Normal deneme 2 4 2007-06-08T06:47:00Z 2007-06-08T06:47:00Z 1 64818 369469 Türkiye Büyük Millet Meclisi 3078 866 433421 10.2625 Clean 0 0 nk 0 nk 0 0 0 nk 0 nk MicrosoftInternetExplorer4

DÖ­NEM: 22                         CİLT: 157       YA­SA­MA YI­LI: 5

 

 

 

TÜR­Kİ­YE BÜ­YÜK MİL­LET MEC­Lİ­Sİ

TU­TA­NAK DER­Gİ­Sİ

 

 

106’n­cı Bir­le­şim

15 Mayıs 2007 Salı

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

                                                                                                                 Say­fa       I. - GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

 II. - GE­LEN KÂĞIT­LAR

III. - BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) OTU­RUM BAŞ­KAN­LA­RI­NIN KO­NUŞ­MA­LA­RI

1.- TBMM Baş­kan Ve­ki­li Yıl­maz Ateş'in, ye­ni­den Baş­kan Ve­ki­li se­çil­me­si do­la­yı­sıy­la ko­nuş­ma­sı

B) TEZ­KE­RE­LER VE ÖNER­GE­LER

1.- Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız Özak'ın baş­kan­lı­ğın­da Al­man­ya Fe­de­ral Cum­hu­ri­ye­ti'ne ya­pı­la­cak resmî zi­ya­re­te TBMM üye­le­rin­den olu­şan bir he­ye­tin ka­tıl­ma­sı­na iliş­kin Baş­kan­lık tez­ke­re­si (3/1268)

2.- (2/1014) esas nu­ma­ra­lı Me­ra Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin ta­rım­la il­gi­li ol­ma­sı ne­de­niy­le esas ko­mis­yon ola­rak ken­di ko­mis­yon­la­rı­na ha­va­le edil­me­si­ne iliş­kin Ta­rım, Or­man ve Kö­yiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Baş­kan­lı­ğı tez­ke­re­si (3/1267)

3.- Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nı Meh­met Meh­di Eker'in, İran'a yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1274)

4.- Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dul­lah Gül'ün, Ma­ke­don­ya'ya yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1273)

5.- Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la Koç'un, Rus­ya Fe­de­ras­yo­nu'na yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1272)

6.- Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la Koç'un, Fas'a yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1271)

7.- Dev­let Ba­ka­nı Kür­şad Tüz­men'in, Uk­ray­na'ya yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1270)

8.- Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nı Mu­rat Ba­şes­gi­oğ­lu'nun, Bul­ga­ris­tan'a yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1269)

9.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Yıl­maz Ka­ya'nın, 5271 Sa­yı­lı Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/819) doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (4/458)

10.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ha­san Öz­yer'in, Be­le­di­ye­le­re ve İl Özel İda­re­le­ri­ne Ge­nel Büt­çe Ge­lir­le­rin­den Pay Ve­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nu­na Bir Ek Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/265) doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (4/459)

IV. - ÖNE­Rİ­LER

A) Sİ­YA­Sİ PAR­Tİ GRU­BU ÖNE­Rİ­LE­Rİ

1.- Gün­dem­de­ki sı­ra­la­ma­nın ye­ni­den dü­zen­len­me­si­ne iliş­kin AK Par­ti Gru­bu öne­ri­si

V. - AÇIK­LA­MA­LAR VE SA­TAŞ­MA­LA­RA İLİŞ­KİN KO­NUŞ­MA­LAR

1.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İr­fan Gün­düz'ün, İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal Ana­dol'un, ko­nuş­ma­sın­da, par­ti­si­ne, sa­taş­ma­sı ne­de­niy­le ko­nuş­ma­sı

2.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal Ana­dol'un, Niğ­de Mil­let­ve­ki­li Er­do­ğan Öze­gen'in, ko­nuş­ma­sın­da par­ti­si­ne sa­taş­ma­sı ne­de­niy­le ko­nuş­ma­sı

VI. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

1.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Da­niş ve İb­ra­him Köş­de­re'nin, Ge­li­bo­lu Ya­rı­ma­da­sı Ta­rihî Millî Par­kı Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Bir Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi (Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi) ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305)

2.- Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904)

3.- Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik'in, İmar Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (2/820) (S. Sa­yı­sı: 1337)

4.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li Va­hit Ki­riş­ci ve To­kat Mil­let­ve­ki­li Ze­yid As­lan'ın; T.C. Zi­ra­at Ban­ka­sı A.Ş. ve Ta­rım Kre­di Ko­ope­ra­tif­le­ri Ta­ra­fın­dan Kul­lan­dı­rı­lan Grup Kre­di­le­rin­den Do­ğan Ke­fa­le­tin So­na Er­di­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi ile Ta­rım, Or­man ve Kö­yiş­le­ri ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı. (2/975) (S. Sa­yı­sı: 1411)

5.- Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Öğ­re­tim Ele­man­la­rı­nın Kad­ro­la­rı Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me ile Ge­nel Kad­ro ve Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ye Ek­li Cet­vel­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1343, 1/1291) (S. Sa­yı­sı : 1414)

6.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Şev­ket Or­han ile Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Ali Os­man Sa­li'nin; 2863 Sa­yı­lı Kül­tür ve Ta­bi­at Var­lık­la­rı­nı Ko­ru­ma Ka­nu­nu­nun Bir Mad­de­si­nin De­ğiş­ti­ril­me­si ve Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi ile Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/461) (S. Sa­yı­sı: 970'e 1 in­ci Ek)

7.- Ko­nut Edin­dir­me Yar­dı­mı Hak Sa­hip­le­ri­ne Öde­me Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Sağ­lık, Ai­le, Ça­lış­ma ve Sos­yal İş­ler ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1195) (S. Sa­yı­sı: 1216)

VII. - OY­LA­MA­LAR

1.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li Va­hit Ki­riş­ci ve To­kat Mil­let­ve­ki­li Ze­yid As­lan'ın; T.C. Zi­ra­at Ban­ka­sı A.Ş. ve Ta­rım Kre­di Ko­ope­ra­tif­le­ri Ta­ra­fın­dan Kul­lan­dı­rı­lan Grup Kre­di­le­rin­den Do­ğan Ke­fa­le­tin So­na Er­di­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin oy­la­ma­sı

VI­II. - SO­RU­LAR VE CE­VAP­LAR

A) YA­ZI­LI SO­RU­LAR VE CE­VAP­LA­RI

1.- Ko­ca­eli Mil­let­ve­ki­li İz­zet ÇE­TİN'in, ka­yıt dı­şı is­tih­dam­la il­gi­li bir açık­la­ma­sı­na iliş­kin so­ru­su ve Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nı Mu­rat BA­ŞES­Gİ­OĞ­LU'nun ce­va­bı (7/21508)

2.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, ve­ka­le­ten yü­rü­tü­len ida­ri gö­rev­le­re iliş­kin so­ru­su ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir AK­SU'nun ce­va­bı (7/21539)

3.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ge­çi­ci per­so­ne­le iliş­kin so­ru­su ve Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal UNA­KI­TAN'ın ce­va­bı (7/21543)

4.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, ve­ka­le­ten yü­rü­tü­len ida­ri gö­rev­le­re iliş­kin so­ru­su ve Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal UNA­KI­TAN'ın ce­va­bı (7/21544)

5.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ah­met IŞIK'ın, Emek­li San­dı­ğı­nın 2003 yı­lı ve 2002 yı­lı ilaç har­ca­ma­sı­na,

2006, 2005, 2003, 2002, yı­lı ye­şil kart ilaç har­ca­ma­sı­na,

Emek­li San­dı­ğı­nın 2006, 2005, yı­lı ilaç har­ca­ma­sı­na,

SSK'nın 2002 yı­lı ilaç har­ca­ma­sı­na,

Emek­li San­dı­ğı­nın 2004 yı­lı ilaç har­ca­ma­sı­na,

SSK'nın 2006 yı­lı ilaç har­ca­ma­sı­na,

BAĞ-KUR'un 2003, 2006, 2005, 2004, 2002 yı­lı ilaç har­ca­ma­sı­na,

SSK'nın 2005, 2004, 2003 yı­lı ilaç har­ca­ma­sı­na

İliş­kin so­ru­la­rı ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/21565, 21566, 21577, 21578, 21579, 21580, 21581, 21582, 21583, 21586, 21587, 21588, 21589, 21590, 21591, 21592, 21593, 21594, 21595)

6.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ah­met IŞIK'ın,

Kon­ya'da­ki va­kıf has­ta­ne­le­ri­nin hem­şi­re sa­yı­sı­na,

Kon­ya'da­ki özel has­ta­ne­le­rin hem­şi­re sa­yı­sı­na,

Kon­ya'da­ki özel has­ta­ne­le­rin sağ­lık me­mu­ru sa­yı­sı­na,

Kon­ya'da­ki va­kıf has­ta­ne­le­ri­nin sağ­lık me­mu­ru sa­yı­sı­na,

Kon­ya'da­ki özel has­ta­ne­le­rin sağ­lık me­mu­ru sa­yı­sı­na,

Kon­ya'da­ki özel has­ta­ne­le­rin ebe sa­yı­sı­na

İliş­kin so­ru­la­rı ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/21569, 21570, 21572, 21575, 21576, 21585)

7.- Es­ki­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Cev­det SEL­Vİ'nin, özür­lü is­tih­da­mı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nı Mu­rat BA­ŞES­Gİ­OĞ­LU'nun ce­va­bı (7/21638)

8.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ma­kam araç­la­rı­na ve şo­för­le­ri­ne iliş­kin so­ru­su ve Millî Sa­vun­ma Ba­ka­nı M. Vec­di GÖ­NÜL'ün ce­va­bı (7/21738)

9.- Bi­le­cik Mil­let­ve­ki­li Ya­şar TÜ­ZÜN'ün, tüp be­bek te­da­vi­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/21741)

10.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İ. Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, Or­du Boz­te­pe Dev­let Has­ta­ne­si acil ser­vi­sin­de ya­şa­nan bir ola­ya iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/21742)

11.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ma­kam araç­la­rı­na ve şo­för­le­ri­ne iliş­kin so­ru­su ve Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nı Ali COŞ­KUN'un ce­va­bı (7/21763)

12.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ma­kam araç­la­rı­na ve şo­för­le­ri­ne iliş­kin so­ru­su ve Ada­let Ba­ka­nı Ce­mil Çİ­ÇEK'in ce­va­bı (7/21772)

13.- Art­vin Mil­let­ve­ki­li Yük­sel ÇOR­BA­CI­OĞ­LU'nun, Art­vin, Ri­ze ve Trab­zon'da­ki or­man ara­zi­le­ri­ne ve ka­das­tro da­va­la­rı­na iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/21824)

14.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, millî park­la­ra iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/22009)

15.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li Ke­mal SAĞ'ın, bir il­köğ­re­tim oku­lun­da ya­şan­dı­ğı id­dia edi­len ba­zı olay­la­ra iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/22036)

16.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Na­il KA­MA­CI'nın, An­tal­ya-Alan­ya-Çıp­lak­lı Be­le­di­ye Mec­li­si­nin al­dı­ğı bir ka­ra­ra iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı Ni­met ÇU­BUK­ÇU'nun ce­va­bı (7/22120)

I. - GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

TBMM Ge­nel Ku­ru­lu sa­at 11.07'de açı­la­rak dört otu­rum yap­tı.

Bir ve İkin­ci Otu­rum

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­nın:

1'in­ci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305) gö­rüş­me­le­ri, da­ha ön­ce ge­ri alı­nan mad­de­le­re iliş­kin ko­mis­yon ra­po­ru he­nüz gel­me­di­ğin­den;

2'nci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904),

3'ün­cü sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik'in, İmar Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir (2/820) (S. Sa­yı­sı: 1337),

Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri, il­gi­li ko­mis­yon yet­ki­li­le­ri Ge­nel Ku­rul­da ha­zır bu­lun­ma­dı­ğın­dan;

Er­te­len­di.

4'ün­cü sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­kil­le­ri Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik, An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Sa­lih Ka­pu­suz, Or­du Mil­let­ve­ki­li Eyüp Fat­sa, Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Sa­dul­lah Er­gin, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İr­fan Gün­düz ve 194 Mil­let­ve­ki­li­nin; 2709 Sa­yı­lı Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Ana­ya­sa­sı­na Ge­çi­ci Bir Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/1011) (S. Sa­yı­sı: 1408 ve 1408'e 1'in­ci ek) ikin­ci gö­rüş­me­si ta­mam­lan­dı; ya­pı­lan giz­li oy­la­ma­dan son­ra ka­bul edil­di.

5'in­ci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­ka­nı Si­irt Mil­let­ve­ki­li Re­cep Tay­yip Er­do­ğan, Grup Baş­kan­ve­kil­le­ri Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Sa­dul­lah Er­gin, An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Sa­lih Ka­pu­suz, Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik, Or­du Mil­let­ve­ki­li Eyüp Fat­sa, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İr­fan Gün­düz ve Ana­va­tan Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Mu­zaf­fer Rem­zi Kur­tul­mu­şoğ­lu ile 354 Mil­let­ve­ki­li­nin; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Ana­ya­sa­sı­nın Ba­zı Mad­de­le­rin­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/1015) (S. Sa­yı­sı: 1409 ve 1409'a 1 in­ci ek) ikin­ci gö­rüş­me­si­ne baş­la­nı­la­rak, 4'ün­cü mad­de­si­ne ka­dar ka­bul edil­di.

Sa­at 15.54'te top­lan­mak üze­re, ikin­ci otu­ru­ma 15.46'da son ve­ril­di.

Bü­lent Arınç

Baş­kan

                       Ah­met Gök­han Sa­rı­çam               Türkân Mi­ço­oğul­la­rı

                                   Kırk­la­re­li                                       İz­mir

                                  Kâtip Üye                                  Kâtip Üye

Üçün­cü Otu­rum

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­nın:

5'in­ci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­ka­nı Si­irt Mil­let­ve­ki­li Re­cep Tay­yip Er­do­ğan, Grup Baş­kan­ve­kil­le­ri Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Sa­dul­lah Er­gin, An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Sa­lih Ka­pu­suz, Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik, Or­du Mil­let­ve­ki­li Eyüp Fat­sa, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İr­fan Gün­düz ve Ana­va­tan Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Mu­zaf­fer Rem­zi Kur­tul­mu­şoğ­lu ile 354 Mil­let­ve­ki­li­nin; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Ana­ya­sa­sı­nın Ba­zı Mad­de­le­rin­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/1015) (S. Sa­yı­sı: 1409 ve 1409'a 1 in­ci ek) ikin­ci gö­rüş­me­si­ne de­vam olu­na­rak, 7'nci mad­de­si­ne ka­dar ka­bul edil­di.

18.21'de top­lan­mak üze­re, bir­le­şi­me 18.13'te son ve­ril­di.

Nev­zat Pak­dil

 

 

Baş­kan Ve­ki­li

 

 

 

Ah­met Gök­han Sa­rı­çam

Ya­şar Tü­zün

 

Kırk­la­re­li

Bi­le­cik

 

Kâtip Üye

Kâtip Üye

Dör­dün­cü Otu­rum

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­nın:

5'in­ci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­ka­nı Si­irt Mil­let­ve­ki­li Re­cep Tay­yip Er­do­ğan, Grup Baş­kan­ve­kil­le­ri Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Sa­dul­lah Er­gin, An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Sa­lih Ka­pu­suz, Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik, Or­du Mil­let­ve­ki­li Eyüp Fat­sa, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İr­fan Gün­düz ve Ana­va­tan Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Mu­zaf­fer Rem­zi Kur­tul­mu­şoğ­lu ile 354 Mil­let­ve­ki­li­nin; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Ana­ya­sa­sı­nın Ba­zı Mad­de­le­rin­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/1015) (S. Sa­yı­sı: 1409 ve 1409'a 1 in­ci ek) ikin­ci gö­rüş­me­si­ne de­vam olu­na­rak, ya­pı­lan giz­li oy­la­ma­dan son­ra ka­bul edil­di.

15 Ma­yıs 2007 Sa­lı gü­nü sa­at 15.00'te top­lan­mak üze­re, bir­le­şi­me 19.08'de son ve­ril­di.

Bü­lent Arınç

 

 

Baş­kan

 

 

 

Ah­met Gök­han Sa­rı­çam

Ya­şar Tü­zün

 

Kırk­la­re­li

Bi­le­cik

 

Kâtip Üye

Kâtip Üye

No: 142

 

 

II. - GE­LEN KÂĞIT­LAR

11 Ma­yıs 2007 Cu­ma

Ra­por

1.- Kay­se­ri Mil­let­ve­ki­li Ta­ner Yıl­dız'ın; Ba­zı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi ile Sağ­lık, Ai­le, Ça­lış­ma ve Sos­yal İş­ler Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/1016) (S. Sa­yı­sı: 1412) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 11.5.2007) (GÜN­DE­ME)

Sü­re­si İçin­de Ce­vap­lan­dı­rıl­ma­yan Ya­zı­lı So­ru Öner­ge­le­ri

1.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa ÖZ­YÜ­REK'in, ener­ji özel­leş­tir­me­le­ri ile il­gi­li açık­la­ma­la­rı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21492)

2.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ah­met ER­SİN'in, AK Par­ti­nin yap­tır­dı­ğı bir an­ke­te iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21494)

3.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, ka­mu ku­ru­mu ni­te­li­ğin­de­ki mes­lek ku­ru­luş­la­rı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21497)

4.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin ÖZ­CAN'ın, uz­man jan­dar­ma­la­rın öz­lük ve sos­yal hak­la­rı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21499)

5.- Te­kir­dağ Mil­let­ve­ki­li Enis TÜ­TÜN­CÜ'nün, Te­kir­dağ-Kum­bağ Kav­şa­ğı­na iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21502)

6.- Ma­ni­sa Mil­let­ve­ki­li Ha­san ÖREN'in, SSK emek­li­le­ri­nin aç­tık­la­rı ida­ri da­va­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21506)

7.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, ve­ka­le­ten yü­rü­tü­len ida­ri gö­rev­le­re iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21510)

8.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ge­çi­ci per­so­ne­le iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21517)

9.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ge­çi­ci per­so­ne­le iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21519)

10.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ber­han ŞİM­ŞEK'in, TRT'nin ya­yın hak­kı­nı dev­ret­ti­ği ba­zı film ve di­zi­le­re iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21520)

11.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, ve­ka­le­ten yü­rü­tü­len ida­ri gö­rev­le­re iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21521)

12.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ge­çi­ci per­so­ne­le iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ali BA­BA­CAN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21529)

13.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, ve­ka­le­ten yü­rü­tü­len ida­ri gö­rev­le­re iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ali BA­BA­CAN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21530)

14.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ge­çi­ci per­so­ne­le iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21532)

15.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, ve­ka­le­ten yü­rü­tü­len ida­ri gö­rev­le­re iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21533)

16.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, be­le­di­ye­ler­de ça­lı­şan ge­çi­ci iş­çi­le­re iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21535) 

17.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ah­met Sır­rı ÖZ­BEK'in, İs­tan­bul'da ima­ra açı­lan okul alan­la­rı ile ye­şil alan­la­ra iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21537)

18.- Niğ­de Mil­let­ve­ki­li Or­han ERAS­LAN'ın, Niğ­de sev­gi ev­le­ri çev­re dü­zen­le­me­si iha­le­si­ne iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21538)

19.- Er­zu­rum Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa ILI­CA­LI'nın, li­sans­lı kış spor­cu­la­rı­na üni­ver­si­te­de kon­ten­jan ay­rıl­ma­sı­na iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21545)

20.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ah­met IŞIK'ın, Ha­dim Dev­let Has­ta­ne­si per­so­ne­li­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21553)

21.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ah­met IŞIK'ın, Mer­kez Dev­let Has­ta­ne­si per­so­ne­li­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21554) 

22.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ah­met IŞIK'ın, Kon­ya Dev­let has­ta­ne­le­rin­de­ki hem­şi­re sa­yı­sı­na iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21567)

23.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ah­met IŞIK'ın, Kon­ya üni­ver­si­te has­ta­ne­le­rin­de­ki hem­şi­re sa­yı­sı­na iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21568)

24.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ah­met IŞIK'ın, Kon­ya'da­ki ka­mu has­ta­ne­le­ri­nin hem­şi­re sa­yı­sı­na iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21571)

25.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ah­met IŞIK'ın, Kon­ya'da­ki dev­let has­ta­ne­le­ri­nin sağ­lık me­mu­ru sa­yı­sı­na iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21573)

26.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ah­met IŞIK'ın, Kon­ya'da­ki üni­ver­si­te has­ta­ne­le­ri­nin sağ­lık me­mu­ru sa­yı­sı­na iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21574)

27.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ge­çi­ci per­so­ne­le iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21596)

28.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, ve­ka­le­ten yü­rü­tü­len ida­ri gö­rev­le­re iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21597) 

29.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Os­man ÖZ­CAN'ın, yet­ki­siz nak­li­yat am­bar­la­rı­na iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21603)

30.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, de­mir­yo­lu hat­la­rın­da­ki de­ği­şi­me iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21604)

31.- Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Tur­han ÇÖ­MEZ'in, Türk­me­ne­li TV'nin kab­lo­lu ya­yın baş­vu­ru­su­na iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21605)

32.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, ve­ka­le­ten yü­rü­tü­len ida­ri gö­rev­le­re iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21606)

33.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, 2006'da Şır­nak'ta ya­şa­nan sel fe­la­ke­ti­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21607)

34.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, 2006'da Bit­lis'te ya­şa­nan sel fe­la­ke­ti­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21608)

35.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Si­irt İlin­de­ki su so­ru­nu­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21610)

36.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Bin­göl İlin­de­ki su so­ru­nu­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21611)

37.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Bat­man İlin­de­ki su so­ru­nu­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21612)

38.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Ağ­rı İlin­de­ki su so­ru­nu­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21613)

39.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Bit­lis İlin­de­ki su so­ru­nu­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21614)

40.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, 2006'da Bat­man'da ya­şa­nan sel fe­la­ke­ti­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21616)

41.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, 2006'da Adı­ya­man'da ya­şa­nan sel fe­la­ke­ti­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21617)

42.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Bat­man'da­ki tü­tün üre­ti­mi­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21618)

43.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, muh­tar­la­rın BAĞ-KUR prim bor­cu­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21619)

44.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Şır­nak'ta köy yol­la­rı as­falt­la­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21620)

45.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Ağ­rı'da köy yol­la­rı as­falt­la­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21621)

46.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Bin­göl'de köy yol­la­rı as­falt­la­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21622)

47.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Si­irt'te köy yol­la­rı as­falt­la­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21623)

48.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Bat­man'da köy yol­la­rı as­falt­la­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21624)

49.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Şır­nak İlin­de­ki su so­ru­nu­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21625)

50.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Bit­lis'te köy yol­la­rı as­falt­la­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21626)

51.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Şır­nak'ta­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21627)

52.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Bit­lis'te­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21628)

53.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Bat­man'da­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21629)

54.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Si­irt'te­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21630)

55.- Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ha­luk KOÇ'un, Sam­sun'da­ki ai­le he­kim­li­ği uy­gu­la­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21631)

56.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Ağ­rı'da­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21633)

57.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Tun­cay ER­CENK'in, ço­cuk şen­li­ği­ne ge­len ya­ban­cı ço­cuk­la­rın mi­sa­fir edil­me­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21634)

58.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Os­man ÖZ­CAN'ın, AK Par­ti­nin yap­tır­dı­ğı an­ket­le­re iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21635)

59.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İd­ris Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, Ata Uça­ğı­nın kul­la­nı­mı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21637)

60.- Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Dur­sun AK­DE­MİR'in, Ka­zım Ka­ra­be­kir Ta­rım İş­let­me­si­nin bir ara­zi­si­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21639)

61.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal ANA­DOL'un, TCDD'nin imar dü­zen­le­me­si ya­pı­lan iş­let­me faz­la­sı ta­şın­maz­la­rı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21641)

62.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal ANA­DOL'un, İz­mir Bor­no­va-Kar­şı­ya­ka tü­ne­li­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21642)

63.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal ANA­DOL'un, Bo­lu Da­ğı tü­nel­le­riy­le il­gi­li ba­zı id­di­ala­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21643)

64.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, ge­çi­ci iş­çi­le­re kad­ro ve­ril­me­si­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21644)

65.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Al­gan HA­CA­LOĞ­LU'nun, an­ti-per­so­nel ma­yın­lar­la il­gi­li söz­leş­me yü­küm­lü­lük­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21646)

66.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Atil­la KART'ın, ba­zı yol­suz­luk id­di­ala­rı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21647)

67.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır'da köy yol­la­rı as­falt­la­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21648)

68.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, 2006'da Di­yar­ba­kır'da ya­şa­nan sel fe­ake­ti­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21649)

69.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır'da­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21650)

70.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır İlin­de­ki su so­ru­nu­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21651)

71.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Na­il KA­MA­CI'nın, An­tal­ya Be­lek Mu­ha­fa­za Or­ma­nı­na iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21653)

72.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Ağ­rı-Pat­nos'ta Zi­ra­at Ban­ka­sı­nın ye­ni bir şu­be­si­nin açı­lıp açıl­ma­ya­ca­ğı­na iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ali BA­BA­CAN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21654)

73.- Ay­dın Mil­let­ve­ki­li Öz­lem ÇER­Çİ­OĞ­LU'nun, si­gor­ta şir­ket­le­ri­nin er­ken do­ğum­da öde­me­di­ği mas­raf­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ali BA­BA­CAN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21655)

74.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Bü­lent TAN­LA'nın, TÜ­İK'in iş­siz­lik ve ha­ne hal­kı büt­çe an­ket­le­ri­ne iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21656)

75.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ber­han ŞİM­ŞEK'in, TRT'nin de­ne­ti­mi­ne iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21657)

76.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İd­ris Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, RTÜK Tef­tiş Ku­ru­lu Baş­kan­lı­ğı­na ya­pı­lan ata­ma­ya iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21658)

77.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret BA­LOĞ­LU'nun, ço­cuk şen­li­ği­ne ge­len ya­ban­cı öğ­ren­ci­le­rin mi­sa­fir edil­me­le­ri­ne iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21659)

78.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Kö­ye Dö­nüş Pro­je­si­ne iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21662)

79.- Mar­din Mil­let­ve­ki­li Mah­mut DU­YAN'ın, Mar­din Be­le­di­ye­sin­de­ki iş­çi­le­re iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21665)

80.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İd­ris Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, be­le­di­ye­le­rin de­ne­ti­mi­ne, ba­zı alım­la­ra ve si­lah­lı suç­la­ra iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21668)

81.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret BA­LOĞ­LU'nun, ço­cuk şen­li­ği­ne ge­len ya­ban­cı öğ­ren­ci­le­rin mi­sa­fir edil­me­le­ri­ne iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21671)

82.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İd­ris Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, per­fiz­yo­nist­li­ğe iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21674)

83.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İd­ris Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, İs­tan­bul'da­ki bir has­ta­ne­nin ye­ni do­ğan be­bek üni­te­si­ne ve bir ola­ya iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21677)

84.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Na­il KA­MA­CI'nın, Kum­lu­ca Dev­let Has­ta­ne­si­nin per­so­nel ih­ti­ya­cı­na iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21678)

85.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir ye­mek iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21679)

86.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir ye­mek iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21680)

87.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir te­miz­lik iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21681)

88.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir ye­mek iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21682)

89.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir ye­mek iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21683)

90.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir te­miz­lik iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21684)

91.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, tren ka­za­la­rı­na iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21694) 

92.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Atil­la KART'ın, ör­tü­lü öde­nek yö­ne­ti­min­de gö­rev­li bir ki­şi hak­kın­da­ki id­di­ala­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21697)

93.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Er­dal KA­RA­DE­MİR'in, bir ara­ma mo­to­run­da ül­ke­mi­zin bü­tün­lü­ğü­nü il­gi­len­di­ren ya­yın­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21700)

94.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Oğuz OYAN'ın, Da­nış­ta­yın ba­zı hü­küm­le­ri­nin yü­rüt­me­si­ni dur­dur­du­ğu TO­Kİ'nin bir yö­net­me­li­ği­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21701)

95.- Bur­dur Mi­let­ve­ki­li Ra­ma­zan Ke­rim ÖZ­KAN'ın, Bu­cak Ze­li­ha To­lu­nay Eği­tim Fa­kül­te­si­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21702)

96.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa GA­ZAL­CI'nın, tü­tün sek­tö­rün­de­ki so­run­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21703)

97.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ke­mal KI­LIÇ­DA­ROĞ­LU'nun, Ri­ze'de sa­hil dol­gu ala­nı­nın iha­le­si­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21704)

98.- Af­yon­ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li Ha­lil ÜN­LÜ­TE­PE'nin, bir açı­lış­ta kul­la­nı­lan ses sis­te­mi­nin fi­nans­ma­nı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21706)

99.- Muş Mil­let­ve­ki­li Meh­met Şe­rif ER­TUĞ­RUL'un, Muş'ta­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21707)

100.- Muş Mil­let­ve­ki­li Meh­met Şe­rif ER­TUĞ­RUL'un, Muş İlin­de­ki su so­ru­nu­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21708)

101.- Muş Mil­let­ve­ki­li Meh­met Şe­rif ER­TUĞ­RUL'un, Muş'ta köy yol­la­rı as­falt­la­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21710)

102.- Mar­din Mil­let­ve­ki­li Mah­mut DU­YAN'ın, Mar­din'de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21711)

103.- Mar­din Mil­let­ve­ki­li Mah­mut DU­YAN'ın, Mar­din'de 2006 yı­lın­da ya­şa­nan sel fe­la­ke­ti­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21712)

104.- Mar­din Mil­let­ve­ki­li Mah­mut DU­YAN'ın, Mar­din'de köy yol­la­rı as­falt­la­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21713)

105.- Mar­din Mil­let­ve­ki­li Mah­mut DU­YAN'ın, Mar­din İlin­de­ki su so­ru­nu­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21714)

106.- Ko­ca­eli Mil­let­ve­ki­li İz­zet ÇE­TİN'in, Ka­mu Gö­rev­le­ri­ne İlk De­fa Ata­na­cak­lar İçin Ya­pı­la­cak Sı­nav­lar Hak­kın­da Yö­net­me­lik­te­ki de­ği­şik­li­ğe iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21716)

107.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Na­il KA­MA­CI'nın, An­tal­ya Ha­va­li­ma­nı İş­let­me­si iha­le­si­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21717)

108.- Ya­lo­va Mil­let­ve­ki­li Mu­har­rem İN­CE'nin, ter­mik san­tral­le­re iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21718)

109.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Şük­rü Mus­ta­fa ELEK­DAĞ'ın, ül­ke­miz aley­hin­de­ki bir fil­me iliş­kin Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21720)

110.- An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Ze­ke­ri­ya AKIN­CI'nın, ya­ban­cı­la­ra ve­ri­len ara­ma ruh­sat­la­rı­na iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21725)

111.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İd­ris Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, Or­du'da mey­da­na ge­len bir ci­na­yet ola­yı­na iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21728)

112.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Emin Şİ­RİN'in, İs­tan­bul Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye­sin­ce iha­le­si ta­mam­lan­ma­dan baş­la­tı­lan iş­le­re iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21729)

113.- An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Ze­ke­ri­ya AKIN­CI'nın, Bey­pa­za­rı Köy­des iha­le­le­ri ile il­gi­li id­di­ala­ra iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21730)

114.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Meh­met KÜ­ÇÜ­KA­ŞIK'ın, Bur­sa San­tral Ga­raj Kent Mey­da­nı ve Alış­ve­riş Mer­ke­zi Pro­je­si­ne iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21731)

115.- Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Tur­han ÇÖ­MEZ'in, İS­Kİ'nin ba­zı iha­le­le­ri­ne iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21732)

116.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Er­dal KA­RA­DE­MİR'in, İz­mir'de­ki Kü­tüp­ha­ne Haf­ta­sı et­kin­lik­le­rin­de bir kü­tüp­ha­ne­ler zin­ci­ri­ne yer ve­ril­me­me­si­ne iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21734)

117.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa GA­ZAL­CI'nın, yö­net­me­lik­ler ve iha­le­ler ile Yİ­BO'la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21736)

118.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Na­il KA­MA­CI'nın, Dem­re Dev­let Has­ta­ne­sin­de­ki per­so­nel açı­ğı­na iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21743)

119.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin ba­zı iha­le­le­ri­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21744)

120.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir te­miz­lik iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21745)

121.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir te­miz­lik iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21746)

122.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir ye­mek iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21747)

123.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir ye­mek iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21748)

124.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir te­miz­lik iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21749)

125.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir ye­mek iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21750)

126.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir ye­mek iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21751)

127.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir te­miz­lik iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21752)

128.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir ye­mek iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21753)

129.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin bir ye­mek iha­le­si­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21754)

130.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Me­sut DE­ĞER'in, Di­yar­ba­kır Dev­let Has­ta­ne­si­nin ba­zı iha­le­le­ri­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21755)

131.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali ARS­LAN'ın, bir pro­je kap­sa­mın­da Dün­ya Ban­ka­sı­na su­nu­lan ra­por­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21756)

132.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali ARS­LAN'ın, bir pro­je­nin sa­ha ko­or­di­na­tör­le­ri­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21757)

133.- Es­ki­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Meh­met Ve­dat YÜ­CE­SAN'ın, Es­ki­şe­hir'de ai­le he­kim­li­ği uy­gu­la­ma­sın­da­ki so­run­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21758)

134.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ma­kam araç­la­rı­na ve şo­för­le­ri­ne iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21764)

135.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ma­kam araç­la­rı­na ve şo­för­le­ri­ne iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ali BA­BA­CAN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21769)

136.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ma­kam araç­la­rı­na ve şo­för­le­ri­ne iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21774)

137.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ma­kam araç­la­rı­na ve şo­för­le­ri­ne iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21775)

138.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ha­san ÖZ­YER'in, ka­mu yö­ne­ti­ci­le­ri­nin tec­rü­be ve bi­ri­kim­le­ri­nin de­ğer­len­di­ril­me­si­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21780)

139.- Şan­lı­ur­fa Mil­let­ve­ki­li Meh­met Ve­dat ME­LİK'in, Şan­lı­ur­fa TO­Kİ ko­nut­la­rın­da­ki elek­trik so­ru­nu­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21781)

140.- Te­kir­dağ Mil­let­ve­ki­li Enis TÜ­TÜN­CÜ'nün, ka­mu ban­ka­la­rı­nın der­gi­le­re ver­di­ği rek­lam ve abo­ne­lik be­del­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21783)

141.- Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Dur­sun AK­DE­MİR'in, iş­çi sa­yıl­ma­yan ge­çi­ci per­so­ne­le iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21785)

142.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Emin Şİ­RİN'in, bir kö­şe ya­zı­sın­da­ki ba­zı id­di­ala­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21788)

143.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Al­gan HA­CA­LOĞ­LU'nun, Ri­ze-Fın­dık­lı'da ku­rul­ma­sı dü­şü­nü­len hid­ro­elek­trik san­tra­le iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21789)

144.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Atil­la KART'ın, İh­las Fi­nans Ku­ru­mu­nun tas­fi­ye sü­re­ci ile il­gi­li id­di­ala­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21790)

145.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ah­met ER­SİN'in, ba­zı ya­kın­la­rı­nın yap­tı­ğı iş­le­re iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21791)

146.- Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ah­met Ha­luk KOÇ'un, On­do­kuz­ma­yıs-Baf­ra ka­ra­yo­lu­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21792)

147.- An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li İs­ma­il DE­ĞER­Lİ'nin, An­ka­ra-Ma­mak'ta bir par­ka ya­pıl­dı­ğı id­dia edi­len bi­na­la­ra iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21803)

148.- An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Ya­kup KE­PE­NEK'in, iş­ken­ce ve kö­tü mu­ame­le­den di­sip­lin ce­za­sı alan per­so­ne­le iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21804) 

149.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ber­han ŞİM­ŞEK'in, Dev­let De­net­le­me Ku­ru­lu ra­po­run­da TSE Baş­ka­nıy­la il­gi­li tes­pit­le­re iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21808)

150.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ha­san ÖZ­YER'in, Mi­las-Bod­rum Ha­va­li­ma­nın­da­ki gü­ven­lik hiz­met­le­ri­ne iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21814)

151.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li N. Ga­ye ER­BA­TUR'un, Ada­na ha­fif ray­lı sis­tem in­şa­atı­na iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21815)

152.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Atil­la KART'ın, Kon­ya-An­ka­ra Hız­lı Tren pro­je­si­nin Kon­ya ana is­tas­yo­nu­nun yer se­çi­mi­ne iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21816)

153.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, Kars Ha­va­ala­nı­na iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21817)

154.- Te­kir­dağ Mil­let­ve­ki­li Enis TÜ­TÜN­CÜ'nün, Mar­ma­ra Ereğ­li­si'nde in­şa edi­le­cek has­ta­ne­ye iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21820)

155.- Es­ki­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Meh­met Ve­dat YÜ­CE­SAN'ın, Es­ki­şe­hir'de­ki ba­zı ka­mu­laş­tır­ma­la­rın be­del­le­ri­nin öden­me­me­si­ne iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21821)

156.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Ati­la EMEK'in, An­tal­ya'da ve­ri­len ma­den ara­ma ve iş­let­me ruh­sat­la­rı­na iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21823) 

157.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ve­zir AK­DE­MİR'in, borç­lan­ma­ya iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ali BA­BA­CAN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21825)

158.- Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Meh­met ERAS­LAN'ın, Zi­ra­at Ban­ka­sı­na bor­cu ne­de­niy­le ic­ra­ya ve­ri­len üre­ti­ci­le­re iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ali BA­BA­CAN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/21826)

No: 143

14 Ma­yıs 2007 Pa­zar­te­si

Ra­por­lar

1.- Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Öğ­re­tim Ele­man­la­rı­nın Kad­ro­la­rı Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me ile Ge­nel Kad­ro ve Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ye Ek­li Cet­vel­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Mil­li Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1343, 1/1291) (S. Sa­yı­sı: 1414) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 14.5.2007) (GÜN­DE­ME)

2.- Af­yon­ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li Ha­lil Ay­do­ğan'ın; Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye­si Ka­nu­nu, İl Özel İda­re­si Ka­nu­nu ve Be­le­di­ye Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi ve İçiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/968) (S. Sa­yı­sı: 1416) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi:14.5.2007) (GÜN­DE­ME)

3.- Van Mil­let­ve­ki­li Meh­met Kar­tal ve 10 Mil­let­ve­ki­li ile Şır­nak Mil­let­ve­ki­li Ab­dul­lah Ve­li Sey­da ve 9 Mil­let­ve­ki­li­nin; Te­rör ve Te­rör­le Mü­ca­de­le­den Do­ğan Za­rar­la­rın Kar­şı­lan­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­lif­le­ri ve İçiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/1006, 2/1021) (S. Sa­yı­sı: 1417) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 14.5.2007) (GÜN­DE­ME)

No.: 144

15 Mayıs 2007 Salı

Tezkereler

1.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver Ök­tem’in Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si (3/1264) (Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yon) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 11.5.2007)

2.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Ve­li Ha­şim Oral’ın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si (3/1265) (Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yon) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 11.5.2007)

3.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Ve­li Ha­şim Oral’ın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si (3/1266) (Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yon) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 11.5.2007)

Ra­por

1.- Ses ve Gaz Fi­şe­ği Ata­bi­len Si­lah­lar Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Gül­se­ren To­puz’un; Ku­ru Sı­kı Ta­bir Edi­len Ses ve Gaz Fi­şe­ği Ata­bi­len Si­lah­lar Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi ve İçiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1319, 2/964) (S. Sa­yı­sı: 1415) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 15.5.2007) (GÜN­DE­ME)

 

15 Ma­yıs 2007 Sa­lı

Bİ­RİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 15.00

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Yıl­maz ATEŞ

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Türkân Mİ­ÇO­OĞUL­LA­RI (İz­mir)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 106'ncı Bir­le­şi­mi­ni açı­yo­rum.

Top­lan­tı ye­ter sa­yı­sı var­dır, gün­de­me ge­çi­yo­ruz.

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- TBMM Başkan Vekili Yılmaz Ateş'in, yeniden Başkan Vekili seçilmesi dolayısıyla konuşması

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 22'nci Dö­ne­min so­nu­na gel­miş bu­lu­nu­yo­ruz. Bu dö­ne­min ba­şın­da bir­lik­te, be­ra­ber ça­lış­mış­tık; şim­di, ye­ni­den, bu ka­lan kı­sa sü­re içe­ri­sin­de, bir­lik­te ça­lı­şa­ca­ğız. ("Ha­yır­lı ol­sun" ses­le­ri)

Bu sü­re içe­ri­sin­de, hal­kı­mız için, hal­kı­mı­zın mut­lu­lu­ğu için ge­ce­si­ni gün­dü­zü­ne ka­ta­rak ça­lış­tı­nız. Ga­yet gü­zel bir dö­ne­mi ge­ri­de bı­ra­ka­ca­ğız, ama bu sü­re içe­ri­sin­de de üzün­tü­le­ri­miz ol­du ma­ale­sef. Baş­ta Sa­yın Baş­kan Ve­ki­li­miz, Bur­sa Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Ali Din­çer'i, Kon­ya Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Ne­zir Bü­yük­cen­giz'i, Kü­tah­ya Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Ha­lil İb­ra­him Yıl­maz'ı, Yoz­gat Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın İl­yas Ars­lan'ı, Ağ­rı Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Meh­met Me­lik Öz­men'i, Ga­zi­an­tep Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Ömer Abu­şoğ­lu'nu kay­bet­tik. Hep­si­nin anı­sı önün­de tek­rar say­gıy­la eği­li­yo­rum, ken­di­le­ri­ne Tan­rı'dan rah­met, ya­kın­la­rı­na tek­rar baş­sağ­lı­ğı ve sa­bır­lar di­li­yo­rum.

Ça­lış­ma­la­rı­mı­za baş­lı­yo­ruz.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­nın bir tez­ke­re­si var­dır, oku­tup oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım:

B) TEZ­KE­RE­LER VE ÖNER­GE­LER

1.- Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız Özak'ın baş­kan­lı­ğın­da Al­man­ya Fe­de­ral Cum­hu­ri­ye­ti'ne ya­pı­la­cak resmî zi­ya­re­te TBMM üye­le­rin­den olu­şan bir he­ye­tin ka­tıl­ma­sı­na iliş­kin Baş­kan­lık tez­ke­re­si (3/1268)

14 Ma­yıs 2007

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Ge­nel Ku­ru­lu­na

Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nı Sa­yın Fa­ruk Na­fız Özak baş­kan­lı­ğın­da 23-25 Ma­yıs 2007 ta­rih­le­ri ara­sın­da Al­man­ya Fe­de­ral Cum­hu­ri­ye­ti'ne ger­çek­leş­ti­ri­le­cek res­mi zi­ya­re­te Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si üye­le­rin­den olu­şan bir he­ye­tin ka­tı­lı­mı, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si'nin Dış İliş­ki­le­ri­nin Dü­zen­len­me­si Hak­kın­da 3620 sa­yı­lı Ka­nun'un 8. Mad­de­si ge­re­ğin­ce Ge­nel Ku­rul'un tas­vip­le­ri­ne su­nu­lur.

                                                                                                            Bü­lent Arınç

                                                                                               Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si

                                                                                                                Baş­ka­nı

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan, ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­ti­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı ara­ya­ca­ğım sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri.

Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­rar ye­ter sa­yı­sı yok­tur.

Bir­le­şi­me on da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati : 15.06

İKİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 15.18

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Yıl­maz ATEŞ

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Türkân Mİ­ÇO­OĞUL­LA­RI (İz­mir)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 106'ncı Bir­le­şi­min İkin­ci Otu­ru­mu­nu açı­yo­rum.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı tez­ke­re­si­nin oy­lan­ma­sın­da ka­rar ye­ter sa­yı­sı bu­lu­na­ma­mış­tı.

Şim­di, tez­ke­re­yi ye­ni­den oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım ve ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nı ara­ya­ca­ğım: Ka­bul eden­ler... Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­rar ye­ter sa­yı­sı var­dır, tez­ke­re ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Ta­rım, Or­man ve Kö­yiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Baş­kan­lı­ğı­nın, Me­ra Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi hak­kın­da İç Tü­zük'ün 34'ün­cü mad­de­si uya­rın­ca ve­ril­miş bir tez­ke­re­si var­dır, oku­tu­yo­rum:

2.- (2/1014) esas nu­ma­ra­lı Me­ra Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin ta­rım­la il­gi­li ol­ma­sı ne­de­niy­le esas ko­mis­yon ola­rak ken­di ko­mis­yon­la­rı­na ha­va­le edil­me­si­ne iliş­kin Ta­rım, Or­man ve Kö­yiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Baş­kan­lı­ğı tez­ke­re­si (3/1267)

07/05/2007

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Ko­mis­yo­nu­mu­za ha­va­le edi­len 2/1014 esas nu­ma­ra­lı Bur­sa Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Emin Tu­tan ve Za­fer Hı­dı­roğ­lu'nun; Me­ra Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi in­ce­len­miş­tir. Me­ra Ka­nu­nun­da de­ği­şik­lik ya­pıl­ma­sıy­la il­gi­li tüm ka­nun tek­lif ve ta­sa­rı­la­rı bu­gü­ne ka­dar Ko­mis­yo­nu­mu­za esas ko­mis­yon ola­rak ha­va­le edil­miş­tir. Me­ra Ka­nu­nu­nun spe­si­fik bir ala­nı dü­zen­le­di­ği ma­lu­mu­nuz­dur. Ta­rım­la il­gi­li olan bir ko­nu­nun Ko­mis­yo­nu­mu­za esas ko­mis­yon ola­rak ha­va­le­si ge­rek­ti­ği mü­ta­laa edil­mek­te­dir.

Bu se­bep­ler­le ve İç­tü­zü­ğün 34 ün­cü mad­de­si uya­rın­ca, 2/1014 esas nu­ma­ra­lı Tek­li­fin Ko­mis­yo­nu­mu­za esas ko­mis­yon ola­rak ha­va­le edil­me­si­ni hu­su­su­nu;

Say­gı­la­rım­la su­na­rım.

                                                                                                     Prof. Dr Va­hit Ki­riş­ci

                                                                                                                 Ada­na

                                                                                                       Ko­mis­yon Baş­ka­nı

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, okun­muş bu­lu­nan tez­ke­re­de­ki Ta­rım, Or­man ve Kö­yiş­le­ri Ko­mis­yo­nu­nun ta­le­bi Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nun­ca da uy­gun bu­lun­du­ğun­dan, İç Tü­zük'ün 34'ün­cü mad­de­si­nin dör­dün­cü fık­ra­sı uya­rın­ca, Baş­kan­lı­ğı­mız­ca ge­re­ği ye­ri­ne ge­ti­ril­miş­tir.

Baş­ba­kan­lı­ğın, Ana­ya­sa'nın 82'nci mad­de­si­ne gö­re ve­ril­miş tez­ke­re­le­ri var­dır, ay­rı ay­rı oku­tup oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

Bu­yu­run:

3.- Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nı Meh­met Meh­di Eker'in, İran'a yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1274)

11/5/2007

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nı Meh­met Meh­di Eker'in, gö­rüş­me­ler­de bu­lun­mak üze­re bir he­yet­le bir­lik­te 8-12 Mart 2007 ta­rih­le­rin­de İran'a yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te, ek­li lis­te­de ad­la­rı ya­zı­lı mil­let­ve­kil­le­ri­nin de iş­ti­rak et­me­si uy­gun gö­rül­müş ve bu ko­nu­da­ki Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ka­ra­rı­nın su­re­ti ili­şik­te gön­de­ril­miş­tir.

Ana­ya­sa­nın 82 nci mad­de­si­ne gö­re ge­re­ği­ni arz ede­rim.

                                                                                                    Re­cep Tay­yip Er­do­ğan

                                                                                                               Baş­ba­kan

Lis­te :

Ha­lil Öz­yol­cu               Ağ­rı Mil­let­ve­ki­li

Ca­vit To­run                  Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li

Sü­ley­man Tur­gut         Ma­ni­sa Mil­let­ve­ki­li

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

İkin­ci tez­ke­re­yi oku­tu­yo­rum:

4.- Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dul­lah Gül'ün, Ma­ke­don­ya'ya yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1273)

11/5/2007

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dul­lah Gül'ün, gö­rüş­me­ler­de bu­lun­mak üze­re bir he­yet­le bir­lik­te 21 Mart 2007 ta­ri­hin­de Ma­ke­don­ya'ya yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te, ek­li lis­te­de ad­la­rı ya­zı­lı mil­let­ve­kil­le­ri­nin de iş­ti­rak et­me­si uy­gun gö­rül­müş ve bu ko­nu­da­ki Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ka­ra­rı­nın su­re­ti ili­şik­te gön­de­ril­miş­tir.

Ana­ya­sa­nın 82 nci mad­de­si­ne gö­re ge­re­ği­ni arz ede­rim.

                                                                                                    Re­cep Tay­yip Er­do­ğan

                                                                                                               Baş­ba­kan

Lis­te :

Ni­ya­zi Pak­yü­rek          Bur­sa Mil­let­ve­ki­li

Muh­sin Koç­yi­ğit          Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li

İr­fan Gün­düz               İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li

Re­cep Ko­ral                 İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li

Er­do­ğan Kap­lan           Te­kir­dağ Mil­let­ve­ki­li

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Üçün­cü tez­ke­re­yi oku­tu­yo­rum:

5.- Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la Koç'un, Rus­ya Fe­de­ras­yo­nu'na yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1272)

11/5/2007

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la Koç'un, "MITT-2007 Mos­ko­va Ulus­la­ra­ra­sı Tu­rizm Fu­arı"na ka­tıl­mak ve gö­rüş­me­ler­de bu­lun­mak üze­re bir he­yet­le bir­lik­te 20-22 Mart 2007 ta­rih­le­ri ara­sın­da Rus­ya Fe­de­ras­yo­nu'na yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te, ek­li lis­te­de ad­la­rı ya­zı­lı mil­let­ve­kil­le­ri­nin de iş­ti­rak et­me­si uy­gun gö­rül­müş ve bu ko­nu­da­ki Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ka­ra­rı­nın su­re­ti ili­şik­te gön­de­ril­miş­tir.

Ana­ya­sa­nın 82'nci mad­de­si­ne gö­re ge­re­ği­ni arz ede­rim.

                                                                                                    Re­cep Tay­yip Er­do­ğan

                                                                                                               Baş­ba­kan

Lis­te

Sa­it Aç­ba                     Af­yon­ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li

Bur­han Kı­lıç                An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li

Tev­fik Ak­bak               Çan­kı­rı Mil­let­ve­ki­li

Meh­met Yük­sek­te­pe    De­niz­li Mil­let­ve­ki­li

Hü­se­yin Bes­ni             İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li

Ve­li Ka­ya                     Ki­lis Mil­let­ve­ki­li

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Dör­dün­cü tez­ke­re­yi oku­tu­yo­rum:

6.- Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la Koç'un, Fas'a yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1271)

14/5/2007

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la Koç'un, Tür­ki­ye-Fas I. Dö­nem Tu­rizm Kar­ma Ko­mis­yon Top­lan­tı­sı'na ka­tıl­mak üze­re bir he­yet­le bir­lik­te 21-24 Şu­bat 2007 ta­rih­le­rin­de Fas'a yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te, ek­li lis­te­de ad­la­rı ya­zı­lı mil­let­ve­kil­le­ri­nin de iş­ti­rak et­me­si uy­gun gö­rül­müş ve bu ko­nu­da­ki Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ka­ra­rı­nın su­re­ti ili­şik­te gön­de­ril­miş­tir.

Ana­ya­sa­nın 82'nci mad­de­si­ne gö­re ge­re­ği­ni arz ede­rim.

                                                                                                    Re­cep Tay­yip Er­do­ğan

                                                                                                               Baş­ba­kan

Lis­te

Meh­met Se­mer­ci              Ay­dın Mil­let­ve­ki­li

Ah­met Gür­yüz Ke­ten­ci    İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li

Mus­ta­fa De­mir                 Sam­sun Mil­let­ve­ki­li

Or­han Taş                        Si­vas Mil­let­ve­ki­li

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Be­şin­ci tez­ke­re­yi oku­tu­yo­rum:

7.- Dev­let Ba­ka­nı Kür­şad Tüz­men'in, Uk­ray­na'ya yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1270)

14/5/2007

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Dev­let Ba­ka­nı Kür­şad Tüz­men'in, Tür­ki­ye-Uk­ray­na Ti­ca­ri ve Eko­no­mik İş­bir­li­ği Ko­mis­yo­nu 6'ncı Dö­nem Top­lan­tı­sı'na ka­tıl­mak üze­re 27-29 Mart 2007 ta­rih­le­rin­de Uk­ray­na'ya yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te, Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ah­met Ye­ni'nin de iş­ti­rak et­me­si uy­gun gö­rül­müş ve bu ko­nu­da­ki Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ka­ra­rı­nın su­re­ti ili­şik­te gön­de­ril­miş­tir.

Ana­ya­sa­nın 82'nci mad­de­si­ne gö­re ge­re­ği­ni arz ede­rim.

                                                                                                    Re­cep Tay­yip Er­do­ğan

                                                                                                               Baş­ba­kan

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Son tez­ke­re­yi oku­tu­yo­rum:

8.- Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nı Mu­rat Ba­şes­gi­oğ­lu'nun, Bul­ga­ris­tan'a yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1269)

14/5/2007

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nı Mu­rat Ba­şes­gi­oğ­lu'nun, 5-6 Ni­san 2007 ta­rih­le­ri ara­sın­da bir he­yet­le bir­lik­te Bul­ga­ris­tan'a yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Dün­dar'ın da iş­ti­rak et­me­si uy­gun gö­rül­müş ve bu ko­nu­da­ki Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ka­ra­rı­nın su­re­ti ili­şik­te gön­de­ril­miş­tir.

Ana­ya­sa­nın 82 nci mad­de­si­ne gö­re ge­re­ği­ni arz ede­rim.

                                                                                                    Re­cep Tay­yip Er­do­ğan

                                                                                                               Baş­ba­kan

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu­nun İç Tü­zük'ün 19'un­cu mad­de­si­ne gö­re ve­ril­miş bir öne­ri­si var­dır, oku­tup oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

Bu­yu­run:

IV. - ÖNERİLER

A) SİYASİ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ

1.- Gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin AK Parti Grubu önerisi

15/05/2007

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Da­nış­ma Ku­ru­lu 15.05.2007 Sa­lı gü­nü (bu­gün) yap­tı­ğı top­lan­tı­da si­ya­si par­ti grup­la­rı ara­sın­da oy­bir­li­ği sağ­la­na­ma­dı­ğın­dan, İç­tü­zü­ğün 19 un­cu mad­de­si ge­re­ğin­ce, Gru­bu­mu­zun aşa­ğı­da­ki öne­ri­si­nin Ge­nel Ku­ru­lun ona­yı­na  su­nul­ma­sı­nı arz ede­rim.

                                                                       

 

Prof. Dr. İr­fan Gün­düz

 

 

 

 

 

İs­tan­bul

 

 

 

AK Par­ti Gru­bu Baş­kan Ve­ki­li

Öne­ri:

Gün­de­min Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri İle Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler Kıs­mı­nın; 44. sı­ra­sın­da yer alan 970'e 1'in­ci Ek Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi­nin bu kıs­mın 6. sı­ra­sı­na; 436. sı­ra­sın­da yer alan 1412 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi­nin bu kıs­mın 10. sı­ra­sı­na; 420. sı­ra­sın­da yer alan 1380 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bu kıs­mın 11. sı­ra­sı­na, 435. sı­ra­sın­da yer alan 1406 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi­nin bu kıs­mın 12. sı­ra­sı­na; 14.05.2007 Sa­lı Gün­kü Ge­len Kâğıt­lar­da ya­yım­la­nan ve bas­tı­rı­la­rak da­ğı­tı­lan 1414, 1417 ve 1416 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri­nin 48 sa­at geç­me­den, bu kıs­mın 5 in­ci, 9 un­cu ve 13 ün­cü sı­ra­la­rı­na alın­ma­sı ve di­ğer iş­le­rin sı­ra­sı­nın bu­na gö­re te­sel­sül et­ti­ril­me­si;

Öne­ril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, öne­ri­nin le­hin­de İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Sa­yın İr­fan Gün­düz ve Ma­ni­sa Mil­let­ve­ki­li Sa­yın İs­ma­il Bi­len söz ta­le­bin­de bu­lun­muş­lar­dır; aleyh­te de İz­mir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ke­mal Ana­dol söz ta­le­bin­de bu­lun­muş­lar­dır.

Sa­yın Gün­düz, bu­yu­run.

İR­FAN GÜN­DÜZ (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Da­nış­ma Ku­ru­lu­mu­zun öne­ri­si­nin le­hin­de söz al­mış bu­lu­nu­yor, he­pi­ni­zi en kalbî duy­gu­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

Ta­bii, gün­de­min le­hi­ne geç­me­den ön­ce, ta­bii, Türk fut­bo­lu­nun ön­de ge­len ku­lüp­le­rin­den Fe­ner­bah­çe'nin şam­pi­yon­lu­ğu­nu bir de­fa, özel­lik­le teb­rik edi­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) Ay­rı­ca, yi­ne, Be­şik­taş ta­kı­mı­mı­zın Ku­lüp­ler Ku­pa­sı şam­pi­yo­nu ol­ma­sı­nı teb­rik edi­yo­rum ve bu se­zo­nun, in­şal­lah, her iki ta­kı­mı­mı­zın da Av­ru­pa'da rüzgâr es­ti­re­rek çok iyi de­re­ce­ler el­de et­me­si­ni te­men­ni edi­yo­rum. Ta­bii, bu­ra­da eme­ği ge­çen Fe­de­ras­yo­nu­muz­dan ku­lüp­le­rin an­tre­nör­le­ri­ne, fut­bol­cu­la­rı­na, ma­sör­le­ri­ne, ida­re­ci­le­ri­ne ka­dar, önü­müz­de­ki se­zon­da da, Av­ru­pa lig­le­rin­de de ba­şa­rı­lar di­li­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, as­lın­da, grup öne­ri­si ola­rak ge­tir­di­ği­miz şey­le­rin hep­si, ge­çen haf­ta­la­rın gün­de­min­de bu­lu­nan ko­nu­lar­dır. Sa­de­ce, biz, ba­zı­la­rı­nı bel­li sı­ra­lar­dan öne çek­tik, ama bu­nun dı­şın­da, baş­ka, yep­ye­ni bir özel­lik ya da yep­ye­ni bir gün­de­me ge­tir­di­ği­miz bir şey yok. Ama, 1'in­ci mad­de­de yer alan, ge­çen haf­ta­dan de­vam eden, bu, ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri ta­ra­fın­dan kul­lan­dı­rı­lan grup kre­di­le­rin­den do­ğan mü­te­sel­sil ke­fa­le­tin so­na er­di­ril­me­siy­le il­gi­li çok önem­li bir ya­sa tek­li­fi; he­men onun ar­ka­sın­dan, on ye­di ili­miz­de ye­ni üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li. Bu üni­ver­si­te­le­ri­miz bu il­le­ri­mi­ze ha­yır­lı uğur­lu ol­sun. Her­han­gi bir ile üni­ver­si­te­nin git­me­si de­mek, o ilin ay­dın­lan­ma­sı de­mek­tir, o ile öğ­re­tim üye­le­ri­nin git­me­si de­mek­tir, öğ­ren­ci­le­ri­mi­zin git­me­si de­mek­tir. Ta­bii, ge­rek eko­no­mik ge­rek sos­yal yön­den bu il­le­ri­mi­ze ge­ti­re­ce­ği kat­kı­dan do­la­yı, bu­nu he­pi­miz, mu­ha­le­fe­tiy­le ik­ti­da­rıy­la des­tek­li­yo­ruz za­ten. Böy­le bir ka­nu­ni dü­zen­le­me.

Yi­ne, gün­de­mi­mi­zin di­ğer öne al­dı­ğı­mız bir mad­de­si var, bu mad­de­yi ben özel­lik­le açık­la­mak is­ti­yo­rum. 2004 yı­lın­da ka­nun Ge­nel Ku­rul­da gö­rü­şü­lür­ken bir öner­ge ila­ve edi­le­rek "sit alan­la­rın­da zil­yet­lik yo­luy­la mül­ki­yet ik­ti­sap edi­le­mez" di­ye bir mad­de ila­ve edil­miş. Şim­di, bu mad­de­nin ge­tir­di­ği çok bü­yük sı­kın­tı­lar var. Özel­lik­le Ka­ra­de­niz Böl­ge­miz­de, Bur­sa'da, Ba­lı­ke­sir'de, Muğ­la'da ve Ma­ni­sa gi­bi yö­re­le­ri­miz­de dört yüz-beş yüz yıl­lık köy­ler sit alan­la­rın­da. Ka­das­tro öl­çü­mü ya­pıl­dı­ğın­da ya bu köy­le­rin ta­ma­mı­nın bü­tü­nüy­le ha­zi­ne adı­na kay­dı ve­ya ol­du­ğu gi­bi bı­ra­kıl­ma­sı… Do­la­yı­sıy­la, pek çok va­tan­da­şı­mız, bu­gün, as­kı­ya asıl­dı­ğın­da ka­das­tro öl­çüm­le­ri, mah­ke­me­ye mü­ra­ca­at ede­rek asır­lık hak­la­rı­nın ken­di­le­ri­ne ve­ril­me­siy­le il­gi­li ta­lep­le­ri var. Hat­ta, ko­nu, zan­ne­di­yo­rum, bir Muğ­la Mar­ma­ris'ten, bir de Bod­rum'dan mah­ke­me ka­na­lıy­la Ana­ya­sa Mah­ke­me­si­ne de in­ti­kal et­miş bir me­se­le­dir. Ay­rı­ca, Yar­gı­tay Ge­nel Ku­ru­lu da, yi­ne bu me­se­le­nin "zil­yet­lik yö­nüy­le ik­ti­sap edi­le­mez" hük­mü­nün doğ­ru ol­ma­dı­ğıy­la il­gi­li bir iç­ti­ha­dı da var. Ben bu­nu il­gi­li­le­re de ilet­tim, ama, za­ma­nın mu­ac­ce­li­ye­ti açı­sın­dan bu­nun özel­lik­le çı­ka­rıl­ma­sı… Za­ten kı­sa bir ka­nun.

Son­ra, ya­ban­cı­la­rın ça­lış­ma izin­le­riy­le il­gi­li bir ya­sal dü­zen­le­me var. Yi­ne, ko­nuy­la il­gi­li, zan­ne­di­yo­rum, ge­çen haf­ta Ça­lış­ma Ba­ka­nı­mız, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Grup Baş­kan Ve­ki­li Sa­yın Ha­luk Koç'la ve ko­nuy­la il­gi­li 13'ün­cü mad­de­de bir şer­hi bu­lu­nan ar­ka­da­şı­mı­zın ön­gör­dü­ğü şey­ler­de, zan­ne­di­yo­rum, mu­ta­ba­kat da sağ­lan­dı. Do­la­yı­sıy­la, bu ka­nu­nu­muz gün­de­me ge­li­yor.

He­men ar­ka­sın­dan, te­rör ve te­rör­le mü­ca­de­le­den do­ğan za­rar­la­rın taz­mi­niy­le il­gi­li ya­sal dü­zen­le­me­de sü­re­nin bir yıl da­ha uza­tıl­ma­sıy­la il­gi­li bir tek­lif var.

Ko­nut edin­dir­me yar­dı­mı hak sa­hip­le­ri­ne öde­me ya­pıl­ma­sıy­la il­gi­li top­lu­mun bek­le­di­ği bir ya­sa var.

Ar­ka­sın­dan, sos­yal gü­ven­lik­le il­gi­li ba­zı ka­nun­lar­da de­ği­şik­lik ya­pıl­ma­sıy­la il­gi­li bir ya­sal dü­zen­le­me var. Se­ra Ka­nu­nu'yla il­gi­li… Bir de be­le­di­ye mec­lis­le­ri­nin ola­ğa­nüs­tü top­lan­ma­sı­na imkân ve­ren bir tek­lif…

Ta­bii, ya­sa­ma dö­ne­mi­nin şu so­nun­da, ben, mu­ha­le­fe­tiy­le ik­ti­da­rıy­la bü­tün mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mız ge­ce gün­düz de­me­den ça­lı­şa­rak, ger­çek­ten, Par­la­men­to, mil­let önün­de çok önem­li bir gös­te­ri ser­gi­le­miş, gay­ret gös­ter­miş ve Par­la­men­to­nun iti­ba­rı top­lum­da da ger­çek­ten ala­bil­di­ği­ne art­mış­tır.

Ben, mu­ha­le­fe­ti ve ik­ti­da­rıy­la bu ko­nu­da eme­ği­ni esir­ge­me­yen bü­tün mil­let­ve­kil­le­ri­ne hu­zur­la­rı­nız­da bir kez da­ha te­şek­kür edi­yor, grup öne­ri­mi­zin le­hin­de des­te­ği­ni­zi bek­li­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

İkin­ci leh­te söz, Ma­ni­sa Mil­let­ve­ki­li Sa­yın İs­ma­il Bi­len'in.

Bu­yu­run Sa­yın Bi­len. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ben de par­ti­mi­zin grup öne­ri­si üze­rin­de, leh­te ol­mak üze­re, söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Grup Baş­kan Ve­ki­li­mi­zin de be­lirt­ti­ği üze­re, ya­sa­ma fa­ali­ye­ti­mi­zin he­men he­men son­la­rı­na doğ­ru yak­laş­tık. Di­li­yo­rum, te­men­ni edi­yo­rum ki, in­şal­lah se­çim­ler­den son­ra da yi­ne ay­nı ça­ba ve gay­ret içe­ri­sin­de bu­ra­da bir­lik­te olu­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, grup öne­ri­miz­de, Sa­yın Grup Baş­kan Ve­ki­li­mi­zin de söy­le­di­ği gi­bi, ge­çen haf­ta­dan ka­lan, Par­la­men­to­nun gün­de­min­de bu­lu­nan, özel­lik­le ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri ve Zi­ra­at Ban­ka­sı borç­lu­la­rı­nı ya­kın­dan il­gi­len­di­ren müş­te­rek ve mü­te­sel­sil ke­fa­let so­ru­nu­nu so­na er­di­re­cek dü­zen­le­me­yi in­şal­lah bu­gün ta­mam­la­ma­yı he­def­li­yor ve plan­lı­yo­ruz.

Bu­nun dı­şın­da, yi­ne, Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Ka­nu­nu'nda ya­pı­la­cak de­ği­şik­lik­le on ye­di üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı ve bun­la­rın kad­ro­la­rı­nın ve­ril­me­si hu­su­sun­da Par­la­men­to­nun des­te­ği­ni ve grup öne­ri­mi­ze des­tek ol­ma­la­rı­nı bek­li­yo­ruz. Yi­ne, bu, on ye­di üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı­nı çok önem­li bul­du­ğu­mu, bu hu­sus­ta özel­lik­le eği­ti­min ce­ha­le­ti gi­der­me ko­nu­sun­da ne ka­dar önem­li ol­du­ğu­nu dik­ka­ti­ni­ze su­nu­yo­rum.

Bu­nun­la bir­lik­te, se­ra­cı­lık­la il­gi­li, ya­ban­cı­la­rın ça­lış­ma izin­le­riy­le il­gi­li, kül­tür ve ta­bi­at var­lık­la­rı­nın ko­run­ma­sıy­la il­gi­li ka­nun mad­de­le­rin­de, ta­sa­rı­la­rın­da de­ği­şik­lik ya­pıl­ma­sı, te­rör­le mü­ca­de­le­den do­ğan za­rar­la­rın gi­de­ril­me­siy­le il­gi­li ka­nun tek­li­fi­nin bir an ön­ce gö­rü­şü­le­rek bu hu­sus­ta mağ­du­ri­yet­le­ri bu­lu­nan va­tan­daş­la­rı­mı­zın bu mağ­du­ri­yet­le­ri­nin gi­de­ril­me­si yö­nün­de ge­ti­ril­miş bir grup öne­ri­si­dir. İna­nı­yo­rum ve umut edi­yo­rum ki, bu grup öne­ri­mi­zin Par­la­men­to ta­ra­fın­dan da ik­ti­da­rıy­la mu­ha­le­fe­tiy­le des­tek­le­ne­ce­ği­ni ve bu gün­de­me ta­şı­dı­ğı­mız ko­nu­la­rın bir an ön­ce sü­rat­le ya­sa­laş­ma­sı­nı sağ­la­ya­ca­ğı­mı­zı dü­şü­nü­yo­rum. Bu hu­sus­ta des­te­ği­ni­zi te­men­ni edi­yo­rum.

Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Bi­len.

Aleyh­te söz, İz­mir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ke­mal Ana­dol'un.

Bu­yu­run Sa­yın Ana­dol.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan, yü­ce Mec­li­sin say­gı­de­ğer üye­le­ri; Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si grup öne­ri­si­nin aley­hi­ne söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Aleyh­te söz al­ma­mın ne­de­ni, de­min De­ğer­li Ar­ka­da­şım İr­fan Gün­düz'ün ve Sa­yın İs­ma­il Bi­len'in söy­le­dik­le­ri­nin aley­hin­de de­ğil. On­la­rın gö­rü­şül­me­si­ni is­te­dik­le­ri ya­sa­lar­da ço­ğuy­la mu­ta­bı­kız ve bu­ra­da da­ha ön­ce de bu mu­ta­ba­ka­tı­mız be­lir­len­miş­tir, me­se­le ora­da de­ğil. Ya­ni, ül­ke­nin ge­rek­si­ni­mi olan ya­sa­lar bu­ra­da çı­kar­ken, biz ana mu­ha­le­fet ola­rak, şim­di­ye ka­dar ol­du­ğu gi­bi, ge­rek­ti­ğin­de eli­miz­den ge­len des­te­ği ver­me­ye ha­zı­rız. An­cak, be­şin­ci se­ne­si yak­la­şan şu Par­la­men­to­ya Sa­yın Baş­ba­ka­nın ve Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si yö­ne­ti­ci­le­ri­nin, Hükûme­tin, bu Par­la­men­to­ya ba­kış açı­la­rı­nı, ça­lış­ma yön­te­mi ko­nu­sun­da­ki tu­tum­la­rı­nı or­ta­ya ko­yan bir ha­be­ri si­ze oku­ya­ca­ğım Ana­do­lu Ajan­sın­dan ve on­dan son­ra me­ra­mı­mı an­lat­ma­ya ça­lı­şa­ca­ğım.

Ar­ka­daş­lar, Ana­do­lu Ajan­sı -fo­toğ­raf­lı bir gö­rün­tü var, Ba­kan­lar Ku­ru­lu top­lan­tı­sı- "Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Şe­ner, bu haf­ta ve da­ha son­ra­ki haf­ta­lar­da da TBMM ça­lış­ma­la­rı­na de­vam ede­cek­tir" di­yor ha­be­rin için­de. Oku­yo­rum şim­di ha­be­ri ol­du­ğu gi­bi, her­han­gi bir kat­kı yap­ma­dan: Top­lan­tı­da gö­rü­şü­len ko­nu­la­ra iliş­kin bil­gi ve­ren Şe­ner, "Ba­kan­lar Ku­ru­lu­na su­nu­lan ve Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ne sevk edi­len her­han­gi bir ye­ni ta­sa­rı bu­lun­ma­dı­ğı­nı, top­lan­tı­da, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si gün­de­min­de­ki ta­sa­rı ve tek­lif­le­rin ele alın­dı­ğı­nı" bil­dir­di.

Şe­ner, şöy­le de­vam et­ti: 'Bu haf­ta ve da­ha son­ra­ki haf­ta­lar­da da Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si, ça­lış­ma­la­rı­na de­vam ede­cek­tir. Özel­lik­le Ge­nel Ku­rul ça­lış­ma­la­rı ön­ce­ki haf­ta­lar­da ol­du­ğu gi­bi gün­de­min­de­ki ko­nu­la­rı gö­rüş­mek üze­re top­la­na­cak­tır ve me­sa­isi­ne de­vam ede­cek­tir. Önü­müz­de­ki haf­ta içe­ri­sin­de özel­lik­le bir an ön­ce ya­sa­laş­ma­sı ge­re­ken, ulus­la­ra­ra­sı iliş­ki­ler açı­sın­dan önem arz eden çok sa­yı­da ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma var. Bu an­laş­ma­la­rın ya­sa­laş­ma­sı­na TBMM Ge­nel Ku­ru­lu me­sai har­ca­ya­cak­tır. Bu­nun dı­şın­da da ba­zı ta­sa­rı ve tek­lif­ler Ge­nel Ku­rul­da ele alı­na­cak­tır.'

Şe­ner, bu kap­sam­da ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­rin­ce kul­lan­dı­rı­lan grup kre­di­le­rin­den do­ğan ke­fa­le­tin so­na er­di­ril­me­si, on ye­di ye­ni üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı ve ko­nut edin­dir­me yar­dı­mı kap­sa­mın­da hak sa­hip­le­ri­ne öde­me ya­pıl­ma­sı­na da­ir ka­nun ta­sa­rı­la­rı­nın da bu­lun­du­ğu, bu ta­sa­rı­lar ve ulus­la­ra­ra­sı söz­leş­me­le­ri içe­ren gün­dem­le Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin bu haf­ta da ça­lış­ma­la­rı­na de­vam ede­ce­ği­ni be­lirt­ti."  Bu, Ana­do­lu Ajan­sı­nın bül­te­nin­den oku­du­ğum ha­ber.

Ar­ka­daş­lar, şim­di, de­vam­lı bu şe­kil­de bir uy­gu­la­ma ol­du­ğu için, hiç kim­se ya­dır­ga­maz hâle gel­di. Çok üzün­tü­lü­yüm. Sa­yın Ab­dül­la­tif Şe­ner, tak­dir et­ti­ğim bir po­li­ti­ka­cı­dır, si­ya­set ada­mı­dır, si­ya­sal geç­mi­şin­de grup baş­kan ve­kil­li­ği yap­mış bi­ri­si­dir ve Ce­mil Çi­çek'ten bo­şa­lan Hükûmet söz­cü­lü­ğü gö­re­vi­ni ifa et­miş­tir, ama, Sa­yın Ab­dül­la­tif Şe­ner'e bu ha­ta­yı yap­tı­ran ken­di yan­lı­şı de­ğil, Hükûme­tin Par­la­men­to­ya ba­kı­şı.

Ar­ka­daş­lar, bu­nun için, biz, Da­nış­ma Ku­ru­lu öne­ri­si­ni im­za­la­ma­dık. İm­za­lar­dık, gö­rü­şü­len ka­nun­la­ra bir iti­ra­zı­mız yok, ama, gö­rü­yo­rum ki, çok net or­ta­ya ko­yu­yor şu Ana­do­lu Ajan­sı ha­be­ri, te­le­viz­yon­da da biz­zat iz­le­dim ben Sa­yın Şe­ner'i Ba­kan­lar Ku­ru­lu top­lan­tı­sın­dan son­ra, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne, ne­le­ri gö­rü­şe­ce­ği­ne, ne­le­ri gö­rüş­me­si ge­rek­ti­ği­ne, ne ka­dar ça­lış­ma­sı ge­rek­ti­ği­ne biz­ler ka­rar ver­mi­yo­ruz. Ba­kan­lar Ku­ru­lu gün­de­mi­ne alı­yor, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin sü­re­si­ni, sı­ra­sı­nı, ya­sa­la­rı­nı te­ker te­ker be­lir­li­yor. O za­man, kuv­vet­ler ay­rı­lı­ğı fi­lan bun­lar na­sıl bu­ruş­tu­ru­lup böy­le çö­pe atı­lı­yor? Ya­ni, yü­rüt­me­nin ya­sa­ma üze­rin­de­ki ta­hak­kü­mü­nü şu ha­ber­den da­ha çok so­mut or­ta­ya ko­yan bir ör­nek ola­bi­lir mi ar­ka­daş­lar? Ya­ni, bu­na si­zin is­yan et­me­niz la­zım, ik­ti­dar gru­bun­da­ki ar­ka­daş­la­rın ön­ce. Si­zi, gru­bu­nuz mu yö­ne­ti­yor, grup baş­kan ve­kil­le­ri mi yö­ne­ti­yor? Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ni Mec­lis Baş­kan­lık Di­va­nı mı yö­ne­ti­yor, Baş­ba­kan mı, Ba­kan­lar Ku­ru­lu mu yö­ne­ti­yor? Bu­na is­yan et­me­niz la­zım.

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Yan­lış al­gı­lı­yor­su­nuz.

K. KE­MAL ANA­DOL (De­vam­la) - Bu­na is­yan et­me­niz la­zım. İş­te, ha­ber bu­ra­da. Ha­ber bu­ra­da. Ya­ni, böy­le şey ol­maz.

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Sa­yın Baş­kan, Hükûmet Par­la­men­to için­den çık­mı­yor mu?

K. KE­MAL ANA­DOL (De­vam­la) - Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin ta­ri­hin­de yok­tur. Ba­kan­lar Ku­ru­lu an­cak şu­na ka­rar ve­re­bi­lir: Bir ta­sa­rı­yı, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Ge­nel Ku­ru­lu­na sevk edip et­me­me­ye ka­rar ve­rir; bu, en do­ğal hak­kı­dır Ba­kan­lar Ku­ru­lu­nun. Adı üs­tün­de, ta­sa­rı. Ta­sa­rı­yı kim ha­zır­lar, kim su­nar Mec­li­se? Hükûmet su­nar. O, bir tar­tış­ma ko­nu­su de­ğil. Ama, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ni be­lir­li­yor. Ne­re­den ge­li­yor bu? Hâlâ, Baş­ba­kan­lı­ğı be­le­di­ye baş­kan­lı­ğı alış­kan­lı­ğıy­la bir­bi­ri­ne ka­rış­tır­mak­tan ge­çi­yor olay. Ya­ni, ora­da baş­kan­lık sis­te­mi var. Be­le­di­ye ça­lış­ma­la­rı­nı fi­lan kü­çüm­se­mi­yo­rum, sık sık söy­le­rim, yan­lış al­gı­la­nı­yor.  Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Ge­nel Ku­ru­lu­nu be­le­di­ye mec­li­si zan­ne­di­yor Sa­yın Baş­ba­kan de­di­ğim­de, za­man za­man "Be­le­di­ye mec­li­si­ni kü­çük mü gö­rü­yor­sun?" Olur mu? Be­le­di­ye mec­lis­le­ri çok önem­li or­gan­lar­dır, ama, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­siy­le, onun ça­lış­ma usul­le­riy­le ka­rış­tı­rı­la­cak or­gan de­ğil­dir. Ya­ni, be­le­di­ye mec­li­sin­de, be­le­di­ye­ler­de baş­kan­lık sis­te­mi var­dır fii­len ve hu­ku­ken. Onun gün­de­mi­ni de be­le­di­ye baş­ka­nı be­lir­ler, bu, ga­yet do­ğal, ama, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ni Baş­ba­kan  be­lir­le­ye­mez. Ama, beş se­ne geç­ti bu alış­kan­lık sü­rü­yor. Ne­den sü­rü­yor? Par­la­men­to­nun son gün­le­ri­ni ya­şa­dı­ğı­mız şu otu­rum­da bir ger­çe­ği ifa­de et­mek is­te­rim: Sa­de­ce, bu­gün­kü Baş­ba­kan de­ğil, ma­ale­sef, ilk dö­nem, Mec­li­se ge­len sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, baş­ba­kan yar­dım­cı­sı ve­ya baş­ba­kan ol­duk­la­rın­da, bir ko­mis­yon­da bir sa­at ça­lış­ma­yan ki­şi baş­ba­kan ol­du­ğun­da, es­ki alış­kan­lık­la­rı­nı… Sa­de­ce siz­den söy­le­mi­yo­rum, ya­ni, es­ki ör­nek­le­ri de var bu­nun, sos­yal de­mok­rat par­ti­ler­den ge­lip baş­ba­kan yar­dım­cı­lı­ğı ya­pı­lan dö­nem­le­ri de kas­te­di­yo­rum, ya­ni, bu­ra­da bir po­le­mik ol­sun di­ye söy­le­mi­yo­rum, bir tes­pi­ti­mi söy­le­mek is­ti­yo­rum. Bir mil­let­ve­ki­li, Mec­li­se ilk gel­di­ği dö­nem baş­ba­kan olur­sa bu tür ha­ta­lar ka­çı­nıl­maz olu­yor. Bir ko­mis­yon­da ça­lış­ma­dan, ko­mis­yon ça­lış­ma­la­rı­nı bil­me­den, ora­da­ki tar­tış­ma­la­ra ka­tıl­ma­dan, Par­la­men­to­nun gün­lük ya­şa­mı­nı, ku­li­si­ni, iliş­ki­le­ri, ik­ti­dar-mu­ha­le­fet iliş­ki­le­ri­ni ya­şa­ma­dan, o ha­va­yı te­nef­füs et­me­den baş­ba­kan ol­du­ğu va­kit bi­ri­si, es­ki alış­kan­lık­la­rı­nı sür­dür­mek zo­run­da ka­lı­yor.

Sa­yın Tay­yip Er­do­ğan, Sa­yın Baş­ba­kan, İs­tan­bul Be­le­di­ye Baş­ka­nı ola­rak o alış­kan­lık­lar­la Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ni yö­net­mek is­ti­yor. İş­te, bu Ba­kan­lar Ku­ru­lu top­lan­tı­sı­nın gün­de­mi bu­nun açık be­lir­ti­si­dir. Bu­nun adı da hu­kuk­ta, yü­rüt­me­nin, yü­rüt­me or­ga­nı­nın ya­sa­ma or­ga­nı­na ta­hak­kü­mü­dür. O ne­den­le, beş se­ne­dir de­vam eden bu uy­gu­la­ma­yı bu­gün açı­ğa çı­ka­ran bu an­la­yı­şı kı­nı­yo­rum, pro­tes­to edi­yo­rum. İn­şal­lah, 23'ün­cü Dö­nem­de bu tür uy­gu­la­ma­lar ol­ma­ya­cak­tır di­yo­rum, yü­ce Mec­li­se say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ana­dol.

İR­FAN GÜN­DÜZ (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­kan, Sa­yın Ana­dol Bey'in ifa­de et­ti­ği ko­nu­lar­la il­gi­li, ge­rek gru­bu­mu­zu ge­rek­se Hükûme­ti­mi­zi il­zam eden açık­la­ma­lar var.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ben, şah­sen kim­se­ye sa­taş­ma­dım.

İR­FAN GÜN­DÜZ (İs­tan­bul) - Ko­nuy­la il­gi­li bir açık­la­ma­da bu­lun­mak is­ti­yo­rum grup adı­na. Çün­kü, bir de me­se­le­nin ar­ka pla­nı var.

BAŞ­KAN - Sa­yın Baş­kan, han­gi ko­nu­da?

İR­FAN GÜN­DÜZ (İs­tan­bul) - Dün, Hükûmet ta­ra­fın­dan, Hükûmet Söz­cü­sü ta­ra­fın­dan açık­la­nan ko­nu­lar­la il­gi­li, bu işin bir de ar­ka pla­nı var. O ko­nuy­la il­gi­li, ne Sa­yın Baş­ba­ka­nın ne Hükûme­tin de­ğil, esa­sın­da, bu gün­dem, bi­zim gru­bu­muz ta­ra­fın­dan, hat­ta mu­ha­le­fet­le de di­ya­log içe­ri­sin­de be­lir­len­miş ko­nu­lar­dı, Hükûmet ta­ra­fın­dan ila­ve edi­len bir tek hu­sus yok, ama, her de­fa­sın­da biz ar­tık öy­le ya­pı­yo­ruz.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Hükûmet gün­de­mi­ne al­mış.

İR­FAN GÜN­DÜZ (İs­tan­bul) - Ko­nuy­la il­gi­li bir açık­la­ma yap­mak için za­tı­ali­niz­den söz is­ti­yo­rum.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Mec­li­sin bu­gün­kü ça­lış­ma­sı­nı Hükûmet gün­de­mi­ne al­mış.

BAŞ­KAN - Sa­yın Gün­düz, ger­çi açık­la­dı­nız, ama, iki üç da­ki­ka­da bir de kür­sü­de ifa­de edin.

69'un­cu mad­de­ye gö­re söz ve­ri­yo­rum.

Bu­yu­run.

V. - AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İr­fan Gün­düz'ün, İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal Ana­dol'un, ko­nuş­ma­sın­da, par­ti­si­ne, sa­taş­ma­sı ne­de­niy­le ko­nuş­ma­sı

İR­FAN GÜN­DÜZ (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­ka­nım çok te­şek­kür edi­yo­rum.

Ta­bii, Sa­yın Ana­dol'un bu ifa­de­le­ri­nin bir ar­ka pla­nı var. Ger­çi, Tür­ki­ye'de­ki sis­te­mi ge­nel ola­rak ele al­dı­ğı­nız­da bu me­se­le­ler doğ­ru­dur. Ya­ni, Hükûmet za­ten Mec­li­sin için­den çı­kı­yor. Do­la­yı­sıy­la, biz ik­ti­dar gru­bu­yuz.

İZ­ZET ÇE­TİN (Ko­ca­eli) - Ne ala­ka­sı var?

İR­FAN GÜN­DÜZ (De­vam­la) - An­cak, bu ko­nuy­la il­gi­li ar­ka pla­nı­nı Sa­yın Ana­dol'a ve özel­lik­le de di­ğer ar­ka­daş­la­rı­ma arz et­mek­te ya­rar mü­la­ha­za et­tim.

Bu gün­de­min be­lir­len­me­siy­le il­gi­li Hükûmet­ten en ufak bir mü­da­ha­le ya da en ufak bir…

K.KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Hükûmet gün­de­mi­ne al­mış Sa­yın Baş­kan.

İR­FAN GÜN­DÜZ (De­vam­la) - Şim­di, Sa­yın Baş­ka­nım, her za­man Hükûmet-Par­la­men­to iliş­ki­le­ri Ba­kan­lar Ku­ru­lu­nun gün­de­mi­ne ge­lir ve biz, ik­ti­dar gru­bu ola­rak, Grup Baş­kan Ve­kil­le­ri ola­rak, önü­müz­de­ki haf­ta Ge­nel Ku­rul­da han­gi ya­sa­lar gö­rü­şü­le­cek di­ye bun­la­rı ken­di­le­ri­ne gön­de­ri­riz. On­lar, eğer bu­na çok acil ila­ve edil­me­si ge­rek­li olan bir şey var­sa, gru­ba sa­de­ce tav­si­ye­de bu­lu­nur­lar. Ger­çek­ten, çok de­ğer­li grup baş­kan ve­kil­le­riy­le bir dö­nem­dir be­ra­ber ça­lı­şı­yo­ruz. Ger­çek­ten, ben bu an­la­yı­şa… Her za­man çok ya­kın an­la­yış gör­dük grup baş­kan ve­kil­le­rin­den ve şim­di­ye ka­dar da, Ge­nel Ku­rul ça­lış­ma­la­rı hep bu şe­kil­de uyum­lu ve ahenk­li bir şe­kil­de git­ti, ama, Hükûme­tin Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ne ya da gru­bu­mu­za bir da­yat­ma­sı de­ğil, as­lın­da her haf­ta olan, ru­tin, bi­zim sun­du­ğu­muz tak­vi­min Hükûmet ta­ra­fın­dan, Hükûmet söz­cü­sü ta­ra­fın­dan açık­lan­ma­sın­dan iba­ret­tir di­yor, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Gün­düz.

IV. - ÖNERİLER (Devam)

A) SİYASİ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ (Devam)

1.- Gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin AK Parti Grubu önerisi (Devam)

BAŞ­KAN - Öne­ri­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, İç Tü­zük'ün 37'nci mad­de­si­ne gö­re ve­ril­miş iki adet doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma öner­ge­si var­dır; ay­rı ay­rı oku­tup iş­le­me ala­ca­ğım ve oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

İlk öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

B) TEZ­KE­RE­LER VE ÖNER­GE­LER (Devam)

9.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Yıl­maz Ka­ya'nın, 5271 Sa­yı­lı Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/819) doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (4/458)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

09.06.2006 ta­ri­hin­de Baş­kan­lı­ğı­nı­za ge­len 2/819 esas nu­ma­ra­lı "5271 sa­yı­lı Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi" miz 13.06.2006 ta­ri­hin­de Ada­let Ko­mis­yo­nu'na ha­va­le edil­miş­tir.

Ya­sa tek­li­fi­miz TBMM İç­tü­zü­ğü­nün 37. mad­de­si ge­re­ği 45 gün için­de ko­mis­yon­da gö­rü­şü­lüp so­nuç­lan­dı­rıl­ma­dı­ğı için söz ko­nu­su ya­sa tek­li­fi­mi­zin İç­tü­zük mad­de 37 ge­re­ğin­ce doğ­ru­dan Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Ge­nel Ku­ru­lu gün­de­mi­ne alın­ma­sı ko­nu­sun­da ge­re­ği­ni arz ede­rim. Say­gı­la­rım­la. 25.01.2007

                                                                                                         Av. Yıl­maz Ka­ya

                                                                                                                  İz­mir

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Açık­la­mak is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ka­ya, siz, tek­lif sa­hi­bi ola­rak söz is­ti­yor­su­nuz; bu­yu­run.

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nu'nun bir mad­de­sin­de de­ği­şik­lik ya­pıl­ma­sı­na da­ir ka­nun tek­li­fi­min doğ­ru­dan Mec­lis gün­de­mi­ne alın­ma­sı için ver­di­ği­miz öner­ge üze­rin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, tek­li­fi­mi açık­la­ma­dan ön­ce, bu­gün 15 Ma­yıs, Ana­do­lu'nun iş­ga­li­ne ni­yet­le­nen iş­gal kuv­vet­le­ri­nin 15 Ma­yıs 1919'da İz­mir'e gir­me­le­ri sı­ra­sın­da, ca­nı­nı hi­çe sa­ya­rak o güç­le­rin üze­ri­ne ilk kur­şu­nu sı­kan Ga­ze­te­ci İz­mir­li Ha­san Tah­sin'in şe­hit edil­di­ği gün­dür. Ken­di­si, ha­ya­tı­nı hi­çe sa­ya­rak ca­nı­nı fe­da et­miş­tir. Bu bü­yük va­tan­se­ve­re, bu bü­yük kah­ra­ma­na say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum ve öner­ge üze­rin­de ko­nuş­ma­ya baş­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bi­lin­di­ği üze­re, da­ha ön­ce­ki, yar­gı­la­ma yön­te­mi­ni be­lir­le­yen Ce­za Mu­ha­ke­me­le­ri Usu­lü Ka­nu­nu'nda -Av­ru­pa Bir­li­ği uyum pa­ke­ti­nin ye­din­ci­si olan pa­ket­te yer al­ma­sı ne­de­niy­le- ef­ra­da kö­tü mu­ame­le ya­pan şa­hıs­la­rın yar­gı­lan­ma­la­rı sı­ra­sın­da iki du­ruş­ma ara­sı otuz gün­den faz­la ola­mı­yor idi. An­cak, da­ha son­ra yü­rür­lü­ğe gi­ren Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nu'nda bu hü­küm yer al­ma­mış, ya­pı­lan ye­ni ka­nun­da bu alan­da bir boş­luk bı­ra­kıl­mış ve şu an­da gö­rül­mek­te olan bu tür da­va­lar otuz gün aray­la de­ğil, ma­ale­sef, al­tı ay­la­ra ka­dar va­ran ara­lar­la gö­rül­mek­te­dir. Za­ten ağır olan mah­ke­me­le­rin yü­kü ne­de­niy­le, bu da­va­la­ra, Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nu'nda da es­ki hü­küm bu­lun­ma­dı­ğı için, ma­ale­sef, de­di­ğim gi­bi, beş ay, al­tı ay ara ve­ril­mek­te­dir.

Biz, ga­yet iyi ni­yet­le, Ye­din­ci Uyum Pa­ke­tin­de yer al­dı­ğı için es­ki Ce­za Mu­ha­ke­me­le­ri Usu­lü Ka­nu­nu'na olum­lu bir de­ği­şik­lik ola­rak ge­ti­ri­len bu dü­zen­le­me­nin ye­ni Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nu'nda ni­ye yer al­ma­dı­ğı­nı bir so­ru öner­ge­siy­le Sa­yın Ab­dul­lah Gül'e sor­du­ğu­muz­da, ma­ale­sef ki, di­ğer ba­kan­la­rı­mı­zın da yap­tı­ğı gi­bi, yi­ne ala­ka­sız bir ce­vap… Ba­kın, bir kıs­mı­nı oku­ya­ca­ğım: "Ye­ni TCK ve CMK'yla Ye­din­ci Uyum Pa­ke­tin­den da­ha ile­ri bir dü­zen­le­me ha­ya­ta ge­çi­ril­miş, böy­le­ce, ge­rek iş­ken­ce ve kö­tü mu­ame­ley­le mü­ca­de­le­de sı­fır hoş­gö­rü po­li­ti­ka­sın­da ge­rek AB'ye uyum sü­re­cin­de kap­sam­lı ve önem­li bir iler­le­me sağ­lan­mış­tır." Da­ha uzun… Kı­sa bir cüm­le da­ha oku­yo­rum: "Esa­sen ül­ke­miz bu alan­da ge­rek kü­re­sel ge­rek böl­ge­sel fo­rum­lar­da­ki tüm il­gi­li ulus­la­ra­ra­sı dü­zen­le­me­le­re ta­raf­tır." Ya­ni, bu­na bir iti­ra­zı­mız yok, bun­la­rı biz de bi­li­yo­ruz ama, "Ni­ye ye­ni ka­nun­da yer al­ma­dı?" de­di­ği­miz­de ve­ri­len ce­vap bu. Çok üzün­tü ve­ri­ci bir du­rum. Ma­ale­sef, di­ğer sa­yın ba­kan­la­rı­mız da bu tür ce­vap­lar ve­re­bil­mek­te.

Bu de­ği­şik­li­ği ni­ye is­te­di­ği­mi­zi kı­sa­ca bi­raz ön­ce an­lat­tım. Çün­kü, du­ruş­ma ara­la­rı beş al­tı ay ol­du­ğu için bu tür da­va­la­rın za­man aşı­mı ne­de­niy­le or­ta­dan kalk­ma­sı söz ko­nu­su ola­bil­mek­te­dir.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu ko­nu­da çok kı­sa is­ta­tis­ti­ki ve­ri­ler su­na­rak ko­nuş­ma­mı bi­ti­re­ce­ğim. Ör­ne­ğin, İn­san Hak­la­rı Der­ne­ği­nin ta­ra­ya­bil­di­ği iş­ken­ce da­va­la­rın­da 1999-2003 ara­sın­da­ki da­va­la­rın yüz­de 23'ü za­man aşı­mı­na uğ­ra­mış. Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­nün ve­ri­le­ri­ne gö­re ise, 2000-2005 ara­sın­da 133 po­lis­le il­gi­li da­va za­man aşı­mı­na uğ­ra­mış­tır. Bu da­va­lar­da, özel­lik­le za­man aşı­mı­na uğ­ra­tıl­mak is­te­nen da­va­lar­da ya­pı­lan tak­tik­sel uy­gu­la­ma­lar da şöy­le özet­le­ne­bi­lir: Sa­nık­lar, bü­yük oran­da kol­luk kuv­vet­le­ri­ne men­sup, baş­ka il­le­re ta­yin edi­li­yor­lar­dı bu tür da­va açı­lın­ca. Bu­nun so­nu­cun­da, mah­ke­me için teb­li­gat sa­nık­la­ra ulaş­tı­rı­la­mı­yor, so­nuç­ta sa­nık­lar du­ruş­ma­ya gel­mi­yor­du. Ad­li tıb­ba ya­zı­lan dos­ya­la­rın, ya­zı­la­rın ve gön­de­ri­len dos­ya­la­rın mah­ke­me­ye ge­ri dö­nü­şü geç ol­mak­ta, de­lil­le­rin top­lan­ma­sı, yi­ne sa­nık­la­rın ge­nel­lik­le po­lis ol­ma­sı ne­de­niy­le bi­le­rek sav­sak­lan­mak­ta ve özel­lik­le sa­nık­la­rın ve ka­mu­nun gü­ven­li­ği ge­rek­çe gös­te­ri­le­rek du­ruş­ma­lar baş­ka il­le­re alın­mak­ta, bu il­le­re gi­diş, ula­şım zor ol­du­ğu için, bu ne­den­le de da­va­lar uza­mak­ta ve za­man aşı­mı ko­lay­laş­mak­ta­dır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Ka­ya.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

YIL­MAZ KA­YA (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan, ta­mam­lı­yo­rum.

Bir iki ve­ri da­ha ve­re­ce­ğim. Tür­ki­ye'de, ce­za mah­ke­me­le­rin­de, 2000-2005 ara­sın­da 500 bi­nin üze­rin­de sa­nık, da­va­la­rın düş­me­si ne­de­niy­le ce­za al­ma­mış­tır. 2005'in de dâhil edil­me­siy­le bu sa­yı­nın 700 bin­den faz­la ola­ca­ğı tah­min edi­li­yor 2005 ve­ri­le­ri­ne gö­re.

Yar­gı­tay ce­za da­ire­le­rin­de, za­man aşı­mı ne­de­niy­le, 2000'de 10.728, 2001'de 6.852, 2002'de 3.556, 2003'te 4.808, 2004'te de 7.772 ol­mak üze­re, top­lam 33.316 düş­me ka­ra­rı ve­ril­miş­tir. Bu düş­me ka­rar­la­rı ne­ti­ce­si de, mü­da­hil­ler, müş­te­ki­ler, hak­lı ola­rak Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si­ne baş­vur­mak­ta­lar. Ör­ne­ğin, 2007 14 Ma­yı­sın­da, Tür­ki­ye'ye kar­şı açı­lan 23 da­va­yı ka­ra­ra bağ­la­mış Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si ve 1998 yı­lın­da iş­ken­ce ve kö­tü mu­ame­le gör­dü­ğü ge­rek­çe­siy­le açı­lan bir da­va­da Tür­ki­ye'yi 15 bin eu­ro taz­mi­nat öde­me­ye mahkûm et­miş­tir. Yi­ne, hak­sız gö­zal­tı ne­de­niy­le ve iş­ken­ce ve kö­tü mu­ame­le­ye ta­bi ol­du­ğu ne­de­niy­le açı­lan bir da­va­da da, yi­ne Tür­ki­ye'yi 18 bin eu­ro taz­mi­nat öde­me­ye mahkûm et­miş­tir, böy­le bir so­nuç da do­ğu­ra­bi­li­yor bu du­ruş­ma­la­rın uza­ma­sı.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ge­rek­çe­le­ri­ni arz et­ti­ğim ya­sa tek­li­fi­min bir an ön­ce Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si gün­de­mi­ne alın­ma­sı için olum­lu oy­la­rı­nı­zı, kat­kı­la­rı­nı­zı bek­li­yo­rum. Ama dö­ne­mi­miz de bit­mek üze­re ol­du­ğun­dan, gün­dem­de yer al­mak­la kal­ma­yıp bir an ön­ce de… Sa­yın İr­fan Gün­düz bi­raz ön­ce ace­le olan şey­le­ri say­dı, "Hükûmet de ka­tı­lı­yor bu gö­rü­şü­mü­ze" de­di. Bu tek­li­fin de gün­de­me alın­ma­sı du­ru­mun­da ya­sa­laş­ma­sı için ça­ba gös­te­re­ce­ği­ni­ze ina­nı­yo­rum, he­pi­ni­ze say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum.

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ka­ya.

Baş­ka söz ta­le­bi? Yok.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı…

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım ve ka­rar ye­ter sa­yı­sı ara­ya­ca­ğım.

Öner­ge­yi ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­rar ye­ter sa­yı­sı yok­tur.

Bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 15.56

 

 

ÜÇÜN­CÜ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 16.05

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Yıl­maz ATEŞ

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 106'ncı Bir­le­şi­mi­nin Üçün­cü Otu­ru­mu­nu açı­yo­rum.

İz­mir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Yıl­maz Ka­ya'nın (2/819) esas nu­ma­ra­lı Ka­nun Tek­li­fi'nin doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı öner­ge­si­nin oy­lan­ma­sın­da ka­rar ye­ter sa­yı­sı bu­lu­na­ma­mış­tı. Şim­di, öner­ge­yi ye­ni­den oy­la­rı­nı­za su­nup ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nı ara­ya­ca­ğım.

Öner­ge­yi ka­bul eden­ler... Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler... Te­şek­kür ede­rim. Öner­ge ka­bul edil­me­miş­tir, ka­rar ye­ter sa­yı­sı var­dır.

Di­ğer öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

10.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ha­san Öz­yer'in, Be­le­di­ye­le­re ve İl Özel İda­re­le­ri­ne Ge­nel Büt­çe Ge­lir­le­rin­den Pay Ve­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nu­na Bir Ek Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/265) doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (4/459)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

2/265 esas nu­ma­ra­lı "Be­le­di­ye­le­re ve İl Özel İda­re­le­ri­ne Ge­nel Büt­çe Ge­lir­le­rin­den Pay Ve­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nu­na Bir Ek Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi"min, İç Tü­zü­ğün 37'nci mad­de­si ge­re­ğin­ce doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­nı arz ede­rim.

                                                                                                            Ha­san Öz­yer

                                                                                                                 Muğ­la

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Tek­lif sa­hi­bi ola­rak, Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ha­san Öz­yer söz ta­le­bin­de bu­lun­muş­tur.

Bu­yu­run Sa­yın Öz­yer.

HA­SAN ÖZ­YER (Muğ­la) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Be­le­di­ye­le­re ve İl Özel İda­re­le­ri­ne Ge­nel Büt­çe Ge­lir­le­rin­den Pay Ve­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nu­na Bir Ek Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'min doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı ko­nu­sun­da gö­rüş­le­ri­mi açık­la­mak üze­re söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi sev­gi ve say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bi­lin­di­ği gi­bi, tu­rizm böl­ge­le­ri­miz­de­ki be­le­di­ye­le­ri­mi­zin kış nü­fus­la­rıy­la yaz nü­fus­la­rı çok fark­lı ol­mak­ta­dır. Bu be­le­di­ye­le­ri­mi­zin ge­lir­le­ri ise, yer­le­şik nü­fus­la­rı­na, ya­ni, kış nü­fus­la­rı­na gö­re be­lir­len­mek­te­dir. Mer­kezî ida­re­den alı­nan ve za­ten sı­nır­lı olan bu kay­nak, söz ko­nu­su be­le­di­ye­le­ri­mi­zin yer­le­şik nü­fu­su­na da­hi hiz­met ver­me­si­ne yet­me­mek­te­dir. Oy­sa, bu be­le­di­ye­le­ri­miz, yı­lın ya­rı­sın­da, yer­le­şik nü­fus­la­rı­nın 5 ka­tı, 10 ka­tı, hat­ta, bir­çok yer­de 20 ka­tı nü­fu­sa hiz­met ver­mek zo­run­da kal­mak­ta­dır­lar.

Ta­rım ve tu­rizm sek­tör­le­ri­nin ha­re­ket­li ol­du­ğu ni­san-ekim ay­la­rı ara­sın­da ya­şa­nan bu ola­ğa­nüs­tü nü­fus ha­re­ke­ti kar­şı­sın­da, söz ko­nu­su be­le­di­ye­le­ri­miz, âde­ta, ça­re­siz­li­ğe mahkûm edil­mek­te­dir. Ni­te­kim, tu­rizm böl­ge­le­ri­miz­de te­miz­lik­ten çev­re dü­zen­le­me­si­ne, iç­me su­yun­dan ka­na­li­zas­yo­na, yol ve kal­dı­rım­dan ay­dın­lat­ma­ya ka­dar be­le­di­ye­le­ri­mi­zin so­rum­lu­luk alan­la­rın­da­ki her ko­nu­da cid­di sı­kın­tı­lar ya­şan­mak­ta­dır.

Tu­rizm böl­ge­le­rin­de, di­ğer böl­ge­le­ri­miz­den fark­lı ola­rak, çev­re­nin ko­run­ma­sı da ha­ya­ti öne­me sa­hip­tir; çün­kü, ta­rihî ve do­ğal gü­zel­lik­le­ri­miz tu­rizm­de en önem­li koz­la­rı­mız ve re­ka­bet un­sur­la­rı­mız­dır. Ta­rihî ve do­ğal çev­re­nin ko­run­ma­sı için ge­rek­li ya­tı­rım­lar fev­ka­la­de pa­ha­lı­dır ve be­le­di­ye­le­ri­mi­zin güç­le­ri­ni aşan büt­çe­ler ge­rek­tir­mek­te­dir. Bu be­le­di­ye­le­ri­miz­den, hem mer­kezî ida­re­den al­dık­la­rı pa­yın kat­be­kat faz­la­sı nü­fu­sa hiz­met üret­me­si­ni bek­le­mek hem de ko­num­la­rı ge­re­ği ila­ve ya­tı­rım­lar ta­lep et­mek, her şey bir ya­na, hak­ka­ni­ye­te ay­kı­rı­dır.

Ka­nun tek­li­fi­mi­zin ama­cı, bu hak­ka­ni­yet­siz du­ru­mu dü­zelt­mek, tu­rizm böl­ge­le­ri­miz­de­ki be­le­di­ye­le­ri­mi­zin, hiz­met ver­dik­le­ri or­ta­la­ma nü­fus­la oran­tı­lı ge­li­re ka­vuş­ma­la­rı­nı sağ­la­mak­tır. Böy­le­ce, çok uzun yıl­lar­dır sü­re­ge­len bir hak­sız­lı­ğı gi­der­miş ol­mak­la kal­ma­ya­cak, ül­ke­nin ge­le­ce­ği adı­na da önem­li bir adım at­mış ola­ca­ğız.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, 1980'le­rin so­nu­na doğ­ru ha­re­ket­le­nen ve son yıl­lar­da zir­ve­ye ula­şan tu­rizm sek­tö­rü, ül­ke­miz açı­sın­dan gi­de­rek da­ha kri­tik bir alan hâli­ne dö­nüş­mek­te­dir. İş­siz­li­ğin her ge­çen yıl da­ha da bü­yük bir so­run hâli­ne dö­nüş­tü­ğü ül­ke­miz­de, tu­rizm sek­tö­rü­nün ya­rat­tı­ğı is­tih­da­mı göz ar­dı et­me lük­sü­ne sa­hip de­ği­liz.

İh­ra­ca­tı­mız­la boy öl­çü­şe­bi­le­cek dö­viz ge­li­ri ya­nın­da on­lar­ca yan sek­tö­rü de bes­le­yen tu­rizm ala­nı­nın, sağ­lık­lı ve sür­dü­rü­le­bi­lir bir alt ya­pı­ya ka­vuş­tu­rul­ma­sı şart­tır. Bu­gün, Tür­ki­ye'nin, tu­rizm­den hâlâ hak et­ti­ği ge­li­ri el­de ede­me­yi­şi­nin ge­ri­sin­de en önem­li se­bep­ler­den bi­ri, böl­ge­de­ki be­le­di­ye­le­ri­mi­zin hiz­met üre­ti­min­de ya­şa­dık­la­rı so­run­lar­dır.

Ta­ma­mı dün­ya­nın şe­hir alt­ya­pı­sı ba­kı­mın­dan en ge­liş­miş ül­ke­le­rin­den ge­len tu­rist­le­ri, köy gö­rü­nüm­lü şe­hir­le­ri­miz­de mi­sa­fir ede­rek, bu alan­da­ki he­def­le­ri­mi­ze ula­şa­ma­ya­ca­ğı­mız açık­tır. Tür­ki­ye, her bi­ri di­ğe­rin­den gü­zel tu­rizm te­sis­le­rin­de ko­nak­la­yan mi­sa­fir­le­ri­nin kal­dık­la­rı ye­rin ka­pı­sın­dan adım atar at­maz fev­ka­la­de kö­tü bir şe­hir­ci­lik hiz­me­tiy­le kar­şı kar­şı­ya kal­ma­la­rı­nın ayı­bı­nı da­ha faz­la ta­şı­ma­ma­lı­dır. Ay­nı şe­kil­de, din­len­mek için bü­yük şe­hir­ler­den tu­rizm böl­ge­le­ri­ne ge­len va­tan­daş­la­rı­mı­za ta­til­le­ri­ni ze­hir eden ek­sik­lik­le­ri ve ak­sak­lık­la­rı bir an ön­ce or­ta­dan kal­dır­ma­lı­yız.

Bü­tün bu so­run­la­rın çö­zü­mü­nün ilk şar­tı böl­ge be­le­di­ye­le­ri­nin hiz­met ka­pa­si­te­le­ri­ni ar­tır­mak­tır. Bu da, be­le­di­ye­le­re da­ha faz­la kay­nak sağ­lan­mak­la müm­kün­dür. El­bet­te bu tek­li­fin ya­sa­laş­ma­sı bü­tün so­run­la­rı çöz­me­ye­cek­tir, ama so­run­la­rın çö­zü­mü yo­lun­da ger­çek­ten çok önem­li bir adım ola­cak­tır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, tu­rizm böl­ge­le­rin­de­ki be­le­di­ye­le­re mer­kezî yö­ne­tim­den da­ha faz­la kay­nak sağ­la­ma­nın ta­bii ki bir ma­li­ye­ti ola­cak­tır, bel­ki bu­nun için ila­ve kay­nak bul­mak ge­re­ke­cek­tir. An­cak, bu­ra­da ön­ce­lik­le göz önün­de tu­tul­ma­sı ge­re­ken hu­sus, tu­riz­min ül­ke­mi­ze sağ­la­dı­ğı ve her ge­çen yıl da­ha da bü­yü­yen eko­no­mik ve sos­yal fay­da­sı ol­ma­lı­dır. Ko­nu­ya bu açı­dan ba­kıl­dı­ğın­da, so­nuç­ta el­de edi­le­cek fay­da­nın kat­la­na­cak ma­li­yet­le mu­ka­ye­se edi­le­me­ye­cek ka­dar bü­yük ola­ca­ğı gö­rü­le­cek­tir.

Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti dev­le­ti ola­rak, 2023 yı­lın­da 63 mil­yon tu­rist, 86 mil­yar do­lar tu­rizm ge­li­ri he­de­fi­miz var. Bu he­de­fe ula­şa­bil­mek ve hat­ta aş­mak müm­kün­dür. Bu­nun en baş­ta ge­len şart­la­rın­dan bi­ri de böl­ge be­le­di­ye­le­ri­nin hiz­met stan­dart­la­rı­nı yük­selt­mek­tir. Her bi­ri dün­ya ça­pın­da stan­dart­lar­da­ki tu­rizm te­sis­le­ri­mi­zi bi­rin­ci, ikin­ci bi­le de­ğil, dör­dün­cü, be­şin­ci sı­nıf şe­hir­ci­lik alt­ya­pı­sıy­la ku­şat­tı­ğı­mız bir or­tam­da bu­gün bu­lun­du­ğu­muz yer­den da­ha ile­ri­ye gi­de­me­ye­ce­ği­miz açık­tır. Do­la­yı­sıy­la, bu ko­nu, tu­rizm böl­ge­le­rin­de­ki be­le­di­ye­le­ri ko­ru­yup kol­la­ma ama­cı­nın öte­sin­de, Tür­ki­ye'nin ge­le­ce­ği­ni et­ki­le­ye­cek öne­me sa­hip­tir. Esa­sen, Tür­ki­ye'nin 2023 yı­lı­na ka­dar­ki tu­rizm stra­te­ji­si­nin en önem­li un­sur­la­rın­dan bi­ri de tu­rizm böl­ge­le­rin­de­ki şe­hir­ci­lik alt­ya­pı­sı­nın ge­liş­ti­ril­me­si­dir. Do­la­yı­sıy­la, be­le­di­ye­le­ri­mi­ze mer­kezî yö­ne­tim­den ak­ta­rı­lan pa­yın ar­tı­rıl­ma­sı spe­si­fik bir ta­lep de­ğil, Tür­ki­ye'nin tu­rizm stra­te­ji­si­ne uy­gun bir adım­dır. Biz, tu­rizm­den he­def­le­di­ği­miz bü­yük­lük­te ge­lir­ler al­ma­yı is­ti­yor­sak, ön­ce­lik­le, bu­nun için ge­rek­li olan kay­nak­la­rı şim­di­den il­gi­li ku­rum­la­ra ver­me­li­yiz.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

HA­SAN ÖZ­YER (De­vam­la) - Ya­şa­na­bi­lir yer­le­şim bi­rim­le­ri oluş­tur­ma­dan 63 mil­yon tu­ris­ti ül­ke­mi­ze ge­ti­re­me­ye­ce­ği­miz, ge­tir­sek de he­def­le­di­ği­miz sir­kü­las­yo­nu sağ­la­ya­ma­ya­ca­ğı­mız gi­bi, ta­til ve­ya ça­lış­mak için ge­len ken­di in­san­la­rı­mı­zı da mem­nun ede­me­ye­ce­ği­miz açık­tır. Ka­nun tek­li­fi­mi bu açı­dan da de­ğer­len­di­re­ce­ği­ni­zi umu­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu ka­nun tek­li­fi­ni 22 mil­let­ve­ki­li ar­ka­da­şı­mı­zın da im­za­sıy­la, 2 Mart 2004 ta­ri­hin­de, (2/265) esas nu­ma­ra­sıy­la Mec­lis Baş­kan­lı­ğı­na ver­miş­tim. 24 Mart 2004 ta­ri­hin­de esas ko­mis­yon ola­rak Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu­na, ta­li ko­mis­yon ola­rak da İçiş­le­ri Ko­mis­yo­nu­na gi­den tek­li­fim o ta­rih­ten be­ri her­han­gi bir iş­lem gör­me­den bek­le­miş­tir. Ka­nun tek­li­fi­min İç Tü­zük'ün 37'nci mad­de­si­ne gö­re doğ­ru­dan Ge­nel Ku­rul gün­de­mi­ne ge­ti­ril­me­si­ni is­te­me­min se­be­bi, ara­dan ge­çen üç yı­lı aş­kın za­man­dır bu ko­nu­da her­han­gi bir me­sa­fe ka­te­di­le­me­miş ol­ma­sı­dır. Geç­ti­ği­miz yıl­lar­da bu Mec­lis­te, bir­çok sek­tö­rün so­run­la­rı­na çö­züm ge­ti­ren pek çok ka­nun, tek­lif ve ta­sa­rı gö­rü­şü­le­rek ka­bul edil­miş­tir. Bu ko­nu da ay­nı şe­kil­de Mec­lis­te gö­rü­şü­lüp ha­ya­ta ge­çi­ri­le­bi­lir­di. An­cak, bu­gü­ne ka­dar ne be­nim ka­nun tek­li­fim ne de ay­nı ma­hi­yet­te bir baş­ka dü­zen­le­me Mec­lis Ge­nel Ku­ru­lu­na ge­ti­ril­miş de­ğil­dir.

Za­ten üç mad­de­den olu­şan ve ne Mec­lis­te gru­bu bu­lu­nan par­ti­le­ri­mi­zin ne de Hükûmet ve ko­mis­yo­nun kar­şı çık­tı­ğı­nı san­ma­dı­ğım bu ka­nun ta­sa­rı­mın gün­de­me alı­na­rak ha­ya­ta geç­me­si­ni te­men­ni edi­yo­rum.

Ta­le­bim, yaz nü­fu­su­nu da esas ala­rak, ge­nel büt­çe­den be­le­di­ye­le­re ay­rı­lan pa­yın ar­tı­rıl­ma­sı­dır. Tu­rizm böl­ge­le­rin­de­ki be­le­di­ye­le­ri­mi­zin, bu mü­te­va­zı des­tek­le, bir­kaç yıl için­de, hiz­met ver­dik­le­ri yer­le­rin çeh­re­le­ri­ni de­ğiş­ti­re­cek ça­lış­ma­lar ger­çek­leş­ti­re­cek­le­ri­ne ina­nı­yo­rum.

Bu dü­şün­ce­ler­le, bü­tün mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım­dan ka­nun tek­li­fi­me des­tek bek­le­di­ği­mi be­lir­te­rek, he­pi­ni­zi say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öz­yer.

Öner­ge üze­rin­de baş­ka söz ta­le­bi yok.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Öner­ge ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce söz­lü so­ru öner­ge­le­riy­le di­ğer de­ne­tim ko­nu­la­rı­nı gö­rüş­mü­yor ve gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­na ge­çi­yo­ruz.

VI. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN

GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

1.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Da­niş ve İb­ra­him Köş­de­re'nin, Ge­li­bo­lu Ya­rı­ma­da­sı Ta­rihî Millî Par­kı Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Bir Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi (Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi) ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305)

BAŞ­KAN - 1'in­ci sı­ra­da yer alan ka­nun tek­li­fi­nin ge­ri alı­nan mad­de­le­riy­le il­gi­li ko­mis­yon ra­po­ru gel­me­di­ğin­den tek­li­fin gö­rüş­me­le­ri­ni er­te­li­yo­ruz.

2'nci sı­ra­da yer alan, Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

2.- Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

3'ün­cü sı­ra­da yer alan, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik'in, İmar Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı­nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

3.- Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik'in, İmar Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (2/820) (S. Sa­yı­sı: 1337)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

4'ün­cü sı­ra­da yer alan, Ada­na Mil­let­ve­ki­li Va­hit Ki­riş­çi ve To­kat Mil­let­ve­ki­li Ze­yid As­lan'ın, T.C. Zi­ra­at Ban­ka­sı A.Ş. ve Ta­rım Kre­di Ko­ope­ra­tif­le­ri Ta­ra­fın­dan Kul­lan­dı­rı­lan Grup Kre­di­le­rin­den Do­ğan Ke­fa­le­tin So­na Er­di­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi ile Ta­rım, Or­man ve Kö­yiş­le­ri ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı­nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

4.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li Va­hit Ki­riş­ci ve To­kat Mil­let­ve­ki­li Ze­yid As­lan'ın; T.C. Zi­ra­at Ban­ka­sı A.Ş. ve Ta­rım Kre­di Ko­ope­ra­tif­le­ri Ta­ra­fın­dan Kul­lan­dı­rı­lan Grup Kre­di­le­rin­den Do­ğan Ke­fa­le­tin So­na Er­di­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi ile Ta­rım, Or­man ve Kö­yiş­le­ri ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı. (2/975) (S. Sa­yı­sı: 1411) (x)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

2'nci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

Çift­çi bel­ge­si is­ten­me­ye­cek hal­ler

MAD­DE 2- (1) Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı­nın çift­çi ka­yıt sis­te­mi­ne ka­yıt­lı çift­çi­ler­den, her tür­lü aynî ve nakdî yar­dım, avans, süb­van­si­yon, prim gi­bi ta­rım­sal des­tek­le­me ve/ve­ya kre­di kul­la­nıl­ma­sı iş­lem­le­rin­de çift­çi bel­ge­si aran­maz.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Os­ma­ni­ye Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ne­ca­ti Uz­dil.

Bu­yu­run Sa­yın Uz­dil.

CHP GRU­BU ADI­NA NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Sa­yın Baş­ka­nım, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; ön­ce­lik­le, siz­le­ri sev­gi ve say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. Ay­rı­ca, bu ya­sa­nın gö­rü­şül­me­si­ni sa­bır­sız­lık­la bek­le­yen çift­çi ar­ka­daş­la­rı­mı ve zi­ra­at oda­la­rı­mı­zın yö­ne­ti­ci­le­ri çift­çi ön­der­le­ri­ni de say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, 22 Tem­muz­da se­çim var. Bu Mec­lis se­çim ka­ra­rı­nı al­dı, va­tan­da­şın önü­ne gi­di­yo­ruz. San­dı­ğı koy­duk, ama, ma­ale­sef, AKP İk­ti­da­rı­nı ve mil­let­ve­kil­le­ri­ni bir te­laş­tır al­dı git­ti. Dü­şü­nün, ar­ka­daş­lar, se­çim ka­ra­rı al­mış, mil­let­ve­kil­le­ri­nin ya­rı­sı ora­da, ta­til gü­nü ko­mis­yon top­lu­yor­lar -sa­at 11'de ko­mis­yon top­la­nı­yor- bu­ra­ya ya­sa ta­sa­rı­sı ge­ti­ri­li­yor. Ne için? Ne için? He­men söy­le­ye­lim: Oy kay­gı­sı­na düş­tü­ler de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. Oy kay­gı­sı on­la­rı ar­tık if­lah et­mez. Mec­li­si, hâlâ, bu­ra­da, ken­di­le­ri­ne yö­ne­lik bir­kaç ki­şi­nin oyu için tut­ma ça­ba­sın­da­lar.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu ya­sa­yı şöy­le ha­tır­lat­mak is­ti­yo­rum si­ze: Ha­tır­la­ma­ya­bi­lir­si­niz, da­ha ön­ce­le­ri, Zi­ra­at Ban­ka­sı ve ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri, zi­rai kre­di ve­rir­ken, mü­te­sel­sil ke­fa­let­le, bir­bi­ri­ni ta­nı­ma­yan çift­çi­le­ri bir­bi­ri­ne bağ­lar­dı. 2002 yı­lın­da Zi­ra­at Ban­ka­sı bu iş­ten vaz­geç­ti, 2004 yı­lın­da da ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri vaz­geç­ti. An­cak, yıl­lar­dır -evet, dört bu­çuk se­ne­dir- çift­çi­yi, bor­cu­nu öde­di­ği hâlde, mü­te­sel­sil ke­fa­let yü­zün­den ic­ra­ya ve­ren, ara­ba­sı­nı, trak­tö­rü­nü, oto­mo­bi­li­ni bağ­la­yan ve şu an­da da park­lar­da olan bu araç­lar için park pa­ra­sı ve­ren çift­çi­le­ri­miz ezi­yet çek­ti. Dört bu­çuk se­ne ol­du, bu ya­sa, bu­ra­da, bu kür­sü­de çe­şit­li de­fa­lar gün­de­me ge­tir­di­ği­miz hâlde ele alın­ma­dı. Ne za­man ele alın­dı sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım? Dik­ka­ti­ni­zi çe­ke­rim, se­çim ka­ra­rı alın­dık­tan son­ra.

(x) 1411 S. Sayılı Basmayazı 9/5/2007 tarihli 104'üncü Birleşim Tutanağı'na eklidir.

Bu­ra­dan mü­te­sel­sil ke­fa­let­le sı­kın­tı­da olan ar­ka­daş­la­rı­ma müj­de­li­yo­rum: Evet, 1'in­ci mad­de geç­ti, siz bun­dan kur­tu­la­cak­sı­nız. Ama, şu­ra­dan da ses­len­mek is­ti­yo­rum: Te­le­viz­yon­lar­da, ulu­sal te­le­viz­yon­lar­da, si­ze bu­nu "af ge­ti­ri­yo­ruz" di­ye an­lat­tı­lar. Ulu­sal te­le­viz­yon­lar­da iş­te bu göz­ler­le sey­ret­tim, siz­ler de sey­ret­miş­si­niz­dir.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, yak­la­şık 68 bin çift­çi bor­cu­nu öde­ye­me­miş. Ar­ka­daş­lar, dü­şü­nün Tür­ki­ye'de­ki çift­çi ai­le sa­yı­sı­nı, bir de 68 bin sa­yı­sı­nı dü­şü­nün. Biz, di­yo­ruz ki, bu çift­çi­ler bor­cu­nu öde­ye­me­di­ler, öde­me­di­ler de­ğil. "Öde­me­di­ler" ile "öde­ye­me­di­ler" ara­sın­da­ki far­kı dü­şü­nün. Ge­lin bun­la­rın tüm bor­cu­nun ana­pa­ra­sı­nı ala­lım, fa­iz­le­ri­ni af­fe­de­lim di­ye gün­de­me ge­tir­di­ği­miz hâlde, ma­ale­sef ve ma­ale­sef, ik­ti­dar par­ti­si­nin mil­let­ve­kil­le­ri, Ko­mis­yon­da bu­na ya­naş­ma­dı­lar.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, şim­di ikin­ci mad­de­ye ge­li­yo­rum. Ar­ka­daş­lar, öy­le bir mad­de ki, dü­şü­nün, önü­müz­de bir Zi­ra­at Oda­la­rı Bir­li­ği var, Tür­ki­ye'de zi­ra­at oda­la­rı var. Bun­lar bi­zim kır­sa­lı­mız­da­ki çift­çi­le­ri­mi­zin mes­lek ör­gü­tü hem de tek mes­lek ör­gü­tü sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım. Unut­ma­yın, Tür­ki­ye'de ol­du­ğu gi­bi, Av­ru­pa'da da en bü­yük mes­lek ör­gü­tü. Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, bu mes­lek ör­gü­tü­müz dört bu­çuk yıl­dır, hat­ta da­ha ön­ce­le­re gi­de­lim, 1980'den bu ya­na per­me­pe­ri­şan olan çift­çi­le­ri­mi­zin hak­la­rı­nı sa­vun­mak du­ru­mun­da­dır. Bu­nu sa­vun­du di­ye dört bu­çuk yıl­dır AKP Hükûme­ti­nin çift­çi­le­re olum­suz ba­kı­şı­nı da eleş­tir­di­ği için, bu ör­gü­tü ce­za­lan­dır­ma­ya ça­lış­mak­ta­dır. Eli­ni­zi vic­da­nı­nı­za ko­yun, bu çift­çi si­ze 2002'de oy ver­di de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ama, siz çift­çi­ye hiç­bir şey ge­tir­me­di­niz. Çift­çi ile il­gi­li ver­di­ği­niz hiç­bir sö­zü tut­ma­dı­nız. Çift­çi per­me­pe­ri­şan ol­du, ken­di ör­gü­tü ta­bii ki, ta­vır al­dı. Kork­tu­nuz, kork­tu­nuz… Zi­ra­at oda­la­rın­dan kork­tu­nuz, Ma­ni­sa'da­ki mi­ting­den kork­tu­nuz, Or­du'da­ki mi­ting­den kork­tu­nuz. Şim­di, dik­ka­ti­ni­zi  çe­ki­yo­rum, ulus­la­ra­ra­sı bir ör­güt olan zi­ra­at oda­la­rı­nın se­si­ni kes­me­ye ça­lı­şı­yor­su­nuz, ama, şu­nu da unut­ma­yın: Kor­ku­nun ece­le fay­da­sı yok sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım.

MUS­TA­FA ÜNAL­DI (Kon­ya) - Biz ni­ye kor­ka­lım, sen ken­di san­dık kor­kun­dan bah­set!

NE­CA­Tİ UZ­DİL (De­vam­la) - 22 Tem­muz­da san­dık va­tan­da­şın önün­de ve de be­nim çift­çi­min de önün­de. Unut­ma­yın, o çift­çi, si­zin­le 22 Tem­muz­da he­sap­la­şa­cak.

MUS­TA­FA ÜNAL­DI (Kon­ya) - O gü­nü unut­ma!

NE­CA­Tİ UZ­DİL (De­vam­la) - Bu­ra­da se­çim ta­ri­hin­den son­ra ge­ti­re­ce­ği­niz ale­la­ce­le ka­nun­lar­la bir şe­ye va­ra­maz­sı­nız. De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, sev­gi­li çift­çi ar­ka­daş­la­rım, si­ze bu­ra­dan şikâyet edi­yo­rum bun­la­rı: Mil­let­ve­kil­le­riy­le, AKP mil­let­ve­kil­le­riy­le bi­re bir ko­nuş­tu­ğu­muz­da ya­pı­lan şe­yin yan­lış ol­du­ğu­nu söy­lü­yor­lar. An­cak, bir yer­ler­den emir ala­rak, doğ­ru say­dık­la­rı şe­yi sa­vu­na­maz hâlde­ler. Sa­bah­le­yin, bel­ki, zi­ra­at oda­sı tem­sil­ci­le­ri­ne de söy­le­di­niz; öner­ge ve­ri­le­cek­ti, öner­gey­le de­ği­şik­lik ya­pı­la­cak­tı. Ben, bu­gün bu­ra­ya gel­di­ğim­de mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mın bir kıs­mı­nı zi­ya­ret et­tim, "ne yap­tık öner­ge­yi" di­ye. "Öner­ge mö­ner­ge yok" de­di­ler. Ta­bii, "yok" di­ye­cek­ler. Öz­gür de­ğil­ler, ken­di ken­di­le­ri­ne ka­rar ve­re­mi­yor­lar, doğ­ru bil­dik­le­ri­ni sa­vu­na­mı­yor­lar, bir yer­ler­den ha­ber alı­yor­lar.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, söz­le­ri­min so­nu­na doğ­ru şu­nu ha­tır­lat­mak is­ti­yo­rum: De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, hep, mey­dan­lar­da, top­lan­tı­lar­da de­dik ki "ör­güt­lü top­lum", de­ğil mi? "Ör­güt­lü top­lum, ka­tı­lım­cı de­mok­ra­si, şef­faf yö­ne­tim" de­dik. Pe­ki, ör­güt­lü top­lum ne? Zi­ra­at Oda­la­rı Bir­li­ği, bu ül­ke­de­ki yurt­taş­la­rı­mı­zın, çift­çi­le­ri­mi­zin bir ör­gü­tü de­ğil mi? Se­nin kar­şın­da önü­nü ilik­le­yip her söy­le­di­ği­ne evet mi de­mek zo­run­da? Doğ­ru­la­rı or­ta­ya koy­du­ğu za­man, si­zi ufa­cık da ol­sun eleş­tir­di­ği za­man eleş­ti­ri­den na­sip al­ma­yı bir ta­ra­fa bı­ra­kı­yor­su­nuz, siz, si­zin kar­şı­nız­da bo­yun bük­me­yen, eğil­me­yen in­san­la­rı ce­za­lan­dır­ma­ya ça­lı­şı­yor­su­nuz, ama bu se­fer, sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, sert bir ka­ya­ya çarp­tı­nız. Unut­ma­yın, bu mem­le­ke­tin yüz­de 40'ı çift­çi, bu ül­ke­de­ki seç­men­le­rin de yüz­de 40'ı çift­çi. Hiç ha­tı­rı­nız­dan çı­kar­ma­yın bu­nu. 22 Tem­muz­da o çift­çi si­ze öy­le bir ce­vap ve­re­cek ki, çok söy­len­di, ama yi­ne söy­le­ye­yim: "Ana­nı da al git." de­di­ği­miz çift­çi si­ze öy­le bir ce­vap ve­re­cek ki, bu se­fer, pan­kart­lar­da gör­müş­sü­nüz­dür "Ba­ba­mı da al­dım gel­dim." di­ye­cek si­ze. Bu­nu ak­lı­nız­dan hiç çı­kar­ma­yın.

MEH­MET ÇER­Çİ (Ma­ni­sa) - At­ma ya­hu, atı­yor­sun.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (De­vam­la) - Gi­de­mi­yor­su­nuz, evet, hiç­bi­ri­niz kö­ye adım ata­mı­yor­su­nuz. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

Gö­re­ce­ğiz se­çim­de, o köy­ler­de ba­şı­nı­za ge­len iş­le­ri in­şal­lah hep bir­lik­te gö­re­ce­ğiz.

ASIM AY­KAN (Trab­zon) - Gö­re­ce­ğiz.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, çift­çi­yi ra­hat­lat­ma­ya ba­kın. Bu­yu­run, bu­ra­da, 50 kü­sur bin li­ra pa­ra alın­mış, 280 mil­yon li­ra­ya çık­mış. Bu çift­çi bu­nu na­sıl öde­ye­cek? Bu­nun­la uğ­ra­şa­ca­ğı­na bi­zim Ta­rım Ba­ka­nı­mız, tut­muş "Zi­ra­at oda­la­rı­nın çit­çi­le­re ver­di­ği çift­çi­lik bel­ge­si­ne ge­rek yok." di­yor. Dün­ya­nın ne­re­sin­de, bir mes­lek ör­gü­tü, men­su­bu­na ver­di­ği bel­ge­yi yok sa­yı­yor?

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Uz­dil, bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (De­vam­la) - Siz yok say­sa­nız da, me­rak et­me­yin, o çift­çi ken­di ör­gü­tü­ne sa­hip çı­ka­cak, ken­di ör­gü­tü­nü des­tek­le­ye­cek ve si­zin­le he­sap­la­şa­cak de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu­ra­dan şu­nu da be­lirt­mek is­ti­yo­rum: İş­te, si­ze, ör­güt­ler­den ge­len ya­zı­lar, "Os­ma­ni­ye Zi­ra­at Oda­sı ola­rak Türk çift­çi­si­ni sa­vun­ma­sız bı­rak­ma­ya yö­ne­lik bu ka­nun tek­li­fi­ni şid­det­le kı­nı­yor ve kar­şı çı­kı­yo­ruz." di­yor. Kim di­yor? Os­ma­ni­ye çift­çi­le­ri adı­na Ba­ha­dır Sez­gin di­yor, Os­ma­ni­ye Zi­ra­at Oda­sı Baş­ka­nı di­yor. Kim di­yor ar­ka­daş­lar? Bir ta­ne de çift­çi­ler­den ge­len ev­ra­kı si­ze gös­te­re­yim. Onun al­tı­nı da oku­ya­yım: "Çift­çi­nin tek mes­lek ku­ru­lu­şu olan zi­ra­at oda­la­rı­nı yok say­ma­ya, Türk çift­çi­si­ni sa­vun­ma­sız bı­rak­ma­ya yö­ne­lik olan bu ka­nun tek­li­fi­ni, Geb­ze­li çift­çi­ler ola­rak kı­nı­yo­ruz." di­yor. Pe­ki, si­ze bir­kaç ta­ne da­ha gös­te­re­yim: To­ros­lar'dan ge­li­yor, Mer­sin'den ge­li­yor. İs­mi "Mu­rat" di­ye bir ar­ka­da­şı­mız. Elim­de mat­bu bir kâğıt var. Ne ya­zı­yor bi­li­yor mu­su­nuz? Kır­mı­zıy­la çiz­di­ğim yer­le­ri oku­yo­rum: "Za­ten çift­çi kı­şı zor çı­kar­mış. İl­çe­ye gi­der­ken yol pa­ra­sı­nı borç al­mış. Zi­ra­at oda­sı­na ve­re­cek ai­da­tı ne­re­den bul­sun? Si­zin ve ko­mis­yo­nu­nu­zun ha­zır­la­dı­ğı bu ka­nun tek­li­fi­ni du­yun­ca çok mem­nun ol­duk." di­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu, çit­çi­nin yaz­ma­sı ol­sa, öper ba­şı­ma ko­ya­rım. Yö­ne­ti­ci­le­rim bu­nu de­ğiş­ti­rir, de­ğer­len­di­rir zi­ra­at oda­sı. Ama, lüt­fen, Mer­sin To­ros­lar… Şu­nu da oku­mak is­ti­yo­rum de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım…

MEH­MET KAR­TAL (Van) - Van Zi­ra­at Oda­sı var. 

MEH­MET ÇER­Çİ (Ma­ni­sa) - Os­ma­ni­ye'ye bak sen. Os­ma­ni­ye se­ni aday bi­le yap­ma­ya­cak, ha­be­rin ol­sun.

BAŞ­KAN - Sa­yın Uz­dil, to­par­lar mı­sı­nız.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (De­vam­la) - To­par­lı­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım, mü­sa­ade­niz­le.

Mer­sin, Me­ram Kon­ya'dan ge­li­yor.

MEH­MET ÇER­Çİ (Ma­ni­sa) - Bir da­ha aday bi­le ola­ma­ya­cak­sın Os­ma­ni­ye'den.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (De­vam­la) - Elim­de­ki bu ya­zı da, sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, bu ya­zı­nın tıp­kı­sı­nın ay­nı­sı. Çift­çi­nin eli­ne ve­rip, im­za at­ma­sı­nı bil­me­yen ki­şi­le­re gön­dert­ti­niz. Şu­nu da gös­ter­mek is­ti­yo­rum. Or­ta­köy Ar­da­han'dan ge­li­yor; tü­mü ay­nı fo­to­ko­pi, ay­nı fo­to­ko­pi. Bu­ra­dan, bel­li bir mer­kez­den çı­kar­tıp, çift­çi­le­re bu­nu gön­de­re­rek, sah­te im­zay­la, bir mil­let­ve­ki­li­ni ya­nıl­ta­maz­sı­nız. İş­te, bu da, Vi­ran­şe­hir Şan­lı­ur­fa'dan. Tü­mü ay­nı sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, ay­nı fo­to­ko­pi. Ya­nıl­ma­nız bu­ra­dan.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu­ra­dan ses­le­ni­yo­rum siz­le­re, bu­ra­dan ses­le­ni­yo­rum: Çift­çi­ye et­ti­ği­ni­zi çe­ke­cek­si­niz. Et­me bul­ma dün­ya­sı.

İş­te bu­ra­da 18-19'un­da Zi­ra­at Oda­la­rı Bir­li­ği top­la­nı­yor, ge­nel ku­ru­lu top­la­nı­yor. Tüm uğ­ra­şı­nız bu­ra­da­ki se­çim için.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Uz­dil…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (De­vam­la) - Bu­ra­da­ki se­çi­me çift­çim ka­rar ve­re­cek. Siz­le­ri 22 Tem­muz­da­ki he­zi­me­ti­ni­zi şim­di­den dü­şün­me­ye da­vet edi­yor, tü­mü­nü­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Uz­dil.

Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na Sa­yın İb­ra­him Öz­do­ğan, Er­zu­rum Mil­let­ve­ki­li.

Bu­yu­run Sa­yın Öz­do­ğan.

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (Er­zu­rum) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; 1411 sı­ra sa­yı­lı Ya­sa Tek­li­fi üze­rin­de, Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na 2'nci mad­de­de söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi en de­rin say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ha­ki­ka­ten çift­çi­yi bir uçu­rum­dan di­ğer bir uçu­ru­ma sü­rük­lü­yor­su­nuz. Ha­ni İb­ra­him Tat­lı­ses'in bir sö­zü var ya "Al­lah ce­za­nı ve­re­cek." di­ye, ev­vel Al­lah son­ra da Türk çift­çi­si si­zin ce­za­nı­zı ve­re­cek­tir bu se­çim­ler­de.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­kın, şim­di bir şey an­lat­mak is­ti­yo­rum. Tür­ki­ye'yi,  bak, Türk çift­çi­si­ni na­sıl uçu­ru­ma sü­rük­lü­yor­su­nuz. Ba­kın, şim­di, Türk çift­çi­si bam­baş­ka bir ba­tak­lı­ğa doğ­ru gi­di­yor.

Ba­kın, son za­man­lar­da te­le­viz­yon­lar­da çok sık dö­nen bir rek­lam var. Bir ban­ka çift­çi­ye "Üre­ti­ci Kart" ve­ri­yor. Söz ko­nu­su rek­lam bu­nu an­la­tı­yor. Üre­ti­ci Kart'ın ne ol­du­ğu, söz ko­nu­su ban­ka­nın İn­ter­net si­te­sin­de şöy­le an­la­tı­lı­yor de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım: "Dün­ya'da ve Tür­ki­ye'de ilk ve tek olan Üre­ti­ci Kart, üre­ti­ci­le­rin ta­rım­sal ih­ti­yaç­la­rı­na ve na­kit akış­la­rı­na uy­gun ola­rak ta­rım­sal iş­let­me kre­di­si sağ­la­mak­ta­dır. Çift­çi­ye ta­nım­la­nan kre­di li­mi­ti Üre­ti­ci Kart'a yük­len­mek­te… Üre­ti­ci Kart, kre­di kar­tın­dan ay­rı­lan bir­çok özel­li­ğe sa­hip­tir. Bun­lar­dan en önem­li­si, Üre­ti­ci Kart'ın yıl­da bir kez öde­me­li ol­ma­sı­dır. Bu öde­me va­de­si de ta­ma­men çift­çi­nin ürün de­se­ni­ne gö­re, ya­ni ha­sa­dı­na gö­re be­lir­len­mek­te­dir."

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, söz ko­nu­su ban­ka, çift­çi­nin için­de bu­lun­du­ğu na­kit sı­kın­tı­sı­nı tes­pit et­miş ve çift­çi­ye bir ne­vi kre­di kar­tı sağ­la­ma­yı prog­ra­mı­na al­mış­tır. Böy­le­lik­le, ha­sat mev­si­mi­ni bek­le­me­den ban­ka­dan kre­di kul­la­nı­la­cak ve yıl­da bir kez, ha­sat son­ra­sın­da, ban­ka­ya olan kre­di bor­cu öde­ne­cek­tir bu sis­te­me gö­re. Mi­sal: Çift­çi, oğ­lu­nu, kı­zı­nı ev­len­dir­mek ve­ya be­li ağ­rı­yan ha­nı­mı­nı dok­to­ra gö­tür­mek için ha­sa­dı bek­le­me­ye­cek. Çift­çi­mi­zin du­ru­mu ay­nen bu­dur de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Bu­nu ta­bii ki he­pi­miz de bi­li­yo­ruz. Çift­çi, dok­to­ra git­mek için da­hi ha­sat son­ra­sı­nı bek­le­mek­te. Türk çift­çi­si­nin du­ru­mu bu. Av­ru­pa çift­çi­si gi­bi elin­de pa­ra­sı yok ve her şey için ha­sa­dı bek­le­mek zo­run­da. Ben de bir köy­lü ola­rak bu­nu çok iyi bi­li­yo­rum de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ban­ka­nın pro­je­si­ne di­ye­cek bir sö­züm yok, an­cak bu du­rum be­ni çift­çi­miz açı­sın­dan en­di­şe­len­dir­mek­te­dir. Üre­ti­ci Kart, bir kre­di kar­tı­dır ve bi­lin­di­ği gi­bi, bir­çok va­tan­da­şı­mız kre­di kart­la­rın­dan do­la­yı çok mus­ta­rip ol­muş­tur. Kre­di kar­tı, in­san­lar­da ko­lay­ca sa­nal pa­ra his­si oluş­tur­mak­ta­dır. Oy­sa, kre­di kar­tı, kar­şı­lı­ğı ol­ma­yan bir pa­ra­yı in­san­la­ra he­di­ye et­mez, bun­dan kar­şı­lık bek­ler. Ül­ke­miz­de, dar ge­lir­li ve mad­di sı­kın­tı­la­rı­nı kre­di kar­tıy­la den­ge­le­yen, da­ha son­ra da ge­rek­li ge­ri öde­me­le­ri ya­pa­ma­dı­ğı için bü­yük sı­kın­tı­la­ra dü­şen, hat­ta çö­kün­tü­nün eşi­ği­ne ge­len mil­yon­lar­ca va­tan­da­şı­mız var­dır.

Üre­ti­ci Kart da na­kit sı­kın­tı­sı için­de olan çift­çi­mi­ze na­kit sağ­la­ya­cak bir sis­tem ola­rak kar­şı­lı­ğı­nı is­te­yip he­men ala­ma­dı­ğın­da, çift­çi­miz, mil­yon­lar­ca in­sa­nı­mı­zın çek­ti­ği tarz­da sı­kın­tı­lar­dan ko­lay­ca mus­ta­rip bir hâle ge­le­bi­le­cek­tir. Çift­çi­miz, zi­ra, ha­ki­ka­ten, mad­di açı­dan çok az imkânla­ra sa­hip­tir, ye­ter­li üre­tim ya­pa­ma­mak­ta­dır, üret­ti­ği­ni hak­ça -bu Hükûmet yü­zün­den- de­ğer­len­di­re­me­mek­te­dir, ürü­nü pa­ra et­me­mek­te­dir, gir­di fi­yat­la­rı ola­ğa­nüs­tü yük­sek­tir. Üre­ti­ci Kart yo­luy­la al­dı­ğı bor­cu se­ne­de bir kez ha­sat­tan son­ra ge­ri öde­mek zo­run­da ol­ma­sı, bir se­ne gi­bi uzun bir sü­re içe­ri­sin­de pa­ra pla­nı yap­ma­nın zor­lu­ğu göz önü­ne alın­dı­ğın­da, öde­me den­ge­le­ri açı­sın­dan önem­li bir risk oluş­tur­mak­ta­dır çift­çi­le­ri­miz açı­sın­dan. AK Par­ti Hükûme­ti­nin çift­çi­ye beş se­ne­de sun­du­ğu, iş­te, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, ye­ni borç­lan­ma yön­tem­le­ri­nin böy­le aç­mış ol­ma­sı­dır ve çift­çi­mi­zi muh­te­mel fi­nan­sal dar­bo­ğaz­lar­dan ko­ru­ya­cak hiç­bir top­lum­sal ko­ru­ma me­ka­niz­ma­sı­nı bu Hükûmet  oluş­tur­ma­mış­tır.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, AK Par­ti Hükûme­ti­nin bit­me­si­ne az ka­lan ik­ti­da­rı bo­yun­ca çift­çi­ye sev­gi­siz ve say­gı­sız bak­tı­ğı ka­mu­oyu­nun ma­lu­mu­dur. Sa­yın Baş­ba­ka­nın bir çift­çi va­tan­da­şı­mı­za sarf et­ti­ği "Ana­nı da al git." sö­zü top­lu­mun ha­fı­za­sı­nın de­rin­lik­le­ri­ne o den­li nak­şe­dil­miş­tir ki, Sa­yın Baş­ba­kan bu sö­züy­le as­lın­da ken­di si­ya­si ipi­ni çek­miş­tir. Sa­yın Baş­ba­ka­nın bu ve ben­ze­ri dil­le­re pe­le­senk söz­le­ri, onu top­lu­mun gö­zün­den ve gön­lün­den dü­şür­müş­tür. Bu, bir si­ya­set­çi için acık­lı bir son­dur de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Cum­hu­ri­yet mi­ting­le­ri­nin ana slo­ga­nı "Ana­mı­zı da ba­ba­mı­zı da alıp gel­dik." ol­muş­tur. "Hal­ka hiz­met Hakk'a hiz­met­tir." sö­zü­nün Sa­yın Baş­ba­ka­nın ağ­zın­da akı­cı bir bo­ya ol­du­ğu halk ta­ra­fın­dan en açık bir bi­çim­de ya­şan­mış ve gö­rül­müş­tür. Evet de­ğer­li ar­ka­daş­lar, ger­çek­ten, hal­ka hiz­met Hakk'a hiz­met­tir ve bu, Ana­va­tan Par­ti­si­nin taa rah­met­li Tur­gut Özal za­ma­nın­da söy­len­miş bir slo­ga­nı­dır.

Bir de de­ğer­li ar­ka­daş­lar:

Köy­lü mil­le­tin efen­di­si­dir.

Çift­çi, bir top­ra­ğın si­lah­sız bek­çi­si­dir.

Çift­çi, millî ben­li­ğin özü ve te­me­li­dir.

Çift­çi, bir ül­ke­yi ül­ke ya­pan millî güç­tür, millî de­ğer­dir.

AK Par­ti Hükûme­ti­nin, Cü­neyd Zap­su ve ben­zer­le­ri eliy­le kur­da ku­şa yem et­tir­di­ği Türk çift­çi­si, Türk top­ra­ğı­nın kim­li­ği­dir, onu­ru­dur.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, me­ra­kı­mı mu­cip olan bir hu­sus da var: Er­ken se­çi­mi biz par­ti ola­rak, Ana­va­tan Par­ti­si ola­rak is­te­dik. Bi­zim is­te­ği­miz an­la­şı­lır bir du­rum da, AK Par­ti­nin, mec­bu­ri­yet­ten gir­di­ği er­ken se­çi­me se­vi­ni­yor gi­bi ol­ma­sı bi­raz ko­mik de­ğil mi­dir? Çün­kü, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, AK Par­ti ta­ra­fın­dan ge­çen se­ne ye­re se­ri­len ürün­le­ri bu se­ne yu­ka­rı kal­dır­ma­dan se­çi­me gi­de­ce­ğiz. Hükûmet, geç­ti­ği­miz se­ne ye­re ser­di­ği ürü­nün yer­den ken­di­si­ne bak­tı­ğı­nı gör­mü­yor mu? Bu­nu ha­ki­ka­ten gör­mü­yor mu de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım? Yer­de se­ri­li ürün­le­rin ba­kış­la­rı­nı üze­rin­de his­set­mi­yor mu Hükûmet? Fın­dık üre­ti­ci­si­nin kır­gın ve kız­gın kal­bi­nin atış­la­rı­nı his­set­mi­yor mu bu Hükûmet?

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ken­di Hükûme­ti eliy­le ar­ka­dan han­çer­len­miş, Zap­su ve onun ulus­la­ra­ra­sı lo­bi­le­ri ta­ra­fın­dan çiğ­net­ti­ril­miş Türk mah­su­lü­nün ka­na­tıl­mış bağ­rı­nı gör­mü­yor mu bu AKP Hükûme­ti? Ha­ki­ka­ten unut­tu­nuz mu ye­re ser­di­ği­niz ürün­le­ri? Unut­tu­nuz da mı se­çim­den söz edi­yor­su­nuz? Unut­tuy­sa­nız, ben si­ze bu­nu ha­tır­la­tı­yo­rum. Ye­re ser­di­ği­niz ürün­ler, ar­ka­daş­lar, si­ze ba­kı­yor, si­zi göz­lü­yor; ba­yılt­tı­nız ama öl­dü­re­me­di­niz; yer­den si­zi iz­li­yor, si­ze ba­kı­yor­lar. Ye­ri­niz­de ol­sam, yer­de ya­tan o göz­le­re hiç ba­ka­maz­dım, gör­me­mek için ba­şı­mı yas­tı­ğın al­tı­na so­kar­dım.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, AK Par­ti Hükûme­ti­nin Türk çift­çi­si­ne acı­ma­sız bak­tı­ğı beş yıl­da Türk ta­rı­mı ge­ri­le­miş­tir; öy­le­si­ne ge­ri­le­miş­tir ki, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin ma­sa­sı­na eli ko­lu bu­dan­mış, ağ­zı bur­nu da­ğı­tıl­mış bir va­zi­yet­te otu­ra­bi­le­cek­tir an­cak.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Av­ru­pa Sa­yın Tay­yip Er­do­ğan'a min­net­tar­dır, çün­kü Av­ru­pa, çift­çi­si­ni efen­di ve ta­rı­mı kral bir olu­şum ya­pa­rak Türk ta­rı­mı­nın ge­liş­me­si ye­ri­ne Av­ru­pa'da za­ten faz­la­sıy­la var olan ta­rım­sal ürün­ler­den is­ti­fa­de et­me­si­ni is­te­mek­te­dir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bir gün eğer Al­man bul­gu­ru ye­me­ye baş­lar­sak hiç şa­şır­ma­ya­lım. "Al­man bul­gur yer mi?" de­me­yi­niz sa­kın; bul­gur ye­me­yen Al­man bi­le, bul­gu­ra bu Hükûmet­ten çok da­ha de­ğer ve önem ve­ri­ci­dir.

Ba­kın, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, Al­man­lar ak­lı­ma ne­re­den gel­di: Hükûme­tin, Cü­neyd Zap­su eliy­le Türk fın­dık­çı­sı­nı ar­ka­sın­dan han­çer­le­di­ği gün­ler­di. Al­man Bü­yü­kel­çi­li­ği Ti­ca­ri Ata­şe­si Ka­ra­de­niz'e git­ti. Fın­dık fi­ya­tı­nın Hükûmet ta­ra­fın­dan 2 mil­yon dü­zey­le­ri­ne se­ril­di­ği gün­ler­di. Bi­li­yor­su­nuz, Al­man­ya en bü­yük fın­dık alı­cı­la­rı­mız­dan.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Öz­do­ğan.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­ka­nım.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, iş­te, Al­man Bü­yü­kel­çi­li­ği­nin Ti­ca­ri Ata­şe­si, git­ti­ği Ka­ra­de­niz'de bir so­ru­ya ce­vap ve­rir­ken, Tür­ki­ye'de Hükûmet ile fın­dık üre­ti­ci­si ara­sın­da­ki bu ge­ri­li­mi an­la­mak­ta güç­lük çek­ti­ği­ni, bu fın­dık Al­man­ya'da ol­sa, hükûme­tin, fın­dı­ğı ko­ru­mak için her şe­yi ya­pa­ca­ğı­nı söy­le­di.

Bu gün­ler, ay­nı za­man­da İs­pan­ya'da­ki fın­dık üre­ti­ci­le­ri­nin AK Par­ti Hükûme­ti­ne kar­şı yü­rü­yüş yap­tı­ğı gün­ler­di. İs­pan­yol fın­dık üre­ti­ci­le­ri, AK Par­ti Hükûme­ti­ni ulus­la­ra­ra­sı fın­dık pi­ya­sa­sı­nı dü­şür­mek­le suç­lu­yor­du. AK Par­ti Hükûme­ti, Türk fın­dı­ğı­nın yü­zü­nü da­ğıt­mak­la kal­ma­mış, eli İs­pan­ya'ya ka­dar uzan­mış­tı.

Top­rak sev­gi­si va­tan sev­gi­si­dir. Top­rak ve çift­çi sev­gi­si mil­li­yet­çi­li­ğin te­me­li­dir de­ğer­li ar­ka­daş­lar.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu­nu, elin Al­man'ı ve İs­pan­yol'u çok iyi bi­lir, ama Türk çift­çi­si­nin ba­şı­na beş se­ne­dir mu­sal­lat ol­muş olan bu Hükûmet hâlâ da­ha bu­nu an­la­ya­ma­mış­tır. Millî da­mar­dan yok­sun bu Hükûme­ti, Al­man­lar ve İs­pan­yol­lar tah­lil ve teş­his et­miş­tir. Sı­ra bi­ze gel­di de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Biz de tah­li­li­mi­zi ve teş­hi­si­mi­zi 22 Tem­muz­da ya­pa­ca­ğız in­şal­lah mil­let­çe.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Türk ta­rı­mı­nın bun­dan son­ra­ki ge­li­şi­mi­ni Av­ru­pa Bir­li­ği sü­re­cin­den ba­ğım­sız ola­rak ele al­mak müm­kün ol­ma­ya­cak­tır. Bi­zim Ana­va­tan ola­rak bu ko­nu­da viz­yo­nu­muz, Türk ta­rı­mı­nın millî ben­li­ği­ni güç­lü kıl­ma­yı, Av­ru­pa Bir­li­ği mü­za­ke­re sü­re­ciy­le en­teg­re et­me­yi ba­şar­mak­tır. Bu ko­nu­da ta­viz­siz ve millî bir du­ru­şu Av­ru­pa Bir­li­ği sü­re­ciy­le kay­naş­tır­mak­tır ama­cı­mız.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin Tür­ki­ye'de en bü­yük so­run ola­rak gör­dü­ğü alan ta­rım…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­do­ğan, ko­nuş­ma­nı­zı lüt­fen ta­mam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, hat­ta, ko­nu o ka­dar ge­niş ki, "ta­rım" baş­lı­ğı­nı "gı­da gü­ven­li­ği" gi­bi alt baş­lık­lar­la, otuz beş ay­rı alt baş­lık al­tın­da top­la­dı Av­ru­pa Bir­li­ği.

Ta­rım ve Köy İş­le­ri Ba­kan­lı­ğı, Tür­ki­ye-Av­ru­pa Bir­li­ği iliş­ki­le­rin­de en ön­ce­lik­li ko­nu ola­rak, Türk ta­rı­mı­nın AB'nin or­tak ta­rım po­li­ti­ka­sı­na uyu­mu ola­rak ta­nım­lar ve bu yön­de ça­lış­ma­la­rı­na de­vam et­ti­ği­ni bil­di­rir­ken, si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı ve Av­ru­pa Bir­li­ği uz­man­la­rı da sü­re­cin ta­rım sek­tö­rü­ne ge­ti­re­cek­le­ri ve ya­pıl­ma­sı ge­re­ken­ler hak­kın­da fark­lı gö­rüş­le­re sa­hip bu­lu­nu­yor.

Hükûmet, Av­ru­pa Bir­li­ği sü­re­ci­ni, ana ek­sen ola­rak Av­ru­pa Bir­li­ği­nin ta­lep ve bek­len­ti­le­ri doğ­rul­tu­su­na otur­tur­ken, Türk ta­rı­mı­nı bi­len, an­la­yan ve bu top­ra­ğa va­tan sev­gi­siy­le bağ­lı olan bin­ler­ce uz­man ve si­vil top­lum ör­gü­tü Hükûme­tin bu tu­tu­mun­dan en­di­şe edi­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, el­bet­te ki Türk çift­çi­si­nin so­run­la­rı son de­re­ce bü­yük­tür. İn­şal­lah, 23 Tem­muz gü­nü, bu Hükûme­tin git­me­siy­le Tür­ki­ye'de bay­ram ya­pa­ca­ğız ve in­şal­lah, şu sı­ra­lar­da, çok ya­kın bir ta­rih­te Ana­va­tan Par­ti­si­nin ba­ka­nı otu­ra­cak­tır Al­lah'ın iz­niy­le. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler) Bu­nu, şim­di­den siz­le­re müj­de­li­yo­rum. Er­zu­rum'da bo­yu­nu­zun öl­çü­sü­nü al­dı­nız ve bin­dir­me kı­ta­la­rı Er­zu­rum'a ge­tir­di­niz. Yir­mi vi­la­yet­ten in­san gel­di. Em­ni­yet ka­yıt­la­rı­na gö­re, Er­zu­rum Em­ni­yet ka­yıt­la­rı­na gö­re 18 bin in­san sa­de­ce çev­re vi­la­yet­ler­den gel­di de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­do­ğan…

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öz­do­ğan.

Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu adı­na Ada­na Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Va­hit Ki­riş­ci.

Bu­yu­run Sa­yın Ki­riş­çi. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AK PAR­Tİ GRU­BU ADI­NA VA­HİT Kİ­RİŞ­Cİ (Ada­na) - Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; tek­li­fi­mi­zin 2'nci mad­de­si üze­rin­de gru­bu­muz adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi, en baş­ta da dün kut­lan­mış olan Dün­ya Çift­çi­ler Gü­nü mü­na­se­be­tiy­le bü­tün çift­çi­le­ri­mi­zi, ge­rek ül­ke­miz­de­ki ge­rek­se dün­ya­da­ki bü­tün çift­çi­le­ri­mi­zin gü­nü­nü teb­rik ede­rek, on­la­ra say­gı su­na­rak söz­le­ri­me baş­la­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, tek­li­fi­mi­zin 1'in­ci mad­de­sin­de, bi­lin­di­ği gi­bi, özel­lik­le, Zi­ra­at Ban­ka­sı ve ta­rım kre­di ta­ra­fın­dan kul­lan­dı­rı­lan kre­di­ler­le il­gi­li bu ko­nu­da mağ­du­ri­yet ya­şa­mış olan yak­la­şık 640 bin ci­va­rın­da­ki üre­ti­ci­mi­zin ra­hat­la­tıl­ma­sı sağ­lan­mış­tı.

2'nci mad­de­si de, tam da bu an­lam­lı gün­le­re uy­gun ola­rak, ger­çek­ten çift­çi­mi­zin bü­rok­ra­si adı­na, kır­ta­si­ye­ci­lik adı­na ce­bel­leş­ti­ği, güç­lük çek­ti­ği bir ko­nu. Bu­ra­da, özel­lik­le, çift­çi­le­ri­mi­zin ge­rek ta­rım kre­di ge­rek Zi­ra­at Ban­ka­sı ve di­ğer ta­rım­sal fa­ali­yet­le­riy­le il­gi­li bel­ge ib­raz et­me­le­ri ge­re­ken yer­ler­de, her se­fe­rin­de, üye­si ol­duk­la­rı hâlde zi­ra­at oda­la­rı­na gi­dip, bu zi­ra­at oda­la­rın­dan bel­ge al­ma zo­run­lu­lu­ğu ve bu­nun ge­tir­miş ol­du­ğu -bun­la­ra- kül­fe­ti or­ta­dan kal­dı­ra­cak bir dü­zen­le­me­dir.

En baş­ta şu­nu be­lirt­mek is­te­rim de­ğer­li ar­ka­daş­lar: Tür­ki­ye Zi­ra­at Oda­la­rı, ana­ya­sal ola­rak, çift­çi ör­gü­tü ola­rak tes­cil­len­miş, bu ma­na­da ken­di ku­ru­lu­şuy­la il­gi­li ça­lış­ma­la­rı­nı sür­dür­mek­te olan çok önem­li bir oda­mız­dır. Bi­zim bu­ra­da­ki dü­zen­le­me­miz, her­han­gi bir şe­kil­de oda­mı­za, çift­çi­le­ri­mi­zin oda­sı olan oda­mı­za üye ol­ma­nın önü­ne ge­çen ve böy­le­lik­le de ana­ya­sal bir suç iş­le­me­ye yö­ne­lik bir dü­zen­le­me de­ğil­dir. Çift­çi­le­ri­miz zi­ra­at oda­la­rı­na üye ola­bi­lir­ler, üye ol­ma­la­rı önün­de her­han­gi bir en­gel yok­tur. Bu­ra­da da her­han­gi bir şe­kil­de bu­na mâni bir hâl söz ko­nu­su de­ğil­dir. An­cak, dü­şü­ne­lim ve şöy­le ak­lı­mız­dan ge­çi­re­lim: Çift­çi­le­ri­miz özel­lik­le kent mer­kez­le­rin­de ya­şa­yan in­san­lar de­ğil. Bu in­san­lar her tür­lü mo­bi­li­te­den uzak. Bu in­san­la­rı­mı­zın kır­sal­da ya­şa­dık­la­rı ve mad­di güç­lük­le­ri­ni ve bu işin, tar­la­sın­dan, ba­ğın­dan, bah­çe­sin­den, se­ra­sın­dan, ahı­rın­dan ay­rı­lıp, eğer var­sa, o il­çe­de­ki il­çe zi­ra­at oda­sı­na ge­lip ora­dan bir bel­ge al­ma­sı, tek­rar kö­yü­ne dön­me­si ve bu bel­ge­yi köy­de ala­ca­ğı, ör­ne­ğin, bir ta­rım kre­di­den ala­ca­ğı bir tor­ba güb­re ve­ya­hut da bir ku­tu ilaç için bu bel­ge­yi ib­raz et­me­si son de­re­ce me­şak­kat­li ve son de­re­ce bu çift­çi­le­ri­miz için yıp­ra­tı­cı bir kır­ta­si­ye­ci­lik ve­ya­hut da bir bü­rok­ra­tik iş­lem­den baş­ka bir şey de­ğil­dir. Do­la­yı­sıy­la, bu­ra­da ben­den ön­ce­ki ha­tip­le­rin be­lirt­ti­ği gi­bi, ke­sin­lik­le ve ke­sin­lik­le, zi­ra­at oda­la­rı­nın önü­nün ke­sil­me­si, çift­çi­le­rin zi­ra­at oda­la­rı­na üye­lik­le­ri­nin en­gel­len­me­si gi­bi bir ifa­de, bir hü­küm yer al­ma­mak­ta­dır.

Pe­ki, bu mad­dey­le biz çift­çi­le­ri­mi­ze ne­yi sağ­lı­yo­ruz?

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, he­pi­mi­zin bil­di­ği gi­bi, Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı­mız, özel­lik­le Tür­ki­ye'de fa­ali­yet gös­te­ren çift­çi­le­ri­mi­zin ver­miş ol­du­ğu­muz des­tek­le­ri ala­bil­me­le­ri ve bu çer­çe­ve­de de ka­yıt al­tı­na alı­na­bil­me­le­ri için gün­de­me ge­ti­ril­miş olan ÇKS'den so­rum­lu ba­kan­lık­tır. Çift­çi ka­yıt sis­te­mi ola­rak bil­di­ği­miz bu sis­te­min so­rum­lu­su, o hâlde, Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı ol­du­ğu­na gö­re, çift­çi ka­yıt sis­te­mi­ne dâhil ola­bil­me­nin şart­la­rın­dan bir ta­ne­si de çift­çi­lik bel­ge­si­nin zi­ra­at oda­la­rın­dan ge­ti­ril­miş ol­ma­sı­dır. Do­la­yı­sıy­la, çift­çi ka­yıt sis­te­mi­ne bir kez dâhil olan bir üre­ti­ci­nin, ar­tık, bir da­ha zi­ra­at oda­la­rıy­la bu den­li bir gi­diş ge­li­şi ya­şa­ma­ma­sı adı­na, ger­çek­ten, çok ye­rin­de ve an­lam­lı bir dü­zen­le­me­dir.

Di­ğer ta­raf­tan, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bi­zim bu­ra­da, bel­ki, ko­nuş­ma­nın ve mad­de­nin dı­şı­na çı­kı­la­rak ifa­de edi­len hu­sus­lar ol­du, on­la­ra da kı­sa­ca de­ğin­me­miz­de ya­rar var, ama di­li­yo­ruz ve is­ti­yo­ruz ki bu ya­sa tek­li­fi­miz çok sü­rat­li bir şe­kil­de Mec­lis Ge­nel Ku­ru­lun­dan çık­mış ve onay için Cum­hur­baş­kan­lı­ğı ma­ka­mı­na su­nul­muş ol­sun. Ama, bü­tün bun­la­ra rağ­men, bun­la­ra ce­vap ver­me­den de geç­mek müm­kün de­ğil.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, AK Par­ti İk­ti­da­rı, her alan­da ol­du­ğu gi­bi, özel­lik­le çift­çi­le­ri­miz­le de il­gi­li ola­rak, Ka­sım 2002 yı­lı­nı bir mi­lat ola­rak ya­şat­mış­tır. Do­la­yı­sıy­la, Ka­sım 2002'nin bir ön­ce­si var­dır, bir de Ka­sım 2002'nin son­ra­sı var­dır. Ka­sım 2002 ön­ce­si­ni eğer şöy­le zih­ni­miz­den ge­çi­re­cek olur­sak, Zi­ra­at Ban­ka­sı­nın ve ta­rım kre­di­nin yüz­de 59-yüz­de 69 nis­pe­tin­de­ki kre­di fa­iz­le­riy­le an­cak kre­di kul­lan­mak zo­run­da ka­lan bir üre­ti­ci, yük­sek enf­las­yo­na mahkûm ol­muş ve bu ko­nu­da ko­lu­nu ka­na­dı­nı kal­dı­ra­ma­mış bir üre­ti­ci var­dı, ama bu­gün ge­li­nen nok­ta­da yüz­de 17,5'luk bir kre­di fa­izi uy­gu­lan­mak­ta ve bu yüz­de 17,5'luk kre­di fa­izi­nin de yüz­de 91'e ya­kı­nı, top­lam kul­lan­dı­rı­lan kre­di­nin yüz­de 91'e ya­kı­nı, bu yüz­de 17,5 bi­le yük­sek gö­rü­le­rek bu se­lek­tif kre­di ve­ya­hut da süb­van­si­yon­lu kre­di ola­rak bi­li­nen kre­di şek­lin­de üre­ti­ci­le­ri­mi­ze kul­lan­dı­rıl­mış­tır. Bu­gün tek ba­şı­na Zi­ra­at Ban­ka­sı­nın kul­lan­dır­mış ol­du­ğu kre­di 4 kat­ril­yo­nun üze­ri­ne çık­mış­tır de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Bu­nun 2002 ön­ce­si­ne gi­de­cek olur­sak, o yük­sek fa­iz­den do­la­yı hem sa­yı­ca son de­re­ce az üre­ti­ci ta­ra­fın­dan kul­lan­dı­rıl­dı­ğı­nı ve­ya­hut da kul­la­nıl­dı­ğı­nı hem de mik­tar ola­rak son de­re­ce ye­ter­siz ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz. Zi­ra, o dö­nem­de sa­de­ce 77 bin üre­ti­ci­ye 227 tril­yon­luk, ya­ni, ye­ni pa­ray­la 227 mil­yon YTL'lik bir kre­di kul­lan­dı­rıl­mış­tır. Bun­la­rı ço­ğalt­mak müm­kün.

Geç­ti­ği­miz haf­ta per­şem­be gü­nü bu gö­rüş­me­le­ri ya­par­ken bi­zim bu­ra­da "Evet, bu bir po­pü­list po­li­ti­ka­dır." de­me­miz­den alı­nan mu­ha­le­fe­te men­sup dost­la­rı­mız ol­du. Ben, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, şu­nu vur­gu­la­mak is­te­rim: Eğer, bir sek­tö­rün önün­de stan­dart­lar var­sa, bu sek­tö­re iliş­kin bir­ta­kım he­def­ler ko­nul­muş­sa, o sek­tör bü­yü­me yo­lun­da önem­li bir alt­ya­pı­ya sa­hip­tir de­mek­tir. Eğer, siz… Ta­rım Ka­nu­nu'nu bek­le­miş­si­niz, cum­hu­ri­ye­tin 59'un­cu Hükûme­ti­ne bı­rak­mış­sı­nız ve bu ül­ke­nin bir Ta­rım Ka­nu­nu'nu o za­ma­na ka­dar çı­kar­ma­mış­sı­nız. İlk de­fa bu ül­ke­nin bir Ta­rım Ka­nu­nu var ve 18 Ni­san­dan iti­ba­ren de, ar­tık, bu ül­ke­de, ta­rım, he­def­le­ri olan ve bu he­def­le­re uy­gun ola­rak po­li­ti­ka­la­rı bün­ye­sin­de ba­rın­dı­ran bir sek­tör hâli­ne gel­miş­tir ve bu sek­tö­rün bu ya­pı­lan des­tek­le­me­le­ri ger­çek­leş­ti­re­bil­me­si için de ken­di­mi­zi de bağ­la­ya­cak şe­kil­de bir hü­küm ila­ve edil­miş­tir. O da ne­dir? Gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la­nın yüz­de 1'in­den da­ha az bir des­tek ta­rı­ma ve­ri­le­mez, de­mi­şiz­dir. Do­la­yı­sıy­la, gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la­nın 400 mil­yar do­lar ol­du­ğu­nu dü­şün­dü­ğü­müz­de bu­nun yak­la­şık 4 mil­yar do­la­ra, onun da yu­var­lak ra­kam 5,5-6 kat­ril­yo­na te­ka­bül et­ti­ği­ni ra­hat­lık­la söy­le­ye­bi­li­riz. Do­la­yı­sıy­la, bi­zim de 2007 yı­lı için büt­çe­miz­den ayır­mış ol­du­ğu­muz öde­ne­ğin 5,3 kat­ril­yon ci­va­rın­da ol­du­ğu­nu dik­ka­te al­dı­ğı­mız­da son de­re­ce bu­na uy­gun bir dav­ra­nış ser­gi­le­di­ği­mi­zi de tak­dir­le­ri­ni­ze su­nu­yo­rum.

Bir baş­ka ko­nu, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, ta­rı­mın mut­la­ka bir ya­sa­sı­nın, bir mev­zu­atı­nın ve bu mev­zu­ata uy­gun ola­rak ya­pıl­ma­sı­nın esas ol­du­ğu­nu söy­le­miş­tik. Bir Ta­rım Ka­nu­nu çı­kar­dık de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Bu Ta­rım Ka­nu­nu'yla il­gi­li ola­rak bel­ki baş­lan­gıç­ta bu ha­fi­fe alın­dı ve 2006 yı­lın­da, ha­zi­ran iti­ba­rıy­la, 1 Ha­zi­ran iti­ba­rıy­la baş­la­mış olan bu uy­gu­la­ma­nın yıl so­nun­da yak­la­şık 12.500 ci­va­rın­da po­li­çe ke­sil­di­ği­ni gö­rü­yo­ruz. Ama, şim­di  -dik­kat bu­yu­run- özel­lik­le yı­lın şu ilk dört ayın­da ge­li­nen ra­kam, po­li­çe sa­yı­sı, yak­la­şık 160 bin ci­va­rın­da­dır. Bu 160 bin po­li­çe Türk çift­çi­si­nin ken­di üret­miş ol­du­ğu ürün­le­rin, ris­ki yük­sek olan bu alan­da­ki ürün­le­rin ga­ran­ti al­tı­na alın­ma­sı adı­na önem­li bir gü­ven­ce­dir. Ha­zi­ne­den bu ma­na­da çı­kan pa­ra 30 tril­yon ci­va­rın­da­dır de­ğer­li ar­ka­daş­lar ve sek­tö­rün yak­la­şık 1 kat­ril­yo­na ya­kın var­lık­la­rı bir an­lam­da si­gor­ta kap­sa­mı­na alın­mış­tır. Geç­ti­ği­miz yıl sa­de­ce do­lu­ya kar­şı ko­run­muş olan üre­ti­ci­ye ait var­lık­lar 2007 yı­lı Ocak ayın­dan iti­ba­ren de bu­na do­lu za­ra­rıy­la bir­lik­te don za­ra­rı da ek­len­miş­tir.

Di­le­ği­miz, ge­le­cek­te, özel­lik­le di­ğer risk grup­la­rı­nın da bu­na dâhil edil­me­si ve böy­le­lik­le Türk çift­çi­si­nin bu fa­ali­yet­le­ri yü­rü­tür­ken her tür­lü en­di­şe­ler­den arın­mış ola­rak yü­rü­te­bil­me­si mut­la­ka sağ­lan­ma­lı­dır.

Ta­bii, çı­kar­mış ol­du­ğu­nuz ya­sa­la­rın uy­gu­la­ma­la­rıy­la il­gi­li ör­nek­le­ri ço­ğalt­mak müm­kün, ama za­ma­nı­mı­zın dar­lı­ğı ne­de­niy­le ben ko­nuş­ma­mı bu­ra­da kes­mek is­ti­yo­rum. Bu­ra­da as­lo­lan Türk çift­çi­si­nin ken­di­si­dir, as­lo­lan Türk köy­lü­sü­dür, as­lo­lan bu mem­le­ke­tin, bu mil­le­tin üre­ten in­san­la­rı­na hiz­met­tir. Bu hiz­me­tin ge­re­ği­ni yap­mak da AK Par­ti İk­ti­da­rı­na na­sip ol­muş­tur.

Ben, bu ve­si­ley­le, özel­lik­le baş­ta gün­le­ri­ni teb­rik et­miş ol­du­ğum Türk çift­çi­si­nin Dün­ya Çift­çi­ler Gü­nü'nü bir kez da­ha teb­rik edi­yo­rum. Ye­ni ya­sa­lar­la prob­lem­le­ri­ni in­şal­lah çöz­me­ye de­vam ede­ce­ği­mi­zi bir kez da­ha ifa­de edi­yor, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ki­riş­ci.

Şa­hıs­la­rı adı­na Şan­lı­ur­fa Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Mü­fit Yet­kin.

Bu­yu­run Sa­yın Yet­kin. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

A. MÜ­FİT YET­KİN (Şan­lı­ur­fa) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Zi­ra­at Ban­ka­sı A.Ş. ve Ta­rım Kre­di Ko­ope­ra­tif­le­ri Ta­ra­fın­dan Kul­lan­dı­rı­lan Grup Kre­di­le­rin­den Do­ğan Ke­fa­le­tin So­na Er­di­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin 2'nci mad­de­si üze­rin­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Bu ka­nun tek­li­fi­nin 1'in­ci mad­de­siy­le, grup ke­fil­li­ğiy­le bir­bi­ri­ne ke­fil ol­muş çift­çi­le­ri­mi­zin bu so­rum­lu­luk­tan kur­tul­ma­la­rı amaç­lan­mış­tır. 20 ka­dar ki­şi­nin bir­bi­ri­ne müş­te­rek ve mü­te­sel­si­len ke­fil ol­duk­la­rı sis­tem­de, hiç ta­nı­ma­dık­la­rı, öde­me gü­cü bu­lun­ma­yan, ika­me­ti tes­pit edi­le­me­yen borç­lu­la­rın bor­cu­nu "grup ke­fil­le­ri" sı­fa­tıy­la öde­mek zo­run­da bı­ra­kıl­mış­lar­dır. Bu tek­lif ile çift­çi­le­ri­miz ken­di­le­ri­ne ait ol­ma­yan ve ken­di­le­ri­ni zor­da bı­ra­ka­cak borç­lar­dan kur­tu­la­cak­lar­dır.

Tek­li­fin 2'nci mad­de­sin­de ise, Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı­nın, çift­çi ka­yıt sis­te­mi­ne ka­yıt­lı çift­çi­ler­den her tür­lü ay­ni ve nakdî yar­dım, avans, süb­van­si­yon, prim gi­bi ta­rım­sal des­tek­le­me ve­ya kre­di kul­la­nıl­ma­sı iş­lem­le­rin­de, çift­çi bel­ge­si alı­na­cak kre­di­ler ve­ya doğ­ru­dan des­tek uy­gu­la­ma ne­de­niy­le ya­pı­lan her bir iş­lem için çift­çi bel­ge­si is­ten­me­si­nin çift­çi­yi zor du­rum­da bı­rak­tı­ğı dü­şü­nül­mek­te­dir, bi­lin­mek­te­dir. Za­ten çift­çi ka­yıt sis­te­mi­ne gir­mek için çift­çi bel­ge­si çı­kar­tıl­mak­ta­dır. Do­la­yı­sıy­la, çift­çi ka­yıt sis­te­mi­ne gir­miş bir çift­çi­den her bir iş­lem için çift­çi bel­ge­si is­ten­me­si, za­man kay­bın­dan ve yor­gun­luk­tan baş­ka bir işe ya­ra­ma­ya­cak­tır.

Bi­raz ev­vel ar­ka­daş­la­rı­mı­zın bah­set­ti­ği gi­bi, zi­ra­at oda­la­rı­nın bu tep­ki­le­ri gös­ter­me­le­ri­ne de bir an­lam ve­re­mi­yo­rum. Ken­di üye­si olan çift­çi­le­ri­mi­zin bü­rok­ra­tik iş­lem­ler­den kur­tul­ma­la­rı ve za­man­dan ta­sar­ruf et­me­le­ri mem­nun ol­ma­la­rı ge­re­ken bir ko­nu­dur, ama asıl mem­nun olun­ma­sı ge­re­ken ko­nu, Hükûme­ti­mi­zin ve Ba­kan­lı­ğı­mı­zın "ÇKS" de­di­ği­miz çift­çi ka­yıt sis­te­mi­ni ta­mam­la­ma­sı­dır.

Çift­çi ka­yıt sis­te­mi, Türk ta­rı­mı­na güç ka­ta­cak­tır. Da­ha ön­ce­le­ri bi­lin­me­yen ta­rım­sal alan bü­yük­lük­le­ri, hay­van var­lı­ğı ve su­la­na­bi­len alan gi­bi is­ta­tis­tik­sel bil­gi­ler, şim­di ÇKS sa­ye­sin­de bi­lin­mek­te ve ge­le­cek­te de Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le en­teg­ras­yon­da, bu bil­gi­ler ışı­ğın­da ta­rı­ma yön ve­ri­le­cek­tir. Ay­nı za­man­da, ta­rım­sal des­tek­le­me­ler de yan­lış­lık­la­rın ön­len­me­si­ne yar­dım et­mek­te­dir. Ba­kan­lı­ğı­mı­zın he­de­fi olan ta­rım­sal üre­tim plan­la­ma­sın­da da çok önem­li rol oy­na­ya­cak­tır. Biz­ler gi­bi ta­rım­la biz­zat uğ­ra­şan in­san­la­rı­mız, Hükûme­ti­mi­zin yap­tı­ğı ça­lış­ma­la­rı çok iyi de­ğer­len­di­re­cek­ler­dir.

Bu ara­da, çift­çi­le­ri­mi­zin mağ­dur edil­di­ği­ni söy­le­yen ar­ka­daş­la­rı­mı­za bir­kaç şey söy­le­mek is­ti­yo­rum. Bu ara­da, çift­çi­le­ri­mi­zin de­ğer­len­dir­me­si­ni de yi­ne çift­çi­le­ri­mi­ze bı­ra­kı­yo­rum. Çift­çi borç­la­rı­nı ye­ni­den ya­pı­lan­dır­mış­tır Hükûme­ti­miz. 765 bin üre­ti­ci­mi­zin 2,7 mil­yar YTL'yi bu­lan bor­cu­nun 1,5 mil­yar YTL'si si­lin­miş­tir. Ge­ri ka­lan borç­lar da üç yıl öde­ne­cek şe­kil­de ya­pı­lan­dı­rıl­mış­tır. Üre­ti­ci­le­rin ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri­ne olan borç­la­rı­nın öden­me­si için ikin­ci bir ya­pı­lan­ma imkânı ge­ti­ril­miş­tir. Ta­rım­sal kre­di fa­iz­le­ri dü­şü­rül­müş, 2002 yı­lın­da yüz­de 59 olan ta­rım­sal kre­di fa­iz oran­la­rı 2006 yı­lın­da yüz­de 17,5'a in­miş­tir. Ay­rı­ca, çift­çi­ye süb­van­si­yon­lu kre­di kul­lan­dır­ma imkânı ge­ti­ril­miş­tir. Uy­gu­la­nan pro­je­le­re gö­re, yüz­de 60 ile yüz­de 25 ara­sın­da fa­iz in­di­ri­mi sağ­lan­mış­tır. 2002 yı­lın­da 550 bin çift­çi­ye 529 mil­yon YTL ta­rım­sal kre­di kul­lan­dı­rıl­mış iken, 2006 yı­lın­da top­lam 1 mil­yon 92 bin çift­çi­ye 5 mil­yar 171 mil­yon YTL kre­di kul­lan­dı­rıl­mış­tır. Bu mik­ta­rın yüz­de 92'si süb­van­si­yon­lu kre­di ola­rak kul­lan­dı­rıl­mış ve 120 mil­yon YTL kre­di süb­van­si­yo­nu sağ­lan­mış­tır. Bu dö­nem­de kul­lan­dı­rı­lan kre­di­ler 2002 yı­lı­na gö­re 10 kat­tan da­ha faz­la art­mış­tır.

Ta­rım sek­tö­rü 2004-2005 yıl­la­rın­da po­zi­tif ola­rak bü­yü­müş­tür. 2002 yı­lın­da ta­rım­sal gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la 21,8  mil­yar do­lar iken, 2006 yı­lın­da 38 mil­yar do­la­ra ulaş­mış­tır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

A. MÜ­FİT YET­KİN (De­vam­la) - Ta­rım­sal su­la­ma­da kul­la­nı­lan ener­ji fi­yat­la­rın­da yüz­de 15 in­di­rim sağ­lan­mış­tır.

Ay­rı­ca, 2002 yı­lın­da 2.188 mil­yar YTL olan ta­rım­sal des­tek­le­me mik­ta­rı, 2006 yı­lın­da 4.744 mil­yar YTL'ye çı­ka­rıl­mış­tır. Bu ara­da bu­gün­ler­de za­ten me­rak­la bek­le­nen pa­muk des­tek­le­me­le­ri, hu­bu­bat des­tek­le­me­le­ri, ser­ti­fi­ka­lı fi­dan des­tek­le­me­le­ri de bu­gün­ler­de öden­me­ye baş­lan­mış­tır. Bu­nu da çift­çi­le­ri­mi­ze bu­ra­dan bil­dir­mek is­ti­yo­rum. Ha­yır­lı ve uğur­lu ol­sun.

Ben bu ka­nu­nun da ha­yır­lı uğur­lu ol­ma­sı di­le­ğiy­le, yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti  sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Yet­kin.

Şa­hıs­la­rı adı­na ikin­ci söz Niğ­de Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Er­do­ğan Öze­gen'in.

Bu­yu­run Sa­yın Öze­gen. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (Niğ­de) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Zi­ra­at Ban­ka­sı Ano­nim Şir­ke­ti ve ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri ta­ra­fın­dan kul­lan­dı­rı­lan top­lu köy ik­ra­za­tı grup kre­di­le­ri­nin ye­ni­den ya­pı­lan­dı­rıl­ma­sıy­la il­gi­li ka­nun tek­li­fi­nin 2'nci mad­de­si üze­rin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; AK Par­ti İk­ti­da­rı­mız, ger­çek­ten, top­lu­mun bü­tün ke­sim­le­ri­ni il­gi­len­di­ren he­men her ko­nu­da, AK Par­ti İk­ti­da­rın­dan ön­ce cid­di sı­kın­tı­lar içe­ri­si­ne düş­müş olan top­lu­mun tüm sos­yal ke­sim­le­ri­ni ye­ni­den dev­let­le ba­rış­tır­ma pro­je­le­ri­ni bir bir ha­ya­ta ge­çir­miş­tir. Bun­lar­dan, bak­tı­ğı­mız za­man, çift­çi­le­ri­mi­zin Zi­ra­at Ban­ka­sı­na, ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri­ne olan borç­la­rı­nı, yü­ce Mec­li­si­miz de bir ka­nun tek­li­fiy­le ka­nun­laş­tır­mış, borç­la­rın bü­yük bir bö­lü­mü­nü sil­miş, di­ğer ka­lan kıs­mı da otuz al­tı aya tak­sit­len­di­ril­miş­tir.

Yi­ne, bi­raz ön­ce, de­ğer­li Ta­rım Ko­mis­yo­nu Baş­ka­nı­mı­zın ifa­de et­ti­ği gi­bi, uzun sü­re­dir top­lu­mun en bü­yük ke­si­mi olan ta­rım sek­tö­rü­nün, ma­ale­sef, AK Par­ti İk­ti­da­rı­na ka­dar bir ka­nu­nun ol­ma­yı­şı bi­le, as­lın­da, bun­dan ön­ce­ki ik­ti­dar­la­rın ta­rı­ma ve çift­çi­ye ba­kı­şı­nın en önem­li gös­ter­ge­si­dir. Sa­de­ce, AK Par­ti İk­ti­da­rı­na ka­dar, ta­rım­la il­gi­li, se­çim dö­nem­le­rin­de, po­pü­list bir an­la­yış­la "Kim ne ve­ri­yor­sa ben üç faz­la­sı­nı ve­ri­yo­rum." di­ye­rek, ma­ale­sef, çift­çi­miz, bir yıl ve­zir, kırk yıl re­zil edil­miş­tir. İş­te, eli na­sır­lı bu çift­çi­ler, AK Par­ti İk­ti­da­rıy­la, ger­çek an­lam­da de­ğer bul­muş ve öy­le, bu­ra­da, çı­kıp kür­sü­ler­den söy­len­di­ği gi­bi, çift­çi­le­ri­miz, iti­lip ka­kıl­ma­mış, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nde, AK Par­ti İk­ti­da­rın­da, en şe­ref­li bir şe­kil­de baş ta­cı edil­miş­tir. Bu­nun ör­ne­ği­ni söy­le­ye­cek olur­sak, şim­di, bi­raz ön­ce, bu­ra­da ko­nu­şan mu­ha­le­fet söz­cü­sü ar­ka­da­şım, aca­ba, bu bü­yük ke­sim­ler, bü­yük halk ke­sim­le­ri çift­çi­ler­den ya­na mı, yok­sa bir grup bü­rok­ra­si­den ya­na mı? Bu­nu, doğ­ru­su, çok me­rak edi­yo­rum.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Esas ni­ye­tin iş­te bu se­nin, esas ni­ye­tin bu!

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - AK Par­ti İk­ti­da­rı, çift­çi­le­ri kır­ta­si­ye­den kur­tar­mak, çift­çi­le­ri…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Çift­çi­nin ör­gü­tü­ne kar­şı ol­du­ğu­nu or­ta­ya ko­yu­yor­sun.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Be­ye­fen­di, ben, si­zi, ga­yet ne­za­ket­le din­le­dim.

Çift­çi­le­rin, her bir iş­lem için, ala­cak­la­rı her bir des­tek için, çift­çi bel­ge­si al­mak için 80 ki­lo­met­re­den, 100 ki­lo­met­re­den ge­lip o bel­ge­yi al­mak için ezi­yet çek­me­le­ri­ni or­ta­dan kal­dır­mak, aca­ba çift­çi­den ya­na ol­mak mı, yok­sa ne­den ya­na ol­mak?

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ha­di ca­nım sen de!

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Ben si­zi ga­yet iyi an­lı­yo­rum.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - An­la­ya­maz­sın sen…

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Efen­dim, çok iyi an­lı­yo­rum.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - An­la­ya­maz­sın, ka­pa­si­ten mü­sa­it de­ğil.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Halk Par­ti­si, ama, içi bo­şal­tıl­mış bir Halk Par­ti­si.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Al­lah, Al­lah!

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Ee, Cum­hur­baş­ka­nı­nı halk seç­sin… "İti­ra­zı­mız var." Çift­çi­le­ri kır­ta­si­ye­den kur­ta­ra­lım… "İti­ra­zı­mız var."

Ee, ar­ka­daş­lar, ge­lin, bu işi doğ­ru ko­nu­şa­lım.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan…

GÜ­ROL ER­GİN (Muğ­la) - Ya kar­de­şim, se­nin için bo­şal­tıl­mış.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan "İçi bo­şal­tıl­mış Halk Par­ti­si." di­yor; söz is­ti­yo­rum.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Şim­di, ba­kın…

GÜ­ROL ER­GİN (Muğ­la) - Halk Par­ti­si­ne na­sıl laf atar­sın be!

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Ba­kın, hal­kın ol­ma­dı­ğı yer­de -bu an­lam­da söy­lü­yo­rum- o za­man kim­den ya­na ol­du­ğu­nu­zu doğ­ru bir şe­kil­de tes­pit et­mek la­zım.

3 Ka­sım 2002'den son­ra, ta­rım sek­tö­rün­de ya­şa­nan sı­kın­tı­lar bir bir AK Par­ti İk­ti­da­rıy­la çö­zül­dü.

Bu amaç­la, 765 bin üre­ti­ci­mi­zin 2,7 kat­ril­yon­luk bor­cu­nun 1,5 kat­ril­yo­nu­nu bu ik­ti­dar çöz­müş­tür.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Sö­zü­nü ha­tır­la, sö­zü­nü. Yap­tı­ğı­nı de­ğil, sö­zü­nü ha­tır­la. Sö­zü­nü tut.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - De­ğer­li kar­deş­le­rim, şim­di, bu ka­nu­na kar­şı mı­sı­nız, bu ka­nu­nu des­tek­li­yor mu­su­nuz?

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Sen sö­zü­nü tut, sö­zü­nü.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Tüm çift­çi­le­rim bi­zi din­li­yor şim­di.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ta­bii din­li­yor.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Tüm köy­lü va­tan­da­şım din­li­yor.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) -  Din­li­yor, din­li­yor.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Ba­kı­nız, bu ka­nun­la, ben ya­zın gez­di­ğim­de… Öy­le, köy­le­re fi­lan biz gi­de­mi­yor de­ği­liz.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Gi­de­mez­sin gi­de­mez.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Köy­lü­nün, çift­çi­nin için­de­yiz, için­den ge­li­yo­ruz. (CHP sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Köy­le­re yal­nız git de gö­re­lim.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Be­nim Niğ­de'min Ha­sa­köy'ün­de, Kır­han'ın­da, Ki­le­de­re­si'nde, Ağ­ca­şar'ın­da…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Niğ­de'ye yal­nız git, yal­nız. Bi­zi ken­di­ne kal­kan yap­ma. Köy­le­ri yal­nız gez de gö­re­lim.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - …in­san­lar, ha­be­ri ol­ma­dan, bir­bi­ri­ne ke­fil edil­miş ve kah­ve­le­re git­ti­ğim za­man "Sa­yın Mil­let­ve­ki­lim, ben hiç ta­nı­ma­dı­ğım bi­ri­ne ke­fil edil­mi­şim…" Şim­di, biz, bu ka­nun­la bu in­san­la­rın…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ne­re­dey­din dört bu­çuk se­ne­dir? Ne­re­dey­din?

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - …ta­nı­ma­dı­ğı in­san­la­ra ke­fa­le­ti­ni or­ta­dan kal­dır­ma­nın ne­re­si­ni eleş­ti­rir­si­niz? (CHP sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Eleş­tir­mi­yo­ruz.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Öy­le bir şey yok, eleş­tir­mi­yo­ruz.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Ben si­zi Türk çift­çi­si­ne ema­net edi­yo­rum.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Sap­tır­ma…

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Onun için, bu­ra­da, ge­lin, ön­ce bu hak­kı tes­lim edin, da­ha son­ra eleş­ti­ri­le­ri­ni­zi ya­pın. Bu­ra­da, sırf…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Mert ol, yi­ğit ol…

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Biz yi­ği­diz, Baş­ba­ka­nı­mız da yi­ğit, AK Par­ti Gru­bu­nun ta­ma­mı da yi­ğit.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Kal­bi­ni koy or­ta­ya… Al­dat­ma, al­dat­ma…

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Türk mil­le­ti­nin bağ­rın­dan çık­mış in­san­la­rız biz. (CHP sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Al­dat­ma kim­se­yi…

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, kar­şı­lık­lı ko­nuş­ma­ya­lım.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Öy­le, seç­me­ne se­lam için, söz­de çift­çi­nin so­run­la­rı­nı çö­ze­cek ka­nun ta­sa­rı­la­rı­na… "Efen­dim, biz bu­nu des­tek­li­yo­ruz ama…" Evet… "Biz si­ze se­lam sa­lı­yo­ruz, AK Par­ti­li­ler çift­çi­yi öl­dür­dü." Ee, biz çift­çi­nin tek tek so­run­la­rı­nı çöz­dür­mek, çöz­mek… Eğer bu çift­çi­ye iha­net­se, si­zi ben çift­çi­ye ema­net edi­yo­rum.

EN­SAR ÖĞÜT (Ar­da­han) - "Çift­çi­ler ce­za­evi­ne gi­di­yor." di­yor te­le­fon­da, Er­zu­rum'dan arı­yor.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ti­ca­ret oda­sı da bel­ge ver­me­sin. Unut­ma, ti­ca­ret oda­sı baş­ka­nı­sın sen. Bel­ge ver­me­yin o za­man.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Ey­val­lah.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Çift­çi­nin adı­na ko­nuş­ma ora­da. Çift­çi ko­nuş­sun çift­çi­nin adı­na. Git ti­ca­ret oda­sı­na, tüc­car adı­na ko­nuş.

BAŞ­KAN - Sa­yın Uz­dil…

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Şim­di, ba­kı­nız…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Tüc­car­sın sen, tüc­car adı­na ko­nuş.

BAŞ­KAN - Sa­yın Uz­dil, lüt­fen…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Çift­çi ko­nuş­sun bi­raz da.

BAŞ­KAN - Sa­yın Uz­dil…

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Zi­ra­at Oda­la­rı Ka­nu­nu'nu da AK Par­ti İk­ti­da­rı çı­kart­mış­tır.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ti­ca­ret oda­sı baş­ka­nı­sın, tüc­car adı­na ko­nuş.

BAŞ­KAN - Sa­yın Uz­dil…

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Ta­rım Ka­nu­nu'nu da AK Par­ti İk­ti­da­rı çı­kart­mış­tır.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Öy­le yok, öy­le!

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Çift­çi­nin borç­la­rı­nın ta­ma­mı­nı da AK Par­ti İk­ti­da­rı...

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Çift­çi bi­zim ba­şı­mı­zın ta­cı­dır, ta­cı ol­ma­ya da de­vam ede­cek­tir…

BAŞ­KAN - Sa­yın Uz­dil, lüt­fen, ye­ri­niz­den mü­da­ha­le et­me­yi­niz.

Bir sa­ni­ye… Sa­yın Öze­gen, bir sa­ni­ye.

Bu­yu­run, söz­le­ri­ni­zi ta­mam­lar mı­sı­nız.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - …Türk mil­le­ti­nin en önem­li un­sur­la­rın­dan bi­ri­dir.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Al­dat­ma kim­se­yi. Sen tüc­car­sın, tüc­car adı­na ko­nuş.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - An­cak, me­rak et­me­yin, 22 Tem­muz­da…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ta­bii, gö­rü­şe­ce­ğiz.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - …bu­ra­da si­zin söy­le­di­ği­niz gi­bi de­ğil, ger­çek çift­çi dost­la­rı­nın kim ol­du­ğu­nu Türk çift­çi­si bağ­rı­na ba­sa­rak gös­te­re­cek­tir, me­rak et­me­yin. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar)

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Gö­re­ce­ğiz… Gö­re­ce­ğiz…

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Sa­yın Baş­ba­ka­nı mı, Sa­yın Bay­kal'ı mı bağ­rı­na ba­sa­cak­tır Türk çift­çi­si, be­ra­ber­ce gö­re­ce­ğiz.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Olur! Tüc­car­la­rı ba­sa­cak de­ğil mi? Bek­le, bek­le!

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Ben bu ka­nu­nun ha­yır­lı ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum, çün­kü, bu ka­nun­la…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Çift­çi se­ni öpe­cek!

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - …AK Par­ti İk­ti­da­rın­dan ön­ce…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Bek­li­yor öp­mek için se­ni!

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - …yıl­lar­ca, hiç ha­ber­le­ri ol­ma­dan bir­bi­ri­ne ke­fil edi­len o mağ­dur, eli na­sır­lı o çift­çi­le­rin…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ha­di, afe­rin! Al­dat!.. Al­dat!..

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Sa­yın Baş­kan, kah­ve­ha­ne gi­bi ol­du.

MEH­MET EMİN TU­TAN (Bur­sa) - Sa­yın Baş­ka­nım, böy­le bir şey var mı?

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Var ta­bii…

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - …yıl­lar­dır sü­ren mağ­du­ri­ye­ti­ni or­ta­dan kal­dı­rı­yo­ruz.

Bi­raz ön­ce ko­nu­şan ar­ka­da­şı­mız bin­di­ril­miş kı­ta­lar­dan bah­set­ti. Se­lim Sır­rı Tar­can Sa­lo­nu'na 2 bin ki­şi dol­du­ra­ma­yan­la­rın, Er­zu­rum mi­tin­gin­den dem vur­ma­la­rı­nı da hay­ret­le ve esef­le kar­şı­lı­yo­rum.

Biz mil­le­tin için­de­yiz, mil­le­ti­miz­le be­ra­ber yü­rü­me­ye de­vam ede­ce­ğiz.

Bu ka­nu­nun Türk çift­çi­si­ne, eli na­sır­lı çift­çi­le­ri­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Yıl­lar­dır, biz­den ön­ce­ki dö­nem­de, bu çar­pık ya­pıy­la, Ta­rım Ka­nu­nu ol­ma­dan çift­çi bu hâle ge­ti­ril­miş­tir.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ta­rım Ka­nu­nu'nu oku­ma­dın bi­le.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (De­vam­la) - Bir bir so­run­la­rı­nı çö­ze­rek bu­gün çift­çi­yi dü­ze çı­kart­tık, be­ra­ber­ce yü­rü­yo­ruz.

Ha­yır­lı ol­sun. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ta­rım Ka­nu­nu'nu bil­mi­yor­sun, oku­ma­dın.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öze­gen.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan…

BAŞ­KAN - Sa­yın Ana­dol, bir sa­ni­ye…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ta­rım Ka­nu­nu'nu bil­mi­yor­sun, oku­ma­dın.

AH­MET UZER (Ga­zi­an­tep) - Çık da ko­nuş bu­ra­ya be!

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Val­la­hi oku­ma­dın, bil­la­hi oku­ma­dın!

BAŞ­KAN - Sa­yın Uz­dil… Sa­yın Uz­dil…

MEH­MET EMİN TU­TAN (Bur­sa) - Sa­yın Baş­kan, bu ne­dir? Baş­la­dı­ğın­dan be­ri ko­nu­şu­yor. Re­za­let! Ne­dir bu ya!

AH­MET UZER (Ga­zi­an­tep) - Ayıp ya! Ye­ter ya!

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ka­nun tek­lif­le­ri­ni, ta­sa­rı­la­rı­nı ga­yet öz­gür bir or­tam­da gö­rü­şü­yo­ruz.

AH­MET UZER (Ga­zi­an­tep) - Çık ko­nuş ya!

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ko­nu­şu­rum.

AH­MET UZER (Ga­zi­an­tep) - Çık!

BAŞ­KAN - Lüt­fen mü­da­ha­le et­me­yin ye­ri­niz­den.

MEH­MET EMİN TU­TAN (Bur­sa) - Sa­yın Baş­ka­nım, baş­la­dı­ğın­dan be­ri ko­nu­şu­yor.

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye… Bir sa­ni­ye… Ben de onu ha­tır­lat­ma­ya ça­lı­şı­yo­rum. Bir sa­ni­ye…

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ka­nun tek­lif ve ta­sa­rı­la­rı­mı­zı öz­gür bir or­tam­da gö­rü­şü­yo­ruz. Her­ke­sin söz hak­kı­na say­gı­mı­zı ko­ru­ya­rak, ge­rek­li to­le­ran­sı da gös­te­re­rek ça­lış­ma­la­rı­mı­zı sür­dü­rü­yo­ruz.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Bir baş­ka­sı­nın söy­le­di­ği­ni söy­le­me­ye hak­kı yok­tur.

BAŞ­KAN - Lüt­fen su­sar mı­sı­nız.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri­miz­den, yer­le­rin­den mü­da­ha­le et­me­me­le­ri­ni is­ti­yo­ruz. Çün­kü, mü­da­ha­le eden ar­ka­daş­la­rı­mız da za­ten ko­nu­şan ar­ka­daş­la­rı­mız. Önü­müz­de bir­kaç mad­de da­ha var, gö­rü­şü­lür­ken gö­rüş­le­ri­ni­zi ora­da da di­le ge­ti­rir­si­niz. Onun için, ye­ri­niz­den mü­da­ha­le et­me­me­ni­zi ri­ca edi­yo­rum.

Bu­yu­run Sa­yın Ana­dol, siz bir şey mi söy­le­ye­cek­si­niz?

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Sa­yın Baş­ka­nım, de­min ko­nu­şan ha­tip, "İçi bo­şal­tıl­mış Halk Par­ti­si." di­ye­rek…

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - "İçin­de halk ol­ma­yan Halk Par­ti­si" an­la­mın­da söy­le­di!

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Avu­kat ya­pa­lım se­ni!

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Han­gi an­lam olur­sa ol­sun.

Açık­ça Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­ne sa­taş­mış­tır. O ko­nu­da söz is­ti­yo­rum efen­dim.

BAŞ­KAN - Pe­ki. Ye­ni bir sa­taş­ma­ya yol aç­ma­mak kay­dıy­la, 69'un­cu mad­de­ye gö­re kı­sa bir söz ve­ri­yo­ruz.

Bu­yu­run.

V. - AÇIK­LA­MA­LAR VE SA­TAŞ­MA­LA­RA İLİŞ­KİN KO­NUŞ­MA­LAR (Devam)

2.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal Ana­dol'un, Niğ­de Mil­let­ve­ki­li Er­do­ğan Öze­gen'in, ko­nuş­ma­sın­da par­ti­si­ne sa­taş­ma­sı ne­de­niy­le ko­nuş­ma­sı

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ön­ce Sa­yın Baş­ka­na, söz hak­kı ta­nı­dı­ğı için te­şek­kür edi­yo­rum.

Şim­di gö­rüş­tü­ğü­müz ko­nu, ta­ma­men ta­rım­la, üre­ti­ciy­le, köy­lü­ler­le il­gi­li bir ka­nun. Biz, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak, Par­la­men­to açıl­dı­ğın­dan bu ya­na, ya­pı­lan bu uy­gu­la­ma­nın hak­sız­lı­ğı­nı Mec­lis za­bıt­la­rı­na tes­cil et­tir­miş bir par­ti­yiz. Bü­tün ar­ka­daş­la­rı­mız, bu bir­bir­le­ri­ne ke­fil edi­len köy­lü­le­rin el­le­rin­de­ki ic­ra emir­le­ri­ni bu kür­sü­ler­den teş­hir et­ti­ler, va­tan­da­şa gös­ter­di­ler. Te­le­viz­yon ek­ran­la­rı ve Mec­lis tu­ta­nak­la­rı bu­nun ta­nı­ğı­dır. Şim­di beş se­ne du­rup du­rup, Mec­lis se­çim ka­ra­rı al­dık­tan son­ra bu tek­li­fi bu­ra­ya ge­ti­ren ar­ka­daş­la­rı­ma "Da­ha ön­ce­le­ri ne­re­dey­di­niz?" di­yo­rum. Ne­re­dey­di­niz da­ha ön­ce? (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si, bun­la­rı…

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Siz ne­re­dey­di­niz?

K. KE­MAL ANA­DOL (De­vam­la) - Biz mu­ha­le­fet par­ti­si­yiz, ge­tir­dik, ko­nuş­tuk, is­te­dik; tu­ta­nak­lar­da var, so­ru öner­ge­le­rin­de var, gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­lar­da var. Şim­di iş iş­ten geç­miş, se­çim ka­ra­rı al­mış Mec­li­se, iş ya­pı­yor­muş gi­bi bun­la­rı söy­lü­yor­su­nuz ve bu­ra­dan kim ki­me se­lam gön­de­ri­yor? Si­zi iz­li­yor­lar ba­kın, Mec­li­sin bal­kon­la­rın­da, ger­çek köy­lü ör­güt­le­ri­nin tem­sil­ci­le­ri, zi­ra­at­çı­lar si­zi iz­li­yor­lar ve se­çim kam­pan­ya­sın­da si­zi köy­le­ri­ne bek­li­yor­lar.

ASIM AY­KAN (Trab­zon) - Gö­re­ce­ğiz!

K. KE­MAL ANA­DOL (De­vam­la) - Fın­dık­çı si­zi bek­li­yor, pa­muk­çu si­zi bek­li­yor, zey­tin­ci si­zi bek­li­yor, "Ana­nı da al git." de­di­ği­niz na­ren­ci­ye üre­ti­ci­si si­zi bek­li­yor. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ASIM AY­KAN (Trab­zon) - Fın­dık­çı bi­zi al­kış­lı­yor.

K. KE­MAL ANA­DOL (De­vam­la) - Gö­re­ce­ğiz, gö­re­ce­ğiz 22'sin­de.

Ku­va­yı­mil­li­ye'den bu ya­na de­vam eden Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si dim­dik ayak­ta ve mil­le­tin ıs­tı­ra­bı­na son ver­mek için 22 Tem­mu­zu sa­bır­sız­lık­la bek­li­yor. Ki­min içi­nin bo­şal­dı­ğı­nı mey­dan­lar gös­te­ri­yor. Şim­di, 22 Tem­muz gel­sin, bu kür­sü­de bir da­ha kar­şı kar­şı­ya ge­le­lim, ba­ka­lım bu­ra­da mı otu­ra­cak­sı­nız, ora­da mı otu­ra­cak­sı­nız?

MEH­MET EMİN TU­TAN (Bur­sa) - Hay­di ba­ka­lım.

ER­DO­ĞAN ÖZE­GEN (Niğ­de) - Bu­ra­da otu­ra­ca­ğız.

K. KE­MAL ANA­DOL (De­vam­la) - Mil­let si­ze ge­rek­li ce­va­bı ve­re­cek.

Te­şek­kür ede­rim. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MEH­MET KAR­TAL (Van) - Fın­dı­ğa ve­ri­len ta­ban fi­ya­tı sor­sa­na.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri.

VI. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN

GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER (De­vam)

4.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li Va­hit Ki­riş­ci ve To­kat Mil­let­ve­ki­li Ze­yid As­lan'ın; T.C. Zi­ra­at Ban­ka­sı A.Ş. ve Ta­rım Kre­di Ko­ope­ra­tif­le­ri Ta­ra­fın­dan Kul­lan­dı­rı­lan Grup Kre­di­le­rin­den Do­ğan Ke­fa­le­tin So­na Er­di­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi ile Ta­rım, Or­man ve Kö­yiş­le­ri ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı. (2/975) (S. Sa­yı­sı: 1411) (De­vam)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 2'nci mad­de üze­rin­de­ki ko­nuş­ma­lar ta­mam­lan­mış­tır.

Mad­de üze­rin­de üç ta­ne öner­ge var­dır; an­cak, bi­ri­si, bir baş­ka ko­nu­da dü­zen­le­me yap­ma­yı ön­gör­dü­ğü için, İç Tü­zük'ümü­zün 87'nci mad­de­si­ne gö­re, Sa­yın Akif Ham­za­çe­bi ve ar­ka­daş­la­rı­nın bu öner­ge­si­ni iş­le­me ko­ya­mı­yo­ruz.

Di­ğer iki adet öner­ge­yi, ön­ce ge­liş sı­ra­la­rı­na gö­re oku­ta­ca­ğım, son­ra ay­kı­rı­lık­la­rı­na gö­re iş­le­me ala­ca­ğım.

İlk öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Bu­yu­run.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1411 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi­nin 2 nci mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

M. Akif Ham­za­çe­bi

En­sar Öğüt

Gü­rol Er­gin

 

Trab­zon

Ar­da­han

Muğ­la

 

Bü­lent Ba­ra­ta­lı

Mu­har­rem İn­ce

Sa­mi Tan­doğ­du

 

İz­mir

Ya­lo­va

Or­du

 

Meh­met Kü­çü­ka­şık

R. Ke­rim Öz­kan

 

 

Bur­sa

Bur­dur

 

 "Mad­de 2 - Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı Çift­çi Ka­yıt Sis­te­mi­ne ka­yıt­lı bu­lu­nan çift­çi­ler, her yıl çit­çi­lik fa­ali­ye­ti­ne de­vam et­ti­ği­ni bel­ge­le­yen Çift­çi­lik Bel­ge­si ib­raz et­mek su­re­ti ile kay­dı­nı ye­ni­ler. Bu şe­kil­de Çift­çi Ka­yıt Sis­te­min­de­ki kay­dı gün­cel­len­miş çit­çi­ler­den, yıl içe­ri­sin­de ya­pı­la­cak her tür­lü ay­ni ve nak­di yar­dım, avans, süb­van­si­yon, prim gi­bi ta­rım­sal des­tek­le­me ve / ve­ya ko­ope­ra­tif­ler­ce kre­di kul­lan­dı­rıl­ma­sı iş­lem­le­rin­de ay­rı­ca çift­çi­lik bel­ge­si aran­maz."

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Di­ğer öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1411 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi­nin 2 nci mad­de­si­nin tek­lif met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı­nı arz ve tek­lif ede­riz.

                              

M. Akif Ham­za­çe­bi

Ra­ma­zan Ke­rim Öz­kan

Gü­rol Er­gin

 

 

Trab­zon

Bur­dur

Muğ­la

 

Bü­lent Ba­ra­ta­lı

En­sar Öğüt

Mu­har­rem İn­ce

 

İz­mir

Ar­da­han

Ya­lo­va

 

Sa­mi Tan­doğ­du

Meh­met Kü­çü­ka­şık

Ne­ca­ti Uz­dil

 

Or­du

Bur­sa

Os­ma­ni­ye

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KAN VE­Kİ­Lİ MEH­MET AL­TAN KA­RA­PA­ŞA­OĞ­LU (Bur­sa) - Ka­tıl­mı­yo­ruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

TA­RIM VE KÖ­YİŞ­LE­Rİ BA­KA­NI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Di­yar­ba­kır) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür­ler.

Ge­rek­çe­yi mi oku­ta­yım, söz mü is­ti­yor­su­nuz?

GÜ­ROL ER­GİN (Muğ­la) - Söz is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Pe­ki.

Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Gü­rol Er­gin, bu­yu­run.

GÜ­ROL ER­GİN (Muğ­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; T.C. Zi­ra­at Ban­ka­sı A.Ş. ve Ta­rım Kre­di Ko­ope­ra­tif­le­ri Ta­ra­fın­dan Kul­lan­dı­rı­lan Grup Kre­di­le­rin­den Do­ğan Ke­fa­le­tin So­na Er­di­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin 2'nci mad­de­si­ne ver­di­ği­miz öner­ge üze­rin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Söz­le­ri­me baş­lar­ken, siz Sa­yın Baş­ka­nı, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­ni ve yü­ce Türk ulu­su­nu say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bi­raz ön­ce bu kür­sü­de ik­ti­dar par­ti­si adı­na bir mil­let­ve­ki­li ko­nuş­tu. Ken­di­si­ni hu­zu­ru­nuz­da ayıp­lı­yo­rum. Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­ne dil uzat­mak ne onun had­di­dir ne onun­la bir­lik­te olan bi­ri­nin had­di­dir. Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti dev­le­ti­ni kur­muş par­ti­dir.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Onun al­tın­dan çok su­lar geç­ti.

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Ada­ma so­rar­lar "Sen kim olu­yor­sun, sen kim­sin, sen ne­sin?" di­ye. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler) Bu­nu söy­le­ye­rek söz­le­ri­me baş­lı­yo­rum. Had­di­ni­zi bi­le­cek­si­niz. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

BAŞ­KAN - Sa­yın Er­gin…

TEV­HİT KA­RA­KA­YA (Er­zin­can) - Sen kim­sin de had­di­ni bil­di­ri­yor­sun!

ALİM TUNÇ (Uşak) - Sen de had­di­ni bi­le­cek­sin!

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Hay­di ora­dan! Hay­di ora­dan!

AH­MET UZER (Ga­zi­an­tep) - Sen de had­di­ni bil!

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bir sa­ni­ye…

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, şim­di bu­ra­da ko­nu­şu­lu­yor…

BAŞ­KAN - Sa­yın Er­gin, bir sa­ni­ye…

Şim­di, o ko­nu­da Sa­yın Grup Baş­kan Ve­ki­li­ne söz ver­dik ve o da o sa­taş­ma­ya ce­vap ver­di. Siz, o ne­den­le, öner­ge üze­rin­de­ki gö­rüş­le­ri­ni­zi açık­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Her­kes had­di­ni bi­le­cek!

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Şim­di, bu­ra­da ko­nu­şu­yor­lar: "Çift­çi iti­lip ka­kıl­ma­mış, şe­ref­le baş ta­cı edil­miş…" Çift­çi­ye "Ana­nı al git." de­mek mi­dir baş ta­cı et­mek? Şe­ref bu mu? (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar, AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

ALİM TUNÇ (Uşak) - Çift­çi mi aca­ba o? Çift­çi mi o?

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Çift­çi di­yor ki: "Ana­mı al­dım gi­di­yo­rum, ama ba­bam si­ze kal­dı!" Çift­çi böy­le söy­lü­yor. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar, AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

ŞÜK­RÜ ÜNAL (Os­ma­ni­ye) - Afe­rin! Ya­kı­şı­yor mu?

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Çift­çi ka­dar ba­şı­na taş düş­sün!

ŞÜK­RÜ ÜNAL (Os­ma­ni­ye) - Ayıp! Ayıp!

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Bu­ra­da ya­lan söy­le­ni­yor.

VE­Lİ KA­YA (Ki­lis) - Sa­yın Baş­kan, ha­ka­ret bu ya!

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri…

ASIM AY­KAN (Trab­zon) - Ne ko­nuş­tu­ğu­nu bi­li­yor mu­sun?

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Bu kür­sü, ger­çek­le­rin ko­nu­şu­la­ca­ğı kür­sü. Bu kür­sü, ah­lak­lı ko­nuş­ma­la­rın kür­sü­sü. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler) 

MUS­TA­FA NU­Rİ AK­BU­LUT (Er­zu­rum) - Sa­yın Baş­ka­nım, böy­le ko­nu­şu­lur mu?

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - De­ni­yor ki: 100 ki­lo­met­re­den gi­de­cek­miş de, çift­çi, yıl­da bil­mem kaç ke­re oda­ya uğ­ra­ya­cak­mış. Bu yok. Biz di­yo­ruz ki, yıl­da bir ke­re gel­sin, oda­sın­dan bel­ge­yi al­sın. Zi­ra­at Oda­la­rı Bir­li­ği, ka­mu ku­ru­mu ni­te­li­ğin­de bir ku­ru­luş­tur, ana­ya­sal ku­ru­luş­tur.

Hiç la­fı uzat­ma­ya­ca­ğım, bir tek şey­le söz­le­ri­mi bağ­la­ya­ca­ğım. İs­te­di­ği­niz gi­bi ka­rar alın, 22 Tem­muz­dan son­ra ku­ru­la­cak olan şu Mec­lis­te, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ik­ti­da­rın­da ilk işi­miz, Türk çift­çi­si­nin tek ana­ya­sal olan ku­ru­lu­şu­nu tek­rar bu­gün­den da­ha gü­zel gün­le­re ta­şı­ya­cak ka­ra­rı al­mak, si­zin bu al­dı­ğı­nız ka­ra­rın al­tı­nı da üs­tü­nü de çiz­mek ola­cak­tır.

HA­SAN AN­ĞI (Kon­ya) - Çok bek­ler­sin, çok!

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Onu özel­lik­le söy­lü­yo­rum.

Siz, gü­ya çift­çi­den ya­na dav­ran­ma bi­çi­mi gös­te­re­rek, ama po­pü­liz­min, opor­tü­niz­min şa­hı­nı ya­pa­rak bu­ra­da dav­ra­nış için­de bu­lu­nu­yor­su­nuz. Siz çift­çi­ye ne ver­di­niz de şim­di çift­çi­nin ya­nın­da ol­du­ğu­nu­zu söy­lü­yor­su­nuz?

AH­MET UZER (Ga­zi­an­tep) - Onu çift­çi­ye so­ra­cak­sın.

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Yal­nız 2,5 kat­ril­yon -yıl­da- o çift­çi­den ma­zot için ÖTV alı­yor­su­nuz, 2,5 kat­ril­yon, Al­lah'tan kor­kun!

Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ik­ti­da­rın­da, çift­çi, hiç­bir gir­di için yüz­de 18 kat­ma de­ğer ver­gi­si­ni öde­me­ye­cek. Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ik­ti­da­rın­da, çift­çi, ke­sin­lik­le, ma­zo­ta özel tü­ke­tim ver­gi­si öde­me­ye­cek.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Biz Al­lah'tan kor­ka­rız, siz ken­di­ni­ze ba­kın.

TEV­HİT KA­RA­KA­YA (Er­zin­can) - Si­zin dö­ne­mi­niz­de ma­zot ol­maz­dı ki…

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Ben, tek­rar söy­le­mek is­ti­yo­rum; ba­kı­nız, 687 bin li­ra­lık ma­zo­ta 834 bin li­ra siz özel tü­ke­tim ver­gi­si uy­gu­lu­yor­su­nuz, 274 bin li­ra KDV uy­gu­lu­yor­su­nuz.

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Siz­den dev­ral­dık.

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Hep­si­nin üs­tü­nü çi­ze­ce­ğiz. Türk çift­çi­si, Ata­türk'ün "Bu mil­le­tin efen­di­si." de­di­ği çift­çi, efen­di gi­bi ça­lı­şa­cak, efen­di gi­bi üre­te­cek, efen­di gi­bi ya­şa­ya­cak, siz de yap­tık­la­rı­nız­la baş ba­şa ka­la­cak­sı­nız.

Şim­di, Sa­yın Ba­ka­na di­yo­rum ki: Ver­di­ğin ra­kam yan­lış. Di­yor ki: "Mat­baa ha­ta­sı." Sa­yın Ba­kan, o mat­baa ha­ta­sı de­ğil, se­nin ar­ka­daş­la­rı­nın he­sap ha­ta­sı.

TEV­HİT KA­RA­KA­YA (Er­zin­can) - Ol­ma­yan ma­zot­tan ÖTV alı­nır mı?

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - "Yüz­de 171 yaz­mış, 1 yan­lış gel­miş." di­yor. Ha­yır, as­lın­da, yüz­de 171, iki ra­ka­mın bö­lün­me­sin­den ge­çen doğ­ru ra­kam, ama, ifa­de yan­lış; çün­kü, aşa­ğı­da siz di­yor­su­nuz ki "Yıl­da or­ta­la­ma yüz­de 15,7 art­mış­tır." 15,7'yi 4'le çar­par­sa­nız 71 mi ya­par Sa­yın Ba­kan? Hiç mi he­sa­bı­nız yok? Hiç mi bu­na bak­mı­yor­su­nuz?

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Er­gin.

MEH­MET ER­GÜN DAĞ­CI­OĞ­LU (To­kat) - Sa­yın Baş­ka­nım, ge­çen ge­ce bu­nun ce­va­bı­nı ver­dik; tem­cit pi­la­vı gi­bi bu­nu ge­ti­ri­yor bu­ra­ya.

ALİ RI­ZA BO­DUR (İz­mir) - O ver­di­ğin ce­vap de­ğil, pa­lav­ra.

BAŞ­KAN - Sa­yın Er­gin, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, ta­mam­lı­yo­rum. Za­ten ar­ka­daş­lar ka­ra­rı­nı ver­miş. Ar­ka­daş­lar ka­ra­rı­nı ver­miş. Ele ge­çi­re­me­di­ği­niz zi­ra­at oda­la­rı­nı gü­ya ak­lı­nız sı­ra bu şe­kil­de iş­lev­siz hâle ge­ti­re­cek­si­niz ve Ma­ni­sa'da, Or­du'da sil­le­nin en bü­yü­ğü­nü atan o top­lu­luk­la­rı bir da­ha gü­ya top­la­na­ma­ya­cak hâle ge­ti­re­cek­si­niz. Ya­nı­lı­yor­su­nuz. Ya­nı­lı­yor­su­nuz. Ya­nıl­dı­ğı­nı­zı ke­sin ola­rak gö­re­cek­si­niz.

AH­MET RI­ZA ACAR (Ay­dın) - Muğ­la'ya ge­li­yo­ruz, Muğ­la'ya…

ALİ RI­ZA BO­DUR (İz­mir) - İz­mir'e de ge­lin, bu­yu­ru­nuz.

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Bu­ra­da si­gor­ta­dan söz edi­li­yor, si­gor­ta­dan… Ne­re­de? Fın­dık üre­ti­ci­si­nin 252 tril­yo­nu ne­re­de? Ni­ye gas­bet­ti­niz? Bu bir gasp­tır. 252 tril­yon li­ra gas­be­dil­miş­tir. Ana­sı­nın ak sü­tü ka­dar he­lal... (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

MEH­MET ER­GÜN DAĞ­CI­OĞ­LU (To­kat) - Ka­nu­na ne za­man ge­le­cek? Ka­nu­na gel­se iyi olur.

BAŞ­KAN - Sa­yın Er­gin… Sa­yın Er­gin… Sa­yın Er­gin, si­ze bir da­ki­ka da ek sü­re ver­dim, dol­du; lüt­fen Ge­nel Ku­ru­lu se­lam­lar mı­sı­nız.

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - "2002 yı­lı mi­lat ol­muş…" Ol­maz olay­dı! 2002 yı­lı, Türk çift­çi­si için yok­sul­lu­ğa, dar­lı­ğa, düş­kün­lü­ğe düş­tü­ğü gü­nün mi­la­dı­dır, ne söy­lü­yor­su­nuz! (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

AH­MET RI­ZA ACAR (Ay­dın) - İyi ya, oy­lar si­zin ola­cak iş­te!

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Ar­ka­daş­lar, bu­ra­da ko­nuş­mak ko­lay, o çift­çi­nin kar­şı­sın­da he­pi­ni­zi gö­re­ce­ğiz, gö­re­ce­ğiz he­pi­ni­zi.

AH­MET RI­ZA ACAR (Ay­dın) - Oy­lar se­nin ol­du, da­ha ne is­ti­yor­sun!

BAŞ­KAN - Sa­yın Er­gin…

GÜ­ROL ER­GİN (De­vam­la) - Ta­rım­da he­def­le­ri var­mış da, he­de­fi olan sek­tör ol­muş… Si­zin bir tek he­de­fi­niz, ta­rı­mı ba­tır­mak, "ya­ban­cı­la­rın üret­ti­ği­ni bu ül­ke­de na­sıl sat­tı­rı­rım da, ge­ti­re­ne, bu­ra­da sa­ta­na na­sıl kâr et­ti­ri­rim"in he­sa­bı­nı ya­pıp Ame­ri­ka'ya ya­ran­ma he­sa­bı, Av­ru­pa Bir­li­ği­ne ya­ran­ma he­sa­bı­dır.

Türk çift­çi­si, al­nı­nın te­riy­le ka­zan­dı­ğı­nın kar­şı­lı­ğı­nı önü­müz­de­ki dö­nem­de ala­cak ve si­ze de, o dö­ne­mi baş­la­ta­cak se­çim­de, hak et­ti­ği­niz to­ka­dı Os­man­lı to­ka­dı ola­rak vu­ra­cak­tır.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Er­gin.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Siz ne­re­den bi­li­yor­su­nuz Os­man­lı­yı ya? Mil­le­tin to­ka­dı öy­le bir sil­le gi­bi ge­le­cek ki si­ze, da­ha ön­ce gel­di­ği gi­bi.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, lüt­fen din­ler mi­si­niz: Par­ti­le­ri­mi­zin sa­yın grup baş­kan ve­kil­le­ri gö­rev­le­ri­nin ba­şın­da. Ko­nuş­ma­cı­la­rın söz­le­ri bir sa­taş­ma­ya ne­den olur­sa, za­ten dik­kat­le iz­li­yo­ruz, söz ta­lep­le­ri­ni de ye­ri­ne ge­ti­ri­yo­ruz. Sa­ta­şın­ca gö­rüş­me­le­ri­miz uzu­yor, sa­ta­şın­ca ko­nuş­ma­cı­nın ahen­gi bo­zu­lu­yor. Az ön­ce bir baş­ka grup şikâyet edi­yor­du sa­taş­ma­dan, şim­di bir baş­ka grup. O ne­den­le, ri­ca edi­yo­rum, sa­yın ko­nuş­ma­cı­la­ra mü­da­ha­le et­me­ye­lim ye­ri­miz­den.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum…

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı ara­ya­ca­ğım.

Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­rar ye­ter sa­yı­sı var, öner­ge red­de­dil­miş­tir.

İkin­ci öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1411 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi­nin 2 nci mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                                                                                   M. Akif Ham­za­çe­bi (Trab­zon) ve ar­ka­daş­la­rı

"Mad­de 2 - Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı Çift­çi Ka­yıt Sis­te­mi­ne ka­yıt­lı bu­lu­nan çift­çi­ler, her yıl çift­çi­lik fa­ali­ye­ti­ne de­vam et­ti­ği­ni bel­ge­le­yen Çift­çi­lik Bel­ge­si ib­raz et­mek su­re­ti ile kay­dı­nı ye­ni­ler. Bu şe­kil­de Çift­çi Ka­yıt Sis­te­min­de­ki kay­dı gün­cel­len­miş çift­çi­ler­den, yıl içe­ri­sin­de ya­pı­la­cak her tür­lü ay­ni ve nak­di yar­dım, avans, süb­van­si­yon, prim gi­bi ta­rım­sal des­tek­le­me ve/ve­ya ko­ope­ra­tif­ler­ce kre­di kul­lan­dı­rıl­ma­sı iş­lem­le­rin­de ay­rı­ca çift­çi­lik bel­ge­si aran­maz."

BAŞ­KAN -  Te­şek­kür ede­rim.

Ko­mis­yon ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KAN VE­Kİ­Lİ MEH­MET AL­TAN KA­RA­PA­ŞA­OĞ­LU (Bur­sa) - Ka­tıl­mı­yo­ruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

TA­RIM VE KÖ­YİŞ­LE­Rİ BA­KA­NI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Di­yar­ba­kır) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­yın­dır. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

HÜ­SE­YİN BA­YIN­DIR (Kır­şe­hir) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; öner­ge üze­rin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ar­ka­daş­lar, çok ger­gin­si­niz, an­lı­yo­rum, dö­nem so­nu gel­di. Dö­nem so­nu ge­lir­ken de dört bu­çuk yıl­dır ezim ezim ez­di­ği­niz, adı­na ne var­sa yok et­ti­ği­niz çift­çi­le­re na­sıl gi­de­ce­ği­mi­zin he­sa­bı si­zi ger­miş.

Ben­ce bir he­sap ya­pa­lım. Ona gö­re de, bu he­sap­tan son­ra da, baş­ta Sa­yın Ta­rım Ba­ka­nı ol­mak üze­re köy­le­re be­ra­ber gi­de­lim.

Sa­yın Ba­kan, AKP 2002 yı­lın­da ik­ti­da­ra gel­di­ğin­de buğ­da­yın fi­ya­tı 400 li­ra, buğ­da­yı üre­te­bil­mek için ma­zo­tun fi­ya­tı 1 mil­yon 100 li­ra…

AH­MET RI­ZA ACAR (Ay­dın) - 300.

HÜ­SE­YİN BA­YIN­DIR (De­vam­la) - …DAP güb­re­si 220 li­ra. Ara­dan beş yıl geç­ti, dört bu­çuk yıl geç­ti, şim­di buğ­da­yın fi­ya­tı 280-290-300 li­ra. Ama, ma­zo­tun fi­ya­tı ne­re­dey­se 2.500, ya­ni 2,5 YTL ci­va­rın­da.

As­lın­da, çok söz söy­le­me­ye ge­rek yok. Bu, kı­sa­ca ya­rım da­ki­ka içe­ri­sin­de an­lat­ma­ya ça­lış­tı­ğım ve­ri­ler, si­zin, köy­lü­ye, çift­çi­ye ba­kış açı­nı­zı açık se­çik or­ta­ya koy­mak­ta.

Sa­yın Ba­kan, ben so­ru­yo­rum, baş­ta si­ze: Sa­yın Ba­kan, çift­çi­den ne is­ti­yor­su­nuz siz? Dev­let çift­çi­den ver­gi is­ter, ve­rir; dev­let çift­çi­den as­ker is­ter, ve­rir; dev­let çift­çi­den üre­tim is­ter, ve­rir. On­lar ve­rir de, Sa­yın Ba­kan, siz ne is­ti­yor­su­nuz? Ca­nı­nı mı ala­cak­sı­nız çift­çi­nin, ca­nı­nı mı ala­cak­sı­nız? Ne is­ti­yor­su­nuz? (CHP sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar)

Biz, es­ki­den -çift­çi­ler- mer­ci­mek eker­dik, buğ­day eker­dik, ar­pa eker­dik, çav­dar eker­dik, pan­car eker­dik, ay­çi­çe­ği eker­dik, ama kar­şı­lı­ğı­nı da, bir neb­ze de ol­sa, adam gi­bi alır­dık. Evi­mi­ze ek­mek gö­tü­re­cek, evi­mi­zin ih­ti­yaç­la­rı­nı kar­şı­la­ya­cak, top­lum için­de­ki de­ğer­le­ri­miz­le bir­lik­te ya­şam şan­sı­nı bu­lur­duk.

Sa­yın Ba­kan, ne ol­du; ne ol­du Ana­do­lu'nun be­re­ket­li top­rak­la­rı­na? Eki­le­nin bir kıs­mı eki­li­yor, bir kıs­mı ekil­mi­yor. Eki­le­nin üze­ri­ne güb­re, çift­çi,  ata­mı­yor. Ne ol­du? Ne yap­tı­nız? Ne hâle ge­tir­di­niz? Adı­na ne var­sa ka­pat­tı­nız. Köy Hiz­met­le­ri var­dı çift­çi­nin, köy­le­re hiz­met; ka­pat­tı­nız.

Sa­yın Ba­kan, bir şey da­ha: Kır­şe­hir'den ne is­ti­yor­sun Sa­yın Ba­kan? Boz­te­pe'min top­rak mah­sul­le­ri ofi­si­ni ni­ye ka­pat­tın Sa­yın Ba­kan? (CHP sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri)

Hükûme­ti­ni­ze so­ru­yo­rum: İli­cek'te­ki pan­car kan­ta­rı­nı ni­ye ka­pat­tı­nız ey AKP Hükûme­ti? Na­sıl ge­le­cek­si­niz? Na­sıl oy is­te­ye­cek­si­niz? Ama, siz­de piş­kin­lik, siz­de vur­dum­duy­maz­lık var. Çift­çi­yi, ter­te­miz in­san­la­rı, al­nı­nın te­riy­le ge­çi­nen, eli­nin na­sı­rıy­la ge­çi­nen çift­çi­yi ne hâle ge­tir­di­niz, bir gö­rün.

Sa­yın Ba­kan, çift­çi­nin her şe­yi bit­ti, hay­van­cı­lı­ğı da bit­ti, onu da elin­den al­dı­nız. Çift­çi­nin elin­de ne ko­yun kal­dı ne ku­zu, ne inek kal­dı ne da­na, ne ta­vuk kal­dı ne yu­mur­ta, ne arı kal­dı ne de çift­çi­ni­zin ar­tık da­ya­na­cak hâli kal­dı. Ama bir tek şey var: AKP'den he­sap so­ra­cak Sa­yın Ba­kan! Sen­den he­sap so­ra­cak çift­çi, sen­den! (CHP sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar)

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, sa­yın mil­let­ve­kil­le­rim; di­ye­cek­si­niz ki, bu ha­ra­ret ni­ye? Sev­gi­li mil­let­ve­kil­le­rim, içim ya­nı­yor içim! Çift­çi­nin evin­de yan­gın var! Kır­şe­hir çift­çi­sin­de yan­gın var! Ana­do­lu çift­çi­sin­de yan­gın var, ateş var! Yok­sul­luk had saf­ha­da, bu­nu bi­lin, bu­nu bi­lin!

Sa­yın Ba­kan, ta­rım kre­di el­le­riy­le çift­çi­yi borç ba­ta­ğı­nın içi­ne koy­du­nuz, çift­çi­nin ne ge­li­ri var­sa elin­den al­dı­nız, ic­ra­ya koy­du­nuz. Gö­zü­nüz ay­dın Sa­yın Ba­kan, çift­çi­nin ya­rı­sı mah­pus­ta! Gö­zün ay­dın Sa­yın Ba­kan, çift­çi­nin ya­rı­sı­nın evin­de te­le­viz­yon ha­ciz­de, buz­do­la­bı ha­ciz­de!

Ey be­nim çift­çim, he­sap so­run bun­lar­dan, si­zi gör­me­yen­ler­den, ta­nı­ma­yan­lar­dan! Ak di­yor­lar­dı, ak di­yor­lar­dı, ak san­dı­nız bun­la­rı, ama, ak de­ğil, siz ah ol­du­nuz, ah, ah! (CHP sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar)

Ben, si­zi, Sa­yın Ba­ka­nı bir Kır­şe­hir'e gö­tü­re­yim. Sa­yın Ba­ka­nı, elek­trik­le­ri gün­de otuz se­fer gi­den Kır­şe­hir'in, Mu­cur'un, Ka­man'ın, Boz­te­pe'nin, Ak­pı­nar'ın köy­le­ri­ne gö­tü­re­yim. Sa­yın Ba­kan, elek­trik­te yok­su­nuz, su­da yok­su­nuz, üre­tim­de yok­su­nuz; ne­re­de var­sı­nız, ben si­ze so­ru­yo­rum! He­sap so­ra­ca­ğız, çift­çi he­sap so­ra­cak!

He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­yın­dır.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Te­şek­kür ede­rim. Öner­ge red­de­dil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 2'nci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Te­şek­kür ede­rim. 2'nci mad­de ka­bul edil­miş­tir.

3'ün­cü mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

Yü­rür­lük­ten kal­dı­rı­lan hü­küm­ler

MAD­DE 3- (1) 31/12/1960 ta­rih­li ve 193 sa­yı­lı Ge­lir Ver­gi­si Ka­nu­nu­nun 53 ün­cü mad­de­si­nin son fık­ra­sın­da yer alan "ve Zi­ra­at  Oda­sın­dan, bu­lun­ma­yan yer­ler­de Ta­rım il  ve­ya il­çe mü­dür­lük­le­rin­den çift­çi bel­ge­si­ni al­ma­yan" iba­re­si ile 15/5/1957 ta­rih­li ve 6964 sa­yı­lı Zi­ra­at Oda­la­rı ve Zi­ra­at Oda­la­rı Bir­li­ği Ka­nu­nu­nun ek 2 nci mad­de­si  yü­rür­lük­ten kal­dı­rıl­mış­tır.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Fe­rit Mev­lüt As­la­noğ­lu.

Bu­yu­run Sa­yın As­la­noğ­lu.

CHP GRU­BU ADI­NA FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Sa­yın Baş­kan, yü­ce Mec­li­sin çok de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bir ya­sa­yı ya­par­ken sa­mi­mi ol­mak ge­re­ki­yor. De­min­den be­ri din­li­yo­rum: Bü­rok­ra­si­yi kal­dır­mak… Efen­dim, 70 ki­lo­met­re­den, 80 ki­lo­met­re­den bir köy­lü va­tan­da­şı­mız şeh­re gel­me­sin de, zi­ra­at oda­la­rın­dan çift­çi­lik bel­ge­si al­ma­sın. Pe­ki, ar­ka­daş­lar, zi­ra­at oda­sın­dan al­dı­ğı çift­çi­lik bel­ge­si­ni, bu köy­lü gö­tü­rüp, kö­yün­de ahı­ra mı ko­yu­yor? Şeh­re ini­yor, ta­rım il­çe mü­dür­lü­ğü şe­hir­de, ta­rım kre­di il­çe­de, Zi­ra­at Ban­ka­sı il­çe­de. Ya­ni, beş da­ki­ka gi­dip, yıl­da bir de­fa ken­di si­vil top­lum ör­gü­tü olan zi­ra­at oda­la­rı­na git­me­yi çok mu gö­rü­yor­su­nuz? Zi­ra­at oda­la­rı­na in­san­la­rın gir­me­sin­den ni­ye kor­ku­yor­su­nuz?

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Kim en­gel­li­yor?

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Yıl­da bir de­fa, o köy­lü şeh­re ini­yor. Efen­dim, bir şey söy­ler­ken sa­mi­mi ol­mak la­zım. Efen­dim, 80 ki­lo­met­re­den ge­li­yor, çift­çi­lik bel­ge­si alı­yor… Ar­ka­daş­lar, 80 ki­lo­met­re­den ge­len in­san o çift­çi­lik bel­ge­si­ni ne ya­pı­yor?

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Kim en­gel­li­yor gi­di­şi­ni?

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - İl­çe­ye, Zi­ra­at Ban­ka­sı­na gö­tü­rü­yor, ta­rım sa­tış ko­ope­ra­tif­le­ri­ne gö­tü­rü­yor, ta­rım il­çe mü­dür­lü­ğü­ne gö­tü­rü­yor.

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Kim en­gel­li­yor gi­di­şi­ni?

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Ya­ni, bir şe­yi sa­vu­nur­ken… Efen­dim, bü­rok­ra­si­yi kal­dı­ra­ca­ğız, 80 ki­lo­met­re… Lüt­fen… Lüt­fen sa­mi­mi olun, lüt­fen.

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Kim en­gel­li­yor; ona ce­vap ve­rin Sa­yın As­la­noğ­lu.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, yi­ne, sa­mi­mi ol­mak la­zım. De­min bir ko­nuş­ma­cı, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu­nun, öze­lik­le, ke­fa­let­ten do­la­yı ge­ti­ri­len bu ya­sa­ya kar­şı çık­tı­ğı­nı söy­lü­yor. Ar­ka­daş­lar, ri­yakârlık yap­ma­sın kim­se. Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu, özel­lik­le, bu ta­rım sa­tış ko­ope­ra­tif­le­ri ve ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri­nin ke­fa­let­ten do­la­yı borç­la­rı­nı, beş yıl­dır, her gün bu­ra­ya ge­ti­ri­yor. Beş yıl­dır! Şim­di mi ak­lı­nız ba­şı­nı­za gel­di? Ve şim­di, san­ki bun­lar bu Mec­lis­te hiç ko­nu­şul­ma­mış gi­bi, san­ki…

VA­HİT Kİ­RİŞ­Cİ (Ada­na) - Üç ay ön­ce gel­di.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Bi­zim ar­ka­daş­la­rı­mı­zın en az yir­mi ta­ne tek­li­fi var­dır Be­ye­fen­di bu ko­nu­da. Be­ye­fen­di, si­ze gel­mez, Mec­li­sin yet­ki­li ku­rul­la­rın­da­dır. Ha­ki­ka­ten, bu­ra­da en az bin ke­re, en az iki bin ke­re di­le ge­ti­ril­di.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri… (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Yok" ses­le­ri)

VA­HİT Kİ­RİŞ­Cİ (Ada­na) - Yok öy­le bir şey!

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Öy­le bir tek­lif yok­muş, Ko­mis­yon Baş­ka­nı söy­lü­yor!

MEH­MET SEK­MEN (İs­tan­bul) - Ya­ka­lan­dın!

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Ne ya­ka­la­na­ca­ğım Be­ye­fen­di!.. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

MEH­MET SEK­MEN (İs­tan­bul) - Yok, öy­le bir tek­lif yok! Ko­mis­yon Baş­ka­nı söy­lü­yor.

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Bu­gün bu­ra­ya ha­zır­lık­sız çık­mış­sın!

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, lüt­fen, otur­du­ğu­nuz yer­den laf at­ma­yın.

Bu­yu­run.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, özel­lik­le, ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri­nin ken­di ayı­bı­dır da bu. Ken­di ayı­bı… Ön­ce, ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri ken­di ken­di­si­ni… Ön­ce ora­yı ye­ni­le­yin!

Şim­di, bir ki­şi­yi ke­fil ede­cek­si­niz -"mü­te­sel­sil ke­fil" di­yor­su­nuz- ama, ke­fa­let, Borç­lar Ka­nu­nu'na gö­re der­ler ki, bir kre­di bir yıl va­de­li ve­ri­li­yor­sa, bir yı­lın so­nun­da borç­lu öde­me­diy­se, ke­fi­le ih­bar eder­sin, ke­fil öde­mez­se, ge­re­ke­ni ya­par­sın. Borç­lu bor­cu­nu on yıl­dır öde­me­ye­cek, on beş yıl öde­me­ye­cek, siz, ke­fa­le­ti ola­na hiç ha­ber ver­me­ye­cek­si­niz, on ye­di yıl son­ra, on beş yıl son­ra ak­lı­nız ba­şı­nı­za ge­le­cek, çak ih­tar­na­me­yi "ver pa­ra­yı!"

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Ay­nen; onun için ge­ti­ri­yo­ruz iş­te!

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Ma­lat­ya'nın, He­kim­han'ın Ko­ca­özü il­çe­sin­de -ben iki ay ön­ce git­tim bey­ler- on ye­di yıl ön­ce, on beş yıl ön­ce 10  bin li­ra al­mış…

HA­SAN AN­ĞI (Kon­ya) - Han­gi pa­ray­la?

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Es­ki pa­ray­la 10 bin li­ra ve ta­rım sa­tış ko­ope­ra­tif­le­ri ih­tar­na­me gön­der­miş, 7,5 mil­yar şu an­da­ki pa­ray­la. Ya­ni, 7,5-8 tril­yon es­ki pa­ray­la. Şim­di, ön­ce ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri ken­di­ni ye­ni­le­me­li­dir. Bir ke­re, bu yap­tı­ğı, ya­sa­ya ay­kı­rı. Yi­ne di­yo­rum, bir ke­fa­let, sü­re­siy­le ge­çer­li­dir. Sü­re­si bit­ti­ği za­man, o bor­cu, siz, ke­fi­le rü­cu et­me­miş­si­niz, ke­fi­le hiç­bir ih­tar­na­me çek­me­miş­si­niz, on beş yıl son­ra ak­lı­nız ba­şı­nı­za gel­miş, on beş yıl son­ra gi­di­yor­su­nuz! Bir ke­re, bu, Borç­lar Ya­sa­sı'na ay­kı­rı.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Ön­ce­ki­le­rin ak­lı ba­şın­da de­ğil­miş de…

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Onun için, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si, so­nu­na ka­dar, özel­lik­le ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­riy­le il­gi­li ge­ti­ri­len ya­sa­ya so­nu­na ka­dar des­tek ve­re­cek­tir.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ta­bii, ta­rım… Bu­ra­da de­min­den be­ri her şe­yi ko­nu­şu­yor­su­nuz, ama, si­ze üç dört ta­ne spe­si­fik bir ör­nek ve­re­ce­ğim. Bir, ta­bii afet­le il­gi­li si­gor­ta ya­sa­sı ge­tir­di­niz.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Kö­tü mü ol­du?

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Ama, bir ya­sa­yı uy­gu­lar­ken, yö­net­me­li­ği­ni ha­zır­lar­ken, o ürü­nün ger­çe­ği­ni, o ürün­le il­gi­li ger­çek­le­ri de di­le ge­tir­mek la­zım. Bu ya­sa­ya, çı­kan ya­sa­ya ve si­gor­ta ko­nu­sun­da Tür­ki­ye'de­ki en bü­yük des­te­ği Ma­lat­ya çift­çi­si ver­miş­tir. Çün­kü, üç se­ne di­li yan­dı, üç se­ne. Her se­ne ka­yı­sı­yı don gö­tür­dü. Ma­lat­ya'da yak­la­şık 7 bin po­li­çe oluş­muş­tur.

VA­HİT Kİ­RİŞ­Cİ (Ada­na) - Ne gü­zel, bak.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Ne gü­zel!.. Bir da­ki­ka… Ta­bii gü­zel. Ne­dir? "Aman." de­di "Be­nim ka­yı­sım ya­nar­sa ca­nım ya­nı­yor." Ge­çen se­ne ta­bii afet­ten 60 tril­yon za­rar ol­du, sa­de­ce bir 12 tril­yo­na ge­çirt­ti­niz. Ama, bu si­gor­ta sis­te­mi­ni ge­ti­rir­ken çi­çek dö­ne­mi­ni kap­sat­ma­dı­nız. Ne işe ya­rar? Eğer bir şe­yi si­gor­ta edi­yor­sa­nız, Ma­lat­ya çift­çi­si si­ze gü­ven­miş bu­nu si­gor­ta et­miş­se, çi­çek dö­ne­mi­ni kap­sa­mı­yor­sa o si­gor­ta ne işe ya­ra­ya­cak? Ni­ye ya­sak sa­vı­yo­ruz? Ve ma­ale­sef, yüz­de 60 ka­yı­sı­mız yi­ne bu se­ne yok ol­du, re­kol­te­nin yüz­de 60'ı yan­dı ve ya­nan yüz­de 60'ın da yüz­de 70'i çi­çek dö­ne­min­de yan­dı. Ya­ni, gü­ya si­gor­ta yap­tır­dık! Ne işe ya­ra­dı? Şim­di di­yor ki si­gor­ta şir­ket­le­ri: "Val­la­hi, biz, ka­yı­sı­yı çi­çek dö­ne­mi­nin so­nun­da si­gor­ta yap­tık. Çi­çek dö­ne­mi­ni po­li­çe kap­sa­mı­yor­du." Bu­nu, de­fa­lar­ca bu­ra­da da ba­ğır­dık, de­fa­lar­ca si­gor­ta şir­ket­le­ri­ne söy­le­dik: Et­me­yin, tut­ma­yın. Eğer bir şe­yi si­gor­ta edi­yor­sa­nız, ger­çek­çi olun, de­dik. Ne ol­du? Ne ol­du? Yi­ne, bu se­ne, el el­de el baş­ta. Si­gor­ta şir­ket­le­ri, ya­nan ka­yı­sı­nın yüz­de 70'inin be­de­li­ni öde­me­ye­cek. Pe­ki, 2090 sa­yı­lı Ya­sa'yı uy­gu­la­ya­cak mı­sı­nız? Onu da uy­gu­la­ya­mı­yor­su­nuz. Ne ola­cak? Yi­ne aç ka­la­cak bu se­ne Ma­lat­ya köy­lü­sü.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, de­min bir mil­let­ve­ki­lim, özel­lik­le üre­ti­ci kre­di kart­la­rı ko­nu­sun­da gö­rüş ver­di; ay­nen ka­tı­lı­yo­rum. Eğer, Zi­ra­at Ban­ka­sı, güb­re za­ma­nı, ilaç za­ma­nı, çift­çi­nin iş­çi­lik za­ma­nı, her ürü­nü­ne bu şe­kil­de Türk çift­çi­si­ne bel­li dö­nem­ler­de des­tek ol­maz­sa, sa­de­ce kre­di ver­mek için şe­hir­den ev ipo­te­ği ve­ya me­mur ke­fa­le­ti is­ter­se, Türk çift­çi­si­nin sır­tı yer­den kalk­maz. Ya­sak sa­van kre­di ve­ri­yo­ruz. Zi­ra­at Ban­ka­sı, özel­lik­le, ürün ba­zın­da kre­di uy­gu­la­ma­sı­na geç­mek zo­run­da­dır. Köy­lü­ye de­ğil kö­ye kre­di ve­ril­me­si la­zım ve kö­ye kre­di uy­gu­la­dı­ğı za­man, o köy­de­ki tüm eki­len, di­ki­len ürün­le­ri he­sap et­ti­ği za­man, o kö­ye top­lam bir kre­di uy­gu­la­dı­ğı za­man, o za­man Türk çift­çi­si­ne ger­çek kre­di ve­ri­lir. Şu an­da kim­se kre­di ala­mı­yor. İnan, şe­hir­den ev ipo­te­ği is­ti­yor ve­ya dev­let me­mu­ru ke­fa­le­ti is­ti­yor. Bu ne­den­le, uy­gu­la­nan fi­nans­man sis­te­mi Türk çift­çi­si­nin so­nu­na ka­dar aley­hin­de­dir. Türk çift­çi­si kre­di ala­mı­yor.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bir baş­ka ko­nu: Eğer, biz, Tür­ki­ye'de­ki ürün­le­rin pa­zar ve pa­zar­la­ma ko­nu­su­nu… Pa­zar ko­nu­sun­da, özel­lik­le ulu­sal de­ğer­le­ri­miz­de­ki ba­zı ürün­ler­de pa­zar ko­nu­su­nu çöz­mez­sek…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız Sa­yın As­la­noğ­lu.

Bu­yu­run.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Özel­lik­le, Tür­ki­ye'de ye­ti­şen ta­rım ürün­le­ri­nin ih­ra­ca­tın­da ve pa­zar­la­ma­sın­da çö­züm yol­la­rı bul­maz­sak, çift­çi­nin ürü­nü­nü yer­de bı­ra­kı­rız. 2 bin li­ra­ya mal et­ti­ği ka­yı­sı 1.500 li­ra­ya alı­cı bu­la­maz. Onun için, pa­za­rı ve pa­zar­la­ma­cı­yı, pa­zar­la­ma yön­tem­le­ri­ni… Eğer, Ba­kan­lık ola­rak ve­ya ta­rım sa­tış ko­ope­ra­tif­le­ri ve­ya Zi­ra­at Ban­ka­sı ve­ya bi­ri­ne gö­rev ver­mez­sek Türk çift­çi­si­nin ek­me­ği yok ola­cak­tır.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. Te­şek­kür ede­rim. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın As­la­noğ­lu.

Grup­lar adı­na baş­ka söz ta­le­bi yok.

Şah­sı adı­na Ay­dın Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ah­met Er­türk.

Bu­yu­run Sa­yın Er­türk.

AH­MET ER­TÜRK (Ay­dın) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; gö­rü­şül­mek­te olan tek­lif üze­rin­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­la­rım.

AK Par­ti ge­rek ta­rı­mı prog­ram­lar­ken ve ge­rek­se plan­lar­ken ve bu­nun­la il­gi­li ku­ral ve ka­ide­le­ri ve çö­züm­le­ri de or­ta­ya ko­yar­ken, ger­çek­ten Mec­lis­te bü­yük bir sı­kın­tı­lı sü­reç ya­şan­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz. Mu­ha­le­fet par­ti­si­nin de­ğer­li söz­cü­le­ri, san­ki bu ku­ral­lar ve ka­ide­le­ri ve hal­kı­mı­zın, çift­çi­le­ri­mi­zin, üre­ti­ci­le­ri­mi­zin bek­le­dik­le­ri çö­züm öne­ri­le­ri­ni, Mec­lis­ten bek­len­ti­le­ri­nin kar­şı­lı­ğı­nı gör­me id­di­asın­da bir du­ruş ser­gi­ler­ler­ken, mu­ha­le­fet söz­cü­sü mil­let­ve­ki­li­miz "iş­te bu­ra­da Ana­va­tan Par­ti­li ba­kan otu­ra­cak 22 Tem­muz­dan son­ra", Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si söz­cü­sü ar­ka­da­şı­mız "iş­te bu­ra­da Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­li ba­kan otu­ra­cak" gi­bi söz­ler söy­le­ye­rek ve san­ki, bu ül­ke­nin ta­rı­mı­nı çok kö­tü yö­ne­ti­yor­mu­şuz, ris­ki iyi sür­dü­re­mi­yor­mu­şuz gi­bi bir ka­na­at ve olum­suz­luk içe­ri­sin­de, bir hır­çın­lık, bir kö­tüm­ser­lik, bir ka­ram­sar­lık tab­lo­su ser­gi­le­me­ye ça­lı­şı­yor­lar. Bu ül­ke he­pi­mi­zin, bu va­tan he­pi­mi­zin ve üre­ten in­san­lar bi­zim baş ta­cı­mız. Bu­ra­da yap­ma­mız ge­re­ken iş, üre­ten in­san­la­rı­mı­zın so­run­la­rı­na bir­lik­te ve be­ra­ber­ce çö­züm bul­mak ve kat­kı sağ­la­mak ol­ma­lı. Hâl böy­le iken, ko­nu­şan ar­ka­daş­la­rı­mı­zın kat­kı sağ­la­ma­la­rı asıl ol­ma­sı ge­re­kir­ken, ma­ale­sef, bir aşı­rı hır­çın­lık ve ka­ram­sar­lık içe­ri­sin­de, san­ki Türk ta­rı­mı çok kö­tü yer­le­re gi­di­yor­muş, bu ül­ke için hiç­bir şey ya­pıl­mı­yor­muş ve­ya AK Par­ti ta­rı­mı dış­lı­yor­muş gi­bi bir ka­na­at ser­gi­le­ni­yor ve doğ­ru­su hiç de böy­le de­ğil, bu­nu da her­kes bi­li­yor.

Şim­di, ger­çek­ten 1,8 kat­ril­yon­dan 5,3 kat­ril­yo­na ula­şan bir ta­rım­sal des­tek­le­me ve üre­ti­mi ge­liş­tir­me prog­ra­mı doğ­rul­tu­sun­da gü­zel hiz­met­ler, gay­ret­li ça­lış­ma­lar üre­til­di ve Türk çift­çi­si de çok gay­ret­li ça­lış­ma­la­ra, çok ya­rar­lı hiz­met­le­re la­yık. Ne­ler yap­tık, ne­ler yap­ma­ya ça­lış­tık? Me­se­la, Grup Baş­kan Ve­ki­li­miz de­di ki: Sa­yın Va­hit Ki­riş­ci ve Sa­yın To­kat Mil­let­ve­ki­li­miz Ze­yid As­lan'ın şu an­da­ki tek­li­fi üze­rin­de, he­men se­çim yak­la­şı­ver­di, iş­te onun­la il­gi­li, san­ki se­çi­me yö­ne­lik ta­sa­rı­lar ve­ya tek­lif­ler gö­rü­şü­lü­yor gi­bi de­ğer­len­dir­di. Hâlbu­ki, bu tek­lif, Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ne 14/03/2007 ta­ri­hin­de ve­ril­di. 14 Mart 2007 ta­ri­hin­de or­ta­da se­çim fa­lan da yok­tu. Bi­li­yor­su­nuz, se­çim, ni­san ayı­nın son­la­rın­da gün­de­me gel­di. Bu Mec­lis Cum­hur­baş­ka­nı­mı­zı se­çe­me­yin­ce ve Mec­lis blo­ke olun­ca, er­ken se­çim gün­de­me gel­di.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­zın ver­di­ği prog­ram doğ­rul­tu­sun­da, Ta­rım Ba­kan­lı­ğı­mı­zın ve bü­rok­rat ar­ka­daş­la­rı­mı­zın çok gay­ret­li ça­lış­ma­la­rıy­la ve kat­kı sağ­la­yan si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı­mı­zın, baş­ta zi­ra­at oda­la­rı­mız, ta­rım bir­lik­le­ri­miz, Ta­riş gi­bi, Fis­ko­bir­lik gi­bi, Çu­ko­bir­lik gi­bi çe­şit­li ku­rum ve ku­ru­luş­la­rı­mı­zın öne­ri­le­riy­le, çift­çi­mi­zin tar­la­ya iner­ken üre­ti­mi­ni sür­dü­re­bil­me­si için ya­pıl­ma­sı ge­re­ken ta­rım­sal des­tek­le­me­ler za­ma­nın­da ya­pı­lı­yor. İş­te bu haf­ta­dan iti­ba­ren, pa­muk, ay­çi­çe­ği, so­ya ve ka­no­la gi­bi yağ­lı to­hum des­tek­le­me­le­ri, şu an­da, çift­çi­le­ri­mi­zin ban­ka he­sap­la­rı­na ge­çi­ril­di. Hu­bu­bat des­tek­le­me pri­mi, çift­çi­le­ri­mi­ze dün­den iti­ba­ren öden­me­ye baş­la­nıl­dı. Ka­lan mik­tar­lar… Bi­li­yor­su­nuz, ta ocak ayın­dan be­ri öde­ni­yor. Hay­van­cı­lık ya­pan de­ğer­li çift­çi­le­ri­mi­zin ge­rek­si­nim duy­duk­la­rı yem bit­ki­le­ri eki­liş­le­ri için de des­tek­le­me öde­me­le­ri haf­ta ba­şın­dan iti­ba­ren (dün­den iti­ba­ren) Ta­rım Ba­kan­lı­ğı­mız ve ha­zi­ne­den ser­best bı­ra­kıl­dı ve çift­çi­le­ri­mi­ze ulaş­tı­rıl­dı. Fi­dan des­tek­le­ri de bu haf­ta içe­ri­sin­de ulaş­tı­rı­lı­yor. Ha­zi­ran ayı­nın ilk haf­ta­sın­da da ge­çen ay öde­nen doğ­ru­dan ge­lir des­te­ği, ma­zot ve güb­re des­tek­le­ri ile hay­van­cı­lık des­tek­le­me­le­ri­nin, ge­ne, An­ka­ra'ya ula­şan des­tek­le­me mik­tar­la­rı ve be­del­le­ri öden­me­ye baş­la­nı­yor. Dam­la­ma su­la­ma­da, ser­ti­fi­ka­lı to­hum­da, fi­dan ve üre­tim­ler ile am­ba­laj­la­ma ve pa­ket­le­me ile ih­ra­ca­ta  yö­ne­lik des­tek­le­me­ler -me­se­la zey­tin­ya­ğın­da am­ba­la­jın üze­ri­ne "Türk Ma­lı" iba­re­si ko­nul­du­ğu tak­dir­de 400 do­la­ra va­ran des­tek­le­me­ler- bi­zim Hükûme­ti­miz dö­ne­min­de ya­pıl­ma­ya baş­lan­dı.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, söz­le­ri­ni­zi ta­mam­lar mı­sı­nız.

AH­MET ER­TÜRK (De­vam­la) - Ge­ne, kır­sal kal­kın­ma des­tek­le­riy­le çift­çi­le­ri­mi­zin üret­ti­ği ürün­le­rin yüz­de 50'ye va­ran nis­pet­ler­de hi­be des­tek­ler, ge­ne AK Par­ti Hükûme­ti­nin ve Ta­rım Ba­kan­lı­ğı­mı­zın ve­rim­li ve gay­ret­li ça­lış­ma­la­rıy­la or­ta­ya ko­nul­du ve şu an­da Türk ta­rı­mı -hiç öy­le siz­le­rin söy­le­di­ği gi­bi de­ğil- ger­çek­ten, gü­zel gün­le­re, gü­zel ge­le­cek­le­re doğ­ru gi­di­yor.

Ta­bii, zi­ra­at oda­la­rı­mız da bu­ra­da, çift­çi­le­ri­mi­zin, her de­fa­sın­da, Hükûme­ti­mi­zin or­ta­ya koy­du­ğu, iş­te süt des­tek­le­ri, ka­ba yem des­tek­le­ri, ör­ne­ğin zey­tin­ya­ğı des­tek­le­ri, ay­çi­çe­ği des­te­ği, mı­sır des­te­ği, pa­muk pri­mi des­te­ği gi­bi bu tip des­tek­le­me­le­ri ala­bil­me­si için ve­ya ih­ti­yaç duy­du­ğu kre­di, güb­re, ta­rım­sal ilaç ve gir­di­ler için ih­ti­yaç duy­duk­la­rı ge­rek­si­nim­le­ri için, her de­fa­sın­da ken­di­le­ri­ne ge­le­rek ken­di­le­rin­den bel­ge alın­ma­sı­nı is­ti­yor­lar. Hâlbu­ki, bu, bü­rok­ra­tik bir sı­kın­tı ya­ra­tı­yor. Çift­çi ka­yıt sis­te­min­de ve doğ­ru­dan ge­lir des­te­ğin­de, çift­çi bel­ge­si al­ma zo­run­lu­lu­ğu za­ten var, yö­net­me­lik­ler­de -iş­te bu­ra­da- be­lir­len­miş. İş­te, yö­net­me­li­ğin (e) ben­din­de "Çift­çi bel­ge­si is­te­nir." de­ni­li­yor. Ge­ne, doğ­ru­dan ge­lir des­te­ği öde­me­le­rin­de de çift­çi bel­ge­si­nin ör­ne­ği -13'ün­cü mad­de­de- is­te­ni­yor. Hâl böy­ley­ken, çift­çi­le­ri­mi­zi bir zo­run­lu­lu­ğun içe­ri­si­ne sok­ma­nın an­la­mı yok­tur. Biz­ler ko­lay­laş­tı­rı­cı ol­ma­lı­yız, biz­ler bü­rok­ra­tik sı­kın­tı­la­rı ve­ya ev­rak sı­kın­tı­la­rı­nı azal­tı­cı ol­ma­lı­yız. Onun için, bu ya­sa tek­li­fi, ger­çek­ten, çift­çi­le­ri­miz için ve üre­tim­le­ri­ni sür­dü­re­bil­me­le­ri için on­la­ra ko­lay­lık­lar ve avan­taj­lar sağ­la­mak­ta­dır.

Ken­di­ni ge­liş­ti­re­me­yen ta­rım­cı ar­ka­daş­la­rı­mız, ken­di­ni ge­liş­ti­re­me­yen çift­çi ar­ka­daş­la­rı­mız 21'in­ci yüz­yıl­da so­run ya­şar­lar. Hükûme­ti­miz ve ta­rım teş­ki­lat­la­rı­mız, ser­ti­fi­ka­lı to­hum, ser­ti­fi­ka­lı fi­dan, or­ga­nik ta­rım gi­bi pek çok ye­ni­lik­le­ri Türk ta­rı­mı­na sun­du­lar.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Er­türk, ko­nuş­ma­nı­zı lüt­fen ta­mam­lar mı­sı­nız, iki da­ki­ka ek sü­re de ver­dim.

AH­MET ER­TÜRK (De­vam­la) - Bu su­nu­lan ye­ni­lik­ler­le üre­ti­mi­ni şe­kil­len­di­ren çift­çi­le­ri­miz, ger­çek­ten, ta­rım­dan hak et­ti­ği iyi ka­za­nım­la­rı sağ­la­ya­bi­lir­ler dü­şün­ce­le­rim­le, ben de bu tek­li­fin Türk ta­rı­mı­na ve çift­çi ar­ka­daş­la­rı­mı­za ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum, yü­ce he­ye­ti say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Er­türk.

Şa­hıs­la­rı adı­na ikin­ci söz Edir­ne Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Nec­det Bu­dak'ın.

Bu­yu­run Sa­yın Bu­dak. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

NEC­DET BU­DAK (Edir­ne) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; gö­rü­şül­mek­te olan mad­dey­le il­gi­li ola­rak şah­sım adı­na söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Bir ke­re, ön­ce­lik­li ola­rak, bu ya­sa, ben­ce, ik­ti­dar ve mu­ha­le­fe­tin hep bir­lik­te, tek bir vü­cut ola­rak, tüm çift­çi­le­ri, 3,5 mil­yon ka­yıt­lı çift­çi­yi des­tek­le­mek adı­na tam an­la­mıy­la çı­kar­ma­sı ge­re­ken bir ya­sa. O ba­kım­dan, ben bu­ra­da bir fi­kir bir­li­ği ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum, ama, bi­zim, bu­ra­da, Par­la­men­to­da, çift­çi adı­na iyi şey­le­ri de ar­tı­la­rı da çok olum­lu şey­le­ri de, ama ya­pı­la­ma­yan­la­rı da, ya­pı­la­cak olan­la­rı da ko­nu­şa­bil­me­miz la­zım ve bi­zi din­le­yen çift­çi­le­re, bi­zim bu­ra­dan bir ay­dın­lık ge­le­cek su­na­bil­me­miz ge­re­ki­yor.

Ba­kın, bu­ra­da, 1'in­ci mad­de­de, 600 bin mü­te­sel­sil ke­fil ya­rar­la­na­cak, 3 mil­yon 200 bin çift­çi de 2'nci mad­de­de bu ya­sa­dan ya­rar­lan­mış ola­cak ve çift­çi­le­ri­miz bu­nun­la il­gi­li gön­der­dik­le­ri dos­ya­da Ta­rım Ba­kan­lı­ğı­mı­za -çok ge­niş, bi­re bir dos­ya- ta­lep­le­ri var ve bu ya­sa­nın des­tek­len­me­si­ni is­ti­yor­lar.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Kar­şı çı­kan­lar da çok Ho­cam! Kar­şı çı­kan­lar da var!

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Çift­çi ka­yıt sis­te­mi­ne gir­miş olan çift­çi­ler­den tek­rar çift­çi bel­ge­si is­ten­me­si­ne ke­sin­lik­le ge­rek yok­tur, bü­rok­ra­tik bir iş­lem­dir ve Tür­ki­ye Zi­ra­at Oda­la­rı Bir­li­ği­ne, bu Par­la­men­to dö­ne­min­de, bu Hükûmet dö­ne­min­de­ki ka­dar hiç­bir za­man sa­hip çı­kıl­ma­mış­tır.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - He­lal ol­sun(!) Sa­yen­de ol­du Ho­cam, ora­ya ge­çin­ce ol­du(!)

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - On­lar çok da­ha et­kin ol­muş­lar­dır. Bu­nu hep be­ra­ber yap­tık. "Bu­nu hep be­ra­ber yap­tık." di­ye­bi­le­lim, çün­kü, Tür­ki­ye adı­na yap­tık.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Te­şek­kür edi­yo­ruz(!)

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - De­ğer­li Ar­ka­da­şım, laf atı­yor­su­nuz, ama, ba­kın, si­zin is­tek­le­ri­ni­zin hep­si tek tek ol­du.

Sa­yın Ne­ca­ti Bey, ba­kın, siz, bi­raz ön­ce yağ­lı to­hum­lar­la il­gi­li söy­lü­yor­su­nuz; bu Par­la­men­to, yağ­lı to­hum­lar­la il­gi­li ko­mis­yon kur­du, 1,5 mil­yar do­lar dı­şa­rı öde­nen pa­ra çift­çi­ye yön­len­di. Ba­kın, na­sıl mı? Bu­gün­ler­de yağ­lı to­hum­la­rın pa­ra­la­rı öde­ni­yor. 2004 ürü­nü­ne Hükûme­ti­miz 650 tril­yon öder­ken, hep bir­lik­te oluş­tur­du­ğu­muz yağ­lı to­hum­lar ko­mis­yo­nuy­la, 2005'te 930 tril­yo­na, 2006'da 1 kat­ril­yon 150 tril­yo­na çık­tı. Bu­ra­da ne yap­tık? Si­zin bu söy­le­di­ği­niz şey­ler -bu­ra­da ya­zı­la­rı­nız­da var- bun­la­rın hep­si­ni tek tek yap­tık. Şim­di, biz, ne ya­pı­yo­ruz? Dı­şa­rı ve­re­ce­ği­miz pa­ra­yı çift­çi­mi­ze yön­len­dir­dik.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ni­ye kı­sa al­dın ko­nuş­ma­yı? Uzun al­say­dın ya, an­la­tır­dın.

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Ba­kın, bir baş­ka olay, hay­van­cı­lık­la il­gi­li söy­le­dik­le­ri­niz var. Me­se­la, Zi­ra­at Ban­ka­sı kre­di­le­ri­nin dü­şü­rül­me­siy­le il­gi­li söy­le­dik­le­ri­miz var. Yüz­de 59'lar­dan yüz­de 13'e dü­şü­rül­dü.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Doğ­ru, enf­las­yo­nun al­tı­na…

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Yi­ne, söz­leş­me­li çift­çi­lik mo­de­liy­le il­gi­li söy­le­dik­le­ri­niz var.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Sap­tır­ma!

BAŞ­KAN - Sa­yın Uz­dil, lüt­fen mü­da­ha­le et­me­yin.

Bu­yu­run.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Doğ­ru­yu söy­le­mi­yor efen­dim.

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Ba­kın, söz­leş­me­li çift­çi­lik mo­de­liy­le il­gi­li, Ta­rım Ka­nu­nu'nda söz­leş­me­li çift­çi­lik mo­de­li­ni ge­liş­tir­dik ve ilk de­fa, cum­hu­ri­yet ta­ri­hin­de, Ta­rım Ba­kan­lı­ğı, çift­çiy­le söz­leş­me ya­pan sa­na­yi­ci ara­sın­da no­ter va­zi­fe­si gö­re­rek, bir iş­lem baş­la­dı. Bu çok çok önem­li.

Yi­ne, yem bit­ki­le­ri ve hay­van­cı­lık­la il­gi­li söy­le­dik­le­ri­niz var. Bu ko­nu­da da yi­ne be­ra­ber yap­tık. Ama, ben­ce şöy­le ba­ka­bil­me­miz la­zım: Ta­rım, ger­çek­ten zor bir iş; ik­lim var, top­rak var, su var. İk­lim­le il­gi­li kü­re­sel ısın­ma­ya bu Par­la­men­to, bu Hükûmet sa­hip çık­tı, de­ğil mi ar­ka­daş­lar?

Yağ­lı to­hum­lar­la il­gi­li so­ru­na… Bi­raz ön­ce bu­nu ver­dim.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ra­por­lar var, ra­por­la­rın hep­si var.

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Su kay­nak­la­rıy­la il­gi­li, yi­ne, bu Par­la­men­to öner­ge­le­riy­le, araş­tır­ma ko­mis­yon­la­rıy­la… Su po­li­ti­ka­sı, çün­kü, ta­rım po­li­ti­ka­sıy­la pa­ra­lel. Ben Edir­ne'den bi­li­yo­rum -mil­let­ve­ki­li ar­ka­da­şım da bu­ra­da- Edir­ne'de 40 tril­yon olan, su kay­nak­la­rı­na ay­rı­lan pa­ra­yı biz 116 tril­yo­na çı­kar­dık.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, tüm mil­let­ve­kil­le­ri­miz, ik­ti­dar-mu­ha­le­fet, ken­di il­le­ri­miz­de çift­çi­ye ve­ri­len top­lam des­te­ği çok ko­lay öğ­re­ne­bi­li­riz. 2002'de ta­rım il mü­dür­lü­ğün­den ve­ri­le­ri alır­sı­nız, 2006'dan alı­rız. Ben, Edir­ne için söy­lü­yo­rum; 51 tril­yon­dan 120 tril­yo­na çık­tı, ya­ni, 2 ka­tın­dan faz­la çık­tı. Ama, bu­ra­da, des­tek­le­rin ya­nı sı­ra, güb­re­de, ma­zot­ta olan gir­di­le­re de yüz­de 40 do­la­yın­da des­tek­le­mey­le te­la­fi­ye gi­dil­di.

YA­ŞAR TÜ­ZÜN (Bi­le­cik) - Gay­ri­sa­fi millî  ha­sı­la­dan ne alı­yor?

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Bi­zim bu­ra­da yap­ma­mız ge­re­ken, yap­ma­mız ge­re­ken, şim­di­den son­ra, to­hum­cu­luk­la il­gi­li… Biz çift­çi­le­ri­mi­zi sa­de­ce gı­da üret­mek için çift­çi­lik yap­ma­ya de­ğil de, dün­ya­da, Or­ta Do­ğu'da, Av­ru­pa'da, Af­ri­ka'nın ku­zey­do­ğu­sun­da, ge­ne­tik ola­rak ge­liş­ti­ril­miş dün­ya to­hum üre­tim mer­ke­zi ya­pa­bi­li­riz. Bu­nun, hep be­ra­ber To­hum­cu­luk Ya­sa­sı ile önü­nü aç­tık; bu Par­la­men­to aç­tı, AK Par­ti Hükûme­ti aç­tı. Bu­nun hak­kı­nı ver­me­miz la­zım.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Yap­ma ar­ka­daş ya!

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Or­ga­nik ta­rım­la il­gi­li yi­ne bir ya­sal dü­zen­le­me, yi­ne hep be­ra­ber yap­tık ve Tür­ki­ye, or­ga­nik ta­rım­da -bu­ra­da ih­ra­cat­tan so­rum­lu Ba­ka­nı­mız var- teş­vik kap­sa­mın­da önem­li teş­vik­ler var.

Zey­tin­ya­ğı ile il­gi­li, Tür­ki­ye'nin dün­ya­da re­ka­bet ede­bi­le­ce­ği alan­lar­dan bi­ri­si ve yi­ne, bu­nu hep bir­lik­te yap­tık.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ta­mam, beş da­ki­ka da­ha ko­nuş sen Ho­cam!..

BAŞ­KAN - Sa­yın Bu­dak, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

RA­SİM ÇA­KIR (Edir­ne) - Nec­det, bak, Edir­ne­li­ler se­ni bek­li­yor­lar­mış…

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Şim­di, De­ğer­li Ar­ka­da­şım, her haf­ta ben ora­da­yım, ama sen yok­sun, onu söy­le­ye­yim; her haf­ta ben ora­da­yım.

RA­SİM ÇA­KIR (Edir­ne) - Öpe­cek­ler­miş se­ni!..

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Bak, De­ğer­li Mil­let­ve­ki­li Ar­ka­da­şım, laf atı­yor­su­nuz… Uzun­köp­rü il­çe­sin­de­si­niz. Uzun­köp­rü, ta­ri­hin­de en bü­yük hiz­met­le­ri bu dö­nem­de al­mış­tır. Uzun­köp­rü'nün Çak­mak Ba­ra­jı'nı biz ya­pı­yo­ruz.

RA­SİM ÇA­KIR (Edir­ne) - Ne­re­de, ne­re­de?

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - İha­le­de.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - İha­le­dey­miş, la­fa bak!

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Uzun­köp­rü'nün, bak, bu haf­ta git­tim…

RA­SİM ÇA­KIR (Edir­ne) - Ne­re­de?

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Bak, De­ğer­li Ar­ka­da­şım, Uzun­köp­rü­lü­sün, bak, bu haf­ta yok­sun. Beş yüz yıl­lık ta­ri­hi taş köp­rü­sü­nü… Te­mel­le­ri atıl­dı bu haf­ta.

RA­SİM ÇA­KIR (Edir­ne) - Ne­re­de?

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - İn­ter­net'e bak, re­sim­le­ri­ni gö­rür­sün te­mel at­ma tö­re­nin­de. 14 tril­yo­na… Ama, sen il­çen­le il­gi­len­mi­yor­sun.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Afe­rin, afe­rin(!) İyi ki git­tin AKP'ye, hiç ol­maz­sa te­mel atı­yor­sun. Bra­vo(!)

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) -  Ya­ni, il­çen­le il­gi­len­mi­yor­sun.

BAŞ­KAN - Sa­yın Bu­dak, siz Ge­nel Ku­ru­la hi­tap edin.

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Ba­kın…

RA­SİM ÇA­KIR (Edir­ne) - Rü­ya­la­rı­nı mı an­la­tı­yor­sun, ne ya­pı­yor­sun?

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Ha­yır, te­mel­ler atıl­dı ya!

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ya, sa­ye­sin­de te­mel atı­lı­yor, bı­rak.

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Şim­di, ba­kın de­ğer­li ar­ka­daş­lar, ben as­lın­da…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Sağ ol Ho­cam, sağ ol; iyi ki git­tin ora­ya(!) Hiz­met edi­yor­sun çift­çi­ye(!)

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Bu­ra­da bi­zim yap­ma­mız ge­re­ken… Çift­çi­le­ri­mi­ze biz şu­nu ve­re­bil­me­li­yiz: Top­rak Ko­ru­ma Ka­nu­nu'yla ar­tık ara­zi­ler bö­lün­me­ye­cek, bu­nu sağ­la­dık. Biz, ar­tık, to­hum­luk üre­ti­mi­ne ge­çi­yo­ruz; biz, ar­tık, or­ga­nik ta­rı­ma ge­çi­yo­ruz. Cum­hu­ri­yet ta­ri­hin­de ilk kez, Ta­rım Ka­nu­nu'yla Türk çift­çi­si­nin önü­nü açı­yo­ruz.

Şim­di, ke­sin­lik­le doğ­ru…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ta­rım aya­ğa kalk­tı sa­yen­de(!..)

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Bu des­tek­le­me­le­ri, bu po­li­ti­ka­la­rı da­ha da ile­ri gö­tü­re­ce­ğiz. Bu­nu yi­ne hep bir­lik­te ya­pa­ca­ğız.

Ben şu­nu söy­le­ye­yim: Türk çift­çi­si, ger­çek­ten…

SA­LİH GÜN (Ko­ca­eli) - Hep­si­ni iki aya mı sı­kış­tır­dın?

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Şim­di, şu­nu söy­le­ye­yim ben si­ze: Ta­bii ki…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Sen de inan­mı­yor­sun ya, ida­re edi­yor­sun!

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri…

Sa­yın Uz­dil, lüt­fen, ye­ri­niz­den laf at­ma­yın.

Sa­yın Bu­dak, siz Ge­nel Ku­ru­la hi­tap edin.

Bu­yu­run.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ni­ye on da­ki­ka­lık söz ver­me­din Baş­kan?

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Sa­yın Mil­let­ve­ki­lim, ben, laf ata­rak de­ğil, iş üre­te­rek her haf­ta Edir­ne­li çift­çi­ler­le bir­lik­te­yim ve ça­lış­ma­ya da de­vam ede­ce­ğim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

RA­SİM ÇA­KIR (Edir­ne) - Va­liy­le, kay­ma­kam­lar­la be­ra­ber…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - He­lal ol­sun, bra­vo(!)

BAŞ­KAN - Sa­yın Bu­dak, ek iki da­ki­ka sü­re ver­dim. Lüt­fen, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

NEC­DET BU­DAK (De­vam­la) - Ge­nel Ku­ru­la say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum ve tüm çift­çi­le­rin de Çift­çi­ler Gü­nü'nü kut­lu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Bu­dak.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mad­de üze­rin­de­ki ko­nuş­ma­lar bit­miş­tir.

Mad­de üze­rin­de bir öner­ge var­dır, oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1411 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi­nin 3'ün­cü mad­de­si­nin tek­lif met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı­nı arz ve tek­lif ede­riz.

                              

M. Akif Ham­za­çe­bi

Gü­rol Er­gin

Bü­lent Ba­ra­ta­lı

 

 

Trab­zon

Muğ­la

İz­mir

 

En­sar Öğüt

Mu­har­rem İn­ce

Sa­mi Tan­doğ­du

 

Ar­da­han

Ya­lo­va

Or­du

 

Meh­met Kü­çü­ka­şık

R. Ke­rim Öz­kan

 

 

Bur­sa

Bur­dur

 

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ko­mis­yon ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Hükûmet?

TA­RIM VE KÖ­YİŞ­LE­Rİ BA­KA­NI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Di­yar­ba­kır) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öner­ge üze­rin­de söz ta­le­bi, Or­han Eras­lan…

Bu­yu­run Sa­yın Eras­lan.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Sa­yın Baş­kan, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin de­ğer­li üye­le­ri; he­pi­ni­zi say­gıy­la sev­giy­le se­lam­lı­yo­rum.

Şim­di gö­rü­şül­mek­te olan ya­sa ta­sa­rı­sı, te­mel­de, ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri ta­ra­fın­dan ve­ri­len kre­di­ler­de, bil­gi dı­şın­da, grup ke­fa­let­le­ri yo­luy­la çift­çi­le­ri­miz mağ­dur edi­li­yor­lar­dı. Bu ko­nu­da bir dü­zen­le­me ya­pıl­mak is­te­ni­yor. Bu dü­zen­le­me­ye ta­bii ki ka­tı­lı­yo­ruz. Bu ko­nu­yu bu kür­sü­den 22'nci Dö­nem­de ilk de­fa di­le ge­ti­ren mil­let­ve­ki­li ar­ka­da­şı­nız be­nim, ilk de­fa di­le ge­ti­ren. Bu ko­nu­da sa­de­ce Sa­yın Meh­di Eker'in Ba­kan­lı­ğı dö­ne­min­de üç ta­ne so­ru öner­ge­si ver­mi­şim, iki ta­ne de Sa­yın Sa­mi Güç­lü dö­ne­min­de.

Sa­de­ce ta­rım kre­di ko­ope­ra­ti­fiy­le il­gi­li çift­çi­le­rin mağ­du­ri­ye­ti­nin ya­şan­dı­ğı ger­çe­ği­ni vur­gu­la­mak için bir ta­ne­si­ni oku­yo­rum: "İli­miz Niğ­de'de ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­rin­ce bor­cu­nu öde­ye­me­di­ği ge­rek­çe­siy­le çift­çi­le­ri­miz yo­ğun şe­kil­de ic­ra­ya ve­ril­mek­te­dir. İc­ra­ya ve­ri­len çift­çi­le­ri­mi­zin mal var­lık­la­rı­na ha­ciz yo­luy­la el ko­nul­mak­ta­dır. Ko­ope­ra­tif­ler­ce dü­zen­le­nen borç se­net­le­ri­nin üze­rin­de 'müş­te­rek ve mü­te­sel­sil borç se­ne­di' yaz­dı­ğı için ve ko­ope­ra­ti­fe na­kit ya da güb­re alı­mı için baş­vu­ran şa­hıs­la­ra sı­ra­dan grup­lar hâlin­de bu se­net­ler im­za­lat­tı­rıl­dı­ğı için, hiç­bir bil­gi­si ol­ma­dan, çift­çi va­tan­daş­la­rı­mız, ço­ğu kez ta­nı­yıp ta­nı­ma­dı­ğı­na bak­ma­dan bir­bi­ri­ne ke­fil ol­du­ğu­nu ic­ra ta­ki­bi sı­ra­sın­da öğ­ren­mek­te­dir. Bun­dan do­la­yı ağır mağ­du­ri­yet­ler ya­şan­mak­ta­dır.

So­ru 1- Son bir­kaç yıl­dır iz­le­nen ta­rım po­li­ti­ka­la­rı ne­de­niy­le çift­çi­mi­zin zor du­rum­da ol­du­ğun­dan ha­ber­dar de­ğil mi­si­niz? Ha­ber­dar­sa­nız, çift­çi­nin elin­de­ki son var­lık­la­rı­nı da kay­bet­me­si so­nu­cu­nu do­ğu­ra­cak ic­ra ta­kip­le­ri­ni ve ha­ciz­le­ri dur­du­ra­cak mı­sı­nız? Bu ko­nu­da bir ya­sal dü­zen­le­me yap­ma­yı dü­şün­mek­te mi­si­niz?" Uzat­ma­mak için di­ğer­le­ri­ni…

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ta­rih kaç, ta­rih?

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) - Bu, Sa­yın Meh­di Eker'in ye­ni ba­kan ol­du­ğun­da. Da­ha fark­lı ta­rih­ler­de iki ta­ne da­ha var. Her bi­ri­ni oku­ya­bi­li­rim, bu­na za­man yet­mez. İki de­fa da bu kür­sü­den di­le ge­tir­dim de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

Şim­di, ken­di­ni bi­lir bil­mez, söy­le­di­ği­ni bi­lir bil­mez, san­ki bu da­ha ön­ce Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ta­ra­fın­dan di­le ge­ti­ril­me­miş gi­bi, san­ki bu fa­cia beş yıl­dır ya­şan­mı­yor­muş gi­bi, san­ki çift­çi­nin trak­tör­le­ri bu ne­den­le top­lan­ma­mış gi­bi, bu­ra­da, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­ne söz söy­le­me cü­re­ti­ni gös­te­ren de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım var. Çok ıs­tı­rap ve­ri­ci. Mes­le­ğim hu­kuk­çu, bir köy­lü ço­cu­ğu­yum, bir çift­çi ço­cu­ğu­yum. Hem ta­rım­dan ge­li­yo­rum hem hu­kuk­tan ge­li­yo­rum. Bu­na bir ha­yat ver­dim. Çift­çi­le­rin bu şe­kil­de mağ­dur ol­ma­ma­la­rı için bir ha­yat ver­dim. Ya­ni, gel­di­ğim gün bu­ra­da ko­nuş­ma yap­tım. İlk bu dö­nem­de bu ko­nu­yu di­le ge­ti­ren, kür­sü­de di­le ge­ti­ren be­nim. Beş de­fa so­ru öner­gem var, iki­si Sa­yın Sa­mi Güç­lü dö­ne­min­de, iki­si Sa­yın Meh­di Eker dö­ne­min­de. Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin içi­nin bo­şal­tıl­dı­ğı­nı, her şe­ye kar­şı çık­tı­ğı­nı sı­kıl­ma­dan söy­le­ye­bi­li­yor­lar. Bir Par­la­men­to ça­lış­ma­sı ne­de­niy­le, Ge­nel Ku­rul­da bu­lu­na­ma­dı­ğı­mız bir sı­ra­da, or­ta­lı­ğı boş bu­la­rak üçü beş­ten at­ma­ya ge­rek yok.

Bu, bi­zim tek­li­fi­miz­dir, bi­zim öne­ri­miz­dir; bi­zim, de­fa­lar­ca gün­dem­de tut­tu­ğu­muz bir mev­zu­dur. İşin bu ya­nı­na ka­tı­lı­yo­ruz. Çift­çi bir­bi­ri­ne bil­gi­si ol­ma­dan ke­fil ya­pıl­ma­ma­lı sı­ra­dan, mağ­dur edil­me­me­li. Bu ko­nu­da­ki her dü­zen­le­me­ye va­rız. Ol­ma­lı­dır da, geç kal­dı. Se­çim ya­tı­rı­mı ol­ma­say­dı keş­ke, eni­ne bo­yu­na… Bu­ra­da hu­ku­ki ku­sur­lar var bu ya­sa­da. Hu­ku­ki ku­sur­lar­la be­ra­ber çık­ma­say­dı keş­ke. Bu­nu hu­ku­ken mü­kem­mel ya­pa­bil­sey­dik keş­ke beş yıl­dır, ama, son se­çim ya­tı­rı­mı ola­rak ge­ti­ril­di. Ha­ni, bu­nu Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ar­gü­man ola­rak kul­lan­ma­sın ka­bi­lin­den. Ama, bir şey da­ha var…

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu­ra­ya bir mad­de da­ha ek­le­nil­miş "Çift­çi bel­ge­si is­te­ne­me­ye­cek hâller." di­ye. Bu­ra­da da "zi­ra­at oda­la­rı" di­ye çift­çi­nin ya­sal or­ga­nı dev­re dı­şı­na alı­nı­yor, ya­sal ör­gü­tü dev­re dı­şı­na alı­nı­yor, çift­çi ör­güt­süz­leş­ti­ril­mek is­te­ni­yor. Bi­zim kar­şı ol­du­ğu­muz te­mel­de bu. Biz, ör­güt­lü top­lu­mu sa­vu­nu­yo­ruz. Ör­güt­lü top­lum hak­kı­nı ko­ru­ya­bi­lir, çift­çi­nin so­ru­nu­nu zi­ra­at oda­la­rı di­le ge­ti­ri­yor…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Eras­lan.

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Çift­çi bel­ge­siy­le zi­ra­at oda­sı­nın ör­güt­lü ya­pı­sı ara­sın­da ne ala­ka var?

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) - Şim­di, çift­çi bel­ge­siy­le zi­ra­at oda­sı ara­sın­da­ki il­gi ne? Avu­kat­lık bel­ge­siy­le ba­ro ara­sın­da­ki il­gi ney­se, mü­hen­dis­lik bel­ge­siy­le mü­hen­dis oda­la­rı ara­sın­da­ki il­gi ney­se, ti­ca­ret bel­ge­siy­le ti­ca­ret oda­la­rı ara­sın­da­ki il­gi ney­se, çift­çi bel­ge­siy­le zi­ra­at oda­sı ara­sın­da­ki il­gi o. O il­gi­yi ko­part­tı­nız mı zi­ra­at oda­sı­nı yok et­miş olur­su­nuz. Bu, kur­naz­ca bir ter­tip.

Mı­sır'da sa­ğır sul­tan da bi­li­yor ki, her­kes de bi­li­yor ki, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si, Tür­ki­ye'nin her ye­rin­de si­vil top­lum ör­güt­le­ri­ni ele ge­çir­mek için bir mü­ca­de­le içe­ri­si­ne gir­di. Bun­dan, bu şid­det­ten, bu ga­zap­tan zi­ra­at oda­la­rı da pa­yı­nı al­dı. Mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mız, ik­ti­dar par­ti­si­nin mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mız, kol­la­rı sı­va­dı­lar, muh­tar­la­ra bas­kı ya­pa­rak, va­li ara­cı­lı­ğıy­la, kay­ma­kam ara­cı­lı­ğıy­la çift­çi­le­ri­mi­ze bas­kı ya­pa­rak ken­di yan­daş­la­rı­nı zi­ra­at oda­la­rı­na seç­tir­mek is­te­di­ler. Ama, çift­çi, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si­nin uy­gu­la­dı­ğı ta­rım po­li­ti­ka­sı­na "evet" de­me­di­ği için, ge­çit ver­me­di­ği için ör­güt­le­ri­ne sa­hip çık­tı, oda­la­rı tes­lim et­me­di­ler. Şim­di, "oda­la­rı ma­dem­ki tes­lim et­me­di­niz, biz de yok ede­riz" an­la­yı­şıy­la, hak­lı bir şe­ye, mü­te­sel­sil ke­fa­le­tin kal­dı­rıl­ma­sı gi­bi hak­lı ve doğ­ru bir ta­le­be bu da sa­rı­la­rak ya­sa­laş­tı­rıl­mak is­te­ni­yor. Bu, as­lın­da, bi­zim ilk de­fa gör­dü­ğü­müz bir se­nar­yo de­ğil. Da­ha ev­vel biz bu­nu TESK'te ya­şa­dık, da­ha ev­vel baş­ka oda­lar­da ya­şa­dık, baş­ka mes­lek oda­la­rın­da ya­şa­dık. Ele ge­çi­re­me­yin­ce… Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si­nin kla­sik tak­ti­ği, ele ge­çi­re­me­di­ği ye­ri yok et­me­yi, im­ha et­me­yi plan­lı­yor. İş­te, bu­ra­da, as­lın­da…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Eras­lan, iki da­ki­ka ek sü­re ver­dim, lüt­fen söz­le­ri­ni­zi ta­mam­lar mı­sı­nız.

OR­HAN ERAS­LAN (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan, ta­mam­lı­yo­rum.

As­lın­da, bu­ra­da, çift­çi­ye bir şey ve­ri­lir­ken bir şey de gö­tü­rül­mek is­te­ni­yor, ya­ni, hu­ku­ka uy­gun ola­rak, bi­linç­siz, bi­linç dı­şı, is­tem dı­şı, mü­te­sel­sil ke­fa­let kal­dı­rı­lır­ken -doğ­ru olan bir şey­dir bu- çift­çi­nin, ay­nı za­man­da, ör­gü­tü de elin­den alın­mak is­te­ni­yor. Bi­zim yan­lış bul­du­ğu­muz bu. Yok­sa, ta­rım kre­di ko­ope­ra­ti­fiy­le il­gi­li bir so­run yok. Ya­pa­cak­sa­nız çift­çi­ye, ba­kın ne­le­ri ya­pa­cak­sı­nız. Niğ­de'de elek­trik­ler ka­pa­lı, elek­trik bor­cu­nu öde­ye­mi­yor; çift­çi su­la­ma ya­pa­mı­yor, çift­çi­nin trak­tö­rü ha­ciz­de, çift­çi tar­la­ya güb­re ala­ma­dı -üre 700 li­ra­ya çık­mış- çift­çi ma­zot ala­ma­dı, çift­çi mağ­dur du­rum­da. Ya­pa­cak­sa­nız, çift­çi­ye ya­pı­la­cak çok şey var. Böy­le ma­li­yet­siz şey­le­ri, Yö­rük ke­se­sin­den kur­ban ke­ser gi­bi, bir şey ya­pı­yor­muş ha­va­sıy­la, fi­ya­ka­sıy­la, bir ik­ti­dar par­ti­si ola­rak or­ta­da ge­zin­me­yin.

He­pi­ni­ze say­gı­lar, sev­gi­ler su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Eras­lan.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum…

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı…

BAŞ­KAN - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nı ara­ya­ca­ğım.

Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­rar ye­ter sa­yı­sı var, öner­ge red­de­dil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 3'ün­cü mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, kâtip üye­le­rin gö­rev­le­ri­ni hak­ka­ni­yet­le yap­ma­sı ge­re­kir.

BAŞ­KAN - Ya­pı­yor­lar… Ya­pı­yor­lar…

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Böy­le Müs­lü­man­lık ol­maz.

BAŞ­KAN - Ya­pı­yor­lar…

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Yan­lış sa­yı sa­ya­rak ol­maz.

İN­Cİ ÖZ­DE­MİR (İs­tan­bul) - Ayıp di­ye bir şey var ya, ayıp!

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ge­çi­ci bir mad­de ila­ve edil­me­si­ne iliş­kin bir öner­ge var­dır, öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz 1411 sı­ra sa­yı­lı ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 3. mad­de­sin­den son­ra gel­mek üze­re aşa­ğı­da­ki ge­çi­ci mad­de ek­len­me­si­ni arz ve ta­lep ede­riz.

 

Ya­şar Tü­zün

Ya­vuz Al­tı­no­rak

M. Ve­dat Yü­ce­san

 

Bi­le­cik

Kı­rk­la­re­li

Es­ki­şe­hir

 

Ali Ke­mal De­ve­ci­ler

R. Ke­rim Öz­kan

Ah­met Kü­çük

 

Ba­lı­ke­sir

Bur­dur

Ça­nak­ka­le

 

Meh­met Kü­çü­ka­şık

Ra­sim Ça­kır

 

 

Bur­sa

Edir­ne

 

Ge­çi­ci Mad­de 1- Don olay­la­rı ve ku­rak­lık se­be­biy­le ürün­le­ri za­rar gö­ren çift­çi­le­ri­mi­zin TC Zi­ra­at Ban­ka­sı A.Ş ve Ta­rım Kre­di Ko­ope­ra­tif­le­rin­den kul­lan­dık­la­rı ta­rım­sal kre­di­le­rin za­rar gör­dük­le­ri yıl­dan iti­ba­ren ge­ri öde­me­si 2 yıl sü­re ile er­te­len­miş­tir.

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Sa­yın Baş­kan salt ço­ğun­lu­muz yok, ka­tı­la­mı­yo­ruz. 

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Hükûmet?

TA­RIM VE KÖ­YİŞ­LE­Rİ BA­KA­NI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Di­yar­ba­kır) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Söz ta­le­bi­niz var, bu­yu­run Sa­yın Ya­şar Tü­zün. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

YA­ŞAR TÜ­ZÜN (Bi­le­cik) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz 1411 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi'nin 3'ün­cü mad­de­sin­den son­ra gel­mek üze­re ek bir mad­de tek­li­fi ver­miş bu­lu­nu­yo­ruz, bu ve­si­ley­le de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ko­nuş­ma­ma baş­la­ma­dan ön­ce,  özel­lik­le tüm dün­ya­da kut­la­nan Dün­ya Çift­çi­ler Gü­nü'nü kut­lu­yo­rum. Çift­çi­le­ri­mi­zin, köy­lü­le­ri­mi­zin, ya­şa­yan in­san­la­rın so­run­la­rı­nı çok iyi bi­li­yo­ruz. Bu­gü­ne ka­dar çö­zü­mü nok­ta­sın­da gi­ri­şim­de bu­lun­ma­yan ik­ti­dar par­ti­si­ni de bu kür­sü­den bir kez da­ha kı­na­mak ge­re­ki­yor. Bü­tün bu olum­suz­luk­lar se­be­biy­le de, yi­ne, Dün­ya Çift­çi­ler Gü­nü'nü kut­lu­yo­rum.

Yi­ne, he­pi­ni­zin bil­di­ği gi­bi, 14 Ma­yıs ta­ri­hi -dün Ge­nel Ku­rul açık ol­ma­dı­ğı için- Hem­şi­re­ler Gü­nü idi. Tüm hem­şi­re­le­ri­mi­zin de gü­nü­nü kut­lu­yo­rum. On­la­rın, sağ­lık ocak­la­rın­da, has­ta­ne­le­ri­miz­de ba­şa­rı­lı gö­rev­ler yap­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum.

Yi­ne, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, 14 Ma­yıs, he­pi­ni­zin bil­di­ği gi­bi, Ec­za­cı­lar Gü­nü. Tür­ki­ye'de bu­lu­nan ec­za­cı­la­rın so­run­la­rı­nı çok iyi bi­li­yo­ruz. Bu ko­nu­da ge­rek­li des­te­ği, kat­kı­yı ver­me­yen Hükûme­ti de bir kez da­ha kı­na­mak ge­re­ki­yor. Ec­za­cı­lar Gü­nü'nü de kut­lu­yo­rum.

Evet, bu kut­la­ma­lar de­vam eder­ken, bir kut­la­ma­yı da unut­ma­mak ge­re­kir. 2006-2007 fut­bol se­zo­nun­da, ba­şa­rı­lı bir şe­kil­de gra­fik çi­zen bü­tün Sü­per Lig ta­kım­la­rı­nı kut­lu­yo­rum. Fe­ner­bah­çe Spor Ku­lü­bü­nün şam­pi­yon­lu­ğu­nu da bu­ra­dan, yü­rek­ten bir kez da­ha kut­la­mak is­ti­yo­rum. (Al­kış­lar)

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Bo­zü­yük Spo­ru unut­ma!

YA­ŞAR TÜ­ZÜN (De­vam­la) - Yi­ne, Tür­ki­ye Ku­pa­sı'nı ka­za­nan Be­şik­taş Spor Ku­lü­bü­mü­zü de kut­lu­yo­rum (Akış­lar) ve bu şam­pi­yon­luk­ta bü­yük pa­yı, eme­ği olan bü­tün baş­kan­la­rı, yö­ne­ti­ci ar­ka­daş­la­rı­mı­zı ve ta­raf­tar­la­rı­mı­zı yü­rek­ten kut­lu­yor, ken­di­le­ri­ne, Av­ru­pa'da oy­na­ya­cak­la­rı maç­lar­da ba­şa­rı­lar di­li­yo­rum.

Evet, bu kut­la­ma­lar­dan son­ra, öner­ge­mi­zin içe­ri­ği­ne ge­le­lim de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Ver­miş ol­du­ğu­muz bu öner­ge, özel­lik­le don ola­yı ya­şa­nan, ku­rak­lık ola­yı ya­şa­nan, ta­rım­la ge­çi­nen köy­lü­le­ri­miz, çift­çi­le­ri­miz, bu ya­şa­mış ol­du­ğu afet­ten do­la­yı bir mağ­du­ri­ye­te uğ­ra­mış­lar­dır. Di­ye­cek­si­niz ki, 2090 sa­yı­lı Afet Ka­nu­nu'nda ürün be­del­le­ri kar­şı­la­nır. An­cak, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, şu­nu unut­ma­ya­lım, göz ar­dı da et­me­ye­lim: 5363 sa­yı­lı Ta­rım Si­gor­ta­sı Ka­nu­nu, özel­lik­le, kü­çük çift­çi­le­ri­mi­zi göz ar­dı et­mek­te­dir. Ya­ni, kü­çük çift­çi­le­ri­miz, bu Ka­nun'dan ya­rar­la­na­ma­mak­ta­dır. Do­la­yı­sıy­la, bi­zim bu­ra­da is­te­di­ği­miz, Dün­ya Çift­çi­ler Gü­nü'nde, bu ül­ke çift­çi­si­nin, köy­lü­sü­nün ya­şa­mış ol­du­ğu, baş­ta, don ola­yı, ku­rak­lık ola­yı gi­bi, do­ğal afet­ler­den za­rar gö­ren köy­lü­le­ri­mi­zin, çift­çi­le­ri­mi­zin, baş­ta, Zi­ra­at Ban­ka­sı­na ve ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri­ne olan borç­la­rı­nın ge­ri öden­me­si­nin iki yıl sü­rey­le er­te­len­me­si­ni is­ti­yo­ruz. Ya­ni, bu­ra­da, bir af is­te­mi­yo­ruz. Bu­ra­da, is­te­di­ği­miz, bu borç­la­rın, sa­de­ce, afet­ten, do­ğal afet­ten za­rar gö­ren köy­lü­le­ri­mi­zin, çift­çi­le­ri­mi­zin borç­la­rı­nın, ka­mu­ya olan borç­la­rı­nın, en azın­dan on­la­rın ra­hat bir ne­fes ala­bil­me­si için, ön­le­ri­nin açı­la­bil­me­si için, bu borç­la­rın iki yıl sü­rey­le er­te­len­me­si­ni is­ti­yo­ruz.

Ben, bu tek­li­fi ver­dik­ten son­ra, da­ha doğ­ru­su bu öner­ge­yi ver­dik­ten son­ra, baş­ta Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Grup Baş­kan Ve­ki­li­miz Sa­yın Ana­dol'la, di­ğer Ana­va­tan Par­ti­si Grup Baş­kan Ve­ki­liy­le ve ik­ti­da­ra men­sup Par­ti­mi­zin Grup Baş­kan Ve­ki­liy­le gö­rüş­tüm, yi­ne Hükûme­ti­miz adı­na bu­ra­da otu­ran il­gi­li Ba­kan­la gö­rüş­tüm. Böy­le bir öner­ge­nin, za­rar gör­müş çift­çi­le­rin, köy­lü­le­ri­mi­zin ra­hat­la­tı­la­bil­me­si için ka­bu­lü yö­nün­de oy kul­lan­ma­la­rı­nı ri­ca et­tim, an­cak, az ön­ce, Sa­yın Baş­ka­nı­mız öner­ge­nin ka­bu­lü ve­ya red­di ko­nu­sun­da gö­rüş sor­du­ğun­da, Ko­mis­yo­nun ve Ba­kan­lı­ğın, ya­ni Hükûmet adı­na otu­ran tem­sil­ci­nin…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Tü­zün, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

YA­ŞAR TÜ­ZÜN (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, so­nuç ola­rak şu­nu söy­lü­yo­ruz: Türk köy­lü­sü ger­çek­ten çok mağ­dur­dur, Türk çift­çi­si ger­çek­ten çok mağ­dur­dur. Bu mağ­du­ri­ye­tin se­bep­le­ri­ni de­ğer­li ar­ka­daş­la­rı­mız de­fa­lar­ca söy­le­di­ler; çö­zü­mü ko­nu­sun­da hiç­bir gi­ri­şim yap­ma­dı­ğı­nı­zı bi­li­yo­ruz, Türk mil­le­ti de bi­li­yor, Türk köy­lü­sü de bi­li­yor, Türk çift­çi­si de bi­li­yor.

Şim­di, di­yo­ruz ki, Dün­ya Çift­çi­ler Gü­nü'nde, en azın­dan, do­ğal afet­ten do­la­yı mağ­dur olan çift­çi­le­rin ka­mu­ya olan borç­la­rı­nı, Zi­ra­at Ban­ka­sı­na olan borç­la­rı­nı, ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri­ne olan borç­la­rı­nı iki yıl er­te­le­ye­lim, ön­le­ri açıl­sın. Bu iki yıl içe­ri­sin­de, üre­te­ce­ği ürün­ler­den el­de ede­ce­ği ka­zanç­lar­dan da bu­nu za­man içe­ri­sin­de ka­pat­sın di­ye­rek, böy­le bir öner­ge ver­dik.

Öner­ge­mi­zin ka­bu­lü yö­nün­de oy kul­la­na­ca­ğı­nı­zı te­men­ni edi­yor, yü­ce Mec­li­se say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Tü­zün.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Te­şek­kür ede­rim. Öner­ge red­de­dil­miş­tir.

4'ün­cü mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

Yü­rür­lük

MAD­DE 4- (1) Bu Ka­nun 1/4/2007 ta­ri­hin­den ge­çer­li ol­mak üze­re ya­yı­mı ta­ri­hin­de yü­rür­lü­ğe gi­rer.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

4'ün­cü mad­de üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li Sa­yın En­sar Öğüt.

Bu­yu­run Sa­yın Öğüt.

CHP GRU­BU ADI­NA EN­SAR ÖĞÜT (Ar­da­han) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­lar; Zi­ra­at Ban­ka­sı ve ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri­ne ke­fa­let­ten do­la­yı bor­cu olan çift­çi­le­rin ke­fil­li­ği­nin so­na er­me­siy­le il­gi­li ka­nun tek­li­fi üze­rin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, 3 Ka­sım 2002 se­çim­le­rin­den ön­ce, bü­tün par­ti li­der­le­ri ve mil­let­ve­ki­li aday­la­rı, şim­di­ki mil­let­ve­kil­le­ri, her­kes köy­ler­de bir söz ver­di; ver­di­ği söz: "Efen­dim, ge­lir gel­mez, Mec­li­se gi­der git­mez çift­çi borç­la­rı­nın fa­iz­le­ri­ni si­le­ce­ğiz, ana­pa­ra­yı da dört tak­si­te bö­le­ce­ğiz." Her­kes öy­le de­di. Ben de ge­lir gel­mez, ye­min tö­re­nin­den son­ra, ka­nun tek­li­fi ver­dim -çift­çi borç­la­rı­nın yük­sek fa­izi si­lin­sin, ana­pa­ra dör­de bö­lün­sün- ama İk­ti­dar Par­ti­si ka­bul et­me­di.

Ha­zi­ran 2003'te bir ka­nun çı­kar­tıl­dı, iyi­leş­tir­me ka­nu­nu. Bu iyi­leş­tir­me ka­nu­nu öy­le bir du­ru­ma gel­di ki, çift­çi­yi ce­za­evi­ne at­tı, ha­pis yat­tı, evin­de­ki eş­ya­sı­nı sa­tı­şa çı­kart­tı, pe­ri­şan bir du­ru­ma gel­di. Onun dı­şın­da, ke­fil olan in­san­lar da bir­bi­riy­le kö­tü ol­du­lar; kom­şu­lar, ak­ra­ba­lar çok zor­da kal­dık­la­rı gi­bi, ba­zı­la­rı da ce­za­evi­ne gir­di­ler.

Şim­di, bu­ra­da, beş yıl ön­ce, ya­ni dört bu­çuk yıl ön­ce, bi­zim ka­nun tek­lif­le­ri­mi­zi… Ben en az beş al­tı ta­ne ka­nun tek­li­fi ver­dim, yir­mi­nin üze­rin­de so­ru öner­ge­si ver­dim; bel­ki, el­li­nin üze­rin­de ko­nuş­tum. Ama, bu Mec­lis ka­rar al­dık­tan son­ra, ke­fa­let­ten do­la­yı borç­la­rı bu­gün ge­tir­me­nin an­la­mı ne? As­lın­da biz bu­nu des­tek­li­yo­ruz ve çok da gü­zel ol­du. Ke­fil olan in­san­la­rın mağ­dur ol­ma­ma­sı için bu gü­zel bir ka­nun, ama, beş yıl ön­ce ni­ye ya­pıl­ma­dı, bi­zim ver­miş ol­du­ğu­muz ka­nun tek­lif­le­ri ni­ye ka­bul edil­me­di, so­ru öner­ge­le­ri ni­ye ka­bul edil­me­di de tam böy­le se­çim ari­fe­sin­de kur­naz­lık ya­pa­rak, köy­lü­yü ken­di ya­nı­na çe­ke­rek, çek­me­ye ça­lı­şa­rak bir ka­nun tek­li­fi ge­ti­ril­me­si köy­lü­yü ne ka­dar kan­dı­ra­cak ve­ya ne ka­dar ik­na ede­cek? Ben bu­nu bi­le­mi­yo­rum.

Ba­kın ar­ka­daş­lar, bu ka­nun ke­fa­let­ten ke­fa­le­ti kur­ta­rı­yor. Biz bu­nu des­tek­li­yo­ruz Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak. An­cak, bu ka­nun­da, is­ter­dik ki, yük­sek fa­iz­li borç­lu olan çift­çi­le­rin fa­iz­le­ri si­lin­sin, ana­pa­ra da dör­de be­şe bö­lün­sün, ama ol­ma­dı.

Ba­kın, şim­di, ar­ka­daş­lar, bir bel­ge si­ze oku­ya­ca­ğım. Da­ha ye­ni, 3 Ni­san 2007 ta­ri­hin­den bir bel­ge, Kon­ya'dan. İsim ver­me­ye­ce­ğim, ama, is­te­yen­le­re… Sa­yın Ba­kan bu­nun ben fo­to­ko­pi­si­ni de ve­re­bi­li­rim. Kon­ya 5. İc­ra Da­ire­sin­den ic­ra git­miş. Ki­şi­nin nor­mal ana­pa­ra­sı 40 mil­yar de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Kaç pa­ra ol­muş bi­li­yor mu­su­nuz? 280 mil­yar ol­muş! Sa­yın Ba­kan, siz bu ara­da­ki 240 mil­yar­lık fa­izi çift­çi­den ala­cak mı­sı­nız al­ma­ya­cak mı­sı­nız? İş­te, bu ka­nun­da biz di­yo­ruz ki: Ne ka­dar gü­zel, ke­fil olan in­san­lar bir­bi­rin­den kur­tul­sun, ama, yük­sek fa­iz­ler de si­lin­sin. Ha­ni, siz, IMF'ye kar­şıy­dı­nız? Ha­ni, siz, fa­ize kar­şıy­dı­nız?

Şim­di ba­kın bu­ra­da ar­ka­daş­lar: 40 bin ana­pa­ra, 240 bin fa­iz. Bu pa­ra­yı, köy­lü ken­di­si­ni yak­sa, bü­tün ma­lı­nı mül­kü­nü sat­sa öde­me­si müm­kün de­ğil de­ğer­li ar­ka­daş­lar.

MUS­TA­FA NU­Rİ AK­BU­LUT (Er­zu­rum) - Han­gi yı­lın pa­ra­sı o?

EN­SAR ÖĞÜT (De­vam­la) - Evet, 2000… Ba­kın, bu ic­ra­nın ta­ri­hi­ni söy­lü­yo­rum: 3 Ni­san 2007'de ic­ra git­miş ada­mın evi­ne. Bu­nu öde­me­si müm­kün de­ğil. Bu, Kon­ya…

Ba­kın, An­ka­ra Bey­pa­za­rı. Ana­pa­ra 46 mil­yar. 167 mil­yar ol­muş ar­ka­daş­lar. An­ka­ra Bey­pa­za­rı… Ba­kın, Amas­ya Su­lu­ova İc­ra Mü­dür­lü­ğün­den git­miş. 50 mil­yar­mış, 146 mil­yar ol­muş. Ya­ni, köy­lü­nün, bu, 146 mil­ya­rı, 280 mil­ya­rı ve­ya 167 mil­ya­rı öde­me­si müm­kün mü? İş­te biz, eğer, mil­let­ve­kil­le­ri, köy­lü­den oy alıp gel­dik, bu­ra­ya se­çil­diy­sek, şim­di köy­lü­nün hu­zu­ru­na gi­de­cek­sek, köy­lü­yü yük­sek fa­iz­den de kur­tar­ma­mız la­zım de­ğer­li ar­ka­daş­lar.

Ba­kın, bu­gün Ge­nel Baş­ka­nı­mız Sa­yın De­niz Bay­kal da açık­la­ma yap­tı. 22 Tem­muz­da, Al­lah'ın iz­niy­le, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ik­ti­dar ol­du­ğu za­man, bu­ra­dan ses­le­ni­yo­rum, baş­ta köy­lü ve çift­çi ol­mak üze­re, emek­li, me­mur, iş­çi, es­naf, sa­na­yi­ci, bü­tün her­kes, en iyi şe­kil­de, bü­tün ge­lir da­ğı­lı­mın­dan eşit şe­kil­de pay ala­cak­tır. Çift­çi­yi kur­ta­ra­ca­ğız. Çift­çi kur­tu­la­cak, çün­kü çift­çi­yi kur­tar­maz­sak Tür­ki­ye kur­tul­maz ar­ka­daş­lar. Üre­ten o -de­min ar­ka­da­şı­mız söy­le­di- as­ke­re as­ker ve­ren o, şe­hit olan o, millî ge­lir­den pay ala­ma­yan yi­ne çift­çi.

Bir de zi­ra­at oda­la­rı var de­ğer­li ar­ka­daş­lar; zi­ra­at oda­la­rı ola­yı, ba­kın, si­vil top­lum ör­güt­le­ri­dir, çift­çi­nin hak­kı­nı sa­vu­nu­yor. Her ku­ru­mun, bi­li­yor­su­nuz, ken­di ör­gü­tü var. Tür­ki­ye Oda­lar ve Bor­sa­lar Bir­li­ği var, ti­ca­ret oda­la­rı var, ta­bip­ler oda­sı var, zi­ra­at oda­la­rı var, di­ğer oda­lar da var; ne­den­se, kı­ya­met, zi­ra­at oda­la­rı­nın ba­şın­da ko­pu­yor. Ni­ye ko­pu­yor bi­li­yor mu­su­nuz de­ğer­li ar­ka­daş­lar? Zi­ra­at oda­la­rı çift­çi­nin hak­kı­nı sa­vun­du­ğu için, çift­çi­nin hak­kı­nı ara­dı­ğı için. Zi­ra­at oda­la­rı, Ma­ni­sa ve Or­du'da mi­ting yap­tı çift­çi­nin hak­kı­nı sa­vun­mak için. Şim­di, bu­na mi­sil­le­me ola­rak, zi­ra­at oda­la­rı­nı ce­za­lan­dır­mak için, zi­ra­at oda­sı yıl­da bir de­fa bir be­yan ala­cak, onun­la, zi­ra­at oda­sıy­la çift­çi­yi uzak­laş­tı­rı­yo­ruz.

Şim­di, ba­kın, de­mok­ra­si­nin ya­şa­ma­sı la­zım. De­mok­ra­si­yi kim ya­şa­tı­yor? Ağır­lık­lı si­vil top­lum ör­güt­le­ri. Si­vil top­lum ör­güt­le­ri­ni or­ta­dan kal­dı­rır­sa­nız, on­la­rı ka­pat­ma du­ru­mu­na ge­ti­rir­se­niz, şim­di, o za­man o kit­le­nin hak­kı­nı kim sa­vu­na­cak? O kit­le­nin, çift­çi­nin, köy­lü­nün hak­kı­nı Ma­ni­sa'da ara­dıy­sa­lar, Ka­ra­de­niz'de ara­dıy­sa­lar, Or­ta Ana­do­lu'da mi­ting­ler ya­pa­rak, çift­çi­nin, üre­ti­ci­nin, köy­lü­nün hak­kı­nı arı­yor­lar­sa, onun hak­kı­nı ara­yan bir si­vil top­lum ör­gü­tü­nü ka­pat­mak için bir ka­nun tek­li­fi ge­ti­ri­li­yor­sa, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak biz ona kar­şı­yız.

So­nuç ola­rak de­ğer­li ar­ka­daş­lar, zi­ra­at oda­la­rı ka­pa­tıl­ma­sın. Si­vil top­lum ör­güt­le­ri­ne, lüt­fen, do­kun­ma­yın. Bu­na do­ku­nur­sa­nız eli­niz ya­nar. Zi­ra­at oda­la­rı­nın ya­şa­ma­sı, çift­çi­nin hak­kı­nı sa­vun­ma­sı de­mek­tir.

Ke­fa­le­tin kalk­ma­sı­nı Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak des­tek­li­yo­ruz. An­cak, bir şey ek­li­yo­ruz bu­ra­ya, ma­dem bu ka­nun gel­di, lüt­fen, çift­çi­le­rin borç­la­rı­nın yük­sek fa­iz­le­ri­ni de si­le­lim, ana­pa­ra­sı­nı da bel­li bir sü­re­ye ya­ya­lım. Ak­si tak­dir­de, köy­le­re gi­re­me­ye­cek­si­niz. Ba­kın, be­ni şim­di, bu­gün Er­zu­rum'un Pa­sin­ler Al­var'ın­dan ara­dı­lar "Şu an­da ic­ra ka­pı­mı­za da­yan­dı…" De­min ora­da otu­rur­ken adam gör­müş, ara­dı "İc­ra ka­pı­mı­za da­yan­dı, bi­zi hap­se atı­yor­lar. Pa­ra­mız yok, ev eş­ya­la­rı­mı­zı ic­ra gö­tü­rü­yor. Bu na­sıl dev­let, bu na­sıl mil­let­ve­kil­le­ri ki, bi­ze sa­hip çık­mı­yor­su­nuz" di­yor. Şim­di, Ar­da­han Gö­le'nin Kuy­tu­ca kö­yün­den ara­dı­lar. Bir ar­ka­daş da "Be­nim evim­de­ki eş­ya­la­rı­mı ha­ciz yap­tı, gö­tür­dü­ler. Ben öde­me ya­pa­mı­yo­rum; hay­va­nım pa­ra et­mi­yor. Ben, sa­ma­nı 150 bin li­ra­dan 600 bin li­ra­ya ka­dar al­dım, yem bit­ki­le­ri­ni da­ha ye­ni al­dım. Yem bit­ki­si pa­ra­sı­nı ye­ni al­dım. Ye­tiş­ti­re­mi­yo­rum, ma­lım da pa­ra et­mi­yor ki, ic­ra­dan kur­tu­la­yım." Mal be­ya­nı ve­re­me­di­ği için şu an­da Ar­da­han'da Ha­nak'ta -ge­çen haf­ta ora­day­dım- Ta­rım Kre­di Ko­ope­ra­ti­fi Baş­ka­nı Meh­met Doğ­ru­yol ay­nen şu­nu söy­le­di: "150 ki­şi sı­ra­ya gir­dik hap­se gi­re­ce­ğiz, sı­ra­ya sok­tu­lar bi­zi. Bi­ze sa­hip çı­kın, Zi­ra­at Ban­ka­sı kre­di ver­mi­yor" di­yor.

Ar­ka­daş­lar, Zi­ra­at Ban­ka­sın­dan çift­çi kre­di ala­mı­yor. Ni­ye ala­mı­yor? Çün­kü, Zi­ra­at Ban­ka­sı­na çift­çi git­ti­ği za­man kre­di­ye "2 ta­ne me­mur ke­fil" de­ni­li­yor. Ya­hu, bir il­de za­ten… Şöy­le di­ye­yim: Bir il­de top­la­san top­la­san 300 ta­ne me­mur ya var ya yok. De­yin 500 ta­ne var. Çift­çi? 8 bin ta­ne çift­çi var. Ya­hu, şim­di, bü­tün me­mur­lar, o 8 bin ki­şi­ye na­sıl ke­fil ola­cak da kre­di ala­cak­lar? İna­nın, şu an­da…

Ba­kın -bu­ra­dan Zi­ra­at Ban­ka­sı­na da ses­le­ni­yo­rum- Sa­yın Ba­kan, bu Zi­ra­at Ban­ka­sı­nı ve ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri­ni mut­lak su­ret­le dü­zel­tin. Çift­çi­ye doğ­ru dü­rüst dav­ran­sın, in­san­la­ra doğ­ru dü­rüst mu­ame­le yap­sın, in­san­la­rı ban­ka­dan kov­ma­sın­lar. Eğer bir in­san, 3 mil­yar, 5 mil­yar kre­di is­ti­yor­sa, ona ver­sin, o köy­lü ora­da kal­sın. Ak­si tak­dir­de, köy­lü göç edi­yor, köy­lü pe­ri­şan olu­yor…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öğüt, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

EN­SAR ÖĞÜT (De­vam­la)- Köy­lü göç et­ti­ği za­man ne­re­ye gi­di­yor? Bü­yük şe­hir­le­re ge­li­yor. Bü­yük şe­hir­ler­de ne ya­pı­yor? Hır­sız­lık ya­pı­yor, gasp ya­pı­yor, kap­kaç ya­pı­yor, af­fe­der­si­niz fu­huş ya­pı­yor.

MEV­LÜT ÇA­VU­ŞOĞ­LU (An­tal­ya) - Köy­lü öy­le bir şey yap­maz.

EN­SAR ÖĞÜT (De­vam­la) - Ba­kın, bu Hükûme­tin dö­ne­min­de fu­huş art­mış, hır­sız­lık­lar art­mış, kap­kaç art­mış… 10 bin ta­ne po­lis al­dı­nız. Ni­ye al­dık 10 bin ta­ne po­li­si? Bü­yük şe­hir­ler­de hır­sız­lık­lar olu­yor di­ye, gasp olu­yor di­ye. Kar­de­şim, po­lis­le hiç­bir şe­yi ön­le­ye­mez­si­niz. Köy­lü ye­rin­de ka­la­cak, onu eko­no­mik an­lam­da ora­da güç­len­di­re­cek­si­niz, baş­ka tür­lü bir şey ola­maz. Onu göç et­ti­rir­se­niz, bü­yük şe­hir­le­rin va­roş­la­rı­na ge­le­rek, on­la­ra kö­mür, gı­da mad­de­si, fi­le da­ğı­ta­rak işi çö­ze­mez­si­niz. İşi çöz­me­nin yo­lu, köy­lü­ye üre­tim yap­tır­mak, köy­lü­nün kar­nı­nı do­yur­mak­tır de­ğer­li ar­ka­daş­lar.

Evet, so­nuç ola­rak şu­nu di­yo­ruz: Bu ka­nu­nun ke­fa­let­ten do­la­yı kıs­mı­nı Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak des­tek­li­yo­ruz; Zi­ra­at Ban­ka­sı, oda­lar kıs­mı­nı des­tek­le­mi­yo­ruz, ama çift­çi­le­re iyi­lik yap­mak is­ti­yor­sa­nız, lüt­fen, ver­miş ol­du­ğu­muz öner­ge­le­ri ka­bul edin.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öğüt.

Şa­hıs­lar üze­ri­ne söz ta­le­bi yok.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı ara­ya­ca­ğım. 

Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Te­şek­kür ede­rim. Mad­de ka­bul edil­miş­tir, ka­rar ye­ter sa­yı­sı var­dır.

5'in­ci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

Yü­rüt­me

MAD­DE 5- (1) Bu Ka­nun hü­küm­le­ri­ni Ba­kan­lar Ku­ru­lu yü­rü­tür.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Bur­dur Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ke­rim Öz­kan.

Bu­yu­run. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA RA­MA­ZAN KE­RİM ÖZ­KAN (Bur­dur) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; yü­rür­lük mad­de­sin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Bu­gün, Bur­dur acı­ya bü­rün­dü. Yi­ne, Gü­ney­do­ğu Ana­do­lu'da, bir top­çu teğ­me­ni­mi­zi, uzak­tan ku­man­da­lı bir bom­bay­la kay­bet­miş bu­lu­nu­yo­ruz. Bur­dur Ka­ra­man­lı do­ğum­lu Cen­giz oğ­lu Tank­çı Teğ­men Ha­lil De­mi­rörs'ü kay­bet­me­nin üzün­tü­sü­nü ya­şı­yo­ruz. Bur­dur'umu­zun, ül­ke­mi­zin ba­şı sağ ol­sun, ke­der­li ai­le­si­ne baş­sağ­lı­ğı di­lek­le­ri­mi ile­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu­gün, ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri­ne bor­cu olan, ke­fil­li­ği olan, borç­tan do­la­yı ke­fil­li­ği olan çift­çi kar­deş­le­ri­mi­zin ke­fa­let­ten do­ğan borç­la­rı­nı öde­mek­le il­gi­li bir ya­sa­yı hep be­ra­ber ya­pı­yo­ruz.

Bu ko­nu­da­ki an­la­yı­şı­mız ka­nu­nu des­tek­le­mek­ten ge­çi­yor. An­cak, şu­nu an­la­ya­bil­miş de­ği­liz: Zi­ra­at oda­la­rı… Be­nim ba­bam da bir çift­çiy­di, Bur­dur Zi­ra­at Oda­la­rı­nın ku­ru­lu­şun­da bir bir köy­le­ri do­la­şa­rak, el­le­ri­ne bi­rer çöp alıp, ön­ce çö­pü kı­rıp iki par­ça, son­ra iki par­ça­yı kı­rıp dört par­ça… Ya­ni, par­ça­lar bü­yü­dük­çe, kuv­vet­le­rin bö­lü­ne­me­ye­ce­ği an­la­yı­şı­nı gös­te­re­rek, bin­ler­ce çift­çi­mi­zi zi­ra­at oda­la­rı­na kay­det­miş­ler­dir. An­cak, siz, bu ya­say­la ge­rek Ma­ni­sa'da 100 bin­le­ri top­la­yan Zi­ra­at Oda­sı­nı ge­rek Or­du'da 50 bin­le­ri top­la­yan Zi­ra­at Oda­sı­nı ce­za­lan­dır­mak is­ti­yor­su­nuz. Çift­çi ka­yıt bel­ge­sin­den zi­ra­at oda­la­rı her­han­gi bir üc­ret ta­lep et­mi­yor, an­cak çift­çi­nin ör­güt­lü gü­cü olan zi­ra­at oda­la­rı, yıl­da bir kez ol­sun, iki kez ol­sun zi­ra­at oda­sı zi­ya­re­tiy­le hem öde­nek­le­ri­nin öde­nip öden­me­di­ği­ni be­lir­le­mek hem o çift­çi­nin ka­yıt sis­te­mi­ni ye­ni­le­mek için zi­ra­at oda­sı­na da­vet edi­yor. Bu da­ve­ti çok gör­dü­nüz.

Bu­ra­da, siz, bu ya­say­la çift­çi­ye bir iyi­leş­tir­me ge­tir­mi­yor­su­nuz. Çift­çi­miz bu geç­ti­ği­miz dört bu­çuk yıl­da inim inim in­le­di. IMF po­li­ti­ka­la­rıy­la pan­car­da ko­ta, ana­son­da ko­ta, tü­tün­de ko­ta, haş­haş­ta ko­ta…

Va­tan­daş şu­nu söy­lü­yor biz­le­re: Tar­la­mız var, su­yu­muz var, trak­tö­rü­müz var, ama ne eke­ce­ğiz? Bu borç­la­rı öde­mek için pa­za­ra ne gö­tü­re­ce­ğiz?

Ta­rım sek­tö­rü­nü bi­tir­di­niz, hay­van­cı­lı­ğı bi­tir­di­niz. Süt 2002 yı­lı­nın fi­yat­la­rıy­la şu an­da alı­cı bu­lu­yor. Ma­zot 3'e kat­la­dı, güb­re 3'e kat­la­dı, yem 3'e kat­la­dı; fa­kat süt fi­yat­la­rı ye­rin­de sa­yı­yor, et fi­yat­la­rı ye­rin­de sa­yı­yor. An­cak bu borç­la­rı öde­mek için va­tan­da­şı­mız… Ke­fa­le­ti kal­dır­mak­la borç öden­mi­yor, an­cak onun önün­de­ki üre­tim en­gel­le­ri­ni kal­dır­dı­ğı­nız za­man çift­çi­miz kim­se­ye muh­taç ol­ma­dan bor­cu­nu öde­mek is­ti­yor.

Bi­raz ön­ce bir mes­lek­ta­şım­dan bir te­le­fon al­dım, di­yor: "Mu­aye­ne­ha­nem ka­pa­na­cak. Biz bu kriz­den et­ki­len­dik. Üre­ti­ci­de pa­ra yok. Has­ta­ya gi­di­yo­ruz, onun du­ru­mu biz­den pe­ri­şan. İlaç pa­ra­sı biz­den, ara­ba pa­ra­sı biz­den, te­da­vi üc­re­ti biz­den, an­cak eli ha­mur kar­nı aç dö­nü­yo­ruz. Bağ-Kur'umu­zu öde­ye­mi­yo­ruz, dükkân ki­ra­la­rı­mı­zı çı­ka­ra­mı­yo­ruz. Ne olur biz­le­rin elin­den tu­tun." di­yor­lar.

Ama biz bu­ra­da ya­sa ya­pı­yo­ruz, Mec­li­sin gün­de­mi­ni iş­gal edi­yo­ruz, ne çift­çiy­le ne es­naf­la ne üre­ten­le ne ve­te­ri­ner he­kim­le ne sağ­lık tek­nis­ye­niy­le il­gi­li bir iyi­leş­tir­me ge­tir­mi­yo­ruz. Ya­sa ya­pı­cı­lar bun­la­ra dik­kat et­me­li­dir.

De­fa­lar­ca söy­le­dik… Trak­tör sa­tış­la­rı­nın art­tı­ğı­nı, yir­mi beş bin­le­re yak­laş­tı­ğı­nı söy­lü­yor­su­nuz. Be­nim çift­çim, şu an­da elin­de olan mo­de­li dü­şük trak­tö­rü­nü pe­şin pa­ray­la sa­tı­yor -o pa­ra­nın ya­rı­sı­nı bu borç­la­rı için kul­la­nı­yor, ço­cu­ğu­nun ge­le­ce­ği için kul­la­nı­yor, ya­rı­sı­nı pe­şi­nat ola­rak kul­la­nı­yor- on yıl­lık ge­le­ce­ği­ni, yir­mi yıl­lık ge­le­ce­ği­ni ipo­tek al­tı­na alı­yor. Çün­kü, üre­tim­den pa­ra dön­mü­yor, hay­van­cı­lık­tan pa­ra dön­mü­yor, süt üre­ti­min­den pa­ra dön­mü­yor, buğ­day üre­ti­min­den pa­ra dön­mü­yor, çel­tik­ten pa­ra dön­mü­yor, fın­dık­tan pa­ra dön­mü­yor, pan­car­dan pa­ra dön­mü­yor.

Bu­gün ne ucuz­la­dı Tür­ki­ye'de? Pan­ca­rın fi­ya­tı, siz ik­ti­da­ra gel­di­ği­niz­de ki­log­ra­mı 114 bin li­ray­dı, şu an­da 88 bin li­ra. Su mu ucuz­la­dı, ça­pa mı ucuz­la­dı, trak­tör mü ucuz­la­dı, ma­zot mu ucuz­la­dı, elek­trik mi ucuz­la­dı, ne ucuz­la­dı da pan­ca­rın fi­ya­tı 88 li­ra­ya çe­kil­di?

Ay­rı­ca, pan­car üret­mek is­te­yen üre­ti­ci­nin, ko­ta uy­gu­la­ma­sıy­la, pan­car eki­mi­ni de en­gel­li­yor­su­nuz. Be­nim böl­gem ta­rım ve hay­van­cı­lık­la ge­çi­nen bir böl­ge. Acı­mız bü­yük, çift­çi­miz kan ağ­lı­yor.

Haş­ha­şın da­hi to­hu­mu­nu siz be­lir­le­me­ye kalk­tı­nız. Va­tan­da­şın elin­de to­hu­mu var, tar­la­sı­na ata­cak, "Biz ve­re­ce­ğiz." di­yor­su­nuz; al­dı­ğı to­hu­mu, va­tan­daş, su­yun içi­ne atı­yor -"ga­vuz" de­nir halk ara­sın­da- to­hum­lar su­yun yü­zün­de, ta­ba­na bat­mı­yor, ya­ni evin­siz to­hum­lar ve­ri­yor­su­nuz. Va­tan­daş, at­tı­ğım to­hum hiç ol­maz­sa çık­sa ba­ri di­yor, çık­mı­yor. Ar­ka­sın­dan, ken­di üret­ti­ği to­hu­mu atı­yor, bun­dan do­la­yı da to­hu­mu tut­tu­ra­ma­dı­ğı için ce­za alı­yor. Jan­dar­ma ba­şın­da, ta­rım il mü­dür­lü­ğü ba­şın­da, Ofis ba­şın­da; va­tan­daş ne ya­pa­ca­ğı­nı şa­şır­mış du­rum­da.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ne ya­zık ki, bu dört bu­çuk yıl­lık ik­ti­dar dö­ne­mi­niz­de çift­çi­miz ala­bil­di­ği­ne pe­ri­şan ol­du. Ama, şu­ra­da, yi­ne, eli­niz­de fır­sat var, se­çi­me gi­di­yo­ruz, en azın­dan -ar­tık, Par­la­men­to­yu da ça­lış­tı­rı­yor­su­nuz, hız­lı da ça­lış­tı­rı­yor­su­nuz- çift­çi­le­re yö­ne­lik bir iyi­leş­tir­me ya­pın, hiç ol­maz­sa, ta­rım kre­di fa­iz­le­ri­ni, se­çi­me yö­ne­lik ola­rak al­ma­ya­ca­ğız de­yin, bu müj­de­yi ve­rin ve va­tan­daş si­zi al­kış­la kar­şı­la­sın.

Ba­kın, as­ga­ri üc­ret 403 mil­yon li­ra. Biz­le­rin ma­aş­la­rı ko­nu­şu­lur hal­kın ara­sın­da, 70 mil­yo­nun gö­zü var­dır. Hak­lı­dır, çün­kü as­ga­ri üc­ret 403 mil­yon li­ra. Bu­ra­da Ta­rım Kre­di Ko­ope­ra­tif­le­ri Ge­nel Mü­dü­rü var, 41 ke­re ma­şal­lah di­yo­rum. Ne­den? 41 as­ga­ri üc­ret­li­nin ma­aşı­nı alı­yor, 16 mil­yar 750 mil­yon li­ra. 41 ke­re ma­şal­la­hı hak et­ti. Ama, ne ya­zık ki, Tür­ki­ye'de­ki va­tan­daş­la­rı­mı­zın gö­zü, Par­la­men­to­da­ki ça­lı­şan­la­rın, ger­çek ça­lı­şan­la­rın maa­şın­da­dır, ama çift­çi­nin ör­güt­lü gü­cü olan ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­rin­de o işin ba­şın­da olan in­sa­nın 16 mil­yar 750 mil­yon li­ra­yı al­dı­ğı­nı duy­sa ta­rım kre­di­nin önün­den geç­mez.

Ta­rım kre­di ko­ope­ra­tif­le­ri Tür­ki­ye'de iyi­leş­tir­me ya­pı­yor de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. İyi­leş­tir­me­si şu: yir­mi se­kiz il­de TAR-ET adı al­tın­da, hay­van­cı­lı­ğı des­tek­le­me adı al­tın­da ki­log­ram­da 1 YTL des­tek ve­ri­yor. Bu des­te­ği du­yan hay­van pa­zar­la­rın­da et fi­yat­la­rı he­men 2 YTL ge­ri­ye çe­kil­di. Gi­din hay­van pa­zar­la­rı­na, Es­ki­şe­hir'e gi­din, Bur­dur'a ge­lin, An­tal­ya'ya gi­din, Kon­ya'ya gi­din… Va­tan­daş ye­tiş­tir­miş, ye­me­miş ye­dir­miş, on se­kiz ay­lık, yir­mi ay­lık da­na­sı­nı pa­za­ra ge­ti­ri­yor, alı­cı bu­la­mı­yor. 6 mil­yon 750 bin li­ra­dan sa­tış ya­pı­yor. Bu fi­yat 2002 yı­lı­nın fi­yat­la­rı­nın al­tın­da. Ama, siz, yir­mi se­kiz il­de, hay­van­cı­lı­ğı des­tek­le­me adı al­tın­da 1 YTL, bir de iş­let­me­le­re kre­di ve­ri­yor­su­nuz.

Be­nim ül­ke­min sek­sen bir ilin­de be­si­ci­lik ya­pı­lır. Sek­sen bir ilin­de, he­le ba­tı­da, en­teg­re te­sis­le­ri­miz­de ga­yet gü­zel, bi­lim­sel tek­nik­ler­le en­tan­sif hay­van­cı­lık di­le ge­ti­ri­lir, ya­pı­lır, üre­ti­lir. Ama, biz, yir­mi se­kiz il­le bu­nu sı­nır­lan­dır­mı­şız. Ta­rım kre­di­nin sa­tı­la­ma­yan ye­mi­ni, sa­tı­la­ma­yan bal­ya­la­rı­nı ve­ya­hut da kul­la­nı­la­ma­yan kre­di­le­ri­ni bu yir­mi se­kiz il­de kul­lan­mak is­ti­yor­su­nuz, ama ger­çek üre­ti­ci­le­ri göz ar­dı edi­yor­su­nuz, ger­çek üre­ten­le­ri göz ar­dı edi­yor­su­nuz.

Siz­le­re tek­rar ses­le­ni­yo­rum…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

RA­MA­ZAN KE­RİM ÖZ­KAN (De­vam­la) - Bu TAR-ET uy­gu­la­ma­sı­nı yir­mi se­kiz ile de­ğil, sek­sen bir ili­mi­ze ya­yın. Ger­çek­ten des­tek ve­re­cek­se­niz -ki­log­ram ba­şı­na olur, hay­van ba­şı­na olur- des­tek­le­ri­ni­zi, ger­çek üre­ti­ci­le­ri, zi­ra­at oda­la­rın­dan çift­çi bel­ge­si al­mış, ka­yıt­lı hâle geç­miş ger­çek üre­ti­ci­le­ri bu­lun, o üre­ti­ci­le­ri­mi­zin elin­den tu­tun. O in­san­la­rı­mız, ta­rım kre­di­ler­le, öy­le ke­fil­le, ke­fa­let­le uğ­raş­ma­sın, borç­la­rı­nı, alın ter­le­rin­den ka­zan­dık­la­rı pa­ra­lar­la öde­sin­ler di­yor, yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öz­kan.

Hükûmet adı­na, Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nı Sa­yın Meh­di Eker.

Bu­yu­run Sa­yın Eker.

TA­RIM VE KÖ­YİŞ­LE­Rİ BA­KA­NI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Di­yar­ba­kır) - Ben te­şek­kür ko­nuş­ma­sı ya­pa­cak­tım.

BAŞ­KAN - Pe­ki Sa­yın Ba­ka­nım.

Şa­hıs­la­rı adı­na söz ta­le­bi? Yok.

Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Mad­de ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, tü­mü­nü oy­la­ma­dan ön­ce, oyu­nun ren­gi­ni açık­la­mak üze­re leh­te ve aleyh­te söz ta­lep eden mil­let­ve­kil­le­ri: Sa­yın Ze­yid As­lan, Sa­yın Yük­sel Çor­bar­cı­oğ­lu.

Sa­yın Çor­ba­cı­oğ­lu, aleyh­te…

Bu­yu­run Sa­yın Çor­ba­cı­oğ­lu.

YÜK­SEL ÇOR­BA­CI­OĞ­LU (Art­vin) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak ta­bii ki bu ka­nu­nu des­tek­li­yo­ruz, ama aleyh­te söz al­dım, ge­rek­çe­si­ni de açık­la­ya­ca­ğım. Da­ha ön­ce Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si söz­cü­le­ri bu ka­nu­nun ek­sik­lik­le­riy­le il­gi­li bö­lüm­le­ri­ni di­le ge­tir­di­ler. Ben bel­ge­ler­le bu­nu siz­le­re sun­mak is­ti­yo­rum.

Şim­di, elim­de bir bel­ge var, bir ic­ra ta­ki­bi var. Art­vin'de bir ta­rım kre­di borç­lu­su hak­kın­da ic­ra ta­ki­bi ya­pı­lı­yor, 1 mil­yar 300 mil­yon li­ra­lık ic­ra ta­ki­bi. Al­dı­ğı kre­di mik­ta­rı­na ba­kı­yo­ruz, top­lam bor­cun öde­me­si 385 mil­yon li­ra. 2003 yı­lın­da alı­nan kre­di; 2003, 2004, 2005 yıl­la­rın­da, bi­rer yıl aray­la öden­me­si ge­re­ki­yor­muş. Öde­me mak­buz­la­rı­na bak­tı­ğı­mız­da, ilk tak­si­ti üç ay ge­ci­ke­rek, fai­ziy­le 160 mil­yon li­ra ola­rak öde­miş; ikin­ci tak­si­ti yir­mi beş gün ge­cik­mey­le, 140 mil­yon li­ra ola­rak öde­miş; üçün­cü tak­si­ti de yi­ne üç ay ge­cik­mey­le, 150 mil­yon li­ra ola­rak öde­miş.

Şim­di, bu öde­me pla­nı­na iliş­kin ta­ah­hüt­na­me­de de di­yor ki: "Va­de­sin­de ve­ya en faz­la dok­san gün içe­ri­sin­de fai­ziy­le öde­mez­se­niz bü­tün borç­lar ic­ra­ya ko­nu­la­cak­tır." As­lın­da, sü­re­sin­de öde­me­si­ne rağ­men, bu borç­lu hak­kın­da -top­lam 385 mil­yon li­ra­yı 450 mil­yon li­ra ola­rak öde­me­si­ne rağ­men- ara­dan iki se­ne geç­tik­ten son­ra, 13/2/2007 ta­ri­hin­de ko­ope­ra­tif, bor­cun aşa­ğı yu­ka­rı 4 ka­tı ka­dar, 1 mil­yar 300 mil­yon li­ra ola­rak ic­ra ta­ki­bi­ne koy­muş­tur.

Şim­di, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ya­ni bu ke­fil­le­rin so­rum­lu­lu­ğu­nu kal­dır­mak doğ­ru­dur. An­cak, borç­lu­la­rın fai­ziy­le ana­pa­ra­la­rı­nı öde­me­le­ri­ne rağ­men, çok fa­hiş fa­iz­le, öde­nen bor­cun kat­be­kat da­ha faz­la­sı­nın tah­sil edil­me­si, doğ­ru­su, ne  vic­da­na ne de hak­ka­ni­ye­te uy­ma­mak­ta­dır. O yö­nüy­le, bu ka­nu­nun bu açı­dan ek­sik ol­du­ğu ka­na­atin­de­yiz. Öden­miş olan, ana­pa­ra­sı ve fai­ziy­le öden­miş olan borç­la­rın da bu ka­nun­da ya­pı­lan­ma­sı ge­re­ki­yor­du. Ben o ne­den­le söz al­dım.

Yal­nız, bu ara­da, ha­zır Sa­yın Ba­ka­nı­mı bu­ra­da bul­muş­ken, böl­gem­le il­gi­li kü­çük bir sı­kın­tı­yı da pay­laş­mak is­ti­yo­rum. Fın­dık­la il­gi­li 2005 yı­lın­da ya­şa­dı­ğı­mız so­ru­nu bi­li­yo­ruz. Şu an­da, 2005 yı­lı­na ait, Art­vin ili­nin 2,5 tril­yon li­ra fın­dık ala­ca­ğı hâlen öden­me­miş­tir, 2006 yı­lı­na ait 6 tril­yon li­ra ala­cak yi­ne öden­me­miş­tir.

Di­ğer ta­raf­tan, 2004 yı­lın­da ya­şa­nan don ola­yı ne­de­niy­le fın­dık üre­ti­ci­le­ri­ne öde­ne­cek olan 298 tril­yon li­ra­nın 46 tril­yon li­ra­sı öden­miş, 252 tril­yon li­ra­sı hâlen öden­me­miş­tir.

Di­ğer ta­raf­tan, öğ­ren­di­ğim ka­da­rıy­la, yi­ne Ka­ra­de­niz Böl­ge­si'nin önem­li ge­çim kay­na­ğı olan çay alı­mı­na baş­lan­mış, çay ürü­nü­nün üre­ti­mi­ne baş­lan­mış, an­cak çay fi­ya­tı be­lir­len­me­miş­tir. Sa­nı­yo­rum, ya­rın, Sa­yın Ba­kan ve yet­ki­li­ler -öğ­ren­di­ğim ka­da­rıy­la- böl­ge­ye gi­de­cek­ler­dir. Uma­rım, ça­yın ma­li­ye­ti­ni dik­ka­te ala­rak, enf­las­yo­nu dik­ka­te ala­rak, üre­ti­ci­le­rin mağ­du­ri­ye­ti­ni gi­de­re­cek bir ra­ka­mı çay üre­ti­ci­le­ri­ne tek­lif eder­ler ve yıl­lar­dır bek­le­di­ği ra­ka­mı ala­ma­yan... Bu­ra­da da be­lir­ti­yo­rum, 2002 se­çim­le­rin­de AKP'nin ver­di­ği 750 mil­yon ra­ka­mı­na hâlen ge­le­me­di­niz; 2007 yı­lı ol­du, hâlen bu ra­ka­ma ge­le­me­di­niz. Hiç ol­maz­sa, bu ver­di­ği­niz sö­zü bu se­ne aş­ma­nı­zı öne­ri­yo­rum.

Ka­nu­na olum­lu oy ve­re­ce­ği­mi söy­lü­yor, yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Çor­ba­cı­oğ­lu.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, tek­li­fin tü­mü açık oy­la­ma­ya ta­bi­dir.

Açık oy­la­ma­nın şek­li hak­kın­da Ge­nel Ku­ru­lun ka­ra­rı­nı ala­ca­ğım.

Açık oy­la­ma­nın elek­tro­nik oy­la­ma ci­ha­zıy­la ya­pıl­ma­sı­nı oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

Oy­la­ma için üç da­ki­ka sü­re ve­re­ce­ğim. Bu sü­re içe­ri­sin­de sis­te­me gi­re­me­yen üye­le­rin tek­nik per­so­nel­den yar­dım is­te­me­le­ri­ni, bu yar­dı­ma  rağ­men de sis­te­me gi­re­me­yen üye­le­rin, oy pu­su­la­la­rı­nı, oy­la­ma için ön­gö­rü­len üç da­ki­ka­lık sü­re içe­ri­sin­de Baş­kan­lı­ğa ulaş­tır­ma­la­rı­nı ri­ca edi­yo­rum.

Ay­rı­ca, vekâle­ten oy kul­la­na­cak sa­yın ba­kan­lar var ise, han­gi ba­ka­na vekâle­ten oy kul­lan­dı­ğı­nı, oyu­nun ren­gi­ni ve ken­di­si­nin ad ve so­ya­dı ile im­za­sı­nı da ta­şı­yan oy pu­su­la­sı­nı, yi­ne, oy­la­ma için ön­gö­rü­len üç da­ki­ka­lık sü­re içe­ri­sin­de Baş­kan­lı­ğa ulaş­tır­ma­la­rı­nı ri­ca edi­yo­rum.

Oy­la­ma iş­le­mi­ni baş­la­tı­yo­rum, an­cak sis­te­me gi­re­me­yen, pu­su­la gön­de­ren sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri­nin sa­lon­dan ay­rıl­ma­ma­la­rı­nı ri­ca edi­yo­rum.

(Elek­tro­nik ci­haz­la oy­la­ma ya­pıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri Ada­na Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Va­hit Ki­riş­ci ve To­kat Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ze­yid As­lan'ın; T.C. Zi­ra­at Ban­ka­sı A.Ş. ve Ta­rım Kre­di Ko­ope­ra­tif­le­ri Ta­ra­fın­dan Kul­lan­dı­rı­lan Grup Kre­di­le­rin­den Do­ğan Ke­fa­le­tin So­na Er­di­ril­me­si Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin ya­pı­lan açık oy­la­ma­sı­nın so­nu­cu­nu ilan edi­yo­rum:

Kabul edenler                   :  278

Mükerrer                          :    10

Toplam                             :  288 (x)

Ret, çe­kim­ser, boş, ge­çer­siz yok.

Böy­le­ce, tek­lif, ka­bul edil­miş ve ka­nun­laş­mış­tır. Ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nı Sa­yın Meh­met Meh­di Eker kı­sa bir te­şek­kür ko­nuş­ma­sı ya­pa­cak­lar­dır.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­ka­nım. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

TA­RIM VE KÖ­YİŞ­LE­Rİ BA­KA­NI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Di­yar­ba­kır) - Sa­yın Baş­kan, yü­ce Mec­li­sin de­ğer­li üye­le­ri; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Bi­raz ön­ce, de­ğer­li oy­la­rı­nız­la ka­bul edi­len tek­lif, Tür­ki­ye'de Türk çift­çi­si­nin çok uzun bir za­man­dır kar­şı kar­şı­ya kal­dı­ğı çok önem­li bir prob­le­mi, çok önem­li bir so­ru­nu çöz­müş olu­yor. Bi­da­yet­ten be­ri, ya­ni ta 1940'lar­dan bu ya­na ta­rım kre­di ve Zi­ra­at Ban­ka­sı bu mü­te­sel­sil ke­fa­let su­re­tiy­le çift­çi­le­ri, hiç bir­bir­le­ri­ni ta­nı­ma­yan, hiç bir­bi­ri­ni gör­me­yen in­san­la­rı bir­bi­ri­ne ke­fil et­mek su­re­tiy­le bun­la­ra kre­di kul­lan­dır­mış­tır ve ge­çen za­man içe­ri­sin­de ta­bii, in­san­lar ken­di­le­ri­ne ait borç­la­rı öde­dik­le­ri hâlde, ke­fa­let­ten do­la­yı ba­zen 20 ki­şi, ba­zen 15 ki­şi, ba­zen da­ha az, da­ha çok ol­mak üze­re bir­bir­le­ri­ne kar­şı so­rum­lu­lu­ğu ta­şı­mış­lar ve in­san­lar, çift­çi­ler, na­hak ye­re, se­bep­siz ye­re ha­ciz­le, ic­ray­la kar­şı kar­şı­ya bı­ra­kıl­mış­lar­dır. Bu­gün, bu tek­li­fin ka­bul edil­me­siy­le bir­lik­te çift­çi­le­ri­mi­zin mü­te­sel­sil ke­fa­let­ten do­la­yı kar­şı kar­şı­ya kal­dık­la­rı prob­lem bu şe­kil­de çö­zül­müş olu­yor.  Bu, çok önem­li bir ko­nu.

Şim­di, si­ze, bu­ra­da, sa­de­ce ger­çe­ğiy­le il­gi­li iki ta­ne ra­kam ver­mek is­ti­yo­rum: Ta­rım kre­di­de 27 bin, Zi­ra­at Ban­ka­sın­da 40 bin ci­va­rın­da asa­le­ten bor­cu olan çift­çi var ama, bir şe­kil­de, mü­te­sel­sil ke­fa­let­ten do­la­yı ba­şı sı­kın­tı­da olan çift­çi sa­yı­sı tam 648 bin, ya­ni 648 bin in­san, bu­ra­da, ken­di bor­cu, ken­di­ne ait bir bor­cu ol­ma­dı­ğı hâlde baş­ka­sı­nın bor­cun­dan do­la­yı ha­ciz­le kar­şı kar­şı­ya. Biz bu so­ru­nu çö­zü­yo­ruz.

İkin­ci ko­nu da: Tür­ki­ye'de çift­çi­le­rin, bi­zim, özel­lik­le Hükûme­ti­miz dö­ne­min­de gi­de­rek mik­ta­rı da sa­yı­sı da çe­şi­di de ar­tan ta­rım­sal des­tek­le­me­ler­den is­ti­fa­de et­mek için, her bir bel­ge için ay­rı ay­rı, her bir des­tek için ay­rı ay­rı zi­ra­at oda­sı­na git­mek ve ora­dan ay­rı ay­rı bel­ge al­mak mec­bu­ri­ye­tin­de ka­lı­yor­lar çift­çi­ler. Bi­li­yor­su­nuz yüz sek­sen üç ta­ne il­çe­miz­de zi­ra­at oda­sı yok ve or­ta­la­ma, bi­zim ver­di­ği­miz des­tek­ler se­be­biy­le, des­tek çe­şit­le­ri se­be­biy­le bir çift­çi yıl­da beş de­fa zi­ra­at oda­sı­na gi­dip ay­rı ay­rı en az beş ta­ne bel­ge al­mak zo­run­da. Şim­di, bu­nun­la il­gi­li şu elim­de­ki dos­ya­da­ki bü­tün di­lek­çe­ler şi­ka­yet di­lek­çe­le­ri. İsim­le­ri, ne­re­den gel­di­ği, ni­ye şi­ka­yet et­ti­ği bel­li ve

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösterir tablo tutanağın sonuna  eklidir.

bun­la­rın hep­si, bu çift­çi­le­rin hep­si -ki, hep­si­ni bu­ra­ya ta­şı­ya­ma­dım bu di­lek­çe­le­rin- şu­nu söy­lü­yor: "Biz, bir ke­re gi­dip kay­do­la­lım zi­ra­at oda­sı­na, ai­da­tı­mı­zı öde­ye­lim, ama her bir des­tek için, prim için, süt için, iş­te, yem des­te­ği için, DGD için, ma­zot için, öte­ki için, be­ri­ki için ay­rı ay­rı git­mek zo­run­da kal­ma­ya­lım. Çün­kü, hem bu­lun­du­ğu­muz yer­de yok, uzun me­sa­fe gi­dip ge­li­yo­ruz hem bu ara­da ba­zen de ger­çek­ten ama­cı­nı aşan mu­ame­le­ler­le kar­şı kar­şı­ya ka­lı­yo­ruz." Bu su­ret­le bu so­run da çö­zül­müş olu­yor.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bu, Türk çift­çi­si için çok ha­yır­lı bir Ya­sa'dır, ha­yır­lı bir hiz­me­te ve­si­le ol­muş­tur. Ben, bu ara­da, eme­ği ge­çen her­ke­se hu­zur­la­rı­nız­da te­şek­kür edi­yo­rum; ge­rek ik­ti­dar par­ti­si, ge­rek mu­ha­le­fet par­ti­si­nin de­ğer­li üye­le­ri­ne kat­kı­la­rı için ve des­tek­le­ri için te­şek­kür edi­yo­rum

Bu ara­da, Dün­ya Çift­çi­ler Gü­nü'nü bü­tün çift­çi­le­ri­mi­zin kut­lu­yo­rum ve dün ta­ri­hi iti­ba­rıy­la, ya­ni 14 Ma­yıs ta­ri­hi iti­ba­rıy­la da, biz, Ba­kan­lık ola­rak, 1,4 kat­ril­yon li­ra pa­ra tu­tan, 1,4 mil­yar YTL tu­ta­rın­da yağ­lı to­hum des­tek­le­ri ve di­ğer prim des­tek­le­ri­ni öde­me­ye baş­la­dık. Şu an­da çift­çi­ler bu­nu alı­yor. Bu ay içe­ri­sin­de bu des­tek ya­pı­lı­yor. Ha­zi­ra­nın ilk haf­ta­sın­da da, yi­ne, 1,3 mil­yar YTL tu­tan doğ­ru­dan ge­lir des­te­ği, ma­zot ve güb­re des­te­ği­nin ikin­ci tak­si­ti öde­ne­cek. Ki, bu bi­zim prog­ra­mı­mız­dı -da­ha ön­ce bu­nu ilan et­miş­tik-prog­ra­mı­mı­zı ger­çek­leş­ti­ri­yo­ruz ve ilk de­fa 2007 yı­lın­da, biz, yı­lın ilk ya­rı­sın­da top­lam des­te­ğin yüz­de 95 tu­ta­rın­da­ki mik­ta­rı­nı öde­miş ola­ca­ğız. Bu da, Hükûme­ti­mi­zin, Türk çift­çi­si­ne ver­di­ği de­ğe­ri gös­ter­me­si ba­kı­mın­dan, ona sağ­la­dı­ğı kat­kı ba­kı­mın­dan son de­re­ce­de an­lam­lı­dır. Çün­kü, bu se­ne bi­zim ver­di­ği­miz top­lam des­tek, ve­re­ce­ği­miz top­lam des­tek top­lam­da 5,3 mil­yar YTL'dir. Bu, 2002 yı­lın­da 1,8 mil­yar YTL'ydi. Bu­nu da, hem de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­nin hem de Türk mil­le­ti­nin tak­di­ri­ne su­nu­yo­rum ve ya­sa­nın ha­yır­lı, uğur­lu ol­ma­sı­nı di­le­ye­rek, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­kan.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, sa­at 20.00'de top­lan­mak üze­re bir­le­şi­me ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 18.59

 

 

 

DÖR­DÜN­CÜ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 20.04

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Yıl­maz ATEŞ

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 106'ncı Bir­le­şi­mi­nin Dör­dün­cü Otu­ru­mu­nu açı­yo­rum.

Ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­ni gö­rüş­me­ye de­vam ede­ce­ğiz.

5'in­ci sı­ra­ya alı­nan, Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Öğ­re­tim Ele­man­la­rı­nın Kad­ro­la­rı Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me ile Ge­nel Kad­ro ve Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ye Ek­li Cet­vel­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Mil­li Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı­nın gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­ya­ca­ğız.

5.- Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Öğ­re­tim Ele­man­la­rı­nın Kad­ro­la­rı Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me ile Ge­nel Kad­ro ve Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ye Ek­li Cet­vel­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1343, 1/1291) (S. Sa­yı­sı : 1414) (x)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Ye­rin­de.

Hükûmet? Ye­rin­de.

Ko­mis­yon ra­po­ru 1414 sı­ra sa­yı­sıy­la bas­tı­rı­lıp da­ğı­tıl­mış­tır.

Ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de söz is­te­yen, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Mus­ta­fa Öz­yurt, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu adı­na da Çan­kı­rı Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Hik­met Öz­de­mir.

Sa­yın Mus­ta­fa Öz­yurt'u da­vet edi­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Bu­yu­run Sa­yın Öz­yurt.

CHP GRU­BU ADI­NA MUS­TA­FA ÖZ­YURT (Bur­sa) - Sa­yın Baş­kan, say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; 1414 sı­ra sa­yı­lı Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı hak­kın­da Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin gö­rüş­le­ri­ni siz­ler­le pay­laş­mak için söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, as­lın­da, bu çok uzun bir isim ve ta­nım ol­ma­sı­na rağ­men, bu­ra­da­ki amaç bel­li­dir. Ta­sa­rı­nın ge­rek­çe­si şöy­le okun­du­ğun­da gö­rü­le­cek­tir ki, Ka­ra­man, Ağ­rı, Si­nop, Si­irt, Nev­şe­hir, Ka­ra­bük, Ki­lis, Çan­kı­rı, Art­vin, Bi­le­cik, Bit­lis, Kırk­la­re­li, Os­ma­ni­ye, Bin­göl, Muş, Mar­din ve Bat­man il­le­rin­de ku­rul­ma­sı ön­gö­rü­len üni­ver­si­te­le­ri­mi­zi içe­ren bir ka­nun ta­sa­rı­sı­dır ve ay­rı­ca, in­ce­le­ye­bil­di­ğim ka­da­rıy­la da Sel­çuk Üni­ver­si­te­si­nin kad­ro­su­na ila­ve ola­rak bir kad­ro ih­da­sı var, ama Os­man­ga­zi Üni­ver­si­te­si­nin kad­ro cet­ve­li­ni ara­dım, bu­la­ma­dım.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu ta­sa­rıy­la, 68 dev­let üni­ver­si­te­si­ne 17 ye­ni üni­ver­si­te­nin ek­len­me­si­ni gö­rü­şe­ce­ğiz. Ge­çen haf­ta, bil­di­ği­niz gi­bi, 5 ta­ne va­kıf üni­ver­si­te­si­ni ila­ve et­tik, ger­çi ka­nun he­nüz Cum­hur­baş­ka­nı ta­ra­fın­dan onay­lan­ma­dı, ama böy­le­ce 30 ta­ne va­kıf üni­ver­si­te­si… Bil­di­ğim ka­da­rıy­la da iş­te 93'e 17 üni­ver­si­te da­ha ila­ve et­miş olu­yo­ruz.

(x) 1414 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, biz üni­ver­si­te açıl­ma­sı­na kar­şı de­ği­liz, he­men baş­tan söy­le­ye­yim. Bu il­le­ri­miz­de ye­ni üni­ver­si­te­le­rin açıl­ma­sı­nı en az ik­ti­dar par­ti­si ka­dar biz de is­ti­yo­ruz. An­cak, he­men şu­ra­sı­nı ila­ve et­mek is­ti­yo­rum: 30/12/2005 ta­ri­hin­de, bu ta­ri­hi, is­ter­se­niz bir da­ha söy­le­ye­yim, 30/12/2005 ta­ri­hin­de 15 dev­let üni­ver­si­te­si ku­rul­muş­tu, bu üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sıy­la da üni­ver­si­te sa­yı­mız 68'e çık­mış­tı; an­cak, ar­ka­daş­lar, bu 30/12/2005 ta­ri­hin­de ku­ru­lan 15 dev­let üni­ver­si­te­si­nin rek­tö­rü he­nüz ata­na­ma­mış­tır. 30/12/2005 ta­ri­hin­den bu ya­na 15 dev­let üni­ver­si­te­si­nin rek­tö­rü ata­na­ma­mış­tır. Ne­den ata­na­ma­dı di­ye­cek olur­sa­nız -ço­ğu­nu­zun ha­tır­la­ya­ca­ğı gi­bi- bu­ra­da, bu dev­let üni­ver­si­te­si­nin rek­tör­le­ri­nin se­çi­mi­ne ait üç ke­re gö­rüş­tük ar­ka­daş­lar. Ön­ce, bir hükûmet ta­sa­rı­sı ola­rak gö­rüş­tük; son­ra, Cum­hur­baş­ka­nı ge­ri gön­der­di, tek­rar gö­rüş­tük; ar­ka­sın­dan, Ana­ya­sa Mah­ke­me­si­ne gö­tü­rül­dü, Ana­ya­sa Mah­ke­me­si red­det­ti. Şim­di, bu­gün tek­rar, bu üni­ver­si­te­le­rin, ar­tık, bu 15 üni­ver­si­te de­ğil de ye­ni ku­ru­la­cak üni­ver­si­te rek­tör­le­ri­nin na­sıl se­çi­le­ce­ği­ne ait bir ta­sa­rı­yı Hükûmet ge­tir­di ve bu­gün ko­mis­yon­da ko­nuş­tuk.

Be­nim inan­cım şu ar­ka­daş­lar: İk­ti­dar, ger­çek­ten üni­ver­si­te aç­ma­ya ca­nı­gö­nül­den ta­raf­tar de­ğil. Ger­çek­ten, can­dan, gö­nül­den is­te­ye­rek aç­mış ol­say­dı, şu 30/12/2005 ta­ri­hin­den bu ya­na ata­na­ma­mış olan rek­tör­le­ri, bir şe­kil­de atar­dı. Ay­nı, Cum­hur­baş­kan­lı­ğın­da yap­tı­ğı­nız gi­bi ol­du ar­ka­daş­lar. Ay­nı, Cum­hur­baş­kan­lı­ğın­da ol­du­ğu gi­bi, bir uyum­suz­luk içi­ne gi­ril­di ve be­nim de­di­ğim ola­cak­tır, il­le be­nim is­te­di­ğim gi­bi ola­cak­tır, de­di­ği­niz için, bu üni­ver­si­te­le­rin rek­tör­le­ri ata­na­ma­dı -de­di­ğim gi­bi- Cum­hur­baş­kan­lı­ğın­da tı­kan­dı­ğı­mız gi­bi. Şim­di, tek­rar böy­le bir ta­sa­rı gel­di, bu­gün ko­mis­yon­da ko­nuş­tuk. Bu se­fer de, Sa­yın Hükûme­tin ge­tir­di­ği ta­sa­rı­da di­yor ki: Ye­ni açı­lan üni­ver­si­te­ler­de 6 pro­fe­sör YÖK ta­ra­fın­dan be­lir­le­ne­cek, bun­lar Hükûme­te bil­di­ri­le­cek, Hükûmet bu­nu 3'e in­di­re­cek, 3 ta­ne­sin­den 1'ini de Cum­hur­baş­ka­nı rek­tör ola­rak ata­ya­cak.

Ko­mis­yon­da da söy­le­dim, de­dim ki: "Ar­ka­daş­lar, ge­lin, eli­ni­zi çe­kin üni­ver­si­te­le­rin üs­tün­den, üni­ver­si­te­ler ra­hat ra­hat aka­de­mik top­lan­tı­la­rıy­la ho­ca­la­rı­nı, rek­tör­le­ri­ni seç­sin­ler." Ama, yi­ne, de­di­ğim gi­bi, ay­nı nok­ta­da gel­dik, tı­kan­dık; bu­ra­da da ol­ma­ya­cak. Di­ye­cek­si­niz ki, Cum­hur­baş­ka­nı bu­gü­ne ka­dar ni­ye ata­ma­dı bu rek­tör­le­ri? Cum­hur­baş­ka­nı da in­ce ele­yip sık do­ku­mak zo­run­da kal­dı ar­ka­daş­lar, çün­kü, de­di­ğim gi­bi, bu on beş ye­ni üni­ver­si­te­nin rek­tö­rü­nün atan­ma­sı­nı bu­ra­da dör­dün­cü de­fa gö­rü­şe­ce­ğiz, dört ke­re­dir gö­rü­şü­yo­ruz. Herhâlde bu bir re­kor, Par­la­men­to ta­ri­hi­miz­de bir ko­nu­yu dört ke­re gö­rüş­mek ilk kez ger­çek­le­şi­yor ve bu­nun­la övü­ne­bi­lir­si­niz, se­çi­me git­ti­ği­niz­de söy­ler­si­niz, der­si­niz ki: Bir üni­ver­si­te rek­tör­le­ri­nin se­çi­mi­ni be­ce­re­me­dik, dört ke­re Par­la­men­to­ya ge­tir­dik, tar­tış­tık, ko­nuş­tuk, ama işin için­den çı­ka­ma­dık ar­ka­daş­lar!

De­di­ğim gi­bi, ger­çek­ten sa­mi­mi ol­sa­nız, ya­ni, ik­ti­dar, üni­ver­si­te kur­mak­ta sa­mi­mi ol­sa der ki: Bu üni­ver­si­te­le­ri şöy­le ku­ra­lım, bir an ev­vel bit­sin. Şu­ra­da se­çi­me kal­mış sek­sen gün, siz, on ye­di ye­ni üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı hak­kın­da ka­nun ta­sa­rı­sı ge­ti­ri­yor­su­nuz. İti­ra­zı­mız yok, üni­ver­si­te ku­rul­sun, ama, bu üni­ver­si­te­le­rin ta­be­la üni­ver­si­te­si ola­ca­ğı­nı, hiç­bir za­man ger­çek an­lam­da bir üni­ver­si­te ol­ma­ya­ca­ğı­nı bi­li­yo­ruz. He­men si­ze bir ga­ze­te ku­pü­rü oku­mak is­ti­yo­rum ar­ka­daş­lar; bu, yük­se­köğ­re­nim­le il­gi­le­nen bir ya­za­rı­mı­zın ya­zı­sı: "Öy­le gö­rü­nü­yor ki, bu üni­ver­si­te­ler ta­be­la­dan iba­ret, il­le­rin em­ri­ne ve­ri­len tü­ke­tim mer­kez­le­ri ola­cak­tır." Üni­ver­si­te de­ğil, tü­ke­tim mer­kez­le­ri ola­cak­tır. "Ya­ni, şe­hir­le­re fab­ri­ka ku­ra­ma­yan, is­tih­dam ya­ra­ta­ma­yan hükûmet­ler, üni­ver­si­te ku­ra­rak hem şe­hir­le­ri ik­ti­sa­di ola­rak kal­kın­dı­ra­cak hem de ha­yal ve umut av­cı­lı­ğı ya­pa­cak­tır; genç­le­ri sö­mü­rüp  dört beş yıl oya­la­ya­cak­tır." Bu, ger­çek­ten doğ­ru bir laf, hiç söy­le­ne­cek bir şey yok. Bu ço­cuk­lar oya­la­na­cak­tır ve hiç­bi­ri­niz, şu­ra­da otu­ran ar­ka­daş­la­rı­mın hiç­bi­ri, şu açı­lan üni­ver­si­te­le­rin bi­ri­si­ne de ne ço­cuk­la­rı­nı ne ak­ra­ba­la­rı­nı ne ya­kın­la­rı­nı gön­der­me­ye­cek­tir, çün­kü ho­ca­sı yok ar­ka­daş­lar, bu üni­ver­si­te­le­rin ho­ca­sı yok.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, za­ten üni­ver­si­te öğ­re­tim üye­le­ri­nin bü­yük ço­ğun­lu­ğu üç bü­yük şe­hir­de yı­ğıl­mış. Öğ­re­tim üye­le­ri­nin yüz­de 42'si üç bü­yük ken­te top­lan­mış­tır. Pro­fe­sör­le­rin ise yüz­de 60'ı üç bü­yük kent­te yo­ğun­laş­mış. Bu­na kar­şı­lık, yar­dım­cı do­çent­le­rin, ya­ni he­nüz öğ­re­tim üye­li­ği­ne ye­ni adım at­mış olan­la­rın da yüz­de 72'si üç bü­yük ken­tin dı­şın­da­dır. İş­te, bu kur­du­ğu­nuz, ön­ce şu on beş, son­ra da bu­gün ku­ru­yo­ruz de­di­ği­niz on ye­di ye­ni üni­ver­si­te­nin öğ­re­tim üye­le­ri­nin bü­yük ço­ğun­lu­ğu, hiç­bir de­ne­yi­mi ol­ma­yan, hiç­bir araş­tır­ma­sı ol­ma­yan, genç yar­dım­cı do­çent­ler­den olu­şa­cak­tır.

Yi­ne, de­di­ğim gi­bi "On beş ye­ni üni­ver­si­te kur­duk." di­yor­su­nuz. He­men söy­le­ye­yim ar­ka­daş­lar, bu ku­ru­lan on beş ye­ni üni­ver­si­te­nin, bu­gü­ne ka­dar "ta­be­la üni­ver­si­te­si" di­ye ta­nım­la­dı­ğı­mız üni­ver­si­te­le­rin, on beş ye­ni üni­ver­si­te­nin, ar­ka­daş­lar, ku­rul­du­ğun­dan bu ya­na, yal­nız­ca 29 ta­ne ya­yı­nı çık­mış­tır. On beş ta­ne üni­ver­si­te ku­rul­muş -30/12/2005 ta­ri­hin­de ku­rul­muş bu üni­ver­si­te­ler- ve bu­gü­ne ka­dar 29 ta­ne ya­yı­nı çık­mış ar­ka­daş­lar. Bu­na kar­şı­lık, İs­tan­bul Üni­ver­si­te­si­nin ay­nı dö­nem­de 1.161 ta­ne ya­yı­nı var, Ha­cet­te­pe Üni­ver­si­te­si­nin 1.017 ya­yı­nı var ar­ka­daş­lar, An­ka­ra'nın 904 ta­ne ya­yı­nı var ay­nı ta­rih­ler­de. De­di­ğim gi­bi, kur­du­ğu­nuz on beş ye­ni üni­ver­si­te­nin, top­lam, bu ka­dar sü­re için­de­ki ya­yın sa­yı­sı yal­nız­ca 29.

Ar­ka­daş­lar, doğ­ru otu­rup eğ­ri ko­nuş­ma­ya­lım da, ge­lin, bun­la­ra di­ye­lim ki: Ar­ka­daş­lar, si­ze biz üni­ver­si­te ku­ru­yo­ruz ama, adı­nız üni­ver­si­te. Şu­ra­da­ki bir fa­kül­te­nin üs­tün­de­ki ta­be­la­yı sö­ke­ce­ğiz, ye­ri­ne di­ye­ce­ğiz ki, bu­ra­sı üni­ver­si­te ol­muş­tur. Bir­çok yer­de ya­pa­ca­ğı­nız bu­dur. Öğ­ren­ci sa­yı­sın­da bir ar­tış yok. Aka­de­mik kad­ro­da bir ar­tış yok. Bu­nun­la, bun­lar üni­ver­si­te ol­ma­ya­cak­tır. Ken­di­mi­zi de avut­ma­ya­lım, ço­cuk­la­rı­mı­zı da lüt­fen sö­mür­me­ye­lim. Bu in­san­la­rın da ha­ni ümit­le­ri­ne, ne bi­le­yim, ümit­le­ri­ne en­gel ol­ma­ya­lım.

MEH­MET CEY­LAN (Ka­ra­bük) - Olur mu Ho­cam, ar­ka­da­ki kad­ro cet­vel­le­ri­ne ba­kın.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, kad­ro cet­ve­li­niz var, ama öğ­re­tim üye­si yok. Ol­ma­yan kad­ro­yu koy­muş­su­nuz, ne ola­cak; şu­ra­ya bar­dak koy­muş­su­nuz su yok için­de.

MEH­MET CEY­LAN (Ka­ra­bük) - Her şey gök­ten zem­bil­le in­mi­yor ki!

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Efen­dim, gök­ten zem­bil­le de iner, ama ine­ce­ği za­ma­nı ayar­la­ma­nız la­zım. Bu­nu, ön­ce ha­zır­la­ma­nız la­zım. Ben si­ze söy­le­ye­yim na­sıl yap­tı­ğı­nı­zı.

FAH­RET­TİN POY­RAZ (Bi­le­cik) - Yir­mi se­ne ön­ce Van Yü­zün­cü Yıl ku­rul­ma­say­dı, bu­gün bu üni­ver­si­te ol­maz­dı.

MEH­MET CEY­LAN (Ka­ra­bük) - OD­TÜ ilk ku­rul­du­ğun­da…

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Efen­dim, ga­yet ta­bii ola­cak. Biz ona…

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, lüt­fen, otur­du­ğu­nuz yer­den Sa­yın Ha­ti­be laf at­ma­yın.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Ar­ka­daş­lar, ör­nek gös­ter­di­ği­niz üni­ver­si­te­ler, bir ta­ne Ha­cet­te­pe, bir ta­ne Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si. Bu­ra­da on ye­di ta­ne üni­ver­si­te ku­ru­yor­su­nuz, on ye­di üni­ver­si­te ve kur­du­ğu­nuz yer­ler de Ana­do­lu'nun üc­ra kö­şe­le­ri. Bu­ra­la­ra ev­ve­la ha­zır­lık ya­pa­cak­tı­nız, öğ­re­tim üye­si ye­tiş­ti­re­cek olan ço­cuk­lar ha­zır­la­na­cak, gön­de­ri­le­cek­ti. Yurt dı­şı­na gön­der­di­ği­niz öğ­ren­ci sa­yı­sı… Sa­yın Ba­ka­nım ge­çen se­ne tut­tur­du "il­le ben gön­de­re­ce­ğim" di­ye, yurt dı­şı­na bin öğ­ren­ci gön­de­re­cek, dok­to­ra öğ­ren­ci­si, YÖK'ün gön­der­di­ği öğ­ren­ci­ler­le, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­nın gön­der­di­ği öğ­ren­ci­le­ri kar­şı­laş­tı­ra­cak olur­sa­nız, YÖK'ün gön­der­di­ği öğ­ren­ci­ler çok da­ha ba­şa­rı­lı gel­miş­ler­dir. Ama Millî Eği­tim Ba­ka­nı ıs­rar et­ti "il­le de be­nim gön­der­dik­le­rim gi­de­cek, il­le de be­nim de­di­ğim ola­cak­tır" di­ye.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, siz ik­ti­da­ra gel­di­ği­niz­den bu ya­na, 2002 yı­lın­dan bu ya­na öğ­ren­ci sa­yı­sın­da­ki ar­tış yüz­de 22 -bu ra­ka­mı ge­çen se­fer de söy­le­dim- araş­tır­ma gö­rev­li­si ar­tı­şın­da­ki sa­yı bin­de 4. Duy­du­nuz mu? Bi­rin­de yüz­de 22 öğ­ren­ci art­mış, araş­tır­ma gö­rev­li­si kad­ro­su­na ver­di­ği­niz sa­yı bin­de 4 art­mış. Bu­nun­la mı on ye­di üni­ver­si­te­yi dol­du­ra­cak­sı­nız, öğ­re­tim üye­si ye­tiş­ti­re­cek­si­niz?

ALA­ET­TİN GÜ­VEN (Kü­tah­ya) - YÖK ye­tiş­tir­sin!

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Kad­ro ver­mez­se­niz, YÖK'e de kad­ro ver­me­miş­si­niz ki, o da ye­tiş­ti­re­mi­yor. Ne­re­den ye­tiş­ti­re­cek? Gök­ten zem­bil­le mi in­di­re­lim ho­ca­yı?

ASIM AY­KAN (Trab­zon) - Sa­at iki­den son­ra mu­aye­ne yap­ma­sın, adam ye­tiş­tir­sin­ler.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Ha, ba­kın "sa­at iki­den son­ra mu­aye­ne yap­ma­sın, adam ye­tiş­tir­sin­ler" di­yor­sa­nız, o za­man ge­ti­rir­si­niz bu­ra­ya ya­sa­yı, der­si­niz ki, öğ­re­tim üye­li­ği tam gün­dür. Var­sa yü­re­ği­niz, çı­kar­sı­nız bu­ra­ya, der­si­niz ki, öğ­re­tim üye­li­ği tam gün­dür. Ni­ye bu­gü­ne ka­dar ge­tir­me­di­niz pe­ki? Ma­dem öğ­re­tim üye­si is­ti­yor­du­nuz, de­sey­di­niz, üni­ver­si­te öğ­re­tim üye­li­ği tam gün­dür, ya­rın­dan iti­ba­ren, bu­yu­run, tam gün ça­lı­şan ça­lı­şır, is­te­me­yen mu­aye­ne­ha­ne­si­ne gi­der, de­sey­di­niz ya. Gü­nün so­nu­na gel­miş­si­niz, şu­ra­da se­çi­me bir­kaç gün kal­mış; mu­aye­ne­ha­ne­si­ne git­me­sin­ler, de­yin o za­man, bu­yu­run.

Ar­ka­daş­lar, bü­tün bu kö­tü­le­me­le­ri­ni­ze rağ­men, şu­nu söy­le­ye­yim: Ulus­la­ra­ra­sı kay­nak gös­ter­me­le­rin­de Tür­ki­ye kay­nak­lı ya­yın­lar son yir­mi yıl­da 30 kat art­mış­tır. 2004 yı­lın­da 20'nci sı­ra­da olan ya­yın­la­rı­mız, 2005 yı­lın­da 19'un­cu sı­ra­ya yük­sel­miş­tir.

He­men şu­nu da söy­le­ye­yim: Bü­tün öğ­re­tim üye­le­ri­nin pa­ra­sal sı­kın­tı­la­rı­na rağ­men, bir pro­fe­sö­rün, eli­ne ge­çen bir pa­ray­la İs­tan­bul'da ge­çin­me­si­nin müm­kün ol­ma­dı­ğı­na rağ­men, öğ­ren­ci­le­re so­rul­du­ğun­da, "Ne ol­mak is­ter­si­niz?" de­di­ğin­de, "Öğ­re­tim üye­si ol­mak is­te­rim." di­yor. İş­te, bu ya­rar­la­nı­la­cak olan bir du­rum ar­ka­daş­lar. Ma­dem genç­ler di­yor­lar ki: "Ben öğ­re­tim üye­si ol­mak is­ti­yo­rum." öy­ley­se, ön­le­ri­ni aça­lım, bu ço­cuk­la­rı ye­tiş­ti­re­lim ve bu üni­ver­si­te­le­re öğ­re­tim üye­si ya­pa­lım.

Ben si­ze da­ha ev­vel, bir­kaç gün ev­vel de söy­le­dim ar­ka­daş­lar, de­dim ki: Rek­tör­ler yet­miş ya­şı­na ka­dar gö­rev­le­ri­nin ba­şın­da ka­la­bi­li­yor, üni­ver­si­te öğ­re­tim üye­le­ri alt­mış ye­di ya­şın­da emek­li ol­mak zo­run­da. O za­man, bir ta­sa­rı ge­ti­rin ve­ya bir tek­lif ge­ti­rin, der­si­niz ki, öğ­re­tim üye­si alt­mış ye­di ya­şın­da emek­li ol­duk­tan son­ra, ken­di üni­ver­si­te­sin­de ça­lış­ma­mak ko­şu­luy­la, ye­ni açı­lan üni­ver­si­te­ler­de gö­rev al­mak ko­şu­luy­la, yet­miş ya­şı­na ka­dar ça­lı­şa­bi­lir. Ge­ti­rin, bu­na da evet di­ye­lim. Hiç de­ğil­se öğ­re­tim üye­si ol­sun, hiç de­ğil­se ba­zı kür­sü­ler­de, ba­zı ana bi­lim dal­la­rın­da öğ­re­tim üye­si ol­sun ar­ka­daş­lar. Bun­la­rın hiç­bi­ri­si ta­mam­lan­ma­dan, de­di­ğim gi­bi, bu üni­ver­si­te­le­ri aç­tı­ğı­nız­da, bu ço­cuk­la­ra ya­zık ola­cak­tır.

Ben, kırk yı­la ya­kın üni­ver­si­te­de bu­lu­nan bir in­sa­nım; öğ­ren­ci­li­ğim, asis­tan­lı­ğım, do­çent­li­ğim… En il­kel ko­şul­lar­da da ça­lış­tım ar­ka­daş­lar. Ha­cet­te­pe Üni­ver­si­te­si gi­bi bir ku­rum­dan çı­kıp, Ulu­dağ Üni­ver­si­te­sin­de, Bur­sa Üni­ver­si­te­si di­ye -adı da o za­man İs­tan­bul Üni­ver­si­te­si Bur­sa Tıp Fa­kül­te­siy­di- üc­ra bir gö­ğüs has­ta­lık­la­rı has­ta­ne­sin­de işe baş­la­dık. Hiç­bir şe­yi ol­ma­yan bir has­ta­ne­de işe baş­la­dık, ama, Bur­sa'da Ulu­dağ Üni­ver­si­te­si bu­gün kos­ko­ca­man ol­du. Ol­maz mı? Olur.

RE­CEP KO­RAL (İs­tan­bul) - İş­te gör­dün mü, de­mek ki olu­yor­muş.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Olur, ama, ha­zır­lık­la gi­dil­di. İs­tan­bul Üni­ver­si­te­si de­di ki: "Si­zin öğ­re­tim üye­le­ri­ni­zi ben kar­şı­la­ya­ca­ğım. Açı­ğı­nız var­sa ben öğ­re­tim üye­si ve­ri­yo­rum." Si­zin öy­le bir şe­yi­niz yok, yok. Eli­niz­de bir şe­yi­niz yok. Di­yor­su­nuz ki: Aça­rım.

RE­CEP KO­RAL (İs­tan­bul) - Mec­lis­ten gön­der­sek ye­ter.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Bu­ra­dan gön­de­rir­se­niz, ba­kın, ona ge­lir­se­niz… Ba­kın, siz yurt dı­şın­dan he­kim de ge­tir­me­ye ça­lış­tı­nız, bi­li­yor­su­nuz. En il­kel ko­şul­lar­da ye­tiş­miş olan he­kim­le­ri, bi­zim he­ki­mi­miz di­ye de ça­lış­tır­ma­yı da dü­şün­dü­nüz. Ya­par­sı­nız, bu­nu da söy­le­ye­yim. Ama, içi­niz­de var, öğ­re­tim üye­si olan ar­ka­daş­lar. Herhâlde he­ves­li­dir, ar­ka­daş­la­rı­nız, on­la­rı gön­de­re­bi­lir­si­niz, se­ve se­ve gi­de­bi­lir­ler, hiç­bir di­ye­ce­ğim yok.

RE­CEP KO­RAL (İs­tan­bul) - CHP'de de var. Önü­müz se­çim, sı­kın­tı yok Ho­cam, ra­hat ol.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Bi­zim bir sı­kın­tı­mız yok. İş­te, di­yo­rum, can­dan, gö­nül­den is­te­se­niz ben si­zi des­tek­le­ye­ce­ğim; ama, be­nim gör­dü­ğü­mü halk da gö­rü­yor, onu söy­le­ye­yim. Ya­ni, şu­ra­da say­dı­ğım on beş ta­ne ile üni­ver­si­te aç­ma­dı­ğı­nı­zı ora­nın hal­kı bi­li­yor. Ken­di­le­ri­ni avut­tu­ğu­nu­zu, "Si­ze üni­ver­si­te açı­yo­ruz." di­ye gi­de­ce­ği­ni­zi bi­li­yor halk. O za­man kar­şı­nı­za ge­le­cek, di­ye­cek ki: Ne­re­dey­di­niz şim­di­ye ka­dar? Ha­ni bir şar­kı var, "Da­ha ön­ce­le­ri ne­re­ler­dey­di­niz?" di­ye. O za­man onu di­ye­cek, da­ha ön­ce­le­ri ne­re­ler­dey­di­niz ar­ka­daş­lar di­ye.

NA­Cİ AS­LAN (Ağ­rı) - Bu gü­zel gü­nü­mü­zü bi­ze ze­hir et­me Mus­ta­fa Ağa­bey, kur­ban ol­du­ğum.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Yok, ha­yır, gü­zel gü­nü­nü­zü ni­ye ze­hir ede­yim? Ben, de­di­ğim gi­bi, ger­çek­le­ri söy­le­me­ye ça­lı­şı­yo­rum.

CA­HİT CAN (Si­nop) - Si­nop…

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Si­nop'a, bu­ra­da En­gin var, ar­ka­da­şı­mı­zı is­te­di­ği ka­dar gön­de­ri­riz, me­rak et­me­yin.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, üni­ver­si­te de­yin­ce ak­lı­mı­za sı­nav sis­te­mi ge­li­yor. Dün­ya­nın hiç­bir ye­rin­de hem mü­hen­dis hem res­sam hem he­kim hem avu­kat ay­nı sı­nav­la ol­maz, ar­ka­daş­lar. Bu, dün­ya­nın hiç­bir ye­rin­de yok­tur. Bu­na mut­la­ka bir hâl ça­re­si bu­lun­ma­sı ge­re­ki­yor. Bu hâl ça­re­si­nin de yo­lu, bu ço­cuk­la­rı or­ta­öğ­re­tim­dey­ken, li­se­dey­ken mes­le­ki eği­ti­me kay­dır­mak zo­run­da­yız. Dört­te 3'ünü mes­le­ki eği­ti­me kay­dır­dık­tan son­ra 1 mil­yon 800 bin öğ­ren­ci­nin 400 bi­ni­nin üni­ver­si­te­ye gir­di­ği bir sı­nav­la bu işin için­den çı­ka­ma­yız. Bu­na mec­bu­ruz. Ama, biz ik­ti­da­ra gel­di­ği­miz­de -bu­gün Sa­yın Ge­nel Baş­ka­nım söy­le­di bi­zim eği­tim po­li­ti­ka­mı­zı- or­ta­öğ­re­tim­de­ki öğ­ren­ci­le­rin dört­te 3'ü mes­le­ki yö­ne yön­len­di­ri­le­cek­tir, ge­ri ka­lan dört­te 1'i ise aka­de­mik dü­zey­de eği­tim ya­pa­cak­tır. Ama, mut­la­ka ve mut­la­ka bu sı­nav sis­te­mi, er ve­ya geç, or­ta­dan kal­dı­rı­la­cak­tır.

Ar­ka­daş­lar, bu sis­tem­le, az ev­vel söy­le­di­ğim gi­bi, hem avu­kat hem res­sam hem mi­mar hem mü­hen­dis hem de ak­lı­nı­za ge­le­bi­le­cek olan bü­tün mes­lek­le­ri ay­nı sı­nav­da se­çe­mez­si­niz. Dün­ya­nın hiç­bir ye­rin­de böy­le bir sı­nav sis­te­mi yok. Bu, bi­ze has. Ama, şu­ra­sı­nı da he­men söy­le­ye­yim: Bu ka­dar za­man­da bu sı­nav da iyi ya­pıl­mış bir sı­nav­dır. Hiç­bir yol­suz­lu­ğa, hiç­bir su­is­ti­ma­le ne­den ol­ma­mış bir sı­nav­dır. Bu ba­kım­dan, bu sı­na­vı ya­pan­la­ra te­şek­kür et­mek la­zım. Böy­le bir sı­nav ko­lay bir iş de­ğil­dir. Ama, bu sı­nav­dan mut­la­ka kur­tul­ma­mız ge­re­ki­yor ar­ka­daş­lar.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu sı­nav­dan ni­ye kur­tul­ma­mız ge­rek­ti­ği­ni de he­men şu­ra­da bir iki ra­kam­la söy­le­mek is­ti­yo­rum: 2005 yı­lın­da yük­se­köğ­re­tim prog­ram­la­rı­na yer­leş­ti­ril­mek için 1 mil­yon 851 bin öğ­ren­ci sı­na­va gir­miş­tir. Bun­lar­dan 1 mil­yon 671 bin aday, ba­şa­rı­lı olan­lar­la bir­lik­te, sı­nav­sız ge­çiş ya­pan­lar­la bir­lik­te 198.590 öğ­ren­ci ör­gün li­sans prog­ra­mı­na, 181.221 öğ­ren­ci ön li­sans prog­ra­mı­na ve 229 bin öğ­ren­ci de açık öğ­re­ti­me  gir­miş­tir. Ka­ba­ca, 2005 yı­lın­da 607.994 öğ­ren­ci üni­ver­si­te­ye gi­re­bil­miş­tir açık öğ­re­tim dâhil. 

Şu­ra­sı­nı da he­men vur­gu­la­ya­yım: Dün­ya­nın hiç­bir ye­rin­de de açık öğ­re­ti­min yüz­de 30 ol­du­ğu bir ül­ke yok­tur ar­ka­daş­lar. Açık öğ­re­tim de bu ül­ke­de bir yut­tur­ma­ca­dır. Böy­le bir üni­ver­si­te öğ­re­ti­mi ol­maz. Bu­na da mut­la­ka bir hâl ça­re­si bul­mak zo­run­da­yız.

Va­kıf üni­ver­si­te­le­ri­nin pa­yı ol­duk­ça az, on­la­rı da ar­tır­mak zo­run­da­yız. Va­kıf üni­ver­si­te­le­ri­nin de, hem sa­yı­sı­nı hem ka­pa­si­te­si­ni ar­tır­mak zo­run­da­yız.

Yer­le­şik üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin ka­pa­si­te­si­ni ar­tır­mak zo­run­da­yız. Ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­ri­mi­ze…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­yurt, bu­yu­run, söz­le­ri­ni­zi ta­mam­la­ya­bi­lir mi­si­niz.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Sağ olun Baş­ka­nım.

Ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­ri­mi­ze mut­la­ka ka­li­te­li öğ­re­tim üye­si ye­tiş­tir­mek zo­run­da­yız. Eğer ger­çek an­lam­da ço­cuk­la­rı­mı­zın üni­ver­si­te eği­ti­mi­ni al­ma­sı­nı is­ti­yor­sak bu­nun yo­lu, yön­te­mi bu­dur.

Şim­di, ar­ka­daş­la­rım, bi­li­yo­rum, di­ye­cek­ler ki, iş­te Van'da böy­le ku­rul­du, Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si şöy­le ku­rul­du, fa­lan yer böy­le ku­rul­du. Bun­lar bi­rer ta­ne ör­nek. Ama, de­di­ğim gi­bi, bir yıl içe­ri­sin­de, 2005'te on beş ta­ne ve şu an­da da on ye­di ta­ne ye­ni üni­ver­si­te ku­ru­yor­su­nuz ve bu üni­ver­si­te­ler­de de öğ­re­tim üye­niz yok ar­ka­daş­lar. Onun için, bun­lar üni­ver­si­te ol­maz mı? Onu da söy­le­ye­yim, olur. Otuz kırk se­ne son­ra Al­lah ömür ve­rir de kar­şı­la­şır­sak, si­zin­le ko­nu­şu­ruz, de­rim ki, de­di­ği­niz de ol­du, otuz kırk se­ne geç­ti, bu üni­ver­si­te­le­ri­miz de üni­ver­si­te ol­du. Ho­cam, şim­di, bi­raz son­ra kal­ka­cak -ben bi­li­yo­rum- Trab­zon Tek­nik Üni­ver­si­te­si­nin ne­re­den ne­re­ye gel­di­ği­ni söy­le­ye­cek.

ALİ AY­DIN DU­MA­NOĞ­LU (Trab­zon) - De­me­ye­ce­ğim, de­me­ye­ce­ğim.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Ama, Trab­zon Tek­nik Üni­ver­si­te­si ku­rul­du­ğun­da ben kı­sa pan­to­lon­la ge­zi­yor­dum ar­ka­daş­lar.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP ve Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öz­yurt.

Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu adı­na Çan­kı­rı Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Hik­met Öz­de­mir.

Bu­yu­run Sa­yın Öz­de­mir. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AK PAR­Tİ GRU­BU ADI­NA HİK­MET ÖZ­DE­MİR (Çan­kı­rı) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Öğ­re­tim Ele­man­la­rı­nın Kad­ro­la­rı Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me ile Ge­nel Kad­ro ve Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ye Ek­li Cet­vel­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı üze­rin­de AK Par­ti Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; eği­ti­min he­de­fi şöy­le be­lir­til­miş­tir: Millî, ma­ne­vi, ah­la­ki ve kül­tü­rel de­ğer­le­re bağ­lı, say­gı­lı, ile­ri bil­gi­ler­le do­na­tıl­mış, tam ye­te­nek­li ne­sil­ler ye­tiş­tir­mek­tir. Eği­tim, so­rum­lu­luk yük­le­yen çok önem­li bir ko­nu­dur. Bu se­bep­le, eği­tim üze­rin­de çok ti­tiz ol­ma­lı­yız, çok dik­kat­li dav­ran­ma­lı­yız. Özel­lik­le eği­ti­mi dü­zen­le­yen ida­re­ci kad­ro­la­rın, ta­bii ki, yö­ne­ti­ci ol­ma­la­rı ha­se­biy­le, bu ça­lış­ma­la­rı en ve­rim­li şe­kil­de na­sıl ya­pa­bi­li­riz, na­sıl yap­tı­ra­bi­li­riz dü­şün­ce­si içe­ri­sin­de ol­ma­la­rı ge­re­kir. En önem­li gö­rev­le­ri­miz­den bi­ri­si de, ço­cuk­la­rı­mı­zı da­ha kü­çük yaş­tan iti­ba­ren, özel prog­ram­lar­la, on­la­ra gü­zel ki­tap­lar ya­za­rak, on­la­rı en gü­zel şe­kil­de yön­len­di­re­rek, çağ­daş eği­ti­mi ve­re­rek, ile­ri ül­ke­ler­de olan, ara­da­ki açı­ğı, me­sa­fe­yi ka­pa­ta­cak bir şe­kil­de koş­tu­ra­rak, eği­tim sis­te­mi­mi­zin ha­zır­lan­ma­sı ge­re­kir.

Bi­ze kı­sır çe­kiş­me­le­rin, lü­zum­suz çe­kiş­me­le­rin bir fay­da­sı yok­tur, çün­kü, her­kes bu va­ta­nın ev­la­dı­dır. Üç aşa­ğı beş yu­ka­rı bir­bi­ri­mi­ze ben­ze­riz. Ek­sik­le­ri­miz var­dır, ama, bir­bi­ri­mi­zin ek­sik­le­ri­ni de ta­mam­la­ma­mız ge­re­kir. Eği­tim so­ru­nu­nu bir bü­tün ola­rak al­gı­la­yıp, be­şik­ten me­za­ra ka­dar in­san eği­ti­miy­le meş­gul ol­ma­lı­yız. En bü­yük har­ca­ma­yı bu sa­ha­ya yön­len­dir­me­li­yiz. Ço­cuk­la­rın, genç­le­rin, yaş­lı­la­rın ve top­yekûn ai­le­le­rin eği­ti­mi­ne önem ver­me­li­yiz. Unut­ma­ya­lım ki, ya­tı­rım­la­rın en ha­yır­lı­sı, in­sa­na ya­pı­lan ya­tı­rım­dır.

Par­ti­mi­zin baş­lat­tı­ğı eği­tim se­fer­ber­li­ği so­nuç ver­me­ye baş­la­mış ve eği­tim sis­te­mi­miz gün­den gü­ne ça­ğa ve tek­no­lo­ji­ye ayak uy­du­ra­cak se­vi­ye­ye gel­me­ye baş­la­mış­tır. Zi­ra, Hükûme­ti­miz, büt­çe­den en bü­yük pa­yı eği­tim ve araş­tır­ma­la­ra ayır­mış­tır. Genç­le­ri­mi­zi ka­bi­li­yet­le­ri­ne gö­re ye­tiş­ti­re­bi­le­cek eği­tim ku­rum­la­rı oluş­tur­mak, on­la­ra ya­pı­la­cak ya­tı­rı­mın en önem­li­le­rin­den­dir. Tür­ki­ye'ye genç dü­şü­nür­ler, ye­ni ka­fa­lar la­zım. Bu mil­le­tin fert­le­ri­nin, ken­di­le­ri­ne imkân ve­ril­di­ğin­de ya­pa­ma­ya­cak­la­rı hiç­bir şey yok­tur. Av­ru­pa'da ne­ler yap­tık­la­rı­nın ör­nek­le­ri çok­tur. Ora­da uçak, tank ve ara­ba yap­mak­ta­dır­lar. Ora­da ya­pan­lar, bu­ra­da ni­çin yap­ma­sın­lar? Biz in­sa­nı­mı­za hak et­ti­ği de­ğe­ri ver­me­di­ği­miz ve ge­rek­li imkânla­rı sağ­la­ma­dı­ğı­mız için önem­li öl­çü­de be­yin gö­çü­müz yurt dı­şı­na göç­mek zo­run­da kal­mış­tır. İn­sa­nı­mı­za de­ğer ver­me­li­yiz, imkân ver­me­li­yiz ve önü­nü aç­ma­lı­yız. Bü­tün bun­lar, şüp­he­siz eği­tim­le ola­cak­tır. Gü­nü­bir­lik, plan­sız, prog­ram­sız eği­tim­den; il­ke­li, de­vam­lı ve prog­ram­lı eği­ti­me ge­çil­me­si şart­tır.

Üni­ver­si­te­ler, bir ül­ke­nin en önem­li eği­tim ku­rum­la­rı­dır. Bir mil­le­tin ge­le­ce­ğin­de önem­li ro­lü olan üni­ver­si­te­ler cum­hu­ri­yet ta­ri­hi­miz­de hız­la kök­le­şen ve ge­li­şen say­gı­de­ğer ku­rum­la­rı­mız­dan­dır. Te­mel fonk­si­yon­la­rı açı­sın­dan araş­tır­ma ku­ru­mu olan üni­ver­si­te­le­ri­miz, top­lu­mun ge­liş­me­sin­de ve ye­ni­lik­ler­de ön­cü gö­re­vi­ni de yü­rüt­mek­te­dir.

Üni­ver­si­te­ler, ül­ke­le­rin kal­kın­ma­sı ve tek­no­lo­jik ge­liş­me­si­ne kat­kı sağ­la­yan, sa­na­yi ve pi­ya­sa ih­ti­yaç­la­rı­nı dik­ka­te ala­rak eği­tim ve­ren ve araş­tır­ma­lar­da bu­lu­nan, bi­re­yin ih­ti­yaç­la­rı­nı dik­ka­te ala­rak top­lum men­fa­at­le­ri­ni göz ar­dı et­me­den pro­je­ler üre­ten, her tür­lü bil­gi ve dü­şün­ce­ye açık, ob­jek­tif kri­ter­le­re da­ya­nan, de­ği­şim ve ge­li­şi­me sa­hip ya­pı­sıy­la ha­ya­tın di­na­miz­mi­ni ya­ka­la­yan ku­rum­lar­dır, böy­le ol­ma­lı­dır­lar.

Ül­ke­miz­de yük­se­köğ­re­ti­me olan yo­ğun ta­le­bin mev­cut üni­ver­si­te ve bu üni­ver­si­te­le­re bağ­lı yük­se­köğ­re­tim bi­rim­le­riy­le kar­şı­lan­ma­sı ve Do­ku­zun­cu Plan'da yer alan özel­lik­le, ör­gün eği­tim­de­ki he­de­fe ula­şıl­ma­sı müm­kün gö­rül­me­mek­te­dir. Yük­se­köğ­re­ni­me olan yo­ğun ta­le­bin kar­şı­la­na­bil­me­si için, ba­zı üni­ver­si­te­le­rin ka­pa­si­te­le­ri­ni zor­la­ya­cak şe­kil­de kon­ten­jan ar­tı­şı yo­lu­na gi­dil­me­si de yı­ğıl­ma­nın ön­len­me­si­ne bir çö­züm ola­rak dü­şü­nül­me­mek­te­dir.

Üni­ver­si­te­ler­de ya­pı­lan eği­tim ve öğ­re­ti­min ka­li­te­si­ni or­ta­ya ko­yan çok sa­yı­da pa­ra­met­re var­dır. Bun­lar, öğ­re­tim ele­ma­nı ba­şı­na dü­şen öğ­ren­ci sa­yı­sı, ka­pa­lı alan, la­bo­ra­tu­var ala­nı, ekip­man sa­yı­sı, spor te­si­si sa­yı­sı ve spor ala­nı ola­rak sı­nır­lan­dı­rı­la­bi­lir. Tüm bu fak­tör­ler dik­ka­te alı­na­rak öğ­re­ti­min ka­li­te­si hak­kın­da bir de­ğer­len­dir­me­de bu­lun­mak an­cak müm­kün ola­bi­lir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, tüm dün­ya­da, yük­se­köğ­re­tim­de okul­laş­ma ora­nı art­mak­ta­dır. Ge­liş­miş ül­ke­ler­de­ki yük­se­köğ­re­tim çağ nü­fu­su­nun okul­laş­ma oran­la­rı ise ül­ke­mi­zin çok üze­rin­de sey­ret­mek­te­dir. Tür­ki­ye'nin de dün­ya­da­ki ge­liş­me­le­rin dı­şın­da ve uza­ğın­da kal­ma­sı müm­kün de­ğil­dir. Nü­fus ar­tı­şı ve eko­no­mik ge­liş­me­ler de yük­se­köğ­re­ni­me olan ta­le­bi ar­tır­mak­ta­dır. Bu ta­le­bin kar­şı­lan­ma­ma­sı ne­de­niy­le, bir­çok va­tan­da­şı­mız, yurt dı­şın­da yük­se­köğ­re­nim gör­me ara­yı­şı içe­ri­si­ne gir­mek­te­dir. Ül­ke­miz, je­opo­li­tik ya­pı­sı ge­re­ği, yük­se­köğ­re­tim ku­rum­la­rı­nı yay­gın­laş­tı­rıp çok sa­yı­da ve fark­lı ül­ke­ler­den öğ­ren­ci­ye hiz­met ve­re­rek ül­ke eko­no­mi­si­ne önem­li öl­çü­de kay­nak sağ­la­ya­bi­le­cek­ken, her yıl bin­ler­ce gen­ci­mi­zin yük­se­köğ­re­nim gör­mek üze­re de­ği­şik ül­ke­le­re git­me­le­ri, yurt dı­şı­na önem­li oran­da kay­nak ak­ta­rıl­ma­sı­na ne­den ol­mak­ta­dır.

Cum­hu­ri­yet dö­ne­min­de, mo­dern an­lam­da ilk üni­ver­si­te, 1933 yı­lın­da ku­ru­lan İs­tan­bul Üni­ver­si­te­si­dir. Bu üni­ver­si­te­yi, 1944 yı­lın­da ku­ru­lan İs­tan­bul Tek­nik Üni­ver­si­te­si, 1946 yı­lın­da ku­ru­lan An­ka­ra Üni­ver­si­te­si ta­kip et­miş­tir. Üni­ver­si­te­le­rin İs­tan­bul ve An­ka­ra dı­şı­na taş­ma­sı da­ha son­ra­ki yıl­lar­da ol­muş­tur. Ni­te­kim, 1946'yı iz­le­yen yıl­lar­da olu­şan si­ya­sal, sos­yal ve eko­no­mik de­ğiş­me­ler, yük­se­köğ­re­ti­min yurt dü­ze­yi­ne ya­yıl­ma­sı gö­rüş­le­ri­ne de yol aç­mış, ge­liş­mek­te olan ül­ke­mi­zin ge­rek ka­mu sek­tö­rün­de ge­rek­se özel sek­tör­de­ki in­san gü­cü ih­ti­ya­cı­nı ge­cik­me­den kar­şı­la­mak ve yük­se­köğ­re­ti­mi yurt ge­ne­lin­de yay­mak ama­cıy­la böl­ge üni­ver­si­te­le­ri kur­ma­nın ge­rek­li­li­ği ve iki bü­yük il dı­şın­da­ki il­ler­de de üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sı dü­şün­ce­si gi­de­rek güç ka­zan­mış­tır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ül­ke­miz­de or­ta­öğ­re­tim­de­ki okul­laş­ma ora­nı­nın gi­de­rek yük­sel­me­si yük­se­köğ­re­ni­me olan ta­le­bi de sü­rek­li ola­rak ar­tır­mak­ta­dır. İkin­ci öğ­re­tim ya da açık öğ­re­tim uy­gu­la­ma­la­rı­na gi­dil­me­si de bu ta­le­bin kar­şı­lan­ma­sın­da ye­ter­li ol­ma­mak­ta­dır.

2006 yı­lın­da, ör­gün li­sans ve ön li­sans için ay­rı­lan 402.155 kon­ten­ja­na 1 mil­yon 678 bin 383 aday baş­vu­ru­da bu­lun­muş­tur. Yük­se­köğ­re­ni­me olan yo­ğun ta­le­bin kar­şı­la­na­bil­me­si için ba­zı üni­ver­si­te­le­rin ka­pa­si­te­le­ri­ni zor­la­ya­cak şe­kil­de kon­ten­jan ar­tı­şı yo­lu­na gi­dil­me­si de yı­ğıl­ma­nın ön­len­me­sin­de bir çö­züm ol­ma­mış­tır. Bu ta­le­bin kar­şı­la­na­bil­me­si için ye­ni üni­ver­si­te­ler ku­rul­ma­sı ge­rek­mek­te­dir.

Ana­ya­sa'nın 130'un­cu mad­de­si, üni­ver­si­te­le­rin ka­nun­la ku­rul­ma­sı­nı ve ül­ke ge­ne­lin­de den­ge­li bir şe­kil­de da­ğı­lı­mı­nı ön­gör­mek­te­dir. 1960'tan son­ra, plan­lı dö­ne­min baş­la­ma­sıy­la, yük­se­köğ­re­ti­min den­ge­li bir şe­kil­de yurt dü­ze­yi­ne ya­yıl­ma­sı ve ku­rul­muş olan üni­ver­si­te­le­rin üni­ver­si­te bu­lun­ma­yan çe­şit­li il­ler­de fa­kül­te­ler aça­rak, ile­ri­de bu il­ler­de ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­rin çe­kir­dek­le­ri­ni oluş­tur­ma­sı he­def­len­miş­tir.

2006 yı­lın­da, üni­ver­si­te bu­lun­ma­yan il­ler ara­sın­da bu­lu­nan Kır­şe­hir'de Ahi Ev­ran, Kas­ta­mo­nu'da Kas­ta­mo­nu, Düz­ce'de Düz­ce, Bur­dur'da Meh­met Âkif Er­soy, Uşak'ta Uşak, Ri­ze'de Ri­ze, Te­kir­dağ'da Na­mık Ke­mal, Er­zin­can'da Er­zin­can, Ak­sa­ray'da Ak­sa­ray, Gi­re­sun'da Gi­re­sun, Ço­rum'da Hi­tit, Yoz­gat'ta Bo­zok, Adı­ya­man'da Adı­ya­man, Or­du'da Or­du, Amas­ya'da Amas­ya üni­ver­si­te­le­ri ol­mak üze­re 15 dev­let üni­ver­si­te­si da­ha ku­rul­muş­tur. Bu üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sıy­la bir­lik­te dev­let üni­ver­si­te­le­ri­nin sa­yı­sı 68'e yük­sel­miş ve üni­ver­si­te bu­lun­ma­yan il sa­yı­sı da 26'ya düş­müş­tür.

2007 yı­lı iti­ba­rıy­la, 25'i va­kıf ve 68'i dev­let üni­ver­si­te­si ol­mak üze­re ül­ke­miz­de üni­ver­si­te sa­yı­sı 93'tür. Yük­se­köğ­re­tim­de öğ­re­nim gö­ren öğ­ren­ci­le­rin yüz­de 95,4'ü dev­let üni­ver­si­te­le­rin­de öğ­re­nim gö­rür­ken, 25 va­kıf üni­ver­si­te­si­nin öğ­ren­ci sa­yı­sı yö­nüy­le yük­se­köğ­re­nim­de­ki pa­yı an­cak yüz­de 4,6 dü­ze­yin­de­dir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; üni­ver­si­te bu­lun­ma­yan il­ler­de­ki yük­se­köğ­re­ti­me iliş­kin ve­ri­ler, yük­se­köğ­re­ti­me olan ve her yıl ar­tan ta­lep­ler, or­ta­öğ­re­tim­de ve yük­se­köğ­re­tim­de okul­laş­ma oran­la­rı­nın yük­sel­til­me­siy­le il­gi­li he­def­ler, ba­zı üni­ver­si­te­le­re bağ­lı ola­rak üni­ver­si­te bu­lun­ma­yan il­ler­de­ki ku­rul­muş olan bi­rim sa­yı­la­rı, fi­zi­ki ya­pı­lan­ma, öğ­ren­ci, öğ­re­tim ele­ma­nı sa­yı­la­rı, baş­ka üni­ver­si­te­le­re bağ­lı bi­rim­le­rin üni­ver­si­te­ye dö­nüş­tü­rül­me­si hâlin­de yö­ne­tim ve iş­le­yiş­te ge­ti­re­ce­ği ko­lay­lık­lar, üni­ver­si­te­le­rin ül­ke ge­ne­lin­de yay­gın­laş­tı­rı­la­rak den­ge­li bir şe­kil­de da­ğı­lı­mı­nın sağ­lan­ma­sı; halk, gö­nül­lü ku­ru­luş­lar ve il yö­ne­tim­le­rin­den ge­len ta­lep­ler, yük­se­köğ­re­ti­me olan yo­ğun ta­lep ne­de­niy­le bir­çok va­tan­da­şı­mı­zın yurt dı­şın­da öğ­re­nim gör­me­si gi­bi hu­sus­lar de­ğer­len­di­ri­le­rek, ka­mu ma­li­ye­si­ne faz­la yük ge­tir­mek­si­zin di­ğer il­le­ri­mi­ze de üni­ver­si­te ku­ru­la­bi­le­ce­ği ve ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­rin za­man için­de ge­liş­me­le­ri­ni ta­mam­la­ya­ca­ğı so­nu­cu­na va­rıl­mış­tır. Bu ne­den­ler­le, ku­ru­la­cak bu on ye­di üni­ver­si­tey­le ül­ke ça­pın­da okul­laş­ma ora­nı hız­la ar­ta­cak­tır. Ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­ler, ku­rul­duk­la­rı il­le­rin eko­no­mik ve sos­yal yön­den ge­li­şi­mi­nin ta­mam­lan­ma­sı­na kat­kı sağ­la­ya­cak­tır. Me­se­la, be­nim se­çim böl­gem Çan­kı­rı'da bir fa­kül­te­nin bu­lun­muş ol­ma­sı bi­le, Çan­kı­rı'nın sos­yo­eko­no­mik ya­pı­sı­na göz­le gö­rü­lür bir şe­kil­de kat­kı sağ­la­mak­tay­dı. Şim­di ise, Çan­kı­rı ili, Çan­kı­rı Ka­ra­te­kin Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sıy­la, göç ve­ren de­ğil göç alan, ge­ri kal­mış de­ğil kal­kı­nan, sa­na­yi­leş­me sü­re­ci­ni hız­la ta­mam­la­yan, eği­tim ve sağ­lık hiz­met­le­ri­ni alan ge­liş­miş bir il kim­li­ği­ne ka­vu­şa­cak­tır. Ta­bii, bu du­rum, ay­nı şe­kil­de di­ğer il­le­ri­miz için de ge­çer­li­dir.

Bu­ra­da, Sa­yın Ho­ca­mız Mus­ta­fa Öz­yurt Bey, bu şe­kil­de­ki üni­ver­si­te­le­rin ta­be­la üni­ver­si­te­si ola­ca­ğın­dan bah­set­ti. Ben bu­ra­da ifa­de et­mek is­te­rim ki, as­la ta­be­la üni­ver­si­te­si de­ğil. Şu an­da Çan­kı­rı'mız­da, kri­ter­le­ri ya­ka­la­mak için ku­ru­lan ye­ni fa­kül­te­ler­le bir­lik­te 2 ta­ne de­ka­nı­mız da gel­di. Hem bu ye­ni ku­ru­lan iki ta­ne fa­kül­te­nin bi­na­la­rı te­min edil­di, ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­nin kam­pü­sü te­min edil­di ve bu ara­da yi­ne şöy­le böy­le bü­tün imkânlar­la be­ra­ber 10 tril­yo­na ya­kın da bir pa­ra te­min edi­le­rek üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sı sağ­lan­mış ol­du. Ya­ni, bir se­ne geç­me­den, bir se­ne gi­bi kı­sa bir za­man­da­ki bu he­ye­can bi­zim mem­le­ke­ti­mi­ze bu kat­kı­yı yap­tı. Ben di­ğer ar­ka­daş­lar­la da ko­nuş­tum, on­lar da ay­nı şe­yi ifa­de edi­yor­lar. De­mek ki, ye­ri­miz­de dur­sak hiç­bir ka­zan­cı­mız ol­ma­ya­cak­tı, ama, ha­re­ke­te geç­ti­ği­miz­de ken­di ül­ke­miz ve mem­le­ke­ti­miz çok şey­ler ka­zan­mış ol­du.

Ay­rı­ca, ko­mis­yon­dan ge­çen bu­gün­kü rek­tör­le­rin ata­ma­sıy­la il­gi­li suç­la­yı­cı bir cüm­le kul­lan­dı Ho­ca­mız. As­lın­da ta­bii, ben şu­nu ifa­de et­mek is­te­rim ki, bu­gün üni­ver­si­te­le­ri­miz­de öğ­re­tim üye­li­ği ya­pan bü­tün ho­ca­la­rı­mız bu dev­le­tin ye­tiş­tir­di­ği, bu mil­le­tin ye­tiş­tir­di­ği de­ğer­li in­san­lar­dır. Bun­la­rı bir­bi­rin­den tef­rik et­me­miz, ara­ya fark koy­ma­mız da doğ­ru de­ğil­dir. Şim­di, üni­ver­si­te­ye, di­ye­lim 10 ki­şi mü­ra­ca­at et­ti, se­çim ya­pıl­dı, bu­nun 6'sı­nı YÖK ter­cih ede­cek. Kim­den ter­cih ede­cek? Ora­da­ki gö­rev ya­pan, şu an­da hâli­ha­zır­da gö­rev ya­pan bu mem­le­ke­tin ev­lat­la­rın­dan se­çe­cek. Bu 6'yı YÖK be­lir­le­ye­cek ve Sa­yın Hükûme­te gön­de­re­cek. 6'dan 3'ünü Ba­kan­lar Ku­ru­lu ter­cih ede­cek ve Sa­yın Re­isi­cum­hu­ra gön­de­re­cek. Do­la­yı­sıy­la, bun­la­rın hep­si ay­nı in­san­lar, bu mem­le­ket­te hiz­met eden ay­nı in­san­lar­dır. Bu­ra­da bir ay­rım söz ko­nu­su de­ğil­dir. Za­ten gö­re­vi yi­ne YÖK ya­pa­cak­tır. Onun için, bu­ra­da kuş­ku duy­ma­ya, suç­la­ma­ya da ge­rek yok­tur di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Bu ta­sa­rıy­la, Ka­ra­man, Ağ­rı, Si­nop, Si­irt, Nev­şe­hir, Ka­ra­bük, Ki­lis, Çan­kı­rı, Art­vin, Bi­le­cik, Bit­lis, Kırk­la­re­li, Os­ma­ni­ye, Bin­göl, Muş, Mar­din ve Bat­man il­le­rin­de ku­rul­ma­sı ön­gö­rü­len üni­ver­si­te­ler­le ül­ke­miz­de­ki üni­ver­si­te sa­yı­sı yüz ona yük­sel­miş ola­cak­tır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, üni­ver­si­te­ler, sa­hip ol­du­ğu do­na­nım ve aka­de­mik kad­roy­la ül­ke­miz ve dün­ya­da­ki bi­lim, araş­tır­ma ve he­def po­li­ti­ka­la­rı­nı kı­sa, or­ta ve uzun va­de­li şe­kil­de plan­la­mak zo­run­da­dır. Üni­ver­si­te­le­ri­miz­de ger­çek üret­ken­li­ğe ve bu­luş­la­ra yol aça­cak araş­tır­ma or­tam ve mal­ze­me­le­ri­nin, her tür­lü bi­lim­sel ya­yın­la­rın bu­lun­du­ğu kü­tüp­ha­ne­le­rin dış dün­ya ile ile­ti­şim, ha­ber­leş­me ve bil­gi alış­ve­ri­şi­ni sağ­la­yan tek­no­lo­ji­nin, bi­lim­sel ve ulus­la­ra­ra­sı dü­zey­de ka­bul edi­len ma­ka­le ve bi­lim­sel ça­lış­ma­la­rıy­la dün­ya ça­pın­da isim ve ka­ri­yer yap­mış bi­lim adam­la­rı­mı­zın bu­lun­ma­sı he­pi­mi­zin ar­zu ve is­te­ği­dir.

Bu­ra­da söz gel­miş­ken, bir hu­su­su da ifa­de et­mek is­te­rim: Me­se­la, bu, ma­ka­le… Do­çent­lik ve pro­fe­sör­lük­te, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu, ma­ka­le ya­zıl­dı­ğı za­man, bu ma­ka­le ya­ban­cı ya­yın ise ona faz­la pu­an ve­ri­li­yor, Türk­çe olur­sa pu­anı dü­şük. Do­la­yı­sıy­la Türk­çe­nin aley­hin­de bir ge­liş­me var bu­ra­da. Do­la­yı­sıy­la, bu, Türk­çe­nin aley­hin­de­ki ge­liş­me­nin de bir an ön­ce dü­zel­til­me­si­ni bu­ra­da di­li­yo­ruz. Özel­lik­le, sos­yal bi­lim­de­ki ar­ka­daş­la­rı­mı­zın güç du­rum­da ol­du­ğu­nu ifa­de et­mek is­ti­yo­rum. On­la­rın da çok ra­hat bir şe­kil­de ken­di­le­ri­ni ifa­de ede­bil­me­le­ri ve ya­yın­la­rı­nı da­ha gü­zel, da­ha ve­rim­li, kap­sam­lı şe­kil­de sür­dü­re­bil­me­le­ri için ken­di­le­ri­ne bu imkânın ve­ril­me­si de bi­lim­sel açı­dan önem­li­dir.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Ho­cay­sa, ya­ban­cı dil öğ­re­ne­cek; her şe­yi de su­lan­dır­ma­yın.

HİK­MET ÖZ­DE­MİR (De­vam­la) - Eği­tim­de, sa­na­yi­de, sağ­lık­ta, dü­şün­ce ta­ri­hin­de, eko­no­mik ve tek­no­lo­jik ge­liş­me­ler­de­ki ba­şa­rı­lı ça­lış­ma­lar, dev­le­ti güç­lü, mil­le­ti mut­lu ve hu­zur­lu kı­lar. Eği­tim ve kül­tür ya­pı­sı­nı bi­lim­sel bil­gi ve ça­lış­ma­lar­la des­tek­le­yen ça­ğı­mız­da, ula­şı­lan bil­gi­yi millî ve ma­ne­vi de­ğer­le­riy­le sen­tez­le­yen mil­let­ler, kim­lik bu­na­lı­mı­na gir­me­den var­lı­ğı­nı ne­sil­den ne­si­le de­vam et­tir­me şan­sı­na sa­hip­tir­ler. Ge­li­şen ve de­ği­şen dün­ya şart­la­rı, sos­yal ve eko­no­mik ge­liş­me­ler, ki­şi­le­ri, ku­rum­la­rı ve dev­let­le­ri fark­lı ara­yış­la­ra doğ­ru yön­len­dir­mek­te­dir­ler.

Gü­nü­müz­de baş dön­dü­rü­cü bir şe­kil­de hız­la ge­li­şen ve de­ği­şen tek­no­lo­jik ge­liş­me­ler bi­re­yin sa­hip ol­du­ğu bil­gi ve de­ne­yim­le­rin de de­ğiş­me­si­ne se­bep ol­mak­ta­dır. Or­ta­ya çı­kan prob­lem­ler ve me­se­le­ler, ken­di­ni ye­ni­le­yen, sta­tik de­ğil di­na­mik bir ya­pı arz eden eği­tim po­li­ti­ka­la­rıy­la gi­de­ri­le­bi­lir.

Gü­nü­müz­de her­han­gi bir say­gın eği­tim ku­ru­mun­dan alı­nan dip­lo­ma ar­tık sa­de­ce tek ba­şı­na bir an­lam ifa­de et­me­mek­te­dir. Çün­kü, gü­nü­müz­de bir­çok ku­rum ve ku­ru­luş dip­lo­ma­ya de­ğil dip­lo­ma sa­hi­bi­nin bil­gi, be­ce­ri ve do­na­nı­mı­na bak­mak­ta­dır. En çok da ye­ni tek­no­lo­ji­yi ne ka­dar ya­kın­dan ta­kip et­ti­ği­ne ba­kıl­mak­ta­dır.

İçin­de bu­lun­du­ğu­muz za­man­da, de­ği­şen şart­la­ra ve kü­re­sel­le­şen dün­ya­ya uyum sağ­la­mak ama­cıy­la di­ğer ku­rum ve ku­ru­luş­lar gi­bi ül­ke­miz­de yük­se­köğ­re­ti­min te­mel ku­rum­la­rı olan üni­ver­si­te­le­rin de ken­di­le­ri­ni ya­şa­dı­ğı­mız ça­ğa uy­gun bir şe­kil­de ye­ni­le­me­le­ri ka­çı­nıl­maz bir ger­çek­tir. Özel­lik­le ge­liş­miş ül­ke­le­rin eği­ti­min­de se­vi­ye ve ka­li­te­yi yük­selt­mek için bü­yük ça­ba gös­ter­dik­le­ri­ni ve eği­ti­me mil­yon do­lar­lar ayır­dı­ğı­nı ifa­de et­mek is­te­rim. Çün­kü, eği­tim po­li­ti­ka­la­rı bir ül­ke­nin ge­le­ce­ği­nin be­lir­len­me­si ve oluş­tu­rul­ma­sın­da en önem­li fak­tör­dür. Bu se­bep­le, AK Par­ti Hükûme­ti, cum­hu­ri­yet ta­ri­hin­de eği­ti­me ve tek­no­lo­ji­ye büt­çe­den en bü­yük pa­yı ayır­mış, eği­tim ala­nın­da ye­ni­lik­le­ri ve bü­yük pro­je­le­ri ger­çek­leş­tir­miş­tir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­duk­la­rı ilin ve böl­ge­le­rin kal­kın­ma­sın­da önem­li kat­kı­lar sağ­la­ya­ca­ğı­na, bi­rer bil­gi kay­na­ğı ola­rak ül­ke­mi­zin de­ği­şik coğ­ra­fi nok­ta­la­rın­da ül­ke­mi­zin ay­dın­lık ge­le­ce­ği­nin ay­dın­lat­ma nok­ta­la­rı ola­rak yer­le­ri­ni ala­cak­la­rı­na ina­nı­yor ve bu ye­ni on ye­di üni­ver­si­te­mi­zin mil­le­ti­mi­ze, Türk eği­tim sis­te­mi­ne, genç­li­ği­mi­ze, ku­rul­du­ğu il­le­re ve ül­ke­mi­ze ha­yır­lar ge­tir­me­si­ni di­ler, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­la­rım. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öz­de­mir.

Şim­di, şah­sı adı­na, Trab­zon Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ay­dın Du­ma­noğ­lu.

Bu­yu­run Sa­yın Du­ma­noğ­lu.

ALİ AY­DIN DU­MA­NOĞ­LU (Trab­zon) - Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; he­pi­ni­zi, sev­gi ve say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. Gö­rü­şül­mek­te olan, yük­se­köğ­re­tim ku­rum­la­rı ku­rul­ma­sı hak­kın­da­ki ka­nun ta­sa­rı üze­rin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi tek­rar sev­giy­le se­lam­lı­yo­rum.

"Üni­ver­si­te­ler ne­den ku­rul­muş­tur" so­ru­su­na bir ba­ka­lım. Üni­ver­si­te­le­rin bu­gün­kü dün­ya­da ku­ru­lu­şu­nun kö­ke­ni, 1808 yı­lın­da Wil­helm Von Hum­boldt ta­ra­fın­dan ku­rul­muş olan bir ko­mis­yon­la, dün­ya­da­ki eği­tim ve­ren ku­rum­la­rın bir­lik­te­li­ği sağ­lan­ma­ya ça­lı­şıl­mış­tır ve bun­la­ra bir stan­dart ve­ril­miş­tir. 1808'de Hum­boldt'un or­ta­ya koy­muş ol­du­ğu üç te­mel pren­sip var­dır: Bun­lar­dan bi­rin­ci­si, araş­tır­ma­nın ol­ma­dı­ğı yer­de eği­tim­den bah­se­di­le­mez. İkin­ci­si, ku­ru­la­cak olan yük­se­köğ­re­tim ku­rum­la­rı dev­le­tin de­ğil top­lu­mun ma­lı­dır. Bun­la­ra bi­raz son­ra tek­rar ge­le­ce­ğim. Üçün­cü­sü de, aka­de­mik öz­gür­lük­le o ku­ru­mun fi­nans­ma­nı­nı sağ­la­yan ku­rum­lar ara­sın­da çe­liş­ki ol­ma­ma­sı la­zım.

Şim­di, bi­rin­ci­si­ne ge­le­lim: Ta 1808'de üni­ver­si­te­ler ku­ru­lur­ken de­ni­len ko­nu şu: Araş­tır­ma ol­ma­dan eği­tim-öğ­re­tim ol­ma­sı müm­kün de­ğil. Eğer böy­ley­se, ba­kın, bun­dan, ge­çen, tam iki yüz se­ne son­ra, Tür­ki­ye'de­ki yük­se­köğ­re­tim sis­te­min­de, bir ba­sın­da çı­kan ha­be­re ve tek­zip edil­me­miş ha­be­re gö­re, bi­lim öğ­re­ten ku­rum­la­rın ba­şı­na ge­ti­ri­len rek­tör­le­rin ço­ğun­lu­ğu­nun ulus­la­ra­ra­sı dü­zey­de ya­yı­nı yok­tur. Bu­nu kim ge­tir­miş­tir ve han­gi sis­te­me gö­re ge­ti­ril­miş­tir, bu­nu fev­ka­la­de dik­kat­li­ce in­ce­le­me­miz ge­re­kir. Eğer, bir bi­lim üre­ten ku­ru­mun ba­şı­na bi­lim üret­me­yen bir in­sa­nı ge­ti­rir­se­niz, o ku­ru­mu aşa­ğı­ya doğ­ru çek­me­ye baş­lar­sı­nız.

Bü­tün dün­ya­da ka­bul edi­len bir sis­tem var­dır. Ku­rum­lar içe­ri­sin­de te­ma­yüz et­miş olan in­san­la­rı ku­ru­mun ba­şı­na ge­tir­mek la­zım ki, on­lar ku­ru­mu ken­di dü­zey­le­ri­ne çı­kar­sın­lar. Ama, or­ta­la­ma dü­zey­le­ri ku­ru­mun al­tın­da olan in­san­la­rı ku­ru­mun ba­şı­na ge­ti­rir­se­niz, ku­rum­la­rı ken­di dü­zey­le­ri­ne in­di­rir­ler. Do­la­yı­sıy­la, bu­ra­da iler­le­me­den bah­se­dil­me­si müm­kün ola­maz.

Onun için, mut­la­ka ve mut­la­ka üni­ver­si­te­le­re ata­nan rek­tör­le­rin, üni­ver­si­te aka­de­mik ele­man­la­rı ara­sın­da, eği­tim ve yö­ne­tim ye­te­ne­ği­nin ya­nın­da en faz­la bi­lim üret­miş olan in­san­lar ara­sın­dan atan­ma­sı la­zım­dır. Ama, bu­gün­kü sis­tem­de ba­kı­yo­ruz ki, 2547 sa­yı­lı Ya­sa'ya ta 1992'de ko­nul­muş olan bir mad­dey­le üni­ver­si­te, aday­la­rı­nı ken­di­si be­lir­le­ye­cek ve bun­la­rın içe­ri­sin­den, 6 ta­ne aday­dan 3'ünü YÖK eli­mi­ne ede­cek, 3'ü Cum­hur­baş­ka­nı­na gi­de­cek.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, böy­le bir sis­tem dün­ya­da yok­tur. Böy­le bir sis­tem­le üni­ver­si­te­le­rin ba­şı­na ata­na­cak olan rek­tör­le­rin bi­lim­sel ya­pı­ya, hep­si­nin bi­lim­sel ya­pı­ya sa­hip ol­ma­la­rı da müm­kün de­ğil­dir, ol­ma­mış­tır da. Onun için, ga­ze­te ha­ber­le­rin­den, bun­la­rın, üni­ver­si­te rek­tör­le­ri­nin bü­yük bir kıs­mı­nın, bel­ki, ulus­la­ra­ra­sı dü­zey­ler­de ya­yı­nı ol­ma­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz. Ya­yı­nı ol­ma­yan bu üni­ver­si­te ele­man­la­rı­nın da üni­ver­si­te­de aka­de­mik ele­man­lar ye­tiş­tir­me­si söz ko­nu­su de­ğil­dir. Onun için, bu sis­tem, kök­ten de­ğiş­ti­ril­me­si ge­re­ken bir sis­tem­dir. Ba­kın, 1982'de böy­le bir ku­ral yok­tu. 1992'de ye­ni çı­kar­tı­lan ve üni­ver­si­te­ler ku­ru­lan, yir­mi bir ye­ni üni­ver­si­tey­le bir­lik­te bu ya­sa ge­ti­ril­miş­tir ve bu on se­kiz se­ne uy­gu­lan­mış­tır.

Sa­yın Ho­cam ifa­de edi­yor, di­yor ki: "Üni­ver­si­te­le­re ne­den rek­tör atan­ma­dı, ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­re?" De­ğer­li ar­ka­daş­lar, 1992'den 2006'ya ka­dar bu üni­ver­si­te ya­sa­sıy­la ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­re rek­tör­ler atan­mış­tır. Bu­nu pek çok ik­ti­dar­lar bu za­ma­na ka­dar ata­mış­tır. Bu üni­ver­si­te­ler­den de pek çok ye­ni üni­ver­si­te­ler de çık­mış­tır, ama iş AK Par­ti­ye ge­lin­ce Ana­ya­sa'ya ay­kı­rı ol­du. De­mek ki, bu, fev­ka­la­de yan­lış bir sta­tü.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Ne mü­na­se­bet ca­nım? Ne mü­na­se­bet?

ALİ AY­DIN DU­MA­NOĞ­LU (De­vam­la) - İkin­ci baş­ka bir sta­tü: O za­ma­na ka­dar, on do­kuz se­ne uy­gu­la­nan bir ya­sa, on se­kiz se­ne­nin so­nun­da Ana­ya­sa'ya ay­kı­rı ola­rak bu­lu­nu­yor­sa, bun­da… Ben hu­kuk­çu de­ği­lim, ama bü­yük bir hu­kuk­çu­nun bir sö­zü­nü ha­tır­lat­mak is­ti­yo­rum, söy­le­di­ği söz şu­dur: "Hu­kuk adı­na ver­miş ol­du­ğu­nuz ka­rar ka­mu vic­da­nı­nı ra­hat­sız edi­yor­sa, bu ya­sa­lar­dan de­ğil, ken­di hu­kuk­çu­lu­ğu­nuz­dan şüp­he edin." de­mek­te­dir. Bu, ar­tık her­kes ta­ra­fın­dan ka­bul edil­miş­tir. Ben­zer şe­kil­de, iş­te, Cum­hur­baş­ka­nı atan­ma­ya kalk­tı, tam yir­mi beş se­ne kul­la­nı­lan bir ya­sa, yir­mi beş se­ne son­ra Ana­ya­sa'ya ay­kı­rı bu­lun­du.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Yir­mi beş se­ne kim iti­raz et­ti? İlk de­fa Ana­ya­sa Mah­ke­me­si­ne… Bı­ra­kın!

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Yir­mi beş se­ne on­lar bu­lun­muş de­ğil…

ALİ AY­DIN DU­MA­NOĞ­LU (De­vam­la) - He­men he­men yir­mi beş se­ne son­ra de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ikin­ci ko­nu­ya ge­le­lim: Üni­ver­si­te­le­re ne­den rek­tör­ler atan­ma­dı­ğı­nı açık ola­rak bil­me­miz la­zım.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - O si­zin hic­ra­nı­nız, hic­ra­nı­nız!

ALİ AY­DIN DU­MA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Kal­dı ki, en son sis­te­me gö­re bir­çok üni­ver­si­te­ler­de rek­tör­ler se­çi­mi ya­pıl­dı.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Eli­niz­de­ki fır­sa­tı de­ğer­len­di­re­me­yip, uz­laş­ma yap­mı­yor­su­nuz!

ALİ AY­DIN DU­MA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Ba­kın, (A) üni­ver­si­te­sin­de olan bir rek­tör, kad­ro­su (A) üni­ver­si­te­sin­de olan bir pro­fe­sör baş­ka bir üni­ver­si­te­de ders ver­mek­le gö­rev­len­di­ril­di di­ye oy ver­di. Böy­le bir şe­yin ka­bul edil­me­si müm­kün de­ğil­dir, ya­sa­la­ra za­ten ay­kı­rı­dır. Do­la­yı­sıy­la, bu üni­ver­si­te­le­re rek­tör­le­rin ata­na­ma­ma­sı ya­sa­la­rın çı­kar­tı­la­ma­ma­sın­dan, bir de yan­lış uy­gu­la­ma­lar­dan kay­nak­lan­mak­ta­dır.

İkin­ci adım: "Üni­ver­si­te­ler top­lu­mun ma­lı­dır, dev­le­tin de­ğil top­lu­mun ma­lı­dır." de­dik. Bun­dan kast edi­len şu: Bir top­lum içe­ri­sin­de olan, bir mil­let için­de olan her­kes üni­ver­si­te­ye git­me hak­kı­na sa­hip­tir, tıp­kı Ana­ya­sa'mı­zın 27'nci mad­de­sin­de söy­le­nil­di­ği gi­bi, her­ke­sin her tür­lü eği­ti­mi al­ma hak­kı­na sa­hip ol­ma­sı gi­bi. Bir üni­ver­si­te­de, siz, dok­tri­ner bir eği­tim ya­pa­maz­sı­nız, bir sı­nıf­tan in­san tü­re­te­mez­si­niz, bir şe­kil­de eği­tim-öğ­re­ti­mi ka­na­li­ze ede­mez­si­niz. Üni­ver­si­te­de oku­yan­lar bi­le dev­le­tin ne şe­kil­de yö­ne­ti­le­cek ol­du­ğu­nu bi­lim­sel ve­ri­ler­le de­ğer­len­di­re­cek ve or­ta­ya ko­ya­cak­tır. Ba­kın, bun­lar­dan bi­le uzak ol­du­ğu­mu­zu açık ola­rak söy­le­ye­bi­li­rim.

Şim­di, 17 ta­ne üni­ver­si­te ku­ru­lu­yor. Ben, bu­nu fev­ka­la­de mem­nu­ni­yet­le kar­şı­lı­yo­rum. 10 ta­ne de da­ha ön­ce­den ku­rul­muş­tu, 27 ta­ne üni­ver­si­te. 15 ta­ne ve 10 ta­ne üni­ver­si­te; tam 25 ta­ne üni­ver­si­te. Ba­kın de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu, Tür­ki­ye'de mev­cut olan 54 ta­ne üni­ver­si­te­nin he­men he­men yüz­de 50'si de­mek. De­mek ki, AK Par­ti dö­ne­min­de, son dört se­ne içe­ri­sin­de, mev­cut olan üni­ver­si­te­le­rin sa­yı­sı yüz­de 50 ora­nın­da -va­kıf üni­ver­si­te­le­ri­ni say­maz­sak- art­mış bu­lun­mak­ta­dır. Bu­nu ben bü­yük bir mem­nu­ni­yet­le kar­şı­lı­yo­rum.

Ho­cam bi­raz ön­ce de­di ki: "Üni­ver­si­te­de­ki sı­nav sis­te­mi­ni kal­dı­ra­ca­ğız." De­ğer­li ar­ka­daş­lar, her se­ne 1 mil­yon 700 bin öğ­ren­ci­nin baş­vur­du­ğu üni­ver­si­te­le­re, eğer siz sa­de­ce ör­gün öğ­re­ti­me 250 bin ki­şi ve açık öğ­re­ti­me de 150 bin ki­şi alır­sa­nız ve 1 mil­yon 300 bin ki­şi açık­ta ka­lır­sa ve sa­de­ce sı­nır­lı sa­yı­da da ye­ri­niz olur­sa, siz, üni­ver­si­te sı­na­vı­nı na­sıl kal­dı­ra­cak­sı­nız? Di­ye­cek­si­niz ki: "Bu üni­ver­si­te sı­nav­la­rı­nı yap­mak, üni­ver­si­te sa­yı­sı az olan, ye­ri de az olan ül­ke­le­re mah­sus olan bir yol­dur, bun­dan ka­çı­nıl­maz­dır." Ama ba­kı­yo­ruz, Ja­pon­ya'da, 110 mil­yon nü­fus­la­rı var, 502 ta­ne üni­ver­si­te­si var. Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'nde, 250 mil­yon nü­fus var, 3.200 ta­ne üni­ver­si­te var; her 80 bin ki­şi­ye bir üni­ver­si­te dü­şü­yor. De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ne­den bu 80 bin ki­şi­ye üni­ver­si­te dü­şü­yor? Çün­kü, bir ül­ke­de siz eği­tim alır­sa­nız, o ül­ke­nin ya­kın dos­tu olur­su­nuz, o ül­ke­nin ar­ka­da­şı olur­su­nuz, ha­ya­tı­nız bo­yun­ca da bu­nu unut­maz­sı­nız. Onun için, dün­ya­nın… Her­kes Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'ne gi­de­bi­li­yor, yer bu­lu­yor. Hâlbu­ki, biz­de­ki sis­tem­de üni­ver­si­te­ye gi­re­bil­mek için mut­la­ka bir sı­nav­dan geç­me­niz la­zım. He­pi­ni­ze so­ru­yo­rum: "Ara­mız­da baş­ka ül­ke­ler­de eği­tim al­mış olan in­san­lar var, bun­lar aca­ba bir sı­nav­la mı o üni­ver­si­te­le­re gir­di­ler?" Ke­sin­lik­le ha­yır. Bir ho­ca­la­rı­nın mu­va­fa­ka­tiy­le o üni­ver­si­te­ler­de eği­tim-öğ­re­tim yap­ma­ya baş­la­mış­lar­dır. Hâlbu­ki, ül­ke­miz­de ye­te­rin­ce üni­ver­si­te ol­ma­dı­ğı için, ye­te­rin­ce yer ol­ma­dı­ğı için, bir sı­nav sis­te­mi şart ko­şul­du­ğu için, kom­şu ül­ke­ler­den de ye­te­rin­ce öğ­ren­ci ge­ti­re­mi­yo­ruz ve bu ül­ke­ler­de de ye­te­rin­ce Türk dos­tu, bu mil­le­tin dos­tu olan in­san­lar ye­tiş­ti­re­mi­yo­ruz. O ba­kım­dan, mut­lak su­ret­te, çağ­daş ül­ke­ler­de ol­du­ğu gi­bi, üni­ver­si­te­le­rin sa­yı­sı­nın mut­lak su­ret­te ar­tı­rıl­ma­sı la­zım.

Yi­ne Ho­cam de­di ki: "Öğ­re­tim üye­si ni­ye ye­tiş­tir­mi­yor­su­nuz?" Ba­kın de­ğer­li ar­ka­daş­lar, Tür­ki­ye'de bu­gün 25 bin öğ­re­tim üye­si var­dır, yar­dım­cı do­çent, do­çent ve pro­fe­sör ola­rak.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, eğer bun­lar bir kam­pan­ya içe­ri­sin­de, ken­di gö­rev­le­ri­ne sa­hip ola­cak bir şe­kil­de yan­la­rı­na öğ­ren­ci al­sa­lar, de­mek ki üç se­ne son­ra, bi­le­me­din, mas­ter'ını da bu­na ka­tar­sak beş yıl son­ra, Tür­ki­ye'de tam 25 bin ta­ne ye­ni dok­tor ele­man, yar­dım­cı do­çent ola­bi­le­cek olan ele­man ye­ti­şir. De­mek ki, Tür­ki­ye'de üni­ver­si­te­ler­de ele­man ye­tiş­tir­mek...

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Du­ma­noğ­lu, söz­le­ri­ni­zi ta­mam­lar mı­sı­nız.

ALİ AY­DIN DU­MA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Ta­mam­la­ya­ca­ğım.

Eğer bu öğ­re­tim üye­le­ri si­ya­se­te de­ğil aka­de­mik ha­ya­ta ön­ce­lik ver­dik­le­ri tak­dir­de, önü­müz­de­ki beş yıl içe­ri­sin­de 25 bin ta­ne da­ha dok­to­ra­lı ele­man ye­tiş­tir­me­miz fev­ka­la­de müm­kün­dür. Kal­dı ki, 1 aka­de­mik ele­man pek çok dok­to­ra öğ­ren­ci­si de ye­tiş­ti­re­bil­di­ği­ne gö­re, bun­la­rın sa­yı­la­rı­nın 2 mis­li­ne kat­lan­ma­sı müm­kün­dür.

Ye­ni aça­cak ol­du­ğu­muz, bir ön­ce­ki dö­nem­le, şim­di­ki, ya­ni bir­kaç ay ön­ce­kiy­le bir­lik­te yir­mi beş ta­ne üni­ver­si­te­de en az bin ta­ne aka­de­mis­yen ola­bil­me­si için sa­de­ce bir­kaç se­ne­ye ih­ti­yaç var­dır.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Otuz iki, Ho­cam...

ALİ AY­DIN DU­MA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Bu­nun da ba­şa­rıy­la sür­dü­rü­le­bi­le­ce­ği­ne ina­nı­yo­rum.

Açıl­mış olan üni­ver­si­te­le­rin he­pi­mi­ze, ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yor, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Du­ma­noğ­lu.

Şah­sı adı­na ikin­ci söz İz­mir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Meh­met Te­ke­li­oğ­lu'nda.

Bu­yu­run Sa­yın Te­ke­li­oğ­lu. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ye­ni ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­ler­le il­gi­li ka­nun hak­kın­da şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­rin ül­ke­mi­ze, il­le­ri­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Tür­ki­ye'de yük­se­köğ­re­ti­mi yay­gın­laş­tır­mak zo­run­da­yız. Bu, za­ten Ba­kan­lı­ğın ve YÖK'ün gö­rev­le­ri ara­sın­da­dır, hem Ba­kan­lı­ğın gö­re­vi­dir hem de Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­nun gö­re­vi­dir. Ba­kan­lık, bu ko­nuy­la il­gi­li ça­lış­ma­la­rı ha­zır­lı­yor ve önü­mü­ze ge­ti­ri­yor. Şim­di­ye ka­dar, iş­te, on beş üni­ver­si­te­yi kur­duk, şim­di de on ye­di üni­ver­si­te­yi ku­ru­yo­ruz. Bu ko­nu­da, va­kıf üni­ver­si­te­le­ri­nin ku­rul­ma­sı ko­nu­sun­da da Ba­kan­lık üze­ri­ne dü­şe­ni ya­pı­yor ve ha­zır olan hu­sus­la­rı önü­mü­ze ge­ti­ri­yor. Ni­te­kim, ge­çen haf­ta­lar­da beş ye­ni va­kıf üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sı­nı bu su­ret­le sağ­la­mış ol­duk.

An­cak, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu, bu ko­nu­da ça­lış­ma yap­ma­sı bek­le­nen bir ku­rum­dur. Ya­ni, Tür­ki­ye'de yük­se­köğ­re­tim na­sıl yay­gın­laş­tı­rı­la­bi­lir? Bu­nun sağ­lık­lı bü­yü­me­si na­sıl te­min edi­le­bi­lir? Bun­la­ra kay­nak na­sıl ya­ra­tı­la­bi­lir? Bü­tün bu hu­sus­lar Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu ta­ra­fın­dan dik­kat­le ele alın­ma­sı ve iş­len­me­si ge­re­ken ko­nu­lar­dır. Eğer ola­yı sa­de­ce hükûmet­le­rin ayır­dı­ğı kay­nak­la izah et­me­ye kal­kar­sak, bu çok ba­sit ve ucuz bir de­ğer­len­dir­me olur.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Pa­ha­lı­sı na­sıl olu­yor?

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - Olay­la­rı bu şe­kil­de ele ala­ma­yız.

O ba­kım­dan, bu­ra­da eğer Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu üze­ri­ne dü­şe­ni yap­mış ol­sa, Tür­ki­ye'nin önü­ne pers­pek­tif­ler koy­sa, hükûmet­ler için yol ha­ri­ta­sı çi­ze­cek bir an­la­yış­ta ol­sa, el­bet­te ki bu hu­sus­la­rı biz çok da­ha iyi bir şe­kil­de ya­pa­bi­li­riz.

Şu­nu unut­ma­ya­lım: Tür­ki­ye'de, ba­kın, bu ka­dar ço­cu­ğu­muz li­se­yi bi­ti­ri­yor ve üni­ver­si­te sı­na­vı­na gi­ri­yor. Bun­la­rın çok az bir kıs­mı üni­ver­si­te­de oku­ya­bi­li­yor ve bun­la­rın da ge­ne çok az bir kıs­mı is­te­di­ği tah­si­li ya­pa­bi­li­yor. Do­la­yı­sıy­la, müt­hiş bir ve­rim­siz­lik üze­rin­de ça­lı­şı­yo­ruz. İş­te, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lun­dan bek­le­nen bu­dur. Aca­ba bu ve­rim­li­li­ği na­sıl ar­tı­rı­rız? Aca­ba Tür­ki­ye'de okul­laş­ma­yı na­sıl yay­gın­laş­tı­rı­rız? Aca­ba bü­tün ço­cuk­la­rı­mı­za eği­tim imkânı sağ­la­mak için kay­nak­la­rı na­sıl ge­liş­ti­re­bi­li­riz? Bu ko­nu­lar­da Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­nun hiç­bir ça­lış­ma­sı yok­tur. Do­la­yı­sıy­la, Tür­ki­ye'nin önü­nü aç­mak için bu hu­sus­la­rı tüm top­lum ola­rak hep bir­den ele al­mak zo­run­da ka­lı­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, üni­ver­si­te­ler, ül­ke ve dün­ya so­run­la­rı­nı çö­züp, ül­ke ve dün­ya so­run­la­rı­na çö­züm üre­tip yol ha­ri­ta­sı çi­zer­ler. Biz ise, üni­ver­si­te­le­ri­miz­de biz­zat üni­ver­si­te­le­ri­mi­zi tar­tı­şı­yo­ruz. Oy­sa, uf­ku­mu­zun açı­la­bil­me­si için, Tür­ki­ye'de üni­ver­si­te­le­rin bu hu­sus­la­rı ye­ri­ne ge­tir­me­si ge­re­kir. Eğer üni­ver­si­te bu ge­liş­me­le­ri or­ta­ya ko­ya­cak yer­de sü­rek­li ola­rak ken­di­ni tar­tı­şı­yor­sa, el­bet­te ki bu­ra­da Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­nun an­la­yı­şı­nı kri­tik et­me­miz ge­re­kir. Şu­nu unut­ma­ya­lım: Oto­ri­ter ve sta­tü­ko­cu an­la­yış ile­ri­ye ışık tu­tan de­ğil, de­ği­şim ve ge­li­şi­mi blo­ke eden bir ne­ti­ce or­ta­ya çı­ka­rır.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, de­mok­ra­tik or­ta­mı ne ka­dar ge­liş­ti­rir­sek, el­bet­te ki bi­lim ve tek­no­lo­ji­de de o ka­dar ge­liş­me sağ­la­ya­bi­li­riz. Eğer ser­best tar­tış­ma or­ta­mı üni­ver­si­te dı­şın­da üni­ver­si­te­ler­den da­ha sağ­lık­lı ise, bu­ra­da ge­liş­me­yi bek­le­mek bir hay­li zor­dur. Unut­ma­ya­lım ki de­mok­ra­si­nin se­vi­ye­si ne ise, bi­lim ve tek­no­lo­ji­mi­zin se­vi­ye­si de odur. Do­la­yı­sıy­la, de­mok­ra­tik or­ta­mın ge­liş­me­si için hiç­bir gay­re­ti ol­ma­yan üni­ver­si­te­le­ri­mi­zi mut­la­ka da­ha ile­ri­ye gö­tür­me­miz ge­re­kir.

Bi­lim ve tek­no­lo­ji­de li­der­lik­le de­mok­ra­tik hak ve öz­gür­lük­ler­de li­der­lik eş­de­ğer­dir. Bi­rin­de ne ka­dar ile­ri isek, di­ğe­rin­de de an­cak o ka­dar ile­ri ola­bi­li­riz. Do­la­yı­sıy­la, bi­zim Hükûme­ti­mi­zin, AK Par­ti an­la­yı­şı­nın de­mok­ra­tik hak ve öz­gür­lük­le­ri ge­liş­tir­me­si, bu stan­dart­la­rı yük­selt­me­si, ay­nı za­man­da bi­lim ve tek­no­lo­ji­de de yük­sek stan­dart­la­ra eriş­me­mi­zin tek yo­lu­dur.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım…

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - Ho­ca ol­ma­sa da olur di­yor­su­nuz.

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - Ol­ma­sa da de­ğil.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Pa­ra la­zım de­ğil, ho­ca la­zım de­ğil, la­bo­ra­tu­var la­zım de­ğil…

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - O an­la­yış­ta olur, o zi­hin­ler­de olur. Eğer zi­hin­le­re de­mok­ra­si­yi yer­leş­ti­re­mi­yor­sa­nız, eğer ve­sa­yet re­jim­le­ri­ne ça­nak tu­tu­yor­sa­nız, o za­man, iş­te, hiç­bir za­man hem de­mok­ra­tik hak ve öz­gür­lük­ler­de ge­li­şe­mez­si­niz hem de bi­lim ve tek­no­lo­ji­de ge­li­şe­mez­si­niz. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) Unut­ma­ya­lım ki… Ba­kın, unut­ma­ya­lım ki…

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - Ha­yır, ha­yır. "Ho­ca ol­ma­dan üni­ver­si­te olur" so­ru­su­nun ce­va­bı bu de­di­ğin şey mi?

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, kar­şı­lık­lı lüt­fen hi­tap et­me­ye­lim bir­bi­ri­mi­ze.

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - Ce­vap ver, ce­vap ver.

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - İş­te, De­ğer­li Mil­let­ve­ki­lim, si­zin an­la­ya­ma­dı­ğı­nız ta­raf bu za­ten.

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - Ha­yır, ce­vap ver  ya!

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - Ben di­yo­rum ki, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu bu ko­nu­la­rı otu­rup ça­lış­ma­lı, or­ta­ya pro­je­ler koy­ma­lı.

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - Ya­ni, ho­ca ol­ma­sa da olur…

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - Na­sıl yük­se­köğ­re­ti­mi yay­gın­laş­tı­ra­ca­ğız…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Han­gi imkânlar­la?

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - …na­sıl öğ­re­tim üye­si ye­tiş­ti­re­ce­ğiz, bun­la­rı yap­ma­mız ge­re­kir­ken, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­nun ne­ler­le meş­gul ol­du­ğu­nu bi­li­yor­su­nuz.

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - Beş yıl­dır üni­ver­si­te­ler­le kav­ga edi­yor­su­nuz.

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - On­lar şim­di par­ti ik­ti­da­rıy­la dev­let ik­ti­da­rı­nı tar­tış­mak gi­bi bir yan­lış şe­yin içe­ri­si­ne gir­miş bu­lu­nu­yor­lar.

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - Çok açık­la­yı­cı ol­du.

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, unut­ma­ya­lım, Av­ru­pa Bir­li­ği yo­lun­da bi­zi en çok zor­la­ya­cak olan hu­sus­lar­dan bi­ri­si­dir eği­tim. Do­la­yı­sıy­la, biz eği­tim prob­le­mi­mi­zi aş­ma­dan, Av­ru­pa Bir­li­ği yo­lun­da da iler­le­mek­te zor­luk çe­ke­riz.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Eği­tim ile öğ­re­ti­mi ka­rış­tı­rı­yor­sun. Üni­ver­si­te­de ya­pı­lan öğ­re­tim, eği­tim de­ğil; eği­tim ay­rı bir şey­dir.

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - O ba­kım­dan, si­zin sa­hip­len­me­ye ça­lış­tı­ğı­nız o mi­ting­ler­de Av­ru­pa Bir­li­ği kar­şı­tı söy­lem­le­ri unut­ma­yın, Av­ru­pa Bir­li­ği kar­şı­tı pan­kart­la­rı unut­ma­yın.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, eğer…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Pro­fe­sör de­ğil, or­di­nar­yüs de ol­sa ka­rış­tı­rı­yor. Eği­tim baş­ka bir şey, öğ­re­tim baş­ka bir şey.

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - İş­te, si­zin de kav­ra­ya­ma­dı­ğı­nız o za­ten, si­zin de kav­ra­ya­ma­dı­ğı­nız o. Ben di­yo­rum ki: Türk yük­se­köğ­re­ti­mi­ni yük­selt­mek için biz­zat üni­ver­si­te­le­rin işe el at­ma­sı la­zım, oy­sa üni­ver­si­te­ler baş­ka şey­ler­le uğ­ra­şı­yor di­yo­rum. Siz, işi hiç bu nok­ta­dan ele ala­mı­yor­su­nuz, çün­kü, bu­na zi­hin­sel gü­cü­nüz yet­mi­yor. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "An­la­ya­maz­lar." ses­le­ri, al­kış­lar)

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Al­lah Al­lah! Ma­şal­lah!

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, unut­ma­ya­lım, biz bu­ra­da, gel­di­ği­miz­den be­ri, bu­ra­da ik­ti­dar ol­du­ğu­muz­dan be­ri di­yo­ruz ki: Tür­ki­ye'de mes­le­ki eği­ti­mi ge­liş­tir­mek zo­run­da­yız…

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - Kim ya­pa­cak?

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Ho­cam, üni­ver­si­te­ler ney­le uğ­ra­şı­yor, onu bir söy­ler mi­sin?

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - …Tür­ki­ye'de mes­le­ki eği­ti­min önü­nü aç­mak zo­run­da­yız…

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - Ha­yır, onu mu­ha­le­fet mi ya­pa­cak?

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - …ve Tür­ki­ye'de mes­le­ki eği­ti­min önü­nü aç­mak için or­ta­ya ge­tir­di­ği­miz her tür­lü ka­nun tek­li­fi, her tür­lü dü­zen­le­me siz­ler­den kös­tek gör­dü.

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - Han­gi ka­nun tek­li­fi?

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - Ka­nun çı­kar­dıy­sak kar­şı çık­tı­nız, ida­ri dü­zen­le­me­ler yap­tıy­sak bun­la­rı yar­gı yo­luy­la ip­tal et­tir­mek için eli­niz­den ge­len her şe­yi yap­tı­nız.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ya­pa­rız ta­bii. Yap­ma! Doğ­ru  yap!

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Doğ­ru­su­nu yap!

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - Do­la­yı­sıy­la, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si "eği­tim" de­yin­ce üç şey an­lar: Bir: Der ki "Özel­leş­ti­ri­yor­su­nuz eği­ti­mi." Evet, özel­leş­tir­me­yi ge­rek­ti­ği ka­dar ya­pa­ca­ğız. İki: "Eği­tim­de kad­ro­la­şı­yor­su­nuz." der­ler. Evet, eği­ti­mi düz­gün kad­ro­lar­la gö­tür­mek için her tür­lü dü­zen­le­me­yi yap­mak zo­run­da­yız. Bu, ana­ya­sal ola­rak bi­ze ve­ril­miş bir gö­rev­dir üs­te­lik ve "Eği­ti­mi din­sel­leş­ti­ri­yor­su­nuz." di­yor­su­nuz, böy­le­ce hal­kın de­ğer­le­ri­ne kar­şı çık­ma­yı si­ya­set yap­mak zan­ne­di­yor­su­nuz.

ALİ KE­MAL KUM­KU­MOĞ­LU (İs­tan­bul) - Sen de hal­kın de­ğer­le­ri­ni kul­lan­ma­yı si­ya­set yap­mak zan­ne­di­yor­sun herhâlde.

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu­ra­da eğer da­ha va­kit ol­say­dı si­ze ra­kam­lar­la ba­zı şey­ler­den söz et­mek is­ter­dim.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Boş ko­nuş­ma­yay­dın, ra­kam­lar da ve­rey­din.

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - Bun­la­rı, si­ze, zan­ne­di­yo­rum, Sa­yın Ba­kan ge­rek­ti­ği ka­dar açık­la­ya­cak­tır, an­cak, ben sa­de­ce iki hu­su­su söy­le­mek is­ti­yo­rum ra­kam­sal ola­rak. Unut­ma­ya­lım ki, biz ik­ti­dar ol­du­ğu­muz­dan bu ta­ra­fa eği­tim­de yap­tı­ğı­mız bü­yük kam­pan­ya­lar­la hem fi­zik­sel imkânla­rı hem di­ğer imkânla­rı ar­tır­mak yo­lun­da çok önem­li ba­şa­rı­lar el­de et­tik. Yüz bin­den faz­la ders­lik yap­tık biz bu ül­ke­ye. Tür­ki­ye'de bil­gi­sa­yar alt­ya­pı­sı­nı bü­tü­nüy­le bu ik­ti­dar ger­çek­leş­tir­di. Eğer bu­gün bü­tün okul­lar­dan İn­ter­net'e gi­ri­le­bi­li­yor­sa, eğer bil­gi­ye ula­şı­mı ko­lay­laş­tır­mış­sak bü­tün bun­lar bu an­la­yı­şın ese­ri­dir, AK Par­ti an­la­yı­şı­nın ese­ri­dir.

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Siz ik­ti­da­ra gel­di­ği­niz­de öğ­ret­men­le­rin yüz­de 86'sı bil­gi­sa­yar okur­ya­za­rıy­dı, Ho­cam.

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, öbür ta­raf­tan, Tür­ki­ye'de eği­tim büt­çe­si­ni en bü­yük büt­çe hâli­ne ge­ti­ren bu ik­ti­dar­dır, bu an­la­yış­tır.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kı­nız, şu­ra­da Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­nun ha­zır­la­mış ol­du­ğu stra­te­jik plan var, plan­dan bir fo­to­ko­pi var. Bu­ra­da açık­ça şu­nu söy­lü­yor, di­yor ki: "Öğ­ren­ci ba­şı­na ya­pı­lan har­ca­ma…" di­yor. Bak, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­nun ha­zır­la­mış ol­du­ğu stra­te­jik plan­dır. "Öğ­ren­ci ba­şı­na ya­pı­lan har­ca­ma 2002 yı­lın­da 1.463 do­lar­dı." di­yor, Ame­ri­kan do­la­rı ola­rak. Oy­sa, bu 2005 yı­lın­da 3.072 do­la­ra çık­tı, ya­ni 2 mis­lin­den faz­la ar­tı­rıl­mış ol­du öğ­ren­ci ba­şı­na ya­pı­lan har­ca­ma.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, söz­le­ri­ni­zi ta­mam­lar mı­sı­nız.

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - Sağ olun, te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Eğer bu ra­kam­lar bir şey ifa­de edi­yor­sa, iş­te bu­dur önem­li olan.

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Ho­cam, 2005 yı­lın­da 1.460 do­lar, ka­rış­tır­ma.

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, eğer bu­nu Türk li­ra­sı ola­rak is­ti­yor­sa­nız si­ze onu da söy­le­ye­yim: 2002 yı­lın­da 3.076 iken 2005 yı­lın­da 4.095. Yal­nız, şu­nu unut­ma­yın, bak, şim­di şu­nu unut­ma­yın: Unut­ma­ya­lım ki do­lar ola­rak söy­le­di­ğim de­ğer bir alım gü­cü­nün de ifa­de­si­dir.

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - OECD or­ta­la­ma­sı 10 bin do­lar Ho­cam.

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - Ama, bu­na ak­lı­nız er­mi­yor­sa, ona bir şey di­ye­mem ta­bii ki.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Ma­şal­lah!

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bir ra­ka­mı da­ha ve­rip ko­nuş­ma­ma son ver­mek is­ti­yo­rum.

MU­HAR­REM KI­LIÇ (Ma­lat­ya) - Çok mü­te­va­zı­sın Ho­cam!

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) - 2006 yı­lın­da Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­nun, da­ha doğ­ru­su yük­se­köğ­re­tim ve üni­ver­si­te büt­çe­le­ri­nin mik­tar­la­rı hak­kın­da ra­kam­lar var. Sa­de­ce bir şe­yi söy­le­ye­ce­ğim: 2007'de bu ra­kam 2006'ya gö­re yüz­de 12,65 ar­tı­rıl­mış­tır. Bü­tün bu ar­tış­lar el­bet­te ki ba­zı şey­ler ifa­de eder. An­cak, ta­bii ki, an­la­yan­la­ra, bu­nun de­ğe­ri­ni bi­len­le­re­dir bu söy­le­nen­ler.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, in­şal­lah baş­ka mad­de­ler­de ar­ka­daş­la­rım bu­ra­da ge­rek­li açık­la­ma­la­rı ya­pa­cak­lar­dır.

MU­HAR­REM KI­LIÇ (Ma­lat­ya) - Ho­cam, siz da­ha iyi an­la­tı­yor­su­nuz!

MEH­MET S. TE­KE­Lİ­OĞ­LU (De­vam­la) -Ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­rin ül­ke­mi­ze, ku­ru­lan il­le­ri­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı tek­rar te­men­ni edi­yo­rum. He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yor, te­şek­kür edi­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Bil­gi­le­ri­niz­den is­ti­fa­de edi­yor­duk Ho­cam, de­vam et­sey­di­niz!

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Te­ke­li­oğ­lu.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­lan­mış­tır.

Mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si­ni…

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı…

BAŞ­KAN - …oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum, ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nı ara­ya­ca­ğım:

Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­rar ye­ter sa­yı­sı yok­tur.

Bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 21.12

 

 

BE­ŞİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 21.23

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Yıl­maz ATEŞ

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 106'ncı Bir­le­şi­mi­nin Be­şin­ci Otu­ru­mu­nu açı­yo­rum.

1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

Ko­mis­yon ye­rin­de.

Hükûmet ye­rin­de.

Ta­sa­rı­nın mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si­nin oy­la­ma­sın­da ka­rar ye­ter sa­yı­sı bu­lu­na­ma­mış­tı.

Şim­di, tek­rar, mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si­ni oy­la­rı­nı­za su­nup ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nı ara­ya­ca­ğım: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

1'in­ci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

YÜK­SE­KÖĞ­RE­TİM KU­RUM­LA­RI TEŞ­Kİ­LA­TI KA­NU­NUN­DA VE YÜK­SE­KÖĞ­RE­TİM

KU­RUM­LA­RI ÖĞ­RE­TİM ELE­MAN­LA­RI­NIN KAD­RO­LA­RI HAK­KIN­DA

KA­NUN HÜK­MÜN­DE KA­RAR­NA­ME İLE GE­NEL KAD­RO VE USU­LÜ

HAK­KIN­DA KA­NUN HÜK­MÜN­DE KA­RAR­NA­ME­YE EK­Lİ CET­VEL­LER­DE

DE­Ğİ­ŞİK­LİK YA­PIL­MA­SI­NA DA­İR KA­NUN TA­SA­RI­SI

MAD­DE 1- 28/3/1983 ta­rih­li ve 2809 sa­yı­lı Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu­nun 20 nci mad­de­si­ne aşa­ğı­da­ki ye­ni (h) ben­di ek­len­miş ve ta­kip eden bent nu­ma­ra­la­rı bu­na gö­re te­sel­sül et­ti­ril­miş­tir.

"h) Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ye­ni ku­ru­lan Gem­lik Ne­ca­ti Kur­tu­luş De­niz­ci­lik Yük­se­ko­ku­lun­dan,"

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Mus­ta­fa Ga­zal­cı.

Bu­yu­run Sa­yın Ga­zal­cı.

CHP GRU­BU ADI­NA MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­niz­li) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­lar; ye­ni on ye­di dev­let üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sı­na iliş­kin ya­sa tas­la­ğı­nın 1'in­ci mad­de­si üze­ri­ne Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­dım. Tü­mü­nü­zü say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, üni­ver­si­te­ler, bi­lim üre­ten, ay­dın­lan­ma sa­çan yer­ler­dir. Yal­nız, ger­çek üni­ver­si­te olur­sa, üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sı­na iliş­kin ye­ter­li kay­nak, ye­ter­li öğ­re­tim ele­ma­nı, ye­ter­li fi­zi­ki ko­şul­lar ve bi­lim or­ta­mı, uy­gun ko­şul­lar var­sa, üni­ver­si­te, bu iş­le­vi­ni, bu gö­re­vi­ni ye­ri­ne ge­ti­re­bi­lir.

Ül­ke­miz­de, hat­ta bü­tün dün­ya­da üni­ver­si­te kav­ra­mı, hak­lı ola­rak, bir say­gı uyan­dı­rır, çün­kü, ger­çek üni­ver­si­te, çev­re­si­ni ay­dın­la­tır. Üni­ver­si­te­yi bi­ti­ren ki­şi de bir­çok olum­lu alış­kan­lık­lar ka­za­nır. Ana­ya­sa'mı­zın 130'un­cu mad­de­sin­de, çağ­daş eği­tim-öğ­re­tim esas­la­rı­na da­ya­nan, mil­le­tin ve ül­ke­nin ge­rek­si­nim­le­ri­ne uy­gun in­san gü­cü ye­tiş­tir­mek, bi­lim­sel araş­tır­ma, ya­yın ve da­nış­man­lık yap­mak, ül­ke­ye ve in­san­lı­ğa hiz­met et­mek üze­re ka­mu tü­zel ki­şi­li­ği­ne ve bi­lim­sel özerk­li­ğe sa­hip üni­ver­si­te­ler ku­ru­lur, di­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Av­ru­pa üni­ver­si­te­le­ri­nin ge­liş­me­si için de Bo­log­na öl­çü­tü ge­ti­ril­miş­tir. Bu ko­nu­da bir dek­la­ras­yon ya­yım­lan­mış­tır. Ora­da se­kiz yüz yıl ön­ce ku­ru­lan -İtal­ya'da- bir üni­ver­si­te adın­dan ha­re­ket­le, üni­ver­si­te­le­rin öl­çü­tü, il­ke­le­ri or­ta­ya kon­muş­tur. Tür­ki­ye de 2001 yı­lın­da bu bil­dir­ge­ye im­za at­mış­tır. Otuz üç ül­ke millî eği­tim ba­kan­la­rı, top­lan­mış­lar, bu öl­çüt­le­ri ka­bul et­ti­ği­ni söy­le­miş­ler­dir, 2010 yı­lı­na ka­dar üni­ver­si­te­le­rin ge­le­ce­ği dü­ze­yi ora­da be­lirt­miş­ler­dir.

Tür­ki­ye'nin im­za­la­dı­ğı bu Bo­log­na öl­çüt­le­ri­ne gö­re, üni­ver­si­te­ler ma­li yön­den güç­len­di­ri­le­cek­tir. Üni­ver­si­te­ler bil­gi üs­sü ola­cak­tır. Re­form ya­pı­la­rak çağ­daş du­ru­ma ge­ti­ri­le­cek­tir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, şim­di, Ana­ya­sa'mız­da ve Av­ru­pa öl­çüt­le­ri­ne gö­re üni­ver­si­te­nin bu te­mel­le­re da­yan­ma­sı ge­re­kir. Oy­sa Hükûmet üni­ver­si­te­den ne an­lı­yor? Bu ge­tir­di­ği ta­sa­rı­lar ne ge­ti­ri­yor? Dur­ma­dan üni­ver­si­te açı­yo­ruz, kur­mu­yo­ruz. Bun­dan bir bu­çuk yıl ön­ce on beş ta­ne ye­ni üni­ver­si­te açıl­dı, he­nüz rek­tör­le­ri ata­na­ma­dı ve ora­lar uy­gun fi­zi­ki ko­şul­la­ra, üni­ver­si­te öl­çüt­le­ri­ne de­ğer ek­sik­le­ri ta­mam­la­na­ma­dı. Şim­di, on ye­di ta­ne da­ha üni­ver­si­te açı­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­kın, si­ze bir bel­ge gös­te­ri­yo­rum. Üni­ver­si­te açıl­ma­sın­da Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­mu bir gö­rüş bil­di­rir. Hükûmet usu­len ya­zı­yor: "Bu üni­ver­si­te­le­re iliş­kin gö­rü­şü­nüz ne­dir." di­ye. On­lar da ya­nıt ve­ri­yor­lar:  -bel­ge de­di­ğim bu- "Gö­rü­şü­mü­zü en kı­sa  za­man­da bil­di­re­ce­ğiz." di­yor Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­mu. Ama, Hükûmet, yan­gın­dan mal ka­çı­rır gi­bi, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­mu­nun gö­rü­şü­nü bek­le­me­den, he­men ko­mis­yon­la­ra bu ta­sa­rı­yı gön­de­ri­yor, Ge­nel Ku­ru­la in­di­ri­yor, çün­kü se­çim var.

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Doğ­ru mu o bil­gi?

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - Ge­nel se­çim var.

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Ver­di­ği­niz bil­gi doğ­ru mu?

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar… Evet,  bu­ra­da.

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Doğ­ru mu o bil­gi?

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - Bu­yu­run, bu­yu­run si­ze gös­te­re­yim.

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Ka­çın­cı ta­lep?

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, şu­nu söy­le­mek is­ti­yo­rum…

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Ka­çın­cı ta­lep o?

NA­Cİ AS­LAN (Ağ­rı) - Se­kiz ay­dır ce­vap yaz­ma­dı.

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) -  Hükûmet, bu ko­nu­da Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­mu­nun gö­rü­şü­nü  al­mış mı­dır? Bu üni­ver­si­te­le­ri ka­rar­laş­tı­rır­ken, ni­çin…

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Ka­çın­cı ta­lep?

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) -  Ar­ka­da­şım söz at­ma lüt­fen. Gel bu­ra­da dü­şün­ce­ni söy­le. Lüt­fen…

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Ka­çın­cı ta­lep?

BAŞ­KAN - Sa­yın Mil­let­ve­ki­li, lüt­fen ko­nuş­ma­cı­ya mü­da­ha­le et­me­yin.

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Yan­lış bil­gi ve­ri­yor!

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - Ba­kın…

BAŞ­KAN - Çı­kar dü­zel­tir­si­niz, grup baş­kan ve­kil­le­ri bu­ra­da.

(De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Ga­zal­cı, elin­de­ki bel­ge­yi Nev­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Rıt­van Köy­ba­şı'nın otur­du­ğu sı­ra­nın üze­ri­ne bı­rak­tı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ga­zal­cı…

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Ka­çın­cı ta­lep? Ka­çın­cı ta­lep?

HA­SAN KA­RA (Ki­lis) - Böy­le usul var mı Sa­yın Baş­kan? Böy­le bir usul yok!

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - Ba­na sü­rek­li söz atı­yor, ben de ar­ka­da­şı­ma o bil­gi­yi ve­ri­yo­rum. Be­ni din­ler­se se­vi­ni­rim.

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Ka­çın­cı ta­lep?

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, şu­nu söy­lü­yo­rum: Ba­kın, bil­gi sa­hi­bi ol­ma­dan fi­kir sa­hi­bi ol­ma­yın, ya­ni, söz de at­ma­yın.

Şim­di, AKP, gel­di ge­le­li, üni­ver­si­te­ye ba­kı­şı­nı, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­ra­da ya­sa çı­ka­ra­rak kat sa­yı be­lir­le­me­ye kalk­tı. Üni­ver­si­te­ler­le il­gi­li dü­şün­ce­si­ni, bi­lim­le il­gi­li dü­şün­ce­si­ni, za­man za­man, on­la­rın kad­ro­la­rı­nı ke­se­rek, on­la­rın fon­la­rı­na el ko­ya­rak or­ta­ya koy­du. Ya­ni, as­lın­da, ger­çek­ten, içi dol­muş, Ana­ya­sa'mı­zın em­ret­ti­ği, Av­ru­pa üni­ver­si­te­le­ri­nin ol­ma­sı ge­re­ken bir dü­zey­de üni­ver­si­te­le­ri özerk­lik yö­nün­den güç­len­dir­me kay­gı­sı yok. Tam ter­si­ne, ken­di­le­ri­ne bağ­lı bir üni­ver­si­te an­la­yı­şı ya da -hal­kın üni­ver­si­te­ye olan öz­lem­le­ri­ni bil­dik­le­ri için- her kent­te bir üni­ver­si­te ku­ra­lım, an­la­yı­şı or­ta­ya koy­muş­tur. Üni­ver­si­te, üni­ver­si­te olur­sa an­lam ka­za­nır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, üni­ver­si­te­nin alt­ya­pı­sı yok­sa ger­çek­ten üni­ver­si­te iş­le­vi­ni ve gö­re­vi­ni ye­ri­ne ge­ti­re­mez. Ba­kın, Sa­yın Do­ğan Ku­ban'ın, Cum­hu­ri­yet'in Bi­lim ve Tek­nik ekin­de bir ya­zı­sı var, be­ni çok et­ki­le­di. "Bi­lim Or­tam­sız Bi­lim Ol­maz" baş­lı­ğı­nı ta­şı­yor bu ya­zı da. Ora­da di­yor ki: "Tür­ki­ye'de, son yük­sek eği­tim aşa­ma­sı, bir bi­na ya­pıp içi­ne aka­de­mik un­va­nı olan bir­kaç ki­şi­yi ko­ya­rak üni­ver­si­te aç­mak şek­lin­de olu­yor."

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bi­lim or­ta­mı yok­sa, ge­rek­li aka­de­mis­yen yok­sa, ora­da üni­ver­si­te­nin ko­şul­la­rı­na uy­gun bir or­tam yok­sa, bu, üni­ver­si­te ol­mu­yor. Bel­ki, bu­ra­da kâğıt üze­rin­de açı­yo­ruz, ama, on­lar ger­çek ola­rak bes­len­mez­se, içi dol­du­rul­maz­sa, bun­lar üni­ver­si­te ol­ma­ya yet­mi­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu ko­nu­da, da­ha ön­ce on beş üni­ver­si­te açı­lır­ken de ay­nı tar­tış­ma­lar ya­şan­dı. Do­ğal ola­rak, açı­lan il­le­ri­miz mut­lu olu­yor­lar, ama, bir bu­çuk yıl ön­ce, o 2005'in Ara­lık ayı­nın son gü­nün­de, bu­ra­da, da­ha Mec­lis­te bi­le bü­yük bir he­ye­can var­dı üni­ver­si­te­ler açı­lır­ken, o il­le­rin mil­let­ve­kil­le­rin­de, ar­ka­daş­lar­da. Şim­di, Mec­lis­te bi­le bu coş­ku kal­ma­dı.

CA­HİT CAN (Si­nop) - Ne­re­den bi­li­yor­su­nuz?

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - Ya­ni, siz üni­ver­si­te kav­ra­mı­nın da içi­ni bo­şal­tı­yor­su­nuz, ucuz­la­tı­yor­su­nuz.

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Ha­yal gö­rü­yor­sun, ha­yal!

CA­HİT CAN (Si­nop) - Yok mu sa­yı­yor­sun bi­zi?

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - Ya­ni, ama­cı­nız ger­çek an­lam­da, al­tı­na im­za at­tı­ğı­mız, o Av­ru­pa ül­ke­le­riy­le bir­lik­te üni­ver­si­te öl­çüt­le­ri­ni üni­ver­si­te­mi­ze ge­tir­mek de­ğil, Ana­ya­sa'da or­ta­ya ko­nan o öl­çüt­le­ri ge­tir­mek de­ğil. "Biz, bi­zim dö­ne­mi­miz­de her ile bir üni­ver­si­te aça­ca­ğız, sa­yı­sı şu ka­dar ola­cak."

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Ni­ye ra­hat­sız olu­yor­su­nuz?

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - Ee, bir de "İl­le de rek­tö­rü­nü ben ata­ya­ca­ğım…"

BAŞ­KAN - Sa­yın Ga­zal­cı, bir sa­ni­ye.

Sa­yın Köy­ba­şı, şah­sı­nız adı­na si­ze söz ve­re­ce­ğiz. Ni­ye ye­ri­niz­den mü­da­ha­le edip du­ru­yor­su­nuz? Lüt­fen…

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Doğ­ru bil­gi­ler ala­ma­dım.

BAŞ­KAN - Siz doğ­ru­su­nu açık­la­yın lüt­fen.

Bu­yu­run Sa­yın Ga­zal­cı.

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­ka­nım.

AKP'li söz­cü ar­ka­daş­lar bu­ra­ya çı­kıp her za­man şu­nu söy­lü­yor­lar: "Millî Eği­tim büt­çe­si bi­zim za­ma­nı­mız­da en bü­yük büt­çe. Bi­zim za­ma­nı­mız­da eği­tim şöy­le aşa­ma­lar ge­çir­di, böy­le aşa­ma­lar ge­çir­di."

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, lüt­fen, hiç ol­maz­sa ken­di ya­yın­la­dı­ğı­nız, Ba­kan­lı­ğın ya­yın­la­dı­ğı ki­tap­çık­la­ra ba­kın.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Ga­zal­cı.

Ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - Ba­kın, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, ver­di­ği­niz bil­gi­ler doğ­ru de­ğil. 2003 yı­lın­da, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­na ayır­dı­ğı­nız büt­çe 6,91; Ba­kan­lı­ğın ra­kam­la­rın­dan oku­yo­rum. 2004 ile 2007 ara­sın­da büt­çe­den ay­rı­lan pay yak­la­şık yüz­de 10, faz­la­sıy­la söy­lü­yo­rum. 90'lı yıl­lar­da yüz­de 14, ya­tı­rım da­ha da düş­tü. Pe­ki, ni­çin Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı büt­çe­si yük­sek­te gö­rü­nü­yor? Bu­nu da si­ze bir­çok kez söy­le­dik, bir kez da­ha söy­le­ye­lim. Ba­kın, ra­kam­la­rı iyi oku­ya­lım, bir­bi­ri­mi­zi ger­çek­ten iyi bil­gi­len­di­re­lim. Millî Sa­vun­ma büt­çe­si on yıl ön­ce­ye gö­re ya­rı ya­rı­ya düş­tü; ya­ni, yak­la­şık yüz­de 10'un üs­tün­de olan pay yüz­de 6 çev­re­si­ne gel­di. De­ğer­li ar­ka­daş­lar, hiç ol­maz­sa, söy­ler­ken bir şe­yi ger­çe­ği ol­sun. Eği­tim büt­çe­sin­de ya­tı­rım sı­fır nok­ta­ya gel­di. Ay­nı ko­nu üni­ver­si­te­ler­le il­gi­li, za­ma­nım kal­ma­dı şim­di.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, üni­ver­si­te kur­mak gü­zel bir şey, ama üni­ver­si­te olur­sa gü­zel bir şey. Se­çim­le­re gi­der­ken şim­di, YÖK'ün gö­rü­şü bi­le tam bek­le­nil­me­den, ge­rek­li in­ce­le­me, araş­tır­ma yap­ma­dan, alt­ya­pı­sı­nı ha­zır­la­ma­dan ya­pı­lan üni­ver­si­te ek­sik­tir. Biz üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı­nı, ger­çek­ten üni­ver­si­te ol­ma­sı­nı is­ti­yo­ruz Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­li­ler ola­rak, ama böy­le yan­gın­dan mal ka­çı­rır gi­bi, se­çim düz­le­mi­ne gi­ril­di­ği bir or­tam­da, he­men şu il­le­re de ku­ra­lım, be­nim za­ma­nım­da en çok üni­ver­si­te açıl­dı de­mek…

FİK­RET BA­DAZ­LI (An­tal­ya) - Kıs­kan­dı­nız mı Sa­yın Ga­zal­cı?

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ga­zal­cı, Ge­nel Ku­ru­lu se­lam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­vam­la) - Pe­ki efen­dim.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, yi­ne de bu üni­ver­si­te­le­rin ku­ru­lan il­le­re ve ül­ke­mi­ze ba­şa­rı ge­tir­me­si­ni di­li­yo­rum. Tü­mü­nü­zü say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ga­zal­cı.

Şa­hıs­la­rı adı­na, Nev­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Rıt­van Köy­ba­şı.

Bu­yu­run Sa­yın Köy­ba­şı. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (Nev­şe­hir) - Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­lar; he­pi­ni­zi say­gı ve sev­giy­le se­lam­lı­yo­rum.

1414 sı­ra sa­yı­lı, Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 1'in­ci mad­de­siy­le ala­ka­lı ola­rak söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım.

Bi­raz ön­ce CHP'li ko­nuş­ma­cı ar­ka­da­şı­mı­za "Doğ­ru ol­ma­yan bil­gi­ler ve­ri­yor­su­nuz." di­ye kar­şı­lık ver­mem­den son­ra Sa­yın Baş­ka­nı­mı­zın da uyar­ma­sıy­la şu an­da Ge­nel Ku­ru­lu doğ­ru ola­rak bil­gi­len­dir­mek is­ti­yo­rum.

Bi­raz ön­ce Ga­zal­cı, YÖK'ün gö­rü­şü bek­le­nil­me­den böy­le on ye­di ta­ne ve geç­miş­te kur­du­ğu­muz on beş ta­ne üni­ver­si­te­nin ku­ru­lu­şu­na te­şeb­büs edil­di­ği yö­nün­de bil­gi­ler ver­di. Fa­kat, şu bil­gi çok en­te­re­san­dır, bil­gi­le­ri­ni­ze sun­mak is­ti­yo­rum: 14 Ka­sım 2005, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı YÖK'e gö­rüş sor­muş bu ko­nu­lar­la ala­ka­lı ola­rak. 25 Ocak 2007, yi­ne ay­nı an­lam­da gö­rüş so­rul­muş.

MUS­TA­FA GA­ZAL­CI (De­niz­li) - On ye­di üni­ver­si­te­yi söz edi­yo­ruz. On ye­di üni­ver­si­tey­le il­gi­li.

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (De­vam­la) - 14 Şu­bat 2007'de yi­ne Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­na üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sıy­la ala­ka­lı gö­rüş­ler so­rul­muş. Fa­kat, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­na an­cak herhâlde ce­vap ve­re­bil­di, 9/3/2007'de şöy­le bir ce­vap ver­mek­te: "İl­gi­li ka­yıt­lı ya­zı­la­rı­nız­da bah­si ge­çen hu­sus­lar il­gi­li ko­mis­yon­la­rı­mız­da in­ce­len­mek­te olup, in­ce­le­me so­nu­cun­da ta­ra­fı­nı­za bil­gi ve­ri­le­cek­tir." Kal­dı ki, o ya­sa­da da "YÖK'ün olum­lu gö­rü­şü alı­nır." di­ye bir ifa­de bu­lun­ma­mak­ta­dır. Bu­nu Ge­nel Ku­ru­lun bil­gi­le­ri­ne sun­duk­tan son­ra ko­nuş­ma­ma de­vam et­mek is­ti­yo­rum.

Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si ola­rak Tür­ki­ye'nin sek­sen bir ilin­de üni­ver­si­te kur­mak prog­ra­mı­mız­da el­bet­te var­dır. Şu an­da ger­çek­leş­tir­me­ye ça­lış­tı­ğı­mız on ye­di ile üni­ver­si­te açıl­ma­sı AK Par­ti ta­ah­hü­dü­nün ikin­ci hal­ka­sı­nı oluş­tur­mak­ta­dır. AK Par­ti İk­ti­da­rı, bu­gü­ne ka­dar va­at et­tik­le­ri­ni ger­çek­leş­ti­ren, söz­le­ri­ni bir bir ye­ri­ne ge­ti­ren bir ik­ti­dar­dır. Hiç kim­se­nin bu ko­nu­da şüp­he­si ol­ma­sın. Bu hal­ka­nın de­va­mı­nı ge­tir­mek­te de as­la bir gev­şe­me ve er­te­le­me ol­ma­ya­cak­tır.

Ek 76'ncı mad­de­de de gö­rü­şü­le­cek olan Nev­şe­hir Üni­ver­si­te­si; Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si ile Er­ci­yes Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı Nev­şe­hir Tu­rizm İş­let­me­ci­li­ği ve Otel­ci­lik Yük­se­ko­ku­lu iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek fa­kül­te­ye dö­nüş­tü­rü­len ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Ti­ca­ret ve Tu­rizm Eği­tim Fa­kül­te­si ile Er­ci­yes Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Nev­şe­hir İk­ti­sa­di ve İda­ri Bi­lim­ler Fa­kül­te­sin­den; Er­ci­yes Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve  bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Nev­şe­hir Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lun­dan; Er­ci­yes Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Nev­şe­hir Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu, Nev­şe­hir İn­ce­ka­ra Sağ­lık Hiz­met­le­ri Yük­se­ko­ku­lu, Ga­zi Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Ha­cı­bek­taş Ve­li Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu ile Ha­cet­te­pe Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne bağ­lı iken adı ve bağ­lan­tı­sı de­ğiş­ti­ri­le­rek oluş­tu­ru­lan ve rek­tör­lü­ğe bağ­la­nan Ür­güp Mes­lek Yük­se­ko­ku­lun­dan; Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü ve Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den oluş­mak­ta­dır.

Ye­ni fa­kül­te­le­ri­mi­zin ve yük­se­ko­kul­la­rı­mı­zın ve bu gü­zi­de eği­tim ku­rum­la­rı­nı ça­tı­sı al­tın­da top­la­ya­cak olan üni­ver­si­te­mi­zin, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nin kal­kın­ma­sın­da ön­der ola­cak isim­ler ye­tiş­tir­me­si­ni te­men­ni edi­yo­rum.

Tür­ki­ye'de ol­du­ğu gi­bi Nev­şe­hir'de de…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Köy­ba­şı…

Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (De­vam­la) - …Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si İk­ti­da­rıy­la, uzun yıl­lar­dır çö­zü­le­me­yen ve her se­çim dö­nem­le­rin­de çö­züm va­at­le­riy­le hal­kın al­da­tıl­dı­ğı sı­kın­tı­lar bir bir çö­zü­me ka­vuş­tu­rul­mak­ta­dır. İş­te, üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı da bu so­run­lar­dan bi­ri­siy­di. Al­lah'a şü­kür­ler ol­sun ki bu­gün üni­ver­si­te­mi­zin ku­ru­lu­şu ger­çek­leş­mek­te, Nev­şe­hir­li hem­şeh­ri­le­ri­miz ken­di­le­riy­le gu­rur du­ya­bil­mek­te­ler ve baş­la­rı­nın dik ola­rak yü­rü­me­si­ni ar­zu edi­yo­ruz. Biz on­la­ra hep bu gu­ru­ru ya­şat­ma­ya de­vam ede­ce­ğiz. AK Par­ti İk­ti­da­rı ola­rak bu ül­ke­ye ve Nev­şe­hir'e ya­pa­cak da­ha çok hiz­met­le­ri­miz ola­cak­tır. Tüm va­tan­daş­la­rı­mız bi­zi iz­le­me­ye de­vam et­sin­ler. Bu genç yaş­ta bir ta­rihî hiz­me­ti da­ha ger­çek­leş­tir­me­nin mut­lu­lu­ğu­nu biz­le­re ya­şa­tan Ce­na­bı Al­lah'a son­suz şü­kür­ler edi­yo­rum.

Bu­gün ku­ru­la­cak olan üni­ver­si­te­mi­zin bu nok­ta­ya gel­me­sin­de şük­ran ve min­net duy­ma­mız ge­re­ken in­san­la­rın ba­şın­da, Nev­şe­hir'de üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı to­hu­mu­nu atan, Nev­şe­hir'de gö­rev ya­pan es­ki va­li­le­ri­miz­den Şi­na­si Kuş Be­ye­fen­di'ye, İs­tan­bul'da ve Nev­şe­hir'de ya­şa­yan, fa­kül­te bi­na­la­rı­mı­zın ya­pı­mın­da mad­di ve ma­ne­vi des­tek­le­ri­ni esir­ge­me­yen tüm hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze, oda baş­kan­la­rı­mı­za ve yö­ne­ti­ci­le­ri­ne, si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı­na, Er­ci­yes Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lü­ğü­ne, Ha­cet­te­pe ve Ga­zi Üni­ver­si­te­si Rek­tör­lük­le­ri­ne, şu an­da gö­rev­le­ri­nin ba­şın­da olan eği­tim ca­mi­ası­na ve ça­lı­şan­la­rı­na, hâlen gö­re­vi ba­şın­da olan Sa­yın Va­li­miz Asım Ha­cı­mus­ta­fa­oğ­lu Be­ye­fen­di'ye, Be­le­di­ye Baş­ka­nı­mız Sa­yın Ha­san Ün­ver'e ve ta­bii ki…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Köy­ba­şı, Ge­nel Ku­ru­la te­şek­kür eder mi­si­niz.

Bu­yu­run.

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (De­vam­la) - …en bü­yük emek­le­ri ge­çen Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik'e ve Ba­kan­lık ça­lı­şan­la­rı­na, Hükûmet­te gö­rev alan tüm ba­kan­la­rı­mı­za, mu­ha­le­fe­tiy­le ik­ti­da­rıy­la tüm mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mı­za ve ta­bii ki, en önem­li ve en bü­yük pa­ya sa­hip Sa­yın Ge­nel Baş­ka­nı­mız Re­cep Tay­yip Er­do­ğan Bey'e, tüm Nev­şe­hir­li­ler ve  va­tan­daş­la­rı­mız adı­na te­şek­kür­le­ri­mi­zi su­nu­yo­rum.

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - İlk iki sı­ra ta­mam, ga­ran­ti!

RIT­VAN KÖY­BA­ŞI (De­vam­la) - Üni­ver­si­te­miz ha­yır­lı ve uğur­lu ol­sun. He­pi­ni­zi say­gı ve sev­giy­le se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Köy­ba­şı.

Şah­sı adı­na ikin­ci söz, Ka­ra­bük Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ha­san Bi­lir'in.

Bu­yu­run Sa­yın Bi­lir. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

HA­SAN Bİ­LİR (Ka­ra­bük) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; ka­mu­oyun­da "on ye­di ye­ni üni­ver­si­te ka­nu­nu" ola­rak bi­li­nen 1414 sı­ra sa­yı­lı, Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 1'in­ci mad­de­si hak­kın­da şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bir şe­yin adı­nı ben­ce doğ­ru koy­ma­lı­yız. Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu, bu ak­şam "Ben ol­say­dım, bu on ye­di ile üni­ver­si­te­yi kur­maz­dım." di­yor.

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Yok, öy­le bir şey de­me­dik.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - An­la­ma so­ru­nun var se­nin.

HA­SAN Bİ­LİR (De­vam­la) - "Ben ol­say­dım, bun­dan ev­vel­ki on beş ile de üni­ver­si­te­yi kur­maz­dım." di­yor.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - "Yir­mi üçü­ne de ku­rar­dık." di­yo­ruz, an­la­mı­yor­sun.

HA­SAN Bİ­LİR (De­vam­la) - Ama, bu ira­de bi­zim ira­de­miz­dir, bu ka­rar bi­zim ka­ra­rı­mız­dır. Bu, mil­le­tin ka­ra­rı­nı her şe­yin üze­rin­de tu­tan bir ira­de­nin ka­ra­rı­dır. Onun için, bi­zim ese­ri­miz ola­cak. Gö­nül is­ter­di ki, bu ka­ra­rı el bir­li­ğiy­le, bu­ra­da, gü­le oy­na­ya bir bay­ram ha­va­sı içe­ri­sin­de, Mec­li­si­miz­de, top­yekûn çı­ka­ra­lım.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ge­ne gü­lüp oy­na­ya­lım!

HA­SAN Bİ­LİR (De­vam­la) - Bu müm­kün ol­ma­dı. Sağ­lık ol­sun. Biz bu­na alı­şı­ğız. İn­şal­lah bun­dan son­ra­ki­ler­de di­ye­lim.

De­ğer­li dost­la­rım, ta­sa­rı­nın 1'nci mad­de­si 17 adet ge­çi­ci mad­de içer­mek­te­dir ve on ye­di ay­rı ili­miz­de on ye­di ye­ni üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı ka­rar­laş­tı­rıl­mak­ta­dır. Ka­ra­bük, Ka­ra­man, Ağ­rı, Si­nop, Si­irt, Nev­şe­hir, Ki­lis, Çan­kı­rı, Art­vin, Bi­le­cik, Bit­lis, Kırk­la­re­li, Os­ma­ni­ye, Bin­göl, Muş, Mar­din ve Bat­man il­le­ri­miz bu­gün üni­ver­si­te­le­ri­ne ka­vuş­mak­ta­dır.

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Ha­san, bi­zi de söy­le…

HA­SAN Bİ­LİR (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Tür­ki­ye'de yük­se­köğ­re­ni­min plan­lı bir şe­kil­de yay­gın­laş­tı­rıl­ma­sı, ar­tan or­ta­öğ­re­tim okul­laş­ma ora­nı­na pa­ra­lel ola­rak gü­nün ko­şul­la­rı­na ve ih­ti­yaç­la­rı­na ce­vap ve­re­cek şe­kil­de yük­se­köğ­re­tim ku­rum­la­rı­nın sa­yı­sı­nın ve ka­li­te­si­nin yük­sel­til­me­si, hükûmet­le­rin en önem­li gö­rev­le­ri ara­sın­da­dır.

2006 yı­lın­da li­sans ve ön li­sans için ay­rı­lan kon­ten­jan sa­yı­sı 402 bin iken, mü­ra­ca­at sa­yı­sı 1 mil­yon 680 bin ci­va­rın­da ol­muş­tur. Ya­ni, ba­sit bir he­sap­la, 1 mil­yon 200 bi­nin üze­rin­de öğ­ren­ci­miz yük­se­köğ­re­nim imkânı­na ka­vu­şa­ma­mış­tır. Hâlbu­ki, or­ta­öğ­re­tim­de 2000 yı­lın­da­ki okul­laş­ma ora­nı yüz­de 68 iken, bu­gün yüz­de 85 ora­nın­da bir okul­laş­ma ora­nı­na sa­hip ol­muş du­rum­da­yız.

Tür­ki­ye, de­ğer­li dost­la­rım, ar­tık es­ki Tür­ki­ye de­ğil­dir; bü­yü­yen, ge­li­şen ve ih­ti­yaç­la­rı sü­rek­li de­ği­şim, ge­li­şim gös­te­ren bir ül­ke var­dır. Genç bir nü­fu­su­muz var ve aşa­ğı­dan ye­ti­şen genç­le­ri­mi­ze mut­la­ka eği­tim imkânı sağ­la­mak zo­run­da­yız. Bu ih­ti­ya­cın, bu öz­le­min bu­gün kar­şı­lan­ma­sı gay­re­ti içe­ri­sin­de bu­lu­nu­yo­ruz.

De­ğer­li dost­la­rım, bu ka­nun bi­ri­le­ri­ne ve bir yer­le­re rağ­men ka­nun­laş­tı­rıl­mak­ta­dır.

EN­GİN AL­TAY (Si­nop) - Ne de­mek o ya!

HA­SAN Bİ­LİR (De­vam­la) - Bu­nu he­pi­miz bil­mek­te­yiz.

Bu ira­de, iş­te bi­zim ira­de­miz­dir. Bu ba­şa­rı AK Par­ti­nin, AK Hükûme­ti­nin, AK Mec­lis Gru­bu­nun bü­yük bir ba­şa­rı­sı ola­rak ta­ri­he ge­çe­cek­tir. Bu­nun na­sıl bir he­ye­can, bu­nun na­sıl bir mut­lu­luk ol­du­ğu­nu söz­cük­ler an­lat­ma­ya kâfi de­ğil.

Üni­ver­si­te ken­ti ol­mak he­de­fi, bu on ye­di vi­la­ye­ti­miz­de, on yıl­lar­dır her tür­lü ön­ce­lik­ten da­ha ön­ce gel­mek­te­dir. Hal­kı­mız, eş­ra­fı­mız, es­na­fı­mız, si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı, dev­le­ti, mil­le­ti, el ele her­kes, üni­ver­si­te ken­ti ol­ma­nın öne­mi­ne gö­nül­den inan­mış ve bu uğur­da elin­den ge­le­ni yap­mış­tır. Ku­ru­la­cak bu üni­ver­si­te­le­rin alt­ya­pı­sı­nın oluş­tu­rul­ma­sın­da mil­le­ti­mi­zin eme­ği, göz nu­ru ve alın te­ri var­dır. Üni­ver­si­te­ler top­lu­mu yön­len­di­ren, top­lum­sal kal­kın­ma­yı, sos­yal ve kül­tü­rel ge­liş­me­yi bi­rin­ci de­re­ce­de sağ­la­yan ku­rum­la­rı­mız­dır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Bi­lir, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

HA­SAN Bİ­LİR (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­ka­nım.

İl­le­rin eko­no­mik ya­pı­la­rı­na çok önem­li kat­kı­la­rı ol­du­ğu gi­bi, sos­yal ba­kım­dan da ya­şam stan­dart­la­rı­mı­za olum­lu et­ki­ler yap­mak­ta­dır­lar. Ül­ke­miz­de yük­se­köğ­re­nim­de­ki okul­laş­ma ora­nı sü­rek­li ola­rak art­mış ol­ma­sı­na rağ­men, ge­liş­miş ül­ke­ler­de­ki yük­se­köğ­re­nim ça­ğın­da­ki nü­fu­sun okul­laş­ma oran­la­rı göz önün­de bu­lun­du­rul­du­ğun­da bu oran­la­rın çok ge­ri­sin­de ka­lın­dı­ğı gö­rül­mek­te olup, hâli­ha­zır­da he­def­le­nen oran­la­ra ula­şı­la­ma­mış­tır. Üni­ver­si­te bu­lun­ma­yan il­ler­de yük­se­köğ­re­ni­me iliş­kin ve­ri­ler, yük­se­köğ­re­ni­me olan ve her yıl ar­tan ta­lep­ler, or­ta­öğ­re­nim­de ve yük­se­köğ­re­nim­de okul­laş­ma oran­la­rı­nın yük­sel­til­me­siy­le il­gi­li he­def­ler, ba­zı üni­ver­si­te­le­re bağ­lı ola­rak üni­ver­si­te bu­lun­ma­yan il­ler­de ku­rul­muş olan bi­rim sa­yı­la­rı, fi­zi­ki ya­pı­lan­ma, öğ­ren­ci ve öğ­re­tim ele­ma­nı sa­yı­la­rı, üni­ver­si­te­le­rin ül­ke ge­ne­lin­de yay­gın­laş­tı­rı­la­rak den­ge­li bir şe­kil­de da­ğı­lı­mı­nın sağ­lan­ma­sı, halk, gö­nül­lü ku­ru­luş­lar ve il yö­ne­tim­le­rin­den ge­len ta­lep­ler, yük­se­köğ­re­ni­me olan yo­ğun ta­lep ne­de­niy­le bir­çok va­tan­da­şı­mı­zın yurt dı­şın­da öğ­re­nim gör­mek­te ol­ma­sı gi­bi hu­sus­lar de­ğer­len­di­ri­le­rek, ka­mu ma­li­ye­si­ne faz­la yük ge­tir­mek­si­zin, bir­çok ili­miz­de da­ha üni­ver­si­te ku­ru­la­bi­le­ce­ği ve ku­ru­la­cak üni­ver­si­te­le­rin za­man için­de ge­liş­me­le­ri­ni ta­mam­la­ya­ca­ğı so­nu­cu­nu or­ta­ya koy­muş­tur.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ge­nel se­çim­ler öne alın­mış ve ül­ke­miz se­çim at­mos­fe­ri­ne gir­miş­tir. Bü­tün ola­ğan dı­şı ge­liş­me­le­re rağ­men, AK Par­ti Hükûme­ti ve AK Par­ti Mec­lis Gru­bu, ül­ke­miz ve mil­le­ti­mi­zin ih­ti­ya­cı olan hiz­met­le­ri üre­te­bil­mek adı­na ka­rar­lı gay­ret­le­ri­ni sür­dür­mek­te­dir ve bu­gün, yi­ne ta­rihî bir gö­re­vi ye­ri­ne ge­tir­mek­te­dir. Se­çim böl­ge­le­ri­miz­de ina­nıl­maz bir mut­lu­luk ya­şan­mak­ta­dır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Bi­lir, Ge­nel Ku­ru­lu se­lam­lar mı­sı­nız, iki da­ki­ka da ek sü­re ver­miş­tim.

Bu­yu­run.

HA­SAN Bİ­LİR (De­vam­la) - Sa­yın Baş­ka­nım, bir da­ki­ka­da he­men bi­ti­ri­yo­rum. Te­şek­kür ede­rim.

Ge­len te­le­fon­lar, faks­lar ve me­saj­lar bu­nun gös­ter­ge­si­dir. Mil­le­ti­miz­den, se­vinç göz­yaş­la­rı için­de duy­gu­sal kut­la­ma­lar al­mak­ta­yız. Ka­ra­bük bu­gün, 4 fa­kül­te­si, 3 yük­se­ko­ku­lu, 2 ens­ti­tü­sü, 5 bin ci­va­rın­da öğ­ren­ci­siy­le Ka­ra­bük Üni­ver­si­te­si hâli­ne gel­miş­tir.

De­ğer­li dost­la­rım, bu ka­nu­nu çı­ka­ran Mec­li­sin bir üye­si ol­mak­tan öm­rüm­ce onur du­ya­ca­ğım. Her tür­lü en­gel­le­me gay­ret­le­ri­ne rağ­men, on ye­di ye­ni üni­ver­si­te ira­de­si­ni ka­rar­lı­lık­la or­ta­ya ko­yan, baş­ta Sa­yın Baş­ba­ka­nım ol­mak üze­re, Millî Eği­tim Ba­ka­nım ve tüm Hükûmet üye­le­ri­ne, eme­ği ge­çen her­ke­se, Mec­lis gru­bu­mu­za, mil­le­ti­miz adı­na, Ka­ra­bük­lü­ler adı­na şük­ran­la­rı­mı ve min­net­le­ri­mi su­nu­yo­rum. Bu üni­ver­si­te­le­rin, on ye­di ile ve Ka­ra­bük'ümü­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum.

He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum, iyi ak­şam­lar di­li­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Bi­lir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mad­de üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­lan­mış­tır.

1'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Te­şek­kür ede­rim. 1'in­ci mad­de ka­bul edil­miş­tir.

2'nci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 2- 2809 sa­yı­lı Ka­nu­nun Ek 11 in­ci mad­de­si­nin (a) ben­di­ne, "Fen-Ede­bi­yat Fa­kül­te­si" iba­re­sin­den son­ra gel­mek üze­re "Mi­mar­lık ve Ta­sa­rım Fa­kül­te­si" iba­re­si ek­len­miş, (b) ben­din­de yer alan "Se­rin­hi­sar Tü­tün Eks­per­li­ği Yük­se­ko­ku­lu" iba­re­si "Tu­rizm İş­let­me­ci­li­ği ve Otel­ci­lik Yük­se­ko­ku­lu" ola­rak de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Ya­lo­va Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Mu­har­rem İn­ce.

Bu­yu­run Sa­yın İn­ce. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ben­den ön­ce­ki ko­nuş­ma­cı Ka­ra­bük Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ha­san Bi­lir'in ko­nuş­ma­sın­da kı­sa bir dü­zelt­me yap­mak is­ti­yo­rum: Bu­ra­da hiç­bir Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­li mil­let­ve­ki­li, "Ben ol­say­dım bu on ye­di üni­ver­si­te­yi kur­maz­dım." de­me­di, ama, ben si­ze 21'in­ci Dö­nem bir mil­let­ve­ki­li­nin sö­zü­nü oku­ya­yım: "Bu­gün, ma­ale­sef, üzü­le­rek söy­lü­yo­rum ama, üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin ço­ğu ta­be­la üni­ver­si­te­le­ri­dir. 40 ta­ne cer­rah ola­ca­ğı­na, 2 ta­ne şi­fa da­ğı­tan cer­rah ol­sun." Bu sö­zün sa­hi­bi kim bi­li­yor mu­su­nuz? Doğ­ru Yol Par­ti­si 21'in­ci Dö­nem Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik.

NA­İL KA­MA­CI (An­tal­ya) - On­da­ki ma­ri­fet­ler say say bit­mez!

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - Ben de ken­di­si­ne ka­tı­lı­yo­rum, ta­be­la üni­ver­si­te­si ol­ma­sın.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu ül­ke­de üni­ver­si­te­ler açı­la­cak. Eğer bu ül­ke­de on ye­di-yir­mi beş yaş ara­sın­da 500 bin genç var­sa, 2 mil­yo­na ya­kın de­li­kan­lı­mız, genç kı­zı­mız üni­ver­si­te sı­na­vı­na...

ALİ AY­DIN DU­MA­NOĞ­LU (Trab­zon) - 5 mil­yon...

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - Ne ka­dar de­dim?

ALİ AY­DIN DU­MA­NOĞ­LU (Trab­zon) - 500 bin de­di­niz, 5 mil­yon...

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - 5 mil­yon, evet, yan­lış söy­le­dim. Te­şek­kür ede­rim Ho­cam.

Bu ül­ke­de her yıl 1 mil­yon ço­cuk oku­la baş­lı­yor­sa, 1 mil­yon 800 bin gen­ci­miz üni­ver­si­te sı­na­vı­na gi­rip, bun­la­rın 1,5 mil­yo­nu ge­ri dö­nü­yor­sa, ye­ni üni­ver­si­te­ler aça­ca­ğız ta­bii ki, bu çok do­ğal, fa­kat, ön­ce alt­ya­pı­yı ha­zır­la­ya­cak­sı­nız, bun­la­ra kay­nak ayı­ra­cak­sı­nız.

Ge­çen yıl bu­ra­da on beş üni­ver­si­te kur­duk. Bun­la­ra ver­di­ği­niz pa­ra 500 bin YTL. Boz­dur boz­dur har­ca! Bu pa­ray­la ne ka­dar üni­ver­si­te olur­sa siz­le­rin tak­di­ri­ni­ze bı­ra­kı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, "Ge­çen yıl on beş üni­ver­si­te kur­duk." de­dim. Bu 15 üni­ver­si­te­de top­lam 29 ma­ka­le ya­yım­lan­mış ve Tür­ki­ye'de 78 dev­let ve va­kıf üni­ver­si­te­sin­de ya­yım­la­nan ma­ka­le sa­yı­sı 16.807. Bu 15 üni­ver­si­te­nin 5 ta­ne­sin­de hiç­bir ma­ka­le ya­yım­lan­ma­mış. İs­tan­bul Üni­ver­si­te­sin­de 1.161 ta­ne ya­yım­lan­mış, bu ye­ni ku­ru­lan 5 üni­ver­si­te­de hiç ya­yım­lan­ma­mış. Bun­la­rı bil­me­miz ge­re­kir.

Şim­di, üni­ver­si­te ku­rar­ken kri­ter­le­ri­miz ne­ler, siz ne­yi öl­çüt al­dı­nız? İş­te, "İki fa­kül­te ku­ru­la­cak." de­di­niz; ha­yır, öy­le bir öl­çüt yok. Fen-ede­bi­yat fa­kül­te­si ku­rul­ma­sı zo­run­lu­lu­ğu var­dı üni­ver­si­te­ler­de, ta­sa­rı­yı Millî Eği­tim Ko­mis­yo­nun­dan ge­çir­di­niz, Ge­nel Ku­rul­dan ge­çir­me­di­niz Sa­yın Ba­kan, öy­le du­ru­yor. Ne yap­tı­ğı­nı­zı bi­li­yor mu­su­nuz, doğ­ru­su şa­şı­rı­yo­rum.

Şim­di, bu il­le­rin için­de Ya­lo­va ne­den yok? Ya­ni, İs­tan­bul'a bir sa­at, Ko­ca­eli'ye bir sa­at, Bur­sa'ya bir sa­at, bir sa­at yir­mi da­ki­ka Sa­kar­ya'ya ve An­ka­ra'nın ba­tı­sın­da üni­ver­si­te­si ol­ma­yan tek il Ya­lo­va. Bu­nun he­sa­bı­nı se­çim mey­dan­la­rın­da ve­re­cek­si­niz.

Üni­ver­si­te­de­ki ho­ca­lar, Bur­sa'da­ki, İs­tan­bul'da­ki, Ko­ca­eli'de­ki ho­ca­lar Ya­lo­va'da otu­ru­yor, ho­ca­lar bu­ra­da, siz Ya­lo­va'ya üni­ver­si­te­yi çok gö­rü­yor­su­nuz.

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Tek­li­fin yok mu?

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - Ya­ni, eği­tim­de­ki ba­şa­rı­sıy­la, bü­yük kent­le­re ya­kın­lı­ğıy­la, yüz­de 60'ı or­man­lar­la kap­lı, yüz öl­çü­mü­ne gö­re en faz­la de­ni­ze kı­yı­sı olan bir ken­te ve işin il­gin­ci, nü­fu­su­nun ya­rı­sı yir­mi se­kiz ya­şın al­tın­da olan bir ken­te bu­nu çok gör­dü­nüz. AKP'li­ler bu­nu gö­re­cek.

MEH­MET CEY­LAN (Ka­ra­bük) - Kaç fa­kül­te var?

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - Kaç fa­kül­te var? 1 fa­kül­te var, 2 mes­lek yük­se­ko­ku­lu var. Şu an­da baş­ka bir il var -adı­nı ver­me­ye­yim- ora­da da 1 fa­kül­te var, ora­ya üni­ver­si­te ku­rul­du. Sa­yın Ba­ka­nın mem­le­ke­ti­ne ya­kın bir vi­la­yet bu­ra­sı…

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - On­lar se­çim ya­tı­rı­mı!

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - …ama, Ya­lo­va'ya bu­nu çok gör­dü­nüz, bu mey­dan­lar­da bu he­sa­bı si­ze so­ra­ca­ğım.

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Bir da­ha­ki dö­nem ya­par­sı­nız onu.

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, yi­ne, Sa­yın Ba­kan, si­ze şu­nu söy­le­mek is­ti­yo­rum: Ku­su­ra bak­ma­yın ama, bu kür­sü­den he­pi­miz hu­ku­kun üs­tün­lü­ğü­ne bağ­lı ka­la­ca­ğı­mı­za ye­min et­tik, siz de et­ti­niz, 550'mi­zin hep­si et­ti. Ama, siz, yar­gı ka­rar­la­rı­nı uy­gu­la­ma­mak­tan do­la­yı 19 mil­yar li­ra ce­za­ya mahkûm ol­du­nuz. Ben, sa­bah, Ko­mis­yon­da "10 mil­yar" de­dim, doğ­ru­su 19 mil­yar­mış onun, araş­tır­dım.

Cum­hu­ri­yet ta­ri­hin­de, siz­den baş­ka, yar­gı ka­rar­la­rı­nı uy­gu­la­ma­dı­ğı için 19 mil­yar li­ra taz­mi­na­ta mahkûm olan bir baş­ka ba­kan var mı, doğ­ru­su me­rak edi­yo­rum. Ve bu ko­nu­da ilk kez ce­za alan bir Ba­kan­sı­nız siz. 8 kez gö­re­vin­den al­dı­nız Er­zu­rum Millî Eği­tim Mü­dü­rü­nü, 9'un­cu­ya gö­re­ve dön­dü. De­mi­rel'i bi­le geç­ti. Sa­yın De­mi­rel'i bi­le geç­ti Er­zu­rum Millî Eği­tim Mü­dü­rü.

Hu­ku­ka o ka­dar uzak bir Ba­kan­sı­nız ki, ben, bu­ra­dan yü­ce Türk mil­le­ti­ne söz ve­ri­yo­rum, 22 Tem­muz­da bu ka­der de­ği­şe­cek. Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğın­da hu­kuk ege­men ola­cak, ada­let ege­men ola­cak her şey­den ön­ce. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

Ve cum­hu­ri­yet ta­ri­hin­de ilk kez, Sa­yın Ba­ka­nın üst dü­zey bü­rok­rat­la­rı­nın hep­si is­ti­fa et­ti, mil­let­ve­ki­li ada­yı.

Bu­nun iki ge­rek­çe­si ola­bi­lir:

Bir: Do­ku­nul­maz­lı­ğa sı­ğın­mak is­ti­yor­lar; de­mek ki, bir kor­ku­la­rı var.

İki: Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı o ka­dar po­li­ti­ze ol­muş ki, hep­si ken­di­si­ni mil­let­ve­ki­li zan­ne­di­yor. Böy­le bir Ba­kan­lık cum­hu­ri­yet ta­ri­hin­de ilk kez ol­du.

Haf­ta son­la­rı, AKP il bi­na­la­rın­da okul mü­dür­le­ri ata­dı­nız, Da­nış­tay­dan ge­ri dön­dü. On­la­ra da bu kür­sü­den tek­rar ses­le­ni­yo­rum: "Sı­nav ka­zan­ma­dan bu gö­re­ve atan­dıy­sa­nız, he­pi­ni­zi 22 Tem­muz­dan son­ra sı­na­va ala­ca­ğız" di­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, yar­gı du­va­rı­na çar­pan, yar­gı du­va­rı­na en faz­la çar­pan bir Sa­yın Ba­kan­la kar­şı kar­şı­ya­yız ve öğ­ret­men­le­rin, şim­di­ye ka­dar -cum­hu­ri­yet ta­ri­hi­nin 61'in­ci Millî Eği­tim Ba­ka­nı­dır- cum­hu­ri­yet ta­ri­hin­de öğ­ret­men­le­rin en faz­la kız­dı­ğı ba­kan­dır Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik.

Si­ze bir dost tav­si­ye­si Sa­yın Ba­kan: Ce­bi­niz­de lüt­fen bir Ana­ya­sa ki­tap­çı­ğı ta­şı­yı­nız. Bü­tün uy­gu­la­ma­la­rı­nız, bü­tün yö­net­me­lik­le­ri­niz yar­gı­dan ge­ri dö­nü­yor.

Öğ­ret­men­lik için alan sı­na­vı çı­kar­dı­nız Sa­yın Ba­kan, alan sı­na­vı. 120 bin öğ­ret­men ada­yı bu­nu bek­li­yor. Ne za­man ola­cak, na­sıl ola­cak; bu ko­nu­da bir an­ket yap­tı­nız Sa­yın Ba­kan. Ne­den bu an­ket­le­rin so­nu­cu­nu açık­la­mı­yor­su­nuz, bu­nu me­rak edi­yo­rum ben, hem mil­let­ve­ki­li ola­rak me­rak edi­yo­rum hem bir öğ­ret­men ola­rak me­rak edi­yo­rum. Ni­ye açık­la­ya­mı­yor­su­nuz bun­la­rı? ÖSYM "Bu işin al­tın­dan kal­ka­ma­yız." de­di. Ma­dem uy­gu­la­ma­ya­cak­tı­nız, ne­den böy­le bir fik­ri or­ta­ya at­tı­nız?

15 bin okul mü­dür yar­dım­cı­sı­nın (İki yıl ön­ce sı­nav­la ka­zan­dı­lar. Ge­çer­li­lik sü­re­si iki yıl. İki yıl dol­du.) bu ar­ka­daş­la­rın du­ru­mu ne ola­cak Sa­yın Ba­kan?

Sı­nav ka­za­nan uz­man öğ­ret­men­le­re ba­şöğ­ret­men­lik sı­na­vı­nı ne za­man aça­cak­sı­nız Sa­yın Ba­kan? Lüt­fen, bun­la­rın ce­va­bı­nı ve­rin.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, her kür­sü­ye çı­kan AKP'li mil­let­ve­ki­li Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­nın Hükûme­tin uy­gu­la­ma­la­rı­nı ve­to et­ti­ği­ni, en­gel­le­di­ği­ni söy­lü­yor. Doğ­ru de­ğil. Ör­nek mi? İş­te si­ze ör­nek: Ba­kın, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­na şu ana ka­dar ge­len ata­ma ka­rar­na­me­si sa­yı­sı 4.014, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı 3.532'si­ni im­za­la­mış, 481 ta­ne­si­ni ia­de et­miş. Sa­yın Baş­ba­kan ken­di ba­kan­la­rın­dan ge­len ka­rar­na­me­le­rin 432 ta­ne­si­ni ia­de et­miş. Sa­yın Baş­ba­kan ia­de et­mi­yor, Ömer Din­çer ia­de edi­yor, Ömer Din­çer. Herhâlde ta­ri­ka­tı­nı be­ğen­mi­yor bun­la­rın.

Ba­kın, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğın­dan 39 ta­ne ia­de edil­miş, Ta­rım Ba­kan­lı­ğın­dan 60 ta­ne, Ener­ji Ba­kan­lı­ğın­dan 40 ta­ne, top­lam 432 ta­ne. Si­zin Baş­ba­ka­nı­nız -bi­zim de Baş­ba­ka­nı­mız ta­bii ki, bu ül­ke­nin Baş­ba­ka­nı- ken­di ba­kan­la­rın­dan ge­len 432 ata­ma­yı ge­ri çe­vi­ri­yor­sa, siz Cum­hur­baş­ka­nı­na laf söy­le­me­ye ne hak­kı­nız var? Ön­ce ken­di Baş­ba­ka­nı­nı­za gi­din söy­le­yin bu­nu. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Yi­ne, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, siz, üni­ver­si­te­le­ri, iş­gal edil­me­si ge­re­ken, ku­şa­tıl­ma­sı ge­re­ken bi­rim­ler ola­rak gö­rü­yor­su­nuz.

CA­HİT CAN (Si­nop) - Yok ca­nım, yap­ma!

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - Oy­sa, üni­ver­si­te­ler, bi­lim üre­ten, özerk ku­ru­luş­lar­dır, ön­ce bu­nu an­la­ma­nız ge­re­kir.

Üni­ver­si­te­ler­le kav­ga­lı­sı­nız. Asıl­sız so­ruş­tur­ma­lar aç­tı­nız, ko­mis­yon­lar kur­du­nuz. Yü­zün­cü Yıl Üni­ver­si­te­sin­de, On­do­kuz Ma­yıs Üni­ver­si­te­sin­de ne­ler yap­tı­ğı­nı­zı bi­li­yo­ruz. Ne çık­tı? Hiç­bir şey çık­ma­dı.

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Siz de mil­let­le kav­ga­lı­sı­nız.

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - Araş­tır­ma fon­la­rı­nı kal­dır­dı­nız, TÜ­Bİ­TAK'ı po­li­ti­ze et­ti­niz. Araş­tır­ma gö­rev­li­le­ri için mer­kezî sı­nav uy­gu­la­ma­sı si­zin ese­ri­niz­dir. Her tür­lü öğ­re­tim gö­rev­li­si­nin ata­ma ve yer de­ğiş­tir­me­si­ni Baş­ba­kan­lık ona­yı­na bağ­la­dı­nız. Üni­ver­si­te­le­ri, ka­ra­la­ma kam­pan­ya­sıy­la meş­gul et­ti­niz ve bu ko­nu­da çok bü­yük ha­ta­la­rı­nız var ar­ka­daş­la­rım. Ku­su­ra bak­ma­yın ama…

Ba­kın, iki ör­nek­le bi­ti­ri­yo­rum: YÖK büt­çe­si­nin Millî Eği­tim büt­çe­si­ne ora­nı, siz ik­ti­da­ra gel­di­ği­niz­de yüz­de 25'ti, Millî Eği­tim büt­çe­si­nin yüz­de 25'i YÖK'e ait­ti; bu­gün, 2005'te bu oran yüz­de 21'e düş­müş­tür.

Siz, Özal man­tı­ğıy­la ha­re­ket edi­yor­su­nuz, eli ko­lu bağ­lı üni­ver­si­te is­ti­yor­su­nuz, ama, dün­ya­nın hiç­bir ye­rin­de, üni­ver­si­te­le­rin eli­ni ko­lu­nu bağ­la­mak is­te­yen ik­ti­dar­lar ka­lı­cı ola­ma­mış­lar­dır. Siz de bu­nu gö­re­cek­si­niz.

Yi­ne, son beş yıl­dır araş­tır­ma gö­rev­li­le­ri için ve­ri­len yurt dı­şı burs­la­rı, 1993'te 1.380 ki­şi­ye ve­ri­lir­ken, 2002'de sa­de­ce 80 ki­şi­ye, 2004'te sa­de­ce 80 ki­şi­ye, 2005'te sa­de­ce 80 ki­şi­ye ve­ril­miş­tir.

Ben, çok gün­cel bir ör­nek­le ko­nuş­ma­mı bi­ti­ri­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın İn­ce, bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - Bi­ti­ri­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım, çok te­şek­kür ede­rim.

Sü­rek­li ola­rak eği­tim ve bi­lim ku­rul­la­rıy­la kav­ga ha­lin­de ol­du­ğu­nu­zu söy­le­dik. Bu­ra­lar­da kad­ro­laş­ma is­te­ği içe­ri­sin­de ol­du­ğu­nu­zu söy­le­dik. Eği­ti­min la­ik ve bi­lim­sel ni­te­li­ği­ne sal­dı­rı­lar­da bu­lun­du­ğu­nu­zu söy­le­dik. Ör­nek mi is­ti­yor­su­nuz? Ta­ze, gün­cel, can­lı bir ör­nek Sa­yın Ba­kan: Al­tın­dağ Kay­ma­kam­lı­ğı… Ba­kı­nız, 19 Ma­yıs pro­va­la­rı ya­pı­lı­yor şim­di, Ata­türk'ü An­ma Genç­lik ve Spor Bay­ra­mı'nın pro­va­la­rı ya­pı­lı­yor. Al­tın­dağ Kay­ma­kam­lı­ğı­na İl­çe Millî Eği­tim Mü­dür­lü­ğü­nün yaz­dı­ğı resmî ya­zı… Oku­yo­rum: "Pro­va­la­rın sa­ati, ta­ri­hi, ye­ri, ça­lış­ma grup­la­rı: 2/5/2007, sa­ati 09.00-10.00 ara­sı, kız gös­te­ri gru­bu; 2/5/2007, 11.00-12.00, er­kek gös­te­ri gru­bu. 4/5/2007, sa­at 09.00-10.00 ara­sı kız gös­te­ri gru­bu; 4/5/2007, 11.00-12.00 er­kek gös­te­ri gru­bu." Pro­va­lar­da bi­le kız ço­cuk­la­rı ile er­kek ço­cuk­la­rı­nı ay­nı stad­yu­ma al­mı­yor­su­nuz. Böy­le bir şey ola­maz. Biz bu ço­cuk­la­rı ay­nı yer­de okut­mak is­ti­yo­ruz ki, kar­ma eği­ti­mi bu ül­ke­ye Mus­ta­fa Ne­ca­ti 1926'da ge­tir­di, siz 2007'de kar­ma eği­tim­den vaz­ge­çi­yor­su­nuz Sa­yın Ba­kan. Ben­ce bu­nun he­sa­bı­nı ve­re­cek­si­niz, ben­ce bu­nun he­sa­bı­nı ver­me­li­si­niz. Bu, çok il­ginç­tir.

İN­Cİ ÖZ­DE­MİR (İs­tan­bul) - Geç­miş­te ay­nı eği­ti­mi bi­ze de ay­nı şe­kil­de yap­tır­dı­lar, İnö­nü de Baş­ba­kan­dı.

MU­HAR­REM İN­CE (De­vam­la) - Resmî bir ya­zı bu, resmî ya­zı.

Ço­cuk­la­rın pro­va­lar­da bi­le ay­nı stad­yum­da yan ya­na gel­me­le­ri­ni en­gel­li­yor­su­nuz Sa­yın Ba­kan. İs­ti­yor­sa­nız si­ze ve­re­bi­li­rim. Al­tın­dağ Kay­ma­kam­lı­ğın­dan bu­nu te­min ede­bi­lir­si­niz.

He­pi­ni­ze te­şek­kür edi­yo­rum, say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın İn­ce.

Şah­sı adı­na, Os­ma­ni­ye Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Şük­rü Ünal.

Bu­yu­run Sa­yın Ünal. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ŞÜK­RÜ ÜNAL (Os­ma­ni­ye) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz, on ye­di ili­mi­ze üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la ala­ka­lı ka­nun tek­li­fi­nin 2'nci mad­de­si üze­rin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

On al­tı ili­miz­le be­ra­ber, Os­ma­ni­ye'miz­de de, bu ka­nun tek­li­fiy­le be­ra­ber Os­ma­ni­ye Üni­ver­si­te­si ku­rul­ma­sı in­şal­lah ger­çek­leş­miş ola­cak. Hal­kı­mı­zın, Os­ma­ni­ye hal­kı­nın, Os­ma­ni­ye'nin bir ha­ya­li, bir sev­da­sı olan Os­ma­ni­ye Üni­ver­si­te­si, bu Mec­li­sin şu an­ki ça­lış­ma­sı ne­ti­ce­sin­de, ge­rek mu­ha­le­fet mil­let­ve­kil­le­ri­mi­zin ge­rek­se çok de­ğer­li ik­ti­dar mil­let­ve­kil­le­ri­mi­zin gay­ret­le­riy­le, ça­lış­ma­la­rıy­la ger­çek­leş­miş ola­cak. Ben, Os­ma­ni­ye­li­ler adı­na, her iki grup­tan mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mı­za bu­ra­da gö­nül­den te­şek­kür edi­yo­rum.

Os­ma­ni­ye Üni­ver­si­te­mi­zin şu an te­me­li­ni teş­kil eden Os­ma­ni­ye Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu­muz uzun yıl­lar­dan be­ri eği­tim ve­ren bir eği­tim ku­ru­mu­muz­du. Fi­zi­ki mekân iti­ba­rıy­la şu an eği­tim ve öğ­re­tim­de olan pek çok üni­ver­si­te­miz­den da­ha ge­liş­miş ve da­ha bü­yük imkânla­ra sa­hip­tir. Ta­bii, bu imkânlar bü­yük gay­ret­ler ne­ti­ce­sin­de ol­muş­tur. Ben, bu­ra­da, Yük­se­ko­ku­lu­mu­zun ilk mü­dür­lü­ğü­nü ya­pan De­ğer­li Ho­ca­mız Pro­fe­sör Dok­tor Kâzım Tü­lü­cü, Pro­fe­sör Dok­tor Ne­ba­hat Sa­rı, Pro­fe­sör Dok­tor Bur­han Arı­kan ve şu an gö­rev yap­mak­ta olan Pro­fe­sör Dok­tor Er­dem Koç ho­ca­la­rı­mı­za gay­ret­le­rin­den do­la­yı te­şek­kür edi­yo­rum.

Os­ma­ni­ye Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu­muz, ay­rı­ca Bah­çe il­çe­miz, Dü­zi­çi ve Ka­dir­li il­çe­le­ri­miz­de­ki mes­lek yük­se­ko­kul­la­rı­mız da Os­ma­ni­ye Üni­ver­si­te­si­ne bir te­mel teş­kil ede­cek­ler­dir.

Os­ma­ni­ye Üni­ver­si­te­mi­zin ku­ru­lu­şu, da­ha doğ­ru­su Os­ma­ni­ye Üni­ver­si­te­mi­zin ku­ru­luş ka­nu­nu­nu, geç­ti­ği­miz 21'in­ci Dö­nem­de ben Mec­li­si­mi­ze sun­muş­tum. Bu­nun mü­ca­de­le­si­ni de bir hay­li yap­mış­tım, ama, o dö­nem­de bu na­sip ol­ma­dı. Bu­gün, De­ğer­li Ba­ka­nı­mı­zın üs­tün gay­ret­le­riy­le, Baş­ba­ka­nı­mı­zın tas­vip­le­riy­le ve şu an Mec­li­si­miz­de bu­lu­nan siz de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­mi­zin de ona­yıy­la bu üni­ver­si­te­mi­zin ku­ru­lu­şu ger­çek­leş­miş ola­cak.

Ben, bu ve­si­ley­le, tek­rar, Os­ma­ni­ye­li­le­re, sev­gi­li hal­kı­mı­za, üni­ver­si­te­mi­zin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Gay­ret­le­rin­den ve ça­lış­ma­la­rın­dan do­la­yı da siz de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mı­za, Os­ma­ni­ye­li­ler adı­na te­şek­kür edi­yor, say­gı­lar su­nu­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ünal.

Hükûmet adı­na Millî Eği­tim Ba­ka­nı Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik.

Bu­yu­run Sa­yın Çe­lik. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; ül­ke­miz­de on ye­di ye­ni üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ola­rak gö­rü­şül­mek­te olan ya­sa ta­sa­rı­sı­nı siz­le­re ya­zı­lı ola­rak tak­dim et­tik.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ge­ne­li üze­rin­de, mad­de­le­ri üze­rin­de şim­di­ye ka­dar gö­rüş­tü­ğü­müz kı­sım­da gö­rüş­le­ri­ni ifa­de et­ti­ler. Ben, yü­ce Mec­li­se… Bu üni­ver­si­te­ler ni­çin ku­ru­lu­yor, bu­ra­da­ki esas yak­la­şım ve man­tık ne­dir? Özel­lik­le ba­zı ar­ka­daş­la­rı­mın bu­ra­da ile­ri sür­müş ol­du­ğu ge­rek­çe­ler, kar­şı çık­ma ge­rek­çe­si doğ­ru mu­dur? Ger­çek­ten bu üni­ver­si­te­ler pa­ra ol­ma­dan, alt­ya­pı ol­ma­dan, öğ­re­tim ele­ma­nı, öğ­re­tim üye­si ol­ma­dan sa­de­ce ku­rul­muş ol­sun di­ye mi ku­ru­lu­yor? Bu so­ru­la­ra ce­vap ver­mek is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ön­ce­lik­le şu­nun al­tı­nı çiz­mek is­ti­yo­rum: Hükûme­ti­miz iş­ba­şı­na gel­di­ği gün­den bu ya­na yük­se­köğ­re­ti­min özel­lik­le pa­ra­sal kay­nak­la­rı­nı, ya­ni büt­çe­si­ni sü­rek­li ola­rak ar­tır­mış ve bu­gün iti­ba­rıy­la… Ba­kın, si­ze ra­kam ve­ri­yo­rum: 2002 yı­lın­da, ya­ni bi­zim ha­zır­la­ma­dı­ğı­mız büt­çe­de, 57'nci Hükûmet dö­ne­min­de ha­zır­la­nan büt­çe­de YÖK ve bü­tün üni­ver­si­te­le­rin, Tür­ki­ye'de­ki bü­tün dev­let üni­ver­si­te­le­ri­nin top­lam büt­çe­si 2 kat­ril­yon 495 tril­yon Türk li­ra­sı­dır.

Pe­ki, şim­di­ye ka­dar bu ar­ta­rak… Ba­kın, da­ha son­ra­ki yıl­lar­da sı­ra­sıy­la art­mış ve bu­gün iti­ba­rıy­la üni­ver­si­te­le­ri­miz ve YÖK'ün top­lam büt­çe­si 6 kat­ril­yon 586 tril­yon Türk li­ra­sı­na yük­sel­miş­tir. Eğer bu­na rağ­men… Gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la için­de­ki pa­yı­na ba­kar­sa­nız, kon­so­li­de büt­çe­de­ki pa­yı­na ba­kar­sa­nız, sü­rek­li bir ar­tı­şın ol­du­ğu­nu gö­re­cek­si­niz.

Şim­di, bü­tün bu büt­çe ra­kam­la­rı­nı, ba­kın, bu Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­nun ra­po­run­dan oku­tu­yo­rum ben, Hükûme­tin, bi­za­ti­hi Hükûme­tin ha­zır­la­dı­ğı her­han­gi bir do­kü­man­dan de­ğil. Ar-ge kay­nak­la­rı­na ge­le­lim.

Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, 2000 yı­lın­da, ba­kın, 2000 yı­lın­da bü­tün Tür­ki­ye'de­ki ka­mu­nun ar-ge büt­çe­si, bü­tün dev­le­tin, ka­mu­nun ar-ge büt­çe­si 150 tril­yon Türk li­ra­sı­dır, sa­de­ce 150 tril­yon Türk li­ra­sı­dır, 150 tril­yon Türk li­ra­sı­dır 2000 yı­lın­da. Pe­ki, 2007 yı­lın­da Tür­ki­ye'nin, ya­ni ka­mu­nun ar-ge büt­çe­si -ba­kın, özel sek­tö­rü dâhil et­mi­yo­rum- ne ka­dar­dır, bi­li­yor mu­su­nuz? De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, 2 kat­ril­yon 300 tril­yon Türk li­ra­sı­dır. Ba­kın, 150 tril­yon Türk li­ra­sı, 2 kat­ril­yon 300 tril­yon Türk li­ra­sı­dır. Ben, bu­nu yü­ce Mec­li­sin tak­di­ri­ne ve mil­le­ti­mi­zin tak­di­ri­ne su­nu­yo­rum.

Bir baş­ka şey: Ba­kın, bu ra­ka­ma bir şey dâhil de­ğil. Bil­di­ği­niz gi­bi, biz, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin araş­tır­ma fon­la­rı­na or­tak ol­duk. 2003 yı­lın­da, Av­ru­pa Bir­li­ği araş­tır­ma ala­nı­na, Tür­ki­ye, bi­zim Hükûme­ti­miz dö­ne­min­de or­tak ol­muş­tur ve bu­nun için Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti dev­le­ti Al­tın­cı Çer­çe­ve Prog­ram'a dâhil ola­bil­mek ve Tür­ki­ye'nin 17,5 mil­yar eu­ro­luk o pas­ta­dan pay ala­bil­mek için, Hükûme­ti­miz dö­ne­min­de 245 mil­yon av­ro kat­kı pa­yı öden­miş­tir. Ni­çin öden­miş­tir? Özel­lik­le üni­ver­si­te­le­ri­miz, Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­rin­de­ki üni­ver­si­te­ler­le iş­bir­li­ği hâlin­de bu­ra­la­ra pro­je­ler sun­sun­lar, or­tak­lık­lar kur­sun­lar ve Av­ru­pa Bir­li­ği­nin bu araş­tır­ma fo­nun­dan, bir ok­ya­nus ka­dar bü­yük olan, Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'nin ve Ja­pon­ya'nın araş­tır­ma fon­la­rın­dan da­ha bü­yük olan bu pas­ta­dan pay al­sın­lar di­ye. 245 mil­yon av­ro Türk Hükûme­ti ta­ra­fın­dan öden­miş­tir.

Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, bü­tün bu ger­çek­ler or­ta­day­ken bir şe­yin al­tı­nı da­ha çiz­mek is­ti­yo­rum: Üni­ver­si­te­le­rin araş­tır­ma fon­la­rı, 2002 yı­lın­dan 2007 yı­lı­na gel­di­ği­niz­de yüz­de 375 bin ar­tış gös­ter­miş­tir. Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğı­nın ra­kam­la­rı or­ta­da­dır.

Şim­di, bü­tün bun­lar bu­ra­day­ken, ka­mu­oyu­nu ya­nıl­ta­cak şe­kil­de ba­zı ar­ka­daş­la­rı­mız bu be­yan­la­rı na­sıl ra­hat­lık­la ifa­de ede­bi­li­yor, bu­nu an­la­mak­ta güç­lük çe­ki­yo­rum. Bi­ri­si­nin çı­kıp da si­zi ya­lan­la­ya­ca­ğın­dan hiç en­di­şe et­mi­yor mu­su­nuz?

Şim­di, ba­kın, bi­raz ön­ce, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım ko­nuş­tu. Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın, Se­ki­zin­ci Beş Yıl­lık Kal­kın­ma Pla­nı'nın he­de­fi­ne gö­re, bi­zim, Tür­ki­ye'de ör­gün eği­tim­de yüz­de 28,3'lük bir okul­laş­ma ora­nı­nı yük­se­köğ­re­tim­de sağ­la­ma­mız ge­re­ki­yor­du, ör­gün eği­tim­de. Ba­kın, açık öğ­re­ti­mi bu­na dâhil eder­se­niz he­sap yan­lış olur, çün­kü, açık öğ­re­tim­de­ki­le­rin ço­ğu üni­ver­si­te ça­ğı olan on ye­di-yir­mi bir  ya­şın üze­rin­de ça­lı­şan in­san­lar­dır. Pe­ki, bu ra­kam­la­ra ula­şa­bil­dik mi? Se­ki­zin­ci Beş Yıl­lık Kal­kın­ma Pla­nı he­de­fi­ne ulaş­tı mı? Ha­yır. Ba­kın, yüz­de 24'lük bir ora­na ulaş­tık. Pe­ki, Do­ku­zun­cu Plan'ın he­de­fi ne? Do­ku­zun­cu Plan'ın he­de­fi, ör­gün öğ­re­tim­de yüz­de 33'lük bir okul­laş­ma ora­nı­nı sağ­la­mak­tır. Pe­ki, bu ye­ni üni­ver­si­te­le­ri aç­maz­sak, mev­cut üni­ver­si­te­le­ri­mi­zin ka­pa­si­te­si­ni ar­tır­maz­sak, ye­ni fa­kül­te­ler kur­maz­sak bu­nu na­sıl ya­pa­ca­ğız? Hükûme­ti­miz dö­ne­min­de, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­kın, yüz yir­mi iki adet, dört yıl­lık li­sans prog­ra­mı eği­ti­mi ya­pan yük­se­köğ­re­tim ku­ru­mu açıl­mış­tır, ya­ni, fa­kül­te ve­ya dört yıl­lık yük­se­ko­kul açıl­mış­tır. Biz, bu­nu, sü­rek­li ola­rak teş­vik edi­yo­ruz.

Şim­di, bun­la­rı, bi­zim, top­lam­da, ar­ka­daş­lar, bu 17 üni­ver­si­tey­le bir­lik­te, 59'un­cu Cum­hu­ri­yet Hükûme­ti ta­ra­fın­dan Tür­ki­ye'de 39 ta­ne üni­ver­si­te ku­rul­muş ola­cak. Bu­nun 32'si dev­let üni­ver­si­te­si­dir, bu­nun 7'si de va­kıf üni­ver­si­te­si­dir. Bu­gü­ne ka­dar, 2 va­kıf üni­ver­si­te­si ku­rul­muş du­rum­da, İs­tan­bul Bi­lim Üni­ver­si­te­si ile TOBB Üni­ver­si­te­si. 5'ini de da­ha bir­kaç gün ön­ce Ge­nel Ku­rul­dan ge­çir­dik, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­nın ona­yı­na arz et­tik. Bun­lar­la bir­lik­te, bu 17 üni­ver­si­tey­le bir­lik­te, Tür­ki­ye'nin üni­ver­si­te sa­yı­sı 115'e çı­ka­cak­tır.

Şim­di, şöy­le di­ye­bi­lir­si­niz: Efen­dim, bu­ra­da, ge­lip ko­nu­şan ba­zı ar­ka­daş­lar di­yor ki, bu üni­ver­si­te­le­rin alt­ya­pı­sı yok, hiç­bir ha­zır­lık yap­ma­dan kur­du­nuz. Efen­dim, bun­lar doğ­ru de­ğil. Ama, be­nim ili­me ni­ye kur­ma­dı­nız? Şim­di, bu, çe­liş­ki­dir, ken­di ken­di­miz­le çe­liş­me­ye­lim ar­ka­daş­lar. Eğer, bu yan­lış­sa se­nin ilin­de ku­rul­ma­sı da yan­lış­tır. Ya­ni, seç­me­ne se­lam ve­re­ce­ğim di­ye ken­di ken­di­mi­zi zor du­ru­ma dü­şür­me­ye­lim.

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Biz, yan­lış de­me­dik, üni­ver­si­te­le­re pa­ra ve­rin de­dik Sa­yın Ba­kan.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Şim­di, ba­kın de­ğer­li ar­ka­daş­lar, şim­di, bir baş­ka şey söy­le­ye­yim…

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Büt­çe­de de­lik­li pa­ra bi­le yok Sa­yın Ba­kan!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın, bir ar­ka­da­şı­mız de­di ki, on beş üni­ver­si­te­ye 500'er mil­yar Türk li­ra­sı pa­ra öden­di. Şim­di, ba­kın, bu ne­dir, bi­li­yor mu­su­nuz? O üni­ver­si­te­le­rin, sa­de­ce, ya­tı­rım büt­çe­si­ne -ben, bu Mec­lis­ten, bu kür­sü­den de­fa­lar­ca bu­nu söy­le­dim- sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, sa­de­ce, on­la­rın ya­tı­rım prog­ram­la­rı­na kon­muş olan sem­bo­lik bir pa­ra­dır. Ni­çin? Ba­kın, bir­çok vi­la­ye­ti­miz­de, fark­lı fark­lı yer­ler­de…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Ya­lo­va'ya ga­re­zi­niz ney­di, yaz­ma­dı­nız? Ba­tı­da tek üni­ver­si­te­si ol­ma­yan il Ya­lo­va Sa­yın Ba­kan.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - …stan­dart­la­ra uy­gun ol­ma­yan kam­püs alan­la­rı be­lir­len­miş. Şim­di, Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğı, Dev­let Plan­la­ma Teş­ki­la­tı, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı, Dev­let Per­so­nel Baş­kan­lı­ğı, için­de bir­çok ku­ru­luş­tan üye bu­lu­nan ve büt­çe uy­gu­la­ma… Ar­ka­daş­lar, büt­çe uy­gu­la­ma pla­nı ge­re­ği, bun­lar ora­da ya­zı­lı­dır, si­zin ka­bul et­ti­ği­niz büt­çe­de bu ya­zı­lı­dır. Bu­ra­la­ra gi­di­le­cek, uy­gun kam­püs alan­la­rı be­lir­le­ne­cek -ki, şu an­da, Ana­do­lu'nun bir­çok ye­rin­de bu ça­lış­ma­lar ya­pı­lı­yor- kam­püs ye­ri ve ya­pıl­ma­sı ge­re­ken ya­tı­rım tes­pit edil­dik­ten son­ra, Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğı­nın büt­çe­si içe­ri­sin­de bu­lu­nan Ye­dek Öde­nek Fas­lı'ndan ve­ya Dev­let Plan­la­ma Teş­ki­la­tı­nın büt­çe­si içe­ri­sin­de bu­lu­nan Ya­tı­rım­la­rı Hız­lan­dır­ma Öde­ne­ği'nden bu har­ca­ma­lar ya­pı­lı­yor, ya­pıl­mak­ta­dır ve ya­pı­la­cak­tır.

Şim­di, hal­kı­mı­zı kan­dır­ma­nın fa­lan an­la­mı yok. Biz üni­ver­si­te­yi ku­ru­yor­sak, ka­mu adı­na… Biz di­yo­ruz ki, ora­da ça­lış­tır­dı­ğı­mız in­sa­nın ma­aşı öde­ne­cek, ora­da­ki öğ­re­tim üye­si­nin bü­tün mas­ra­fı kar­şı­la­na­cak, o üni­ver­si­te­nin bü­tün ca­ri gi­der­le­ri kar­şı­la­na­cak, ama, şu­nu özel­lik­le be­lirt­mek is­ti­yo­rum ar­ka­daş­lar: Yi­ne, bu zih­ni­yet, Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si ku­rul­du­ğu za­man… Ar­ka­daş­lar, ba­kın, bu­na dik­kat edin.

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si­ni, si­zin zih­ni­ye­ti­niz ku­ra­maz ki böy­le bir üni­ver­si­te­yi!

MU­ZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Ko­ca­eli) - Din­le, din­le Mu­har­rem; ayıp olu­yor!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si­ni… Ba­kın, siz, bu­nu…

MU­ZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Ko­ca­eli) - Ba­ra­ka­da oku­duk biz…

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ar­ka­daş­lar, Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si­ni kim kur­du, bi­li­yor mu­su­nuz? Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si­ni…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - AKP kur­muş­tur onu da! Her şe­yi on­lar yap­tı çün­kü! Her şe­yi AKP yap­tı, Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si­ni de siz kur­muş­su­nuz­dur Sa­yın Ba­ka­nım! Ta­ri­hi ter­si­ne çe­vi­ri­yor­su­nuz.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, lüt­fen, otur­du­ğu­muz yer­den mü­da­ha­le et­me­ye­lim.

Bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si­ni De­mok­rat Par­ti­nin Millî Eği­tim Ba­ka­nı mer­hum Tev­fik İle­ri kur­muş­tur, CHP zih­ni­ye­ti de­ğil. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

YA­VUZ AL­TI­NO­RAK (Kırk­la­re­li) - Jet Fa­dıl'ın zih­ni­ye­ti mi Sa­yın Ba­kan! Jet Fa­dıl'ın zih­ni­ye­ti mi!

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Ben­ce Ru­şen Eş­ref kur­muş­tur.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Şim­di, ba­kın, Ha­cet­te­pe Üni­ver­si­te­si ku­rul­du­ğu za­man, 1957'de…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Ya Tev­fik İle­ri kur­muş­tur ya Ru­şen Eş­ref kur­muş­tur.

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - 1956…1957 de­ğil.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - 1957'de Ata­türk Üni­ver­si­te­si ku­rul­du­ğu za­man, bü­tün, yi­ne ay­nı zih­ni­yet "Bun­lar ba­ra­ka üni­ver­si­te­si­dir." de­miş­tir ve kar­şı çık­mış­tır.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - An­ka­ra Hu­ku­ku da siz kur­muş­su­nuz­dur herhâlde!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Do­la­yı­sıy­la, sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, biz, bu­ra­da bir fi­de eki­yo­ruz, bu fi­de fi­dan ola­cak, bu fi­dan ağaç ola­cak, ağaç mey­ve­ye du­ra­cak ve siz de hep bir­lik­te gö­re­cek­si­niz. Tür­ki­ye'de, şüp­he­siz ki, gö­nül şu­nu ar­zu eder: Bir an­da bu ça­lış­ma­la­rı, alt­ya­pı­yı ta­mam­la­ya­lım, bir an­da bun­la­rı ku­ra­lım, ama, ül­ke ger­çek­le­ri­ni…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Sa­yın Ba­kan, An­ka­ra'nın ba­tı­sın­da bir tek Ya­lo­va'da yok. Bu­nun he­sa­bı­nı na­sıl ve­re­cek­si­niz?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ül­ke ger­çek­le­ri­ni göz ar­dı et­me­ye­lim.

Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, şu so­ru­yu so­ra­bi­lir­si­niz…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Sa­yın Ba­kan, ben Ya­lo­va'nın he­sa­bı­nı is­ti­yo­rum, Ben Ya­lo­va mil­let­ve­ki­li­yim, Ya­lo­va'nın he­sa­bı­nı is­ti­yo­rum.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bu üni­ver­si­te­ler yir­mi se­ne son­ra…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - An­ka­ra'nın ba­tı­sın­da bir tek Ya­lo­va'da yok Sa­yın Ba­kan.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ce­vap ver­mek için kür­sü­ye gel­di, ce­vap ver­mi­yor.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, Ge­nel Ku­rul­da çok bü­yük bir gü­rül­tü var.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Sa­yın Baş­ka­nım, An­ka­ra'nın ba­tı­sın­da bir tek Ya­lo­va'da yok, ben bu­nun he­sa­bı­nı is­ti­yo­rum.

MEH­MET ÇER­Çİ (Ma­ni­sa) - Din­le bir, din­le!

BAŞ­KAN - Sa­yın İn­ce, lüt­fen…

Sa­yın Ba­kan, siz bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, şu so­ru so­ru­la­bi­lir ve­ya şu iti­raz­da bu­lu­nu­la­bi­lir: Bu üni­ver­si­te­ler yir­mi yıl için­de adam ola­cak, yir­mi yıl içe­ri­sin­de ayak­la­rı üze­rin­de du­ra­cak, yir­mi yıl içe­ri­sin­de ol­ma­sı ge­re­ken kı­va­ma ge­le­cek de­ne­bi­lir, ama bu se­ne bu üni­ver­si­te­le­ri kur­du­ğu­muz za­man, bu, yir­mi se­ne son­ra ada­ma­kıl­lı bir üni­ver­si­te ola­cak an­la­mı­na ge­lir, ama, yir­mi se­ne son­ra ku­rar­san, bu, kırk se­ne son­ra ola­cak de­mek­tir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bi­ti­ri­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Şim­di, bir de, ba­kın ar­ka­daş­lar, her se­fe­rin­de ba­zı ko­nu­la­rı is­tis­mar et­mek kim­se­ye ya­kış­maz.

EYÜP FAT­SA (Or­du) - Ba­zı­la­rı­na ya­kı­şı­yor Sa­yın Ba­kan.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ba­kın, Ata­türk dö­ne­mi dâhil, İs­met İnö­nü dö­ne­mi dâhil, Tür­ki­ye'de, 19 Ma­yıs­ta genç­ler ba­zı spor­tif ak­ti­vi­te­ler­de bu­lu­nur, ba­zı gös­te­ri­ler ya­par; kız öğ­ren­ci­le­rin yap­mış ol­duk­la­rı gös­te­ri­ler var, ser­gi­le­dik­le­ri oyun­lar var; er­kek­le­rin yap­tık­la­rı oyun­lar var, ser­gi­le­dik­le­ri gös­te­ri­ler var ve Ata­türk dö­ne­min­den bu ya­na bun­lar ay­rı ay­rı ya­pı­lır, kar­ma ola­rak ya­pı­lan­la­rı var­dır. Şim­di, bu­nu bi­le, İl­çe Millî Eği­tim Mü­dür­lü­ğü, efen­dim, Al­tın­dağ Kay­ma­kam­lı­ğı­na yaz­mış, "Bu­ra­da da kız-er­kek ay­rı ça­lış­tı­rı­lı­yor..." Bu, ba­kın, bu cum­hu­ri­yet ku­rul­du­ğun­dan be­ri böy­le­dir. Bu, res­men, ko­nu­yu is­tis­mar et­mek­tir.

Bir baş­ka şey…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Ge­nel­kur­may da is­tis­mar mı et­ti Sa­yın Ba­kan? Si­ze ni­ye git­ti­niz bil­gi ver­di­niz o za­man, is­tis­mar et­ti­ler­se?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Efen­dim, ba­kın…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Me­mu­ru­nuz­du, ça­ğı­rın aya­ğı­nı­za, bil­gi ver­sin.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bü­tün, bu­ra­dan…

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Ni­ye git­ti­niz o za­man aya­ğı­na?

BAŞ­KAN - Sa­yın İn­ce, mü­da­ha­le et­me­yin lüt­fen.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bu­ra­dan bir mil­let­ve­ki­li çok ra­hat­lık­la şu­nu söy­le­ye­bi­li­yor: "Bü­tün üst dü­zey yö­ne­ti­ci­le­ri Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğın­dan is­ti­fa et­ti." di­yor.

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Bil­gi ver­me­ye git­tin. Ni­ye git­tin o za­man?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ar­ka­daş­lar, bi­rin­ci de­re­ce­den bi­rim ami­ri, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğın­da top­lam 6 ki­şi is­ti­fa et­miş­tir. Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı, Tür­ki­ye'nin en bü­yük ba­kan­lı­ğı­dır ve 1 mil­yon per­so­ne­li var­dır. Bü­tün ka­mu ku­rum­la­rın­dan is­ti­fa eden­le­rin ora­nıy­la, Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­nın ora­nı yüz­de 50 olur­sa, bu­ra­da bi­le bir anor­mal­lik söz ko­nu­su de­ğil. Hâlbu­ki, de­di­ğim gi­bi, ba­kın, biz­de hiz­met­li de var is­ti­fa eden. Hiz­met­li bir ar­ka­da­şı­mız is­ti­fa et­miş, "Ben aday ola­ca­ğım." de­miş. Bi­rin­ci de­re­ce­den bi­rim ami­ri olup da mil­let­ve­ki­li ada­yı ol­mak için mü­ra­ca­at eden top­lam 7 ki­şi var. Kal­dı ki, bu 7 ki­şi­nin hep­si de AK Par­ti­den aday ol­mak için mü­ra­ca­at et­mi­yor.

İN­Cİ ÖZ­DE­MİR (İs­tan­bul) - Ede­bi­lir de Sa­yın Ba­kan.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Fark­lı fark­lı par­ti­le­re mü­ra­ca­at eden ar­ka­daş­la­rı­mız var. Do­la­yı­sıy­la, bu­ra­da ger­çek ol­ma­yan be­yan­lar­da bu­lu­nur­sa­nız, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, bu, si­zi sı­kın­tı­ya so­kar. İşin as­lı bu­dur.

Ve ben bu duy­gu ve dü­şün­ce­ler­le yü­ce Par­la­men­to­yu en de­rin say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­kan.

Şa­hıs­la­rı adı­na ikin­ci söz, Bin­göl Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Mah­fuz Gü­ler'in.

Bu­yu­run Sa­yın Gü­ler.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; on ye­di ile üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 2'nci mad­de­si üze­rin­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, AK Par­ti Hükûme­ti­mi­zin yap­tı­ğı ha­yır­lı ic­ra­at­la­rı, özel­lik­le eği­tim­de, sağ­lık­ta, sos­yal gü­ven­lik­te, de­mok­ra­tik­leş­me ko­nu­sun­da yap­tı­ğı re­form­la­rı say­mak­ta ve bun­la­rı tek tek an­lat­mak­ta zor­la­nı­yo­ruz.

Dört bu­çuk yıl­lık ik­ti­da­rı­mız dö­ne­min­de çok ha­yır­lı ic­ra­at­lar yap­tık. Özel­lik­le millî eği­tim­de çok cid­di re­form­lar yap­tık. Ders ki­tap­la­rı­nın öğ­ren­ci­le­re be­da­va ve­ril­me­siy­le, bü­tün Ana­do­lu'nun baş­tan ba­şa mo­dern ve çağ­daş okul­la­ra ka­vuş­ma­la­rı­nı sağ­la­dık. Özel­lik­le bi­zim dö­ne­mi­miz­de ya­pı­lan okul­la­rın mi­ma­ri­si­ne ba­kın, ne ka­dar özen­le ya­pıl­dı­ğı­nı hep bir­lik­te gö­re­cek­si­niz.

OS­MAN ÖZ­CAN (An­tal­ya) - Dep­rem­de çat­la­dı git­ti hep­si.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya)- Bin­göl'de yı­kıl­ma­dık okul kal­ma­dı.

MAH­FUZ GÜ­LER (De­vam­la) - Millî eği­tim­de baş­lat­tı­ğı­mız bu ham­le­nin son ata­ğı, şim­di gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz on ye­di ili­mi­ze ku­ru­la­cak olan on ye­di üni­ver­si­te­dir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ül­ke­miz­de or­ta­öğ­re­tim­de­ki okul­laş­ma ora­nı­nın gi­de­rek yük­sel­me­si, üni­ver­si­te ka­pı­la­rın­da genç­le­ri­mi­zin cid­di şe­kil­de yı­ğıl­ma­la­rı­na ne­den ol­mak­ta­dır. 1 mil­yon 700 bi­ne ya­kın li­se me­zu­nu gen­ci­miz­den an­cak 400 bin ci­va­rın­da öğ­ren­ci­miz üni­ver­si­te­le­re gi­re­bil­mek­te­dir. Genç­le­ri­mi­zin üni­ver­si­te ka­pı­la­rın­da bu yı­ğıl­ma­la­rı­nı ön­le­me­nin tek çö­zü­mü, ye­ni üni­ver­si­te­le­rin ku­rul­ma­sı­dır. Bu­gün bin­ler­ce gen­ci­miz yurt dı­şın­da üni­ver­si­te­ler­de oku­mak zo­run­da bı­ra­kıl­mak­ta­dır. Rus­ya'dan tu­tun Ame­ri­ka'ya, Av­ru­pa ül­ke­le­rin­den Tür­ki cum­hu­ri­yet­le­re ka­dar, özel­lik­le, Kıb­rıs'ta ai­le­le­rin­den uzak­ta oku­yan bu genç­le­ri­miz, gur­bet el­ler­de hem oku­duk­la­rı bu ül­ke­le­rin eko­no­mi­le­ri­ne cid­di kat­kı ya­pı­yor­lar hem de bu özel üni­ver­si­te­le­ri eko­no­mik ola­rak ayak­ta tu­tu­yor­lar. Bu genç­le­rin her yıl yurt dı­şın­da oku­mak için gö­tür­dük­le­ri bu dö­viz­ler­le bir yıl için­de on üni­ver­si­te, hat­ta on beş üni­ver­si­te ku­ru­la­bi­le­cek dü­zey­de­dir.

Uzun yıl­lar bir üni­ver­si­te­nin ku­ru­lu­şun­da gö­rev al­mış ve öğ­re­tim gö­rev­li­li­ği yap­mış bir aka­de­mis­yen ola­rak şu­nu söy­lü­yo­rum: Ül­ke­mi­zin on ye­di ili­ne ya­pı­la­cak bu üni­ver­si­te­ler­le bü­tün bu il­le­ri­mi­zin sos­yo­eko­no­mik dü­zey­le­ri hız­la iyi­le­şe­cek­tir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bir si­ya­set­çi ola­rak bi­zim dö­ne­mi­miz­de Bin­göl'de bir üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı bi­zim için en bü­yük bir gu­rur ve­si­le­si­dir. Bin­göl'de in­şa­atı de­vam eden zi­ra­at fa­kül­te­miz ile öğ­re­ti­mi­ni sür­dü­ren mes­lek yük­se­ko­ku­lu­muz, bu üni­ver­si­te­nin ilk te­mel taş­la­rı ola­cak­lar­dır. Kre­di Yurt­lar Ku­ru­mu ta­ra­fın­dan ya­pı­lan yurt bi­na­mız, öğ­ren­ci­le­ri­mi­zin ba­rın­ma so­ru­nu­nu çö­ze­cek­tir. Bin­göl'de bir üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı için ge­rek­li olan her tür­lü alt­ya­pı ha­zır­dır. Ay­rı­ca, Bin­göl hal­kı, Bin­göl ka­mu­oyu bu hiz­me­ti dört göz­le bek­le­mek­te­dir. Dört­bu­çuk yıl­lık ik­ti­da­rı­mız dö­ne­min­de Bin­göl'e gö­tür­dü­ğü­müz hiz­met­le­rin en önem­li hal­ka­sı da bu ola­cak­tır.

2003 dep­re­min­den son­ra Bin­göl'e se­kiz  bi­ne ya­kın ko­nut ya­pıl­mış­tır. Or­ta­öğ­re­tim­de­ki ders­lik sa­yı­mız 3'e kat­lan­mış, ge­rek il mer­ke­zin­de ve ge­rek­se il­çe­le­ri­miz­de okul sı­kın­tı­mız kal­ma­mış­tır. En­düs­tri mes­lek li­se­mi­zin ye­ni in­şa­atı­na bu yıl baş­la­na­cak­tır. Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Vak­fı­nın yap­tır­dı­ğı fen li­se­si ör­nek bir pro­je ola­rak bi­ti­ril­miş ve öğ­re­ti­me baş­la­mış­tır. Böl­ge­mi­zin ta­nın­mış iş adam­la­rın­dan Bah­çı­van Ai­le­si'nin de­ğer­li kat­kı­la­rıy­la Sol­han il­çe­mi­ze Ana­do­lu li­se­si ya­pıl­mak­ta­dır. Dep­rem­de za­rar gö­ren tüm köy okul­la­rı­mız ona­rım­dan ge­çi­ril­miş­tir.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ha­yır… Ha­yır…

MAH­FUZ GÜ­LER (De­vam­la) - Sol­han ve Genç il­çe­le­ri­miz­de Av­ru­pa Bir­li­ği ta­ra­fın­dan yap­tı­rı­lan okul­la­rı­mız bu yıl hiz­me­te gi­re­cek­tir. Dep­rem­de yı­kı­lan Kar­lı­ova Li­se­si ye­ni­den in­şa edil­mek­te­dir. Or­ta­öğ­re­tim­de ge­rek­li olan tüm bu ek­sik­lik­ler bi­zim ik­ti­da­rı­mız dö­ne­min­de hız­la ta­mam­lan­mış­tır. Da­ha ön­ce üni­ver­si­te­mi­zin ka­nun tek­li­fi­ni ver­miş­tik, tek ek­si­ği­miz üni­ver­si­te­mi­zin ol­ma­yı­şıy­dı.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Gü­ler, bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

MAH­FUZ GÜ­LER (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Baş­kan.

Bin­göl'de üni­ver­si­te bi­zim için ger­çek an­lam­da bir rü­yay­dı. Bu rü­ya­mı­zı ger­çek­leş­ti­ren, baş­ta, Baş­ba­ka­nı­mız Sa­yın Re­cep Tay­yip Er­do­ğan ol­mak üze­re, Bin­göl ko­nu­sun­da bu­gü­ne ka­dar hiç­bir hiz­me­ti bi­ze esir­ge­me­yen ve Bin­göl'de­ki ya­tı­rım­la­rı çok ya­kın­dan biz­zat ta­kip ede­rek bi­zim ba­şa­rı­ya ulaş­ma­mı­zı sağ­la­yan de­ğer­li Ba­ka­nı­mız Hü­se­yin Çe­lik Bey'e ne ka­dar te­şek­kür et­sek az­dır. Bin­göl hal­kı sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za ve ken­di­si­ne min­net­tar­dır. Eğer on­la­rın özel gay­re­ti ol­ma­say­dı, ne dep­rem­de­ki ya­ra­la­rı­mız bu ka­dar ça­buk sa­rı­lır­dı ne de bu­gün gö­rüş­tü­ğü­müz bu üni­ver­si­te­mi­zin ku­ru­lu­şu olur­du. Ken­di­le­ri­ne min­net ve şük­ran borç­lu­yuz.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; eğer bir ilin kal­kın­ma­sı­nı is­ti­yor­sa­nız, o il­de üni­ver­si­te­nin ku­rul­ma­sı ka­çı­nıl­maz olur. Üni­ver­si­te, çağ­daş­laş­ma­nın, üni­ver­si­te, eko­no­mik ola­rak, sos­yal ya­pı ola­rak de­ği­şi­min tek ad­re­si­dir. Kül­tü­rel zen­gin­lik­le­ri­miz için, ce­ha­le­tin gi­de­ril­me­si ve sağ­lık­lı bir kent­leş­me­nin olu­şu­mu için üni­ver­si­te­li bir il ol­mak ka­çı­nıl­maz­dır. Uzun yıl­lar, Bin­göl, üni­ver­si­te­si­ne ka­vuş­mak için has­ret­le bek­le­mek­tey­di. AK Par­ti dö­ne­min­de Bin­göl'ümü­ze bu hiz­me­ti gö­tür­dü­ğü­müz için, mut­lu­lu­ğu­muz ve se­vin­ci­miz çok bü­yük­tür. Bin­göl Üni­ver­si­te­si­nin bün­ye­sin­de ku­ru­la­cak olan fen ede­bi­yat fa­kül­te­si, ik­ti­sa­di ve ida­ri bi­lim­ler fa­kül­te­si ile Fı­rat Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı Zi­ra­at Fa­kül­te­miz, Bin­göl­lü genç­le­ri­mi­ze, böl­ge­mi­zin ço­cuk­la­rı­na ha­yır­lı ve uğur­lu ol­sun.

Yi­ne, Fı­rat Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lıy­ken Bin­göl Üni­ver­si­te­si­ne bağ­la­nan Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lu, eği­ti­mi­ni sür­dü­ren…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Za­ten Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lu Bin­göl'dey­di. Biz de bi­li­yo­ruz Bin­göl'ü.

BAŞ­KAN - Sa­yın Gü­ler, Ge­nel Ku­ru­lu se­lam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

MAH­FUZ GÜ­LER (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan…

Eği­ti­mi­ni sür­dü­ren mes­lek yük­se­ko­ku­lu ile sağ­lık mes­lek yük­se­ko­ku­lu,  ar­tık öğ­re­tim­le­ri­ni Bin­göl ça­tı­sı al­tın­da ya­pa­cak­lar­dır. Yük­sek li­sans prog­ram­la­rı için ku­ru­lan sos­yal bi­lim­ler ens­ti­tü­sü ile fen bi­lim­le­ri ens­ti­tü­sün­de, genç­le­ri­miz, ra­hat­lık­la mas­ter ve dok­to­ra­la­rı­nı ya­pa­bi­le­cek­ler­dir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, söz­le­ri­me son ve­rir­ken, bi­ze bu mut­lu gü­nü ya­şat­tık­la­rı için, tek­rar, Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - İki de­fa edi­lir mi? De­vam­lı te­şek­kür edi­yor.

MAH­FUZ GÜ­LER (De­vam­la) - …ve tüm Hükûmet üye­le­ri­mi­ze, Bin­göl hal­kı adı­na te­şek­kür­le­ri­mi­zi ve şük­ran­la­rı­mı­zı su­nu­yo­rum. Bin­göl Üni­ver­si­te­si­nin, Bin­göl'ümü­ze ha­yır­lı ve uğur­lu ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Gü­ler.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Hep te­şek­kür et­ti.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 2'nci mad­de üze­rin­de­ki ko­nuş­ma­lar ta­mam­lan­mış­tır.

Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler…Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­de­ce te­şek­kür et­ti.

MAH­FUZ GÜ­LER (Bin­göl) - Sa­yın Ba­loğ­lu, te­şek­kür et­me­ye­cek­tim de ne ya­pa­cak­tım? Te­şek­kür et­mek suç mu?

BAŞ­KAN - 3'ün­cü mad­de­yi oku­tu­yo­rum:  

MAD­DE 3-  2809 sa­yı­lı Ka­nu­nun Ek 56 ncı mad­de­si­nin (a) ben­di­nin ba­şı­na "Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ye­ni ku­ru­lan Tıp Fa­kül­te­si ile" iba­re­si ek­len­miş,  (d) ben­di "Rek­tör­lü­ğe bağ­lı ola­rak ye­ni ku­ru­lan Sos­yal Bi­lim­ler Ens­ti­tü­sü, Fen Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sü ve Sağ­lık Bi­lim­le­ri Ens­ti­tü­sün­den," şek­lin­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ber­han Şim­şek.

Bu­yu­run Sa­yın Şim­şek.

CHP GRU­BU ADI­NA BER­HAN ŞİM­ŞEK (İs­tan­bul) - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; gö­rü­şül­mek­te olan ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 3'ün­cü mad­de­si üze­rin­de gru­bum adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­la­rım.

Tür­ki­ye'de üni­ver­si­te­le­rin kon­ten­jan­la­rıy­la, üni­ver­si­te­ye yer­leş­mek için sı­na­va gi­ren öğ­ren­ci sa­yı­sı kar­şı­laş­tı­rıl­dı­ğın­da, bü­yük, cid­di bir so­run­la kar­şı kar­şı­ya ol­du­ğu­muz bir ger­çek. Bu bü­yük ve cid­di so­ru­nu çöz­me­nin bir yön­te­mi, ye­ni üni­ver­si­te kur­mak, var olan üni­ver­si­te ve yük­se­köğ­re­nim prog­ram­la­rı­nın kon­ten­jan­la­rı­nı ar­tır­mak­tır. An­cak, nü­fu­su do­la­yı­sıy­la öğ­ren­ci sa­yı­sı sü­rek­li ar­tan bir ül­ke ola­rak, sa­de­ce üni­ver­si­te sa­yı­sı­nı ar­tır­mak, baş­ka çö­züm yol­la­rı­nı öte­le­mek, er­te­le­mek, dü­şün­me­mek, bu ül­ke­nin ge­le­ce­ği­ne de ya­pı­lan en bü­yük hak­sız­lık­tır.

Bu yol­lar­dan bi­ri­si, üni­ver­si­te ka­pı­sın­da yı­ğıl­ma­yı en­gel­le­me­nin yol­la­rın­dan bi­ri­si, mes­lek li­se­le­ri­nin sa­yı­sı­nı ve eği­tim ka­li­te­si­ni ar­tır­mak­tan geç­mek­te­dir. Ta­bii, Hükûmet ola­rak, si­zin, "mes­lek li­se­si" de­nin­ce, bir za­man­lar "ar­ka bah­çe" ola­rak gör­dü­ğü­nüz imam-ha­tip ak­lı­nı­za gel­di­ği için, di­ğer mes­lek li­se­le­ri­ni de gör­mek­ten ya­na, bu­gü­ne ka­dar ge­çen sü­re içe­ri­sin­de, ma­ale­sef, ol­ma­dı­nız.

CA­HİT CAN (Si­nop) - İmam-ha­tip­le­ri gö­rüş­mü­yo­ruz ki!

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - Tür­ki­ye, mut­la­ka bir eği­tim re­for­mu yap­ma­lı ve mes­lek li­se­le­ri­nin hem sa­yı­sı­nı hem de ka­li­te­si­ni ar­tır­ma­lı ve mes­lek li­se­si me­zun­la­rı­nın ko­lay­ca iş bu­la­bi­le­ce­ği is­tih­dam alan­la­rı ya­ra­tıl­ma­lı­dır.

Bu Par­la­men­to dö­ne­min­de da­ha ön­ce on beş üni­ver­si­te ku­rul­muş­tu, şim­di on ye­di üni­ver­si­te ku­ru­lu­yor. Bir ile üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı, el­bet­te, o ilin ik­ti­sa­di ba­kım­dan kal­kın­ma­sı­na yar­dım et­mek­te olan sos­yal ha­ya­tı­nı da can­lan­dı­ra­cak­tır. An­cak, eğer il­le­ri­mi­zi kal­kın­dır­ma­nın yo­lu ola­rak, o ile sa­de­ce üni­ver­si­te aç­mak­tan geç­ti­ği­ni dü­şü­nür­sek, ger­çek­ten "Ya­zık ül­ke­mi­zin hâli­ne." de­me­miz ge­re­kir.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Tür­ki­ye'nin en te­mel ik­ti­sa­di so­ru­nu sa­bit ser­ma­ye ya­tı­rım­la­rı­nın az­lı­ğı­dır. Tür­ki­ye üre­te­rek, ça­lı­şa­rak kal­kın­mış­tır ve şim­di­den son­ra da sa­de­ce üre­te­rek, ça­lı­şa­rak, is­tih­dam­la kal­kı­na­bi­lir.

Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; on ye­di ile üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı­na iliş­kin bu ta­sa­rıy­la, iş so­ru­nu­nu, aş so­ru­nu­nu, yok­sul­luk so­ru­nu­nu, aç­lık so­ru­nu­nu, sağ­lık so­ru­nu­nu çö­ze­me­di­ği­miz va­tan­da­şa, ma­ale­sef "Dört bu­çuk yıl geç­ti, ba­kın siz­le­ri mut­lu edi­yo­ruz. On beş ile aç­tık, on ye­di ile da­ha üni­ver­si­te aça­ca­ğız." de­yip kar­şı­la­rı­na geç­mek için, bu Mec­li­sin son gün­le­rin­de bu ya­sa­yı çı­kar­dı­ğı­nı­zı da bi­li­yo­ruz. Ama, bu­ra­da da yi­ne bir­çok ko­nu­da, ya­sa­da ol­du­ğu gi­bi, bü­yük bir hak­sız­lık ya­pı­yor­su­nuz. Sa­yın Ba­kan OD­TÜ'yü an­la­tı­yor, ba­ra­kay­la ku­rul­du, doğ­ru­dur; bir­çok üni­ver­si­te de böy­le ku­rul­du, doğ­ru­dur. Ya­tı­rı­lan büt­çe­yi, olu­şan ra­kam­la­rı da ko­nuş­ma­ya­ca­ğım Sa­yın Ba­kan. Pekâlâ, 72 il­de üni­ver­si­te var, ne­den 9 ile de üni­ver­si­te­yi ge­tir­me­di­niz? Hak ve hak­ka­ni­yet öl­çü­sü içe­ri­sin­de bu işi ya­pı­yor ol­say­dı­nız 72 ili 81 ile ge­ti­rir­di­niz. Ne­den? Ben Bay­burt­lu­yum, Bay­burt'ta ne­den yok? Gü­müş­ha­ne'de ne­den yok? Bar­tın'da ne­den yok? Ha, Bay­burt'u, Gü­müş­ha­ne'yi oy de­po­nuz ola­rak gö­rü­yor­su­nuz, "Na­sıl ol­sa tek ka­le maç ya­pı­yo­ruz; ta­ri­kat­lar, ce­ma­at­ler, ya­pı­lan­ma­lar… Bay­burt­lu oyu ve­rir bi­ze." Bun­dan do­la­yı Bay­burt­lu­ya üni­ver­si­te yok. Git­ti­ği­niz­de Bay­burt­lu, Gü­müş­ha­ne­li oy ver­me­ye­cek si­ze, tek ka­le maç oy­na­dı­ğı­nı­zı gös­te­re­cek. Di­ğer ta­ra­fa ba­ka­lım, Tun­ce­li'ye de yok. Tun­ce­li'ye ni­ye yok? "Tun­ce­li­li de za­ten bi­ze oy ver­mez" di­ye yok. Bu­ra­da, çı­kıp ko­nu­şur­ken bi­raz ön­ce, bir, eli­ni de vic­da­nı­na ko­ya­cak­sın Sa­yın Ba­kan! Efen­dim, eğer hak ve hak­ka­ni­yet­ten ya­nay­dıy­sa­nız, bü­tün hep­si­ne ge­ti­rir­di­niz, 81 ile ge­ti­rir­di­niz; bi­ri­le­ri öz, bi­ri­le­ri üvey mi?

Ve ay­rı­ca, ko­mis­yon­da da biz bu üni­ver­si­te­le­re kar­şı çık­ma­dık, sa­de­ce il­min ya­pı­lan­ma­sın­da, il­min ya­yıl­ma­sın­da, bu ta­be­la gi­bi ka­la­cak üni­ver­si­te­le­rin il­me kat­kı­sı ol­ma­ya­ca­ğı­nı söy­le­dik. Bun­la­ra eko­no­mik, aka­de­mik kat­kı­lar sun­mak ge­re­kir. Ama, ne ya­zık­tır ki, za­ma­nı­nız­da, dört bu­çuk yıl içe­ri­sin­de ül­ke yok­sul­lu­ğu da, yol­suz­lu­ğu da faz­la­sıy­la ya­şa­dı­ğı için, be­nim Bay­burt­lum, Gü­müş­ha­ne­lim, Bar­tın­lım, Tun­ce­li­lim, eği­tim ti­ca­re­ti ola­rak üni­ver­si­te­yi bek­li­yor. Bu­nun öte­sin­de baş­ka bir şey yok. Bu­ra­da, eli­ni­zi vic­da­nı­nı­za ko­yup ko­nuş­mak du­ru­mun­da­sı­nız Sa­yın Ba­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bü­tün bun­la­rın içe­ri­sin­de Sa­yın Ba­kan­la bir şe­yi bu­ra­da pay­laş­mak is­ti­yo­rum. Sa­yın Ba­kan, on se­kiz ay ön­ce, bu kür­sü­de 2 kez di­le ge­tir­dim, si­ze iki ta­ne so­ru öner­ge­si ver­dim, onar ay… Bu kür­sü­den, çık­tı­nız, ba­na de­di­niz ki: "Ar­ka­daş, ben bu so­ru öner­ge­ni­zi ce­vap­la­ya­ca­ğım." So­ru öner­ge­le­ri bu­ra­da, ta­rih­le­ri de bu­ra­da; 19/12/2005, on ay son­ra bir da­ha tek­rar et­mi­şim. So­ru öner­ge­si­nin ge­rek­çe­si şu: Kı­sa­ca, bu­ra­da uzun… Tür­ki­ye'de bil­gi­sa­yar ba­şı­na dü­şen öğ­ren­ci sa­yı­sı­nı sor­mu­şum. Her gün bu­ra­da, ken­di­niz bi­le şa­şı­rıp yan­lış ra­kam­lar ifa­de edi­yor­su­nuz. ADSL ci­haz­la­rı­nın han­gi fir­ma­lar­dan alın­dı­ğı­nı, kaç oku­la İn­ter­net bağ­lan­tı­sı ol­du­ğu­nu, Ül­ker Gru­bu… Ül­ker Gru­bu şir­ket­le­rin­den "Da­ta Tek­nik" ad­lı fir­ma­dan ne ka­dar mik­tar­da alın­dı­ğı­nı so­ru öner­gem­de sor­mu­şum ve bun­la­rı alır­ken 4734'e, ya­ni Ka­mu İha­le Ka­nu­nu'na gö­re mi yap­tı­nız, yok­sa, evet ge­tir, ala­lım mı de­di­niz? Dün­ya Ban­ka­sın­dan pa­ra­la­rı alı­yor­sun, ken­di ba­ba­nı­zın pa­ra­sıy­mış gi­bi de bu­ra­da an­la­tı­yor­su­nuz. Mil­le­tin adı­na sor­du­ğum so­ru öner­ge­le­ri­ne de ce­vap ver­mi­yor­sun on se­kiz ay­da.

Ta­bii ki Sa­yın Ba­kan çok meş­gul de­ğer­li ar­ka­daş­lar! Kız­ma­mak la­zım! Sa­yın Ba­ka­nın ye­ğe­ni Fa­tih kar­de­şi­miz -Al­lah mut­lu et­sin- 29 Ni­san­da ev­len­miş. Ben de bu­ra­dan genç kar­deş­le­ri­mi­ze mut­lu­luk­lar di­li­yo­rum. Sa­yın Ba­kan bir da­ve­ti­ye bas­tır­mış ço­rap­lar­dan son­ra… Olur iş de­ğil! Ba­ka­nın bas­tır­dı­ğı da­ve­ti­ye, ek şu: (Meş­gu­li­yet­le­ri­ni­zi izah edi­yo­rum Sa­yın Ba­kan) Millî Eği­tim Ba­ka­nı Do­çent Dok­tor Hü­se­yin Çe­lik'in ye­ğe­ni. Ya­ni…

MU­ZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Ko­ca­eli) - Ne var ya­ni bu­ra­da? Ne var?

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - Ya­ni, ha­mi­li­kart ya­ki­nim­dir, ha­mi­li­da­ve­ti­ye de ya­ki­nim­dir! Ço­rap ola­yın­dan son­ra bu­nu ya­pı­yor!

MU­ZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Ko­ca­eli) - Hay­ret bir şey!

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - Ace­le et­me­yin, şim­di, Sa­yın Ba­kan çı­kıp, sa­nı­yo­rum ki ce­vap­la­ya­cak. Ve bu­nu bü­rok­rat­la­ra gön­de­ri­yor. Bü­rok­rat­lar uçak­lar­la Van'da. Şim­di so­ru­yo­rum Sa­yın Ba­kan: Haf­ta so­nu, 29 Ni­san­da ye­ğe­ni­ni­zin dü­ğü­nü­ne ge­len bü­rok­rat­lar har­cı­rah al­dı mı al­ma­dı mı? Ve kaç bü­rok­rat gel­di? Bun­la­rı herhâlde bu­ra­dan sor­ma­nın bir mah­zu­ru yok­tur Sa­yın Ba­kan. Ya­ni, siz, bu­ra­dan bir çok şe­yi so­rup, zih­ni­yet­ten bah­se­di­yor­su­nuz. Ço­rap­la­ra ad yaz­dı­ran zih­ni­yet bu ül­ke­yi yö­ne­te­bi­lir mi? Bu zih­ni­yet, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si zih­ni­ye­ti bu­ra­da sa­na ko­nuş­ma fır­sa­tı­nı ver­miş ve ko­nu­şu­yor­sun.

MUS­TA­FA NU­Rİ AK­BU­LUT (Er­zu­rum) - Han­gi zih­ni­yet?

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si zih­ni­ye­ti si­zi bu­ra­da otur­tu­yor; odur, onu bi­lin!

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Sa­yın Ba­ka­na so­ru­yo­rum: Bü­rok­rat­la­ra har­cı­rah öden­miş mi­dir, öden­me­miş mi­dir?

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Sa­yın Baş­ba­kan, cu­mar­te­si gü­nü, Er­zu­rum'da TO­Kİ ta­ra­fın­dan beş yüz üç evin anah­tar tes­li­mi için git­miş ve bir bak­tık ki, ora­da "ne­re­den ne­re­ye" hikâye­le­ri­ni an­la­tı­yor: Bu­ra­day­dık, bu­ra­la­ra gel­dik... Ha­ni, Bağ­dat tem­be­li­nin hikâye­si: Hur­ma ağa­cı al­tın­da ya­tı­yor, yan­gın çık­mış, ete­ği tu­tuş­muş, ar­ka­da­şı şöy­le do­kun­muş "Bi­raz öte­ye git." Ete­ği­ni 5 san­tim bu ta­ra­fa al­mış, bu ta­ra­fa doğ­ru gel­miş, de­miş ki: "Ya in­sa­noğ­lu ka­nat­sız kuş, 5 san­tim bu ta­ra­fa gel­dik, ne­re­dey­dim, ne­re­le­re gel­dim." Dört bu­çuk yıl­dır, Tür­ki­ye'yi ol­du­ğu yer­den ba­ta­ğa gö­tür­dü­nüz. Sa­yın Baş­ba­kan da an­la­tı­yor, hem de ra­kam­la­rı çar­pı­ta­rak an­la­tı­yor...

Bir si­ya­si par­ti­nin söz­cü­sü, Er­zu­rum mi­tiy­le il­gi­li çok gü­zel bir açık­la­ma yap­tı, de­di ki: "Baş­ba­ka­nın di­zi iz­le­me alış­kan­lı­ğın­dan do­la­yı, bu di­zi­si de -ül­ke­yi yö­net­me di­zi­si de- Ya­lan Rüzgârı di­zi­le­ri­ne dön­dü." Çok da doğ­ru söy­le­di.

Ben si­ze ger­çek ra­kam­la­rı ve­re­yim de­ğer­li ar­ka­daş­lar: Sek­sen yıl­lık iç borç 90 mil­yar do­lar, AKP dö­ne­min­de iç bor­cu 196 mil­ya­ra çı­kar­dı­nız. İç borç, dört yıl­da 106 mil­yar do­lar art­mış. Bil­mi­yor­sa­nız öğ­re­nin! Çün­kü, bu­ra­da bir­ço­ğu­nuz, dört bu­çuk yıl­dır, el kal­dır­mak için gel­di­niz!

MU­ZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Ko­ca­eli) - Ne­re­den bi­li­yor­sun?

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - Açın ga­ze­te­le­ri oku­yun, bil­gi­le­nin, on­dan son­ra ko­nu­şun. Su­sun…

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, mü­da­ha­le et­me­yin lüt­fen.

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - Sek­sen yıl­lık dış bor­cu 63 mil­yar do­lar­dan, AKP dö­ne­min­de 70 mil­yar do­la­ra... Dört yıl­da 7 mil­yar do­lar art­mış.

HÜ­SE­YİN TAN­RI­VER­Dİ (Ma­ni­sa) - Sen an­la­maz­sın...

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - Sek­sen yıl­lık özel sek­tör dış bor­cu 45 mil­yar do­lar­dan 117 mil­yar do­la­ra çık­mış. 72 mil­yar do­lar da özel sek­tö­rün dış bor­cu art­mış.

MU­ZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Ko­ca­eli) - Bil­di­ğin ko­nu­yu an­lat sen!

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - Bu­ra­da ko­nu­nun uz­man­la­rı var, bi­li­yor­lar.

Baş­ba­kan,  "IMF'ye olan bor­cu azalt­tık." de­yip, ma­sal­lar an­la­tı­yor, Ya­lan Rüzgârı di­zi­sin­de.

MU­ZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Ko­ca­eli) - Ne­re­den bi­li­yor­sun?

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın…

HÜ­SE­YİN TAN­RI­VER­Dİ (Ma­ni­sa) - Sen an­la­ya­maz­sın onu!

MU­ZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Ko­ca­eli) - Sen bil­di­ğin ko­nu­yu an­lat, bil­me­di­ğin ko­nu­la­ra gir­me!

CA­HİT CAN (Si­nop) - Sen film çe­vi­rir­ken biz Ge­nel Ku­rul­day­dık!

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - …bi­raz ön­ce, de­mok­ra­si­den, hak­tan, öz­gür­lük­ten bah­set­ti Sa­yın Ba­kan.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir sa­ni­ye Sa­yın Şim­şek.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, da­ha ön­ce de uyar­dım, yan­lış bir bil­gi­len­me olur­sa, sa­yın grup baş­kan ve­kil­le­ri­miz bu­ra­da, mü­da­ha­le eder­ler. Siz, lüt­fen otur­du­ğu­nuz yer­den mü­da­ha­le et­me­yin.

CA­HİT CAN (Si­nop) - Hiç ala­ka­sı yok ko­nu­lar­la!

FAH­RET­TİN POY­RAZ (Bi­le­cik) - Baş­ka­nım, yü­zü­mü­ze kar­şı ha­ka­ret et­me­sin!

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız Sa­yın Şim­şek.

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bi­raz ön­ce, ha­tip­ler­den bi­ri -Sa­yın Ba­ka­nım da ola­bi­lir- de­di ki: "Bi­zim dö­ne­mi­miz­de ya­sak­lar kalk­tı."

Ba­kın, bu­gün so­mut ya­şa­nan bir ola­yı si­zin­le pay­la­şa­yım. TMSF, ATV'ye ve Sa­bah'a el koy­du ve ora­da­ki ça­lı­şan ar­ka­daş­lar bir sen­di­ka­laş­ma ha­re­ke­ti için Tür­ki­ye Ga­ze­te­ci­ler Sen­di­ka­sı­na mü­ra­ca­at edi­yor. Bir an­da, ora­da bu­lu­nan ar­ka­daş­lar­dan 12 ki­şi­nin im­za­sı ge­ri al­dı­rı­lı­yor, 3 ki­şi de iş­ten çı­ka­rı­lı­yor. Bu mu si­zin za­ma­nı­nız­da tat­lı su de­mok­rat­lı­ğı?

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - 1 Ma­yıs var, 1 Ma­yıs!

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - Emek hak­kı, ör­güt­len­me hak­kı, ya­sak­la­rın kalk­ma­sı, de­mok­ra­si­nin ge­liş­me­si bu mu? Siz, eme­ğin de­ğil, siz Ofer'le­rin dost­la­rı­sı­nız. Emek­çi­ler de bu­nu bi­li­yor, KO­Bİ'ler de, iş­ve­ren­ler de bi­li­yor. Yer­li iş­ve­ren­ler, ya­ban­cı­lar­la kol ko­la gez­di­ği­niz için pek önem­li de­ğil.

So­nuç ola­rak, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bir şe­yi de pay­laş­mak is­ti­yo­rum si­zin­le. Bi­ti­ri­yo­rum Sa­yın Baş­kan. Sa­yın Mec­lis Baş­ka­nı şöy­le ifa­de edi­yor: "Din­dar Cum­hur­baş­ka­nı se­çe­ce­ğiz. Din­dar, si­vil, de­mok­rat."

MU­ZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Ko­ca­eli) - Tem­cit pi­la­vı ol­du!

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ya­ra­la­rı­nı deş­me!

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - Ba­kın, Sa­yın Mec­lis Baş­ka­nı, bu ül­ke­de da­ha ön­ce Cum­hur­baş­kan­lı­ğı ya­pan­la­rın din­dar mı, din­dar de­ğil mi… Sa­yın Mec­lis Baş­ka­nı­nın din öl­çe­ri var­sa, böy­le bir de­si­bel du­ru­mu, o ay­rı bir şey, ama, be­nim bil­di­ğim, mes­cit­te ko­ru­ma­yı bı­ra­kı­yor, eza­na iki da­ki­ka ka­la ge­li­yor, ko­ru­ma kal­kı­yor, Mec­lis Baş­ka­nı otu­ru­yor, na­maz kı­lı­yor.

HÜ­SE­YİN TAN­RI­VER­Dİ (Ma­ni­sa) - Han­gi ca­mi­de gör­dün?

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - Kut­sal ma­bet­te mev­ki ol­maz, ma­kam ol­maz, şan ol­maz, şöh­ret ol­maz. Mes­ci­din gi­ri­şin­de de ca­mi­de de na­maz kı­lı­nır, he­pi­niz bu­nu bi­li­yor­su­nuz.

Ba­kın, şim­di, ken­di­ne gö­re rol ayar­la­yan Sa­yın Mec­lis Baş­ka­nı ne yap­mış? Şu an­da Ada­let Ba­kan­lı­ğı­na kim vekâlet edi­yor? Fa­tih Ka­sır­ga.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Şim­şek… Sa­yın Şim­şek… Bir; müm­kün­se ko­nu dı­şı­na çık­ma­ya­lım.

İki; Ge­nel Ku­ru­lu se­lam­lar mı­sı­nız.

BER­HAN ŞİM­ŞEK (De­vam­la) - Çok te­şek­kür edi­yo­rum.

Şu an­da, Fa­tih Ka­sır­ga Bey Ada­let Ba­kan­lı­ğı­na vekâle­ten gö­rev ya­pı­yor. Sa­yın Fa­tih Ka­sır­ga'nın, şu an­da Ali Os­man Ko­ca, Mec­lis Ge­nel Sek­re­te­ri ile il­gi­li ken­di­si­nin yap­mış ol­du­ğu bir id­di­ana­me­de ce­za al­mış­tır.

Din­dar, si­vil, de­mok­rat, ma­ale­sef, Cum­hur­baş­ka­nı seç­mek­te be­ce­rik­siz olan Sa­yın Mec­lis Baş­ka­nı, fu­huş du­ru­mun­dan do­la­yı bir ote­le ruh­sat ve­ril­di­ği için be­ye­fen­di­yi, Ali Os­man Ko­ca'yı yü­ce Mec­li­se Ge­nel Sek­re­ter yap­mış­tır.

Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum efen­dim. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Doğ­ru söy­lü­yor, mah­ke­me ka­ra­rı var…

BAŞ­KAN - Hükûmet adı­na, Mil­li Eği­tim Ba­ka­nı Sa­yın Hü­se­yin Çe­lik.

Bu­yu­run Sa­yın Çe­lik.

MİL­Lİ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım; 22'nci Dö­nem Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si 22 Tem­muz­da gi­de­ce­ği­miz se­çim­le bir­lik­te bu dö­ne­mi ka­pa­ta­cak­tır.

Bu Par­la­men­to ça­tı­sı al­tın­dan kim­ler gel­di, kim­ler geç­ti. Ba­kın, bi­zim, po­li­ti­ka­cı­lar ola­rak, bi­zim, mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak, ve­ki­li bu­lun­du­ğu­muz mü­vek­kil­le­ri­mi­ze ör­nek ol­mak gi­bi bir özel­li­ği­miz ol­ma­lı. Bu­ra­da, bir ül­ke­nin baş­ba­ka­nı­na… Be­ğen­me­ye­bi­lir­si­niz de­ğer­li ar­ka­daş­lar, eleş­ti­re­bi­lir­si­niz, eleş­ti­ri­le­ri­ni­zin do­zu­nu ar­tı­ra­bi­lir­si­niz, ama, kim­se si­ze, bir ül­ke­nin baş­ba­ka­nı­na bu­ra­da çı­kıp da "ya­lan rüzgârı" ifa­de­si­ni, yaf­ta­sı­nı ya­kış­tır­ma hak­kı ver­mez.

BER­HAN ŞİM­ŞEK (İs­tan­bul) - Ben öy­le bir şey de­me­dim…

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bi­ri­si, bir po­li­ti­ka­cı böy­le de­miş­tir. Bu­ra­da­ki bir de­ğer­li mil­let­ve­ki­li de bu­ra­dan alıp, ken­di­si de ona ka­tı­la­rak bir­kaç ke­re bu kür­sü­de bu­nu tek­rar­la­dı. Be­nim Baş­ba­ka­nı­ma bu sı­fa­tı ya­kış­tı­ran ki­şi­ye bu sı­fat ya­kı­şır. En faz­la on­la­ra ya­kı­şır. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Şim­di, sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın, biz ger­çek­le­ri halk­la pay­laş­mak zo­run­da­yız. Ben şim­di si­ze… Ba­kın, ben, eko­no­mi­den so­rum­lu dev­let ba­ka­nı fa­lan de­ği­lim; an­cak, Türk eko­no­mi­sin­de, Hükûme­tin bir üye­si ola­rak, gü­nü gü­nü­ne ne­ler ol­du, ne tür ge­liş­me­ler ol­du, bun­la­rı ta­kip eden bir ar­ka­da­şı­nı­zım. İlk mil­let­ve­ki­li ol­du­ğum gün­den be­ri, bun­la­rı gü­nü gü­nü­ne ta­kip eden bir ar­ka­da­şı­nı­zım. Borç sto­ku­muz art­tı mı AK Par­ti Hükûme­ti dö­ne­min­de? Evet, art­tı. Ba­kın, ba­zı ar­ka­daş­la­rı­mız bu he­sap­la­rı ya­par­ken, Tür­ki­ye'nin top­lam borç sto­ku­nu he­sap­lar­ken, özel sek­tör borç­la­rı­nı ka­tı­yor işin içi­ne.

NA­İL KA­MA­CI (An­tal­ya) - Ta­bii ka­ta­ca­ğız.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bir da­ki­ka, mü­sa­ade edin. Mü­sa­ade edin, he­ye­can­lan­ma­yın.

NA­İL KA­MA­CI (An­tal­ya) - Ke­fi­li kim?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Efen­dim, he­ye­can­lan­ma­yın.

NA­İL KA­MA­CI (An­tal­ya) - Kim öde­ye­cek on­la­rı?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Şim­di, ba­kın, sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, 2002 yı­lı­nın so­nun­da, Tür­ki­ye'nin gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la­sı 181 mil­yar do­lar­dır. 2007'ye gel­di­ği­miz­de, Tür­ki­ye'nin gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la­sı 400 mil­yar do­lar­dır. Ya­ni, sek­sen yıl­da, yet­miş do­kuz yıl­da ulaş­tı­ğı­mız millî ge­lir 181 mil­yar do­lar, dört bu­çuk yıl­da bu­na ila­ve edi­len millî ge­lir 219 mil­yar Türk Li­ra­sı. İş­te bu, AK Par­ti­nin far­kı­dır. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Bir baş­ka şey söy­le­ye­yim…

BÜ­LENT BA­RA­TA­LI (İz­mir) - Do­la­rın ger­çek de­ğe­ri ne, Sa­yın Ba­kan?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Mü­sa­ade edin, bak ge­le­ce­ğim ora­ya.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Halk fark et­mi­yor, ya­zık.

BÜ­LENT BA­RA­TA­LI (İz­mir) - Do­la­rı bu ka­dar bas­tı­rır­sa­nız, 600 mil­yar do­lar da olur.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Mü­sa­ade eder­se­niz ar­ka­daş­lar, bir ben­zet­me­de bu­lun­mak is­ti­yo­rum, bir ör­nek ver­mek is­ti­yo­rum.

Di­ye­lim ki, Sa­yın Mu­zaf­fer Öz­top­çu Bey bir dev­let me­mu­ru­dur, ay­da 1 mil­yar ma­aş alır. Ay­dın Du­ma­noğ­lu Bey de di­ye­lim ki bir tüc­car­dır, ay­lık ge­li­ri 20 mil­yar­dır. Bu he­sa­bı, bi­zim, çay­ha­ne­de otu­ran, il­ko­kul me­zu­nu ol­ma­yan va­tan­da­şı­mız bi­le bi­lir. Eğer ba­zı ar­ka­daş­la­rı­mız bu ko­nu­la­rı an­la­mak­ta sı­kın­tı çe­ki­yor­sa, ben bu­nu ba­si­te in­dir­ge­ye­rek an­lat­mak is­ti­yo­rum.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - O si­zin sı­kın­tı­nız Sa­yın Ba­kan, siz sı­kın­tı­lı­sı­nız, millî eği­tim sı­kın­tı­lı.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Sa­yın Ay­dın Du­ma­noğ­lu di­ye­lim ki, de­ğer­li ar­ka­da­şı­mız bir tüc­car­dır, ay­lık ge­li­ri 20 mil­yar­dır. (CHP sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Çok akıl­lı­sın sen.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, lüt­fen mü­da­ha­le et­me­yin.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Ne de­mek efen­dim, çay­ha­ne may­ha­ne kı­yas­la­ma­la­rı böy­le!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ay­lık ge­li­ri 1 mil­yar olan Mu­zaf­fer Bey 5 mil­yar borç­lan­mış, Ay­dın Du­ma­noğ­lu Bey de 50 mil­yar borç­lan­mış. Ay­lık ge­li­ri 20 mil­yar, 50 mil­yar borç­lan­mış; ay­lık ge­li­ri 1 mil­yar, 5 mil­yar borç­lan­mış. Han­gi­si­nin bor­cu faz­la? Ba­kın, 5 mil­yar borç­la­na­nın bor­cu da­ha faz­la­dır, çün­kü, ay­lık ge­li­ri­nin beş ka­tı borç­lan­mış.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ne­re­de ha­ni, ay­lık ge­lir 20 mil­yar ne­re­de?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - 20 mil­yar ay­lık ge­li­ri olan in­san 50 mil­yar borç­lan­dı­ğı za­man ay­lık ge­li­ri­nin iki bu­çuk ka­tı borç­lan­mış olur. Tür­ki­ye'nin bor­cu art­tı, ama…

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ge­li­ri de art­ma­dı.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - …Tür­ki­ye'nin ge­li­ri, ar­ka­daş­lar, yüz­de yüz­den faz­la art­tı. Ki­şi ba­şı­na dü­şen ge­lir or­ta­da.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - O mu­az­zam ge­lir ne­re­de Sa­yın Ba­ka­nım?

MEH­MET DA­NİŞ (Ça­nak­ka­le) - Bir din­le ya, bir din­le ya!

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Din­le, öğ­ren.

Açık­la­ma bek­li­yo­ruz.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın, şim­di siz bu he­sap­la­rı yap­tı­ğı­nız za­man, so­kak­ta­ki va­tan­daş si­zi din­le­di­ği za­man üs­tü­nü­ze gü­ler. Bu he­sap­la­rı yap­ma­yın.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Si­ze gü­lü­yor­lar, si­ze. Kah­ve­le­re gi­din, hal­kı bir din­le­yin Sa­yın Ba­kan.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Bir de, ba­kın, ben, mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­ma… Be­nim ye­ğe­nim oğ­lum gi­bi­dir. Ben, mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mı ken­di ye­ğe­ni­min dü­ğü­nü­ne da­vet edi­yo­rum. An­ne­si­nin, ba­ba­sı­nın adı var da­ve­ti­ye­de; kı­zın an­ne­si­nin, ba­ba­sı­nın adı var da­ve­ti­ye­de. Şim­di, ne­ti­ce iti­ba­rıy­la, bu be­nim için bir şen­lik­se, bu be­nim için mut­lu bir gün­se, be­nim ye­ğe­nim be­nim için önem­liy­se, ben, mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mı bu­ra­ya da­vet eder­ken, ya­nı­na, bu be­nim ye­ğe­nim­dir, si­zi da­vet edi­yo­rum… Ben, da­yı­mın dü­ğü­nü­ne de si­zi da­vet ede­bi­li­rim, kız kar­de­şi­min dü­ğü­nü­ne de si­zi da­vet ede­bi­li­rim, ya­kın bir ak­ra­ba­mın dü­ğü­nü­ne de si­zi da­vet ede­bi­li­rim.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Al­lah mü­ba­rek et­sin!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ba­kın, bu­nu bi­le, ar­ka­daş­lar, in­sa­ni ne­za­ket, bu­ra­dan, ge­lip, bu tarz­da bu me­se­le­yi be­nim aley­him­de kul­lan­ma­ya mâni­dir. Bu­ra­da rol yap­ma­ya alış­mış ar­ka­daş­la­rı­mı­zın bu­nu terk et­me­si la­zım. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BER­HAN ŞİM­ŞEK (İs­tan­bul) - Say­gı­lı olun, say­gı­lı.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın, biz…

BER­HAN ŞİM­ŞEK (İs­tan­bul) - Si­ze ya­kış­mı­yor.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Sev­gi­li Mil­let­ve­ki­lim, bu­gün­ler ge­çer.

BER­HAN ŞİM­ŞEK (İs­tan­bul) - Ge­çer ta­bii!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ya­rın bel­ki siz mil­let­ve­ki­li ol­ma­ya­cak­sı­nız, ben Ba­kan ol­ma­ya­ca­ğım, bel­ki ba­zı­la­rı­mız fark­lı ko­num­lar­da ola­cak.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Yok, biz par­ti de­ğiş­tir­me­ye­ce­ğiz Sa­yın Ba­kan.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - An­cak, ya­rın kar­şı kar­şı­ya gel­di­ği­miz za­man, bir­bi­ri­mi­zin gö­zü­nün içi­ne ba­ka­bil­me­miz la­zım. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) İşi şah­si­ye­te in­dir­ge­ye­rek bu­ra­da ge­lip de, ba­kın, bu yü­ce Par­la­men­to­nun ça­tı­sı al­tın­da böy­le ba­sit me­se­le­le­ri gün­de­me ge­tir­mek, bu yü­ce Mec­li­sin hu­zu­ru­nu iş­gal et­mek bir mil­let­ve­ki­li­ne ya­kı­şır mı?

ALİ YÜK­SEL KA­VUŞ­TU (Ço­rum) - Ya­kış­maz.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ne­ti­ce iti­ba­rıy­la, ba­kın, biz bu­ra­da de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, üni­ver­si­te­le­ri ko­nu­şu­yo­ruz, on ye­di üni­ver­si­te­nin ku­ru­lu­şu­nu ko­nu­şu­yo­ruz. Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­min­den tu­tun da Sa­yın Mec­lis Baş­ka­nı­nın cu­ma na­ma­zı­na gi­der­ken, efen­dim, ko­ru­ma­sı­nı ye­ri­ne otur­tu­yor­muş da... Bu­na va­rın­ca­ya ka­darPe­ki, eğer ko­nu­şa­cak bir ko­nu­nuz yok­sa bu­ra­ya ge­lip ko­nuş­ma­yın.

MUS­TA­FA NU­Rİ AK­BU­LUT (Er­zu­rum) - Gel­me­yin.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ne­ti­ce iti­ba­rıy­la… Efen­dim, Van'a be­nim ye­ğe­ni­min dü­ğü­nü­ne ge­len­le­re harç­lık öden­miş mi­dir, yol har­cı­ra­hı öden­miş mi­dir? Kar­ga­lar duy­sa gü­ler bu­na. Ya­ni, bir ba­ka­nın ve­ya bir baş­ka­sı­nın dü­ğü­nü­ne gi­den bir in­sa­nın ken­di ce­bin­den har­ca­ma ya­pa­ca­ğı­nı izan sa­hi­bi bü­tün in­san­lar bi­lir.

Ya­ni, ne­ti­ce iti­ba­rıy­la sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, bun­la­rı bu­ra­ya ge­tir­mek, bu me­se­le­le­ri bu şe­kil­de ben­ce di­le ge­tir­mek, ke­sin­lik­le bu Par­la­men­to­nun me­ha­be­ti­ne ya­kış­mı­yor.

MU­ZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Ko­ca­eli) - Pro­fil bu, pro­fil!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ben, onun için hu­zu­ru­nuz­da şu­nu söy­le­mek is­ti­yo­rum: Bu on ye­di üni­ver­si­te­nin… Ba­kın, şim­di sa­at on bir ol­du. Ça­lış­ma sa­ati ne­re­dey­se bit­mek üze­re. Biz bu tip şey­ler­le bu Par­la­men­to­yu oya­la­ma­ya­lım. Ar­ka­daş­lar, üni­ver­si­te­nin ku­ru­lu­şu­na kar­şıy­sa­nız "kar­şı­yız" der­si­niz, ta­raf­tar­sa­nız "ta­raf­ta­rız" der­si­niz.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - Ta­raf­ta­rız.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (De­vam­la) - Ba­kın, ek­sik bu­lu­yor­sa­nız ek­sik­le­ri­ni di­le ge­ti­rir­si­niz ve mü­za­ke­re­miz bu şe­kil­de de­vam eder.

Ben, ar­ka­daş­la­rı­mı, bu ve ben­ze­ri me­se­le­ler­de da­ha ma­kul ol­ma­ya da­vet edi­yo­rum. He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Çe­lik.

Şah­sı adı­na Muş Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Sa­ba­hat­tin Yıl­dız.

Bu­yu­run Sa­yın Yıl­dız. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; on ye­di ile üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 3'ün­cü mad­de­si üze­rin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

3'ün­cü mad­dey­le, Yoz­gat Bo­zok Üni­ver­si­te­si­ne, Kır­şe­hir Ahi Ev­ran Üni­ver­si­te­si­ne ve Gi­re­sun Üni­ver­si­te­si­ne bi­rer tıp fa­kül­te­si açı­yo­ruz. Tür­ki­ye'de ger­çek­ten dok­tor sa­yı­sın­da cid­di ma­na­da sı­kın­tı var. İn­şal­lah, açı­la­cak olan bu tıp fa­kül­te­le­rin­de ye­ti­şe­cek olan dok­tor­lar­la bu sı­kın­tı­yı bi­raz da­ha azalt­mış ola­ca­ğız. On­dan do­la­yı, şim­di­den bu üç ilin üni­ver­si­te­le­rin­de ku­ru­la­cak olan tıp fa­kül­te­le­ri­nin ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Biz­ler, bu­ra­da, bu­gün on ye­di ile üni­ver­si­te ku­ru­yo­ruz. 2006 yı­lın­da Tür­ki­ye'de üni­ver­si­te­si bu­lun­ma­yan on beş ile üni­ver­si­te kur­muş­tuk. İn­şal­lah, ya­rın bu ka­nun ta­mam­la­na­cak olur­sa on ye­di ile de üni­ver­si­te kur­du­ğu­muz za­man, Tür­ki­ye'de, AK Par­ti Hü­kûme­ti ola­rak otuz iki ile üni­ver­si­te kur­muş ola­ca­ğız.

Ta­bii, yıl­lar­dır ger­çek­ten öz­le­mi­ni çe­ken bu il­le­ri­miz bu mut­lu­lu­ğu ya­şı­yor. İk­ti­dar­da ola­lım mu­ha­le­fet­te ola­lım, hiç­bir mil­let­ve­ki­li bu­ra­dan bu il­le­re üni­ver­si­te ku­rul­ma­sın, biz bu­na kar­şı­yız de­mi­yor.

NE­CA­Tİ UZ­DİL (Os­ma­ni­ye) - De­mez.

SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (De­vam­la) - De­me lük­sü­ne de sa­hip de­ğil­dir. Ek­si­ği­miz olur, ge­di­ği­miz ola­bi­lir, ama bu­gün üni­ver­si­te kur­mak­ta ol­du­ğu­muz on ye­di ile bak­tı­ğı­mız za­man bu il­le­rin yüz­de 80'i, yüz­de 90'ı sos­yo­eko­no­mik ola­rak ger­çek­ten ge­ri kal­mış il­ler. Bu il­le­rin mut­la­ka kal­kın­dı­rıl­ma­sı la­zım, eko­no­mik­man kal­kın­dı­rıl­ma­sı la­zım, kül­tü­rel ba­kı­mın­dan iler­le­til­me­si la­zım, eği­tim se­vi­ye­si­nin mut­la­ka yük­sel­til­me­si la­zım. Ha, bu­nun ya­pıl­ma­sı için, ta­bii ki bu işin ilk adı­mı ola­rak da mut­la­ka o ilin hem or­ta eği­ti­mi­nin ge­liş­ti­ril­me­si la­zım, bu­nun­la be­ra­ber de mut­la­ka o il­le­re üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı la­zım. Ya­ni, bu il fa­kir­dir, ge­ri kal­mış, kü­çük il­dir, alt­ya­pı­sı ha­zır de­ğil, bu­ra­ya üni­ver­si­te kur­ma­ya­lım der­sek, bu­gü­ne ka­dar kur­ma­dı­ğı­mız gi­bi, herhâlde bir sek­sen kü­sur yıl da­ha ge­çer­se, o il­ler ma­ale­sef üni­ver­si­te­ye ka­vuş­ma­mış ola­cak­tı. 

Ge­ri­ye dö­nüp ba­kar­sak, geç­miş hükûmet­ler dö­ne­min­de, her hükûmet, geç­miş olan hükûmet­ler, bi­rer ile bi­rer üni­ver­si­te kur­muş ve­ya­hut da her hükûmet iki­şer ta­ne üni­ver­si­te kur­muş ol­say­dı, bu­gün sek­sen bir ili­miz­de üni­ver­si­te ol­muş ola­cak­tı, fa­kat, ma­ale­sef, bu­gü­ne ka­dar "alt­ya­pı­sı ha­zır de­ğil, bu il­le­re üni­ver­si­te mi ku­ru­lur" di­ye geç­miş hükûmet­ler dö­ne­min­de bu il­le­re üvey ev­lat mu­ame­le­si ya­pıl­mış. Çok şü­kür, bu­gün, ik­ti­da­rıy­la mu­ha­le­fe­tiy­le, AK Par­ti Hükûme­ti­nin kur­mak­ta ol­du­ğu on ye­di üni­ver­si­te­yi hep be­ra­ber bu­ra­da oy­la­yıp ka­bul et­mek­te­yiz.

Bun­la­rın içe­ri­sin­de yıl­lar­dır bu üni­ver­si­te öz­le­mi­ni çe­ken il­ler­den bi­ri de be­nim mil­let­ve­ki­li se­çim ilim olan Muş ili­dir. İlim­de bir eği­tim fa­kül­te­si şu an­da öğ­re­tim gör­mek­te­dir. Fı­rat Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı Mes­lek Yük­se­ko­ku­lu­muz var, Yü­zün­cü Yıl Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı Sağ­lık Yük­se­ko­ku­lu­muz var, ama, ne ya­zık ki, ken­di ili­miz­de üni­ver­si­te ol­ma­yın­ca, ne bu yük­se­ko­kul­la­rın ge­liş­me­si ne de fa­kül­te­le­rin sa­yı­sı­nın art­ma imkânı yok­tu. Bu­gün, üç fa­kül­te­yi de bir üni­ver­si­te­ye dö­nüş­tür­dü­ğü­müz za­man, in­şal­lah… Şu an­da eği­tim fa­kül­te­miz gü­zel bir bi­na­da eği­tim gör­mek­te­dir, 2007 ya­tı­rım prog­ra­mı­na ye­ni eği­tim fa­kül­te­siy­le il­gi­li bir bi­na in­şa­atı alın­mış­tır. 2007 yı­lın­da eği­tim fa­kül­te­si­nin ye­ni bi­na­sı­nın da te­me­li­ni atar­sak, önü­müz­de­ki yıl­lar­da in­şal­lah o bi­na­yı da ta­mam­lar, Muş'ta ku­ru­la­cak olan "Muş Al­pars­lan Üni­ver­si­te­si" adı al­tın­da Muş da bir üni­ver­si­te­ye ka­vuş­muş olur ve Muş'un ve Muş­lu­nun öz­le­mi olan üni­ver­si­te de ku­rul­muş ola­cak­tır.

Ben, bu duy­gu ve dü­şün­ce­ler­le, bu üni­ver­si­te­nin ku­ru­lu­şun­da eme­ği ge­çen baş­ta 54'ün­cü Cum­hu­ri­yet Hükûme­ti­nin Baş­ba­ka­nı Sa­yın Re­cep Tay­yip Er­do­ğan ol­mak üze­re, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­na…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - 59'ncu Hükûmet.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı  ta­mam­lar mı­sı­nız.

SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (De­vam­la) - Par­don, özür di­le­rim, 59'un­cu Hükûme­tin Baş­ba­ka­nı­na, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­na ve Ka­bi­ne­de yer alan bü­tün ba­kan­la­rı­ma ve ay­rı­ca, kat­kı sağ­la­yan Millî Eği­tim bü­rok­rat­la­rı­na ve bu ak­şa­mın bu geç sa­at­le­rin­de bu ya­sa­ya oy ve­re­cek olan, ik­ti­da­rıy­la mu­ha­le­fe­tiy­le bu­ra­da ha­zır bu­lu­nan bü­tün mil­let­ve­kil­le­ri­ne say­gı ve sev­gi­le­ri­mi su­nu­yo­rum, te­şek­kür edi­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Yıl­dız.

Şa­hıs­la­rı adı­na ikin­ci ko­nuş­ma­cı Mar­din Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ni­hat Eri.

Bu­yu­run Sa­yın Eri. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Nİ­HAT ERİ (Mar­din) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz 1414 sı­ra sa­yı­lı, Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı Ka­nu­nu ile 78 ve 190 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 3'ün­cü mad­de­si­ne iliş­kin ola­rak şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bil­di­ği­niz gi­bi ge­çen yıl on beş üni­ver­si­te ku­rul­muş­tur. Bu ya­say­la, ye­ni, on ye­di üni­ver­si­te da­ha ku­rul­mak­ta­dır. Ana­ya­sa'mı­zın 130'un­cu mad­de­si, üni­ver­si­te­le­rin ül­ke ge­ne­lin­de den­ge­li bir şe­kil­de da­ğı­lı­mı­nın sağ­lan­ma­sı­nı ön­gör­mek­te­dir. Bu ta­sa­rı, Ana­ya­sa'nın ru­hu­na uy­gun şe­kil­de, üni­ver­si­te­le­rin ül­ke sat­hı­na ya­yıl­ma­sı­na kat­kı sağ­la­ya­cak­tır. Dik­kat edi­lir­se üni­ver­si­te ku­rul­ma­sı is­te­nen on ye­di ilin içe­ri­sin­de Bit­lis, Muş, Ağ­rı, Bat­man, Mar­din, Si­irt gi­bi fert ba­şı­na dü­şen millî ge­li­ri 1.500 do­la­rın al­tın­da olan, gö­re­ce ola­rak ge­ri kal­mış do­ğu ve gü­ney­do­ğu il­le­ri­miz bu­lun­mak­ta­dır. Bu da, her si­ya­si par­ti­nin ve her hü­kü­me­tin prog­ra­mın­da yer alan böl­ge­ler ara­sı kal­kın­mış­lık far­kı­nın azal­tıl­ma­sı­na yö­ne­lik bir ama­ca hiz­met et­ti­ği­ni gös­ter­mek­te­dir. Bu yö­nüy­le de sos­yal ba­rı­şa kat­kı sağ­la­ya­cak bir ya­sa­dır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Mar­din, ta­rih­te üni­ver­si­te­ler ken­ti ola­rak ta­nın­mış bir şe­hir­dir. Yu­ka­rı Me­zo­po­tam­ya, ta­rih bo­yun­ca, dün­ya­ya ör­nek olan bir kül­tür ve me­de­ni­yet böl­ge­si ol­muş­tur. Böl­ge­nin ve Ana­do­lu'nun önem­li bir ken­ti olan Mar­din, Ar­tuk­lu­lar dö­ne­min­de, üç yüz yıl, med­re­se­ler ve üni­ver­si­te­ler ken­ti ola­rak ta­nın­mış­tır. Üni­ver­si­te­mi­zin adı­nın Ar­tuk­lu ol­ma­sı­nı, bu ne­den­le, ya­ni, ta­ri­he duy­du­ğu­muz say­gı ve ve­fa do­la­yı­sıy­la biz­ler ar­zu et­tik. Ko­mis­yon­lar­da ya­sa gö­rü­şü­lür­ken öner­gey­le, Mar­din Üni­ver­si­te­si­nin adı­nın Mar­din Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­si ol­ma­sı­nı ar­zu et­tik ve ko­mis­yon­dan da bu şe­kil­de geç­ti.

Çok kül­tür­lü ya­şam tar­zıy­la ve ta­şın şi­ir gi­bi iş­len­di­ği, her bi­ri şa­he­ser olan ev­le­ri, ca­mi­le­ri ve ki­li­se­le­riy­le, 21'in­ci yüz­yıl­da da dün­ya­nın dik­ka­ti­ni Mar­din çe­ke­bi­li­yor­sa bu­nun sır­rı, hiç şüp­he­niz ol­ma­sın, geç­miş­te ku­ru­lan eği­tim ku­rum­la­rı­nın ışı­ğı­nın gü­nü­mü­ze ka­dar yan­sı­ma­sı do­la­yı­sıy­la­dır. Dün­ya­nın bi­li­nen en es­ki üni­ver­si­te­le­rin­den bi­ri, 2 bin öğ­ren­ci­siy­le, fel­se­fe ve man­tık il­min­de ün­len­miş olan Mar­din Nu­say­bin'de­ki Mor Ya­kup Ki­li­se­si ve Kül­li­ye­si­dir. Mar­din'de, ço­ğu Ar­tuk­lu­la­rın, bir kıs­mı Ak­ko­yun­lu­la­rın ese­ri olan Ha­li­li­ye, Hü­sa­mi­ye, Mu­zaf­fe­ri­ye, Ha­tu­ni­ye, Şe­hi­di­ye, Zin­ci­ri­ye, Po­la­di­ye ve Ka­sı­mi­ye gi­bi med­re­se­ler, ta­rih bo­yun­ca çev­re­ye ışık saç­mış­tır. Bun­lar­dan bir kıs­mı bu­gün de ayak­ta­dır. Bu med­re­se­ler­de, dinî bi­lim­le­rin ya­nı sı­ra tıp, ma­te­ma­tik ve fel­se­fe de oku­tu­lu­yor­du.

Mar­din'de, asır­la­rın üni­ver­si­te ge­le­ne­ği, Dic­le Üni­ver­si­te­si­ne bağ­lı çe­şit­li yük­se­ko­kul­lar­la, Mi­mar­lık Mü­hen­dis­lik Fa­kül­te­si ve Gü­zel Sa­nat­lar Fa­kül­te­siy­le bu­gün de de­vam et­mek­te­dir. Bu ya­say­la ku­ra­ca­ğı­mız Ar­tuk­lu Üni­ver­si­te­siy­le, bu ge­le­nek taç­lan­dı­rıl­mış ola­cak­tır. Yüz­yıl­lar­ca, çe­şit­li et­nik ve dinî grup­la­rıy­la bir hoş­gö­rü abi­de­si oluş­tu­ran Mar­din, bu hoş­gö­rü­nün de ta­rihî ve kül­tü­rel kay­nak­la­rı­nı araş­tı­ra­cak bi­rim­le­riy­le üni­ver­si­te­si­ni bek­le­mek­te­dir.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Mar­din 800 bin nü­fu­sa sa­hip bir şe­hir­dir. Bu­gün, dün­ya­da yay­gın ka­na­ate gö­re 500 bin nü­fu­sa 1 üni­ver­si­te­nin düş­me­si ge­rek­mek­te­dir. Me­se­la, Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­tin­de 200 bin nü­fu­sa 5 üni­ver­si­te düş­mek­te­dir. Ya­ni, 200 bin nü­fu­sa sa­hip Kıb­rıs'ta, bu­gün, dün­ya ça­pın­da 5 ta­ne bü­yük üni­ver­si­te var­dır. 300 mil­yon nü­fus­lu Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'nde 3 bin üni­ver­si­te­nin ol­du­ğu söy­len­mek­te­dir. Bu­na gö­re, Mar­din en az 1, KKTC stan­dart­la­rı­na gö­re 20, ABD stan­dart­la­rı­na gö­re de 8 ta­ne üni­ver­si­te­yi hak et­mek­te­dir, ama biz 1 tek üni­ver­si­te­ye de ra­zı­yız ve bu­nu, bu ya­say­la, siz de­ğer­li oy­la­rı­nız­la sağ­la­ya­cak­sı­nız.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Eri, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

Nİ­HAT ERİ (De­vam­la) - Ta­mam­lı­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Mar­din Üni­ver­si­te­si­nin ku­rul­ma­sın­da eme­ği ge­çen her­ke­se, ye­rel ba­sı­na, bü­rok­rat­la­rı­mı­za, iş adam­la­rı­mı­za, gel­miş geç­miş tüm si­ya­set­çi­le­ri­mi­ze hu­zu­ru­nuz­da te­şek­kür edi­yo­rum. Ya­sa­yı Ge­nel Ku­ru­la bu hâliy­le ge­ti­ren Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­za, Hükûme­ti­mi­zin de­ğer­li üye­le­ri­ne ve oy ve­re­cek siz de­ğer­li par­la­men­ter­le­re Mar­din adı­na say­gı­lar su­nu­yo­rum.

Üni­ver­si­te­mi­zin, Mar­din hal­kı­mı­za, gö­zü­mü­zün nu­ru genç­le­ri­mi­ze ha­yır­lı, uğur­lu ol­ma­sı­nı di­li­yor, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Eri.

Mad­de üze­rin­de­ki ko­nuş­ma­lar ta­mam­lan­mış­tır.

Oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Te­şek­kür ede­rim. Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Bir­le­şi­me üç da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 23.09

 

 

AL­TIN­CI OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 23.13

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Yıl­maz ATEŞ

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 106'ncı Bir­le­şi­mi­nin Al­tın­cı Otu­ru­mu­nu açı­yo­rum.

1414 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

6'ncı sı­ra­da yer alan, Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Şev­ket Or­han ile Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ali Os­man Sa­li'nin; 2863 Sa­yı­lı Kül­tür ve Ta­bi­at Var­lık­la­rı­nı Ko­ru­ma Ka­nu­nu­nun Bir Mad­de­si­nin De­ğiş­ti­ril­me­si ve Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi ile Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rü­şül­me­si­ne ge­çe­ce­ğiz.

6.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Şev­ket Or­han ile Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Ali Os­man Sa­li'nin; 2863 Sa­yı­lı Kül­tür ve Ta­bi­at Var­lık­la­rı­nı Ko­ru­ma Ka­nu­nu­nun Bir Mad­de­si­nin De­ğiş­ti­ril­me­si ve Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi ile Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/461) (S. Sa­yı­sı:  970'e 1 in­ci Ek)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

7'nci sı­ra­da yer alan, Ko­nut Edin­dir­me Yar­dı­mı Hak Sa­hip­le­ri­ne Öde­me Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Sağ­lık, Ai­le, Ça­lış­ma ve Sos­yal İş­ler ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı­nın gö­rüş­me­le­ri­ne ge­çe­ce­ğiz.

7.- Ko­nut Edin­dir­me Yar­dı­mı Hak Sa­hip­le­ri­ne Öde­me Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Sağ­lık, Ai­le, Ça­lış­ma ve Sos­yal İş­ler ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1195) (S. Sa­yı­sı: 1216)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ko­mis­yo­nun bu­lun­ma­ya­ca­ğı an­la­şıl­dı­ğın­dan -ça­lış­ma sü­re­mi­zin bi­ti­mi­ne de az bir za­man kal­mış bu­lun­mak­ta­dır- alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce, ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­ni sı­ra­sıy­la gö­rüş­mek için, 16 Ma­yıs 2007 Çar­şam­ba gü­nü sa­at 11.00'de top­lan­mak üze­re bir­le­şi­mi ka­pa­tı­yo­rum.

İyi ak­şam­lar di­li­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 23.15