DÖNEM: 23 CİLT: 30 YASAMA YILI: 3 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ 11’inci
Birleşim 30 Ekim 2008 Perşembe İ Ç İ N D E K İ L
E R I. - GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ II. - GELEN
KÂĞITLAR III. - YOKLAMALAR IV.- OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI 1.- TBMM Başkan
Vekili Eyyüp Cenap Gülpınar’ın,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 23’üncü Dönem Üçüncü Yasama Yılının hayırlı
olmasını dileyen ve Cumhuriyet Bayramını kutlayan konuşması V.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları 1.- Kars
Milletvekili Zeki Karabayır’ın, Kars’ın 88’inci
kurtuluş gününe ilişkin gündem dışı konuşması 2.- İstanbul
Milletvekili Esfender Korkmaz’ın,
Kars’ın 88’inci kurtuluş gününe ilişkin gündem dışı konuşması 3.- Elâzığ
Milletvekili Tahir Öztürk’ün, Elâzığ’ın kalkınmışlık
düzeyine ve Başbakanın Elâzığ’a yaptığı ziyarete ilişkin gündem dışı konuşması VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) Tezkereler 1.- Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu’nda boş bulunan 2 üyelik
için AK PARTİ Grup Başkanlığınca aday gösterilen Malatya Milletvekili Mehmet
Şahin’in ve MHP Grup Başkanlığınca aday gösterilen Isparta Milletvekili S.
Nevzat Korkmaz ile Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu üyeliğinden istifa
eden İstanbul Milletvekili Necla Arat’ın yerine CHP
Grup Başkanlığınca aday gösterilen Adana Milletvekili Tacidar
Seyhan’ın adaylıklarının TBMM Başkanlık Divanı kararlarıyla uygun bulunduğuna
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/568) 2.- Fransa Senatosu Dışişleri, Savunma ve Silahlı Kuvvetler
Komisyonu; Rusya Federasyonu Federal Meclisi Federasyon Konseyi Uluslararası
İlişkiler Komitesi; Sudan Millî Meclisi Dışişleri Komisyonu; Cezayir Ulusal
Halk Meclisi Dışişleri, İşbirliği ve Göç Komisyonu heyetlerinin Türkiye Büyük
Millet Meclisinin konuğu olarak resmî temaslarda bulunmak üzere ülkemizi
ziyaretlerinin uygun bulunduğuna ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/569) 3.- Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Komisyonunun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine
ilişkin tezkeresi (3/570) 4.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan’ın, Avusturya Ulusal Meclisi Başkanı
Barbara Prammer’in davetine icabet etmek üzere,
beraberinde Parlamento heyetiyle Avusturya’ya resmî ziyarette bulunmasına
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/571) 5.- Birleşmiş
Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UH-HABITAT) Başkanlığınca Çin Halk
Cumhuriyetinde düzenlenecek olan “4. Dünya Kent Forumu”na ismen davet edilen
Elâzığ Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Hamza Yanılmaz’ın
anılan foruma katılmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/572) B) Meclis Araştırması
Önergeleri 1.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner ve 25 milletvekilinin bazı
hastanelerdeki bebek ölümlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/273) 2.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtman ve 25 milletvekilinin bazı hastanelerdeki bebek
ölümlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/274) VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER A) Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler 1.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman
ve 29 Milletvekilinin, Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk
ve 20 Milletvekilinin, Bursa Milletvekili Ali Koyuncu ve 19 Milletvekilinin,
Balıkesir Milletvekili A. Edip Uğur ve 23 Milletvekilinin ve Muğla Milletvekili
Gürol Ergin ve 24 Milletvekilinin, Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel
Yağların Üretiminde ve Ticaretinde Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması
Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin
Önergeleri ve Meclis Araştırması Komisyonu Raporu (10/27, 34, 37, 40, 102) (S.
Sayısı: 296) B) Kanun Tasarı ve
Teklifleri 1.- Sanayi ve
Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Devlet Memurları
Kanunu ve Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/537) (S.
Sayısı: 236) 2.- Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/608) (S. Sayısı:
266) 3.- 1.8.2008
Tarihli ve 5803 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ve Cumhurbaşkanınca Bir
Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm Komisyonu Raporu (1/638) (S. Sayısı: 297) 4.- Posta
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/491) (S. Sayısı: 230) 5.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Domaç ile Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllü ve 38 Milletvekilinin; Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/266,
2/268) (S. Sayısı: 257) 6.- Türkiye
Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı
Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında
Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve Köyişleri ile Plan
ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/543) (S. Sayısı: 263) 7.- Tapu Kanunu
ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Tarım, Orman
ve Köyişleri Komisyonu Raporu (1/526) (S. Sayısı:
218) 8.- Erişme Kontrollu Karayolları Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonu Raporu (1/569) (S. Sayısı: 239) 9.- Türkiye
Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında
İki Yıllık İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/277) (S. Sayısı : 88) VIII.- OYLAMALAR 1.- Türkiye
Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında
İki Yıllık İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması 2.- Türkiye
Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında
İki Yıllık İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI 1.- İzmir Milletvekili
Selçuk Ayhan’ın, bir cami derneği denetimi ile ilgili iddialara ilişkin sorusu
ve Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu’nun
cevabı (7/4133) (Ek Cevap) 2.- Gaziantep
Milletvekili Akif Ekici’nin, rektör adaylarının
belirlenmesiyle ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik’in cevabı (7/4699) 3.- İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun, vergi avantajı
sağlayan dernek ve vakıflara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cevabı (7/4702) 4.- Edirne
Milletvekili Bilgin Paçarız’ın, Edirne turizminin geliştirilmesine ilişkin
sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın
cevabı (7/4732) 5.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtman’ın, Millî Saraylar
bünyesindeki bir restoranda içki servisi konusundaki soru önergesine verilen
cevaba, Millî Saraylar
bünyesindeki bir restoranda içki servisi konusundaki soru önergesine verilen
cevaba, İlişkin soruları
ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdil’in
cevabı (7/5121), (7/5122) 6.- Mersin
Milletvekili İsa Gök’ün, Millî Saraylar personeline ve rehberlere yönelik bazı
iddialara ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdil’in cevabı (7/5295) I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ TBMM Genel Kurulu
saat 11.00’de açılarak altı oturum yaptı. Niğde Milletvekili
İsmail Göksel’in, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Örgütü’nün (FAO) 2008 yılını
Dünya Patates Yılı ilan etmesine, patates üreticilerinin ve tarımın
sorunlarına, Muğla
Milletvekili Gürol Ergin’in, Tarım ve Köyişleri
Bakanlığının hayvan ihalelerine ve bu yolla kooperatiflere verdiği desteklere, Edirne
Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun,
Ergene Nehri’nin kirliliği ve Trakya üreticisinin sorunlarına, İlişkin gündem
dışı konuşmalarına Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker cevap verdi. Niğde
Milletvekili Mümin İnan, Mersin
Milletvekili Vahap Seçer, Adana
Milletvekili Muharrem Varlı, Osmaniye
Milletvekili Hakan Coşkun, Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy, Tarımsal
sorunlara; İzmir
Milletvekili Oktay Vural, Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker’in, gündem dışı konuşmalara karşı
yaptığı açıklamalarını siyasi propaganda aracı olarak kullandığına, İlişkin birer
konuşma yaptılar. Ordu Milletvekili
Rıdvan Yalçın ve 21 Milletvekilinin, başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere
yerel yönetimlerin kurdukları şirketlere yönelik haksız rekabet ve rant dağıtımı iddialarının (10/271), Muğla
Milletvekili Ali Arslan ve 20 Milletvekilinin, tütün
sektörünün ve tütün üreticilerinin sorunlarının (10/272), Araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki
yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı. Fransa Dönem
Başkanlığı çerçevesinde, 26-28 Ekim 2008 tarihlerinde Paris’te
gerçekleştirilecek olan AB Üye ve Aday Ülkeleri Parlamentoları Savunma
Komisyonu Başkanları Toplantısı’na ismen davet edilen Millî Savunma Komisyonu
Başkanı Hasan Kemal Yardımcı’nın katılmasına ilişkin
Başkanlık, Millî Eğitim
Bakanı Hüseyin Çelik’in, İran’a yaptığı resmî ziyarete refakat eden heyete Van
Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu’nun iştirak etmesine ilişkin Başbakanlık, Tezkereleri kabul
edildi. Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman ve
29 Milletvekilinin, Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk ve
20 Milletvekilinin, Bursa Milletvekili Ali Koyuncu ve 19 Milletvekilinin,
Balıkesir Milletvekili A. Edip Uğur ve 23 Milletvekilinin ve Muğla Milletvekili
Gürol Ergin ve 24 Milletvekilinin, Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel
Yağların Üretiminde ve Ticaretinde Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması
Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Anayasanın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve
105’inci Maddeleri Uyarınca Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin
Önergeleri ve Meclis Araştırması Komisyonu Raporu’nun (10/27, 34, 37, 40, 102)
(S. Sayısı: 296) görüşmeleri komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır
bulunmadığından ertelendi. Gündemin “Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının: 1’inci sırasında bulunan, Organize Sanayi Bölgeleri Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı, Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu’nun; Organize Sanayi Bölgeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural ile İzmir Milletvekili Şenol
Bal’ın; 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununa Bir Geçici Madde
Eklenmesine Dair Kanun Teklifi, İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve 18
Milletvekilinin; 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununa Bir Geçici Madde
Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi’nin (1/544, 2/75, 2/135, 2/150) (S. Sayısı:
222) görüşmeleri tamamlanarak kabul edildi. Görüşmeler
sırasında; Gaziantep
Milletvekili Akif Ekici, Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan’ın, Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş, Ankara Milletvekili
Hakkı Suha Okay’ın, Şahıslarına
sataştığı iddiasıyla birer konuşma yaptılar. 2’nci sırasında
bulunan, Serbest Bölgeler Kanunu ile Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum ile Plan ve Bütçe Komisyonları
Raporlarının (1/605) (S. Sayısı: 275) görüşmelerine devam olunarak 5’inci
maddesine kadar kabul edildi, 5’inci maddesi üzerinde bir süre görüşüldü. 30 Ekim 2008
Perşembe günü, alınan karar gereğince saat 13.00’te toplanmak üzere, birleşime
19.52’de son verildi.
No.: 15 II.- GELEN KÂĞITLAR 24 Ekim 2008 Cuma Tasarı 1.- Bazı
Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/657)
(Adalet ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.10.2008) Sözlü Soru Önergeleri 1.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
THY Malatya merkez ofisinin kapatılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1005) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008) 2.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
THY çağrı merkezindeki işten çıkarmalara ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1006) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008) 3.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, TRT Antalya radyosunun
kapatılacağı iddiasına ve TRT’nin arazilerine ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet
Aydın) sözlü soru önergesi (6/1007) (Başkanlığa geliş
tarihi: 8/10/2008) Yazılı Soru Önergeleri 1.- Denizli
Milletvekili Hasan Erçelebi’nin, illerin kurtuluş
günlerinde okulların tatil edilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/5193) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/10/2008) 2.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, akaryakıt fiyatlarında indirime
gidilmemesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5194) (Başkanlığa
geliş tarihi: 8/10/2008) 3.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, Türkiye Kömür İşletmelerinin görev
zararına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5195) (Başkanlığa geliş
tarihi: 8/10/2008) 4.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, belediyelerin verdiği
öğrenci burslarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5196)
(Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 5.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, engelliler için
verilen evde bakım ücretine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5197)
(Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 6.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen’in, Almanya’daki bir
dernekle ilgili dava çerçevesindeki bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/5198) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 7.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Bandırma’da batan arabalı vapura ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5199) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 8.- İstanbul
Milletvekili Ümit Şafak’ın, kamu gayrimenkullerinin satışına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5200) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 9.- İzmir
Milletvekili Abdurrezzak Erten’in,
İzmir limanı işletme hakkının özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/5201) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 10.- Amasya
Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın, Amasya ilindeki hidroelektrik santrallere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5202) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 11.- Amasya
Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın, Amasya’da karayolu kenarına konulan bazı
tabelalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5203) (Başkanlığa geliş
tarihi: 9/10/2008) 12.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, üniversitelerin
ödeneklerinin artırılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5204)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 13.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan’ın, Tarım Kredi Kooperatiflerinde veteriner
hekim istihdamına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5205) (Başkanlığa
geliş tarihi: 10/10/2008) 14.- İstanbul
Milletvekili Bihlun Tamaylıgil’in,
Merkez Bankasının muhabirleri nezdindeki döviz ve
altın rezervlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5206)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 15.- Manisa
Milletvekili Şahin Mengü’nün, Avrupa Konseyinin
yolsuzlukla mücadele konusundaki bir raporuna ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5207) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 16.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, kamuoyunda tartışılan
bazı iddialara ve açıklamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/5208) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 17.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, adliye personelinin özlük haklarına ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5209) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008) 18.- Manisa Milletvekili
Şahin Mengü’nün, Ergenekon Soruşturmasını yürüten
savcı hakkındaki iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5210) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 19.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, bir davanın ilk
duruşmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5211) (Başkanlığa
geliş tarihi: 9/10/2008) 20.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, tasarruf sahipleri ile
bağışçıları mağdur eden holding ve derneklere ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5212) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 21.- Mersin
Milletvekili İsa Gök’ün, Ergenekon Soruşturmasını yürüten savcı hakkındaki
iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5213) (Başkanlığa
geliş tarihi: 10/10/2008) 22.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özer’in, artan sağlık giderlerinin denetimine ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/5214) (Başkanlığa
geliş tarihi: 8/10/2008) 23.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan’ın, yeni kanunla birlikte
sağlık yardımı hizmetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5215) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 24.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan’ın, SGK’nın
sağlık hizmeti alımlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5216) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 25.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, atık yönetimine
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/5217) (Başkanlığa
geliş tarihi: 6/10/2008) 26.- Aydın
Milletvekili Özlem Çerçioğlu’nun, baraj yapımından
etkilenen bir köyün durumuna ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5218) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008) 27.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, orman yangınlarına ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5219) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 28.- Manisa
Milletvekili Şahin Mengü’nün, bir köy yolu
yapımındaki ağaç kesimine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5220) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 29.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, Antalya’daki büyük
orman yangınına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/5221)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 30.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, tasarruflu ampul
dağıtımına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5222) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 31.- Adana
Milletvekili Tacidar Seyhan’ın, Türkiye Atom Enerjisi
Kurumuna ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5223) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 32.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, kurulması
planlanan nükleer santrale ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5224) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 33.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, BOTAŞ’ın
kamu kurum ve kuruluşlarından olan alacaklarına ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5225) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 34.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, Kırklareli’de kiraya
verilen öğrenci yurduna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5226) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008) 35.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, Sinop’taki bir
köye yapılacak köprüye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5227) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 36.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, Giresun Belediyesinin imar değişikliklerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5228) (Başkanlığa geliş
tarihi: 8/10/2008) 37.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, İGDAŞ’la ilgili
yolsuzluk iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5229)
(Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 38.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özer’in, adres belgesi alımında muhtarlıkların devre dışı
bırakılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5230)
(Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 39.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un,
Yozgat-Sorgun’daki bir köyün bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5231) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 40.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Adana Büyükşehir
Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5232) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 41.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, İstanbul Büyükşehir
Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5233) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 42.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Ankara Büyükşehir
Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5234) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 43.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Kayseri Büyükşehir
Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5235) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 44.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Erzurum Büyükşehir
Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5236) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 45.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Bursa Büyükşehir
Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5237) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 46.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Antalya Büyükşehir
Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5238) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 47.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Samsun Büyükşehir
Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5239) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 48.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Sakarya Büyükşehir
Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5240) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 49.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Gaziantep Büyükşehir
Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5241) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 50.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Konya Büyükşehir
Belediyesinin tanıtım ve reklam giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5242) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 51.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Akyaka ilçesinin bazı
köylerinin yol sorununa ve su baskını riskine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5243) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 52.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars-Merkez’e bağlı
bazı köylerin yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5244) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 53.- İstanbul
Milletvekili Atilla Kaya’nın, Pişmanlık Yasası olarak bilinen yasadan
yararlananlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5245)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 54.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Arpaçay ilçesinin bazı
köylerinin yol sorununa ve su baskını riskine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5246) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 55.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Digor ilçesinin bazı
köylerinin yol sorununa ve su baskını riskine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5247) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 56.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, Antalya’da aydınlatma
direklerinden elektrik verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5248) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 57.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Diyarbakır Büyükşehir
Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5249) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 58.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Adana Büyükşehir
Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5250) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 59.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Ankara Büyükşehir
Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5251) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 60.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Antalya Büyükşehir
Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5252) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 61.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Bursa Büyükşehir
Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5253) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 62.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Erzurum Büyükşehir
Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5254) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 63.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Gaziantep Büyükşehir
Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5255) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 64.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Samsun Büyükşehir
Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5256) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 65.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Sakarya Büyükşehir
Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5257) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 66.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Kayseri Büyükşehir
Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5258) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 67.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Konya Büyükşehir
Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5259) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 68.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, İstanbul Büyükşehir
Belediyesinin borçlarına ve borçlanma giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5260) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 69.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, bir cenazenin ailesine teslimine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5261) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 70.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Edremit’teki bazı
mahallelerin Akçay Belediyesine katılma taleplerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5262) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 71.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadol’un, Çeşme ilçesindeki otel
ve sahil sitelerinin ecrimisil ücretlerinin
artırılmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5263)
(Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008) 72.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Özyürek’in, bir ödenek aktarım
talebine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5264) (Başkanlığa
geliş tarihi: 8/10/2008) 73.- İzmir
Milletvekili Abdurrezzak Erten’in,
kızının bir şirketteki konumuna ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5265) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 74.- Giresun
Milletvekili Eşref Karaibrahim’in, Giresun’daki bazı
yayla köylerine elektrik götürülmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5266) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 75.- İstanbul
Milletvekili Ümit Şafak’ın, bir gayrimenkulün kullanımına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5267) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 76.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, TEDAŞ’ta yapılan açıktan atamalara ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5268) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 77.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, Kamu İhale Kanunu dışında yapılan ihalelere ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5269) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 78.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, ilköğretim okullarında
satılan bir şiir kitabına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5270) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 79.- Isparta
Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’ın,
eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneğine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5271) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 80.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Devlet parasız
yatılılık hakkı kazanan öğrencilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5272) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 81.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan’ın, bir padişahın resminin bir okula
asılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5273)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 82.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, yapılan dersliklere ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5274) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 83.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, bir öğrencinin yatılı
okula yerleştirilmesindeki soruna ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5275) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 84.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, bir okul müdürü ve
öğretmen hakkındaki iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5276) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 85.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, çiftçi kayıt
sistemindeki kayıt ücretleriyle ilgili bazı iddialara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5277)
(Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 86.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumuna
yapılan proje ve faaliyet başvurularına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5278) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 87.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, kuraklık desteğine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5279) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 88.- İstanbul
Milletvekili Hasan Macit’in, haşhaş üretimine ve TMO Afyon eski Bölge Müdürüne
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5280) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 89.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, TMO’nun
Bartın’da fındık alımı yapmamasına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5281) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 90.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, TMO’nun fındık alımlarına ve depo kiralamalarına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5282) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 91.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, yol genişletme çalışmalarına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5283) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 92.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankut’un, GSM şirketlerinin bir uygulamasına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5284) (Başkanlığa geliş
tarihi: 8/10/2008) 93.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, İnternette erişimi
engellenen yayınlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5285)
(Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 94.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, Marmaray Projesinin
güzergahına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5286)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 95.- Edirne
Milletvekili Rasim Çakır’ın, camilerde toplanan paraların ve satılan yayınların
denetimine ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Said Yazıcıoğlu) yazılı soru önergesi (7/5287) (Başkanlığa geliş
tarihi: 7/10/2008) 96.- Aydın
Milletvekili Özlem Çerçioğlu’nun, Aydın Atatürk
Devlet Hastanesinin depreme karşı güçlendirilmesine ilişkin Bayındırlık ve
İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/5288) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/10/2008) 97.- Trabzon
Milletvekili M. Akif Hamzaçebi’nin, Adabank hisselerinin satışına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Nazım Ekren) yazılı soru
önergesi (7/5289) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 98.- Kocaeli
Milletvekili Hikmet Erenkaya’nın, Kuran kurslarının
denetimine ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Said Yazıcıoğlu) yazılı soru önergesi (7/5290) (Başkanlığa geliş
tarihi: 8/10/2008) 99.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, çocukların korunmasına ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet Çubukçu) yazılı soru önergesi (7/5291) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/10/2008) 100.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, Marmaray Projesi
kapsamında yapılan kurtarma kazılarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5292) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/10/2008) 101.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, Hava Kuvvetleri Komutanlığı üslerinde golf sahası
yapımına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5293)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 102.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, esnaf ve
sanatkârın korunmasına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5294) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/10/2008) 103.- Mersin
Milletvekili İsa Gök’ün, Milli Saraylar personeline ve rehberlere yönelik bazı
iddialara ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi
(7/5295) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/9/2008) No.: 16 30
Ekim 2008 Perşembe Meclis Araştırması Önergeleri 1.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner ve 25 Milletvekilinin, bazı
hastanelerdeki bebek ölümlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/273)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.10.2008) 2.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtman ve 25 Milletvekilinin, bazı hastanelerdeki bebek
ölümlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/274) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.10.2008) 30 Ekim 2008 Perşembe BİRİNCİ OTURUM Açılma Saati: 13.00 BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap
GÜLPINAR KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Harun TÜFEKCİ (Konya) BAŞKAN – Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 11’inci Birleşimini açıyorum. III.- Y O K L A M A BAŞKAN –
Elektronik cihazla yoklama yapacağız. Yoklama için üç
dakikalık süre vereceğim. Yoklama işlemini
başlatıyorum. (Elektronik
cihazla yoklama yapıldı) BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, toplantı yeter sayımız yoktur. Toplantıya
13.30’a kadar ara veriyorum. Teşekkür ederim. Kapanma Saati: 13.07 İKİNCİ OTURUM Açılma Saati: 13.30 BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN
(Bilecik), Harun TÜFEKCİ (Konya) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
11’inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum. III.- Y O K L A M A BAŞKAN – Açılışta yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi, yoklama işlemini tekrarlayacağım. Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklamayı başlatıyorum. (Elektronik cihazla yoklama yapıldı) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayımız vardır. IV.- OTURUM BAŞKANLARININ
KONUŞMALARI 1.- TBMM Başkan Vekili Eyyüp Cenap Gülpınar’ın, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 23’üncü Dönem Üçüncü Yasama Yılının hayırlı olmasını
dileyen ve Cumhuriyet Bayramını kutlayan konuşması BAŞKAN – Müsaadenizle kendi duygularımı kısa bir şekilde size
ifade etmek istiyorum. 23’üncü Yasama Dönemi Üçüncü Yasama Yılının benim yönettiğim ilk
birleşiminde sizlerin ve vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını kutluyor,
Üçüncü Yasama Yılında da yüce milletimiz için hayırlı kararlar alacağımız
inancıyla hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (Alkışlar) Görüşmelere başlıyoruz. Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim. Gündem dışı ilk söz, Kars’ın kurtuluş günü münasebetiyle söz
isteyen Kars Milletvekili Zeki Karabayır’a aittir. Buyurun Sayın Karabayır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) V.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları 1.- Kars Milletvekili Zeki Karabayır’ın, Kars’ın 88’inci kurtuluş gününe ilişkin
gündem dışı konuşması ZEKİ KARABAYIR (Kars) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
başta Kars Kalesi ve Ani Harabeleri olmak üzere tarihte birçok medeniyetin
izlerini taşıyan, 1064 yılında Anadolu kapılarını ilk kez Türklere açan serhat
Kars ilimizin 30 Ekim kurtuluşuyla ilgili gündem dışı söz aldım. Yüce
heyetinizi saygıyla selamlarım. Tarihi şan ve şerefle dolu olan milletimiz bu toprakların her
karışını şehit kanlarıyla sulayarak almış ve bizlere
emanet etmiştir. Bizlere düşen de ülkemiz üzerinde oynanan oyunların bilincinde
olarak birlik ve beraberlik içerisinde, ülkemizi her alanda dünya devletleri
arasında hak ettiği yere taşımaktır. Değerli arkadaşlar, Kars, stratejik açıdan bulunduğu bölgenin
daima merkezi olmuştur. Bu yüzden de bitip tükenmeyen savaşlar yaşanmış, eşsiz
kahramanlıklar göstermiş, destanımsı direnişlere sembol olmuş, büyük acılar
çekmiştir. Bunlardan en önemlisi 19’uncu yüzyılın son çeyreğinde yaşanmıştır. Bilindiği gibi Osmanlı İmparatorluğu’nun Londra Protokolü’nü
reddetmesini bahane eden Rusların 24 Nisan 1877’de aniden Anadolu ve Rumeli
topraklarına saldırmaları üzerine iki yıl süren ve tarihte “93 Harbi” olarak
bilinen Osmanlı-Rus savaşı sonunda Kars, Ardahan ve Batum
Ayastefanos Antlaşması’yla Ruslara verildi ve bölge
kırk yıl boyunca Rusların hâkimiyeti altında kaldı. 1917’de Rusya’da
gerçekleşen Ekim Devrimi sonucu Rus askerlerinin derhâl çekilmesinin sağlanmış
olması yeni bir umut doğurdu ancak kısa bir süre sonra Osmanlı Devleti, 30 Ekim
1918’de imzaladığı Mondros Ateşkes Antlaşması sonucu üç sancağı boşaltmak
zorunda kaldı. Bölge, İngiliz ve Ermeniler tarafından işgal edildi. Rusya’dan
dönen aydınlar Kars İslam Şûrası’nı topladı. Şûra, Mondros Ateşkesi’nin
ardından Anadolu’da ilk yerel ve öncü nitelikteki örgütlenmedir; ulusal hükûmet gibi çalışmaya başlar, kongreler gerçekleştirir.
Sonunda, 17-18 Ocak 1919’da toplanan Büyük Kars Kongresiyle Cenûb-i
Garbî Kafkas Hükûmeti kurulur ancak hükûmetin parlamentosu 13 Nisanda İngilizler tarafından
basılarak temsilcileri Malta’ya sürülür ve Kars, Ermenilere teslim edilir. Değerli arkadaşlar, 1920’lere kadar işgal altında kalan şehir,
Kâzım Karabekir komutasındaki Türk ordusu tarafından 30 Ekim 1920’de yeniden
ana vatan topraklarına katılır. 2-3 Aralık 1920’de Ermenilerle Gümrü Antlaşması imzalandı. Bu Antlaşma, Büyük Millet
Meclisinin imzaladığı ilk antlaşmadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 30 Ekim, umut ve inancın
mutlak zaferi, sabır ve direncin ölümsüz destanının yazıldığı günün
başlangıcıdır. 30 Ekim, emperyalist devletlerin yüzyıllar boyunca Anadolu
toprakları üzerinde besledikleri yayılımcı emelleri için sudan bahanelerle
çıkardıkları bitip tükenmek bilmeyen savaşları tümden kaybettikleri günün
adıdır. Bu zaferi bize armağan eden kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor,
aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Değerli arkadaşlar, üzülerek ifade edeyim ki 2002 AK PARTİ
İktidarına kadar Kars ilimiz, ekonomik açıdan bulunduğu stratejik konuma, şanlı
tarihine, verimli topraklarına, her zaman vatanına ve milletine yürekten bağlı,
cefakâr ve mücadeleci insanına paralel bir gelişme gerçekleştirememiştir. AK
PARTİ İktidarıyla Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Kars’ımıza da başta Kars
merkezinin içme suyu olmak üzere köy yolları, içme suları, eğitim, sağlık,
ulaşım, turizm alanlarında önemli yatırımlar yapılmıştır. Kars için hayati
öneme sahip bir dünya projesi olan ve Asya’yı Avrupa’ya bağlayan
Kars-Tiflis-Bakü demir yolu hattının yapımına başlanmış, devlet ve tıp
fakültesi hastanelerinin yapılması, doğal gazın Kars’a getirilmesi, başta dünya
mirası olan Ani Harabeleri olmak üzere Kars Kalemiz ve tüm tarihî eserlerimizin
restorasyon çalışmalarının yapılması, duble
yollarının, barajlarının yapımı, kayak tesislerimizin kapasitesinin 2 katına
çıkarılması bizim İktidarımız dönemlerinde
gerçekleştirilen… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Karabayır, devam
edin. ZEKİ KARABAYIR (Devamla) – …ve gerçekleştirilmeye devam edilen
önemli projeler ve yatırımlarından bazılarıdır. Ben sözlerime son vermeden önce Kars için hayati önemi olan
ve 2009 yılı yatırım programına teklif edilen uluslararası uçuşa açık Kars
Havaalanı’na yeni bir terminal binasının yapılması ve verimli Kars Ovası’nın
bir bölümünü sulayacak, aynı zamanda elektrik üretecek Kars Barajı’nın, diğer
adıyla “Çamçavuş Barajı”nın 2009 yatırım programına
alınmasını Hükûmetimiz ve ilgili bakanlarımızdan
talep ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Karabayır. Gündem dışı ikinci söz, yine aynı konuda söz isteyen İstanbul
Milletvekili Esfender Korkmaz’a
aittir. Buyurun Sayın Korkmaz. (CHP sıralarından alkışlar) 2.- İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’ın, Kars’ın
88’inci kurtuluş gününe ilişkin gündem dışı konuşması ESFENDER KORKMAZ (İstanbul) – Değerli Başkan, değerli
milletvekilleri; 30 Ekim Kars’ın 88’inci kurtuluş yıl dönümü nedeniyle
huzurlarınızdayım. Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar, değerli hemşehrim
Zeki Karabayır Kars’ın dününü anlattı, ben de izin
verirseniz bugünüyle ilgili bazı sorunları gündeme getirmek istiyorum. Bir defa ekonomik anlamda Kars, bugüne kadar hiçbir siyasi iktidar
döneminde potansiyel imkânlarını kullanamadı ve hak ettiği ekonomik imkânları
sağlayamadı. Bunun çok basit bir örneğini şimdi yaşıyoruz. Kars’ta küçük sanayi
sitesinde dört yüz iş yeri, bugün Halk Bankası tarafından icraya verilmiştir. Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz 2001 krizinden sonra bir İstanbul
Yaklaşımı oldu, bir de Anadolu Yaklaşımı oldu. İstanbul Yaklaşımıyla,
İstanbul’dakiler, Türkiye’deki diğer gelişmiş bölgelerdeki bütün işletmeler
banka kredileri konusunda faiz indirimi aldı, taksitlendirme aldı ama Kars’taki
bu dört yüz küçük iş yeri, Anadolu Yaklaşımından bugüne kadar faydalanamadı,
bugün de faydalanıp faydalanmayacağı belli değil ve bunlar bugün Halk Bankası
tarafından icraya verilmiştir. Değerli arkadaşlar, Kars’ta tescil edilen iş
yeri sayısı 2.786, kapanan iş yeri sayısı 6.251. Siz bunu değerlendirin. Değerli arkadaşlar, Karslı her zaman Kars’a sahip çıktı ama AKP Hükûmeti altı yıldır sahip çıkmadı. Örnekleriyle vereyim:
Kars Ardahan Iğdır Kalkınma Vakfı yalnızca altı öğrenci yurdu, iki öğretmenevi
-isteyene tek tek veririm, kimin yaptığını da
söylerim- yedi lise, yüksekokul, ilköğretim okulu, bir kapalı spor ve sergi
sarayı, parklar, çeşmeler, hastanelere ek hizmet birimleri yaptı. Bunu Kars
Ardahan Iğdır Kalkınma Vakfı yaptı. Soruyorum Hükûmete:
Sen de say ne yaptığını yani öyle ettik yaptıkla olmaz. Hükûmet
saysın bana, şu yatırımları yaptım diye. Değerli arkadaşlar, Kars-Tiflis demir yolu, doğrudur, Türkiye'nin
otuz senelik rüyasıdır, projesidir ama onun da bir ayağı eksiktir. Nasıl
eksiktir? Çünkü dağların başından gidiyor, Kars’tan başlıyor, Ardahan’ı da
atlayarak gidiyor. Değerli arkadaşlar, Kars’ın önemli bir potansiyeli organize
hayvancılıktır. Bakın, 1997’de Kars Ticaret Borsası (İsmet Çelik) bir proje
yaptı: Organize hayvancılık bölgesi. Bunu o dönemki hükûmetler
kabul etti. Hayvancılığın önemi Kars için bellidir. Bir defa, gübre üretimi,
biyogaz üretimi bir yerde yapılır, hayvan verimi artar, et-süt üretimi
açısından teknoloji kullanılır, yem temini mümkün olur. İşin garibi, Kars’ın
geçimi hayvancılıktandır ama bu organize hayvancılık bölgeleri Ankara’da
yapıldı, Amasya’da yapıldı, Kars’ta yapılmadı. Şimdi, et beş sene önce de 9.500
liraydı, bugün de 9.500 lira Kars’ta ama girdiler 3 kat arttı, 4 kat arttı. Et
ve Balık Kurumu üreticiden normal fiyatına alırdı, tüketiciye de düşük fiyatla
satardı. Bir tek kamu kurumu vardı, Et ve Balık Kurumu, onu da kapattı AKP Hükûmeti. Şimdi Hükûmet bana
söylesin: Bu kadar avantajı olan bir bölgeye neden yatırım yapmıyor? Sınır ticareti önemli bir avantajdır. Sınır ticareti bir iki sene
devam etti, ondan sonra Dış Ticaret Müsteşarlığı aldı valiliğin emrinden, o da
kapandı. Sınır kapıları niye açılmıyor arkadaşlar? Orada, Rusya var, Kafkas
ülkeleri var, hâlâ sınır kapıları açılmıyor. Gürcistan sınırına Aktaş Sınır Kapısı yapılmış, on yıldır bekliyor. Niye
açılmıyor? Şimdi Gürcistan karıştı ama on yıl önce karışmış mıydı? Değerli arkadaşlar, sınır ticaret merkezlerini bu Hükûmet -biz de çok yazdık, çizdik- kararlaştırdı ama niye
bugün… En az 200 bin potansiyel nüfusu var, Rusya’nın ve Kafkasya’nın. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın Korkmaz, konuşmanızı lütfen tamamlayınız. ESFENDER KORKMAZ (Devamla) – Neden Kars’ta bir sınır ticaret
merkezi kurulmuyor? Lütfen, buna Hükûmet cevap
versin. Efendim, “Sarıkamış’ta kapasite artırılacak” deniliyor ama, arkadaşlar, Sarıkamış, eğer kapasite artarsa, 1 milyon
nüfus çeker, 1 milyon turist çeker. Bugüne kadar hangi kapasite artırıldı
Sarıkamış’ta? Proje düzeyinde kaldı. Onun için, Hükûmet,
Kars’a, artık, farklı gözle baksın yani Kars’ı Anadolu Yaklaşımı içerisinde
değerlendirsin, Kars’taki bu projeleri değerlendirsin. Kafkas ırkı arı var Kars’ta ve bu arı dünyada en fazla üretim
yapan ve verimi olan arıdır. Neden bu arıcılıkla ilgili hiçbir önlem almadı?
Balıkçılıkla ilgili almadı, ekolojik tarımla ilgili
almadı, tuz madenleriyle ilgili almadı, hiçbir şey almadı arkadaşlar.
Dolayısıyla, Karslı bu işten rahatsızdır, hepimiz rahatsızız. Hükûmetin bu olaylara ve bu projelere bir an önce
eğilmesini temenni ediyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Korkmaz. Gündem dışı üçüncü söz, Elâzığ ili ekonomisi hakkında söz isteyen
Elâzığ Milletvekili Tahir Öztürk’e aittir. Buyurun Sayın Öztürk. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) 3.- Elâzığ Milletvekili Tahir Öztürk’ün, Elâzığ’ın kalkınmışlık düzeyine ve Başbakanın
Elâzığ’a yaptığı ziyarete ilişkin gündem dışı konuşması TAHİR ÖZTÜRK (Elâzığ) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri,
CNBC-e Business dergisinin Türkiye’deki iller
ekonomisiyle ilgili ve Sayın Başbakanımızın Elâzığ’a yaptığı ziyaretle ilgili
şahsım adına konuşmak üzere söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Her insanın kişisel beklentileri farklılık arz edebilir ancak çok
sayıda kriter bularak akla ve mantığa en yakın
olabilecek bir çalışmayla CNBC-e Business dergisi
Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi, bütün illerin yaşanabilirlik düzeyine göre
sıralamasını yaptı. CNBC-e Business dergisi dünyadaki
benzerlerini örnek alarak başarılı bir çalışmaya imza atmıştır. Yaşanabilir
iller sıralamasını belirlemiş, her biri farklı ağırlıklara sahip altı ana
parametre kullanmış. Bu parametreleri belirleyen alt kriterlerin
sayısı da yirmi sekizdir hatta bu alt kriterlerin içinde bir alt açılım daha
mevcuttur: Bütün veriler TÜİK, Emniyet Genel Müdürlüğü, Deprem Araştırma
Dairesi, Meteoroloji, Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Kültür ve
Turizm Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı gibi yüzlerce kamu kurum ve kuruluşundan
alınan resmî bilgilerle oluşturulmuştur. Altı ana parametredekiler şunlardır:
Ekonomi; güvenlik; kültür, sanat; kent hayatı; sağlık ve eğitimdir. Seksen bir ilimizin bu listedeki durumu incelendiğinde ilk 10’a
bakıldığında, bir güven merkezi ve huzur adası olan, tarihin her döneminde
millî birlik ve bütünlükten yana bir dik duruş sergilemiş olan Elâzığ’ımızı
10’uncu sırada görmek mümkün. Bölgesindeki iller arasında önemli farklılıklar
görebileceğimiz Doğu’nun incisi Elâzığ’ımızı her yönüyle değerlendiren, bu
araştırmayı yapan dergi yöneticilerine, tarih, medeniyet ve güzellikler şehri
olan Elâzığ halkı ve şahsım adına teşekkür ediyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu araştırmada
yaşanabilirlik düzeyinde en yüksek puanı 56,58 ile 1’inci sırada Ankara
almıştır. Elâzığ’ımız ise 43,63 puanla 10’uncu sıradadır. Elâzığ sağlık
alanında Türkiye’de 2’nci sırada, ekonomi alanında 17’nci sırada, yaklaşık
yüzde 95’i okuryazar olan ilimiz eğitim alanında 24’üncü sırada, kültür ve
sanat alanında 51’inci sırada, güvenlik alanında 53’üncü sırada, kent hayatı
alanında ise 71’inci sıradadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kentlerin yaşanabilirlik
endeksinde bir Doğu Anadolu ili olan Elâzığ 10’uncu sırada yer bulmuştur.
Bakınız, doktor ve yatak başına düşen kişi sayısına göre ilimiz, Türkiye’nin en
gelişmiş sağlık altyapısına sahip 2’nci ilidir. Ekonomi hayatı verilerinin
gayet iyi olduğu Elâzığ’ımız, sanayiciye, istihdam yaratmak isteyen herkese
kapılarını sonuna kadar açıyor ve diyoruz ki: Elâzığ Organize Sanayi Bölgemiz
de sizden yatırım bekliyor. Kişi başına düşen gayrisafi millî hasılada ise 30’uncu sıradadır. Unutmayınız ki Elâzığ’da
istihdam artıyor ve işsizlik azalıyor. Elâzığ kamu harcamalarında 4’üncü sırada, konut kiralarında
39’uncu sırada, konut yoğunluğunda 47’nci sırada, araç sayısında da 55’inci
sıradadır. Şehrimiz, üniversite öğrencilerinin yoğunluğu açısından 16’ncı
sıradadır. Fırat Üniversitemizin şehrimize katkısı oldukça fazladır. Yaklaşık
20 bin öğrencisi ve 1.500 civarında akademik personeliyle 16’ncı sırada
bulunmakta ama hak ettiği yerde olduğunu düşünmemekteyiz. Ancak, deprem riski altında olan şehrimizin yaşam yerlerinin
yarıya yakını birinci derece deprem bölgesidir. Yeniden yapılacak,
değiştirilecek, büyütülecek resmî-özel tüm binaların ve bina türü yapıların
tamamının veya bölümlerinin depreme dayanıklılığı, tasarımı ve yapımıyla mevcut
binaların deprem öncesi ve sonrasında performanslarının değerlendirilmesi,
gerekiyorsa güçlendirilmesi için gerekli koşullar sağlanmaktadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir Avrupa Birliği projesi
olan Comenius kapsamında ilimize gelecek Fransız ve
İspanyol öğretmenler ziyaretlerini pazartesi günü yapacaklardır ve biz
Elâzığ’ımıza yaraşır misafirperverliği göstererek onları ilimizde
ağırlayacağız. Elâzığ’ımız tarihin her döneminde millî birlik ve beraberlikten
yana bir dik duruş sergilemiştir, hiçbir zaman teröre prim vermemiştir. Geçmişi
Harput’a dayanan bir güven merkezi ve huzur adasıdır. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ilimizi ziyareti
esnasında, Elazığlıların yüreği mert insanlar olduğunu, Türkiye’nin birlik ve beraberliği
için oluşturmak istedikleri iklimin Elâzığ’ın doğasında bulunduğunu, Elâzığ’ın
birlik ve beraberlikte çelik gibi duruşuyla sembol bir şehir olduğunu
belirtmiştir. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, cazibe merkezi olan
ilimize gelişinde, Elâzığ’ımızın önünü açacak olan sivil havalimanının ilk
etabı olan pist inşaatı tamamlanmış olup Başbakanımızın “Ana” isimli uçağının
bu piste inmesi bizleri son derece memnun etmiştir. Sayın Başbakanımız Elâzığ’a gelişinde pek çok hizmet ve yatırım
açılışını yapmış, merkez ilçe kongremize katılmış ve bu ziyareti Elâzığ’a
verilen önemi göstermektedir. Hükûmetimizin başarılı
çalışmalarının mahsulü olması açısından çok faydalı bir ziyaret olmuştur. Bundan sonra Elâzığ Milletvekili olarak ilimizin 60’ıncı Hükûmet Döneminde hak ettiği hizmetlerin ve yatırımların
yapılması için takipçisi olacağız. Böylelikle seçim öncesinde halkımıza vermiş
olduğumuz sözleri yerine getirmenin mutluluğunu yaşamış olacağız. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Öztürk, devam
ediniz. TAHİR ÖZTÜRK (Devamla) – Ayrıca, Sayın Başbakanımızın açılışını
yaptığı doğal gaz, Yazıkonak, Yurtbaşı
ve Kızılay mahallelerinde kullanıma hazır hâle gelmiştir. Türkiye’de Elâzığ doğal gazda en ucuz doğal gazı kullanmakta olup
bunun Elâzığ’ımıza hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Öztürk. Sayın milletvekilleri, gündeme geçiyoruz. Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının iki tezkeresi vardır,
ayrı ayrı okutup bilgilerinize sunacağım: VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI A) Tezkereler 1.- Asya
Parlamenter Asamblesi Türk Grubu’nda boş bulunan 2 üyelik için AK PARTİ Grup
Başkanlığınca aday gösterilen Malatya Milletvekili Mehmet Şahin’in ve MHP Grup
Başkanlığınca aday gösterilen Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz ile Asya
Parlamenter Asamblesi Türk Grubu üyeliğinden istifa eden İstanbul Milletvekili
Necla Arat’ın yerine CHP Grup Başkanlığınca aday
gösterilen Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın
adaylıklarının TBMM Başkanlık Divanı kararlarıyla uygun bulunduğuna ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/568) 30
Ekim 2008 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Asya Parlamenter Asamblesi'nde, TBMM Genel Kurulu'nun 9.7.2008
tarih ve 128. Birleşiminde temsili üye sayısı Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu'nda boş bulunan 2 üyelik
için AK Parti Grup Başkanlığınca aday gösterilen Malatya Milletvekili Mehmet
Şahin ve MHP Grup Başkanlığınca aday gösterilen Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz'ın üyelikleri TBMM Başkanlık Divanı'nın 10.10.2008
tarih ve 32 sayılı Kararı'nca uygun bulunmuştur. Ayrıca, TBMM Başkanlık Divanı'nın 3.10.2007 tarih ve 5
sayılı Kararı'yla "yabancı dil belgesi" daha önce uygun bulunan Adana
Milletvekili Tacidar Seyhan; Asya Parlamenter
Asamblesi Türk Grubu üyeliğinden istifa eden İstanbul Milletvekili Necla Arat'ın yerine CHP Grup Başkanlığınca Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 2.
maddesinin (a) fıkrası gereğince aday gösterilmiştir. Buna göre, Siyasi Parti Grup Başkanlıklarınca aday gösterilen
Malatya Milletvekili Mehmet Şahin, Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz ve
Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın üyelikleri
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620
sayılı Kanunun 12. maddesi gereğince TBMM Başkanlık Divanı Kararlarını
müteakiben Genel Kurulun bilgisine sunulur. Köksal
Toptan Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. 2.- Fransa
Senatosu Dışişleri, Savunma ve Silahlı Kuvvetler Komisyonu; Rusya Federasyonu
Federal Meclisi Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komitesi; Sudan Millî
Meclisi Dışişleri Komisyonu; Cezayir Ulusal Halk Meclisi Dışişleri, İşbirliği
ve Göç Komisyonu heyetlerinin Türkiye Büyük Millet Meclisinin konuğu olarak
resmî temaslarda bulunmak üzere ülkemizi ziyaretlerinin uygun bulunduğuna
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/569) 30
Ekim 2008 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına TBMM Başkanlık Divanı’nın 10 Ekim 2008 tarih ve 32 sayılı
Kararı ile Fransa Senatosu Dışişleri, Savunma ve Silahlı Kuvvetler Komisyonu,
Rusya Federasyonu Federal Meclisi Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komitesi,
Sudan Milli Meclisi Dışişleri Komisyonu, Cezayir Ulusal Halk Meclisi Dışişleri,
İşbirliği ve Göç Komisyonu heyetlerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin konuğu
olarak resmî temaslarda bulunmak üzere ülkemizi ziyaretleri uygun bulunmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Dış İlişkilerinin düzenlenmesi
Hakkındaki 3620 sayılı Kanun’un 7nci Maddesi gereğince Genel Kurul’un bilgisine
sunulur. Köksal
Toptan Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip seçimine dair bir tezkeresi vardır, okutuyorum: 3.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Komisyonunun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine ilişkin tezkeresi
(3/570) 21/10/2008 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu; Başkan, Başkanvekili, Sözcü
ve Katip seçimi için 21.10.2008 Salı günü Saat
15.15’de toplanmış ve kullanılan 28 adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda
adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak, 3346
sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince
Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 4’üncü maddesi uyarınca Başkan,
Başkanvekili, Sözcü ve Katip seçilmişlerdir. Saygıyla arz olunur. Ünal
Kacır İstanbul Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu
Başkanı Başkan : Ünal Kacır İstanbul Milletvekili 22 Oy Başkanvekili : Fahrettin Poyraz Bilecik Milletvekili 22 Oy Sözcü : Ahmet Yeni Samsun Milletvekili 22
Oy Katip : Dilek Yüksel Tokat
Milletvekili 22 Oy BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Meclis araştırması açılmasına ilişkin iki önerge vardır,
okutuyorum: B) Meclis Araştırması Önergeleri 1.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 25 Milletvekilinin bazı hastanelerdeki bebek
ölümlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/273) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Son zamanlarda hastanelerimizde yaşanan bebek ölümlerinin nedenlerinin
ve sonuçlarının araştırılması amacıyla, Anayasanın 98’inci, T.B.M.M.
İçtüzüğünün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca “Meclis Araştırması” açılmasını
saygılarımızla arz ederiz. 1) Tayfur Süner (Antalya) 2) Ensar Öğüt (Ardahan) 3) Ali Rıza Öztürk (Mersin) 4) Osman Kaptan (Antalya)
5) Hüsnü Çöllü (Antalya)
6) Orhan Ziya Diren (Tokat)
7) Kemal Demirel (Bursa)
8) Abdulaziz Yazar (Hatay) 9) Turgut Dibek (Kırklareli)
10) Ahmet Ersin (İzmir)
11) Mevlüt Coşkuner
(Isparta) 12) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul) 13) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
14) Mehmet Ali Susam (İzmir) 15) Gürol Ergin (Muğla) 16) İsa Gök (Mersin) 17) Ali Rıza Ertemür (Denizli) 18) Canan Arıtman (İzmir) 19) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak) 20) Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar) 21) Tekin Bingöl (Ankara) 22) Hikmet Erenkaya (Kocaeli) 23) Abdullah Özer (Bursa) 24) Ali Koçal (Zonguldak) 25) Akif Ekici (Gaziantep) 26) Hüseyin Ünsal (Amasya) Gerekçe: 2008’in Temmuz’unda Ankara’da Dr. Zekai
Tahir Burak Hastanesi’nde 15 günde 27 bebek ölmüştü. 20 Eylül 2008’de İzmir’de
Tepecik Hastanesi’nde ise 9 saat içinde 13 bebek ölümüyle daha karşı karşıya
kalmış bulunmaktayız. Sayın Başbakan’ın talimatıyla yapılan ve 2006’nın Temmuz ayında
yayınlanan 2006/102 sayılı “hastaneye başvuran hiçbir hasta geri çevrilmeyecek”
şeklindeki genelgenin Ankara ve İzmir’deki söz konusu hastanelerde sonuçlarını
görmemiz ve doğru yorumlamamız gerekliliği açıktır. Gerekli altyapı, donanım,
personel, koşullar ile sağlık hizmet sunumunun bilimsel zorunlulukları bir arada
değerlendirilerek hizmetin planlanması gereklidir. Sağlık hizmetlerinde temel yaklaşım koruyucu hizmetler olmalıdır.
Bu anlamda da sorumluluk sadece hekimler ve sağlık çalışanlarında değildir.
Özellikle yetkililerin kamuoyundaki açıklamaları da özel bir önem arz eder.
Sayın Başbakan’ın “3 çocuk doğurun” açıklamasının da bu açıdan
değerlendirilmesi gereklidir. Bilinmektedir ki sık ve çok gebelik, doğum öncesi bakım alamama,
düşük sosyoekonomik düzey, geçim sıkıntısı, işsizlik gibi birbiriyle ilişkili
konuların üstüne düşülmediği sürece; dar anlamıyla sağlık alanında
yapacaklarımızla yol almak mümkün değildir. Sadece hekimleri ve sağlık
çalışanlarını suçlu ilan ederek kimse siyasi sorumluluktan kaçmamalıdır. Bebek ölümleri ile sonuçlanan süreçte; temizliğin ve niteliğin,
özellikle sağlık kuruluşları için önemi yadsınamaz. Bu çerçevede sağlık
kuruluşlarında çalıştırılan taşeron şirkete bağlı temizlik görevlilerine de
dikkat çekmek isterim. Bu durum, Sağlık Bakanlığı’nın “Sağlıkta Dönüşüm
Programı” ile de ilişkili olarak izlediği personel rejiminin ve dışarıdan
hizmet alma anlayışının doğrudan yansımasıdır. 2008’in Temmuz-Eylül ayları arasında yaşanan bebek ölümleri çok
vahimdir. Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ’ın istifa
etmesi için daha ne kadar bebeğimizin ölmesi gerekmektedir. Yukarıda belirtilen gerekçelerle, son zamanlarda hastanelerimizde
yaşanan bebek ölümlerinin nedenlerinin ve sonuçlarının araştırılması ve
alınacak tedbirlerin yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis araştırması
açılması yerinde olacaktır. 2.- İzmir Milletvekili Canan
Arıtman ve 25 milletvekilinin bazı hastanelerdeki bebek ölümlerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/274) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Ülkemizde son yıllarda birçok kentimizdeki kamu hastanelerinde
önlenebilir nedenlere bağlı olarak “Toplu Bebek Ölümleri” yaşanmıştır. Son
olarak 2008 Temmuz ayında Ankara Dr. Zekai Tahir
Burak Hastanesinde 27 yeni doğan bebek ve 2008 Eylül ayında ise İzmir Tepecik
Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 11 saat içinde 13 bebek hayatını kaybetmiştir.
Bir katliam gibi gerçekleşen bu toplu bebek ölümleri halkımızda büyük bir
üzüntü ve güvensizlik duygusuna neden olmaktadır. Dünyanın 17. büyük ekonomisi
olmakla övündüğümüz ülkemizdeki bu toplu bebek ölümleri dış basında alay ve
eleştiri konusu olmaktadır. Kalkınmanın en önemli göstergelerinden olan
“Ana-Bebek-Çocuk Ölüm Hızı” oranlarımız çok yüksektir. Üyesi olmak istediğimiz
AB ülkelerine göre açık ara çok kötü durumdayız. Ekonomik göstergelerimizle
sağlık göstergelerimiz arasındaki bu orantısızlık kamu kaynaklarının gerekli
olan yerlerde kullanılmadığını, insan hayatına önem verilmediğini
göstermektedir. Ülkemiz zaten WHO’nun (Dünya Sağlık
Örgütü) önerisi doğrultusunda genel bütçeden sağlığa yapması gereken % 10’luk
payı ayırmamaktadır. “Yaşama hakkı” birincil insan haklarındandır ve
Anayasamıza göre de devlet vatandaşlarına kaliteli, erişilebilir, yeterli
sağlık hizmeti sunmakla yükümlüdür. Ülkemizde yaşananlar ise vatandaşlarımızın
“yaşama hakkı”nın ihlal ve devletin anayasal sağlık
hizmeti verme görevindeki ihmali gözler önüne sermektedir. AKP iktidarında uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altındaki
sağlık politikaları neticesinde 1. Basamak Sağlık hizmetlerindeki gerilemeler
halk sağlığını tehdit etmektedir. Yakın zamanda “Toplu Bebek Ölümleri” olarak
ortaya çıkan sakıncalı neticeler orta ve uzun vadede daha ağır faturalara neden
olacaktır. Ülkemizdeki genel yoksulluk, işsizlik, halkın ekonomik güçsüzlüğü
gibi nedenlerle gebelerde beslenme yetersizlikleri oluşmakta, buna doğum öncesi
bakım, sağlıklı şartlarda doğum yapamama gibi sağlık hizmetlerindeki
yetersizlikler de eklenince erken doğumlar artmakta, prematür
doğumlarda bebek ölüm hızımız yükselmektedir. Ayrıca ülkemizde riskli doğum
(erken-geç yaş, sık ve çok doğum) oranlarının yüksekliği de önemli bir sorun
alanıdır. Yeni doğan yoğun bakım üniteleri gibi hassas ve en üst düzeyde hijyenik tedbirlerin alınmasını gerekli kılan sağlık
ünitelerinde çalışacak yeterli sayıda sağlık personelimiz de yoktur. Bu tür
eleman yetiştirecek AB standartlarında eğitim programları uygulamaya
konmamaktadır. Kamu hastanelerinde teknik alt yapı ve personel yetersizliği had
safhadadır. Tüm bu gerekçelerle millet olarak hepimizin yüreğini yakan yeni
doğan servislerindeki "Toplu Bebek Ölümleri"nin nedenlerinin
araştırılması ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın
98'inci İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırma
Komisyonunun kurulmasını saygılarımızla arz ve teklif ederiz. 1) Canan Arıtman (İzmir) 2) Ali Rıza Öztürk (Mersin) 3) Osman Kaptan (Antalya) 4) Hüsnü Çöllü (Antalya) 5) Orhan Ziya Diren (Tokat) 6) Tayfur Süner (Antalya) 7) Kemal Demirel (Bursa) 8) Abdulaziz Yazar (Hatay) 9) Ahmet Ersin (İzmir) 10) Mevlüt Coşkuner (Isparta) 11) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul) 12) Ramazan Kerim Özkan (Burdur) 13) Mehmet Ali Susam (İzmir) 14) İsa Gök (Mersin)
15) Gürol Ergin (Muğla) 16) Turgut Dibek (Kırklareli) 17) Ali Rıza Ertemür (Denizli) 18) Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar) 19) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak) 20) Tekin Bingöl (Ankara) 21) Hikmet Erenkaya (Kocaeli) 22) Ensar Öğüt (Ardahan) 23) Hüseyin Ünsal (Amasya) 24) Akif Ekici (Gaziantep) 25) Abdullah Özer (Bursa) 26) Ali Koçal (Zonguldak) BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur. Önergeler gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp
açılmaması konusundaki görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının iki tezkeresi vardır,
ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım. A) Tezkereler (Devam) 4.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı Köksal Toptan’ın, Avusturya Ulusal Meclisi Başkanı Barbara Prammer’in davetine icabet etmek üzere, beraberinde
Parlamento heyetiyle Avusturya’ya resmî ziyarette bulunmasına ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/571) 30
Ekim 2008 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan'ın, Avusturya
Ulusal Meclisi Başkanı Barbara Prammer'in davetine
icabet etmek üzere, beraberinde Parlamento heyetiyle, Avusturya'ya resmî
ziyarette bulunması hususu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Dış İlişkilerinin
Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca Genel Kurul'un
tasviplerine sunulur. Köksal
Toptan Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, karar yeter sayısı istiyorum. BAŞKAN – Arayacağım efendim. Tezkereyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı
yoktur. Birleşime on dakika ara veriyorum. Kapanma Saati: 14.08 ÜÇÜNCÜ OTURUM Açılma Saati: 14.23 BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN
(Bilecik), Harun TÜFEKCİ (Konya) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
11’inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresinin oylamasında
karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi, tezkereyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım. Tezkereyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır,
kabul edilmiştir. Diğer tezkereyi okutuyorum: 5.- Birleşmiş Milletler İnsan
Yerleşimleri Programı (UH-HABITAT) Başkanlığınca Çin Halk Cumhuriyetinde
düzenlenecek olan “4. Dünya Kent Forumu”na ismen davet edilen Elâzığ
Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Hamza Yanılmaz’ın
anılan foruma katılmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/572) 23
Ekim 2008 Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna Elâzığ Milletvekili, TBMM Çevre Komisyonu Sözcüsü Hamza Yanılmaz,
Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UN-HABITAT) Başkanlığınca Çin
Halk Cumhuriyeti’nde düzenlenecek olan “4. Dünya Kent Forumu”na ismen davet
edilmektedir. Söz konusu foruma anılan milletvekilinin katılması hususu, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 Sayılı
Kanun’un 9. Maddesi gereğince Genel Kurulun tasvibine sunulur. Eyyüp Cenap Gülpınar Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
V. BAŞKAN – Tezkereyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… Tezkere kabul
edilmiştir. Sayın milletvekilleri, gündemin “Özel Gündemde Yer Alacak İşler”
kısmına geçiyoruz. Bu kısımda yer alan, Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman ve 29 milletvekilinin, Aydın Milletvekili Ahmet
Ertürk ve 20 milletvekilinin, Bursa Milletvekili Ali
Koyuncu ve 19 milletvekilinin, Balıkesir Milletvekili Edip Uğur ve 23
milletvekilinin ve Muğla Milletvekili Gürol Ergin ve 24 milletvekilinin, Zeytin
ve Zeytinyağı İle Diğer Bitkisel Yağların Üretiminde ve Ticaretinde Yaşanan
Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla
Anayasanın 98 inci, İç Tüzük’ün 104’üncü ve 105’inci Maddeleri Uyarınca Kurulan
(10/27, 34, 37, 40, 102) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Raporu
üzerindeki genel görüşmeye kaldığımız yerden devam ediyoruz. VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER A) Komisyonlardan Gelen Diğer İşler 1.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman ve 29 Milletvekilinin,
Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk ve 20
Milletvekilinin, Bursa Milletvekili Ali Koyuncu ve 19 Milletvekilinin,
Balıkesir Milletvekili A. Edip Uğur ve 23 Milletvekilinin ve Muğla Milletvekili
Gürol Ergin ve 24 Milletvekilinin, Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel
Yağların Üretiminde ve Ticaretinde Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması
Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin
Önergeleri ve Meclis Araştırması Komisyonu Raporu (10/27, 34, 37, 40, 102) (S.
Sayısı: 296) BAŞKAN – Komisyon? Yok. Ertelenmiştir. Gündemin 2’nci sırasında yer alan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Devlet Memurları Kanunu ve Genel Kadro ve
Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız. B) Kanun Tasarı ve Teklifleri 1.- Sanayi ve Ticaret Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Devlet Memurları Kanunu ve Genel Kadro ve
Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/537) (S. Sayısı: 236) BAŞKAN – Komisyon? Yok. Ertelenmiştir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız. 2.- Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim,
Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/608) (S. Sayısı: 266) BAŞKAN – Komisyon? Yok. Ertelenmiştir. 1.8.2008 Tarihli ve 5803 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ve
Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü Maddeleri Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha
Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve
Turizm Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız. 3.- 1.8.2008 Tarihli ve 5803
Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ve Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek
Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonu Raporu (1/638) (S. Sayısı: 297) BAŞKAN – Komisyon? Yok. Ertelenmiştir. Posta Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu. 4.- Posta Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonu Raporu (1/491) (S. Sayısı: 230) BAŞKAN – Komisyon? Yok. Ertelenmiştir. İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç ile
Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü ve 38 milletvekilinin Denizcilik
Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu. 5.- İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç ile Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü ve 38
Milletvekilinin; Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamede ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/266, 2/268) (S. Sayısı: 257) BAŞKAN – Komisyon? Yok. Ertelenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti
Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale
İşlemleri Hakkında Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve Köyişleri
ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları. 6.- Türkiye Cumhuriyeti Devleti
ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak
Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun Tasarısı ve
Tarım, Orman ve Köyişleri ile Plan ve Bütçe
Komisyonları Raporları (1/543) (S. Sayısı: 263) BAŞKAN – Komisyon? Yok. Ertelenmiştir. Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu
Raporu. 7.- Tapu Kanunu ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu (1/526) (S. Sayısı: 218) BAŞKAN – Komisyon? Yok. Ertelenmiştir. Erişme Kontrollu Karayolları Kanunu ile
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu. 8.- Erişme Kontrollu
Karayolları Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/569)
(S. Sayısı: 239) BAŞKAN – Komisyon? Yok. Ertelenmiştir. 10’uncu sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu. 9.- Türkiye Cumhuriyeti Sağlık
Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/277) (S. Sayısı : 88) (x) BAŞKAN – Komisyon? Buradalar. Hükûmet? Buradalar. Komisyon Raporu 88 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır. Tasarının tümü üzerinde ilk olarak Komisyon Başkanımız Sayın Murat
Mercan söz istemişlerdir. Buyurun efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI HASAN MURAT MERCAN (Eskişehir) – Sayın
Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; bugün, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin bugünkü birleşiminde vakit elverirse yirmiye yakın anlaşmayı
görüşeceğiz. Her şeyden önce bir hususu belirtmek istiyorum. Gerçekten,
uluslararası anlaşmalar konusunda Komisyonumuzda her partinin
milletvekillerinin çok önemli katkıları olmuştur. İktidarıyla muhalefetiyle,
milletvekili arkadaşlarımızın katkılarıyla Komisyonumuz belki diğer birçok
komisyona göre -belki de yapılan çalışmanın özü gereği- çok daha uyumlu, çok
daha hızlı çalışmaktadır. (x) 88 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir. Biliyorsunuz, uluslararası anlaşmaların yürürlüğe girebilmesi için
Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayı gerekmektedir ve bu onaydan önce de
Komisyonumuzda bu anlaşmalar kanun tasarısı olarak görüşülmekte ve
Komisyonumuzdan geçmektedir. Bugün sizin huzurunuza gelmemin en önemli nedenlerinden bir
tanesi, hem Komisyonumuzda hem Türkiye Büyük Millet Meclisinde bekleyen
uluslararası anlaşmaların miktarını, ne kadar olduğunu size söylemek ve bu
konuda belki de grup başkan vekillerimizin, muhalefet partisi milletvekili
arkadaşlarımızın desteğini istemektir. Çünkü biliyorsunuz uluslararası
anlaşmalar sadece Hükûmet için değil, hepimiz için de
çok önemli. Gittiğimiz uluslararası seyahatlerde iktidarıyla muhalefetiyle eğer
bir uluslararası anlaşma, o ülkeyle ilgili uluslararası anlaşma onaylanmamışsa
zor durumda da kalabiliyoruz. Ben arşivleri karıştırdım, kendi gündemimize baktım, bugün hâlâ
Meclis gündeminde onaylanmayı bekleyen 249 tane uluslararası anlaşma vardır,
kanun tasarısı vardır. Bu 249 kanun tasarısının 97 tanesi bizim Komisyonumuzda
görüşülmüştür, Meclis gündeminde beklemektedir. Yıl sonuna
kadar da yaklaşık 450-500 civarında uluslararası anlaşmanın Komisyonumuza
gelmesini bekliyoruz. Uluslararası anlaşmayla ilgili her kanun tasarısının iki saat
sürdüğünü ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin haftada üç gün yedişer saat
çalıştığını varsayarsak, eğer sadece uluslararası anlaşmaları görüşecek olsak
Meclisimizin toplam yirmi beş haftaya ihtiyacı vardır. Bu arada, tabii ki
Meclisimizin, halkımızın, milletimizin ihtiyacı olan birçok başka kanun tasarısının
da görüşülmesi gerekmektedir. Bu nedenle, Dışişleri Komisyonunun gerek
Cumhuriyet Halk Partili gerek Milliyetçi Hareket Partili ve gerekse Adalet ve
Kalkınma Partili sayın üyeleri Komisyonda gerçekten çok ciddi tartışmalar
yapmakta ve aklımıza yatmayan, eksik bulduğumuz, düzeltilmesini tavsiye
ettiğimiz anlaşmaları da kısmen geri göndermekte ve Hükûmete
geri göndermekteyiz. Ama bunun yanında, sözünü ettiğim bu 97 anlaşmanın belki
90 tanesi oy birliğiyle bizim Komisyonumuzdan geçmektedir. Tartışılmaktadır,
konuşulmaktadır, uzmanların görüşleri alınmaktadır, fakat oy birliğiyle
Komisyonumuzdan geçmektedir. Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; benim sizlerden
ricam şu: Bu anlaşmaların bekliyor olması, Türkiye’nin uluslararası arenadaki imajını
zedelemektedir. Meclisin, 2003 yılından kalan, onaylamadığı anlaşmalar vardır.
Tekrar söylüyorum: Toplam şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde
bekleyen anlaşma sayısı 297’dir, Genel Kurulun gündeminde bekleyen anlaşma
sayısı ise toplam 97’dir. Bunlar Komisyonumuzdan geçmiştir. Grup
başkan vekillerinden ve bütün siyasi partilerden bir istirhamım olacak: Gelin,
Komisyonumuzda uzlaşmayla, oy birliğiyle geçmeyen konular üzerinde yine burada
tartışalım, burada konuşalım, ama Komisyonumuzda oy birliğiyle geçmiş kanun
tasarılarını -ki bunlar üç maddedir genellikle- hızlı bir şekilde geçirelim
çünkü gerçekten hepimiz için uluslararası anlaşmaların onaylanması önem arz
etmektedir, Türkiye’nin uluslararası camiadaki imajını yanlış algılamalara neden
olacak hâle getirmektedir. Bu konuda sizlerden yardım ve destek rica
ediyoruz. Bu tasarıları hızla geçirelim, diğer tasarıları da getirelim,
aramızda uzlaşma olmayan, tartışma olan, Komisyonda tartıştığımız uluslararası
anlaşmalar üzerinde de Genel Kurulda tartışma yapalım diye benim şahsen
Komisyon Başkanı olarak bir önerim var. Bu nedenle Sayın Başkanım söz almıştım.
Hepinizi, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Mercan. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Kırklareli Milletvekili Tansel
Barış. Sayın Barış, buyurun efendim. CHP GRUBU ADINA TANSEL BARIŞ (Kırklareli) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 88 sıra sayılı, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya
Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı üzerinde Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyeti saygıyla
selamlıyorum. Değerli arkadaşlarım, 3 Aralık 2003 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü
Avrupa Direktörü ve 20 Ocak 2004 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı
tarafından imzalanan ikili bir anlaşma, iki yıllık iş birliği anlaşması.
Elbette, bu anlaşmalar hem ülkemiz için hem de Dünya Sağlık Örgütü için çok önemli
anlaşmalardır. “İki Yıllık İşbirliği Anlaşması” eski adıyla “Orta Dönem
İşbirliği Programı” Sağlık Bakanlığınca, yani Bakanlığımızca yürütülen
projelere hem finansman hem de bilgi ve deneyimlerin paylaşılması ile teknik
destek sağlamaktadır. Dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıkan bir hastalık,
iletişim ve ulaşım araçlarının da etkisiyle çok kısa bir sürede her tarafa,
dünyanın her bir bölgesine yayılmaktadır. Bu nedenle, ülkeler, dünyadaki bu
hızlı ulaşım ve teknolojinin yarattığı bulaşıcı hastalıkların her yana
yayılmaması için iş birliği yapmak durumundalar. Bu amaçla günümüzde, özellikle
sağlık alanında ülkeler bir araya gelerek birikimlerini paylaşmakta, bu bilgi
ve birikimlerini insanlığın yararına sunmaktadırlar. Bu bilgi ve birikim
akışının sağlanması için de Birleşmiş Milletler çatısı altında örgütlenen Dünya
Sağlık Örgütü önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti de elbette
insanlık adına birçok alanda üstüne düşen görevi en iyi şekilde yerine
getirirken, sağlık alanında da kendi üstüne düşen, bu alanda ne biliyorsa tüm
bilgi ve birikimlerinden tüm dünya insanlığının yararlanabilmesi için elinden
gelen her türlü fedakârlığı göstermektedir. Bu bilgi ve birikimlerini dünya
insanlığının hizmetine sunarken dünyanın en örgütlü teşkilatı Dünya Sağlık
Örgütüyle de iş birliğindedir. Bu kuruluşlar arasında Dünya Sağlık Örgütü
gerçekten bugün Birleşmiş Milletlerin en güçlü örgütüdür ve sağlık alanında
dünyanın en güçlü otoritesidir. Değerli arkadaşlarım, Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletlerin
ihtisaslaşmış bir kuruluşudur ve sağlık alanında otorite olan tek kuruluştur.
22 Temmuz 1946’da 61 ülke tarafından Dünya Sağlık Örgütünün Anayasası
okunmuştur ve kabul edilmiştir. 7 Nisan 1948’de 26 ülkenin onayı ile Anayasa
yürürlüğe girerek örgütün kuruluşu tamamlanmıştır. Bugün örgütün 192 üyesi
mevcut. Ulusal hükûmetler ve Dünya Sağlık Örgütü
arasındaki etkin iletişimi sağlamak için dünya genelinde 6 bölge ofisi
kurulmuştur. Bunlardan biri de Avrupa Bölge Ofisi. Avrupa Bölge Ofisine 51 ülke
bağlıdır ve ne yazık ki bu bölgede 165 milyon insan yoksulluk sınırı altında
yaşamaktır, 120 milyon insana da temiz, güvenli ve devamlı içme suyu
sağlanamamaktadır. Değerli arkadaşlarım, bu anlaşma dünya ülkelerinin -dediğim gibi-
sağlık alanında iş birliği için yapılan bir anlaşmadır ve iki yılda bir bu
anlaşma yenilenmektedir. İlk anlaşma 1986-1987 yıllarında yapılmıştır ve o
dönem “Orta Dönem İşbirliği Programı” adı altında yapılmıştı. Bugün gündemde
olan, şu anda konuştuğumuz 2004-2005 yıllarındaki anlaşma 10’uncu anlaşma ve ne
yazık ki çok uzun, yorucu bir yolculuktan sonra, beş yıl sonra Parlamento
gündemine gelebilmiştir. Yani, anlaşma yapıldı, yürürlüğe girdi, süresi doldu;
üzerine daha iki iş birliği anlaşması yapılması gerekiyordu, yapıldı mı,
yapılmadı mı bilemiyorum ve yürürlüğe giren, anlaşması yapılan, süresi dolan
bir anlaşma beş yıl sonra, bugün Parlamentonun onayına geliyor. Arkadaşlar, gerçekten, biraz önce Komisyon Başkanımızın dediği
gibi, bu, Parlamentonun dünya üzerindeki prestijini
sarsmaktadır. Bugün, Dünya Sağlık Örgütü şunu diyebilir: Acaba, Türkiye beni,
bizi, bu örgütü nazarıdikkate almıyor mu, bizi
önemsiz mi sayıyor diye düşünmekte de haklılar. Yani böyle bir anlaşma, iktidar
tarafından Genel Kurula getirilmeden önce Danışma Kurulunda görüşülüp, hatta
gruplar adına konuşma bile yapmadan da onaylanması mümkün değil miydi diye
düşünüyorum. Bana göre bu yapılabilirdi, niye yapılmadı bilemiyorum. Sayın
Komisyon Başkanının dediği gibi, bunun gibi çok sayıda anlaşma da mevcuttur;
bunları bir an önce geçirmek tabii ki bu Parlamentonun da görevidir. Bu arada,
dediğim gibi, şu anda görüşülmekte olan bu anlaşma 2005 Aralığında Dışişleri
Komisyonuna gelmiş. Orada oy birliğiyle görüşüldü, kabul edildi ve Parlamentoya
sunuldu ama ne yazık ki iki yıldan beri bir şekilde Parlamentoya gelmedi ve bu
anlaşma hâlâ daha bekliyor. 2007 yılında tekrar Komisyondan geçiyor ama ne
yazık ki bu kez oy birliği yok. Haklı olarak Anayasa’nın 90’ıncı maddesi, bu
tip anlaşmaların Parlamentoda onaylanması gerekiyor ve bu tip anlaşmalarda süre
bir yılı geçmişse bunların muhakkak Parlamentoda onaylanması gerekiyor, diyor.
Dolayısıyla, 2007 yılındaki komisyon raporunda elbette bazı üyeler buna
muhalefet şerhini koymuşlardır, çünkü bu, Anayasa’ya aykırı bir hâle gelmişti. Değerli arkadaşlarım, yani, dediğim gibi, bu konuları daha da
ciddi bir şekilde ele almamız, ülkemizin prestijini
sarsmadan bu konuları bir an önce sorunsuz bir şekilde halletmemiz gerekiyor
diye düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi, elbette bu konunun, bu anlaşmanın
içeriğine destek vermektedir ama teknik bakımdan bu anlaşmanın böyle
getirilmesine de elbette karşı çıkıyor. Değerli arkadaşlarım, Dünya Sağlık Örgütünün ülkemize sağlayacağı
yararlar elbette çok fazladır. Bizler de bu ikili iş birliğinde yaptığımız
projeleri Dünya Sağlık Örgütünün destekleriyle hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bu
konuda da Sağlık Bakanlığımız elbette bu konuyu artık daha iyi bir şekilde
gündemine getirecektir ve bir an önce bu tip anlaşmaların;
ki, 2006-2007, 2008-2009 anlaşmaları yapıldı mı, onları da bilemiyoruz. Değerli arkadaşlarım, bu konu önemli, umarım bundan sonra bu konu
üzerinde Parlamento daha hassas bir şekilde durumu değerlendirecektir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; beş altı yıldan beri
“Sağlıkta Dönüşüm Programı” adı altında bir söylem geliştirilmeye
çalışılmaktadır. Yani, sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete
uygun bir şekilde organize edilmesi, finansmanının sağlanması ve sunulması
söyleminin ardındaki gerekçeler şöyle: Sağlık ocakları işlevini yapamıyor, bu
nedenle sevk zinciri çalışmıyor ve dolayısıyla sistem Türkiye’de yeterince
başarılı olamıyor. Acaba arkadaşlar, şunu da düşünmek lazım: Bizler sağlık
ocaklarına gereken desteği verdik mi? Sağlık ocaklarının ihtiyaçlarını, fiziki
koşullarını veyahut da araç gereç bakımından eksikliklerini giderdik mi? Sağlık
ocaklarındaki hekimlerin, sağlık personelinin hizmet içi eğitimlerini yeterince
yapabildik mi? Bütün bunlara evet diyorsanız, yaptık diyorsanız, gerçekten o
zaman sağlık ocaklarının işlevsiz kalması da mümkün olmayacaktı. Demek ki bu sorunlar var ki sağlık ocakları da sizin dediğiniz
gibi işlevini yerine getiremiyor. Ama, burada da biraz
insaf etmek gerekiyor, 1960’tan sonra kurulan sağlık ocaklarından bugüne kadar
Türkiye’nin hangi aşamalardan nerelere geldiğini sizlerin de takdirine
sunuyorum arkadaşlar. En azından bir kalkınma göstergesi olan ortalama ömürde
artış var mıdır? Kırk yıl içerisinde ülkemizde 58 yaştan 70’li yaşlara kadar
bir ömür vardır, ömür uzamıştır en azından. Burada sağlık ocaklarının hiç mi
payı yoktur? Bunun yanında anne ve bebek ölümlerinde, yüz binde 250 olan anne
ölümleri ve bin canlı doğumda 250 olan bebek ölümleri bugün gerçekten tatmin
edici bir durumda değildir, ama bugün anne ölümleri -250’lerden- 50-60’larda,
bebek ölümleri de 20-30’lar civarındadır. Onun için, sağlık ocaklarına bu kadar
insafsızca saldırmak ve bu işlevsizlik nedeniyle “aile hekimliği” adı altında
merkezler açmak ne kadar doğru, onlar tartışılabilir tabii. Özellikle koruyucu hekimlikte sağlık ocaklarının işlevini yok
saymak gerçekten insafsızlık oluyor ve bana göre bütün bunlar ve çok daha
fazlası ulusal temel sağlık hizmeti alanında başarı sayılmalıdır. Tabii ki bu başarısızlık, sağlık ocaklarının sizlere göre bu
başarısızlığı -yani kusura bakmayın, “sizlere göre” diyorum- iktidara göre bu
başarısızlık, aile hekimliği merkezlerine dönüştürme gerekçesi olarak
kullanılmaktadır. Sağlıkta önemli olan, kişilerin hasta olmadan önce sağlıklı bir
şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleridir. Ve bunun için de sağlıklı yaşam bir
insan hakkıdır, bu hakkı sağlamak da devletin anayasal görevidir. Bu programda,
yani Sağlıkta Dönüşüm Programı’nda, temel sağlık hizmetleri hastaya sunulan bir
hizmet olarak algılanmaktadır. Hâlbuki, gelişmiş
çağdaş ülkelerde temel sağlık hizmetleri sağlam kişiye sunulan hizmetlerdir
arkadaşlar. Bu çok önemlidir ve sağlık ocaklarının, birinci basamak tedavi
hizmetlerinin amacı da bu olmalıdır. Yani hizmet, temel sağlık hizmeti sağlıklı
insanlara götürülmelidir, sağlam kişiye sunulmalıdır. Sağlık hizmetlerinin çekirdeğini oluşturan temel sağlık hizmetleri
toplumsal ve ekonomik kalkınmanın vazgeçilmez bir parçasıdır aynı zamanda.
Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla oluşturulan aile hekimliğinde bireye yönelik
koruyucu hizmetler ve tedavi hizmetleri ön plana çıkmaktadır. Hâlbuki birinci
tedavi basamaklarında muhakkak topluma yönelik bir hizmet sunulması lazım,
bireye yönelik değil arkadaşlar ve hizmetler piyasa kurallarına terk
edilmemeli. Hekimlerde ekip ruhundan uzaklaştırma söz konusu. Bireyselcilik ön
plana çıkarıldı, koruyucu hekimlik yerine tedavi edici hekimlik, yani pahalı
bir sistem benimseniyor aile hekimliğinde. Aile hekimleri daha çok kazanmak
için daha çok kayıtlı hasta telaşına düşeceklerdir. Aile hekimleri aynı zamanda
sözleşmeli personel statüsüne geçirilecekler ve her yıl bütçeyle beraber
sözleşmeleri yenilenecektir. Yani güvence burada soru işareti. Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla hastaneler idari ve mali anlamda
özekleştirilerek verimli işletmeler ve müşteri odaklı organizasyonlar hâline
getirilmek istenmektedir. Sağlık sistemi yöneticiliği de hekimlikten bağımsız
bir disiplin olarak güçlendirilmektedir veya öyle düşünülmektedir. Kamu Hastane
Birlikleri Yasa Tasarısı gündemde. Kamu hastanelerini işletme hâline
dönüştüren, hizmet sunumunu taşeron şirketlere devreden bir yasa tasarısı ile
karşı karşıyayız. Tam bir şirket yönetimi mantığı, kâr amaçlı bir yasa
tasarısı. Değerli arkadaşlarım, sevgili milletvekilleri; vatandaşlardan daha
çok para sağlamaya yönelik bir sisteme doğru bir gidiş vardır. Bunu elbette
yeniden bir düşünmekte fayda vardır diyoruz. Bu arada, hastane yönetimleri
artık şirket yönetimleri gibi olacak. Yönetim kurulları olacak ve bu kurullarda
hekim sayısı 2, toplam yönetim kurulu üye sayısı 7. İl genel meclisinin tayin edeceği
2 kişi -birisi avukat, birisi mali müşavir- vali tarafından atanacak 1
iktisatçı, Bakanlık tarafından 1 doktor, 1 hastane idarecisi, ticaret odasından
1 kişi ve il sağlık müdürü. Arkadaşlar, yöneteceğimiz, hastane, sağlık, tıp!
Yani, insanların bu hayatta yaşayabilmesi için en önemli olan, sağlığı
yönetecek olan bu arkadaşlar. Hekimlerin burada yeri nerede? Bunu düzenleyenler
sanırım tekrar düşüneceklerdir ve hastaneleri hekimlere bırakacaklardır. Bir de son zamanlarda -henüz daha Parlamentoya gelmedi- tam gün
yasa tasarısı gündemde. Bu tasarıyla hekimler, düşük ücretle güvencesiz bir
şekilde çalışmaya, insan sağlığının ve bilimin değil piyasanın ihtiyaçları
doğrultusunda faaliyet göstermeye zorlanmaktadır. Hekimlerin çalışma
koşullarını iyileştirme yok, özlük haklarında iyileşme yok, ücretler düşük.
Hekimlerin bağımsızlıklarını koruyabilmeleri… İş olanaklarını kaldırmaktadır.
Yani, hekimler bağımsız bir şekilde artık kendi muayenehanelerinde, iş
yerlerinde veyahut da iş yeri hekimliği olarak fabrikalarda
çalışamayacaklardır. Hiçbir güvencesi olmayan, yarın ve ne olacağı belli
olmayan, emekliliğe yansımayan döner sermaye gelirleri ana gelir olarak
öngörülmektedir. Değerli arkadaşlarım, elbette tam gün yasası özünde hiçbir
hekimin karşı çıkacağı bir yasa değildir ama tam gün çalışma tasarısı gibi tüm
toplum katmanlarını ilgilendiren ciddi ve hayati önem taşıyan bir konuda Türk
Tabipleri Birliği gibi meslek örgütünün en üst birimiyle görüşmeyeceksin, onun
görüşlerini nazarı dikkate almayacaksın, diğer meslek gruplarıyla temasa
geçmeyeceksin, bakanlıklar arasındaki koordinasyonun nasıl olacağını tam olarak
ortaya koyamayacaksın, ondan sonra Sağlık Bakanlığındaki 15-20 tane bürokrat
tam gün yasa tasarısını hazırlayacak, Parlamentoya getirecek, yasa buradan
çıkınca başarı bekleyeceksiniz! Bunun mümkünatı yok arkadaşlar. Tam gün yasa tasarısı, gerçekten tüm toplum katmanlarının konsensüsü sağlanarak ancak hayata geçirilebilir. Onun için,
Bakanlığımızın bunu tekrar gündeme getirmesi gerekiyor, tüm sivil toplum
örgütleri, başta Türk Tabipleri Birliği olmak üzere, Eczacılar Birliği, Dişhekimleri Birliği gibi sendikalarla bu tasarıyı tekrar
masaya yatırması gerekiyor. Bu durumda ancak ortak bir karar, ortak bir
çalışmayla tam gün yasa tasarısı başarı kazanabilir değerli arkadaşlarım ve
şunu söylemekte de fayda vardır… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Barış, konuşmanızı lütfen tamamlayın. TANSEL BARIŞ (Devamla) – Ben de bir hekim olarak, özünde tam gün
yasasına karşı değilim ama arkadaşlar, biraz insaflı olalım ve bu hizmet
anlayışını şöyle tanımlayalım ve sözlerimin sonunda, kamusal hizmet anlayışıyla
tam gün yasasına “evet” ama sağlığı piyasalaştıran kâr amaçlı tam gün yasasına
“hayır” diyoruz ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Barış. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Karaman Milletvekili Hasan
Çalış. Sayın Çalış, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar) MHP GRUBU ADINA HASAN ÇALIŞ (Karaman) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü
Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu üzerinde
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Sözlerime başlarken yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar, insan sağlığı, toplum sağlığı, sağlık
hizmetlerinin kaliteli sunumu, sağlık hizmetlerine, sağlık hizmeti alan
insanların ucuz, kaliteli ve kolay ulaşabilmesi geçmişte önemli bir husustu,
bugün önemli bir husustur, yarın daha önemli bir husus olarak önümüzde durmaya
devam edecektir. Şöyle ki: Bugün gerçekten bilim alanında en hızlı ilerleyen
ilimlerden birisi tıp teknolojisindeki buluşlar, gelişmeler, tıp
tekniklerindeki gelişmeler ve nükleer tıptaki gelişmelerdir değerli arkadaşlar.
Bu kadar hızlı gelişen, insanlara en hızlı şekilde verilmesi gereken bir hizmet
olarak sağlık alanında uluslararası iş birliği kadar önemli bir husus yoktur
değerli arkadaşlar. Tabii ki bu konuda da dünyanın en önemli örgütü, malum,
Dünya Sağlık Örgütüdür. Tabii ki Dünya Sağlık Örgütünü biz Türkiye olarak
üçüncü dünya ülkeleri gibi sadece elimizden tutsun, bize yardım etsin, biz
ondan hep bir şeyler alalım anlayışının yerine, biz Türkiye Cumhuriyeti olarak
bilgi birikimimizle, tarihteki hak ettiğimiz misyonumuzdan
kaynaklanan yerimizle, bu örgütün içerisinde yapacağımız işlerle, insanlık
âlemine yapabileceğimiz işlerle, sunabileceğimiz hizmetlerle Türkiye’nin dünya
milletler ailesinde çok daha ciddi bir yer almasına katkı sağlayabiliriz
değerli arkadaşlarım. Ama bunu yapabilmek için öncelikle meselelerimize samimi
bakmamız lazım, ciddi bakmamız lazım. Uluslararası ilişkilerde kendimize hak
ettiğimiz itibarın gösterilmesi için gerekli olan davranışları göstermemiz
gerekiyor değerli arkadaşlar. Bakınız, insan sağlığı, toplum sağlığı o kadar önemlidir ki,
insanlara sağlık hizmetlerinin kaliteli sunumundan, gıdaların kaliteli ve
sağlıklı olarak insanlara ulaştırılmasına, hava kirliliğinden çevre
kirliliğine, sanayi atıklarından her türlü atığın insan sağlığına zararsız bir
şekilde atılmasına, defedilmesine kadar pek çok konu insan sağlığıyla yakından
ilişkilidir. Değerli arkadaşlar, bütün bunları göz önüne aldığımız zaman, gerçekten
uluslararası anlamda ciddi üne sahip çok önemli hekimleri, çok önemli bilim
adamlarını çıkarmış olan bu millet, önce kendi halkına kaliteli sağlık
hizmetlerini sunabiliyor mu? Bu hizmeti alan insanlarımız aldığı hizmetten
dolayı sizlere, bizlere, hizmeti sunanlara minnettar mı değerli arkadaşlarım?
Pekâlâ, bu hizmeti sunan sağlık çalışanları mutlu mu, memnun mu? Alın terinin
karşılığını aldığını düşünüyor mu değerli arkadaşlarım? Değerli arkadaşlar, bütün bunları üst üste koyduğumuz zaman,
gerçekten Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasetçileri olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin
bürokratları olarak çok iyi bir sınav veremediğimiz görülüyor. Şimdi, görüşmekte olduğumuz tasarı önemli bir tasarı değerli
arkadaşlar. Biraz önce hatip arkadaşımız da bahsetti, ben de irdeleyeceğim o
konuyu. Sayın Sağlık Bakanımız Recep Akdağ 20 Ocak
2004 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Ofisi Direktörü Sayın Doktor Marc Danzon’la bir anlaşma
imzalıyor. Nedir bu anlaşmada hükme bağlanan hususlar? Sağlık
Bakanlığının gözetim kapasitesinin artırılması. Yani, Sağlık Bakanlığının,
insanımıza sağlık hizmeti sunarken, sağlıkla ilgili problemleri zamanında
tespit edip, en doğru müdahaleleri yapıp, insanımızın hakkıyla hizmet almasına
katkı sağlamak. Bir diğer başlık nedir: Sağlık finansmanı, ilaçların ve diğer
sağlık teknolojilerinin kolay ulaşılması, kolay elde edilmesiyle ilgili
esaslar, ana-çocuk sağlığı, temel sağlık hizmetleri, bir diğer deyimle koruyucu
hekimlik. Yani insanları çok daha ucuz, çok daha kaliteli ve hastalanmadan önce
hastalıklardan korumaya yönelik tedbirler. Bir diğer konu nedir? Acil durumlarda iş
birliği. Kıymetli arkadaşlar, bir Marmara depremini göz önüne getirin.
Pakistan’da, Uzak Doğu’da yaşanan depremleri göz önüne getirin. Böyle bir
durumda sağlık alanında iş birliği ne kadar önemlidir değerli arkadaşlar.
İnsanların ilaçtan, sağlıklı gıdadan, sağlıklı içecekten hatta atıklarını
sağlıklı bir şekilde, insan sağlığına zararsız bir şekilde atabilmesi bile çok
önemli bir konu hâline geliyor. Yine, kolera salgını gibi -çok fazla bilinen bir hastalık olduğu
için söylüyorum- böyle bir salgın hastalık geldiğini düşünün değerli
arkadaşlar. Böyle bir durumda iş birliğinin önemini kim tartışabilir? Yine, öngörülemez acil durumlar ve üreme sağlığı… Değerli
arkadaşlar, sağlıklı, geleceğinden emin nesiller yetiştirebilmek için, sağlıklı
bir toplum yetiştirebilmek için bu anlaşmaya hiç birimizin diyeceği bir şey var
mı? Yok. Biraz önce Sayın Komisyon Başkanımız sağ olsunlar sıkıntılarını
dile getirdiler. Değerli Başkanım, siz Hükûmetsiniz,
siz Parlamento çoğunluğuna sahipsiniz, sizin arkanızda 364, zaman zaman 370 küsur milletvekili oldu. 340 milletvekiliniz var
ve siz icra makamısınız efendim; siz şikâyet makamı değilsiniz. Yani siz, bu
kadar uluslararası anlaşmanın Türkiye’yi milletler ailesinde zora sokan,
sıkıntıya sokan anlaşmaların hâlledilmesiyle ilgili
hangi önceliği gösterdiniz, getirdiniz de geriye mi çevrildi? Hayır. O zaman
önceliklerinizi gözden geçireceksiniz veya İç Tüzük’te veya yasalarda yapmamız
gereken bir değişiklik varsa onunla geleceksiniz değerli arkadaşlar. Yani
şikâyet kolay, hepimiz şikâyet ederiz. Yani biz Türk milleti olarak gerçekten
şikâyeti severiz ama sorumluluklarımızı da bilmek durumundayız. Şimdi, anlaşma 2004 yılında yapılıyor, iki yıl süresi var, 30 Ekim
2008, biz anlaşmayı bugün onaylayacağız. Yani yarın buna benzer başka
anlaşmalarla ilgili masalara oturduğumuz zaman ne duruma düşüyoruz değerli
arkadaşlar? Üstelik, yani, bu anlaşmaların detayının
ne olduğu da irdelenmiyor; işte, üç maddelik bir teklif şeklinde geliyor,
usulen buradan geçiyor. Yani, burada gerçekten tartışılacaksa daha başka bir
değişiklik yapmak lazım ama tartışılmayacak da böyle geçecekse, Sayın Hükûmet, Sayın Grup Başkanımız, lütfen önceliklerinizi
gözden geçirin. Şimdi, tabii, burada üzerinde durmak istediğim bir diğer konu,
sağlık hizmetlerinin sunumunda, sağlık hizmetlerinin üretiminde, sağlıkla
ilgili teknolojilerin kullanılmasında, elde edilmesinde ve onunla ilgili bir
pazar oluşturulmasında ve oluşturulacak bu pazarda Türkiye'nin söz sahibi
olmasında gerçekten samimiysek bu davranışlarla bir yere gitme şansımız yok.
Yani biz Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasetçileri, bürokratları olarak, bugün tıp
alanında dünyanın en iyi, en iddialı hekimlerini yetiştirirken hizmeti sunumda
sınıfta kalıyorsak o zaman problem burada değerli arkadaşlar. Bu problemi
çözmek mecburiyetimiz var. Şimdi, bakınız, benim öğrencilik yıllarımdaydı, biz hep
Sosyalizasyon Yasası’nın hikmetlerini duya duya
öğrenciliğimizi bitirdik, duya duya eğitimimizi tamamladık
ve onu da uyguladık. Bunun uygulamalarında gördüğümüz şuydu: İnsanlar hizmete
daha kolay ulaşıyordu. Aile bilgilerinin sağlık bilgileri tutuluyordu kâğıt
üzerinde. Uygulamada da bu kısmen vardı. Ama ilgili bürokratlarımız ve
siyasilerimiz, zaman içerisinde bunu sulandırmaya başladık. Sağından delmeye
başladık, solundan delmeye başladık, yani ilim adamlarının yapacağı işi
siyasetçiler yaparsa, siyasetçilerin yapacağı işi başkaları yaparsa, netice
böyle bir yere geliyor değerli arkadaşlar. Netice itibarıyla Sosyalizasyon
Yasası’nın oturma aşamasından sonra aile hekimliği modası çıktı. Değerli arkadaşlar, dünyada sosyalizasyon hizmetlerinin, yani
bugün terk etmekte olduğumuz hizmet anlayışının başarıyla uygulandığı çok
değerli örnekler vardır. Yani onlar niye başarıyla uyguluyor da biz
uygulayamıyoruz? Sağ olsunlar Sağlık Bakanlığımızın değerli yetkilileri senelerdir
pilot bölgelerde çalışırlar, aile hekimliğiyle ilgili uygulamalar yaparlar,
şimdi de bazı illerimizde uygulamaya geçtik. Uygulamaya geçince gördüğümüz tablo nedir? Gördüğümüz tablo,
bürokratlar, siyasetçiler bu konuya da iyi çalışmamış değerli arkadaşlar. Bunun
akıbeti de bugün terk etmekte olduğumuz sistemden farklı olmaz. O zaman bizim yapmamız gereken nedir? Aksayan yön ne? Bizdeki eksik
ne? Bunu terk edelim, başka bir sistem getirelim. Biz bu kafayı değiştirmeden,
bu ülkeyi yönetenler bu anlayışı değiştirmeden netice değişmez arkadaşlar. Şimdi, altı yıldır, benim siyasetçi olmanın ötesinde hekim olmam
nedeniyle, sağlıkla ilgili önerileri, sağlıkla ilgili tasarıları tabii ki daha
ilgili olarak takip ediyoruz. Çok ümitle baktık, arkasında çok ciddi bir
Parlamento desteği olan bir Hükûmet herhâlde
problemlerin önemli bir kısmını çözer dedik. Altı yılın sonuna baktığımız
zaman, maalesef geldiğimiz nokta nedir? İşte bir karınca boyu yol almışız!
Almamız gereken bu mudur? Değil arkadaşlar. Allah aşkına elinizi vicdanınıza
koyun. Bugün devlet hastanelerine gittiği zaman insanlarımız altı yıl
öncesinden daha kaliteli hizmet alabiliyor mu? Ben hekimim. Alamıyor
arkadaşlar. Bunun aksini iddia eden varsa, gidelim Numune Hastanesinin kapısına
duralım, Karaman Devlet Hastanesinin kapısına duralım, Afyon Devlet
Hastanesinin kapısına duralım, iyiye giden bir şey yok değerli arkadaşlar. Hekim sayısında azalma var mı illerde? Var, arkadaşlar. Yani,
hekim sayısı artarken kamu hastanelerinde çalışan hekim niye azalıyor? Gene
hesapsız, ayaküstü verilen kararlarla azalıyor değerli arkadaşlar. Beş yıl önceye dönelim. Beş yıl önce ne dedik? “Siz devam edin,
biz arkanızdayız; her türlü yatırımı yapın.” Hekimler yatırım yaptı, şirketler
yatırım yaptı. Bunların önemli bir kısmı da leasing yoluyla borçlanarak yatırım
yaptı, döviz üzerinden yatırım yaptı değerli arkadaşlar. Son bir ayın
içerisinde bu kuruluşların borçlarının ne kadar arttığını bir gözünüzün önüne
getirin. Bugün ne diyoruz? Sayın Hükûmetimizin
yetkilileri, ne diyoruz bu arkadaşlarımıza? “Arkadaşlar, kusura bakmayın, yüzme
bilenler çıksın.” Yüzme biliyorsanız, çıkarsınız. Lütfen, değerli arkadaşlar… Özel sağlık kurumlarının temsilcileri, özel hastanelerimizin
yöneticileri, tıp merkezlerimizin, teşhis merkezlerimizin, polikliniklerimizin
sorumluları “‘Kardeşim arkanızdayız, yürüyün’ dediler, yürüdük; ama, bugün bir yönetmelik çıkardılar, nefesimiz kesiliyor,
biz bitiyoruz, bize sahip olun.” diyorlar arkadaşlar. Bugün eczanelerimizde yeni bir uygulama başladı. Birkaç gün önce…
Efendim, şu hastaneye gittiysen bu kadar para vereceksin, bu hastaneye
gittiysen bu kadar para vereceksin, şuradan geldiysen de bu kadar para
vereceksin. Değerli arkadaşlar, bu uygulamada, inanın, öyle komik örnekler
var. Reçetenin karşılığı 2,5 milyon lira, arkadaşa diyoruz ki “10 milyon lira
verirsen ilacını alırsın.” 2,5 milyon lira da ilacın ücreti. Tabii ki, geldiği
hastanenin menşeine göre, bu 10 milyon, 6 milyon, 4 milyon, değişiyor ama, kardeşim, bu ilacı ben cebimden alırsam, zaten 3,5
milyona alacağım. İşte, değerli arkadaşlar, bu neden oluyor? Bu, ayaküstü devlet
yönetme anlayışından oluyor. Bu “Ben yaptım oldu” anlayışından oluyor. Bu,
hesapsız kitapsız yola çıkmaktan oluyor değerli arkadaşlar. Yani, bakınız, altı
yıldan bu yıla kadar sosyal güvenlik açıkları nereden nereye geldi? Değerli arkadaşlar, sizin önünüze önerileri getiren bürokratlar bu
kara deliklerin, bu sosyal güvenlik açıklarının nereye geldiğini
öngörebilmelilerdi. Geçen yılki bütçemizde faizlerden sonra en büyük gider
kalemi neydi? Sosyal güvenlik açıklarıydı, 37 milyar YTL idi. Bugünkü bütçede
de basından öğrendiğime göre 46 milyar. Ama geçen yıl bu ülkenin geleceğine, çoluğunun çocuğunun ekmeğine, istikbaline katkı yapacak
yaptığımız yatırım ne kadardı? Yatırım ne kadardı arkadaşlar? 12 milyar YTL… 12
milyar YTL… Hadi bu sene de 15 olsun, 16 olsun, rakamı görmedik. Ama sosyal
güvenlik açığı ne kadar? Bu sosyal güvenlik açığı altı yılda ne kadar olmuş? Sayın Hükûmetimizin yetkililerinden
beklediğim şu: Sizleri gerçekten bürokratınız yanılttıysa, bu bürokratlardan
hesap sorun. Siz bunlarla çalışmaya devam ederseniz daha çok yanlış yaparsınız.
Bu yanlışların faturası maalesef tek size çıkmıyor, hepimize çıkıyor,
milletimize çıkıyor. Tabii ki, bu kadar sıkıntının arasında biz, böyle bir uluslararası
anlaşmanın içerisinde kendimize yeni manipülasyon
alanları çıkarabilir miyiz? Çıkaramayız. Ürettiğimiz yeni teknolojiler için,
yeni teknolojik alanlar için yeni imkânlar oluşturabilir miyiz? Oluşturamayız.
Biz, dünya hekimler arenasında kendisine yer bulmuş çok kıymetli Türk
hekimlerinin yapacağı işlerde önünü açabilir miyiz? Bu şekilde açamayız. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Çalış, devam edin. HASAN ÇALIŞ (Devamla) – Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum. Değerli arkadaşlar, bir tek örnek vereyim: Kemik iliği nakliyle
ilgili, kök hücre nakliyle ilgili çalışmalar yapıldı bu ülkede. Maalesef Türk
bürokrasisi Türk hekimine yetişemedi, benim meslektaşımın önünü açamadı.
Çıkardığımız yönetmelikle dedik ki: “Kardeşim, senin yaptığın bu iş yasalara
aykırı.” Beyler, dünkü haberleri izlediyseniz, elin oğlu kalbin yapayını
yapıyor. Yarın bize bunu büyük paralarla satacaklar. Yani, sadece bir kök
hücrede veya tıbbın belirli alanlarında yapacağımız işlerle Türkiye'yi sağlık
alanında bir cazibe merkezi hâline getirmek varken maalesef kapıların önünde
“Ben hizmeti alamadım.” diye yüzü asık vatandaşlarımı görmekten ben üzülüyorum.
İnşallah bu üzüntülerimiz yakın bir zamanda son bulur. Tasarının hayırlı olmasını diliyorum ve saygılarımı arz ediyorum.
(MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Çalış. Gruplar adına konuşmalar tamamlanmıştır. Şahısları adına ilk söz, Van Milletvekili Gülşen Orhan’a aittir. NİHAT ERGÜN (Kocaeli) – Yok. BAŞKAN – Yoklar. İkinci söz, Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan’a
aittir. NİHAT ERGÜN (Kocaeli) – Yok. BAŞKAN – Yoklar. Başka konuşmacı yok. Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir. 1’inci maddeyi okutuyorum: TÜRKİYE CUMHURİYETİ SAĞLIK
BAKANLIĞI VE DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ AVRUPA BÖLGE OFİSİ ARASINDA İKİ YILLIK
İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI MADDE 1- Türkiye Cumhuriyeti adına 20 Ocak 2004 tarihinde
imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa
Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık İşbirliği Anlaşması (2004-2005)”nın onaylanması uygun bulunmuştur. BAŞKAN – Madde üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına Tokat Milletvekili Reşat Doğru. Buyurun Sayın Doğru. MHP GRUBU ADINA REŞAT DOĞRU (Tokat) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 88 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Dünya
Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında -2004-2005 yıllarını kapsayan- İki
Yıllık İşbirliği Anlaşması’nın Onaylanmasına İlişkin Kanun Tasarısı’nın 1’inci
maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. Sayın milletvekilleri, Anayasa’mızın 90’ıncı maddesine göre
görüşmekte olduğumuz bu tasarının geçmişine bakmış olduğumuz zaman, 2004-2005
yılları içerisinde varılan bir anlaşma ve bu anlaşmanın da Ocak 2005 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulması var. O tarihte çıkartılması gereken
bir anlaşma, ne yazık ki, dört yıl sonra Meclisimizin gündemine getirilmiş ve
şu an itibarıyla biz de burada çıkartmaya çalışıyoruz. Tabii, Sayın Komisyon
Başkanı bu hususta bazı dertlenmelerde bulundu ama inanıyorum ki bundan sonraki
dönemlerde bu dertlenmelerde bulunulmaz. “Doksan tane” diye bir ifade de
bulundu. Doksan tane kanunu buraya getirirse, inanıyorum ki kısa bir zamanda
-bazen cumartesi ve pazar da çalışıyoruz, sabahlara kadar çalıştığımız da
oluyor, o çalışmaların bir tanesi yapılır- çıkartılmış olur. Tabii, Türkiye'nin gündeminde çok ciddi konular var. Bunları
süratli geçerken aynı zamanda şu an itibarıyla ülkemizde ekonomiyle ilgili çok
ciddi problemlerin olduğu da bir gerçek. Bugün işçisiyle, çiftçisiyle,
memuruyla çok büyük bir krizin içerisindeyiz. “Hamdolsun”la
atlatılmayacak, teğet geçmeyecek şekilde bir krizle karşı karşıyayız.
İnanıyorum ki bu uluslararası anlaşmalar süratli bir şekilde geçer de ondan
sonraki dönemlerde de ekonomik krizle ilgili de çok ciddi çalışmalar yaparız.
Şu anda Türkiye’mizin birçok yerinde fabrikalar kapanıyor, işçiler işten ve
işlerinden oluyor, özellikle esnaf tamamen büyük bir sıkıntı içerisinde “Acaba
dövizin durumu ne olacak, Türkiye'nin durumu nereye gelecek?” şeklinde bir
beklenti içerisindedir. İnanıyorum ki çok süratli bir şekilde bunların hepsinin
üzerinden gelmek üzere toplantılar yaparız. Anadolu’daki basın, mesela 21 Ekim 2008 tarihli Yeşil Niksar
Gazetesi bu konuda feryadı figan bir şekilde de kendi söylemlerini dünya
kamuoyuna sunmak için yazılarını yazmaya çalışıyor. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; “Olmaya devlet
cihanda bir nefes sıhhat gibi.” şeklinde son bulan veciz sözde anlamını bulduğu
şekliyle, sağlık, değeri hiçbir şeyle ölçülemeyecek kadar önemlidir ve
Anayasa’da verilmiş bir görev olarak da, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak
ülkemizde bütün insanlarımızın hepsinin sağlığıyla ilgili de çok ciddi
çalışmalar yapmak ve onları, başta koruyucu hekimlik olmak üzere tedavisiyle
ilgili her türlü önlemi almak mecburiyetindeyiz. Sağlık Bakanlığımız, Dünya Sağlık Örgütüyle beraber, Avrupa
Ofisiyle beraber bu anlaşmayı imzalamış. Bu anlaşma, Sağlık
Bakanlığının gözetim kapasitesinin artırılması, sağlık finansmanları için
ödemelerin ve ilaçların dâhil olduğu ulusal politikaların geliştirilmesi,
ana-çocuk sağlığı odaklı bütünleşmiş ve güçlendirilmiş temel sağlık
hizmetlerinin geliştirilmesi, acil duruma hazırlıklı olma ve yanıt verme,
bulaşıcı hastalıklarla mücadele, öngörülemez aktivitelerin desteklenmesi, üreme
sağlığı ve tütün üretimi kontrolü gibi çeşitli konuları içermektedir. Dünya
Sağlık Örgütü, tabii, bu tür konuları desteklerken beraberinde de ülkemizde de
bazı konularda da ciddi çalışmaların yapılmasını da bekliyor. Ama şöyle bir
bakmış olduğumuz zaman, Dünya Sağlık Örgütü Bölge Ofisinin yapmış olduğu
çalışmalara, özellikle Kafkasya ve Orta Asya kökenli çalışmalarına bakmış
olduğumuz zaman bazı tespitleri de buradan söylemek mecburiyetindeyiz. Hızla artan ve oldukça genç bir nüfusa sahip olan ülkemizin
hastane yatağı ve sağlık personeli bakımından neredeyse hep son sırada olduğu
görülecektir. Alkol tüketimi bakımından son sıralarda olmamıza rağmen alkolle
ilişkili trafik kazalarında neredeyse birinci sırada olduğumuz ve birinciliği
de kimseye vermediğimiz görülmektedir. Yaşam kalitesi olarak, bakınız, yaşam beklentisi konusunda sondan
on birinci sıradayız. Neredeyse Estonya, Letonya, Litvanya, Moldova, Kırgızistan, Türkmenistan, Kazakistan
gibi ülkelerin önündeyiz. Anne ve çocuk sağlığı bakımından doğum hızında Kırgızistan,
Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan’ı takiben yedinciyiz. Bebek ölümlerinde Azerbaycan, Tacikistan ve Gürcistan gibi
devletlerden sonra sekizinci sırada yer alıyoruz. Doğum sırasında ölüm ise Kırgızistan’ı izleyerek, enteresandır,
ikinci sırayı Türkiye alıyor. Anne ölümleri bakımından Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan gibi
ülkeleri geçtikten sonra sekizinci sırada yer alıyoruz. Verem hastalığı noktasında, Sayın Bakan, işte özellikle daha
önceki bütçe konuşmalarında veremle ilgili çok ciddi çalışmalar yapıldığını
söyledi. Neredeyse şu anda verem konusunda da Dünya Sağlık Örgütünün bilhassa
ikaz etmek durumunda olduğu ülkeler içerisinde bulunuyoruz. Ayrıca, hepatit vakaları dediğimiz karaciğerle ilgili
hastalıklarda İzlanda, Kırgızistan ve Bulgaristan’dan sonra üçüncü sıradayız. Sigara içenler bakımından, yani tütün ve alkol bakımından Ukrayna,
Rusya, Arnavutluk, Ermenistan gibi ülkelerden sonra dokuzuncu sırada yer alıyoruz.
İş kazaları noktasında sekizinci sıradayız. Sağlık personeli sayısı bakımından, doktor sayısı bakımında
özellikle söylemek istiyorum, Arnavutluk ve Bosna-Hersek’in
üzerinde sondan üçüncü sırada bulunuyoruz. Diş hekimliği sayısı açısından on
birinci sıradayız. Hemşire sayısı bakımından da, enteresandır, en sondayız. Hastaneler bakımından, yatak sayısı bakımından yine sondan ikinci
sıradayız. Ruh hastalıkları için yatak sayısı konusunda da, sayın
milletvekilleri, neredeyse son sırada bulunduğumuzu söylemek istiyorum. Aşılar bakımından, difteri aşısı yapılan çocuklar bakımından
sondan sekizinci sıradayız. Bizi Karabağ, Bosna-Hersek, Yunanistan, Gürcistan
gibi ülkeler izliyor. Sağlık harcamalarına baktığımız zaman, gayrisafi millî hasıla oranı açısından yüzde 7,7’yle orta yerdeyiz. Ancak
sağlık hizmetinden ne kadar yararlanabiliyoruz orası meçhuldür. Kişi başına
harcamada sondan on beşinci sıradayız. Bizi Tacikistan, Kırgızistan,
Azerbaycan, Moldova, Özbekistan ve Ukrayna gibi birtakım ülkeler izliyor. İşbirliği Anlaşması’nın uygulamaya girmesi ile başlayan süreçte
yaşanan gelişmelere baktığımız zaman, 1’inci maddede belirtilen gözetim
kapasitesinin artırılmasında ne kadar mesafe aldığımız meçhuldür. Çünkü
sağlıkla ilgili yolsuzluk operasyonları neredeyse Bakanlık üst düzey
bürokratlarına, hatta bazı yerlerde başhekimlere, bazı yerlerde çeşitli
hekimlere… Çeşitli sağlık kuruluşlarında çok ciddi manada bu şekilde sıkıntılar
olduğu ve uzamış olduğu da görülüyor. Gündeme geldiği zaman, bakıldığı zaman, teftiş
kurulunda neredeyse müfettişlerin de diğer bir müfettiş tarafından denetleme
şeklinde araştırma yapıldığını hep beraber görüyoruz. Ama Sağlık Bakanlığının
böyle sağlık operasyonlarıyla gündeme gelmesi de biz hekimleri bir noktada
üzüyor. Ülkemizde sağlık alanında yaşanan gelişmelerin olması muhakkak,
tabii ki bu gelişmelerin olması gerekiyor. Ancak ülkemizde son yıllarda bazı
salgınların günümüz Türkiye'sine yakışmadığını da ifade etmek istiyoruz.
Ülkemizde biraz havalar ısındığında ishal vakaları, tifo vakaları, işte
Manisa’sında, Aksaray’ında, Van’ında, çeşitli konularda bizim karşımıza
gelebiliyor. Yani havalar ısınıyor ve beraberinde de ishal vakalarıyla çok
süratli bir şekilde karşılaşabiliyoruz. Yine, sularımızda, özellikle içme sularımızda, İzmir’inde,
Ankara’sında çeşitli vilayetlerde arsenikli sularla karşı karşıya olduğumuz
ifade edilmek mecburiyetindedir. Yani, biz, işte, bir noktada çağ atlıyoruz,
çeşitli konularda insanımıza her türlü hizmetleri getiriyoruz ama arsenikli
suları da yıllardan beri içmekte olduğumuzu ve kullanmakta olduğumuzu da
buradan ifade etmek mecburiyetindeyiz. Bu zamana kadar bu konuların
araştırılması gerekmez miydi? Yani biz arsenikli suları içmek mecburiyetinde
miydik? Şu anda evlerimizin birçoğunda akan suları kullanmıyoruz ve beraberinde
de damacana sularını kullanmak mecburiyetinde kalıyoruz ve bu da büyük bir
ciddi sorun hâline geliyor. İşte bazı yerlerde kullanılıyor, ama varoşlar gibi
her gün iki bidon su alamayacak pozisyonda olan insanlar acaba bu suyu nasıl kullanacaklar?
Bunun da gündeme gelmesinde fayda olduğu kanaatindeyim. Tabii, sağlık konusunda Dünya Sağlık Örgütüyle ilgili çeşitli
çalışmalarımız var, Türkiye’mizde de çok ciddi gelişmelerin olduğu da muhakkak.
Ama biraz önce yine hatiplerin de söylemiş olduğu gibi Hükûmet
olarak özel sağlık kuruluşları desteklenmiştir, tıp merkezleri desteklenmiştir,
özellikle özel hastaneler desteklenmiştir. Ama onlara bir baktığımız zaman, şu
an itibarıyla bunların hepsinin büyük bir sıkıntı içerisinde olduğu da görülmektedir.
Özellikle tıp merkezlerinden ve hastanelerden, “iş ek ödemeler” altında paralar
alınmaya çalışılıyor. Biraz önce yine arkadaşımızın da söylemiş olduğu gibi
eczanelere gitmiş olduğumuz zaman, eğer siz hasta olarak devlet hastanesine
gitmişseniz 4 lira, tıp fakültesi hastanesine gitmişseniz 6 lira ve özel
hastaneye gitmişseniz veyahut da özel bir sağlık kuruluşuna gitmişseniz 10 lira
ek ücreti eczacı vasıtasıyla aldırmaya çalışıyorsunuz. Bu, eczacılarla
insanları, yani hastaları karşı karşıya getirirken bir noktada beraberinde de
büyük problemleri beraber getiriyor. Siz mademki eşitlikten bahsediyorsunuz,
öyleyse devlet hastanesinde de 4 lira alınsın, özel hastanede de 4 lira alınsın
veyahut da tıp merkezinde de 4 lira alınsın veya hiç alınmasın. İşte, sağlık ocağında nasıl alınmıyorsa. Bunlarla ilgili bir
çalışmanın da yapılmasının zaruret olduğunu ifade etmek istiyorum. Yoksa çok
yakın bir zamanda, özellikle özel sağlık kuruluşlarının büyük bir sıkıntıyla
beraber batma pozisyonuna geleceğini de söylemek mecburiyetindeyiz. Özel sağlık
kuruluşları içerisinde binlerce insan yatırım yapmış durumdadır, o
yatırımlarının karşılığını alamadığı zaman, battığı zaman da bu, Türkiye
Cumhuriyeti ekonomisine de büyük bir zarar teşkil eder diye düşünüyorum. Tabii, sağlık kuruluşlarının yanında eczanelerin durumlarını
anlatmaya çalıştık. Eczanelerdeki ödemeler muntazam olarak yapılabiliyor ama
siz, böyle, insanlarla eczacıları karşı karşıya getirdiğiniz zaman, eczacı
odaları başta olmak üzere… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Doğru, devam edin. REŞAT DOĞRU (Devamla) - …hepsinin kendilerine göre büyük bir
sıkıntıyı da dile getirmek mecburiyetinde olduklarını ifade etmek istiyorum ve
dile getiriyorlar. Tabii, sağlık politikasında dünya standartlarına yetişmemiz
gerekiyor, onlarla beraber olmamız gerekiyor. Özellikle –özellikle demek
istiyorum- MR konusunda, çeşitli tıbbi aletler konusunda çeşitli gelişmeler
yapılıyor ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin, bir yerde, hastanelerinde ve birçok
yerinde de, özel sağlık kuruluşları başta olmak üzere, oraların da bir tıbbi
çöplük hâlinde olunduğu da unutulmamalıdır. İnanıyorum ki bu söylemlerimizin birçoğu Sağlık Bakanlığı
yetkilileri tarafından inşallah dinlenmiştir ve gerekli önlemler de alınır diye
düşünüyorum. Tekrar, bu kanunun, ülkemize, milletimize hayırlar getirmesini
temenni ediyor, yüce Meclisi en derin saygılarımla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Doğru. Gruplar adına başka söz istemi yok. Şahısları adına, Van Milletvekili Gülşen Orhan… Yok. Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan… Yok. 1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir. 2’nci maddeyi okutuyorum: MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi yok. Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir. 3’üncü maddeyi okutuyorum: MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi yok. 3’üncü maddeyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir. Sayın milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir. Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir. Oylama için üç dakika süre veriyorum ve oylamayı başlatıyorum
efendim, buyurun. (Elektronik cihazla oylama yapıldı) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık
Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi Arasında İki Yıllık
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın
yapılan açık oylama sonucunu açıklıyorum: Kullanılan oy sayısı : 152 Kabul : 151 Çekimser : 1 (x) Değerli milletvekilleri, bu sonuca göre açık oylamada toplantı
yeter sayısı bulunamamıştır. Birleşime on beş dakika ara veriyorum. Kapanma Saati: 15.37 (x) Açık oylama kesin sonuçlarını
gösteren tablo tutanağa eklidir. DÖRDÜNCÜ OTURUM Açılma Saati: 15.52 BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik),
Harun TÜFEKCİ (Konya) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
11’inci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum. 88 sıra sayılı Tasarı’nın açık oylamasında toplantı yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi, açık oylamayı tekrarlayacağım. Oylama için dört dakika süre veriyorum. Oylamayı başlatıyorum. (Elektronik cihazla oylama yapıldı) BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, 88 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın
tümünün açık oylama sonucunu bildiriyorum: Kullanılan oy sayısı : 170 Kabul :
170 (x) Yapılan ikinci açık oylamada da toplantı yeter sayısı
bulunamadığından, özel gündemde yer alacak işler ile sözlü soru önergeleri ve
diğer denetim konularını sırasıyla görüşmek için 4 Kasım 2008 Salı günü saat
15.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum. Kapanma Saati: 15.57 (x) Açık oylama kesin sonuçlarını
gösteren tablo tutanağın sonuna eklidir. |
|