DÖNEM: 23                            CİLT: 30                    YASAMA YILI: 3

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

11’inci Birleşim

30 Ekim 2008 Perşembe

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

   I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

  II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - YOKLAMALAR

 IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- TBMM Başkan Vekili Eyyüp Cenap Gülpınar’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 23’üncü Dönem Üçüncü Yasama Yılının hayırlı olmasını dileyen ve Cumhuriyet Bayramını kutlayan konuşması

 

V.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Kars Milletvekili Zeki Karabayır’ın, Kars’ın 88’inci kurtuluş gününe ilişkin gündem dışı konuşması

2.- İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’ın, Kars’ın 88’inci kurtuluş gününe ilişkin gündem dışı konuşması

3.- Elâzığ Milletvekili Tahir Öztürk’ün, Elâzığ’ın kalkınmışlık düzeyine ve Başbakanın Elâzığ’a yaptığı ziyarete ilişkin gündem dışı konuşması

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu’nda boş bulunan 2 üyelik için AK PARTİ Grup Başkanlığınca aday gösterilen Malatya Milletvekili Mehmet Şahin’in ve MHP Grup Başkanlığınca aday gösterilen Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz ile Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu üyeliğinden istifa eden İstanbul Milletvekili Necla Arat’ın yerine CHP Grup Başkanlığınca aday gösterilen Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın adaylıklarının TBMM Başkanlık Divanı kararlarıyla uygun bulunduğuna ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/568)

2.- Fransa Senatosu Dışişleri, Savunma ve Silahlı Kuvvetler Komisyonu; Rusya Federasyonu Federal Meclisi Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komitesi; Sudan Millî Meclisi Dışişleri Komisyonu; Cezayir Ulusal Halk Meclisi Dışişleri, İşbirliği ve Göç Komisyonu heyetlerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinin konuğu olarak resmî temaslarda bulunmak üzere ülkemizi ziyaretlerinin uygun bulunduğuna ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/569)

3.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine ilişkin tezkeresi (3/570)

4.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan’ın, Avusturya Ulusal Meclisi Başkanı Barbara Prammer’in davetine icabet etmek üzere, beraberinde Parlamento heyetiyle Avusturya’ya resmî ziyarette bulunmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/571)

5.- Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UH-HABITAT) Başkanlığınca Çin Halk Cumhuriyetinde düzenlenecek olan “4. Dünya Kent Forumu”na ismen davet edilen Elâzığ Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Hamza Yanılmaz’ın anılan foruma katılmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/572)

B) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 25 milletvekilinin bazı hastanelerdeki bebek ölümlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/273)

2.- İzmir Milletvekili Canan Arıtman ve 25 milletvekilinin bazı hastanelerdeki bebek ölümlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/274)

 

VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Komisyonlardan Gelen Diğer İşler

1.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman ve 29 Milletvekilinin, Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk ve 20 Milletvekilinin, Bursa Milletvekili Ali Koyuncu ve 19 Milletvekilinin, Balıkesir Milletvekili A. Edip Uğur ve 23 Milletvekilinin ve Muğla Milletvekili Gürol Ergin ve 24 Milletvekilinin, Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel Yağların Üretiminde ve Ticaretinde Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergeleri ve Meclis Araştırması Komisyonu Raporu (10/27, 34, 37, 40, 102) (S. Sayısı: 296)

B) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Devlet Memurları Kanunu ve Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/537) (S. Sayısı: 236)

2.- Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/608) (S. Sayısı: 266)

3.- 1.8.2008 Tarihli ve 5803 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ve Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/638) (S. Sayısı: 297)

4.- Posta Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/491) (S. Sayısı: 230)

5.- İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç ile Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü ve 38 Milletvekilinin; Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/266, 2/268) (S. Sayısı: 257)

6.- Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve Köyişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/543) (S. Sayısı: 263)

7.- Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu (1/526) (S. Sayısı: 218)

8.- Erişme Kontrollu Karayolları Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/569) (S. Sayısı: 239)

9.- Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/277) (S. Sayısı : 88)

VIII.- OYLAMALAR

1.- Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

2.- Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

 

IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, bir cami derneği denetimi ile ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu’nun cevabı (7/4133) (Ek Cevap)

2.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, rektör adaylarının belirlenmesiyle ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in cevabı (7/4699)

3.- İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun, vergi avantajı sağlayan dernek ve vakıflara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cevabı (7/4702)

4.- Edirne Milletvekili Bilgin Paçarız’ın, Edirne turizminin geliştirilmesine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/4732)

5.- İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın, Millî Saraylar bünyesindeki bir restoranda içki servisi konusundaki soru önergesine verilen cevaba,

Millî Saraylar bünyesindeki bir restoranda içki servisi konusundaki soru önergesine verilen cevaba,

İlişkin soruları ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdil’in cevabı (7/5121), (7/5122)

6.- Mersin Milletvekili İsa Gök’ün, Millî Saraylar personeline ve rehberlere yönelik bazı iddialara ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdil’in cevabı (7/5295)

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 11.00’de açılarak altı oturum yaptı.

Niğde Milletvekili İsmail Göksel’in, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Örgütü’nün (FAO) 2008 yılını Dünya Patates Yılı ilan etmesine, patates üreticilerinin ve tarımın sorunlarına,

Muğla Milletvekili Gürol Ergin’in, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının hayvan ihalelerine ve bu yolla kooperatiflere verdiği desteklere,

Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun, Ergene Nehri’nin kirliliği ve Trakya üreticisinin sorunlarına,

İlişkin gündem dışı konuşmalarına Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker cevap verdi.

Niğde Milletvekili Mümin İnan,

Mersin Milletvekili Vahap Seçer,

Adana Milletvekili Muharrem Varlı,

Osmaniye Milletvekili Hakan Coşkun,

Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy,

Tarımsal sorunlara;

İzmir Milletvekili Oktay Vural, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in, gündem dışı konuşmalara karşı yaptığı açıklamalarını siyasi propaganda aracı olarak kullandığına,

İlişkin birer konuşma yaptılar.

Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın ve 21 Milletvekilinin, başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere yerel yönetimlerin kurdukları şirketlere yönelik haksız rekabet ve rant dağıtımı iddialarının (10/271),

Muğla Milletvekili Ali Arslan ve 20 Milletvekilinin, tütün sektörünün ve tütün üreticilerinin sorunlarının (10/272),

Araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

Fransa Dönem Başkanlığı çerçevesinde, 26-28 Ekim 2008 tarihlerinde Paris’te gerçekleştirilecek olan AB Üye ve Aday Ülkeleri Parlamentoları Savunma Komisyonu Başkanları Toplantısı’na ismen davet edilen Millî Savunma Komisyonu Başkanı Hasan Kemal Yardımcı’nın katılmasına ilişkin Başkanlık,

Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, İran’a yaptığı resmî ziyarete refakat eden heyete Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu’nun iştirak etmesine ilişkin Başbakanlık,

Tezkereleri kabul edildi.

Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman ve 29 Milletvekilinin, Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk ve 20 Milletvekilinin, Bursa Milletvekili Ali Koyuncu ve 19 Milletvekilinin, Balıkesir Milletvekili A. Edip Uğur ve 23 Milletvekilinin ve Muğla Milletvekili Gürol Ergin ve 24 Milletvekilinin, Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel Yağların Üretiminde ve Ticaretinde Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Anayasanın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci Maddeleri Uyarınca Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergeleri ve Meclis Araştırması Komisyonu Raporu’nun (10/27, 34, 37, 40, 102) (S. Sayısı: 296) görüşmeleri komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:

1’inci sırasında bulunan, Organize Sanayi Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı, Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu’nun; Organize Sanayi Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural ile İzmir Milletvekili Şenol Bal’ın; 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi, İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve 18 Milletvekilinin; 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi’nin (1/544, 2/75, 2/135, 2/150) (S. Sayısı: 222) görüşmeleri tamamlanarak kabul edildi.

Görüşmeler sırasında;

Gaziantep Milletvekili Akif Ekici, Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan’ın,

Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay’ın,

Şahıslarına sataştığı iddiasıyla birer konuşma yaptılar.

2’nci sırasında bulunan, Serbest Bölgeler Kanunu ile Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporlarının (1/605) (S. Sayısı: 275) görüşmelerine devam olunarak 5’inci maddesine kadar kabul edildi, 5’inci maddesi üzerinde bir süre görüşüldü.

30 Ekim 2008 Perşembe günü, alınan karar gereğince saat 13.00’te toplanmak üzere, birleşime 19.52’de son verildi.

 

 

 

Nevzat Pakdil

 

 

 

Başkan Vekili

 

 

Murat Özkan

 

Fatoş Gürkan

 

Giresun

 

Adana

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

 

                                                                                                                                                 No.:  15

II.- GELEN KÂĞITLAR

24 Ekim 2008 Cuma

Tasarı

1.- Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/657) (Adalet ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.10.2008)

Sözlü Soru Önergeleri

1.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, THY Malatya merkez ofisinin kapatılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1005) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008)

2.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, THY çağrı merkezindeki işten çıkarmalara ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1006) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008)

3.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, TRT Antalya radyosunun kapatılacağı iddiasına ve TRT’nin arazilerine ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) sözlü soru önergesi (6/1007) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi’nin, illerin kurtuluş günlerinde okulların tatil edilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5193) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/10/2008)

2.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, akaryakıt fiyatlarında indirime gidilmemesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5194) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

3.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, Türkiye Kömür İşletmelerinin görev zararına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5195) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

4.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, belediyelerin verdiği öğrenci burslarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5196) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

5.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, engelliler için verilen evde bakım ücretine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5197) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

6.- İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in, Almanya’daki bir dernekle ilgili dava çerçevesindeki bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5198) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

7.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Bandırma’da batan arabalı vapura ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5199) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

8.- İstanbul Milletvekili Ümit Şafak’ın, kamu gayrimenkullerinin satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5200) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

9.- İzmir Milletvekili Abdurrezzak Erten’in, İzmir limanı işletme hakkının özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5201) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

10.- Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın, Amasya ilindeki hidroelektrik santrallere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5202) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

11.- Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın, Amasya’da karayolu kenarına konulan bazı tabelalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5203) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

12.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, üniversitelerin ödeneklerinin artırılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5204) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

13.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan’ın, Tarım Kredi Kooperatiflerinde veteriner hekim istihdamına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5205) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

14.- İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil’in, Merkez Bankasının muhabirleri nezdindeki döviz ve altın rezervlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5206) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

15.- Manisa Milletvekili Şahin Mengü’nün, Avrupa Konseyinin yolsuzlukla mücadele konusundaki bir raporuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5207) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

16.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, kamuoyunda tartışılan bazı iddialara ve açıklamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5208) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

17.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, adliye personelinin özlük haklarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5209) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008)

18.- Manisa Milletvekili Şahin Mengü’nün, Ergenekon Soruşturmasını yürüten savcı hakkındaki iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5210) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

19.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, bir davanın ilk duruşmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5211) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

20.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, tasarruf sahipleri ile bağışçıları mağdur eden holding ve derneklere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5212) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

21.- Mersin Milletvekili İsa Gök’ün, Ergenekon Soruşturmasını yürüten savcı hakkındaki iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5213) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

22.- Bursa Milletvekili Abdullah Özer’in, artan sağlık giderlerinin denetimine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/5214) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

23.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, yeni kanunla birlikte sağlık yardımı hizmetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/5215) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

24.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, SGK’nın sağlık hizmeti alımlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/5216) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

25.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, atık yönetimine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/5217) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/10/2008)

26.- Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu’nun, baraj yapımından etkilenen bir köyün durumuna ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/5218) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008)

27.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, orman yangınlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/5219) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

28.- Manisa Milletvekili Şahin Mengü’nün, bir köy yolu yapımındaki ağaç kesimine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/5220) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

29.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, Antalya’daki büyük orman yangınına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/5221) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

30.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, tasarruflu ampul dağıtımına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5222) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

31.- Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın, Türkiye Atom Enerjisi Kurumuna ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5223) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

32.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, kurulması planlanan nükleer santrale ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5224) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

33.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, BOTAŞ’ın kamu kurum ve kuruluşlarından olan alacaklarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5225) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

34.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, Kırklareli’de kiraya verilen öğrenci yurduna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5226) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008)

35.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, Sinop’taki bir köye yapılacak köprüye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5227) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

36.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, Giresun Belediyesinin imar değişikliklerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5228) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

37.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, İGDAŞ’la ilgili yolsuzluk iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5229) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

38.- Bursa Milletvekili Abdullah Özer’in, adres belgesi alımında muhtarlıkların devre dışı bırakılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5230) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

39.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, Yozgat-Sorgun’daki bir köyün bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5231) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

40.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Adana Büyükşehir Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5232) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

41.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5233) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

42.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5234) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

43.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Kayseri Büyükşehir Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5235) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

44.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Erzurum Büyükşehir Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5236) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

45.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Bursa Büyükşehir Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5237) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

46.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Antalya Büyükşehir Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5238) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

47.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Samsun Büyükşehir Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5239) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

48.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Sakarya Büyükşehir Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5240) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

49.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5241) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

50.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Konya Büyükşehir Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5242) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

51.- Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Akyaka ilçesinin bazı köylerinin yol sorununa ve su baskını riskine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5243) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

52.- Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars-Merkez’e bağlı bazı köylerin yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5244) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

53.- İstanbul Milletvekili Atilla Kaya’nın, Pişmanlık Yasası olarak bilinen yasadan yararlananlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5245) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

54.- Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Arpaçay ilçesinin bazı köylerinin yol sorununa ve su baskını riskine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5246) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

55.- Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Digor ilçesinin bazı köylerinin yol sorununa ve su baskını riskine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5247) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

56.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, Antalya’da aydınlatma direklerinden elektrik verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5248) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

57.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5249) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

58.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Adana Büyükşehir Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5250) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

59.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5251) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

60.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Antalya Büyükşehir Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5252) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

61.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Bursa Büyükşehir Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5253) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

62.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Erzurum Büyükşehir Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5254) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

63.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5255) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

64.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Samsun Büyükşehir Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5256) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

65.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Sakarya Büyükşehir Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5257) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

66.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Kayseri Büyükşehir Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5258) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

67.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Konya Büyükşehir Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5259) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

68.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5260) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

69.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, bir cenazenin ailesine teslimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5261) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

70.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Edremit’teki bazı mahallelerin Akçay Belediyesine katılma taleplerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5262) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

71.- İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un, Çeşme ilçesindeki otel ve sahil sitelerinin ecrimisil ücretlerinin artırılmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5263) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008)

72.- İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek’in, bir ödenek aktarım talebine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5264) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

73.- İzmir Milletvekili Abdurrezzak Erten’in, kızının bir şirketteki konumuna ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5265) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

74.- Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahim’in, Giresun’daki bazı yayla köylerine elektrik götürülmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5266) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

75.- İstanbul Milletvekili Ümit Şafak’ın, bir gayrimenkulün kullanımına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5267) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

76.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, TEDAŞ’ta yapılan açıktan atamalara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5268) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

77.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, Kamu İhale Kanunu dışında yapılan ihalelere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5269) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

78.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, ilköğretim okullarında satılan bir şiir kitabına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5270) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

79.- Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’ın, eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneğine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5271) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

80.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Devlet parasız yatılılık hakkı kazanan öğrencilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5272) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

81.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan’ın, bir padişahın resminin bir okula asılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5273) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

82.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, yapılan dersliklere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5274) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

83.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, bir öğrencinin yatılı okula yerleştirilmesindeki soruna ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5275) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

84.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, bir okul müdürü ve öğretmen hakkındaki iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5276) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

85.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, çiftçi kayıt sistemindeki kayıt ücretleriyle ilgili bazı iddialara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5277) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

86.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumuna yapılan proje ve faaliyet başvurularına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5278) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

87.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, kuraklık desteğine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5279) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

88.- İstanbul Milletvekili Hasan Macit’in, haşhaş üretimine ve TMO Afyon eski Bölge Müdürüne ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5280) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

89.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, TMO’nun Bartın’da fındık alımı yapmamasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5281) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

90.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, TMO’nun fındık alımlarına ve depo kiralamalarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5282) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

91.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, yol genişletme çalışmalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5283) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

92.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, GSM şirketlerinin bir uygulamasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5284) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

93.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, İnternette erişimi engellenen yayınlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5285) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

94.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, Marmaray Projesinin güzergahına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5286) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

95.- Edirne Milletvekili Rasim Çakır’ın, camilerde toplanan paraların ve satılan yayınların denetimine ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Said Yazıcıoğlu) yazılı soru önergesi (7/5287) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008)

96.- Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu’nun, Aydın Atatürk Devlet Hastanesinin depreme karşı güçlendirilmesine ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/5288) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008)

97.- Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi’nin, Adabank hisselerinin satışına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Nazım Ekren) yazılı soru önergesi (7/5289) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

98.- Kocaeli Milletvekili Hikmet Erenkaya’nın, Kuran kurslarının denetimine ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Said Yazıcıoğlu) yazılı soru önergesi (7/5290) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

99.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, çocukların korunmasına ilişkin Devlet Bakanından (Nimet Çubukçu) yazılı soru önergesi (7/5291) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008)

100.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, Marmaray Projesi kapsamında yapılan kurtarma kazılarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/5292) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008)

101.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Hava Kuvvetleri Komutanlığı üslerinde golf sahası yapımına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5293) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

102.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, esnaf ve sanatkârın korunmasına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/5294) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008)

103.- Mersin Milletvekili İsa Gök’ün, Milli Saraylar personeline ve rehberlere yönelik bazı iddialara ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/5295) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/9/2008)

 

                                                                                                                                                 No.:  16

30 Ekim 2008 Perşembe

Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 25 Milletvekilinin, bazı hastanelerdeki bebek ölümlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/273) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.10.2008)

2.- İzmir Milletvekili Canan Arıtman ve 25 Milletvekilinin, bazı hastanelerdeki bebek ölümlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/274) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.10.2008)

30 Ekim 2008 Perşembe

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 13.00

BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR

KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Harun TÜFEKCİ (Konya)

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 11’inci Birleşimini açıyorum.

III.- Y O K L A M A

BAŞKAN – Elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Yoklama için üç dakikalık süre vereceğim.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayımız yoktur.

Toplantıya 13.30’a kadar ara veriyorum.

Teşekkür ederim.

 

Kapanma Saati: 13.07

 

 

 

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 13.30

BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR

KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Harun TÜFEKCİ (Konya)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 11’inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

III.- Y O K L A M A

BAŞKAN – Açılışta yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi, yoklama işlemini tekrarlayacağım.

Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklamayı başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayımız vardır.

IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- TBMM Başkan Vekili Eyyüp Cenap Gülpınar’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 23’üncü Dönem Üçüncü Yasama Yılının hayırlı olmasını dileyen ve Cumhuriyet Bayramını kutlayan konuşması

BAŞKAN – Müsaadenizle kendi duygularımı kısa bir şekilde size ifade etmek istiyorum.

23’üncü Yasama Dönemi Üçüncü Yasama Yılının benim yönettiğim ilk birleşiminde sizlerin ve vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını kutluyor, Üçüncü Yasama Yılında da yüce milletimiz için hayırlı kararlar alacağımız inancıyla hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (Alkışlar)

Görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz, Kars’ın kurtuluş günü münasebetiyle söz isteyen Kars Milletvekili Zeki Karabayır’a aittir.

Buyurun Sayın Karabayır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

V.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Kars Milletvekili Zeki Karabayır’ın, Kars’ın 88’inci kurtuluş gününe ilişkin gündem dışı konuşması

ZEKİ KARABAYIR (Kars) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; başta Kars Kalesi ve Ani Harabeleri olmak üzere tarihte birçok medeniyetin izlerini taşıyan, 1064 yılında Anadolu kapılarını ilk kez Türklere açan serhat Kars ilimizin 30 Ekim kurtuluşuyla ilgili gündem dışı söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.

Tarihi şan ve şerefle dolu olan milletimiz bu toprakların her karışını şehit kanlarıyla sulayarak almış ve bizlere emanet etmiştir. Bizlere düşen de ülkemiz üzerinde oynanan oyunların bilincinde olarak birlik ve beraberlik içerisinde, ülkemizi her alanda dünya devletleri arasında hak ettiği yere taşımaktır.

Değerli arkadaşlar, Kars, stratejik açıdan bulunduğu bölgenin daima merkezi olmuştur. Bu yüzden de bitip tükenmeyen savaşlar yaşanmış, eşsiz kahramanlıklar göstermiş, destanımsı direnişlere sembol olmuş, büyük acılar çekmiştir. Bunlardan en önemlisi 19’uncu yüzyılın son çeyreğinde yaşanmıştır. Bilindiği gibi Osmanlı İmparatorluğu’nun Londra Protokolü’nü reddetmesini bahane eden Rusların 24 Nisan 1877’de aniden Anadolu ve Rumeli topraklarına saldırmaları üzerine iki yıl süren ve tarihte “93 Harbi” olarak bilinen Osmanlı-Rus savaşı sonunda Kars, Ardahan ve Batum Ayastefanos Antlaşması’yla Ruslara verildi ve bölge kırk yıl boyunca Rusların hâkimiyeti altında kaldı. 1917’de Rusya’da gerçekleşen Ekim Devrimi sonucu Rus askerlerinin derhâl çekilmesinin sağlanmış olması yeni bir umut doğurdu ancak kısa bir süre sonra Osmanlı Devleti, 30 Ekim 1918’de imzaladığı Mondros Ateşkes Antlaşması sonucu üç sancağı boşaltmak zorunda kaldı. Bölge, İngiliz ve Ermeniler tarafından işgal edildi. Rusya’dan dönen aydınlar Kars İslam Şûrası’nı topladı. Şûra, Mondros Ateşkesi’nin ardından Anadolu’da ilk yerel ve öncü nitelikteki örgütlenmedir; ulusal hükûmet gibi çalışmaya başlar, kongreler gerçekleştirir. Sonunda, 17-18 Ocak 1919’da toplanan Büyük Kars Kongresiyle Cenûb-i Garbî Kafkas Hükûmeti kurulur ancak hükûmetin parlamentosu 13 Nisanda İngilizler tarafından basılarak temsilcileri Malta’ya sürülür ve Kars, Ermenilere teslim edilir.

Değerli arkadaşlar, 1920’lere kadar işgal altında kalan şehir, Kâzım Karabekir komutasındaki Türk ordusu tarafından 30 Ekim 1920’de yeniden ana vatan topraklarına katılır. 2-3 Aralık 1920’de Ermenilerle Gümrü Antlaşması imzalandı. Bu Antlaşma, Büyük Millet Meclisinin imzaladığı ilk antlaşmadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 30 Ekim, umut ve inancın mutlak zaferi, sabır ve direncin ölümsüz destanının yazıldığı günün başlangıcıdır. 30 Ekim, emperyalist devletlerin yüzyıllar boyunca Anadolu toprakları üzerinde besledikleri yayılımcı emelleri için sudan bahanelerle çıkardıkları bitip tükenmek bilmeyen savaşları tümden kaybettikleri günün adıdır. Bu zaferi bize armağan eden kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.

Değerli arkadaşlar, üzülerek ifade edeyim ki 2002 AK PARTİ İktidarına kadar Kars ilimiz, ekonomik açıdan bulunduğu stratejik konuma, şanlı tarihine, verimli topraklarına, her zaman vatanına ve milletine yürekten bağlı, cefakâr ve mücadeleci insanına paralel bir gelişme gerçekleştirememiştir. AK PARTİ İktidarıyla Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Kars’ımıza da başta Kars merkezinin içme suyu olmak üzere köy yolları, içme suları, eğitim, sağlık, ulaşım, turizm alanlarında önemli yatırımlar yapılmıştır. Kars için hayati öneme sahip bir dünya projesi olan ve Asya’yı Avrupa’ya bağlayan Kars-Tiflis-Bakü demir yolu hattının yapımına başlanmış, devlet ve tıp fakültesi hastanelerinin yapılması, doğal gazın Kars’a getirilmesi, başta dünya mirası olan Ani Harabeleri olmak üzere Kars Kalemiz ve tüm tarihî eserlerimizin restorasyon çalışmalarının yapılması, duble yollarının, barajlarının yapımı, kayak tesislerimizin kapasitesinin 2 katına çıkarılması bizim İktidarımız dönemlerinde gerçekleştirilen…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Karabayır, devam edin.

ZEKİ KARABAYIR (Devamla) – …ve gerçekleştirilmeye devam edilen önemli projeler ve yatırımlarından bazılarıdır.

Ben sözlerime son vermeden önce Kars için hayati önemi olan ve 2009 yılı yatırım programına teklif edilen uluslararası uçuşa açık Kars Havaalanı’na yeni bir terminal binasının yapılması ve verimli Kars Ovası’nın bir bölümünü sulayacak, aynı zamanda elektrik üretecek Kars Barajı’nın, diğer adıyla “Çamçavuş Barajı”nın 2009 yatırım programına alınmasını Hükûmetimiz ve ilgili bakanlarımızdan talep ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Karabayır.

Gündem dışı ikinci söz, yine aynı konuda söz isteyen İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’a aittir.

Buyurun Sayın Korkmaz. (CHP sıralarından alkışlar)

2.- İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’ın, Kars’ın 88’inci kurtuluş gününe ilişkin gündem dışı konuşması

ESFENDER KORKMAZ (İstanbul) – Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; 30 Ekim Kars’ın 88’inci kurtuluş yıl dönümü nedeniyle huzurlarınızdayım. Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, değerli hemşehrim Zeki Karabayır Kars’ın dününü anlattı, ben de izin verirseniz bugünüyle ilgili bazı sorunları gündeme getirmek istiyorum.

Bir defa ekonomik anlamda Kars, bugüne kadar hiçbir siyasi iktidar döneminde potansiyel imkânlarını kullanamadı ve hak ettiği ekonomik imkânları sağlayamadı. Bunun çok basit bir örneğini şimdi yaşıyoruz. Kars’ta küçük sanayi sitesinde dört yüz iş yeri, bugün Halk Bankası tarafından icraya verilmiştir.

Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz 2001 krizinden sonra bir İstanbul Yaklaşımı oldu, bir de Anadolu Yaklaşımı oldu. İstanbul Yaklaşımıyla, İstanbul’dakiler, Türkiye’deki diğer gelişmiş bölgelerdeki bütün işletmeler banka kredileri konusunda faiz indirimi aldı, taksitlendirme aldı ama Kars’taki bu dört yüz küçük iş yeri, Anadolu Yaklaşımından bugüne kadar faydalanamadı, bugün de faydalanıp faydalanmayacağı belli değil ve bunlar bugün Halk Bankası tarafından icraya verilmiştir. Değerli arkadaşlar, Kars’ta tescil edilen iş yeri sayısı 2.786, kapanan iş yeri sayısı 6.251. Siz bunu değerlendirin.

Değerli arkadaşlar, Karslı her zaman Kars’a sahip çıktı ama AKP Hükûmeti altı yıldır sahip çıkmadı. Örnekleriyle vereyim: Kars Ardahan Iğdır Kalkınma Vakfı yalnızca altı öğrenci yurdu, iki öğretmenevi -isteyene tek tek veririm, kimin yaptığını da söylerim- yedi lise, yüksekokul, ilköğretim okulu, bir kapalı spor ve sergi sarayı, parklar, çeşmeler, hastanelere ek hizmet birimleri yaptı. Bunu Kars Ardahan Iğdır Kalkınma Vakfı yaptı. Soruyorum Hükûmete: Sen de say ne yaptığını yani öyle ettik yaptıkla olmaz. Hükûmet saysın bana, şu yatırımları yaptım diye.

Değerli arkadaşlar, Kars-Tiflis demir yolu, doğrudur, Türkiye'nin otuz senelik rüyasıdır, projesidir ama onun da bir ayağı eksiktir. Nasıl eksiktir? Çünkü dağların başından gidiyor, Kars’tan başlıyor, Ardahan’ı da atlayarak gidiyor.

Değerli arkadaşlar, Kars’ın önemli bir potansiyeli organize hayvancılıktır. Bakın, 1997’de Kars Ticaret Borsası (İsmet Çelik) bir proje yaptı: Organize hayvancılık bölgesi. Bunu o dönemki hükûmetler kabul etti. Hayvancılığın önemi Kars için bellidir. Bir defa, gübre üretimi, biyogaz üretimi bir yerde yapılır, hayvan verimi artar, et-süt üretimi açısından teknoloji kullanılır, yem temini mümkün olur. İşin garibi, Kars’ın geçimi hayvancılıktandır ama bu organize hayvancılık bölgeleri Ankara’da yapıldı, Amasya’da yapıldı, Kars’ta yapılmadı. Şimdi, et beş sene önce de 9.500 liraydı, bugün de 9.500 lira Kars’ta ama girdiler 3 kat arttı, 4 kat arttı. Et ve Balık Kurumu üreticiden normal fiyatına alırdı, tüketiciye de düşük fiyatla satardı. Bir tek kamu kurumu vardı, Et ve Balık Kurumu, onu da kapattı AKP Hükûmeti. Şimdi Hükûmet bana söylesin: Bu kadar avantajı olan bir bölgeye neden yatırım yapmıyor?

Sınır ticareti önemli bir avantajdır. Sınır ticareti bir iki sene devam etti, ondan sonra Dış Ticaret Müsteşarlığı aldı valiliğin emrinden, o da kapandı. Sınır kapıları niye açılmıyor arkadaşlar? Orada, Rusya var, Kafkas ülkeleri var, hâlâ sınır kapıları açılmıyor. Gürcistan sınırına Aktaş Sınır Kapısı yapılmış, on yıldır bekliyor. Niye açılmıyor? Şimdi Gürcistan karıştı ama on yıl önce karışmış mıydı?

Değerli arkadaşlar, sınır ticaret merkezlerini bu Hükûmet -biz de çok yazdık, çizdik- kararlaştırdı ama niye bugün… En az 200 bin potansiyel nüfusu var, Rusya’nın ve Kafkasya’nın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Korkmaz, konuşmanızı lütfen tamamlayınız.

ESFENDER KORKMAZ (Devamla) – Neden Kars’ta bir sınır ticaret merkezi kurulmuyor? Lütfen, buna Hükûmet cevap versin.

Efendim, “Sarıkamış’ta kapasite artırılacak” deniliyor ama, arkadaşlar, Sarıkamış, eğer kapasite artarsa, 1 milyon nüfus çeker, 1 milyon turist çeker. Bugüne kadar hangi kapasite artırıldı Sarıkamış’ta? Proje düzeyinde kaldı. Onun için, Hükûmet, Kars’a, artık, farklı gözle baksın yani Kars’ı Anadolu Yaklaşımı içerisinde değerlendirsin, Kars’taki bu projeleri değerlendirsin.

Kafkas ırkı arı var Kars’ta ve bu arı dünyada en fazla üretim yapan ve verimi olan arıdır. Neden bu arıcılıkla ilgili hiçbir önlem almadı? Balıkçılıkla ilgili almadı, ekolojik tarımla ilgili almadı, tuz madenleriyle ilgili almadı, hiçbir şey almadı arkadaşlar. Dolayısıyla, Karslı bu işten rahatsızdır, hepimiz rahatsızız. Hükûmetin bu olaylara ve bu projelere bir an önce eğilmesini temenni ediyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Korkmaz.

Gündem dışı üçüncü söz, Elâzığ ili ekonomisi hakkında söz isteyen Elâzığ Milletvekili Tahir Öztürk’e aittir.

Buyurun Sayın Öztürk. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

3.- Elâzığ Milletvekili Tahir Öztürk’ün, Elâzığ’ın kalkınmışlık düzeyine ve Başbakanın Elâzığ’a yaptığı ziyarete ilişkin gündem dışı konuşması

TAHİR ÖZTÜRK (Elâzığ) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, CNBC-e Business dergisinin Türkiye’deki iller ekonomisiyle ilgili ve Sayın Başbakanımızın Elâzığ’a yaptığı ziyaretle ilgili şahsım adına konuşmak üzere söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Her insanın kişisel beklentileri farklılık arz edebilir ancak çok sayıda kriter bularak akla ve mantığa en yakın olabilecek bir çalışmayla CNBC-e Business dergisi Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi, bütün illerin yaşanabilirlik düzeyine göre sıralamasını yaptı. CNBC-e Business dergisi dünyadaki benzerlerini örnek alarak başarılı bir çalışmaya imza atmıştır. Yaşanabilir iller sıralamasını belirlemiş, her biri farklı ağırlıklara sahip altı ana parametre kullanmış. Bu parametreleri belirleyen alt kriterlerin sayısı da yirmi sekizdir hatta bu alt kriterlerin içinde bir alt açılım daha mevcuttur: Bütün veriler TÜİK, Emniyet Genel Müdürlüğü, Deprem Araştırma Dairesi, Meteoroloji, Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı gibi yüzlerce kamu kurum ve kuruluşundan alınan resmî bilgilerle oluşturulmuştur. Altı ana parametredekiler şunlardır: Ekonomi; güvenlik; kültür, sanat; kent hayatı; sağlık ve eğitimdir.

Seksen bir ilimizin bu listedeki durumu incelendiğinde ilk 10’a bakıldığında, bir güven merkezi ve huzur adası olan, tarihin her döneminde millî birlik ve bütünlükten yana bir dik duruş sergilemiş olan Elâzığ’ımızı 10’uncu sırada görmek mümkün. Bölgesindeki iller arasında önemli farklılıklar görebileceğimiz Doğu’nun incisi Elâzığ’ımızı her yönüyle değerlendiren, bu araştırmayı yapan dergi yöneticilerine, tarih, medeniyet ve güzellikler şehri olan Elâzığ halkı ve şahsım adına teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu araştırmada yaşanabilirlik düzeyinde en yüksek puanı 56,58 ile 1’inci sırada Ankara almıştır. Elâzığ’ımız ise 43,63 puanla 10’uncu sıradadır. Elâzığ sağlık alanında Türkiye’de 2’nci sırada, ekonomi alanında 17’nci sırada, yaklaşık yüzde 95’i okuryazar olan ilimiz eğitim alanında 24’üncü sırada, kültür ve sanat alanında 51’inci sırada, güvenlik alanında 53’üncü sırada, kent hayatı alanında ise 71’inci sıradadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kentlerin yaşanabilirlik endeksinde bir Doğu Anadolu ili olan Elâzığ 10’uncu sırada yer bulmuştur. Bakınız, doktor ve yatak başına düşen kişi sayısına göre ilimiz, Türkiye’nin en gelişmiş sağlık altyapısına sahip 2’nci ilidir. Ekonomi hayatı verilerinin gayet iyi olduğu Elâzığ’ımız, sanayiciye, istihdam yaratmak isteyen herkese kapılarını sonuna kadar açıyor ve diyoruz ki: Elâzığ Organize Sanayi Bölgemiz de sizden yatırım bekliyor. Kişi başına düşen gayrisafi millî hasılada ise 30’uncu sıradadır. Unutmayınız ki Elâzığ’da istihdam artıyor ve işsizlik azalıyor.

Elâzığ kamu harcamalarında 4’üncü sırada, konut kiralarında 39’uncu sırada, konut yoğunluğunda 47’nci sırada, araç sayısında da 55’inci sıradadır.

Şehrimiz, üniversite öğrencilerinin yoğunluğu açısından 16’ncı sıradadır. Fırat Üniversitemizin şehrimize katkısı oldukça fazladır. Yaklaşık 20 bin öğrencisi ve 1.500 civarında akademik personeliyle 16’ncı sırada bulunmakta ama hak ettiği yerde olduğunu düşünmemekteyiz.

Ancak, deprem riski altında olan şehrimizin yaşam yerlerinin yarıya yakını birinci derece deprem bölgesidir. Yeniden yapılacak, değiştirilecek, büyütülecek resmî-özel tüm binaların ve bina türü yapıların tamamının veya bölümlerinin depreme dayanıklılığı, tasarımı ve yapımıyla mevcut binaların deprem öncesi ve sonrasında performanslarının değerlendirilmesi, gerekiyorsa güçlendirilmesi için gerekli koşullar sağlanmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir Avrupa Birliği projesi olan Comenius kapsamında ilimize gelecek Fransız ve İspanyol öğretmenler ziyaretlerini pazartesi günü yapacaklardır ve biz Elâzığ’ımıza yaraşır misafirperverliği göstererek onları ilimizde ağırlayacağız.

Elâzığ’ımız tarihin her döneminde millî birlik ve beraberlikten yana bir dik duruş sergilemiştir, hiçbir zaman teröre prim vermemiştir. Geçmişi Harput’a dayanan bir güven merkezi ve huzur adasıdır.

Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ilimizi ziyareti esnasında, Elazığlıların yüreği mert insanlar olduğunu, Türkiye’nin birlik ve beraberliği için oluşturmak istedikleri iklimin Elâzığ’ın doğasında bulunduğunu, Elâzığ’ın birlik ve beraberlikte çelik gibi duruşuyla sembol bir şehir olduğunu belirtmiştir. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, cazibe merkezi olan ilimize gelişinde, Elâzığ’ımızın önünü açacak olan sivil havalimanının ilk etabı olan pist inşaatı tamamlanmış olup Başbakanımızın “Ana” isimli uçağının bu piste inmesi bizleri son derece memnun etmiştir.

Sayın Başbakanımız Elâzığ’a gelişinde pek çok hizmet ve yatırım açılışını yapmış, merkez ilçe kongremize katılmış ve bu ziyareti Elâzığ’a verilen önemi göstermektedir. Hükûmetimizin başarılı çalışmalarının mahsulü olması açısından çok faydalı bir ziyaret olmuştur.

Bundan sonra Elâzığ Milletvekili olarak ilimizin 60’ıncı Hükûmet Döneminde hak ettiği hizmetlerin ve yatırımların yapılması için takipçisi olacağız. Böylelikle seçim öncesinde halkımıza vermiş olduğumuz sözleri yerine getirmenin mutluluğunu yaşamış olacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Öztürk, devam ediniz.

TAHİR ÖZTÜRK (Devamla) – Ayrıca, Sayın Başbakanımızın açılışını yaptığı doğal gaz, Yazıkonak, Yurtbaşı ve Kızılay mahallelerinde kullanıma hazır hâle gelmiştir.

Türkiye’de Elâzığ doğal gazda en ucuz doğal gazı kullanmakta olup bunun Elâzığ’ımıza hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Öztürk.

Sayın milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının iki tezkeresi vardır, ayrı ayrı okutup bilgilerinize sunacağım:

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu’nda boş bulunan 2 üyelik için AK PARTİ Grup Başkanlığınca aday gösterilen Malatya Milletvekili Mehmet Şahin’in ve MHP Grup Başkanlığınca aday gösterilen Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz ile Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu üyeliğinden istifa eden İstanbul Milletvekili Necla Arat’ın yerine CHP Grup Başkanlığınca aday gösterilen Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın adaylıklarının TBMM Başkanlık Divanı kararlarıyla uygun bulunduğuna ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/568)

                                                                                                             30 Ekim 2008

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Asya Parlamenter Asamblesi'nde, TBMM Genel Kurulu'nun 9.7.2008 tarih ve 128. Birleşiminde temsili üye sayısı 5' e çıkartıImıştır.

Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu'nda boş bulunan 2 üyelik için AK Parti Grup Başkanlığınca aday gösterilen Malatya Milletvekili Mehmet Şahin ve MHP Grup Başkanlığınca aday gösterilen Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz'ın üyelikleri TBMM Başkanlık Divanı'nın 10.10.2008 tarih ve 32 sayılı Kararı'nca uygun bulunmuştur.

Ayrıca, TBMM Başkanlık Divanı'nın 3.10.2007 tarih ve 5 sayılı Kararı'yla "yabancı dil belgesi" daha önce uygun bulunan Adana Milletvekili Tacidar Seyhan; Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu üyeliğinden istifa eden İstanbul Milletvekili Necla Arat'ın yerine CHP Grup Başkanlığınca Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 2. maddesinin (a) fıkrası gereğince aday gösterilmiştir.

Buna göre, Siyasi Parti Grup Başkanlıklarınca aday gösterilen Malatya Milletvekili Mehmet Şahin, Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz ve Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın üyelikleri Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 12. maddesi gereğince TBMM Başkanlık Divanı Kararlarını müteakiben Genel Kurulun bilgisine sunulur.

                                                                                                            Köksal Toptan

                                                                                                Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                 Başkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

2.- Fransa Senatosu Dışişleri, Savunma ve Silahlı Kuvvetler Komisyonu; Rusya Federasyonu Federal Meclisi Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komitesi; Sudan Millî Meclisi Dışişleri Komisyonu; Cezayir Ulusal Halk Meclisi Dışişleri, İşbirliği ve Göç Komisyonu heyetlerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinin konuğu olarak resmî temaslarda bulunmak üzere ülkemizi ziyaretlerinin uygun bulunduğuna ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/569)

                                                                                                             30 Ekim 2008

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

TBMM Başkanlık Divanı’nın 10 Ekim 2008 tarih ve 32 sayılı Kararı ile Fransa Senatosu Dışişleri, Savunma ve Silahlı Kuvvetler Komisyonu, Rusya Federasyonu Federal Meclisi Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komitesi, Sudan Milli Meclisi Dışişleri Komisyonu, Cezayir Ulusal Halk Meclisi Dışişleri, İşbirliği ve Göç Komisyonu heyetlerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin konuğu olarak resmî temaslarda bulunmak üzere ülkemizi ziyaretleri uygun bulunmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Dış İlişkilerinin düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanun’un 7nci Maddesi gereğince Genel Kurul’un bilgisine sunulur.

                                                                                                            Köksal Toptan

                                                                                                Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                 Başkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir tezkeresi vardır, okutuyorum:

3.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine ilişkin tezkeresi (3/570)

                                                                                                               21/10/2008

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu; Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Katip seçimi için 21.10.2008 Salı günü Saat 15.15’de toplanmış ve kullanılan 28 adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak, 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 4’üncü maddesi uyarınca Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Katip seçilmişlerdir.

Saygıyla arz olunur.

                                                                                                               Ünal Kacır

                                                                                                                 İstanbul

                                                                                                  Kamu İktisadi Teşebbüsleri

                                                                                                        Komisyonu Başkanı

Başkan                  :            Ünal Kacır                     İstanbul Milletvekili                   22 Oy

Başkanvekili          :            Fahrettin Poyraz            Bilecik Milletvekili                    22 Oy

Sözcü                    :            Ahmet Yeni                   Samsun Milletvekili                   22 Oy

Katip                     :            Dilek Yüksel                 Tokat Milletvekili                      22 Oy

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Meclis araştırması açılmasına ilişkin iki önerge vardır, okutuyorum:

B) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 25 Milletvekilinin bazı hastanelerdeki bebek ölümlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/273)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Son zamanlarda hastanelerimizde yaşanan bebek ölümlerinin nedenlerinin ve sonuçlarının araştırılması amacıyla, Anayasanın 98’inci, T.B.M.M. İçtüzüğünün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca “Meclis Araştırması” açılmasını saygılarımızla arz ederiz.

1) Tayfur Süner                              (Antalya)

2) Ensar Öğüt                                 (Ardahan)

3) Ali Rıza Öztürk                          (Mersin)

4) Osman Kaptan                           (Antalya)

5) Hüsnü Çöllü                               (Antalya)

6) Orhan Ziya Diren                       (Tokat)

7) Kemal Demirel                           (Bursa)

8) Abdulaziz Yazar                         (Hatay)

9) Turgut Dibek                              (Kırklareli)

10) Ahmet Ersin                             (İzmir)

11) Mevlüt Coşkuner                     (Isparta)

12) Mehmet Ali Özpolat                 (İstanbul)

13) Ramazan Kerim Özkan            (Burdur)

14) Mehmet Ali Susam                  (İzmir)

15) Gürol Ergin                              (Muğla)

16) İsa Gök                                    (Mersin)

17) Ali Rıza Ertemür                      (Denizli)

18) Canan Arıtman                         (İzmir)

19) Ali İhsan Köktürk                    (Zonguldak)

20) Halil Ünlütepe                          (Afyonkarahisar)

21) Tekin Bingöl                            (Ankara)

22) Hikmet Erenkaya                      (Kocaeli)

23) Abdullah Özer                          (Bursa)

24) Ali Koçal                                  (Zonguldak)

25) Akif Ekici                                 (Gaziantep)

26) Hüseyin Ünsal                         (Amasya)

Gerekçe:

2008’in Temmuz’unda Ankara’da Dr. Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde 15 günde 27 bebek ölmüştü. 20 Eylül 2008’de İzmir’de Tepecik Hastanesi’nde ise 9 saat içinde 13 bebek ölümüyle daha karşı karşıya kalmış bulunmaktayız.

Sayın Başbakan’ın talimatıyla yapılan ve 2006’nın Temmuz ayında yayınlanan 2006/102 sayılı “hastaneye başvuran hiçbir hasta geri çevrilmeyecek” şeklindeki genelgenin Ankara ve İzmir’deki söz konusu hastanelerde sonuçlarını görmemiz ve doğru yorumlamamız gerekliliği açıktır. Gerekli altyapı, donanım, personel, koşullar ile sağlık hizmet sunumunun bilimsel zorunlulukları bir arada değerlendirilerek hizmetin planlanması gereklidir.

Sağlık hizmetlerinde temel yaklaşım koruyucu hizmetler olmalıdır. Bu anlamda da sorumluluk sadece hekimler ve sağlık çalışanlarında değildir. Özellikle yetkililerin kamuoyundaki açıklamaları da özel bir önem arz eder. Sayın Başbakan’ın “3 çocuk doğurun” açıklamasının da bu açıdan değerlendirilmesi gereklidir.

Bilinmektedir ki sık ve çok gebelik, doğum öncesi bakım alamama, düşük sosyoekonomik düzey, geçim sıkıntısı, işsizlik gibi birbiriyle ilişkili konuların üstüne düşülmediği sürece; dar anlamıyla sağlık alanında yapacaklarımızla yol almak mümkün değildir. Sadece hekimleri ve sağlık çalışanlarını suçlu ilan ederek kimse siyasi sorumluluktan kaçmamalıdır.

Bebek ölümleri ile sonuçlanan süreçte; temizliğin ve niteliğin, özellikle sağlık kuruluşları için önemi yadsınamaz. Bu çerçevede sağlık kuruluşlarında çalıştırılan taşeron şirkete bağlı temizlik görevlilerine de dikkat çekmek isterim. Bu durum, Sağlık Bakanlığı’nın “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile de ilişkili olarak izlediği personel rejiminin ve dışarıdan hizmet alma anlayışının doğrudan yansımasıdır.

2008’in Temmuz-Eylül ayları arasında yaşanan bebek ölümleri çok vahimdir. Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ’ın istifa etmesi için daha ne kadar bebeğimizin ölmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen gerekçelerle, son zamanlarda hastanelerimizde yaşanan bebek ölümlerinin nedenlerinin ve sonuçlarının araştırılması ve alınacak tedbirlerin yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis araştırması açılması yerinde olacaktır.

2.- İzmir Milletvekili Canan Arıtman ve 25 milletvekilinin bazı hastanelerdeki bebek ölümlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/274)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemizde son yıllarda birçok kentimizdeki kamu hastanelerinde önlenebilir nedenlere bağlı olarak “Toplu Bebek Ölümleri” yaşanmıştır. Son olarak 2008 Temmuz ayında Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Hastanesinde 27 yeni doğan bebek ve 2008 Eylül ayında ise İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 11 saat içinde 13 bebek hayatını kaybetmiştir. Bir katliam gibi gerçekleşen bu toplu bebek ölümleri halkımızda büyük bir üzüntü ve güvensizlik duygusuna neden olmaktadır. Dünyanın 17. büyük ekonomisi olmakla övündüğümüz ülkemizdeki bu toplu bebek ölümleri dış basında alay ve eleştiri konusu olmaktadır. Kalkınmanın en önemli göstergelerinden olan “Ana-Bebek-Çocuk Ölüm Hızı” oranlarımız çok yüksektir. Üyesi olmak istediğimiz AB ülkelerine göre açık ara çok kötü durumdayız. Ekonomik göstergelerimizle sağlık göstergelerimiz arasındaki bu orantısızlık kamu kaynaklarının gerekli olan yerlerde kullanılmadığını, insan hayatına önem verilmediğini göstermektedir. Ülkemiz zaten WHO’nun (Dünya Sağlık Örgütü) önerisi doğrultusunda genel bütçeden sağlığa yapması gereken % 10’luk payı ayırmamaktadır. “Yaşama hakkı” birincil insan haklarındandır ve Anayasamıza göre de devlet vatandaşlarına kaliteli, erişilebilir, yeterli sağlık hizmeti sunmakla yükümlüdür. Ülkemizde yaşananlar ise vatandaşlarımızın “yaşama hakkı”nın ihlal ve devletin anayasal sağlık hizmeti verme görevindeki ihmali gözler önüne sermektedir.

AKP iktidarında uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altındaki sağlık politikaları neticesinde 1. Basamak Sağlık hizmetlerindeki gerilemeler halk sağlığını tehdit etmektedir. Yakın zamanda “Toplu Bebek Ölümleri” olarak ortaya çıkan sakıncalı neticeler orta ve uzun vadede daha ağır faturalara neden olacaktır.

Ülkemizdeki genel yoksulluk, işsizlik, halkın ekonomik güçsüzlüğü gibi nedenlerle gebelerde beslenme yetersizlikleri oluşmakta, buna doğum öncesi bakım, sağlıklı şartlarda doğum yapamama gibi sağlık hizmetlerindeki yetersizlikler de eklenince erken doğumlar artmakta, prematür doğumlarda bebek ölüm hızımız yükselmektedir. Ayrıca ülkemizde riskli doğum (erken-geç yaş, sık ve çok doğum) oranlarının yüksekliği de önemli bir sorun alanıdır.

Yeni doğan yoğun bakım üniteleri gibi hassas ve en üst düzeyde hijyenik tedbirlerin alınmasını gerekli kılan sağlık ünitelerinde çalışacak yeterli sayıda sağlık personelimiz de yoktur. Bu tür eleman yetiştirecek AB standartlarında eğitim programları uygulamaya konmamaktadır. Kamu hastanelerinde teknik alt yapı ve personel yetersizliği had safhadadır.

Tüm bu gerekçelerle millet olarak hepimizin yüreğini yakan yeni doğan servislerindeki "Toplu Bebek Ölümleri"nin nedenlerinin araştırılması ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırma Komisyonunun kurulmasını saygılarımızla arz ve teklif ederiz.

1) Canan Arıtman                           (İzmir)

2) Ali Rıza Öztürk                          (Mersin)

3) Osman Kaptan                           (Antalya)

4) Hüsnü Çöllü                               (Antalya)

5) Orhan Ziya Diren                       (Tokat)

6) Tayfur Süner                              (Antalya)

7) Kemal Demirel                           (Bursa)

8) Abdulaziz Yazar                         (Hatay)

9) Ahmet Ersin                               (İzmir)

10) Mevlüt Coşkuner                     (Isparta)

11) Mehmet Ali Özpolat                 (İstanbul)

12) Ramazan Kerim Özkan            (Burdur)

13) Mehmet Ali Susam                  (İzmir)

14) İsa Gök                                    (Mersin)

15) Gürol Ergin                              (Muğla)

16) Turgut Dibek                            (Kırklareli)

17) Ali Rıza Ertemür                      (Denizli)

18) Halil Ünlütepe                          (Afyonkarahisar)

19) Ali İhsan Köktürk                    (Zonguldak)

20) Tekin Bingöl                            (Ankara)

21) Hikmet Erenkaya                      (Kocaeli)

22) Ensar Öğüt                               (Ardahan)

23) Hüseyin Ünsal                         (Amasya)

24) Akif Ekici                                 (Gaziantep)

25) Abdullah Özer                          (Bursa)

26) Ali Koçal                                  (Zonguldak)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önergeler gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının iki tezkeresi vardır, ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım.

A) Tezkereler (Devam)

4.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan’ın, Avusturya Ulusal Meclisi Başkanı Barbara Prammer’in davetine icabet etmek üzere, beraberinde Parlamento heyetiyle Avusturya’ya resmî ziyarette bulunmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/571)

                                                                                                             30 Ekim 2008

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan'ın, Avusturya Ulusal Meclisi Başkanı Barbara Prammer'in davetine icabet etmek üzere, beraberinde Parlamento heyetiyle, Avusturya'ya resmî ziyarette bulunması hususu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca Genel Kurul'un tasviplerine sunulur.

                                                                                                            Köksal Toptan

                                                                                                Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                 Başkanı

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, karar yeter sayısı istiyorum.

BAŞKAN – Arayacağım efendim.

Tezkereyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 14.08

 

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 14.23

BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR

KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Harun TÜFEKCİ (Konya)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 11’inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi, tezkereyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Tezkereyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, kabul edilmiştir.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

5.- Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UH-HABITAT) Başkanlığınca Çin Halk Cumhuriyetinde düzenlenecek olan “4. Dünya Kent Forumu”na ismen davet edilen Elâzığ Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Hamza Yanılmaz’ın anılan foruma katılmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/572)

                                                                                                             23 Ekim 2008

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Elâzığ Milletvekili, TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Hamza Yanılmaz, Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UN-HABITAT) Başkanlığınca Çin Halk Cumhuriyeti’nde düzenlenecek olan “4. Dünya Kent Forumu”na ismen davet edilmektedir.

Söz konusu foruma anılan milletvekilinin katılması hususu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 Sayılı Kanun’un 9. Maddesi gereğince Genel Kurulun tasvibine sunulur.

                                                                                                      Eyyüp Cenap Gülpınar

                                                                                                Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                               Başkanı V.

BAŞKAN – Tezkereyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… Tezkere kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, gündemin “Özel Gündemde Yer Alacak İşler” kısmına geçiyoruz.

Bu kısımda yer alan, Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman ve 29 milletvekilinin, Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk ve 20 milletvekilinin, Bursa Milletvekili Ali Koyuncu ve 19 milletvekilinin, Balıkesir Milletvekili Edip Uğur ve 23 milletvekilinin ve Muğla Milletvekili Gürol Ergin ve 24 milletvekilinin, Zeytin ve Zeytinyağı İle Diğer Bitkisel Yağların Üretiminde ve Ticaretinde Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Anayasanın 98 inci, İç Tüzük’ün 104’üncü ve 105’inci Maddeleri Uyarınca Kurulan (10/27, 34, 37, 40, 102) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Raporu üzerindeki genel görüşmeye kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

A) Komisyonlardan Gelen Diğer İşler

1.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman ve 29 Milletvekilinin, Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk ve 20 Milletvekilinin, Bursa Milletvekili Ali Koyuncu ve 19 Milletvekilinin, Balıkesir Milletvekili A. Edip Uğur ve 23 Milletvekilinin ve Muğla Milletvekili Gürol Ergin ve 24 Milletvekilinin, Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel Yağların Üretiminde ve Ticaretinde Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergeleri ve Meclis Araştırması Komisyonu Raporu (10/27, 34, 37, 40, 102) (S. Sayısı: 296)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

Gündemin 2’nci sırasında yer alan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Devlet Memurları Kanunu ve Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

B) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Devlet Memurları Kanunu ve Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/537) (S. Sayısı: 236)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

2.- Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/608) (S. Sayısı: 266)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

1.8.2008 Tarihli ve 5803 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ve Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü Maddeleri Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

3.- 1.8.2008 Tarihli ve 5803 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ve Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/638) (S. Sayısı: 297)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

Posta Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu.

4.- Posta Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/491) (S. Sayısı: 230)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç ile Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü ve 38 milletvekilinin Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu.

5.- İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç ile Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü ve 38 Milletvekilinin; Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/266, 2/268) (S. Sayısı: 257)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve Köyişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları.

6.- Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve Köyişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/543) (S. Sayısı: 263)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu.

7.- Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu (1/526) (S. Sayısı: 218)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

Erişme Kontrollu Karayolları Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu.

8.- Erişme Kontrollu Karayolları Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/569) (S. Sayısı: 239)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

10’uncu sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu.

9.- Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/277) (S. Sayısı : 88) (x)

BAŞKAN – Komisyon? Buradalar.

Hükûmet? Buradalar.

Komisyon Raporu 88 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının tümü üzerinde ilk olarak Komisyon Başkanımız Sayın Murat Mercan söz istemişlerdir.

Buyurun efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI HASAN MURAT MERCAN (Eskişehir) – Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bugünkü birleşiminde vakit elverirse yirmiye yakın anlaşmayı görüşeceğiz.

Her şeyden önce bir hususu belirtmek istiyorum. Gerçekten, uluslararası anlaşmalar konusunda Komisyonumuzda her partinin milletvekillerinin çok önemli katkıları olmuştur. İktidarıyla muhalefetiyle, milletvekili arkadaşlarımızın katkılarıyla Komisyonumuz belki diğer birçok komisyona göre -belki de yapılan çalışmanın özü gereği- çok daha uyumlu, çok daha hızlı çalışmaktadır.

                               

(x) 88 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

Biliyorsunuz, uluslararası anlaşmaların yürürlüğe girebilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayı gerekmektedir ve bu onaydan önce de Komisyonumuzda bu anlaşmalar kanun tasarısı olarak görüşülmekte ve Komisyonumuzdan geçmektedir.

Bugün sizin huzurunuza gelmemin en önemli nedenlerinden bir tanesi, hem Komisyonumuzda hem Türkiye Büyük Millet Meclisinde bekleyen uluslararası anlaşmaların miktarını, ne kadar olduğunu size söylemek ve bu konuda belki de grup başkan vekillerimizin, muhalefet partisi milletvekili arkadaşlarımızın desteğini istemektir. Çünkü biliyorsunuz uluslararası anlaşmalar sadece Hükûmet için değil, hepimiz için de çok önemli. Gittiğimiz uluslararası seyahatlerde iktidarıyla muhalefetiyle eğer bir uluslararası anlaşma, o ülkeyle ilgili uluslararası anlaşma onaylanmamışsa zor durumda da kalabiliyoruz.

Ben arşivleri karıştırdım, kendi gündemimize baktım, bugün hâlâ Meclis gündeminde onaylanmayı bekleyen 249 tane uluslararası anlaşma vardır, kanun tasarısı vardır. Bu 249 kanun tasarısının 97 tanesi bizim Komisyonumuzda görüşülmüştür, Meclis gündeminde beklemektedir. Yıl sonuna kadar da yaklaşık 450-500 civarında uluslararası anlaşmanın Komisyonumuza gelmesini bekliyoruz.

Uluslararası anlaşmayla ilgili her kanun tasarısının iki saat sürdüğünü ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin haftada üç gün yedişer saat çalıştığını varsayarsak, eğer sadece uluslararası anlaşmaları görüşecek olsak Meclisimizin toplam yirmi beş haftaya ihtiyacı vardır. Bu arada, tabii ki Meclisimizin, halkımızın, milletimizin ihtiyacı olan birçok başka kanun tasarısının da görüşülmesi gerekmektedir. Bu nedenle, Dışişleri Komisyonunun gerek Cumhuriyet Halk Partili gerek Milliyetçi Hareket Partili ve gerekse Adalet ve Kalkınma Partili sayın üyeleri Komisyonda gerçekten çok ciddi tartışmalar yapmakta ve aklımıza yatmayan, eksik bulduğumuz, düzeltilmesini tavsiye ettiğimiz anlaşmaları da kısmen geri göndermekte ve Hükûmete geri göndermekteyiz. Ama bunun yanında, sözünü ettiğim bu 97 anlaşmanın belki 90 tanesi oy birliğiyle bizim Komisyonumuzdan geçmektedir. Tartışılmaktadır, konuşulmaktadır, uzmanların görüşleri alınmaktadır, fakat oy birliğiyle Komisyonumuzdan geçmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; benim sizlerden ricam şu: Bu anlaşmaların bekliyor olması, Türkiye’nin uluslararası arenadaki imajını zedelemektedir. Meclisin, 2003 yılından kalan, onaylamadığı anlaşmalar vardır. Tekrar söylüyorum: Toplam şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde bekleyen anlaşma sayısı 297’dir, Genel Kurulun gündeminde bekleyen anlaşma sayısı ise toplam 97’dir. Bunlar Komisyonumuzdan geçmiştir. Grup başkan vekillerinden ve bütün siyasi partilerden bir istirhamım olacak: Gelin, Komisyonumuzda uzlaşmayla, oy birliğiyle geçmeyen konular üzerinde yine burada tartışalım, burada konuşalım, ama Komisyonumuzda oy birliğiyle geçmiş kanun tasarılarını -ki bunlar üç maddedir genellikle- hızlı bir şekilde geçirelim çünkü gerçekten hepimiz için uluslararası anlaşmaların onaylanması önem arz etmektedir, Türkiye’nin uluslararası camiadaki imajını yanlış algılamalara neden olacak hâle getirmektedir. Bu konuda sizlerden yardım ve destek rica ediyoruz. Bu tasarıları hızla geçirelim, diğer tasarıları da getirelim, aramızda uzlaşma olmayan, tartışma olan, Komisyonda tartıştığımız uluslararası anlaşmalar üzerinde de Genel Kurulda tartışma yapalım diye benim şahsen Komisyon Başkanı olarak bir önerim var. Bu nedenle Sayın Başkanım söz almıştım.

Hepinizi, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Mercan.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Kırklareli Milletvekili Tansel Barış.

Sayın Barış, buyurun efendim.

CHP GRUBU ADINA TANSEL BARIŞ (Kırklareli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 88 sıra sayılı, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, 3 Aralık 2003 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Direktörü ve 20 Ocak 2004 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı tarafından imzalanan ikili bir anlaşma, iki yıllık iş birliği anlaşması. Elbette, bu anlaşmalar hem ülkemiz için hem de Dünya Sağlık Örgütü için çok önemli anlaşmalardır. “İki Yıllık İşbirliği Anlaşması” eski adıyla “Orta Dönem İşbirliği Programı” Sağlık Bakanlığınca, yani Bakanlığımızca yürütülen projelere hem finansman hem de bilgi ve deneyimlerin paylaşılması ile teknik destek sağlamaktadır. Dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıkan bir hastalık, iletişim ve ulaşım araçlarının da etkisiyle çok kısa bir sürede her tarafa, dünyanın her bir bölgesine yayılmaktadır. Bu nedenle, ülkeler, dünyadaki bu hızlı ulaşım ve teknolojinin yarattığı bulaşıcı hastalıkların her yana yayılmaması için iş birliği yapmak durumundalar. Bu amaçla günümüzde, özellikle sağlık alanında ülkeler bir araya gelerek birikimlerini paylaşmakta, bu bilgi ve birikimlerini insanlığın yararına sunmaktadırlar. Bu bilgi ve birikim akışının sağlanması için de Birleşmiş Milletler çatısı altında örgütlenen Dünya Sağlık Örgütü önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti de elbette insanlık adına birçok alanda üstüne düşen görevi en iyi şekilde yerine getirirken, sağlık alanında da kendi üstüne düşen, bu alanda ne biliyorsa tüm bilgi ve birikimlerinden tüm dünya insanlığının yararlanabilmesi için elinden gelen her türlü fedakârlığı göstermektedir. Bu bilgi ve birikimlerini dünya insanlığının hizmetine sunarken dünyanın en örgütlü teşkilatı Dünya Sağlık Örgütüyle de iş birliğindedir. Bu kuruluşlar arasında Dünya Sağlık Örgütü gerçekten bugün Birleşmiş Milletlerin en güçlü örgütüdür ve sağlık alanında dünyanın en güçlü otoritesidir.

Değerli arkadaşlarım, Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletlerin ihtisaslaşmış bir kuruluşudur ve sağlık alanında otorite olan tek kuruluştur. 22 Temmuz 1946’da 61 ülke tarafından Dünya Sağlık Örgütünün Anayasası okunmuştur ve kabul edilmiştir. 7 Nisan 1948’de 26 ülkenin onayı ile Anayasa yürürlüğe girerek örgütün kuruluşu tamamlanmıştır. Bugün örgütün 192 üyesi mevcut.

Ulusal hükûmetler ve Dünya Sağlık Örgütü arasındaki etkin iletişimi sağlamak için dünya genelinde 6 bölge ofisi kurulmuştur. Bunlardan biri de Avrupa Bölge Ofisi. Avrupa Bölge Ofisine 51 ülke bağlıdır ve ne yazık ki bu bölgede 165 milyon insan yoksulluk sınırı altında yaşamaktır, 120 milyon insana da temiz, güvenli ve devamlı içme suyu sağlanamamaktadır.

Değerli arkadaşlarım, bu anlaşma dünya ülkelerinin -dediğim gibi- sağlık alanında iş birliği için yapılan bir anlaşmadır ve iki yılda bir bu anlaşma yenilenmektedir. İlk anlaşma 1986-1987 yıllarında yapılmıştır ve o dönem “Orta Dönem İşbirliği Programı” adı altında yapılmıştı. Bugün gündemde olan, şu anda konuştuğumuz 2004-2005 yıllarındaki anlaşma 10’uncu anlaşma ve ne yazık ki çok uzun, yorucu bir yolculuktan sonra, beş yıl sonra Parlamento gündemine gelebilmiştir. Yani, anlaşma yapıldı, yürürlüğe girdi, süresi doldu; üzerine daha iki iş birliği anlaşması yapılması gerekiyordu, yapıldı mı, yapılmadı mı bilemiyorum ve yürürlüğe giren, anlaşması yapılan, süresi dolan bir anlaşma beş yıl sonra, bugün Parlamentonun onayına geliyor.

Arkadaşlar, gerçekten, biraz önce Komisyon Başkanımızın dediği gibi, bu, Parlamentonun dünya üzerindeki prestijini sarsmaktadır. Bugün, Dünya Sağlık Örgütü şunu diyebilir: Acaba, Türkiye beni, bizi, bu örgütü nazarıdikkate almıyor mu, bizi önemsiz mi sayıyor diye düşünmekte de haklılar. Yani böyle bir anlaşma, iktidar tarafından Genel Kurula getirilmeden önce Danışma Kurulunda görüşülüp, hatta gruplar adına konuşma bile yapmadan da onaylanması mümkün değil miydi diye düşünüyorum. Bana göre bu yapılabilirdi, niye yapılmadı bilemiyorum. Sayın Komisyon Başkanının dediği gibi, bunun gibi çok sayıda anlaşma da mevcuttur; bunları bir an önce geçirmek tabii ki bu Parlamentonun da görevidir. Bu arada, dediğim gibi, şu anda görüşülmekte olan bu anlaşma 2005 Aralığında Dışişleri Komisyonuna gelmiş. Orada oy birliğiyle görüşüldü, kabul edildi ve Parlamentoya sunuldu ama ne yazık ki iki yıldan beri bir şekilde Parlamentoya gelmedi ve bu anlaşma hâlâ daha bekliyor. 2007 yılında tekrar Komisyondan geçiyor ama ne yazık ki bu kez oy birliği yok. Haklı olarak Anayasa’nın 90’ıncı maddesi, bu tip anlaşmaların Parlamentoda onaylanması gerekiyor ve bu tip anlaşmalarda süre bir yılı geçmişse bunların muhakkak Parlamentoda onaylanması gerekiyor, diyor. Dolayısıyla, 2007 yılındaki komisyon raporunda elbette bazı üyeler buna muhalefet şerhini koymuşlardır, çünkü bu, Anayasa’ya aykırı bir hâle gelmişti.

Değerli arkadaşlarım, yani, dediğim gibi, bu konuları daha da ciddi bir şekilde ele almamız, ülkemizin prestijini sarsmadan bu konuları bir an önce sorunsuz bir şekilde halletmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi, elbette bu konunun, bu anlaşmanın içeriğine destek vermektedir ama teknik bakımdan bu anlaşmanın böyle getirilmesine de elbette karşı çıkıyor.

Değerli arkadaşlarım, Dünya Sağlık Örgütünün ülkemize sağlayacağı yararlar elbette çok fazladır. Bizler de bu ikili iş birliğinde yaptığımız projeleri Dünya Sağlık Örgütünün destekleriyle hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bu konuda da Sağlık Bakanlığımız elbette bu konuyu artık daha iyi bir şekilde gündemine getirecektir ve bir an önce bu tip anlaşmaların; ki, 2006-2007, 2008-2009 anlaşmaları yapıldı mı, onları da bilemiyoruz.

Değerli arkadaşlarım, bu konu önemli, umarım bundan sonra bu konu üzerinde Parlamento daha hassas bir şekilde durumu değerlendirecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; beş altı yıldan beri “Sağlıkta Dönüşüm Programı” adı altında bir söylem geliştirilmeye çalışılmaktadır. Yani, sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete uygun bir şekilde organize edilmesi, finansmanının sağlanması ve sunulması söyleminin ardındaki gerekçeler şöyle: Sağlık ocakları işlevini yapamıyor, bu nedenle sevk zinciri çalışmıyor ve dolayısıyla sistem Türkiye’de yeterince başarılı olamıyor.

Acaba arkadaşlar, şunu da düşünmek lazım: Bizler sağlık ocaklarına gereken desteği verdik mi? Sağlık ocaklarının ihtiyaçlarını, fiziki koşullarını veyahut da araç gereç bakımından eksikliklerini giderdik mi? Sağlık ocaklarındaki hekimlerin, sağlık personelinin hizmet içi eğitimlerini yeterince yapabildik mi? Bütün bunlara evet diyorsanız, yaptık diyorsanız, gerçekten o zaman sağlık ocaklarının işlevsiz kalması da mümkün olmayacaktı. Demek ki bu sorunlar var ki sağlık ocakları da sizin dediğiniz gibi işlevini yerine getiremiyor. Ama, burada da biraz insaf etmek gerekiyor, 1960’tan sonra kurulan sağlık ocaklarından bugüne kadar Türkiye’nin hangi aşamalardan nerelere geldiğini sizlerin de takdirine sunuyorum arkadaşlar. En azından bir kalkınma göstergesi olan ortalama ömürde artış var mıdır? Kırk yıl içerisinde ülkemizde 58 yaştan 70’li yaşlara kadar bir ömür vardır, ömür uzamıştır en azından. Burada sağlık ocaklarının hiç mi payı yoktur?

Bunun yanında anne ve bebek ölümlerinde, yüz binde 250 olan anne ölümleri ve bin canlı doğumda 250 olan bebek ölümleri bugün gerçekten tatmin edici bir durumda değildir, ama bugün anne ölümleri -250’lerden- 50-60’larda, bebek ölümleri de 20-30’lar civarındadır. Onun için, sağlık ocaklarına bu kadar insafsızca saldırmak ve bu işlevsizlik nedeniyle “aile hekimliği” adı altında merkezler açmak ne kadar doğru, onlar tartışılabilir tabii.

Özellikle koruyucu hekimlikte sağlık ocaklarının işlevini yok saymak gerçekten insafsızlık oluyor ve bana göre bütün bunlar ve çok daha fazlası ulusal temel sağlık hizmeti alanında başarı sayılmalıdır.

Tabii ki bu başarısızlık, sağlık ocaklarının sizlere göre bu başarısızlığı -yani kusura bakmayın, “sizlere göre” diyorum- iktidara göre bu başarısızlık, aile hekimliği merkezlerine dönüştürme gerekçesi olarak kullanılmaktadır.

Sağlıkta önemli olan, kişilerin hasta olmadan önce sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleridir. Ve bunun için de sağlıklı yaşam bir insan hakkıdır, bu hakkı sağlamak da devletin anayasal görevidir. Bu programda, yani Sağlıkta Dönüşüm Programı’nda, temel sağlık hizmetleri hastaya sunulan bir hizmet olarak algılanmaktadır. Hâlbuki, gelişmiş çağdaş ülkelerde temel sağlık hizmetleri sağlam kişiye sunulan hizmetlerdir arkadaşlar. Bu çok önemlidir ve sağlık ocaklarının, birinci basamak tedavi hizmetlerinin amacı da bu olmalıdır. Yani hizmet, temel sağlık hizmeti sağlıklı insanlara götürülmelidir, sağlam kişiye sunulmalıdır.

Sağlık hizmetlerinin çekirdeğini oluşturan temel sağlık hizmetleri toplumsal ve ekonomik kalkınmanın vazgeçilmez bir parçasıdır aynı zamanda. Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla oluşturulan aile hekimliğinde bireye yönelik koruyucu hizmetler ve tedavi hizmetleri ön plana çıkmaktadır. Hâlbuki birinci tedavi basamaklarında muhakkak topluma yönelik bir hizmet sunulması lazım, bireye yönelik değil arkadaşlar ve hizmetler piyasa kurallarına terk edilmemeli. Hekimlerde ekip ruhundan uzaklaştırma söz konusu. Bireyselcilik ön plana çıkarıldı, koruyucu hekimlik yerine tedavi edici hekimlik, yani pahalı bir sistem benimseniyor aile hekimliğinde. Aile hekimleri daha çok kazanmak için daha çok kayıtlı hasta telaşına düşeceklerdir. Aile hekimleri aynı zamanda sözleşmeli personel statüsüne geçirilecekler ve her yıl bütçeyle beraber sözleşmeleri yenilenecektir. Yani güvence burada soru işareti.

Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla hastaneler idari ve mali anlamda özekleştirilerek verimli işletmeler ve müşteri odaklı organizasyonlar hâline getirilmek istenmektedir. Sağlık sistemi yöneticiliği de hekimlikten bağımsız bir disiplin olarak güçlendirilmektedir veya öyle düşünülmektedir. Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı gündemde. Kamu hastanelerini işletme hâline dönüştüren, hizmet sunumunu taşeron şirketlere devreden bir yasa tasarısı ile karşı karşıyayız. Tam bir şirket yönetimi mantığı, kâr amaçlı bir yasa tasarısı.

Değerli arkadaşlarım, sevgili milletvekilleri; vatandaşlardan daha çok para sağlamaya yönelik bir sisteme doğru bir gidiş vardır. Bunu elbette yeniden bir düşünmekte fayda vardır diyoruz. Bu arada, hastane yönetimleri artık şirket yönetimleri gibi olacak. Yönetim kurulları olacak ve bu kurullarda hekim sayısı 2, toplam yönetim kurulu üye sayısı 7. İl genel meclisinin tayin edeceği 2 kişi -birisi avukat, birisi mali müşavir- vali tarafından atanacak 1 iktisatçı, Bakanlık tarafından 1 doktor, 1 hastane idarecisi, ticaret odasından 1 kişi ve il sağlık müdürü. Arkadaşlar, yöneteceğimiz, hastane, sağlık, tıp! Yani, insanların bu hayatta yaşayabilmesi için en önemli olan, sağlığı yönetecek olan bu arkadaşlar. Hekimlerin burada yeri nerede? Bunu düzenleyenler sanırım tekrar düşüneceklerdir ve hastaneleri hekimlere bırakacaklardır.

Bir de son zamanlarda -henüz daha Parlamentoya gelmedi- tam gün yasa tasarısı gündemde. Bu tasarıyla hekimler, düşük ücretle güvencesiz bir şekilde çalışmaya, insan sağlığının ve bilimin değil piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda faaliyet göstermeye zorlanmaktadır. Hekimlerin çalışma koşullarını iyileştirme yok, özlük haklarında iyileşme yok, ücretler düşük. Hekimlerin bağımsızlıklarını koruyabilmeleri… İş olanaklarını kaldırmaktadır. Yani, hekimler bağımsız bir şekilde artık kendi muayenehanelerinde, iş yerlerinde veyahut da iş yeri hekimliği olarak fabrikalarda çalışamayacaklardır. Hiçbir güvencesi olmayan, yarın ve ne olacağı belli olmayan, emekliliğe yansımayan döner sermaye gelirleri ana gelir olarak öngörülmektedir.

Değerli arkadaşlarım, elbette tam gün yasası özünde hiçbir hekimin karşı çıkacağı bir yasa değildir ama tam gün çalışma tasarısı gibi tüm toplum katmanlarını ilgilendiren ciddi ve hayati önem taşıyan bir konuda Türk Tabipleri Birliği gibi meslek örgütünün en üst birimiyle görüşmeyeceksin, onun görüşlerini nazarı dikkate almayacaksın, diğer meslek gruplarıyla temasa geçmeyeceksin, bakanlıklar arasındaki koordinasyonun nasıl olacağını tam olarak ortaya koyamayacaksın, ondan sonra Sağlık Bakanlığındaki 15-20 tane bürokrat tam gün yasa tasarısını hazırlayacak, Parlamentoya getirecek, yasa buradan çıkınca başarı bekleyeceksiniz! Bunun mümkünatı yok arkadaşlar.

Tam gün yasa tasarısı, gerçekten tüm toplum katmanlarının konsensüsü sağlanarak ancak hayata geçirilebilir. Onun için, Bakanlığımızın bunu tekrar gündeme getirmesi gerekiyor, tüm sivil toplum örgütleri, başta Türk Tabipleri Birliği olmak üzere, Eczacılar Birliği, Dişhekimleri Birliği gibi sendikalarla bu tasarıyı tekrar masaya yatırması gerekiyor. Bu durumda ancak ortak bir karar, ortak bir çalışmayla tam gün yasa tasarısı başarı kazanabilir değerli arkadaşlarım ve şunu söylemekte de fayda vardır…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Barış, konuşmanızı lütfen tamamlayın.

TANSEL BARIŞ (Devamla) – Ben de bir hekim olarak, özünde tam gün yasasına karşı değilim ama arkadaşlar, biraz insaflı olalım ve bu hizmet anlayışını şöyle tanımlayalım ve sözlerimin sonunda, kamusal hizmet anlayışıyla tam gün yasasına “evet” ama sağlığı piyasalaştıran kâr amaçlı tam gün yasasına “hayır” diyoruz ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Barış.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Karaman Milletvekili Hasan Çalış.

Sayın Çalış, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

MHP GRUBU ADINA HASAN ÇALIŞ (Karaman) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Sözlerime başlarken yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, insan sağlığı, toplum sağlığı, sağlık hizmetlerinin kaliteli sunumu, sağlık hizmetlerine, sağlık hizmeti alan insanların ucuz, kaliteli ve kolay ulaşabilmesi geçmişte önemli bir husustu, bugün önemli bir husustur, yarın daha önemli bir husus olarak önümüzde durmaya devam edecektir.

Şöyle ki: Bugün gerçekten bilim alanında en hızlı ilerleyen ilimlerden birisi tıp teknolojisindeki buluşlar, gelişmeler, tıp tekniklerindeki gelişmeler ve nükleer tıptaki gelişmelerdir değerli arkadaşlar. Bu kadar hızlı gelişen, insanlara en hızlı şekilde verilmesi gereken bir hizmet olarak sağlık alanında uluslararası iş birliği kadar önemli bir husus yoktur değerli arkadaşlar. Tabii ki bu konuda da dünyanın en önemli örgütü, malum, Dünya Sağlık Örgütüdür. Tabii ki Dünya Sağlık Örgütünü biz Türkiye olarak üçüncü dünya ülkeleri gibi sadece elimizden tutsun, bize yardım etsin, biz ondan hep bir şeyler alalım anlayışının yerine, biz Türkiye Cumhuriyeti olarak bilgi birikimimizle, tarihteki hak ettiğimiz misyonumuzdan kaynaklanan yerimizle, bu örgütün içerisinde yapacağımız işlerle, insanlık âlemine yapabileceğimiz işlerle, sunabileceğimiz hizmetlerle Türkiye’nin dünya milletler ailesinde çok daha ciddi bir yer almasına katkı sağlayabiliriz değerli arkadaşlarım. Ama bunu yapabilmek için öncelikle meselelerimize samimi bakmamız lazım, ciddi bakmamız lazım. Uluslararası ilişkilerde kendimize hak ettiğimiz itibarın gösterilmesi için gerekli olan davranışları göstermemiz gerekiyor değerli arkadaşlar.

Bakınız, insan sağlığı, toplum sağlığı o kadar önemlidir ki, insanlara sağlık hizmetlerinin kaliteli sunumundan, gıdaların kaliteli ve sağlıklı olarak insanlara ulaştırılmasına, hava kirliliğinden çevre kirliliğine, sanayi atıklarından her türlü atığın insan sağlığına zararsız bir şekilde atılmasına, defedilmesine kadar pek çok konu insan sağlığıyla yakından ilişkilidir.

Değerli arkadaşlar, bütün bunları göz önüne aldığımız zaman, gerçekten uluslararası anlamda ciddi üne sahip çok önemli hekimleri, çok önemli bilim adamlarını çıkarmış olan bu millet, önce kendi halkına kaliteli sağlık hizmetlerini sunabiliyor mu? Bu hizmeti alan insanlarımız aldığı hizmetten dolayı sizlere, bizlere, hizmeti sunanlara minnettar mı değerli arkadaşlarım? Pekâlâ, bu hizmeti sunan sağlık çalışanları mutlu mu, memnun mu? Alın terinin karşılığını aldığını düşünüyor mu değerli arkadaşlarım?

Değerli arkadaşlar, bütün bunları üst üste koyduğumuz zaman, gerçekten Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasetçileri olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin bürokratları olarak çok iyi bir sınav veremediğimiz görülüyor.

Şimdi, görüşmekte olduğumuz tasarı önemli bir tasarı değerli arkadaşlar. Biraz önce hatip arkadaşımız da bahsetti, ben de irdeleyeceğim o konuyu. Sayın Sağlık Bakanımız Recep Akdağ 20 Ocak 2004 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Ofisi Direktörü Sayın Doktor Marc Danzon’la bir anlaşma imzalıyor. Nedir bu anlaşmada hükme bağlanan hususlar? Sağlık Bakanlığının gözetim kapasitesinin artırılması. Yani, Sağlık Bakanlığının, insanımıza sağlık hizmeti sunarken, sağlıkla ilgili problemleri zamanında tespit edip, en doğru müdahaleleri yapıp, insanımızın hakkıyla hizmet almasına katkı sağlamak.

Bir diğer başlık nedir: Sağlık finansmanı, ilaçların ve diğer sağlık teknolojilerinin kolay ulaşılması, kolay elde edilmesiyle ilgili esaslar, ana-çocuk sağlığı, temel sağlık hizmetleri, bir diğer deyimle koruyucu hekimlik. Yani insanları çok daha ucuz, çok daha kaliteli ve hastalanmadan önce hastalıklardan korumaya yönelik tedbirler.

Bir diğer konu nedir? Acil durumlarda iş birliği.

Kıymetli arkadaşlar, bir Marmara depremini göz önüne getirin. Pakistan’da, Uzak Doğu’da yaşanan depremleri göz önüne getirin. Böyle bir durumda sağlık alanında iş birliği ne kadar önemlidir değerli arkadaşlar. İnsanların ilaçtan, sağlıklı gıdadan, sağlıklı içecekten hatta atıklarını sağlıklı bir şekilde, insan sağlığına zararsız bir şekilde atabilmesi bile çok önemli bir konu hâline geliyor.

Yine, kolera salgını gibi -çok fazla bilinen bir hastalık olduğu için söylüyorum- böyle bir salgın hastalık geldiğini düşünün değerli arkadaşlar. Böyle bir durumda iş birliğinin önemini kim tartışabilir?

Yine, öngörülemez acil durumlar ve üreme sağlığı… Değerli arkadaşlar, sağlıklı, geleceğinden emin nesiller yetiştirebilmek için, sağlıklı bir toplum yetiştirebilmek için bu anlaşmaya hiç birimizin diyeceği bir şey var mı? Yok.

Biraz önce Sayın Komisyon Başkanımız sağ olsunlar sıkıntılarını dile getirdiler. Değerli Başkanım, siz Hükûmetsiniz, siz Parlamento çoğunluğuna sahipsiniz, sizin arkanızda 364, zaman zaman 370 küsur milletvekili oldu. 340 milletvekiliniz var ve siz icra makamısınız efendim; siz şikâyet makamı değilsiniz. Yani siz, bu kadar uluslararası anlaşmanın Türkiye’yi milletler ailesinde zora sokan, sıkıntıya sokan anlaşmaların hâlledilmesiyle ilgili hangi önceliği gösterdiniz, getirdiniz de geriye mi çevrildi? Hayır. O zaman önceliklerinizi gözden geçireceksiniz veya İç Tüzük’te veya yasalarda yapmamız gereken bir değişiklik varsa onunla geleceksiniz değerli arkadaşlar. Yani şikâyet kolay, hepimiz şikâyet ederiz. Yani biz Türk milleti olarak gerçekten şikâyeti severiz ama sorumluluklarımızı da bilmek durumundayız.

Şimdi, anlaşma 2004 yılında yapılıyor, iki yıl süresi var, 30 Ekim 2008, biz anlaşmayı bugün onaylayacağız. Yani yarın buna benzer başka anlaşmalarla ilgili masalara oturduğumuz zaman ne duruma düşüyoruz değerli arkadaşlar? Üstelik, yani, bu anlaşmaların detayının ne olduğu da irdelenmiyor; işte, üç maddelik bir teklif şeklinde geliyor, usulen buradan geçiyor. Yani, burada gerçekten tartışılacaksa daha başka bir değişiklik yapmak lazım ama tartışılmayacak da böyle geçecekse, Sayın Hükûmet, Sayın Grup Başkanımız, lütfen önceliklerinizi gözden geçirin.

Şimdi, tabii, burada üzerinde durmak istediğim bir diğer konu, sağlık hizmetlerinin sunumunda, sağlık hizmetlerinin üretiminde, sağlıkla ilgili teknolojilerin kullanılmasında, elde edilmesinde ve onunla ilgili bir pazar oluşturulmasında ve oluşturulacak bu pazarda Türkiye'nin söz sahibi olmasında gerçekten samimiysek bu davranışlarla bir yere gitme şansımız yok. Yani biz Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasetçileri, bürokratları olarak, bugün tıp alanında dünyanın en iyi, en iddialı hekimlerini yetiştirirken hizmeti sunumda sınıfta kalıyorsak o zaman problem burada değerli arkadaşlar. Bu problemi çözmek mecburiyetimiz var.

Şimdi, bakınız, benim öğrencilik yıllarımdaydı, biz hep Sosyalizasyon Yasası’nın hikmetlerini duya duya öğrenciliğimizi bitirdik, duya duya eğitimimizi tamamladık ve onu da uyguladık. Bunun uygulamalarında gördüğümüz şuydu: İnsanlar hizmete daha kolay ulaşıyordu. Aile bilgilerinin sağlık bilgileri tutuluyordu kâğıt üzerinde. Uygulamada da bu kısmen vardı. Ama ilgili bürokratlarımız ve siyasilerimiz, zaman içerisinde bunu sulandırmaya başladık. Sağından delmeye başladık, solundan delmeye başladık, yani ilim adamlarının yapacağı işi siyasetçiler yaparsa, siyasetçilerin yapacağı işi başkaları yaparsa, netice böyle bir yere geliyor değerli arkadaşlar. Netice itibarıyla Sosyalizasyon Yasası’nın oturma aşamasından sonra aile hekimliği modası çıktı.

Değerli arkadaşlar, dünyada sosyalizasyon hizmetlerinin, yani bugün terk etmekte olduğumuz hizmet anlayışının başarıyla uygulandığı çok değerli örnekler vardır. Yani onlar niye başarıyla uyguluyor da biz uygulayamıyoruz?

Sağ olsunlar Sağlık Bakanlığımızın değerli yetkilileri senelerdir pilot bölgelerde çalışırlar, aile hekimliğiyle ilgili uygulamalar yaparlar, şimdi de bazı illerimizde uygulamaya geçtik.

Uygulamaya geçince gördüğümüz tablo nedir? Gördüğümüz tablo, bürokratlar, siyasetçiler bu konuya da iyi çalışmamış değerli arkadaşlar. Bunun akıbeti de bugün terk etmekte olduğumuz sistemden farklı olmaz.

O zaman bizim yapmamız gereken nedir? Aksayan yön ne? Bizdeki eksik ne? Bunu terk edelim, başka bir sistem getirelim. Biz bu kafayı değiştirmeden, bu ülkeyi yönetenler bu anlayışı değiştirmeden netice değişmez arkadaşlar.

Şimdi, altı yıldır, benim siyasetçi olmanın ötesinde hekim olmam nedeniyle, sağlıkla ilgili önerileri, sağlıkla ilgili tasarıları tabii ki daha ilgili olarak takip ediyoruz. Çok ümitle baktık, arkasında çok ciddi bir Parlamento desteği olan bir Hükûmet herhâlde problemlerin önemli bir kısmını çözer dedik. Altı yılın sonuna baktığımız zaman, maalesef geldiğimiz nokta nedir? İşte bir karınca boyu yol almışız! Almamız gereken bu mudur? Değil arkadaşlar. Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun. Bugün devlet hastanelerine gittiği zaman insanlarımız altı yıl öncesinden daha kaliteli hizmet alabiliyor mu? Ben hekimim. Alamıyor arkadaşlar. Bunun aksini iddia eden varsa, gidelim Numune Hastanesinin kapısına duralım, Karaman Devlet Hastanesinin kapısına duralım, Afyon Devlet Hastanesinin kapısına duralım, iyiye giden bir şey yok değerli arkadaşlar.

Hekim sayısında azalma var mı illerde? Var, arkadaşlar. Yani, hekim sayısı artarken kamu hastanelerinde çalışan hekim niye azalıyor? Gene hesapsız, ayaküstü verilen kararlarla azalıyor değerli arkadaşlar.

Beş yıl önceye dönelim. Beş yıl önce ne dedik? “Siz devam edin, biz arkanızdayız; her türlü yatırımı yapın.” Hekimler yatırım yaptı, şirketler yatırım yaptı. Bunların önemli bir kısmı da leasing yoluyla borçlanarak yatırım yaptı, döviz üzerinden yatırım yaptı değerli arkadaşlar. Son bir ayın içerisinde bu kuruluşların borçlarının ne kadar arttığını bir gözünüzün önüne getirin. Bugün ne diyoruz? Sayın Hükûmetimizin yetkilileri, ne diyoruz bu arkadaşlarımıza? “Arkadaşlar, kusura bakmayın, yüzme bilenler çıksın.” Yüzme biliyorsanız, çıkarsınız. Lütfen, değerli arkadaşlar…

Özel sağlık kurumlarının temsilcileri, özel hastanelerimizin yöneticileri, tıp merkezlerimizin, teşhis merkezlerimizin, polikliniklerimizin sorumluları “‘Kardeşim arkanızdayız, yürüyün’ dediler, yürüdük; ama, bugün bir yönetmelik çıkardılar, nefesimiz kesiliyor, biz bitiyoruz, bize sahip olun.” diyorlar arkadaşlar.

Bugün eczanelerimizde yeni bir uygulama başladı. Birkaç gün önce… Efendim, şu hastaneye gittiysen bu kadar para vereceksin, bu hastaneye gittiysen bu kadar para vereceksin, şuradan geldiysen de bu kadar para vereceksin.

Değerli arkadaşlar, bu uygulamada, inanın, öyle komik örnekler var. Reçetenin karşılığı 2,5 milyon lira, arkadaşa diyoruz ki “10 milyon lira verirsen ilacını alırsın.” 2,5 milyon lira da ilacın ücreti. Tabii ki, geldiği hastanenin menşeine göre, bu 10 milyon, 6 milyon, 4 milyon, değişiyor ama, kardeşim, bu ilacı ben cebimden alırsam, zaten 3,5 milyona alacağım.

İşte, değerli arkadaşlar, bu neden oluyor? Bu, ayaküstü devlet yönetme anlayışından oluyor. Bu “Ben yaptım oldu” anlayışından oluyor. Bu, hesapsız kitapsız yola çıkmaktan oluyor değerli arkadaşlar. Yani, bakınız, altı yıldan bu yıla kadar sosyal güvenlik açıkları nereden nereye geldi?

Değerli arkadaşlar, sizin önünüze önerileri getiren bürokratlar bu kara deliklerin, bu sosyal güvenlik açıklarının nereye geldiğini öngörebilmelilerdi. Geçen yılki bütçemizde faizlerden sonra en büyük gider kalemi neydi? Sosyal güvenlik açıklarıydı, 37 milyar YTL idi. Bugünkü bütçede de basından öğrendiğime göre 46 milyar. Ama geçen yıl bu ülkenin geleceğine, çoluğunun çocuğunun ekmeğine, istikbaline katkı yapacak yaptığımız yatırım ne kadardı? Yatırım ne kadardı arkadaşlar? 12 milyar YTL… 12 milyar YTL… Hadi bu sene de 15 olsun, 16 olsun, rakamı görmedik. Ama sosyal güvenlik açığı ne kadar? Bu sosyal güvenlik açığı altı yılda ne kadar olmuş?

Sayın Hükûmetimizin yetkililerinden beklediğim şu: Sizleri gerçekten bürokratınız yanılttıysa, bu bürokratlardan hesap sorun. Siz bunlarla çalışmaya devam ederseniz daha çok yanlış yaparsınız. Bu yanlışların faturası maalesef tek size çıkmıyor, hepimize çıkıyor, milletimize çıkıyor.

Tabii ki, bu kadar sıkıntının arasında biz, böyle bir uluslararası anlaşmanın içerisinde kendimize yeni manipülasyon alanları çıkarabilir miyiz? Çıkaramayız. Ürettiğimiz yeni teknolojiler için, yeni teknolojik alanlar için yeni imkânlar oluşturabilir miyiz? Oluşturamayız. Biz, dünya hekimler arenasında kendisine yer bulmuş çok kıymetli Türk hekimlerinin yapacağı işlerde önünü açabilir miyiz? Bu şekilde açamayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Çalış, devam edin.

HASAN ÇALIŞ (Devamla) – Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, bir tek örnek vereyim: Kemik iliği nakliyle ilgili, kök hücre nakliyle ilgili çalışmalar yapıldı bu ülkede. Maalesef Türk bürokrasisi Türk hekimine yetişemedi, benim meslektaşımın önünü açamadı. Çıkardığımız yönetmelikle dedik ki: “Kardeşim, senin yaptığın bu iş yasalara aykırı.”

Beyler, dünkü haberleri izlediyseniz, elin oğlu kalbin yapayını yapıyor. Yarın bize bunu büyük paralarla satacaklar. Yani, sadece bir kök hücrede veya tıbbın belirli alanlarında yapacağımız işlerle Türkiye'yi sağlık alanında bir cazibe merkezi hâline getirmek varken maalesef kapıların önünde “Ben hizmeti alamadım.” diye yüzü asık vatandaşlarımı görmekten ben üzülüyorum. İnşallah bu üzüntülerimiz yakın bir zamanda son bulur.

Tasarının hayırlı olmasını diliyorum ve saygılarımı arz ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Çalış.

Gruplar adına konuşmalar tamamlanmıştır.

Şahısları adına ilk söz, Van Milletvekili Gülşen Orhan’a aittir.

NİHAT ERGÜN (Kocaeli) – Yok.

BAŞKAN – Yoklar.

İkinci söz, Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan’a aittir.

NİHAT ERGÜN (Kocaeli) – Yok.

BAŞKAN – Yoklar.

Başka konuşmacı yok.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ SAĞLIK BAKANLIĞI VE DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ AVRUPA BÖLGE OFİSİ ARASINDA İKİ YILLIK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- Türkiye Cumhuriyeti adına 20 Ocak 2004 tarihinde imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık İşbirliği Anlaşması (2004-2005)”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Tokat Milletvekili Reşat Doğru.

Buyurun Sayın Doğru.

MHP GRUBU ADINA REŞAT DOĞRU (Tokat) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 88 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında -2004-2005 yıllarını kapsayan- İki Yıllık İşbirliği Anlaşması’nın Onaylanmasına İlişkin Kanun Tasarısı’nın 1’inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, Anayasa’mızın 90’ıncı maddesine göre görüşmekte olduğumuz bu tasarının geçmişine bakmış olduğumuz zaman, 2004-2005 yılları içerisinde varılan bir anlaşma ve bu anlaşmanın da Ocak 2005 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulması var. O tarihte çıkartılması gereken bir anlaşma, ne yazık ki, dört yıl sonra Meclisimizin gündemine getirilmiş ve şu an itibarıyla biz de burada çıkartmaya çalışıyoruz. Tabii, Sayın Komisyon Başkanı bu hususta bazı dertlenmelerde bulundu ama inanıyorum ki bundan sonraki dönemlerde bu dertlenmelerde bulunulmaz. “Doksan tane” diye bir ifade de bulundu. Doksan tane kanunu buraya getirirse, inanıyorum ki kısa bir zamanda -bazen cumartesi ve pazar da çalışıyoruz, sabahlara kadar çalıştığımız da oluyor, o çalışmaların bir tanesi yapılır- çıkartılmış olur.

Tabii, Türkiye'nin gündeminde çok ciddi konular var. Bunları süratli geçerken aynı zamanda şu an itibarıyla ülkemizde ekonomiyle ilgili çok ciddi problemlerin olduğu da bir gerçek. Bugün işçisiyle, çiftçisiyle, memuruyla çok büyük bir krizin içerisindeyiz. “Hamdolsun”la atlatılmayacak, teğet geçmeyecek şekilde bir krizle karşı karşıyayız. İnanıyorum ki bu uluslararası anlaşmalar süratli bir şekilde geçer de ondan sonraki dönemlerde de ekonomik krizle ilgili de çok ciddi çalışmalar yaparız. Şu anda Türkiye’mizin birçok yerinde fabrikalar kapanıyor, işçiler işten ve işlerinden oluyor, özellikle esnaf tamamen büyük bir sıkıntı içerisinde “Acaba dövizin durumu ne olacak, Türkiye'nin durumu nereye gelecek?” şeklinde bir beklenti içerisindedir. İnanıyorum ki çok süratli bir şekilde bunların hepsinin üzerinden gelmek üzere toplantılar yaparız.

Anadolu’daki basın, mesela 21 Ekim 2008 tarihli Yeşil Niksar Gazetesi bu konuda feryadı figan bir şekilde de kendi söylemlerini dünya kamuoyuna sunmak için yazılarını yazmaya çalışıyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” şeklinde son bulan veciz sözde anlamını bulduğu şekliyle, sağlık, değeri hiçbir şeyle ölçülemeyecek kadar önemlidir ve Anayasa’da verilmiş bir görev olarak da, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak ülkemizde bütün insanlarımızın hepsinin sağlığıyla ilgili de çok ciddi çalışmalar yapmak ve onları, başta koruyucu hekimlik olmak üzere tedavisiyle ilgili her türlü önlemi almak mecburiyetindeyiz.

Sağlık Bakanlığımız, Dünya Sağlık Örgütüyle beraber, Avrupa Ofisiyle beraber bu anlaşmayı imzalamış. Bu anlaşma, Sağlık Bakanlığının gözetim kapasitesinin artırılması, sağlık finansmanları için ödemelerin ve ilaçların dâhil olduğu ulusal politikaların geliştirilmesi, ana-çocuk sağlığı odaklı bütünleşmiş ve güçlendirilmiş temel sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, acil duruma hazırlıklı olma ve yanıt verme, bulaşıcı hastalıklarla mücadele, öngörülemez aktivitelerin desteklenmesi, üreme sağlığı ve tütün üretimi kontrolü gibi çeşitli konuları içermektedir. Dünya Sağlık Örgütü, tabii, bu tür konuları desteklerken beraberinde de ülkemizde de bazı konularda da ciddi çalışmaların yapılmasını da bekliyor. Ama şöyle bir bakmış olduğumuz zaman, Dünya Sağlık Örgütü Bölge Ofisinin yapmış olduğu çalışmalara, özellikle Kafkasya ve Orta Asya kökenli çalışmalarına bakmış olduğumuz zaman bazı tespitleri de buradan söylemek mecburiyetindeyiz.

Hızla artan ve oldukça genç bir nüfusa sahip olan ülkemizin hastane yatağı ve sağlık personeli bakımından neredeyse hep son sırada olduğu görülecektir.

Alkol tüketimi bakımından son sıralarda olmamıza rağmen alkolle ilişkili trafik kazalarında neredeyse birinci sırada olduğumuz ve birinciliği de kimseye vermediğimiz görülmektedir.

Yaşam kalitesi olarak, bakınız, yaşam beklentisi konusunda sondan on birinci sıradayız. Neredeyse Estonya, Letonya, Litvanya, Moldova, Kırgızistan, Türkmenistan, Kazakistan gibi ülkelerin önündeyiz.

Anne ve çocuk sağlığı bakımından doğum hızında Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan’ı takiben yedinciyiz.

Bebek ölümlerinde Azerbaycan, Tacikistan ve Gürcistan gibi devletlerden sonra sekizinci sırada yer alıyoruz.

Doğum sırasında ölüm ise Kırgızistan’ı izleyerek, enteresandır, ikinci sırayı Türkiye alıyor.

Anne ölümleri bakımından Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan gibi ülkeleri geçtikten sonra sekizinci sırada yer alıyoruz.

Verem hastalığı noktasında, Sayın Bakan, işte özellikle daha önceki bütçe konuşmalarında veremle ilgili çok ciddi çalışmalar yapıldığını söyledi. Neredeyse şu anda verem konusunda da Dünya Sağlık Örgütünün bilhassa ikaz etmek durumunda olduğu ülkeler içerisinde bulunuyoruz.

Ayrıca, hepatit vakaları dediğimiz karaciğerle ilgili hastalıklarda İzlanda, Kırgızistan ve Bulgaristan’dan sonra üçüncü sıradayız.

Sigara içenler bakımından, yani tütün ve alkol bakımından Ukrayna, Rusya, Arnavutluk, Ermenistan gibi ülkelerden sonra dokuzuncu sırada yer alıyoruz.

İş kazaları noktasında sekizinci sıradayız.

Sağlık personeli sayısı bakımından, doktor sayısı bakımında özellikle söylemek istiyorum, Arnavutluk ve Bosna-Hersek’in üzerinde sondan üçüncü sırada bulunuyoruz. Diş hekimliği sayısı açısından on birinci sıradayız. Hemşire sayısı bakımından da, enteresandır, en sondayız.

Hastaneler bakımından, yatak sayısı bakımından yine sondan ikinci sıradayız. Ruh hastalıkları için yatak sayısı konusunda da, sayın milletvekilleri, neredeyse son sırada bulunduğumuzu söylemek istiyorum.

Aşılar bakımından, difteri aşısı yapılan çocuklar bakımından sondan sekizinci sıradayız. Bizi Karabağ, Bosna-Hersek, Yunanistan, Gürcistan gibi ülkeler izliyor.

Sağlık harcamalarına baktığımız zaman, gayrisafi millî hasıla oranı açısından yüzde 7,7’yle orta yerdeyiz. Ancak sağlık hizmetinden ne kadar yararlanabiliyoruz orası meçhuldür. Kişi başına harcamada sondan on beşinci sıradayız. Bizi Tacikistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Moldova, Özbekistan ve Ukrayna gibi birtakım ülkeler izliyor.

İşbirliği Anlaşması’nın uygulamaya girmesi ile başlayan süreçte yaşanan gelişmelere baktığımız zaman, 1’inci maddede belirtilen gözetim kapasitesinin artırılmasında ne kadar mesafe aldığımız meçhuldür. Çünkü sağlıkla ilgili yolsuzluk operasyonları neredeyse Bakanlık üst düzey bürokratlarına, hatta bazı yerlerde başhekimlere, bazı yerlerde çeşitli hekimlere… Çeşitli sağlık kuruluşlarında çok ciddi manada bu şekilde sıkıntılar olduğu ve uzamış olduğu da görülüyor. Gündeme geldiği zaman, bakıldığı zaman, teftiş kurulunda neredeyse müfettişlerin de diğer bir müfettiş tarafından denetleme şeklinde araştırma yapıldığını hep beraber görüyoruz. Ama Sağlık Bakanlığının böyle sağlık operasyonlarıyla gündeme gelmesi de biz hekimleri bir noktada üzüyor.

Ülkemizde sağlık alanında yaşanan gelişmelerin olması muhakkak, tabii ki bu gelişmelerin olması gerekiyor. Ancak ülkemizde son yıllarda bazı salgınların günümüz Türkiye'sine yakışmadığını da ifade etmek istiyoruz. Ülkemizde biraz havalar ısındığında ishal vakaları, tifo vakaları, işte Manisa’sında, Aksaray’ında, Van’ında, çeşitli konularda bizim karşımıza gelebiliyor. Yani havalar ısınıyor ve beraberinde de ishal vakalarıyla çok süratli bir şekilde karşılaşabiliyoruz.

Yine, sularımızda, özellikle içme sularımızda, İzmir’inde, Ankara’sında çeşitli vilayetlerde arsenikli sularla karşı karşıya olduğumuz ifade edilmek mecburiyetindedir. Yani, biz, işte, bir noktada çağ atlıyoruz, çeşitli konularda insanımıza her türlü hizmetleri getiriyoruz ama arsenikli suları da yıllardan beri içmekte olduğumuzu ve kullanmakta olduğumuzu da buradan ifade etmek mecburiyetindeyiz. Bu zamana kadar bu konuların araştırılması gerekmez miydi? Yani biz arsenikli suları içmek mecburiyetinde miydik? Şu anda evlerimizin birçoğunda akan suları kullanmıyoruz ve beraberinde de damacana sularını kullanmak mecburiyetinde kalıyoruz ve bu da büyük bir ciddi sorun hâline geliyor. İşte bazı yerlerde kullanılıyor, ama varoşlar gibi her gün iki bidon su alamayacak pozisyonda olan insanlar acaba bu suyu nasıl kullanacaklar? Bunun da gündeme gelmesinde fayda olduğu kanaatindeyim.

Tabii, sağlık konusunda Dünya Sağlık Örgütüyle ilgili çeşitli çalışmalarımız var, Türkiye’mizde de çok ciddi gelişmelerin olduğu da muhakkak. Ama biraz önce yine hatiplerin de söylemiş olduğu gibi Hükûmet olarak özel sağlık kuruluşları desteklenmiştir, tıp merkezleri desteklenmiştir, özellikle özel hastaneler desteklenmiştir. Ama onlara bir baktığımız zaman, şu an itibarıyla bunların hepsinin büyük bir sıkıntı içerisinde olduğu da görülmektedir. Özellikle tıp merkezlerinden ve hastanelerden, “iş ek ödemeler” altında paralar alınmaya çalışılıyor. Biraz önce yine arkadaşımızın da söylemiş olduğu gibi eczanelere gitmiş olduğumuz zaman, eğer siz hasta olarak devlet hastanesine gitmişseniz 4 lira, tıp fakültesi hastanesine gitmişseniz 6 lira ve özel hastaneye gitmişseniz veyahut da özel bir sağlık kuruluşuna gitmişseniz 10 lira ek ücreti eczacı vasıtasıyla aldırmaya çalışıyorsunuz. Bu, eczacılarla insanları, yani hastaları karşı karşıya getirirken bir noktada beraberinde de büyük problemleri beraber getiriyor. Siz mademki eşitlikten bahsediyorsunuz, öyleyse devlet hastanesinde de 4 lira alınsın, özel hastanede de 4 lira alınsın veyahut da tıp merkezinde de 4 lira alınsın veya hiç alınmasın. İşte, sağlık ocağında nasıl alınmıyorsa. Bunlarla ilgili bir çalışmanın da yapılmasının zaruret olduğunu ifade etmek istiyorum. Yoksa çok yakın bir zamanda, özellikle özel sağlık kuruluşlarının büyük bir sıkıntıyla beraber batma pozisyonuna geleceğini de söylemek mecburiyetindeyiz. Özel sağlık kuruluşları içerisinde binlerce insan yatırım yapmış durumdadır, o yatırımlarının karşılığını alamadığı zaman, battığı zaman da bu, Türkiye Cumhuriyeti ekonomisine de büyük bir zarar teşkil eder diye düşünüyorum.

Tabii, sağlık kuruluşlarının yanında eczanelerin durumlarını anlatmaya çalıştık. Eczanelerdeki ödemeler muntazam olarak yapılabiliyor ama siz, böyle, insanlarla eczacıları karşı karşıya getirdiğiniz zaman, eczacı odaları başta olmak üzere…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Doğru, devam edin.

REŞAT DOĞRU (Devamla) - …hepsinin kendilerine göre büyük bir sıkıntıyı da dile getirmek mecburiyetinde olduklarını ifade etmek istiyorum ve dile getiriyorlar.

Tabii, sağlık politikasında dünya standartlarına yetişmemiz gerekiyor, onlarla beraber olmamız gerekiyor. Özellikle –özellikle demek istiyorum- MR konusunda, çeşitli tıbbi aletler konusunda çeşitli gelişmeler yapılıyor ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin, bir yerde, hastanelerinde ve birçok yerinde de, özel sağlık kuruluşları başta olmak üzere, oraların da bir tıbbi çöplük hâlinde olunduğu da unutulmamalıdır.

İnanıyorum ki bu söylemlerimizin birçoğu Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından inşallah dinlenmiştir ve gerekli önlemler de alınır diye düşünüyorum.

Tekrar, bu kanunun, ülkemize, milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyor, yüce Meclisi en derin saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Doğru.

Gruplar adına başka söz istemi yok.

Şahısları adına, Van Milletvekili Gülşen Orhan… Yok.

Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan… Yok.

1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi yok.

3’üncü maddeyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Oylama için üç dakika süre veriyorum ve oylamayı başlatıyorum efendim, buyurun.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın yapılan açık oylama sonucunu açıklıyorum:

Kullanılan oy sayısı     :     152

Kabul                           :     151

Çekimser                     :     1 (x)

Değerli milletvekilleri, bu sonuca göre açık oylamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştır.

Birleşime on beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 15.37

                            

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 15.52

BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR

KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Harun TÜFEKCİ (Konya)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 11’inci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

88 sıra sayılı Tasarı’nın açık oylamasında toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi, açık oylamayı tekrarlayacağım.

Oylama için dört dakika süre veriyorum.

Oylamayı başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, 88 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın tümünün açık oylama sonucunu bildiriyorum:

Kullanılan oy sayısı     :     170

Kabul                           :     170 (x)

Yapılan ikinci açık oylamada da toplantı yeter sayısı bulunamadığından, özel gündemde yer alacak işler ile sözlü soru önergeleri ve diğer denetim konularını sırasıyla görüşmek için 4 Kasım 2008 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

 

 

Kapanma Saati: 15.57

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

                            

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağın sonuna  eklidir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.