DÖ­NEM: 23                             CİLT: 2                     YA­SA­MA YI­LI: 2

 

 

 

 

 

TÜR­Kİ­YE BÜ­YÜK MİL­LET MEC­Lİ­Sİ

TU­TA­NAK DER­Gİ­Sİ

 

 

3’ün­cü Bir­le­şim

3 Ekim 2007 Çar­şam­ba

 

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

 I.- GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

II.- GE­LEN KÂĞIT­LAR

II­I.- GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Şan­lı­ur­fa Mil­let­ve­ki­li Ra­ma­zan Ba­şa­k’­ın, Dün­ya Yaş­lı­lar Gü­nü mü­na­se­be­tiy­le yaş­lı­la­rın top­lum ha­ya­tın­da­ki öne­mi­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

2.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Be­hiç Çe­li­k’­in, yar­gı ka­rar­la­rı ve per­so­nel ata­ma­la­rı ile ka­mu ça­lı­şan­la­rı­nın mev­cut du­ru­mu­na ve ge­liş­me­le­re iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Dev­let Ba­ka­nı Mus­ta­fa Sa­id Ya­zı­cı­oğ­lu­’­nun ce­va­bı

3.- Si­nop Mil­let­ve­ki­li Ab­dur­rah­man Do­dur­ga­lı­’­nın, Ca­mi­ler ve Din Gö­rev­li­le­ri Haf­ta­sı­na iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Dev­let Ba­ka­nı Mus­ta­fa Sa­id Ya­zı­cı­oğ­lu­’­nun ce­va­bı

 

IV.- BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) TEZ­KE­RE­LER

1.- Ana­ya­sa De­ği­şik­lik­le­ri­nin Hal­ko­yu­na Su­nul­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir 5682 sa­yı­lı Ka­nu­n’­un bir kez da­ha gö­rü­şül­mek üze­re ge­ri gön­de­ril­di­ği­ne iliş­kin Cum­hur­baş­kan­lı­ğı tez­ke­re­si (3/197)

B) ÖNER­GE­LER

1.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Mu­har­rem Can­da­n’­ın, Di­lek­çe Ko­mis­yo­nu üye­li­ğin­den çe­kil­di­ği­ne iliş­kin öner­ge­si (4/2)

 

C) MEC­LİS ARAŞ­TIR­MA­SI ÖNER­GE­LE­Rİ

1.- İzmir Mil­let­ve­ki­li Ah­met Er­sin ve 20 mil­let­ve­ki­li­nin, uyuş­tu­ru­cu ka­çak­çı­lı­ğı ve üre­ti­mi­nin tes­pi­ti ile uyuş­tu­ru­cu kul­la­nı­mın­da­ki ar­tı­şın se­bep­le­ri­nin araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/6)

2.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Meh­met Şan­dır ve 21 mil­let­ve­ki­li­nin, su kay­nak­la­rı­nın kul­la­nı­mı ve ko­run­ma­sı ile An­ka­ra­’­da ya­şa­nan su so­ru­nu­nun araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/7)

3.- Te­kir­dağ Mil­let­ve­ki­li Enis Tü­tün­cü ve 38 mil­let­ve­ki­li­nin, Trak­ya ve İstan­bul ilin­de çev­re ko­nu­la­rın­da­ki ge­liş­me­le­rin Er­ge­ne Çev­re Dü­ze­ni Hav­za Pla­nı­na et­ki­le­ri­nin araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/8)

 

V.- ÖNE­Rİ­LER

A) DA­NIŞ­MA KU­RU­LU ÖNE­Rİ­LE­Rİ

1.- Gün­dem­de­ki sı­ra­la­ma ile ça­lış­ma gün ve sa­at­le­ri­nin ye­ni­den dü­zen­len­me­si­ne iliş­kin Da­nış­ma Ku­ru­lu öne­ri­si

 

VI.- KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

A) KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ

1.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Bos­na Her­sek Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ara­sın­da Tu­rizm Ala­nın­da İş Bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/289)( S.Sa­yı­sı: 1)

2.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Mol­do­va Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Eko­no­mik İş­bir­li­ği­ne Da­ir Mu­ta­ba­kat Zap­tı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/290) (S. Sa­yı­sı: 2)

3.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Yu­na­nis­tan Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Sağ­lık Ala­nın­da İş­bir­li­ği­ne Da­ir An­laş­ma­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/331) (S. Sa­yı­sı: 3)

4.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Fil­di­şi Sa­hi­li (Kot­di­vu­ar) Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/341) (S. Sa­yı­sı: 4)

5.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Fil­di­şi Sa­hi­li (Kot­di­vu­ar) Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Eko­no­mik ve Tek­nik İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/342) (S. Sa­yı­sı: 5)

6.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti ile Slo­vak­ya Cum­hu­ri­ye­ti Ara­sın­da Hu­ku­ki ve Ti­ca­ri Ko­nu­lar­da Ad­li İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/275)(S. Sa­yı­sı:6)

 

VI­I.- SO­RU­LAR VE CE­VAP­LAR

A) YA­ZI­LI SO­RU­LAR VE CE­VAP­LA­RI

1.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜ­T’­ün, özel bir te­le­viz­yon ka­na­lın­da ya­yın­la­nan bir di­zi­ye iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı Meh­met Ay­dı­n’­ın ce­va­bı (7/30)

 

VI­I­I.- OY­LA­MA­LAR

1.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Bos­na Her­sek Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ara­sın­da Tu­rizm Ala­nın­da İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın oy­la­ma­sı

2.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Mol­do­va Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Eko­no­mik İş­bir­li­ği­ne Da­ir Mu­ta­ba­kat Zap­tı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın oy­la­ma­sı

3.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Yu­na­nis­tan Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Sağ­lık Ala­nın­da İş­bir­li­ği­ne Da­ir An­laş­ma­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın oy­la­ma­sı

4.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Fil­di­şi Sa­hi­li (Kot­di­vu­ar) Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın oy­la­ma­sı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

I.- GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açýldý.

Hakkâri Milletvekili Rüstem Zeydan’ın, Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde yapılan çalışmalara ve tam gün çalışma yasasının çıkarılmasının önemine ilişkin gündem dışı konuşmasına Sağlık Bakanı Recep Akdağ,

Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü’nün, işsizlik ve yoksulluğun önlenmesi için alınması gereken önlemlere ilişkin gündem dışı konuşmasına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik,

Cevap verdiler.

Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5665,

Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 5677,

Sayılı Kanunların bazı maddelerinin Anayasa’nın 89 ve 104’üncü maddeleri uyarınca bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri;

Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda’nın, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi,

İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk ve Batman Milletvekili Ayla Akat Ata hakkında yargılamanın devamına ilişkin vermiş olduğu karar,

Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ve 20 milletvekilinin, termik santrallerin çevreye verdiği zararların (10/3),

Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 21 milletvekilinin, küresel ısınmanın ülkemize etkilerinin (10/4),

Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt ve 21 milletvekilinin, Çıldır gölünde meydana gelen kirliliğin sebepleri ve çözümlerinin (10/5),

Araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi Amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerini alacağı ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki ön görüşmelerin sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş ve 73 milletvekilinin, Ankara'da yaşanan içme ve kullanma suyu sorununda, Ankara Büyükşehir Belediyesi üzerinde gözetme ve düzeltici önlemler alma ve ilgili bakanlıklar arasında işbirliği sağlama konusunda sorumluluklarını yerine getirmeyerek görevlerinin gereklerini yapmakta ihmal ve gecikme gösterdiği ve bu eylemlerinin Türk Ceza Kanunu­’­nun 257’nci maddesine uyduğu iddiasıyla, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında, Anayasa’nın 100’üncü ve İç Tüzük’ün 107’nci maddeleri uyarınca Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergesi (9/1) Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergenin, en geç bir ay içinde olmak üzere, Danışma Kurulunca tespit edilecek görüşme gününün Genel Kurulun onayına sunulacağı açıklandı.

Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız Özak’ın, beraberinde Parlamento heyetiyle Hollanda­’­ya yapacağı resmî ziyarete ilişkin,

Erzurum Milletvekili Fazilet Dağcı Çığlık’ın, mazereti nedeniyle 8/8/2007 tarihinden itibaren on beş gün izinli sayılmasına dair,

Başkanlık tezkereleri;

Genel Kurulun 2/10/2007 günkü birleşiminde “Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları”ndan sonra sözlü soru önergelerinin görüşülmesine ve başka bir konunun görüşülmemesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi, yapılan görüşmelerden sonra,

Kabul edildi.

Gündemin “Sözlü Sorular” kısmının:

1’inci         sırasında     bulunan          (6/1),

2’nci                                                (6/2),

3’üncü                                             (6/3),

4’üncü                                             (6/4),

5’inci                                               (6/5),

7’nci                                                (6/7),

9’uncu                                             (6/9),

10’uncu                                         (6/10),

13’üncü                                         (6/13),

14’üncü                                         (6/14),

15’inci                                           (6/15),

17’nci                                            (6/17),

18’inci                                           (6/18),

19’uncu                                         (6/19),

Esas numaralı sorular, ilgili bakanlar Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından, ertelendi;

6’ncı sırasında bulunan, Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün (6/6),

8, 11 ve 12’nci sıralarında bulunan, Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün’ün (6/8), (6/11), (6/12),

16 ve 20’nci sıralarında bulunan, Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, (6/16), (6/20),

Esas numaralı sorularına Sağlık Bakanı Recep Akdağ cevap verdi; (6/8), (6/11), (6/12) esas numaralı soru sahibi de cevaba karşı görüşlerini açıkladı.

3 Ekim 2007 Çarşamba günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 17.48’de son verildi.

 

 

 

Nevzat PAKDİL

 

 

 

Başkan Vekili

 

 

Harun TÜFEKCİ

 

Yaşar TÜZÜN

 

Konya

 

Bilecik

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

                                                                                                                                              No.:      3

II.- GE­LEN KÂÐIT­LAR

3 Ekim 2007 Çar­şam­ba

 

Tek­lif

1.- Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Sa­dul­lah Er­gin, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li İzmir Mil­let­ve­ki­li Ke­mal Ana­dol, Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li İzmir Mil­let­ve­ki­li Ok­tay Vu­ral ve De­mok­ra­tik Top­lum Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li Van Mil­let­ve­ki­li Fat­ma Kur­tu­la­n’­ın; Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si İçtü­zü­ğün­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da İçtü­zük Tek­li­fi (2/13) (Ana­ya­sa Ko­mis­yo­nu­na) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 3.10.2007)

Ra­por­lar

1.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti ile Slo­vak­ya Cum­hu­ri­ye­ti Ara­sın­da Hu­ku­ki ve Ti­ca­ri Ko­nu­lar­da Ad­li İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/275) (S. Sa­yı­sı: 6) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 3.10.2007) (GÜN­DE­ME)

2.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Af­ga­nis­tan İslam Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Ta­rım Ala­nın­da Tek­nik, Bi­lim­sel ve Eko­no­mik İş­bir­li­ği Pro­to­ko­lü­nün Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/280) (S. Sa­yı­sı: 7) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 3.10.2007) (GÜN­DE­ME)

3.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Ada­let Ba­kan­lı­ğı ile Bos­na-Her­sek Ada­let Ba­kan­lı­ğı Ara­sın­da İş­bir­li­ği Ko­nu­sun­da Pro­to­ko­lün Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/282) (S. Sa­yı­sı: 8) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 3.10.2007) (GÜN­DE­ME)

4.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Mo­ğo­lis­tan Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Sağ­lık Ala­nın­da İş­bir­li­ği­ne Da­ir  An­laş­ma­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/286) (S. Sa­yı­sı: 9) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 3.10.2007) (GÜN­DE­ME)

5.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Fas Kral­lı­ğı Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Bit­ki Ka­ran­ti­na ve Bit­ki Ko­ru­ma Ala­nın­da İş­bir­li­ği  An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/305) (S. Sa­yı­sı: 10) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 3.10.2007) (GÜN­DE­ME)

6.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Fas Kral­lı­ğı Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Sağ­lık Ala­nın­da İş­bir­li­ği­ne Da­ir An­laş­ma­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/307) (S. Sa­yı­sı: 11) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 3.10.2007) (GÜN­DE­ME)

7.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Su­u­di Ara­bis­tan Kral­lı­ğı Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Gü­ven­lik, Uyuş­tu­ru­cu ve Psi­kot­rop Mad­de­ler­le Mü­ca­de­le Ala­nın­da İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/308) (S. Sa­yı­sı: 12) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 3.10.2007) (GÜN­DE­ME)

8.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti ile Bos­na-Her­sek Ara­sın­da Hu­ku­ki ve Ti­ca­ri Ko­nu­lar­da Ad­li İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/313) (S. Sa­yı­sı: 13) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 3.10.2007) (GÜN­DE­ME)

9.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Pa­kis­tan İslam Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Ta­rım Ala­nın­da Tek­nik, Bi­lim­sel ve Eko­no­mik İş­bir­li­ği Pro­to­ko­lü­nün Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/314) (S. Sa­yı­sı: 14) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 3.10.2007) (GÜN­DE­ME)

10.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti ile Ro­man­ya Ara­sın­da Hu­ku­ki Ko­nu­lar­da Ad­li Yar­dım­laş­ma An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/329) (S. Sa­yı­sı: 15) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 3.10.2007) (GÜN­DE­ME)

Mec­lis Araş­tır­ma­sı Öner­ge­le­ri

1.- İzmir Mil­let­ve­ki­li Ah­met ER­SİN ve 20 Mil­let­ve­ki­li­nin, uyuş­tu­ru­cu ka­çak­çı­lı­ğı ve üre­ti­mi­nin tes­pi­ti ile uyuş­tu­ru­cu kul­la­nı­mın­da­ki ar­tı­şın se­bep­le­ri­nin araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Ana­ya­sa­nın 98 in­ci, İçtü­zü­ğün 104 ve 105 in­ci mad­de­le­ri uya­rın­ca bir Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/6) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 5/9/2007)

2.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Meh­met ŞAN­DIR ve 21 Mil­let­ve­ki­li­nin, su kay­nak­la­rı­nın kul­la­nı­mı ve ko­run­ma­sı ile An­ka­ra­’­da ya­şa­nan su so­ru­nu­nun araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Ana­ya­sa­nın 98 in­ci, İçtü­zü­ğün 104 ve 105 in­ci mad­de­le­ri uya­rın­ca bir Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/7) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/9/2007)

3.- Te­kir­dağ Mil­let­ve­ki­li Enis TÜ­TÜN­CÜ ve 38 Mil­let­ve­ki­li­nin, Trak­ya ve İstan­bul İlin­de çev­re ko­nu­la­rın­da­ki ge­liş­me­le­rin Er­ge­ne Çev­re Dü­ze­ni Hav­za Pla­nı­na et­ki­le­ri­nin araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Ana­ya­sa­nın 98 in­ci, İçtü­zü­ğün 104 ve 105 in­ci mad­de­le­ri uya­rın­ca bir Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/8) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/9/2007)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

3 Ekim 2007 Çarşamba

Bİ­RİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­a­ti: 15.00

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya), Ya­şar TÜ­ZÜN (Bi­le­cik)

 

 

BAŞ­KAN – Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 3’ün­cü Bir­le­şi­mi­ni açı­yo­rum.

Top­lan­tı ye­ter sa­yı­sı var­dır, gö­rüş­me­le­re baş­lı­yo­ruz.

Gün­de­me geç­me­den ön­ce üç sa­yın mil­let­ve­ki­li­ne gün­dem dı­şı söz ve­re­ce­ğim.

Ko­nuş­ma sü­re­le­ri be­şer da­ki­ka­dır. Hükûmet, bu ko­nuş­ma­la­ra ce­vap ve­re­bi­lir. Hükûme­tin ko­nuş­ma sü­re­si yir­mi da­ki­ka­dır. Dün de be­lirt­ti­ğim gi­bi, ar­ka­daş­la­rı­mın ko­nuş­ma sü­re­le­ri­ne ri­a­yet et­me­le­ri­ni is­tir­ham edi­yo­rum.

Gün­dem dı­şı ilk söz, Dün­ya Yaş­lı­lar Gü­nü mü­na­se­be­tiy­le söz is­te­yen Şan­lı­ur­fa Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ra­ma­zan Ba­şa­k’­a ait­tir.

Sa­yın Ba­şak, bu­yu­run. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

II­I.- GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Şan­lı­ur­fa Mil­let­ve­ki­li Ra­ma­zan Ba­şa­k’­ın, Dün­ya Yaş­lı­lar Gü­nü mü­na­se­be­tiy­le yaş­lı­la­rın top­lum ha­ya­tın­da­ki öne­mi­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

RA­MA­ZAN BA­ŞAK (Şan­lı­ur­fa) – Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Baş­kan, say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri; Dün­ya Yaş­lı­lar Gü­nü ne­de­niy­le gün­dem dı­şı söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Ön­ce­lik­le, ye­ni ya­sa­ma yı­lı­mı­zın ül­ke­mi­ze, mil­le­ti­mi­ze ve dün­ya ba­rı­şı­na kat­kı sağ­la­ma­sı te­men­ni­siy­le, Sa­yın Mec­lis Baş­kan Ve­ki­li­nin şah­sın­da he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ko­nuş­ma­ma ge­liş­miş, söz­de çağ­daş bir­çok ül­ke­de “yaş­lı­lık” ve “yaş­lı” de­nil­di­ğin­de na­sıl bir kav­ra­mın or­ta­ya çık­tı­ğıy­la il­gi­li baş­la­mak is­ti­yo­rum. Pek çok­la­rı­na gö­re yaş­lı­lı­ğın yo­lun so­nu, yaş­lı­la­rın ise iş gör­mez, bir an ön­ce bu dün­ya­dan gö­çüp git­me­si ge­re­ken in­san­lar ola­rak al­gı­lan­dı­ğı­nı ma­a­le­sef ve ma­a­le­sef he­pi­miz gör­mek­te­yiz. Hat­ta, ola­yı dün­ya öl­çe­ğin­de ele al­dı­ğı­mız­da, dün­ya öl­çe­ğin­de ola­ya bak­tı­ğı­mız­da, özel­lik­le 21’in­ci yüz­yıl­da ge­nel nü­fus içe­ri­sin­de yaş­lı nü­fu­su­nun art­ma­sıy­la bir­lik­te yaş­lı­lar ve yaş­lı­lı­ğın ar­tık bir so­run ola­rak gö­rül­dü­ğü­nü, al­gı­lan­dı­ğı­nı gör­mek ger­çek­ten be­ni üz­mek­te­dir. Ama, ham­dol­sun, bu söz­de çağ­daş ve ge­liş­miş ül­ke­le­rin ak­si­ne, ya­ni, yaş­lı­la­rı so­run ola­rak gö­ren bu ül­ke­le­rin ak­si­ne, yaş­lı­la­rı top­lu­mun içe­ri­sin­de mev­cut olan so­run­la­rın çö­zü­mü için bir anah­tar, çö­zü­mün mer­ke­zi ola­rak gö­ren ve bu­nun için ça­ba sarf eden AK Par­ti İkti­da­rı­nın bir men­su­bu ol­mak­tan da gu­rur duy­du­ğu­mu bu­ra­da ifa­de et­mek is­ti­yo­rum.

Say­gı­de­ğer ar­ka­daş­lar, be­nim se­çim böl­gem olan, siz­le­rin “Pey­gam­ber­ler şeh­ri” ola­rak bil­di­ği, dün­ya­nın en es­ki me­de­ni­yet­le­ri­ni bün­ye­sin­de ba­rın­dı­ran Şan­lı­ur­fa­’m­da yaş­lı­la­rın çok özel bir ye­ri var­dır. Top­lu­mun içe­ri­sin­de mey­da­na ge­len so­run­la­rın çö­zü­mün­de yaş­lı­la­rın apay­rı bir öne­mi ve de­ğe­ri var­dır. Uz­laş­maz­lık­la­rın ol­du­ğu, ki­şi­le­rin, ku­ru­luş­la­rın ve­ya bi­rey­le­rin an­la­şa­ma­dı­ğı nok­ta­lar­da be­nim şeh­rim­de ve bir­ço­ğu­nu­zun şeh­rin­de yaş­lı­la­rın fi­kir­le­ri­ne, yaş­lı­la­rın tec­rü­be­le­ri­ne baş­vu­rul­du­ğu­nu he­pi­niz gör­müş­sü­nüz­dür. Bu­nun da, ül­ke­mi­zin, mil­le­ti­mi­zin ai­le ya­pı­sın­dan kay­nak­lan­dı­ğı­nı he­pi­ni­zin dik­ka­ti­ne su­nu­yo­rum.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, ko­nu Şan­lı­ur­fa­’­dan açıl­mış­ken, Şan­lı­ur­fa­’­nın yer al­tı ve yer üs­tü ha­zi­ne­le­ri­nin, tu­rizm po­tan­si­ye­li­nin, kom­şu ül­ke­ler­le olan sı­nır­la­rı­nın öne­mi­ne de­ğin­me­den ge­çe­me­ye­ce­ğim. Bu bah­set­miş ol­du­ğum po­tan­si­yel­le­rin sa­de­ce Şan­lur­fa­’­da­ki 1,5 mil­yon in­sa­nı de­ğil, Tür­ki­ye­’­de­ki 75 mil­yon in­sa­nı il­gi­len­dir­di­ği­ni he­pi­ni­zin dik­ka­ti­ne sun­mak is­ti­yo­rum.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, 22 Tem­muz 2007 ta­ri­hin­de Şan­lı­ur­fa hal­kı­nın baş­ta Ge­nel Baş­ka­nı­mı­za, par­ti­mi­ze, mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım­la bir­lik­te şah­sı­ma gös­ter­miş ol­duk­la­rı il­gi­den ve des­tek­ten do­la­yı da ay­rı­ca şük­ran­la­rı­mı arz et­mek is­ti­yo­rum.(CHP sı­ra­la­rın­dan “Rek­lam mı ya­pı­yor­sun?” se­si)

MU­HAR­REM İNCE (Ya­lo­va) – Ge­nel Ku­ru­l… Grup mu bu­ra­sı?

RA­MA­ZAN BA­ŞAK (De­vam­la) - Bü­yük Ön­der Ga­zi Mus­ta­fa Ke­mal Ata­türk: “Bir mil­le­tin yaş­lı va­tan­daş­la­rı­na ve emek­li­le­ri­ne kar­şı tu­tu­mu, o mil­le­tin ya­şa­ma kud­re­ti­nin en önem­li kıs­ta­sı­dır.” de­miş­tir ve yi­ne “Geç­miş­te çok güç­lüy­ken, tüm gü­cüy­le ça­lış­mış olan­la­ra kar­şı min­net his­si duy­ma­yan bir mil­le­tin -al­tı­nı çi­ze­rek söy­lü­yo­rum, min­net his­si duy­ma­yan bir mil­le­tin- ge­le­ce­ğe gü­ven­le bak­ma­ya hak­kı yok­tur.” di­ye­rek, yaş­lı­la­rı­mı­za ver­miş ol­du­ğu öne­mi apa­çık or­ta­ya koy­muş­tur.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, iş­te, ha­ya­tın ba­sa­mak­la­rı­nı yu­ka­rı doğ­ru çı­kar­ken yo­rul­muş olan yaş­lı­la­rı­mı­za mev­cut imkânlar dâhi­lin­de, in­san onu­ru­na ya­kı­şır imkânlar su­na­rak, bil­gi bi­ri­kim­le­rin­den, ha­yat tec­rü­be­le­rin­den ya­rar­la­na­rak, genç­le­ri­mi­ze ay­dın­lık bir Tür­ki­ye bı­ra­ka­bi­le­ce­ği­mi­zi as­la unut­ma­ma­mız ge­re­kir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, ora­dan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri­miz rek­lam yap­tı­ğı­mı­zı söy­le­di­ler. Sa­de­ce var ola­nı söy­le­di­ği­mi­zi, siz­le­rin şah­sın­da, Tür­ki­ye­’­de­ki 70 mil­yon in­sa­nın dik­ka­ti­ne sun­mak is­ti­yo­rum. Yaş­lı­la­rı­mız için ilk de­fa par­ti bün­ye­sin­de Yaş­lı­lar Ko­or­di­nas­yon Mer­ke­zi ku­ran, hu­zu­rev­le­ri­nin sa­yı­sı­nın ve al­tı­nı çi­ze­rek söy­lü­yo­rum, fi­zi­ki şart­la­rı­nın iyi­leş­ti­ril­me­si için mü­ca­de­le eden, ev­de ba­kım ve gün­düz­lü ba­kım hiz­met­le­ri gi­bi­…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN – Sa­yın Ba­şak, bir da­ki­ka sü­re ve­ri­yo­rum. Ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run efen­dim.

RA­MA­ZAN BA­ŞAK (De­vam­la) – Evet, bin­ler­ce il­ke im­za atan Hükûme­ti­mi­ze ve il­gi­li ku­rum­la­rı­mı­za, il­gi­li­le­re, ge­le­ce­ğin bir yaş­lı­sı ola­rak ay­rı­ca şük­ran­la­rı­mı arz edi­yo­rum.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, za­ma­nın bi­rin­de, bir ev­lat, ya­ta­lak ve has­ta olan ba­ba­sı­nı sırt­la­mış, da­ğın te­pe­si­ne doğ­ru çı­kı­yor. Da­ğın te­pe­si­ne gel­di­ğin­de, ba­ba, ev­la­dın ken­di­si­ni uçu­rum­dan ata­ca­ğı­nı an­la­yın­ca, oğ­lu­na dö­nüp “Oğ­lum, be­ni bu te­pe­den at­ma da kar­şı­da­ki te­pe­den at.” di­yor. “Ne­den?” di­yor ev­lat, ha­yır­sız ev­lat. “Ben, çün­kü ba­ba­mı o kö­şe­den at­mış­tım.” di­yor. Ora­da, o genç, yap­tı­ğı ha­ta­nın bü­yük­lü­ğü­nü gör­dük­ten son­ra ağ­la­ya­rak ba­ba­sı­nın ayak­la­rı­na ka­pa­nı­yor.

Bu bah­set­miş ol­du­ğum ola­yın, hiç­bi­ri­mi­zin ya­şan­tı­sın­da, ne ev­lat ne de bir ba­ba ola­rak vu­ku bul­ma­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum.

Ay­rı­ca, yaş­lı­la­rı­mı­zın bu gü­nü­nü teb­rik eder­ken an­ne­min ve ba­ba­mın şah­sın­da tüm bü­yük­le­ri­min el­le­rin­den öpü­yor ve he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Te­şek­kür ede­rim.

Bu ve­si­ley­le, tüm yaş­lı­la­rı­mı­zın Yaş­lı­lar Gü­nü­’­nü kut­lu­yor, ken­di­le­ri­ne ha­yır­lı ömür di­li­yo­ruz.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, gün­dem dı­şı ikin­ci söz, yar­gı ka­rar­la­rı ve per­so­nel ata­ma­la­rı ile il­gi­li söz is­te­yen Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Be­hiç Çe­li­k’­e ait­tir.

Sa­yın Çe­lik, bu­yu­run efen­dim. (MHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

2.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Be­hiç Çelik’­in, yar­gı ka­rar­la­rı ve per­so­nel ata­ma­la­rı ile ka­mu ça­lı­şan­la­rı­nın mev­cut du­ru­mu­na ve ge­liş­me­le­re iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Dev­let Ba­ka­nı Mus­ta­fa Sa­id Ya­zı­cı­oğ­lu­’­nun ce­va­bı

BE­HİÇ ÇE­LİK (Mer­sin) – Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; Yaş­lı­lar Haf­ta­sı mü­na­se­be­tiy­le tüm yaş­lı­la­rı­mı­zı ben de say­gıy­la anı­yo­rum.

Ben, sü­rem yet­ti­ğin­ce,  ka­mu ça­lı­şan­la­rı­nın mev­cut du­ru­mu ve ge­liş­me­ler hak­kın­da gö­rüş­le­ri­mi arz et­mek is­ti­yo­rum.

Bil­di­ği­niz gi­bi, 58 ve 59’un­cu Hükûmet­le­rin ic­ra­at­la­rı­nı ta­nım­la­yan Acil Ey­lem Pla­nı ka­mu ça­lı­şan­la­rı için mu­ay­yen hü­küm­ler içer­mek­te­dir. Me­se­la, me­mur­la­rın sen­di­kal ör­güt­len­me­le­ri ve hak­la­rı­nın ye­ni­den ele alın­ma­sı. Bu ko­nu­da, cid­di hiç­bir ge­liş­me kay­de­dil­me­miş­tir. Grev­li, top­lu söz­leş­me­li sen­di­kal hak­lar ve­ril­me­di­ği gi­bi, ka­mu ça­lı­şan­la­rı­nın millî ge­lir içe­ri­sin­de­ki pa­yı da ge­ri­le­miş­tir. İş­çi ve me­mur ara­sın­da­ki olum­suz­luk­la­rın gi­de­ril­me­si için ya­sal dü­zen­le­me­ler ön­gö­rül­müş. Bu ko­nu­da, ma­lum, şu an­da top­lu gö­rüş­me­ler de­vam et­mek­te, Uz­laş­tır­ma Ku­ru­lu­na geç­miş an­cak o da ka­bul edil­me­miş ve bu ara­da iş­çi­ler­le me­mur­lar ara­sın­da­ki açı da­ha da bü­yü­müş­tür. Eşit işe eşit üc­ret il­ke­si de ger­çek­leş­ti­ril­me­miş­tir. Dü­şük ge­lir­li­le­ri ezen uy­gu­la­ma­la­rın terk edil­me­si ön­gö­rül­müş ama bu ko­nu­da bir ge­liş­me he­nüz söz ko­nu­su de­ğil­dir.

Yi­ne Acil Ey­lem Pla­nı, es­naf, sa­natkâr, iş­çi, me­mur ve dar ge­lir­li­le­rin ko­run­ma­sı­nı ön­gör­me­si­ne rağ­men, iz­le­nen eko­no­mi po­li­ti­ka­la­rı­nın han­gi ke­sim­le­ri ala­bil­di­ği­ne şişir­di­ği­ni, 20’nin üze­rin­de do­lar mil­yar­de­ri ya­ra­tan AKP sis­te­mi­nin, ta­rım­da, sa­na­yi­de ne bü­yük ge­ri­le­me­le­re yol aç­tı­ğı­nı hep bir­lik­te mü­şa­he­de et­mek­te­yiz. Bu tab­lo­da, ger­çek üre­ten­le­rin si­lü­e­ti­nin da­hi ol­ma­dı­ğı açık­tır.

Sen­di­ka­lar ve si­ya­sal hak­lar ko­nu­sun­da­ki en­gel­ler ile si­ya­si­le­rin ka­mu gö­rev­li­le­ri üze­rin­de­ki ge­rek­siz mü­da­ha­le­le­ri­nin or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­sı ön­gö­rül­me­si­ne rağ­men yi­ne plan­da ve yi­ne AKP se­çim be­yan­na­me­sin­de “Si­ya­sal ik­ti­dar de­ği­şik­li­ği­nin üst kad­ro­lar dı­şın­da bü­rok­ra­tik ya­pı­ya et­ki­si en aza in­di­ri­le­rek yö­ne­tim­de is­tik­rar ve sü­rek­li­lik sağ­la­na­cak­tır.” den­me­si­ne rağ­men, ma­a­le­sef, son dört yıl içe­ri­sin­de 3.719 ata­ma ya­pıl­mış ve Sa­yın Se­ze­r’­den dö­nen 445 ka­rar­na­mey­le bu sa­yı 4.164’e ka­dar çık­mış­tır, son ata­ma­lar ha­riç. Hâlbu­ki, Sa­yın Baş­ba­kan, 57’nci Hükûmet hak­kın­da, 1.698 ata­ma için “Eşi ben­ze­ri gö­rül­me­miş kad­ro­laş­ma iş­te bu­dur.” de­miş­ti.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ya­kın za­ma­na ka­dar, 671 üst dü­zey gö­rev vekâlet­le yö­ne­til­miş­tir ve bu de­vam et­mek­te­dir. Yö­ne­tim sis­te­min­de bu usul AKP ik­ti­dar­la­rı­nın usu­lü ola­rak bi­zim yö­ne­tim re­ji­mi­mi­ze ge­ti­ril­miş­tir. Ba­ro­lar Bir­li­ği Baş­ka­nı, bir ifa­de­sin­de, dört yıl­lık AKP İkti­da­rın­da 300 bi­ne ya­kın ata­ma ya­pıl­dı­ğı­nı ifa­de et­miş­tir. Bi­zim tes­pit­le­ri­miz de bu ra­ka­mı doğ­ru­la­mak­ta­dır. Tür­ki­ye, cid­di bir par­ti­zan kad­ro­laş­ma­nın pen­çe­sin­de­dir. Ka­mu per­so­nel sı­na­vı­na gir­me­den, muh­te­lif ku­rum ve ku­ru­luş­la­ra, özerk ör­güt­le­re -si­vil top­lum ör­güt­le­ri dâhil- der­nek­le­re, va­kıf­la­ra ka­dar, çok bü­yük ata­ma­lar ya­pıl­mış. Ve genç­le­ri­miz sa­de­ce sı­na­va gi­rip ter­li­yor­lar ve yi­ne iş­siz kal­ma­ya de­vam edi­yor­lar.

Tav­si­ye­miz ve ika­zı­mız odur ki, bu ada­let­siz­li­ği terk et­sin­ler. Dört yıl­da 100 bi­ni aş­kın me­mur ya gö­rev­den alın­dı ya da is­te­ği dı­şın­da gö­rev ye­ri de­ğiş­ti­ril­di. 30 bin ka­mu gö­rev­li­si Hükûmet­le da­va­lı du­rum­da. Üç ba­kan­lı­ğın müs­te­şa­rı yar­gı ka­rar­la­rı­nı uy­gu­la­ma­mak­tan mahkûm edil­di. Da­nış­tay 13. Da­i­re­sin­de bir yıl­da 82 bin da­va dos­ya­sı bi­ri­ki­yor ve bu­nun 32 bi­ni sa­de­ce ka­mu gö­rev­li­le­riy­le il­gi­li. 32 bi­ni 4 yıl­la çarp­tı­ğı­mız­da, or­ta­la­ma 128 bin gi­bi bir da­va dos­ya­sı­na ula­şı­yo­ruz.

Da­nış­tay Baş­ka­nı Sa­yın Çör­toğ­lu “Hu­ku­ka say­gı­lı dev­let dü­şün­ce­siy­le de bağ­daş­ma­yan bu du­ru­mun de­vam et­me­si­…”

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN – Sa­yın Çe­lik, bir da­ki­ka ek sü­re ve­ri­yo­rum. Ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız lüt­fen.

Bu­yu­run efen­dim.

BE­HİÇ ÇE­LİK (De­vam­la) –“ …za­ten Da­nış­tay­da­ki iş yü­kü­nü ar­tır­mak­ta ve ada­let da­ğı­tı­mın­da­ki ça­buk­lu­ğu olum­suz ola­rak et­ki­le­mek­te­dir.” de­mek­te­dir. Bu du­rum, ka­mu ça­lı­şan­la­rı ve iş­çi­le­rin Hükûmet kar­şı­sın­da­ki va­him hâli­ni gös­ter­mek­te­dir.

Dü­şü­nü­nüz, yıl­la­rı­nı dev­le­te ada­mış bir üst dü­zey yö­ne­ti­ci, baş­ka bir par­ti­den aday ol­du di­ye Trak­ya­’­dan Ana­do­lu­’­ya gön­de­ri­li­yor. Ço­cuk­lar İstan­bu­l’­da, eşi Trak­ya­’­da, ken­di­si Ana­do­lu­’­da. Dar­ma­da­ğın... Üst ku­rul üye­si, müs­te­şar yar­dım­cı­sı sta­tü­sü­ne sa­hip ol­ma­sı­na rağ­men, mü­şa­vir­li­ğe ya da müs­te­şar yar­dım­cı­lı­ğı­na ve­ril­mi­yor, gö­rev­den alı­nı­yor, Si­no­p’­a ta­yin edi­le­bi­li­yor. Elek­trik iş­çi­si “Ya­şar”­lar, ai­le­sin­den ko­pa­rı­lı­yor. Böy­le­ce, dev­let­te hi­ye­rar­şi al­tüst edi­li­yor, dev­le­tin ha­fı­za­sı kay­be­di­li­yor, ka­ri­yer ve li­ya­kat or­ta­dan kal­dı­rı­lı­yor. Bu, en ha­fi­fiy­le, ol­sa ol­sa, keyfî ida­re­nin en bü­yük gös­ter­ge­si­dir.

Son ola­rak di­ye­ce­ğim şudur ki, Tür­ki­ye ta­ke of­f’­a fa­lan çık­mı­yor ve se­vi­ye­si­ni git­tik­çe kay­be­di­yor.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BE­HİÇ ÇE­LİK (De­vam­la) – Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (MHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Çe­lik.

Gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­ya Dev­let Ba­ka­nı Mus­ta­fa Sa­id Ya­zı­cı­oğ­lu ce­vap ve­re­cek­ler­dir.

Sa­yın Ba­ka­nım, bu­yu­run. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

DEV­LET BA­KA­NI MUS­TA­FA SA­İD YA­ZI­CI­OĞ­LU (An­ka­ra) – Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Be­hiç Çe­li­k’­in gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı üze­ri­ne söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ida­re­nin yar­gı ka­rar­la­rı­na uy­ma zo­run­lu­lu­ğu, top­lum­da ko­run­ma­sı ge­re­ken hu­kuk gü­ven­li­ği ve ida­ri iş­lem­ler­de­ki is­tik­ra­rın bir so­nu­cu­dur. Her tür­lü iş­lem ve ey­le­mi yar­gı de­ne­ti­mi­ne ta­bi olan ida­re­nin yar­gı ka­rar­la­rı­na uy­ma­sı ve bu ka­rar­la­rın ge­rek­le­ri­ne gö­re iş­lem ya da ey­lem­de bu­lun­mak zo­run­da ol­ma­sı, ay­nı za­man­da, Ana­ya­sa­’­nın 2’nci mad­de­sin­de ka­bul edil­miş bu­lu­nan hu­kuk dev­le­ti il­ke­si­nin bir ge­re­ği­dir.

Yar­gı ka­rar­la­rı­nın uy­gu­lan­ma­sıy­la il­gi­li ge­nel ku­ral­lar, Ana­ya­sa ve İda­ri Yar­gı­la­ma Usu­lü Ka­nu­nu­’y­la ko­nul­muş­tur. Uy­gu­la­ma­dan do­ğan te­red­düt­ler ise yar­gı ka­rar­la­rıy­la gi­de­ril­mek­te­dir. Ana­ya­sa­’­nın 138’in­ci mad­de­sin­de “Ya­sa­ma ve yü­rüt­me or­gan­la­rı ile ida­re, mah­ke­me ka­rar­la­rı­na uy­mak zo­run­da­dır; bu or­gan­lar ve ida­re, mah­ke­me ka­rar­la­rı­nı hiç­bir su­ret­le de­ğiş­ti­re­mez ve bun­la­rın ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si­ni ge­cik­ti­re­mez.” hük­mü yer al­mış, 2577 sa­yı­lı İda­ri Yar­gı­la­ma Usu­lü Ka­nu­nu­’­nun 4001 sa­yı­lı Ka­nu­n’­la de­ği­şik 28’in­ci mad­de­sin­de ise:

“1. Da­nış­tay, böl­ge ida­re mah­ke­me­le­ri, ida­re ve ver­gi mah­ke­me­le­ri­nin esa­sa ve yü­rüt­me­nin dur­du­rul­ma­sı­na iliş­kin ka­rar­la­rı­nın icap­la­rı­na gö­re ida­re, ge­cik­mek­si­zin iş­lem te­sis et­me­ye ve­ya ey­lem­de bu­lun­ma­ya mec­bur­dur. Bu sü­re hiç­bir şekil­de ka­ra­rın ida­re­ye teb­li­ğin­den baş­la­ya­rak otuz gü­nü ge­çe­mez. An­cak, ha­ciz ve­ya ih­ti­ya­ti ha­ciz uy­gu­la­ma­la­rı ile il­gi­li da­va­lar­da ve­ri­len ka­rar­lar hak­kın­da bu ka­rar­la­rın ke­sin­leş­me­sin­den son­ra ida­re­ce iş­lem te­sis edi­lir.

2. Tam yar­gı da­va­la­rı hak­kın­da­ki ka­rar­lar­dan bel­li bir mik­ta­rı içe­ren­ler ge­nel hü­küm­ler da­i­re­sin­de in­faz ve ic­ra olu­nur.

3. Da­nış­tay, böl­ge ida­re mah­ke­me­le­ri, ida­re ve ver­gi mah­ke­me­le­ri ka­rar­la­rı­na gö­re iş­lem te­sis edil­me­yen ve­ya ey­lem­de bu­lu­nul­ma­yan hal­ler­de ida­re aley­hi­ne Da­nış­tay ve il­gi­li ida­ri mah­ke­me­de mad­di ve ma­ne­vi taz­mi­nat da­va­sı açı­la­bi­lir.

4. Mah­ke­me ka­rar­la­rı­nın otuz gün için­de ka­mu gö­rev­li­le­rin­ce kas­ten ye­ri­ne ge­ti­ril­me­me­si ha­lin­de il­gi­li, ida­re aley­hi­ne da­va açı­la­bi­le­ce­ği gi­bi, ka­ra­rı ye­ri­ne ge­tir­me­yen ka­mu gö­rev­li­si aley­hi­ne de taz­mi­nat da­va­sı açı­la­bi­lir.” hü­küm­le­ri yer al­mış­tır.

Yu­ka­rı­da zik­re­di­len mev­zu­at hü­küm­le­ri­ne gö­re ida­ri yar­gı mer­ci­le­rin­ce ve­ri­len ka­rar­la­rın uy­gu­lan­ma­sı ya­sal bir zo­run­lu­luk­tur. Bu zo­run­lu­lu­ğa ri­a­yet edil­me­si­ni sağ­la­mak için otuz gün­lük aza­mi bir sü­re ko­nul­muş ve bu sü­re içe­ri­sin­de ka­rar­la­rın uy­gu­lan­ma­ma­sı hâlin­de hem ida­re aley­hi­ne hem de ka­ra­rı uy­gu­la­ma­yan ka­mu gö­rev­li­si aley­hi­ne taz­mi­nat da­va­sı açı­la­bi­le­ce­ği be­lir­til­miş­tir.

Öte yan­dan 657 sa­yı­lı Dev­let Me­mur­la­rı Ka­nu­nu­’­nun 13’ün­cü mad­de­sin­de yer alan “Ki­şi­ler ka­mu hu­ku­ku­na ta­bi gö­rev­ler­le il­gi­li ola­rak uğ­ra­dık­la­rı za­rar­dan do­la­yı bu gö­rev­le­ri ye­ri­ne ge­ti­ren per­so­nel aley­hi­ne de­ğil, il­gi­li ku­rum aley­hi­ne da­va açar­lar. …Ku­ru­mun, ge­nel hü­küm­le­re gö­re so­rum­lu per­so­ne­le rü­cu hak­kı sak­lı­dır.” hü­küm­le­riy­le me­mur aley­hi­ne gö­re­vin­den do­la­yı doğ­ru­da taz­mi­nat da­va­sı açıl­ma yo­lu ka­pa­tıl­mış­ken, 2577 sa­yı­lı Ka­nu­n’­un 28’in­ci mad­de­siy­le, yar­gı ka­ra­rı­nı kas­ten ye­ri­ne ge­tir­me­yen ka­mu gö­rev­li­si aley­hi­ne doğ­ru­dan taz­mi­nat da­va­sı açı­la­bil­me­si­ne im­kan ta­nın­ma­sı, ya­sa ko­yu­cu­nun yar­gı ka­rar­la­rı­nın uy­gu­lan­ma­sı ge­rek­li­li­ği­ne ver­di­ği öne­min gös­ter­ge­si­dir.

Uy­gu­la­ma yö­nün­den yü­rüt­me­yi dur­dur­ma ka­rar­la­rıy­la ip­tal ka­rar­la­rı ara­sın­da bir fark bu­lun­ma­mak­ta­dır. Ge­rek yü­rüt­me­yi dur­dur­ma ka­rar­la­rı­na kar­şı ge­rek­se ip­tal ka­rar­la­rı­na kar­şı iti­raz ve­ya tem­yiz yo­lu­na baş­vu­rul­muş ol­ma­sı ka­ra­rın uy­gu­lan­ma­sı­nı dur­dur­maz. İda­re iti­raz ve­ya tem­yiz yo­-lu­na baş­vur­muş ol­sa da, otuz gün­lük sü­re içe­ri­sin­de söz ko­nu­su ka­rar (…) hiç­bir şekil­de otuz gü­nü ge­çe­me­ye­ce­ği hük­me bağ­lan­mış ol­mak­la bir­lik­te bu hü­küm, otuz gün içe­ri­sin­de iş­le­min ta­mam­la­na­ca­ğı ma­na­sı­na da gel­me­ye­bil­mek­te­dir. İda­re­nin otuz gün içe­ri­sin­de iş­lem te­sis et­mek için ha­re­ke­te geç­me­si ba­zı du­rum­lar­da ye­ter­li gö­rül­mek­te­dir, an­cak, bu­ra­da ida­re­nin iyi ni­yet­li ha­re­ket et­me­si ge­rek­ti­ği de açık­tır. Ör­ne­ğin “Da­nış­tay İda­ri Da­va Da­i­re­le­ri Ge­nel Ku­ru­lu ka­ra­rı üze­ri­ne Ba­kan Ona­yı ile­… Va­li Yar­dım­cı­lı­ğı­na atan­ma­sı ge­re­ken ki­şi­nin ka­rar ge­rek­çe­sin­de yer alan ve du­ru­mu­na uy­gun bir gö­re­ve, ka­rar­na­me ha­zır­lan­ma­sı için ge­rek­li aşa­ma­lar ge­çi­ri­le­rek, ma­kul sü­re­de ya­pı­lan ata­ma­sı üze­ri­ne da­va­lı ida­re­nin yar­gı ka­rar­la­rı­nı uy­gu­la­ma­ya­rak da­va­cı­nın ma­ne­vi taz­mi­na­ta ko­nu ola­bi­le­cek şekil­de elem ve ızdı­rap duy­ma­sı­na yol açan bir ey­le­mi­nin bu­lun­ma­dı­ğı­na hük­me­dil­miş­tir.”

İda­ri Yar­gı­la­ma Usu­lü Ka­nu­nu­’­nun 28’in­ci mad­de­si uya­rın­ca, tam yar­gı da­va­la­rı hak­kın­da­ki ka­rar­lar­dan bel­li bir mik­ta­rı içe­ren­ler ise ge­nel hü­küm­ler da­i­re­sin­de in­faz ve ic­ra olu­na­cak­tır. Do­la­yı­sıy­la, bu ka­rar­la­rın uy­gu­lan­ma­sın­da otuz gün­lük sü­re­ye uyul­ma mec­bu­ri­ye­ti bu­lun­ma­mak­ta­dır.

Ge­nel dü­zen­le­yi­ci iş­lem­le­re kar­şı açı­lan da­va­lar­da ve­ri­len yü­rüt­me­yi dur­dur­ma ve­ya ip­tal ka­rar­la­rı, sa­de­ce ta­raf­lar açı­sın­dan de­ğil, dü­zen­le­me­den et­ki­le­nen her­kes açı­sın­dan hü­küm do­ğu­ra­cak­tır. Dü­zen­le­yi­ci iş­le­min ip­ta­li ha­lin­de iş­lem or­ta­dan kal­dı­rı­la­cak ve kim­se­ye uy­gu­lan­ma­ya­cak­tır. An­cak, bi­rey­sel iş­lem­le­re kar­şı açı­lan da­va­lar­da ve­ri­len yü­rüt­me­yi dur­dur­ma ve ip­tal ka­rar­la­rı yal­nız­ca ta­raf­la­rı bağ­la­yı­cı ni­te­lik­te ol­du­ğun­dan ta­raf­lar açı­sın­dan hü­küm do­ğu­ra­cak, ben­zer iş­lem­le­re mu­ha­tap ol­muş ki­şi­ler yar­gı yo­lu­na baş­vur­ma­dık­ça ben­zer ko­nu­da ve­ri­len ip­tal ka­rar­la­rın­dan ya­rar­la­na­ma­ya­cak­lar­dır.

Öte yan­dan, 2577 sa­yı­lı Ya­sa­’­nın 28’in­ci mad­de­si hük­mü­nün uy­gu­lan­ma­sı ko­nu­sun­da en bü­yük so­run, ida­re­nin te­sis et­ti­ği iş­lem da­va ko­nu­su edil­miş­ken, da­va­cı­nın ken­di is­te­ğiy­le ida­re­ye baş­ka­ca bir iş­lem te­sis et­tir­me­si hâlin­de or­ta­ya çık­mak­ta­dır. Le­hi­ne ip­tal ka­ra­rı ve­ya yü­rüt­me­nin dur­du­rul­ma­sı ka­ra­rı ve­ri­len ki­şi­nin, bu ka­rar ve­ril­me­den is­te­ğiy­le emek­li­ye ay­rıl­ma­sı ve­ya baş­ka bir gö­re­ve atan­ma­sı hâ­lin­de, bu yar­gı ka­rar­la­rı üze­ri­ne or­ta­da bir­bi­rin­den ba­ğım­sız iki ay­rı iş­lem mev­cut­tur. Bu iş­lem­ler­den bi­rin­ci­si, da­va­cı­nın aç­mış ol­du­ğu ip­tal da­va­sı üze­ri­ne ip­tal edi­len ve­ya yü­rü­tül­me­si dur­du­ru­lan iş­lem­dir. Di­ğe­ri ise, da­va­cı­nın ira­de­si­ne da­ya­nı­la­rak, ya­ni is­te­ğiy­le emek­li­ğe ay­rıl­ma­sı ve­ya baş­ka bir gö­re­ve atan­ma­sı yo­lun­da te­sis edil­miş bu­lu­nan iş­lem­dir. Bu iş­lem­ler­den bi­rin­ci­si hak­kın­da ve­ril­miş olan ip­tal ve­ya yü­rüt­me­nin dur­du­rul­ma­sı ka­rar­la­rı­nın ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si ge­rek­liy­se de, da­va­cı ken­di is­te­ğiy­le emek­li­ye ay­rıl­mak ve­ya baş­ka bir gö­re­ve atan­mak gi­bi ida­re­ye ye­ni iş­lem­ler te­sis et­tir­miş bu­lun­du­ğu ci­het­le hu­ku­ki ba­kım­dan or­ta­da ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si ge­rek­li bir ka­rar kal­ma­mış bu­lun­mak­ta­dır.

Di­ğer bir so­run ise, ba­zı du­rum­lar­da ka­ra­rın uy­gu­lan­ma­sı­na en­gel hu­ku­ki ve­ya fi­i­li bir du­ru­mun or­ta­ya çık­ma­sı­dır. Ör­ne­ğin, emek­li­lik iş­le­mi­nin ip­ta­li is­te­miy­le açı­lan da­va ka­ra­ra bağ­lan­dı­ğı an­da ki­şi­nin yaş had­di­ni dol­dur­muş ol­ma­sı ve­ya me­mu­ri­ye­ti­ne en­gel bir suç­tan do­la­yı mahkûm ol­ma­sı hâlle­rin­de ka­rar uy­gu­la­na­ma­ya­cak, an­cak yaş had­di­ni dol­dur­du­ğu ve­ya me­mu­ri­ye­ti­nin son bul­du­ğu ana ka­dar pa­ra­sal hak­la­rı ken­di­si­ne öde­ne­cek­tir.

Yi­ne, le­hi­ne ip­tal ka­ra­rı ve­ri­le­nin ha­ya­tı­nı kay­bet­me­si hâlin­de ka­ra­rın uy­gu­lan­ma imkânı kal­ma­mak­la bir­lik­te ölüm ta­ri­hi­ne ka­dar var­sa pa­ra­sal ka­yıp­la­rı mu­ris­le­ri­ne öde­ne­cek­tir.

İda­ri yar­gı mer­ci­le­rin­ce ve­ri­len ip­tal ve­ya yü­rüt­me­yi dur­dur­ma ka­rar­la­rı­nın ka­mu gö­rev­li­le­ri açı­sın­dan uy­gu­lan­ma­sın­da en çok te­red­düt edi­len ko­nu­lar­dan bi­ri de ka­mu gö­rev­li­le­ri­nin öz­lük hak­la­rı­dır. Özel­lik­le ka­mu gö­rev­li­le­ri­nin atan­ma­la­rıy­la il­gi­li iş­lem­le­re kar­şı açı­lan da­va­lar­da yar­gı­la­ma sü­re­ci­nin uzun ol­ma­sı ne­de­niy­le da­va ko­nu­su edi­len ida­ri iş­le­min te­si­si ile yar­gı­la­ma so­nu­cun­da ip­tal edil­me­si ara­sın­da uzun bir sü­re ge­çe­bil­mek­te­dir. Da­va­cı uzun bir sü­re son­ra yar­gı ka­ra­rı ge­re­ği es­ki gö­re­vi­ne ia­de edil­se bi­le da­ha ön­ce­ki gö­re­vi ile da­va­ya ko­nu iş­lem­le atan­dı­ğı gö­rev ara­sın­da­ki üc­ret far­kın­dan do­la­yı bel­li oran­da ge­lir kay­bı­na uğ­ra­ma ih­ti­ma­li bu­lun­mak­ta­dır. İda­ri yar­gı ka­rar­la­rı ge­ri­ye yü­rür ni­te­lik­te ol­du­ğun­dan da­va­ya ko­nu iş­lem hiç te­sis edil­me­miş gi­bi du­ru­mun es­ki hâle ge­ti­ril­me­si şek­lin­de ka­ra­rın uy­gu­lan­ma­sı ile da­va­cı­nın iş­lem ne­de­niy­le uğ­ra­mış ol­du­ğu ka­yıp­la­rın te­la­fi edi­le­rek ken­di­si­ne öden­me­si ge­rek­mek­te­dir. Bu hu­sus taz­min ni­te­li­ğin­de ol­ma­yıp iş­le­min es­ki hâ­le ia­de­si­nin bir ge­re­ği­dir.

Bu­ra­da dik­kat edil­me­si ge­re­ken di­ğer bir hu­sus ise da­va­ya ko­nu iş­lem­den ön­ce bu­lu­nu­lan gö­rev­de alı­nan ay­lık ve taz­mi­nat­la­rın ka­rar ge­re­ği öden­me­si ge­rek­mek­le bir­lik­te gö­re­vin fi­i­len ya­pıl­ma­sı­na bağ­lan­mış olan ek ders üc­re­ti, faz­la ça­lış­ma üc­re­ti, dö­ner ser­ma­ye kat­kı pa­yı öde­me­le­ri­nin kar­şı­lan­ma­sı­nın müm­kün ol­ma­ma­sı­dır.

Ba­kan­lı­ğı­mız aley­hi­ne ida­ri yar­gı mer­ci­le­rin­de açıl­mış bu­lu­nan ip­tal ve yar­gı da­va­la­rı üze­ri­ne ve­ril­miş olan ip­tal ve yü­rüt­me­nin dur­du­rul­ma­sı ka­rar­la­rı­nın uy­gu­lan­ma­sın­da bu­gü­ne ka­dar 2577 sa­yı­lı Ya­sa'nın 28’in­ci mad­de­sin­de be­lir­ti­len il­ke­le­re ri­a­yet edil­miş, mah­ke­me ka­rar­la­rı­nın en geç ya­sa­da ön­gö­rü­len aza­mi sü­re­de ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si hu­su­sun­da ge­rek­li has­sa­si­yet gös­te­ril­miş­tir.

He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, gün­dem dı­şı üçün­cü söz, Ca­mi­ler Haf­ta­sı mü­na­se­be­tiy­le söz is­te­yen Si­nop Mil­let­ve­ki­li Ab­dur­rah­man Do­dur­ga­lı­’­ya ait­tir.

Sa­yın Do­dur­ga­lı, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sü­re­niz beş da­ki­ka.

3.- Si­nop Mil­let­ve­ki­li Ab­dur­rah­man Do­dur­ga­lı­’­nın, Ca­mi­ler ve Din Gö­rev­li­le­ri Haf­ta­sı­na iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Dev­let Ba­ka­nı Mus­ta­fa Sa­id Ya­zı­cı­oğ­lu­’­nun ce­va­bı

AB­DUR­RAH­MAN DO­DUR­GA­LI (Si­nop) – Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Baş­kan ve de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ca­mi­ler ve Din Gö­rev­li­le­ri Haf­ta­sı mü­na­se­be­tiy­le hu­zu­ru­nuz­da söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. Ay­rı­ca, Mec­li­si­mi­zin 23’ün­cü Dö­ne­mi­nin üs­tün ba­şa­rı­lar­la do­lu, ül­ke­miz ve mil­le­ti­miz için gü­zel­lik­ler ge­ti­ren bir dö­nem ol­ma­sı­nı da te­men­ni edi­yo­rum. Bu ara­da, için­de bu­lun­du­ğu­muz rah­met mev­si­mi, sev­gi, ba­rış ve kar­deş­lik ik­li­mi olan ra­ma­zan ayı­nı­zı da teb­rik edi­yor, son gün­le­ri­ni ya­şa­dı­ğı­mız bu ayın ül­ke­mi­zin ve tüm in­san­lı­ğın bir­lik ve be­ra­ber­li­ği­ne, ba­rış ve hoş­gö­rü­sü­ne ve­si­le ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, her yıl ekim ayı­nın ilk haf­ta­sı -1986 yı­lın­dan be­ri- Ca­mi­ler ve Din Gö­rev­li­le­ri Haf­ta­sı ola­rak kut­lan­mak­ta­dır. Bu ve­si­ley­le, Müs­lü­man­la­rın ha­yat­la­rın­da mer­kezî bir yer­de bu­lu­nan ca­mi­le­rin bir­leş­ti­ri­ci, ku­cak­la­yı­cı iş­lev­le­ri üze­rin­de yo­ğun­laş­ma­la­rı, ca­mi gö­re­vi ve ca­mi gö­rev­li­le­ri­nin öne­mi­ni dü­şün­me­le­ri ve on­lar­dan da­ha iyi bir şekil­de is­ti­fa­de et­me imkânla­rı­nı ara­ma­la­rı he­def­len­mek­te­dir. Bu uy­gu­la­ma -Al­la­h’­ın mes­cit­le­ri­ni an­cak Al­la­h’­ı ve ahi­re­ti tas­dik eden, na­ma­zı ge­re­ği gi­bi kı­lan, zekâtı­nı ve­ren ve Al­la­h’­tan baş­ka kim­se­den çe­kin­me­yen mü­min­ler bi­na edip şen­len­di­rir. İş­te on­lar cen­ne­te ve di­ğer emel­le­ri­ne ka­vuş­ma­yı uma­bi­lir­ler. -Tev­be Su­re­si 18’in­ci aye­tin kap­sa­mı­na da gir­mek­te­dir.

Ca­mi­le­ri­mi­zin ve din gö­rev­li­le­ri­mi­zin yük­len­di­ği önem­li fonk­si­yon­la­rın en üst de­re­ce­de ha­ya­ta ge­çi­ri­le­bil­me­si için kut­la­dı­ğı­mız bu haf­ta bir fır­sa­ta dö­nüş­tü­rül­me­li­dir. Hem din gö­rev­li­le­ri­mi­zin hem de hal­kı­mı­zın ca­mi­le­ri­mi­zin top­lum­sal ve bi­rey­sel ha­ya­tı­mız­da­ki eş­siz ye­ri hak­kın­da da­ha da bi-linç­len­me­si­ne bu­gün­ler ara­cı­lık et­me­li­dir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ca­mi­le­rin İslam me­de­ni­ye­ti ta­ri­hin­de­ki ye­ri ve öne­mi çok bü­yük­tür. Ca­mi­ler, sa­de­ce iba­det­le­rin ye­ri­ne ge­ti­ril­di­ği mekânlar de­ğil, ay­nı za­man­da sos­yal bü­tün­leş­me­nin ve dinî ay­dın­lan­ma­nın ger­çek­leş­ti­ril­di­ği, sos­yal ko­nu­la­rın ele alın­dı­ğı mekânlar­dır. Haz­re­ti Pey­gam­be­rin hicret­ten son­ra ön­ce ca­mi yap­ma­ya baş­la­mış ol­ma­sı, da­ha son­ra Me­di­ne­li Müs­lü­man­lar­la Mek­ke­’­den hic­ret eden­le­ri bir­bi­ri­ne kar­deş yap­ma­ya ça­lış­ma­sı bi­le, top­lu­mu oluş­tur­mak, onu bir ve bü­tün hâlin­de tu­ta­bil­mek ve top­lu­mun fert­le­ri ara­sın­da­ki sev­gi ve kar­deş­lik duy­gu­la­rı­nı te­sis ede­bil­mek için ca­mi­le­rin ne ka­dar vaz­ge­çil­mez ol­du­ğu­nu biz­le­re gös­ter­mek­te­dir.

İslam me­de­ni­ye­ti as­lın­da ca­mi ek­sen­li bir me­de­ni­yet­tir. Çün­kü, ata­la­rı­mız, bir ca­mi in­şa et­tik­le­rin­de onun et­ra­fın­da eği­tim ku­rum­la­rı­nı, sağ­lık hiz­met­le­ri­ni gö­re­cek te­sis­le­ri, hal­kın su ih­ti­ya­cı­nın kar­şı­lan­ma­sı için ge­rek­li alt­ya­pı­yı, hat­ta ye­tim­le­ri ve yok­sul­la­rı gö­rüp gö­ze­te­cek ku­rum­la­rı da in­şa et­miş­ler­dir.

Ca­mi­ler, gü­nü­müz­de de çev­re bi­lin­ci oluş­tur­ma, hay­van­la­rı ko­ru­ma, so­kak ço­cuk­la­rı­nın re­ha­bi­li­te edil­me­si ve ben­ze­ri ko­nu­la­rın eği­ti­mi­ni gö­rev alan­la­rı içi­ne al­ma­lı­dır. Sos­yal bi­lin­ci ta­ze­le­me­nin, din­dar­lı­ğı­mı­zı da ya­şa­dı­ğı­mız za­ma­na ve yüz­yı­la gö­re ye­ni­le­me­nin mekânla­rı yi­ne ca­mi­ler­dir.

Ca­mi­ler, din ala­nın­da hu­ra­fe ve yan­lış bil­gi­le­rin ye­ri­ne doğ­ru dinî bil­gi­le­rin ve­ril­di­ği mekânlar­dır. Yir­mi­den faz­la ila­hi­yat fa­kül­te­si­nin bu­lun­du­ğu ül­ke­miz­de dinî ko­nu­lar­da ar­tık bi­rey­sel dü­şün­ce­le­rin ve yan­lış bil­gi­le­rin ye­ri ol­ma­ma­lı­dır. Med­ya­mız da dinî ko­nu­la­rı da­ha çok si­ya­set ve ma­ga­zin ko­nu­su ola­rak ele al­mak­tan vaz­geç­me­li, dinî ko­nu­la­ra da­ha cid­di bi­çim­de yak­laş­ma­lı­dır. Çün­kü, din hepi­mi­zin or­tak de­ğe­ri­dir.

Ca­mi­ler, ay­nı za­man­da ço­cuk­la­rı­mı­zın din eği­ti­mi­nin ve­ril­di­ği yer­ler­dir. Yaz ay­la­rın­da ca­mi­ler­de açı­lan Ku­r’­an oku­ma mer­kez­li dinî bil­gi­le­rin ve­ril­di­ği kurs­la­rın he­pi­mi­zin ha­ya­tın­da son de­re­ce önem­li ye­ri var­dır. Hoş­gö­rü ve di­ya­lo­ğa da­ya­lı, sos­yal ba­rı­şı he­def alan, cum­hu­ri­yet ve ça­ğın de­ğer­le­riy­le uyum­lu din an­la­yı­şı­nın te­me­lin­de de ca­mi­ler­de ve­ri­len bu din eği­ti­mi yat­mak­ta­dır.

Ca­mi­le­ri­mi­zin in­şa, imar ve res­to­ras­yo­nun­da gö­rev alan Va­kıf­lar Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­mü­zün, Di­ya­net İş­leri Baş­kan­lı­ğı­mı­zın ve ha­yır­se­ver va­tan­daş­la­rı­mı­zın gay­ret ve fe­dakârlık­la­rı her tür­lü tak­di­rin üs­tün­de­dir. Sa­de­ce yurt için­de­ki ca­mi­le­ri­miz de­ğil, ay­nı za­man­da Bal­kan­lar baş­ta ol­mak üze­re yurt dı­şın­da­ki ca­mi­le­ri­miz ve ta­rihî eser­le­ri­miz de böy­le ça­lış­ma­lar­la ulus­la­ra­ra­sı kül­tür mi­ra­sı­na ka­zan­dı­rıl­ma­lı­dır. Bu ara­da Div­ri­ği Ulu Ca­mi­i­’­nin bir an ön­ce res­to­ras­yon ça­lış­ma­la­rı baş­la­tıl­ma­lı­dır.

Ba­zı ek­sik­lik­le­ri ol­mak­la bir­lik­te, Di­ya­net İş­leri Baş­kan­lı­ğı­mız, dev­let ku­rum­la­rı­mız için­de en iyi hiz­met ve­ren ku­rum­lar­dan bi­ri ola­rak ça­lış­mak­ta­dır. 80 bin per­so­ne­lin is­tih­dam edil­di­ği bu ku­ru­mu­muz, İslam dün­ya­sı için de Ba­tı dün­ya­sı için de çok önem­li ve bi­ze has bir ör­nek­tir. Bu açı­dan, Di­ya­net İş­leri Baş­kan­lı­ğı­na da­ha güç­lü des­tek ve­ril­me­li, bu cum­hu­ri­yet ku­ru­mu­na da­ha güç­lü sa­hip çı­kıl­ma­lı, Ata­tür­k’­ün bu ku­ru­ma ver­di­ği de­ğer, mis­yon, öv­gü ye­ni­den dü­şü­nül­me­li ve bu­…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN – Sa­yın Do­dur­ga­lı, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run, bir da­ki­ka­lık sü­re ve­ri­yo­rum si­ze.

AB­DUR­RAH­MAN DO­DUR­GA­LI (De­vam­la) – Bu­gün taş­ra­da, köy­ler­de dev­le­tin tek tem­sil­ci­si ola­rak din gö­rev­li­le­ri­miz ya­şa­mak­ta­dır. Bun­la­rın ima­mev­le­ri ih­ti­ya­cı var­dır. Eğer bu ar­ka­daş­la­rı­mı­zın köy­ler­de ya­şa­ma­sı ar­zu edi­li­yor­sa bu ima­me­vi ih­ti­yaç­la­rı gi­de­ril­me­li­dir.

Din gö­rev­li­le­ri­mi­zin eği­tim se­vi­ye­le­ri de yük­sel­til­me­li, ila­hi­yat fa­kül­te­si­nin han­gi se­bep­le alın­dı­ğı bi­lin­me­yen kon­ten­jan­la­rı­nı dü­şür­me ka­ra­rı ye­ni­den göz­den ge­çi­ri­le­rek bu fa­kül­te­le­ri­mi­zin kon­ten­jan­la­rı ye­ni­den yük­sel­til­me­li­dir.

Son ola­rak, Di­ya­net İş­leri Baş­kan­lı­ğı­nı ve din gö­rev­li­le­ri­ni di­ğer dev­let ku­rum­la­rı­na ge­çiş­le­ri se­be­biy­le bir kad­ro­laş­ma­nın mer­ke­zi gi­bi gös­ter­me­nin çok aşı­rı ve had­di aşan bir söy­lem ol­du­ğu­na dik­kat çek­mek is­ti­yo­rum. Bu hu­sus, di­ya­net men­sup­la­rı­mı­zı, baş­kan­dan en alt dü­zey­de­ki gö­rev­li­si­ne ka­dar cid­di ola­rak in­cit­mek­te­dir. Din gö­rev­li­le­ri­miz, her­kes ka­dar va­ta­nı­na, mil­le­ti­ne, bay­ra­ğı­na ve cum­hu­ri­ye­ti­ne bağ­lı­dır. Hiç kim­se­nin on­la­rı za­rar­lı bir per­so­nel, bir mi­li­tan gi­bi gör­mek hak­kı ve had­di de­ğil­dir. Din gö­rev­li­le­ri­nin öz­lük ve sos­yal hak­la­rı ko­nu­sun­da iyi­leş­tir­me yap­ma­dan di­ğer ku­rum­la­ra ge­çi­şi di­le do­la­mak son de­re­ce in­ci­ti­ci­dir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN – Sa­yın Do­dur­ga­lı, te­şek­kür edi­yo­rum.

AB­DUR­RAH­MAN DO­DUR­GA­LI (De­vam­la) – Bu duy­gu­lar için­de bu haf­ta­nı­zı teb­rik edi­yor, say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­ya Dev­let Ba­ka­nı Sa­yın Mus­ta­fa Sa­id Ya­zı­cı­oğ­lu Bey ce­vap ve­re­cek­ler­dir.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­ka­nım. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

DEV­LET BA­KA­NI MUS­TA­FA SA­İD YA­ZI­CI­OĞ­LU (An­ka­ra) – Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ca­mi­ler Haf­ta­sı do­la­yı­sıy­la De­ğer­li Mil­let­ve­ki­li Ar­ka­da­şı­mın söz­le­ri üze­ri­ne bir iki hu­su­su ifa­de et­mek için hu­zur­la­rı­nız­da­yım. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ca­mi­ler, ta­bi­i, sos­yal ha­ya­tı­mı­zın önem­li bir un­su­ru­dur. Ca­mi­le­ri­mi­zin ül­ke­miz­de ge­nel ge­çer­li­li­ği olan mi­ma­ri tar­zı­na uy­gun da­ha der­li top­lu ya­pıl­ma­sı yö­nün­de Di­ya­net İş­leri Baş­kan­lı­ğı­nın ça­lış­ma­la­rı var­dır. Uy­gu­la­dı­ğı tip pro­je­le­ri ca­mi yap­mak is­te­yen va­tan­daş­la­rı­mı­za ver­mek su­re­tiy­le, da­ha mi­ma­ri tarz­la­rı ge­liş­miş iba­det­ha­ne­ler yap­ma ko­nu­sun­da yar­dım­cı olun­ma­ya ça­lı­şıl­mak­ta­dır.

Ta­bi­i, ca­mi­le­rin ya­pı­mın­da bir kı­sım kri­ter­le­rin aran­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Za­man za­man ca­mi is­ra­fı­na da yol açıl­dı­ğı­na şahit olu­yo­ruz. Şunu de­mek is­ti­yo­rum: Bir yer­de bir ca­mi ih­ti­ya­cı gö­rür­ken, ay­nı yer­de baş­ka bir ca­mi ya­pı­mı­na gir­mek is­ra­fa gi­ren bir dav­ra­nış­tır. Do­la­yı­sıy­la, bu ko­nu­da, din gö­rev­li­le­ri­miz, müf­tü­lük­le­ri­miz, ca­mi yap­ma­ya gi­ri­şen va­tan­daş­la­rı­mı­zı uyar­ma ko­nu­sun­da üzer­le­ri­ne dü­şen gö­re­vi yap­mak­ta­dır­lar. Ön­ce­lik­le­ri­mi­zi iyi be­lir­le­me­miz la­zım, ön­ce­lik ne­re­dey­se ona yö­nel­me­miz la­zım; ca­miy­se ca­mi ya­pı­mı, okul­sa okul ya­pı­mı, sağ­lık üni­te­siy­se sağ­lık üni­te­si ya­pı­mı­na gir­me­miz la­zım. Biz­de “ha­yır işi” den­di­ği za­man, ge­nel­lik­le ca­mi ve Ku­r’­an kur­su an­la­şı­lır. Hal­bu­ki, ül­ke­nin ih­ti­ya­cı ne ta­raf­tay­sa o ta­ra­fa yö­nel­mek la­zım. Do­la­yı­sıy­la, bu ko­nu­da din gö­rev­li­le­ri­mi­ze va­tan­daş­la­rı­mı­zı ay­dın­lat­ma yo­lun­da önem­li gö­rev­ler düş­tü­ğü­nü bu­ra­da bir de­fa da­ha ifa­de et­mek is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­da­şı­mın ifa­de et­ti­ği bir di­ğer hu­sus da, din gö­rev­li­le­ri­nin eği­tim se­vi­ye­le­ri­nin yük­sel­til­me­si­dir. Ger­çek­ten çok önem­li bir ko­nu­ya te­mas et­miş­tir ar­ka­da­şı­mız. Bu­nun­la il­gi­li, yıl­lar­dan be­ri Di­ya­net İş­leri Baş­kan­lı­ğı­nın uy­gu­la­dı­ğı cid­di pro­je­ler var­dır. Açık öğ­re­tim imkânla­rın­dan ya­rar­lan­mak su­re­tiy­le, din gö­rev­li­le­ri­nin ön­ce iki yıl, on­dan son­ra da li­sans ta­mam­la­ma eği­tim­le­ri­ni de al­mak su­re­tiy­le dört yıl­lık bir eği­ti­me ka­vuş­tu­rul­ma­la­rı, aşa­ğı yu­ka­rı se­kiz on yıl­dır uy­gu­la­na­ge­len bir sis­tem­dir. Böy­le­ce, imam-ha­tip li­se­si  me­zu­nu olan din gö­rev­li­le­ri­mi­zin ka­de­me­li ola­rak ön­ce iki yıl, on­dan son­ra da dört yıl­lık yük­se­köğ­re­ni­me ka­vuş­ma­la­rı, dinî ko­nu­lar­da çok da­ha bil­gi­li, bi­ri­kim­li, do­na­nım­lı olup, bu has­sas ve na­zik ko­nu­da va­tan­daş­la­rı­mı­zı çok da­ha iyi eğit­me­le­ri, uyar­ma­la­rı ko­nu­sun­da ge­re­ken her tür­lü gay­ret gös­te­ril­mek­te­dir.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bi­lin­di­ği gi­bi, eği­tim, bel­li bir sü­re için­de ya­pı­lıp bi­ten bir ol­gu ol­mak­tan çık­mış­tır. Dün­ya ar­tık sü­rek­li eği­tim kav­ra­mı­nı tar­tış­mak­ta­dır. Ya­ni, eği­ti­mi bel­li bir sü­re in­san­la­ra ve­rir­si­niz, on­lar da eği­tim­le­ri­ni bi­tir­dik­ten son­ra ka­mu gö­re­vi yap­mak üze­re bel­li gö­rev­le­re gi­der­ler. An­cak, dün­ya­mız­da­ki bu çok hız­lı ile­ti­şim imkânla­rı ve bi­lim­de ve tek­no­lo­ji­de­ki ina­nıl­maz hız­lı yük­se­liş bir kı­sım in­san­la­rın ye­ni bil­gi­le­ri ala­bil­me­le­ri­ne ih­ti­yaç his­set­tir­mek­te­dir. Do­la­yı­sıy­la, “in­san­la­rı­mız ka­mu gö­rev­le­ri­ni ya­par­ken ye­ni tek­no­lo­ji­le­ri, ye­ni bil­gi­le­ri na­sıl on­la­ra ulaş­tı­ra­bi­li­riz­”i dün­ya arı­yor. Do­la­yı­sıy­la, eği­ti­min bel­li bir sü­re­de olup bi­ten bir ol­gu ol­mak­tan çık­ma­sı bu de­mek­tir.

Di­ya­net İş­leri Baş­kan­lı­ğı ken­di per­so­ne­li­ni eğit­me nok­ta­sın­da fev­ka­la­de olum­lu bir yol­da­dır. Ama, ala­ca­ğı da­ha pek çok me­sa­fe var­dır; ön­ce iki yıl­lık on­dan son­ra da dört yıl­lık li­sans ta­mam­la­ma­dan son­ra da iş bit­mi­yor. Fa­kat, gi­ri­len yol doğ­ru bir yol­dur. Bu yol­da se­bat­la ve is­tik­rar­la ça­ba gös­te­ril­me­si hâlin­de önü­müz­de­ki dö­nem­ler­de çok da­ha iyi ye­tiş­miş din gö­rev­li­le­riy­le top­lu­mun bu çok na­zik ve has­sas alan­da da­ha iyi hiz­met al­ma­sı imkânı doğ­muş ola­cak­tır.

Yü­ce He­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­ka­nım.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, gün­de­me ge­çi­yo­ruz.

Baş­kan­lı­ğı­n…

MU­HAR­REM İNCE (Ya­lo­va) – Sa­yın Baş­kan, iki gün­dür sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ik­ti­dar par­ti­si­ne men­sup sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri İç Tü­zü­k’­ün ken­di­le­ri­ne ver­di­ği hak­kı yan­lış yo­rum­la­mak­ta­dır­lar. Ken­di­le­ri­ni bir bü­rok­rat ya da ba­kan yar­dım­cı­sı ye­ri­ne ko­yup, bu­ra­da ko­nuş­ma­lar ya­pı­yor­lar. Ar­dın­dan da sa­yın ba­kan­la­rı yir­mi da­ki­ka din­li­yo­ruz. Her­han­gi bir eleş­ti­ri ge­tir­mi­yor­lar ki, sa­yın ba­kan­lar ni­ye ce­vap ve­ri­yor, an­la­mış de­ği­lim. (CHP, MHP ve DTP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Sa­yın İnce, te­şek­kür ede­rim.

Say­gı­de­ğer ar­ka­daş­la­rı­m…

MU­HAR­REM İNCE (Ya­lo­va) – Ya­ni, bi­raz ken­di­le­ri­ni ağır­lı­yor­lar.

BAŞ­KAN – Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, kür­sü­de ko­nu­şan bü­tün ar­ka­daş­la­rı­mız İç Tü­zük ge­re­ği ola­rak ko­nuş­mak­ta­dır­lar. Bun­la­ra ce­vap ve­ren ba­kan­lar da İç Tü­zü­k’­te­ki hak­la­rı­nı kul­lan­mak­ta­dır­lar. Ba­kan­la­rın bu ko­nu­da ve­re­cek­le­ri ce­vap, tak­dir ken­di­le­ri­ne ait­tir.

MU­HAR­REM İNCE (Ya­lo­va) – So­ru sor­mu­yor­lar ki, ne­ye ce­vap ve­ri­yor­lar?

BAŞ­KAN - Bu­ra­da, mu­ha­le­fe­te men­sup mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mız, ya­pıl­mış olan ic­ra­at­la­rı ten­kit et­mek­te, eleş­tir­mek­te­dir­ler. Bu, on­la­rın ta­bii hak­kı­dır. Ba­kan­lar da ken­di üs­lup­la­rı içe­ri­sin­de bu ko­nu­ya ce­vap ver­mek­te­dir­ler.

Te­şek­kür edi­yo­rum.

Cum­hur­baş­kan­lı­ğı­nın bir tez­ke­re­si var­dır; oku­tup,  bil­gi­le­ri­ni­ze su­na­ca­ğım.

IV.-BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) TEZ­KE­RE­LER

1.- Ana­ya­sa De­ği­şik­lik­le­ri­nin Hal­ko­yu­na Su­nul­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir 5682 sa­yı­lı Ka­nu­n’­un bir kez da­ha gö­rü­şül­mek üze­re ge­ri gön­de­ril­di­ği­ne iliş­kin Cum­hur­baş­kan­lı­ğı tez­ke­re­si (3/197)

                                                                                                                  18/06/2007

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

İlgi: 04.06.2007 gün­lü, A.01.0.GNS.0.10.00.02-32757/72750 sa­yı­lı ya­zı­nız.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Ge­nel Ku­ru­lu­’n­ca 02.06.2007 gü­nün­de ka­bul edi­len 5682 sa­yı­lı “Ana­ya­sa De­ği­şik­lik­le­ri­nin Hal­ko­yu­na Su­nul­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun” in­ce­len­miş­tir.

Ya­sa­’­nın 1. mad­de­siy­le, 23.05.1987 gün­lü, 3376 sa­yı­lı “Ana­ya­sa De­ği­şik­lik­le­ri­nin Hal­ko­yu­na Su­nul­ma­sı Hak­kın­da Ka­nu­n’­a ek­le­nen ge­çi­ci 6. mad­de­de,

“Bu mad­de­nin yü­rür­lü­ğe gir­di­ği ta­rih­ten ön­ce ve­ya son­ra hal­ko­yu­na su­nul­mak üze­re Resmî Ga­ze­te­de ya­yım­la­nan ilk Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­nin hal­ko­yu­na su­nul­ma­sın­da;

a) Bu Ka­nu­nun 2 nci mad­de­sin­de­ki 120 gün­lük sü­re 45 gün, 6 ncı mad­de­sin­de­ki 40 gün­lük sü­re 10 gün ola­rak uy­gu­la­nır. An­cak Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu bu sü­re­le­ri ge­rek­ti­ğin­de kı­sal­ta­bi­lir.

b) Hal­koy­la­ma­sıy­la il­gi­li ola­rak ka­nun­lar­da yer alan di­ğer bü­tün sü­re­le­ri ge­rek­ti­ğin­de kı­sal­ta­rak tes­pit ve ila­na Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu yet­ki­li­dir.

c) Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu, hal­koy­la­ma­sın­da kul­la­nı­la­cak bir­le­şik oy pu­su­la­la­rı­nı ge­rek­ti­ğin­de uy­gun gö­re­ce­ği il se­çim ku­rul­la­rı va­sı­ta­sıy­la bas­tır­ma­ya ve san­dık ku­rul­la­rı­na gön­de­ri­le­cek oy pu­su­la­la­rı­nın ih­ti­ya­cı dik­ka­te ala­rak uy­gun gö­re­ce­ği adet­ler­le pa­ket­len­me­si­ne ka­rar ver­me­ye yet­ki­li­dir.

d) Ge­rek­li öde­nek il­gi­li ku­ru­luş büt­çe­le­ri­ne Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğın­ca ak­ta­rı­lır.”

dü­zen­le­me­si­ne yer ve­ril­miş­tir.

Dü­zen­le­me­de, ge­çi­ci 6. mad­de­nin ya­yım­la­na­rak yü­rür­lü­ğe gir­di­ği gün­den ön­ce ya da son­ra hal­ko­yu­na su­nul­mak üze­re Resmî Ga­ze­te­’­de ya­yım­la­nan ilk Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­nin hal­ko­yu­na su­nul­ma­sın­da,

- 3376 sa­yı­lı Ya­sa­’­nın 2. mad­de­sin­de­ki 120 gün­lük sü­re­nin 45 gün; 6. mad­de­sin­de­ki 40 gün­lük sü­re­nin 10 gün ola­rak uy­gu­la­na­ca­ğı,

- Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu­’­nun,

- Yu­ka­rı­da­ki sü­re­ler ile hal­koy­la­ma­sı­na iliş­kin ya­sa­lar­da yer ve­ri­len tüm sü­re­le­ri ge­rek­ti­ğin­de kı­salt­ma­ya,

- Hal­koy­la­ma­sın­da kul­la­nı­la­cak bir­le­şik oy pu­su­la­la­rı­nı ge­rek­ti­ğin­de uy­gun gö­re­ce­ği il se­çim ku­rul­la­rı va­sı­ta­sıy­la bas­tır­ma­ya ve san­dık ku­rul­la­rı­na gön­de­ri­le­cek oy pu­su­la­la­rı­nın, ge­rek­si­nim göz önün­de bu­lun­du­ru­la­rak uy­gun sa­yı­lar­da pa­ket­len­me­si­ne ka­rar ver­me­ye,

 yet­ki­li ol­du­ğu be­lir­til­miş­tir.

Böy­le­ce, ya­pı­lan de­ği­şik­lik ile, in­ce­le­nen Ya­sa­’­nın yü­rür­lü­ğe gir­di­ği gün­den ön­ce ya da son­ra hal­ko­yu­na su­nul­mak üze­re Resmî Ga­ze­te­’­de ya­yım­la­nan ilk Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­nin hal­ko­yu­na su­nul­ma­sıy­la sı­nır­lı ola­rak,

- Hal­koy­la­ma­sı­nın, Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­nin Res­mi Ga­ze­te­’­de ya­yı­mı­nı iz­le­yen 120. gün­den son­ra­ki ilk pa­zar gü­nü ya­pıl­ma­sı ye­ri­ne, 45. gün­den son­ra­ki ilk pa­zar gü­nü ya­pıl­ma­sı,

-Ya­ban­cı ül­ke­ler­de­ki yurt­taş­la­rın 40 gün ön­ce­den oy ver­me­ye baş­la­ma­sı ye­ri­ne, 10 gün ön­ce­den oy ver­me­ye baş­la­ma­sı,

ön­gö­rül­mek­te; ay­rı­ca Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu­’­na, yi­ne ay­nı kap­sam için­de hal­koy­la­ma­sı­na iliş­kin tüm sü­re­le­ri kı­salt­ma yet­ki­si ve­ril­mek­te­dir.

31.05.2007 gün­lü, 5678 sa­yı­lı “Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Ana­ya­sa­sı­nın Ba­zı Mad­de­le­rin­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun”­da,

-Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si se­çim­le­ri­nin dört yıl­da bir ya­pıl­ma­sı,

-Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­’­nin, se­çim­ler da­hil tüm iş­ler­de üye tam­sa­yı­sı­nın en az üç­te bi­ri ile top­la­na­bil­me­si,

-Cum­hur­baş­ka­nı­’­nın 5 yıl için halk ta­ra­fın­dan se­çil­me­si ve bir kim­se­nin iki kez Cum­hur­baş­ka­nı se­çi­le­bil­me­si,

ön­gö­rül­mek­te­dir.

Öte yan­dan, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­’­nin 03.05.2007 gün­lü, 891 sa­yı­lı ka­ra­rıy­la, ge­nel se­çim­le­rin 22.07.2007 Pa­zar gü­nü ye­ni­len­me­si ka­bul edil­miş­tir. Da­ha son­ra, Cum­hur­baş­ka­nı­’­nın se­çi­le­me­me­si ne­de­niy­le, Ana­ya­sa­’­nın 102. mad­de­si uya­rın­ca Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si se­çim­le­ri­nin «der­hal ye­ni­len­me­si» zo­run­lu du­ru­ma gel­miş ise de, ya­sal sü­re­ler ge­re­ği se­çim gü­nü­nün de­ğiş­ti­ri­le­me­ye­ce­ği an­la­şıl­mış­tır.

İnce­le­nen Ya­sa­’y­la, ger­çek­leş­ti­ril­mek is­te­ni­len Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­nin hal­ko­yu­na su­nul­ma­sı du­ru­mun­da, hal­koy­la­ma­sı­nın Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si se­çim­le­ri ile bir­lik­te ya­pı­la­bil­me­si­ni sağ­la­mak ama­cıy­la, 3376 sa­yı­lı Ya­sa­’­da ön­gö­rü­len sü­re­le­rin kı­sal­tıl­ma­sı­na ça­lı­şıl­dı­ğı gö­rül­mek­te­dir.

1- Ana­ya­sa­’­nın,

-67. mad­de­si­nin ikin­ci fık­ra­sın­da, se­çim­ler ve hal­koy­la­ma­sı­nın ser­best, eşit, giz­li, tek de­re­ce­li, ge­nel oy, açık sa­yım ve dö­küm esas­la­rı­na gö­re, yar­gı yö­ne­tim ve de­ne­ti­mi al­tın­da ya­pı­la­ca­ğı,

-79. mad­de­si­nin son fık­ra­sın­da da, Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­ne iliş­kin ya­sa­la­rın hal­ko­yu­na su­nul­ma­sı iş­lem­le­ri­nin, ge­nel yö­ne­tim ve de­ne­ti­mi­nin mil­let­ve­ki­li se­çim­le­rin­de uy­gu­la­nan ku­ral­la­ra gö­re yü­rü­tü­le­ce­ği,

be­lir­ti­le­rek, hal­koy­la­ma­sı iş­lem­le­ri se­çim hu­ku­ku­na bağ­lı kı­lın­mış­tır.

26.04.1961 gün­lü, 298 sa­yı­lı Se­çim­le­rin Te­mel Hü­küm­le­ri ve Seç­men Kü­tük­le­ri Hak­kın­da Ya­sa­’­nın “Ka­nu­nun kap­sa­mı” baş­lık­lı 1. mad­de­sin­de, Ana­ya­sa de­ği­şik­lik­le­ri­ne iliş­kin ya­sa­la­rın hal­ko­yu­na su­nul­ma­sın­da bu Ya­sa ku­ral­la­rı­nın uy­gu­la­na­ca­ğı vur­gu­la­na­rak, ya­sa ko­yu­cu ta­ra­fın­dan da, hal­koy­la­ma­sı­nın se­çim hu­ku­ku­na bağ­lı ol­du­ğu ka­bul edil­miş­tir.

Ana­ya­sa­’­nın 67. mad­de­si­nin, 03.10.2001 gün­lü, 4709 sa­yı­lı Ya­sa­’y­la ek­le­nen son fık­ra­sın­da ise, se­çim ya­sa­la­rın­da­ki de­ği­şik­lik­le­rin, yü­rür­lü­ğe gir­di­ği gün­den baş­la­ya­rak bir yıl için­de ya­pı­la­cak se­çim­ler­de uy­gu­lan­ma­ya­ca­ğı vur­gu­lan­mış­tır.

Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­ne iliş­kin hal­koy­la­ma­sı, Ana­ya­sa ve ya­sa ku­ral­la­rı uya­rın­ca se­çim hu­ku­ku­na bağ­lı ol­du­ğu­na gö­re, 67. mad­de­nin son fık­ra­sın­da ge­ti­ri­len bir yıl­lık uy­gu­la­na­ma­ma ya­sa­ğı­nın, Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­ne iliş­kin ya­sa­la­rın hal­ko­yu­na su­nul­ma­sı­na iliş­kin yön­te­mi dü­zen­le­yen 5682 sa­yı­lı Ya­sa yö­nün­den de ge­çer­li ol­du­ğun­da kuş­ku bu­lun­ma­mak­ta­dır.

Bu ne­den­le, 5682 sa­yı­lı Ya­sa, Ana­ya­sa­’­nın 67. mad­de­si­nin son fık­ra­sıy­la bağ­daş­ma­mak­ta­dır.

Her ne ka­dar,

- İnce­le­nen Ya­sa ile ge­ti­ri­len ge­çi­ci 6. mad­de­nin bi­rin­ci fık­ra­sın­da, Ya­sa­’­nın, “bu mad­de­nin yü­rür­lü­ğe gir­di­ği ta­rih­ten ön­ce ve­ya son­ra hal­ko­yu­na su­nul­mak üze­re Resmî Ga­ze­te­de ya­yım­la­nan ilk Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­nin hal­ko­yu­na su­nul­ma­sın­da” uy­gu­la­na­ca­ğı,

- 5678 sa­yı­lı “Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Ana­ya­sa­sı­nın Ba­zı Mad­de­le­rin­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun­”un 6. mad­de­siy­le Ana­ya­sa­’­ya ek­le­nen ge­çi­ci 18. mad­de­de de, Ana­ya­sa­’­nın 67. mad­de­si­nin son fık­ra­sı­nın, “Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çim­le­ri­nin ya­pı­la­bil­me­si için çı­ka­rıl­ma­sı ge­rek­li ya­sa­lar” ile se­çim ya­sa­la­rın­da ya­pı­la­cak de­ği­şik­lik­ler yö­nün­den dik­ka­te alın­ma­ya­ca­ğı,

ön­gö­rül­mek­te ise de, bu ku­ral­lar yu­ka­rı­da va­rı­lan so­nu­ca et­ki­li de­ğil­dir.

Çün­kü, 5678 sa­yı­lı Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­ne iliş­kin Ya­sa­’­da yer ve­ri­len ge­çi­ci 18. mad­de, “hal­koy­la­ma­sı­na iliş­kin ya­sa­la­rı” de­ğil, “Cum­hur­baş­ka­nı se­çi­mi­nin ya­pı­la­bil­me­si için çı­ka­rıl­ma­sı ge­rek­li ya­sa­la­rı” kap­sa­mak­ta­dır.

5678 sa­yı­lı Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­ne iliş­kin Ya­sa­’­nın 5. mad­de­siy­le de­ğiş­ti­ri­len Ana­ya­sa­’­nın 102. mad­de­si­nin son fık­ra­sın­da yer ve­ri­len “Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­mi­ne iliş­kin usul ve esas­lar ka­nun­la dü­zen­le­nir” ku­ra­lı, her iki ya­sa ko­nu­su­nun far­kı­nı açık­ça or­ta­ya koy­mak­ta­dır.

2- Yu­ka­rı­da (1). bö­lüm­de ya­pı­lan açık­la­ma­lar ne­de­niy­le, in­ce­le­nen Ya­sa yü­rür­lü­ğe gir­se de, Ana­ya­sa­’­nın 67. mad­de­si­nin son fık­ra­sı uya­rın­ca 5678 sa­yı­lı Ya­sa­’y­la ya­pıl­mak is­te­ni­len Ana­ya­sa de­ği­şik­lik­le­rin­de uy­gu­la­na­ma­ya­ca­ğı­na gö­re, in­ce­le­nen Ya­sa­’­da ön­gö­rü­len hal­koy­la­ma­sı­na iliş­kin sü­re kı­salt­ma­la­rı­nın, bu­gün­den, ne za­man ya­pı­la­ca­ğı  ya da ya­pı­lıp ya­pıl­ma­ya­ca­ğı bel­li ol­ma­yan ola­sı “ilk” Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ğin­de uy­gu­la­na­ca­ğın­da kuş­ku bu­lun­ma­mak­ta­dır.

Böy­le­si­ne be­lir­siz­lik­ler için­de, ge­le­cek­te ya­pı­la­cak ilk Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ğin­de uy­gu­lan­ma­sı için, bir ge­çi­ci mad­dey­le hal­koy­la­ma­sı­na iliş­kin sü­re­le­rin, o gü­nün ko­şul­la­rı­nın bu­nu ge­rek­ti­rip ge­rek­tir­me­ye­ce­ği bi­lin­me­den kı­sal­tıl­ma­sı­nın, ka­mu dü­ze­ni­ne uy­gun ol­ma­ya­ca­ğı ve hu­kuk dev­le­ti il­ke­siy­le bağ­daş­ma­ya­ca­ğı açık­tır.

3- Ana­ya­sa­’­nın 6. mad­de­sin­de, ege­men­li­ğin ka­yıt­sız ko­şul­suz Türk Ulu­su­’­nun ol­du­ğu; Ulu­s’­un ege­men­li­ği­ni Ana­ya­sa­’­nın koy­du­ğu esas­la­ra gö­re yet­ki­li or­gan­lar eliy­le kul­la­na­ca­ğı; 7, 8 ve 9. mad­de­le­rin­de, ege­men­li­ği Türk Ulu­su adı­na kul­la­na­cak or­gan­la­rın ya­sa­ma, yü­rüt­me ve yar­gı ol­du­ğu be­lir­ti­le­rek erk­ler ay­rı­lı­ğı il­ke­si ka­bul edil­miş­tir.

Ana­ya­sa­’­nın 176. mad­de­si uya­rın­ca Ana­ya­sa met­ni­ne da­hil bu­lu­nan Baş­lan­gıç bö­lü­mün­de de, erk­ler ay­rı­mı­nın, “bel­li” Dev­let yet­ki ve gö­rev­le­ri­nin iş­bö­lü­mü için­de Dev­let or­gan­la­rın­ca kul­la­nıl­ma­sı an­la­mı­na gel­di­ği; üs­tün­lü­ğün an­cak Ana­ya­sa ve ya­sa­lar­da ol­du­ğu vur­gu­la­na­rak, her Dev­let or­ga­nı­nın ken­di ala­nın­da­ki gö­rev ve yet­ki­le­ri an­cak ken­di­le­ri­nin kul­la­na­bi­le­ce­ği, baş­ka bir an­la­tım­la  di­ğer or­gan­la­ra dev­re­de­me­ye­ce­ği açık­lan­mış­tır.

Ana­ya­sa­’­nın, 7. mad­de­sin­de de, ya­sa­ma yet­ki­si­nin Türk Ulu­su adı­na Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­’­ne iliş­kin bu­lun­du­ğu, bu yet­ki­nin dev­re­di­le­me­ye­ce­ği ku­ra­la bağ­lan­mış­tır.

Bu ku­ral­lar, ya­say­la  dü­zen­len­me­si ge­re­ken alan ve ko­nu­la­ra iliş­kin dü­zen­le­me yet­ki­si­nin yal­nız­ca Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­’n­ce kul­la­nıl­ma­sı­nı zo­run­lu kıl­mak­ta­dır.

Ana­ya­sa­’­nın 67. mad­de­sin­de, her yurt­ta­şın seç­me ve hal­koy­la­ma­sı­na ka­tıl­ma hak­kı­na sa­hip ol­du­ğu ve bu hak­kın ya­say­la dü­zen­le­ne­ce­ği be­lir­til­miş­tir.

Öte yan­dan, Ana­ya­sa­’­nın 79. mad­de­sin­de, Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu­’­nun, se­çim­le­rin baş­la­ma­sın­dan bi­ti­mi­ne ka­dar se­çi­min dü­zen için­de yö­ne­ti­mi ve dü­rüst­lü­ğü ile il­gi­li iş­lem­le­ri yap­ma ve yap­tır­ma, se­çim sü­re­sin­ce ve se­çim­den son­ra se­çim ko­nu­la­rıy­la il­gi­li yol­suz­luk­la­rı, ya­kın­ma­la­rı ve iti­raz­la­rı in­ce­le­ye­rek ke­sin ka­ra­ra bağ­la­ma, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si üye­le­ri­nin se­çim tu­ta­nak­la­rı­nı ka­bul et­mek­le gö­rev­li ol­du­ğu be­lir­til­miş­tir.

Gö­rül­dü­ğü gi­bi, Ana­ya­sa­’­nın 79. mad­de­sin­de Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu­’­nun gö­rev­le­ri sa­yı­la­rak be­lir­len­miş­tir.

İnce­le­nen Ya­sa­’­da, Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­nin hal­ko­yu­na su­nul­ma­sı du­ru­mun­da uy­gu­la­na­cak sü­re­ler kı­sal­tıl­dık­tan son­ra, Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu­’­na ya­sa­lar­da­ki hal­koy­la­ma­sıy­la il­gi­li tüm sü­re­le­ri da­ha da kı­salt­ma yet­ki­si ve­ril­miş­tir.

Böy­le­ce, ya­sa­ko­yu­cu­nun hal­koy­la­ma­sı ya­pı­la­ca­ğı gü­nü be­lir­le­me yet­ki­si Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu­’­na dev­re­dil­mek­te­dir.

Bu ni­te­li­ği ile 5682 sa­yı­lı Ya­sa­’­nın, Ana­ya­sa­’­nın Baş­lan­gıç bö­lü­müy­le ve 6, 7, 67, 79. mad­de­le­riy­le bağ­daş­ma­dı­ğı or­ta­da­dır.

4- Da­ha ön­ce vur­gu­lan­dı­ğı gi­bi, in­ce­le­nen Ya­sa­’­da, 5678 sa­yı­lı Ya­sa­’y­la ger­çek­leş­ti­ril­mek is­te­ni­len Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­nin hal­ko­yu­na su­nul­ma­sı du­ru­mun­da, hal­koy­la­ma­sı ile Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si se­çim­le­ri­nin bir­lik­te ya­pı­la­bil­me­si ama­cıy­la 3376 sa­yı­lı Ya­sa­’­da­ki sü­re­le­rin kı­sal­tıl­ma­sı ön­gö­rül­mek­te­dir.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Ge­nel Ku­ru­lu­’n­ca 10.05.2007 gü­nün­de ka­bul edi­len 5660 sa­yı­lı Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­ne iliş­kin Ya­sa,

-Cum­hur­baş­ka­nı­’­nın halk ta­ra­fın­dan se­çil­me­si­nin bir sis­tem de­ği­şik­li­ği ge­rek­tir­di­ği,

-Sis­te­min tü­müy­le ele alı­nıp de­ğer­len­di­ril­me­si, ge­niş kit­le­ler­ce tar­tı­şı­lıp ol­gun­laş­tı­rıl­ma­sın­dan son­ra Ana­ya­sa­’­nın il­gi­li tüm ku­ral­la­rı­nın bir­lik­te de­ğiş­ti­ril­me­si­nin en uy­gun yol ola­ca­ğı,

-Sis­tem ir­de­len­me­den de­ği­şik­li­ğin yal­nız­ca Cum­hur­baş­ka­nı se­çi­mi­ne in­dir­gen­me­si­nin  ana­ya­sal dü­ze­ni so­run­lu du­ru­ma ge­ti­re­ce­ği,

Ge­rek­li di­ğer de­ği­şik­lik­le­rin ge­nel se­çim­ler­den son­ra olu­şa­cak Mec­li­s’­e bı­ra­kıl­ma­sı­nın, Mec­lis’­in si­ya­sal ya­pı­sın­da­ki ola­sı de­ğiş­me gö­zö­nün­de bu­lun­du­rul­du­ğun­da çö­züm­süz ka­la­bi­le­ce­ği, bu­nun da re­jim yö­nün­den olum­suz­luk­lar ya­ra­ta­bi­le­ce­ği,

-Dev­let ve Ulus yö­nün­den ya­şam­sal so­nuç­lar ya­ra­ta­cak böy­le­si­ne önem­li bir Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­nin, tem­sil­de ada­le­tin sağ­la­na­ma­dı­ğı ve Cum­hur­baş­ka­nı­’­nı se­çe­me­di­ği için Ana­ya­sa­’­nın 102. mad­de­si uya­rın­ca “der­hal ye­ni­len­me­si ge­re­ken” bu­gün­kü Mec­lis ye­ri­ne, ge­nel se­çim­ler­den son­ra olu­şa­cak Mec­li­s’­te, ge­rek­li ve ye­ter­li sü­re­de ele alın­ma­sı­nın çok da­ha uy­gun ola­ca­ğı,

-Ya­pıl­mak is­te­ni­len Ana­ya­sa de­ği­şik­lik­le­ri­nin re­jim kri­zi­nin aşıl­ma­sı, te­mel hak ve öz­gür­lük­le­rin ge­liş­ti­ril­me­si, top­lum­sal gö­nen­cin ar­tı­rıl­ma­sı gi­bi ive­di, zo­run­lu ve hak­lı bir ne­de­ne da­yan­ma­dı­ğı,

ge­rek­çe­le­riy­le bir kez da­ha gö­rü­şül­mek üze­re Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­’­ne ge­ri gön­de­ril­miş­tir.

Ge­ri gön­der­me ya­zı­sın­da or­ta­ya ko­nu­lan sa­kın­ca­la­rın bu­gün için de ay­nen ge­çer­li ol­du­ğun­da du­rak­sa­ma bu­lun­ma­mak­ta­dır.

Du­rum böy­le iken, bun­ca sa­kın­ca­la­rı içe­ren Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­nin hal­ko­yu­na su­nul­ma­sı du­ru­mun­da, sü­re­ler kı­sal­tı­la­rak hal­kın bil­gi­len­di­ril­me­si, ko­nu­yu de­ğer­len­dir­me­si ve tar­tış­ma­sı ola­na­ğı­nın kı­sıt­lan­ma­sı­nın hak­lı bir ge­rek­çe­si­nin bu­lun­ma­dı­ğı or­ta­da­dır.

Ge­nel se­çim­ler­le hal­koy­la­ma­sı­nın bir­lik­te ya­pıl­ma­sı­nın ya­ra­ta­ca­ğı kar­ga­şa da, ko­nu­nun sağ­lık­lı so­nu­ca ulaş­tı­rıl­ma­sı­nı zor­laş­tı­ra­cak­tır.

Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği ile ge­ti­ril­mek is­te­ni­len sis­te­min top­lum ve Dev­let ya­şa­mın­da ne­den ola­bi­le­ce­ği ağır ve va­him sa­kın­ca­la­rın ön­le­ne­bil­me­si, ko­nu­nun tüm yön­le­riy­le ele alı­nıp tar­tı­şıl­ma­sı ve yurt­taş­la­rın ko­nu­ya iliş­kin bil­gi­len­di­ril­me­sin­den geç­mek­te­dir.

Bu yön­den, hal­koy­la­ma­sı­na iliş­kin sü­re­le­rin kı­sal­tıl­ma­sı de­ğil, en azın­dan 3376 sa­yı­lı Ya­sa­’­da­ki gi­bi ko­run­ma­sı­nın zo­run­lu ol­du­ğu so­nu­cu­na va­rıl­mak­ta­dır.

5682 sa­yı­lı Ya­sa­’­nın ge­rek­çe­sin­de,

“Bu tek­lif­te, hu­kuk dev­le­ti il­ke­si­nin bir ge­re­ği olan de­mok­ra­tik ka­tı­lı­mın en kı­sa sü­re­de ve an az ma­li­yet­le sağ­lan­ma­sı amaç­lan­mış­tır.”,

de­nil­mek­te­dir. Ko­nu­nun sis­tem yö­nün­den ya­şam­sal öne­mi gö­zö­nün­de bu­lun­du­rul­du­ğun­da “ma­li­yet” he­sa­bı­na da­ya­lı bir ge­rek­çe­nin uy­gun ol­ma­ya­ca­ğı açık­tır.

Bu ne­den­le, 5682 sa­yı­lı Ya­sa­’y­la ya­pı­lan dü­zen­le­me ka­mu ya­ra­rıy­la da bağ­daş­ma­mak­ta­dır.

Ya­yım­lan­ma­sı yu­ka­rı­da açık­la­nan ge­rek­çe­ler­le uy­gun gö­rül­me­yen 5682 sa­yı­lı “Ana­ya­sa De­ği­şik­lik­le­ri­nin Hal­ko­yu­na Su­nul­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun”, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­’n­ce bir kez da­ha gö­rü­şül­me­si için, Ana­ya­sa­nın de­ği­şik 89 ve 104. mad­de­le­ri uya­rın­ca ili­şik­te ge­ri gön­de­ril­miş­tir.

                                                                                                             Ah­met Nec­det Se­zer

                                                                                                                 Cum­hur­baş­ka­nı

BAŞ­KAN – Bil­gi­le­ri­ni­ze su­nul­muş­tur.

Ko­mis­yon­dan is­ti­fa tez­ke­re­si var­dır, oku­tu­yo­rum:

B) ÖNER­GE­LER

1.-Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Mu­har­rem Can­da­n’­ın, Di­lek­çe Ko­mis­yo­nu üye­li­ğin­den çe­kil­di­ği­ne iliş­kin öner­ge­si (4/2)

 

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gör­dü­ğüm lü­zum üze­ri­ne Di­lek­çe Ko­mis­yo­nu­’n­dan is­ti­fa edi­yo­rum. Ge­re­ği için emir ve mü­sa­a­de­le­ri­ni­zi say­gı­la­rım­la arz ede­rim.

                                                                                                             Mu­har­rem Can­dan

                                                                                                                       Kon­ya

BAŞ­KAN – Bil­gi­le­ri­ni­ze su­nul­muş­tur.

Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin üç öner­ge var­dır, ay­rı ay­rı oku­tu­yo­rum:

C) MEC­LİS ARAŞ­TIR­MA­SI ÖNER­GE­LE­Rİ

1.- İzmir Mil­let­ve­ki­li Ah­met Er­sin ve 20 mil­let­ve­ki­li­nin, uyuş­tu­ru­cu ka­çak­çı­lı­ğı ve üre­ti­mi­nin tes­pi­ti ile uyuş­tu­ru­cu kul­la­nı­mın­da­ki ar­tı­şın se­bep­le­ri­nin araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/6)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Uyuş­tu­ru­cu üre­ti­mi, ti­ca­re­ti ve kul­la­nı­mı tüm dün­ya genç­li­ği­nin ya­şa­mı­nı teh­dit eden, hat­ta ço­ğu za­man so­na er­di­ren bir so­run ol­ma­ya de­vam et­mek­te­dir. Üre­ti­mi ve sa­tı­şı tüm ül­ke­ler­de kı­sıt­lan­mış ve hat­ta ya­sak­lan­mış ol­ma­sı­na kar­şın, bu mad­de­le­rin il­le­gal yol­lar­dan üre­ti­mi ve sa­tı­şı en­gel­le­ne­me­miş ve dün­ya genç­li­ği­ni ze­hir­le­me­si­nin önü­ne ge­çi­le­me­miş­tir.

Ül­ke­miz­de de du­rum ay­nı­dır. Uyuş­tu­ru­cu mad­de ba­ğım­lı­ğı, sa­de­ce genç­le­ri­miz ara­sın­da de­ğil, il­köğ­re­tim ça­ğın­da­ki ço­cuk­la­rı­mız ara­sın­da da yay­gın­laş­ma­ya baş­la­mış­tır. Ma­ce­ra ara­yış­la­rı, ar­ka­daş çev­re­le­ri, eği­tim­siz­lik ve sos­yo-eko­no­mik ne­den­ler ya­nın­da, uyuş­tu­ru­cu mad­de­le­re ulaş­ma­nın ve el­de et­me­nin ko­lay­lı­ğı da genç­le­ri­mi­zi ve ço­cuk­la­rı­mı­zı bu ba­tak­lı­ğın içi­ne çek­mek­te­dir.

Son yıl­lar­da iş­le­nen suç oran­la­rı­nın ola­ğan üs­tü art­ma­sın­da, uyuş­tu­ru­cu kul­la­nı­mı­nın yay­gın­laş­ma­sı­nın kat­kı­sı inkâr edi­le­mez. Zi­ra uyuş­tu­ru­cu­nun, baş­ka suç­la­rın te­tik­le­yi­ci­si ol­du­ğu bi­lin­mek­te­dir. Ay­nı za­man­da, uyuş­tu­ru­cu üre­ti­mi ve ka­çak­çı­lı­ğı­nın te­rör ör­güt­le­ri için önem­li bir fi­nans kay­na­ğı ol­du­ğu da unu­tul­ma­ma­lı­dır.

Dev­let tüm yurt­taş­la­rı­nı her tür­lü olum­suz­luk­lar­dan ko­ru­mak zo­run­da­dır. As­li gö­rev­le­rin­den bi­ri de bu­dur. Ni­te­kim Ana­ya­sa­nın 58/2 mad­de­si bu yü­küm­lü­lü­ğü be­lirt­mek­te­dir. An­cak, bir çığ gi­bi bü­yü­ye­rek üs­tü­mü­ze ge­len, ço­cuk­la­rı­mı­zı ve genç­le­ri­mi­zi ze­hir­le­yen, top­lu­mu çü­rü­ten bu il­le­te kar­şı, Dev­le­tin gö­rev­le­ri­ni tam ola­rak ye­ri­ne ge­tir­di­ği söy­le­ne­mez.

Tür­ki­ye bir­kaç yıl ön­ce­si­ne ka­dar, uyuş­tu­ru­cu ka­çak­çı­lı­ğı ve sev­ki­ya­tın­da sa­de­ce tran­sit ül­ke iken, ar­tık ay­nı za­man­da önem­li bir üre­ti­ci ül­ke de ol­muş­tur. Do­la­yı­sıy­la Tür­ki­ye bu özel­li­ği ne­de­niy­le uyuş­tu­ru­cu­dan en faz­la za­rar gö­ren ve olum­suz et­ki­le­nen ül­ke­ler ara­sın­da­dır. Alı­nan po­li­si­ye ön­lem­le­re kar­şın, Tür­ki­ye­’­nin uyuş­tu­ru­cu ka­çak­çı­lı­ğı ve sev­ki­ya­tın­da, ne­den ve na­sıl dün­ya­nın önem­li bir tran­sit ül­ke­si ol­du­ğu ve bu­na ila­ve­ten ay­nı za­man­da ne­den ve na­sıl önem­li bir üre­ti­ci ül­ke hâli­ne de gel­di­ği ve uyuş­tu­ru­cu kul­la­nı­mı­nın ço­cuk­la­rı­mız ve genç­le­ri­miz ara­sın­da yay­gın­laş­ma­sı­nın ne­de­ni, TBMM ta­ra­fın­dan ele alı­na­rak, eni­ne bo­yu­na araş­tı­rıl­ma­lı ve ön­lem­le­ri de tes­pit edil­me­li­dir.

Ai­le­ler ve tüm ka­mu­o­yu, ço­cuk­la­rı­nın ge­le­ce­ğin­den en­di­şe­li­dir. Zi­ra so­run ih­mal edi­le­mez ve er­te­le­ne­mez du­ru­ma gel­miş­tir.

So­nuç ola­rak: Uyuş­tu­ru­cu­nun ül­ke­mi­ze han­gi yol­lar­dan ve na­sıl tran­sit gi­riş-çı­kış yap­tı­ğı, bu­na ne­den en­gel olu­na­ma­dı­ğı; son yıl­lar­da Tür­ki­ye­’­nin ne­den önem­li bir üre­ti­ci ül­ke hâli­ne de gel­di­ği; ço­cuk­la­rı­mız ve genç­le­ri­miz ara­sın­da uyuş­tu­ru­cu kul­la­nı­mı­nın ne­den ve na­sıl yay­gın­laş­tı­ğı­nın tes­pi­ti ile alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­ler hak­kın­da Ana­ya­sa­nın 98 ve İçtü­zü­ğün 104. mad­de­le­ri ge­re­ğin­ce bir Mec­lis Araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­nı ta­lep ede­riz.

1- Ah­met Er­sin                                                                                              (İzmir)

2- Ma­lik Ec­der Öz­de­mir                                                                               (Si­vas)

3- Fat­ma Nur Ser­ter                                                                                    (İstan­bul)

4- Eş­ref Ka­ra­ib­ra­him                                                                                  (Gi­re­sun)

5- Te­kin Bin­göl                                                                                           (An­ka­ra)

6- Es­fen­der Kork­maz                                                                                  (İstan­bul)

7- Hik­met Eren­ka­ya                                                                                    (Ko­ca­e­li)

8- Hak­kı Su­ha Okay                                                                                    (An­ka­ra)

9- Şahin Men­gü                                                                                           (Ma­ni­sa)

10- Şev­ket Kö­se                                                                                        (Adı­ya­man)

11- Hü­se­yin Ün­sal                                                                                      (Amas­ya)

12- Öz­lem Çer­çi­oğ­lu                                                                                    (Ay­dın)

13- Ta­ci­dar Sey­han                                                                                                          (Ada­na)

14- Mev­lüt Coş­ku­ner                                                                                   (Is­par­ta)

15- Rı­za Yal­çın­ka­ya                                                                                     (Bar­tın)

16- Gök­han Dur­gun                                                                                     (Ha­tay)

17- En­gin Al­tay                                                                                            (Si­nop)

18- Ca­nan Arıt­man                                                                                        (İzmir)

19- Cev­det Sel­vi                                                                                          (Ko­ca­e­li)

20- Ze­ke­ri­ya Akın­cı                                                                                     (An­ka­ra)

21- Sel­çuk Ay­han                                                                                         (İzmir)

BAŞ­KAN – Bil­gi­le­ri­ni­ze su­nul­muş­tur.

Di­ğer öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

2.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Meh­met Şan­dır ve 21 mil­let­ve­ki­li­nin, su kay­nak­la­rı­nın kul­la­nı­mı ve ko­run­ma­sı ile An­ka­ra­’­da ya­şa­nan su so­ru­nu­nun  araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/7)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Tür­ki­ye­’­nin su kay­nak­la­rı­nın kul­la­nı­mı ve ko­run­ma­sı için alın­ma­sı ge­re­ken ted­bir­le­rin tes­pit edil­me­si,

Bu­gü­ne ka­dar alın­mış ted­bir­le­rin ve su yö­ne­ti­mi po­li­ti­ka­la­rı­nın göz­den ge­çi­ril­me­si,

Bü­yük­şe­hir­le­rin su ih­ti­ya­cı­nın gü­ven­li ve sağ­lık­lı bir şekil­de kar­şı­lan­ma­sı için alın­ma­sı ge­rek­li ted­bir­le­rin be­lir­len­me­si,

An­ka­ra­’­da ya­şa­nan su ke­sin­ti­le­ri­nin se­bep­le­ri­ni, so­rum­lu­la­rı­nı ve çö­züm öne­ri­le­ri­ni,

araş­tır­mak ama­cıy­la Ana­ya­sa­nın 98 in­ci İç Tü­zü­ğün 104 ve 105 in­ci mad­de­le­ri ge­re­ğin­ce Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­nı say­gı­la­rı­mız­la arz ede­riz.

1- Meh­met Şan­dır                                                                                        (Mer­sin)

2- Os­man Ça­kır                                                                                          (Sam­sun)

3- Be­kir Ak­soy                                                                                            (An­ka­ra)

4- Kür­şat Atıl­gan                                                                                         (Ada­na)

5- Ha­kan Coş­kun                                                                                      (Os­ma­ni­ye)

6- Ah­met Du­ran Bu­lut                                                                               (Ba­lı­ke­sir)

7- Mit­hat Me­len                                                                                          (İstan­bul)

8- Me­tin Er­gun                                                                                             (Muğ­la)

9- Meh­met Ser­da­roğ­lu                                                                             (Kas­ta­mo­nu)

10- Mus­ta­fa Enöz                                                                                        (Ma­ni­sa)

11- Ce­ma­led­din Us­lu                                                                                   (Edir­ne)

12- Bey­tul­lah Asil                                                                                      (Es­ki­şe­hir)

13- Alim Işık                                                                                              (Kü­tah­ya)

14- Ze­ki Er­tu­gay                                                                                         (Er­zu­rum)

15- Yıl­dı­rım Tuğ­rul Tür­keş                                                                         (An­ka­ra)

16- İsmet Bü­yü­ka­ta­man                                                                                (Bur­sa)

17- Ah­met Or­han                                                                                        (Ma­ni­sa)

18- Sü­ley­man Nev­zat Kork­maz                                                                   (Is­par­ta)

19- Be­kir Ak­soy                                                                                          (An­ka­ra)

20- Os­man Dur­muş                                                                                   (Kı­rık­ka­le)

21- Mus­ta­fa Ci­han Pa­ça­cı                                                                            (An­ka­ra)

22- Ke­ma­let­tin Nal­cı                                                                                  (Te­kir­dağ)

Ge­rek­çe:

Tür­ki­ye, son kırk yıl­da ye­ral­tı ve ye­rüs­tü su kay­nak­la­rı­nın % 50’si­ni kay­bet­miş­tir. Bir yan­dan ül­ke nü­fu­su ar­tar­ken di­ğer ta­raf­tan da bi­rey­le­rin su kul­la­nım mik­ta­rı art­mak­ta­dır. Nü­fu­sun 80 mil­yo­na ulaş­tı­ğın­da Tür­ki­ye­’­de ki­şi ba­şı­na kul­la­nı­la­bi­lir su mik­ta­rı yıl­da 1100 m3 ola­cak­tır. Bu su mik­ta­rı ile ül­ke­miz su fa­ki­ri bir ül­ke du­ru­mu­na dü­şü­re­cek­tir.

Tür­ki­ye­’­de su­yun % 72’si ta­rım­da, % 18’i ev­ler­de ve % 10’u da sa­na­yi­de kul­la­nıl­mak­ta­dır. Ya­pı­lan he­sap­la­ra gö­re ta­rım, sa­na­yi ve gün­lük ya­şam alan­la­rın­da­ki kul­la­nım mik­ta­rı 2030’lu yıl­lar­da bu gü­nün % 260 faz­la­sı ola­ca­ğı ön­gö­rül­mek­te­dir.

Tür­ki­ye­’­nin su re­zerv­le­ri­ni hız­la tü­ke­ten te­mel fak­tör ola­rak kü­re­sel ısın­ma ve ku­rak­lık gös­te­ril­se de esas se­bep ola­rak su kay­nak­la­rı­mı­zın yan­lış bir şekil­de kul­la­nıl­ma­sı ve yö­ne­til­miş ol­ma­sı­dır. Ka­nun­la­rı­mı­za gö­re, su kay­nak­la­rı­nın ko­run­ma­sı ve kul­la­nıl­ma­sı ko­nu­sun­da ön­ce­lik­le Ta­rım, Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar ile Çev­re ve Or­man Ba­kan­lık­la­rı ile be­le­di­ye­ler yet­ki­li ve so­rum­lu kı­lın­mış­tır.

Su kay­nak­la­rı­mı­zın kul­la­nı­mı ve ko­run­ma­sın­dan bi­rin­ci de­re­ce­de so­rum­lu olan bu ku­rum ve ku­ru­luş­la­rı­mı­zın yö­ne­ti­ci­le­ri, bu gün ula­şı­lan so­nu­cu şu se­bep­le­re bağ­la­ya­rak izah et­me­ye ça­lı­şı­yor­lar:

Şehir iç­me su­yu şebe­ke­le­rin­de % 50-% 70’lik ka­çak­lar bu­lun­mak­ta­dır,

Ta­rım ve sa­na­yi ke­si­min­de ye­ral­tı su­yu kul­la­nı­mı­nın çok yay­gın ve bi­linç­siz ol­du­ğu, bu se­bep-le ye­ral­tı su kay­nak­la­rı­nın hız­la azal­mak­ta ol­du­ğu,

DSİ­’­nin su­la­ma mo­de­li­nin ve ta­kip edi­len po­li­ti­ka­la­rın yan­lış ol­du­ğu,

Ku­rum­sal dü­zen­le­me­le­rin ye­ter­siz­li­ği,

Baş­ta An­ka­ra ol­mak üze­re bü­yük kent­le­ri­miz­de iç­me su­yu ko­nu­sun­da ile­ri­ye dö­nük pro­je­le­rin ye­te­rin­ce ve za­ma­nın­da ge­liş­ti­ri­le­me­di­ği için cid­di sı­kın­tı­la­rın ola­ca­ğı,

Bu­nun ya­nın­da bu hu­sus­la­rın çe­şit­li araş­tır­ma ve ça­lış­ma­la­ra ko­nu ol­du­ğu, çe­şit­li ted­bir­ler öne­-ril­di­ği de bi­lin­mek­te, bun­lar ba­sı­nı­mız­da yer al­mak­ta­dır.

Bu tes­pit ve açık­la­ma­la­ra rağ­men bu ko­nu­lar­da ge­nel­ge­ler ve be­ya­nat­lar ya­yın­lan­ma­sı dı­şın­da et­kin ted­bir­ler alın­dı­ğı­na iliş­kin so­mut adım­la­ra rast­lan­ma­mış­tır.

Ye­rel yö­ne­tim­le­rin bu ko­nu­lar­da yön­len­di­ril­di­ği­ne ve or­tak ya­tı­rım pro­je­le­ri ge­liş­ti­ril­di­ği­ne da­ir bir ema­re de mev­cut de­ğil­dir.

Tür­ki­ye­’­nin baş­ken­ti An­ka­ra­’­da ile­ri­ye dö­nük “An­ka­ra Su Te­mi­ni Pro­je­si” uy­gu­lan­ma­mış, ak­si­ne, kı­sıt­lı su kay­nak­la­rı­nın hız­la tü­ken­me­si­ne yol açan uy­gu­la­ma­lar için­de olun­muş­tur. Bu­nun so­nu­cun­da su kay­na­ğı tü­ke­nen An­ka­ra için Kı­zı­lır­mak neh­rin­den su ge­ti­ril­me­si uy­gu­la­ma­sı­na baş­lan­mış, an­cak bu su­yun sağ­lık­lı olup ol­ma­dı­ğı, su­da­ki sül­fat ora­nı ve Si­vas, Kay­se­ri, Nev­şe­hir ve Kır­şe­hi­r’­de­ki kent­sel ve en­düs­tri­yel atık­la­rın Kı­zı­lır­mak su­yu­na arı­tıl­ma­dan ve­ril­di­ği ba­sın­da yo­ğun tar­tış­ma­la­rın ko­nu­su hâli­ne gel­miş­tir. Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye Baş­ka­nı bu id­di­a­la­rı doğ­ru­lar ma­hi­yet­te Kı­zı­lır­mak su­yu­nun mev­cut suy­la pa­çal edi­le­rek An­ka­ra­’­ya ve­ri­le­ce­ği­ni söy­le­miş­tir. Öte yan­dan özel­lik­le An­ka­ra­’­ya su te­mi­ni ko­nu­sun­da mer­ke­zi yö­ne­tim ve ye­rel yö­ne­tim ara­sın­da tar­tış­ma­lar ve an­laş­maz­lık­lar de­rin bir ko­or­di­nas­yon­suz­lu­ğu or­ta­ya koy­muş­tur.

Di­ğer yan­dan, su kay­nak­la­rı­nın yö­ne­ti­mi açı­sın­dan ül­ke­miz­de so­run bu­lun­ma­dı­ğı, so­ru­nun sa­de­ce ku­rak­lık­tan kay­nak­lan­dı­ğı ko­nu­sun­da da ka­mu­o­yun­da yan­lış bir ka­na­at oluş­tu­rul­mak­ta­dır. Ül­ke­mi­zin bir yıl­da or­ta­la­ma su akış ve ye­ni­le­ne­bi­lir su mik­tar­la­rı, ki­şi ba­şı­na dü­şen kul­la­nı­la­bi­lir su po­tan­si­ye­li gi­bi çe­şit­li kay­nak­lar­da fark­lı ra­kam­lar te­laf­fuz edil­mek­te­dir. Bu­nun­la bir­lik­te, or­tak nok­ta, ül­ke­mi­zin su var­lı­ğı ba­kı­mın­dan zen­gin ol­ma­yan ül­ke­ler ara­sın­da ol­du­ğu­dur. Bu hu­sus, baş­lı ba­şı­na su kay­nak­la­rı­mı­zın ko­run­ma­sı ve kul­la­nı­mı ko­nu­sun­da et­kin ted­bir­ler alın­ma­sı üze­rin­de has­sa­si­yet­le du­rul­ma­sı ge­re­ği­ni or­ta­ya çı­kar­mak­ta­dır.

Ni­te­kim ko­nu­nun öne­mi­ne bi­na­en yü­ce Mec­li­si­miz­de de ik­lim ısın­ma­sı­nın ne­den ol­du­ğu so­run­lar ile su kay­nak­la­rı­mı­zın kul­la­nı­mı ve ko­run­ma­sıy­la il­gi­li ko­nu­la­rı da kap­sa­yan iki araş­tır­ma ko­mis­yo­nu ku­rul­muş­tur. An­cak Ko­mis­yon Ra­por­la­rı TBMM Ge­nel Ku­ru­lun­da gö­rü­şü­le­me­miş­tir.

Söz ko­nu­su Mec­lis Araş­tır­ma Ko­mis­yon­la­rın­da yer alan öne­ri­ler dâhil su kay­nak­la­rı­nın kul­la­nı­mı ve ko­run­ma­sı için alın­ma­sı ge­re­ken ted­bir­le­ri tes­pit et­mek ve bu­gü­ne ka­dar alın­mış ted­bir­le­ri ve Tür­ki­ye­’­nin su yö­ne­ti­mi po­li­ti­ka­la­rı­nı göz­den ge­çir­mek, Bü­yük­şe­hir­le­rin su ih­ti­ya­cı­nın kar­şı­lan­ma­sı için alın­ma­sı ge­rek­li ted­bir­ler ile An­ka­ra­’­da ya­şa­nan su so­ru­nu ve ke­sin­ti­le­ri­nin se­bep­le­ri­ni, so­rum­lu­la­rı­nı ve çö­züm öne­ri­le­ri­ni araş­tır­mak ama­cıy­la Ana­ya­sa­’­nın 98’in­ci ve İç Tü­zü­k’­ün 104 ve 105’in­ci mad­de­le­ri ge­re­ğin­ce Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­nın fay­da­lı ola­ca­ğı ka­na­a­tin­de­yiz.

BAŞ­KAN – Bil­gi­le­ri­ni­ze su­nul­muş­tur.

Di­ğer öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

3.- Te­kir­dağ Mil­let­ve­ki­li Enis Tü­tün­cü ve 38 mil­let­ve­ki­li­nin, Trak­ya ve İstan­bul ilin­de çev­re ko­nu­la­rın­da­ki ge­liş­me­le­rin Er­ge­ne Çev­re Dü­ze­ni Hav­za Pla­nı­na et­ki­le­ri­nin araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/8)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Trak­ya böl­ge­miz, al­dı­ğı aşı­rı göç ve bu­na bağ­lı plan­sız imar uy­gu­la­ma­la­rı ya­nın­da gi­de­rek yo­ğun­la­şan çar­pık sa­na­yi­leş­me, ta­rım­da yan­lış top­rak, su ve zi­rai ilaç kul­la­nı­mı vb. ne­den­ler­le mey­da­na çı­kan sa­na­yi, top­rak, su ve ha­va kir­li­li­ğin­de­ki bo­yut­lar, yö­re­de­ki in­san ve çev­re ya­şa­mı­nı teh­dit eder nok­ta­ya ulaş­mış­tır.

Öte yan­dan Er­ge­ne hav­za­sın­da­ki yer al­tı su se­vi­ye­si her yıl dört-beş met­re düş­mek­te­dir. Is­tran­ca su­la­rı, ko­ru­ma al­tın­da­ki su ba­sar or­man­la­rı, Yıl­dız Dağ­la­rı ve Trak­ya do­ğal ha­ya­tı teh­li­ke al­tın­da­dır. Bu kay­nak­la­rı bes­le­yen Is­tran­ca de­re­le­ri­ne, İstan­bu­l’­un su ih­ti­ya­cı için yıl­lar ön­ce el ko­nul­muş du­rum­da­dır. Trak­ya­’­nın ya­kın ge­le­cek­te bü­yük bir su­suz­luk teh­li­ke­siy­le kar­şı­laş­ma­sı ka­çı­nıl­maz gö­rün­mek­te­dir.

Trak­ya­’­nın ka­na­yan ya­ra­sı olan Er­ge­ne Neh­ri ve Çor­lu De­re­si­’n­de, su ye­ri­ne san­ki ze­hir ak­mak­ta­dır. Kü­kürt­di­ok­sit kir­li­li­ği açı­sın­dan Tür­ki­ye­’­de­ki en kir­li il­ler sı­ra­la­ma­sın­da Te­kir­dağ be­şin­ci sı­ra­da, Edir­ne se­ki­zin­ci sı­ra­da­dır.

Yu­ka­rı­da de­ği­ni­len bu so­run­la­rın ön­ce kon­trol al­tı­na alın­ma­sı, da­ha son­ra çö­zül­me­si ama­cıy­la, Trak­ya Üni­ver­si­te­si ta­ra­fın­dan, Er­ge­ne Hav­za­sı Çev­re Dü­ze­ni Pla­nı ha­zır­lan­mış­tır.

Trak­ya Üni­ver­si­te­sin­ce ya­pı­lan 1/100.000 öl­çek­li Er­ge­ne Çev­re Dü­ze­ni Hav­za pla­nı 2004 yı­lın­da ya­ni 59. Hükûmet dö­ne­min­de Çev­re ve Or­man Ba­kan­lı­ğı ta­ra­fın­dan onay­lan­mış­tır.

Bu plan­da 2020 yı­lı he­def­len­miş ve ge­cik­mey­le de ol­sa, 1/25000 öl­çek­li pla­nın ya­pıl­ma­sı sü­re­ci baş­la­tıl­mış­tır. Bu aşa­ma­da hav­za pla­nı­nın bir hük­mü uya­rın­ca oluş­tu­ru­lan su bir­li­ği –ki, da­ha son­ra Trak­ya Kal­kın­ma Bir­li­ği, ya­ni “TRA­KAB” adı­nı al­mış­tır- kü­çük öl­çek­li plan­la­rın ya­pıl­ma­sı için iha­le­ye çı­ka­rıl­mış­tır. An­cak her ne­den­se iha­le da­ha son­ra ip­tal edil­miş ve 1/25000 öl­çek­li plan ha­zır­la­ma işi, İstan­bul Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye­si­ne (BİM­TAŞ), hem de hu­ku­ka ay­kı­rı bir şekil­de de­vir edil­miş­tir. BİM­TAŞ ise söz ko­nu­su pla­nın ya­pıl­ma­sı­nı ken­di­si­nin bir alt bi­ri­mi olan İstan­bul Met­ro­po­li­ten Plan­la­ma­ya ak­tar­mış­tır. Mü­te­a­ki­ben, İstan­bul Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye­si, TRA­KAB ve Çev­re Or­man Ba­kan­lı­ğı ara­sın­da bir pro­to­kol im­za­lan­mış­tır. Bu pro­to­kol­de “1/100000 öl­çek­li plan üze­rin­de de­ği­şik­lik­ler ya­pı­la­bi­le­ce­ği” hük­mü­ne yer ve­ril­miş­tir.

Ge­li­nen nok­ta­da­ki en­di­şe ve so­run, Er­ge­ne Çev­re Dü­ze­ni Hav­za Pla­nı­’­nın ha­zır­lan­ma ama­cı­nın dı­şı­na kay­dı­rı­la­rak, İstan­bu­l’­un baş ede­me­di­ği so­run­la­rın, de­za­van­taj­lı sa­na­yi­le­rin ve bu­na bağ­lı nü­fus faz­la­sı­nın ive­di­lik­le Trak­ya­’­ya kay­dı­rı­la­rak İstan­bu­l’­un ra­hat­la­tıl­ma­sı ola­sı­lı­ğın­dan kay­nak­lan­mak­ta­dır. Çün­kü, bu üç ilin ta­rım­sal alan­la­rı, do­ğal kay­nak­la­rı, or­man­la­rı, yer al­tı ve yer üs­tü su­la­rı, kı­yı­la­rı ve çev­re de­ğer­le­ri esa­sen, şu an­da da­hi, yok ol­ma teh­li­ke­siy­le kar­şı kar­şı­ya­dır.

Bu çer­çe­ve­de, Trak­ya­’­da­ki üç ili, İstan­bu­l’­un gi­de­rek ağır­la­şan so­run­la­rı­nın çö­zül­me­sin­de ana yük­le­ni­ci ko­nu­mu­na dö­nüş­tür­mek son de­re­ce yan­lış, sa­kın­ca­lı hat­ta teh­li­ke­li bir ter­cih ola­cak­tır.

Yu­ka­rı­da de­ği­ni­len sa­kın­ca­la­rın ve do­ğa­cak so­run­la­rı­nın tes­pi­ti ve bun­la­rın çö­zü­me ka­vuş­tu­rul­ma­sı için ge­re­ken ön­lem­le­rin alın­ma­sı ve doğ­ru po­li­ti­ka­la­rın oluş­tu­rul­ma­sı ama­cıy­la, Ana­ya­sa­nın 98. ve Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si İç Tü­zü­k’­ü­nün 104. ve 105. mad­de­le­ri ge­re­ğin­ce Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­nı arz ede­riz.

1-Enis Tü­tün­cü                                                                                           (Te­kir­dağ)

2-Al­gan Ha­ca­loğ­lu                                                                                      (İstan­bul)

3-Ati­la Emek                                                                                               (An­tal­ya)

4-Bil­gin Pa­ça­rız                                                                                            (Edir­ne)

5-Ah­met Kü­çük                                                                                        (Ça­nak­ka­le)

6-Ra­sim Ça­kır                                                                                              (Edir­ne)

7-Tan­sel Ba­rış                                                                                            (Kırk­la­re­li)

8-Fa­ik Öz­trak                                                                                             (Te­kir­dağ)

9-Tur­gut Di­bek                                                                                          (Kırk­la­re­li)

10-Meh­met Şev­ki Kul­ku­loğ­lu                                                                     (Kay­se­ri)

11-Ab­dur­rez­zak Er­ten                                                                                   (İzmir)

12-Ali ih­san Kök­türk                                                                                (Zon­gul­dak)

13-Eş­ref Ka­ra­ib­ra­him                                                                                 (Gi­re­sun)

14-Rah­mi Gü­ner                                                                                           (Or­du)

15-Feh­mi Mu­rat Sön­mez                                                                           (Es­ki­şe­hir)

16-Bih­lun Ta­may­lı­gil                                                                                  (İstan­bul)

17-Er­gün Ay­do­ğan                                                                                                          (Ba­lı­ke­sir)

18-Gü­rol Er­gin                                                                                             (Muğ­la)

19-Ma­lik Ec­der Öz­de­mir                                                                              (Si­vas)

20-Dur­du Öz­bo­lat                                                                                (Kah­ra­man­ma­raş)

21-Va­hap Se­çer                                                                                           (Mer­sin)

22-Fev­zi To­puz                                                                                            (Muğ­la)

23-Meh­met Fa­tih Atay                                                                                 (Ay­dın)

24-Ali Rı­za Öz­türk                                                                                      (Mer­sin)

25-Şük­ran Gül­dal Mum­cu                                                                            (İzmir)

26-Der­viş Gün­day                                                                                       (Ço­rum)

27-Bay­ram Ali Me­ral                                                                                  (İstan­bul)

28-Hu­lu­si Gü­vel                                                                                          (Ada­na)

29-Ali Rı­za Er­te­mür                                                                                    (De­niz­li)

30-Şina­si Ök­tem                                                                                         (İstan­bul)

31-M. Akif Ham­za­çe­bi                                                                               (Trab­zon)

32-Ali Ok­sal                                                                                                (Mer­sin)

33-Meh­met Ali Öz­po­lat                                                                              (İstan­bul)

34-Sa­cid Yıl­dız                                                                                           (İstan­bul)

35-Ha­lil Ün­lü­te­pe                                                                                 (Af­yon­ka­ra­hi­sar)

36-Me­tin Ari­fa­ğa­oğ­lu                                                                                  (Art­vin)

37-En­sar Öğüt                                                                                            (Ar­da­han)

38-Ra­ma­zan Ke­rim Öz­kan                                                                          (Bur­dur)

39-Mev­lüt Coş­ku­ner                                                                                    (Is­par­ta)

BAŞ­KAN – Bil­gi­le­ri­ni­ze su­nul­muş­tur.

Öner­ge­ler gün­dem­de ye­ri­ni ala­cak ve Mec­lis araş­tır­ma­sı açı­lıp a-çıl­ma­ma­sı ko­nu­sun­da­ki ön gö­rüş­me­ler, sı­ra­sı gel­di­ğin­de ya­pı­la­cak­tır.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, Da­nış­ma Ku­ru­lu­nun bir öne­ri­si var­dır; oku­tup oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

Bu­yu­run.

V.- ÖNE­Rİ­LER

A) DA­NIŞ­MA KU­RU­LU ÖNE­Rİ­LE­Rİ

1.- Gün­dem­de­ki sı­ra­la­ma ile ça­lış­ma gün ve sa­at­le­ri­nin ye­ni­den dü­zen­len­me­si­ne iliş­kin Da­nış­ma Ku­ru­lu öne­ri­si

Da­nış­ma Ku­ru­lu Öne­ri­si

No:9                                                                                                     Ta­ri­hi: 03.10.2007

Da­nış­ma Ku­ru­lu­nun 03.10.2007 Çar­şam­ba gü­nü yap­tı­ğı top­lan­tı­da, aşa­ğı­da­ki öne­ri­le­rin Ge­nel Ku­ru­lun ona­yı­na su­nul­ma­sı uy­gun gö­rül­müş­tür.

 

 

 

 

 

Ey­yüp Ce­nap Gül­pı­nar

 

 

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si

 

 

Baş­ka­nı V.

 

 

 

 

Ni­hat Er­gün

Ke­mal Ana­dol

 

Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si

Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si

 

  Gru­bu Baş­kan­ve­ki­li                               

 Gru­bu Baş­kan­ve­ki­li

 

 

 

 

Ok­tay Vu­ral

Fat­ma Kur­tu­lan

 

Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si

De­mok­ra­tik Top­lum Par­ti­si

               

  Gru­bu Baş­kan­ve­ki­li                                                       Gru­bu Baş­kan­ve­ki­li

 

 

 

 

ÖNE­Rİ­LER:

 1. Da­nış­ma Ku­ru­lu­nun 3.10.2007 Çar­şam­ba gü­nü yap­tı­ğı top­lan­tı­da; Ge­len Kâğıt­lar lis­te­sin­de ya­yım­la­nan ve bas­tı­rı­la­rak da­ğı­tı­lan 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­la­rı-nın 48 sa­at geç­me­den gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis-yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­na alın­ma­sı, 3 Ekim 2007 Çar­şam­ba gün­kü (bu­gün) Bir­le­şim­de bu Kı­sım­da yer alan iş­ler­den 9 un­cu sı­ra­ya ka-dar olan ka­nun ta­sa­rı­la­rı­nın, 4 Ekim 2007 Per­şem­be gün­kü Bir­le­şim­de ise 15 in­ci sı­ra­ya ka­dar olan ka­nun ta­sa­rı­la­rı­nın gö­rüş­me­le­ri­nin ta­mam-lan­ma­sı­na ka­dar Ge­nel Ku­ru­lun ça­lış­ma­la­rı­na de­vam et­me­si ve her iki bir­le­şim­de de baş­ka bir ko­nu­nun gö­rü­şül­me­me­si,

2. Ge­nel Ku­ru­lun top­lan­tı gün­le­rin­den Sa­lı gü­nü­nün de­ne­tim ko­nu­la­rı­na, (Ana­ya­sa­nın sü­re­ye bağ­la­dı­ğı ko­nu­lar ha­riç), Çar­şam­ba ve Per­şem­be gün­le­ri­nin de ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri ile ko­mis­yon­lar­dan ge­len di­ğer iş­le­rin gö­rü­şül­me­si­ne ay­rıl­ma­sı, Sa­lı ve Çar­şam­ba gün­le-rin­de bir­le­şi­min ba­şın­da bir sa­at sü­re ile söz­lü so­ru­la­rın gö­rü­şül­me­si, "Su­nuş­lar" ve işa­ret oyu ile ya­pı­la­cak se­çim­le­rin her gün ya­pıl­ma­sı,

3. 02/10/2007 ta­rih­li ge­len kâğıt­lar lis­te­sin­de ya­yım­la­nan ve Ge­nel Ku­ru­lun 02/10/2007 ta­rih­li Bir­le­şi­min­de okun­muş bu­lu­nan, Baş-ba­kan Re­cep Tay­yip Er­do­ğan hak­kın­da­ki (9/1) esas nu­ma­ra­lı Mec­lis so-ruş­tur­ma­sı öner­ge­si­nin gün­de­min "Özel Gün­dem­de Yer Ala­cak İş­ler" kıs­mı­nın 1 in­ci sı­ra­sın­da yer al­ma­sı ve Ana­ya­sa­nın 100 ün­cü mad­de­si ge­re­ğin­ce so­ruş­tur­ma açı­lıp açıl­ma­ya­ca­ğı hu­su­sun­da­ki gö­rüş­me­le­rin 30/10/2007 Sa­lı gün­kü bir­le­şim­de ya­pıl­ma­sı öne­ril­miş­tir.

BAŞ­KAN – Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­na ge­çi­yo­ruz.

Bi­rin­ci sı­ra­ya alı­nan, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Bos­na Her­sek Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ara­sın­da Tu­rizm Ala­nın­da İş Bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru­’­nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­ya­ca­ğız.

VI.- KA­NUN TA­SA­RI­ VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN

GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

A) KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ

1-.Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Bos­na Her­sek Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ara­sın­da Tu­rizm Ala­nın­da İş Bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/289) ( S. Sa­yı­sı:1) (´)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Bu­ra­da.

Hükûmet? Sa­yın Ba­kan, bu­ra­da­sı­nız.

Ko­mis­yon Ra­po­ru, 1 sı­ra sa­yı­sıy­la bas­tı­rı­lıp da­ğı­tıl­mış­tır.

Ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar Öğüt, Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si Gru­bu adı­na Bur­sa Mil­let­ve­ki­li İsmet Bü­yü­ka­ta­ma­n’­ın söz ta­lep­le­ri şu an­da eli­mi­ze ulaş­mış­tır.

Evet, ilk söz Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar Öğü­t’­e ait­tir.

Bu­yu­run Sa­yın Öğüt. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sü­re­niz yir­mi da­ki­ka.

CHP GRU­BU ADI­NA EN­SAR ÖĞÜT (Ar­da­han) – Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­lar; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hükûme­ti ile Bos­na-Her­sek Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ara­sın­da Tu­rizm Ala­nın­da İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Uy­gu­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı üze­rin­de söz al­mış bu­lu­nu-yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Bos­na-Her­se­k’­te 1996 yı­lın­da ateş­kes sağ­lan­dı an­cak ya­ra­lar ha­len sa­rıl­ma­dı. Yak­la­şık 250 bin şehit, 200 bin­den faz­la ya­ra­lı, bin­ler­ce ka­yıp, sa­kat ve te­ca­vü­ze, iş­ken­ce­ye uğ­ra­mış ma­sum si­vil. Dün­ya­nın dört bir ya­nı­na da­ğıl­mış 1,2 mil­yon ül­ke in­sa­nı, ül­ke için­de ise 1,1 mil­yon mül­te­ci. Ev ve apart­man­la­rı­nın yüz­de 40’ı tah­rip edil­miş. Sa­ray­bos­na­’­da­ki sa­na­yi te­sis­le­ri­nin ta­ma­mı, ül­ke ge­ne­lin­de­ki­le­rin yüz­de 65’i çö­ker­til­miş. Su kay­nak­la­rı, san­tral­ler, yol­lar, köp­rü­ler, ha­ber­leş­me sis­tem­le­ri bom­ba­lan­mış. De­mir yol­la­rı ça­lış­mı­yor. Bi­na, te­sis ve alt­ya­pı­ya ve­ri­len za­ra­rın mad­di de­ğe­ri 80 mil­yar do­la­rı bul­muş­tur. Sa­na­yi üre­ti­mi 1990’da­ki üre­ti­min yüz­de 5’ine ge­ri­le­miş. Ki­şi ba­şı­na millî ge­lir ise 500 do­la­ra düş­müş­tür.

Es­ki Yu­gos­lav­ya Cum­hu­ri­ye­ti­’n­den bi­ri olan Bos­na-Her­sek ül­ke­nin en göz­de böl­ge­siy­di. Sal­dı­rı­lar baş­la­ma­dan ön­ce eko­no­mi­si­nin yüz­de 50’si sa­na­yi­ye da­ya­lıy­dı. Gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la­sı 10,2 mil­yar, ki­şi ba­şı­na millî ge­lir 2.300 do­lar, it­ha­lat 2,9, ih­ra­cat 3,5 mil­yar do­lar­dı. Ya­ni, ül­ke dış ti­ca­re­ti faz­la ve­ri­yor­du.

Bos­na - Her­sek bu­gün, 21 Ara­lık 1995 ta­ri­hin­de Day­ton An­laş­ma­sıy­la oluş­tu­ru­lan ana­ya­sa­ya bağ­lı par­la­men­ter sis­tem­le yö­ne­ti­li­yor. Ül­ke, top­rak­la­rı­nın yüz­de 51,5’ini elin­de tu­tan Bos­na-Her­sek Fe­de­ras­yo­nu ve top­rak­la­rın yüz­de 48,5’ine sa­hip Sırp Cum­hu­ri­ye­ti ol­mak üze­re iki dev­let­çik­ten olu­şu­yor. 10 kan­to­na bö­lü­nen Bos­na - Her­sek Fe­de­ras­yo­nu­’n­da 5 kan­ton Boş­nak­la­ra, 3 kan­ton Hır­vat­la­ra ait. Boş­nak­la­ra ait kan­ton­lar, Tuz­la, Bi­hac, Ze­ni­ka ve Bos­na. Ne­ret­va ve Mer­kez Bos­na kan­ton­la­rı ise Boş­nak-Hır­vat or­tak kan­to­nu­dur.

Mec­lis üye­le­ri­nin üç­te 1’i dev­let için­de dev­let gö­rü­nü­mün­de­ki Bos­na Sırp Cum­hu­ri­ye­tin­den se­çi­li­yor, or­tak, dö­nü­şüm­lü baş­kan­lık sis­te­mi uy­gu­la­nı­yor. Ku­ru­lan kar­ma­şık si­ya­si ya­pı iş­le­yiş­te pek çok sı­kın­tı­ya yol açı­yor, ya­sa­ma, yü­rüt­me ve yar­gı ha­ta­lı bir gö­rü­nüm ser­gi­li­yor. Ne ya­zık ki, dün­ya­da eşi ben­ze­ri gö­rül­me­dik bu ya­pı­ya Boş­nak­lar ra­zı ol­mak zo­run­da bı­ra­kıl­mış­lar­dır.

Bu ül­ke bu­gün top­lam 2,2 mil­yon nü­fu­sa sa­hip. Resmî ve­ri­le­re gö­re nü­fu­sun ya­rı­sı Müs­lü­man Boş­nak; an­cak, halk, bu ora­nın da­ha yük­sek ol­du­ğu­nu be­lir­ti­yor. Ge­ri ka­lan yüz­de 32’lik kı­sım Or­to­doks Sırp­lar­dan, yüz­de 15’i ise Ka­to­lik Hır­vat­lar­dan olu­şu­yor. Sa­vaş­la bir­lik­te yüz bin­ler­ce Boş­nak gö­çe mec­bur bı­ra­kıl­dı­ğı için nü­fus den­ge­si­nin al­tüst edil­di­ği­ni de unut­ma­mak ge­re­ki­yor.

Bos­na - Her­sek, ya­şa­nan soy­kı­rı­mı­nın mad­di ve ma­ne­vi yı­kı­mı­nın ar­dın­dan bu­gün tek­rar aya­ğa kalk­ma­ya, ta­ri­hi, kül­tü­rü, sa­na­tı ve eko­no­mi­siy­le var ol­ma­ya ça­lı­şı­yor. Ta­bir ye­rin­dey­se, sa­vaş, eko­no­mik alan­da de­vam edi­yor. Ara­dan ge­çen on yı­lı aş­kın sü­re­ye rağ­men hâlâ sa­va­şın ya­ra­la­rı ka­pan­ma­mış, tah­rip edi­len alt­ya­pı he­nüz es­ki hâli­ne de ka­vuş­tu­ru­la­ma­mış­tır. Ül­ke, gay­ri­sa­fi yurt içi ha­sı­la­sı 1990’lar­da­ki se­vi­ye­nin ge­ri­sin­de, 2005 ra­kam­la­rı­na gö­re 9,2 mil­yar do­lar se­vi­ye­sin­de; ki­şi ba­şı­na ge­lir, ya­ni, 1990 yı­lın­da­ki se­vi­ye­ye ula­şı­yor.

İhra­cat-it­ha­lat ara­sın­da uçu­rum göz­le­ni­yor; 5,5 mil­yar do­lar­lık it­ha­la­ta kar­şı­lık 1,8 mil­yar do­lar­lık ih­ra­cat söz ko­nu­su. Ya­pı­lan ih­ra­cat 1990 Bos­na­’­sı­nın ya­rı­sı se­vi­ye­sin­de.

Yük­sek dış ti­ca­ret açı­ğı, ca­ri iş­lem­ler açı­ğı­nın, ya­ni, dö­viz açı­ğı­nın yük­sek ol­ma­sı­na yol açı­yor. En bü­yük dış ti­ca­ret açı­ğı, Hır­va­tis­tan, Al­man­ya, Sır­bis­ta­n’­la ya­pı­lan ti­ca­ret­ten kay­nak­la­nı­yor. Her yer bu ül­ke­le­rin mal­la­rıy­la do­lu, Tür­ki­ye­’­nin pa­yı ise kü­çük. 2000’de yüz­de 42 olan dış borç­la­rın millî ge­li­re ora­nı ge­çen yıl yüz­de 30’a ka­dar ge­ri­le­miş, 2005 yı­lı enf­las­yo­nu yüz­de 2,9’a düş­müş­tür. İş­siz­lik ora­nı son de­re­ce yük­sek, özel­lik­le de Boş­nak böl­ge­sin­de. Resmî ra­kam­la­ra gö­re, ül­ke ge­ne­lin­de 644 bin ça­lı­şa­na kar­şı­lık 506 bin iş­siz bu­lu­nu­yor. Or­ta­la­ma ti­ca­ret 350 bin do­lar do­la­yın­da.

2000 yı­lın­dan ön­ce be­lir­siz­lik, is­tik­rar­sız­lık ve mev­zu­at ye­ter­siz­li­ği se­be­biy­le ya­ban­cı ya­tı­rım ol­duk­ça dü­şük se­vi­ye­de ger­çek­leş­miş. Son dört yıl­da özel­leş­tir­me­nin de et­ki­siy­le ya­ban­cı ya­tı­rım­lar­da ar­tış göz­le­ni­yor. 1994’ten bu ya­na 2,5 mil­yar do­la­ra ya­kın ya­ban­cı ser­ma­ye gi­ri­şi sağ­lan­mış.

Eko­no­mi ve Dış Ti­ca­ret Ba­kan­lı­ğı­nın ve­ri­le­ri­ne gö­re ya­ban­cı ya­tı­rım­la­rın ya­rı­dan faz­la­sı ima­lat sa­na­yi­si­ne ge­lir­ken on­dan son­ra­ki en faz­la ya­tı­rım çe­ken sek­tör ban­ka­cı­lık, ti­ca­ret ve hiz­met sek­tö­rü. Yüz­de 33’lük pay­la ya­ban­cı ser­ma­ye ya­tı­rım­la­rın­da ba­şı Slo­ven­ya çe­ki­yor, ar­dın­dan Avus­tur­ya yüz­de 18 ve Hır­va­tis­tan yüz­de 12’yle ge­li­yor; Sır­bis­ta­n’­ın pa­yı yüz­de 5, Tür­ki­ye­’­nin pa­yı ise yüz­de 3’tür.

Bos­na­’­da 285 ka­yıt­lı Türk şir­ke­ti gö­rün­mek­le bir­lik­te bun­la­rın 50 ka­da­rı­nın fa­al ol­du­ğu be­lir­ti­li­yor. Ül­ke­de kâğıt, bis­kü­vi, ma­ya ima­la­tı ya­pan­la­rın ya­nın­da ti­ca­ret­le iş­ti­gal eden az sa­yı­da Türk şir­ket­le­ri  de bu­lu­nu­yor. Di­ğer Bal­kan ül­ke­le­ri ile kı­yas­lan­dı­ğın­da Bos­na­’­da­ki Tür­ki­ye kö­ken­li ya­tı­rım­la­rın az olu­şu dik­ka­ti çe­ki­yor. Türk şir­ket­le­ri de özel­leş­tir­me­de ve bü­yük pro­je­ler­de pek gö­rün­mü­yor. Bu alan­da Slo­ven ve Hır­vat şir­ket­le­ri öne çı­kı­yor. Özel sek­tö­re açı­lan ku­ru­luş­lar ara­sın­da bü­yük Türk şir­ket­le­ri­nin il­gi­si­ni çe­ke­cek te­sis­ler bu­lun­du­ğu­nu be­lir­ten Türk iş ada­mı Na­bi Çi­men, ener­ji ve ula­şım­dan or­man­cı­lı­ğa ka­dar sa­yı­sız ya­tı­rım imkânı ol­du­ğu­nu söy­lü­yor. Bos­na­’­da ya­tı­rım plan­la­rı ya­pan Çi­men, Türk iş adam­la­rı­nın, ya­şa­nan eko­no­mik sa­vaş­ta da Bos­na hal­kı­nın ya­nın­da ol­du­ğu­nu gös­te­ri­yor. Bu da gü­zel, ör­nek bir ça­lış­ma­dır.

Ge­niş ya­tı­rım or­tak­la­rı­na ge­lin­ce de­ğer­li ar­ka­daş­lar, cid­di an­lam­da dış ti­ca­ret açı­ğı ve­ren ül­ke­nin iç pa­za­rın­dan zi­ya­de, ih­ra­ca­tı da te­tik­le­ye­cek ya­tı­rım­la­ra ih­ti­ya­cı bu­lu­nu­yor. Tür­ki­ye, es­ki Yu­gos­lav­ya Cum­hu­ri­yet­le­ri dı­şın­da Bos­na - Her­sek ile ser­best ti­ca­ret an­laş­ma­sı im­za­la­yan tek ül­ke. Bu­na rağ­men, eko­no­mik ve ti­ca­ret iliş­ki­le­ri umu­la­nın ge­ri­sin­de. Ser­best ti­ca­ret an­laş­ma­sı im­za­la­yan di­ğer ül­ke­ler­se Hır­va­tis­tan, Sır­bis­tan, Slo­ven­ya ve Ma­ke­don­ya. Bul­ga­ris­tan, Ro­man­ya ve Ar­na­vut­lu­k’­la ti­ca­ret an­laş­ma­sı im­za­la­mış, fa­kat he­nüz tam iş­ler­lik ka­zan­ma­mış­tır. Bu­nun ya­nın­da ABD ve Ka­na­da da, Bos­na - Her­se­k’­ten ül­ke­le­ri­ne güm­rük­süz ve ko­ta­sız ih­ra­cat imkânı ta­nı­mak­ta­dır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ula­şım ve ener­ji en önem­li ya­tı­rım alan­la­rı ola­rak gö­rü­lü­yor. Av­ru­pa­’­yı Ad­ri­ya­ti­k’­e bağ­la­yan en kı­sa hat Bos­na üze­rin­den ge­çi­yor. Ül­ke, zen­gin akar­su kay­nak­la­rıy­la hid­ro­e­lek­trik ener­ji po­tan­si­ye­li en yük­sek Av­ru­pa ül­ke­le­rin­den. Coğ­ra­fi ya­pı­sı ve yıl bo­yun­ca bol bol ya­ğış al­ma­sı, çok sa­yı­da ba­raj ve san­tral ya­pı­mı­nı müm­kün kı­lı­yor.

Bu­nun dı­şın­da kim­ya­sal ürün­ler, ilaç sa­na­yi­si için de önem­li imkânlar mev­cut. Ge­niş or­man­lar, ah­şap ve ağaç ürün­le­ri sa­na­yi­si için bu­lun­maz bir fır­sat. İla­ve­ten ma­den­ci­lik, gı­da iş­le­me, in­şa­at ve tu­rizm sek­tö­rün­de de pek çok şey yap­mak müm­kün.

Bos­na­’­nın Ad­ri­ya­tik De­ni­zi­’­ne açı­lan 21 ki­lo­met­re­lik kı­yı şeri­di var, fa­kat bir li­ma­nı bu­lun­mu­yor. Bu şerit Hır­va­tis­ta­n’ı da iki­ye bö­lü­yor. Hır­vat­lar bu ke­si­mi dev­re dı­şı bı­rak­mak için, bu kü­çük kı­yı şeri­di­ni çev­re­le­yen ya­rım ada ile ana ka­ra­yı bir­bi­ri­ne bağ­la­ya­cak as­ma köp­rü pro­je­si ha­zır­la­mış. Bos­na­’­nın dün­ya­ya açıl­ma­sı­nı per­de­le­ye­cek bu pro­je­ye Boş­nak­lar şid­det­le kar­şı çık­mak­ta­dır­lar. Ama, gör­dü­ğü­müz ka­da­rıy­la, Hır­vat­lar pro­je­nin haf­ri­yat ça­lış­ma­la­rı­na baş­la­mış bi­le.

1984 Kış Olim­pi­yat­la­rı­na ev sa­hip­li­ği ya­pan ül­ke­nin do­ğal gü­zel­li­ği ve kış spor­la­rı­na uy­gun ik­li­mi tu­rizm sek­tö­rü için iyi bir po­tan­si­yel. Sa­hip ol­du­ğu ta­rihî ve kül­tü­rel zen­gin­lik­le eş­siz bir de­ğer ka­za­nı­yor.

İstan­bu­l’­dan on yıl son­ra, ya­ni 1463 yı­lın­da Fa­tih Sul­tan Meh­met ta­ra­fın­dan fet­he­di­le­rek Ru­me­li eya­le­ti­ne bağ­la­nan Bos­na­’­nın he­men her ka­rı­şı Os­man­lı iz­le­riy­le do­lu. Sa­ray­bos­na, Mos­tar, Trav­nik, da­ha pek çok yer­le­şim bi­ri­mi Ana­do­lu­’­da­ki ço­ğu yer­den da­ha faz­la Os­man­lı ese­ri­ne sa­hip. Hep­si ko­run­muş, sa­hip çı­kıl­mış. Sırp­la­rın ya­kıp yık­tı­ğı eser­le­rin ba­zı­la­rı res­to­re edil­miş, ye­ni­den ya­pıl­mış, ki­mi­le­ri de ya­pıl­ma­yı bek­li­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, baş­kent Bos­na­’­da ti­ca­ret ha­ya­tı­nın kal­bi olan ta­rihî Baş Çar­şı, Ana­do­lu ha­va­sı­nın bol bol te­nef­füs edil­di­ği bir mekân. Ba­kır­cı­lar Çar­şı­sı­’n­da ba­kır lev­ha­la­ra Ana­do­lu de­sen­le­ri nak­şe­di­li­yor. Dört yüz yıl bir­lik­te ya­şa­ma­nın ver­di­ği pek çok or­ta­da de­ğer var. Bu­ra­da “Bu­yu­run” di­ye da­vet edil­di­ği­niz dükkânlar­dan “Al­la­h’­a ema­net” söz­le­riy­le uğur­la­nı­yor­su­nuz.

Mos­tar, bu­ram bu­ram Os­man­lı ko­kan bir kent. Hır­vat top­çu­la­rı­nın yık­tı­ğı ta­rihî Os­man­lı köp­rü­sü ve yer­le bir edi­len mi­na­re­ler ye­ni­den yük­se­li­yor Mos­tar se­ma­la­rın­da. Tür­ki­ye­’­nin de des­te­ğiy­le pek çok ta­rihî eser aya­ğa kal­dı­rıl­mış. Âde­ta bu­na na­zi­re ya­par­ca­sı­na, Hır­vat­lar da Mos­ta­r’­a hâkim bir te­pe­ye, şeh­rin her ta­ra­fın­dan gö­rü­le­cek şekil­de dev haç dik­miş. Şeh­rin so­kak­la­rın­da yer yer Boş­nak­la­rı he­def alan ya­zı­la­ra rast­lı­yor­su­nuz. Bu da gös­te­ri­yor ki, ba­zı ke­sim­ler­de ırk­çı dü­şün­ce hâlen de­vam et­mek­te­dir.

Ara­dan ge­çen on­ca za­ma­na rağ­men, şehir­ler­de, köy­ler­de kal­bu­ra dön­müş, ha­rap ol­muş bi­na­la­ra rast­la­mak müm­kün. Çok sa­yı­da bi­na imkânsız­lık­lar se­be­biy­le ona­rı­la­ma­mış­tır.

Kül­tür tu­riz­mi­nin ya­nın­da, son bir­kaç se­ne­dir kış tu­riz­mi için de se­fer­ler baş­la­mış­tır. Fi­yat­lar ca­zip ol­du­ğu için Avus­tur­ya­’­dan son­ra Bos­na ter­cih edi­li­yor. Bos­na­’­da kış spor­la­rı için iki mer­kez bu­lu­nu­yor, bi­ri Sırp­la­rın elin­de, di­ğe­ri de Boş­nak­lar­da. Türk­ler ge­nel­de Boş­nak böl­ge­le­rin­de­ki te­sis­ler­de kal­ma­yı ter­cih edi­yor­lar.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Air Bos­na, haf­ta­nın her gü­nü, Mos­tar üze­rin­den Sa­ray­bos­na­’­ya se­fer dü­zen­li­yor. Türk Ha­va Yol­la­rı da haf­ta­da üç gün Sa­ray­bos­na­’­ya uçu­yor. Bos­na­’­da Türk­le­rin en çok gel­di­ği şehir baş­kent Sa­ray­bos­na, on­dan son­ra gü­ne­yin­de­ki Mos­tar ve ba­tı­da­ki Trav­nik. Boş­nak ma­kam­la­rı­na gö­re, ge­çen yıl sa­de­ce tu­rist­lik mak­sat­la ge­len Türk va­tan­daş­la­rı­nın sa­yı­sı 10 bi­ni bul­muş. Bu­na iş ve di­ğer mak­sat­lar­la gi­den­ler dâhil de­ğil. Bu sa­yı­nın önü­müz­de­ki yıl­lar­da da­ha da art­ma­sı bek­le­ni­yor.

Bos­na, pek çok ül­ke­ye sa­hip ol­ma­yan ta­bi­i, ta­rihî ve kül­tü­rel zen­gin­li­ğin ya­nın­da yer al­tı ve yer üs­tü kay­nak­la­rı­na da sa­hip ve bu po­tan­si­ye­li bir an ev­vel ha­re­ke­te ge­çir­mek, geç­mi­şin acı ha­tı­ra­la­rı­nı unut­mak de­ğil ama en azın­dan et­ki­sin­den kur­tul­mak is­ti­yor.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­lar; Ko­so­va­’­dan Mos­ta­r’­a, Üs­kü­p’­ten Sa­ray­bos­na­’­ya ka­dar bü­tün Bal­kan­lar yıl­lar­dır hep uzak­ta bir yer­de kal­mış­tı. Tür­ki­ye için Edir­ne­’­nin öte­si ya­ban­cı idi ve bu ya­ban­cı­lık Yu­gos­lav­ya­’­nın yı­kı­lı­şı­na ka­dar sür­dü. Türk in­sa­nı Bal­kan­lar­da ak­ra­ba­la­rı­nın ol­du­ğu­nu Bos­na­’­da­ki sa­vaş­la bir­lik­te ha­tır­la­dı, hem de çok acı bir bi­çim­de ha­tır­la­dı.

So­nuç ola­rak de­ğer­li ar­ka­daş­lar, Hükûme­ti­mi­zin Bos­na - Her­se­k’­e ge­rek­li ya­tı­rım­la­rı sağ­la­ya­ca­ğı­na inan­mak­ta­yız. Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak bu ta­sa­rı­ya evet oyu ve­re­ce­ğiz.

Bos­na - Her­sek­li in­san­la­rı ve siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Te­şek­kür ede­rim.

Ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si adı­na Bur­sa Mil­let­ve­ki­li İsmet Bü­yü­ka­ta­man.

Sa­yın Bü­yü­ka­ta­man bu­yu­run. (MHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MHP GRU­BU ADI­NA İSMET BÜ­YÜ­KA­TA­MAN (Bur­sa) – Sa­yın Baş­kan, say­gı­de­ğer Mec­lis üye­le­ri; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Bos­na Her­sek Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ara­sın­da Tu­rizm Ala­nın­da İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı hak­kın­da Gru­bum adı­na söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Bu ve­si­ley­le yü­ce he­ye­ti­ni­zi en de­rin say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

Ya­kın ta­ri­hi­mi­zin en acı­lı gün­le­ri­ni ya­şa­yan dost ve kar­deş Bos­na -Her­sek ile Tür­ki­ye ara­sın­da tu­rizm ala­nın­da iş bir­li­ği­nin onay­lan­ma­sı, esa­sen kül­tü­rel ve kök­lü bir ma­ziy­le bağ­lı bu­lun­du­ğu­muz ve ata­la­rı­mı­zı si­ne­sin­de ba­rın­dı­ran bu top­rak­lar ile ye­ni­den köp­rü­le­rin ku­rul­ma­sı­na ve­si­le ola­cak­tır. Söz ko­nu­su an­laş­ma ile tu­rizm iliş­ki­le­ri­nin ge­liş­ti­ril­me­si, tu­rizm ku­ru­luş ve bir­lik­le­riy­le iş bir­li­ği, alt­ya­pı in­şa­at­la­rı, mü­te­ah­hit­lik hiz­met­le­ri, or­tak gi­ri­şim­ler, fu­ar­lar, fes­ti­val­ler, ser­gi­ler ve kül­tür haf­ta­la­rı ile kon­gre se­mi­ner­le­ri­nin kar­şı­lık­lı ola­rak dü­zen­len­me­si ve ay­rı­ca tu­rizm sek­tö­rün­de ya­tı­rım­lar için iş bir­li­ği imkânla­rı­nın araş­tı­rıl­ma­sı, bu amaç­la uz­man de­ği­şi­min­de bu­lu­nul­ma­sı, ya­tı­rım imkânla­rı ile il­gi­li ola­rak özel sek­tör fa­a­li­yet­le­ri­nin teş­vik edil­me­si ve tek­nik iş bir­li­ği imkânla­rı­nın de­ğer­len­di­ril­me­si ön­gö­rül­mek­te­dir. Özel­lik­le, kül­tü­rel alan­da iş bir­li­ği imkânla­rı­nın bu­lun­du­ğu Bos­na - Her­sek ile or­tak geç­mi­şi­mi­zi or­ta­ya çı­ka­ra­cak pro­je­ler­le de bu an­laş­ma­nın des­tek­len­me­si ge­rek­mek­te­dir.

Esa­sen, bu an­laş­ma­nın tüm böl­ge ül­ke­le­ri­ne de ör­nek ola­cak şekil­de ge­liş­ti­ril­me­sin­de fay­da var­dır. Boş­nak ağır­lık­lı coğ­raf­ya­da Türk­çe di­li­ne olan il­gi es­ki­den be­ri bi­lin­mek­te­dir. Bu ve­si­ley­le, ül­ke­miz­de öğ­re­nim­le­ri­ni gö­re­rek ül­ke­le­ri­ne dö­nen Boş­nak genç­le­rin de bi­rer kül­tür ata­şe­si ol­du­ğu­nu dü­şü­ne­rek, bu genç­le­rin üze­rin­de has­sa­si­yet­le du­rul­ma­sın­da za­ru­ret var­dır.

Bos­na - Her­se­k’­te­ki okul­la­rın bir kıs­mı ile Ye­ni­pa­zar san­ca­ğı ve ci­va­rın­da Türk di­li­nin seç­me­li ders ola­rak okul­lar­da oku­tu­lu­yor ol­ma­sı, bu an­laş­ma­nın ta­ra­fı­mız­dan geç bi­le ka­lın­dı­ğı­nı gös­ter­mek­te­dir. Türk İş­bir­li­ği Kal­kın­ma İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ik­ti­sa­di iş bir­li­ği pro­je­le­ri ya­nı sı­ra, özel­lik­le, ya­kın ta­rih bir­li­ği­miz üze­ri­ne pro­je­ler ge­liş­tir­me­si ve ge­liş­ti­ri­len pro­je­le­re da­ha çok des­tek ver­me­si ar­zu edil­mek­te­dir.

Bos­na - Her­se­k’­in baş­ken­ti Sa­ray­bos­na­’­da Türk­çe kurs­la­rı açıl­ma­lı ve des­tek­len­me­li­dir. Yi­ne, böl­ge­de­ki ta­rihî eser­le­rin yok ol­ma­sı­nın önü­ne ge­çe­cek en önem­li un­sur olan din adam­la­rı ile Di­ya­net İş­leri Baş­kan­lı­ğı­nın ya­kın te­ma­sı­nın ar­tı­rı­la­rak de­va­mı ge­rek­mek­te­dir. Sa­de­ce Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı burs­la­rı va­sı­ta­sıy­la ge­nel üni­ver­si­te kon­ten­jan­la­rı, dost ül­ke Bos­na - Her­se­k’­in ih­ti­yaç­la­rı­nı kar­şı­la­mak­ta ye­ter­siz ka­lır. Ay­rı­ca, kül­tür, dil ve din alan­la­rın­da yük­sek li­sans ve dok­to­ra burs­la­rı ve­ril­me­li­dir.

Sa­yın Baş­kan, muh­te­rem mil­let­ve­kil­le­ri; gö­nül­lü ku­ru­luş­lar ma­ri­fe­tiy­le bir­çok gü­zel­lik ya­şa­na­bi­le­cek­tir. Bu an­laş­ma, bu ba­kım­dan bir fır­sat oluş­tu­ra­cak­tır. Ay­rı­ca, ül­ke­miz ve Bos­na - Her­sek ara­sın­da mu­ha­ce­ret so­nu­cu Tür­ki­ye­’­ye yer­leş­miş soy­daş­la­rı­mı­zın kat­kı­la­rı, iliş­ki­le­ri­mi­zin ge­liş­ti­ril­me­si için şart­tır. “Ben yap­tım ol­du” ye­ri­ne, mut­la­ka, Türk­çe du­ruş­la­rın­dan ta­viz ver­me­yen bu kar­deş­le­ri­mi­ze Hükûme­ti­miz des­tek ol­ma­lı, ya­pı­la­cak gü­zel iş­ler­de de on­la­rın des­te­ği­ni al­ma­lı­dır.

Bu ve­si­ley­le, an­laş­ma­mı­zın ha­yır­lı ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yor, olum­lu yön­de oy kul­la­na­ca­ğı­mı­zı ifa­de ede­rek, yü­ce Mec­li­si­ni­zi tek­rar say­gı ve hür­met­le­rim­le se­lam­lı­yo­rum. (MHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Bü­yü­ka­ta­man.

AK Par­ti Gru­bu adı­na Çan­kı­rı Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Su­at Kı­nık­lı­oğ­lu.

Bu­yu­run. Sa­yın Kı­nık­lı­oğ­lu (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AK PAR­Tİ GRU­BU ADI­NA SU­AT KI­NIK­LI­OĞ­LU (Çan­kı­rı) – Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hükûme­ti ile Bos­na- Her­sek Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ara­sın­da Tu­rizm İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı hak­kın­da AK Par­ti Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Bu ve­si­ley­le, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hükûme­ti ile Bos­na - Her­sek Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ara­sın­da Tu­rizm İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı, 24 Ka­sım 2004 ta­ri­hin­de An­ka­ra­’­da im­za­lan­mış­tır. Tür­ki­ye ile Bos­na - Her­sek ara­sın­da im­za­la­nan Tu­rizm İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı­’­nın yü­rür­lü­ğe gir­me­siy­le, iki ül­ke ara­sın­da­ki tu­rizm iliş­ki­le­ri­ni ge­liş­tir­mek, ge­rek­li ön­lem­le­ri al­mak, iki ül­ke­nin tu­rizm ku­ru­luş ve bir­lik­le­ri­nin bu yön­de­ki fa­a­li­yet­le­ri­ni ve iş­bir­li­ği­ni teş­vik et­mek müm­kün ola­cak­tır.

Tu­rizm sek­tö­rün­de­ki alt­ya­pı in­şa­at­la­rı, mü­te­ah­hit­lik hiz­met­le­ri, or­tak gi­ri­şim­ler ve ya­tı­rım­lar alan­la­rın­da il­gi­li ku­rum ve ku­ru­luş­lar ara­sın­da iş­bir­li­ği­nin ar­tı­rıl­ma­sı, fu­ar­lar, fes­ti­val­ler, kül­tür haf­ta­la­rı, kon­gre­ler ve se­mi­ner­le­rin de dü­zen­len­me­si teş­vik edi­le­cek­tir.

Tu­rizm sek­tö­rün­de uz­man de­ği­şi­min­de bu­lun­mak, her iki ül­ke­de mev­cut ya­tı­rım ola­nak­la­rı­nın ya­nı sı­ra, sağ­la­nan ya­tı­rım teş­vik­le­ri ko­nu­la­rın­da kar­şı­lık­lı bil­gi­len­dir­me ve ya­tı­rım imkânla­rıy­la il­gi­li ola­rak özel sek­tör fa­a­li­yet­le­ri­ni teş­vik et­mek müm­kün ola­cak­tır. Ulu­sal tu­rizm ida­re­le­ri ve il­gi­li tu­rizm ku­ru­luş­la­rı ara­cı­lı­ğıy­la tu­rizm eği­ti­mi ala­nın­da özel­lik­le tu­rizm en­düs­tri­sin­de is­tih­dam edi­len per­so­ne­li ye­tiş­tir­mek ama­cıy­la tek­nik iş bir­li­ği ala­nın­da imkânlar de­ğer­len­di­ri­le­cek­tir.

Her iki ko­nuş­ma­cı­mı­zın da­ha ön­ce be­lirt­ti­ği gi­bi, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti ile Bos­na - Her­sek Cum­hu­ri­ye­ti ara­sın­da,  özel­lik­le ta­rih­ten ge­len ve 90’lı yıl­lar­da özel­lik­le bu ül­ke­nin ba­şı­na ge­len sı­kın­tı­lı ve he­pi­mi­zi de­rin­den ya­ra­la­yan olay­la­rın ge­tir­miş ol­du­ğu özel bir iliş­ki mev­cut­tur.

Grup ola­rak bu An­laş­ma­’­nın onay­lan­ma­sı le­hin­de oy kul­la­na­ca­ğı­mı­zı ifa­de edi­yor, An­laş­ma­’­nın ül­ke­miz için ha­yır­lı ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Sa­yın Kı­nık­lı­oğ­lu, te­şek­kür ede­rim.

Ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­lan­mış­tır.

Mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si­ni oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

1’in­ci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

TÜR­Kİ­YE CUM­HU­Rİ­YE­Tİ HÜ­KÜ­ME­Tİ İLE BOS­NA HER­SEK BA­KAN­LAR KU­RU­LU ARA­SIN­DA TU­RİZM ALA­NIN­DA İŞ­BİR­Lİ­Ğİ AN­LAŞ­MA­SI­NIN ONAY­LAN­MA­SI­NIN UY­GUN BU­LUN­DU­ĞU­NA DA­İR KA­NUN TA­SA­RI­SI

MAD­DE 1- 24 Ka­sım 2004 ta­ri­hin­de An­ka­ra­’­da im­za­la­nan “Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Bos­na Her­sek Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ara­sın­da Tu­rizm Ala­nın­da İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı”­nın onay­lan­ma­sı uy­gun bu­lun­muş­tur.

BAŞ­KAN – Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

2’nci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 2- Bu Ka­nun ya­yı­mı ta­ri­hin­de yü­rür­lü­ğe gi­rer.

BAŞ­KAN – Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

3’ün­cü mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 3-  Bu Ka­nun hü­küm­le­ri­ni Ba­kan­lar Ku­ru­lu yü­rü­tür.

BAŞ­KAN – Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, ta­sa­rı­nın tü­mü açık oy­la­ma­ya ta­bi­dir.

Açık oy­la­ma­nın şek­li hak­kın­da Ge­nel Ku­ru­lun ka­ra­rı­nı ala­ca­ğım. Açık oy­la­ma­nın elek­tro­nik ci­haz­la ya­pıl­ma­sı­nı oy­la­rı­nı­za arz edi­yo­rum: Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, oy­la­ma için üç da­ki­ka sü­re ve­re­ce­ğim. Bu sü­re için­de sis­te­me gi­re­me­yen üye­le­rin tek­nik per­so­nel­den yar­dım is­te­me­le­ri­ni, bu yar­dı­ma rağ­men de sis­te­me gi­re­me­yen üye­le­rin oy pu­su­la­la­rı­nı oy­la­ma için ön­gö­rü­len üç da­ki­ka­lık sü­re için­de Baş­kan­lı­ğa ulaş­tır­ma­la­rı­nı ri­ca edi­yo­rum.

Ay­rı­ca, vekâle­ten oy kul­la­na­cak ba­kan­lar var ise han­gi ba­ka­na vekâle­ten oy kul­lan­dı­ğı­nı, oyu­nun ren­gi­ni ve ken­di­si­nin ad ve so­ya­dı ile im­za­sı­nı da ta­şı­yan oy pu­su­la­sı­nı, yi­ne oy­la­ma için ön­gö­rü­len üç da­ki­ka­lık sü­re için­de Baş­kan­lı­ğa ulaş­tır­ma­la­rı­nı ri­ca edi­yo­rum.

Oy­la­ma iş­le­mi­ni baş­la­tı­yo­rum.

 (Elek­tro­nik ci­haz­la oy­la­ma ya­pıl­dı)

BAŞ­KAN – Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hükûme­ti İle Bos­na-Her­sek Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ara­sın­da Tu­rizm Ala­nın­da İş Bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı­’­nın açık oy­la­ma so­nuç­la­rı­nı açık­lı­yo­rum:

Oy­la­ma­ya ka­tı­lan mil­let­ve­ki­li : 218

Ka­bul                                        : 218 (x)

Böy­le­ce, ta­sa­rı ka­bul edil­miş ve ka­nun­laş­mış­tır.

KA­MER GENÇ (Tun­ce­li) – Sa­yın Baş­kan, kâğıt gön­der­dik efen­dim, kâğıt gön­der­dik. Hep­si­ni top­la­yın, ace­le­niz ne ya­ni!

BAŞ­KAN – Ta­sa­rı ka­bul edil­miş ve ka­nun­laş­mış­tır.

İti­raz se­si­ni yük­sel­ten Sa­yın Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Ka­mer Gen­ç’­in de­di­ği şekil­de bu­ra­ya ge­len pu­su­la­lar dâhil edil­miş­tir, bil­gi­le­ri­ni­ze su­na­rım.

Böy­le­ce, ka­bul edi­len ta­sa­rı­nın, ka­nun­la­şan ta­sa­rı­nın, her iki ül­ke için, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hükûme­ti­miz, dev­le­ti­miz ve Bos­na-Her­sek için ha­yır­lar ge­tir­me­si­ni di­li­yo­rum.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, 2’nci sı­ra­ya alı­nan, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Mol­do­va Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Eko­no­mik İş­bir­li­ği­ne Da­ir Mu­ta­ba­kat Zap­tı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru­’­nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­lı-yo­ruz.

2. - Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Mol­do­va Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Eko­no­mik İş­bir­li­ği­ne Da­ir Mu­ta­ba­kat Zap­tı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/290) (S. Sa­yı­sı:2)  (xx)

BAŞ­KAN – Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

Ko­mis­yon ra­po­ru, 2 sı­ra sa­yı­sıy­la bas­tı­rı­lıp da­ğı­tıl­mış­tır.

Ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de, AK Par­ti Gru­bu adı­na An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Zey­nep Da­ğı ve Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si Gru­bu adı­na De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Emin Ha­luk Ay­ha­n’­ın söz ta­lep­le­ri var­dır.

İlk söz, AK Par­ti Gru­bu adı­na, An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Zey­nep Da­ğı­’­nın.

Sa­yın Da­ğı, bu­yu­run efen­din. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AK PAR­Tİ GRU­BU ADI­NA ZEY­NEP DA­ĞI (An­ka­ra) – Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Mol­do­va Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Eko­no­mik İş­bir­li­ği­ne Da­ir Mu­ta­ba­kat Zap­tı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı üze­rin­de AK Par­ti Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Bu ve­si­ley­le, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Türk iş bir­li­ği ve Kal­kın­ma İda­re­si Baş­kan­lı­ğı, baş­ta Türk di­li­nin ko­nu­şul­du­ğu cum­hu­ri­yet­ler ve Tür­ki­ye­’­ye kom­şu ül­ke­ler ol­mak üze­re, ge­liş­me yo­lun­da­ki ül­ke­le­rin kal­kın­ma­la­rı­na yar­dım­cı ol­mak, bu ül­ke­ler­le eko­no­mik, ti­ca­ri, sos­yal, kül­tü­rel, eği­tim, bi­lim ve çev­re alan­la­rın­da­ki iş bir­li­ği­ni pro­je­ler ve prog­ram­lar ara­cı­lı­ğıy­la ge­liş­tir­mek ama­cıy­la hiz­met ver­mek­te ve bu hiz­met­le­ri sağ­lar­ken de iş bir­li­ği ya­pı­lan ül­ke­ler­le iki­li an­laş­ma­lar im­za­la­mak­ta­dır.

Bu çer­çe­ve­de Baş­kan­lı­ğın Mol­do­va Cum­hu­ri­ye­ti­’­ne yö­ne­lik tek­nik yar­dım hiz­met­le­ri­ni sağ­lık­lı yü­rüt­me­si­ni te­mi­nen bir an­laş­ma­nın im­za­lan­ma­sı­nın uy­gun ola­ca­ğı ka­na­a­ti ha­sıl ol­muş ve ge­rek­li izin­ler alın­mak su­re­tiy­le, 19 Ekim 2004 ta­ri­hin­de, mek­tup te­a­ti­siy­le, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hükûme­ti ile Mol­do­va Cum­hu­ri­ye­ti Hükûme­ti Ara­sın­da Eko­no­mik İş­bir­li­ği­ne Da­ir Mu­ta­ba­kat Zap­tı im­za­lan­mış­tır.

Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; bu ta­sa­rı ile iki ül­ke­nin ulu­sal mev­zu­at­la­rı­na uy­gun ola­rak, alt­ya­pı, özel­leş­tir­me, su­la­ma, ta­rım ve hay­van­cı­lık, en­düs­tri­yel te­sis­le­rin re­ha­bi­li­tas­yo­nu, ta­rım­sal ti­ca­ret ve ta­rım­sal en­düs­tri­si de dâhil ol­mak üze­re, kü­çük ve or­ta öl­çek­li iş yer­le­ri­nin ge­liş­ti­ril­me­si, tu­rizm, sağ­lık, çev­re, bi­lim­sel ve kül­tü­rel iş bir­li­ği ener­ji komp­lek­si­nin ge­liş­ti­ril­me­si ve ben­ze­ri ko­nu­lar­da iş bir­li­ği yap­ma­yı amaç­la­mak­ta­dır.

Grup ola­rak, bu ta­sa­rı­nın onay­lan­ma­sı le­hin­de oy kul­la­na­ca­ğı­mı­zı ifa­de edi­yor, an­laş­ma­nın her iki ül­ke için de ha­yır­lı ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­ruz.

Say­gı­la­rım­la. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Te­şek­kür ede­rim.

Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si Gru­bu adı­na, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Emin Ha­luk Ay­han.

Sa­yın Ay­han, bu­yu­run. (MHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MHP GRU­BU ADI­NA EMİN HA­LUK AY­HAN (De­niz­li) – Sa­yın Baş­kan, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin de­ğer­li üye­le­ri; he­pi­ni­zi Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si ve şah­sım adı­na say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Dı­şiş­le­ri Ba­kan­lı­ğın­ca ha­zır­la­nan ve Baş­kan­lı­ğı­nı­za ar­zı Ba­kan­lar Ku­ru­lun­ca ka­rar­laş­tı­rı­lan Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Mol­do­va Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Eko­no­mik İş­bir­li­ği­ne Da­ir Mu­ta­ba­kat Zap­tı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı hak­kın­da gö­rüş­le­ri­mi­zi arz et­mek için söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum.

Ger­çek­ten, ta­sa­rı met­nin­de yer alan şek­liy­le, Tİ­KA ta­ra­fın­dan, ön­ce­lik­le Türk di­li­nin ko­nu­şul­du­ğu cum­hu­ri­yet­ler baş­ta ol­mak üze­re, Tür­ki­ye­’­ye kom­şu ül­ke­le­rin kal­kın­ma­la­rı­na yar­dım­cı ol­mak ve bu ül­ke­le­rin eko­no­mik, ti­ca­ri, soy­sal, kül­tü­rel, eği­tim, bi­lim ve çev­re ko­nu­la­rın­da­ki iş bir­li­ği­ni ge­liş­tir­mek hu­su­sun­da­ki gay­ret ve ça­ba­la­rı­nın des­tek­len­me­si ge­rek­mek­te­dir.

19 Ekim 2004 ta­ri­hin­de im­za­la­nan Mu­ta­ba­kat Zap­tı­’n­dan da an­la­şı­la­ca­ğı üze­re, ay­rı­ca alt­ya­pı, özel­leş­tir­me, su­la­ma, ta­rım ve hay­van­cı­lık, ta­rım­sal ti­ca­ret, kü­çük ve or­ta öl­çek­li iş yer­le­ri­nin ge­liş­ti­ril­me­si, tu­rizm, sağ­lık, çev­re, bi­lim­sel ve kül­tü­rel iş bir­li­ği, ener­ji komp­leks­le­ri­nin ge­liş­ti­ril­me­si­ne ila­ve ola­rak, ben­ze­ri ko­nu­lar­da iş bir­li­ği­nin ya­pıl­ma­sı­nın amaç­lan­dı­ğı hu­sus­la­rı yer al­mak­ta­dır.

An­cak, bu­ra­da üze­rin­de önem­le du­rul­ma­sı ge­re­ken hu­sus­lar­dan bi­ri­si, bu ka­dar ge­niş sek­tör ve ala­nın ne­den se­çil­di­ği­ne da­ir en kü­çük bir hu­su­sun ge­rek­çe­de bu­lun­ma­yı­şı­dır. Üze­rin­de önem­le du­rul­ma­sı ge­re­ken di­ğer bir hu­sus ise, Hükûme­tin ko­nu­ya yak­la­şı­mın­da­ki du­yar­lı­lık şek­li­dir. 19 Ekim 2004 ta­ri­hin­de Mu­ta­ba­kat Zap­tı im­za­lan­mış, ne­re­dey­se an­laş­ma için be­lir­le­nen ge­çer­li­lik sü­re­si dol­mak üze­re fa­kat ta­sa­rı hâlâ ya­sa­la­şa­ma­mış.

Mu­ta­ba­kat Zap­tı­’­nın 2’nci mad­de­sin­de, bu zap­tın, im­za­lan­mış ol­du­ğu ta­rih­ten iti­ba­ren ge­çi­ci ola­rak uy­gu­la­na­ca­ğı ifa­de edil­mek­te­dir. Bu ka­dar ge­niş kap­sam­lı bir ala­nı ih­ti­va eden bir hu­su­sun hu­ku­ki ze­mi­ni­nin ta­mam­lan­ma­dan ne ka­dar me­sa­fe ka­te­di­le­bi­le­ce­ği­ni an­la­mak, bi­zim açı­mız­dan, an­cak Hükûmet üye­le­ri­nin, bu hu­sus­ta ça­lış­ma­la­rı­nın han­gi aşa­ma­lar­dan geç­ti­ği­ni ve han­gi aşa­ma­la­ra ulaş­tı­ğı­nı yü­ce Mec­li­si bil­gi­len­dir­me­siy­le müm­kün ola­bi­lir. Ak­si tak­dir­de, sa­de­ce, Par­la­men­to­da sa­yı­sal ço­ğun­lu­ğa da­ya­lı ola­rak, “Ben bu işin ya­sal pro­se­dü­rü­nü ta­mam­la­rım.” an­la­yı­şıy­la, bu olay­la­rın sa­de­ce hu­ku­ki alt­ya­pı­sı­nın ta­mam­lan­ma­sı­nı sağ­lar.

İşin ya­sal pro­se­dü­rü­nün ge­cik­me­si, bu işe ve­ri­len öne­mi gös­te­rir. Di­ğer bir ifa­dey­le, mu­ha­tap­la­rı­nız ta­ra­fın­dan öy­le an­la­şı­lır. Da­ha da öte­sin­de, ya­sa­laş­ma­yan bir mu­ta­ba­kat zap­tı­nın yü­rür­lük­ten kalk­ma ta­ri­hin­den bir sü­re ön­ce fe­sih ih­ba­rı ya­pıl­ma­dı­ğı tak­dir­de sü­re­nin beş yıl da­ha uza­ma­sı ön­gö­rül­mek­te­dir ki ne­re­dey­se an­laş­ma sü­re­si dol­mak üze­re olan Mu­ta­ba­kat Zap­tı­’­nın hâlâ ya­sa­laş­ma­dan sü­re­si­nin oto­ma­tik ola­rak uza­ma­sı aşa­ma­sı­na ge­lin­miş­tir.

Mu­ta­ba­kat Zap­tı­’n­da yer alan hu­sus­lar, stan­dart ve ben­zer ül­ke­le­rin hep­si­ne mi uy­gu­lan­mak­ta­dır yok­sa o ül­ke­le­rin özel­lik­le­ri­ne gö­re mi se­çil­mek­te­dir?

Bir di­ğer ko­nu ise Tİ­KA­’­nın bu ka­dar ge­niş bir alan­da, her ko­nu­ya iliş­kin işi yü­rü­te­bi­le­cek tek­nik ve per­so­nel do­na­nı­mı­na ve ka­pa­si­te­si­ne sa­hip olup ol­ma­dı­ğı hu­su­su­dur. Tİ­KA, yok­sa ko­or­di­nas­yon gö­re­vi mi sağ­la­ya­cak­tır? Bu hu­sus­lar çok açık de­ğil­dir.

Yu­ka­rı­da­ki ko­nu­lar önem arz et­mek­te­dir.  Ak­si tak­dir­de, ya­sa­la­şa­cak ta­sa­rı ekin­de­ki met­nin uy­gu­la­ma şan­sı­nın ol­ma­ya­bi­le­ce­ği ve­ya hâlen ol­ma­dı­ğı gi­bi bir iz­le­nim or­ta­ya çı­ka­bi­lir.

Bü­tün bu hu­sus­la­rı di­le ge­tir­me­miz­de­ki ka­sıt, bu tür an­laş­ma­lar­da dik­kat edil­me­si ge­re­ken hu­sus­la­rın ba­şın­da be­lir­le­nen alt baş­lık ve­ya se­çi­len ko­nu­la­rın ken­di ül­ke­miz için­de­ki ge­liş­me­le­rin­de de fev­ka­la­de müs­pet ge­liş­me­le­rin ol­ma­sı ge­re­kir, la­zım­dır da. Kal­dı ki mu­ta­ba­kat met­nin­de sa­yı­lan hu­sus­lar­la sı­nır­lı ka­lın­ma­ya­ca­ğı da be­yan edil­mek­te­dir.

Bu­gün an­laş­ma eko­no­mik baz­lı ol­ma­sı ne­de­niy­le, bu­gün ül­ke­miz­de­ki eko­no­mik du­rum­dan da kı­sa­ca, ana baş­lık­lar hâlin­de de­ğin­mek is­ti­yo­rum: Bü­yü­me­nin gel­di­ği nok­ta bel­li­dir, bü­yü­me ar­tı­şı düş­me gös­ter­miş­tir, iş­siz­lik mey­dan­da­dır, ih­ra­cat ar­tı­şın­da se­vi­nil­mek­le bir­lik­te, Hükûmet Prog­ra­mın­da da­hi it­ha­lat pas ge­çil­miş­tir.

Bu hu­sus­la­rı faz­la uzat­ma­dan bir­kaç ör­nek­le açık­la­ma­ya gay­ret ede­ce­ğim: Ta­rım ve hay­van­cı­lık pe­ri­şan hal­de­dir. Si­vil top­lum ör­güt­le­ri iş­le­ri­ni çok iyi ta­kip ede­rek, il­le­rin­den ken­di­le­riy­le il­gi­li müs­pet ad­de­di­le­cek hu­sus­lar­da teş­vik kap­sa­mı­na alı­nıp alın­ma­dı­ğı­nı ta­kip et­mek­te­dir­ler. Ni­te­kim, AB’­ye ka­tı­lım ön­ce­si ma­li yar­dım­lar kap­sa­mın­da yü­rü­tü­len Ta­rım­sal ve Kır­sal Kal­kın­ma Prog­ra­mı­’­na alın­ma­ya­cak­la­rı­nı tes­pit eden il­ler­de­ki si­vil top­lum ör­güt­le­ri kap­sa­ma alın­mak için bü­yük gay­ret sarf et­mek­te­dir­ler. De­mek ki, ül­ke için­de bu tür prob­lem­ler hâlâ çö­zül­me­miş­tir.

Bu­ra­da, si­vil top­lum ör­gü­tü ola­rak bu tür pro­je­ler­de il­le­ri­nin yer al­ma­sı için gay­ret sarf eden, özel­lik­le De­niz­li Sa­na­yi Oda­sı, Zi­ra­at Oda­sı ve Ti­ca­ret Bor­sa­sı yet­ki­li­le­ri­nin gös­ter­di­ği du­yar­lı­lık­la­rı tak­di­re şayan gö­rü­yo­rum, tak­dir­le iz­le­di­ği­mi de ifa­de et­mek is­ti­yo­rum.

Su­la­ma sis­tem­le­ri ko­nu­sun­da ül­ke­nin hâli mey­dan­da­dır. Onun da öte­sin­de kent­ler­de, kent­le­re su ula­şı­mın­da prob­lem­le­rin ne ka­dar art­tı­ğı ve bu ko­nu­da alı­nan ted­bir­le­rin ne ka­dar ye­ter­siz ol­du­ğu­nun or­ta­ya çık­ma­sı­dır. Ni­te­kim, An­ka­ra ilin­de bi­le, An­ka­ra için be­le­di­ye ile DSİ­’­nin ne ka­dar fark­lı nok­ta­lar­da ol­du­ğu açık­ça gö­rül­müş­tür an­cak on­la­rın bir­bir­le­riy­le çe­liş­me­si so­ru­nu or­ta­dan kal­dır­ma­mak­ta­dır.

Mu­ta­ba­kat Zap­tı­’n­da ener­ji komp­lek­si de yer al­mak­ta­dır. Ül­ke­de­ki ener­ji prob­le­mi­nin gel­di­ği nok­ta da or­ta­da­dır. Yet­ki­li­ler to­pu ki­me ata­ca­ğı­nı şaşır­mak­ta­dır­lar. Bir de da­ğı­tı­mın özel­leş­ti­ril­me­si­nin Sa­yın Baş­ba­kan ta­ra­fın­dan er­te­len­di­ği­nin du­yu­rul­ma­sın­dan son­ra il­gi­li Sa­yın Ba­kan ta­ra­fın­dan mu­ha­bir­ler­den öğ­re­nil­me­si ko­nu­ya ve­ri­len öne­min cid­di­ye­ti­ni gös­ter­mek­te­dir.

Üze­rin­de dur­mak is­te­di­ğim di­ğer bir hu­sus ise dış ti­ca­re­ti ge­liş­tir­me­nin, bir pro­je baş­lı­ğı al­tın­da, bu Mu­ta­ba­kat Zap­tı­’n­da bu­lun­ma­ma­sı­dır. Bi­lin­di­ği gi­bi, ih­ra­cat ka­mu­o­yu önün­de gün­de­me yo­ğun bir şekil­de ge­ti­ril­mek­te, it­ha­lat ve iç pi­ya­sa­da yap­tı­ğı tah­ri­bat ka­mu­o­yu­nun dik­ka­tin­den âde­ta ka­çı­rıl­mak­ta­dır. Hü­kü­met Prog­ra­mın­da bi­le pas ge­çil­miş­tir. AKP İkti­da­rı dö­ne­min­de 2003 yı­lı ba­şın­dan 2007 yı­lı Ağus­tos ayı so­nu­na ka­dar ül­ke­nin dış ti­ca­ret açı­ğı 200 mil­yar do­la­ra yak­laş­mış­tır, ca­ri iş­lem­ler açı­ğı da 100 mil­yar do­lar­la­ra yak­laş­mak­ta­dır. İhra­ca­tın it­ha­la­tı kar­şı­la­ma ora­nı ağus­tos ayın­da yüz­de 58’le­re ge­ri­le­miş­tir. Kur­lar­da­ki ge­liş­me­ler de ge­rek dış ti­ca­ret ge­rek­se ca­ri iş­lem­ler den­ge­si açı­ğı­nın art­ma­sı­na kat­kı sağ­la­ya­cak­tır. Uy­gu­la­nan po­li­ti­ka­lar sa­na­yi­yi dı­şa ba­ğım­lı ha­le ge­tir­mek­te­dir.

Di­ğer ta­raf­tan, son gün­ler­de ye­ni gün­dem­de yer alan “re­zerv ça­pa­sı” hu­su­su var­dır. Şayet böy­le bir şeyin ger­çek­li­li­ği va­ki ise da­ha ön­ce, sa­de­ce ka­mu­nun fa­iz öde­me­le­ri­ni ga­ran­ti al­tı­na al­mak is­te­yen­ler, şim­di, özel ve ka­mu­nun dış bor­cu­nun ta­ma­mı­nın öden­me­si­ni ga­ran­ti al­tı­na al­mak is­te­mek­te­dir­ler. Bu du­rum, eko­no­mi­nin kı­rıl­gan­lı­ğı­nı ve gel­di­ği nok­ta­yı gös­ter­me­si açı­sın­dan önem arz et­mek­te­dir.

Mu­ta­ba­kat met­nin­de ek­sik gör­dü­ğüm ila­ve bir önem­li hu­sus ise is­tih­dam ko­nu­su­dur, bu ko­nu­nun bu­lun­ma­yı­şı­dır. Bu, bi­zim ül­ke­miz açı­sın­dan da önem­li­dir. Mol­do­va­’­dan in­san­lar zor şart­lar al­tın­da Tür­ki­ye­’­de ça­lış­mak­ta­dır. İçe­ri­de ise is­tih­dam kay­bı söz ko­nu­su­dur. Bu­nu ila­ve et­ti­ği­miz­de, is­tih­dam ko­nu­su­nun il­gi­li­ler ta­ra­fın­dan gö­rü­şül­me­si­nin uy­gun ola­ca­ğı­nı dü­şün­mek­te­yiz.

Sa­yın Baş­kan, say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (MHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Te­şek­kür ede­rim.

KA­MER GENÇ (Tun­ce­li)  - Sa­yın Baş­kan, ki­şi­sel söz is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN –  Ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de şah­sı adı­na Tun­ce­li Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ka­mer Genç.

Bu­yu­run. 

Sü­re­niz 10 da­ki­ka.

KA­MER GENÇ (Tun­ce­li) – Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Dev­le­ti ile Mol­do­va Cum­hu­ri­ye­ti Hükûme­ti Ara­sın­da Ya­pı­lan Eko­no­mik İş­bir­li­ği­ne Da­ir Pro­to­ko­lün Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir An­laş­ma üze­rin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Şim­di, ta­bii geç­miş Par­la­men­to uy­gu­la­ma­la­rı­nı siz bil­me­di­ği­niz için, ta­bii da­ha ön­ce de bu­ra­da, bi­raz da, ma­jes­te­le­ri­nin mu­ha­le­fe­ti­ne de alış­tı­ğı­nız için bun­dan son­ra ta­bi­i böy­le ko­nuş­ma­la­rı bi­raz ya­dır­ga­mış ola­bi­lir­si­niz. Geç­miş­te ben Mec­lis Baş­kan Ve­ki­li ola­rak o kür­sü­de otur­du­ğum za­man, bu­ra­da, Fa­zi­let ve Re­fah Par­ti­li­ler, bü­tün an­laş­ma­la­rın yü­rür­lük ve ya­yın mad­de­le­ri üze­rin­de da­hi ol­mak üze­re son ana ka­dar söz alır­lar­dı, her bi­ri­si üze­rin­de o za­man ve­ril­me­si ge­re­ken öner­ge­le­ri ve­rir­ler­di, bü­tün hak­la­rı­nı kul­la­nır­lar­dı.

Şim­di, sev­gi­li mil­let­ve­kil­le­ri, ben, da­ha ön­ce Mec­lis Baş­kan Ve­ki­li ola­rak Mol­do­va­’­ya bir ge­zi yap­mış­tım. Ora­da Ga­ga­vuz Türk­le­ri­nin ya­şa­dı­ğı bir böl­ge var. O böl­ge ger­çek­ten çok mah­ru­mi­yet böl­ge­si olan bir böl­ge. Da­ha ön­ce o za­man­ki Cum­hur­baş­ka­nı Sü­ley­man De­mi­rel ora­ya git­miş, ta­bi­i su yok, çok mah­ru­mi­yet böl­ge­si bir yer, de­miş ki: “ Ve­rin bun­la­ra 35 mil­yon do­lar.” İş­te, su­yu­nu, bir­ta­kım hiz­met­le­ri­ni yap­sın­lar di­ye. Biz git­ti­ği­miz­de, ha­ki­ka­ten, bir baş­kan­la­rı var­dı, çok se­fil bir ma­sa­sı var­dı, çok il­kel bir bi­na­da otu­ru­yor­du. Bi­ze de­di­ler ki: “Ya herhâlde pa­ra­la­rı siz ver­di­niz fa­kat bi­zim ida­re­ci­ler ye­miş.” Fa­kat so­nun­da araş­tır­dık ki, o pa­ra da­ha ve­ril­me­miş, ama da­ha son­ra o pa­ra ve­ril­di, herhâlde su me­se­le­si hal­le­dil­di.

Bu ve­si­ley­le şunu be­lirt­mek de is­ti­yo­rum sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri: Şim­di, bi­li­yor­su­nuz, 2004 Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ğin­de Ana­ya­sa­’­ya, ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma­la­rın te­mel hak ve öz­gür­lük­ler­le il­gi­li hü­küm­le­ri­nin Ana­ya­sa­’­nın da­hi üs­tü­ne ge­çe­ce­ği­ne da­ir bir kav­ram ge­ti­ril­di, bir hü­küm ge­ti­ril­di. Bu ta­bi­i doğ­ru mu yan­lış mı? Her ko­nu­da ay­rı ay­rı tar­tış­mak la­zım.

Şim­di, ev­ve­la, bir Mec­lis Baş­kan­lık Di­va­nı­nın, Mec­lis Baş­ka­nı­nın tu­tu­mu­nu eleş­tir­mek is­ti­yo­rum. Ba­kın, İç Tü­zü­k’­ün 52’nci mad­de­si­ne gö­re, ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri gün­de­me gir­dik­ten kırk se­kiz sa­at geç­me­den gö­rü­şül­mez. Evet, Da­nış­ma Ku­ru­lu bu­nun ak­si­ni ka­rar­laş­tı­rır. Ama, bu ta­sa­rı­lar bi­ze da­ha bu­gün, şim­di ye­ni is­te­dik, bu­ra­ya gel­di. Biz bu­ra­da par­la­men­te­riz. Ola­bi­lir, ya­ni siz çok ace­le­ye ge­ti­re­bi­lir­si­niz, ama ba­kın, mil­let­ve­kil­le­ri­nin bun­la­rı in­ce­le­me­si la­zım. Mil­let­ve­ki­li­nin in­ce­le­me­di­ği ka­nun­la­rı bu­ra­da ge­ti­rip de sü­rat­le çı­kar­ma­nın bir an­la­mı yok. Bun­la­rı za­ma­nın­da mil­let­ve­kil­le­ri­ne da­ğı­tın. Mil­let­ve­kil­le­ri bun­la­rı in­ce­le­sin. Ace­le­miz yok. Ya­ni, ge­re­kir­se is­te­di­ği­niz za­man Par­la­men­to­yu uzun za­man ça­lış­tı­ra­lım. Ama, mil­let­ve­kil­le­ri­nin da­ha in­ce­le­me­si­ne mey­dan ver­me­de­n… İş­te, ben mu­ha­le­fet par­ti­le­ri­ne de hay­ret edi­yo­rum, ni­ye bu­nu Da­nış­ma Ku­ru­lun­da ka­bul edi­yor­su­nuz ki kar­de­şim? Da­nış­ma Ku­ru­lun­da ge­tir­sin, ik­ti­dar ken­di­si­nin ço­ğun­lu­ğu­na da­ya­na­rak bu­nu çı­kar­sın. Ama, siz de lüt­fen bun­la­ra bu ka­dar da mü­sa­ma­ha gös­ter­me­yin. Efen­dim, ka­nun­la­rı he­men ge­ti­rin, çı­ka­rın. Bun­lar, bu Par­la­men­to­nun say­gın­lı­ğı­na göl­ge dü­şü­rür.

İkin­ci­si, özel­lik­le bu Hükûme­ti ida­re eden­le­rin ba­zen, za­man za­man gi­dip de böy­le dış ül­ke­ler­de bol ke­se­den, iş­te dev­let pa­ra­sın­dan pa­ra da­ğıt­tık­la­rı­nı bi­li­yo­ruz. Lüt­fen bu ge­le­nek­le­ri­ni terk et­sin­ler. Ba­kın, Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri, o ka­dar, dün­ya­nın en zen­gin ül­ke­si, 17 Ağus­tos dep­re­min­de Clin­ton Tür­ki­ye­’­ye gel­miş­ti, ce­bin­den bir ku­ruş ver­me­di. Çün­kü, de­di ki: “Ben Kon­gre­den mü­sa­a­de al­mam la­zım.” Tür­ki­ye­’­de de, bu özel­lik­le bu dev­le­ti yö­ne­ten ki­şi­le­rin, cum­hur­baş­kan­la­rı­nın, baş­ba­kan­la­rın dış ül­ke­le­re git­ti­ği za­man dev­le­tin pa­ra­sı­nı çar­çur et­me­me­le­ri­ni, böy­le, bu sis­te­mi Par­la­men­to­nun iz­ni­ne bı­rak­ma­la­rı ge­rek­ti­ği­ne ina­nı­yo­rum.

Bir de, ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma­lar ya­pı­lır­ken da­i­ma Tür­ki­ye­’­nin iti­ba­rı­nı ko­ru­mak la­zım. Şim­di, te­le­viz­yon­lar­da bir­ta­kım ga­ze­te ha­ber­le­rin­de Ab­dul­lah Gü­l’­ün Ame­ri­ka­’y­la yap­tı­ğı do­kuz mad­de­lik giz­li bir an­laş­ma var. Bu an­laş­ma ne­dir? Lüt­fen çık­sın­lar, bu­ra­dan açık­la­sın­lar. Ya­ni, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin bil­gi­sin­den sak­la­na­cak ne var ar­ka­daş­lar? Eğer Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de bir ko­nu­la­rı sak­lı­yor­sa­nız o za­man siz Türk mil­le­ti­ne, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Dev­le­ti­ne en bü­yük iha­ne­ti edi­yor­su­nuz. Şim­di, yıl­lar­ca bu mem­le­ke­ti yö­ne­ten bir­ta­kım in­san­lar böy­le git­ti­ler.

Efen­dim, şim­di ar­ka­daş­la­rı­mız ora­da işa­ret edi­yor­lar. Siz da­ha bun­la­rı öğ­ren­me­miş­si­niz, öğ­re­ne­cek­si­niz! Öğ­re­ne­cek­si­niz, öğ­re­ne­cek­si­niz! Da­ha çok şey ede­ce­ğiz. Ba­kın, böy­le ya­par­sa­nı­z… Ba­kın, ben çık­tım, si­ze cid­di bir­ta­kım şey­ler söy­lü­yo­rum. Bun­dan son­ra böy­le ya­par­sa­nız her mad­de­de çı­kıp ko­nu­şa­ca­ğım  ve on­dan  son­ra da siz za­rar gö­re­cek­si­niz ha!

VA­HİT Kİ­RİŞ­Cİ (Ada­na) – Elin­den alan mı var, ko­nuş.

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) – Teh­dit mi edi­yor­sun?

KA­MER GENÇ (De­vam­la) – Ba­kın, ge­çen gün yi­ne bu­ra­da cid­di bir me­se­le­de çık­tım, ko­nuş­tum. He­men baş­kan ve­kil­le­ri­ne işa­ret edi­li­yor, on­lar da sö­zü­mü­zü ke­si­yor­lar. Ney­se, tak­dir on­la­rın.

Şim­di, ba­kın, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti dev­le­ti bü­yük bir dev­let­tir. Bu dev­le­ti yö­ne­ten ki­şi­le­rin bu dev­le­tin bü­yük­lü­ğü­ne, onu­ru­na, hay­si­ye­ti­ne uy­gun ol­gun­luk ve dol­gun­luk için­de ol­ma­sı la­zım. Mil­le­tin ve dev­le­tin men­fa­at­le­ri­nin ko­run­ma­sı la­zım. Özel­lik­le, Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri­’­nin Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti dev­le­tiy­le yap­tı­ğı giz­li giz­li an­laş­ma­lar var. Bu an­laş­ma­la­rın Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin bil­gi­si dı­şın­da kal­ma­ma­sı la­zım. Bun­lar kal­dı­ğı za­man ya­rın biz­ler çok zor du­rum­da ka­lı­yo­ruz. Onun için sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma­la­rı in­ce­le­me­si ko­nu­sun­da çok ti­tiz dav­ran­ma­sı la­zım.

Şim­di, Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu dün top­lan­mış. Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu kaç ta­ne an­laş­ma­yı tet­kik et­miş? Doğ­ru dü­rüst an­laş­ma­la­rı tet­kik et­mi­yor­su­nuz. Bu Dı­şiş­le­rin­de, ya­ni, bu ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma­lar Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti dev­le­tiy­le il­gi­li ya­ban­cı ül­ke ara­sın­da çok cid­di kar­şı­lık­lı mü­kel­le­fi­yet­ler ge­ti­ri­yor­lar. Bu mü­kel­le­fi­yet­ler uy­gu­la­na­bi­lir mü­kel­le­fi­yet­ler mi­dir, de­ğil mi­dir?

Bi­zim, ay­rı­ca da AKP Hükûme­ti za­ma­nın­da, ma­a­le­sef, Dı­şiş­le­ri­nin ye­tiş­miş, bil­gi­li ele­man­la­rı bir ta­ra­fa iti­li­yor. Bir­ta­kım dış iliş­ki­ler, efen­di­me söy­le­ye­yim, hiç bil­gi­si mil­gi­si ol­ma­yan da­nış­man­lar ka­na­lıy­la hal­le­dil­me­ye ça­lı­şı­lı­yor. İki­li iliş­ki­ler­de Dı­şiş­le­ri­nin yet­ki­li­le­ri, il­gi­li ba­kan, Baş­ba­ka­nın ya­nı­na alın­mı­yor, da­nış­man­lar alı­nı­yor. Efen­dim, dış iliş­ki­ler­de ya­pı­lan mü­za­ke­re­le­rin za­bıt­la­rı tu­tul­mu­yor. Böy­le bir dev­let ol­maz sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri. Böy­le bir dev­le­ti yö­ne­ten in­san­la­rın bu tu­tum­la­rı, o dev­le­te ve o mil­le­te en bü­yük say­gı­sız­lık­tır. Lüt­fen, bun­dan son­ra Tür­ki­ye­’­nin sek­sen yıl­lık ge­le­nek­le­ri ney­se, sek­sen beş yıl­lık ge­le­nek­le­ri ney­se bu ge­le­nek­le­re ay­nen ri­a­yet ede­lim, ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma­la­rı im­za­lar­ken Tür­ki­ye Dı­şiş­le­ri­nin ye­tiş­miş ele­man­la­rı­nı ya­nı­mız­da ge­ti­re­lim ve han­gi ulus­la­ra­ra­sı ko­mis­yon­lar­da, ku­rul­lar­da ve­ya dev­let­le­rin giz­li gö­rüş­me­le­rin­de han­gi şey­le­rin ko­nu­şul­du­ğu­nu, ora­da za­bıt­la­rı­nı tu­ta­lım. Dev­le­tin, bun­la­rın ar­şiv­le­ri­ne gir­me­si la­zım. Yok­sa, kim­se, efen­dim, ge­çi­ci bir sü­re için ka­zan­dı­ğı kü­çük güç­ler­le ken­di­si­ni bu mem­le­ke­te im­pa­ra­tor ola­rak ka­bul et­me­sin. Ka­bul et­ti­ği za­man, bu­nun so­nun­da za­ra­rı hem ül­ke gö­rü­yor hem mil­let gö­rü­yor hem ken­di­si de gö­re­cek.

MEH­MET EMİN TU­TAN (Bur­sa) – İmpa­ra­tor kim?

KA­MER GENÇ (De­vam­la) – Siz ben­den da­ha iyi bi­li­yor­su­nuz kim ol­du­ğu­nu.

Onun için, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu an­laş­ma, ta­bi­i, bi­raz ön­ce ar­ka­da­şı­mız söy­le­di, me­se­la, şu son say­fa­sın­da di­yor ki: Bu an­laş­ma şu ta­rih­te yü­rür­lü­ğe gi­re­cek, …….., 2009 ta­ri­hin­de de yü­rür­lük­ten kal­ka­cak. Ya­ni, nok­ta nok­ta­… O nok­ta­yı da ni­ye koy­ma­mış­lar, ben de bil­mi­yo­rum.

Özel­lik­le, bu, Mol­do­va­’­da­ki Ga­ga­vuz Türk­le­ri­nin bu­lun­du­ğu böl­ge­ye, ya­ni, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti­’­nin, ora­ya ge­rek­li has­sa­si­ye­ti gös­ter­me­si, ora­da ger­çek­ten eği­tim hiz­met­le­ri­nin iyi­leş­ti­ril­me­si, su­la­ma hiz­met­le­ri­nin iyi­leş­ti­ril­me­si ve yol hiz­met­le­ri­nin iyi­leş­ti­ril­me­si ko­nu­sun­da ben bir ça­ba gös­ter­me­si­ni di­li­yo­rum.

Bun­la­rı kı­sa­ca be­lirt­mek is­te­dim. Baş­ka bir ko­nu­da gö­rüş­mek üze­re say­gı­lar su­nu­yo­rum.

BAŞ­KAN – Te­şek­kür ede­rim.

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) – Sa­yın Baş­ka­n…

BAŞ­KAN - Şah­sı­nız adı­na söz mü  is­ti­yor­su­nuz?

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) – Evet.

BAŞ­KAN – Bu­yu­run Sa­yın Eli­taş.

Şah­sı adı­na, ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de, Kay­se­ri Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Eli­taş. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) – Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

22 Tem­muz­dan bu ta­ra­fa ge­çen sü­re içe­ri­sin­de –iki bu­çuk ay­lık bir sü­re ol­du- bu sü­re zar­fın­da Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 23’ün­cü Dö­nem mil­let­ve­kil­le­ri Mec­lis Baş­kan­la­rı­nı, Baş­kan­lık Di­va­nı­nı, Cum­hur­baş­kan­la­rı­nı seç­ti­ler.

Bi­zim ar­zu­muz, di­le­ği­miz odur ki hem AK Par­ti Gru­bu ola­rak hem Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si hem Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si hem de­mok­rat Tür­ki­ye par­ti­si­ni­n…

BAŞ­KAN – De­mok­ra­tik Top­lum Par­ti­si.

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (De­vam­la) – De­mok­ra­tik Top­lum Par­ti­si­nin bü­tün mil­let­ve­kil­le­ri­nin, şu ça­tı al­tın­da bir ara­ya gel­miş mil­let­ve­kil­le­ri­nin ar­zu­su, he­de­fi, Tür­ki­ye­’­yi mu­a­sır me­de­ni­yet se­vi­ye­si­ne ulaş­tır­mak. He­pi­mi­zin ar­zu­su, ni­ye­ti bu. Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti ku­rul­du­ğun­dan bu ta­ra­fa 60’ın­cı hükûme­ti id­rak edi­yo­ruz. Bu­gü­ne ka­dar ge­len bü­tün hükûmet­ler Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti­’­ni  onur­la, va­kar­la tem­sil et­miş­ler­dir. Ta­a, baş­tan iti­ba­ren baş­la­yan baş­ba­kan­la­rı­mız ve en son 60’ncı Hükûme­tin Baş­ba­ka­nı da ol­mak üze­re onur­la, va­kar­la, Türk mil­le­ti­nin ba­şı­nı dik tu­ta­rak tem­sil et­miş­ler­dir. Ama, bu kür­sü­ye çı­kıp da bu­gü­ne ka­dar ge­len hükûmet­le­ri “Vay efen­dim, şunun­la şunu ya­par­sa­nız, bu­nu ya­par­sa­nız ko­nu­şu­rum.” di­ye teh­dit et­mek ye­ri­ne, ya­pı­lan an­laş­ma­la­rı ve bu­gün, XXI. yüz­yıl­da Tür­ki­ye­’­nin ge­liş­miş­li­ği­ni da­ha ile­ri nok­ta­ya ge­tir­mek üze­re ya­pı­lan tar­tış­ma­la­rı ve önü­mü­zü açan he­def­ler or­ta­ya ko­yan ko­nuş­ma­la­rı  yap­ma­yı ben ar­zu ede­rim.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­gün,  11’in­ci Cum­hur­baş­ka­nı­mı­zı, 59’un­cu Hükûme­tin Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı­nı, Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı­nı, 58’in­ci Hükûme­tin Baş­ba­ka­nı Sa­yın Gü­l’­ü iha­net­le suç­la­mak gaf­let­ten iba­ret­tir ayıp­tır, gü­nah­tır. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Bu mem­le­ke­te hiz­met et­miş in­san­la­rı say­gıy­la, hür­met­le an­mak, bi­zim tem­sil et­ti­ği­miz in­san­la­ra kar­şı olan bir bor­cu­muz­dur di­ye dü­şü­nü­yo­rum. İnşal­lah, bun­dan son­ra­ki sü­reç­te, bir­bi­ri­mi­ze kar­şı say­gı içe­ri­sin­de, bu­gü­ne ka­dar ge­len hükûmet­le­ri -iyi yap­mış­tır, doğ­ru yap­mış­tır ama hep­si de Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti hükûme­ti­dir ve bu ül­ke­nin be­ka­sı için, se­la­me­ti için, ge­le­ce­ği için hiz­met et­miş­ler­dir- on­la­rı, o hükûmet­ler­de gö­rev alan in­san­la­rı say­gıy­la, hür­met­le an­mak bi­zim boy­nu­mu­zun bor­cu­dur di­yo­rum he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Te­şek­kür ede­rim. Ta­sa­rı­nın mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si­ni oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­ru­m…

KA­MER GENÇ (Tun­ce­li) – Sa­yın Baş­kan, be­ni iha­net­le suç­la­dı. Sa­taş­ma­dan do­la­yı söz is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

KA­MER GENÇ (Tun­ce­li) – Ben Sa­yın Ab­dul­lah Gü­l’­ü iha­net­le suç­la­ma­dım.

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer ar­ka­daş­la­rım, bu ifa­de­le­r…

KA­MER GENÇ (Tun­ce­li) – Be­nim Cum­hur­baş­ka­nı­nı iha­net­le suç­la­dı­ğı­mı söy­le­di. Böy­le bir şey olur mu?

BAŞ­KAN - Sa­yın Genç, bu ifa­de­ler so­yut ifa­de­ler­dir. Bu ifa­de­ler­den kim­se­nin alın­ma­sı­na ge­rek yok­tur.

1’in­ci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

TÜR­Kİ­YE CUM­HU­Rİ­YE­Tİ HÜ­KÜ­ME­Tİ İLE MOL­DO­VA CUM­HU­Rİ­YE­Tİ HÜ­KÜ­ME­Tİ ARA­SIN­DA EKO­NO­MİK İŞ­BİR­Lİ­Ğİ­NE DA­İR MU­TA­BA­KAT ZAP­TI­NIN ONAY­LAN­MA­SI­NIN UY­GUN BU­LUN­DU­ĞU­NA  DA­İR  KA­NUN  TA­SA­RI­SI

MAD­DE 1-  19 Ekim 2004 ta­ri­hin­de im­za­la­nan “Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Mol­do­va Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Eko­no­mik İş­bir­li­ği­ne Da­ir Mu­ta­ba­kat Zap­tı”­nın onay­lan­ma­sı uy­gun bu­lun­muş­tur.

BAŞ­KAN – Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum.

Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

2’nci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 2-Bu Ka­nun ya­yı­mı ta­ri­hin­de yü­rür­lü­ğe gi­rer.

BAŞ­KAN – Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

3’ün­cü mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 3- Bu Ka­nun hü­küm­le­ri­ni Ba­kan­lar Ku­ru­lu yü­rü­tür.

KA­MER GENÇ (Tun­ce­li) – Sa­yın Baş­kan, söz is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN – Mad­de üze­rin­de şah­sı adı­na Tun­ce­li Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ka­mer Genç.

Bu­yu­run Sa­yın Genç.

Sü­re­niz beş da­ki­ka.

KA­MER GENÇ (Tun­ce­li) – Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Şim­di, Sa­yın Baş­kan, o kür­sü­yü yö­ne­tir­ken, Mec­li­si, bu si­zin de gö­re­vi­niz, İç Tü­zü­k’­e gö­re o kür­sü­yü yö­ne­tir­se­niz, biz de mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak bu sa­lon­da İç Tü­zü­k’­e ve Ana­ya­sa­’­ya uy­gun gö­rev yap­mış olu­ruz. Ama, siz bi­ze sa­ta­şıl­dı­ğı hâlde bi­zim söy­le­me­di­ği­miz bir laf­tan do­la­yı bi­ze sa­taş­ma­dan söz ver­mez­se­niz, biz mec­bu­ren böy­le bir şey­de çı­kıp da nor­mal söz al­mak zo­run­da­yım.

Şim­di, ben Ab­dul­lah Gü­l’­ü iha­net­le suç­la­ma­dım. Ben  “Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri ile ya­pı­lan bir giz­li an­laş­ma­dan söz edi­li­yor. Do­kuz mad­de­lik giz­li bir an­laş­ma, Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ile Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri ara­sın­da. Geç­miş­te ba­sın­da de­fa­lar­ca söy­le­ni­yor bu. Böy­le bir an­laş­ma var mı­dır yok mu­dur” de­dim. Bu an­laş­ma açık­lan­sın. Bu­nun Ab­dul­lah Gül ile ve­ya şunun­la iha­net için­de an­la­şıl­ma­sı müm­kün de­ğil ki. Ben de bu mem­le­ke­tin in­san­la­rı­nın seç­ti­ği bir mil­let­ve­ki­li ola­rak, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti­’­nin men­fa­a­ti­ni, Ana­ya­sa­’­ya sa­da­kat ye­mi­ni ya­pan bir mil­let­ve­ki­li ola­rak, be­nim her­han­gi bir ba­ka­nı­mın, her­han­gi bir hükûme­ti­min bir ya­ban­cı bir ül­key­le yap­tı­ğı bir an­laş­ma­nın olup ol­ma­dı­ğı, var­sa içe­ri­ği­nin ne ol­du­ğu­nu öğ­ren­mek du­ru­mun­da­yım. Ama, şim­di, bu­ra­da bir mil­let­ve­ki­li, ba­na ce­vap ve­re­cek var­sa, bu­ra­da Hükûmet var. Mil­let­ve­kil­le­ri ken­di­si­ni Hükûme­tin ye­ri­ne ko­yup da, çı­kıp da mil­let­ve­ki­li­ne ce­vap ver­me­sin­ler.

ÖZ­KAN ÖK­SÜZ (Kon­ya) – O da Grup Baş­kan Ve­ki­li.

KA­MER GENÇ (De­vam­la) -  Bu­ra­da, ba­kın, Ba­kan­lar Ku­ru­lun­da Hükûmet yok. Ne­re­de bu Hükûmet men­sup­la­rı?

MEH­MET AL­TAN KA­RA­PA­ŞA­OĞ­LU (Bur­sa) – Var efen­dim.

KA­MER GENÇ (De­vam­la) – Ne­re­de efen­dim?

MEH­MET AL­TAN KA­RA­PA­ŞA­OĞ­LU (Bur­sa) – Var efen­dim.

KA­MER GENÇ (De­vam­la) – Ha­yır efen­dim. Ba­kan­lar Ku­ru­lu 2  ki­şi­den mi mü­rek­kep? Ne­re­de bu Hükûmet? Gel­sin. Efen­dim, Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ne­re­de? Baş­ba­kan ne­re­de? Ee, gel­sin­ler, bu­ra­da otur­sun­lar. Bu, Mec­li­se say­gı­nın ge­re­ği­dir. Hükûmet ge­lip bu­ra­da bi­zim ko­nuş­ma­la­rı­mı­zı din­le­ye­cek. O Hükûmet bi­zim ko­nuş­ma­la­rı­mı­zı din­le­di­ği za­man, bu­ra­ya, her­han­gi bir mil­let­ve­ki­li ken­di­si­ni Hükûme­tin ye­ri­ne ko­yup da bi­zim ko­nuş­ma­la­rı­mı­za ce­vap ver­me ge­re­ği­ni duy­ma­ya­cak. Bu­nu da lüt­fen baş­lan­gıç­ta, da­ha ye­ni, Mec­lis açıl­mış, Hükûmet or­ta­da yok. Biz ki­me bu­ra­da ko­nu­şa­ca­ğız? Do­la­yı­sıy­la Hükûmet, bu, geç­miş­te ol­du­ğu gi­bi, ya­ni böy­le ai­le ef­ra­dı­nı uçak­la­ra dol­du­rup da se­ya­hat­le­re git­me­sin­ler; gel­sin­ler, bu­ra­da otur­sun­lar, par­la­men­ter­le­rin yap­tı­ğı ko­nuş­ma­la­ra ce­vap ver­sin­ler. Bu, par­la­men­ter­li­ğin gö­re­vi­dir. Be­n… Yok­sa ki, bu­ra­da­ki mil­let­ve­ki­li be­nim mu­ha­ta­bım de­ğil ki. On­dan son­ra çı­kıp da ken­di­si­ni Hükûmet ye­ri­ne ko­yu­yor, ba­na ce­vap ve­ri­yor, ken­di he­sa­bı­na gel­di­ği gi­bi şey di­yor.

FAH­RET­TİN POY­RAZ (Bi­le­cik) – Hiç kim­se se­ni mu­ha­tap al­mı­yor.

KA­MER GENÇ (De­vam­la) – Onun için de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bun­dan son­ra, tak­dir si­zin. Ya is­ter­se­niz ya­rın, öbür gün, iş­te bir ta­ne­… Eğer hükûmet iki ba­kan­lık­tan te­şek­kül edi­yor­sa, hükûmet sa­yı­sı­nı 2 ba­ka­na in­di­re­lim; bi­ri­si baş­ba­kan ol­sun, bi­ri­si de ba­kan ol­sun. Na­sıl­sa fark et­mi­yor.

ÖZ­KAN ÖK­SÜZ (Kon­ya) – Saç­ma­lı­yor­sun!

KA­MER GENÇ (De­vam­la) – Ney­se, ben bu sa­taş­ma­da, ar­ka­da­şı­mı­zın söy­le­di­ği laf­tan do­la­yı, öy­le bir ke­li­me ifa­de et­me­dim, ama öy­le bir an­la­ma ge­li­yor­sa la­fım da özür di­li­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) Ben, hiç­bir za­man bir hükûmet men­su­bu­na “Tür­ki­ye­’­ye iha­net edi­yor.” de­me­dim, ama bu­nun açık­la­ma­sı­nı is­te­dim. İle­ri­de, bir yan­lış an­la­şıl­ma­sın di­ye bu açık­la­ma­yı yap­tım.

Say­gı­lar su­nu­yo­rum efen­dim.

BAŞ­KAN – Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r…

HÜ­SE­YİN PA­ZAR­CI (Ba­lı­ke­sir) – Sa­yın Baş­kan, mad­de hak­kın­da söz is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN – Efen­dim oy­la­ma­ya geç­tik­ten son­ra is­te­di­niz.

HÜ­SE­YİN PA­ZAR­CI (Ba­lı­ke­sir) – Ben kal­dır­mış­tım eli­mi ama gör­me­di­niz.

BAŞ­KAN – Bir da­ha­ki an­laş­ma gö­rü­şü­lür­ken olur.

Ka­bul edil­miş­tir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, ta­sa­rı­nın tü­mü açık oy­la­ma­ya ta­b­i­dir.

Açık oy­la­ma­nın elek­tro­nik oy­la­ma ci­ha­zıy­la ya­pıl­ma­sı­nı oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

Açık oy­la­ma için üç da­ki­ka sü­re ve­ri­yo­rum ve oy­la­ma iş­le­mi­ni baş­la­tı­yo­rum.

(Elek­tro­nik ci­haz­la oy­la­ma ya­pıl­dı)

BAŞ­KAN – Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Mol­do­va Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Eko­no­mik İş­bir­li­ği­ne Da­ir Mu­ta­ba­kat Zap­tı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı­’­nın -sı­ra sa­yı­sı 2- açık oy­la­ma so­nu­cu­nu açık­lı­yo­rum:

Kul­la­nı­lan oy sa­yı­sı : 234

Ka­bul                     : 232

Ret                        :    2 (x)

Böy­le­ce ta­sa­rı ka­bul edil­miş ve ka­nun­laş­mış­tır. Her iki ül­ke­ye de ha­yır­lar ge­tir­me­si­ni di­li­yo­rum.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, 3’ün­cü sı­ra­ya alı­nan Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Yu­na­nis­tan Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Sağ­lık Ala­nın­da İş­bir­li­ği­ne Da­ir An­laş­ma­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru­’­nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­ya­ca­ğız.

3.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Yu­na­nis­tan Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Sağ­lık Ala­nın­da İş­bir­li­ği­ne Da­ir An­laş­ma­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/331) (S. Sayısı: 3) (xx)

BAŞ­KAN – Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

Ko­mis­yon ra­po­ru 3 sı­ra sa­yı­sıy­la bas­tı­rı­lıp da­ğı­tıl­mış­tır.

Ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de AK Par­ti Gru­bu adı­na Ma­ni­sa Mil­let­ve­ki­li Meh­met Çer­çi, Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si Gru­bu adı­na Ka­ra­man Mil­let­ve­ki­li Ha­san Ça­lı­ş’­ın söz ta­lep­le­ri var­dır.

AK Par­ti adı­na Ma­ni­sa Mil­let­ve­ki­li Meh­met Çer­çi.

Sa­yın Mil­let­ve­ki­lim, ko­nuş­ma ta­le­bi­niz var mı efen­dim?

HÜ­SE­YİN PA­ZAR­CI (Ba­lı­ke­sir) – Bu ve­si­ley­le ben de söz al­mak is­ti­yo­rum, bun­dan ön­ce­ki ko­nuy­la il­gi­li de bir şey söy­le­ye­ce­ğim.

BAŞ­KAN – Bu­yu­run Sa­yın Çer­çi.

AK PAR­Tİ GRU­BU ADI­NA MEH­MET ÇER­Çİ (Ma­ni­sa) – Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ön­ce he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum ve ye­ni ya­sa­ma dö­ne­mi­nin ve ye­ni Par­la­men­to­nun, Tür­ki­ye­’­ye, mil­le­ti­mi­ze ha­yır­lı ça­lış­ma­lar yap­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum.

Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Yu­na­nis­tan Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Sağ­lık Ala­nın­da İş­bir­li­ği­ne Da­ir An­laş­ma­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı hak­kın­da AK Par­ti Gru­bu adı­na söz al­dım.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, ta­bii sağ­lık ala­nın­da bu tür an­laş­ma­la­ra ge­rek var mı yok mu di­ye dü­şü­nü­le­bi­lir. Ama glo­bal­le­şen bir çağ­da, glo­bal­le­şen dün­ya­da, özel­lik­le top­lum­la­rın ge­liş­me­siy­le be­ra­ber sağ­lık ala­nın­da da çok cid­di ge­liş­me­ler kay­de­dil­mek­te ve özel­lik­le ile­ti­şim ça­ğın­da dün­ya­da sı­nır­la­rın âde­ta iza­fi bir hâle gel­di­ği or­tam­da, bir ül­ke­de çı­kan ya da bir böl­ge­de çı­kan sağ­lık­la il­gi­li prob­le­min ya da has­ta­lık­la­rın ya da çev­re so­run­la­rı­nın çok hız­lı bir şekil­de tüm dün­ya­ya ya­yı­la­bil­me­si ve -hat­ta özel­lik­le Yu­na­nis­ta­n’­la bi­zim de kom­şu ol­du­ğu­muz dü­şü­nü­lür­se- kom­şu ül­ke­ler­de çı­kan cid­di bo­yut­ta­ki has­ta­lık­la­rın ve sağ­lık teh­dit­le­ri­nin di­ğer ül­ke­le­re çok hız­lı şekil­de ya­yı­la­bil­me imkânla­rı­nın art­tı­ğı bir va­kı­a­dır, bir ger­çek­tir. O ba­kım­dan Tür­ki­ye­’­nin de, son yıl­lar­da sağ­lık ala­nın­da, dün­ya­da­ki pek çok ül­key­le ol­du­ğu gi­bi, özel­lik­le de kom­şu ül­ke­le­riy­le cid­di bir iş bir­li­ği­ne git­me za­ru­re­ti ha­sıl ol­mak­ta­dır ve bu iş bir­li­ği­nin ne­ti­ce­sin­de pay­la­şı­la­cak sağ­lık­la il­gi­li pek çok me­se­le var­dır. O ba­kım­dan, biz,  geç­miş dö­nem­de, Yu­na­nis­ta­n’­la sağ­lık ala­nın­da ya­pı­lan, her iki ül­ke­nin Sağ­lık Ba­kan­la­rı­nın im­za koy­muş ol­du­ğu an­laş­ma­yı önem­si­yo­ruz ve geç­miş dö­nem­de Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nun­dan ve Sağ­lık Ko­mis­yo­nun­dan ge­çen bu an­laş­ma ka­dük hâle gel­di. Tek­rar, bu dö­nem­de, Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu­muz­da gö­rü­şü­le­rek Ge­nel Ku­rul gün­de­mi­ne gir­me­si ka­rar­laş­tı­rıl­dı.

De­min, az ön­ce çı­kan ar­ka­da­şım -herhâlde Mec­lis Ge­nel Ku­ru­lun­da yok- ta­bi­i, çok tu­tar­sız eleş­ti­ri­ler­de bu­lun­du. Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu­nun bu ko­nu­yu cid­di gö­rüş­me­di­ği­ni, bü­rok­rat­la­rın ka­tı­lı­mı­nın sağ­lan­ma­dı­ğı­nı ve­sa­i­re gi­bi­… Hat­ta bu tür an­laş­ma­lar­da Dı­şiş­le­ri yet­ki­li­le­ri­nin ol­ma­dı­ğı gi­bi, ala­ka­lı ala­ka­sız, ak­lı­na ge­len her şeyi söy­le­ye­cek bir tarz­da, cid­di bir fikrî süz­geç­ten, fikrî ta­kip­ten geç­me­yen bir an­la­yış­la -ma­a­le­sef, bu ar­ka­da­şı­mı­zın herhâlde hu­yu- her şeyi bu şekil­de dü­şü­re­rek, se­vi­ye­si­ni dü­şü­re­rek, ko­nu­la­rı, Par­la­men­to­nun me­ha­be­ti­ne ya­kış­ma­ya­cak or­tam­da, ma­a­le­sef, di­le ge­ti­ri­yor.

Be­nim de­mek is­te­ğim şu, ar­ka­da­şı­ma ce­vap ba­bın­da söy­le­mi­yo­rum, bu ko­nu dün Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nun­da cid­di bir şekil­de tar­tı­şıl­dı -bel­ki, ora­da, en az on­beş yir­mi ta­ne, bel­ki da­ha faz­la bü­rok­rat var­dı- bun­lar ko­nu­şul­du, bü­rok­rat­la­rın fi­kir­le­ri alın­dı, par­la­men­ter­ler fi­kir­le­ri­ni ifa­de et­ti­ler ve bu ko­nu­nun da Mec­li­sin Ko­mis­yo­nu ta­ra­fın­dan onay­lan­mış ola­rak bu­ra­ya gel­di­ği­ni gö­rü­yo­ruz. Do­la­yı­sıy­la, ya­ni, usul­de bir prob­lem yok. Ko­nu ir­de­le­ni­yor, ko­nu­şu­lu­yor, Mec­li­sin Ge­nel Ku­ru­lu­na ge­ti­ri­li­yor.

Ne­ti­ce iti­ba­rıy­la söy­le­ye­ce­ğim şu: Bir dev­let cid­di­ye­ti içe­ri­sin­de bu ko­nu­lar tar­tı­şı­lı­yor ve il­gi­li yer­ler­den Mec­lis Ge­nel Ku­ru­lu­na ka­dar ge­li­yor. Her işin bir sa­hi­bi var, so­rum­lu­su var. Biz de ko­mis­yon ola­rak işin ge­re­ği­ni yap­tık ve bu­nu Ge­nel Ku­ru­lun oy­la­rı­na su­nu­yo­ruz.

Ne­ti­ce iti­ba­rıy­la, son söz ola­rak: Sağ­lık­ta, tüm dün­ya­da ol­du­ğu gi­bi, Tür­ki­ye­’­de de bü­yük ge­liş­me­ler var. Tür­ki­ye, çağ­daş stan­dart­la­rı ya­ka­la­ma yo­lun­da bü­yük me­sa­fe­ler al­mış­tır ve bu­nun­la il­gi­li ola­rak da işin ulus­la­ra­ra­sı bo­yut­la­rın­da -özel­lik­le de kom­şu ül­ke­ler­le- Tür­ki­ye, sağ­lık ala­nın­da cid­di bir iş bir­li­ği­ne, di­ya­lo­ğa, hiz­met ve bil­gi trans­fe­ri­ne gir­me ih­ti­ya­cı his­se­di­yor ve bu an­laş­ma­nın da ge­rek­çe­sin­de te­mel ola­rak bu tür ar­gü­man­lar yat­mak­ta­dır. Biz de, AK Par­ti Gru­bu ola­rak bu an­laş­ma­yı des­tek­le­di­ği­mi­zi ifa­de edi­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Çer­çi.

Tü­mü üze­rin­de, Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si Gru­bu adı­na, Ka­ra­man Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ha­san Ça­lış.

Sa­yın Ça­lış, bu­yu­run efen­dim. (MHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MHP GRU­BU ADI­NA HA­SAN ÇA­LIŞ (Ka­ra­man) – Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Yu­na­nis­tan Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Sağ­lık Ala­nın­da İş­bir­li­ği­ne Da­ir An­laş­ma­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı­’y­la il­gi­li Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

Ya­şa­mak­ta ol­du­ğu­muz kü­re­sel, si­ya­si ve tek­no­lo­jik ge­liş­me­ler ve her alan­da­ki glo­bal­leş­me eği­li­mi, sağ­lı­ğı sı­nır ta­nı­ma­yan bir ko­num ola­rak dün­ya gün­de­mi­nin ilk sı­ra­la­rı­na ge­tir­miş­tir. Sağ­lık so­run­la­rı­nın ya­rat­tı­ğı sı­nır­lar öte­si et­ki­ler, bu alan­da ül­ke­ler ara­sın­da du­yu­lan iş ve güç bir­li­ği­ne ih­ti­ya­cı gi­de­rek ar­tır­mak­ta­dır. Her­han­gi bir ül­ke­de gö­rü­len bir has­ta­lık ula­şı­mın da art­ma­sıy­la kı­sa sü­re­de ya­yı­la­bil­mek­te­dir. Bu ne­den­le ül­ke­ler, ken­di­ne öz­gü sağ­lık so­run­la­rı­nın ya­nın­da ge­nel dün­ya sağ­lık so­run­la­rıy­la da il­gi­len­mek mec­bu­ri­ye­tin­de­dir. Ül­ke­ler, özel­lik­le sağ­lık ala­nın­da or­ta­ya çı­kan has­ta­lık­la­rı yok et­me, her­ke­sin sağ­lık se­vi­ye­si­ni yük­selt­me, ba­zen sı­nır­lar öte­si özel­lik­ler gös­te­re­bi­len çev­re prob­lem­le­riy­le mü­ca­de­le et­me gi­bi ko­nu­lar­la da il­gi­li ola­rak bir ara­ya ge­le­rek iş bir­li­ği­ne git­me mec­bu­ri­ye­tiy­le kar­şı kar­şı­ya­dır. Bu se­bep­ten do­la­yı 28 Ey­lül 2005 ta­ri­hin­de Yu­na­nis­tan Hükûme­ti ile ül­ke­miz ara­sın­da ya­pı­lan iş bir­li­ği an­laş­ma­sı­nı önem­si­yo­ruz. An­cak, Yu­na­nis­tan Hükûme­ti­nin yıl­lar­dan be­ri Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le il­gi­li, Kıb­rı­s’­la il­gi­li, kı­ta sa­han­lı­ğıy­la ve ka­ra su­lar­la il­gi­li Tür­ki­ye kar­şıt­lı­ğı üze­ri­ne ku­ru­lu si­ya­se­ti­ne rağ­men, böy­le bir an­laş­ma­nın ya­pıl­mış ol­ma­sı, Yu­na­nis­ta­n’­la Tür­ki­ye ara­sın­da­ki prob­lem­le­rin çö­zü­mü­ne de kat­kı sağ­la­ya­bi­lir ka­na­a­tin­de­yim. Bu tür an­laş­ma­la­rın ha­yat bu­la­bil­me­si ve olum­lu ne­ti­ce­ler ve­re­bil­me­si için kar­şı­lık­lı sa­mi­mi­yet, kar­şı­lık­lı iyi ni­yet ve yi­ne kar­şı­lık­lı uy­gun alt ya­pı­nın oluş­tu­rul­ma­sı çok önem­li­dir. En az bun­lar ka­dar, an­laş­ma­la­rın ti­tiz­lik­le ha­zır­lan­ma­sı ve ge­le­cek­te çı­ka­bi­le­cek prob­lem­le­rin as­ga­ri­ye in­di­ril­me­si de önem­li­dir.

An­laş­ma met­ni in­ce­len­di­ği za­man, 2’nci mad­de net ola­rak ta­lep­le­ri or­ta­ya koy­muş du­rum­da, 7’nci mad­de­nin yü­rür­lük mad­de­si ol­du­ğu­nu göz önü­ne alır­sak, ge­nel­de mad­de­ler ucu açık, ile­ri­de ya­pı­la­cak ye­ni an­laş­ma­la­ra atıf­ta bu­lun­mak­ta­dır. Bu ba­kım­dan, bu an­laş­ma­nın bu boş­luk­la­rı­nın dol­du­ru­la­rak ya­pıl­ma­sı da­ha uy­gun olur­du ka­na­a­tin­de­yim.

Sağ­lık ala­nın­da 44 ül­key­le 53 an­laş­ma ya­pıl­mış ol­ma­sı­na rağ­men, kom­şu Yu­na­nis­ta­n’­la bu­gün böy­le bir an­laş­ma ya­pa­cak şart­lar oluş­muş­ken, bu An­laş­ma­’­nın da­ha ti­tiz­lik­le or­ta­ya ko­yul­ma­sı da­ha iyi olur­du ka­na­a­tin­de­yim.

Sağ­lık hiz­met­le­ri­nin su­nu­mu, tıp ala­nın­da­ki ge­liş­miş­lik dik­ka­te alın­dı­ğı za­man, ger­çek­ten her iki ül­ke için de fay­da­lı ola­bi­le­cek alan­la­rın mev­cut ol­ma­sı ne­de­niy­le, an­laş­ma da, yu­ka­rı­da işa­ret et­ti­ği­miz ek­sik­lik­le­re rağ­men cid­di bir baş­lan­gıç ola­rak ka­bul edil­me­li­dir.

Bu ve ben­ze­ri an­laş­ma­la­rın ül­ke­mi­zin ya­ra­rı­na so­nuç­lar ve­re­bil­me­si için sağ­lık ala­nın­da ül­ke­mi­zi bir ca­zi­be mer­ke­zi hâli­ne ge­tir­me­mi­zin öne­mi tar­tı­şıl­ma­ya­cak bir ger­çek­tir.

Biz, Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si ola­rak, bu an­lam­da, ül­ke­mi­zin kal­kın­ma­sı­na kat­kı sağ­la­ya­cak, va­tan­daş­la­rı­mı­zın sı­kın­tı­la­rı­nı or­ta­dan kal­dı­ra­cak her tür­lü an­laş­ma­nın ya­nın­da ol­du­ğu­mu­zu be­lirt­mek is­ti­yo­rum. Bu an­laş­ma­yı ge­liş­ti­re­rek özel­lik­le do­ğal afet­ler­de cid­di bir iş bir­li­ği an­la­yı­şı do­ğa­bi­lir. Or­tak kı­yı­la­rı­mı­zın çev­re kir­li­li­ği ve fe­la­ket­ler­den ko­run­ma­sı için ça­lış­ma­lar ya­pı­la­bi­lir. Son za­man­lar­da art­mış olan Ege kı­yı­la­rın­da­ki in­san ka­çak­çı­lı­ğıy­la mü­ca­de­le eder­ken bu­la­şı­cı has­ta­lık­lar­la mü­ca­de­le prog­ra­mı da be­ra­ber­ce uy­gu­la­na­bi­lir. Sağ­lık tu­riz­mi, kış spor­la­rıy­la des­tek­le­nen kon­gre tu­riz­mi gi­bi ça­lış­ma­lar ya­pı­la­bi­lir. Ba­tı Trak­ya­’­da ya­şa­yan ve kı­yı­la­rı­mı­za ya­kın Yu­nan ada­la­rın­da ya­şa­yan Yu­na­nis­tan va­tan­daş­la­rı­nın sağ­lık hiz­me­ti ih­ti­yaç­la­rı Tür­ki­ye ta­ra­fın­dan ve­ri­le­bi­lir. An­cak bu ko­nu­da üc­ret­len­dir­me, pa­ra trans­fe­ri, per­so­nel eği­ti­mi, kar­şı­lık­lı gi­riş çı­kış­lar­da vi­ze ko­lay­lık­la­rı gi­bi for­ma­li­te­le­rin or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­sı ge­rek­mek­te­dir.

Yu­ka­rı­da işa­ret et­ti­ği­miz ak­sak­lık­la­rı­na rağ­men, bir baş­lan­gıç ol­ma­sı ne­de­niy­le, Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si ola­rak, olum­lu mu­ha­le­fet an­la­yı­şı­mı­zın ge­re­ği ola­rak bu ta­sa­rı­ya “evet” oyu ve­re­ce­ğiz.

Ha­yır­lı ol­ma­sı di­le­ğiy­le tek­rar yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ça­lış.

Ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de, şah­sı adı­na Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Hü­se­yin Pa­zar­cı.

Sa­yın Pa­zar­cı, bu­yu­run efen­dim.

Sa­yın Pa­zar­cı, sü­re­niz on da­ki­ka.

HÜ­SE­YİN PA­ZAR­CI (Ba­lı­ke­sir) – Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hükûme­ti ile Yu­na­nis­tan Cum­hu­ri­ye­ti Hükûme­ti Ara­sın­da Sağ­lık Ala­nın­da İş­bir­li­ği­ne Da­ir An­laş­ma­nın Onay­lan­ma­sı ko­nu­sun­da söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi, bu ve­si­ley­le, say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Bu an­laş­ma­nın ya­pıl­ma­sı, Tür­ki­ye ile Yu­na­nis­tan ara­sın­da­ki önem­li so­run­la­rı da he­sa­ba kat­tı­ğı­mız­da, ta­bii ki, olum­lu bir iş bir­li­ği ça­lış­ma­sı şek­lin­de or­ta­ya çı­kı­yor. Do­la­yı­sıy­la, işin ge­ne­lin­de tas­vip gör­dü­ğü mu­hak­kak ve be­nim ta­ra­fım­dan ve par­ti­miz ta­ra­fın­dan da tas­vip gö­ren bir hu­sus­tur.

An­cak, bu an­laş­ma­nın bir iki ya­nı­nı dik­ka­ti­ni­ze sun­mak is­ti­yo­rum ve bu ve­si­ley­le, sa­yın Mec­li­si­mi­zin, ba­zı nok­ta­lar­da, bu dik­ka­ti sarf et­me­si­nin öne­mi­ne de ina­nı­yo­rum.

Şim­di, anı­lan söz­leş­me­nin 1’in­ci mad­de­si­nin son fık­ra­sı, son ben­di şunu ifa­de edi­yor: “Spe­si­fik iş bir­li­ği alan­la­rı iki ta­ra­fın da il­gi­si­ne bağ­lı ola­rak kar­şı­lık­lı onay­la­rı doğ­rul­tu­sun­da be­lir­le­ne­cek­tir.” Bir­ta­kım sağ­lık ko­nu­la­rı sa­yıl­mış, bun­la­rın ara­sın­da, ay­rı­ca, al­tı­nı çiz­mek is­ti­yo­rum, çev­re sağ­lı­ğı da var ve bun­la­ra spe­si­fik ba­zı alan­la­rın ek­le­ne­ce­ği de ifa­de edil­miş, iki ta­ra­fın kar­şı­lık­lı ona­yıy­la. Kar­şı­lık­lı onay bu­lun­ma­sı önem­li bir un­sur. Fa­kat, bu ona­yı kim ve­re­cek di­ye sor­du­ğum­da, araş­tır­dı­ğım­da, yi­ne, An­laş­ma­’­nın 6’ncı mad­de­si bu­nun ce­va­bı­nı ve­ri­yor. Di­yor ki: “İş bu an­laş­ma­nın yü­rü­tül­me­si için Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı ve Yu­na­nis­tan Cum­hu­ri­ye­ti Sağ­lık ve Sos­yal Yar­dım Ba­kan­lı­ğı gö­rev­len­di­ri­le­cek­ler­dir.” Ta­bii ki, sağ­lık ala­nın­da­ki bir ko­nu­da da­ha do­ğa­lı da ola­maz­dı di­ye dü­şü­nü­yo­ruz. An­cak, Tür­ki­ye ile Yu­na­nis­tan ara­sın­da­ki so­run­la­rı dü­şün­dü­ğü­müz­de, bu­nun, bi­raz da­ha ge­niş de­ğer­len­di­ril­me­si, bu­na bi­raz da­ha dik­kat­li ba­kıl­ma­sı ge­rek­ti­ği­ne dik­ka­ti­ni­zi çek­mek is­ti­yo­rum. Di­ye­cek­si­niz ki: “Ne var?” Az ön­ce, ben­den ön­ce­ki ko­nuş­ma­cı da be­lirt­ti: “Sı­nır­la­rı aşan çev­re so­run­la­rı.” de­di. İş­te, ge­rek­ti­ğin­de çev­re sağ­lı­ğıy­la il­gi­li bir ko­nu de­ğer­len­di­ri­lir­ken sı­nır­la­rı aşan ba­zı so­run­lar söz ko­nu­su ol­mak­ta­dır ve o sı­nır bi­zim sı­nı­rı­mız mı, bi­zim ül­ke­miz­de mi ka­lı­yor o alan, yok­sa öbür ta­raf­ta mı ka­lı­yor şek­lin­de dip­lo­ma­tik ola­rak uz­man­lar ta­ra­fın­dan dik­kat edil­me­si ge­re­ken so­run­lar or­ta­ya çı­kar­mak­ta­dır. Bu­nun bi­lin­cin­de ha­re­ket edil­me­si ge­rek­mek­te­dir.

Do­la­yı­sıy­la Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın sa­de­ce sağ­lık açı­sın­dan tek­nik bir dü­zey­de dik­kat ede­ce­ği bir hu­sus, Tür­ki­ye­’­nin ka­bul ede­me­ye­ce­ği ba­zı so­run­la­rın önü­mü­ze ge­ti­ril­me­si­nin ne­de­ni ola­bi­lir. Di­ye­cek­si­niz ki: “Pa­ra­no­ya mı?” Ha­yır sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, pa­ra­no­ya de­ğil. Ben bi­li­yo­rum ki, bir de­vir­de Yu­na­nis­tan -bi­li­yor­su­nuz ara­mız­da ai­di­ye­ti ka­rar­laş­tı­rı­la­ma­mış, so­nu­ca va­rı­la­ma­mış ada­cık­lar, ka­ya­lık­lar so­ru­nu var- gü­ver­cin pis­lik­le­ri­ni in­ce­le­me yet­ki­si­ni AB’­den ala­rak, do­la­yı­sıy­la ora­dan fon el­de ede­rek Yu­na­nis­tan ba­zı ada­cık­lar ve ka­ya­lık­lar üs­tün­de ken­di ege­men­li­ği id­di­a­sı­nı bu­lun­ma, ka­nıt­la­rı oluş­tur­ma yo­lu­na git­miş­tir. Do­la­yı­sıy­la hiç­bir risk yok­tur şek­lin­de de­ğer­len­di­re­me­yiz bu mad­de­yi, en azın­dan Hükûme­ti­miz, ge­rek­li ku­ru­luş­la­rı­mız bu işin bi­lin­cin­de ha­re­ket et­mez­se. Bu­nu say­gıy­la mil­let­ve­kil­le­ri­mi­zin bil­gi­si­ne sun­mak is­ti­yo­rum ve bu ko­nu­da, do­la­yı­sıy­la, dik­kat edil­me­si ge­rek­ti­ği­ni, bu­nun ba­zı so­run­lar mut­la­ka çı­ka­rır de­mi­yo­rum, çı­ka­ra­bi­le­ce­ği­ni dik­kat­le­ri­ni­ze sun­mak is­ti­yo­rum.

Bu­nun gi­bi, bun­dan ön­ce­ki An­laş­ma­’y­la da -Sa­yın Baş­ka­nı­mız gör­me­di­ler ar­ka­da kal­dı­ğı­mız için- bir şey söy­le­mek is­ti­yor­dum. Su­is­ti­mal et­ti­ği­mi zan­net­mi­yo­rum bu ko­nu­da söz al­ma­yı, çün­kü aşa­ğı yu­ka­rı ay­nı me­al­de bir gö­rüş ifa­de ede­cek­tim ön­ce­ki An­laş­ma­’y­la il­gi­li. Ora­da, bu mev­cut mu­ta­ba­kat zap­tı­nın ge­çi­ci ola­rak uy­gu­la­na­ca­ğı ön­gö­rül­müş.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti an­laş­ma­la­rı­nın onay­lan­ma­sı, Mec­lis­çe uy­gun bul­ma ka­nu­nu çı­ka­rıl­ma­sı­na ve­ya­hut da Ana­ya­sa­mı­zın 90’ın­cı mad­de­sin­de sa­yı­lan is­tis­na­lar çer­çe­ve­sin­de Hükûme­ti­miz­ce uy­gun gö­rül­dük­ten son­ra, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­nın im­za­sıy­la onay­la­nır. Do­la­yı­sıy­la, ge­çi­ci uy­gu­la­ma şek­lin­de –bu, 2004’te ya­pıl­mış bir an­laş­ma- hiç­bir mil­let ira­de­si ifa­de­si­ni al­ma­dan, ona­yı­nı al­ma­dan uy­gu­lan­ma gi­bi bir du­ru­ma gir­mek­te­dir. Ge­çi­ci an­laş­ma­lar­la il­gi­li de sa­yın Mec­li­si­mi­zin dik­ka­ti­ni çek­me­yi gö­rev ola­rak ka­bul edi­yo­rum.

He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Pa­zar­cı.

Ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­lan­mış­tır.

Mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si­ni oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

1’in­ci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

TÜR­Kİ­YE CUM­HU­Rİ­YE­Tİ HÜ­KÜ­ME­Tİ İLE YU­NA­NİS­TAN CUM­HU­Rİ­YE­Tİ HÜ­KÜ­ME­Tİ ARA­SIN­DA SAĞ­LIK ALA­NIN­DA İŞ­BİR­Lİ­Ğİ­NE DA­İR AN­LAŞ­MA­NIN

ONAY­LAN­MA­SI­NIN UY­GUN BU­LUN­DU­ĞU HAK­KIN­DA KA­NUN TA­SA­RI­SI

MAD­DE 1.- 28 Ey­lül 2005 ta­ri­hin­de Ati­na­’­da im­za­la­nan “Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü-me­ti ile Yu­na­nis­tan Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Sağ­lık Ala­nın­da İş­bir­li­ği­ne Da­ir An­laş­manın onay­lan­ma­sı uy­gun bu­lun­muş­tur.

BAŞ­KAN – Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

2’nci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 2.- Bu Ka­nun ya­yı­mı ta­ri­hin­de yü­rür­lü­ğe gi­rer.

BAŞ­KAN – Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

3’ün­cü mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 3.- Bu Ka­nun hü­küm­le­ri­ni Ba­kan­lar Ku­ru­lu yü­rü­tür.

BAŞ­KAN – Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­lan­mış­tır.

Ta­sa­rı­nın tü­mü açık oy­la­ma­ya ta­bi­dir.

Açık oy­la­ma­nın elek­tro­nik oy­la­ma ci­ha­zıy­la ya­pıl­ma­sı­nı oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

Oy­la­ma için üç da­ki­ka sü­re ve­ri­yo­rum ve oy­la­ma iş­le­mi­ni baş­la­tı­yo­rum.

(Elek­tro­nik ci­haz­la oy­la­ma ya­pıl­dı)

BAŞ­KAN – Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Yu­na­nis­tan Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Sağ­lık Ala­nın­da İş­bir­li­ği­ne Da­ir An­laş­ma­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı­’­nın açık oy­la­ma so­nu­cu­nu açık­lı­yo­rum:

Kul­la­nı­lan oy sa­yı­sı:   230

Ka­bul                       :  227

Ret                            :     2

Çe­kim­ser               :     1 (x)

Böy­le­ce, ka­nun ta­sa­rı­sı ka­bul edil­miş ve ka­nun­laş­mış­tır.

An­laş­ma­nın her iki ül­ke­ye de ha­yır­lar ge­tir­me­si­ni di­li­yo­rum.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Baş­ba­kan Sa­yın Re­cep Ta­yip Er­do­ğan hak­kın­da  (9/1) esas nu­ma­ra­lı Mec­lis so­ruş­tur­ma­sı öner­ge­si üze­rin­de söz ta­lep eden mil­let­ve­kil­le­ri ara­sın­da ya­pı­lan ku­ra çe­ki­mi so­nu­cun­da An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Nes­rin Bay­tok, Trab­zon Mil­let­ve­ki­li Asım Ay­kan, Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ne­ca­ti Özen­soy ko­nuş­ma hak­kı ka­zan­mış­lar­dır. Ye­dek ola­rak da Bur­sa mil­let­ve­ki­li Meh­met Tun­çak ku­ra­da çık­mış­tır.

Teb­liğ olu­nur.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, 4’ün­cü sı­ra­ya alı­nan, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Fil­di­şi Sa­hi­li Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru­’­nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­ya­ca­ğız.

4.-Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Fil­di­şi Sa­hi­li (Kot­di­vu­ar) Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/341) (S. Sa­yı­sı: 4) (x)

BAŞ­KAN – Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

Ko­mis­yon ra­po­ru 4 sı­ra sa­yı­sıy­la bas­tı­rı­lıp da­ğı­tıl­mış­tır.

Ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de Mil­li­yet­çi Ha­re­ket Par­ti­si Gru­bu adı­na Edir­ne Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ce­ma­led­din Us­lu­’­nun söz ta­le­bi var­dır.

Sa­yın Us­lu, bu­yu­run efen­dim. (MHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MHP GRU­BU ADI­NA CE­MA­LED­DİN US­LU (Edir­ne) – Sa­yın Baş­kan, yü­ce Mec­li­sin de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hükûme­ti  ile Fil­di­şi Sa­hi­li Cum­hu­ri­ye­ti Hükûmet­le­ri Ara­sın­da Eko­no­mik ve Tek­nik İş Bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı hak­kın­da Gru­bum adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ön­ce, Ge­nel Ku­rul­da bu­lu­nan tüm mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­ma sev­gi ve say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Af­ri­ka kı­ta­sı 850 mil­yon­luk nü­fu­su, 660 mil­yar do­lar­lık gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la­sı ve top­lam 340 mil­yar do­lar dü­ze­yin­de­ki dış ti­ca­ret hac­miy­le ül­ke­miz için önem­li bir pa­zar­dır. Af­ri­ka­’­ya coğ­ra­fi ya­kın­lı­ğı­mız ve ba­zı Af­ri­ka ül­ke­le­riy­le ta­rih­sel iliş­ki­le­ri­miz, eko­no­mik ve ti­ca­ri iliş­ki­le­ri­mi­zin ge­liş­ti­ril­me­sin­de önem­li bir et­ken­dir. Bu et­ken­le­ri bir ara­ya ge­tir­di­ği­miz­de, mut­la­ka ba­şa­rı­lı bir sos­yal ve eko­no­mik iliş­ki or­ta­ya çı­ka­cak­tır.

Baş­ba­kan­lık Dış Ti­ca­ret Müs­te­şar­lı­ğı ta­ra­fın­dan 2003 yı­lı ba­şın­dan iti­ba­ren Af­ri­ka ül­ke­le­riy­le eko­no­mik iliş­ki­le­rin ge­liş­ti­ril­me­si stra­te­ji­si uy­gu­la­ma­ya kon­muş­tur, bu uy­gu­la­ma çok önem­li­dir. An­cak, bu­nun ge­liş­ti­ril­me­si ge­re­kir. Çün­kü, Türk sa­na­yi­si ve dış ti­ca­re­ti­mi­zin alt­ya­pı­sı Af­ri­ka eko­no­mi­le­riy­le bir ta­mam­la­yı­cı­lık iliş­ki­si­ne sa­hip­tir, ya­ni, bir­bir­le­ri­ni ta­mam­la­yı­cı bü­tün un­sur­lar bu­lun­mak­ta­dır. Bi­ze ya­kın olan bu kı­ta­da sa­de­ce bir ül­key­le de­ğil, di­ğer Af­ri­ka ül­ke­le­ri ile de ya­kın sos­yal ve eko­no­mik iliş­ki­le­ri­mi­zi hız­lan­dı­ra­rak baş­lat­ma­lı ve sür­dür­me­li­yiz.

Af­ri­ka­’­da­ki sa­na­yi alt­ya­pı­sı­nın ne ka­dar ge­ri ve ye­ter­siz ol­du­ğu göz önü­ne alı­na­cak olur­sa, bu Af­ri­ka pa­za­rı­nın, özel­lik­le ül­ke­miz­de­ki or­ta öl­çek­li iş­let­me­le­rin he­def pa­zar ko­nu­mun­da ol­du­ğu çok ra­hat­lık­la gö­rü­le­cek­tir. Sa­de­ce ih­ra­ca­tı­mız için bir pa­zar de­ğil, da­ha önem­li­si, ay­nı za­man­da sa­na­yi­miz için ucuz ham mad­de sağ­la­ma imkânla­rı da el­de et­miş ola­ca­ğız.

Ba­tı Af­ri­ka eko­no­mi­si­ne et­ki­sin­den do­la­yı, baş­ta Fran­sa ve son yıl­lar­da da Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri­’­nin bu ül­ke­nin po­li­tik prob­lem­le­ri­ni ya­kın­dan iz­le­di­ği de bir ger­çek­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Fil­di­şi Sa­hi­li Cum­hu­ri­ye­ti Ba­tı Af­ri­ka­’­ya gi­riş­te, 18 mil­yon nü­fu­su ile 1960 yı­lın­da ba­ğım­sız­lı­ğı­na ka­vu­şan, Li­ber­ya, Gi­ne, Ma­li, Bur­ki­na Fa­so ve Ga­na ile kom­şu olan bir ül­ke­dir.

Fil­di­şi Sa­hi­li, Ba­tı Af­ri­ka ül­ke­le­ri için­de ge­le­nek­sel ola­rak en güç­lü eko­no­mi­ye sa­hip ül­ke ko­nu­mun­da­dır. Baş­lı­ca eko­no­mik fa­a­li­yet­le­ri or­man ürün­le­ri ve ba­lık­çı­lı­ğın da da­hil ol­du­ğu ta­rım sek­tö­rün­de yo­ğun­laş­mış­tır. Kah­ve, ka­ka­o çe­kir­de­ği ve pal­mi­ye ya­ğı üre­ti­min­de dün­ya­nın ön­de ge­len üre­ti­ci ve ih­ra­cat­çı ül­ke­si­dir. Eko­no­mi­si, bu ne­den­le, bu ürün­le­rin dün­ya pi­ya­sa­sın­da­ki iniş çı­kış­la­rı­na ve ha­va ko­şul­la­rı­na gö­re dal­ga­lan­ma gös­te­rir. Ye­rel hükûmet­ler eko­no­mi­yi çe­şit­len­dir­mek için bir­ta­kım atı­lım­lar­da bu­lun­sa da ül­ke nü­fu­su­nun yüz­de 68’i bu sek­tör­de ça­lış­mak­ta ve ta­rım en önem­li sek­tör ola­rak kar­şı­mı­za çık­mak­ta­dır.

Sek­tö­rel da­ğı­lı­ma bak­tı­ğı­mız­da ta­rım yüz­de 27, en­düs­tri yüz­de 18,5 hiz­met sek­tö­rü yüz­de 54,5’tir. Yi­ne enf­las­yon ora­nı 2006 ve­ri­le­ri­ne gö­re yüz­de 3,2’dir. Kır­sal ke­sim­ler­de yüz­de 13 ora­nın­da iş­siz­lik var­dır. Elek­trik üre­ti­mi 4,6 mil­yar kw, elek­trik tü­ke­ti­mi 3,2 mil­yar kw, elek­trik ih­ra­ca­tı ise 1,1 mil­yar kw’­dir.

Fil­di­şi Sa­hi­li Cum­hu­ri­ye­ti hâli­ha­zır­da Ba­tı Af­ri­ka Eko­no­mik ve Pa­ra­sal Bir­li­ği eko­no­mi­si­nin yüz­de 40’ı­nı teş­kil eden eko­no­mi­si, 10 mil­yar do­lar­lık dış ti­ca­ret hac­mi ve sa­na­yi, fi­nans, ulaş­tır­ma alt­ya­pı­sıy­la böl­ge­nin mer­ke­zi ko­nu­mun­da­dır.

Tür­ki­ye­’­de­ki sa­na­yi­miz için ham mad­de ve ya­rı ma­mul­le­rin doğ­ru­dan ve uy­gun fi­yat­lar­la Af­ri­ka ül­ke­le­rin­den te­min edil­me­si müm­kün ola­bi­lir. Ba­zı sek­tör­ler­de­ki re­ka­bet gü­cü­mü­zü ar­tır­mak ama­cıy­la ba­zı ya­tı­rım­la­rı­mı­zı Af­ri­ka­’­ya kay­dır­ma­mız ge­rek­mek­te­dir. Bu da bi­zim tek­no­lo­jik trans­fe­ri­mi­zin ger­çek­leş­ti­ril­me­si, mü­te­ah­hit­lik, mü­şa­vir­lik ve mü­hen­dis­lik fir­ma­la­rı­mı­zın Af­ri­ka ül­ke­le­rin­den pa­zar pay­la­rı­nın ar­tı­rıl­ma­sıy­la müm­kün ola­bi­lir.

2004 yı­lın­da ül­ke­miz­den Fil­di­şi Sa­hi­li­’­ne ger­çek­leş­ti­ri­len ih­ra­ca­tı­mız yak­la­şık ola­rak 14,3 mil­yon Ame­ri­kan do­la­rı olup bit­ki­sel yağ­lar, hu­bu­bat ve ma­mul­le­ri ile ma­ki­ne ve ci­haz­lar­dan oluş­mak­ta­dır. Fil­di­şi Sa­hi­li­’n­den ül­ke­mi­ze ya­pı­lan it­ha­lat ise 61,3 mil­yon Ame­ri­kan do­la­rı olup baş­lı­ca­la­rı ka­ka­o ve ağaç ürün­le­ri­dir. Bu nok­ta­da ih­ra­ca­tı­mı­zın ar­tı­rıl­ma­sı­na da­ir gay­ret­le­rin sür­dü­rül­me­si ge­rek­mek­te­dir. Zi­ra, Tür­ki­ye it­ha­lat ba­ğım­lı­sı bir ül­ke gö­rü­nü­mün­de­dir ve bu özel­li­ği­miz­den sü­rat­le uzak­laş­tı­rıl­ma­lı­dır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Fil­di­şi Sa­hi­li Cum­hu­ri­ye­ti ile il­gi­li siz­le­re ver­me­ye ça­lış­tı­ğım bu bil­gi­ler ışı­ğın­da, emi­nim ki bu ül­key­le olan ti­ca­ret iliş­ki­le­ri­mi­zin öne­mi or­ta­ya çık­mak­ta­dır.

8 Ha­zi­ran 2005 ta­ri­hin­de ül­ke­mi­zin Fil­di­şi Sa­hi­li Cum­hu­ri­ye­ti ile im­za­la­mış ol­du­ğu bu ti­ca­ret an­laş­ma­sıy­la iki ül­ke ara­sın­da­ki ti­ca­ri iş bir­li­ği­nin ge­liş­ti­ril­me­si, çe­şit­len­di­ril­me­si ve ko­lay­laş­tı­rıl­ma­sı amaç­lan­mak­ta­dır. Ay­rı­ca, iki ül­ke ara­sın­da­ki ti­ca­ri iliş­ki­le­rin da­ha et­kin hâle ge­ti­ril­me­si ama­cıy­la kar­şı­lık­lı ola­rak fu­ar, ser­gi ve di­ğer ti­ca­ri et­kin­lik­le­rin dü­zen­len­me­si gi­bi çe­şit­li ön­lem­le­rin alın­ma­sı ve kar­şı­lık­lı ti­ca­ri mü­na­se­bet­le­rin teş­vik edil­me­si ka­rar­laş­tı­rıl­mış­tır. Bu, ül­ke­miz eko­no­mi­si açı­sın­dan çok önem­li­dir.

Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; söz­le­ri­me son ve­rir­ken ta­sa­rı le­hin­de oy kul­la­na­ca­ğı­mı­zı ifa­de edi­yor, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gı­lar­la se­lam­lı­yo­rum. (MHP ve AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN – Sa­yın Us­lu te­şek­kür ede­rim.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, ta­sa­rı­nın mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si­ni oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

1’in­ci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

TÜR­Kİ­YE CUM­HU­Rİ­YE­Tİ HÜ­KÜ­ME­Tİ İLE FİL­Dİ­Şİ SA­Hİ­Lİ (KOT­Dİ­VU­AR) CUM­HU­Rİ­YE­Tİ HÜ­KÜ­ME­Tİ ARA­SIN­DA Tİ­CA­RET AN­LAŞ­MA­SI­NIN ONAY­LAN­MA­SI­NIN UY­GUN BU­LUN­DU­ĞU­NA DA­İR­ KA­NUN TA­SA­RI­SI

MAD­DE 1- 8 Ha­zi­ran 2005 ta­ri­hin­de Abid­ja­n’­da im­za­la­nan “Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Fil­di­şi Sa­hi­li (Kot­di­vu­ar) Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Ti­ca­ret An­laş­ma­sı”­nın onay­lan­ma­sı uy­gun bu­lun­muş­tur.

BAŞ­KAN – Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

2’nci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 2- Bu Ka­nun ya­yı­mı ta­ri­hin­de yü­rür­lü­ğe gi­rer.

BAŞ­KAN – Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

3’ün­cü mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 3- Bu Ka­nun hü­küm­le­ri­ni Ba­kan­lar Ku­ru­lu yü­rü­tür.

BAŞ­KAN – Ka­bul eden­le­r… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, ta­sa­rı­nın tü­mü açık oy­la­ma­ya ta­bi­dir.

Açık oy­la­ma­nın elek­tro­nik oy­la­ma ci­ha­zıy­la ya­pıl­ma­sı­nı oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­le­r… Ka­bul edil­miş­tir.

Oy­la­ma için üç da­ki­ka sü­re ve­ri­yo­rum ve oy­la­ma iş­le­mi­ni baş­la­tı­yo­rum.

(Elek­tro­nik ci­haz­la oy­la­ma ya­pıl­dı)

BAŞ­KAN – Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, 4 sı­ra sa­yı­lı Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Fil­di­şi Sa­hi­li (Kot­di­vu­ar) Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı­’­nın açık oy­la­ma so­nu­cu­nu açık­lı­yo­rum:

Kul­la­nı­lan oy sa­yı­sı      : 218

Ka­bul                            : 217 

Çe­kim­ser                        :1(x)

Ta­sa­rı ka­bul edil­miş ve ka­nun­laş­mış­tır.

An­laş­ma­nın her iki ül­ke­ye de ha­yır­lar ge­tir­me­si­ni di­li­yo­rum.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

                                                                                                                                                                Ka­pan­ma Sa­a­ti: 17.57

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İKİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­a­ti: 18.04

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Ya­şar TÜ­ZÜN (Bi­le­cik), Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya)

 

 

BAŞ­KAN – Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 3’ün­cü Bir­le­şi­mi­nin İkin­ci Otu­ru­mu­nu açı­yo­rum.

5’in­ci sı­ra­ya alı­nan, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ile Fil­di­şi Sa­hi­li Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti Ara­sın­da Eko­no­mik ve Tek­nik İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru­’­nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­ya­ca­ğız.

5.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hüküme­ti ile Fil­di­şi Sa­hi­li (Kot­di­vu­ar) Cum­hu­ri­ye­ti Hüküme­ti Ara­sın­da Eko­no­mik ve Tek­nik İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/342) (S. Sayısı: 5)

BAŞ­KAN – Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 6’ncı sı­ra­ya alı­nan Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti ile Slo­vak­ya Cum­hu­ri­ye­ti Ara­sın­da Hu­ku­ki ve Ti­ca­ri Ko­nu­lar­da Ad­li İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru­’­nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­ya­ca­ğız.

6.-Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti ile Slo­vak­ya Cum­hu­ri­ye­ti Ara­sın­da Hu­ku­ki ve Ti­ca­ri Ko­nu­lar­da Ad­li İş­bir­li­ği An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/275) (S. Sa­yı­sı:6)

BAŞ­KAN – Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

Bun­dan son­ra da ko­mis­yo­nun bu­lun­ma­ya­ca­ğı an­la­şıl­dı­ğın­dan, ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­ni sı­ra­sıy­la gö­rüş­mek için 4 Ekim 2007 Per­şem­be gü­nü sa­at 15.00’te top­lan­mak üze­re bir­le­şi­mi ka­pa­tı­yo­rum. Her­ke­se ha­yır­lı ak­şam­lar, ha­yır­lı if­tar­lar di­li­yo­rum.

 

Ka­pan­ma Sa­a­ti: 18.05

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.