Normal deneme 2 3 2007-06-21T08:32:00Z 2007-06-21T08:32:00Z 1 92288 526042 Türkiye Büyük Millet Meclisi 4383 1234 617096 10.2625 0 0 nk 0 nk 0 0 0 nk 0 nk MicrosoftInternetExplorer4

 

DÖ­NEM: 22                         CİLT: 157       YA­SA­MA YI­LI: 5

 

 

 

TÜR­Kİ­YE BÜ­YÜK MİL­LET MEC­Lİ­Sİ

TU­TA­NAK DER­Gİ­Sİ

 

 

107’n­ci Bir­le­şim

16 Mayıs 2007 Çarşamba

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

                                                                                                                                                Say­fa   

 

 

 

  I. - GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

 II. - GE­LEN KÂĞIT­LAR

III. - BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Bü­lent H. Tan­la'nın, se­çim­le­rin tem­sil­de ada­le­ti, yö­ne­tim­de is­tik­ra­rı sağ­la­ya­bil­me­si için seç­men kü­tük­le­ri­nin doğ­ru tes­pit edil­me­si­nin öne­mi­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

2.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar Öğüt'ün, des­tek­len­me­me­le­ri ne­de­niy­le şe­hir­le­re göç eden ve­ya köy­le­rin­de ka­lan çift­çi­le­rin düş­tük­le­ri du­ru­ma iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

IV. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

1.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Da­niş ve İb­ra­him Köş­de­re'nin, Ge­li­bo­lu Ya­rı­ma­da­sı Ta­ri­hi Mil­li Par­kı Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Bir Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi (Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi) ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/212)
(S. Sa­yı­sı: 305)

2.- Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904)

3.- Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik'in, İmar Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (2/820) (S. Sa­yı­sı: 1337)

4.- Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Öğ­re­tim Ele­man­la­rı­nın Kad­ro­la­rı Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me ile Ge­nel Kad­ro ve Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ye Ek­li Cet­vel­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1343, 1/1291) (S. Sa­yı­sı: 1414)

V. - AÇIK­LA­MA­LAR VE SA­TAŞ­MA­LA­RA İLİŞ­KİN KO­NUŞ­MA­LAR

1.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal Ana­dol'un, Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin Çe­lik'in, ko­nuş­ma­sın­da, par­ti­si­ne sa­taş­ma­sı ne­de­niy­le ko­nuş­ma­sı

2.- Niğ­de Mil­let­ve­ki­li Or­han Eras­lan'ın, Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin Çe­lik'in, ko­nuş­ma­sın­da, şah­sı­na sa­taş­ma­sı ne­de­niy­le ko­nuş­ma­sı

3.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İr­fan Gün­düz'ün, İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal Ana­dol'un, ko­nuş­ma­sın­da, Baş­ba­ka­na sa­taş­ma­sı ne­de­niy­le ko­nuş­ma­sı

4.- Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin Çe­lik'in, Niğ­de Mil­let­ve­ki­li Or­han Eras­lan'ın, ko­nuş­ma­sın­da, şah­sı­na sa­taş­ma­sı ne­de­niy­le ko­nuş­ma­sı

5.- Muş Mil­let­ve­ki­li Sa­ba­hat­tin Yıl­dız'ın, Muş'a Al­pars­lan Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sı ve Al­pas­lan II Ba­ra­jı'nın dev­re­ye gir­me­si ne­de­niy­le açık­la­ma­sı

VI. - SO­RU­LAR VE CE­VAP­LAR

A) YA­ZI­LI SO­RU­LAR VE CE­VAP­LA­RI

1.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Er­dal KA­RA­DE­MİR'in, Mar­ma­ra dep­re­mi son­ra­sın­da açı­lan da­va­la­rın za­man aşı­mı­na uğ­ra­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve  Ada­let Ba­ka­nı Fah­ri KA­SIR­GA'nın ce­va­bı (7/20916)

2.- Adı­ya­man Mil­let­ve­ki­li Mah­mut GÖK­SU'nun, Yar­gıç­lar ve Sav­cı­lar Bir­li­ği'nin Da­nış­tay'a da­va açıp aç­ma­dı­ğı­na iliş­kin so­ru­su ve  Ada­let Ba­ka­nı Fah­ri KA­SIR­GA'nın ce­va­bı (7/20999)

3.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, vekâle­ten yü­rü­tü­len ida­ri gö­rev­le­re iliş­kin so­ru­su ve  Ada­let Ba­ka­nı Fah­ri KA­SIR­GA'nın ce­va­bı (7/21501)

4.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ah­met ER­SİN'in, ce­za­ev­le­rin­de­ki şart­la­ra ve in­faz ko­ru­ma me­mur­la­rı­nın so­run­la­rı­na iliş­kin so­ru­su ve  Ada­let Ba­ka­nı Fah­ri KA­SIR­GA'nın ce­va­bı (7/21794)

5.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li N. Ga­ye ER­BA­TUR'un, An­ka­ra Kız Li­se­sin­de­ki ba­zı so­run­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/22006)

6.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İd­ris Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, Or­du Ay­bas­tı İmam Ha­tip Li­se­si bi­na­sı­nın kul­la­nı­mı­na iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/22037)

7.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ber­han ŞİM­ŞEK'in, Ba­kan­lık mer­kez bi­na­sın­da­ki ta­di­la­ta iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/22042)

8.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li Atil­la BA­ŞOĞ­LU'nun, Yük­sek Öğ­re­tim Kre­di ve Yurt­lar Ku­ru­mun­da ba­rı­nan öğ­ren­ci­le­re iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/22153)

9.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ek ders sa­at­le­riy­le il­gi­li bir ge­nel­ge­ye iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/22200)

 

 

I. - GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

TBMM Ge­nel Ku­ru­lu sa­at 15.00'te açı­la­rak al­tı otu­rum yap­tı.

Otu­rum Baş­ka­nı TBMM Baş­kan Ve­ki­li Yıl­maz Ateş, ye­ni­den Baş­kan Ve­ki­li se­çil­me­si do­la­yı­sıy­la bir ko­nuş­ma yap­tı.

TBMM Baş­kan­lı­ğın­ca esas ko­mis­yon ola­rak Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu­na ha­va­le edil­miş olan Bur­sa Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Emin Tu­tan ve Za­fer Hı­dı­roğ­lu'nun (2/1014) esas nu­ma­ra­lı Me­ra Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin ta­rım­la il­gi­li ol­ma­sı ne­de­niy­le esas ko­mis­yon ola­rak ken­di ko­mis­yon­la­rı­na ha­va­le edil­me­si­ne iliş­kin Ta­rım, Or­man ve Kö­yiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Baş­kan­lı­ğı tez­ke­re­si Ge­nel Ku­ru­lun bil­gi­si­ne su­nul­du; tez­ke­re­de be­lir­ti­len is­tem, Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nun­ca da uy­gun bu­lun­du­ğun­dan, ge­re­ği­nin ye­ri­ne ge­ti­ril­di­ği açık­lan­dı.

Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız Özak baş­kan­lı­ğın­da Al­man­ya Fe­de­ral Cum­hu­ri­ye­ti'ne ya­pı­la­cak resmî zi­ya­re­te TBMM üye­le­rin­den olu­şan bir he­ye­tin ka­tıl­ma­sı­na iliş­kin Baş­kan­lık tez­ke­re­si;

Ta­rım ve Köyiş­le­ri Ba­ka­nı Meh­met Meh­di Eker'in, İran'a,

Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dul­lah Gül'ün, Ma­ke­don­ya'ya,

Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la Koç'un, Rus­ya Fe­de­ras­yo­nu'na,

Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la Koç'un, Fas'a,

Dev­let Ba­ka­nı Kür­şad Tüz­men'in, Uk­ray­na'ya,

Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nı Mu­rat Ba­şes­gi­oğ­lu'nun, Bul­ga­ris­tan'a,

Yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­le­ri;

Ka­bul edil­di.

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­nın 44'ün­cü sı­ra­sın­da bu­lu­nan 970 ve 970'e 1'in­ci ek sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi'nin bu kıs­mın 6'ncı, 436'ncı sı­ra­sın­da bu­lu­nan 1412 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi'nin 10'un­cu, 420'nci sı­ra­sın­da bu­lu­nan 1380 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 11'in­ci, 435'in­ci sı­ra­sın­da bu­lu­nan 1406 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi'nin 12'nci sı­ra­sı­na alın­ma­sı­na; 14/05/2007 Sa­lı gün­kü ge­len kâğıt­lar­da ya­yım­la­nan ve bas­tı­rı­la­rak da­ğı­tı­lan 1414, 1417 ve 1416 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri­nin kırk se­kiz sa­at geç­me­den, bu kıs­mın 5'in­ci, 9'un­cu ve 13'ün­cü sı­ra­la­rı­na alın­ma­sı­na ve di­ğer iş­le­rin sı­ra­sı­nın bu­na gö­re te­sel­sül et­ti­ril­me­si­ne iliş­kin AK Par­ti Gru­bu öne­ri­si, ya­pı­lan gö­rüş­me­ler­den son­ra, ka­bul edil­di.

İz­mir Mil­let­ve­ki­li Yıl­maz Ka­ya'nın, 5271 Sa­yı­lı Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/819) İç Tü­zük'ün 37'nci mad­de­si­ne gö­re doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si, ya­pı­lan gö­rüş­me­ler­den son­ra ka­bul edil­me­di.

Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ha­san Öz­yer'in, Be­le­di­ye­le­re ve İl Özel İda­re­le­ri­ne Ge­nel Büt­çe Ge­lir­le­rin­den Pay Ve­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nu­na Bir Ek Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/265) İç Tü­zük'ün 37'nci mad­de­si­ne gö­re doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si, ya­pı­lan gö­rüş­me­ler­den son­ra ka­bul edil­di.

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­nın:

1'in­ci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305) gö­rüş­me­le­ri, da­ha ön­ce ge­ri alı­nan mad­de­le­re iliş­kin ko­mis­yon ra­po­ru he­nüz gel­me­di­ğin­den;

2'nci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904),

3'ün­cü sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik'in, İmar Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir (2/820) (S. Sa­yı­sı: 1337),

6'ncı sı­ra­sı­na alı­nan, Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Şev­ket Or­han ile Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Ali Os­man Sa­li'nin; 2863 Sa­yı­lı Kül­tür ve Ta­bi­at Var­lık­la­rı­nı Ko­ru­ma Ka­nu­nu­nun Bir Mad­de­si­nin De­ğiş­ti­ril­me­si ve Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si Hak­kın­da (2/461) (S. Sa­yı­sı: 970 ve 970'e 1'in­ci ek),

7'nci sı­ra­sı­na alı­nan, Ko­nut Edin­dir­me Yar­dı­mı Hak Sa­hip­le­ri­ne Öde­me Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir (1/1195) (S. Sa­yı­sı: 1216),

Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri­nin gö­rüş­me­le­ri;

5'in­ci sı­ra­sı­na alı­nan, Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Öğ­re­tim Ele­man­la­rı­nın Kad­ro­la­rı Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me ile Ge­nel Kad­ro ve Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ye Ek­li Cet­vel­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın (1/1343, 1/1291) (S. Sa­yı­sı: 1414) gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­nı­la­rak 4'ün­cü mad­de­si­ne ka­dar ka­bul edil­di. Ve­ri­len ara­dan son­ra,

İl­gi­li ko­mis­yon yet­ki­li­le­ri Ge­nel Ku­rul­da ha­zır bu­lun­ma­dı­ğın­dan;

Er­te­len­di.

4'ün­cü sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ada­na Mil­let­ve­ki­li Va­hit Ki­riş­ci ve To­kat Mil­let­ve­ki­li Ze­yid As­lan'ın, T.C. Zi­ra­at Ban­ka­sı A.Ş. ve Ta­rım Kre­di Ko­ope­ra­tif­le­ri Ta­ra­fın­dan Kul­lan­dı­rı­lan Grup Kre­di­le­rin­den Do­ğan Ke­fa­le­tin So­na Er­di­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/975) (S. Sa­yı­sı: 1411) gö­rüş­me­le­ri­ne de­vam olu­na­rak, elek­tro­nik ci­haz­la ya­pı­lan açık oy­la­ma­dan son­ra ka­bul edil­di.

İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İr­fan Gün­düz, İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal Ana­dol'un,

İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal Ana­dol, Niğ­de Mil­let­ve­ki­li Er­do­ğan Öze­gen'in,

Ko­nuş­ma­la­rın­da, par­ti­le­ri­ne sa­taş­tık­la­rı id­di­asıy­la bi­rer açık­la­ma­da bu­lun­du­lar.

16 Ma­yıs 2007 Çar­şam­ba gü­nü, alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce sa­at 11.00'de top­lan­mak üze­re, bir­le­şi­me 23.15'te son ve­ril­di.

Yıl­maz Ateş

 

 

Baş­kan Ve­ki­li

 

 

 

Bay­ram Öz­çe­lik

Türkân Mi­ço­oğul­la­rı

 

Bur­dur

İz­mir

 

Kâtip Üye

Kâtip Üye

Ha­run Tü­fek­ci

 

 

Kon­ya

 

 

Kâtip Üye

 

 

 

 

No.: 145

II. - GE­LEN KÂĞIT­LAR

16 Ma­yıs 2007 Çar­şam­ba

Ta­sa­rı

1.- Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­nün Teş­kilât ve Gö­rev­le­ri Hak­kın­da Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı (1/1360) (Plan ve Büt­çe ile Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor  Ko­mis­yon­la­rı­na) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 10.5.2007)

Tek­lif

1.- Kırk­la­re­li Mil­let­ve­ki­li Ah­met Gök­han Sa­rı­çam'ın; Yük­se­köğ­re­tim Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi (2/1023) (Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Ko­mis­yo­nu­na) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 10.5.2007)

Ra­por­lar

1.- Ağ­rı Mil­let­ve­ki­li Meh­met Ke­rim Yıl­dız ve 11 Mil­let­ve­ki­li­nin; Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın Teş­kilât ve Gö­rev­le­ri Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi ile Sağ­lık, Ai­le, Ça­lış­ma ve Sos­yal İş­ler Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/1013) (S. Sa­yı­sı: 1418) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 16.5.2007) (GÜN­DE­ME)

2.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Ömer İnan ve Ka­ra­man Mil­let­ve­ki­li Yük­sel Ça­vu­şoğ­lu'nun; Yük­se­köğ­re­tim Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi ile Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/1022) (S. Sa­yı­sı: 1419) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 16.5.2007) (GÜN­DE­ME)

 

 

 

 

16 Ma­yıs 2007 Çar­şam­ba

Bİ­RİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 11.14

BAŞ­KAN : Baş­kan Ve­ki­li Yıl­maz ATEŞ

KÂTİP ÜYE­LER : Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ha­run TÜ­FEK­Cİ  (Kon­ya)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 107'nci Bir­le­şi­mi­ni açı­yo­rum.

Top­lan­tı ye­ter sa­yı­sı var­dır, gün­de­me ge­çi­yo­ruz.

Gün­de­me geç­me­den ön­ce, gün­dem dı­şı söz is­te­yen sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri­ne söz ve­re­ce­ğim.

Gün­dem dı­şı ilk söz, seç­men kü­tük­le­ri hak­kın­da söz is­te­yen İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Bü­lent Tan­la'ya ait­tir.

Bu­yu­run Sa­yın Tan­la.

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Bü­lent H. Tan­la'nın, se­çim­le­rin tem­sil­de ada­le­ti, yö­ne­tim­de is­tik­ra­rı sağ­la­ya­bil­me­si için seç­men kü­tük­le­ri­nin doğ­ru tes­pit edil­me­si­nin öne­mi­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

BÜ­LENT H. TAN­LA (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım; çok te­şek­kür edi­yo­rum.

Söz­le­ri­me baş­lar­ken, 22 Tem­muz­da ya­pa­ca­ğı­mız seç­men kü­tük­le­ri ve nü­fus sa­yı­mıy­la il­gi­li ba­zı sa­yı­lar üze­rin­de…

BAŞ­KAN - Sa­yın Tan­la, bir sa­ni­ye.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Sa­yın Ko­nuş­ma­cı­yı du­ya­mı­yo­ruz. Lüt­fen, ken­di ara­mız­da­ki ko­nuş­ma­ya bir son ve­re­lim.

Bu­yu­run Sa­yın Tan­la.

BÜ­LENT H. TAN­LA (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, çok kri­tik bir dö­nem­de ger­çek­leş­ti­re­ce­ği­miz 2007 22 Tem­muz se­çim­le­riy­le il­gi­li seç­men kü­tük­le­rin­de ve nü­fu­su­muz­la il­gi­li nü­fus sa­yı­mı so­nuç­la­rın­da çok önem­li ba­zı bil­gi­le­ri siz­ler­le pay­laş­mak üze­re gün­dem dı­şı söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Bil­di­ği­niz üze­re, ge­çen haf­ta tar­tış­ma­la­rı baş­la­yan ve resmî açık­la­ma ya­pıl­ma­ma­sı­na rağ­men ta­ra­fım­dan ka­mu­oyu­na ve siz­le­re açık­lan­mış bu­lu­nan ba­zı ra­kam­lar­la söz­le­ri­me baş­la­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bi­li­yor­su­nuz, 2002 ge­nel se­çim­le­ri 41 mil­yon 400 bin ci­va­rın­da seç­men ile ya­pıl­dı. Bu­nu, Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu, hem Tür­ki­ye'ye hem dün­ya­ya açık­la­dı. Ya­ni, 2002 se­çim­le­ri, 41 mil­yon 400 bin seç­men ile ya­pıl­dı ve bu, 32 mil­yon seç­me­nin san­dı­ğa gi­de­rek oy kul­lan­ma­sı bi­çi­min­de ger­çek­le­şe­rek ka­mu­oyu­na açık­lan­dı ve bu­gün­kü Mec­li­si­miz oluş­tu.

Gel­dik 2004 yı­lı­na. Yi­ne, 2004 yı­lın­da 43 mil­yon 600 bin seç­men ile bu­gün­kü ye­rel se­çim­ler ya­pıl­dı…

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Sa­yın Ko­nuş­ma­cı­yı duy­mak­ta zor­luk çe­ki­yo­ruz. Şu sa­lon­da­ki uğul­tu­yu bir ke­se­bi­lir­sek, Sa­yın Ko­nuş­ma­cı söz­le­ri­ni sür­dü­re­cek.

Bu­yu­run Sa­yın Tan­la.

BÜ­LENT H. TAN­LA (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

2004 ye­rel se­çim­le­ri de, yi­ne, Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu­nun bü­tün Tür­ki­ye'ye ve dün­ya­ya yap­tı­ğı açık­la­may­la, 43 mil­yon 600 bin seç­men ile ya­pıl­dı. Şim­di, 2007 22 Tem­muz se­çim­le­ri ise, Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu ta­ra­fın­dan, nü­fus sa­yı­mı ve­ri­le­ri­ne gö­re, 45 mil­yon, 46 mil­yon seç­men üze­rin­den ya­pıl­ma­sı ge­re­kir­ken, Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu­nun bir açık­la­ma­sıy­la -gay­ri­resmî bir açık­la­ma­sıy­la, ge­çen ak­şam te­le­viz­yon­da açık­la­dı, hâlâ  res­men açık­la­mış de­ğil, du­ru­mu biz tes­pit et­tik- "Şu an­da 41 mil­yon 200 bin seç­me­ni­miz var." di­yor Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu. Ya­ni, 4-4,5 mil­yon seç­men ne ol­du? Evet, mü­ker­rer. De­mek ki, biz, 2002 se­çim­le­ri­ni yan­lış bir seç­men kü­tü­ğüy­le, 4,5 mil­yon mü­ker­rer ya­zıl­mış olan seç­men­ler­le yap­mı­şız. Bu, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'ne ya­kış­mı­yor; ger­çek­ten, Ata­türk, Ga­zi Mus­ta­fa Ke­mal Ata­türk ve ar­ka­daş­la­rı­nın kur­muş ol­du­ğu bu mo­dern cum­hu­ri­ye­te ya­kış­mı­yor.

Ba­kın, üç gün ev­vel, bi­zim TÜ­İK Baş­ka­nı -Sa­yın Ata­lay'ın sa­mi­mi­ye­ti­ne yüz­de 100 ka­tı­lı­yo­rum ama- bir açık­la­ma yap­tı, ay­nen şöy­le, di­yor ki: "Bu­gü­ne ka­dar ad­re­se bağ­lı ola­rak ya­pı­lan sa­yım­la­ra gö­re 73 mil­yon 875 bin olan Tür­ki­ye nü­fu­su­nun 68 mil­yo­na düş­me­si bek­le­ni­yor." Ya­ni, bu­ra­sı Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti be­ye­fen­di! Beş da­ki­ka­da 5 mil­yon seç­me­nin, bu yap­tı­ğı­nız nü­fus sa­yım­la­rı­na gö­re dü­şü­rül­me­si müm­kün mü? Dik­ka­ti­ni­zi çek­mek is­ti­yo­rum. Ya­ni, önü­müz­de­ki se­çim­le­rin de­mok­ra­tik, doğ­ru, gü­ve­ni­lir, an­la­şı­lır ve üze­rin­de ka­ra bu­lut­lar ol­ma­ma­sı için… Son­ra baş­ka ne­den ara­ma­ya­lım sa­yın, de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Son­ra, bu se­çim­le­rin  üze­rin­de­ki ka­ra bu­lut­lar üze­rin­de, an­ti­de­mok­ra­tik ba­zı dav­ra­nış­la­rın ve­ya­hut da an­ti­de­mok­ra­tik ba­zı ne­den­le­rin ol­du­ğu­nu an­la­ma­ya­lım. Esas de­mok­rat­lık ve de­mok­ra­si, baş­ka­sı­nın fi­kir­le­ri­ne, siz ka­tıl­sa­nız da ka­tıl­ma­sa­nız da, doğ­ru ve dü­rüst, ger­çek di­ye­bil­me sa­na­tı­dır. Ya­ni, de­mok­ra­si­yi, "il­la­ki be­nim de­di­ğim doğ­ru" ve­ya "be­nim de­di­ğim hak­lı­dır" şek­lin­de an­la­ma­mak la­zım. Önü­müz­de­ki se­çim­le­rin ger­çek­ten tem­sil­de ada­let ve yö­ne­tim­de is­tik­rar sağ­la­ya­bil­me­si için, bi­zim seç­men kü­tük­le­ri­mi­zin çok doğ­ru tes­pit edil­me­si ge­re­kir di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­gü­ne ka­dar, bu kür­sü­den, Sa­yın Baş­ba­kan ve di­ğer par­ti li­der­le­ri­miz ve bir­çok mil­let­ve­ki­li ar­ka­da­şı­mız, mey­dan­lar­da bir­çok ar­ka­da­şı­mız ve üni­ver­si­te­ler­de bir­çok pro­fe­sör, bi­lim ada­mı ve öğ­re­tim üye­le­ri, öğ­ren­ci­le­ri­ne, Tür­ki­ye'nin nü­fu­su­nun 73 mil­yon ol­du­ğu­na da­ir be­yan­lar­da bu­lun­du­lar. Biz, şu an­da, da­ha nü­fu­su­mu­zu sa­ya­ma­yan ve nü­fu­su­mu­zu bil­me­yen bir ül­ke ko­nu­mun­da­yız. Bu, ay­rı­ca, bi­zim ulus­la­ra­ra­sı alan­da­ki hem mo­dern Tür­ki­ye ima­jı­na…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Tan­la, bir sa­ni­ye.

Ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

BÜ­LENT H. TAN­LA (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Şim­di, 2007 se­çim­le­riy­le il­gi­li kü­çük bir de­ğer­len­dir­me yap­tık­tan son­ra, 22 Tem­muz se­çim­le­ri­ne gel­mek is­ti­yo­rum.

Ar­ka­daş­lar, bu, he­pi­mi­zin ve Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nin de­mok­ra­tik or­ta­mı­nın ve par­la­men­ter sis­te­mi­nin de­va­mı için çok dik­kat edil­me­si ge­re­ken bir ko­nu­dur. Ben hu­kuk­çu de­ği­lim ama hu­kuk­çu ar­ka­daş­la­rı­mız ga­yet iyi bi­lir, 2007 se­çim­le­ri, 2004 ye­rel se­çim­le­ri ve be­le­di­ye se­çim­le­ri mut­lak but­lan­dır, ya­ni tam hu­kuk­suz­luk hâli var­dır. 2004 ye­rel se­çim­le­ri­nin, bu mü­ker­rer oy, seç­men kü­tük­le­riy­le ya­pıl­mış olan se­çim­le­rin mut­lak but­lan­la so­nu de­mok­ra­si­ler­de na­sıl ger­çek­leş­me­si ge­re­kir, ar­tık, ben -bu­ra­sı bir ti­yat­ro sah­ne­si ol­ma­dı­ğı­na gö­re- si­zin de­ğer­len­dir­me­le­ri­ni­ze su­nu­yo­rum.

Şim­di 22 Tem­muz se­çim­le­ri­ne ge­lir­sek…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Tan­la, ek bir da­ki­ka sü­re ver­dim, ama dol­du.

BÜ­LENT H. TAN­LA (De­vam­la) - Çok önem­li bir kı­sım­da­yım.

BAŞ­KAN - Söz­le­ri­ni­zi ta­mam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

BÜ­LENT H. TAN­LA (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın,198 sa­yı­lı Ya­sa'da, kim­lik de­di­ği­miz za­man, is­mi, so­ya­dı, ana adı, ba­ba adı, do­ğum ta­ri­hi, do­ğum ye­ri ve ad­re­si bu­lun­mak­ta­dır. Şu an­da Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu, 1 mil­yon 600 bin seç­me­ni­mi­zin va­tan­daş­lık nu­ma­ra­sı­nı MER­NİS ile üst üs­te ça­kış­tı­ra­ma­mak­ta­dır. Bey­ler, 1 mil­yon 600 bin ki­şi seç­men ola­rak Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nde eğer ad­res­le­rin­de var ise, bun­la­rın baş­vur­ma­la­rı ye­ri­ne, Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu­nun, ya­ni, Hükûme­tin ve­ya ba­kan­lı­ğın, bun­la­ra baş­vu­ra­rak, böy­le isim­ler var mı, yok mu­yu tes­pit et­me­si ge­re­kir. Ya­ni, is­mi var cis­mi yok du­rum­la kar­şı kar­şı­ya­yız. 1 mil­yon 600 bin ki­şi eğer yok ise, ama lis­te­ler­de var, na­sıl baş­vu­rup da ken­di­le­ri­ni sil­dir­sin­ler ve­ya kim­lik nu­ma­ra­sı bul­sun­lar? Bu dü­şün­ce sis­te­mi­nin ta­ma­men de­ğiş­ti­ril­me­si la­zım­dır.

Ben, bu­ra­dan, ba­na ve­ri­len sü­re­ye say­gı­lı ola­rak kal­mak için, Hükûme­ti, Par­la­men­to­yu ve yet­ki­li­le­ri 22 Tem­muz se­çim­le­riy­le il­gi­li seç­men kü­tük­le­ri­ne yö­ne­lik gö­re­ve da­vet edi­yo­rum. Bu seç­men kü­tük­le­ri­miz ek­sik­tir, bu seç­men kü­tük­le­ri­miz yan­lış­tır, bu seç­men kü­tük­le­ri­miz ha­ta­lı­dır. Eğer ki bu kü­tük­ler­le ya­pı­la­cak se­çim so­nuç­la­rı­na ra­zı ola­cak­sak, da­ha son­ra­ki çı­ka­cak tar­tış­ma­la­rı da şim­di­den içi­mi­ze sin­dir­me­miz ge­re­kir.

Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan ve he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Tan­la.

ÖNER ER­GENÇ (Si­irt) - Yük­sek Se­çim Ku­ru­lu Baş­ka­nı si­ze bu­nun doğ­ru ol­du­ğu­nu ve na­sıl oy kul­la­na­cak­la­rı­nı…

BÜ­LENT H. TAN­LA (İs­tan­bul) - Say­gı du­yu­yo­rum her­ke­se ama, biz uya­rı­yo­ruz. Da­ha son­ra gö­rü­şü­rüz efen­dim.

BAŞ­KAN - Gün­dem dı­şı ikin­ci söz, Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li Sa­yın En­sar Öğüt'e ait­tir.

Bu­yu­run Sa­yın Öğüt. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

2.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar Öğüt'ün, des­tek­len­me­me­le­ri ne­de­niy­le şe­hir­le­re göç eden ve­ya köy­le­rin­de ka­lan çift­çi­le­rin düş­tük­le­ri du­ru­ma iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

EN­SAR ÖĞÜT (Ar­da­han) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­lar…

Sa­yın Baş­kan, sa­lon­da­ki ko­nuş­ma­lar du­rur­sa ko­nuş­ma­ma de­vam ede­rim.

BAŞ­KAN - Siz bu­yu­run.

Sa­yın Tan­la, siz ye­ri­ni­ze ge­çer mi­si­niz.

EN­SAR ÖĞÜT (De­vam­la) - Ta­rım ve göç­le il­gi­li söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­la­rım.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Tür­ki­ye'nin ha­ri­ta­sı­na bak­tı­ğı­nız za­man, kor­kunç bir göç ya­şa­mış, böl­ge­ler bo­şal­mış, bü­yük şe­hir­ler­de in­san­lar ge­ce­kon­du­lar­da ya­şa­ma­ya mah­kum edil­miş, ama köy­de ka­lan­lar da­ha da bir pe­ri­şan du­ru­ma gel­miş­tir.

Şim­di, bu­ra­da, ta­rım­la uğ­ra­şan in­san­la­rın des­tek­len­me­me­si, ta­rım­la uğ­ra­şan in­san­la­ra yüz­de 18 KDV uy­gu­lan­ma­sı, ta­rım­la uğ­ra­şan in­san­la­rın ma­zo­tu­na ÖTV uy­gu­lan­ma­sı ma­li­yet­le­ri faz­la­laş­tır­dı­ğı için, in­san­lar ka­za­na­ma­dı­ğı için ken­di köy­le­ri­ni, yurt­la­rı­nı terk edip, bü­yük şe­hir­le­re yer­le­şip, bü­yük şe­hir­ler­de va­roş­lar oluş­tur­muş­lar­dır.

An­cak do­ğu ve gü­ney­do­ğu il­le­rin­de ağır­lık­lı ola­rak yüz­de 95'i, in­san­la­rı­mı­zın, hay­van­cı­lık­la ge­çi­ni­yor. Hay­van­cı­lık şu an­da öl­müş du­rum­da­dır. İran sı­nı­rın­dan, ma­ale­sef, çok sa­yı­da hâlen da­ha ka­çak hay­va­nın gel­me­si, yer­li köy­lü üre­ti­ci­nin hay­va­nı­nın pa­ra et­me­me­si, in­san­la­rı da­ha da pe­ri­şan du­ru­ma sok­tu.

Onun öte­sin­de, yem bit­ki­le­ri­nin za­ma­nın­da öden­me­me­sin­den do­la­yı, 150 bin li­ra­lık sa­ma­nı 600 bin li­ra­ya alıp -yem bit­ki­le­rin­de yük­sek ma­li­yet ola­rak çık­tı­ğı için de ma­ale­sef- hay­va­nı­na ye­dir­miş ol­du­ğu ye­min pa­ra­sı­nı, hay­va­nı­nı sat­tı­ğı za­man sağ­la­ya­mı­yor, ya­ni hay­van, yem­den da­ha ucu­za gi­di­yor.

Bu çer­çe­ve­de bak­tı­ğı­nız za­man ar­ka­daş­lar, ni­çin bu in­san­lar göç edi­yor? Yüz yıl ön­ce, yüz el­li yıl ön­ce top­rak ev­le­rin al­tın­da, il­kel ko­şul­lar­da ya­şa­yan köy­lü­le­ri­miz, ahır­la­rıy­la, inek­le­riy­le bir­lik­te ya­şa­yan köy­lü­le­ri­miz, hâlen, 21'in­ci yüz­yıl­da, top­rak evin al­tın­da, ine­ğiy­le ahır­da bir­lik­te ya­şı­yor­sa, bu, 21'in­ci yüz­yıl­da Tür­ki­ye'yi yö­ne­ten­le­rin ayı­bı­dır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, biz bir araş­tır­ma yap­tık. Sa­yın Ge­nel Baş­ka­nı­mız De­niz Bay­kal'ın ta­li­ma­tıy­la, Do­ğu Ana­do­lu'da 16 il­de bir araş­tır­ma yap­tık. Dev­let İs­ta­tis­ti­ğin ver­miş ol­du­ğu ra­kam­la­rı da söy­le­ye­ce­ğim. Do­ğu Ana­do­lu'da on al­tı il­de 6,5 mil­yon in­san ya­şı­yor. Bu 6,5 mil­yon in­sa­nın 2,5 mil­yo­nu­nun ban­yo­su ve tu­va­le­ti yok. Tek­rar edi­yo­rum: 6,5 mil­yon in­san ya­şı­yor, 2,5 mil­yon in­sa­nın ban­yo­su ve tu­va­le­ti yok. Şim­di, böy­le bir or­tam, 21'in­ci yüz­yıl­da Av­ru­pa Bir­li­ği­ne gi­ren Tür­ki­ye'nin ayı­bı de­ğil mi? İş­te, dört bu­çuk yıl­dır yö­ne­ten Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si, bu­nu mut­lak su­ret­te çöz­me­si ge­re­ki­yor­du. Şim­di, siz çöz­me­di­ği­ni­ze gö­re, in­şal­lah, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ge­le­cek ve bun­la­rı mut­lak su­ret­te çö­ze­cek­tir de­ğer­li ar­ka­daş­lar. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Köy­ler­de ya­şa­yan in­san­la­rın in­san onu­ru­na ya­kı­şa­cak şe­kil­de çağ­daş, mo­dern bir şe­kil­de ya­şa­ma­sı, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin en bü­yük he­de­fi­dir. İş­te, pro­je­miz bu­ra­da. Bu pro­je köy­ler­de uy­gu­lan­dı, ca­mi­le­re ab­dest­ha­ne yap­tık, okul­la­ra ban­yo, tu­va­let yap­tık ve dört ta­ne nu­mu­ne yap­tık, bu se­ne de de­va­mı­nı sağ­la­ya­ca­ğız. Te­miz­lik iman­dan ge­lir de­ğil mi? Siz, in­sa­nı te­miz yap­ma­dan ca­mi­ye gön­de­ri­yor­su­nuz, on­dan son­ra da, te­miz­lik iman­dan ge­li­yor! Böy­le bir şey ol­maz ar­ka­daş­lar! Te­miz­lik iman­dan ge­li­yor­sa, ön­ce, in­sa­nı­nı sağ­lık­lı, te­miz ya­pa­cak­sın kar­de­şim; sağ­lık­lı ola­cak, te­miz ola­cak. Su ha­yat­tır.

İş­te bi­zim pro­je­miz. Sa­yın Ge­nel Baş­ka­nı­mı­zın ön­sö­zü­nü oku­yo­rum, lüt­fen, her­kes din­le­sin: "Mil­le­tin efen­di­si köy­lü­mü­zün, çağ­daş top­lum­lar gi­bi, in­san onu­ru­na ya­kı­şa­cak bir ya­şam sür­me­si, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak en bü­yük he­de­fi­miz­dir. De­niz Bay­kal." İş­te, bu­ra­da, De­niz Bay­kal gel­di­ği za­man, köy­lü­nün, ta­rı­mın, hay­van­cı­nın, me­mu­run, emek­li­nin, iş­çi­nin, es­na­fın, sa­na­yi­ci­nin bü­tün dert­le­ri bi­te­cek ve köy­ler­de ya­şa­yan 25 mil­yon in­sa­nın, in­san gi­bi, in­san onu­ru­na ya­kı­şa­cak şe­kil­de ya­şa­ma­sı bi­zim en bü­yük he­de­fi­miz ola­cak­tır, bu­nu bi­lin. KÖY­DES pro­je­le­ri, KÖY­DES'le il­gi­li yol­lar, iş­te, gi­din, gö­rün…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öğüt, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

FA­RUK AN­BAR­CI­OĞ­LU (Bur­sa) - Pro­je­de ban­yo ve tu­va­let­ler ne­re­de gö­zü­kü­yor?

EN­SAR ÖĞÜT (De­vam­la) - Bu­ra­da var.

Şim­di, KÖY­DES pro­je­le­ri ya­pıl­dı. Be­nim ken­di ilim­den ör­nek ve­re­yim, 19 tril­yon li­ra Ar­da­han'a pa­ra git­ti; ma­ale­sef, köy yol­la­rı­nın yüz­de 80'i yi­ne bo­zul­du. Ya­ni, ya­pı­lan yol­lar -yan­lış an­la­ma­yın- eh­li­ne ve­ril­me­di­ği için, yan­daş­la­rı­na ve­ril­di­ği için o yol­lar şu an­da bo­zuk, köy­ler ça­mur içe­ri­sin­den kur­tul­mu­yor.

Şim­di, be­ni bi­raz ön­ce Ar­da­han'dan ara­dı ar­ka­daş­la­rım. Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, doğ­ru­dan ge­lir des­tek pa­ra­sı­na Hükûmet blo­ke koy­du­ğu için köy­lü pa­ra­sı­nı ala­mı­yor. Da­ha doğ­ru­su şe­hir­de­ki es­naf da pa­ra­sı­nı ala­mı­yor. Ar­da­han Es­naf Oda­la­rı Bir­lik Baş­ka­nı Sa­yın Ya­şar Taş­de­mir be­ni ara­dı, "Lüt­fen, Hükûme­te söy­le­yin, doğ­ru­dan ge­lir des­tek pa­ra­sı­na blo­ke koy­ma­sın, köy­lü za­ten zor ge­çi­ni­yor. Hiç ol­maz­sa ona da blo­ke koy­ma­sın." de­di­ler. Ben, ri­ca edi­yo­rum.

İkin­ci­si, yi­ne, Po­sof Ta­rım Kre­di Ko­ope­ra­ti­fi Baş­ka­nı Sa­yın Meh­met Doğ­ru­yol ara­dı be­ni "720 ta­ne üye­miz var, Zi­ra­at Ban­ka­sın­dan kre­di ala­mı­yo­ruz…"

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öğüt, bir sa­ni­ye.

Ge­nel Ku­ru­lu se­lam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

EN­SAR ÖĞÜT (De­vam­la) - "720 ta­ne ko­ope­ra­tif üye­miz var, Zi­ra­at Ban­ka­sı kre­di ver­me­di­ği için ko­ope­ra­ti­fi­mi­zi ka­pa­ta­ca­ğız" di­yor­lar.

Gö­le Sa­man­bey­li kö­yü Muh­ta­rı Mu­zaf­fer Av­şar ara­dı "Va­li­lik bir ka­rar al­mış, yay­la­ya çı­kar­ken al­tı hay­van­dan faz­la gö­tür­me­ye­cek­si­niz di­yor."

Böy­le bir ka­rar ola­bi­lir mi? Yüz­de 95'i hay­van­cı­lık­la ge­çi­nen in­san­la­ra kı­sıt­la­ma ge­ti­ril­me­si ola­bi­lir mi? Ben da­ha Sa­yın Va­liy­le ko­nuş­ma­dım, ama bu­ra­dan uya­rı­yo­rum: Lüt­fen, in­san­la­rın yay­la­ya çı­kar­ken gö­tür­dü­ğü hay­van sa­yı­sı­nı siz ni­çin be­lir­li­yor­su­nuz? Yay­la­ya kaç hay­van gö­tü­re­cek­se gö­tür­sün, ada­mın ge­çi­mi o. "Efen­dim, al­tı hay­van­dan faz­la gö­tü­re­mez­si­niz…" Böy­le saç­ma bir şey ola­bi­lir mi?

Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­lar -ben faz­la za­ma­nı­nı­zı al­mak is­te­mi­yo­rum- bu­ra­da önem­li olan şu­dur: Biz, gel­dik gi­de­ce­ğiz, gel­me­ye­bi­li­riz, se­çil­me­ye­bi­li­riz, hiç önem­li de­ğil, ama vic­da­nen bir şey­de ra­hat ol­ma­mız la­zım. "Te­miz­lik iman­dan ge­lir" de­yip de, in­san­la­rı su­suz, pis­lik içe­ri­sin­de, il­kel ko­şul­lar içe­ri­sin­de ya­şa­ma­ya bı­ra­kır­sak, bu bi­zim ayı­bı­mız­dır. Bu ayı­bı Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin ve Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti hükûme­ti­nin mut­lak su­ret­te dü­zelt­me­si ge­re­ki­yor, bu­na ina­nı­yo­rum.

Ben, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin ik­ti­da­rın­da, in­şal­lah, köy­lüy­le, bü­tün ke­sim­ler­le, bü­tün ku­rum­lar­la en iyi şe­kil­de Tür­ki­ye'yi mut­lu­lu­ğa ta­şı­ya­ca­ğı­mı­za ina­nı­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öğüt.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, gün­de­me ge­çi­yo­ruz.

Alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce söz­lü so­ru öner­ge­le­ri­ni gö­rüş­mü­yor ve gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­na ge­çi­yo­ruz.

IV. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN

GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

1.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Da­niş ve İb­ra­him Köş­de­re'nin, Ge­li­bo­lu Ya­rı­ma­da­sı Ta­ri­hi Mil­li Par­kı Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Bir Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi (Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi) ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305)

BAŞ­KAN - 1'in­ci sı­ra­da yer alan ka­nun tek­li­fi­nin ge­ri alı­nan mad­de­le­ri ile il­gi­li ko­mis­yon ra­po­ru gel­me­di­ğin­den tek­li­fin gö­rüş­me­le­ri­ni er­te­li­yo­ruz.

2'nci sı­ra­da yer alan, Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

2.- Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904)

BAŞ­KAN - İl­gi­li ko­mis­yon? Yok.

Er­te­li­yo­ruz.

3'ün­cü sı­ra­da yer alan, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­kan Ve­ki­li Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik'in, İmar Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı­nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

3.- Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik'in, İmar Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (2/820) (S. Sa­yı­sı: 1337)

BAŞ­KAN - İl­gi­li ko­mis­yon? Yok.

Er­te­li­yo­ruz.

4'ün­cü sı­ra­da yer alan, Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Öğ­re­tim Ele­man­la­rı­nın Kad­ro­la­rı Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me ile Ge­nel Kad­ro ve Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ye Ek­li Cet­vel­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı­nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

4.- Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Öğ­re­tim Ele­man­la­rı­nın Kad­ro­la­rı Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me ile Ge­nel Kad­ro ve Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ye Ek­li Cet­vel­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1343, 1/1291) (S. Sa­yı­sı: 1414) (x)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Ye­rin­de.

Hükûmet? Ye­rin­de.

4'ün­cü mad­de­yi okut­ma­dan ön­ce, ye­ni bir mad­de ih­da­sı­na ve bu mad­de­nin de 4'ün­cü mad­de ola­rak yer al­ma­sı­na iliş­kin bir öner­ge var­dır.

Ma­lum­la­rı ol­du­ğu üze­re, gö­rü­şül­mek­te olan ta­sa­rı ve­ya tek­li­fe ko­nu ka­nu­nun, ko­mis­yon met­nin­de bu­lun­ma­yan, an­cak ta­sa­rı ve­ya tek­lif ile çok ya­kın il­gi­si bu­lu­nan bir mad­de­si­nin de­ğiş­ti­ril­me­si­ni is­te­yen ve ko­mis­yo­nun salt ço­ğun­luk­la ka­tıl­dı­ğı öner­ge­ler üze­rin­de ye­ni bir mad­de ola­rak gö­rüş­me açı­la­ca­ğı İç Tü­zük'ün 87'nci mad­de­si­nin dör­dün­cü fık­ra­sı hük­mü­dür. Bu ne­den­le, öner­ge­yi oku­tup ko­mis­yo­na so­ra­ca­ğım. Ko­mis­yon öner­ge­ye salt ço­ğun­luk­la, ya­ni 21 üye­siy­le ka­tı­lır­sa öner­ge üze­rin­de ye­ni bir mad­de ola­rak gö­rüş­me aça­ca­ğım. Ko­mis­yo­nun salt ço­ğun­luk­la ka­tıl­ma­ma­sı hâlin­de ise öner­ge­yi iş­lem­den kal­dı­ra­ca­ğım.

Şim­di öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­kilâtı Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı­na bir mad­de ek­len­me­si­ni ve mad­de nu­ma­ra­la­rı­nın bu­na gö­re te­sel­sül et­ti­ril­me­si­ni tek­lif ede­rim.

Mad­de 4- 2809 sa­yı­lı Ka­nu­nun ek 63 ün­cü mad­de­si­nin (a) ben­di­nin ..so­nu­na "ile ye­ni ku­ru­lan Tıp Fa­kül­te­sin­den," iba­re­si, (d) ben­di­ne "Sağ­lık Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sü" iba­re­si ek­len­miş­tir.

                               

Tev­hit Ka­ra­ka­ya

Mu­sa Uzun­ka­ya

Ah­met Ye­ni

 

 

Er­zin­can

Sam­sun

Sam­sun

 

Ta­lip Ka­ban

Bi­na­li Yıl­dı­rım

 

 

Er­zin­can

İs­tan­bul

 

BAŞ­KAN - Sa­yın Ko­mis­yon, salt ço­ğun­luk­la ka­tı­lı­yor mu­su­nuz?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

(x) 1414 S. Sayılı Basmayazı 15/5/2007 tarihli 106'ncı Birleşim Tutanağı'na eklidir.

Ko­mis­yon öner­ge­ye salt ço­ğun­luk­la ka­tıl­mış ol­du­ğun­dan, öner­ge üze­rin­de, ye­ni bir mad­de ola­rak, gö­rüş­me açı­yo­rum.

Grup­lar ve şa­hıs­la­rı adı­na söz ta­le­bi var mı? Yok.

Oku­du­ğu­muz öner­ge­yi 4'ün­cü mad­de ola­rak oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler...Te­şek­kür ede­rim. 4'ün­cü mad­de ola­rak ka­bul edil­miş­tir, ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­ruz. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, es­ki 4'ün­cü mad­de­yi ye­ni 5'in­ci mad­de ola­rak oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 5- 2809 sa­yı­lı Ka­nu­nun ek 65 in­ci mad­de­si­nin (a) ben­di­nin ba­şı­na "Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ye­ni ku­ru­lan Tıp Fa­kül­te­si ile" iba­re­si ek­len­miş, (d) ben­di "Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ye­ni ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü, Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sü ve Sağ­lık Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den," şek­lin­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Si­nop Mil­let­ve­ki­li Sa­yın En­gin Al­tay.

Bu­yu­run Sa­yın Al­tay. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA EN­GİN AL­TAY (Si­nop) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; on ye­di ye­ni üni­ver­si­te­mi­zi ka­nun­laş­tır­dı­ğı­mız bu­gün­de ve es­ki 4, ye­ni 5'in­ci mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­dım. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Bi­raz ön­ce, Er­zin­can ili­mi­ze, Mec­li­si­mi­zin tam it­ti­fa­kıy­la, bir tıp fa­kül­te­si ka­vuş­tur­duk. Er­zin­can ili­mi­ze tıp fa­kül­te­si ha­yır­lı ol­sun, uğur­lu ol­sun.

Bu ve­si­ley­le, ko­nu tıp fa­kül­te­si­ne gel­miş­ken, ge­ne ma­lu­mu­nuz ol­du­ğu üze­re, 12-18 Ma­yıs ta­rih­le­ri, bir şef­kat mes­le­ği olan Hem­şi­re­lik Haf­ta­sı'nı da bu sü­reç­te kut­lu­yo­ruz. Yü­ce Mec­lis­ten, bu ça­tı­dan, bu kür­sü­den, Tür­ki­ye'nin her nok­ta­sın­da -en üc­ra nok­ta­sın­dan en mer­kezî nok­ta­sı­na- gö­rev ya­pan, el­le­ri öpü­le­si, say­gı­de­ğer hem­şi­re­le­ri­mi­zin haf­ta­la­rı­nı kut­lu­yo­rum. On­la­rın için­de bu­lun­duk­la­rı öz­lük so­run­la­rı­nın ve di­ğer so­run­la­rın, ye­ni Par­la­men­to­da, ye­ni ik­ti­dar ta­ra­fın­dan en kı­sa za­man­da çö­zü­le­ce­ği­ni de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si adı­na ta­ah­hüt edi­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; on ye­di üni­ver­si­te kur­du­ğu­muz bu­gün­ler­de, dün ya­pı­lan mü­za­ke­re­ler­de, ba­zı AKP'li söz­cü­le­rin, bu­ra­da de­ma­go­ji ve be­la­gat sa­nat­la­rı­nı gü­zel ko­nuş­tur­duk­la­rı­na ta­nık ol­duk. Bun­lar­dan bir ta­ne­si şu idi -ve çok en­te­re­san­dır- "Bi­ri­le­ri­ne rağ­men, bu­ra­da, bu ka­nu­nu ge­çi­ri­yo­ruz." de­di AKP'li söz­cü bir ar­ka­da­şı­mız.

Biz si­ze mü­te­ad­dit de­fa­lar söy­lü­yo­ruz "Bu itiş­me­yi, bu di­diş­me­yi bı­ra­kın." di­ye, ama, an­la­şı­lı­yor ki, siz itiş­mek­te ve di­diş­mek­te ka­rar­lı gö­rü­nü­yor­su­nuz.

Şim­di, bu kür­sü­den, bu ça­tı­dan da­ha güç­lü bir mü­es­se­se Tür­ki­ye'de var mı? Yok. Bu ça­tı­da şu an­da gö­rev ya­pan üç si­ya­si par­ti gru­bu da bu ko­nu­da it­ti­fak mı? İt­ti­fak. Bu­ra­nın dı­şın­da ki­me rağ­men bu ka­nun çı­kı­yor, bu­nu ben an­la­mış de­ği­lim. Eğer, Tür­ki­ye'de, bu­ra­dan çı­ka­cak ka­rar­la­ra say­gı­sı ol­ma­ya­cak bir ku­rum, ku­ru­luş ve­sa­ir güç odak­la­rı var­sa ve -ben de oy ve­ri­yo­rum- on­la­ra kar­şı bir ka­nun çı­ka­rı­yor­sak, o sa­yın mil­let­ve­ki­lin­den ri­ca edi­yo­rum, gel­sin, ba­na da o bi­ri­le­ri­nin kim ol­du­ğu­nu söy­le­sin. İti­şe, di­di­şe, ka­kı­şa ge­rek yok­tur.

Ama, ba­kı­yo­ruz, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­mı­zın, çok şü­kür, bir ta­ne yö­net­me­li­ği, yö­ner­ge­si, ka­nu­nu yok ki yar­gı­ya tos­la­ma­sın. Bu­nu da an­la­mak müm­kün de­ğil. Eğer Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­nın hu­kuk mü­şa­vir­le­ri ge­rek­li do­na­nı­ma sa­hip de­ğil­se… Ger­çi ar­tık za­man dol­du ama, keş­ke, Sa­yın Ba­kan, hu­kuk ko­nu­sun­da da­ha do­na­nım­lı, tec­rü­be­li mü­şa­vir­ler­le ça­lış­say­dı. Hu­kuk­la bir kav­ga de­vam et­ti, dört bu­çuk yıl de­vam et­ti. Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı ile Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­nun tam bir uyum ve iş bir­li­ği için­de ol­ma­sı ka­çı­nıl­maz bir zo­run­lu­luk­tur. Eğer, bir ül­ke­de, or­ta yer­de bu Ana­ya­sa var­ken, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu ile Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı di­di­şi­yor­sa, iti­şi­yor­sa, ka­kı­şı­yor­sa, bu ül­ke­nin eği­ti­min­den, hem de hiç­bir aşa­ma­sın­dan, okul ön­ce­sin­den, il­köğ­re­ti­min­den, or­ta­öğ­re­ti­min­den, yük­se­köğ­re­ti­min­den ha­yır çık­maz.

Şim­di, dün, ma­ale­sef, bir teğ­me­ni­mi­zi, bir uz­man on­ba­şı­mı­zı dö­şe­nen ma­yın­la­ra ge­ne şe­hit ver­dik. Mekânla­rı cen­net ol­sun, bü­tün mil­le­ti­mi­ze sa­bır di­li­yo­rum. Tür­ki­ye'nin bir ta­ra­fın­da dev­le­tin üni­ter ya­pı­sı­na yö­ne­lik ma­yın­lar dö­şü­yor eş­kı­ya, dış ve iç güç­ler­le bir­lik­te, bir ta­raf­ta da Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı eği­tim sis­te­mi­mi­ze ma­yın­lar dö­şü­yor. Bu da, ka­bul edi­le­mez.

Ben bu Par­la­men­to­ya elim­den te­be­şi­ri bı­ra­kıp gel­miş bir si­ya­set­çi­yim. Okul­dan ge­li­yo­rum, alan­dan ge­li­yo­rum. Gün geç­mi­yor ki, ga­ze­te­ler­de, okul­la­rı­mız­la il­gi­li bir skan­dal ha­be­re rast­la­ma­ya­lım. Şid­det, kü­für, hu­ra­fe, ar­go, bun­la­rı geç­ti­ği­miz dö­nem ko­nuş­tuk. Şim­di, okul­la­rı­mız­da ye­ni ve da­ha teh­li­ke­li bir sü­reç ya­şa­nı­yor. Her gün, her gün bir okul­da la­ik eği­tim sis­te­mi­ni di­na­mit­le­ye­cek fa­ali­yet­le­re rast­lı­yo­ruz. Bu da ka­bul edi­le­mez.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Ney­miş on­lar?

EN­GİN AL­TAY (De­vam­la) - Bu da ka­bul edi­le­mez. Okul­lar­da ta­ri­kat oda­la­rın­dan tu­tun da, da­vet­le­re ka­dar çe­şit­li et­kin­lik­ler… El sal­la­ya­ca­ğı­nı­za ga­ze­te­le­re ba­kın. Bun­la­rı da ka­bul et­mek müm­kün de­ğil­dir.

Ney­se ki, 365 ki­şiy­le, bir yı­lın gün­le­ri­nin sa­yı­sı ka­dar gel­di­ği­niz şu Par­la­men­to­dan, işi kri­ze so­ka­rak, Cum­hur­baş­ka­nı se­çe­me­yen bir Par­la­men­to­ya bu­ra­yı dö­nüş­tür­dü­nüz. Şim­di mil­le­te gi­di­yo­ruz da, mil­let bu işi bir şe­kil­de çö­ze­cek, bu Par­la­men­to ye­ni­le­ne­cek hiç kuş­kum yok ve şüp­he­siz ik­ti­dar da el de­ğiş­ti­re­cek ve bu iş­le­ri kö­kün­den çö­ze­ce­ğiz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, 30/12/2005'te ge­ne bu Par­la­men­to­da hep be­ra­ber on beş il­de üni­ver­si­te kur­duk. Çok es­ki de­ğil, bir bu­çuk yıl geç­ti. Bir bu­çuk yıl ön­ce kur­du­ğu üni­ver­si­te­le­re rek­tör ata­ma­yı be­ce­re­me­yen bir Hükûmet bu­ra­da­dır. Bir bu­çuk yıl ön­ce kur­du­ğu üni­ver­si­te­le­re rek­tör ata­ma­yı be­ce­re­me­yen bir Hükûmet­le mu­ha­ta­bız. Şim­di, o iş or­ta yer­de du­rur­ken, on ye­di ta­ne da­ha üni­ver­si­te ku­ru­yo­ruz. Ku­ra­lım. Dün ge­ne ba­zı ar­ka­daş­la­rı­nız, "E, siz bun­la­ra kar­şı­sı­nız fa­lan" di­ye de­ma­go­ji ya­pı­yor. Ayıp edi­yor. Biz üni­ver­si­te ku­rul­sun, hem de her ile ku­rul­sun di­yo­ruz. Biz bi­li­yo­ruz ki, Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si, Tür­ki­ye'nin gu­ru­ru, iki ba­ra­kay­la ku­rul­muş­tur. Bu­gün gel­di­ği nok­ta­da dün­ya­nın sa­yı­lı üni­ver­si­te­le­rin­den­dir.

Sa­yın Baş­ba­kan, her ve­si­ley­le YÖK'e ve üni­ver­si­te­le­re çat­ma­yı pek se­ver, ama, is­ta­tis­tik­le­re bir bak­sa, as­lın­da üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin Sa­yın Baş­ba­ka­nın ve Hükûme­tin id­dia et­ti­ği ka­dar, dün­ya stan­dart­la­rın­da, kö­tü bir nok­ta­da ol­ma­dı­ğı­nı da gö­re­cek­tir; ama bir ta­kın­tı ol­muş, bir itiş-ka­kış var, bu sü­re­cek bel­li.

Şim­di, bi­zim üni­ver­si­te­le­rin fi­zi­ki ka­pa­si­te, ekip­man, do­na­nım ba­kı­mın­dan bir şe­kil­de hâle, yo­la gi­re­ce­ği ko­nu­sun­da kuş­ku­muz yok. Eği­tim, ha­ya­tın her ala­nın­da ya­pı­lır. Bun­da bir en­di­şe­miz yok. Bi­zim en­di­şe­miz şu­dur de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım: Üni­ver­si­te de­mek, ne de­mek?.. Ne de­mek?.. Üni­ver­si­te de­mek, ol­maz­sa ol­ma­zı, ön­ce­li­ği aka­de­mik kad­ro de­mek­tir. Aka­de­mik kad­ron yok, ta­be­la­yı as. Ne­ye ya­rar? Ona, öy­le üni­ver­si­te­ye "yük­sek li­se" bi­le di­ye­mez­si­niz. En­te­re­san bir du­rum­dur, ka­bul edi­le­mez bir du­rum­dur. Bir genç, li­sans ta­mam­lı­yor, ya­ni, dört yıl­lık bir fa­kül­te­yi bi­ti­ri­yor, bir ay son­ra, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, dört yıl­lık bir fa­kül­te­de ho­ca­lık yap­ma­ya baş­lı­yor. Tab­lo bu­dur. "Şu­nu yap­tık, bu­nu yap­tık, bil­mem, şu, bu…" Aka­de­mik kad­ro na­sıl ye­ti­şir? Bu­nun yo­lu yön­te­mi bel­li­dir. Aka­de­mik kad­ro­yu ar­tır­ma­dan, aka­de­mik kad­ro sa­yı­sı­nı ço­ğalt­ma­dan üni­ver­si­te­le­ri­miz­den ba­şa­rı bek­le­ne­bi­lir mi, müm­kün mü­dür? Ada­mın eli­ne tü­fek ver­me­miş­sin "Şu bıl­dır­cı­nı vur." di­yor­sun. Taş­la mı vu­ra­cak bıl­dır­cı­nı?

AB­DUL­LAH ER­DEM CAN­Tİ­MUR (Kü­tah­ya) - Ya­ka­la­sın.

EN­GİN AL­TAY (De­vam­la) - Şim­di, aka­de­mik kad­ro ko­nu­sun­da da dört bu­çuk yıl­dır sü­ren bir inat var. Aka­de­mik kad­ro ye­tiş­me­si için kay­nak la­zım. Kay­nak var mı? Dün de tar­tı­şıl­dı, bir bu­çuk yıl ön­ce ku­ru­lan on beş üni­ver­si­te­ye ne ka­dar büt­çe ayır­dık? Ha­di onu geç­tik, şim­di, şu­ra­da, on ye­di ta­ne üni­ver­si­te açı­yo­ruz, 2007 yı­lı­nın Ma­yıs ayın­da­yız, 2007 büt­çe­sin­de bu on ye­di üni­ver­si­te için kaç ku­ruş var? Böy­le bir gay­ri­cid­di­yet ola­bi­lir mi? Bu işe bu ka­dar gay­ri­cid­di ba­kı­la­bi­lir mi sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri? Ola­cak iş mi­dir, doğ­ru mu­dur, ca­iz mi­dir, ka­bu­lü müm­kün mü­dür? Ama, hoş de­ğil.

Dün de Ko­mis­yon­da söy­le­dim, eği­tim­le il­gi­li bir ko­nu­da Par­la­men­to­nun ve Hükûme­tin böy­le bir di­diş­me­ye gir­me­si, inat­laş­ma­ya gir­me­si ge­le­ce­ği­miz olan ço­cuk­la­rı­mız için hiç hoş de­ğil, hiç şık de­ğil, doğ­ru de­ğil. Çok bi­li­nen bir söz: "Biz bu dün­ya­yı ata­la­rı­mız­dan mi­ras al­ma­dık, ço­cuk­la­rı­mız­dan ödünç al­dık." di­yo­ruz, hep söy­le­nir. "Her şey ço­cuk­lar için." di­yo­ruz. Genç­li­ğe cum­hu­ri­ye­ti ema­net et­mi­şiz, ama on­lar için de bi­raz doğ­ru şey­ler ya­pa­lım, man­tık­lı şey­ler ya­pa­lım "Evet." de­sin. Va­tan­daş­lar, genç­ler, ço­cuk­lar "Evet, iş­te doğ­ru­su bu." de­sin. Ka­mu­oyu mu­ta­ba­ka­tı la­zım.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Al­tay.

Ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

EN­GİN AL­TAY (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­ka­nım.

Bi­raz son­ra ge­le­cek, se­çim böl­gem olan Si­nop üni­ver­si­te­miz­le il­gi­li de dü­şün­ce ve gö­rüş­le­ri­mi açık­la­ya­ca­ğım.

Ne ka­dar gü­zel bir iş ya­pı­yo­ruz. En çok hak eden il­le­ri­miz­den bir ta­ne­siy­di Si­nop. Çok geç ka­lın­mış­tı, in­şal­lah şim­di ger­çek­leş­ti­re­ce­ğiz de­ğer­li oy­la­rı­nız­la, he­pi­mi­zin oy­la­rıy­la.

ALİ TE­MÜR (Gi­re­sun) - Kad­ro yok­tu…

EN­GİN AL­TAY (De­vam­la) - Ama, bir çe­liş­ki gö­rü­yo­rum. Dün, da­ha ön­ce de söy­le­dim, Hükûme­tin bir sa­yın ba­ka­nı "Ben bir yer keş­fet­tim, bir ke­şif yap­tım" di­yor. Bu­nu, Al­man­ya'da söy­lü­yor, bu­nu Fran­sa'da söy­lü­yor. E, Sa­yın Ba­kan ne keş­fet­tin? Tu­rizm Ba­ka­nı "Si­nop'u keş­fet­tim" di­yor. "Ola­ğa­nüs­tü, do­ğa ha­ri­ka­sı bir yer" di­yor. Bir ta­raf­tan, bu Par­la­men­to, gi­de­ra­yak, Si­nop'a hem bir üni­ver­si­te hem bir nük­le­er san­tral ya­pı­yor. Ola­cak iş mi­dir? Doğ­ru mu­dur? Man­tık­lı mı­dır? Bun­la­rı, an­lı­yo­rum ki… Al­lah aş­kı­na, da­ha ön­ce de söy­le­dim, bu koa­lis­yon hükûme­ti mi ya? Böy­le bir şey ola­bi­lir mi? İki ba­ka­nı ara­sın­da bu ka­dar te­zat ola­bi­lir mi? Si­nop'a, Si­nop Üni­ver­si­te­siy­le il­gi­li mad­de­de dö­ne­ce­ğim.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; üni­ver­si­te­ler, bu­lun­du­ğu böl­ge­nin eko­no­mi­si­ne ve sos­yal ha­ya­tı­na bir kat­kı sağ­la­mı­yor­sa, o üni­ver­si­te­nin ora­da, o ta­be­la­sı­nın bir an­la­mı yok­tur. Bu yö­nüy­le eği­tim sis­te­mi­miz­de çok kök­lü re­for­ma ih­ti­yaç var­dır. Üni­ver­si­te-pi­ya­sa iliş­ki­si­ni der­hal tan­zim et­mek ge­re­kir­di yıl­lar ön­ce, edil­me­miş, ol­ma­mış. E, siz dü­şün­sey­di­niz, dört bu­çuk yı­lı ge­çir­di­niz şu­ra­da. Ya­ni, üni­ver­si­te, bu­lun­du­ğu böl­ge­nin sos­yo­eko­no­mik ya­şa­mı­na bir şey kat­ma­ya­cak­sa, bü­tün üni­ver­si­te­le­ri baş­ken­te ku­run, ol­sun bit­sin. Böy­le bak­mak la­zım ola­ya. Bun­la­rı ya­pa­ca­ğız, bun­la­rı ger­çek­leş­ti­re­ce­ğiz. Bun­da bir şüp­he duy­mu­yo­rum ve üni­ver­si­te­le­rin, ke­sin­lik­le, bi­lim­sel ola­rak, aka­de­mik ola­rak, yö­net­sel ola­rak, özerk ol­ma­sı za­ru­re­ti var­dır. Özerk…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Al­tay, Ge­nel Ku­ru­lu se­lam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

EN­GİN AL­TAY (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan. Şu sü­re­yi bir tür­lü ayar­la­ya­ma­dık. Ye­ni Par­la­men­to­da, bu sü­re­yi bi­raz uza­ta­lım hep be­ra­ber.

TEV­FİK AK­BAK (Çan­kı­rı) - Çok zor ge­lir­si­niz bu­ra­la­ra!

EN­GİN AL­TAY (De­vam­la) - Ki­min ge­lip gel­me­ye­ce­ği­ni 23 Tem­muz gü­nü gö­re­ce­ğiz. İd­di­aya gi­ri­yor mu­sun be­nim­le sen? Ney­se, şim­di mil­le­tin önün­de şey yap­ma­ya­lım.

TEV­FİK AK­BAK (Çan­kı­rı) - Val­la­hi gi­ri­yo­rum.

EN­GİN AL­TAY (De­vam­la) - Se­nin­le, ay­rı­ca, Ak­bak te­sis­le­rin­de ko­nu­şu­ruz.

BAŞ­KAN - Kar­şı­lık­lı ko­nuş­ma­ya­lım.

Bu­yu­run.

EN­GİN AL­TAY (De­vam­la) - Evet, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bi­raz son­ra, Si­nop Üni­ver­si­te­si ve Çan­kı­rı Üni­ver­si­te­si ku­ru­luş ka­nun­la­rın­da söz ala­rak gö­rüş­le­ri­mi­zi açık­la­ma­ya de­vam ede­ce­ğiz. An­cak, bi­lin­me­si­ni is­te­riz ki, bu­gün bu­ra­da kur­du­ğu­muz on ye­di üni­ver­si­te, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si, Ana­va­tan Par­ti­si ve AKP'nin müş­te­rek ka­ra­rı­dır. Bu on ye­di üni­ver­si­te, bu Par­la­men­to­nun ka­ra­rı­dır, bu Par­la­men­to­nun ül­ke­ye hiz­me­ti­dir. Yü­ce mil­le­ti­mi­ze, ül­ke­mi­ze, bi­lim ca­mi­amı­za ha­yır­lı uğur­lu ol­sun.

Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Al­tay.

Şah­sı adı­na, Gi­re­sun Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ali Te­mür.

Bu­yu­run Sa­yın Te­mür. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ALİ TE­MÜR (Gi­re­sun) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 1414 sı­ra sa­yı­lı, on ye­di ile ye­ni üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la ala­ka­lı ka­nu­nun 5'in­ci mad­de­siy­le il­gi­li söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bü­yük bir mut­lu­luk ya­şı­yo­ruz. Ge­çen yıl on beş ta­ne ili­mi­ze ye­ni üni­ver­si­te ku­rul­muş­tu. On beş ili­mi­zin hal­kı ve mil­let­ve­kil­le­ri bü­yük bir se­vinç ya­şa­mış­tı. Bu­gün de on ye­di ili­mi­ze ye­ni üni­ver­si­te ku­ru­yo­ruz. Biz, ge­çen yıl bu se­vin­ci ya­şa­dı­ğı­mız için, ger­çek­ten bu on ye­di ilin hal­kı­nı ve mil­let­ve­kil­le­ri­ni teb­rik edi­yo­rum. Ken­di­le­ri­ne ye­ni ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin ha­yır­lı uğur­lu ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum.

Ge­çen yıl on beş ta­ne üni­ver­si­te ku­ru­lur­ken, ba­zı il­le­ri­mi­ze tıp fa­kül­te­si de ku­rul­muş­tu, fa­kat, Gi­re­sun ili­mi­ze ku­ru­la­ma­mış­tı. Bu nok­ta­da hal­kı­mız­dan ge­len bü­yük ta­lep­le­ri kar­şı­la­mak için hem Millî Eği­tim Ko­mis­yo­nun­da hem de Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nun­da ge­rek­li öner­ge­le­ri ver­miş­tik. Ku­ru­la­cak on beş üni­ver­si­te­nin içe­ri­sin­de, nü­fu­su bel­li se­vi­ye­nin üze­rin­de­ki il­le­ri­mi­ze tıp fa­kül­te­si ku­rul­ma­sı için, Adı­ya­man, Yoz­gat ili mil­let­ve­kil­le­ri­miz­le be­ra­ber Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­zı zi­ya­ret et­miş­tik. Ken­di­le­ri, ile­ri­ki aşa­ma­da, biz­le­re, tıp fa­kül­te­si ku­rul­ma­sıy­la ala­ka­lı yar­dım­cı ola­ca­ğı ko­nu­sun­da söz ver­miş­ti.

Ben, bu­ra­da, siz­le­rin hu­zu­run­da Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za te­şek­kür­le­ri­mi arz edi­yo­rum. Çok te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­ka­nım. Ger­çek­ten, Gi­re­sun hal­kı ola­rak, Gi­re­sun mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak çok bü­yük bir mut­lu­luk ya­şa­dık. Bu­gün, bu ge­len ka­nun ta­sa­rı­sın­da 4'ün­cü ve de­ği­şen şek­liy­le 5'in­ci mad­de­nin içe­ri­sin­de Gi­re­sun Üni­ver­si­te­mi­ze ila­ve ola­rak bir tıp fa­kül­te­si ve sağ­lık bi­lim­le­ri ens­ti­tü­sü ku­ru­lu­yor.

Ben, bu ku­ru­luş aşa­ma­sın­da eme­ği ge­çen Hükûme­ti­mi­ze, Plan Büt­çe Ko­mis­yo­nu­mu­za, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za ve di­ğer ba­kan­la­rı­mı­za çok çok te­şek­kür edi­yo­rum ve bi­raz son­ra oy­la­ya­ca­ğı­nız ve ka­bul ede­ce­ği­niz, ka­nun­laş­tı­ra­ca­ğı­mız bu tıp fa­kül­te­mi­zin Gi­re­sun'umu­za, böl­ge­mi­ze, hal­kı­mı­za ve eği­tim ca­mi­ası­na ha­yır­lı uğur­lu ol­ma­sı­nı di­li­yor, yü­ce Mec­li­si say­gı ve hür­met­le se­lam­lı­yo­rum efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Te­mür.

Şim­di, Hükûmet adı­na Millî Eği­tim Ba­ka­nı Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik.

Bu­yu­run Sa­yın Çe­lik. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; ül­ke­miz­de on ye­di ye­ni dev­let üni­ver­si­te­si ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li bir ta­sa­rı­yı gö­rü­şü­yo­ruz.

De­ğer­li mu­ha­le­fet söz­cü­le­ri bu­ra­ya ge­le­rek "Bu, AK Par­ti ile CHP'nin or­tak ka­ra­rı­dır, biz bun­la­ra ta­raf­ta­rız, ama bun­la­rın pa­ra­sı yok­tur, per­so­ne­li yok­tur, bun­lar ta­be­la üni­ver­si­te­si­dir." gi­bi söz­ler sarf edi­yor­lar.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Boş söz­ler Sa­yın Ba­kan.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Asıl bun­lar boş söz­ler!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ar­ka­daş­lar, bu sa­mi­mi­yet­ten uzak bir ta­vır­dır.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Ni­ye sa­mi­mi­yet­siz Sa­yın Ba­kan?

NU­Rİ Çİ­LİN­GİR (Ma­ni­sa) - Ni­ye uzak?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ön­ce şu­nu söy­le­ye­yim: On ye­di üni­ver­si­te­nin ge­ti­ril­me­si ta­ma­men Hükûme­tin ira­de­siy­le ol­muş­tur.

TUN­CAY ER­CENK (An­tal­ya) - Kaç yıl­dır Hükûmet­te­si­niz Sa­yın Ba­kan?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Şüp­he­siz ki, mu­ha­le­fet, Par­la­men­to­nun önem­li bir un­su­ru­dur ve mu­ha­le­fe­tin Mec­lis­te­ki mü­za­ke­re­le­re ka­tıl­ma­sı, ba­zı ka­nun­la­ra des­tek ol­ma­sı ve­ya kar­şı ol­ma­sın­dan da­ha ta­bii bir şey yok­tur. Ben, bun­dan son­ra­ki mü­za­ke­re­ler­de de ay­nı mes­net­siz id­di­ala­rın tek­rar­lan­ma­ma­sı için, ar­ka­daş­la­rı­ma ba­zı ra­kam­lar ve­re­ce­ğim. Ko­nuş­tu­ğu­muz za­man ve­ri­le­re da­ya­lı ko­nuş­ma­lı­yız, bi­lim­sel ko­nuş­ma­lı­yız, söz ol­sun tor­ba dol­sun, Mec­lis­te kür­sü­ye çı­kıp ko­nuş­muş ola­yım di­ye ko­nuş­mak, mil­let­ve­kil­li­ği­ne ve Par­la­men­to­ya ke­sin­lik­le uy­maz, ya­kış­maz.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ko­nuş­ma­yın!

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Ni­ye ko­nu­şu­yor­sun o za­man?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ba­kın, 2006 yı­lın­da… De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, 31 Ara­lık 2005 yı­lın­da on beş üni­ver­si­te kur­duk. Efen­dim, bun­lar­la il­gi­li ola­rak "Pa­ra yok, pul yok, hiç bir şey ya­pıl­ma­dı." de­ni­yor ya… Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, kur­du­ğu­muz on beş üni­ver­si­te için 2007 yı­lı büt­çe­sin­den ay­rı­lan pa­ra ne ka­dar bi­li­yor mu­su­nuz? 225 tril­yon Türk li­ra­sı­dır. 225 tril­yon, kü­su­ra­tı 127 mil­yar Türk li­ra­sı pa­ra ay­rıl­mış­tır.

NU­Rİ Çİ­LİN­GİR (Ma­ni­sa) - On da­ire pa­ra­sı.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Efen­dim "Yok… Per­so­nel yok."

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Boş laf­lar!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ba­kın, AK Par­ti ik­ti­da­ra gel­di­ğin­den be­ri sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, 2003 yı­lıy­la 2007 yı­lı ara­sın­da aka­de­mik per­so­nel­de olan ar­tış­la­rı si­ze arz edi­yo­rum. Her mad­de üze­rin­de çı­kan mu­ha­le­fet söz­cü­le­ri, tek­rar, ay­nı ha­ta­la­ra düş­me­sin di­ye bu açık­la­ma­la­rı yap­ma­yı ge­rek­li gö­rü­yo­rum. Ba­kın, pro­fe­sör sa­yı­sın­da 2.586 ar­tış ol­muş, do­çent sa­yı­sın­da 749 ar­tış ol­muş, yar­dım­cı do­çent sa­yı­sın­da 3.223 ar­tış ol­muş -bu­gü­nün ra­kam­la­rı­nı ve­ri­yo­rum- öğ­re­tim gö­rev­li­si sa­yı­sın­da 2.257 ar­tış ol­muş -bun­lar ka­yıt­la­ra geç­sin- efen­dim, okut­man kad­ro­sun­da 781 ar­tış ol­muş, uz­man kad­ro­sun­da, ba­kın de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, 5.049 ar­tış mey­da­na gel­miş, araş­tır­ma gö­rev­li­si sa­yı­sın­da 371 ar­tış mey­da­na gel­miş. Yal­nız, şu­nun özel­lik­le al­tı­nı çiz­mek is­te­rim -aka­de­mis­yen ar­ka­daş­la­rım bu­nu çok iyi bi­lir­ler- 2003 yı­lın­da araş­tır­ma gö­rev­li­si olan in­san kı­ya­me­te ka­dar araş­tır­ma gö­rev­li­si kal­mı­yor. Araş­tır­ma gö­rev­li­le­ri, öğ­re­tim üye­si ol­mak üze­re ye­tiş­ti­ri­len ar­ka­daş­la­rı­mız­dır. Do­la­yı­sıy­la, bi­zim ver­di­ği­miz, 3.071 de­ğil ver­di­ği­miz araş­tır­ma gö­rev­li­si, bu sa­yı -de­di­ğim gi­bi da­ha ön­ce bu Mec­li­sin hu­zu­run­da- 14 bin kü­sur top­lam kad­ro ve­ril­miş­tir, pro­fe­sör, do­çent, yar­dım­cı do­çent kad­ro­su ha­riç ol­mak üze­re.

Şim­di, bu­ra­ya çı­kıp sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım "Efen­dim, ke­sin­lik­le kad­ro yok­tur, öğ­re­tim üye­si ne­re­den ge­ti­re­cek­si­niz?" şek­lin­de in­san­la­rın ka­fa­sı­nı bu­lan­dı­ran laf­lar et­me­nin bir an­la­mı yok.

Bir baş­ka şey söy­le­ye­yim. Ba­kın sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, şu an­da üni­ver­si­te­le­ri­miz­de bu­lu­nan mev­cut araş­tır­ma gö­rev­li­si sa­yı­sı­nı söy­lü­yo­rum: Türk üni­ver­si­te­le­rin­de 30.495 araş­tır­ma gö­rev­li­si var­dır. Bu araş­tır­ma gö­rev­li­le­ri, öğ­re­tim üye­si ol­mak üze­re ye­tiş­mi­yor­lar mı sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım?

İki: TÜ­Bİ­TAK, Öğ­re­tim Üye­si Ye­tiş­tir­me Prog­ra­mı'nda -bi­lim ada­mı, bi­lim in­sa­nı ye­tiş­tir­me prog­ra­mı çer­çe­ve­sin­de- şu an­da 5 bin gen­ci­mi­ze burs ve­ri­yor. Ver­di­ği burs ne ka­dar, bi­li­yor mu­su­nuz? TÜ­Bİ­TAK'ın, Hükûme­tin sağ­la­dı­ğı kay­nak­lar­la yük­sek li­sans öğ­ren­ci­si­ne ver­di­ği burs 1.250 YTL'dir, araş­tır­ma gö­rev­li­si­nin maa­şın­dan da­ha faz­la­dır; dok­to­ra öğ­ren­ci­si­ne ver­di­ği burs 1.500 YTL'dir, ya­ni 1,5 mil­yar Türk li­ra­sı­dır. Bun­lar, bi­lim ada­mı ola­rak ye­ti­şi­yor­lar.

Bu­ra­ya, dün yi­ne bir CHP söz­cü­sü gel­di, de­di ki: "Efen­dim, şu yıl­da şu ka­dar, 40 ki­şi, 50 ki­şi yurt dı­şı­na gön­de­ril­miş." İyi de ba­kın, bi­zim Hükûme­ti­miz bü­yük bir fe­dakârlı­ğa ve bü­yük bir pro­je­ye im­za at­tı: 50 tril­yon Türk li­ra­sı her yıl bu işe pa­ra ay­rıl­dı. Her yıl mas­ter ve dok­to­ra yap­mak üze­re dün­ya­nın on do­kuz kal­kın­mış ül­ke­si­ne, Ja­pon­ya, Çin, Hin­dis­tan, Ye­ni Ze­lan­da, Avus­tral­ya, Ka­na­da, Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri, İn­gil­te­re, Fran­sa, Al­man­ya baş­ta ol­mak üze­re dün­ya­nın on do­kuz kal­kın­mış ül­ke­si­ne, üni­ver­si­te eği­ti­mi, mas­ter ve dok­to­ra eği­ti­mi yap­mak için her yıl bin öğ­ren­ci gön­der­me ka­ra­rı al­dı ve ilk pos­ta­yı 2006 yı­lın­da gön­der­dik. Bu­nun en­gel­len­me­si için de bi­ri­le­ri elin­den ge­le­ni yap­tı sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım.

Şim­di, bu­ra­da, tu­tup da "Efen­dim, siz ku­rum­lar­la ça­tı­şı­yor­su­nuz, siz ku­rum­lar­la sü­rek­li kav­ga hâlin­de­si­niz." ifa­de­le­ri kul­la­nı­lı­yor. Ben si­ze bir şey söy­le­ye­yim. Ha­ni, yi­ne, dün bir ar­ka­da­şı­mız bu­ra­da çık­tı, de­di ki: "Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­nun gö­rü­şü so­rul­ma­dı." Biz, şu an­da kur­mak­ta ol­du­ğu­muz üni­ver­si­te­ler için Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­na ya­zı­yı ne za­man yaz­mı­şız bi­li­yor mu­su­nuz, gö­rüş bil­dir­me­le­ri için? 2005 yı­lın­da yaz­mı­şız ar­ka­daş­lar, 2005 yı­lın­da.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Han­gi­si için yaz­mış­sı­nız Sa­yın Ba­kan?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bu­ra­da, bü­tün bel­ge­le­ri bu­ra­da.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - On ye­di üni­ver­si­te için de mi 2005 yı­lın­da?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - On ye­di üni­ver­si­te için de 2007 yı­lın­da yaz­mı­şız. O za­man on üni­ver­si­tey­di...

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - 2007 yı­lın­da yaz­mış­sı­nız...

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Mü­sa­ade edin.

On üni­ver­si­te var­dı he­sap­ta. Son­ra, ye­di üni­ver­si­tey­le il­gi­li de tek­rar yaz­dık. Te­yit yaz­dık, te­kit yaz­dık. Bi­ze ge­len ce­vap şu…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Ya­ni, bu doğ­ru de­ğil Sa­yın Ba­kan.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ar­ka­daş­lar, ben…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Doğ­ru de­ğil. Ba­kın, ta­şı­dı­ğı­nız sı­fat­la kul­lan­dı­ğı­nız şey­ler doğ­ru de­ğil.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Mü­sa­ade edin.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ye­ri­miz­den mü­da­ha­le et­me­ye­lim.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Lüt­fen…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Doğ­ru de­ğil. Ayıp edi­yor­su­nuz.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bir da­ki­ka, mü­sa­ade edin.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Mah­cup olur­su­nuz.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bel­ge­ler ko­nu­şu­yor. Otur­du­ğu­nuz yer­den, lüt­fen, söy­le­me­yin.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Bak, ora­ya yaz­mış bak. Gös­te­ri­yor.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ben, şim­di bel­ge­yi ge­ti­re­ce­ğim si­ze.

Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın, 2005 yı­lın­da on üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı için ya­zı­lan ya­zı­nın ce­va­bı gel­me­di.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Millî Eği­tim Ba­ka­nı­sı­nız. Doğ­ru ko­nuş­mu­yor­su­nuz. Millî Eği­tim Ba­ka­nı ola­rak doğ­ru ko­nuş­mu­yor­su­nuz.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Son­ra, 2007 yı­lın­da tek­rar te­yit yaz­mı­şız, te­kit yaz­mı­şız. Ge­len ce­vap şu…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Ya­kış­maz bir ba­ka­na. 

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Şim­di, ben bu ce­vap­la­rı si­ze oku­ya­ca­ğım te­ker te­ker.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Bir ba­ka­na ya­kış­maz doğ­ru ko­nuş­ma­mak.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Çok ayıp! Çok ağır ko­nu­şu­yor­su­nuz.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ba­kın, si­zi mah­cup ede­rim otur­du­ğu­nuz yer­de.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, lüt­fen, ye­ri­niz­den mü­da­ha­le et­me­yin.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Si­zi mah­cup ede­rim otur­du­ğu­nuz yer­de.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Evet, mah­cup edin. Gös­te­rin ve mah­cup edin.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Şim­di, sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Doğ­ru de­ğil söy­le­dik­le­ri­niz.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ba­kın, bun­la­ra ce­vap gel­me­miş.

Ge­len son ce­vap şu, ba­kın ge­len ce­vap şu: Efen­dim, ko­mis­yon­la­rı­mız­da in­ce­le­me ya­pıl­mak­ta­dır.

Ba­kın, sev­gi­li ar­ka­daş­lar, 14 Ka­sım…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Han­gi ta­rih Sa­yın Ba­kan?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ba­kın, oku­yo­rum ben si­ze ar­ka­daş­lar.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - On ye­di üni­ver­si­te için…

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Din­le­yin.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Mü­sa­ade edin. Ba­kın, mü­sa­ade edin.

14 Ka­sım 2005 ta­ri­hin­de yaz­dı­ğı­mız 25.601 sa­yı­lı ya­zı ve bu ya­zı­da, ba­kın, sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, Ka­ra­man, Ağ­rı, Si­nop, Si­irt, Nev­şe­hir, Ka­ra­bük, Ki­lis, Çan­kı­rı, Art­vin ve Bi­le­cik üni­ver­si­te­le­ri var.

Ar­ka­sın­dan, 2007 yı­lın­da bu ye­di ila­vey­le il­gi­li ola­rak tek­rar bir te­yit, te­kit ya­zı­sı yaz­mı­şız. Ge­len ce­vap şu… Bak, ona da za­ten ta­rih, sa­yı dü­şür­müş­ler.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - O de­ğil, ba­kın. O de­ğil. Ka­rış­tı­rı­yor­su­nuz. Ay­rı şey­ler.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Din­le… Din­le…

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ar­ka­daş­lar, ge­len ya­zı­yı si­ze oku­yo­rum, ge­len ce­va­bı oku­yo­rum si­ze…

ÖNER ER­GENÇ (Si­irt) - Çok ayıp! İş­te ora­da ya­zı­lar var.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Biz de bi­li­yo­ruz ne ol­du­ğu­nu ca­nım. Par­la­men­to­ya ye­ni gir­miş ace­mi bir mil­let­ve­ki­li de­ğil ki, ba­kan ol­muş.

BAŞ­KAN - Sa­yın Eras­lan…

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Di­yor ki: "İl­gi­de ka­yıt­lı ya­zı­la­rı­nız­da bah­si ge­çen hu­sus­lar…"

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Doğ­ru bil­gi­len­dir­sin ka­mu­oyu­nu.

ÖNER ER­GENÇ (Si­irt) - Din­le­me­si­ni öğ­re­nin bir de­fa.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Ben öğ­ren­dim, siz de öğ­re­nin.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ayıp! Ba­kan ko­nu­şu­yor. Ni­ye mü­da­ha­le edi­yor­sun? Sus ba­ri. Se­nin ba­ka­nın.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, sükûne­ti sağ­la­ya­cak mı­sı­nız, lüt­fen.

BAŞ­KAN - Siz kür­sü­ye hâkim­si­niz Sa­yın Ba­kan.

Bu­yu­run siz.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - "İl­gi­de ka­yıt­lı ya­zı­la­rı­nız­da bah­si ge­çen hu­sus­lar il­gi­li ko­mis­yon­la­rı­mız­da in­ce­len­mek­te olup, in­ce­le­me so­nuç­lan­dı­ğın­da ta­ra­fı­nı­za bil­gi ve­ri­le­cek­tir."

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­niz­li) - Evet, ta­mam.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bu ne za­man so­nuç­la­na­cak?

Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın, bi­zim gön­der­di­ği­miz te­yit ve te­kit ya­zı­la­rı, bu ye­di üni­ver­si­te­yi de içi­ne alan -bun­la­rı da oku­yo­rum- son­ra, ba­kın, di­yo­ruz ki, Ka­ra­man, Ağ­rı, Si­nop, Si­irt, Nev­şe­hir, Ka­ra­bük, Ki­lis, Çan­kı­rı, Art­vin, Bi­le­cik il­le­rin­den ay­rı ola­rak…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Sa­yın Ba­kan, te­kit ya­zı­sı es­ki ya­zı­ya te­kit edi­lir, ye­ni olan de­ği­şik, o in­ce­le­me­yi ge­rek­ti­rir.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Efen­dim, Bit­lis…

BAŞ­KAN - Sa­yın Eras­lan… Sa­yın Eras­lan…

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Sa­yın Eras­lan, si­zin hu­kuk­çu dip­lo­ma­nı­zın ip­tal edil­me­si la­zım.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan, mü­sa­ade eder mi­si­niz.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Siz na­sıl hu­kuk­çu­su­nuz ya! (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Öy­le mi? Siz mi ver­di­niz?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ba­kın, bu­na ila­ve…

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan, bir sa­ni­ye…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Si­ze hu­kuk der­si ve­ri­rim!

BAŞ­KAN - Sa­yın Eras­lan, bir sa­ni­ye, otu­rur mu­su­nuz.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Sa­yın Baş­kan, sa­taş­ma var, söz is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye, otu­rur mu­su­nuz. Bir otu­rur mu­su­nuz.

Şim­di, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ba­kın, böy­le ya­par­sak sağ­lık­lı bir ça­lış­ma ya­pa­ma­yız, sağ­lık­lı bir gö­rüş­me de ya­pa­ma­yız. Da­ha çok gö­rü­şü­le­cek mad­de var. Eli­niz­de bel­ge var­sa, siz de çı­kar o bel­ge­le­ri Ge­nel Ku­ru­la su­nar­sı­nız.

Te­şek­kür ede­rim.

MİLLΠ EĞİ­TİM  BA­KA­NI  HÜ­SE­YİN  ÇE­LİK (De­vam­la) - Ba­kın, sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, 14 Şu­bat…

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Ama, Sa­yın Baş­kan, böy­le bir usul yok ya­ni!

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Bü­yü­ğün ko­nu­şur­ken ko­nuş­ma kar­de­şim! Gör­me­din mi Ana­do­lu'da?

BAŞ­KAN - Sa­yın Uz­dil…Sa­yın Uz­dil…

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Mec­lis Ge­nel Ku­ru­lun­da ol­du­ğu­mu­zu lüt­fen unut­ma­ya­lım.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, 14 Şu­bat 2007 ta­ri­hin­de…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Ba­kan.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - …4260 sa­yı­lı ya­zıy­la -şim­di ben ar­ka­daş­la­rı­ma bu­nun da fo­to­ko­pi­le­ri­ni gön­de­re­ce­ğim- de­mi­şiz ki: "Bu üni­ver­si­te­le­rin dı­şın­da, on üni­ver­si­te­nin dı­şın­da, Bit­lis, Kırk­la­re­li, Os­ma­ni­ye, Bin­göl, Muş, Mar­din ve Bat­man il­le­rin­de de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı dü­şü­nül­mek­te­dir." Ve ge­rek­li ka­nun mad­de­le­ri­ni sı­ra­la­ya­rak de­mi­şiz ki: "Bun­la­ra gö­re otuz gün için­de ce­vap ve­ril­me­si­ni, bil­di­ril­me­si­ni ri­ca ede­riz."

Şim­di, sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın, bu­nun ön­ce­sin­de, 25 Ocak 2007 ta­ri­hin­de yi­ne ay­nı ma­hi­yet­te bir ya­zı yaz­mı­şız. Bu üç ya­zı­mız, 2005 ta­rih­li ya­zı­mız, 25 Ocak 2007 ta­rih­li ya­zı­mız… Ba­kın, 2005'te­ki ya­zı­mı­za za­ten ce­vap gel­me­miş, ama 25 Ocak 2007 ta­rih­li ya­zı­mız, 14 Şu­bat 2007 ta­rih­li iki ya­zı­mı­za ge­len ce­vap "Ko­mis­yon­la­rı­mız­da in­ce­len­mek­te­dir. İn­ce­le­me bit­ti­ği za­man si­ze bil­gi ve­re­ce­ğiz." şek­lin­de bir yak­la­şım.

Şim­di, biz, bu­ra­da, he­pi­miz şu­nu söy­le­mi­yor mu­yuz: "1 mil­yon 600 bin öğ­ren­ci üni­ver­si­te ka­pı­la­rın­da yük­se­köğ­re­tim imkânı ara­mak­ta­dır ve bu öğ­ren­ci­le­ri­mi­zin ma­ale­sef 200 bi­ne ya­kı­nı bir li­sans prog­ra­mı­na de­vam ede­bil­mek­te­dir. Tür­ki­ye'nin üni­ver­si­te po­tan­si­ye­li­ni ge­liş­tir­me­miz la­zım, kon­ten­jan­la­rı ar­tır­ma­mız la­zım, ye­ni üni­ver­si­te­ler kur­ma­mız la­zım." de­mi­yor mu­yuz sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım?

Şim­di, bak, bi­raz ön­ce, Si­nop Mil­let­ve­ki­li ar­ka­da­şı­mız da bu­ra­da yap­tı­ğı ko­nuş­ma­da de­di ki: "Biz bi­li­yo­ruz, üni­ver­si­te­ler ku­rul­duk­tan son­ra… OD­TÜ iki ba­ra­kay­la ku­rul­du, ama bu­gün OD­TÜ Tür­ki­ye'nin me­da­rı­if­ti­ha­rı bir üni­ver­si­te ha­li­ne gel­di." de­di. Şim­di, bu­nu söy­le­ye­cek­sin.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ama, ho­ca­la­rı var­dı.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ba­kın, ma­dem­ki bu­nu söy­lü­yor­su­nuz sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, o za­man, biz bu üni­ver­si­te­le­ri kur­du­ğu­mu­za gö­re… Ba­kın, bu dev­let… Hükûmet et­me cid­di iş­tir. Bu­gü­ne ka­dar Tür­ki­ye'de, ba­na bir okul gös­te­rin, okul ön­ce­si eği­tim­den, il­köğ­re­tim­den, li­se­den, ge­nel li­se, aka­de­mik li­se, mes­lek li­se­si­ne ka­dar, dev­let oku­lu kur­muş, ama do­na­nı­mı yok, dev­let oku­lu kur­muş, ama öğ­ret­me­ni yok. Böy­le bir şey ola­maz.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Ba­kan.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bi­ti­ri­yo­rum.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, Ge­nel Ku­ru­lu se­lam­lar mı­sı­nız.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Do­la­yı­sıy­la, şim­di, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­mu­nun za­ten as­li gö­rev­le­rin­den bi­ri­si -Ana­ya­sa'ya ba­kın sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım- üni­ver­si­te­le­ri yurt sat­hı­na den­ge­li bir şe­kil­de yay­mak­tır. Be­nim Bit­lis­li va­tan­da­şım, be­nim Muş­lu va­tan­da­şım, be­nim Si­irt­li, Bat­man­lı, Mar­din­li va­tan­da­şım, be­nim Ka­ra­bük­lü, Ka­ra­man­lı ar­ka­da­şım, dos­tum, ço­cu­ğu­nu ken­di ilin­de­ki bir üni­ver­si­te­ye gön­der­mek is­ti­yor­sa, ilin sos­yo­eko­no­mik, sos­yo­kül­tü­rel kal­kın­ma­sı­na cid­di kat­kı­sı ola­cak bir yük­se­köğ­re­tim ku­ru­mu ta­le­bin­dey­se ve mil­le­tin ira­de­siy­le bu­ra­ya gel­miş olan in­san­la­rın, mil­le­tin ar­zu­la­rı­na, is­tek­le­ri­ne uya­rak böy­le bir üni­ver­si­te ge­tir­me­si is­te­ni­yor­sa ve bir ana­ya­sal ku­rum bu­na di­re­ni­yor­sa ne de­nir bu­na, ne de­nir? So­ru­yo­rum si­ze. Şim­di, eğer siz bu­na "itiş­me, di­diş­me, ka­kış­ma" der­se­niz ar­ka­daş­lar… Ben, bi­zim­le si­zin ara­nız­da­ki te­mel bir far­kı ifa­de et­mek is­ti­yo­rum: Biz kim­sey­le kav­ga­lı de­ği­liz ar­ka­daş­lar. Bi­zim kim­sey­le kan, kin da­va­mız yok­tur.

NA­İL KA­MA­CI (An­tal­ya)- Al­lah'tan de­ğil­si­niz ya­ni!

NU­Rİ Çİ­LİN­GİR (Ma­ni­sa) - Ya bir de kav­ga­lı ol­say­dı­nız!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Sev­gi­li ar­ka­daş­lar, ba­kın, biz de­mok­ra­tik cum­hu­ri­yet­ten ya­na­yız, siz bü­rok­ra­tik cum­hu­ri­yet­ten ya­na­sı­nız. Bü­tün prob­lem bu­dur iş­te. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar, CHP sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Yok ca­nım!

Sa­yın Baş­kan, sa­taş­ma var.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ne bi­çim ko­nu­şu­yor­sun sen ya, ayıp ya!

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du)- Ayıp, ayıp!

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri….

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ne bu ya! Her çı­kı­şın­da kav­ga çı­ka­rı­yor.

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Ayıp ya! Ter­bi­ye­ye da­vet edi­yo­rum si­zi. Al­mış­sın mik­ro­fo­nu eli­ne, ko­nu­şu­yor­sun ora­da.

NA­İL KA­MA­CI (An­tal­ya) - Hu­kuk­la kav­ga­lı­sın sen.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri…

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ar­ka­daş­lar, sev­gi­li mil­let­ve­kil­le­ri, bir ar­ka­da­şı­mız… Ba­kın, te­rör fa­ali­yet­le­riy­le, he­pi­mi­zin la­net­le­di­ği ve bu ül­ke­nin kâbu­su hâli­ne gel­miş te­rör fa­ali­yet­le­ri ile Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­nın fa­ali­yet­le­ri ara­sın­da ben­zer­lik kur­mak, eği­tim kö­ken­li bir mil­let­ve­ki­li­ne ya­kı­şır mı?

NU­Rİ Çİ­LİN­GİR (Ma­ni­sa) - Ufa­cık ço­cuk­la­rın ka­fa­sı­nı sar­mak Millî Eği­tim Ba­ka­nı­na ya­kı­şı­yor mu?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Te­rö­rist­ler yo­la ma­yın dö­şü­yor­muş, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı da Türk millî eği­tim sis­te­mi­ne ma­yın dö­şü­yor­muş! Ar­ka­daş­lar, bi­zim dö­şe­di­ği­miz, Türk millî eği­tim sis­te­mi­ne dö­şe­di­ği­miz ma­yın 100 bin kü­sur ders­lik yap­mak mı­dır?

EN­GİN AL­TAY (Si­nop) - Yan­lış. Resmî Ga­ze­te­de 85 bin di­yor. Yan­lış.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - 550 bin bil­gi­sa­ya­rı okul­la­ra gön­der­mek mi­dir? Bu ül­ke­nin ço­cuk­la­rı­nın oku­ma­sı için 411 mil­yon üc­ret­siz ders ki­ta­bı da­ğıt­mak mı­dır? 250 bin kız ço­cu­ğu­mu­zu oku­la ge­ti­rip on­la­ra eği­tim imkânı ha­zır­la­mak mı­dır, kız­la­rı­mı­zı oku­la ge­tir­mek mi­dir?

TUN­CAY ER­CENK (An­tal­ya) - Siz mi ya­pı­yor­su­nuz onu?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - 253 bin in­sa­na Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı içe­ri­sin­de çe­şit­li ka­de­me­ler­de is­tih­dam sağ­la­mak mı­dır? Öğ­ret­men ata­ma­sı yap­mak mı­dır ve 56 ye­ni Ana­do­lu öğ­ret­men li­se­si aç­mak mı­dır? Bi­lim-sa­nat mer­kez­le­ri­ni yurt sat­hı­na ya­ya­rak özel­lik­le bi­li­me ve sa­na­ta yat­kın olan ço­cuk­la­rı­mı­zın eks­tra eği­tim al­ma­sı­nı sağ­la­mak mı­dır? Kırk yıl­lık müf­re­da­tı ço­cuk­la­rı­mı­za, ül­ke­mi­ze, çağ­daş­lı­ğa ya­kı­şır şe­kil­de dü­zelt­mek mi­dir, ye­ni­den dü­zen­le­mek mi­dir?

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ge­ri­ye dö­nüş.

NA­İL KA­MA­CI (An­tal­ya) - Sek­sen yıl­lık müf­re­da­tı de­ğiş­tir­din.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Şim­di, 39 üni­ver­si­te ku­rul­muş ola­cak, bu üni­ver­si­te­ler geç­tik­ten son­ra. 7 va­kıf üni­ver­si­te­si, 32 dev­let üni­ver­si­te­si­ni aç­mak mı­dır Türk millî eği­ti­mi­ne ma­yın dö­şe­mek?

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sen ön­ce li­se­le­ri ça­lış­tır. Yı­kıl­mış bi­na­la­rı yap. Ayıp be!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bu üs­lu­bu ya­dır­gı­yo­rum sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Biz se­ni ya­dır­gı­yo­ruz asıl.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ba­kın, 60 bin okul var Tür­ki­ye'de. Eğer bir öğ­ret­men, bir öğ­ren­ci, bir per­so­nel bir yan­lış ya­par­sa bu mem­le­ke­tin de­ne­tim me­ka­niz­ma­la­rı var. Bir yer­de­ki spe­si­fik ola­yı ala­rak "La­ik eği­tim ör­se­le­ni­yor, la­ik eği­tim el­den gi­di­yor." şek­lin­de, as­lın­da, be­yan­da bu­lun­mak son de­re­ce ya­kı­şık­sız­dır.

Bir baş­ka hu­su­sun al­tı­nı çiz­mek is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan, söz­le­ri­ni­zi ta­mam­lar mı­sı­nız.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bi­ti­ri­yo­rum Sev­gi­li Baş­ka­nım.

As­lın­da bi­zi ku­rum­lar­la kav­ga et­mek­le suç­la­yan­lar… An­la­yış fark­lı­lık­la­rı ça­tı­şa­bi­lir sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım. Biz, mil­le­tin tem­sil­ci­si­yiz. Mil­let bi­zim mü­vek­ki­li­miz­dir. Mil­le­tin se­si ve mil­le­tin vic­da­nı bi­zim için be­lir­le­yi­ci olan­dır, ama mil­let­le kav­ga eden­ler, mil­let­le sı­kın­tı­sı olan­lar esas bu­ra­da ge­lip he­sap ver­me­li­dir.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Mil­let mey­dan­lar­da ko­nuş­tu, mil­let!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar, CHP sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­kan.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Mil­let mey­dan­lar­da ko­nuş­tu. So­ka­ğa çı­ka­ma­dın o yüz­den, evin­den çı­ka­ma­dın o yüz­den! Sen evin­den çı­ka­mı­yor­sun kor­ku­dan. 20 ko­ru­may­la ge­zi­yor­sun sen. Hal­kın ara­sı­na gi­re­mi­yor­sun sen!

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan…

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bir sa­ni­ye, Sa­yın Grup Baş­kan Ve­ki­li ko­nu­şu­yor.

Bu­yu­run Sa­yın Ana­dol. (CHP sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye… Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Sa­yın Grup Baş­kan Ve­ki­li­ni du­ya­mı­yo­rum.

Bu­yu­run Sa­yın Ana­dol.

K .KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan, Sa­yın Ba­kan "Biz de­mok­ra­tik cum­hu­ri­yet­ten ya­na­yız, siz bü­rok­ra­tik cum­hu­ri­yet­ten ya­na­sı­nız." di­ye­rek par­ti­nin… (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Doğ­ru, doğ­ru" ses­le­ri)

Doğ­ruy­sa ya­nıt ver­mek is­ti­yo­rum.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Doğ­ruy­sa mey­dan­la­ra ge­lin.

NA­İL KA­MA­CI (An­tal­ya) - Ne­re­de ol­du­ğu­nuz bel­li de­ğil ya­ni. Geç­miş­te ora­day­dı­nız, bu­gün bu­ra­da­sı­nız ya­hu! Yö­nü­nü­zü bir be­lir­le­yin kar­de­şim ya!

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - …Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin tü­zel ki­şi­li­ği­ne sa­taş­mış­tır ve Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin gö­rüş­le­ri­nin dı­şın­da gö­rüş ifa­de et­miş­tir.

BAŞ­KAN - Pe­ki, te­şek­kür ede­rim.

Bu­yu­run Sa­yın Ana­dol.

İç Tü­zük'ümü­zün 69'un­cu mad­de­si­ne gö­re si­ze söz ve­ri­yo­rum. Ye­ni bir sa­taş­ma­ya yol aç­ma­ma­nı­zı da di­li­yo­rum.

Bu­yu­run.

V. - AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal Ana­dol'un, Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin Çe­lik'in, ko­nuş­ma­sın­da, par­ti­si­ne sa­taş­ma­sı ne­de­niy­le ko­nuş­ma­sı

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Sa­yın Baş­ka­nım, söz ver­di­ği­niz için te­şek­kür ede­rim.

Ül­ke­mi­zin bek­le­di­ği üni­ver­si­te ku­ru­luş­la­rıy­la il­gi­li ya­sa­nın mü­za­ke­re­si sı­ra­sın­da yü­ce Mec­li­sin vak­ti­ni al­mak is­te­mi­yo­rum. Onun için, çok kı­sa ce­vap ver­mek is­ti­yo­rum Sa­yın Ba­ka­na.

Şim­di, Sa­yın Ba­kan bu­ra­da çok uzun tar­tış­ma­la­ra yol aça­cak bir gö­rüş ve be­yan­da bu­lun­du.

HA­LİL ÖZ­YOL­CU (Ağ­rı) - Tes­pit.

K. KE­MAL ANA­DOL (De­vam­la) - Bu, tes­pit mi? Ya­ni, Ba­kan di­yor ki: "Biz de­mok­ra­tik cum­hu­ri­yet­ten ya­na­yız, siz de bü­rok­ra­tik cum­hu­ri­yet­ten ya­na­sı­nız." Sa­at­ler­ce tar­tı­şı­rız. İs­te­di­ği te­le­viz­yon ka­na­lın­da Sa­yın Ba­ka­nın da­ve­ti­ne ica­bet et­mek­ten onur du­ya­rım. Bu fır­sa­tı da bir­lik­te ya­ra­ta­lım is­ter­se. O ay­rı, ama yü­ce Mec­li­sin vak­ti­ni iş­gal et­me­ye­lim.

Ben sa­de­ce şu­nu söy­lü­yo­rum, tar­tış­ma­nın özü­ne gi­rip uzat­ma­dan: Di­ni­me küf­re­den ba­ri Müs­lü­man ol­sa.

CA­HİT CAN (Si­nop) - Ne ala­ka şim­di bu ya?

NA­İL KA­MA­CI (An­tal­ya) - Sen din­le, din­le!

K. KE­MAL ANA­DOL (De­vam­la) - Ala­ka­sı şu: "De­mok­ra­si bi­zim için amaç de­ğil, araç­tır" di­yen bir Ge­nel Baş­ka­nın, Baş­ba­ka­nın Ba­ka­nı­nın bu ko­nuş­ma­sı sa­de­ce ko­mik­tir, gü­lü­ne­cek bir ifa­de­dir.

Te­şek­kür ede­rim. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CA­HİT CAN (Si­nop) - Ne ala­ka!

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ana­dol.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Sa­yın Baş­kan…

BAŞ­KAN - Sa­yın Eras­lan, bir sa­ni­ye, si­ze söz ve­re­ce­ğim. An­cak, şa­hıs­la­rı adı­na bir ko­nuş­ma­cı­mız kal­dı, ona söz ver­dik­ten son­ra da si­ze söz ve­re­ce­ğim.

IV. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN

GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER (Devam)

4.- Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Öğ­re­tim Ele­man­la­rı­nın Kad­ro­la­rı Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me ile Ge­nel Kad­ro ve Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ye Ek­li Cet­vel­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1343, 1/1291) (S. Sa­yı­sı: 1414) (Devam)

BAŞ­KAN - Şah­sı adı­na ikin­ci ko­nuş­ma­cı Bat­man Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ne­zir Na­sı­roğ­lu.

Bu­yu­run Sa­yın Na­sı­roğ­lu. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MEH­MET NE­ZİR NA­SI­ROĞ­LU (Bat­man) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­nin De­ğiş­ti­ril­me­si­ne Da­ir Ta­sa­rı'nın 4'ün­cü mad­de­si üze­rin­de söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Bu­gün bu­ra­da bi­ze bu gu­ru­ru ya­şa­tan Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız Re­cep Tay­yip Er­do­ğan'a, Hükûme­ti­mi­zin üye­le­ri­ne, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za ve Mec­li­si­mi­zin de­ğer­li üye­le­ri­ne, Bat­man hal­kı adı­na te­şek­kür­le­ri­mi arz edi­yo­rum. 22'nci Dö­nem, 2005 yı­lın­da on beş il­de, bugün­ de on ye­di il­de üni­ver­si­te kur­ma ka­ra­rı­nı, mut­lu­lu­ğu­nu ya­şı­yo­ruz. Bat­man ili­mi­zin yegâne bek­len­ti­si olan üni­ver­si­te müj­de­si, tüm Bat­man ka­mu­oyu­mu­zu zi­ya­de­siy­le mem­nun et­miş­tir. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Bra­vo! He­lal ol­sun!

MEH­MET NE­ZİR NA­SI­ROĞ­LU (De­vam­la) - Çok iyi bi­lin­mek­te­dir ki, en kıy­met­li ya­tı­rım in­sa­na ve eği­ti­me olan ya­tı­rım­dır. Bat­man'da ku­ru­la­cak olan Bat­man Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, Mü­hen­dis­lik, Mi­mar­lık Fa­kül­te­si, Tek­nik Eği­tim Fa­kül­te­si, Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Bat­man Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ve Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den oluş­mak­ta­dır. Bat­man Üni­ver­si­te­siy­le be­ra­ber çeh­re­si de­ği­şe­cek, eko­no­mi­si can­lı­lık ka­za­na­cak, fark­lı şe­hir­ler­den ge­le­cek öğ­ren­ci­ler­le Bat­man kül­tür ya­pı­sı­na kat­kı sağ­la­ya­cak­tır. Sos­yal ve ik­ti­sa­di alan­da Hükûme­ti­mi­zin Bat­man'a olan des­te­ği, Bat­man Üni­ver­si­te­si ka­zan­dı­rıl­ma­sıy­la bir ke­re da­ha ka­mu­oyu­muz­dan tak­dir gör­müş­tür.

Bu gü­zel duy­gu­lar­la ko­nuş­ma­mı ta­mam­lar­ken, Bat­man'ın il olu­şu­nun 18'in­ci yı­lı­na üni­ver­si­te müj­de­si­nin dam­ga­sı­nı vur­ma­sı biz­le­ri zi­ya­de­siy­le mem­nun et­miş­tir.

Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

İR­FAN GÜN­DÜZ (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­ka­nım… 

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Na­sı­roğ­lu.

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - Fev­ka­la­de bir ko­nuş­ma ol­du, ağ­zı­na sağ­lık, ih­ya ol­duk!

İR­FAN GÜN­DÜZ (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­ka­nım, de­min Sa­yın Ana­dol'un söz­le­rin­de yan­lış an­la­ma­ya mey­dan ve­ren, Sa­yın Ge­nel Baş­ka­nı­mı­zın ve onun şah­sın­da AK Par­ti Gru­bu­nu il­zam eden söz­le­ri­ne ce­vap hak­kı­mı kul­lan­mak is­ti­yo­rum.

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - De­me­di mi öy­le bir şey? Ne di­ye­cek­sin? De­me­di mi di­ye­cek­sin?

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye…

Sa­yın Baş­kan, bu­yu­run siz, bir sa­ni­ye otu­rur mu­su­nuz.   

Sa­yın Eras­lan da İç Tü­zük'ümü­zün 69'un­cu mad­de­si­ne gö­re bir söz ta­le­bin­de bu­lun­du.

Sa­yın Eras­lan, bu­yu­run. Ye­ni bir tar­tış­ma­ya da yol aç­ma­ma­nı­zı di­li­yo­rum.

V. - AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)

2.- Niğ­de Mil­let­ve­ki­li Or­han Eras­lan'ın, Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin Çe­lik'in, ko­nuş­ma­sın­da, şah­sı­na sa­taş­ma­sı ne­de­niy­le ko­nuş­ma­sı

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım; Sa­yın Ba­kan, ko­nuş­ma­sı sı­ra­sın­da, kür­sü­den, adım­dan da bah­se­de­rek "Si­zin hu­kuk­çu dip­lo­ma­nı­zı al­mak ge­re­kir." bi­çi­min­de bir açık­la­ma­da bu­lun­du. Ku­su­ra bak­ma­sın­lar, bi­zim dip­lo­ma­mız pa­ray­la sa­tın alın­mış dip­lo­ma de­ğil­dir. O hak edi­le­rek, alın te­riy­le, göz nu­ruy­la ve hu­ku­ku ya­şa­mı­mı­zın her ala­nı­na, sin­di­re sin­di­re, özel ya­şan­tı­mız­da da mes­lek ha­ya­tı­mız­da da her şey­de, ha­ya­tı­mı­zın her ala­nın­da, hod­ri mey­dan, hu­ku­ka uya­rak, hak­ka ria­yet ede­rek… Hu­kuk, ar­ka­daş­la­rım, hak­kın ço­ğu­lu­dur, hak­kın ço­ğu­lu­dur. Hu­kuk, hak­kın ço­ğu­lu­dur.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Aca­ba?

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) - Aca­ba de­ğil. Bi­lir­se­niz, hak­kın ço­ğu­lu­dur hu­kuk.

Şim­di, hak­ka ria­yet et­me­yen, hu­ku­ka ria­yet et­me­yen in­san­dan hiç­bir şey ol­maz. Ba­kı­nız şim­di, Sa­yın Ba­kan bi­zim dip­lo­ma­mı­zı al­ma­ya kal­kı­yor, ama ken­di­si­nin hu­kuk kar­ne­si ne du­rum­da? Bir ic­ra­atı yok ki yar­gı­ya tos­la­ma­sın! Bir ic­ra­atı yok ki yar­gı­ya tos­la­ma­sın Sa­yın Ba­ka­nın!

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Si­zin­ki gi­bi!

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) - Şim­di, dü­şü­nün ki, ken­di­si­nin en yük­sek gö­rev­li­si, ka­mu gö­rev­li­si, müs­te­şa­rı, yar­gı ka­rar­la­rı­na uy­ma­mak­tan, ya­ni hak­ka ria­yet et­me­mek­ten, hak­kı ye­mek­ten mahkûmi­yet­le­ri var se­ri se­ri, di­zi di­zi. Ken­di­si de do­ku­nul­maz­lı­ğın ar­ka­sı­na sak­la­nı­yor. Ya­ni, ne­yi, bu­ra­da… Bu ül­ke­de Sa­yın Ba­kan, ya­ni zor ko­şul­lar­da ya­şa­yan öğ­ret­men­le­ri da­ma ta­şı gi­bi ora­dan ora­ya, ora­dan ora­ya oy­na­mış, yap­tı­ğı her şey yar­gı­dan dön­müş, be­nim hu­kuk­çu dip­lo­ma­mı ip­tal ede­cek. Vay ca­nı­na!

Şim­di, ba­kı­nız, millî eği­ti­me Sa­yın Ba­ka­nın bir hiz­me­ti ola­bi­lir, o hiz­me­ti­ni söy­le­mek is­ti­yo­rum al­tı­nı çi­ze­rek: İs­ti­fa edin Sa­yın Ba­kan. Millî eği­ti­me ya­pa­ca­ğı­nız en bü­yük hiz­met­tir, en bü­yük hiz­met­tir.

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Siz is­ti­fa edin!

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) -  Si­zin o ma­ka­mı bo­şalt­ma­nız Türk millî eği­ti­mi­ne ya­pa­bi­le­ce­ği­niz en bü­yük hiz­met­tir, on­dan da­ha bü­yük bir hiz­met ya­pa­maz­sı­nız.

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Em­rin olur!

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) -  Siz han­gi hak­tan bah­se­di­yor­su­nuz?

AFİF DE­MİR­KI­RAN (Bat­man) - Üni­ver­si­te­le­ri kim ku­ra­cak?

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) -  Ba­kı­nız, da­ha dün sı­nav ka­zan­ma­mış in­san­la­rı kad­ro­laş­mak ama­cıy­la ida­re­ci ola­rak ata­dı­nız, ata­ma­ya kal­kış­tı­nız, Da­nış­tay­dan dön­dü.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Üni­ver­si­te­le­ri kim ku­ra­cak is­ti­fa eder­se?

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) - Hâlen… Hâlen… Öğ­ret­men­le­rin ek ders üc­ret­le­riy­le il­gi­li bir dü­zen­le­me yap­tı­nız. Bir Al­lah'ın ku­lu gi­dip gö­rüş­tü mü bu öğ­ret­men­ler­le? Bir haf­ta  ra­por­lu olan, izin­li olan öğ­ret­men bir ay­lık ek ders üc­re­ti­ni kay­be­di­yor. Böy­le bir ada­let olur mu? Böy­le bir hak an­la­yı­şı olur mu? Ça­lı­şı­lan kıs­mın üze­ri­ne otu­ru­lur mu? Bu na­sıl hu­kuk an­la­yı­şı, bu na­sıl hak an­la­yı­şı da Sa­yın Ba­kan bi­zim hu­kuk dip­lo­ma­mı­zı ip­tal et­me­ye kal­kı­yor!

Şim­di, millî eği­tim prog­ra­mı­nı al­tüst et­ti­niz, keş­me­keş içi­ne sok­tu­nuz. Prog­ram keş­me­ke­şe dö­nüş­tü, öğ­ret­men­ler ne ya­pa­ca­ğı­nı bi­le­mez hâle gel­di. İda­re­ci­ler, tec­rü­be­li yö­ne­ti­ci­ler ora­dan ora­ya, ora­dan ora­ya sü­rül­dü. Millî eği­tim si­zin dö­ne­mi­niz­de ni­te­lik ola­rak el­li yıl ge­ri­ye git­ti, el­li yıl ge­ri­ye git­ti.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Çağ at­la­dı, çağ at­la­dı.

CA­HİT CAN (Si­nop) - Ne ala­ka­sı var?

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) -  Siz öy­le zan­ne­din. Ana­ya­sal ku­rum­lar­la kav­ga et­me­yi ma­ri­fet bi­li­yor­su­nuz.

CA­HİT CAN (Si­nop) - Bun­lar ce­vap de­ğil, se­nin de­min söy­le­di­ğin…

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) -  Şim­di, ce­va­bı­nı söy­lü­yo­rum.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Millî eği­tim çağ at­la­dı, çağ.

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) - Bu­ra­da, siz bir Millî Eği­tim Ba­ka­nı­sı­nız, çı­kı­yor­su­nuz, 2005 yı­lın­da ya­zı­lan bir ya­zı­yı -2005 yı­lın­da­ki ya­zı­lan bir ya­zı, o on beş üni­ver­si­te­ye iliş­kin- kal­kı­yor­su­nuz, bu­nun­la il­gi­liy­miş de bu­na ce­vap ve­ril­me­miş gi­bi -hâlbu­ki, 2007'de ya­zı­lan baş­ka- bu­nu an­la­tı­yor­su­nuz.

Da­ha va­hi­mi: Bir ya­zı­nın te­kit edil­me­si de­mek, ön­ce ya­pı­lan is­te­ğin yi­ne­len­me­si, tek­rar edil­me­si de­mek. De­ğiş­ti­ri­le­rek te­kit ya­zı­sı ya­zıl­maz, o ye­ni bir ya­zı olur. De­ğiş­tir­di­ği­niz za­man es­ki is­te­ği yi­ne­le­miş ol­maz­sı­nız, o ye­ni bir ya­zı olur. Siz bir Ba­kan­sı­nız, bu­nu bi­le bi­le bu­ra­dan ka­mu­oyu­nu ya­nıl­tı­yor­su­nuz.

CA­HİT CAN (Si­nop) - Ne yaz­dı­ğı­nı bil­mi­yor mu­sun ya­ni?

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) - Şim­di, Sa­yın Ba­kan, ba­na, hu­kuk fa­kül­te­si dip­lo­ma­sı­nı Jet Fa­dıl ver­me­di, bu Par­la­men­to­ya da Jet Fa­dıl kon­ten­ja­nın­dan gel­me­dim. Si­zin, ne hak­kı­nız­dır ne had­di­niz­dir be­nim hu­kuk fa­kül­te­si dip­lo­ma­mı ip­tal et­mek.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­na­rım. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Eras­lan.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Baş­kan, ba­na sa­taş­ma var, bu­na ce­vap ver­mem la­zım.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan, bir sa­ni­ye…

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ha­yır, bu çok ale­ni bir şey Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye… Ale­ni de­ğil de­me­dim Sa­yın Ba­ka­nım. Ama, Grup Baş­kan Ve­ki­li­mi­zin bir söz ta­le­bi var, Sa­yın Gün­düz'ün.

Bu­yu­run Sa­yın Gün­düz. Ama, ye­ni bir sa­taş­ma­ya yol aç­ma­ma­nı­zı di­li­yo­rum, çün­kü, yok­sa Ge­nel Ku­rul böy­le sa­taş­may­la ge­çe­cek. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

3.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İr­fan Gün­düz'ün, İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal Ana­dol'un, ko­nuş­ma­sın­da, Baş­ba­ka­na sa­taş­ma­sı ne­de­niy­le ko­nuş­ma­sı

İR­FAN GÜN­DÜZ (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­ka­nım, söz ver­di­ği­niz için te­şek­kür edi­yo­rum ve de­ğer­li ar­ka­daş­lar, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum.

Ta­bii, bu­ra­da, Sa­yın Ana­dol'un, Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­zın söy­le­di­ği söz­le il­gi­li kul­lan­dı­ğı ifa­de­ye ka­tıl­ma­dı­ğı­mı ve bu­nu açık­la­mak is­te­di­ği­mi özel­lik­le de be­yan et­mek is­ti­yo­rum.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Söy­le­me­miş mi ya­ni Sa­yın Baş­kan?

ALİ RI­ZA BO­DUR (İz­mir) - Söy­le­me­miş di­ye­bi­lir mi­si­niz?

İR­FAN GÜN­DÜZ (De­vam­la) - Şim­di, evet, öy­le söy­le­miş­tir, ama, Sa­yın Baş­ka­nım, şu­nu arz et­mek is­ti­yo­rum… (CHP sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Söy­le­di, ama, be­ya­na ka­tıl­mı­yor­sun ya­ni!

İR­FAN GÜN­DÜZ (De­vam­la) - Biz­de, as­lın­da biz­de… Ba­kın, bi­zim inan­cı­mız­da, AK Par­ti­nin bü­tün çö­züm­le­ri, in­sa­nı­mı­zın re­fa­hı ve mut­lu­lu­ğu için­dir.

TUN­CAY ER­CENK (An­tal­ya) - Al­lah Al­lah! Al­lah Al­lah!

ALİ RI­ZA BO­DUR (İz­mir) - Ha­ki­ka­ten, her­kes re­fah içe­ri­sin­de ya­şı­yor!

İR­FAN GÜN­DÜZ (De­vam­la) - Eko­no­mi­den si­ya­se­te, sos­yal dev­let­ten eko­no­mi po­li­ti­ka­la­rı­na va­rın­ca­ya ka­dar, in­sa­nın hu­zur ve mut­lu­lu­ğu her şe­yin üze­rin­de­dir. Eğer, bak­tı­ğı­mız za­man, la­ik­lik de de­mok­ra­si de sos­yal dev­let de hu­kuk dev­le­ti de as­lın­da bu ül­ke­de ya­şa­yan in­sa­nı­mı­zın ge­le­ce­ği­ni da­ha ay­dın­lık bir ge­le­ce­ğe ta­şı­mak için ko­nul­muş de­ğiş­mez pren­sip­ler ve il­ke­le­ri­miz­dir. O yüz­den, bu­ra­da, de­mok­ra­si­yi ya da di­ğer me­se­le­le­ri, kav­ram­la­rı eğer ga­ye ola­rak ko­yar­sa­nız, yan­lış olur. Bir tek ga­ye var. O da in­sa­nı­mı­zın te­ker te­ker, mil­le­ti­mi­zin top­tan ge­le­ce­ğe gü­ven­le bak­ma­sı­na yö­ne­lik, hu­zur­lu ve mut­lu bir Tür­ki­ye'ye gö­tür­me­si için araç­tır. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ALİ RI­ZA BO­DUR (İz­mir) - Ama, de­mok­ra­tik bir re­jim içe­ri­sin­de.

İR­FAN GÜN­DÜZ (De­vam­la) - He­pi­miz bir ara­cız.

ALİ RI­ZA BO­DUR (İz­mir) - De­mok­ra­tik bir re­jim içe­ri­sin­de.

İR­FAN GÜN­DÜZ (De­vam­la) - Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si bir araç­tır, AK Par­ti bir araç­tır, si­ya­si ku­rum­lar bir araç­tır.

ALİ RI­ZA BO­DUR (İz­mir) - De­mok­ra­tik bir re­jim içe­ri­sin­de.

İR­FAN GÜN­DÜZ (De­vam­la) - O yüz­den, esas me­se­le, bü­tün bun­la­rın top­lu­mu­mu­zun ge­le­ce­ği­ne ve mut­lu­lu­ğu­na gi­de­cek şe­kil­de akort edil­me­si­dir. Bu­ra­da "De­mok­ra­si bir araç­tır." an­la­mın­da söy­len­miş sö­zün esas an­la­mı bu­dur.

Bu­nu arz edi­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Gün­düz.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Sa­yın Ba­kan ken­di­si­ne sa­ta­şıl­dı­ğı ge­rek­çi­siy­le söz ta­le­bin­de bu­lu­nu­yor. İç Tü­zük'ümü­zün 60'ın­cı mad­de­si­ne gö­re kı­sa bir söz hak­kı kul­la­na­cak ye­rin­den.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­ka­nım.

4.- Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin Çe­lik'in, Niğ­de Mil­let­ve­ki­li Or­han Eras­lan'ın, ko­nuş­ma­sın­da, şah­sı­na sa­taş­ma­sı ne­de­niy­le ko­nuş­ma­sı

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ben iki dö­nem­dir Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de onur­la ve şe­ref­le Van hal­kı­nı tem­sil edi­yo­rum.

Ba­kın, ben si­ze bir şey söy­le­ye­yim: Bu­ra­ya na­sıl gel­di­ği­mi, bu­ra­da ne­ler yap­tı­ğı­mı bü­tün ka­mu­oyu bi­li­yor. Ben Sa­yın Or­han As­lan'ın bu çir­kin if­ti­ra­sıy­la il­gi­li ola­rak ken­di­si­ni mah­ke­me­ye ve­re­ce­ğim.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - İf­ti­ra et­mem. Mah­ke­me­ye ve­rin, he­sap­la­şa­lım.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Bun­dan ön­ce, bu ya­kı­şık­sız ya­kış­tır­ma­yı ve yaf­ta­yı ya­pan in­san­la­rın ba­zı… Özel­lik­le, med­ya ku­ru­luş­la­rı bu­nu id­dia et­ti­ler. Bu, de­fa­lar­ca tek­zip edil­miş­tir ve Sa­yın As­lan, ba­kın, ben…

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Eras­lan, Eras­lan.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ba­kın, Sa­yın Eras­lan, 2004 yı­lın­da son se­çim ya­pıl­dı. Be­nim ne ol­du­ğum ve ne ol­ma­dı­ğı­ma be­nim seç­me­nim olan Van hal­kı ka­rar ve­rir. 2004 yı­lın­da…

AFİF DE­MİR­KI­RAN (Bat­man) - O ka­dar.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Tüm Tür­ki­ye bi­li­yor si­zi Sa­yın Ba­ka­nım.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ba­kın, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bir hu­su­su be­lirt­mek is­ti­yo­rum: Sa­yın Eras­lan'ın tem­sil et­ti­ği si­ya­si par­ti ve si­ya­si dü­şün­ce, 2004 yı­lın­da ya­pı­lan son se­çim­de, 400 bin seç­me­ni olan Van hal­kın­dan sa­de­ce 2.600 oy al­mış­tır. Bu­na baş­ka ce­vap is­ter mi­si­niz?

Te­şek­kür ede­rim efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­kan.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Sa­yın Baş­kan, hak­sız bir it­ham­la kar­şı kar­şı­ya­yım, söz is­ti­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Oo" ses­le­ri, gü­rül­tü­ler)

Bir da­ki­ka efen­dim.

SE­RA­CET­TİN KA­RA­YA­ĞIZ (Muş) - Al­lah Al­lah! Ak­şa­ma ka­dar böy­le mi de­vam ede­cek?

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de)- Bir yan­lış an­la­ma var, ye­rim­den dü­zel­te­yim Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye… Bir sa­ni­ye…

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mü­sa­ade eder mi­si­niz.

Bir sa­ni­ye Sa­yın Eras­lan, bir sa­ni­ye.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, lüt­fen, ken­di­ni­ze ya­pıl­ma­sı­nı is­te­me­di­ği­niz bir ey­le­mi, söy­le­mi bir baş­ka mil­let­ve­ki­li­ne de yap­ma­ya­lım. Şim­di ben dik­kat edi­yo­rum, kür­sü­ye han­gi ke­sim­den gel­miş­se di­ğer ke­sim iti­raz edi­yor. Bu­nu de­ğiş­ti­re­lim, hak­ka­ni­yet öl­çü­le­ri içe­ri­sin­de bu gö­rüş­me­le­ri ta­mam­la­ya­lım.

Şim­di si­zi din­li­yo­rum Sa­yın Eras­lan, bu­yu­run.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - İf­ti­ra et­ti­ği­mi söy­le­di Sa­yın Ba­kan. Ben if­ti­ra et­me­dim. O ko­nu­da açık­la­ma yap­mak is­ti­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Hay­da" ses­le­ri, gü­rül­tü­ler)

BAŞ­KAN - Ya, bir sa­ni­ye… Bir sa­ni­ye… Bir sa­ni­ye ar­ka­daş­lar.

Evet.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Şim­di, Sa­yın Ba­ka­na ben hiç­bir şe­kil­de if­ti­ra et­me­dim. Ben, ba­na dip­lo­ma­yı Jet Fa­dıl ver­me­di, be­ni bu­ra­ya da Jet Fa­dıl gön­der­me­di, onun ko­ta­sın­dan gel­me­dim, de­dim. Bu­ra­da Sa­yın Ba­ka­nın adı­nı kul­lan­ma­dım. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Hay­da" ses­le­ri) Sa­yın Ba­kan ora­dan ma­tu­fi­yet yo­luy­la bir şey çı­kar­tı­yor­sa, o ken­di­si­nin ken­di­si­ne ya­kış­tır­ma­sı­dır. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Mah­ke­me­ye, mah­ke­me­ye" ses­le­ri) Ken­di­si­nin ken­di­si­ne ya­kış­tır­ma­sı­dır.

BAŞ­KAN - Si­zin öy­le bir kas­tı­nız yok.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Ben if­ti­ra­yı ka­bul et­mi­yo­rum. "İf­ti­ra" söz­cü­ğü­nü Sa­yın Ba­ka­nın ken­di­si­ne ia­de edi­yo­rum. Yar­gı­da da he­sap­laş­ma­ya bek­li­yo­rum ken­di­si­ni.

BAŞ­KAN - Pe­ki, ka­yıt­la­ra geç­ti Sa­yın Eras­lan, bu­yu­run.

IV. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN

GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER (Devam)

4.- Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Öğ­re­tim Ele­man­la­rı­nın Kad­ro­la­rı Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me ile Ge­nel Kad­ro ve Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ye Ek­li Cet­vel­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1343, 1/1291) (S. Sa­yı­sı: 1414) (Devam)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 5'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

6'ncı mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 6- 2809 sa­yı­lı Ka­nu­nun ek 67 nci mad­de­si­nin (a) ben­di­nin ba­şı­na "Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ye­ni ku­ru­lan Tıp Fa­kül­te­si ile" iba­re­si ek­len­miş,  (d) ben­di "Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ye­ni ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü, Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sü ve Sağ­lık Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den," şek­lin­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ali Ke­mal Kum­ku­moğ­lu.

Bu­yu­run Sa­yın Kum­ku­moğ­lu.

CHP GRU­BU ADI­NA ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

On ye­di ye­ni üni­ver­si­te­nin ku­ru­lu­şuy­la il­gi­li ka­nu­nun 6'ncı mad­de­si üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­dım. He­pi­ni­zi tek­rar say­gıy­la se­lam­la­rım.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, AKP İk­ti­da­rı­nın son dö­nem­le­ri­ne gel­dik. Gö­rü­len o ki, bun­dan son­ra pek faz­la ge­le­ce­ği de gö­rül­mü­yor.

CA­HİT CAN (Si­nop) - Mu­ha­le­fe­tin de so­nu­na ge­lin­di ya­ni. Mu­ha­le­fe­tin so­nu gel­di gi­bi gö­zü­kü­yor.

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (De­vam­la) - Mu­ha­le­fet her hâlükârda olur. Biz olu­ruz, baş­ka­la­rı olur, ama mu­ha­le­fet olur. Si­zin ik­ti­dar ol­ma­ya­ca­ğı­nız ke­sin.

CA­HİT CAN (Si­nop) - Yok, öy­le zan­net sen.

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (De­vam­la) - Şim­di on ye­di ye­ni üni­ver­si­te açı­yo­ruz. On beş ye­ni üni­ver­si­te da­ha açıl­dı. Sa­yın Ba­ka­nı­mız üni­ver­si­te­le­rin açıl­ma­sıy­la ve üni­ver­si­te ca­mi­asıy­la en il­gi­li ol­ma­sı ge­re­ken, ya­sa­la­rı­mı­za gö­re en il­gi­li olan ku­rum­la­rı hi­çe sa­ya­rak, cum­hu­ri­yet ta­ri­hi bo­yun­ca açıl­mış el­li üç üni­ver­si­te­ye otuz iki üni­ver­si­te da­ha ek­le­di. Bu­nun man­tı­ğı­nın al­tın­da ne var? Ya­rın te­le­viz­yon­la­ra çı­kıp de­ni­le­cek ki: "Cum­hu­ri­yet ta­ri­hi bo­yun­ca bu ül­ke­de el­li üç üni­ver­si­te açıl­mış­tır. Biz bu­na otuz iki üni­ver­si­te da­ha ek­le­dik." (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Doğ­ru" ses­le­ri) Mü­sa­ade edin efen­dim, mü­sa­ade edin.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu üni­ver­si­te­le­rin hep­si­ni top­la­sa­nız… Şu­ra­da kim ho­ca var­sa bir lüt­fen eli­ni vic­da­nı­na ko­ya­rak ko­nuş­sun. Sa­yın Ba­kan, si­ze so­ru­yo­rum: Bu aç­tı­ğı­nız otuz iki üni­ver­si­te­nin hep­si­ni top­la­sa­nız bir Ha­cet­te­pe Üni­ver­si­te­si ya­par mı? Ya­par mı ar­ka­daş­lar?

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Kar­şı mı­sı­nız üni­ver­si­te­le­re?

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (De­vam­la) - Ba­kın, mü­sa­ade edin. Şim­di ora­ya ge­le­ce­ğim de…

Şim­di, böy­le pal­ya­tif iş­ler­le, böy­le bak­kal he­sa­bıy­la… Si­zin "Bü­rok­ra­tik cum­hu­ri­yet" de­di­ği­niz, o kar­şı çık­tı­ğı­nız şe­yin al­ter­na­ti­fi ola­rak ken­di öne­ri­niz, bak­kal he­sa­bı! Bak­kal he­sa­bı! De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­kın, bak­kal he­sa­bıy­la bu iş­ler ol­maz. Si­zin he­sa­bı­nı­zın ta­ma­mı bak­kal he­sa­bı­na da­ya­nı­yor.

ALİ RI­ZA BO­DUR (İz­mir) - O bi­le de­ğil ya!

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (De­vam­la) - 360'tan faz­la mil­let­ve­ki­liy­le dört bu­çuk yıl­dır ik­ti­dar­da­sı­nız, Türk millî eği­ti­mi­nin han­gi te­mel prob­le­mi­ni çöz­dü­nüz? Üni­ver­si­te­le­rin ka­pı­sın­da bi­ri­ken 1,5 mil­yon öğ­ren­ci­yi, on­la­rın ai­le­le­ri­ni ra­hat­la­ta­bi­le­cek bir çö­züm öne­ri­si Tür­ki­ye'nin gün­de­mi­ne ta­şı­ya­bil­di­niz mi? Mes­lek eği­ti­mi­ne dö­nük, he­pi­mi­zin ya­pıl­ma­sı ge­rek­ti­ği­ne inan­dı­ğı­mız, Tür­ki­ye'de­ki ara ele­man ih­ti­ya­cı­nı kar­şı­la­mak nok­ta­sın­da, ar­tık ka­çı­nıl­maz bir ger­çek ola­rak he­pi­mi­zin kar­şı­sın­da du­ran bu dö­nü­şü­mü sağ­la­ya­bil­mek için, 360'dan faz­la mil­let­ve­ki­li ile bir tek gi­ri­şim­de bu­lu­na­bil­di­niz mi? 360 mil­let­ve­ki­li­niz var, ya­pa­ma­dı­ğı­nız iş­ler için mu­ha­le­fe­ti  suç­lu­yor­su­nuz. Siz ne is­ti­yor­su­nuz ar­ka­daş? Na­sıl bir şey is­ti­yor­su­nuz, ya­ni na­sıl bir güç ve­re­ce­ğiz si­ze? Siz, 550 mil­let­ve­ki­li de ol­sa, "So­kak­ta­ki va­tan­daş, bil­mem ne di­yor." de­yip kor­kup, bu­ra­da is­te­di­ği­niz, o doğ­ru ol­du­ğu­na inan­dı­ğı­nız o de­ği­şik­lik­le­rin ya­pıl­ma­sı­nı sağ­la­ya­maz­sı­nız. O za­man ni­ye ik­ti­dar olu­yor­su­nuz? Ni­ye ik­ti­dar olu­yor­su­nuz de­ğer­li ar­ka­daş­lar?

Şim­di, on ye­di ye­ni üni­ver­si­te açı­yor­su­nuz. Da­ha ön­ce on beş üni­ver­si­te aç­tı­nız. Şim­di, bu on beş üni­ver­si­tey­le il­gi­li, Sa­yın Ba­kan me­se­la -ben, Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu­nun bir üye­si­yim- Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nun­da ta­nık ol­du­ğum ko­nu­lar­la il­gi­li, bu­ra­dan, açık­tan, hem Mec­li­se hem ka­mu­oyu­na ya­nıl­tı­cı, yan­lış bil­gi­ler ve­ri­yor. Da­ha ile­ri­si­ni söy­le­mek is­te­mi­yo­rum, çün­kü bu bi­le bi­le ya­pı­lı­yor. Ne­dir bu de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım? Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı, on beş üni­ver­si­tey­le il­gi­li YÖK'e baş­vu­ru­da bu­lun­muş. YÖK'ün bel­li öl­çü­le­ri var, bel­li stan­dart­la­rı var. Siz, ni­ye YÖK'e baş­vu­ru­yor­su­nuz? Ya­ni, YÖK'e baş­vur­ma ge­rek­çe­niz ne­dir? Ma­dem, YÖK ne söy­ler­se söy­le­sin, siz bil­di­ği­ni­zi ya­pa­cak­sı­nız, ni­ye YÖK'e baş­vu­ru­yor­su­nuz? YÖK'e baş­vur­ma­nın bir an­la­mı var. "Bu ko­nuy­la siz da­ha il­gi­li bir ku­rum­su­nuz, gi­din, ba­kın, bu üni­ver­si­te­le­rin alt­ya­pı­la­rı­nı, te­sis­le­ri­ni, öğ­re­tim ele­ma­nı du­ru­mu­nu, şeh­rin, ken­tin ko­nu­mu­nu ve­sa­ire­si­ni in­ce­le­yin. Si­zin öl­çü­le­ri­ni­ze gö­re bu­ra­da bir üni­ver­si­te açı­la­bi­lir mi, açı­la­maz mı, bi­ze bil­gi ve­rin. Biz, bu il­ler­de üni­ver­si­te aç­mak is­ti­yo­ruz." di­ye ona baş­vu­ru­yor­sun, onun bil­gi­si­ne baş­vu­ru­yor­sun. YÖK ge­ri­ye dö­nüp di­yor ki: "Bu üni­ver­si­te aç­ma­yı dü­şün­dü­ğü­nüz il­le­rin dör­dü, Te­kir­dağ, Düz­ce, Uşak, Or­du il­le­rin­de­ki mev­cut alt­ya­pı, bu­ra­lar­da üni­ver­si­te aç­ma­ya el­ve­riş­li­dir, bu­ra­lar­da üni­ver­si­te aça­bi­lir­si­niz. Er­zin­can, Kır­şe­hir, Bur­dur, Kas­ta­mo­nu, Ço­rum, Ri­ze, Ak­sa­ray, Amas­ya il­le­rin­de bir­ta­kım iyi­leş­tir­me­ler ya­pı­la­bi­lir­se, bu­ra­lar­da da üni­ver­si­te açı­la­bi­lir."

Sa­yın Ba­kan, şim­di siz bu­ra­dan, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­mu gi­bi bir ku­ru­mu "Biz yaz­dık, on­lar bi­ze ce­vap ver­me­di­ler." di­ye suç­lar­ken hiç sı­kıl­ma­dı­nız mı? Ya­ni, bun­lar, sa­de­ce si­zin bil­di­ği­niz şey­ler mi? Ya­ni, bu ger­çek­le­ri siz ney­le giz­le­ye­cek­si­niz, ney­le sak­la­ya­cak­sı­nız? Bun­la­rı bir­lik­te tar­tış­ma­dık mı?

Şim­di, de­va­mın­da on ye­di üni­ver­si­te için Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­mu­na 23/1/2007, 4/2/2007 ta­rih­le­rin­de iki ya­zı yaz­mış­sı­nız. On ye­di üni­ver­si­te ku­ra­cak­sı­nız, ara­dan iki ay geç­miş, iki bu­çuk ay geç­miş, siz dü­zen­le­me­yi Mec­li­se ge­tir­miş­si­niz, ya­ni, siz di­yor­su­nuz ki -bu­nun, ha­ni, bir ayı­nı da ha­zır­lık sü­re­ci fa­lan di­ye say­san- YÖK'e "Gi­din, ba­kın, bir ay içe­ri­sin­de, bu­ra­lar­da üni­ver­si­te ku­ru­lur mu ku­rul­maz mı, ba­na…" O bak­kal he­sa­bı var ya, uy­mak zo­run­da ol­du­ğu­nuz ku­ral­lar var ya… "Efen­dim, biz ora­ya ya­zı yaz­dık." Böy­le bir mec­bu­ri­ye­ti­niz ol­du­ğu için ya­zı ya­zı­yor­su­nuz. Yok­sa, si­zin, bu ku­rum­la­rı ta­nı­dı­ğı­nız, bu ku­rum­la­rın dü­şün­ce­le­ri­ne de­ğer ver­di­ği­niz, bun­la­rı ger­çek­ten si­ze yar­dım­cı ola­bi­le­cek ku­rum­lar ola­rak gör­dü­ğü­nüz için de­ğil; çün­kü, on­lar ne der­ler­se de­sin­ler, siz bil­di­ği­ni­zi ya­pı­yor­su­nuz. Ni­ye? Çün­kü, ya­rın se­çim var, se­çim­ler­de gi­dip o il­le­re di­ye­cek­si­niz ki: "Efen­dim, biz si­zin ili­ni­ze üni­ver­si­te aç­tık."

Sa­yın Ba­ka­nım, bu­ra­da çift­çi olan ar­ka­daş­la­rı­mız var­dır, çift­çi­li­ği bi­len ar­ka­daş­la­rı­mız var­dır. Su­lu bir tar­la­da bir ön­ce­ki se­ne ar­pa ek­tiy­sen, bir da­ha­ki se­ne "Ha­nım, ba­har gel­di, şu ar­pa ek­ti­ği­miz ge­çen se­ne­ki yer var ya, şu­ra­ya bu se­ne bos­tan eke­lim." de­di­ği­niz za­man bi­le ha­nım der ki: "Ya­hu bey, ta­mam da, bi­zim bu­nun­la il­gi­li hiç­bir ha­zır­lı­ğı­mız yok. Ya­ni, ar­pa eki­len bir ye­ri bos­tan tar­la­sı­na dö­nüş­tür­mek için bi­le bir ha­zır­lık ge­re­kir. Hiç ol­maz­sa, fi­de­mi­zin ol­ma­sı ge­re­kir." Ya­ni, siz, bir yük­se­ko­ku­lu üni­ver­si­te­ye çe­vi­ri­yor­su­nuz, ne ha­zır­lık yap­tı­nız bu­nun için? Bu üni­ver­si­te­ye çe­vir­me­yi dü­şün­dü­ğü­nüz il­ler­de… Şim­di, ben bu­ra­dan o il­ler­de ya­şa­yan va­tan­daş­la­rı­mı­za so­ru­yo­rum: İli­niz­de, bi­zim ili­miz­de­ki yük­se­ko­kul üni­ver­si­te ola­cak an­la­yı­şıy­la, son iki yıl­da, üç yıl­da Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı ta­ra­fın­dan si­zin il­le­ri­ni­ze han­gi ya­tı­rım­lar ya­pıl­dı, han­gi bi­na­lar ya­pıl­dı? Siz, "Biz el­li üç üni­ver­si­te­nin üze­ri­ne otuz iki üni­ver­si­te da­ha ek­le­ye­ce­ğiz." di­ye dü­şün­dü­ğü­nüz­de, ik­ti­da­ra gel­di­ği­niz dö­nem­den baş­la­ya­rak, bu üni­ver­si­te­ler­de öğ­re­tim ele­ma­nı, do­çent, pro­fe­sör ola­rak gö­rev yap­mak üze­re, mev­cut üni­ver­si­te­le­re sırf bu amaç­la ne ka­dar ye­ni kad­ro ver­di­niz? Öy­le ya, eğer el­li üç üni­ver­si­te­ye otuz iki üni­ver­si­te ek­li­yor­san, sen, mev­cut öğ­re­tim ele­ma­nı kad­ro­su­nu yüz­de 80 ora­nın­da, sa­de­ce es­ki­le­rin mev­cut­la­rı­nı ko­ru­sa bi­le, ar­tır­mak du­ru­mun­da­sın. Ne yap­tın? Bu amaç­la yap­tı­ğın ne var? Hiç­bir şey yok.

He­de­fi ne? Ar­ka­daş­la­rım, as­lın­da, he­de­fi, bu­ra­ya ge­lip ken­di il­le­ri­ne üni­ver­si­te açıl­ma­sı ne­de­niy­le mut­lu­luk­la­rı­nı ifa­de eden bü­tün ar­ka­daş­la­rım açık­la­dı­lar: "Üni­ver­si­te açıl­ma­sı, il­le­ri­miz­de­ki sos­yo­eko­no­mik ha­ya­tı renk­len­di­re­cek, de­ğiş­ti­re­cek, ge­liş­ti­re­cek­tir." Ya­ni, üni­ver­si­te aç­ma işi, esas iti­ba­rıy­la, ül­ke­miz­de bir eko­no­mik olay ola­rak de­ğer­len­di­ril­mek­te­dir. Bir ken­tin eko­no­mi­si­ne bi­raz can­lı­lık, bi­raz ha­re­ket­li­lik, öğ­ren­ci­ler üze­rin­den, öğ­ren­ci ai­le­le­ri üze­rin­den, o öğ­ren­ci ora­da eği­tim al­sın, doğ­ru eği­tim al­sın, sağ­lık­lı eği­tim al­sın, dün­ya­nın her ye­rin­de ge­çer­li­li­ği olan bir mes­le­ği ol­sun, bir mes­lek sa­hi­bi ol­sun di­ye de­ğil, ora­ya gön­de­re­ce­ği­miz öğ­ren­ci­ler ne­de­niy­le, öğ­ren­ci­ler sa­ye­sin­de o ken­tin eko­no­mik ya­şa­mı­na bir can­lı­lık gel­sin di­ye üni­ver­si­te açı­yor­su­nuz. Bu­ra­ya çı­kan her ar­ka­da­şım da, bu sa­ye­de, ken­di il­le­rin­de eko­no­mik ya­şa­mın ge­li­şe­ce­ği­ne dö­nük ola­rak bir­çok ifa­de­ler­de bu­lun­du­lar. Doğ­ru­dur, Hükûme­tin an­la­yı­şı da bu­dur. Ger­çek­tir, el­bet­te bir üni­ver­si­te­nin bir ken­te açıl­mış ol­ma­sı, o ken­tin eko­no­mik ya­şa­mı­na bir can­lı­lık ka­zan­dı­rır.

Pe­ki, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, o za­man şu so­ru ak­la ge­li­yor: Ma­dem biz, üni­ver­si­te­le­ri bir ken­tin eko­no­mik ya­şa­mı­nı can­lan­dır­mak için bir araç ola­rak kul­la­nı­yo­ruz. Bu­nun, eko­no­mik ola­rak en za­yıf olan il­ler­den baş­la­ma­sı ge­rek­mez mi?

Şim­di, ne­re­de Bay­burt'un mil­let­ve­kil­le­ri? Her gün bu­ra­lar­day­dı­lar. Ne­re­de bu Bay­burt? Sa­hip­siz mi Bay­burt? Ne­re­de Gü­müş­ha­ne'nin mil­let­ve­kil­le­ri? Öy­le bir şey yok. Ar­da­han, Tun­ce­li, Bar­tın, Şır­nak, Iğ­dır, ne­re­de bun­lar? Ha­ni o mil­let­ve­kil­le­ri? Ni­ye bir ta­ne­si kür­sü­ye çı­ka­mı­yor? Ni­ye Sa­yın Ba­kan, bu il­le­re ni­ye üni­ver­si­te açıl­ma­dı­ğıy­la il­gi­li bu­ra­dan bir tek şey söy­le­mi­yor? Siz bu­ra­la­rı sa­hip­siz mi zan­net­ti­niz? Ya­ni, bu­ra­dan şu an­la­şı­lı­yor: Bu il­le­rin mil­let­ve­kil­le­ri, be­ce­rik­siz, hiç­bir şe­kil­de…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Kum­ku­moğ­lu, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (De­vam­la) - …Hükûmet üze­rin­de, ik­ti­dar par­ti­si­ne men­sup mil­let­ve­kil­le­ri ol­ma­la­rı­na rağ­men, ken­di il­le­ri­ne, sa­de­ce eko­no­mik bir ama­ca dö­nük ola­rak oluş­tu­ru­lan üni­ver­si­te­ler­le il­gi­li ola­rak, ken­di il­le­ri, ül­ke­nin eko­no­mik açı­sın­dan en zor­luk­lar içe­ri­sin­de olan il­le­ri ol­ma­sı­na rağ­men, ken­di il­le­ri­ne bir üni­ver­si­te gö­tür­me­yi ba­şa­ra­ma­mış, be­ce­re­me­miş, be­ce­rik­siz, ken­di ili­ni sa­hip­siz, kim­se­siz bı­rak­mış, ken­di ili­ni ça­re­siz­lik­le, yok­sul­luk­la ka­de­ri­ne terk et­miş mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak ken­di il­le­ri­ne dö­ne­cek­ler.

Bu­ra­dan dün bir ar­ka­da­şım bir il­den bah­se­de­rek di­yor­du ki: "Ar­tık be­nim ili­min in­san­la­rı, ba­şı dik, onur­lu yurt­taş­lar ola­rak ge­ze­cek­ler, do­la­şa­cak­lar." Ne ol­du pe­ki, o, üni­ver­si­te aç­ma­dık­la­rı­nız, ba­şı ön­le­ri­ne eğik, si­zin ifa­de­niz­le onur­suz in­san­lar, ki­şi­ler du­ru­mu­na mı düş­tü­ler? O mil­let­ve­kil­le­ri­nin du­ru­mu ne­dir? Bu ifa­de­yi kul­la­nan ar­ka­daş­la­rım, ken­di par­ti­sin­den se­çil­miş mil­let­ve­kil­le­ri­ne, üs­te­lik ken­di­le­ri­ne hak­sız­lık ya­pıl­mış, ken­di se­çil­dik­le­ri il­le­re hak­sız­lık ya­pıl­mış mil­let­ve­kil­le­ri­ne, bu ifa­de­yi, da­ha doğ­ru­su bu ha­ka­re­ti kul­la­nır­ken, bu ha­ka­re­ta­miz ifa­de­le­ri kul­la­nır­ken hiç sı­kıl­mı­yor­lar mı, hiç utan­mı­yor­lar mı? Bu­nu be­nim mi söy­le­mem la­zım?

Sa­yın Ba­kan, eğer bu­nu ya­pı­yor­sa­nız, öner­ge­ler­le ço­ğun­lu­ğu sağ­la­ta­rak bu­ra­da bir­ta­kım dü­zen­le­me­ler ek­li­yor­su­nuz, o za­man, bu il­le­ri­mi­zin de bu hak­tan ya­rar­lan­ma­sı­nı sağ­la­ma­lı­yız.

Ben, bir ay ön­ce Bay­burt'ta ve Gü­müş­ha­ne'dey­dim; id­dia edi­yo­rum, hiç­bir il, Bay­burt ve Gü­müş­ha­ne ka­dar, bü­tün si­vil top­lum ör­güt­le­riy­le, bü­tün si­ya­si par­ti­le­riy­le ve ora­da ya­şa­yan bü­tün hem­şeh­ri­le­riy­le, yurt­taş­la­rıy­la, her il­den da­ha faz­la, ken­di­si­ni, ken­di il­le­rin­de ku­ru­la­cak bir üni­ver­si­te­ye ha­zır, böy­le bir üni­ver­si­te­yi ta­lep eden bir nok­ta­day­dı. Ben,bu il­ler­de ya­şa­yan yurt­taş­la­rı­mı­zın, her­han­gi bir şe­yi bu­gü­ne ka­dar, ken­di il­le­rin­de bir üni­ver­si­te açıl­ma­sı ka­dar ta­lep et­tik­le­ri­ni zan­net­mi­yo­rum.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Kum­ku­moğ­lu, se­lam­lar mı­sı­nız Ge­nel Ku­ru­lu.

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim.

Şim­di, bu in­san­la­rı, sa­de­ce eko­no­mi­yi dü­zelt­me adı­na ku­ru­lan bu üni­ver­si­te­ler man­tı­ğı içe­ri­sin­de böy­le bir üni­ver­si­te an­la­yı­şın­dan, bu il­ler­de bir üni­ver­si­te açıl­ma­sın­dan mah­rum et­mek, ben­ce si­zin için ger­çek an­lam­da vic­da­ni bir so­rum­lu­luk­tur. Ben, vic­dan­la­rı­nı­za ses­le­ni­yo­rum: Sa­de­ce ti­ca­ri bir ku­rum hâli­ne dö­nüş­tür­dü­ğü­nüz bu üni­ver­si­te­le­rin hiç ol­maz­sa eko­no­mik ola­rak en zor du­rum­da olan bu il­le­ri­mi­zin eko­no­mi­si­ne de kat­kı ya­pa­bil­mek adı­na bu il­le­ri­miz­de sağ­lan­ma­sı­nı sağ­la­yın.

Te­şek­kür edi­yo­rum, say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Kum­ku­moğ­lu.

Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu adı­na Or­du Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Eyüp Fat­sa.

Bu­yu­run Sa­yın Fat­sa. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AK PAR­Tİ GRU­BU ADI­NA EYÜP FAT­SA (Or­du) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; on ye­di ili­miz­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la ala­ka­lı ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 6'ncı mad­de­si üze­rin­de gru­bum adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le, Baş­kan­lık ma­ka­mı­nı ve Ge­nel Ku­ru­lu say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ku­ru­la­cak bu on ye­di dev­let üni­ver­si­te­si­nin ön­ce­lik­le ve özel­lik­le Türk bi­lim ve eği­tim ha­ya­tı­na ha­yır­lı ol­ma­sı­nı, ar­dın­dan da ku­ru­la­cak il­le­ri­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bel­ki siz­ler­le pay­la­şa­ca­ğım gö­rüş­le­ri­mi de­ği­şik ve­si­le­ler­le bu kür­sü­de yi­ne gün­de­me ge­tir­dim, ama üni­ver­si­te­ler­le il­gi­li ba­zı şey­le­rin hâlâ po­li­tik de­ma­go­ji­ler­le ve­ya söy­lem­ler­le ifa­de edi­li­yor, an­la­tı­lı­yor ve­ya al­gı­la­nı­yor ol­ma­sı, üni­ver­si­te gi­bi önem­li ku­rum­la­rın fonk­si­yon­la­rı­nı, so­rum­lu­luk­la­rı­nı an­la­ma­mak ve­ya kü­çült­mek an­la­mı­na ge­lir.

Şim­di, dün­den be­ri bu­ra­da ar­ka­daş­la­rı­mız ko­nu­şu­yor­lar. Di­yor­lar ki: Han­gi alt­ya­pıy­la bun­la­rı ku­ru­yor­su­nuz, han­gi imkânlar­la bun­la­rı ku­ru­yor­su­nuz, han­gi kay­nak­lar­la bun­la­rı ku­ru­yor­su­nuz?

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Tür­ki­ye'nin bu­gün en bü­yük üni­ver­si­te­le­ri için­de, bir as­rı aşan, ön­ce­den alt­ya­pı­sı oluş­muş, bu­gü­ne ka­dar hâlâ bel­ki ek­sik­lik­le­ri­ni gi­de­re­me­miş bü­yük üni­ver­si­te­le­ri­miz var. Her bi­ri­si­nin ku­ru­luş dö­ne­min­de, ne za­man üni­ver­si­te gün­de­me gel­se, ay­nı ge­rek­çe­ler­le, tu­ta­nak­la­ra, ka­yıt­la­ra bak­tı­ğı­mız za­man, iti­raz­la­rın ya­pıl­dı­ğı­na şa­hit olu­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, üni­ver­si­te, de­va­sa bir ku­rum­dur, bü­yük bir mü­es­se­se­dir; alt­ya­pı­sıy­la, tek­nik kad­ro­suy­la, tek­nik ele­man­la­rıy­la, yö­ne­ti­ci, ida­re­ci, bi­lim kad­ro­la­rıy­la, bir se­ne­de, beş se­ne­de, on se­ne­de, yir­mi se­ne­de ku­rum­sal­laş­ma­sı­nı ta­mam­la­ya­ma­ya­cak ka­dar bü­yük, de­va­sa ku­rum­lar­dır.

Ben, Ka­ra­de­niz Tek­nik Üni­ver­si­te­si­nin -böl­ge­miz­de ol­du­ğu için- On­do­kuz Ma­yıs Üni­ver­si­te­si­nin ku­ru­luş gün­le­ri­ni ve son­ra da ya­şa­dı­ğı sü­re­ci, ku­ru­lu­şun­da­ki ya­şa­dı­ğı tar­tış­ma­la­rı ha­tır­lı­yo­rum. O za­man da, Sam­sun'da On­do­kuz Ma­yıs Üni­ver­si­te­si ku­ru­lur­ken ay­nı ge­rek­çe­ler ile­ri sü­rü­lü­yor­du. Ka­ra­de­niz Tek­nik Üni­ver­si­te­siy­le il­gi­li ay­nı şey­ler söy­le­ni­yor­du. Dün bu­ra­da ifa­de edil­di, Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­siy­le ala­ka­lı da ay­nı id­di­alar ve ge­rek­çe­ler­le iti­raz edil­di­ği­ni, ka­yıt­lar­dan, ar­ka­daş­la­rı­mız ifa­de et­ti.

El­bet­te ki, bun­lar, bir ge­ce­kon­du ya­par gi­bi bir ge­ce­de ya­pı­lıp ha­ya­ta ge­çi­ri­le­bi­le­cek ku­rum­lar de­ğil­dir. Tek­no­lo­ji de­ği­şi­yor, imkânlar de­ği­şi­yor, ül­ke­nin şart­la­rı de­ği­şi­yor, dün­ya­nın şart­la­rı de­ği­şi­yor. De­ği­şen tek­no­lo­ji ve ge­li­şen şart­lar kar­şı­sın­da, bi­lim ve eği­tim ku­rum­la­rı­nın ye­ni po­zis­yon­lar, ye­ni du­ruş or­ta­ya koy­ma­sı ve ken­di­ni bu­na gö­re ye­ni­den sor­gu­la­yıp ge­liş­tir­me­si, el­bet­te ki, en ta­bii bir ne­ti­ce ve so­nuç­tur. Bun­la­rın ya­pı­lı­yor ol­ma­sı, bir na­ki­sa, bir ek­sik­lik de­ğil­dir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, do­la­yı­sıy­la, her ge­çen gün ka­yıp­tır. Bir gün ön­ce baş­lar­san, bir gün ön­ce var­mak is­te­di­ğin he­de­fe ula­şır­sın. Eğer bun­la­rı er­te­ler­sek, er­te­le­di­ği­miz za­man, sa­de­ce bu il­ler için de­ğil, -ba­kın, bun­lar ikin­ci plan­da­dır- bu ül­ke için ka­yıp­tır.

Ben, Or­du'da li­se­de okur­ken bir üni­ver­si­te gör­me­miş­tim hiç. Üni­ver­si­te im­ti­ha­nı­na gi­re­ce­ğiz de­di­ği­miz za­man, ha­fı­za­mız­da, ka­fa­mız­da bir üni­ver­si­te şab­lo­nu oluş­tur­ma­ya ça­lı­şı­yor, bir ye­re sı­kış­tı­ra­mı­yor­duk, sığ­dı­ra­mı­yor­duk. Na­sıl bir şey bu üni­ver­si­te? Bu üni­ver­si­te na­sıl bir şey­dir? Ne var­dır? Gö­rün­tü­sü ne­dir? İçin­de ne var­dır? Ders­ha­ne­le­ri, tek­no­lo­ji­le­ri, la­bo­ra­tu­var­la­rı, öğ­re­tim gö­rev­li­le­ri, pro­fe­sör­ler na­sıl in­san­lar­dır? Doğ­ru­su­nu is­ter­se­niz, ben, li­se­de okur­ken, bun­la­rı ha­fı­za­ma sığ­dı­ra­mı­yor­dum. O gün­den bu­gü­ne ka­dar, 70'li yıl­la­rın or­ta­sın­dan bu­gü­ne ka­dar be­nim ili­min bir üni­ver­si­te sev­da­sı var­dı, bu­nun­la il­gi­li alt­ya­pı­sı da var­dı. Di­ğer il­le­ri­miz­le ala­ka­lı, hiç­bir bir ye­re, hiç­bir alt­ya­pı­sı ol­ma­yan bir ye­re bir üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı fa­lan, böy­le bir şey, ka­mu­oyu­nun önü­ne de, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne de ge­ti­ril­me­miş­tir. Üni­ver­si­te ku­ru­la­cak yer­ler­le ala­ka­lı bel­li kıs­tas­lar, öl­çü­ler ko­nul­muş, bel­li sa­yı­da fa­kül­te, ens­ti­tü, yük­se­ko­kul şar­tı ko­nul­muş­tur. Bu şart­la­rı ta­şı­yan­lar­da da bu adım­lar atıl­mış­tır.

Üni­ver­si­te­le­ri eko­no­mik kat­ma de­ğer üre­ten ku­rum­lar ola­rak gör­mek, üni­ver­si­te­le­re, bi­lim yu­va­la­rı­na say­gı­sız­lık­tır, hak­sız­lık­tır, üni­ver­si­te­le­ri an­la­ma­mak­tır, üni­ver­si­te kav­ra­mı­nı kav­ra­ya­ma­mak­tır, içe­ri­ği­ni an­la­ma­mak­tır. El­bet­te ki, üni­ver­si­te­le­rin, ku­rul­duk­la­rı böl­ge­le­re, il­le­re eko­no­mik kat­kı­la­rı, kat­ma de­ğe­ri ola­cak­tır. Ama, üni­ver­si­te­le­rin, esas ku­rul­du­ğu ül­ke­ler­de ve il­ler­de­ki kat­ma de­ğe­ri eko­no­mik ola­rak öl­çül­mez. O ilin, o böl­ge­nin ilim, kül­tür, sos­yal ha­ya­tı­na, eği­tim ha­ya­tı­na, bi­lim ha­ya­tı­na, sa­nat ha­ya­tı­na ve top­yekûn sos­yal ha­ya­ta sağ­la­ya­bi­le­ce­ği kat­kı­lar­la öl­çü­lür, sağ­la­dı­ğı imkânlar­la öl­çü­lür. Üni­ver­si­te­le­ri eğer biz böy­le an­la­maz­sak, o za­man, fik­ri hür, vic­da­nı hür, ir­fa­nı hür, ül­ke­yi ge­le­ce­ğe ta­şı­ya­cak ne­sil­le­ri sa­de­ce eko­no­mik kay­gı­lar­la ye­tiş­tir­me imkânı­mız ola­bi­lir mi? Böy­le bir man­tı­ğa üni­ver­si­te ol­gu­su­nu sığ­dır­ma­mız müm­kün mü?

ALİ RI­ZA BO­DUR (İz­mir) - Böy­le de üni­ver­si­te olur mu ya­ni?

EYÜP FAT­SA (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­kın, her­ke­sin ko­nuş­ma­sı­nı mil­le­ti­miz ka­re ka­re ta­kip edi­yor. Biz, üni­ver­si­te­ler­le il­gi­li, bir se­çim sat­hı ma­ili­ne gi­ril­di­ği için böy­le bir me­se­le­yi gün­de­me ge­tir­me­dik. AK Par­ti ik­ti­dar ol­du­ğu gün­den be­ri, biz, he­def ola­rak de­dik ki: Tür­ki­ye'nin üni­ver­si­te­si ol­ma­yan bü­tün il­le­rin­de üni­ver­si­te aç­mak bi­zim he­de­fi­miz­dir; ikin­ci üni­ver­si­te­ye ih­ti­yaç var­sa, üçün­cü­ye, ay­nı il içe­ri­sin­de, An­ka­ra, İs­tan­bul gi­bi met­ro­pol şe­hir­ler­de da­ha faz­la üni­ver­si­te­ye ih­ti­yaç var­sa on­la­rı da aç­mak bi­zim he­de­fi­miz­dir; va­kıf üni­ver­si­te­le­ri­nin önü­nü aç­mak bi­zim he­de­fi­miz­dir.

ALİ RI­ZA BO­DUR (İz­mir) - Laf­la üni­ver­si­te açı­lır mı Baş­kan ya?

EYÜP FAT­SA (De­vam­la) - Da­ha faz­la ül­ke in­sa­nı­nın -ki, üni­ver­si­te ya­şın­da, üni­ver­si­te­de oku­ya­cak yaş­ta yak­la­şık 5,5 mil­yon gen­ci­miz var- bun­la­rın bir yük­sek tah­sil ta­le­bi var. Bu ta­lep­le­ri si­ya­set­çi­le­rin, bu ta­le­bi bu mil­let adı­na, bu genç­ler adı­na ko­nu­şan­la­rın, dü­şü­nen­le­rin, üre­ten­le­rin gör­me­me­si, gör­mez­lik­ten gel­me­si söz ko­nu­su de­ğil­dir.

Ba­kın, bir ko­nu da­ha yan­lış an­la­şı­lı­yor. Lüt­fen, üni­ver­si­te­le­ri sa­de­ce iş ve aş ka­pı­sı ola­rak da gör­mek, üni­ver­si­te ger­çe­ği­ni kav­ra­ma­mak­tır. De­ğer­li ar­ka­daş­lar, her üni­ver­si­te­de oku­yan ka­mu­da bir gö­rev ala­cak di­ye, böy­le bir ic­bar, böy­le bir zo­run­lu­luk dün­ya­nın hiç­bir ye­rin­de yok. Ge­liş­miş ül­ke­ler­de gö­rü­yor­su­nuz, Ame­ri­ka mi­sal ve­ri­li­yor, Al­man­ya mi­sal ve­ri­li­yor, üni­ver­si­te­le­riy­le ma­ruf, bü­yük ve kök­lü üni­ver­si­te­le­rin ol­du­ğu ül­ke­ler­den mi­sal­ler ve­ri­li­yor. Ben de uzun yıl­lar yurt dı­şın­da ya­şa­dım. Yurt dı­şın­da ya­şa­yan ar­ka­daş­la­rı­mız var­dır, ora­la­rı bi­len­ler var­dır. Hiç­bir öğ­ren­ci, hiç­bir genç ka­mu­da iş bul­ma kay­gı­sıy­la, bek­len­ti­siy­le üni­ver­si­te­ye git­mi­yor. Ül­ke­si­ne da­ha bi­lim­le teç­hiz edil­miş, do­na­nım­lı, da­ha eği­tim­li, da­ha va­sıf­lı bir genç ola­rak, in­san ola­rak, bi­rey ola­rak, yurt­taş ola­rak ül­ke­nin sos­yal ha­ya­tın­da -özel sek­tör­de ol­sun, ka­mu­da ol­sun- so­rum­lu­luk al­mak, mil­le­ti­ne ve ül­ke­si­ne va­sıf­lı bir in­san ola­rak hiz­met et­mek en­di­şe­siy­le, dü­şün­ce­siy­le bun­lar olu­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­kın, bu ül­ke he­pi­mi­zin ül­ke­si­dir, Edir­ne'den Hakkâri'ye ka­dar. Edir­ne'de­ki gen­ci­mi­zin ken­di ilin­de bir üni­ver­si­te­de oku­ma hak­kı ol­du­ğu ka­dar, Hakkâri'de­ki bir gen­ci­mi­zin de, bir di­ğer il­de­ki gen­ci­mi­zin de ken­di böl­ge­sin­de, ken­di ilin­de bir üni­ver­si­te­de oku­ma hak­kı var­dır. Üni­ver­si­te­le­rin bu il­le­re, bu böl­ge­le­re sağ­la­mış ol­du­ğu eği­tim, kül­tür, bi­lim, tek­no­lo­ji, sa­nat ve di­ğer sos­yal ha­ya­tın bü­tün renk­le­ri­ni ve can­lı­lık­la­rı­nı bün­ye­sin­de ba­rın­dı­ran özel­lik­ler­den her ilin is­ti­fa­de et­me hak­kı var­dır. Bu­nu lüt­fen yan­lış an­la­ma­ya­lım. Böy­le bir şey ola­bi­lir mi ya! İş­te, şu­ra­da ol­sun, şu­ra­da ol­ma­sın... Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­siy­le ala­ka­lı ku­ru­luş­ta­ki tu­ta­nak­lar, söy­lem­ler dün bu­ra­da ifa­de edil­di. Ay­nı şey­ler tek­rar edil­di.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - OD­TÜ'yle il­gi­li söy­le­nen­ler doğ­ru de­ğil.

EYÜP FAT­SA (De­vam­la) - Ay­nı şey­ler tek­rar edi­yor Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Sa­yın Fat­sa, bir sa­ni­ye.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

EYÜP FAT­SA (De­vam­la) - "Efen­dim, üni­ver­si­te­le­rin kay­nak­la­rı yok, üni­ver­si­te­le­ri ku­ru­yor­su­nuz, kay­nak ak­tar­mı­yor­su­nuz…" Dün Sa­yın Ba­kan söy­le­di. Ku­ru­lan üni­ver­si­te­ler­le ala­ka­lı, ek büt­çe­de 2 kat­ril­yon öde­nek ol­du­ğu­nu herhâlde bu­ra­da duy­ma­yan, bil­me­yen yok­tur.

"Efen­dim, üni­ver­si­te­le­ri ku­ru­yor­su­nuz, bi­lim adam­la­rı yok, ilim adam­la­rı yok…" De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ilim adam­la­rı­nı, bi­lim adam­la­rı­nı si­ya­set ku­rum­la­rı ye­tiş­tir­mez. İlim adam­la­rı­nı, bi­lim adam­la­rı­nı ye­tiş­ti­re­cek ku­rum her­kes ta­ra­fın­dan bi­lin­mek­te­dir. Si­ya­set­çi­le­rin, par­ti teş­ki­lat­la­rın­da bi­lim ada­mı, ilim ada­mı ye­tiş­ti­re­cek hâli yok. Eğer bu ül­ke­nin ilim ada­mı­na ih­ti­ya­cı var­sa -ki, var­dır- bi­lim ada­mı­na ih­ti­ya­cı var­sa -ki, var­dır- bun­la­rın ne­re­de ye­ti­şe­ce­ği bel­li­dir.

"Efen­dim, üni­ver­si­te­le­ri ku­ru­yor­su­nuz, iş­te rek­tör­le­ri­ni ata­ya­mı­yor­su­nuz ve bu­nu bir ger­gin­lik hâli­ne ge­ti­ri­yor­su­nuz..." De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­kın, ba­zı şey­le­ri söy­ler­ken her­kes eli­ni vic­da­nı­na ko­ya­rak ko­nuş­ma­lı­dır. Bu ül­ke­de ilk de­fa üni­ver­si­te ku­ru­lu­yor de­ğil. Da­ha ön­ce ku­ru­lan ye­ni üni­ver­si­te­le­rin rek­tör­le­ri­nin na­sıl atan­dı­ğı, 90'lı yıl­lar­da yir­mi iki-yir­mi üç üni­ver­si­te­nin, ar­ka­sın­dan Ga­la­ta­sa­ray Üni­ver­si­te­si­nin, İz­zet Bay­sal Üni­ver­si­te­si­nin ve di­ğer ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­rin rek­tör­le­ri­nin na­sıl atan­dı­ğı he­pi­miz ta­ra­fın­dan bi­li­ni­yor. Biz fark­lı bir yol iz­le­me­dik AK Par­ti ola­rak. Geç­miş­te han­gi uy­gu­la­ma ya­pıl­mış­sa, biz de onu yap­tık. Tıp­kı Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­min­de yap­tı­ğı­mız gi­bi. Da­ha ön­ce­ki­ler ka­bul gör­dü, ayak­ta al­kış­lan­dı, ama AK Par­ti böy­le bir hak­kı kul­lan­ma­ya kal­kın­ca her­kes iti­raz et­ti. Ta­bii, bu­nu aziz mil­le­ti­miz an­lı­yor, bu­nu mil­le­ti­miz bi­li­yor.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Mil­let mey­dan­lar­da!

EYÜP FAT­SA (De­vam­la) - Ya­pı­la­nın ne ma­na­ya gel­di­ği­ni, ne ya­pıl­mak is­ten­di­ği­ni bu mil­let bi­li­yor.

Do­la­yı­sıy­la, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­kın, üni­ver­si­te gi­bi çok önem­li me­se­le­le­ri ko­nu­şu­yo­ruz. Tür­ki­ye'nin ge­le­ce­ği­ni ay­dın­la­ta­cak, in­sa­nı­mı­zın ge­le­ce­ği­ni ha­zır­la­ya­cak, genç­le­ri­mi­ze ge­le­cek­te bir ufuk sağ­la­ya­cak, do­na­nım­lı, va­sıf­lı, fik­ri hür, vic­da­nı hür, ir­fa­nı hür ne­sil­le­rin ye­ti­şe­ce­ği üni­ver­si­te­ler ko­nu­sun­da bu ka­dar ka­ram­sar tab­lo çiz­me­nin, doğ­ru­su­nu is­ter­se­niz, ben, bir si­ya­set­çi, ül­ke­ye hiz­met et­me gi­bi bir aş­kı, sev­da­sı olan, bu nok­ta­da so­rum­lu­luk al­mış, si­ya­set­çi so­rum­lu­lu­ğu ta­şı­yan in­san­la­rın ifa­de ede­bi­le­ce­ği, bu so­rum­lu­lu­ğu ta­şı­yan in­san­la­rın iti­raz ede­bi­le­ce­ği, ifa­de ede­bi­le­ce­ği, sa­hip­le­ne­ce­ği bir ol­gu ol­ma­dı­ğı­nı dü­şü­nü­yo­rum.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Fat­sa...

EYÜP FAT­SA (De­vam­la) - Bi­ti­ri­yo­rum. Son cüm­lem Sa­yın Baş­kan.

Eğer böy­le dü­şü­nü­lü­yor­sa, ger­çek­ten, ilim, bi­lim, tek­no­lo­ji, ge­le­cek, genç­lik, ne­sil, ül­ke, men­fa­at... Ya­ni, bun­lar, doğ­ru dü­rüst, yer­li ye­rin­de al­gı­lan­ma­mış, an­la­şıl­ma­mış olur ki, bu so­rum­lu­lu­ğu ta­şı­yan in­san­la­rın böy­le bir yan­lış nok­ta­da du­ra­bi­le­ce­ği, doğ­ru­su­nu is­ter­se­niz, be­nim çok ka­fa­mın al­dı­ğı bir nok­ta de­ğil.

Ben, bu duy­gu ve dü­şün­ce­ler­le, bu­ra­da ko­nu­şan ar­ka­daş­la­rı­mı­zın, hem bi­lim ku­rum­la­rı­mı­zın, ilim ku­rum­la­rı­mı­zın yan­lış an­la­şıl­ma­sı­na hem de ül­ke­mi­zin ay­dın­lık ge­le­ce­ği­ni ha­zır­la­ya­cak üni­ver­si­te­le­ri­miz­le il­gi­li bu yer­siz en­di­şe­le­ri ifa­de et­mek su­re­tiy­le top­lum­da ka­ram­sar­lık oluş­tur­ma­ya hak­la­rı ol­ma­dı­ğı­nı dü­şü­nü­yor, Ge­nel Ku­ru­lu say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Fat­sa.

Şah­sı adı­na, Ağ­rı Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Meh­met Ke­rim Yıl­dız.

Bu­yu­run Sa­yın Yıl­dız. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MEH­MET KE­RİM YIL­DIZ (Ağ­rı) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; gö­rü­şül­mek­te olan ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 6'ncı mad­de­si üze­rin­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Bu ve­si­ley­le, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Üni­ver­si­te­ler, bu­lun­duk­la­rı kent­ler­de, ay­dın­lan­ma­nın, kal­kın­ma­nın, öz­gür dü­şün­ce­nin, dün­yay­la ile­ti­şim kur­ma­nın en önem­li un­sur­la­rı­dır. Her il­de bir üni­ver­si­te kur­ma­nın, kuş­ku­suz, ül­ke­miz açı­sın­dan çok bü­yük ya­rar­lar sağ­la­ya­ca­ğı açık­tır. Üni­ver­si­te­ler, ay­nı za­man­da, çağ­daş uy­gar­lı­ğı aş­ma­nın da vaz­ge­çil­mez ku­rum­la­rı­dır. Üni­ver­si­te­ler, kal­kın­ma ve ay­dın­lan­ma­yı sağ­la­dı­ğı gi­bi, bu­lun­duk­la­rı kent­ler­de sos­yal ya­şa­mı da olum­lu et­ki­le­mek­te, ilin eko­no­mi­si­ne di­na­mizm ka­zan­dır­mak­ta­dır.

AK Par­ti Hükûme­ti, ül­ke­miz­de­ki sı­kın­tı­la­rın te­mel çö­zü­mü­nün an­cak eği­tim ala­nın­da atı­la­cak adım­lar­la müm­kün ola­bi­le­ce­ği­ni dü­şü­ne­rek, dev­let-mil­let iş bir­li­ği­nin, duy­gu ve gö­nül be­ra­ber­li­ği­nin oluş­ma­sı­nı sağ­la­dı.

Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­zın ön­cü­lü­ğün­de ve Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­zın ko­or­di­nas­yo­nun­da dev­let-va­tan­daş iş bir­li­ği­ni sağ­la­mak ama­cıy­la baş­la­tı­lan Eği­ti­me Yüz­de Yüz Des­tek Kam­pan­ya­sı kap­sa­mın­da, bir kıs­mı dev­let ya­tı­rı­mı, bir kıs­mı da ha­yır­se­ver iş adam­la­rı­mı­zın kat­kı­la­rı so­nu­cu, ili­miz Ağ­rı'da bi­nin üze­rin­de ders­lik ya­pıl­mış­tır.

2002 yı­lı­na ka­dar, cum­hu­ri­yet ta­ri­hi bo­yun­ca ili­miz Ağ­rı'da yak­la­şık 2 bin ders­lik ya­pıl­mış­ken, dört yıl­lık AK Par­ti İk­ti­da­rı dö­ne­min­de 1.157 ders­lik ya­pıl­mış­tır. Bu dö­nem­de 8 ana­oku­lu, 54 il­köğ­re­tim oku­lu, 6 ge­nel li­se, 4 Ana­do­lu li­se­si, 1 Ana­do­lu öğ­ret­men li­se­si, 1 fen li­se­si, yak­la­şık 3 bin öğ­ren­ci­lik pan­si­yon ya­pıl­mış, Yİ­BO sa­yı­sı 10'dan 17'ye, pan­si­yon sa­yı­sı 7'den 11'e, bil­gi tek­no­lo­ji sı­nı­fı 24'ten 79'a çı­ka­rıl­mış­tır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; üni­ver­si­te ku­ru­la­cak on ye­di il­de­ki yük­se­köğ­re­ti­me olan ve her yıl ar­tan ta­lep­ler, or­ta­öğ­re­tim­de okul­laş­ma oran­la­rı­nın yük­sel­til­me­si, bu il­ler­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı zo­run­lu hâle ge­tir­miş­tir.

Ül­ke­mi­zin eği­ti­mi ve do­la­yı­sıy­la kal­kın­ma­sı açı­sın­dan çok önem arz eden üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin ül­ke ge­ne­lin­de yay­gın­laş­tı­rı­la­rak den­ge­li bir şe­kil­de da­ğı­lı­mı­nın sağ­lan­ma­sı zo­run­lu­dur. Genç­le­ri­mi­ze bu­lun­duk­la­rı yer­de eği­tim fır­sa­tı­nın ta­nın­ma­sı he­pi­mi­zin hak­lı ta­lep­le­ri­dir.

Ağ­rı gi­bi az ge­liş­miş bir ilin genç­le­ri açı­sın­dan bu­nun öne­mi açık ve bü­yük­tür. Ağ­rı ili­miz AK Par­ti İk­ti­da­rı dö­ne­min­de bir­çok alan­da ol­du­ğu gi­bi ta­rihî de­ği­şi­me ta­nık­lık et­miş­tir. 530 bin Ağ­rı­lı­nın ha­ya­li ve rü­ya­sı olan Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­si­nin ku­ru­lu­şu ile eği­tim ve öğ­re­tim ala­nın­da ya­pı­lan en bü­yük dö­nü­şü­mü bu ka­nun ta­sa­rı­sı ile ger­çek­leş­ti­ri­yo­ruz. Üni­ver­si­te­miz, böl­ge­le­ra­ra­sı, il­le­ra­ra­sı eko­no­mik, sos­yal ve kül­tü­rel fark­lı­lık­la­rı gi­der­me­ye yar­dım­cı ola­cak­tır.

Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­si­nin kam­pü­sü­nün ya­pı­mı­nı üst­le­nen iş ada­mı­mız, hem­şeh­ri­miz Sa­yın İb­ra­him Çe­çen'e tüm Ağ­rı­lı­lar adı­na bu­ra­dan te­şek­kür et­mek is­ti­yo­rum.

Bu ka­nun ta­sa­rı­sı­nın, on ye­di il­mi­ze ve Ağ­rı­lı hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze, Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­si­nin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yor, he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Yıl­dız.

Şa­hıs­la­rı adı­na ikin­ci söz, Bit­lis Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Va­hit Ki­ler'e ait.

Bu­yu­run Sa­yın Ki­ler. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

VA­HİT Kİ­LER (Bit­lis) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; yü­ce Mec­li­si say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

Dün ak­şam­dan be­ri on ye­di ile üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li gö­rü­şü­yo­ruz. Açık­ça­sı, ben bi­raz hay­ret­le de iz­li­yo­rum. Çün­kü, dün­den be­ri te­le­fon­la­rı­mız sus­mu­yor, me­saj­lar hiç dur­mu­yor. Özel­lik­le, Bit­lis'te ve on ye­di il­de de ben tah­min edi­yo­rum ki, da­ha faz­la bir yo­ğun il­gi var­dır. Bü­tün va­tan­daş­la­rı­mız, bü­tün hem­şeh­ri­le­ri­miz bü­yük he­ye­can­la bi­zi iz­li­yor. Hat­ta, iz­le­mi­yor -ben ba­zı du­yum­lar da alı­yo­rum- da­vul-zur­nay­la bu­nu ora­da kut­la­yan­lar bi­le var.

Şim­di, on ye­di ilin ben gün­de­mi­ne ba­kı­yo­rum, Mec­lis­te bi­zim gün­de­mi­mi­ze ba­kı­yo­rum, ba­zı ar­ka­daş­la­rın söy­lem­le­ri­ne ba­kı­yo­rum: Ta­ma­men gün­dem­den ko­puk. Va­tan­da­şın he­ye­ca­nı­na ka­tıl­mak­tan uzak, va­tan­da­şın o he­ye­ca­nı­nı pay­laş­mak­tan uzak, bu bay­ra­mı hep be­ra­ber bay­ram ha­va­sı ola­rak ge­çi­re­cek yer­de bu­ra­da Mec­li­si ger­mek, Mec­lis­te or­ta­mı ger­mek­ten baş­ka, ba­zı ar­ka­daş­la­rı­mız bir şey yap­mı­yor.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) -  Ba­kan da da­hil.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Ger­çi, bu ilk de­fa de­ğil, bu bay­ram­la­rı sü­rek­li ger­mek, ben gö­rü­yo­rum ki, CHP'nin ar­tık sü­rek­li yap­tı­ğı bir iş ol­du. 23 Ni­san Bay­ra­mı'nda da­hi bu Mec­lis ge­ril­di. Ya­ni, bu­ra­dan va­tan­daş­tan hiç­bir za­man prim ala­mı­yor­su­nuz. Ben şöy­le bir ba­kı­yo­rum: Ül­ke­yi sev­mek, va­ta­nı çok sev­mek, Al­lah aş­kı­na, ney­le öl­çü­lür? Va­ta­nı­nı çok se­ven, en çok hiz­met eden; ül­ke­si­ni çok se­ven, ül­ke­si­ne en çok hiz­met eden ol­ma­sı la­zım.

Şim­di, Millî Eği­ti­min yap­tık­la­rı eleş­ti­ri­li­yor, Millî Eği­ti­min yap­tık­la­rıy­la il­gi­li bu­ra­da ko­nuş­ma­lar ya­pı­lı­yor. Ben ya­şı­yo­rum bu­nu, ilim­de ya­şı­yor­lar ve me­saj gön­de­ri­yor­lar. Dün­den be­ri bu­ra­da ba­zı ar­ka­daş­la­rı­mız "şöy­le he­sap ya­pa­lım" di­yor, "bak­kal he­sa­bı ya­pa­lım" di­yor. "2002 ile 2006'yı he­sap­lar­la bir top­la­ya­lım, ne­ler ya­pıl­mış?" Top­la­ya­lım. Al­lah'a şü­kür bi­zim he­sa­bı­mız kuv­vet­li.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ki­ler he­sa­bı, de­ğil mi?

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Ki­ler he­sa­bı da kuv­vet­li, AK Par­ti­nin he­sa­bı da kuv­vet­li.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ama, Ki­ler he­sa­bı bi­raz da­ha kuv­vet­li.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Top­la­ma­sı da kuv­vet­li, çarp­ma­sı da kuv­vet­li…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Çar­pıl­ma­sı da kuv­vet­li.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - …böl­me­si de kuv­vet­li.

Be­nim ilim­de, Bit­lis'te 2002'de ik­ti­da­ra gel­di­ği­miz za­man 1.630 ders­lik var­dı. Bun­lar ko­nu­şa­rak ol­mu­yor, bu iş­le­ri ko­nu­şa­rak ya­pa­maz­sı­nız. Bu­gün 2.600 ders­lik var. Yüz­de 55 bir iyi­leş­me var. Va­ta­nı­nı sev­mek, ül­ke­si­ni sev­mek bu iş­te. İk­ti­da­ra gel­di­ği­miz za­man be­nim ilim­de bü­tün okul­lar­da 700 adet bil­gi­sa­yar var­dı, bu­gün 3.100 adet bil­gi­sa­yar var. Bun­lar ko­nu­şa­rak ol­mu­yor. Ben, Sa­yın Ba­ka­nı­ma… Bü­tün il­le­re yap­tı­ğı da ay­nı şe­kil­de. Sa­de­ce ben ken­di ilim­den ör­nek ve­ri­yo­rum. Bu­gün 81 vi­la­yet­te ay­nı hiz­me­tin ol­du­ğu­nu, Millî Eği­tim­de, özel­lik­le, sağ­lık­ta AK Par­ti İk­ti­da­rı­nın ne yap­tı­ğı­nı her­kes çok iyi bi­li­yor. Bu­nu ba­zı­la­rı­nın ak­lı ha­fı­za­sı al­ma­ya­bi­lir. Biz ik­ti­da­ra gel­di­ği­miz gün Bit­lis Dev­let Has­ta­ne­sin­de 4 ta­ne uz­man he­kim var­dı. Ba­kı­nız, Bit­lis Dev­let Has­ta­ne­sin­de 4 ta­ne uz­man he­kim var­dı. Bu­gün Bit­lis Dev­let Has­ta­ne­sin­de 36 ta­ne uz­man he­kim var. Bu ara­da­ki far­kı ba­zı­la­rı­nın bel­ki ha­fı­za­sı al­ma­ya­bi­lir. Ama, bu, ça­lı­şa­rak, koş­tu­ra­rak, dört bu­çuk se­ne­dir, bu ül­ke­ye, aşk­la, şevk­le hiz­met et­me ya­rı­şı için­de olan bü­tün ba­kan­la­rı­mı­zın yap­tı­ğı hiz­met­ler­le ol­du.

Şim­di üni­ver­si­te­le­re ge­li­yo­ruz. Bit­lis'te dok­san yıl­dır bir öz­lem bu, dok­san yıl­dır. İş­te, hep "Ata­türk" der­si­niz, "Ata­türk" di­yo­ruz. Dok­san bir yıl ön­ce, 1916'da Ata­türk Bit­lis'e ge­li­yor ve bu­gün üni­ver­si­te ala­nı ola­rak ye­ni ayır­dı­ğı­mız Rah­va Ova­sı'na ge­li­yor "Bu­ra­da bir üni­ver­si­te ku­rul­ma­lı." di­yor. Ben, Hükûme­ti­mi­ze, Sa­yın Ba­ka­nı­mı­za te­şek­kür edi­yo­rum, bu va­si­ye­ti bu şe­kil­de bu­gün ye­ri­ne ge­ti­ri­yo­ruz, ama dok­san yıl son­ra ge­ti­ri­yo­ruz.

"Üni­ver­si­te­ye sa­de­ce eko­no­mik ola­rak ba­kı­yor­su­nuz." di­yor­lar. Ha­yır, üni­ver­si­te­ye hiç kim­se sa­de­ce eko­no­mik ola­rak bak­mı­yor. Üni­ver­si­te­yi hem sos­yal hem kül­tü­rel hem spor­tif kal­kın­ma ola­rak her­kes gö­rü­yor. Biz, üni­ver­si­te­yi… Bü­tün il­le­ri bu alan­da kal­kın­dı­ra­ca­ğı­na ina­nı­yo­ruz.

Biz ik­ti­da­ra gel­di­ği­miz za­man, 2002 se­ne­sin­de, Tür­ki­ye'de 41 il­de üni­ver­si­te yok­tu. Bu­nu da kul­la­nan­lar var şim­di. Ee, şim­di 9 il­de üni­ver­si­te yok. Ya­ni, bu 9 ili ge­lip bu­ra­da AK Par­ti aley­hi­ne kış­kırt­ma­ya ça­lı­şan­lar… Ben ina­nı­yo­rum ki, o 9 il çok iyi bi­li­yor ki, yi­ne on­la­ra üni­ver­si­te­yi AK Par­ti İk­ti­da­rı ge­ti­re­cek. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - İk­ti­da­rı­nı­zın öm­rü yet­mez, yol­cu­su­nuz, siz.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Hiç bo­şu­na bu an­lam­da yo­rul­ma­yın. İn­şal­lah, önü­müz­de­ki dö­nem­de de, AK Par­ti İk­ti­da­rı dö­ne­min­de bu 9 ili­mi­ze üni­ver­si­te ge­le­cek ve bu­nu o 9 ili­miz­de­ki va­tan­daş­la­rı­mız çok iyi bi­li­yor.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Biz ku­ra­ca­ğız o 9 ile üni­ver­si­te­yi.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Pe­ki, siz ku­ra­cak­sı­nız. O za­man ben si­ze so­ru­yo­rum: Bu­gün­kü bu ta­sa­rıy­la be­ra­ber, Tür­ki­ye'de üni­ver­si­te sa­yı­sı…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, ba­na so­ru­yor, lüt­fen mik­ro­fo­nu­nu açın da ko­nuş­sun.

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Ki­ler.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Si­ze ve CHP'ye so­ru­yo­rum.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ba­na so­run.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Si­ze so­ru­yo­rum: Biz, ik­ti­da­ra, bu­gün… Bu­gün­le be­ra­ber, bu­gün­kü 17 üni­ver­si­tey­le be­ra­ber Tür­ki­ye'de 117 üni­ver­si­te var. Al­lah aş­kı­na, bu­nun ka­çı­nı CHP kur­du? Ka­çın­da CHP'nin im­za­sı var, ba­na söy­ler mi­si­niz. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Söy­le­ye­ce­ğim.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Bu, ko­nu­şa­rak ol­mu­yor. Bu iş­ler, ko­nu­şa­rak ol­maz.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) -  Sa­yın Baş­kan, so­ru­yor, ce­vap ver­me­mi din­le­mi­yor.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Bu iş­ler ko­nu­şa­rak ol­maz.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - 84'ün­cü mad­de­de ko­nu­şa­ca­ğım, ay­rıl­ma­yın, din­le­yin be­ni.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Eğer, çok…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ve ya­nı­tı­nı ala­cak­sı­nız ben­den. So­ru­nu­za ce­vap ve­re­ce­ğim.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­loğ­lu…

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Bi­zim, in­şal­lah bu yap­tık­la­rı­mız…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - 84'ün­cü mad­de­de ko­nu­şa­ca­ğım.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­loğ­lu, lüt­fen mü­da­ha­le et­me­yin.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Bi­zim yap­tık­la­rı­mız, ya­pa­cak­la­rı­mı­zın te­mi­na­tı ola­cak. Bun­dan son­ra­ki dö­nem­de de AK Par­ti İk­ti­da­rın­da, ka­lan di­ğer do­kuz ili­mi­ze biz üni­ver­si­te­yi ba­ba­lar gi­bi ku­ra­ca­ğız in­şal­lah. Bu­nu her­kes bi­li­yor.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ba­ba­lar gi­bi sa­tı­yor­su­nuz.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Bu­nu her­kes bi­li­yor. Ben bu an­lam­da…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sen an­cak Ki­le­rin ye­ni şu­be­le­ri­ni ku­rar­sın, üni­ver­si­te ku­ra­maz­sın.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Ney­se, siz çı­ka­ca­ğı­nız za­man ce­vap ve­rir­si­niz. Ben si­ze doğ­ru­la­rı an­la­tı­yo­rum, ben si­ze doğ­ru­la­rı an­la­tı­yo­rum.

BAŞ­KAN - Siz Ge­nel Ku­ru­la hi­tap edin.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Tür­ki­ye'de, bi­li­yor­su­nuz, Sa­yın Ba­ka­nım çok iyi bi­lir, çok vız vız­la­yan­lar bal yap­maz.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - O siz­si­niz iş­te… Ki­ler ba­lı…

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Hiç bal yap­ma­yan, vız vız ya­pan­lar var­dır, hiç bal yap­maz­lar. 

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Si­zin yap­tık­la­rı­nız Ki­ler­le sı­nır­lı.

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Sa­de­ce vız vız­la­yıp in­san­la­rın ca­nı­nı ya­kar­lar. Ama, bir de var ki, az vız vız­la­yıp çok bal ya­pan­lar var. O da iş­te bi­zim ik­ti­da­rı­mız­dır.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Biz bu halk­la cum­hu­ri­ye­ti kur­duk, vız vız­la­ma de­di­ği­niz bu mu? De­mir yol­la­rı, li­man­la­rı kur­duk. Vız vız­la­ma o mu? Ne vız vız­la­ma­sı ya! Ne bi­çim ko­nu­şu­yor­sun!

VA­HİT Kİ­LER (De­vam­la) - Ben, Bit­lis'imi­ze, Bit­lis Eren Üni­ver­si­te­si­nin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Bit­lis'te bu üni­ver­si­te­yi dok­san yıl­dır bek­le­yen genç­le­ri­mi­ze, si­vil top­lum ör­güt­le­ri­mi­ze, bü­tün Bit­lis­li va­tan­daş­la­rı­mı­za bu ko­nu­nun ta­kip­çi­si ol­duk­la­rı için te­şek­kür edi­yo­rum. Ta­bii ki, Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za, Hükûme­ti­mi­zin üye­le­ri­ne, Mec­li­se ve ko­mis­yon­la­rı­mı­za, bu iş­te eme­ği ge­çen her­ke­se çok te­şek­kür edi­yo­rum. Ku­ru­la­cak olan on ye­di üni­ver­si­te­nin de Tür­ki­ye'mi­ze ha­yır­lar ge­tir­me­sin di­li­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ki­ler.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, ko­nuş­ma­cı be­ni bi­ri­siy­le ka­rış­tı­ra­rak vız vız gi­bi şey­ler söy­le­di.

BAŞ­KAN - Efen­dim?

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - İzin ve­rir­se­niz, vız vız­la il­gim ol­ma­dı­ğı­nı ken­di­si­ne an­lat­mak is­ti­yo­rum. Bu vız vız la­fı ne­re­den çık­tı? So­ya­dı­mın Ba­loğ­lu ol­ma­sı­nı bir arıy­la bağ­daş­tı­ra­rak böy­le bir ben­zet­me yap­tıy­sa iti­raz et­mi­yo­rum; ama, baş­ka si­ya­si bir ben­zet­mey­se red­de­di­yo­rum.

BAŞ­KAN - Pe­ki, ka­yıt­la­ra geç­ti Sa­yın Ba­loğ­lu.

Mad­de üze­rin­de­ki ko­nuş­ma­lar ta­mam­lan­mış­tır.

Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, sa­at 14.15'te top­lan­mak üze­re bir­le­şi­me ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 13.08

 

 

İKİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 14.21

BAŞ­KAN : Baş­kan Ve­ki­li Yıl­maz ATEŞ

KÂTİP ÜYE­LER : Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 107'nci Bir­le­şi­mi­nin İkin­ci Otu­ru­mu­nu açı­yo­rum.

1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam edi­yo­ruz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

7'nci mad­de­ye bağ­lı ek mad­de 72'yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 7- 2809 sa­yı­lı Ka­nu­na aşa­ğı­da­ki ek mad­de­ler ek­len­miş­tir.

"Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met­bey Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 72- Ka­ra­man'da  Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met­bey Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Sel­çuk Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, Ka­mil Öz­dağ Fen Fa­kül­te­si, İk­ti­sadî ve İdarî Bi­lim­ler Fa­kül­te­sin­den,

b) Sel­çuk Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lu, Be­den Eği­ti­mi ve Spor Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Sel­çuk Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Er­me­nek Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Ka­zım Ka­ra­be­kir Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

ç) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Ka­ra­man Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Fik­ret Ün­lü.

Bu­yu­run Sa­yın Ün­lü. (Al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA FİK­RET ÜN­LÜ (Ka­ra­man) - Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Baş­ka­na da ye­ni gö­re­vin­de üs­tün ba­şa­rı­lar di­li­yo­rum, Sa­yın Ateş'e.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­kan.

FİK­RET ÜN­LÜ (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bi­li­yor­su­nuz, yak­la­şık yir­mi yıl­dır Ka­ra­man'da Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met­bey Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te kur­du­ra­bil­mek için uğ­ra­şı­yo­ruz, bü­yük mü­ca­de­le­ler ver­dik ve bu ta­rihî gü­ne gel­dik. Şim­di, bu nok­ta­da, ta­bii kat­kı­sı olan, baş­ta Hükûmet ve Sa­yın Ba­kan ol­mak üze­re tüm ar­ka­daş­la­rı­ma, tüm mil­let­ve­kil­le­ri­ne, ko­mis­yon üye­le­ri­ne, par­ti­mi­zin çok de­ğer­li grup baş­kan ve­kil­le­ri Ali To­puz, Ha­luk Koç ve Ke­mal Ana­dol'a, ko­mis­yon­da­ki de­ğer­li ar­ka­daş­la­rı­ma çok te­şek­kür edi­yo­rum.

Ay­rı­ca, ta­bii bi­li­yor­su­nuz, bun­lar, ta­ma­men ye­rel si­vil top­lum ör­güt­le­ri­nin ça­ba­la­rıy­la da çok can­lı tu­tul­du. O ne­den­le, iz­ni­niz­le, bu­gü­ne ka­dar Ka­ra­man'da gö­rev ya­pan va­li­le­ri­mi­ze, be­le­di­ye baş­kan­la­rı­mı­za -ha­tır­la­ya­bil­di­ğim ka­da­rıy­la- Ha­lil Ni­me­toğ­lu, Hak­kı Te­ke, Ali Akan, İs­met Me­tin ve şim­di, Fa­tih Şa­hin, Ha­san Bas­ri Gü­ze­loğ­lu va­li­le­ri­mi­ze, yi­ne, Ya­şar Ev­cen'den, Ali Kan­türk Be­le­di­ye Baş­ka­nı­mı­za, bu­gün, on­la­ra ve bü­tün Ka­ra­man­lı der­nek ve va­kıf baş­kan­la­rı­mı­za, hep­si­ne te­şek­kür edi­yo­rum. Ger­çek­ten, yir­mi yıl­dır, An­ka­ra'yı yol et­ti­ler. Biz YÖK'le çok ya­kın ça­lış­tık Ka­ra­man­lı­lar ola­rak, çün­kü, bu Üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sın­da YÖK'ün des­te­ği­nin ve kat­kı­sı­nın, ka­tı­lı­mı­nın ol­ma­sı­na çok du­yar­lı­lık gös­ter­dik. O ne­den­le, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım da bi­lir­ler, geç­miş­te rah­met­li Al­pars­lan Tür­keş'ten bu ya­na Os­man Se­vim­li, yi­ne ay­nı par­ti­den Ha­san Ça­lış, Ze­ki Ünal ve Ab­dul­lah Öz­bey, bu­gün de ta­bii Yük­sel Ça­vu­şoğ­lu ve Mev­lüt Ak­gün ar­ka­daş­la­rı­mı­zın bü­yük ça­ba­la­rıy­la ve ka­nun tek­lif­le­riy­le… Be­nim de bir ka­nun tek­li­fim ol­muş­tu 20'nci Dö­nem­de... Ama bu­gün, ta­bii, çok ta­rihî bir gün, emi­nim bü­tün Ka­ra­man­lı hem­şeh­ri­le­ri­miz de te­le­viz­yon­la­rı ba­şın­da, bu ta­rihî gün­de, gü­zel bir so­nuç alın­ma­sı­nı bek­li­yor­lar. Ben, iz­ni­niz­le -si­ya­si bir ko­nuş­ma de­ğil ta­bii- hep­si­ne şük­ran­la­rı­mı, te­şek­kür­le­ri­mi sun­mak is­ti­yo­rum. Özel­lik­le, bu­gün Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si­nin de­ğer­li mil­let­ve­ki­li Mev­lüt Ak­gün ve Sa­yın Yük­sel Ça­vu­şoğ­lu'na ay­rı­ca te­şek­kür edi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, iz­ni­niz­le Ka­ra­man'la il­gi­li bi­raz bil­gi ver­mek is­ti­yo­rum, kı­sa bir bil­gi ver­mek is­ti­yo­rum. Ger­çi, he­pi­mi­zin, he­pi­ni­zin ma­zi­sin­de, sü­la­le­sin­de, ata­la­rın­da, tah­min edi­yo­rum, Ka­ra­man'la il­gi­li bir bağ­lan­tı var­dır. Ben bu­nu çok du­yu­yo­rum, he­pi­niz du­yu­yor­su­nuz­dur. Bal­kan­la­ra, Av­ru­pa ül­ke­le­ri­ne va­rın­ca­ya ka­dar, hat­ta dün­ya­nın her ye­rin­de, Ka­ra­ma­noğ­lu Bey­li­ği'nden bu ya­na böy­le göç olay­la­rı ya­şan­mış, yer­le­şim ye­ri de­ği­şik­lik­le­ri ol­muş; o ne­den­le he­pi­niz bi­li­yor­su­nuz. Şim­di, Ka­ra­man'da -il ol­duk­tan son­ra özel­lik­le- nü­fus hız­la art­tı. Bu­gün mer­kez nü­fu­su 160 bi­ne yak­laş­tı, hat­ta ge­çi­yor. 300 bi­nin üze­rin­de bir nü­fu­su ve mu­az­zam bir sa­na­yi ku­ru­lu­şu po­tan­si­ye­liy­le, ta­rım ürün­le­ri, or­man ürün­le­ri, su ürün­le­riy­le, o zen­gin­lik­le öy­le bir nok­ta­ya ge­lin­di ki, bu­gün Tür­ki­ye'de tü­ke­ti­len gof­ret, çi­ko­la­ta ve bis­kü­vi­nin ya­rı­ya ya­kı­nı Ka­ra­man'da üre­ti­li­yor. Ta­rım ürün­le­ri yi­ne öy­le, bul­gu­run beş­te 1'i Ka­ra­man'da üre­ti­li­yor. Mey­ve­ci­lik ve bu­na bağ­lı ola­rak, ta­rı­ma bağ­lı ola­rak gı­da sa­na­yi çok ge­liş­ti, hay­van­cı­lık o oran­da çok ge­liş­ti. Ta­bii, şim­di, ta­rihî de­ğer­le­ri, kül­tür de­ğer­le­ri, o bi­ri­kim­le­ri bir ya­na, bu zen­gin­li­ğiy­le Ka­ra­man, za­ten Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met­bey Üni­ver­si­te­si­ni çok­tan hak et­miş­ti ve ge­re­ki­yor­du, çok zo­run­lu­luk hâli­ne gel­miş­ti.

Bu­gün, bi­zim ili­miz­de or­ta, bü­yük ve kü­çük öl­çek­li 100'ün üze­rin­de iş­let­me var, bü­yük sa­na­yi ku­ru­luş­la­rı var. Bu­ra­lar­da, ta­bii, üni­ver­si­te açıl­dı­ğı za­man, öğ­ren­ci­le­rin uy­gu­la­ma ve staj imkânla­rı da çok ar­ta­cak. 2.500 dö­nüm­lük ta­pu­lu ara­zi­siy­le şeh­rin gö­be­ğin­de bir üni­ver­si­te dü­şü­nün, öğ­ren­ci, oku­lun­dan, yur­dun­dan ve­ya evin­den çık­tı­ğı za­man, Ka­ra­man'ın en uç kö­şe­si­ne yü­rü­ye­rek gi­de­bi­lir. Böy­le dü­zen­li ve plan­lı bir şe­hir­leş­me­miz de var. Be­le­di­ye baş­kan­la­rı­mız da bu ko­nu­da çok gay­ret­li­ler, çok du­yar­lı­lar. Ge­ce­kon­du yok Ka­ra­man'da hiç. Ya­ni, ge­lip geç­miş bü­tün be­le­di­ye baş­kan­la­rı­nı, hep­si­ni bu yön­den kut­la­mak is­ti­yo­rum.

100'e ya­kın sit ala­nı var Ka­ra­man'da. Aşa­ğı yu­ka­rı se­kiz bin yıl­lık bir yer­le­şim ye­ri. Ka­zı bi­lim­ler­den öğ­re­ni­yo­ruz ki, bu­gün, el­de edi­len bil­gi­le­re gö­re, dört bin beş yü­zün­cü yı­lı­nı kut­la­ma­ya ha­zır­la­nı­yo­ruz Ka­ra­man'ın. Hi­tit­ler­den bu ya­na, Lik­ya­lı­lar­dan, Pers­ler­den bu ya­na, bü­tün uy­gar­lık­la­rın iz­le­ri ta­şı­nı­yor, ka­lın­tı­la­rı var.

Da­ha ön­ce­den, as­lın­da, Ka­ra­man'da otu­za ya­kın med­re­se ça­lış­mış. Bu­gün­kü adıy­la üni­ver­si­te olan otuz med­re­se, bu­gün tes­pit edil­miş olan­lar. Ta­bii, Ka­ra­man bey­lik­le­ri içe­ri­sin­de, Si­vas'tan Kay­se­ri'ye ka­dar alır­sa­nız, bu sa­yı da­ha da yük­sek. Bu­ra­lar­da bü­yük di­n a­lim­le­ri ye­tiş­miş, fi­lo­zof­lar ye­tiş­miş. Bu­gün, Er­me­nek'te hâlâ ayak­ta Tol Med­re­se'miz, yal­nız gök bi­lim­le­ri üze­rin­de tah­sil ya­pı­yor. Ya­ni, 12'nci-17'nci yüz­yıl­lar ara­sın­da otuz med­re­se ak­tif ola­rak ça­lış­mış. Böy­le bir ta­rih zen­gin­li­ği var, kül­tür bi­ri­ki­mi var.

Ta­bii, üni­ver­si­te­ler için bun­lar bü­yük zen­gin­lik. O açı­dan, Ka­ra­man'da ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te­miz, ben ina­nı­yo­rum, çok kı­sa bir sü­re­de Tür­ki­ye'nin sa­yı­lı, ak­tif ve et­ki­li üni­ver­si­te­le­rin­den bi­ri ola­cak­tır. Hem ko­nu­mu açı­sın­dan hem öğ­ren­ci­le­rin sos­yal fa­ali­yet­ler içe­ri­sin­de bu­lun­ma imkânla­rı­na sa­hip ola­bil­me­le­ri, Ka­ra­man'ın ken­di sı­cak­lı­ğı, ken­di do­ğal­lı­ğı… Bu­gün 9.300 ki­lo­met­re­ka­re­lik coğ­raf­ya­sı var, ama bu­nun yüz­de 25'i or­man­lar­la kap­lı. Ya­ni, öğ­ren­ci­ler, üni­ver­si­te­den çı­kıp, Ser­ta­vul yo­lun­da, Ay­ran­cı yo­lun­da, Kâzım­ka­ra­be­kir'de, iş­te, Ka­ra­dağ'da, o dağ­lar­da bi­le pik­nik ya­pa­bil­me, ge­ze­bil­me, yü­rü­yüş ya­pa­bil­me, spor ola­nak­la­rı­na ka­vu­şa­bil­me şan­sı­na sa­hip­ler. Her yö­nüy­le çok gü­zel ol­du. He­pi­ni­ze ay­rı ay­rı, ger­çek­ten çok te­şek­kür edi­yo­rum.

Ta­bii, bu­ra­da, gö­nül is­ter­di ki, bu, di­ğer on ye­di üni­ver­si­tey­le de be­ra­ber, bu­nu, ül­ke­nin bu ko­nu­da en et­ki­li, en yet­ki­li ku­ru­mu olan Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­luy­la da da­ha sı­cak bağ­lan­tı­lar ku­ra­rak ya­pı­la­bil­miş ol­say­dı, çün­kü enin­de so­nun­da bu ku­rum­lar bir­bi­ri içe­ri­sin­de, bir­lik­te ça­lı­şa­cak­lar. Hükûmet­le ara­la­rın­da böy­le bir çe­liş­ki ya­şan­ma­mış ol­say­dı, po­le­mik­ler ya­şan­ma­say­dı çok da­ha iyi olur­du di­ye dü­şü­nü­yo­rum, ama bu söy­le­dik­le­rim Ka­ra­man için ge­çer­li de­ğil. De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım da bi­li­yor. Va­li­le­ri­miz, be­le­di­ye baş­kan­la­rı­mız, mil­let­ve­kil­le­ri­miz ken­di­le­ri, YÖK'ü yol et­tik hep, ya­ni sü­rek­li zi­ya­ret­ler­le, on­la­rın da iz­niy­le, on­la­rın da ka­tı­lı­mıy­la  -çok gel­di­ler, git­ti­ler Ka­ra­man'a, uy­gun ra­por­lar ver­di­ler, dü­zen­le­di­ler ve- bu nok­ta­ya ge­lin­di.

Ben de çok he­ye­can­lı­yım, çok gu­rur­lu­yum ger­çek­ten. Ka­ra­man Üni­ver­si­te­sin­de oku­ya­cak olan öğ­ren­ci­le­ri­miz, ken­di­le­ri­ni bir ai­le yu­va­sın­da his­se­de­cek­ler­dir. Bun­dan hiç şüp­hem yok. Söy­le­di­ğim gi­bi, ta­rihî zen­gin­lik­ler içe­ri­sin­de ken­di­le­ri­ni çok da­ha mut­lu, çok da­ha ra­hat his­se­de­cek­ler. Bun­la­rı da söy­le­me­den ge­çe­mi­yo­rum.

Yi­ne, iz­ni­niz­le, bir spor ada­mı ola­rak, bu­gün -dün, Sa­yın Ge­nel Baş­ka­nı­mız da çok gü­zel kut­la­dı, siz­ler de kut­la­dı­nız- Be­şik­ta­şı­mı­zın ve Fe­ner­bah­çe­nin şam­pi­yon­luk­la­rı­nı da can­dan kut­lu­yo­ruz, ama, gö­nül is­ter ki, ta­bii, bu şam­pi­yon­luk­la­ra ge­li­nir­ken, he­pi­mi­zin ar­zu et­ti­ği gi­bi, Tür­ki­ye'de spor etik de­ğer­le­ri­ne uy­gun ola­rak ya­pıl­sın. Ger­çek­ten, bu şi­ke söy­len­ti­le­rin­den, tat­sız te­za­hü­rat­lar­dan, şid­det­ten arın­mış ola­rak, bi­zim va­tan­daş­la­rı­mı­za, bi­zim in­sa­nı­mı­za ya­ra­şır şe­kil­de bu mü­ca­de­le­ler sür­dü­rül­sün. Ya­ni, de­di­ko­du­la­rı az olan bir sü­reç ya­şan­sın is­ti­yo­ruz spor ala­nın­da. Geç­miş­te, bi­li­yor­su­nuz, çok bü­yük ba­şa­rı­lar ka­za­nıl­dı, yi­ne de ka­za­nı­lı­yor, da­ha da iyi ola­ca­ğız di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Tür­ki­ye'nin ge­le­ce­ği­ni ben her za­man çok par­lak gö­rü­yo­rum. He­pi­mi­zin kat­kı­la­rıy­la, he­pi­mi­zin gay­re­tiy­le, uyum içe­ri­sin­de, her ko­nu­da uz­la­şa­rak, bir­bi­ri­mi­zi se­ve­rek, sa­ya­rak Tür­ki­ye'yi kal­kın­dır­ma­nın yol­la­rı her­kes ta­ra­fın­dan bi­li­ni­yor, ama o yol­dan çık­ma­dan yü­rür­sek, sa­nı­yo­rum, mem­le­ke­ti­mi­ze da­ha çok hiz­me­ti­miz ola­cak di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

He­pi­ni­zi say­gıy­la, sev­giy­le se­lam­lı­yo­rum. Ka­ra­man'la be­ra­ber, bü­tün di­ğer üni­ver­si­te­le­rin bu­lun­du­ğu il­ler­de­ki hal­kı­mı­za da say­gı­lar su­nu­yo­rum, ha­yır­lı ol­sun di­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür­ler Sa­yın Ün­lü.

Şah­sı adı­na, Ka­ra­man Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Mev­lüt Ak­gün.

Bu­yu­run Sa­yın Ak­gün. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MEV­LÜT AK­GÜN (Ka­ra­man) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; Türk­çe­nin baş­ken­ti, ta­rih, kül­tür ve sa­na­yi şeh­ri Ka­ra­man'a Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met­bey Üni­ver­si­te­si ku­rul­ma­sı­na ka­rar ve­ren baş­ta Baş­ba­ka­nı­mız ol­mak üze­re, tüm Hükûmet üye­le­ri­ne, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za özel­lik­le ve ta­sa­rı­ya des­tek ve­ren Mec­li­si­mi­zin tüm mil­let­ve­kil­le­ri­ne te­şek­kür edi­yo­rum.

Üni­ver­si­te ha­ya­li, Ka­ra­man'ımı­zın yıl­lar­dan be­ri has­ret­le bek­le­di­ği, ne­re­dey­se millî me­se­le­si hâli­ne gel­miş bir öz­lem­di. Bu amaç­la tüm Ka­ra­man hal­kı, ka­mu yö­ne­ti­ci­le­ri, si­vil top­lum ör­güt­le­ri, sa­na­yi­ci­le­ri­miz, ha­yır­se­ver­le­ri­miz ve si­ya­si­le­ri­miz, mil­let­ve­kil­le­ri­miz,  be­le­di­ye baş­kan­la­rı­mız bir­bi­ri­ne ke­net­len­mek su­re­tiy­le üni­ver­si­te alt­ya­pı­sı­nı kur­mak için bu­gü­ne ka­dar mü­ca­de­le et­ti­ler. Hu­zur­la­rı­nız­da, üni­ver­si­te­nin Ka­ra­man'ımı­za ka­zan­dı­rıl­ma­sı için ça­ba gös­te­ren tüm Ka­ra­man­lı hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze ay­rı­ca te­şek­kür edi­yo­rum.

İli­miz­de Sel­çuk Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı üç fa­kül­te, iki ta­ne yük­se­ko­kul ve üç adet mes­lek yük­se­ko­ku­lu bu­lun­mak su­re­tiy­le, top­lam 5.400 ci­va­rın­da öğ­ren­ci öğ­re­nim gör­mek­te­dir. Ya­ni, üni­ver­si­te alt­ya­pı­sı za­ten ha­zır du­rum­da­dır. Üni­ver­si­te ka­nu­nu çık­tık­tan son­ra, ina­nı­yo­rum ki, tüm Ka­ra­man­lı hem­şeh­ri­le­ri­miz se­fer­ber ol­mak su­re­tiy­le, üni­ver­si­te­mi­zi bü­yüt­mek, ge­liş­tir­mek, böl­ge­mi­zi bir ilim yu­va­sı ha­li­ne ge­tir­mek için mad­di ve ma­ne­vi bü­tün güç­le­ri­ni or­ta­ya ko­ya­cak­lar­dır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; üni­ver­si­te­ler çağ­daş bi­lim yu­va­la­rı­dır. Dün­ya­da, ge­liş­miş ül­ke­ler­de her ya­rım mil­yon nü­fu­sa bir üni­ver­si­te düş­me­si ge­rek­ti­ği gi­bi, nü­fu­sun yüz­de 30'u da yük­se­köğ­re­tim gör­me­li­dir. Hâlbu­ki, ül­ke­miz­de yük­se­köğ­re­nim gör­me ora­nı yüz­de 19'dur. Nü­fu­su­mu­zun 70 mil­yon ol­du­ğu dü­şü­nü­le­cek olur­sa, ül­ke­miz­de en az 140 üni­ver­si­te bu­lun­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Genç nü­fus ora­nı­nın yük­sek­li­ği­ne rağ­men, yük­se­köğ­re­tim­de­ki okul­laş­ma ora­nı çok dü­şük kal­mak­ta­dır. Ye­ni üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sı­na ih­ti­yaç du­yul­ma­sı­na rağ­men, YÖK, bu­gü­ne ka­dar üze­ri­ne dü­şen gö­re­vi yap­ma­mış, ye­ni üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sı için alt­ya­pı oluş­tur­ma­mış­tır. İş­te, AK Par­ti Hükûme­ti, bü­tün alan­lar­da ol­du­ğu gi­bi, Tür­ki­ye'nin ih­ti­yaç­la­rı­nı dü­şü­ne­rek, on beş üni­ver­si­te­den son­ra on ye­di ye­ni üni­ver­si­te da­ha kur­mak su­re­tiy­le, si­ya­se­tin bir çö­züm ara­cı ol­du­ğu ger­çe­ği­ni bir da­ha göz­ler önü­ne ser­mek­te­dir.

YÖK, bı­ra­kın ye­ni üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı, Sel­çuk Üni­ver­si­te­si Se­na­to­su ta­ra­fın­dan Ka­ra­man'a ku­rul­ma­sı için ka­ra­rı alı­nan fen ve ede­bi­yat fa­kül­te­le­ri­nin ku­ru­lu­şu­nu bi­le iki yıl ge­cik­tir­mek su­re­tiy­le, işin bir an­lam­da ge­cik­me­si­ne yol aç­mış­tır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ka­ra­man ili, 4.500'ün­cü ku­ru­luş yıl­dö­nü­mü­nü kut­la­yan, Türk ta­ri­hi­nin ve kül­tü­rü­nün önem­li mer­kez­le­rin­den bi­ri­si­dir. Bağ­rın­da Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met Bey­le­rin, Mevlânâla­rın, Yu­nus Em­re­le­rin, Pirî Re­is­le­rin, Kâzım Ka­ra­be­kir Pa­şa­la­rın ya­şa­dı­ğı bir va­tan top­ra­ğı­dır. Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met Bey 1277 yı­lın­da ya­yın­la­dı­ğı fer­man­la Türk­çeyi resmî dev­let di­li ilan et­mek su­re­tiy­le, dil bir­li­ği­nin, millî bir­li­ğin sağ­lan­ma­sın­da en önem­li un­sur ol­du­ğu­nu vur­gu­la­mış­tır. 730'un­cu Türk Dil Bay­ra­mı tö­ren­le­ri­ni geç­ti­ği­miz pa­zar gü­nü Ka­ra­man'da kut­la­dık.

Ağ­zı­mız­da ana­mı­zın ak sü­tü ka­dar he­lal olan Türk­çe, bi­zim ses bay­ra­ğı­mız­dır. Türk­çeyi ilk de­fa dev­let di­li ola­rak ilan eden Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met Bey adı­nın üni­ver­si­te­mi­ze ve­ril­me­si hem yıl­lar­dan be­ri sü­re­ge­len bir ça­ba­yı ödül­len­di­re­cek hem de Türk­çe­ye sa­hip çık­tı­ğı­mı­zı güç­lü bir bi­çim­de vur­gu­la­ya­cak­tır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ye­ni ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­ri­miz, ku­rul­du­ğu şe­hir­le­rin sos­yal, eko­no­mik ve kül­tü­rel ha­ya­tı­na çok bü­yük kat­kı­lar­da bu­lu­na­cak­tır. Öy­le ki, Ana­do­lu'da pek çok şe­hir, ön­ce­le­ri ba­ra­ka­lar­da ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­riy­le bu­gün anı­lır hâle gel­miş­tir. Van Yü­zün­cü Yıl Üni­ver­si­te­si, Kon­ya Sel­çuk Üni­ver­si­te­si, Es­ki­şe­hir Ana­do­lu Üni­ver­si­te­si gi­bi pek çok üni­ver­si­te za­man­la bü­yü­müş ve böl­ge­si­nin ve ül­ke­mi­zin önem­li ilim mer­kez­le­ri hâli­ne gel­miş­tir. Ye­ni ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin de il­le­ri­mi­zin mev­cut po­tan­si­yel­le­ri­ni ha­re­ke­te ge­çi­re­ce­ği­ne yü­rek­ten ina­nı­yo­rum.

İl­le­ri­mi­zin yıl­lar­dan be­ri sü­re­ge­len ama hiç­bir ik­ti­da­rın ger­çek­leş­ti­re­me­di­ği üni­ver­si­te ha­ya­li­ni ha­ya­ta ge­çi­ren AK Par­ti Hükûme­ti­ne Ka­ra­man hal­kı­nı tem­si­len te­şek­kür edi­yor, eme­ği ge­çen­le­re tek­rar te­şek­kü­rü bir borç bi­li­yor ve he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ak­gün.

Şa­hıs­la­rı adı­na ikin­ci söz, Ka­ra­man Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Yük­sel Ça­vu­şoğ­lu'nun.

Bu­yu­run Sa­yın Ça­vu­şoğ­lu.

YÜK­SEL ÇA­VU­ŞOĞ­LU (Ka­ra­man) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; on ye­di ye­ni üni­ver­si­te açıl­ma­sıy­la il­gi­li söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Bu ve­si­ley­le yü­ce Mec­li­si say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

1950'li yıl­lar­dan bu ya­na sü­re­ge­len ve Ka­ra­man'ın top­lum­sal bir öz­le­mi olan üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı­nın mut­lu­lu­ğu içe­ri­sin­de ol­du­ğu­mu be­lir­te­rek ko­nuş­ma­ma baş­la­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, her şey­den ön­ce, ge­liş­miş ve ge­liş­mek­te olan ül­ke­ler­de bin­ler­ce üni­ver­si­te bu­lun­mak­ta­dır. Hız­la kal­kı­nan Tür­ki­ye'de üni­ver­si­te­le­rin sa­yı­sı­nın ar­tı­rıl­ma­sı, bu ge­liş­me­ye uy­gun ve doğ­ru bir po­li­ti­ka­dır. Bir öğ­re­tim ele­ma­nı ola­rak, ta­ri­hin ve me­de­ni­yet­le­rin mer­ke­zi olan ül­ke­miz­de her veç­he­siy­le sos­yo­eko­no­mik ve eği­tim se­vi­ye­si­nin yük­sel­til­me­si için her ili­miz­de bir üni­ver­si­te­nin açıl­ma­sı te­mel fel­se­fe­miz ol­ma­lı­dır di­ye dü­şü­nü­rüm. Üni­ver­si­te­le­ri­miz, Ata­türk'ün de­di­ği gi­bi, mua­sır me­de­ni­yet se­vi­ye­si­ne ulaş­mak, mo­dern ve ge­liş­miş üni­ver­si­te­le­rin eği­tim se­vi­ye­si­ni ya­ka­la­mak ve aş­mak gi­bi ulu­sal ve ulus­la­ra­ra­sı bi­lim­sel re­ka­be­ti ar­tır­mak, bi­lim ve tek­no­lo­ji atı­lı­mı­na hız ka­zan­dır­mak, öz­gür dü­şün­mek ve dü­şün­ce­yi ifa­de et­mek, öz­gün bi­lim yap­mak su­re­tiy­le ül­ke­mi­zin kal­kın­ma­sı­nı sağ­la­mak için ku­rul­ma­lı­dır. Bu­nun için, tüm üni­ver­si­te­ler bi­lim­sel ve kre­atif gü­ce sa­hip ol­ma­lı­dır ve bu­na sa­hip aka­de­mik per­so­nel­le tak­vi­ye edi­le­rek bil­gi ve viz­yon ile do­na­tıl­ma­lı­dır.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Ana­ya­sa'mı­zın 42'nci mad­de­si "Kim­se eği­tim ve öğ­re­nim hak­kın­dan yok­sun bı­ra­kı­la­maz." de­mek­te­dir. Bu gü­nü­müz­de üni­ver­si­te ka­pı­la­rı­na yı­ğıl­mış, üni­ver­si­te­yi ka­zan­mış, ama çe­şit­li ne­den­ler­le ana­ya­sal eği­tim ve öğ­re­tim hak­la­rın­dan mah­rum bı­ra­kı­lan ve her yıl sa­yı­la­rı çığ gi­bi bü­yü­yen öğ­ren­ci kit­le­si­ne yük­se­köğ­re­nim imkânı ta­nı­mak dev­le­tin te­mel gö­rev­le­ri ara­sın­da ol­ma­lı­dır. Ada­let­siz­li­ğin or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­sı için il­gi­li ku­rum­lar ge­rek­li ted­bir­le­ri sü­rat­le ve be­he­mehâl al­ma­lı­dır de­rim. Bu ve­si­ley­le, şu­nu da özel­lik­le vur­gu­la­mak is­te­rim ki, öğ­re­nim hak­kı bir ta­le­be için en önem­li in­san hak­la­rın­dan­dır. Han­gi se­bep­le, han­gi ni­yet­le, han­gi ga­yey­le, han­gi ve­sa­irey­le olur­sa ol­sun fer­din eği­tim hak­kı en­gel­len­me­me­li­dir. He­le he­le, oku­mak ar­zu­suy­la üni­ver­si­te­le­rin ka­pı­la­rı­na ka­dar gel­miş bir ev­la­dı­mı­zın, "imkân yok, yer yok, şu yok, bu yok" gi­bi se­bep­ler­le ge­ri çe­vir­me­nin, en azın­dan Ana­ya­sa ve in­san hak­la­rı ih­la­li ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum.

Ay­nı za­man­da, okul­laş­ma ora­nı ba­kı­mın­dan, dün­ya ül­ke­le­ri ara­sın­da en son sı­ra­lar­da yer alan ül­ke­mi­zi bu aç­maz­dan kur­tar­mak için, ül­ke sat­hı­na den­ge­li bir şe­kil­de ya­yı­lan ye­ni yük­se­köğ­re­tim ku­rum­la­rı­nın açıl­ma­sı­na ih­ti­yaç var­dır. Bu ne­den­le, her ile mut­la­ka, en az bir üni­ver­si­te açıl­ma­sı ge­re­kir, de­mek ge­rek­mek­te­dir.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Ka­ra­man'ımız­da üni­ver­si­te açıl­ma­sı bir ha­yal de­ğil, ak­si­ne ta­rih­sel ve kül­tü­rel bi­ri­ki­miy­le bir hak­kın ge­re­ği idi. Bu üni­ver­si­te­ye top­lum­sal bir mu­ta­ba­kat­la "Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met­bey Üni­ver­si­te­si" adı­nın ve­ril­me­si, ta­rih, dil, kül­tür ala­nın­da ulus­la­ra­ra­sı dü­zey­de ve ka­li­te­de bir bi­lim plat­for­mu­nun Ka­ra­man'da ha­sıl ol­ma­sı­na da imkân sağ­la­mak­ta­dır.

Ka­ra­man'da mev­cut yük­se­köğ­re­tim ku­rum­la­rı­nın fi­zi­ki du­rum­la­rı, ge­liş­me ka­pa­si­te­le­ri, böl­ge­nin ta­rihî, coğ­ra­fi, eko­no­mik ve sos­yal du­ru­mu, bu yol­la böl­ge­de­ki sa­na­yi sek­tö­rü­ne ka­zan­dı­rı­la­cak tek­no­lo­jik di­na­miz­min bün­ye­sin­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı ge­rek­tir­mek­tey­di. İli­miz­de üni­ver­si­te ku­ra­bil­mek için be­lir­le­nen as­ga­ri şart­la­rın çok üze­rin­de fi­zi­ki şart­lar mev­cut olup, mil­let-dev­let bü­tün­leş­me­si ve Hükûme­ti­mi­zin gay­ret­le­riy­le bu imkânlar sağ­lan­mış­tır.

Üni­ver­si­te, Ka­ra­man ili­nin sos­yo­kül­tü­rel ve eko­no­mik kal­kın­ma­sın­da çok önem­li kat­kı­lar sağ­la­ya­cak­tır. Üni­ver­si­te, Tür­ki­ye'mi­ze, Türk dün­ya­sı­na, Türk­çe­mi­ze, sa­na­yi­mi­ze ve ta­rı­mı­mı­za, as­ga­ri on bin­ler­ce öğ­ren­ci­siy­le, bü­yük bir ak­ti­vi­te ge­ti­re­cek; ay­rı­ca ge­niş bo­yut­lu pers­pek­tif­te araş­tır­ma, ge­liş­tir­me po­tan­si­ye­li sağ­la­ya­cak­tır.

Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met­bey Üni­ver­si­te­si, Ka­ra­man'a sos­yal ve kül­tü­rel de­ği­şim ve ge­li­şim yö­nüy­le bü­yük bir iv­me ka­zan­dı­ra­cak­tır.

So­nuç ola­rak, Ka­ra­man'da ku­ru­la­cak olan Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met­bey Üni­ver­si­te­si, mua­sır me­de­ni­yet­ler dü­ze­yi­ne ula­şıl­ma­sı­na müs­pet kat­kı sağ­la­ya­cak­tır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız Sa­yın Ça­vu­şoğ­lu.

YÜK­SEL ÇA­VU­ŞOĞ­LU (De­vam­la) - De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım ve Sa­yın Baş­ka­nım, izin ve­rir­se­niz, de­ğer­li öğ­ren­ci­le­rim için de bir­kaç ke­li­me söy­le­mek is­ti­yo­rum söz­le­ri­me son ver­me­den ön­ce.

Bir öğ­re­tim üye­si ola­rak, ge­rek ku­ru­la­cak olan ye­ni üni­ver­si­te­ler­de ge­rek­se di­ğer üni­ver­si­te­le­ri­miz­de oku­ya­cak öğ­ren­ci kar­deş­le­ri­me di­yo­rum ki, bu mil­le­tin ev­lat­la­rı ola­rak, bu mil­le­tin ge­le­ce­ği­ni ku­ra­cak ve ge­liş­ti­re­cek olan genç­le­ri ola­rak bir­bi­ri­ni­zi sev­me­ye, bir­bi­ri­niz­le da­ya­nış­ma için­de ol­ma­ya her za­man­kin­den da­ha faz­la mec­bur ol­du­ğu­nu­zu ha­tır­lat­mak is­te­rim. Siz­le­rin, yük­sek ah­lak ve er­dem, yük­sek mu­ha­ke­me gü­cü, de­rin ve ka­li­te­li bil­giy­le do­na­tıl­ma­la­rı, te­va­zu yük­lü, al­çak gö­nül­lü, yük­sek ada­let sa­hi­bi, yük­sek şah­si­ye­te ve onu­ra sa­hip ol­ma­nı­zın, ge­le­ce­ği­miz için çok bü­yük önem arz et­ti­ği­ni açık­ça söy­le­mek is­te­rim. Her za­man, bu nok­ta­da, de­mok­ra­si, bi­zi mua­sır me­de­ni­yet se­vi­ye­si­ne ulaş­tı­ran en önem­li araç ol­ma­lı. Öy­ley­se, bu he­de­fe gö­tü­ren de­mok­ra­si için de eli­miz­den ge­le­ni yap­ma­lı­yız.

Bi­li­yo­rum ki, ba­sit ve ko­lay prob­lem­le­ri çöz­mek­ten zi­ya­de, müş­kül­le­rin çö­zü­mü­ne kat­kı­da bu­lun­ma­yı, ül­ke­miz ve mil­le­ti­mi­zin ge­le­ce­ği­ne kat­ma de­ğer­le­ri sun­ma­yı amaç­la­mak­ta­sı­nız, ça­lış­ma­la­rı­nı­zı bu pa­ra­lel­de sür­dür­mek­te­si­niz. Siz­ler ge­le­cek­si­niz, ge­le­ce­ği­miz de siz­ler­si­niz.

Bu duy­gu ve dü­şün­ce­le­rim­le, baş­ta Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met­bey Üni­ver­si­te­si ol­mak üze­re, bü­tün il­le­ri­miz­de­ki açı­la­cak olan üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin ül­ke­mi­ze, mil­le­ti­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı, ha­yır­lı ça­lış­ma­la­ra, ha­yır­lı ge­liş­me­le­re ve­si­le ol­ma­sı­nı te­men­ni eder ve üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin ku­rul­ma­sın­da eme­ği ge­çen her­ke­se, baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­zın şah­sın­da Hükûme­ti­mi­ze, bü­rok­rat­la­rı­mı­za ve Par­la­men­to­mu­zun siz de­ğer­li üye­le­ri­ne te­şek­kür edi­yo­rum.

Yü­ce Mec­li­si say­gı­lar­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ça­vu­şoğ­lu.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mad­de üze­rin­de bir öner­ge var, oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın çer­çe­ve 7'nci mad­de­si­ne bağ­lı ek mad­de 72'de ve mad­de baş­lı­ğın­da ge­çen "Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met Bey Üni­ver­si­te­si" iba­re­si­nin "Ka­ra­man Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni di­le­rim.

Say­gı­la­rım­la.

                                                                                                         Mus­ta­fa Ga­zal­cı

                                                                                                                De­niz­li

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

ÇEV­RE VE OR­MAN BA­KA­NI OS­MAN PE­PE (Ko­ca­eli) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Pe­ki, te­şek­kür ede­rim.

Ge­rek­çe mi, söz mü is­ti­yor­su­nuz Sa­yın Ga­zal­cı?

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­niz­li) - Söz is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Ga­zal­cı.

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; bu al­tı ta­ne öner­ge­nin bi­rin­de ben ko­nu­şa­ca­ğım.

Yal­nız­ca Ka­ra­man için ver­me­dim bu öner­ge­yi, her ilin üni­ver­si­te adı o ilin adıy­la ol­sun di­yo­rum özet­le.

Şim­di, da­ha ön­ce on beş ye­ni üni­ver­si­te ko­nu­sun­da da, ko­mis­yon­lar­da il­le­rin ad­la­rı çı­ka­rı­la­rak ki­mi isim­ler ve­ril­di. Bu kez de, Hükûmet­ten ge­len ta­sa­rı, ko­mis­yon­lar­da de­ğiş­ti­ri­le­rek il­le­ri­mi­zin ki­mi­le­ri­nin ad­la­rı çı­ka­rı­lıp baş­ka isim­ler ve­ril­di. Ta­bii, il­ki Ka­ra­man'a denk gel­di­ği için bu­ra­dan baş­la­nı­yor. As­lın­da Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met Bey'e, Türk­çe­ye tut­kun, Türk­çe­nin öz­leş­me­si­ni is­te­yen bir ki­şi ola­rak ben son­suz say­gı du­yu­yo­rum. "Di­van­da, dergâhta, bargâhta Türk­çe­den baş­ka dil kul­la­nıl­ma­ya­cak­tır." di­yen bir ki­şi­yi ger­çek­ten say­gıy­la anı­yo­rum, onun için ne ya­pıl­sa az­dır di­yo­rum; ama, ben bir il­ke­den söz et­mek is­ti­yo­rum: Bir iş ya­par­ken gü­zel ya­pa­lım, doğ­ru ya­pa­lım, il­ke­yi boz­ma­ya­lım di­yo­rum.

Ba­kın, eli­niz­de­ki ta­sa­rı­da, 43'ün­cü say­fa­da Hükûmet­ten ge­len ta­sa­rı bi­çim­le­ri var, son­ra ko­mis­yon­da bun­lar de­ğiş­ti­ril­miş: İş­te, Ka­ra­man Üni­ver­si­te­si­nin adı Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met­bey Üni­ver­si­te­si ol­muş, Ağ­rı Üni­ver­si­te­si­nin adı Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­si ola­rak de­ğiş­ti­ril­miş, Çan­kı­rı Üni­ver­si­te­si Çan­kı­rı Ka­ra­te­kin Üni­ver­si­te­si ol­muş, Bit­lis Üni­ver­si­te­si­nin adı Eren Üni­ver­si­te­si ol­muş, Muş Üni­ver­si­te­si­nin adı Al­pars­lan Üni­ver­si­te­si ol­muş, Mar­din Üni­ver­si­te­si­nin adı da Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­si ol­muş. Ta­bii, bu ad­la­rın her bi­ri­nin an­la­mı var, ya­ni bir Al­pars­lan'ın Türk ta­ri­hi için öne­mi­ni ka­bul edi­yo­rum, Ar­tuk­lu'nun Mar­din için ta­şı­dı­ğı bir de­ğe­ri ka­bul edi­yo­rum. Yüz yıl­lar­dan, bin yıl­lar­dan ge­lip bir kül­tü­rü bu­gün ya­şat­mak gü­zel, ama o ilin ken­di­si çok önem­li­dir de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Şim­di, özel­lik­le üç ta­ne­si var ki din­le­me­ni­zi is­ti­yo­rum: Eren Üni­ver­si­te­si ne­re­de di­ye sor­sam, bi­raz ön­ce oku­muş ol­ma­ma kar­şın, bir­çok­la­rı­nız bil­me­ye­cek. Si­zin ço­cu­ğu­nuz Eren Üni­ver­si­te­si­ni ka­zan­dı, "ne­re­si bu?" di­ye so­ra­cak­sı­nız.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ya­ni Eren ne yap­tı bil­mi­yo­rum, bel­ki, bir­ta­kım kat­kı­lar­da bu­lun­muş­tur. Şim­di, mo­da ol­du bu, ya­ni bi­raz kat­kı ve­ril­di mi, oku­lun adı­nı ken­di adı ola­rak yaz­dı­rı­yor. Üni­ver­si­te ku­ru­yo­ruz de­ğer­li ar­ka­daş­lar, üni­ver­si­te. Bel­ki, bir fa­kül­te­ye, bir la­bo­ra­tu­va­ra, bir ders­li­ğe adı ve­ri­lir, ama kos­ko­ca üni­ver­si­te­ye bir ki­şi­nin adı… Ar­ka­sın­dan, ge­çi­yo­rum, şim­di, bu­ra­da, Bit­lis adı yok, ya­ni, hiç ol­maz­sa Bit­lis Eren Üni­ver­si­te­si ol­ma­lı.

Muş Üni­ver­si­te­si­nin adı, Al­pars­lan. De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­nu, Muş­lu­lar bi­le­bi­lir ama, hiç ol­maz­sa -be­nim öne­rim, Muş Üni­ver­si­te­si ol­ma­sı­dır ama- Muş Al­pars­lan Üni­ver­si­te­si ol­ma­lı­dır. Bir da­ha söz al­ma­mak için bu öner­ge­de hep­si­ni açık­la­ma­ya ça­lı­şı­yo­rum. Mar­din için de öy­le, Mar­din kalk­mış or­ta­dan, yal­nız Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­si var, hiç ol­maz­sa Mar­din Ar­tuk­lu ola­bi­lir. Be­nim öne­rim, il­ke­yi hiç boz­ma­dan, Hükûmet ta­sa­rı­sın­da ol­du­ğu gi­bi hiç ol­maz­sa, yal­nız­ca il­le­rin ad­la­rı ve­ril­me­li­dir. Ge­çen kez de bu­ra­da, Bur­dur Üni­ver­si­te­si­nin adı de­ğiş­ti­ril­di, ki­mi üni­ver­si­te­le­rin ad­la­rı de­ğiş­ti­ril­di, ben, ge­ne bir ko­nuş­ma yap­mış­tım. Tek­rar edi­yo­rum, ne Al­pars­lan'a ne Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­metbey'e ne Ar­tuk­lu'ya kar­şı de­ği­lim; kar­şı ol­du­ğum, bir il­ke­dir, o ilin adı, üni­ver­si­te­nin adı ol­ma­lı­dır. Ba­kın, geç­miş­te, 21 yer­de köy ens­ti­tü­sü ku­rul­du, hiç­bi­rin­de ki­şi adı yok­tur, bey adı yok­tur, pa­şa adı yok­tur; yal­nız­ca o ye­rin, o kö­yün adı var.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Ga­zal­cı.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - Onun için, bir şey ya­pı­lır­ken gü­zel ya­pıl­sın di­yo­rum. Ko­mis­yon­lar­da, bir öner­gey­le, bi­ri­nin ak­lı­na bir şey gel­di, ya şu ol­sun, Eren Üni­ver­si­te­si ol­sun, Ar­tuk­lu ol­sun… Ha­yır ar­ka­daş­lar, il­le­rin ad­la­rı ol­sun, il­le­rin ad­la­rı ol­sun, bel­li ol­sun. Ba­kın, bu il­ke bo­zul­du­ğu za­man, ile­ri­de de olur, geç­miş­te ya­pıl­mış­sa…

MEV­LÜT AK­GÜN (Ka­ra­man) - Pa­muk­ka­le Üni­ver­si­te­si…

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - O ha­ta de­ğil­dir.

Ki­mi ar­ka­daş­lar di­yor ki: "Biz rek­tö­rü şim­di ken­di­miz ta­yin ede­ce­ğiz, 1992'de de böy­le ol­muş­tu." Kö­tü ör­nek, ör­nek de­ğil­dir. Ba­kın, geç­miş­te ya­pıl­mış­sa, o ör­nek ör­nek de­ğil­dir. Onun için, yer ola­rak o ilin adı üni­ver­si­te­de ol­ma­lı di­yo­rum.

Bu­ra­da ki­mi ta­lih­siz söz­ler edil­di. Sa­vun­ma­sız Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­mu… İş­te, her şey Hükûme­te mal edil­di. Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­mu san­ki üni­ver­si­te kur­ma­yı is­te­mi­yor, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak, biz ye­ni üni­ver­si­te açıl­ma­sı­nı is­te­mi­yor­mu­şuz gi­bi, ki­mi ko­nuş­ma­lar­da iz­le­nim­ler ya­ra­tı­lı­yor. Bu son de­re­ce yan­lış­tır. Biz, ger­çek an­lam­da alt­ya­pı­sı olan, ele­ma­nı olan, fi­zi­ki ko­şul­la­rı olan, bi­lim or­ta­mı­na uy­gun olan bir üni­ver­si­te is­ti­yo­ruz, çağ­daş bir üni­ver­si­te is­ti­yo­ruz.

O yüz­den, ben yap­tım ol­du de­me­ye­lim. Hiç ol­maz­sa adın­dan baş­la­ya­rak, ge­lin, bir ol­du­bit­ti­ye ge­tir­me­ye­lim, ta­sa­rı­da ol­du­ğu gi­bi, o il­le­rin ad­la­rı üni­ver­si­te adı ola­rak kal­sın. Bu­nu ka­bul et­me­ye­cek­se­niz, hiç ol­maz­sa, bu ek­le­di­ği­niz ad­la­rın önün­de il ad­la­rı ol­sun di­yo­rum.

Öner­ge­le­ri­mi­zin -bun­dan son­ra­ki, ge­le­cek mad­de­ler­de de var, al­tı ta­ne­dir, on­lar­da ko­nuş­ma­ya­ca­ğım, ge­rek­çe­si oku­na­cak- ka­bul edil­me­si­ni di­li­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ga­zal­cı.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler…Te­şek­kür ede­rim. Öner­ge ka­bul edil­me­miş­tir.

Ek mad­de 72'yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler…Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul edil­miş­tir. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Ek mad­de 73'ü oku­tu­yo­rum:

Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 73- Ağ­rı'da Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, İk­ti­sadî ve İdarî Bi­lim­ler Fa­kül­te­si ile Ata­türk Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Eği­tim Fa­kül­te­sin­den,

b) Ata­türk Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Ata­türk Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

ç) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li Sa­yın En­sar Öğüt.

Bu­yu­run Sa­yın Öğüt.

CHP GRU­BU ADI­NA EN­SAR ÖĞÜT (Ar­da­han) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­lar; gö­rü­şül­mek­te olan on ye­di il­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ka­nun ta­sa­rı­sı üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum.

Ağ­rı ilin­de Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sı, bi­zim için onur­dur, gu­rur­dur, Ağ­rı­lı tüm hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze ha­yır­lı ol­sun. Ben Ağ­rı'ya git­tim, yir­mi gün ön­ce Ağ­rı'day­dım. Ha­ki­ka­ten, Ağ­rı her şe­ye la­yık­tır. Ağ­rı­lı in­san­la­rın du­yar­lı ta­raf­la­rı, va­ta­nı­na, mil­le­ti­ne, dev­le­ti­ne bağ­lı, çağ­daş, de­mok­ra­tik dü­şün­ce­le­ri­ne la­yık bir şe­kil­de çok gü­zel bir üni­ver­si­te ku­ru­la­ca­ğı­na ina­nı­yo­rum ve bu­ra­dan da Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak Ağ­rı'ya üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı ca­nı­gö­nül­den is­ti­yor ve des­tek­li­yo­ruz. An­cak, Ağ­rı'ya ve on ye­di ili­mi­ze ku­ru­lan üni­ver­si­te­ler çok gü­zel, çok iyi, ama, ni­çin do­kuz ta­ne il da­ha dı­şa­rı­da bı­ra­kıl­dı? Bu il­ler çok mu kal­kın­mış aca­ba Sa­yın Ba­ka­nım?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Sı­ray­la.

EN­SAR ÖĞÜT (De­vam­la) - Bu il­le­rin içe­ri­sin­de sı­nır ili olan Ar­da­han var, Hakkâri var, Ya­lo­va var, Şır­nak var, Iğ­dır var, Gü­müş­ha­ne var, Tun­ce­li var, Bar­tın var, Bay­burt var. Bu do­kuz ta­ne ili ni­çin dı­şa­rı­da bı­rak­tık?

ALİ ÖĞÜ­TEN (Ka­ra­bük) - Da­ha son­ra.

EN­SAR ÖĞÜT (De­vam­la) - Ba­kın, şim­di, dün­ya­nın coğ­raf­ya­sı­na bak­tı­ğı­nız­da, ne­re­ye ba­kar­sa­nız ba­kın ar­ka­daş­lar, kal­kın­ma­mış böl­ge­le­re üni­ver­si­te­ler ku­ra­rak o böl­ge­le­rin kal­kın­ma­sı sağ­la­nır. Ama, biz­de tam ter­si olu­yor. Ta­bii ki di­ğer il­le­ri­miz­de de ol­sun. İs­tan­bul, An­ka­ra, İz­mir'de -va­kıf üni­ver­si­te­le­ri da­hil- yı­ğıl­mış. Dev­le­tin ya­pa­ca­ğı sa­de­ce bir şey var: "Kar­de­şim, ben sa­na her tür­lü ko­lay­lı­ğı ya­pa­rım. Va­kıf üni­ver­si­te­si­ni, gi­de­cek­sin kal­kın­ma­mış il­le­re ku­ra­cak­sın..."

Şim­di, ba­kın, Ar­da­han'da ve­ya Hakkâri'de ve­ya Şır­nak'ta ve­ya Iğ­dır'da, o böl­ge­de in­san­lar pa­ra­sız as­ker­lik ya­pı­yor; yaz-kış de­me­den, ağır ko­şul­lar al­tın­da, se­kiz ay kar­la­rın al­tın­da mü­ca­de­le ve­ri­yor; va­ta­nı­na bağ­lı, dev­le­ti­ne bağ­lı, as­ker ve­ri­yor, şe­hit olu­yor. Pe­ki, o böl­ge­nin kal­kın­ma­sı için üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sı­nı ni­ye en­gel­li­yo­ruz? O böl­ge­le­re ni­ye üni­ver­si­te ku­rul­mu­yor?

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Ku­ra­ca­ğız, ku­ra­ca­ğız.

EN­SAR ÖĞÜT (De­vam­la) - Şim­di, bu­ra­da, in­şal­lah o böl­ge­le­re de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin ik­ti­da­rı­na na­sip ola­cak. Ben ona ina­nı­yo­rum.

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Ebe­di ku­rul­maz o za­man!

AY­HAN SE­FER ÜS­TÜN (Sa­kar­ya) - En­sar Bey, bu­nu en­gel­li­yor­su­nuz!

EN­SAR ÖĞÜT (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­ra­da şu­nu söy­le­ye­yim: Dört bu­çuk yıl­dır bek­le­ti­li­yor, bek­le­ti­li­yor da, bu Mec­lis se­çim ka­ra­rı al­dık­tan son­ra se­çim mal­ze­me­si için mi bu il­le­re üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı için ka­nun tek­li­fi ge­ti­ril­di? Bu­nu ni­ye ön­ce­den ge­tir­me­di­niz? Bu da­ha ön­ce ge­ti­ril­sey­di ba­kın, Ağ­rı'da üni­ver­si­te ku­rul­muş ol­say­dı Kars Kaf­kas Üni­ver­si­te­si di­ğer il­le­re da­ha çok hiz­met ver­miş ola­cak­tı. Ama, ha­yır­lı ol­sun. Geç de ol­sa des­tek­li­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­ra­da bir şey an­la­ta­yım: Üni­ver­si­te­nin Ar­da­han'a ku­rul­ma­sı ge­re­kir. Ni­çin bi­li­yor mu­su­nuz? Ar­da­han kırk üç yıl Rus iş­ga­li al­tın­da kal­mış. 3 Ocak 1919'da, Ata­türk da­ha Sam­sun'a çık­ma­dan ön­ce Ar­da­han'da Millî Şûra Hükûme­ti ku­rul­muş, 23 Tem­muz­da, Er­zu­rum Kon­gre­sin­de Ar­da­han hal­kı Kâzım Ka­ra­be­kir Pa­şa'yla bir­lik­te Er­zu­rum'a ge­le­rek cum­hu­ri­ye­tin ku­rul­ma­sı­na bü­yük des­tek ver­miş, kat­kı sun­muş­tur. Böy­le bir ye­ri üni­ver­si­te ku­rul­ma­sın­dan mah­rum et­mek Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ne ya­kış­mı­yor. Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ne ben şu öne­ri­yi ve­ri­yo­rum: Ri­ca edi­yo­rum, 17 ilin içe­ri­si­ne 9 ili ve Ar­da­han'ı ek­le­yin. Ba­kın, bu kal­kın­ma­mış böl­ge­ler­de sı­nır il­le­ri­nin kal­kın­ma­sı­nı is­ti­yor­sa­nız, mut­lak su­ret­te bu­nu sağ­la­ma­mız ge­rek­ti­ği­ne ina­nı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, be­nim, Ka­sım 2003 yı­lın­da Ar­da­han'a, Ar­da­han Üni­ver­si­te­si ku­rul­sun di­ye bir tek­li­fim ol­du. Bu Mec­li­se gel­di, ne ya­zık ki, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si­nin oy­la­rıy­la red­de­dil­di, gün­de­me da­hi alın­ma­dı. Bu­nun he­sa­bı­nı so­ra­cak Ar­da­han­lı­lar ta­bii ki. Ama, şu­nu söy­le­ye­yim: Hiç ol­maz­sa, şim­di Ar­da­han'a üni­ver­si­te ku­rul­ma­sa bi­le, İn­sa­ni Bi­lim­ler ve Ede­bi­yat Fa­kül­te­si Ba­kan­lar Ku­ru­lun­da bek­li­yor, o im­za­dan çık­sın, İn­sa­ni Bi­lim­ler ve Ede­bi­yat Fa­kül­te­si Ar­da­han'a ku­rul­sun. Ama, Ar­da­han'ın İl­çe­le­ri­ne -Gö­le'ye, Po­sof'a, Da­mal'a, Ha­nak ve Çıl­dır'a da- hiç ol­maz­sa, bi­rer yük­se­ko­kul ku­rul­sun ki, o böl­ge göç et­me­sin, böl­ge bo­şal­ma­sın de­ğer­li ar­ka­daş­lar.

Böl­ge­mi­zi bi­li­yor­su­nuz, çok has­sas, çok yok­sul­luk, iş­siz­lik var. Yok­sul­lu­ğun ve iş­siz­li­ğin had saf­ha­da ol­du­ğu böl­ge­de, ina­nın, kız­la­rı­mız, o böl­ge­de otu­ran genç­le­re git­mi­yor­lar. "Eğer İs­tan­bul'da, An­ka­ra'da işi­niz var­sa, İs­tan­bul'da­ki, An­ka­ra'da­ki genç­le­re va­rı­rız" di­yor­lar. Ya­ni, böl­ge­de otu­ran genç ço­cuk­la­rı­mı­za, o böl­ge­de otu­ran kız­lar bi­le git­mi­yor. O böl­ge­le­rin kal­kın­ma­sı için sa­na­yi git­mi­yor, iş ada­mı git­mi­yor, ya hiç ol­maz­sa dev­let git­sin, dev­le­tin üni­ver­si­te­si, fa­kül­te­si git­sin. Şu an­da Ar­da­han es­na­fı, ina­nın, ye­min edi­yo­rum, çok sı­kın­tı­lı gün­ler ya­şı­yor. Sa­de­ce Ar­da­han mı? Iğ­dır da öy­le, Kars da öy­le, Ağ­rı da öy­le, Şır­nak da öy­le, Or­du da öy­le Sa­yın Baş­ka­nım. İn­san­la­rı­mız aç, sif­tah yap­ma­dan dükkân ka­pa­tı­yor­lar ar­ka­daş­lar. Gi­din, iş­te so­run, kış ay­la­rın­da beş ay, al­tı ay -ba­kın, gün­lük de­mi­yo­rum- sif­tah yap­ma­yan es­naf var. Gi­din, tüm böl­ge­yi bir ta­ra­ya­lım, ba­ka­lım. Pe­ki, şim­di, sif­tah yap­ma­yan es­na­fın ge­liş­me­si, kal­kın­ma­sı için ne yap­mak la­zım? Nü­fu­sun ol­ma­sı la­zım. Nü­fu­sun ol­ma­sı için… Dev­let ora­ya ya­tı­rım yap­mı­yor, "Ben özel sek­tö­re bı­rak­tım" di­yor. Özel sek­tör de git­mi­yor, fab­ri­ka kur­mu­yor. Ne yap­mak la­zım? İş­te, dev­let, va­kıf üni­ver­si­te­le­ri­ne her tür­lü ko­lay­lı­ğı sağ­la­ya­rak, sı­nır il­le­ri­ne, kal­kın­ma­mış il­le­re üni­ver­si­te­ler ve­ya fa­kül­te­ler kur­du­rur­sa o za­man ora­ya nü­fus gi­der, ka­la­ba­lık olur, es­na­fın yü­zü gü­ler, alış­ve­riş olur ar­ka­daş­lar. Şim­di, bu­ra­da bu­nu yap­mak la­zım, bi­ze dü­şen gö­rev bu, dev­let dü­şen gö­rev bu. Ama, bu­nu, AK Par­ti yap­mı­yor­sa Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ik­ti­da­rın­da mut­lak su­ret­te ya­pa­ca­ğız. Ya­ni, Do­ğu ve Gü­ney­do­ğu'yu kal­kın­dır­ma­mış, Tür­ki­ye'yi kal­kın­dı­ra­ma­yız de­ğer­li ar­ka­daş­lar; bu böy­le­dir, bu doğ­ru­dur. Sa­bah­le­yin ko­nuş­mam­da da söy­le­dim, ba­kın, şu­nu söy­le­ye­yim: On al­tı il­de araş­tır­ma yap­tık 6,5 mil­yon in­san ya­şı­yor, 2,5 mil­yon in­sa­nın ban­yo­su, tu­va­le­ti yok. 21'in­ci yüz­yıl­da ayıp bu. Bi­ze ya­kı­şır mı, dev­le­te ya­kı­şır mı, böy­le bir şey ola­bi­lir mi? "Te­miz­lik iman­dan ge­lir" di­ye din sö­mü­rü­sü ya­pa­rız; ar­ka­sın­dan, in­san­la­rın kö­yü­ne su ver­me­yiz, böy­le bir şey ola­bi­lir mi?

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, şim­di, za­ma­nım yok ama, şu­nu söy­le­ye­yim: Kars Kaf­kas Üni­ver­si­te­sin­de tıp fa­kül­te­si var, 2002 yı­lın­da ku­rul­du. 2002 yı­lın­da tıp fa­kül­te­si ku­rul­du ama, adı var ken­di­si yok. Ba­kın, Kars Kaf­kas Üni­ver­si­te­si Tıp Fa­kül­te­si­nin dok­to­ru yok, yar­dım­cı sağ­lık per­so­ne­li yok, alet eda­va­tı yok. İn­san­la­rı­mız, Er­zu­rum'a ve­ya An­ka­ra'ya git­mek mec­bu­ri­ye­tin­de ka­lı­yor ve­ya has­ta­la­rı­mız yol­da ölü­yor. Bi­zim bir halk oza­nı­mız var Mür­sel Si­nan, bir dört­lü­ğü­nü oku­ya­ca­ğım, di­yor ki: "Öğ­ret­me­nim sür­gün gel­di/ Dok­to­rum ilaç­sız kal­dı/ Has­ta­mız kı­zak­ta öl­dü/ Ben kö­yüm­den gö­çer miy­dim?" Şim­di, bi­zim has­ta­mız kı­zak­ta öl­me­se, yol­da öl­me­se ar­ka­daş, biz ni­ye bu ka­dar fer­yat ede­lim? Ya­ni, Ar­da­han va­tan top­ra­ğı de­ğil mi, Hakkâri va­tan top­ra­ğı de­ğil mi, Şır­nak va­tan top­ra­ğı de­ğil mi, Iğ­dır va­tan top­ra­ğı de­ğil mi? Ni­ye bun­la­rı ayı­rı­yor, di­ğer il­le­re üni­ver­si­te ku­ru­yor­su­nuz da bun­la­ra üni­ver­si­te kur­dur­mu­yor­su­nuz? İş­te, bu­ra­da, ba­kın, -mu­ha­le­fet yap­ma­nın da bir ede­bi var­dır- ben ger­çek­le­ri ko­nu­şu­yo­rum, ka­ra­la­mak için bir şey ko­nuş­mu­yo­rum ar­ka­daş­lar. Do­ğu Ana­do­lu'da ye­di se­kiz ay kar­lar al­tın­da, top­rak evin al­tın­da, ahır­da ine­ğiy­le, hay­va­nıy­la baş ba­şa ya­şam mü­ca­de­le­si ve­ren in­san­la­rı­mı­za hiz­met et­mek, en bü­yük iba­det de­ğil mi ar­ka­daş­lar? O za­man, ni­çin üni­ver­si­te­le­ri ku­rar­ken Ar­da­han'ı ve­ya di­ğer il­le­ri ayı­rı­yor­su­nuz da, di­ğer il­le­re, hiç ala­ka­sı ol­ma­yan il­le­re üni­ver­si­te ku­ru­lu­yor? İş­te, bu­ra­da çok dü­şün­dü­rü­cü bir stra­te­jik du­rum var ar­ka­daş­lar.

Ar­da­han'ı, bi­li­yor­su­nuz, Er­me­nis­tan ken­di sı­nır­la­rın­da gös­te­ri­yor. Pe­ki, dev­let de ora­yı bo­şalt­mak için elin­den ge­le­ni ya­pı­yor, dev­le­ti yö­ne­ten­ler. Ya­ni, ora­da­ki in­san­lar in­san de­ğil mi? Pa­ra­sız as­ker­lik ya­pı­yor­sa, yaz, kış, zem­he­ri de­me­den ora­da mü­ca­de­le ve­rip va­tan top­ra­ğı­nı bek­li­yor­sa, ora­da­ki in­san­la­ra bir üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı çok gör­me­mek la­zım, ama üni­ver­si­te ku­rul­mu­yor­sa, derhâl Ba­kan­lar Ku­ru­lun­dan fa­kül­te­nin onay­lan­ma­sı­nı, Ar­da­han'ın bü­tün il­çe­le­ri­ne bi­rer yük­se­ko­kul ku­rul­ma­sı­nı ta­lep edi­yor, yü­ce he­ye­ti­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öğüt.

Şah­sı adı­na Ağ­rı Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Na­ci As­lan.

Bu­yu­run Sa­yın As­lan. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

NA­Cİ AS­LAN (Ağ­rı) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; 1414 sı­ra sa­yı­lı on ye­di il­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la ala­ka­lı ka­nun ta­sa­rı­sı üze­rin­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bir ba­ba, ço­cu­ğu doğ­du­ğu gün se­vi­nir, ev­len­dir­di­ği gün se­vi­nir. Ben de bir ba­ba ola­rak, üç ço­cuk ba­ba­sı ola­rak şu­nu di­yo­rum ki: Ben ha­ya­tı­mın en se­vinç­li gü­nü­nü ya­şı­yo­rum ve bü­tün Ağ­rı­lı­lar­la be­ra­ber bu se­vin­ci­mi­zi, bu öz­le­mi­mi­zi Tür­ki­ye'nin mi­ma­rı, Tür­ki­ye ve dün­ya­ya yön ve­ren ger­çek li­der, hal­kın bağ­rın­da sev­gi­siy­le, mut­lu­lu­ğuy­la, sev­da­sıy­la otur­muş Baş­ba­ka­nı­mız, AK Par­ti Ge­nel Baş­ka­nı Sa­yın Re­cep Tay­yip Er­do­ğan ve onun­la bir­lik­te Tür­ki­ye'yi ge­le­cek ufuk­la­ra hız­lı adım­lar­la ta­şı­yan Hükûme­ti ve Par­la­men­to gru­bu…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Vay be!

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - He­lal ol­sun sa­na!

NA­Cİ AS­LAN (De­vam­la) - On ye­di il­le be­ra­ber, Ağ­rı ili hal­kı da, siz­le­re, şük­ran­la­rı­nı, say­gı­la­rı­nı ve min­net­tar­lık­la­rı­nı ifa­de edi­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­si­nin ku­ru­lu­şun­da en bü­yük eme­ği de… Bir­kaç gün ön­ce Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si ta­ra­fın­dan onur ödü­lü­ne la­yık gö­rü­len bü­yük iş ada­mı­mız, IC Hol­ding Yö­ne­tim Ku­ru­lu Baş­ka­nı Sa­yın İb­ra­him Çe­çen'in, Baş­ba­ka­nı­mı­za, Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­si­nin kam­pü­sü­nü ken­di­si pa­ra­sıy­la ya­pa­ca­ğı­nı ta­ah­hüt et­me­siy­le ger­çek­leş­miş­tir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, şim­di, ben, ba­zı po­li­ti­ka­cı ar­ka­daş­la­rı­mın, mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mın dü­şün­ce­le­ri­ni an­la­ya­mı­yo­rum, kav­ra­ya­mı­yo­rum. El­bet­te ki, her par­ti­nin ken­di­si­ne gö­re bir si­ya­sal gö­rü­şü var­dır, bir prog­ra­mı var­dır ve bir tü­zü­ğü var­dır ve bir de dün­ya­ya ba­kış açı­sı var­dır, eko­no­mik sis­te­me ba­kış açı­sı var­dır, ama doğ­ru­lar bir­dir. Ya­ni, ar­tı ar­tı ar­tı, ar­tı eder, ek­si ar­tı ba­zen yan­lış yol­la­ra da gi­de­bi­lir. Şim­di bir öner­me ya doğ­ru­dur ya yan­lış­tır, bir öner­me hem doğ­ru hem yan­lış ola­maz. Şim­di, siz, gü­zel­den hoş­lan­mı­yor mu­su­nuz? Şim­di, bir Baş­ba­kan dü­şü­nün ki, Tür­ki­ye'yi baş­tan ba­şa dub­le yol­lar­la do­nat­mış.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ni­ye CHP'den aday ol­dun?

NA­Cİ AS­LAN (De­vam­la) - Gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la­yı 180 mil­yar do­lar­dan 400 mil­yar do­la­ra ta­şı­mış, Mer­kez Ban­ka­sın­da­ki re­zer­vi­mi­zi 26 mil­yar do­lar­dan 64 mil­yar do­la­ra çı­kar­mış, enf­las­yo­nu 40'lar­dan 9'la­ra in­dir­miş, fa­iz­le­ri 70'ler­den 17,5'la­ra in­dir­miş ve Tür­ki­ye'nin iti­ba­rı­nı dün­ya­da sa­yı­lır bir ko­nu­ma ta­şı­mış, ül­ke­si­nin bü­tün top­rak­la­rı­nı adım adım gez­miş, Tür­ki­ye'yi dün­yay­la ba­rış­tır­mış, ku­cak­laş­tır­mış, 63'ler­den be­ri ka­pı­sı­na bi­le uğ­ra­ya­ma­dı­ğı­mız, bi­zi adam ye­ri­ne koy­ma­yan Av­ru­pa Bir­li­ğin­de söz sa­hi­bi ol­muş, mü­za­ke­re­le­ri baş­lat­mış ve bu Baş­ba­ka­nın kur­du­ğu Hükûmet­te de Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­nı ya­pan Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik, el­bet­te ki be­ğe­ne­mez­si­niz, çün­kü gün geç­tik­çe üret­ken­li­ği ar­tı­yor ve Tür­ki­ye'nin eği­tim po­li­ti­ka­sı­nı dün­ya stan­dart­la­rı­na ta­şı­yor.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Ay­nı se­nin gi­bi!

NA­Cİ AS­LAN (De­vam­la) - Ör­nek mi ve­re­yim sa­na? İş­te, ör­nek: Bi­zim, Tür­ki­ye'de 550 bin ta­ne bil­gi­sa­yar da­ğı­ta­rak, be­nim ör­ne­ğin, Do­ğu­be­ya­zıt'ta­ki Tel­çe­ker kö­yün­de­ki ço­cu­ğum Ame­ri­ka'yla ile­ti­şim ku­ra­bi­li­yor.

Di­ğer ta­raf­tan, cum­hu­ri­yet ta­ri­hi bo­yun­ca ya­pıl­ma­ya­nı ger­çek­leş­ti­re­rek dört bu­çuk yıl içe­ri­sin­de yüz beş bin ders­lik ger­çek­leş­tir­miş­tir.

TUN­CAY ER­CENK (An­tal­ya) - As­la­nım, yü­rü be!

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Bra­vo ho­cam!

NA­Cİ AS­LAN (De­vam­la) - Bu­nun ya­nın­da, el­bet­te ki bu­gün siz haz­me­de­mez­si­niz, çün­kü mil­le­tin kar­şı­sı­na na­sıl çı­ka­cak­sı­nız? Dört bu­çuk yıl­da bir hükûmet otuz iki ta­ne üni­ver­si­te ku­ru­yor, kad­ro­suy­la, öde­ne­ğiy­le, fi­zi­ki ya­pı­sıy­la, hal­kıy­la, iş­ve­re­niy­le, bü­tün sa­na­yi­ci iş adam­la­rıy­la bir­le­şe­rek bu­nu ger­çek­leş­ti­ri­yor. Bu, iş­te bir sev­da­nın, bir rü­ya­nın, bir va­tan­se­ver­li­ğin ve ger­çek­ten ül­ke­nin bü­tün so­run­la­rı­nı ku­cak­la­ma­nın bir işa­re­ti­dir. [AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar, CHP sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar (!)]

Şim­di, Sa­yın Re­cep Tay­yip Er­do­ğan ne ya­pı­yor? Böl­ge­ler ara­sı fark­lı­lı­ğı or­ta­dan kal­dı­rı­yor, il­ler ara­sın­da­ki fark­lı­lı­ğı or­ta­dan kal­dı­rı­yor…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Bra­vo, bra­vo!

NA­Cİ AS­LAN (De­vam­la) - …ırk te­me­lin­de bak­mı­yor, dü­şün­ce te­me­lin­de bak­mı­yor, her­ke­si Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nin bi­rin­ci sı­nıf va­tan­da­şı ola­rak sa­yı­yor. [AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar, CHP sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar (!)] İş­te, Tür­ki­ye bu Baş­ba­ka­na muh­taç, Tür­ki­ye bu Millî Eği­tim Ba­ka­nı­na muh­taç, Tür­ki­ye bu ka­bi­ne­ye muh­taç…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın As­lan, bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

NA­Cİ AS­LAN (De­vam­la) - AK Par­ti, bi­tir­me­nin, tü­ket­me­nin par­ti­si de­ğil, üret­me­nin ve bi­rik­tir­me­nin par­ti­si­dir. [AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar, CHP sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar (!)] Üret­ti­ği ve bi­rik­tir­di­ği bu ka­za­nım­lar­la yurt­taş­la­ra hiz­met ve­ren, ger­çek­ten Tür­ki­ye'yi mua­sır me­de­ni­yet se­vi­ye­si­ne ta­şı­yan bir par­ti­dir. [AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar, CHP sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar (!)]  Ne mut­lu! Ey Ağ­rı­lı­lar, ey bu­gün on ye­di il­de üni­ver­si­te­si ku­ru­lan il­ler, ge­rek o il­de otu­ran­lar ge­rek­se o il­den göç edip Tür­ki­ye'nin çe­şit­li met­ro­pol­le­rin­de ya­şa­yan­lar, si­ze ses­le­ni­yo­rum: Sa­yın Re­cep Tay­yip Er­do­ğan ve Hükûme­ti­nin bu ul­vi ic­ra­atı­na kar­şı çı­kan böy­le zih­ni­yet­le­ri si­ze şikâyet edi­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar) 22 Tem­muz­da, Al­lah'ın iz­niy­le, bun­la­rın hak­kın­dan ge­le­cek­si­niz. Bu zih­ni­yet­ler bit­miş, kül­len­miş ve çağ dı­şı kal­mış­tır. İş­te halk! İş­te ik­ti­dar! Ha­yır­lı ve uğur­lu ol­sun.

Say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın As­lan.

Şah­sı adı­na ikin­ci söz Ağ­rı Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ha­lil Öz­yol­cu'nun.

Bu­yu­run Sa­yın Öz­yol­cu. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

HA­LİL ÖZ­YOL­CU (Ağ­rı) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın ek 73'ün­cü mad­de­si üze­rin­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Bu ve­si­ley­le, he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, 3 Ka­sım 2002 se­çim­le­rin­de, se­çim pro­pa­gan­da­la­rın­da, mi­ting­ler­de ve mey­dan­lar­da, Ağ­rı­lı hem­şeh­ri­le­ri­miz­le tüm bu­luş­ma­lar­da, biz­den ta­lep­le­ri, is­tek­le­ri ol­du. Çün­kü, hiz­met açı­sın­dan, Ara­bis­tan'ın kız­gın çöl­le­rin­de­ki kum­la­rın su­ya ih­ti­ya­cı ka­dar, Ağ­rı'nın ve Ağ­rı­lı­la­rın da her alan­da hiz­me­te su­sa­mış­lı­ğı ve ih­ti­ya­cı var­dı.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Ağ­rı­lı­la­rın te­mel is­tek­le­ri ney­di der­se­niz, çok in­sa­ni ve ol­ma­sı ge­re­ken is­tek­ler­di. Ne is­te­di­ler biz­den? En baş­ta, üni­ver­si­te is­te­di­ler. Çün­kü Ağ­rı bu­nu hak et­miş­ti, ama hak­kı­nı ala­ma­mış­tı. Geç­miş­te, hiç­bir ik­ti­dar, Ağ­rı'ya bu hak­kı­nı tes­lim ede­me­miş­ti.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Ağ­rı­lı­la­rın ön­ce­lik­li is­tek­le­ri şun­lar­dı: Bi­rin­ci­si, Ağ­rı'nın eko­no­mi­si, te­mel­de, hay­van­cı­lık ve ta­rı­ma bağ­lı ol­du­ğu için, Ağ­rı Et Kom­bi­na­sı­nın bir an ev­vel fa­ali­yet gös­ter­me­si­ni is­te­di­ler. "AK Par­ti İk­ti­da­rın­da ne ol­du?" der­se­niz: Sağ ol­sun­lar, hem Sa­yın Baş­ba­ka­nın hem de Ta­rım Ba­ka­nı­nın il­gi­le­ri sa­ye­sin­de, şim­di, Ağ-Et (Ağ­rı Et Kom­bi­na­sı), Et Ba­lık Ku­ru­mu­na bağ­lan­mış­tır, Ağ­rı­lı hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze ha­yır­lı ol­sun di­yo­rum hu­zur­la­rı­nız­da.

İkin­ci­si, Ağ­rı Ya­zı­cı Ba­ra­jı'nın bi­ti­ril­me­si. Ağ­rı Ova­sı'nın su­lan­ma­sı önem­liy­di Ağ­rı­lı­lar için; çün­kü, ta­rı­mın ge­liş­me­sin­de­ki ro­lü iti­ba­rıy­la bu ba­ra­jın bir an ev­vel hiz­met ver­me­si ge­re­ki­yor­du; bu da on­la­rın is­tek­le­ri ara­sın­day­dı. De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ham­dol­sun, şu an­da, AK Par­ti sa­ye­sin­de, Ya­zı­cı Ba­ra­jı, bu yıl, Ağ­rı Ova­sı'nı su­la­ya­cak­tır; bu da Ağ­rı­lı hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze ha­yır­lı ol­sun.

Üçün­cü ola­rak or­ga­ni­ze sa­na­yi­nin fa­ali­yet gös­ter­me­si­ni is­te­di­ler; şu an­da ça­lış­ma­la­rı de­vam edi­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, da­ha ne is­te­di­ler der­se­niz; Ağ­rı­lı­lar biz­den yol is­te­di­ler, su is­te­di­ler, okul is­te­di­ler, has­ta­ne is­te­di­ler, dok­tor is­te­di­ler, öğ­ret­men is­te­di­ler, üni­ver­si­te is­te­di­ler. Şü­kür­ler ol­sun ki, bu­gün, çok ra­hat­lık­la ifa­de ede­bi­li­riz ki, as­rın pro­je­si KÖY­DES sa­ye­sin­de yo­lu ol­ma­yan yo­la ka­vuş­tu, su­yu ol­ma­yan da su­ya ka­vuş­tu. Va­tan­da­şı­mı­zın, özel­lik­le köy­lü­le­rin aya­ğı ça­mur­dan ke­sil­miş­tir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, 2006 yı­lı­nı ve 2007'yi de da­hil eder­sek, 400'den faz­la kö­yü­mü­zün iç­me su­yu şe­be­ke­si bağ­lan­mış­tır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, baş­ka ne is­te­di­ler? Okul is­te­di­ler. Cum­hu­ri­yet ta­ri­hin­de Ağ­rı ili­miz­de­ki top­lam ders­lik sa­yı­sı 1.500 iken, AK Par­ti Hükûme­ti dö­ne­min­de bin ders­lik da­ha ek­len­miş­tir. Ya­ni, biz, ge­ri­ye gi­der­sek, Haz­re­ti Nuh'tan ve Haz­re­ti Adem'den bu ya­na kim­se­nin ak­lın­dan geç­me­miş bir­çok hiz­met­le­ri, hem­şeh­ri­le­ri­mi­zin hiz­met­le­ri­ne ve fay­da­la­rı­na sun­mu­şuz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, şim­di, be­nim -ben, üni­ver­si­te­ye de bi­raz­dan ge­le­ce­ğim- me­ra­kım şu: Ge­rek Mec­li­sin için­de­ki par­ti­ler, mu­ha­le­fet par­ti­le­ri ge­rek­se Mec­li­sin dı­şın­da­ki mu­ha­le­fet par­ti­le­ri bu bi­zim yap­tı­ğı­mız KÖY­DES yol­la­rın­dan ve dub­le yol­lar­dan se­ya­hat eder­ken, köy­lü­ye gi­der­ken bu yol­lar­da köy­lüy­le ka­vu­şa­cak­lar ve bi­zim o kö­ye ge­tir­di­ği­miz mem­ba su­la­rıy­la ya­pı­lan çay­lar ik­ram edi­le­cek ve çay­la­rı­nı içe­cek­ler. Ay­nı za­man­da se­çim pro­pa­gan­da­sı­nı da ya­pa­cak­lar ve oy is­te­ye­cek­ler. Aca­ba, köy­lü, bu mu­ha­le­fet par­ti­le­ri­ne şu­nu de­mez mi: Ey cum­hu­ri­ye­te ya­şıt mu­ha­le­fet par­ti­le­ri, şim­di­ye ka­dar ne­den be­ni yol­dan, su­dan, okul­dan, üni­ver­si­te­den mah­rum et­tin? Ne­den be­ni dok­tor­dan, öğ­ret­men­den mah­rum et­tin? Aca­ba ne ce­vap ve­re­cek­ler?

Va­tan­daş de­mez mi: Ey cum­hu­ri­yet­le ya­şıt mu­ha­le­fet par­ti­le­ri, si­zin bah­set­ti­ği­niz me­de­ni­yet ve çağ­daş­lık bu muy­du ki, sek­sen yıl­dan be­ri, ben, yol­suz, su­suz, okul­suz, öğ­ret­men­siz ve üni­ver­si­te­siz kal­dım? Yo­lu, su­yu, oku­lu, dok­to­ru, öğ­ret­me­ni ol­ma­yan me­de­ni­ye­tin se­nin ol­sun. Va­tan­daş der ki: Ba­na, yo­lun, su­yun, oku­lun, öğ­ret­me­nin ve üni­ver­si­te­nin yer al­dı­ğı me­de­ni­yet la­zım. Ben, si­zin bu me­de­ni­ye­ti­ni­zi, bu çağ­daş­lı­ğı­nı­zı is­te­me­ye­ce­ğim.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, "Bu­gün, şu da­ki­ka­lar, şu kür­sü­de dün­ya­nın en mut­lu in­sa­nı kim­dir?" di­ye bir so­ru so­rar­sa­nız, ben de­rim ki, şu an­da dün­ya­nın en mut­lu in­sa­nı be­nim. Ni­ye di­ye­cek­si­niz?

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

HA­LİL ÖZ­YOL­CU (De­vam­la) - Çün­kü, 2002 se­çim­le­rin­den son­ra Mec­li­se ge­lir gel­mez, Ağ­rı­lı hem­şeh­ri­le­ri­mi­zin en ön­ce­lik­li ta­le­bi olan Ağ­rı'da bir üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı ça­lış­ma­sı­nı bir ka­nun tek­li­fi ola­rak ha­zır­la­dım, AK Par­ti Gru­bu­mu­za da tak­dim et­tim. An­cak, o ta­rih­ler­de, par­ti­miz: "Ye­ni üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı dü­şün­ce­si Hükûmet­te de var, siz tek­li­fi­ni­zi bek­le­ti­niz, hükûmet ta­sa­rı­sı ola­rak biz ile­ri­de ge­ti­re­ce­ğiz…"

Ha­ki­ka­ten, bu­gün bu ger­çek­leş­ti­ril­miş­tir. On ye­di ye­ni üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ka­nun ta­sa­rı­sı­nı şu an­da gö­rü­şü­yo­ruz ve bu ta­sa­rı­nın için­de Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­si de yer al­mak­ta­dır.

Bu, tüm Ağ­rı­lı­la­rın ha­ya­liy­di ve düş­le­riy­di. Es­na­fıy­la, köy­lü­süy­le, çift­çi­siy­le, gen­ciy­le yaş­lı­sıy­la, er­ke­ğiy­le ka­dı­nıy­la tüm Ağ­rı­lı bu­gün bu anı bek­le­di. İş­te, şim­di, bu ha­yal­le­ri­miz, bu düş­le­ri­miz ger­çek­leş­miş­tir ve ben de, na­çi­za­ne, bu mut­lu­luk müj­de­si­ni bu kür­sü­den mil­le­te du­yu­ru­yo­rum. İş­te bu­nun için dün­ya­nın en mut­lu ki­şi­si de bu da­ki­ka­lar­da be­nim.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, 402.155 kon­ten­ja­na kar­şı 1 mil­yon 678 bin ki­şi­nin üni­ver­si­te sı­na­vı­na mü­ra­ca­at et­ti­ği­ni dü­şü­nür­sek ve oku­ma imkânı bu­la­ma­yan genç­le­ri­mi­zi de he­sa­ba ka­tar­sak, üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin sa­yı­sı­nı ar­tır­ma­nın da, bö­lüm­le­rin sa­yı­sı­nı ço­ğalt­ma­nın da önem­li ol­du­ğu­nu ka­bul et­me­miz la­zım.

Yi­ne, ül­ke­mi­zin ih­ti­ya­cı, ih­ti­yaç duy­du­ğu eği­tim­li in­san gü­cü ih­ti­ya­cı­nı kar­şı­la­mak ve en önem­li­si, iç gö­çü dur­dur­mak için üni­ver­si­te sa­yı­la­rı­nı ar­tır­ma­mız la­zım.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­si ka­ra­rın­da im­za­sı bu­lu­nan Sa­yın Baş­ba­ka­na, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik Bey'e ve Tür­ki­ye'yi her alan­da hiz­met­ler­le do­na­tan, içe­ri­de ve dı­şa­rı­da Tür­ki­ye'ye iti­bar ka­zan­dı­ran, ya­sak­lar ala­nı­nı da­ral­tıp öz­gür­lük­ler ala­nı­nı ge­niş­le­ten, Tür­ki­ye'nin de­mok­ra­tik bir hu­kuk dev­le­ti ol­du­ğu…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­yol­cu, te­şek­kür eder mi­si­niz.

Bu­yu­run.

HA­LİL ÖZ­YOL­CU (De­vam­la) - Bağ­lı­yo­rum.

…ve bu­nun sa­vu­nu­cu­su olan, Tür­ki­ye'ye çağ at­la­tan ve Tür­ki­ye'yi re­fa­ha, hu­zu­ra ve gü­ve­ne ka­vuş­tu­ran AK Par­ti Hükûme­ti­ne te­şek­kür edi­yo­rum. AK Par­ti Hükûme­ti re­fa­hın, re­for­mun ve re­kor­la­rın hükûme­ti ol­du.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, söz­le­ri­mi bir te­men­ni ile bağ­la­ya­ca­ğım. Te­men­nim şu: He­pi­niz bi­li­yor­su­nuz ki, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­mız, şim­di­ye ka­dar bu Mec­lis­ten ken­di­si­ne gön­de­ri­len bü­tün ka­nun­la­rın he­men he­men ço­ğu­nu ge­ri gön­der­miş­tir, alış­kan­lı­ğı ne­de­niy­le. İn­şal­lah di­yo­rum ki -bir te­men­ni bu­ra­da- bir te­men­ni edi­yo­rum ki…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Baş­ba­kan kaç ta­ne­si­ni gön­der­di ba­kan­la­rın ata­ma­la­rın­da?

HA­LİL ÖZ­YOL­CU (De­vam­la) - Ço­ğu­nu  gön­der­miş­tir.

… bu on ye­di üni­ver­si­te­nin ka­nun ta­sa­rı­sı bu Mec­lis­te ya­sa­la­şa­cak­tır ve…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Baş­ba­kan kaç ta­ne­si­ni gön­der­miş­tir? Baş­ba­kan dört yüz otuz iki ta­ne ata­ma­yı ge­ri gön­der­di ken­di ba­kan­la­rı­na.

HA­LİL ÖZ­YOL­CU (De­vam­la) - … in­şal­lah Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­mız da alış­kan­lı­ğı­nı bo­za­cak­tır ve bu ka­nun in­şal­lah Mec­li­se ge­ri gel­me­ye­cek­tir.

Bu te­men­ni ile ve ku­ru­lan üni­ver­si­te, Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­si tüm Ağ­rı­lı hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze ha­yır­lı ol­sun der, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­na­rım.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öz­yol­cu.

Mad­de üze­rin­de bir öner­ge var­dır, oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı'na

1414 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın Çer­çe­ve 7. Mad­de­si­ne bağ­lı Ek Mad­de 73'de ve Mad­de baş­lı­ğın­da ge­çen "Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­si" iba­re­si­nin "Ağ­rı Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni di­le­rim.

Say­gı­la­rım­la.

                                                                                                         Mus­ta­fa Ga­zal­cı

                                                                                                                De­niz­li

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Ka­tıl­mı­yor.

Hükûmet?

ENER­Jİ VE TA­Bİİ KAY­NAK­LAR BA­KA­NI MEH­MET HİL­Mİ GÜ­LER (Or­du) - Ka­tıl­mı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­niz­li) - Ge­rek­çe okun­sun.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe: Üni­ver­si­te ku­ru­lan ilin adı­nı ta­şı­ma­sı ve hal­kın an­la­ma­sı için.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler... Te­şek­kür ede­rim. Öner­ge ka­bul edil­me­miş­tir.

Ek mad­de 73'ü oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

Ağ­rı Da­ğı Üni­ver­si­te­miz ha­yır­lı ol­sun. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Ek mad­de 74'ü oku­tu­yo­rum:

Si­nop Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 74- Si­nop'ta Si­nop Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) On­do­kuz Ma­yıs Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, Eği­tim Fa­kül­te­si, Su Ürün­le­ri Fa­kül­te­si ile Bo­ya­bat İk­ti­sadî ve İdarî Bi­lim­ler Fa­kül­te­sin­den,

b) On­do­kuz Ma­yıs Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) On­do­kuz Ma­yıs Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Bo­ya­bat Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Ayan­cık Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ve Ger­ze Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

ç) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Ya­lo­va Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Mu­har­rem İn­ce.

Bu­yu­run Sa­yın İn­ce. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Si­nop Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın En­gin Al­tay şu an­da Si­nop Nük­le­er Kar­şı­tı Plat­form­la bir­lik­te Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nıy­la bir­lik­te gö­rüş­me hâlin­de ol­du­ğu için ben ken­di­si­ne vekâle­ten söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum.

CA­HİT CAN (Si­nop) - Çok yan­lış ya­pı­yor.

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - Si­nop'un hak­la­rı­nı her plat­form­da sa­vu­nan de­ğer­li ar­ka­da­şı­mız, bu­gün, yi­ne, nük­le­er san­tra­le kar­şı mü­ca­de­le­si­ni bir baş­ka plat­form­da sür­dü­rü­yor.

Si­nop, fa­kül­te­le­riy­le, mes­lek yük­se­ko­kul­la­rıy­la, üni­ver­si­te­yi çok­tan hak et­miş bir ken­ti­miz. Ya­pı­sı iti­ba­rıy­la, tu­rizm, kül­tür ve eği­tim ken­ti. Bü­tün alt­ya­pı­sız­lı­ğı­na rağ­men, ih­mal­siz­lik­le­re ve yal­nız­lı­ğı­na rağ­men, in­sa­nı­nın sos­yal ge­liş­miş­li­ğiy­le bu ka­de­ri­ni çöz­me­ye ça­lı­şan en­der kent­le­ri­miz­den bi­ri­si. Bel­ki de en bü­yük de­za­van­ta­jı coğ­ra­fi yal­nız­lı­ğı olan bu ken­ti­miz, an­cak eği­tim, kül­tür, tu­rizm şeh­ri ol­ma­sıy­la bu coğ­ra­fi yal­nız­lı­ğı­nı aşa­cak­tır.

Si­nop Üni­ver­si­te­si ha­yır­lı uğur­lu ol­sun. Ta­bii ki des­tek­li­yo­ruz, hiç­bir iti­ra­zı­mız yok. Fa­kat, bit­me­yen yol­la­rıy­la, bit­me­yen ba­raj­la­rıy­la, bit­me­yen iş­siz­li­ğiy­le, Si­nop, üni­ver­si­te­yi dört göz­le bek­li­yor. Ha­yır­lı uğur­lu ol­sun da, ben bir öner­ge ver­dim, iler­le­yen sa­at­ler­de o öner­ge gö­rü­şü­le­cek. Onun için, bu­nu da, bu ko­nuş­ma­yı da bir fır­sat bi­le­rek siz­le­ri uyar­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, he­men he­men he­pi­niz, haf­ta son­la­rı, yıl­baş­la­rın­da, bay­ram­lar­da Ya­lo­va'ya ge­li­yor­su­nuz. He­men he­men bir­ço­ğu­nu­zu ora­da gör­düm. Ter­mal’­de din­le­ni­yor­su­nuz, kap­lı­ca­lar­dan ya­rar­la­nı­yor­su­nuz. Fa­kat, bu­gün, Tür­ki­ye'nin 81 vi­la­ye­tin­den sa­de­ce ve sa­de­ce 9 vi­la­ye­tin­de üni­ver­si­te ol­ma­ya­cak. Ege Böl­ge­si'nde­ki bü­tün vi­la­yet­ler­de üni­ver­si­te ola­cak, Ak­de­niz Böl­ge­si'nde­ki bü­tün vi­la­yet­ler, İç Ana­do­lu Böl­ge­si'nde­ki bü­tün vi­la­yet­ler, Ka­ra­de­niz'de­ki bü­tün vi­la­yet­ler, Mar­ma­ra'da­ki bü­tün vi­la­yet­ler… Bu bü­tün vi­la­yet­le­rin içe­ri­sin­de yal­nız­ca ve yal­nız­ca Ya­lo­va üni­ver­si­te­si yok. Bu­nu tak­dir­le­ri­ni­ze su­nu­yo­rum.

MEH­MET SA­RI (Os­ma­ni­ye) - Mu­har­rem, in­şal­lah ge­le­cek dö­nem­de ku­ra­ca­ğız.

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - Za­ten san­dı­ğa gö­mü­le­cek­si­niz Ya­lo­va'da, bu­nun he­sa­bı­nı ve­re­me­ye­cek­si­niz. Bu öner­ge önü­nü­ze ge­le­cek, iler­le­yen sa­at­ler­de ge­le­cek.

Şim­di, bu ko­nuş­ma­yı fır­sat bi­le­rek di­yo­rum ki: Tür­ki­ye'nin beş coğ­ra­fi böl­ge­sin­de, An­ka­ra'nın ba­tı­sın­da­ki üni­ver­si­te­si ol­ma­yan tek il olan Ya­lo­va'yı ce­za­lan­dır­ma­yın. Ne yap­tı bu Ya­lo­va si­ze? Ata­türk'ün "be­nim ken­tim" de­di­ği Ya­lo­va si­ze ne yap­tı? Oy mu ver­me­di? 2002'de si­zi bi­rin­ci par­ti yap­tı. Az kal­sın 2-0 mil­let­ve­kil­li­ği alı­yor­du­nuz.

AH­MET YA­ŞAR (Ak­sa­ray) - Yi­ne ala­ca­ğız.

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - Gö­re­ce­ğiz ne ala­ca­ğı­nı­zı. 3 ta­ne olur­sa bel­ki 1'ini alır­sı­nız da, 2 ta­ne ol­du­ğu için ala­maz­sı­nız.

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Sen o 1'ini de ala­maz­sın. 

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - Gö­re­ce­ğiz… Gö­re­ce­ğiz…

Şim­di, 2 mil­let­ve­ki­lin­den 1'ini ala­maz­sı­nız. Nü­fus ar­tar da 3 olur­sa, 1'ini ala­bi­lir­si­niz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kı­nız, hâlâ önü­nüz­de bir fır­sat var. Bu öner­ge gel­di­ğin­de, lüt­fen Ya­lo­va'yı ce­za­lan­dır­ma­yın. OSB'si ol­ma­yan, teş­vik kap­sa­mın­da ol­ma­yan, üni­ver­si­te­si ol­ma­yan yegâne il Ya­lo­va'dır. Bu ko­nu­da ya­pa­ca­ğı­nız bir yan­lış için si­zi şim­di­den uya­rı­yo­rum. Lüt­fen, bu ko­nu­da­ki, Ya­lo­va­lı­la­rın has­sa­si­ye­ti­ni önem­se­yi­niz.

YÖK, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı kri­ter­ler ko­yu­yor üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li: Kad­ro­lu pro­fe­sör ve do­çent sa­yı­sı, fi­zi­ki mekân ve mev­cut fa­kül­te sa­yı­sı... De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Ya­lo­va'da bir fa­kül­te var, bir de, mes­lek yük­se­ko­ku­lu var. Bir fa­kül­te da­ha ge­tir­di­ği­niz ta­sa­rı­nın içi­ne ek­ler­si­niz, çö­zer­si­niz. Şu an­da, adı­nı ver­me­ye­yim, bir baş­ka ken­ti­mi­zi in­cit­mek is­te­mem, o ken­ti­miz­de de, sa­de­ce, mes­lek yük­se­ko­ku­lu ve bir fa­kül­te var­dı; ta­sa­rı­nın içi­ne bir fa­kül­te da­ha ek­le­di­niz.

Sa­yın Ba­kan, bu­nu ya­pı­yor­su­nuz da, bir baş­ka vi­la­ye­te… Her dört ay­da, her beş ay­da bir, Esen­köy'e ge­li­yor­su­nuz, et­kin­lik­le­re. Ye­min ede­rim si­zi Ya­lo­va'da, o Esen­köy'ün önü­ne Ya­lo­va­lı­la­rı yı­ğa­ca­ğım, içe­ri gi­re­me­ye­cek­si­niz…

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Mu­har­rem ye­min et­me, çar­pı­lır­sın bak,

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - İçe­ri gi­re­me­ye­cek­si­niz Sa­yın Ba­kan, Ya­lo­va'ya bu­nu ya­pa­maz­sı­nız.

Beş ta­ne coğ­ra­fi böl­ge­de üni­ver­si­te­si ol­ma­yan tek il Ya­lo­va'dır. Bu­nun he­sa­bı­nı siz ve­re­mez­si­niz. O Esen­köy'de­ki te­sis­le­re gel­di­ği­niz­de Ya­lo­va­lı­la­rı o te­sis­le­rin önü­ne yı­ğa­ca­ğım. Par­ti­li par­ti­siz her­ke­si, hat­ta AKP'li­le­ri en öne ala­ca­ğız ve hâlâ bu öner­ge­yi ka­bul et­me şan­sı­nız var. Di­yor­sa­nız ki, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­sin­den 5 mil­let­ve­ki­li öner­ge ver­di, biz ik­ti­dar par­ti­si­yiz… Ben öner­ge­mi ge­ri çe­ki­yo­rum. Ha­di siz ve­rin öner­ge. Sa­yın Fat­sa, siz Ya­lo­va'yı ya­kın­dan bi­len bir mil­let­ve­ki­li­miz­si­niz. AKP'nin içe­ri­sin­de Grup Baş­kan Ve­ki­li­si­niz, Ya­lo­va'da ma­lı­nız mül­kü­nüz var, ora­da öğ­ret­men­lik yap­tı­nız. Ben öner­ge­mi ge­ri çe­ki­yo­rum, Sa­yın Fat­sa, 4 AKP mil­let­ve­ki­liy­le bir­lik­te bir öner­ge ver­sin­ler, biz ka­bul oyu ve­re­lim, Ya­lo­va üni­ver­si­te­si­ne ka­vuş­sun di­yo­rum.

HA­SAN KA­RA (Ki­lis) - Sı­ra­sıy­la…

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - Hâlâ, dü­şün­me şan­sı­nız var di­yo­rum, he­pi­ni­ze say­gı­lar, sev­gi­ler su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın İn­ce.

Şah­sı adı­na, Si­nop Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ca­hit Can.

Bu­yu­run Sa­yın Can. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CA­HİT CAN (Si­nop) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; 1414 sı­ra sa­yı­lı yük­se­köğ­re­tim ku­ru­mu ka­nun ta­sa­rı­sı hak­kın­da söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Ek 74'ün­cü mad­dey­le be­lir­le­nen Si­nop Üni­ver­si­te­si hak­kın­da söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, he­pi­ni­zin bil­di­ği gi­bi, Hükûme­ti­miz ge­çen se­ne 15, bu se­ne 17 ve 7 ta­ne de va­kıf üni­ver­si­te­siy­le bir­lik­te 39 üni­ver­si­te­yi ha­ya­ta ge­çir­miş­tir. Şim­di, ta­bii, ko­lay bir du­rum de­ğil­dir mu­ha­le­fet açı­sın­dan. Üni­ver­si­te­ler il­ler içe­ri­sin­de en önem­li, ger­çek­ten ha­ya­ti ça­lış­ma­lar­dır eği­tim açı­sın­dan. Bun­lar­dan bir ta­ne­si de Si­nop ili­dir. Si­nop, hep halk ta­ra­fın­dan, eği­tim, kül­tür ve tu­rizm şeh­ri ola­rak bi­lin­mek­te­dir. Si­nop hal­kı da he­ye­can­la üni­ver­si­te­si­ni bek­le­mek­tey­di. Ha­tır­lar­sa­nız, ge­çen se­ne on beş üni­ver­si­te ku­ru­lur­ken, üni­ver­si­te ku­ru­lu­şuy­la il­gi­li kri­ter­ler ara­nır­ken, ge­ce sa­bah­la­ra ka­dar bu­ra­da ko­nuş­muş­tuk. Hat­ta, şah­sım iti­ba­rıy­la, ge­ce üç­te bu kür­sü­den ko­nuş­tu­ğu­mu bi­li­yo­rum. Yurt dı­şın­dan Si­nop­lu hem­şeh­ri­le­ri­miz ve di­ğer hem­şeh­ri­le­ri­miz hep­si bi­zi iz­li­yor­du. Şim­di, ay­nı he­ye­can­la, ay­nı coş­kuy­la, Si­nop'ta ve dün­ya­nın muh­te­lif ül­ke­sin­de, bü­yük şe­hir­le­ri­miz­de on ye­di ilin bü­tün hem­şeh­ri­le­ri bu­gün Par­la­men­to­yu din­le­mek­te­dir. Çok önem­li bir ya­sa­yı çı­ka­rı­yo­ruz. Üni­ver­si­te­le­ri­miz ha­yır­lı ol­sun, mil­le­ti­mi­ze, dev­le­ti­mi­ze ha­yır­lı ol­sun.

Şim­di, bi­raz ön­ce, Ya­lo­va Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın İn­ce bu­ra­dan Si­nop adı­na ko­nuş­ma­ya ça­lış­tı, ama ko­nuş­ma­nın ta­ma­mı­nı Ya­lo­va'ya ayır­dı. Ben şah­sen, Sa­yın Al­tay'ın, bu­ra­da, bu gü­zel coş­ku­lu gü­nü­müz­de Si­nop'umu­zun, hal­kı­mı­zın böy­le gü­zel, önem­li bir gü­nün­de bu kür­sü­den ko­nuş­ma­sı­nı bek­ler­dim. An­cak, ne ya­zık ki, her za­man ol­du­ğu gi­bi, li­de­rin­den alış­mış ola­cak ki, bir yer­le­re şikâye­te gi­di­yor. Şim­di, ger­çek­ten çok üzü­lü­yo­rum. Ni­çin şikâye­te gi­di­yor?

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Nük­le­eri…

CA­HİT CAN (De­vam­la) - Dün­ya­nın her ke­si­mi­nin kul­lan­dı­ğı, sa­na­yi­de kul­lan­dı­ğı, ener­ji ih­ti­ya­cı olan nük­le­er güç san­tra­liy­le il­gi­li şikâye­te gi­di­yor. Pe­ki, Si­nop'a na­sıl ge­le­cek­sin? Ben me­rak edi­yo­rum, o san­dık­lar or­ta­ya kon­du­ğu za­man hal­ka ne di­ye­cek­sin? Ya­ni, nük­le­er güç san­tral­le­ri bu mem­le­ket için ha­ya­ti önem ta­şır­ken, ener­ji ih­ti­ya­cı­nı kar­şı­lar­ken siz ne di­ye­cek­si­niz? Za­ten üni­ver­si­te ku­rul­ma­say­dı "Üni­ver­si­te kur­ma­dı­lar." di­ye­cek­ti­niz. Pe­ki, şim­di ne di­ye­cek­si­niz? Her tür­lü ça­lış­ma­yı ya­pı­yo­ruz, gay­ret edi­yo­ruz, ama ma­ale­sef, bi­ri­le­ri ha­ya­tın­da hiç­bir şey yap­ma­dan, vel­ve­le ve­re­rek ül­ke­yi ka­osa sü­rük­le­mek is­te­mek­te­dir­ler.

Şim­di, bu­ra­da, Sa­yın Al­tay öğ­le­den ön­ce ko­nuş­tu, ger­gin­lik­ten bah­set­ti, hat­ta, me­rak et­tim, ta­ri­kat­lar­dan bah­set­ti eği­tim­de. Ben Si­nop'un hiç­bir oku­lun­da ta­ri­kat des­te­ği­nin ol­du­ğu­nu gör­me­dim, bil­mi­yo­rum. Var­sa bil­di­ği böy­le bir eği­tim ku­ru­mu bi­ze de bir söy­le­sin, biz de ge­rek­li ön­lem­le­ri ala­lım.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - O Tür­ki­ye mil­let­ve­ki­li.

CA­HİT CAN (De­vam­la) - Ya­ni, bu­ra­da kal­kı­yor, ol­ma­dık şey­le­ri, vel­ve­le­ye ve­re­rek, or­ta­lı­ğı ge­re­rek, ay­nen Sa­yın Bay­kal gi­bi ya­pa­rak… Ben, şah­sen bir mil­let­ve­ki­li ola­rak üzü­lü­yo­rum. Ya­ni, ken­di­siy­le ger­çek­ten çok sa­mi­mi bir ar­ka­da­şız, an­la­mak­ta güç­lük çe­ki­yo­rum. Se­çim at­mos­fe­ri­ne gi­rer­ken…

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Sa­mi­mi ar­ka­daş böy­le yap­maz, ar­ka­dan vur­maz, ar­ka­dan vur­maz.

CA­HİT CAN (De­vam­la) - Ar­ka­dan vur­mam ben. Bak, bu­ra­da ol­ma­sı ge­re­kir­di.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Bu­ra­da ol­ma­yan in­san hak­kın­da böy­le ko­nu­şa­maz­sın, bu­ra­da ol­ma­ya­nın ar­ka­sın­dan böy­le ko­nu­şa­maz­sın. Ayıp, ayıp!

CA­HİT CAN (De­vam­la) - Şim­di bu­ra­da ol­ma­sı ge­re­kir­di sa­yın kar­de­şim. Bak, vel­ve­le edi­yor­sun, sen de ay­nı üs­lup­ta­sın.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Ayıp, ayıp! Bu ne sa­mi­mi­yet?

BAŞ­KAN - Sa­yın As­la­noğ­lu, lüt­fen…

CA­HİT CAN (De­vam­la) - Şim­di ben ne an­la­tı­yo­rum? Nük­le­er güç san­tral­le­riy­le il­gi­li hiç­bir kim­se­nin en­di­şe­si yok. Ben de­miş­tim ki ge­çen haf­ta bu­ra­da, nük­le­er güç san­tra­li çı­ka­rı­lır­ken de­dim ki ar­ka­da­şı­ma: "Gi­din, PTT mi­sa­fir­ha­ne­sin­de bir sü­rü bil­gi, bel­ge, do­kü­man bu ko­nu­lar­la il­gi­li var." de­dim. Bir gün adı­mı­nı at­ma­ya­cak­sın, in­san­la­rı­mız ora­ya za­ten ge­li­yor­lar, in­ce­li­yor­lar, araş­tı­rı­yor­lar, siz git­me­ye­cek­si­niz, hem bil­gi edin­me­ye­cek­si­niz hem bil­gi ek­sik­li­ğin­den hem de in­san­la­rı­mı­zı yan­lış yö­ne yön­len­di­re­cek­si­niz ve Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­mı­zı da bu­gün meş­gul ede­cek­si­niz. Böy­le bir şey ola­bi­lir mi? Ya­ni, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­mız siz­den mi akıl ala­cak? Ya­ni, dün­ya­yı bil­mi­yor mu Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı? Dün­ya­nın ger­çe­ği­ni bil­mi­yor mu? Ama, siz gel­sey­di­niz, bu­gün, ger­çek­ten, üni­ver­si­te ko­nu­sun­da, he­pi­mi­zin, coş­kuy­la, he­ye­can­la bek­le­di­ği bu ça­lış­ma­ya bu­ra­da ka­tıl­say­dı­nız da bir­lik­te coş­ku ya­şa­say­dık ol­maz mıy­dı?

Ba­kı­nız "Av­ru­pa­lı İş Adam­la­rı Der­ne­ği" de­di­ği­miz ASİ­DER iş adam­la­rı der­ne­ği­miz, eği­tim fa­kül­te­si­nin te­me­li­ni at­mış­tı, bi­na­yı bi­tir­dik.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Can, söz­le­ri­ni­zi to­par­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

CA­HİT CAN (De­vam­la) - Mil­le­ti­mi­zin kat­kı­sı­nın ol­du­ğu­nu bi­li­yor­su­nuz. Bir il­çe­miz­de, Te­kel bi­na­la­rı­nı, millî eği­ti­me kat­kı sağ­la­dık, ora­ya kat­tık ve Si­nop Üni­ver­si­te­si­nin alt­ya­pı­sı­nı oluş­tur­duk. Şim­di, in­şal­lah, beş yüz ya­tak­lı, Kre­di Yurt­lar Ku­ru­mu­nun öğ­ren­ciy­le il­gi­li yur­du­nu da, in­şal­lah, prog­ra­ma al­dık, ya­kın­da iha­le­si ve­ri­le­cek­tir. Şim­di, fa­kül­te­le­ri­miz­le bir­lik­te, dört ta­ne fa­kül­te­miz var, beş ta­ne yük­se­ko­ku­lu­muz var, in­şal­lah, üni­ver­si­te­miz ku­rul­duk­tan son­ra, tu­rizm iş­let­me­ci­li­ği, otel­ci­lik yük­se­ko­ku­lu­nu da in­şal­lah oluş­tu­ra­ca­ğız Si­nop'ta.

Şim­di "Si­nop, eği­tim şeh­ri" de­dik. İş­te eği­ti­mi ge­ti­ri­yo­ruz. Tu­rizm di­yo­ruz, Ka­ra­de­niz'in ye­di ta­ne ili­ne ye­di ta­ne beş yıl­dız­lı ote­li, in­şal­lah, ya­pa­ca­ğız. Ya­ni, tu­rizm­le il­gi­li ne ek­sik­lik yap­tık? Si­nop'ta­ki ça­lış­ma­la­rı bi­li­yor­su­nuz. Sev­gi­li va­tan­daş­la­rı­mız da çok iyi bi­li­yor. Yıl­lar­dır ka­pa­lı olan ar­ke­olo­ji mü­ze­si­ni bi­zim dö­ne­mi­miz­de aç­tık. Her tür­lü ça­lış­ma­yı ya­pı­yo­ruz. Ge­rek kül­tü­rel yön­den ge­rek­se eği­tim yö­nün­den, tu­rizm yö­nün­den bü­tün ça­lış­ma­la­rı ya­pı­yo­ruz. Mil­le­ti­mi­zin gö­zü ay­dın. Si­nop ge­li­şi­yor, Si­nop bü­yü­yor, kim­se bun­dan ra­hat­sız ol­ma­sın. İn­sa­nı­mı­za iş, ek­mek, aş, is­tih­dam edi­yo­ruz. Za­ten, kal­kın­ma­da ön­ce­lik­li il­ler­den bi­ri­siy­dik. Ora­ya, or­ga­ni­ze sa­na­yi­den in­san­la­rı­mız, in­san­la­rı­mı­za iş, ek­mek gö­tü­rü­yor. Ama, nük­le­er güç san­tra­liy­le bir­lik­te, in­şal­lah, in­sa­nı­mı­zın, ne ka­dar, di­ğer il­le­re ve Av­ru­pa'ya göç edi­şi­ni de en­gel­le­miş ola­ca­ğız ve Si­nop in­sa­nı­mı­zın da, Al­lah'ın iz­niy­le ge­ri dö­nü­şü­nü sağ­la­ya­ca­ğız, bun­dan kim­se en­di­şe et­me­sin.

Biz Si­nop'u se­vi­yo­ruz, ül­ke­mi­zi se­vi­yo­ruz.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Can, te­şek­kür eder mi­si­niz Ge­nel Ku­ru­la.

CA­HİT CAN (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

On ye­di üni­ver­si­te­nin olu­şu­mun­da, baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız ol­mak üze­re Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za ve Ka­bi­ne üye­le­ri­ne, Millî Eği­tim Ko­mis­yo­nu, Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu üye­le­ri­ne ve siz sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri­mi­ze, he­pi­ni­ze ay­rı ay­rı te­şek­kür eder­ken… Bu ih­ti­ya­cı bi­rin­ci ayın 7'sin­de, 2004 yı­lın­da bir ka­nun tek­li­fi ve­re­rek gün­de­me ge­tir­miş­tim.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Bra­vo sa­na! Teb­rik edi­yo­ruz!

CA­HİT CAN (De­vam­la) - Hat­ta, bu kür­sü­den za­man za­man üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ko­nuş­ma­lar yap­tı­ğı­mı Si­nop top­lu­mu ve hal­kı­mız da bil­mek­te­dir.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Sa­yen­de ku­rul­du!

CA­HİT CAN (De­vam­la) - Ve ben ha­yır­lı uğur­lu ol­sun di­yo­rum. He­pi­ni­ze say­gı­la­rı­mı sev­gi­le­ri­mi su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Can.

Şah­sı adı­na ikin­ci söz, Si­nop Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Mus­ta­fa Öz­türk'ün.

Bu­yu­run Sa­yın Öz­türk. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MUS­TA­FA ÖZ­TÜRK (Si­nop) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­miz; bu­gün gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz, on ye­di ili­miz için ku­ru­la­cak üni­ver­si­te ya­sa­sıy­la ala­ka­lı söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­miz, bu­gün on ye­di ili­miz­de de, on ye­di ili­mi­zin hal­kı da bü­yük bir he­ye­can­la, coş­kuy­la, bu­gün çı­ka­cak olan üni­ver­si­te ya­sa­sı­nı dik­kat­le iz­le­mek­te­ler.

Si­nop ili hem­şeh­ri­le­ri­miz de, ge­rek il dı­şın­da ya­şa­yan Si­nop­lu­lar ge­rek­se Si­nop'ta­ki il, il­çe ve kö­yü­müz­de ya­şa­yan hem­şeh­ri­le­ri­miz de bü­yük bir dik­kat­le ve he­ye­can­la bu­gün­kü gö­rüş­me­le­ri ta­kip et­mek­te ve il­le­ri­ne ka­zan­dı­ra­ca­ğı­mız üni­ver­si­te­yi -öz­lem­le, he­ye­can­la- Mec­li­si­mi­zin ka­ra­rı­nı bek­le­mek­te­dir­ler.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Si­nop, kü­çük, 30 bin nü­fus­lu il mer­ke­zi olan, Ka­ra­de­niz'imi­zin ve Tür­ki­ye'mi­zin en uç nok­ta­sın­da çok şi­rin bir ili­miz. Si­nop'umu­zun bü­yük bir kıs­mı yurt dı­şın­da. Av­ru­pa'da bü­yük bir nü­fu­su olan, İs­tan­bul'da, gur­bet­te bü­yük bir nü­fu­su olan bir il, ya­ni göç ver­miş bir ili­miz ve yıl­lar­ca, Si­nop­lu­la­rın, yurt dı­şın­da­ki hem­şeh­ri­le­ri­mi­zin, İs­tan­bul'da­ki ve il dı­şın­da­ki bü­tün Si­nop­lu­la­rın öz­le­mi, Si­nop'a bir üni­ver­si­te­yi sağ­la­mak, Si­nop'u bir üni­ver­si­te­ye ka­vuş­tur­mak ol­muş­tur. Bü­tün öz­lem­le­ri ve bek­len­ti­le­ri bu ol­muş­tur, yıl­lar­ca bu dil­len­di­ril­miş­tir, bu bek­len­ti için­de ol­muş­lar­dır, fa­kat bu­gü­ne ka­dar bu kıs­met ol­ma­mış­tır. Bu­gün, in­şal­lah, bu ger­çek­leş­miş ola­cak bu ya­sa çık­tı­ğı tak­dir­de.

AK Par­ti Hükûmet­le­ri, ik­ti­dar­la­rı dört bu­çuk beş yı­lın içe­ri­sin­de, gir­di­ği­miz bu ta­rih iti­ba­rıy­la, ül­ke­mi­ze 32 dev­let, 7 va­kıf üni­ver­si­te­si ka­zan­dır­mış­tır. AK Par­ti İk­ti­da­rı, Si­nop ili­mi­ze de bu­gün, in­şal­lah, bir üni­ver­si­te­yi ka­zan­dır­mış ola­cak. Bü­tün bu on ye­di ili­miz­le be­ra­ber Si­nop ili­miz de ta­rihî bir ola­ya, in­şal­lah, sa­hip ola­cak ve bü­yük bir hiz­met gö­tü­rül­müş ola­cak. Si­nop'un ge­le­ce­ğiy­le ala­ka­lı çok önem­li bir ka­rar ola­cak bu­gün­kü ya­sa. Bu ça­lış­ma­lar­la, ta­bii, Hükûme­ti­mi­zin si­ya­si ira­de­si, ba­şın­dan be­ri ik­ti­da­rı­mı­zın bü­tün il­ler­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la ala­ka­lı ira­de­si bü­yük öl­çü­de ger­çek­leş­miş ola­cak. Do­kuz ta­ne ili­miz ka­lı­yor ge­ri­de, in­şal­lah, on­la­rı da bun­dan son­ra­ki ik­ti­dar­la­rı­mız­da, alt­ya­pı­la­rı te­min edil­di­ğin­de, ha­zır hâle gel­di­ğin­de, in­şal­lah di­ğer do­kuz ili­miz de üni­ver­si­te­si­ne ka­vuş­muş ola­cak ve Tür­ki­ye'de bü­tün il­le­ri­miz­de üni­ver­si­te ol­muş ola­cak.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Si­nop ili, sa­na­yi­ye mü­sa­it bir il de­ğil. Dağ­la­rın ete­ğin­de, de­niz kı­yı­sın­da, ül­ke­mi­zin en ku­ze­yin­de uç nok­ta­da, kü­çük, şi­rin bir il. De­ni­ziy­le, koy­la­rıy­la ve or­man­la­rıy­la mü­kem­mel bir il. İn­şal­lah ula­şım prob­lem­le­ri­ni çö­zü­yo­ruz ili­mi­zin ve de­ni­ziy­le, or­ma­nıy­la tu­riz­me ga­yet mü­sa­it bir il. Si­nop­lu­nun bek­len­ti­si, Si­nop'un ge­li­şi­mi, Si­nop'un kal­kın­ma­sı, Si­nop in­sa­nı­nın re­fah dü­ze­yi­ne bü­yük kat­kı sağ­la­ya­cak olan ve bir eği­tim ken­ti ol­ma­sı yo­lun­da üni­ver­si­te­nin bü­yük kat­kı sağ­la­ya­ca­ğı aşikâr. İli­miz, tu­rizm bir, eği­tim iki…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

MUS­TA­FA ÖZ­TÜRK (De­vam­la) - Si­nop ili, Si­nop­lu­lar, bir, eği­tim; iki, tu­rizm açı­sın­dan, bu iki nok­ta­ya çok önem ve­ri­yor ve ter­sa­ne­le­riy­le, eği­ti­miy­le, tu­riz­miy­le, in­şal­lah ge­le­cek­te, gü­zel, ge­liş­miş, ha­re­ket­li ve hal­kıy­la mut­lu bir il ola­ca­ğı­nı bek­li­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, şu an­da, alt­ya­pı ola­rak, ku­ru­la­cak olan Si­nop Üni­ver­si­te­si­nin, 3 ta­ne fa­kül­te­miz ça­lış­mak­ta­dır, 1 ta­ne fa­kül­te­mi­zin bi­na­la­rı, alt­ya­pı­sı ha­zır ha­le gel­mek­te­dir, 4 fa­kül­te, 6 yük­se­ko­ku­lu var­dır. Alt­ya­pı ola­rak, yurt iha­le­le­ri­miz de­vam et­mek­te­dir. Alt­ya­pı ola­rak ha­zır bir hâlde­dir. İn­şal­lah di­ğer il­çe­le­ri­miz­de de bu fa­ali­yet­ler de­vam ede­cek ve hal­kı­mı­zın kat­kı­la­rıy­la alt­ya­pı ça­lış­ma­la­rı ya­pı­la­cak. Üni­ver­si­te­miz ku­rul­du­ğu tak­dir­de, fa­kül­te­si ol­ma­yan il­çe­le­ri­miz­de, yük­se­ko­ku­lu ol­ma­yan il­çe­le­ri­miz­de de bu okul­lar önü­müz­de­ki yıl­lar­da açı­la­cak, Si­nop tam bir eği­tim şeh­ri hâli­ne, in­şal­lah, ge­le­cek­tir. Onu umut edi­yo­ruz, te­men­ni edi­yo­ruz.

Ben, bü­tün Si­nop­lu hem­şeh­ri­le­ri­min öz­le­mi ve bek­len­ti­si olan Si­nop Üni­ver­si­te­si­ne ka­vuş­muş ol­ma­la­rın­dan do­la­yı on­la­rı kut­lu­yo­rum, ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Hem yurt dı­şın­da hem İs­tan­bul'da­ki -ağır­lık­lı- hem­şeh­ri­le­ri­miz de bu­nu bü­yük bir öz­lem­le bek­li­yor­lar­dı, on­la­ra da ha­yır­lı ol­sun di­yo­rum. Di­ğer on ye­di ili­mi­zin hal­kı­na da ha­yır­lı ol­sun di­yo­rum. İn­şal­lah, ku­ru­la­cak bu üni­ver­si­te­le­rin ül­ke­mi­ze, ül­ke­mi­zin ge­li­şi­mi­ne bü­yük kat­kı sağ­la­ya­ca­ğı­nı ve bu ik­ti­da­rı­mı­zın, AK Par­ti Hükûme­ti­nin ta­rihî bir gö­rev ifa et­miş ol­du­ğu­nu ifa­de edi­yor, bu ko­nu­da Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za, Hükûme­ti­mi­zin üye­le­ri­ne, De­ğer­li Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za, ko­mis­yon­la­rı­mı­za te­şek­kür­le­ri­mi hem­şeh­ri­le­rim adı­na ve şah­sım adı­na arz edi­yo­rum ve tüm mil­let­ve­kil­le­ri­mi­ze te­şek­kür edi­yo­rum, oy­la­rıy­la bu ya­sa­yı ge­çi­re­cek ol­duk­la­rı için.

He­pi­ni­ze say­gı­lar, sev­gi­ler su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öz­türk.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mad­de üze­rin­de­ki ko­nuş­ma­lar ta­mam­lan­mış­tır.

Oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir. Si­nop Üni­ver­si­te­miz ha­yır­lı ol­sun. (Al­kış­lar)

Ek mad­de 75'i oku­tu­yo­rum:

Si­irt Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 75- Si­irt'te  Si­irt Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, Mü­hen­dis­lik-Mi­mar­lık Fa­kül­te­si ile  Dic­le Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Eği­tim Fa­kül­te­sin­den,

b) Dic­le Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Dic­le Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan  Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

ç) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Fe­rit Mev­lüt As­la­noğ­lu.

Bu­yu­run Sa­yın As­la­noğ­lu.

CHP GRU­BU ADI­NA FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Sa­yın Baş­kan, yü­ce Mec­li­sin çok de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum.

On ye­di üni­ver­si­te­nin ve içe­ri­sin­de, şu an­da söz al­dı­ğım Si­irt Üni­ver­si­te­mi­zin ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum ve bu üni­ver­si­te­den do­la­yı Si­irt­li­le­ri kut­lu­yo­rum ve Si­irt hal­kı­na ha­yır­lı ol­sun.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ta­bii, üni­ver­si­te­ler bir ilim, bi­lim yu­va­sı. On ye­di de­ğil yüz on ye­di ku­ra­lım, ama alt­ya­pı­sıy­la, ama sos­yal te­sis­le­riy­le, ama kam­püs­le­riy­le. Ame­ri­ka'da üç bin ta­ne üni­ver­si­te var ar­ka­daş­lar, üç bin üni­ver­si­te var. Dün­ya­nın her ta­ra­fın­dan in­san­lar gi­dip ora­da eği­tim gö­rü­yor. Ben di­le­rim ki, Tür­ki­ye'de­ki üni­ver­si­te­ler de dün­ya­nın her ta­ra­fın­dan ge­len eği­tim yu­va­la­rı ol­sun. Dün­ya­nın her ta­ra­fın­dan ge­len ve… İn­gil­te­re eko­no­mi­si­nin, Ame­ri­kan eko­no­mi­si­nin yüz­de 10'luk kıs­mı sa­de­ce eği­tim­den ge­len kay­nak­lar­la…O kay­nak­lar ge­li­yor. Dün­ya­nın her ta­ra­fın­dan bir sü­rü in­san… Bu­gün, Tür­ki­ye'den sa­de­ce yüz bin ço­cuk oku­yor Ame­ri­ka'da. Ya­ni, Ame­ri­kan eko­no­mi­si­nin önem­li bir kıs­mı, dün­ya­nın her ta­ra­fın­dan ge­len in­san­la­rın bı­rak­tı­ğı pa­ray­la dö­nü­yor. Ben di­li­yo­rum ki, Tür­ki­ye'de de bu üni­ver­si­te­le­ri­miz dün­ya­nın her ta­ra­fın­dan ge­len, ara­nı­lan üni­ver­si­te­ler ol­sun.

Ta­bii, ben, bu­ra­da genç­li­ği­miz, ge­le­ce­ği­miz… Ben hâlâ ba­ğı­ra­ca­ğım bu ko­nu­da. Biz, bu üni­ver­si­te­le­ri ku­ru­yo­ruz. Bi­zim bu üni­ver­si­te­ler­de li­san eği­ti­mi ver­me­miz çok mu zor ar­ka­daş­lar? Ben, bu­nu hâlâ kav­ra­mış de­ği­lim. Ben, hâlâ kav­ra­mak­ta güç­lük çe­ki­yo­rum. Bu­gü­ne ka­dar uy­gu­lan­ma­mış. Üni­ver­si­te­de oku­yan her bir gen­ci­miz, üni­ver­si­te oku­yan, üni­ver­si­te­yi bi­ti­ren he­pi­mi­zin ço­cu­ğu var ar­ka­daş­lar. Bun­la­ra, en az il­köğ­re­tim­den li­se­ye ka­dar bir ya­ban­cı dil, li­se­den son­ra, üni­ver­si­te­de ikin­ci ya­ban­cı di­li öğ­ret­mek çok mu zor? Bi­zim ço­cuk­la­rı­mı­za bu eği­ti­mi ver­mek çok mu zor? Ama, bu bir he­def me­se­le­si, bu bir an­la­yış me­se­le­si. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "çok zor" se­si)

He­men, çok zor de­yip ge­çiş­ti­ri­yor­su­nuz.

Ar­ka­daş­lar, bi­zim ço­cuk­la­rı­mı­zı bun­dan mah­rum kıl­ma­ya kim­se­nin hak­kı yok­tur. Dün bı­rak­mış­lar­sa, ço­cuk­la­rı­mı­zı kat­let­miş­ler, hâlâ bu­gün bı­ra­kı­yor­sak, kat­le­di­yo­ruz ço­cuk­la­rı­mı­zı.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Sok­mu­yor­lar, şim­di sok­mu­yor­lar!

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, he­pi­ni­ze yal­va­rı­yo­rum. Üni­ver­si­te­yi bi­ti­ren be­nim bir ev­la­dım, bir oğ­lu­nuz, bir kar­de­şi­niz eğer iki li­san bi­lir­se, bu in­san dün­ya­nın her ta­ra­fın­da ek­me­ği­ni çı­ka­rır ar­ka­daş­lar. Dün­ya­nın her ta­ra­fın­da ek­mek bu­lur ar­ka­daş­lar. Ama, biz, her ne­den­se, bu ya­ban­cı dil­le eği­ti­mi hep ku­lak ar­dı edi­yo­ruz. Çok mu zor ar­ka­daş­lar? Bir ye­rin­den baş­la­ya­lım.

Bu on ye­di üni­ver­si­te­yi ku­ru­yor­su­nuz ve­ya ge­çen haf­ta, beş ta­ne va­kıf üni­ver­si­te­si kur­duk. Bu­ra­da, he­pi­ni­ze âde­ta yal­var­dım, "Ge­lin, bu va­kıf üni­ver­si­te­le­ri­ne ha­zır­lık sı­nı­fı­nı mec­bur kı­la­lım." de­dim. Bu beş bü­yük va­kıf üni­ver­si­te­si, ku­ran­la­ra te­şek­kür et­tik, ama, ge­lin, bun­dan son­ra ku­ru­la­cak her üni­ver­si­te, ha­zır­lık sı­nı­fı ol­ma­yan ve o dört yıl­lık ve­ya beş yıl­lık sü­reç­te İn­gi­liz­ce eği­ti­mi­ni, çok iyi ya­zıp, çok iyi oku­ya­cak İn­gi­liz­ce eği­ti­mi­ni alan bir ço­cu­ğu biz ya­şa­ma bı­ra­kır­sak, bu ço­cuk her ta­raf­ta ek­me­ği­ni bu­lur ar­ka­daş­lar.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, hiç bir­bi­ri­mi­zi kan­dır­ma­ya­lım. Üni­ver­si­te me­zu­nu in­san­lar, Ada­let Ba­kan­lı­ğın­da in­faz ko­ru­ma me­mu­ru sı­na­vı­na gi­ri­yor­sa bir avu­kat, ek­mek bu­la­mı­yor­sa, ya­ni bir­ta­kım ger­çek­le­ri de lüt­fen, po­pü­lizm­le de­ğil, bu­ra­da he­pi­miz gö­re­lim. He­pi­ni­zin çev­re­sin­de ar­ka­daş­lar var. Ya­ni, bu­ra­da genç­ler var, üni­ver­si­te­yi bi­tir­miş on bin­ler­ce, yüz bin­ler­ce gen­ci­miz he­pi­ni­ze ge­li­yor ar­ka­daş­lar. As­ga­ri üc­ret­le, ek­mek eğer bu­gün bu­lur­sa dün­ya­nın en mut­lu in­sa­nı olu­yor ar­ka­daş­lar. Ya, bu ger­çe­ği göz ar­dı et­me­ye­lim.

Biz, on ye­di üni­ver­si­te, on beş aç­tık, on ye­di da­ha açı­yo­ruz. Ama, bun­lar, bu­ra­dan me­zun ola­cak ço­cuk­lar, bu­ra­dan me­zun ola­cak genç­le­ri­miz hâlâ ek­mek bul­mak­ta zor­luk çe­ke­cek­se, bun­la­ra en iyi eği­tim ve­ril­me­ye­cek­se, bun­la­ra bir şe­kil­de hiç­bir li­san eği­ti­mi ve­ril­me­ye­cek­se, biz bu genç­le­re ya­zık edi­yo­ruz. Li­se me­zu­nu, mo­dern li­se me­zu­nu genç­ler ya­ra­tı­yo­ruz ar­ka­daş­lar. Elin­de bir tek üni­ver­si­te dip­lo­ma­sı ola­cak ar­ka­daş­lar. Ama, bu in­san­lar ne­re­de ek­mek bu­la­cak?

Sa­yın Ba­ka­nım, ge­lin, bel­ki, ar­ka­daş­lar inan­mı­yor­sa­nız, bu­nu her yer­de… Şu, baş­lan­gıç­ta her üni­ver­si­te­ye mut­la­ka ha­zır­lık sı­nıf­la­rı aç­tı­ra­lım. Et­me­yin, tut­ma­yın, ya­zık edi­yo­ruz bu ço­cuk­la­ra. Bir ye­rin­den baş­la­yın, bu si­ze na­sip ol­sun o za­man. Her şe­yi de…

TEV­FİK AK­BAK (Çan­kı­rı) - YÖK'e söy­le­yin.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - YÖK ile il­gi­si yok be­ye­fen­di. YÖK ile hiç­bir il­gi­si yok­tur. Siz, ka­nu­nu çı­ka­rır­ken, bu­ra­da, ör­ne­ğin "Si­irt Üni­ver­si­te­si mut­la­ka ya­ban­cı dil­ler yük­se­ko­ku­luy­la baş­la­ya­cak" de­di­ği­niz za­man, YÖK… YÖK'ü en­gel gör­me­yin. Sa­kın ola ki, sa­kın ola ona sı­ğın­ma­yın. Bu­ra­da, bu Mec­lis bir ka­rar al­dı­ğı za­man "mut­la­ka her üni­ver­si­te, ilk yıl ya­ban­cı dil­le ha­zır­lık sı­nı­fın­da oku­ya­cak­lar" di­ye, na­sıl ÖD­TÜ'de, na­sıl Ha­cet­te­pe'de, na­sıl Bil­kent'te, na­sıl Koç'ta, na­sıl Sa­ban­cı Üni­ver­si­te­sin­de… Ya­ni o ço­cuk­la­rın, be­nim öbür Si­irt Üni­ver­si­te­sin­de oku­yan ço­cu­ğu­mun on­dan ne ek­si­ği var? Ama onun pa­ra­sı yok, öbü­rü­nün pa­ra­sı var. Et­me­yin, tut­ma­yın.

TEV­FİK AK­BAK (Çan­kı­rı) - Ka­yı­sı­ya gel, ka­yı­sı­ya.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Sa­yın Mil­let­ve­ki­lim, ben bu­ra­da ilim an­la­tı­yo­rum, bi­lim an­la­tı­yo­rum. Dal­ga geç­me­nin ge­re­ği yok. Ben si­ze, âde­ta, bu ço­cuk­lar için yal­va­rı­yo­rum. Âde­ta, bu ço­cuk­la­ra… Ama, bu li­san öğ­ren­me­yi siz kav­ra­ya­mı­yor­sa­nız, ben… (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler ) Ne­yi geç efen­dim? Ben, he­pi­mi­zin ço­cuk­la­rı­na İn­gi­liz­ce öğ­ret­me­nin, ya­ni, bu ço­cuk­la­rın İn­gi­liz­ce bil­me­si­nin, ya­rın, ge­le­cek­le­rin­de bü­yük fay­da ola­ca­ğı­nı söy­lü­yo­rum, hâlâ siz ora­dan, ba­na "ka­yı­sı­ya gel" di­yor­su­nuz.

Ben, ar­ka­daş­lar, bu­nun çok acı­sı­nı çek­tim.

MEH­MET CEY­LAN (Ka­ra­bük) - Gü­zel, gü­zel. De­vam et Ho­cam.

MUS­TA­FA NU­Rİ AK­BU­LUT (Er­zu­rum) - Ça­lış, öğ­ren, ne var?

BAŞ­KAN - Sa­yın As­la­noğ­lu, siz Ge­nel Ku­ru­la hi­tap edin.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Val­la­hi, ben si­zi Yü­ce Al­lah'a ha­va­le edi­yo­rum, ço­cuk­la­rı­nız adı­na, ço­cuk­la­rı­nız adı­na! Bir şe­yi çok iyi kav­rı­yor­su­nuz, içi­niz­den is­ti­yor­su­nuz, ama her ne­den­se, ne hik­met­se, he­sa­bı­nı­za ni­ye gel­mi­yor? Bu­nu an­la­mak­ta güç­lük çe­ki­yo­rum ve o ço­cuk­la­rı­nı­zın, ge­le­cek­te­ki tüm Türk ço­cuk­la­rı­nın ve­ba­li, gü­na­hı he­pi­ni­zin boy­nu­na ol­sun.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bak, tek­rar özet­li­yo­rum: Ge­lin, bu on ye­di üni­ver­si­te­yi ku­rar­ken, hiç de­ğil­se bu ço­cuk­lar şans­lı ol­sun; hiç de­ğil­se bu ço­cuk­lar, Tür­ki­ye'de­ki beş al­tı üni­ver­si­te­de oku­yan ço­cuk­lar ka­dar bun­lar şans­lı ol­sun. Çok mu zor? Bu ka­dar mı be­ce­rik­si­ziz? Eğer biz bu be­ce­ri­yi gös­te­re­mi­yor­sak, bi­ze ya­zık­lar ol­sun! O za­man, ne­yin he­sa­bı­nı gö­rü­yo­ruz?

ALA­ET­TİN GÜ­VEN (Kü­tah­ya) - Türk­çe'yi ne za­man öğ­re­te­ce­ğiz?

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, iş­siz­ler or­du­su ya­ra­tı­yo­ruz. Eğer bu ço­cuk­la­rı ni­te­lik­li ye­tiş­ti­re­mez­sek, eğer bu ço­cuk­la­rı iyi eği­te­mez­sek, iyi li­san eği­ti­mi ve­re­mez­sek, bun­lar hep­si bi­rer iş­siz­ler or­du­su ola­cak. Gön­de­rin ba­zı ku­rum­la­ra, iş mü­ra­ca­atı­na; oku­yun ga­ze­te­ler­de, pa­zar gün­le­ri ga­ze­te­le­rin iş ila­nı say­fa­la­rın­da. Di­yor ki: "Sa­de­ce" di­yor, "şu üni­ver­si­te­ler­den alı­rım." di­yor; üç üni­ver­si­te sa­yı­yor, iki üni­ver­si­te sa­yı­yor. Öbür ço­cuk­la­rı­mı­zın ka­ba­ha­ti ne? Öbür ço­cuk­la­rı­mı­zın su­çu ne ar­ka­daş­lar? Ya­ni, li­se me­zu­nu gi­bi üni­ver­si­te me­zu­nu iş­siz­ler or­du­su ya­rat­ma­ya­lım. Ge­lin, ri­ca edi­yo­rum siz­den, Sa­yın Ba­kan, ço­cuk­la­rı­mı­zın ge­le­ce­ği açı­sın­dan de­fa­lar­ca ko­nu­şa­ca­ğım ar­ka­daş­lar. Bu­nu he­pi­niz ka­bul ede­ne ka­dar, so­nu­na ka­dar bu­nu sa­vu­na­ca­ğım, ço­cuk­la­rı­mız için sa­vu­na­ca­ğım, Tür­ki­ye'de­ki ge­le­cek­te­ki ço­cuk­la­rı­mız için sa­vu­na­ca­ğım. Hat­ta, il­köğ­re­tim­den baş­la­mak üze­re… De­fa­lar­ca gün­de­me ge­tir­dim. Mec­lis Ge­nel Ku­ru­lu be­nim bir ka­nun tek­li­fi­mi ka­bul et­ti, ama, iki yıl­dır ge­tir­mi­yor­su­nuz ar­ka­daş­lar, iki yıl­dır ge­tir­mi­yor­su­nuz.

Onun için, ben, Si­irt Üni­ver­si­te­si­nin tüm Si­irt­li­le­re ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın As­la­noğ­lu.

Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu adı­na, Or­du Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Eyüp Fat­sa.

Bu­yu­run Sa­yın Fat­sa. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AK PAR­Tİ GRU­BU ADI­NA EYÜP FAT­SA (Or­du) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; gö­rü­şül­mek­te olan 1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın ek 75'in­ci mad­de­si üze­rin­de gru­bum adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le Baş­kan­lık ma­ka­mı­nı ve Ge­nel Ku­ru­lu say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ek 75'in­ci mad­de, Si­irt'te bir üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı içe­ri­yor. Ben, di­ğer ku­ru­lan üni­ver­si­te­ler­le be­ra­ber, Si­irt'te ku­ru­la­cak ye­ni üni­ver­si­te­nin böl­ge­mi­ze, ül­ke­mi­ze ve Si­irt ili­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, üni­ver­si­te­ler­le il­gi­li ne dü­şün­dü­ğü­mü, ne an­la­dı­ğı­mı, na­sıl ol­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni 6'ncı mad­de üze­rin­de­ki yap­mış ol­du­ğum ko­nuş­ma­lar­da siz­ler­le pay­laş­mış­tım. Bu, 6'ncı mad­de üze­rin­de yap­mış ol­du­ğum ko­nuş­ma­da­ki gö­rüş­me­le­ri­me ila­ve­ten ba­zı dü­şün­ce­le­ri­mi de bu ve­si­ley­le siz­ler­le pay­laş­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­zı ar­ka­daş­la­rı­mız, ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­rin, ye­ni ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­rin alt­ya­pı ve tek­nik alt­ya­pı­sı­nın ha­zır ol­ma­dı­ğı­nı, kay­nak­la­rı­nın ye­ter­siz ol­du­ğu­nu, öğ­re­tim ele­ma­nı ve fi­zi­ki ye­ter­li­li­ğin bu­lun­ma­dı­ğı gi­bi ge­rek­çe­ler­le bun­la­rın si­ya­si bir ya­tı­rım ol­du­ğu­nu, do­la­yı­sıy­la, ku­ru­la­cak il­le­re çok faz­la bir şey ge­ti­re­me­ye­ce­ği gi­bi, ger­çe­ği yan­sıt­ma­yan gö­rüş ve dü­şün­ce­ler or­ta­ya ko­yu­yor­lar. Doğ­ru­su­nu is­ter­se­niz, bi­raz ön­ce, ben­den ön­ce ko­nu­şan ar­ka­da­şı­mı da din­le­di­ğim­de tek­rar üzül­düm.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, eğer üni­ver­si­te­le­re sa­de­ce eko­no­mik kat­ma de­ğer sağ­la­yan, eko­no­mik ge­ti­ri­si olan ku­rum­lar ve mü­es­se­se­ler ola­rak ba­kar­sak, üni­ver­si­te ger­çe­ği­ni an­la­ma­dı­ğı­mı­zı, al­gı­la­ya­ma­dı­ğı­mı­zı bir ke­re da­ha ifa­de et­mek is­ti­yo­rum. El­bet­te ki, eko­no­mik kat­ma de­ğer sağ­la­dı­ğı bir ger­çek­tir, ama, bu­nun öte­sin­de­ki sağ­la­mış ol­du­ğu kat­kı­lar eko­no­mik kat­ma de­ğer­le mu­ka­ye­se edi­le­me­ye­cek ka­dar da önem­li ve çok da­ha bü­yük­tür.

Üni­ver­si­te­ler­den esas bi­zim ka­zan­cı­mız, ül­ke­mi­zin ka­zan­cı, ge­le­ce­ğe yö­ne­lik, ye­tiş­miş, va­sıf­lı, bil­giy­le, ilim­le, ir­fan­la teç­hiz edil­miş, do­nan­mış ne­sil­ler ve genç­ler ye­tiş­tir­mek­tir. Bu­nun ka­zan­cı, eko­no­mik ka­zanç­la mu­ka­ye­se edil­me­ye­cek ka­dar önem­li ve bü­yük­tür. Bir söz var eği­tim­le il­gi­li söy­len­miş, bir ata­sö­zü­dür ve­ya bir baş­ka ül­ke kay­nak­lı bir ata­sö­zü de ola­bi­lir: "Eği­ti­mi pa­ha­lı bu­lan­lar ce­ha­le­tin be­de­li­ne kat­la­nır." Eği­ti­me ya­pı­lan yar­dı­mın eko­no­mik ta­ra­fı, pa­ra­sal yö­nü, mad­di yö­nü hiç­bir za­man he­sap edil­mez. Eğer he­sap­la­rı böy­le ya­par­sak ge­le­ce­ği­mi­ze ve ne­sil­le­ri­mi­ze ya­zık et­miş olu­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, özel­lik­le mu­ha­le­fe­te men­sup ko­nuş­ma­cı ar­ka­daş­la­rı­mız, do­kuz ilin ne­den ih­mal edil­di­ği­ni, ne­den do­kuz ile bu ta­sa­rıy­la be­ra­ber üni­ver­si­te ku­rul­ma­dı­ğı­nı, do­la­yı­sıy­la bu­nun bir hak­sız­lık ol­du­ğu­nu ifa­de edi­yor­lar. Ba­kın, biz on beş il­le il­gi­li üni­ver­si­te ka­nun ta­sa­rı­sı­nı Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne ge­tir­di­ği­miz­de de şöy­le söy­le­ni­yor­du: "İş­te, siz, bir on beş üni­ver­si­te da­ha ku­ra­cak­sı­nız, bu­nu ka­mu­oyuy­la pay­laş­tı­nız. Ne­den bun­la­rı da be­ra­ber ge­tir­me­di­niz?" di­ye söy­le­miş­ler­di. Biz, o gün yap­mış ol­du­ğu­muz ko­nuş­ma­lar­da, bu ku­ru­la­cak, şim­di ka­nu­nu­nu çı­kart­tı­ğı­mız on ye­di üni­ver­si­te­nin da­ha alt­ya­pı ola­rak ye­ter­li se­vi­ye­ye gel­me­di­ği­ni, alt­ya­pı­sı ta­mam­lan­dı­ğın­da der­hal bu­nun­la il­gi­li de ka­nun ta­sa­rı­sı­nın Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne ge­le­ce­ği­ni o gün söy­le­miş­tik. Şim­di o gün söy­le­di­ği­mi­zi ya­pı­yo­ruz. Şim­di o gün söy­le­di­ği­mi­zi ya­pı­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, do­kuz il, he­nüz ye­ter­li alt­ya­pı­ya sa­hip ola­ma­yan Ya­lo­va, Ar­da­han, Hakkâri, Gü­müş­ha­ne, Bay­burt, Şır­nak, Iğ­dır, Tun­ce­li ve Bar­tın il­le­ri­miz­de­ki va­tan­daş­la­rı­mı­za da bu­ra­dan ses­len­mek is­ti­yo­rum. Hükûme­ti­miz, baş­ta Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­mız ol­mak üze­re, bu do­kuz il­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la ala­ka­lı alt­ya­pı ça­lış­ma­la­rı­nı hız­la ta­mam­la­mak üze­re­dir­ler. Na­sıl on beş üni­ver­si­te ka­nun ta­sa­rı­sı -ki, için­de be­nim ilim de var­dı- bu­ra­da gö­rü­şü­lür­ken, şim­di gö­rüş­tü­ğü­müz on ye­di üni­ver­si­te­ye atıf­ta bu­lun­muş­sak, on ye­di üni­ver­si­te ka­nun ta­sa­rı­sı şim­di Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de ka­nun­la­şır­ken, bu­ra­dan do­kuz ili­mi­zin mil­let­ve­kil­le­ri­ne ve do­kuz il­de ya­şa­yan va­tan­daş­la­rı­mı­za, açık yü­rek­li­lik­le, hiç kim­se me­rak et­me­sin, do­kuz il­de üni­ver­si­te aç­mak da üni­ver­si­te ka­nu­nu ta­sa­rı­sı­nı Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ne ge­ti­rip ka­nun­laş­tır­mak da bi­zim boy­nu­mu­zun bor­cu­dur. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Efen­dim, bu­nun gü­ven­ce­si ne­dir? Tür­ki­ye se­çi­me gi­di­yor, bu­nun gü­ven­ce­si ne­dir? Bu­nu gü­ven­ce­si şu­dur: Yap­tık­la­rı­mız, söz ve­rip de ye­ri­ne ge­tir­dik­le­ri­miz, ger­çek­leş­tir­dik­le­ri­miz, ya­pa­cak­la­rı­mı­zın da te­mi­na­tı­dır ve gü­ven­ce­si­dir. Her­kes bun­dan do­la­yı müs­te­rih ol­sun, hiç kim­se bun­dan do­la­yı bir ve­hi­me ka­pıl­ma­sın. 22 Tem­muz­dan son­ra da in­şal­lah yi­ne bu­ra­da ola­ca­ğız, yi­ne bu­ra­da ola­ca­ğız ve bı­rak­tı­ğı­mız yer­den bu hiz­met­le­ri ek­sik­siz ta­mam­la­mak üze­re, mil­let­ten al­dı­ğı­mız yet­kiy­le, so­rum­lu­lu­ğu­mu­zu ve gö­re­vi­mi­zi ic­ra et­me­ye ve bu aziz mil­le­te hiz­met et­me­ye de­vam ede­ce­ğiz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ben, özel­lik­le, bu ve­si­ley­le, bir iki il­le ala­ka­lı da ar­ka­daş­la­rı­mız ko­nuş­tu­ğu için ce­vap ver­mek, ek­sik bil­gi­le­ri ta­mam­la­mak is­ti­yo­rum. Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li Sa­yın En­sar Öğüt bu­ra­da ko­nuş­tu, ne­den Ar­da­han'ın bu kap­sam içe­ri­sin­de de­ğer­len­di­ril­me­di­ği­ni söy­le­di. Ta­bii, ben, Sa­yın En­sar Öğüt'ün ön­ce Hükûme­ti­mi­ze, son­ra da has­sa­ten Sa­yın Ba­ka­nı­mı­za te­şek­kür et­me­si­ni is­ter­dim. Ni­ye? Bel­ki Tür­ki­ye'de ilk de­fa Be­şerî İlim­ler ve Ede­bi­yat Fa­kül­te­si bi­zim Hükûme­ti­miz za­ma­nın­da ka­nun­laş­tı­rıl­mış­tır ve Ba­kan­lar Ku­ru­lun­dan geç­miş­tir. Ma­li­ye, Dev­let Plan­la­ma, Dev­let Per­so­nel­le il­gi­li bü­tün ne ka­dar ger­çek­leş­ti­ril­me­si ge­re­ken ça­lış­ma var­sa biz­zat da Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız ta­ra­fın­dan ta­kip edil­mek üze­re ger­çek­leş­ti­ril­miş­tir. Bu Hükûmet ta­ra­fın­dan Ar­da­han'da bir Be­şerî Bi­lim­ler ve Ede­bi­yat Fa­kül­te­si ku­rul­muş. İlin mil­let­ve­ki­li­nin, biz bek­ler­dik ki, ile ya­pı­lan bu hiz­met­ten do­la­yı, en azın­dan ne­za­ke­ten Hükûme­ti­mi­ze ve bu ça­lış­ma­yı yü­rü­ten Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za te­şek­kür et­sin.

Sa­yın Mu­har­rem İn­ce, Ya­lo­va Mil­let­ve­ki­li­miz. Ta­bii, ay­nı şe­yi Sa­yın Mu­har­rem İn­ce için de söy­le­ye­bi­li­rim, da­ha faz­la­sı­nı söy­le­ye­ce­ğim. Evet, ben Ya­lo­va'yı çok iyi bi­li­yo­rum. Ya­lo­va'da çok say­gı­de­ğer ar­ka­daş­la­rım ve dost­la­rım var. Si­ya­si ka­na­ati, dün­ya gö­rü­şü, et­nik kö­ke­ni ne olur­sa ol­sun, çok sa­yı­da Ya­lo­va­lı dos­tum ve ar­ka­da­şım var. Yir­mi-yir­mi beş se­ne­den be­ri de Ya­lo­va'yla iç­li dış­lı olan bir ar­ka­da­şı­nı­zım.

Ta­bii ön­ce­lik­le, isim­le­ri­ni ver­mi­yo­rum, ama millî eği­tim il mü­dür­lü­ğü­ne ve va­li­li­ğe mü­ra­ca­at eder­se… Ben, Ya­lo­va'da öğ­ret­men­lik yap­tım. El­bet­te ki öğ­ret­men­lik yap­tı­ğım ye­re kar­şı bir ve­fam var­dır, bir bor­cum ol­du­ğu­na da ina­nı­yo­rum. Baş­ta Fa­tih Li­se­si ol­mak üze­re Ya­lo­va'nın…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

EYÜP FAT­SA (De­vam­la) - Bi­ti­ri­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Fat­sa.

EYÜP FAT­SA ( De­vam­la) - Özür di­li­yo­rum.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

EYÜP FAT­SA (De­vam­la) - …bir­çok ilk ve or­ta­öğ­re­tim­de­ki okul­la­ra ge­rek ta­di­lat ta­mi­rat ge­rek öde­nek ge­rek tek­no­lo­ji sı­nıf­la­rı ge­rek­se in­şa­at ko­nu­sun­da yar­dım­cı ol­du­ğu­mu, olup ol­ma­dı­ğı­mı Ya­lo­va Va­li­li­ğin­den ve Ya­lo­va Millî Eği­tim Mü­dür­lü­ğün­den Sa­yın Mu­har­rem İn­ce çok ra­hat­lık­la öğ­re­ne­bi­lir.

Bir di­ğer ko­nu: Ay­nı şe­yi Sa­yın Mu­har­rem İn­ce'den de bek­ler­dim. Bu­ra­da, çı­kıp, bir ilin so­rum­lu mil­let­ve­ki­li ola­rak, AK Par­ti­li­le­rin yo­lu­nu kes­mek su­re­tiy­le "Ya­lo­va'ya gir­me­le­ri­ni en­gel­le­ye­ce­ğiz. Ya­lo­va'ya gi­re­me­ye­cek­ler." de­me­si­ni, doğ­ru­su­nu is­ter­se­niz, si­ya­si ne­za­ket ve üs­lup­la hiç bağ­daş­tı­ra­ma­dım. Her­kes, Tür­ki­ye'nin sek­sen bir vi­la­ye­tin­de ol­du­ğu gi­bi, her si­ya­si gö­rü­şe men­sup in­san gö­nül ra­hat­lı­ğıy­la Ya­lo­va'ya gi­der. Ya­lo­va­lı­lar mi­sa­fir­per­ver in­san­lar­dır. Mi­sa­fir­le­ri­ni bağ­rı­na bas­ma­sı­nı, onun­la kay­naş­ma­sı­nı, ku­cak­laş­ma­sı­nı be­ce­re­bi­len fev­ka­la­de ne­zih in­san­lar­dan olu­şan bir ili­miz­dir. Bu ifa­de­yi, Ya­lo­va­lı­la­ra say­gı­sız­lık ola­rak ka­bul ede­rim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, yi­ne, Ya­lo­va İk­ti­sa­di İlim­ler ve İda­ri Bi­lim­ler Fa­kül­te­si bi­zim dö­ne­mi­miz­de ger­çek­leş­miş ve bi­rin­ci ayın 6'sı 2007 ta­ri­hin­de, 26395 sa­yı­lı Resmî Ga­ze­te'de ya­yım­lan­mış­tır. Biz Ya­lo­va'yı ih­mal et­miş de­ği­liz. Ya­lo­va'da da bir üni­ver­si­te açı­la­bil­me­si için ge­rek­li alt­ya­pı­yı oluş­tur­ma nok­ta­sın­da, bü­tün di­ğer il­ler gi­bi, aza­mi gay­ret gös­te­ri­yo­ruz. En azın­dan, bu fa­kül­te­den do­la­yı, ilin mil­let­ve­ki­li ola­rak, Sa­yın Ba­ka­na ve Ba­kan­lar Ku­ru­lu­na te­şek­kür et­me­si­ni bek­ler­dim.

Bir di­ğer ko­nu: Ya­lo­va'yı, AK Par­ti Hükûme­ti unut­muş de­ğil­dir. Bak, Ya­lo­va'yla il­gi­li, üni­ver­si­te nok­ta­sın­da dü­şün­dük­le­ri ve ger­çek­leş­tir­mek is­te­dik­le­ri ve ça­lış­tık­la­rı, şu on ye­di il­de ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­ler­den da­ha ile­ri se­vi­ye­de­dir. Türk-Al­man Üni­ver­si­te­si… Türk-Al­man Üni­ver­si­te­si, Türk­çe ve Al­man­ca eği­tim ve­re­cek. Türk ve Al­man Dı­şiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı ve Türk, Al­man Baş­ba­kan­la­rı se­vi­ye­sin­de ta­kip edi­len ve Tür­ki­ye'de ku­rul­ma­sı­na ka­rar ve­ri­len üni­ver­si­te­nin Ya­lo­va'da ku­rul­ma­sıy­la ala­ka­lı da Hükûme­ti­mi­zin tam bir ka­rar­lı­lı­ğı var­dır. Sa­yın Mu­har­rem İn­ce'nin bu­nu bil­me­me­si müm­kün de­ğil. Ay­rı­ca, Ya­lo­va'da­ki ha­zi­ne ara­zi­le­ri­ni tah­sis et­mek su­re­tiy­le, Ya­lo­va'da...

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

EYÜP FAT­SA (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, son bir iki cüm­le… Çok özür di­li­yo­rum, za­ma­nı aş­tım.

BAŞ­KAN - Pe­ki, bu­yu­run.

EYÜP FAT­SA (De­vam­la) - Ya­lo­va'da va­kıf üni­ver­si­te­si kur­ma nok­ta­sın­da da çok sa­yı­da eği­ti­me du­yar­lı va­tan­da­şı­mı­zın Ya­lo­va için mü­ra­ca­at yap­tı­ğı­nı, Hükûmet­le bu gö­rüş­me­le­rin de­vam et­ti­ği­ni, yer tah­si­si ve bu işin so­nuç­lan­ma nok­ta­sı­na gel­di­ği­ni de ben, bu ve­si­ley­le, hem Türk-Al­man Üni­ver­si­te­si­nin hem de Ya­lo­va'da ku­ru­la­cak va­kıf üni­ver­si­te­le­ri­nin -üni­ver­si­te­si­nin de­mi­yo­rum, üni­ver­si­te­le­ri­nin- bu ara­da da ku­rul­ma­sı bit­miş olan İk­ti­sa­di İda­ri Bi­lim­ler Fa­kül­te­si­nin, Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu­nun, Ya­lo­va­lı­la­ra, Ya­lo­va­lı hem­şeh­ri­le­ri­me, Ya­lo­va'nın eği­tim, kül­tür, bi­lim, sos­yal ve sa­nat ha­ya­tı­na ha­yır­lı ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yor, Ge­nel Ku­ru­lu say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Fat­sa.

Şah­sı adı­na Si­irt Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Öner Gül­ye­şil.

Bu­yu­run Sa­yın Gül­ye­şil. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ÖNER GÜL­YE­ŞİL (Si­irt) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; 1414 sı­ra sa­yı­lı Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­lat Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın Si­irt'te üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ek 75'in­ci mad­de­si üze­rin­de şah­sım adı­na gö­rüş­le­ri­mi siz­ler­le pay­laş­mak üze­re söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­ye­ti­ni­zi ve biz­le­ri te­le­viz­yon­la­rı ba­şın­da bü­yük he­ye­can­la iz­le­yen va­tan­daş­la­rı­mı say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

En bü­yük düş­ma­nı­mız olan ce­ha­le­ti an­cak ve an­cak eği­tim­le aşa­bi­le­ce­ği­mi­zin bi­lin­ciy­le, okul­laş­ma ora­nı­mı­zı her ge­çen yıl da­ha da ar­tır­ma­mız ge­rek­ti­ği­nin far­kın­da­yız. Özel­lik­le, sos­yal, eko­no­mik ve kül­tü­rel kal­kın­ma­yı sür­dü­re­bil­me­miz ve koy­du­ğu­muz he­def­le­re ula­şa­bil­me­miz için ye­ni üni­ver­si­te­le­rin açıl­ma­sı za­ru­ret hâli­ne gel­miş­tir. Bu önem­li il­ke ve tes­pit, bi­lin­di­ği gi­bi Do­ku­zun­cu Kal­kın­ma Pla­nı'nda da önem­le vur­gu­lan­mak­ta­dır.

Söz ko­nu­su ta­sa­rıy­la Si­irt'te ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te, Fen-Ede­bi­yat, Mü­hen­dis­lik, Mi­mar­lık ve Dic­le Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek ku­ru­la­cak olan Si­irt Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­la­na­cak Eği­tim Fa­kül­te­sin­den, yi­ne ay­nı şe­kil­de Dic­le Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve yi­ne Rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lu ve Si­irt Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ve Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan ve ni­ha­ye­tin­de, yi­ne Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­la­cak olan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ve Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den olu­şa­cak­tır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu ta­sa­rıy­la, Si­irt dâhil ol­mak üze­re 17 ili­miz­de ku­rul­ma­sı ön­gö­rü­len üni­ver­si­te­ler­le, ül­ke­miz­de­ki üni­ver­si­te sa­yı­sı 110'a yük­sel­miş ola­cak­tır. Üni­ver­si­te bu­lun­ma­yan il­le­ri­miz­de yük­se­köğ­re­ti­me iliş­kin ve­ri­ler, yük­se­köğ­re­ti­me olan ta­lep ve yük­se­köğ­re­tim­de okul­laş­ma ora­nı­nın yük­sel­til­me­siy­le il­gi­li he­def­ler göz önün­de bu­lun­du­rul­du­ğun­da, ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te­le­rin mem­le­ke­ti­mi­zin, genç­li­ği­mi­zin ge­le­ce­ği açı­sın­dan ta­şı­dı­ğı ha­ya­ti önem açık­ça or­ta­ya çık­mak­ta­dır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, yük­se­köğ­re­tim ku­rum­la­rı­nı da­ha da yay­gın­laş­tı­rıp fark­lı, çok sa­yı­da ül­ke­den öğ­ren­ci mi­sa­fir ede­rek ül­ke eko­no­mi­si­ne de önem­li oran­da eko­no­mik kay­nak sağ­la­mak müm­kün ola­bi­le­cek­tir. Oy­sa, her yıl bin­ler­ce gen­ci­miz yük­se­köğ­re­tim gör­mek üze­re de­ği­şik ül­ke­le­re git­mek­te ve yurt dı­şı­na önem­li oran­da kay­nak ak­ta­rıl­ma­sı­na ne­den ol­mak­ta­dır.

Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; Si­irt mil­let­ve­ki­li ola­rak, ili­miz­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı ne­de­niy­le hem­şeh­ri­le­ri­min se­vin­ci­ni ve coş­ku­su­nu siz­ler­le yü­rek­ten pay­la­şı­yo­rum. Si­irt'imiz­de yıl­la­rın rü­ya­sı ger­çek­leş­mek­te­dir. Si­irt'te bay­ram var. Si­irt ta­ri­hin­de, bu­gün­kü üni­ver­si­te­le­re sa­hip ol­muş, üni­ver­si­te­ye eş de­ğer bir­çok mes­lek ku­rul­muş ve çok in­san ye­tiş­ti­ril­miş­tir. Esa­sen, Si­irt'te bu alt­ya­pı da za­ten var­dı, çün­kü, bu üni­ver­si­te­le­ri kur­ma ha­be­ri, bir ça­ğı ka­pa­tıp bir ça­ğı baş­lat­mak ka­dar ay­rı­ca Si­irt'e de he­ye­can ver­miş­tir. Bu üni­ver­si­te­nin, şüp­he­siz, ili­mi­zin eko­no­mi­si­ne, sos­yal, kül­tü­rel ha­ya­tı­na çok bü­yük kat­kı­sı ola­cak­tır. Böl­ge­miz­de ve ili­miz­de ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te­ler, ilim üre­te­cek, böl­ge­ye ilim ya­ya­cak ve genç­le­ri­mi­zin bi­lim­sel araş­tır­ma­la­ra im­za at­ma­la­rı­na ve­si­le ola­cak­tır. Ye­ti­şe­cek genç­le­ri­miz, bu­lun­duk­la­rı coğ­raf­ya­da, ça­lı­şa­cak­la­rı her yer­de hal­ka yol gös­te­re­cek­ler, ışık tu­ta­cak­lar ve ay­dın­la­ta­cak­lar­dır, top­lum­sal kay­naş­ma sü­re­ci­ne li­der­lik ede­cek­ler­dir. Ül­ke­mi­zin de­ği­şik böl­ge­le­rin­den ge­len öğ­ren­ci­ler bir­bir­le­riy­le kay­na­şa­rak -bu­nu al­tı­nı çi­ze­rek ifa­de edi­yo­rum- ül­ke­nin ve böl­ge­nin top­yekûn kal­kın­ma­sı için or­tak bir he­de­fe yü­rü­ye­cek­ler­dir, bir­lik ve be­ra­ber­li­ğin, gü­zel ge­le­ce­ği­mi­zin te­mi­na­tı ola­cak­lar­dır.

Unu­tul­ma­ma­lı­dır ki, ül­ke­mi­zin ba­şı­na be­la olan te­rör, ce­ha­let­ten ve yok­sul­luk­tan kay­nak­lan­mak­ta­dır. Te­rö­rün kö­kü­nü ka­zı­ya­bil­mek ama­cıy­la bi­lim­sel kad­ro­lar ye­tiş­tir­me­li ve böl­ge­de ye­ni iş sa­ha­la­rı açıl­ma­lı­dır. Kül­tü­rel se­vi­ye­si ve en­te­lek­tü­el bi­lin­ci ge­liş­miş eği­tim­li genç­le­ri­miz, top­lum­sal ih­ti­yaç ve ge­liş­me­le­re fark­lı ref­leks­ler ge­liş­ti­re­bi­lir ve böl­ge­ler ara­sın­da­ki ge­liş­miş­lik far­kı­nın or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­sı için ön­cü ola­bi­lir­ler. Me­de­ni ve eği­tim dü­ze­yi yük­sek çağ­daş ül­ke­ler­de, şid­det ve ce­ha­let­ten kay­nak­la­nan top­lum­sal za­af­la­ra rast­lan­ma­mak­ta­dır.

Ül­ke­miz­de de­mok­ra­si kül­tü­rü­nü ge­liş­ti­re­bil­mek için eği­tim dü­ze­yi­nin yük­sel­til­me­si, ol­maz­sa ol­maz bir za­ru­ret­tir. De­mok­ra­si kül­tü­rü, an­cak ve an­cak eği­tim dü­ze­yi yük­sek top­lum­lar­da kök sa­la­bil­mek­te ve fark­lı fi­kir ve gö­rüş­le­re hoş­gö­rü ze­mi­ni çok da­ha ko­lay­lık­la sağ­la­na­bil­mek­te­dir.

Ül­ke­mi­zin fark­lı böl­ge­le­rin­de ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­ri­miz, top­lu­mu­mu­zun ilim ve ir­fan kay­na­ğı ola­cak­tır. Üni­ver­si­te­si ol­ma­yan do­kuz ile üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı da in­şal­lah 23'ün­cü Dö­nem Mec­li­se ve ik­ti­da­rı­mı­za na­sip ola­cak­tır.

Sa­yın Ba­ka­nım, Si­irt si­zi Türk millî eği­ti­mi­ne ve kül­tü­rü­ne yap­tı­ğı­nız hiz­met­ler­den do­la­yı tak­dir edi­yor ve çok se­vi­yor. Bu ya­say­la da Si­irt­li­le­rin gön­lü­ne taht kur­du­nuz ve Si­irt'in ta­ri­hi­ne geç­ti­niz. Şük­ran­la­rı­mı su­nu­yo­rum. Bu hiz­me­tin Tür­ki­ye'mi­zin gü­zel ge­le­ce­ği­ne, mem­le­ke­ti­mi­ze, ku­rul­du­ğu il­le­re ve bu üni­ver­si­te­ler­de oku­ya­cak öğ­ren­ci­le­ri­mi­ze ha­yır­la­ra ve­si­le ol­ma­sı­nı ca­nı­gö­nül­den di­li­yo­rum.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

ÖNER GÜL­YE­ŞİL (De­vam­la) - Baş­ka­nım, ta­mam­lı­yo­rum.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, söz­le­ri­ni­zi ta­mam­lar mı­sı­nız.

ÖNER GÜL­YE­ŞİL (De­vam­la) - Bu ta­sa­rı­nın ka­nun­laş­ma­sın­dan son­ra biz­le­re, tüm hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze bü­yük gö­rev düş­mek­te­dir. Dev­let-mil­let iş bir­li­ğiy­le ça­lış­ma­la­rı­mı­zı sü­rat­le ta­mam­la­ya­ca­ğız.

Si­irt de dâhil ol­mak üze­re on ye­di ili­miz­de üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sı­na iliş­kin ta­sa­rı­da eme­ği ge­çen baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız, Hükûme­ti­miz, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız, Ko­mis­yon Baş­kan ve üye­le­ri­ne, ik­ti­dar ve mu­ha­le­fet par­ti­si men­su­bu mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­ma, tüm eme­ği ge­çen Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı bü­rok­rat­la­rı­mı­za, Si­irt'te ve Si­irt dı­şın­da ya­şa­yan hem­şeh­ri­le­rim, Si­irt hal­kı ve 73 mil­yon va­tan­da­şı­mız adı­na te­şek­kür edi­yo­rum, say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN -Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Gül­ye­şil.

Şa­hıs­la­rı adı­na, Si­irt Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Öner Er­genç.

Bu­yu­run Sa­yın Er­genç. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ÖNER ER­GENÇ (Si­irt) - Sa­yın Baş­kan, say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Bu­gün, Türk millî eği­ti­mi­ne ku­ra­ca­ğı­mız on ye­di üni­ver­si­tey­le bir­lik­te ye­ni bir iv­me ka­zan­dır­ma­nın mut­lu­lu­ğu içe­ri­sin­de bir hiz­me­ti hep bir­lik­te ifa edi­yo­ruz.

Ben bu ko­nuş­mam­da de­tay­la­ra gir­me­den, sa­de­ce iki hu­su­sa vur­gu ya­pa­rak hu­zur­la­rı­nız­dan ay­rıl­mak is­ti­yo­rum.

Bun­lar­dan bi­rin­ci­si -her ve­si­ley­le ko­nuş­tu­ğu­muz bir şey var- böl­ge­ler ara­sı kal­kın­mış­lık far­kı­nı or­ta­dan kal­dı­ra­bil­mek ve ül­ke­yi bir bü­tün hâlin­de kal­kın­dı­rıp re­fah se­vi­ye­si­ni bul­mak me­se­le­siy­di ki, bu­gü­ne ka­dar ih­mal edil­miş, yük­se­köğ­re­tim dü­ze­yin­de ih­mal edil­miş ve özel­lik­le Gü­ney­do­ğu ve Do­ğu Ana­do­lu Böl­ge­si'nin bir­çok ilin­de bu­lun­ma­yan üni­ver­si­te­le­ri bu ka­nun ve­si­le­siy­le ger­çek­leş­ti­ri­yo­ruz ve do­la­yı­sıy­la, bu prob­le­mi or­ta­dan kal­dı­ra­bil­mek, ül­ke­de re­fa­hın yay­gın­laş­ma­sı­na ve­si­le ola­bi­le­cek eği­tim dü­ze­yi­nin, fır­sat eşit­li­ği­nin sağ­lan­ma­sı yo­luy­la or­ta­dan fark­lı­lık­la­rı kal­dı­ra­bil­me­ye çok önem­li bir adım teş­kil eden bu üni­ver­si­te­le­ri on ye­di il­de hep bir­lik­te ku­ru­yo­ruz. Ha­yır­lı, uğur­lu ol­sun di­yo­rum.

İkin­ci­si, Si­irt ili­ne ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­tey­le ala­ka­lı ek mad­de iti­ba­rıy­la hu­zur­la­rı­nız­da bu­lu­nur­ken bir­kaç cüm­le de bu bağ­lam­da ifa­de et­mek is­ti­yo­rum. Esas iti­ba­rıy­la Si­irt, yük­se­köğ­re­ti­me, üni­ver­si­te öğ­re­ni­mi­ne ya­ban­cı bir il de­ğil. Da­ha 16'ncı, 17'nci yüz­yıl­lar­da, Si­irt'te o gü­nün eği­tim ku­rum­la­rı olan med­re­se­ler­de, özel­lik­le Til­lo med­re­se­le­rin­de bir ta­raf­tan di­ni ilim­ler tah­sil et­ti­ri­lir­ken, öte ta­raf­tan ay­nı med­re­se­ler­de ma­te­ma­tik, fi­zik, kim­ya, bi­yo­lo­ji, tıp, as­tro­no­mi, ede­bi­yat gi­bi bi­lim­le­rin de be­ra­ber oku­tul­du­ğu, o gün­kü an­lam­da üni­ver­si­te eği­ti­mi­nin ya­pıl­dı­ğı bir kül­tür şeh­ri­dir Si­irt. Meş­hur Ma­ri­fet­na­me mü­el­li­fi İb­ra­him Hak­kı Haz­ret­le­ri, iş­te bu med­re­se­ler­de, o gü­nün üni­ver­si­te­le­rin­de eği­tim gör­müş, ora­da oku­muş, da­ha son­ra ora­da öğ­re­tim üye­si ola­rak, ho­ca ola­rak ders ver­miş­tir. Do­la­yı­sıy­la, asır­lar son­ra bu­gün, Si­irt'in ye­ni­den bi­lim dün­ya­sı iti­ba­rıy­la, ilim­le, üni­ver­si­tey­le bu­luş­tu­rul­ma­sı ve ku­cak­laş­tı­rıl­ma­sı çok geç ka­lın­mış bir olay da ol­sa, he­pi­mi­zi, bü­tün Si­irt­li­le­ri bü­yük bir se­vinç içi­ne sok­muş­tur. Bu ve­si­ley­le, ben, özel­lik­le bu on ye­di il­de -da­ha ön­ce­ki on beş il­de de ol­du­ğu gi­bi- ve Si­irt'e ku­rul­mak­ta olan bu üni­ver­si­te­nin alt­ya­pı­la­rı­nın oluş­tu­rul­ma­sın­da çok bü­yük gay­ret­le­ri­ni ya­ki­nen bil­di­ğim, şa­hit ol­du­ğum ve be­ra­ber ya­şa­dı­ğım, çok de­ğer­li Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik Bey'e, hu­zur­la­rı­nız­da, Si­irt­li­ler adı­na, on ye­di il­de ya­şa­yan va­tan­daş­la­rı­mız adı­na şük­ran­la­rı­mı, te­şek­kür­le­ri­mi arz edi­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Ay­rı­ca, yi­ne, bu ko­nu­da­ki ta­li­mat­la­rı­nı ya­kın­dan bil­di­ğim ve ta­kip­le­ri­ni ya­kın­dan mü­şa­he­de et­ti­ğim, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hükûme­ti­nin Baş­ba­ka­nı ve Si­irt Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Re­cep Tay­yip Er­do­ğan'a da bu­ra­da, hu­zur­la­rı­nız­da, ken­di­siy­le bir­lik­te bu ta­sa­rı­da im­za­sı olan çok de­ğer­li ka­bi­ne üye­le­ri­nin ta­ma­mı­na şük­ran­la­rı­mı­zı, say­gı­la­rı­mı­zı su­nu­yo­rum.

Ay­rı­ca, ko­mis­yon­lar­da ta­sa­rı­la­rın gö­rü­şül­me­sin­de, ön­ce­sin­de, Millî Eği­tim bü­rok­ra­si­sin­de, bu ça­lış­ma­la­rın ya­pıl­ma­sın­da ve bu­gün de Ge­nel Ku­ru­lu­muz­da bu ko­nu­nun gö­rü­şül­me­si sı­ra­sın­da kat­kı sağ­la­yan, oy­la­rıy­la des­tek­le­yen siz de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­ma, yi­ne, hem­şeh­ri­le­rim adı­na te­şek­kür­le­ri­mi su­nu­yo­rum.

Tür­ki­ye'nin ay­dın­lık ge­le­ce­ği­ne ışık tu­ta­ca­ğı­na inan­dı­ğım bu üni­ver­si­te­le­rin, ku­ru­la­cak olan il­le­re, ül­ke­mi­ze, il­le­ri­mi­ze ha­yır­lı ve uğur­lu ol­ma­sı di­le­ğiy­le tek­rar he­pi­ni­zi say­gıy­la, sev­giy­le se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Er­genç.

Mad­de üze­rin­de­ki ko­nuş­ma­lar ta­mam­lan­mış­tır.

Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Si­irt Üni­ver­si­te­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ek mad­de 76'yı oku­tu­yo­rum:

Nev­şe­hir Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 76- Nev­şe­hir'de Nev­şe­hir Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si ile Er­ci­yes Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı Nev­şe­hir Tu­rizm İş­let­me­ci­li­ği ve Otel­ci­lik Yük­se­ko­ku­lu iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek fa­kül­te­ye dö­nüş­tü­rü­len ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan  Ti­ca­ret ve Tu­rizm  Eği­tim Fa­kül­te­si ile Er­ci­yes Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan  İk­ti­sadî ve İdarî Bi­lim­ler Fa­kül­te­sin­den,

b) Er­ci­yes Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Se­ma ve Ve­fa Kü­çük Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Er­ci­yes Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, İn­ce­ka­ra Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Ga­zi Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Ha­cı­bek­taş Ve­li Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Ha­cet­te­pe Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Ür­güp Se­ba­hat ve Erol Tok­söz Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

ç) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Niğ­de Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Or­han Eras­lan.

Bu­yu­run Sa­yın Eras­lan.

CHP GRU­BU ADI­NA OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Sa­yın Baş­kan, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin de­ğer­li üye­le­ri; Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu'nda de­ği­şik­lik ya­pan ve on ye­di üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ya­sa­nın Nev­şe­hir Üni­ver­si­te­siy­le il­gi­li bö­lü­mün­de gru­bum adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi şah­sım ve gru­bum adı­na sev­giy­le, say­gıy­la se­lam­la­rım.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ta­bi ki ül­ke­miz kos­ko­ca bir ül­ke. Ya­ni, her il­de bir üni­ver­si­te­nin ol­ma­sı, ar­tık Tür­ki­ye için do­ğal kar­şı­lan­ma­sı ge­re­ken bir du­rum. Hat­ta, ba­zı il­ler­de de, da­ha da ih­ti­sas­laş­ma yo­luy­la, fark­lı üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sı da dü­şü­nül­me­li. Bun­da bir te­red­düt yok. Doğ­ru­su­nu söy­le­mek ge­re­kir­se, gü­zel ili­miz, be­nim kom­şu ilim, öğ­re­ni­mi­min bir kıs­mı­nı yap­tı­ğım -or­ta­okul öğ­re­ni­mi­min bir kıs­mı­nı yap­tı­ğım- Nev­şe­hir ili de üni­ver­si­te­yi çok­tan hak et­miş­ti. Bu­ra­dan Nev­şe­hir'imi­ze de, gü­zel Nev­şe­hir'imi­ze de üni­ver­si­te­nin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Bun­da bir te­red­düt yok. İki gün­dür ne­yi tar­tı­şı­yo­ruz? Bu­na bi­raz­cık dü­şün­ce­le­ri­mi­zi bu de­rin­lik­te do­laş­tı­ra­lım.

Şim­di, dün ko­nu­şan Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu­nun iki de­ğer­li üye­si, üs­te­lik isim­le­ri­nin önün­de aka­de­mik titr olan, aka­de­mik un­van olan iki de­ğer­li üye­si, ko­nu­şur­lar­ken, hep üni­ver­si­te eği­ti­min­den bah­set­ti­ler. Şim­di, umu­yo­rum ki bu bir sür­çü­li­san­dır.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, üni­ver­si­te­de eği­tim ol­maz, üni­ver­si­te­de öğ­re­tim olur. Çün­kü, ben hu­kuk­çu­yum va­kıa, ama bu ka­da­rı­nı bi­le­bi­le­cek bir hu­kuk­çu­yum. Eği­tim, bir dav­ra­nış alış­kan­lı­ğı­nın ka­zan­dı­rıl­ma­sı­dır ve eği­tim ve­ril­me bel­li bir yaş­la sı­nır­lı­dır. Onun için, te­mel eği­tim okul­la­rı de­ni­lir. Ya­ni, li­se­de de kıs­men eği­tim, kıs­men öğ­re­tim­den söz et­me ola­na­ğı var­dır. Üni­ver­si­te­de eği­tim ol­maz, öğ­re­tim olur, bi­lim ve bi­lim­sel araş­tır­ma olur; bi­lim ya­pı­lır, bi­lim­sel araş­tır­ma ya­pı­lır. Bil­gi­nin, bil­gi tek­no­lo­ji­le­ri­nin ve bil­gi­ye ulaş­ma yol­la­rı­nın öğ­re­til­me­si­ne de öğ­re­tim de­ni­lir. Eği­tim­den far­kı bu.

Şim­di, bu iki­si­nin far­kı­nı vur­gu­la­mak­ta­ki ama­cı­mız ne­dir? Ama­cı­mız şu: Eği­tim or­ta­mıy­la öğ­re­tim or­ta­mı fark­lı­dır. Alış­kan­lık, dav­ra­nış ka­zan­dır­ma or­ta­mıy­la bi­lim yap­ma, bi­li­mi, bil­gi­yi, bil­gi tek­no­lo­ji­le­ri­ne ulaş­ma­yı öğ­ret­me or­ta­mı fark­lı­dır.

Şim­di, üni­ver­si­te ku­ra­ca­ğız ta­bii, ül­ke­miz ko­ca bir ül­ke. Ya­ni, her il­de üni­ver­si­te la­zım. Biz, on ye­di ile üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­na kar­şı de­ği­liz. Tam ter­si­ne, an­la­mak­ta zor­luk çek­ti­ği­miz şey, di­ğer­le­ri­ne ne­den ku­rul­ma­dı­ğı, ge­ri ka­lan do­kuz ile. On­la­ra da ku­rul­ma­lı, ama üni­ver­si­te bir alt­ya­pı üze­ri­ne ku­rul­ma­lı. Ya­ni, ger­çek­ten üni­ver­si­te ku­rul­ma­lı, açıl­ma­ma­lı. Şim­di, Türk­le­rin şöy­le bir alış­kan­lı­ğı var­dır, şim­di­ye ka­dar da böy­le gel­miş­tir di­ye­bi­li­riz: Ya­ni, biz, göç yol­da dü­ze­lir, ne ya­pa­lım. İş­te, gö­çer top­lum­dan gel­dik, gö­çü yol­da dü­zelt­me­ye alış­tık. He­le bir ku­ra­lım, te­me­li bir atıl­sın, na­sıl ol­sa, Al­lah ke­rim, yir­mi yıl son­ra bu iş otu­rur. Bu bir an­la­yış. Ama bu­gü­nün çağ­daş ih­ti­yaç­la­rı kar­şı­sın­da doğ­ru bir an­la­yış mı­dır der­se­niz, özür di­le­rim, çok doğ­ru bir an­la­yış de­ğil. Çün­kü o üni­ver­si­te yir­mi yıl­da otu­run­ca­ya ka­dar he­ba edi­len bir ku­şak olu­yor. Ora­da öğ­re­tim ya­pan, mü­hen­dis­lik fa­kül­te­si var­sa mü­hen­dis­lik öğ­re­ti­mi ya­pan, fen fa­kül­te­si var­sa fen öğ­re­ti­mi ya­pan, hu­kuk var­sa hu­kuk öğ­re­ti­mi ya­pan bir ku­şa­ğı yi­ti­ri­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu iyi ge­liş­ti­ri­le­me­miş, iyi öğ­re­tim or­tam­la­rı ha­zır­la­na­ma­mış üni­ver­si­te­ler­den ye­ti­şip in­şa­at mü­hen­di­si ol­du­ğu hâlde ba­sit sta­tik he­sa­bı yap­ma­yı bi­le­me­yen­le­ri bi­li­yo­rum ben. Bi­le­me­yen­le­ri bi­li­yo­rum ar­ka­daş­lar. Mes­lek ha­ya­tım­da rast­la­dım.

Ben­de­niz, na­çi­za­ne, kıs­met ol­du hem Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si gi­bi bir üni­ver­si­te­de hem de An­ka­ra Hu­kuk Fa­kül­te­si gi­bi bir üni­ver­si­te­de öğ­re­tim gör­düm.

Şim­di, öğ­re­tim or­ta­mı, bi­li­me, bil­gi­ye ulaş­ma or­ta­mı çok önem­li. Doğ­ru­dur, za­ma­nın­da ba­ra­ka­lar­da üni­ver­si­te­ler ku­ru­la­rak ge­liş­ti­ril­miş­tir ama, şim­di Tür­ki­ye çok ko­ca da bir ül­ke, çok bü­yük de bir ül­ke. Ya­ni bu­nun alt­ya­pı­sı­nı ha­zır­la­sak, bu­nu doğ­ru bir bi­çim­de şe­kil­len­dir­sek, bu ku­şak­la­rı kay­bet­me­sek doğ­ru ol­maz mıy­dı?

Ba­kı­nız, bu­ra­da bir Ce­za Ka­nu­nu ya­pıl­dı. Şim­di ül­ke­miz­de her ye­re hu­kuk fa­kül­te­si açıl­dı ko­lay açı­lı­yor di­ye, ya­ni zah­me­ti yok di­ye her ye­re açıl­dı. Ce­za Ka­nu­nu tas­la­ğı -bu­ra­da Ada­let Ko­mis­yo­nu Baş­ka­nı da da­ha ön­ce açık­la­dı- çe­şit­li fa­kül­te­le­re gön­de­ril­di gö­rüş so­rul­ma­ya. Bir hu­kuk fa­kül­te­miz­den ge­len ce­vap: "Fa­kül­te­miz­de ce­za kür­sü­sü ol­ma­dı­ğın­dan gö­rüş bil­di­re­mi­yo­ruz."

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu, hu­kuk fa­kül­te­si! Şim­di, bu­ra­da ço­cuk­la­rı­mız, ev­lat­la­rı­mız oku­ya­cak­lar, bi­lim öğ­re­ne­cek­ler ve bun­lar dip­lo­ma ala­cak­lar.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Hâkim ola­cak­lar.

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) - Hâkim ola­cak­lar bel­ki.

ALİ KE­MAL DE­VE­Cİ­LER (Ba­lı­ke­sir) - Sav­cı ola­cak­lar, Yar­gı­tay üye­si ola­cak­lar.

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) - Avu­kat ola­cak­lar bel­ki. Ya­ni, na­sıl ka­rar ve­re­cek­ler, na­sıl ada­let da­ğı­ta­cak­lar?

Her ye­re tıp fa­kül­te­le­ri açı­yo­ruz alt­ya­pı ha­zır­la­ma­dan, mü­hen­dis­lik fa­kül­te­le­ri açı­yo­ruz. Bun­la­rın, ön­ce, alt­ya­pı­sı­nın ha­zır­lan­ma­sı la­zım.

Bi­li­yo­ruz ki, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si, öğ­re­ti­min en te­mel un­sur­la­rın­dan olan… Bi­li­yor­su­nuz, öğ­re­tim­de öğ­re­ti­ci la­zım­dır, ho­ca, ya­ni öğ­re­tim üye­si, öğ­ren­ci, öğ­re­nim mekânla­rı, or­ta­mı ve öğ­re­tim ma­ter­yal­le­ri la­zım. Öğ­re­tim ma­ter­yal­le­ri­ne pa­ra la­zım, büt­çe la­zım. Sa­yın Ba­kan açık­la­dı­lar. Açık­la­dık­la­rı büt­çe çok bü­yük gö­zü­ke­bi­lir, ama bu ka­dar üni­ver­si­te için, on beş ta­ne üni­ver­si­te için, ya­ni ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te için bu pa­ra, tak­dir eder­se­niz ki, bir pa­ra de­ğil.

Şim­di, öğ­re­nim mekânla­rı, öğ­re­tim or­tam­la­rı uy­gun de­ğil. Ku­su­ra bak­ma­yın, uzun­ca bir sü­re­dir de ana­ya­sal ku­ru­luş­lar­la kav­ga edi­yor­su­nuz, on­la­rın kad­ro­la­rı­nı kı­sıt­lı­yor­su­nuz, ye­ni araş­tır­ma gö­rev­li­si al­ma­sı­na en­gel olu­yor­su­nuz, kad­ro ver­mi­yor­su­nuz. Bir yan­da bu, bir yan­da da bu ol­maz ar­ka­daş­lar. Ya­ni, ye­ni üni­ver­si­te açı­la­cak­sa, o üni­ver­si­te­yi ge­liş­ti­re­cek di­ğer üni­ver­si­te­de bu­na uy­gun ya­pı­lan­ma­nın ön­ce­den ha­zır­lan­ma­sı la­zım. Ön­ce­den öy­le bir ya­pı­lan­ma yok­sa, yir­mi yıl­lık bir sü­re­de ku­şak kay­bı­na uğ­ra­ya­ca­ğız. Ya­ni dip­lo­ma ver­di­ği­miz, ama dip­lo­ma­sı­nın ol­du­ğu alan­da ye­ter­li do­na­nım­la­rı ol­ma­yan in­san­la­rı ye­tiş­ti­re­ce­ğiz. Bu ya­zık­tır. Bun­lar bi­zim ev­lat­la­rı­mız.

Ya­ni, gön­lüm ar­zu eder­di ki, bu on ye­di üni­ver­si­te­yi yir­mi al­tı üni­ver­si­te ola­rak… Keş­ke, se­çim sat­hı ma­ili­ne gi­ril­di­ğin­de, seç­me­ne se­lam ol­sun, ba­kın, si­zin vi­la­ye­ti­ni­ze de, üni­ver­si­te sev­da­nız var­dı, biz açı­ver­dik, eko­no­mi­ni­ze de kat­kı ge­ti­re­cek an­la­yı­şıy­la ya­pıl­ma­say­dı.

Gön­lüm is­ter­di ki… Şim­di her yer­de, her üni­ver­si­te­de ay­nı fa­kül­te­ler var, ben­ze­ri, bun­la­rı ne­re­de is­tih­dam ede­ce­ğiz? Gön­lüm is­ter­di ki, bir iş gü­cü plan­la­ma­sı ya­pıl­sın ve o ih­ti­ya­ca gö­re, o yö­re­nin özel­lik­le­ri­ne gö­re fa­kül­te­ler açı­la­bil­sin. Ya­ni, çok kla­sik, bir, fen ede­bi­yat fa­kül­te­si, iki, ik­ti­sa­di ida­ri bi­lim­ler fa­kül­te­si, üç, bil­mem ne… Bu ka­da­rı­nı ne­re­de is­tih­dam ede­ce­ğiz ar­ka­daş­lar? Ne­re­de is­tih­dam ede­ce­ğiz? Ger­çek­çi ol­ma­yan, "ben yap­tım, ol­du" man­tı­ğıy­la, bi­raz da se­çim bas­kı­sıy­la, seç­me­ne se­lam ama­cıy­la üni­ver­si­te ol­ma­ma­sı­nı gön­lüm is­ter­di.

Şim­di, bü­tün bun­la­rı na­za­ra al­ma­dan bir üni­ver­si­te açıl­ma­sı -ku­rul­ma di­ye­mi­yo­rum- pla­na ge­li­yor. Bu­ra­da ya­zık edi­len ço­cuk­la­rı­mız ola­cak. Ya­zık edi­len an­ne ve ba­ba­lar ola­cak. He­ba ola­cak emek­ler ola­cak. Dip­lo­ma­lı iş­siz­le­ri­miz ola­cak. Bi­li­yor­su­nuz ki he­pi­niz, ben de bi­li­yo­rum ki, ül­ke­miz­de iş­siz­lik çok te­mel bir so­run, ama, yük­se­köğ­re­nim gör­müş­ler ara­sın­da iş­siz­lik ora­nı çok da­ha yük­sek­tir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Eras­lan.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) - Bu ne­den böy­le­dir de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım? Bu, yan­lış iş gü­cü plan­lan­dı­ğı için, yan­lış eği­tim, öğ­re­tim plan­la­ma­sı ya­pıl­dı­ğı için, rast­ge­le, he­sap­sız ya­pıl­dı­ğı için. Hem kay­nak is­ra­fı hem in­san is­ra­fı, ya­zık­tır, gü­nah­tır, bu doğ­ru de­ğil­dir. Ta­bii ki üni­ver­si­te ola­cak, her ili­miz­de üni­ver­si­te ola­cak, ama, ya­ni, ilk bil­di­ği­miz, ak­lı­mı­za ge­len fa­kül­te­le­ri kur­mak de­ğil, iş gü­cü ih­ti­ya­cı­na gö­re, ül­ke­mi­zin ge­liş­me du­ru­mu­na gö­re bu­nun bir mak­ro pla­nı ya­pıl­ma­lı, YÖK'le iş­bir­li­ği içe­ri­sin­de ça­lı­şıl­ma­lı ve bu çer­çe­ve­de ye­ni üni­ver­si­te­ler, se­çim bas­kı­sı ve se­çim ya­tı­rı­mı ola­rak dü­şü­nül­me­me­li ve çe­şit­li il­le­rin seç­men­le­ri­ne, aman iş­te, ba­kı­nız, lo­kan­ta­da ye­mek yi­yen ar­ta­cak, bak­kal­dan alış­ve­riş ar­ta­cak, ka­sap­tan… Bu man­tık­la ku­rul­ma­ma­lıy­dı; çün­kü, bu­nun so­nu va­him, bu­nun so­nu her­ke­se mut­suz­luk ve­ri­ci ola­cak­tır. Bü­tün bun­la­ra rağ­men, bun­la­rı kay­da ge­çirt­tir­mek için söy­lü­yo­rum. Ta­bii ki Tür­ki­ye, eği­tim­de, öğ­re­tim­de ile­ri gi­de­cek­tir, ta­bii ki ye­ni üni­ver­si­te­le­re de ih­ti­yaç du­ya­cak­tır; bu, de­vam et­me­si ge­re­ken bir çiz­gi­dir.

He­pi­ni­zi say­gıy­la, sev­giy­le se­lam­lı­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Eras­lan.

Şah­sı adı­na Nev­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Os­man Sey­fi.

Bu­yu­run Sa­yın Sey­fi. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

OS­MAN SEY­Fİ (Nev­şe­hir) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım; on ye­di il­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ka­nun ta­sa­rı­sı hak­kın­da şah­sen gö­rüş­le­ri­mi bil­di­re­ce­ğim. He­pi­ni­zi say­gıy­la, sev­giy­le se­lam­lı­yo­rum.

Söz­le­ri­min ba­şın­da, ye­ni ku­ru­la­cak bu on ye­di ta­ne üni­ver­si­te­mi­zin il­le­ri­mi­ze, bü­tün eği­tim ca­mi­ası­na ve tüm ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ve uğur­lu ol­ma­sı­nı Ce­na­bı Al­lah'tan di­li­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ben as­lın­da bir te­şek­kür edip ine­cek­tim, fa­kat ba­zı ar­ka­daş­la­rı­mı­zın -ki, şu­nu pa­ran­tez içe­ri­sin­de söy­le­ye­yim: Bü­tün grup­la­rın bu on ye­di üni­ver­si­te­ye des­tek ver­dik­le­ri­ni gö­rü­yo­rum. Mec­lis­te is­tis­nai bir bir­li­ği gö­rü­yo­rum- üni­ver­si­te­le­rin ya­pıl­ma­sı­na, ko­şul­lar el­ver­me­di, ko­şul­lar ha­zır­lan­ma­dı, ko­şul­lar yok­ken on ye­di ta­ne üni­ver­si­te ku­ru­lu­yor, şek­lin­de­ki iti­raz­la­rı­na, gö­rüş­le­ri­ne ka­tıl­mam as­la söz ko­nu­su de­ğil.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, he­pi­niz bi­li­yor­su­nuz ki, bu­gün li­se­le­ri bi­tir­miş, üni­ver­si­te ka­pı­sın­da bek­le­yen 1,5 mil­yon gen­ci­miz var. Bun­lar, üni­ver­si­te­le­re gir­mek için ders­ha­ne­le­re gi­di­yor­lar, im­ti­han­la­ra gi­ri­yor­lar ve üni­ver­si­te­ye gi­re­mi­yor­lar. Bu­nun tek ça­re­si var­dır, üni­ver­si­te sa­yı­sı­nı ar­tır­mak, üni­ver­si­te kon­ten­ja­nı­nı ar­tır­mak. Eğer da­ha 1,5 mil­yon genç üni­ver­si­te­ye gir­mek için bek­ler­ken, bu­nun 3 mil­yo­na çık­ma­sı­nı mı bek­le­ye­ce­ğiz?

Yi­ne ay­nı şe­kil­de, Türk va­tan­da­şı olup ya­ban­cı ül­ke­ler­de üni­ver­si­te­ler­de oku­yan 100 bi­ne ya­kın gen­ci­miz var. Pe­ki, bun­lar yet­mi­yor da 200 bin ol­ma­sı­nı mı bek­le­ye­ce­ğiz?

Yi­ne, va­tan­daş-dev­let iş bir­li­ği­ni gös­ter­me­si yö­nün­den he­men he­men her vi­la­ye­ti­miz­de üni­ver­si­te bi­na­la­rı, dev­le­ti­mi­ze, Hükûme­te hiç­bir yük ol­ma­dan, ha­yır­se­ver in­san­la­rı­mız va­sı­ta­sıy­la ya­pıl­mış, ha­zır bek­li­yor, se­ne­ler­den be­ri de bek­li­yor. İl­la, üni­ver­si­te şart­la­rı oluş­ma­sı için bu bi­na­la­rın çü­rü­me­si­ni mi bek­le­ye­ce­ğiz? El­bet­te bek­le­me­ye­ce­ğiz de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bir ül­ke­nin kal­kın­ma­sı­nın, in­san­la­rın re­fa­hı­nın, mut­lu­lu­ğu­nun yo­lu eği­tim ve öğ­re­tim­den ge­çer. Eği­tim ve öğ­re­tim­de ge­ri kal­mış, in­san­la­rı mut­lu ol­muş ve ül­ke­si ile­ri­ye git­miş, dün­ya­nın hiç­bir ye­rin­de hiç­bir ül­ke­yi gös­te­re­mez­si­niz. Eği­tim ve öğ­re­tim­de­ki lo­ko­mo­tif de üni­ver­si­te­ler­dir. Üni­ver­si­te­ler ol­ma­dan, ih­ti­sas­laş­ma ol­ma­dan, ge­rek­li araş­tır­ma­lar ya­pıl­ma­dan bir ül­ke­nin de kal­kın­ma­sı müm­kün de­ğil­dir. Bu ba­kım­dan, üni­ver­si­te­ler on ye­di de­ğil… Ki, ik­ti­da­rı­mız dö­ne­min­de -otuz iki ta­ne bu üni­ver­si­te­ler­le bir­lik­te üni­ver­si­te açı­lı­yor, ye­di ta­ne de özel, va­kıf üni­ver­si­te­si açıl­mış- otuz do­kuz ta­ne üni­ver­si­te açıl­mış­tır ki, bu da­hi ye­ter­li de­ğil­dir. Eğer Tür­ki­ye'de yüz on ye­di ta­ne üni­ver­si­te var­sa, yüz on ye­di üni­ver­si­te da­ha da açıl­sa Tür­ki­ye'de ih­ti­yaç­tır.

Ba­kı­nız, Gü­ney Ko­re'nin nü­fu­su Tür­ki­ye'den az­dır, ama Gü­ney Ko­re'de üni­ver­si­te sa­yı­sı üç yü­ze ya­kın­dır. Kal­dı ki, Ata­türk'ün gös­ter­di­ği çağ­daş, mua­sır se­vi­ye­ye eriş­mek için üni­ver­si­te sa­yı­mı­zı da ar­tır­mak zo­run­da­yız. Bu­gün Tür­ki­ye'de üni­ver­si­te ça­ğın­da­ki genç­le­ri­miz yüz­de 30'un al­tın­da­ki bir ra­kam­la üni­ver­si­te­de oku­ya­bi­li­yor­lar. Av­ru­pa'da bu ra­kam yüz­de 50'nin üze­rin­de­dir, Ame­ri­ka ve Ka­na­da'da yüz­de 80'in üze­rin­de­dir. De­mek ki, biz üni­ver­si­te­yi kur­mak zo­run­da­yız. Ay­nı za­man­da Ana­ya­sa'mı­zın 130'un­cu mad­de­si… Ki, her  za­man hu­kuk dev­le­ti ol­mak­tan bah­se­di­yo­ruz, sos­yal dev­let ol­mak­tan bah­se­di­yo­ruz. Ne di­yor Ana­ya­sa'nın 130'un­cu mad­de­si? Üni­ver­si­te­nin yurt sat­hın­da yay­gın­laş­ma­sı­nın ge­rek­ti­ği­ni söy­lü­yor; amir bir hü­küm­dür. İş­te, Hükûmet üni­ver­si­te­le­ri kur­mak­la ay­nı za­man­da Ana­ya­sa'nın bir hük­mü­nün ge­re­ği­ni de ye­ri­ne ge­tir­miş olu­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, de­ni­li­yor ki: "İş­te, da­ha şart­lar oluş­ma­dı." Biz de bi­li­yo­ruz, bu­nu ge­ti­ren Hükûmet de bi­li­yor, bu ta­sa­rı­nın al­tın­da im­za­sı olan Sa­yın Ba­kan da bi­li­yor. Hiç­bir ku­rum, hiç­bir ku­ru­luş, hiç­bir teş­ki­lat­lan­ma, ilk baş­lan­gıç­ta, dört dört­lük, kâmil ma­na­da bir ku­ru­luş, bir teş­ki­lat­lan­ma­ya gi­de­mez. Her­kes bi­li­yor ki, bü­tün ilim âle­mi de ka­bul eder ki, bir üni­ver­si­te­nin tam ol­gun ve kâmil ma­na­da üni­ver­si­te ola­bil­me­si as­garî on beş-yir­mi se­ne­yi ge­rek­tir­mek­te­dir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Sey­fi.

Bu­yu­run, söz­le­ri­ni­zi ta­mam­lar mı­sı­nız.

OS­MAN SEY­Fİ (De­vam­la) - 1992'de yir­mi dört ta­ne üni­ver­si­te ku­rul­du. Bir bu­çuk se­ne ön­ce bak­tık, bu ku­ru­lan ye­ni üni­ver­si­te­ler­den, Niğ­de Üni­ver­si­te­si bün­ye­sin­den Ak­sa­ray Üni­ver­si­te­si­ni çı­kart­tı, Is­par­ta Sü­ley­man De­mi­rel Üni­ver­si­te­si bün­ye­sin­den Bur­dur Üni­ver­si­te­si­ni çı­kart­tı, Af­yon Üni­ver­si­te­si bün­ye­sin­den Uşak Üni­ver­si­te­si­ni çı­kart­tı. De­mek ki, on beş se­ne­de bu üni­ver­si­te­le­ri­miz bü­yük me­sa­fe­ler al­mış­tır. Eğer, bu­gün iti­ba­rıy­la, 2007 iti­ba­rıy­la biz bu­nu kur­maz­sak, 2017'de kur­du­ğu­mu­zu dü­şü­nün, 2037'de bun­lar kâmil ma­na­da üni­ver­si­te ola­cak­lar. Eğer 2007'de bir an ön­ce ku­ru­lu­yor­sa bu üni­ver­si­te­ler, bir an ön­ce kâmil ma­na­da üni­ver­si­te ola­cak­lar­dır.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, üni­ver­si­te­mi­ze Nev­şe­hir'de bi­na­lar ha­zır­dır. Ger­çek­ten 3 Tem­muz 2003'te, Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız Nev­şe­hir'e gel­di­ler. Ora­da bir pan­kart ası­lıy­dı. Pan­kart­ta de­ni­li­yor­du ki: "Bi­na­lar biz­den, üni­ver­si­te­mi­zi siz­den bek­li­yo­ruz." Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız da kür­sü­ye çık­tı, "Nev­şe­hir­li­ler, bi­na­lar siz­den olur­sa, ka­nun da biz­den." de­di. İş­te, dev­let-mil­let söz­leş­me­si­nin bir ge­re­ği, ve­ri­len sö­zün bir ge­re­ği ola­rak, bu­gün bu söz­ler ye­ri­ne ge­ti­ril­miş olu­yor ve bu üni­ver­si­te­mi­zin, ül­ke­mi­ze, Nev­şe­hir'imi­ze ha­yır­lı, uğur­lu ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ama şu­ra­da bir­kaç isim­den bah­se­de­ce­ğim. Tril­yon­lar­ca li­ra ve­re­rek  Ür­güp'te hem yük­se­ko­ku­lu hem de yur­du­nu yap­tı­ran Tok­söz ai­le­si­ne…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

OS­MAN SEY­Fİ (De­vam­la) - He­men bu­nu söy­le­yip bi­ti­re­ce­ğim Sa­yın Baş­ka­nım, bir da­ki­ka za­man ve­rir­se­niz.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run.

OS­MAN SEY­Fİ (De­vam­la) - …yi­ne, Nev­şe­hir'de bir fa­kül­te­yi tek ba­şı­na yap­tı­ran Sa­yın Ve­fa Kü­çük ve Kü­çük ai­le­si­ne ve kat­kı­la­rıy­la üni­ver­si­te­ye yar­dım­la­rı­nı hiç­bir za­man esir­ge­me­yen Ere­sin ai­le­si­ne, Aca­rer ai­le­si­ne ve Sü­rey­ya ve Ay­nur Bek­taş Ha­nı­me­fen­di ve Be­ye­fen­di­le­re, Do­ğan Ünal Be­ye­fen­di'ye ve Di­ri­koç ai­le­si­ne, Mus­ta­fa Do­yu­ran Be­ye­fen­di'ye ve eme­ği ge­çen biz­den ön­ce­ki bü­tün mil­let­ve­kil­le­ri­ne, Nev­şe­hir'de­ki bü­tün bü­rok­rat­la­ra, eme­ği ge­çen her­ke­se, özel­lik­le Hükûme­ti­mi­ze ve Ko­mis­yon­da­ki ar­ka­daş­la­rı­mı­za ve biz­le­ri şim­di oy­la­rıy­la des­tek­le­ye­cek, bu ta­sa­rı­yı des­tek­le­ye­cek ik­ti­dar ve mu­ha­le­fet mil­let­ve­kil­le­ri­ne te­şek­kür edi­yo­rum.

Ha­yır­lı uğur­lu ol­ma­sı­nı tek­rar di­li­yo­rum.

Say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Sey­fi.

Şa­hıs­la­rı adı­na ikin­ci söz, Nev­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Meh­met El­kat­mış'ın.

Bu­yu­run Sa­yın El­kat­mış. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MEH­MET EL­KAT­MIŞ (Nev­şe­hir) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Nev­şe­hir'imi­zin, di­ğer il­le­ri­miz­de ol­du­ğu gi­bi, en bü­yük ha­ya­li ve ar­zu­su olan üni­ver­si­te­ye ka­vuş­mak, ger­çek­ten de, bü­tün Nev­şe­hir­li­le­ri, bü­tün di­ğer üni­ver­si­te ku­ru­lan il­le­ri­mi­zi çok mem­nun et­miş­tir, mut­lu et­miş­tir. Bi­ze bu mut­lu­lu­ğu ya­şa­tan De­ğer­li Baş­ba­ka­nı­mı­za ve Hükûme­ti­mi­ze ve Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za, kad­ro­su­na çok te­şek­kür edi­yo­rum. Ger­çek­ten de, ye­ni üni­ver­si­te ku­ru­lan bu on ye­di ili­miz­de bay­ram ya­pı­lı­yor, Nev­şe­hir'de de bü­yük bir bay­ram ya­pı­lı­yor.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ta­bii ki, üni­ver­si­te­le­rin öne­mi­ni bu­ra­da an­lat­ma­ya ge­rek yok, bu çok ko­nu­şul­du. Bü­tün mil­let­ve­kil­le­ri de se­çim­ler sı­ra­sın­da bir­çok va­at­ler­de bu­lun­muş­lar­dır. Bun­la­rın ba­şın­da üni­ver­si­te­ler ge­li­yor. Biz­ler de bir­çok va­at­te bu­lun­duk. Al­lah'a şü­kür, AK Par­ti İk­ti­da­rı dö­ne­min­de va­at­te bu­lun­du­ğu­muz bü­tün ko­nu­la­rı bir bir ger­çek­leş­tir­dik. Bun­lar top­lu ko­nut­ta, Nev­şe­hir'de, Ha­cı­bek­taş'ta ya­pıl­dı. Tuz­köy'de ya­pıl­dı. Bin­ler­le ifa­de edi­len ko­nut­lar ya­pıl­dı. Dub­le yol­la­rı­mız ya­pıl­dı. Bü­tün gü­ney­do­ğu, ba­tı, ku­zey ve bü­tün her ta­raf­lar­la bağ­lan­tı­la­rı­mız ya­pıl­dı. Or­ga­ni­ze sa­na­yi böl­ge­miz ol­sun, arıt­ma te­si­si­miz ol­sun, on­lar da iha­le saf­ha­sın­da. Ha­va­li­ma­nı­mız iş­let­me­ye açıl­dı, ga­yet de iyi gi­di­yor. Ya­ni, bir üni­ver­si­te­miz kal­mış­tı, o da bu­gün ku­rul­mak­la, bu mut­lu­lu­ğu ve bü­tün bu hiz­met­ler ker­va­nı­nı ta­mam­la­mış olu­yo­ruz. Ta­bii, bu­nun­la her şey bit­miş ol­mu­yor, da­ha ye­ni şey­ler de ger­çek­le­şe­cek.

İş­te, de­ni­yor ki: "Alt­ya­pı­sı oluş­ma­dı." Bi­zim Nev­şe­hir'de böy­le bir prob­le­mi­miz yok de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Çün­kü, Nev­şe­hir, he­pi­ni­zin de bil­di­ği gi­bi, dün­ya­nın en göz­de kül­tür ve tu­rizm mer­kez­le­rin­den bir ta­ne­si­dir ve UNES­CO ta­ra­fın­dan da dün­ya kül­tür mi­ra­sı ola­rak ko­ru­ma al­tın­da olan bir şeh­ri­miz­dir.

Ha­cı Bek­taş Ve­li gi­bi, Türk kül­tü­rü­ne bü­yük hiz­met eden bü­yük bir ve­li, bi­zim ili­miz­de met­fun­dur, Ha­cı­bek­taş'ımız­da met­fun­dur. Yi­ne, Da­mat İb­ra­him Pa­şa'nın Türk kül­tü­rü­ne, si­ya­se­ti­ne ve kal­kın­ma­sı­na ne ka­dar bü­yük hiz­met et­ti­ği, mat­ba­ayı ilk de­fa Tür­ki­ye'ye ken­di­si­nin ge­tir­di­ği de her­kes ta­ra­fın­dan bi­li­ni­yor. Do­la­yı­sıy­la, böy­le bir kül­tür ve ta­rih şeh­rin­de üni­ver­si­te­nin ol­ma­ma­sı­nı dü­şün­mek de müm­kün de­ğil­di; ama, geç ka­lan bir şey­dir. Bu­gün, bu mut­lu­lu­ğu ya­şı­yo­ruz. Te­şek­kür edi­yo­rum.

Ta­bii, Nev­şe­hir'de bu üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sın­da hal­kı­mız çok bü­yük kat­kı­da bu­lun­muş­lar­dır. Ken­di­le­ri­ne hu­zu­ru­nuz­da te­şek­kür edi­yo­rum. Ar­ka­da­şı­mız da, bi­raz ev­vel, isim­le­rin­den bah­set­ti, ama ben de bir ka­dir­şi­nas­lık ola­rak ve teş­vik ba­kı­mın­dan bu­ra­da isim­le­ri­ni zik­ret­mek­te fay­da umu­yo­rum. Ni­te­kim, Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nun­da da bu üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sı­na yar­dım­da bu­lu­nan ki­şi­le­rin isim­le­ri­nin ve­ril­me­si için bir öner­ge de ve­ril­di ve bu öner­ge kar­şı­sın­da da, isim­le­ri de­ğiş­ti­ri­le­rek, bu ki­şi­le­rin isim­le­ri ve­ril­di. Bu bir teş­vik­tir ve ka­dir­şi­nas­lık­tır. Bun­lar mer­hum ol­du. Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­luy­du, Av­ni İn­ce­ka­ra Sağ­lık Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ola­rak is­mi­ni de­ğiş­tir­dik. Bir ar­ka­da­şı­mı­zın da ifa­de et­ti­ği gi­bi, Ür­güp Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu­nun is­mi­ni Ür­güp Se­ba­hat ve Erol Tok­göz Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ola­rak de­ğiş­tir­dik. Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lu­nu, Se­ma-Ve­fa Kü­çük Sağ­lık Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ola­rak de­ğiş­tir­dik. Bun­la­ra te­şek­kür edi­yo­rum; çün­kü, çok bü­yük fe­dakârlık­lar yap­tı­lar. Yi­ne, Ali Di­ri­koç müs­ta­ki­len ken­di­si bir fa­kül­te bi­na­sı yap­tı­rı­yor; ken­di­si­ne te­şek­kür edi­yo­ruz. İle­ri­de, in­şal­lah, ku­ru­lan üni­ver­si­te se­na­to­sun­da ka­rar ve­ri­le­rek, onun is­mi ve­ri­lir.

Yi­ne, en bü­yük yar­dı­mı ya­pan Ali Aca­rer, Ay­nur ve Sü­rey­ya Bek­taş ai­le­si, Ere­sin ai­le­si -ki, Bir­can, Se­yit ve Mu­rat Ere­sin­ler- Do­ğan Ünal, Mus­ta­fa Do­yu­ran ar­ka­daş­la­rı­mız Nev­şe­hir Üni­ver­si­te­si için çok bü­yük yar­dım­da bu­lun­du­lar. Ta­bii, bü­tün bun­la­rın or­ga­ni­zas­yo­nu­nu ya­pan da Nev­şe­hir­li­ler Der­ne­ği -İs­tan­bul'da­ki- ve Va­kıf Baş­ka­nı Dr. Do­ğan Bir­gül'dür. Hu­zu­ru­nuz­da ken­di­le­ri­ne te­şek­kür et­me­yi bir borç bi­li­yo­rum. Ta­bii ki, si­ya­set­çi­ler ola­rak da, bü­tün gel­miş geç­miş si­ya­set­çi­ler, va­li­le­ri­miz de bu ko­nu­da çok bü­yük gay­ret sarf et­miş­ler­dir. Ken­di­le­ri­ne de bu ça­ba­la­rın­dan do­la­yı çok çok te­şek­kür edi­yo­rum ve üni­ver­si­te­nin, ge­rek Nev­şe­hir'de ku­ru­lan üni­ver­si­te­mi­zin ve ge­rek­se de di­ğer ku­ru­lan…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın El­kat­mış.

Bu­yu­run.

MEH­MET EL­KAT­MIŞ (De­vam­la) - …on ye­di üni­ver­si­te­mi­zin, bü­tün mil­le­ti­mi­ze, mem­le­ke­ti­mi­ze, Türk kül­tür ve eği­ti­mi­ne ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Tek­rar tek­rar Hükûme­ti­mi­ze ve Sa­yın Ba­ka­nı­mı­za te­şek­kür edi­yo­rum, say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın El­kat­mış.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mad­de üze­rin­de­ki ko­nuş­ma­lar ta­mam­lan­mış­tır.

Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Nev­şe­hir Üni­ver­si­te­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ek mad­de 77'yi oku­tu­yo­rum:

Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 77- Ka­ra­bük'te Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Zon­gul­dak Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, Saf­ran­bo­lu Fet­hi To­ker Gü­zel Sa­nat­lar ve Ta­sa­rım Fa­kül­te­si, Tek­nik Eği­tim Fa­kül­te­si ile  Mü­hen­dis­lik Fa­kül­te­sin­den,

b) Zon­gul­dak Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lu ile Saf­ran­bo­lu Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, Zon­gul­dak Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ha­run Akın.

Bu­yu­run Sa­yın Akın.

CHP GRU­BU ADI­NA HA­RUN AKIN (Zon­gul­dak) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 1'in­ci mad­de­si­nin ek 77'nci mad­de­siy­le il­gi­li Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, gö­rü­şül­mek­te olan bu mad­de, Zon­gul­dak Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı ola­rak Ka­ra­bük'te şu an­da eği­tim-öğ­re­tim ve­ren dört fa­kül­te, üç mes­lek yük­se­ko­ku­lu ile ye­ni ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ve Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sü­nün bağ­lan­dı­ğı "Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si" adı al­tın­da Ka­ra­bük'te ye­ni bir üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı sağ­lı­yor.

Ön­ce­lik­le, YÖK kri­ter­le­ri­ne bak­tı­ğı­mız­da Ka­ra­bük'ün üni­ver­si­te­yi hak et­ti­ği­ni söy­le­mek is­ti­yo­rum. Ne­dir bu YÖK kri­ter­le­ri? 100 bi­nin üze­rin­de şe­hir nü­fu­su, 3 bi­nin üze­rin­de öğ­ren­ci sa­yı­sı, se­çim ya­pa­bi­le­cek 7 pro­fe­sör ve­ya 50 ci­va­rın­da öğ­re­tim üye­si bu­lun­dur­mak. Bu kri­ter­ler Ka­ra­bük'te mev­cut. Mev­cut, ama mev­cut ol­ma­yan il­ler de var. O da ay­rı bir ko­nu. Onu da be­lirt­mek is­ti­yo­rum. On Beş Ye­ni Üni­ver­si­te Ku­rul­ma­sıy­la İl­gi­li Ka­nun gö­rüş­me­le­rin­de de söy­le­miş­tik. Ka­ra­bük o gün de 15 il için­de 4'ün­cü sı­ra­day­dı, ama o za­man ka­bul edil­me­di, an­la­şıl­ma­yan bir şe­kil­de Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si o gün ku­ru­la­ma­dı. Bu­gün, geç de ol­sa, Ka­ra­bük'ün hak et­ti­ği üni­ver­si­te Ka­ra­bük'e ar­ma­ğan edi­le­cek.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bi­li­yor­su­nuz, Ka­ra­bük, Zon­gul­dak ilin­den ay­rıl­mış bir ili­miz. Biz, Zon­gul­dak Mil­let­ve­ki­li ola­rak Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de gö­rev yap­sak da, Ka­ra­bük'ü ve Bar­tın'ı bü­yük Zon­gul­dak için­de­ki gün­ler­de­ki gi­bi dü­şü­ne­rek bu­gü­ne ka­dar ça­lış­ma­la­rı­mı­zı sür­dür­dük. Bar­tın'ın, Ka­ra­bük'ün bü­tün so­run­la­rı­nı Zon­gul­dak'ın so­run­la­rı gi­bi gör­dük. Çö­züm­le­ri or­ta­ya ko­yar­ken de bü­yük Zon­gul­dak an­la­yı­şıy­la ha­re­ket et­tik. Se­vinç­le­ri se­vin­ci­miz, üzün­tü­le­ri üzün­tü­müz ol­du. Ka­ra­bük'e, bu­gü­nü, keş­ke bir se­çim ari­fe­sin­de de­ğil da­ha ön­ce­le­ri ya­şat­say­dık di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Bu­gü­ne ka­dar hiç­bir hiz­met gö­tü­re­me­di­ği­miz Ka­ra­bük'e, hak et­ti­ği bu gü­zel­li­ği bir se­çim avan­sı gi­bi sun­ma­say­dı­nız di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, 22'nci Dö­nem Mec­li­si, 2006 yı­lı­nın ba­şın­da on beş üni­ver­si­te kur­du. Bu­gün on ye­di üni­ver­si­te da­ha ku­ru­yo­ruz. Yak­la­şık bir bu­çuk se­ne ev­vel kur­du­ğu­muz on beş üni­ver­si­te­nin rek­tör ata­ma­la­rın­da bir yı­ğın prob­lem­ler­le kar­şı kar­şı­ya ka­lın­dı­ğı bi­li­ni­yor. AKP'nin her za­man yap­tı­ğı yan­lış­lar, da­yat­ma po­li­ti­ka­sı, tar­tış­ma­dan, uz­laş­ma­dan uzak an­la­yı­şı, üni­ver­si­te­le­ri­mi­zi de olum­suz et­ki­le­miş gö­zü­kü­yor. Biz, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak, Par­la­men­to ça­lış­ma­la­rı­nın en ba­şın­da siz­le­re söy­le­dik. "Doğ­ru­la­ra des­tek ola­ca­ğız, yan­lış­la­rı or­ta­ya ko­ya­ca­ğız. Ta­bii ki, bu sü­reç­te an­la­şa­ma­dı­ğı­mız ko­nu­lar ola­cak­tır. Kar­şı­lık­lı an­la­yı­şa ve uz­laş­ma­ya da­ya­nan bir yak­la­şım­la ça­lış­ma­la­ra kat­kı sağ­la­ya­ca­ğız." de­dik. Söy­le­dik­le­ri­mi­ze hep ku­lak tı­ka­dı­nız. O güç­lü ol­ma duy­gu­su var ya, her şe­yi ben bi­li­rim, ben ya­pa­rım an­la­yı­şı, bu Par­la­men­to ça­lış­ma­la­rı­nın kı­rıl­ma nok­ta­sı­nı ve tı­kan­ma nok­ta­sı­nı oluş­tur­du. Çok kı­sa bir sü­re ön­ce, Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çim­le­rin­de, bu yan­lış tu­tu­mu tüm Tür­ki­ye iz­le­di.

Bu­gün top­lu­mu­mu­zun en önem­li me­se­le­si, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, eği­tim­dir. Eği­ti­me des­tek ver­me­mek müm­kün mü? Ama, yi­ne yan­lış dav­ra­nı­yor­su­nuz di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Üni­ver­si­te­le­ri­mi­zi yan­lış bir şe­kil­de yan­lış za­man­lar­da aç­mak is­ti­yor­su­nuz. Tar­tış­ma­dan, kat­kı al­ma­dan, bir ol­du­bit­ti an­la­yı­şıy­la, se­çim ari­fe­sin­de sa­de­ce oy he­sa­bı­na da­ya­na­rak aç­mak is­ti­yor­su­nuz. Biz, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak, ül­ke­mi­zin her ilin­de, hat­ta bü­yük il­çe­le­ri­miz­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı hep is­te­dik ve des­tek ol­duk.

Üni­ver­si­te kur­mak önem­li ol­du­ğu ka­dar, asıl önem­li olan, o üni­ver­si­te­yi kad­ro­la­rı ile des­tek­le­yip sos­yal ya­pı­la­rıy­la or­ta­ya çı­ka­ra­bil­mek­tir. AKP dö­ne­min­de üni­ver­si­te­le­ri­miz­de öğ­ren­ci sa­yı­sı yüz­de 22, asis­tan sa­yı­sı bin­de 4 art­mış. Üni­ver­si­te öğ­re­tim üye­le­ri­nin, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, yüz­de 36'sı hiç yurt dı­şı­na çık­ma­mış. Böy­le bir tab­lo eği­tim sis­te­mi­mi­ze kat­kı sağ­lar mı? İş­te, AK Par­ti­nin eği­tim an­la­yı­şı bu.

Üni­ver­si­te­yi bir ka­nun­la kur, son­ra rek­tör ata­mak için bin bir oyun ser­gi­le, ya­pı­lan yan­lış­lar Ana­ya­sa Mah­ke­me­sin­den ge­ri dön­sün. Kad­ro ver­me, ma­li açı­dan des­tek­le­me, sa­de­ce "yük­se­ko­kul" ta­be­la­sı­nı in­dir, ye­ri­ne "fa­kül­te" ve­ya "üni­ver­si­te" yaz, ol­sun bit­sin. De­ğer­li ar­ka­daş­lar, des­te­ği­mi­zi yap­tı­ğı­mız za­man ta­bii ki bu yan­lış­la­rı da söy­le­ye­ce­ğiz, bun­la­rı din­le­ye­cek­si­niz.

YÖK'ün stra­te­jik pla­nı, 2025 yı­lı­na ka­dar öğ­ren­ci sa­yı­sı­nı 3 mil­yo­na çı­kar­mak. Şim­di, böy­le bir id­di­anın kar­şı­sın­da asis­tan sa­yı­la­rın­da­ki ar­tış­la­ra bak­tı­ğı­mız za­man, yüz­de 36'la­rı bu­lan yurt dı­şı­na çı­ka­ma­mış öğ­re­tim üye­le­ri­nin ol­du­ğu, kad­ro sı­kın­tı­la­rı­nın ya­şan­dı­ğı bir or­tam­da, siz, han­gi ka­li­te­de bir eği­tim ve­re­cek­si­niz, çok me­rak edi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bü­tün bu olum­suz tab­lo­ya rağ­men umu­du­nu­zu yi­tir­me­me­ni­zi de söy­lü­yo­rum. Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak, bu ça­lış­ma­la­ra biz de kat­kı sağ­la­mak is­ti­yo­ruz.

Siz­le­re ken­di ilim­den bir ör­nek­le­me yap­mak is­ti­yo­rum. Bu­gün de Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si ku­ru­la­cak ve ken­di ilim­de­ki Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­sin­den ay­rı­la­rak ku­ru­la­cak. Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si­nin 2002 yı­lın­da öğ­ren­ci sa­yı­sı 14 bin iken, bu­gün, 2007 yı­lı­na gel­di­ği­miz­de 21 bin ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz. Beş yıl­da öğ­ren­ci sa­yı­sı­nı Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si yüz­de 50 ar­tır­mış gö­zü­kü­yor. Ya­ni, YÖK'ün koy­du­ğu o stra­te­jik he­de­fin çok üs­tün­de bir ar­tış gös­ter­miş. Bu bi­zi ta­bii ki mut­lu edi­yor. Bu­gün için­den de bir par­ça­sı alı­nı­yor, Ka­ra­bük ili­mi­ze üni­ver­si­te olu­yor. Ama, hiç sar­sıl­ma­dan yo­lu­na emin adım­lar­la de­vam ede­ce­ği­ni sa­nı­yo­ruz ve öy­le de gö­zü­kü­yor. Ka­ra­bük'ün de böy­le ola­ca­ğı­nı umut edi­yo­rum ve inan­mak is­ti­yo­rum.

Ta­bii, hâliy­le, bu gü­zel­lik­le­ri söy­ler­ken hak­kı olan­la­rı da tes­lim et­mek la­zım. Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si­nin Rek­tö­rü Bek­taş Açık­göz Ho­ca­mı da ger­çek­ten iyi ni­yet­li ça­lış­ma­la­rın­dan do­la­yı kut­la­mak is­ti­yo­rum.

Ka­ra­bük, bu­gün, üni­ver­si­te­si­ne sa­hip ol­ma nok­ta­sı­na gel­diy­se de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bun­da hiç kuş­ku yok en bü­yük pay Ka­ra­bük'ün­dür. Ka­ra­bük in­sa­nı ile ku­rum­la­rı, bu­gü­ne ka­dar, bu­gü­ne ge­lin­me­sin­de çok bü­yük bir pay sa­hi­bi ol­muş­tur. Bu­nu, bu­ra­da söy­le­mek zo­run­da­yız.

KAR­DE­MİR'i yü­rek­ten kut­la­mak la­zım. Mü­hen­dis­lik Fa­kül­te­si bi­na­sı­nı ve ka­pa­lı spor sa­lo­nu­nun ta­ma­mı­nı KAR­DE­MİR yap­tır­mış­tır. Yi­ne, ha­yır­se­ver bir iş ada­mı­mız, de­mir tüc­ca­rı Mu­tul­lah Yol­bu­lan Bey, Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si bi­na­sı­nın ta­ma­mı­nı yap­tır­mış­tır. Bun­la­rı bu ka­yıt­la­ra ge­çi­rip, te­şek­kür et­mek mec­bu­ri­ye­ti his­se­di­yo­ruz.

Yi­ne, KAR­DE­MİR'de­ki iş­çi­le­ri­mi­zin bağ­lı ol­du­ğu sen­di­ka­mı­zın baş­ka­nı, yö­ne­ti­mi, Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­siy­le Ka­ra­bük ara­sın­da müt­hiş bir lo­bi­ci­lik sağ­la­mış­tır. Bu­gün ol­ma­mış­tır bu bi­na­lar. Uzun bir dö­nem­dir bu lo­bi­ci­lik fa­ali­yet­le­riy­le, sen­di­ka ile Zon­gul­dak Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si ara­sın­da çok iyi iliş­ki­ler ku­ru­lup, bu ha­yır­se­ver­le­ri, ku­rum­la­rı, iş adam­la­rı­nı işin içi­ne çek­miş­ler­dir. Bu­gün bu ka­nu­nu… Ya­ni, ar­ka­daş­lar, Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si, bi­le­ği­nin hak­kıy­la sö­ke sö­ke al­mış­tır bu hak­kı. Bu­nu, bu­ra­da söy­le­mek ge­re­ki­yor.

Şim­di, biz­le­re, si­ya­set­çi­le­re dü­şen iş bel­li­dir. Bu­gün, biz bu ka­nu­nu hep be­ra­ber des­tek­le­ye­rek çı­ka­ra­ca­ğız. Asıl işi­miz şim­di baş­lı­yor di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Bu üni­ver­si­te­le­rin ar­ka­sın­da, biz si­ya­si­ler, ik­ti­dar­lar dim­dik dur­ma­lı­yız, mil­let­ve­kil­le­ri hep bir­lik­te ha­re­ket et­me­li­yiz, üni­ver­si­te­li­ler üze­rin­den si­ya­set yap­ma­ma­lı­yız. Bu­gün ku­ru­la­cak Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si­nin de ay­rıl­mış ol­du­ğu Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si gi­bi Ata­türk ve cum­hu­ri­yet de­ğer­le­ri­ne sa­hip çı­ka­rak eği­tim ve­re­ce­ğin­den hiç kuş­ku duy­mu­yo­rum. Zon­gul­dak Mil­let­ve­ki­li ola­rak, bu an­la­yış­la, böl­ge­nin önem­li me­se­le­le­ri­nin ar­ka­sın­da da­ima mü­ca­de­le ede­ce­ği­min bi­lin­me­si­ni is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bir baş­ka önem­li me­se­le­yi de Ka­ra­bük'le ve siz­ler­le pay­laş­mak is­ti­yo­rum. Bu­gün siz­le­re… De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Ka­ra­bük'e bağ­lı Ye­ni­ce il­çe­miz -he­pi­mi­zin bil­di­ği gi­bi- or­man­cı­lı­ğı ile çok önem­li bir yer­le­şim mer­ke­zi­dir. İyi ta­nı­tı­lır­sa, dağ­cı­lık tu­riz­mi açı­sın­dan müt­hiş bir po­tan­si­yel ve ta­nıt­ma des­te­ği­ne çok ih­ti­ya­cı var­dır. Şim­di, bu­gün Ka­ra­bük'te iki ta­ne yük­se­ko­kul var, çı­ka­ra­ca­ğı­mız ka­nun üç ta­ne yük­se­ko­kul ön­gö­rü­yor; ye­ni ku­ru­la­cak bu yük­se­ko­ku­lun Ye­ni­ce il­çe­miz­de ol­ma­sı­nı öne­ri­yo­rum. Bu­ra­da Ka­ra­bük mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım da var.

HA­SAN Bİ­LİR (Ka­ra­bük) - Şu an­da fii­len üç ta­ne var ora­da.

HA­RUN AKIN (De­vam­la) - Ya­ni, Ye­ni­ce'de…

HA­SAN Bİ­LİR (Ka­ra­bük) - Ya­ni, ye­ni ku­ru­la­cak fa­lan yok, yan­lış bi­li­yor­sun.

HA­RUN AKIN (De­vam­la) - Ney­se… Ye­ni­ce'de yük­se­ko­kul ku­rul­ma­sı­nın önün­de bir en­gel var mı?

HA­SAN Bİ­LİR (Ka­ra­bük) - Ha­yır, öy­le bir şey yok.

HA­RUN AKIN (De­vam­la) - Yok. Ya­ni, ola­bi­lir, ola­bi­lir. Ye­ni­ce'nin dağ tu­riz­mi­ni ve or­man­cı­lı­ğı­nı çok cid­di şe­kil­de dün­ya­ya ta­nı­ta­bil­mek için, Ye­ni­ce'de bir yük­se­ko­kul ku­rul­ma­sı­nın şart ol­du­ğu­nu söy­le­mek is­ti­yo­rum. Hâliy­le Ye­ni­ce'de­ki, hem gö­çe hem de iş­siz­li­ğe bü­yük bir mo­ral ve­re­cek­tir ve "dur" di­ye­cek­tir…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

HA­RUN AKIN (De­vam­la) - Bi­ti­ri­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

ALİ ÖĞÜ­TEN (Ka­ra­bük) - Doğ­ru, Ye­ni­ce'ye de yük­se­ko­kul la­zım.

BAŞ­KAN - Sa­yın Akın, bu­yu­run; ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

HA­RUN AKIN (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Baş­ka­nım.

Ya­ni, Ye­ni­ce'de­ki bu du­ru­mu, sa­de­ce duy­gu­sal söy­le­mi­yo­rum, bir ger­çe­ği or­ta­ya çı­kart­mak için söy­lü­yo­rum. Çok cid­di or­man­cı­lı­ğı var, çok cid­di şe­kil­de dağ tu­riz­mi ora­da müm­kün. Du­yar­lı bir Be­le­di­ye Baş­ka­nı­mız Sa­yın Mus­ta­fa Akay, bu ko­nuy­la… Bir­çok fes­ti­val­ler de ya­pı­yor. Ya­ni, ora­da bir yük­se­ko­kul açı­lır­sa, çok cid­di şe­kil­de, hem Ka­ra­bük'e hem böl­ge­ye ve Zon­gul­dak'a da çok bü­yük kat­kı­sı ola­cak di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, son ola­rak, bu­gün -bu ya­sa­yı des­tek­le­di­ği­mi­zi bi­raz ev­vel de söy­le­dim, şim­di de ifa­de edi­yo­rum- Ka­ra­bük ile bir­lik­te, Ağ­rı, Ka­ra­man, Si­irt, Nev­şe­hir, Ki­lis, Çan­kı­rı, Art­vin, Bi­le­cik, Bit­lis, Kırk­la­re­li, Os­ma­ni­ye, Bin­göl, Muş, Mar­din, Bat­man, Si­nop il­le­ri­mi­zin de üni­ver­si­te­le­ri­ne ka­vuş­ma­la­rı­nın se­vin­ci­ni pay­laş­mak is­ti­yo­rum. Üni­ver­si­te­si ol­ma­yan il­le­ri­mi­zin de en kı­sa sü­re­de üni­ver­si­te­le­re ka­vuş­ma­la­rı­nı te­men­ni edi­yo­rum; ki, bun­lar­dan bir ta­ne­si de -yi­ne bu da si­zin bir yan­lı­şı­nız­dır- Bar­tın ili­ni ayır­dı­nız. Ba­kın, Teş­vik Ya­sa­sı çı­kar­ken de Ka­ra­bük'ü ayır­dı­nız, Bar­tın'ı teş­vik kap­sa­mı­na sok­tu­nuz, Zon­gul­dak'ı sok­ma­dı­nız. Biz bü­yük bir böl­ge­yiz, biz tek bir iliz as­lın­da; ya­ni, bu ay­rış­ma­la­rı ol­du, ama, bi­zim an­la­yış açı­mız­dan, ba­kış açı­mız­dan biz bü­yük Zon­gul­dak öz­le­miy­le ko­nu­şu­yo­ruz. O yüz­den, Bar­tın'ın da bir an ön­ce, in­şal­lah, üni­ver­si­te­si­ne ka­vuş­ma­sı­nı, bu­ra­dan, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si kür­sü­sün­den ka­yıt­la­ra ge­çi­ri­yo­rum ve siz­le­re de söy­le­mek zo­run­da his­se­di­yo­rum ken­di­mi.

HA­SAN Bİ­LİR (Ka­ra­bük) - Bu ka­nu­na par­mak kal­dı­ra­cak mı­sı­nız?

BAŞ­KAN - Sa­yın Akın, siz bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yın.

HA­RUN AKIN (De­vam­la) - Ta­bii ki oy ve­re­ce­ğiz. Ya­ni, bu ko­nuş­ma­la­rım­dan, bu ka­nu­na, Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si­ne "ha­yır" de­di­ği­mi mi çı­ka­rı­yor­su­nuz?

HA­SAN Bİ­LİR (Ka­ra­bük) - Ha­yır, ha­yır... Ba­ka­ca­ğım şim­di.

HA­RUN AKIN (De­vam­la) - Ya­ni, böy­le bir şey yok, biz Ka­ra­bük'te üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı des­tek­li­yo­ruz. Ama, iş­te bu­na ta­ham­mül ede­mi­yor­su­nuz siz, ek­sik­lik­le­ri­ni­zi söy­ler­ken hid­det­le­ni­yor­su­nuz. Onu bir ba­şa­ra­bil­se­niz, çok önem­li bir me­se­le­yi hal­le­de­cek­si­niz. Ya­ni, gru­bu­nuz­da var bu ra­hat­sız­lık, din­le­me­si­ni be­ce­re­mi­yor­su­nuz bir tür­lü; ben ona üzü­lü­yo­rum. Ya­ni, ben bir ek­sik­ten bah­se­di­yo­rum, ama, Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si­nin de ku­rul­ma­sı­nın doğ­ru­lu­ğu­nu, des­tek­le­di­ği­mi ifa­de edi­yo­rum.

Evet, çok te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

Ger­çek­ten, Zon­gul­dak'a bir bü­tü­nüy­le bak­tı­ğı­mız za­man, TTK, Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si­nin ar­ka­sın­da ol­muş­tur; KAR­DE­MİR, Ka­ra­bük'te­ki üni­ver­si­te­nin ar­ka­sın­da ol­muş­tur; ER­DE­MİR, Ereğ­li'de­ki yük­se­ko­kul­la­rın, eği­tim fa­kül­te­le­ri­nin ar­ka­sın­da ol­muş­tur. Bir bü­tü­nüy­le 1 mil­yon in­sa­nın ya­şa­dı­ğı bu böl­ge, ül­ke­si­ni -ulu­sal an­lam­da- ma­den­le­riy­le yıl­lar­ca om­zun­da ta­şı­mış­tır. Bu­gün gel­di­ği­miz nok­ta­da gö­rü­yo­ruz ki, eği­ti­me de çok bü­yük kat­kı ver­di­ği or­ta­ya çı­kı­yor.

Şim­di, hep bir­lik­te, Ka­ra­bük-Zon­gul­dak-Bar­tın -biz hiç ayır­mı­yo­ruz- bu böl­ge­ye, in­şal­lah, da­ha güç­lü kat­kı­lar sağ­la­ya­lım, hep bir­lik­te el ele ve­re­lim di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si­nin, tek­rar, Ka­ra­bük­lü­le­re ha­yır­lı ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum, yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Akın.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, şah­sı adı­na Ka­ra­bük Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Meh­met Cey­lan.

Bu­yu­run Sa­yın Cey­lan. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MEH­MET CEY­LAN (Ka­ra­bük) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; bu­gün üni­ver­si­te­ye ka­vu­şan on ye­di il gi­bi Ka­ra­bük'ümü­zün de ger­çek­ten mut­lu bir gü­nü, âde­ta bay­ram gü­nü­nü ya­şa­mak­ta­dır, çün­kü, bu­gün Ka­ra­bük, yıl­lar­dır öz­le­mi­ni duy­du­ğu, ar­zu et­ti­ği üni­ver­si­te­si­ne ka­vuş­mak­ta­dır. Bu açı­dan, söz­le­ri­min ba­şın­da, Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­mi­zin ve bir­lik­te ku­ru­lan on ye­di üni­ver­si­te­mi­zin tüm il­le­ri­mi­ze ve ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ve uğur­lu ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım; dün De­ğer­li Mil­let­ve­ki­li Ar­ka­da­şım Ha­san Bi­lir Bey, şim­di Zon­gul­dak Mil­let­ve­ki­li­miz Ha­run Akın Bey'in de ifa­de et­ti­ği gi­bi, Ka­ra­bük ger­çek­ten üni­ver­si­te­yi hak eden bir ili­miz­dir ve yap­tı­ğı ça­lış­ma­lar­la üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı hak et­miş bir ili­miz­dir. Bun­la­rı, çok kı­sa ola­rak, de­ğer­li va­kit­le­ri­ni­zi de al­ma­dan, izah et­me­ye ça­lı­şa­yım.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, her şey­den ön­ce Ka­ra­bük'te yük­se­köğ­re­nim­le il­gi­li uzun yıl­la­ra da­ya­nan bir alt­ya­pı, bir ka­pa­si­te mev­cut­tur. Bil­di­ği­niz gi­bi, Ka­ra­bük, ül­ke­miz­de Ka­ra­bük De­mir Çe­lik İş­let­me­le­ri­nin ku­rul­ma­sıy­la bir­lik­te sa­na­yi­leş­me­nin ön­cü­sü ol­muş bir cum­hu­ri­yet ken­ti­miz­dir. Ka­ra­bük De­mir Çe­lik İş­let­me­le­ri­nin de imkânla­rı­nı kul­la­na­rak, bun­dan tam el­li yıl ön­ce Ka­ra­bük'te yük­se­köğ­re­nim var­dı. Bil­di­ği­niz gi­bi, o yıl­lar­da tek­ni­ker okul­la­rı, li­se son­ra­sı eği­tim ve­ren tek­ni­ker okul­la­rı ve yük­sek tek­ni­ker okul­la­rı Ka­ra­bük'te mev­cut­tu ve yıl­lar­dır bu okul­la­rı­mız yük­se­köğ­re­nim açı­sın­dan eği­tim, öğ­re­tim ver­miş ol­du­lar.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, di­ğer ta­raf­tan, Ka­ra­bük hal­kı, üni­ver­si­te­ye gi­den yol­da, ger­çek­ten bi­linç­li, plan­lı, prog­ram­lı bir ça­lış­ma­yı yü­rüt­tü. Her şey­den ön­ce, va­kıf­la­rı­nı, der­nek­le­ri­ni kur­du bu mak­sat­la. İk­ti­sa­di Kal­kın­ma Vak­fı ve sa­de­ce Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sı­na yö­ne­lik Üni­ver­si­te Yap­tır­ma ve Ya­şat­ma Der­ne­ği­ni yıl­lar ön­ce ku­ra­rak, hep bir­lik­te, ka­mu­oyuy­la bir­lik­te plan­lı, prog­ram­lı bir ça­lış­ma­yı yü­rüt­tü.

Ka­ra­bük hal­kı, iş ada­mıy­la bü­tün­leş­ti; iş adam­la­rıy­la, sa­na­yi­ci­le­riy­le, ha­yır­se­ver­le­riy­le bü­tün­leş­ti ve dev­le­tin ya­nın­da ola­rak bü­tün fa­kül­te bi­na­la­rı­nı, teç­hi­za­tı­nı ta­mam­la­ya­rak üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sın­da öna­yak ol­du.

Bu­gün, Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si, mev­cut olan dört ta­ne fa­kül­te­si, üç yük­se­ko­ku­lu ve iki ens­ti­tü­süy­le bir­lik­te Türk eği­tim ve öğ­re­ti­mi­ne gir­mek üze­re­dir. Bu açı­dan, ger­çek­ten, Ka­ra­bük hal­kı, yıl­lar­dır üni­ver­si­te öz­le­mi­ni sa­de­ce söz­le de­ğil, ama, fi­ili­yat­ta da ger­çek­leş­tir­miş bir halk­tır. İfa­de et­ti­ğim gi­bi, Ka­ra­bük'te­ki fa­kül­te­le­rin bir­ço­ğu­nu Ka­ra­bük hal­kı, ha­yır­se­ver iş adam­la­rı­mız ve KAR­DE­MİR'imiz yap­mış­tır. Ha­run Akın Bey'in de ifa­de et­ti­ği gi­bi, Fen Ede­bi­yat Fa­kül­te­si­ni ha­yır­se­ver bir iş ada­mı­mız Mu­tul­lah Yol­bu­lan Bey, Mü­hen­dis­lik Fa­kül­te­si­ni, yi­ne KAR­DE­MİR AŞ, Yol­bu­lan ai­le­si ve Yü­cel ai­le­si ger­çek­leş­tir­miş­tir. Yi­ne, di­ğer yurt­la­rı, öğ­ren­ci yurt­la­rı­nı, yi­ne KAR­DE­MİR yö­ne­ti­mi ka­rar al­mış ve ye­ni yurt­lar yap­mak üze­re­dir. Spor sa­lo­nu­nu yap­mış­lar­dır. Saf­ran­bo­lu Be­le­di­ye­si, yük­se­ko­ku­la ken­di bi­na­sı­nı tah­sis et­miş­tir.

Özet­le ifa­de et­mek is­te­di­ğim hu­sus, Ka­ra­bük hal­kı üni­ver­si­te­si­ne ke­net­len­miş ve sa­de­ce söz­de de­ğil, ama üni­ver­si­te ol­ma yo­lun­da ge­re­ği­ni de yap­mış­tır.

Bu açı­dan, söz­le­ri­mi ta­mam­lar­ken, Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­mi­zin Ka­ra­bük'ümü­ze ve ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ve uğur­lu ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Eme­ği ge­çen her­ke­se, baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız ol­mak üze­re, Hükûme­ti­miz ol­mak üze­re, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­mı­za, siz de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­mi­ze,  ha­yır­se­ver iş adam­la­rı­mı­za, İk­ti­sa­di Kal­kın­ma Vak­fı­mı­za ve Üni­ver­si­te Yap­tır­ma ve Ya­şat­ma Der­ne­ği­mi­ze ve onun öte­sin­de Ka­ra­bük'ün ida­re­ci ve yö­ne­ti­ci­le­ri­ne, baş­ta Va­li­miz, be­le­di­ye baş­kan­la­rı­mız ol­mak üze­re ve ha­yır­se­ver iş adam­la­rı­mı­za, hal­kı­mı­za, ba­sı­nı­mı­za te­şek­kür edi­yo­rum. De­kan­la­rı­mı­za ve es­ki rek­tör­le­ri­mi­ze, ye­ni Rek­tö­rü­mü­ze te­şek­kür edi­yo­rum.

Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si­nin ve on ye­di ilin, ül­ke­mi­ze, mil­le­ti­mi­ze ha­yır­lı ve uğur­lu ol­ma­sı­nı di­li­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

HÜ­SE­YİN BA­YIN­DIR (Kır­şe­hir) - CHP'nin eme­ği­ni unut­ma! Biz de par­mak kal­dı­ra­ca­ğız.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Cey­lan.

Şah­sı adı­na ikin­ci söz, Ka­ra­bük Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ali Öğü­ten'in.

Bu­yu­run Sa­yın Öğü­ten. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Ka­ra­bük­lü­ler sü­re­ye uyu­yor­lar, kut­lu­yo­rum si­zi.

ALİ ÖĞÜ­TEN (Ka­ra­bük) - Sa­yın Baş­ka­nım, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ön­ce yü­ce Mec­li­si­mi­zi şah­sım adı­na say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ar­ka­daş­la­rı­mı­zın da ifa­de et­ti­ği gi­bi, bu­gün, ha­ki­ka­ten mut­lu bir gü­nü­müz. Hükûme­ti­mi­zin ele al­mış ol­du­ğu ve Tür­ki­ye'miz­de­ki üni­ver­si­te­le­re ila­ve­ten on ye­di il­de üni­ver­si­te ku­ru­lu­şu se­be­biy­le, baş­ta Baş­ba­ka­nı­mız ol­mak üze­re, AK Par­ti İk­ti­da­rı­nı mil­le­tim adı­na kut­lu­yo­rum.

Sa­yın Baş­ka­nım, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, da­ha ön­ce, Ka­ra­bük ili­miz­de­ki Tek­nik Eği­tim Fa­kül­te­miz, Zon­gul­dak Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı ola­rak ça­lış­mak­ta idi. Bu­gün bu­ra­da ku­ru­lu­şu­nu kut­la­dı­ğı­mız Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si ile il­gi­li kı­sa bir özet bil­gi ver­mek is­ti­yo­rum:

Ge­ri­ye dö­nüp bak­tı­ğı­mız za­man, 2002 yı­lı so­nun­da Ka­ra­bük'ümüz­de­ki üni­ver­si­te in­şa­at­la­rı­nın fi­zi­ki ger­çek­leş­me­si yüz­de 40 se­vi­ye­sin­de idi, hat­ta yüz­de 35 idi. Bu yüz­de 35'lik se­vi­ye­yi ne za­ma­na ka­dar ya­ka­la­dık? Tam do­kuz yıl­da. Do­kuz yıl­da yüz­de 40'lık bir üni­ver­si­te in­şa­at­la­rı, boş bir tar­la içe­ri­sin­de ya­pı­mı de­vam et­mek­te idi. Şu an­da gel­di­ği­miz nok­ta ise, söz ko­nu­su in­şa­at­lar ta­mam­lan­mış, üni­ver­si­te­miz­de Tek­nik Eği­tim Fa­kül­te­si öğ­re­ni­mi­ni sür­dür­mek­te­dir, şu an­da öğ­ren­ci­le­ri­miz de öğ­re­tim gör­mek­te­dir. Ders­lik­le­ri, bil­gi tek­no­lo­ji sı­nıf­la­rı ve top­lan­tı sa­lon­la­rı Hükûme­ti­miz ve Ka­ra­bük­lü iş adam­la­rı­mız sa­ye­sin­de ta­mam­lan­mış­tır. Kam­püs ala­nı içe­ri­sin­de ve dı­şın­da 5 bin ci­va­rın­da öğ­ren­ci­miz öğ­re­nim gör­mek­te­dir. İki yıl için­de bu sa­yı, in­şal­lah 10 bin­le­re ula­şa­cak­tır. Bu öğ­ren­ci­le­ri­mi­zin yurt ve di­ğer so­run­la­rı­nı ta­kip et­mek­te­yiz. 440 öğ­ren­ci ka­pa­si­te­li yur­du­mu­za ila­ve­ten ye­ni bir yurt ka­zan­dı­rıl­ma­sı ça­ba­sı içe­ri­sin­de­yiz. Be­le­di­ye­miz ve Top­lu Ko­nut İda­re­si iş­bir­li­ği ile ya­pı­la­cak üni­ver­si­te ev­le­ri öğ­ren­ci­le­ri­mi­zin ba­rın­ma ih­ti­yaç­la­rı­nı kar­şı­la­ya­cak­tır ve şu an­da da iha­le aşa­ma­sı­na ge­lin­miş­tir.

Di­ğer ta­raf­tan, yi­ne, kam­püs ala­nı içe­ri­sin­de, 80-100 dö­nüm­lük bir ar­sa içe­ri­sin­de üç yüz ya­tak­lı ih­ti­sas has­ta­ne­si pro­je­si ile­ri­ki gün­ler­de ha­ya­ta ge­çi­ri­le­cek olup is­tim­lak ça­lış­ma­la­rı de­vam et­mek­te­dir şu an­da.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; mev­cut fa­kül­te­le­ri­miz, Ka­ra­bük Tek­nik Eği­tim Fa­kül­te­si, Ka­ra­bük Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lu, Saf­ran­bo­lu Fet­hi To­ker Gü­zel Sa­nat­lar ve Ta­sa­rım Fa­kül­te­si, Saf­ran­bo­lu Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu­na ila­ve­ten, 2006 yı­lı içe­ri­sin­de, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­zın, Çok De­ğer­li İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li­miz, böl­ge­mi­zin Ba­ka­nı Sa­yın Meh­met Ali Şa­hin sa­ye­sin­de, 2006 yı­lı içe­ri­sin­de de Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si ve Mü­hen­dis­lik Fa­kül­te­si ku­rul­muş­tur. Ye­ni ku­ru­lan bu iki fa­kül­te­miz­le be­ra­ber, Hükûme­ti­mi­zin çı­kar­mış ol­du­ğu Eği­ti­me Yüz­de Yüz Des­tek Kam­pan­ya­sı sa­ye­sin­de, Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si -Ka­ra­bük'ün de­ğer­li iş ada­mı Mu­tul­lah Yol­bu­lan, ar­ka­da­şı­mı­zın da ifa­de et­ti­ği gi­bi, Sa­yın, De­ğer­li Mil­let­ve­ki­li­mi­zin- eği­tim ve öğ­re­ti­me ha­zır hâle ge­ti­ril­miş­tir. Ken­di­si­ne, hu­zu­ru­nuz­da, Ka­ra­bük hal­kı ve mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak şük­ran­la­rı­mı­zı arz ede­riz.

Di­ğer ta­raf­tan, Mü­hen­dis­lik Fa­kül­te­si de ay­nı şe­kil­de, Eği­ti­me Yüz­de Yüz Des­tek Kam­pan­ya­sı çer­çe­ve­sin­de, Ka­ra­bük'ümü­zün göz­be­be­ği KAR­DE­MİR (Ka­ra­bük De­mir Çe­lik Fab­ri­ka­la­rı) ve ÇEL­SAN­TAŞ (Yü­cel ai­le­si) sa­ye­sin­de ta­mam­lan­mak üze­re­dir. Kı­sa sü­re ön­ce Hak­k’ın rah­me­ti­ne ka­vu­şan Gök­şen Yü­cel Ağa­be­y’i­mizide rah­met­le ve min­net­le anı­yo­ruz.

Sa­yın Baş­ka­nım, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; he­ye­ca­nı­mı ba­ğış­la­yın, çün­kü, Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si, Ka­ra­bük hal­kı­nın ve biz­le­rin rü­ya­sı ve bu rü­ya­yı ger­çek­leş­tir­dik in­şal­lah. Cum­hur­baş­ka­nı­mı­zın da im­za­sın­dan son­ra, in­şal­lah ha­ya­ta geç­miş ola­cak­tır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

ALİ ÖĞÜ­TEN (De­vam­la) - Cum­hu­ri­yet ken­ti­miz Ka­ra­bük, ar­tık, ile­ri­ye ba­kı­yor. İs­mi­ni 13 ha­ne­li bir köy­den alan ve şu an­da 225 bin nü­fu­su aşan Ka­ra­bük ili­miz ni­ha­yet üni­ver­si­te­si­ne ka­vuş­muş­tur. Bu ku­ru­luş­ta eme­ği ge­çen baş­ta AK Par­ti İk­ti­da­rı­mı­za, Baş­ba­ka­nı­mı­za, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za ve böl­ge­mi­ze çok bü­yük, bu ya­tı­rım­lar­da des­tek olan Sa­yın Baş­ba­kan Yar­dım­cı­mız Meh­met Ali Şa­hin bey'e, ba­kan­la­rı­mız baş­ta ol­mak üze­re Sa­na­yi Ti­ca­ret Oda­mı­za, si­vil top­lum ör­güt­le­ri­mi­ze, iş adam­la­rı­mı­za te­şek­kür eder, Ka­ra­bük'ümü­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

19 Ma­yıs Cu­mar­te­si gü­nü Ata­türk'ü An­ma ve Genç­lik Spor Bay­ra­mı'nın 88'in­ci yı­lı­nı kut­la­ya­ca­ğız. Türk genç­li­ği­mi­zin 19 Ma­yıs Genç­lik Spor Bay­ra­mı'nı kut­lu­yo­rum.

Söz­le­ri­me son ve­rir­ken yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öğü­ten.

Mad­de üze­rin­de­ki ko­nuş­ma­lar ta­mam­lan­mış­tır.

Oyu­nu­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ek mad­de 78'i oku­tu­yo­rum:

Ki­lis Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 78- Ki­lis'te Ki­lis Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan İk­ti­sadî ve İdarî Bi­lim­ler Fa­kül­te­si ile Ga­zi­an­tep Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si ile Mu­al­lim Rı­fat Eği­tim Fa­kül­te­sin­den,

b) Ga­zi­an­tep Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Yu­suf  Şe­re­foğ­lu Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Ga­zi­an­tep Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

ç) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, Ço­rum Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Fe­ri­dun Ay­va­zoğ­lu.

Bu­yu­run Sa­yın Ay­va­zoğ­lu. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA FE­Rİ­DUN AY­VA­ZOĞ­LU (Ço­rum) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; hiç­bir kim­se­nin şu an­da mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak kar­şı çı­ka­ma­ya­ca­ğı bir ta­sa­rıy­la kar­şı kar­şı­ya­yız. 1414 sı­ra sa­yı­lı, Hükûmet ta­ra­fın­dan ha­zır­la­nan ta­sa­rı gö­rü­şü­lü­yor. Bu ta­sa­rı­nın gö­rü­şül­me­sin­de din­le­miş ol­du­ğu­muz bü­tün mil­let­ve­kil­le­ri­miz ve da­ha ön­ce ko­mis­yon aşa­ma­sın­da ya­pı­lan ko­nuş­ma­lar­da da bu ta­sa­rıy­la il­gi­li hiç­bir kim­se­nin kar­şı çık­ma­dı­ğı­nı gör­mek­te­yiz. Ta­bii, se­be­bi­ne ba­kıl­dı­ğın­da, iyi ni­yet­ler­le ha­zır­lan­mış bir ta­sa­rı ve top­lam on ye­di ili­miz­de ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te­le­rin bu şe­kil­de ta­sa­rı hâli­ne ge­ti­ri­le­rek ka­nun­laş­ma­sı so­nu­cu, o il­le­ri­miz­de üni­ver­si­te­le­rin fa­ali­ye­te geç­me­si şek­lin­de bir ama­ca el­bet­te hiç­bir kim­se kar­şı çı­ka­mı­yor. El­bet, bu­nun, eği­ti­min yay­gın­laş­tı­rıl­ma­sı, or­ta­öğ­re­tim­den tu­ta­lım yük­se­köğ­re­ti­me ka­dar eği­ti­min yay­gın­laş­tı­rıl­ma­sı şek­lin­de­ki ama­ca dö­nük ola­rak ba­kıl­dı­ğın­da, ta­bii ki kar­şı çı­kıl­ma­ya­cak­tır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, böy­le bir ta­sa­rı­nın te­me­li­ne, te­mel he­de­fi­ne ve ama­cı­na ba­kıl­dı­ğın­da, ge­rek­çe­le­rin­den de an­la­şıl­dı­ğı gi­bi, eği­ti­min, yük­se­köğ­re­tim dü­ze­yin­de ül­ke­miz­de yay­gın­laş­tı­rıl­ma­sı he­def­len­mek­te­dir. Bu he­def­ler doğ­rul­tu­sun­da 2006 yı­lın­da, yi­ne, Mec­li­si­miz ta­ra­fın­dan he­pi­mi­zin oy bir­li­ğiy­le ka­bul et­miş ol­du­ğu, ya­sa­laş­tır­dı­ğı ya­sa ile de on beş ili­mi­ze üni­ver­si­te açıl­ma­sı­na ka­rar ve­ril­miş idi. Bu on beş üni­ver­si­te­miz­den son­ra, se­çim­le­re çok kı­sa bir sü­re ka­la, iki ay gi­bi çok az bir sü­re ka­la, on ye­di ili­mi­zin da­ha üni­ver­si­te­ye ka­vuş­ma­sı he­pi­mi­zi mut­lu ede­cek gi­bi gö­zü­kü­yor. Ön­ce­lik­le il­le­ri­mi­zin adı­na ba­kıl­dı­ğın­da, Ka­ra­man, Ağ­rı, Si­nop, Si­irt, Nev­şe­hir, Ka­ra­bük, Ki­lis, Çan­kı­rı, Art­vin, Bi­le­cik, Bit­lis, Kırk­la­re­li, Os­ma­ni­ye, Bin­göl, Muş, Mar­din ve Bat­man il­le­rin­de ku­rul­ma­sı ön­gö­rü­len bu üni­ver­si­te­ler­le ül­ke­miz­de­ki üni­ver­si­te sa­yı­sı da, va­kıf üni­ver­si­te­le­riy­le bir­lik­te yüz ona yük­sel­miş olu­yor. Ge­ri­ye çok az bir ili­miz ka­lı­yor. Şim­di, bu­ra­dan, el­bet­te o il­de ya­şa­yan, üni­ver­si­te­le­rin açıl­ma­dı­ğı, açıl­ma­ya­ca­ğı 9 adet ili­miz­de üni­ver­si­te­le­rin ol­ma­dı­ğın­da, o il­ler­de ya­şa­yan va­tan­daş­la­rı­mız da is­ter is­te­mez, aca­ba bi­zim il­le­ri­miz böy­le bir hak­ka sa­hip de­ğil mi, bi­zim ili­mi­zin ne­si ek­sik, di­ye de herhâlde siz mil­let­ve­kil­le­ri­ne, biz­le­re ve baş­ta da ik­ti­dar mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak siz­le­re so­ra­cak­tır. Bun­la­ra, so­ru­ya aca­ba siz ik­ti­dar ola­rak na­sıl ce­vap ve­rir­si­niz, onu bi­le­me­yiz.

An­cak, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu ta­sa­rı­nın apar to­par, se­çim­le­re iki ay­lık bir sü­re ka­la ge­ti­ril­miş ol­ma­sı, çı­kar­tıl­mak is­ten­miş ol­ma­sı­nın ama­cı­nın, ma­ale­sef, tam an­la­mıy­la iyi ni­yet öl­çü­le­rin­de ve ger­çek­ler­le bağ­da­şır bir şe­kil­de ama­ca hiz­met et­me­ye­ce­ği­ni ve et­me­di­ği­ni gör­mek­te­yiz. Bu­nu gö­re­ce­ğiz, ya­şa­ya­ca­ğız. Ne­re­de ya­şa­ya­ca­ğız? Da­ha ön­ce ku­rul­ma­sı ka­rar­laş­tı­rı­lan, 2006 yı­lın­da ya­sa­la­şan on beş il­de na­sıl gö­rü­yor isek, on ye­di ilin de bu şe­kil­de ya­sa­laş­tı­rıl­mak su­re­tiy­le üni­ver­si­te­le­rin açıl­ma­sı, ya­sal açı­dan açıl­ma­sı, ama fi­ili­yat­ta açıl­ma­ya­cak ol­ma­sı son­ra­sı da biz bu ger­çek­le­ri gö­re­ce­ğiz ve te­me­lin­de bu­nun al­tın­da si­ya­si ran­tın yat­tı­ğı­nı lüt­fen hiç­bi­ri­miz inkâr et­me­ye­lim.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, yük­se­köğ­re­tim di­yo­ruz ve yük­se­köğ­re­ti­min ama­cı­nın bi­li­me da­ya­lı eği­tim ol­du­ğu­nu he­pi­miz ka­bul et­mek zo­run­da­yız. Pe­ki, ger­çek­ten bi­li­me da­ya­lı bir eği­tim, açı­la­cak olan bu üni­ver­si­te­ler­de alt­ya­pı iti­ba­rıy­la mev­cut olan ola­nak­la­rıy­la, da­ha doğ­ru­su bu­lu­na­ma­yan ola­nak­la­rıy­la müm­kün ola­cak mı ol­ma­ya­cak mı, de­di­ği­miz­de, bu so­ru­ya olum­lu ce­vap ver­me imkânı­mız ma­ale­sef gö­zük­mü­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­ra­lar­da açı­la­cak olan üni­ver­si­te­le­re, üni­ver­si­te­le­rin öğ­re­tim üye­le­rin­den tu­tu­nuz la­bo­ra­tu­var­la­rı­na ka­dar, bu üni­ver­si­te öğ­re­tim üye­le­ri­nin o il­le­re ula­şım imkânla­rın­dan sos­yal ya­şam imkânla­rı­na ka­dar ne gi­bi imkânla­rı, biz, on­la­ra, Hükûmet ola­rak, ik­ti­dar ola­rak siz su­na­cak­sı­nız; bun­la­ra tam ma­na­sıy­la olum­lu ce­vap ver­me ola­na­ğı­mız yok­tur, ol­maz, ola­maz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu ger­çek­le­ri ka­bul et­tik­ten son­ra, biz, el­bet­te, bu­ra­ya ge­len, bu­ra­da gö­rü­şü­len üni­ver­si­te­le­rin hep­si­nin de il ola­rak, han­gi il olur­sa ol­sun, o il­le­rin va­tan­daş­la­rı­na kar­şı bir mil­let­ve­ki­li bor­cu ve­ya ik­ti­dar bor­cu, mu­ha­le­fet bor­cu, ne olur­sa ol­sun, Par­la­men­to­nun bir bor­cu gi­bi gö­zü­kü­yor. Bu bor­cu ye­ri­ne ge­tir­mek açı­sın­dan, biz­ler, şu­ra­da bü­tün mil­let­ve­kil­le­ri­miz, ik­ti­da­rıy­la mu­ha­le­fe­tiy­le bü­tün mil­let­ve­kil­le­ri­miz, bu­ra­lar­da açı­la­cak olan üni­ver­si­te­le­re "evet" oyu ve­re­ce­ğiz, bu­nun al­tı­nı çi­zi­yo­ruz. Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak, biz bu­nun ya­nın­da­yız, biz bu­nun olum­lu bir şe­kil­de de­ğer­len­di­ri­le­ce­ği­ni bil­di­ri­yo­ruz. Fa­kat, az ön­ce be­lirt­miş ol­du­ğum ger­çek­le­ri de ka­bul et­mek zo­run­da­yız. Eğer bu ger­çek­le­ri ka­bul et­mez isek, açı­la­cak olan üni­ver­si­te­le­rin ger­çek­te fi­ilî ola­rak, eği­ti­me dö­nük ola­rak ama­ca ula­şır, bi­lim­sel bir şe­kil­de ama­cı ya­ka­la­ya­bi­le­cek öl­çü­de o hiz­met­le­ri ve­re­bi­le­ce­ği­ne ina­na­mı­yor­sak, bu­nun yol­la­rı­nın na­sıl ge­liş­ti­ri­le­ce­ği­ni de ik­ti­dar ola­rak siz bul­mak zo­run­day­dı­nız.

Pe­ki, ka­la­cak olan sü­re içe­ri­sin­de bu ek­sik­lik­le­ri ye­ri­ne ge­tir­me şan­sı­mız var mı? Sü­re iti­ba­rıy­la ye­ri­ne ge­tir­me şan­sı­mız yok ve şu an­da­ki alt­ya­pı iti­ba­rıy­la, öğ­re­tim gö­rev­li­le­ri sa­yı­sı iti­ba­rıy­la, ni­te­lik­le­ri iti­ba­rıy­la bu ola­nak­la­rı ye­ri­ne ge­tir­me şan­sı­mız ol­ma­ya­cak­tır. Bu­nun al­tı­nı çi­ze­lim. Bu ger­çek­ler­le, bu il­le­ri­mi­ze de sa­de­ce ve sa­de­ce se­çim­le­re ya­kın bir rant şek­lin­de gös­ter­mek zo­run­da ka­la­ca­ğı­mız bu üni­ver­si­te­le­rin açıl­ma­sı­nın ger­çek­te ne­re­le­re va­ra­bi­le­ce­ği­ni de an­la­ta­bi­le­lim, söy­le­ye­bi­le­lim. Ce­sa­ret­le  bu­nu söy­le­mek zo­run­da­yız. Bu­ra­da­ki say­mış ol­du­ğu­muz il­le­rin, Ka­ra­man'ın­dan Mar­din'ine, Si­irt'ine, Ki­lis'ine ka­dar Çan­kı­rı'sı­na ka­dar, say­dı­ğı­mız bü­tün il­ler­de­ki va­tan­daş­la­rı­mı­za bun­la­rı da an­la­ta­lım. Siz hiç en­di­şe et­me­yin, biz si­zin ili­niz­de, il­le­ri­niz­de üni­ver­si­te­le­ri­ni­zi açı­yo­ruz, her şey süt li­man, her şey gül­lük gü­lis­tan­lık ola­cak, ço­cuk­la­rı­mız dı­şa­rı­da kal­ma­ya­cak, ar­tır­dı­ğı­mız, ar­tı­ra­ca­ğı­mız kon­ten­jan­la­ra da ge­rek kal­ma­dan ili­niz­de, aya­ğı­nı­zın di­bin­de, evi­ni­zin ya­nın­da üni­ver­si­te açı­yo­ruz, ha­di gö­zü­nüz ay­dın der­sek, bu bir kan­dır­ma­ca ola­cak­tır. Bu­nu yap­ma­ya­lım, bu­nu yap­mak­tan ka­çı­na­lım ve ger­çek­le­rin ışı­ğın­da bu so­run­la­rın çö­zü­mü için ne­ler ya­pa­bi­le­cek­sek, onun da çö­züm­le­ri­ni bu­ra­da üre­te­lim de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. Bu­nu be­lirt­mek is­ti­yo­ruz.

Şim­di, 1 mil­yon 600 bin ci­va­rın­da­ki gen­ci­miz üni­ver­si­te ka­pı­la­rın­da sı­nav­lar­da ola­cak, ha­zi­ran­da gi­re­cek­ler ço­cuk­lar. Pe­ki, ya­rın bir gün bu sa­yı 2 mil­yo­nu bu­la­cak. Da­ha da bu sis­tem de­vam et­ti­ği sü­re­ce, si­zin ik­ti­da­rı­nız ta­ra­fın­dan da ka­bul edi­len bu sis­tem de­vam et­ti­ril­di­ği sü­re­ce, beş yıl­lık sü­re içe­ri­sin­de be­lir­li bir se­çe­nek ge­tir­me­di­ği­niz sü­re­ce, bu­nun tı­kan­ma nok­ta­sı­nın de­vam ede­ce­ği­ni, her yer­de bir üni­ver­si­te aç­mak­la, hat­ta iki­şer üni­ver­si­te aç­mak­la bu­nun çö­zü­me ka­vuş­ma­ya­ca­ğı­nı, ka­vuş­tu­ru­la­ma­ya­ca­ğı­nı lüt­fen bi­le­lim.

Onun için, bir de­fa, bu eği­tim sis­te­mi­nin mut­la­ka ve mut­la­ka kök­ten de­ğiş­me­si ge­re­kir. Bu eği­tim sis­te­mi­nin özel­lik­le yük­se­köğ­re­tim dü­ze­yin­de­ki üni­ver­si­te öğ­ren­ci­le­ri­nin yo­lu­nun açı­la­bil­me­si için, li­se me­zu­nun­dan iti­ba­ren, li­se­yi bi­tir­dik­ten iti­ba­ren bu genç­le­ri­mi­zin üni­ver­si­te ka­pı­la­rın­da yı­ğıl­ma­sı­nın ön­len­me­si ge­re­kir, on­la­rın be­lir­li nok­ta­lar­da mut­la­ka ve mut­la­ka eri­til­me­si ge­re­kir. On­la­ra iş imkânı sağ­la­mak açı­sın­dan, li­se me­zun­la­rı­nın, ora­lar­da, o ka­pı­lar­da kal­ma­ma­sı açı­sın­dan üni­ver­si­te­nin yük­se­köğ­re­tim sis­te­mi­nin mut­la­ka de­ğiş­ti­ril­me­si ge­re­kir.

Bi­zim Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak ik­ti­da­rı­mız­da hiç­bir öğ­ren­ci üni­ver­si­te ka­pı­sın­da kal­ma­ya­cak­tır. Her ye­re bir üni­ver­si­tey­le, hat­ta, iki üni­ver­si­tey­le so­ru­nun çö­zü­le­me­ye­ce­ği­ni bu­ra­dan ka­mu­oyu­na du­yur­mak is­ti­yo­ruz, ka­mu­oyuy­la pay­laş­mak is­ti­yo­ruz. Onun için, biz, önü­müz­de ka­lan do­kuz ta­ne ili­mi­zin üni­ver­si­te­den yok­sun ol­ma­sı, yok­sun kal­ma­sı, ora­la­ra da üni­ver­si­te aça­rak…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Ay­va­zoğ­lu.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

FE­Rİ­DUN AY­VA­ZOĞ­LU (De­vam­la) - Ora­la­ra da üni­ver­si­te aça­rak ge­ri­de ka­lan genç­le­ri­mi­ze de üni­ver­si­te ka­pı­sı­nı açı­yor şek­lin­de­ki çö­züm öne­ri­miz ha­yal­den öte git­me­ye­cek­tir. Bu­nu, hep, ko­nuş­ma­la­rı­mız­da söy­le­dik; ben söy­le­dim, bu kür­sü­de söy­le­dim, di­le ge­tir­dim. Şim­di­ye ka­dar açı­lan üni­ver­si­te­ler, bü­yük şe­hir­ler­de­ki üni­ver­si­te­le­ri­miz ve alt­ya­pı­ya ka­vuş­muş olan üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin, -ilk açı­lan üni­ver­si­te ola­rak İs­tan­bul Üni­ver­si­te­sin­den tu­tu­nuz, son açı­lan üni­ver­si­te­ye ka­dar- ge­li­şen üni­ver­si­te sü­re­cin­de­ki sı­kın­tı­la­rı­nın çö­zü­mü için, biz, bu sis­te­mi kök­ten de­ğiş­tir­mek zo­run­da­yız. Ar­tık, üni­ver­si­te öğ­ren­ci­le­ri­mi­zin, da­ha doğ­ru­su üni­ver­si­te ka­pı­sın­da­ki li­se me­zu­nu öğ­ren­ci­le­ri­mi­zin, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ik­ti­da­rın­da, öy­le bir sı­nav keş­me­ke­şi­ne dur di­ye­ce­ğiz, ona son ve­re­ce­ğiz, bu­nun bi­lin­me­si­ni is­ti­yo­ruz. Bu çö­zü­mün te­mel­li ola­ca­ğı­nı, şu­ra­da çö­zü­me ça­lış­tı­ğı­nız, on ye­di ili­mi­ze da­ha üni­ver­si­te aç­mak­la genç­le­ri­mi­ze böy­le bir ola­na­ğın sağ­la­na­ma­ya­ca­ğı­nı, lüt­fen, bi­le­rek bu ta­sa­rı­ya evet oyu ve­re­lim. Ken­di ken­di­mi­zi kan­dır­ma­ya­lım. Ken­di ken­di­mi­zi kan­dır­dı­ğı­mız yet­mi­yor­muş gi­bi, en önem­li­si de in­san­la­rı­mı­zı ve va­tan­daş­la­rı­mı­zı, sev­gi­li genç­le­ri­mi­zi kan­dır­ma­ya­lım. Kan­dır­ma­ya­lım ki, üni­ver­si­te ka­pı­sı­na gir­mek ay­rı bir so­run, üni­ver­si­te­de oku­mak ay­rı bir so­run, yur­dun­dan sos­yal ya­şa­mı­na ka­dar, üni­ver­si­te­yi bi­tir­dik­ten son­ra­ki el­le­ri­ne al­mış ol­duk­la­rı o dip­lo­ma­la­rın iş bul­ma ola­na­ğı bu­la­ma­dık­la­rın­da ay­rı bir so­run ol­mak üze­re, bu so­run­la­rı he­pi­miz ka­bul ede­lim, bu ger­çek­le­ri ka­bul ede­lim. Bu ger­çek­ler üze­rin­de, ken­di ken­di­mi­zin dı­şın­da, va­tan­daş­la­rı­mı­zı ve o genç­le­ri­mi­zi kan­dır­ma­ya­lım di­yo­rum.

Ba­şın­da söy­le­miş ol­du­ğum iyi ni­yet­li dü­şün­ce­ler çer­çe­ve­sin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak on ye­di il­de açı­lan üni­ver­si­te­mi­zin, o il­le­ri­miz­de ya­şa­yan genç­le­ri­mi­ze, va­tan­daş­la­rı­mı­za iyi­lik­ler ge­tir­me­si­ni di­li­yo­ruz. Bu ne­den­le, o üni­ver­si­te­le­rin açıl­ma­sı doğ­rul­tu­sun­da­ki ta­sa­rı­ya olum­lu ba­kı­yo­ruz ve olum­lu oy kul­la­na­ca­ğız Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak di­yo­rum. Bu duy­gu ve dü­şün­ce­ler­le, yü­ce Mec­li­si say­gıy­la sev­giy­le se­lam­lı­yo­rum.

Cu­mar­te­si gü­nü kut­la­ya­ca­ğı­mız -Ulu­sal Ege­men­lik'ten son­ra­ki- 19 Ma­yıs Genç­lik ve Spor Bay­ra­mı'nın da bü­tün ül­ke­mi­ze ve genç­le­ri­mi­ze iyi­lik­ler ge­tir­me­si di­le­ğiy­le, bir kez da­ha say­gı­lar, sev­gi­ler su­nu­yo­rum. Sa­yın Baş­ka­na da bu hoş­gö­rü­sün­den do­la­yı te­şek­kür edi­yo­rum. Sağ olun var olun. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ay­va­zoğ­lu.

Şah­sı adı­na, Ki­lis Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ha­san Ka­ra.

Bu­yu­run Sa­yın Ka­ra. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

HA­SAN KA­RA (Ki­lis) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 1414 sa­yı­lı on ye­di ili­miz­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ka­nun ta­sa­rı­sı hak­kın­da şah­sım adı­na söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Siz­le­ri, yü­ce he­ye­ti­ni­zi ve ek­ran­la­rı ba­şın­da biz­le­ri din­le­yen, özel­lik­le on ye­di üni­ver­si­te­nin ku­ru­la­ca­ğı il­ler­de­ki hal­kı­mı­zı, say­gı ve hür­met­le se­lam­lı­yo­rum.

Bu­ra­da, bu ka­nun ta­sa­rı­sı gö­rü­şü­lür­ken, özel­lik­le, mu­ha­le­fet par­ti­si mil­let­ve­kil­le­ri çık­tı­ğı tak­dir­de, ta­ma­mı­na ya­kı­nı, alt­ya­pı­sı ha­zır­lan­ma­dan, her­han­gi bir ha­zır­lık ya­pıl­ma­dan üni­ver­si­te ku­rul­du­ğu­nu id­dia edi­yor­lar ve ne ya­zık ki, üni­ver­si­te ku­ru­la­cak il­ler­den sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri çık­mı­yor, ala­ka­sı ol­ma­yan il­le­rin mil­let­ve­kil­le­ri çı­kıp, o il­ler­le il­gi­li söz söy­le­me­ye ça­lı­şı­yor. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

VE­ZİR AK­DE­MİR (İz­mir) - Tür­ki­ye mil­let­ve­ki­li olun­du­ğu­nu unut­ma­yın ama.

HA­SAN KA­RA (De­vam­la) - Bu ne ya­man çe­liş­ki­dir ki, han­gi il­de, han­gi alt­ya­pı ku­rul­du­ğu be­lir­til­me­den, han­gi alt­ya­pı­nın oluş­tu­ğu bi­lin­me­den… Bu ko­nuş­ma­la­rı hal­kı­mız ib­ret­le iz­li­yor. Özel­lik­le Ki­lis'imiz­de, il ol­du­ğu­muz­dan bu ya­na, bi­zim be­lir­li ba­zı he­def­le­ri­miz var­dı. Her ilin, her ül­ke­nin, her in­sa­nın ha­ya­li ve he­def­le­ri var­dır. Bi­zim Ki­lis'imi­zin ha­ya­li ve he­def­le­rin­den bir ta­ne­si de Ki­lis Üni­ver­si­te­si­ni kur­mak­tı, bu­nun için uzun yıl­lar­dan be­ri ça­lış­ma­lar ya­pı­lı­yor­du. Bu ana ka­dar, Ga­zi­an­tep Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı ola­rak iki fa­kül­te bi­na­sı, iki yük­se­ko­kul, bir kü­tüp­ha­ne, ta­ma­mı Ki­lis­li iş adam­la­rı­mı­zın ken­di öz ser­ma­ye­le­riy­le ya­pıl­mış ve dev­le­ti­mi­ze he­di­ye edil­miş­ti. Ben, bu­ra­da, özel­lik­le bu fa­kül­te bi­na­la­rı­nı, yük­se­ko­kul bi­na­la­rı­nı ve kü­tüp­ha­ne bi­na­mı­zı ya­pan iş adam­la­rı­mı­za Ki­lis hal­kı adı­na şük­ran­la­rı­mı arz edi­yo­rum.

Ay­rı­ca, biz, dört yıl­dan be­ri yap­tı­ğı­mız ça­lış­ma­lar ne­ti­ce­sin­de, üni­ver­si­te ku­ru­la­bil­me­si için her tür­lü alt­ya­pı ça­lış­ma­sı­nı bi­tir­dik. Be­le­di­ye­miz, 1 li­ra be­del­le, 135 bin met­re­ka­re ala­nı Ki­lis Üni­ver­si­te­si kam­püs ala­nı ola­rak üni­ver­si­te­mi­ze ba­ğış­la­dı ve ver­di, ta­pu iş­lem­le­ri bit­ti. Ay­rı­ca, kam­pus ala­nı çev­re dü­zen­le­me­si ta­ma­men bit­miş du­rum­da. Şu an­da, bi­zim Ki­lis'imiz­de sa­de­ce üni­ver­si­te ta­be­la­mı­zın asıl­ma­sı bek­le­ni­yor­du. Bu da, yıl­lar­dan be­ri, bi­ri­le­ri­nin laf üret­ti­ği, bi­ri­le­ri­nin sa­de­ce laf­ta söy­le­di­ği şe­yi, AK Par­ti Hükûme­ti­nin Sa­yın Ge­nel Baş­ka­nı ve Baş­ba­ka­nı­mız Re­cep Tay­yip Er­do­ğan, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız Hü­se­yin Çe­lik ve Ba­kan­lar Ku­ru­lu­nun üs­tün gay­ret­le­riy­le, des­tek­le­riy­le biz bu­gün, bu ta­rihî gün­de, bu bay­ram gü­nün­de, bu se­vinç­li gün­de bu ka­nu­nu çı­ka­rı­yo­ruz ve baş­ta Ki­lis'imiz ol­mak üze­re, di­ğer ka­lan on al­tı ili­mi­ze, ben, ufuk aça­ca­ğı­nı, gü­zel­lik­ler ge­ti­re­ce­ği­ni ve o il­le­rin hem eği­tim ala­nın­da hem di­ğer alan­la­rın­da kur­tu­lu­şu­na bü­yük bir ve­si­le ola­ca­ğı­na yü­rek­ten ina­nı­yo­rum.

FA­RUK AN­BAR­CI­OĞ­LU (Bur­sa) - Millî Eği­tim Ko­mis­yo­nu­nu unut­tun ya, onu da say!

HA­SAN KA­RA (De­vam­la) - Millî Eği­tim Ko­mis­yo­nu­nu unut­tun di­yor ar­ka­daş­lar.

Ay­rı­ca, Millî Eği­tim Ko­mis­yo­nu­na da, Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu­na da yo­ğun ça­lış­ma­dan do­la­yı il­le­ri­miz adı­na şük­ran­la­rı­mı arz edi­yo­rum.

Bi­li­yor­su­nuz, hiç­bir şey ku­rul­du­ğu gün mü­kem­mel ol­maz.

BAŞ­KAN - Siz yi­ne de tah­rik­le­re ka­pıl­ma­yın Sa­yın Ka­ra.

Bu­yu­ru­nuz.

HA­SAN KA­RA (De­vam­la) - Tah­rik­ler de­ğil Sa­yın Baş­ka­nım. Ma­ri­fet il­ti­fa­ta ta­biy­miş. İl­ti­fat edin­ce gü­zel şey­ler olu­yor. Baş­ka tür­lü gü­zel şey ol­ma­sı müm­kün de­ğil.

Bir İn­gi­liz ata­sö­zün­den söz et­mek is­ti­yo­rum. İn­gi­liz ata­sö­zü di­yor ki: "Bin mil­lik yol bir adım­la baş­lar." Bu­gün, ge­rek bü­yük şe­hir­le­ri­miz­de­ki ge­rek di­ğer il­le­ri­miz­de­ki üni­ver­si­te­ler ku­rul­du­ğu za­man bel­ki şu an­da on ye­di ili­miz­de ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­ler ka­dar, ne fa­kül­te bi­na­sı ne ara­zi­si ne müş­te­mi­la­tı ne kam­püs ala­nı var­dı. Ama, on­lar ku­rul­du, bu­gün mü­kem­mel şe­kil­de üni­ver­si­te fa­ali­yet­le­ri­ni ic­ra edi­yor. Bi­zim de üni­ver­si­te­le­ri­miz ku­ru­la­cak. Çok ya­kın bir sü­re­de Tür­ki­ye'mi­zin sa­yı­lı üni­ver­si­te­le­ri ara­sı­na gi­re­ce­ği­ne ben yü­rek­ten ina­nı­yo­rum.

Ki­lis'imiz çok kı­sa bir sü­re­de, dört-dört bu­çuk yıl­lık gi­bi bir za­man di­li­mi içe­ri­sin­de AK Par­ti İk­ti­da­rın­da çok bü­yük me­sa­fe­ler al­dı.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Ka­ra.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

HA­SAN KA­RA (De­vam­la) - Bi­ti­ri­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

Bir ta­raf­tan, dub­le yol pro­je­siy­le Ga­zi­an­tep'e ve Ha­lep'e çok kı­sa bir sü­re­de ula­şım imkânı sağ­lan­dı; di­ğer yan­dan, ha­va­ala­nıy­la ile­ti­şi­mi ve ula­şı­mı sağ­lan­dı; PTT hiz­met bi­na­sı, ye­ni ya­pa­ca­ğı­mız ad­li­ye bi­na­sı, KÖY­DES pro­je­si çer­çe­ve­sin­de 29 tril­yon Ki­lis'e ak­ta­rıl­dı. Do­ğal gaz ar­zı, top­lu ko­nu­tu­muz­la Ki­lis, ya­şa­na­bi­lir, gü­zel bir şe­hir hâli­ne hız­la ge­li­yor. Bir ek­si­ği­miz var­dı ve bu ek­si­ği­miz de iş adam­la­rı­mı­zın kat­kı­sı, be­le­di­ye­mi­zin des­te­ği, Ki­lis hal­kı­mı­zın tek yum­ruk ol­ma­sı ve özel­lik­le Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­zın net tav­rı, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­mı­zın ve Ba­kan­lar Ku­ru­lu­mu­zun ka­ra­rıy­la, bu­gün, Ki­lis Üni­ver­si­te­si­ni… "7 Ara­lık Ki­lis Üni­ver­si­te­si" ola­cak. Bi­raz son­ra de­ği­şik­lik tek­li­fi­miz ge­le­cek. Çün­kü, 7 Ara­lık ta­ri­hi Ki­lis'in kur­tu­luş ta­ri­hi­dir; Fran­sız iş­ga­lin­den kur­tul­ma­sı­nın ta­ri­hi­dir, Millî Mü­ca­de­le ta­ri­hi­dir. Ay­nı za­man­da bu ta­ri­hi, biz, Ki­lis Üni­ver­si­te­si­ne ad ola­rak ver­mek­le Ki­lis'imi­zin o mad­di kur­tu­lu­şu­nun bu­gün ma­ne­vi kur­tu­lu­şu­na da ve­si­le ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Bun­dan do­la­yı Ki­lis hal­kı­na, Ba­kan­lar Ku­ru­lu­mu­za şük­ran­la­rı­mı arz edi­yo­rum, yü­ce he­ye­ti­ni­zi de, bu ka­nu­na ver­di­ği­niz des­tek­ten do­la­yı, Ki­lis hal­kı adı­na, yü­rek­ten kut­lu­yo­rum, say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ka­ra.

Şah­sı adı­na ikin­ci söz, Ki­lis Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ve­li Ka­ya'nın.

Bu­yu­run Sa­yın Ka­ya. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

VE­Lİ KA­YA (Ki­lis) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 1414 sı­ra sa­yı­lı Yük­se­köğ­re­tim Ka­nu­nu ile il­gi­li on ye­di ili­mi­ze üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı ko­nu­sun­da şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ta­bii, üni­ver­si­te­ler, öğ­re­ti­min en önem­li yu­va­la­rın­dan olup ül­ke­mi­zin çok önem­li ih­ti­ya­cı­nı kar­şı­la­ya­cak önem­li öğ­re­tim yu­va­la­rı­dır. Geç­ti­ği­miz yıl­da, on beş vi­la­ye­ti­miz­de ku­rul­muş olan üni­ver­si­te­le­rin, in­şal­lah, önem­li so­nuç­la­rı­nı gör­me­ye baş­la­dı­ğı­mız an­da… Esa­sen ge­çen se­ne ku­rul­ma­sı plan­la­nan, an­cak ge­çen se­ne ye­tiş­ti­re­me­di­ği­miz bu on ye­di üni­ver­si­te­mi­zi de, ila­ve­ten ül­ke­mi­ze ka­zan­dır­mak üze­re, bu­gün bu üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma ça­lış­ma­la­rı­nı, bu ta­rihî gü­nü be­ra­ber­ce ya­şı­yo­ruz.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, üni­ver­si­te­ler, bir şeh­rin, bir ül­ke­nin bey­ni­ne, kül­tü­rü­ne, ge­le­ce­ği­ne ya­pı­lan ya­tı­rım­lar­dır. Do­la­yı­sıy­la, bun­la­ra kar­şı çık­ma­nın, bun­la­rı en­gel­le­me­nin çok faz­la man­tık­la bağ­da­şır bir ye­ri ol­ma­sa ge­rek. Evet, de­ğer­li mu­ha­le­fe­tin bu ek­sik­lik­le­ri kar­şı­sın­da mu­ha­le­fet gö­re­vi yap­ma­la­rı­nı say­gıy­la kar­şı­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, üni­ver­si­te­ler ku­ru­lur­ken, tam te­kem­mül et­miş ola­rak ku­rul­ma­sı he­pi­mi­zin ar­zu­su­dur. An­cak, Tür­ki­ye'nin eko­no­mik ya­pı­sı, sos­yal ve po­li­tik ya­pı­sı bu üni­ver­si­te­le­rin bir an­da, ta­ma­men tam te­şek­kül­lü ola­rak ku­rul­ma­sı­na mü­sa­it de­ğil­dir. Ön­ce, bu şe­kil­de ku­ru­la­cak, da­ha son­ra ken­di­si­ni ge­liş­tir­mek su­re­tiy­le dün­ya­nın say­gın üni­ver­si­te­le­ri ara­sı­na gi­re­cek­tir. Be­nim ço­cuk­lu­ğum­da bir ba­ra­ka ile ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­ri bi­li­yo­rum. Bu­gün dün­ya üni­ver­si­te­le­ri du­ru­mu­na gir­miş­ler­dir.

Şim­di, ken­di ilim olan Ki­lis'i dü­şü­nü­yo­rum. Yıl­lar­dan be­ri böy­le bir öz­le­mi var. Kim­de? Öğ­ren­ci­sin­de, iş ada­mın­da, es­na­fın­da, köy­lü­sün­de, me­mu­run­da bir üni­ver­si­te bek­len­ti­si var. Çün­kü, ili­miz, yer­le­şim ala­nı açı­sın­dan Or­ta Do­ğu'nun çok önem­li bir sı­nır ka­pı­sı­nı oluş­tu­ru­yor. Bu üni­ver­si­te ku­rul­du­ğun­da ben ina­nı­yo­rum ki, Su­ri­ye'den, Ür­dün'den ve baş­ka Or­ta Do­ğu dev­let­le­rin­den öğ­ren­ci­ler ge­lip bu­ra­da eği­tim ala­cak­lar­dır.

Ay­rı­ca, üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sıy­la, üni­ver­si­te ka­pı­sın­da bek­le­yen mil­yon­lar­ca ço­cu­ğu­muz okul ha­yal­le­ri­ni ger­çek­leş­tir­miş ola­cak­tır. "Efen­dim, öğ­re­tim ele­ma­nı ek­si­ği var" doğ­ru­dur, var. Ama, üni­ver­si­te­ler­de kad­ro bek­le­yen bin­ler­ce de öğ­re­tim ela­ma­nı var, on­la­rın da önü açıl­mış olu­yor. "Efen­dim, bu­ra­ya 18 bin kad­ro ve­ri­li­yor." 18 bin kad­ro, KPSS'yle gi­re­cek ço­cuk­la­rı­mı­za, iş bek­le­yen ço­cuk­la­rı­mı­za bir is­tih­dam sa­ha­sı oluş­tu­ru­yor. Ay­rı­ca, bu üni­ver­si­te bu kü­çük şe­hir­le­re ku­rul­mak su­re­tiy­le es­na­fın­dan, me­mu­run­dan, ev sa­hi­bin­den, mül­ki­yet sa­hi­bin­den bir sir­kü­las­yo­nu, bir eko­no­mik gir­di­yi sağ­la­ya­cak­tır.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu üni­ver­si­te­ler ül­ke­mi­zin ge­le­ce­ği açı­sın­dan çok önem­li ya­tı­rım­lar­dır. Şim­di, ba­kı­yo­ruz, bi­zim­le eş de­ğer du­rum­da olan, ge­rek dün­ya ül­ke­le­ri­ne ge­rek Av­ru­pa ül­ke­le­ri­ne gö­re üni­ver­si­te­li­leş­me açı­sın­dan on­la­rın fev­ka­la­de ge­ri­sin­de ol­du­ğu­mu­zu gö­rü­yo­ruz. Bir­çok ko­nu­da be­ra­ber, hat­ta, bir­çok ko­nu­da on­la­rın önün­de ol­ma­sı­na rağ­men, üni­ver­si­te ko­nu­sun­da, ma­ale­sef on­la­rın ge­ri­sin­de­yiz. Öy­le ise, 114 ta­ne üni­ver­si­te 70 kü­sur mil­yon­luk bir ül­ke için çok de­ğil.

Uk­ray­na'da sor­dum ben, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, "Kaç üni­ver­si­te­niz var?" di­ye, "2.500 üni­ver­si­te­miz var." de­di­ler. Ben, açık­ça­sı is­tih­zay­la bak­tım; ya­hu, 2.500 üni­ver­si­te olur mu 50 mil­yon nü­fus­lu bir yer­de? "Evet, 2.500 üni­ver­si­te var." de­di­ler. Biz­de va­kıf üni­ver­si­te­siy­le be­ra­ber, dev­let üni­ver­si­te­si top­la­mı 114 olu­yor bu­nun­la be­ra­ber.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu ra­kam çok bü­yük bir ra­kam…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ka­ya, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

VE­Lİ KA­YA (De­vam­la) - Ta­mam­lı­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, sö­zün kı­sa­sı, hü­la­sa­sı ola­rak bu üni­ver­si­te­le­rin va­ta­nı­mı­za, mil­le­ti­mi­ze, öğ­ren­ci­le­ri­mi­ze ve tüm ge­le­ce­ği­mi­ze ha­yır­lı ve uğur­lu ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum. Ön­ce, Ki­lis hal­kı­na uğur­lu ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum, di­ğer on al­tı vi­la­ye­ti­mi­ze de ha­yır­lı, uğur­lu ol­ma­sı­nı di­ler­ken, yü­ce he­ye­ti­ni­zi bir ke­re da­ha say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ka­ya.

Mad­de üze­rin­de bir öner­ge var­dır, oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1414 sı­ra sa­yı­lı ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 7. mad­de­si­nin Ek 78. mad­de­sin­de­ki Ki­lis Üni­ver­si­te­si iba­re­si­nin Ki­lis 7 Ara­lık Üni­ver­si­te­si ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz. 16.05.2007

                      Ha­san Ka­ra                         Eyüp Fat­sa                           Ve­li Ka­ya

                            Ki­lis                                   Or­du                                    Ki­lis

                Ay­han Se­fer Üs­tün                Ha­lil Öz­yol­cu               Mus­ta­fa Nu­ri Ak­bu­lut

                         Sa­kar­ya                                 Ağ­rı                                 Er­zu­rum

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ko­mis­yon, tak­di­re mi bı­ra­kı­yor­su­nuz?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Hükûmet?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

7 Ara­lık ta­ri­hi Ki­lis'in düş­man iş­ga­lin­den kur­tul­du­ğu ta­rih ol­ma­sı mü­na­se­be­ti ile.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge doğ­rul­tu­sun­da mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir. Ki­lis 7 Ara­lık Üni­ver­si­te­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ek mad­de 79'u oku­tu­yo­rum:

Ka­ra­te­kin Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 79- Çan­kı­rı'da Ka­ra­te­kin Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, ile  An­ka­ra Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Or­man Fa­kül­te­sin­den,

b) Ga­zi Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan İk­ti­sadî ve İdarî Bi­lim­ler Fa­kül­te­si ve  Gü­zel Sa­nat­lar Fa­kül­te­sin­den,

c) An­ka­ra Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lun­dan,

ç) An­ka­ra Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

d) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, İz­mir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ke­mal Ana­dol.

Bu­yu­run Sa­yın Ana­dol. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan, yü­ce Mec­li­sin say­gı­de­ğer üye­le­ri; gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz ta­sa­rı­nın Çan­kı­rı Ka­ra­te­kin Üni­ver­si­te­siy­le il­gi­li 6'ncı mad­de­sin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Şah­sım ve Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum ve da­ha söz­le­ri­min ba­şın­da, bu üni­ver­si­te­nin ku­ru­lu­şu­na Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu ola­rak olum­lu oy ve­re­ce­ği­mi­zi be­yan edi­yo­rum ve Çan­kı­rı­lı­la­ra ve tüm ulu­su­mu­za ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ta­bii, bu ko­nuy­la il­gi­li, ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­ler­le il­gi­li çe­şit­li ar­ka­daş­la­rı­mı­zın ve özel­lik­le Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­li söz­cü­le­rin baş­tan bu ya­na sı­ra­la­dık­la­rı nok­san­lık­la­rı tek­rar­la­mak is­te­mi­yo­rum. An­cak, bun­la­rın hep­si ger­çek­tir. Ya­ni, bir üni­ver­si­te­nin ku­ru­lur­ken, baş­ta­ki nok­san­lık­la­rı be­lirt­mek, he­men o üni­ver­si­te­nin ku­ru­lu­şu­na kar­şı çı­kı­yor­muş gi­bi bir kar­şı eleş­ti­ri­yi hak et­mi­yor. As­ker­lik­te bir ku­ral var­dır: "Yı­ğı­nak­ta ya­pı­lan ha­ta sa­vaş so­nu­na ka­dar de­vam eder." der as­ker­ler. Eğer top­çu­yu, pi­ya­de­yi, sü­va­ri­yi yan­lış yer­leş­tir­diy­se­niz, sa­va­şı ka­zan­sa­nız da kay­bet­se­niz de so­nu­na ka­dar onun sı­kın­tı­sı­nı çe­ker­si­niz.

Şim­di, hep bi­zim ar­ka­daş­la­rı­mız­dan ba­zı­la­rı da söy­le­di, bir yan­lış­lı­ğı dü­zelt­mek is­ti­yo­rum. Sa­yın Ba­kan da bu­ra­da, mem­nun ol­dum. De­min ay­rıl­mış­lar­dı. Şim­di, hep Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si­ne ar­ka­daş­lar bü­yük hak­sız­lık ya­pı­lı­yor. Bi­zim ar­ka­daş­lar­dan ba­zı­la­rı da söy­le­di. Ya­ni âde­ta böy­le yer­le­şik bir ka­na­at ha­sıl ol­du; OD­TÜ, dün­ya ça­pın­da­ki bu­gün OD­TÜ, gu­ru­ru­muz olan bir üni­ver­si­te OD­TÜ, iki ba­ra­kay­la ku­rul­du…

Ar­ka­daş­lar, "ba­ra­ka" la­fı doğ­ru, ge­ri­si yan­lış. OD­TÜ'ye hak­sız­lık ya­pı­lı­yor.

MEH­MET BE­ŞİR HA­Mİ­Dİ (Mar­din) - Si­zin­ki­ler söy­lü­yor.

K. KE­MAL ANA­DOL (De­vam­la) - Ta­bii, ben ge­nel ko­nu­şu­yo­rum.

Şim­di, ben an­la­ta­yım ma­ce­ra­sı­nı: De­mok­rat Par­ti ik­ti­da­rı­nın şa­şa­alı gün­le­rin­de mer­hum Men­de­res'le mer­hum Ba­yar'ın meş­hur bir Ame­ri­ka ge­zi­si var­dır, ABD ge­zi­si. Ben de o sı­ra­lar­da or­ta­okul öğ­ren­ci­si fi­la­nım her­hal­de. Bü­tün ül­ke me­rak­la iz­li­yor. Ame­ri­ka ta­bii bun­la­rı bü­yü­le­mek için elin­den ge­le­ni yap­tı. Mer­hum Men­de­res Baş­ba­kan ol­du­ğu için on beş gün er­ken dön­dü. Cum­hur­baş­ka­nı­mız Ba­yar bir ay ka­dar Ame­ri­ka'da kal­dı. Holl­ywo­od'u gez­dir­di­ler, o kov­boy şap­ka­la­rıy­la re­sim­le­ri çık­tı fi­lan. Son­ra iş­te "kü­çük Ame­ri­ka ola­ca­ğız" laf­la­rı da ora­dan, ga­lat­tı. Ba­yar söy­le­di ve ya­yıl­dı bu. Ei­sen­ho­wer, -Ame­ri­kan Baş­ka­nı- son ge­ce zi­ya­fet ve­ri­yor Ba­yar'a, âde­ta di­le ben­den ne di­ler­sin di­ye­cek, o me­al­de bir ko­nuş­ma ya­pı­yor. Mer­hum Ba­yar da Or­ta Do­ğu'da ger­çek­ten ulu­sal de­ğil, böl­ge an­la­mın­da, Or­ta Do­ğu açı­sın­dan ya­ban­cı ül­ke­le­rin ço­cuk­la­rı­nın da eği­tim gö­re­ce­ği bir bü­yük üni­ver­si­te is­ti­yor; bir de çok bü­yük bir me­ta­lür­ji te­si­si, sa­na­yi­leş­me­yi sim­ge­le­ye­cek bir te­sis is­ti­yor. İş­te, Or­ta Do­ğu'nun kay­na­ğı bu­ra­da­dır, ER­DE­MİR'in kay­na­ğı da ora­da­dır. Bu Ame­ri­ka ge­zi­sin­de baş­la­mış­tır iş.

OD­TÜ, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­zın söy­le­di­ği gi­bi, Ce­lal Ba­yar'ın bu is­te­ği üze­ri­ne, ABD'nin de des­tek va­at et­me­si üze­ri­ne, 1956 yı­lın­da ku­rul­muş­tur rah­met­li Tev­fik İle­ri ta­ra­fın­dan, Millî Eği­tim Ba­ka­nıy­ken. Ku­ru­lu­şu 1956, ama ilk öğ­ren­ci alı­mı 1957'dir; 300 öğ­ren­ciy­le baş­la­mış.

Ben ha­tır­lı­yo­rum ar­ka­daş­lar, es­ki Harp Ta­ri­hi Da­ire­si olan ATA­SE'nin ora­da ba­ra­ka­lar var­dı. Ba­ra­ka la­fı o ka­dar doğ­ru­dur. Ora­da iki üç ba­ra­ka var­dı bü­yük, 300 ta­ne de öğ­ren­ci­si var imiş o za­man. Ba­ra­ka var, ama An­ka­ra Üni­ver­si­te­si­nin bü­yük des­te­ği var, öğ­re­tim üye­le­ri ba­kı­mın­dan. ABD'den, Hol­lan­da'dan, İn­gil­te­re'den ge­len do­çent­ler, pro­fe­sör­ler var. Öğ­re­tim üye­si nok­sa­nı yok, hiç yok ve­ya çok az.

Son­ra, 27 Ma­yıs olu­yor. 1960'da ik­ti­dar­lar de­ği­şi­yor. Ya­ni zih­ni­yet de­ğiş­me­si­ne rağ­men, OD­TÜ'yü ge­liş­tir­mek­te hükûmet­ler ka­rar­lı. 1960'da -bir mi­sal ve­re­yim si­ze- mer­hum Tur­han Fey­zi­oğ­lu OD­TÜ'ye rek­tör olu­yor. Dik­ka­ti­ni­zi çe­ke­rim, Fey­zi­oğ­lu'nun ma­aşı 5 bin Türk li­ra­sı. OD­TÜ Rek­tö­rü Fey­zi­oğ­lu'nun ma­aşı 5 bin Türk li­ra­sı, o sı­ra­da bir tuğ­ge­ne­ra­lin ma­aşı 2 bin Türk li­ra­sı. Dev­let, bü­tün gü­cüy­le des­tek olu­yor ya­ni o üni­ver­si­te­nin ge­li­şip kök­leş­me­si için.

Hep bu is­mi unu­tu­yo­ruz, hâlâ sağ­dır, uzun ömür­ler di­li­yo­rum Tan­rı'dan ken­di­si­ne. İs­tan­bul'da ya­şa­yan Ke­mal Kur­daş, 1961'den 1969'a ka­dar rek­tör­lük ya­pı­yor. Sa­de­ce OD­TÜ'ye de­ğil, bü­tün An­ka­ra'ya ha­yat ve­ren, An­ka­ra'nın ak­ci­ğer­le­ri olan bu or­man­la­rı, Ke­mal Kur­daş'ın rek­tör­lü­ğün­de Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si An­ka­ra'ya he­di­ye et­ti. Bu­gün ra­hat ne­fes alı­yor­sak, An­ka­ra'nın ha­va kir­li­li­ği bir öl­çü­de et­ki­le­ni­yor­sa, Ke­mal Kur­daş'ın rek­tör­lü­ğü dö­ne­min­de­ki o can­si­pa­ra­ne ça­lış­ma so­nu­cun­da ol­muş­tur. Boş boz­kır­la­rı ver­di­ler, bu hâle ge­tir­di­ler. He­men bi­na ya­pı­mı­na gi­ri­şil­di, 1963'te bi­na­la­ra gir­me­ye baş­la­dı, yurt­la­ra gir­me­ye baş­la­dı öğ­ren­ci­ler ve öğ­ren­ci sa­yı­sı 3 bi­ne yük­sel­di. Ya­ni, ilk aşa­ma­da An­ka­ra Üni­ver­si­te­sin­den, yurt dı­şın­dan ge­len öğ­re­tim üye­le­ri, ye­ni öğ­re­tim üye­le­ri­ni ye­tiş­tir­di­ler ve OD­TÜ, aşa­ma aşa­ma, bu­gün­kü du­ru­mu­na gel­di.

Şim­di, iki ba­ra­kay­la ku­rul­du… Ya­ni, şim­di biz iki ba­ra­kay­la ku­ra­lım; öğ­re­tim üye­si yok, kad­ro sı­kın­tı­sı var. Ça­tış­ma ha­lin­de, de­yin­ce ar­ka­daş­lar, eleş­ti­rin­ce kı­zı­yor­su­nuz. Kad­ro ve­ril­mi­yor. Şim­di, OD­TÜ'ye dün­ya ka­dar -yer­li öğ­re­tim üye­si ye­tiş­me­yin­ce- çok ka­li­te­li, dün­ya ça­pın­da bi­lim adam­la­rı ge­lip, ders ver­miş­ler. Bi­zim Hükûme­ti­miz, ya­ban­cı dok­tor­la­rı -ki, on­la­rın ni­te­li­ği ne­dir, çok tar­tış­tık bu­ra­da- Tür­ki­ye'ye ge­tir­mek is­ti­yor, ya­ban­cı öğ­re­tim üye­le­ri­ne Ma­li­ye izin ve­ri­yor mu, ver­mi­yor mu; kaç üni­ver­si­te­de var, bel­li de­ğil.

Şim­di, el­bet­te, üni­ver­si­te­le­rin gel­me­si, Ana­do­lu'nun en üc­ra kö­şe­le­ri­ne git­me­si, siz­ler gi­bi biz­le­ri de mem­nun edi­yor, doğ­ru, ama, sa­de­ce aş­çı­lar bi­raz ye­mek yi­ye­cek, ev ki­ra­la­rı, iş­te, ye­ni ya­pı­lan yurt­lar ha­re­ke­te ge­çe­cek­ten iba­ret bir dün­ya gö­rü­şüy­le, bir ar­zuy­la bu üni­ver­si­te­le­ri is­ti­yor­sak, iş­te, yı­ğı­nak­ta ha­ta ya­pı­yo­ruz, da­ha baş­tan ölü do­ğan üni­ver­si­te­ler­de, ora­da oku­yan ço­cuk­la­rı­mız…

De­min Or­han Eras­lan doğ­ru söy­le­di. Tür­ki­ye'de, ma­ale­sef, bir ger­çek­tir, hâkim ka­li­te­si son de­re­ce dü­şük hâle gel­mek­te­dir, bü­tün hu­kuk dün­ya­sı tar­tış­ma­sız bu­nu ka­bul edi­yor Tür­ki­ye'de. Yük­sek yar­gı or­gan­la­rı­nın tem­sil­ci­le­ri­ne so­ru­nuz, ik­ti­dar par­ti­si­nin hu­kuk­çu­la­rı­na, es­ki Ba­ka­nı­mız Sa­yın Çi­çek'e so­ra­lım, bi­zim ka­na­ati­miz o, ya­ni, cid­di… Ne­den? Kur­mak ko­lay; bir bi­na ya­pı­yor­sun, on­dan son­ra, avu­kat­lar fa­lan ic­ra der­si­ne ge­li­yor ve böy­le, ya­rım ya­ma­lak bir şey ya­pı­yo­ruz, hu­kuk fa­kül­te­si... İs­te­di­ğin gi­bi aç, ora­da aç, bu­ra­da aç, ora­da aç; ya­rın bu adam ada­le­ti tem­sil ede­cek ar­ka­daş. Eğer, baş­tan, ni­te­lik­li bi­çim­de, ev­ren­sel öl­çü­le­re uy­gun ye­tiş­mez­se ora­dan, onun za­ra­rı tek­rar mem­le­ke­te ge­li­yor. Ya­ni, sırf, ora­nın eko­no­mi­si ha­re­ke­te geç­sin di­ye bir hu­kuk fa­kül­te­si kur­du­ğu­nuz va­kit çı­kan so­nuç bu. Hâlbu­ki, ora­nın sos­yo­eko­no­mik du­ru­mu­nu araş­tır­mak la­zım, han­gi yük­se­ko­kul ora­ya da­ha iyi ge­le­cek… Ya­ni, bu­nun için bir uz­laş­ma sağ­la­mak la­zım. Baş­ta Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­mız, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­mu ve di­ğer il­gi­li ku­ru­luş­lar­la bir kon­sen­süs sağ­lan­ma­lı ve bu üni­ver­si­te­le­ri, tar­tış­ma­lar­dan uzak şe­kil­de yur­dun en üc­ra kö­şe­le­ri­ne -doğ­ru­dur, ka­tı­lı­yo­rum si­ze- kur­ma­lı­yız. Yok­sa, biz sa­de­ce üni­ver­si­te ku­rul­du di­ye bay­ram ya­par­sak, sa­de­ce bu­nun­la ye­ti­nir­sek, o üni­ver­si­te­yi kur­mak, onu ilan et­mek, bu Mec­lis­ten ge­çir­mek ye­ter­li sa­yı­lır­sa, da­ha son­ra bi­zi üzer ar­ka­daş­lar; se­vinç­ler ha­yal kı­rık­lı­ğı­na dö­nü­şür, bu muy­du der­ler on se­ne son­ra, on beş se­ne son­ra. Me­se­le, on beş-yir­mi se­ne son­ra çok bü­yük ge­li­şi­mi, çok bü­yük atı­lı­mı sağ­la­mak ve on­dan son­ra, hep be­ra­ber, ik­ti­da­rıy­la mu­ha­le­fe­tiy­le se­vin­mek, yurt­taş­la­rı­mı­zı mut­lu et­mek, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'ne kat­kı­sı ola­cak olan ora­lar­dan me­zun pı­rıl pı­rıl genç­le­ri­mi­zi ül­ke hiz­me­ti­ne sok­mak, me­se­le bu­dur. Bu öl­çü­ler için­de ba­kı­yo­ruz biz.

Tek­rar, Çan­kı­rı'da ku­ru­lan bu Ka­ra­te­kin Üni­ver­si­te­si­nin Çan­kı­rı­lı­la­ra ve ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum ve yü­ce Mec­li­se say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ana­dol.

Şah­sı adı­na Çan­kı­rı Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Tev­fik Ak­bak.

Bu­yu­run Sa­yın Ak­bak. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

TEV­FİK AK­BAK (Çan­kı­rı) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ger­çek­ten, bu­gün, Mec­li­si­miz ta­rihî bir otu­rum ger­çek­leş­ti­ri­yor. Hükûme­ti­mi­zin bun­dan ön­ce on beş ili­mi­ze kur­muş ol­du­ğu üni­ver­si­te­ye ila­ve­ten, in­şal­lah on ye­di ili­miz da­ha üni­ver­si­te­mi­ze ka­vu­şa­cak. Bun­la­rın ara­sın­da da, yıl­lar­dır Çan­kı­rı­lı hem­şeh­ri­le­ri­mi­zin öz­lem­le bek­le­di­ği Çan­kı­rı üni­ver­si­te­si de var. Ben, bu ve­si­ley­le, on ye­di ili­miz­de ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­mi­zi ge­le­ce­ği­mi­ze ya­tı­rım ola­rak, mil­le­ti­mi­zin genç nes­li­nin bi­lim­le teç­hiz ol­ma­sı nok­ta­sın­da çok önem­li bir ya­tı­rım ola­rak dü­şü­nü­yo­rum ve eme­ği ge­çen, baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız, Ba­kan­lar Ku­ru­lu üye­le­ri­miz ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za, ko­mis­yon üye­le­ri­mi­ze çok te­şek­kür edi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ger­çek­ten, özel­lik­le be­nim ilim Çan­kı­rı'da üni­ver­si­te âde­ta bir öz­lem ve sev­da hâli­ne dö­nüş­müş­tü. 3 Ka­sım se­çim­le­ri ön­ce­sin­de ili­mi­zi zi­ya­ret et­ti­ği­miz­de, her git­ti­ği­miz yer­de Çan­kı­rı­lı­lar üni­ver­si­te is­ti­yor­du. Zi­ra, Çan­kı­rı, he­men An­ka­ra'nın, Baş­kent'imi­zin göl­ge­sin­de kal­mış, ma­ale­sef, çok­tan hak et­ti­ği hâlde bu üni­ver­si­te­ye bir tür­lü ka­vu­şa­ma­mış­tı. Ama, biz, de­ğer­li hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze -her alan­da ver­di­ği­miz sö­zü ye­ri­ne ge­tir­me­nin mut­lu­lu­ğu­nu ya­şa­dı­ğı­mız gi­bi- "İn­şal­lah, bi­ze ema­ne­ti ve­rir­se­niz, Çan­kı­rı'mı­zı üni­ver­si­te­ye ka­vuş­tu­ra­ca­ğız." sö­zü­nü ver­miş­tik. Bu­gün, doğ­ru­su, böy­le­si bir sev­da­ya dö­nü­şen, Çan­kı­rı'mı­zın yıl­lar­dır öz­le­mi­ni çek­ti­ği üni­ver­si­te­mi­zin Çan­kı­rı'da ku­rul­ma­sı ger­çek­ten biz­le­ri mut­lu et­mek­te. Bu­gün böy­le­si bir ka­ra­rın alın­dı­ğı Mec­lis­te bu­lun­mak­tan son de­re­ce mut­lu, hu­zur­lu ol­du­ğu­mu, gu­rur­lu ol­du­ğu­mu siz­ler­le pay­laş­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, biz ta­bii, Çan­kı­rı Üni­ver­si­te­mi­zin is­mi­ni de "Çan­kı­rı Ka­ra­te­kin Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­tir­me­yi ön­gör­dük. Zi­ra, Ka­ra­te­kin, Çan­kı­rı'mı­zı Sel­çuk­lu Dö­ne­min­de fet­he­den ku­man­dan­dır. Do­la­yı­sıy­la, Müs­lü­man-Türk in­sa­nı­nın Çan­kı­rı'mı­za yer­leş­me­sin­de eme­ği olan… Do­la­yı­sıy­la, ge­le­cek nes­li­mi­zi geç­miş­ten ko­part­ma­mak adı­na, geç­miş­le olan ba­ğı­nı sür­dür­me­si adı­na bu­nu da önem­se­dik.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Çan­kı­rı'da ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­ye Çan­kı­rı hal­kı­mız, si­vil top­lum ör­güt­le­ri­miz, Çan­kı­rı'mı­zın tüm bü­rok­ra­si­si, yar­dım­se­ver iş adam­la­rı­mız her ze­min­de, her za­man des­tek ol­muş­lar­dır. Do­la­yı­sıy­la, ben siz­le­rin hu­zur­la­rın­da Çan­kı­rı­lı hem­şeh­ri­le­ri­me bu kat­kı­la­rın­dan do­la­yı çok te­şek­kür edi­yo­rum.

Şu an­da, Çan­kı­rı'mız­da, hâlen An­ka­ra Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı Or­man Fa­kül­te­miz, bir adet Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lu­muz mes­lek yük­se­ko­ku­lu ola­rak hiz­met ver­mek­tey­ken, dö­ne­mi­miz­de, Çan­kı­rı Üni­ver­si­te­si ta­le­bi doğ­rul­tu­sun­da, Ga­zi Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı bir adet İk­ti­sa­di İda­ri Bi­lim­ler Fa­kül­te­si ve Gü­zel Sa­nat­lar Fa­kül­te­si de ilan edil­miş ve de­kan­la­rı atan­mış­tır. Bun­la­ra ila­ve ola­rak, Çan­kı­rı Üni­ver­si­te­miz, bu ta­sa­rı­mı­zın ka­nun­laş­ma­sıy­la, rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­la­cak olan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ve Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sü ve Üni­ver­si­te­mi­zin ça­tı­sı al­tın­da eği­ti­me baş­la­ya­cak olan, in­şal­lah, ile­ri­de ta­sar­la­dı­ğı­mız il­çe­le­ri­miz­de de yük­se­ko­kul­la­rı­mı­zı da bu bün­ye­ye dâhil et­me­yi doğ­ru­su çok önem­si­yo­ruz ve in­şal­lah, Al­lah kıs­met eder, bir dö­nem da­ha bu ça­tı al­tın­da hiz­met­ler bi­ze na­sip olur­sa, il­çe­le­ri­mi­zi de yük­sek okul­la­ra ka­vuş­tu­ra­ca­ğı­mı­zı dü­şü­nü­yo­ruz.

Efen­dim, ben, ta­bii, Çan­kı­rı'mı­za çok te­şek­kür edi­yo­rum. De­ğer­li mu­ha­le­fet söz­cü­le­ri­miz, çık­tık­la­rı za­man, bu kür­sü­de, ha­ni bir söz var­dır, "Git­mek mi zor, kal­mak mı zor?" di­ye, ne "kar­şı­yız" di­ye­bi­li­yor­lar ne de gö­nül­den des­tek ola­bi­li­yor­lar.  (CHP sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Oy kul­la­nı­yo­ruz yaa! İn­saf et! Ayıp, ayıp! Oy kul­la­nı­yo­ruz yaa!

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - Çan­kı­rı­lı hem­şeh­ri­le­rim ba­si­ret gös­ter­miş­ler ve Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­ne oy ver­me­mek­le ne iyi et­miş­ler di­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­te­ye­ce­ğiz!

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - De­ğer­li Ve­ki­lim... Efen­dim...

BAŞ­KAN - Sa­yın Ak­bak... Sa­yın Ak­bak...

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Ar­ka­daş, siz ye­ni gel­di­niz herhâlde. Ara­ba sa­tı­şı mı yap­tı­nız da gel­di­niz?

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - De­ğer­li kar­de­şim, ba­kın, ben ne di­yo­rum. Ben des­tek­le­ri­ni­ze baş­ta te­şek­kür et­tim.

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Siz Mec­li­se ge­li­yor mu­su­nuz? Ben si­zi ilk de­fa gö­rü­yo­rum bu­ra­da. Bü­tün Çan­kı­rı­lı­lar da duy­sun, ben si­zi ilk de­fa gö­rü­yo­rum bu­ra­da. Siz ti­ca­ret ya­pın, mil­let­ve­kil­li­ği yap­ma­yın.

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - An­cak... An­cak...

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Si­zin işi­niz o de­ğil. Siz an­cak ara­ba sa­tar­sı­nız.

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - An­cak...

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Baş­ka iş­ten an­la­maz­sı­nız. Üni­ver­si­te­den he­le hiç an­la­maz­sı­nız.

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - An­cak, ba­ha­ne ol­sun di­ye "efen­dim, yok ba­ra­kay­dı, yok kad­ro yok­tu" di­ye...

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Sen ne söy­ler­sen söy­le. Sen hiç an­la­maz­sın o iş­ten, hiç!

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - Çan­kı­rı'mız... Bu­gün, Üni­ver­si­te­mi­zin kam­püs ala­nı­nı -ik­ti­dar ola­rak -Üni­ver­si­te­mi­ze ver­dik, ora­da­ki ka­mu bi­na­la­rı­mız­dan Üni­ver­si­te­mi­ze ver­dik.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Afe­rin, iyi et­miş­sin! He­lal ol­sun sa­na!

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Üç beş ta­ne de ma­kam ara­ba­sı ver­din herhâlde.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ak­bak, bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - Efen­dim, ta­mam­lı­yo­rum.

Biz, efen­dim, de­ğer­li ar­ka­daş­lar "kat­kı­sı olan her­ke­se" der­ken, kat­kı­nız var­sa, ni­ye ra­hat­sız olu­yor­su­nuz?

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Se­nin ağ­zın­dan çı­ka­nı ku­la­ğın duy­mu­yor ya!

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - Biz, kat­kı­sı olan bü­tün ar­ka­daş­la­rı­mı­za te­şek­kür edi­yo­ruz. Do­la­yı­sıy­la...

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Ağ­zın­dan çı­ka­nı ku­la­ğın duy­mu­yor se­nin ya!

BAŞ­KAN - Sa­yın Ak­bak, siz en iyi­si ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yın.

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - To­par­lı­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Ta­bii, sen Mec­li­se gel­me­yin­ce, Mec­lis ça­lış­ma­sı­nın ne ol­du­ğu­nu bil­mi­yor­sun ki. Çı­kar­ken ka­pı­yı da zor bu­la­cak­sın sen.

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, ben yan­lış an­la­şıl­dı­ğı­nı dü­şü­nü­yo­rum.

Ben, efen­dim, Çan­kı­rı'mı­za ve di­ğer on al­tı ili­mi­ze ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Te­men­nim odur ki, bu üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin, hal­kıy­la, hal­kı­mı­zın de­ğer­le­riy­le ba­rı­şık bir üni­ver­si­te ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum. İn­şal­lah, bi­li­me ve öz­gür dü­şün­ce­ye açık, mil­le­ti­mi­zin de­ğer­le­ri­ne kat­kı­da bu­lu­nan bir üni­ver­si­te ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum ve tek­rar, bu üni­ver­si­te ya­sa­mı­zın çık­ma­sın­da des­te­ği olan Çan­kı­rı­lı hem­şeh­ri­le­ri­mi­zin kat­kı­la­rı­na…

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Bir tek se­nin des­te­ğin yok bu­ra­da, bir tek se­nin yok! Her­ke­sin var ama se­nin yok, bu­nu da bil!

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - …mu­ha­le­fet par­ti­si­nin çok de­ğer­li ve­kil­le­ri­ne çok te­şek­kür edi­yo­rum.

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Se­nin bu­na des­te­ğin hiç yok!

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - El­bet­te, on­lar da -emi­nim- Tür­ki­ye'miz­de bi­li­min ge­liş­me­sin­den ya­na­dır­lar, an­cak ek­sik­lik­le­ri keş­ke böy­le ifa­de et­me­se­ler­di di­yo­rum ve bu ve­si­ley­le, siz­le­ri ve ek­ran­la­rı ba­şın­da biz­le­ri iz­le­yen aziz mil­le­ti­mi­zi ve hem­şeh­ri­le­ri­mi­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Çan­kı­rı bu­nun he­sa­bı­nı so­ra­cak sen­den! Çan­kı­rı­lı­lar o ka­pı­dan çı­kı­yor, Çan­kı­rı­lar o ka­pı­dan! Gü­le gü­le!

TEV­FİK AK­BAK (Çan­kı­rı) - Ra­hat­sız ol­ma ya, ra­hat­sız ol­ma!

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ak­bak.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Hükûmet adı­na Millî Eği­tim Ba­ka­nı Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik ye­rin­den kı­sa bir açık­la­ma ya­pa­cak­lar.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­kan.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Sa­yın Ana­dol'un ko­nuş­ma­sı es­na­sın­da ver­miş ol­du­ğu ba­zı bil­gi­ler­den do­la­yı bir açık­la­ma yap­ma ge­re­ği duy­dum. Böy­le bir fır­sa­tı ver­di­ği için de te­şek­kür edi­yo­rum.

As­lın­da, dün­den be­ri ar­ka­daş­la­rı­mız sü­rek­li ola­rak bu me­se­le­yi tek­rar­la­dı­lar, ya­ni "Hu­kuk fa­kül­te­le­ri­nin sa­yı­sı her ge­çen gün ar­tı­yor ve ka­li­te­siz hu­kuk­çu­lar ye­ti­şi­yor, ora­da ge­rek­li, ye­te­ri ka­dar ho­ca yok." şek­lin­de hak­lı iti­raz­la­rı var. Bu hak­lı iti­raz­la­rı ol­du­ğu için, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, biz, bu on ye­di üni­ver­si­te­yi, üni­ver­si­te ta­sa­rı­sı­nı ge­ti­rir­ken bu­ra­ya hiç­bir hu­kuk fa­kül­te­si ila­ve et­me­dik ve eğer ora­da da­ha ön­ce bir eği­tim fa­kül­te­si var­sa, hu­kuk fa­kül­te­si var­sa, za­ten, o bah­si­mi­zin dı­şın­da. Ama, ye­ni kur­du­ğu­muz fa­kül­te­le­rin hiç­bi­ri­si hu­kuk fa­kül­te­si de­ğil­dir, hiç­bi­ri­si eği­tim fa­kül­te­si de de­ğil­dir. Se­bep şu­dur: Tür­ki­ye'de yet­miş ta­ne eği­tim fa­kül­te­si var. Eği­tim fa­kül­te­sin­den me­zun olan ar­ka­daş­la­rı­mı­zın yüz­de 99'u dev­le­te, ka­mu sek­tö­rü­ne ba­ğım­lı ola­rak, ya­ni öğ­ret­men ola­rak ça­lış­mak du­ru­mun­da ol­du­ğu için… Tek­nik eği­tim fa­kül­te­si de yok, ye­ni ge­tir­di­ği­miz tek­nik eği­tim fa­kül­te­si de yok, çün­kü o da ye­te­ri ka­dar var. Dik­kat edin, zi­ra­at fa­kül­te­si, ve­te­ri­ner fa­kül­te­si de yok, çün­kü o da ye­te­ri ka­dar var. Had­di­za­tın­da Tür­ki­ye'de­ki mev­cut fen-ede­bi­yat fa­kül­te­le­ri de, as­lın­da, ih­ti­ya­cın üze­rin­de­dir. An­cak, bi­lim dün­ya­sın­da, he­nüz şu ko­nu­da mu­ta­ba­ka­ta var­mış de­ği­liz: Bir üni­ver­si­te ku­ru­lur­ken, fen ede­bi­yat fa­kül­te­si mut­la­ka ol­maz­sa ol­maz fa­kül­te ol­ma­lı mı­dır? Baş­ta, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu ol­mak üze­re ba­zı bi­lim çev­re­le­ri "Mut­la­ka ol­ma­lı­dır." di­yor. Ben şah­sen o ka­na­at­te de­ği­lim. Millî Eği­tim Ko­mis­yo­nun­da da bir ta­sa­rı, as­lın­da Ko­mis­yon­dan geç­ti, Ge­nel Ku­ru­la in­me­si ge­re­ki­yor, ama bu tar­tış­ma­la­rın bel­li bir aşa­ma­ya gel­me­si, ben­ce çok da­ha iyi olur. Bu açı­dan onu ge­tir­me­dik.

Şu an­da, ba­kın, 115 üni­ver­si­te­miz ola­cak. Fen-ede­bi­yat fa­kül­te­si on­dan bir hay­li faz­la, 118-119 fen ede­bi­yat fa­kül­te­miz ola­cak. Bu da, faz­la, as­lın­da. Do­la­yı­sıy­la, bi­zim kur­du­ğu­muz, şu an­da, ge­tir­di­ği­miz fa­kül­te­le­rin, bü­yük bir ço­ğun­lu­ğu, yüz­de 90'ı, as­lın­da, özel sek­tö­re yö­ne­lik in­san ye­tiş­ti­re­cek olan fa­kül­te­ler­dir. Ne­dir bun­lar: İk­ti­sa­di ida­ri bi­lim­ler fa­kül­te­si, da­ha çok mü­hen­dis­lik mi­mar­lık fa­kül­te­si. Tür­ki­ye, özel sek­tör ağır­lık­lı ola­rak bü­yü­yor. Ma­lu­mu­nuz eko­no­mi­miz­de de, ar­tık, dev­let­çi eko­no­mi­den ser­best pi­ya­sa eko­no­mi­si­ne bir dö­nü­şüm ger­çek­leş­tir­di­ği için. Gü­zel sa­nat­lar fa­kül­te­si: Bu­ra­lar­dan me­zun olan in­san­lar, ser­best ça­lı­şa­bi­li­yor­lar, özel sek­tör­de ça­lı­şa­bi­li­yor­lar. Do­la­yı­sıy­la, is­tih­da­mı da göz önün­de bu­lun­du­ra­rak, bu ta­sa­rı ge­ti­ril­miş­tir.

Ya­ni, hu­kuk fa­kül­te­si için ar­ka­daş­la­rı­mın söy­le­di­ği­ne ka­tı­lı­yo­rum. Ba­kın, Tür­ki­ye'nin da­ha faz­la dok­tor ih­ti­ya­cı var. Öy­le ih­ti­yaç var ki, yurt dı­şın­dan dok­tor ge­ti­re­lim me­se­le­si­ni tar­tı­şı­yo­ruz. Bu­nun için…

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Öy­le bir şey yok, ama Ba­kan öy­le di­yor.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ca­nım, şim­di, ra­kam­lar or­ta­da ve bu­nun için ye­ni fa­kül­te­le­rin ku­rul­ma­sı ge­re­ki­yor. Bu­nun­la il­gi­li, bu­ra­da, yi­ne, bu ta­sa­rı­da tıp fa­kül­te­le­ri var, ama di­ğer sö­zü edi­len fa­kül­te­ler yok. Ar­ka­daş­la­rın eleş­ti­ri­le­ri bu ko­nu­da hak­lı­dır.

Te­şek­kür ede­rim efen­dim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­kan.

Şah­sı adı­na ikin­ci söz, Çan­kı­rı Mil­let­ve­ki­li Sa­yın İs­ma­il Eri­cek­li.

Bu­yu­run Sa­yın Eri­cek­li. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

İS­MA­İL ERİ­CEK­Lİ (Çan­kı­rı) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. Çan­kı­rı'mız için ta­rihî bir gün. Yıl­lar­dır öz­le­mi­ni çek­ti­ği­miz ve ev­lat­la­rı­mı­zı oku­mak için dı­şa­rı­ya yol­la­dı­ğı­mız Çan­kı­rı'mız için, Çan­kı­rı Üni­ver­si­te­si­ne bir ek­mek ka­dar, bir su ka­dar ih­ti­yaç ol­du­ğu­nu yıl­lar­dır in­san­la­rı­mız id­rak et­miş­ler­dir. Bu ve­si­ley­le, Çan­kı­rı Üni­ver­si­te­si­ne ka­vuş­ma­sı için ili­miz­de­ki mev­cut si­vil ör­güt­ler, Çan­kı­rı hal­kı­mız, Çan­kı­rı'mı­zın dı­şa­rı­da ya­şa­yan in­san­la­rı, bu ga­ye, bu ama­cı el­de et­mek için el bir­li­ği yap­mış­lar, gö­nül bir­li­ği yap­mış­lar, el ele ver­miş­ler ve Çan­kı­rı'mız­da Çan­kı­rı Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sı için alt­ya­pı ça­lış­ma­la­rı­nı uzun yıl­lar­dır ta­mam­la­ma gay­re­ti içe­ri­sin­de ol­muş­lar ve ta­mam­la­mış­lar­dır. Çan­kı­rı'mız, üni­ver­si­te­si­ne ha­zır­dır; alt­ya­pı­sıy­la ha­zır­dır, mev­cut yük­se­ko­kul­la­rıy­la ve fa­kül­te­le­riy­le ha­zır­dır.

Çan­kı­rı'mız­da yük­se­ko­kul sü­re­ci ye­ni de­ğil­dir. Eği­tim ens­ti­tü­süy­le baş­la­yan,  sağ­lık mes­lek yük­se­ko­ku­luy­la de­vam eden, or­man fa­kül­te­siy­le şu an­da mev­cu­du de­vam et­ti­ren Çan­kı­rı'da­ki yük­sekokul ve fa­kül­te eği­ti­mi, in­şal­lah, Çan­kı­rı Üni­ver­si­te­siy­le do­ru­ğa çık­mış ola­cak ve Çan­kı­rı'mız, üni­ver­si­te­si­ne ka­vuş­ma­nın so­nu­cun­da bü­yük bir ga­ye­si­ni ve ama­cı­nı el­de et­miş ola­cak­tır.

İn­san­la­rın ço­ğu­nun is­te­di­ği, ek­se­ri­ye­ti­nin is­te­di­ği ve şu an­da ku­ru­lu­şu­nu ta­mam­la­mak üze­re Mec­li­si­miz­de ta­sa­rı ha­lin­de gö­rü­şü­len on ye­di ili­mi­zin üni­ver­si­te­sin­de­ki in­san­la­rı­mı­zın ek­se­ri­ye­ti, han­gi si­ya­si dü­şün­ce­de olur­sa ol­sun, han­gi si­vil ör­gü­te men­sup olur­sa ol­sun, hep­si­nin tek bir ga­ye­si var, hep­si­nin tek bir is­te­di­ği var: İlin­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı. O za­man, dev­le­te ka­lan, bu il­ler­de üni­ver­si­te kur­mak. Mil­le­tin ek­se­ri­ye­ti­nin is­te­di­ği, hal­kın ek­se­ri­ye­ti­nin is­te­di­ği il­ler­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı ka­dar do­ğal hiç­bir ça­lış­ma yok­tur. Hükûme­ti­miz bu is­te­ği gör­müş, bu ta­le­bi gör­müş ve ne­ti­ce­de bu il­ler­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı için iş­le­mi baş­lat­mış ve or­ta­ya koy­du­ğu ke­sin ira­dey­le bu il­ler üni­ver­si­te­si­ne ka­vu­şu­yor ve in­şal­lah, bu­gün iti­ba­rıy­la on ye­di ili­miz­de da­ha üni­ver­si­te ku­rul­muş ola­cak­tır. Bu bir ira­de­dir, bir ke­sin ka­kar­lı­lık­tır. Her hükûmet bu­na ce­sa­ret ede­mez. Eğer hükûmet­ler üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı ko­nu­sun­da ce­sa­ret sa­hi­biy­se mut­lak su­ret­te bu ira­de­nin ese­ri ola­rak or­ta­ya çık­mış­tır. Çan­kı­rı'mız da bu ira­de­nin ne­ti­ce­sin­de üni­ver­si­te­si­ne ka­vuş­muş ve bu­nun ne­ti­ce­sin­de on ye­di ili­miz­le be­ra­ber Çan­kı­rı'mız da bu mut­lu gü­nü, bu bay­ram gü­nü­nü hep be­ra­ber pay­laş­ma mut­lu­lu­ğu­na eriş­miş­tir.

İl­le­ri­mi­zin alt­ya­pı nok­san­lı­ğı ne­de­niy­le üni­ver­si­te­le­re ha­zır ol­ma­dı­ğı söy­le­ni­yor. Mus­ta­fa Ke­mal Ata­türk, 6-21 Tem­muz ta­rih­le­rin­de, Millî Eği­tim Şûra­sı­nı top­la­dı­ğın­da ül­ke­miz­de Kur­tu­luş Sa­va­şı hâkim­di, düş­man Po­lat­lı ya­kın­la­rın­day­dı ve ül­ke­miz­de sa­vaş es­na­sın­da Millî Eği­tim Şûra­sı­nın top­lan­ma­sı ne­ti­ce­sin­de gös­te­ri­yor­du ki, or­ta­ya ko­nan bir ne­ti­ce var­dı: Bu ül­ke eği­ti­me muh­taç, ön­ce­li­ği eği­tim ol­ma­sı ge­re­ki­yor­du ve öde­nek­le­rin, büt­çe­nin yüz­de 60'ı eği­ti­me ay­rıl­mış­tı.

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Şim­di, de­lik­li pa­ra bi­le yok ama.

İS­MA­İL ERİ­CEK­Lİ (De­vam­la) - Bu gös­te­ri­yor ki, ül­ke­mi­zin ön­ce­li­ği eği­tim­dir. Ül­ke­nin o gün­kü du­ru­mu ne ka­dar eği­ti­me mü­sa­it­se şu an­da ül­ke­miz­de­ki ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te­ler de ve il­le­ri­miz­de­ki ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te­ler de mut­lak su­ret­te ül­ke­mi­ze o ka­dar ih­ti­yaç­tır. 1,5 mil­yon öğ­ren­ci­mi­zin üni­ver­si­te ka­pı­la­rın­da bek­le­di­ği bu dö­nem­de on­la­rı ka­pı­da bek­let­mek mil­le­ti­mi­zin ve Hükûme­ti­mi­zin şa­nı­na ya­kış­maz. Bu ne de­mek­tir? Sos­yal dev­let an­la­yı­şı içe­ri­sin­de bu öğ­ren­ci­le­ri­mi­ze üni­ver­si­te ka­pı­la­rı­nı aç­mak biz­le­rin va­zi­fe­si­dir.

Bun­dan do­la­yı, bu­gün­kü on ye­di üni­ver­si­te­mi­zi ger­çek­leş­ti­ren, baş­ta Baş­ba­ka­nı­mız Re­cep Tay­yip Er­do­ğan'a, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za, Sa­yın Meh­met Ali Şa­hin Bey'e, Çan­kı­rı'mız­da bu üni­ver­si­te­mi­zin ...

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Eri­cek­li.

Bu­yu­ru­nuz, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

İS­MA­İL ERİ­CEK­Lİ (De­vam­la) - …ku­rul­ma­sı nok­ta­sın­da biz­le­ri yar­dı­mı­nı esir­ge­me­yen, bi­re bir ola­yı ta­kip eden Baş­ba­kan Yar­dım­cı­mız Meh­met Ali Şa­hin Bey'e, üni­ver­si­te kam­püs ala­nı tah­si­si nok­ta­sın­da Or­man Ba­kan­lı­ğı­nın ara­zi­si­ni üni­ver­si­te tah­sis ala­nı ola­rak dü­zen­le­yen Sa­yın Os­man Pe­pe'ye, es­ki Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız Nev­zat Ayaz Bey'e…

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Ya, on­la­rı ga­ze­te­ye ve­rir­sin ca­nım. Sen, ora­da­ki Çan­kı­rı­lı­la­rın gay­re­ti­ni an­lat, ora­da­ki alt­ya­pı­yı ha­zır­la­yan der­ne­ğin ça­lış­ma­la­rı­na te­şek­kür et.

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Son­ra, be­nim hem­şeh­rim Ma­li­ye Ba­ka­nı­na te­şek­kür et. Bak pa­ra ve­re­cek, yok­sa pa­ra ver­mez te­şek­kür et­mez­sen.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri… Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, lüt­fen…

Siz söz­le­ri­ni­zi ta­mam­la­yı­nız.

İS­MA­İL ERİ­CEK­Lİ (De­vam­la) - Çan­kı­rı­lı hem­şeh­ri­le­ri­miz…

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Son­ra, ora­da o kam­pü­sün ku­ru­lu­şun­da ben de Çan­kı­rı'da gö­rev yap­mış bir ki­şi ola­rak…

İS­MA­İL ERİ­CEK­Lİ (De­vam­la) - Sağ olun Tan­doğ­du Bey.

BAŞ­KAN - Sa­yın Tan­doğ­du…

İS­MA­İL ERİ­CEK­Lİ (De­vam­la) - Sağ olun, te­şek­kür ede­riz. Siz­le­rin de kat­kı­sı ol­muş­tur. Siz­le­re de te­şek­kür ede­riz, sağ olun.

İş adam­la­rı­mı­za, de­ğer­li hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze, si­vil ör­güt­le­ri­mi­ze ve dev­let yö­ne­ti­ci­le­ri­mi­ze, hep­si­ne şük­ran borç­lu­yuz. 

Çan­kı­rı'mız­da ku­ru­lan üni­ver­si­te­miz, ül­ke­mi­ze ve Çan­kı­rı'mı­za ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yor, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Eri­cek­li.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mad­de üze­rin­de iki adet öner­ge var­dır. Öner­ge­le­ri ön­ce ge­liş sı­ra­la­rı­na gö­re oku­ta­ca­ğım, son­ra, ay­kı­rı­lık­la­rı­na gö­re iş­le­me ala­ca­ğım.

İlk öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1414 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın çer­çe­ve 7'nci mad­de­si ile 2809 sa­yı­lı Ka­nu­na ek­len­me­si ön­gö­rü­len ek 79 un­cu mad­de­nin baş­lı­ğın­da ve met­nin­de ge­çen "Ka­ra­te­kin Üni­ver­si­te­si" iba­re­si­nin "Çan­kı­rı Ka­ra­te­kin Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                     İr­fan Gün­düz                       Eyüp Fat­sa                       Ala­et­tin Gü­ven

                         İs­tan­bul                                Or­du                                 Kü­tah­ya

                     Tev­fik Ak­bak                       Va­hit Ki­ler                         Ah­met Ye­ni

                          Çan­kı­rı                                 Bit­lis                                 Sam­sun

                                                               İs­ma­il Eri­cek­li

                                                                     Çan­kı­rı

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

İkin­ci öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

1414 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın Çer­çe­ve 7. Mad­de­si­ne bağ­lı Ek Mad­de 79'da ve Mad­de baş­lı­ğın­da ge­çen "Çan­kı­rı Ka­ra­te­kin Üni­ver­si­te­si" iba­re­si­nin "Çan­kı­rı Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni di­le­rim.

Say­gı­la­rım­la.

                                                                                                         Mus­ta­fa Ga­zal­cı

                                                                                                                De­niz­li

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Çe­ki­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Bu öner­ge çe­kil­miş­tir. O ne­den­le iş­le­me koy­mu­yo­ruz.

Di­ğer öner­ge­yi tek­rar oku­tup, iş­le­me ala­ca­ğım.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1414 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın çer­çe­ve 7 nci mad­de­si ile 2809 sa­yı­lı Ka­nu­na ek­len­me­si ön­gö­rü­len ek 79 un­cu mad­de­nin baş­lı­ğın­da ve met­nin­de ge­çen "Ka­ra­te­kin Üni­ver­si­te­si" iba­re­si­nin "Çan­kı­rı Ka­ra­te­kin Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                                                                                        Tev­fik Ak­bak (Çan­kı­rı) ve ar­ka­daş­la­rı

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Hükûmet?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Üni­ver­si­te­nin, bu­lun­du­ğu ilin adıy­la anıl­ma­sı­nı te­mi­nen öne­ril­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge doğ­rul­tu­sun­da mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Çan­kı­rı Ka­ra­te­kin Üni­ver­si­te­si­nin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ek mad­de 80'i oku­tu­yo­rum:

Art­vin Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 80- Art­vin'de Art­vin  Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si ve Ka­ra­de­niz Tek­nik  Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Eği­tim Fa­kül­te­si ile Kaf­kas Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Or­man Fa­kül­te­sin­den,

b) Kaf­kas Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Kaf­kas Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Ka­ra­de­niz Tek­nik Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Ar­ha­vi Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Ho­pa Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

ç) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Art­vin Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Yük­sel Çor­ba­cı­oğ­lu.

Bu­yu­run Sa­yın Çor­ba­cı­oğ­lu.

CHP GRU­BU ADI­NA YÜK­SEL ÇOR­BA­CI­OĞ­LU (Art­vin) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'yla il­gi­li Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, on ye­di üni­ver­si­te­nin ku­ru­lu­şuy­la il­gi­li Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin ve mil­let­ve­kil­le­ri­nin gö­rü­şü ve oy­la­rı olum­lu yön­de­dir.

Art­vin Üni­ver­si­te­si­nin ku­ru­lu­şuy­la il­gi­li da­ha ön­ce YÖK Baş­ka­nıy­la yap­tı­ğı­mız gö­rüş­me­ler sı­ra­sın­da, YÖK Baş­ka­nı, Ana­do­lu'da yap­tı­ğı ge­zi­ler­de, üni­ver­si­te­le­rin ol­du­ğu il­le­rin, yer­le­şim yer­le­ri­nin di­ğer il­le­re gö­re eko­no­mik, sos­yal ve kül­tü­rel açı­dan cid­di bir ge­liş­miş­lik gös­ter­di­ği­ni ve bu ne­den­le, ge­nel ola­rak, üni­ver­si­te­le­rin ku­ru­lu­şu­na, pren­sip ola­rak sı­cak bak­tık­la­rı­nı söy­le­miş­ti.

Art­vin ise eği­tim­le çok öz­deş­le­şen bir il­dir. Art­vin'in geç­mi­şi­ne bak­tı­ğı­mız­da ve bu­gün­kü eği­tim dü­ze­yi­ne bak­tı­ğı­mız­da, Art­vin'in ko­şul­la­rı in­ce­len­di­ğin­de, eği­ti­min ne ka­dar önem­li ol­du­ğu, ne ka­dar zo­run­lu ol­du­ğu çok net ola­rak or­ta­ya çık­mak­ta­dır. Art­vin'de oku­mak bir ya­şa­ma bi­çi­mi, Art­vin'de oku­mak bir zo­run­lu­luk, mahkûmuz oku­ma­ya, hat­ta mü­eb­be­ten mahkûmuz, baş­ka se­çe­ne­ği­miz yok. Art­vin'in bu­gün ge­liş­miş­li­ği ve­ya ge­le­ce­ğiy­le il­gi­li de­ğer­len­dir­me­ler­de iki se­çe­ne­ği var­dır: Bi­ri tu­rizm, bi­ri de eği­tim­dir. Eği­tim o ka­dar önem­li ki ve Art­vin­li­ler ta­ra­fın­dan o ka­dar özüm­sen­miş ki, rah­met­li es­ki baş­ba­kan­la­rı­mız­dan -say­gıy­la anı­yo­rum- Sa­yın Bü­lent Ece­vit, bir Art­vin ge­zi­sin­de ya­şa­dı­ğı bir ola­yı anı­la­rın­da yaz­mış­tır; bir ço­ba­nın Go­gol ve Dos­to­yevs­ki'nin ki­ta­bı­nı oku­du­ğu­nu gör­müş­tür. Art­vin, böy­le bir il­dir. Ör­ne­ğin, il­ler, il­çe­ler ken­di il­le­rin­de, il­çe­le­rin­de üni­ver­si­te kur­mak ve­ya fa­kül­te kur­mak, yük­se­ko­kul kur­mak ça­ba­sı içe­ri­sin­de olur­lar. Ama, ben si­ze Art­vin'in bir il­çe­siy­le il­gi­li, Yu­su­fe­li il­çe­siy­le il­gi­li bir anek­do­tu ha­tır­lat­mak is­te­rim. Er­zu­rum Ata­türk Üni­ver­si­te­si Rek­tö­rü, Art­vin'in Yu­su­fe­li il­çe­si­ne yap­tı­ğı zi­ya­ret­te, ora­da­ki sos­yal ya­şan­tı­yı, kül­tü­rel ya­pı­yı, in­san­la­rın ya­şam bi­çim­le­ri­ni gör­dü­ğün­de, biz is­te­me­den, biz­zat ken­di­si, Art­vin'in Yu­su­fe­li il­çe­sin­de Ata­türk Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı bir mes­lek yük­se­ko­ku­lu ku­rul­ma­sı ge­rek­ti­ği­ne ina­na­rak -bi­zim ta­ra­fı­mız­dan de­ğil ken­di ta­ra­fın­dan- üni­ver­si­te se­na­to­su­na tek­lif gö­tü­rül­müş, Ata­türk Üni­ver­si­te­si Se­na­to­su bu tek­li­fi ka­bul et­miş ve şu an­da YÖK'ün önün­de dur­mak­ta­dır. Ya­ni, Art­vin'in eği­tim­le il­gi­li gö­rün­tü­sü bu­dur.

Yi­ne, özel­lik­le Tür­ki­ye'nin bir dö­nem ay­dın­lan­ma­sı­na en bü­yük hiz­me­ti ve­ren köy ens­ti­tü­le­ri­miz­le il­gi­li bir anek­do­tu siz­ler­le pay­laş­mak is­te­rim: Art­vin'in özel­lik­le Şav­şat il­çe­si baş­ta ol­mak üze­re bü­tün il­çe­le­rin­den, Kars Ci­la­vuz Köy Ens­ti­tü­sü­ne öy­le­si­ne bir akın ol­muş­tur ki 1940'lı yıl­lar­da ve o köy ens­ti­tü­le­ri­nin ye­tiş­tir­di­ği o eği­tim­li in­san­lar, bu­gün Art­vin'in eği­tim­li bir il ol­ma­sı­na hiz­met et­miş en önem­li eği­tim­ci in­san­la­rı­dır. Bun­la­rı da bu­ra­da ha­tır­lat­mak­ta fay­da gö­rü­yo­rum.

Yi­ne Art­vin'in Ar­ha­vi il­çe­si, bun­dan tam kırk yıl ön­ce, 1967 yı­lın­da, böl­ge­de hiç­bir il­çe­de, Ri­ze'nin, Trab­zon'un il­çe­le­rin­de de Er­zu­rum'un, Kars'ın il­çe­le­rin­de de li­se yok­ken, özel li­se aç­mış­tır, ve na­sıl aç­mış­tır bi­li­yor mu­su­nuz de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri: Böl­ge­nin önem­li ge­lir­le­rin­den olan çay ürü­nü­nü top­la­yan va­tan­daş, çay alım yer­le­rin­de -fab­ri­ka­la­ra git­mek üze­re- yap­tık­la­rı sa­tış sı­ra­sın­da, atı­yo­rum, 50 ki­lo ça­yı olan va­tan­daş ge­li­yor, 5 ki­lo, 10 ki­lo ça­yı­nı okul ya­pı­mıy­la il­gi­li se­pe­te ko­yu­yor ve bu şe­kil­de, çay pa­ra­la­rıy­la bu okul ku­rul­muş; da­ha son­ra, bu oku­lun eği­tim kad­ro­su, zen­gin­le­ri­miz ta­ra­fın­dan ve­ri­len des­tek­le on­la­rın ma­aş­la­rı öde­ne­rek, özel okul bir yıl hiz­met gör­müş, da­ha son­ra resmî ola­rak eği­ti­me de­vam et­miş­tir.

Bu ör­nek­le­ri çok ço­ğal­ta­bi­li­riz. Bu, Art­vin'in eği­ti­me ne ka­dar yat­kın ol­du­ğu­nu ve de böl­ge­nin özel­lik­le­ri dik­ka­te alın­dı­ğın­da  ne ka­dar ih­ti­yaç­lı ve doğ­ru ol­du­ğu­nu da gös­te­ren ör­nek­ler­dir.

Şim­di, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Art­vin'in nü­fu­su, nü­fu­su aza­lan il­ler sı­ra­la­ma­sı içe­ri­sin­de 6'ncı sı­ra­da­dır. Art­vin'in so­run­la­rı­nı bu­ra­da şim­di an­la­tır­sak sa­ba­ha ka­dar sü­rer. Ama, 2004 nü­fu­su­nu ve­re­yim ben si­ze: 176 bin ve bu­gün, 2007 nü­fu­su 162 bin. Or­ta­la­ma, her yıl 5 bin Art­vin­li Art­vin'den ay­rıl­mak du­ru­mun­da ka­lı­yor. Bu­nun ge­rek­çe­le­ri çe­şit­li, ama 2'nci sı­ra­da­ki ge­rek­çe­yi söy­lü­yo­rum: O Art­vin'den ay­rı­lan in­san­la­rın yüz­de 29'u eği­tim ge­rek­çe­siy­le ay­rı­lı­yor. Bu ko­nu­da ya­pı­lan is­ta­tis­tik­ler bu­nu söy­lü­yor. Bu­nun içe­ri­sin­de ağır­lık­lı ola­rak üni­ver­si­te eği­ti­mi... Di­ğer ta­raf­tan, li­se eği­ti­mi de mut­la­ka bu şe­yin içe­ri­sin­de pay al­mak­ta­dır, ama, önem­li olan üni­ver­si­te eği­ti­mi.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Art­vin'de iki fa­kül­te­miz ve mes­lek yük­se­ko­kul­la­rı­mız var. Eği­tim Fa­kül­te­miz Ka­ra­de­niz Tek­nik Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı, Or­man Fa­kül­te­miz Kaf­kas Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı ola­rak fa­ali­yet gös­ter­mek­te­dir ve bu­gün Or­man Fa­kül­te­si­ne tah­sis edil­mek üze­re 300 dö­nüm­lük ara­zi üze­rin­de, se­ne­ye bi­te­cek olan bir fa­kül­te bi­na­sı in­şa­atı­mız de­vam et­mek­te­dir. 300 dö­nüm der­ken, ar­ka­daş­lar dik­ka­ti­ni­zi çe­ke­yim, Art­vin'de 300 dö­nüm yer de­mek, Art­vin'in ne­re­dey­se ya­rı­sı de­mek­tir, ya­ni bu ka­dar önem­li­dir. Biz Art­vin'de ha­va­ala­nı yap­mak is­te­dik, ya­ni dü­şü­nül­dü, ha­va­ala­nı ya­pa­cak yer bu­la­ma­dık. O ne­den­le, 300 dö­nü­mü özel­lik­le dik­kat­le­ri­ni­ze su­nu­yo­rum. Ama, bu 300 dö­nüm­lük kam­püs, Art­vin Üni­ver­si­te­si­nin yer­le­şi­mi­ne mü­sa­it bü­yük­lük­te ve ya­pı­la­rı, bi­na­la­rı bu bü­yük­lük­te­dir, her tür­lü alt­ya­pı­sı ha­zır­dır. Kad­ro­la­rı­nın... Ta­bii ki, Hükûme­tin, tüm ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­re kad­ro ve mad­di yar­dım­la­rın­da da des­tek olun­mak üze­re, mut­la­ka ba­şa­rı­ya ula­şa­cak­tır bu ya­tı­rım­lar.

An­cak, bu­ra­da bir şe­yi, yi­ne ha­tır­lat­mak­ta fay­da gö­rü­yo­rum. Art­vin Or­man Fa­kül­te­si­nin Art­vin'de ku­rul­ma­sı­nın ne ka­dar önem­li ol­du­ğu da­ha son­ra an­la­şıl­mış­tır. Ba­kın, Tür­ki­ye'de bir tek yer­de bi­yos­fer re­zerv ala­nı var­dır. Bun­lar, Bir­leş­miş Mil­let­le­rin ça­lış­ma an­la­yı­şı içe­ri­sin­de dün­ya­nın çok özel, çok is­tis­nai yer­le­rin­de ku­ru­lan ve­ya ni­te­le­nen ve­ya ko­ru­nan alan­lar­dır. Bun­lar­dan bi­ri de Art­vin'in Borç­ka il­çe­si­nin Ca­mi­li böl­ge­si­dir: Bi­yos­fer re­zerv ala­nı o ka­dar önem­li ki, bu­ra­da­ki en­de­mik bit­ki ve bö­cek tür­le­ri dün­ya­da hiç ol­ma­yan ve ye­ni ye­ni tür­le­rin bu­lun­du­ğu böl­ge, eğer ko­ru­nu­yor ise, eğer bu­ra­da ül­ke­nin, böl­ge­nin hiz­me­ti­ne bu­ra­da­ki ola­nak­lar tah­sis edi­le­bi­li­yor­sa, bun­da en önem­li fak­tör ve ora­nın ko­run­ma­sı­na en önem­li fak­tör, or­man fa­kül­te­si­nin eği­ti­mi, bi­li­mi ve ora­da­ki tec­rü­be­le­ri­nin bu alan­da hâkim ol­ma­sın­dan­dır, o ka­dar önem­li­dir. Ya­ni, ba­zı il­le­ri bel­ki şöy­le gö­re­bi­li­riz: Çok kü­çük­tür, ha­ni bir üni­ver­si­te ol­sun, ge­lir gel­sin di­ye de bak­ma­ya­lım. Üni­ver­si­te­le­rin ku­ru­lu­şu o böl­ge­de­ki bir­ta­kım özel­lik­le­ri de or­ta­ya çı­ka­rı­yor. Bu­nu da ör­nek ola­rak siz­ler­le pay­laş­mak is­te­dim.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar. Art­vin Üni­ver­si­te­siy­le il­gi­li, bil­di­ğim ka­da­rıy­la -Art­vin Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Or­han Yıl­dız'ın da ay­nı gö­rüş­te ol­du­ğu­muz için söy­lü­yo­rum- her iki, ya­ni, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si ve CHP Gru­bu adı­na ve­ri­len bir öner­ge var­dır. Art­vin Üni­ver­si­te­si adı­nın Art­vin Ço­ruh Üni­ver­si­te­si ola­rak ku­rul­ma­sı yö­nün­de bir öner­ge­miz var­dır. Bu­nun da, ne­den ol­du­ğu­nu ve­ya ge­rek­çe­si­ni ben siz­ler­le pay­laş­mak is­te­rim.

Ço­ruh, böl­ge­yi da­ha ge­niş ku­cak­la­yan bir isim­dir. Art­vin böl­ge­si­nin ta­rih bo­yun­ca ya­şa­mı­na ba­kar­sak, şu an­da Gür­cis­tan sı­nır­la­rı içe­ri­sin­de ka­lan Ba­tum ilin­den baş­la­yıp -ki, Ço­ruh'un Ka­ra­de­niz'e dö­kül­dü­ğü böl­ge bu­ra­sı­dır- Ço­ruh Va­di­si bo­yun­ca, Bay­burt, Gü­müş­ha­ne'ye ka­dar gi­den                -Art­vin, İs­pir, Yu­su­fe­li, Borç­ka- bu il­çe­le­ri ve yer­le­şim yer­le­ri­ni de kap­sa­yan kül­tür, ben­ce çok da­ha önem­li. Çün­kü, ku­ru­la­cak olan bu üni­ver­si­te­nin sa­de­ce Art­vin'e de­ğil, sa­de­ce Tür­ki­ye'ye de­ğil, Art­vin'in do­ğu­su, Tür­ki­ye'nin do­ğu­sun­da­ki ül­ke­ler­le, Gür­cis­tan ve di­ğer ül­ke­ler­le eği­tim, kül­tür …

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Çor­ba­cı­oğ­lu.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

YÜK­SEL ÇOR­BA­CI­OĞ­LU (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum.

…her tür­lü eko­no­mik iliş­ki­le­ri kur­mak için -za­ten eği­ti­min, kül­tü­rün te­me­lin­de de o var­dır- pay­la­şım için ve ül­ke­ler ara­sın­da­ki iliş­ki­le­rin da­ha sı­cak, da­ha ve­rim­li oluş­ma­sı için, üni­ver­si­te­mi­zin ku­ru­lu­şu­nu ve amaç­la­rın­dan bir bö­lü­mü­nü de bu yön­de dü­şün­dü­ğü­müz için, o böl­ge­ler­de "Ço­ruh" is­mi­nin da­ha çok ta­nın­ma­sın­dan, da­ha ko­lay ka­bul gö­re­cek ol­ma­sın­dan do­la­yı böy­le bir öner­ge ver­dik, uma­rım bu öner­ge­miz de ka­bul edi­lir.

Art­vin Ço­ruh Üni­ver­si­te­miz gi­bi ye­ni ku­ru­lan on ye­di üni­ver­si­te­mi­zin, ül­ke eği­ti­mi­ne, kül­tü­rü­ne, sos­yal ha­ya­tı­na hiz­met et­me­si dü­şün­ce­siy­le ve en kı­sa sü­re­de -en kı­sa sü­re de ar­tık bu ye­ni dö­nem­de ola­cak­tır sa­nı­yo­rum- üni­ver­si­te­le­ri ol­ma­yan do­kuz ili­miz­de de üni­ver­si­te­nin ku­ru­la­rak -mut­la­ka ku­rul­ma­sı ge­rek­ti­ği­ne ina­nı­yo­rum- Tür­ki­ye'ye hiz­met et­me­si­ne, Tür­ki­ye'nin ay­dın­lan­ma­sı­na hiz­met et­me­si­ne fay­da ve­re­ce­ği duy­gu ve dü­şün­ce­le­riy­le, ama -hiç­bir eleş­ti­ri de yap­ma­dım ko­nu­şur­ken, dik­kat et­tiy­se­niz- mev­cut Hükûme­ti­mi­zin ve ih­ti­mal de­ği­şe­cek olan, se­çim­den son­ra de­ği­şe­cek olan hükûmet­le­rin de, bu üni­ver­si­te­le­rin her tür­lü bi­lim­sel, tek­nik, araş­tır­ma, ge­liş­tir­me, kad­ro ve­ya ya­pı gi­bi ih­ti­yaç­la­rı­nı sağ­la­mak için on­la­ra da mad­di des­tek sağ­la­ma­la­rı ge­rek­ti­ği­ni söy­lü­yo­rum.

Be­ni din­le­di­ği­niz için he­pi­ni­ze te­şek­kür edi­yor, sev­gi ve say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Çor­ba­cı­oğ­lu.

Ana­va­tan Gru­bu adı­na, Er­zu­rum Mil­let­ve­ki­li Sa­yın İb­ra­him Öz­do­ğan.

Bu­yu­run Sa­yın Öz­do­ğan.

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (Er­zu­rum) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; 1414 sı­ra sa­yı­lı Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı'na iliş­kin ek mad­de 80'de Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. He­pi­ni­zi en de­rin say­gı ve sev­gi­le­rim­le se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, de­vam­lı ola­rak bir ül­ke na­sıl yö­ne­til­mez so­ru­su­nun ce­va­bı­nı arı­yo­ruz ve alı­yo­ruz. Bir ül­ke na­sıl olum­lu­ya doğ­ru, so­run­la­ra çö­züm bul­ma­ya doğ­ru gö­tü­rül­mez bu­nun ör­nek­le­ri­ni de sü­rek­li ola­rak ya­şı­yo­ruz. AK Par­ti Hükûme­ti biz­le­re sü­rek­li ola­rak sö­zü­nü et­ti­ğim iki so­ru­nun ce­va­bı­nı gös­te­ri­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, biz, el­bet­te ki, bü­tün sek­sen bir vi­la­ye­ti­miz­de en azın­dan bi­rer üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı Ana­va­tan Par­ti­si ola­rak is­ti­yo­ruz, ama, ger­çek an­lam­da üni­ver­si­te­den ya­na­yız, ka­li­te­li üni­ver­si­te­den ya­na­yız; ta­be­la üni­ver­si­te­sin­den ya­na de­ği­liz. Üni­ver­si­te adıy­la ku­rup, or­ta­okul aya­rın­da­ki okul­lar­dan ya­na de­ği­liz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ya­kın ta­rih sü­re­ci­miz­de si­ze bir ola­yı anım­sat­mak is­ti­yo­rum: Ha­tır­la­yı­nız, yıl 1978 ve 79 se­ne­le­ri­ni. Bir za­man bu ül­ke­de eği­tim ens­ti­tü­le­ri var­dı ve bir hükûmet dö­ne­min­de kırk beş gün­de öğ­ret­men ye­tiş­ti­ril­di de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Bin­ler­ce öğ­ret­men, âde­ta kırk beş gün­de de­ğer­li ar­ka­daş­lar -ka­vun, kar­puz ye­tiş­ti­ril­mez af­fı­nı­za sı­ğı­nı­yo­rum- bun­lar, bu öğ­ret­men­ler çı­ka­rıl­dı, or­ta­okul­la­ra ve li­se­le­re gö­tü­rül­dü ve ül­ke per­pe­ri­şan hâle gel­di. Bu­nun ce­re­me­si­ni, aşa­ğı yu­ka­rı otuz se­ne­dir Türk ço­cuk­la­rı çe­ki­yor. Da­ha ne ka­dar se­ne bu­nun ce­re­me­si­ni çe­ke­riz bil­mi­yo­rum; el­li se­ne mi sü­rer, yüz se­ne mi sü­rer bu­nu da bi­le­mi­yo­ruz.

Bu­nu ne­den anım­sa­tı­yo­rum de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım? Şim­di, ye­ni üni­ver­si­te­ler ku­ru­yo­ruz, bi­lim­sel ve­ri­le­re da­ya­lı ola­rak ka­li­te­li üni­ver­si­te­ler kur­maz­sak, 1979'da­ki ka­vun, kar­puz gi­bi çı­kar­dı­ğı­mız öğ­ret­men­le­re pa­ra­lel ola­rak, mü­hen­dis­ler, dok­tor­lar ve di­ğer mes­lek er­bap­la­rı­nı da çı­ka­rır­sak, Tür­ki­ye'de­ki ge­liş­me­nin önü­ne en bü­yük en­gel­le­ri koy­muş olu­ruz.

Onun için, biz, Ana­va­tan Par­ti­si ola­rak "ka­li­te­li üni­ver­si­te" di­yo­ruz, onun için ıs­rar­la ka­li­te­nin üze­rin­de dur­mak is­ti­yo­ruz de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

Ba­kın, dün, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Pro­fe­sör Dok­tor Mus­ta­fa Öz­di­lek'in de be­lirt­miş ol­du­ğu üze­re, Ara­lık 2005'in so­nun­da bu Hükûmet, on beş adet ye­ni üni­ver­si­te aç­ma yö­nün­de bir ka­ra­rı Mec­lis Ge­nel Ku­ru­lun­dan ge­çir­miş­ti. Ara­dan bir yıl beş ay ge­çi­yor ve bu on beş üni­ver­si­te­nin rek­tör ata­ma­la­rı hâlen da­ha ya­pı­la­mış­tır. Bu­gün, bu on beş üni­ver­si­te­ye ek ola­rak, on ye­di üni­ver­si­te­nin da­ha açıl­ma­sı ka­ra­rı­nı Mec­lis­ten ge­çir­me­ye ha­zır­la­nı­yo­ruz. Bu on ye­di üni­ver­si­te­nin de akı­be­ti, tıp­kı bir bu­çuk se­ne ön­ce ku­ru­lan -ve­ya par­don, ku­rul­muş gi­bi ya­pı­lan- on beş adet üni­ver­si­te­nin akı­be­tin­den fark­lı ol­ma­ya­cak di­ye en­di­şe du­yu­yo­rum de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. Çün­kü, biz, yö­ne­ti­len de­ğil, sav­ru­lan ve hükûme­ti­nin ik­ti­dar sa­vaş­la­rı­na kur­ban edi­len bir ül­ke du­ru­mun­da­yız. Hükûmet şim­di bu du­ru­ma da­ir "ne ya­pa­lım, YÖK çen­gel ko­yu­yor, Ana­ya­sa Mah­ke­me­si en­gel­li­yor" ve­sa­ire gi­bi ba­ha­ne­le­rin ar­ka­sı­na sı­ğı­nı­yor. İyi de, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bir Hükûme­tin gö­re­vi, bir işi ta­mam­la­ma­yı be­ce­re­cek ruh hâli­ne ve yö­net­me ka­bi­li­ye­ti­ne sa­hip ol­mak de­ğil mi­dir di­ye sor­mak­tan da ken­di­mi alı­ko­ya­mı­yo­rum.

Hükûme­tin ruh hâli, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ül­ke­nin so­run­la­rı­nı çöz­me­ye de­ğil de, ken­di ba­zı he­def­le­ri­ni ger­çek­leş­tir­me­ye yö­ne­lik ol­du­ğu için, ne il­gi­li ak­tör­ler­le uz­la­şı sağ­la­ya­rak so­run­la­rı ber­ta­raf et­me­ye ne de pro­fes­yo­nel bir so­ğuk­kan­lı­lık­la sü­reç­le­ri kriz­siz yö­net­me­ye mü­sa­it­tir de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

Ba­kın, üni­ver­si­te­ler ola­yı­nı ele ala­lım. Hükûmet ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­re rek­tör ata­ma yet­ki­si­ni Ba­kan­lar Ku­ru­lu­na ver­me­ye ça­lı­şı­yor. Ni­te­kim, dün, bu hu­sus Eği­tim Ko­mis­yo­nun­dan da geç­ti. YÖK bu­na mu­ha­lif. Hükûmet bu­nun böy­le ol­du­ğu­nu, ola­ca­ğı­nı, on beş adet üni­ver­si­te­yi kur­du­ğu gün -bir bu­çuk se­ne­dir- iyi bi­li­yor de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Hükûmet, eğer, ha­ki­ka­ten bu üni­ver­si­te­le­ri kur­ma ni­ye­tin­de ol­sa bu yön­de so­nuç al­ma için fi­zi­bıl bir plan yap­mış ol­ma­lı de­ğil miy­di de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım? Nor­ma­li bu­dur; bir iş­ten so­nuç al­mak is­te­yen­ler, o işi ya­pa­bil­mek için gi­di­le­bi­lir bir yo­lu da ha­zır­la­ma­lı­dır­lar. Ama, ha­yır, AK Par­ti Hükûme­ti için, gi­di­le­cek yo­lun fi­zi­bıl ol­ma­sı ve­ya so­nuç alın­ma­sı önem­li de­ğil­dir. AK Par­ti­nin tek me­se­le­si san­dı­ğa oyun ha­zır­la­mak­tır. Amaç "Yap­mak is­te­dik, bı­rak­ma­dı­lar." di­ye sız­la­na­bil­mek­tir. Üni­ver­si­te ku­ru­yor gi­bi yap­mak, üni­ver­si­te kur­ma­cı­lık oyu­nu oy­na­mak. Ben­ce, Hükûmet, ço­cuk­la­rın ev­ci­lik oyun­la­rı da­ğar­cı­ğı­na iyi bir kat­kı­da bu­lu­na­bi­lir, bu ça­lış­ma tarz­la­rıy­la; "Ha­di üni­ver­si­te kur­ma­cı­lık oy­na­ya­lım ço­cuk­lar." gi­bi, "Ta­mam, ben Millî Eği­tim Ba­ka­nı, sen YÖK Baş­ka­nı Er­do­ğan Te­ziç." gi­bi. Na­sıl ol­sa oyun, so­nuç ol­ma­sa da olur. Her şey oyun de­ğer­li ar­ka­daş­lar.

Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­mi de çe­lik ço­mak oyu­nu. Mak­sat, ül­ke­nin bir işi­nin önü­nü aç­mak de­ğil. Uy­gu­la­na­bi­lir, fi­zi­bıl yol­lar üze­rin­den gi­dil­sin ve ge­re­kir­se top­lum­sal uz­la­şı için uğ­ra­şıl­sın.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ye­ri gel­miş­ken şu­nu da be­lirt­mek is­ti­yo­rum, yük­sek hu­zur­la­rı­nız­da: Sa­yın Baş­ba­kan, uma­rım, dün İs­tan­bul Hil­ton'da ger­çek­le­şen Ulus­la­ra­ra­sı Ba­sın Ens­ti­tü­sü­nün top­lan­tı­sın­da ken­di­si­ne so­ru so­ran ya­ban­cı ga­ze­te­ci­le­rin so­ru­la­rı­nı iyi oku­muş ve an­la­mış­tır; ki, bun­dan hiç ümit­li de­ği­lim. Ya­ban­cı ga­ze­te­ci­ler, Baş­ba­ka­na "Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­min­de ne­den uz­laş­ma­dı­nız?" di­ye sor­du­lar. Sa­yın Baş­ba­kan bu so­ru üze­ri­ne ger­gin­le­şe­rek, so­ru­yu so­ran ga­ze­te­ci­ye sert bir bi­çim­de "Si­zin bil­gi­niz yok herhâlde, yan­lış bil­gi al­mış­sı­nız." de­di. Sa­yın Baş­ba­ka­nın bu sert tar­zı­nı, ya­ban­cı, ül­ke­miz­de mi­sa­fir bir ga­ze­te­ci na­sıl de­ğer­len­dir­miş­tir, o, ay­rı bir ko­nu, ama, ya­ban­cı ga­ze­te­ci­nin al­dı­ğı bil­gi­nin yan­lış ol­ma­dı­ğı­nı Sa­yın Baş­ba­kan biz­den ko­lay­ca öğ­re­ne­bi­lir.

Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çim sü­re­cin­de de­ğil uz­la­şı­ya ya­naş­mak "El­le­ri­ne ver­dim bir çe­lik ço­mak, oy­nu­yor­lar." di­ye­cek ka­dar per­va­sız­laş­tı­ğı­nı ve "De­di­ğim de­dik, çal­dı­ğım dü­dük." di­ye­rek Tür­ki­ye'yi ağır bir re­jim kri­zi­ne so­ka­cak nok­ta­ya ge­tir­di­ği­ni  biz­den öğ­re­ne­bi­lir. Ga­rip… Ya­ban­cı bir ga­ze­te­ci­ye…

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­do­ğan, ko­nu­ya da ge­li­yor­su­nuz sa­nı­rım.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - …böy­le sert dav­ran­ma­sı­nı ge­rek­ti­re­cek bir ko­nu yok­tur.

MEH­MET SEK­MEN (İs­tan­bul) - İb­ra­him Bey, la­fı­nı ge­ri al. "Per­va­sız­ca" ol­maz, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Baş­ba­ka­nı…

NA­Cİ AS­LAN (Ağ­rı) - Çok ayıp!

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mü­da­ha­le et­me­ye­lim.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Türk Dil Ku­ru­mu­nun söz­lü­ğü­ne ba­kın, ne an­la­ma gel­di­ği­ni gö­rür­sü­nüz. Bu­ra­da hiç­bir ha­ka­ret yok­tur.

ZA­FER HI­DI­ROĞ­LU (Bur­sa) - Ne an­la­ma ge­li­yor, sen söy­le.

MEH­MET SEK­MEN (İs­tan­bul) - Ne di­yor, sen bi­ze an­lat.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Türk Dil Ku­ru­mu­nun söz­lü­ğü­ne lüt­fen ba­kın.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, üni­ver­si­te­ler ko­nu­sun­da da tu­tu­mu­nuz ay­nen Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­min­de­ki gi­bi. Ama­cı­nız, YÖK ile ik­ti­dar kav­ga­sı ve şu­na bu­na had­di­ni bil­dir­mek ol­du­ğu için üni­ver­si­te işi­ni ta­be­la ola­rak an­lam­lı hâle ge­tir­di­niz. De­mok­ra­si­nin ve de­mok­ra­si­ler­de  yö­ne­tim tar­zı­nın şu­na bu­na had­di­ni bil­dir­mek, der­si­ni bil­dir­mek ol­ma­dı­ğı­nı ve top­lum­da­ki tüm ak­tör­le­ri dik­ka­te al­mak ol­du­ğu­nu herhâlde her­ke­sin  bil­me­si ge­rek­ti­ği ko­nu­sun­da bir kon­sen­süs ol­ma­sı ge­re­kir di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Hükûmet ge­çen se­ne on beş üni­ver­si­te­yi ku­rar gi­bi yap­tık­tan son­ra sür­priz bir ka­rar­la kap­sa­mı ge­niş­let­ti ve on ye­di ili­miz­de tek­rar üni­ver­si­te kur­ma ka­ra­rı ver­di. İn­şal­lah ha­yır­lı olur. Ha­ki­ka­ten se­vinç­le kar­şı­lı­yo­ruz. Bi­zim Ana­va­tan Par­ti­si ola­rak tek kay­gı­mız ka­li­te­li üni­ver­si­te ol­ma­sı­dır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

ZA­FER HI­DI­ROĞ­LU (Bur­sa) - De­mok­rat Par­ti ol­du­nuz ar­tık.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Öz­do­ğan, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Bu mad­dey­le Art­vin'imiz­de de "Art­vin Üni­ver­si­te­si" adıy­la bir üni­ver­si­te ku­ru­lu­yor. Er­zu­rum'un da kom­şu vi­la­ye­ti­dir. Biz, Art­vin­li­le­ri, ha­ki­ka­ten bir Er­zu­rum­lu ka­dar se­ve­riz. Art­vin'e ya­kı­şır ve Art­vin­li­le­ri­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı ca­nı gö­nül­den di­li­yo­ruz ve on ye­di üni­ver­si­te­nin de 75 mil­yon­luk yü­ce mil­le­ti­mi­ze ha­yır­lı, uğur­lu ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yor, he­pi­ni­ze en de­rin say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum. Çok sağ olun, var olun. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öz­do­ğan.

Şa­hıs­la­rı adı­na Art­vin Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Or­han Yıl­dız.

Bu­yu­run Sa­yın Yıl­dız. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

OR­HAN YIL­DIZ (Art­vin) - Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Art­vin Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Ön­ce­lik­le he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu mad­dey­le, yıl­lar­dır öz­lem­le bek­le­miş ol­du­ğu­muz, Art­vin­li hem­şeh­ri­le­ri­mi­zin öz­lem­le bek­le­di­ği Art­vin Üni­ver­si­te­si in­şal­lah ku­rul­muş ola­cak. Ger­çek­ten de Art­vin so­run­la­rı­nın tar­tı­şıl­dı­ğı bü­tün plat­form­lar­da hep iki ko­nu gün­de­me ge­lir: Bi­rin­ci­si eği­tim­dir, ikin­ci­si de tu­rizm­dir. Tu­riz­min alt­ya­pı­sı­nın sağ­lan­ma­sı yö­nün­den ger­çek­ten Hükûme­ti­miz za­ma­nın­da çok önem­li ic­ra­at­la­ra im­za atıl­dı. Ka­ra­de­niz oto­yo­lu bi­zim Hükûme­ti­miz za­ma­nın­da ta­mam­lan­dı. Ba­tum Ha­va­ala­nı'nın or­tak kul­la­nı­ma açıl­ma­sı yi­ne bi­zim Hükûme­ti­miz za­ma­nın­da ta­mam­lan­dı. Yi­ne, KÖY­DES pro­je­le­ri kap­sa­mın­da ili­mi­ze yak­la­şık 72 tril­yon, iki yıl­da, kay­nak ak­ta­rıl­dı ve ili­mi­zin bü­tün köy­le­ri­nin alt­ya­pı­la­rı ta­mam­lan­mış du­rum­da­dır.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, yi­ne, ta­bii, Art­vin coğ­ra­fi yön­den son de­re­ce gü­zel bir yer, güç­lü bir top­lum­sal do­ku­su ve eği­ti­me ver­miş ol­du­ğu çok de­ğer­li önem var. Par­ti­mi­zin ger­çek­ten de dört bu­çuk yıl­lık ik­ti­dar­la­rın­da çok önem­li ic­ra­at­la­ra im­za atıl­dı. Özel­lik­le ili­miz­de yıl­lar­dan be­ri ko­nu­şu­lan fen li­se­si, yi­ne Hükûme­ti­miz dö­ne­min­de öğ­re­ti­me açıl­mış­tır. En son, bi­li­yor­su­nuz, Yük­sek Öğ­re­nim Kre­di Yurt­lar Ku­ru­mu, Art­vin'de 500 öğ­ren­ci ka­pa­si­te­li yur­du prog­ra­ma al­mış­tır; in­şal­lah, bu yıl içe­ri­sin­de de bi­ti­ri­le­cek­tir ve son ola­rak da Art­vin Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sı bu ya­say­la sağ­lan­mış ola­cak­tır.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Art­vin Üni­ver­si­te­si, ger­çek­ten ili­miz için tek çı­kış yo­lu­dur. Baş­ka bi­zim bir çı­kış yo­lu­muz yok, çün­kü, ta­rım­sal alan­la­rı­mız biz­de yok de­ne­cek ka­dar az, sa­na­yi üre­ti­mi yi­ne yok de­ne­cek ka­dar az ve Art­vin­li hem­şeh­ri­le­ri­miz de ger­çek­ten de sa­na­yi is­te­mi­yor ili­miz­de, çün­kü, çev­re­yi kir­le­te­ce­ği için, Art­vin'imi­zin bu gü­zel do­ğa­sı­nı yok ede­ce­ği için is­te­mi­yor ve biz­den is­te­di­ği en önem­li şey üni­ver­si­te­dir. Ta­bii ki, üni­ver­si­te ku­rul­du­ğu za­man bir­çok ek­sik­lik­le­ri ola­cak­tır, biz, bu­nu bi­li­yo­ruz, ama, Art­vin Üni­ver­si­te­si de ina­nı­yo­rum ki, bü­tün hem­şeh­ri­le­ri­miz ta­ra­fın­dan sa­hip­le­ni­le­cek­tir, mad­di ve ma­ne­vi bü­tün kat­kı­lar or­ta­ya ko­nu­la­cak­tır ve üni­ver­si­te­mi­zin bü­tün ek­sik­lik­le­ri çok kı­sa bir sü­re içe­ri­sin­de gi­de­ri­le­cek­tir.

Üni­ver­si­te kur­mak, ta­bii ki, so­ru­nu çöz­mü­yor. Üni­ver­si­te sa­yı­sı art­tık­ça, üni­ver­si­te­ler ara­sı re­ka­bet de ar­tı­yor. Eğer iyi bir üni­ver­si­te kur­maz­sa­nız, eğer öğ­ren­ci­ler si­zi ter­cih et­mez­se, ta­bii ki, kon­ten­jan­la­rı­nız da boş ka­la­bi­lir, biz, bu­nu çok iyi bi­li­yo­ruz. Onun için, ku­ru­la­cak olan Art­vin Üni­ver­si­te­si­ni, biz Art­vin­li­ler ola­rak, Tür­ki­ye'mi­zin en say­gın üni­ver­si­te­le­ri ara­sın­da yer al­ma­sı için eli­miz­den ge­len bü­tün gay­re­ti hem­şeh­ri­le­ri­miz ola­rak gös­te­re­ce­ğiz, çün­kü, bu­na da mec­bu­ruz. Çün­kü, Art­vin'imiz, ma­lum, ül­ke­mi­zin en do­ğu­sun­da. Eğer iyi bir üni­ver­si­te ol­maz­sa, ta­bii ki, öğ­ren­ci­le­ri­miz de ter­cih et­mez, bu­nun bi­lin­cin­de­yiz. O yüz­den de ben bü­tün hem­şeh­ri­le­ri­mi­zin de ge­re­ken des­te­ği ve­re­ce­ği­ne gö­nül­den ina­nı­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; üni­ver­si­te­mi­zin ku­rul­ma­sı­nı sağ­la­yan baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za, şah­sım ve hem­şeh­ri­le­rim adı­na son­suz te­şek­kür­ler edi­yo­rum, şük­ran­la­rı­mı su­nu­yo­rum. Ger­çek­ten de Art­vin'imi­zin en önem­li so­ru­nuy­du ve bu so­run da çö­zül­müş ola­cak.

İn­şal­lah bu ya­sa Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­mız­dan da dön­mez, bir an ev­vel ka­nun­la­şır ve ül­ke­mi­ze, mil­le­ti­mi­ze ve Art­vin'imi­ze ha­yır­lı uğur­lu olur di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Eme­ği ge­çen her­ke­se de te­şek­kür edi­yor, sev­gi ve say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Yıl­dız.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mad­de üze­rin­de iki öner­ge var­dır. İki­si ay­nı ma­hi­yet­te ol­du­ğu için, iki­si­ni oku­ta­ca­ğım ama, or­tak iş­le­me ala­ca­ğım.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

1414 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın çer­çe­ve 7 nci mad­de­si­ne bağ­lı ek mad­de 80 baş­lı­ğın­da ve met­nin­de ge­çen "Art­vin Üni­ver­si­te­si" iba­re­si­nin "Art­vin Ço­ruh Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                               

İr­fan Gün­düz

Or­han Yıl­dız

Ala­et­tin Gü­ven

 

 

İs­tan­bul

Art­vin

Kü­tah­ya

 

Meh­met Be­şir Ha­mi­di

M. Ke­rim Yıl­dız

Yük­sel Çor­ba­cı­oğ­lu

 

Mar­din

Ağ­rı

Art­vin

 

Meh­met Kar­tal

Ya­kup Ke­pe­nek

Fe­rit Mev­lüt As­la­noğ­lu

 

Van

An­ka­ra

Ma­lat­ya

 

Ha­lil Tir­ya­ki

Meh­met Si­yam Ke­si­moğ­lu

 

 

Kı­rık­ka­le

Kırk­la­re­li

 

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ko­mis­yon?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ge­rek­çe­le­ri oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Art­vin İli coğ­raf­ya­sı­nı Ço­ruh Neh­ri şe­kil­len­dir­mek­te­dir. Ay­rı­ca ku­ru­la­cak üni­ver­si­te ön­ce­lik­le Ço­ruh Hav­za­sı­na hi­tap ede­cek­tir. Bu ne­den­ler­le üni­ver­si­te­mi­zin adın­da Ço­ruh ol­ma­sı an­lam­lı ola­cak­tır.

Ge­rek­çe:

Ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te­nin et­ki ve eği­tim açı­sın­dan amaç­la­nan  ala­nı da­ha ge­niş bir coğ­raf­ya­yı içi­ne al­dı­ğın­dan ve Ço­ruh kül­tü­rü­nün bu an­lam­da da­ha ge­niş ala­nı kap­sa­dı­ğın­dan bu tek­lif ve­ril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge doğ­rul­tu­sun­da mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim.  Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Art­vin Ço­ruh Üni­ver­si­te­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Bir­le­şi­me, 19.20'de  top­lan­mak üze­re ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati : 18.50

 

 

ÜÇÜN­CÜ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati : 19.33

BAŞ­KAN : Baş­kan Ve­ki­li Yıl­maz ATEŞ

KÂTİP ÜYE­LER : Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 107'nci Bir­le­şi­mi­nin Üçün­cü Otu­ru­mu­nu açı­yo­rum.

1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

Ta­sa­rı­nın 7'nci mad­de­si­ne bağ­lı ek mad­de 81'i oku­tu­yo­rum:

Bi­le­cik Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 81- Bi­le­cik'te Bi­le­cik  Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, Mü­hen­dis­lik Fa­kül­te­si ile Dum­lu­pı­nar Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan  İk­ti­sadî ve İdarî Bi­lim­ler Fa­kül­te­sin­den,

b) Os­man­ga­zi Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Dum­lu­pı­nar Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Os­ma­ne­li Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Pa­zar­ye­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Göl­pa­za­rı Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Sö­ğüt Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan, Ana­do­lu Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Bo­zü­yük Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

ç) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, Bi­le­cik Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ya­şar Tü­zün.

Bu­yu­run Sa­yın Tü­zün. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA YA­ŞAR TÜ­ZÜN (Bi­le­cik) - Sa­yın Baş­ka­nım, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz 1414 sı­ra sa­yı­lı Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı'nın ek 81'in­ci mad­de­si üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum.

Evet, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu­gün ku­ru­la­cak on ye­di üni­ver­si­te­den bi­ri­si de be­nim mem­le­ke­tim, se­çim böl­gem Bi­le­cik'te­dir. İli­me üni­ver­si­te ku­rul­ma­sın­dan do­la­yı ger­çek­ten son de­re­ce mut­lu­yum, an­cak, bir o ka­dar da bu­ru­ğum ve kır­gı­nım.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, mut­lu­yum di­yo­rum, çün­kü, üni­ver­si­te­ler bu­lun­duk­la­rı kent­ler­de ay­dın­lan­ma­nın, öz­gür dü­şün­me­nin, kal­kın­ma­nın, dün­ya ile ile­ti­şim kur­ma­nın en önem­li un­sur­la­rı­dır. Üni­ver­si­te­ler bu­lun­duk­la­rı kent­ler­de sos­yal ya­şa­mı olum­lu et­ki­le­mek­te, ilin eko­no­mi­si­ne bü­yük ve önem­li kat­kı sağ­la­mak­ta­dır. İli­miz için son de­re­ce önem ta­şı­yan üni­ver­si­te­si­ne ka­vu­şa­cak ol­ma­sı, baş­ta şah­sım ol­mak üze­re, tüm böl­ge hal­kı­mı son de­re­ce se­vin­dir­miş ve biz­le­ri son de­re­ce mut­lu et­miş­tir, an­cak, bi­zim, Bi­le­cik ola­rak bu mut­lu­lu­ğu çok ön­ce hak et­ti­ği­mi­zi dü­şü­nü­yo­rum. Bu yüz­den de bi­raz bu­ru­ğuz, bu yüz­den de bi­raz kır­gı­nız di­yo­rum.

3 Ka­sım 2002 se­çim­le­rin­den he­men son­ra, ya­ni bun­dan dört bu­çuk yıl ön­ce, ili­mi­ze üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı için bir ka­nun tek­li­fi ver­dim ve ger­çek­ten, beş yıl­dır ver­di­ğim mü­ca­de­le­nin so­nu­ca ulaş­ma­sın­dan mut­lu­luk duy­du­ğu­mu ifa­de et­mek is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, YÖK'ten al­dı­ğım bil­gi­ler doğ­rul­tu­sun­da, ili­miz­de bu­lu­nan fa­kül­te, yük­se­ko­kul, aka­de­mik kad­ro, öğ­ren­ci sa­yı­sı ve yurt ka­pa­si­te­le­ri­ni ra­kam­lar­la tes­pit et­tim. Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­mı­zın üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı için kri­ter­le­ri­ni araş­tır­dım. Çı­kan ve­ri­ler doğ­rul­tu­sun­da, bi­zim, Bi­le­cik­li­ler ola­rak, Bi­le­cik ola­rak üni­ver­si­te­mi­zi çok­tan hak et­ti­ği­mi­zi tes­pit et­tim. Şim­di, hak et­ti­ği­miz üni­ver­si­te­yi ala­bil­mek için, bu ka­nun tek­li­fi­nin bu­gü­ne ka­dar bek­le­til­me­si­ni el­bet­te eleş­tir­me­yi en do­ğal hak­kım ola­rak dü­şü­nü­yo­rum. De­fa­lar­ca so­ru öner­ge­si ver­dim, de­fa­lar­ca Mec­lis­te -ya­zı­lı ve söz­lü so­ru öner­ge­le­riy­le bir­lik­te- gün­dem dı­şı ko­nuş­ma ya­pıp Bi­le­cik'in hak et­ti­ği bu üni­ver­si­te­nin mut­la­ka ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si­ni ta­lep et­tim. Ma­ale­sef, hak et­ti­ği­miz ra­kam­la­rı or­ta­ya koy­ma­mı­za rağ­men, bu­gü­ne ka­dar bu hak bi­ze ve­ril­me­di, bu hak bi­ze ia­de edil­me­di.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, biz, kim­se­den ta­vas­sut is­te­me­dik, kim­se­den hak et­me­di­ği­miz de is­te­me­dik. Ba­kın, kı­sa­ca, Bi­le­cik'te üni­ver­si­te­nin alt­ya­pı­sıy­la il­gi­li bil­gi­ler ak­tar­mak is­ti­yo­rum Çok de­ğer­li böl­ge mil­let­ve­ki­li­miz de bu­ra­da, el­bet­te, o da bu ko­nu­yu bi­li­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bun­dan tam yir­mi beş yıl ön­ce, Bi­le­cik'e üni­ver­si­te ku­ru­la­bil­me­si için, Bi­le­cik'e bağ­lı mer­kez Gü­lüm­be kö­yünde tam ta­mı­na 550 dö­nüm -ba­kın, al­tı­nı çi­ze­rek söy­lü­yo­rum- o Gü­lüm­be kö­yü in­san­la­rı ta­ra­fın­dan, yük­se­ko­kul, üni­ver­si­te ku­rul­sun di­ye 550 dö­nüm ara­zi hi­be edil­di; ya­ni, sa­de­ce dev­le­tin ve bu­gün­kü Hükûme­tin kat­kı­sıy­la bu alt­ya­pı oluş­ma­dı. Bu kam­pü­sün içe­ri­sin­de 16.500 met­re­ka­re ka­pa­lı alan bu­lun­mak­ta­dır ve yi­ne bu kam­pü­sün içe­ri­sin­de 1.200 öğ­ren­ci­nin ka­la­bi­le­ce­ği öğ­ren­ci yur­du mev­cut­tur, la­bo­ra­tu­var­la­rı­mız var­dır. Bi­le­cik'imiz­de 1 ta­ne fa­kül­te, 7 ta­ne yük­se­ko­kul, 44 ta­ne bö­lüm bu­lun­mak­ta­dır ve 5 bi­ne ya­kın öğ­ren­ci­miz şu an­da Bi­le­cik'te oku­mak­ta­dır. Do­la­yı­sıy­la, bu­gün­kü Hükûme­tin lüt­fu gi­bi gö­zük­me­si ve gös­te­ril­me­si­nin yan­lış ol­du­ğu­nu, Bi­le­cik'in ve Bi­le­cik hal­kı­nın bu­nu çok­tan hak et­ti­ği­ni söy­le­me­ye ça­lı­şı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, yi­ne bu hak gün­de­me gel­miş iken, ar­ka­daş­la­rı­mı­zın da, bir dö­ne­min de hak­kı­nı ia­de et­mem ge­re­ki­yor. Özel­lik­le 20'nci Dö­nem­de o gün­kü çok de­ğer­li iki mil­let­ve­ki­li­miz ge­rek 1996 yı­lın­da "Ede­ba­li Üni­ver­si­te­si" ola­rak ge­rek­se 1999 yı­lın­da, ya­ni, 20'nci Dö­nem­de, 1999 yı­lı ol­ma­sı ne­de­niy­le ve Os­man­lı İm­pa­ra­tor­lu­ğu'nun ku­ru­lu­şu­nun 700'ün­cü yı­lı ol­ma­sı mü­na­se­be­tiy­le "700'ün­cü Yıl Üni­ver­si­te­si ku­rul­ma­sı" adı al­tın­da gi­ri­şim­ler­de bu­lun­muş­tur. Bun­lar­dan bir ta­ne­si o gün­kü Bi­le­cik Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Ba­hat­tin Şe­ker'dir. Di­ğer mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Şe­rif Çim'dir. Bu­ra­dan iki ar­ka­da­şı­ma Bi­le­cik hal­kı adı­na şük­ran­la­rı­mı ve te­şek­kür­le­ri­mi ilet­me­miz­de bir sa­kın­ca ol­ma­dı­ğı­nı dü­şü­nü­yo­rum. Özel­lik­le çok de­ğer­li kar­de­şi­miz, o gün­kü mil­let­ve­ki­li­miz Şe­rif Çim'in de bir tra­fik ka­za­sın­da rah­met­li ol­ma­sı bi­zi de­rin­den üz­müş­tür. Ken­di­si­ne, bir kez da­ha, bu Mec­lis kür­sü­sün­den Al­lah rah­met ey­le­sin di­yor, ya­kın­la­rı­na, ai­le­si­ne ve tüm Bi­le­cik hal­kı­na da baş­sağ­lı­ğı di­li­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, iş­te Bi­le­cik bu nok­ta­day­ken, bu­gün gel­di­ği­miz sü­re içe­ri­sin­de el­bet­te Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si­nin dört bu­çuk yıl içe­ri­sin­de bu hak­kı­mı­zın ia­de edil­me­si ko­nu­sun­da gün­de­me al­ma­ma­sı, ver­miş ol­du­ğu­muz ka­nun tek­li­fi­nin… Bir se­çim yı­lı, çok kı­sa bir sü­re içe­ri­sin­de se­çim­le­rin yak­laş­ma­sı mü­na­se­be­tiy­le on ye­di ilin üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sı­nın as­la kar­şı­sın­da de­ği­liz. Bi­zim bu­ra­dan söy­le­mek is­te­di­ği­miz; ya­ni, Bi­le­cik'e, di­ğer il­ler gi­bi… İş­te, bu­gün ba­kı­yo­rum bu­ra­da -isim ver­me­ye­yim, yan­lış da an­la­şıl­ma­sın- fa­kül­te­si ol­ma­yan, iki ta­ne yük­se­ko­ku­lu olan bir ile üni­ver­si­te ku­ru­lu­yor. Do­la­yı­sıy­la, bir fa­kül­te­si ol­ma­yan, iki ta­ne yük­se­ko­ku­lu olan bir ile üni­ver­si­te ku­ru­lur­ken Bi­le­cik'e de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı ve ay­nı sta­tü içe­ri­sin­de al­gı­lan­ma­sı­nın yan­lış ol­du­ğu­nu söy­le­me­ye ça­lı­şı­yo­rum. Ba­kı­nız, bu­nun al­tı­nı çi­ze­rek bir kez da­ha söy­lü­yo­rum. Bi­le­cik ili, ger­çek­ten üni­ver­si­te­yi yıl­lar ön­ce hak et­miş ve hak et­ti­ği bu mü­ca­de­le­si­ni de şim­di ka­nun­laş­tı­rı­yo­ruz.

ADEM TAT­LI (Gi­re­sun) - Bu hak­kı biz ve­ri­yo­ruz, baş­ka kim­se ver­mez. 

YA­ŞAR TÜ­ZÜN (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kı­nız, Bi­le­cik'te sa­de­ce üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li bu bah­set­ti­ğim alt­ya­pı var­ken, Bi­le­cik'te Ede­ba­li Üni­ver­si­te­si ku­rul­ma­sı ko­nu­sun­da bir der­nek ku­rul­muş­tur. Bu der­nek, ay­lar­dır, yıl­lar­dır çok cid­di ça­lış­ma­lar­da bu­lun­muş­tur. Do­la­yı­sıy­la, bu­ra­dan, bu der­ne­ği­mi­ze de te­şek­kür et­me­den ge­çe­me­ye­ce­ğim. Baş­ta der­nek baş­ka­nı­mı­za, Ede­ba­li Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sı ko­nu­sun­da ku­ru­lan der­ne­ğin der­nek baş­ka­nı­na ve der­ne­ğin çok de­ğer­li yö­ne­tim ku­ru­lu üye­le­ri­ne de şük­ran­la­rı­mı ve te­şek­kür­le­ri­mi bir kez da­ha ifa­de edi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, yi­ne geç­ti­ği­miz dö­nem içe­ri­sin­de on beş üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı ko­nu­sun­da bir ka­nun tek­li­fi­ni gö­rüş­tük. O za­man da kalk­tım, bu­ra­dan bun­la­rı söy­le­dim. De­dim ki, "Ar­ka­daş­lar, siz, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı ola­rak, bu yap­mış ol­du­ğu­nuz kri­ter­le­re Bi­le­cik ili de gi­ri­yor, hat­ta Bi­le­cik ili ilk 15'te kal­ma­yıp ilk 7'ye gir­mek­te­dir fa­kül­te sa­yı­sıy­la, öğ­ren­ci sa­yı­sıy­la, öğ­re­tim gö­rev­li­si sa­yı­sıy­la, kam­pü­süy­le, yur­duy­la. Do­la­yı­sıy­la, siz, bu on beş üni­ver­si­te­nin içe­ri­si­ne mut­la­ka ama mut­la­ka Bi­le­cik'i de al­ma­lı­sı­nız. Bi­le­cik'in bu bir hak­kı­dır, bu hak­kın ia­de edil­me­si­ni is­ti­yo­ruz." de­dim. Bu ko­nu­da ka­nun tek­li­fi ver­dim, an­cak, ma­ale­sef o gün Par­la­men­to­da bu­lu­nan Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si­nin di­ğer mil­let­ve­kil­le­ri­nin oy­la­rıy­la o tek­li­fi­miz red­de­dil­miş bu­lun­du.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, so­nuç ola­rak şu­nu söy­le­mek is­ti­yo­rum: Biz, geç kal­mış ada­let ada­let de­ğil­dir di­yo­ruz. Biz, Bi­le­cik'in için­de doğ­muş, bü­yü­müş, ya­şa­mış…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

YA­ŞAR TÜ­ZÜN (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

Bi­le­cik'in bu tür in­san­la­rı­nın, Bi­le­cik'te ya­şa­yan in­san­la­rın, özel­lik­le ka­mu­dan, hükûmet­ler­den, dev­let­ten, bu­gü­ne ka­dar, ger­çek­ten söy­lü­yo­rum ki, ilk de­fa, Os­man­lı İm­pa­ra­tor­lu­ğu'nun ku­rul­du­ğu, Türk mil­le­ti­nin makûs ta­li­hi­nin ye­nil­di­ği bir il, hem ku­ru­lu­şu hem de kur­tu­lu­şu ya­şa­yan, her iki onu­ru bu mil­le­te ya­şa­tan Bi­le­cik ili­ne bu­gü­ne ka­dar­ki ya­pı­lan hiz­met­le­rin en bü­yü­ğü­nü, en bü­yük mü­ka­fa­tı, az son­ra ve­re­ce­ği­niz oy­lar­la ye­ri­ne ge­tir­miş ola­ca­ğız.

So­nuç ola­rak, biz, Bi­le­cik hal­kı adı­na, eme­ği ge­çen -ba­kı­nız, Bi­le­cik hal­kı adı­na eme­ği ge­çen- baş­ta Bi­le­cik­li­ler ol­mak üze­re, tüm ka­mu ku­ru­luş ve ba­kan­lık ve Par­la­men­to­da bu­lu­nan mil­let­ve­kil­le­ri­mi­ze Bi­le­cik hal­kı adı­na te­şek­kür edi­yo­rum.

Bi­le­cik Üni­ver­si­te­si­nin baş­ta ili­mi­ze ve ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yor, yü­ce Mec­li­si say­gıy­la bir kez da­ha se­lam­lı­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Tü­zün.

Şah­sı adı­na, Bi­le­cik Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Fah­ret­tin Poy­raz.

Bu­yu­run Sa­yın Poy­raz. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

FAH­RET­TİN POY­RAZ (Bi­le­cik) - Say­gı­de­ğer Baş­ka­nım, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; 1414 sı­ra sa­yı­lı Hükûmet ta­sa­rı­sı hak­kın­da şah­si gö­rüş­le­ri­mi be­lirt­mek üze­re söz al­dım. Söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ön­ce he­pi­ni­zi en kal­bi duy­gu­la­rım­la se­lam­la­rım.

Bi­li­yo­rum, as­lın­da "Sö­zün bit­ti­ği an" di­ye bir ta­bir var­dır. As­lın­da şu an bel­ki onu ya­şı­yo­ruz. Ni­ye? Çün­kü, biz, bu­nu, ha­ki­ka­ten, ge­rek Bi­le­cik ola­rak ge­rek di­ğer il­ler ola­rak bu ko­nu­yu çok ko­nuş­tuk, bu ko­nu­da çok şey­ler ko­nu­şul­du ve bu ko­nu­da bu­gü­ne ka­dar da çok şey­ler ya­pıl­dı. Ge­rek il­le­ri­miz­de gö­rev ya­pan va­li­le­ri­miz, be­le­di­ye baş­kan­la­rı­mız, si­vil top­lum ör­güt­le­ri­miz, bu ko­nu­yu gün­dem­de tu­tan, ta­ze tu­tan med­ya, ba­sın or­gan­la­rı­mız alt­ya­pı­yı oluş­tur­mak için bel­ki yıl­lar­dır üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı nok­ta­sın­da ge­rek­li ça­lış­ma­la­rı yap­tı.

Ama, as­lın­da bu­gün bir şe­yi da­ha yap­tık biz, yıl­lar­ca ko­nu­şu­lan bir şe­yi bu­gün fi­ili­ya­ta ge­çir­dik. Evet, çok ko­nuş­mak de­ğil, ama, çok ko­nu­şu­lan­la­rı ic­ra­ata dö­ke­bil­mek, bun­la­rı ey­le­me dö­ke­bil­mek önem­li.

Biz, AK Par­ti Hükûme­ti ola­rak, ik­ti­da­ra gel­di­ği­miz za­man yap­tı­ğı­mız ilk şey, eği­tim ve öğ­re­ti­me önem ver­mek ol­du ve bu an­lam­da da Millî Eği­tim büt­çe­si­ni -ki, bu­na bağ­lı olan üni­ver­si­te büt­çe­le­ri da­hil ol­mak üze­re- di­ğer ba­kan­lık­lar ara­sın­da büt­çe­de en önem­li yer olan bi­rin­ci sı­ra­ya oturt­tuk ve her tür­lü eği­tim, öğ­re­ti­min önü­nü aç­mak için de ya­tı­rım­la­rı yap­tık. O za­man bir şe­yi da­ha dek­la­re et­tik ve "Biz, hak eden il­le­re ge­rek­li olan ya­tı­rım­la­rı ya­pa­ca­ğız ve ön­ce­lik­le alt­ya­pı­sı ha­zır olan on beş il ol­mak üze­re, ev­ve­le­mir­de bir on beş il, da­ha son­ra da on il­de üni­ver­si­te ku­ra­ca­ğız." de­dik. Bu­nu ye­ni söy­le­me­dik, bu­nu ik­ti­da­ra gel­di­ği­miz za­man söy­le­dik ve sa­kın ha, kim­se de yan­lış an­la­ma­sın, se­çim ge­li­yor di­ye de böy­le bir şey yap­ma­dık, çün­kü, biz bi­li­yo­ruz ki, son ge­li­şen Cum­hur­baş­kan­lı­ğı olay­la­rı­na ka­dar, Mec­lis ki­lit­le­ne­ne ka­dar, biz za­ten se­çi­mi 3 Ka­sım­da ya­pa­cak­tık. Do­la­yı­sıy­la, bu ça­lış­ma­la­rı­mız, bu­gün otu­ru­lup, bu­gün ka­rar­laş­tı­rıl­mış ve bu­gün so­nuç­lan­dı­rı­lan ça­lış­ma­lar de­ğil. Bu­nun üs­tü­ne ba­sa ba­sa söy­lü­yo­rum.

Ben la­fı faz­la uzat­ma­ya­ca­ğım, çün­kü bi­li­yo­rum ki, Bi­le­cik'te ol­du­ğu gi­bi, di­ğer on ye­di ili­miz­de de ya­şa­yan in­san­la­rı­mız, bu ka­nu­nun bir an ön­ce ya­sa­laş­ma­sı­nı is­ti­yor­lar, bir an ön­ce üni­ver­si­te­le­ri­ne ka­vuş­mak is­ti­yor­lar. Ben, bu an­lam­da, bu­gü­ne ka­dar, ge­rek ken­di ilim­de ge­rek­se di­ğer il­ler­de üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sı için ça­ba sarf eden, baş­ta ye­rel yö­ne­ti­ci­ler ol­mak üze­re, si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı­na, med­ya men­sup­la­rı­na ve en önem­li­si de eği­ti­me önem ve­ren, baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız ol­mak üze­re, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za, Hükûme­ti­mi­ze ve bu­ra­da ge­rek ik­ti­da­rıy­la ge­rek mu­ha­le­fe­tiy­le bu ya­sa­ya des­tek ve­ren siz de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­me te­şek­kür edi­yo­rum. Ku­ru­la­cak olan on ye­di üni­ver­si­te­mi­zin de bu il­le­ri­mi­ze ve Tür­ki­ye'mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı te­men­ni ede­rek, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Poy­raz.

Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Bi­le­cik Üni­ver­si­te­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ek mad­de 82'yi oku­tu­yo­rum:

Eren Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 82- Bit­lis'te Eren  Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan İk­ti­sadî ve İdarî Bi­lim­ler Fa­kül­te­si, Mü­hen­dis­lik-Mi­mar­lık Fa­kül­te­si ile Yü­zün­cü Yıl Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan  Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­sin­den,

b) Yü­zün­cü Yıl Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lu ile Ka­nık Tu­rizm İş­let­me­ci­li­ği ve Otel­ci­lik Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Yü­zün­cü Yıl Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Adil­ce­vaz Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Ah­lat Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Hi­zan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Tat­van Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

ç) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Tun­cay Er­cenk.

Bu­yu­run Sa­yın Er­cenk. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA TUN­CAY ER­CENK (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bir An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li ola­rak, ço­cuk­lu­ğu­mun ve il­ko­kul öğ­ren­ci­li­ği­min bir bö­lü­mü­nün geç­ti­ği Bit­lis'te üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de söz al­mış ol­mak­tan mut­lu ol­du­ğu­mu ön­ce­lik­le be­lirt­mek is­ti­yo­rum.

Mut­ki, Hi­zan, Tat­van, Ah­lat il­çe­le­rin­de ço­cuk­lu­ğu­muz­da yap­tı­ğım yaz ta­til­le­ri­ni ha­tır­lı­yo­rum. "Di­de­ban üs­tün­de­yim" tür­kü­sü­nü, "Gök­mey­dan baş aşa­ğı" tür­kü­sü­nü, "Bit­lis'te beş mi­na­re" tür­kü­sü­nü öğ­ren­di­ğim dö­nem­le­ri, o ço­cuk­luk dö­nem­le­ri­mi şu an­da ha­tır­lı­yo­rum ve gö­zü­mün önün­den bir film şe­ri­di gi­bi ge­çi­yor.

Ay­rı­ca, Bit­lis Ka­le­si'ni, Kâzım­pa­şa İl­ko­ku­lu­nu ve onun önün­den ge­çen ça­ya kap­tır­dı­ğı­mız top­la­rı şu an­da ger­çek­ten bir duy­gu­sal­lık­la ha­tır­lı­yo­rum ve anı­yo­rum. Hi­zan'da Pa­nor Yo­ku­şu'ndan ko­pup ge­len ma­ki­ne­nin to­zu du­ma­na kat­tı­ğı­nı ha­tır­lı­yo­rum ve yi­ne Gür­cü Bu­la­ğı'ndan iç­ti­ğim su­la­rı, buz­la­rı kı­ra­rak aç­tı­ğı­mız yol­lar­dan oku­la gi­di­şi­mi­zi ve yi­ne ba­har­la bir­lik­te eri­yen kar­la­rın oluş­tur­du­ğu de­re­le­rin ke­nar­la­rın­da açan mor me­nek­şe­le­ri ha­tır­lı­yo­rum.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, üni­ver­si­te­ler, ana­ya­sal te­mel­de, her tür­lü gö­rü­şün öz­gür­ce ifa­de edil­di­ği, tar­tı­şıl­dı­ğı ve çö­züm­ler üre­til­di­ği eği­tim ku­rum­la­rı­dır. Üni­ver­si­te­ler, ay­nı za­man­da, bi­lim ve tek­no­lo­ji üre­tir­ler ve ku­rul­duk­la­rı yö­re­nin kal­kın­ma­sı­na, eko­no­mi­si­ne, sos­yal ya­pı­sı­na cid­di kat­kı­lar sağ­lar­lar. Yi­ne, üni­ver­si­te­ler, ül­ke­nin sos­yal, si­ya­sal ve eko­no­mik so­run­la­rı­na çö­züm üre­tir­ler ve o ko­nu­lar hak­kın­da gö­rüş­le­ri­ni ifa­de eder­ler.

Ta­bii, üni­ver­si­te­le­rin bu si­ya­sal ko­nu­lar­da özel­lik­le ifa­de et­ti­ği gö­rüş­ler, dü­şün­ce­ler bi­ri­le­ri ta­ra­fın­dan çok da sı­cak kar­şı­lan­maz. Ör­ne­ğin, üni­ver­si­te­ler, Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­min­de 367 şar­tı­nın aran­ma­sı­nı söy­ler­ler, bi­ri­le­ri kı­zar. Yi­ne, Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ğiy­le il­gi­li, Mec­li­sin, önü­müz­de­ki Mec­li­sin bu ko­nu­da ka­rar al­ma­sıy­la il­gi­li gö­rüş be­lir­tir­ler, yi­ne bi­ri­le­ri bu ko­nu­da­ki gö­rüş­le­re tep­ki gös­te­rir­ler, kı­zar­lar. Oy­sa üni­ver­si­te­ler ana­ya­sal ku­ru­luş­lar­dır ve el­bet­te bu ül­ke­de ku­ru­lan üni­ver­si­te­ler­dir. Bu ko­nu­da, si­ya­sal ko­nu­da, eko­no­mik ko­nu­da ve ül­ke­yi il­gi­len­di­ren, top­lu­mu il­gi­len­di­ren her ko­nu­da gö­rüş açık­la­mak zo­run­da­dır­lar ben­ce. Bun­la­ra tep­ki gös­ter­mek, bun­la­ra kız­mak ben­ce bir dev­let adam­lı­ğı cid­di­ye­tiy­le ve an­la­yı­şıy­la ve yö­ne­tim an­la­yı­şıy­la da bağ­daş­maz di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Ta­bii, bu tür üni­ver­si­te­le­rin Bit­lis gi­bi ge­ri bı­rak­tı­rıl­mış, ih­mal edil­miş ve ger­çek­ten ya­tı­rım­lar­dan hiç­bir na­si­bi­ni al­ma­mış il­ler­de ku­rul­ma­sı ay­rı­ca önem­li bir tes­pit­tir, önem­li bir ta­sa­rı­dır, tek­lif­tir. Böy­le bir ta­sa­rı­nın ge­ti­ril­miş ol­ma­sı Bit­lis için ve ül­ke­miz eği­ti­mi için, o yö­re hal­kı­nın eği­ti­mi ve kül­tü­rü için önem­li bir tes­pit­tir di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Bu üni­ver­si­te­le­rin bu böl­ge­nin eko­no­mik ve sos­yal ya­pı­sı­na kat­kı ya­pa­ca­ğın­dan da as­la kuş­ku duy­mu­yo­rum.

Bu çer­çe­ve­de, Bit­lis'le il­gi­li bir­kaç ra­kam ver­mek is­ti­yo­rum uy­gun gö­rür­se­niz: 2000 yı­lı nü­fu­su 388.678; oku­ma yaz­ma ora­nı er­kek­ler­de yüz­de 85 ka­dın­lar­da yüz­de 58; il­köğ­re­tim me­zu­nu er­kek­le­rin ora­nı yüz­de 42,5, ka­dın­la­rın ora­nı yüz­de 14,4; yük­se­köğ­re­tim me­zu­nu er­kek­le­rin ora­nı Bit­lis'te yüz­de 6,6, ka­dın­lar­da yüz­de 1,7. Böy­le­si­ne önem­li ra­kam­lar kar­şı­sın­da, ina­nı­yo­rum ki, Bit­lis'te ku­ru­lan üni­ver­si­te­nin bu oran­la­rı yük­sel­te­ce­ğin­den de as­la kuş­ku duy­mu­yo­rum.

Bit­lis'in yü­zöl­çü­mü­nün yüz­de 71'i dağ­lık alan­lar­la kap­lı. 1968 yı­lın­da, kal­kın­ma­da ön­ce­lik­li yö­re sta­tü­sü­ne alın­mış Bit­lis, fa­kat bu­gü­ne ka­dar hiç­bir kal­kın­ma tab­lo­suy­la da kar­şı­laş­ma­mış.

Bit­lis ili­mi­zin des­tek ver­di­ği par­ti­ler sü­rek­li ik­ti­dar ol­muş­lar­dır, ama ne hik­met­se, bu­gü­ne ka­dar, Bit­lis'e cid­di bir ya­tı­rım, cid­di bir fab­ri­ka ya­tı­rı­mı, is­tih­dam sağ­la­yan bir ya­tı­rım ma­ale­sef ya­pıl­ma­mış­tır. Bu­nu özel­lik­le bu kür­sü­den be­lirt­me­yi bir borç bi­li­yo­rum. Bu çer­çe­ve için­de bak­tı­ğı­nız za­man, Bit­lis'in hak et­ti­ği hiz­me­ti al­dı­ğı­nı söy­le­mek çok zor. 1970, 1980 ve 1990'lı yıl­lar­da bir fab­ri­ka, bir ya­tı­rım, is­tih­dam sağ­la­yan bir ya­tı­rı­mı da ma­ale­sef gö­re­me­miş olan ili­miz­de bu­gün söy­le­nen şart­la­rın ne de­re­ce et­ki­li ol­du­ğu­nu, ne de­re­ce ya­tı­rım ya­pıl­dı­ğı­nı da, ben­ce, çok iyi tes­pit et­mek­te ya­rar var­dır.

VA­HİT Kİ­LER (Bit­lis) - Şim­di alı­yor.

TUN­CAY ER­CENK (De­vam­la) - Şim­di, bu­ra­da, Sa­yın Ki­ler "Şim­di alı­yor." di­yor. Ben Sa­yın Ki­ler'e so­ru­yo­rum: Si­zin, Bit­lis'te yap­mış ol­du­ğu­nuz is­tih­dam sağ­la­yan bir ya­tı­rı­mı­nız var mı­dır? Ba­kın, Par­la­men­to­da­sı­nız, iş ada­mı­sı­nız, ger­çek­ten ma­li du­ru­mu­nu­zun da iyi ol­du­ğu gö­rü­lü­yor, Ki­ler mar­ket­ler zin­ci­ri­ni gö­rü­yo­ruz, ama, is­tih­dam ya­ra­tan, iş­siz­li­ği ön­le­ye­cek bir ya­tı­rı­mı­nız var mı, ger­çek­ten me­rak edi­yo­rum; bu bir.

VA­HİT Kİ­LER (Bit­lis) - Si­zi en kı­sa za­man­da Bit­lis'e da­vet edi­yo­rum.

TUN­CAY ER­CENK (De­vam­la) - Fen li­se­siy­le il­gi­li sö­zü­nü­zü de ben ha­tır­lı­yo­rum. O ne ol­du, onu da me­rak edi­yo­rum. Ya­ni, ya­tı­rım, ma­kar­na da­ğıt­mak­la ol­mu­yor. Cid­di ola­rak gi­de­cek­si­niz, fi­zi­bi­li­te­si­ni ya­pa­cak­sı­nız, han­gi sek­tör­de ih­ti­yaç var ona ba­ka­cak­sı­nız ve bir iş ada­mı ola­rak Bit­lis'e ya­tı­rı­mı­nı­zı yap­mak zo­run­da­sı­nız di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Şim­di, ba­kın, bu ko­nu­da Sa­yın Gay­da­lı'nın bir tek­li­fi­ni ha­tır­lı­yo­rum, 10/6/2003. O otu­rum­da siz de söz al­dı­nız, fa­kat, ne hik­met­se, Millî Eği­tim Ba­ka­nıy­la gö­rüş­müş­sü­nüz, Efen­dim, şim­di­lik dur­sun, önü­müz­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li bir­ta­kım ça­lış­ma­lar ya­pı­la­cak, o dö­nem­de bu­nu göz önü­ne ala­ca­ğız." şek­lin­de bir ce­vap­la kar­şı­laş­mış­sı­nız. Şu­ra­da, tu­ta­nak­lar önüm­de. Şim­di, bu­gün çok ıs­rar­la çı­kar­ma­ya ça­lış­tı­nız bu ta­sa­rı­yı, ki, ben ka­tı­lı­yo­rum, ku­rul­sun, mut­la­ka önem­li­dir ta­bii… Bi­raz ön­ce söy­le­di­ğim gi­bi, eği­ti­mi­ne, eko­no­mi­si­ne kat­kı ya­pa­cak bir şey­dir üni­ver­si­te, bu­na ka­tı­lı­yo­rum, ama, bu­gü­ne ka­dar ne­den bek­len­di­ği­ni de me­rak et­me­me mü­sa­ade edin.

Şim­di, böy­le, ale­la­ce­le,  göz bo­ya­mak için, se­çim ya­tı­rı­mı gi­bi ge­ti­ri­len üni­ver­si­te ku­rul­ma ta­sa­rı­la­rı ve tek­lif­le­ri de, ben­ce, çok cid­di­ye alı­nır gi­bi de­ğil. An­cak, bu­na ina­nı­yo­rum ki, Bit­lis'te ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te, o yö­re­nin hal­kı­na, in­sa­nı­na, eko­no­mi­si­ne çok cid­di bir kat­kı ya­pa­cak­tır, eği­ti­mi­ne kat­kı ya­pa­cak­tır, kül­tü­rü­ne kat­kı ya­pa­cak­tır.

Şim­di, Bit­lis nü­fu­su­nun yüz­de 80'i ta­rım­da ça­lış­mak­ta­dır. Üre­ti­mi­nin yüz­de 37'si ta­rım­dan el­de edil­mek­te­dir. Hal­kın tek ge­çim kay­na­ğı ta­rım ve hay­van­cı­lık. Ama, ta­rım ve hay­van­cı­lık da, özel­lik­le AKP İk­ti­da­rı­nın po­li­ti­ka­la­rı so­nu­cu, tı­kan­ma nok­ta­sı­na gel­miş. Bu­nu biz­zat siz söy­lü­yor­su­nuz Sa­yın Ki­ler, ben de söy­lü­yo­rum za­ten.

VA­HİT Kİ­LER (Bit­lis) - Ben söy­le­me­dim.

TUN­CAY ER­CENK (De­vam­la) - Ha­yır, bu­ra­da var hep­si.

Şim­di, sa­na­yi yok, mev­cut bir Te­kel si­ga­ra fab­ri­ka­sı da özel­leş­tir­me kap­sa­mın­da. Pe­ki, bu halk na­sıl ge­çi­ne­cek? İs­tih­dam yok, fab­ri­ka yok, ya­tı­rım yok, e, efen­dim, ge­lin bir üni­ver­si­te ku­ra­lım. Ku­ra­lım… Bu, pe­ki, o ül­ke­nin ger­çek­ten eko­no­mik alan­da kal­kın­ma­sı­na kat­kı­sı ola­cak mı? Eği­ti­mi­ne ola­cak, o es­na­fın ora­da­ki ha­re­ket­len­me­si­ne el­bet­te kat­kı­sı ola­cak, o böl­ge­nin kül­tü­rü­ne el­bet­te ki kat­kı­sı ola­cak, bun­la­ra biz yü­rek­ten ka­tı­lı­yo­ruz. Ama, eko­no­mi­si ta­ma­men me­mu­run ve iş­çi­nin ma­aşı­na da­ya­na­rak yü­rü­tü­len bir eko­no­mi­nin ne de­re­ce ba­şa­rı­lı ola­ca­ğı­nı yü­ce he­ye­tin tak­dir­le­ri­ne arz edi­yo­rum. İna­nı­yo­rum ki, üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nın ora­da­ki es­na­fın, ora­da­ki va­tan­da­şın ge­liş­me­si­ne bir kat­kı­sı mut­la­ka ola­cak­tır.

Şim­di, böy­le bir tab­lo­da, Van Gö­lü'nün ku­ze­yin­de­ki Yü­zün­cü Yıl Üni­ver­si­te­si­nin, Muş Ova­sı'nda ku­ru­lan üni­ver­si­te ve yi­ne Bit­lis'te ku­ru­la­cak olan Eren Üni­ver­si­te­si­nin bu böl­ge­nin eko­no­mik kal­kın­ma­sı­na ve eği­ti­mi­ne önem­li kat­kı­lar ya­pa­ca­ğın­dan as­la kuş­ku duy­mu­yo­rum ve bu böl­ge­ye can­lı­lık ge­ti­re­ce­ği de apa­çık gö­rü­lü­yor.

Şim­di, biz "bu alt­ya­pı so­ru­nu" de­di­ği­miz za­man Sa­yın Ba­kan ba­ya­ğı kı­zı­yor. Mü­sa­ade eder­se­niz ben de bu ko­nu­ya de­ği­ne­ce­ğim: Şim­di, alt­ya­pı so­run­la­rı­nın tar­tı­şıl­ma­sıy­la il­gi­li gö­rüş­le­ri do­ğal kar­şı­la­mak la­zım, çün­kü söz ko­nu­su olan eği­tim­dir ve bi­lim­dir. Alt­ya­pı de­di­ği­miz za­man, fi­zi­ki ya­pı­lar ye­ter­li mi­dir de­ğil mi­dir, yurt, la­bo­ra­tu­var, kü­tüp­ha­ne, ge­rek­li araç ve ge­reç­ler ye­ter­li mi­dir
-öğ­re­tim üye­si kad­ro­la­rı sü­rek­li tar­tı­şı­lı­yor, her üni­ver­si­te­de tar­tı­şıl­dı- öğ­re­tim üye­si kad­ro­la­rı ye­ter­li mi­dir ku­ru­lan ve ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­re ye­ter­li öde­nek ay­rıl­mış mı­dır? Sa­yın Ba­kan sü­rek­li ay­rıl­dı­ğı­nı söy­lü­yor. 26 bin öğ­re­tim üye­si açı­ğı var, 26 bin öğ­re­tim üye­si açı­ğı. Bu çer­çe­ve­de, böy­le­si­ne öğ­re­tim üye­si açı­ğı olan bir tab­lo­da o öğ­ren­ci­ye na­sıl eği­tim ve­re­cek­si­niz…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Er­cenk, söz­le­ri­ni­zi ta­mam­lar mı­sı­nız.

TUN­CAY ER­CENK (De­vam­la) -  …o ço­cuk eği­ti­mi na­sıl ala­cak, na­sıl do­na­nım­lı bir genç ola­rak o üni­ver­si­te­den me­zun ola­cak? Bun­la­rı da tar­tış­mak el­bet­te alt­ya­pı so­run­la­rıy­la il­gi­li. Ya­ni, bu­na Sa­yın Ba­ka­nın ve­ya AKP mil­let­ve­kil­le­ri­mi­zin tep­ki gös­ter­me­si­ne ge­rek yok. Bu­nu tar­tı­şı­yo­ruz bu­ra­da. Ya­ni, bu­nu çöz­mek la­zım. "Aman il­la böy­le ol­sun, iş­te ek­sik ol­sun." de­me nok­ta­sın­da de­ği­liz. "Bun­la­rı na­sıl çö­ze­ce­ğiz?" di­ye Millî Eği­tim Ba­ka­nı­na so­ru so­ru­yo­ruz.

Şim­di, bu üni­ver­si­te­ler ku­ru­la­cak, ama üni­ver­si­te kur­mak için de üni­ver­si­te ku­rul­maz.

Şim­di, ba­kın, elim­de bir ra­kam var. Dört bu­çuk yıl­da öğ­ren­ci sa­yı­sın­da yüz­de 22 ar­tış ol­muş, ama asis­tan sa­yı­sın­da­ki -ki, araş­tır­ma gö­rev­li­si- oran bin­de 4. Bu tab­lo için­de bak­tı­ğı­nız za­man -öğ­ren­ci­de­ki ar­tış sa­yı­sı, araş­tır­ma gö­rev­li­sin­de­ki ar­tış sa­yı­sı- bu önem­li bir çe­liş­ki ya­ra­tı­yor. Bun­la­rı da çöz­mek, öy­le sa­nı­yo­rum ki, ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­re önem­li bir kat­kı sağ­la­ya­cak­tır, ora­da oku­ya­cak öğ­ren­ci da­ha iyi eği­tim ala­cak­tır, da­ha iyi do­na­na­cak­tır ve ül­ke­si­ne da­ha çok hiz­met et­me nok­ta­sı­na ge­le­cek­tir.

Şim­di, üni­ver­si­te­le­rin da­ha faz­la gen­ce da­ha ni­te­lik­li bir eği­tim ver­me­si ve top­lum­la bü­tün­leş­me­si, top­lum­sal so­run­la­ra çö­züm üre­te­bi­len ku­rum­lar hâli­ne gel­me­si ge­re­kir. Bu üni­ver­si­te­ye gi­riş sis­te­miy­le, her yıl iş­siz­ler or­du­su­na ye­ni­le­ri­ni ek­le­ten bir sis­tem ile üni­ver­si­te aç­sa­nız ne ola­cak. Üni­ver­si­te me­zu­nu iş­siz­ler or­du­su da gi­de­rek ar­tı­yor. Mes­lek­le­ri dı­şın­da ça­lı­şan avu­kat­la­rı, mü­hen­dis­le­ri, ik­ti­sat­çı­la­rı -o da bu­la­bi­lir­ler­se- ma­ale­sef, şu an­da ya­şı­yo­ruz, gö­rü­yo­ruz.

Bit­lis'te ku­ru­lan üni­ver­si­te­nin o böl­ge eko­no­mi­si­ne, eği­ti­mi­ne, kül­tü­rü­ne bir can­lı­lık ge­ti­re­ce­ği­ne, bir kat­kı ya­pa­ca­ğı­na olan inan­cım­la yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (CHP ve Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Er­cenk.

Ana­va­tan Gru­bu adı­na Bit­lis Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Edip Saf­der Gay­da­lı, bu­yu­run. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA EDİP SAF­DER GAY­DA­LI (Bit­lis) - Sa­yın Baş­kan, çok muh­te­rem mil­let­ve­kil­le­ri; söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ön­ce yü­ce he­ye­ti­ni­zi en de­rin say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

Bu­gün Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de bi­zim için bir bay­ram. Bun­dan kı­sa bir müd­det ön­ce, tek­rar, on ye­di üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı hak­kın­da ka­nun gö­rü­şü­lür­ken, gru­bum adı­na, Ri­ze ilin­de ku­ru­lan üni­ver­si­te hak­kın­da ko­nuş­muş idim. O gün­kü Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si tu­ta­nak­la­rı in­ce­le­nir­se ora­da bir şe­yi di­le ge­tir­miş­tim: "Bu il­le­ri­miz­de ku­ru­lu­yor. Bu il­le­ri­miz­de üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı he­pi­mi­zi mut­lu edi­yor. Ama, gö­nül is­ter­di ki, Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­zın se­çil­di­ği il Si­irt'te de ku­rul­sun, Bit­lis'te de ku­rul­sun." de­miş­tim. O za­man Sa­yın Ba­ka­nı­mız ba­na ce­va­ben "YÖK he­nüz bu­na ha­zır de­ğil, YÖK bu­na kar­şı çı­kı­yor, ama alt­ya­pı­la­rı ha­zır­lan­dı­ğın­da biz bun­la­rı tek­rar Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ne ge­ti­re­ce­ğiz." de­miş­ti. Şim­di ara­dan ne geç­ti? Ben de o za­man de­dim ki: Siz si­ya­si ira­de­si­niz, siz si­ya­si ira­de­ni­zi or­ta­ya ko­yun. Bu­ra­sı Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si, bun­dan da­ha bü­yük bir ma­kam yok. Biz ira­de­mi­zi ko­ya­lım, YÖK ne di­yor­sa onu yap­sın, de­miş­tim. Şim­di YÖK yi­ne kar­şı çı­kı­yor, ama se­çi­me beş ka­la biz bu ka­nun­la­rı bu­ra­dan ge­çi­ri­yo­ruz. Ba­kın, şöy­le bir ba­kı­yo­rum çok de­ğer­li grup­la­ra, mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­ma, sa­de­ce on beş ilin mil­let­ve­kil­le­ri he­men he­men bu­ra­da, üni­ver­si­te­si ola­cak. Bir de, ay­rı­ca, çok de­vam­lı, 22'nci Dö­ne­min ba­şın­dan be­ri her top­lan­tı­ya ge­len mil­let­ve­kil­le­ri...

MEH­MET FEH­Mİ UYA­NIK (Di­yar­ba­kır) - Biz de bu­ra­da­yız.

EDİP SAF­DER GAY­DA­LI (De­vam­la) - Bu­na ya­şı iti­ba­rıy­la da Feh­mi Ağa­be­yi bi­le ka­tar­sak ki, ge­ce ya­rı­la­rı­na ka­dar du­ru­yor, o bi­le bu­ra­da. On­la­ra da te­şek­kür edi­yo­ruz.

Ha­yır, şu­na gel­mek is­ti­yo­rum: Ba­kın, bir kon­sen­süs, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de bir uz­laş­ma sağ­lan­dı­ğın­da ne ka­dar ko­lay. Ba­kın, 50 ki­şiy­le -50 ki­şi bi­le de­ği­liz- bu ka­nu­nu ge­çi­re­ce­ğiz ve hiç­bir grup ve­ya hiç­bir mil­let­ve­ki­li bu­ra­da ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­te­me­ye­cek. Ni­ye? Çün­kü, bir bir­lik­te­lik var, bir uz­laş­ma var, her­kes mem­nun.

Ba­kın, bu uz­laş­ma­yı eğer Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­min­de de ser­gi­le­ye­bil­sey­dik, Tür­ki­ye bu sı­kın­tı­la­rın hiç­bi­ri­ni ya­şa­ma­ya­cak­tı. Bu­ra­da şu an­da ye­ni Cum­hur­baş­ka­nı­mız, ye­min et­miş ola­rak, bu­gün gö­re­vi­ne baş­la­ya­cak­tı.

VA­HİT Kİ­LER (Bit­lis) - Bu­gün bay­ram yap­tı­nız.

MU­RAT YIL­DI­RIM (Ço­rum) - Uz­laş­ma denk­ler ara­sın­da olur. On ki­şiy­le ne­yin uz­laş­ma­sı?

K.KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Doğ­ru söy­lü­yor. Ger­çe­ği söy­lü­yor.

EDİP SAF­DER GAY­DA­LI (De­vam­la) - Ney­se, şim­di bu bay­ra­mın şe­yi­ni tek­rar ka­çır­ma­ya­lım, es­ki­ye dön­me­ye­lim. Za­ten 22 Tem­muz­da san­dık önü­mü­ze ge­le­cek.

Ben, hiç­bir komp­lek­se ka­pıl­ma­dan, 59'un­cu Cum­hu­ri­yet Hükûme­ti­ne, Sa­yın Baş­ba­ka­nı­na, Ba­kan­lar Ku­ru­lu­nun de­ğer­li üye­le­ri­ne, bil­has­sa, hem­şeh­ri­miz, çok de­ğer­li hem­şeh­ri­miz Millî Eği­tim Ba­ka­nı­na ve Plan Büt­çe Ko­mis­yo­nu ve Millî Eği­tim Ko­mis­yo­nu üye­le­ri­ne, tüm mil­let­ve­kil­le­ri­ne ilim ve şah­sım adı­na te­şek­kü­rü borç bi­li­yo­rum. Bu, 59'un­cu Cum­hu­ri­yet Hükûme­ti­nin bir ba­şa­rı­sı­dır, ha­ki­ka­ten ba­şa­rı­sı­dır her ile bir üni­ver­si­te­yi ge­tir­mek. Hiç­bir komp­lek­se de ka­pıl­ma­dan te­şek­kür edi­yo­rum. De­mek ki Hükûmet iyi şey­le­ri ge­tir­di­ğin­de de mu­ha­le­fet ola­rak des­tek ve­ri­yo­ruz.

Şim­di, ku­ru­lan üni­ver­si­te­mi­zin adı "Bit­lis Eren Üni­ver­si­te­si." Bil­me­yen ar­ka­daş­la­rım için izah ede­yim: Eren Hol­ding, sağ ol­sun, bu işi üst­len­di, ama, şim­di, eğer Hükûme­ti­miz bu işi sa­de­ce Eren Hol­din­ge ha­va­le edip ge­nel büt­çe­den de bir kat­kı sağ­la­maz­sa, bu da Eren Hol­din­ge ya­pı­la­cak bü­yük bir hak­sız­lık ola­cak­tır. "Na­sıl­sa se­nin adı­nı ver­dik, gel, bü­tün fa­kül­te­le­ri, bi­rim­le­ri­ni, pey­za­jı dâhil, çim­le­me dâhil her şe­yi­ni de yap ar­ka­daş." der­se­niz, bu da o hol­din­ge ya­pı­la­cak bir hak­sız­lık­tır di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Ma­dem par­ti­ni­zin adın­da "ada­let" ke­li­me­si de var, onun için bun­dan son­ra da adil ola­ca­ğı­nı­za ina­nı­yo­rum.

Bu be­nim 22'nci Dö­nem Par­la­men­to­sun­da yap­tı­ğım bel­ki son ko­nuş­ma ola­cak. Onun için de kı­sa ko­nuş­ma­yı yeğ­li­yo­rum. Gru­bu­muz, ba­şın­dan be­ri iz­ler­se­niz, hiç­bir üni­ver­si­te­de ko­nuş­ma­dı. Ya­ni, bu, o il­ler­de ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­ri ka­bul ve­ya red­det­mek ama­cı­na ma­tuf de­ğil­di. Çün­kü, bir an ön­ce bu­nun çık­ma­sı­nı is­ti­yo­ruz. Bir an ön­ce ko­nu­şul­sun, oy­lan­sın ve ya­sa­laş­sın di­ye de bir he­ye­can için­de­yiz. Onun için de di­ğer il­ler­de ko­nuş­ma­dık, ama be­nim ilim olun­ca, has­sa­ten gru­bum­dan da ri­ca et­tim, ko­nuş­ma ge­re­ği his­set­tim.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, be­ni de din­le­di­ği­niz için he­pi­ni­ze te­şek­kür edi­yo­rum. Tek­rar, 59'un­cu Cum­hu­ri­yet Hü­kü­me­ti­ne Bit­lis­li­ler ola­rak say­gı­la­rı­mı­zı arz edi­yo­ruz.

Sağ olun. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Gay­da­lı.

Şim­di, Hükûmet adı­na Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin Çe­lik za­man ta­sar­ru­fu­nu de­ğer­len­dir­mek ama­cıy­la ye­rin­den ko­nu­şa­cak­lar­dır.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­ka­nım.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ben ar­ka­daş­la­rı­mı­zın yap­mış ol­du­ğu bir yan­lış­lı­ğı dü­zelt­mek ve bu­nu ka­yıt­la­ra ge­çir­mek için bu sö­zü al­dım.

Bir ar­ka­da­şı­mız bir yan­lış şey söy­lü­yor, on­dan son­ra da di­ğer­le­ri bu­nu sor­gu­la­ma­dan tek­rar­lı­yor­lar ve bu yan­lı­şı bir te­va­tür hâli­ne ge­ti­ri­yor­lar. Ba­kın, sa­bah­le­yin Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­li bir ar­ka­da­şı­mız de­di ki: "Üni­ver­si­te öğ­ren­ci­si sa­yı­sın­da 2003'ten 2007'ye ka­dar yüz­de 22'lik bir ar­tış ol­muş, an­cak, araş­tır­ma gö­rev­li­si sa­yı­sın­da sa­de­ce bin­de 4'lük bir ar­tış ol­muş."

Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, 2002 yı­lı­nın so­nun­da, 2003 yı­lı­nın ba­şın­da Türk üni­ver­si­te­le­rin­de bu­lu­nan araş­tır­ma gö­rev­li­si sa­yı­sı 27.426'dır -ba­kın, ra­kam ve­ri­yo­rum si­ze- ve Hükûme­tin üni­ver­si­te­le­re tah­sis et­ti­ği 15 bi­ne ya­kın kad­ro­nun 7.393'ü araş­tır­ma gö­rev­li­li­ği için kul­la­nıl­mış. Ya­ni, 27 bin kad­ro var­ken, 27 bin araş­tır­ma gö­rev­li­si var­ken siz bu­na 7.393 ila­ve eder­se­niz, yüz­de kaç eder? Şim­di, he­sap bi­len ar­ka­daş­la­rı­mız bu­nu pekâlâ bi­li­yor­lar. Bu da tam yüz­de 22'ye ge­li­yor. Do­la­yı­sıy­la, öğ­ren­ci ar­tı­şı­na pa­ra­lel ola­rak araş­tır­ma gö­rev­li­si sa­yı­sın­da da ar­tış mey­da­na gel­miş­tir. Bu­gün, araş­tır­ma gö­rev­li­si sa­yı­mız kaç­tır? 30.495'tir: An­cak, sa­bah­le­yin yap­tı­ğım ko­nuş­ma­da da bi­raz ifa­de et­tim, de­dim ki: Ar­ka­daş­lar, araş­tır­ma gö­rev­li­le­ri sü­rek­li ola­rak po­zis­yon de­ğiş­ti­ri­yor­lar, dok­to­ra­sı­nı bi­ti­ren araş­tır­ma gö­rev­li­si öğ­re­tim üye­li­ği­ne geç­ti­ği için, bu ra­kam 34 bin ol­ma­sı ge­re­ki­yor­du nor­mal­de, ama bun­la­rın bir kıs­mı yar­dım­cı do­çent kad­ro­la­rı­na geç­ti­ler. Do­la­yı­sıy­la, şu an­da, Tür­ki­ye'de 30.495 araş­tır­ma gö­rev­li­si üni­ver­si­te­le­ri­miz­de gö­rev ya­pı­yor. Ben ar­ka­daş­la­rı­ma has­sa­ten ri­ca edi­yo­rum: Ben, Hükûmet adı­na ve dev­le­tin resmî ra­kam­la­rı­nı açık­la­ma­ma rağ­men, tek­rar tek­rar ay­nı yan­lı­şın bu Mec­lis kür­sü­ne ge­ti­ril­me­si, mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mı­zın dik­ka­ti açı­sın­dan ben­ce bir na­ki­sa­dır, bir ek­sik­lik­tir. Bu­nu arz et­mek is­ti­yo­rum.

Say­gı­lar su­nu­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­kan.

Şa­hıs­la­rı adı­na Bit­lis Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ab­dur­ra­him Ak­soy.

Bu­yu­run Sa­yın Ak­soy. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AB­DUR­RA­HİM AK­SOY (Bit­lis) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ku­ru­la­cak olan on ye­di ye­ni üni­ver­si­te­nin ka­nun ta­sa­rı­sı üze­ri­ne söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le yü­ce he­ye­ti say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Hükûme­ti­miz da­ha ön­ce on beş üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı ka­ra­rı­nı çı­kar­mış­tı. Şim­di ise on ye­di ye­ni üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ka­nun ta­sa­rı­sı­nı Mec­li­se ge­tir­mek­le he­pi­mi­zi se­vin­dirt­miş­tir. Bun­la­rın ara­sın­da Bit­lis Eren Üni­ver­si­te­si­nin de ol­ma­sı, ay­rı­ye­ten Bit­lis hal­kı­nı ve he­pi­mi­zi mut­lu et­miş­tir. Hükûme­ti­mi­ze ve bu­nu ya­sa­laş­tı­ra­cak olan yü­ce Mec­li­si­mi­ze Bit­lis hal­kı adı­na şük­ran­la­rı­mı su­nu­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, or­ta öğ­re­tim­de­ki öğ­ren­ci ar­tı­şı­mız yük­se­köğ­re­ni­me olan ta­le­bi ar­tır­mak­ta­dır. Bun­dan do­la­yı, yük­se­köğ­re­ti­min yay­gın, ko­lay ve eri­şi­le­bi­lir bir hâl al­ma­sı ge­re­kir. Üni­ver­si­te sa­yı­la­rı­nın art­ma­sı bu­na ola­nak ver­mek­te­dir. Üni­ver­si­te­ler, bu­lun­duk­la­rı ilin sos­yo­kül­tü­rel ya­pı­sı­na da çok bü­yük kat­kı sağ­la­mak­ta­dır. Eği­tim gö­ren öğ­ren­ci­ler de­ği­şik il­ler­den o il­le­re gel­di­ğin­den, üni­ver­si­te­le­rin top­lum­sal bü­tün­leş­me­le­ri­ne de yar­dım­cı ol­mak­ta, üni­ver­si­te­ler, ku­rul­du­ğu il­le­rin ay­dın­lan­ma­sı­na kat­kı sağ­la­mak­ta, ye­ni üni­ver­si­te ku­ru­lan il­le­rin ço­ğu eko­no­mik ola­rak ye­te­rin­ce ge­liş­me­miş ol­ma­sı açı­sın­dan da şeh­rin eko­no­mi­si­ne bü­yük bir kat­kı sağ­la­mak­ta­dır. Bu il­ler bi­rer üni­ver­si­te ken­ti ola­cak­tır. Bun­dan do­la­yı, ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­rin çok bü­yük ya­rar­lar sağ­la­ya­ca­ğı bir ger­çek­tir. AK Par­ti Hükûme­ti, eği­ti­me kat­kı sağ­la­mak, eği­ti­min önün­de­ki en­gel­le­ri aş­mak için çok bü­yük gay­ret­ler sarf et­miş ve çok bü­yük me­sa­fe­ler al­mış­tır. İk­ti­da­rı­mız sü­re­sin­ce otuz iki ye­ni üni­ver­si­te­yi ye­ni­den kur­muş ol­ma­mız za­ten bu­nun ka­nı­tı­dır. Hükûme­ti­mi­zin eği­ti­me yap­mış ol­du­ğu bu kat­kı­lar­dan Bit­lis ili­mi­zin de ye­te­rin­ce is­ti­fa­de et­ti­ği­ni, ku­ru­la­cak ye­ni üni­ver­si­te­ler ara­sın­da Bit­lis Eren Üni­ver­si­te­si­nin ol­ma­sı da Hükûme­ti­mi­zin Bit­lis'e yap­mış ol­du­ğu kat­kı­la­rın en bü­yük ka­nı­tı­dır. Bit­lis hal­kı adı­na, Hükûme­ti­mi­ze, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za ve yü­ce Mec­li­se te­şek­kür­ler edi­yo­rum.

Bit­lis, sos­yo­eko­no­mik ge­liş­miş­lik nok­ta­sın­da son sı­ra­lar­da olan bir ili­miz­dir. Bit­lis'te üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı, ül­ke eği­ti­mi­ne kat­kı­sıy­la bir­lik­te hal­kı­mı­zın kül­tü­rel ve sos­yal ya­şam­la­rı­nın de­ğiş­me­si­ne, ha­yat tar­zı­nın ve ka­li­te­si­nin ge­liş­me­si­ne çok bü­yük kat­kı sağ­la­ya­cak­tır.

Bu­gün bu öz­le­me ka­vuş­mak­ta olan Bit­lis hal­kı hep bir­lik­te he­ye­can ya­şa­mak­ta­dır. Hal­kı­mız bu öz­le­mi­ni ger­çek­leş­ti­ren Hükûme­ti­mi­ze şük­ran­la­rı­nı sun­mak­ta­dır. Bit­lis şu an­da bay­ram et­mek­te, çün­kü Bit­lis için bir üni­ver­si­te­nin ku­rul­muş ol­ma­sı çok bü­yük önem arz eder.

Bit­lis Eren Üni­ver­si­te­si­nin bir kam­püs içe­ri­sin­de ya­pıl­ma­sı­nı üst­le­nen Ah­met Eren ve Eren Ai­le­si'ne te­şek­kür edi­yo­ruz. Üni­ver­si­te bi­na­la­rı­nın Bit­lis­li bir ai­le ta­ra­fın­dan ya­pıl­ma­sı Bit­lis'e ay­rı bir an­lam ka­zan­dır­mak­ta­dır. Eren Ai­le­si Bit­lis'te say­gıy­la anı­lan bir ai­le­dir, bu­gü­ne ka­dar eği­ti­me bü­yük kat­kı­lar sağ­la­mış bir ai­le­dir. Ül­ke­nin eği­ti­mi­ne kat­kı sağ­la­yan in­san­la­rı­mı­zın bu kat­kı­la­rı­nı an­mak ve ma­ne­vi ola­rak ödül­len­dir­mek dü­şün­ce­siy­le "Eren" is­mi­nin ve­ril­me­si­ni uy­gun bul­duk. Üni­ver­si­te kam­pü­sü­nün bü­tün bi­na­la­rı­nı üst­le­nen Eren Ai­le­si'nin, bu tek­li­fi ge­ti­rir­ken bu üni­ver­si­te­nin adı­nın "Eren Üni­ver­si­te­si" ko­nul­ma­sı hu­su­sun­da da hiç­bir tek­lif­le­ri ol­ma­mış­tır. Bit­lis hal­kı si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rıy­la bir­lik­te bu ali­ce­nap­lı­ğı ili­ne gös­te­ren bu ai­le­ye bu un­va­nı ver­mek için ka­rar al­mış­tır ve mil­let­ve­kil­le­ri ka­ra­rıy­la da, bir öner­gey­le de bu is­mi, "Eren Üni­ver­si­te­si" is­mi­ni de bu­na uy­gun bul­mu­şuz­dur.

AK Par­ti İk­ti­da­rı bu ka­dar kı­sa bir sü­re içe­ri­sin­de ül­ke­ye otuz iki ta­ne üni­ver­si­te ka­zan­dı­rır­ken bun­la­rın içe­ri­sin­de Bit­lis Üni­ver­si­te­si­nin ol­ma­sı, ger­çek­ten, bü­tün Bit­lis­li­le­ri, Bit­lis mil­let­ve­kil­le­ri­ni çok he­ye­can­lan­dır­mış­tır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Ak­soy.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

AB­DUR­RA­HİM AK­SOY (De­vam­la) - Sa­yın Gay­da­lı'nın, Bit­lis Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sı­nı bir si­ya­set, bir se­çim rüş­ve­ti ola­rak al­gı­la­ya­rak sun­muş ol­ma­sı bi­zi üz­müş­tür. Bi­zim ama­cı­mız ve he­de­fi­miz ken­di ili­miz­de üni­ver­si­te­yi kur­mak­tır ve biz, dört yıl­lık ik­ti­da­rı­mız dö­ne­min­de bu­nu ger­çek­leş­tir­dik. Şim­di, Sa­yın Gay­da­lı eğer bi­zim gi­bi ye­ni Par­la­men­to­ya ge­len bir par­la­men­ter ol­muş ol­say­dı, ta­bii bu söy­le­di­ği­ni çok an­lam­lı kar­şı­lar­dık, ama ka­çın­cı dö­nem­dir Par­la­men­to­da ol­ma­sı­na rağ­men, ik­ti­dar­da ol­ma­sı­na rağ­men, Ba­kan ol­ma­sı­na rağ­men Bit­lis'e böy­le bir üni­ver­si­te­yi de ka­zan­dır­ma­mış ol­ma­sı, herhâlde AK Par­ti­nin ace­le­ye ge­ti­ril­miş bir ka­ra­rı­nı eleş­tir­me­si hak­kı­nı ken­di­si­ne ver­mez di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Bu­nu en iyi bi­len de Bit­lis hal­kı­mız ve hem­şeh­ri­le­ri­miz­dir.

Sa­yın Er­cenk Bey'in de üni­ver­si­te­le­rin çok fay­da­lı ola­ca­ğı­nı söy­le­me­si­ne rağ­men, ila­ve­ten "Ale­la­ce­le ge­ti­ril­miş, sa­de­ce isim ol­sun di­ye üni­ver­si­te ku­ru­la­maz." de­mek­te­dir. Sa­yın Er­cenk, biz, laf ol­sun di­ye üni­ver­si­te kur­ma sö­zü­nü ge­tir­mi­yo­ruz, bu­gün bu­ra­da ka­nu­nu­nu çı­ka­rı­yo­ruz. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) Ka­nu­nun­dan da­ha önem­li, da­ha ger­çek­çi bir şey var mı? Biz, 8 Ağus­tos Bit­lis Kur­tu­luş Gü­nü'nde, üni­ver­si­te­mi­zin ve fa­kül­te­mi­zin te­me­li­ni atar­ken Sa­yın Er­cenk'i o öz­le­di­ği Bit­lis'e de da­vet edi­yo­rum.

Bu ve­si­ley­le, Bit­lis Eren Üni­ver­si­te­si­nin ül­ke­mi­ze, mil­le­ti­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı­na kat­kı sağ­la­yan baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız, Hükûme­ti­miz ve Mec­li­si­mi­ze şük­ran­la­rı­mı su­nu­yor, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ak­soy.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mad­de üze­rin­de üç öner­ge var­dır. Üçü de ay­nı içe­rik­te ol­du­ğu için üçü­nü oku­tup or­tak iş­lem ya­pa­ca­ğım:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1414 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın çer­çe­ve 7 nci mad­de­si ile 2809 sa­yı­lı Ka­nu­na ek­len­me­si ön­gö­rü­len ek 82 nci mad­de­nin baş­lı­ğın­da ve met­nin­de ge­çen "Eren Üni­ver­si­te­si" iba­re­si­nin "Bit­lis Eren Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                               

İr­fan Gün­düz

Va­hit Ki­ler

Ala­et­tin Gü­ven

 

 

İs­tan­bul

Bit­lis

Kü­tah­ya

 

Ab­dur­ra­him Ak­soy

Meh­met Soy­dan

Ah­met Ye­ni

 

Bit­lis

Ha­tay

Sam­sun

 

                     Tun­cay Er­cenk

                 Mus­ta­fa Ga­zal­cı

 

 

                    An­tal­ya

                 De­niz­li

 

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ko­mis­yon?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ge­rek­çe­le­ri oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Üni­ver­si­te­nin, bu­lun­du­ğu ilin adıy­la anıl­ma­sı­nı te­mi­nen öne­ril­mek­te­dir.

Ge­rek­çe:

Ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­nin 7 bin yıl­lık bir ta­ri­he sa­hip, bir­çok uy­gar­lı­ğa ev sa­hip­li­ği yap­mış olan Bit­lis'te ku­rul­du­ğu­nun sap­tan­ma­sı ge­re­kir.

Ge­rek­çe:

Üni­ver­si­te ku­ru­lan ilin adı­nı ta­şı­ma­sı ve hal­kın an­la­ma­sı için.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge doğ­rul­tu­sun­da mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler…Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Bit­lis Eren Üni­ver­si­te­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ek mad­de 83'ü oku­tu­yo­rum:

Kırk­la­re­li  Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 83- Kırk­la­re­li'nde Kırk­la­re­li  Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, İk­ti­sa­dî ve İda­rî Bi­lim­ler Fa­kül­te­si ile Ti­ca­ret ve Tu­rizm  Eği­tim Fa­kül­te­sin­den,

b) Trak­ya Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Trak­ya  Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Sos­yal Bi­lim­ler Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Tek­nik Bi­lim­ler Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Ba­ba­es­ki Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Lü­le­bur­gaz  Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu,  Pı­nar­hi­sar Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Vi­ze Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

ç) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Kırk­la­re­li Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ya­vuz Al­tı­no­rak.

Bu­yu­run Sa­yın Al­tı­no­rak.

CHP GRU­BU ADI­NA YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; on ye­di ili­miz­de ye­ni üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ola­rak, ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 6'ncı mad­de­sin­de 2809 sa­yı­lı Ka­nun'a ek 83'ncü mad­de­siy­le il­gi­li ola­rak Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Üni­ver­si­te açıl­ma­sı plan­la­nan on ye­di ilin içe­ri­sin­de se­çim böl­gem Kırk­la­re­li Üni­ver­si­te­si­nin de adı­nın bu­lun­ma­sı ile il­gi­li ola­rak gö­rüş ve dü­şün­ce­le­ri­mi­zi siz­ler­le pay­la­şa­ca­ğız.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ili­miz, sos­yo­eko­no­mik ge­liş­miş­lik dü­ze­yi ba­kı­mın­dan 81 ili­miz ara­sın­da 11'nci sı­ra­da yer al­ma­sı­na rağ­men, üni­ver­si­te­ye ev sa­hip­li­ği ya­pa­bi­le­cek kül­tü­rel alt­ya­pı­ya sa­hip ol­ma­sı­na rağ­men, ben ve biz­den ön­ce­ki dö­nem­ler­de Kırk­la­re­li mil­let­ve­kil­li­ği yap­mış bir­çok mil­let­ve­ki­li ar­ka­da­şı­mı­zın ça­ba­la­rı so­nuç­suz kal­mış, ma­ale­sef ili­mi­ze bu­gü­ne ka­dar üni­ver­si­te ku­ru­la­ma­mış­tır.

Kırk­la­re­li ili­miz, Tür­ki­ye'de oku­ma yaz­ma ora­nı­nın en yük­sek ol­du­ğu il­le­rin ba­şın­da gel­mek­te­dir. Ana­do­lu'da ço­cuk­la­rı­mı­zın oku­la gi­de­bil­me­si için dev­let gü­cü­nün yar­dı­mın­dan ya­rar­la­nı­la­rak ço­cuk­la­rı­mız oku­la gön­de­ril­mek­te­dir. Trak­ya­lı hem­şeh­ri­le­rim bo­ğaz­la­rın­dan ke­se­rek ço­cuk­la­rı­nı oku­la gön­der­mek­te­dir­ler. Bun­dan do­la­yı, ili­miz­de oku­ma yaz­ma ora­nı 2000 yı­lı ge­nel nü­fus sa­yı­mı­na gö­re yüz­de 93'tür. 2007 yı­lı iti­ba­rıy­la sa­nı­yo­rum bu sa­yı yüz­de 95'le­re var­mış­tır. Bu­nun ya­nı sı­ra ili­miz, fert ba­şı­na ge­lir ve ku­rum­lar ver­gi­si öde­me­le­rin­de 9'un­cu il ol­ma­sı­na rağ­men, fert ba­şı­na dü­şen ka­mu ya­tı­rım­la­rı sı­ra­la­ma­sın­da, ma­ale­sef, 36'ncı sı­ra­da yer al­mak­ta­dır. Bir baş­ka ifa­dey­le, Kırk­la­re­li, dev­le­ti­mi­zin, el­de et­ti­ği ver­gi­ye oran­la da­ha az ya­tı­rım yap­tı­ğı il­le­rin ba­şın­da gel­mek­te­dir. Ver­gi öde­me­de üzer­le­ri­ne dü­şen gö­re­vi ya­pan Kırk­la­re­li­li va­tan­daş­la­rı­mı­zın dev­le­ti­miz­den ön­ce­lik­li ta­lep­le­ri, Kırk­la­re­li'nde ye­ni fa­kül­te ve yük­se­ko­kul­la­rın açıl­ma­sı ve bu ku­rum­la­rın açı­la­bil­me­si için ge­rek­li olan bi­na ve di­ğer te­sis­le­rin ili­mi­ze ka­zan­dı­rıl­ma­sı­dır.

İli­miz­de, Trak­ya Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı 1 fa­kül­te, 1 yük­se­ko­kul, 4 adet mes­lek yük­se­ko­ku­lu bu­lun­mak­ta­dır. Şu an­da bu ku­rum­lar­da 4.745 öğ­ren­ci eği­tim gör­mek­te­dir. Kırk­la­re­li Üni­ver­si­te­si­nin açıl­ma­sıy­la öğ­ren­ci sa­yı­sı da­ha da ar­ta­cak, bu da ili­mi­zin sos­yo­eko­no­mik ha­ya­tın­da­ki ha­re­ket­li­li­ği olum­lu yön­de et­ki­le­ye­cek­tir. Ay­rı­ca, ili­miz­de açı­la­cak olan bir üni­ver­si­te, çev­re il­çe­ler­de­ki fa­kül­te­le­riy­le bü­tün­le­şin­ce ide­al öğ­re­tim se­vi­ye­si­ni kı­sa sü­re­de ya­ka­la­ya­cak, bir ül­ke­nin kal­kın­ma­sın­da bi­rin­ci de­re­ce­de be­lir­le­yi­ci un­sur ola­cak­tır. Bir ilin eği­tim, kül­tür, sa­nat, eko­no­mik ve sos­yal ya­şa­mın­da ve çağ­daş­laş­ma­sın­da üni­ver­si­te­nin sağ­la­dı­ğı kat­kı ve de­ği­şim­le­ri baş­ka hiç­bir ku­ru­mun sağ­la­ya­bil­me­si müm­kün de­ğil­dir. Top­lu­mun kal­kın­ma­sı açı­sın­dan, ül­ke­mi­zin bü­tün il­le­rin­de, ni­te­lik­ten ödün ve­ril­mek­si­zin, bel­li bir plan çer­çe­ve­sin­de, en az bir üni­ver­si­te açıl­ma­sı­nın doğ­ru ol­du­ğu­na ina­nı­yo­rum. Kuş­ku­suz, ye­ni üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin ku­rul­ma­sı ve gi­de­rek her ili­mi­zin üni­ver­si­te­ye ka­vuş­ma­sı, he­pi­mi­zin en bü­yük ar­zu­su­dur.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, eği­tim plan­la­ma işi­dir, an­cak, ge­rek­li olan kad­ro ve büt­çe­yi ver­me­si ge­re­ken Hükûme­tin bu gö­re­vi­ni ye­ri­ne ge­tir­me­den ye­ni üni­ver­si­te­ler aç­mak­ta­ki ıs­ra­rı sa­de­ce ve sa­de­ce po­pü­list ve si­ya­si bir yak­la­şım ola­rak gö­rül­mek­te­dir. Bu tu­tum ko­nu­ya ne ka­dar cid­di­yet­ten uzak ve sığ bir bi­çim­de yak­la­şıl­dı­ğı­nın bir gös­ter­ge­si ve üni­ver­si­te kav­ra­mı­nın far­kın­da olun­ma­dı­ğı­nın açık bir ifa­de­si­dir.

Her ili­miz­de üni­ver­si­te açıl­ma­sı­nı ca­nı­gö­nül­den is­ti­yo­ruz, ama ta­be­la üni­ver­si­te­si ol­ma­ma­sı, şart­la­ra uy­gun ol­ma­sı ve ye­ter­li dü­zey­de eği­tim kad­ro­su ve fi­zi­ki alt­ya­pı­sı ol­ma­sı kay­dıy­la. Eği­tim için mekân, öğ­re­tim gö­rev­li­si, bil­gi ve ira­de ge­rek­li­dir.

Üni­ver­si­te­ler ne­re­ye uy­gun­sa ora­ya açıl­sın, ama açı­lır­ken de şart­lar ye­ri­ne ge­ti­ril­sin, çün­kü eği­tim çok cid­di bir iş­tir. Bu yıl 1,5 mil­yon genç üni­ver­si­te­ye gi­re­me­di. Bu acı bir ger­çek de­ğil mi­dir de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım?

Eği­ti­min çok cid­di bir ko­nu ol­du­ğu­na ve dev­le­tin ayak­ta ka­la­bil­me­si için en önem­li şar­tın eği­tim ol­du­ğu­na ina­nı­yo­rum. Özel­lik­le ifa­de et­mek is­ti­yo­rum ki, ili­miz, Kırk­la­re­li'miz, sos­yo­eko­no­mik eği­tim se­vi­ye­si ve dev­le­te öde­di­ği ver­gi ora­nıy­la is­ta­tis­ti­ki sı­ra­la­ma­lar­da en üst­ler­de­dir. Do­la­yı­sıy­la, ili­miz, bu ka­nun­dan ön­ce­ki ka­nun­la üni­ver­si­te açı­lan il­ler ara­sın­da ol­ma­lıy­dı di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Bu ko­nuy­la il­gi­li ola­rak, 17/3/2006 ta­ri­hin­de ka­nun­la­şan on beş ye­ni üni­ver­si­te­nin açıl­ma­sıy­la il­gi­li gö­rüş­me­le­rin ya­pıl­dı­ğı dö­nem­de biz­ler ka­nun tek­li­fi ver­dik ve ay­nı gö­rüş­me­le­rin ya­pıl­dı­ğı bir or­tam­da, Kırk­la­re­li ili­miz­de, ili­miz hal­kın­dan 50 bin ki­şi­nin yap­mış ol­du­ğu im­za kam­pan­ya­sı­nı Sev­gi­li Ba­ka­nı­mı­za şu an­da otur­muş ol­du­ğu yer­de tak­dim et­miş­tik -ha­tır­lar­sa­nız Sa­yın Ba­ka­nım- ve bu­nun be­ra­be­rin­de de, yi­ne üzü­le­rek ifa­de edi­yo­rum ki, Tür­ki­ye'nin üni­ver­si­te­leş­me­siy­le il­gi­li bir ha­ri­ta­yı Sa­yın Ba­ka­nı­mı­za sun­muş­tum.

Bu ça­lış­ma­lar içe­ri­sin­de, bu im­za kam­pan­ya­sı­na kat­kı ko­yan, ina­nı­yo­rum ve emi­nim ki, bu­gün bu üni­ver­si­te­nin oluş­ma­sı­na en bü­yük kat­kı­yı ve­ren Kırk­la­re­li­li­ler -Ha­re­ke­ti- Der­ne­ği­nin Baş­ka­nı ve yö­ne­ti­ci­le­ri­ne, Kırk­la­re­li hal­kı adı­na şük­ran­la­rı­mı ve te­şek­kür­le­ri­mi su­nu­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, eği­tim, as­la ve as­la se­çim ya­tı­rı­mı ya­pıl­ma­ma­lı­dır. Hükûme­tin şu aşa­ma­da yap­tı­ğı şey, gü­nü­nü kur­tar­mak, kı­sa sü­re­de oy po­tan­si­ye­li­ni ar­tır­ma­yı amaç­la­mak­tır di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Da­ha ön­ce­ki hükûmet­le­rin yap­tı­ğı gi­bi, her ile bir ha­va­li­ma­nı in­şa et­me­si gi­bi her ile bir üni­ver­si­te açıl­ma­sı ne ka­dar inan­dı­rı­cı­dır, ne ka­dar ve­rim­li ola­cak­tır me­rak edi­yo­rum. Bu bir ger­çek­tir, ama, eği­tim­de de ka­li­te önem­li­dir. Bu ye­ni açı­la­cak üni­ver­si­te­ler, ni­te­lik­li eği­tim ve­re­bil­mek için bu ka­dar kı­sa sü­re­de ge­rek­li şart­la­rı ye­ri­ne ge­ti­re­bi­le­cek mi bi­le­mi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Hükûme­ti, her ne ka­dar, bu üni­ver­si­te­le­rin açıl­ma­sı­nın si­ya­si bir ama­cı ol­ma­dı­ğı­nı ifa­de et­se de da­ha ön­ce açı­lan on beş üni­ver­si­te­nin ve ye­ni açıl­ma­sı plan­la­nan on ye­di üni­ver­si­te­nin, se­çim­ler­de bun­la­rı oya dö­nüş­tür­me he­de­fin­de ol­du­ğu aşikârdır. Ge­çen yıl açı­lan on beş ye­ni üni­ver­si­te­den bi­ri olan Amas­ya Üni­ver­si­te­si­ne 99 ta­ne öğ­re­tim gö­rev­li­si kad­ro­su ve­ri­lir­ken, bun­la­rın ara­sın­da pro­fe­sör kad­ro­su ol­ma­yı­şı çok bü­yük bir ek­sik­lik­tir. Er­zin­can, Yoz­gat, Adı­ya­man Üni­ver­si­te­le­rin­de de sa­de­ce bi­rer pro­fe­sör kad­ro­su var­dır. Ye­ni üni­ver­si­te­le­rin bü­yük bir ço­ğun­lu­ğun­da pro­fe­sör kad­ro­su 7'yi geç­me­mek­te­dir. Ay­rı­ca, Hükûme­tin bu üni­ver­si­te­le­re 2007 ve 2009 yıl­la­rı ara­sın­da büt­çe ayır­ma­ya­ca­ğı, bu üni­ver­si­te­le­rin büt­çe­le­ri­nin, mev­cut üni­ver­si­te­le­rin kay­nak­la­rın­dan kar­şı­la­na­ca­ğı be­lir­til­mek­te­dir. Mev­cut üni­ver­si­te­le­rin yıl­lar­dır ka­mu­dan ay­rı­lan kay­nak­la­rı­nın kı­sıt­lan­ma­sı, içi­ne düş­tü­ğü dar­bo­ğa­zın da­ha da art­ma­sı an­la­mı­na ge­li­yor. Kı­sa­ca, tüm ve­ri­ler ve ça­lış­ma­lar gös­ter­mek­te­dir ki, bu ka­nu­nun ama­cı oy av­cı­lı­ğın­dan baş­ka bir şey de­ğil­dir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Al­tı­no­rak.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, otur­ma dü­ze­ni­miz, sa­yın ve­kil­le­ri­mi­zin yüz­le­ri­nin kür­sü­ye dön­me­si şek­lin­de­dir. O ne­den­le, sa­yın ve­kil­le­ri­mi­zin yüz­le­ri­ni bi­ze dön­me­le­ri­ni ri­ca edi­yo­rum.

Bu­yu­run Sa­yın Al­tı­no­rak, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (De­vam­la) - Hal­kı­mız bu tür oyun­la­ra gel­me­ye­cek, bu oyun­la­rın ce­va­bı­nı, emi­nim ki, 22 Tem­muz­da san­dık­ta ge­rek­ti­ği şe­kil­de ve­re­cek­tir.

So­nuç ola­rak, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ve­rim­li top­rak­la­rı, ye­ter­li su kay­nak­la­rı, zen­gin bi­yo­çe­şit­li­li­ği, ol­duk­ça iyi ko­run­muş do­ğa­sı, ki­lo­met­re­ler­ce uza­yan kum­sal­la­rı, ula­şım imkânla­rı, iş gü­cü kay­nak­la­rı, ge­liş­miş ti­ca­ri ve sı­nai alt­ya­pı­sı, en önem­li­si, ya­tı­rım­cı­yı bağ­rı­na ba­san, kül­tür­lü, gön­lü zen­gin, uy­gar in­san­la­rıy­la, ta­rım ve hay­van­cı­lık, sa­na­yi ve ti­ca­ret alan­la­rın­da ye­ni ya­tı­rım­la­ra, do­ğa­ya, çev­re­ye ve in­san­la­ra say­gı­lı ol­mak kay­dıy­la üni­ver­si­te­ye ve üni­ver­si­te­le­re ev sa­hip­li­ği yap­ma­ya ha­zır bir ili­miz­dir Kırk­la­re­li.

Bu ka­nun­la on ye­di ili­miz­de ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin mil­le­ti­mi­ze ve ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yor, bu üni­ver­si­te­ler­de oku­ya­cak öğ­ren­ci­le­ri­mi­zin Ata­türk il­ke ve in­kı­lap­la­rı ışı­ğın­da, la­ik ve çağ­daş­lık çer­çe­ve­sin­de ye­tiş­me­le­ri umu­duy­la yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Al­tı­no­rak.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Hükûmet adı­na Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin Çe­lik ko­nu­şa­cak­lar­dır.

Za­man ta­sar­ru­fun­dan ötü­rü ya­pı­yo­ruz ama, bir da­ha ta­le­bi­niz olur­sa Sa­yın Ba­kan, kür­sü­ye da­vet ede­ce­ğim si­zi.

Bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Kür­sü­ye ge­le­yim Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; yi­ne bir yan­lış­lı­ğı dü­zelt­mek için bu sö­zü al­mış bu­lu­nu­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, da­ha ön­ce kur­du­ğu­muz on beş üni­ver­si­te­ye as­ga­ri tah­sis et­ti­ği­miz pro­fe­sör kad­ro­su 80'dir, ya­ni bu üni­ver­si­te­le­rin her bi­ri­si­ne en az 80 pro­fe­sör kad­ro­su tah­sis edil­miş­tir, 60 do­çent kad­ro­su, 60 yar­dım­cı do­çent kad­ro­su, bu kad­ro­lar böy­le gi­der. Şu an­da bir üni­ver­si­te­de bu­lu­nan mev­cut pro­fe­sör sa­yı­sı 1 ola­bi­lir, 2 ola­bi­lir, hiç ol­ma­ya­bi­lir, bu ay­rı bir ko­nu, ama "kad­ro ve­ril­me­di­ği için böy­le­dir" şek­lin­de eğer bir açık­la­ma ya­pı­lır­sa bu yan­lış olur. He­pi­miz bi­li­yo­ruz, üç bü­yük vi­la­ye­ti­miz­de, özel­lik­le pro­fe­sör un­van­lı öğ­re­tim üye­le­ri­nin top­lan­dı­ğı­nı bi­li­yo­ruz. An­cak, bu üni­ver­si­te­le­re ge­rek­li kad­ro­lar ve­ril­miş­tir ve bu kad­ro­lar da ata­ma­ya ha­zır­dır, ser­best­tir. Bu­nu arz et­mek is­ti­yo­rum.

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­kan.

Sa­yın İb­ra­him Öz­do­ğan, siz, Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na söz is­ti­yor­su­nuz. Yal­nız, siz­den ön­ce Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu­nun söz ta­le­bi var, ama Sa­yın Gök­han Sa­rı­çam'ın ay­nı za­man­da şah­sı adı­na da bir ta­le­bi var. O ne­den­le uy­gun gö­rü­lür­se, si­zi kür­sü­ye alı­yo­rum.

AH­MET GÖK­HAN SA­RI­ÇAM (Kırk­la­re­li) - Uy­gun­dur Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na Sa­yın İb­ra­him Öz­do­ğan, Er­zu­rum Mil­let­ve­ki­li, bu­yu­run.

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (Er­zu­rum) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; 1414 sı­ra sa­yı­lı Ya­sa Ta­sa­rı­sı'nın  ek mad­de 83 üze­rin­de Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi en de­rin say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu  ek mad­de 83 ile Kırk­la­re­li'mi­ze "Kırk­la­re­li Üni­ver­si­te­si" adı al­tın­da bir üni­ver­si­te ku­ru­lu­yor. Bü­yük mil­le­ti­mi­ze ve Kırk­la­re­li­li hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze ha­yır­lı, uğur­lu ol­sun di­yo­rum.

Az ön­ce, Sa­yın Ba­ka­nı­mız, De­ğer­li Ba­ka­nı­mız bir açık­la­ma yap­tı­lar. Dik­ka­ti­mi mu­cip olan hu­sus şu: Da­ha ön­ce ku­ru­lan on beş üni­ver­si­te­nin her bi­ri­si­ne 80 pro­fe­sör kad­ro­su ve­ril­di­ği­ni ifa­de et­ti­ler ama, ta­bii, o sa­yı­da git­me­miş ola­bi­lir, açık­la­ma­sı­nı yap­tı­lar. Önem­li olan, bu sa­yı­yı bu­la­bil­mek­tir, o kad­ro­la­ra pro­fe­sör yer­leş­ti­re­bil­mek­tir, bu gay­ret için­de ola­bil­mek­tir. Eğer bu gay­ret için­de olun­maz­sa, Türk­çe­miz­de gü­zel bir ata­sö­zü var­dır, ne de­nir? "Dost­lar alış­ve­riş­te gör­sün" an­la­mın­da bir şey olur. Bu gay­re­ti Sa­yın Hükûme­ti­miz­den ve De­ğer­li Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız­dan gör­mek is­ti­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, on ye­di üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma ka­ra­rı­nın ar­dın­dan Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı YÖK'e bir ya­zıy­la baş­vur­du. Ba­kan­lı­ğın, ge­çen yıl, on üni­ver­si­te da­ha ku­rul­ma­sı ko­nu­sun­da­ki gö­rüş is­te­ği­ne ce­vap ver­me­yen ve bu ko­nu­da Sa­yın Baş­ba­kan Er­do­ğan'ın tep­ki­si­ne ne­den olan YÖK, bu kez de "İn­ce­len­dik­ten son­ra gö­rü­şü­mü­zü ile­te­ce­ğiz." ce­va­bı­nı ver­di. Yük­se­köğ­re­tim Ka­nu­nu'na gö­re, bir üni­ver­si­te ku­ru­la­bil­me­si için YÖK'ün gö­rü­şü­nün alın­ma­sı ge­re­ki­yor. An­cak, bu gö­rü­şün olum­lu ol­ma zo­run­lu­lu­ğu ta­bii ki yok.

Bir hükûme­tin, üni­ver­si­te­yi tem­sil eden ku­rum­la kav­ga­lı bir şe­kil­de üni­ver­si­te kur­ma­sı ve ka­li­te gü­ven­ce­si sağ­la­ma­sı ta­bii ki müm­kün de­ğil­dir. Hükûme­tin eğer ha­ki­ka­ten yü­re­ği­nin için­de bir üni­ver­si­te kur­ma yan­gı­sı ol­say­dı, bu yan­gı için da­ha ya­pı­cı ve so­nuç alı­cı bir tu­tum ta­kı­nır­dı. Ni­te­kim, Hükûme­tin kur­du­ğu­nu ve­ya ku­ra­ca­ğı­nı id­dia et­ti­ği üni­ver­si­te­ler ko­nu­sun­da bir gü­ven­siz­lik hâkim­dir top­lu­mu­muz­da. İn­sa­nı­mız, bu üni­ver­si­te­ler­de ders an­la­ta­cak öğ­re­tim üye­si bu­lun­ma­ya­ca­ğı­nı, bu üni­ver­si­te­le­rin çok kıs­mi bir ka­pa­si­tey­le ik­ti­fa et­mek zo­run­da ka­la­ca­ğı­nı, bir­ço­ğun­da öğ­ren­ci kay­dı bi­le ya­pı­la­ma­ya­ca­ğı­nı dü­şün­mek­te­dir.

Eği­ti­me aç olan, ço­cu­ğu­nu okut­mak için ara­ba­sı­nı sa­tan hal­kı­mız, so­run­la­rı­na çö­züm ge­tir­me de­ğil, onun­la bu­nun­la ta­kı­şa­rak iş üre­te­me­me, ka­de­ri­ne mahkûm bir hü­kü­met­le, ma­ale­sef, kar­şı kar­şı­ya bu­lu­nu­yor. Za­ten bu­gü­ne ka­dar üni­ver­si­te­ler ko­nu­sun­da de­ğer­li Hükûme­tin yap­tı­ğı, ma­ale­sef, gös­te­riş­ten öte bir şey ol­ma­mış­tır. Bu­na en iyi ka­nıt­lar­dan bi­ri­si­ni… Geç­ti­ği­miz haf­ta, va­kıf üni­ver­si­te­le­ri ku­ru­lur­ken ve bu ka­nun­la il­gi­li gö­rüş be­lir­ten bir Sa­yın AK Par­ti Grup Baş­kan Ve­ki­li şöy­le de­di: "Çok sa­yı­da ili­miz­de açı­lan üni­ver­si­te­ler, hem is­tih­dam hem de o şeh­re sos­yal can­lı­lık sağ­la­mak­ta­dır."

El­bet­te, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bir üni­ver­si­te, için­de bu­lun­du­ğu şeh­re çok şey ka­tar, o şeh­rin öz gü­ve­ni­ni ge­liş­ti­rir. Bu­na ta­ma­mıy­la ka­tı­lı­yo­ruz, ama üni­ver­si­te aç­ma­nın fel­se­fe­si bu şe­kil­de su­nu­la­maz top­lu­ma. Üni­ver­si­te, cid­di, alt­ya­pı­sı ve ka­li­te gü­ven­ce­si sağ­la­ma­sı ge­re­ken, ha­ki­ka­ten üni­ver­si­te ol­ma­sı ge­re­ken bir iş­tir. Bu, bir pa­na­yır de­ğil­dir. Açı­lan her ha­ki­ki üni­ver­si­te, bu ül­ke­nin gen­ci­ne sağ­la­nan ufuk ve be­yin gü­cü­mü­zü ko­ru­ma­nın, ge­liş­tir­me­nin ulus­la­ra­ra­sı plan­da Tür­ki­ye id­di­ası­nı sür­dür­me­nin imkânı­nı sağ­lar, ama bu­nu ger­çek­ten cid­di­yet­le ya­pa­cak bir hükûmet, ma­ale­sef, şu an­da gö­re­mi­yo­ruz. Tür­ki­ye'ye la­zım olan, ta­be­la üni­ver­si­te­si ku­ran bir hükûmet de­ğil, var olan üni­ver­si­te sis­te­mi­ni ça­ğa uy­gun bir bi­çim­de re­for­me eden, ede­bi­len ve bu re­form kon­sep­ti üze­rin­den ye­ni ve ka­li­te gü­ven­ce­si­ne sa­hip üni­ver­si­te açan, aça­bi­len bir hükûmet ol­ma­lı­dır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Ana­va­tan ik­ti­da­rı­nın en te­mel me­se­le­si, ge­nel an­la­mıy­la eği­tim­de ve özel an­la­mıy­la da üni­ver­si­te­de re­form ger­çek­leş­tir­mek ola­cak­tır. Üni­ver­si­te re­for­mu, Tür­ki­ye'yi ye­ni­le­me­nin, uf­ku­nu aç­ma­nın ve ulus­la­ra­ra­sı plan­da re­ka­bet­çi kıl­ma­nın en te­mel ara­cı­dır. AK Par­ti Hükûme­ti ta­ra­fın­dan eli, ko­lu bağ­la­na­rak dev­re dı­şı bı­ra­kıl­ma­ya ça­lı­şı­lan Ana­va­tan Ge­nel Baş­ka­nı Er­kan Mum­cu, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı dö­ne­min­de üni­ver­si­te re­for­mu ko­nu­sun­da resmî ve si­vil or­ga­ni­zas­yon­lar­dan gö­rüş ve öne­ri­ler al­mış, bu öne­ri­ler ve top­lu­mun ih­ti­yaç­la­rı doğ­rul­tu­sun­da bir re­form pa­ke­ti ha­zır­la­mış­tı. Er­kan Mum­cu'nun ha­zır­la­dı­ğı bu pa­ket, AK Par­ti ta­ra­fın­dan ra­fa kal­dı­rıl­mış­tır bil­di­ği­miz ne­den­ler­den do­la­yı. Bu dö­nem­de Er­kan Mum­cu'ya ile­ti­len gö­rüş ve öne­ri­le­re ba­kıl­dı­ğın­da, üni­ver­si­te re­for­mu ko­nu­sun­da ka­mu­oyu­nun bek­len­ti­le­ri­ni tes­pit ede­bil­mek müm­kün­dür. Bu hu­sus­lar­da bu­ra­da Ana­va­tan'ın he­def­le­ri­ne de­ğin­mek ba­kı­mın­dan işa­ret et­mek is­ti­yo­rum. Bu he­def­ler ney­di? Er­kan Mum­cu ta­ra­fın­dan or­ta­ya ko­nu­lan he­def­ler ney­di?

Ba­kın de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bi­rin­ci­si, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu, yük­se­köğ­re­ti­min he­def­le­ri­ni be­lir­le­yen uzun dö­nem­li plan­la­ma­lar ya­pan, ulus­la­ra­ra­sı ge­liş­me­le­re gö­re stra­te­ji­ler üre­ten ve üni­ver­si­te­ler ara­sın­da­ki ko­or­di­nas­yo­nu sağ­la­yan özerk ve ka­mu tü­zel ki­şi­li­ği­ne sa­hip bir ku­ru­luş ol­ma­lı­dır.

İkin­ci­si, yük­se­köğ­re­tim­de her dü­zey­de­ki yö­ne­ti­ciy­le ku­rul üye­le­ri se­çim­le be­lir­len­me­liy­di.

Üçün­cü­sü, yük­se­köğ­re­tim­de ka­tı­lım­cı­lık, ço­ğul­cu­luk ve şef­faf­lık ege­men kı­lın­ma­lıy­dı.

Bir di­ğe­ri, yük­se­köğ­re­tim­de mer­ke­zi­yet­çi bir yö­ne­tim an­la­yı­şı ye­ri­ne, ku­rum­la­ra ve bun­la­rın ku­rul­la­rı­na yet­ki ve­ren bir yak­la­şım be­lir­len­me­liy­di.

Bir di­ğe­ri, üni­ver­si­te yö­ne­tim ku­rul­la­rın­da, ye­rel yö­ne­tim­ler ile si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı­nın tem­sil­ci­le­ri yer al­ma­lıy­dı.

Di­ğer­le­ri de şöy­le sı­ra­la­nı­yor­du:

Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu Baş­ka­nı, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu üye­le­ri ara­sın­dan Ku­rul­ca se­çil­me­liy­di.

Öğ­ren­ci­le­rin üni­ver­si­te ku­rul­la­rın­da tem­sil edil­me­si ve ka­rar­la­ra ka­tıl­ma­sı sağ­lan­ma­lıy­dı.

Üni­ver­si­te bün­ye­sin­de oluş­tu­ru­lan ku­rul­la­ra, öğ­re­tim ele­ma­nı ve ida­ri per­so­nel tem­sil­ci­le­ri ka­tıl­ma­lıy­dı.

Aka­de­mik un­van­la­rın ka­za­nıl­ma­sın­da per­for­mans ve li­ya­kat esas alın­ma­lı, un­van­la­rın ka­za­nım öl­çü­le­ri ay­nı ol­ma­lıy­dı.

Aka­de­mik ter­fi sü­re­ci üni­ver­si­te­nin yö­ne­tim sü­re­ci dı­şın­da tu­tul­ma­lıy­dı.

Bi­lim­sel ya­yın­la­ra teş­vik ar­tı­rıl­ma­lıy­dı.

Üni­ver­si­te­ler ara­sı re­ka­bet teş­vik edi­le­rek ge­liş­ti­ril­me­li ve ba­şa­rı­nın ödül­len­di­ril­di­ği bir sis­tem ge­ti­ri­le­cek­ti.

Di­ğer­le­ri, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Er­kan Mum­cu'nun sı­ra­la­dı­ğı:

Öğ­re­tim üye­li­ği­ni ca­zip hâle ge­ti­re­cek, üni­ver­si­te­le­re araş­tır­ma­cı in­san gü­cü çe­ke­cek or­tam ve imkânlar oluş­tu­rul­ma­lıy­dı.

Üni­ver­si­te­ler, aka­de­mik öz­gür­lük ya­nın­da, ge­rek­li kay­nak­lar ak­ta­rı­la­rak ida­ri ve ma­li özerk­li­ğe ka­vuş­tu­rul­ma­lıy­dı.

Üni­ver­si­te­le­rin büt­çe ve kay­nak kul­la­nı­mı et­kin­lik, ve­rim­li­lik ve per­for­mans de­ne­ti­mi­ne ta­bi ol­ma­lıy­dı.

Üni­ver­si­te­le­re büt­çe­den tah­sis edi­len öde­nek­ler tek ka­lem al­tın­da ak­ta­rıl­ma­lı ve kul­la­nı­mın­da üni­ver­si­te­le­rin, si­vil top­lu­mun ka­tı­lı­mı­nın sağ­lan­dı­ğı yö­ne­tim ku­rul­la­rı­nın ve se­na­to­la­rı­nın ini­si­ya­ti­fi sağ­lan­ma­lıy­dı.

Üni­ver­si­te­le­re büt­çe tah­si­sin­de üni­ver­si­te­nin ih­ti­yaç­la­rı ya­nın­da öğ­ren­ci sa­yı­sı ile ba­şa­rı­sı ve ka­li­te gös­ter­ge­le­ri gi­bi kri­ter­ler de dik­ka­te alın­ma­lıy­dı.

Üret­ken aka­de­mis­yen­ler­le di­ğer­le­ri­ni ayı­ran bir sis­tem ku­rul­ma­lıy­dı.

Üni­ver­si­te­ler, büt­çe­le­ri­nin bir bö­lü­mü­nü ken­di­le­ri üre­te­bil­me­li ve kul­la­nı­mın­da ini­si­ya­tif sa­hi­bi ol­ma­lıy­dı.

Burs ve kre­di tah­si­si­ni her üni­ver­si­te ken­di­si yap­ma­lıy­dı.

Üni­ver­si­te­ler, Türk bi­lim, tek­no­lo­ji, sa­na­yi ve hiz­met ye­te­ne­ği­nin yük­sel­til­me­si­ne kat­kı­da bu­lu­na­cak ya­pı ve iş­le­yi­şe ka­vuş­tu­rul­ma­lıy­dı.

Hu­ku­kun üs­tün­lü­ğü­ne da­ya­lı de­ne­tim, ka­li­te gü­ven­ce­si ve ak­re­di­tas­yon, ku­rum­sal­laş­ma, bi­lim­sel etik kav­ra­mı ön pla­na çı­ka­rı­la­rak yer­leş­me­si sağ­lan­ma­lıy­dı.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Öz­do­ğan.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

Bir di­ğe­ri de şuy­du de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım Er­kan Mum­cu'nun ar­zu et­ti­ği: Üni­ver­si­tey­le özel sek­tör iliş­ki­le­ri ge­liş­ti­ril­me­li, da­nış­man­lık hiz­met­le­ri yay­gın­laş­tı­rıl­ma­lıy­dı.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, be­lir­ti­len gö­rüş ve öne­ri­ler, hiç şüp­he­siz, üni­ver­si­te öğ­re­tim ele­man­la­rı­nın ve ko­nuy­la il­gi­li ke­sim­le­rin iti­raz et­me­den des­tek­le­ye­cek­le­ri öne­ri­le­ri içe­ri­yor­du Er­kan Mum­cu'nun üni­ver­si­te re­for­mun­da.

Di­ğer gö­rüş­le­ri­mi­zi di­ğer mad­de­ler­de ak­ta­ra­ca­ğız.

He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öz­do­ğan.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu ve şah­sı adı­na, Kırk­la­re­li Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Gök­han Sa­rı­çam.

Bu­yu­run Sa­yın Sa­rı­çam. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AK PAR­Tİ GRU­BU ADI­NA AH­MET GÖK­HAN SA­RI­ÇAM (Kırk­la­re­li) - Sa­yın Baş­ka­nım, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; bu­gün, AK Par­ti Hükûme­ti ta­ra­fın­dan on ye­di ye­ni üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ola­rak Ge­nel Ku­ru­lu­mu­za ge­ti­ril­miş olan ka­nun ta­sa­rı­sı­nın ek 83'ün­cü mad­de­sin­de dü­zen­le­nen Kırk­la­re­li Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ko­nu hak­kın­da ko­nuş­mak üze­re söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­la­rım.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Kırk­la­re­li için ger­çek­ten çok önem­li bir gün. Şu ana ka­dar biz­den ön­ce ku­ru­lu­şu ka­nun­la­şan bir­çok il üni­ver­si­te­siy­le il­gi­li de­ğer­li ar­ka­daş­la­rı­mı­zın yap­mış ol­du­ğu ko­nuş­ma­la­rı bu­ra­dan dik­kat­le ta­kip et­tik. Bu ko­nuş­ma­la­rın bir­çok ye­rin­de, bir­çok ilin bir üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı nok­ta­sın­da ka­mu­oyu ta­ra­fın­dan bek­len­ti­le­ri­nin yük­sek ol­du­ğu­nu, üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ta­lep­le­rin yo­ğun ol­du­ğu­nu hep be­ra­ber gör­dük. Ama Kırk­la­re­li'nin bi­raz da­ha fark­lı bir du­ru­mu ve ko­nu­mu ol­du­ğu­nu bu­ra­dan ifa­de et­mek is­ti­yo­rum.

Kırk­la­re­li'nde, son AK Par­ti Hükûme­ti­nin ku­rul­ma­sıy­la ve AK Par­ti Hükûme­ti­nin eği­tim öğ­re­ti­me, özel­lik­le yük­se­köğ­re­ti­me ver­di­ği öne­min gö­rül­me­siy­le, bir­çok il­den ge­len üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı ta­lep­le­ri­nin öte­sin­de, ben ken­di­mi bil­dim bi­le­li di­ye ta­bir ede­ce­ğim şe­kil­de, on­lar­ca yıl, otuz yıl, yir­mi beş yıl ön­ce Kırk­la­re­li hal­kı ta­ra­fın­dan üni­ver­si­te ta­le­bi var­dı ve bir üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nın ili­mi­zin sos­yo­eko­no­mik ve kül­tü­rel ya­pı­sı­na bü­yük bir kat­kı sağ­la­ya­ca­ğı ve bu nok­ta­da­ki alt­ya­pı­nın da ha­zır ol­du­ğu dil­len­di­ril­mek­tey­di. Bu­nun üze­rin­den, de­ği­şik par­ti­ler­den, de­ği­şik za­man­lar­da, mil­let­ve­kil­le­ri­miz, hat­ta Millî Eği­tim Ba­kan­la­rı­mız, Kül­tür Ba­kan­la­rı­mız ol­muş­tu, ama ma­ale­sef, Kırk­la­re­li, bir üni­ver­si­te­ye ka­vu­şa­ma­dı. Bu ça­lış­ma­lar, bu öz­lem, bi­zim ku­lak dol­gun­lu­ğu­muz hâlin­de gel­di. Kıs­met ol­du, mil­let­ve­ki­li ol­duk. Biz de mil­let­ve­ki­li ol­duk­tan son­ra hem­şeh­ri­le­ri­mi­zin bu öz­le­mi­ni gi­der­mek için cid­di bir gay­re­tin içi­ne gir­dik. Bu ko­nuy­la il­gi­li -özel­lik­le bu bu­nun bir dö­nüm nok­ta­sı­dır- 2005 yı­lın­da, çok de­ğer­li Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız Hü­se­yin Çe­lik Bey, Kırk­la­re­li'ni, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğın­da ne ka­dar ge­nel mü­dür var­sa hep­si­ni ya­nı­na alıp ge­le­rek zi­ya­ret et­ti ve Kırk­la­re­li'nin ge­ne­li­ni eği­tim nok­ta­sın­da çek et­ti. Ta­bii, bu çek edil­me­nin, ora­da alı­nan bir­ta­kım ka­rar­la­rın il Millî Eği­tim Mü­dür­lü­ğü ta­ra­fın­dan cid­di bir şe­kil­de uy­gu­lan­ma­sı­nın se­me­re­le­ri­ni de, ger­çek­ten, Kırk­la­re­li'nde al­dık. Na­sıl al­dık? 2005 yı­lın­da, Kırk­la­re­li, ilk de­fa, üni­ver­si­te­ye öğ­ren­ci yer­leş­tir­me­de Tür­ki­ye üçün­cü­sü ol­du. 2006 yı­lın­da, Kırk­la­re­li, ilk de­fa, üni­ver­si­te­ye öğ­ren­ci yer­leş­tir­me­de Tür­ki­ye ikin­ci­si ol­du. Yi­ne, in­şal­lah, bu se­ne iti­ba­rıy­la da söy­lü­yo­ruz, Kırk­la­re­li, üni­ver­si­te­ye öğ­ren­ci yer­leş­tir­me­de bi­rin­ci ol­du. Bu şu­nu gös­ter­mek­te ki, bu ça­lış­ma­lar, Millî Eği­tim per­so­ne­li­miz ve çok de­ğer­li öğ­ret­men­le­ri­miz ta­ra­fın­dan cid­di­ye alın­dı, hal­kı­mız­da­ki eği­ti­me ve öğ­re­ti­me ve­ri­len önem­le bir­le­şin­ce, ili­mi­zin, bu nok­ta­da önem­li bir nok­ta­ya, Tür­ki­ye'de­ki bi­rin­ci sı­ra­la­ra yük­sel­me­si­ne ve­si­le ol­du.

Sa­yın Ba­ka­nı­mı­zın ili­mi­zi 2005 yı­lın­da­ki zi­ya­re­ti­ni ve onun ar­ka­sın­dan olan ge­liş­me­le­ri özet­le­me­min se­be­bi de şu­dur: O il zi­ya­re­ti es­na­sın­da, Sa­yın Ba­ka­na, ili­miz­de­ki ilk ve or­ta­öğ­re­ti­min üze­rin­de, yük­se­köğ­re­nim nok­ta­sın­da­ki ge­liş­me­le­ri de izah et­tik ve ili­mi­ze bir üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı ko­nu­sun­da yar­dım­cı ol­ma­la­rı­nı ri­ca et­tik. Ben, kla­sik­leş­miş Kırk­la­re­li Mil­let­ve­ki­li üni­ver­si­te ku­rul­ma tek­lif­le­rin­den bi­ri­ni ve­re­ce­ği­mi ken­di­si­ne ifa­de et­ti­ğim­de "Ah­met kar­de­şim, ta­bii ki bu tek­li­fi ver, ama, hiç­bir za­man tek­lif­le üni­ver­si­te ku­rul­maz. Eği­ti­me ve öğ­re­ti­me önem ve­ren hükûmet­ler ta­sa­rı hâlin­de ge­ti­rir, ül­ke­si­ni yük­se­köğ­re­nim­le bu­luş­tu­rur. Bu nok­ta­da biz ka­rar­lı­yız. Yal­nız, YÖK'le ve de­ği­şik or­gan­lar­la ya­şa­nı­lan ba­zı sı­kın­tı­lar­dan do­la­yı bu­nun­la il­gi­li ça­lış­ma­lar bi­zim de ar­zu et­ti­ği­miz­den uzun sür­dü. Ama, sa­bır­lı ol, bu ko­nu­da­ki ilk ta­sa­rı­nın içi­ne siz­le­ri de yük­se­ko­kul­lar­la, yük­se­köğ­re­nim­ler­le bu­luş­tur­mak üze­re bir mad­de­yi mu­hak­kak ek­le­ye­ce­ğiz. Gör­dü­ğüm sek­sen bir vi­la­yet için­de en yat­kın pro­fil Kırk­la­re­li pro­fi­li ola­rak gel­di ba­na." di­ye ifa­de­de bu­lun­du.

Ger­çek­ten, Sa­yın Ba­ka­nı­mı­zın o gün yap­mış ol­du­ğu tes­pit­ler, da­ha son­ra bu­nu Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız Re­cep Tay­yip Er­do­ğan'la pay­laş­ma­sı, on ye­di ye­ni üni­ver­si­te­nin ül­ke­mi­ze ka­zan­dı­rıl­ma­sı es­na­sın­da çok önem­li bir rol oy­na­dı di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, her­kes ilin­de bir­ta­kım ye­ni­lik­le­rin, bir­ta­kım gü­zel­lik­le­rin ve bun­la­rın üze­rin­den de iler­le­me­le­rin ol­ma­sı­nı ar­zu eder. Bu­nu, her si­ya­si gö­rüş­te­ki, her sos­yal sı­nıf­ta­ki in­sa­nın hiç te­red­düt­süz ar­zu et­ti­ği­ne ina­nı­yo­ruz ve ka­bul edi­yo­ruz. Ama, önem­li olan, bir şey­le­ri is­te­mek, yağ­mur du­ası­na çı­kar gi­bi im­za top­la­ma­ya çık­mak de­ğil, tuğ­la top­la­yıp, tuğ­la üs­tü­ne tuğ­la ko­yup üni­ver­si­te­nin alt­ya­pı­sı­nı oluş­tur­mak­tır. Biz, ilk gün­den be­ri, mil­let­ve­ki­li ol­du­ğu­muz ilk gün­den be­ri si­ya­si ve ki­şi­sel gö­rü­şü­müz ola­rak her plat­form­da bu­nu di­le ge­tir­dik. De­ği­şik plat­form­lar­da, Kırk­la­re­li'ne üni­ver­si­te ku­rul­sun mu ku­rul­ma­sın mı, bu üni­ver­si­te ku­ru­lur­sa han­gi aşa­ma­la­rı ge­çir­me­si la­zım, şu an­da Trak­ya Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı ola­rak ku­rul­muş olan yük­se­ko­kul ve fa­kül­te­le­rin du­ru­mu ne­dir, di­ye de­ğer­len­dir­me yap­tı­ğı­mız­da, ma­ale­sef, 3 Ka­sım 2002'den ön­ce bu ko­nu­ya ne top­lum­sal ola­rak ne de si­ya­si­ler ola­rak bir el atıl­ma­dı­ğı­nı, kla­sik­leş­miş hâlde ka­nun tek­lif­le­riy­le bu işin ge­çiş­ti­ril­di­ği­ni gör­dük. Ama, biz, bu­nun yan­lış ol­du­ğu­nu, çok şü­kür, çok de­ğer­li Sa­yın Ba­ka­nı­mı­zın tav­si­ye­le­riy­le an­la­dık. 3 Ka­sım 2002, Kırk­la­re­li'nin üni­ver­si­te­leş­me­si için alt­ya­pı­nın oluş­tu­rul­ma­sın­da mi­lat ol­du, o gün­den bu­gü­ne yap­tı­ğı­mız ça­lış­ma­lar­la yük­se­ko­kul­la­rı­mız ka­li­te­li bir hâle gel­di. Üs­tü­ne bir fa­kül­te ku­rul­du. 600 ki­şi­lik yurt­la yak­la­şık 6 bin öğ­ren­ci­ye hiz­met edil­me­ye ça­lı­şı­lır­ken, bu­gün iti­ba­rıy­la te­me­li atı­la­rak, Kre­di ve Yurt­lar­dan tek­rar bir 500 ki­şi­lik öğ­ren­ci yur­du­na ka­vuş­tur­ma­ya ça­lış­tık. He­men he­men bü­tün il­çe­le­ri­miz­de yük­se­ko­kul­lar oluş­tu­rul­du ve bun­la­rın bi­na­la­rı ve do­na­nım­la­rı en iyi hâle ge­ti­ril­di.

Ta­bii, bu ko­nu­da Trak­ya Üni­ver­si­te­si­nin özel­lik­le son üç yıl­dır Rek­tör­lü­ğü­nü ya­pan Sa­yın En­ver Du­ran Bey'i de an­ma­dan ge­çe­me­ye­ce­ğiz. Sa­yın En­ver Du­ran Bey, ken­din­den ön­ce­ki rek­tör­ler­den ay­rı bir şe­kil­de, Trak­ya Üni­ver­si­te­si­ni bir böl­ge üni­ver­si­te­si gö­züy­le gö­rüp, il­ler ara­sın­da bir ay­rım yap­ma­dan, Kırk­la­re­li'nin yük­se­ko­kul­lar ve fa­kül­te­ler nok­ta­sın­da iler­le­me­si için ger­çek­ten çok bü­yük gay­ret­ler gös­ter­di. On­dan ön­ce­ki rek­tör­le­re "İli­mi­ze aca­ba üni­ver­si­te­li­leş­me ve yük­se­ko­kul ka­zan­dır­ma nok­ta­sın­da ne ya­pa­bi­li­riz?" di­ye te­le­fon aç­tı­ğı­mız­da, ma­ale­sef, te­le­fon­la­rı­mı­za da­hi çık­mı­yor­lar­dı. Onun için, bu­ra­da ben­den ön­ce çık­mış, özel­lik­le mu­ha­le­fet ka­na­dın­dan olan mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mı­zın "Öğ­re­tim gö­rev­li­le­ri ve aca­ba ye­ni ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­ler üni­ver­si­te ola­cak­lar mı?" so­ru­su­nu bi­ze, AK Par­ti Hükûme­ti­ne de­ğil, o böl­ge­de hiz­met et­me­si ge­re­ken YÖK'ün uzan­tı­la­rı olan şu an­ki rek­tör­le­re sor­ma­la­rı ge­re­kir di­ye özel­lik­le söy­le­mek is­ti­yo­rum. Çün­kü, bu­nu biz­zat ya­şa­mış olan bir kar­de­şi­ni­zim.

İna­nı­yo­rum, bun­dan son­ra, da­ha ob­jek­tif, da­ha açı­lım­cı, da­ha bi­lim­sel kri­ter­le­ri­ni ye­ri­ne ge­tir­di­ği için rek­tör ata­ma­la­rı ya­pı­lır­sa ye­ni açı­la­cak olan üni­ver­si­te­le­re, bun­la­rın çağ­la­ma­sı­nın ve bu­lun­duk­la­rı ye­re ilim, ir­fan nu­ru yay­ma­la­rı­nın önün­de hiç­bir en­gel yok­tur.

Bu ge­ce bi­zim için ger­çek­ten çok önem­li ve Kırk­la­re­li için de çok önem­li. Ni­ye? Kırk­la­re­li AK Par­ti Hükûme­tiy­le do­ğal gaz­la ta­nış­tı. Çün­kü, do­ğal gaz da, yıl­lar­dır, üni­ver­si­te gi­bi Kırk­la­re­li'nde ko­nu­şu­lan ko­nu­lar­dan bi­riy­di. Kırk­la­re­li'nin ya­nın­dan Bul­ga­ris­tan üze­rin­den ge­len do­ğal gaz hat­tı geç­ti­ği hâlde, 2 ki­lo­met­re içe­ri­de­ki şe­hir mer­ke­zi­miz, ma­ale­sef, bu önem­li ya­kıt­tan is­ti­fa­de imkânı­nı bu­la­mı­yor­du, ama AK Par­ti Hükûme­tiy­le ona da ka­vuş­tu. Kırk­la­re­li yıl­lar­dır üni­ver­si­te­den bah­se­di­yor­du, AK Par­ti Hükûme­tiy­le Kırk­la­re­li ar­tık üni­ver­si­te­yi de ka­zan­mış olu­yor. Uma­rız, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­nın onay­la­ma­sıy­la be­ra­ber ili­miz­de üni­ver­si­te­nin ku­ru­lu­şu sağ­la­nır.

Bun­dan son­ra bü­tün si­vil top­lum ör­güt­le­ri­miz­le el ele ve­re­rek, biz de bu üni­ver­si­te­nin alt­ya­pı­sı­nın da­ha iyi oluş­ma­sı için eli­miz­den ge­len gay­re­ti gös­te­ri­riz. Bu gay­re­ti gös­te­re­ce­ğin­den de hem­şeh­ri­le­ri­mi­zin hiç­bir te­red­dü­dü­müz yok. Çün­kü, bu, ger­çek­ten çok önem­li ve uzun yıl­lar­dan bu­gü­ne ge­len bir öz­lem­di.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, yi­ne üni­ver­si­te­yi kur­dur­ma­nın ya­nın­da, aca­ba, ya­rın öbür gün, üni­ver­si­te ku­rul­duk­tan son­ra kar­şı­la­şı­la­cak prob­lem­le­ri na­sıl çö­ze­riz, di­ye de bu­gü­ne ka­dar dü­şün­dük. Bu­nun en önem­li gös­ter­ge­si, ver­miş ol­du­ğum ka­nun tek­li­fi­dir. 1992 yı­lın­da, yi­ne bir ta­sa­rıy­la, bir­çok ili­miz­de üni­ver­si­te ku­rul­du­ğu es­na­da, aca­ba öğ­re­tim gö­rev­li­si bul­ma nok­ta­sın­da sı­kın­tı çe­ker mi­yiz, di­ye olu­şan bir dü­şün­ce­nin ar­dın­dan, dö­ne­min Millî Eği­tim Ba­ka­nı Kök­sal Top­tan ta­ra­fın­dan ge­çi­ci bir ka­nun mad­de­si ek­len­miş. Bu ka­nun mad­de­si­nin ben­ze­ri­ni biz şu an­da bir tek­lif hâli­ne ge­ti­rip, şah­sım ola­rak ver­miş bu­lu­nu­yo­rum. Bu­nun içe­ri­ğin­de şu var: Bil­di­ği­niz gi­bi, öğ­re­tim gö­rev­li­le­ri­miz alt­mış ye­di ya­şın­da emek­li ol­mak­ta­lar. Ama bir öğ­re­tim gö­rev­li­si için -şah­sım adı­na söy­lü­yo­rum- alt­mış ye­di yaş, eği­tim ve öğ­re­tim­den, bi­ri­kim­le­ri­ni ak­tar­mak­tan ay­rıl­ma­sı ge­re­ken bir yaş de­ğil ve ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­ri­miz­de böy­le tec­rü­be­li, bir­çok üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sın­da ve bel­li bir ka­de­me kay­det­me­sin­de fay­da­lı ol­muş öğ­re­tim gö­rev­li­le­ri­miz, pro­fe­sör­le­ri­miz var. Ver­di­ğim ka­nun ta­sa­rı­sıy­la, 2006 yı­lın­dan 2013 yı­lı­na ka­dar ku­rul­muş ve ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te­ler­de ders ver­mek şar­tıy­la, alt­mış ye­di ya­şı­nı dol­dur­muş ve emek­li ol­ma­sı ge­re­ken öğ­re­tim gö­rev­li­le­ri­ne yet­miş üç ya­şı­na ka­dar öğ­re­tim gö­re­vi­ne de­vam et­me hak­kı ta­nın­ma­sı­nı is­ti­yo­rum. Bu ko­nu­yu, bu ka­nun tek­li­fi­ni ver­me­den ön­ce, Grup Baş­kan Ve­ki­li­miz­le ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız­la gö­rüş­tüm. Bu ça­lış­ma­la­rın ara­sın­da bu ko­nu çok iyi de­ğer­len­di­ril­me­si ge­re­ken bir ko­nu ol­du­ğu için ka­nun tek­li­fi ola­rak ver­me­mi ba­na tav­si­ye et­ti­ler, ben de ka­nun tek­li­fi ola­rak ver­dim. İna­nı­yo­rum, en kı­sa za­man­da, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız, ge­rek­li yer­le­rin gö­rü­şü­nü ala­rak -Dev­let Per­so­ne­lin ol­sun, YÖK'ün ol­sun- bu ko­nu­da bir ça­lış­ma­nın da adım­la­rı atı­la­cak. Böy­le­ce, bu de­ğer­li in­san­la­rın da özel­lik­le ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­de bir kat­kı sağ­la­ma­sı­nın da önü açı­la­cak­tır di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, yi­ne bu­ra­da al­tı­nı çiz­mek is­te­di­ğim bir hu­sus: Üni­ver­si­te­le­rin si­ya­si bir­ta­kım rüş­vet an­la­mın­da ku­rul­du­ğu nok­ta­sın­da söy­le­ni­len söz­ler var. Bun­lar ger­çek­ten çok üzün­tü ve­ri­ci. Çün­kü, bu­nu söy­le­mek, oy ve­re­cek hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze "Kü­çük men­fa­at­ler kar­şı­sın­da oy­la­rı­nı­zın yö­nü­nü de­ğiş­ti­ri­yor­su­nuz" gi­bi bir it­ha­fı ge­ti­rir ar­ka­sın­dan. Ben bu­na ke­sin­lik­le ka­tıl­mı­yo­rum. Bun­lar in­san­la­rı­mı­zın ih­ti­ya­cı ol­du­ğu için, bek­len­ti­le­ri ol­du­ğu için çı­ka­rıl­mış olan ya­sa­lar ve ku­rul­muş olan üni­ver­si­te­ler­dir.

Keş­ke ku­rum­lar bi­raz da­ha el­le­ri­ni sı­cak tu­tup, bi­raz da­ha el­le­ri­ni hız­lı tu­tup, bi­raz da­ha Hükûme­ti­miz­le ve il­gi­li ba­kan­la­rı­mız­la uyum için­de ça­lış­sa­lar­dı da, da­ha ilk hükûmet ol­du­ğu­muz­da ka­fa­mız­da olan bu pro­je­le­ri bu­gü­ne ka­dar ger­çek­leş­tir­miş, bun­la­rın bu­gün key­fi­ni çı­ka­rır hâle gel­miş ol­say­dık. Ma­ale­sef, ba­zı kı­sır çe­kiş­me­le­re bu iş­ler kur­ban edil­di ve böy­le bir aşa­ma­ya ka­dar gel­me­si, böy­le bir gü­ne ka­dar gel­me­si ge­rek­ti ve­ya­hut da bek­le­di.

Biz, çok şü­kür, bu­gün iti­ba­rıy­la bu işin tat­lı­ya bağ­lan­ma­sın­dan müt­hiş de­re­ce­de se­vinç­li­yiz. Üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sıy­la, böl­ge­miz­de­ki ay­dın in­san­la­rın, fi­kir in­san­la­rı­nın sa­yı­sı­nın ar­ta­ca­ğı­na, öz­gür­leş­me or­ta­mı­nın ge­li­şe­ce­ği­ne, her dil­den, din­den, an­la­yış­tan, gö­rüş­ten, ide­olo­ji­den in­sa­nın kar­deş­çe ya­şa­ma­sı­nın bir bi­lim te­me­lin­de böl­ge­le­ri­miz­de olu­şa­ca­ğı­na, bu­nun ol­maz­sa ol­maz olan eko­no­mik ve sos­yal ge­liş­me­yi te­tik­le­ye­ce­ği­ne bü­tün kal­bi­miz­le ina­nı­yo­ruz.

Ben, bu imkânı Kırk­la­re­li­li hem­şeh­ri­le­ri­me sun­duk­la­rı için, baş­ta Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız ol­mak üze­re, Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız Re­cep Tay­yip Er­do­ğan'a, bu ko­nu­da eme­ği ge­çen bü­tün bü­rok­rat­la­rı­mı­za, ili­miz­de bu işin alt­ya­pı­sı­nın oluş­tu­rul­ma­sın­da iki yıl­dır ge­ce­li gün­düz­lü ça­lı­şan Sa­yın Va­li­mi­ze te­şek­kür­le­ri­mi arz edi­yor, ge­ri­de ka­lan do­kuz ili­miz­de­ki hem­şeh­ri­le­ri­mi­zin de bu üni­ver­si­te­le­re ka­vu­şa­bil­me­si­nin müm­kün ol­du­ğu­nu, şu iki yıl­lık sü­reç­te ba­şı­mız­dan ge­çen­le­ri an­la­ta­rak kat­kı sağ­la­dı­ğı­ma ina­nı­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Sa­rı­çam.

Şa­hıs­la­rı adı­na ikin­ci söz, İb­ra­him Hak­kı Bir­lik, Şır­nak… Yok.

Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ha­luk Koç… Yok.

Kırk­la­re­li Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Meh­met Ke­si­moğ­lu.

Bu­yu­run Sa­yın Ke­si­moğ­lu.

MEH­MET S. KE­Sİ­MOĞ­LU (Kırk­la­re­li) - Bir son­ra­ki mad­de­de…

BAŞ­KAN - Pe­ki. Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de bir öner­ge var­dır, oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 7'nci mad­de­siy­le 2809 sa­yı­lı Ka­nu­na ek­le­nen Ek 83'ün­cü mad­de­si­nin (a) ben­di­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

"a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, İk­ti­sadî ve İdarî Bi­lim­ler Fa­kül­te­si, Ti­ca­ret ve Tu­rizm Eği­ti­mi Fa­kül­te­si ile Trak­ya Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğü bağ­la­nan Tek­nik Eği­tim Fa­kül­te­sin­den,"

                               

İr­fan Gün­düz

Ay­han Se­fer Üs­tün

Ah­met Gök­han Sa­rı­çam

 

 

İs­tan­bul

Sa­kar­ya

Kırk­la­re­li

 

                  Ke­nan Al­tun

           Fik­ret Ba­daz­lı

 

 

                Ar­da­han

            An­tal­ya

 

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Hükûmet?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

İR­FAN GÜN­DÜZ (İs­tan­bul) - Ge­rek­çe­yi oku­ta­lım.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe: Trak­ya Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı Tek­nik Eği­tim Fa­kül­te­si Kırk­la­re­li'nde bu­lun­mak­ta­dır. Bu fa­kül­te­nin de ye­ni ku­ru­lan Kırk­la­re­li Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lan­ma­sı ama­cıy­la bu öner­ge ve­ril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge doğ­rul­tu­sun­da mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Kırk­la­re­li Üni­ver­si­te­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ek mad­de 84'ü oku­tu­yo­rum:

Os­ma­ni­ye  Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 84- Os­ma­ni­ye'de Os­ma­ni­ye  Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, İk­ti­sadî ve İdarî Bi­lim­ler Fa­kül­te­si ile Çu­ku­ro­va Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mü­hen­dis­lik Fa­kül­te­sin­den,

b) Çu­ku­ro­va  Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Ka­dir­li Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan, Kah­ra­man­ma­raş Süt­çü İmam Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Bah­çe Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Dü­zi­çi  Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, Os­ma­ni­ye Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ne­ca­ti Uz­dil. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Bu­yu­run Sa­yın Uz­dil.

CHP GRU­BU ADI­NA NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Sa­yın Baş­ka­nım, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; siz­le­ri ge­ce­nin bu saa­tin­de sev­gi ve say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum. Her şe­ye rağ­men, bu­gün, bu ya­sa­lar gö­rü­şü­lür­ken bi­raz da ol­sa ka­la­ba­lık var, il­gi var; on­dan da mut­lu­luk du­yu­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, gö­rüş­tü­ğü­müz ya­sa ma­lum; te­fer­ru­at­lı açık­la­mak is­te­mi­yo­rum, 17 ili­miz­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li bir ya­sa. De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, üni­ver­si­te­ler bi­lim yu­va­la­rı, ışık sa­çan mer­kez­ler, ge­le­ce­ği ay­dın­la­tan ocak­lar. De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, böy­le bir şe­ye kim ya­kın ol­maz, is­te­mez. Ta­bii ki, tüm il­le­ri­miz, hat­ta tüm yurt­taş­la­rı­mız müm­kün ol­du­ğu ka­dar böy­le bir oca­ğa ya­kın ol­mak is­ti­yor­lar. Ta­bii ki, bu  tür yer­ler­de bu ocak­lar ya­nar­ken de­ği­şi­me de, sos­yal ve kül­tü­rel ge­liş­me­ye de bü­yük kat­kı­sı ola­ca­ğı bir ger­çek. Bi­li­min ve ek­me­ğin ol­du­ğu yer­de de, top­lum, mut­lu­lu­ğu ve re­fa­hı kar­şı­la­ya­cak­tır. An­cak, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, şu­nu da ye­ri­ne ge­tir­mek ge­re­kir, ha­tır­la­mak ge­re­kir: 29 Ara­lık 2005 yı­lın­da da on beş ili­miz­de üni­ver­si­te aç­mış idik. Be­nim bil­di­ğim ka­da­rıy­la, bu il­ler­de de, va­tan­daş­la­rı­mız, güç­le­ri yet­ti­ğin­ce bu üni­ver­si­te­nin alt­ya­pı­sı­nın oluş­ma­sı­na kat­kı koy­du. An­cak, Hükûme­ti­mi­zin de bu ko­nu­da bi­raz gay­ret gös­ter­me­si ge­rek­mez mi? Aka­de­mik kad­ro­nun ve öde­nek­le­rin ta­mam­lan­ma­sın­da Hükûme­ti­mi­ze de gö­rev düş­mü­yor mu aca­ba?

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, lüt­fen bi­raz sab­re­din. Eleş­ti­ri­ye alı­şın. Dört bu­çuk yıl ol­du. Eleş­ti­ri­den za­rar gel­mez. Eleş­ti­ri­den ya­rar­lan­ma­ya ça­lı­şın. Bu­ra­da biz eleş­tir­di­ği­miz ve­ya gün­de­me ge­tir­di­ği­miz, tar­tış­ma­ya aç­tı­ğı­mız ko­nu­ya "il­le de bu doğ­ru" de­mi­yo­ruz. Si­zi dü­şün­me­ye da­vet edi­yo­ruz. Ye­ni­den bir de­ğer­len­di­rin. İn­san­lar ha­ta ya­par. Sen de ya­par­sın, ben de ya­pa­rım. Eğer dü­şün­me şan­sı ya­ka­lar­sak ha­ta­la­rı­mı­zı bi­raz da­ha ça­buk bu­lu­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, lüt­fen, eleş­ti­ri­le­re il­le kö­tü göz­le bak­ma­yın. Bu­nun bir kat­kı ola­bi­le­ce­ği­ni de­ğer­len­di­rin de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

Ta­bii ki, şim­di on ye­di il­de üni­ver­si­te ku­ru­lu­yor. Çok mut­lu­yuz. Ni­ye mut­lu ol­ma­ya­lım? Os­ma­ni­ye de var. Os­ma­ni­ye de var ar­ka­daş­la­rım. Bun­dan da­ha gü­zel mut­lu­luk olur mu? Bir za­man­lar, 15 Ara­lık­ta ben bu­ra­dan Os­ma­ni­ye'yi an­la­tıp "Ha­yal­le­rim­den vaz­geç­me­ye­ce­ğim." de­di­ğim­de, ar­ka­daş­la­rım ba­na sı­ra­dan "Da­ha çok ha­yal ku­rar­sın." de­miş­ti. Tu­ta­nak­lar­da var. Ben de "Ha­yal­ler ger­çek­le­rin ana­sı­dır." de­miş­tim. İş­te, bu­gün, ben, bu­ra­da­ki Os­ma­ni­ye­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım ve tüm Os­ma­ni­ye­li­ler ha­yal­le­rin­den bir ta­ne­si­ne da­ha ka­vu­şu­yor.

AB­DUL­LAH ER­DEM CAN­Tİ­MUR (Kü­tah­ya) - AK Par­ti sa­ye­sin­de.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (De­vam­la) - Bu ha­ya­le ka­vu­şan, ka­vuş­ma­sın­da be­nim ve hem­şeh­ri­le­ri­min bu ha­yal­le­ri­nin ger­çek­leş­me­sin­de kat­kı ko­yan Hükûme­te, mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­ma te­şek­kür edi­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Ay­rı­ca, si­ze bi­raz da Os­ma­ni­ye'den bah­set­mek is­ti­yo­rum de­ğer­li ar­ka­daş­lar: 1996 yı­lın­da Os­ma­ni­ye il ol­du ar­ka­daş­lar. Nü­fu­su yak­la­şık 500 bin. Ora­lar­la za­ma­nı­nı­zı çal­mak is­te­mi­yo­rum, an­cak Os­ma­ni­ye'de­ki yük­se­ko­ku­lun ku­ru­luş ta­ri­hi­ni si­ze ha­tır­lat­mak is­ti­yo­rum. 1976 yı­lın­da, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Os­ma­ni­ye'de yük­se­ko­kul ku­rul­du. İş­te, bu oku­lun ku­rul­ma­sın­da bü­yük kat­kı­la­rı olan, uğ­raş­la­rı olan hem­şeh­ri­le­ri­mi de bu­ra­dan an­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bun­la­rın ço­ğu Hak­kın rah­me­ti­ne ka­vuş­tu, Al­lah rah­met ey­le­sin, ama ai­le­le­ri hâlâ Os­ma­ni­ye'de var. Bun­lar­dan bir ta­ne­si Ve­li Te­mel, Sa­lih Se­fa Ya­zar, Al­bay Ne­şet Din­çer, Be­le­di­ye Baş­kan­la­rı­mız­dan Ha­san Çe­net.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ay­rı­ca ya­şa­yan­lar da var şu an­da, bu­na hiz­met ve­ren. On­lar­dan da ilk ak­lı­ma ge­len­le­ri söy­le­mek is­ti­yo­rum: Ah­met Ün­lü ve Be­sen Ai­le­si.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu yük­se­ko­kul ku­rul­du­ğun­da Ce­mal Poy­raz di­ye bir öğ­ret­men ar­ka­da­şı­mız bu yük­se­ko­ku­lun mü­dür­lü­ğü­nü yap­tı, ilk mü­dü­rü­müz­dür. O da şu an­da emek­li. Ona da bu kür­sü­den sev­gi­le­ri­mi­zi, say­gı­la­rı­mı­zı su­nu­yo­ruz, eme­ği için te­şek­kür edi­yo­ruz.

An­cak, bi­zim yük­se­ko­ku­lu­muz, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, 1982 yı­lın­da Çu­ku­ro­va Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lan­dı. Üni­ver­si­te­ye bağ­lan­dık­tan son­ra, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, üni­ver­si­te­den gön­de­ri­len Pro­fe­sör Dok­tor Kâzım Tü­lü­cü'yü de unu­ta­ma­yız. Ger­çek­ten şu an­ki kam­pü­sün oluş­ma­sın­da çok bü­yük emek­le­ri ol­du. Bu­ra­dan Kâzım Ho­cama da te­şek­kür­ler edi­yo­ruz, şük­ran­la­rı­mı­zı su­nu­yo­ruz, tüm Os­ma­ni­ye­li­ler adı­na sağ olun, var olun di­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bi­zim kam­pü­sü­müz ha­zır. Biz üni­ver­si­te­ye ha­zı­rız sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım. Bi­zi 29 Ara­lık 2005'te red­det­ti­niz, bi­li­yo­ruz. İlk on üni­ver­si­te­nin için­de de yok­tu, ama, önü­müz­de se­çim var, sağ ol­sun Os­ma­ni­ye­li seç­men­ler, iş­te si­zin gü­cü­nüz sa­ye­sin­de, oy­la­rı­nız sa­ye­sin­de, biz, bu­gün, Os­ma­ni­ye Üni­ver­si­te­si­ne de ar­ka­daş­la­rı­mın da kat­kı­sıy­la ka­vu­şu­yo­ruz de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

Şu­nu an­lat­mak is­ti­yo­rum: Bi­zim kam­pü­sü­müz var ar­ka­daş­lar, ina­nın, 5.500 de­kar ba­ğım­sız kam­pü­sü­müz var. Şu an­da, Os­ma­ni­ye'ye, mer­ke­ze 2 ki­lo­met­re uzak­lık­ta. 22.000 met­re­ka­re ka­pa­lı ala­nı­mız var Os­ma­ni­ye'de. Müs­ta­kil kam­pü­sün içe­ri­sin­de la­bo­ra­tu­var­lar, atöl­ye­ler var. YÖK'ün ve Dün­ya Ban­ka­sı­nın müş­te­rek pro­je­si uy­gu­lan­dı de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. Ay­rı­ca, Kre­di ve Yurt­lar Ku­ru­mu­nun 1.000 ki­şi­lik, ya­pıl­mış, şu an­da ha­zır yur­du var, kam­pü­se 500 met­re me­sa­fe­de.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bi­zim ay­rı­ca Dü­zi­çi'miz var, Dü­zi­çi'miz. Dü­zi­çi'ni si­ze söy­le­mek is­ti­yo­rum: Dü­zi­çi, es­ki köy ens­ti­tü­sü­nün bu­lun­du­ğu bir yer. Şu an­da çe­şit­li okul­lar da var, mü­ze de var, alt­ya­pı­sı ha­zır. Bi­zim Dü­zi­çi'mi­zin ya­nın­da 300 de­kar ara­zi­miz var.

Bi­zim Ka­dir­li'miz de var, Ka­dir­li'de de yük­se­ko­ku­lu­muz var.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu­ra­da -Dur­du Meh­met Kas­tal ar­ka­da­şım söy­ler bel­ki- 500 de­kar, Zi­ra­at Fa­kül­te­si­nin ar­sa­sı da var. O da bu üni­ver­si­te­ye dâhil ola­cak­tır di­ye dü­şü­nü­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bü­tün bun­lar­dan son­ra siz­le­re şu­nu be­lirt­mek is­ti­yo­rum: Ay­rı­ca, Kah­ra­man­ma­raş Süt­çü İmam Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı iki ta­ne yük­se­ko­ku­lu­muz var. Bun­lar­dan bir ta­ne­si Dü­zi­çi'nde, bir ta­ne­si Bah­çe il­çe­sin­de sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım.

Ay­rı­ca, şu­nu da be­lirt­mek is­ti­yo­rum, ha­zır­lı­ğı­mı­zı bil­me­ni­zi is­ti­yo­rum: 1984 yı­lın­da 368 dö­nüm yer tah­sis edil­miş.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run.

Ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (De­vam­la) - Ta­mam­la­ya­ca­ğım efen­dim, te­şek­kür edi­yo­rum.

1991, 1996, 1997 ve 2001 yıl­la­rın­da da is­tim­lak­ler­le, tah­sis­ler­le 5.500 de­kar kam­püs ala­nı oluş­muş­tur.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, şu an­da­ki ta­le­be ka­pa­si­te­si­ni de si­ze sun­mak is­ti­yo­rum: Os­ma­ni­ye Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­da ka­pa­si­te 2.500; 1.682 ta­le­be var. Ka­dir­li Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­da 300 ka­pa­si­te var, 308 ta­le­be var. Dü­zi­çi Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­da 600 ka­pa­si­te var, 366 ta­le­be var. Bah­çe Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­da 600 ka­pa­si­te var, 489 ta­le­be var. 2.845 ta­le­be­miz şu an­da ha­zır ar­ka­daş­la­rım.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Os­ma­ni­ye'yi ta­rif et­mek is­te­mi­yo­rum. He­men, İs­ken­de­run Kör­fe­zi'nin bi­ti­şi­ğin­de, ya­ni, dün­ya­nın mer­ke­zi­ne çok ya­kın bir yer­de. İş­te bu­ra­da oku­ya­cak ta­le­be­le­rin ai­le­le­ri ra­hat et­sin­ler, hem ko­lay ya­şa­nır hem ucuz ya­şa­nır sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım.

Sü­re­mi faz­la ge­çi­re­rek siz­le­ri sı­kın­tı­ya, üzün­tü­ye sok­mak is­te­mi­yo­rum. Bi­ze bu ola­na­ğı  ya­ra­tan dev­let kad­ro­la­rı­na ve ma­hallî kad­ro­la­ra, ay­rı­ca şu an­ki yö­ne­ti­ci­le­ri­mi­ze te­şek­kür edi­yo­rum, say­gı­lar su­nu­yo­rum. Os­ma­ni­ye­li hem­şeh­ri­le­ri­me ha­yır­lı ol­sun di­yo­rum. Siz­le­ri, sev­gi ve say­gıy­la tek­rar se­lam­lı­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Uz­dil.

Şa­hıs­la­rı adı­na, Os­ma­ni­ye Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Dur­du Meh­met Kas­tal.

Bu­yu­run Sa­yın Kas­tal.

DUR­DU MEH­MET KAS­TAL (Os­ma­ni­ye) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 1414 sı­ra sa­yı­lı Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­mu Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu, ya­ni, on ye­di üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ka­nun üze­rin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Üni­ver­si­te, ev­ren­sel ger­çe­ği araş­tır­mak­la gö­rev­li bi­lim ada­mı ve araş­tır­ma­cı­lar­dan olu­şan top­lu­luk an­la­mı­na gel­mek­te­dir. Üni­ver­si­te­ler, ül­ke kal­kın­ma­sı­nın iti­ci gü­cü ola­rak bi­lim, tek­no­lo­ji üre­ten ve in­san kay­na­ğı ye­tiş­ti­ren ku­rum­lar­dır. Bir ül­ke­de bi­lim­sel ça­lış­ma­la­rın art­ma­sı, o ül­ke­de­ki üni­ver­si­te­le­rin art­ma­sıy­la doğ­ru oran­tı­lı­dır. Dü­şü­nür­ler, 21'in­ci yüz­yıl­da, bi­lim­sel üret­ken­li­ğin, eko­no­mik bü­yü­me ve re­fa­hı be­lir­le­yen en önem­li fak­tör ola­ca­ğı­nı söy­le­mek­te­dir­ler. Yir­mi yıl ön­ce ki­şi­sel bil­gi­sa­yar yok­ken, bu­gün, bil­gi­sa­ya­rın kat­kı­sı­nın ol­ma­dı­ğı mes­lek da­lı kal­ma­mış gi­bi­dir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ya­rı­nın dün­ya­sı­nın bu­gün­den çok fark­lı ola­ca­ğın­dan, ar­tık, kim­se­nin kuş­ku­su yok­tur. Bi­rey­ler, ai­le­ler ve ül­ke­ler, dün­den da­ha önem­li bir şe­kil­de, ya­rı­nın dün­ya­sı­na ha­zır­lan­mak du­ru­mun­da kal­mış­lar­dır. Ya­rı­nın dün­ya­sı­na ha­zır­lan­mak ise eği­tim se­vi­ye­le­ri­nin yük­sel­til­me­siy­le müm­kün ola­cak­tır. Tür­ki­ye'de­ki üni­ver­si­te­le­rin sa­yı­sı­nın ar­tı­rıl­ma­sı, ge­le­ce­ğe ya­pı­lan en önem­li ya­tı­rım­la­rın­dan bir ta­ne­si­dir.

Ku­ru­la­cak olan Os­ma­ni­ye Üni­ver­si­te­siy­le, Os­ma­ni­ye, bi­lim­sel araş­tır­ma­la­rın ya­pıl­dı­ğı, ni­te­lik­li ele­man­la­rın ye­tiş­ti­ril­di­ği bir mer­kez hâli­ne ge­le­cek­tir. Üni­ver­si­te, ge­liş­me­ye açık ya­pı­sıy­la, Os­ma­ni­ye'ye eko­no­mik ve kül­tü­rel ka­za­nım­lar sağ­la­ya­cak­tır. Dün­ya­yı ya­kın­dan iz­le­mek, her za­man ve her alan­da ye­ni ola­nı ya­ka­la­mak, Os­ma­ni­ye için çok da­ha ko­lay ola­cak­tır.

Üni­ver­si­te de­mek, fa­kül­te, yük­se­ko­kul ve bil­gi ça­ğı­nın ge­rek­le­ri­ne ce­vap ve­re­bi­le­cek do­na­nı­ma sa­hip bi­na­lar, ye­ter­li sa­yı­da la­bo­ra­tu­var­lar, kül­tür mer­ke­zi, spor te­sis­le­ri ve yurt­lar de­mek­tir. Me­se­la, ku­ru­la­cak bir zi­ra­at fa­kül­te­siy­le, bir ta­rım şeh­ri olan Os­ma­ni­ye'de, da­ha yük­sek ve­rim­de ürün­le­rin el­de edil­me­si, ürün­le­rin ka­li­te­si­nin ar­tı­rıl­ma­sı sağ­lan­mış ola­cak­tır. Ya da açı­la­cak bir eği­tim fa­kül­te­si, şeh­rin eği­tim çı­ta­sı­nın yük­sel­me­sin­de bir lo­ko­mo­tif gö­re­vi gö­re­cek­tir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bi­lin­di­ği gi­bi, 5084 sa­yı­lı Ka­nun kap­sa­mın­da yer alan Os­ma­ni­ye ili­miz­de­ki or­ga­ni­ze sa­na­yi böl­ge­si ya­tı­rım­cı­nın il­gi oda­ğı hâli­ne gel­miş­tir. Bu­ra­da ku­ru­la­cak olan mü­hen­dis­lik fa­kül­te­le­riy­le Os­ma­ni­ye sa­na­yi­si bi­lim­le bu­lu­şa­cak, bu­ra­lar­dan me­zun olan mü­hen­dis­ler için hem uy­gu­la­ma hem de ça­lış­ma or­ta­mı ha­zır­lan­mış ola­cak­tır. Böy­le­ce, Ka­dir­li'siy­le, Dü­zi­çi'siy­le, Bah­çe ve di­ğer il­çe­le­riy­le Os­ma­ni­ye bir sa­na­yi şeh­ri, bir ti­ca­ret şeh­ri ol­ma yo­lun­da hız­la iler­le­ye­cek­tir. Şeh­re ge­le­cek üni­ver­si­te­li öğ­ren­ci sa­yı­sı­nın art­ma­sı, şeh­rin ni­te­li­ği­nin de de­ğiş­me­si, eği­tim se­vi­ye­si­nin yük­sel­me­si an­la­mı­na ge­le­cek­tir. Bah­çe­li, Ka­dir­li­li, Sum­bas­lı, Dü­zi­çi­li, Top­rak­ka­le­li, Ha­san­bey­li genç­ler, kı­sa­ca bü­tün Os­ma­ni­ye­li genç­ler ayak­la­rı­na ka­dar ge­len bu üni­ver­si­te fır­sa­tı­nı de­ğer­len­di­re­bil­mek için da­ha bü­yük bir azim­le ça­lı­şa­cak­lar­dır. Ulu­sal ve ulus­la­ra­ra­sı alan­da bi­lim ve sa­nat dün­ya­sı için sü­rek­li bir ca­zi­be mer­ke­zi hâli­ne ge­le­cek olan Os­ma­ni­ye ili, bu ya­pı­sıy­la Tür­ki­ye'nin iler­le­me­si­ne ve ge­liş­me­si­ne da­ha bü­yük bir kat­kı sağ­la­ya­cak­tır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ka­li­te­li bir öğ­re­tim, ana­li­tik dü­şün­me, araş­tır­ma, sor­gu­la­ma be­ce­ri­le­ri­ni ka­zan­mak için, ta­kım ça­lış­ma­sı ve ile­ti­şim kur­ma be­ce­ri­le­ri­ni oluş­tur­mak için, sa­nat ve bi­lim sev­gi­si­ni ka­zan­dır­mak için, bil­gi­sa­ya­ra hâkim ol­mak için, glo­bal dü­zey­de dü­şü­ne­bil­mek için, ge­niş, et­kin ve güç­lü bir eği­tim ca­mi­ası oluş­tur­mak için biz Os­ma­ni­ye'ye üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı is­te­dik. Bir de, Os­ma­ni­ye, ger­çek­ten alt­ya­pı­sıy­la, ya­pı­lan bi­na­la­rıy­la tam do­na­nım­lı şe­kil­de bir üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı­na mü­sa­it bir yer­dir. Bi­lim, sa­na­yi hep bir ara­ya ge­le­cek ve da­ha gü­zel bir Os­ma­ni­ye olu­şa­cak di­ye ümit edi­yo­ruz.

Bu­ra­da, eme­ği ge­çen ve eği­ti­me ger­çek­ten bü­yük de­ğer ve­ren Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız Re­cep Tay­yip Er­do­ğan ve AK Par­ti Hükûme­ti­mi­ze, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za ve eme­ği ge­çen tüm bü­rok­rat­la­ra ve bi­ze, Os­ma­ni­ye'miz­de her za­man des­tek olan si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı­na, be­le­di­ye­le­ri­mi­ze ve tüm mil­let­ve­kil­le­ri­mi­ze hu­zur­la­rı­nız­da te­şek­kür edi­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Kas­tal.

Şa­hıs­la­rı adı­na ikin­ci söz, Os­ma­ni­ye Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Meh­met Sa­rı'nın.

Bu­yu­run Sa­yın Sa­rı. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MEH­MET SA­RI (Os­ma­ni­ye) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; on ye­di ili­miz­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ka­nun ta­sa­rı­sı­nın ek 84'ün­cü mad­de­si üze­rin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. Ay­rı­ca, şu an­da te­le­viz­yon­la­rı ba­şın­da bi­zi he­ye­can­la iz­le­yen Os­ma­ni­ye­li, Ka­ra­man­lı, Ağ­rı­lı, Si­nop­lu, Si­irt­li, Nev­şe­hir­li, Ka­ra­bük­lü, Ki­lis­li, Çan­kı­rı­lı, Art­vin­li, Bit­lis­li, Bi­le­cik­li, Kırk­la­re­li­li, Bin­göl­lü, Muş­lu, Mar­din­li, Bat­man­lı va­tan­daş­la­rı­mı­zı ve tüm yurt­taş­la­rı­mı­zı se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Bun­dan ön­ce ku­ru­lan on beş üni­ver­si­te de, bu­gün yi­ne bu Mec­li­sin çı­ka­ra­ca­ğı ka­nun­la ku­ru­la­cak on ye­di üni­ver­si­te de il­le­ri­mi­ze ve ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ol­sun di­yo­rum. 22'nci Dö­nem mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak çok yo­rul­duk, çok ça­lış­tık, ama, bu ça­ba­lar, bu emek­ler kar­şı­lık­sız kal­ma­dı ve kal­ma­ya­cak­tır. İş­te bu­gün on ye­di ili­miz üni­ver­si­te­ye ka­vu­şu­yor.

Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik, ba­kan­lı­ğı dö­ne­min­de otuz do­kuz üni­ver­si­te ku­ru­lan ba­kan ola­rak; Baş­ba­kan Sa­yın Re­cep Tay­yip Er­do­ğan, 59'un­cu Hükûmet ola­rak; Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si 22'nci Dö­nem mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak, eği­tim ta­ri­hi­ne gu­rur­la ge­çe­cek, çok ko­nu­şu­la­cak ve öv­güy­le anı­la­cak­tır. Ben de, Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za ve de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­mi­ze çok te­şek­kür edi­yo­rum.

Bu­ra­dan öğ­ren­ci­le­ri­mi­ze de ses­len­mek is­ti­yo­rum: Bil­gi­sa­yar, İn­ter­net, bil­gi, ile­ti­şim ça­ğın­da­yız, AB yo­lun­da bir ül­ke­yiz. Genç­le­ri­mi­zi ve okul­la­rı­mı­zı en do­na­nım­lı şe­kil­de dün­ya ül­ke­le­riy­le boy öl­çü­şe­bi­le­cek dü­zey­de ye­tiş­tir­mek zo­run­da­yız. Düğ­me­ye bas­tı­ğı­mız­da dün­ya­nın bü­tün üni­ver­si­te­le­rin­de­ki bil­gi­le­re ulaş­ma­mız müm­kün­dür. Ar­tık Ja­pon­ya, İn­gil­te­re, Ame­ri­ka'da­ki okul­lar­la, öğ­ren­ci­ler­le, üni­ver­si­te­ler­le ya­rış­mak zo­run­da­yız.

3 Ka­sım se­çim­le­riy­le te­cel­li eden millî ira­de Tür­ki­ye'yi dar­bo­ğaz­dan, ümit­siz­lik­ten ve bu­na­lım­dan çı­kar­dı. Baş­ba­ka­nı­mız Sa­yın Re­cep Tay­yip Er­do­ğan'ın de­yi­miy­le, Tür­ki­ye'nin me­se­le­le­ri­ni bir bü­tün ola­rak ele al­dık. Uz­laş­ma­yı, kar­deş­li­ği, iç­ten­li­ği, üre­ti­mi esas al­dık. Ada­let ve kal­kın­ma he­de­fi­ni si­ya­se­ti­mi­zin, yö­ne­tim an­la­yı­şı­mı­zın esas te­me­li ola­rak ka­bul et­tik.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; AK Par­ti İk­ti­da­rı gü­ven ve is­tik­ra­rın mar­ka­sı ol­du, ad­re­si ol­du; Tür­ki­ye'nin önü açıl­dı, ge­le­ce­ği ay­dın­lan­dı. Se­çim böl­gem olan Os­ma­ni­ye'nin de önü açıl­dı, ge­le­ce­ği ay­dın­lan­dı. Teş­vik kap­sa­mın­da­ki Os­ma­ni­ye de el­li fab­ri­ka­ya ka­vuş­tu. İn­şal­lah kı­sa sü­re son­ra el­li fab­ri­ka­ya da­ha ka­vu­şa­cak. Yıl­lar­ca öz­le­mi­ni duy­du­ğu­muz, fa­kat, bir tür­lü ka­vu­şa­ma­dı­ğı­mız üni­ver­si­te­mi­ze de in­şal­lah bu­gün ka­vuş­muş bu­lu­nu­yo­ruz. Os­ma­ni­ye, eği­tim­de de, sa­na­yi­de de hak et­ti­ği ye­re ge­le­cek­tir, bu­nu gö­rü­yo­rum.

Os­ma­ni­ye Üni­ver­si­te­mi­zin ili­mi­ze, ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Siz­le­ri ve ek­ran­la­rı ba­şın­da biz­le­ri iz­le­yen tüm va­tan­daş­la­rı­mı­zı say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Sa­rı.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mad­de üze­rin­de iki adet öner­ge var­dır. Öner­ge­le­ri ön­ce ge­liş sı­ra­la­rı­na gö­re oku­ta­ca­ğım, son­ra ay­kı­rı­lık­la­rı­na gö­re iş­le­me ala­ca­ğım.

İlk öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 7'nci mad­de­siy­le 2809 sa­yı­lı Ka­nu­na ek­le­nen Ek 84 ün­cü mad­de­nin baş­lı­ğın­da ve mad­de met­nin­de yer alan "Os­ma­ni­ye Üni­ver­si­te­si" iba­re­si­nin "Os­ma­ni­ye Kor­kut Ata Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                               

Sa­lih Ka­pu­suz

Şük­rü Ünal

Meh­met Sa­rı

 

 

An­ka­ra

Os­ma­ni­ye

Os­ma­ni­ye

 

                  D. Meh­met Kas­tal

           Ay­han Se­fer Üs­tün

 

 

                  Os­ma­ni­ye

            Sa­kar­ya

 

BAŞ­KAN - Di­ğer öner­ge­yi oku­tup iş­le­me ala­ca­ğım.

Bu­yu­run.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1414 sı­ra sa­yı­lı ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 7'nci mad­de­si­nin Ek 84 ün­cü mad­de­si (a) ben­din­de "İda­ri Bi­lim­ler Fa­kül­te­si" iba­re­sin­den son­ra gel­mek üze­re "Ka­ra­ca­oğ­lan Eği­tim Fa­kül­te­si" iba­re­si­nin ek­len­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Meh­met S. Ke­si­moğ­lu

Ne­ca­ti Uz­dil

Mus­ta­fa Ga­zal­cı

 

Kırk­la­re­li

Os­ma­ni­ye

De­niz­li

 

                         Meh­met Yıl­dı­rım

      Mus­ta­fa Öz­yurt

 

 

                         Kas­ta­mo­nu

    Bur­sa

 

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ko­mis­yon?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Hükûmet?

ÇEV­RE VE OR­MAN BA­KA­NI OS­MAN PE­PE (Ko­ca­eli) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ge­rek­çe­yi mi oku­ta­yım, söz mü is­ti­yor­su­nuz?

OS­MAN UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ge­rek­çe­yi oku­tun Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Dü­zi­çi il­çe­sin­de­ki Köy Ens­ti­tü­sün­den ka­lan, alt­ya­pı­sı ha­zır te­sis­le­rin de­ğer­len­di­ril­me­si amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Te­şek­kür ede­rim. Öner­ge ka­bul edil­me­miş­tir.

Di­ğer öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 7'nci mad­de­siy­le 2809 sa­yı­lı Ka­nu­na ek­le­nen Ek 84 ün­cü mad­de­nin baş­lı­ğın­da ve mad­de met­nin­de yer alan "Os­ma­ni­ye Üni­ver­si­te­si"  iba­re­si­nin "Os­ma­ni­ye Kor­kut Ata Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni  arz ve tek­lif ede­riz.

                                                                                       Şük­rü Ünal (Os­ma­ni­ye) ve ar­ka­daş­la­rı

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ko­mis­yon?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Hükûmet?

ÇEV­RE VE OR­MAN BA­KA­NI OS­MAN PE­PE (Ko­ca­eli) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öner­ge­nin ge­rek­çe­si­ni oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe: Türk ta­ri­hi­nin ve ede­bi­ya­tı­nın er­dem ve bil­ge­li­ği ile sem­bol şah­si­ye­ti olan De­de Kor­kut, Türk Dün­ya­sın­da "Kor­kut Ata" is­miy­le bi­lin­mek­te ve ya­şa­mak­ta­dır. Kor­kut Ata is­mi­nin böy­le bir bi­lim ve eği­tim ku­ru­mu­na ve­ril­me­si Türk Mil­le­ti­nin yük­sek mil­li kül­tür ve ta­rih şu­uru­na uy­gun ola­cak­tır.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge doğ­rul­tu­sun­da mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Os­ma­ni­ye Kor­kut Ata Üni­ver­si­te­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Bir­le­şi­me on da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 21.30

 

 

 

DÖR­DÜN­CÜ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 21.46

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Yıl­maz ATEŞ

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 107'nci Bir­le­şi­mi­nin Dör­dün­cü Otu­ru­mu­nu açı­yo­rum.

1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam edi­yo­ruz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

Ta­sa­rı­nın 7'nci mad­de­si­ne bağ­lı ek mad­de 85'i oku­tu­yo­rum:

Bin­göl  Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 85- Bin­göl'de  Bin­göl  Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, İk­ti­sa­dî ve İda­rî Bi­lim­ler Fa­kül­te­si ile  Fı­rat Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Zi­ra­at Fa­kül­te­sin­den,

b) Fı­rat  Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Fı­rat Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

ç) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Fe­ri­dun Ba­loğ­lu.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­loğ­lu. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li ola­rak, Bin­göl'de ku­ru­la­cak üni­ver­si­te üze­ri­ne gru­bum adı­na söz al­dım; bu, be­ni çok mut­lu edi­yor. Çün­kü, Bin­göl, ha­ya­tı­mın be­lir­li bir bö­lü­mü­nü ge­çir­di­ğim, hal­kıy­la iliş­ki­le­ri­mi sür­dür­dü­ğüm, say­gı duy­du­ğum bir il. Bu il­de bir üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı be­ni çok mut­lu edi­yor, Bin­göl­lü­le­rin bu se­vin­ci­ni pay­la­şı­yo­rum. Ama, bir üzün­tüm var, bu ko­nu­da, ben, bir Bin­göl­lü Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si mil­let­ve­ki­li­nin ko­nuş­ma­sı­nı yeğ­ler­dim, bu ek­sik­li­ği de 22 Tem­muz­da gi­de­re­ce­ğiz. Bir da­ha­ki dö­nem­de, bu­ra­da, Bin­göl'ün so­run­la­rı­nı Bin­göl­lü bir Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si mil­let­ve­ki­li di­le ge­ti­re­cek.

SE­RA­CET­TİN KA­RA­YA­ĞIZ (Muş) - Bin­göl'den aday ya­pa­lım se­ni!

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (De­vam­la) - Bu­gün, bir­çok il­le bir­lik­te tar­tış­tı­ğı­mız bu ko­nu, as­lın­da çok gü­zel bir ko­nu. Tür­ki­ye'de bir­çok üni­ver­si­te­nin açıl­ma­sı, o üni­ver­si­te­de ay­dın­lı­ğın ül­ke­ye ya­yıl­ma­sı­nın ger­çek­leş­me­si kim­se­nin red­de­de­me­ye­ce­ği bir ge­liş­me. Bi­zim, bu­ra­da, üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sı­na iliş­kin bir iti­ra­zı­mız söz ko­nu­su ola­maz, çün­kü, üni­ver­si­te ışık­tır, ge­li­şim­dir. Bi­zim iti­raz­la­rı­mız, çe­kin­ce­le­ri­miz, üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­na de­ğil, üni­ver­si­te­le­rin alt­ya­pı­sı­na, ku­ru­luş bi­çi­mi­ne, za­man­la­ma­sı­na iliş­kin ola­bi­lir; ben, bun­la­rı di­le ge­ti­re­ce­ğim. Bir de, Bin­göl'e iliş­kin söy­le­ye­cek­le­rim ola­cak, çün­kü, ben, dün gö­rev­len­di­ril­dim. Bin­göl'de­ki ör­gü­tüm, özel­lik­le Ki­ğı'da­ki, Ye­di­su'da­ki, Adak­lı'da­ki, San­cak­lı'da­ki ar­ka­daş­la­rım, ba­na, Bin­göl'e iliş­kin gö­rüş­le­ri­ni ilet­ti­ler. Bu fır­sat­tan ya­rar­la­na­rak on­la­rı da di­le ge­tir­mek is­ti­yo­rum.

Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, üni­ver­si­te ku­ru­la­cak olan Bin­göl'de, özel­lik­le gi­de­ril­me­si ge­re­ken ek­sik­lik, or­ta­öğ­re­tim­de ya­şa­mak­ta ol­du­ğu­muz sı­kın­tı­lar­dır. Üni­ver­si­te­ler, or­ta­öğ­re­ti­min üze­ri­ne ku­ru­lan, o ya­pı­nın üze­ri­ne ku­ru­lan üst öğ­re­tim ku­rum­la­rı­dır.

Sa­yın Ba­kan bu­ra­da sü­rek­li ola­rak dü­zelt­me­ler ya­pı­yor; Millî Eği­tim Ba­ka­nı, her ko­nuş­ma­cı­dan son­ra söz alı­yor ve bir­ta­kım ko­nuş­ma­cı­la­rın ko­nuş­ma­la­rın­da sap­ta­dı­ğı­nı söy­le­di­ği yan­lış­la­rı dü­zel­ti­yor. Bü­yük bir ih­ti­mal­le be­nim söy­le­dik­le­ri­min bir bö­lü­mü­nü de dü­zelt­me ih­ti­ya­cı du­ya­cak­tır. Bu fır­sat­tan ya­rar­la­na­rak da Bin­göl'ün bir­ta­kım so­run­la­rı di­le ge­le­cek­tir. Çün­kü, bu­ra­ya çı­kan ik­ti­dar par­ti­si men­su­bu ar­ka­daş­la­rım ek­sik­lik­le­ri söy­le­mek­ten ka­çı­nı­yor­lar, sü­rek­li iyi şey­le­rin ol­du­ğu­nu söy­lü­yor­lar. Çok şü­kür ki mem­le­ket­te de­mok­ra­si var, bir mu­ha­le­fet var, o da ek­sik­lik­le­ri söy­lü­yor. Böy­le­ce do­ğal ve hak­lı bir tar­tış­ma or­ta­mı do­ğu­yor.

Şim­di, Bin­göl'e iliş­kin not­lar var önüm­de. Ön­ce, üni­ver­si­te­ye iliş­kin not­la­rı sun­mak is­ti­yo­rum. Elâzığ Fı­rat Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı bir mes­lek yük­se­ko­ku­lu var. Bu­ra­da elek­trik, in­şa­at, bil­gi­sa­yar bö­lüm­le­ri var. Bu okul­da pre­fab­rik ba­ra­ka­lar­da eği­tim gö­rü­yor öğ­ren­ci­ler ve yıl­lar­dan be­ri böy­le bu. 2004'te bu ba­ra­ka­lar da kul­la­nıl­maz hâle gel­di. Öğ­re­tim şim­di es­ki Bin­göl'ün li­se bi­na­sın­da ya­pı­lı­yor. O li­se bi­na­sı da dep­rem­de ha­sar gör­dü. Böy­le bir or­ta­öğ­re­tim dü­ze­ni için­de Bin­göl'de in­san­lar öğ­re­nim gör­me­ye ça­lı­şı­yor­lar. Üs­te­lik, Bin­göl, bi­li­yor­su­nuz, bi­rin­ci de­re­ce dep­rem böl­ge­si.

Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­na bu­ra­da çok gü­zel söz­ler söy­le­ni­yor. Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­nın ho­şu­na git­me­ye­cek söz­le­ri söy­le­me gö­re­vi de be­nim üs­tüm­de kal­dı. Onu da bü­yük bir zevk­le ye­ri­ne ge­ti­ri­yo­rum.

Şim­di, Sa­yın Ba­kan, si­ze söy­le­mek is­te­di­ğim şey­ler var; Bin­göl'de­ki or­ta­öğ­re­tim­le il­gi­li, so­run­lar­la il­gi­li. Şu­nu söy­le­ye­bi­lir­si­niz, bu­ra­da Bin­göl'e ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­nin se­vin­ci­nin üs­tü­ne bir göl­ge düş­me­sin di­ye­bi­lir­si­niz, ama üni­ver­si­te, li­se­nin üze­ri­ne, or­ta­öğ­re­ti­min üze­ri­ne ku­ru­la­cak.

Şim­di ba­kın man­za­ra­ya Bin­göl'de­ki: Mer­ke­ze bağ­lı San­cak bel­de­si var. 20 ki­lo­met­re ken­te. Köy­le­riy­le nü­fu­su 6.117. Son sa­yım so­nuç­la­rı­nın bir bö­lü­mü­nü de dün al­dım. Bu­ra­da bir li­se yok. Bir ör­nek ve­ri­yo­rum. Kar­lı­ova Li­se­si son dep­rem­de bi­na­sı­nı kay­bet­ti, bü­yük bö­lü­mü yı­kıl­dı. Hâlâ ya­pıl­ma­dı. İl­köğ­re­tim oku­lun­da öğ­re­tim ve­ri­li­yor, ora­da öğ­ren­ci­ler öğ­re­nim gö­rü­yor­lar hiç iyi ol­ma­yan şart­lar­da.

2003'te en­düs­tri mes­lek li­se­si dep­rem­de yı­kıl­dı. Pre­fab­rik ba­ra­ka­lar­da eği­tim sü­rü­yor ve o böl­ge­de kı­şın -bu da, Me­te­oro­lo­ji Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­nün ka­yıt­la­rı­dır- ek­si 27, ek­si 31'e va­ran ısı ka­yıt­la­rı var. Çok dü­şük ısı ve ora­da bu ço­cuk­lar eği­tim gö­rü­yor­lar.

Kül­tür Ma­hal­le­si var kent mer­ke­zin­de. İl­köğ­re­tim oku­lu ge­ne dep­rem­de yı­kıl­dı. Bu­ra­da on al­tı ders­lik­li bir okul var­dı. Ye­ri­ne bir iha­le ya­pıl­dı. İha­le­yi ki­min al­dı­ğı­nı bu­ra­da söy­le­yip ay­rı bir tar­tış­ma ko­nu­su yap­mak is­te­mi­yo­rum, Sa­yın Ba­kan bi­li­yor­lar. İha­le­de de bir yan­lış­lık ol­du. O iha­le­de se­kiz ders­lik­li okul ya­pıl­dı. O okul yet­me­di. Ge­çen ay­lar­da, Mec­li­si­mi­zin Baş­ka­nı Sa­yın Bü­lent Arınç, ora­da bir oku­lun açı­lı­şı­na git­ti, Mec­li­sin yap­tı­ğı bir oku­lun açı­lı­şı­na. Ora­da öğ­ren­ci­ler ba­ğır­dı­lar "Biz bu oku­la sığ­mı­yo­ruz." di­ye. Sa­yın Ba­kan, o öğ­ren­ci­le­rin fer­ya­dı­nı si­ze yan­sı­tı­yo­rum. Da­ha bit­me­di...

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Böy­le bir şey yok.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (De­vam­la) - Bu­ra­da, ga­ze­te ku­pür­le­ri de bu­ra­da.

FEY­Zİ BER­Dİ­BEK (Bin­göl) - O da ya­pıl­dı.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Öy­le bir şey yok.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (De­vam­la) - Bu­ra­da ra­kam var, 16 ders­lik ye­ri­ne 8 ders­lik ya­pıl­mış.

FEY­Zİ BER­Dİ­BEK (Bin­göl) - Ta­mam, doğ­ru.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (De­vam­la) - Onu söy­lü­yo­rum. De­ğil mi?

FEY­Zİ BER­Dİ­BEK (Bin­göl) - Doğ­ru.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (De­vam­la) - Doğ­ru, ta­mam.

Ge­li­yo­rum öğ­ren­ci yur­du­na. Üni­ver­si­te ku­ru­yo­ruz, öğ­ren­ci­le­rin ka­la­ca­ğı yer­le­ri tar­tış­mak ge­re­ki­yor. Şim­di ora­da bir öğ­ren­ci yur­du var. Dün, de­ğer­li ar­ka­da­şım Bin­göl Mil­let­ve­ki­li Gü­ler, o yurt­tan bah­set­ti­ler. Ba­kın, o yur­dun iki ta­ne res­mi şim­di in­ter­net­ten eli­me ulaş­tı. Bu bin ya­tak­lı öğ­ren­ci yur­du­nun bir bö­lü­mü ha­sar­lı. 350 öğ­ren­ci ka­la­bi­li­yor şu an­da. 2003'ten be­ri, dört yıl­dır bi­na ona­rıl­ma­dı.

Yük­se­köğ­re­nim loj­ma­nı var, üni­ver­si­te ku­ru­yo­ruz, öğ­re­tim üye­le­ri ka­la­cak. Ora­ya ba­kı­yo­ruz, on da­ire­li bir loj­man, Elâzığ'dan Bin­göl gi­ri­şin­de, bi­li­yor­su­nuz, sol­da. Bu, ağır ha­sar­lı, ama hâlâ ona­rıl­ma­dı. Şim­di, ar­ka­daş­lar, da­ha faz­la say­mak is­te­mi­yo­rum. Bin­göl'de or­ta­öğ­re­ti­min man­za­ra­sı bu.

Üni­ver­si­te ku­ru­yo­ruz. Biz, Bin­göl hal­kı ola­rak se­vi­ni­yo­ruz ili­mi­ze üni­ver­si­te gel­di di­ye. Bu se­vin­ci pay­la­şı­yo­ruz, he­pi­miz pay­la­şı­yo­ruz. Or­ta­öğ­re­ti­mi hal­let­me­mi­şiz ve bu­ra­da, ga­ze­te­ler­de çı­kan te­şek­kür ilan­la­rı gi­bi, her çı­kan ik­ti­dar par­ti­si mil­let­ve­ki­li -Bin­göl mil­let­ve­kil­le­ri­ni kas­tet­mi­yo­rum, hep­si­ni kas­te­di­yo­rum- ne ya­pı­yor­lar? Baş­ba­kan­dan baş­la­yıp İçiş­le­ri Ba­ka­nı­na de­vam edip, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­na ka­dar sü­ren bir te­şek­kür ila­nı ya­yın­lı­yor­lar. Ön­ce, bu man­za­ra­ya ba­ka­ca­ğız ar­ka­daş­lar, bu­nu bir gi­de­re­ce­ğiz; bu­nun üze­ri­ne ku­ru­yo­ruz üni­ver­si­te­yi. Ben, en öl­çü­lü, en yu­mu­şak söz­ler­le ifa­de et­me­ye ça­lı­şı­yo­rum, bir tar­tış­ma or­ta­mı baş­lat­mak is­te­mi­yo­rum. Gü­zel bir gün­de, o gü­zel gü­nü göl­ge­le­ye­cek bir tar­tış­ma baş­lat­mak is­te­mi­yo­rum, ama, Sa­yın Ba­kan, lüt­fen şu man­za­ra­ya ba­kın: Bin­göl'de, o böl­ge­de bir ça­tış­ma or­ta­mı var, yir­mi yıl­dır doğ­ru dü­rüst bir eği­tim gö­rü­le­mi­yor, on yıl­dır ka­pa­lı ka­lan okul­lar var, lis­te­si­ni siz de bi­li­yor­su­nuz, ben de bi­li­yo­rum; ay­nı kay­nak­lar­dan alı­yo­ruz.

Ta­şı­ma­lı eği­tim en son Bin­göl'de baş­la­tıl­mış­tır, en son baş­la­tı­lan il­ler­den bi­ri­si Bin­göl'dür, be­nim ilim­dir.

Ye­di il­çe­de ye­di ta­ne ya­tı­lı böl­ge oku­lu var, bu­ra­dan kız öğ­ren­ci­le­rin ya­rar­lan­ma ora­nı­nı Sa­yın Ba­kan gel­sin bu­ra­dan açık­la­sın. Ni­ye ya­rar­la­na­mı­yor­lar? Ni­ye ya­rar­lan­ma­dık­la­rı­nı bi­li­yo­ruz he­pi­miz.

Ba­kın ar­ka­daş­lar, si­ze çok dra­ma­tik bir şey an­lat­mak is­ti­yo­rum. Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Kar­lı­ova ör­gü­tü, sırf eği­tim ya­pıl­sın di­ye, ken­di bi­na­sı­nı "ta­be­la­mı in­di­rip, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­na tes­lim ede­bi­li­rim." di­ye öne­ri ge­tir­di. Bin­göl'de eği­tim bu şart­lar­da ger­çek­le­şi­yor.

Şim­di, bu­nun üze­ri­ne üni­ver­si­te ku­ru­yo­ruz. Gü­zel, ku­ra­lım, ama, ön­ce şu so­run­la­rı bir hal­le­de­lim. Bu, övü­ne­rek, bu ka­dar bil­gi­sa­yar ge­tir­dim, bu ka­dar şey yap­tım­la çö­züm­le­ne­cek bir şey de­ğil. Bu, ger­çek­le­ri ört­mü­yor. Ba­kın, ar­ka­daş­lar, za­man için­de­ki do­ğal ge­liş­me­le­ri dev­rim di­ye su­na­maz­sı­nız. Ha­yat akı­yor. Bi­ri­si de buz­do­la­bı­nı bul­muş­tu. De­de­le­ri­miz, an­ne­an­ne­le­ri­miz tel do­lap­lar­da sak­lı­yor­du ye­mek­le­ri, bi­ri­si gel­di buz­do­la­bı­nı bul­du. O dö­nem­de­ki ik­ti­dar bu­nu fark edip, dev­rim yap­tık di­ye­me­di. Şim­di, bil­gi­sa­yar bu­lun­du. Bil­gi­sa­ya­rı icat eden AK Par­ti İk­ti­da­rı de­ğil. Ama, o imkândan, her­kes gi­bi, siz de ya­rar­la­nı­yor­su­nuz. Siz­den son­ra bi­ri­le­ri ge­le­cek, o dö­nem­de tek­no­lo­ji ge­li­şe­cek, bir şey­ler icat ede­cek, on­dan da baş­ka­la­rı ya­rar­la­na­cak. Bu­nu dev­rim gi­bi sun­ma­yın. Tek­no­lo­jik ge­liş­me­ler­den ya­rar­lan­ma ola­yı­nı bir dev­rim gi­bi, ola­ğa­nüs­tü bir ge­liş­me gi­bi sun­ma­yın. Hiç kim­se ol­ma­sa, bir il­de, o ilin in­san­la­rı, yi­ne o de­ği­şi­mi ger­çek­leş­ti­re­cek bir ener­ji ya­ra­ta­bi­lir­ler.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, şim­di "bu ka­dar ders­lik yap­tık" di­yor­su­nuz. Bu­ra­da, bu­na iki cüm­ley­le de­ğin­mek is­ti­yo­rum: Ta­bii ya­pa­cak­sı­nız. Ya­ni, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı bu iş için ku­rul­muş. Siz­den ön­ce de ders­lik ya­pı­lı­yor­du, siz­den son­ra da ders­lik ya­pı­la­cak. Ders­lik yap­ma­ya­cak­sa Sa­yın Ba­kan han­gi gö­rev için ora­da otu­ru­yor? Ben bu ka­dar ders­lik yap­tım de­me­nin, bu­nun­la övün­me­nin bir an­la­mı var mı? Siz­den ön­ce de ik­ti­dar­lar gel­di, bu ders­lik­le­ri yap­tı, 22 Tem­muz­dan son­ra biz da­ha faz­la ders­lik ya­pa­ca­ğız; Bu ül­ke­de. Da­ha çok ders­lik ya­pa­ca­ğız, da­ha çok okul aça­ca­ğız, bu­nu ya­pa­ca­ğız; bun­da si­zin des­te­ği­ni­zi de bek­le­ye­ce­ğiz bir da­ha­ki Mec­lis­te. Bel­ki biz si­ze çok sert dav­ran­dık, ama siz­den an­la­yış bek­li­yo­ruz, bu, ge­çiş dö­ne­miy­di. Mu­ha­le­fet ola­rak bi­zim ic­ra­atı­mı­za sağ­lık­lı bir des­tek ve­re­ce­ği­ni­zi, bu­gün ik­ti­dar ola­rak bi­ze ver­mek­te ol­du­ğu­nuz mu­ha­le­fet der­si­ni unut­ma­ya­ca­ğı­nı­zı… Ya­ni "Da­ha öl­çü­lü mu­ha­le­fet ya­pın." di­yor­su­nuz, biz de siz­den ay­nı şe­yi is­te­ye­ce­ğiz; böy­le, den­ge­li bir bi­çim­de ül­ke­yi yö­ne­te­ce­ğiz. Böy­le ge­li­şir de­mok­ra­si. De­mok­ra­si­nin te­me­li bu. Dost­luk­tur, kar­deş­lik­tir, tar­tış­ma­dır, or­tak ge­liş­me­dir, bir­lik­te yü­rü­mek­tir, bu­nu ya­pa­ca­ğız.

Bir de şu­nu söy­le­mek is­ti­yo­rum ar­ka­daş­lar: Ya­ni, elek­tri­ği siz bul­ma­dı­nız, do­ğal ga­zı da…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Am­pu­lü on­lar bul­du ama!

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (De­vam­la) - Amb­lem ola­rak…

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Am­pul­den ra­hat­sız ol­ma­yın.

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Ba­loğ­lu.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum. Ta­mam­lı­yo­rum efen­dim.

Şim­di, di­ye­lim ki do­ğal gaz. De­min Kırk­la­re­li Mil­let­ve­ki­li ar­ka­da­şım gü­zel bir şey söy­le­di: "Bi­zim ik­ti­da­rı­mız­da Kırk­la­re­li do­ğal ga­za ka­vuş­tu. Kav­şa­ğa ka­dar gel­miş­ti, biz ora­dan bu­ra­ya ge­tir­dik." de­di. Kav­şa­ğa ka­dar kim ge­tir­di? Ya­ni, bi­ri­si ora­ya ka­dar ge­tir­miş, sen de al­dın bu­ra­ya ka­dar ge­tir­din. Ben de ora­dan ala­ca­ğım, ora­ya ka­dar gö­tü­re­ce­ğim. Bu, ge­liş­me mi­dir, do­ğal bir ge­li­şim mi­dir? Ya­ni, bu, dev­rim fa­lan de­ğil­dir. Bu, tek­no­lo­ji­nin ge­li­şi­mi, za­ma­nın şart­la­rı, bun­lar üst üs­te gel­miş­tir. Ya­ni, böy­le bir pro­pa­gan­da ol­maz, da­ha sağ­lık­lı şey­ler söy­le­mek la­zım.

Sa­yın Baş­kan uyar­dı elek­trik ko­nu­sun­da ve am­pul ko­nu­sun­da. Ta­bii, o da en­te­re­san bir iş­tir, am­pu­lü si­zin amb­lem ola­rak kul­lan­ma­nız elek­tri­ği bul­du­ğu­nuz an­la­mı­na da gel­mi­yor. Kal­dı ki, Edi­son AKP'nin ma­hal­le de­le­ge­si de de­ğil, çok sev­di­ği­miz bir bü­yü­ğü­müz­dür, ya­ni say­gı duy­du­ğu­muz bir bi­lim ada­mı­dır. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Bra­vo!

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (De­vam­la) - Öy­le­dir ger­çek­ten. Ama, onu amb­lem ola­rak kul­lan­ma­nız Edi­son üze­rin­de hak id­dia imkânı­nı da si­ze ver­mez.

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Edi­son'dan bi­le ra­hat­sız ol­du­nuz.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (De­vam­la) - Ge­li­yo­rum Bin­göl'e. Ar­ka­daş­lar son söz­le­rim şu: Bin­göl'e üni­ver­si­te ge­li­yor. Bu, he­pi­mi­zin des­tek­le­me­si ge­re­ken bir şey­dir. Ön­ce­lik­le, ay­dın­lı­ğı üni­ver­si­te­ler­den baş­la­ta­cak olan bir si­ya­sal ha­re­ket, sol bir ha­re­ket, sos­yal de­mok­rat ha­re­ket; halk­çı in­san­lar bu üni­ver­si­te­nin ya­nın­da yer alır­lar, Bin­göl hal­kı­nın ya­nın­da yer alır­lar, bu­gün ku­ru­la­cak bü­tün üni­ver­si­te­le­rin ya­nın­da yer alır­lar, bun­da en kü­çük en­di­şe­miz yok­tur. Biz, Bin­göl'e ve o böl­ge­ye sa­de­ce üni­ver­si­te­le­rin gel­me­si­ni dü­şün­mü­yo­ruz, her şe­yin gel­me­si­ni, da­ha çok şe­yin gel­me­si­ni dü­şü­nü­yo­ruz, bu­nu da ya­pa­ca­ğız ar­ka­daş­lar. Üs­te­lik, önü­müz­de­ki gün­ler­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ik­ti­da­rın­da be­nim Bin­göl'ümün dağ­la­rı­na ba­har da ge­le­cek­tir, ba­rış da ge­le­cek­tir.

Say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Kar ya­ğa­cak, kar!

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­loğ­lu.

Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na Er­zu­rum Mil­let­ve­ki­li Sa­yın İb­ra­him Öz­do­ğan.

Bu­yu­run Sa­yın Öz­do­ğan. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (Er­zu­rum) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; 1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 7'nci mad­de­si ek mad­de 85'te Ana­va­tan Par­ti­si adı­na söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Ber­di­bek, ni­ye ye­rin­den kal­kı­yor­sun? Bak, se­lam­la­ya­cak­tım se­ni. Ka­çır­dın, ka­çır­dın özel se­la­mı­mı.

FEY­Zİ BER­Dİ­BEK (Bin­göl) - Ge­li­yo­rum, ge­li­yo­rum.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu ek mad­dey­le Bin­göl'ümüz­de "Bin­göl Üni­ver­si­te­si" adı al­tın­da bir üni­ver­si­te ku­ru­lu­yor. Ha­ki­ka­ten, Bin­göl'e ku­ru­lan bu üni­ver­si­te­den do­la­yı ben hu­su­sen bir se­vinç duy­mak­ta­yım. Ne­den? Ha Bin­göl­lü ha Er­zu­rum­lu. Çün­kü, Bin­göl Er­zu­rum'un kom­şu vi­la­ye­ti­dir ve Er­zu­rum'da çok sa­yı­da Bin­göl­lü hem­şeh­ri­miz, ya­ni Bin­göl kö­ken­li hem­şeh­ri­miz ya­şa­mak­ta­dır. Bun­dan do­la­yı Bin­göl'e ay­rı­ca bir özen gös­te­ri­yo­rum ve se­vi­ni­yo­rum ora­da ku­ru­lan üni­ver­si­te­den do­la­yı.

Ay­rı­ca, ora­nın çok de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri şu an­da kar­şım­da, Sa­yın Dok­tor Gü­ler, Sa­yın Ab­dur­rah­man Anik. Sa­yın Fey­zi Ber­di­bek Ağa'mız da geç­ti git­ti. Do­la­yı­sıy­la, bu sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri­mi­ze ve Bin­göl'ümü­ze ha­yır­lı uğur­lu ol­sun di­yor ve bu ve­si­ley­le, ben, üni­ver­si­te­ler üze­rin­de ge­nel an­lam­da eleş­ti­ri­me de­vam et­mek is­ti­yo­rum.

Ba­kı­nız de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız da bir bi­lim ada­mı­dır, be­nim bu­ra­da ko­nuş­tu­ğum şey­le­rin ne de­mek ol­du­ğu­nu çok iyi an­lar. Ben ay­dın­la­rı­mı­za, bi­lim adam­la­rı­mı­za bun­la­rı an­lat­mak is­ti­yo­rum, üni­ver­si­te­nin ne an­la­ma gel­di­ği­ni an­lat­mak is­ti­yo­rum. Ya­ni, or­ta­okul açar gi­bi üni­ver­si­te aç­ma­nın an­la­mı ol­ma­dı­ğı­nı, her vi­la­yet­te bir üni­ver­si­te­mi­zin ol­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni yü­rek­ten el­bet­te ki sa­vu­nu­yo­ruz, ama ka­li­te­li üni­ver­si­te ol­sun di­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu­gün, üni­ver­si­te­le­ri­miz, ger­çek an­lam­da bil­gi ve tek­no­lo­ji üre­te­me­yen, sa­de­ce eği­tim ve öğ­re­tim ya­pan ku­rum­la­ra dö­nüş­müş­tür. Üni­ver­si­te­le­ri­miz­de ya­pı­lan bi­lim­sel araş­tır­ma­lar, ül­ke so­run­la­rı­na çö­züm üret­mek­ten ol­duk­ça uzak, sa­de­ce ka­ri­yer al­mak için ya­pı­lan ça­lış­ma­lar­la sı­nır­lı kal­mış­tır. Bu­nun, bir ül­ke­nin ge­le­ce­ği için ne ka­dar va­him ol­du­ğu­nu an­la­ya­cak bir du­rum­da ma­ale­sef de­ği­liz. İk­ti­dar ba­kı­mın­dan bu­nu söy­lü­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, üni­ver­si­te re­for­mu ve ha­ki­ka­ten üni­ver­si­te kur­mak için ni­yet ve sa­mi­mi­yet ge­re­kir. Hükûme­tin bi­zi uğ­raş­tır­dı­ğı iş­ler ise, bu­nun­la ala­ka­sı ol­ma­yan iş­ler­dir. Üni­ver­si­te ol­gu­su ül­ke­miz­de epey ya­ra al­mış bir du­rum­da­dır ve genç ku­şak öğ­ren­ci­nin üni­ver­si­te al­gı­sı da bu ya­ra­lan­may­la, ma­ale­sef, ma­lul­dür. Öğ­ren­ci­ler açı­sın­dan üni­ver­si­te, çok­tan­dır sa­de­ce na­if bir umut ka­pı­sı ola­rak de­ğil, baş­lı­ba­şı­na bir ya­tı­rım ara­cı ola­rak gö­rül­mek­te­dir. Bu üzün­tü ve­ri­ci bir şey­dir. Ye­ni ku­şak öğ­ren­ci­le­rin ezi­ci ço­ğun­lu­ğu, üni­ver­si­te­nin, her ka­pı­yı açıp yük­sek ha­yat stan­dar­dı sağ­la­yan bir si­hir­li değ­nek ol­du­ğu­nu, ol­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni zan­ne­di­yor. Bu pa­ra­dig­ma­yı genç­le­ri­miz­den mut­la­ka uzak tut­ma­mız ve be­yin­le­rin­den sil­me­miz ge­re­ki­yor. Üni­ver­si­te dip­lo­ma­sın­da so­mut­laş­mış ifa­de­si­ni bu­lan bu si­hir­li değ­ne­ğin gü­cü, do­lar cin­sin­den ne mik­tar ay­lık üc­re­te kar­şı­lık gel­di­ğiy­le öl­çü­lü­yor. Üni­ver­si­te­li ol­mak be­lir­li bir ya­şam stan­dar­dı­nı el­de et­me­nin ol­maz­sa ol­maz şar­tı ka­bul edi­li­yor ve  üni­ver­si­te­ye, ne­re­dey­se, sa­de­ce bu pen­ce­re­den ba­kı­lı­yor. Do­la­yı­sıy­la, üni­ver­si­te, bi­lim, bil­gi, dü­şün­ce üre­ten bir olu­şum ola­rak de­ğil, pi­ya­sa şart­la­rı­na en uy­gun ni­te­lik­te in­san gü­cü imal eden bir mü­es­se­se ola­rak ka­bul edi­li­yor. Üni­ver­si­te­den bek­le­nen, bil­gi üre­ti­mi ve kul­la­nı­mı dön­gü­sü­ne müm­kün ol­du­ğun­ca bu­laş­ma­dan, ola­sı en yük­sek üc­ret­li işi ga­ran­ti­le­ye­cek bir dip­lo­ma el­de et­mek­ten iba­ret ka­lı­yor. Ye­ni ku­şak öğ­ren­ci­nin ya­tı­rım mer­kez­li ka­bul ve bek­len­ti­le­ri ile üni­ver­si­te­nin üst­len­miş ol­du­ğu ta­nım ve amaç­lar kar­şı­laş­tı­ğın­da, her iki cep­he­de de çar­pık olu­şum­lar göz­lü­yo­ruz. Üni­ver­si­te cep­he­sin­de­ki olu­şu­mun adı "haz­mı ko­lay­laş­tı­rıl­mış mes­lek oku­lu", öğ­ren­ci cep­he­sin­de­ki adıy­sa "öf­key­le ka­rı­şık sil­si­le­li ha­yal kı­rık­lı­ğı."

Üni­ver­si­te-pi­ya­sa iş bir­li­ği­ne kim­se­nin ko­lay ko­lay di­ye­ce­ği bir sö­zü ola­ca­ğı­nı san­mı­yo­rum. Bu an­lam­da, ta­rı­ma da­ya­lı sa­na­yi an­la­yı­şı da tek ba­şı­na olum­suz bir yak­la­şım de­ğil­dir. Pi­ya­sa da, üni­ver­si­te de di­le­di­ği ku­rum ve kav­ram­la iş bir­li­ği ya­pa­bi­lir, bir­lik­te ça­lı­şa­bi­lir, üre­te­bi­lir; be­lir­li sa­na­yi kol­la­rı da, pekâlâ, ta­rım­sal fa­ali­yet­ler­den kap­sam­lı şe­kil­de des­tek alı­yor ola­bi­lir. Pi­ya­sa­nın üni­ver­si­te­den ya­rar­lan­ma­sı bir şey­dir, üni­ver­si­te­nin pi­ya­sa­nın ih­ti­yaç­la­rı­na gö­re va­zi­yet al­ma­sı ise bam­baş­ka bir şey­dir de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Ya da di­ğer bir ör­ne­ğe baş­vu­ra­cak olur­sak, ta­rı­mın sa­na­yi­yi des­tek­le­yi­ci şe­kil­de ör­güt­len­me­si bir şey­dir, sa­na­yi­nin ta­rım des­te­ği­ne bağ­lı şe­kil­de ör­güt­len­me­si bam­baş­ka bir şey­dir. Bi­rin­ci­ler, bir uz­laş­ma ya da pa­zar­lık ze­mi­nin­de kar­şı­lık­lı iş bir­li­ği an­la­mı­na ge­lir­ken; ikin­ci­ler, bi­ri­nin di­ğe­ri­ne ba­ğım­lı­lı­ğı­na kar­şı­lık gel­mek­te­dir.

Üni­ver­si­te, ken­di­ni, ken­di uh­de­le­ri, ken­di üst­len­me­le­ri çer­çe­ve­sin­de ye­ni­den ta­nım­la­ya­bi­lir, an­cak, üni­ver­si­te­nin pi­ya­sa ih­ti­yaç­la­rı­na gö­re ye­ni­den ta­nım­lan­ma­ma­sı­nı ve ya­pı­lan­ma­sı­nı ön­gör­mek, böy­le bir ya­pı­lan­ma­yı üni­ver­si­te­ye giy­dir­me­ye ça­lış­mak dün­ya­yı baş aşa­ğı et­mek de­mek­tir. Çün­kü, uzun za­man, ge­niş coğ­raf­ya ve fark­lı ha­yat bi­çim­le­ri gi­bi bir öl­çek­ten ba­ka­cak olur­sak, gü­nün ih­ti­yaç­la­rı, ta­nım ge­re­ği, an­lık ve ge­çi­ci­dir. Oy­sa, dün­ya de­vin­gen, et­raf­lı ve sü­rek­li­dir. Ge­niş ve et­raf­lı dün­ya­ya kı­yas­la an­lık sa­yı­la­bi­le­cek ih­ti­yaç­la­ra gö­re dü­zen­len­miş bir üni­ver­si­te, de­ğil er­te­si gü­ne ha­zır­lan­mak, ya­rı­nı bi­le ta­sar­la­ya­maz; de­ğil bir gün­lük yo­la çık­mak, bir si­ga­ra içim­lik me­sa­fe­yi bi­le gö­re­mez; de­ğil fark­lı ha­yat bi­çim­le­ri­ni kav­ra­mak, ken­di gü­nü­nü bi­le an­la­ya­maz.

Di­ye­lim ki pi­ya­sa­nın ih­ti­yaç­la­rı­na gö­re ya­pı­lan­mış ve şe­kil­len­miş üni­ver­si­te­ye ka­vuş­tuk, bu du­rum­da, pi­ya­sa, ya­rın ih­ti­yaç du­ya­ca­ğı da­ha bu­gün­den bel­li olan ye­ni bil­gi­yi, ye­ni tek­no­lo­ji­yi, ye­ni dü­şün­ce­yi ne­re­den bu­la­cak? Ay­nı pi­ya­sa, fark­lı ha­yat bi­çim­le­ri­nin ih­ti­yaç­la­rı­na kar­şı­lık ver­me­si­ni sağ­la­yan araş­tır­ma bul­gu­la­rı­nı kim­den ala­cak?

Ye­ni ku­şak üni­ver­si­te öğ­ren­ci­si, üni­ver­si­te­den ken­di­si­ni gü­nün pi­ya­sa­sın­da en ge­çer­li ele­man hâli­ne ge­tir­me­si­ni bek­le­mek­te­dir; üni­ver­si­te sı­na­vı­na ha­zır­lık­tan baş­la­ya­rak, tüm ya­tı­rı­mı­nı hem pa­ra hem za­man hem ener­ji ola­rak bu­na gö­re yön­len­dir­mek­te­dir; sa­de­ce üni­ver­si­te­nin de­ğil ken­di­si­nin de de­ğe­ri­ni ay­lık üc­re­ti cin­sin­den he­sap­la­mak­ta, müm­kün olan en yük­sek üc­re­te en­deks­len­miş bir ha­yat stan­dar­dı­nın pe­şin­de bü­tün gü­cü­nü sarf et­mek­te­dir.

Dev bo­yut­la­ra ula­şan üni­ver­si­te sı­na­vı­na ha­zır­lık sek­tö­rü, sa­de­ce ek­sik ve çar­pık okul sis­te­mi­mi­zin de­ğil, ay­nı za­man­da üni­ver­si­te ya­tı­rım­cı­sı­nın iş­tah ve he­ve­si­nin de bir ürü­nü­dür. Üni­ver­si­te­de sü­re­ge­len ter­si­ne re­for­mun baş­lan­gıç nok­ta­sı tam da bu­ra­sı­dır. Üni­ver­si­te, üni­ver­si­te­ye ki­min, ne şe­kil­de ge­le­bi­le­ce­ği ko­nu­sun­da­ki söz hak­kın­dan önem­li öl­çü­de fe­ra­gat et­mek, bu hak­kın ken­di­si dı­şın­da bir me­ka­niz­ma ta­ra­fın­dan kul­la­nıl­ma­sı­na ra­zı ol­mak zo­run­da kal­mış; da­ha­sı, bu du­ru­mun oluş­tu­ra­ca­ğı ak­sak­lık­la­rı ken­di bün­ye­sin­de gi­der­me ya da dü­zelt­me zah­me­ti­ni de üst­len­miş­tir.

CA­HİT CAN (Si­nop) - Hep­si­ni oku­mak zo­run­da de­ğil­sin.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Az kal­dı Sa­yın Can. Sa­yın Can, se­nin uyu­ma­man la­zım, ge­ce sa­bah­la­ra ka­dar. Bak aday ada­yı ol­dun, aday ola­ca­ğın meç­hul, uy­ku­la­rın kaç­ma­sı la­zım Sa­yın Ca­hit Can.

CA­HİT CAN (Si­nop) - Bi­ti­re­lim şu üni­ver­si­te­le­ri.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Uy­ku­la­rın ka­çı­yor se­nin, ya­ni yap­ma!

Do­la­yı­sıy­la, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, üni­ver­si­te, da­ha en ba­şın­dan ken­di ta­nım ve üst­len­me­le­ri­nin sa­vu­nu­su­nu yap­mak­ta zo­ra düş­müş, bun­la­rın sa­vun­ma­sı­nı yap­mak zo­run­da kal­mış­tır. Üni­ver­si­te zih­ni­yet ve ol­gu­su­nun ül­ke­miz­de çok acil bir re­for­ma ve ken­di­ni ye­ni­den ko­num­lan­dır­ma­ya ih­ti­ya­cı var­dır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Ana­va­tan bu ih­ti­ya­cı doğ­ru bir bi­çim­de tes­pit et­miş­tir ve bu­nun için ge­rek­li dö­nü­şü­mü sağ­la­ya­cak viz­yon ve bi­ri­ki­min sa­hi­bi­dir. Biz, Hükûme­tin üni­ver­si­te pa­ket­le­ri­ne gü­ven­mi­yor ve ken­di­mi­zi Tür­ki­ye'nin üni­ver­si­te ih­ti­ya­cı­nın ger­çek çö­zü­mü­ne en­deks­le­miş bu­lu­nu­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu dü­şün­ce­ler­le he­pi­ni­zi, tek­rar say­gıy­la se­lam­lı­yor, Bin­göl Üni­ver­si­te­mi­zin 75 mil­yon­luk yü­ce mil­le­ti­mi­ze ve Bin­göl­lü­le­re ha­yır­lı ve uğur­lu ol­ma­sı­nı Ce­na­bı Al­lah'tan ni­yaz edi­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öz­do­ğan.

Şa­hıs­la­rı adı­na ilk söz, Bin­göl Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Fey­zi Ber­di­bek'in.

Bu­yu­run Sa­yın Ber­di­bek. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

FEY­Zİ BER­Dİ­BEK (Bin­göl) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 1414 sı­ra sa­yı­lı on ye­di il­de ku­rul­ma­sı ge­re­ken üni­ver­si­te­ler­le il­gi­li söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Yü­ce Mec­li­si­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Şim­di, biz bu­gün ger­çek­ten çok mut­lu­yuz. Bi­zim için ta­rihî bir gün ve bu­gün Bin­göl ta­ri­hi­nin en önem­li gün­le­rin­den bi­ri­dir. Bu ko­nu­da özel­lik­le Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız ve Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za, Ba­kan­lar Ku­ru­lu­na, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin bü­tün bi­rey­le­ri­ne te­şek­kür edi­yo­ruz.

Cum­hu­ri­yet ta­ri­hin­den gü­nü­mü­ze ka­dar ya­pıl­ma­mış hiz­met­ler AK Par­ti Hükûme­ti dö­ne­min­de ya­pıl­mış­tır. Eği­tim­den sağ­lı­ğa, dub­le yol­dan KÖY­DES pro­je­le­ri­ne ka­dar ta­mam­lan­ma­mış bü­tün ya­tı­rım­lar bi­zim dö­ne­mi­miz­de ger­çek­leş­miş­tir.

Bi­raz ön­ce, De­ğer­li Ho­cam Fe­ri­dun Ba­loğ­lu "Elek­tri­ği siz icat et­me­di­niz." de­di de su­yu da biz icat et­me­dik, ama bo­şa akan su­yu Bin­göl hal­kı­nın men­fa­ati­ne AK Par­ti sun­muş­tur. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) Önem­li olan, onu de­ğer­len­di­re­bil­mek­tir.

Bu dö­nem­de, ben, ger­çek­ten, hu­zur­la­rı­nız­da Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­ma bir de­ğil bin kez te­şek­kür edi­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) El­li­ye ya­kın okul ya­pıl­mak­la be­ra­ber, top­lam dört yüz ders­lik okul ya­pıl­mış­tı ve Av­ru­pa norm­la­rı­na uy­gun bir hâle ge­ti­ril­mek­le be­ra­ber, şu an­da bel­ki de Tür­ki­ye'de eği­tim öğ­re­ti­min, sı­nıf ba­bın­da, en ra­hat okun­du­ğu yer­ler­den bi­ri de Bin­göl'dür.

Biz­ler ik­ti­da­ra gel­me­den ön­ce mes­lek yük­se­ko­ku­lu­muz, Bin­göl­lü­le­rin ta­bi­riy­le -çok özür di­le­rim- "ahır" de­nen bir yer­de eği­tim gö­rü­yor­lar­dı. Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız gel­di, ken­di­si­ne ait, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­na ait bi­na­yı tu­tup mes­lek yük­se­ko­ku­lu­na ver­di. Öğ­ren­ci sa­yı­mız gi­de­rek aza­lır­ken bi­na­nın olu­şu­muy­la, ve­ril­me­siy­le be­ra­ber öğ­ren­ci sa­yı­mız 2 ka­tı­na çık­mış­tır. Bun­lar, AK Par­ti dö­ne­min­de Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız ta­ra­fın­dan ger­çek­leş­ti­ril­miş­tir.

Sa­yın Ho­cam, ben du­yar­lı­lık­la­rı­na te­şek­kür edi­yo­rum Bin­göl'le il­gi­li söy­lem­le­rin­den ötü­rü, ama ken­di­le­ri­ne yan­lış bil­gi ge­li­yor. Ko­nuy­la il­gi­li Kül­tür Ma­hal­le­si'nde -doğ­ru- dep­rem­den son­ra se­kiz ders­lik­li bir okul ya­pıl­dı. Biz onu Sa­yın Ba­ka­nı­mı­za ge­tir­di­ği­miz za­man "Bu­ra­nın mev­cu­du bu ka­dar­dır, ke­sin­lik­le se­kiz ders­lik bu böl­ge­ye ye­ter­li de­ğil." dü­şün­ce­siy­le yir­mi dört ders­lik­li bir okul da­ha ya­pıl­dı, ay­nı Kül­tür Ma­hal­le­si'ne.

Şu an­da son tab­li­ye­si atıl­mak­la be­ra­ber, okul, in­şal­lah, bu se­ne eği­tim öğ­re­tim­de fa­ali­ye­te geç­miş ola­cak­tır.

Kar­lı­ova Li­se­si çe­lik kons­trük­si­yon… O da, bu se­ne, Al­lah'ın iz­niy­le bi­te­cek­tir.

Biz gel­me­den ön­ce yüz yir­mi­ye ya­kın ka­pan­mış oku­lu­muz var­dı. Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­zın teş­vik­le­riy­le ka­pa­lı oku­lu­muz kal­ma­dı, an­cak bo­şal­tıl­mış köy­ler var­sa, bu köy­ler de şu an­da mev­cut ol­ma­dı­ğı için ora­ya da okul aç­mak herhâlde doğ­ru de­ğil­dir; ama, var­sa, ora­da sa­yı­sal ola­rak öğ­ren­ci ye­ter­li­li­ği söz ko­nu­suy­sa açı­la­bi­lir.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Yir­mi do­kuz köy var.

FEY­Zİ BER­Dİ­BEK (De­vam­la) - Bi­zim, şu an­da bin ki­şi­lik kız öğ­ren­ci yur­du­nun ta­di­la­tı ve ona­rı­mı bit­ti. Ko­nu ile il­gi­li "or­ta­öğ­re­tim" de­di­niz. Biz hiç­bir dö­nem­de bu ka­dar da ra­hat­lı­ğı gör­me­dik. Sa­yın Ba­ka­nı­mı­zın Bin­göl'e özel il­gi­le­ri var­dır. Ko­nu ile il­gi­li mağ­du­ri­ye­tin gi­de­ri­le­bil­me­si adı­na da her gö­rüş­me­miz­de "Bin­göl'e ya­pı­la­bi­le­cek ne var­sa o mağ­du­ri­ye­tin gi­de­ril­me­si adı­na da ge­re­ken ya­pı­la­cak­tır." de­miş­tir. Ta­bii, biz, şu an­da bun­lar­dan zi­ya­de, bi­zim için ta­rih ya­za­cak­tır. Bu­nu… Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik Bey, şu ta­rih, bu­gün bu sa­at­te, özel­lik­le ışı­ğın ye­ni­den Bin­göl'ün üc­ra kö­şe­sin­de, Bin­göl'e "Bin­göl Üni­ver­si­te­si" adıy­la ku­ru­lan bu üni­ver­si­te, bi­zim için hiz­met­le­rin en bü­yü­ğü ol­mak­la be­ra­ber, bel­ki de cum­hu­ri­yet ta­ri­hi­nin en bü­yük ya­tı­rı­mı­dır.

Bu ko­nu­da ya­pı­lan bu hiz­met­ler­den ötü­rü bü­tün ar­ka­daş­la­rı­mı­za te­şek­kür edi­yo­ruz. Bin­göl Üni­ver­si­te­miz ku­rul­ma­dan ön­ce si­vil top­lum ör­güt­le­ri, Bin­göl hal­kı, emek­çi­siy­le, iş­çi­siy­le, es­na­fıy­la, ba­ro­suy­la, es­naf tem­sil­ci­le­riy­le Va­li­li­ği­mi­zin baş­kan­lı­ğın­da Fı­rat Üni­ver­si­te­si­ne…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Ber­di­bek.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

FEY­Zİ BER­Dİ­BEK (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim.

…de­fa­lar­ca ya­pı­lan gö­rüş­me­ler­de, Bin­göl ile il­gi­li alı­nan olum­lu ka­rar­lar­da Elâzığ Fı­rat Üni­ver­si­te­si yet­ki­li­le­ri­ne de te­şek­kür edi­yo­rum. Bu ko­nu­da da Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­zın ger­çek­ten du­yar­lı­lık­la­rı ön plan­day­dı. Ko­nuy­la il­gi­li Bin­göl'de bir alt­ya­pı da var­dı. İki­si ge­ce top­lam on bir bö­lüm mes­lek yük­se­ko­ku­lu, fen-ede­bi­yat, ve­te­ri­ner ve zi­ra­at fa­kül­te­siy­le il­gi­li… Bu­gün bir sa­yın mil­let­ve­ki­li­miz de­di ki "Son za­man­lar­da ger­çek­ten pa­ra ya­tı­rıl­dı mı?" Zi­ra­at Fa­kül­te­si, 16 bin met­re­ka­re ka­pa­lı ala­nıy­la, şu an­da Bin­göl'de çok cid­di an­lam­da bü­yük bir in­şa­at ol­mak­la be­ra­ber bit­me aşa­ma­sı­na gel­miş­ti. Onu da, bu Hükûmet dö­ne­min­de… Bir en­kaz ola­rak du­rur­ken, pa­ra bu Hükûmet dö­ne­min­de sağ­lan­mış­tır. O ko­nu­da da Sa­yın Ab­dül­la­tif Şe­ner Bey'e, Baş­ba­kan Yar­dım­cı­mı­za te­şek­kür edi­yo­ruz.

Bu ve­si­ley­le, eme­ği ge­çen bü­tün ar­ka­daş­la­rı­mı­za te­şek­kür edi­yo­ruz, say­gı ve hür­met­le­ri­mi­zi su­nu­yo­ruz. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ber­di­bek.

Şa­hıs­la­rı adı­na ikin­ci söz Bin­göl Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ab­dur­rah­man Anik'in.

Bu­yu­run Sa­yın Anik. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AB­DUR­RAH­MAN ANİK (Bin­göl) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­ka­nım.

Çok de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, he­pi­ni­zi en de­rin say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ger­çek­ten, bu ge­ce Bin­göl adı­na çok bü­yük bir ta­ri­hi ka­rar ve bu ka­rar­la be­ra­ber çok mut­lu­yum, bel­ki ha­ya­tı­mın en mut­lu ol­du­ğum an­la­rın­dan bi­ri­dir, çün­kü eği­ti­me en faz­la önem ve­ren bir ar­ka­da­şı­nız ola­rak, bu­gün Bin­göl'de ar­tık bir üni­ver­si­te­miz var, bir üni­ver­si­te ku­ru­lu­yor ve bu­nun adı da "Bin­göl Üni­ver­si­te­si" ola­cak.

Ben, baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nı­ma, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­ma, bü­tün Ba­kan­lar Ku­ru­lu üye­le­ri­mi­ze, Hükûme­ti­mi­ze, bu ko­nu­da eme­ği ge­çen bü­tün in­san­la­ra, bü­tün ar­ka­daş­la­ra şük­ran­la­rı­mı su­nu­yo­rum Bin­göl hal­kı adı­na.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, as­lın­da, ben, bir me­tin ha­zır­la­mış­tım, onun­la ko­nuş­mak is­ter­dim, ama de­min Sa­yın Mil­let­ve­ki­li­miz, ya­ni Sa­yın CHP Mil­let­ve­ki­li, Bin­göl adı­na bir­ta­kım şey­ler söy­le­di. Ma­ale­sef, bu yan­lış bil­gi­le­ri ce­vap­lan­dır­mam mec­bu­ri­ye­ti ha­sıl ol­du. Ben, ar­tık, o ha­zır met­ni de­ğil de bir­kaç ko­nu­ya de­ğin­mek is­ti­yo­rum.

Çok de­ğer­li ar­ka­daş­lar, Sa­yın Mil­let­ve­ki­lim de­min izah et­ti­ler, Fey­zi Bey. Sa­yın Ba­ka­nı­ma ve Hükûme­ti­me en bü­yük şük­ran­la­rı­mı eği­tim açı­sın­dan su­nu­yo­rum. Ni­ye? 2003 yı­lı­nın Ocak ayın­da dö­ne­min va­li­si -hep eği­tim de­dim- bir dos­yay­la gel­di, 27,5 tril­yon­luk bir dos­ya, ama bir bak­tım, yi­ne sa­de­ce Yİ­BO ağır­lık­lı. Ama, ben, mil­let­ve­ki­li ada­yı iken, Bin­göl'ün köy­le­ri­ni do­laş­tı­ğım za­man, özel­lik­le son on beş-yir­mi yıl­da ya­şa­nan olay­lar­da, te­rör ola­yı ne­de­niy­le kır­sal ke­sim­de eği­ti­min ta­ma­men yok ol­du­ğu­nu gör­düm ve bir dos­ya, 30 ve da­ha yu­ka­rı olan, okul ça­ğı­na ge­lip de oku­la gi­de­me­yen okul sa­yı­sı, köy sa­yı­sı­nı is­te­dik. Yüz kırk dört ta­ne köy, okul ça­ğı­na ge­lip, 30 de­ğil de, 40 ve 50 öğ­ren­ci­si olan köy­ler gel­di. Hu­zur­la­rı­nız­da Sa­yın Ba­ka­nı­ma te­şek­kür edi­yo­rum. 2003 yı­lın­da dep­rem dö­ne­min­de yüz yir­mi­nin üze­rin­de sa­de­ce köy il­ko­kul­la­rı ona­rıl­dı ve ye­ni­si ya­pıl­dı.

Şim­di, sa­yın ve­ki­li­mi de hay­ret­le… Kim o bil­gi­yi ver­diy­se yan­lış ver­miş.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Söy­le­ye­yim, AK Par­ti­li bir be­le­di­ye baş­ka­nı ver­di bil­gi­le­ri. İs­mi­ni de ve­re­bi­li­rim.

AB­DUR­RAH­MAN ANİK (De­vam­la) - Ha­tır­lar­sa­nız, 2004 yı­lın­da UNES­CO'nun bu­ra­da top­lan­tı­sı var­dı, gir­di­niz mi? Van'dan son­ra Bin­göl, Tür­ki­ye'nin "Hay­di Kız­lar Oku­la…" 2'nci gel­miş­tir. Ha­be­rin var mı? (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar)

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ben de si­ze bir bil­gi ve­re­yim… Ra­kam­lar bu­ra­da.

AB­DUR­RAH­MAN ANİK (De­vam­la) - Şim­di, Bin­göl, eği­tim açı­sın­dan bu dö­nem­de, cum­hu­ri­yet ta­ri­hin­de gö­rül­me­miş bir iler­le­me kay­det­ti. Bin­göl Tür­ki­ye'de "Hay­di Kız­lar Oku­la…" Bu­ra­da 2'nci ol­muş. UNES­CO'dan te­şek­kür al­mı­şız. Bu­nu bil­me­niz­de fay­da var.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - 79'un­cu sı­ra­da­yız Bin­göl ola­rak, ba­kın resmî ra­kam­lar bu­ra­da. Millî Eği­tim Ba­ka­nı­nın bel­ge­le­ri bun­lar.

AB­DUR­RAH­MAN ANİK (De­vam­la) - Üni­ver­si­te işi­ne ge­lin­ce çok de­ğer­li ar­ka­daş­lar… Şim­di, en­düs­tri mes­lek li­se­si… En­düs­tri mes­lek li­se­si ar­ka­daş­lar…

HÜ­SE­YİN EK­MEK­Cİ­OĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Ve­ki­lim…

AB­DUR­RAH­MAN ANİK (De­vam­la) -  Ora­ya dön­me­ye­yim…

En­düs­tri mes­lek li­se­si çok mo­dern bir ba­ra­ka­da eği­ti­mi­ni sür­dü­rü­yor, ama bu se­ne, Tür­ki­ye ge­ne­lin­de en­düs­tri mes­lek li­se­le­ri ve­ya mes­lek li­se­le­ri ola­rak çok az sa­yı­da prog­ra­ma ko­nu­lur­ken, Bin­göl en­düs­tri mes­lek li­se­si prog­ram­da­dır, ya­pı­la­cak. Kar­lı­ova Li­se­si, ge­çen se­ne bir ar­ka­daş, iş ada­mı gel­di -Sa­yın Ba­kan ge­çen se­ne yap­tı­rı­yor­du, çün­kü biz için­de­yiz, şa­hi­diz- de­di ki: "Bu li­se­yi ben yap­tı­ra­ca­ğım." Sa­yın Va­li­miz var­dı, 3 ve­kil var­dık. Sa­yın Ba­kan de­di ki: "Siz il­köğ­re­tim ya­pın da, li­se­yi biz ya­pa­lım." "Ha­yır ben ya­pa­ca­ğım. Ai­le­min is­mi­ni ve­re­ce­ğim.""E, bu­yu­run..." Pro­to­kol ya­pıl­dı ama o ar­ka­daş, gü­cü yet­me­di yap­ma­dı. Ama bu se­ne en gü­zel bir li­se ya­pı­la­ca­ğı­nı Sa­yın Ba­kan­dan öğ­re­ne­bi­lir­si­niz. En­düs­tri mes­lek li­se­si bu se­ne prog­ram­da, ya­pı­la­cak.

Üni­ver­si­te­ye ge­lin­ce: Çok de­ğer­li ar­ka­daş­lar, 1983'te üni­ver­si­te…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Anik.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

AB­DUR­RAH­MAN ANİK (De­vam­la) - 1983'te, Fı­rat Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı ola­rak yük­se­ko­kul açıl­mış Bin­göl'de, 1987'ye ka­dar. De­mek ki, yir­mi dört se­ne ön­ce yük­se­ko­kul açıl­mış. 1987'de, Bin­göl'e ta­şın­mış, ama 1987'den ge­çen se­ne­ye ka­dar, Bin­göl'de­ki yük­se­ko­kul, bir ba­ra­ka, ha­ki­ka­ten utanç ve­ri­ci bir ya­pı­day­dı. Yi­ne, Sa­yın Ba­ka­nı­mın di­rek­ti­fiy­le, Bin­göl'ün en mo­dern bi­na­la­rın­dan olan li­se bi­na­sı eği­tim için tah­sis edil­miş. Yurt ko­nu­su­na ge­lin­ce: Yurt­ta da, bin ki­şi­lik yur­du­muz var. 1 Ma­yıs 2003 dep­re­min­de, or­ta ha­sar­lı -az ha­sar­lı, or­ta da de­ğil- az ha­sar­lı ola­rak tes­pit edil­miş ve bü­tün, o gü­nün şart­la­rın­da, An­ka­ra'dan gi­den ekip ora­da gö­re­vi­ni yap­mış­tır, ya­ni dep­rem­le il­gi­le­nen bü­tün bü­rok­rat ora­da ça­lış­ma­sı­nı yü­rüt­müş­tür, on­da hiç­bir sı­kın­tı­mız yok.

Şim­di, söy­le­ne­cek çok şey var, ama üzü­le­rek bir şey söy­le­ye­yim: Bin­göl'den bir CHP mil­let­ve­ki­li ol­say­dı da şu­ra­da izah et­sey­di. O, si­zin nok­san­lı­ğı­nız.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - O, si­zin nok­san­lı­ğı­nız, ge­le­mi­yor­su­nuz Bin­göl'e.

AB­DUR­RAH­MAN ANİK (De­vam­la) - Ken­di­ni­zi top­lu­ma, hal­ka ka­bul et­ti­re­cek­si­niz ki, si­zi seç­sin. Ya­ni, zor­la mı? O za­man, ta­yin is­te, git, An­tal­ya'dan ta­yin­le gel bu­ra­ya.

Öbür şe­ye ge­lin­ce, mü­sa­ade­niz­le, am­pul­den bah­set­ti­niz. Am­pul…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ki­ğı'ya be­ra­ber gi­de­lim, bek­li­yor 2 bin ki­şi mey­dan­da!

AB­DUR­RAH­MAN ANİK (De­vam­la) - İs­te­di­ği­niz ye­re, is­te­di­ğin ara… Kö­ye ben gi­de­rim, sen gi­de­mez­sin za­ten, so­ka­maz­lar si­zi.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ki­ğı'ya gi­re­mez­sin, be­nim­le bir­lik­te Ki­ğı'ya gi­re­mez­sin sen, be­nim böl­ge­me!

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­loğ­lu, otu­rur mu­su­nuz lüt­fen.

AB­DUR­RAH­MAN ANİK (De­vam­la) - Am­pul me­se­le­si­ne ge­lin­ce, par­ti­nin amb­le­miy­le il­gi­li bir ko­nu söy­le­di.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Gel, Ki­ğı'ya be­ra­ber gi­de­lim, ne olu­yor bak!

AB­DUR­RAH­MAN ANİK (De­vam­la) - Efen­dim, Edi­son bu­nu bul­du da bi­zim şe­yi­miz… Biz, hiç ol­maz­sa Edi­son'un bul­du­ğu, o çağ­daş olan bir şey­den is­ti­fa­de edi­yo­ruz. Siz, hâlâ, en ip­ti­dai dö­ne­min sa­vaş mal­ze­me­si olan ok­la işa­ret, şey ya­pı­yor­su­nuz. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) İp­ti­dai, si­zin bey­ni­niz de odur. Da­ha, ip­ti­dai sa­vaş ale­ti olan ok si­zin işa­re­ti­niz­dir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Bir ye­ri­ni­ze mi bat­tı?

BAŞ­KAN - Sa­yın Anik, Ge­nel Ku­ru­la te­şek­kür eder mi­si­niz.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, 69'a gö­re söz is­ti­yo­rum.

AB­DUR­RAH­MAN ANİK (De­vam­la) - He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Anik.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - İs­mim­den bah­se­de­rek, ki­şi­li­ği­me yö­ne­lik sal­dı­rı­lar­da bu­lun­du. Kı­sa bir açık­la­ma yap­mak is­ti­yo­rum.

İki ko­nu­da söy­le­dik­le­ri­mi ter­si­ne çe­vir­di, söy­le­me­di­ğim söz­le­ri söy­le­mi­şim gi­bi söy­le­di. İki da­ki­ka­da ya­nıt ve­re­ce­ğim. Bu çok önem­li be­nim için. Ye­ni bir sa­taş­ma­ya ne­den ol­ma­ya­ca­ğım.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­loğ­lu, adı­nı­zı ver­me­di. Lüt­fen, siz otu­run.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ama, efen­dim, adı­mı ver­me­si de­ğil… Par­ma­ğıy­la gös­ter­me­si yet­mi­yor mu?

BAŞ­KAN - Sa­yın Grup Baş­kan Ve­ki­li var.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ha­yır, ha­yır… Ama, ben­den bah­se­di­yor.

BAŞ­KAN - Yok, yok… Sa­yın Grup Baş­kan Ve­ki­li var.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Efen­dim, bir da­ki­ka izin ve­rin.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­loğ­lu, siz lüt­fen otu­run ye­ri­ni­ze.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Efen­dim, ama ko­nu­şan ben­dim de­min, Grup Baş­kan Ve­ki­li de­ğil.

BAŞ­KAN - Sa­yın Grup Baş­kan Ve­ki­li…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ben­den bah­se­di­yor.

BAŞ­KAN - Yok, yok… Siz otu­run.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan…

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Ana­dol.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Söz al­ma ta­le­bim yok. Ama zap­ta geç­me­si için söy­lü­yo­rum.

Si­ya­sal tar­tış­ma­lar her za­man müm­kün­dür, po­le­mik Mec­lis­te ya­pı­la­bi­lir, ama ko­nuş­ma­cı­nın par­ti­mi­zin amb­le­mi­ni ip­ti­dai bir sa­vaş mal­ze­me­si olan oka ben­zet­me­si­ni kı­nı­yo­rum ve bu Mec­li­se ya­kış­tı­ra­mı­yo­rum.

BAŞ­KAN - Pe­ki, te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ana­dol.

Ko­nu an­la­şıl­dı.

Bin­göl Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Mah­fuz Gü­ler'in kı­sa bir söz ta­le­bi var, ye­rin­den.

İç Tü­zük'ümü­zün 60'ın­cı mad­de­si­ne gö­re kı­sa bir söz hak­kı ve­ri­yo­rum.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ona söz ve­ri­yor­su­nuz, ba­na ni­ye ver­mi­yor­su­nuz?

BAŞ­KAN - Bu­yu­run.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Sa­yın Ba­loğ­lu'nun Bin­göl ile il­gi­li has­sa­si­ye­ti­ne çok te­şek­kür edi­yo­rum. Ger­çek­ten, za­man za­man yap­tı­ğı uya­rı­lar bi­zim için yol gös­te­ri­ci ol­muş­tur, an­cak, mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mın da söy­le­di­ği gi­bi, zan­ne­di­yo­rum ba­zı yan­lış kay­nak­lar­dan bil­gi­ler edin­miş­tir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Bin­göl'de bir üni­ver­si­te­nin ya­pı­la­bil­me­si için her tür­lü alt­ya­pı var­dır. Ben, dün ak­şam­ki ko­nuş­mam­da söy­le­dim. Or­ta­öğ­re­tim­de hiç­bir ek­si­ği­miz ge­di­ği­miz kal­ma­mış­tır. Özel­lik­le, 2003 dep­re­min­den son­ra Bin­göl'ün bü­tün köy okul­la­rı ona­rım­dan ge­çi­ril­miş­tir. Bin­göl mer­kez ve Bin­göl'ün ye­di il­çe mer­ke­zi dâhil ol­mak üze­re, hiç­bi­rin­de okul ih­ti­ya­cı kal­ma­mış­tır. Do­la­yı­sıy­la, Sa­yın Mil­let­ve­ki­li­min has­sa­si­ye­ti­ne tek­rar te­şek­kür edi­yo­rum. Ama, de­di­ğim gi­bi, yan­lış bir­ta­kım yer­ler­den bil­gi al­dı­ğı gö­rü­lü­yor. Bi­zim, dep­rem ön­ce­si Bin­göl'de çok cid­di so­run­la­rı­mız var­dı, ek­sik­lik­le­ri­miz var­dı. Bun­la­rı, Sa­yın Ba­ka­nı­mı­zın bi­re­bir ta­ki­biy­le ve Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­zın di­rek­tif­le­riy­le çok kı­sa sü­re­de bi­tir­dik. Ders­lik sa­yı­mı­zı, Sa­yın Baş­ka­nım, Bin­göl'de tam 3'e kat­la­dık.

Ben, bu ve­si­ley­le, tek­rar, Bin­göl Üni­ver­si­te­si­nin ha­yır­lı ve uğur­lu ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum. Eme­ği ge­çen Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za ve Sa­yın Ba­ka­nı­mı­za tek­rar Bin­göl hal­kı adı­na şük­ran­la­rı­mı arz edi­yo­rum.

Si­ze de çok te­şek­kür edi­yo­rum Baş­ka­nım, sağ olun efen­dim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Gü­ler.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, bu de­fa is­mim­den bah­se­de­rek söz­le­ri­mi çar­pıt­tı, Ba­loğ­lu de­di. İzin ve­rin, iki cüm­ley­le izah ede­yim.

BAŞ­KAN - Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­ka­nım ıs­rar edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ben ıs­rar edi­yo­rum efen­dim.

BAŞ­KAN - Ka­bul edil­miş­tir.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ya­ni, ger­çek­ler bu ka­dar çar­pı­tı­la­maz. O za­man baş­ka bir yol ka­lı­yor.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­loğ­lu… Sa­yın Ba­loğ­lu…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Bü­tün ar­ka­daş­la­rı­mı bu cu­mar­te­si Hükûme­tin önün­de bir top­lan­tı­ya da­vet edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­loğ­lu… Sa­yın Ba­loğ­lu…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ge­lin, Ki­ğı'da hal­kın önün­de ko­nu­şa­lım.

BAŞ­KAN - Bin­göl Üni­ver­si­te­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ek mad­de 86'yı oku­tu­yo­rum:

Al­pars­lan  Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 86- Muş'ta  Al­pars­lan  Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, İk­ti­sadî ve İdarî Bi­lim­ler Fa­kül­te­si ile Fı­rat Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Eği­tim Fa­kül­te­sin­den,

b) Fı­rat Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Ma­laz­girt Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Yü­zün­cü Yıl Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve Rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lun­dan,

d) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Muş Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Şe­rif Er­tuğ­rul.

Bu­yu­run Sa­yın Er­tuğ­rul. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA MEH­MET ŞE­RİF ER­TUĞ­RUL (Muş) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; söz­le­ri­me baş­lar­ken yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. An­cak, ben­den ön­ce­ki ko­nuş­ma­cı Sa­yın Anik'ın, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin al­tı ok­la­rı­nı bir sa­vaş ale­ti­ne, il­kel bir sa­vaş ale­ti­ne ben­zet­me­si­ni de şid­det­le kı­nı­yo­rum.

MUS­TA­FA NU­Rİ AK­BU­LUT (Er­zu­rum) - Ni­ye? Doğ­ru de­ğil mi?

MEH­MET ŞE­RİF ER­TUĞ­RUL (De­vam­la) - Aca­ba Sa­yın Anik'ın cum­hu­ri­yet­le bir prob­le­mi mi var? Sa­yın Anik bil­mez mi, o al­tı ok, ay­nı za­man­da cum­hu­ri­ye­tin te­mel ni­te­lik­le­ri­ni yan­sı­tı­yor. Eğer var­sa si­zin bir ka­rın ağ­rı­nız, bir der­di­niz, onu açık­ça söy­le­yin. Si­zi şid­det­le kı­nı­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

İN­Cİ ÖZ­DE­MİR (İs­tan­bul) - Ya yap­ma­yın! Ne ka­rın ağ­rı­sı ola­cak, olur mu öy­le şey!

BAŞ­KAN - Siz bu­yu­run Sa­yın Er­tuğ­rul.

MEH­MET ŞE­RİF ER­TUĞ­RUL (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bu­gün bir mut­lu­lu­ğu bu­ra­da ve on ye­di il­de hep bir­lik­te ya­şı­yo­ruz. Muş gi­bi, her açı­dan ge­ri kal­mış, ih­mal edil­miş bir il­de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı ge­le­ce­ğe umut­la bak­ma­mı­za, bağ­lan­ma­mı­za ne­den ol­mak­ta­dır. Gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz ka­nun, Fı­rat Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı ola­rak Muş'ta eği­tim ve öğ­re­tim ve­ren Eği­tim Fa­kül­te­si ve iki Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, ek ola­rak Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, İk­ti­sadî ve İdarî Bi­lim­ler Fa­kül­te­si, Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ve Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sü­nün ku­rul­ma­sı­nı ön­gö­rü­yor.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, her ilin ba­zı özel gün­le­ri var­dır. Bu gün­ler ya ilin ta­ma­mıy­la il­gi­li­dir ya da il­çe­le­riy­le il­gi­li­dir. Muş için üç özel gün var­dır. 26 Ağus­tos, Ma­laz­girt'in kur­tu­luş gü­nü; 31 Mart, Var­to'nun kur­tu­lu­şu; 30 Ni­san ise, Muş şe­hir mer­ke­zi­nin düş­man iş­ga­lin­den kur­tu­luş gü­nü ola­rak kut­lan­mak­ta­dır. Bu ta­rih­le­rin yal­nız­ca kur­tu­luş gü­nü ol­ma­sı­na dik­kat çek­mek is­te­rim. Muş, düş­man or­du­la­rı­nın elin­den kur­tul­du, ama yok­sul­luk­tan, se­fa­let­ten, yok sa­yıl­mak­tan, ma­ale­sef bir tür­lü kur­tu­la­ma­dı. Dü­şü­nün ki, Var­to il­çe­sin­de 1966 se­ne­sin­de bir dep­rem ya­şan­dı ve ina­nır mı­sı­nız sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 1966 se­ne­sin­den bu ya­na ev­le­ri yı­kı­lan bir kı­sım va­tan­daş­la­rı­mız hâlâ hak sa­hip­lik­le­ri­ni el­de ede­me­di­ler.

FİK­RET BA­DAZ­LI (An­tal­ya) - Za­man aşı­mı­na uğ­ra­mış.

MEH­MET ŞE­RİF ER­TUĞ­RUL (De­vam­la) - Efen­dim, dev­let­te de­vam­lı­lık esa­sı var­dır, dev­let­te za­man aşı­mı yok­tur.

FİK­RET BA­DAZ­LI (An­tal­ya) - O hak­la­rı biz ver­dik.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, lüt­fen mü­da­ha­le et­me­ye­lim.

MEH­MET ŞE­RİF ER­TUĞ­RUL (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Muş, eği­tim­de çok ge­ri ko­num­da­dır. 441 il­köğ­re­tim oku­lun­da 85.633 öğ­ren­ci öğ­re­nim gör­mek­te­dir. Ders­lik ba­şı­na dü­şen öğ­ren­ci sa­yı­sı 38'dir. Bu sa­yı­nın 30 ve al­tı­na çe­ki­le­bil­me­si için en az 600 ye­ni ders­li­ğin ya­pıl­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Or­ta­öğ­re­tim­de 23 okul­da 9.231 öğ­ren­ci eği­ti­me de­vam et­mek­te­dir. Ders­lik ba­şı­na dü­şen öğ­ren­ci sa­yı­sı 35'tir ve 41 ders­li­ğe ih­ti­yaç du­yul­mak­ta­dır.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Muş'ta sağ­lık hiz­met­le­ri ye­ter­siz du­rum­da­dır. 5 has­ta­ne, 640 has­ta ya­ta­ğı, 45 sağ­lık oca­ğı ve 49 sağ­lı­ke­vi bu­lun­mak­ta­dır.

Ma­ale­sef, Muş ili, eko­no­mik açı­dan da son de­re­ce ge­ri kal­mış bir il ko­nu­mun­da­dır. Eko­no­mik ya­pı, te­mel­de, ta­rım ve hay­van­cı­lı­ğa da­ya­lı­dır. Ta­rım ve hay­van­cı­lık bü­yük öl­çü­de ge­le­nek­sel yön­tem­ler­le ya­pıl­dı­ğı için ve­rim ol­duk­ça dü­şük­tür. Bu­nun ya­nın­da, sa­na­yi de ma­ale­sef, ge­li­şe­me­miş­tir. İl­de eko­no­mik açı­dan fa­al nü­fu­sun yüz­de 84'ü ta­rım, yüz­de 13'ü hiz­met, yüz­de 2'si sa­na­yi, yüz­de 2'si de in­şa­at sek­tö­rün­de ça­lı­şa­bil­mek­te­dir.

Muş, ku­ru­lu­şu mi­lat­tan ön­ce­ki ta­rih­le­re ka­dar uza­nan, yir­mi ka­dar dev­let ege­men­li­ği­ne ta­nık­lık et­miş bir kent ola­rak, kül­tü­rel ve ta­rihî zen­gin­li­ği­ni tu­riz­min hiz­me­ti­ne su­na­ma­mış bir kent ko­nu­mun­da­dır. Muş'un bi­li­nen ta­ri­hi Urar­tu­lar­la baş­lar; Pers­ler, Ro­ma­lı­lar, Sa­sa­ni, Bi­zans ege­men­li­ği­nin ya­nı sı­ra, Sel­çuk­lu­lar, Ey­yu­bi­ler, Ak­ko­yun­lu­lar ve Şe­ref­han­lar gi­bi bir­çok me­de­ni­ye­te ev sa­hip­li­ği yap­mış­tır. İli­miz bu dö­nem­le­re ait ta­rihî eser­le­re sa­hip­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Muş ili, 1950'li yıl­la­ra ka­dar Tür­ki­ye'nin ana ula­şım ağı­nın dı­şın­da kal­mış­tır. 1955 yı­lın­da ta­mam­la­nan de­mir yo­lu, ye­ni­le­nen ka­ra yol­la­rıy­la bir­lik­te, bu­gün, ar­tık, ula­şım so­ru­nu önem­li öl­çü­de çö­zül­müş­tür. Hâlen ba­kı­ma alın­ma­sı ne­de­niy­le si­vil uçuş­la­ra ka­pa­lı olan NA­TO as­kerî ha­va­ala­nı 1992 yı­lın­dan iti­ba­ren ha­va tra­fi­ği hiz­me­tiy­le ili­mi­zi hay­li ra­hat­lat­mış­tır. 2007 yı­lı so­nu iti­ba­rıy­la tek­rar bu hiz­met­ten ya­rar­la­na­bi­le­ce­ği­mi­zi umu­yor ve ye­ni­den si­vil tra­fi­ğe açıl­ma­sı­nı önem­le ri­ca edi­yo­rum il­gi­li­ler­den.

2000 yı­lı nü­fus sa­yı­mı­na gö­re il mer­ke­zi­nin nü­fu­su 67.927, top­lam il nü­fu­su ise 453.654'tür. İli­miz, is­tih­dam imkânla­rı­nın kıt ol­ma­sı ne­de­niy­le ma­ale­sef sü­rek­li göç ver­mek­te­dir. Bun­dan da en faz­la genç nü­fus et­ki­len­mek­te­dir. İş­te, 15 Ma­yıs ta­ri­hi, bu ne­den­le ni­ha­yet o yo­ku­şun aşıl­ma­sı­nın ta­ri­hi ol­muş­tur. Ku­ru­la­cak olan fa­kül­te­ler­le bir­lik­te Muş, kı­sa za­man­da bir üni­ver­si­te şeh­ri ol­mak­la kal­ma­ya­cak, üni­ver­si­te­nin et­ra­fı­na ya­ya­ca­ğı ışık ve makûs ta­li­hi­ni de in­şal­lah ge­ri­de bı­ra­ka­cak­tır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bi­li­yo­rum, bü­tün bu dü­şün­ce­le­ri­me rağ­men ye­ni üni­ver­si­te­miz, bir sü­re sı­kın­tı­lar ya­şa­ya­cak, baş­lan­gıç­ta ye­ter­li öğ­re­tim üye­le­ri­ni bu­la­ma­ya­cak, fi­zi­ki alt­ya­pı­nın ta­mam­lan­ma­sı çok uzun sü­re­cek­tir. Bir üni­ver­si­te­nin ger­çek an­lam­da üni­ver­si­te ol­ma­sı, o üni­ver­si­te­de­ki dok­to­ra eği­ti­mi­nin ora­nı­na bağ­lı­dır. Bu açı­dan Muş Üni­ver­si­te­si, önü­müz­de­ki on yıl­da an­cak tam an­la­mıy­la üni­ver­si­te ola­bi­le­cek­tir. Eğer, bir ye­re var­mak için yol ya­pıl­mış ve o yol açık­sa, he­de­fe var­mak da­ha da ko­lay ola­cak­tır. Bu ka­nun bu yo­lu aç­mış­tır ve biz Muş­lu­lar ola­rak ve bü­tün Muş hal­kı ola­rak o yol­da ko­şa­rak he­de­fe ula­şa­ca­ğız.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ben­de bir ses kı­sık­lı­ğı var, ama, ta­bii, o es­ki­den var­dı, şu an de­ğil. Bu ne­den­le, si­zin de faz­la za­ma­nı­nı­zı al­mak is­te­mi­yo­rum. Ger­çek­ten, bu yol­da eme­ği ge­çen bü­tün ar­ka­daş­la­rı­ma, bü­tün ku­rum­la­ra te­şek­kür edi­yor, şük­ran­la­rı­mı arz edi­yo­rum.

Yü­ce Mec­li­se say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Er­tuğ­rul.

Şa­hıs­la­rı adı­na ilk söz, Muş Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Me­de­ni Yıl­maz'ın.

Bu­yu­run Sa­yın Yıl­maz. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ME­DE­Nİ YIL­MAZ (Muş) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 1414 sı­ra sa­yı­lı Ya­sa Ta­sa­rı­sı'nın 7'nci mad­de­si­nin ek 86'ncı mad­de­siy­le il­gi­li söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Söz­le­ri­me baş­lar­ken yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Çok de­ğer­li ar­ka­daş­lar, on ye­di il­de ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­ri gö­rü­şü­yo­ruz. Öy­le zan­ne­di­yo­rum ki, şu an­da, ye­ni üni­ver­si­te ku­ru­la­cak on ye­di ili­miz­de çok gü­zel an­lar ya­şa­nı­yor, ger­çek an­lam­da bay­ram ya­şa­nı­yor di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Üni­ver­si­te­le­rin, ku­rul­duk­la­rı il­le­re sağ­la­dık­la­rı kat­kı­yı bu­ra­da uzun uzun an­la­ta­cak de­ği­lim, da­ha ön­ce ar­ka­daş­lar çok de­ği­şik ve­si­le­ler­le bu ko­nu­ya de­ğin­di­ler. El­bet­te, üni­ver­si­te­ler, ku­rul­duk­la­rı il­le­re eko­no­mik an­lam­da, sos­yal an­lam­da, kül­tü­rel an­lam­da çok bü­yük bir di­na­mizm ve si­ner­ji kat­mak­ta­dır­lar. Yıl­lar­dır, ol­maz­sa ol­maz di­ye Muş­lu­lar ola­rak dü­şün­dü­ğü­müz ve rü­ya­sı­nı gör­dü­ğü­müz, ha­yal­le­ri­ni kur­du­ğu­muz üni­ver­si­te­mi­ze ni­ha­yet ka­vu­şu­yo­ruz. Bu ko­nu­da, baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za, Ba­kan­lar Ku­ru­lu­mu­za ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za ve de­ğer­li he­ye­ti­ni­ze şük­ran­la­rı­mı su­nu­yo­rum; şah­sım adı­na, ilim adı­na bu şük­ran­la­rı­mı su­nu­yo­rum.

AK Par­ti İk­ti­da­rı ger­çek­ten çok bü­yük iş­ler ba­şar­dı. Çok çe­şit­li alan­lar­da çok önem­li kat­kı­lar sağ­la­dı. İş­te, eği­tim­de, sağ­lık­ta, ula­şım­da, ko­nut­ta, KÖY­DES pro­je­siy­le köy­le­rin iç­me su­la­rı ve yol­la­rın­da ve ke­za, yi­ne sos­yal alan­lar­da uy­gu­la­dı­ğı po­li­ti­ka­lar­la çok önem­li re­form­la­ra, çok önem­li dev­rim­le­re im­za­sı­nı at­tı.

Üni­ver­si­te­ler ger­çek­ten bir ha­yal­di, ama bu ha­yal­ler bu ak­şam 17 ili­miz­de ger­çek­le­şi­yor, tıp­kı da­ha ön­ce 15 ili­miz­de ol­du­ğu gi­bi. Böy­le­ce AK Par­ti İk­ti­da­rı dö­ne­min­de 32 ili­miz­de 32 üni­ver­si­te ku­rul­muş ol­du. Ku­ru­lan 7 ta­ne va­kıf üni­ver­si­te­siy­le be­ra­ber bu dö­nem­de 39 üni­ver­si­te­nin ku­rul­muş ol­ma­sı AK Par­ti­nin bu alan­da­ki viz­yo­nu­nu çok açık bir şe­kil­de or­ta­ya koy­mak­ta­dır.

Bi­raz ön­ce Edi­son ve elek­trik­le il­gi­li bir po­le­mik ya­şan­mış­tı. İzin ve­rir­se­niz bu ko­nu­da ben bir cüm­ley­le bu po­le­mi­ğe ka­tıl­mak is­ti­yo­rum. Evet, Edi­son am­pu­lü bul­du ve fi­zik­sel mekânla­rı ay­dın­lat­tı, ama AK Par­ti İk­ti­da­rı, ku­rul­ma­sı­na ve­si­le ol­du­ğu otuz do­kuz ye­ni üni­ver­si­tey­le be­yin­le­rin içi­ni ay­dın­lat­mak için çok bü­yük bir ham­le yap­tı. Bu ko­nu­da ne ka­dar te­şek­kür et­sek az­dır di­ye dü­şü­nü­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Edi­son kah­rın­dan ölür­dü val­la­hi bu­gün ya­şa­say­dı.

ME­DE­Nİ YIL­MAZ (De­vam­la) - Ay­rı­ca, 1071'de Ma­laz­girt Za­fe­riy­le Ana­do­lu'nun ka­pı­la­rı­nı açan Sul­tan Al­pas­lan'ın adı­nın böy­le bir bi­lim yu­va­sın­da ya­şa­tıl­ma­sı da ay­rı bir öne­me sa­hip­tir. Bu ko­nu­da tek­rar te­şek­kür edi­yo­rum. Üni­ver­si­te­le­ri­miz bir an ön­ce ku­rul­ma­yı bek­li­yor. Bir an ön­ce ta­sa­rı­nın ka­nun­laş­ma­sı­nı bek­li­yo­ruz.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Da­ki­ka bi­le önem­li.

ME­DE­Nİ YIL­MAZ (De­vam­la) - Da­ki­ka­lar ger­çek­ten önem­li­dir.

Ben bu ko­nu­da faz­la za­man al­mak is­te­mi­yo­rum. Ha­ya­tı­mın en mut­lu an­la­rın­dan bi­ri­ni ya­şı­yo­rum ve ger­çek­ten çok mut­lu ol­du­ğum ka­dar, çok da he­ye­can­lı­yım.

Ken­di adı­ma, ilim adı­na, hem­şeh­ri­le­rim adı­na ve ül­kem adı­na, tek­rar, Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za, Sa­yın Ba­ka­nı­mı­za, AK Par­ti­ye ve ik­ti­da­rıy­la mu­ha­le­fe­tiy­le bü­tün Par­la­men­to­mu­za te­şek­kür edi­yor, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Yıl­maz.

Şah­sı adı­na ikin­ci söz, Muş Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Se­ra­cet­tin Ka­ra­ya­ğız'ın.

Bu­yu­run Sa­yın Ka­ra­ya­ğız. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

SE­RA­CET­TİN KA­RA­YA­ĞIZ (Muş) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; gö­rü­şül­mek­te olan Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı üze­rin­de, Muş Al­pars­lan Üni­ver­si­te­siy­le il­gi­li söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Söz­le­ri­me baş­lar­ken, siz­le­ri ve te­le­viz­yon­la­rı ba­şın­da bi­zi iz­le­yen va­tan­daş­la­rı­mı say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

As­lın­da, ko­nu çok önem­li, çok çok uzun ko­nuş­mak ge­re­kir, ama ar­ka­daş­la­rı­mız da be­lirt­ti, her­kes bu anı, bir an ön­ce ka­rar alın­ma­sı­nı sa­bır­sız­lık­la bek­le­di­ği için, faz­la uzat­ma­dan kı­sa tu­ta­ca­ğım.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ül­ke­nin ge­le­ce­ği­nin genç ne­sil­le­rin ge­le­ce­ği­ne bağ­lı ol­du­ğu­nu bi­len AK Par­ti­miz, ik­ti­da­ra gel­di­ği gün­den bu ya­na, ço­cuk­la­rı­mı­zın eği­ti­mi­ne bü­yük önem ver­mek­te­dir.

Hükûme­ti­miz dö­ne­min­de, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı büt­çe­si ilk de­fa en bü­yük büt­çe hâli­ne ge­ti­ril­miş ve bu şe­kil­de de­vam et­mek­te­dir. Ay­rı­ca, ik­ti­da­rı­mız dö­ne­min­de, eği­tim har­ca­ma­la­rın­da bü­yük ar­tış­lar ol­muş­tur. Dev­ral­dı­ğı­mız dö­nem­de 8 mil­yar 43 mil­yon YTL olan Millî Eği­tim büt­çe­si 2006 yı­lın­da 19 mil­yar 527 mil­yon YTL'ye çı­ka­rıl­mış, 2007 yı­lın­da bu ra­kam da­ha da ar­tı­rıl­mış­tır. Muş ili­miz de bü­tün bu ya­tı­rım ve des­tek­ler­den en faz­la fay­da­la­nan il­ler ara­sın­da ol­muş­tur.

İli­miz­de ila­ve ola­rak açı­lan Ana­do­lu li­se­le­ri ve ilk ola­rak açı­lan Fen Li­se­si ve yurt­lar, öğ­ren­ci­le­ri­mi­zin üni­ver­si­te­ye gir­me şan­sı­nı da­ha da ar­tır­mış­tır. Ül­ke­mi­zin en fa­kir il­le­rin­den bi­ri olan Muş ili­miz­den üni­ver­si­te­yi ka­za­nan öğ­ren­ci­le­ri­mi­zin baş­ka il­ler­de üni­ver­si­te tah­si­li yap­ma­la­rı bü­yük bir mad­di kül­fet ge­tir­mek­te ve bir­çok öğ­ren­ci­miz için en­gel teş­kil et­mek­tey­di. Ar­tık, bu öğ­ren­ci­le­ri­miz, ken­di il­le­rin­den, ai­le­le­ri­nin ya­nın­dan ay­rıl­ma­dan üni­ver­si­te eği­tim­le­ri­ni ta­mam­la­ya­bi­le­cek­ler, mas­ter ve dok­to­ra­la­rı­nı ken­di il­le­rin­de ya­pa­bi­le­cek­ler­dir.

Üni­ver­si­te, ay­nı za­man­da, ili­mi­ze, kül­tü­rel, sos­yal ve eko­no­mik ge­liş­me açı­sın­dan da bü­yük kat­kı­lar sağ­la­ya­cak­tır. Üni­ver­si­te­miz ol­ma­dı­ğı za­man, ili­mi­ze bir fa­kül­te açıl­ma­sı için, mil­let­ve­kil­le­ri, si­vil top­lum ör­güt­le­ri ve ye­rel med­ya ola­rak ver­di­ği­miz mü­ca­de­le­yi tüm hem­şeh­ri­le­ri­miz çok iyi bil­mek­te­dir. Muş'ta bir ga­ze­te­miz, her gün "Al­pars­lan Üni­ver­si­te­mi is­ti­yo­rum" ban­dıy­la çık­mak­ta­dır. Fa­kat, bü­tün bu ça­ba­la­rı­mı­za rağ­men, bir tür­lü ne­ti­ce ala­mı­yor­duk. Bi­na­sı, loj­man­la­rı ve yurt­la­rı ha­zır ol­du­ğu ve ka­ra­rı alın­dı­ğı hâlde al­tı yıl­dır açıl­ma­yan bir Eği­tim Fa­kül­te­miz için il­gi­li yer­ler­le yap­tı­ğı­mız gö­rüş­me­ler ve kar­şı­laş­tı­ğı­mız mu­ame­le­yi an­lat­sam, ina­nın, sa­at­le­ri alır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ge­rek mil­let­ve­kil­le­ri ge­rek­se AK Par­ti Hükûme­ti­mi­zin ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­zın hiç­bir fe­dakârlık­tan ka­çın­ma­dan yap­tık­la­rı sa­ye­sin­de, ge­çen yıl, Eği­tim Fa­kül­te­si­nin açı­lı­şı­nı ger­çek­leş­ti­re­bil­dik. Bu Fa­kül­te de, Al­pars­lan Üni­ver­si­te­miz için ze­min oluş­tur­du ve bu­gün, Mec­li­si­miz­de, ha­yır­lı­sıy­la, bu ka­ra­rı alı­yo­ruz.

Bir fa­kül­te aça­bil­mek için ar­tık baş­ka il­le­rin rek­tör­le­ri­ne mü­ra­ca­at et­mek zo­run­da kal­ma­ya­ca­ğız. Al­pars­lan Üni­ver­si­te­si ola­rak ken­di ka­ra­rı­nı ken­di­si ve­re­cek, uy­gun gör­dü­ğü fa­kül­te­yi ken­di­si aça­cak­tır ve Muş­lu­lar ola­rak rü­ya­mız ger­çek­le­şe­cek­tir.

Ana­do­lu'nun ka­pı­la­rı­nı biz­le­re açan Sul­tan Al­pars­lan'ın is­mi­ni de yad ede­ce­ği­miz Üni­ver­si­te­mi­zin ili­mi­ze ve ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­ler, bu­ra­da, baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nım ve Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız ol­mak üze­re, tüm eme­ği ge­çen­le­re, hem­şeh­ri­le­rim adı­na, te­şek­kü­rü borç bi­lir, he­pi­ni­zi sev­gi ve say­gıy­la se­lam­la­rım. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ka­ra­ya­ğız.

Muş Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Sa­ba­hat­tin Yıl­dız'ın, İç Tü­zük'ümü­zün 60'ın­cı mad­de­si­ne gö­re, ye­rin­den, kı­sa bir söz ta­le­bi var­dır.

Bu­yu­run Sa­yın Yıl­dız.

V. - AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)

5.- Muş Mil­let­ve­ki­li Sa­ba­hat­tin Yıl­dız'ın, Muş'a Al­pars­lan Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sı ve Al­pas­lan II Ba­ra­jı'nın dev­re­ye gir­me­si ne­de­niy­le açık­la­ma­sı

SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Sa­yın Baş­kan söz ver­di­ği­niz için te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­lar; he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum.

Ger­çek­ten, bu ak­şam üni­ver­si­te­le­ri­nin ku­ru­lu­şu ger­çek­le­şe­cek olan on ye­di il­den bi­ri de mil­let­ve­ki­li bu­lun­du­ğum Muş ili. Muş'un ve Muş­lu­nun yıl­lar­dır öz­lem­le bek­le­di­ği iki önem­li pro­je var. Bun­lar­dan bi­ri, Muş'a Muş Al­pars­lan Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sı; ikin­ci­si, Muş'ta ova­yı su­la­ya­cak olan Al­pas­lan II Ba­ra­jı­nın dev­re­ye gir­me­si­dir.

Bun­lar­dan bu dö­nem­de si­ya­se­ten de çok önem­li gör­dü­ğü­müz ve Muş'un da ger­çek­ten eği­ti­mi­ne, kül­tü­rü­ne, eko­no­mi­si­ne cid­di ma­na­da kat­kı sağ­la­ya­ca­ğı­na inan­dı­ğım Al­pars­lan Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­muş ol­ma­sın­dan tüm Muş­lu­lar gi­bi ben de mut­lu­luk ve gu­rur du­yu­yo­rum.

Bu Üni­ver­si­te­nin ku­ru­lu­şun­da eme­ği ge­çen, bu ak­şam bu­ra­da ha­zır bu­lu­nan bü­tün mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­ma, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­ma ve eme­ği ge­çen her­ke­se; özel­lik­le de bu Üni­ver­si­te­nin ku­ru­lu­şu için yıl­lar­ca emek ve­ren, Muş'ta bel­ki bu ak­şam biz­le­ri din­le­yen FM 49'un sa­hi­bi­ne; özel­lik­le, yıl­lar­dır, hep "Al­pars­lan Üni­ver­si­te­mi is­ti­yo­rum" di­ye ya­yın ya­pan Muş Şark Tel­graf ga­ze­te­si­ne ve Muş'un genç­li­ği­ne, yıl­lar­dır hep im­za kam­pan­ya­la­rıy­la de­ği­şik plat­form­lar­da Muş Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sı­nı gün­de­me ge­ti­ren o genç­le­re de bu­ra­dan te­şek­kür edi­yo­rum.

Üni­ver­si­te­nin Muş'umu­za ve ay­rı­ye­ten di­ğer on ye­di ile ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yor, say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Yıl­dız.

IV. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN

GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER (Devam)

4.- Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Öğ­re­tim Ele­man­la­rı­nın Kad­ro­la­rı Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me ile Ge­nel Kad­ro ve Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ye Ek­li Cet­vel­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1343, 1/1291) (S. Sa­yı­sı: 1414) (Devam)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mad­de üze­rin­de iki adet öner­ge var­dır.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, iki öner­ge de içe­rik ola­rak ay­nı ol­du­ğun­dan, iş­lem­le­ri­ni ve oy­la­ma­la­rı­nı bir­lik­te ya­pa­ca­ğım.

Öner­ge­yi oku­tu­yo­rum: 

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1414 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın çer­çe­ve 7 nci mad­de­si ile 2809 sa­yı­lı Ka­nu­na ek­len­me­si ön­gö­rü­len ek 86 ncı mad­de­nin baş­lı­ğın­da ve met­nin­de ge­çen "Al­pars­lan Üni­ver­si­te­si" iba­re­si­nin "Muş Al­pars­lan Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                               

İr­fan Gün­düz

Sa­ba­hat­tin Yıl­dız

Eyüp Fat­sa

 

 

İs­tan­bul

Muş

Or­du

 

Va­hit Ki­ler

Ala­et­tin Gü­ven

Ah­met Ye­ni

 

Bit­lis

Kü­tah­ya

Sam­sun

 

Se­ra­cet­tin Ka­ra­ya­ğız

Me­de­ni Yıl­maz

Şe­rif Er­tuğ­rul

 

Muş

Muş

Muş

 

BAŞ­KAN - İkin­ci öner­ge sa­hi­bi­ni oku­tu­yo­rum:                                         

                                                                                                         Mustafa Gazalcı

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.                                                                 Denizli

Sa­yın Ko­mis­yon?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Hükûmet?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ge­rek­çe­le­ri oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe: Üni­ver­si­te­nin, bu­lun­du­ğu ilin adıy­la anıl­ma­sı­nı te­mi­nen öne­ril­mek­te­dir.

Ge­rek­çe: Üni­ver­si­te ku­ru­lan ilin adı­nı ta­şı­ma­sı ve hal­kın an­la­ma­sı için.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za  su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge doğ­rul­tu­sun­da mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Muş Al­pars­lan Üni­ver­si­te­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ek mad­de 87'yi oku­tu­yo­rum:

Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 87- Mar­din'de  Ar­tuk­lu  Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­sin­den, Dic­le Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mü­hen­dis­lik-Mi­mar­lık Fa­kül­te­si ile Gü­zel Sa­nat­lar Fa­kül­te­sin­den,

b) Dic­le Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan  Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Dic­le Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Mid­yat Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

ç) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Mar­din Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Mah­mut Du­yan.

Bu­yu­run Sa­yın Du­yan. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA MAH­MUT DU­YAN (Mar­din) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; gö­rü­şül­mek­te olan on ye­di üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la ala­ka­lı ka­nun ta­sa­rı­sı üze­rin­de söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Yü­ce he­yet­ten bir is­tir­ha­mım ola­cak: "Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­si" is­mi­nin "Mar­din Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni siz­ler­den ri­ca edi­yo­rum.

Ar­tuk­lu­lar, 1110 yı­lın­da Mar­din'i baş­kent ola­rak ilan et­miş­ler­dir. O ta­rih­te, Mar­din'de, on­lar­ca med­re­se, has­ta­ne, ca­mi yap­mış­lar­dır. Bun­lar ara­sın­da, Mar­din Ulu Ca­mi­si, Dey­ruz­za­fe­ran Ma­nas­tı­rı, Kı­zıl­te­pe Ulu Ca­mi­si, Ha­san­keyf Sa­ra­yı hâlâ ayak­ta­lar.

As­lın­da, Mar­din, on yıl ön­ce­sin­de üni­ver­si­te­yi hak et­miş­ti. Geç alın­mış bir ka­rar, ama eme­ği ge­çen her­ke­se, bu­ra­da, hu­zu­ru­nuz­da te­şek­kür et­mek is­ti­yo­rum. Bu­gün Mar­din'de bir bay­ram var. Mar­din'de ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te­ler­de ye­ti­şe­cek olan öğ­ren­ci­ler çok iyi pra­tik ka­za­na­cak­lar­dır. Çün­kü, Mar­din, bu­gün dün­ya­da sa­yı­lı üç il­den bi­ri­si; Ku­düs, Ro­ma ve Mar­din. Mar­din'de ku­ru­la­cak olan mi­mar­lık fa­kül­te­si ayak­lı bir kü­tüp­ha­ne gi­bi, her tür­lü de­se­ni ora­da gö­re­bi­lir­si­niz. Bu­ra­da ya­şa­ya­cak olan mi­mar­lar, in­şal­lah, dün­ya­da sa­yı­lı olan mi­mar­lar ara­sın­da yer ala­cak­lar­dır. Kı­zıl­te­pe Ova­sı'nda­ki Me­zo­po­tam­ya Ova­sı'nda bü­tün bit­ki­le­rin de­sen­le­ri mev­cut. Bu­ra­da ye­ti­şe­cek olan zi­ra­at fa­kül­te­si öğ­ren­ci­le­ri pra­tik yö­nün­den bü­yük bir de­ne­yim ka­za­na­cak­tır. Mid­yat'ta ku­ru­la­cak olan ede­bi­yat fa­kül­te­si­nin… Din­le­rin, dil­le­rin, eza­nın ve ça­nın bir an­da ses­len­di­ği bir yer. Bu­ra­da ye­ti­şe­cek olan öğ­ren­ci­le­ri­miz bü­yük bir edep sa­hi­bi ola­cak­lar­dır. Ma­zı­da­ğı'nda ku­ru­la­cak olan ma­den fa­kül­te­si­nin… Ma­zı­da­ğı fos­fa­tı, De­rik'te­ki çi­men­to­nun ham mad­de­si olan klin­ker, böy­le, yer­de açık­ça bu­lun­mak­ta ve bu­ra­da­ki mü­hen­dis­ler ga­yet gü­zel bir pra­tik­le ye­ti­şe­cek­ler­dir.

Mar­din'de bü­tün öğ­re­tim gö­rev­li­le­ri­miz ha­zır. Me­se­la, Ma­raş Rek­tö­rü Mar­din­li, Do­kuz Ey­lül Üni­ver­si­te­si­nin Rek­tö­rü Mar­din­li, Di­yar­ba­kır Üni­ver­si­te­si­nin Rek­tö­rü Mar­din­li, İs­tan­bul Tıp Fa­kül­te­si­nin De­ka­nı Mar­din­li. Biz ken­di işi­mi­zi hal­le­de­ce­ğiz. İş adam­la­rı­mız ha­zır, öğ­re­tim gö­rev­li­le­ri­miz ha­zır, he­pi­miz ha­zı­rız.

MUS­TA­FA NU­Rİ AK­BU­LUT (Er­zu­rum) - Gel­mez­ler ama…

MAH­MUT DU­YAN (De­vam­la) - Ge­lir­ler, hep­si ge­lir­ler, ha­zır­lar.

MUS­TA­FA NU­Rİ AK­BU­LUT (Er­zu­rum) - İn­şal­lah, in­şal­lah…

MAH­MUT DU­YAN (De­vam­la) - Mar­din de­ği­şik bir yer. Mar­din, Mar­din'de­ki in­san­la­rı­mız, en so­na gel­di­ği za­man, bay­ra­ğı­na da sa­hip çı­kar, ili­ne de sa­hip çı­kar.

Şim­di, şu an­da Mar­din'de­ki her­kes bay­ram edi­yor­dur. Ben, la­fı faz­la uzat­ma­ya­ca­ğım, Sa­yın Ba­ka­nım de­min ikaz et­ti be­ni. Eme­ği ge­çen her­ke­se, özel­lik­le 22'nci Dö­nem mil­let­ve­kil­le­ri­ne, ba­kan­la­rı­mı­za, ko­mis­yon üye­le­ri­mi­ze, hep­si­ne ay­rı ay­rı Mar­din hal­kı adı­na te­şek­kür edi­yo­rum.

Mem­le­ke­ti­mi­ze ha­yır­lı ol­sun.

Te­şek­kür edi­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Du­yan.

Şa­hıs­la­rı adı­na, Mar­din Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Se­la­hat­tin Dağ.

Bu­yu­run Sa­yın Dağ. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

SE­LA­HAT­TİN DAĞ (Mar­din) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın ge­çi­ci 87'nci mad­de­si üze­rin­de söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi en kalbî duy­gu­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, on ye­di üni­ver­si­te ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ol­sun di­yo­rum. On ye­di üni­ver­si­te­den bi­ri­si olan Mar­din Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­si­nin Mar­din'de ku­ru­la­cak ol­ma­sı­nın mut­lu­lu­ğu­nu ya­şı­yo­ruz. Mar­din'imi­ze ha­yır­lı, uğur­lu ol­sun.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ben bu­ra­da… Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik, ger­çek­ten, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­na la­yık­sın, o Ba­kan­lık sa­na he­lal ol­sun di­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar)

HÜ­SE­YİN EK­MEK­Cİ­OĞ­LU (An­tal­ya) - Yağ çek­me­yi bı­rak, ko­nuş­ma­na bak.

SE­LA­HAT­TİN DAĞ (De­vam­la) - As­lın­da, bu ül­ke­de Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız Hü­se­yin Çe­lik'in hey­ke­li­ni dik­mek la­zım. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) Mus­ta­fa Ke­mal Ata­türk'ün ar­zu et­ti­ği gi­bi, ül­ke­de çağ­daş, mo­dern bil­giy­le do­na­nım­lı ye­ni­lik­ler ge­tir­di­niz Sa­yın Ba­ka­nım. Yap­tı­ğı­nız hiz­met­ler millî eği­ti­mi ül­ke­miz­de el­li yıl ile­ri gö­tür­müş­tür. Her alan­da ol­du­ğu gi­bi millî eği­tim­de de, özel­lik­le, Mar­din'de ya­pı­lan hiz­met­le­rin geç­miş yir­mi otuz yı­lı­na be­del­dir. Ör­ne­ğin…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Ha­ni, siz hey­kel­le­re kar­şı idi­niz. Ni­ye onun hey­ke­li­ni di­ki­yor­su­nuz?

SE­LA­HAT­TİN DAĞ (De­vam­la) - Ben onun ba­şa­rı­sın­dan bah­se­di­yo­rum, ben onun ba­şa­rı­lı ol­ma­sın­dan… Ne de­mek is­te­di­ği­mi an­la­dı­nız.

Yir­mi otuz yıl­da ha­ki­ka­ten Mar­din'de ya­pı­lan, bü­tün ül­ke­de ya­pı­lan, hem millî eği­tim­de hem sağ­lık­ta hem ula­şım­da hem ta­rım­da geç­mi­şin otuz yı­lı­na be­del hiz­met­ler ol­muş­tur. Ör­ne­ğin, Mar­din'de, be­nim Kı­zıl­te­pe il­çem­de -200 bin nü­fus­lu bir il­çe- 800 öğ­ren­ci bir li­se­de oku­yor­du.  Her sı­nıf­ta 70-80 ta­ne öğ­ren­ci var­dı. Al­lah on­dan ra­zı ol­sun. Ge­lir gel­mez, şu an­da 3 ta­ne li­se eği­ti­me açık, 1 ta­ne in­şa­at­ta, 2007'de 1 ta­ne da­ha prog­ra­ma al­dı ve Mar­din'de ha­ki­ka­ten hiç ka­pa­lı oku­lu­muz kal­ma­dı. Bü­tün öğ­ret­men açı­ğı­mız ka­pan­dı. Bü­tün öğ­re­nim gö­rü­le­me­yen okul­la­rı­mı­zın hep­si ona­rıl­dı ve şu an­da biz Mar­din'de ço­cuk­la­rı­mı­zın -ger­çek­ten, köy­le­re, bel­de­le­re git­ti­ği­miz za­man- o kü­çük ço­cuk­la­rı­mı­zın ne şe­kil­de da­ha ön­ce oku­duk­la­rı­nı ve şim­di­ki eği­tim far­kı­nı… Hem hal­kı­mız hem o ço­cuk­la­rı­mız bi­le Sa­yın Ba­ka­nı­mı­za dua edi­yor­lar. İna­nın, ha­ki­ka­ten, bu­gün Mus­ta­fa Ke­mal Ata­türk ya­şa­say­dı, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­zın göz­le­rin­den öper­di. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu üni­ver­si­te­ler­de eme­ği ge­çen Say­gı­de­ğer Baş­ba­ka­nı­mı­za, De­ğer­li Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za, Ba­kan­lar Ku­ru­lu­mu­za, eme­ği ge­çen her­ke­se, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si üye­le­ri­ne, her­ke­se te­şek­kür eder, say­gı­la­rı­mı su­na­rım. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Dağ.

Şa­hıs­la­rı adı­na ikin­ci söz, Mar­din Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Be­şir Ha­mi­di'nin.

Bu­yu­run Sa­yın Ha­mi­di. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MEH­MET BE­ŞİR HA­Mİ­Dİ (Mar­din) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 1414 sı­ra sa­yı­lı Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu'nun ek 87'nci mad­de­si üze­rin­de AK Par­ti Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Mar­din­li­le­rin üni­ver­si­te bek­len­ti­si ye­ni de­ğil­dir. Bu öz­lem hep var­dı ve hep de­vam et­ti. Mar­din, geç­miş­ten al­dı­ğı kül­tür bi­ri­ki­mi­nin bir ne­ti­ce­si ola­rak eği­ti­me hep du­yar­lı ol­du ve eği­tim­de çok bü­yük ba­şa­rı­lar sağ­la­dı; 13 ve 14'ün­cü yüz­yıl­lar­da al­tı ta­ne üni­ver­si­te­siy­le ile­ri bir eği­tim ve kül­tür ken­tiy­di. Bu üni­ver­si­te­ler­den Ka­sı­mi­ye Üni­ver­si­te­si, Mid­yat'ta Dey­rül Umur Üni­ver­si­te­si ve Nu­say­bin'de Mor Ya­kup Üni­ver­si­te­si, 2 bin­den faz­la öğ­ren­ci­nin oku­du­ğu bu üni­ver­si­te dün­ya­nın ilk üni­ver­si­te­le­rin­den sa­yıl­mak­ta­dır.

Mar­din, Ana­do­lu uy­gar­lık­la­rı­nın olu­şu­mun­da her de­vir­de et­kin rol oy­na­mış­tır; ay­rı­ca GAP pro­je­si­nin de mer­ke­zin­de­dir. AK Par­ti İk­ti­da­rıy­la ye­ni­den üni­ver­si­te ken­ti olu­yor. AK Par­ti dö­ne­min­de Mar­din'de Dic­le Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı Mü­hen­dis­lik ve Mi­mar­lık Fa­kül­te­si ile Gü­zel Sa­nat­lar Fa­kül­te­si­nin ku­ru­lu­şu­nu ta­mam­la­dık. Şim­di de Mar­din Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­si­ne ka­vu­şu­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ül­ke­mi­zin ta­ma­mın­da ol­du­ğu gi­bi Mar­din'de de AK Par­ti İk­ti­da­rı dö­ne­min­de ül­ke­de sağ­la­nan gü­ven or­ta­mı ve is­tik­rar sa­ye­sin­de ge­le­ce­ğe iliş­kin güç­lü bek­len­ti­le­ri ye­ni­den ye­şert­miş­tir. İlk ve or­ta­öğ­re­ni­me yö­ne­lik pek çok ye­ni okul ve gü­zel hiz­met­ler ya­pıl­dı. Ilı­su Ba­ra­jı'nın te­me­li atıl­dı. Be­yaz Su Pro­je­si ta­mam­lan­mak üze­re. Bü­tün il­çe­le­ri­mi­ze has­ta­ne­ler ya­pıl­dı, bi­ti­ril­di. Mar­din Dev­let Has­ta­ne­si pı­rıl pı­rıl… Ye­ni has­ta­ne­miz hiz­me­te açıl­dı. Ye­ni okul­lar, li­se­ler ya­pıl­dı. Dub­le yol­lar, top­lu ko­nut­lar, köy yol­la­rı, köy iç­me su­la­rı ve kül­tür mer­ke­zi… 58'in­ci ve 59'un­cu Hükûmet dö­ne­min­de Mar­din bir neb­ze ra­hat­la­dı.

Eği­tim ve öğ­re­tim ile bi­lim­sel ge­liş­me­ler ku­ru­mu olan üni­ver­si­te­ler, ku­rul­duk­la­rı yö­re­le­rin hem eko­no­mik ha­yat­la­rı­nı ge­liş­tir­mek­te hem de yö­re­nin sos­yal ge­li­şi­min­de et­kin rol oy­na­mak­ta­dır.

Ge­çen yıl Mar­din'imi­zi 400 bin ki­şi zi­ya­ret et­miş­tir. Üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sıy­la Mar­din tu­rizm­den hak et­ti­ği  pa­yı al­ma yö­nün­de önem­li bir ki­lo­met­re ta­şı ola­cak­tır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Mar­din Mil­let­ve­ki­li ola­rak bu­gün bü­yük bir se­vin­ci ya­şı­yo­rum ve Mar­din­li­ler, bu­gün ayak­ta, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ni iz­li­yor, Dar­ge­çit­li­siy­le, Mid­yat­lı­sıy­la, Ma­zı­da­ğı­lı­sıy­la, Kı­zıl­te­pe­li­siy­le, Nu­say­bin­li­siy­le, Sa­vur­lu­suy­la, Ömer­li­li­siy­le, De­rik­li­siy­le. Ta­rihî bir rü­ya bu­gün ger­çek­le­şi­yor. Mar­din, bu üni­ver­si­te­ler­le be­ra­ber ta­rih­te­ki o es­ki ih­ti­şam­lı gün­le­ri­ne tek­rar dö­ne­cek ve bü­yük bir trans­for­mas­yo­nu baş­la­ta­cak­tır.

Evet, bu­gün Mar­din'imiz­de bir şö­len var, bir coş­ku var, bir bay­ram var, bir se­vinç var. Ben, bu se­vinç anı­na şa­hit ol­ma­nın ve bu sü­re­ce azı­cık da ol­sa kat­kı ve­ren­ler­den bi­ri ol­ma­nın onu­ru­nu ve gu­ru­ru­nu ya­şı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) Mar­din Mil­let­ve­ki­li ola­rak, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ne adım at­tı­ğım ilk gün, Mar­din için he­def­le­ri­min ba­şın­da olan Mar­din'i üni­ver­si­te­ye ka­vuş­tur­mak için bir ka­nun tek­li­fi ver­dik. Bu­gün, ha­yal gi­bi gö­rü­nen bu he­de­fin ger­çek­leş­miş ol­ma­sı, be­ni ve bü­tün Mar­din'i se­vin­ce boğ­muş­tur. Bu ve­si­ley­le, bu sü­re­cin bu­gü­ne ka­dar iş­le­til­me­si­ne kat­kı­da bu­lu­nan her­ke­se ama her­ke­se ay­rı ay­rı te­şek­kür edi­yo­rum. Mar­din'e üni­ver­si­te der­di­ni, üni­ver­si­te sev­da­sı­nı uyan­dı­ran ve bu sev­da­nın yer­leş­me­sin­de kat­kı­sı bu­lu­nan bü­tün si­ya­si­le­ri­mi­ze, biz­den ön­ce­ki dö­nem­ler­de gö­rev yap­mış bu­lu­nan bü­tün mil­let­ve­kil­le­ri­mi­ze, Va­li­mi­ze, be­le­di­ye baş­kan­la­rı­mı­za, Mar­din'de fa­ali­yet­te bu­lu­nan ye­rel ba­sı­nı­mı­za, gör­sel med­ya­mı­za, si­vil top­lum ör­güt­le­ri­mi­ze, ha­yır­se­ver iş adam­la­rı­mı­za ve özel­lik­le bu işin bu­ra­ya gel­me­si­ne ve bu­nun ar­ka­sı­na bü­yük bir ira­de­yi ko­yan Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za…

MAH­MUT DU­YAN (Mar­din) - Lis­te­de de­ğil­sin!

MEH­MET BE­ŞİR HA­Mİ­Dİ (De­vam­la) - Sa­yın Ba­ka­nım, Mar­din'e yap­tı­ğı­nız, eği­tim ve kül­tü­rü­ne yap­tı­ğı­nız bü­yük kat­kı ve hiz­met­ler­den do­la­yı Mar­din­li si­zi unut­ma­ya­cak­tır; si­zi tak­dir edi­yor, siz­le­ri çok se­vi­yor, min­net ve şük­ran­la­rı­nı su­nu­yor. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Sa­yın Ha­mi­di, Baş­ba­ka­na da­ha faz­la et, lis­te­de yer al­ma­nız la­zım.

BAŞ­KAN - Ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

MEH­MET BE­ŞİR HA­Mİ­Dİ (De­vam­la) - Ba­kan­lar Ku­ru­lu üye­le­ri­mi­ze, grup baş­kan ve­kil­le­ri­mi­ze, ay­rı­ca bu ka­nu­nun çık­ma­sın­da oy­la­rıy­la onay ve­ren siz de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­mi­ze te­şek­kür edi­yor, üni­ver­si­te­mi­zin Mar­din'e ve Mar­din­li genç­le­ri­mi­ze, göz be­be­ği­miz genç­le­ri­mi­ze, ge­le­ce­ği­miz olan genç­le­ri­mi­ze ha­yır­lı, uğur­lu ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ha­mi­di.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mad­de üze­rin­de dört adet öner­ge var­dır. İçe­rik­le­ri or­tak ol­du­ğu için, öner­ge­le­ri ve ge­rek­çe­le­ri oku­tup or­tak iş­le­me ala­ca­ğım.

Bu­yu­run.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın çer­çe­ve 7'nci mad­de­si ile 2809 sa­yı­lı Ka­nu­na ek­len­me­si ön­gö­rü­len ek 87'nci mad­de­nin baş­lı­ğın­da ve met­nin­de ge­çen "Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­si" iba­re­si­nin "Mar­din Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                               

İr­fan Gün­düz

Eyüp Fat­sa

Ala­et­tin Gü­ven

 

 

İs­tan­bul

Or­du

Kü­tah­ya

 

Va­hit Ki­ler

Ah­met Ye­ni

Mah­mut Du­yan

 

Bit­lis

Sam­sun

Mar­din

 

Sü­ley­man Bö­lün­mez

Bur­han Kı­lıç

Ve­zir Ak­de­mir

 

Mar­din

An­tal­ya

İz­mir

 

Fe­rit Mev­lüt As­la­noğ­lu

Fu­at Ge­çen

Ni­hat Eri

 

Ma­lat­ya

Ha­tay

Mar­din

 

Mus­ta­fa Ga­zal­cı

Se­la­hat­tin Dağ

Meh­met Be­şir Ha­mi­di

 

De­niz­li 

Mar­din

Mar­din

 

 

Bay­ram Öz­çe­lik

 

 

 

Bur­dur

 

 

 

 

 

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ka­bul edi­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ge­rek­çe­le­ri…

HÜ­SE­YİN EK­MEK­Cİ­OĞ­LU (An­tal­ya) - Ge­rek­çe okun­sun.

AY­HAN SE­FER ÜS­TÜN (Sa­kar­ya) - Ge­rek­çe okun­sun.

Nİ­HAT ERİ (Mar­din) - Sa­yın Baş­kan, söz ta­lep edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Dört öner­ge­den bi­ri si­zin. Siz de söz ta­le­bin­de bu­lu­nu­yor­su­nuz Sa­yın Ni­hat Eri.

Bu­yu­run Sa­yın Ni­hat Eri. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Nİ­HAT ERİ (Mar­din) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Millî Eği­tim Ko­mis­yo­nun­da on ye­di ile ye­ni üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ya­sa ta­sa­rı­sı gö­rü­şü­lür­ken, biz "Mar­din Üni­ver­si­te­si"nin "Mar­din Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si için bir öner­ge ver­miş­tik ve o öner­ge Millî Eği­tim Ko­mis­yo­nun­da ka­bul edil­miş­ti. An­cak, Büt­çe Plan Ko­mis­yo­nun­da "Mar­din Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­si"nin "Mar­din" is­mi çı­kar­tıl­mış, sa­de­ce "Ar­tuk­lu" is­mi bı­ra­kıl­mış­tı. Bu­ra­ya da o şe­kil­de gel­di. Hâlbu­ki bi­zim ar­zu­muz ve bü­tün Mar­din­li­le­rin ar­zu­su, üni­ver­si­te­mi­zin is­mi­nin "Mar­din Ar­tuk­lu" ol­ma­sı yö­nün­dey­di. Bü­tün mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mız da ay­nı ka­na­at­te.

FİK­RET BA­DAZ­LI (An­tal­ya) - Bi­zim ar­zu­muz da ay­nı.

Nİ­HAT ERİ (De­vam­la) - Evet, si­zin ar­zu­nuz da mut­la­ka böy­le­dir.

Ni­çin Ar­tuk­lu? Çün­kü, Ar­tuk­lu, bir Ana­do­lu bey­li­ği­dir. Ar­tuk Bey, Ana­do­lu'nun kur­tu­lu­şun­da, Ana­do­lu'nun fet­hin­de çok bü­yük ya­rar­lı­lık­la­rı olan bir kah­ra­man­dır. Mar­din'de üç yüz ye­di yıl hü­küm sür­müş­ler­dir ve Mar­din, en par­lak dö­ne­mi­ni Ar­tuk­lu­lar dö­ne­min­de ya­şa­mış­tır. Mar­din'de bu­lu­nan ta­rihî eser­le­rin ço­ğu Ar­tuk­lu dö­ne­min­den kal­ma­dır. Ta­ri­he duy­du­ğu­muz ve­fa ve gös­ter­di­ği­miz say­gı do­la­yı­sıy­la, bu üni­ver­si­te­mi­zin is­mi­nin "Mar­din Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­si" ol­ma­sı­nın doğ­ru ola­ca­ğı­nı dü­şü­nü­yo­ruz ve öner­ge­mi­zi de bu is­ti­ka­met­te ver­dik. De­ğer­li oy­la­rı­nız­la da ka­bul edi­le­ce­ği­ne ina­nı­yo­ruz.

Sev­gi­li kar­deş­le­rim, Mar­din hal­kı­mı­zın üni­ver­si­te ta­le­bi AK Par­ti İk­ti­da­rın­da kar­şı­lı­ğı­nı bul­muş­tur. Ge­çen yıl bu sı­ra­lar­da on beş üni­ver­si­te ku­ru­lur­ken, on beş üni­ver­si­te­nin ku­ru­la­ca­ğı il­le­rin mil­let­ve­kil­le­ri bu­ra­ya te­ker te­ker çık­tı­lar ve üni­ver­si­te­le­riy­le il­gi­li ko­nuş­tu­lar. Biz­ler, bu­gün on ye­di üni­ver­si­te­nin ku­ru­la­ca­ğı il­le­rin mil­let­ve­kil­le­ri bu­ruk bir yü­rek­le bu man­za­ra­yı iz­le­dik, gıp­tay­la iz­le­miş­tik. Doğ­ru­su kal­bi­miz kı­rık ola­rak bu­ra­dan ay­rıl­mış­tık, -sa­ba­ha kar­şıy­dı- ama bu­gün mut­lu ola­rak ay­rı­la­ca­ğız. Üni­ver­si­te­si ol­ma­yan il­le­rin de in­şal­lah çok kı­sa za­man­da üni­ver­si­te­ye ka­vu­şa­cak­la­rı­na ina­nı­yo­ruz. Her şey böy­le bir an­da ol­mu­yor. Her şe­yin bir vak­ti, za­ma­nı var­dır. Şa­ir di­yor ki: "Üç mev­sim bek­ler bir ba­har is­ter uy­gun bir rüzgâr/ Ve bir sa­bah yan­mak için gül da­lın­da­ki fe­ner." İş­te biz de bek­le­dik, üni­ver­si­te­mi­ze ka­vu­şu­yo­ruz, mut­lu­yuz.

Bü­tün Mar­din'e üni­ver­si­te­nin ha­yır­lar ge­tir­me­si­ni di­li­yo­rum. Bu­gün­le­re gel­me­mi­ze kat­kı su­nan her­ke­se say­gı­lar su­nu­yo­rum. Baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız ve Hükûmet üye­le­ri­miz, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız ol­mak üze­re, 22'nci Dö­ne­min siz ça­lış­kan mil­let­ve­kil­le­ri­ne de say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum. Üni­ver­si­te­mi­zin ve di­ğer üni­ver­si­te­le­rin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum, tek­rar say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Eri.

Or­tak hâle ge­len öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge doğ­rul­tu­sun­da mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Mar­din Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ek mad­de 88'i oku­tu­yo­rum:

Bat­man  Üni­ver­si­te­si

EK MAD­DE 88- Bat­man'da  Bat­man  Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, Mü­hen­dis­lik-Mi­mar­lık Fa­kül­te­si ile Dic­le Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Tek­nik Eği­tim Fa­kül­te­sin­den,

b) Dic­le Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan  Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Sağ­lık Hiz­met­le­ri Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ile Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den,

olu­şur."

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Fe­rit Mev­lüt As­la­noğ­lu.

Bu­yu­run Sa­yın As­la­noğ­lu. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; keş­ke şu­nu şöy­le yap­say­dık: Do­kuz ili­miz kal­dı üni­ver­si­te­si ol­ma­yan…

ÖZ­KAN ÖK­SÜZ (Kon­ya) - Onu da ya­pa­ca­ğız in­şal­lah!

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Ya­ni, in­şal­lah­la ol­maz, ey­lem­le olur, ey­lem­le, in­şal­lah­la ol­maz. Bu do­kuz ili, ben, di­ler­dim ki, ma­dem­ki alt­ya­pı­sı ol­ma­yan bir­çok ili­miz­de ku­ru­yor­su­nuz, bu do­kuz ili­mi­zi ni­ye ayır­dı­nız? Ya­lo­va'yı ni­ye ayır­dı­nız? Ar­da­han'ı ni­ye ayır­dı­nız? Bay­burt'u ni­ye ayır­dı­nız?

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - He­lal ol­sun Mev­lüt Ağa­bey sa­na, bra­vo!

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Şır­nak'ı ni­ye ayır­dı­nız? Gü­müş­ha­ne'yi ni­ye ayır­dı­nız? Bir ke­re, bu­nu söy­lü­yo­rum.

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Iğ­dır!

MEH­MET ER­GÜN DAĞ­CI­OĞ­LU (To­kat) - Bar­tın'ı da ayır­dı.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - İki: Bir ke­re, Bat­man Üni­ver­si­te­si­nin, tüm Bat­man­lı­la­ra ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum, tüm Bat­man­lı­la­ra ba­şa­rı­lar di­li­yo­rum. (Al­kış­lar)

Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ta­bii, de­min bir mil­let­ve­ki­li­miz söy­le­di, Muş­lu ar­ka­daş­la­rım de­di ki, Muş­lu ço­cuk­lar ar­tık bu­ra­da oku­ya­cak. El­bet­te ki, ger­çek­le­ri ko­nu­şa­lım, üni­ver­si­te gi­riş sı­nav­la­rın­da Muş­lu ço­cuk­lar ba­şa­rı­lı ola­bi­lir­se… Çün­kü, mer­kezî yer­leş­tir­me­de an­cak ora­yı se­çe­bi­lir. Ama, Muş­lu öğ­ren­ci üni­ver­si­te yer­leş­me sı­na­vın­da ba­şa­rı­lı ola­maz­sa, Muş'ta­ki üni­ver­si­te­yi seç­me hak­kı yok­tur. İşin ger­çe­ği bu. Onun için, bi­zim, özel­lik­le bu böl­ge­ler­de­ki li­se­le­ri­miz­de eği­tim se­vi­ye­si­ni, eği­tim ka­li­te­si­ni yük­selt­me­miz la­zım ve eşit ko­şul­lar­da ol­ma­sı la­zım, eşit ko­şul­lar­da eği­tim ve­ril­me­si la­zım.

Sa­yın Ba­ka­nım bi­li­yor, Ma­lat­ya Da­ren­de Ay­va­lı Li­se­si ar­ka­daş­lar. İb­re­tiâlem için söy­lü­yo­rum. Git­tim ken­di­si­ne. Bir li­se dü­şü­nün, bir be­den eği­ti­mi öğ­ret­me­ni li­se öğ­ret­me­ni, bir de reh­ber öğ­ret­men. Sa­yın Ba­ka­nım, on­dan son­ra bir ta­ne bi­yo­lo­ji öğ­ret­me­ni git­ti. Ar­ka­daş­lar, hâlâ tüm ders­le­re il­ko­kul­da­ki öğ­ret­men ar­ka­daş­la­rı­mız gi­di­yor. Böy­le bir li­se­de­ki ço­cuk­la­rın her­han­gi bir üni­ver­si­te­ye gir­me şans­la­rı var mı ar­ka­daş­lar? Böy­le bir man­za­ra ar­ka­daş­lar! Biz­zat Sa­yın Ba­ka­nı­ma git­tim, iki ay ön­ce. Böy­le bir man­za­ra­da­ki o ço­cuk­la­rın üni­ver­si­te­ye gir­me imkânı var mı? Eşit ko­şul­lar­da olur. Siz Bin­göl'de­ki, Muş'ta­ki, Bat­man'da­ki bu ço­cuk­la­rı­mı­za iyi eği­tim ve­rir­se­niz an­cak ora­da oku­ya­bi­lir­ler.

Ar­ka­daş­lar, di­ğer, baş­ka bir ko­nu: Bu­ra­la­ra, bu il­le­ri­mi­ze Tür­ki­ye'nin her ta­ra­fın­dan ço­cuk­lar ge­le­cek. Bir şe­ye dik­ka­ti­ni­zi çek­mek is­ti­yo­rum. Ya­ni, İs­tan­bul'dan ge­le­cek, Ba­lı­ke­sir'de­ki ço­cuk­la­rı­mız ge­le­cek, İz­mir'den ge­le­cek­ler; mer­kezî yer­leş­tir­me sı­na­vı, ter­cih ede­cek mec­bu­ren pu­anı ne­re­yi tu­tu­yor­sa. Ar­ka­daş­lar, sos­yal ba­rış açı­sın­dan, ba­tı ile do­ğu­nun kay­naş­ma­sı açı­sın­dan, özel­lik­le bu üni­ver­si­te­ler­de kam­püs­le­rin çok mo­dern ol­ma­sı la­zım. Ba­tı­dan ge­len ço­cuk­la­rın özel­lik­le do­ğu­da­ki üni­ver­si­te­le­ri­miz­de sos­yal ba­rı­şı, kar­deş­li­ği bir­lik­te ya­şa­ma­la­rı için, özel­lik­le bu üni­ver­si­te­ler­de ge­rek yurt­lar ko­nu­sun­da ge­rek sos­yal te­sis­ler ko­nu­sun­da çok mo­dern kam­püs­le­rin ol­ma­sı ge­re­ki­yor. Ben, bu­nu şim­di… Eğer, bu ço­cuk­lar ge­lip, di­ye­lim ki, Bat­man Üni­ver­si­te­si ku­rul­du­ğu za­man, mo­dern bir kam­püs ol­maz­sa, zor­luk çe­ke­cek­ler, ora­da­ki kül­tü­re ve sos­yal ba­rı­şa alı­şa­ma­ya­cak­lar ar­ka­daş­lar. Bu­nu, özel­lik­le yurt­lar ko­nu­sun­da ar­ka­daş­lar, ben söy­lü­yo­rum yi­ne Sa­yın Ba­ka­nı­ma. Ma­lat­ya İnö­nü Üni­ver­si­te­sin­de 20 bin öğ­ren­ci var, sa­de­ce, sa­de­ce, Kre­di Yurt­lar Ku­ru­mu­nun yurt­la­rın­da 2 bin ço­cuk ka­la­bi­li­yor ar­ka­daş­lar. 18 bin ço­cuk ne­re­de ka­la­cak? Ya­ni, özel­lik­le, bu ye­ni ku­ru­lan 15+17 üni­ver­si­te­de, ya­ni sos­yal te­sis ve yurt­lar ko­nu­su, üni­ver­si­te kam­püs­le­ri ka­dar, üni­ver­si­te­nin bi­na ih­ti­yaç­la­rı ka­dar, bun­lar da­ha önem­li ar­ka­daş­lar. Bu­nun da bir kez da­ha al­tı­nı çiz­mek is­ti­yo­rum.

Ben, bir kez da­ha, Bat­man Üni­ver­si­te­mi­zin tüm Bat­man­lı hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yor, he­pi­ni­ze te­şek­kür edi­yo­rum, say­gı­lar su­nu­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın As­la­noğ­lu.

Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Dur­sun Ak­de­mir.

Bu­yu­run Sa­yın Ak­de­mir.

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 1414 sı­ra sa­yı­lı ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 6'ncı mad­de­si­nin ek 88'in­ci mad­de­si üze­ri­ne söz al­mış bu­lu­yo­rum. Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na, söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ön­ce, yü­ce Mec­li­si ve mil­le­ti­mi­zi say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu­gün ko­nuş­ma yap­tı­ğım ko­nu, Bat­man Üni­ver­si­te­si. Bat­man Üni­ver­si­te­si­nin Bat­man­lı­la­ra ve Türk mil­le­ti­ne ha­yır­lı ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum.

Üni­ver­si­te­ler, yük­sek dü­zey­de eği­tim ve öğ­re­tim ya­pa­rak seç­kin kad­ro­lar ye­tiş­ti­ren, bi­lim­sel ve tek­no­lo­jik araş­tır­ma­lar ya­pan ve araş­tır­ma­la­rın so­nuç­la­rı­nı top­lum ya­ra­rı­na su­na­rak sos­yal ve eko­no­mik kal­kın­ma­ya hiz­met eden ku­ru­luş­lar­dır. De­ğer­li ar­ka­daş­lar, gü­nü­müz­de top­lum­la­rın üs­tün­lük­le­ri, bi­lim ve tek­no­lo­ji ala­nın­da­ki var­dık­la­rı dü­zey­ler ile öl­çül­mek­te­dir. Üni­ver­si­te­le­rin te­mel ama­cı, bil­gi­yi araş­tır­mak, ak­tar­mak ve ye­ni­le­mek­tir. Üni­ver­si­te­ler, ye­ni dü­şün­ce norm­la­rı ge­liş­ti­rir­ler ve bun­la­rı top­lu­ma ak­ta­rır­lar. Üni­ver­si­te­ler ger­çek­le­rin bek­çi­si­dir, ye­ni ger­çek­le­rin de­vam­lı ara­yı­cı­sı, do­ğa­nın kar­şı­tı top­lum de­ğer­le­ri­nin ko­ru­yu­cu­su, genç­li­ğin şe­kil­len­di­ri­ci­si ve ge­le­ce­ğe yol gös­te­ri­ci­dir.

BAŞ­KAN - Sa­yın İn­ce, Sa­yın Ko­mis­yon, Sa­yın Hükûmet…

DUR­SUN AK­DE­MİR (De­vam­la) - Efen­dim, ben sus­ma hak­kı­mı kul­la­nı­yo­rum. Çün­kü…

BAŞ­KAN - Siz ko­nuş­ma hak­kı­nı­zı kul­la­nın Sa­yın Ak­de­mir.

DUR­SUN AK­DE­MİR (De­vam­la) - Efen­dim, Sa­yın Baş­kan, eğer Ba­ka­nı­mız soh­be­te da­lar­sa üni­ver­si­te­ler ko­nu­şu­lur­ken, kür­sü­de­ki ko­nuş­ma­cı­yı din­le­mez ise Mec­li­sin say­gın­lı­ğı­na göl­ge dü­şer. Sa­yın Baş­kan, ben Sa­yın Ba­ka­na "Iğ­dır sı­ra­da yok­tur, do­kuz il için­de kal­dı. Sa­yın Ba­ka­nım, öner­ge ve­ri­yo­rum, Iğ­dır'ı da içi­ne ala­lım." de­di­ğim­de, "Eğer seç­me­ne se­lam ve­re­cek­se­niz, Ho­cam, bu­yu­run kür­sü­ye çı­kın." de­miş­ti ba­na. Şim­di Ba­ka­nın din­le­me­si­ni is­ti­yo­rum ben. Sa­yın Ba­ka­nım, ben si­ze üni­ver­si­te­nin öne­mi­ni an­la­tı­yo­rum bu­ra­da. Onun için, din­le­mek du­ru­mun­da­sı­nız.

Bi­lim ve yük­se­köğ­re­tim bir­bi­ri­ni ta­mam­la­yan, hat­ta, bir­bi­riy­le eş an­lam­lı sa­yı­la­bi­le­cek iki kav­ram­dır.

De­ğer­li Ba­ka­nım, top­lum­la­rın ge­le­ce­ğe ait po­tan­si­ye­li ve bi­li­me da­ya­lı ge­liş­me­le­rin di­na­mi­ği yük­se­köğ­re­tim ke­si­min­de sak­lı bu­lun­mak­ta­dır. Önem­li top­lum­sal rol­le­ri ne­de­niy­le üni­ver­si­te­ler, aka­de­mi­ler ve yük­se­ko­kul­lar ül­ke­miz­de de ka­mu­oyu­nun sü­rek­li il­gi ve du­yar­lı­lı­ğı­nı çek­miş ve yük­se­köğ­re­tim so­run­la­rı ka­mu­oyun­da sık tar­tı­şıl­mış­tır. Bu ne­den­le­dir ki, siz on ye­di üni­ver­si­te­yi se­çi­me beş gün ka­la ge­ti­ri­yor­su­nuz, da­ha ön­ce ku­rul­muş on beş üni­ver­si­te­nin rek­tö­rü atan­ma­dı­ğı hâlde ye­ni üni­ver­si­te kur­ma­ya ça­lı­şı­yor­su­nuz ha­zır­lık­la­rı ta­mam­la­ma­dan. Cum­hur­baş­kan­lı­ğı­na gi­dip ve­to edi­lip ge­ri ge­le­cek.

Ben Tür­ki­ye'de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı is­ti­yo­rum. Tür­ki­ye'de ye­ter­li üni­ver­si­te yok­tur, bi­li­yo­rum, sa­yı az­dır. Öğ­ren­ci­le­re ye­ni üni­ver­si­te­ler, ye­ni bi­lim yu­va­la­rı aç­mak ge­re­ki­yor. Ama, bun­lar se­çim ve oy he­sa­bı adı­na ya­pı­lır­sa Tür­ki­ye'de de­mok­ra­si­nin de otur­ma­sı, bi­li­min de ge­liş­me­si, üni­ver­si­te­le­rin de de­ğe­ri­nin bi­lin­me­si ve özerk­li­ğin an­la­şıl­ma­sı müm­kün ol­ma­ya­cak­tır. Bu ne­den­le­dir ki, be­nim öner­di­ğim Iğ­dır Üni­ver­si­te­si­nin… Bat­man Üni­ver­si­te­si ha­yır­lı ol­sun, ül­ke­mi­zin önem­li bir kö­şe­sin­de açıl­mış­tır. Bir ay ka­dar Bat­man'da­yım. Ger­çek­ten Bat­man­lı­lar böy­le bir üni­ver­si­te­yi hak edi­yor­lar ve o böl­ge­nin sos­yo­kül­tü­rel de­ği­şi­mi ve ge­li­şi­mi için Bat­man Üni­ver­si­te­si Bat­man'a çok önem­li şey­ler ka­ta­cak­tır, ina­nı­yo­rum. An­cak, bu­nun ya­nın­da Iğ­dır, dün­ya­da üç dev­le­te kom­şu olan tek il ve özel­lik­le­ri olan dev­let bun­lar; Er­me­nis­tan, Azer­bay­can ve İran. Mik­ro ik­li­me sa­hip olan Iğ­dır'da bir üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­nı dü­şün­mez­se­niz ve ben si­ze tek­lif et­ti­ğim­de "Seç­me­ne se­lam gön­de­re­cek­se­niz bu­yu­run kür­sü­ye çı­kın." di­yor­sa­nız, bu kür­sü­den bu ko­nuş­ma­yı be­nim yap­mam ge­re­ki­yor ve siz de din­le­mek du­ru­mun­da ka­lı­yor­su­nuz.

Sa­yın Ba­ka­nım, de­ğer­li din­le­yi­ci ar­ka­daş­la­rım; Bat­man Üni­ver­si­te­si ha­yır­lı ol­sun di­yo­rum. Do­la­yı­sıy­la, Tür­ki­ye'de bun­dan son­ra ku­ru­la­cak ve ku­rul­ma­sı dü­şü­nü­le­cek olan üni­ver­si­te­le­rin, o yö­re­nin coğ­raf­ya­sı­na, kom­şu­la­rı­na, hal­kın kül­tü­rel ya­pı­sı­na, et­nik özel­lik­le­ri­ne ve kom­şu­luk­la­rı­na ba­ka­rak ku­rul­ma­sı ge­re­ki­yor.

Ben, şim­di bu­ra­dan, üni­ver­si­te­le­ri­miz­de mev­cut sı­kın­tı­la­rın ba­şın­da bi­lim­sel ve fikrî ve­rim­li­li­ğin dü­şük se­vi­ye­de ol­ma­sı du­ru­mu­nu si­ze söy­ler­sem ve siz de, ye­ter­li plan­la­ma ya­pıl­ma­dan, on ye­di üni­ver­si­te­yi ge­ti­rip se­çi­me yak­la­şır­ken Mec­li­si bu şe­kil­de meş­gul edip Cum­hur­baş­ka­nı­nın ve­to­sun­dan dö­ne­cek üni­ver­si­te aç­mak­la övü­nür­se­niz, bu, ba­şa­rı sa­yıl­maz. O ne­den­le­dir ki, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bi­li­min ku­ral­la­rı­na gö­re ha­re­ket et­mek du­ru­mun­da­yız. Eğer ül­ke­mi­zi ge­liş­tir­mek, kal­kın­dır­mak, mua­sır me­de­ni­ye­tin üze­ri­ne çı­kar­mak is­ti­yor­sak, üni­ver­si­te açar­ken de bi­lim ku­ral­la­rı­na gö­re ha­re­ket et­mek ge­re­kir di­yo­ruz. O ne­den­le ken­di­niz mu­ha­le­fet­te ol­du­ğu­nuz­da Sa­yın Ba­ka­nım, "Ku­lü­be gi­bi üni­ver­si­te aç­mak ge­rek­mez. Ger­çek an­lam­da bi­lim yu­va­la­rı aç­mak ge­re­ki­yor." de­di­ği­niz hâlde, siz, ken­di­niz ay­nı yo­lu iz­le­mek du­ru­mun­da ka­lı­yor­su­nuz ve ger­çek an­lam­da da açıl­ma­sı ge­re­ken yer­le­re tek­lif edil­di­ğin­de de bu şe­kil­de bir kar­şı­lık ve­ri­yor­su­nuz.

Bu­nu bu­ra­dan tek­rar­la­mak is­ti­yo­rum ki, Tür­ki­ye'de bi­lim­sel özel­lik­te üni­ver­si­te­le­rin açıl­ma­sı için ger­çek ih­ti­ya­cı olan ye­re ih­ti­yaç özel­lik­li, uz­man­laş­ma­yı ge­rek­ti­re­cek üni­ver­si­te­ler şek­lin­de açıl­ma­sı la­zım. Biz üni­ver­si­te­le­ri yük­se­ko­kul dü­ze­yi­ne dü­şü­re­rek üni­ver­si­te aç­tık sa­nı­yo­ruz. Üni­ver­si­te­den ge­len bi­ri­si ola­rak, üni­ver­si­te ger­çek an­lam­da bi­lim üret­me­li, üret­ti­ği bi­li­mi ya­yın­la­ma­lı­dır. Ya­yın­la­dı­ğı ya­yın­la­rın da dün­ya dev­let­le­ri, bi­lim dün­ya­sı ta­ra­fın­dan dik­ka­te alın­ma­sı şek­lin­de yo­rum­la­mak ve­ya an­lat­mak ge­re­ki­yor. Hâlbu­ki, bi­zim, her şe­ye rağ­men tek­lif et­ti­ği­miz ve si­zin Hükûmet­li­ği­niz bo­yun­ca sü­rek­li ken­di­ni­ze ha­sım say­dı­ğı­nız üni­ver­si­te­le­ri­miz, bi­zim imkânsız üni­ver­si­te­le­ri­miz, bi­lim ya­rı­şın­da, ya­yın ya­rı­şın­da çok ge­ri kal­ma­dı­lar.

Ben, Tür­ki­ye üni­ver­si­te­le­ri­nin ya­yın­la­rın­da dün­ya­da yir­min­ci, on do­ku­zun­cu sı­ra­la­ra gel­me­le­rin­den do­la­yı üni­ver­si­te­le­ri­miz­de araş­tır­ma ya­pan bi­lim adam­la­rı­nı, genç bi­lim adam­la­rı­nı bu­ra­dan kut­lu­yo­rum. Ben bu Mec­li­se gel­di­ğim­de eği­tim­le il­gi­li yap­tı­ğım ilk ko­nuş­ma­lar­da Hükûme­ti­ni­ze öner­miş­tim: "Ara­dan beş yıl ge­çe­cek far­kın­da ol­ma­ya­cak­sa­nız, ge­lin şim­di­den üni­ver­si­te­le­re kad­ro ve­rin" Siz ye­ter­li kad­ro ver­me­di­niz. Eğer üni­ver­si­te­le­re ye­ter­li kad­ro ver­miş ol­say­dı­nız, beş yıl içe­ri­sin­de dok­to­ra­sı­nı, ye­ter­li sa­yı­da, yap­mış dok­to­ra öğ­ren­ci­si eği­ti­mi­ni ta­mam­la­mış ve ye­ni aç­tı­ğı­mız bu üni­ver­si­te­le­re öğ­re­tim üye­si ola­cak­tı. Ama, ma­ale­sef, üni­ver­si­te­le­ri ken­di­ni­ze ha­sım sa­ya­rak kad­ro esir­ge­di­niz. Ye­ter­li eko­no­mik kay­nak ayır­ma­dı­nız ve üni­ver­si­te­ler­le atış­ma­yı ken­di­ni­zin ik­ti­dar gü­cü­nün bir ba­şa­rı­sı ola­rak kul­lan­dı­nız.

O ne­den­le, Sa­yın Ba­kan, ben sö­zü­mü bu­ra­da ta­mam­lar­ken, tek­rar bir ko­nu­da uya­rı­da bu­lun­mak is­ti­yo­rum ki, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti, böl­ge­sin­de ebe­di­yen var ola­cak­sa ve bu var­lı­ğı­nı kom­şu dev­let­ler ve Tür­ki­ye'ye kom­şu ol­duk­la­rı hâlde düş­man gö­züy­le ba­kan ya da Tür­ki­ye'nin böl­ge­de kal­kın­ma­sı­nı is­te­me­yen ül­ke­le­rin kar­şı­sın­da dik du­ra­cak­sak, bi­li­me say­gı gös­ter­me­li­yiz, bi­li­min kı­la­vuz­lu­ğun­da ha­re­ket­le­ri­mi­zi kon­trol et­me­li­yiz ve bi­lim sa­ye­sin­de dev­let­le­rin kal­kı­na­ca­ğı­nı, ye­ni ne­sil­le­rin ye­ni bil­gi­ler­le tek­no­lo­ji üre­te­ce­ği­ni ve bu tek­no­lo­ji­nin eko­no­mi ge­ti­re­ce­ği­ni, eko­no­mi­nin de ül­ke­le­ri kal­kın­dı­ra­ca­ğı­nı ha­tır­lat­mak is­ti­yor, yü­ce Mec­li­si say­gı­lar­la se­lam­lı­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si ve AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ak­de­mir.

Hükûmet adı­na Millî Eği­tim Ba­ka­nı Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik.

Bu­yu­run Sa­yın Çe­lik. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - De­ğer­li Baş­ka­nım, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; bir iki da­ki­ka­lık bir açık­la­ma ya­pa­ca­ğım. Sa­yın Baş­kan kür­sü­den bu açık­la­ma­yı yap­ma­mın uy­gun ola­ca­ğı­nı söy­le­di­ği için hu­zur­la­rı­nı­zı iş­gal edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­ka­nım, İç Tü­zük'ümüz öy­le em­ret­ti­ği için ben de mec­bu­rum uy­gu­la­ma­ya.

Bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Sa­yın Baş­ka­nım, ben, ta­bii, say­gı du­yu­yo­rum, ol­ma­sı ge­re­ken bu.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu­ra­da, da­ha ön­ce De­ğer­li Grup Baş­kan Ve­ki­li­miz Eyüp Fat­sa Bey ve bir­çok ar­ka­da­şı­mız, özel­lik­le on ye­di üni­ver­si­te ku­rul­duk­tan son­ra üni­ver­si­te­si ol­ma­yan do­kuz il­le il­gi­li bi­zim par­ti­mi­zi ve bir ma­na­da Hükûme­ti­mi­zi bağ­la­ya­cak söz­ler söy­le­di­ler. Ben de bun­la­ra ka­tı­lı­yo­rum.

Ba­kın, eğer bir se­çim he­sa­bı ol­say­dı, eğer biz salt po­pü­lizm yap­mış ol­mak için bu­nu yap­mış ol­say­dık, id­dia edil­di­ği gi­bi eğer sa­de­ce ta­be­la üni­ver­si­te­si kur­mak için bun­la­rı yap­mış ol­say­dık do­kuz ili de bu­na ila­ve eder­dik, olup bi­ter­di. Po­pü­lizm ya­pan bu­nu ya­par sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım.

Ba­kın, si­ze bir şey söy­le­ye­yim: Hakkâri'de 3 mil­let­ve­kil­li­ği var, 2'si AK Par­ti­li­dir. Hakkâri'de ço­ğun­luk mil­let­ve­kil­le­ri AK Par­ti mil­let­ve­kil­le­ri­dir. Bi­zim Hakkâri­li hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze bir kas­tı­mız ola­bi­lir mi?

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Ye­te­rin­ce bas­tı­ra­ma­mış on­lar, gü­cü­nü gös­te­re­me­miş mil­let­ve­kil­le­ri.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ne­ti­ce iti­ba­rıy­la, ba­kın, Gü­müş­ha­ne'nin 2 mil­let­ve­kil­li­ği var ar­ka­daş­lar, Gü­müş­ha­ne'nin 2 mil­let­ve­kil­li­ği de AK Par­ti­nin­dir.

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Gü­cü­nü gös­te­re­me­miş­ler, za­yıf düş­müş­ler.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ba­kın, Bay­burt'ta 2 mil­let­ve­kil­li­ği var­dır, 1'i AK Par­ti­li­dir. Bar­tın, ba­kın, bü­tün bu şim­di… Şır­nak 3 mil­let­ve­ki­li olan bir il­dir, 2'si AK Par­ti­li. (AK Par­ti ve CHP sı­ra­la­rın­dan kar­şı­lık­lı ko­nuş­ma­lar)

Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, mü­sa­ade eder mi­si­niz, ba­kın, şu­nun…

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, kar­şı­lık­lı ko­nuş­ma­ya­lım.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ar­ka­daş­lar, biz, bu 9 il­de önü­müz­de­ki dö­nem… Ba­kın, sı­ray­la… 41 il­de üni­ver­si­te yok­tu, ön­ce 15'ini kur­duk, şim­di 17'si­ni ku­ru­yo­ruz ve in­şal­lah, önü­müz­de­ki dö­nem -ben, bu­nu Hükûme­tim adı­na ta­ah­hüt edi­yo­rum- bu 9 il­de de üni­ver­si­te ku­ru­la­cak­tır. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın, Ar­da­han'da hiç­bir fa­kül­te yok­tu, bu dö­nem Be­şerî Bi­lim­ler ve Ede­bi­yat Fa­kül­te­si­ni biz aç­tık. Ya­lo­va'da yok­tu, İk­ti­sa­di İda­ri Bi­lim­ler Fa­kül­te­si­ni biz aç­tık.

Ba­kın, sev­gi­li ho­cam ko­nuş­tu…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Mil­le­te üni­ver­si­te, bi­zi fa­kül­tey­le mi kan­dı­ra­cak­sı­nız Sa­yın Ba­kan?

BAŞ­KAN - Sa­yın İn­ce… Sa­yın İn­ce, lüt­fen…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Şe­ker mi ve­ri­yor­su­nuz Sa­yın Ba­kan?

BAŞ­KAN - Sa­yın İn­ce, lüt­fen…

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Sa­yın Baş­kan, Ba­ka­nı uya­rın.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın, ben Iğ­dır'a git­tim. Iğ­dır­lı in­san­lar -Dur­sun Ho­cam da ora­day­dı- de­di­ler ki: "Biz, Iğ­dır âde­ta bu­ra­nın Çu­ku­ro­va­sı'dır, bir zi­ra­at fa­kül­te­si is­ti­yo­ruz." De­dim ki: Si­ze zi­ra­at fa­kül­te­si kur­mak boy­nu­mun bor­cu ol­sun. Dev­let Plan­la­ma Teş­ki­la­tın­dan, Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğın­dan, Dev­let Per­so­nel Baş­kan­lı­ğın­dan olum­lu gö­rüş­le­ri ala­rak Hükûme­te sun­duk ve bu zi­ra­at fa­kül­te­si­ni kur­duk.

Di­ğer ta­raf­ta, sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, di­ğer bir­çok il­de de, ge­rek yük­se­ko­kul­lar ge­rek­se fa­kül­te­ler yi­ne bi­zim dö­ne­mi­miz­de ku­rul­muş­tur. Bu açı­dan, bu ha­zır­lık­lar de­vam edi­yor.

Tek­rar bir şe­yin al­tı­nı çiz­mek is­ti­yo­rum: Ar­ka­daş­lar, ba­kın, Ka­sım 2005 ta­ri­hin­de, bu üni­ver­si­te­le­rin, bu­gün ku­rul­mak­ta olan üni­ver­si­te­le­rin ha­zır­lı­ğı baş­la­tıl­mış­tır. Ya­ni, se­çi­min la­fı yok­ken bun­la­rın ha­zır­lı­ğı baş­la­tıl­mış­tı. Se­çim nor­mal­de 4 Ka­sım­da ola­cak­tı. Bu ha­zır­lık­lar ya­pıl­dı ve bu­gün Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin hu­zu­ru­na ge­ti­ril­di.

Şim­di, bir de, Dur­sun Ho­ca­mın söy­le­di­ğin­de de bir şe­yi ya­dır­ga­dım: "Cum­hur­baş­ka­nın­dan dö­ne­ce­ği ke­sin olan bir şey" di­yor. Şim­di, bu üni­ver­si­te­ler­de Cum­hur­baş­ka­nı­mız­dan dö­ne­cek ne var Al­lah aş­kı­na? Eğer bu dö­ne­cek­se, ni­çin Iğ­dır'a o za­man üni­ver­si­te is­ti­yor­su­nuz? Ge­rek­siz bir şey­se ni­çin is­ti­yor­su­nuz? Ba­ra­ka üni­ver­si­te­siy­se, o za­man, Iğ­dır'a ba­ra­ka üni­ver­si­te­si­ni ni­ye ya­kış­tı­ra­lım? Biz, Tür­ki­ye'mi­zin hiç­bir vi­la­ye­ti­ne ba­ra­ka üni­ver­si­te­si­ni, ta­be­la üni­ver­si­te­si­ni ya­kış­tır­mı­yo­ruz. Önü­müz­de­ki dö­nem, ar­ka­daş­la­rı­mız da bu­gün ifa­de et­ti, yap­tık­la­rı­mız ya­pa­cak­la­rı­mı­zın te­mi­na­tı­dır. Onun için ben bu­nun ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum, say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­kan.

Şa­hıs­la­rı adı­na Bat­man Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ah­met İnal.

Bu­yu­run Sa­yın İnal. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AH­MET İNAL (Bat­man) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ge­ce bir hay­li iler­le­di. Sa­ba­hın on bi­rin­den ge­ce­nin on iki­si­ne ka­dar ça­lış­tık. Bir hay­li yo­rul­du­ğu­nu­zun far­kın­da­yım. Onun için ko­nuş­ma­mı müm­kün mer­te­be kı­sa tut­ma­ya ça­lı­şı­yo­rum. Bu ve­si­ley­le, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

2005 yı­lın­da on beş üni­ver­si­te ku­rul­du. Bu­gün on ye­di ye­ni üni­ver­si­te ku­rul­mak­ta. Bun­la­rın ara­sın­da Bat­man Üni­ver­si­te­si de var­dır. Bun­dan do­la­yı da çok mut­lu­yuz, çok se­vinç­li­yiz.

Ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­rin tüm il­le­ri­ni bu­ra­dan teb­rik edi­yo­rum ve eme­ği ge­çen her­ke­se de bu­ra­dan te­şek­kür edi­yo­rum. Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za, Hükûmet üye­le­ri­mi­ze, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za, Millî Eği­tim ve Plan Büt­çe Ko­mis­yo­nu üye­le­ri­ne yap­tık­la­rı kat­kı­lar­dan ve ça­lış­ma­lar­dan do­la­yı da -ken­di­le­ri­ne- ay­rı­ca te­şek­kür edi­yo­rum.

Ta­bii, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, ya­tı­rım­la­rın en bü­yü­ğü­nün in­sa­na, in­sa­na ya­pı­lan ya­tı­rım­la­rın en kıy­met­li­si­nin ise eği­ti­me ol­du­ğu an­la­yı­şıy­la me­se­le­ye bak­tı­ğı­mız­da bu üni­ver­si­te­le­rin ne ka­dar de­ğer­li ol­du­ğu­nu, ne ka­dar top­lu­mu­muz için bir fay­da sağ­la­ya­ca­ğı­nı bu­ra­da id­rak et­me­mek müm­kün de­ğil­dir. Bu üni­ver­si­te­ler sa­de­ce mad­di kat­kı de­ğil­dir, iş­siz­li­ğe, eği­ti­me kat­kı ver­me­ye­cek­tir; ay­nı za­man­da, ma­ne­vi kat­kı­sı olan, kül­tü­re ve top­lum­lar ara­sı Ba­tı ve Do­ğu di­ya­lo­ğu, kül­tür alış­ve­ri­şi açı­sın­dan da çok bü­yük kat­kı­lar sağ­la­ya­ca­ğı şüp­he­siz­dir ar­ka­daş­lar.

Biz­ler Bat­man mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak, se­çil­di­ği­miz gün­den bu­gü­ne, aca­ba Bat­man ili­mi­ze bir iki fa­kül­te aça­bi­lir mi­yiz nok­ta­sın­da sü­rek­li Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız­la di­ya­log içe­ri­sin­de ol­duk. An­cak, bu­gün gel­di­ği­miz nok­ta, bir iki fa­kül­te de­ğil, 3 fa­kül­te, 2 mes­lek yük­sek oku­lu, 2 ens­ti­tü ve 7 ta­ne yük­sek okul­la Bat­man'ımı­za bir üni­ver­si­te ka­zan­dır­ma­nın bah­ti­yar­lı­ğı­nı bu­ra­da ya­şa­mak­ta­yız.

Ben, ko­nuş­ma­ma baş­la­ma­dan ön­ce, Bat­man­lı dost­la­rım­dan şöy­le bir me­saj al­dım: "Aca­ba, Bat­man Üni­ver­si­te­si­nin adı Bat­man pet­rol üni­ver­si­te­si ola­rak de­ğiş­ti­ri­le­mez miy­di?" Şun­dan do­la­yı de­ğiş­tir­me­yi dü­şün­mü­yo­ruz: Çün­kü, bir ta­rihî do­ku ve­ya­hut da ta­rihî bir şah­si­yet söz ko­nu­su ol­say­dı, bu­nu yap­mak müm­kün­dü. An­cak, pet­rol üni­ver­si­te­si, ya­nın­da -ile­ri­de, in­şal­lah, kı­sa bir za­man son­ra- pet­rol mü­hen­dis­lik fa­kül­te­si de açıl­say­dı, bü­rok­ra­tik açı­dan ve ya­zış­ma­la­rı açı­sın­dan ba­zı sı­kın­tı­la­ra ma­hal ve­ri­le­ce­ği en­di­şe­siy­le böy­le bir isim ta­kıl­ma­ma­sı uy­gun gö­rül­dü.

Ay­rı­ca, de­ğer­li dost­lar, bu­gün Bat­man'ın il olu­şu­nun 17'nci yıl dö­nü­mü. Böy­le bir gü­ne de denk gel­di­ği için bu üni­ver­si­te­mi­zin ku­rul­ma­sı, ay­rı­ca Bat­man'ımı­za çif­te bir se­vinç ya­rat­mış­tır.

Bu duy­gu­lar­la, tüm he­ye­ti­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın İnal.

Şa­hıs­la­rı adı­na ikin­ci söz, Bat­man Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Me­met Ali Su­çin.

Bu­yu­run Sa­yın Su­çin. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ME­MET ALİ SU­ÇİN (Bat­man) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bu gü­zel ve an­lam­lı gün­de çok seç­kin he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­miz ku­rul­du­ğu gün­den bu­gü­ne çok önem­li gö­rev­ler ifa et­miş­tir. Hiç şüp­he­siz, 22'nci Dö­nem Mil­let Mec­li­si üye­le­ri­miz de Tür­ki­ye'nin ay­dın­lık ge­le­ce­ği adı­na an­lam­lı ka­rar­lar al­mış­lar­dır. İş­te, o ka­rar­lar­dan bir ta­ne­si de, bu­gün, on ye­di ili­mi­ze da­ha üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ola­rak alı­na­cak ka­rar­dır. Ül­ke­mi­zin ay­dın­lık ge­le­ce­ği adı­na, millî eği­ti­mi­mi­zin par­lak ge­le­ce­ği adı­na alı­na­cak bu ka­ra­rın mut­lu­lu­ğu­nu ya­şı­yo­ruz.

Bu ta­sa­rı­nın ek 88'in­ci mad­de­si ile Dic­le Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı ola­rak Bat­man'da eği­tim-öğ­re­tim ve­ren bir fa­kül­te, iki mes­lek yük­se­ko­ku­lu ile ye­ni ku­ru­lan fa­kül­te­le­rin bağ­lan­dı­ğı Bat­man Üni­ver­si­te­si adı al­tın­da Bat­man'da ye­ni bir üni­ver­si­te ku­rul­mak­ta­dır. Bu üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sıy­la, ül­ke­mi­zin ve çev­re­nin üni­ver­si­te ih­ti­ya­cı­na kat­kı sağ­la­dı­ğı gi­bi, hâlen bu il­de fa­ali­ye­ti­ni sür­dü­ren yük­sek eği­tim ku­rum­la­rı­nın baş­ka bir il­de bu­lu­nan rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak yö­ne­til­me­le­rin­de ya­şa­nan sı­kın­tı­lar da gi­de­ril­miş ola­cak­tır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ye­ni ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te­le­rin on ye­di ili­mi­zin hal­kı­na ha­yır­lı, uğur­lu ol­ma­sı­nı di­ler, yö­re hal­kı­mı­zın üni­ver­si­te­le­ri­mi­ze, öğ­re­tim üye­le­ri­ne ve öğ­ren­ci­le­re sa­hip çı­ka­ca­ğı­na, böy­le­ce yö­re­nin ve de ül­ke­nin kal­kın­ma­sı­nın, de­mok­ra­tik­leş­me­si­nin hız­la­na­ca­ğı­na ina­nı­yo­rum.

Ay­rı­ca, 16 Ma­yıs 1990'da Bat­man'ımı­zın il olu­şu­nun 17'nci yıl dö­nü­mü­nün bu­gü­ne rast­la­ma­sı, Bat­man hal­kı­na çif­te bay­ram ya­şat­mak­ta­dır. Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­mi­ze bu an­lam­lı gü­nü ya­şa­tan baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız ol­mak üze­re Ba­kan­lar Ku­ru­lu­na, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za ve kıy­met­li bü­rok­rat­la­rı­na, aziz mil­le­ti­mi­zin kıy­met­li üye­le­ri­ne gö­nül­den te­şek­kür eder, üni­ver­si­te­nin Bat­man hal­kı­na ha­yır­lı ve uğur­lu ol­ma­sı­nı di­le­rim.

Yü­ce He­ye­ti­ni­zi sev­gi ve say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Su­çin.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Mad­de ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ye­ni mad­de ih­da­sı­na da­ir öner­ge­ler var­dır. Ma­lum­la­rı ol­du­ğu üze­re, gö­rü­şül­mek­te olan ta­sa­rı ve­ya tek­li­fe ko­nu ka­nu­nun ko­mis­yon met­nin­de bu­lun­ma­yan, an­cak ta­sa­rı ve­ya tek­lif ile çok ya­kın il­gi­si bu­lu­nan bir mad­de­si­nin de­ğiş­ti­ril­me­si­ni is­te­yen ve ko­mis­yo­nun salt ço­ğun­luk­la ka­tıl­dı­ğı öner­ge­ler üze­rin­de ye­ni bir mad­de ola­rak gö­rüş­me açı­la­ca­ğı İç Tü­zük'ün 87'nci mad­de­si­nin dör­dün­cü fık­ra­sı hük­mü­dür.

Bu ne­den­le, öner­ge­yi oku­tup Ko­mis­yo­na so­ra­ca­ğım. Ko­mis­yon öner­ge­ye salt ço­ğun­luk­la, 21 üye­siy­le ka­tı­lır­sa öner­ge üze­rin­de ye­ni bir mad­de ola­rak gö­rüş­me aça­ca­ğım. Ko­mis­yo­nun salt ço­ğun­luk­la ka­tıl­ma­ma­sı hâlin­de ise, öner­ge­yi iş­lem­den kal­dı­ra­ca­ğım.

Şim­di öner­ge­yi oku­tu­yo­rum.

Bu­yu­run.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 7'nci mad­de­si­ne bir ek mad­de ek­len­me­si­ni arz ve tek­lif ede­rim.

"Ek mad­de 89.- Ya­lo­va'da Ya­lo­va Üni­ver­si­te­si adıy­la bir üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te;

a) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si, Gü­zel Sa­nat­lar ve Ta­sa­rım Fa­kül­te­si ile Ulu­dağ Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan İk­ti­sa­di ve İda­ri Bi­lim­ler Fa­kül­te­sin­den,

b) Ya­lo­va Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan,

c) Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sü ve Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sün­den

olu­şur.

                               

Mu­har­rem İn­ce

En­gin Al­tay

Mus­ta­fa Ga­zal­cı

 

 

Ya­lo­va

Si­nop

De­niz­li

 

                Tun­cay Er­cenk

Hü­se­yin Ek­mek­ci­oğ­lu

 

 

                 An­tal­ya

An­tal­ya

 

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ko­mis­yon öner­ge­ye salt ço­ğun­luk­la ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Sa­yın Baş­kan, salt ço­ğun­lu­ğu­muz ol­ma­dı­ğı için ka­tı­la­mı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ko­mis­yon öner­ge­ye salt ço­ğun­luk­la ka­tı­la­ma­dı­ğı için öner­ge­yi iş­lem­den kal­dı­rı­yo­rum.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ay­rı­ca, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ber­han Şim­şek ve 4 mil­let­ve­ki­li­nin Gü­müş­ha­ne'de Gü­müş­ha­ne Üni­ver­si­te­si, ay­nı mil­let­ve­kil­le­ri­nin Bay­burt'ta Bay­burt Üni­ver­si­te­si, yi­ne ay­nı mil­let­ve­kil­le­ri­nin Tun­ce­li'de Tun­ce­li Mun­zur Üni­ver­si­te­si; Zon­gul­dak Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ha­run Akın ve 5 mil­let­ve­ki­li­nin Bar­tın'da Bar­tın Üni­ver­si­te­si; Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Dur­sun Ak­de­mir ve 4 mil­let­ve­ki­li­nin Iğ­dır Üni­ver­si­te­si ku­rul­ma­sı­na yö­ne­lik de­ği­şik­lik öner­ge­le­ri­ni de, Ko­mis­yo­nun salt ço­ğun­luk­la ka­tı­la­ma­ya­ca­ğı an­la­şıl­dı­ğın­dan, iş­le­me koy­mu­yo­rum.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, şim­di, çer­çe­ve mad­de 7'yi ka­bul edi­len 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87 ve 88'in­ci ek mad­de­ler­le be­ra­ber oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Bu üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ça­lış­ma sü­re­miz ta­mam­lan­mak üze­re ol­du­ğun­dan, alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce, ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­ni sı­ra­sıy­la gö­rüş­mek için 17 Ma­yıs 2007 Per­şem­be gü­nü sa­at 15.00'te top­lan­mak üze­re bir­le­şi­mi ka­pa­tı­yo­rum.

İyi ak­şam­lar di­li­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 23.47