı
Sayın Beşir Atalay, gündemin “Sözlü Sorular” kısmında yer alan sorulardan 1, 2,
3, 93, 95, 122, 123, 126, 136, 145, 150, 190, 212, 221, 236, 237, 243, 260,
270, 271, 286, 297, 312, 316, 317, 318, 331, 337, 345, 347, 368, 374, 389, 394,
406’ncı sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın Bakanın bu istemini sırası geldiğinde yerine
getireceğim. “Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları” vardır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi
vardır, okutup bilgilerinize sunacağım. IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI A) Tezkereler 1.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun Avrupa
Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi Türk Grubu asıl
üyeliğinden istifasıyla boşalan üyelik için Afyonkarahisar
Milletvekili Abdülkadir Akcan’ın MHP Grubunca aday
gösterildiğine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/674) 20
Ocak 2009 Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı
Parlamenter Asamblesi Türk Grubu asıl üyeliğinden istifasıyla boşalan üyelik
için, Türkiye Büyük Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620
sayılı Kanunun 2. maddesinin (a) fıkrası uyarınca, MHP Grup Başkanlığınca aday
gösterilen Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcan’ın üyeliği hususu, TBMM Başkanlık
Divanı’nın 3.10.2007 tarih ve 5 sayılı Kararı’nı müteakiben Genel Kurul’un
bilgisine sunulur. Köksal
Toptan Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Meclis araştırması açılmasına ilişken iki önerge vardır.
Önergeleri okutuyorum: B) Meclis Araştırması Önergeleri 1.- Şırnak
Milletvekili Sevahir Bayındır ve 20 milletvekilinin,
JİTEM ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanmış faili meçhul
cinayetler konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/313) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına JİTEM ve Doğu/Güneydoğu bölgesinde yaşanan faili meçhul
cinayetler/kayıplar konusunda, politikaların ve uygulamaların araştırılması; bu
konuda gerekli çalışmaların yapılması için Anayasanın 98'nci, İçtüzük'ün 104 ve
105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması için gereğini arz ve talep
ederiz. 1) Sevahir Bayındır (Şırnak)
2) Hasip Kaplan (Şırnak
3) Ahmet Türk (Mardin)
4) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
5) Fatma Kurtulan (Van) 6)
Emine
Ayna (Mardin) 7)
Ayla
Akat Ata (Batman)
8)
Sebahat
Tuncel (İstanbul)
9)
Mehmet
Nezir Karabaş (Bitlis) 10)
Bengi
Yıldız (Batman) 11)
Sırrı
Sakık (Muş)
12)
M.
Nuri Yaman (Muş) 13)
Özdal Üçer (Van) 14)
Aysel
Tuğluk (Diyarbakır) 15)
Pervin
Buldan (Iğdır) 16)
Gültan Kışanak (Diyarbakır) 17)
Akın
Birdal (Diyarbakır)
18)
İbrahim
Binici (Şanlıurfa) 19)
Şerafettin
Halis (Tunceli) 20)
Osman
Özçelik (Siirt)
21)
Hamit
Geylani (Hakkâri) Gerekçe: Susurluk raporunda belirtildiği üzere, özel timlerin sevk
ve idaresini koordine etmek için Jandarma içinde JİTEM diye, adlandırılan bir
grubun faaliyete geçirildiği görülmüştür. Mahalli jandarmanın da bilgisi
dışında, OHAL zamanında bölgede önemli etkili çalışmalar yapmıştır. Silopi ilçesinde görev yapan Binbaşı A. Cem Ersever tarafından kurulan, bünyesinde yer alan asker ve
sivil kişiler, korucular, itirafçılar, ajanlarca bir çok yasadışı faaliyeti
gözlenen JİTEM'in varlığı inkar
edilse de, kaldırıldığı, tasfiye edildiği, personelinin başka birimlere
dağıtıldığı söylense de halen varlığını ve etkisini sürdürdüğü görülmektedir. Bu kesimlerin kırsal alanda yetkili, etkili ve serbestçe
hareket edebilmeleri, giderek görev dışına çıkmaları ve içlerinde suç işleyenlerin
hoşgörü ile karşılanmaları ve korunmaları karşısında, faaliyetlerinin araştırma
konusu yapılması zarureti ortaya çıkmaktadır. Bu uygulamaların bir sonucu olarak çatışmalı sürecin
tırmanmasından dolayı Kürt sorunu çözülememiş, aksine sorun daha da
ağırlaşmıştır. Geçen zaman diliminde Türkiye'nin milyarlarca lira ekonomik
kaybına ve 40 bin insanın ölümüne sebep olmuştur. Geriye dönüşü mümkün olmayan insan kayıpları binlerce
ailenin yüreğini dağlamış, ocakları söndürmüştür. Bu kayıpların en acılı olanı
da faili meçhul bir şekilde işlenen cinayetlerde öldürülen kişilerin
cesetlerinin dahi ailelerine verilmemesidir. 1990 yılından
beri işlenen siyasi cinayetlerin failleri ya bulunmamış veya yargılanmamıştır.
Belirli dönemlerde cinayetlere karışanların verdiği ifadelerde adı geçen
sorumlular hakkında ise adil yargılama gerçekleştirilmemiş, Susurluk davası ile
başlayan yargılama süreci sonuçlandırılamamıştır. Açılan pek çok dava ya
"takipsizlik", ya da "zaman aşımı"yla
sonuçlanmıştır. Söz konusu kimi kayıplar hakkında AHİM'e
yapılan başvurular sonucu; tanık ve bulgu araştırmalı yargılamalar yapılmış
Türkiye bir çok davada "yaşam hakkı ihlali" nedeniyle mahkum edilmiştir. Susurluk,
Şemdinli olayları ile başlatılan soruşturma süreci Ergenekon soruşturması ile
yeni bir boyut kazanmıştır. Tüm bu soruşturma süreçlerinde yargılanan kişilerin
söz konusu faili meçhul cinayetlerden de sorumlu oldukları konusunda
itirafçıların önemli beyanları olmuş, savcılıklarca yapılan araştırmalar sonucu
da doğrulanmıştır. Silopi ilçe idari
sınırları içinde yer alan BOTAŞ tesislerinde JİTEM adlı yapı tarafından 1990'lı
yıllarda öldürülen pek çok kişinin asitle yakıldıktan sonra gömüldüğü beyan
edilmiştir. Beyanlarda; "... JİTEMCİ’lerin
kullandığı mekanlar buralardı, net adres olarak, Habur sınır kapısına giderken Mardin’in eski ilçesi
Cizre'den sınıra yakın yerde solda karşına bir tesis çıkar, askerler
koruyordur. Orayı kazarsan çok ceset çıkar" denmektedir. Nitekim anılan
yer ile ilgili gerek JİTEM kurucusu Ahmet Cem Ersever,
gerekse yine o dönemde bölgede faili meçhul cinayetlere karışan itirafçı, Abdulkadir Aygan’ın ifadelerinde
aynı şekilde BOTAŞ tesisleri adres olarak gösterilmiştir. 25 Ocak 2001
tarihinde HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ile yardımcısı Ebubekir Deniz, jandarma tarafından gözaltına alınmış,
kaybettirilmiş, dava AiHM'e yansımış ve Türkiye
mahkûm olmuştur. Bilindiği üzere
bölgede 1990’lı yıllarda binlerce faili meçhul cinayet işlenmiş, yapılan
araştırma ve soruşturmalar neticesinde faili meçhul cinayetlere kurban giden
çoğu insanın cesedine ulaşılmıştır. Ancak bu cinayetler aydınlatılmadığı gibi
başlatılan soruşturmalar da her nedense derinleştirilememiştir. Şırnak Barosu
01.12.2008 tarihinde Silopi Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak iddiaların
araştırılmasını istemiştir. JİTEM'in varlığı,
uygulamaları, yaşanan faili meçhul cinayetler, daha sonra kendi mensuplarının
infazına kadar yaşanan sır ölümler, ortada kamu yararından çok, kamu zararının
olduğunu göstermektedir. Bu nedenle meclis araştırma komisyonu kurularak,
araştırma yapılması hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti olmanın zorunlu bir
gereğidir. 2.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz ve 24 milletvekilinin,
2/B olarak bilinen arazilerin durumu ile ormanların sürdürülebilir yönetimi
konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/314) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Ülkemizin doğal
zenginlikleri arasında sayılan ormanlarımızın, gelecek kuşakların sosyal,
ekonomik, ekolojik, kültürel ve manevi
gereksinmelerini karşılamak üzere sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi
gerekmektedir. Bunun için ilk yapılması gereken çalışma, orman alanlarının
korunması ve güvence altına alınmasıdır. Bilindiği üzere
2/B arazilerinin satışı ile 50 milyar dolar gelir beklenmektedir. 2/B
arazilerinin satışı kamuoyunda tartışılması, orman arazisi işgalcilerinin
oylarının seçimlere alet edilmesi anlamına gelmektedir. 2/B alanlarının seçim
yatırımı ve belirli çevrelere rant sağlanmasının önü
kesinlikle kapatılmalıdır. Tartışılan bu alanların boyutu, ekonomik değeri, ekolojik yapıdaki değişimi, gelecek kuşaklara etkisi vb
konuların araştırılması gerekmektedir. Taşıdığı değerler
nedeniyle ekonomik olarak büyük değer taşıyan ormanlarımızın korunması ve
gelecek kuşakların da yararlanmasına sunulması için Anayasanın 98, İçtüzüğün
104 ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif
ederiz. 1) Fevzi
Topuz (Muğla) 2) Şevket
Köse (Adıyaman) 3) Gürol
Ergin (Muğla) 4) Nevingaye Erbatur (Adana) 5) Sacid Yıldız (İstanbul) 6) Ahmet
Ersin (İzmir) 7) Hüsnü
Çöllü (Antalya) 8) Selçuk
Ayhan (İzmir) 9) Ali
Koçal (Zonguldak) 10) Atilla
Kart (Konya) 11) Mevlüt Coşkuner (Isparta) 12) İsa Gök (Mersin) 13) Tekin
Bingöl (Ankara) 14) Vahap Seçer (Mersin) 15) Canan
Arıtman (İzmir) 16) Fatma
Nur Serter (İstanbul) 17) Kemal
Demirel (Bursa) 18) Ali
Oksal (Mersin) 19) Ferit
Mevlüt Aslanoğlu (Malatya) 20) Algan Hacaloğlu (İstanbul) 21) Zekeriya
Akıncı (Ankara) 22) Hüseyin
Ünsal (Amasya) 23) Mehmet
Ali Özpolat (İstanbul) 24) Ramazan
Kerim Özkan (Burdur) 25) Ali
Rıza Ertemür (Denizli) Gerekçe: 1) Bugüne kadar,
orman sınırları dışına çıkarılan yerlerle ilgili dört ayrı yasa ile yapılan
düzenlemeler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir; 21.06.1987
tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 45. maddesi ile 2-B alanlarının
zilyetlikle edinilebileceğine ilişkin kural Anayasa Mahkemesi'nin 01.06.1988
tarihli (ve E.1987/31, K.1988/13 sayılı; 01.06.1988 tarihli ve E.1987/32,
K.1988/14 sayılı) kararlarıyla iptal edilmiştir. 17.10.1983
tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi
Hakkında Yasa'nın 11. maddesi ile 2-B alanlarının kullanan kişilere devrine
ilişkin kural Anayasa Mahkemesi'nin 30.03.1993 tarihli (ve E.1992/48, K.1993/14
sayılı) kararı ile iptal edilmiştir. 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı İmar ve Gecekondu
Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Hakkında Yasa'nın geçici
2. maddesi ile gecekondu işgali altındaki 2-B alanlarında ıslah imar planı
yapılarak bu yerlerin gecekondu sahiplerine devrine ilişkin kural Anayasa
Mahkemesi'nin 29.09.1995 tarihli (ve E.1995/13, K.1995/51 sayılı) kararı ile
iptal edilmiştir. 29.06.2001
tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi
Hakkında Yasa'nın 3. maddesi ile 2-B alanlarının Maliye Bakanlığı'na
devredilerek ihale ile satılmasına ilişkin kural, Anayasa Mahkemesi'nin
23.01.2002 tarihli (ve E.2001/382, K.2002/21 sayılı) kararı ile iptal
edilmiştir. Yukarıda
belirtilen düzenlemelerin Anayasa Mahkemesi tarafından iptali kararlarında,
"...yasa koyucunun, bu alanların (2-B'lerin) kullanıcılarına
veya başkalarına, hatta orman içi köyler halkına satılmasını veya bu amaçla
devredilmesini sağlayacak bir düzenleme yapması olanaklı değildir..."
şeklindeki gerekçeyi dikkate almak zorunluluktur. 2) Kısaca
"2B" olarak bilinen "31.12.1981 tarihinden önce" orman
niteliğini yitirdiği gerekçesiyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin
satışı için iki kez düzenleme yapmıştır. Ancak, bu
düzenlemeler; "halkı orman suçu işlemeye özendirdiği, orman suçu
işleyenlerin ödüllendirildiği, çok önemli doğa hazinesi ve ülke kaynağı olan
ormanların korunmasının ve sürekliğinin sağlanmasının ortadan kalkacağı, orman
niteliğini 31.12.1981 gününden önce yitirmiş alanların, bu durumuna, kasıtlı
eylemleriyle neden olan kişilere satılması yolunun açılmasının ve işgalcilerin
bu yerlerin yasal sahibi olabilmesine olanak sağlanmasının hukuk devleti ve
adalet ilkesiyle bağdaştırılamayacağı," gerekçeleriyle 10. Cumhurbaşkanı
tarafından veto edilmiştir. Bu gerekçeler halen önemini korumaktadır. 3) Yoksul orman
köylüsü, 2B alanlarının satışından 50 milyar dolar bekleyen AKP Hükûmetini memnun edecek bir gelire sahip değildir. Orman
köylüsünün, ekip biçtiği ve geçimini sağladığı 2B arazileri için AKP Hükûmetinin tespit edeceği bedeli ödeyecek güce sahip
olmadığı meydandadır. Bu durumda, AKP
hükümetinin asıl müşterisinin yerli ve yabancı inşaat şirketleri olduğu
anlaşılmaktadır. Bu müşteri boyutunun araştırılması gerekmektedir. Ayrıca, bu
arazilerin alanlarının boyutu ve ekonomik değeri araştırılması gerekmektedir. 4) TBMM'de 15
Ocak 2009 tarihinde benimsenen 5831 sayılı "Tapu Kanunu ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"la; 6831 sayılı Orman, 2644
sayılı Tapu kanunu, 492 sayılı Harçlar kanunu ve 3402 sayılı Kadastro
kanunlarında değişiklikler yapmıştır. Siyasal iktidar
bu son düzenlemeleriyle; orman kadastrosu çalışmaları kapsamında yürütülen iş
ve işlemlerin uygulanmasını ve özellikle de "orman" sayılmayacak
kararların alınması daha da kolaylaştırılmıştır. Herhangi bir yerin
"orman" sayılıp sayılmamasına ormancılık biliminin kararları
doğrultusunda karar verebilecek bilgilere sahip olmayanlardan oluşan kadastro
ekiplerinin orman kadastrosu da yapabilme yetkileri sınırsızca
genişletilmiştir. Bu, henüz kadastrosu yapılmamış "orman" arazileri
ile orman kadastrosu çalışmaları yürütülen yerlerin yanı sıra daha önce orman
kadastrosu yapılarak "orman" olduğu kesinleşmiş yerlerin
daraltılmasına da yol açabilecektir. Anayasa ve
Anayasa Mahkemesinin kararları ortada iken, “2B arazilerinin satışı"
gündeme getirilerek orman arazisi işgalcilerinin oylarının seçimlere alet
edilmesinin önü kapatılmalıdır. BAŞKAN –
Bilgilerinize sunulmuştur. Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır. Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının iki tezkeresi vardır, ayrı ayrı
okutup oylarınıza sunacağım. A) Tezkereler (Devam) 2.- TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın, Suriye Halk Meclisi
Başkanı Mahmoud Al-Abrash’ın
Suriye’ye davetine bir Parlamento heyetiyle birlikte icabetine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/675) 26
Ocak 2009 Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna TBMM Başkanı
Sayın Köksal Toptan'ın, Suriye Halk Meclisi Başkanı Mahmoud
Al-Abrash'ın vaki davetlerine icabet etmek üzere,
beraberinde Parlamento heyetiyle, Suriye'ye resmi ziyarette bulunması hususu
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620
sayılı Kanun'un 6. Maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur. Köksal
Toptan Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı BAŞKAN –
Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir. Diğer tezkereyi
okutuyorum: 3.-
İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) tarafından 19 Şubat 2009
tarihinde Paris’te düzenlenecek olan “Finansal ve Ekonomik Kriz” başlıklı
parlamenter seminere katılım hususuna ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/676) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna İktisadi
İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) tarafından 19 Şubat 2009 tarihinde
Paris'te düzenlenecek "Finansal ve Ekonomik Kriz" başlıklı
parlamenter seminere katılım hususu Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 9. Maddesi uyarınca
Genel Kurulun tasviplerine sunulur. Köksal
Toptan Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı BAŞKAN –
Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir. Danışma Kurulunun
bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım. V.- ÖNERİLER A) Danışma Kurulu Önerileri 1.- (11/6) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp
alınmayacağı hususundaki görüşmelerin Genel Kurulun 27/1/2009
Salı günkü birleşiminde yapılmasına, gündemdeki sıralama ile çalışma
saatlerinin yeniden düzenlenmesine; Genel Kurulun 27/1/2009 ve 3/2/2009 Salı
günkü birleşimlerinde sözlü soruların görüşülmesinden sonra diğer denetim
konularının görüşülmeyerek kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine; 322
sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun
olarak ve bölümler halinde görüşülmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi Danışma Kurulu
Önerisi No: 51 Tarihi:
27.1.2009 Danışma Kurulunun
27.1.2009 Salı günü yaptığı toplantıda, aşağıdaki önerilerin Genel Kurulun
onayına sunulması uygun görülmüştür.
Öneriler: 22.1.2009 tarihinde dağıtılan ve Genel Kurulun 22.1.2009 tarihli
48 inci Birleşiminde okunan Devlet Bakanı Mehmet Aydın hakkındaki (11/6) esas
numaralı gensoru önergesinin gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak
İşler" kısmında yer alması, Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince gündeme
alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin Genel Kurulun 27.1.2009 Salı günkü
Birleşiminde yapılması, Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler" kısmında yer alan 239, 257, 322, 316, 306 ve 311 sıra sayılı
kanun tasarı ve tekliflerinin bu kısmın sırasıyla 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 nci sıralarına alınması ve diğer kanun tasarı ve
tekliflerinin sırasının buna göre teselsül ettirilmesi, Genel Kurulun
27.1.2009 ve 3.2.2009 Salı günkü Birleşimlerinde sözlü soruların
görüşülmesinden sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek kanun tasarı ve
tekliflerinin görüşülmesi, Genel Kurulun
27.1.2009 ve 3.2.2009 Salı günkü Birleşimlerinde 15:00-20:00,
28.1.2009 ile 4.2.2009 Çarşamba günkü ve 29.1.2009 ile 5.2.2009 Perşembe günkü
Birleşimlerinde 14:00-20:00 saatleri arasında çalışmalarını sürdürmesi, 322 sıra sayılı
Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
ile Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısının İçtüzüğün 91 inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi ve bölümlerinin ekteki cetveldeki şekliyle olmasının Genel Kurulun
onayına sunulması, Önerilmiştir. 322 Sıra Sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (2/365,1/454) Bölümler Bölüm
Maddeleri Bölümdeki
Madde Sayısı 1.Bölüm 1-20 20 2.Bölüm 21-38 20 (Ek Geçici
86-87-88. maddeler dahil) Toplam
Madde Sayısı 40 BAŞKAN – Danışma Kurulu önerisi üzerinde aleyhte Eskişehir
Milletvekili Sayın Tayfun İçli. Sayın İçli, buyurun efendim. H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) – Teşekkür ederim Sayın
Başkanım. Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; Danışma
Kurulunun önerisinin aleyhinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Artık salı günleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin
yazboz tahtasına dönüştürüldüğünü tüm milletvekillerince kanıksadığımız bir gün
oldu. Yine bir salı günü yine bir grup önerisi yine Türkiye Büyük Millet
Meclisinin gündemi yazboz tahtası. Bir hafta önce gündeme alınan kanun tasarı
ve teklifleri yer değiştiriyor her hafta. Bu konuda geçtiğimiz haftalarda
görüşlerimi ilettim, çok fazla detaya girmeyeceğim. Değerli arkadaşlarım, Danışma Kurulunun bu haftaki
önerisinde 322 sıra sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin İç Tüzük’ümüzün 91’inci maddesi gereğince
temel kanun olarak görüşülmesi önerilmektedir. Değerli arkadaşlarım, söz konusu kanun teklifi toplam kırk
maddeden oluşmaktadır. Kırk maddelik bir kanun teklifi İç Tüzük’ümüzün 91’inci
maddesine aykırı olarak temel kanun olarak görüşülmektedir. Değerli arkadaşlarım, İç Tüzük’ün 91’inci maddesi hükmü
amir hüküm taşımaktadır. Bir kanunun değiştirilmesine dair kırk maddelik kanun
teklifi veya tasarısı hiçbir şekilde temel kanun olarak görüşülemez. Temel kanun olarak görüşülebilecek kanun tasarı ve teklifleri İç
Tüzük’ümüzün 91’inci maddesinde bakın nasıl tanımlanıyor, özet olarak
belirteceğim: Bir hukuk dalını sistematik olarak bütünüyle veya kapsamlı olarak
değiştirecek biçimde genel ilkeleri içermesi, kişisel veya toplumsal yaşamın
büyük bir bölümünü ilgilendirmesi gibi hususlar olduğu takdirde bu kanun
tasarısı veya teklifi temel kanun olarak görüşülür. Arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisinde artık kanun
çıkarmak bir yönetmelik çıkarmaktan daha kolay hâle gelmiştir. Kanun çıkarmak
ciddiyet ister; bu kanunlar toplumun çok geniş bir kesimini ilgilendirecek
yasal düzenlemelerdir. Şimdi, yirmi madde bir bölüme alınmış öneride, 1 ila 20’nci
maddeler bir bölüm olarak görüşülecek -maddeler görüşülmeyecek- öbür ikinci
bölümde de 21 ila 38’inci maddeler ile ek maddeler görüşülecek. Değerli arkadaşlarım, bu görüşme usulü İç Tüzük’e
aykırıdır, bu alışkanlıklardan vazgeçmek lazım ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
mensupları olan bizler, milletvekilleri, bu kanunları tüm ayrıntılarıyla
görüşmemiz lazım. Aksi takdirde, yasa yürürlüğe girdikten sonra çıkan
yanlışlıkların sıkıntısını bizler burada ödemiyoruz, Türk halkı ödüyor. Onun
için burada her şeyi net olarak görüşmek gerekiyor. Danışma Kurulu önerisinin içerisinde, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına verilen -Devlet Bakanı Mehmet Aydın hakkında- gensorunun
görüşülüp görüşülmemesi, gündeme alınıp alınmaması konusunda da bir öneri
gözükmektedir. Demokratik Sol Parti olarak bu gensoru önerisinin gündeme
alınmasına bir itirazımız yok. Yeri gelmişken bu konuda da görüşlerimi kısaca
sizlere arz etmek isterim çünkü grubumuz olmadığı için gensoru görüşmeleri
hakkında ne yazık ki Demokratik Sol Partinin görüşlerini ifade etme olanağını
bulamıyorduk. Yeri gelmişken bu konuda da görüşlerimi arz etmek istiyorum
değerli arkadaşlarım. Şimdi, 14 Ocak 2009 tarihinde TRT 2’de -sanıyorum-
yapılan “Büyüteç” programıyla ilgili, yayında TRT’nin tarafsızlık ilkesine
aykırı davranılması nedeniyle Bakan hakkında gensoru önerisi verilmektedir. Değerli arkadaşlarım, 14 Ocak 2009 tarihli yayını ibretle
izledim ben de. O dört saatlik yayının tamamını izleme fırsatı bulamadım ama
bir bölümünü gerçekten ibretle izledim. Anayasa’nın 133’üncü maddesinin üçüncü
fıkrasına göre, TRT tarafsız olması gereken anayasal bir kurum. 133’üncü
maddenin üçüncü fıkrası “Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo
ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının
özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır.” amir hükmünü taşımaktadır. Yine, yeri gelmişken Anayasa’mızın 138’inci maddesi hükmünü
de hatırlatmakta yarar görüyorum: Görülmekte olan bir dava hakkında telkin,
tavsiyede bulunmak Anayasa’mıza aykırıdır. Şimdi, bu Anayasa’ya aykırılık hâlinin devletin televizyonu
olan TRT tarafından işlendiğini çok net olarak gördük. Bir zat var, adı Tuncay
Güney. 2001 yılında ifadesi alınmış; ifadesi alındıktan sonra o dönemin devlet
güvenlik savcıları tarafından ve emniyet mensupları tarafından ciddi
bulunmamış, fakat daha sonra bu zatın ifadeleri, işte, adının da artık çok
isabetli bir kararla kullanılmasının uygun olmadığı düşünülen bir soruşturmanın
planlayıcısı olarak karşımıza çıkmış. Şimdi, sanık olabilecek, şüpheli
olabilecek, hadi en iyi ihtimalle tanık olabilecek -diyelim ki her dediğinin
yüzde 100 doğru olduğunu kabul edecek olursak- bir kişiyi devletin
televizyonunda dört saat yayına çıkartıp, ana muhalefet partisi Sayın Genel
Başkanı ve ana muhalefet partisine hakaretin ötesinde birtakım ithamlarda
bulunmasına olanak verilmesi -işte, biraz evvel Anayasa’nın 133’üncü
maddesinden bahsettim- kabul edilebilecek bir davranış değildir. O yayında sadece Cumhuriyet Halk
Partisine karşı haksız söylemlerde bulunulmamıştır; o yayında, şu anda tutuklu
olan İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek
ve partisinin ileri gelen kişileri hakkında da ağır ithamlarda bulunulmuştur ve
İşçi Partisinin avukatı olan ve bildiğim kadarıyla genel başkan yardımcısı olan
bir avukat arkadaşımız yayına katılmış, kendi genel başkanı ve partisi hakkında
dört saat yapılan yayına karşı görüşlerini ifade etmek isterken, herhâlde o
yayını yönetenin kulağına belirli talimatlar gelmiş olsa ki -bu bir tahmindir-
eşit ölçüde yanıtlama imkânı verilmemiştir. Bu davranışın bir anayasal kurum olan, devlet kanalı olan TRT
tarafından yapılması kabul edilebilir bir davranış değildir. Aklınıza şu
gelebilir: Bir yayında hata yapılabilir, yönetmen hata yapmıştır, sunucu hata
yapmıştır diyebilirsiniz. Ama değerli arkadaşlarım, operasyonun onuncu dalgasında
Yargıtay Başsavcılığı yapmış Sayın Sabih Kanadoğlu’nun evinin aranacağı konusu yine devlet
televizyonu tarafından, TRT 2 tarafından ilk haber olarak verilmiştir. Bunu bir habercilik başarısı olarak değerlendirmek, iyi niyetli bir
yaklaşımla değerlendirmek mümkün olabilir, ama değerli arkadaşlarım, eğer o
kişi Sabih Kanadoğlu
olmasaydı, o kişi gerçekten suçlu birisi olsaydı, siz o sanığın, şüphelinin
evinde arama yapılacağını devletin televizyonu tarafından yayınladığınız zaman
o şüpheli, o sanık kim olursa olsun evindeki kanıtları yakması, sobada yakması,
ortadan kaldırması mümkün olmayacak mıydı? Olacaktı. Çünkü,
telefonla bağlanılıyor Sayın Kanadoğlu’na “Yok, ben
evdeyim, bana böyle bir arama yapılmadı.” dendikten bir iki saat sonra emniyet
güçleri Yargıtayın Başsavcılığını yapmış bir değerli
hukukçunun evinde arama yapıyor ve bu işi TRT yapıyor, devletin televizyonu
yapıyor. Bomba aramalarına bakıyorsunuz. Diğer televizyonlara belki
haksız rekabet olacak bir şekilde diğer özel televizyon kanalları canlı yayın
yapamazken, bu işin tekelini TRT’ye veriyorsunuz. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın İçli, lütfen konuşmanızı tamamlayın. H. TAYFUN İÇLİ (Devamla) – Bitireceğim Sayın Başkanım. Bunlar aklıma şu anda gelen birkaç örnek. Ama, AKP
İktidarından bu yana Anayasa’nın 133’üncü maddesi gereğince tarafsız olması gereken TRT’nin siyasi
iktidarın sözcülüğünü yaptığına dair bir iki örnek değil yüzlerce örnek
söyleyebilirim değerli arkadaşlarım. Ben, 2002 yılında Devlet Bakanlığı yaptım. Muhalefetin
bütün sözcüleri devletin televizyonunda çıkardı. Hatırlayın, rahmetli Bülent
Ecevit “Ulusa Sesleniş” programı yaptı Başbakanlıkta, devletin televizyonu
rahmetli Bülent Ecevit’in, Başbakanın konuşmasını yayınlamadı o dönemde ama biz
o dönem iktidarda olmuş olmamıza rağmen -üç partili Koalisyon Hükûmetiydik- kendi dengelerine bıraktık olayı. Ben milletvekiliyim, bir kere devletin televizyonunda,
TRT’de yayına davet edilmedim. Hep belirli kimlikler, belirli kişilikler,
belirli sözde bilim adamları, belirli sözde aydınlar -rahmetli Bülent Ecevit’in
tabiridir bu “sözde aydın”, o, gerçek aydın olmadığını ifade eder- onları
görüyorsunuz. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Teşekkürler Sayın İçli. H. TAYFUN İÇLİ (Devamla) – Hemen bitiriyorum Sayın
Başkanım. Bu yayın ilkesi Anayasa’mıza aykırıdır değerli
arkadaşlarım. Bu konuyu bu kadar kısa sürede aktarabilmek ancak bu kadar mümkün
olabiliyor. Hepinize saygılarımı sunuyorum. Teşekkür ederim. (DSP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkürler Sayın İçli. Danışma Kurulu önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir. Sayın milletvekilleri, İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre
verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım. IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI (Devam) C) Önergeler 1.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi
Kooperatifleri Tarafından Üreticilere Kullandırılan ve Sorunlu Hale Gelen
Tarımsal Kredilerin Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi’nin (2/235) doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/113) 15.10.2008 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na 25.04.2008 tarih ve 2/235 esas numarası
ile Başkanlığınıza gelen ve tarafımdan verilen “T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve
Tarım Kredi Kooperatifleri Tarafından Üreticilere Kullandırılan ve Sorunlu Hâle
Gelen Tarımsal Kredilerin Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun’da
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi” ile ilgili olarak Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 37. maddesine göre işlem yapılması için gereğinin
yapılmasını bilgilerinize arz ederim. Saygılarımla. Şevket
Köse Adıyaman BAŞKAN – Teklif sahibi olarak Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse. Sayın Köse, buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar) ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 5/6/2003 tarih ve 4876 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi ve Tarım Kredi Kooperatifleri
Tarafından Üreticilere Kullandırılan ve Sorunlu Hale Gelen Tarımsal Kredilerin
Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında
verdiğim Kanun Teklifi üzerine söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi
sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Değerli
arkadaşlar, 2008 yılında küresel ısınma ve mevsimsel sıcaklıkların olağan dışı
seyretmesi nedeniyle oluşan kuraklıktan etkilenen sektörlerin başında tarım
sektörü gelmektedir. Hâlâ tarım sektörü üreticilerinin kuraklık nedeniyle
yaşadıkları sıkıntılar giderilmiş değildir. Dolayısıyla gıda ürünlerinde
yaşanan sıkıntılar tüketicilere de yansımıştır. 2008 yılı içerisinde yaşanan bu
durumun sonuçları özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kendini göstermiş ve
çiftçi çok büyük oranda maddi zarara uğramıştır. Yine aynı yıl içerisinde girdi
fiyatlarının ulusal ve uluslararası krizin etkisiyle yükselmesi çiftçinin
zararının katlanmasına yol açmıştır. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; vermiş olduğum yasa teklifinde yapılmasını istediğimiz
düzenlemede, çiftçi borçlarının yaşadıkları doğal afetin üzerine ayrıca yük
olmasını engelleme amacı taşımaktayım. Düzenlemeye göre, kanunun yayımlandığı
yılın ekim ayında toplam borç miktarının yüzde 10’u, kalanı ise kanunun yayımı
tarihinden bir sonraki yılın ekim ayından başlamak üzere her yılın ekim ayında
ödenmek üzere üç eşit taksitle tahsil edilmesinin hükme bağlanması gerektiğini
belirttim. Taksitlendirme süresince alacağa herhangi bir değer artışı ve faiz
uygulanmamalıdır. Bu kanunun yayımı tarihinden itibaren doksan gün içerisinde
borcun tamamının peşin ödenmesi hâlinde toplam borç miktarı üzerinden yüzde 30
oranında indirim uygulanması gibi, üretici lehine olan uygulamanın da önünü
açmaya çalıştım. Değerli
milletvekilleri, söz konusu kanun teklifimi verme gerekçemi açıklayabilmek için
seçim bölgem olan Adıyaman’dan birkaç örnek vermek istiyorum: Adıyaman’da
kuraklığın neden olduğu zararlar hasat yapıldıkça ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda,
Adıyaman genelinde, buğdayda yüzde 45 ila 65, arpada yüzde 45 ila 85,
mercimekte yüzde 70 ila 95 ürün kaybı olduğu belirtilmiştir. Bu zarar öyle bir
boyuta ulaşmıştır ki kuraklığın neden olduğu zararın 135 milyon YTL civarında
olduğu kaydedilmektedir. Başka bir ifadeyle, kuraklık Adıyaman’da çiftçi
yaşamına ve Adıyaman ekonomisine, dolayısıyla Türkiye ekonomisine büyük darbe
vurmuştur. Zarar konusunda Sayın Bakana sorduğum soruya “çiftçi zararının
karşılanması için çalışmaların hâlen devam ettiği” yanıtını aldım. Size de
sormak istiyorum: Bu konuda geç kalınmadı mı sayın milletvekilleri? Bakınız, tarım
kredi kooperatifleri çiftçilerden borçlarını geri istemektedir. Oysa
biliyorsunuz ki bu aylar hasat dönemi değildir. Çiftçimizin herhangi bir geliri
olmamasına rağmen onlardan para istemek insafa sığar mı? Aynı zamanda, ocak
ayının 15’ine kadar mazot, gübre desteklemeleri ödenecekti, bunlar da henüz
ödenmedi. Bundan dolayı, verdiğim yasa teklifi kabul edilirse çiftçimizi
rahatlatacağımıza inanıyorum. Değerli
milletvekilleri, Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkan ekonomik kriz taa Türkiye'ye kadar uzanmış durumdadır, yani Ege’den
girdi, Harran Ovası’na, Mardin Ovası’na kadar gitmiştir. Çiftçilerimiz
gerçekten büyük sıkıntı içerisindeler, kendi borçlarını, yani bankalara olan
borçlarını ödemek için kredi çekmektedirler, yani bir bankaya olan borcunu
kapatmak için bir diğer bankadan borç alıyorlar. Bu da yetmiyor, kendi
traktörlerini satışa çıkarıyorlar. Traktörleri satışa çıkarmalarına rağmen
-örneğin 100 bin liralık bir traktörü 40 bin liraya satıyor- gene borcunu
kapatamıyor. Köylümüz, çiftçimiz, artık, tarlasını satmak zorunda kalmıştır ve
satmaya da devam ediyor. Sayın
milletvekilleri, çiftçi borçlarının ertelenmesi konusundaki teklifimin üzerinde
önemle durulmalıdır. Bu konuda farklı önerileri olan milletvekili arkadaşlarım
da bulunmaktadır. Bence, tüm öneriler bir arada değerlendirilmelidir diye
düşünüyorum. Değerli
milletvekilleri, Adıyaman’ın Kâhta ilçesi Ziraat Odası Başkanının da çok ciddi
bir önerisi vardır. Öneriyi sizlerle paylaşmak istiyorum: Biliyorsunuz
KOBİ’lere can suyu kredisi uygulanmaktadır. Bu kredinin benzeri tarım sektörüne
de uygulanmalı ve çiftçilerimizin yaşadığı sıkıntılar bir nebze azaltılmalıdır.
Tarım ve Köyişleri Bakanımıza buradan seslenmek
istiyorum: Tarımda can suyu kredisi verilmesi için Hükûmetin
hemen harekete geçmesi gerekir. Bu duygu ve
düşüncelerle hepinizi en içten duygularımla tekrar selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN –
Teşekkürler Sayın Köse. Önerge üzerinde, bir milletvekili olarak Muğla Milletvekili Gürol
Ergin. Sayın Ergin,
buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar) GÜROL ERGİN
(Muğla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Adıyaman Milletvekili Sayın Şevket Köse’nin vermiş
olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri
Tarafından Üreticilere Kullandırılan ve Sorunlu Hale Gelen Tarımsal Kredilerin
Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Teklifi üzerine kişisel görüşlerimi açıklamak üzere söz almış bulunuyorum.
Sözlerime başlarken, Sayın Başkan sizi, değerli milletvekillerini ve yüce Türk
ulusunu saygıyla selamlıyorum. Değerli
milletvekilleri, 5 Haziran 2003 tarihinde, üreticilerimizin Ziraat Bankasına ve
tarım kredi kooperatiflerine olan borçları yeniden yapılandırılmış ve bu
yapılandırmada borçların faizi silinerek, yerine yeni bir faiz olarak tarımsal
TEFE oranında faiz uygulanmıştır. O dönemdeki
görüşmelerde, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, çiftçinin borcuna tarımsal TEFE
oranında faiz uygulanmasının doğru olmayacağını, çiftçinin bu yükün altından
kalkamayacağını ısrarla ifade etmiş, ancak derdimizi, daha doğrusu Türk
çiftçisinin derdini anlatamamıştık. Gerek bu yeni
faiz uygulaması gerekse sürekli olarak artan girdi maliyetleri yanında artmayan
ürün fiyatları çiftçinin borçlarını ödeyemez hâle gelmesine neden olmuş ve
sorunlu kredilerin yeniden yapılandırılmasına bir kez daha ihtiyaç doğmuştur.
Özellikle 2007 ve kısmen 2008 yılında yaşanan kuraklık da üretimde ciddi
düşüşlere yol açınca, çiftçi iyice perişan olmuş, 2008 yılındaki yüzde 150’lere
varan gübre fiyatı artışları, yüzde 40’ları geçen mazot ve elektrik fiyatı
yükselişleri çiftçinin belini kırmıştır. Bir kısmı doğadan, önemli bir kısmı Hükûmetin yanlış ve haksız uygulamalarından kaynaklanan bu
sıkıntılar çiftçinin gelirini iyice azalttığı için aldığı kredileri ödemesi de
iyice zorlaşmıştır. Bu haklı gerekçeler ve bu gerekçelere eklenen küresel krizin
etkileri de dikkate alındığında, bir yandan çiftçilerin Ziraat Bankası ve tarım
kredi kooperatiflerine borçlarının ertelenmesi zorunlu hâle gelmiş, bir yandan
da çiftçinin hem Hükûmet uygulamalarından hem de
küresel krizden kaynaklanan sıkıntısını azaltmak için yeni destek önlemleri
gerekmiştir ancak yeni bir destek önlemi olarak hiçbir önlem yoktur. Niye diye soruyoruz. Niye esnafa sıfır faizli kredi düşünülürken
-ki bu doğrudur- çiftçiye sıfır faizli kredi uygulamasına geçmiyorsunuz? Hükûmet çiftçi için
destek anlamında yeni bir önlemi düşünmediği gibi, sanki çiftçi çok iyi
durumdaymış, bir eli yağda diğeri baldaymış gibi verdiği destekleri de azaltma
kararı almıştır. 2008 yılı tarım ürünlerine ödenecek prim miktarları daha önce
belirlenmiş ve kamuoyuna açıklanmış iken şimdi -iki gün önce- alınan yeni bir
kararla bu desteklerin hepsi azaltılmaktadır. Desteklerin azaltılması çiftçinin
Uluslararası Para Fonuna kurban edildiğini gösteriyor. Buğday primi 5 kuruştan
4,5 kuruşa, pamuk primi 30 kuruştan 27 kuruşa, ayçiçeği primi 21 kuruştan 18,9 kuruşa,
mısır primi 4 kuruştan 3,6 kuruşa, zeytinyağı primi 21 kuruştan 18,9 kuruşa
indirildi. Şimdi sizlere
soruyorum: Bu yapılan çiftçiye reva mı? Zaten düşük olan primleri yeniden
düşürmek çiftçinin ümüğünü sıkmak demek değil midir? IMF’nin Türk tarımına
yaptığı zarar hiç mi görülmedi ki IMF’nin yeni talimatlarını uygulamaya
başladınız? Büyük bir düş kırıklığı içindeki çiftçi bundan böyle üretimi
artırma gücünü ve kuvvetini nereden bulacak, bu şevki nereden bulacak? Primin
hesaplanmasının ciddi bir mantığı yok mu? Prim birileri azalt dediği zaman
hemen azaltılacak bir nesne mi? Bu primler böyle hesapsız kitapsız mı
kararlaştırılıyor? Primleri azaltan
Sayın Bakana soruyorum: Siz çiftçinin krizden kârlı çıkacağını mı
düşünüyorsunuz ki bir yıl önceki alacağını, üstelik kendinizin belirlediği
alacağı kesiyorsunuz? Çiftçi bu kadar mı zavallı, bu kadar mı ezilmeye
müstahak? Sayın Bakan,
yapmayın bu yanlışı, çiftçinin anasının ak sütü kadar helal olan hakkını verin.
Eğer vermezseniz bilin ki büyük bir vebal altına gireceksiniz. Bu yaptığınıza
ne kul ne de Allah razı olur. Değerli
arkadaşlarım, yalnız tarım krediler ve Ziraat Bankası değil, çiftçi, özel
bankalara da borçlu, TEDAŞ’a da borçlu. Bir türlü
borçlarını ödeyecek duruma gelemiyor. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Ergin, devam edin. GÜROL ERGİN (Devamla) – Çünkü bir türlü durumunu düzeltecek
gelir elde edemiyor. Bu bakımdan, yalnız Ziraat Bankası borçlarının değil, TEDAŞ’a olan borçlarının da, özel bankalara olan borçlarının
da bir şekilde ertelenmesi zorunluluğu ortaya çıkıyor. Şimdi biz bunları söylerken Sayın Bakan diyor ki: “Efendim,
Ziraat Bankasından şu kadar milyar TL kredi aldılar 2008’de, şu kadarı da geri
verildi. Bakın, getirip güzel güzel geri veriyorlar.”
Hayır Sayın Bakan, o parayı Ziraat Bankasına geri
vermek için başka bankalara başvuruyorlar, oradan aldıkları borçla buradaki
borcu kapatıyorlar. Maalesef, çiftçiyi bu hâle getirdiniz. Ben sözlerime son verirken sizleri bu kanun teklifine
destek vermeye çağırıyor, Sayın Başkanı, sizleri ve yüce milletimi tekrar
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Ergin. KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısının aranılmasını
istiyorum. BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum ve karar yeter
sayısını arayacağım: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Sayın milletvekilleri,
karar yeter sayısı yoktur. Birleşime on dakika ara veriyorum. Kapanma Saati: 16.05 İKİNCİ OTURUM Açılma Saati: 16.20 BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN
(Bingöl), Yaşar TÜZÜN (Bilecik) BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49’uncu Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum. Adıyaman
Milletvekili Sayın Şevket Köse’nin kanun teklifinin doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi
önergeyi yeniden oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım. Önergeyi kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir, karar yeter sayısı
vardır. Sayın
milletvekilleri, alınan karar gereğince, gündemin “Özel Gündemde Yer Alacak
İşler” kısmına geçiyoruz. Bu kısımda yer alan, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup
Başkan Vekilleri Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay, İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu
ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un, TRT’nin
Ergenekon soruşturmasıyla ilgili yayınlarıyla kamu yayıncılığı kural ve
ilkelerine aykırı davranmasına göz yumduğu iddiasıyla Devlet Bakanı Mehmet
Aydın hakkında Anayasa’nın 99’uncu, İç Tüzük’ün 106’ncı maddeleri uyarınca bir
gensoru açılmasına ilişkin (11/6) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme
alınıp alınmayacağı konusundaki görüşmelere başlıyoruz. VI.- GENSORU A) Ön Görüşmeler 1.- Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
Adına Grup Başkan Vekilleri Ankara Milletvekili Hakkı Suha
Okay, İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu
ve İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol’un, TRT’nin
Ergenekon soruşturmasıyla ilgili yayınlarıyla kamu yayıncılığı kural ve
ilkelerine aykırı davranmasına göz yumduğu iddiasıyla Devlet Bakanı Mehmet
Aydın hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/6) BAŞKAN - Hükûmet? Burada. Önerge daha önce
bastırılıp dağıtıldığı ve Genel Kurulun 22/1/2009
tarihli 48’inci Birleşiminde okunduğu için tekrar okutmuyorum. Sayın
milletvekilleri, Anayasa’nın 99’uncu maddesine göre, bu görüşmede önerge
sahiplerinden bir üyeye, siyasi parti grupları adına birer milletvekiline ve
Bakanlar Kurulu adına Başbakan veya bir bakana söz verilecektir. Konuşma süreleri
önerge sahibi için on dakika, gruplar ve Hükûmet için
yirmişer dakikadır. Şimdi, söz alan
sayın üyelerin isimlerini okuyorum: Önerge sahibi olarak Ankara Milletvekili
Hakkı Suha Okay; gruplar
adına, Demokratik Toplum Partisi Grubu adına Hakkâri Milletvekili Hamit Geylani, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır. Şimdi, ilk söz
önerge sahibi olarak Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay’a aittir. Buyurun Sayın Okay. (CHP sıralarından alkışlar) Süreniz on dakika
efendim. HAKKI SUHA OKAY
(Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; “Tuncay Güney” isimli şahıs
için TRT’de dört saat program yapılması nedeniyle Devlet Bakanı Sayın Mehmet
Aydın hakkında vermiş olduğumuz önerge için önerge sahipleri adına söz almış
bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli
arkadaşlarım, Anayasa’nın 133’üncü maddesinin son fıkrasında TRT tanımlanmakta
ve “Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon
kuruluşudur.” denilmektedir. Yine aynı fıkra içerisinde “Kurumun özerkliği ve
tarafsızlığı esastır.” denilmektedir. BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, çok uğultu
var, dinleyemiyoruz efendim, lütfen… HAKKI SUHA OKAY
(Devamla) – Keza, TRT’yle ilgili yasal düzenlemelerde bu husus açıklığa
kavuşturulmuştur ve yine Anayasa Mahkemesinin ve Danıştayın
kararlarıyla da bu husus açıklığa kavuşturulmuştur. MUHAMMET RIZA
YALÇINKAYA (Bartın) – Sayın Başkan, lütfen, bir susturuverin arkadaşları da… BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, lütfen, ayakta beklemeyelim efendim. Lütfen oturun…
Konuşmacıyı dinleyelim efendim. HAKKI SUHA OKAY
(Devamla) – Ben sadece yüksek yargının bir kararını okuyacağım. “Kurumun
yayınlarında, idari vesayet altında olduğu yürütme organı da dâhil hiç kimseden
emir almaması, toplumsal, siyasi, etik,
inançsal ve benzeri hiçbir kurum ve kuruluşun yanında yer almaması, sadece Türk
hukuk düzeninin temel ilkelerine ve mesleğin evrensel kurallarına uygun bir
yayıncılık faaliyetinde bulunulmasıdır.” diyor, TRT’nin tarafsızlığından neyin
anlaşılması. Şimdi, TRT’nin
tarafsızlığından neyin anlaşılmasını ifade ettim, TRT’de yapılanları ifade
edeceğim. Değerli arkadaşlarım, TRT’nin son genel müdürü göreve başladıktan
sonra ve halkın yüzde 80’inin katkısıyla, vergisiyle oluşturulan devletin resmî
kurumu TRT’de öncelikli işi, Sayın Genel Müdür, cumhuriyetin kuruluşunda büyük
emeği olan ikinci Cumhurbaşkanımız Sayın İsmet İnönü’ye “Millet düşmanı” diyen
bir anlayışı “Ezberbozan” programında görevine devam
ettirmek olmuştur. Sayın Bakana bunu sorduğumuzda “İnönü’ye ‘Millet düşmanı’nı TRT’de demedi.” demiştir. Yine, AKP Milletvekili
Bayan Türköne’nin eşine “Gündeme Dair” programı
emanet edilmiştir, “Enine Boyuna Felsefe Konuşmaları” Zaman gazetesine emanet
edilmiştir, “Şenlik Var” programı Samanyoluculara emanet edilmiştir, açıkçası
Anayasa’ya ve yasalara rağmen. Yansız ve tarafsız olması gereken TRT, AKP’nin
ideolojisinin dayatılması için bir misyon üstlenmiştir
ve aynı TRT, “5 Gün 5 Gündem: Yüzleşme” programında, geçtiğimiz ağustos ayında,
konuk “Etyen Mahçupyan”,
konu “Ana muhalefet partisi boşluğu” ve genelde Türkiye’de muhalefet boşluğu,
özelde CHP. Yani, diğer muhalefet partilerini de boş bırakmıyor. Saatler süren
bir program ve bu programın sonrasında Sayın Bakandan ben yeni yazılı soru
önergeme cevap alamadım, ciddi cevap alamadım. Değerli
arkadaşlarım, Sayın Bakana sormak istiyorum: TRT’de böyle bir “5 Gün 5 Gündem:
İktidarın yetersizliği, iktidarın beceriksizliği, iktidarın yolsuzlukları” diye
bir program olsa ne yaparsınız Sayın Bakan, çok merak ediyorum. Değerli arkadaşlarım,
TRT’nin son marifeti -birçok marifeti var ama en son marifeti- Ergenekon
süreciyle ilgili olarak katıldığı psikolojik harekâtta misyonunu
sürdürmek ve Tuncay Güney denilen şüpheli mi, sanık mı, tanık mı, bilirkişi mi,
ne olduğu belli olmayan bir kişiye dört saat programında yer vermek. Şimdi, bu kişinin 2001 yılında verdiği söylenen ama “2005 yılında
mı çekildi?” denilen, “Emniyette sorgusu yapılmadı.” denilen, “mülakat” diye
ifade edilen ve Türkiye’deki gündemin değiştirilmesinde büyük katkısı olan
Ergenekon dosyasının en önemli ismi olan ve Ergenekon iddianamesinde yüzlerce
sayfada yüzlerce defa ismi geçen, Ergenekon iddianamesinin ana eksenini
oluşturan bir kişi ve tabii, bu kişiyle o programın konuklarından biri de
iddianamede, gizli olması gereken iddianamede, daha iddianamenin hazırlanmadığı
safhada, soruşturmanın gizli olduğu safhada “Kimler gözaltına alınacak, hangi
evraklarda kimler neler söylemiş?” diye çarşaf çarşaf
gazetesinde yazan bir isim, birlikte, karşılıklı bir düet gerçekleştirdiler ve
bu arada TRT de alttan yazı geçiyor, yorumlarını yapıyor, bu TRT. Şimdi, “Peki,
niye TRT böyle bir işgüzarlık yaptı?” diyoruz. Bakıyoruz ki tarih 8 Ocak 2009,
AKP sözcüleri diyor ki Sayın Genel Başkanımıza yönelik olarak: “Ergenekon
virüsünün size bulaşmasından mı endişe ediyorsunuz?” Tarih 13 Ocak 2009,
Başbakan diyor ki: “Bazı kişilerle gönül bağınız mı, iletişiminiz mi, ilişkiniz
mi var?” Eh, TRT işareti aldı misyonu gereği.
Kardeşim, CHP’ye de bulaşın, Sayın Genel Başkanına da bulaşın. O zaman hemen
bir program yapalım. Tuncay’ı bulalım. İddianamenin zaten yönlendiricisi olan, akıldanesi olan gazeteci de elimizin altında. Makbul
isimler bizim için. Hep birlikte bir senaryo hazırlayalım ve bu senaryo dört
saat süreyle devam ediyor. Devam ederken bu Büyüteç adlı programda –her türlü
altyapı da hazır- mahir eller, on parmakta on kara, herkese bir çamur
atıyorsun, herkese bulaşıyorsun. Şimdi, CHP’ye bulaştınız. Şimdikini merak
ediyorum. AKP… Bu harflerin
ilk harf olarak olduğu birçok kelime türetilmez mi? K. KEMAL ANADOL
(İzmir) – Adaletten kaçanlar partisi… HAKKI SUHA OKAY
(Devamla) – Daha abesi, daha hakaretamizleri türetilmez mi? AHMET YENİ
(Samsun) – Niye rahatsız oluyorsunuz? HAKKI SUHA OKAY
(Devamla) – TRT bunları söylese içinize siner mi? Kabul eder misiniz? Ben bu
Genel Kurulda bunları söylesem içinize siner mi? Kabul eder misiniz? Şimdi, değerli
arkadaşlarım, bunu, niçin Sayın Bakan hakkında bu gensoruyu verdik? Sayın Bakan
TRT Yasası görüşülürken kendisini de anlatmaya ve tanımlamaya çalışarak bazı
konuşmalarda bulundu ve dedi ki: “Arkadaşlar, inanın elimizden geldiği ölçüde
-altı aydır sorumluyum ben. Kurumum takip ettiği için söylüyorum- tarafsız
olmak için elimizden geleni yaptık.” Bir başka yer: “Kamu kurumuyuz biz.
Doğrusunu isterseniz, Bakan olarak ben de, siyasi partilerimizin de ve kamu
kurumlarının da program yaparken Türkiye’nin genel politikasını, devlet
politikasını, onun hedeflerini, amaçlarını dikkate almak zorundayız.” Devam
ediyor: “Kamu kurumunun özelliği, zorluğu da budur.” Ve Sayın Bakan devam
ediyor: “Ben milletin sevgisinden uzak kalmaktan korkarım. Ben bu vatana
faydalı olamamaktan korkarım. Ben Allah’tan korkarım.” Bu mu Sayın Bakan
sizin Allah’tan korkunuz? Bu nasıl Allah korkusu? (CHP sıralarından alkışlar) Değerli arkadaşlarım,
TRT, yasal ve anayasal düzenlemeler gereği, toplumun kabul ettiği biçimiyle bir
yayıncılık okuluydu ama maalesef İktidarınız, TRT’yi AKP’nin yayın organı
hâline getirdi ve AKP’ye her zaman söylenen, iktidarın borazanı hâline
getirdiniz. Maalesef, çiftlik gibi kullanılmaya başlandı ve niye biz bu Sayın
Bakan hakkında gensoru verdik? Biraz evvel söylediğim, muhalefet partisine, ana
muhalefet partisine yapılanların bir tanesi AKP’ye yapılırsa ne derdi, nasıl
tavır alırdı, onu hep merak ediyorum. Ama ana muhalefet partisine, TRT’nin tüm
anayasal ve yasal zorunluluğunu, görevinin gereğini unuttuğu hâlde, yapmadığı
hâlde, TRT’nin bu yönetim anlayışına… (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun
Sayın Okay. HAKKI SUHA OKAY
(Devamla) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. …suskun, sessiz,
mahcup ve bu tavrıyla destek olan, yasal ve anayasal görevinin gereğini yerine
getirmeyen Sayın Bakana artık bu görev gereğini hatırlatmak zorunda kaldık.
Onun için de bizler, Cumhuriyet Halk Partisinin grup başkan vekilleri,
Anayasa’nın 99’uncu maddesi uyarınca Sayın Bakan hakkında bu gensoru önergesini
verdik ve bu gensoru önergesinin gündeme alınmasını talep ediyoruz. Yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN –
Teşekkürler Sayın Okay. Demokratik Toplum Partisi Grubu adına Hakkâri Milletvekili
Hamit Geylani. Sayın Geylani, buyurun. (DTP
sıralarından alkışlar) Süreniz yirmi dakika. DTP GRUBU ADINA HAMİT GEYLANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan gensoru önergesi üzerinde Demokratik
Toplum Partisi Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Sözlerime başlamadan önce, Zigana’da bir tabii afet sonucu
yitirdiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor ve ailelerine başsağlığı
dileklerimizi grubum adına sunuyorum. Asıl olan, Allah ülkemizi siyasi afetlerden korusun. “Amin” deyin “Amin.” Değerli arkadaşlar, dünyadaki tüm değişim ve dönüşümlere
karşın Türkiye, inadına, soğuk savaş döneminin hukuk dışı yeraltı
örgütlenmelerini sisteminden bir türlü söküp atamamakta çünkü sistemin
DNA’sında çeteleşme kültürü vardır. Sayın Ecevit’in ilk iktidarında
kontrgerilla soruşturması ne yazık ki 1978 Martında Savcı Doğan Öz’ü kurban
verince siyasi güç iradesi de tükendi, bitti ve bugüne geldik işte. Ondan sonra
Sayın Demirel, Erbakan, Çiller iktidarlarıyla birlikte söyledikleri “Yirmi
sekizinci Kürt isyanı”, “Devlet rutin
dışına çıkabilir.”, “Fasa fiso”, “Gulu gulu dansı”,
“Vatan için kurşun atan da yiyen de şereflidir.” gibi söylemlerle ülke bugün,
faili meçhul cinayetlerle ve coğrafyasında fışkıran savaş hâli cephaneliklerle
şiddetli bir deprem sarsıntısındadır. Aslında Susurluk çetesinin tesadüfen bir kaza ile ortaya
çıkması bir dönüm noktasıydı, ancak, bu çetenin uzantıları devlet içinde önemli
konumlardaki kişilere dokunduğu için üzerine gidilmesine bir türlü izin
verilemedi. Dönemin Meclis Susurluk Araştırma Komisyonu üyesi Sayın Fikri
Sağlar ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Sayın Mehmet Elkatmış’ın
anlatımları bunu net, açıkça ortaya koymaktadır. Susurluk öncesine baktığımızda, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu eski Başkanı Sayın Sadık Avundukluoğlu’nun basına son iki günde verdiği demeçlerden
şunları tekrar öğreniyoruz: 1975 ve 1990 yılları arasında 908 faili meçhul
cinayetin tespit edildiğini belirtiyor. Biliyorsunuz, faili meçhul cinayetler
asıl 1990 yılından sonra başlar. Bakınız, Sayın Avundukluoğlu
şu çarpıcı ifadelerde bulunuyor: “Diyarbakır, Batman gibi illere gittim, polis
ve jandarmadan bilgi istedim, kimse yardımcı olmadı. Dönemin İçişleri Bakanı
Nahit Menteşe’ye söyledim ‘Uğur Mumcu’nun katillerini gören Ayhan Ayten’i dinlemek istiyorum.’, Nahit Menteşe bana dedi ki:
‘Ne yapacaksın? Bu işleri karıştırma.’” Ve devam ediyor: “Türkiye’de gizli
güçler var. Bu güç, kurumlar içindedir ve ülkenin yirmi dört saatini
programlıyor. Dışişleri, İçişleri, Adalet Bakanlığı, MİT ve yargıda büyük sızma
vardır. Topyekûn temizlik için devletin önce kendi içini temizlemesi
gerekiyor.” diyor. Sanırım, Sayın Avundukluoğlu
unutmuş herhâlde ama en büyük tehlikeli sızma da ordu içine olmuştur değerli
arkadaşlar. Yine Avundukluoğlu diyor ki:
“Raporumda yer alan illegal yapılanmayla ilgili tespitlerimden ötürü partimin
Genel Başkanı Çiller dâhil, tüm yöneticilerle ters düştüm.” Tabii ki ters
düşecek çünkü “Bu vatan için kurşun atan da yiyen de şereflidir. Kürt iş
adamlarının listesi bende.” diyen Sayın Çiller değil miydi? Ve ondan sonra işte
hepinizin malumu: Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Hacı
Karay, Adnan Yıldırım, Medet Serhat, Namık Erdoğan ve daha yüzlerce faili
meçhul cinayet… Bunların tümü katledildi. Avundukluoğlu daha sonra en çarpıcı açıklamasıyla devam ediyor, diyor ki: “DGM
Savcısı Nusret Demiral
bütün emniyet birimlerini ve yargı organlarını arayarak ‘Faili Meçhul
Cinayetleri Araştırma Komisyonuna bilgi vermeyin.’ dedi. Bizce bu beyan başlı
başına bir suç duyurusudur. Onun için cumhuriyet savcılarının resen bu şahsiyet
hakkında soruşturma başlatmaları gerekiyor.” Değerli arkadaşlar, yine dönemin Başbakanlarından Sayın
Mesut Yılmaz, Susurluk olayının ardından kurşun atanla kurşun yiyenin biri
birine karıştığını, bunun için bu hadisede sonuç alamadığını söylüyor. Yılmaz,
Susurluk olayına karışan kurumların kendi bünyelerinde geçmişle ilgili
soruşturmalarının kamuoyunu tatmin eden biçimde yapılmadığını da ifade ediyor
ve diyor ki: ”Elimden gelen bu kadardı!” Susurluk’un ardından işte Yüksekova çetesi derken Şemdinli
çetesi ortaya çıktı. Ne yazık ki suçüstü yakalanan “iyi çocuklar” âdeta
ödüllendirilerek tahliye edildiler ve istedikleri yerlere atamaları yapıldı! Değerli arkadaşlar, ne ilginçtir, bütün çetelerin ortak
noktaları, devlet adına cinayet işlemeleri ve yine devlet içindeki kişi ve
kurumlarca örgütlenip kollanmalarıdır. Türkiye’de işlenen cinayetlerin ve ses
getiren olayların tümü ortak bir noktada toplanmaktadır. Ergenekon davası ile
Danıştay davası birleştirildi, Ergenekon’ Değerli milletvekilleri, bilindiği üzere Ergenekon davası,
AKP ile ordunun uzlaşmasıyla verilen izin çerçevesinde yürütülmektedir. Görüldüğü
kadarıyla, bu davada yargılananların önemli bir kesimi, ordu içinde sorun
hâline gelmiş, bölgede yürütülen savaşta dokunulmazlık kazanmış, ancak daha
sonra devleti de rahatsız eden işler yapar hâle gelmiş kişilerden oluşmaktadır.
Görüldüğü kadarıyla, bu kişilerin, AKP’yi de hedef alınca ve ordu içinde
sıkıntılar da yaratınca sınırlı bir boyutuyla etkisizleştirilmeleri kararı
alınmıştır. Ancak, bu davanın Fırat’ın doğusundaki cinayetleri kapsayamayacağı
konusunda da bir anlaşma söz konusudur. Oysa bu suç örgütlerinin beslendikleri
ve ortaya çıktıkları yer tam da bu coğrafyadır. Silopi Belediye Mezarlığı’nı
kazın, 200’den fazla infaz edilen insanın cesedini bulursunuz. BOTAŞ kuyuları
açılsın, faili meçhul cinayetlerde öldürülen insanların cesetlerine ulaşırsınız
ama bu gerçeği görme iradesi yok. Onun için derin devlet yine varlığını
korumaya tüm hızıyla devam etmektedir. Peki, herkes bilmiyor mu, Levent Ersöz
Şırnak Alay Komutanı olarak görev yaptığı dönemde HADEP Silopi İlçe Başkanı
Serdar Tanış ve yardımcısı Ebubekir Deniz gözaltına
alındı ve kaybedildi? Eğer Ergenekon tüm yönleriyle açığa çıkarılmak
isteniyorsa bölgedeki bu cinayetler mutlaka ama mutlaka aydınlatılmalıdır. Değerli arkadaşlar, Ergenekon davasının sınırları bellidir
gelinen nokta itibarıyla. Önceden bu sınırlar çizilmiş, nereye kadar, kime
dokunulacağı belli bir plan dâhilinde hazırlanmıştır. Arada bir sınırlar aşılsa
da çok sert tepkiyle karşılanmaktadır. Onuncu dalgada gözaltına alınan emekli
paşalar Tuncer Kılınç ve
Kemal Yavuz’un gözaltına alınmasının ardından bazı kesimlerin verdiği tepkiler
işte bu yönlüdür. Bu müdahale Ergenekon davasının sınırlarının ne olduğunu
önemli oranda belirlemektedir. Aynı anlayış, Albay Abdülkerim Kırca’nın cenaze
töreninde ortaya çıkan tabloda ve tehditler boyundaki açıklamalarda da ortaya
çıkmıştır. Malumun ilanına gerek yok. Yıllarca inkâr edilen ancak
varlığını bugün hâlâ sürdüren JİTEM bölgede 10 binden fazla kişiyi öldürmüş ve
kaybetmiştir. Binbaşı Cem Ersever tarafından kurulan JİTEM’de iktidar mücadelesine giren ve iç hesaplaşmada Ersever’i öldürttüğü iddia edilen Veli Küçük ile birlikte
Arif Doğan, Levent Ersöz, Abdülkerim Kırca ve
diğerleri, bölgedeki faili meçhul cinayetler, işkenceler ve kayıpların başlıca
sorumlularıdır. Bakınız, JİTEM’in itirafçı
yapılanması içinde çalışan, polis ve jandarmanın kirli işlerini yaptığını
açıkça itiraf eden itirafçı Abdulkadir Aygan’ın anlatımları, işlenen cinayetlerin kapsamını ve
cesetlerin yerini krokilerle ortaya koydu. Bu belirlemeler üzerine bazı
cesetlere de ulaşılmıştır ama sistem, kullandığı ve suç işlediği bu maşaları
dinlemek istemiyor. On birinci dalga operasyonda gözaltına alınanlardan
bazılarının şu anda bölgede görevli olmaları işlenen suçlarla ilgili değildir,
sadece şu anki görev yerlerinin bu iller olmasından kaynaklanıyor. Sayın milletvekilleri, izninizle burada bir parantezi açmak
istiyorum. Bakınız, ülkemizde bugüne değin işçinin ve emekçinin alın teri
üzerinden katrilyoner olanlar var. İşçiyi aç bırakan
ama işçi hakları dışındaki konularda finansörlük işlevi gören sözde
sendikaların ve faili meçhul üretim merkezlerinin açık veya zımni ateşli
savunuculuğunu yapan sözde sosyal partilerin ve sözde solcu yazarların duruşunu
yadırgamamak mümkün değildir. Değerli arkadaşlar, geçtiğimiz günlerde Tuncay Güney’in
2001 yılında polise verdiği ifadeleri basına yansıdı. Tuncay Güney’in ifadesi
de derin devlet ve Ergenekon için önemli ipuçlarını veriyor ancak bu dava
Tuncay Güney üzerinden magazinleştirilerek içi boşaltılmak isteniyor; işte, tam
bu noktada biz bu duruşa karşıyız. Resmî bilgi ve belgeler kör kuyulara
gömülürse elbette hadisenin batağında olan Tuncay Güneylere ihtiyaç olacaktır,
bu da ayrı acı bir gerçek. Özünde biz böyle bir ihtiyaca karşıyız ama durumu da
yaratan sistemin ta kendisidir. Onun için bir şarlatan, bir meczup gibi
gösterilerek -kaldı ki öyle olsa bile- anlatımlarındaki sadece birkaç bilginin
doğruluğu karşısında anlaşılmaz bir telaşın anlaşılırlığını da kanıtlıyor. Arkadaşlar, Ergenekon davası Tuncay Güney’in
açıklamalarıyla açılmadı. Davanın iddianamesindeki deliller kısmında Güney’in
2001’de polise verdiği ifadeler de yer almamaktadır. Ümraniye’de ele geçirilen
el bombaları ve daha sonra neredeyse ülkenin dört bir köşesinde ortaya çıkan
savaş hâli cephanelikleri, telefon görüşmeleri, krokiler ve suikast listeleri
iddianamede yer alan sadece bazı kanıtlardır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye’de bir derin
devlet gerçeğinin olduğunu artık herkes kabul ediyor, kimse bunu inkâr
edemiyor. İttihat Terakki’yle başlayan Seferberlik Tetkik Kurulu, gladyo, kontrgerilla, Özel Harp Dairesi, Özel Kuvvetler
Komutanlığı gibi yapılanmalar şimdi de Ergenekon olarak ülkemizin uykusunu
haram ediyor. İsim ve aktörler değişse de yapı, amaç ve cinayet türleri
aynıdır. Özel Harp Dairesi ya da Ergenekon denilen resmî
örgütlenme ilk önce Türkiye’de gelişen sol hareketlere, daha sonra da Kürt
aydın, gazeteci, iş adamlarına ve yurtseverlere karşı kullanılmıştır ve
ülkemizde yirmi beş yıldır devam eden şiddet kültürü, ekonomik krize neden olan
güvenlik bütçesi ve sorunu derinleştiren askerî yöntemler Ergenekon’u koynunda
emzirerek canavarlaştırdı ve şimdi hepimizi, tüm yurttaşları meşgul eden bir
hadise. Onun için, Kürt sorunu demokrasi ve barış temelinde çözüme
kavuşturulmadığı sürece, bu tür oluşumların bazı kesimler tarafından korunup
kullanılacağı bilinmelidir. Bu nedenle, köklü çözüm Kürt sorununun demokratik ve
barışçıl çözümünde saklıdır. Değerli üyeler, kral çıplak olduğu hâlde… Evet, kral
çıplaktır. Böyle, sınırlı ve ürken, baskı altında bir yargılama ile Ergenekon’u
temizleme değil, devleti temize çıkarma yargı süreci olacaktır. Oysaki
Türkiye'nin kendisiyle, geçmişiyle yüzleşmesi için çok önemli bir fırsat olarak
bunu değerlendirmemiz gerekiyor. Bu fırsat iyi değerlendirilmelidir değerli
arkadaşlar. Geçmişte yaşanan ve etkilerini hâlen bugün de hissettiğimiz olaylar
için hakikatleri araştırma komisyonunun kurulması hadisenin kökten çözümü için
bir milat olacaktır. Değerli milletvekilleri, maalesef bugün ilginç bir tabloyla
karşı karşıyayız. Bakınız, siyasetin Hükûmet kanadı,
Ergenekon davasına, Genelkurmayın icazet sınırlarına teslim olmuştur; Fırat’ın
doğusuna inme cesaretini göstermeyen ve yerel seçimler arifesinde siyasete bir
artı katma adına davanın savcılığına soyunan bir siyasal istismar hesabı
içindedir. Aslında, TRT de Hükûmetin yayın organı
işlevini görmektedir. Özellikle Demokratik Toplum Partisine karşı tüm
kapılarını ardına kadar kapatmış ve bir ayrımcılık yaparak suç işlemiştir. Buna
karşı eleştiri hakkımız saklıdır. Bunu başka platformlarda başka değerli
arkadaşlarımız da değerlendireceklerdir. Diğer yandan,
siyasi muhalefetin bir kesimi Ergenekon davasının derin çözümüne direnen ve
kendilerince saygın şahsiyetlerin asla şüpheli olamayacağı mantık ve hukuk dışı
hesap refleksleriyle davanın avukatlığına soyunmaktadırlar. Her iki durum da
vahim ve kabul edilmezdir. Kamuoyu bu samimiyetsizliğin dışındadır. Onun için,
bu ikilemde Demokratik Toplum Partisinin de yeri yoktur. Bırakın gidebildiği
yere kadar uzansın bu dava, bırakın halk, mağdurlarıyla birlikte davaya müdahil
olsun ve hesap sorsun ve bırakın yargı da bağımsız ve tarafsız bir şekilde ülkenin
hukukileşmesine, demokratikleşmesine, toplumsal barışına sunulacak tarihî bir
karar sunsun bu ülkeye. Ergenekon davasını laik cumhuriyete karşı bir saldırı
olarak okuyanları doğrusu toplumun bir parçası olarak biz de onları okumakta
oldukça güçlük çekiyoruz. Değerli
arkadaşlar, bakın, dava dalga dalga çözülmeye
başlıyor, önünü lütfen kesmeyin. (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Geylani,
konuşmanızı tamamlar mısınız. HAMİT GEYLANİ
(Devamla) – Teşekkür ederim Başkan. Hele dava
Fırat’ın doğusuna bir uzanabilse, yer altındaki silahların dili olsa da mermi
izlerini nerelere ve kimlere kadar sürebileceği ortaya bir çıksa, o zaman
bakın, Van Gölü’ndeki dalgaların mahşerini ve Zap
Suyu’ndaki “havar”ı görün. Onun için, son
olarak şunu diyoruz: “……” (*) diyoruz yani, yeter
artık, bu ülkenin barışı, demokrasisi, hukukun üstünlüğü için hep birlikte el
ele verelim. Kürtlerin adına bu çığlığın anlaşılması
dileğiyle saygılar sunuyorum. (DTP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkürler
Sayın Geylani. Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına Mersin Milletvekili Mehmet Şandır. Sayın Şandır,
buyurun. (MHP sıralarından alkışlar) MHP GRUBU ADINA MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına grup başkan vekillerinin,
Türkiye Radyo Televizyon Kurumunun Ergenekon soruşturmasıyla ilgili
yayınlarıyla kamu yayıncılığı kural ve ilkelerine aykırı davranmasına göz
yumduğu iddiasıyla Devlet Bakanı Sayın Mehmet Aydın hakkında bir gensoru açılmasına
ilişkin önergesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli
milletvekilleri, biz de Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak Trabzon’da
hafta sonu yaşanan çığ faciasını üzüntüyle anıyoruz, hayatını kaybeden değerli
vatandaşlarımıza yüce Allah’tan rahmetler diliyor, ailelerine başsağlığı
diliyoruz, yaralılara acil şifalar diliyoruz, milletimizin başı sağ olsun. Değerli
milletvekilleri, adı geçen önergedeki iddia şudur: Dolandırıcılık suçu işleyen
ve yurt dışına kaçan, hakkında açılan çete, sahtecilik ve dolandırıcılık
davaları nedeniyle 2003’ten beri gıyabi tutuklama kararı bulunan bir kişi, 14/1/2009 tarihinde, TRT 2 kanalında yayınlanan “Büyüteç”
adlı programa çıkarılmıştır. Bu programda, adı geçen şahıs, yaklaşık beş saat
boyunca, devam eden bir dava hakkında açıklamalarda ve bilinen birçok kişi ve
kurum hakkında da ağır ithamlarda bulunmuştur. Bu davranış kanunlarımıza göre
suçtur. TRT 2 kanalı bu beyanları, bu suç olan beyanları yayınlamıştır. TRT’nin
yaptığı, bir suça zemin hazırlayarak suça iştirak etmektir. Davanın firari
şüphelisi durumundaki bu kişinin hâlâ devam eden dava üzerinde bir canlı yayına
çıkarılması kanunlarımıza göre -soruşturmanın gizliliği hakkındaki Ceza Muhakemeleri
Kanunu’nun 157’nci maddesine göre- suç teşkil etmektedir. TRT bu suçun
işlenmesine müsaade ederek, kanunlarımıza göre, hukuka aykırı bir davranış
içinde olmuştur. TRT’den sorumlu Sayın Bakan bu konuda herhangi bir müdahalede
bulunmadığı için siyasi sorumluluğu bulunmaktadır. Gensorunun iddiası ve konusu
budur. Bize göre bu iddia önemlidir ve ciddiye alınması gerekmektedir,
cevaplandırılması gerekmektedir. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Türkiye’de yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı çok
tartışılan bir konudur. Bize göre yargı toplumun en önemli ve en değerli ortak
paydasıdır, en büyük ortak paydasıdır. Yargının tarafsızlığını, bağımsızlığını,
güvenilirliğini koruma sorumluluğu hepimizin üzerindedir. Yargının sürecine ve
sonucuna saygı gösterilmesi her şeyden önce demokrasinin, hukukun üstünlüğüne
inancın bir gereğidir. Gelinen son
noktayı bir sayın bakan şöyle ifade etmektedir. Sayın bakan diyor ki bu malum
davayla ilgili: “Kaldı ki şu an Türkiye’de olup bitene bakıldığında, bir kişi
daha savcı tarafından davet edildiğinde, gözaltına alındığında, birinci gün
birinci saatinden itibaren mahkûm ilan ediliyor, hüküm giydiriliyor. Ben hangi
ideolojiye mensupsam, siyaseten hangi pozisyonda bulunuyorsam, nerede
bulunuyorsam, gözaltına alınan eğer benim safımdaysa, o mutlaka beraat ediyor
birinci saatte ya da tersi bir görüşteyse daha birinci saatte mahkûm ediliyor.
O zaman hâkime, savcıya, yargılamaya ne gerek var? Bu işlerden kurtulmanın
yolu, herkesin hukuk çerçevesinde düşünmeye, yazmaya, konuşmaya, söylemde
bulunmaya riayet etmesi gerekir. Aksi hâlde bunun bir anlamı yok.” Bunu bir
Sayın Bakan söylüyor. Bu görüşlere
katılmamak mümkün mü? Ben, bu duyarlılığa bütün samimiyetimle katılıyorum.
Ancak Sayın Bakanı bu noktaya getiren gelişmeleri sorguluyoruz, bu gelişmelere
TRT’nin katkısını sorguluyoruz. Bu sebeple, bu samimi duygularını ifade eden
Sayın Bakana bunun tedbirini almak gerektiğini ve bu gerekliliğin sorumluluğunu
da hatırlatmak gerekiyor. Ayrıca İstanbul
Cumhuriyet Başsavcı Vekilinin de genel yayın yapan medya kuruluşlarına
Ergenekon soruşturmasının gizliliği konusunda bir uyarı yazısı gönderdiği
basında çıkmış bulunuyor. Yazılan yazıda, soruşturmanın içeriğini yayımlamak,
yapılan operasyonlarla ilgili bazı isimleri suçlamak, savcı ve yargıçlar
hakkında yorumlar yapmanın kanunen suç olduğunun altı çiziliyor ve basın
kuruluşlarına bu hatırlatılıyor. Ayrıca yine takip
ettiğimiz kadarıyla, Adalet Bakanlığı, 98 sayılı Genelge’siyle bu hassasiyeti
bir emir hâline getiriyor ve yayınlıyor yani soruşturmanın gizliliği ve bu
gizliliğe herkesin uyması gerektiği hususu. Bu duyarlılığa hepimiz katılıyoruz.
İşte bu açıklamalar ışığında TRT’nin gensoruda belirtilen olayla ilgili
yaptığını birlikte sorgulayalım veya birlikte müzakere edelim. Sayın milletvekilleri,
bu yayını ben de izledim, izleyen birçok kişiyle de görüştüm. Bu yayın,
toplumda ciddi bir tartışmaya ve tahribata sebep olmuştur. TRT’nin yayına
çıkardığı kişi, önce İstanbul 4 no.lu Devlet Güvenlik Mahkemesinde başlayan,
sonra İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen dava kapsamında ifadesi
alınamayan ve hakkında 27 Ocak 2003’te gıyabi tutuklama kararı çıkarılan bir
kişidir. 2001’de başlayan dava süreci herhangi bir gelişme olmaksızın devam
etmektedir. Bu kişinin 2001 yılında polise verdiği ifadeler, bugün “Ergenekon”
adı verilen -bu kelimeyi şiddetle kınadığımı, reddettiğimi de ifade ederek
söylüyorum- soruşturmanın ana omurgası olduğu da konuşulmakta, basında
çıkmaktadır. Ayrıca, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi bu kişi hakkında
yürütülen soruşturma dosyasının mahkemeye gelmesinin ardından, bu kişinin yurt
dışında ifadesinin alınması için hukuki işlem de başlatılmasına karar vermiş ve
bunun prosedürünü başlatmış. Sayın Savcı,
iddianamesinin ekleri arasına koyduğu şüphelilerin 2005 yılından önceki adli
sicil dökümleri listesinin 119’uncu sırasında da bu kişiye yer vermektedir.
Yani bunları ve bu kişiyle ilgili “firari şüpheli” olarak tanımlama
yapmaktadır. Yani TRT’nin beş saat ekrana çıkarttığı bu kişi bilinen bir
kişidir, yargılanan bir kişidir, devam eden bir davanın firari failidir,
şüphelisidir. İşte bugün bu gensoruyla tartıştığımız konu, biraz sonra ifade
edeceğim hukuk kurallarına göre soruşturmanın gizliliğinin ihlalinin işlendiği
bir yayını Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumunun 2’nci Kanalının beş saat
süreyle işlemiş olmasıdır ve Sayın Bakanın bu konuyla ilgili siyasi sorumluluğu
meselesidir. Değerli
milletvekilleri, yukarıdan bu yana söylediğimin sonucu olarak, bu yapılanlar
kanunlarımıza göre suçtur. Sayın Bakan da bundan yakınmaktadır zaten. Bakınız,
hukukumuzda bu hususların suç olduğunun ifadesi şu kanunlarda yer bulmaktadır:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında
“Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.” amir hükmü
vardır. Siz bunu yok sayarak TRT ekranlarında bir kişiyi çıkartır, kişileri ve
kurumları suçlarsanız bu suça zımnen katılmış olursunuz. Bir diğer husus -ayrıca şurada da bir sıkıntılı durum var-
değerli milletvekilleri, Anayasa’nın 138’inci maddesinde diyor ki: “Görülmekte
olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile
ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda
bulunulamaz.” Şimdi biz ne yapıyoruz burada? Görüşülmekte olan bir davayla
ilgili görüşme yapıyoruz. Anayasa 138… Eğer Türkiye’de hukukun üstünlüğü
önemliyse, Türkiye bir hukuk devleti ise hukuk kurucuları olarak bizlerin de
kendi tavrımızı sorgulamamız lazım. Aslında -tartışmaya açık olmakla beraber-
bence bu görüşmelerin de Anayasa’nın 138’inci maddesine göre yapılmaması,
yapılamaması gerekir. Çünkü, biz TRT’yi tartışıyoruz
ama TRT de mahkemeye verildiğine göre veya başsavcılık onunla da ilgili
soruşturmaya başladığına göre bir yargı süreci başlamış oluyor. Dolayısıyla
yargı süreci başlamış bir konumda Anayasa’nın 138’inci maddesine göre yasama
meclisinde bir görüşme yapmanın, bir beyanda bulunmanın -tartışsın
hukukçularımız- Anayasa’ya aykırı bir davranış olma ihtimali büyüktür. Bir başka husus: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı
maddesinin 2’nci bendinde de aynı durum, bizim Anayasa’mızdaki durum ifade
edilmektedir. “Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit
oluncaya kadar suçsuz sayılır.” diyor Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 285’inci maddesinde bu
suçu işleyenlere hangi cezaların verileceği açık açık
ifade ediliyor, uzun uzun okumayayım. 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 19’uncu maddesinde çok açık
bir şekilde “Hazırlık soruşturmasının başlamasından takipsizlik kararı
verilmesine veya kamu davasının açılmasına kadar geçen süre içerisinde,
Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme işlemlerinin ve soruşturma ile ilgili
diğer belgelerin içeriğini yayımlayan kimse, şu, şu, şu cezalara çarptırılır.”
diyor. TRT bunun dışında istisna edilemez. Bir başka şey, bir başka hukuk, 3984
sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanun’un “Yayın
İlkeleri” kenar başlıklı 4’üncü maddesinin (k) bendinde de radyo televizyon ve
veri yayınlarında uyulması gereken ilkeler arasında “Suçlu olduğu yargı kararıyla
kesinleşmedikçe hiç kimsenin suçlu ilan edilmemesi veya suçluymuş gibi
gösterilmemesi; kişileri suç işlemeye yönlendirecek ya da korku salacak yayın
yapılmaması.” ilkesine yer verilmiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157’nci maddesi
zaten çok açık, diyor ki: “Siz, soruşturmanın gizliliğini kanunda bir başka
hüküm yoksa ihlal edemezsiniz.” Değerli milletvekilleri, söylemek istediğim, TRT’nin,
TRT’yi yönetenlerin ve program yapanların bu hukuk kurallarından bilgisiz
olmalarını kabul edemeyiz veya bu, mazeret olarak ileri sürülemez. Şimdi, devam eden bir dava ve bu devam eden davanın faili
veya tanımı yapılmış bir kişinin TRT ekranlarına çıkarılarak yaklaşık beş saat
kişileri, kurumları suçlamasına imkân verilmesi -ifade ettiğim bu kanun hükümlerine
dayalı olarak- suç teşkil etmiştir, kanun ihlal edilmiştir. Ayrıca TRT’nin
kendi kanunları da vardır. Anayasa’nın 133’üncü maddesinde Kurumun özerkliği ve
yayınların tarafsızlığı ilkeleri açık açık ifade
edilmiştir. TRT’nin 2954 sayılı Kanunu’nun 5’inci maddesinde ilkeler tek tek sayılmıştır. Burada “Anayasa’nın
sözüne ve ruhuna bağlı olmak mecburiyetindesiniz; kamu düzenini, genel asayişi,
kamu yararını korumak ve kollamak mecburiyetindesiniz.” denilmiş, “Genel
ahlakın gereklerini, millî gelenekleri ve manevi değerleri gözetmek
mecburiyetindesiniz.” denilmiş, “Toplumun beden ve ruh sağlığına zarar verecek
hususlara yer vermemelisiniz.” denilmiş, “Kişilerin özel hayatlarına, şeref ve
haysiyetlerine saygılı olmak ve dürüstlük anlayışına bağlı kalmak mecburiyetindesiniz.”
denilmiş. Tüm bunlara rağmen TRT’nin böyle bir dava sürecinde gizli
kalması gereken soruşturmanın içeriğiyle ilgili, bu davanın faillerinden
birinin kurumları ve kişileri itham eder şekilde beş saat yayına çıkarılması
gerçekten kabul edilemez, hukuka aykırı bir davranıştır ve Başsavcılığın açtığı
soruşturmayla da ortaya çıkmıştır ki suç teşkil etmektedir. Bu sebeple, TRT’yi
yönetenler ve TRT’de program yapanların kendilerini gözden geçirmelerini ve
bunu sorgulamalarını bu vesileyle talep ediyorum. Gensoru
gerekçesinde ifade edilen şu hususlar önemlidir değerli milletvekilleri:
Gensoruda deniliyor ki: “Adı geçen şahsın TRT ekranlarına çıkarılması,
habercilik refleksi ya da kişinin daha önce diğer televizyon kanallarına çıkmış
olması gibi basit ve hukuki dayanaktan yoksun açıklamalarla geçiştirilemez,
öyle bir gerekçeyi kabul edemeyiz. TRT’nin adı geçeni ekranlara çıkartması ve
bu kişiyi saygın, güvenilir bir kişi formatıyla izleyicilere sunması, sadece
yayın etiğinin değil yasaların da açık ihlali niteliğindedir.” Bu görüşe ben de
katılıyorum, grubum da katılmaktadır. Firari şüpheli bir kişiye TRT
ekranlarının açılması, kamuoyu oluşturmaya, yargıyı etkilemeye ve siyasi
muhalifleri kötülemeye dönük bir girişimdir ve bu girişim siyasi bir girişimdir,
siyasi bir karardır. TRT yöneticilerinin böyle bir niyeti olmasa bile, TRT’den
sorumlu siyasetin, siyaset kurumunun, siyasi iktidarın bu amacına, bu isteğine
uygun bir davranış ortaya konulmuştur. TRT Kurumu bu sebeple mahkemeye
verilmiştir. Başsavcılık “Büyüteç” programına adı geçen kişinin konuk olarak
katılmasıyla ilgili TRT Genel Müdürü ile programın yapımcısı ve yöneticisi
hakkında soruşturma başlatmıştır. Bunun için,
değerli milletvekilleri, bir kamu kuruluşu olan TRT’den sorumlu Sayın Bakanın
bize göre siyasi sorumluluğu bulunmaktadır. Gensorunun gerekçesinde şöyle de
bir hüküm var: “Yaşanan süreçte TRT’den sorumlu Devlet Bakanı Sayın Mehmet
Aydın, TRT’nin yayın etiği ve yasaları ihlal eden yayın politikası konusunda
suskunluğunu koruyarak sorumluları himaye etmiş ve bu siyasi komplonun
planlayıcısı konumunda hareket etmiştir.” Bu iddia ve itham
ciddiye alınmalıdır ve mutlaka cevaplandırılmalıdır. Özellikle kişiliğine saygı
duyduğum Sayın Bakan bu itham altında kalmamalıdır. Değerli milletvekilleri,
TRT bir kamu kuruluşudur; kamu düzenini korumak, Anayasa’ya, kanunlara, millî
ve manevi değerlere saygılı bir yayın yapmak mecburiyetindedir, siyasi
partilere de eşit mesafede durmak mecburiyetindedir. Bir zamanlar TRT için
birileri “İktidarın borazanı.” derdi. Şimdi, aynı tabiri kullanmak belki buraya
yakışmıyor, ama TRT kendini gözden geçirmelidir. Milletimizin vermiş olduğu
vergilerle kurumsal devamlılığını sağlayan bir devlet televizyonunda yapılan bu
yayıncılık faaliyetinin
toplumda fitne, kuşku ve korku geliştirmesi ve buna da Hükûmet tarafından çanak tutulması asla kabul
edilemez. Bu yol, doğru bir yol
değildir. Bu duruma sebep olanların
sorumluluklarının sorgulanması gerektiği kanaatindeyim. (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun
Sayın Şandır, devam edin. MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Yıllardan beri siyaset yapan Milliyetçi Hareket Partisinin
başkentteki faaliyetlerini bile, toplantılarını bile yayınlamayan TRT’nin,
hiçbir muhalefet partisi sözcüsüne yer vermeyen TRT’nin kanunlara, hukuka
aykırı bir şekilde, hiçbir şekilde TRT’ye, ekrana çıkmaması gereken suçlu bir
kişiyi beş saat ekrana çıkarmasını hiçbir şekilde masum göremeyiz. Bundan,
okyanus ötesinden birtakım projelerin TRT’yi de kuşattığı anlamı çıkmaktadır. Bu sebepten,
Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz, bu gensorunun gündeme alınması,
gensorudaki iddiaların araştırılması, sorgulanması ve bu iddia ve ithamların mutlaka
cevaplandırılması gerektiğine inanıyoruz. Bu duygularla
yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN –
Teşekkürler Sayın Şandır. Sayın
milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi ve AK PARTİ grupları adına söz talebi
yok. Konuşmayacaklar
mı? K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Efendim, biz, doğal olarak önerge
sahibi grubuz, ama iktidar partisi grubunun öteden beri bir dayatması oluyor,
vermiyorlar. Eğer konuşmayacaklarsa ben konuşacağım ama benden sonra söz
isterlerse olacak iş değil. AHMET YENİ (Samsun) – Pazarlık yok! BAŞKAN – Efendim, öyle bir şey olmaz. HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) –
Pazarlık olmaz! K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Neden? Pazarlık… BAŞKAN – Öyle bir şart olmaz. K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Yirmi dakika iktidar grubu olarak
söz hakları var. Sayın Bakanın da söz hakkı var. BAŞKAN – İç Tüzük’ün hükmü böyle efendim, Bakana da söz
veriyor. K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Konuşacak mı? AHMET YENİ (Samsun) – Size ne? BAŞKAN – Ama sıralama diye bir şey yok efendim. K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Konuşacak mı? BAŞKAN – Buyurun, Sayın Bakan en son konuşacak, buyurun
efendim. K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Konuşacak mı? Soruyorum. BAŞKAN – Talep yok efendim. AHMET YENİ (Samsun) – Yahu, sizi niye ilgilendiriyor? HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Ahmet Bey, seni niye
ilgilendiriyor? Her şeye niye konuşmak istiyorsun? İki dakika konuşmasan da şu
sorun çözülse! BAŞKAN – Kimi çağıralım? Bir isim verir misiniz? K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Efendim, konuşmayacaksa ben de
konuşmayacağım. BAŞKAN – Konuşmuyor musunuz? NİHAT ERGÜN (Kocaeli) – Böyle bir pazarlık olabilir mi? BAŞKAN – Tamam, konuşmuyorlar efendim. K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Pazarlık etmiyorum ben. BAŞKAN – Konuşmuyor musunuz Sayın Anadol? NİHAT ERGÜN (Kocaeli) – Buyurun konuşun! K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Bu pazarlık değil mi? “Buyurun
konuşun.” diyor bana. Bana siz söz verirsiniz, orası değil! Bana söz verecek
sizsiniz. BAŞKAN – Hayır efendim, sıralama diye bir şey yok. Zaten
iki gruptan da talep gelmemiş, iki gruptan da talep yok burada şimdi. K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Nasıl efendim? BAŞKAN – Yok, talep yok şu anda. K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Var, benim önergem var zaten. AHMET YENİ (Samsun) – E, konuşun o zaman! BAŞKAN – Hayır efendim, önerge olur mu? Grup adına
konuşmacılar gelecek. Buyurun Sayın Anadol. K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Niye bana “Buyur.” diyorsunuz
canım? Oraya söyleyin. BAŞKAN – Peki, siz buyurun. Zorla mı getireyim ben sizi
buraya? HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Ara verin Başkanım, ara verin
bir daha değerlendirelim. AHMET YENİ (Samsun) – Vazgeçtiler! BAŞKAN – Yani vazgeçiyorsanız, iki grup da vazgeçiyorsa ben
kabul edeyim. Ne diyeyim? Vaz mı geçiyorsunuz?
Konuşturmam ama, vazgeçerseniz konuşturmam. K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Ben vaz
filan geçmiyorum canım! HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) –
Oylamaya geçin Başkanım. BAŞKAN – Hükûmet konuşacak daha,
olur mu öyle. AKİF EKİCİ (Gaziantep) – Ne olacak oylamaya geçince? BAŞKAN – Anlaşın efendim. Birleşime beş dakika ara veriyorum. Kapanma Saati: 17.19 ÜÇÜNCÜ OTURUM Açılma Saati: 17.30 BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR KÂTİP ÜYELER: Fatoş
GÜRKAN (Adana), Yaşar TÜZÜN (Bilecik) BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49’uncu Birleşiminin Üçüncü
Oturumunu açıyorum. Devlet Bakanı Sayın Mehmet Aydın hakkında verilen gensoru
önergesinin gündeme alınıp alınmaması hususundaki görüşmelere devam edeceğiz. Hükûmet? Buradalar. Şu ana kadar iki gruptan da söz talebi yok, ben onun için
Sayın Bakana söz vereceğim. Buyurun Sayın Aydın. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (İzmir) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugünün konusu bir gensoru, hakkımda verilen bir gensoru.
Gensorunun gerekçeleri var, iddiaları var. Bu gerekçeler, bu iddialar doğru mu,
yerinde mi, bugün bunları konuşmak için yüce Meclisteyiz. Gerçi benden önce
konuşan arkadaşlarım, doğrudan bu konuyla belki ilgili olmayan birkaç noktaya,
TRT’yle ilgili bazı noktalara, birkaç noktaya temas ettiler, birtakım sorular
sordular. Şimdi tabii o sorulara cevap verirsem bana tanınan yirmi dakika
yetmez. Eğer vaktim kalırsa doğrudan o somut sorulara da somut cevaplar vermek
istiyorum. Bana tanınan zamanı daha verimli kullanabilmem için gensorunun metni
üzerinden hareket ederek, yani gensorunun sınırlarını göz önünde bulundurarak
konuşmamı çerçevelendirmek istiyorum. Gensoru, dile getirdiği konuyu TRT Kurumunun 2954 sayılı
Yasası’ndan yola çıkarak takdim ediyor. Bizatihi gensoru bunu takdim ediyor. O
Kanun’un 5’inci maddesine göre alıntıyı okuyorum: “TRT, kamuoyunun serbestçe
oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendiren konularda yeterli yayın yapmak, tek
yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar
çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak ilkesine bağlı
olarak yayın yapar.” Şimdi, gensoruda yer alan birinci iddia, bu iddia uzunca
bir kısmını oluşturduğu için açıkçası burada okumak istemiyorum ama özeti şu:
Tuncay Güney, dört saat boyunca… Bilgiyi düzeltmek için söylüyorum, beş saat
falan değil, tam rakamını istiyorsanız, üç saat kırk beş dakikadır. Ama bunu,
azsa daha az önemli, çoksa daha çok önemli anlamında söylemiyorum, sadece bir
bilgi tashihini yapayım. Dört saat boyunca süren TRT ekranından ana muhalefet
partisi ve Sayın Genel Başkanı, eski genelkurmay başkanları, iş adamları gibi
birçok kişi ve kurumsal yapı hakkında hakaret edilmiş, şu söylenmiş, bu
söylenmiş… Onları madem benden önce konuşan Sayın Şandır… Bunların esasında
burada belki konuşulması da hukuken sakıncalıdır diye biliyorum, müsaade
ederseniz ben o kısımlarına geçmeyeyim. Temel iddia bu. Evvela bu ifadeden, gerçekten çok uzun bir zaman bu adı söz
konusu olan kişi, yani ilk okuduğunuz zaman sanki dört saat hep bu konuları
konuşmuş, CHP’yi, Genel Başkanını, genelkurmay başkanlarını, iş adamlarını
vesaire. Oysa eğer mutlaka metni dikkate alarak… Ben maalesef seyretme imkânını
bulamadım. Çünkü o anda zaten yurt dışına çıkıyordum, ancak bir kısmını
İstanbul’daki molada seyredebildim ama daha sonra metnin tamamını istedim ve
daha iyi oldu. Metin üzerinde çalışmak bir bakıma benim siyasetten önceki
mesleğimin de boyutunu oluşturuyor. Şimdi, orada esasında CHP’yle ve Sayın Genel Başkanıyla
ilgili söylenen şey beş veya altı cümleden ibarettir. Ama tekrar ediyorum, bu
bir tespittir, on cümle olsa daha kıymetli, daha az olsa daha az kıymetli
olacak değil. O anlamda söylemiyorum. Sadece, metin bu intibaı veriyor. Dört
saat boyunca konuşmuş Allah’ım konuşmuş. Kimin hakkında? Bizim hakkımızda, yani -tırnak içinde diyorum- CHP hakkında.
Böyle bir şey yok arkadaşlar. Orada konuşulan konular belli. Özetleyeyim: Fikri
Bey’le ilişkisi söyleniyor, bir de Sayın Mahir Kaynak’la ilişkisi söyleniyor
CHP’nin ve onun da zaten, esasında davayla doğrudan ilgisi yok. Her neyse… Şimdi, asıl ikinci iddia nedir, ikinci konu nedir? Gensoru
metnini okuyayım, çünkü bu önemli: “Dolandırıcılık suçu işleyen ve yurt dışına
kaçan Tuncay Güney'in 2001 yılında polise verdiği ifadeler Ergenekon
soruşturmasının ana eksenini oluşturmuştur.” Bunun altını çiziyorum, çünkü ana
eksen oluşturan bir adamın konuşması ayrıdır, sıradan bir adamın, konuşmuş konuşmuş ama ortada doğru dürüst bir şey yok durumunda olan
bir adamın televizyon kanalına çıkarılması ayrıdır. Eğer bu kadar önemliyse,
eksen oluşturmuşsa, bunu hangi haber kanalı gözden kaçırır, o bağlamda bunu
anlatmaya çalışıyorum. “Kimi zaman iddia makamı -Güney’den bahsediliyor- kimi zaman bilirkişi, kimi zaman da şüpheli
konumunda karşımıza çıkan ve uzmanların ruh sağlığından kuşku duyduklarını…”
Yine, eğer ruh sağlığında… Buna inanıyorsak, o zaman niye bu kadar ciddiye
alınıyor, o da ayrı bir soru. HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – TRT ciddiye alıyor Sayın Bakan. DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) –TRT ciddiye aldı…
Hadi diyelim ki… NESRİN BAYTOK (Ankara) – Siz ciddiye alıyorsunuz. DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) – Beyefendi, hadi
diyelim ki TRT… HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Tuncay Güney’i savunuyorsunuz şu
anda Sayın Bakan. DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) – Hadi diyelim ki TRT
bu hatayı işledi. Siz niye işliyorsunuz? BAŞKAN – Dinleyelim efendim… Bir dakika… HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Sayın Bakan, TRT’yi niye ikaz
etmiyorsunuz da buradan bunları savunuyorsunuz? TRT’yi ikaz
etsenize. Sizin işiniz o. BAŞKAN – Sayın Okay… DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) – Dolayısıyla… “14/1/2009 tarihinde TRT 2'de yayınlanan ‘Büyüteç’ adlı
programa çıkmıştır.” Şimdi, arkadaşlar, gayet iyi bilinmektedir ki böyle konularda
yayın yapma niyeti, düşüncesi, kararı bir dizi riskleri içerir. Bu program da
öyledir, buna benzer programlar da öyledir, dünyanın her yerinde öyledir.
TRT’den çok daha tecrübeli yayın organları söz konusu olduğunda, mesela ZDF,
mesela BBC söz konusu olduğunda da, tartışmalı kişiler, tartışmalı konular,
tartışmalı kurumlar her zaman endişeyle yaklaşılan konulardır, kurumlardır. K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Devam etmekte olan dava var,
tartışmalı kişiyi bırak. DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) – Bu adamı çıkarsak mı
çıkarmasak mı, bu kurumdan bahsetsek mi etmesek mi soruları her zaman
sorulabilir, bu bize has bir şey değil. ÇETİN SOYSAL (İstanbul) – Aranan adamı çıkartıyorsunuz
Sayın Bakan. K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Aranan adam, aranan! ÇETİN SOYSAL (İstanbul) – Adam aranıyor, aranıyor. DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) – Söz gelimi,
Batı’daki büyük şeylerde evvela hemen İnternet’e girerdi… Diyelim ki büyük
kurumların editoryal özelliklerine bakarsanız,
gerçekten de tartışmalı konular birkaç editoryal
süzgeçten geçtikten sonra ortaya çıkarılabiliyor. İsterseniz bunu, bir yolla öz
eleştiri olarak da kabul edebilirsiniz. Her şeyden önce temel soru bu, bizim
konuştuğumuz bağlamda. Tartışmalı bir kişinin TRT’ye çıkması, bu konuda canlı
yayına alınması doğru mudur, değil midir? Biliyoruz ki pek çok kişi canlı yayın
olmadan çıkmıyor, onu da biliyoruz. Ben de şahsen çıkmıyorum. Ayrıca,
mutfaklarda ne gibi sıkıntıların doğacağını da tahmin edemediğimiz için, ben,
açıkça söyleyeyim, canlı yayın olmayınca başka türlü cesaret edemiyorum. Acaba,
o yayın kuruluşunun veya o gazetenin mutfağında benim konuşmamın, benim yazımın
başına ne gelir endişesi var. Dolayısıyla ön pazarlık da yapamazsınız; bak sizi
televizyona çıkaracağız ama şu konulara temas edeceksiniz, şu konulara temas
edemeyeceksiniz; öyle bir şey yapmanız da mümkün değil. K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Sözünü kesersiniz, hakaret etmeye
hakkı yok kimseye. Sözünü kesersiniz. DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) – Ayrıca, ne
söyleyeceğini, kimleri inciteceğini, kimleri memnun edeceğini, bırakınız
bilmeniz, tahmin etmeniz dahi mümkün değildir. K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Orada sözünü kesersin. DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) – Bu, bu işin riski. En kolay yol işte budur, konuşanı susturmak veya programı
durdurmak. GÜROL ERGİN (Muğla) – Sayın Bakan, komik oluyor, komik. DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) – O hâlde, ya
bahsettiğim bu riski göze alırsınız ve o yayını yaparsınız, sorumluluğuna da
katlanırsınız; ister kurum olarak hukuki sorumluluğuna ister siyasetçi olarak,
bakan olarak, siyasi sorumluluğuna. CANAN ARITMAN (İzmir) – Bilim adamı kimliğinize yakışmadı
bunu savunmak. DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) – Size ne yakışıyor?
Bana da varsın bir şey yakışmasın, ne olacak yani? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Arıtman, lütfen… DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) – O hâlde, bahsettiğim
riski göze alırsınız yahut almazsınız. TRT epeyce tereddütten sonra, altını
çiziyorum, epeyce tereddütten sonra, Tuncay Güney hadisesi diyeyim, onu, o alternatifi
seçiyor ve bildiğimiz canlı yayına da çıkarıyor. Şimdi, TRT’nin tereddüdünü şundan anlıyoruz: Bu zat zaten
pek çok kanala çıkmış, pek çok kanalda program yapmış; bu zatın zaten sayfa sayfa röportajları Türkiye’de en çok satan gazetelerde
fotoğraflarıyla birlikte, röportajlarıyla birlikte çıkmış; yani basın-yayına
zaten intikal edebildiği kadar etmiş. Şimdi hakikaten şu soruyu soruyum: Bir ülkede bir konu bu
kadar konuşuluyor, bir zat hakkında bu kadar röportaj var, yayın var, onun
sürüp gitmekte olan bir hareketin, sürüp gitmekte olan bir davanın ekseni
olduğu iddia ediliyor ve TRT bunu görmezlikten geliyor! Ben vatandaş olsam o
TRT’nin televizyonunu tutar pencereden atarım! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Vatandaş birisini pencereden
atacak ama o TRT’yi değil galiba. DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) – Ondan sonra TRT’yi
kim dinler arkadaşlar? Bakınız, tekrar ediyorum, yanlış anlamayın, yayın yapar,
hata işler, cezasını çeker diyorum. Hukuka intikal etmiş zaten. Ama ben diyorum
ki… K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Var mı öyle? HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Hakaret ettirin, ondan sonra
cezasını çeksin! Niye engel olmuyorsunuz? BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen… DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) – Ben diyorum ki… K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Hakaret ediyor, hakaret… DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) - Sayın Başkan… HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – AKP’ye hakaret etse ne
yapacaksın? BAŞKAN – Sayın Anadol, Sayın Okay, lütfen… DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – Sayın Başkan, bağırabilirler çağırabilirler, yeter ki
bana dakikalarımı ver. BAŞKAN – Tamam
efendim, buyurun, siz devam edin. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – Kaybolan dakikalarımı ver, umurumda değil. K. KEMAL ANADOL
(İzmir) – Ver, 2 misli ver. DEVLET BAKANI MEHMET
AYDIN (Devamla) – Tamam, sağ olun. Dolayısıyla, bu
kadar önemli olacak… K. KEMAL ANADOL
(İzmir) – Grubunkini de ona ver, kırk dakika konuşsun, kırk dakika. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – …ve TRT korkacak, haber vermeyecek, TRT sesini kesecek
ve millet de diyecek ki bizim ne güzel yayın organımız var, Kanun’una göre,
Yasa’sına göre bize bilgi veriyor, kamuoyu oluşturuyor! Böyle TRT olur mu? Her
neyse. K. KEMAL ANADOL
(İzmir) – Kırk dakika konuş, kırk. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) - Arkadaşlar, üçüncü iddia şu: Durun… K. KEMAL ANADOL
(İzmir) – Kırk dakika konuşsun. CANAN ARITMAN
(İzmir) – Savundukça batıyorsunuz. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) - Bana değerli bir arkadaşım “mahcup Bakan” dedi.
Konuşmamın sonunda söyleyeceğim aslında, “mahcup” “hicap”tan gelir, “hicap
sahibi” demektir. O anlamda, mahcup olmaktan da çekinecek bir hâlim yok. Ama bu gensoru, çok mahcup bir gensoru. (AK PARTİ sıralarından
“Bravo” sesleri, alkışlar) Niye, biliyor musunuz? AHMET YENİ
(Samsun) – Gensorularını bile savunamadılar. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) - Hayır hayır, o ayrı bir
konu. Niye, biliyor
musunuz? Asıl suçlandığım konuyu hiç kimse söylemedi. Arkadaşlar, ben sadece
sessiz kalarak “suç işlemiş” bir kimse değilim ki. HAKKI SUHA OKAY
(Ankara) – Görevinizi yapmadınız Sayın Bakan, görevinizi yapmadığınızı
söylüyoruz size. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – Gerisi ne diyor? Gerisi, bakınız, ne diyor: Esasında
ben büyük bir siyasi komplonun planlayıcısı olmuşum. Hiç kimse söylemiyor bunu,
çünkü söylenecek şey değil de ondan söylemiyorlar. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Söylemek ayıp olur da ondan söylemiyorlar. Yazıyorlar, gensoruya
metnini koyuyorlar ama buraya çıkan arkadaşım demiyor ki “Bu Bakan bir siyasi
komplonun planlayıcısı olmuş.” ki bana da biraz gurur gelsin; ya, şöyle, demek
ki ben de… O gururu tırnak içinde alıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) HAKKI SUHA OKAY
(Ankara) – Olamazsın, olamazsın, olamazsın, talimatın gereğini yaparsın Sayın
Bakan, olamazsınız. K. KEMAL ANADOL
(İzmir) – Haklısın, haklısın, verilen emirleri yerine getirirsin, yapmazsın
komplo, doğru. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – Ayrıca, ne yapmış TRT? NESRİN BAYTOK
(Ankara) – Tetikçi TRT! DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) - Sadece dört saat, beş saat söylemekle kalmamış. Ne
yapmış? Ayrıca, TRT, bu kişiyi saygın, güvenilir bir kişi formatı içinde
sunmuş. Bunun ne anlama geldiğini açıkçası bilmek kolay değil. Yani orada üç
tane başka… İkisi siyasetçi. Bakanlık yapmış birisi, bir bilinen, tanınan
gazeteci, bir de sunucu var. Yani bunlar ne yaptılar -ki bu insanı süslediler püslediler, böyle cilaladılar- anlamakta zorluk çekiyorum.
Ne yapmışlar? “Sayın” demişler. MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – TRT çıkarttı. TRT’ye çıkartmak normal mi? DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) - Arkadaşlar, bu “sayın” kelimesi üzerinde isterseniz
bir gün zaman ayırıp beraber duralım, gerekiyorsa yeni bir kelime bulalım,
“bay” kelimesini yaygınlaştıralım, çünkü “sayın”da saygı sözü olduğu için. El
âlem “mister” demiş, “mösyö” demiş bu işi kurtarmış ama bizim Türkçemiz böyle,
ne yapalım. HAMİT GEYLANİ
(Hakkâri) – Sayın Bakan, “sayın” dava konusu oluyor bu ülkede. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – Bizim Türkçemiz… Bakınız, burada, bakarsanız “Sayın
Bakanım” diyor, İngiltere’de olsa “Sayın Bakan” derler. Bilmem, biz, zaten
sonuna bir “ım” getirerek bu toplu yaşama kültürünü
devam ettiriyoruz. Böyle üçüncü şahıs olarak veya birinci tekil şahıs olarak
söylemiyoruz. Yani tekrar tekrar o metni okudum, acaba, gerçekten bu format, yani,
saygın, güvenilir bir kişi formatında TRT bunu nasıl sundu? Bu sorunun
cevabını, metni birkaç defa gözden geçirmeme rağmen bulamadım. Bunu da
geçiyorum. Şimdi, asıl
Mehmet Aydın’a gelelim, günün adamı Mehmet Aydın’a gelelim. Ne yapmış Mehmet
Aydın? Okuyorum: “Tuncay Güney’in
açıklamalarının zamanlaması da düşündürücüdür. 10. Dalganın hemen ertesi günü,
8.1.2009 tarihinde 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Tuncay Güney’in 2001 yılındaki
ifadelerinin görüntülerinin sanık ve avukatlara 14.1.2009 tarihinde verilmesine
karar verdi. Bu açıdan, 10. Dalganın hemen ardından, 2001 yılı ifade
görüntülerinin dağıtıldığı gün, Tuncay Güney’in TRT ekranlarına çıkarılması
siyasi amaçlara yönelik planlı, programlı bir komplo çalışmasıdır.” Keşke
haberim olsaydı da böyle bir şeyden, ben size daha fazla bilgi verseydim. K. KEMAL ANADOL
(İzmir) – Başkaları yaptı demek ki. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – O zaman o başkalarını verseydiniz, benim ne suçum
vardı, beni niye çıkardınız buraya? HAKKI SUHA OKAY
(Ankara) – O zaman, orada niye oturuyorsunuz Sayın Bakan! Madem bilmiyorsunuz,
orada ne işiniz var! DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) - TRT ekranlarına çıkarılması ve hemen sonra da benim
oradaki başrolüme gelin. Ömrü hayatımda başrol oynamak, esas oğlan olmak da
varmış. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) “Yaşanan süreçte TRT’den sorumlu
Devlet Bakanı Mehmet Aydın TRT’nin yayın etiği ve yasaları ihlal eden yayın
politikası konusunda, suskunluğunu koruyarak sorumluları himaye etmiş…” Burada
kalsa söyleyeceğim şeyler farklı olurdu. Noktayı buraya koysaydı. K. KEMAL ANADOL
(İzmir) – Sayın Bakan, esas oğlan Tuncay Güney. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) - Ama orada koymuyor “Ve bu siyasi komplonun
planlayıcısı konumunda hareket etmiştir.” Dili benden iyi olan, Türkçesi benden
iyi olan arkadaşlarımla otuz kırk dakikalık bir çalışma yaptık. Acaba
“Planlayıcısıdır.” demek ile “Planlayıcısı konumunda hareket etmiştir.” demek
arasında dil inceliği açısından –ki benim hastalığımdır o- bir fark var mı?
Dört arkadaştan ikisi var dedi, ikisi yok dedi. Var diyenler “Dır demektir bu.”. Yok diyenler dediler ki: “Hâlâ, Sayın
Bakan, gensoru vermişler ama galiba sana kıyamıyorlar.” Onun için, o konumda
olur da, o konumda olduğunun farkında olmaz der, belki de kurtulursun. Mahcup dememin sebebi bu, mahcup gensoru dememin sebebi bu. Dakikalarıma
bir bakayım… Dolayısıyla da, tabii, gerisi devam ediyor. Şimdi,
arkadaşlar, şunu da söyleyeyim: Bu söylediğim her cümlenin aksini, iddialarımın
aksini getiren varsa -dinlemeye hazırım- temel görüşlerimin aksini söyleyen
varsa on dakikada Bakanlığı da milletvekilliğini de siyaseti de anında
bırakırım. Benim kişiliğim söz konusu olduğunda hiçbiri önemli değil, hiçbiri
umurumda değil. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) K. KEMAL ANADOL
(İzmir) – Beş dönem daha yaparsın, sen görevini yapıyorsun. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) - Arkadaşlar, bu programla ilgili bana herhangi bir soru
sorulmamıştır, benim fikrim alınmamıştır, bana müracaat edilmemiştir, benden
bir tavsiye alınmamıştır. İyi ki alınmamıştır çünkü o zaman suç işlerdim ben.
Eğer “yayınlamasanız” deseydim, eğer “bırakın” deseydim, TRT’nin özerkliğine,
bağımsızlığına müdahale ettiğim için işte asıl o zaman kendimi siyaseten suçlu
hissederdim. Arkadaşlarıma söylüyorum, istediğiniz, sizin çerçevenize,
yasalarınıza uygun olan yayını yapın, geride bunun… Ödeviniz bu ise bunun
sorumluğu da size aittir diyorum. ALİ İHSAN KÖKTÜRK
(Zonguldak) – İktidara saldırıyorlar mı, sadece muhalefete saldırıyorlar! MALİK ECDER
ÖZDEMİR (Sivas) – Yani biraz daha devam etsinler diyorsunuz. Sizden beklenen de
odur zaten. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – Dolayısıyla bunu da yanlış anlayanlar olur ama onu da
göze alıyorum, samimiyetle söylüyorum, ne bu konuda ne de bugüne kadar
yaptıkları temel yayınlar konusunda TRT’nin bana bir ön bilgi verme âdeti
yoktur, ben de zaten böyle bir talepte asla bulunmadım, bundan sonra da bulunmayacağım.
Yayını yaparlar, eğer ondan hakikaten ülkem yararlanıyorsa, görevlerini yerine
getiriyorlarsa aferin onlara, tebrik ederim; yok eğer hukuki bir sıkıntı
doğarsa bu memlekette hukuki sürecin nasıl başladığı, nasıl devam ettiği, nasıl
sonlandığı da bellidir. Gerçi birçoğuna göre bugünlerde o da bellidir değil, o
kadar kafa karışık ki. ÇETİN SOYSAL
(İstanbul) – Verdiğiniz talimatla görev yerine gelmiş ama! MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Hukuken değerlendirin bir de. DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN (Devamla) – Şimdi, biraz, bu birkaç
sayfayı geride bırakıp da şu noktaya gelmek istiyorum: Şimdi, asıl bu, benim
siyasi komplonun planlayıcısı konumunda hareket ettiğim iddiasıyla ilgili,
açıkça söyleyeyim, bu konuda kıymetli vaktinizi -son cümlelerime geliyorum- hiç
mi hiç almak istemiyorum ama yine de epeyce hayret içinde ve biraz da üzüntü
içinde bir iki cümle daha söyleyeyim. Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; hakkımda gensoru vermek için, gensoru metninde
okuduğunuz boyutta gerçekten de bu kadar abartıya hiç gerek yoktu. Bu kadar
abartıya hiç gerek yoktur. MALİK ECDER
ÖZDEMİR (Sivas) – Aynı hakaret size yapılsaydı! DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – “Bir komplonun planlayıcısı.” derken bu metin kendi
kendisini yıkmış zaten, bu iddia kendi kendisini çürütmüş. Hodri meydan desem,
şu 72 milyona gitsem, acaba bu cümleye bu ülkede kaç kişi inanır? Kaç kişi
inanır bu ülkede? Varsanız gidiyorum, beraber gidelim. K. KEMAL ANADOL
(İzmir) – Bırak onları, bırak! HAKKI SUHA OKAY
(Ankara) – Yakışıyor mu size Bakan ya! DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – Yok, size bu gensoru çok yakıştı! Hakkımda gensoru
vermek için… MALİK ECDER ÖZDEMİR
(Sivas) – Süre bitti ya! Sorulara cevap verin sorulara! DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – Gensoru metninde, tekrar ediyorum, buna gerek yoktu.
Değerlendirmeler konusunda eğer bu şekilde abartıyla girerseniz doğru
söyledikleriniz hakkında da ciddi şüpheler uyanır. Bu bir mantık kuralıdır.
Eğer dört cümleden biri mantıksızsa, geride kalanların mantıksız olduğuna dair
ciddi kuşkular, ciddi şüpheler uyanır. K. KEMAL ANADOL
(İzmir) – Seninki tamamen mantıksız o zaman, hepsi! DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – Evet, şimdi son cümleye geliyorum Sayın Başkan,
vaktinizi fazla almayacağım. K. KEMAL ANADOL
(İzmir) – Daha yirmi dakikan var, konuş! MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Hocam, hukuken de değerlendirin. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – Arkadaşlar, ben, bırakınız burada sözü edilen siyasi
komplonun tamamını, bir tek parçasının dahi içinde olmayı, bir tek parçasını
dahi planlama durumunu, planlama kabiliyetini, planlama yeteneğini taşıyan bir
insan değilim. Bırakınız koca bir komployu, bir parçasını dahi düzenleyecek,
planlayacak bir kabiliyetten, bir yetenekten mahrumum. (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun
Sayın Bakanım, devam edin, konuşmanızı tamamlayınız. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – İkincisi: “Suskun…” Doğrudur. Eğer suskunluktan maksat
her zaman yeteri kadar temelli, güvenilir, dayanılır bilgiye sahip olmadan,
akıllı hayatım boyunca -çocukluğumu kastetmiyorum- hiçbir yerde
konuşmamışımdır, susmayı tercih etmişimdir. Birincisi, evvela bir konuda bir şey
söyleyebilmem için o konuda yeteri kadar benim elimde bilgimin olması lazım.
Dolayısıyla, suskunluk mu; ben bunun hukuka mugayir olup olmadığını bilmediğime
göre onu bekleyeceğim. Dolayısıyla, suskunluk bir tedbirden gelir, ilmî, fikrî
ve mantıki bir tereddütten gelir -benim mesleğim o olduğu için de zaten var
olan odur- bir de korkaklıktan gelir. Bugüne kadar öbür tedbirlerim hakkında
epeyce şahit vardır ama korkaklık -o da insanidir, olsa umurumda değil ama-
olduğunu zannetmiyorum. Dolayısıyla, evvela bu “suskunluk” kelimesiyle ilgili
eleştiriyi siliyorum kalın bir çizgiyle. Geliyorum
“mahcup”a: “Mahcup” kelimesi nereden geliyor? Hicap edendir, hicap eden
demektir. (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Bakan, son cümlelerinizi alabilir miyim. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – Tamam, son
cümlelere geliyorum Sayın Başkanım. BAŞKAN –
Buyurunuz. DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – Hicap eden demektir. K. KEMAL ANADOL
(İzmir) – Milletvekillerine de yapacaksınız değil mi aynı uygulamayı Sayın
Başkan? DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (Devamla) – Eğer, gerçekten, yine, bu da, yani hicap etme, komplo
bilememe, komplo hazırlayamama bir yetenek eksikliği ise, bir kabiliyet
eksikliği ise yüce Mevla bana böyle bir kabiliyeti vermediği için ona hamdediyor, hepinize de şükranlarımı arz ediyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) BAŞKAN –
Teşekkürler Sayın Bakanım. Sayın
milletvekilleri, Devlet Bakanı Mehmet Aydın hakkındaki (11/6) esas numaralı
gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmeler
tamamlanmıştır. Şimdi, gensoru
önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususunu oylarınıza sunacağım. Gensoru
önergesinin gündeme alınmasını kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmemiştir efendim gensoru. Sayın milletvekilleri,
gündemin “Sözlü Sorular” kısmına geçiyoruz. VII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI 1.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in,
Antalya’daki işletmelerin gıda güvenliğine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/386) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın
cevabı 2.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık’ın, meyve üreticilerinin desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/388) ve
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 3.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
doğrudan gelir desteğine ve alternatif desteklere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/391) ve
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 4.- Mersin Milletvekili İsa Gök’ün, bazı belediyelerin kimi
yerlere bedelsiz su kullandırdığı iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/605)
ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 5.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, soruşturma izni
verilmeyen belediye başkanlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/607) ve
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 6.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
çiftçilerin ekonomik durumuna ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/649) cevaplandırılmadı 7.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
doğrudan gelir desteğine ve ürün desteklemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/651)
cevaplandırılmadı 8.- Mersin Milletvekili İsa Gök’ün, bir derneğe ilişkin
sözlü soru önergesi (6/659) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 9.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu’nun, özel güvenlik kurumlarının görev ve
yetkilerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/672) ve İçişleri Bakanı Beşir
Atalay’ın cevabı 10.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
okulların güvenliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/682) ve İçişleri Bakanı
Beşir Atalay’ın cevabı 11.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün,
1 Mayıs kutlamalarına ve DİSK’e karşı tutuma ilişkin sözlü soru önergesi
(6/697) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 12.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
belediyelerin sigara yasağına yönelik hazırlıklarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/768) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 13.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, bir kaymakamın
sözlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/805) ve İçişleri Bakanı Beşir
Atalay’ın cevabı 14.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın,
Van Valisi ve Emniyet Müdürünün bazı olaylardaki müdahalelerine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/817) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 15.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ankara Büyükşehir
Belediyesinin halk konserleri harcamalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/836)
ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 16.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Çankaya
Belediyesinin bahar şenlikleri harcamalarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/837) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 17.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, ihalelere ilişkin
sözlü soru önergesi (6/848) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 18.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, belediyelerin
elektrik borçlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/871) ve İçişleri Bakanı
Beşir Atalay’ın cevabı 19.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in,
Antalya’da sivrisinekle mücadeleye ilişkin sözlü soru önergesi (6/881) ve
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 20.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in,
Antalya’da toplu taşımadaki Antkart uygulamasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/883) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 21.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün,
hakkında soruşturma açılan belediye başkanlarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/899) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 22.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
polis nöbet kulübelerinin güvenlik sorununa ilişkin sözlü soru önergesi (6/910)
ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 23.- Şırnak Milletvekili Sevahir
Bayındır’ın, havaya ateş açan bazı koruculara ilişkin sözlü soru önergesi (6/928)
ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 24.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun,
bir köye jandarma karakolu açılıp açılmayacağına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/937) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 25.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu’nun, bir cenaze merasimine katılanların
kılık kıyafetine ilişkin sözlü soru önergesi (6/938) ve İçişleri Bakanı Beşir
Atalay’ın cevabı 26.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
Güngören’deki terör olayına ilişkin sözlü soru önergesi (6/939) ve İçişleri
Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 27.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Kelkit Çayı taşkın
koruma çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/952) ve İçişleri Bakanı
Beşir Atalay’ın cevabı 28.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün,
belediyelerin imar değişikliklerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/960) ve
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 29.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün,
Almanya’daki bir derneğin dava dolayısıyla takibine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/969) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 30.- Şırnak Milletvekili Sevahir
Bayındır’ın, bir operasyonda bir köye ateş açıldığı iddiasına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/971) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 31.- Şırnak Milletvekili Sevahir
Bayındır’ın, gıda bankacılığı yapan dernek ve vakıflara ilişkin sözlü soru
önergesi (6/997) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 32.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir kasaba yolunun
bakımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1004) ve İçişleri Bakanı Beşir
Atalay’ın cevabı 33.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, işyerlerinde
Türkçe ad kullanılması kararı alan belediyelerin teşvikine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1024) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı 34.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, belediyelerin
kurduğu şirketlere ilişkin sözlü soru önergesi (6/1031) ve İçişleri Bakanı
Beşir Atalay’ın cevabı 35.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün,
belediyelerin denetimine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1043) ve İçişleri
Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı BAŞKAN - İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay, gündemin “Sözlü
Sorular” kısmının 1, 2, 3, 93, 95, 122, 123, 126, 136, 145, 150, 190, 212, 221,
236, 237, 243, 260, 270, 271, 286, 297, 312, 316, 317, 318, 331, 337, 345, 347,
368, 374, 389, 394, 406’ncı sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir. Şimdi soruları
sırasıyla okutuyorum: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın M. Mehdi
Eker tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim. Tayfur
Süner Antalya Antalya’da gıda
güvenliği ve hijyen için olağanüstü çaba gösteren
işyerlerinin ödüllendirilmesi için 2006 yılında “Beyaz Bayrak” uygulaması
başlatılmıştır. Gıda üzerine yüzlerce işletmenin faaliyet gösterdiği Antalya’da
otel, lokanta ve fastfood’lara yapılan bu uygulamayla
birlikte gıda güvenliğinin sağlanması amaçlanmıştır. Soru 1: 2006
yılında Antalya’da kaç işyeri “Beyaz Bayrak” almaya hak kazanmıştır? 2007
yılında kaç işyeri başvuruda bulunmuştur? Bu işyerlerinden kaçına “Beyaz
Bayrak” verilmiştir? Soru 2: “Beyaz
Bayrak”ın Antalya’da iki yıldır verilmesine rağmen başvuran ve ödüllendirilen
işyeri sayısının az olması, hijyenik ve güvenli gıda
tüketmediğimiz anlamına mı gelmektedir? Soru 3: Turizmin yoğun olarak yaşandığı Antalya’da “Beyaz
Bayrak”lı işyeri sayısının az olması, turizmi olumsuz yönde etkilemez mi? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıda belirtilen soruların Tarım ve Köyişleri
Bakanı Sayın Mehdi Eker tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini
saygılarımla arz ederim. Prof.
Dr. Alim Işık Kütahya Bilindiği gibi, Kütahya ili başta olmak üzere birçok
ilimizde meyve üretimi ön plandadır ve birçok aile meyve üretimiyle geçimini
sürdürmektedir. Ancak son yıllarda yakıt, gübre, ilaç vb. gibi girdi
fiyatlarının giderek artmasına karşın ürün fiyatlarının aynı oranda
yükselmemesi ülkemiz genelinde birçok meyve üreticisini sıkıntıya sokmuştur. Bu
nedenle tarla bitkileri ve yem bitkileri desteğine benzer üretim desteğinin
meyve üreticilerine de yapılması kaçınılmaz olmuştur. Bu konuyla ilgili olarak; 1. Bakanlığınız 2008 yılı destek programında meyve
üreticilerine ilişkin herhangi bir destek yer almakta mıdır? 2. Destek var ise hangi meyveler bu destek kapsamındadır? 3. Desteğin toplam miktarı ve şartları nedir? 4. Meyve Üreticileri Birliklerinin desteklenerek meyve
üreticilerinin bu çatı altında toplanması konusunda bakanlığınızca hangi tür
çalışmalar yürütülmektedir? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. Hasan
Çalış Karaman Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın doğrudan gelir desteğinin
kaldırılması konusunda yapmış olduğu açıklamalar bazı basın yayın organlarında
yer almaktadır. 1- Çiftçilerimize yapılan doğrudan gelir desteğini hangi
tarih itibarıyla kaldırmayı planlıyorsunuz? Çiftçinin alacağı olan ödemesi
gecikmiş doğrudan gelir desteği ödemelerini hangi tarih itibariyle
ödeyeceksiniz? 2- Çiftçinin desteklenmesi ile ilgili alternatif tarım
politikalarınız neler olacaktır? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıda yer alan sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir
Atalay tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim. İsa
Gök Mersin Konya ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri tarafından,
okullardan su ücreti alınırken, hatta ön ödemeli su uygulaması yaparak ödeme
yapamayan okullara su verilmezken, cami, mescit, Kuran kursu gibi yerlerden su
ücreti alınmadığına dair duyumlar alınmıştır. 1- Konya, Ankara
veya herhangi bir Belediyenin cami, mescit, Kuran kursu gibi yerlere bedelsiz
su kullanımı sağlayan bir uygulaması var mıdır? Gerekçesi nedir? 2- Belediyelerin
bazı kesimlere ücretsiz verdikleri hizmetlerin, hizmet bedelini ödeyen
vatandaşlara getirdiği ek külfet nasıl karşılanacaktır? Belediye hizmetlerinin
adil dağıtımı konusunda Bakanlığınız tarafından uygulanan tedbirler nelerdir? 3- Belediyelerin,
çocuklarımızın sağlıklarını tehdit eden su sıkıntısını ortaya çıkaran “okullara
ön ödemeli su uygulaması”na karşı Bakanlığınızın
yaklaşımı nedir? Sorunun çözümü için ne yapılacaktır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın aracılığınızla İçişleri Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 08.04.2008 Kamer
Genç Tunceli 1) Göreve
geldiğiniz günden bugüne kadar partiniz, AKP’li olup da hakkında soruşturma
izni istenen ve tarafınızdan izin verilmeyen kaç tane Belediye Başkanı
bulunmaktadır? 2) Bunlar hangi
Anakent, İl İlçe ve Belde Başkanlarıdır? 3) Hangi
suçlardan haklarında soruşturma izni istenmiştir? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi
Eker tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. Saygılarımla. Hasan
Çalış Karaman Kuraklık
nedeniyle ortaya çıkan verim düşüklüğü, çiftçinin ürünlerini normal
değerlerinde satamaması, girdi yüksekliği, uygulanan politikaların çiftçiyi
borcunu ödeyemez hale getirmesi gibi nedenler yeterince sıkıntı yaratmışken,
doğrudan gelir desteği ve diğer çiftçi destekleri üzerine haciz koyulması
çiftçinin nefesini kesen bir uygulama olmuştur. Çiftçilerimizi göçe zorlayan bu
uygulama, büyükşehirlerin varoşlarında yeni ekonomik ve sosyal problemlerin
kaynağı olmaya devam edecektir. 1) Çiftçimizi
doğduğu yerde doyar hale getirmek için ne gibi yeni çalışmanız vardır? 2)
Çiftçilerimizin doğrudan gelir desteği ve diğer destekler üzerine haciz koymayı
önlemeye yönelik bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi
Eker tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. Saygılarımla. Hasan
Çalış Karaman Çiftçilerimize
verilmekte olan doğrudan gelir desteğini kaldırarak, ürün desteklemesi ile
ilgili çalışmalarınız olduğu bilinmektedir. Ancak bizim tespitlerimize göre;
böyle bir uygulama ile bu kalemde çiftçiye devlet tarafından aktarılacak destek
azalacaktır. Bu uygulama; elinde yeterli arazisi bulunmayan dağlık kesim ve
orman köylerimizde yaşayan çiftçilerimizi bitirecek bir uygulama olarak
görünmektedir. 1) Doğrudan gelir
desteğinin aksayan yönlerini düzelterek devam etmek yerine, ürünü desteklemeyi
hangi nedenlerle ihtiyaç hissetiniz? 2) Ortalama
yıllık ne kadar doğrudan gelir desteği ödeniyor? Üretim desteğiyle çiftçiye ne
kadar ödeme yapmayı hedefliyorsunuz? 3) Kamuoyuna
yansıyan bilgiye göre; doğrudan gelir desteği uygulamasından, üretim bazlı desteğe geçince bu yolla çiftçiye verilen desteğin
yaklaşık 1 milyon dolar azalacağı doğru mudur? Doğru ise, bu durumu nasıl izah
ediyorsunuz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıda yer alan
sorularımın İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
saygılarımla arz ederim. İsa
Gök Mersin Hizbullah adlı yasadışı örgüte yakınlığıyla bilinen "Mustazaflar ile Dayanışma Derneği (Mustazaf-Der)"
adlı dernek tarafından, Adana'da gerçekleştirilen Kutlu Doğum Haftası
etkinliğinde konuk erkek ve kadınların haremlik-selamlık oturtulduğuna, sürekli
tekbir getiren göstericilerin, kara çarşaflı kadınların bulunduğu yerden
gazetecilerin görüntü almasına izin vermediklerine, küçük türbanlı çocukların,
programın sonuna doğru sahneye çıkartılıp kitleye gösterildiğine ve etkinlik
boyunca sunucu ve konuşmacıların tehdit dolu mesajlar verdiğine ilişkin
haberler bulunmaktadır. Soru 1) Adı geçen derneğin tüzüğünde gösterilen amaçlar nelerdir? Soru 2) 5253 sayılı Dernekler Kanunu hükümleri uyarınca;
Bakanlığınız tarafından, söz konusu derneğin tüzüğünde gösterilen amaçlar
doğrultusunda faaliyet gösterip göstermediği denetlenmiş midir? Denetlenecek
midir? Soru 3) Adana Büyükşehir Belediyesi'ne ait Mimar Sinan Açık Hava
Tiyatrosu'nda düzenlenen bu etkinlikte yaşananlarla ilgili olarak ilgili
belediye yahut dernekle ilgili herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
soruların İçişleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Beşir Atalay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla. Ferit
Mevlüt Aslanoğlu Malatya Ülkemizde can ve
mal güvenliğinin teminatı Anayasamız uyarınca Türkiye Cumhuriyeti Devletidir.
Ancak, özellikle Bakanlığınız tarafından Halkın, mal ve can güvenliği kısmen
özel güvenlik kurumlarına havale edilmektedir. Mal güvenliği konusunda özel
kurumların kendi önlemlerini almaları doğal olmasına karşın, bazı kurumlar ve
özel sektör vatandaşın can güvenliğini ihale ile özel güvenlik kurumlarına
ihale etmektedirler. 1) Özel güvenlik
kurumlarının görev ve yetkileri tamamen belirlenmiş midir? Özellikle can
güvenliği konusunda yetkileri var mı? 2) Özel güvenlik
kurumlarının yetki ve sorumlulukları açık ve net belirlenmiş midir? 3) Kamu kurumları
dahil, özellikle bu hizmetlerin ihalesinin can
güvenliği açısından devam etmesinin ileride farklı sonuçlar doğurmayacak mıdır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
arz ederim. Saygılarımla. Hasan
Çalış Karaman Ülkemizin en
büyük İllerinden birinde 2 bin 357 okulda toplam 1 milyon 225 bin 612 veli ile
yapılan anket kamuoyuna yansımıştır. Ankete katılanların yüzde 92,42'si okul ve
çevre etkenlerine ilişkin sorulara verdikleri yanıtlarda, "güvensizlik
duyduklarını" belirtmişlerdir. Bu bilgiler
ışığında; 1) Özellikle
Büyükşehirlerimizde çocuklarını okula gönderen veliler, çocuklarının arkasından
endişe duymaktadır. Güvensizlik ortamımın güven ortamına çevrilmesi konusunda
bir çalışmanız var mıdır? Bu konuda çalışma yapmayı düşünüyor musunuz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Prof.Dr.Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. Yaşar
Ağyüz Gaziantep 1) 1 Mayıs İşçi
Bayramını Taksim'de kutlamak amacıyla toplanan ve yürüyen işçileri önlemek
için, diğer illerden ne kadar Emniyet gücü takviyesi yapıldı? Buna gerek var
mıydı? Ne kadar Gaz Bombası kullanıldı? 2) En büyük İşçi
örgütü olan DİSK, yasal örgüt değilse, Sendikal yaşamına neden müsaade
ediyorsunuz? Taksim Meydanı
neden sadece Emekçiler ve Örgütlerine kapalı? 3) Demokrasi ve
Özgürlük kavramından ne anlıyorsunuz? Bundan böyle
kutlama ve Demokratik Eylem Özgürlüğü Hükûmetin
kararı ile mi kullanılacak? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
arz ederim. Saygılarımla. Hasan
Çalış Karaman Tütün Mamulleri
Zararının Önlenmesi ve Kontrolüne Dair 4207 Kanun, 19 Mayıs itibariyle
uygulamaya girmiştir. Böylece, Türkiye’ye halkın ortak kullanım alanlarında
sigara içimi yasaklanmıştır. Bu bilgiler
ışığında; 1) Sigarasız bir
yaşamı destekliyor ve uygulamaları yakından takip ediyoruz. Belediyelerimiz,
uygulamaya hazırlıksız mı yakalanmıştır? Otobüs durakları, ana cadde ve
sokaklarda izmaritlik ve çöp sepeti bulunmaktadır. Bu alanlarda sigara içen
tiryakiler, sigara izmaritlerini ve paketlerini nereye atacak? Bu konuda
çalışmanız var mıdır? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın aracılığınızla İçişleri Bakanı Beşir
Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
04.06.2008 Kamer
Genç Tunceli Basına intikal eden bilgilere göre;
Elazığ Karakoçan Kaymakamı Erdinç Yılmaz; YİBO yurdunda kalan 28 kız öğrenciye
akşam vasıta tahsis edilmesiyle ilgili olarak bunların 12'sinin Alevi olduğunu,
Alevilerin Devlete bakış açısının bilindiği demek suretiyle Alevi inançlı
insanların Devlet düşmanı olduğu imasında bulunmuş ve bu konuyu size ileten
Elazığ Milletvekili Sayın Feyzi İşbaşaran'a tepki
gösterdiğiniz belirtilmektedir. 1) Alevilere Devlet düşmanı imasında bulunan bu kaymakam
hakkında ne gibi işlem yapılmıştır? 2) Konuyu size intikal ettiren Sayın Milletvekiline neden
tepki gösterdiniz? Siz kaymakamın düşüncelerini paylaşıyor musunuz? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na Aşağıdaki sorularımın, İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay
tarafından Anayasa’nın 98. ve TBMM İç Tüzüğü’nün 99. maddeleri gereğince sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Fatma
Kurtulan Van “Van Valisi Özdemir Çakacak ve Emniyet Müdürü Salih Kesmez
göreve başladıkları süre itibarı ile Van’da yasa ve Anayasa’da tanımlanan
demokratik taleplerin sert müdahalelerle bastırılması doruğa çıkmıştır. Bunun
son örneği 3 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği 8 Mart ve Newroz’daki
silahlı müdahalelerde yaşanmıştır. Bu tablo açık bir biçimde yaşam hakkı
ihlalinin olduğunu göstermektedir. İlgililer hakkında mağdur ailelerin yaptığı
suç duyurusu henüz sonuçlanmadan Emniyet Müdürüne “üstün hizmet” ödülü
verilmesi, hem hak ihlallerini gerçekleştirenlerin korunduğu endişesinin
artmasına hem de hukuki sürece bir müdahale şüphesinin doğmasına neden
olmaktadır. 1) Emniyet Müdürü hangi hizmetlerden dolayı
ödüllendirilmiştir? 2) 8 Mart ve Newroz’da yaşanan
olaylar da bu hizmetlerin içerisinde yer almakta mıdır? 3) Vali ve Emniyet Müdürü hakkındaki suç duyuruları hangi
aşamadadır?” Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla. Reşat
Doğru Tokat Soru: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yapılmış
olan halk konserleri için 2007 yılında ne kadar harcama yapılmıştır? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla. Reşat
Doğru Tokat Soru: Çankaya Belediye Başkanlığınca yapılmış olan
2007-2008 yılı bahar şenlikleri için ne kadar harcama yapılmıştır? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla. Dr.
Reşat Doğru Tokat Soru: 16.06.2008
tarihli ülke genelinde yayın yapan bir gazetede, Kamu İhale Kurumu Başkanına
atfen yayınlanan haberde mevzuata aykırılık nedeniyle en fazla Sağlık
Bakanlığı, Belediyeler ve KİT'lerin ihalelerinin iptal edildiği haberi
yayınlanmıştır. Bakanlığınız merkez ve taşra teşkilatı ile Belediyeler
tarafından; 1) 2007 yılında
kaç ihale yapılmıştır? 2) Bu ihalelerden
kaç tanesi Kamu İhale Kurumu tarafından iptal edilmiştir? 3) Teftiş Kurulu
Başkanlığınız ve Mahalli İdareler Kontrolörlüğünce veya muhakkikler vasıtası
ile şikayet üzerine ya da Normal Denetim sırasında
usulsüzlük tespit edilerek incelenen ve iptal edilen ihale sayısı kaçtır? 4) 2006 ve 2007
yıllarında Teftiş Kurulu Başkanlığı ve Mahalli İdareler Kontrolörlüğünce
teşkilatlarınızda yapılan Normal Denetim, İnceleme ve Soruşturma sayısı ne
kadardır? 5- Gazete
haberinde belirtildiği şekilde, Mevzuata aykırılık nedeniyle ihalelerin iptal
edilmemesi için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun
İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim. Saygılarımla. Dr.
Reşat Doğru Tokat Soru:
Belediyelerimizin elektrik üretimi yapan ve dağıtan kuruluşlara ne kadar vadesi
geçmiş borcu bulunmaktadır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim. Tayfur
Süner Antalya
Yaz aylarının
gelmesiyle birlikte Antalya'nın merkezi sivrisinekler tarafından işgal
edilmiştir. En sıcak dönemlerde sivrisinek dolayısıyla kapısını-penceresini
açamayan vatandaşlar, bu konuda şikâyetler yağdırmaktadırlar. Mahkeme kararıyla
sivrisinekle mücadele konusu Büyükşehir Belediyesi'ne verilmiş, diğer
belediyelerin yetkileri ellerinden alınmıştır. Soru 1) Büyükşehir Belediyesi, bu sıkıntının önüne geçebilmek için
ne gibi tedbirler uygulamaktadır? Soru 2) 2008 Haziran sonu itibariyle sivrisineğin önüne geçebilmek
için ne kadar ilaçlama yapılmıştır? Soru 3) Turizmin başkenti sayılan Antalya'mızda özellikle yaz
aylarında yaşanan bu sıkıntı, turistleri de olumsuz şekilde etkilemez midir? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim. Tayfur
Süner Antalya
Antalya'da
"akıllı kart sistemi"ni toplu taşımada
uygulayan Antkart firmasının Yönetim Kurulu Başkanı
Talip Küner, otobüsüyle birlikte bir hat satın
almıştır. Antkart uygulamasındaki sorunlar başta
olmak üzere, beldelere yeni hat konması nedeniyle geçen yıla göre toplu taşıma
hat fiyatlarının yarı yarıya düşmesinin ardından, Antkart’ın
otobüs hattı satın almasının planlı olduğu, bu şekilde otobüsleri tek tek toplayıp, piyasayı ele geçireceği şeklinde duyumlar
alınmaktadır. Soru 1) Bu
duyumlar doğruysa, böyle bir durum karşısında nasıl bir önlem almayı
düşünüyorsunuz? Soru 2) Sizce,
akıllı kart sistemi ihalesini alan Antkart firmasının
"otobüs hattı" satın alması ne derece etiktir? Soru 3) Antkart'ın yanlış uygulamaları sonucunda, maddi olarak zor
durumda kalan özel otobüs ve minibüs hatlarının sahiplerine kim sahip çıkacaktır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Beşir Atalay tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. Yaşar
Ağyüz Gaziantep
Seçimle iş başına
gelen Belediye Başkanları 5393 Sayılı Belediye Kanunu ve 5216 Sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanununa göre Belediyeleri yönetirler, 1) 2004 yılından
bugüne kadar yasal olmayan imar tadilatları nedeniyle, Bakanlığınızca hakkında
soruşturma açılan Belediye Başkanı var mıdır? 2) 2004 yılından
bugüne kadar yaptıkları ihaleler nedeniyle, Bakanlığınızca hakkında soruşturma
açılan Belediye Başkanı var mıdır? 3) 2004 yılından
bugüne kadar uygulamalarında ve işlemlerinde yaptıkları usulsüzlük veya
yolsuzluk nedeniyle, Bakanlığınızca soruşturma açılan Belediye Başkanı var
mıdır? 4) Her üç konuda
soruşturma açılan Belediye Başkanları var ise soruşturma sonucu ceza alan,
görevden alınan, tutuklanan Belediye Başkanları var mıdır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
arz ederim. Saygılarımla. Hasan
Çalış Karaman İstanbul
İstinye’de ABD Başkonsolosluğu’na yapılan hain saldırı ve çıkan çatışmada 3
polisimizin şehit olması, bu ve buna benzer hassas noktalarda bulunan polis
nöbet kulübelerinin güvenlik sorununu gündeme getirmiştir. Bu bilgiler ışığında; 1) Büyükelçilik
ve Başkonsolosluk gibi hassas noktalarda bulunan polis nöbet kulübeleri ne
kadar güvenlidir? Bu ve buna benzer yerleri korumakla görevli polislerin 24
saat nöbet tuttukları kulübelerin kaç adedi kurşun geçirmez
kulübelerden oluşmaktadır? 2) Bu ve bu tip
saldırılar karşısında tamamen ortada kalan ve kendini siper edemeyen güvenlik
güçlerimizin bu sorunlarına yönelik çalışma yapmayı düşünüyor musunuz? Bu
konuda çalışmanız var mıdır? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın, İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay
tarafından Anayasa’nın 98 ve İç Tüzüğün 96. maddesi gereğince sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. Sevahir Bayındır Şırnak Kamuoyuna da yansıdığı üzere 21/07/2008
tarihinde Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesinin Cevizağacı
köyünde Biksi, Kanas, Kaleşnikof ve M-16 silahlarıyla havaya on binlerce mermi
atılmıştır. Şırnak Valiliği, havaya ateş açan 11 kişiden 8’inin korucu olduğunu
ve kendilerine zimmetli görev silahları ve ruhsatsız silahlar ile havaya
rastgele ateş ettiklerinin tespit edildiğini, olaya karışan şahıslar hakkında
gerekli yasal işlemlerin başlatıldığını açıkladı. 1) Başlatıldığı açıklanan soruşturma çerçevesinde söz
konusu korucuların geçici olarak görevden alınması ve silahlarına el konulması
düşünülüyor mu? 2) Korucuların ruhsatlı/ruhsatsız silahlarla işledikleri
başka suçlar bulunmakta mıdır? Buna yönelik herhangi bir araştırma yapılmakta
mıdır? 3) Son yıllarda suç işleme oranlarında artış gözlenen
koruculuk sistemini değiştirme veya kaldırmaya yönelik herhangi bir çalışma
yürütülüyor mu? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Mehmet
Serdaroğlu Kastamonu Kastamonu ili Tosya İlçemizin Kilkuyu
Köyü, etrafındaki 15-20 köyün merkezi olup, pazar kurulan, Tosya İlçesine Kilkuyu’da bulunan Jandarma Karakolu uzun yıllar Kilkuyu
ve çevre köylerin insanlarına hizmet etmiştir. Karakol, bilinmeyen bir nedenle,
birkaç yıl önce kapatılmıştır. Sorular: 1) Tosya Kilkuyu Köyünde yeniden
jandarma karakolu açacak mısınız? 2) Açmadığınız takdirde Kilkuyu
ve çevre köylerin can ve mal güvenliği ve karakola bağlı diğer ihtiyaçlarını
nasıl karşılayacaksınız? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Beşir
Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla. Ferit
Mevlüt Aslanoğlu Malatya 24.07.2008 tarihinde Malatya, Doğanşehir İlçesi Polat
Beldesinde bir cenaze merasimi nedeniyle Malatyalı olmayan değişik yörelerden
gelen yaklaşık 300-400 kişilik grup tamamen sarıklı ve cübbeli, küçük çocuklara
bile cübbe ve sarık giydirilen bir grup adeta Polat sokaklarında cenaze
merasimi adı altında gösteri yürüyüşü yapılmışlardır. Bu kişilerin hiç birinin
Malatya ile ve Polat Beldesi ile hiçbir ilişki ve alakaları yoktur. 1) Böyle bir cenaze törenine katılanların kılık kıyafetleri
Kılık Kıyafet Kanunumuza uygun mudur? 2) Cenaze töreni
adı altında Polat sokaklarında gösteri yapan bu kişilerin esas amacı şeriat
mıdır? 3) Bu yürüyüşe
neden izin verildi, bu izni kim verdi, neden engel olunmadı? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
arz ederim. Saygılarımla. Hasan
Çalış Karaman İstanbul
Güngören’de iki ayrı noktada meydana gelen bombalı hain saldırıda, 17 kişi
hayatını kaybetmiş, 153 kişi de yaralanmıştır. Can ve mal kaybına neden olan
terörist saldırıya ülkemizin her köşesinden lanet yağmıştır. Bu bilgiler
ışığında; 1) Kuzey Irak’ta
hava bombardımanıyla iyice sıkışan PKK’nın şehirlere yönelik eylem girişiminde
bulunacağı tahmin ediliyordu. Niçin gerekli önlemler alınmamıştır? 2) Daha önceden
polise ihbar yapıldığı konusunda halk arasında yaygın bir kanaat oluşmuştur.
Patlama konusunda daha önceden yapılan bir ihbar var mıdır? Varsa bu ihbar
üzerine hangi önlemler alınmıştır? 3) Patlamalar
niçin önlenememiştir? Saldırıyı üstlenen olmuş mudur? Ergenekon adını
verdiğiniz operasyonla bir bağlantısı var mıdır? Saldırıyı gerçekleştiren kişi
veya kişiler yakalanmış mıdır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun
İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim. Saygılarımla. Dr.
Reşat Doğru Tokat
Soru: Erbaa
sınırları içerisinde Kelkit çayında yapılmakta olan taşkın koruma çalışmaları, Tepekışla-Bölücek
(Erbaa-Yenimahalle) köy sınırlarında durdurulmuş olup, Kelkit çayı tarım
arazilerine zarar vermektedir. Kelkit çayı üzerindeki taşkın koruma çalışmaları
ne zaman tamamlanacaktır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Beşir Atalay tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. Yaşar
Ağyüz Gaziantep
Belediye
Meclisleri görevlerini yaparken alacakları imara ilişkin kararlarda Belediye
yasası ile İmar yasasına uymak zorundadırlar. Son zamanlarda,
özellikle Büyükşehir Belediye Meclislerinde gündemin % 90’ının İmar
değişikliğinden oluştuğu kamuoyunca bilinen ve tarafımdan belirlenen bir
gerçektir. 1) En son
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinde kabul edilen ve bir siyasetçinin aracı
olup, çıkar sağladığı belgeli olarak, kamuoyuna yansıyan Silivri’deki arazinin
imar değişikliği yapımındaki usulsüzlükler, yetkinin ve görevin kötüye
kullanılmasıyla ilgili yasalara aykırılık nedeniyle, kamuoyuna yansımasını suç
duyurusu kabul ederek soruşturma açmak için Teftiş Kurulunu görevlendirdiniz
mi? 2) Bakanlığınızca
3194 sayılı İmar yasasının İmar planı yapım ve değişikliklerine ilişkin
hükümlerine aykırı yapılmış veya gündemde olan inşaat yoğunluğuna artırıcı
yeşil alanları yok eden ve rant yaratan, İmar
tadilatlarını şikâyete bağlı olmadan denetlediğiniz ve sonuçlandırdığınız
Belediye veya Belediyeler var mıdır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Beşir Atalay tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. Yaşar
Ağyüz Gaziantep Almanya’da Deniz
Feneri Derneği ile ilgili olarak açılan ve şu anda görülen davada, bu derneğin
yardıma muhtaç insanlar için, yardım ve bağış toplayan, dağıtan bir kuruluş
olmaktan öte Şirket kuran, Ticaret yapan, Ülkemizdeki bağlantılı Dernek ve
Şirketlere para transfer eden konumda olduğu anlaşılmaktadır. 1) Almanya’da
açılan bu yargılama davası Dernekler Yasası kapsamında Ülkemizde
kurulu bulunan Deniz Feneri Derneği ile somut ilişkileri olduğundan
Bakanlığınızca dava izlenmekte midir? 2) Ülkemizde 1998
yılından bu yana kurulu bulunan Yardım ve Bağış Toplama ile Dağıtma gibi İnsani
Yardım Fonksiyonu üstlenmiş gibi görünen ve 2004 yılından sonra, her türlü
Yasal imtiyazlar, Muafiyetlerle donatılan Ana sözleşmesine dayanarak Gıda
Bankacılığı yapan, Deniz Feneri
Derneğinin, Dernek ve Yöneticileri hakkında Almanya’da açılan davadaki somut
ilişki ve iddialara dayanarak soruşturma açmayı, yasal işlem yapmayı ve
faaliyetlerini durdurmayı düşünüyor musunuz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın
İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim. Sevahir Bayındır Şırnak İlkbahar
aylarından itibaren artan askeri operasyonlar kapsamında Bingöl’ün Karlıova
İlçesine bağlı Meşeli köyü 27 Ağustos 2008 tarihinde sabah saat 04.00 sularında
2 askeri helikopter tarafından taranmış ve can kaybının yaşanmadığı olayda
köylülere ait 3 büyükbaş hayvan telef olmuş ve mal kaybı yaşanmıştır. Jandarma
tarafından telef olan hayvanlar olay yerinden götürülmüştür. 1) Söz konusu
köyün taranması olayına ilişkin sorumlular hakkında herhangi bir soruşturma
başlatılmış mıdır? 2) Olaya ilişkin
Bakanlık olarak bilgilendirildiniz mi? 3) Operasyonlar
sırasında sivillerin zarar görmemesi için önlemler alınmakta mıdır? 4) Köylülerin
zararları karşılanacak mı? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. Sevahir Bayındır Şırnak Sorular: 1) Gıda
bankacılığı yapan dernek veya vakıfların isimleri nedir? Bu dernek veya
vakıflar bugüne kadar ne kadar bağışta bulunmuşlardır? 2) Bu dernek ve
vakıflar denetlenmiş midir? 3) Deniz Feneri
isimli derneğin 2004, 2005, 2006, 2007 yıllarına ait dernek beyannameleri
verilmiş midir? Bu beyannamelere göre yıllık gelir-gider bilançosu ne kadardır. Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun
İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim. Saygılarımla. Dr.
Reşat Doğru Tokat Soru: Tokat İli
Erbaa İlçesi Akça Kasabasını Erbaa-Taşova devlet karayoluna bağlayan yolun acil
bakıma ihtiyacı vardır, vatandaşlarımızın sıkıntısını gidermek için yolda ne
zaman bakım çalışmaları yapılacaktır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun
İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim. Saygılarımla. Dr.
Reşat Doğru Tokat Soru: İş
yerlerinde Türkçe ad kullanma kararı alan belediyeleri teşvik amaçlı olarak
ödüllendirmeyi düşünüyor musunuz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim. 15.10.2008 Av.
Rıdvan Yalçın Ordu Soru: Özellikle metropol belediyelerinin şirketler kurarak haksız rekabet
yarattıkları daha önemlisi kurdukları şirkete ihaleler verdikleri, ihaleyi alan
şirketin de taşeronlara dilediği gibi iş bölüştürerek, haksız kazanç
sağlamasına yol açtıkları belediyenin kendi şirketi ile rekabet etmeye kalkan
kişilere karşı da diğer işlerinin yürümeyeceği ikazı ile müdahil olunduğu
konuları sıkça gündeme gelmektedir. Bu itibarla; a) Ülkemizde
bulunan belediyelerimizce kurulmuş şirketler hangileridir? b) Bu
şirketlerin hissedar yapısı ve yöneticileri kimlerdir? c) Bu
şirketler sahip oldukları belediyelerden ihale ile iş almakta mıdırlar?
Almışlarsa bu işler hangileridir? d) Bu
şirketler bir kamusal denetime tabi midir? e) Bu
şirketlerde ayrı ayrı kaç kişi istihdam edilmektedir? f) Bu
şirketlerin sahibi oldukları belediyelerden iş almaları yasal mıdır? Etik
midir? Serbest piyasa kurallarına uygun mudur? Açıklanmasını arz
ederim. Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Beşir
Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. Yaşar
Ağyüz Gaziantep Son yıllarda Belediyelerde yaşanan imar yolsuzlukları çok
yoğun biçimde kamuoyunda tartışılmakta ve tedirginlik yaratmaktadır. Bakanlığınızın Belediyeleri denetleme yetkisini kullanması,
kamuoyuna güven vermektedir. 1) Bakanlığınız denetim görevini yaparken neden siyasi
ayrım yapmaktadır? Son günlerde bir ses kaydına dayalı olarak Çankaya
Belediyesine ilişkin iddiaları araştırmak üzere, alelacele Müfettiş
görevlendirilirken, AKP’li Belediye Başkanlarının yönettiği Belediyeler için
neden soruşturma açılmamaktadır? 2) Basında uzun süre yer alan, bir
siyasetçinin aracı olup çıkar sağladığı belgelenen, İstanbul Büyükşehir
Belediyesinde yaşanan imar yolsuzluğu ile Belediye Başkanının “Siz
hissedarlardan hisseleri toplayın, ben imar tadilatı yaparım.” diye söz verdiği
ve 73,5 Trilyonluk Rant yaratılan imar yolsuzluğu hakkında Gaziantep Büyükşehir
Belediye Başkanlığı hakkında soruşturma açmayı düşünüyor musunuz? BAŞKAN – Soruları cevaplandırmak üzere
İçişleri Bakanı Beşir Atalay. Buyurun Sayın Atalay. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Son otuz dakikamız kaldı, onu size vereceğim. İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; saygılarımla selamlıyorum. Soruların cevaplarına önce Tarım Bakanımıza sorulan ilk üç
sorunun cevabıyla başlıyorum. Antalya Milletvekili Sayın Tayfur Süner’in,
beyaz bayrak alan işletmeler ile ilgili, iş yerleri ile ilgili sorusunun
cevabı: Antalya’da gıda güvenliği ve hijyen için
olağanüstü çaba gösteren iş yerlerinin ödüllendirilmesi için 2006 yılında
“beyaz bayrak” uygulaması başlatılmıştır. Gıda üzerine yüzlerce işletmenin
faaliyet gösterdiği Antalya’da otel, lokanta ve fastfood’lara
yapılan bu uygulamayla birlikte gıda güvenliğinin sağlanması amaçlanmıştır.
2005 yılı Ağustos ayında Antalya Valisi başkanlığında gıda ile ilgili tüm
paydaşlar bir araya gelmiş ve Antalya İli Gıda Güvenliği Eylem Kurulu
oluşturulmuştur. Eylem Kurulu bürosuna bugüne kadar 96 başvuru yapılmıştır;
2006 yılında 11 iş yeri ödül almaya hak kazanmıştır; 2007 yılında 19 iş yeri
müracaat etmiş, 3 iş yerine ödül verilmiştir; 2008 yılında da 14 iş yeri
müracaat etmiş, 2 adet iş yeri beyaz bayrak almaya hak kazanmıştır. Toplam 16
ödüllü iş yerinden 2’si bayrak koşullarını yitirdiği için diğer 2 adedi ise
devrolduğu için iptal edilmiştir. Mevcut 12 ödüllü iş yerinden 7 adedi otel, 2
adedi restoran, 1 adedi fast food
tüketim yeri, 1 adedi okul yemekhanesi ve 1 adedi okul kantinidir. Aslında bu
projede amaç, gıda mevzuatına uygun faaliyet gösteren her iş yerini
ödüllendirmeyi değil, mevzuatımızda karşılanması istenen asgari koşulların çok
üzerinde, olağanüstü gayret gösteren ve çok özel koşulları sağlayarak gıda
güvenliği risklerini beklenenin üzerinde kontrol altına alan iş yerlerini
ödüllendirmek, diğerlerini de teşvik etmektir. Bu sebeple oteller sadece Tarım
İl Müdürlüğü tarafından denetlenmekle kalmayıp uluslararası faaliyet gösteren
sertifikalandırma kuruluşları tarafından da denetlenmektedir. Gerekli seviyede
gıda güvenliği sağlamayan oteller müşteri kaybına uğramaktadır. Kütahya
Milletvekili Sayın Alim Işık’ın meyve üreticilerine
sağlanan destekler konusundaki sorusunun cevabı: Bilindiği gibi, Kütahya ili
başta olmak üzere birçok ilimizde meyve üretimi ön plandadır ve birçok aile
meyve üretimiyle geçimini sürdürmektedir. Ancak son yıllarda yakıt, gübre, ilaç
ve bunun gibi girdi fiyatlarının giderek artmasına karşın ürün fiyatlarının
aynı oranda yükselmemesi ülkemiz genelinde birçok meyve üreticisini sıkıntıya
sokmuştu. Bu nedenle tarla bitkileri ve yem bitkileri desteğine benzer üretim
desteğinin meyve üreticilerine de yapılması kaçınılmaz olmuştu. Bu konuyla
ilgili olarak 27 Haziran 2008 tarih ve 26919 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanmış
olan Sertifikalı Tohum Kullanımı ve Sertifikalı Meyve/Asma Fidanı/Çilek
Fidesiyle Kapama Bağ/Bahçe Tesisi Destekleri Hakkında Tebliğ hükümleri
çerçevesinde bağ bahçe tesis eden tüm üreticiler destekleme kapsamında
değerlendirilmektedir. Bakanlığımızca, önceki yıllarda olduğu gibi, çiftçi
kayıt sistemine dâhil olan çiftçilere 2009 yılında da ürün gruplarına göre değişen
miktarda, alan bazlı olarak mazot, kimyevi gübre,
toprak analizi ve organik tarım desteği verilecektir. Söz konusu destekleme
ödemelerinden meyve üreticileri de yararlanacaktır. Diğer yandan meyve
üreticilerinin ürünlerini depolama, işleme, paketleme, ambalajlamasına yönelik
olarak da kırsal kalkınma yatırım programlarından hibe desteği verilmektedir.
Ayrıca tarımsal kalkınma kooperatifleriyle 5200 sayılı Tarım Üreticileri
Birlikleri Kanunu kapsamında kurulan üretici birliklerinin projeli yatırımları da
Bakanlığımızca desteklenmektedir. Sertifikalı fidan kullanarak bağ bahçe tesis
eden üreticilere değişik yıllarda değişik şekilde destekler verilmiştir. Ayrıca
meyve üreticilerine 2009 yılında dekar başına 3,25 TL mazot desteği; 4,25 TL
kimyevi gübre desteği verilecektir. Böylelikle mazot maliyetinin 15,5’i,
kimyevi gübre maliyetinin de yüzde 18,5’u karşılanmış olacaktır. 2004 yılında
yürürlüğe giren 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu kapsamında
bugüne kadar yüz yirmi yedi adet meyve üreticileri birliği kurulmuştur, bu
birliklerin 7.109 adet üyesi mevcuttur. Söz konusu üretici birlikleri
tarafından da ulusal düzeyde Meyve Üreticileri Merkez Birliği kurulmuştur. Sayın Hasan Çalış’ın doğrudan gelir desteğiyle ilgili sorusunun cevabı:
2002 yılında tarımsal desteklerin yüzde 86’sını doğrudan gelir desteği teşkil
etmekteydi. 2006-2010 Tarım Strateji Belgesi’nde doğrudan gelir desteği
oranının düşürülmesi öngörülmüştür. 2008 yılı itibarıyla bu oran yüzde 30’lara
indirilmiştir. Daha önceki dönemde yalnız araziye verilen destekler Hükûmetimiz döneminde üretim yapana, verimliliğe, kaliteye
ve çevreye duyarlı üretime verilmeye başlanmıştır. Desteklerde azalma olmamış,
aksine Hükûmetimiz döneminde tarım sektörüne sağlanan
destekler 3 kattan fazla artırılmıştır. 2002 yılında 1,8 milyar YTL olan toplam
tarımsal destekler 2008 yılında 5,9 milyar YTL’ye çıkarılmıştır. Çiftçilerimize
son altı yılda ödenen doğrudan gelir desteği miktarı: 2002 yılında 1,57 milyar
YTL, 2003’te 1,94; 2004’te 2,12; 2005’te 1,67; 2006’da 2,65; 2007’de 1,64;
2008’de ise 1,14 milyar YTL’dir. Yağlı tohumlu bitkiler, hububat ve çay primi
için 2008 yılında 1,7 milyar YTL ödenmiştir. Hükûmetimiz
döneminde arz açığı olan ürünlere prim desteği miktarı 9 kat artırılmıştır.
Diğer yandan Bakanlığımızca çiftçilerimize mazot ve kimyevi gübre desteklerinin
yanında diğer yan destekler de verilmektedir; bunlar: Prim desteği, sertifikalı
tohum ve fidan desteği, hayvancılık destekleri, su ürünleri ve arıcılığa
verilen destekler, kooperatif destekleri, kırsal kalkınma destekleri, tarım
sigortası desteği, sübvansiyonlu kredi desteği, toprak analiz desteği, organik
tarım desteği sayılabilir. Çiftçilere yapılacak desteklerin tamamında herhangi
bir azalma olmamıştır ve olmayacaktır. Hatırlanacağı üzere, 2003 yılında
çıkardığımız bir kanun ile 809 bin üreticimizin 2,7 milyar YTL’lik kredi
borcunun 1,5 milyar YTL’lik kısmı silinmiş olup geriye kalan borçlar yeniden
yapılandırılmıştır. Daha sonra yine birçok defalar, Ziraat Bankası ve tarım
kredi kooperatiflerince çiftçilerimizin yeniden yapılandırılan borçlarına yine
müteaddit defalar ödeme kolaylığı sağlanmıştır. Ayrıca, 2007 ve 2008 yılında
çıkarmış olduğumuz kuraklık kararnameleri çerçevesinde kuraklıktan etkilenen
çiftçilerin kredi borçları bir yıl süreyle ertelenmiştir. Şunu da ifade
etmek gerekir ki, Hükûmetimiz döneminde
çiftçilerimizin kredi borçlarını ödeme oranı önceki döneme göre çok daha iyi
seviyededir. Nitekim, Ziraat Bankası ve tarım kredi
kooperatiflerinin kullandırdığı kredilerin geri dönüş oranları 2007 yılı
itibarıyla yüzde 97’ler seviyesindedir. Bu oran 2002 yılında yüzde 38 civarında
idi. Bu da çiftçimizin aldığı krediyi geri ödeyebildiğini göstermektedir. Bakanlığımla
ilgili soruların cevaplarını arz ediyorum. Sayın İsa Gök’ün,
Konya ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin aldıkları su ücretleriyle ilgili
sorusunun cevabı: Bilindiği üzere 24/5/1985 tarih ve
18763 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan hâlen yürürlükte bulunan Camilerin
Bakım Onarım Temizlik ve Çevre Tanzimi Yönetmeliği’nin Belediyelerce
Yürütülecek Hizmetler başlıklı 10’uncu maddesinin (b) bendinde: “Cami, mescid ve çevresinin su ihtiyacını Sular Hakkında Kanun
uyarınca ücretsiz olarak karşılamak; suların kesilmesi halinde tankerlerle bu
ihtiyacı gidermek.” hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre camilerden su parası
alınmıyordu ancak 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve
Hizmet Tarifeleri Hakkında Kanun 19 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girdikten
sonra, hukuken bu Yönetmelik’in su parasıyla ilgili
istisnasının hükmü kalmamıştı. Aldığımız
bilgilere göre, Ankara ve Konya Büyükşehir Belediyeleri tarafından camilere su
tahakkuku yapılmaktadır. Ankara ve Konya Büyükşehir Belediyelerinin okullarda
ön ödemeli kartlı sayaç takılması yönünde uygulaması, millî eğitim müdürlüklerinin
kendilerine bağlı okullara kartlı sayaç takılması yönündeki taleplerine
dayanmaktadır. Belediye
başkanlarının soruşturma izinleri hakkındaki sorunun cevabı: 4483 sayılı
Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri
gereğince, büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanları ile belediye meclis
üyeleri hakkında soruşturma izni verilip verilmemesi yetkisi İçişleri Bakanı
tarafından kullanılmaktadır. Uygulamada, Bakanlığımıza intikal eden şikâyetler
hakkında öncelikle valiliklerin görüşleri istenmekte, ardından konunun önemine
göre mülkiye müfettişi veya mahallî idareler kontrolörü görevlendirilerek
araştırma ve ön inceleme yaptırılmaktadır. Müfettişlerin raporlarındaki
öneriler doğrultusunda da soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine karar
verilmektedir. Bu kapsamda, Bakanlığımızca, belediye başkanları hakkında 2007
yılında 599, 2008 yılında ise 478 adet araştırma, ön inceleme onayı verilmiş
olup müfettişler tarafından düzenlenen raporların gereği yapılmıştır. Ön
inceleme onayı ve soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin
kararlar, siyasi parti gözetilerek değil, müfettiş raporlarına dayanarak
yapılmaktadır. Ayrıca Bakanlığımızca, hakkında ön inceleme yapılan, soruşturma
izni verilen veya verilmeyen belediye başkanları hakkında siyasi parti
dağılımına ilişkin özel bir istatistik tutulmamaktadır. Sayın İsa Gök’ün,
Mustazaflar ile Dayanışma Derneği hakkındaki
sorusunun cevabı: Mustazaflar ile Dayanışma
Derneğinin amacı, dernek tüzüğünde uzun cümlelerle anlatılmıştır. Bunu burada
okumaya gerek görmüyorum. Arzu edene metni gönderebiliriz. Mustazaflar
ile Dayanışma Derneği Genel Merkezi 20-30 Mart 2007 tarihinde, Adana Şubesi ise
8-13 Haziran 2007 tarihleri arasında Bakanlığımız dernek denetçileri tarafından
denetlenmiştir. Denetim sonucuna göre gerekli adli ve idari işlemler yerine
getirilmiştir. İlgili Derneğin 19/4/2008 günü Adana
Mimar Sinan Açık Hava Tiyatro Salonu’nda “Kutlu Doğum” konulu toplantı
yapılmasına Adana Valiliğinin 14/4/2008 tarihli oluru ile izin verilmiştir.
Güvenlik birimlerinden alınan bilgiye göre bahse konu toplantı mevzuata uygun
şekilde yapılmış ve normal olarak sona ermiş, bahse konu kapalı yer
toplantısının 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ve diğer yasal
hükümlere göre yasal olmayan bir fiil tespit edilmediğinden dolayı da herhangi
bir yasal işlem yapılmamıştır. Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, özel
güvenlik hizmetleri hakkındaki sorusunun cevabı: Özel güvenlik görevlilerinin
yetkileri, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 7’nci
maddesinde belirtilmiştir. Söz konusu Kanun’da özel güvenlik hizmetlerinin
yerine getirilmesine ilişkin esas ve usuller ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Özel güvenlik şirketleri ve görevlilerine ilişkin iş ve işlemler Emniyet Genel
Müdürlüğünde bir şube müdürlüğü tarafından yürütülürken, daha etkin hizmet
verilmesi amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde bir daire başkanlığı
şeklinde kurulması çalışmaları tarafımdan başlatılmıştır. Sayın Hasan Çalış’ın, büyük şehirdeki çocukların okul güvenlikleri
hakkında sorusunun cevabı: İçişleri Bakanlığı görevine başladığım günden
itibaren eğitimin ve okulların güvenliği hususu, üzerinde en çok durduğum
konuların başında gelmektedir. Bakanlığımız ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında
20 Eylül 2007 tarihinde imzalanan ve 2007-2008 öğretim yılını kapsayan
“Okullarda Güvenli Ortamın Sağlanmasına Yönelik İşbirliği Protokolü”
çerçevesinde hazırladığımız “Güvenli Okul, Güvenli Eğitim Projesi” ülke
genelinde başarıyla uygulanmıştır. Proje 2008-2009 öğretim yılında da
geliştirilerek devam ettirilmektedir. “Güvenli Okul, Güvenli
Eğitim” iş birliği çalışmaları sonucunda eğitim ortamlarında suç korkusu ve
güvenlik endişesi giderilmiş, eğitim ortamlarında meydana gelen suç işleme
oranlarında önemli oranlarda düşüşler sağlanmış, kamuoyunun duyarlılığı ve
desteği artırılmış, okul yönetimleri ile polisimiz arasında etkili bir iletişim
ve iş birliği merkezî ve yerel düzeyde gerçekleştirilmiş, ilk ve ortaöğretim
çağındaki çocuklarımızın madde bağımlılığı başta olmak üzere zararlı
alışkanlıklara karşı korunmasında önemli düzeyde etkinlik sağlanmıştır. Bunu ben burada
birkaç defa daha arz ettim. Gerçekten şu iki yılda okullarımızda öyle çok
fazla, çok ileri düzeyde bir şey zaten basına da yansımamıştır. Velilerimiz
daha rahat durumdadır. Okul çevresi, servis araçları ve okul içinde gerçekten
ciddi bir güvenlik hizmeti yürütülmektedir. Bu tabii yaklaşık 15-16 milyon
gencimizi, çocuğumuzu ilgilendirmektedir. Dolayısıyla bunu biz bütün
ciddiyetiyle yürütüyoruz. Sayın Yaşar Ağyüz’ün, 1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşanan olaylar hakkında:
1 Mayıs 2008 öncesi ve sonrasında gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı
altında ve gerekse medya ve kamuoyunda çok yönlü tartışılmıştır. Olaylar
sırasında bizim de tasvip etmediğimiz bazı görüntüler kamuoyuna yansımıştır.
Bunlarla ilgili olarak mülkiye müfettişleri görevlendirilmiş, düzenlenen
raporlar doğrultusunda gerekli idari işlemler yapılmıştır. Ayrıca konu hem
İstanbul Valiliğince hem de bazı sendikalarca yargıya taşınmıştır. Sayın Hasan Çalış’ın, belediyelerin sigara yasağına yönelik sorusuyla
ilgili: 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü
Hakkında Kanun’da 5727 sayılı Kanun’la bazı değişiklikler yapılmıştır. 5727
sayılı Kanun 19/1/2008 tarihinde yayımlanmış, ancak
Kanun’un bazı maddeleri için on sekiz aya varan farklı yürürlük tarihleri
öngörülmüştü. Ayrıca Kanun’un uygulanmasıyla ilgili olarak Başbakanlığın 16/5/2008 tarihli genelgesi de söz konusudur. Genelgeye göre, sabit veya seyyar bir tavanı veya çatısı olan,
kapıları, pencereleri ve giriş yolları dışında bütün yan yüzeyleri geçici veya
kalıcı olarak tamamen kapatılmış alanlar ile aynı şekilde tavanı veya çatısı
olup yan yüzeylerinin yarısından fazlası kapalı bulunan yerler ‘kapalı alan’
olarak değerlendirilecek ve bu alanlarda tütün ürünleri tüketilmesi
önlenecektir. Belediyelerimiz bu çerçevede gerekli tedbirleri
almaktadırlar. Düzenlemenin toplumumuz tarafından benimsenme ve uygulanma
oranının çok iyi düzeyde olduğunu memnuniyetle belirtmek ve vatandaşlarımıza bu
vesileyle teşekkür etmek isterim. Karakoçan Kaymakamıyla ilgili sorunun cevabı: 2008 yılı Ocak
ayında Elâzığ ili Karakoçan ilçesinde lise öğrenimine devam eden ve ilçe
kaymakamının talimatıyla Karakoçan Yatılı İlköğretim Bölge Okulunda ikamet eden
28 kız öğrenci YİBO binasından Vatandaşlarımız
arasında hiçbir ayrım bizim dönemimizde ne Hükûmetimizce
yapılmış ne de buna müsaade ederiz, hiçbir ayrıma müsaade etmeyiz, onu da
burada özellikle ifade etmek isterim. Sayın Kurtulan’ın, Van Valisi ve Emniyet
Müdürü hakkında sorusunun cevabı: Van Emniyet Müdürü, ilde görevli bulunduğu
sürede asayiş, terör ve kaçakçılık olaylarının önlenmesine yönelik
çalışmalarıyla vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğinin sağlanmasında gösterdiği
olağanüstü başarı nedeniyle il valisi tarafından 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu’nun 122’nci maddesi ve İl İdaresi Kanunu gereğince takdirnameyle ödüllendirilmiştir. 8 Mart ve Nevruz
olaylarıyla ilgili olarak ise kendisine herhangi bir ödül de verilmemiştir.
Vali ve Emniyet Müdürüyle ilgili suç duyuruları ve şikâyetlerin gereği
yürürlükteki mevzuat çerçevesinde yapılmaktadır. Sayın Doğru’nun,
Ankara Büyükşehir Belediyesinin konserleriyle ilgili sorusunun cevabı:
Mahallinden alınan bilgilere göre Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığınca
2007 yılında halk konseri yapılmamıştır. Ankara Büyükşehir Belediyesi
bünyesinde kent orkestrası ile kursiyerlerin düzenlediği konserler yapılmıştır.
Konser, festival, resepsiyon gibi etkinlikler
genellikle millî bayramlar dolayısıyla düzenlenmekte ve her yıl belediye
meclisince onaylanan bütçe imkânlarıyla gerçekleştirilmektedir. Sayın Doğru’nun
Çankaya Belediyesinin bahar şenlikleri harcamalarıyla ilgili sorusunun cevabı:
Soru önergesiyle ilgili olarak Çankaya Belediye Başkanlığı, belediye tarafından
bahar şenliği düzenlenmediğini ve dolayısıyla bu konuda harcama yapılmadığını
bildirmiştir. Sayın Doğru’nun
belediye ihaleleri hakkındaki sorusunun cevabı: Soru önergesiyle ilgili olarak
ülke genelinde valiliklerden alınan bilgilere göre 2007 yılında 25.417 adet
ihale yapılmış olup bu ihalelerden 130 adedi Kamu İhale Kurumu tarafından iptal
edilmiştir. Usulsüzlüğü tespit edilerek incelenen ve iptal edilen ihale sayısı
18’dir. Bakanlığımın Teftiş Kurulu Başkanlığı ve Mahallî İdareler
Kontrolörlüğünce teşkilatlarımızda yapılan normal denetim inceleme ve
soruşturma sayısı 1.265 adettir. Ayrıca, 5393 sayılı Belediye Kanunu ile 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanunu hükümleri çerçevesinde belediyelerin mali işlemler dışında
kalan diğer işleri, işlemler üzerinde Bakanlığım Teftiş Kurulu Başkanlığı ve
mahallî idareler kontrolörleri vasıtasıyla gerçekleştirilen periyodik denetimlerin
yanı sıra, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca Sayıştay
Başkanlığı tarafından da belediyelere yönelik iç ve dış denetim faaliyetleri
sürdürülmektedir. Sayın Doğru’nun,
belediyelerin elektrik borçları hakkındaki sorusunun cevabı: Seksen bir il
valiliğinden alınan bilgilere göre, belediyelerimizin elektrik üretimi yapan ve
dağıtan kuruluşlara toplam 1 milyar 152 milyon 608 bin 809 TL borcu
bulunmaktadır. Sayın Süner’in, Antalya’da sivrisinekle mücadele hakkındaki
sorusunun cevabı: Yaz aylarında haşere mücadelesi sürekli olarak devam etmekte
olup vatandaşlardan gelen şikâyetler belediye tarafından ivedilikle
değerlendirilmektedir. Ayrıca Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Akdeniz
Üniversitesi arasında, mücadelenin daha bilimsel yapılabilmesi amacıyla 13/12/2007 tarihinde üç yıllık Danışmanlık Hizmetleri
İşbirliği Protokolü imzalanarak ilaçlama çalışmalarında Sağlık Bakanlığından
ruhsatlı olan ilaçlar kullanılmıştır. Antalya Büyükşehir Belediyesi mücavir
alanın on iki ay sürekli kontrol hizmeti 17/1/2008
tarihinde başlatılmıştır. Sayın Tayfur Süner’in, Antalya’da Antkart
işiyle ilgili sorusunun cevabı: Mahallinden alınan bilgilere göre, Antkart A.Ş. adına alınmış otobüs, minibüs hattı belediye
kayıtlarında görülmemektedir. Ancak devralmak ve devretmek amacıyla karşılıklı
dilekçe ve devir şartlarını yerine getirmek kaydıyla yapılan müracaatlarda
Büyükşehir Belediye Encümeninin kararıyla devir işlemleri yapılabilmektedir.
Akıllı kart uygulaması kapsamında özel halk otobüsleri ve minibüs hatlarında
herhangi bir hat kısıtlamasına gidilmemiştir. Sayın Ağyüz’ün, belediye başkanlarına açılan soruşturmalar
hakkındaki sorusunun cevabı: Bakanlığımca belediye başkanları hakkında 2004
yılında 907, 2005 yılında 586, 2006 yılında 432, 2007 yılında 599, 2008 yılında
ise 478 adet araştırma ön inceleme olayı verilmiştir. 2004-2009 yılları
arasında 42 belediye başkanı görevden uzaklaştırılmış olup bunlardan 17 tanesi
tekrar görevine dönmüş, 3 tanesinin başkanlığı Danıştay kararıyla düşürülmüş,
hâlen 22 belediye başkanı görevden alınmış ve açıktadır. Sayın Çalış’ın, polis nöbet
kulübeleriyle ilgili sorusunun cevabı: Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Hassas
Bölgeler Koruma Şube Müdürlüğü tarafından nokta koruma hizmeti verilen yabancı
temsilcilikler, bakanlık binaları, parti binaları ve özel korunan şahıslar için
güvenlik güçlerimizce kullanılan güvenlik noktalarından 7 tanesinin camları
kurşungeçirmez, 1 tanesi çelik yapılı ve 15’i de yarısına kadar duvar örülü
olup camlıdır. Bazı güvenlik noktaları ise koruma
hizmeti verilen binalar içerisinde yer almaktadır. İstanbul Emniyet
Müdürlüğünün sorumluluk alanında korunan 9’u kurşungeçirmez camlı olmak üzere
toplam 83 tane hassas nokta bulunmaktadır. Koruma Hizmetleri Yönergesi’nin
23’üncü maddesine göre “Koruma tedbirlerinin yerine getirilmesinde gerekli olan
fiziki emniyet tedbirleri, koruma kulübesi ile personelin ihtiyaçlarını
karşılayabileceği eklentilerin temini, ısınma, ışıklandırma, telefon ve ikaz
sistemleri gibi benzeri harcamalar, korunan kişinin hâlen görev yaptığı veya
görevden ayrıldığı kuruluş tarafından karşılanır.” denilmektedir. Bu nedenle
fiziki şartlarının iyileştirilmesi ve güvenliğinin artırılması için bütçeden
ayrılan özel bir ödeneği olmayan bu yerlerin fiziki şartlarının düzeltilmesi ve
güvenliğinin artırılması için yenileme çalışmaları bütçe imkânları
doğrultusunda yapılmaktadır. Sayın Bayındır’ın, Şırnak Beytüşşebap Cevizağacı
köyüyle ilgili sorusu: Mahallinden alınan bilgilere göre, Şırnak Beytüşşebap Cevizağacı köyünde 19-20 Temmuz 2008 tarihlerinde yapılan
düğünde bazı geçici köy korucusu ve vatandaşların havaya ateş etmesi olayıyla
ilgili olarak Beytüşşebap Kaymakamlığınca yapılan idari soruşturma neticesinde
olaya karıştığı tespit edilen 14 geçici köy korucusuna 1/8 oranında -bu 70 YTL-
ücretten kesme cezası verilmiştir, Beytüşşebap Cumhuriyet Savcılığında
başlanılan adli soruşturmaya ise devam edilmektedir. Sayın Serdaroğlu’nun, Tosya Kilkuyu
köyündeki jandarma karakoluyla ilgili sorusunun cevabı: Bahse konu olan Kilkuyu Jandarma Komutanlığı 1982 yılında açılmış, 2001
yılında “oturulamaz” raporu verilmesi nedeniyle, Tosya İlçe Jandarma
Komutanlığı hizmet binasına taşınmıştır. Müteakiben, 2005 yılında Tosya ilçesi
Çevik köyünde tahsis edilen sağlık ocağı binasında konuşlandırılmış ve adı Çevik
Jandarma Komutanlığı olarak değiştirilmiştir. Söz konusu bölgede asayiş
olaylarının azlığı nedeniyle -yılda ortalama üç dört asayiş olayı- Kilkuyu köyünde yeniden jandarma komutanlığı açılması
planlanmamaktadır. Sayın Aslanoğlu’nun, Malatya Doğanşehir Polat beldesinde yapılan
cenaze töreni hakkındaki sorusunun cevabı: Mahallinden alınan bilgilere göre 23
Temmuz 2008 tarihinde Elâzığ ilinde vefat eden bir vatandaşımız 24/7/2008 tarihinde doğum yeri olan Malatya Doğanşehir
ilçesi Polat beldesi mezarlığına defnedilmiştir. Cenaze töreni için yaklaşık
elli araçlık konvoyla, tahminen 350-400 kişinin Polat beldesine geldiği ve
cenaze törenine katıldığı mahallinden öğrenilmiştir. Cenaze namazının kılınması
ve defni esnasında yasa dışı herhangi bir faaliyetin gerçekleşmediği
bildirilmiştir. Sayın Çalış’ın, İstanbul Güngören’le ilgili sorusunun cevabı:
Örgütün özellikle metropol şehirlerde yoğun bir şekilde eylemler
gerçekleştirmek üzere hazırlık yapmaya başladığı bilgileri üzerine eylemlerin
önlenmesine yönelik olarak
istihbari faaliyetlere ağırlık
verilmiş, yapılan çalışmalar neticesinde çok sayıda örgüt mensubunun
yakalanması sağlanmış, pek çok eylem hazırlık aşamasında etkisiz hâle
getirilmiştir. Güngören’de
meydana gelen terör saldırısıyla ilgili olarak önceden alınan bir istihbarat
bulunmamaktadır. Ancak, bu hain saldırıyla ilgili olarak olay öncesinde ve
sonrasında yapılan teknik çalışmalar sonucunda saldırıyı bölücü terör örgütünün
gerçekleştirdiği anlaşılmış, bu doğrultuda İstanbul Emniyet Müdürlüğünce terör
örgütüne yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda 10 kişi yakalanmış ve
bunlardan 8’i tutuklanmıştır. Sayın Doğru’nun,
Kelkit Çayı’yla ilgili sorusu: 2004 yılında Tokat-Erbaa ilçesinde Sayın Ağyüz’ün, belediyelerin imar düzenlemeleri ile ilgili
sorusunun cevabı: Tüm belediyeler Bakanlığıma bağlı Teftiş Kurulu Başkanlığı ve
mahallî idareler kontrolörleri aracılığıyla belli bir program dâhilinde
denetlenmekte olup bu denetimlerde usulsüzlük tespit edilmesi hâlinde
sorumlular hakkında gerekli işlemler duraksamadan tesis edilmektedir. Silivri Belediye
Başkanı hakkında 2008 yılında imar iş ve işlemleri ile ilgili olarak 2 kez
mülkiye müfettişlerine ön inceleme yaptırılmış olup işlemler devam etmektedir. 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun’un 15/a maddesi hükmü gereğince Bakanlığımız merkez birimlerinin, bağlı
kuruluşların, il ve ilçelerin ve mahallî idarelerle bunlara bağlı ve bunların
kurdukları veya özel kanunlarla kurulmuş birlik, işletme, müessese ve
teşebbüslerin işlem ve hesapları Bakanlık makamından alınan onaylar
doğrultusunda, yıllık programlar çerçevesinde teftiş edilmektedir. 5018 sayılı Kamu
Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile kamu kurum ve kuruluşları ile mahallî
idarelerin mali denetimleri konusunda; iç mali denetimin kurum içinden atanacak
iç denetçiler tarafından, dış denetimin ise Sayıştay tarafından yapılması
öngörülmüştür. Bu ve diğer yasal düzenlemeler nedeniyle 2005 yılından itibaren
belediyelerde mali iş ve işlemlerin dış denetiminin Bakanlığımızca yapılması
uygulamasına son verilmiş ancak idari iş ve işlemlerin denetimine devam
edilmektedir. İçişleri
Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Tüzüğü’nün 24’üncü maddesine göre teftişe tabi
birimlerin üç yılda bir teftiş edilmesi prensip olarak kabul edilmiş olup
alınan onaylar doğrultusunda, yıllık programlar çerçevesinde uygulanmaktadır.
Bu bağlamda belediyelerin imar iş ve işlemleri de teftiş edilmekte, suç
unsurlarına rastlanıldığında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin
Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca işlemler yapılmaktadır. Deniz Feneri
Derneğiyle ilgili: Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği diğer kamu
yararına çalışan dernekler gibi düzenli olarak denetlenmektedir. Bahse konu
dernek İstanbul Valiliğince 16 kez, dernek denetçileri tarafından da 2 kez
denetlettirilmiştir. Ayrıca Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğiyle
ilgili olarak basında yer alan haberlerde öne sürülen iddiaların araştırılması
için Bakanlık makamının 19/9/2008 tarihli onaylarına
istinaden 21/9/2008 tarihinden itibaren Bakanlığımız dernekler denetçileri
görevlendirilmiştir. Söz konusu denetim çalışması hâlen devam etmektedir. Sayın
Bayındır’ın, Bingöl Karlıova Meşeli köyündeki olayla ilgili sorusunun cevabı:
Belirtilen tarihte Bingöl ili Karlıova ilçesi Meşeli Mahallesi’nde
helikopterler tarafından ateş edilmesi şeklinde bir olayın gerçekleşmediği,
konuya ilişkin mülki ve adli makamlara ulaşan herhangi bir müracaat ya da şikâyetin
de bulunulmadığı tespit edilmiştir. Güvenlik güçlerince terörle mücadele
harekâtının devam ettiği bölgelerde halkın huzur ve güvenliğini sağlamaya
yönelik operasyonlara devam edilmektedir. Operasyonlar esnasında bölge halkının
can ve mal güvenliklerinin korunmasına azami önem vererek gereken tedbirler
alınmakta, meydana gelen olaylar hakkında mülki ve idari makamlar zamanında
bilgilendirilmektedir. Sayın
Bayındır’ın, gıda bankacılığıyla ilgili sorusunun cevabı: Kayıtlarımızda
yapılan incelemede, adında “gıda bankası” ifadesi geçen toplam yirmi üç adet
dernek bulunmaktadır. Gıda bankacılığı yapan derneklerden Deniz Feneri
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği 2007 yılında Bakanlığımız dernekler
denetçileri tarafından denetlenmiş, 2008 yılında başlayan denetim devam
etmektedir. (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın
Bakan, üç dört sorunuz kaldı. Size süre vereceğim, tamamlarsınız. İÇİŞLERİ BAKANI
BEŞİR ATALAY (Devamla) – Bir dakikada tamamlarım. BAŞKAN – İki
dakika vereyim, soruları tamamlayın. İÇİŞLERİ BAKANI
BEŞİR ATALAY (Devamla) – Sağ olun. Kimse Yok Mu
Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği 2008 yılında denetlenmiştir. Deniz Feneri
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin 2004, 2005, 2006 ve 2007 yıllarına ait
gelir-gider beyannameleri ilgili mülki amirliğe verilmiştir. Soru önergesinde
yer alan vakıflara ilişkin bilgilerin Vakıflar Genel Müdürlüğünden temin
edilmesi gerekmektedir. Sayın Doğru’nun,
Tokat Erbaa Akça kasabasıyla ilgili sorusu: Mahallinden alınan bilgilere göre,
Tokat Erbaa ilçesi Akça kasabasını devlet kara yoluna bağlayan yol Sayın Doğru’nun,
Türkçe ad kullanımıyla ilgili sorusu: Hâlen yürürlükte bulunan mevzuat
hükümleri çerçevesinde böyle bir uygulama yapılmamaktadır ancak önerileriniz
önümüzdeki günlerde başlatılacak çalışmalarda değerlendirilmek üzere not
edilmiştir. Sayın Yalçın’ın,
belediye şirketleri hakkındaki sorusunun cevabı: Ülkemiz genelinde
valiliklerden alınan bilgilere göre belediyelerce kurulan 262 adet şirket
bulunduğu ve buralarda bugün itibarıyla yaklaşık 33.442 kişinin istihdam
edildiği anlaşılmıştır. Bu şirketlerin hisseleri genel olarak belediyelere ait
olup diğer ortakları, il özel idareleri, illerin ticaret ve sanayi odaları,
vakıflar, kooperatifler ve şahıslar oluşturmaktadır. Yürürlükte
bulunan mevzuata göre belediye şirketlerinin bağlı oldukları belediyelerden iş
almalarının önünde bir engel bulunmayıp şirketlerin denetimleri, şirketler
hukuku ve diğer ilgili mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Sayın Ağyüz’ün, imar yolsuzluklarıyla ilgili sorusunun cevabı:
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Tüzüğü’nün 24’üncü ve Bakanlığın
Mahalli İdareler Kontrolörleri Yönetmeliği’nin 23’üncü maddeleri uyarınca
belediyelerin üç yılda bir teftiş edilmesi zorunludur. Bu kapsamda tarafımdan
verilen onaylar doğrultusunda hazırlanan yıllık programlar… (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun. İÇİŞLERİ BAKANI
BEŞİR ATALAY (Devamla) - …dâhilinde belediye denetimleri periyodik olarak
yapılmaktadır. Özellikle büyükşehir, il ve ilçe belediyelerinin denetimi
konusunda hiçbir aksama yaşanmamakta ve parti ayrımı yapılmaksızın tamamı
belirlenen sürelerde denetimden geçirilmektedir. Ayrıca,
belediyelerle ilgili olarak gerek şikâyet üzerine ve gerekse ilgili mercilerden
gelen talepler doğrultusunda teftiş dışında da inceleme, araştırma ve
soruşturma yapılmaktadır. Bu konuda da belediye veya parti ayrımı yapılması söz
konusu değildir, çünkü tüm bu işlemler her aşamada yargı sürecine tabidir ve
ilgililer tarafından yakından takip edilmektedir. Teşekkür ederim
Sayın Başkan. Değerli
milletvekillerini saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim. Sayın Doğru,
yerinizden kısa bir açıklama mı yapacaksınız? REŞAT DOĞRU (Tokat) – Evet. BAŞKAN – Buyurun
Sayın Doğru. REŞAT DOĞRU
(Tokat) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Sorularımın,
tabii bazıları bir yıl önce sorulmuştu, daha önce cevap verilmesini beklerdim. 243’üncü sıradaki
sorumda, ülkemizin her tarafında KÖYDES ve BELDES ile ilgili özel idarelerle
yapılan işlerde ihalelerin açık ve şeffaf yapılması istenmektedir. Sorudaki
amacımız da yapılan ihalelerin tüm kamuoyuna açılması ve şaibe altına girilmemesiyle
ilgilidir. 331’inci sıradaki
sorumuzda, Kelkit Irmağı’nın taşkın korumasının bitirilmesi, geniş bir alanın
korunmasını ve tarıma açılmasını sağlamaktadır. 374’üncü sıradaki
sorum: Kış aylarında bulunduğumuz bugünlerde kar ve buzla mücadele özellikle
köy ve kasaba yollarını bozmaktadır. Bu yolların acil tamir edilmesi
gerekmektedir. Bu konuda ödenek ayrılması amaçlanmıştır. 389’uncu sıradaki
sorum: Ülkemizde, başta büyük şehirlerde olmak üzere, bütün il ve ilçelerde
yabancı isimlerle iş yeri açılmaktadır. Bu durum ülkemize ve Türk diline
yakışmıyor. Güzel Türkçemizi korumak için bu konuda hassasiyet gösterilen
belediyelerin ödüllendirilmesi amaçlanmıştır. Bu da Türkçenin korunmasını ve
geliştirilmesini sağlayacaktır. Teşekkür ederim. BAŞKAN –
Teşekkürler Sayın Doğru. Sayın Aslanoğlu… FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Bakan, her iki soruma da çok üzüldüm. Özellikle
koruma görevlileri… On beş günlük, yirmi günlük bir kurs, diplomayı ver. Ondan
sonra, kurs ver parasını al, sonra da ihale aldığın yerlerde bunlara iş
bulacağım diye asgari ücretin altında çalıştır, bunlara toplumun can
güvenliğini emanet et! Ben bu konunun ele alınıp, geniş bir perspektifte ele
alınıp can güvenliğini emanet ettiğimiz kişilerin daha donanımlı olması yönünde
bir çalışma isterim Sayın Bakan. Aynı kişi diploma veriyor, aynı kişi kurs
veriyor, aynı kişi ihale aldığı yerlerde asgari ücretin altında iş veriyor!
Sayın Bakan, bunlarla can güvenliği sağlanamaz, bir. Ben bu konuya biraz daha
büyük vizyonla, Emniyet Genel Müdürlüğünün, bakmasını
rica ediyorum. İkincisi,
“Polat’taki olayda yasa dışı herhangi bir eylem yok.” dediniz. Sayın Bakan,
sonuna kadar yasa dışı bir eylem. Oraya gelen 300 kişiden beş yaşındaki çocuk,
üç yaşındaki çocukların hepsi sarıklı cüppeli. Bizim bir geleneğimiz var, cenaze
geleneğimiz, cenaze göreneğimiz. Eğer o mahalde bir şiddet salınıyorsa, kendi
kendilerine bir eylem yapıyorlarsa -giyimiyle ve orada yaşanan olaylarla-
tamamen yasa dışıdır. Sayın Bakan, buna da çok üzüldüm. Bunun her şeyi yasa
dışıdır ama siz “Yasa dışı hiçbir eylem yok.” dediniz. Türkiye’de 300 kişinin
hepsi sarıklı cüppeli bir yürüyüş yaparsa bu eylem yasa dışı mıdır değil midir
takdirinize sunuyorum. BAŞKAN – Sayın
Çalış, buyurun efendim. HASAN ÇALIŞ
(Karaman) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum. Sayın Bakanım,
sorularımıza gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ediyorum. Tabii ki bu
cevaplar arasında özellikle nöbet kulübelerini vurgulamak istiyorum. Sayın Bakanım,
sizin verdiğiniz cevapta da görüldüğü gibi, geçmişte veya bugün önemli
hizmetler, önemli işler yapan kişilerin güvenliğini, korumasını emanet
ettiğimiz güvenlik görevlilerinin kendilerini koruyabilecekleri kulübeler
gerçekten güvenliksizdir. Kendileri emin ortamda güvenliklerini sağlayacak
durumda değillerdir. Bu güvenlik kulübelerinin bir yönetmelikle Türkiye
genelinde gerçekten güvenli hâle getirilmesine özel ilginizi istirham ediyorum
bu güvenlik görevlileri adına. Bir diğer husus:
Tarım Bakanımıza sorduğum sorularımıza da, sağ olun, size gelen metinleri
okuyarak cevap verdiniz, ama Tarım Bakanımın bu tavrını doğru bulmadığımı,
zabıtlara geçmesi açısından, söylemek istiyorum. Sorularımızın hem cevabını
alamıyoruz hem de gerçekten, çiftçinin sıkıntılarına derman olmak için bir
gayret, bir ciddiyet içinde olmadığını gördüm Sayın Bakanımın, buna üzüldüm.
Şöyle ki, benim sorum şöyleydi: Çiftçiye dekar başına ödenen doğrudan gelir
desteğini sormuştum ben fakat ilgisiz cevaplar aldık. 2002 yılında dekar başına
17 lira ödenirken, maalesef, 6 liraya kadar düşürülmüştür ve sonunda da
kaldırılmıştır. Bizi şu anda ekranları başında izleyen çiftçiler bu işin
doğrusunu biliyorlar. Bunu tespit etmek istedim. Teşekkür
ediyorum. BAŞKAN – Sayın
Genç, buyurun. KAMER GENÇ
(Tunceli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Başkan,
sorularıma cevap veren zat her milletvekilinin sorusundan önce ismini
tekrarlayıp da cevap verdiği ve benim sorumda da ismimi zikretmediği için ben
bu zatın ismini ağzıma almam. Sayın Başkan,
95’inci sıradaki soruma cevap alamadım. Bu AKP bakanları sorulara cevap
vermeden hep böyle geçiştiriyorlar. Geçen gün eski
YÖK Başkanı Kemal Gürüz, bu Beşir Atalay’dan bahsederken “İrticanın
rektörüdür. Kendisini bütün televizyonlarda tartışmaya çağırıyorum.” dedi.
Kendisi benim soruma verdiği cevapta diyor ki: ”Biz, uygulamalarımızda hiç
inanç, mezhep ayrımı yapmıyoruz.” Bolu Valisini niye merkeze aldı, soruyorum
kendisine. Kendisi hakkında 2 defa müfettiş görevlendirilmiş. Bu 2 müfettişin
de verdiği raporda bir suçu olmadığı tespit edildiği hâlde, yetkisini
kullanarak kendisine kınama cezasını vermiştir. Kınama cezası çünkü Anayasa’ya
göre dava konusu edilmiyor. Bu mudur tarafsızlığı? Bu mudur insanların
inançları karşısında tarafsız olduğu? Maalesef, o hükûmet
sırasında oturan kişilerin hükûmet makamının
gerektirdiği ağırlığı taşıması lazım. Bunu da bilsinler. Yani, biz, burada ne
olduğunu da biliyoruz. Maalesef, bunların uygulamalarında ayrımcılık da vardır,
ırkçılık da vardır, mezhep ayrımı da vardır. Teşekkür ederim. Sorularıma da
cevap almadım efendim. İÇİŞLERİ BAKANI
BEŞİR ATALAY (Ankara)- Cevap hakkım var değil mi Sayın Başkan? BAŞKAN –
Vereceğim efendim. Sayın Ağyüz, buyurun. YAŞAR AĞYÜZ
(Gaziantep) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Bakanımıza
teşekkür ederim. Şimdi, Deniz
Feneri Derneği kamuoyunu çok meşgul etti. Almanya’daki dosya da üç ayı aşkın
zamandır gelmiyor. Siz de 19/9’da soruşturma açmışsınız, dört aydır. Dört aydır
bu dernek inceleniyorsa, hiçbir olumlu veya olumsuz icraatına rastlanmadı mı?
Yasal imtiyazların, verilen yasal imtiyazların muafiyetlerinin bu aşamada
durdurulmasını neden düşünmediniz? Ayrıca, imar
yolsuzluğu iddialarımız… Somut olarak Bakanlığınıza verilen dilekçelerimiz var.
Mesela Gaziantep’te bir fıstık araştırma yeri rant
alanı hâline geldi, ticari alan yapıldı ve katsayısı arttı. Biz bunu şikâyet
etmemize rağmen, Sayın Bakanlığınızca herhangi bir işlem yapılmıyor. Yine,
Gaziantep’te spor kulübüne haksız bir şekilde para toplanıyor ve bu paraların
nerede harcandığı meçhul. Siz iç denetim mekanizmasını çalıştırıyorsunuz, iç
denetimdeki memur diyor ki: “Böyle bir soruşturmaya gerek duyulmamıştır.” Siz
de bununla iktifa ediyorsunuz ve orada 2 trilyon toplanan bağışın nereye
harcandığı meçhul. Ayrıca, kamuya yansıyan ihale ve imar tadilatları
yolsuzluklarından, ben, bugüne kadar, görevden alınan veya soruşturma açılması
sonucunda cezaya çarptırılan bir tek belediye başkanı görmedim. Bu
denetimsizlik maalesef ihale yolsuzluğunu ve imar tadilatları yolsuzluğunu had
safhaya çıkarmaktadır. Sonuç olarak şunu
söyleyebilirim: Belediyeler konusunda Bakanlığınız görevini maalesef
yapmamaktadır. Teşekkür ederim. BAŞKAN –
Teşekkürler Sayın Ağyüz. Sayın
milletvekilleri, Karaman Milletvekili Hasan Çalış’a
ait 6/649 ve 6/651 esas numaralı sorular cevaplandırılmamıştır. Bunlar gündemde
kalacaktır. Bilgilerinize arz
olunur. FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Başkan, usul hakkında söz alabilir miyim? BAŞKAN – Efendim? FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) – Usul hakkında. BAŞKAN – Usul mü? FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) – Otuz beş soruya Sayın Bakan cevap verdi. Bu, Sayın Bakanla
ilgili değil. Burada bizim hakkımızı gasbediyor.
Neden? Beş soru soran insan da bir dakika konuşuyor… Biz sorularımıza cevap
almak istiyoruz. Yasak savmak yerine…
Sayın Bakanla ilgili değil ama otuz beş soru yerine on beş soruya… BAŞKAN – Şimdi,
Sayın Aslanoğlu, bir saat vaktimiz var, ben otuz beş
soruya beşer dakikadan versem hesaplayın bakın ne kadar olacak. FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) – Ama Sayın Başkan, beş soru soran insan da bir dakika
konuşuyor, bir soru soran insan da! BAŞKAN – Ben ne yapayım,
İç Tüzük’te böyle efendim, süre falan yok ki. FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) – Ama hayır, yani burada usul hakkında… Hakkımız gasbediliyor, bunu söylemek istiyorum. Milletvekili
arkadaşların hakkı gasbediliyor. BAŞKAN - Sayın
Bakanım, yerinizden mi cevap vereceksiniz? İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) – Evet. KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, uygulamalarınız yanlış efendim, uygulamalarınız
yanlış. Bir soru okunacak, Hükûmet cevap verecek,
arkasından milletvekili de buna cevap verecek. BAŞKAN – Bu,
bugünkü uygulamamız değil efendim, yıllardan beri devam eden uygulamadır. KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır efendim… BAŞKAN – Siz de
aynı uygulamayı yaptınız, hatırlıyorum siz de aynı uygulamayı yaptınız. KAMER GENÇ
(Tunceli) - Bizim uygulamamız böyle değildi. BAŞKAN – Yani,
lütfen, polemik yapmayın bu saatte ya! Otur yerine!
Yani rahat rahat konuşuyorduk, şimdi yine asabımızı
bozma, Allah aşkına otur ya! KAMER GENÇ
(Tunceli) – Efendim, böyle soru cevaplandırılmaz ki! BAŞKAN - Sayın
Bakanım, buyurun efendim. İÇİŞLERİ BAKANI
BEŞİR ATALAY (Ankara) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Aslanoğlu’nun özel güvenlikle ilgili sorusuna aslında ben
cevap verdim ama tabii vakit kısa ve yetiştireyim diye çok uzun tutamıyorum.
Biz orayı şu anda bir daire hâline getiriyoruz yani özel güvenlikle ilgili
Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde bir daire başkanlığı kuruyorum. Bu konunun
daha dikkatli yürütülmesi kanaatindeyim zaten. Onun için kendim böyle bir
şeydeyim ve o birimi de güçlendiriyorum. Yani bu konuda daha ileri çalışmalar
yapılacak. Tabii, Tarım Bakanımızın sorularını okudum ama o konuyu
hepimiz biliyoruz, şimdi “Tarım Bakanımız ciddiye almıyor.” yahut da “Buna
detaylı cevap verilmedi.” değil, bakın Tarım Bakanımızın üç sorusu benim şu
cevap verdiğim soruların hepsinden daha cevabı uzun. Biz, doğrudur, Hükûmet olarak doğrudan gelir desteğinde yeni uygulama
getirdik, çok değişik primler getirdik, ürün bazında ödemeler getirdik.
Dolayısıyla bizim tarımsal desteklerimiz sadece doğrudan gelir desteği değil,
onda haklısınız ama miktarını da burada verdim, yani 2002 ile 2008’in
mukayesesini verdik, burada 5 misli artmış miktar, tarım kesimine verilen
destek, onu ifade etmek isterim. Tabii, burada Bolu Valisi ve diğer konularla ilgili… Şimdi, değerli arkadaşlar, hepimiz tabii nezaket içinde
birbirimize hitap etmek ve nezaket içinde soru sormak, cevap vermek
durumundayız. “Sayın” demeyenlere “Sayın” demeyiz. Bolu Valisi beş yıl bizim Hükûmetimiz
döneminde, AK PARTİ Hükûmeti döneminde valilik
yapmıştır. Her vali gibi onda da bir tasarrufta bulunulmuştur. Beş yıl bizim
dönemimizde görev yaparken bir şey denmiyordu da görevden alınınca niye hemen
“Ayrımcılık” ifadesi kullanılıyor? Biz, siz isteseniz de istemeseniz de her
vatandaşımızı birinci sınıf vatandaş olarak görüyoruz, hiçbir ayrım yapmıyoruz,
yapmayacağız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ve biz burada soruya nasıl cevap verileceğini vesaire de
sizden öğrenecek değiliz. Bakanlığı da sizden öğrenecek değiliz. KAMER GENÇ (Tunceli) – Öğrenmemişsin! BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan, süreniz doldu. İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) – Bir son, kısa… RECEP TANER (Aydın) – Bakan, sakin ol sakin! Karşında
ilkokul çocukları yok! BAŞKAN – Süreniz doldu efendim. İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) – Doldu mu? BAŞKAN – Doldu. İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) – Peki, teşekkür
ediyorum. BAŞKAN – Birleşime beş dakika ara veriyorum sayın
milletvekilleri. Kapanma saati: 19.14 DÖRDÜNCÜ OTURUM Açılma Saati: 19.22 BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN
(Bingöl), Yaşar TÜZÜN (Bilecik) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 49’uncu Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum. Alınan karar gereğince diğer denetim konularını görüşmüyor
ve gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler”
kısmına geçiyoruz. 1’inci sırada yer alan Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve
Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz. VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER A) Kanun Tasarı ve Teklifleri 1.- Türk Ticaret
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96) BAŞKAN – Komisyon? Yok. Ertelenmiştir. 2’nci sırada yer alan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz. 2.- Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/608) (S. Sayısı:
266) (x) BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet?
Buradalar. Tasarının tümü üzerinde gruplar ve şahıslar adına
konuşmalar tamamlanmıştı. Şimdi, soru-cevap işlemi yapılacaktır. Geçen birleşimde 4 sayın milletvekilimiz -5 tane hatta-
sisteme girdikleri hâlde süre yetmediğinden soru soramamışlardır. Şimdi ben
tekrar okuyorum ve sisteme girerlerse söz hakkı vereceğim kendilerine. Sayın Kamer Genç… Buradalar. Size söz veriyorum, buyurun. KAMER GENÇ (Tunceli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Efendim, geçen gün Almanya’dan gelen bir vatandaş bana bir
film gösterdi. Kültür Bakanlığı, Atatürk’e ait aşağı yukarı bir iki kamyon
dolusu, kitap, CD, slayt gibi -yani Atatürk’le ilgili-
eserleri Almanya’ya götürmüş uçakla, orada da götürmüş çöplüğe dökmüş. Şimdi, o
çöplüğe dökerken de görmüşler, bunların fotoğraflarını da çekmişler. Şimdi ben
soruyorum: Bu, Atatürk’e ait böyle değerli eserleri götürüp de Almanya’da çöpe
atacağınıza burada niye atmadınız? Bari, hiç olmazsa,
uçak parasını, taşıma parasını vermemiş olurdunuz. İkinci bir sorum: Bu koruma bölge kurullarının üyelerinin
görev süresi beş yıldan üç yıla indiriliyor. Şimdi, bunu, Komisyonda Bakan
şöyle izah ediyor: “Efendim, bunların bilgi ve deneyimlerinden yararlanmak için
bunu indirdik.” Hâlbuki, bilgi ve deneyimlerinden
yararlanmak için o kişileri orada uzun zaman tutmak lazım, yani kıdemli bir
kişinin bilgisi ve görgüsüyle daha az kıdemli kişinin bilgisi, görgüsü farklı
olur. Bana göre böyle bir uygulama yapmanın anlamı, işte, mevcut AKP
İktidarının, bu kurullarda görev yapan kişilerin hemen görevine son verip
kendilerine yakın kişileri buraya getirmektir. Zaten, maalesef, AKP’nin öteden
beri izlediği şey, her yere kendi yandaşlarını -bilgi önemli değil-
yerleştirmek. Yani bence, böyle bir açıklamanın hâlâ düşüncesinde mi Sayın
Bakan? Böyle bir açıklamanın bir mantıki izahı da yoktur. Ben fazla konuşmayayım. Sorularım bundan ibaret efendim. BAŞKAN – Teşekkürler. Sayın Bal, buyurun efendim. ŞENOL BAL (İzmir) – Sayın Başkan, Sayın Bakana sormak
istiyorum: Uşak Müzesi’ndeki tarihî eserlerin bazıları alınarak yerlerine
sahteleri konulması olayından sonra Bakanlığa bağlı müzelerde yapılan genel
teftiş sonucunda hangi müzelerde ne kadar eser eksik çıkmıştır ve bu müzelerin
elektronik güvenliğine ne kadar kaynak aktarılmıştır? Yine, hangi müzelerde ne kadar eser oksidasyon,
çürüme, bozulma gibi nedenlerle envanterlik eser
özelliğini yitirerek etütlük olarak ayrılmıştır. Envanterlik eserlerin envanterden düşümü yapılarak genelgeyle etütlük olarak
ayrılması yasal mı, mevzuata uygun mu? Bu eserlerin özelliklerini yitirmesinin
sebepleri nelerdir ve bu sebepleri ortadan kaldırmak için hangi tedbirler
alınmış ve ne kadar kaynak aktarılmıştır? Teşekkür ediyorum. BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bal. Sayın Kaplan, geçen birleşimde sisteme girmiştiniz. Sorunuz
var mı? HASİP KAPLAN (Şırnak) – Nasılsa madde üzerinde konuşacağım,
orada anlatırım. BAŞKAN – Sayın Doğru… REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Bakana sormak istiyorum: Türk dünyasında Türk
kültürünü dünyaya duyuran, dünyanın kabul ettiği yazarlar vardır. Bunlar
özellikle Mehmet Âkif, Mevlânâ,
Yunus Emre, Cengiz Aytmatov, Muhtar Şahanov diye sayılabilir. Bu yazarların eserlerinin
Bakanlığınızca bastırılıp okullara dağıtılmasını düşünür müsünüz? Bu konuda
bilginizi almak istiyorum. İkinci soru olarak, Moğolistan’daki Orhun Anıtlarıyla
ilgili olarak, Orhun Anıtlarında daha önceki yıllarda çalışmalar yapılmış ve
kazı çalışmalarıyla ilgili çok ciddi eserler ortaya konulmuştu. Bu önümüzdeki
2009 yılında Orhun Anıtlarında bir çalışma yaptırmayı düşünüyor musunuz? Teşekkür ederim. BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Doğru. Sayın Öztürk… Yoklar herhâlde. Sayın Cengiz… Geçen birleşimde sisteme girmişler. Yoklar. Soru işlemi tamamlanmıştır. Sayın Bakanım, cevap verebilirsiniz. Buyurun. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul) – Soru
soran değerli arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Sayın Genç,
Almanya’da Atatürk’e ait bazı evrakların, belgelerin çöplükte bulunduğuna dair
bir bilgiden söz etti. Bu bilgiyi ilk defa duyuyorum. Daha önce buna benzer bir
söylenti yer aldı, bize de ulaşan bilgiler arasında. Ben de inceledim konuyu.
Bunu inceledik, Atatürk’le ilgisi yoktu o belgeler, bilgiler ya da broşürlerin.
Katiyen bizim gönderdiğimiz tanıtma malzemesi arasında değil. Yani bizim Bakanlığımızdan
çıkmış hiçbir belge, bilgi bu şekilde yok. Bazı fuarlara özel kesimin, bazı
firmaların götürdüğü ve kullanılmayan malzemenin atık olabileceği söylendi ama
bunlarla ilgili bana gelen belgeler, bilgiler arasında Atatürk’le ilgili
olduğuna dair bir iddia ilk defa burada dile getiriliyor. Bu iddia doğru değil,
bunu altını çizerek özellikle belirtmek isterim. Atatürk’e karşı da, herhangi
bir Türk büyüğüne karşı da bizim Bakanlığımızdan hiçbir saygısızlık sâdır
olamaz. Bunu yapan kişi de en ağır yaptırımlarla cezalandırılır. Bunu da
herkesin bilmesini isterim. Koruma
kurullarını da, bu yasada biz, ayrıntılarını, maddelere geçtiğimizde
görüşeceğiz. Koruma kurullarının görev süresini, sadece Yüksek Öğretim
Kurumundan gelenlerin değil, bizim Bakanlığımız tarafından da atanmış olanların
süresini beş yıldan üç yıla çekiyoruz çünkü beş yıl uzun bir süre. Bazen yeteri
kadar mesai vermiyor bazı arkadaşlar, bazen mesailerinden haklı haksız
şikâyetler oluyor ve bazen hatta haklı şikâyetler oluyor. O yüzden üç yıl makul
bir süre. Yani bir kamu görevlisini bile bir bölgeye gönderdiğiniz zaman, iki
yılla üç yıl arasında özellikle görev yaptırıyorsunuz. Bu atanmaların üç yılla
sınırlı tutulması ve bilgisinden, becerisinden, niyet ve gayretinden emin
olunanların da uzatılması imkânı var, defalarca da uzatılabiliyor. O yüzden,
beş yıl herkese çok uzun gelen bir süreydi, üç yıla indirip, daha sonra
gerekirse uzatma imkânını kullanmayı düşünüyoruz. Komisyonda da birçok
arkadaşımız bu yaptığımız düzenlemenin doğru bir düzenleme olduğu konusunda
bizi teşvik eden görüşler ifade ettiler. Sayın
Milletvekili Hanımefendi’nin sorularına geçiyorum: Uşak’taki
denetimden sonra, tabii, Türkiye’de bütün müzelerin köklü biçimde denetlenmesi
ihtiyacı ortaya çıktı ve geçen yıllar içinde başlamış olan denetim -sanıyorum
beşin altında müze kaldı- tümüyle bitiyor Türkiye çapında. Uşak’ta vahim bir
durum ortaya çıktı. Bugüne kadar yapılan çalışmalar sonucunda düzenlenen teftiş
raporlarında 1.115 adet eserin bulunamadığı -371’i arkeolojik, 714’ü sikke, 100
kadar etnografik- 1.192 eserin sahte veya taklit -242’si
arkeolojik ve 950’si sikke olmak üzere- olduğu tespit edildi. Bu eserlere ilave
olarak müzelik özelliği olmayanlarla birlikte toplam 22 bin kadar eserin düşümü
yapıldı ama bunların bir kısmı zaten müzelerde kaydedilmesi gerekmediği hâlde
kayıtlara geçmiş olan eserler. Bu denetimler titizlikle sürdürülecek. Geçmiş
yıllarda denetim ihmali olmuş. Bu, geçende yargı sonucu da basına yansıdı,
Uşak’taki vahim olayın sorumlusu da ağır bir ceza aldı ama sanıyorum ki henüz
ilk mahkeme… Ceza aldı. Almadı mı? Savcı talep etti. Yani yargı safhası
sürüyor, kesinleşmediğini biliyorum. Ne yazık ki,
değerli arkadaşlarım, Türkiye’de çok sayıda eser olmasına rağmen bizim müze
koşullarımızın ciddi biçimde iyileştirilmesi gerekiyor. Müze koşullarımız çok
iyi değil. Müze sayımız bir hayli yüksek ama depolama koşullarımız özellikle
iyi değil ne yazık ki. Ben de birçok yerde iklimlendirme, havalandırma
konusunda sorunlar olduğunu müşahede ediyorum. Bunun önüne geçmek için Türkiye
çapında, biz yeni bir modeli bu yıl sizlere de bütçe sunumunda takdim etmiş
olduğumuz kitapta belirttik, Türkiye’nin değişik bölgelerinde yeni depo müzeler
kurmak ve bir yandan teşhir yaparken bir yandan da çok uygun şartlarda, batı
standartlarında, depolama koşullarını oluşturma gayreti içindeyiz. Bununla
ilgili, örneğin, İstanbul’da bir arazi tespitimiz oldu, Ege Bölgesi’nde, başka
bölgelerde de arazi tespit çalışmaları yapıyoruz. Bunu gerçekleştirmeye
çalışacağız. Ayırdığımız
kaynak ve ne kadar eserin envanterden etüde
kaydırıldığı konusunda yazılı olarak ayrıca bilgi takdim ederim ben size.
Bunlar çünkü teknik ayrıntılar, tam bilgi de vermek isterim. Bu olumsuz
koşullar nedeniyle envanter kayıtlarından etüde,
etütlük eserlere geçiştirilmesi, bazı ürünlerin, geçirilmesi, yasalara,
mevzuata uygun. Sayın Doğru’nun
soruları var. Biz Mehmet Âkif’le ilgili olsun, Mevlânâ’yla ilgili olsun, Yunus Emre, Aytmatov’la
ilgili olsun… Tabii eski yıllarda olduğu gibi her gelenin kitap bastırdığı ve
yayıncılık dünyasıyla rekabet eden bir kurum olmaktan çıkarıldı Kültür
Bakanlığı. Benden önceki dönemde başlamış bir uygulamaydı, ben de bunu doğru
buluyorum yani bir dönem eşin dostun hatır kitaplarının basıldığı bir yayınevi
hâline dönüştürülmüştü, bu doğru değil. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm
Bakanlığı ancak belli konularda… MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Klasikleri bastıralım. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul) - …prestijli eserler yapmalıdır, çok ciddi çalışmalar
yapmalıdır konusunda bir gayretimiz var. Bu çerçevede, bu yıl Yahya Kemal’le ilgili yaptığımız kitap
çalışmamız sanıyorum bütün milletvekili arkadaşlarıma takdim edildi. Geçen yıl
-yılbaşı sırasıydı galiba- Mehmet Âkif’le ilgili bir
küçük çalışmayı takdim ettik yine. Mevlânâ’yla ilgili
bir çalışma var, yapıldı. Kaşgarlı Mahmut’la ilgili
bir çalışma yaptık bu yıl yine. Yani çeşitli edebiyat insanları, kültür
insanları, sanat insanlarıyla ilgili… Bu yıl Tarık Buğra’yla ilgili bir çalışma
yaptık. İdris Küçükömer’le ilgili bir çalışma
yaptık. Necip Fazıl’ı ikinci kez bastık.
Cemil Meriç’le ilgili kitabımızı ikinci kez bastık. Hem eskiden bu yana
basılanlar hem de yenileri ama gerçekten bir başvuru kitabı olacak şekilde, o
isme yakışır bir ciddiyet ve saygınlık içinde kitap yayınları yapıyoruz ve
elimizden geldiği kadar bunu, konuyla ilgili arkadaşlarımızla da paylaşmaya
çalışıyoruz. Tabii, Türkiye’deki tarihsel varlıklara sahip çıktığımız
gibi Türkiye dışındaki tarihsel Türk kimliğiyle ilgili, bizim tarihsel
geçmişimizle ilgili varlıklara da sahip çıkmaya çalışıyoruz. Biz, şimdi yurt
dışındaki konularda proje danışmanlığı yapıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı
olarak çeşitli yönlendirme çalışmalarımız var ama esas itibarıyla bunları TİKA
yapıyor ve Moğolistan’dan Macaristan’daki Gül Baba Türbesi’ne kadar iyileştirme
çalışmaları, koruma çalışmalarımız var. En son Sayın Müsteşarımız, başka
bakanlıklardan bazı arkadaşlarımızla birlikte Türkmenistan’da bir inceleme
gezisine katıldılar. Sultan Alparslan’ın Türkmenistan’da mezarının bulunduğu
rivayeti var, onun araştırmasını yapıyoruz. Yani arkadaşlarımızın şundan… Merv’deki Sultan Sencer Türbesi’nin restorasyonu
konusunda çalışıyoruz. En son ben Kırgızistan’a Cengiz Aytmatov’la
ilgili bir törene gitmiştim, oradan Issık Gölü
çevresine gittik. Issık Gölü çevresinde “Ruh Orada”
denilen bir park var. Çeşitli dünya liderlerinin heykelleri vardı. Atatürk’ün
heykelinin olmadığını gördüğümüzde ilgili Kırgızistanlı bakan arkadaşım hemen
“Böyle bir heykel yaptırırsanız buraya koyabileceğiz.” diye ifade etmişti. Onu
tamamlıyoruz, maketi yapıldı. Sanıyorum mayıs ayı içinde Sayın Cumhurbaşkanımız
gittiğinde Kırgızistan’da, Bişkek’te var ama Issık
Göl’ü çevresinde de görkemli, güzel, adına yakışır bir Atatürk heykelinin
açılışını yapmış olacağız. Arkadaşlarımın dikkatleri ve soruları için teşekkür ederim. BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan. Soru-cevap işlemimiz… KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, daha süre var. BAŞKAN – Süremiz var efendim. Bir dakika… Ne diyorsun Sayın Genç? KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama daha süre var efendim. BAŞKAN – Biliyorum. Size vereceğim. Acele etmeyin. Onu
söylüyorum. Hiç dinlemiyorsunuz ki beni. Sayın Genç, buyurun. KAMER GENÇ (Tunceli) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Efendim, kusura bakmayın, tabii mesafe uzak olduğu için… BAŞKAN – Hayır, ben zaten sistemde görüyorum sizi.
Vereceğim… KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır, hayır, hiç söz duymadım. Şimdi, Sayın Başkanım, ben Almanya’ya gittim. Orada bir
kamyon dolusu, Atatürk’e ait CD’ler, slaytlar, şu
büyüklükte kitaplar dökülmüş ve orada resimle tespit etmişler. Ben onu
isteyeceğim arkadaşlardan, göndereceğim. Tabii, Atatürk bizim millî bir şefimizdir. Ona karşı
herkesin saygı duyması, düşüncelerine, eserlerine saygı duyması gerektiğini her
vesileyle belirtmek isterim. Ayrıca, tabii, öteden beri çok sorulan şu Madımak Oteli
meselesini de bir daha duymak da istiyorum, yani çok büyük bir acının geçtiği
bir olay da, bu lokantadan ne zaman kurtulup da müze hâline gelecek. Onu da
öğrenmek istiyorum efendim. Teşekkür ederim. BAŞKAN – Teşekkürler. Sayın Bal, buyurun. ŞENOL BAL (İzmir) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Sayın Bakana, ben, envanterlik
eserlerin envanterden düşümü yapılarak genelge ile mevzuata uygun olup
olmadığını sormuştum. “Uygun.” dediler ama ben uygun olduğu kanaatinde değilim
Sayın Bakanım, ilgilenirseniz… Şimdi, etnografik eserlerin daha
çok etütlük hâle getirildiği biliniyor. Biliyorsunuz “etütlük” maddi değeri
sıfırlanmış, hurdaya ayrılmış olan. Çoğu eserin etütlük olmadan, yani hurdaya
ayrılmamış olan eserlerin de etütlük yazıldığı artık bugün biliniyor. Bunun
için bir önleminiz var mı? Onun için genelgeyle uygun mu diye sormak istedim. Biliyorsunuz etnografik eserler
çok önemli. Yani bizim kendi kültürel değerlerimizi ifade eden eserler. Bakın,
burada resimler var, halıların nasıl etütlük hâle getirildiği… Bunlar bizim
yüzyıllar önceki kilimlerimiz, halılarımız. Bunlar için neler yapıyorsunuz
Sayın Bakan? Bunları öğrenmek istiyorum. BAŞKAN – Teşekkürler. Sayın Bakanım, süremiz var, son sorulara cevap
verebilirsiniz. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul) – Sayın
Başkanım, biraz önce de ifade etmeye çalıştım. Müzelerin depolama koşulları,
müzelerin bugünkü çapları, Türkiye’nin sahip olduğu kültür hazinesini yeteri
kadar korumaya, saklamaya ve gelecek kuşaklara aktarmaya elverişli değil.
Bununla ilgili bir yeni proje geliştirdiğimizi bütçede de anlatmaya
çalışmıştım. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul) –
Çalışmıyor bu mikrofonlar. BAŞKAN – Çalışmıyor mu? FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Süre bitti galiba. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul) – Öyle
mi? Birkaç cümleyle açıklamama izin verir misiniz? Bir müze depo projesi üzerinde çalışıyoruz. Yani hem bir
yandan teşhir imkânı sağlayacağız orada, aynı zamanda da daha sıhhi, daha
iklimlendirme koşullarına uygun depolama imkânları yaratmaya çalışacağız. Bu,
Van’dan Topkapı’ya kadar Türkiye’nin çeşitli yörelerinde ne yazık ki böyle
sorunlarımız var. O halılarla ilgili meseleyi de biliyorum. Geçenlerde
Konya’da böyle, bir miktar halının envanterden düşmesi
ve işte etütlük malzeme hâline getirilmesi önümüze geldiğinde bu konuyu
arkadaşlarla bir kez daha, yani bu depo müze ihtiyacının bir kez daha aciliyeti üzerinde konuştuk. Etütlük, tabii bir yandan envanter eserler olabilir, bir yandan da arazide
topladığınız arkeolojik buluntular olabilir. Yani bir testi kırığı varsa orada
bir dolu, onları arkeolojik eser olarak kaydedemezsiniz ama etüt olarak,
etütlük malzeme olarak ilgili yerlere gönderirsiniz. Yani bu konuda bizim çok
sayıda elimizde ürün var, eser var ve yeni depolama koşulları yaratmamız
gerekiyor. Bununla ilgili de ciddi biçimde bir çalışma içindeyiz. Öteki konuda ısrarlıyım. Bana daha önce getirilen bilgiler
arasında, yani bizimle ilgisi olmadığı çok açık ve kesin. Bizim Bakanlığımızdan
çıkmış olan herhangi bir ürünün ziyan edilmesi, çöpe atılması diye bir şey yok.
Ama başka herhangi bir özel teşebbüsün, fuarlara götürülen bir malzemenin de
Atatürk’e ait bir malzemenin de çöpe atıldığına dair bir iddia, ilk defa burada
duyuyorum. Yani başka bir tabir kullanmak istemiyorum. Bir grup tanıtma
malzemesinin çöpte olduğuna ilişkin bir iddia, ben de duydum ama Atatürk’le
ilgili olduğu konusu ilk defa burada dile getiriliyor. Bizimle ilişkisi tespit
edildiği takdirde en ağır yaptırımları kullanabileceğimi tereddütsüz ifade
ediyorum ve bizimle ilgili olmadığı konusunda da ısrarlıyım, bu konuda
bilgilerim sağlamdır, ısrarlıyım. Arkadaşlar, öteki konularda, Madımak konusunda bir şey
yaptığımız zaman göreceksiniz. Nasıl, kırk beş yıldan beri yapılmamış olan
Nâzım Hikmet’in vatandaşlığına, bir vatan şairinin vatanına kavuşturulmasını
hallettiğimiz zaman gördüğünüz gibi, on beş yıldan beri sadece ısıtılan bir
konunun da Türkiye'nin yeni yaralarını kaşımadan, insani bir duyarlılık içinde
çözümlendiğini bittiği zaman göreceksiniz. Teşekkür ederim efendim. Saygılar sunarım. BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan. KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, karar yeter sayısı
istiyorum. BAŞKAN – Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır. Maddelere geçilmesini oylarınıza sunuyorum, karar yeter
sayısı arayacağım: Maddelere geçilmesini kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar
yeter sayısı yoktur. Beş dakika ara veriyorum. Kapanma Saati: 19.44 BEŞİNCİ OTURUM Açılma Saati: 19.49 BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN
(Bingöl), Yaşar TÜZÜN (Bilecik) BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49’uncu Birleşiminin Beşinci
Oturumunu açıyorum. 266 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam
edeceğiz. Komisyon ve Hükûmet burada. Tasarının maddelerine geçilmesinin oylamasında karar yeter
sayısı bulunamamıştı. Şimdi tasarının maddelerine geçilmesini tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Karar yeter sayımız yoktur efendim. Çalışma süremiz tamamlanmak üzere, onun için sözlü soru
önergeleriyle kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için 28 Ocak 2009
Çarşamba günü, alınan karar gereğince saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyorum. Kapanma Saati: 19.50 |
|