DÖNEM: 22 CÝLT: 159 YASAMA YILI: 5
TÜRKÝYE
BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ
TUTANAK
DERGÝSÝ
114’üncü
Birleþim
27 Mayýs 2007 Pazar
Ý Ç
Ý N D E K Ý L E R
Sayfa
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETÝ
II. - GELEN KÂÐITLAR
III. - KANUN TASARI VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
1.- Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniþ
ve Ýbrahim Köþdere'nin, Gelibolu Yarýmadasý
Tarihi Milli Parký Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine
Dair Kanun Teklifi (Kamu Ýhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine
Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212)
(S. Sayýsý: 305)
2.- Bazý Kamu Alacaklarýnýn
Tahsil ve Terkinine Ýliþkin Kanun Tasarýsý
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1030) (S. Sayýsý:
904)
3.- Adalet ve Kalkýnma Partisi Grup Baþkanvekili
Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Ýmar Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifi ve Bayýndýrlýk,
Ýmar, Ulaþtýrma ve Turizm ile Adalet Komisyonlarý
Raporlarý (2/820) (S. Sayýsý: 1337)
4.- Kayseri Milletvekili Taner Yýldýz'ýn;
Bazý Kanunlarda Deðiþiklik Yapýlmasý
Hakkýnda Kanun Teklifi ile Saðlýk, Aile, Çalýþma
ve Sosyal Ýþler Komisyonu Raporu (2/1016) (S. Sayýsý:
1412)
5.- Bitlis Milletvekili Abdurrahim Aksoy ve
Þýrnak Milletvekili Ýbrahim Hakký Birlik;
Mardin Milletvekili Muharrem Doðan ve 17 Milletvekili ile Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoðlu'nun, Köy Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifleri ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (2/1027, 2/832, 2/1030) (S. Sayýsý: 1429)
6.- Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðünün
Teþkilat ve Görevleri Hakkýnda Kanunda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Ýliþkin Kanun Tasarýsý
ile Millî Eðitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/1360)
(S. Sayýsý: 1427)
7.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna
Hükümeti Arasýnda Uzayýn Araþtýrma ve Kullanýmý
Konularýnda Ýþbirliði Anlaþmasýnýn Onaylanmasýnýn Uygun Bulunduðu
Hakkýnda Kanun Tasarýsý
ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve
Dýþiþleri Komisyonlarý Raporlarý
(1/491) (S. Sayýsý: 1380)
8.- Antalya Milletvekili Fikret Badazlý'nýn;
2464 Sayýlý Belediye Gelirleri Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasý Hakkýnda Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (2/995) (S. Sayýsý: 1406)
9.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil Aydoðan'ýn;
Büyükþehir Belediyesi Kanunu, Ýl Özel Ýdaresi Kanunu
ve Belediye Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Teklifi ve Ýçiþleri Komisyonu Raporu (2/968)
(S. Sayýsý: 1416)
10.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna
Hükümeti Arasýnda Enerji Alanýnda Ýþbirliðine
Ýliþkin Anlaþmanýn Onaylanmasýnýn
Uygun Bulunduðuna Dair Kanun Tasarýsý ve Dýþiþleri
Komisyonu Raporu (1/1109) (S. Sayýsý: 1083)
IV. - AÇIKLAMALAR VE SATAÞMALARA ÝLÝÞKÝN
KONUÞMALAR
1.- Iðdýr Milletvekili Dursun Akdemir'in,
yapmýþ olduðu konuþmada bazý sözlerinin
yanlýþ anlaþýldýðý gerekçesiyle
açýklamasý
V. - OYLAMALAR
1.- Köy Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Teklifi'nin oylamasý
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETÝ
TBMM Genel Kurulu saat 11.06'da açýlarak sekiz
oturum yaptý.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasýnýn
Bazý Maddelerinde Deðiþiklik Yapýlmasý
Hakkýnda 10/5/2007 tarihli ve 5660 sayýlý Kanun'un
Anayasa'nýn 104 ve 175'inci maddeleri uyarýnca bir kez daha
görüþülmek üzere geri gönderildiðine iliþkin Cumhurbaþkanlýðý
tezkeresi Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
1/1368 esas numaralý Anayasanýn Bazý
Maddelerinde Deðiþiklik Yapýlmasý Hakkýnda
Kanun'un Cumhurbaþkanlýðýnca bir kez daha görüþülmek
üzere geri gönderme tezkeresinin Genel Kurulun bilgisine sunulmadan,
Baþkanlýkça havale edildiði komisyonlardaki görüþmelerine
kýrk sekiz saat geçmeden baþlanmasýnýn tavsiye
edilmesine iliþkin AK Parti Grubu önerisinin Ýç Tüzük'e
aykýrý olduðu iddiasýyla yapýlan usul
görüþmesinden sonra, Oturum Baþkanýnca, yapýlan
uygulamanýn doðru olduðu, tutumunda herhangi bir deðiþiklik
olmadýðý açýklandý.
Gündemin "Kanun Tasarý ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diðer Ýþler" kýsmýnýn
441'inci sýrasýnda bulunan 1428 sýra sayýlý
Kanun Tasarýsý'nýn bu kýsmýn 4'üncü,
440'ýncý sýrasýnda bulunan 1427 sýra
sayýlý Kanun Tasarýsý'nýn 8'inci,
51'inci sýrasýnda bulunan 1370 sýra sayýlý
geri gönderme tezkeresinin 23'üncü, 311'inci sýrasýnda
bulunan 1109 sýra sayýlý Kanun Tasarýsý'nýn
28'inci, gelen kâðýtlar listesinde yayýmlanan ve bastýrýlarak
daðýtýlan 1429 sýra sayýlý Kanun
Teklifi'nin kýrk sekiz saat geçmeden bu kýsmýn
7'nci sýrasýna alýnmasýna ve diðer
iþlerin sýrasýnýn buna göre teselsül ettirilmesine;
1/1368 esas numaralý Anayasanýn Bazý Maddelerinin
Deðiþtirilmesine Ýliþkin Kanun'un Cumhurbaþkanlýðýnca
bir kez daha görüþülmek üzere geri gönderme tezkeresinin
Baþkanlýkça havale edildiði komisyonlardaki görüþmelerine
kýrk sekiz saat geçmeden baþlanmasýnýn
Ýç Tüzük'ün 36'ncý maddesi gereðince komisyonlara
tavsiye edilmesine iliþkin AK Parti Grubu önerisi, yapýlan
görüþmelerden sonra, kabul edildi.
Gündemin "Kanun Tasarý ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diðer Ýþler" kýsmýnýn:
1'inci sýrasýnda bulunan, Kamu
Ýhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi'nin
(2/212) (S. Sayýsý: 305) görüþmeleri, daha önce geri
alýnan maddelere iliþkin komisyon raporu henüz gelmediðinden;
2'nci sýrasýnda bulunan, Bazý
Kamu Alacaklarýnýn Tahsil ve Terkinine Ýliþkin
Kanun Tasarýsý (1/1030) (S. Sayýsý: 904),
3'üncü sýrasýnda bulunan, Adalet ve
Kalkýnma Partisi Grup Baþkanvekili Bursa Milletvekili
Faruk Çelik'in, Ýmar Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Teklifi (2/820) (S. Sayýsý: 1337),
Ýlgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda
hazýr bulunmadýklarýndan;
Ertelendi.
4'üncü sýrasýna alýnan, Merkezi
Finans ve Ýhale Biriminin Ýstihdam ve Bütçe Esaslarý
Hakkýnda Kanun Tasarýsý (1/1317) (S. Sayýsý:
1428) görüþmelerini müteakiben, elektronik cihazla yapýlan
açýk oylamadan sonra,
5'inci sýrasýna alýnan, Sendikalar
Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun
Tasarýsý (1/1230) (S. Sayýsý: 1250) yapýlan
görüþmelerden sonra,
Kabul edildi.
Samsun Milletvekili Haluk Koç, Aksaray Milletvekili
Ali Rýza Alaboyun'un, konuþmasýnda, partisine,
Erzurum Milletvekili Ýbrahim Özdoðan,
Erzurum Milletvekili Mustafa Nuri Akbulut'un, konuþmasýnda,
þahsýna,
Sataþtýðý iddiasýyla
birer açýklamada bulundular.
Alýnan karar gereðince, 27 Mayýs
2007 Pazar günü saat 11.00'de toplanmak üzere, birleþime
23.31'de son verildi.
Sadýk Yakut |
|
|
Baþkan
Vekili |
|
|
|
Ahmet Küçük |
Mehmet Daniþ |
|
Çanakkale
|
Çanakkale |
|
Kâtip
Üye |
Kâtip
Üye |
|
Harun Tüfekci |
Bayram Özçelik |
|
|
Burdur |
|
Kâtip
Üye |
Kâtip
Üye |
No.: 154
II. - GELEN
KÂÐITLAR
27 Mayýs
2007 Pazar
Raporlar
1.-
Zonguldak Milletvekili Harun Akýn ve 8 Milletvekilinin;
17.7.1964 Tarihli ve 506 Sayýlý Sosyal Sigortalar Kanununa
Ýki Geçici Madde Eklenmesine Ýliþkin Kanun Teklifi
ve Ýçtüzüðün 37 nci Maddesine Göre Doðrudan Gündeme
Alýnma Önergesi (2/702) (S. Sayýsý: 1430) (Daðýtma
tarihi: 27.5.2007) (GÜNDEME)
2.-
Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya ile 16 Milletvekilinin; 190 Sayýlý
Genel Kadro ve Usulü Hakkýnda Kanun Hükmünde Kararnameye
Baðlý Cetvellerde Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Teklifi ve Ýçtüzüðün 37 nci Maddesine Göre
Doðrudan Gündeme Alýnma Önergesi (2/473) (S. Sayýsý:
1431) (Daðýtma tarihi: 27.5.2007) (GÜNDEME)
3.-
10.5.2007 Tarihli ve 5660 Sayýlý Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasýnýn Bazý Maddelerinde Deðiþiklik
Yapýlmasý Hakkýnda Kanun ve Anayasanýn 89
uncu ve 104 üncü Maddeleri Gereðince Cumhurbaþkanýnca
Bir Daha Görüþülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ile Anayasa
Komisyonu Raporu (1/1368) (S. Sayýsý: 1433) (Daðýtma
tarihi: 27.5.2007) (GÜNDEME)
4.-
Ýstanbul Milletvekili Tayyar Altýkulaç ve Ankara Milletvekili
Mustafa Said Yazýcýoðlu'nun; Diyanet Ýþleri
Baþkanlýðý Kuruluþ ve Görevleri Hakkýnda
Kanunda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun
Teklifi ile Millî Eðitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu
(2/1036) (S. Sayýsý: 1434) (Daðýtma tarihi:
27.5.2007) (GÜNDEME)
5.-
Muðla Milletvekili Hasan Özyer ve 20 Milletvekilinin; Belediyelere
ve Ýl Özel Ýdarelerine Genel Bütçe Gelirlerinden Pay Verilmesi
Hakkýnda Kanuna Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi
ile Ýçtüzüðün 37 nci Maddesine Göre Doðrudan Gündeme
Alýnma Önergesi (2/265)
(S. Sayýsý: 1435) (Daðýtma tarihi: 27.5.2007)
(GÜNDEME)
27 Mayýs 2007 Pazar
BÝRÝNCÝ OTURUM
Açýlma Saati: 11.04
BAÞKAN: Baþkan Vekili Sadýk YAKUT
KÂTÝP ÜYELER: Mehmet DANÝÞ (Çanakkale), Ahmet KÜÇÜK
(Çanakkale)
BAÞKAN - Sayýn milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 114'üncü Birleþimini açýyorum.
HALUK KOÇ (Samsun) - Sayýn Baþkan, yoklama
yaparsanýz…
BAÞKAN - Toplantý yeter sayýsý
vardýr, gündeme geçiyoruz.
ÝZZET ÇETÝN (Kocaeli) - Bir bak bakayým
Baþkan, nasýl var!
BAÞKAN - Alýnan karar gereðince
gündemin "Kanun Tasarý ve Teklifleri Ýle Komisyonlardan
Gelen Diðer Ýþler" kýsmýna geçiyoruz.
ÝZZET ÇETÝN (Kocaeli) - 30 kiþi
yok, el insaf Baþkan, 30 kiþi! Tutanaklara geçsin diye söylüyorum.
III. - KANUN TASARI VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
1.- Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniþ ve Ýbrahim
Köþdere'nin, Gelibolu Yarýmadasý Tarihi Milli
Parký Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi
(Kamu Ýhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun
Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayýsý:
305)
BAÞKAN - 1'inci
sýrada yer alan kanun teklifinin geri alýnan maddeleriyle
ilgili komisyon raporu gelmediðinden, teklifin görüþmelerini
erteliyoruz.
2'nci sýrada
yer alan, Bazý Kamu Alacaklarýnýn Tahsil ve Terkinine
Ýliþkin Kanun Tasarýsý ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu'nun görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
2.- Bazý Kamu Alacaklarýnýn Tahsil ve Terkinine
Ýliþkin Kanun Tasarýsý ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (1/1030) (S. Sayýsý: 904)
BAÞKAN - Komisyon?
Yok.
Ertelenmiþtir.
3'üncü sýrada
yer alan, Adalet ve Kalkýnma Partisi Grup Baþkanvekili
Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Ýmar Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifi ve Bayýndýrlýk,
Ýmar, Ulaþtýrma ve Turizm ile Adalet Komisyonlarý
Raporlarýnýn görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
3.- Adalet ve Kalkýnma Partisi Grup Baþkanvekili Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, Ýmar Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifi ve Bayýndýrlýk,
Ýmar, Ulaþtýrma ve Turizm ile Adalet Komisyonlarý
Raporlarý (2/820) (S. Sayýsý: 1337)
BAÞKAN - Komisyon?
Yok.
Ertelenmiþtir.
4'üncü sýrada
yer alan, Kayseri Milletvekili Taner Yýldýz'ýn; Bazý
Kanunlarda Deðiþiklik Yapýlmasý Hakkýnda
Kanun Teklifi ile Saðlýk, Aile, Çalýþma ve Sosyal
Ýþler Komisyonu Raporu'nun görüþmelerine devam
edeceðiz.
4.- Kayseri Milletvekili Taner Yýldýz'ýn; Bazý
Kanunlarda Deðiþiklik Yapýlmasý Hakkýnda
Kanun Teklifi ile Saðlýk, Aile, Çalýþma ve Sosyal
Ýþler Komisyonu Raporu (2/1016) (S. Sayýsý:
1412)
BAÞKAN - Komisyon?
Yok.
Ertelenmiþtir.
5'inci sýrada
yer alan, Bitlis Milletvekili Abdurrahim Aksoy ve Þýrnak
Milletvekili Ýbrahim Hakký Birlik; Mardin Milletvekili
Muharrem Doðan ve 17 Milletvekili ile Malatya Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoðlu'nun Köy Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Teklifleri ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu'nun görüþmelerine
baþlýyoruz.
5.- Bitlis Milletvekili Abdurrahim Aksoy ve Þýrnak
Milletvekili Ýbrahim Hakký Birlik; Mardin Milletvekili
Muharrem Doðan ve 17 Milletvekili ile Malatya Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoðlu'nun Köy Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Teklifleri ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/1027,
2/832, 2/1030) (S. Sayýsý: 1429) (x)
BAÞKAN - Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 1429
sýra sayýsýyla bastýrýlýp daðýtýlmýþtýr.
Teklifin tümü üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi grubu adýna söz isteyen Ferit Mevlüt
Aslanoðlu, Malatya Milletvekili. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
Sayýn Aslanoðlu, süreniz yirmi
dakikadýr.
Buyurun.
CHP GRUBU ADINA FERÝT MEVLÜT ASLANOÐLU
(
Deðerli milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti bir sosyal hukuk devletidir. Türkiye Cumhuriyeti'nde,
bu ülkede yaþayan ve devletin iþ verdiði, özel sektörün
iþ verdiði ve ücret ödenen herkesin sosyal güvenlik
þemsiyesi altýna alýnmasý anayasal bir görevdir,
Anayasa'nýn amir hükmüdür. Ancak, 1984 yýlýndan itibaren
ve bugüne kadar geçici köy korucularýmýzla ilgili
hiçbir sosyal güvenlik þemsiyesi getirilmemiþtir.
Biz, ülkenin bölünmez bütünlüðünün,
ülkemizde yaþayan herkesin emniyetinin saðlanmasýnýn
devletin kolluk kuvvetlerinin temel görevi olduðuna inanýyoruz.
Vatandaþýn emniyetini saðlamak devletin kolluk
kuvvetlerinin temel görevidir deðerli milletvekilleri. Ancak,
84 yýlýnda getirilen bir yasayla geçici ve gönüllü köy
koruculuk sistemi getirilmiþtir. Bu insanlara, 84 yýlýndan
beri, devlet belli bir ücret ödüyor yaptýðý görev karþýlýðý.
Çok zor koþullar altýnda görev yapan bu insanlarýn,
daha bir yýl önceye kadar hiçbir sosyal güvenceleri yoktu. Yýllarca
söyledik, günlerce burada söyledik. Örneðin, hiçbir saðlýk
yardýmý güvenceleri yoktu. Kendileri ve çocuklarý
hiçbir hastaneye, hiçbir yere gidemiyorlardý. Çünkü, bunlarýn
bir sosyal güvencesi yoktu. Nitekim, bir yýl önce -günlerce
her bütçede ben bu konuyu dile getirdim- yeþil kart uygulamasý
baþlatýldý bu arkadaþlarýmýza
ve o sorun kýsmen giderildi. Ama, diðer taraftan, yirmi
yýldýr çalýþan ve belli bir yaþa geldikten
sonra "Hadi kardeþim, güle güle." denildiði zaman,
hiçbir sosyal güvenlik þemsiyesinin altýnda olmayan bu
arkadaþlarýmýz çok zor günler geçirdiler.
Deðerli milletvekilleri,
bu yasa için, özellikle ben ve arkadaþlarým yaklaþýk
dört yýldýr hemen hemen defalarca gündeme getirdik. Çünkü,
gidiyoruz görüyoruz. Onlar bu ülkenin bir vatandaþý.
Onlar görev yapýyorsa, bu görevlerinde sosyal güvenlik
þemsiyesi altýnda olmak anayasal bir haklarýdýr.
Deðerli arkadaþlarým,
ben ve arkadaþlarým, yaklaþýk 25 arkadaþýmýn,
daha önce verdiði bir yasa teklifi, Ýçiþleri Komisyonuna
gittiði için, bu komisyonun gündemine girmedi. Daha sonra
Ýçiþleri Komisyonunda görüþülmeyip Plan ve Bütçede
görüþüldüðü için, tekrar, yeni bir yasayla buraya kadar getirdik
efendim.
(x) 1429 S. Sayýlý Basmayazý
tutanaða eklidir.
Deðerli milletvekilleri,
biz, bu yasaya… Her korucumuzun sosyal güvenlik þemsiyesi altýnda
olmasýna yürekten katýlýyoruz. Ancak, yasa eksiktir,
yasanýn eksikleri vardýr, bu yasada çok eksik vardýr.
Bunun için bu yasanýn tümüne, temelde, biz Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu olarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal bir hukuk devleti
olarak, hukuk devletinin görevi olarak, bu arkadaþlarýmýzýn
sosyal güvenlik þemsiyesi altýna alýnmasýna
yürekten ve gönülden katýlýyoruz, ama eksikleri var. Bu
eksikler nedeniyle de Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi arkadaþlarýmla
beraber çalýþtým, bir ayrýþýk oy
imzamýzý da buraya koyduk.
Burada dediðimiz
þu arkadaþlar: Terör, bütün dünyanýn ve ülkemizin
insanlýðýný, barýþýný
ve huzurunu tehdit ediyor. En önemli sorunlarýn baþýnda
terör gelmektedir bugün dünyada. Evrensel bir boyut taþýyan
ve hedef gözetmeyen terör, olaðan dýþý yönetim
ve hukuk çerçevesinde önlenemeyeceði yaþanan olaylarla
kanýtlanmýþtýr. Bu nedenle, günümüzdeki terörle
mücadele konusunda bilgi ve birikimin yaný sýra, uluslararasý
iþ birliði önem kazanmýþtýr. Terör, sen kimsin,
hangi ülke… Terör, terördür arkadaþlar. Özellikle ülkemizin
karþý karþýya kaldýðý bölücü
terör konusunda bugüne kadar izlenen yanlýþ politikalar
sonucu sorun daha büyümüþ, çözümü yalnýzca güvenlik
kuvvetlerine ihale etmek kolaycýlýðýna kaçýlmýþtýr.
Geçici köy koruculuðu, bu sistemin bir parçasý olarak uygulamaya
sokulmuþ, ancak bu uygulamada da zaman zaman, kendi içinde yeni
sorunlar ve zafiyetler yaþanmasýna neden olmuþtur
ve koruculuk sistemi de tartýþýlmaya baþlanmýþtýr.
Sayýlarý
bugün 57 bin olan geçici köy korucularýmýza devletin
sahip çýkmasý, özlük haklarý konusunda güvenceye
kavuþturulmasý çok geciken bir hakkýn teslimidir,
geç kalýnmýþ bir uygulamadýr. Korucularýmýz
açýsýndan önemli bir maðduriyeti giderecektir. Terörün
önlenmesi, ancak ve ancak toplumun bütün kesimlerinin, sivil ve
resmî kurumlarýn topyekûn direnç, dayanýþma ve sorunu
sahiplenmesiyle mümkündür. Bu aþamada yapýlmasý
gereken ulusal bir politika, program oluþturarak konunun ekonomik,
sosyal ve kültürel açýdan boyutlarý ele alýnmalýdýr.
Bu doðrultuda, görüþmekte
olduðumuz deðiþiklik teklifinin altyapýsý
oluþturulmamýþ, ilgili kurumlarýn görüþ
ve düþünceleri alýnmadan, alelacele -Anayasa'nýn
sosyal devlet ilkesi olarak her çalýþanýn sosyal
güvenlik þemsiyesi altýna alýnmasý gerektiðini
dört buçuk yýldýr, parti olarak, sürekli dile getirmemize
raðmen- son gün, son saniye bunun bir seçim yatýrýmý
olduðu yönünde de kuþkularýmýz vardýr.
Ülkemizde yaþayan
tüm vatandaþlarýmýzýn güvenliðini temin
etmek devletimizin kolluk kuvvetlerinin temel görevidir. Bu nedenle,
köy koruculuðunun kalýcý hâle getirilmeden, mevcut
köy korucularýmýzýn her türlü ekonomik ve sosyal
haklarý verilerek dönem içinde bu kurum yeniden þekillendirilmelidir.
Mevcut köy korucularýmýzýn gecikmiþ sosyal
güvenlik haklarýnýn, sosyal ve ekonomik haklarýnýn
öncelikle verilmesi görüþündeyiz deðerli milletvekilleri.
Deðerli milletvekilleri,
dünyaya baktýðýmýz zaman dünyadaki terörün
kaynaðýný bir araþtýrmak lazým. Dünyadaki
terörün temel nedeni, ekonomik çýkarlar uðruna dünyadaki
bazý ülkelerin karýþtýrýlmasýndan
baþka bir þey deðildir. Terörün amacý, dünyadaki
belli ekonomik çýkar çevrelerinin belli ülkelerde kendi
çýkarlarýný korumak için, kendi ekonomik
çýkarlarýný devam ettirmek için önemli bir rol oynuyor
deðerli milletvekilleri. Bunun altýný çizelim.
Terör, dünyanýn
her tarafýnda terördür, ancak bazý güçler, bazý
ülkeler kendi ülkelerine yapýlan uygulamada terörü terör
olarak lanetliyor; ama bir baþka ülkeye yapýlan uygulamalarda,
bir baþka ülkeye kendi yandaþ olduðu zaman, kendi onlarý
koruyup kolladýðý zaman, bir baþka ülkenin ulusal
birlik, beraberliðine, özellikle ülkemizin ulusal birlik, beraberliðine
yapýlan saldýrýlarda taraf oluyor ve görmezlikten
geliyor. Bunun altýný çizelim arkadaþlar, bunun
altýný çizelim. Belli ülkelerin kendi çýkarlarýný,
kendi menfaatlerini korumak için göz yumuyor. O zaman insan haklarý
olmuyor, o zaman demokrasi olmuyor, ama kendine yapýldýðý
zaman kýyametler kopuyor.
Bir baþka ülkenin
birlik, beraberliðine yönelik þiddet olaylarýný
ve bunu yapanlarý koruyan, kollayan ülkeleri hep beraber görüyoruz
arkadaþlar. Yýllarca, Avrupa Birliði ülkelerinden
bazýlarýnýn, Türkiye'deki þiddet uygulamalarýný
ve bunlarý yapan insanlarý nasýl koruyup, nasýl
kolladýðýný hep beraber görüyoruz. Bunun
adý insan hakký oluyor, ama kendi ülkesine, kendine yapýlan
olaylarý bir baþkasý koruyup kolladýðý
zaman o ülkeyi terörist devlet ilan ediyor.
Deðerli milletvekilleri,
bunlarýn altýnda yatan olay ekonomik savaþtýr.
Hiç birbirimizi kandýrmayalým, kendi ekonomik geleceðini,
kendi ekonomik çýkarlarýný korumak, kollamak
amacýyla bunlarý yapýyor.
Çok uzaða gitmeyelim,
Kuzey Irak: Hep beraber ibretle izledik, ibretle izliyoruz. Bir
baþka ülke, kendi ekonomik çýkarýný korumak
uðruna, oradaki insanlarý, her gün binlerce insaný,
binlerce Iraklýyý, kardeþi kardeþe nasýl
vurdurdu arkadaþlar? Birilerine bir dilim pasta ikram ediyor,
oradaki bazý, kendi ülkesinin bazý çýkar çevrelerine
güller göstererek, çýkar vaat ederek ülkenin birlik, beraberliðinin
nasýl yok edildiðini hep beraber ibretle izliyoruz arkadaþlar.
Onun için deðerli
arkadaþlar, bize bizden baþkasýndan fayda yoktur
ve Orta Doðu'nun önemli bir bölgesinde olan ülkemizin birlik, beraberliðini
bozmak uðruna, kendi ekonomik çýkarlarýný,
kendilerinin bu bölgedeki hayatiyetlerini devam ettirmeleri
uðruna Türkiye'nin birlik, beraberliðini bozan belirli
gruplara hâlâ yandaþ olan ülkeler var arkadaþlar. Bunu
unutmayalým arkadaþlar.
Deðerli milletvekilleri,
yýllarca Türkiye'nin birlik, beraberliðini bozan gruplara,
kitlelere hangi ülkelerin nasýl kol kanat gerdiðini hep
beraber biliyoruz. Ama hâlâ bugün Kuzey Irak'ta, oranýn denetimini
yapan belli ülkeler -hâlâ belli kesimleri nasýl koruyup kolladýðýný-
orada yerleþen insanlarýn Türkiye'ye yönelik faaliyetlerini
bile bile, Türkiye'nin birlik, beraberliðini bozacaðýný,
bozduðunu bile bile hâlâ bunlara yandaþ oluyorsa, biz ülke
olarak þapkamýzý önümüze çýkarýp mutlak
düþünmemiz lazým arkadaþlar.
Müttefik, nasýl
müttefik olur? Bir baþka ülkenin, müttefik olduðun ülkenin
birlik, beraberliðine göz diken, bunlarý bozmak isteyen
insanlara sen onlarý himaye edersen, bunun adý müttefiklik
deðildir, bunun adý kendi çýkarýný korumak
ve kollamaktýr arkadaþlar.
Deðerli milletvekilleri,
tabii yirmi yýldýr, 84 yýlýnda getirilmiþ
köy koruculuðu… Bunlar insan. Yine söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti'nin
birlik, beraberliðini, bölünmez bütünlüðünü korumak, kollamak
devletin kolluk kuvvetlerinin temel görevidir. Ama bunlar bir insan,
bunlarýn da çoluðu çocuðu var köy korucularýmýzýn,
bunlar da hasta oluyor, bunlarýn da doktora gitmesi, bunlarýn
da sosyal güvenlik þemsiyesi olmasý lazým. Bu, anayasal
görevimizdir.
Getirilen bu yasada,
uygulamada sorunlar çýkacaktýr arkadaþlar. Bu
arkadaþlarýmýzýn görev tanýmlarýný
yapacak bir yönetmelik yoktur. Bu arkadaþlarýmýz,
çift baþlý yönetiliyor. Bir tarafta kaymakama baðlý
ve dolayýsýyla valiye baðlý, bir tarafta jandarmaya
baðlý. Mutlaka bir yönetmelikle köy korucularýmýzýn
bir kesimle… Köy korucularýmýza jandarma ayrý
görev veriyor, kaymakam ayrý görev veriyor, burada sorunlar
yaþanýyor.
Ýki: Yine yönetmelik
yok. Bunlarýn bir görev tanýmý yok. Görev tanýmý
olmadýðý gibi, bunlarýn bir disiplin yönetmeliði
de yok. Bazen, oradaki, o ilçedeki jandarma komutanýnýn
veya uzman bir çavuþumuzun iki dudaðýnýn arasýnda
bu arkadaþlarýmýzýn göreve devam etmeleri.
"Hayýr arkadaþým, görevini yapmadýn."
diyor, "Hadi kardeþim…" deyip, kapý dýþarý
koyuyorlar. Bunlar yaþanýyor arkadaþlar.
Onun için, bu yasayla
birlikte, köy korucularýmýzýn görevlerini tanýmlayan
bir yönetmeliðin ve bir disiplin yönetmeliðinin de olmasý
gerekir. Bu açýdan, bu arkadaþlarýmýzýn,
sosyal güvenlik þemsiyesiyle birlikte, belli bir yönetmelikle
yönetilmesi gerektiðine inanýyoruz. Ama biz bunu burada
göremedik. Çok acele edilmiþ bir yasa. Tamam, mutlak sosyal güvenlik
þemsiyesi altýna derhal… Çok geç bugün, yirmi sene önce
olmalýydý. Ama maalesef, onlarýn sorunlarýný
giderici, özellikle görevlerini devam ettirmesi yönünde sorunlarýný
giderici bir… Yasada bunu göremiyoruz deðerli arkadaþlarým.
Deðerli arkadaþlarým,
tabii, bunlara kadro ihdas etmek yerine, bir þekilde, jandarmanýn,
kaymakamlýklardan alýnýp… Yani kaymakamlýklardan
çok jandarmayla iþbirliði yapýyor köy korucularýmýz.
Yani, bu açýdan, tamamen mevcut yapýda, ilçelerdeki
jandarma komutanlýklarýnýn emrine verip, onlarýn
iþ güdümüne sokmanýn çok önemli olduðuna inanýyoruz
çünkü o yöredeki tüm emniyetin saðlanmasý, o yöredeki
tüm sorunlarýn jandarmayla birlikte giderilmesinden yanayýz.
Yani, özellikle, bir yönetmelikle, bunun yapýlmasý gerekiyor.
Ayrýca, bazý
köy korucularýmýz idari görevlerde görevlendiriliyor;
ilçedeki bir yerin bekçiliðinde veya baþka bir þey… Hayýr
arkadaþlarým, köy korucularýnýn görevi,
ilçe merkezlerinde, belli merkezlerde bekçilik yapmak deðildir
arkadaþlar. Onun için, Sayýn Bakaným, bir yönetmelikle,
mutlak bunun görev tanýmlarýnýn yapýlmasý
gerekiyor.
Tabii, bugüne kadar bu arkadaþlarýmýzdan
binlerce insan öldü ve maalesef, hiçbir þekilde, zarar gören
ailelere, bugüne kadar, hiçbir yardým yapýlmadý.
Benim aldýðým bilgi eðer yanlýþ deðilse,
sadece Þýrnak'ta bugüne kadar 352 korucumuz ölmüþ,
þehit olmuþ ve 487 korucumuz da yaralanmýþ.
Eðer, aldýðým bilgi, arkadaþlarýmýn
bana vermiþ olduðu bilgi yanlýþ deðilse. Yani,
bugüne kadar, bu arkadaþlarýmýza, altmýþ
yaþýndan sonra "Hadi kardeþim güle güle evine."
denilmiþ. Hiç deðilse, bu yasada, yirmi yýldýr
görev yapan arkadaþlarýmýzýn bir kere haklarý
teslim edilmelidir. Belli yaþa geldikten sonra, bu arkadaþlarýmýzýn
sosyal haklarý verilerek, bunlar emekli edilmelidir. Bu hepimiz
için gereklidir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasý'nýn temel
kuralýdýr deðerli arkadaþlarým.
Defalarca burada dile
getirdik. Sayýn Bakaným o zaman burada yoktu. Ben,
Ýçiþleri Bakanýmý Çalýþma ve Sosyal
Güvenlik Bakanýma þikâyet ettim, "ihbar ediyorum"
dedim. Defalarca burada dedim ki, devlet kaçak iþçi çalýþtýrýyor.
Devlet kaçak iþçi çalýþtýrmaz, sosyal hukuk
devleti kaçak iþçi çalýþtýrmaz. Burada defalarca
"ihbar ediyorum" dedim.
Yani, bu yasayla, en
azýndan, 57 bin köy korucumuzun bir sosyal güvenlik þemsiyesi
altýnda toplanmasýndan hakikaten, bir insan olarak çok
mutlu oluyoruz. Bu, bizim devletimizin görevi arkadaþlar.
Ama, bu yasa eksik, bu yasada yarýn sorunlar çýkacak, onlarýn
bir yönetmeliðini, mutlak, acilen çýkarmamýz lazým.
Bu açýdan, bu yasanýn
hazýrlanmasýnda emeði geçen tüm arkadaþlara…
Ben, Cumhuriyet Halk Partisi Grubundan, daha önce, beraber, ayrý
bir yasa teklifi verdiðimiz deðerli arkadaþlarýmýzýn
yasa teklifi Ýçiþleri Komisyonuna gittiði için onlardan
özür diliyorum. Çünkü, Sayýn Muharrem Kýlýç, Sayýn
Kemal Kýlýçdaroðlu, Sayýn Mesut Deðer, Sayýn
Mahmut Duyan, Sayýn Ahmet Küçük, Sayýn Esat Canan, Sayýn
Þerif Ertuðrul, Sayýn Sami Tandoðdu, Sayýn
Mehmet Kartal ve diðer arkadaþlarýmýn yasa teklifi
Ýçiþleri Komisyonunda bekliyor. Onun için, bu yasayla 57
bin köy korucumuzun sosyal güvenlik þemsiyesi altýna
girmesinden dolayý, onlar adýna çok mutlu oluyorum. Diliyorum
Yüce Tanrý onlara acý göstermez ve hep mutlu olurlar. Ama,
önemli olan ülkenin birlik, beraberliðidir, önemli olan bölge insanýnýn
ekonomik özgürlüðüdür arkadaþlar. Bölgede eðer ekonomik
özgürlük olmazsa, bu sorunlarý…
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Buyurun.
FERÝT MEVLÜT ASLANOÐLU
(Devamla) - Toparlýyorum Baþkaným.
Deðerli arkadaþlarým,
tabii, terörün en büyük silahý da o ülkede yaþayan insanlarý,
ekonomik özgürlüðü olmayan insanlarý kullanmasýdýr.
Ben, bir kez daha, özellikle
hükûmetin teþvik politikasýný, doðu ve güneydoðu
politikasýný, doðu ve güneydoðudaki insanlarýn
ekonomik özgürlüðü yönünden, orada yapýlacak, alýnacak
tedbirler yönünden bir kez daha uyarýyorum. Eðer, bir yerde
ekonomik özgürlük varsa, oradaki insanlar bir lokma ekmek yiyebiliyorsa
orada terör de olmaz, hiçbir þey olmaz arkadaþlar, bunu da
böyle bilin.
Saygýlar sunuyorum.
Teþekkür ederim.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Aslanoðlu.
Tümü üzerinde
þahsý adýna söz isteyen Mahmut Göksu, Adýyaman
Milletvekili…
FARUK ÇELÝK
(Bursa) - Grup adýna Abdurrahim Aksoy'un söz talebi var.
BAÞKAN - Bir saniye
Sayýn Milletvekili.
Þahýslarý
adýna müracaat eden Sayýn Göksu, Sayýn Aslan ve Sayýn
Koç'un talepleri ayný anda geldiði için kura çekeceðiz.
Þahsý
adýna söz isteyen Sayýn Osman Aslan, Diyarbakýr
Milletvekili ve Sayýn Koç ikinci sýrada.
Buyurun Sayýn
Aslan. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Süreniz on dakikadýr.
OSMAN ASLAN (Diyarbakýr)
- Sayýn Baþkan, çok deðerli milletvekili arkadaþlarým;
görüþülmekte olan 1429 sýra sayýlý Köy Kanununda
Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifleri
üzerinde þahsým adýna söz almýþ bulunuyorum.
Yüce heyetinizi saygýyla selamlýyorum.
Konuþmama
baþlamadan önce, bölücü terörle mücadele ederken vatan
uðruna canýný veren aziz þehitlerimizin yüce
hatýralarý önünde bir kez daha saygýyla eðiliyor,
bu mücadelede yýlmaz bir iradeyle savaþan tüm gazilerimizi
ve bu eþsiz kahramanlarý yetiþtiren deðerli ailelerini
minnetle selamlýyorum.
Deðerli milletvekili
arkadaþlarým, yirmi üç yýldýr bölücü terörle
süren mücadelede büyük katkýlarý olan köy korucularýmýza
ve ailelerine önemli haklar saðlayan bu kanun teklifini gündeme
getiren deðerli milletvekili arkadaþlarýma ve bu
teklifin yasalaþmasý için büyük gayret gösteren Hükûmetimize
sonsuz teþekkürlerimi sunuyorum.
Hatýrlanacaðý
gibi, geçici köy korucularýmýzýn ve ailelerinin
bu kapsamlý çalýþma hazýrlanana kadar
saðlýk güvencesinden yoksun kalmamalarý için yeþil
kart uygulamasýndan yararlanmalarý hakký da,
2005 yýlý sonunda, yine Hükûmetimiz tarafýndan
saðlanmýþtý.
Sayýn Baþkan,
çok deðerli milletvekili arkadaþlarým; 1985
yýlýnda 442 sayýlý Köy Kanunu'nun 74'üncü
maddesine dayanýlarak oluþturulan köy koruculuðu
sistemi, bu iþi yapan insanlarýn eðitimden geçmemiþ
olmasý ve zaman zaman görevlerini kiþisel alanlarda kötüye
kullandýklarý eleþtirileriyle karþýlaþmýþ
olsa da, bu sistem, bölücü terörle mücadelede büyük katký
saðlamýþtýr. Köy korucularý, bölgeyi
çok iyi tanýmalarý sayesinde, güvenlik güçlerinin yürüttükleri
operasyonlarda ön plana çýkmýþ, bu nedenle de, hain
PKK'nýn önde gelen hedefleri arasýnda yer almýþlardýr.
Bugüne kadar sürdürülen mücadelede 1.157 köy korucumuz þehit
düþmüþtür.
Deðerli arkadaþlar,
zaman zaman, köy koruculuðu sisteminin, Avrupa Birliðine
uyum çerçevesinde kaldýrýlmasý gerektiði dile
getirilmektedir. Ayrýca, bir hukuk devletinde vatandaþlarýn
güvenliðinin devletin kolluk güçleri tarafýndan saðlanmasý
esasý da bu argümana destek olmasý amacýyla kullanýlmaktadýr.
Ancak, bunu savunanlarýn unuttuklarý þudur ki, bu
sistem Türkiye tarafýndan keþfedilmemiþtir. Tarihte,
birçok Batý ülkesi, yakýn iliþkide bulunduklarý
yerlerde ortaya çýkan direniþ hareketlerine karþý
mahallî birim oluþturmaya öncelik vermiþtir. Osmanlý
Ýmparatorluðu da bu uygulamaya sýk sýk müracaat
etmiþtir. Ayrýca, ülkemizin jeopolitik konumundan kaynaklanan
iç güvenlik sorunlarý ve ortalama 60 bin kiþiyle yürütülen
köy koruculuðunun yirmi bir yýldýr varlýðýný
korumasý, sisteme olan ihtiyacý açýk bir biçimde
ortaya koymaktadýr. Bu nedenle, görüþmekte olduðumuz
kanun, bu yapýnýn kurumsallaþmasý ve aksayan
yönlerinin giderilmesi adýna da çok önemlidir. Bugüne kadar
"Aþiretlerin denetiminde." diye eleþtirilen
köy korucularý, bu kanunla, aslýnda, bir yerde devlet
memuru statüsüne kavuþacaklardýr.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekili arkadaþlarým; görüþtüðümüz
bu kanunun, geçici köy korucularýnýn ücretlerinin yasal
düzenleme altýna alýnmasýný, elli
beþ yaþýný dolduran ve on yýl ve daha fazla
hizmeti bulunanlarýn emekli edilerek, aylýk baðlanmasýný,
elli beþ yaþýný doldurup, on yýldan az
hizmeti olanlarýn hizmetlerini on yýla tamamlayýncaya
kadar, istedikleri takdirde devam etmelerini, elli beþ yaþýný
doldurup, on beþ yýldan az hizmeti olanlara veya elli
beþ yaþýndan önce saðlýk veya idari nedenlerle
görevden ayrýlanlara tazminat ödenmesini öngörmektedir.
Ayrýca, kanun
ile geçici köy korucularýnýn sosyal güvenlik kapsamýna
alýnmasý ile görevi dýþýnda veya sakat
kalan köy korucularýna da tazminat ve aylýk baðlanmasý
saðlanmaktadýr. Bu sayede geçici köy korucularýnýn
ölümü sonrasýnda geride býraktýðý aile
fertlerine aylýk baðlanmasý ve bunlarýn muayene,
tetkik ve tedavi hizmetlerinden yararlanmasý da mümkün olacaktýr.
Bahse konuda güvenlik
güçleri ile operasyonlara katýlan geçici köy korucularýna
ek tazminat verilmesi ve görevlerinde üstün baþarý gösterenlere
aylýk ücretlerinin 2 katýna kadar ödül verilmesi de öngörülmektedir.
En önemlisi de, bu kanunda
terörle mücadelede þehit düþen veya çalýþmayacak
derecede malul olan geçici köy korucularýnýn eþ,
çocuk ve kardeþlerinden birisine kamu kurum ve kuruluþlarýnda
ya da özel sektörde iþ imkâný saðlanmasýna yönelik
düzenleme yer almaktadýr. Bu sayede, geçici köy korucusu yakýnlarý
da, terörle mücadelede yaþamýný kaybeden veya
çalýþamayacak derecede malul olan er ve erbaþlarýn
yakýnlarýyla ayný haklara kavuþmaktadýr.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; bu yasayla getirilen haklarýn
detaylarý üzerinde çok fazla durma gereðini hissetmiyorum.
Çünkü, bu yasayla saðlanan haklar, esasen, bir lütuf deðil ancak
bir hakkýn teslimi olarak deðerlendirilmelidir; çünkü,
bu haklar, yirmi iki yýldýr geçimini sürdürdüðü
iþini býrakmýþ, elinde ne var ne yok kaybetmiþ,
ailesi ve kendisi bölücü terörün bir numaralý hedefi olmuþ
bu vatanperver insanlarýmýzýn, nefes almak kadar
doðal haklarýdýr. Üzücü olan, bugüne kadar bu haklardan
mahrum býrakýlmalarýdýr. Ancak, ne mutlu
bize ki, týpký, bu mazlum halktan "tasarrufu
teþvik" adý altýnda toplanýp gasbedilen
paralarýnýn hak sahiplerine geri ödenmesi gibi;
týpký, Ýmarzedelerin ve konut edindirme yardýmý
birikim sahiplerinin haklarýnýn iadesi gibi;
týpký, geçici iþçilerin sürekli istihdam haklarýnýn
verilmesi gibi ve týpký, tarýmda saðlanan
doðrudan gelir desteðiyle, gerçek hak sahibi üretici çiftçilerimize
hak tanýnmasý gibi, köy korucularýmýzýn
özlük haklarýnýn teslimi de yine Hükûmetimize, yani AK
Parti Ýktidarýna nasip olmuþtur.
Evet, deðerli arkadaþlar,
dört buçuk yýllýk icraatýmýzýn özü ve özeti,
esasen, üç kelimeden ibarettir: Hakkýn hak sahibine teslimi.
Ýnanýyorum ki, bu kadirþinas millet de 22 Temmuz günü
hepimizin hakkýný layýkýyla teslim edecektir.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; kanunun, baþta köy korucularýmýza
ve köy korucusu ailelerine olmak üzere, ülkemiz ve milletimize
hayýrlý olmasýný diliyor, emeði geçen
herkese bir kez daha teþekkürlerimi sunuyor, yüce heyetinizi
saygýyla selamlýyorum. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN - Tümü
üzerinde þahsý adýna söz isteyen Haluk Koç, Samsun
Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Koç. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
HALUK KOÇ (Samsun) -
Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri; Bitlis Milletvekili
Sayýn Aksoy ve Þýrnak Milletvekili Sayýn Birlik
ile Mardin Milletvekili Sayýn Doðan ve Malatya Milletvekili
Sayýn Aslanoðlu'nun Köy Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Teklifleri'nin tümü üzerinde þahsým adýna
söz almýþ bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygýyla
selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
konu, benden önce konuþan arkadaþlarýmýzýn
çizdiði çerçeve içerisinde aslýnda görüþülmeye çalýþýlýrsa
çok geniþ boyutlarda ele alýnmasý gereken bir konu.
Terör, bütün dünyada
ve ülkemizde, gerçekten hem ülkemizin bütünlüðünü hem insanlýðýn
genel, evrensel kurallarýný, barýþýmýzý,
huzurumuzu, bütünlüðümüzü tehdit eden en önemli sorunlarýn
baþýnda gelmektedir. Âdeta, terörle iç içe yaþamaya
alýþan bir toplum olduk. Gün geçmiyorki büyük kentlerimizde,
gün geçmiyorki ülkemizin coðrafi olarak bu iþin pençesinde
bulunan bölgesinde çeþitli olaylarýna tanýk olmayalým.
Deðerli arkadaþlarým,
tabii, terörle mücadele ederken terörün kaynaðý son derece
önemli. Burada, olaðan dýþý yöntemler ve hukuk
çerçevesinde terörün önlenemeyeceði de çok açýk. Türkiye'nin,
uluslararasý camianýn saygýn bir üyesi olan Türkiye
Cumhuriyeti devletinin baþýna musallat olan terör belasýyla
uðraþýrken bir hukuk devleti olma özelliðini hiçbir
zaman unutmadýðýný biliyoruz. Türkiye, hem
kendi iç hukukunu hem uluslararasý hukukun konuyla ilgili
önemli yaptýrýmlarýný göz önüne alarak, kendi
bütünlüðünü korumaya dönük, kendi yurttaþlarýnýn
canýný, malýný korumaya dönük önlemlerini
almaya gayret etmektedir. Yani, bir düzensiz savaþ, düzensiz
mücadele unsuruyla, hukuk çerçevesinde düzenli mücadele etme
özelliðini, bir hukuk devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti, yaþadýðý
bütün acýlara, verdiði bütün þehitlere, verdiði
bütün maddi manevi kayýplara raðmen sürdürme noktasýndadýr
ve bu kararlýlýðýný da sürdürecektir. Devlet
olmanýn, onurlu, saygýn bir devlet olmanýn gereði
de budur.
Deðerli arkadaþlarým,
tabii, terörü, bizim coðrafyamýzda, bizim ülke sýnýrlarýmýzda
ilgilendiren çeþitli gerçeklerle karþý karþýyayýz.
Bu konuda, çeþitli diplomatik bilgiye, birikime, mücadele
bilgisine ve birikimine sahip bir ülkeyiz. Ama, bunun yanýnda,
terörün, bizi ilgilendiren kýsým kadar, uluslararasý
iliþkileri de, Türkiye Cumhuriyeti devletinin gündemindedir.
Deðerli arkadaþlarým,
hiç sanýlmasýn ki, bugün Türkiye'nin baþýna
bela olan bölücü terör, kendi baþýna ayakta durabilen,
kendi kaynaklarýyla beslenebilen, kendi gücüyle Türkiye
Cumhuriyeti devletine kafa tutabilen bir terör hareketidir. Bunun
-çok açýk bir þekilde belirtmek zorundayýz- uluslararasý
uzantýlarý vardýr. Hatta, ne acýdýr ki
-bunu üzülerek belirtmek istiyorum ama- tarihe baktýðýmýz
zaman, tarih her zaman her karþý hareketin içinde, içeriden
iþ birlikçiler de kullanmýþtýr. Yani, uluslararasý
iliþkilerinin boyutunun, desteðinin yaný sýra,
içeriden de çeþitli kisveler altýnda, çeþitli sivil
toplum örgütleri adý altýnda, çeþitli dernekler
altýnda "demokrasi, insan haklarý ve özgürlükler"
gibi sihirli sözcükleri kendilerine maske, paravan tutarak, içeriden
de hain iþ birliðine katkýda bulunan unsurlar mutlaka
vardýr. Bunlarý "demokrasi, insan haklarý,
özgürlük" makyajlý söylemine kanarak eðer görmezsek,
eðer tahlil edemezsek, eðer onlarla iliþkilerini saptayamazsak,
saptayýp da önlem alamazsak, onlarý teþhir edemezsek,
açýða çýkartamazsak çok baþarýlý
bir terörle mücadele konusunu gündemde tutamayýz.
Deðerli arkadaþlarým,
bugün ülkemizin karþý karþýya kaldýðý
bu bölücü terör konusunda, bugüne kadar izlenen yanlýþ
politikalar sonucu sorunun büyüdüðü de bir vakýadýr,
bir gerçektir. Çünkü, çözümü, zaman zaman yalnýzca güvenlik
kuvvetlerine ihale etme kolaycýlýðýna kaçýlmýþtýr.
"Ne yapalým, sizin göreviniz bu. Ýþte burada
da bir aykýrý unsur var. Siz, bununla, size verdiðimiz
yasal çerçeve içerisinde mücadele edin." Peki, bunun dýþýnda
gereken yasal tedbirler, gereken sosyal tedbirler, gereken psikolojik
tedbirler, gereken diðer toplumsal tedbirler, siyaset kurumunun
görevleri, siyaset kurumunun ödevleri, bunlar çoðu zaman iç
tartýþmalar ve siyasi tartýþmalar içerisinde
tüketilmiþ ve güvenlik kuvvetlerine ihale edilen mücadele
kapsamýna, maalesef, diðer taraflardan gereken destek verilmemiþtir.
Deðerli arkadaþlarým
-Sayýn Aslan belirtti- geçici köy koruculuðu, bu iþle
mücadelede Türkiye'nin kullandýðý bir sistemdir. Tartýþýlýr,
olumlu mudur olumsuz mudur tartýþýlýr, deðiþik
noktalarý vardýr.
Tarihe baktýðýmýz
zaman, gerçekten de, Osmanlý Ýmparatorluðu'nun, bilhassa
1860'lar sonrasýnda buna benzer birtakým giriþimleri
olmuþ, özel alaylar oluþturulmuþ, özel birlikler
oluþturulmuþ ve bununla ilgili benzer giriþimler
her zaman kullanýlmýþtýr.
Deðerli arkadaþlarým,
ben, olayýn, terörün uluslararasý veya yurt içinde demokrasiyi
maskeleyerek, kendilerine paravan yaparak insan haklarýný,
demokrasiyi, böyle hiç kimsenin itiraz etmeyeceði o demokrasinin
olmazsa olmaz kavramlarýný, sloganlarýný
kullanarak içeriden iþ birlikçiliðine soyunanlarla ilgili
bir yorum yapmayacaðým. Onlar, artýk yeterince
teþhir edilmiþlerdir. Bunlarý görmemek safdillik
olur, bunlarý yorumlamamak safdillik olur; o, ayrý bir
konu.
Deðerli arkadaþlarým,
þimdi, burada görev yapan korucularýmýzla ilgili
sosyal haklar boyutunda getirilen bir kanun tasarýsý.
Eksikleri olmasýna raðmen buna olumlu yaklaþtýðýmýzý
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna arkadaþýmýz
ifade etti, ben de bir kere daha belirtiyorum.
Sürece baktýðýmýz
zaman, bu mücadelede 1984 Eruh baskýnýný menþe
olarak, çýkýþ noktasý olarak alýrsak,
kayýtlara göre 324 þehit, 487 yaralý
Þýrnak'ta, köy korucularýnýn uðradýðý
kayýp olarak geçmektedir. Yani, burada, bu insanlarýn,
bu þekildeki bir mücadelede yaþamlarýný yitirmeleri
her zaman yüksek olasýlýklardan bir tanesidir; uzuvlarýný
yitirmeleri, yaralanmalarý, kalýcý sakatlýk
hâli her zaman imkân dâhilinde olan bir süreçtir. O zaman, böyle bir görevle
yükümlü kýlýnan bu insanlara, sosyal boyutta devletin
gerekli þemsiyesini açmasý gerekmektedir. Bu insanlarýn
kendileriyle, bu insanlarýn aileleriyle, çocuklarýyla
ilgili, devlet, deðiþik boyutlarda yerine getirmesi gereken
görevleri yasal çerçevelere oturtarak yerine getirmek zorundadýr.
Deðerli arkadaþlarým,
bu, mevcut köy korucularýnýn, bence, gecikmiþ sosyal
güvenlik haklarýnýn düzenlenmesinde bir adýmdýr;
eksik olduðunu ifade ettim, birçok noktada tamamlanmasý
gerekmektedir. Yalnýz, sözlerimi bitirirken bu düþüncelerime
herhâlde katýlmayan milletvekili arkadaþým yoktur,
televizyonda rastgele bir haber bülteni izlerken benim ödüm kopuyor,
yine bir þehit haberi, bir terör olayý maðduruyla haberlerde
karþýlaþacaðým diye, inanýn, yüreðim
yerinde durmuyor. Bu acýyý daha ne kadar yaþayacaðýz?
Bu acýyý daha ne kadar taþýyacaðýz
toplum olarak? Bunu, bir an önce, Türkiye'nin bütünlüðü içerisinde
kardeþçe yaþamanýn, birlikte üretmenin, birlikte
bölüþmenin, birlikte heyecanlanmanýn, birlikte üzülmenin,
bir bütün, bir millet olmanýn tüm özelliklerini…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafýndan
kapatýldý)
HALUK KOÇ (Devamla) -
Tamamlýyorum Sayýn Baþkan.
…seksen beþ
yýldýr sürdürdüðümüz bu kavramýn bence pekiþtirilerek,
güçlendirilerek, bu coðrafya üzerinde emelleri olanlarýn
ve bugün baþýmýzdaki bu belanýn, hiç unutmayalým
ki -bunu ben çok sýk söylüyorum, çok sýk söylüyorum- etnik
milliyetçilikle, etnik milliyetçilikle kutuplaþarak, bu çözümü
ya da bu sorunu çözmenin imkâný yoktur. Bu bir emperyalist projedir.
Bunun arkasýnda yüz yirmi-yüz otuz yýllýk bir süreç
yatmaktadýr. Zaman zaman arkasýndaki destek veren aktörler
deðiþmiþtir tarih dilimlerine göre. Birinci Dünya
Savaþý öncesi, Birinci-Ýkinci Meþrutiyet
arasý ve Ýkinci Meþrutiyet civarý, Balkan
harpleri, Birinci Dünya Savaþý öncesinde Ýngiltere
bu sürecin çok net içindedir. Bir kýsmý Fransa'yla, bir,
orada alan paylaþýmýnda ilke beraberliði yaþamýþlardýr.
Daha sonra, Ýkinci Dünya Savaþý'ndan sonra -ben milletvekiliyim,
ben seçilmiþ bir kiþiyim, hiçbir ülkeden, hiçbir kiþiden
çekinmeden bu isimleri söylemek zorundayým- Ýkinci Dünya
Savaþý'ndan sonra da, önce soðuk savaþ döneminde
Amerika Birleþik Devletleri çok net bir þekilde, bu sürecin,
dolaylý dolaysýz içinde bulunmuþtur; daha sonra
tek kutuplu dünyada da ana aktör Amerika Birleþik Devletleri'dir.
Bunu bazýlarý farklý kavramlar hâlinde alabilirler,
ama, Türkiye üzerindeki oynanan bu projenin, bu emperyalist projenin
arkasýnda, tarih dilimine göre, her zaman büyük devletler
vardýr. Bizim, deðiþik kökenden gelen insanlar olarak,
bir millet, "Türk milleti" adý altýnda birlikte
üretmeyi, birlikte sevinmeyi, birlikte bölüþmeyi, birlikte
yaþamamýzý engellemeyeceklerdir.
Onun için, ben, hepinize
saygýlarýmý sunarken, Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu olarak, eksik de olsa bu kanun teklifine desteðimizi ifade
ediyorum.
Yüce heyetinizi saygýyla
selamlýyorum. (Alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Koç.
Teklifin tümü üzerindeki
görüþmeler tamamlanmýþtýr.
Maddelerine geçilmesini
oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
1'inci maddeyi okutuyorum:
KÖY KANUNUNDA VE BAZI KANUNLARDA DEÐÝÞÝKLÝK
YAPILMASINA
DAÝR KANUN
TEKLÝFÝ
MADDE 1- 18/03/1924 tarihli ve 442 sayýlý
Köy Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci fýkrasý
aþaðýdaki þekilde deðiþtirilmiþ,
dördüncü fýkrasýna "görevinden ayrýlan"
ibaresinden sonra gelmek üzere "veya bu Kanun hükümlerine göre
aylýk baðlanmýþ olan" ibaresi ile ayný
fýkranýn sonuna "Geçici köy korucularýnýn
ölümü sebebiyle eþlerine aylýk baðlanmasý durumunda
yukarýda belirtilen hak sahiplerine ayný þekilde
muayene, tetkik ve tedavi yardýmý yapýlmasýna
devam olunur." cümlesi ve maddenin sonuna aþaðýdaki
fýkralar eklenmiþtir.
"Bakanlar Kurulunca tespit edilecek
illerde; olaðanüstü hal ilanýný gerektiren sebeplere
ve þiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin köyde veya
çevrede ortaya çýkmasý veya her ne sebeple olursa olsun
köylünün canýna ve malýna tecavüz hareketlerinin artmasý
hallerinde, valinin teklifi ve Ýçiþleri Bakanýnýn
onayý ile yeteri kadar geçici köy korucusu görevlendirilmesi
kararlaþtýrýlabilir. Bu þekilde görevlendirilecek
geçici köy korucusu sayýsý 40.000 kiþiyi geçemez.
Bakanlar Kurulu bu sayýyý yüzde elliye kadar artýrmaya
yetkilidir. Görevlendirmeyi gerektiren hallerin ortadan kalkmasý
durumunda veya idarî zaruret hallerinde görevlendirmeye
iliþkin ayný usûl uygulanmak suretiyle geçici köy korucusu
olarak yapýlan görevlendirmelere son verilebilir."
"Geçici köy korucularýna
hizmetin devamý süresince her ay 11.500 gösterge rakamýnýn
memur aylýklarýna uygulanan aylýk katsayý
ile çarpýmý sonucunda bulunacak miktarda ücret ödenir.
Bu ücret, herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksýzýn
ve peþin olarak ödenir. Geçici köy korucularý arasýndan,
toplam geçici köy korucusu sayýsýnýn yüzde onunu
geçmeyecek þekilde tefrik edilen korucu baþlarýna
geçici köy korucularýna ödenen ücretin yüzde onu kadar ilave
ücret ödenir. Ay sonundan önce kendi isteðiyle görevden ayrýlanlar
ile disiplin hükümlerinin uygulanmasý sonucu, görevlerine
son verilenler hariç olmak kaydýyla, görevlerine son verilen
veya ölen geçici köy korucularý için önceden peþin ödenmiþ
olan ücretin kalan günlere isabet
Geçici köy korucularýndan güvenlik
güçleriyle birlikte operasyonlara katýlanlarýn iaþeleri,
birlikte operasyona katýldýklarý güvenlik güçlerinin
baðlý olduðu birimlerce ve bu birimlerin bütçesinden
karþýlanmak üzere saðlanýr. Bu Kanunda belirtilen
görevler ile tabii afetlerde ve diðer olaðanüstü hal ve durumlarda
emsallerine göre baþarýlý görev yaptýklarý
görülen veya büyük yararlýlýk gösteren geçici köy korucularýna,
valinin teklifi ve Ýçiþleri Bakanýnýn onayý
ile yýlda bir defa aylýk ücretlerinin iki katýna
kadar ödül verilebilir. Bir malî yýlda bu þekilde ödül verilecek
geçici köy korucusu sayýsý, o ilde görevli geçici köy
korucusu sayýsýnýn yüzde birini geçemez. Güvenlik
güçleriyle birlikte operasyonlara katýlan geçici köy korucularýna
herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksýzýn her
ay 400 gösterge rakamýnýn memur aylýk katsayýsýyla
çarpýmý sonucu bulunacak tutarda ek tazminat ayrýca
ödenir.
Geçici köy korucusu olarak çalýþtýrýlanlar,
bu çalýþmalarýndan dolayý 31/05/2006 tarihli
ve 5510 sayýlý Sosyal Sigortalar ve Genel Saðlýk
Sigortasý Kanununun uygulanmasýnda kýsa ve
uzun vadeli sigorta kollarý açýsýndan sigortalý
sayýlmazlar.
Bu maddeye göre geçici köy korucularýna
yapýlacak harcamalar, Ýçiþleri Bakanlýðý
bütçesine konulacak ödenekten bu Bakanlýkça karþýlanýr
ve ödemeler il valilikleri tarafýndan yapýlýr."
BAÞKAN - Madde üzerinde Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna söz isteyen Bülent Baratalý,
Ýzmir Milletvekili.
Buyurun Sayýn Baratalý.
CHP GRUBU ADINA BÜLENT BARATALI
(Ýzmir) - Teþekkür ederim Sayýn Baþkan.
Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri, Bitlis Milletvekili Sayýn Abdurrahim Aksoy
ve Þýrnak Milletvekili Sayýn Ýbrahim Hakký
Birlik ve Mardin Milletvekili Sayýn Muharrem Doðan ve 17
Milletvekili ile Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoðlu'nun
Köy Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun
Teklifi üzerinde, bu teklifin 1'inci maddesi üzerinde grubum
adýna söz almýþ bulunmaktayým. Bu nedenle hepinizi
saygýyla selamlýyorum.
Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; 1984 yýlýnda terörün, özellikle Doðu
ve Güneydoðu Bölgesinde, etnik terörün artmasý, masum insanlarý,
çocuklarý hedef almasý ve özellikle iç güvenlik güçlerimizin
tesir edemediði kör noktalarda, köy ve mezralardan yeni bir anlayýþýn
ortaya konmasý sonucu, 442 sayýlý Köy Kanunu
1924 tarihli ve bunun bir maddesi deðiþtirilerek, yine bu
Yasa'dan yararlanýlarak geçici köy koruculuðu ihdas
edilmiþtir.
Geçici köy koruculuðu, bugüne kadar
kendisinden beklenen faydayý saðlamýþtýr.
Ancak, daha birkaç yýl önce, geçici köy korucularýmýzýn
özellikle saðlýk sorunlarýný çözmede kendilerine,
eþlerine ve bakmakla yükümlü olduklarýna saðlýk
sorunlarý için yeþil kart vermede bu dönemin Meclisi ancak
bir çare bulabilmiþtir. Onun arkasýndan da, bizim bir genel
kabulle
Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak,
Anayasa'mýz gereði devletin devlet olma temel özelliði
olan genel güvenliðinin, devletin iç ve dýþ güvenlik
güçlerinde olmasýný düþünüyoruz. Ordumuz, bizim
sýnýrlarýmýzý düþmana karþý
koruyacaktýr. Jandarmamýz özellikle kýrsalda ve
polisimiz özellikle kentte ve Sahil Güvenliðimiz de sahillerimizde
bu görevini yerine getirecektir. Geçici köy koruculuðu,
adý üzerinde, geçici bir kurum olarak ihdas edilmiþtir,
ama, gördük ki, aradan geçen yirmi yýldan fazla bir zaman süreci
içinde, artýk bu kurum kurumlaþmýþtýr
veya bu yol, bu geçicilik artýk devamlý hâle gelmek üzeredir.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak -bu
coðrafyada binlerce yýldýr çok tehditler aldýk-
bu tehditlerin arkasýnýn gelmeyeceðini görmekteyiz.
O nedenle, bizim teklifimiz, bir iç güvenlik araþtýrma
enstitüsünün kurulmasýdýr Türkiye'de. Onun arkasýndan
da bunlarýn tek elden yürütülebilmesi için bir iç güvenlik
müsteþarlýðýnýn kurulmasý gerekmektedir.
Geçici köy koruculuðu da, profesyonel olarak yetiþmiþ,
bütün teknikleri kullanabilen, iyi yetiþmiþ bir sivil gücün
oluþmasýndan sonra, geçici köy korucularý da kendi
bölgelerinde üretime döndürüleceklerdir ve can güvenliði ve
gelecek kaygýsý olmadan da mutlu bir þekilde yaþayacaklardýr.
O nedenle, köy korucularýmýzýn
durumlarýný biraz iyileþtiren bu yasayý
Arkadaþlarýmýz gayet
güzel anlattýlar. Geçici köy korucularýmýza
bir maaþ baðlanýyor, yaþlarý elli beþe
çekiliyor ve hizmet süreleri de bir müddet uzatýlýyor.
Yaþlarýn kýrk beþten elli beþe çekilmesi,
bu arkadaþlarýmýzýn, yurttaþlarýmýzýn
yaþadýðý bu bölgede çok olumsuz koþullarla
yaþamalarý ve emekli olamamalarý nedeniyle olmuþtur.
Arkadaþlarýmýzýn teklifinde, bu,
kýrk beþ yaþtý. Biz, Plan Bütçe Komisyonunda,
þu anda Komisyonda oturan Toplumla Ýliþkiler Daire
Baþkanýmýzýn ve jandarmadan gelen deðerli
albay arkadaþýmýzýn da katkýlarýyla
ve önerileriyle ve bizleri de tatmin etmesi sonucu bu yaþý
elli beþe çýkarmýþ bulunmaktayýz. Kendilerine,
eþlerine ve daha sonra dul eþlerine önemli kazanýmlar
getirilmiþtir. Yine, diðer bir kanundan, þehit olmalarý
nedeniyle kontenjanlarý binde 5'ten binde 7'ye çýkarýlmýþtýr.
Bu arada, emekli olamayanlar için de Nakdi Tazminat Yasasý'ndan
yararlanarak ona eþ bir hüküm getirilmiþ bulunmaktadýr.
Köy korucularý
hakkýnda, özellikle dýþarýdan beslenen
STK'larýn (sivil toplum örgütlerinin) yani "non governmental
organizations" dediðimiz, aslýnda, hükûmet dýþý
kuruluþ olarak dönebilen, ama, kendileri deðil de özellikle
Soros'tan beslenen vakýflarýn çok deðiþik iddialarý
var. Özelikle bu raporlarý okuduktan sonra, ben, Jandarma Komutanlýðý
adýna gelen deðerli arkadaþýmýzdan, geçici
köy korucularýnýn iþledikleri suçlar konusunda
bir bilgi istedim ve bu kadar bir sayýnýn -arkadaþlarýmýz
belirtti; 57 bin düzeyinde þu anda sayýlarý, 12
bin civarýnda da gönüllü köy korucusu var- geçici köy korucularýnýn
iþledikleri iddia edilen suç oranlarýnýn ve yüzdelerinin
düzenli güçlerden daha az olduðu konusunda bilgi aldým. Bu
konuda da, burada, dýþarýdan beslenerek, gayrimillî
beslenerek ve özellikle bazý yerlerde demokrasi ve hak arama,
özgürlük konusunda darbeler yapan bu kuruluþlarýn Türkiye
uzantýlarýnýn burada verdikleri raporlarýn
çok yanlýþ olduðu da ortaya çýkmýþ
bulunmaktadýr. Çünkü, biz, o raporlara inanacaðýmýza,
devletimizin bu güçlerine inanmayý daha doðru buluyoruz
deðerli arkadaþlarým.
Bir müddet sonra, bu
kurum, özellikle bizim de teklif ettiðimiz üzere ortadan kaldýrýlacaktýr.
Ancak, tabii, bu ortadan kaldýrýldýðý
zaman, özellikle doðu ve güneydoðumuzda, orada terörü besleyen
unsurlarýn da ortadan kaldýrýlmasý gerekecektir.
Doðu ve Güneydoðu
Bölgemiz önemli bir bölge. Bu bölgede Türkiye Cumhuriyeti'ni hiçbir
zaman, hiç kimse -dýþ güçler- yalnýz býrakmadý.
1919'larda ismi baþka olan bir devlet geldi ta uzaklardan, burada
düzenlemeler yaptý. Þimdi ise, hiçbir meþru gerekçesi
olmadan, hiçbir meþru gerekçeye dayanmadan 10 bin milden gelen
bir devlet, burada bizim sýfýr noktamýzda tanzimler
yapýyor ve burada tekrar bu bölgenin, özellikle "Büyük Orta
Doðu Projesi" veya "Geniþletilmiþ Orta Doðu
Projesi" olarak adlandýrýlan, 22 devletten oluþan,
sadece 2 tanesi Müslüman olmayan bu 22 devletin içinde, sýnýrlarýnda
deðiþiklikler yapmaya çalýþýyor. Biz bu
projeye tamamen karþýyýz. Özellikle bu projenin
yanýndayým diyenlerin, özellikle devlet görevlilerinin,
özellikle siyasilerin bu projeye bir kez daha bakmasý ve deðerlendirmesi
gerekir diye düþünüyorum.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; bu projede sýnýrlarýn
deðiþmesi iddialarý vardýr. Eðer, bir Türk
görevlisi bu projeden yanayým derse, özellikle ben onun da burada
asbaþkanýyým derse, bunun tarih ve siyaset bilgisi
konusunda çok deðerli zafiyetleri olduðunu düþünüyorum.
Özellikle devlet görevlilerinin veya makam kullananlarýn
Büyük Orta Doðu Projesi'ne bir kez daha yakýndan bakmalarý
ve ona karþý tavýr almalarý gerekir diye düþünüyorum.
Son olarak, terör olaylarýnda
þehit olan, gerek düzenli kuvvetlerimizin gerek korucularýmýzýn,
polisimizin, jandarmamýzýn, o bölge halkýnýn
ve korucularýmýzýn þehit olanlarýna
Tanrý'dan rahmet diliyorum, mekânlarýnýn cennet olmasýný
diliyorum.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Baratalý.
BÜLENT BARATALI (Devamla)
- Kalan çocuklarýna ve eþlerine devletin daha da
þefkatli elleriyle, kollarýyla bunlarý kucaklamasý
gerekir diyorum. Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti'ne emanet edilmiþ
olan insanlarýmýzdýr. Ben de bir þehit çocuðu
olarak bu acýlarý bildiðim için bu konuda daha da ileri
tedbirlerin alýnmasý gerektiðini düþünüyorum.
Yine, iç güvenlik güçlerimizin
Gabarlarý ve Tendürekleri temizleyerek nazlý bayraðýmýzýn
oraya asýlmasýndan, o bayraðýmýzýn
Gabarlarda ve Tendüreklerde nazlý nazlý dalgalanmasýndan
çok mutlu olduðumu ifade etmek istiyorum.
Yine, sýnýrlarýmýzýn
dýþýndan buralara gelerek ve Türkiye'yi tehdit
ederek, burada terörle, zorla, baskýyla bir þey yapmak isteyenlere
buradan bir þey söylemeye çalýþýyorum: Bütün
bunlar faydasýzdýr, sonu gelmez çabalardýr. Bunu
en yakýnda öðreneceksiniz ve umuyorum, diliyorum, bizim
Türkiye Cumhuriyeti'nin gücü ve Türk Silahlý Kuvvetlerimizin
gücü, en kýsa zamanda Kandil Daðlarýnda da bayraðýmýzý
dalgalandýracaktýr. Buna inanýyorum.
Bu duygularla hepinizi
selamlýyorum. Teþekkür ederim. (CHP ve Anavatan Partisi
sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Baratalý.
Madde üzerinde AK Parti
Grubu adýna söz isteyen Abdurrahim Aksoy, Bitlis Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Aksoy. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
AK PARTÝ GRUBU ADINA ABDURRAHÝM
AKSOY (Bitlis) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
Köy Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun
Tasarýsý üzerinde, 1'inci maddesi üzerinde AK Parti
Grubu adýna söz almýþ bulunuyorum. Bu vesileyle,
yüce heyeti saygýyla selamlýyorum.
1984 yýlýndan itibaren terör
eylemlerinin yoðunluk kazanmasý, bölge halkýna yönelik
katliamlara giriþmesi üzerine, özellikle güvenlik güçlerinden
uzak yaþayan birimlerdeki vatandaþlarýmýzýn
mal ve can güvenliðini korumasý adýna, güvenlik güçlerine
yardýmcý olmak maksadýyla 1985 yýlýnda
geçici köy korucularý görevlendirilmiþlerdir. Ancak,
geçici köy korucularý bugüne kadar bir sosyal güvenlik kurumuna
baðlý olarak çalýþmadýklarý hâlde
görevlerini azim ve sabýrla sürdürmüþlerdir.
Geçici köy korucularý bugüne
kadar herhangi bir sosyal güvenliðe baðlý olmadan çalýþtýrýldýklarý
için maðdur olduklarý, bu nedenle özlük haklarýnýn
güvence altýna alýnmalarý sosyal hukuk devletinin
bir gereðidir.
Geçici köy korucularý sistemi
geçici nitelikte olmasýna raðmen, kurumsal olarak yirmi
iki yýldýr varlýðýný sürdürmektedir.
Bunlarýn hiçbir özlük haklarý yok, mevzuatlarý
yok, mevzuatlarýyla ilgili bir yönetmelikleri yok, ama bu kanun
tasarýsý, bunlarla ilgili bir yönetmeliði hazýrlayýp,
Ýçiþleri Bakanlýðý tarafýndan hazýrlanýp,
bunlarý güvence altýna alacaktýr.
Hâlen görev yapmakta olan 56.467 geçici
köy korucusunun özlük haklarý mevcut deðil. Yirmi iki
yýldýr süren bu hâle son vermek düþüncesiyle, AK Parti
Hükûmeti olarak bu yasa tasarýsýný hazýrlayýp
kamuoyuna sunduk ve az da olsa geçici köy korucularýmýzýn
özlük haklarýný getirmiþ olduk.
Ülkede yaþayan tüm vatandaþlarýmýzýn
güvenliðini temin etmek, devletin kolluk kuvvetlerinin temel
görevidir. Bu nedenle, köy koruculuðu kalýcý hâle
getirilmeden, mevcut köy korucularýnýn her türlü sosyal
haklarý verilerek, belli bir dönem içerisinde tasfiye edilmesi
gerekir. Görevlendirmeyi gerektiren hâllerin ortadan kalkmasý
hâlinde, görevlendirilmesine de son verilmesi lazýmdýr.
Bölgenin feodal bir
yapý arz ettiði, köylerimizin farklý aþiretlerden
oluþtuðu bir gerçektir. Köy korucularý, terörle mücadelede
çok büyük baþarýlar kaydetmesine raðmen, koruculuk
müessesesinin bölgeye getirmiþ olduðu birçok olumsuzluklarý
da vardýr.
Köy korucularý
silahlandýktan sonra terörün birinci hedefi hâline gelmiþ
bulunmaktadýr. Silah alýp korucu olanlar devlet yandaþý
aþiretler, korucu olmayan aþiretler ise sanki terörün
yandaþýymýþ gibi bir görüntü oluþturmuþtur.
Korucu olan aþiretler diðerlerini, korucu olmayanlar ise
korucu olanlarý töhmet altýnda býrakmýþlardýr
ve bölge insaný bu durumdan çok büyük üzüntü duymuþtur.
Terör örgütünün hedefi
hâline gelen köy korucu ailelerinin öldürülmesi, evlerinin bombalanmasý,
çocuklarýnýn katledilmesi neticesini doðurmuþ,
silah almayanlar ise korkudan ve tehditten köylerini terk etmek zorunda
kalmýþlardýr. Bir yanda teröre maruz kalan korucu
ailelerin acýlarý, bir yanda da köylerinden göç eden insanlarýn
acýlarý; yaþamlarý böyle bir manzara
oluþturmuþtur. Bu acý ve kaos ortamý içerisinde
geliþen, bir de, ispiyonculuk ve jurnalcilik alabildiðine
geliþmiþtir. Haklý veya haksýz olarak yapýlan
jurnalcilik veya ispiyonculuk birçok yuvalarýn yýkýlmasýna,
birçok faili meçhul olaylarýn oluþmasýna sebebiyet
vermiþtir. Bu kaos ortamýnda herkesin herkesten
þüphelendiði bir ortam oluþmuþtur. Yirmi iki
yýldýr süren bu hâl içerisinde geçici köy korucularýnýn
gelmiþ olduðu durum budur.
Bütün bunlara raðmen,
geçici köy korucularý bugüne kadar sürdürülen terörle mücadele
faaliyetlerinde çok büyük baþarýlar saðlamýþ,
terörle mücadelede 1.732 köy korucusunu þehit vermiþtir.
Köy korucularý doðal koþullar bakýmýndan
aðýr þartlar altýnda çalýþan insanlardýr.
Bu insanlarýn ölümleri, sakatlanmalarý, yaralanmalarý,
bakmakla yükümlü olduklarý kimselerin ve geride býraktýklarý
kimselerin geçimlerini sürdürmelerini saðlayacak özlük haklarýnýn
saðlanmasý mutlaka lazým ve elzemdi. Bu tasarýnýn,
az da olsa bu zorunluluklarý yerine getireceðine inanýyorum.
Bu tasarýnýn bu hâle gelmesini ve köy korucularýmýzýn
belli bir yaþtan sonra emekli olmasýný ve kendilerinin
geçimlerini saðlayabilmeleri için emeklilik maaþýnýn
verilmesini saðlayan AK Parti Hükûmeti, yirmi iki yýldýr
gerçekleþmeyen bir hakikati de gerçekleþtirmiþ olmaktadýr.
Kanun tasarýmýzda
neler vardýr, baktýðýmýzda: Yirmi iki
yýldýr görev yapan köy korucularýmýz, o zaman
kýrk yaþýnda iþe baþlayan köy korucularý
þimdi altmýþ iki yaþlarýna gelmiþ
durumdadýrlar. Altmýþ iki yaþýnda olmalarýna
raðmen, hiçbirisi silahýný býrakmamaktadýr,
çünkü, silahlarýný býraktýklarý an
maaþlarý kesilmektedir ve bu yaþtan sonra da kendi
geçimlerini yapamaz duruma düþmektedirler. Ýþte,
bu kanun tasarýsýyla, elli beþ yaþýný
doldurmuþ, on beþ yýl hizmet vermiþ olanlarý
emekli etmekte ve kendi geçimlerini saðlayabilecek düzeyde,
5.000 gösterge üzerinden kendilerine bir emeklilik maaþý
ödenmektedir.
Yine, bu kanunla, elli
beþ yaþýný doldurup on beþ yýldan
az hizmeti olan veya elli beþ yaþýný doldurmakla
birlikte saðlýk ve idari nedenlerle görevlerine son verilenler
ile ölenlere, 20.000 gösterge rakamýnýn memur aylýklarýna
uygulanan aylýk katsayýsý ve hizmet yýlýyla
çarpýmý sonucunda bulunacak miktarda bir tazminat da
ödenecektir.
Yine, bu aylýðý
almakta iken vefat edenlerin dul eþlerine, aylýðýn
yüzde 75'i oranýnda bir aylýk baðlanmaktadýr.
Yine, maddeyle, bu tasarýyla,
elli beþ yaþýný doldurmuþ, on yýldan
az hizmeti olanlar ise istekleri hâlinde, ya on yýl hizmet
yýlýný doldurmak suretiyle emekli olabilmekte
veyahut da tazminatlarýný almak suretiyle görevinden
ayrýlabilmektedir.
Elli beþ yaþýný
doldurmadan kendi istekleriyle görevinden ayrýlmak isteyen
geçici köy korucularýna, hizmet sürelerine bakýlmaksýzýn,
20.000 gösterge rakamýyla aylýk kat sayýsý
çarpýmý sonucunda bulunacak bir miktardan da kendilerine
tazminat ödenecektir.
Yine bu tasarýyla
birlikte, geçici köy korucularýndan görev süresi içerisinde
vefat edenin eþine ve çocuklarýna, bunlar yoksa anne ve
babalarýna, bunlar da yoksa kardeþlerine, 15.000 gösterge
rakamýnýn memur aylýklarýna uygulanan aylýk
kat sayýsýyla çarpýmý sonucu bulunan miktarda
ölüm yardýmý yapýlacaktýr.
Yine bu tasarýyla,
görevleri baþýnda þehit olan veya çalýþamayacak
derecede malul olan geçici köy korucularýnýn, öncelik
sýrasýna göre, eþ, çocuk ve kardeþlerinden
birine, kamu kurum ve kuruluþlarýnda Devlet Memurlarý
Kanunu'na tabi memur kadrosuyla sürekli bir iþ verilecektir.
Yine bu tasarýyla,
geçici köy korucularý ile korucubaþlarýnýn
görevlendirme þekilleri, göreve alýnmalarýnda
aranacak þartlar, uygulanacak disiplin cezalarý, göreve
son verilmesini gerektiren hâller ve Kanun'da yer alan diðer hususlara
iliþkin uygulamalar için Ýçiþleri Bakanlýðýnca
hazýrlanacak, Bakanlar Kurulunca çýkarýlacak
bir yönetmelikle düzenlenecektir.
Köy korucularýmýz,
yýllardan beri terörle mücadele verirken, çekmiþ olduðu
acýlara karþýlýk, tabii ki köy korucularýmýza
düzenlenen bu tasarý yeterli deðildir, ama, bugüne kadar
hiç emekli olamamalarý, emekli olduklarý takdirde hiçbir
maaþ alamamalarý… Yine, saðlýklarýyla
ilgili, yeþil kart uygulamalarýnda daha önce genel hükümlere
tabiken, yine Hükûmetimiz tarafýndan çýkarýlan
bir yasayla, köy korucularý bu yeþil kart statüsü
dýþýnda býrakýlmak suretiyle, kendileri,
eþleri ve çocuklarý için çok büyük saðlýk
imkâný oluþturulmuþtur.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Sayýn
Aksoy buyurun.
ABDURRAHÝM AKSOY
(Devamla) - Geçici köy korucularýmýz bu yasa tasarýsýnýn
çýkmasýný özlemle beklemektedir. AK Parti tarafýndan
bu yasa tasarýsýnýn çýkarýlmýþ
olmasý, ayrýyeten köy korucularýmýzý
memnun etmiþ ve sevindirmiþtir.
Bu yasanýn hem
terörle mücadelede köy korucularýna getireceði moral
hem de bugüne kadar geciktirilmiþ olan bu haklarýn kendilerine
verilmesi anlamýnda çok büyük fayda saðlayacaðýný
düþünüyorum.
Bu teklife destek veren
muhalefete de teþekkür ediyorum. Çünkü, bu, sadece bir iktidar
partisinin sorunu deðil, yirmi iki yýldýr süren bir
ülke sorunuydu ve bu sorun da bu þekilde çözülmüþ oldu.
Yasanýn terörle
mücadelede yarar saðlayacaðý ümidiyle hayýrlý
olmasýný diliyor, yüce heyeti saygýyla selamlýyorum.
(AK Parti ve Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Aksoy.
Sayýn milletvekilleri,
birleþime on dakika ara veriyorum.
Kapanma saati: 12.18
ÝKÝNCÝ OTURUM
Açýlma Saati: 12.39
BAÞKAN: Baþkan Vekili Sadýk YAKUT
KÂTÝP ÜYELER: Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale), Mehmet DANÝÞ
(Çanakkale)
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 114'üncü Birleþiminin
Ýkinci Oturumunu açýyorum.
1429 sýra sayýlý
Kanun Teklifi'nin görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Teklifin 1'inci maddesi
üzerinde söz sýrasý, Anavatan Partisi Grubu adýna
Diyarbakýr Milletvekili Sayýn Muhsin Koçyiðit'e
aittir.
Buyurun Sayýn
Koçyiðit.
ANAVATAN PARTÝSÝ
GRUBU ADINA MUHSÝN KOÇYÝÐÝT (Diyarbakýr)
- Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri; Bitlis Milletvekili
Abdurrahim Aksoy ve Þýrnak Milletvekili Ýbrahim
Hakký Birlik; Mardin Milletvekili Muharrem Doðan ve 17 Milletvekili
ile Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoðlu'nun Köy Kanununda
Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifleri
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu üzerine söz almýþ bulunuyorum.
Bu vesileyle yüce Genel Kurulumuzu saygýyla selamlýyorum.
Sayýn Baþkan,
deðerli arkadaþlarým; hepimizin bildiði gibi,
ülkemiz son yirmi beþ yýldan bu yana büyük badirelerden
geçmiþ, özellikle Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgelerinde
terör olaylarý halkýn can ve mal güvenliðini tehdit
etmiþ ve insanlarýmýzý zor durumda býrakmýþtýr.
Ýþte, ilk
kez, 1984 yýlýnda örgütlü terör eylemleri baþlamýþtýr
ve 1984 yýlýndan sonra rahmetli Turgut Özal'ýn döneminde,
1985 yýlýnda, 442 sayýlý Köy Kanunu'nun 74'üncü
maddesinde deðiþiklik yapýlarak geçici köy koruculuðu
sistemi getirilmiþtir. Bu sistemin amacý, jandarmadan
uzak yerde, yerleþim birimlerinden uzak yerlerde, halkýn
can ve mal güvenliðinin korunabilmesi için güvenlik güçlerine
yardým edecek nitelikte halkýn içinden, köylülerin içerisinden
geçici köy korucularý tutulup bunlarýn güvenlik kuvvetlerine
yardýmcý olmasýnýn temin edilmesiydi.
Ýlk baþlangýçta,
1985 yýlýnda, geçici köy korucularý için Köy Kanunu'nda
yapýlan deðiþiklikle 65.813 kadro verilmiþtir.
Fakat, bunlarýn þu anda 56 bini doludur, gerisi boþtur.
Köy koruculuðu yirmi iki yýldan bu yana, kendinden beklenen
görevleri fazlasýyla yerine getirmiþtir. Fakat, unutmayalým
ki bu köy korucularý da insandýrlar, bunlarýn da
ihtiyaçlarý vardýr. Bunlar, gece gündüz demeden, bayram,
cumartesi, pazar demeden, günde on beþ-on altý saat çalýþmaktadýrlar.
Bunlarýn iþe alýnmasýndan görevlerine son
verilmesine kadar hiçbir sosyal güvenceleri, hiçbir yasal güvenceleri,
kural yoktur. Bunlarýn iþine son verilmesi ilçedeki
uzatmalý çavuþun iki dudaðýnýn arasýndadýr.
"Silahýný býrak, git" dediði zaman,
geçici köy korucusu silahýný býrakýr, gider;
ondan sonra, ne itiraz hakký vardýr ne de geri dönme hakký
vardýr, yani, kaderiyle baþ baþa kalýr. Kaldý
ki, bu geçici köy korucularý topraklarýndan, hayvanlarýndan
arýndýrýldýklarý için mesleklerini
de kaybetmiþtirler, ne ekip biçebilirler ne de havancýlýk
yapabilirler. Yani, bunlar için, artýk, son on beþ
yýldýr, yirmi iki yýldýr, geçici köy koruculuðu
-adý üzerinde, geçici deðil aslýnda, bu devamlý
olmuþtur- bir meslek hâline gelmiþtir, bunlarýn bir
gelir kaynaðý niteliðindedir. Bu bakýmdan, öncelikle
geçici köy koruculuðu müessesesinin bir yasal güvenceye kavuþturulup
bunlarýn iþe alýnmasýndan terfilerine, yükselmelerine,
eðitimlerine, disiplin ve sicil amirlerine kadar her þeyin
belli kurallara baðlanmasý gerekir.
Þimdi, bunlar
alýnýyorlar iþe -kaymakam mý, vali mi,
Ýçiþleri Bakanlýðý mý, Jandarma Genel
Komutanlýðý mý, Millî Savunma Bakanlýðý
mý- kime karþý sorumludurlar, yetkileri nedir? Hiçbir
þey beli deðildir, tamamen belirsizlik vardýr. Her
þey ilçedeki uzatmalý jandarma baþçavuþunun
dudaklarýnýn arasýndadýr, kanun da onun sözleridir,
kural da onun sözleridir. Bu bakýmdan, bunlarý belli kurallara
baðlayýp, bu insanlarýn da sosyal güvencelerine kavuþturulup
geleceðe güvenle bakmalarýný saðlamamýz
gerekiyor.
Sayýn Baþkan,
deðerli arkadaþlarým; bizi izlemekte olan on binlerce
geçici köy korucularý telefon açtýlar, aynen þu
kelimeleri söylememi, bahsetmemi söylediler: "Doðu ve Güneydoðu
Anadolu'da baþ koymadýðýmýz taþ,
sýrtýmýzý yaslamadýðýmýz
toprak kalmadý, 1.332 tane þehit verdik, fakat bugüne kadar
bunlarýn hiçbir karþýlýðýný
alamadýk. Tamamen üvey evlat muamelesi yapýldý,
horlandýk, bir tarafa atýldýk. Artýk bunlara
son verin." Ýþte, bugün, burada, üç grubun da -Anavatan
Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve AK Parti- grup baþkan vekilliklerinin
ve milletvekillerinin ortak teklifleri gündeme getirilerek bir
sosyal yaraya bir sosyal çözüm bulunmakta ve bu insanlarýmýz
da insan yerine konulmakta, bunlara da sosyal güvence hakký
verilmekte, bunlar da memur kapsamýna alýnmakta, aylýða
baðlanmakta, emekli olmaktadýrlar ve bunun da ötesinde,
bu terörle mücadelede þehit olan bu insanlar artýk bundan
böyle dul ve yetimlerine, çocuklarýna, anne ve babalarýna
bakmak zorunda olmadan, bunlara da belli bir maaþ baðlanacak.
Bu bakýmdan, bu yasa oldukça önemlidir.
Sayýn Baþkan,
deðerli arkadaþlarým; bu yasa Plan ve Bütçe Komisyonuna
geldiði zaman kýrk beþ yaþ þartý vardý,
biz bunu Komisyonda -ben de üyesiyim ayný zamanda komisyonun-
elli beþ yaþa çýkarttýk. Çünkü, bugün köylerimizde
artýk genç nüfus kalmamýþtýr, boþalmýþtýr.
Köylerde neredeyse kýrk-kýrk beþ yaþýndaki
insanlar genç sayýlýyorlar. Bu bakýmdan,
kýrk beþ yaþý elli beþ yaþa çekilerek,
eðer on beþ yýl da hizmeti varsa bu insanlarýmýz,
geçici köy korucularýmýz emekli olabilmekte ve kendisine,
çocuklarýna, bakmak zorunda olduðu anne-babasýna
bakabilmektedirler.
Tabii bununla da
iþ kalmýyor. Geçici köy korucularý bugüne kadar
1.332 tane þehit vermiþlerdir. Ýnþallah bunlar
son olur, bundan sonra þehit verilmez, ülkemiz huzura, barýþa,
güvenliðe kavuþur, hiçbir þeye gerek kalmaz. Fakat, bir
yerde de bu insanlar öldüðü zaman, bunlarýn geride kalanlarýna
devletin bakmasý gerekiyor. Bu bakýmdan, bu yasa kapsamýnda
bir maddeyle, eðer köy korucularý þehit olurlarsa,
bunlarýn öncelikle eþleri, eþleri kabul etmezse
çocuklarý ya da kardeþleri kamu kuruluþlarýna
yerleþtirilecekler bundan böyle. Yani, þehit olanlarýn
yakýnlarý açýkta kalmayacak, herhangi bir kamu
kuruluþuna devletin onlarý yerleþtirme sorumluluðu
vardýr.
Sayýn Baþkan,
deðerli arkadaþlarým; geçici köy korucularý
baþlangýçta çok cüzi miktarda paralarla çalýþtýlar.
Zaman içerisinde bu paralarý artýrýldý,
ama saðlýk giderleri, sosyal güvenceleri yoktu. En son bunlara
bir yeþil kart imkâný tanýnarak en azýndan ilaç
paralarýnýn, tedavilerinin yapýlmasý
saðlandý. Ýþte bu kanunla beraber, bundan böyle
bunlarýn ne tedavi gideri olacak ne ilaç sorunu olacak, bunlar
da sosyal güvenceye sahip bir Türk vatandaþý gibi gidip
saðlýk hizmetlerinden yararlanacaklar, emekli maaþýndan
yararlanacaklar, yakýnlarýna daha iyi günlerde, daha
da rahat bakabileceklerdir. Öncelikle bu yasayla geçici köy korucularýnýn
özlük haklarý düzeltiliyor. Ýkincisi, saðlýk
haklarý düzeltiliyor. Üçüncüsü, tedavi yardýmlarýna
devlet el atýyor.
Tabii, sadece geçici
köy korucularý yok. Ülkemizde bugün 56 bin tane geçici köy korucusu,
20 bin tane de gönüllü koy korucusu var. Ýstiyorum ki, öneriyorum
ayný zamanda, bu gönüllü köy korucularý da bu yasa kapsamýna
alýnarak, bir defaya mahsus olarak, geçici köy korucularýnýn
haklarýna kavuþturulmasý. Çünkü, gönüllü köy korucularý
ücret almýyorlar. Bunlarýn sadece silah taþýma
haklarý var, sadece köyün güvenliðini saðlýyorlar.
Bir yerde, gönüllü köy korucularýnýn can güvenliði
de yok. Bu bakýmdan, bunlarýn da bu yasa kapsamýna
alýnýp, en azýndan, saðlýk ve emekli hakkýnýn
bunlara da verilmesi gerektiðine inanýyorum.
Sayýn Baþkan,
deðerli arkadaþlarým; bu yasa teklifinin yasalaþmasý
aþamasýnda, baþlangýçta, -ben, Plan ve Bütçe
Komisyonu üyesi olarak- büyük katkýlarda bulunduk. Ayný
zamanda, alt komisyonda katký yaptýk ve en hýzlý
þekilde geçirerek, Meclis tatile girmeden bu kanunun
çýkmasý için yüce Genel Kurulun huzuruna kadar getirdik.
Burada, bugün, üç grubun
ortak katkýlarýyla, inanýyorum ki, geçici köy korucularýna
iliþkin bu yasal mevzuat çýkacak ve Sayýn Cumhurbaþkanýmýz
da bunu onayladýktan sonra yürürlüðe girecektir ve 56 bin
tane geçici köy korucumuz, yakýnlarýyla birlikte en
azýndan 500 bini bulan bir nüfusumuz rahatlýða kavuþacak,
yarýnlarýna güvenle bakabileceklerdir.
Elbette, terörle mücadelede
devletin yanýnda olanlara devletin de kayýtsýz
kalmasý düþünülemez, onun da bunlara yardým etmesi
gerekiyor. Ýþte bugün bu yasa teklifiyle bu yerine getirilmekte,
bu insanlarýmýzýn maðduriyetleri giderilmektedir.
Bunun ötesinde, burada
ayrýyeten yasa tasarýsýyla…
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Sayýn
Koçyiðit, lütfen, toparlayýnýz.
MUHSÝN KOÇYÝÐÝT
(Devamla) - Sayýn Baþkan, teþekkür ederim.
Yasa tasarýsýnda,
geçici köy koruculuðu, kadro olarak, Plan ve Bütçe Komisyonuna
30 bin adet gelmiþti, biz bunu 10 bin artýrarak Plan ve Bütçe
Komisyonunda 40 bine çýkardýk. Ayrýyeten Bakanlar
Kuruluna da, 40 bin adedi yüzde 50 artýrma yetkisi verildi. Yani,
bugün, geçici köy koruculuðu kadrosu sayýsý 60 bine
çýkarýlmaktadýr, 20 bin de gönüllü köy korucusu
vardýr, 80 bin kiþi köylerin korunmasýnda devletin
yanýnda yer almaktadýr. Bu insanlar teröre karþý
mücadele verdiklerinden, bunlarýn can güvenliði yerinde
deðildir.
Bu insanlarýn
sorunlarýndan birisi de þudur: Bunlar özellikle köylerinden
þehre gittikleri zaman büyük silahlarla gidememekte, can güvenlikleri
tehlikeye düþmektedir. Bu bakýmdan, en azýndan, geçici
köy korucularýna küçük silah, tabanca ruhsatý verilmeli
ve bunlar þehirlere gittikleri zaman can güvenliði
açýsýndan bu tabancalarý yanýnda taþýmalarý
lazým. Bu bakýmdan, bir önergeyle, bunun da kapsama
alýnarak bu yasa teklifinin içerisine getirilip yasalaþmasýný
arzu ediyoruz.
Bu yasanýn, öncelikle,
ülkemize, ondan sonra, bu yasa kapsamýnda olan geçici köy korucularý
ve yakýnlarýna hayýrlý, uðurlu olmasýný
diliyorum.
Ülkemizde terörün
son bulmasýný, þehitlerin olmamasýný,
ölümlerin olmamasýný diliyorum.
Mutlu yarýnlarda,
mutlu güvenliklerde, hep beraber, huzurlu bir toplumun onurlu üyeleri
olarak yaþamak istediðimi belirtir, hepinize saygýlar
sunarým. (Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Koçyiðit.
Madde üzerinde,
þahsý adýna söz isteyen Samsun Milletvekili Haluk
Koç.
Buyurun Sayýn
Koç.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri; görüþülmekte
olan kanun teklifinin 1'inci maddesi üzerinde þahsým
adýna söz aldým. Hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Tümü üzerinde de þahsým adýna konuþmuþtum.
Orada, terörü, bölücü terörü, Türkiye boyutunda, tarihsel süreç
içerisinde kýsa bir zaman diliminde analiz etmeye çalýþýrken,
uluslararasý iliþkiler çerçevesinde bu terörün destek
boyutlarýný, yine tarih dilimleri içerisinde, deðiþik
kimliklerle ifade etmeye çalýþmýþtým.
Deðerli arkadaþlarým,
tabii, burada ülkemize düþen son derece önemli bir görev var. Türkiye,
yakýn siyasi tarihi de çok iyi deðerlendirerek, yaþananlardan
ders alarak, yaþananlarý ve onun siyasi boyutunu çok iyi
tartýþarak, ders çýkartarak, bugünü ve önümüzdeki
dönem iliþkilerini de çizmek zorundadýr.
Burada, demin, bilhassa
Ýkinci Dünya Savaþý'ndan sonra Amerika Birleþik
Devletleri'yle ilgili, sadece Türkiye'nin bulunduðu coðrafyayla
deðil, Orta Doðu coðrafyasýyla ilgili, daha sonra
tek kutuplu dünya gerçeði karþýmýza çýktýðýnda
Kafkaslar ve Orta Asya coðrafyasýyla da ilgili stratejilerinin
çok farklý olduðunu ifade etmiþtim.
Deðerli arkadaþlarým,
biz Amerika Birleþik Devletleri'yle -Sayýn Baþbakanýn
söyleminin tersine benim ifadem- stratejik ortak filan deðiliz.
Stratejik ortak… Bildiðiniz gibi, Amerika Birleþik Devletleri'yle
dýþ politika çýkarlarý örtüþen ülkelerin
stratejik ortaklýðý söz konusudur. Bunlar, dünyada,
Ýngiltere, Ýsrail, kýsmen Kanada ve kýsmen
de Avustralya'dýr.
Stratejik ortaklýk,
dýþ politika bakýmýndan örtüþen
çýkar iliþkilerinin diðer politikalara da yansýmasý
sonucunda tarif edilen bir ortaklýktýr. Türkiye'nin Amerika
Birleþik Devletleri'yle stratejik iliþkileri vardýr,
stratejik iliþkilerinin de uluslararasý antlaþmalar
çerçevesini çizmektedir. Biz, stratejik iliþkilerimize Türkiye
boyutunda sadýðýz. Bunun gerektirdiði her türlü
yükümlülüðü de, gerektiði zaman, Türkiye, uluslararasý
hukuka saygýlý bir biçimde yerine getirmiþtir. Yine
yakýn, çok yakýn tarih dilimi de Türkiye'nin bu stratejik
iliþkilerden doðan uluslararasý hukuka uygun görevlerini
yerine getirmesinin örnekleriyle doludur.
Deðerli arkadaþlarým,
burada Türkiye büyük bir ülke, güçlü bir ülke, ama bunun söylemde
kalmamasý gerekiyor. Bu gücünü, bu büyüklüðünü, bu tarihsel
önemini, geçmiþiyle bugününü birleþtirip geleceðe
dönük vizyonunu, mutlaka, iliþkilerinde kendisini tehdit
eden boyutlarda, kendisini rahatsýz eden boyutlarda, stratejik
iliþkiler içinde bulunduðu ortaklarýna ya da
iliþkiler içerisinde bulunduðu muhataplarýna anlatmak
durumundadýr, onlara bu iliþkilerden doðan yükümlülüklerini
ifade etmek zorundadýr, inandýrýcý olmak
zorundadýr, talep edici olmak zorundadýr ve karþýlýðýný
da diplomatik yoldan alma becerisini göstermek zorundadýr.
Bugün, Türkiye'nin, bilhassa güneydoðuda, ulusal sýnýrlarýnda
bir güven sýkýntýsý varsa, uluslararasý
hukuka göre, Türkiye, tam 3 bin metrenin üzerinde otuz iki tane büyük
daðýn bulunduðu güneydoðu sýnýrýnda
sýzmalarý önlemek için, sýnýrýn karþý
tarafýnda bulunan otoritenin -bu, Irak devletinin, þu
aþamadaki Irak devletinin o bölgedeki otoritesi midir, yoksa,
fiilen orayý iþgal eden Amerika Birleþik Devletleri'nin
otoritesi midir- buradan, kendi ulusal güvenliðini tehdit eden
sýzmalara karþý o tarafta önlem alma talebini,
haklý bir þekilde, ýsrarla, uluslararasý hukuk
çerçevesinde yerine getirmek zorundadýr ve bu ýsrarýný
da ifade etmek zorundadýr, bunun takibini yapmak zorundadýr,
aðýrlýklý bir devlet olarak da bu talebinin arkasýnda
durmak zorundadýr.
Eðer, karþý
tarafta bu sýzmalarý önleyecek bir otorite boþluðu,
oranýn þu anda yönetiminde bulunan yapýlar veya
oranýn fiilî iþgalinde bulunan güç tarafýndan yerine
getirilmiyorsa, o zaman Türkiye, Birleþmiþ Milletler Güvenlik
Konseyinin kendi ulusal sýnýrlarýný güvenlik
altýna alma noktasýnda, karþý tarafta böyle
bir otorite konamadýðý zaman kendi haklarýný
koruyacak giriþimleri yapmakta da kendisini serbest sayacaðýný
ifade etmek zorundadýr.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
HALUK KOÇ (Devamla) -
Bitiriyorum Sayýn Baþkaným.
Türkiye eðer büyük
bir ülkeyse, iddia ettiði gibi stratejik iliþkilerinden
doðan dostluklarýný muhataplarýyla sürdürecek
bir ülkeyse, yükümlülükleri karþýlýklý
uluslararasý hukuk çerçevesinde, masada, talepkâr vaziyette,
takipçi vaziyette, ýsrarlý vaziyette sürdürmek zorundadýr.
Deðerli arkadaþlarým,
bunu özellikle belirtiyorum: Bizim, Türkiye olarak hiçbir yabancý
ülkeye husumetimiz yoktur, hiçbir ülkenin hiçbir topraðýnda
gözümüz yoktur, hiçbir ülkenin hiçbir kaynaðýnda -ki, bugünkü
savaþlarýn emperyal hedeflerini göz önüne alýrsanýz,
hiçbir ülkenin hiçbir kaynaðýnda- yer altý, yer üstü
kaynaðýnda gözümüz yoktur. Ama, biz, bu bölgede, barýþ
içerisinde, Türk milletini oluþturan bütün yapýlarýn
kardeþçe yaþamasýný ve kendi ulusal bütünlüðümüzü
korumak istiyoruz. Bu da Türkiye'nin en doðal -devletler hukukundaki-
hakkýdýr, talebidir.
Bu yüzden, konuyla ilgili
zaman zaman bunlarý dile getirmek zorundayýz, çünkü
-korucularla ilgili sosyal haklarýn geniþletilmesi
noktasýnda, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun, konu yetersiz
de olsa, olumlu görüþünü ifade ettim, bir kere daha yineliyorum
ama- bunun boyutunda, terör noktasýnda zaman zaman bu analizleri
yapmakta fayda var ve bunlarý da dile getirmekte yarar olduðunu
düþünüyorum.
Yüce heyetinizi saygýlarýmla
selamlýyorum.
Teþekkür ederim.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Madde
üzerinde þahsý adýna söz isteyen Mahmut Göksu,
Adýyaman Milletvekili. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar)
MAHMUT GÖKSU
(Adýyaman) - Sayýn Baþkan, deðerli arkadaþlar;
geçici köy korucularýnýn sosyal haklarýný
iyileþtiren kanunun ilk maddesinde þahsým
adýna söz aldým. Hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlar,
çalýþtýðýmýz þu pazar günü,
57 bin köy korucusu, eþ ve çocuklarýyla on binlere ulaþacak
olan bir kitleyi sevindirecek bir kanun üzerinde çalýþma
yapýyoruz. Köy gezilerimizde, köy korucusu arkadaþlarýmýzýn,
her seferinde yanýmýza gelerek "Bizim statümüz nedir,
durumumuz nedir? Bizim sosyal haklarýmýzda, diðer
saðlýk giderlerimizdeki iyileþtirmeler ne zaman
olacak?" þeklindeki sorularýyla karþýlaþmýþýzdýr.
Ben hep kendilerine þunu ifade ettim: "Bugüne kadar, sizler,
terörle canla baþla mücadele ettiniz. Bundan tam yirmi iki
yýl önce elinize silah verildi, terörle mücadelenin içinde
kendinizi buldunuz. Ama, sizin sosyal haklarýnýz ve
saðlýk giderleriniz belki o günkü þartlar içerisinde
düþünülemedi. Bu dönemde, ilk defa, 2006 yýlýnda,
yeþil kart uygulamasýndan istifade edebilecek bir düzenleme
yapýlarak, köy korucularýmýzýn saðlýk
giderleri böylece o kalemden karþýlanma imkânýna
kavuþmuþ oldu. Maaþlarýnýn azlýðýndan
sürekli yakýnýrlardý. Tabii, yine, AK Parti iktidara
gelmeden önce 250 YTL maaþ alan bu arkadaþlarýmýzýn
2006 yýlýndaki bir artýþla maaþlarý
395 YTL'ye ulaþmýþ oldu.
Þimdi, deðerli
arkadaþlar, bu çýkan yasayla beraber, artýk, çalýþan
köy korucusu arkadaþýmýz 540 YTL her ay maaþ
alacak demektir. Tabii, muhalefet partisine mensup arkadaþlarýmýz
da, bu yasaya sahip çýktýklarýný, destek
çýktýklarýný ifade ettiler. Ben de teþekkür
ediyorum. Böyle bir ittifakla çýkmasý, elbette, çok daha
manidardýr ve güzeldir. Ama, yirmi iki yýl önce terörle
mücadelenin içerisinde yer almýþ bu arkadaþlarýmýzýn,
o yýllarda bu sosyal statülerini düzeltebilecek bir iyileþtirmenin
yapýlmadan bugüne kadar gelmesi ve AK Parti Ýktidarý
ile bu iyileþtirmenin yapýlmasý, Hükûmetimizin teröre
karþý nasýl mücadele edilmesi gerektiði konusunda
da çok açýk seçik tavrýný ortaya koymasý
açýsýndan manidardýr diye düþünüyorum.
Deðerli arkadaþlar,
bu yasada, özlük haklarý iyileþtiriliyor bu arkadaþlarýmýzýn.
Tabii, bir CHP'li arkadaþýmýz öyle dedi: "Devlet
yýllarca çalýþtýrdýðý insana,
sosyal haklarýný vermemiþ, devlet kaçak iþçi
çalýþtýrmýþ." Evet, bu kaçak iþçi
çalýþtýrma durumuna -eðer öyleyse- son veren
AK Parti Ýktidarý olmuþ olacak ve bu yasa hayata
geçtikten sonra 8.065 tane köy korucusu arkadaþýmýz
emekli olmuþ olacak, bu yasa hayata geçtikten sonra artýk
395 YTL deðil 540 YTL maaþ almýþ olacak.
Deðerli arkadaþlar,
1985 yýlýnda köy korucularý görevlerine
baþladýlar. Ýlk 1984'teki baskýnla Doðu
ve Güneydoðu'da terör hadiseleri týrmanmaya baþlayýp,
güvenlik güçlerinin olduðu yerlerden veya karakollardan uzak
yerlerdeki köylerin özellikle gece baskýnlarýndan korunmasý
için güvenlik güçlerimize katký saðlamak amacýyla
böyle bir uygulamaya geçilmiþ ve hangi illerde köy korucularý
olabileceðini Bakanlar Kuruluna vermiþ, ilk uygulamada
on üç ilde uygulamaya geçilmiþ, daha sonra ise bu yirmi iki ile
yaygýnlaþtýrýlmýþtýr.
Tabii, adý
"geçici köy korucusu" da olsa, yýllar yýlý,
maalesef, bu terör belasýndan bir türlü kurtulamadýðýmýzdan
dolayý artýk "geçici" olmaktan da çýkmýþtýr.
Burada bir þeyi
ifade etmek istiyorum deðerli arkadaþlar: Terör sadece
baþta olan hükûmetlerin sorunu deðildir, bütün bir milletin
sorunudur. Terörün dini, mezhebi, meþrebi olmaz. Dolayýsýyla,
bütün bir millet olarak, el ele, gönül gönüle kenetlenmemiz gerekir
diye düþünüyorum.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Göksu.
MAHMUT GÖKSU (Devamla)
- Eðer, biz, bu terör belasý karþýsýnda
millet olarak kenetlenmeyi bilebilirsek, bunu defedeceðimize
yürekten inanýyorum.
Bakýnýz,
bundan beþ gün önce Anafartalar Çarþýsý'nda
bir intihar saldýrýsý oldu, 6 insan orada 5'i bizim
vatandaþýmýz, 1 de Pakistanlý olacak
herhâlde- hayatýný kaybetti. Ama, beþ gün içerisinde,
Sayýn Baþbakanýmýzýn talimatýyla
çarþý yeniden elden geçirildi, yeniden restore edildi,
yapýldý ve dün yeniden, Anafartalar Zaferi yazýlýrcasýna
on binlerce insanýmýzýn katýlýmýyla
çarþý tekrar hizmete açýldý. Ben, o Anafartalar
Çarþýsý'nýn açýlýþýna
katýlan, Ulus'taki o coþkuyu yürekten kutluyorum, oraya
gelen vatandaþlarýmýzý tebrik ediyorum. Ýþte,
deðerli arkadaþlar, terör karþýsýnda her
vatandaþýmýz duyarlý olmalý. Çünkü,
terörün sadece hedefi korkutmak ve sindirmektir. Bunu ise, þu
parti bu parti, þu grup bu grup olarak deðil, bütün insanýmýza
dönük olarak bu terör hadiseleri ortalýða korku ve sindirme
operasyonu yapmakta, biz de, korku ve sinmeye asla prim vermeden,
birlik ve beraberliðimizi ortaya koyabilecek kenetlenmeyi
mutlaka ortaya koymalýyýz diye düþünüyorum.
Deðerli arkadaþlar,
elbette güvenlik güçlerimizin mücadelesi çok önemlidir, ama bu
iþin özünde birlik vardýr, beraberlik vardýr. Biz bunu
muhafaza ettiðimiz zaman, inanýyoruz ki, bu terör laneti
kýsa zamanda biter diye ümit ediyoruz. Bu ümitle, bu temenniyle
sözlerimi bitiriyor, bu yasanýn köy korucusu arkadaþlarýmýza,
güvenlik güçlerimize ve yöre halkýmýza hayýrlar
getirmesini diliyor, hepinizi saygýyla selamlýyorum.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Göksu.
Madde üzerinde, soru-cevap
iþlemi yapýlacaktýr.
Sayýn Koçyiðit,
buyurun.
MUHSÝN KOÇYÝÐÝT
(Diyarbakýr) - Teþekkürler Sayýn Baþkaným.
Bir sorum var Sayýn
Bakanýma.
Terör dýþý
nedenlerle iþlerine son verilen binlerce geçici köy korucusu
var. Bu yasa kapsamýnda, bu insanlarýn maðduriyetlerinin
giderilmesi için, bir defaya mahsus olmak üzere, bunlarýn yeniden
iþe alýnmalarýný düþünüyor musunuz?
Teþekkür ediyorum.
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Koçyiðit.
Sayýn Koç, buyurun.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Vazgeçtim.
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum.
Sayýn
Iþýk…
AHMET IÞIK (Konya)
- Sayýn Baþkan, teþekkür ediyorum.
57 bin korucumuzu ilgilendiren
bu yasa tasarýsý, aslýnda, anne, baba ve çocuklarýyla
birlikte 500 bin insanýmýzý ilgilendiriyor Sayýn
Bakaným. Yasa tasarýsýnýn hayata geçmesiyle
birlikte, geçici köy korucularýndan ilk etapta ne kadar korucu
emekli olabilme hakkýný elde edebilecek?
Diðer sorum: Elli
beþ yaþýnda emekli olabilmek için, zannedersem asgari
on beþ yýl çalýþma þartý var. Elli
beþ yaþýný doldurmadan ya da elli beþ yaþýný
doldurduðu hâlde on beþ yýl çalýþma
þartý gerçekleþmeden þehit olan ya da görev yapamaz
konuma düþen korucularýmýzýn, yakýnlarýnýn
ve kendilerinin pozisyonu ne olacaktýr?
Diðer sorum: Tazminat
alacak olan bir köy korucusu ayrýldýðý zaman,
deðiþen kat sayýyla ne kadar tazminat alacaktýr?
Son sorum: Hâlihazýr
çalýþmakta olan köy korucusunun, aldýðý
maaþa ilaveten, yasanýn hayata geçmesiyle maaþýndaki
artýþ oraný net olarak ne olacaktýr?
Teþekkür ediyorum.
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Iþýk.
Sayýn Bakan, buyurun.
SAÐLIK BAKANI RECEP
AKDAÐ (Erzurum) - Sayýn Baþkaným, sorulara yazýlý
olarak cevap vereceðiz.
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Bakan.
Maddeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
2'nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- 442 sayýlý
Kanuna aþaðýdaki ek maddeler eklenmiþtir.
EK MADDE 16- Geçici
köy korucularýndan 55 yaþýný dolduranlarýn
görevleriyle iliþikleri kesilir. Ýliþikleri kesilenlerden
onbeþ yýl veya daha fazla hizmeti olanlara hayatta bulunduklarý
sürece 5.000 gösterge rakamýnýn memur aylýklarýna
uygulanan aylýk katsayýsý ile çarpýmý
sonucu bulunacak miktarda, Sosyal Güvenlik Kurumunca aylýk
baðlanýr. Onbeþ yýlý aþan her yýl
için 5.000 gösterge rakamýna 200 gösterge rakamý ilave
edilir ve bu þekilde yapýlacak ilave hiçbir þekilde
2.000 gösterge rakamýný geçemez. Aylýk göstergesine
ilave edilecek 200 gösterge rakamýnýn hesabýnda,
ay kesirleri tam ay sayýlýr. Yýl kesirlerinin her
ayý için 200 gösterge rakamýnýn memur aylýklarýna
uygulanan aylýk katsayý ile çarpýmý sonucu
bulunacak tutarýn onikide biri aylýða, ayrýca
eklenir.
Birinci fýkra
hükümlerine göre aylýk baðlanmýþ olanlardan
vefat edenlerin dul eþleri ile 55 yaþýný doldurmamýþ
olmakla birlikte onbeþ yýl veya daha fazla süre geçici
köy koruculuðu hizmeti bulunanlardan görevleriyle iliþikleri
devam etmekte iken vefat edenlerin dul eþlerine birinci
fýkraya göre hesaplanacak aylýðýn yüzde yetmiþbeþi
oranýnda aylýk baðlanýr. Herhangi bir sosyal
güvenlik kurumundan aylýk alan dul eþe, bu fýkraya
göre hesaplanan tutarýn yarýsý uygulanýr.
Dul eþe baðlanan aylýklar evlenmesi halinde kesilir
ve ölüm nedeni hariç dul kalmalarý halinde yeniden baðlanmaz.
Terör suçlarýndan
dolayý hüküm giyen geçici köy korucularýna veya dul
eþlerine, aylýk baðlanmaz. Hüküm giymeden önce aylýk
baðlanmýþ olmasý halinde ise baðlanan aylýðý
kesilir.
Geçici köy korucularýndan
sakatlananlarýn kendilerine, ölenlerin ise dul ve yetimlerine
3/11/1980 tarihli ve 2330 sayýlý Nakdi Tazminat ve Aylýk
Baðlanmasý Hakkýnda Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle
malûllük ya da dul ve yetim aylýðý baðlanmýþ
olmasý durumunda, bu madde hükümlerine göre ayrýca
aylýk baðlanmaz, önceden bu madde hükümlerine göre
baðlanmýþ olanlarýn aylýklarý kesilir.
BAÞKAN - 2'nci
maddeye baðlý ek madde 16 üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adýna söz isteyen Ahmet Ersin, Ýzmir Milletvekili.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
Buyurun Sayýn
Ersin.
CHP GRUBU ADINA AHMET
ERSÝN (Ýzmir) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
yirmi üç yýldan beri sürmekte olan ayrýlýkçý
teröre karþý verilen mücadelede çok önemli katkýlarý
olan, güvenlik güçlerine bu mücadelede çok önemli katkýlar
veren geçici köy korucularýnýn sosyal haklarýyla
ilgili yapýlan iyileþtirmeler için Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adýna 1429 sýra sayýlý yasanýn
2'nci maddesi üzerinde söz aldým. Hepinizi saygýlarýmla
selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
Ýzmir Milletvekili olmama karþýn, gerek çalýþtýðým
komisyonda gerek Þemdinli özel komisyonunda ve gerekse Cumhuriyet
Halk Partisinin verdiði görevler nedeniyle eski Olaðanüstü
Hâl Bölgesi'ndeki illeri, ilçeleri ve köyleri çok gezdim. Dolayýsýyla,
görev yapan köy korucularýyla görüþmeler yaptým
ve gerçekten devletin, bu terörle mücadelede, yirmi üç yýldan
beri devam eden bu terörle mücadelede, güvenlik güçlerine çok önemli
katkýlar yapmýþ olan, bu mücadelede 1.300'ün üzerinde
þehit vermiþ olan köy korucularý hakkýnda, maalesef
devletin, bugüne kadar görevini, onlarýn hak ettiði görevi
yerine getirmediðini görmüþ bulundum ve bundan son derecede
büyük üzüntü duydum.
Deðerli arkadaþlarým,
þimdi, bu getirilen yasa teklifleri, benden önce konuþan
arkadaþým belki konuyu tam kavramamýþ olmalý
ki, bu yasa tekliflerini bir tasarý olarak deðerlendirip
ve bunu da Adalet ve Kalkýnma Partisinin bir projesiymiþ
gibi anlattý. Oysa bu, üç partinin, üç parti grubunun ortak
projesi olarak, köy korucularýna dönük, onlarýn sosyal
haklarýný iyileþtirmeye dönük, üç partinin verdiði
kanun tekliflerinin toplamýndan ibarettir. Dolayýsýyla
bu proje, sadece Adalet ve Kalkýnma Partisine ait deðil. Adalet
ve Kalkýnma Partisinin de içinde olduðu, ama, Cumhuriyet
Halk Partisinin de ve Anavatan Partisinin de verdikleri kanun teklifleriyle
bu projeye katký sunduklarý bir kanun teklifleri manzumesi
olarak önümüze geldi.
AHMET YENÝ (Samsun)
- Sonuçta problemi biz çözeriz.
FEHMÝ HÜSREV
KUTLU (Adýyaman) - Beraber çözeriz.
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Sizin problem çözme gibi bir niyetiniz yok. Madem söylediniz, lafa
girdiniz, söyleyeyim. Bakýn deðerli arkadaþlarým,
terör, bu ülkenin bir numaralý sorunu, yani, yirmi üç
yýllýk terör süreci içinde 30 binin üzerinde insanýmýz
yaþamýný yitirdi. Çok gerilere gitmiyorum, daha
geçen hafta, birkaç gün önce, Ankara'nýn göbeðinde bir bomba
patlatýldý, bir canlý bomba patlatýldý
ve 6 tane insan yaþamýný yitirdi.
FERÝT MEVLÜT ASLANOÐLU
(Malatya) - Þýrnak'taki mayýnlar…
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Yetmezmiþ gibi…
MUHSÝN KOÇYÝÐÝT
(Diyarbakýr) - 6 tane…
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Þýrnak'ta, mayýn tuzaðýna düþürülen
güvenlik görevlilerinden 6 tanesi þehit oldu.
FERÝT MEVLÜT ASLANOÐLU
(Malatya) - Dün gece... Dün gece...
AHMET ERSÝN (Devamla)
- ...ve keza, yine, Þýrnak'ta 1 köy korucusu þehit oldu,
yaþamýný yitirdi.
Deðerli arkadaþlarým,
bunlar "kedi yavrusu" deðil! Bunlar Türkiye Cumhuriyeti'nin
vatandaþlarý, Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenlik güçleri,
yani, canýný ortaya koyan insanlar.
FEHMÝ HÜSREV
KUTLU (Adýyaman) - "Kedi yavrusu" benzetmesi hiç olmadý!
AHMET ERSÝN (Devamla)
- "Kedi yavrusu deðil." diyorum, çünkü, bunlar ana kuzusu.
ZÜLFÜ DEMÝRBAÐ
(Elâzýð) - Estaðfurullah, öyle bir þey diyen olmadý.
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Eðer, dahasý...
Bir dinleyin caným,
size...
FEHMÝ HÜSREV
KUTLU (Adýyaman) - Mukayese þýk olmadý!
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Þimdi, kaldý ki, bunlar "kedi yavrusu" olsa bile,
böyle bir katliama uðradýlarsa, insan olarak büyük bir vicdan
azabý duyarýz, üzülürüz.
FEHMÝ HÜSREV
KUTLU (Adýyaman) - Ahmet Bey, benzetme þýk olmadý.
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Þimdi, bu kadar insan yaþamýný yitiriyor,
þehit oluyor...
FEHMÝ HÜSREV
KUTLU (Adýyaman) - "Kedi yavrusu" kýsmýný
çýkaralým.
AHMET ERSÝN (Devamla)
- ...terör, Türkiye'nin bir numaralý sorunu olmasýna
devam ediyor ve insanlar...
AHMET YENÝ (Samsun)
- Benzetme yakýþmadý, yakýþmadý!
AHMET ERSÝN (Devamla)
- ...sýfýr terör düzeyiyle devraldýðýnýz
Türkiye'de, bugün, insanlar sokakta gezemiyorlar.
ASIM AYKAN (Trabzon) -
Irak'taki operasyonu unutma!
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Yanýndan geçen kiþilerin...
ASIM AYKAN (Trabzon) -
Irak'ta ne olduðunu unutma!
AHMET ERSÝN (Devamla)
- ...canlý bomba olup olmadýðý konusunda tereddüt
içindeler, kalabalýk yerlerde bir araya gelemiyorlar...
ASIM AYKAN (Trabzon) -
Irak'taki operasyonu unutma!
AHMET ERSÝN (Devamla)
- ...ve evlerinde de rahat deðiller, sokakta da rahat deðiller.
ASIM AYKAN (Trabzon) -
Irak'ta ne olduðunu unutma!
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Þimdi, bu noktaya gelmiþken Türkiye, terör konusunda
böylesine büyük bir sorunu yaþýyorken, bu Türkiye Büyük
Millet Meclisi -geçen günkü konuþmamda da söyledim- böylesine
önemli bir sorunu, azgýnlaþan bu terör sorununu neden
ele almýyor? Onu anlamýyorum. Yani, burada birçok fuzuli
iþler yapýldý. Daha iki gün önce, Ankara Belediye
Baþkanýný kurtarmak için, saatlerce burada tartýþtýk,
konuþtuk ve neticede...
FARUK ÇELÝK
(Bursa) - Mecliste fuzuli iþ olmaz!
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Þimdi, sizin için...
Þimdi, Maliye
Bakaný hakkýnda çýkardýðýnýz
af yasalarý çok mu gerekliydi?
FARUK ÇELÝK
(Bursa) - Býrakýn bunlarý ya!
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Ýki gün önce, Ankara Belediye Baþkaný için
çýkardýðýnýz af yasasý çok mu gerekliydi?
FARUK ÇELÝK
(Bursa) - Politika yapmanýn da bir ölçüsü vardýr!
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Þimdi, burada þunu söylemek istiyorum deðerli arkadaþlarým:
Böylesine önemli bir sorunu, maalesef, ne Türkiye Büyük Millet Meclisi
kavrayabilmiþ durumda ne de Hükûmet kavrayabilmiþ durumda.
Bakýn, bu kadar insan yaþamýný yitirdi son
birkaç gün içinde ve nisan ayý içinde, benim hatýrlayabildiðim
kadarýyla, 20'nin üzerinde güvenlik görevlisi vatandaþýmýz
yaþamýný yitirdi. Ama, Türkiye'de, sanki böyle bir
sorun yokmuþ gibi herkes kulaðýnýn üstüne yatýyor.
Þimdi, ne yapýyor
peki Hükûmet? Diyorsunuz ki, "Hükûmet var." Evet, Hükûmet var. Peki,
Hükûmetin yaptýðý nedir bu terör geliþmesi karþýsýnda?
FEHMÝ HÜSREV
KUTLU (Adýyaman) - Ne yapmýyor Ahmet Bey?
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Hemen Dýþiþleri Bakanlýðýnda
ofislere koþuyorlar ve Irak'a nota veriyorlar. Yani, nota verdikleri
Irak'ta da o Hükûmetin Baþkaný, Irak Hükûmetinin Baþkaný,
bakanlar, Irak'ýn Cumhurbaþkaný kapýdan
dýþarý çýkamýyor, kendi güvenliðini
saðlayamýyor. Türkiye, onlardan medet umuyor ve artýk
notalar da o kadar gereksiz hâle geldi ki, o kadar aðýrlýðý
olmaz hâle geldi ki, týpký asker mektubu gibi, "Kestane
kebap, acele cevap." kabilinden, fazlaca bir önemi olmayan bir…
FEHMÝ HÜSREV
KUTLU (Adýyaman) - Ahmet Bey, Türkiye Cumhuriyeti devletinin
notalarý her zaman yer tutmuþtur, önemsiz olmaz.
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Hiçbir þekilde yer tutmuyor. Sizin döneminizde yer tutmadý.
Siz, Barzani'ye bile söz geçiremediniz. Barzani bile fýrçalýyor
sizi. Barzani bile kafa tutuyor. (AK Parti sýralarýndan
gürültüler)
MUZAFFER BAÞTOPÇU
(Kocaeli) - "Fýrçalýyor." ne demek ya! "Fýrçalýyor."
ne demek! Düzgün konuþ! Edepli konuþ be!
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, lütfen…
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Deðerli arkadaþlarým…
MUZAFFER BAÞTOPÇU
(Kocaeli) - "Fýrçalýyor." ne demek? Kendine
gel!
BAÞKAN - Lütfen
sayýn milletvekilleri...
MUZAFFER BAÞTOPÇU
(Kocaeli) - Sözünü geri alsýn Baþkaným.
ZÜLFÜ DEMÝRBAÐ
(Elâzýð) - Barzani kim ki, fýrça atacak!
ORHAN SEYFÝ TERZÝBAÞIOÐLU
(Muðla) - Sözünü geri al terbiyesiz!
EYÜP AYAR (Kocaeli) -
Gerip durmayýn þu Meclisi. Milleti gerdiniz, yeter!
BAÞKAN - Sayýn
Ersin, lütfen, anlatmak istediðiniz konuyu düzeltir misiniz.
AHMET ERSÝN (Devamla)
- O "Terbiyesiz." diyen ayaða kalksýn bakayým.
O "Terbiyesiz." diyen ayaða kalksýn bakayým.
BAÞKAN - Sayýn
Ersin, lütfen…
EYÜP AYAR (Kocaeli) -
Kimsin sen? Ne yapacaksýn? Savcý mýsýn? Ne demek
"Ayaða kalksýn."?
FERÝT MEVLÜT ASLANOÐLU
(Malatya) - Ne demek o ya? Ne demek o?
EYÜP AYAR (Kocaeli) -
Geç otur yerine!
FERÝT MEVLÜT ASLANOÐLU
(Malatya) - Ne demek "Otur yerine."? Kimi kovuyorsun sen?
(AK Parti sýralarýndan gürültüler)
ALÝ YÜKSEL KAVUÞTU
(Çorum) - Otur yerine!
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, lütfen oturur musunuz.
(Malatya Milletvekili
Ferit Mevlüt Aslanoðlu'nun AK Parti sýralarýna
doðru yürümesiyle AK Parti sýralarý önünde toplaþmalar)
BAÞKAN - Sayýn
Aslanoðlu, oturur musun.
AHMET ERSÝN (Devamla)
- O "Terbiyesiz." diyeni merak ediyorum. O "Terbiyesiz."
diyen kimdi, ortaya çýksýn.
FERÝT MEVLÜT ASLANOÐLU
(Malatya) - Ayýptýr ya!
EYÜP AYAR (Kocaeli) -
Senin o kolunu kýrarým ben.
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, lütfen oturur musunuz.
FERÝT MEVLÜT ASLANOÐLU
(Malatya) - Ne demek "Geç otur yerine."? Ayýp deðil
mi ya?
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, birleþime beþ dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 13.19
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açýlma Saati: 13.30
BAÞKAN: Baþkan Vekili Sadýk YAKUT
KÂTÝP ÜYELER: Mehmet DANÝÞ (Çanakkale), Ahmet KÜÇÜK
(Çanakkale)
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 114'üncü Birleþiminin
Üçüncü Oturumunu açýyorum.
1429 sýra sayýlý
Kanun Teklifi'nin görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Teklifin 2'nci maddesi
üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna konuþmasýný
tamamlamak üzere, Ýzmir Milletvekili Sayýn Ahmet Ersin.
Sayýn Ersin, üç
dakika süre veriyorum, bir buçuk dakika süreniz kalmýþtý.
Buyurun Sayýn
Ersin. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
CHP GRUBU ADINA AHMET
ERSÝN (Ýzmir) - Evet efendim, teþekkür ederim.
Sayýn Baþkan,
konuþmamý kaldýðý yerden sürdürmek istiyorum.
Þimdi, yirmi üç
yýldan beri süren terörle ilgili konuþurken, bu yirmi
üç yýldan beri devam eden terör nedeniyle 30 binin üzerinde vatandaþýmýz,
insanýmýz yaþamýný yitirdi derken,
çok da gerilere gitmeye gerek yok, birkaç günden beri devam eden terör
olaylarýný gündeme getirdim ve Ankara'da, Ankara'nýn
göbeðinde patlatýlan bir bombayla altý kiþinin
yaþamýný yitirdiðini ve bir gün sonra da
Þýrnak'ta mayýn tuzaðýna düþürülen
güvenlik görevlilerinden altý kiþinin þehit olduðunu
söyledim ve dedim ki: "Deðerli arkadaþlarým, bunlar
kedi yavrusu deðil, ana kuzusu." Dolayýsýyla,
kedi yavrusu bile olsa, böyle katliama uðradýlarsa,
uðratýldýlarsa insan olarak vicdan azabý duyarýz,
üzülürüz. Ýnsanlarýmýz ölüyor, güvenlik görevlileri
þehit oluyor. Ee, bunlarýn yakýnlarý var. Bu
kadar insan büyük çile çekiyor, acý yaþýyor. Türkiye'nin
her tarafýndan acý dolu çýðlýklar yükseliyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi bu soruna duyarsýz kalamaz diye
söyledim. Dolayýsýyla, çoðu zaman gereksiz birtakým
çalýþmalar yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi, azgýnlaþan
bu teröre karþý neden "ne yapýlabilir"i
konuþmuyor, tartýþmýyor? Söylediðim bu.
FEHMÝ HÜSREV
KUTLU (Adýyaman) - Söyle bakayým, ne yapalým?
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Þimdi, Hükûmet olarak, iktidarsýnýz, hükûmet sizde,
350'den fazla çoðunluðunuz var bu Mecliste, üçte 2'ye yakýn
çoðunluðunuz var.
FEHMÝ HÜSREV
KUTLU (Adýyaman) - Ahmet Bey, bildiðin bir þey varsa
söyle.
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Yani, Türkiye'yi yönetiyorsunuz ya da Türkiye'yi yönettiðinizi
sanýyorsunuz, ama, Türkiye'yi yönetmediðinizin farkýnda
deðilsiniz. (AK Parti sýralarýndan gürültüler)
ÝSMAÝL
BÝLEN (Manisa) - Ýktidar olmayý düþünmüyor
musunuz? Bir projeniz yok mu?
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, hatibe niye müdahale ediyorsunuz?
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Elbette iktidar… (CHP sýralarýndan gürültüler) 22
Temmuzdan sonra göreceksiniz ne olduðunu. (AK Parti sýralarýndan
gürültüler)
HÜSEYÝN BAYINDIR
(Kýrþehir) - Terörün nesinden rahatsýz oluyorsunuz,
nesinden?
BAÞKAN - Sayýn
Bayýndýr…
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Ve son derece de makul olduðunu düþündüðüm bu konuþmama
karþý… (AK Parti sýralarýndan gürültüler)
HÜSEYÝN BAYINDIR
(Kýrþehir) - Terörden rahatsýz olan bir adamýn
burada iþi yok.
ALÝ RIZA BODUR
(Ýzmir) - Terör gündeme geldiði zaman Meclise gelmiyorsunuz
ama.
AHMET ERSÝN (Devamla)
- …bu sözlerime karþý neden aþýrý tepki
gösterildiði ve neden kürsüye kadar gelinip bana hakaret edildiðini
anlamýþ deðilim. Ama anlýyorum ki, bu seçim süreci,
sandýk günü yaklaþtýkça Adalet ve Kalkýnma
Partisinde…
ÞÜKRÜ ÜNAL (Osmaniye)
- Ya, býrak gene baþlama!
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Bak, gene lüzumsuz laf ediyorsun! Býrak sözümü tamamlayým.
Bir teþekkür edip gideceðim, býrak Allah aþkýna
ya!
ALÝ RIZA BODUR
(Ýzmir) - Konuþma! Otur oturduðun yerde Sayýn Ünal!
BAÞKAN - Sayýn
milletvekili, lütfen…
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Bu sandýk günü yaklaþtýkça Adalet ve Kalkýnma
Partisinde… (AK Parti sýralarýndan gürültüler)
Deðerli arkadaþlarým,
anlaþýlan… (CHP sýralarýndan gürültüler)
BAÞKAN - Sayýn
Ersin, lütfen Genel Kurula hitap eder misiniz. Konuþmanýzý
sürdürür müsünüz Sayýn Ersin.
AHMET ERSÝN (Devamla)
- Evet, Genel Kurula hitap ediyorum.
Bu kanun tekliflerini,
geçici köy korucularýnýn sosyal haklarýnda birtakým
iyileþtirmeler getiren, içeren bu kanun teklifini Cumhuriyet
Halk Partisi olarak destekliyoruz ve bu kanun tekliflerinin yasalaþmasý
hâlinde, Türkiye Cumhuriyeti'ne, bu kanun kapsamýna giren
köy korucularýna, onlarýn yakýnlarýna,
ailelerine hayýrlý olmasýný diliyorum.
Hepinizi saygýlarýmla
selamlýyorum. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Ersin.
Sayýn milletvekilleri,
birleþime 14.45'e kadar ara veriyorum.
Kapanma Saati: 13.35
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açýlma Saati: 14.59
BAÞKAN: Baþkan Vekili Sadýk YAKUT
KÂTÝP ÜYELER: Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale), Mehmet DANÝÞ
(Çanakkale)
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 114'üncü Birleþiminin
Dördüncü Oturumunu açýyorum.
1429 sýra sayýlý
Kanun Teklifi'nin görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Teklifin 2'nci maddesine
baðlý ek madde 16 üzerinde, Anavatan Partisi Grubu
adýna söz isteyen Muzaffer Kurtulmuþoðlu, Ankara
Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Kurtulmuþoðlu. (Anavatan Partisi sýralarýndan
alkýþlar)
ANAVATAN PARTÝSÝ
GRUBU ADINA MUZAFFER R. KURTULMUÞOÐLU (Ankara) - Sayýn
Baþkan, sayýn milletvekilleri; Bitlis Milletvekili Abdurrahim
Aksoy ve Þýrnak Milletvekili Ýbrahim Hakký
Birlik; Mardin Milletvekili Muharrem Doðan ve 17 Milletvekili
ile Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoðlu'nun, Köy Kanununda
Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifi
üzerine Anavatan Grubu adýna söz almýþ bulunuyorum.
Hepinizi sevgi ve saygýyla selamlýyorum.
Sözlerime baþlamadan
evvel, burada bir arkadaþým konuþurken laf atmalarýn,
bazen, boyutlarýný aþtýðý için insanlar
birbirlerini kýrýyorlar. Ben þunu söylüyorum: Senenin
sonu geldi, en kötü ihtimalle, varsýn arkadaþlarým
kürsüde konuþsunlar. Laf atmanýn da bence bir adabý
olmalý diye düþünüyorum. Ýnsanlarý
kýrmak kolaydýr da gönlünü yapmak çok zordur. O bakýmdan,
sevgili arkadaþlarýmdan ricam, istirhamým, kürsüdeki
arkadaþlarý dinleme sabrýný kendilerine
tavsiye ediyorum. Kim olursa olsun, muhalefette, iktidarda, deðiþmez.
Biz, burada bir çatý altýnda, herkesin bir iþi, Türkiye'nin
insanlarýnýn refah içinde yaþamasý için,
mutlu bir aile olarak toplumda yer bulmasý için burada bulunuyoruz.
Bunu, hassaten bütün arkadaþlarýmdan rica ediyorum.
1984'ten beri, ülkemiz,
terörle mücadele etmekte ve aþaðý yukarý 35
bin kiþiye yakýn insanýmýzýn hayatý
gitti terörde. Güvenlik güçlerine yardýmcý olabilsin
diye geçici köy korucularý kanunu çýkarýldý
ve Türkiye'de 65 bin köy korucusu, geçici köy korucusu kadrosu bulunmakta.
Bunlardan þu anda 57 bin kiþisi kadrolu, yani, 8 bin kiþiye
yakýn kadro açýðý bulunmakta. Neden ihtiyaç
duyuldu? Mezralarda, köylerde, güvenlik güçlerinin yetiþemediði
yerlerde insanlarýmýzýn can, mal kaybýna
uðramamasý için köy korucularý teþekkül ettirildi.
Keþke daha evvelden yapýlsaydý, bu kadroya
alýnsaydý geçici köy korucularý, çok daha iyi
olurdu, ama, neresinden olursa olsun nasýl olursa olsun bugün
dahi gündeme getirilmesi olumlu bir iþtir. Bunu da caný
gönülden ben de destekliyorum grubum olarak, arkadaþlarým
olarak.
Biliyorsunuz, terör,
asker aldý, polis aldý, evinde uyuyan insanlarýn
canýný aldý, aþaðý yukarý
1.400'e yakýn da köy korucusunun canýný aldý.
Bu bakýmdan, terörün nerede olursa olsun dünyanýn hangi
tarafýnda olursa olsun ülkemizin hangi tarafýnda olursa
olsun, bütün muhalefetiyle iktidarýyla, o terörü lanetlemek
mecburiyetindeyiz ve lanetliyorum da.
Sevgili arkadaþlarým,
terör, hepimizin baþ belasý. Yine daha iki gün evvel
Ulus'ta olan terörü gördük, 6 kiþinin canýný aldý,
Þýrnak'ta 7 tane erimiz öldü. Dün veya evvelsi günü Tunceli
Emniyet Müdürünü kýl payý kurtarýverdik terörden.
Emniyet Müdürüne de buradan geçmiþ olsun diliyorum. Ölenlere
rahmet diliyorum, yakýnlarýna baþsaðlýðý
diliyorum ve sabýrlar diliyorum.
Kolay deðil... Televizyonlarda
duymak, 1 asker öldü, 3 yaralý var demek ayrý, ama, ateþ
düþtüðü yeri yakýyor. Onun bir de, o aileyi düþündüðümüzde,
nasýl feryat içinde olduklarýný gördüðümüzde,
terörün sýnýr ötesiyle, sýnýrýmýzýn
içinde olmasý arasýnda hiç fark yoktur diyorum.
Bu terörü önlemek için
iktidar olarak, muhalefet olarak… Bunun muhalefeti, iktidarý
yoktur; terör, hepimizin baþýnýn belasýdýr,
ülkemizin baþ belasýdýr. Bu terörü önlemek için
ne lazým ise bir an evvel bu Meclise getirilip, çarelerini
bulmamýz lazým diye düþünüyorum; çünkü, bugün
"Beni sokmayan yýlan bin yaþasýn." deme
hakkýmýz yoktur arkadaþlarým. Terör, hepimizin
kapýsýný çalabilir; terör, herkese uðrayabilir.
O hâlde terör, bizim topyekûn ülke olarak sorunumuz. Bu sorunu, tabii
ki, halletmenin çarelerini aramak birinci etapta iktidarýn
görevidir diye düþünüyorum, ama iktidar bu teklifi getirdiðinde
terörün önlenmesi için ne lazýmsa yapýlmasý lazým
geldiðinde artýk, kimse, bunu iktidar getirdi deyip, hiçbir
muhalefetin buna karþý duracaðýný zannetmiyorum
ve böyle bir þey de olmaz.
Onun için, sevgili arkadaþlarým,
bu geçici korucularýn kadroya alýnmasý memnuniyet
verici. Yalnýz, benim bir ters tarafýma gelen, aklýmýn
çok ermediði bir þeyi söyleyeceðim: Kadroya aldýk,
yeþil kartlý yaptýk annesini, babasýný,
kardeþlerini, bakmakla mükellef olduðu insanlarý.
Maaþa baðladýðýmýza göre, sosyal güvencesini
de 657'ye tabi tutsaydýk acaba bir yanlýþ mý yapardýk?
Burada bir eksik var diye düþünüyorum. Yani, bu eksik var diye
bu kanunun çýkmasýna engel þey etmiyor benim gönlüm,
yani bu kanunun çýkmasýný istiyorum. Çýkarken,
eksiðini de söyleyeyim, buraya çýktýðýma
göre de yani ben eksik bulduðumu söyleyeceðim. Ýnþallah,
ileride bu geçici korucularý kadroya aldýktan sonra,
sosyal güvencesini de SSK'lý veya Bað-Kur'lu veyahut da sosyal
güvenlik þemsiyesine, 657'ye baðlý olarak alýrsak
daha iyi olur diye düþünüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafýndan
kapatýldý)
BAÞKAN - Sayýn
Kurtulmuþoðlu, lütfen toparlayýnýz.
MUZAFFER R. KURTULMUÞOÐLU
(Devamla) - Toparlýyorum.
Tabii, Hükûmet, bazen
kürsüye çýkýp "13 milyona yakýn insana yeþil
kart verdik." diyor. Yani, yeþil kart vermek, tabii ki doðru,
ama, bunu, niye sosyal güvenceye kavuþturarak yeþil kartý
vermemizdeki sebebin altýnda, temelinde yatan ne? Onunla
övünülmez. Sosyal devletin görevi, bir insana, doðumundan ölümüne
kadar bakmakla mükelleftir, saðlýðýyla ilgilenmekle
mükelleftir. Þimdi, þeye benziyor: Belediye baþkanlarý
veya Hükûmetin bakanlarý, þu kadar kömür verdim diyor,
þu kadar yardým yaptým diyor vatandaþa. Keþke,
onu demesek de þu kadar iþçi aldýk, þu kadar memur
aldýk, þu kadar þunu yaptýk diyebilsek daha
iyi olur diye düþünüyorum. Yani, adamý fakir edip belediyelere
veya kendine muhtaç etmektense onu çalýþtýrarak,
onun, ekmek parasýný, kendi çalýþarak, çalýþtýðýnda,
akþam evine giderken kendi erzaðýný almasýnda
yarar vardýr diye düþünüyorum. Bu bakýmdan,
hükûmetlerin görevi, insanlara, balýk yemesini deðil, balýk
tutmasýný öðretmesi lazým diye düþünüyorum
ve bu konuda, bu kanunun, ülkemize, milletimize, geçici koruculara
hayýrlý olmasýný diliyorum.
Hepinize saygýlar
sunuyorum, hoþça kalýnýz. (Anavatan Partisi
sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Kurtulmuþoðlu.
Madde üzerinde,
þahsý adýna söz isteyen Haluk Koç, Samsun Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Koç. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
HALUK KOÇ (Samsun) -
Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri; görüþülmekte
olan kanun teklifinin ilgili maddesi üzerinde, þahsým
adýna söz aldým. Hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
ben, daha önce, iki kere þahsým adýna söz aldým.
Özellikle, þahsým adýna söz aldým ve beni
baðlayan temelde görüþleri ifade etmeye çalýþýyorum.
Yani, grup adýna deðil bu konuþmalarým ki, grup
adýna da konuþsam, tabii ki, partinin izlediði politikalara
daha uygun ifadeler takýnabilirim.
Deðerli arkadaþlarým,
ben, olayýn yüz, yüz elli yýllýk bir geçmiþi olduðunu,
Türkiye'nin baþýna dolanan bu terör belasýnýn,
Birinci Dünya Savaþý sonrasýnda Paris'te toplanan
konferansta -Paris Konferansý'nda- o zamanki Wilson Prensipleri
etrafýnda ortaya konan çözüm önerilerinin, Osmanlý'nýn
o döneminde bu coðrafya adýna katýlan Nubar ve
Þerif Paþa'larýn burada Ermeni ve Kürt millî komiteleri
adýna yaptýklarý taleplerin yakýn siyasi
tarihimizde irdelenmesinin önemli olduðunun altýný
çizmek istiyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
o konferansta, bahsettiðim kiþiler kendi etnik gruplarýnýn
millî temsilcileri olarak Wilson Prensipleri doðrultusunda Osmanlý
Devleti'nin arta kalan coðrafyasýnýn paylaþýlmasý
programýnýn talepkârlarý olarak masaya oturmuþlardýr.
Deðerli arkadaþlarým,
aralarýnda, konferansa gidiþ noktasýnda, masaya
oturuþ noktasýnda tam bir fikir birliði vardýr.
Ne zamanki, Ermeni taleplerinin güneyde denize açýlan bir
koridoru Osmanlý Ýmparatorluðu'nun mirasý
üzerinde talep etme noktasýna indirgenmiþtir, o zaman
Nubar Paþa'yla Þerif Paþa'nýn çýkarlarý
örtüþmekten çýkmýþ, çatýþýr
hâle gelmiþtir ve bu çatýþma, daha sonra, her iki grubun
müttefiklerini de farklýlaþtýrmýþtýr.
Onun için, tarih önemli diyorum.
Deðerli arkadaþlarým…
Cumhuriyet Halk Partisi
Grubunu ikaz eder misiniz Sayýn Baþkan.
MAHMUT GÖKSU
(Adýyaman ) - Kiþisel konuþtuðun için dinlemiyorlar.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Evet, teþekkür ediyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
bunlarý neden söylüyorum? Bunlar önemli, çünkü, bugün geldiðimiz
noktada; yok efendim, Barzani bunu demiþ, Barzani þunu dediði
için þöyle olmuþ, böyle olmuþ. Bu tartýþmalarýn
çok ötesinde bir kökü var bu olayýn. Bunlarý bilmeden, bugün
yaþadýðýmýz bazý sorunlarý
yüzeyel olarak deðerlendirmenin, önlem almanýn, çözüm getirmenin
mümkün olmadýðýna inananlardaným.
Deðerli arkadaþlarým,
bu süreç, daha sonra cumhuriyet döneminde, yine, hem etnik kökende
hem, maalesef, temiz Anadolu Müslümanlýðýný,
temiz Anadolu Ýslamý'ný, her zaman Arap milliyetçiliði
temelinde, Vehhabi unsurlarla kirletmeye çalýþanlarýn,
Anadolu'daki temiz Müslümanlýðý, Ýslam'ý
kullanarak bölücülük yaptýðýna þahit oluyoruz,
etnik temelde de var, dinsel temelde de var.
ASIM AYKAN (Trabzon) -
Ýngilizler var.
HALUK KOÇ (Devamla) -
Bunlarýn arkasýnda büyük devletler olduðunu sabah
söyledim Sayýn Aykan, her seferinde o devletlerin adýný
söylemek zorunda deðiliz. Bunlar belli, tarihte belli. Yani, yaþadýðýmýz
süreci analiz etmeye çalýþýyoruz.
Onun için, bütün bunlarý,
bilerek, burada basit siyasi çatýþmalarýn, kürsüde
ifade etmenin ya da ona cevap vermenin ötesinde ele almamýz gereken
boyutlarý var.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; bugün, eðer Kuzey Irak'ta bir
aþiret lideri haddini aþan açýklamalarda bulunup
Türkiye'nin Misakýmillî'si içerisinde bulunan ve benim için,
kendi þehrim, kendi seçim bölgem Samsun'dan hiçbir farký
olmayan Diyarbakýr'la ilgili bazý küstah taleplerde
bulunabiliyor ise, bunun zeminini, ona bunu söyletenlerin verdiði
cesarette aramak lazým ve ona göre de, Türkiye'nin, büyük bir
devletse, politikalarýný caydýrýcýlýk
noktasýnda bu hedeflerden oraya yöneltmesi lazým.
Deðerli arkadaþlarým,
Türkiye'nin…
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
HALUK KOÇ (Devamla) -
Sayýn Baþkan, iki dakikada toparlýyorum.
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Koç.
HALUK KOÇ (Devamla) -
Teþekkür ediyorum Sayýn Baþkan.
Türkiye'nin bu noktada
çok ciddi bir kararlýlýk sergilemesi gerekiyor deðerli
arkadaþlarým. Bu kararlýlýk nasýl olmalý?
Bu kararlýlýðý, yakýn tarihimizde, terör
örgütü baþýnýn, terörist baþýnýn
Suriye'den çýkartýlmasý döneminde Türkiye sergilemiþtir.
Bu, çok uzak da deðildir. On yýl önceye geri dönelim. On
yýl öncesinde, Türkiye, Suriye'de odaklanan, Suriye'de korunan,
Suriye'de himaye edilen, Suriye'de misafir edilen, her türlü eylemini
planlayan ve Türkiye'nin baþýna bela olan o katilin Suriye'den
çýkartýlmasý için nasýl bir kararlýlýk
sergilemiþti? Siyasi iradesiyle, iktidarýyla-muhalefetiyle
o zaman ve güvenlik güçleriyle, onlarýn yetkilileriyle hep
beraber bir duruþ sergilemiþti. Bizzat Hatay'dan Suriye
uyarýlmýþtý. Hatýrlayýn. Hatay'dan,
dönemin ilgili güvenlik kuvvetleri, en üst yetkililerinden bir tanesi,
muhatabýmýz olan ülkeyi uyarmýþtý. Bu,
güçlü bir devletin, ciddi bir devletin, kendini tehdit eden bölücü
terör karþýsýnda ne yapacaðýný bilen
bir ülkenin göstereceði bir tavýrdý ve ondan sonra
siyasi irade arkasýnda durdu ve teröristbaþý oradan
söküldü çýktý. Bir iki tur attý ve ondan sonra paketlendi
geldi.
Deðerli arkadaþlarým,
Kuzey Irak'ta -demin de söyledim- þu anda eðer Türkiye'ye zarar
veren bölücü terör mensuplarý odaklanýyorsa ve orada
korunuyorlarsa ve oradan lojistik, himaye, ne derseniz deyin, her
türlü desteði alýyorlarsa ve bizim ulusal sýnýrlarýmýzdan
sýzarak Türkiye'de can almaya, Türkiye'nin baþýna
bela olmaya devam ediyorlarsa, Türkiye her yönüyle bu kararlýlýðýný,
týpký Suriye'ye gösterdiði gibi, oraya da göstermelidir.
Oranýn muhatabý
kimdir? Irak Devlet Baþkaný olarak geçen Talabani midir?
Kendini Kuzey Irak'ta herhangi bir yapýnýn ya da gelecekteki
bir Anayasa oylamasýnýn sonucunda orada bir güç olmayý
düþünen bir aþiret lideri midir, yoksa, orayý
þu anda fiilî iþgal altýnda bulunduran bir büyük ülke
midir? Kimse, muhatabýna, Türkiye, kararlýlýkla,
kendisini tehdit eden, kendisinin baþýný sýkýntýya
sokan bu unsurlarýn orada barýndýrýlmamasýný,
destek görmemesini, týpký Suriye'ye yaptýðý
gibi, hatýrlatmalýdýr. Büyük devlet budur, güçlü
devlet budur; bunu sergilemek zorundadýr, kararlýlýk
gerekmektedir. Yoksa, "Efendim, Musul'la Diyarbakýr arasýnda
kader birliði vardýr. Orada þu olursa böyle olur."
gibi küstahlýklara, Türkiye'de herkes gülüp geçer, ama ona da,
bir daha bu kelimeleri yan yana getirerek bunlarý söyleyemeyecek
bir kararlýlýðý, Türkiye, her boyutta sergilemelidir.
Deðerli arkadaþlarým,
bir kere daha ifade ediyorum: Korucularla ilgili sosyal boyutu
olan bu yasa tasarýsýný, Cumhuriyet Halk Partisi
ve þahsým olarak destekliyoruz.
Saygýlar sunuyorum.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Koç.
Madde üzerinde
þahsý adýna söz isteyen Ümmet Kandoðan, Denizli
Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Kandoðan.
ÜMMET KANDOÐAN
(Denizli) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
sizleri saygýyla selamlýyorum.
22'nci Dönem Parlamentosunun
son günlerini yaþýyoruz. Bu dönemde, Türkiye Büyük Millet
Meclisi olarak, çok önemli kanunlarýn altýna imza attýk.
Ama, bugün görüþmüþ olduðumuz bu kanun teklifi, bu dönem
Parlamentosunda görüþülen ve biraz sonra hepimizin oylarýyla
kanunlaþacak olan en önemli kanun tekliflerinden ve tasarýlarýndan
birisi olarak anýlacaktýr. Çünkü, yirmi beþ
yýl önce, Türkiye'nin o günkü þartlarý içerisinde,
bir ihtiyacýn ortaya çýkmasý nedeniyle, görev
baþýna gelen ve o günden beri Türkiye'nin bölünmez bütünlüðü
için gecesini ve gündüzünü feda eden ve bu uðurda 1.357 þehit
veren koruculara, geç de olsa, sahip çýkmanýn mutluluðunu
yaþýyorum. Çünkü, korucularla ilgili ben, bu Parlamentoda
on beþe yakýn konuþma yaptým ve bütün konuþmalarýmda,
korucularýn, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde isimlerinin
altýn harflerle yazýlmasý gerektiðini ifade
ettim. Çünkü, öyle zor þartlar altýnda görev yapýp
1.357 þehit veren ve bu topraklarý kanlarýyla sulayan
ama, hiçbir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmadan, yirmi üç
yýldan beri gece-gündüz Türkiye'nin bekasý için çalýþan
bu insanlara ne yapýlsa azdýr, diye ifade ettim. Eðer
bu koruculuk müessesesi bir baþka ülkede olsaydý ve bu
korucular bugüne kadar 1.357 þehit vermiþ olsalardý,
bunlarýn heykelleri o ülkelerde dikilirdi; yediden yetmiþe,
o ülkenin bütün fertleri bunlara minnet ve þükran duygusuyla
baðlý olduklarýný gece-gündüz ifade ederdi.
Ama, bugün, geç de olsa
bir büyük ayýbý hep beraber temizlemenin onuru ve gururu
içerisindeyim. Bir büyük yanlýþlýðýn,
bir büyük eksikliðin giderilmiþ olmasýndan dolayý
bu kanun teklifinin altýnda imzasý olan ve parmaklarýyla
biraz sonra bu kanun teklifini kabul edecek olan bütün milletvekillerimize
þimdiden teþekkür ediyorum ve bu kanun teklifinin Türkiye
Büyük Millet Meclisine gelme noktasýnda emeði geçen, baþta
Ýçiþleri Bakanýmýz olmak üzere, bu kanun teklifini
veren bütün deðerli milletvekili arkadaþlarýmýza
þükranlarýmý sunuyorum.
Ben, beþ
yýl korucularýmýzla gece-gündüz birlikte görev
yapan birisiyim. Onlarýn þehitlik mertebesine
ulaþtýklarýný çýplak gözle yakýndan
müþahede eden birsiyim. Hiçbir maddi menfaat gözetmeden, yerlerini,
yurtlarýný terk eden, eþlerini, çocuklarýný
kaybeden ve en sevdiklerinden ayrýlan ve bugün þehadet
mertebesine ulaþmýþ olan bu mesleðin mensuplarýný
gönülden kutluyorum, gözlerinden öpüyorum.
Geçmiþi çok çabuk
unutuyoruz. Ben, o günleri, o bölgede terörün en yoðun dönemlerde
yaþayan bir insaným ve Türkiye'nin dört bir köþesinden
þu sesler yükseliyordu: "Terör bitsin de nasýl biterse
bitsin." sözleri Edirne'den Hakkâri'ye kadar yankýlanýyordu.
Ýþte, böyle bir ortamda bunlar görev yaptýlar ve
bunlarýn yapmýþ olduðu görevin anlamý
son derece önemli, çünkü o bölgede hain emellerini gerçekleþtirmek
isteyen bölücü terör örgütüne karþý o bölgede yaþayýp,
bizzat bunlarýn karþý çýkmalarý, terör
örgütünün belini kýran en önemli faktörlerin baþýnda
gelmektedir.
Ýþte, korucular,
tarihî bir görevi yerine getirdiler, ama bugüne kadar sosyal güvenlik
haklarý yoktu, tazminat haklarý yoktu; 2005 yýlýna
gelinceye kadar saðlýk ve tedavi giderlerinden de yararlanamýyorlardý,
ama, artýk, bugün 57 bin korucu geleceðe daha güvenle bakar
bir hâle gelmiþtir. Artýk onlar, eksi 15, eksi 20 derecede
nöbet tuttuklarý Gabar ve Herekol Daðlarýnda, artýk
sosyal güvenliklerine kavuþmuþ, geleceðe güvenle
bakan, devletinin kendilerine sahip çýkmasýndan dolayý
da devlete bir kat daha fazla baðlýlýkla bu görevi
yapacak olan kardeþlerimiz.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Kandoðan.
ÜMMET KANDOÐAN
(Devamla) - O bakýmdan, bu kanun çok önemli -demin de söyledim- buradan yüzlerce
kanun geçti, ama, bence, içlerinden en önemlilerinden birisi bu kanun,
çünkü, bugün 57 bin kiþi, aileleriyle beraber 500 bin kiþi,
yakýn çevreleriyle beraber milyonlara ulaþan bir rakama
sahip olan bu korucular, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinden
çýkacak olan bu kararý dört gözle, büyük bir heyecanla
bekliyorlar.
O bakýmdan,
22'nci Dönem Parlamentosu olarak, bu kanunun altýnda imzasý
olan milletvekilleri olarak, bu kanuna biraz sonra parmaklarýyla
destek verecek milletvekilleri olarak, 22'nci Dönemin sonunda bir
vefa borcumuzu, Türk milletinin kadirþinaslýðýný,
devletin bütün vatandaþlarýna sahip çýkma duygusunu
ve yirmi üç yýldan beri bir sosyal güvenlik þemsiyesi altýnda
olmadan -demin de ifade ettim- canlarýný ve mallarýný,
her þeylerini bu vatan için feda eden korucularýmýza
ne yapsak azdýr diyor ve tekrar, bu kanunun çýkmasýnda
emeði geçen bütün ilgililere huzurlarýnýzda teþekkür
ediyor, sizleri saygýyla selamlýyorum. (Alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Kandoðan.
Madde üzerinde soru-cevap
iþlemi yapýlacaktýr.
Sayýn Koçyiðit,
buyurun.
MUHSÝN KOÇYÝÐÝT
(Diyarbakýr) - Teþekkürler Sayýn Baþkaným.
Üç tane sorum var. Birincisi:
Bu yasa teklifi, sadece, geçici köy korucularýný kapsamaktadýr.
Ayný koþullarda canlarýný tehlikeye atarak,
hatta ölümü göze alarak görev yapan 20 bin gönüllü köy korucusunu
yasa kapsamýna almayý düþünüyor musunuz?
Ýkinci sorum:
Geçici köy korucularýna güvenliklerini saðlamalarý
amacýyla, özellikle þehir merkezlerinde küçük silah taþýma
ruhsatý vermeyi düþünüyor musunuz?
Son sorum: Özellikle
çeþitli nedenlerle, terör dýþý nedenlerle
görevlerine son verilen binlerce geçici köy korucusu vardýr.
Bu soruyu daha önce de sordum, fakat Sayýn Bakanýmýz
cevap vermedi, yazýlý cevap vereceðini söyledi. Geçici
köy korucularý bizi arýyorlar, bu konuda Sayýn
Bakanýmýzýn, mümkünse, sözlü cevap vermesini istiyorlar.
Ben de bunu Sayýn Bakanýma tekrar soruyorum, acaba sözlü
cevap verebilir mi?
Teþekkür ederim.
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Koçyiðit.
Sayýn Bakan, buyurun.
TARIM VE KÖYÝÞLERÝ BAKANI
MEHMET MEHDÝ EKER (Diyarbakýr) - Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; Sayýn Koçyiðit'in verdiði
soruyla ilgili gönüllü köy korucularýný kapsýyor
bu… Kapsam dýþý.
Silah ruhsatýyla ilgili yönetmelik
deðiþikliði yapýlýyor.
Üçüncü sorunuzla ilgili, geçici köy
korucularýnýn durumuyla ilgili de yazýlý
cevap vereceðiz.
Teþekkür ederim.
ALÝ KEMAL KUMKUMOÐLU
(Ýstanbul) - Sayýn Bakan, kapsýyor mu kapsamýyor
mu? Anlaþýlmadý.
BAÞKAN - Teþekkür ediyorum
Sayýn Bakan.
TARIM VE KÖYÝÞLERÝ BAKANI
MEHMET MEHDÝ EKER (Diyarbakýr) - Kapsamýyor.
BAÞKAN - Madde üzerinde üç adet
önerge vardýr, önergeleri önce geliþ sýrasýna
göre okutacaðým, sonra, aykýrýlýk
sýrasýna göre iþleme alacaðým.
Ýlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte olan 1429 Sýra
Sayýlý kanun teklifinin 2. maddesi ile 442 sayýlý
Köy Kanununa eklenmesi öngörülen ek 16. maddenin 1. fýkrasýnda
yer alan "2000" rakamýnýn "3000" olarak
deðiþtirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
|
|
|
|
Nihat Eri |
Faruk Çelik |
Abdurrahim Aksoy |
|
Mardin |
Bursa |
Bitlis |
|
Osman Aslan |
Selahattin Dað |
Maliki Ejder Arvas |
|
Diyarbakýr |
Mardin |
Van |
|
Mehmet Beþir Hamidi |
Mehmet Ali Suçin |
|
|
Mardin |
Batman |
|
BAÞKAN - Diðer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan 1429 Sýra Sayýlý kanun teklifinin 2. maddesi
ile 442 sayýlý Köy Kanununa eklenmesi öngörülen ek 16.
maddesinin 1. fýkrasýnda yer alan "2000" rakamýnýn
"3000" olarak deðiþtirilmesini arz ve teklif ederiz.
Muhsin Koçyiðit |
Hüseyin Özcan |
Ýbrahim Özdoðan |
|
|
Diyarbakýr |
Mersin |
Erzurum |
|
Ümmet Kandoðan |
Muzaffer Kurtulmuþoðlu |
|
|
Denizli |
Ankara |
|
BAÞKAN - Diðer
önergeyi okutuyorum ve iþleme alýyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan 1429 sýra sayýlý teklifin 2. maddesi ile 442
sayýlý Köy Kanununa eklenmesi öngörülen ek 16. maddenin
1. fýkrasýnda yer alan "2000" rakamýnýn
"3200" olarak deðiþtirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ferit Mevlüt Aslanoðlu |
Kemal Kýlýçdaroðlu |
Hüseyin Ekmekcioðlu |
|
|
Malatya |
Ýstanbul |
Antalya |
|
Sami Tandoðdu |
Osman Özcan |
|
|
Ordu |
Antalya |
|
BAÞKAN - Komisyon
önergeye katýlýyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMÝSYONU
SÖZCÜSÜ SABAHATTÝN YILDIZ (Muþ) - Sayýn Baþkan,
katýlamýyoruz.
BAÞKAN - Sayýn
Hükûmet katýlýyor mu?
TARIM VE KÖYÝÞLERÝ
BAKANI MEHMET MEHDÝ EKER (Diyarbakýr) - Katýlmýyoruz
Sayýn Baþkan.
BAÞKAN - Önergenin
gerekçesi üzerinde söz isteyen Ferit Mevlüt Aslanoðlu, Malatya
Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Aslanoðlu.
FERÝT MEVLÜT ASLANOÐLU
(Malatya) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
bu, yirmi üç yýldýr verilmeyen bir hak. Yirmi üç yýldýr,
bu insanlar, doktor paralarýný cebinden verdiler, çoluk
çocuðunun doktor paralarýný cebinden verdiler. Saðlýk
yardýmýndan, emeklilikten hep maðdur oldular. Bu,
maðduriyetin giderilmesidir. Yani bu insanlar, zaten elli
beþ yaþýna geldiðinde emekli olacaklar. Zaten
bunlarýn çoðu… Ýçlerinde yirmi yýl çalýþan
var. Þu anda on beþ, on yedi yýl olan bir sürü insan
var. Mademki, sabahtan beri tüm konuþmalarda hep bu insanlar
maðdur edildi diyorsunuz, gelin, hiç deðilse, belli bir süre,
bu insanlarýn, üç kuruþ… Eski maðduriyetlerini gidermek
amacýyla 3.200 göstergeye çýkaralým ve bir
þekilde, bugüne kadar yaptýðýmýz haksýzlýðý
önleyelim.
Hepinize saygýlar
sunar, teþekkür ederim.
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Aslanoðlu.
Önergeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiþtir.
Sayýn milletvekilleri,
þimdi okutacaðým iki önerge ayný mahiyette olduðundan,
ilk önergeyi okutup, ikincisinde imza sahiplerini okutacaðým
ve iþleme alacaðým:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan 1429 Sýra Sayýlý kanun teklifinin 2. maddesi
ile 442 sayýlý Köy Kanununa eklenmesi öngörülen ek 16.
maddenin 1. fýkrasýnda yer alan "2000" rakamýnýn
"3000" olarak deðiþtirilmesini arz ve teklif ederiz.
Nihat
Eri (Mardin) ve arkadaþlarý
Muhsin
Koçyiðit (Diyarbakýr) ve arkadaþlarý
BAÞKAN - Sayýn
Komisyon önergelere katýlýyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMÝSYONU
SÖZCÜSÜ SABAHATTÝN YILDIZ (Muþ) - Sayýn Baþkan,
uygun görüþle takdire býrakýyoruz.
BAÞKAN - Sayýn
Hükûmet katýlýyor mu?
TARIM VE KÖYÝÞLERÝ
BAKANI MEHMET MEHDÝ EKER (Diyarbakýr) - Katýlýyoruz
Sayýn Baþkan.
BAÞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Geçici köy korucularýnýn
ekonomik durumunun düzeltilerek maðduriyetlerinin giderilmesi.
BAÞKAN - Önergeyi
oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmiþtir.
Kabul edilen önerge
doðrultusunda maddeyi oylarýnýza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
Ek Madde 17'yi okutuyorum:
EK MADDE 17- 55 yaþýný
doldurup onbeþ yýldan az hizmeti olan veya 55 yaþýný
doldurmamýþ olan geçici köy korucularýndan;
saðlýk ve idarî nedenlerle görevine son verilenler ile
ölenlere (55 yaþýný doldurmamýþ olmakla
birlikte onbeþ yýl veya daha fazla hizmeti bulunanlardan
görevleri ile iliþikleri devam etmekte iken vefat edenler hariç),
20.000 gösterge rakamýnýn memur aylýklarýna
uygulanan aylýk katsayýsý ve hizmet yýlý
ile çarpýmý sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir.
55 yaþýný
doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrýlan geçici
köy korucularýna, hizmet sürelerine bakýlmaksýzýn
20.000 gösterge rakamýnýn memur aylýklarýna
uygulanan aylýk katsayýsý ve hizmet yýlý
ile çarpýmý sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir.
Tazminat hesabýnda
bir yýldan az olan hizmet süresi bir yýl kabul edilir. Bir
tam yýlý aþan süreler için; ay kesirleri tam ay sayýlmak
suretiyle bu süre ile orantýlý ödeme yapýlýr.
Vefat eden geçici köy korucularýnýn hak ettiði tazminat
kanunî mirasçýlarýna ödenir. Verilecek tazminat tutarýndan
herhangi bir vergi ve kesinti yapýlmaz. Ek 16 ncý madde
uyarýnca aylýk baðlanan veya disiplin hükümlerinin
uygulanmasý sonucu görevlerine son verilen geçici köy korucularýna
bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmez.
Geçici köy korucularýndan
görev süresi içinde vefat edenlerin eþine ve çocuklarýna,
bunlar yoksa anne ve babasýna, bunlar da yoksa kardeþlerine,
15.000 gösterge rakamýnýn memur aylýklarýna
uygulanan aylýk katsayýsý ile çarpýmý
sonucu bulunacak miktarda herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksýzýn
ölüm yardýmý ödenir.
Geçici köy korucularýndan
sakatlananlarýn kendilerine, ölenlerin ise dul ve yetimlerine
3/11/1980 tarihli ve 2330 sayýlý Nakdi Tazminat ve Aylýk
Baðlanmasý Hakkýnda Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle
malûllük ya da dul ve yetim aylýðý baðlanmýþ
olmasý durumunda; bu madde hükümlerine göre ayrýca
tazminat ödenmez, önceden bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmiþ
olanlarýn almýþ olduklarý tazminat tutarý
2330 sayýlý Kanun hükümlerine göre ödenmesi gerekecek
nakdî tazminat tutarýndan düþülür.
Ek 16 ncý madde
ile bu madde kapsamýndaki ödemeler, Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafýndan yapýlýr ve ödemenin yapýlmasýný
takip eden iki ay içinde Hazineden tahsil edilir.
BAÞKAN - Madde
üzerinde Anavatan Partisi Grubu adýna söz isteyen Muharrem
Doðan, Mardin Milletvekili. (Anavatan Partisi sýralarýndan
alkýþlar)
ANAVATAN PARTÝSÝ
GRUBU ADINA MUHARREM DOÐAN (Mardin) - Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; 1429 sýra sayýlý Yasa Teklifleri'nin
ek 17'nci maddesi üzerinde Anavatan Partisinin görüþlerini
belirtmek üzere söz almýþ bulunuyorum. Böylelikle, yüce
heyetinizi ve aziz milletimizi saygýyla selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlar,
terör bölgesinde yaþayan, terör bölgesinin bünyesinden Parlamentoya
gelen bir arkadaþýnýz olarak, ben, bu yasa teklifinin,
sosyal boyutu bakýmýndan, sosyal getirisi bakýmýndan
çok önemli olduðunu, iki sene önce, çok deðerli Anavatan Partisi
Grubu milletvekili arkadaþlarýma ifade ettim ve onlarýn
görüþlerini de alarak bu kanun teklifimi sundum.
Ancak, bu kanun teklifimiz
bir buçuk yýldýr komisyonda bekletilmektedir. Plan ve
Bütçe Komisyonu üyesi olarak, gerek eski Ýçiþleri Bakanýmýz
Sayýn Abdülkadir Aksu'ya, defalarca, bu yasanýn bir an
evvel çýkmasý noktasýnda ricada bulunduðum
hâlde "Biz, Ýçiþleri Bakanlýðý olarak
üzerinde çalýþmalar yapýyoruz, çýkaracaðýz."
dedi. Ama, bu hazýrlamýþ olduðumuz yasa teklifini
paramparça ederek önümüze getirdiniz. Ben, bu noktada üzgünüm. Çünkü,
geçici köy korucularýmýz, yirmi iki yýldýr,
göðsünü gere gere, vatan uðruna -silahlý kuvvetlerimizle
birlikte- dað taþ demeden, her durumda, yalnýz
býrakmamýþlardýr silahlý kuvvetlerimizi.
Bugüne kadar 1.334 kiþi
hayatýný kaybetmiþtir. Yine, buna baðlý
olarak bir bu kadar da sakat kalmýþ köy korucusu arkadaþlarýmýz
var. Bunlarýn eþleri yeþil kartlýdýr.
Türkiye sosyal hukuk devleti olduðu hâlde, sosyal güvenlik
þemsiyesi altýna almýþ olduðumuz bu köy
korucularýnýn eþlerinin hâlen yeþil kartlý
kalmasýndan son derece üzgünüm ve utanýyorum.
Deðerli arkadaþlar,
siz deðil misiniz, övünerek, göðsünüzü kabartarak, 73 milyon
insanýn huzurunda "Türkiye'de 13 milyon yeþil kartlý
var, onlarýn saðlýk güvenceleri güvence altýna
alýnmýþtýr." diye siz söylemiyor musunuz?
Peki, soruyorum size: 57.860 tane köy korucumuz var. Bunlarýn
eþleri neden yeþil kartlýdýr? Bakmakla mükellef
olduklarý anneleri, babalarý, çocuklarý neden
yeþil kartlýdýr? Neden bizim gibi, SSK'lýlar
gibi, 657'ye tabi memurlarýmýz gibi karneleri yoktur?
NEVZAT DOÐAN (Kocaeli) - Ne farký
var? Yeþil kartla onun ne farký var?
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Farký çoktur.
NEVZAT DOÐAN (Kocaeli) - Farký
yok.
MUHARREM DOÐAN (Devamla) - Siz beni
dinleyin lütfen. Oradan laf atmayýn. Benim size ayýracak
vaktim yok. (Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
NEVZAT DOÐAN (Kocaeli) - Yanlýþ
konuþuyorsun, saptýrýyorsun!
MUHARREM DOÐAN (Devamla) - Deðerli
arkadaþlar, þimdi, Türkiye'nin yapýsýný,
coðrafi yapýsýný, nerelerde jandarma karakolu
yok, nerelerde var, nerelerde jandarma karakollarý kapatýlmýþ,
baþka yere taþýnmayanlar… Bana laf atýyorlar.
Sayýn Vekilim, lütfen, bu bizim
meselemizdir. Doðu, Güneydoðu meselesini sizler bizim kadar
bilemezsiniz. Lütfen saygý duyun.
Karþýmda Sayýn Naci
Aslan kardeþim, bakýn, bana, bu kürsüden -tarih veriyorum-
16/7/2004 tarihinde sataþtý ve bana þöyle bir laf attý,
okuyorum: "Demin Sayýn Muharrem Doðan koruculuk sistemini
savundu. Bana göre, bu bir insanlýk suçudur." Sayýn
Aslan, bu yaptýðýmýz insanlýk suçu mudur?
"Demokratik ülkelerde böyle bir kurum yoktur. Bu da ülkemizin
daha demokrasiye geçmediðini gösterir. Korkunun ecele faydasý
yok." diyor Sayýn Aslan.
Tabii, þimdi, Sayýn Aslan
AKP sýralarýnda oturuyor, fikir deðiþtirdi
sizlerin de her gün fikir deðiþtirdiðiniz gibi. Krizleri yönetemediðiniz
gibi, bu krizleri yönetemediðiniz gibi, bu krizleri de yönetemiyorsunuz.
Kabul ediniz…
NEVZAT DOÐAN (Kocaeli)
- Karýþtýrýyorsun…
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Buradan bana laf atacaðýnýza, buraya
gelin, bunlarý anlatýn, konuþun…
NEVZAT DOÐAN (Kocaeli)
- Onu da anlatýrýz.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Þimdi, deðerli arkadaþlar, köy korucularýmýz
yirmi iki yýldýr bu hizmetleri yapmaktadýrlar. Hiçbir
sosyal güvenceleri yoktur. Biz, bunlarýn sosyal güvence
þemsiyesi altýnda toplanmalarýný, özlük
haklarýnýn verilmesini talep ettiðimizde,
"Bu insanlýk suçudur." dediniz. Ama, bugün, gördüðüm
kadarýyla seçime gidiyoruz…
OSMAN ÖZCAN (Antalya)
- Rüþvet… Rüþvet…
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Seçim rüþveti diye bunu alelacele getirdiniz,
saðlýklý bir çalýþma yapýlamadý
ve yine bu geçici köy korucularýmýzýn isteklerini
yerine getiremiyoruz. Ben son derece üzgünüm.
Hâlbuki, bizim yapmamýz
gereken þey neydi deðerli arkadaþlar? Bugün, Türkiye
genelinde 22 bin tane gönüllü köy korucusu var. Bunlarla ilgili
bir þey getirmedik. 57.860 tane geçici köy korucusu var, bunlarýn
tam haklarýný vermedik. Yarým yamalak bir yasa, bence bunlara bir
fayda getirmeyecektir. Mesela, bugün, düþük tahsili olan geçici
köy korucularý vardýr. Bunlarý ne yapacaðýz?
Bu konuda herhangi bir düzenleme yapýlmamýþtýr.
Halbuki, okullarýmýzda, saðlýk ocaklarýmýzda,
devlet hastanelerimizde kaloriferleri yakacak adam bulamýyoruz.
Kaymakamlarýmýz, geçici personelle ve bu ücretleri
Fak Fuk Fonu'ndan ödemekle bu iþleri yapýyorlar. Her gün
görüyoruz, ormanlarýmýz yakýlýyor. Peki,
düþük tahsilli bu arkadaþlarýmýzý buralarda
deðerlendiremez miyiz? Bunlarý entegre edemez miyiz? Neden
yapmadýk? Ben, Plan ve Bütçe Komisyonunda da bunu söyledim, hatýrlattým,
ama hesabýnýza gelmedi. Hâlen bunlarý konuþuyoruz,
sadece yaptýðýmýz þey nedir? On beþ
yýl hizmeti olan geçici köy korucusu elli beþ yaþýna
geldiðinde emekli olabilecek. Ee, bir de bunu vermeyeydik bari,
vermeseydik! Yani, bunlara minnetimiz ne?
Deðerli arkadaþlar,
eðer bir þey yapacaksak dört baþý mamur bir
þey yapmamýz lazým. Türkiye hukuk devletidir ve hukuk
devleti ilkelerine yakýþan bir þey yapmamýz
gerekiyor -ben ona inanýyorum- ama yapamadýk.
Þimdi, bazý
köy korucularý vatani görevinden önce köy koruculuðu
yapmýþ, sonra askerliðini yapmýþ; döndükten
sonra bunlara da bir düzenleme getirmedik, bu da bir eksikliktir.
Yine, jandarma komutanlarý,
on beþ-yirmi senesini vermiþ, orada büyük hizmetler, büyük
baþarýlar elde etmiþ köy korucusuna kafasý
bozulmuþ, çaðýrmýþ "Silahýný
býrak, git..." Silahýný býrakmýþ,
gitmiþ; ne kýdem tazminatý ne ihbar tazminatý
ne senelik izni, hiçbir þey ödenmeden, adam çekmiþ gitmiþ.
Bunlar için bir
þey yaptýk mý arkadaþlar? Neden yapmýyoruz?
Bu vatandaþlarý eðer mutlu edeceksek, bunlarýn
çocuklarýný okutabilecek duruma getireceksek, bunlarýn
hepsini görüþmemiz lazým.
Biz, üç gün önce Plan
ve Bütçe Komisyonunda bu yasa tasarýsýnýn çok eksik
olduðunu görüþtük. Kanunlar Kararlar Daire Baþkanýna
geldim, ricada bulundum, "En erken pazartesi, salý günü
gündeme gelir..." Bir duydum ki, bugün getirdiniz. Bu kadar aceleye
ne gerek var deðerli arkadaþlar? Neden bunu yapýyorsunuz?
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Bitiriyorum.
BAÞKAN - Sayýn
Doðan, lütfen toparlayýnýz.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Sað ol Baþkaným.
Gerekli özlük haklarýnýn
temin edilmesi, bizim birincil görevimizdir. Bunlarýn bir
sosyal güvenceye baðlanmalarý, eþlerinin mutlaka
saðlýk karnesine kavuþturulmalarý, onurlu
bir hizmet verebilmelerini bekliyorsak, bunlarý yapmamýzda
fayda vardýr diyorum.
Bir sonraki madde üzerinde
görüþlerimi arz edeceðim.
Sayýn Baþkaným,
teþekkür ediyorum. Saygýdeðer milletvekili arkadaþlarýma
da teþekkür ediyorum. Sizleri saygýyla selamlýyorum.
(Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Doðan.
Madde üzerinde AK Parti
Grubu adýna söz isteyen Ramazan Toprak, Aksaray Milletvekili…
Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adýna söz isteyen Ali Kemal Kumkumoðlu, Ýstanbul
Milletvekili. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
CHP GRUBU ADINA
ALÝ KEMAL KUMKUMOÐLU (Ýstanbul) - Teþekkür ederim
Sayýn Baþkan.
Deðerli arkadaþlarým,
görüþmekte olduðumuz teklifin geçici 17'nci maddesi üzerinde
grubum adýna söz aldým. Hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
esasen hiç kimsenin gönlünün arzu etmediði bir zorunluluktan
doðan, normal yasal düzenlemelerimiz içerisinde olmamasýna
raðmen, ülkemizin yaþadýðý sýkýntýlarý
nedeniyle çok ciddi sorumluluklar üstlenen koruculuk kurumuyla
ilgili bir yasal düzenleme yapýyoruz. Koruculuk kurumu ülkemizin
karþý karþýya kaldýðý olaðanüstü
bir tehdidin sonucu olarak ortaya çýkmýþtýr.
Terör son otuz yýlda ekonomik taleplere dayalý, ülkelerin
yoksul kesimleri ile varlýklý kesimleri arasýndaki
ekonomik kaynaklarý paylaþma taleplerine dayalý
bir anlayýþtan etnisiteye dayalý, inanç farklýlýklarýna
dayalý bir kanala doðru hýzla yönelmiþtir ve
belki, terörün böyle bir alana doðru yöneltilmiþ olmasý,
son derece bilinçlice yönlendirilmiþ bir projenin parçasý
olarak da algýlanabilir. Çünkü, gerçek anlamda, terör, tam
bir kör dövüþüne dönüþmüþtür; her türlü mantýðýn
dýþýnda
-zaten terörün kendisi mantýðýn dýþýndadýr-
bu anlamýyla, insan aklýnýn kabullenemeyeceði
ölçüler içerisinde her türlü mantýðýn dýþarýsýna
çýkmýþtýr.
Þimdi, günümüzde
iki tip terör var. Ýnanç esasýna dayalý, insanlarýn
inançlarýný siyasallaþtýrarak o esasa dayalý
terör oluþturma dünyanýn farklý coðrafyalarýnda,
insanlarýn etnik farklýlýklarýný
kullanarak birbirlerine karþý terör oluþturma dünyanýn
farklý coðrafyalarýnda terörün yeni biçimi olarak
insanlýðýn önüne çýkmýþtýr
ve maalesef, ülkemiz uzunca bir süreden bu yana, dünyayý tehdit
eden her iki terör biçiminin de hedeflerinden birisi hâline gelmiþtir.
Ülkemizde, bir taraftan, insanlarýmýzýn inançlarý,
hiç ilgisi olmamasý gerekirken, aslýnda inancýn
kendisine dönük en büyük tehdit, inancýn belki kendisini reddetme
anlamýna gelebilecek, inancý siyasallaþtýrarak,
onu bir terör unsuru, terör aracý hâline kullanabilmenin de
belli altyapýlarýnýn oluþtuðu; ayný
zamanda geçmiþi çok eskilere dayanan, biraz önce Sayýn
Haluk Koç'un da ifade ettiði gibi, ta Birinci Dünya Savaþý
yýllarýna dayanan, zaman zaman geliþtirilen, ama
dünya konjonktürü uygun olmadýðý için zaman zaman
geriletilen, konjonktür uygun olduðunda -ki, son yirmi beþ
yýlda dünyada bu konjonktür uygun hâle dönüþmüþtür-
Türkiye, bu iki terörle de tam bir boðuþma içerisindedir.
Deðerli arkadaþlarým,
birinci terör dünyada çok daha geniþ bir alaný ilgilendirdiði
için, yani inançlarýn siyasallaþtýrýlarak
ortaya çýkarýlmaya çalýþýlan terör
biçimi dünyada çok daha geniþ bir tehdit alaný oluþturduðu
için, uluslararasý düzeyde çok geniþ bir destek bulamamaktadýr.
Onun, uluslararasý düzeyde bulduðu destek, konjonktür gereði
belli ölçülerde sýnýrlýdýr. Ama, kabul etmek
durumundayýz ki, dünyanýn neresinde olursa olsun, etnisiteye
dayalý, etnisitedeki farklýlýklara dayalý
anlayýþ üzerinden geliþtirilmeye çalýþýlan
terör, dünyada diðerlerinden çok daha farklý bir destek
bulmaktadýr. Ýþin ilginç tarafý, bu destek,
zaman zaman, belli çevreler tarafýndan -illa bunun devletler
olmasý gerekmez; siyasi partiler, sivil toplum kuruluþlarý,
belli ülkelerin kamuoylarýnýn belli kesimleri- bu çabalarý,
bu terör hareketlerini, demokrasi adýna, demokratik haklar
adýna, sahiplenebilmekte, kabullenebilmekte, onlarýn,
o yörelerdeki, o ülkelerdeki kurumlarýna destek olmakta,
bu mücadeleyi, maddi, manevi, ekonomik, siyasi, askerî anlamda
destekleyebilmektedir.
Deðerli arkadaþlarým,
Türkiye'deki terör bu desteklerle yükseltilmiþ, bu desteklerle
büyütülmüþ ve giderek bu desteklerin yoðunlaþarak
arttýðý Türkiye, hem dýþarýdan siyaseten
hem de içeriden baský altýna alýnarak bu terör karþýsýnda
bir geri adým atmaya doðru zorlanmaktadýr, zorlandýrýlmaktadýr
ve zaman zaman, maalesef, bizde de "evet, bu konuyla ilgili siyasi
çözümler bulunmalýdýr" noktasýnda birtakým
arayýþlarýn içerisine girilmektedir. Üzülerek
ifade etmek durumundayým, son zamanlarda olmasa da, iktidar
partisinin de, zaman zaman, bu tür söylemleri ve bu tür giriþimleri
olmuþtur.
Deðerli arkadaþlarým,
siyasi çözümden kastedilen þey nedir? Konuþacaksýn,
yasalarla bu iþi düzenleyeceksin. Peki, talep edilen þey
nedir? Talep edilen þey çok açýk. Talep edilen þey, bu
ülkenin etnik farklýlýklarý esas alan bir anlayýþla
bölünmesidir, ayrýþtýrýlmasýdýr.
Belki, bu, bugün talep edilmemektedir. Bugün federatif bir yapý
vesaire biçimindeki birtakým öneriler Türkiye'nin gündemine
taþýnmaya çalýþýlmaktadýr. Ama,
süreç içerisinde bunun bir bölünmeye doðru gideceðini, bugün
Türkiye'de terörün kaynaðýný oluþturan yapýlarýn,
esas itibarýyla, nihai hedeflerinin Türkiye'de insanlarýn
kardeþçe, bir arada yaþamasý esasýna dayalý
bir düzenleme deðil, bu ülkenin etnik farklýlýklarý
esas alan bir anlayýþla parçalanmasýna dönük bir
hedefi olduðunu hepimiz bilmekteyiz.
"Peki, biz onun dediklerini
muhatap almayalým, kendimiz birtakým siyasal düzenlemeler
yapalým." veya "Siz onlarý muhatap almayýn,
siz kendiniz birtakým siyasal düzenlemeler yapýn."
diyebilirler. Bizim içimizde de bunu seslendirenler var.
Deðerli arkadaþlarým,
Türkiye'nin bugün hukuk sisteminde yasal açýdan yapacaðý
hiçbir deðiþiklik, Türkiye'deki 70 milyon yurttaþýn
birliðini, beraberliðini, birlikte yaþama iradesini
güçlendirecek, ona güç katacak bir noktada deðildir. Türkiye bu
süreçte etnik farklýlýklarýný yaþamak
isteyen, kültürünü, dilini, geleneklerini, göreneklerini yaþatmak
isteyen yurttaþlarýmýzýn bu taleplerini
karþýlayabilecek her türlü yasal düzenlemeyi yapmýþtýr.
Artýk, bundan sonra yapýlabilecek her yasal düzenleme,
Türk insanýnýn, bu milletin birliðini, beraberliðini
güçlendirecek deðil, ayrýlýk tohumlarýný
pekiþtirecek, ayrýlýk güçlerine destek verecek,
ayrýlýðý tetikleyecek, ayrýlýkçý
talepler içerisinde bulunanlarý cesaretlendirecek düzenlemeler
olmak durumundadýr.
Þimdi geldiðimiz
noktada, yasal düzenleme sýnýrý olarak yapýlacak
en sýradan þey, ana dilde eðitim hakký, her düzeyde
ana dilde eðitim hakký veya federatif yapýlanmayla
ilgili yasal bir düzenlemenin yapýlmasýna dönük çalýþmalardýr.
Þimdi, bu taleplerin
hangisi, Türk milletinin birliðini, beraberliðini, birlikte
yaþama iradesini güçlendirecek bir talep olarak karþýmýza
çýkarýlabilir? Bugün bizim Meclisimizde, belli konularda
belli kararlar alýnýrken, arkadaþlarýmýzýn
iradelerini kullanmalarýnda, henüz bu tür düzenlemelerin
yapýlabileceði noktasýndaki birtakým kanaatlerden
hareketle, belli kararlarda belli oylar kaldýrýlýp,
belli oylar kaldýrýlmamaktadýr. Bu gerçeði
hepimiz bilmeliyiz.
Deðerli arkadaþlarým,
Türkiye'nin bugün en temel problemi, karþý karþýya
kaldýðý terörle ilgili en temel problemlerinden
bir tanesi, Türkiye'nin bu gerçeðini, yani yapmýþ olduðu
bütün bu yasal düzenlemelerle gelmiþ olduðu noktayý,
hem kendi kamuoyuna anlatamamasý hem uluslararasý kamuoyuna
yeterince anlatamamasýdýr. Türkiye'nin bugün,
týpký Ermeni meselesinde olduðu gibi -yani, o konudaki
haklýlýðýna güvenerek, haklýlýðýna
inanarak- bütün dünyanýn önüne çýkýp…
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Sayýn
Kumkumoðlu, lütfen toparlayýnýz.
Buyurun.
ALÝ KEMAL KUMKUMOÐLU
(Devamla) - …herkes elindeki, herkes önündeki bilgiyi belgeyi getirsin,
uluslararasý baðýmsýz bir heyet oluþturulsun,
bilim adamlarýndan oluþan bir heyet oluþturulsun;
biz, o heyetin vereceði her türlü karara razýyýz anlayýþýnda
olduðu gibi, elbette, bu meselemizi onunla mukayese etmemiz,
karþýlaþtýrmamýz söz konusu olamaz,
ama, özgüven açýmýzdan, yaptýklarýmýza
olan inancýmýz açýsýndan, Türk ulusunun, Türk
milletinin birliðini, bütünlüðünü, herkesin kendi farklýlýklarýný
yaþama hakkýný koruyarak, geliþtirerek,
güçlendirerek, geleceðe taþýyarak; geleneðini,
göreneðini, kültürünü, kendisinden sonraki kuþaklara,
nesillere taþýma hakkýný, bizim, bu coðrafyada
yaþayan bütün insanlarýmýza verdiðimizi, dolayýsýyla
bunun ötesinde ortaya konulabilecek taleplerin ve Türkiye'den bu
anlamda istenen, talep edilen beklentilerin Türkiye'nin birliðine
bütünlüðüne deðil, Türkiye'nin bölünmesine hizmet edeceðini
ve bu sebeple hiç kimsenin, yedi düvele karþý mücadele
edilerek, yokluklar, yoksulluklar içerisinde, dünyanýn en geliþkin
ordularýna karþý dünyanýn ilk ulusal kurtuluþ
mücadelesini vererek, bu ülke insanlarýnýn canýyla
kanýyla kurmuþ olduðu ve bin yýldan bu yana zaten
birlikte, kardeþçe, ayný topraklar üzerinde yaþayýp,
Kurtuluþ Savaþý'mýzý birlikte verdiðimiz
ve o Kurtuluþ Savaþý'ndan sonra da ayný cumhuriyetin
ve ayný devletin eþit haklara sahip yurttaþlarý
olarak, birlikte yaþadýðýmýz bütün bu
farklý etnik yapýdan insanlarýmýzla veya
bu insanlarýmýzýn aralarýný açacak,
bunlarý birbirlerine farklý gözle baktýrabilecek
bir yaklaþýmý, bir anlayýþý bizden
kimsenin talep edemeyeceðini, hiç kimsenin böyle bir hakký
olamayacaðýný bütün dünyaya haykýrmalýyýz.
Hepinize saygýlar
sunuyorum. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Kumkumoðlu.
AK Parti Grubu
adýna söz isteyen Ramazan Toprak, Aksaray Milletvekili. (AK
Parti sýralarýndan alkýþlar)
AK PARTÝ GRUBU
ADINA RAMAZAN TOPRAK (Aksaray) - Sayýn Baþkan, yüce Meclisin
deðerli üyeleri; hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Teklifimiz fevkalade
önemli bir teklif. Biraz önce Sayýn Koç'un baþlattýðý
konuþmanýn devamýný getirmek istiyorum;
fevkalade olumlu bir konuþma, terörün kaynaðýna
inen bir analiz vardý. Belki, bu analizi biraz daha derinleþtirdiðimizde,
bu sorunun çözümünde önemli mesafeler katedeceðimizi düþünüyoruz.
Terör bir araçtýr,
terörist ise maþadýr. Her ikisi bir araya geldiðinde,
belli ülkeler üzerinde emelleri olan ülkeler, bunu kullanýrlar.
Peki, "Terör ve terörist neyi kullanýr?" sorusuna biraz
ýþýk tuttuðumuzda, somut örneklemeleriyle anlatayým:
Ben, 1991-1995 yýllarý arasýnda Diyarbakýr'da
askerî savcý olarak görev ifa ettim. O dönem, bölgedeki tüm
aðalarýn konaklarýna gittim, sivil toplum önderlerinin
odalarýna gittim, kahvelerine indim, camilerine gittim, ama,
ayný zamanda da askerî savcýydým. Anlamaya çalýþtým.
90'lý yýllarýn
baþlarýnda çarpýcý bir olay çok dikkatimi
çekti. 90'lý yýllarýn baþlarýnda terörist
baþýnýn imam kýlýklý, hoca
kýlýklý insanlarla fotoðraf çektirerek köy
köy daðýttýðýný ve kendi Marksist-Leninist
hareketine nasýl Ýslami bir kýlýf giydirmeye
çalýþtýðýný ve bunda da ciddi mesafeler
katettiðini gördüm. Oysa, teröristbaþý hiç caminin
önünden bile geçmeyen bir insan, millî, manevi deðerlere temelden
düþman bir kiþi. Oysa, fotoðraf çektirdiði insanlar
imam kýlýklý insanlar. O bölge insanlarý
dinî deðerlere fevkalade duyarlý insanlar, yani, dinî deðerleri
sembolize eden neyi görürse onun peþine gidecek kadar saf, temiz,
pýrýl pýrýl insanlar. Ama, bu terör örgütleri
bu kutsal deðerleri bu þekilde yýllarca istismar
ederken, galiba, devlet olarak bu konuda yeterince adým atmadýðýmýz
ortada ki, terörün aldýðý mesafe ortada.
Ýþte, terörist
ve terör her þeyi kullanýr. Ýslamiyet'i kullandý.
Kim için? Kendisini kullananlar için. Sayýn Koç gayet güzel ifade etti,
Wilson Prensipleri, Wilson görüþmeleriyle bunun çok evveliyatýna
gidebilirsiniz.
Geçtiðimiz
yýl, New York'ta, Birleþmiþ Milletler zirvesinde terör
tanýmý konusunda bütün üye ülkeler toplandýlar.
Takip ettim, maalesef, yine, terör tanýmý konusunda uzlaþamadýlar.
Nedeni nedir biliyor musunuz? Ülkeler, özellikle çok geliþmiþ
ülkeler -týrnak içinde söyleyeyim- kara paranýn aklanmasý
ve yolsuzlukla mücadele sözleþmelerini imzalamaktan özenle
kaçýnan bazý önemli ülkeler, geliþmiþ ülkeler
terör tanýmýný yapmaktan kaçýnýyorlar.
Nedeni ise, her türlü izahtan vareste. Yani, terörü bir malzeme olarak,
bir araç olarak, kendi hedeflerine bir ulaþma aracý olarak
kullandýklarýnýn açýk bir ispatý.
Peki, bu ülkeler,
doðrudan terörü tanýmlamayýz mý, diyorlar? Hayýr.
Her ülke kendi terörünü ve kendi teröristini kendi çýkarlarýyla
örtüþtürerek, âdeta, kendi çýkarlarýný tanýmlayarak
bir terör ve terörist tanýmý yapýyor. Bu, kýsa
vadede o ülkenin kendi sorununu çözmüþ gibi onu aldatýyor.
Bu bir manipülasyon, ülkenin kendini aldatmasý. Oysa terör,
insanlýðýn düþmanýdýr, bütün uygar
toplumlarýn düþmanýdýr. Koynunda beslenen
yýlan gibidir; baþlangýçta size hizmet ettiðini,
onunla oynadýðýnýzý düþünürsünüz,
ama, bu yýlan büyüdüðü zaman, ilk kendi koynunda beslendiði
ülkeyi ve kiþileri sokarak öldürür. Önceki yýl, Londra
metrosundaki terör olayý akabinde, Londra Belediye Baþkaný
Livingstone'nin bir ifadesi olmuþtu: "Biz Taliban'ý
Ruslara karþý büyütmüþtük. Bir gün bize karþý
döneceklerini, bize zarar vereceklerini düþünememiþtik."
Yani, Livingstone, Ýngiliz çýkarlarýna hizmet
ettiði sürece terörü besleyecek, ama bu yýlan beslenip,
büyüyüp kendini sokmaya baþlayýnca düþman ilan edilecek.
Ýþte, özellikle
bu yüzyýlda, geçtiðimiz yüzyýlda, 20'nci yüzyýlda,
ülkeler önünde giden liderlerin kendi toplumlarýnýn
kýsa vadeli gelecekleri üzerinde, ama, çok uzun projeksiyonlarý
olmamasý nedeniyle, dünya ciddi anlamda bir terör ve terörist
sorunu yaþýyor. Bu terörün adýna, zaman zaman
"kökten dinci terör" diyorlar, hatta pek çok resmî belgelerde
"Ýslami terör" sýfatýný kullanarak,
âdeta, yangýna körükle gidiyorlar, benzin döküyorlar, ama,
özellikle son birkaç yýl içinde, benim de iþtirak ettiðim
pek çok uluslararasý platformlarda, bu tehlikeli oyunun nasýl
kendilerine döndüðünü görünce artýk bu kavramý
terk etmeye baþladýlar. Bunun, terörün hem insanlýðýn
hem bütün uygar toplumlarýn hem de insanlýðýn
geleceðinin nasýl bir tehdidi hâline geldiðini tam
olarak algýladýklarý an bütün bu sorunlar ortadan
kalkacaktýr. Onurlu bir dünya, onurlu bir yaþam hem bizim
için hem tüm dünya insanlýðý için geçerli olacaktýr.
Bölge insanlarý,
fevkalade millî ve manevi deðerlerine düþkün insanlar,
çünkü, sofralarýna girdim, birlikte çorbalarýný
kaþýkladým, birlikte çay içtik, beraber sohbet ettik
-her anlamda- yer sofralarýna oturduk. Bu güzel insanlarý
birilerinin nasýl kullandýðýný ben çok
çok iyi gördüm. Öze iliþkin sohbetlerimizi, muhabbetlerimizi
zaman zaman ifade etsem, terörün nelerden, nasýl beslendiðini
çok daha iyi anlamak mümkün olacak, ama, biraz önceki örnekle yetinmek
istiyorum.
Terörle mücadele konusunda,
güvenlik kuvvetlerimizin, askerimizin, polisimizin, oradaki
mülki idarenin ve bunun yanýnda köy korucularýnýn
ve hatta vatandaþlarýmýzýn zaman zaman nasýl
canlarý pahasýna bu mücadeleye iþtirak ettiklerini
gördüm. Baþlangýçta, canlarý pahasýna, vatanýný
savunma adýna canýný veren insanlara fazla sahip
çýkýlmadý, "Vatan müdafaasý kutsaldýr."
denildi, sýrt sývazlandý gönderildi. Ancak, gelinen
noktada bu insanlarýmýzýn, insanca yaþamýn
bütün imkânlarýndan azami ölçüde faydalanmalarý gerektiði
yeni yeni ve daha iyi algýlanýyor. Tasarýmýz,
bu anlamda çok önemli bir boþluðu doldurmakta.
Ben, bu tasarý
vesilesiyle, canlarýný feda ederek, terörü dengeleyen,
durduran, gerileten asker, polis, geçici köy korucusu ve bütün vatandaþlarýmýz,
bütün þehitlerimize rahmet diliyorum, gazilerimize
þifalar diliyorum. Kendilerine minnettar olduðumuzu
ifade ediyorum. Bu fevkalade önemli teklifimizin ciddi bir
boþluðu doldurduðu düþüncesiyle yüce Meclisi
saygýyla selamlýyorum. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN - Madde
üzerinde þahsý adýna söz isteyen Maliki Ejder Arvas,
Van Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Arvas.
MALÝKÝ
EJDER ARVAS (Van) - Sayýn Baþkan, çok deðerli milletvekili
arkadaþlarým; 1429 sayýlý Köy Kanunu'nda Deðiþiklik
Yapýlmasý adý altýndaki teklifin 3'üncü
maddesi üzerinde þahsým üzerine söz almýþ bulunuyorum.
Bu vesileyle muhterem heyetinizi saygý, sevgi, muhabbetle
selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlar,
konuþmalarýma geçmeden önce, 2'nci madde üzerinde görüþülürken,
çok üzüldüðüm, toplumumuzun içerisinde, toplumun gönlünde taht
kurmuþ þehitlerimizi inciten bazý kelimelerin
burada sarf edilmesi beni üzdüðü gibi, toplumun birçok kesimini
de üzmüþtür. Þehitlerimiz bizim için çok azizdir, hepimiz
için çok azizdir. Onlarý burada incitecek sözleri sarf etmek
kadar yanlýþ bir þey olamaz. Ondan dolayý,
þehitlerle ilgili Allah nezdinde ayeti celilelerle bu topluma
mesajlar gönderilmiþ, cennetle müjdelenmiþler bu insanlar.
Onun için, bunlarý incitecek bazý davranýþlardan
uzak durmamýzda fayda var diye düþünüyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
köy koruculuk sistemi 1985 yýlýndan bugüne kadar birçok
hükûmet döneminde bu zavallý insanlar gece gündüz demeden vataný
için, topraðý için, bayraðý için, yöredeki insanlarýn
can güvenliði için büyük bir hamiyetle görevlerini yapmýþlardýr.
Ama, ne yazýk ki, bugüne kadar geçmiþ hükûmetlerde bu zavallý
insanlarýn bu kadar fedakârane görevlerinden dolayý
da haklarýna kavuþamamýþlardý. Hükûmetimiz
döneminde yine bu köy korucusu gruplar hâlinde bölgemizden birçok
insan bu özlük haklarýyla ilgili bizlere de baþvurmuþ
ve kurumumuza baþvurmuþlardý.
Sayýn Baþbakanýmýz
son zamanlarda bir heyete "Sizlerin hakkýný Hükûmetimiz
döneminde vereceðiz." sözünü vermiþlerdi. Bu da, bugün
Meclise inmiþtir, bizleri mutlu etmiþtir. Bu yasada, muhalefetiyle
iktidarýyla, hepsinin katkýsý olmuþtur. Ben
bu yasada katkýsý olan tüm arkadaþlarýma,
huzurlarýnýzda, Türk halký önünde teþekkür
ediyorum.
70 bine yakýn
insan, bu yasadan faydalanacaktýr.
Ýkinci bir husus,
sevindirici bir olay, geçmiþte þehit düþen asker kökenli
insanlarýmýzýn geride kalan yakýnlarýna
devlet kapýsýnda iþ imkâný gündemdeydi, kanunen
bu hak tanýnmýþtý, ama, koruculukla, geçici
koruculukla þehit düþenler ne yazýk ki, bugüne kadar
bu kanundan yararlanamamýþlardý. O da bu kanunda
yürürlüðe giriyor, o da sevindirici bir olaydýr.
Ýkinci bir husus, elli beþ yaþýný
doldurmuþ birçok geçici köy korucusu görevini yapan insanlarýmýzýn,
hatta altmýþ-altmýþ beþ yaþlarýna
kadar olan çok insanlarýmýz vardý bugüne kadar,
ne yazýk ki, emekli olamamýþlardý bugüne kadar,
ama, bu yasayla birlikte hemen hemen 8 binin üzerinde insanýmýz
hemen emeklilik haklarýndan faydalanýyor. Elli
beþ yaþýný doldurmayan insanlarýmýzýn
da bu iþi belki hastalýðý nedeniyle, belki bazý
mazeretleri nedeniyle götüremediði için, çalýþamadýðý
zaman, ayrýldýðý zaman maaþ ödenmiyor,
ama tazminatýný alabiliyor. Bu da büyük bir avantajdýr
bu insanlar için. Yani, nereden bakarsanýz bakýn, bu kanunda
bu kitleye büyük bir ferahlýk gelmiþtir.
22'nci Dönem Parlamentosu
olarak, bu haklarýnýn bu insanlara verilmesi hepimizi
sevindirmiþtir. Ben, bu yasada, baþta Hükûmetimiz ve ana
muhalefet partisi, buna katkýsý geçen tüm arkadaþlarýmýz
ittifakla bu yasayý kabul ettikleri için ne kadar teþekkür
etsem hele azdýr. Bu yasanýn, o maðdur insanlar için
-þu anda televizyonlarý baþýnda bizi izliyorlar,
büyük bir heyecanla izliyorlar- güzel bir yasa olduðunu, bunlarýn
geride kalan nesillerine bir ümit kaynaðý da olduðunu
düþünüyorum ve inanýyorum.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
MALÝKÝ
EJDER ARVAS (Devamla) - Sayýn Baþkaným…
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Arvas.
MALÝKÝ
EJDER ARVAS (Devamla) - Bu yasa ve buna benzer birçok yasalarý
geçirdik. Bu yasanýn da, bu seçim arifesinde, hakikaten bizim
22'nci Dönem Parlamentoya nasip olmasý sevindiricidir. Tüm
"korucu" adý altýnda bugüne kadar gecesini
gündüzüne katmýþ ve büyük bir fedakârlýkla bu emeði
vermiþ insanlarýn bu yasadan faydalanmasý hepimizi
mutlu etmiþtir.
Ben, bu yasanýn
hayýrlara vesile olmasýný Allah'tan niyaz ediyor,
hepinize saygýlar sunuyorum. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Arvas.
Madde üzerinde
þahsý adýna söz isteyen Asým Aykan, Trabzon
Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Aykan.
ASIM AYKAN (Trabzon) -
Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri; biraz önce
görüþtüðümüz yasa üzerinde görüþlerini ifade eden
Haluk Bey ve Ramazan Bey'in ifade etmiþ olduðu bu görüþler
istikametinde bazý tespitleri sizlerle paylaþmak için
söz aldým. Bu vesileyle hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlar,
Birinci Dünya Savaþý sonrasý geliþmeleri,
Osmanlý coðrafyasýný ve o sancýlý
süreci hep beraber biliyoruz. Bugünkü olaylarý deðerlendirmek
için, o sancýlý süreç, Sevr dayatmasý, Lozan Anlaþmasý,
hep beraber verdiðimiz Kurtuluþ Savaþý ve Osmanlý
coðrafyasýnda bize þimdi komþu olan devletlerin
parçalý yapýsýný, sancýlý
coðrafyayý yan yana koymak ve þimdi bizim güney doðumuzda
organize edilmek istenen, Irak'ta bugün karþýmýzda
çok net biçimde bulunan tabloya beraber bakmakta fayda olduðu
kanaatindeyim. Ayný görüþleri ifade etmek için arkadaþlarla,
benzer görüþleri ifade etmek için bu noktaya dikkat çekmek istiyorum.
Deðerli arkadaþlar,
esasý kaybedip teferruatta boðulmak gibi bir þansýzlýðý
zaman zaman hem insanlar hem devletler yaþayabilirler. Olaylara
bütün bakmazsak, yani fotoðraflarý yan yana koyup da bütünü
görmezsek, o tek tek fotoðraflarda gerçeði göremeyiz. Þimdi,
11 Eylül olayýnýn öyle sýradan bir olay olmadýðýný
bütün dünya biliyor. 11 Eylülden sonra olup bitenleri de koymamýz
lazým yan yana. Þöyle: O iradeyi, o iþi organize
eden insanlarýn bugüne kadarki tavýrlarýný
satýr baþlarýyla böyle iki üç cümleyle bir görelim.
11 Eylülden sonra ne
olmuþtur? Afganistan, malum, bu hâle getirilmiþ, iþgal
edilmiþtir. Daha sonra Irak operasyonu yapýlmýþtýr.
Suriye'yle ilgili bazý operasyonlar yapýlmýþtýr,
kuþatma operasyonlarý yapýlmýþtýr.
Lübnan bu hâle getirilmiþtir. Filistinliler bölünmüþtür.
Suudi Arabistan ve etrafýndaki diðer Körfez ülkeleriyle
ilgili yapýlan çalýþmalarý hep beraber biliyoruz.
Ayrýca, Karadeniz'e bazý düzenlemeler verilmek istenmiþtir.
Bulgaristan'da, Romanya'da üsler alýnmýþtýr.
Gürcistan'daki olayý hep beraber biliyoruz. Kafkasya ve Orta
Asya bölgesinde trilyonlarca dolarlýk petrol ve doðal gaz
var. Bu bölgedeki bu enerji kaynaklarýný, ki, enerji kaynaklarýna
yakýn olmanýn artýsý var, eksisi de var, yani
ateþ gibi bir þey, çok fazla yaklaþtýðýnýz
zaman sizi yakýyor, uzak durursanýz istifade ediyorsunuz.
Türkiye enerji yataklarýna yakýn, artýsýný
deðerlendiriyor ama, eksisinin bedelinin olduðunu da unutmuyor.
Bu enerji kaynaklarýnýn
denize açýldýðý üç tane koridor var: Karadeniz-Boðazlar,
Hürmüz Boðazý-Ýran ve Hint Okyanusu. Buralarda ne
olup ne bittiðine iyi bakmak gerekiyor. Türkiye'de olup bitenleri,
Kuzey Irak'ta olup bitenleri de bu çerçeveden bakýp deðerlendirmekte
fayda var.
Deðerli arkadaþlar,
bu bütün içerisinde bakarsak, Türkiye'de birliðimizi, bütünlüðümüzü
pekiþtirmek anlamýnda, kurumlarýmýz arasýndaki
bugün bazý noktalarda arýza gibi görünen, ülkemize zarar
verme istidadý gösteren davranýþlardan uzak durmamýz
gerektiði istikametinde bir kanaatim olduðunu özellikle
burada vurgulamak istiyorum. Yani, bizim güney doðuda, Irak'ta
olup biten olaylar böyle sýradan olaylar deðildir. Türkiye'nin
bölgede güçlü kalmasý fevkalade önemlidir. Eðer bunu baþaramazsak,
bedelini millet olarak çok aðýr öderiz. Bu operasyonlarý
yürüten irade, Türkiye'ye de "Hadi aslaným, sen yoluna devam
et." noktasýnda herhâlde alkýþ tutacak deðildir.
Bu kritik günlerde,
bu terörü konuþtuðumuz günlerde, bu hassasiyetlere hep
beraber dikkat etmemiz gerektiðini bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Hepinizi saygýyla
selamlýyorum. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Aykan.
Madde üzerindeki konuþmalar
tamamlanmýþtýr.
Soru-cevap iþlemi
yapýlacaktýr.
Sayýn Aslanoðlu,
buyurun.
FERÝT MEVLÜT ASLANOÐLU
(Malatya) - Sayýn Bakaným, yirmi bir yaþýnda
köy korucusu olmuþ, þu anda on altý yýllýk,
otuz beþ yaþýnda, otuz altý yaþýnda,
elli beþ yaþýna kadar daha on dokuz yýl çalýþacak.
19+16=35 yýl mý bu insan çalýþacak? Bunlar için
özel bir þeyiniz var mý?
Ýki, terör suçu
hariç, yüz kýzartýcý olmayan herhangi bir suçtan
on beþ yýl çalýþmasýna raðmen, örneðin
-bir þekilde disiplin yönetmeliði olmadýðý
için- ters düþmüþ amiriyle, bir þekilde "yarýn
buradan git" demiþler ve iþ akdini feshetmiþler.
On beþ yýl çalýþan, yüz kýzartýcý
suçu olmayan bu insanlar acaba bu yasadan yararlanacak mý?
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Aslanoðlu.
Sayýn
Iþýk buyurun.
AHMET IÞIK (Konya)
- Sayýn Baþkan teþekkür ediyorum.
Sayýn Bakaným,
yasa teklifinin hayata geçmesiyle birlikte ilk etapta þu an
emekliliðini hak etmiþ korucu sayýmýz ne kadardýr?
Ýkinci sorum,
yasanýn yine hayata geçmesiyle birlikte þu an aldýklarý
maaþta korucularýmýzýn net artýþ
oranlarý ne kadardýr?
Teþekkür ederim.
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Iþýk.
Sayýn Bakan, buyurun.
TARIM VE KÖYÝÞLERÝ
BAKANI MEHMET MEHDÝ EKER (Diyarbakýr) - Sayýn
Baþkan, Sayýn Aslanoðlu'nun sorusuyla ilgili, tabii
burada hizmet yýlý yok, ama yaþ var, dolayýsýyla,
elli beþ yaþ sýnýr. Bu nedenle, ne kadar erken,
tabii, baþlamýþ olmasý fazla etkilemiyor,
ama belirli bir yaþa gelince oradan ayrýlacak.
Onun dýþýnda
yüz kýzartýcý olmayan suçlarla ilgili olarak da,
tabii, bildiðiniz gibi, bu daha önce herhangi bir düzenleme vesaire
bu konuyla ilgili yok. Burada birtakým hususlar bu yasayla
birlikte yönetmelik kapsamýnda deðerlendirilecek ve düzenlenecek
yönetmelikle de bu hususlar dile getirilecek.
Sayýn Ahmet
Iþýk'ýn sorusuyla ilgili olarak da, emekliliði
hak etmiþ kiþi sayýsý 8.069'dur.
Teþekkür ederim.
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Bakan.
Ek maddeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
Birleþime
beþ dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati : 16.25
BEÞÝNCÝ OTURUM
Açýlma Saati: 16.43
BAÞKAN: Baþkan Vekili Sadýk YAKUT
KÂTÝP ÜYELER: Bayram ÖZÇELÝK (Burdur), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 114'üncü Birleþiminin
Beþinci Oturumunu açýyorum.
1429 sýra sayýlý
Kanun Teklifi'nin görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Teklifin 2'nci maddesine
baðlý ek madde 18'i okutuyorum:
EK MADDE 18- Geçici
köy korucularý ile korucu baþlarýnýn; görevlendirme
þekilleri, göreve alýnmalarýnda aranacak
þartlar, görevleri, uygulanacak disiplin cezalarý ve
görevlerine son verilmesini gerektiren haller, disiplin amirleri,
yararlanacaklarý giyim eþyalarý ile bunlarýn
þekli ve verilme zamanlarý, eðitim ve denetim usûl ve
esaslarý, sicil ve izinleri, ilk müracaatlarýnda sahip
olmalarý gereken saðlýk þartlarý, baþka
bir iþte çalýþma haklarý ile bu Kanunda yer
alan diðer hususlara iliþkin uygulamalar Milli Savunma Bakanlýðý
ve Maliye Bakanlýðýnýn görüþü üzerine
Ýçiþleri Bakanlýðýnca hazýrlanacak
ve bu maddenin yayýmý tarihinden itibaren altý
ay içinde Bakanlar Kurulunca çýkarýlacak bir yönetmelikle
düzenlenir.
BAÞKAN - Madde
üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna söz isteyen Bülent
Baratalý, Ýzmir Milletvekili.
Sayýn Baratalý,
buyurun.
CHP GRUBU ADINA BÜLENT
BARATALI (Ýzmir) - Teþekkür ederim Sayýn Baþkan.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekili arkadaþlarým; görüþmekte
olduðumuz teklifin 2'nci maddesine baðlý ek madde
18'le ilgili, Cumhuriyet Halk Partisinin görüþlerini
açýklamak için grup adýna söz almýþ bulunmaktayým.
Bu nedenle, yüce Meclisi saygýyla selamlýyorum.
Ek madde 18, görüldüðü
gibi, bazý özlük haklarýnda, geçici köy koruculuðuna
baþlama, aranan koþullar veya bitimi, aradaki diðer
yapýlmasý gereken, izindi, sicildi -veya buna benzer
konularda- yiyecekti, giyecekti, iaþe konularýný
düzenlemektedir. Aslýnda, þu anda güvenlik kuvvetlerimizin
kullandýðý bir yönetmelik vardýr bu konularda,
ama, bu yönetmelik hizmete özel bir yönetmeliktir. Anlaþýlmýþtýr
ki, bu yönetmelik aradan geçen bunca uzun zaman içinde ihtiyaca cevap
vermemektedir. Bu nedenle, maddenin saydýðý bütün
koþullarý içeren, özellikle sicil amirlerinin kim olduðunu
gösteren, kaymakam, vali veya görevli jandarma yetkililerinin
hem yapacaklarý iþleri düzenleyen hem bunlarý
bir þekle baðlayan ve herkesin bilmesi gereken bu yönetmeliðin
çýkmasý gerekmektedir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak,
böyle bir yönetmeliðin çýkmasýný Plan ve Bütçe
Komisyonunda destekledik ve madde önümüze de geldi. Ek madde 18'i
de Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak destekliyoruz.
Ancak, tabii, geçici
köy koruculuðu hangi ihtiyaçla doðmuþtur? Terör nedeniyle
doðmuþtur. Özellikle 1984 yýlýnda, özellikle
kýrsalda, devletimizin düzenli birliklerinin olmadýðý
noktalarda, özellikle mezralarda, jandarma birliklerimizin göremediði
noktalarda bulunan yerleþim birimlerinin korunmasý
için doðmuþtur. Peki, terör ne istemektedir? Terör, korkuyla,
korkutarak, yýldýrarak bir noktaya gelmek istemektedir.
Ýþte, bizim buna dikkat etmemiz gerekiyor.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; hepimiz unutmamalýyýz
ki, biz 21 milyon kilometrekare bir topraktan, þimdi 776 bin kilometrekare
bir toprakta ve son coðrafyamýzda -bu coðrafyada- tutunmaya
çalýþýyoruz. Bu coðrafyada tutunmak çok zor;
önce de zordu, þimdi de çok zor, bundan sonra da zor olacaktýr.
O nedenle, terörün beslendiði bataklýðýn kurutulmasý
baþta olmak üzere, terörle mücadele eden bütün birimlerimizin
gereksinimleri baþta olmak üzere, hiçbir karþý düþünce
olmadan, gelen bütün teklifleri hiçbir maliyetini düþünmeden
biz bugüne kadar kabul ettik. Biz, bu coðrafyada, büyük bir emperyalden
boþalmýþ bir ülke olarak, en azýndan 28 etnik
kökenin yaþadýðýný biliyoruz. Burada
beraber yaþamanýn koþullarý, aynen, Gazi
Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk milleti tarifinin altýnda yatmaktadýr.
Kurtarýcý Gazi, iþte böyle bir coðrafyada, böyle
bir emperyalden boþalma noktasýnda, bir tutkal olarak
bir taným yapmýþtýr, Türk milleti tanýmý
yapmýþtýr. Ne demiþtir? "Türkiye Cumhuriyeti
devletini kuran halka Türk milleti denir." demiþtir. Bunu,
herkesin kafasýna çok iyi yerleþtirmesi gerekiyor. Son
bir, bir buçuk yýl içinde bu konuda yaþanan zafiyetler,
doðu ve güneydoðuda yaþanan terörü artýrmýþtýr.
O nedenle, devletin, bütün yetkililerin, bu tarifin altýnda,
bu þemsiyenin altýnda, bu güvenlik þemsiyesinin
altýnda, bir defa, bulunmasý gerekiyor.
Ýkincisi, binlerce
yýldýr beraber yaþadýðýmýz,
iyi ve kötü günde beraber olduðumuz -bu coðrafyanýn
1919'larda suni sýnýrlarla bölünen- kardeþlerimizin
þunu düþünmesi gerekiyor: Kürt'e, Türk'ten baþka hiçbir
dost yoktur.
Bakýn, ben,
þimdi, kendilerine geçici bir bölgenin baþbakaný
veya bir devlet baþkaný sýfatý yakýþtýranlara,
"Mahabad Cumhuriyeti ne oldu?" diye buradan sormak istiyorum.
Mahabad Cumhuriyeti'ni kurdunuz dýþ güçlerin yardýmýyla.
Mahabad Cumhuriyeti'ni kuranlar önce Rusya'ya kaçtýlar, sonra
da bir daha Irak'a dönemeden Amerika Birleþik Devletleri'nde
vefat ettiler. Þimdiki o özel bölgenin dedesinden bahsediyorum.
Yine, þimdi kendilerinin
devlet baþkaný ve özerk bölgenin baþkaný olduðunu
iddia edenler Türkiye Cumhuriyeti devletinin kýrmýzý
pasaportuyla yurt dýþýna çýkabildiler. Þimdi
bizim kucaðýmýza o kýrmýzý pasaportu
attýlar, ama, en kýsa zamanda Amerika, orayý, geçen
defa da olduðu gibi, boþaltýp gidince yine en büyük
dostlarýnýn Türkiye olduðunu göreceklerdir.
Yine, burada yaþayan
kardeþlerimiz Saddam'dan kaçarken binlerce sayýyla, Türkiye
Cumhuriyeti'nin þefkatli kollarýna sýðýndýlar
ve Türkiye Cumhuriyeti de bu iþlerin gereðini yaptý.
Biz etle týrnak gibi burada bir bütünüz. Bunlarý unutmamalarý
gerekiyor diye düþünüyorum.
10 bin milden gelen
güçler yerlerine döneceklerdir. Paralý ordunun yapabileceði
bu kadardýr. O nedenle, kendilerini buradan bir kez daha ikaz
ediyorum. Kendi coðrafyalarýnda kendi yoðurtlarýný
yemeye devam etsinler. Diyarbakýr'la falan olan ilgilerini
kesmelerini buradan kendilerine öðütlüyorum.
Deðerli arkadaþlar,
son kalan dakikalarým içinde ben dört beþ yýllýk
ne yaptýðýmýzý bir gözden geçirmek istiyorum.
Bir defa, 2002
yýlýnda hepimiz seçilerek buraya geldik. Daha hükûmet
kurulmak üzereyken, Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, Amerika müdahalesinin
de sinyalleri geldiðinde dedik ki: "Biz, Irak'a bir kolordu
düzeyinde girelim, yani 30 bin kiþiyle Irak'a girelim. Ýþgal
etmek amacýyla deðil, kendi sýnýrlarýmýzý
korumak için." Irak'ýn coðrafyasýný hep beraber
biliyoruz. Siz yukarýdan, Hakkâri'den baktýðýnýz
zaman Zap Suyu'nun bir pamuk ipliði gibi mavi bir þekilde aktýðýný
görürsünüz. O coðrafyanýn geçit tanýmazlýðýný
hep beraber biliriz. "Daðlar aþalým, düz ovaya gelelim,
orada kolordu düzeyinde konuþlanalým, düzenli birliklerimizi
kuralým ve sýzmalarý önleyelim." demiþtik.
Bu bizim en doðal hakkýmýzdý. Ama, ne yazýk
ki, biz derdimizi Cumhuriyet Halk Partisi olarak deðerli arkadaþlarýmýza
anlatamadýk. Bu yanlýþ olmuþtur.
Eve Dönüþ Yasasý
yanlýþ olmuþtur. Eve Dönüþ Yasasý, deðerli
arkadaþlar, sayýn milletvekilleri, bir transnasyonal
sipariþtir, çünkü, dýþarýdan bir sipariþti.
Bunu da burada anlattýk. Dedik ki, Eve Dönüþ Yasasý'yla
birliklerimizin, kahraman birliklerimizin, tutup, can pahasýna
yakaladýðý teröristler, bölücü teröristler hapishanelerden
boþalacaktýr, yapmayýn bunu dedik. Kandil Daðý'ndan
hiç kimse gelmez dedik, çünkü onlar genel af bekliyorlardý,
gelmezlerdi; bunu da anlatamadýk. Ne oldu sonunda? ÝBDA-C
dýþarýya çýktý, Hizbullah dýþarýya
çýktý, Sivas katliamýnýn sanýklarý
dýþarýya çýktý ve bizim dediðimiz
çýktý. Ama, en tehlikelisi, Terörle Mücadele Kanunu'nun
6'ncý maddesiydi. Allah'a þükrediyorum ki, bizim tarafýmýzdan
tespit edildi Terörle Mücadele Kanunu'nun 6'ncý maddesi ve
uzun görüþmeler sonucu tasarýdan çýkarýldý.
Eðer, bu, tasarýda kalsaydý deðerli arkadaþlar,
bebek katiline, örgütün kurucusuna, deðerli arkadaþlar,
bölücü baþýna af getiriliyordu; bunu da Cumhuriyet
Halk Partisi olarak önlemiþ olduk.
Diðeri, "Düz
ovada siyaset" söylemini çok yanlýþ buluyoruz deðerli
arkadaþlar. "Daðlardan silah sesleri geleceðine
kuþ sesleri gelsin." demenin çok yanlýþ olduðunu
burada ifade etmek istiyorum. Elinde silahla daðlara çýkanlar,
silahla halledilir deðerli arkadaþlar. Eðer onlar, silahlarý
Türkiye Cumhuriyeti'ne döndürmeyip de "Ben bunlarý burada
býrakýyorum, ben her þeyden vazgeçiyorum, Türkiye
Cumhuriyeti'nin þefkatli kollarýna sýðýnýyorum."
derlerse o zaman hesap deðiþir. Ama, "Ben, silahýmla
beraber genel af bekliyorum. Düz ovada siyaset yapmak için benim önümü
açýn." demenin son derece yanlýþ olduðunu
söylüyorum.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BÜLENT BARATALI (Devamla)
- Sayýn Baþkan bitirmek üzereyim.
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Baratalý.
BÜLENT BARATALI (Devamla)
- Teþekkür ederim.
Bu söylem son derece
yanlýþ olmuþtur ve bir daha söylenmemesi gerekir
diye düþünüyorum.
Ýkincisi: Terörün
týrmandýðý 19 Eylül 2005'te Adalet ve Kalkýnma
Partisinin, bizim verdiðimiz bir genel görüþme isteminin
akim kalmasý konusunda koridorlarda bekleyerek, Genel Kurula
girmemesi son derece yanlýþ olmuþtur. Bunu da, aziz
Türk milletinin takdirlerine sunuyorum.
Deðerli arkadaþlar,
her þeyden önemlisi de terör örgütü…
ATÝLA EMEK (Antalya)
- Sayýn Baþkan, ne oluyor Genel Kurulun arka sýralarýnda?
Bir saz söz eksik, müzik sesleri geliyor. Yorgunluk alametleri bunlar.
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri…
BÜLENT BARATALI (Devamla)
- Sayýn Baþkan, teþekkür ederim. Bitiriyorum, biraz
tahammül ederse arkadaþlarýmýz.
Teröristler tarafýndan
kaçýrýlan Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlarý
bizim sýnýrlarýmýz dýþýnda
þu anda hâlâ daha esir durumda bekletilmektedir. Bu da son derece
yanlýþ bir olaydýr. Bir tek eri için sýnýr
ötesi binlerce mil uzakta operasyon yapan devletler vardýr,
ama, biz, binlerce kaçýrýlmýþ yurttaþlarýmýz
hakkýnda bugüne kadar hiçbir operasyon yapmadýk, hiçbir
görüþme yapmadýk. Eðer Türkiye Cumhuriyeti kararlýysa,
iktidarý kararlýysa, þimdiden tezi yok, giderek,
o yurttaþlarýmýzý, o vatandaþlarýmýzý
bölücü terörün elinden kurtararak Türkiye'ye geri getirmemiz gerekmektedir
deðerli arkadaþlar.
Ýnanýyorum
ki, hepimizin, benimle beraber bütün arkadaþlarýmýzýn
içi kýyýlýyor deðerli arkadaþlar. Bugün
Musul'da, Kerkük'te, Telafer'de binlerce insan öldürüldü, binlerce
kiþi katledildi, binlerce bebek yakýldý; oradaki
bizim insanlarýmýz hâlâ daha orada ýstýrap
çekiyorlar. Bu bölgenin en güçlü ülkesi olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin,
dünyada yaþanan en sýcak çatýþmalarýn
içinde bugüne kadar varlýðýný sürdürmüþ
ve sürdürmekte olduðu bu ülkenin, bu muazzam ülkenin bunu da bugüne
kadar halletmesi gerekirdi diye düþünüyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi
olarak bu yasayý desteklediðimizi ifade ediyor, hepinize
saygýlarýmý sunuyorum.
Teþekkür ederim.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Baratalý.
Madde üzerinde
þahsý adýna söz isteyen Beþir Hamidi, Mardin
Milletvekili.
MUHARREM DOÐAN
(Mardin) - Grup adýna benim de söz talebim vardý Sayýn
Baþkan.
BAÞKAN - Sayýn Doðan, henüz
bize intikal etmedi.
MUHARREM DOÐAN
(Mardin) - Verdim efendim.
ÝBRAHÝM
ÖZDOÐAN (Erzurum) - Orada, gönderdik, kavasla gönderdik.
BAÞKAN - Sayýn
Hamidi, lütfen bekler misiniz.
Yalnýz, bundan
sonra bir daha olmasýn Sayýn Doðan, zamanýnda
verin.
FARUK ÇELÝK
(Bursa) - Bundan sonraki maddede konuþun Sayýn Doðan.
BAÞKAN - Sayýn
Doðan, söz talebiniz yok burada.
MUHARREM DOÐAN
(Mardin) - Var efendim, kavasla gönderdik.
FARUK ÇELÝK
(Bursa) - Hatip kürsüde Sayýn Baþkan!
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Hamidi.
ÝBRAHÝM
ÖZDOÐAN (Erzurum) - Efendim, söz isteði vardý, kavasla
gönderdik.
MEHMET BEÞÝR
HAMÝDÝ (Mardin) - Sayýn Baþkan, sayýn
milletvekili arkadaþlarým; konuþmama baþlamadan
evvel hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Yaklaþýk
yirmi iki yýldýr fiilen devam etmekte olan koruculuk sistemi,
aradan geçen zaman içerisinde gereken önemi ve özeni maalesef görememiþtir.
Ýlk defa, 1984 yýlýnda, bir grup teröristin Eruh ve
Þemdinli ilçelerinde jandarma karakolu binasýný
bombalý ve silahlý bir þekilde baþlayan terör
eylemleri dolayýsýyla bir çözüm olarak öngörülen geçici
köy koruculuðu sistemi… Aradan yirmi iki yýl geçti, yirmi
iki yýldan beri bu ülkenin bölünmez bütünlüðü için silahlý
kuvvetlerin yanýnda canla baþla çalýþan 57
bin korucumuz var. Bu vatandaþlarýmýzdan binlercesi
hayatýný kaybetti ve yine bu dönemde kendi ailelerinden,
annelerinden, babalarýndan, eþ ve çocuklarýndan
da yine binlercesi hayatýný kaybetti veya bir þekilde
sakat kaldý. Bu dönemde meydana gelen terör olaylarý,
binlerce vatandaþýmýzýn can kaybýna,
binlerce güvenlik kuvvetlerinin can kaybýna, binlerce güvenlik
kuvvetlerinin, geçici köy korucusunun þehit düþmesine,
derin acýlar yaþanmasýna yol açmýþtýr.
Türk Silahlý
Kuvvetleriyle birlikte omuz omuza canla baþla mücadele ederken
çatýþma sýrasýnda birçok þehit ve gazi
veren geçici köy korucularýmýz, maalesef, bugüne kadar
bir sosyal güvenceye kavuþturulamamýþtýr. Sadece
28/12/2005 tarih ve 5443 sayýlý Kanun'la Köy Kanunu'nda yapýlan
bir deðiþiklikle, hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi
altýnda bulunmayan geçici köy korucularý ile bunlarýn
eþleri, bakmakla yükümlü olduklarý anne, baba ve çocuklarýnýn
muayene, tetkik ve tedavileri için yeþil kart saðlýk
güvencesinden yararlandýrma hakký tanýnmýþtýr.
Bu düzenleme de yetersizdir.
Bölge milletvekili
olmam dolayýsýyla bölgeye her gittiðimde bu konuda
yüzlerce taleple karþýlaþtým. Korucularýn
yoðunlukta olduðu yerlerden biri de benim seçim bölgem olan
Mardin'dir. Mardin'e her gidiþimde bu konuda çok yoðun taleple
karþýlaþtým ve diyorlar ki: "Bize ne zaman
kadro verilecek ve ailemize nasýl bakýlacak korkusuyla
yaþamak istemiyoruz. Binlerce arkadaþýmýz
çatýþmalarda ölmelerine raðmen þehit bile sayýlmýyoruz.
Yetimlerimize kim bakacak? Lütfen bu durumumuzu dikkate
alýn."
Terör örgütleriyle
gece ve gündüz çatýþmaya giren ve bu vatanýn bölünmez
bütünlüðü için canýný feda etmekten çekinmeyen bu
vatansever korucularýn þu an kimi -kendi görev alanlarý
dýþýnda- Kuzey Irak'ta, kimi Kato Daðý'nda,
Herakol Daðý'nda, Suriye-Ýran-Irak üçgeninde bulunan
Bagok Daðý'nda, Gabar Daðlarýnda ve Cudi Daðlarýnda
gece eksi 20-25 derecede nöbet tutarken çýkan çatýþmada
hayatýný bu vatan için verdi. Neticede, geride kalan
çocuklarý, eþleri ve bakmakla yükümlü olduklarý
aile fertlerine kimse sahip çýkamamakta, ölenlerin aile
fertleri aç, susuz kalmakta; eðitim olanaklarýndan mahrum
kalmakta. Bu yetim çocuklarýn seslerini duymanýn zamaný
gelmedi mi diye soruyorum. Bunun gibi de terör maðduru binlerce
vatandaþýmýza çeþitli þekillerde yardýmlar
saðlanmaya çalýþýlýrken -köye dönüþ
gibi- zor durumda olan koruculara ne zaman bakýlacaktýr?
Dünyanýn baþka ülkelerinde olsa, bu hayatýný
kaybeden insanlarýn, inanýn, heykelleri dikilir, devlet
övünç madalyalarý verilir, isimleri caddelere, sokaklara
konur, ama biz onlarý kendi kaderlerine terk ettik.
Doðu ve güneydoðuyu
bilenler hatýrlayacaktýr. 1985 yýlýnýn
üzerinden çok zaman geçti ve biz bunu çabuk unuttuk. 1985'li yýllardan
sonra, o bölgedeki terör örgütünün eylemlerinin hangi boyutta,
hangi seviyede olduðunu hatýrlayýn, gözlerimizin
önüne getirelim. Hava karardýðýnda hayat bitiyordu
o bölgelerde. Ama o dönemden beri, korucular, güvenlik güçlerimizle
beraber, bu mücadelede en ön safta yer alan insanlar olarak, bu mücadeleyi
seve seve yerine getirdiler. Ýþte, görev bugün bize düþüyor
deðerli milletvekilleri. Ne olur, gelin, bu kanun teklifini hep
beraber destekleyelim. Bir an evvel bu ayýba hep beraber son verelim,
bu kanun teklifini kanunlaþtýralým.
Beni dinleme nezaketini
gösterdiðiniz için hepinize saygýlar sunuyorum. (AK Parti
sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Hamidi.
Madde üzerinde, þahsý
adýna söz isteyen Naci Aslan, Aðrý Milletvekili.
NACÝ ASLAN
(Aðrý) - Sayýn Baþkan, sayýn milletvekilleri;
görüþülmekte olan 1429 sýra sayýlý Köy Kanunu'nda
deðiþiklik yapan kanun teklifi üzerinde þahsým
adýna söz almýþ bulunuyorum. Yüce Meclisi saygýyla
selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
elbette ki, bugün yüce Meclisin görüþmekte olduðu bu kanun
teklifi, maðdurlarýn maðduriyetlerinin giderilmesi
noktasýnda çok güzel bir davranýþ ve eylemliliktir.
Hepimiz, maðdur olan insanlarýmýzýn yardýmýna
koþmak, onlarýn sosyal, özlük haklarýnýn düzeltilmesi
noktasýnda, sosyal devletin, sosyal hukuk devletinin gereklerini
yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Bugün bu yüce Parlamento bunu
yapýyor. Kutluyorum yüce Parlamentoyu.
Deðerli arkadaþlarým,
demin, Muharrem Doðan arkadaþýmýz, daha önceki
konuþma tutanaklarýnda, sanýrým ki, cümlelerin
yerini deðiþtirerek bir ifadede bulundu:
"Ýþte, bu köy korucularý yasasýný
çýkarmak için ben burada konuþurken, daha önce Cumhuriyet
Halk Partisinin milletvekiliyken Naci Aslan, bana 'bu bir insanlýk
suçudur' þeklinde…" Elbette ki, arkadaþlar, insanlýk
suçudur. Ne insanlýk suçudur? Terör insanlýk suçudur.
Ýsterse mezhepsel olsun isterse etnik yapýya dayalý
olsun, terör bir insanlýk suçudur. Hepimiz, nereden gelirse
gelsin, kaynaðý ne olursa olsun, milliyeti ne olursa olsun,
dini ne olursa olsun, onu lanetlemeliyiz ve hep beraber ona karþý
çýkmalýyýz. Ben hatýrlýyorum ki, ben
onu, terör insanlýk suçudur… Yoksa, köy korucularýnýn
bu yasasýný çýkarmak þeklinde… Bana göre arkadaþým
orada bir yanýlgýya düþtü; bu bir.
Ýki: 1984'ten beri
ülkemizin baþýna bela olan, iç ve dýþ hainler
tarafýndan desteklenen terörü biz açýkça lanetleyebilmeliyiz.
Yani, dil sürçmesi veyahut da kývýrarak, lanetleme noktasýna
taþýmazsak, hep beraber güç birliði yapmazsak, Türkiye'deki
bu zenginliði, bu güzelliði beraber yaþamazsak baþarý
elde edemeyiz.
Ben þunu söylüyorum:
Baþta PKK terörü olmak üzere, yürekten, bütün terörü lanetliyorum.
Hep beraber lanetleyelim, kan ve gözyaþý üzerine politika
yapmayalým.
Ýþte, AK
Partinin yarattýðý mucizelerden birisi. Þimdi
ne yapýyor? Bu yaraya yine merhem sürüyor, yine bu insanlarýmýzýn
yardýmýna bu zihniyet koþuyor.
HÜSEYÝN ÖZCAN
(Mersin) - Ne mucizesi, terör artýyor.
NACÝ ASLAN (Devamla)
- Biz, üretken olalým, tüketken deðil. Daha önceki iktidarlar
da vardý, koalisyonlar da vardý, niçin çözüm getirilmedi?
Köy koruculuk sistemini getiren Anavatan ve bu koalisyon hükûmetleri
deðil miydi?
SALÝH GÜN (Kocaeli)
- Eve Dönüþ Yasasý'ný siz çýkarmadýnýz
mý?
NACÝ ASLAN (Devamla)
- Niçin getirmediler, çözmediler? Ama, yine, güçlü irade ve halkýnýn
bütün fertlerini ayýrmayan Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan
önderliðindeki bu evrensel deðerlere sahip olan iktidar
partisi getiriyor ve çözüyor. Çözeceksiniz, problemi çözeceksiniz.
Problemi çözerken problemin bütün elemanlarýný iyi düþünmeniz
gerekiyor. Yoksa, burada miting alanýnda slogan atarcasýna
bir politika üretmeye çalýþýrsanýz artýk
bu halk yutmuyor kardeþim, yutmuyor; lokma büyük, boðazdan
gitmiyor; kurudur, üzerine su içmen lazým. Yani, halkýn
sosyal yaþamýný, kültürel deðerlerini, bölgesinin
coðrafi özelliklerini, ihtiyaçlarýný bilmezsen
çözebilir misin? Bölgeler arasýndaki dengesizliði kim
gideriyor? AKP Ýktidarý. Ýller arasýndaki
dengesizliði kim gideriyor? AK Parti Ýktidarý.
FERÝT MEVLÜT ASLANOÐLU
(Malatya) - Vay be!
HÜSEYÝN ÖZCAN
(Mersin) - Hocam, kahveler iþsiz insanlarla dolu.
NACÝ ASLAN (Devamla)
- Yýllardýr pastadan pay alýnmamýþ, seksen
dört yýllýk pastadan bir dilim almamýþ halk bugün
o pastanýn ortaðýdýr. Artýk kimse Kürtlerle
Türkler üzerinde politika yapmasýn. Türkiye millî sýnýrlarý
içerisinde olan her Kürt bu ülkenin birinci sýnýf vatandaþýdýr
ve tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek sýnýr vardýr,
tek resmî bir dil vardýr. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
HÜSEYÝN ÖZCAN
(Mersin) - Ýtiraz eden yok Hocam, biz onun altýna imza
atýyoruz.
NACÝ ASLAN (Devamla)
- Nedir yani? Ayýptýr! Ýki de bir çýkýp,
efendim, sanki Hitler konuþuyormuþ gibi, iþte kendi
dünyevî, kendi beyinlerindeki o ihtimalleri geliþtirerek
yeni formüller, yeni gelecek tehlikeler, yeni senaryolar üretmek
yakýþýr mý bu Türkiye Büyük Millet Meclisinin
kürsüsünde? Çözüm üreteceksiniz, halka yakýn olacaksýnýz,
halkla omuz omuza, kol kola, gönül gönüle, ruh ruha beraber olacaksýnýz,
o zaman o halkýn derdini ve ýstýrabýný
anlayacaksýnýz.
Deðerli kardeþlerim,
eðer bir iktidar ülkenin yararýna problemleri çözüyorsa,
o halký mutlu edebiliyorsa, fikriniz zikriniz ne olursa olsun
buna destek vermek zorundasýnýz, çünkü, halkýnýz
adýna, bölgeniz adýna ve insanlýk adýna bunu
yapýyorsunuz.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Tamamlayýnýz
lütfen.
NACÝ ASLAN (Devamla)
- Benim de AK Partiye geçiþimin nedenleri bu iþte. Ýki
buçuk yýl seyrettim, baktým ki ülkemi bir bütün olarak düþünüyor,
bölge insanlarýný birinci sýnýf insan olarak
düþünüyor ve insan için gerekli bütün sosyal hizmetleri ve aktiviteleri
AK Parti Ýktidarý gerçekleþtiriyor. Onun için, Türkiye,
AK Partiye minnettar olmalýdýr, bu zihniyete minnettar
olmalýdýr, bu Baþbakana ve bu Bakanlar Kuruluna
minnettar olmalýdýr.
OSMAN ÖZCAN (Antalya)
- Nazar deðdi, nazar.
NACÝ ASLAN (Devamla)
- Caným dostum, ben, hiçbir gün, bir sýrada, bir milletvekili
arkadaþýma laf atmadým. Bunu terbiye kurallarýnýn
içine aykýrýlýk olarak görüyorum. Kim bana laf
atarsa atsýn, ona saygý duyarým, cevap vermeyeceðim.
Çünkü, bizim hedefimiz hizmettir, insan sevgisidir.
Hepinize saygýlar
sunuyorum.
Teþekkür ediyorum.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Aslan.
Maddeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
Ek madde 16, ek madde
17 ve ek madde 18'le birlikte 2'nci maddeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
3'üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- 12/04/1991 tarihli
ve 3713 sayýlý Terörle Mücadele Kanununun Ek 1 inci
maddesinin (A) fýkrasýnýn ilk paragrafýnda
yer alan "% 0,5'ini" ibaresi, "% 0,7'sini" olarak ve ayný
fýkranýn (a) bendi ile (B) fýkrasýnýn
(a) bendinde yer alan "ile er ve erbaþlarýn varsa
eþlerini, yoksa çocuklarýndan birisini, çocuklarý
da yoksa kardeþlerinden birisini" ibareleri, ", er
ve erbaþlar ile geçici köy korucularýnýn öncelik
sýrasýna göre eþ, çocuk ya da kardeþlerinden
birisinin" olarak deðiþtirilmiþtir.
BAÞKAN - Madde
üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna söz isteyen Ferit
Mevlüt Aslanoðlu, Malatya Milletvekili.
Sayýn Aslanoðlu,
buyurun.
FERÝT MEVLÜT ASLANOÐLU
(Malatya) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
tabii, biz, yýllarca ihmal edilen insanlarýn bir hakkýný
teslim ediyoruz. Bunda hiç þüphe yoktur. Ama, samimi olmak lazým,
samimi.
Dört buçuk yýldýr,
bu Mecliste, her bütçede, ben þahsen, köy korucularý için
defalarca "Ne olacak bunlarýn hâlleri? Bunlar Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasý'nýn vatandaþý deðil mi?"
dedim ve Ýçiþleri Bakanlýðýný, Çalýþma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðýna, "Kaçak insan çalýþtýrýyor."
diye þikâyet ettim, dört buçuk yýldýr. Yani, bazý
þeylerde samimi olmak lazým, bazý þeyleri de
burada samimi söylemek lazým. Dört buçuk yýl ilgilenmeyeceksin,
defalarca burada gündeme getireceksin, son gün, son dakika getireceksin!
Yine teþekkür ediyorum bu insanlar adýna, ama samimi olalým.
Þimdi, bu insanlar
yýllarca doktora gidemedi, bu insanlar yýllarca çoluk
çocuklarýný doktora götüremediler, bu insanlar
yýllarca ilaçlarýný alamadýlar, yirmi üç
senedir. Bir hakkýn teslimidir. Ama, en az bunlar kadar maðdur
olan baþka insanlar da var. Gelin, eðer samimiyseniz -onlar
da çok maðdur- onu da yapalým. Yýllardýr onu da
burada söylüyoruz.
Þimdi, bir köyde,
köyün mutluluðu, köydeki insanlarýn huzuru, o yörenin
jandarmasý, kolluk kuvvetleri, muhtarý ve o köydeki koruma
görevlileri, geçici köy korucularýyla olur. Peki, bu hakký
teslim ediyoruz, teþekkür ediyorum onlar adýna, ancak,
yine, yýllardýr, muhtarlarla ilgili, burada defalarca,
defalarca, defalarca… Ben saydým, yirmi iki defa getirmiþiz
buraya dört buçuk yýlda. Bu insanlarýn en az yüzde 50'si Bað-Kur'a
borçlu olduðu için hastanelere gidemiyorlar. Bað-Kur'a hangi
muhtarýn borcu varsa, ne kendisi ne de çocuklarý doktora
gidemiyor, ilaç alamýyor arkadaþlar. Bunlara 260 milyon
bir maaþ veriyoruz, bu insanlar en az ayda altý-yedi defa
þehre gidip geliyor, otobüs parasýna yetmiyor arkadaþlar.
Siz, herhâlde, tüm muhtarlarý, Ýstanbul'un Yeþilköy,
Ankara'nýn Çankaya muhtarý zannediyorsunuz.
Deðerli milletvekilleri,
bu insanlar da en az köy korucularýmýz kadar maðdur.
Gelin -kanun basýlmýþ, hazýr- bir madde… Demin
bir önerge verdik, o önerge gibi, bir maddecik. Gelin, bir önergeyle,
bu insanlarýn, muhtarlarýmýzýn da özellikle…
Sosyal hukuk devletiyiz… Bu bir insanlýk suçudur. Eðer, hastasýný
hastaneye götüremiyorsa, buna Bað-Kur müsaade etmiyorsa, bu
bir insanlýk suçudur. Bu suçu iþlemeyelim. En az muhtarlar
da köy korucularýmýz kadar maðdurdur. Gelin, bir maddecik,
þu kadar gösterge diyelim bu insanlara. Bunlarýn, öncelikle,
Bað-Kur primini maaþlarýnýn içinden kesin. Bu
insanlarýn evlerine icra göndermeyelim. Evlerine icra gidiyor.
Hanýmý ölen bir muhtarým, hanýmý Malatya
Ýnönü Üniversitesi Hastanesinde yirmi gün yattý diye
8 milyar borçlu. Bað-Kur'a borcu olduðu için, kendi senet vermiþ
arkadaþlar. Evinde artýk 8 milyarlýk mal yok. Neyi
kaldýracaklar? Zaten Bað-Kur haczetmiþ.
Deðerli milletvekilleri,
bu bir yara, bu da yara. Yani, bir hakkýn teslimi çok güzel bir
þey, ama bir baþka hakký yýllardýr burada
söylüyoruz. Eðer samimi iseniz, eðer maðdurun hakkýný
vereceksek, maðdurlara yardým edeceksek, en az muhtarlarýmýz
da bunlar kadar maðdur. Gelin, bu Meclis kapanmadan… Dört buçuk
yýldýr defalarca söz verilmesine raðmen, deðiþik
bakanlarýmýz tarafýndan ve Ýktidar Partisinin
Grup Baþkanlarý tarafýndan, çok deðiþik
günlerde "Getirdik, getiriyoruz, haklýsýnýz,
Maliye Bakanlýðý çalýþýyor,
Ýçiþleri Bakanlýðý çalýþýyor…"
Meclis tutanaklarý oradadýr. Gelin, bu Meclis kapanmadan…
Kanun burada. Deðerli milletvekilleri 37'nci madde uyarýnca
direkt Genel Kurula getirilmesini kabul etti, ama bir türlü… Ýki
dakikacýk arkadaþlar… Bir önerge, tüm gruplarýn
bir önergesi, "þu kadar göstergeyle…" Gelin, bu Meclis
kapanmadan bu maðdurlarýn da hakkýný verelim.
Hakikaten, bunlar, bizim en az korucularýmýz kadar,
devletin bekasý, bölünmez bütünlüðü için, bizim oradaki,
en uçtaki, en ücra köydeki, devletin bir parçasýdýr bu
insanlar. Ben, tekrar takdirlerinize sunuyorum, vicdanlarýnýza
sunuyorum.
Deðerli milletvekilleri,
bir baþka konuya daha geleceðim: Bu son dönemlerde -ben,
özellikle köy korucularýndan rica ediyorum, onlarýn
hakkýný teslim etmek çok güzel ama- kolluk kuvvetlerimiz
ve köy korucularýmýz… Biz, Van'dan Bitlis'e gidiyorduk
bir grup arkadaþýmýzla. Tabii, deðiþik
bölgelerde deðiþik karakollarýmýz var. Hepimiz
bu ülkenin bir vatandaþýyýz. Her yerde yaþayan
insanlarýmýz müstakbel suçlu deðildir. Ben buradan
kolluk kuvvetlerime ve özellikle köy korucularýma… Ýnsanlarý
direkt suçlu görmek kadar kötü bir þey yoktur. Biz zannediyorum
15 milletvekiliydik. Van-Tatvan arasýndaki bir karakolumuz,
milletvekili olduðumuzu söylememize raðmen… Birazcýk
halka karþý da toleranslý olmalýyýz.
Kimse müstakbel suçlu deðildir. Bu ülkede yaþayan herkes,
bu ülkenin geleceðinin, bu ülkenin bölünmez bütünlüðünün…
Yani, içinde bazý hainler vardýr, ama tüm insanlara, o
bölgede yaþayan tüm insanlar için suçlu muamelesi yapmak bir
insanlýk suçudur.
Benim ricam, -çok
aðýr bir þekilde, orada arabalarýn her tarafýna
bakýlýyor- Türkiye'nin sýnýrlarý vardýr,
o sýnýrlardan içeri kimseyi koymayalým, o
sýnýrlardan içeri gelenlere bakalým arkadaþlar.
O sýnýrlardan oraya taþýyanlara dikkat etmiyoruz
veya edilmiyor, ama içeride çok aðýr muameleler yapýlýyor.
Bunu açýk seçik… Biz burada hep beraber, bu ülkenin bir neferiyiz.
O bölgedeki insanlar müstakbel suçlu deðildir. O bölgedeki insanlarýn
her birine suçlu -muamelesi- gibi davranmak da… Ülke adýna
çok üzülürüm. Hepimiz bu ülkenin bir bireyiyiz, bu ülkenin bölünmez
bütünlüðü için herkes el ele, kol kola vermelidir. Ben burada yine…
Yukarýda, Adilcevaz'da yine bir karakolumuz var. Yani, burada
insanlarýmýza sevgiyle, dostlukla ve güler yüzle hareket
etmek zorundayýz arkadaþlar. Orada yaþayan vatandaþlarýmýz
yýllarca çok aðýr hakaretlere uðradýlar.
Allah… O köyde gece bir baþkasý geldi, gündüz bir baþkasý
geldi. Ýhbar sistemi… Suçsuz insanlar ihbar edildi. Onun için
bunlara dikkat etmemiz lazým. Bu ülkenin bölünmez bütünlüðü
için, bu ülkede yaþayan herkes Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ý, Çerkez'i,
kim olursa olsun, herkes bu ülkenin bir vatandaþýdýr,
bu ülkenin bayraðý altýnda ülkenin bir neferidir. Onun
için, buradaki tüm kolluk kuvvetlerimizin, tüm köy korucularýmýzýn
hiç kimseye müstakbel suçlu gibi bakmaya hakký yoktur. Herkes
bu ülkenin vatandaþýdýr, bu ülkenin bayraðý
altýnda yaþamak zorundayýz, sonuna kadar yaþayacaðýz.
Hepinize saygýlar
sunarým. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Madde
üzerinde Anavatan Partisi Grubu adýna söz isteyen Ýbrahim
Özdoðan, Erzurum milletvekili.
MUHARREM DOÐAN
(Mardin) - Verdik efendim, ben konuþacaðým Sayýn
Baþkaným, rica ediyorum.
MEHMET NURÝ SAYGUN
(Tekirdað) - Seni konuþturmayacaklar, anlaþýldý.
MUHARREM DOÐAN
(Mardin) - Beni konuþturmak istemiyorsunuz herhâlde!
BAÞKAN - Lütfen,
Sayýn Doðan, niye öyle bir düþünceye kapýlýyorsunuz
ki? Sayýn Doðan, grup adýna konuþmaya grup yönetimi
karar verecektir, bizim takdirimizde deðil.
HÜSEYÝN ÖZCAN
(Mersin) - Biz verdik efendim.
BAÞKAN - Siz kimi
verirseniz, biz ona söz veririz Sayýn Doðan. Öyle bir düþünce
doðru bir düþence deðil.
MUHARREM DOÐAN
(Mardin) - Verdik, ama, lütfen.
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Doðan. (Anavatan Partisi sýralarýndan
alkýþlar)
Baþkanlýk
Divanýnýn meselesi deðil Sayýn Doðan, Anavatan
Partisi Grup meselesi, buraya kimin isminin bildirileceði…
Buyurun Sayýn Doðan.
ANAVATAN PARTÝSÝ GRUBU ADINA
MUHARREM DOÐAN (Mardin) - Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; geçici köy korucularýyla ilgili 1429
sýra sayýlý Yasa Tasarý'sýnýn
3'üncü maddesi üzerinde…
BAÞKAN - Sayýn
Doðan, bir saniye.
"Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan 1429 sýra sayýlý Kanun Teklifinin 3'üncü maddesi
üzerinde grubumuz adýna Erzurum Milletvekili Ýbrahim
Özdoðan konuþacaktýr.
Gereðini arz ederim.
Saygýlarýmla.
Muzaffer
Kurtulmuþoðlu"
Buyurun Sayýn
Doðan.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Ama, verdik…
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Doðan, devam edin lütfen.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Teþekkür ediyorum.
Deðerli arkadaþlar, bu yasa
tasarýsýnýn çok önemli olduðunu, sosyal boyutu
bakýmýndan ve sosyal getirisi bakýmýndan
çok önem arz ettiðini biraz önceki konuþmamda da ifade ettim,
yine ayný görüþlerimi ifade ediyorum.
Biraz önce Naci Aslan kardeþimiz
Anavatan Partisine sataþarak, terörün en yoðun olduðu
dönemin Anavatan döneminde olduðunu, geçici köy koruculuk
sisteminin o dönemde baþladýðýný ve geçici
köy korucularýna ait bu kanunlarýn neden çýkarýlmadýðý
noktasýnda bir ifadesi oldu.
Deðerli arkadaþlar,
Anavatan Partisi Türkiye'ye çað atlatmýþ bir partidir.
Terörün en yoðun olduðu dönemlerde bile en güçlü çarpýþma,
en güçlü mücadele onun döneminde yapýlmýþ ve hatta
ve hatta, 2002 sonuna geldiðimizde Anavatan Partisi koalisyonun
bir parçasýydý, o gün bile AK Partiye sýfýr
terör teslim etti, bunu inkâr etmeyiniz. Ama, bugün geldiðimiz
süreçte, üzülerek ifade ediyorum, sizin döneminizde -hatýrlamaya
çalýþýn- terör, Türkiye'nin en büyük þehri,
odak noktasý Ýstanbul'da ve en son bir hafta önce Ankara'da
Ulus merkezini terör vurmuþtur. Siz buna önlem alamadýnýz.
Sizin icraatlarýnýzý her þeyden önce halkýn
bilmesi gerekir. Sizin hiçbir icraatýnýz yok. Otoban yapamadýnýz,
telekomünikasyon yapamadýnýz. Anavatanýn yaptýðý
telekomünikasyonlarý sattýnýz, onunla övünüyorsunuz,
ama, maalesef, onun yerine de bir þey koyamadýnýz.
Ben, milletvekili olmadan
önce taahhüt iþi yapýyordum. Terörün en yoðun olduðu
dönemde, Anavatan döneminde üç tane TV verici istasyonu yapmýþ
bir arkadaþýnýzým. TV verici istasyonlarý,
dað baþýnda, yol yok, su yok, elektrik yok. Ama, Anavatan
Partisinin Ýktidarý döneminde verdikleri özverili
çalýþma ve inovasyon niteliðindeki projeler sayesinde
hepsi yapýlmýþ ve bugün eðer siz cep telefonlarýyla
konuþabiliyorsanýz, Ýnternet'i kullanabiliyorsanýz,
bilgisayarlarý kullanabiliyorsanýz Anavatanýn
sayesindedir. Anavatanýn
vizyonu var ve misyonu var.
MEHMET EMÝN TUTAN
(Bursa) - Niye kapattýnýz?
SONER AKSOY (Kütahya)
- Ölüyor artýk, ölüyor.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Anavatanýn vizyonu ve misyonu, bundan sonra Demokrat
Parti olarak devam edecektir.
SONER AKSOY (Kütahya) - Tarih oluyor,
tarih.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Siz, bundan sonra hizmetleri göreceksiniz.
FEHMÝ HÜSREV
KUTLU (Adýyaman) - Sen, senin Anavatanýný anlat.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Deðerli arkadaþlar, bugün, içinizde, çok baþarýlý
gördüðünüz 6 bakanýnýz Anavatan üniversitesinden
mezun olmuþ gelmiþler buraya.
FEHMÝ HÜSREV
KUTLU (Adýyaman) - Siz nereden mezun oldunuz?
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Zaman zaman onlarla övünüyorsunuz. Onun için, lütfen Anavatan
Partisine sataþmayýnýz.
FEHMÝ HÜSREV
KUTLU (Adýyaman) - Anavatan kalmadý.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Kendiniz maðdur duruma düþersiniz, mahcup duruma
düþersiniz. Çünkü, Anavatandaki vizyonunuz ve misyonunuz,
maalesef, üzülerek söylüyorum ki, yoktur.
Þimdi konuya gelelim
deðerli arkadaþlar. Biz, geçici köy koruculuk sistemini,
Jandarma Genel Komutanlýðý benimsediði için,
faydalý bulduðu için, terörü bitirmek için, terörün önünü
kesmek için seçilmiþ bir sistem olduðu için destekliyoruz,
biz bu kanun teklifimizi onun için veriyoruz.
Biraz önce, Mardin
Milletvekilimiz Sayýn Hamidi "Lütfen bu yasaya destek
verelim." dedi. Peki, soruyorum size: Bu yasaya karþý
olan kim? Bu yasaya destek vermeyen kim? Hepimiz destek veriyoruz.
CHP Grubu da destek veriyor, Anavatan Partisi Grubu da veriyor, sizler
de veriyorsunuz. Ama, esas mutfakta bu altyapýyý yapan
Anavatan Partisi Grubudur. Bir buçuk sene önce biz bu mutfak çalýþmasýný
yaptýk, bu yasayý hazýrladýk ve Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunduk, ama siz bir buçuk senedir beklettirdiniz,
getirmediniz. Buna raðmen sizlere teþekkür ediyorum, bu yasayý
getirdiniz, bu yasayý çýkarýyoruz; hayýrlý
uðurlu olsun diyorum.
Ama, 73 milyon insan bizi izliyor. Biraz
önce Midyat'ýn Kayalýpýnar köyünden bir telefon
geldi, þunu diyor: Hamit Akbulut isminde geçici köy korucusunun
01/01/1944 doðumlu olduðunu, 12/06/1988 yýlýnda göreve,
geçici köy koruculuðu görevine baþladýðýný
söylüyor, ama Allah'ýn emriyle dört ay evvel vefat ettiðini
söylüyor. "Bunun durumu ne olacak?" diye sordu. Ben de Komisyonda
çalýþan arkadaþlardan ricada bulundum, bunu söyledim.
Söylediði þey þudur: "Bunlar faydalanmayacak.
Bunlara 940 YTL tazminat ödenecek her sene." Toplam -hesap ettim-
17.860 YTL tazminat verilecek.
Deðerli arkadaþlar,
biz yasa yapýyoruz, kanun çýkarýyoruz, ama neyi
çýkardýðýmýzýn farkýnda deðiliz.
Siz incelemiyorsunuz, okumuyorsunuz, ama buralardan da bize laf
atmak için elinizden geleni yapýyorsunuz. Bu doðru bir
þey deðildir. Bu, ne bana ne size yakýþmýyor.
Deðerli arkadaþlar,
þimdi soruyorum size: Bu vefat eden arkadaþýmýzýn
ailesi ne olacak, çocuklarý ne olacak, 17.860 YTL bunlara kâfi
gelecek mi? Bizim yapmamýz gereken þey budur. Bunlarýn
durumu neydi, ne oldular, bundan sonra ne olacaklardýr. Bunu
konuþmamýz lazým, bunu görüþmemiz lazým.
Þimdi, bu ailenin çoluk çocuðunun geleceðini, eðer
kýz çocuklarý varsa -ki mutlaka vardýr- evleninceye
kadar, yuva kuruncaya kadar nasýl bakýlacak, kim bakacak,
bunlar yaþamlarýný nasýl sürdürecekler?
CAVÝT TORUN (Diyarbakýr) -
Emekli maaþý alacaklar.
MUHARREM DOÐAN (Devamla) - Emekli
maaþý alamýyor Sayýn Vekilim.
CAVÝT TORUN (Diyarbakýr) -
Alacaklar…
MUHARREM DOÐAN (Devamla) - Hayýr…
Sorun bakayým, Sayýn Bakaným burada; yok öyle bir
þey.
BAÞKAN - Sayýn Doðan, niye
karþýlýklý konuþuyorsunuz. Lütfen…
MUHARREM DOÐAN (Devamla) - Onun
için, deðerli arkadaþlar, biz, bu sistemin faydalý olduðuna
inanýyoruz, bu sistemin devam etmesinden yanayýz; ama,
biz, bu insanlara balýk yedirmek deðil, bunlara balýk
tutmasýný öðretelim; geleceklerini garanti altýna
almamýz lazým.
Bunlara bir isim vermemiz
lazým. Geçici köy koruculuðu, isim olarak onur kýrýcý
bir þeydir. Benim kanun teklifim, arkadaþlarýmla
verdiðim kanun teklifim, sizin getirdiðiniz kanun teklifinden
daha ileri, daha faydalý, sosyal boyut bakýmýndan,
sosyal getirisi bakýmýndan, geçici köy korucularýmýza
daha faydalý bir kanun tasarýsýydý; bunu
uygulamadýnýz. Bunu uygularsanýz bunlar daha
çok faydalanacak diyorum. Benim ailemde, sülalemde geçici köy korucusu
yoktur, bunun da bilinmesini istiyorum. Ama ben, o bölgede yaþayan,
o bölgenin sorunlarýný bilen ve devamlý o insanlarla
haþir neþir olduðum, onlarý gördüðüm için,
durumlarýný gördüðüm için, bildiðim için, arkadaþlarýmdan
rica ettim, kanun teklifini verdim ve sonuna kadar savunuyorum. Ama
gerçekten, cumartesi-pazar demeden, her gün en az on altý saat
görevleri baþýnda hizmet gören bu geçici köy korucularýnýn
özlük haklarýný tam anlamýyla vermiþ deðiliz.
Bunu kabul etmek zorundayýz. Yanlýþtan dönmek erdemliliktir.
Bunu yapmaya çalýþalým.
CAVÝT TORUN (Diyarbakýr)
- Kanunu anlamýyorsunuz; kanunda var, aylýk baðlanýyor.
BAÞKAN - Sayýn Doðan, lütfen
toparlayýnýz.
MUHARREM DOÐAN (Devamla) - Deðerli
arkadaþlar, eðer, geçici köy korucularý sistemi devam
edecekse, bundan sonra, en azýndan, "geçici köy korucusu"
olarak, "silahlý köy korucusu" olarak anýlsýn,
adý böyle olsun ve en az lise mezunlarý alýnsýn.
Tahsili az olanlar baþka görevlerde eritilsin, entegre edilsin.
Bu sistem, yirmi iki ilde uygulandý OHAL kapsamý
dýþýnda, ama þu anda, mesela Hatay ilimizde,
gönüllü 550 civarýnda köy korucusu bulunmaktadýr. Bunlarýn
bir kýsmý aktif olarak operasyonlara götürülmektedir.
Zaman içinde, bu, gönüllülükten çýkmýþ ve zaten
baþka bir iþi ve maddi durumu iyi olmayan bu insanlar için
bu operasyonlara katýlma, bir mecburiyet olmuþtur. Bunlara
da bir hak vermemiz lazým. Mesela, yine bir telefon geldi, yedi
sene-sekiz sene geçici köy koruculuðu görevini yapmýþ,
ama, yüz kýzartýcý olmayan bir sebepten iþten
atýlmýþ, görevinden alýnmýþ, silahý
geri alýnmýþ. Þimdi, geri gelmek istiyor, yararlanmak
istiyor, ileride emekli olmak istiyor, ama, hakkýný veremedik.
Buna da bu hakký vermek zorundayýz. Bir önergeyle, Sayýn
Bakaným, Sayýn Komisyon Baþkanýmýz,
rica ediyorum, bir önergeyle bunlarý düzeltelim. Arkadaþýmýz
oradan -biraz önce örnek verdiðim arkadaþým-
"Emeklilikten faydalanýyor." diyor, ama, deðil,
faydalanmýyor. Ben, Komisyonda çalýþan arkadaþtan
sordum, faydalanamýyor. Sadece, yýlda 940 YTL, sene baþý
verilecek, o da toplam 17 milyon; on dokuz senesini vermiþ,
göðsünü gere gere teröre karþý...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafýndan
kapatýldý)
BAÞKAN - Ek sürenizi de kullandýnýz
Sayýn Doðan.
MUHARREM DOÐAN (Devamla) - Bitiriyorum
efendim.
BAÞKAN - Lütfen, teþekkür
için. Teþekkür ediyorsanýz,açýyorum.
MUHARREM DOÐAN (Devamla) - Tamam.
BAÞKAN - Buyurun.
CAVÝT TORUN (Diyarbakýr) -
Ek 16'ncý maddenin ikinci fýkrasýný oku bakalým.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Teþekkür ederim Sayýn Baþkaným.
Deðerli arkadaþlar,
biz, geçici köy korucularýmýza ne verirsek azdýr.
Bunlara vereceðimiz maaþla, tazminatla ve emekli maaþýyla
devlet iflas etmez.
BAÞKAN -Sayýn
Doðan, teþekkür eder misiniz.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Emeði geçen herkese teþekkür ediyorum.
Biz, Anavatan Partisi
olarak bu yasa tasarýsýný destekliyoruz.
Beni dinlediðiniz için teþekkür
ediyor, saygýlar sunuyorum. (Anavatan Partisi sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür ediyorum
Sayýn Doðan.
Madde üzerinde þahsý
adýna söz isteyen Faruk Koca, Ankara Milletvekili... Yok.
Ramazan Toprak, Aksaray Milletvekili...
Haluk Koç, Samsun Milletvekili...
HALUK KOÇ (Samsun) - Konuþmayacaðým.
BAÞKAN - Teþekkür ediyorum
Sayýn Koç.
Madde üzerinde bir adet önerge vardýr;
önergeyi okutup, iþleme alýyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte olan 1429 sýra
sayýlý kanun teklifinin 3 üncü maddesinin aþaðýdaki
þekilde deðiþtirilmesini arz ve teklif ederiz.
Salih Kapusuz Faruk Çelik
Ankara Bursa
"Madde 3.- 12/04/1991 tarihli ve 3713
sayýlý Terörle Mücadele Kanununun Ek 1 inci maddesinin
(A) fýkrasýnýn ilk paragrafýnda yer alan
"% 0,5'ini" ibaresi, "% 0,7'sini" olarak ve ayný
fýkranýn (a) bendi ile (B) fýkrasýnýn
(a) bendi aþaðýdaki þekilde deðiþtirilmiþtir.
a) "Þehit olan veya çalýþamayacak
derecede malul olan kamu görevlileri, er-erbaþ, geçici köy korucularý
ve gönüllü köy korucularýnýn varsa eþlerinin,
yoksa çocuklarýndan birisinin, çocuklarý da yoksa kardeþlerinden
birisinin veya,"
a) "Þehit olan veya çalýþamayacak
derecede malul olan kamu görevlileri, er-erbaþ, geçici köy korucularý
ve gönüllü köy korucularýnýn varsa eþlerini, yoksa
çocuklarýndan birisini, çocuklarý da yoksa kardeþlerinden
birisini veya,"
BAÞKAN - Sayýn Komisyon önergeye
katýlýyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMÝSYONU SÖZCÜSÜ
OSMAN NURÝ FÝLÝZ (Denizli) - Katýlýyoruz
Baþkaným.
BAÞKAN - Sayýn Hükûmet?
ÝÇÝÞLERÝ BAKANI
OSMAN GÜNEÞ - Katýlýyoruz.
BAÞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Önerge ile terörle mücadele sýrasýnda
þehit olan veya çalýþamayacak derecede malul olan
geçici köy korucularý ve gönüllü köy korucularýnýn
varsa eþlerinin yoksa çocuklarýndan birisinin, çocuklarý
da yoksa kardeþlerinden birisine de kamu kurum ve kuruluþlarýnda
ve özel sektörde iþ imkâný verilmesi amaçlanmýþtýr."
BAÞKAN - Önergeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiþtir.
4'üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 4: 16/05/2006 tarihli ve 5502 sayýlý
Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 15 inci maddesinin (b) bendinde
yer alan "168 sayýlý Kanun hükümleri" ibaresinden
sonra gelmek üzere "18/03/1924 tarihli ve 442 sayýlý
Köy Kanununun Ek 16 ve ek 17 nci maddelerinde belirtilen ödemeler"
ibaresi eklenmiþtir.
BAÞKAN - Madde üzerinde Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna Mehmet Nuri Saygun, Tekirdað Milletvekili.
Buyurun Sayýn Saygun.
CHP GRUBU ADINA MEHMET NURÝ SAYGUN
(Tekirdað) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekili
arkadaþlarým; Köy Kanununda ve Bazý Kanunlarda
Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifi'nin
4'üncü maddesiyle ilgili olarak söz almýþ bulunuyorum.
Bu vesileyle hepinize saygýlarýmý sunuyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
görüþmekte olduðumuz bu kanun, Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu tarafýndan onay gören, desteklenen bir metin. Ancak, birtakým
eksiklikleri var, onlarý sizlerle paylaþmak istiyorum.
Yöreyle ilgili birtakým sancý ve sýkýntýlar
var, bir de onlarý sizlerle paylaþmak istiyorum.
Bir kere, her þeyden önce, birkaç
dakika önce getirilmiþ olan deðiþiklik önergesiyle,
3'üncü maddeye gönüllü köy korucularýnýn da dâhil edilmiþ
olmasý doðru bir yaklaþýmdýr. Bu anlamda
getirilmiþ olan önergeyi zaten destekledik ve doðru bir
adým attýðýmýza inanýyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
yörede her þeyden önce, köy muhtarlarý tarafýndan
vatandaþlarý korucu yapmak adýna uzun bir dönem çalýþmalar
yapýlmýþ ve koruculuk teþvik edilmiþtir,
ama, buraya kadar yapmýþ olduðumuz konuþmalarda,
böylesine bir gayretin içinde olan ve oradaki asayiþ tedbirlerinin
alýnmasý amacýyla koruculuk sisteminin geliþtirilmesine
katký veren muhtarlarýmýzla ilgili lehte bir söz
duyamadým ve bu kürsüden, vatandaþlarý korucu
yapmak adýna teþvik eden, bu yönde emeði geçen, böylece,
asayiþ tedbirlerinin alýnmasý konusunda katkýsý
olan tüm yöredeki muhtarlarýmýza bir kez daha bu kürsüden
teþekkür etme ihtiyacýný duydum; onlara teþekkür
ediyorum.
Gene, deðerli arkadaþlarým,
bu kanunda bir eksik husus var, onu da sizlerle paylaþmak istiyorum.
Þimdi, korucularýn silah taþýmalarý
hususunda taþýma ruhsatlarý var, ancak, bu taþýma
ruhsatlarý, özel bir düzenlemeyle, sadece görevli bulunduklarý
sahayý kapsýyor. Yani, koruculuk görevini sürdürdükleri
bölgeyle ilgili olarak bu silahlarý taþýma hak ve
yetkileri var, ama, onun dýþýndaki yörelerde bu silahlarýný
taþýma yetkileri yok.
Þimdi, deðerli arkadaþlarým,
korucularýn toplumdan dýþlanmasýný,
ayrý yaþamasýný hiçbirimiz kabullenemeyiz.
Yani, korucu arkadaþlarýmýza, ister geçici ister
gönüllü köy korucusu arkadaþlarýmýz olsun, bunlarýn
da sosyal iliþki kurmak, yöredeki bölgelere gitmek haklarý,
ama, buraya giderken, ne yazýk ki, bu, taþýmayý
hak kazandýklarý silahlarýný taþýma
hak ve yetkileri yok. Hâl böyle olunca, görev alanlarýndan uzaklaþýp
sosyal bir yapýlanmanýn içine girmeyi düþünen korucu
arkadaþlarýmýzýn güvenlik açýsýndan
ciddi endiþeleri ve sýkýntýlarý oluyor.
Ben, tüm þehir merkezlerine sýrtlarýna tüfek alarak
herkes girsin gibi bir iddianýn peþinde deðilim, ama,
ne olursa olsun, bu koruculuk görevini sürdüren insanlarýn
da yaþamlarýný daha iyi bir þekilde korumak
ve PKK terörüne karþý onlarý silahsýz,
maðdur olacak bir konumda býrakmamak gerektiðine inanýyorum.
Bu nedenle de bu yasada var olmayan bu düzenlemenin ama bu yasa içinde,
ama olabilecek en kýsa süre içinde yeni baþtan düzenlenmesinin
doðru olacaðýna inanýyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
Türkiye'de, ne yazýk ki, son günlerdeki en önemli gündem maddelerinden
bir tanesi terör, terör maðdurlarý ve terörün uluslararasý
baðlarýndan kaynaklanan ülkemizde çekilen sýkýntýlar.
Ýzin verirseniz, bu terör yapýlanmasýyla ilgili
olarak birtakým açýklamalar yapmak istiyorum. Þimdi,
ülkemizde, ne yazýk ki, artan bir grafikle terör eylemlerinin
sayýsý artýyor, bize yarattýklarý
huzursuzluklar artýyor, sancý ve sýkýntýlar
artýyor. Ben, Trakya Milletvekiliyim, Tekirdað Milletvekiliyim;
ama, hem Trakya hem Türkiye'nin her yöresi terörden nasibini almakta.
Bizim Trakya bölgemizde neredeyse her köyümüzde teröre muhatap
olmuþ þehit cenazelerimiz var. Yani, yöre olarak biz de
bu sancýnýn, bu sýkýntýnýn
dýþýnda deðiliz ve bir þekilde, olabilecek
en saðlýklý bir yapýyla bir an önce bu terörün
ve terörist eylemlerin sonlandýrýlmasýný
caný gönülden istiyoruz.
Deðerli arkadaþlarým,
peki, terörü nasýl sonlandýracaðýz? Terörü
sonlandýrmak için, kanýmca, üç temel husus var. Bunlarýn
baþta geleni, silahlý kuvvetlerin yapacaklarý
görev ile terörist eylemleri ve terörizmi bir þekilde sindirmesi
ve durdurmasý gerekiyor. Ülkemizde bu konuda bir sancý
ve sýkýntý olduðu inancýnda deðilim.
Yani, silahlý kuvvetlerimiz, kolluk kuvvetlerimiz, emniyet
güçlerimiz, bu ülkede terörün bir an önce pasivize edilebilmesini
saðlamak için, bir an önce terörden doðabilecek maðduriyetleri
en aza indirebilmek için ellerinden gelen bütün imkânlarý kullanmaktalar.
Ama, bir ikinci, terörle mücadelede önemli husus var, bu da, terörün
uluslararasý boyutu.
Deðerli arkadaþlarým,
eðer ülkemizdeki bu terör eylemleri ve terörist yaklaþýmlar
uluslararasý boyutuyla bir güç elde edemeseler, inanýn
ülkedeki terör eylemlerinin önüne geçmek çok daha kolay olur. Ama,
ne yazýk ki, uluslararasý boyut ve dýþ güçlerden
almýþ olduklarý destek, terörle ilgili mücadelede
dönem dönem çok daha zor koþullar altýnda kalmamýzý
gerektiriyor. Ýþte, bu konuda -bir kere bir parantez
içinde þunu söyleyeyim, amacým, iktidar partisini yermek
deðil ama, gerçekleri, kendi doðrularým olarak, kendi
doðrularým olarak ortaya koyduklarýmý sizlerle
paylaþmak için bunu söyleyeceðim- uluslararasý
iliþkilerde gereken hassasiyeti gösteremiyor olmamýzdan
ya da yeterince uluslararasý politikayý saðlýklý
yürütemiyor olmamýzdan ötürüdür ki, terör, uluslararasý
desteðini bir þekilde kaybetmedi, artan bir þekilde
de geliþtirdi. Bunda, tabii, Irak'ýn parçalanmasýnýn
çok önemli bir payý var, ama, her þeyden önce, Türkiye'deki
siyasi iktidarýn, dýþ politikasýnýn
teröre yönelik uluslararasý destekleri önleyecek nitelikte
yapmýþ olduðu giriþimlerin kanýmca yeterli
olmadýðýna inanýyorum. Yapýlabilecek
çok daha fazla iþler vardý diye düþünüyorum. Bunlar
eksik kaldý ve bu nedenle, terörün bu ikinci ayaðýnda,
gerek siyasi iktidar olarak gerekse -sizlerle paylaþmakta olmak
zorundayýz- Parlamento olarak, korkarým bu boyutu konusunda
yetersiz kaldýk ve bu nedenle terörün uluslararasý
ayaklarýný kýramadýk, eksiltemedik, çaresiz
hâle getiremedik. Bizim, bu ve benzeri kanunlarla, yöremizdeki
köy korucularýnýn özlük haklarýný, sosyal
haklarýný, geleceklerini, ailelerini, saðlýk
haklarýný teminat altýna almak doðru. Buna
"hayýr" demek mümkün deðil. Ama, bir taraftan bunu
yaparken bir taraftan da uluslararasý boyutla ilgili üzerimize
düþenleri yapmalýydýk. Bu eksik kaldý diye
inanýyorum.
Bir üçüncü bölüm var, bence esas eksik kalaný
bu. Yörenin, yani terörist eylemlere muhatap olan Doðu'nun, Güneydoðu'nun
temel sýkýntýsý bölgesel kalkýnma
farklýlýðý.
Deðerli arkadaþlarým,
demin de söyledim, ben Trakya Milletvekiliyim, ama bu ülke bizim, bu
ülke hepimizin; yani, sadece kendi yöremizle ilgili sancý
ve sýkýntýlarý deðil, ülkemin her karýþýnda
yaþanan sancý ve sýkýntýlarý
bilmek ve onlar için çözüm üretmeye çalýþmak zorundayýz.
Þimdi, sizin siyasi iktidarýnýzda
bir teþvik yasasý getirdik ve yanýlmýyorsam,
elli sekiz ilde teþvik uygulanmasýna karar verdik. Ben,
o teþvik uygulamasýyla ilgili olarak da bu kürsüye
çýkýp, bunun yeterli olmayacaðýný,
doðru olmayacaðýný…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafýndan
kapatýldý)
BAÞKAN - Sayýn Saygun, buyurun.
MEHMET NURÝ SAYGUN (Devamla) -
...yeterli ve doðru olmayacaðýný, temel çözümün,
bölgesel farklýlýklarda devletin yatýrýmcý
sýfatýyla bu yörelere gitmesi gerektiðini ve o yörelere
verebileceði ekonomik destekle bu yörelerdeki terör örgütlerinin
elinin, ayaðýnýn kýrýlacaðýný
ifade etmiþtim. Ama, ne yazýk ki, bu bölgesel farklýlýklarý,
kalkýnma farklýlýklarýný gidermek
adýna 59'uncu Hükûmet yeterince hizmet üretemedi, yeterince
çalýþamadý, bizim talep ve iddialarýmýzý
da çok fazla dikkate almadý.
Sonuçta, ne yazýk
ki, terörde bir yükselme periyodu oluþtu. Biz, bunu söylediðimiz
zaman da amacýmýz, Adalet ve Kalkýnma Partisinin
Hükûmetini ve parlamenterlerini kýnamak deðil; ama amacýmýz,
bir vakýayý, bir gerçeði teyit etmek, dile getirmek,
ortaya koymaktý. Biz bunu ortaya koyduðumuz zaman, sanki
temel amacýmýz sizi suçlamakmýþ gibi algýladýnýz.
Hayýr, biz, kimseyi suçlamak istemiyoruz, ama, biz, Doðu'da
da Güneydoðu'da da ülkemin hiçbir yöresinde de bundan böyle sancý
ve sýkýntý çekmek istemiyoruz.
Deðerli arkadaþlarým,
bunlarý sizlerle paylaþabildiðim için kendimi mutlu
hissediyorum. Gündemimizde görüþmekte olduðumuz bu kanunun
yöremize ve ülkemize yarar getireceðine inanýyorum.
Ama, þunu lütfen unutmayýnýz: Burada, doðrudur,
bu yöredeki koruculuk sistemi içinde korucu arkadaþlarýmýza
tam hak ettikleri verilmemiþtir. Bunu özellikle yöre milletvekilleri
çok ifade ettiler. Ama, þunu da unutmayalým: Sadece koruculara
deðil ki, bizim ülkemizde devlet sektöründe, kamu sektöründe
çalýþanlardan veyahut özel sektörde çalýþanlardan
kime tam hakký verilmiþ ki, hangi iþçi, hangi memur,
hangi çalýþan hak ettiðinin karþýlýðýný
alabilmiþ ki? Salt korucular deðil…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafýndan
kapatýldý)
BAÞKAN - Sayýn Saygun, lütfen…
MEHMET NURÝ SAYGUN (Devamla) - Bitiriyorum
Baþkaným.
BAÞKAN - Teþekkür için
açýyorum.
Buyurun.
MEHMET NURÝ SAYGUN (Devamla) - Yani,
sadece o yöredeki bu arkadaþlarýmýz deðil,
ülkemizde ihtiyacý olan hiç kimse, hak ettiðinin tam karþýlýðýný
almamýþtýr. Umarým, 22 Temmuz sonrasýnda
iktidara kim gelirse gelsin, bu çalýþanlara emeðinin
karþýlýðýný verme konusunda üstüne
düþen görevleri yerine getirir ve 23'üncü Dönem Parlamentosu
da bu anlamda mutlu, huzurlu ve baþý dik olur.
Hepinizi saygýlarýmla selamlýyorum
arkadaþlarým. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür ediyorum
Sayýn Saygun.
Madde üzerinde Anavatan
Partisi Grubu adýna söz isteyen Hüseyin Özcan, Mersin Milletvekili.
(Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
ANAVATAN PARTÝSÝ
GRUBU ADINA HÜSEYÝN ÖZCAN (Mersin) - Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; 1429 sýra sayýlý,
Bitlis Milletvekili Abdurrahim Aksoy ve Þýrnak Milletvekili
Ýbrahim Hakký Birlik, Mardin Milletvekili Muharrem Doðan
ve 17 Milletvekili ile Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoðlu'nun,
Köy Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun
Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine Anavatan Partisi Grubu
adýna söz almýþ bulunuyorum. Yüce Meclisi saygýyla
selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlar,
1984 yýlýndan itibaren bölücü terör örgütü
PKK'nýn terör eylemlerinin yoðunluk kazanmasý,
kýrsal kesimde, çocuk, kadýn ve her yaþtaki vatandaþlarýmýzý
öldürmeye ve bölge halkýna yönelik katliamlara giriþmesi
üzerine, özellikle güvenlik güçlerinden ve jandarma karakollarýndan
uzak yerleþim birimlerinde yaþayan vatandaþlarýmýzýn
mal ve can güvenliðinin korunmasý, güvenlik güçlerine
yardýmcý olmak maksadýyla 26/3/1985 tarih, 3175 sayýlý
Kanun'la, 442 sayýlý Köy Kanunu'nun 74'üncü maddesinde
deðiþiklik yapýlarak, Bakanlar Kurulunca tespit
edilecek illerde olaðanüstü hâl ilan edilmiþti, "Bu sebepten
dolayý þiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin
köyde ve çevrede ortaya çýkmasý veya ne sebeple olursa
olsun köylünün canýna ve malýna tecavüz hareketlerinin
artmasý hâllerinde, valinin teklifi ve Ýçiþleri
Bakanýnýn onayýyla yeteri kadar geçici köy korucusu
görevlendirilir." hükmü getirilmiþtir.
Geçici köy korucusu
ilk olarak 17 ilde uygulamaya baþlanmýþ olup, bugün
22 ilde uygulanmaktadýr. Bu illeri saymaya gerek yok, zaten
22 ilimizin geçici köy korucularýnýn durumu göz önünde.
Toplam 65.809 geçici köy korucusu kadrosu mevcut olup, bu kadrolarýn
þu anda 56.464'ü doludur. 20.285 köy korucusu kýrk altý
yaþýnýn üzerindedir. Geçici köy korucularýnýn
yüzde 38'i on bir ile on beþ yýl arasýnda görev yapmaktadýr.
20 Þubat 2000 tarihinden bu yana boþalan kadrolara ve altmýþ
beþ yaþýný dolduranlarýn yerine atama
yapýlmamaktadýr.
Geçici köy korucularýna
ödenen ücret bugün itibarýyla 540 YTL'dir. Terörle mücadelede
bugüne kadar 1.357 geçici köy korucusu þehit olmuþtur.
Geçici köy korucusunun þehit olmasý hâlinde dul ve yetimlerine
956 YTL aylýk baðlanmakta, ayrýca 40.518 YTL gibi bir
tazminat ödenmektedir. Sakat kalan geçici köy korucularýna
sakatlýk derecelerine göre 956 YTL ile 673 YTL arasýnda
aylýk baðlanmakta, ayrýca yine sakatlýk derecelerine
göre 30.388 YTL ile 10.129 YTL arasýnda tazminat ödenmektedir.
Teklifin 4'üncü maddesiyle,
bu teklifle Köy Kanunu'na eklenen ek 16 ve 17'nci maddelerde öngörülen
ödemelerin Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu kapsamýna
alýnmasý amaçlanmakta, geçici köy korucularýna
ödenen ücret vesair ödemelere iliþkin yasal altyapý
oluþturulmaktadýr.
Bu teklifin 2'nci maddesiyle
Köy Kanunu'na eklenen ek 16'ncý maddeyle, geçici köy korucularýnýn
görevden ayrýlma yaþý kýrk beþten elli
beþe yükseltilmekte, on beþ yýl veya daha fazla hizmeti
olanlarýn görevle iliþiði kesilerek aylýk
baðlanacaðý hükme baðlanmaktadýr.
Deðerli arkadaþlar,
elbette ki, bu yasa, geç de olsa -bir buçuk sene önce verilmiþ
olan bu yasa teklifi- özellikle Anavatan Grubu adýna Sayýn
Genel Sekreterimiz Mardin Milletvekili Muharrem Doðan'ýn
bu teklifi geç kalmasýna raðmen olumlu bir teþebbüstür
ve seçime giderken bunun da oldubitti, altyapýsýný
yeteri kadar incelemeden yasa teklifi olarak Meclise getirilmesini,
elbette ki aksaklýklarýna raðmen iyi bir hareket
olarak düþünüyoruz.
Yalnýz, köy korucularý,
biliyorsunuz, bir sürü þehitler verdi, bir sürü aileler
maðdur oldu, bir sürü yaralýlarýn olduðunu biliyoruz.
Bunlarla birlikte, ayný dönemde uzman erbaþ ve çavuþlarla
ilgili bir yasa teklifi verdiðimizde, ki bunlarýn da -çok
þehitler, her geçen gün þehitlerimizin artmasýný
istemiyoruz ama, bütün þehitlerimizi saygýyla
anýyoruz- maðdur olduðunu görüyoruz. Bunlarýn
da bir an önce verilmiþ olan bu yasa önerimizin gözden geçirilerek…
Bu insanlarýn özlük haklarýyla ilgili sorunlarýný
dile getirmemize raðmen, maalesef AK Parti oylarýyla reddedildi
vermiþ olduðum yasa teklifi.
Bunlar maðdur olduklarýný
söylüyorlar. Özellikle sözleþmeli olanlarýn, zamanýnda,
sözleþmeleri bittikten sonra iþsiz ve güçsüz kaldýklarýný,
periþan olduklarýný, ailelerinin açlýkla
karþý karþýya olduklarýný söyleyen
bir sürü uzman erbaþ ve çavuþlarýn sorunlarý
da vardý. Keþke, bunlarý da bu seçim öncesinde
çýkarsaydýk da bu insanlarýn maðduriyetini
gidersek daha iyi olurdu.
Muhtarlarýmýza
baktýðýmýzda, Türkiye'de, muhtarlarýmýzýn
ne kadar maðdur olduðunu ve bununla ilgili yasa önerisi verildiði
hâlde, bunu görmezlikten gelmemiz doðru deðil. Muhtarlarýmýz,
yerine göre yirmi dört saat devletin emrinde olan ve her çeþit
sorunlarla karþý karþýya kalan bu muhtarlarýmýzýn
bugün Bað-Kur'u dahi ödeyemediklerini, çoðunun,
Bað-Kur'un icra kanalýyla evlerinin dahi haczedildiðini
duyuyoruz ve görüyoruz; buna çok acýyoruz.
Deðerli milletvekilleri,
hiçbir insanýn maðdur olmasýný istemiyoruz.
Biz, bölgede barýþ istiyoruz, bölgede kardeþlik istiyoruz.
Ýnsanlarý aç býrakarak eðitemeyiz. Ýnsanlarý
periþan ederek onlarýn terörist olma özelliklerini
elinden alamayýz. Çünkü, aç kalan insan, nihayet bir ailede
bir çocuk dahi aç kaldýðýnda, velisinin üzerine yürüyecek
kadar cesur oluyor. Bunlarýn çözümü, özellikle bölgeler arasýndaki
dengesizliði ortadan kaldýrmak, aþ ve iþ bulmak
zorundayýz. Bunlara aþ ve iþ bulmadýðýmýzda,
bu insanlarý sokakta artýk yaþayamaz bir duruma
getiririz ki, yarýn karþýmýza çýkar,
bir iþ yerinin kapýsýný çevirir veyahut da
bir arabaya bindiðinizde kapýnýzýn önüne dayanýr,
bana iþ ve aþ, diye tehdit eder ve yaþýyoruz,
güncel olarak da görüyoruz. Bunun için yapýlacak þey, bir
an önce, aþ ve iþ yaratacak istihdam alanlarýný
çoðaltmak ve bunlarý bu kýzgýnlýðýndan,
bu halka karþý olan böyle küsmüþlüðünden kurtarmanýn
yolu, onlara sahip çýkmaktýr.
Deðerli arkadaþlar,
köy korucularýnýn gerçekten büyük sýkýntýlar
içerisinde olduðunu görüyoruz ve bu yaþayan insanlardan
öðreniyoruz. Bu köy korucularýmýzla ilgili bu yasa
teklifinin, bir nebze de olsa sýkýntýlarýný
giderdiðini görüyoruz. Köy korucularý, her zaman
sýkýntý içerisinde. Belki de, bölgelerinde olan
yaþamlarýyla ilgili, ulaþýmlarýyla
ilgili ve aileleriyle ilgili sýkýntý içerisinde
olduklarýný, yaþamlarýnýn tehdit altýnda
olduðunu da görüyoruz. Eðer, belirli bir yaþtan sonra
onlara yeteri kadar sosyal güvenlik þemsiyesi altýnda
destek verilmediðinde, bu þemsiye altýnda onlarý
korumadýðýmýz sürece, açlýða
mahkûm etmiþ oluruz, ailesine ve çevresine karþý da
korumasýz bir duruma geçmiþ olurlar.
Deðerli milletvekilleri,
Anavatan Grubu olarak -ki, zaten Genel Sekreterimiz baþta olmak
üzere 17 milletvekilimizin vermiþ olduðu- bu yasa teklifini
sonuna kadar destekliyoruz, eksik ve noksanlarýný da
gelecekte bizler tamamlayacaðýz. Ýnanýyoruz
ki, Anavatan Grubu olarak…
CAVÝT TORUN (Diyarbakýr)
- Anavatan yok, kapandý.
AHMET YENÝ (
CAVÝT
HÜSEYÝN ÖZCAN (Devamla) - Anavatan
Grubunu bir hafta sonra Demokrat Parti olarak göreceksiniz. Bundan
rahatsýz olduðunuzu biliyoruz.
CAVÝT TORUN (Diyarbakýr) -
Birbirine karýþtýrma.
HÜSEYÝN ÖZCAN (Devamla) - Çünkü,
siz Türkiye'de birliði istemiyorsunuz.
CAVÝT TORUN (Diyarbakýr) -
Olmuyor ama…
HÜSEYÝN ÖZCAN
(Devamla) - Türkiye'de partilerin bir araya gelmesini istemiyorsunuz.
BAÞKAN - Sayýn
Torun… Sayýn Yeni… Lütfen…
CAVÝT TORUN (Diyarbakýr)
- Efendim, karýþtýrýyor.
HÜSEYÝN ÖZCAN
(Devamla) - Türkiye'de huzuru istemiyorsunuz. Bölünerek, parçalanarak,
kamplaþtýrarak bir ülkeyi bir yere götüremeyiz. Bugün,
terör eðer çoðaldýysa, bu kamplaþmanýn yeteri
kadar terör olaylarý karþýsýnda duyarsýz
olmasý dolayýsýyla, bu Hükûmetin de desteði
olduðunu görüyoruz, bu davranýþlarýyla. Eðer,
terör, yok bizden, yok þunlardan diye insanlarý kamplaþtýrarak,
insanlarýn ve siyasi partilerin bir araya gelmesinden rahatsýzsanýz,
bu ülkede insanlarýn da bir araya gelmesinden rahatsýz
olduðunuzu görüyoruz.
CAVÝT TORUN (Diyarbakýr) -
Biz sizi seviyoruz.
HÜSEYÝN ÖZCAN (Devamla) - Kamplaþtýrarak
bu ülkeyi bir yere götüremeyeceksiniz. Biz, hepimiz bir olmalýyýz.
73 milyon insanýn bir olmasý gerekir. Neden ayýrýyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafýndan
kapatýldý)
CAVÝT TORUN (Diyarbakýr) -
Biz sizi seviyoruz.
CAHÝT CAN (Sinop) - Kim ayýrýyor
ya? Öyle bir þey yok.
BAÞKAN - Toparlayýnýz
Sayýn Özcan.
HÜSEYÝN ÖZCAN
(Devamla) - Biz-siz diye ayýrmanýn bir anlamý yok. Eðer
terörü yok edeceksek, hep birlikte terörün üzerine gitmeliyiz.
Dýþ güçlere karþý hep birlikte mücadele vermeliyiz.
Bir Amerika'nýn ve onun desteklemiþ olduðu Kuzey Irak
Hükûmetine karþý, "onlara soralým" mantýðý,
Türkiye'de terörün önüne geçemez ve bu anlayýþ Türkiye'yi
bölmeye götürür. Tavýrlý olmalýyýz, birlikte
olmalýyýz, bu ülkenin üniter yapýsýna hep
birlikte saygýlý olarak onun mücadelesini vermeliyiz.
Yoksa, buraya gelip de laf atarak, partilerin birleþmesinden
rahatsýz olarak bu ülkede huzur saðlayamazsýnýz.
Artýk, ülkenin huzura ihtiyacý var, insanlarýn
aþa ve iþe ihtiyacý var. Bu konuda Hükûmetin beceriksiz
olduðunu görüyoruz, bunun dersini de 22 Temmuzda, inanýyoruz
ki halk sizlere verecektir, Demokrat Parti iktidar olacaktýr.
Gelecek günler, bütün yoksullarýn, bütün iþsizlerin, bütün
bu ülkede yaþayan insanlarýn olacaktýr diyor, hepinize
saygýlar sunuyorum. (Anavatan Partisi sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Özcan.
Madde üzerinde
þahsý adýna söz isteyen Cüneyit Karabýyýk,
Van Milletvekili.
Sayýn Karabýyýk,
buyurun. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
CÜNEYÝT KARABIYIK
(Van) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri; 1429
sýra sayýlý Köy Kanununda Deðiþiklik Yapan
Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerinde þahsým
adýna söz almýþ bulunuyorum. Hepinizi en derin
saygýlarýmla selamlýyorum.
Türkiye Cumhuriyeti,
demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bunlarýn her
bir þýkký üzerine konuþtuðumuzda günler
geçer, saatler geçer ve kitaplar yazýlýr. Ancak, ben burada
sosyal devletin niteliði hususunda bazý bilgiler arz etmek
istiyorum.
Þimdiye kadar
sosyal devletin özlük haklarýndan mahrum býrakýlan
köy korucularýyla ilgili teklifin Meclis gündemine gelmiþ
olmasý, her türlü takdirin üstündedir.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; yirmi iki yýldýr bu görevi
sürdüren köy korucularýnýn bazýlarý, altmýþ,
yetmiþ yaþlarýna varmýþ olmalarýna
raðmen, geçim kaygýsýyla hayatlarýna devam
etmektedirler. Bundan dolayý da çok maðdur durumdadýrlar.
Ancak, bugüne kadar hiçbir güvenceleri olmamýþtýr.
Ýþte bu yasayla emekli olacaklar, emekli olabilecekler.
Çocuklarý ise, saðlýk yönünden güvence altýna
alýnmýþ olacaktýr. Ayrýlmak istediklerinde
ise, çalýþtýklarý yýllar oranýnda
tazminat alabilecekleri hususunda kanun gelmiþtir.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; gecikmiþ olan bu hakkýn köy
korucularýna verilmek üzere… Bu kanunun hukuki boyutuyla
birlikte insani boyutu da fevkalade büyüktür. Bu güzel kanunun bizim
AK Parti dönemine nasip olmasý, sevinçlerin en güzelidir. Tabii,
diðer taraftan, bu kanunun hazýrlanmasýnda emeði
geçen, parti gözetmeksizin bütün diðer partilere de þükranlarýmý
bu vesileyle sunmuþ oluyorum.
Bütün Meclisi saygýyla
selamlýyorum. Teþekkür ederim. (Alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Karabýyýk.
Madde üzerinde
þahsý adýna söz isteyen, Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Sayýn Toprak,
þimdi buradasýnýz; buyurun.
RAMAZAN TOPRAK (Aksaray)
- Sayýn Baþkan, yüce Meclisin deðerli üyeleri; hepinizi
saygýyla selamlýyorum.
Biraz önce konuþan
Sayýn Doðan, Mardin Midyat Kayadibi köyünden bahsetti. Yanlýþ
hatýrlamýyorsam, 1992 veya 1993 yýlýnda bölgede
askerî savcýlýk görevi ifa ederken bu köye gitmiþtim.
Tesadüftür. Yirmi-otuz hanelik bir köy ve bu köyün tamamý
koruculardan müteþekkil. Koruculuk müessesesi gelmezden
önce bu köyün insanlarý ölüm ile yaþam arasýnda bir
sýnýrda yaþýyorlardý. Bu köyün tamamý
koruculukla geçinmekteler ve bu koruculuktan elde ettikleri gelir
önceki yaþamlarýyla hiç kýyaslanmayacak ölçekte.
Yine burada bir bilgi
eksikliði var, onu da gidermiþ olalým. Biraz önce hem
Sayýn Ýçiþleri Bakanýmýzla görüþtüm
hem Alt Komisyon Baþkaný Sayýn Filiz'le görüþtüm,
hâlihazýrdaki o bahsettiði Kayadibi köyündeki vatandaþ
dâhil, onun yakýnlarý -baþka yasalarýn
atýf maddeleriyle- bu yasanýn bütün hükümlerinden istifade
edebiliyor. Ýlaveten, bu þekilde maðdur olan kiþilerin
iþ bulma konusunda bir ayrýcalýklarý da
var. Bunu da, bu bilgi eksikliðini de gidermiþ olalým.
Biraz önce terör konusunda
bir iki aydýnlatýcý ifade etmiþtik. Terörün
arka planýna birkaç cümleyle ýþýk tutmaya devam
edelim. Terörün beslendiði dýþ kaynaklar ve destekler
malum, onlarý geçiyoruz. Ýç boyutlarý: Bunun sosyal
boyutu var, kültürel boyutu var, hukuki boyutu var, ekonomik boyutu
var ve güvenlik boyutu var. Her bir boyutuyla ilgili olarak eþ
zamanlý, planlý, programlý belli çalýþmalarla
ilgili, özellikle birbirini izleyen planlý adýmlarla
bu terörle mücadele etmek mümkün ve bir o kadar da önemli olan husus,
iktidarýyla muhalefetiyle, yöneteni yönetileniyle, milletimiz
ve ülkemiz için olmak kaydýyla, terör söylemini eðer gerçekleþtirebilirsek,
yani birliktelik saðlayabilirsek üstesinden gelmemiz rahatlýkla
mümkündür.
Terör olayýnýn
taraflarý var. Terörist, maþa, arkasýndakiler ve
terörün vurduðu ya insandýr ya mali kaynaktýr veya
siyasi hedeflerdir. Diyarbakýr'da askerî savcýlýk
yaptýðým dönemlerde pek çok nitelikli olayý
soruþturmuþ idim. Buradaki benim dört yýllýk
görev sürem sonunda tespit etmiþ olduðum çok çarpýcý
bir sonucu sizlerle paylaþmayý bir vicdan borcu kabul
ediyorum. O da þu: O dört yýlýn sonunda, bu terörden
kimlerin nasýl beslendiðiyle ilgili bir terör pastasýný
önüme koydum ve dilimledim, bu terörden kimler ne ölçüde istifade
ediyor diye. Dört yýlýn sonunda, dilimlediðim terör
pastasýndan en küçük dilimlerden bir tanesi terör örgütüne
gidiyordu. Pastanýn büyük dilimleri terör örgütüne deðil
baþka yerlere gidiyordu. Bu baþka yerlerle ilgili hususlarý
zaman zaman ifade ediyoruz. Ama, terörün içe dönük besleyen kaynaklarýyla
mücadele edebilmenin bazý temel dayanak noktalarý olduðunu
düþünüyorum.
Terörle mücadele
için haklý olmanýz yetmiyor, haklýlýðýn
yanýnda güçlü olmanýz gerekiyor. Biz mücadelede haklýyýz,
ama güçlülükte yeterince adým atabilmiþ deðiliz,
özellikle dünya kamuoyunda. Zannediyorum dünya kamuoyunda terörle
mücadelede güçlülük noktasýnda Türkiye'nin geleceði
nokta eþittir terör konusunda geleceðimiz noktadýr.
Ülke ekonomisini dört buçuk yýlda 2.500 dolardan 5.500 dolara
taþýmak, satýn alma paritesi itibarýyla
8.500 dolarlara taþýmak, terörle mücadele konusunda
çok ciddi bir adým. Terörün beslendiði ana noktalardan bir
tanesi de fakirliktir.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
RAMAZAN TOPRAK (Devamla)
- Sayýn Baþkan, baðlýyorum.
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Toprak.
RAMAZAN TOPRAK (Devamla)
- Güçlü bir Türkiye, ekonomisi güçlü bir Türkiye, güven ve istikrarý
temin edebilmiþ bir Türkiye, ayný zamanda, terör konusunda
haklýlýðýna ilaveten güçlülüðünü saðlamýþ
bir Türkiye, hem iç hem de dýþ kamuoyunda terörle mücadelede
kesinlikle baþarýlý olacaktýr. Bu tespiti
bir cümleyle sonuçtan okuyalým: "Türkiye'deki güven ve istikrar
ortamýný zedeleyen, ekonomik dengeleri aþaðýya
çeken her türlü söz ve davranýþ Türkiye'yi güçsüz kýlar.
Güçsüz Türkiye, terör karþýsýnda çaresiz Türkiye
demektir. Bu nedenle, liderler, yetki sahipleri, söz sahipleri terörle
ilgili söylemlerinde kesinlikle sorumluluk hissiyle hareket etmeli
-sonuçlarýný ister bilerek ister bilmeyerek olsun- teröre
hizmet edecek söz ve davranýþlardan kesinlikle kaçýnmalýlar."
Sözlerimin sonunda,
terörsüz, huzur ve güvenle dolu bir Türkiye, bir dünya ve bir insanlýk
geleceði dileðiyle, tasarýya destek veren -iktidarýyla
muhalefetiyle- tüm milletvekillerini saygýyla selamlýyorum.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Toprak.
Maddeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
Birleþime
beþ dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.13
ALTINCI OTURUM
Açýlma Saati: 18.26
BAÞKAN: Baþkan Vekili Sadýk YAKUT
KÂTÝP ÜYELER: Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale), Mehmet DANÝÞ
(Çanakkale)
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 114'üncü Birleþiminin
Altýncý Oturumunu açýyorum.
1429 sýra sayýlý
Kanun Teklifi'nin görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Teklifin geçici 1'inci
maddesini okutuyorum:
GEÇÝCÝ
MADDE 1- Bu Kanunun yürürlüðe girdiði tarihte;
a) Görevde bulunan
geçici köy korucularýnýn görevlerine, 18/03/1924 tarihli
ve 442 sayýlý Köy Kanununun bu Kanunla deðiþik
74 üncü maddesine göre belirlenen sayý sýnýrlandýrmasý
nedeniyle son verilemez.
b) Görevde bulunan
ve 55 yaþýný doldurmalarý nedeniyle iliþikleri
kesilecek olan geçici köy korucularýndan, geçici köy korucusu
olarak 10 ila 15 yýl arasýnda hizmeti bulunanlara 5000
gösterge rakamý esas alýnarak 442 sayýlý
Köy Kanununun ek 16 ncý maddesi hükümlerine göre aylýk
baðlanýr. 55 yaþýný doldurmuþ geçici
köy korucularýndan 10 yýldan az hizmeti olanlar ise istekleri
halinde 10 hizmet yýlýný tamamlayýncaya
kadar görevlerinde býrakýlýrlar ve bunlar hakkýnda
da ayný hükümler uygulanýr. 55 yaþýný
doldurmuþ geçici köy korucularýndan 10 yýldan az
hizmeti olup da çalýþmak istemeyenler hakkýnda
ise 442 sayýlý Köy Kanununun ek 17 nci maddesi hükümleri
uygulanýr.
c) Görevde bulunan
ve 55 yaþýný doldurmamýþ olan geçici
köy korucularý istekleri halinde 55 yaþýný
dolduruncaya kadar görevlerinde býrakýlýrlar.
Bu Kanunun yürürlüðe girdiði tarihte 55 yaþýný
doldurmamýþ olanlardan, 55 yaþýný doldurduklarý
tarih itibarýyla 10 yýldan az hizmeti olanlar, 10 hizmet
yýlýný tamamlayýncaya kadar görevlerine
devam edebilirler ve bunlar hakkýnda da (b) bendi hükümleri
uygulanýr.
(b) ve (c) bendi hükümlerinde
belirtilen þartlarý taþýmalarý nedeniyle
442 sayýlý Köy Kanununun ek 16 ncý maddesi hükümlerine
göre aylýk baðlananlara 442 sayýlý Köy Kanununun
ek 17 nci maddesine göre tazminat ödenmez.
Yukarýda belirtilen
hükümlerin uygulanmasý, 442 sayýlý Köy Kanununun
bu Kanunla deðiþik 74 üncü maddesine göre görevlendirmeyi
gerektiren hallerin ortadan kalkmasý durumunda veya idarî
zaruret hallerinde, görevlendirmeye iliþkin ayný usûl
uygulanmak suretiyle, geçici köy korucusu olarak yapýlan
görevlendirmelere son verilebilmesine engel teþkil etmez.
BAÞKAN - Madde
üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna söz isteyen Mevlüt
Aslanoðlu, Malatya Milletvekili… Yok.
Þahsý
adýna söz isteyen Faruk Koca… Yok.
Haluk Koç…
HALUK KOÇ (Samsun) -
Konuþmayacaðým Sayýn Baþkan.
BAÞKAN - Ümmet
Kandoðan, Denizli Milletvekili… Yok.
Mahmut Göksu,
Adýyaman Milletvekili… Yok.
Maddeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
5'inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 5 - Bu Kanun yayýmý
tarihinde yürürlüðe girer.
BAÞKAN - Madde
üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna söz isteyen Osman
Özcan, Antalya Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Özcan. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
CHP GRUBU ADINA OSMAN
ÖZCAN (Antalya) - Sayýn Baþkan, deðerli arkadaþlarým;
hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Öncelikle þunu
belirtmek istiyorum: Bu korucularla ilgili kanun tasarýsýný
Cumhuriyet Halk Partisi desteklemektedir. Onun için, ulusumuza, korucularýmýza
hayýrlý olmasýný diliyorum ve terörsüz
bir Türkiye diliyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
baþlangýçta geçici köy korucu sisteminin uygulandýðý
il sayýsý 13'tü. Bugün, 22 ilde geçici köy korucusu uygulamasý
devam etmektedir. Bu illerde, toplam 66 bine yakýn köy korucusu
kadrosu varken, 57 bin kiþi çalýþtýrýlmaktadýr,
emekli olanlarýn yerine de yenileri atanmamaktadýr.
Þimdi, deðerli
arkadaþlarým, bu kanunu Cumhuriyet Halk Partisi destekliyor
dedim, ancak, çok geç kalýnmýþ bir kanun tasarýsý
ve tam olarak konuþulmuþ bir kanun tasarýsý
deðil. Þimdi, bu, koruculara verilmiþ olan bir lütuf
da deðildir, bir hakkýn, gerçekten, teslimidir.
Deðerli arkadaþlarým,
þimdi, koruculara ait bu kanun tasarýsýný
destekliyoruz dedim de, elbette, biz de bununla ilgili görüþlerimizi
sizinle paylaþmak istiyoruz.
Dört buçuk yýldýr,
AKP Ýktidarý, çeþitli konuþmalarýmýza
raðmen, devamlý dile getirmemize raðmen bu kanun tasarýsýný
Meclise getirmedi. Fakat, seçimler baþladý, hemen kanun
tasarýlarý Meclise gelmeye baþladý. Gerçekten,
bu, toplumumuzda yadýrganan bir durum olmuþtur.
Sýrf bu deðil,
geçici iþçilerde de aynýsý yapýlmýþtýr.
Altý ayý dolduranlar kadroya alýnmýþtýr,
beþ buçuk ay çalýþan kadroya alýnmamýþtýr.
Ama, bu iþçiler çalýþmak istemedi de mi kadroya
alýnmadý? Devlet tarafýndan, çeþitli ilgililer
tarafýndan dört ay çalýþtýrýldý,
beþ buçuk ay çalýþtýrýldý, gönderildi.
Biz de, iþte, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bunun haksýzlýðýný
gidermek için Anayasa Mahkemesine baþvurduk. Ýnþallah,
Anayasa Mahkemesi, bu geçici iþçileri de kadroya alacaktýr
diye düþünüyorum.
Þimdi, deðerli
arkadaþlarým, dünyanýn hiçbir ülkesinde, hatta
kabilelerde, aþiretlerde bile köy koruculuðu sistemi gibi
güvencesiz, geleceði belirsiz, istenildiði zaman kovulan
bir sistem daha yoktur. Devlet, çalýþtýrdýðý
korucularýn -yirmi iki yýldýr çalýþtýrýyor-
sigortasýný yapmýyor, saðlýk güvencesinden
yoksun, kaçak adam çalýþtýrýyor. Hâlbuki,
iþ adamlarýmýz sigortasýz bir iþçi çalýþtýrdýðý
zaman, hemen, hakkýnda takibat açýlarak cezalandýrýlýyor.
Yine de çok teþekkür ediyorum bu kanun teklifini gönderenlere,
çalýþanlara, bunu hazýrlayanlara; geç de olsa,
gelmesi sevindirici bir durum yaratmýþtýr.
Deðerli arkadaþlarým,
korucularýn sýkýntýlarýný ancak
yaþayanlar bilir. Bir operasyonda ön sýralarda gönderilenler
koruculardýr; operasyon olmadýðý zamanlarda
da geride çalýþtýrýlan, her yerde çalýþtýrýlan,
hor görülen de yine koruculardýr. Bunlardan 1.357 tanesi
þehit olmuþtur. Bu koruculuk kanununu beðenmeyebilirsiniz;
o, ayrý bir konu, ama devlet olarak ülkenin bölünmez bütünlüðünün
korunmasýnda görev almýþ insanlara, vatandaþlarýmýza
görev vermiþsen onlarýn adam gibi yaþamasýný,
sigortalý olmasýný, emekli olmasýný
saðlamak da devletin görevidir diye düþünüyorum.
Þimdi, biz, deðerli
arkadaþlarýmýzla Bingöl'e gittik, orada korucularla
toplantý yaptýk. Deðerli arkadaþlarým,
korucularýn söylediklerini dinlediðimiz zaman tüylerimiz
diken diken oldu. Yani, gerçekten, bunlarýn adam yerine konulmasý
lazým. Bu eksiklik bugün gideriliyor. Köy korucularý
ile korucu baþlarýnýn özlük haklarýnýn
düzenlenmesiyle ilgili yönetmelik için altý ay müsaade isteniyor.
Ben, bu altý ayýn çok olduðunu düþünüyorum. Bakanlar
Kurulunda altý ay beklemeden, bu yönetmeliðin kýsa
dönemde çýkarýlmasýný istiyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
Hükûmetin terör konusundaki tutum ve davranýþýndan
halkýmýzýn memnun olmadýðýný
söylemek istiyorum, kusura bakmayýn. Gezdiðimiz yerlerde,
þehit cenazelerinde olan olaylarý hatýrlýyorsunuz.
Çünkü, artýk, halkýmýz boþ laflardan
býkmýþtýr, boþ laflardan býkmýþtýr.
Terörü baþka bir devletin bitirmesini beklemek acizliktir.
Bütün, sýfýr
terörle bu AKP, hükûmeti devraldý. Bugünkü durumu
açýklayarak huzuru da bozmak istemiyorum. Siz, bunlarýn
hepsini biliyorsunuz.
Þimdi, deðerli
arkadaþlarým, dünyada insan haklarý savunuculuðuna
soyunan, demokrasi havarisi olan bazý devletler vardýr.
Bu devletleri bilirsiniz siz. Terörü besleyen onlardýr. Avrupa
Birliði ülkelerinin birçoðu terörü bizzat desteklemektedir.
Çünkü, terörden bunlarýn menfaatleri vardýr. Neleri
vardýr: Eroin kaçakçýlýðýndan istifadeleri
vardýr, silah kaçakçýlýðýndan istifadeleri
vardýr, akaryakýt kaçakçýlýðýndan
menfaatleri vardýr, kara para aklamadan menfaatleri vardýr.
Onun için, bu, bazý demokrasi havarisi devletler terörü desteklemektedir.
Ayný zamanda,
terörün bitirilmesi aktörlüðüne soyunan, büyük bildiðimiz
devletler de terörün baþ destekçisidirler. Çünkü, yakalanan
silahlar onlarýn silahlarýdýr. Þimdi, bunun
için açýkça vaziyet almamýz gerekir.
Þimdi, kurda sormuþlar:
"Boynun niçin kalýn?" demiþler. "Kendi
iþimi kendim görürüm." demiþ. Öyleyse, kendi iþimizi
kendimiz görelim. Bunu baþkasýna havale ederek, onlara
af çýkararak, arkasýný sývazlayarak bu
iþin çözüleceðini sanmak, gerçekten saflýktýr.
Bunu hepimizin bilmesi lazým. Sizin de zaten, ayný benim
gibi düþündüðünüze inanýyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
þimdi, vatandaþlarýmýzýn güvenliðini
temin etmek devletimizin borcu. Onun için, köy koruculuðu kalýcý
hâle getirilmeden, mevcut korucularýmýz her türlü sosyal
ve ekonomik haklarýna kavuþturularak bu sorunu çözmek
zorundayýz.
Þimdi, bunun için
de yeniden korucu almaya gerek yoktur. Ben, þahsen, yeniden koruculuðun
tesis edilmesine taraftar birisi deðilim, ama devletin, çalýþtýrdýðý,
vatanýn bölünmez bütünlüðü için çalýþan koruculara
her türlü sosyal haklarý vermesi de ana görevidir.
Bu duygularla, bu kanunumuzun
halkýmýza, korucularýmýza, milletimize
hayýrlý olmasýný diliyorum.
Hepinize saygýlar,
sevgiler sunuyorum. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Özcan.
Madde üzerinde Anavatan
Partisi Grubu adýna söz isteyen Ýbrahim Özdoðan, Erzurum
Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Özdoðan. (Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
ANAVATAN PARTÝSÝ
GRUBU ADINA ÝBRAHÝM ÖZDOÐAN (Erzurum) - Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekili arkadaþlarým;
1429 sýra sayýlý Köy Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifi üzerinde Anavatan Partisi
Grubu adýna 5'inci maddede söz aldým. Yüce heyetinizi
saygýyla selamlýyorum.
BAÞKAN - Sayýn
Özdoðan, 5'inci madde.
ÝBRAHÝM
ÖZDOÐAN (Devamla) - 5'inci madde söyledim efendim, 5'inci madde
söyledim zaten.
Deðerli arkadaþlarým,
Türkiye, hakikaten, dünyanýn önemli, hassas bir bölgesinde,
jeopolitik olarak hassas bir bölgesinde olduðu için, tarih boyunca
bütün devletler tarafýndan tehdit edilmiþtir ve terör
tehlikelerinin baþladýðý yýllardan itibaren
de hep tehdit altýnda olmuþtur. Bu tehditlerin birisi
de, hakikaten, 1984 senesinde, o zaman, Anavatan Partisi iktidarý
zamanýnda teröristlerin, vatan bölücü teröristlerin Eruh
baskýnýyla bu terör tehlikesi baþlamýþ.
Dolayýsýyla, o zaman Baþbakanýmýz
olan merhum, ayný zamanda 8'inci Cumhurbaþkanýmýz
Turgut Özal tarafýndan, onun deha seviyesindeki zekâsý
tarafýndan geçici köy koruculuðu sistemi getirilmiþ.
Tarihi kaç? 26/03/1985 tarihli bir yasayla Köy Kanunu'nda deðiþiklik
yapýlarak. Hakikaten, güvenlik güçlerimizin, askerî birliklerimizin
ulaþamadýðý veya zamanýnda ulaþamadýðý
bölgelerde, geçici köy korucularýmýz büyük kahramanlýklar
göstererek, vatanýn birliðinin ve bütünlüðünün korunmasýnda
çok önemli vazifeler ifa etmiþlerdir. Kendilerine, hakikaten,
millet olarak, mutlaka, minnet duygularý içerisinde olmamýz
gerekmektedir.
1985 tarihinde
çýkarýlan bu Yasa, geçici köy koruculuðu sistemi
yasasý, ayný zamanda, bölge insanýnda var olan,
vatanýna ve topraðýna baðlýlýk duygusunun,
sevgi duygusunun, ayný zamanda, bu sistemle, topraklarýný
ve vatanýný savunma sistemiyle de, bu vatan ve toprak
sevgisinin geliþmesinde, perçinleþmesinde çok önemli
yararlarý da olmuþtur.
Geldiðimiz nokta
itibarýyla, 65.809 kadro olmasýna raðmen, geçici
köy koruculuðu sisteminde bugüne kadar -þu anda dolu
olan- 57.246 kiþidir ve bu insanlar, net aylýk olarak, bugüne
kadar, geçen yýl yaptýðýmýz yenileme
ile 395 YTL maaþ almaktadýrlar deðerli arkadaþlarým.
Çok önemli vatan savunmasýnda bulunmuþlar ve geçici köy
korucularý bugüne kadar 1.357 þehit vermiþlerdir.
Burada "þehitlik" ibaresini, tabirini kullanýrken,
ayný zamanda bir hissiyatýmýzý da Anavatan
Partisi olarak dile getirmek istiyoruz.
Deðerli arkadaþlar,
þehitlik, inançlarýmýzda tabii ki, önemli, yüce
bir mertebedir, fakat, biz, ayný zamanda, vatan savunmasýnda
þehit olan geçici köy korucularýmýza resmî olarak
da "þehitlik" rütbesinin verilmesi ve yaralananlara
"gazilik" rütbesinin verilmesini de istiyoruz deðerli
arkadaþlar.
Deðerli arkadaþlar,
bu tasarýya göre… Ve ayný zamanda þunu da belirtmek
istiyorum: 22 bin gönüllü köy korucusu, maalesef, bu teklifin
dýþýnda kalmýþtýr. Mutlaka, bu 22
bin gönüllü köy korucusunu da -þimdi zaman geçti- inþallah,
ileride, iktidarýmýzda, Anavatan Partisinin iktidarýnda
kendilerini, mutlaka, bu kapsamýn içine almak istiyoruz.
Bu teklif noksanlýklarla
doludur deðerli arkadaþlar. Biz, bir buçuk-iki sene evvel,
baþta Mardin Milletvekilimiz Sayýn Muharrem Doðan
olmak üzere Anavatan Partisi Grubu milletvekillerinin imzasýyla
bir yasa teklifi vermiþtik, bir kanun teklifi vermiþtik
ve daha kapsamlý olmasýný istemiþtik sosyal
haklarý bakýmýndan, özlük haklarý bakýmýndan,
fakat, maalesef bu olmadý. Ýnþallah, iktidarýmýz
döneminde, bu kahraman insanlarýn tam olarak özlük haklarýna
kavuþmasý için gerekli düzenlemeyi yapacaðýmýzdan
hiç þüpheniz olmasýn.
Bu tasarýnýn
diðer eksik bir tarafý da geçmiþe yönelik deðildir.
Deðerli arkadaþlarým,
bugüne kadar geçici köy korucularýndan -az önce rakamýný
ifade ettik- binlercesi þehit oldu, binlercesi yaralandý,
fakat maalesef, bunlar yararlandýrýlmýyor; mutlaka,
bu deðerli insanlarýn da yararlandýrýlmasý
gerekmektedir.
Deðerli arkadaþlar,
terör, önümüzdeki yýllarda da baþýmýzýn
belasý olmaya devam edecektir. Dolayýsýyla, biz
milletçe, iktidarýyla, muhalefetiyle, hiçbir istismara tabi
tutmadan terörü önlemek mecburiyetindeyiz. Türkiye Cumhuriyeti
devletinin, büyük Türk milletinin birliðine ve beraberliðine
göz dikmiþ devletler sürekli olacaktýr. Dolayýsýyla,
uyanýk bulunmak mecburiyetindeyiz deðerli arkadaþlarým.
Bu vesileyle, terör
hakkýnda birkaç fikrî noktada konuþmak istiyorum.
Deðerli arkadaþlar,
bugün ülkemize hâkim olan algýlamaya göre, terör, sadece Türkiye'nin
deðil, Orta Doðu'nun deðil, tüm dünyanýn sorunudur.
Bu perspektife dayanarak diyoruz ki, terör, dünyanýn öbür
ucunda bir ülkede herhangi bir insanýn canýný yaksa,
biz onunla da mücadele etmek mecburiyetindeyiz. Bizim, terörle mücadelemizde
de diðer dünya devletlerinin destek olmasýný, elbette,
beklememiz hakkýmýzdýr. Ancak terör bu þekilde
yok edilebilir. Çünkü, bugün terör global hâle gelmiþtir ve global
olarak terörle mücadele etmek mecburiyetindeyiz.
Bir ülke mücadele
ederken, diðer bir ülkenin desteklediði terörist bir oluþum,
varlýðýný sürdürmeye ve yeni yýkýmlara
neden olmaya, elbette ki, devam eder. Bu yaklaþýma
kâðýt üzerinde baktýðýnýz zaman, etkileyici
bir vizyonun parçasýymýþ gibi duruyor. Oldukça yapýcý
ve kulaða hoþ geliyor. Doðal olarak, bu yaklaþým,
son dönemde siyasiler arasýnda pek bir moda oldu. Diðer taraftan
bakýyorsunuz, "Biz, bu iþi Avrupa Birliði ülkeleriyle,
Amerika'yla iþbirliði hâlinde en yapýcý ve makul
yolla halledeceðiz." diyor. Biz, bu fikre de katýlýyoruz,
fakat, dikkatli olmak mecburiyetindeyiz.
Dünya, uzun senelerdir
terörle yatýp terörle kalkýyor. En alakasýz insanlar
bile amatör bir terörle mücadele uzmaný olabilecek kadar
bilgi sahibi, dünyada televizyon izleyen herkes bu iþleri biliyormuþ
gibi bir havaya bürünüyor. Gazete okuyan herkes terör uzmaný. Sokaklarda
yürüyüp diðer insanlarla konuþan herkes terör uzmaný
kesildi. Peki, nedir herkesin bildiði bu terör gerçeði? Deðerli
arkadaþlar, o gerçek þudur: 1930'lu yýllarýn
ortasýnda terör konusunda ilk kez kapsamlý biçimde gündeme
geldiðinde Cemiyet-i Akvam, yani, bugünün Birleþmiþ
Milletleri, kesinleþmiþ tek bir terör tanýmý
kabul etti. O tanýmla, Birleþmiþ Milletlerce tanýnan
ülkelerin devlet baþkanlarýna suikast düzenlenmesinin
kesinlikle terörist eylem olduðu kanaatine varýldý.
O günden bu güne dünya devletleri terörizm üzerine kesin bir tanýmlama
yapýp, kapsamlý ve saðlam bir kriter de koyabilmiþ
deðillerdir. Terörle mücadelede kriter koyacak, baðlayýcýlýk
getirecek bir kriter mevcut deðil. Bakýyorsunuz, sivillerin
öldüðü bazý eylemleri, bazý ülkeler, hâlâ baðýmsýzlýk
mücadelesi kapsamýnda deðerlendiriyor ve destek veriyor.
Oysa, eylemin gerçekleþtiði ülkenin hükûmeti, bunu
"terörizm" olarak niteliyor ve destek bulamamaktan yakýnýyor.
Bu mecrada yürüyen binlerce tartýþma sonuçlanmadan öylece
kalýyor.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Sayýn
Özdoðan, lütfen toparlayýn.
ÝBRAHÝM
ÖZDOÐAN (Devamla) - Teþekkür ederim Sayýn Baþkaným.
Birleþmiþ Milletler, hâlâ, bu
konuda, tartýþma götürmez, somut, belirleyici ve
baðlayýcý kriterler koymuþ deðil. Bakýn,
araþtýrýn, yargý bildiren tek cümleye rastlamayacaksýnýz.
Yani, bizim hükûmet, bizim bazý muhalefet unsurlarý, terörle
mücadeleyi, Avrupa Birliðinin, ABD'nin desteðine ve görüþlerine
açýyor ama, ortada hiçbir kriter yok. Peki, kriter yoksa, siz nasýl
bunu terör olarak kabul ettirip destek alacaksýnýz?
Ýþte, dananýn kuyruðunun koptuðu nokta budur
deðerli arkadaþlar.
Yakýn geçmiþte, Sayýn
Baþbakan, ABD Baþkanýyla görüþmüþtü. Görüþmenin
neticesinde ne oldu? Üç yýldýr, dört yýldýr
her konuþtuðunda terörden baþka þeyden bahsetmeyen
Bush, Türkiye için, Türk halkýnýn selameti için, tek bir
cümle kurup da "PKK terörist örgüttür" diyemedi; dediyse,
deðerli arkadaþlar, bunu belgelememiz lazým.
Deðerli arkadaþlar, bütün kriminologlarýn,
terörle mücadele uzmanlarýnýn üzerinde durduðu
tek bir þey var: Terörist, derinlemesine ideolojik düþünen
insandýr. Teröristin saplantýlarý vardýr,
kafasý karýþýktýr, vicdaný net
deðildir ve bunu da bastýrýr deðerli arkadaþlar.
Böyle bir profille baþ edebilmenin tek yolu vardýr: Teröristin
önüne iki seçenek koyacaksýnýz. Barýþý
seçerse, legal mücadeleyi seçerse, samimiyetinden eminseniz, büyüklüðünü
ona göstereceksiniz. Hoþgörü hâkim olur, ama adaletle birlikte,
yapan yaptýðýnýn cezasýný çekmek
kaydýyla. Yok, eðer, silahlý mücadelede diretirse
ya da devletle eþit þartlarda pazarlýk yapmaya kalkarsa,
iþte, o zaman çatýþmanýn diliyle konuþur.
Suçluyu sistematik olarak cezalandýrýrsanýz,
dünyanýn geri kalaný da mücadelenizi gerekçeleriyle
açýklar.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Sayýn
Özdoðan, teþekkür ediyorum.
ÝBRAHÝM ÖZDOÐAN (Devamla)
- Hemen bitiriyorum efendim.
BAÞKAN - Sayýn Özdoðan,
lütfen… Süre veriyorum. Ek sürede teþekkür edeceksiniz, toparlamak
için veriyorum.
ÝBRAHÝM
ÖZDOÐAN (Devamla) - Toparlamak için… Teþekkür edeceðim
efendim.
BAÞKAN - Lütfen…
Kullandýnýz iki dakikalýk süreyi de.
ÝBRAHÝM
ÖZDOÐAN (Devamla) - Teþekkür ediyorum Sayýn Baþkaným.
Sadece bir noktayý
açýklamak istiyorum: Deðerli arkadaþlar, Ýspanya
Baþbakaný iktidara geldiði zaman bir þey demiþti:
"Ben teröristlerin liderleriyle görüþerek bu terörizmi
durduracaðým." Fakat, geldiði nokta itibarýyla
bunu baþaramadý ve birkaç ay önce halkýndan özür
diledi.
Þunu demek istiyorum: Terörizmin
ve teröristin, teröristlerin vicdaný yoktur, inancý
yoktur, Allah korkusu yoktur, insan deðildir. Dolayýsýyla,
biz de terörle en büyük mücadeleyi, tabii ki sosyal ve ekonomik
þartlarý da beraberinde getirerek silahla yapmak mecburiyetindeyiz,
terörizmin ve teröristlerin kafasýný yýlan gibi
ezmek mecburiyetindeyiz.
Hepinizi saygýyla selamlýyorum.
BAÞKAN - Teþekkür ediyorum
Sayýn Özdoðan.
Maddeyi oylarýnýza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
6'ncý maddeyi
okutuyorum:
MADDE 6- Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
BAÞKAN - Söz talebi?
Yok.
Maddeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
Teklifin tümünün oylanmasýndan
önce, Ýç Tüzük'ün 86'ncý maddesi gereðince oyunun rengini
belli etmek üzere ve lehte olmak üzere söz isteyen Hamza Albayrak,
Amasya Milletvekili.
Buyurun Sayýn Albayrak.
HAMZA ALBAYRAK (Amasya) - Sayýn
Baþkan, deðerli arkadaþlar; görüþülmekte olan
1429 sýra sayýlý Kanun Teklifi'yle ilgili olarak,
oyumun rengini belirtmek üzere, lehte söz almýþ bulunuyorum.
Hepinizi sevgi ve saygýyla selamlýyorum.
Sayýn Baþkan, deðerli arkadaþlar;
Türkiye Cumhuriyeti, 1984 yýlýndan beri terör belasýndan
çok çekmiþtir, hâlen çekmeye de devam etmektedir. Özellikle, NATO'nun
çok verimli üyelerinden bir tanesi olan Türkiye, canýyla, malýyla
NATO'ya karþýn görevlerini eksiksiz olarak yerine getirmesine
raðmen, ne gariptir ki, 2001 yýlýnda Amerika Birleþik
Devletleri'nde ikiz kulelerin bombalanmasýný müteakip,
hemen, ekim ayý içerisinde Washington Anlaþmasý
ile NATO Kanunu'nun 5'inci maddesinde deðiþiklik yapýlarak,
terör, NATO'nun asli görevleri arasýna alýnmýþtýr.
Bir hususu dikkatlerinize arz etmek
istiyorum deðerli arkadaþlar. 1984 yýlýndan
beri, özellikle PKK terörüyle ilgili olarak 40 binin üzerinde can
kaybetmiþ, þehit vermiþ, 200 milyar dolar üzerinde para
harcamýþ, NATO'nun en sadýk müttefiki olan, canýyla,
parasýyla, her þeyiyle NATO'ya karþýn görevini
eksiksiz yerine getiren Türkiye'nin, terörden çektiði sýkýntýlarý,
Amerika Birleþik Devletleri, ikiz kulelerin bombalanmasýna
kadar aklýndan dahi geçirmemiþtir. Bir toplantýda
NATO yetkililerine konuyu ilettiðimde þu cevabý
vermiþlerdir: "Efendim, Türkiye, NATO gündemine terörün
alýnmasý için bizden resmî bir talepte bulunmadý."
Çok garibime gitti deðerli arkadaþlar. Bir ülke olarak terörden
çok çekiyorsunuz, ama, terörün NATO görevleri kapsamýna
alýnmasý için resmî bir talepte bulunmuyorsunuz. Bunu,
Þubat 2005 yýlý içerisinde, yine terörle ilgili
bir yasa görüþülürken, sözlü soru olarak Millî Savunma Bakanlýðýmýza
ilettim.
1) NATO'nun daimî müttefiki olarak Türkiye,
hakikaten, terörle ilgili olarak NATO nezdinde gerekli giriþimlerde
bulunmuþ mudur?
2) NATO, herhangi bir müstehlik malzeme,
giyim ya da tüketim malzemesini Türkiye'den almýþ
mýdýr? Bütçesinde böyle bir kalem var mýdýr?
Ne gariptir ki, Türkiye, NATO nezdinde,
terörün asli görevlerine alýnmasý noktasýnda
resmî bir talepte bulunmamýþ, NATO, günümüze kadar da
Türkiye'den herhangi bir tüketim malzemesi almamýþtýr.
Deðerli arkadaþlar, bugün bile,
dýþ dünyada NATO müttefikleri arasýnda
PKK'yý terör örgütü olarak tanýyan ülkelerin sayýsý,
maalesef, onu bulmamaktadýr. Bu, çok acýdýr. Avrupa
Birliði ülkeleri arasýnda da yine PKK'yý terör örgütü
olarak tanýyanlar, maalesef, bir elin iki parmaðý kadar
deðildir.
Bir þeyi dikkatlerinize arz etmek
istiyorum deðerli arkadaþlar: Þu anda görüþülmekte
olan yasa gerçekten güzel bir yasa. Ancak, hapishaneye ve çalýþanlarýna
yatýrým yapmak yerine, insana yatýrým yapmak
daha evla deðil midir? Terörü kurutmak için gerekli giriþimlerde
bulunmak daha öncelikli deðil midir hem içte ve hem
dýþta?
Bakýnýz, terör, üç þeyden
kaynak bulur:
1) Lojistik destek.
2) Cephesi.
3) Konuþlandýðý
mekân.
Lojistik desteði siyasi ve ekonomik
olarak tefrik etmek mümkün, tadat etmek mümkün. Hangi ülkeler teröre
destek veriyor, siyasi olarak, ekonomik olarak, uyuþturucusuyla,
kaçakçýlýðýyla, vesairesiyle? Lojistik destek
olarak da yine, bunun dýþýnda, PKK'ya, özellikle...
Özellikle, deðerli arkadaþlar,
cephe noktasý PKK'nýn belli. Cephede, karþýsýnda
terörün, Türkiye var. Konuþlandýðý yer belli,
yoðunluk olarak Kuzey Irak, Kandil Daðlarý, vesaire,
ama, ben þimdi soruyorum: Terör belasýnýn üst seviye
yöneticilerinin konuþlanmadýðý hangi dost
ve müttefik ülke var Allah aþkýna? Hangi Avrupa Birliði
ülkesinde PKK'nýn büyüklerine destek verilmiyor lojistik
destek olarak?
Deðerli Baþkaným, deðerli
arkadaþlar; PKK'yla, terörle mücadele için elbette ki, korucularý
destekleyelim, ama, lütfen, lojistik desteðine, konuþlandýðý
mekânlara ve…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafýndan
kapatýldý)
BAÞKAN - Sayýn Albayrak, lütfen
toparlar mýsýnýz.
HAMZA ALBAYRAK (Devamla) - Toparlýyorum
Sayýn Baþkaným.
…cephesine de gerekli
ihtimamý, özeni göstermek durumundayýz.
Ben, bu kanunun özellikle köy korucularýmýza
sosyal açýdan bir destek getireceði kanaatiyle, oyumun rengini
lehte olarak belirtiyorum, ama, tekrar yüce Meclisin, PKK terörünün,
lojistik, cephe ve konuþlanma noktasýna dýþ
ülkeler nezdinde daha giriþimci bir ruhla olaya müdahil olmasýný
istiyorum ve özellikle NATO ve Avrupa Birliði ülkelerinden,
PKK'yý terör örgütü olarak bir an önce tanýmasýný
temenni ediyorum.
Hepinizi sevgi ve saygýyla selamlýyor,
teþekkür ediyorum.
BAÞKAN - Teþekkür ediyorum
Sayýn Albayrak.
Teklifin tümü
açýk oylamaya tabidir.
Açýk oylamanýn
þekli hakkýnda Genel Kurulun kararýný alacaðým.
Açýk oylamanýn
elektronik oylama cihazýyla yapýlmasýný
oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiþtir.
Oylama için üç dakika
süre vereceðim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin
teknik personelden yardým istemelerini, bu yardýma
raðmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy pusulalarýný,
oylama için öngörülen üç dakikalýk süre içerisinde Baþkanlýða
ulaþtýrmalarýný rica ediyorum.
Ayrýca, vekâleten oy kullanacak
sayýn bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandýðýný,
oyunun rengini ve kendisini ad ve soyadýyla imzasýný
da taþýyan oy pusulasýný, yine, oylama için
öngörülen üç dakikalýk süre içerisinde Baþkanlýða
ulaþtýrmalarýný rica ediyorum.
Oylama iþlemini
baþlatýyorum.
(Elektronik cihazla
oylama yapýldý)
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, Bitlis Milletvekili Abdurrahim Aksoy ve
Þýrnak Milletvekili Ýbrahim Hakký Birlik;
Mardin Milletvekili Muharrem Doðan ve 17 Milletvekili ile Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoðlu'nun Köy Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun Tekliflerinin açýk oylama
sonucunu açýklýyorum:
Kullanýlan oy
sayýsý : 268
Kabul : 268 (x)
Böylece, teklif kabul
edilmiþ ve kanunlaþmýþtýr.
6'ncý sýrada
yer alan, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðünün Teþkilat ve Görevleri
Hakkýnda Kanunda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Ýliþkin Kanun Tasarýsý ile Millî Eðitim,
Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu'nun görüþmelerine
baþlayacaðýz.
6.- Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðünün
Teþkilat ve Görevleri Hakkýnda Kanunda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Ýliþkin Kanun Tasarýsý
ile Millî Eðitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/1360)
(S. Sayýsý: 1427) (xx)
BAÞKAN - Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu,
1427 sýra sayýsýyla bastýrýlýp
daðýtýlmýþtýr.
Tasarýnýn
tümü üzerinde AK Parti Grubu adýna söz isteyen Mustafa
Ilýcalý, Erzurum Milletvekili.
Sayýn Ilýcalý,
buyurun. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
AK PARTÝ GRUBU
ADINA MUSTAFA ILICALI (Erzurum) - Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; önce hepinizi saygýlarýmla selamlýyorum.
Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüðünün Teþkilat ve Görevleri Hakkýnda Kanunda
Deðiþiklik Yapýlmasýna Ýliþkin Kanun
Tasarýsý üzerinde AK Parti Grubu adýna söz almýþ
bulunuyorum.
Burada fazla zamanýnýzý
almadan bazý önemli hususlarý sizlerle paylaþmak
istiyorum. Bu tasarý, bazý çok önemli hususlarý
içeriyor. Bir çerçeve tasarý. Bunlardan bir tanesi de, en önemlilerinden
biri de Erzurum'da 2011'de yapýlacak olan Üniversite
Kýþ Oyunlarýyla ilgili düzenlemedir.
Bildiðiniz gibi,
16 Ocak 2007 tarihinde Torino'da yapýlan karar toplantýsýnda,
Uluslararasý Üniversite Spor Oyunlarý Federasyonu,
2011 Üniversite Kýþ Oyunlarýnýn Erzurum'da
yapýlmasýna karar vermiþtir. Bu, Erzurum'umuz
için, bölgemiz için tarihî bir karardýr, çok önemlidir.
Bu manada da bu karar toplantýsýnda
tabii bizzat çok destek veren Hükûmetimize, Baþbakanýmýza,
karar toplantýsýnda da Hükûmetimizi temsilen bizlerle
beraber olan Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýmýz
Sayýn Mehmet Ali Þahin'e, tüm Erzurumlular ve bölgemiz
adýna teþekkür ve þükraný bir borç biliyorum.
Özellikle ana muhalefetimizin dikkatini
çekmek istiyorum. Biraz önceki, Köy Kanunu'nda deðiþiklik
yapýlmasýna ait kanunda, Cumhuriyet Halk Partisinin
Deðerli Sözcüsü, özellikle bölgesel kalkýnmýþlýk
farkýna vurgu yaptý ve bu bölgesel kalkýnmýþlýk
farkýnýn kaldýrýlmasý yönünde, çok
-benim de altýna imza atacaðým- güzel cümleler kurdu.
Ýþte, bu bölgesel kalkýnmýþlýk
farkýnýn ortadan kaldýrýlmasý için
en önemli husus, bölgemizdeki kýþ turizmi potansiyelinin
harekete geçirilmesidir. Bildiðiniz gibi, Erzurum Palandöken
Daðlarý,
(x)
Açýk oylama kesin sonuçlarýný gösteren tablo
tutanaðýn sonuna eklidir.
(xx)
1427 S. Sayýlý Basmayazý tutanaða eklidir.
Avrupa'daki Alplerden çok daha yüksek
bir potansiyele sahiptir. Yani, rakým itibarýyla 1.900
metreyi aþmýþ olmasý, bunun yanýnda
pistlerin uzunluðu… Diðer taraftan sadece Erzurum olarak deðil,
Sarýkamýþ olarak, Erzincan olarak, Aðrý
olarak, tüm Doðu Anadolu olarak çok büyük bir potansiyelimiz vardýr,
ama bu potansiyelimizin harekete geçirilmesi için de büyük desteðe
ihtiyaç vardý. Ýþte, bu desteklerden en önemlisi,
niye iþte Fransa Alplerine, Ýsviçre'ye, Ýtalya'ya,
Almanya'ya senede 160 bin kiþi gidiyor, Türkiye'den binlerce
gidiyor? Bizim bu potansiyelimizin harekete geçirilmesi için de
birtakým somut adýmlar gerekiyordu. Bu manada da biz zaten
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki Doðu Anadolu, Güneydoðu
Anadolu milletvekilleriyle, ticaret odasýyla beraber yürüttüðümüz
bir projemiz vardý. O projemizin esas amacý, 2018
Kýþ Olimpiyatlarýdýr, ama bu olimpiyatlarý
almak için bazý tesislere ihtiyacýmýz olduðu
da açýk bir gerçekti. Bu manada da bu Üniversite Kýþ
Oyunlarýnýn alýnmýþ olmasý, çok
önemli adým olmuþtur.
Deðerli milletvekilleri, Erzurum'da
yapýlan Erzurum Kongresi, ülkemizin kurtuluþu
açýsýndan son derece önemli bir adýmdýr. Burada
sizinle þunu paylaþmak istiyorum: Aradan geçen seksen sekiz
yýl sonra, bu oyunlar da bölgemizin ekonomik kalkýnmasý
açýsýndan çok önemli bir adým olacaktýr. Gerçekten,
bu oyunlarýn alýnmasýnda bölgemize önemli yatýrýmlar
gelecektir -burada fazla zamanýnýzý almamak
için bunlarý söylemiyorum- çok sayýda tesis yapýlacaktýr,
yaklaþýk 300 trilyonluk bir yatýrým olacaktýr.
Bunun haricinde, tabii, bölge cazibe merkezi hâline gelmiþtir;
yabancý yatýrýmcýlar, her gün yeni bir yatýrýmcý
gelmektedir, medyanýn gözü, artýk, yani dünyada Erzurum
Palandöken tanýnmýþtýr.
Biliyorsunuz, potansiyel
olmasý önemli deðil, onun deðerlendirilmesi ve tanýtýlmasý
çok önemlidir. Biliyorum ki, burada da iktidarýyla muhalefetiyle
bu yasaya verilecek destekle, Gençlik Spor Genel Müdürlüðümüzün
önü açýlacak. Hazýrlýk düzenleme kurulunun
oluþturulmasý, ilave ödeneklerin saðlanmasý
sayesinde bölgemizde önemli geliþmeler olacaktýr.
Tabii, bunun haricinde
de en önemli þey bu oyunlarda sporcu potansiyelidir. Sporcu potansiyelimizin
artýrýlmasý yönünde de 2011'de sadece Üniversite
Kýþ Oyunlarýnýn yapýlmasý deðil,
þampiyon sporcular da çýkarmamýz lazým. Bu
manada da inþallah Hükûmetimiz destek verecektir. Özellikle
Millî Eðitim Bakanlýðýmýzýn YÖK'le yapacaðý
iþ birliði içerisinde, bugün lisede okuyan öðrencilerimize
üniversitede kýþ sporlarýyla ilgili lisanslý
sporcu olmalarý için, bu þampiyonada, bu yarýþmalarda
þampiyonluk kazanabilmeleri için birtakým kolaylýklar
getirmesi lazým.
Zamanýnýzý
almadan, burada Millî Eðitim Bakanlýðýna, YÖK'e
sunduðum öneriler var. Ýnþallah, bunlar da hayata geçecektir
ve tüm bu geliþmelerle beraber, inþallah, bölgemiz, sadece
2011'de Üniversite Kýþ Oyunlarýnýn yapýlmýþ
olduðu bir il olmayacaktýr. Bölgenin tüm illeriyle beraber
kýþ potansiyelinin geliþtirilmesi yönünde yapýlan
bu tesisler süreklilik arz edecek, yabancý yatýrýmcýlar
-ülkemizin bir cazibe merkezi olmasý, zaten çok muazzam bir
yabancý sermaye var- bölgemize de gelecektir ve bölge kalkýnmasý
açýsýndan, bölgesel kalkýnmýþlýðýn
ortadan kalkmasý açýsýndan önemli bir mesafe elde
edeceðiz.
Konuþacaðým
çok þey var, ama zamanýnýzý fazla almak istemiyorum.
Bu vesileyle, tekrar, böyle, hem bu oyunlarýn
alýnmasýnda bize destek olan hem de bu tasarýyý
bir an önce Meclise getiren Sayýn Baþbakanýmýz
Recep Tayyip Erdoðan Bey'e, Baþbakan Yardýmcýmýz
Mehmet Ali Þahin Bey'e, tüm Hükûmet üyelerine, burada destek verecek
olan ana muhalefete, iktidara, diðer muhalefete, herkese
þahsým ve bölgem -sadece Erzurum demiyorum, bölgem
açýsýndan önemli- tüm bölgem adýna teþekkür
ve þükranlarýmý sunuyor, hepinizi saygýlarýmla
selamlýyorum. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Hayýrlý akþamlar diliyorum.
BAÞKAN - Teþekkür ediyorum
Sayýn Ilýcalý.
Tasarýnýn
tümü üzerinde Anavatan Partisi Grubu adýna söz isteyen Dursun
Akdemir, Iðdýr Milletvekili.
Sayýn Akdemir,
buyurun. (Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
ANAVATAN PARTÝSÝ
GRUBU ADINA DURSUN AKDEMÝR (Iðdýr) - Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðünün
Teþkilat ve Görevleri Hakkýnda Kanunda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Ýliþkin Kanun Tasarýsý
ve Millî Eðitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu üzerinde
Anavatan Partisi Grubu adýna söz almýþ bulunmaktayým.
Sözlerime baþlamadan önce, yüce Meclisi ve siz deðerli
milletvekili arkadaþlarýmý saygýyla selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
tasarýnýn gerekçesinde belirtildiði üzere spor,
günümüzde geniþ kitleleri etkileyerek uluslararasý
ve insanlar arasý iliþkiyi geliþtiren, dostluklar
kuran ve toplumun geliþmesinde öncülük eden bir faaliyet alanýdýr.
Bu faaliyet alanýnda dünya genelinde ulaþým ve iletiþim
hýzýnýn artmasý sporu da bir sektör hâline
getirmiþ ve bu spor organizasyonlarý sayesinde milletler
diðer milletlerle kaynaþýr hâle gelmiþtir.
Deðerli arkadaþlarým,
öte yandan, ülkeler, aralarýnda yaþanan olumsuzluklarýn
aþýlmasýnda sporu ve ön yargýlarýn
aþýlmasýnda sportif faaliyetleri en etkin þekilde
kullanmakta ve ülkeler arasý iliþkilerin geliþtirilmesi
açýsýndan bu organizasyonlar sürekli olarak gündeme
gelmektedir.
Yine, özellikle gençleri etkileyen
bir dizi olumsuzluklarýn önlenmesi, zararlý
alýþkanlýklardan, þiddetten gençlerin uzak tutulmalarý
için de sportif etkinliklerin artýrýlmasý ve gençlerin
bu sahalarda aktif olarak katýlýmlarýnýn
saðlanmasý, devletin, hükûmetlerin önemli görevlerinden
birisidir. Uluslararasý arenada sportif faaliyetler için
merkez hâline gelmek ve önemli organizasyonlarý gerçekleþtirmek
hem ülkemizin tanýtýmý hem de gençliðimizin,
Türk toplumunun geleceðinde saðlam vücutlarýyla,
saðlam kafalarýyla ülkenin geleceðine daha iyi hizmetler
yapabilmesi için gereklidir.
Deðerli arkadaþlar, tasarýnýn
gerekçesinde ülkemizde düzenlenen sportif faaliyetlerin yerine
getirilmesinde ve birtakým sportif hizmetlerin etkin bir
þekilde uluslararasý federasyonlarýn kurallarýna
uyma zorunluluðu bulunduðundan bahisle bu kanun teklifi
getirilmekte ve dolayýsýyla, kanunlaþtýrýlmasý
istenmektedir.
Gerekçede, bu düzenlemenin
uluslararasý federasyonlarýn kuralýna uyma zorunluluðundan
söz edilerek, tasarýnýn gündeme getirildiði belirtilmiþtir.
Bu yaklaþým tarzý bana biraz ters gelmiþtir deðerli
arkadaþlarým. Daha doðrusu, yasal düzenlemeler yapýlýrken
ulusumuzun ihtiyaçlarý ve iþin gerekleri yerine,
dýþ ihtiyaçlar, zorunluluklar, dayatmalar dikkate
alýnarak gerekçe olarak gösterilmesi, yüce Türk milletinin
Hükûmetine yakýþmamaktadýr. Bilindiði üzere,
Avrupa Birliði müktesebatýnda da, uyum amacýyla da
birçok düzenleme, bu Meclisten tam olarak tartýþýlamadan
geçmiþtir. Getirilen düzenlemelerin ne getirip ne götüreceði
tartýþýlamadan, daha doðrusu, iktidar kanadý
tarafýndan tartýþýlmasýna imkân verilmeden,
birtakým faaliyetler buradan geçirildi, yasalaþtýrýldý.
Tabii ki, bu þekilde, alelacele geçirilen yasalar, daha yürürlüðe
girdiði gün, uygulamada birçok sýkýntýlara
sebep olmuþtur ve deðiþtirilmek zorunluluðu ortaya
çýkmýþtýr. Temennim odur ki, yasal düzenlemeleri,
en azýndan, gerçekleþtirirken milletimizin bütün kurum
ve kuruluþlarýnýn çýkarýlacak yasa
üzerinde görüþünün alýnabilmesi ve hemfikir olunabilmesi
için, sivil toplum örgütleriyle de iletiþim içinde olmak ve onlarýn
da görüþlerine deðer vermek gerekiyor. Dolayýsýyla,
ulusal menfaatlerimizin üst düzeyde tutulmasýný
saðlayacak bu davranýþ içinde olunmasý gerektiðini
belirtmek istiyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
dünyaya entegre olmuþ bir Türkiye, düzenlemelerimizin uluslararasý
normlara uygun olmasý bakýmýndan gereklidir. Ancak,
milletin taleplerine kulak týkayarak sadece dýþarýdan
gelen talepler doðrultusunda yasal düzenleme ihtiyacýný
duymak ve bu þekilde bir gerekçe ortaya koymak doðru olmamaktadýr,
tenkit edilmesi gereken nokta budur.
Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekili arkadaþlarým; elbette, uluslararasý
spor organizasyonlarýnýn ülkemizde baþarýlý
bir þekilde düzenlenmesi için ne gerekiyorsa yapýlmalýdýr.
Ancak, bu organizasyonlarda, sporcularýmýzýn
da yoðun bir þekilde katýlarak ülkemizin tanýtýmýný
saðlayacak büyük baþarýlara imza atmalarý
ve bu organizasyonlarda sonuç almalarý için çok önemli destekler
ve eðitimler verilmesi gerekir.
Bilindiði üzere, Avrupa Birliði
ülkeleriyle kýyaslandýðýnda büyük, genç nüfusa
sahip bir ülkeyiz, hatta, bu genç nüfusumuz, yaþlanan Avrupa
karþýsýnda, yarýn Türkiye'nin önemli bir stratejik
gücü olacak durumdadýr. Bu nedenledir ki, eðitimin yanýnda
sportif faaliyetlerle de gençlerimizin yetiþtirilmesi, dünyayla
kýsa sürede entegre olacak, hatta Avrupa'nýn yetiþmiþ
ve eðitilmiþ iþ gücünü karþýlayacak bir
Türk neslinin yetiþtirilmesi ve yetiþmesi açýsýndan
çok önemlilik arz etmektedir. Bu temelde, ülkemizdeki ekonomik
sýkýntýnýn yattýðýndan hepimiz
haberdarýz, ama, mevcut imkânlarý iyi planlayarak ve yerinde
kullanarak, ülkemizin gençlerine spor ihtiyaçlarýný
karþýlayacak tesislerin yapýlmasý ve spor
eðiticilerinin, öðreticilerinin yetiþtirilmesi ve
Türk ulusunun geleceðinin garantisi olarak gençlerimizin
saðlam kafalarý ve saðlam vücutlarýnýn olmasý
için gereken yapýlabilir, ama, ne yazýktýr ki,
beþ yýllýk bir süre içerisinde son güne sýkýþtýrýlan
gençlik ve gençliðin spor konularýný gündeme getiren
bir yasanýn çýkarýlmasýný ben çok eksik
bir hareket olarak buluyorum. Dolayýsýyla, iktidarýn
bu son davranýþlarýný, sanki büyük iþ
beceriyormuþ havasýna girerek yasa geçirmenin ülkeye
fazla fayda getirmeyeceðini, eksiklerin kalacaðýný
düþünüyorum.
O nedenle, bugün gençlerimizin önündeki
en büyük sýkýntý olan iþsizlik konusunu
þu ana kadar halledememiþ bir Hükûmetle karþý
karþýyayýz. Daha iþsizlikle kývranan,
iþ olmadýðý için kahvelerde, kafelerde, sokaklarda
ya da meyhanelerde vakit geçiren gençlerin geleceðini garanti
edemeyen bir Hükûmetin, spor konusunda kaç tane gencimizin geleceðini
garanti edeceðinden benim endiþem var.
Ülkemizde istihdam
oraný yüzde 46'dýr. Yani, demektir ki, çalýþmasý
gereken insanlarýn 54 tanesi boþtur, iþsizdir. Bu,
ülkemizde rakam böyleyken, mesela geliþmiþ ülkelerde
bu rakam yüzde 74'lerin üzerindedir. Bu açýðý göremeyen
ve ihtiyacý karþýlamayan, üniversite mezunu
olup da üçte 1'inin sokakta gezdiði bir ülkede, Hükûmet olarak gençlere
el atamayan bir beceriksizliði, son gün yasasýyla, gençlere
yasa çýkarýyorum, spor yasasý çýkarýyorum,
diye reklam babýndan gündeme getirmesini kabul eder durumda
olamayýz.
Ýþsizlik,
ülkemizde her genç grubunu sýkýntýya sokar durumdadýr.
Gençler, iþsizlikten dolayý geleceklerinden emin deðillerdir,
psikolojik çöküntü içindeler; ailesiyle, arkadaþýyla,
sosyal çevresiyle uyum saðlamayan bir nesil, þu anda, büyük
sýkýntý içerisinde, patlamaya hazýr bir
bomba gibi beklemektedir.
Deðerli arkadaþlar, üniversiteyi
bitirip de iþ garantisi olmayan, hâlihazýrda, bir sürü
genç insanýmýz üniversitede okumaktadýr. Eðitim
kurumlarýnda dahi, ülke içinde, sportif alanlarý yeterli
olmayan yüksekokullar ve ilköðretim okullarý, ayrýca
liseler bulunmaktadýr. Dolayýsýyla, ben, burada,
bu ihtiyaçlarýn sayýlmasýný, ülkenin gelecekte
en önemli sorunlarýndan birisinin olduðunu vurgulamak
istiyorum ve bundan sonraki hükûmetlerin ilk öncelikli sorunlarýndan
birisi, gençlerimizin eðitim ve spor konusu olmasý gerektiðini
vurgulamak istiyorum. AK Parti Hükûmetinin yapamadýðý
bu eksiklikleri, gelecek ve kurulacak hükûmetlerin sýrtýna
yüklediðini belirtmek için bunlarý vurgulamak istiyorum.
Bu manzara karþýsýnda,
gençlerimizin, tabii, bireysel olarak iþi olmayan, psikolojik
yönden ruh âlemi dengeli olmayan bir gencin, cebinde parasý
olmayan bir gencin, spora, hangi spor sahasýna kaynak, para
ayýracaðý ve zaman ayýracaðýný
düþünmek acaba saflýk olmaz mý? Benim dileðim,
ülkemizde yapýlacak olan spor organizasyonlarýna
gençlerimizin seyirci olarak deðil, aktif olarak katýlmalarý;
sadece ülkemizde deðil, dünyanýn her yerindeki spor organizasyonlarýnda
baþarýlar getirmeleridir. Ancak, demin de sýralamaya
çalýþtýðým gibi, ülkemizde gençlerimize
ayrýlan imkânlarýn kýt kanaat olmasý nedeniyle
ve iþlerinin olmamasý nedeniyle, kiþiliklerini
ve kimliklerini bulmadaki sýkýntýlarý nedeniyle
geleceðinin garantisi olmadýðý ortada gün gibi
durmaktadýr.
Deðerli arkadaþlarým,
bütün bunlarýn baþarýlabilmesi için bizlere de
önemli görevler düþüyor. Öncelikle gençlerimizi olumsuz etkileyen
bu ekonomik zorluklarýn ve iþsizlik sorununun
aþýlmasý için her ferdin, her partinin, devletin her
kurumunun ve biz büyüklerin her birimizin özel görevleri vardýr.
Dolayýsýyla, bu çabayý göstermemiz, akabinde
de gençlerimizin spora yönelmesini saðlamamýz gerekiyor.
Safdillik oluyor. Evet, uluslararasý
yarýþmalar düzenlemeyi ve Erzurum'da yakýn gelecekte
uluslararasý düzeyde kýþ sporlarýnýn
gerçekleþtirilmiþ olmasýný devletimizin
bir baþarýsý olarak görmek gerekiyor. Ýnþallah
bu, ülkemizin içinde ve her tarafýnda, her bölgesinde, doðusunda,
batýsýnda, kuzeyinde, güneyinde yaþamýþ
olan tüm gençlerimizin kendi yöresinin yaratmýþ olduðu
imkânlarla bu sportif imkânlarý kazanmasý ve kardeþliði,
dostluðu ve verimliliði geliþtirecek þekilde bu
sportif faaliyette bulunmalarý olmalýdýr diye
düþünüyorum. Ancak, ne hazindir ki, malum olduðu üzere, bugün
gençlerimiz bu tehlikelerle, demin saydýðým tehlikelerle
yüz yüze olmaktan kurtarýlamamýþtýr.
Ben bir baðýmsýz milletvekili
olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine geldiðim ilk günlerde,
Türkiye'nin en önemli sorunlarýndan birisinin þiddet sorunu
olacaðýný vurgulamýþ ve sokak çocuklarýný
gündeme getirmiþtim. Bu vesileyle, sokak çocuklarý üzerine
yapýlan Meclis araþtýrmalarýnda komisyonlar
kurulmuþ, bu komisyonlarýn verdiði raporlar sonucunda
ülkemizin sahipsiz, kimsesiz, sokakta yaþayan, iþsiz
güçsüz ya da deðiþik kötü alýþkanlýklara
müptela olan gençlerimizi kurtarmak üzere yapýlan çalýþmalar
belli noktada sonuç vermek üzeredir. Bu konunun hassasiyetle üzerine
gidilmesi, sivil toplum kuruluþlarý olarak bizler milletvekilleriyle
bir araya geldik hatta dýþarýda devletin deðiþik
kademeleriyle, üniversiteleriyle, belediyeleriyle hatta hatta
Emniyet Genel Müdürlüðünden, Ýçiþleri Bakanlýðýndan
aldýðýmýz yetkili arkadaþlarla ortak
raporlar hazýrlayarak Hükûmete, devletin þiddete karþý
tedbir alabilmesi için, hazýrlanan raporlarla destek vermeye
çalýþtýk. Ne hazindir ki baþlangýçta,
özellikle ciddiye alýndý, üzerinde duruldu ama belli
bir süre sonra terk edildi; bugün þiddet, kapkaç, hýrsýzlýk,
yankesicilik, dolandýrýcýlýk aldý
baþýný gitti.
Yüzde 1.500 oranýnda bugün fuhuþ
yapýlýyor. AKP iktidara geldiðinden bu yana fuhuþdaki
artýþ yüzde 1.500'dür. Dikkatinizi çekmek istiyorum: Kendisini
manevi deðerlerle güçlü bulduðunu söyleyen ve tüm manevi
deðerlere saygýlý olduðunu belirten bir Hükûmet,
kadýnlarýmýzýn, genç kýzlarýmýzýn
geçinme uðruna kendi vücutlarýný satmalarýnýn
yüzde 1.500 derece artmýþ olmasý, gençlerimize
dikkat edilmemesinin, gençliðimize önem verilmemesinin bir sonucudur.
ÝBRAHÝM KÖÞDERE (Çanakkale)
- Yanlýþ söylüyorsun, yakýþmýyor.
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Evet, gençlik ve spor…
Yakýþmýyor.
Yakýþmayan þeyleri söylemek mecburiyetindeyim
ki, bu yüce Meclisin dikkatini çekeyim.
ÝBRAHÝM
KÖÞDERE (Çanakkale) - Spordan bahset.
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Evet, spordan, gençten bahsediyorum, sporu yapacak genç
delikanlýdýr, genç kýzdýr. Eðer, kendi kiþiliðini
fuhuþ uðruna, geçim uðruna satabiliyorsa, spora bir
þey ayýramayacaðýný, mümkün olmayacaðýný
belirtmek istiyorum ve bu konuda tedbir almadýðýnýzýn,
acizliðinizin belgesini belirtmek istiyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
bunlara karþý mücadele edebilmenin ve gençleri bu gibi
kötü alýþkanlýklardan, zorunlu bataklýklardan
kurtarmanýn yolu, uzak tutabilmenin en güzel yolu, içlerindeki
enerjiyi, yapýcý hâle getirecek þekilde, þimdiye
kadar, Hükûmetimiz, eðitime, spora ayýrmalýydý
ve açlarýn karnýný doyurmalýydý.
Bugün sokakta 20 milyon
insan yoksulluk sýnýrýnýn altýndadýr,
1 milyon insan açlýk sýnýrýnýn altýnda
yaþýyor…
ÝBRAHÝM
KÖÞDERE (Çanakkale) - Gene yanlýþ tabii.
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Bu beceriksizliðini oradan bana laf atarak yerine
getiremezsin. Sizi kýnýyorum. (Anavatan Partisi
sýralarýndan alkýþlar)
Eðer gücünüz varsa…
ÝBRAHÝM
KÖÞDERE (Çanakkale) - Var.
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - …gelin bu kürsüden benim söylediklerime "böyle deðildir,
yalandýr, bu yanlýþ istatistiktir" diye söyleyin.
ÝBRAHÝM
KÖÞDERE (Çanakkale) - Yalan, külli yalan.
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Yalan olduðunu ispatlayacak bilginiz ve kapasiteniz
olmadýðý için, oturduðunuz yerden laf atarak bunun
üzerinden geçemezsiniz…
BAÞKAN - Sayýn
Köþdere, lütfen…
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - …inkâr edemezsiniz. Burada Sayýn Bakan oturuyor,
bana rakamlarla cevap verecektir.
Ülkemizin gerçek durumunu
bilemezsek ve beceriksizliðiniz nedeniyle Cumhurbaþkanýný
seçemeyecek bir duruma getirdiyseniz bu ülkeyi…
BAÞKAN - Sayýn
Akdemir, lütfen, konuyla ilgili konuþur musunuz.
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - …bu ülkenin geleceðinden siz sorumlusunuz…
BAÞKAN - Sayýn
Akdemir…
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - …AKP Ýktidarý sorumludur.
ÖNER ERGENÇ (Siirt) -
Daldan dala atlama ya, daldan dala atlama.
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Evet, daldan dala atlayacaðým ki, yetersizlikleriniz
görülsün.
ÖNER ERGENÇ (Siirt) -
Ne alakasý var Cumhurbaþkanýnýn seçimiyle?
BAÞKAN - Sayýn
Akdemir… Sayýn Akdemir…
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - 73 milyon yüce millet, beceriksizliðinizin, yetersizliðinizin,
acizliðinizin ifadesini oturduðunuz yerden laf atan bir milletvekiliyle
savunamadýðýný anlamasýn.
ÖNER ERGENÇ (Siirt) -
Ben senden iyi biliyorum. Ben
kalkar sana anlatýrým.
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Evet, ben sana görev çýkardým. Sokak çocuklarýyla
ilgili, yedi yaþýndaki küçük bir kýz çocuðunun
satýldýðýný bu kürsüden siz beyan ettiniz.
ÖNER ERGENÇ (Siirt) -
Tamam da nerede 1.500, neye göre 1.500 artýþ?
BAÞKAN - Sayýn
Milletvekili, lütfen…
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Siz beyan ettiniz efendim, sizin raporlarýnýzda
var. Raporlarýnýzý açýn tekrar okuyun. Raporlarýnýzdan
bunlarýn gerçekleþtiðini, erkek çocuklarýnýn,
kýz çocuklarýnýn satýldýðýný
raporlarýnýzdan göreceksiniz ve hatýrlayacaksýnýz.
ÖNER ERGENÇ (Siirt) -
Doðru ama 1.500 artýþ yok! Nereden çýkarýyorsunuz?
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Evet…
ÖNER ERGENÇ (Siirt) -
Yok böyle bir þey.
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Olmadýðýný ispatlayýn, gelin
açýklayýn. Ayný o raporda tespit ettiðiniz gibi,
gelip göreceksiniz.
ÖNER ERGENÇ (Siirt) -
Ýddia sahibi iddiasýný ispatlamak zorundadýr.
BAÞKAN - Sayýn
Ergenç… Sayýn Ergenç…
ÝBRAHÝM
KÖÞDERE (Çanakkale) - Yýllardýr milletvekilisin,
ne yaptýn?
DURSUN AKDEMÝR (Devamla) - Deðerli
arkadaþlarým, yüce Meclisin deðerli milletvekilleri;
beni televizyonlardan izleyen otuz beþ yaþýn altýndaki
49 milyon Türkiye'nin genç insanýna sesleniyorum: Sizlerin
sorununu, beceriksizliðini beþ yýlda ispat etmiþ
bir AK Partinin, AKP'nin çözemeyeceðini artýk siz de gördünüz,
anladýnýz.
ÝBRAHÝM
KÖÞDERE (Çanakkale) - Yýllardýr milletvekilisin,
ne yaptýn?
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Ve gördünüz ki, ben, beþ yýl içerisinde bu kürsüden
mümkün olduðunca adabýmý koruyarak, eðitimimin
gerektirdiði ilkelere dayalý kalarak konuþmayý
sürdürdüm, ama, ben, ülkenin bir gerçeðini söylemek mecburiyetindeyim
ve buna dayanamadýnýz, çünkü bu toplum bu gerçeði
yaþýyor, bu sýkýntýnýn altýndadýr
bizim genç kadýnlarýmýz, genç kýzlarýmýz,
görmezlikten gelemeyiz. Bu, hepimizin sorunudur.
MUSTAFA NURÝ
AKBULUT (Erzurum) - Hocam, ayýp oluyor!
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Sayýn Erzurumlu dadaþ kardeþim, çarþaf
altýnda Erzurum'da da bunlar her gün yaþanýyor. Bu
gerçekleri görmezlikten gelemeyiz. Bunu yüce milletin huzurunda…
ÖMER ÖZYILMAZ (Erzurum)
- Ne terbiyesiz adamsýn ya!
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - …bu hesaplaþmayý yapmak mecburiyetindeydim.
ÖMER ÖZYILMAZ (Erzurum)
- Sen ne terbiyesiz adamsýn!
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Genç insanlarýmýzý korumak adýna,
genç kadýnlarýmýzýn geleceðini korumak
adýna, sporla birlikte insanlarýmýzýn geçim
sýkýntýsýný çözmek zorundayýz,
açlýðýn üzerinde… (AK
Parti sýralarýndan gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafýndan
kapatýldý)
ÖMER ÖZYILMAZ (Erzurum) -Ne biçim konuþuyorsun
terbiyesiz adam! Terbiyesiz adam sen ne biçim konuþuyorsun!
MÜCAHÝT DALOÐLU (Erzurum) -
Ne biçim konuþuyorsun!
BAÞKAN - Lütfen
sayýn milletvekilleri, oturur musunuz yerinize.
Teþekkür ediyorum
Sayýn Akdemir.
Madde üzerinde Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna söz isteyen Erdal Karademir.
MÜCAHÝT DALOÐLU
(Erzurum) - Sayýn Baþkan bu konunun düzeltilmesini…
BAÞKAN - Lütfen
oturur musunuz yerinize.
MÜCAHÝT DALOÐLU
(Erzurum) - Sayýn Baþkan, söz hakký istiyoruz…
BAÞKAN - Lütfen oturun.
MÜCAHÝT DALOÐLU (Erzurum) -
Sayýn Baþkan, otururum, baþ üstüne, ama "Çarþaf
altýnda fuhuþ yapýlýyor Erzurum'da." dedi,
kayýtlardan çýkarýn, cevap vermek istiyoruz. Böyle
bir terbiyesizlik var mý!
DURSUN AKDEMÝR (Iðdýr)
- O terbiye sende ise "terbiyesiz" kelimesini sen kullanýyorsun,
sana yakýþmýyor!
BAÞKAN - Buyurun Sayýn Karademir.
CHP GRUBU ADINA ERDAL KARADEMÝR
(Ýzmir) - Teþekkür ediyorum Sayýn Baþkan.
Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; görüþülmekte olan 1427 sýra sayýlý
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðünün Teþkilat ve Görevleri
Hakkýnda Kanunda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Ýliþkin Kanun Tasarýsý üzerinde Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna söz aldým. Hepinizi saygýyla
selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
kanun tasarýsýnýn genel gerekçesinde "Devlet,
her yaþtaki Türk vatandaþlarýnýn beden ve ruh
saðlýðýný geliþtirecek tedbirleri
alýr, sporun kitlelere yayýlmasýný
teþvik eder." deniyor.
Ayný þekilde, 2007 yýlýnda
merkezi Trabzon olmak üzere Rize ve Giresun illerinde yapýlacak
olan 1'inci Karadeniz Spor Oyunlarýna, 2011 yýlýnda
Erzurum ilinde yapýlacak Dünya Üniversitelerarasý
Spor Oyunlarýna, yine 2011 yýlýnda Trabzon ilinde
yapýlacak Gençlik Olimpik Festivaline ülkemiz ev sahipliði
yapacaktýr.
Bu organizasyonlarýn baþarýsý
için getirilen bu tasarýyý Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adýna destekliyoruz. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Yine -bu tasarýnýn gerekçesinde-
ülkemizde henüz spor mahkemeleri kurulmadýðýndan
spor alanýna iliþkin ihtilaflarýn çözülmesi için
kurulan Tahkim Kurulunun görev alanýnýn belirlenmesi
ve üyelerinin nasýl oluþturulacaðý ve huzur
ücretlerine iliþkin düzenlemeler içermektedir.
Deðerli arkadaþlarým,
bu tasarý bu þekliyle Cumhuriyet Halk Partisinin destek
verdiði bir tasarý, ama biz biliyoruz ki, tasarýnýn
biraz sonra görüþmelerinde Adalet ve Kalkýnma Partisi
Grubu tarafýndan bu tasarýya iki tane önergeyle deðiþiklikler
getirilmektedir. Bunlardan bir tanesi Kýyý Yasasý'ný
ilgilendirmektedir, bir tanesi de Orman Yasasý'ný ilgilendirmektedir.
Deðerli arkadaþlarým,
bu önergeler üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak bizim konuþma,
söz hakkýmýz olmayacaðý için ve bu önergelerden
sizin de bilginiz olmadýðý için, sadece önergeyle
deðiþiklikler yapýlacaðý için bu anlamdaki
bu önergelerin neleri içerdiðini sizlerle paylaþmak istiyorum
ki, eðer bu önergeler buraya gelirse bu uyarýlarýmýza
dikkat ederek, bunlara da ret olarak oy vermenizi sizden temenni ediyorum.
Deðerli milletvekilleri,
getirilecek önergelerden bir tanesi Orman Yasasý'yla ilgili.
Bildiðiniz gibi, Anayasa'mýzýn 169'uncu maddesine
göre, ormanlar, devletin hüküm ve tasarrufu altýndadýr,
zilyetlikle mülk edinilemezler, tabii servetler ve kaynaklar kapsamýndadýrlar,
genel ve özel af dýþýndadýrlar, daraltýlmalarý
amacýyla iþlenen suçlar baðýþlanamaz,
yerleþme özgürlüðü geçerli deðildir, kamu malýdýrlar,
devlet tarafýndan özel mülkiyete açýlamazlar, tahrip,
iþgal ve yasa dýþý kullanýlma durumlarý
nedeniyle tespit ve tescile konu olamazlar. Anayasa'mýzýn 169'uncu maddesiyle,
özel koruma altýna alýnmýþlardýr.
Deðerli arkadaþlarým,
Anayasa Mahkemesi, bildiðiniz gibi, 2002 yýlýnda,
Orman Kanunu'nun 17'nci maddesini iptal etmiþtir. Bu iptal gerekçesinde
Anayasa Mahkemesi aynen þöyle söylemektedir: "Devlet ormanlarýnýn
gerçek ve tüzel kiþilere tahsisinin, kara yollarý, telefon,
elektrik, su, gaz, petrol boru isale hatlarý, savunma tesisleri,
sanatoryum gibi öncelikli kamu hizmetlerinin ormandan geçmesi
ya da anýlan bina ve tesislerin orman arazileri üzerinde yapýlmasý
zorunluluðu bulunduðu hâllerle sýnýrlý
olmasý gerekir. Baþka bir anlatýmla, kamu yararýnýn
bulunmasý ve zorunluluk hâllerinde devlet ormanlarý
üzerinde ancak irtifak hakký tesisine olanak tanýnabilir."
Deðerli arkadaþlarým,
ancak hükûmet olduðunuz günden bu yana, bu ülkenin ormanýndan,
bu ülkenin kýyýlarýndan, bu ülkenin kültür ve tabiat
varlýklarýndan, bu ülkenin doðal deðerlerinden
gözünü ayýrmayan Adalet ve Kalkýnma Partisi Hükûmeti,
bu ülkenin doðal varlýklarýný talan edecek,
peþkeþ çekecek yasalarý ýsrarla Büyük Millet
Meclisine taþýmakta ve AKP'lilerin oylarýyla yasalaþtýrmaya
çalýþmaktadýr.
Adalet ve Kalkýnma
Partisi Hükûmeti, Anayasa Mahkemesi kararýný âdeta
yok sayarak, ormanlarda yapýlacak tesislerin sayýsýný
olabildiðince artýrmaktadýr.
Deðerli arkadaþlarým,
bildiðiniz gibi, Orman Yasasý'nýn 17'nci maddesi,
2004 yýlýnda, 5192 sayýlý Yasa ile yapýlan
bir deðiþikliðe uðramýþtýr.
MUHARREM KARSLI
(Ýstanbul) - Yanlýþ not almýþsýnýz.
ERDAL KARADEMÝR
(Devamla) - Deðil.
MUHARREM KARSLI
(Ýstanbul) - Ormanlarla ilgili bir þey yok ki ortada, hep
ormanlarý konuþuyorsunuz.
ERDAL KARADEMÝR
(Devamla) - Efendim, biraz sonra göreceksiniz.
MUHARREM KARSLI
(Ýstanbul) - Yarým saattir konuþuyorsunuz, ne zaman
göreceðiz?
ERDAL KARADEMÝR
(Devamla) - Farkýnda deðilsiniz, dinleyin, göreceksiniz.
DEVLET BAKANI VE
BAÞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ALÝ ÞAHÝN
(Ýstanbul) - Yok öyle bir önerge.
ERDAL KARADEMÝR
(Devamla) - Bakýn, 17'nci maddesinde "Devlete ait saðlýk,
eðitim ve spor tesislerinin ve bunlarla ilgili her türlü yer ve
binanýn devlet ormanlarý üzerinde bulunmasý veya
yapýlmasýnda kamu yararý ve zaruret olmasý
hâlinde, gerçek ve tüzel kiþilere bedeli mukabilinde Çevre
ve Orman Bakanlýðýnca izin verilebilir." denilmektedir.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak,
ucu açýk bu maddenin iptali için yapýlan baþvurumuz
Anayasa Mahkemesince deðerlendirilmektedir.
Çevre ve Orman Bakanlýðý
da, ormanlarý, her türlü iþgal, yaðma ve talandan koruyacaðýna,
âdeta, her türlü yapýnýn yapýlabileceði alanlara
dönüþtürmektedir.
ÖNER ERGENÇ (Siirt) - Yok caným, öyle
bir hüküm yok orada.
ERDAL KARADEMÝR
(Devamla) - Biraz sonra göreceksiniz.
ÖNER ERGENÇ (Siirt) -
Göreceðiz, ben komisyondaydým.
ERDAL KARADEMÝR
(Devamla) - Orman Yasasý'nýn 17'nci maddesindeki sakýncalar
ortada iken, AKP Hükûmeti, verdiði deðiþiklik önergesiyle,
17'nci maddeye "Devletçe ve sportif faaliyetlerde bulunan kamu
kurum ve kuruluþlarý ile özerk spor federasyonlarýnca
yapýlan veya iþletilenlerden bedel alýnmaz."
ibaresini getirmektedir.
Deðerli milletvekilleri, önerge
ile ormanlýk alanlarda devletçe ve sportif faaliyetlerde bulunan
kamu kurum ve kuruluþlarý ile özerk spor federasyonlarýnca
yapýlanlarýn dýþýndaki her türlü bina
ve tesisler, iznin sona ermesi hâlinde, eksiksiz ve bedelsiz olarak
Orman Genel Müdürlüðünün tasarrufuna geçerken, özerk spor federasyonlarýnca
yapýlanlarýn, her türlü bina ve tesislerinin bu koþulunun
dýþýnda býrakýlmaktadýr. Devletçe
yapýlacak spor tesisleri için orman alanlarý yürürlükteki
yasa ile tahsis edilebilirken, bugün getirilecek olan deðiþiklikle,
maddenin aralarýna gizlenen, sportif faaliyette bulunan kamu
kurum ve kuruluþlar ile özel spor federasyonlarý kimlerdir,
buna bakmak gerekiyor.
Deðerli arkadaþlarým,
yargý kararlarýnda kamu yararý için dahi ormanlarýn
tahsis edilemeyeceði, kamu yararýnýn asýl ormanlarýn
korunmasýnda olduðu açýkça vurgulanmýþ
olmasýna karþýn, Anayasa Mahkemesi ve Danýþtay
kararlarýna karþýn bu düzenleme niçin getirilmektedir?
Ormanlarda yapýlmasý
düþünülen sportif tesislerin türü, adý nedir? Bu tesisler
daha uygun alanlar yerine neden ormanlarda yapýlmak istenmektedir?
Bu maddenin Antalya'nýn Sorgun Ormanlarýyla bir ilgisi
var mýdýr? Hangi özerk federasyonlar olduðu niçin
gizlenmektedir? Bu düzenlemenin "her bir golf alaný için
750 bin metrekare orman arazisi gerektiðini" ifade eden Türkiye
Golf Federasyonuyla bir iliþkisi var mýdýr?
Deðerli milletvekilleri,
deðiþiklik önergesindeki devlet ormaný sayýlan
alanlarýn sportif faaliyette bulunan kamu kurum ve kuruluþlarý
ile özel spor federasyonlarý tarafýndan gerçekleþtirilecek
tesislere kýrk dokuz yýllýðýna tahsis
edilmesi, devlet ormaný sayýlan alanlarýn ormancýlýk
dýþýnda kullaným biçimlerine tahsis edilmesinden
baþka hiçbir þey deðildir.
Söz konusu düzenlemede, kamu yararý
olduðu düþünülen tesislerin hangisinin öncelikli sayýlabileceðinin,
devlet ormaný sayýlan alanlarda kurulmasýnýn
zorunlu olduðunun nasýl ve kimler tarafýndan belirlenebileceði
sorunu ortadadýr.
Orman tahsisi istenilen etkinliðin
orman rejimi dýþýndaki bir baþka alanda gerçekleþtiriliyor
olmasý varsayýlmamaktadýr. Görülmektedir ki,
ormanlar konusunda Anayasa'nýn koruyucu kurallarý bile
yetersiz kalmaktadýr. Hukuk devletinde Anayasa kurallarý bile
etkili ve caydýrýcý olamamaktadýr. Siyasi
iktidar bildiðini okumaya ve yazmaya devam etmektedir.
Ormanlarýn tabi
olduðu hukuki durum sürekli olarak istismar edilmektedir. Bildiðiniz
gibi, ormanlar Türk hukuk sisteminde sahipsiz mallar arasýnda
sayýlmaktadýr. Sahipsiz mallar, özel mülkiyete konu olmayan,
devletin özel mülkiyete girmesine izin vermediði, ayrýca
bir tahsise gerek kalmaksýzýn, doðal nitelikleri
gereði doðrudan doðruya kamunun ortak kullanýlmasýna
açýk bulunan alanlardýr.
Deðerli arkadaþlarým,
yine, getirilmek istenen, Kýyý Kanunu'nun 6'ncý
maddesinde deðiþiklik öngörülmektedir. Öngörülen deðiþiklik
metninde, ülke tanýtýmýný üst düzeye
çýkaracak uluslararasý spor aktiviteleri ve organizasyonlarýnýn
yapýlmasý amacýna yönelik olarak, kamu kurum ve
kuruluþlarý ile özerk spor federasyonlarý ve spor
kulüpleri tarafýndan yapýlan spor tesislerinin
kýyý alanlarý ile sahil þeritlerinde yapýmýnýn
saðlanmasýný öngören hükümlere yer verilmektedir.
Önerge metni gerekçesinde,
ülkemizde düzenlenecek olan Karadeniz Spor Oyunlarý, Karadeniz
Gençlik Festivali ve Akdeniz Oyunlarýndaki sportif faaliyetlerin
gerektirdiði bazý tesislerin kýyý ve sahil
þeridinde yapýlma zorunluluðundan ve bazý
mevcut spor tesisleriyle ilgili yargý sürecinden söz edilmektedir.
Yürürlükte bulunan
Kýyý Kanunu'nun 6'ncý maddesinde kýyýlarda
nelerin yapýlabileceði açýk açýk ifade edilmiþtir.
Bildiðiniz gibi, Kýyý Kanunu'nun 6'ncý maddesine
göre, iskele, liman, barýnak, yanaþma yeri, rýhtým,
dalgakýran, köprü, menfez, istinat duvarý, fener, çekek
yeri, kayýkhane, dalyan, tasfiye ve pompaj istasyonlarý
gibi, kýyýnýn kamu yararýna kullanýmý
ve kýyýyý korumak amacýna yönelik altyapý
ve tesisler yapýlabilmektedir.
Yine, Kýyý
Kanunu'nun 2005 yýlýnda deðiþtirilen, ilave
edilen 6'ncý maddesinin (c) þýkkýna göre, yolcularla
ilgili gümrüklü alan hizmetlerinin görüldüðü, ülke tanýtýmýný
ve imajýný üst seviyeye çýkartacak turizm amaçlý
(yeme içme tesisleri, alýþveriþ merkezleri gibi)
yapýlar yapýlabilmektedir.
Yine, Kýyý
Yasasý'nýn sahil þeritlerindeki yapýlanmalarý
belirleyen 8'inci maddesine göre, bu alanlarda, uygulama imar planý
kararýyla, 6 ve 7'nci maddede belirtilen yapý ve tesisleriyle
birlikte, toplum yararýna açýk olmak þartýyla,
konaklama hariç, günübirlik turizm yapý ve tesisleri yapýlabilmektedir.
Yine Kýyý
Kanunu'nda, dolgu alanlarý üzerinde 6'ncý maddede belirtilen
yapýlar ile yol, açýk otopark, yeþil alan ve çocuk bahçeleri
gibi teknik ve sosyal altyapý alanlarý da düzenlenmiþtir.
Kýyý Yasasýnýn Uygulanmasýna
Ýliþkin Yönetmelik'in 14'üncü maddesinde de, park, çocuk
bahçesi, açýk spor alanlarý ile açýk alan
aðýrlýklý olmak üzere ve emsali ayný
amaçla ayrýlan alanýn yüzde 3'ünü, yüksekliði de 5,50
metreyi aþmayan, takýlýp sökülebilir elemanlarla
yapýlar yapýlabilmektedir.
Deðerli arkadaþlarým,
bütün bu hükümler birlikte ele alýndýðýnda,
kýyý, sahil þeridi ve dolgu alanlarý ile bütünleþen
kýyýlarda açýk spor tesislerinin yapýlmasýnýn
mümkün olduðu görülmektedir. Kýyý Kanunu ve Uygulama
Yönetmeliði'ndeki kýyý ve sahil þeritlerine
iliþkin düzenlemeleri Anayasa Mahkemesi 1991 yýlýnda
bozmuþtur. Anayasa Mahkemesi, 1991 yýlýnda aldýðý
kararla, sahil þeritleriyle ilgili anayasal gerekliliðin
iyi anlaþýlabilmesi için, sahil þeritlerinden yararlanmada
kamu yararý nedir ve ne kadar derinlik ayrýlmasýnýn
Anayasa'nýn öngördüðü kamu yararý amacýna uygun
düþeceði sorularýnýn yanýtlanmasýný
istemektedir.
Çaðdaþ devlet
anlayýþý, sahillerde kamu yararýna uygun
düzenlemenin asgari koþullarýný da belirlemiþtir.
Sahil þeritlerinin, denizden ve güneþten yararlanmaya
elveriþli ve kýyý koþullarýný
taþýyan bir alaný izleyen, ayrýca, kiþilerin
saðlýk, temiz hava ve dinlence gereksinmelerini karþýlayarak,
toplumun yararlanmasýna açýk kimi tesislerin yapýmýna
ve yeterli bir sahil yolu geçirilmesine olanak veren bir derinliði
içermesi, ancak, yukarýdaki koþullarý içeren bu
derinliðin her hâlde 100 metreden az olmamasý gerektiðini
ifade etmiþtir.
Deðerli arkadaþlarým,
getirilen önergede yer alan bazý muðlak ifadeler nedeniyle,
kýyý ve sahil þeridinde yapýlabilecek sportif
amaçlý tesislerin kapsamýnýn çok geniþ tutulduðu
anlaþýlmaktadýr.
Gerekçede yer alan
açýklamalar ise, bu tesislerin, aslýnda, iki baþlýk
altýnda toplandýðý izlenimi vermektedir. Birincisi,
ülke tanýtýmý ve üst düzeye çýkarýlacak
uluslararasý spor aktivitelerine iliþkin tesisler. Ýkincisi,
özerk spor federasyonlarý tarafýndan yapýlmýþ
ve yapýlacak tesisler.
Gerek madde metninin
gerekse gerekçesinin ortak noktasý ise, bu tesislerin
kýyýda yer almasý, zorunlu tesislerle sýnýrlý
kalmadýðýdýr. Yani, sadece, su sporlarý
ve bunlarla ilgili kýyý ve sahil þeridi baðlantýlarýndan
söz edilmemektedir.
Deðerli arkadaþlarým,
gerek ülke tanýtýmýný üst düzeye çýkaracak
uluslararasý spor aktivitelerine iliþkin tesisler gerekse
maddede kastedilen diðer spor tesisleri, nitelikleri ve ihtiyaçlarý
gereði, kýyý ve sahil þeritlerinin kullaným
amacý çok yaygýn, kullaným alaný çok büyük tesislerle
dolmasý anlamýna gelecektir.
Deðerli arkadaþlar,
bu önerge, kýyýsý olan her ilde spor kulüplerinin
benzer özel alanlarýný yaratmasý sonucunu kaçýnýlmaz
olarak karþýmýza çýkaracaktýr. Örneðin,
kýyýda ve sahil þeridinde, stadyum, basketbol ve
voleybol tesislerinin yaný sýra ve daha da tehlikeli
olarak, spor kulüplerinin içerisinde misafirhane, lokanta ve benzeri
yapýlarý da barýndýran kulüp tesisleri yapýlabilecektir.
Önerge ile bu yapýlara
iliþkin yapý alaný kýsýtlamasý
da getirilmediðinden, yukarýda da açýklandýðý
gibi, çok geniþ alanda yapý yoðunluðu yüksek yapýlanmalarýn
önü açýlmýþ olacaktýr.
Yapýlan bu düzenleme
ile, Anayasa, Medenî Kanun, Kýyý Kanunu ve Türk hukukunda
kamu mallarý üzerinde kabul görmüþ, kullanýmýna
ve yararlanýlmasýna açýk doðal varlýklarýmýzýn,
sýrf ticari beklentiler uðruna kamu ve toplum yararýna
kullanýlmasý öngörülmektedir.
Deðerli arkadaþlarým,
AKP Ýktidarý, giderayak getirmeye çalýþtýðý
ormanlarýn ve kýyýlarýn yaðmalanmasý,
talan edilmesi, peþkeþ çekilmesi vatanperverlik, yurtseverlikse
huzurlarýnýzda ifade etmek isterim ki ben, yurt hainiyim,
vatan hainiyim.
Bu duygularla hepinizi
saygýyla selamlýyorum.
ÖNER ERGENÇ (Siirt) -
Bu bahsettiðiniz þeyler yok, kanunda böyle bir þey yok.
ERDAL KARADEMÝR
(Devamla) - Biraz sonra göreceksiniz arkadaþlar. Sizin dahi
bilginizin dýþýnda bu bilgiler geliyor.
BAÞKAN - Lütfen
sayýn milletvekilleri…
ÖNER ERGENÇ (Siirt) -
Ben Komisyondayým, Komisyonda ne olduðunu biliyorum.
BAÞKAN - Sayýn
Karademir, teþekkür ediyorum.
Tasarýnýn
tümü üzerinde þahsý adýna söz isteyen Ýbrahim
Hakký Birlik…
Ýsmail Bilen…
Salih Gün, Kocaeli
Milletvekili…
Mahmut Göksu…
Hamza Albayrak, Amasya
Milletvekili.
Buyurun Sayýn Albayrak.
HAMZA ALBAYRAK (Amasya) - Sayýn
Baþkan, deðerli arkadaþlar; görüþülmekte olan
1427 sýra sayýlý Kanun Tasarýsý hakkýnda
þahsým adýna söz almýþ bulunuyorum. Hepinizi
sevgi ve saygýyla selamlýyorum.
Sayýn Baþkan, deðerli arkadaþlar;
sözlerime baþlamadan önce, Türkiye futbol þampiyonu
olan Fenerbahçe ve camiasýný tebrik ediyorum.
Deðerli arkadaþlar, gerçekten,
1427 sýra sayýlý Kanun Tasarýsý ile
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðümüzün Teþkilat Yasasý'nýn
iki maddesinin deðiþik fýkralarýnda ilaveler
yapýlarak, hakikaten, Türk futboluna katký verici iyilikler
getirilmiþtir. Ancak, bu düzenlenen kanun tasarýsýna
dünyada antrenman bilimleri sahasýnda ve spor sistemlerinde
bir numara olan, bu kolun duayeni olan Profesör Tudor Bompa'nýn
antrenör bilimleri ve spor sistemleriyle ilgili bir iki tespitinden
bahsederek, bu tasarýda keþke ona da yer verilseydi hususunu
sizlerle paylaþmak istiyorum.
Sayýn Baþkan, deðerli arkadaþlar;
Profesör Tudor Bompa, antrenman bilimleri ve spor sistemini irdelerken
bir piramide… Ýnsanlar arasýnda spor birinci basamak,
ikinci basamak okullar arasýnda spor, üçüncü basamak ligler
arasýnda spor, dördüncü basamak ise millî takýmlar arasýnda
spor þeklinde piramitte bunlara yer vermiþ.
Ülkemizde özellikle spor ve sporcu materyallerini
deðerlendirme kurumu maalesef yoktur. Sporcuyu, antrenörünü,
masörünü, sporla ilgili fiziki altyapýlarý ve kulüpler
arasý birtakým sürtüþmeleri deðerlendirecek
bir deðerlendirme kurulunun da bu tasarýda yer almasý
daha güzel olurdu düþüncemi sizlere aktarmak istiyorum.
Deðerli arkadaþlar, Türkiye'de
insanlar arasýnda nüfusumuza oranla spora katýlým,
hukuki ve fiilî olarak her ne kadar tartýþýlsa da,
birbiriyle örtüþme olmasa da istatistiklere göre yüzde
2'dir. Yani, yaklaþýk 72 milyon nüfusumuzun spora bonservisçi
olarak katýlaný -kimlik olarak, fiilî olarak geliyor mu
gelmiyor mu, ayrý bir konu ama- yüzde 2 ile 3 arasýnda olduðu
hâlde Avrupa Birliði ülkelerinde bu katýlým yüzde
20'lerin üzerindedir. Dolayýsýyla, bizim, spora katýlýmý,
hem bonservis vererek hem de bunun altyapýsýný
oluþturarak hýzla nispet olarak çoðaltmamýz
mecburidir. Zira, Anayasa'mýzýn 59'uncu maddesi de aslýnda
bunu amirdir. Ýnsanýn saðlýðýný
saðladýðýnýz hukuki imkânlar nispetinde,
bir de fiilî imkânlarla artýrmak durumundasýnýz.
Deðerli arkadaþlar, bir
þey benim hep dikkatimi çeker, evi ilköðretim okulu ya da diðer
örgün ya da yaygýn eðitim kurumlarýna yakýn
olanlar hep bunu görür. Sabah ders baþlar, ilk saatlerde öðrencilerin
okul bahçelerinde ya da salonlarýnda beden eðitimiyle
derse baþladýðýný görürsünüz. Gerçekten
Avrupa Birliði eðitim kurumlarýný irdelediðinizde,
beden eðitimi dersinin özellikle beynin yorulduðu dördüncü,
beþinci saatlerde yer aldýðýný görürsünüz.
Yani, zihnin dinlenik olduðu, verimli olduðu en uygun zaman
sabahýn ilk saatleridir. O saatlerde çocuk matematikle, fizikle,
Türkçeyle, vesaireyle uðraþmasý gerekirken, bizde
bakýyorsunuz hemen beden eðitimiyle uðraþmaya
baþlar. Fiziken yorulan çocuklarýn, sonra matematik ya
da Türkçe dersindeki verimliliðini elbette ki deðerlendirmek
sizlerin takdirinedir. Millî Eðitim Bakanlýðýmýzla
gençlik ve spordan sorumlu Devlet Bakanýmýzýn bu
konuya müþtereken el atmasýnda yarar vardýr diye
düþünüyorum.
Deðerli arkadaþlar,
Türk spor sistemi bir bütün içerisinde ele alýnmalýdýr.
Maalesef, bu noktada da Türkiye'de bir handikap söz konusudur.
Þimdi, birtakým, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðünde
baðýmsýz federasyonlar oluþturuldu. Ben, bunu
yer yer yetkililerle de paylaþtým. Yöre milletvekilleri
olarak seçim bölgelerimize gittiðimizde, bir basketbol yarýþmasýnýn,
yýldýzlar arasýnda ya da okullar arasý ya da
güreþ müsabakasýnýn var olduðunu biz tesadüfen
öðreniyoruz. Ben, bu Meclisin deðerli üyelerine sormak istiyorum:
Hanginize Gençlik Spor Genel Müdürlüðü aracýlýðýyla
ya da baðýmsýz federasyonlar aracýlýðýyla
"Ýlinizde þu tarihte þu yerde bir spor yarýþmasý
vardýr, yýldýzlar, büyükler, küçükler." -her
neyse- diye davetiye geldi? Hatýrlýyor musunuz?
BAYRAM ÖZÇELÝK
(Burdur) - Elbette yok Hamza Aðabey, ilden öðreniyoruz.
HAMZA ALBAYRAK (Devamla)
- Peki, yöresinde yapýlan spordan, sportif yarýþmalardan
haberi olmayan bir milletvekilinin o yöredeki yarýþmaya
telgrafla ya da fiilen katký vermesi nasýl mümkün olacak?
Onlarýn da moral desteðe, ilgi ve alakaya þüphesiz
ihtiyaçlarý var. Dolayýsýyla, bu tür yarýþmalarýn
da bütün umuma açýk tutulduðu gibi, milletvekillerine de
açýk tutulmasý, onlarýn da bu yarýþmalardan
haberdar edilmesinde büyük kolaylýklar var, spor açýsýndan
büyük katkýlar verecektir diyorum.
Deðerli arkadaþlar, Deðerli
Baþkaným; ben, bu yasanýn, gerçekten, bu düzenlenen
organizasyonlarýn bir zapturapt altýna alýnmasý,
bir oluþuma gidilmesi açýsýndan faydalý olduðunu,
yine tahkim kuruluþunun oluþmasýnýn faydalý
olduðunun özellikle altýný çiziyorum, ama, mutlaka
buna bir spor ya da spor materyallerini deðerlendirme kurulunun
da eklenmesi gerektiðinin altýný çiziyorum.
Türkiye'de tüm spor camiamýza baþarýlar
dilerken, özellikle ata sporumuz güreþte, serbestte ve grekoromende,
son yýllarda yabancý sporcu transferinin de bizi rencide
ettiðini, özellikle ata sporun içinden çýkmýþ
bir ülke mensubu olarak bizi üzdüðünün altýný çizmek
istiyorum.
Geliniz, ata sporumuz güreþi köylerimizde
teþvik edelim, bununla ilgili olarak kulüpleri destekleyelim,
amatör kulüplere çok ama çok daha destek verelim. Hakikaten, ben hatýrlarým,
çocukluðumda köy düðünlerinde cumartesi günleri küçük güreþ,
pazar günleri de büyük güreþ diye iki aþamalý karakucak
güreþi düzenlenir idi. Ýþte güreþçinin harman
olduðu bu yerlerde de yiðit güreþçilerimiz yetiþir
idi. Dolayýsýyla, bu baðlamda, Anadolu'nun muhtelif
yerlerindeki düðünlerde, özellikle Gençlik Spor Müdürlüðümüz
aracýlýðýyla, il müdürlükleri, oluþturacaklarý
bir fon aracýlýðýyla, köy düðünlerinde küçükler
arasýndaki güreþi teþvik için bir destek, bir fon
oluþturulsa, bu ata sporumuzun geliþmesine büyük katký
vermiþ olur diyorum.
Hepinize, bu kanunun hayýrlý
olmasý dilek ve temennisiyle, teþekkür ediyor, þükranlarýmý
arz ediyorum. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür ediyorum
Sayýn Albayrak.
Tasarýnýn
tümü üzerindeki görüþmeler tamamlanmýþtýr.
Maddelerine geçilmesini
oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiþtir.
1'inci maddeyi okutuyorum:
GENÇLÝK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜÐÜNÜN TEÞKÝLAT
VE GÖREVLERÝ
HAKKINDA KANUNDA DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA
ÝLÝÞKÝN KANUN TASARISI
MADDE 1- 21/5/1986 tarihli
ve 3289 sayýlý Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðünün
Teþkilat ve Görevleri Hakkýnda Kanunun 8 inci maddesinin
dördüncü fýkrasý yürürlükten kaldýrýlmýþ
ve ayný maddeye aþaðýdaki fýkralar eklenmiþtir.
"Ülkemizde yapýlacak uluslararasý
gençlik ve spor organizasyonlarýnýn hazýrlýðý,
düzenlenmesi, yürütülmesi ve sonuçlandýrýlmasýyla
ilgili iþ ve iþlemlerin belirlenmesi, planlanmasý,
koordine ve takip edilmesi ile görevli hazýrlýk ve düzenleme
kurullarý oluþturulabilir. Hazýrlýk ve düzenleme
kurullarý spordan sorumlu Bakanýn baþkanlýðýnda,
Gençlik ve Spor Genel Müdürü, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi
Baþkaný ile spor organizasyonunun yapýlacaðý
ilin; valisi, 5216 sayýlý Büyükþehir Belediyesi
Kanununun uygulandýðý yerlerde büyükþehir
belediye baþkaný, diðer yerlerde belediye baþkaný
ve ilde bulunan üniversitelerin rektörlerinin kendi aralarýndan
belirleyecekleri bir temsilciden teþekkül eder. Organizasyon birden
fazla ilde gerçekleþtirilecekse bu illerin valileri, belediye
baþkanlarý ve ilde bulunan üniversitelerin rektörlerinin
kendi aralarýndan belirleyecekleri temsilci de kurula üye
olabilir.
Düzenlenecek organizasyonun
özelliðine göre, spordan sorumlu Bakan tarafýndan kamu
kurum ve kuruluþlarýnýn temsilcileri ile özerk
spor federasyonlarýnýn temsilcileri hazýrlýk
ve düzenleme kurulu toplantýlarýna davet edilebilir.
Hazýrlýk ve düzenleme kurullarý ihtiyaç duyulan
organizasyonlarda alt çalýþma gruplarý ve komisyonlar
oluþturabilir.
Hazýrlýk
ve düzenleme kurullarýnýn sekreteryasý Genel
Müdürlükçe yürütülür. Kurul kararlarýnýn takibinden
ve koordinasyondan sorumlu olmak üzere spordan sorumlu Bakan tarafýndan
bir genel koordinatör görevlendirilebilir. Uluslararasý
gençlik ve spor organizasyonlarýnda, ilgili organizasyonun
süresini aþmamak kaydýyla özel hukuk hükümlerine göre
yerli ve yabancý, tam zamanlý veya yarý zamanlý
personel çalýþtýrýlabilir. Her bir organizasyonda
görev alacak genel koordinatör ve personele ödenecek ücret ile çalýþtýrýlabilecek
personel sayýsýnýn üst sýnýrý
Bakanlar Kurulunca belirlenir. Genel koordinatörlere ödenecek
ücret, 657 sayýlý Devlet Memurlarý Kanununun 4
üncü maddesinin (B) fýkrasý kapsamýndaki sözleþmeli
personel tavan ücretinin beþ katýný, diðer çalýþanlara
ödenecek ücret anýlan tavan ücretinin iki katýný
aþamaz.
Hazýrlýk ve düzenleme kurullarýnýn
görev, yetki ve sorumluluklarý ile çalýþma usûl ve
esaslarý Genel Müdürlükçe hazýrlanarak yürürlüðe
konulan yönetmelik ile düzenlenir.
Ülkemizde yapýlacak uluslararasý
gençlik ve spor organizasyonlarýnýn giderlerinde kullanýlmak
üzere Genel Müdürlük nezdinde özel hesap oluþturulur. Özel hesabýn
gelirleri; bu amaçla bütçeden ayrýlacak ödenek, oyunlarýn
düzenlenmesi ile ilgili naklen yayýn, reklam ve sponsorluk gelirleri
ile baðýþ ve yardýmlardan meydana gelir. Özel hesapta toplanan
paralarýn nemalandýrýlmasýna iliþkin
usûl ve esaslar Genel Müdürlükçe belirlenir."
BAÞKAN - Madde
üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna söz isteyen Berhan
Þimþek, Ýstanbul Milletvekili.
Sayýn Þimþek
buyurun.
CHP GRUBU ADINA BERHAN
ÞÝMÞEK (Ýstanbul) - Sayýn Baþkan,
sayýn milletvekilleri; görüþülmekte olan kanun tasarýsýnýn
1'inci maddesi üzerinde grubum adýna söz almýþ bulunuyorum.
Yüce Meclisi saygýyla selamlarým.
Bu madde, ülkemizde
düzenlenecek olan spor organizasyonlarýnýn yerine getirilmesinde,
sportif hizmet ve faaliyetlerin süratli… Hazýrlýk ve düzenleme
kurullarýnýn oluþturulabilmesine imkân vermektedir.
Kurul, Bakan baþkanlýðýnda, Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüðü Olimpiyat Komitesi Baþkaný, ilgili ilin
valisi, belediye baþkaný veya o ilde kurulu üniversite
rektörlerinden oluþmakta. Þüphesiz pek çok organizasyonda
özellikle altyapý ve kaynak gereksinimleri için kamu otoritelerinin
de desteði, katkýsý zorunludur. O nedenle, kamu yöneticilerinin
bu tür organizasyon kurumlarýnda görev almalarý organizasyonlarýn
daha saðlýklý, daha hýzlý yapýlmasýný
saðlayacaktýr.
Türkiye, son
yýllarda bu tür organizasyonlara ev sahipliði yapmaktadýr.
Ülkemizin tanýtýmýna büyük hizmet eden bu tür organizasyonlarý
Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz de önemsiyoruz. Türkiye'nin bu
tür organizasyonlara ev sahipliði yapmasýnda, þüphe
yok ki, hükûmetlerin, yerel yöneticilerin, sivil toplum örgütlerinin,
iþ dünyasýnýn, en son Ýzmir'deki Universiade
çalýþmasýna baktýðýmýzda
Ýzmir Büyükþehir Belediye Baþkanlýðýnýn
ve Bakanlýðýn emekleri ve çabalarý vardýr.
Bu çabalarý yok sayarak, bu tür organizasyonlara, deðerli
arkadaþlarým, ev sahipliði yapýlmasýný
sadece hükûmetlerin baþarýsý olarak göstermek, sanýrým
ki yanlýþtýr. Sayýn Bakan, bir açýklamasýnda,
Dünya Üniversiteler Kýþ Sporu Oyunlarýnýn
Erzurum'a alýnmasýnýn, AK Parti Hükûmeti ile Türkiye'nin
deðiþen vizyonunun ürünü olduðunu söylüyor. Saðlýk
Bakaný "2011 Oyunlarýnýn Erzurum'a verilmesini
bizzat Baþbakanýmýz saðlamýþtýr."
diyor. Sayýn Baþbakan, Erzurum'da "Erzurum'u dünyaya
açtýk." diye ifadede bulunuyor.
Deðerli arkadaþlarým,
bu tür organizasyonlara ev sahibi olunmasýnda Hükûmetin hiç
katkýsý olmamýþtýr demek haksýzlýk
olur, o haksýzlýðý yapmýyorum, ama, sadece
Hükûmetin ürünü deðildir bu olaylar ve eserler. 2011 yýlýnda
Erzurum'da yapýlacak olan Dünya Üniversitelerarasý
Spor Oyunlarýna, 2007 yýlýnda, Trabzon, Giresun,
Rize'de yapýlacak Birinci Karadeniz Spor Oyunlarýna
ve yine 2011'de Trabzon'da yapýlacak Gençlik Olimpik Festivaline
ev sahipliði yapacak olmamýzý dýþ politika
baþarýlarý olarak sayýyorsunuz, ki, anlaþýlan
bu. Dýþ politikadaki baþarýsýzlýklarýnýzý
ise görmezlikten geliyorsunuz ve gizlenmeye çalýþýlýyor,
sanýyorum ki, bunlarla beraber.
Deðerli arkadaþlarým,
Türkiye, dýþ politikada, tarihinin en aðýr sorunlarýný,
en sýkýntýlý günlerini yaþamakta. Görmek
istemediklerinizi, müsaade ederseniz, sizlerle paylaþayým:
ABD ile iliþkilerimiz,
AB politikamýz, Irak'ýn kuzeyindeki yaþadýklarýmýz,
Ermeni soykýrýmý iddialarýna iliþkin
baþka ülkelerin parlamentolarýnda alýnan kararlar,
Kýbrýs sorunu, AKP'nin dýþ politikada, maalesef,
ne kadar baþarýsýz olduðunu ortaya koymuþtur.
AKP'nin tavizkâr tutumu, AB'nin sürekli taviz isteyen politikasý,
Türkiye'nin AB üyeliði sürecini de sýkýntýya
sokmuþtur. Avrupa Birliðinin, Türkiye'nin üyeliði yolunda
önüne çýkardýðý Kýbrýs'taki kalýcý
sýnýrlanmalar; AB yetkililerinin Ermeni soykýrýmý
iddialarýnýn Türkiye tarafýndan kabul edilmesine
iliþkin öneriler; ek siyasi kriterler talebi; bir AB temsilcisinin
kamu kurum ve kuruluþlarýndaki Mustafa Kemal Atatürk
fotoðrafýnýn indirilmesi gibi sebepler, talepler
ve uygulamalar karþýsýnda, maalesef, sessiz kaldýnýz
ve bunun üstüne üstlük, 17 Aralýkta, Ankara'da, güpegündüz,
gözün önünde, havai fiþekler patlatýlarak kutlamalar
yapýldý. Yine ayný þekilde, Irak'ýn kuzeyinde
Kerkük'te yaþananlar, Irak'ýn kuzeyinde oluþan otorite
boþluðundan faydalanarak orada konuþlanan terör örgütünün
yaptýðý eylemler ve þehitler, yüzlerce vatan
evladýnýn durumu ortadadýr.
Sayýn Baþkan, sayýn
milletvekilleri; geçtiðimiz günlerde bu kürsüden yaptýðým
bir konuþmada, Türkiye'nin, Irak'ýn kuzeyine ucuz elektrik
satýp satmadýðýný sordum, satýyorsa
kaça sattýðýný sordum ve Sayýn Enerji Bakanýndan
da bunun cevaplanmasýný istedim ve 8 Mayýstan bugüne
kadar, "Cevaplayacaðým." demesine raðmen bir
cevap alamadým.
Deðerli arkadaþlarým,
dýþ politikanýn sadece sportif faaliyetler olmadýðýnýn
altýný çizmek adýna, bunlarý sizlerle paylaþmak
istiyorum. Barzani, çýkacak "Türkiye Kerkük'e müdahale
ederse, bizim, Diyarbakýr'a müdahale etme hakkýmýz
ortaya çýkar." açýklamasýný yapacak,
Hükûmet ve Baþbakan susacak! Olabilir mi deðerli arkadaþlar?
Türkiye'nin bütünlüðüne yönelik yapýlan bu açýklama
karþýsýnda, çiftçiye diklenen Baþbakanýn,
Dýþiþleri Bakanýnýn, çýkýp
"Çok konuþma, elektriðini keseriz." diyebileceði
bir Barzani gerçeði yaþanýyor. 2011'i Erzurum'a kazandýrdýklarýný
iddia ediyorsunuz ki, biz de bundan mutlu oluyoruz, ama, Barzani ve
Kuzey Irak'ta yaþananlarý görmezlikten geliyoruz.
Irak'ýn kuzeyinde askerlerimizin
baþýna çuval geçirilirken, stratejik ortaðýmýz
ABD'nin…
BAÞKAN - Sayýn Þimþek,
lütfen, konuyla ilgili konuþur musunuz.
BERHAN ÞÝMÞEK (Devamla)
- Efendim, Sayýn Baþkan, tam yasayla ilgili konuþuyorum.
ÝNCÝ ÖZDEMÝR
(Ýstanbul) - Berhan Bey, Allah aþkýna, çuvalla ne
alakasý var?
BERHAN ÞÝMÞEK (Devamla)
- Yani, sportif faaliyetlerde, dýþ politikada ne kadar
baþarýlý olduðunuzu söylüyorsunuz da, mademki,
dýþ politikayla ilgili sportif faaliyetlerde baþarýlýsýnýz,
baþarýlý olmadýklarýnýzý
da söylemek durumundayým. Sözümün baþýnda, sportif
faaliyetlerdeki baþarýlardan ve bunlardan mutluluk
duyduðumu milletin kürsüsünden yüce heyetinizle paylaþmak
istiyorum.
BAÞKAN - Buyurun Sayýn
Þimþek.
BERHAN ÞÝMÞEK (Devamla)
- Teþekkür ederim Sayýn Baþkan.
Irak'ýn kuzeyinde askerlerimizin
baþýna çuval geçirilirken, stratejik ortaðýmýz
ABD'nin karþýsýna Büyük Orta Doðu Projesi'nin
Eþ Baþkaný Sayýn Recep Tayyip Erdoðan neden
çýkmadý? Bu sýkýntýlý konularda
ortada gözükmeyeceksiniz, "2011'i Erzurum'a biz kazandýrdýk,
Erzurum'u dünyaya biz açtýk." diyeceksiniz.
MUSTAFA ILICALI (Erzurum)
- Beþ sene önce alamazdý.
BERHAN ÞÝMÞEK (Devamla)
- Erzurum tarihî yapýsýndan beri dünyaya açýlmýþ,
Türkiye Cumhuriyeti'nin Doðu Anadolu'daki önemli kentlerinden
biridir.
ÝNCÝ ÖZDEMÝR
(Ýstanbul) - Beþ sene önce hayaldi, hayal.
BERHAN ÞÝMÞEK (Devamla)
- Bu süreç, Sayýn Baþbakanýn ve ekibinin þova
yönelik, gerçekçi olmaktan son derece uzak -üzülerek söylüyorum-
bir politika izlediðinin göstergesidir.
"Erzurum'a 2011'i kazandýrdýk."
diyenler, Erzurum'da iþsiz gezen gençlerimize "Taþý
sýk, suyunu çýkarýrsýnýz." diyor
Sayýn Erzurum Milletvekilim.
Sayýn Baþbakan Erzurum'da
yaptýðý konuþmada "Hukuk devletine inananlar
bu meydana gelmiþ." diyor kürsüden. AKP Ýktidarýnda
hukuk devleti ilkesinin en çok çiðnendiði il neresidir biliyor
musunuz deðerli arkadaþlarým? Erzurum'dur. Erzurum
Millî Eðitim Müdürü, Hükûmetiniz döneminde dokuz defa görevden
alýnmýþ, dokuz defa da mahkeme kararýyla görevine
dönmüþtür. Bir Millî Eðitim Müdürünü dokuz defa mahkeme kapýlarýna
gönderenlerin, demokrasiden, millet idaresinden, hukuk devletinden
sanýrým ki bahsetmeye haklarý yoktur.
MUSTAFA ILICALI (Erzurum)
- Siz keþke Erzurum'a gelseydiniz de görseydiniz.
BERHAN ÞÝMÞEK
(Devamla) - Erzurum Millî Eðitim Müdürlüðünde yaþananlar,
milletten oy alýp kendilerine, kendi arkadaþlarýna
nasýl Hükûmet yaptýklarýnýn en somut örneðidir
deðerli arkadaþlarým, çünkü, dokuz defa görevden
alýnýp yerine atanan, Sayýn Baþbakanýn
asker arkadaþýdýr. Bu trajikomiktir deðerli
arkadaþlarým.
MUSTAFA ILICALI (Erzurum)
- Geçen hafta gelip görseydiniz Erzurum'u.
BERHAN ÞÝMÞEK (Devamla)
- Sportif faaliyetlerdeki baþarýlarý ön planlara
çýkararak, Türkiye'nin dýþ politikasýnda
gelmiþ olduðu bu sonucu görmezlikten gelebilmek mümkün deðildir.
Sözlerimin baþýnda da ifade
ettiðim gibi deðerli arkadaþlarým, bu tür sportif
faaliyetlerin, uluslararasý iliþkilerin tabii ki ülkemize
kazandýracaklarý vardýr, fakat, bir taraftan verip
talkýný, diðer taraftan yutmamak lazým salkýmý
diye düþünüyorum.
Bütün burada konuþtuklarýmýzdan
hepimizin anlamasý gereken þu: Bu ülkenin baþarýlarý
için konuþuyoruz. Eðer bu tür organizasyonlar bu ülkenin
baþarýlarýný, memnuniyetlerini bize sunuyorsa,
biz bundan mutlu oluyoruz, ama, baþaramadýklarýnýzý
da muhalefet olarak, milletin vekili olarak sizlere söyleyip…
Þu kýsa, üç günlük sürecinizde artýk yapabileceðiniz
bir þey yoktur, sanýrým bir dahaki dönemde burada
deðil de þurada olacaksýnýz ve bizlerin de neler
yaptýðýna tanýklýk edeceksiniz.
ZÜLFÜ DEMÝRBAÐ
(Elâzýð) - Siz teþrifatçýlýk mý yapacaksýnýz?
ALÝ YÜKSEL KAVUÞTU (Çorum) -
Çok beklersin, çok!
BERHAN ÞÝMÞEK (Devamla)
- Efendim, çok mu, az mý bekleyeceðimizi 22 Temmuz günü göreceðiz,
ama, yarýn öbür gün de Genel Kurulda kanunlar üzerinde konuþacaðým
için, göremeyeceðim arkadaþlara þimdiden vedalarýmý
iletmek istemiyorum, son konuþmayý ifade ettiðimde
o zaman göremeyecek arkadaþlarýmýza hayatlarýnda
baþarýlar diliyorum. Ayrýca, üzülmenize gerek
yoktur, bu sürecin içerisinde gelip gidenler olur, ziyaretlere her
zaman bekleriz.
ZÜLFÜ DEMÝRBAÐ
(Elâzýð)- Teþrifat iþlerine sen mi bakacaksýn?
BERHAN ÞÝMÞEK
(Devamla) - Saygý, selam sunuyorum, yüce Meclisi saygýyla
selamlýyorum efendim. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Þimþek.
Madde üzerinde bir
adet önerge vardýr, önergeyi okutup iþleme alýyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan Kanun Teklifinin çerçeve 1'inci maddesinin son fýkrasýnýn
son cümlesinin aþaðýdaki þekilde deðiþtirilmesini
arz ve teklif ederiz.
|
Mehmet Yüksektepe |
Zafer Hýdýroðlu |
Ýsmail Bilen |
|
Denizli |
Bursa |
Manisa |
|
A. Müfit Yetkin |
Ramazan
Toprak |
|
|
Þanlýurfa |
Aksaray |
|
"Özel hesapta toplanan paralarýn
harcanmasý, nemalandýrýlmasý ve buna
iliþkin diðer usul ve esaslar Genel Müdürlükçe hazýrlanarak
yürürlüðe konulan yönetmelik ile düzenlenir."
BAÞKAN - Sayýn Komisyon önergeye
katýlýyor mu?
MÝLLÎ EÐÝTÝM, KÜLTÜR,
GENÇLÝK VE SPOR KOMÝSYONU BAÞKAN VEKÝLÝ
HÝKMET ÖZDEMÝR (Çankýrý) - Takdire býrakýyoruz.
BAÞKAN - Sayýn Hükûmet katýlýyor
mu?
DEVLET BAKANI VE BAÞBAKAN YARDIMCISI
MEHMET ALÝ ÞAHÝN (Ýstanbul) - Katýlýyoruz
efendim.
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Cümlede teknik ibare deðiþikliði
ve uygulamada yaþanmasý muhtemel sorunlarýn önüne
geçilmeye çalýþýlmýþtýr.
BAÞKAN - Önergeyi oylarýnýza
sunuyorum:
Sayýn milletvekilleri,
birleþime 20.45'e kadar ara veriyorum.
Kapanma saati: 20.13
YEDÝNCÝ OTURUM
Açýlma Saati: 20.49
BAÞKAN: Baþkan Vekili Sadýk YAKUT
KÂTÝP ÜYELER: Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale), Mehmet DANÝÞ
(Çanakkale)
BAÞKAN - Sayýn milletvekilleri,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 114'üncü Birleþiminin Yedinci
Oturumunu açýyorum.
1427 sýra sayýlý
Kanun Tasarýsý'nýn görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Tasarýnýn
2'nci maddesini okutuyorum:
MADDE 2- 3289 sayýlý
Kanunun ek 9 uncu maddesinin yedinci ve sekizinci fýkralarý
aþaðýdaki þekilde deðiþtirilmiþ
ve sekizinci fýkrasýndan sonra gelmek üzere aþaðýdaki
fýkralar eklenmiþtir.
"Tahkim Kurulu
yedi asýl ve yedi yedek üyeden teþekkül eder. Üyelerin beþinin
hukukçu, ikisinin ise spor alanýnda bilimsel çalýþmalar
yapmýþ veya sporda idareci, teknik adam ve benzeri görevlerde
bulunmuþ kariyer sahibi kiþiler olmalarý
þarttýr. Üyeler Genel Müdürün teklifi ve spordan sorumlu
Bakanýn onayý ile dört yýl için görevlendirilir. Hâkim
ve savcýlar ile bu meslekten sayýlanlar hâkimlik teminatý
esaslarý gözetilerek ve yetkili kurullarýn onayý
alýnmak suretiyle Tahkim Kurulunda görev alabilirler. Üyeler
kendi aralarýndan bir baþkan seçerler. Tahkim Kurulu tarafýndan
verilen kararlar kesindir.
Tahkim Kurulu, federasyon
ile kulüpler, sporcular, hakemler, teknik direktör ve antrenörler;
kulüpler ile teknik direktörler, antrenörler ve sporcular; kulüpler
ile kulüpler arasýnda çýkacak ihtilaflarla, federasyonlarca
verilecek kararlar ile disiplin veya ceza kurulu kararlarýný,
ilgililerin itirazý üzerine inceleyerek sonuçlandýrýr.
Tahkim Kurulu; itiraz üzerine Genel Müdürlük ile federasyonlar ve
federasyonlarýn birbirleri arasýnda çýkacak ihtilaflarý
inceleyerek sonuçlandýrýr.
Tahkim Kurulu; özerk
federasyon baþkaný ile yönetim kurulu üyelerinin spor
ahlakýna ve disiplinine aykýrý davranýþlarý
nedeniyle yapýlan baþvurularý inceleyerek karar
verir. Bunlara verilecek cezalar federasyonlarýn talimatlarýnda
belirtilir.
Tahkim Kurulu, ihtiyaç
duyduðu konularda ihtisas birimleri oluþturabilir.
Tahkim Kurulu üyelerine
bir ayda iki toplantýyý geçmemek üzere, görev yapýlan
her gün için uhdesinde kamu görevi bulunanlar bakýmýndan
(2000), bulunmayanlar bakýmýndan (3000) ek gösterge rakamýnýn
Devlet memuru maaþ katsayýsýyla çarpýmý
sonucunda bulunulacak miktarý geçmemek üzere huzur ücreti
ödenir. Bir ayda görev yapýlan gün sayýsý ikiyi
aþmasý halinde aþan günler için huzur ücreti ödenmez.
Tahkim Kurulunun görev,
yetki ve sorumluluklarý, çalýþma usûl ve esaslarý
ile üyelere verilecek huzur ücretinin miktarý Genel Müdürlükçe
hazýrlanan yönetmelikle belirlenir."
BAÞKAN - Madde
üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna söz isteyen Salih
Gün, Kocaeli Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Gün.
CHP GRUBU ADINA SALÝH
GÜN (Kocaeli) - Sayýn Baþkan, yüce Meclisin deðerli
üyeleri; görüþülmekte olan 1427 sýra sayýlý
kanunda deðiþiklik yapýlmasýna iliþkin
kanun tasarýsýnýn 2'nci maddesi üzerinde Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna söz almýþ bulunuyorum. Hepinizi
saygýyla selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlar,
yaþamýn her katmanýnda doðru ve yanlýþlarý
deðerlendirmek için yetkili kurullar vardýr, sporda da federasyonlar
oluþturulur, federasyon çalýþmalarýnýn
bir kanadý da ceza ve tahkim kurullarýdýr. Müsabaka
Yönetmeliði'ne göre, kural dýþý, spor ahlakýna
uygun olmayan beyan ve fiilî sportmenliðe, spor ahlakýna
uymayan, spor alanlarýnda maddi ve manevi zarar verenlere ceza
kurullarý tarafýndan verilen cezalarý bir üst
kurul olan tahkime intikal ettirme makamýdýr tahkim.
Bu yasa, futbol
dýþýndaki federasyonlarýn tahkimini tarif
ediyor. Uluslararasý müsabaka branþý olan federasyonlarýn
tahkimleri UEFA ve FIFA ortak kriterlerine uygun seçilmelidir. Hangi
spor branþý olursa olsun o branþýn federasyonu
vardýr. Federasyonlar, genel kurul yapar, seçim yaparlar; yaptýklarý
genel kurulda da, nasýl futbol federasyonunda yapýlýyorsa,
diðer spor branþlarýnda da tahkimlerini seçebilmelidir.
Hâlbuki, burada üyeler, genel müdürün teklifi ve spordan sorumlu Bakanýn
onayýyla dört yýl için görevlendirilir. Hâkim ve savcýlar
ile bu meslekten sayýlanlar hâkimlik teminatý esaslarýný
gözeterek gibi kriterleri ortaya koyarak Sayýn Genel Müdürümüzün
teklifi, Bakanýmýzýn da onayýyla seçilecek.
Özerk federasyonun tahkimini siyasi erkin atadýðý
genel müdür teklifi, Bakanýn onayýyla olursa spora siyaset
girer arkadaþlar. Sporu, tabii ki, siyasetçi baþýnda
olacaktýr, onu destekleyecektir, yön gösterecektir, ama ceza
verecek merciyi siyasetin içerisinden gelen tespit etmemelidir.
Bugün sporda saha içi, saha dýþý olaylar oluyorsa
sporda temel sorunlar tespit edilememiþtir. Bundan dolayý
da spor sahalarýnda, kapalý spor salonlarýnda
her gün bir sürü hadiseler olmaktadýr. Sporda temel sorun nedir?
Altyapý, sporculara ve spor kulüplerinin ekonomik kaynaklarýnýn
yeterli-yetersiz oluþlarýna, bir de spor ahlakýna,
spor eðitimini iyi almamýþ kadrolara baðlýdýr.
Baskette, voleybolda,
görüyorsunuz, birçok çok güçlü firma artýk firmalarýnýn
ismini koyarak spor yaptýrýyorlar. Bunlar reklamýný
bu þekilde yaparak spora katkýda bulunuyorlar. Onlara
da teþekkür ediyorum.
Burada diðer, güreþ
branþýný da belediyeler üstlenmiþ durumda. Ama
bakýyorsunuz, ayný koþullarda imkâný olmayan
spor kulüpleri bunlarla mücadele etmek için futbol sahalarýna,
kapalý spor salonlarýna, güreþ minderlerine
çýkýyorlar.
Deðerli arkadaþlar,
Türkiye'de tezatlar ülkesi gibi durumlar var. Belediye baþkanlarýnýn
spor kulübü baþkaný olmalarý yasaktýr. Bakýn
puan cetveline, onlarca spor kulübünün adý belediye spordur.
Belediyede belediye baþkaný spor kulübü baþkaný
olmaz, orada paravan bir baþkan vardýr, imza atar, finansörlüðünü
belediye baþkaný yapar. Öyle veya böyle. Bunu bilmeyen
bu çatýnýn altýnda da hiç kimse yok. Kendimizi aldatýyoruz.
Eðer bir yasak olacaksa, bu denetlenmeli, tam üzerine gidilmeli.
Her ruhsatýn sonucunda, belediyelerde "Spor kulübüne
bir makbuz kestir, getir." denildiðini hepiniz biliyorsunuz.
Burada, bakýyorsunuz,
milletvekillerinden spor kulübü baþkanlarýmýz
var. Sporu sevdikleri için teþekkür ediyorum. Ama sporu sevmeyen
bir belediye baþkaný varsa o bölgede, sporu sevmeyen
bir milletvekili varsa, o ilde spor yapýlmayacak mýdýr?
Onlarý eþit þekilde desteklemek, devletin, devleti
temsil eden hükûmetin, hükûmetin içindeki spordan sorumlu Sayýn
Bakanýmýzýndýr.
Bu þeylerde kendimizi
kandýrmayalým, yoksa her gün, spor sahalarýnda, kapalý
spor salonlarýnda yüklü bir þekilde hadiseler devam edecektir.
Bu hadiselerin önü kesilemez. Neden kesilemez? Eþit koþullarda
müsabaka yapma imkâný yoktur. Burada, üstüne üstlük, tahkimi,
"Tahkim kurulu, özerk federasyon baþkaný ile yönetim
kurulu üyelerinin spor ahlakýna ve disiplinine aykýrý
davranýþlarý nedeniyle yapýlan baþvuru
incelenerek karar verir." Burada sporculara deðil de, benim
anladýðým kadarýyla… Yanlýþ anladýysam
da özür dilerim. Buradaki olay bu: "…özerk federasyon baþkaný
ile yönetim kurulu üyelerinin spor ahlakýna ve disiplinine
aykýrý davranýþlarý nedeniyle yapýlan
baþvurularý inceleyerek karar verir." Bu tahkim,
yöneticileri cezalandýrmak için gibi. Sporcudan pek bahsetmiyor
burada. Bu düzeltilmeli. Siyasetten gelen bir bakanýn kurduðu
tahkim, federasyonu yargýlayamamalý ve karar verememeli.
Bu tamamen yanlýþ.
Geçendeki konuþmamda,
Ýddaa'dan, grup maçlarýna giden… Zorluk çýkarmaktan
baþka bir konu deðil. Ýddaa'ya ismi konulsun, bir pay
aktarýlsýn diye söylemiþtim. Zannediyorum son uygulamalarda
yerine getirilmiþ bazý olaylar, duyduðum kadarýyla.
Þu anda bir sorun daha çýktý. Amatör kulüpler fatura
kullanmadýðý için Ýddaa'dan paralarýný
alamýyor. Niçin alamasýn? Bütün spor kulüpleri -amatör
de olsa- dernekler masasýna tabidir. Dernekler masasýndan
bir gider, bir gelir makbuzu verilir. Makbuz karþýlýðýnda
Ýddaa'dan veya Spor Toto'dan veya Bakanýmýn uygun
göreceði yardým, gösterilecek fondan makbuzunu keserek
para alabilirler. Sporculara, zor koþullarda yöneticilik yapanlara
yardým etmek, devletin, bakanýn görevidir.
Ben, bu düþüncelerle,
Sayýn Bakanýmdan, Genel Müdürümden, sporculara daha
çok sahip çýkmasýný talep ediyor, Genel Kurula
saygýlar sunuyorum.
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Gün.
Madde üzerinde
þahsý adýna Erzurum Milletvekili Ömer Özyýlmaz
söz istemiþlerdir.
Buyurun Sayýn
Özyýlmaz.
ÖMER ÖZYILMAZ (Erzurum)
- Sayýn Baþkan, deðerli arkadaþlar; hepinizi
saygýyla selamlýyorum.
Þu anda görüþtüðümüz
yasa, aslýnda, çok önemli birtakým iþlevleri yerine
getirecek olan bir yasadýr. Bildiðimiz gibi, AK Parti
Hükûmetimiz, içeride çok ciddi yatýrýmlar ve mükemmellikler
geliþtirirken, dýþarýda da itibarýmýzý,
ülkemizin itibarýný daha da yükseðe çýkarmýþtýr.
Bu çerçevede, bugüne kadar görülmedik oranda uluslararasý
organizasyonlarýn ülkemizde gerçekleþtirilmesi için
yoðun çaba sarf edilmekte ve her yýl, birkaç tanesine, ülkemizin
deðiþik illeri ev sahipliði yapmaktadýrlar. Bu
çerçevede, 2005 yýlýnda, sanýyorum, Ýzmir
Olimpiyat Oyunlarý, 2010 yýlýnda Ýstanbul'un
Avrupa Birliði Kültür Baþkenti oluþu gibi organizasyonlar,
daha pek çoðu bu çerçevede sayýlabilir.
2011 yýlýnda,
Erzurum'un da, çok önemli bir uluslararasý organizasyona ev
sahipliði yapacaðý bir gerçektir. Kýþ olimpiyatlarýnýn
Erzurum'da yapýlmasý saðlanmýþtýr.
Bu çerçevede, Hükûmetimize, özellikle Erzurum halký
adýna ve Doðu Anadolu Bölgesi halký adýna, Deðerli
Baþbakanýmýza, spordan sorumlu Sayýn Devlet
Bakanýmýza ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðüne huzurlarýnýzda
candan teþekkür ediyorum, kendilerine yürekten sevgilerimizi,
saygýlarýmýzý iletiyoruz.
Deðerli arkadaþlar,
bu organizasyonun Erzurum'da gerçekleþtirilmesiyle, bir defa,
ilk defa Erzurum bir uluslararasý organizasyona ev sahipliði
yapacaktýr. Erzurum buna esasen layýktýr da, bunu
yapacak bilgi birikimine, kültürüne de sahiptir. Ama, ilk defa AK
Parti Hükûmetimiz döneminde bu imkâný yakalamýþtýr,
bundan dolayý sevinçliyiz.
Ýkinci bir husus,
Erzurum bu misafirperverliðini ülke genelinde çok iyi bir
þekilde ortaya koymuþtur, ama bütün dünyaya da bunu gösterecektir.
Bu da bizim için fevkalade önemlidir.
Üçüncü önemli bir husus,
ilimizde var olan yatýrýmcýlýk ve giriþimcilik
ruhu bu organizasyonla daha þimdiden bir ateþleme almýþ
gibi daha da geliþmekte, daha da ileriye doðru adým
atmaktadýr. Erzurum'un geleceði açýsýndan
fevkalade önemli görüyoruz bunu.
Bir baþka önemli
husus -ki, bunlarýn hepsinin yanýnda çok önemli bir yeri
olan husustur- Hükûmetimiz yaklaþýk 250-300 trilyon liralýk
bir yatýrýmý öngörmektedir. Bu, kamu yatýrýmýdýr.
Bir o kadar da biz özel sektör yatýrýmý beklemekteyiz.
Bu manada Erzurum fevkalade onore edilmiþtir, bundan dolayý
sevinçliyiz.
Erzurum AK Partiye
gönlünü vermiþtir, gücünü vermiþtir. Bunu, bu sevgiye layýk
olduðunu en son olarak yaklaþýk on beþ-yirmi gün
önce gerçekleþtirdiðimiz mitingde bir defa daha göstermiþtir.
Deðerli arkadaþlar,
bu güzellikleri konuþmak varken o bölgenin bir insaný,
þu anda Anavatan Partisinin milletvekili, herhâlde yakýnda
Demokrat Parti milletvekili olacak bir arkadaþýmýz
buraya çýktý, maalesef, hiç ilgisi olmazken, hiç gereði
yokken, burada, ülkemizde, iþte…
BAÞKAN - Sayýn
Özyýlmaz, lütfen, yeni bir sataþmaya mahal vermeyelim.
Ayrýca, Sayýn
Akdemir bu konuyla ilgili de açýklama yapacak.
Buyurun Sayýn
Özyýlmaz.
ÖMER ÖZYILMAZ (Devamla)
- …ülkemizde birtakým uygunsuzluklarýn, böyle birtakým
olumsuzluklarýn yaygýnlaþmaya baþladýðýný...
Bu çerçevede, bütün ülkemizin kadýnlarý iffetlidir,
ülkemizin kadýnlarý edeplidir, hepsi. (AK Parti
sýralarýndan alkýþlar) Ama, Erzurum kadýný
hiç hak etmediði hâlde, sanki, yöresel kýyafeti olan kara
çarþafýn altýnda her gün bir sürü kötülükler yapýlýyormuþ
gibi, buradan birtakým sözler söyledi arkadaþ, maalesef.
Erzurumlu herkese
destek verir, herkese yardýmcý olur. Bu arkadaþýmýzý
da Erzurum baðrýna basmýþ, üniversiteyi okutmuþ,
asistan yapmýþ, doktor yapmýþ, doçent yapmýþ,
profesör yapmýþ, bu tür imkânlarý saðlamýþ
ona, ama, maalesef, o yaptýðý buradaki konuþma
büyük bir talihsizliktir diyorum.
Arkadaþý,
buradan Erzurumlulardan özür dilemeye ve bir daha da böyle bir
þeyi aðzýna almamaya davet ediyor, hepinizi sevgi
ve saygýyla selamlýyorum.
Teþekkür ediyorum.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
ÝBRAHÝM
KÖÞDERE (Çanakkale) - Doðru söylüyor, doðru.
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Özyýlmaz.
Madde üzerinde iki
adet önerge vardýr.
Önergeleri önce geliþ
sýrasýna göre okutacaðým, sonra aykýrýlýklarýna
göre iþleme alacaðým:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan Kanun Tasarýsýnýn 2 nci maddesinin 3 üncü
fýkrasýnýn sonundaki "Bunlara verilecek cezalar
federasyonlarýn talimatlarýnda belirtilir." cümlesinin
madde metninden çýkarýlmasýný arz ve teklif
ederiz.
Zafer
Hýdýroðlu Ramazan
Toprak A. Müfit Yetkin
Bursa Aksaray Þanlýurfa
Ýsmail Bilen Cevdet Erdöl Ahmet
Ertürk
Manisa Trabzon Aydýn
BAÞKAN - Diðer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüðünün Teþkilat ve Görevleri Hakkýnda Kanunda
Deðiþiklik Yapýlmasýna Ýliþkin Kanun
Tasarýsýnýn 2. maddesinin 1. fýkrasýnýn
aþaðýdaki þekilde deðiþtirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Saygýlarýmýzla.
Berhan Þimþek Erdal Karademir Salih
Gün
Ýstanbul Ýzmir Kocaeli
Orhan Sür Haluk
Koç
Balýkesir Samsun
"Tahkim Kurulu
yedi asýl ve yedi yedek üyeden teþekkül eder. Üyelerin beþinin
hukukçu, ikisinin ise spor alanýnda bilimsel çalýþmalar
yapmýþ veya sporda idareci, teknik adam ve benzeri görevlerde
bulunmuþ, kariyer sahibi kiþiler olmalarý
þarttýr. Hukukçu üyelerin ikisi Genel Müdürün teklifi
ve Spordan Sorumlu Bakanýn onayýyla, biri sporda kariyer
yapmýþ kiþiler arasýndan Genel Müdürün teklifi
ve Spordan Sorumlu Bakanýn onayýyla görevlendirilir;
üçü YÖK Genel Kurulunun Hukuk Fakültesi Öðretim Üyeleri arasýndan,
diðer üye ise Beden Eðitimi ve Spor Yüksekokulu bölümlerinde
profesör unvaný almýþ kiþiler arasýndan
seçilir. Üyelerin görev süresi 4 yýldýr. Hâkim ve savcýlar
ile bu meslekten sayýlanlar, hâkimlik teminatý esaslarý
gözetilerek ve yetkili kurullarýn onayý alýnmak
suretiyle Tahkim Kurulunda görev alabilirler. Üyeler kendi aralarýnda
bir baþkan seçerler. Tahkim Kurulu tarafýndan verilen
kararlar kesindir."
BAÞKAN - Sayýn
Komisyon önergeye katýlýyor mu?
MÝLLÎ
EÐÝTÝM, KÜLTÜR, GENÇLÝK VE SPOR KOMÝSYONU
BAÞKAN VEKÝLÝ HÝKMET ÖZDEMÝR (Çankýrý)
- Katýlmýyoruz efendim.
BAÞKAN - Sayýn
Hükûmet katýlýyor mu?
DEVLET BAKANI VE
BAÞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ALÝ ÞAHÝN
(Ýstanbul) - Katýlmýyoruz efendim.
BAÞKAN -
Ýstanbul Milletvekili Berhan Þimþek önergenin gerekçesi
hakkýnda konuþacak.
Buyurun Sayýn
Þimþek.
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Teþekkür ederim.
Sayýn Baþkan,
sayýn milletvekili arkadaþlarým; görüþülmekte
olan kanunun 2'nci maddesinin birinci fýkrasý üzerinde
bir önerge verdik ve bu bir müessese olarak da çalýþýyor.
Biraz önceki çalýþmamýz esnasýnda Hükûmet
tarafýndan bir önerge verildi ve doðruydu ve biz de evet dedik.
Biraz sonra bir önerge daha Hükûmet tarafýndan takdim edilecek
ve yine ona da evet diyeceðiz.
Kendileriyle, Sayýn
Bakanla ve diðer bürokrat arkadaþlarla görüþtüðümde,
bu gerekçenin evetini kabul ediyorlar. Yani, bizim burada istediðimiz
þu: Tahkim Kurulu 7 üyeden oluþuyor. Bu 7 üyenin 5'i hukukla
ilgili, diðer 2'si spor alanýnda. Teknik olarak, bilgi birikimi
olarak, akademisyenlerden oluþan bir kurul. Mademki böyle bir
durum var, bunun beþte 3'ü -þimdi YÖK dersem, sinir uçlarýnýz
YÖK'e karþý açýk olduðu için sinirlenebilirsiniz
ama- YÖK'ten, Yükseköðrenim Kurumundan talep edilebilir,
beþte 3'ü. Yine, 2'sini Genel Müdürlük önersin ve diðer 2'sinden,
bilimsel anlamda, sporda akademik olarak bilgi, birikim sahibi
olanlardan 1'i de yine Genel Müdürlükten, diðeri ise YÖK'ten talep
edilebilir. Bu, sivil olmaktan, sivil toplum örgütleriyle ortak çalýþmaktan,
yan yana olmaktan ve ben hatýrlýyorum, 2002 yýlýnda
geldiðinizde, "Demokrasi, efendim, sivillik, sivil toplum
örgütleri…" Yarýn öbür gün federasyonlarla Genel Müdürlük
arasýnda ihtilaflarda, bu sefer problem çýkacak. Genel
Müdürün atadýðý, seçtiði -atadýðý
demeyelim, pekâlâ, seçtiði- arkadaþlar Tahkim Kurulunu
oluþturacaklar. Federasyonlarý mý destekler, genel
kurulu mu destekler? Bunu biraz sivilleþtirmekte fayda var. Bununla
ilgili, Sayýn Bakan, "Sayýn bürokrat arkadaþlarýmla
bir yasa hazýrlanýyor. Ýþte gelecek…"
Gelmiþ bir yasa var. Burada bunu düzeltmek gerekiyor. Zamaný
burada, yeri burada. Yarýn öbür gün doðabilecek ihtilaflarýn
da önü kesilir. Doðru bir uygulama olacaðýný,
kendileri de katýlýyorlar, gerçi "Hayýr."
dediler ama, isteðimiz budur.
Ayrýca, spordan,
iþte Erzurum'dan, Karadeniz'den bahsedilmiþken, bir gerçeðin
de altýný çizmekte fayda görüyorum ben deðerli arkadaþlarým.
Akdeniz Oyunlarý Mersin'de yapýldý yýllar
önce ve dün Cumhuriyet Halk Partisi Mersin'de 200 bin yurttaþa
seslendi…
MEHMET SARI (Osmaniye)
- Saydýn mý?
BERHAN ÞÝMÞEK
(Devamla) - 200 bin yurttaþa seslendi ve bindirme de yoktu, taþýma
da yoktu. (AK Parti sýralarýndan gürültüler)
MEHMET SARI (Osmaniye)
- Ben oradan yeni geldim.
BAÞKAN - Sayýn
Sarý…
BERHAN ÞÝMÞEK
(Devamla) - Daðýtýlan bayraklar yoktu, herkes bayraklarýyla
geldi. Akdeniz Oyunlarý Mersin'de yapýlmýþtý,
ona istinaden söylüyorum, arkadaþýmýz da Erzurum'u
anlatýrken… Daðýtýlan bayrak yoktu. Herkes,
200 bin kiþi, Mersin'de, bayraðý ile geldi. Onun için Akdeniz
Oyunlarý da zamanýnda Mersin'de yapýlmýþtý
ve o anlý þanlý Cumhuriyet Halk Partisi mitingine
Türk kamuoyu, Türk milleti tanýklýk etmiþtir.
Baþka bir problem
daha var Sayýn Bakaným. Bu, UEFA ve FÝFA kriterlerine de uygunluk
oluþturmuyor. Bürokrat arkadaþlara bunu danýþýrsanýz
daha iyi olacaktýr. Yarýn bununla ilgili baþýmýz
sýkýntýya da girebilir deðerli arkadaþlarým.
Burada, arkadaþlardan,
7 arkadaþtan bahsediyorlar; þu anda benim burada baktýðým,
tahkimde 7 isimden birçoðu bürokrat olarak da geçmiþ dönemden
ve daha sonraki süreçte -isimlerini vermeme gerek yok- Adalet ve
Kalkýnma Partisine yakýn arkadaþlardan oluþmuþ.
Burada, sivil yapýdan, demokrasiden bahsediyorsak bu
fýrsatý kaçýrmayalým ve bu anlamda önerimizin
doðrultusu üzerinde 5'te 5 hukuk alanýnda var olan arkadaþlarýn
3'ünü YÖK atasýn, sportif faaliyetlerden olanýn 1'ini YÖK
atasýn, diðer 3'ünü de Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðü
atarsa uyumlu bir çalýþma olur diye düþünüyorum.
Yüce Meclisi saygýyla
selamlýyorum.
Evet, benim sayabilecek
gözüm var, dün Cumhuriyet Halk Partisinin 200 bin kiþiden oluþan
mitingini. Ama, bazý gözler son dönemlerde burnunun ucunu da
görmedikleri ülke kamuoyu tarafýndan bilinmektedir efendim.
CAHÝT CAN (Sinop)
- Sandýktan çýktýðý zaman görürsün.
BERHAN ÞÝMÞEK
(Devamla) - Yüce Meclisi saygýyla selamlarým.
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Þimþek.
Sayýn milletvekilleri,
muhalefet partilerinin miting yapma hakký yok mu? (CHP
sýralarýndan alkýþlar)
Önergeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiþtir.
Diðer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan Kanun Tasarýsýnýn 2 nci maddesinin 3 üncü
fýkrasýnýn sonundaki "Bunlara verilecek cezalar
federasyonun talimatlarýnda belirtilir." cümlesinin
madde metninden çýkarýlmasýný arz ve teklif
ederiz.
Zafer
Hýdýroðlu (Bursa) ve arkadaþlarý
BAÞKAN - Sayýn
Komisyon önergeye katýlýyor mu?
MÝLLÎ
EÐÝTÝM, KÜLTÜR, GENÇLÝK VE SPOR KOMÝSYONU
BAÞKAN VEKÝLÝ HÝKMET ÖZDEMÝR (Çankýrý)
- Takdire býrakýyoruz efendim.
BAÞKAN - Sayýn
Hükûmet katýlýyor mu?
DEVLET BAKANI VE
BAÞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ALÝ ÞAHÝN
(Ýstanbul) - Katýlýyoruz efendim.
BAÞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
3289 sayýlý
Kanunun 11 inci maddesinde; spor disiplinine ve sportmenliðe
aykýrý fiil ve eylemlere verilecek cezalar uluslararasý
mevzuata uygun olarak hazýrlanacak ceza yönetmeliðinde
düzenleneceði öngörülmüþtür. Bu madde ile uygulama bütünlüðü
saðlanmýþtýr.
BAÞKAN - Önergeyi
oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmiþtir.
Kabul edilen önerge
doðrultusunda maddeyi oylarýnýza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
Sayýn Akdemir,
Baþkanlýða verdiðiniz dilekçeyle "Görüþülmekte
olan 1427 sayýlý Yasa Teklifi üzerinde yaptýðým
konuþmanýn bir noktasý yanlýþ anlaþýlmýþ
olduðundan düzeltmek üzere söz almak istiyorum." diyorsunuz.
Buyurun Sayýn
Akdemir, yeni bir sataþmaya mahal vermeden.
IV. - AÇIKLAMALAR VE SATAÞMALARA ÝLÝÞKÝN
KONUÞMALAR
1.- Iðdýr Milletvekili Dursun Akdemir'in,
yapmýþ olduðu konuþmada bazý sözlerinin
yanlýþ anlaþýldýðý gerekçesiyle
açýklamasý
DURSUN AKDEMÝR
(Iðdýr) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekili
arkadaþlarým; biraz önce bu kürsüden yaptýðým
bir konuþmanýn yanlýþ anlaþýlmasý
dolayýsýyla bir açýklama yapma ihtiyacýný
hissettim.
Bir arkadaþým
laf atýnca, onun ilini kastederek "Olumsuzluklar her
þey altýnda olabilir." þeklinde bir ifade kullandým.
Eðer söylediklerim yanlýþ anlaþýlmýþsa
kesinlikle özür dilerim. Benim zaten beþ yýl içerisinde
bu kürsüde yaptýðým konuþmalar hiçbir zaman
belli amaca yönelik olmamýþtýr, ama, olaylarý
tespit yönünde açýklamalarým olabilir. Toplumun sosyolojik
ve ekonomik sýkýntýlarýnýn ortaya
koyduðu problemleri anlatýrken arkadaþýmýn
laf atmasý, onun iliyle ilgili ifademin "Olumsuzluk her
þey altýnda olabilir…"
ÖMER ÖZYILMAZ (Erzurum)
- Hangi il Sayýn Akdemir?
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Erzurum ili…
ÖMER ÖZYILMAZ (Erzurum)
- Erzurum'dan özür mü diliyorsunuz?
DURSUN AKDEMÝR
(Devamla) - Efendim, Erzurum ili benim için hayatýmýn en
güzel anlarýnýn geçtiði bir yerdir. Eðitimimi
orada yapmýþtým. Oranýn týp fakültesine
yapmýþ olduðum hizmetler bugün Erzurum halkýnýn
büyük çoðunluðu tarafýndan bilinir. Aramýzda
ayný fakültenin mensubu vardýr, Saðlýk Bakanýdýr.
Beraber ayný kurumda hizmet etmiþiz. Erzurumluya laf
dedirtmem ben. Zaten biraz önce yaptýðým konuþmada,
uluslararasý yarýþmalar düzenlemeyi ve Erzurum'da
yakýn gelecekte uluslararasý düzeyde bir
kýþ sporlarýnýn yapýlmýþ olmasý
gurur vesilemdir ve o kabul edildiði sýrada, bu kürsüden,
Erzurum'da Kýþ Sporlarýnýn yapýlmasýný
Erzurum için büyük bir kazanç olarak görmüþ ve bu kürsüden konuþma
yapmýþtým. Erzurum için olumsuz hiçbir kelime sarf
etmem, her yerde olan þeylerin Erzurum þeklinde telakki
edilmiþ olmasýný yanlýþ anlaþýlma
olarak kabul ediyorum. Eðer Erzurumlu olarak siz böyle anlamýþsanýz
ben özür diliyorum, ancak sizin sarf ettiðiniz kelimelerin de
sizin tarafýnýzdan özür dilenerek geri alýnmasýný
bu yüce Meclisten temenni ediyorum ve bu ulu Meclisin, yüce Meclisin
milletimize her zaman en iyi hizmetler yapacaðýna inanan
birisi olduðum için, maksadýný aþan sözlerden
dolayý bu infialin olmuþ olmasýný da takdirlerinize
arz ediyorum.
Saygýlar sunuyorum
Yüce Meclise. (Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Akdemir.
III. - KANUN TASARI VE TEKLÝFLERÝ ÝLE
KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER (Devam)
6.- Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðünün Teþkilat
ve Görevleri Hakkýnda Kanunda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Ýliþkin Kanun Tasarýsý ile
Millî Eðitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/1360) (S.
Sayýsý: 1427) (Devam)
BAÞKAN - 3'üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- Bu Kanun yayýmý
tarihinde yürürlüðe girer.
BAÞKAN - Madde
üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna söz isteyen Orhan
Sür, Balýkesir Milletvekili.
CHP GRUBU ADINA ORHAN
SÜR (Balýkesir) - Teþekkür ediyorum Sayýn Baþkaným.
Görüþülmekte
olan teklifin 3'üncü maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi
adýna söz almýþ bulunuyorum. Yüce Meclisi saygýyla
selamlýyorum.
Çok deðerli arkadaþlarým,
bundan sonra ülkemizde yapýlacak spor organizasyonlarýnýn
planlanmasý ve onlarýn koordine edilmesine yönelik
bir teklif var karþýmýzda. Bu teklifi görüþüyoruz.
Aslýnda, spor organizasyonlarý dünyada gerçekten bugün
de çok önemli bir yer tutuyor, geçmiþte de çok önemli yer tutuyordu.
Bu, 19'uncu yüzyýldan bu yana dünyadaki tüm uluslarýn
spora verdikleri önemin her geçen gün arttýðýný,
dünyadaki tüm uluslarýn sporu hem kendi uluslarýnýn
saðlýðýný ve düþünce geliþmesini
saðlamak amacýyla desteklediklerini hem de kendilerini
tüm dünyaya tanýtmada bir aracý olarak gördüklerini biliyoruz.
Ülkeler arasýnda
dostluðun ve kardeþliðin spor aracýlýðýyla
daha da ileriye götürülmesi düþü, aslýnda, 19'uncu yüzyýl
sonlarýnda Fransýz Baron Pier De Coubertin'in bir düþüydü.
Gerçek anlamda modern olimpiyatlarýn yapýlmasý
kararýnýn alýnmasý, Pier De Coubertin'in
gerçekten bu düþ doðrultusunda çalýþmasý
sonucunda baþarýya ulaþmýþtýr.
29 Haziran 1894'te Paris'te Amerika ve Avrupa'nýn 19 ülkesinden
gelen 2 bin delegenin katýldýðý bir toplantýda
modern olimpiyat oyunlarýnýn yapýlmasý kararlaþtýrýlmýþtýr.
Zaman içinde bu organizasyona benzeyen ve çeþitli adlarda
spor oyunlarý organizasyonlarý oluþturulmuþ
ve devamlýlýklarý saðlanmýþtýr.
Pier De Coubertin, 1907'de Ýstanbul'a gelerek Osmanlý
Devleti'nin de bu hareketin içine katýlmasýný
saðlamaya çalýþmýþ ve bu çalýþmalar
sonucunda, 1908'de Ýkinci Meþrutiyetin ilanýndan
sonra, Osmanlý Devleti de bu hareketin içine girmiþtir
kurduðu bir teþkilatla.
Cumhuriyet döneminde
31 Temmuz 1922'de Türkiye Ýdman Cemiyeti Ýttifaký
kurulmuþ ve Selim Sýrrý Tarcan Olimpiyat Cemiyetini
yeniden düzenlemiþ ve kendisi Baþkanlýða, Genel
Sekreterliðe de Ali Sami Yen getirilmiþtir ve ülkemizin
15 Nisan 1992'de 2000 Yaz Olimpiyat Oyunlarýnýn Ýstanbul'da
yapýlmasý için Uluslararasý Olimpiyat Komitesine
baþvurusuyla bu alandaki ciddi çalýþmalar
baþlamýþtýr. Elbette, bu baþvuru öncesinde,
çeþitli uluslararasý spor organizasyonlarýnda
ülkemiz ev sahipliði yapmýþtýr. Akdeniz Oyunlarý
gibi çok çeþitli branþlarda yarýþmalarýn
yapýldýðý organizasyonlardan alnýnýn
akýyla çýkmýþtýr.
Bugüne kadar yaz oyunlarýný
ülkemize getirmekte baþarýlý olamadýk,
ama, 2005'te Ýzmir'de yapýlan Dünya Üniversitelerarasý
Spor Oyunlarýndaki baþarýmýz, 2007'de merkezi
Trabzon olmak üzere Rize ve Giresun illerinde yapýlacak Birinci
Karadeniz Oyunlarýnýn ülkemize verilmesi, 2011'de Erzurum'da
yapýlacak Dünya Üniversitelerarasý Spor Oyunlarý
ve 2011 yýlýnda yine Trabzon'da yapýlacak Gençlik
Olimpik Festivalinde ev sahibi olmamýz, yaz oyunlarýný
almamýz için bizi bir adým daha öne çýkaracak çalýþmalar
olarak görülmektedir.
Bu yasayla, böyle organizasyonlarýn
baþarýyla sonuçlanmasý, düzenleyici, organize
edici, hazýrlýk ve düzenleme kurullarýnýn
kurulmasý ve faaliyetlerinin süratli bir biçimde uluslararasý
kurallara uygun olarak yerine getirilmesi saðlanacaktýr.
Deðerli arkadaþlarým,
spor, insanýn bir bütün hâlinde geliþmesini hedef alan,
insan bedenini, entelektüel ve zihinsel vasýflarýný
bir bütün olarak geliþtiren ve saðlam karakterli insaný
oluþturan bir faaliyettir. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk,
her alanda olduðu gibi sporda da bilim yolundan ayrýlmamayý
tavsiye ederken, sporun önemini bize çeþitli söylemlerinde
anlatmýþtýr. "Müspet bilimlerin temellerine
dayanan, güzel sanatlarý seven, fikir terbiyesinde olduðu
kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmýþ ve yükselmiþ
olan erdemli, kuvvetli bir nesil yetiþtirmek ana siyasetimizin
asýl dileðidir." diyerek, bu beklentisini ve hedefini
açýk açýk Türk ulusuna ve dünyaya ilan etmiþtir.
Aslýnda Türk
milleti doðuþtan spora yatkýn bir ulustur. Köylerimizde
henüz küçücük çocuklar harmanlarda güreþ tutarlar, sokaklarda
iþte top peþinde koþan gençlerimiz, çocuklarýmýz
dolu. Aslýnda gerek yerel yönetimlerin gerek merkezî yönetimin
görevi, tüm çocuklarýmýza, gençlerimize, tüm vatandaþlarýmýza
çaðdaþ normlarda spor alanlarý sunmak ve buralarda yetiþen
sporcu gençlerimizin büyük organizasyonlarda ülkemizi temsil etmesi
ve baþarýyý yakalamasýna destek vermesi
olmalýdýr.
Aslýnda bu noktaya
geldiðimizde bir öz eleþtiri yapmak zorundayýz. Bir
ülkede gerçekten tüm halk saðlýklý olmalýdýr.
Saðlýklý olmak için iþte spor yapsýnlar diye
öneriyoruz; bütün dünya, insanlarýný spor yapmaya
teþvik ediyor. Niçin spor yapmaya teþvik ediyor? Daha saðlýklý
olsunlar, daha iyi düþünsünler, daha iyi üretsinler diye. Ama,
ne yazýk ki, bizim Meclisimiz, milletvekillerini sabahýn
11.00'inde buraya çaðýrýyor, gecenin 24.00'üne kadar
on üç-on dört saat çok saðlýksýz koþullarda çalýþtýrýyor,
ondan sonra bu Meclisten de çok verimli çalýþma bekliyor.
Þimdi, deðerli
arkadaþlarým, günlerdir burada çalýþýyoruz.
Bugün burada hiç istemediðimiz olaylar yaþandý, tartýþmalar
çýktý. Aslýnda bu konuda biraz daha rahat olmalýyýz,
biraz daha geniþ düþünmeliyiz. Þimdi, siz, milletvekillerini
böyle bir ortamda, yani, böyle bir ortam derken sadece sabahýn
11.00'inden gecenin 24.00'üne kadar çalýþýlan bir ortamdan
bahsetmiyorum.
Þimdi, içimizde
çok büyük bir bölümümüz yeniden milletvekili adayý olabilmek
için baþvurularda bulunduk. Aslýnda inanýyorum
ki, özellikle AKP Grubunu burada tutan, o baþvurularýn
önümüzdeki hafta sonunda sonuçlanmasý. O sonuçlanma gerçekleþse
burada çoðunuz belki de olmayacaksýnýz, gelmeyeceksiniz
bile Meclise ama, o korku var ya, o korku, acaba listede yer alabilecek
miyim…
MUSTAFA ILICALI (Erzurum)
- Siz de yok mu?
ORHAN SÜR (Devamla) -
O liste korkusu hepimizi burada tutuyor.
ÖNER ERGENÇ (Siirt) -
Belki sizi tutuyordur.
ORHAN SÜR (Devamla) - Aslýnda bu doðal olarak hepimizi
geriyor. Öbür taraftan burada konuþulanlar aramýzda
yanlýþ anlaþýlmalara neden oluyor.
Ýþte biraz önce, bir arkadaþýmýz kalktý
bazý düzeltmeler yaptý. Bazý tartýþmalara
neden oluyor, birimiz A diyoruz, öbürümüz B anlýyor veya onun
B dediðini biz A anlýyoruz, burada hiç hoþa gitmeyen
olaylar yaþanýyor.
Aslýnda bunun
en güzeli, bu ortamda, bu tarihler arasýnda Meclisin çalýþmamasýydý.
Kusura bakmayýn, -Baþbakanýn sözünü kullanýrsak-
günlerce bu Meclisin yan gelip yattýðý günler oldu. O
günlerde çok erken saatlerde Meclis kapatýldý. Elbette
her geçen yasanýn kendine göre bir önemi var, ama, çok acil olmayan
yasalar bu Meclisin gündemini týkadý, günlerce uðraþýldý.
Madem bu kadar çok acil yasa tasarýnýz, teklifiniz vardý,
bunlarý niye daha önceden gündeme getirmediniz diye sormak
gerekir. Gerçekten, milletvekillerimize büyük bir haksýzlýk
yaptýðýmýzý burada ifade etmek istiyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
son yýllarda ilköðretim çaðýna kadar indiðini
gördüðümüz uyuþturucu kullanýmýnýn ve
gençlerimizin zararlý alýþkanlýklardan kurtarýlmasýnýn,
gençlerimize spor olanaklarýný sunmadaki eksiklerimizden
kaynaklandýðýný biliyoruz. Ýnanýyorum
ki, 22 Temmuz seçimlerinden sonra, Atamýzýn "Saðlam
kafa saðlam vücutta bulunur." veciz sözünü yaþama geçirmek
için, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarý, her alanda olduðu
gibi sporda da devrimler yapacak ve her yaþtaki tüm halkýmýzýn
spor yapmasýný ve sporla iç içe yaþamasýný
saðlayacaktýr. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarýnda,
spor yapmak halkýmýzýn bir yaþam biçimi olacaktýr.
Bu hedefe ulaþabilmek için merkezî ve yerel yönetimler tam bir
seferberlik içinde olacaklardýr. Özellikle, amatör kulüplerimize
sunulan olanaklar artýrýlacaktýr.
Son günlerde sporumuza
da sýçrayan þiddet olaylarýnýn sporumuzdan
sökülüp atýlmasý ve çeþitli þaibe iddialarýnýn
yok edilmesine yönelik, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarýnýn
en baþta ele alacaðý konular olacaktýr. "Ben,
sporcunun zeki, çevik ve ayný zamanda ahlaklýsýný
severim." diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün özlemini gerçekleþtiren
Türk sporcularýnýn hýzla artýrýlmasý
ve uluslararasý spor müsabakalarýnda dopingle
anýlan ülkeler arasýndan ülkemizin çýkarýlmasý,
Cumhuriyet Halk Partisi iktidarýna nasip olacaktýr.
Bu duygularla, yüce
Meclisi ve sizleri saygýyla selamlýyorum. (CHP
sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Sür.
Sayýn Sür, gecenin
bu saatinde burada olduðunuza göre galiba sizin de sýra
sýkýntýsý var gibi.
ORHAN SÜR (Balýkesir)
- Yok, biz çok azýz, 5 kiþi yetiyoruz.
BAÞKAN - Maddeyi
oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Madde kabul edilmiþtir.
4'üncü maddeyi okutuyorum:
Madde 4 - Bu kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
BAÞKAN - 4'üncü
maddeyi oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiþtir.
Tasarýnýn
tümünü oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Tasarý kabul edilmiþ ve kanunlaþmýþtýr.
DEVLET BAKANI VE
BAÞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ALÝ ÞAHÝN
(Ýstanbul) - Teþekkür edebilir miyim Sayýn
Baþkaným.
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý
Sayýn Mehmet Ali Þahin teþekkür konuþmasý
yapacaktýr.
Buyurun Sayýn
Þahin. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
DEVLET BAKANI VE
BAÞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ALÝ ÞAHÝN
(Ýstanbul) - Sayýn Baþkaným, deðerli arkadaþlar;
vaktinizi fazla almayacaðým. Hepinizi saygýyla
selamlýyorum.
Daha önce de birkaç
kez bu cümleyi kullandýðýmý hatýrlýyorum.
Ne zaman sporla ilgili bir kanun tasarýsý veya teklifi
Parlamentonun gündemine gelse iktidar-muhalefet iþ birliði
hâlinde yasalaþtýrýyoruz. O bakýmdan, ben,
biraz önce yasalaþtýrdýðýmýz uluslararasý
spor organizasyonlarýyla ilgili Hazýrlýk ve Düzenleme
Kurulu kurulmasýný amaçlayan ve çerçeve bir kanun olarak
bunu öngören bu tasarýnýn yasalaþmasýnda
da ayný anlayýþý gösteren tüm arkadaþlarýma
gerçekten teþekkür ediyorum.
Gerçekten, son
yýllarda, Türkiye spor yoluyla kendisini en iyi tanýtan
ülkelerden biri hâline geldi. Bundan hepimiz büyük bahtiyarlýk
duyuyoruz, mutluluk duyuyoruz. Bu hem ülkemizin tanýtýmýna
katký saðlýyor hem de bu organizasyonun yapýldýðý
ili ve illeri eksik olan spor tesisleri bakýmýndan tamamlama
fýrsatýný veriyor, böyle bir imkân saðlýyor.
Ýþte, en yakýn Temmuz ayýnýn 2'si ile 8'i
arasýnda, Trabzon'da Birinci Karadeniz Spor Oyunlarý
var; on iki ülkenin sporcularý katýlacak. Trabzon, Giresun
ve Rize… Tabii, bisiklet sporu Hopa'dan Samsun'a kadar, o yeni
açýlmýþ olan sahil yolu da kullanýlarak gerçekleþmiþ
olacak ve tabii, Trabzon'da, yüz akýyla bu organizasyondan
çýkabilmek için tesislerin yapýmýna hýz
verdik. Trabzon ve ilçeleri de böylece tesis eksikliðini tamamlamýþ
oluyorlar. Ayrýca, sporcularýmýz ciddi bir deneyim
kazanýyorlar. Trabzon'da on sekiz yaþ altý millî
sporcularýmýz yarýþacak, 10'a yakýn
branþ orada koþulacak ve 3 bine yakýn sporcu, yönetici
ve teknik adam Trabzon'a gelmiþ olacak.
Biraz önce konuþan
arkadaþlarýmýz, gerek iktidara gerek muhalefete
mensup arkadaþlarýmýz bundan sonra üstlenmiþ
olduðumuz…
BAÞKAN - Sayýn
Bakan, hatýrlatýrým, esasý üzerinde konuþmuyorsunuz,
teþekkür konuþmasý yapýyorsunuz.
Buyurun.
DEVLET BAKANI VE
BAÞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ALÝ ÞAHÝN (Devamla)
- Tabii, tabii Sayýn Baþkaným, çok teþekkür
ederim.
Bundan sonra üstlenmiþ
olduðumuz spor organizasyonlarýndan bahsettiler. O nedenle
ben bunlarý tekrar edecek deðilim.
Ben, yeniden, sporla
ilgili her konuya sahip çýkan arkadaþlarýma, iktidar,
muhalefet partilerine mensup arkadaþlarýma teþekkür
ediyorum.
Þimdi, bu Yasa,
Sayýn Cumhurbaþkanýmýz da onayladýðý
takdirde, zaten fiilen kurmuþ olduðumuz, iþte, 2011 Erzurum
Kýþ Oyunlarýyla ilgili Hazýrlýk ve Düzenleme
Kurulumuz altyapýya kavuþmuþ olacak, Trabzon kavuþmuþ
olacak ve bundan sonra yapacaðýmýz tüm organizasyonlarda
bu Kanun'u kullanmýþ olacaðýz. Ayrýca,
her organizasyon için ayrý bir kanun çýkartmaya ihtiyaç
olmayacak; onun için sevk etmiþtik.
Hayýrlý
ve uðurlu olsun diliyor ve yeniden hepinize teþekkür ediyorum
efendim. (Alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Bakan.
7'nci sýrada
yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Hükümeti Arasýnda
Uzayýn Araþtýrma ve Kullanýmý Konularýnda
Ýþbirliði Anlaþmasýnýn Onaylanmasýnýn
Uygun Bulunduðu Hakkýnda Kanun Tasarýsý ile
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve
Dýþiþleri Komisyonlarý Raporlarýnýn
görüþmelerine baþlayacaðýz.
7.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna
Hükümeti Arasýnda Uzayýn Araþtýrma ve Kullanýmý
Konularýnda Ýþbirliði Anlaþmasýnýn Onaylanmasýnýn Uygun Bulunduðu
Hakkýnda Kanun Tasarýsý
ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve
Dýþiþleri Komisyonlarý Raporlarý
(1/491) (S. Sayýsý: 1380)
BAÞKAN - Komisyon?
Yok.
Ertelenmiþtir.
8'inci sýrada
yer alan, Antalya Milletvekili Fikret Badazlý'nýn; 2464
Sayýlý Belediye Gelirleri Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasý Hakkýnda Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu'nun görüþmelerine baþlýyoruz.
8.- Antalya Milletvekili Fikret Badazlý'nýn;
2464 Sayýlý Belediye Gelirleri Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasý Hakkýnda Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (2/995) (S. Sayýsý: 1406)
BAÞKAN - Komisyon?
Yok.
Ertelenmiþtir.
9'uncu sýrada
yer alan, Afyonkarahisar Milletvekili Halil Aydoðan'ýn;
Büyükþehir Belediyesi Kanunu, Ýl Özel Ýdaresi Kanunu
ve Belediye Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Teklifi ve Ýçiþleri Komisyonu Raporu'nun görüþmelerine
baþlayacaðýz.
9.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil Aydoðan'ýn;
Büyükþehir Belediyesi Kanunu, Ýl Özel Ýdaresi Kanunu
ve Belediye Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Teklifi ve Ýçiþleri Komisyonu Raporu (2/968)
(S.Sayýsý: 1416) (x)
BAÞKAN - Komisyon?
Burada.
Hükûmet? Burada.
Komisyon raporu 1416
sýra sayýsýyla bastýrýlýp daðýtýlmýþtýr.
Teklifin tümü üzerinde,
AK Parti Grubu adýna söz isteyen Halil Aydoðan, Afyonkarahisar
Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Aydoðan. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
AK PARTÝ GRUBU
ADINA HALÝL AYDOÐAN (Afyonkarahisar) - Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Büyükþehir Belediyesi
Kanunu, Ýl Özel Ýdaresi Kanunu ve Belediye Kanununda
Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifi'mizle
ilgili olarak Adalet ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna
söz almýþ bulunuyorum. Yüce Meclisimizi ve halkýmýzý
saygýyla selamlýyorum.
Tarihsel süreçte daha
çok geleneksel devlet yönetiminin bir alt yönetim kademesi olarak
algýlanan ve temel iþlevi kamusal hizmetlerin ölçek
ekonomisi ve etkin kaynak kullanýmý amacýyla halka
en yakýn yönetim birimlerince yürütülmesini saðlamak
olan yerel yönetimler, demokrasinin geliþme sürecinde halkýn
yönetime katýlmasýnýn önem kazanmasýyla
demokratik yönetimin optimum birimleri olarak nitelendirilmeye
baþlanmýþtýr.
(x) 1416 S. Sayýlý Basmayazý
tutanaða eklidir.
Son dönemlerdeki geliþmeleriyle
iþlevsel ve niteliksel bir dönüþüm içerisine giren yerel
yönetimler, küreselleþmeyle birlikte ekonomik, sosyal ve
özellikle siyasal boyutlarýyla farklý bir konumlandýrmaya
tabi tutulmaktadýr. Günümüzde hemen her devletin yönetim yapýlanmasýnda
önemli bir yer tutan yerel yönetim örgütleri, yerel halkýn gereksinim
ve beklentilerine daha uygun ve daha etkili bir düzeyde yanýt
verebilme özellikleriyle çaðdaþ ve demokratik bir yönetim
yapýsýnýn vazgeçilmez unsurlarý arasýnda
deðerlendirilmektedir. Öte yandan, yerel ölçekteki örgütlenme
çoðu kez merkezî örgütlenmenin de çekirdeðini oluþturmuþ,
halkýn yerel yönetimlerde elde ettiði deneyimler ve sahip
olduðu yönetim kültürü, merkezî örgütlenmenin olgunlaþmasýna,
toplumun da ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel olarak geliþmesinde
önemli katký saðlamýþtýr.
Genel konjonktüre bakýldýðýnda,
küreselleþmeyle paralel bir geliþim gösteren yerelleþme
süreci, yaygýn demokratik geliþmenin de etkisiyle kamu
hizmetlerinin en yakýn yönetim birimlerince saðlanmasý
ilkesini ve dolayýsýyla yerel yönetimlerin güçlendirilmesini
hýzlandýrmaktadýr. Öte yandan, demokrasi ile yerel
yönetim arasýndaki tarihsel baðýn günümüzde yeniden
canlýlýk kazanmasý da yerel yönetimlerin öne
çýkan temel birimler olmasýnda rol oynayan unsurlardandýr.
Türkiye'deki yerel yönetim kültürü incelendiðinde, yakýn
zamana kadar yerel-merkez uyumsuzluðunun had safhaya gelerek
zaman zaman önemli sýkýntýlar yarattýðý
bilinmektedir.
Kamu reformunun ortaya
çýkmasýnda bireylerin deðiþen ve çeþitlenen
ihtiyaçlarýna ek olarak, ülkemizin Avrupa Birliðine entegrasyonu
ve demokratikleþme sürecimizi derinleþtirme ihtiyacý
da etkili olmuþtur. Bu sebeple, gerek önceki hükûmet dönemlerinde
gerekse kamu yönetimi eðitimi veren fakülte kürsülerinde, eksikliðinden
yakýnýlan ve yenilenmesi istenilen, baþta Belediye
Kanunu olmak üzere, Büyükþehir Belediyesi Kanunu, Ýl
Özel Ýdaresi Kanunu, günümüz yerel yönetim konseptini algýlayan
AK Parti Ýktidarý döneminde yenilenmiþ ve iktidarýmýz,
ülkemizdeki demokrasi kültürünün geldiði noktayý bir
kez daha göstererek tarihî bir reforma imza atmýþtýr.
AK Parti Ýktidarýnýn
ve Hükûmetinin, kendisinden önceki iktidar ve hükûmetlerden farký
iþte bu noktada ortaya çýkmaktadýr. Bu, bir refleks meselesidir.
Bu, bir cesaret meselesidir. Bu, kendisine, ülkesine, halkýna
bir güven meselesidir. Diðer iktidarlar bu cesareti gösterememiþ,
bu güveni ortaya koyamamýþ, AK Parti Ýktidarý
böyle bir güveni ortaya koymuþtur.
Reformlarla sivil katýlýma
imkân verilmiþ, þeffaf idari uygulamalar zorunlu hâle getirilmiþ,
idarenin hesap verilebilir þekilde dizayný saðlanmýþ,
demokratik yapý güçlendirilmiþ ve vatandaþ odaklý
bir idari yapýlanma amaçlanmýþtýr. Reformlarla
birlikte, Türkiye'de yerel yönetimler için, yepyeni bir sayfa
açýlmýþtýr. Yerel yönetimlerle merkezî idare
arasýndaki ortaya çýkan uyumsuzluklar yerini iþ
birliðine býrakmýþtýr. Þimdi, bu reformlara
ilave olarak Anayasa'mýzýn 127'nci maddesine ve Avrupa
Yerel Yönetimler Özerklik Þartý'na uygun olarak bütün demokratik
meclislere tanýnan olaðanüstü toplantý hakkýnýn
büyükþehir belediyeleri, belediyeler ve il özel idareleri
meclislerine de tanýnmasýna yönelik olarak Büyükþehir
Belediyesi Kanunu, Ýl Özel Ýdaresi Kanunu ve Belediye
Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun
Teklifi'miz yüce Meclisimizin takdirlerine sunulmuþtur.
Ýl genel meclisleri,
büyükþehir belediye meclisleri ve belediye meclisleri, ilgili
kanunlarýnda düzenlendiði þekilde aylýk olarak
toplanmakta, bunun dýþýnda olaðanüstü toplantý
yapabilme imkâný bulunmamaktadýr. Uygulamada bazý
çok acil ve ertelenemez durumlarda meclisler toplanamamakta, dolayýsýyla
ilgili yerel yönetimler çalýþamadýðý
gibi, kanunen yapýlmasý gereken görevler de aksayabilmektedir.
Bu durum, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doðurabilmektedir.
Ülkemizde büyükþehir
belediyeleri içerisinde yaþayan nüfus yüzde 48,5, belediye
sýnýrlarý içerisinde yaþayan nüfus ise yüzde
80 civarýndadýr. Bazý acil ve öngörülemeyen durumlar
için yerel yönetimlerin çalýþmasýna imkân verecek
bu teklif, bu nüfus oranlarý ve belediye ile il genel meclislerinin
sayýlarý dikkate alýndýðýnda ne
kadar büyük önem taþýdýðý anlaþýlmaktadýr.
Bu duygu ve düþüncelerle
sözlerime son verirken, kanunumuzun ülkemiz, halkýmýz,
ilgili belediyeler, il genel meclisleri için hayýrlý
olmasýný diliyor, hepinizi saygý ve hürmetle selamlýyorum.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ediyorum Sayýn Aydoðan.
Tümü üzerinde Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna söz isteyen Salih Gün, Kocaeli Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Gün.
CHP GRUBU ADINA SALÝH
GÜN (Kocaeli) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekili
arkadaþlarým; 1416 sýra sayýlý Büyükþehir
Yasasý'yla ilgili, kanun teklifinde yapýlan deðiþiklikle
ilgili söz almýþ bulunuyorum. Yüce heyeti saygýyla
selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlar,
benden önce konuþan Halil Bey, benim kapý komþum burada,
Parlamentoda; Afyon Milletvekili, çok sevdiðim bir arkadaþým,
ama, þaþýrdým konuþurken…
BAÞKAN - Sayýn
Gün, düzeltelim lütfen, Afyonkarahisar Milletvekili.
Buyurun.
SALÝH GÜN (Devamla)
- Afyonkarahisar Milletvekili. Teþekkür ederim Baþkaným.
…Ankara milletvekili
mi, Ýstanbul milletvekili mi, Erzurum milletvekili mi?
CAVÝT TORUN (Diyarbakýr) -
Türkiye milletvekili.
SALÝH GÜN (Devamla)
- Afyon, bugün büyükþehir olmayan bir il. Bir kere, ifadelerinde
þu var: "Bu Büyükþehir Yasasý'ný biz AKP
Hükûmeti olarak çýkarttýk." Hayýr, siz çýkartmadýnýz;
bu, Özal'ýn döneminde baþladý, peyderpey, çýka
çýka on altý tane þu anda Türkiye'de bir sultanlýk
yarattýnýz. Ýnsan haklarýna aykýrý,
eþitlik ilkesine aykýrý on altý tane belediye
yarattýnýz. Bu belediyeler Ýstanbul, Ankara, Erzurum,
Bursa, Kocaeli gibi.
Ben Kocaeliliyim,
ama ben, Kocaeli Milletvekili olarak Türkiye milletvekili olduðumun
da farkýndayým, Bitlis'tekini de, Afyon'dakini de, Yozgat'takini
de düþünmek zorundayým. Þu anda millî paydan Yozgat'ta
veya Gümüþhane'de oturan bir kiþiye, "belediyeye
hizmet et" diye 5 milyon lira para gidiyorsa, büyükþehirde
oturan Halil Bey için 25 milyon liraya yakýn, 30 milyon liraya
yakýn para gidiyor. Ya kardeþim, bu on altý büyükþehir
belediyesinin dýþýnda illerden gelen belediye
baþkanlarý uyuyor mu? Bu kürsüden en az on sefer söyledim,
sen vatandaþýn hakkýný korumaya geldin burada,
burada vatandaþýn hakkýnýn on altý tane
ile yollanmasýna imza atýyorsun! Tamamen yanlýþ.
Bu uygulama, alt belediyeleri bir zabýta amirliði yaptý.
Bunun nesiyle övünüyorsunuz?
Evet, yasadaki madde
düzeltilmiþ. Burada diyor ki: "Olaðanüstü toplantý
çaðrýsý ve gündem en az üç gün önceden haber verilir."
Daha önceki yasada bu yoktu. "Çaðýrýr" deniyordu,
buna itiraz etmiþtik, buradan hükûmet ve komisyon reddetmiþti.
Yanlýþý aylar sonra görüp buraya getirmiþsiniz.
Getirenlere, emeði geçenlere teþekkür ediyorum.
Büyükþehir Yasasý
istediði gibi uygulanan, þu anda sýnýrdan
sýnýra, bazý yerde pergel yasasýyla, bir daire
koydunuz, pergel gibi çizdiniz, bazý ilçelerin bir kýsmý
dýþarýda, bir kýsmý içeride kalýyordu.
Bu tip yerlerde belediyeler at oynatýyor. Kocaeli'nden örnek
vereceðim: Bir master planý çizilmiþ, Kocaeli'nin Gebze
köyleri kan aðlýyor. Ýstedikleri yere sanayi bölgesi,
istedikleri yere konut bölgesi, istedikleri yere depo bölgesi
yapmýþlar. Bu, büyükþehre verilen yasadýr,
yetkidir, saygý duyuyorum, ama halkýn haklarýna
da saygý duymak zorundasýnýz.
Büyükþehir belediyesinin
yedinci katýna asýlan imar planý, köye, beldeye,
ilçeye ulaþana kadar on-on beþ gün geçiyor. Bir anons yapýlmadan,
bir mahallî gazetede ilan edilerek halkýn hakkýný
arama fýrsatýný yok ediyorsunuz. Burada sanayicilere,
orada konut yapacak, rant peþinde gezenlere peþkeþ
çekiyorlar. Bu mudur Büyükþehir Yasasý?
Büyükþehir Yasasý,
eþitlik ilkesinde herkese hizmet etmeye çalýþmaktýr.
Büyükþehirler geldi -Kocaeli'nden yine bahsediyorum- benim
de belediye baþkanlýðý yaptýðým
yerde on altý tane arabayý takoza çektiler. Prenses otobüs,
Mercedes otobüs, 24 kiþilik otobüsler almýþtým.
En az on tanesini 1 yaþýnda, 2 yaþýnda
býraktým geldim. Þu anda partililere peþkeþ
çekilmek için -adý, sözüm ona ihaleyle- partili yandaþlara
taþýma ihalesiyle verildi. Millî servet çürüyor. Bu, Kocaeli'ndeki
bütün belediyelerde bu þekilde. En azýndan, o belediye
baþkanlarýnýn vicdaný olsaydý, onlarý,
arabalarý kiraya verir, o þekilde özelleþtirirdi
veya meclisinden karar alýp, satar, halka o þekilde hizmet
ederdi.
Deðerli arkadaþlar,
belediyecilikte bir oyun daha oynanýyor. Son çýkan yasayla,
geçici iþçiler belediyelerde de var. On beþ-yirmi
yýldýr geçici olarak çalýþan arkadaþlar,
yasanýn içerisindeki bir ayak oyunuyla "Altý ayda
çalýþanlar kapsam içine alýnýr." denildi.
Bunlar belirli bir sayýda olduðu için, on beþ
yýllýk belediyede hizmet eden arkadaþlarýn
haklarý gasp edilip, altý aylýk son belediye
baþkanýnýn üç-dört yýl içerisinde aldýðý
iþçilere verilen haktý. Biz, buradan sesleniyoruz: Geçici
iþçilere kadro verilmesine karþý deðiliz. On
beþ yýldýr, yirmi yýldýr, bugünkü siyasi
düþüncenin dýþýnda düþündüðü için
kadroya alýnamayacak olanlarýn haklarýný
savunmak için itiraz ettik.
Deðerli arkadaþlar,
belediye, büyükþehir kurulmuþ; beldede kanalizasyon
yok, doðru dürüst su þebekesi yok, haksýz bir þekilde
atýk su parasý almaya devam ediyor, aylardýr,
yýllardýr. Lütfen, bu yasalarýn içerisine
"Bu hizmetler verilmediði sürece, buraya konulan meblaðlar
alýnmaz." diye ibare konulmalý. Buradan çýkan
eksik yasayý fýrsatçýlýk yapan belediye
baþkanlarý, halký inim inim inlerken, geçim
sýkýntýsýndan evine zor ekmek götürürken,
bunlardan faydalanýp, insanlarýn bütçesine bir darbe
daha vuruyor.
Bir konudan daha bahsedeceðim.
Bir örnek daha veriyorum: Kocaeli'nde bir master planý çizildi.
Yalnýz, beldelerin planlarý ilk evvela belediye meclislerinden
geçirilir, belediye meclisi onayladýktan sonra büyükþehre
götürülür. Bizim orada Karamürsel'in yanýnda Ereðli Belediyesi
var. Denizin kenarýnda bir restoran var. Restoranda içki de
veriliyor içene. Yandaki komþu belediyenin çizdiði bir
planla, kendi sýnýrlarýnýn dýþýna
taþarak çizdiði planý, Kocaeli Büyükþehir Belediyesi
kabul ederek, daha önce yýkýlmasýna gerek yoktur
kararýna raðmen, þu anda, yýkma kararý
alýyor. Buna, yasalara göre, ne o belediye baþkanýnýn
gücü yeter ne de burada içki içiliyor diye orayý yok etmeyi
düþünenlerin gücü yeter.
AHMET YENÝ (
SALÝH GÜN (Devamla)
- Oradaki belediye bir zabýta amirliði deðil, oradaki
belediye Büyükþehrin belediye meclis üyesi de deðil. Ýþte,
yasanýn yanlýþ yönlendirildiðinden, yanlýþ
uygulandýðýndan bunun için bahsetmeye çalýþýyorum.
Deðerli arkadaþlar,
bu yasa, üç beþ maddeyle Anayasa Mahkemesinde duruyor hâlâ,
dönmedi. Bunun, derhâl düzeltilip, 16 büyükþehrin dýþýndaki
belediyelere de imkân tanýyacak, insanca, millî gelirden,
millî þekilde bir pay alacak þekle getirmediðimiz sürece…
FARUK ÇELÝK
(Bursa) - Kapatýyoruz, hadi ya!
SALÝH GÜN (Devamla)
- Baþkaným, bitirilecek konu deðil. Siz büyükþehir
sýnýrlarýnýn içinde yaþýyorsunuz,
Grup Baþkan Vekilisiniz, Burdur'u da düþünmek zorundasýnýz,
Yozgat'ý da düþünmek zorundasýnýz, Bitlis'i
de düþünmek zorundasýnýz, Bitlis'i de düþünmek
zorundasýnýz.
Eþit bir þekilde
askerlik yapýyorsa bu insanlar, sigara alýrken devlete
verdiði vergi eþitse, ceza yasalarý karþýsýnda
eþitse, millî paydan daðýtýmda neden eþit
deðildir? Ýktidar bunu…
MUSTAFA ILICALI (Erzurum)
- Teklifle ilgili deðil.
SALÝH GÜN (Devamla)
- Efendim, siz o teklifi deðil, belediye baþkanlarýnýzýn
olaðanüstü yaptýðý teklifi getirmiþsiniz.
Bunu biz altý ay önce söyledik, belki bugün ben söylüyorum,
bir altý ay sonra inþallah iktidara biz geleceðiz,
biz düzelteceðiz bunlarý.
BAYRAM ÖZÇELÝK
(Burdur) - Ýçinden gelerek olmadý.
SALÝH GÜN (Devamla)
- Efendim, ben dediðimde pek yanýlmam, ben kaç tane çýkacaðýný
da bilirim.
BAÞKAN - Sayýn
Gün, lütfen karþýlýklý konuþmayalým.
SALÝH GÜN (Devamla)
- Deðerli arkadaþlar, bu yasanýn bir an önce buradaki
güzel düzeltme gibi düzeltilip yasalaþmasýný
ben sizlere… Bir önerge mi hazýrlarsýnýz -çok
sýký þekilde getiriyorsunuz- bir kanun teklifi
mi hazýrlarsanýz, bir an önce uygulamaya sokalým.
Bu vesileyle sizlere
saygýlar, sevgiler sunuyorum. (CHP sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN - Sayýn
Gün, teþekkür ediyorum.
Teklifin tümü üzerindeki
görüþmeler tamamlanmýþtýr.
Maddelerine geçilmesini
oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiþtir.
Birleþime
beþ dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 21.54
SEKÝZÝNCÝ OTURUM
Açýlma Saati: 21.56
BAÞKAN: Baþkan Vekili Sadýk YAKUT
KÂTÝP ÜYELER: Mehmet DANÝÞ (Çanakkale), Ahmet KÜÇÜK
(Çanakkale)
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 114'üncü Birleþiminin
Sekizinci Oturumunu açýyorum.
1416 sýra sayýlý
Kanun Teklifi'nin görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
Komisyon? Yok.
Ertelenmiþtir.
ATÝLA EMEK (Antalya)
- Sayýn Baþkan, çalýþacaðýz; kabul
etmiyoruz.
MEHMET CEYLAN (Karabük)
- Ben buradayým Baþkaným.
BAÞKAN - Sayýn
milletvekili, anlaþýlan sizin sýra probleminiz
var, çalýþabilirsiniz, sabaha kadar devam edebilirsiniz.
10'uncu sýrada
yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Ukrayna Hükümeti Arasýnda
Enerji Alanýnda Ýþbirliðine Ýliþkin
Anlaþmanýn Onaylanmasýnýn Uygun Bulunduðuna
Dair Kanun Tasarýsý ve Dýþiþleri Komisyonu
Raporu'nun görüþmelerine baþlayacaðýz.
10.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Hükümeti
Arasýnda Enerji Alanýnda Ýþbirliðine
Ýliþkin Anlaþmanýn Onaylanmasýnýn Uygun
Bulunduðuna Dair Kanun Tasarýsý ve Dýþiþleri
Komisyonu Raporu (1/1109) (S. Sayýsý: 1083)
BAÞKAN - Komisyon?
Yok.
Ertelenmiþtir.
Aslýnda, çalýþma
süremizin tamamlanmýþ olmasý ve ayný zamanda
gruplarýn da anlaþmýþ olmasý sebebiyle…
HALUK KOÇ (Samsun) -
Daha iki saat var; anlaþmadýk Baþkaným.
BAÞKAN -
…alýnan karar gereðince, kanun tasarý ve tekliflerini
sýrasýyla görüþmek için, 28 Mayýs 2007 Pazartesi
günü saat 11.00'de toplanmak üzere birleþimi kapatýyorum.