DÖNEM: 22 CÝLT:
154 YASAMA YILI: 5
TÜRKÝYE
BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ
TUTANAK
DERGÝSÝ
93’üncü
Birleþim
24 Nisan 2007 Salý
Ý Ç Ý N D E K Ý L
E R
Sayfa
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETÝ
II. - GELEN KÂÐITLAR
III. - BAÞKANLIÐIN GENEL KURULA SUNUÞLARI
A) GÜNDEM DIÞI KONUÞMALAR
1.- Ýzmir Milletvekili Hakký Ülkü'nün,
pek çok sanayi dalýnýn geliþmesinde lokomotif
iþlevi gören, katma deðer ve istihdam yaratan PETKÝM'in
özelleþtirilmesinde kamu yararýnýn olmadýðýna
iliþkin gündem dýþý konuþmasý ve
Maliye Bakaný Kemal Unakýtan'ýn cevabý
2.- Mardin Milletvekili Muharrem Doðan'ýn,
yurt dýþýnda yaþayan Ermenilerin, 24 Nisaný
sözde Ermeni soykýrýmý günü olarak ilan edip dünya
komuoyunu nasýl yanýlttýklarýna ve bu iddialarýn
tarihî gerçeklerle baðdaþmadýðýna, birçok
ülke parlamentosunda bu iddilarý tanýyan yasalarýn
kabul edildiðine ve Türk Dýþiþlerinin bu konuda
çalýþma yapmasýnýn önemine iliþkin gündem
dýþý konuþmasý
3.- Uþak Milletvekili Ahmet Çaðlayan'ýn,
asýlsýz Ermeni soykýrýmý iddialarý
karþýsýnda Hükûmetin gerekli çalýþmalarý
yaptýðýna ve yapacaðýna, Meclisin de bir
araþtýrma komisyonu kurarak bu çalýþmalara
destek olmasý gerektiðine iliþkin gündem dýþý
konuþmasý
B) TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.- Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcý'nýn,
Köy Enstitüleri Sistemini Araþtýrma Enstitüsü Kurulmasý
Hakkýnda Kanun Teklifi'nin (2/954) doðrudan gündeme
alýnmasýna iliþkin önergesi (4/453)
2.- Ýzmir Milletvekili Yýlmaz Kaya'nýn,
Özel Tüketim Vergisi Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Teklifi'nin (2/852) doðrudan gündeme alýnmasýna
iliþkin önergesi (4/454)
IV. - ÖNERÝLER
A) DANIÞMA KURULU ÖNERÝLERÝ
1.- Cumhurbaþkaný seçimi için yapýlacak
oylamalarýn günleri ile, Cumhurbaþkaný seçimi
tamamlanýncaya kadar, seçim oylamasý yapýlacak
günlerde, Baþkanlýk sunuþlarý dýþýnda
baþka konularýn görüþülmemesine ve oylamalar
arasýndaki günlerde Genel Kurulun toplantý yapmamasýna
iliþkin Danýþma Kurulu önerisi
V. - KANUN TASARI VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
1.- Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniþ
ve Ýbrahim Köþdere'nin, Gelibolu Yarýmadasý
Tarihî Millî Parký Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair
Kanun Teklifi (Kamu Ýhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine
Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayýsý:
305)
2.- Bazý Kamu Alacaklarýnýn
Tahsil ve Terkinine Ýliþkin Kanun Tasarýsý
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1030) (S. Sayýsý:
904)
3- Adalet ve Kalkýnma Partisi Grup Baþkanvekili
Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Ýmar Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifi ve Bayýndýrlýk,
Ýmar, Ulaþtýrma ve Turizm ile Adalet Komisyonlarý
Raporlarý (2/820) (S. Sayýsý: 1337)
4- Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun Tasarýsý ve
Ýçiþleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarý Raporlarý
(1/1295) (S. Sayýsý: 1357)
5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Ekonomik
Ýþbirliði Teþkilatý (EÝT) Ticaret
ve Kalkýnma Bankasý Arasýnda Merkez Anlaþmasýnýn
Onaylanmasýnýn Uygun Bulunduðuna Dair Kanun Tasarýsý
ve Dýþiþleri Komisyonu Raporu (1/1307) (S. Sayýsý:
1378)
6.- Türkiye Cumhuriyeti ile Bahreyn Krallýðý
Hükümeti Arasýnda Gelir Üzerinden Alýnan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçýlýðýna
Engel Olma Anlaþmasýnýn Onaylanmasýnýn
Uygun Bulunduðuna Dair Kanun
Tasarýsý ve Dýþiþleri Komisyonu Raporu
(1/1207) (S. Sayýsý:
1381)
7.- Türkiye Cumhuriyetinin Avrupa Birliði
Kriz Yönetimi Harekatlarýna Katýlýmý
Ýçin Avrupa Birliði ile Türkiye Cumhuriyeti Arasýnda
Çerçeve Teþkil Eden Anlaþmanýn Onaylanmasýnýn
Uygun Bulunduðuna Dair Kanun Tasarýsý ve Dýþiþleri
Komisyonu Raporu (1/1313) (S. Sayýsý:
1382)
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETÝ
TBMM Genel Kurulu saat 14.00'te açýldý.
Ýstiklal Marþý okundu.
Genel Kurulu ziyaret eden Cumhurbaþkaný
Ahmet Necdet Sezer'e Baþkanlýkça "Hoþ geldiniz"
denildi.
Genel Kurulun 18 Nisan 2007 tarihli 90'ýncý
Birleþimi'nde alýnan karar uyarýnca, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin kuruluþunun 87'nci yýl dönümünün ve
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý'nýn kutlanmasý,
günün önem ve anlamýnýn belirtilmesi amacýyla:
TBMM Baþkaný Bülent
Arýnç'ýn sunuþ konuþmasýndan sonra;
AK Parti Genel Baþkaný ve Meclis Grubu
Baþkaný Recep Tayyip Erdoðan,
CHP Genel Baþkaný ve Meclis Grubu
Baþkaný Deniz Baykal,
Anavatan Partisi Genel Baþkaný ve Meclis
Grubu Baþkaný Erkan Mumcu,
DYP Genel Baþkaný Mehmet Kemal
Aðar,
HYP Genel Baþkaný Yaþar Nuri Öztürk,
Birer konuþma yaptýlar.
24 Nisan 2007 Salý günü saat 15.00'te toplanmak
üzere, birleþime 15.51'de son verildi.
Bülent Arýnç |
Baþkan |
Mehmet
Daniþ Türkân
Miçooðullarý |
Çanakkale
Ýzmir |
Kâtip
Üye Kâtip
Üye |
No.: 130
II. - GELEN KÂÐITLAR
24 Nisan 2007 Salý
Tasarý
1.- Türk Akreditasyon Kurumu Kuruluþ ve Görevleri
Hakkýnda Kanunda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Tasarýsý (1/1354) (Avrupa Birliði Uyum,
Plan ve Bütçe ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonlarýna) (Baþkanlýða geliþ
tarihi: 13.4.2007)
Yazýlý Soru Önergeleri
1.- Ýzmir Milletvekili Erdal KARADEMÝR'in,
Türkiye Öðrenci Meclisine iliþkin Türkiye Büyük Millet
Meclisi Baþkanýndan yazýlý soru önergesi
(7/22056) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 16/3/2007)
2.- Ýzmir Milletvekili Ahmet ERSÝN'in,
derin devletle ilgili ifadesine iliþkin Baþbakandan yazýlý
soru önergesi (7/22057) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
6/4/2007)
3.- Eskiþehir Milletvekili Cevdet SELVÝ'nin,
doðrudan gelir desteðinin borçlu çiftçilere ödenmemesine iliþkin Baþbakandan
yazýlý soru önergesi (7/22058) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 6/4/2007)
4.- Ýstanbul Milletvekili Ali Rýza
GÜLÇÝÇEK'in, evlilik yoluyla Almanya'ya gideceklere dil kursu
düzenlenmesine iliþkin Baþbakandan yazýlý
soru önergesi (7/22059) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
6/4/2007)
5.- Ýstanbul Milletvekili Ali Rýza
GÜLÇÝÇEK'in, AB üyesi ülke vatandaþlarýna seçme ve
seçilme hakký verilip verilmeyeceðine iliþkin
Baþbakandan yazýlý soru önergesi (7/22060)
(Baþkanlýða geliþ tarihi: 6/4/2007)
6.- Niðde Milletvekili Orhan ERASLAN'ýn,
kamu kurumlarýnýn aldýðý avukatlýk
hizmetine iliþkin Baþbakandan yazýlý soru
önergesi (7/22061) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
6/4/2007)
7.- Ýstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROÐLU'nun,
TCDD'nin belediyelere hurda satýþýna iliþkin
Baþbakandan yazýlý soru önergesi (7/22062)
(Baþkanlýða geliþ tarihi: 9/4/2007)
8.- Ýzmir Milletvekili Ahmet ERSÝN'in,
darbe giriþimi iddialarýna iliþkin Baþbakandan
yazýlý soru önergesi (7/22063) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 9/4/2007)
9.- Ýstanbul Milletvekili Emin
ÞÝRÝN'in, Türkiye aleyhine açýlan bazý
uluslararasý tahkim davalarýna iliþkin Baþbakandan
yazýlý soru önergesi (7/22064) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 10/4/2007)
10.- Kocaeli Milletvekili Ýzzet ÇETÝN'in,
iþsizlik oranýna iliþkin Baþbakandan yazýlý
soru önergesi (7/22065) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
10/4/2007)
11.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nýn,
Antalya'daki bir kavþak inþaatýna iliþkin
Baþbakandan yazýlý soru önergesi (7/22066)
(Baþkanlýða geliþ tarihi: 10/4/2007)
12.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
yerel gazetelerin sorunlarýna iliþkin Baþbakandan
yazýlý soru önergesi (7/22067) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 10/4/2007)
13.- Konya Milletvekili Atilla KART'ýn, bir
milletvekili ve oðlu hakkýndaki iddialara iliþkin
Baþbakandan yazýlý soru önergesi (7/22068)
(Baþkanlýða geliþ tarihi: 10/4/2007)
14.- Ýstanbul Milletvekili Þükrü Mustafa
ELEKDAÐ'ýn, Ýstanbul'da satýlan kamuya ait iki
araziye iliþkin Baþbakandan yazýlý soru önergesi
(7/22069) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 10/4/2007)
15.- Ýzmir Milletvekili Erdal KARADEMÝR'in,
Karadeniz'deki petrol arama çalýþmalarýna
iliþkin Baþbakandan yazýlý soru önergesi
(7/22070) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 10/4/2007)
16.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN'ýn,
ücretlilerin vergi iadesinin kaldýrýlmasýna
iliþkin Baþbakandan yazýlý soru önergesi
(7/22071) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 11/4/2007)
17.- Ýzmir Milletvekili Oðuz
OYAN'ýn, BM Ýþkenceye Karþý Sözleþmenin
Seçmeli Protokolüne iliþkin Baþbakandan yazýlý
soru önergesi (7/22072) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
11/4/2007)
18.- Manisa Milletvekili Nuri ÇÝLÝNGÝR'in,
bir baðlantý yoluna yaya alt geçidi yapýlmasýna
iliþkin Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakanýndan
yazýlý soru önergesi (7/22073) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 6/4/2007)
19.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOÐLU'nun,
Adýyaman-Gerger Karayoluna iliþkin Bayýndýrlýk
ve Ýskan Bakanýndan yazýlý soru önergesi
(7/22074) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 10/4/2007)
20.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOÐLU'nun,
Bingöl-Karlýova'da nakline karar verilen bir köye iliþkin
Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22075) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
10/4/2007)
21.- Ýstanbul Milletvekili Emin
ÞÝRÝN'in, TMSF'nin bir grubun medya þirketlerine
el koymasýna iliþkin Devlet Bakaný ve Baþbakan
Yardýmcýsýndan (Abdüllatif ÞENER) yazýlý
soru önergesi (7/22076) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
6/4/2007)
22.- Ýstanbul Milletvekili Emin
ÞÝRÝN'in, TMSF'nin bir konuda suç duyurusu yapýp
yapmadýðýna iliþkin Devlet Bakaný ve
Baþbakan Yardýmcýsýndan (Abdüllatif
ÞENER) yazýlý soru önergesi (7/22077) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 11/4/2007)
23.- Antalya Milletvekili Atila EMEK'in, enflasyon
oraný hesaplamasýna iliþkin Devlet Bakanýndan
(Beþir ATALAY) yazýlý soru önergesi (7/22078)
(Baþkanlýða geliþ tarihi: 10/4/2007)
24.- Ýstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROÐLU'nun,
TRT yapýmlarýnýn kiralanmasý ve satýlmasýna
iliþkin Devlet Bakanýndan (Beþir ATALAY) yazýlý
soru önergesi (7/22079) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
11/4/2007)
25.- Ýstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROÐLU'nun,
TRT'de kurum personeli olmayanlara yapýlan lojman tahsisine
iliþkin Devlet Bakanýndan (Beþir ATALAY) yazýlý
soru önergesi (7/22080) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
11/4/2007)
26.- Ankara Milletvekili Ersönmez YARBAY'ýn,
Çankaya Belediyesinin kaçak olduðu iddia edilen Gösteri Merkezine
iliþkin Ýçiþleri Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22081) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
6/4/2007)
27.- Ankara Milletvekili Ersönmez YARBAY'ýn,
Çankaya Belediyesinin bazý yatýrýmlarýna
iliþkin Ýçiþleri Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22082) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
6/4/2007)
28.- Ýzmir Milletvekili Bülent BARATALI'nýn,
Ankara Kuðulu Katlý Kavþaðý ve baðlantý
yollarýna iliþkin Ýçiþleri Bakanýndan
yazýlý soru önergesi (7/22083) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 6/4/2007)
29.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nýn,
Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Genel Müdürlüðü
ile ilgili bazý iddialara iliþkin Ýçiþleri
Bakanýndan yazýlý soru önergesi (7/22084)
(Baþkanlýða geliþ tarihi: 6/4/2007)
30.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nýn,
Siirt Belediyesinin içme suyu bedelini bir yabancý para biriminden
belirlemesine iliþkin Ýçiþleri Bakanýndan
yazýlý soru önergesi (7/22085) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 6/4/2007)
31.- Ordu Milletvekili Ýdris Sami TANDOÐDU'nun,
Ordu Valiliðince bastýrýlan bir broþüre
iliþkin Ýçiþleri Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22086) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
6/4/2007)
32.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖÐÜT'ün, Posof'un
bir köyünün yol sorununa iliþkin Ýçiþleri Bakanýndan
yazýlý soru önergesi (7/22087) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 6/4/2007)
33.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nýn,
Antalya-Alanya-Çýplaklý Belediye Meclisinin aldýðý
bir karara iliþkin Ýçiþleri Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22088) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
10/4/2007)
34.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nýn,
Antalya Ýl Genel Meclisinin aldýðý bazý
kararlara iliþkin Ýçiþleri Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22089) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
10/4/2007)
35.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nýn,
AK Parti Antalya Ýl Baþkanýnýn bir konudaki
açýklamalarýna iliþkin Ýçiþleri Bakanýndan
yazýlý soru önergesi (7/22090) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 10/4/2007)
36.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOÐLU'nun,
Akdeniz Üniversitesinin önünden geçen yolda meydana gelen kazalara
iliþkin Ýçiþleri Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22091) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
10/4/2007)
37.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOÐLU'nun,
Adýyaman-Gerger karayolunda meydana gelen kazalara
iliþkin Ýçiþleri Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22092) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
10/4/2007)
38.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOÐLU'nun,
Atatürkçü Düþünce Derneðinde yapýlan incelemeye
iliþkin Ýçiþleri Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22093) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
10/4/2007)
39.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
Bursa'daki bir köy yolunun yenilenme ihtiyacýna iliþkin
Ýçiþleri Bakanýndan yazýlý soru önergesi
(7/22094) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 10/4/2007)
40.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in, büyükþehirlerde
toplu taþým araçlarýndan alýnan rüsum miktarlarýna
iliþkin Ýçiþleri Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22095) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
11/4/2007)
41.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOÐLU'nun,
Antalya-Kemer'deki TUREM'in satýlacaðý iddiasýna
iliþkin Kültür ve Turizm Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22096) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
10/4/2007)
42.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
Rize-Ýkizdere'deki tarihi köprünün onarýmýna
iliþkin Kültür ve Turizm Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22097) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
11/4/2007)
43.- Yalova Milletvekili Muharrem ÝNCE'nin,
dýþ kaynaklý kredilerle yürütülen projelere
iliþkin Milli Eðitim Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22098) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
6/4/2007)
44.- Yalova Milletvekili Muharrem ÝNCE'nin,
karne ücretlerine ve e-karne projesine iliþkin Milli Eðitim
Bakanýndan yazýlý soru önergesi (7/22099)
(Baþkanlýða geliþ tarihi: 6/4/2007)
45.- Tunceli Milletvekili Hasan GÜYÜLDAR'ýn,
bir okulda iþlenen cinayete iliþkin Milli Eðitim Bakanýndan
yazýlý soru önergesi (7/22100) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 9/4/2007)
46.- Ýstanbul Milletvekili Ali Rýza
GÜLÇÝÇEK'in, bir okulda iþlenen cinayete iliþkin
Milli Eðitim Bakanýndan yazýlý soru önergesi
(7/22101) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 9/4/2007)
47.- Muðla Milletvekili Ali ARSLAN'ýn,
hekim ihtiyacýna iliþkin Saðlýk Bakanýndan
yazýlý soru önergesi (7/22102) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 9/4/2007)
48.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
Bursa Ýlindeki yeþil kart uygulamasýna iliþkin
Saðlýk Bakanýndan yazýlý soru önergesi
(7/22103) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 9/4/2007)
49.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
Düzce Ýlindeki Yeþil kart uygulamasýna iliþkin
Saðlýk Bakanýndan yazýlý soru önergesi
(7/22104) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 9/4/2007)
50.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
Bolu Ýlindeki Yeþil kart uygulamasýna iliþkin
Saðlýk Bakanýndan yazýlý soru önergesi
(7/22105) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 9/4/2007)
51.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
Sakarya Ýlindeki yeþil kart uygulamasýna
iliþkin Saðlýk Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22106) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
9/4/2007)
52.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
Erzurum Ýlindeki yeþil kart uygulamasýna
iliþkin Saðlýk Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22107) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
9/4/2007)
53.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
Nevþehir Ýlindeki yeþil kart uygulamasýna
iliþkin Saðlýk Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22108) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
9/4/2007)
54.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
Elazýð Ýlindeki yeþil kart uygulamasýna
iliþkin Saðlýk Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22109) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
9/4/2007)
55.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
Kayseri Ýlindeki yeþil kart uygulamasýna
iliþkin Saðlýk Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22110) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
9/4/2007)
56.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
Rize Ýlindeki yeþil kart uygulamasýna iliþkin
Saðlýk Bakanýndan yazýlý soru önergesi
(7/22111) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 9/4/2007)
57.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
Bingöl Ýlindeki yeþil kart uygulamasýna iliþkin
Saðlýk Bakanýndan yazýlý soru önergesi
(7/22112) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 9/4/2007)
58.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
Gümüþhane Ýlindeki yeþil kart uygulamasýna
iliþkin Saðlýk Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22113) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
9/4/2007)
59.- Bursa Milletvekili Kemal DEMÝREL'in,
zeytin ve zeytinyaðý üreticilerinin desteklenmesine
iliþkin Tarým ve Köyiþleri Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22114) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
9/4/2007)
60.- Bilecik Milletvekili Yaþar TÜZÜN'ün,
bir sulama barajýndaki kirliliðe iliþkin Çevre ve
Orman Bakanýndan yazýlý soru önergesi (7/22115)
(Baþkanlýða geliþ tarihi: 11/4/2007)
61.- Bilecik Milletvekili Yaþar TÜZÜN'ün,
Bilecik-Osmaneli'de yapýlan seralara iliþkin Tarým
ve Köyiþleri Bakanýndan yazýlý soru önergesi
(7/22116) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 11/4/2007)
62.- Tekirdað Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ'nün,
BM Türk Derneðinin alacaðýnýn ödenmediði iddiasýna
iliþkin Dýþiþleri Bakaný ve Baþbakan
Yardýmcýsýndan yazýlý soru önergesi
(7/22117) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 6/4/2007)
63.- Ankara Milletvekili Yýlmaz
ATEÞ'in, Hidrojen Teknolojileri Merkezi projesine iliþkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanýndan yazýlý soru
önergesi (7/22118) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
6/4/2007)
64.- Balýkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ'in,
Ýncirlik Üssünün kullanýmýna iliþkin Milli
Savunma Bakanýndan yazýlý soru önergesi
(7/22119) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 9/4/2007)
65.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nýn,
Antalya-Alanya-Çýplaklý Belediye Meclisinin aldýðý
bir karara iliþkin Devlet Bakanýndan (Nimet ÇUBUKÇU) yazýlý
soru önergesi (7/22120) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
10/4/2007)
66.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOÐLU'nun,
bakkal esnafýnýn sorunlarýna ve kapanan bakkallara
iliþkin Sanayi ve Ticaret Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22121) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
10/4/2007)
67.- Antalya Milletvekili Hüseyin EKMEKÇÝOÐLU'nun,
ticari taþýt kullanýmý için Mesleki Yeterlilik
Belgesi alýmýna iliþkin Ulaþtýrma Bakanýndan
yazýlý soru önergesi (7/22122) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 10/4/2007)
68.- Ýzmir Milletvekili Ali Rýza BODUR'un,
BAÐ-KUR sigortalýlarýndan toplanan paraya
iliþkin Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanýndan
yazýlý soru önergesi (7/22123) (Baþkanlýða
geliþ tarihi: 10/4/2007)
69.- Ýstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROÐLU'nun,
bir davada bir günlüðüne görevlendirilen hakimin verdiði
kararlara iliþkin Adalet Bakanýndan yazýlý
soru önergesi (7/22124) (Baþkanlýða geliþ tarihi:
11/4/2007)
70.- Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, Çanakkale
Orman Bölge Müdürlüðünün denetimine ve bazý bölge müdürlüklerine
geçici iþçi alýmý izni verilmemesine iliþkin
Çevre ve Orman Bakanýndan yazýlý soru önergesi
(7/22125) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 11/4/2007)
71.- Yozgat Milletvekili Mehmet ERDEMÝR'in,
bazý ihalelere ve atamalara iliþkin Türkiye Büyük Millet
Meclisi Baþkanýndan yazýlý soru önergesi
(7/22126) (Baþkanlýða geliþ tarihi: 29/3/2007)
24 Nisan 2007 Salý
BÝRÝNCÝ OTURUM
Açýlma Saati: 15.07
BAÞKAN: Baþkan Vekili Nevzat PAKDÝL
KÂTÝP ÜYELER: Mehmet DANÝÞ (Çanakkale), Türkân
MÝÇOOÐULLARI (Ýzmir)
BAÞKAN - Sayýn milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 93'üncü Birleþimini açýyorum.
Toplantý yeter sayýsý vardýr,
görüþmelere baþlýyoruz.
Saygýdeðer milletvekili arkadaþlarým,
gündem dýþý konuþmalara geçmeden önce, geçen
hafta kaybettiðimiz, Bursa Milletvekilimiz ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Baþkan Vekilimiz Ali Dinçer Bey'e bir kere daha
Allah'tan rahmet, ailesine, Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna, Parlamentomuza
ve tüm milletimize de baþsaðlýðý dileklerimi
iletiyorum. Ruhu þad olsun.
Saygýdeðer arkadaþlarým,
gündeme geçmeden önce üç sayýn milletvekiline gündem
dýþý söz vereceðim.
Konuþma süreleri beþer dakikadýr.
Hükûmet bu konuþmalara cevap verebilir. Hükûmetin cevap süresi
yirmi dakikadýr.
Gündem dýþý ilk söz, PETKÝM
kurumuyla ilgili söz isteyen Ýzmir Milletvekili Hakký
Ülkü'ye aittir.
Sayýn Ülkü, buyurun efendim. (CHP sýralarýndan
alkýþlar)
III. - BAÞKANLIÐIN GENEL KURULA SUNUÞLARI
A) GÜNDEM DIÞI KONUÞMALAR
1.- Ýzmir Milletvekili Hakký Ülkü'nün, pek çok sanayi
dalýnýn geliþmesinde lokomotif iþlevi gören,
katma deðer ve istihdam yaratan PETKÝM'in özelleþtirilmesinde
kamu yararýnýn olmadýðýna iliþkin
gündem dýþý konuþmasý ve Maliye Bakaný
Kemal Unakýtan'ýn cevabý
HAKKI ÜLKÜ (Ýzmir)
- Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri; Hükûmetin
özelleþtirme kararý aldýðý PETKÝM
hakkýnda gündem dýþý söz almýþ bulunuyorum.
Bu vesileyle hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; Hükûmet, 16 Martta verdiði bir ilanla,
ülkemizin önde gelen sanayi kuruluþlarýndan PETKÝM'i
satýþa çýkarmýþtýr.
Sayýn Baþkan,
çok gürültü geliyor.
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, lütfen sessiz olalým.
Buyurun Sayýn
Ülkü.
HAKKI ÜLKÜ (Devamla)
- Üstelik, TÜPRAÞ ihalesinde aranýlan sektörde uzmanlaþmýþ
olmak koþulu, deneyim sahibi olma koþulu ve mali
açýdan yeterince güçlü olma koþulu aranmaksýzýn
satýþa çýkarmýþtýr. Alýcýlar
ve ilgilenenler hariç, birçok vatandaþýmýz TÜPRAÞ-PETKÝM
ayrýmýný yapamamaktadýrlar. O nedenle
kýsaca deðinmekte yarar var.
TÜPRAÞ, petrol
arýtan bir tesistir. PETKÝM, arýtýlan petrolden
elde edilen "nafta" isimli kimyasalýn çeþitli
ünitelerde plastik ve benzeri ham maddesine dönüþmesidir. Yani,
TÜPRAÞ olmazsa PETKÝM olmaz.
Türkiye'de
beþ-altý bin dolayýnda ve çeþitli büyüklüklerde
plastik kauçuk firmalarý bulunmaktadýr. Bugün Anadolu'ya
yayýlmýþ olan çeþitli ölçeklerdeki KOBÝ'lerin
yüzde 95'i, hammaddesini, ucuz ve kolay bir biçimde PETKÝM'den
saðlamaktadýr. Bunlarýn yüzde 85 kadarý yurt
içi tüketime yönelik üretim yapan küçük ve orta boy iþletmelerdir.
Ayrýca, PETKÝM,
ürün kalitesini koruyarak üretimini ve yatýrýmýný
sürdürmektedir. PETKÝM'in on dört adet ana üretim fabrikasý,
sekiz adet yardýmcý ürün iþletmesi vardýr,
yüksek tonajlý gemilerin yanaþabildiði limaný
vardýr. 3.500 civarýnda yetiþmiþ personeli
ile 1,6 milyar dolar cirosu ile ülkenin en önemli kuruluþlarýnýn
baþýnda gelir. 150 milyon metreküplük barajýyla
hem Aliaða ilçesine hem de Büyükþehir Belediyesine içme
suyu vermektedir. Þimdi bu kuruluþ satýlmak istenmektedir.
Küçük ve orta ölçekli
sanayilere ham madde temin eden bu kuruluþun satýlmasý
bizleri alabildiðine üzmektedir. Türkiye'de tek olan böylesi
bir kuruluþun satýlmasý, buradan ham madde alan sanayiyi
de ileride çok zor duruma düþüreceði þimdiden bellidir.
Hele ön yeterlilik baþvurusunda bulunacak alýcýlarýn
toplam öz sermayelerinin 150 milyon dolar, toplam mal varlýklarýnýn
200 milyon dolar deðerinde olmasýnýn yeterli görülmesi
içimizi acýtmaktadýr. Hele hele, Aliaðalýlarýn,
arazilerini bedavaya yakýn, düþük fiyatlarla bu araziyi
sattýklarý düþünüldüðünde insanýn gerçekten
içi parçalanýyor. Üstüne üstlük, 2005 Nisanýnda, yüzde
34'lük kamu payýnýn halka arz edildiði iki yýl
önce bunun yüzde 24'lük bölümünün yabancý sermayeye satýldýðýný
hatýrladýðýmýzda insanýn isyan
edeceði geliyor. Düþünebiliyor musunuz? Ülkenin
beþ yüz adet büyük firmasý içerisinde yer alan, Ýzmir'in
göz bebeði olan bir numaralý bu kuruluþun elden
çýkmasý tarifsiz kederler içerisinde býrakýyor
insaný.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; burasý stratejik bir kuruluþtur,
geniþ bir altyapý olanaðýna sahiptir, sermaye
ve teknoloji bakýmýndan yoðun yatýrým
gerektiren bir alandýr, sürekli devletin elinde bulunmasý
gereken bir öneme sahiptir. Diyelim ki bu anlamda dünya pazarýnda
bir doygunluk söz konusu oldu, burasý üretimden vazgeçti, çalýþanlar
sokaða atýldý ki, çok büyük bir ihtimaldir; ne olacaðý
þimdiden belli; altyapý olanaklarýndan yararlanýlacak,
kimyasal maddelerin ticaretinin yapýldýðý
tank çiftliklerine dönüþecektir.
Kaldý ki sizler,
yani AKP Ýktidarý, PETKÝM'i parça parça satarak
elde ettiði kaynaklarý kendi çýkarlarý ve
programlarý doðrultusunda kullanýyor. Bakýn,
Nisan 2005 tarihinde PETKÝM'in yüzde 34'lük kamu payýnýn
halka arzýndan gelen 267 milyon dolarýn, yatýrým
ve faaliyetlerini sürdürmesi için PETKÝM'e aktarýlmasý
gerekirken hazineye aktarýlmýþ ve gerek Maliye
Bakaný gerekse Özelleþtirme Ýdaresi Baþkaný
tarafýndan, bu kaynaðýn borç ödemesinde kullanýldýðý
kamuoyuna açýkça duyurulmuþtur.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
HAKKI ÜLKÜ (Devamla)
- Toparlýyorum Sayýn Baþkan.
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Ülkü, konuþmanýza devam ediniz.
HAKKI ÜLKÜ (Devamla)
- Þimdi, seçim sathý mailine ya da Türkçesiyle seçim
eðik düzeyine girdiðimiz þu günlerde, baþta sosyal
güvenlik reformu olmak üzere, enerji özelleþtirmeleri, Halkbank,
Tekel fabrikalarýnýn satýþý gibi uygulamalarý
ertelemek zorunda kalan sizler, AKP Ýktidarý, belli ki
buradan elde edilecek geliri hazineye aktarmayacak, seçimlerde
kullanacaðý bir kaynaða dönüþtürecektir.
Deðerli milletvekilleri,
PETKÝM, 2006 yýlýnda 1,6 milyar dolar ciro, 83 milyon
dolar faaliyet kârý, 437 milyon dolar civarýnda yatýrým
gerçekleþtirmiþtir. Giderlerini kendi kaynaklarýndan
saðlamaktadýr. Devlete yük olmadan, borçsuz ve güçlü bir
þekilde üretimini sürdürmektedir. Türkiye sanayisinin itici
gücüdür.
PETKÝM'in özelleþtirilmesinde
kamu yararý yoktur, hatta yeni PETKÝM'lere ihtiyaç vardýr.
Çünkü, PETKÝM kurulduðu zaman ülke nüfusu 50 milyon iken,
þimdi 70 milyonu aþmýþtýr. Baþta da
söylediðim gibi, ambalaj sanayisi, lastik sanayisi, kauçuk sanayisi,
plastik, tekstil ve kimya sanayisi gibi sanayiler için katma deðer
yaratmaktadýr, istihdam yaratmaktadýr ve bunlarýn
geliþmesinde lokomotif iþlevi görmektedir. Bu durum,
ülkemiz için yaþamsal bir önem taþýmaktadýr.
Çünkü, ürettiði tüm mallarý sadece içte dahi tüketebilecek
kendi pazarý vardýr. Onun için içimiz parçalanýyor,
onun için yüreðimiz sýzlýyor, onun için çok ama çok üzülüyoruz.
Çare yok mu? Çare var tabii. Çare, elbette, hukuk yolunu denemek. Biz
de bu hukuk yolunu deneyeceðiz, hukuk yoluyla hakkýmýzý
arayacaðýz diyor, hepinizi sevgiyle, saygýyla selamlýyorum.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim Sayýn Ülkü.
Gündem dýþý
konuþmaya Maliye Bakaný Sayýn Kemal Unakýtan
cevap vereceklerdir.
Buyurun Sayýn
Bakan. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Ýstanbul) - Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; biraz önce, Cumhuriyet Halk Partisinden bir arkadaþýmýz,
PETKÝM'in özelleþtirilmesiyle ilgili olarak bir konuþma
yaptý, bu konuþmada genel olarak da bu özelleþtirmenin
yapýlmamasý gerektiði hususunda fikirlerini söyledi.
Þimdi, biliyorsunuz,
özelleþtirme, Türkiye'miz için fevkalade önemli yapýsal
reformlardan bir reformdur ve þimdiye kadar eðer Türkiye'de
hýzlý bir atýlým meydana geldiyse, artýk,
devletin ekonomik faaliyetlerden vazgeçmesi, özel sektöre ekonomik
faaliyetleri devretmesinden ileri gelmiþtir, o anlayýþýndan
ileri gelmiþtir. Her þeyden önce, bu anlayýþ
çok önemlidir. Özelleþtirmenin temelinde de yatan bu anlayýþ
vardýr. Çünkü, artýk, dünyanýn hiçbir yerinde devletten
sanayici olmuyor, devletten tüccar olmuyor, devletten bankacý
da olmuyor. Dolayýsýyla, bizim Hükûmetimizin en önemli
reformlarýndan bir tanesi özelleþtirmedir.
Özelleþtirme yapýlmýþ
olan yerlere bakýnýz… Þimdi, özelleþtirme yaptýk,
TÜPRAÞ özelleþtirilmez denildi, özelleþtirdik. Ne
oldu? Daha verimli bir hâle geldi, daha fazla kâr ediyor, daha fazla
vergi alýyoruz oradan. Efendim, ferrokrom tesisleri yýllardan
beri yattý, yattý Elazýð'da; zarar etti, sürekli
zarar etti devlet. Þimdi, oradaki çalýþan 1.500 kiþi,
2.500 kiþi, 3.000 kiþiye çýktý ve dünyanýn
dördüncü büyük ferrokrom üreticisi hâline geldik. Þimdi kâr etmeye
baþladý, daha fazla vergi alýyoruz. Kötü mü oldu
orasýný özelleþtirmek?
AHMET YENÝ (
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Þimdi, ayný þekilde, PETKÝM…
PETKÝM zaten özelleþtirilmeye baþlandý, yüzde
35'i halka arz edilmiþ vaziyette. Yüzde 65'in de yüzde 51'ini yeniden
blok olarak satacaðýz yakýnda, onun hazýrlýklarý
yapýlýyor…
HAKKI ÜLKÜ (Ýzmir)
- Burasý stratejik bir yer.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - …ve Türkiye ekonomisinin geleceðine
bir yatýrým daha yapýlýyor. Türkiye ekonomisinin
kimya sektöründe de daha büyük adýmlar atmasýna vesile
olacak burasý, bu özelleþtirme.
Þunu da söylüyorum:
Türkiye'ye bir tane deðil, üç tane PETKÝM lazým. Onu
da özel sektör yapacak. Özel sektör yaptýðý zaman Türkiye'nin
çehresi de daha baþka olacak, kimya sektöründeki söz söylemesi
de baþka olacak, ihracatý da ithalatý da çok daha
deðiþik olacak.
Hepinize, beni dinlediðiniz
için saygýlar sunuyorum.
Sað olun. (AK Parti
sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim.
Gündem dýþý
ikinci söz, Türk ve Ermeni iliþkileri hakkýnda söz isteyen
Mardin Milletvekili Muharrem Doðan'a aittir.
Sayýn Doðan,
buyurun. (Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
2.- Mardin Milletvekili Muharrem Doðan'ýn, yurt
dýþýnda yaþayan Ermenilerin, 24 Nisaný
sözde Ermeni soykýrýmý günü olarak ilan edip dünya
kamuoyunu nasýl yanýlttýklarýna ve bu iddialarýn
tarihî gerçeklerle baðdaþmadýðýna, birçok
ülke parlamentosunda bu iddialarý tanýyan yasalarýn
kabul edildiðine ve Türk Dýþiþlerinin bu konuda
çalýþma yapmasýnýn önemine iliþkin gündem
dýþý konuþmasý
MUHARREM DOÐAN
(Mardin) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri; yasa
dýþý iþler yapan Hýnçak ve Taþnak
Ermeni cemiyetlerinin 24 Nisan 1915 tarihinde kapatýlarak,
yöneticilerinden 2.345 kiþi devlet aleyhine faaliyette bulunmak
suçundan tutuklanmýþtýr. Yurt dýþýndaki
Ermenilerin her yýl 24 Nisan gününü Ermeni soykýrýmýnýn
yýl dönümü ilan ettikleri için gündem dýþý
söz aldým. Bu vesileyle, yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygýyla
selamlýyorum.
Deðerli milletvekilleri,
yüce Meclisin bu tarihî yalana en üst seviyeden cevap verdiðini
göstermek ve Ermeni soykýrým iddialarýný
reddettiðimizi yüce Meclisin huzurunda bir defa daha ifade etmek
ihtiyacýný duyduðum için huzurlarýnýza
geldim.
MUHSÝN KOÇYÝÐÝT
(Diyarbakýr) - Gürültü var Sayýn Baþkan.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Ermeni soykýrýmý iddialarý tarihî
gerçeklerle baðdaþmamaktadýr. Hýnçak ve
Taþnak çeteleri tarafýndan Doðu Anadolu'da Türk halkýna
uygulanan zulüm ve katliamlar belgeleriyle sabittir. Tarihî gerçekleri
çarpýtmaya dayalý bu iftiralar dünya gündeminde ülkemizi
zor durumda býrakabilecek bir duruma kadar gelmiþtir. Sözde
Ermeni soykýrýmý iddialarýnýn bazý
ülkelerin parlamentolarýnda kabulü saðlandýðý
gibi, inkâr edenlerin de cezalandýrýlmasý gibi
akýl almaz sonuçlarla karþýlaþmaktayýz.
Deðerli arkadaþlar,
çok deðil, kýsa bir süre önce, Ýþçi Partisi Genel
Baþkaný Sayýn Perinçek bu konuda aðýr bir
sonuçla karþýlaþtý. Yaptýðý
bir konuþmada sözde Ermeni soykýrýmýnýn
emperyalist yalan olduðunu söylediði için Avrupa'nýn
göbeðinde, Lozan'da yargýlandýðýný
ve Doðu Perinçek'e ikiyüzlü Ýsviçre mahkemesi tarafýndan
doksan gün hapis cezasý verildiðini ve paraya çevrildiðini
hepimiz biliyoruz. 6-7 Mart 2007 tarihleri arasýnda mahkemeye
çýkmýþtý. Ben de, bu dava Sayýn Perinçek'in
kiþisel davasý olmadýðý, Türkiye'nin
yargýlandýðý bir dava olduðu için, ulusal
bir görevi yerine getirmek üzere duruþmasýna katýlmýþtým.
Böyle bir millî meselede her türlü siyasi ayrýþmanýn
bir tarafa býrakýlarak destek olunmasý normal
davranýþ deðil midir?
MUHARREM ÝNCE
(Yalova) - Sayýn Baþkan, bir ara verin de imza toplasýnlar.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Þimdi soruyorum size: "Milliyetçiliðin
tapusunu elinde sanan MHP yok, cumhuriyetimizin kurucusu CHP yok,
halkýn büyük umutlarla iktidar yaptýðý AKP
yok." deme hakkým var mý, yok mu? Türkiye'yi yönetmeye
talip bütün siyasi partilerin yetkilileri gidip Ýsviçre'nin
her metre karesinde "Soykýrým yapýlmamýþtýr,
Türklere haksýzlýk ediyorsunuz, asla 'Ermeni soykýrýmýný
inkâr edenler cezalandýrýlýr' maddesi konulamaz."
demelidir. Eðer bunu hep birlikte deseydik, Avrupa, artýk,
sesini kesmek mecburiyetinde kalýr, parlamentolarýnda
bir daha Ermeni tasarýsý görüþülemezdi belki
de. Ýþte, dünya Ermenilerinin sözde soykýrým
yapýldý diye her yýl 24 Nisan günü Ermeni soykýrýmýnýn
yýl dönümü olarak anýlmayacaktý.
MUHSÝN KOÇYÝÐÝT
(Diyarbakýr) - Sayýn Baþkan, gürültü var.
DURSUN AKDEMÝR
(Iðdýr) - Sayýn Baþkan, Meclisin görüntüsü
hoþ deðil!
BAÞKAN - Sayýn
Doðan, birkaç saniyenizi rica edeyim.
Saygýdeðer
milletvekili arkadaþlarým… Saygýdeðer arkadaþlar,
biraz sükûnetle görevlerimizi yapalým.
K. KEMAL ANADOL
(Ýzmir) - Sayýn Baþkan, bu imza iþlemi kuliste
olabilir efendim, bu imza iþlemi kuliste olabilir. Duyamýyoruz,
dinleyemiyoruz.
MUHSÝN KOÇYÝÐÝT
(Diyarbakýr) - Hiçbir þey duyamýyoruz Sayýn
Baþkan.
ATÝLLA KART (Konya)
- Olacak iþ mi bu?
MUHSÝN KOÇYÝÐÝT
(Diyarbakýr) - Hatibi dinleyemiyoruz Sayýn Baþkan.
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri…
Evet, buyurun.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Deðerli milletvekili arkadaþlar, soykýrým
tezinin asýl dayanak noktasý, zamanýn Osmanlý
ordusu tarafýndan gerçekleþtirilmediði iddia edilen
katliam, tecavüz ve kötü muamelelerden daha çok, Osmanlý
hükûmetinin "tehcir" adý altýnda kendi vatandaþlarýna
karþý gerçekleþtirdiði ve devlet eliyle planlanan
ve yönetilen bir eylem olmasýdýr. Osmanlý hükûmetini
zorlayan sebep ise, savaþ esnasýnda çýkan Ermeni
ayaklanmalarýdýr.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafýndan
kapatýldý)
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Doðan.
MUHARREM DOÐAN
(Devamla) - Diðer bir gerçek ise, Ermenilerce öldürülen birçok
Türk'ün yaný sýra tehcir sýrasýnda birçok Ermeni'nin
öldüðünü kabul etmekle birlikte, bu ölümlerin sebebi, sistematik
bir soykýrým deðil, savaþ koþullarý,
hastalýklar ve Ermenilerin zorunlu göçünü kolaylaþtýracak
imkânlarýn bulunmamasýdýr.
Her iki taraf da iddialarýný
kanýtlamak için birçok kanýt göstermektedir. Ancak, Türkiye
olarak bu iddialarýn açýklýða kavuþmasý
ve gerçeklerin ortaya çýkmasý amacýyla arþivlerimizin
kapýlarýný tüm dünyanýn bilim adamlarýna
açtýk. Arþivlerimizin tarihçiler tarafýndan incelenmesi
isteðine raðmen, Ermenistan olumlu yanýt vermemiþtir
ve arþivlerinin kapýlarýný bilim adamlarýna
ve tarihçilere açmamýþlardýr.
Sayýn Baþkan,
sayýn milletvekilleri; günümüzde Ýsviçre'de Ermeni
soykýrýmýnýn reddedilmesi suçtur. Benzeri
bir yasa taslaðý da Fransýz Meclisinden geçmiþ,
yasalaþmak için Senatoda onay beklemektedir. Bunun dýþýnda,
yirmi kadar ülke, parlamentolarýnda, Ermenilerin soykýrýmýna
uðradýðý iddialarýný tanýyan
yasalarý kabul etmiþlerdir. Amerika federal anlamda
böyle bir yasayý kabul etmemesine raðmen, yasa, eyaletler
bazýnda 50 eyaletten 36'sýnda kabul görmüþtür. Kimi
ülkelerde ise -Ýsrail ve Ýngiltere- "soykýrým"
kelimesi yerine "katliam" kelimesi yeðlenmiþtir.
Ýþte, dünya Ermenilerinin sözde soykýrým
yapýldý diye her yýl 24 Nisan günü yürüttükleri
faaliyetler, bu mecburi göçün yapýldýðý günü
ifade etmektedir.
Deðerli milletvekilleri,
tehcire tabi tutulan Ermeni vatandaþlarýn isim isim kayýtlarý
Osmanlý arþivlerinde mevcuttur. Oysa, "tarih belgeyle
yazýlýr" hükmü tüm dünya bilim âlemince kabul edilen
bir gerçektir. Çünkü, arþivlere dayalý bilimsel çalýþmalar,
ön yargý ve siyasi yaklaþýmlarý ortadan kaldýracaktýr.
Ayrýca, arþivler diðer tarihî kaynaklar arasýnda
gerçeði en objektif þekilde yansýtan otantik belgelerdir.
Bu nedenle, Batý
ülkelerinde siyasi bir yaklaþýmla ele alýnan Ermeni
konusunun, tarihin asýl kaynaklarýna inilerek deðerlendirilmesi
gerekir. Ancak, bugüne kadar Ermeniler arþiv kapýlarýný
ne bilim adamlarýna açmýþlardýr ne de Osmanlý
arþiviyle yüzleþmeye gelmiþlerdir. Uydurduklarý
iftira ve yalanlarý en iyi kendileri bilmektedirler. Türk tarihinde
utanacak hiçbir sahife yoktur.
Deðerli arkadaþlar,
bir tarihçimiz diyor ki: "Ermenilerin Van, Bitlis, Muþ, Erzurum,
Aðrý, Kars, Ardahan bölgelerinde yapmýþ olduðu
katliam, doðrudan doðruya Osmanlý arþiv belgelerinden
ad ad, köy köy tespit edebildiðimiz kadarýyla 530 bin civarýndadýr.
Bu rakama Çukurova bölgesindekiler dâhil deðildir veya
Ýç Anadolu Bölgesi'ndekiler dâhil deðildir. Sonuçta olan
olmuþ, sahte vaatler hem Ermenileri hem de Türkleri maðdur
etmiþtir. Ermenilerin büyük bir kýsmý, boþ vaatlere
kanarak girdikleri macera sonunda ana yurtlarýndan ayrýlmak
zorunda kalmýþlardýr. Türkiye'nin doðusunda
baðýmsýz bir Ermenistan yurdu kurmak için verdikleri
seksen yýllýk mücadeleyi kaybeden Ermeniler, son kez
þanslarýný Lozan'da denerler, ama hava alacaklardýr."
Sayýn Baþkan,
sayýn milletvekilleri; huzurunuzda yapmýþ olduðum
bu konuþma ile bir defa daha Ermeni soykýrým iddialarýný
ve yalanlarýný nefretle reddediyorum, yüce Meclisi
ve aziz milletimizi saygýyla selamlýyorum.
Sayýn Baþkaným,
teþekkür ediyorum. (Anavatan Partisi sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim Sayýn Doðan.
Gündem dýþý
üçüncü söz, sözde Ermeni soykýrýmý iddialarý
hakkýnda söz isteyen Uþak Milletvekili Ahmet Çaðlayan'a
aittir.
Sayýn Çaðlayan,
buyurun. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
3.- Uþak Milletvekili Ahmet Çaðlayan'ýn,
asýlsýz Ermeni soykýrýmý iddialarý
karþýsýnda Hükûmetin gerekli çalýþmalarý
yaptýðýna ve yapacaðýna, Meclisin de bir
araþtýrma komisyonu kurarak bu çalýþmalara
destek olmasý gerektiðine iliþkin gündem dýþý
konuþmasý
AHMET ÇAÐLAYAN
(Uþak) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
sözde Ermeni soykýrýmý iddialarýyla ilgili
görüþlerimi bildirmek üzere söz almýþ bulunuyorum
ve yüce heyeti saygýyla selamlýyorum. Ayrýca,
23 Nisan Millî Hâkimiyet ve Çocuk Bayramý'ný tebrik ediyorum.
Sözlerime baþlamadan,
yine, T.C., Türkiye Cumhuriyeti 11'inci Cumhurbaþkanlýðý
seçimlerinin de öncesindeyiz, arifesindeyiz. Seçimlerin hayýrlara
vesile olmasýný diliyorum ve açýklanan Cumhurbaþkaný
adayý Abdullah Gül Bey'e de baþarýlar diliyorum.
Saygýdeðer
milletvekilleri, aslý, Ýngiliz Savaþ Bakanlýðýnýn
Propaganda Bürosunun, Amerika Birleþik Devletleri'ni Birinci
Dünya Savaþý'na katabilmek için, katýlýmýný
saðlayabilmek için Ermenilerin kitle hâlinde katliama uðradýðý
yalanýný iþleyen meþhur Mavi Kitap ve yine,
zamanýn Ýstanbul ABD Büyükelçisi tarafýndan fanatik
Ermenilerden alýnan bilgilerle yazýlan yalan
anýlar ve benzeri, aslý olmayan belgelere dayanýlarak
soykýrým iddialarý bugüne kadar gelmiþtir.
Yani, Müslüman Türkler, sekiz yüz yýl barýþ, dostluk
ve güvenle birlikte yaþadýðý Ermenileri durup
dururken 1915 yýlýnýn bir gününde soykýrým
ve katliama tutmuþtur. Bunlar aslý, esasý olmayan
þeylerdir. Öncelikle, 1915 yýlýnda meydana gelen
olaylarý daha iyi anlayabilmek için öncesine gitmek lazýmdýr.
1920'lerde Çarlýk Rusyasý, Ýngiltere ve Fransa,
aralarýndaki Osmanlý üzerindeki nüfuz ve çýkar
mücadelelerinde Ermenileri Osmanlý'ya karþý
kullanýlacak önemli bir unsur olarak görmüþlerdir ve bu
amaçla, biraz önce sevgili arkadaþýmýn da anlattýðý
gibi, Hýnçak ve Taþnak komitalarý kurulmuþ,
bu komitalar Anadolu'da isyanlar çýkartmýþtýr.
Bunlar, uyguladýklarý suikast, banka baskýný
yöntemleriyle dünyanýn ve insanlýðýn baþýna
bela olan terörizmin öncüleri olmuþlardýr. Erzurum,
Kayseri, Yozgat, Çorum, Van, Adana ve Anadolu'nun birçok yerlerinde
isyanlar çýkarmýþlardýr. Ýsyanlarý
bastýrma giriþimlerinin komitacýlar tarafýndan
"katliam" olarak takdimi ve Ermeniler lehine müdahaleye
teþvik edilmeleri bu çalýþmalarda amaçlanmýþtýr.
1890'lardan itibaren yapýlan önleme faaliyetleri "katliam",
1915'te yapýlan tehcir faaliyeti de "soykýrým"
olarak nitelendirilip, 1,5 milyon Ermeni'nin hayatýnýn
kaybettirildiði iddia edilmektedir. Hâlbuki o devirde yapýlan
sayýmlarda Ermenilerin Anadolu'daki nüfusu 1 milyon 300 civarýndadýr.
Ermeniler, Ruslarla
birlikte, Birinci Dünya Savaþý'nýn baþlamasýyla
Osmanlý'ya karþý savaþ alanlarýnda Ruslarýn
safýnda yer almýþ, erkekleri savaþta olan kadýn
ve çocuklar dâhil sivillere karþý katliama girmiþler,
Osmanlý kuvvetlerini arkadan vurmuþlar, Osmanlý
birliklerinin harekâtýný engellemiþler, ikmal
yollarýný kesmiþler, yaralý konvoylarýný
pusuya düþürmüþler, köprü ve yollarý imha etmiþler,
þehirlerde ayaklanarak Rus iþgalini kolaylaþtýrmýþlardýr.
Osmanlý Hükûmeti, bu durumda, Ermeni Patriðini, mebuslarýný
ve diðer önde gelen Ermenileri çaðýrarak, Müslümanlarýn
katledilmeye devam edilmesi hâlinde gerekli önlemlerin alýnacaðý
kendilerine bildirilmiþtir.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Çaðlayan.
AHMET ÇAÐLAYAN
(Devamla) - Bu uyarýdan sonuç alýnamayýnca, 24 Nisan
1915 tarihinde Ermeni komiteleri kapatýlmýþ,
2.345 kiþi de devlet aleyhine faaliyette bulunmaktan tutuklanmýþtýr.
Ýþte "soykýrým günü" olarak ilan edilen
gün bu gündür.
Osmanlý Hükûmeti,
bu tür iç ve dýþ tehditlere maruz kalan her ülke gibi, kendi
savunma önlemine baþvurmuþ, savaþ bölgelerinde
oturan Ermenileri güneydeki Osmanlý topraklarýna
sevk etme, yani tehcir kararý almýþtýr. Savaþ
bölgesi olmayan yerlerde tehcir uygulanmamýþtýr
ve bu tehcir esnasýnda da, önceden haber verilmiþ, gerekli
hazýrlýklar yapýlmýþ ve tehcirin zarar
görmeden yapýlabilmesi için de gerekli önlemler alýnmýþtýr.
Hatta, bu konuda Ermeni kafilelerine kötü davranan, hükûmetin talimatlarýna
uymayan 1.390 kiþi de, idam dâhil, birçok cezalara çarptýrýlmýþtýr.
Þimdi, þunu
sormak gerekiyor: Kendi görevlilerini dahi "Ermenilere kötü
davrandý" diye cezalandýran bir ülkenin katliam
yaptýðýndan bahsetmek gerçekten abestir.
Ermeniler, 1915'ten
sonra uzun yýllar seslerini çýkarmamýþlar,
1915 yýlýndan itibaren de bu iddialarýný
gündeme taþýmaya baþlamýþlar, hatta
soykýrým iddialarýný dünya kamuoyuna tanýtmak
için terör yolunu seçmiþlerdir. Terör… Þudur terör: Kabul
edilmek istenmeyen bir þeyi zorla kabul ettirmek için cebir,
þiddet, tehdit uygulamaktýr. Ýþte, 1973
yýlýnda, "Asala" gibi bazý terör örgütleri
vasýtasýyla, Türk diplomatlarýna, Türk hedeflerine
karþý iki yüzden fazla saldýrý gerçekleþtirilmiþtir.
Dört kýtada yirmi bir ülkede gerçekleþen terör saldýrýlarý
sonucu, 1985 yýlýna kadar otuzu aþkýn diplomatýmýz,
kamu görevlimiz ve aile yakýný þehit edilmiþtir,
masum insanlar zarar görmüþlerdir. Bu nedenle, terörle sonuç
alamayacaðýný anlayan militan Ermeni çevreleri,
bu defa da Türkiye'ye karþý yürüttükleri kampanyada taktik
deðiþtirerek, çeþitli ülkelerin ulusal ve yerel parlamentolarý
tarafýndan tanýnmasý yoluyla Türkiye'ye baský
yapmaya çalýþmýþlardýr. Ne olacaktýr
soykýrýmý tanýyýnca? Burada, 24 Mart
2005 tarihinde, Ermeni sorunu gerçeðiyle ilgili, Amerikalý
Profesör Justin McCartey bir konuþma yapmýþtýr
ve Amerika'da birine sorduðunu, onun "Ee, kabul etsinler, ne
olacak." dediðini, "Sen bunun doðru olup olmadýðýný
biliyor musun?" deyince de "Beni çok ilgilendirmiyor."
dediðini söylemiþtir.
Evet, gerçekten çevremizde
öyle katliam olaylarý oluyor ki Irak'ta, Bosna'da, Filistin'de,
bunlarý görmeyen, görmek istemeyen bazý Amerika ve Avrupa
ülkelerinin ulusal ve yerel parlamentolarýnda, ne yazýk
ki, Ermeniler kendi lehlerine kararlar çýkarabilmiþlerdir.
Soykýrým
kabul edildiðinde ilk aþamasý budur. Ýkincisi,
peþinden tazminat gelecektir. Üçüncüsünde de toprak talepleri
olacaktýr.
Bu bakýmdan, ülkemizde
gerçekten… Hele hele 100'üncü yýla, Ermeniler, fevkalade,
soykýrýmýn 100'üncü yýlý olarak kabul
ettikleri 24 Nisan 2015 tarihine önemle hazýrlanmaktadýrlar.
Türkiye de gerekli hazýrlýklarýný yapmak
zorundadýr. Burada, yapýlan arþivlerin
açýlmasý faaliyeti fevkalade önemlidir. Ayrýca,
Ermeniler hâlen daha sýnýr ihtilafý bulunan…
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Sayýn
Çaðlayan, yaklaþýk 2 kat süre oldu. Lütfen konuþmanýzý
tamamlayýnýz.
Buyurun.
AHMET ÇAÐLAYAN
(Devamla) - Burada, ben, Ermenistan'ýn toprak taleplerinden
vazgeçmesini, komþularýyla iyi geçinmesini ve olmayan,
yalan iddialarýndan vazgeçmesini, bu konuda bizim Dýþiþlerimizin
de gerekli çalýþmalarý yapacaðýný
ve yapmakta olduðunu biliyor, istiyorum.
Ayrýca, burada,
Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak da sadece konferans ve diðer
faaliyetler yanýnda, bir Meclis araþtýrma komisyonu
kurularak bu çalýþmalarýn daha ciddi, daha belgeye
dayalý ve daha uzun süreli bir çalýþma olarak yapýlmasýný
bekliyor, cümlenize saygýlar sunuyorum. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim, Sayýn Çaðlayan.
Sayýn milletvekilleri,
Baþkanlýðýn Genel Kurula sunuþlarý
vardýr.
Danýþma
Kurulu önerisi vardýr; okutup, oylarýnýza sunacaðým:
IV. - ÖNERÝLER
A) DANIÞMA KURULU ÖNERÝLERÝ
1.- Cumhurbaþkaný seçimi için yapýlacak
oylamalarýn günleri ile, Cumhurbaþkaný seçimi
tamamlanýncaya kadar, seçim oylamasý yapýlacak
günlerde, Baþkanlýk sunuþlarý dýþýnda
baþka konularýn görüþülmemesine ve oylamalar
arasýndaki günlerde Genel Kurulun toplantý yapmamasýna
iliþkin Danýþma Kurulu önerisi
Danýþma Kurulu Önerisi
No: 220 Tarihi: 24.4.2007
Aday gösterme süresi
25 Nisan 2007 Çarþamba günü saat 24.00'te sona erecek olan Cumhurbaþkaný
seçimi için, Anayasanýn 102 nci maddesi gereðince Genel
Kurulda yapýlacak oylamalardan;
a) Birinci oylamanýn
27 Nisan 2007 Cuma günü saat 15.00'te baþlayacak birleþimde
yapýlmasý,
b) Birinci oylamada
sonuç alýnamadýðý takdirde, ikinci oylamanýn
2 Mayýs 2007 Çarþamba günü saat 15.00'te yapýlacak
birleþimde yapýlmasý,
c) Ýkinci oylamada
da sonuç alýnamadýðý takdirde, üçüncü oylamanýn
9 Mayýs 2007 Çarþamba günü saat 15.00'te baþlayacak
olan birleþimde yapýlmasý,
d) Üçüncü oylamada
da sonuç alýnamadýðý takdirde, dördüncü oylamanýn
15 Mayýs 2007 Salý günü saat 15.00'te baþlayacak birleþimde
yapýlmasý,
e) Bu amaçla 27 Nisan
2007 Cuma günü de Genel Kurulun toplanmasý,
f) Cumhurbaþkaný
seçimi tamamlanýncaya kadar, seçim oylamasý yapýlacak
günlerde, Baþkanlýk sunuþlarý dýþýnda
baþka konularýn görüþülmemesi ve oylamalar arasýndaki
günlerde Genel Kurulun toplantý yapmamasý,
Önerilmiþtir.
|
|
|
Bülent Arýnç |
|
|
|
Türkiye Büyük Millet Meclisi |
|
|
|
Baþkaný |
|
Salih Kapusuz |
K. Kemal Anadol |
Muzaffer R. Kurtulmuþoðlu |
|
AK Parti Grubu |
CHP Grubu |
Anavatan Partisi Grubu |
|
Baþkanvekili |
Baþkanvekili |
Baþkanvekili |
BAÞKAN - Danýþma
Kurulu önerisinin lehinde, Ýzmir Milletvekili ve CHP Grup
Baþkan Vekili Sayýn Kemal Anadol.
Buyurun Sayýn
Anadol. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
K. KEMAL ANADOL
(Ýzmir) - Sayýn Baþkan, yüce Meclisin saygýdeðer
üyeleri; Danýþma Kurulu kararýnýn lehinde
söz almýþ bulunuyorum. Yüce Meclisi saygýyla selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlar,
bugün, altýnda Cumhuriyet Halk Partisi Grup Baþkan Vekili
olarak benim de imzam bulunan Danýþma Kurulu kararý,
bir zorunluluðun gereðidir. Ýç Tüzük 50'nci madde, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Ýç Tüzüðü'nün 50'nci maddesi "Danýþma
Kurulu, Anayasa ve Ýçtüzüðün emredici hükümleri gereðince,
belli bir sürede sonuçlanmasý gereken, muayyen bir veya birkaç
konunun yer alacaðý özel gündemler ve görüþme gündemleri
tespit edebilir." diyor. Önümüzde, Cumhurbaþkanlýðý
seçimi var. Cumhurbaþkanlýðý seçimleri, Anayasa'mýzýn
102'nci maddesinde, detaylý, etraflý biçimde düzenlenmiþtir.
Dolayýsýyla, bu seçimleri, tur itibarýyla bir
takvime baðlamak bir zorunluluktur. O nedenle, böyle bir Danýþma
Kurulu kararý gerekiyordu ve Parlamentoda grubu bulunan
üç parti grup baþkan vekillerinin ve Meclis Baþkanýnýn
baþkanlýðýnda toplanarak bu Danýþma
Kurulu kararýný almýþlardýr; bu,
iþin þeklî tarafý. Doðrudur, gereklidir, ama, bu
Danýþma Kurulu kararý noksandýr. Keþke
-iþin özüne girmek istemiyorum- yüzde 45 seçmeninin dýþarýda
kaldýðý, geri kalanýnýn millî iradesinin
yansýdýðý bu Parlamento, süresinin dolumuna
beþ ay kala bu Cumhurbaþkanlýðý seçimini
yapmasaydý da millî iradeden yeniden güç alan, tazelenen,
millî iradeyi en son þekliyle yansýtan bir yeni Meclis, yeni
Cumhurbaþkanýný seçseydi.
AHMET YENÝ (Samsun)
- Millî irade burada. Geçti o, geçti! Millî irade burada.
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Temennimizi ifade ediyorum, rahatsýz olmayýn, gerçekleþecekmiþ
filan deðil. Sizin, çoðunluða dayanarak, yüzde 45'in
dýþýndaki seçmenden aldýðýnýz
güçle, çoðunluða dayanarak, erken seçimi erteleyerek, ondan
kaçarak ürettiðiniz bir sonuç, çýkan bir sonuç. Bir
þey demiyorum, ben temennimi söylüyorum.
Ayrýca, 3 Kasým
2002 seçimlerinde beþ sene için yetki aldýðýnýz
milletten, bu yetki, beþ senenin sonunda, bir Cumhurbaþkanlýðý
seçimiyle yedi sene daha ilave ederek on ikiye çýkmasaydý
keþke; beþ seneliðine aldýðýnýz
yetkiyi, keþke on iki yýla çýkarmasaydýnýz.
Bunlar temennim, geçiyorum bunlarý; bir siyasi tartýþma
açma niyetinde deðilim. Ama, iþin hukuki tarafý var.
Bu Danýþma Kurulu kararý doðrudur, fakat noksandýr
yüce Meclisin deðerli üyeleri. Neden noksandýr? Demin Sayýn
Meclis Baþkanýmýz toplantýyý açtý
ve -aynen tutanaklarda var- her zaman yaptýðý gibi
-Meclis Baþkaný Sayýn Nevzat Pakdil açtý toplantýyý-
dedi ki: "Türkiye Büyük Millet Meclisinde toplantý karar
yeter sayýsý vardýr, toplantýyý
açýyorum." Neye dayanarak bunu söyledi Sayýn Pakdil,
Meclis Baþkan Vekilimiz, oturumu yöneten Baþkanýmýz?
96'ncý maddeye göre söyledi. Ne diyor Anayasa'nýn
96'ncý maddesi: "Anayasada, baþkaca bir hüküm yoksa,
Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayýsýnýn en
az üçte biri ile toplanýr ve toplantýya katýlanlarýn
salt çoðunluðuyla karar verir;" Genel hüküm bu. Nedir o?
184. Demek ki, normal zamanlarda, genel kural olarak, Meclis Baþkaný,
Meclisi açtýðýnda 184 kiþiyi görüyorsa, gördüðünü
sanýyorsa yoklama yapmaz, tereddüde düþerse, Ýç
Tüzük'e göre, elektronik düðmeleri kullanarak yoklama yaptýrýr.
Bu, normal zamandaki toplantý karar yeter sayýsý.
Nereden bunu söylüyorum? Anayasa'nýn 96'ncý maddesi diyor
ki: "Anayasada, baþkaca bir hüküm yoksa," diyor.
MUSTAFA ÜNALDI (Konya)
- Var mý?
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Var. Hah, "Var mý?" Soru sordunuz, "Var mý?"
Alýn cevap: Anayasa'da, 102'nci maddede buna tek istisna getiriliyor
"Cumhurbaþkaný, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye
tamsayýsýnýn üçte iki çoðunluðu ile ve gizli
oyla seçilir." diyor. Üçte 2 çoðunluk ne demek?
MUSTAFA ÜNALDI (Konya)
- Ýlk defa mý toplanýyor Meclis?
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Rahatsýz olmayýn. Rahatsýz olmayýn.
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri… Lütfen, arkadaþlar, dinleyelim. Biraz sonra,
Grup Baþkan Vekili Sayýn Eyüp Fatsa da konuþacak. Lütfen…
AHMET YENÝ (Samsun)
- Sayýn Anadol, bunlarý geçin. Geçti…
BAÞKAN - Sayýn
Yeni, lütfen…
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- "Üye tamsayýsýnýn üçte iki çoðunluðu…"
Yani, bu cümleyi yok sayarak Ýç Tüzük'ü uygularsanýz,
Ýç Tüzük'ü fiilen deðiþtirmiþ olursunuz. Bu da bu
seçimin iptal sebebidir; batýl olur. Ben size dostça söylüyorum.
MUSTAFA ÜNALDI (Konya)
- Ýlk defa mý toplanýyor Meclis?
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Size dostça söylüyorum, diyorum ki: Türkiye Büyük Millet Meclisini
iptalle sonuçlanacak bir seçimden kurtarmak için, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin yapacaðý seçimi meþru ve yasal
hâle getirmek için, geçerli hâle getirmek için size bu hukuki gerekliliði
anlatmaya çalýþýyorum; buna uymaya davet ediyorum.
Uymazsanýz, Anayasa'da hüküm var…
MUSTAFA ÜNALDI (Konya)
- Anayasa deðiþikliði nasýl yapýlýyor?
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Deðerli Milletvekilim, Anayasa'da hüküm var: "Türkiye Büyük
Millet Meclisi üye tamsayýsýnýn üçte iki çoðunluðu
ile…"
MUSTAFA ÜNALDI (Konya)
- Anayasa deðiþikliði nasýl yapýlýyor?
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Nasýl Anayasa deðiþikliði?
MUSTAFA ÜNALDI (Konya)
- Anayasa deðiþikliði nasýl yapýlýyor?
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Bu Anayasa…
MUSTAFA ÜNALDI (Konya)
- Ýlk defa mý Meclis toplanýyor?
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Bakýnýz, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ýç Tüzüðü'nde
özel karar yeter sayýlarý vardýr; Meclis Baþkaný
seçimi, güvenoyu, Cumhurbaþkanýnýn vatana ihanetiyle
müzakere sonucunda Yüce Divana gönderilmesi; hep özel karar sayýsý
çýkarýlmýþ. 5 tane hüküm var.
MUSTAFA ÜNALDI (Konya)
- Hiç zorlama…
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Toplantý yeter sayýsý istisnasý 102'nci
maddede, Cumhurbaþkaný seçimiyle ilgili…
MUSTAFA ÜNALDI (Konya)
- Hiç zorlama Kemal Bey. Kendini zorlama.
MAHFUZ GÜLER (Bingöl)
- Alakasý yok.
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Alakasý yoksa…
Bakýn, dört buçuk
sene geçti.
MUSTAFA ÜNALDI (Konya)
- Anayasa deðiþikliði nasýl yapýlýr?
BAÞKAN - Sayýn
Ünaldý, lütfen…
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Dört buçuk sene geçti. Buralarda ben çok konuþtum, arkadaþlarým
çok konuþtu…
AHMET YENÝ (Samsun)
- Sayýn Anadol, bunlarý geç, yeni bir þey söyle.
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- …"Çýkarmayýn bu yasayý, Anayasa Mahkemesinden
döner, Cumhurbaþkaný geri gönderir…" (AK Parti
sýralarýndan gürültüler)
Hep böyle baðýrdýnýz.
Hep böyle baðýrdýnýz ve dört buçuk sene sonraki
bilanço ne biliyor musunuz? En fazla, çýkardýðý
yasa iptal edilen, Cumhurbaþkaný tarafýndan geri
gönderilen, Anayasa Mahkemesi tarafýndan iptal edilen Parlamento
bu. Bu, sizin eseriniz. Yine böyle baðýrýyorsunuz,
tutanaklara geçiyor, benim konuþmam da geçiyor, sizin itirazlarýnýz
da geçiyor.
MUSTAFA ÜNALDI (Konya)
- Anayasa deðiþikliðinde ne istiyor?
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Benim konuþmam da geçiyor, sizin itirazlarýnýz
da geçiyor.
AHMET YENÝ (Samsun)
- Sayýn Anadol, yeni þey söyle! Yeni!
BAÞKAN - Sayýn
Yeni, lütfen...
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Ben sizi uyarýyorum, yanlýþ yapmayýn. Türkiye
Büyük Millet Meclisini, tarihinde, iptal edilen bir Cumhurbaþkaný
seçimi yapma gibi bir duruma düþürmeyin, 22'nci Dönem Parlamentosunu
diyorum. Uyarýyorum, sizin lehinize bu, niye rahatsýz
oluyorsunuz?
AHMET YENÝ (Samsun)
- Yeni þey söyle, bunlarý geçtik!
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Yeni þey söylüyorum! Yeni þey söylüyorum!
Bakýnýz,
benim bu söylediðimi, niye bundan evvelki Cumhurbaþkaný
seçimleri filan, diyor.
CAHÝT CAN (Sinop)
- Çok rahatsýz oluyorsanýz…
MUSTAFA ÜNALDI (Konya)
- Anayasa deðiþikliði…
BAÞKAN - Sayýn
Ünaldý, lütfen…
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Merhum Özal Cumhurbaþkaný seçilirken, o zaman Parlamento
dýþýnda olan Refah Partisinin Genel Baþkaný
Sayýn Necmettin Erbakan bu iddialarý dile getiriyordu
ve o zaman onun danýþmaný olan, þimdi Meclis
Baþkaný olan kiþiler de ayný þeyleri söylüyorlardý.
Ayný þeyleri söylüyorlardý. Ayný þeyleri…
CAHÝT CAN (Sinop)
- O zaman da Erbakan'ý istemiyordun ya!
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Ýstiyordum istemiyordum. Erbakan'ýn dediði
doðru! Erbakan'ýn o zamanki dediði doðru!
Þimdi, o zaman
"doðru" diyordunuz, siz niye "yanlýþ"
diyorsunuz? Çoðunuz ayný partideydiniz. O zaman
"doðru" diyordunuz da Erbakan'ýn sözlerine,
þimdi niye "yanlýþ" diyorsunuz?
AHMET YENÝ (Samsun)
- Yeni bir þey bekliyoruz, yeni!
K. KEMAL ANADOL (Devamla)
- Ýþinize öyle gelmiyor. Yani, yine takiye, yine takiye!
Yahu, þu Cumhurbaþkanlýðý seçimine takiyeyi
bulaþtýrmayýn, onu söylüyorum. Hukuka uygun olun,
Anayasa'ya, Anayasa'nýn 102'nci maddesine, 96'ncý maddesine
uygun hareket edin, doðru bir seçim yapýn diye temennimi
dile getiriyorum, uyarýlarýmý dile getiriyorum
Cumhuriyet Halk Partisi adýna.
Hepinize saygýlar
sunuyorum. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
AHMET YENÝ (Samsun)
- Yeni bir þey var mý, yeni? Bu eskidi!
MUSTAFA ÜNALDI (Konya)
- Anayasa'yý nasýl deðiþtirdik, Anayasa'yý?
BAÞKAN - Teþekkür
ederim.
Danýþma
Kurulu önerisinin aleyhinde, Denizli Milletvekili Ümmet Kandoðan.
Sayýn Kandoðan,
buyurun.
ÜMMET KANDOÐAN
(Denizli) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
sizleri saygýyla selamlýyorum. Danýþma Kurulu
önerisi aleyhinde söz aldým.
Danýþma
Kurulu önerisi, Cumhurbaþkanlýðý seçimi süresince,
yaklaþýk bir aylýk süre içerisinde -bunun on günü
geçmek üzere- yirmi günlük bir sürenin Meclis çalýþmalarý
yapýlmadan geçirilmesiyle ilgili bir Danýþma Kurulu
önerisi.
Cumhurbaþkanlýðý
seçiminin yapýlacaðý, oylamanýn yapýlacaðý
günlerle ilgili olarak bunu kabul ediyorum, doðrudur. Sadece o
gün Cumhurbaþkanlýðý seçiminin gündemde yer
almasýndan tabii bir þey olamaz. Ama, Cumhurbaþkanlýðý
seçimlerinin turlarý arasýnda da Meclisin çalýþma
yapmamasýnýn altýnda haklý bir gerekçe ve
neden bulamýyorum. Niçin o aradaki günlerde Meclis çalýþmayacak?
Þimdi, Sayýn
Anadol Ýç Tüzük'ün 50'nci maddesinden bahsettiler. Ýç Tüzük'ün
50'nci maddesine bakýyorum, özel gündemlerle toplanabilir,
ona itirazým yok. Cumhurbaþkanlýðý seçiminin
olduðu gün baþka bir þey görüþülmemesi tabii,
ama, aradaki günlerde niçin Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanmýyor,
bunu anlamýþ deðilim. Kaç gün Türkiye Büyük Millet
Meclisi toplanmayacak ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin çok az
bir çalýþma süresi kaldýðýný da
göz önüne alacak olursak, benim bu söylediklerimin ne kadar haklý
olduðu ortaya çýkacak.
A. EDÝP UÐUR
(Balýkesir) - Çabuk seçeceðiz.
ÜMMET KANDOÐAN
(Devamla) - Þimdi, sayýn milletvekilim, inþallah
seçersiniz, ona bir sözüm yok.
Bakýnýz,
gündemimizde bekleyen bir hayli kanun tasarý ve teklifleri
var. Konut edindirme yardýmý, milyonlarca insaný
ilgilendiren bir kanun. Ee, ne zaman görüþeceðiz ve bunun
içerisinde yer alan bir hüküm 2008 yýlýndan itibaren uygulamaya
geçecek. Milyonlarca insaný beklettik. Konut edindirme yardýmlarýnýn
geri ödenmesiyle ilgili meseleyi bu dönemde bitirsek bile 2008
yýlýndan itibaren yürürlüðe girecek.
Peki, muhtar ödenekleriyle
ilgili bir kanun teklifimiz burada gündemde bekliyor. Ee, ne zaman
görüþeceðiz bunlarý? 54 bin muhtarýmýz
-bu mesele, burada, kaç kez dile getirildi- merakla bu kanun teklifinin
çýkmasýný bekliyor. Ee, ne zaman görüþeceðiz?
Çarþý ve mahalle bekçileri… Çok zor þartlar altýnda
çalýþan çarþý ve mahalle bekçilerimizle ilgili
bir düzenleme, yine, dört gözle beklenilen bir düzenleme. Korucularla
ilgili bir kanun teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine
alýndý. Peki, bu süre içerisinde çalýþamayacaksak
-Cumhurbaþkanlýðý seçiminden sonra da zaten
çok az bir süre kalýyor- peki, bu korucularla ilgili kanunu
ne zaman burada görüþüp, kanunlaþtýrýp, hayata
geçireceðiz? Türk Silahlý Kuvvetleri Personel Kanunu'yla
ilgili deðiþiklikler Meclis gündeminde bekliyor, onlarý
ne zaman görüþeceðiz? Etik yasasý; üzerinde çok konuþulan,
tartýþýlan ve AK Parti Grup Baþkan Vekillerinin
de burada gelip, kürsülerde söz verdikleri "Önümüzdeki hafta
Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine getireceðiz."
dedikleri etik yasasý ne zaman Türkiye Büyük Millet Meclisinin
gündemine gelecek, görüþülecek? Süpermarketlerle ilgili
yasa, dört buçuk yýldan beri, hem Sayýn Baþbakan hem
Sanayi Bakaný kaç kez dile getirdiler, ne zaman Türkiye Büyük
Millet Meclisinin gündemine gelecek? Denizli'yi de ilgilendiren,
jeotermal enerji kaynaklarýyla ilgili kanun tasarý ve
teklifleri Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde bekliyor.
Gündemimizde bekleyen
bu kadar önemli kanun tasarý ve teklifleri varken, biz, Cumhurbaþkanlýðý
seçimi dolayýsýyla, Cumhurbaþkanlýðý
seçiminin yapýldýðý günler dýþýndaki
günlerde de Meclisi çalýþtýrmayacaðýz.
Bu hak ve yetkiyi nereden alýyorsunuz? Kim verdi size bu hak ve
yetkiyi? Üç grup baþkan vekili oturacaksýnýz, Meclis
þu, þu, þu günler çalýþacak, aradaki günler
çalýþmayacak… Böyle bir þeyi, böyle bir anlayýþý,
Doðru Yol Partisi olarak bizim kabul etmemiz mümkün deðil.
Deðerli milletvekilleri,
þimdi, bugün, Sayýn Baþbakan Cumhurbaþkaný
adayýný açýkladý. Gönül isterdi ki, gönül
arzu ederdi ki, Cumhurbaþkaný seçilecek olan kiþinin,
halkýn en az yüzde 51'inin desteðini arkasýna alan
bir Cumhurbaþkaný olmasýný arzu ediyoruz
biz. Ýlk günden beri söylediðimiz budur. Bu konuyla ilgili
olarak Sayýn Baþbakanýn, muhalefet partileriyle
bir uzlaþma arayýþý içerisine girmesini, en
azýndan muhalefetin bu konuyla ilgili düþünce ve önerilerini
almasýný ve aday ilan edeceði kiþiyle ilgili
olarak muhalefet partilerinin de desteðini alacak görüþmeler
içerisinde olmasýný arzu ederdik. Sayýn Baþbakan
Doðru Yol Partisine geldi, ziyaret etti. Ne söyledi bize? Söylediði
hiçbir þey yok. Ne bir aday isminden bahsetti ne bir 367'yle ilgili
düþüncelerinden bahsetti. Sadece kamuoyu önünde muhalefet
partilerinden ikisini ziyaret etmiþ olmak maksadýyla
ziyaret etti. Þimdi, bugün, 354 milletvekilliðine sahip,
Meclis çoðunluðuna sahip olan bir partinin genel baþkaný
olarak, "Biz, 354 kiþilik grubumuzla tek baþýna
Cumhurbaþkaný seçebilecek çoðunluða sahibiz."
diyerek adayýný açýkladý. Þimdi, Sayýn
Baþbakan balýkçýlara sormuþ! Balýkçýlara
saygýmýz var. Herhangi bir itirazýmýz yok,
ama, sivil toplum örgütlerine de sormuþ! Kaç sivil toplum örgütü?
Kendi yakýn düþüncesi içerisinde olan iki üç sivil toplum
örgütü. Peki, onun dýþýnda Türkiye'de Parlamento
içerisinde olan ve olmayan siyasi partiler var, yüzlerce sivil toplum
örgütleri var. Niçin bunlarýn bir görüþünü almadan, sadece
kendisine "evet" diyecek bir iki sivil toplum kuruluþunun
görüþünü alarak bir Cumhurbaþkaný adayý belirlenmesi
noktasýnda bu sürecin iyi yönetilmediði, iyi götürülmediði
inancýndayýz. Tekrar ediyorum, halkýn en az yüzde
51'inin desteðinin olabileceði bir Cumhurbaþkaný
adayýnýn ortaya çýkmasý noktasýnda,
Sayýn Erdoðan, üzerine düþen görevi yapamamýþtýr.
Bakýnýz,
Sayýn Özal Cumhurbaþkaný olduðunda, oylarý
yüzde 21,75'e düþen bir partinin genel baþkaný olarak
Cumhurbaþkaný oldu. Ama, o yüzde 21,75'in oylarýyla
tek baþýna seçilen bir Cumhurbaþkaný olmasýndan
dolayý Çankaya'da oturamadý, Çankaya'da rahat görev yapamadý,
o yüzde 21,75'ten dolayý hep bir sýkýntý içerisinde
oldu. Þimdi bizim de söylediðimiz bu. Yüzde 34,5 oyla iktidara
gelen bir AK Parti, seçmenlerin yüzde 25'inin oyunu alan bir iktidar
partisi ve bugün oylarýnýn düþtüðü Sayýn
Baþbakan tarafýndan da ifade edilen bir iktidar partisinin
tek baþýna yapacaðý bir seçimin, 4 Kasým
günü sandýklar açýldýðýnda, eðer Sayýn
Gül seçilirse, orada oturmasý son derece tartýþmalý
hâle gelecek. Bizim Doðru Yol Partisi olarak itirazýmýz
bunadýr. Bizim þahýslarla herhangi bir problemimiz
yok, seçilecek olan kiþilerin eþleriyle ilgili hiçbir
problemimiz yok, Sayýn Gül'ün þahsýyla ilgili hiçbir
problemimiz yok. Ama, biz istiyoruz ki, bu süreç iyi yönetilebilseydi…
KEMALETTÝN GÖKTAÞ
(Trabzon) - Sen iþine bak, iþine!
ÜMMET KANDOÐAN
(Devamla) - Ama Sayýn Milletvekilim, yarýn ayný
þeyleri söylemeyeceksiniz.
Bakýnýz,
biz Doðru Yol Partisi olarak 184'ün yeterli olduðunu düþünüyoruz,
184'le Meclisin açýlabileceðini söylüyoruz ve bunda da
ýsrarlýyýz ve bu düþüncemizin de doðru
olduðu inancýndayýz.
Geçmiþte -bakýnýz,
elimde gazete tutanaklarýný da getirdim, biraz önce
Sayýn Anadol da bahsetti- Sayýn Erbakan, Sayýn
Özal'ýn seçimiyle ilgili olarak, Meclisin 367 milletvekilinin
hazýr bulunduðu bir ortamda açýlmadýðýný
ileri sürerek yapýlan ilk iki turun geçersiz olduðunu söylüyor
Sayýn Erbakan. Peki, Sayýn Erbakan bunu söylerken Sayýn
Erdoðan nerede? Sayýn Erdoðan da, Merkez Karar ve Yönetim
Kurulu üyesi. Yani, bugün Sayýn Baþbakan olan Erdoðan,
o gün bu açýklamayý yapan Sayýn Erbakan'ýn
yanýnda Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi. Ama, ben bütün
bunlara raðmen…
AHMET RIZA ACAR (Aydýn)
- Sen de onun vali yardýmcýsýydýn!
ÜMMET KANDOÐAN
(Devamla) - ...184'ün yeterli olduðunu söylüyorum ve bu konuyla
ilgili Doðru Yol Partisinin vereceði kararýn, yarýn
Genel Ýdare Kurulu toplantýsýnda görüþülüp
ortaya konulacaðýný ifade etmek istiyorum. Geçmiþteki
seçimlerde 367 þartý aranmamýþ. Yok, hiç kimse,
sadece Sayýn Erbakan dýþýnda kimse bu meseleyi
gündeme getirmemiþ. Geçmiþte aranmayan bir meselenin bugün
aranmasýný biz yanlýþ buluyoruz Doðru
Yol Partisi olarak. Ama, tekrar ediyorum, bizim þahýslarla
hiçbir problemimiz yoktur. Sayýn Gül iyi bir devlet adamýdýr.
Eþinin kýlýk kýyafetiyle ilgili hiçbir problemimiz
yoktur, ama, bizim söylediðimiz, yüzde 51 halk desteðini
saðlayacak…
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Kandoðan.
AHMET RIZA ACAR (Aydýn)
- Yüzde 70 oldu, 70!
ÜMMET KANDOÐAN
(Devamla) - Sayýn Milletvekilim, bakýnýz, bugün
onlarý söylüyorsunuz da yarýn 367 noktasýnda
Doðru Yol Partisinin oylarýna ihtiyacýnýz
olabilir. Bugün orada oturup o cümleleri sarf ederken, belki Sayýn
Gül, sizden farklý olarak, 367'nin saðlanmasýyla ilgili
olarak Doðru Yol Partisinin desteðini almak üzere bizden randevu
talep etti. Bugün o sýralarda oturanlar, Sayýn Gül'ün ve
Sayýn Erdoðan'ýn düþünceleri dýþýnda
o sözleri söyleyenlerin o cümlelere dikkat etmesi lazým. Bizim
söylediðimiz budur.
Tekrar ediyorum: Sayýn
Erdoðan bu süreci iyi götürememiþtir, Sayýn Erdoðan
bir uzlaþma ortamýný, maalesef, Türkiye'de saðlayamamýþtýr,
muhalefet partileriyle iyi diyalog içerisinde bu süreci götürememiþtir
ve bu süreç, keþke Mecliste olan ve olmayan partilerin de desteðini
alarak… Halkýn -tekrar ediyorum- en az yüzde 51'inin "evet,
bu benim Cumhurbaþkanýmdýr" diyebileceði
bir ismin Cumhurbaþkaný seçilmesi, en büyük arzumuz ve
temennimizdir.
Bu duygu ve düþüncelerle,
Danýþma Kurulu önerisi aleyhinde olduðumu ifade
ediyor, yüce heyetinizi saygýyla selamlýyorum.
BAÞKAN - Teþekkür
ederim.
Danýþma
Kurulu önerisinin lehinde, Ordu Milletvekili ve AK Parti Grup
Baþkan Vekili Sayýn Eyüp Fatsa.
Buyurun Sayýn
Fatsa. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
EYÜP FATSA (Ordu) - Teþekkür
ediyorum Sayýn Baþkan.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekili arkadaþlarým; Danýþma
Kurulu önerisinin lehinde söz aldým. Bu vesileyle, Baþkanlýk
makamýný ve Genel Kurulu saygýyla selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlar,
bu Danýþma Kurulu önerisi, 11'inci Cumhurbaþkanýnýn,
Türkiye Büyük Millet Meclisinde hangi takvimle, hangi günler oylama
yapýlmak suretiyle, nasýl seçileceðini, hangi
usulle seçileceðini ihtiva eden, içeren bir Danýþma
Kurulu önerisidir. Burada, oylamalarýn ne zaman yapýlacaðý
ifade edilmektedir. Ýlk oylamanýn 27 Nisan 2007 Cuma günü
saat 15.00'te; eðer Cumhurbaþkaný bu turda seçilemezse,
ikinci oylamanýn 2 Mayýs 2007 Çarþamba günü saat
15.00'te; eðer ikinci turda da Cumhurbaþkaný seçilemezse,
üçüncü oylamanýn 9 Mayýs 2007 Çarþamba günü saat
15.00'te; nihayet üçüncü turda da Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhurbaþkanýný
seçememiþ olursa, son oylamanýn, dördüncü tur oylamanýn
15 Mayýs 2007 Salý günü saat 15.00'te yapýlacaðýyla
ilgili siyasi parti gruplarýmýzýn Meclis
Baþkanýmýzýn baþkanlýðýnda
almýþ olduðu, mutabakatla almýþ olduðu
kararýn Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüþülmesidir.
Deðerli arkadaþlar,
tabii, bu vesileyle, muhalefet partisine mensup konuþmacý
arkadaþlarýmýz bazý hususlarý dile
getirdiler. Ben, müsaade ederseniz, arkadaþlarýmla bu
konuda ayný kanaatleri paylaþmadýðýmý
gerekçeleriyle beraber ifade etmek istiyorum.
Bunlardan bir tanesi,
Sayýn Anadol'un ifade etmiþ olduðu, genel seçimlere
çok kýsa bir süre kalmýþ olmasý hasebiyle,
Cumhurbaþkaný seçiminin daha erken bir genel seçim, erken
genel seçim yapmak suretiyle yeni Meclis tarafýndan seçilmesi
gerektiðini daha önce de defaatle bunlarý dile getirdiklerini
ifade ettiler, doðru olanýn da bu olacaðýný
ifade ettiler.
Deðerli arkadaþlar,
Türkiye Büyük Millet Meclisi, her dönem, görev süresinin son gününe
kadar her türlü karar alma, yasama ve denetim faaliyetlerini yürütmekle
mükelleftir. Yani, seçimlere bir hafta kalsa da, Türkiye Büyük Millet
Meclisi bir yasal düzenleme yapmýþ olsa, bunu geçersiz
saymamýz mümkün mü? Hatta bunu, konuyla ilgili görüþ beyan
edenler, "son gün bile olsa, Türkiye Büyük Millet Meclisi savaþ
kararý dâhil her türlü kanun yapma ve yasama yetkisine sahiptir"
der. Dolayýsýyla, cumhurbaþkanlýðý
seçim süreci de bu çerçevede deðerlendirilecek olursa -ki, öyle
deðerlendiriliyor- Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22'nci Dönemde
Türkiye Cumhuriyeti'nin 11'inci Cumhurbaþkanýný
seçmesinin önünde hiçbir engel olmadýðý gibi hiçbir
problem de söz konusu deðildir, zira Meclis görevinin baþýndadýr
ve gündemine sahiptir. Dolayýsýyla, gündemine sahip
olan bir Meclisin bu kararlarý almasýndan daha tabii
bir þey olamaz.
Yine, bir baþka
itiraz, burada, þu konular üzerinden yapýldý: Efendim,
zaten kamuoyu bunlarýn hepsini takip ediyor, biliyor, kendi
vicdani kanaatlerinde de zaten bunlarýn deðerlendirmesini
yapýyor, kararýný da bu konuyla ilgili, elbette
ki verecektir, vermiþtir.
Deðerli arkadaþlar,
ýsrarla, Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplantý yeter
sayýsýyla alakalý farklý görüþler ortaya
atýlýyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu Anayasa'yla
ilk defa cumhurbaþkaný seçmiyor. Bu Anayasa'yla… Sayýn
Kenan Evren'in halk oylamasý neticesinde Cumhurbaþkanlýðý
onaylandý. Onun dýþýnda, rahmetli Özal, Sayýn
Demirel ve Sayýn Cumhurbaþkanýmýz Ahmet Necdet
Sezer de bu Anayasa'ya göre ve bu Anayasa'daki 96 ve 102'nci maddelerdeki
hükümler uygulanmak suretiyle seçilmiþlerdir ve hiçbirisi
de ilk turda seçilememiþtir. Eðer arkadaþlarýmýzýn
iddia ettiði gibi olsaydý, bu Meclis mahþer sabahýna
kadar cumhurbaþkaný seçemezdi. Yani, böyle bir þeyi
kabul etmek, böyle bir þeyin doðru olduðuna inanmak, bir
kere, sadece hukuku deðil mantýðý da zorlamaktýr.
Bunu, Anayasa'nýn 96'ncý ve 102'üncü maddesini deðil
hukukçulara, Kýzýlay Meydaný'na gitsek, açsak
-gayet açýk ve sarihtir- oradaki herhangi bir vatandaþýmýza
sorsak, desek ki, buradan ne anlýyorsunuz; buradan herkes
doðru olaný anlar.
K. KEMAL ANADOL
(Ýzmir) - Balýkçýlara sor, balýkçýlara!..
EYÜP FATSA (Devamla)
- Doðru olaný anlar, doðru olaný.
K. KEMAL ANADOL
(Ýzmir) - Balýkçýlara sor!
EYÜP FATSA (Devamla)
- Hukukçular bu konuda görüþlerini ifade etmiþlerdir. Türkiye
Büyük Millet Meclisinin geçmiþte Meclis Baþkaný
olarak görev yapmýþ, hayatta olan bütün Meclis Baþkanlarý
bu konuyla ilgili düþüncelerini açýklamýþlardýr.
Dolayýsýyla, mantýðý zorlamanýn,
hukuku zorlamanýn kimseye bir fayda saðlamadýðý
gibi, bunu zorlayanlara da bir yarar ve fayda saðlamayacaktýr.
Deðerli arkadaþlar,
ben geçen dönem, Sayýn Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaþkanýmýzýn
seçiminde bu Meclisteydim, bu Meclisteydim. Bu hükümler yine vardý
ve üçüncü turda…
K. KEMAL ANADOL
(Ýzmir) - Mutabakat…
EYÜP FATSA (Devamla)
- Üçüncü turda seçildi. Sayýn Cumhurbaþkanýmýz
üçüncü turda seçildi. Daha önce Sayýn Demirel ayný þekilde seçildi, rahmetli
Özal ayný þekilde seçildi. Dolayýsýyla, burada
mantýðý zorlamanýn kimseye bir faydasý
yoktur. Kimse kendisini, kanun koyucu ve Anayasa Mahkemesi yerine
de lütfen koymasýn. Lütfen koymasýn.
Sayýn Anadol,
bir hususu da bu vesileyle sizlerle ve Genel Kurulla paylaþmak
istiyorum. Bakýn, önümüzde bir Danýþma Kurulu önerisi
var. Eðer iddialarýnýzda samimi olsaydýnýz
veya gerçekten ýsrarcý olsaydýnýz, bu Danýþma Kurulu önerisine olumlu görüþ belirtmezdiniz.
Niye? Çünkü, bu Danýþma Kurulu sizin iddialarýnýzý
yalanlýyor. Niye yalanlýyor? Burada Cumhurbaþkanýnýn
seçimiyle alakalý dört tur oylamanýn ne zaman yapýlacaðý
yazýlýyor. Birinci turda aranan çoðunluk bellidir,
ikinci turda aranan çoðunluk bellidir, üçüncü turda aranan çoðunluk
bellidir. Nihayet, son tur olan dördüncü turda hangi usulle Cumhurbaþkanýnýn
seçileceðinin altýnda zaten bu Danýþma Kurulundaki
imzanýz var. Bu imzayla, buradaki kabulünüzle iddianýz
birbiriyle çeliþmektedir. Dolayýsýyla, bu
doðru deðildir.
Bakýn, 82 Anayasasý
yapýlýrken özellikle bu konular tartýþýlmýþtýr.
Anayasa Komisyonu Baþkaný merhum Orhan Aldýkaçtý
ve dönemin Danýþma Meclisi Anayasa Komisyonunda 61 Anayasasý'ndaki
salt çoðunluðun toplantýyý zorlaþtýrdýðýný,
karar almayý zorlaþtýrdýðýný
ifade ediyorlar. Onun için, toplantý yeter sayýsýnýn
daha düþük tutulmak suretiyle Meclisin daha rahat çalýþmasý
ve daha rahat karar alýnmasý orada savunuluyor. Herhâlde,
bu konular görüþülürken ortaya atýlan görüþ ve düþünceleri
tutanaklardan okumuþ olmanýz lazým. Kanun koyucu
bunu niye böyle yapmýþ, niye sýnýrlandýrmýþ;
bütün bunlar var. Öyleyse, mantýðý zorlamanýn
kimseye bir faydasý olmadýðýný bir kere
daha yenilemek istiyorum.
Deðerli arkadaþlar,
bakýn, yine, bir baþka konu burada gündeme getirildi,
"efendim, mutabakat aranmadý, þu olmadý, bu olmadý"
gibi. Deðerli arkadaþlar, ben, bir önceki cumhurbaþkanlýðý
seçimini bire bir yaþamýþ bir arkadaþýnýzým.
Burada bizimle beraber o süreci yaþayan arkadaþlar da
var. Buralarda neler konuþuldu, neler yapýldý,
kim neler yapmak istedi, kim kimi nasýl manipüle etti, hepsine
yakinen þahit olmuþ bir arkadaþýnýzým.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
EYÜP FATSA (Devamla)
- Bitiriyorum.
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Fatsa.
EYÜP FATSA (Devamla)
- Dolayýsýyla, ben inanýyorum ki, Türkiye, tarihinin
en rahat cumhurbaþkaný seçme sürecinden birisini yaþýyor,
hiçbir problem olmadan, hiçbir gerginlik olmadan. Elbette ki farklý
sesler oldu, itirazlar oldu. Bütün bunlar demokratik haktýr. Elbette
ki insanlar farklý düþünce, görüþ, eleþtiri ve
taleplerini dile getirecektir; ki, bunlar da yapýlmýþtýr.
Ama, inanýyorum ki, tarihinin en geniþ istiþaresinin,
en geniþ konsensüsünün arandýðý, en uyumlu, gergin
ortam oluþturulmadan yapýlacak bir cumhurbaþkanlýðý
sürecini hep beraber yaþýyoruz. Bizler rahatsýz
olabiliriz, içimizden rahatsýz olanlar olabilir, buna itiraz
edenler olabilir; ama, bugün açýklanan aday ve bu süreç, Türk kamuoyunu
fevkalade memnun etmiþ, Türk kamuoyunu fevkalade rahatlatmýþtýr
ve takdirini de toplamýþtýr. Dolayýsýyla,
Anayasa'mýzda karar yeter sayýlarý farklýdýr.
Bunu konuþmacý arkadaþlar da ifade ettiler. Her konuyla
ilgili, 139'dan, 276'ya, 330'a, 367'ye, 408'e kadar çok farklý karar
yeter sayýsý vardýr, ama Anayasa'mýzda bir
tane toplantý yeter sayýsý vardýr, baþka
da bir hüküm yoktur. Dolayýsýyla, Anayasa gayet
açýktýr, yasalar gayet açýktýr…
K. KEMAL ANADOL
(Ýzmir) - 102…102..
EYÜP FATSA (Devamla)
- 102'nci madde de gayet açýktýr.
K. KEMAL ANADOL
(Ýzmir) - 102'nci maddenin birinci fýkrasý ne diyor?
EYÜP FATSA (Devamla)
- Bir diðer konu da… Sayýn Baþkan, bir cümleyle cevap
vermek istiyorum. Bir konuþmacý arkadaþýmýz,
"Efendim, niye oylama arasýndaki, turlar arasýndaki
zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi çalýþmýyor;
bunu bize birisi izah etsin" dedi.
Deðerli arkadaþlar,
biz, yeni bir anlayýþ, yeni bir düþünce veya yeni
bir uygulama ortaya koymuyoruz. Bizden önceki uygulamalara bakmak
suretiyle, cumhurbaþkanlýðý seçimi turlarý
arasýndaki süre, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafýndan
nasýl deðerlendirilmiþ, nasýl kullanýlmýþ,
buna bakarak bu kararý aldýk. Niye, buna bir gerek var
mý? Elbette ki var. Seçim süreci devam ediyor. Birden çok adayýn,
birden çok siyasi parti grubunun bir arada karar vermesi gereken konu
budur. Dolayýsýyla, bu süreçte, adaylarýn, siyasi
partilerin, siyasi parti gruplarýnýn, milletvekillerinin
bu sürede birbiriyle istiþareleri, birbiriyle görüþmeleri,
birbiriyle süreci deðerlendirmeleri, hatta -geçmiþte
çok oldu- birbirinin lehine çekilen adaylar söz konusu. Yani, bütün
bunlar, bilinerek, hesap edilerek, yaþanarak, uygulanarak
ortaya koyulmuþ düþünce ve uygulamalardýr, dolayýsýyla
gereksiz bir uygulama deðildir. Geçmiþ uygulamalar da bu
þekilde yapýlmýþtýr. Dolayýsýyla,
bir yanlýþlýk, bir eksiklik söz konusu deðildir.
Ben, bu duygu ve düþüncelerle
Genel Kurulu saygýyla selamlýyorum. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim.
Öneriyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
Sayýn milletvekilleri,
Ýç Tüzük'ün 37'nci maddesine göre verilmiþ iki adet doðrudan
gündeme alýnma önergesi vardýr. Ayrý ayrý
okutup, iþleme alacaðým ve oylarýnýza
sunacaðým.
Ýlk önergeyi
okutuyorum:
III. - BAÞKANLIÐIN GENEL KURULA SUNUÞLARI (Devam)
B) TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.- Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcý'nýn,
Köy Enstitüleri Sistemini Araþtýrma Enstitüsü Kurulmasý
Hakkýnda Kanun Teklifi'nin (2/954) doðrudan gündeme
alýnmasýna iliþkin önergesi (4/453)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
2/954 Esas Numaralý
Kanun Teklifimin, Ýçtüzüðün 37'nci maddesi uyarýnca
doðrudan gündeme alýnmasý hususunu saygýlarýmla
arz ederim.
Mustafa
Gazalcý
Denizli
BAÞKAN - Teklif
sahipleri adýna, Mustafa Gazalcý, Denizli Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Gazalcý. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
MUSTAFA GAZALCI (Denizli)
- Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri; 37'nci maddeye
göre verdiðimiz bir yasa önerisinin gündeme alýnmasýna
iliþkin söz aldým. Tümünüzü saygýyla selamlýyorum.
Önce, içinde bulunduðumuz
hafta nedeniyle, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý'ný
kutluyorum.
Yine, bugünler, 17 Nisan
1940'ta kabul edilen, cumhuriyet tarihimizin en büyük eserlerinden
olan köy enstitülerinin kuruluþ yýl dönümü kutlamalarý
yapýlmaktadýr. Bütün yurtta, üniversiteler, belediyeler,
demokratik kitle örgütleri, öðretmen kuruluþlarý
tarafýndan coþkuyla bu yýldönümü kutlanmaktadýr.
Adý konulmamýþ bir bayram, eðitim bayramýdýr
17 Nisan. Altmýþ beþinci yýlýnda, 19 Nisan
2005 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisini yöneten rahmetli
Ali Dinçer, köy enstitülerini, cumhuriyet tarihinin en büyük reformu,
eðitim tarihimizin parlak bir sayfasý olarak, yerinden
uzunca bir konuþmayla belirtmiþtir. Onu da bu vesileyle
saygýyla anýyorum.
Deðerli arkadaþlar,
kuruluþunun üzerinden altmýþ yedi, kapanmasýnýn
üzerinden de elli üç yýl geçti köy enstitülerinin, ama orada
uygulanan özgün ilkeler, býraktýðý derin izler
ve sonuçlar yüzünden, ülkemizde bu kuruluþ, sürekli her
yýl artan bir ilgiyle anýlmaktadýr, kutlanmaktadýr.
UNESCO, bütün geri
kalmýþ ülkelere örnek bir eðitim hareketi olarak göstermiþtir
köy enstitülerini, Ýsviçre'de Dünya Eðitim Ansiklopedisi'ne
geçmiþtir Ýsmail Hakký Tonguç'la birlikte. Yerine
konulan daha iyi bir eðitim anlayýþý olmadýðý
için, köy enstitüleri sistemi, sürekli bilinçli olarak özlemle
anýlmaktadýr. Bu sistem, yalnýz kurulduðu
yýllarýn deðil, günümüzün, hatta geleceðin
eðitim kurumlarý olduðunu göstermiþtir zamanla.
Kýsaca, insaný
ve toplumu içinden canlandýran bu kuruluþlar, ulusaldýr,
bize özgüdür ve baþarýyla uygulanmýþtýr.
Bunun için, 9 Þubat 2007 tarihinde, 97 milletvekili arkadaþýmýzla
birlikte köy enstitüleri sistemini araþtýrma enstitüsü
kurulmasýný önerdik bir yasayla. Þimdi konuþtuðumuz,
gündeme alýnmasýný istediðimiz bu yasa önerisidir.
Biz, bu yasa önerisiyle, kamu tüzel kiþiliðine sahip, yönetsel
ve parasal olarak özerk, Millî Eðitim Bakanlýðý,
üniversiteler ve köy enstitüleriyle ilgili kuruluþlarla
ilintili bir enstitü kurulmasýný istiyoruz. Bu enstitünün
görevleri, köy enstitülerinin örgütlenmesini, orada uygulanan
eðitim sistemini, programlarýný, eðitim görme
hakkýný, eðitmenli okullardan yüksek köy enstitüsüne
kadar bütün eðitim aþamalarýný, o okullarda
okutulan kitaplarý, mesleki teknik eðitim anlayýþýný,
özetle, sistemin tümünü inceleyip, araþtýrarak, günümüze
önerilerde bulunmasý isteðidir. Batý'da buna benzer
örnek enstitüler vardýr.
Deðerli arkadaþlar
-özelikle AKP'lilere sesleniyorum burada- 11 Eylül 2003 tarihinde,
Baþbakan Sayýn Recep Tayyip Erdoðan, "Ulusa Sesleniþ"
programýnýn bir yerinde, "Yalnýz Türk eðitim
tarihi bakýmýndan deðil, dünya eðitim tarihi bakýmýndan
da çok orijinal giriþim olan köy enstitüleri uygulamasýnýn
bilimsel bir analize tabi tutulmalarýný ve bu deneyimden,
biliþim ve genetik tarým teknolojilerinin eksen
alýnarak biz nasýl yararlanabiliriz diye araþtýrýlmasýný
istedim." demiþtir.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Gazalcý.
MUSTAFA GAZALCI (Devamla)
- Eðer, bu sözler içtense, siz de, oylarýnýzla, Sayýn
Baþbakanýn araþtýrýlmasýný
istediði bu dileði, bir bilimsel ve özerk enstitü tarafýndan
yapýlarak, yalnýz Türk insanýna deðil, bütün
ülke insanlarýna, bütün dünya insanlarýna da buradan
çýkacak önerilerin sunulmasý gerekir.
Deðerli arkadaþlar,
"Eðitim, bir süs olmaktan çýkýp, iþe yarayan
bir eylem olmalýdýr, bir süreç olmalýdýr."
diyen Mustafa Kemal Atatürk ve sonra onun yerine geçen Ýsmet
Ýnönü, Cumhurbaþkaný olarak köy enstitülerine
katký sunmuþlardýr. Millî Eðitim Bakanlarýndan
Saffet Arýkan ve Hasan Âli Yücel, bu hareketi, eðitmen kurslarýndan
köy enstitülerine yürütmüþlerdir. Asýl köy enstitülerini
kuran ve uygulayan Ýsmail Hakký Tonguç ve orada görev
yapan yüzlerce eðitim yöneticisi, orada okuyan binlerce öðrenci,
bu enstitü kurulduðu zaman, gerçekten onlara karþý
bir borcumuzu yerine getirmiþ olacaðýz ve mutlu olacaklardýr
onlarýn çocuklarý da.
Halk kültürümüzün
önünü açan, insaný ve toplumu içinden canlandýran, ilkeleriyle
bugün de çaðdaþ olan, baþarýlý uygulamalarýyla
ülke ve dünya tarihinde derin izler býrakan köy enstitülerini,
bizim olan bu büyük aydýnlanma ýþýðýný
bir baðýmsýz enstitü kurarak, gerçekten çocuklarýmýza,
oradan çýkacak önerilerle bu ilkelerden yararlanmasýný
saðlayabiliriz. O yüzden ben buradaki arkadaþlarýn
olumlu katkýlarýný diliyorum. Hiç olmazsa gündeme
alalým, yasa önerimiz bir incelensin ve bu enstitü kurulsun. Ýsviçre'de
Pestalozzi için kurulan, baþka yerlerde baþka eðitimciler
için kurulan böyle bir enstitü, en çok köy enstitüleri için hak ediyor.
Bunu bugüne taþýmanýn yolu, o enstitü aracýlýðýyla
bilimsel incelemeleri, araþtýrmalarý yapýp
günümüze önermektir diyorum.
Þimdiden katkýlarýnýz
için teþekkür ediyorum, hepinize saygýlar sunuyorum. (CHP
sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim Sayýn Gazalcý.
Önergeyle ilgili olarak,
Yakup Kepenek, Ankara Milletvekili.
Buyurun Sayýn
Kepenek.
YAKUP KEPENEK (Ankara)
- Çok teþekkür ederim Sayýn Baþkan.
Deðerli milletvekilleri,
Denizli Milletvekilimiz Sayýn Gazalcý'nýn yasa
teklifi üzerine söz aldým. Hepinizi saygýyla, sevgiyle
selamlýyorum.
Geçtiðimiz günlerde,
17 Nisandý, 1940'ta köy enstitülerinin kuruluþuyla ilgili…
Yine, dün, 23 Nisan'ý hep birlikte kutladýk. Ben, 17 Nisanýn,
týpký 23 Nisan gibi, ulusumuzun tarihinde çok önemli
bir yeri olduðunu düþünüyorum.
Deðerli milletvekilleri,
her toplumun, her ulusun tarihinde kimi kurumlar vardýr. Bu kurumlar,
toplumu geleceðe taþýrken, ayný zamanda, o ülkeye,
o topluma özgü bir nitelik, kendine has, topluma has bir özellik taþýrlar.
1930'larýn KÝT'leri, kamu iktisadi teþebbüsleri
böyledir. Türkiye'nin dünyaya örnek gösterebileceði bir yönetim
yapýsýna sahipti o zamanýn KÝT'leri. Þimdi
konu o deðil. Köy enstitüleri de öyledir. Köy enstitüleri, bu
toplumun, bu ulusun kendine özgü kurumlarý olarak, dünyanýn
örnek almasý gereken, aldýðý bir düþünce
ve eðitim sistemidir.
Þimdi, neydi bu
sistemin özelliði? Ýki üç cümleyle, bu kýsa sürede
bunu özetlemek durumundayým. Köy enstitüleri, köy çocuklarýný
alýyordu ve bu köy çocuklarýna, iki yönüyle, yani kol gücünü
ve beyin gücünü kullanarak üretimde bulunma olanaðý
saðlýyordu. Yani, üretim sürecinde, yetenekleri geliþtirme
sürecinde, iþ yapma sürecinde beyin ile kolu birleþtiren
çok özgün, çok önemli kurumlardý.
Yine, bunlar, kültürü,
müziði, klasik müzik ile sazý birleþtirerek; yine,
bunlar, çevre bilinciyle, þiiriyle, sanatýyla, halk oyunlarýyla,
çaðdaþý gelenekle tamamlayarak, Anadolu'yu, köy kalkýnmasýna
örnek olacak bir düzeye çekmeyi hedefliyordu.
Peki, ne oldu bu kurumlara?
Bu kurumlar, üzülerek belirteyim, toprak reformu yapamayan, ama
köy kalkýnmasýna önem veren bir hükûmetin bir büyük çabasý
olarak, önce, bir yedi yýl özgün olarak, sonra, diðer yedi
yýl aþýndýrýlmýþ olarak, toplam
on dört yýl faaliyette bulundu.
Bunlarýn çok
önemli bir özelliði de, Anadolu'nun her tarafýna daðýlmýþ
olmalarý, bölgesel kalkýnma yönünden örnek olabilecek
özellik taþýmalarýdýr. Van'ýn Erciþ'inden
Edirne'nin Kepirtepesi'ne kadar, Balýkesir'in Savaþtepe'sinden
Kars'ýn Cilavuz'una kadar yirmi bir yerde, köy enstitüleri
ýþýðý, toplum kalkýnmasýnýn,
köy kalkýnmasýnýn en özgün ve bize özgü bilimsel
geliþme dinamiklerini, bilimsel geliþme doðrularýný
ortaya koyuyordu. Bu nedenle bu kurumlar týrpanlandý.
Týrpanlanma nedenlerinden birincisi, tekrar edeyim, köyü
kalkýndýrmak, köyü uyandýrmak görevlerini yaparken,
birilerinin, oradan çýkar saðlayanlarýn, bunlardan
hoþnut olmamalarýdýr. Bir kesim, bu kurumlara böyle
karþý çýktý. Ama, daha önemli olan, bu karþý
çýkýþta hiç de doðru olmayan bir yön vardýr;
bu kurumlarda, dilimiz Türkçe, deðiþik yerel dilleri konuþan,
deðiþik þivelerle gelen köy çocuklarýný
Türkçe'de buluþturuyordu. Þimdi, kendilerine ister milliyetçi
desin birileri, ister ulusalcý desin, ne derse desin, Türkçe'yi
bu ölçüde güzel kullanan bir nesil yetiþtiren ve bunu
kýrsal kesimde gerçekleþtirmeye çalýþan bu
kurumlarýn, öncelikle, bu ulusu seven, bu ülkeyi seven, ulusal
birliði sevenler tarafýndan desteklenmesi gerekirdi,
ama, hiç öyle olmadý.
Þimdi, bu düþünce
yapýsýnýn günümüze taþýnmasýnda
ve yaþatýlmasýnda neden bir gereksinim var? Neden
bunu, bugünlerde, biraz önce deðerli arkadaþým…
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
YAKUP KEPENEK (Devamla)
- Ýzin verirseniz bitiriyorum Sayýn Baþkan.
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Kepenek.
YAKUP KEPENEK (Devamla)
- …Gazalcý'nýn da belirttiði gibi, neden, köy enstitüleri
düþüncesi günümüzde bir araþtýrma kurumu olarak
yaþatýlmalýdýr? Þunun için yaþatýlmalýdýr:
Önce, bu kuruluþlar bizim kendi ulusal kimliðimizin, benliðimizin,
bu ülkenin, bu topraklarýn insanlarýnýn uygulamasýdýr.
Ýkincisi, bu düþünce
bilimseldir, çaðdaþtýr ve ileridir.
Eðer toplumun ilerlemesini
istiyorsak, eðer köyün kalkýnmasýný istiyorsak,
yapamadýðýmýz toprak reformunun eksiklerini
baþka yollarla tamamlamak istiyorsak, yapýlmasý
gereken, bu düþüncenin, araþtýrmalarla, toplumun
deðiþik kesimlerine mal edilmesinin, onlar tarafýndan
benimsenmesinin yollarýný bulmaktýr. Bu enstitü,
her þeyden önce bunu saðlayacaktýr; eðer, böyle
bir enstitü faaliyete geçerse, böyle bir araþtýrma birimi
oluþturulursa ki, bunun -ben, kiþisel olarak söyleyeyim;
zaten, kiþisel görüþlerimi açýklýyorum- böyle
bir araþtýrma biriminin, köy enstitülerinin düþüncesini
araþtýrma biriminin yalnýz bir yerde deðil, yirmi
bir yerde olmasýný öneririm, Türkiye'nin her tarafýnda
olmasýný öneririm. Yerellikten söz ediyoruz, yerelin
güçlenmesinden söz ediyoruz. Bunun yolu oradan geçiyor.
Bir noktanýn altýný
çizeyim, izin verirseniz, sözlerime son verirken. Eðer Trabzon'un
Beþikdüzü Köy Enstitüsü kapatýlmasaydý, eðer
Malatya'nýn Akçadað'ý yok edilmeseydi, o pýrýl
pýrýl gençlerimiz, dinleri deðiþik diye birilerini
katletmezlerdi; çocuk yaþta, genç yaþta kendilerine de,
ülkelerine de bu zararlarý vermezlerdi.
Önemli olan, bu düþüncenin
-tekrar edeyim- toplumda yaygýnlaþmasýdýr. Araþtýrmadan
korkmayalým, araþtýrma kurumu kurmaktan korkmayalým.
Bize ait olanýn araþtýrýlmasýna ve topluma
mal edilmesine olanak tanýyalým, imkân verelim.
Umarým, iktidar-muhalefet
ayrýmý olmadan, bütün milletvekili arkadaþlarým,
bu güzel günlerde, böyle bir araþtýrma merkezinin kurulmasý
için olumlu oy kullanýrlar ve umarým, Türkiye'nin
kýrsal kesiminin kalkýnmasýna, Türkiye'nin güçlenmesine
oylarýyla katký yaparlar.
Bu duygu ve düþüncelerle
hepinizi saygýyla, sevgiyle selamlýyorum.
Sað olun. (CHP ve
Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim Sayýn Kepenek.
Öneriyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul edilmiþtir.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
Diðer önergeyi
okutuyorum:
2.- Ýzmir Milletvekili Yýlmaz Kaya'nýn,
Özel Tüketim Vergisi Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Teklifi'nin (2/852) doðrudan gündeme alýnmasýna
iliþkin önergesi (4/454)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðý'na
28.08.2006 tarihinde
Baþkanlýðýnýza gelen 2/852 Esas numaralý
"Özel Tüketim Vergisi Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Teklifi"miz 05.09.2006 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonu'na
havale edilmiþtir.
Yasa teklifimiz
T.B.M.M. içtüzüðünün 37. maddesi gereði
45 gün içinde komisyonda görüþülüp sonuçlandýrýlmadýðý
için söz konusu yasa teklifimizin içtüzük madde 37 gereðince
doðrudan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu gündemine
alýnmasý konusunda gereðini arz ederim. Saygýlarýmla
25.01.2007
Yýlmaz
Kaya
Ýzmir
BAÞKAN - Önerge
sahibi olarak Ýzmir Milletvekili Yýlmaz Kaya.
Sayýn Kaya, buyurun
efendim.
YILMAZ KAYA (Ýzmir)
- Sayýn Baþkan, sayýn milletvekilleri; daha önce
verdiðimiz ÖTV Yasasýnda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Teklifi'mizin Ýç Tüzük'ün 37'nci maddesi gereði
doðrudan gündeme alýnmasý için söz almýþ
bulunmaktayým. Hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
bu yasa teklifi, taksici arkadaþlarýmýzýn
kabinli araç alabilmelerinin önündeki büyük vergi engelinin
aþýlmasýyla ilgili olduðu için, öncelikle taksici
arkadaþlarýmýzý selamlýyorum. Perþembe
günü Ýzmir'de yine hunharca katledilen Mustafa Girgin adlý
taksici arkadaþýmýza Allah'tan rahmet, ailesine
ve taksici camiasýna da baþsaðlýðý
diliyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
bu teklif ile ne getirmek istiyoruz, ne amaçlýyoruz, önce birazcýk
ondan bahsetmek istiyorum.
Özel Tüketim Vergisi
Kanunu'nda, kabinli araç alýnabilmesi için 7'nci maddenin gönderme
yaptýðý (II) numaralý liste, bu araçlarýn
alýnabilmesi için, ÖTV ve KDV olmak üzere toplam yüzde 70 civarýnda
bir vergi yükü getirmektedir, düzenlemektedir. Bu teklifimizle,
(II) numaralý listedeki vergi miktarýný azaltarak,
daha doðrusu, ilk iktisapta ÖTV'nin tamamen kaldýrýlarak,
bu alýmýn -kabinli araç alýmýnýn- kolaylaþtýrýlmasýný
ve taksici arkadaþlarýmýzýn can güvenliklerinin
bu vesileyle saðlanmasýný amaçlamaktayýz.
Listeye baktýðýmýzda,
tam bir can kaygýsý, yaþam kaygýsý amacýyla
iktisap edilmesi düþünülen bu araçlarýn, ne acýdýr
ki, bir hobi vesilesiyle alýnmak istenen yarýþ arabalarýyla
ayný kategoride tutulduðu ve ikisinden de ayný
oranda vergi talep edildiði görülmektedir. Bu, çok acý bir
durumdur.
Deðerli arkadaþlarým,
taksici cinayetlerinin araþtýrýlmasýyla
ilgili bir araþtýrma önergemiz geçen sene kasým
ayýnda konuþulurken, Adalet ve Kalkýnma Partisinden
iki milletvekili arkadaþýmýz, maalesef, kamuoyunu
yanýltarak, bu kürsüden þu beyanatta bulunmuþlardýr.
Zaten bir kaçýþ söylemi olan, bir arkadaþýmýn
söylediði: "Hükûmetin daha kapsamlý düzenlemeler yapacak
olmasý nedeniyle bu önergenin reddedilmesini talep ediyoruz."
demiþ. Bir AKP'li milletvekili arkadaþýmýz
da "Kabinli araca geçerken ÖTV ve KDV'de farklý bir miktar,farklý bir oran yoktur." diyerek, maalesef
ki, kamuoyunu yanýltmýþ ve taksici arkadaþlarýmýzý
da bu anlamda rencide etmiþtir.
Deðerli arkadaþlarým,
Türkiye'de 109 bin civarýnda taksici bulunmaktadýr. Sadece,
bu 109 bin taksici arkadaþýmýzdan, son on yýlda,
Ýstanbul'da 150 civarýnda, Ankara'da 70, Ýzmir'de
ise, 33 taksici arkadaþýmýz hunharca katledilmiþtir
ki, ölümle sonuçlanmayan gasp olaylarý bunun içinde deðildir.
Bakýnýz,
ben hafta sonu Ýzmir'de iken, Yeni Asýr gazetesinde
þu manþeti gördüm. Belki, bu, birazdan vereceðiniz oylar
konusunda size yardýmcý olur. Biraz önce söylediðim
Mustafa Girgin adlý arkadaþýmýz Ýzmir'de
33'üncü kurban olarak bu anlamda hayatýný kaybetmiþ
ve teklifimizin ne denli önemli ve dikkate alýnmasý konusunda
da bu gazetenin belki size yardýmcý olacaðýný,
fikrinizde, oyunuzda yardýmcý olacaðýnýzý
düþünüyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
þimdi, taksici arkadaþlarýmýz ve bunlarýn
dernekleri, federasyonlarý, Hükûmet ile çok deðiþik
zamanlarda, çok deðiþik sayýda yaptýklarý
görüþmelerde hemen hemen hepsinde þu cevabý almýþlardýr:
"ÖTV'yi ve KDV'yi biz indirir veya kaldýrýrsak çok büyük
bir vergi zýyaýna sebep olmuþ oluruz." Hükûmetin
verdiði cevap bu. Ama, ben þimdi soruyorum: Hangi vergi bir
candan daha önemli ve daha deðerlidir? Hangi vergi türü, hangi
vergi oraný bir caný tekrar geriye getirebilir deðerli
arkadaþlar?
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Kaya.
YILMAZ KAYA (Devamla)
- Teþekkür ediyorum Sayýn Baþkan.
Ve þimdi, yine
soruyorum: Hangi taksicinin, hangi taksici arkadaþýmýzýn
caný, bir gecede mýsýr ithalatýný kolaylaþtýrmak
için kaldýrýlan, ithalatla ilgili vergi nedeniyle veya
likit yumurtadaki KDV oranýnýn düþürülmesi nedeniyle
kendisine haksýz kârlar saðlayan Maliye Bakaný Unakýtan'ýn
oðlunun canýndan daha deðerlidir? Bütün bunlarý
soruyorum ve bir yaþamýn, bir canýn geriye gelmesi
için hiçbir verginin fayda saðlamayacaðýný, hiçbir
vergi türünün, hiçbir vergi oranýnýn o giden caný
geriye getiremeyeceðini de buradan ifade ediyorum. Bir canýn
deðeri hangi parayla ölçülebilir? Ölen bir taksici arkadaþýmýzý,
hangi vergiyi ihdas edersek geri getirebiliriz?
Deðerli arkadaþlarým,
bu nedenle, Anayasa'da belirtilen þu "Devlet, esnaf ve sanatkârý
koruyucu ve destekleyici tedbirleri alýr." amir hükmünün
de gereðini yerine getirmek üzere bu teklifimize
"evet" demenizi, ancak, bu saatten sonra gündeme alýnsa
bile, bu dönemde gündemin yoðunluðu nedeniyle sýra
gelmeyeceði için, sadece gündeme almakla kalmayýp, bu dönem
bitene kadar bu teklifin de yasalaþtýrýlmasý
için çaba göstermenizi temenni ediyor, Genel Kurulu saygýyla
selamlýyorum. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim Sayýn Kaya.
Önergeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler…
AHMET ERSÝN
(Ýzmir) - Baþkaným…
K. KEMAL ANADOL
(Ýzmir) - Bir kiþi daha var Sayýn Baþkan.
BAÞKAN - Talep
yoktu burada, onun için.
SADULLAH ERGÝN
(Hatay) - Kabul ediyoruz Baþkaným.
BAÞKAN - Kabul
etmeyenler… Önerge kabul edilmiþtir. (CHP sýralarýndan
alkýþlar)
Sayýn milletvekilleri,
birleþime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.44
ÝKÝNCÝ OTURUM
Açýlma Saati: 17.00
BAÞKAN: Baþkan Vekili Nevzat PAKDÝL
KÂTÝP ÜYELER:Mehmet DANÝÞ(Çanakkale),
Türkân MÝÇOOÐULLARI(Ýzmir)
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 93'üncü Birleþiminin
Ýkinci Oturumunu açýyorum.
Alýnan karar gereðince,
sözlü soru önergeleri ile diðer denetim konularýný
görüþmüyor ve gündemin "Kanun Tasarý ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diðer Ýþler" kýsmýna
geçiyoruz.
V. - KANUN TASARI VE TEKLÝFLERÝ ÝLE
KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
1.- Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniþ
ve Ýbrahim Köþdere'nin, Gelibolu Yarýmadasý
Tarihî Millî Parký Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair
Kanun Teklifi (Kamu Ýhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine
Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayýsý:
305)
BAÞKAN - 1'inci
sýrada yer alan kanun teklifinin geri alýnan maddeleriyle
ilgili komisyon raporu gelmediðinden, teklifin görüþmelerini
erteliyoruz.
2'nci sýrada
yer alan, Bazý Kamu Alacaklarýnýn Tahsil ve Terkinine
Ýliþkin Kanun Tasarýsý ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu'nun görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
2.- Bazý Kamu Alacaklarýnýn
Tahsil ve Terkinine Ýliþkin Kanun Tasarýsý
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1030) (S. Sayýsý:
904)
BAÞKAN - Komisyon?..
Ertelenmiþtir.
3'üncü sýrada
yer alan, Adalet ve Kalkýnma Partisi Grup Baþkan Vekili
Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Ýmar Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifi ve Bayýndýrlýk,
Ýmar, Ulaþtýrma ve Turizm ile Adalet Komisyonlarý
Raporlarýnýn görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
3- Adalet ve Kalkýnma Partisi Grup Baþkanvekili
Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Ýmar Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifi ve Bayýndýrlýk,
Ýmar, Ulaþtýrma ve Turizm ile Adalet Komisyonlarý
Raporlarý (2/820) (S. Sayýsý: 1337) (x)
BAÞKAN - Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
Teklifin tümü üzerindeki
görüþmeler tamamlanmýþtý.
Þimdi, teklifin
maddelerine geçilmesini oylarýnýza sunuyorum: Kabul
edenler.. Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
1'inci maddeyi okutuyorum:
ÝMAR KANUNUNDA DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA
DAÝR KANUN TEKLÝFÝ
MADDE 1- 3/5/1985 tarihli
ve 3194 sayýlý Ýmar Kanununun 42 nci maddesine
üçüncü fýkradan sonra gelmek üzere aþaðýdaki
fýkra eklenmiþ ve mevcut dördüncü fýkra aþaðýdaki
þekilde deðiþtirilmiþtir.
"Ruhsat
alýnmadan, yapý yapýmý amacýyla beton
dökümünde kullanýlan mikser, pompa, araç, vibratör gibi malzeme
sahiplerine onbin Türk Lirasýndan az olmamak üzere otuzbin
Türk Lirasýna kadar idari para cezasý verilir."
(x) 1337 S. Sayýlý Basmayazý
29/03/2007 tarihli 82'nci Birleþim Tutanaðýna eklidir.
"Yukarýdaki
fýkralarda gösterilen para cezalarý, ilgisine göre
doðrudan doðruya belediyeler veya il özel idareleri tarafýndan
verilir."
BAÞKAN - Madde
üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna Ýzmir Milletvekili
Erdal Karademir.
Sayýn Karademir,
buyurun efendim
CHP GRUBU ADINA ERDAL
KARADEMÝR (Ýzmir) - Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; görüþülmekte olan Ýmar Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerine
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna söz aldým. Hepinizi
saygýyla selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
teklifin genel gerekçesinde, söz konusu deðiþikliðin,
çarpýk yapýlaþmanýn önlenmesi ve imar kirliliðiyle
mücadele hususunda mevcut düzenlemelerin daha etkin hâle getirilmesi
amaçlandýðý; ayrýca, hýzla göç alan
þehirlerimizde, saðlýksýz, çarpýk yapýlaþmayla
ilgili sorunlarýn ülkemizin en önemli sorunlarýndan
biri olduðu vurgulanmýþtýr. Bu nedenle, imar
kirliliðiyle etkin mücadele amacýyla söz konusu düzenlemenin
hazýrlandýðý ifade edilmektedir.
Deðerli arkadaþlarým,
saðlýklý bir imar düzenlemesinin kurulabilmesi
için öncelikle çevre þartlarýný gözeten bir planlamanýn
uygulanmasý gerekiyor. Bu hem çaðdaþ kentleþmenin
gereði hem de evrensel kurallarýn gereðidir. Bilindiði
gibi, Anayasa'mýz, bir yandan 57'nci maddesiyle þehirlerin
özelliklerini ve çevre þartlarýný gözeten bir
planlama çerçevesinde konut ihtiyacýný karþýlayacak
tedbirleri almakla devleti görevli sayarken, diðer yandan
56'ncý maddesiyle herkesin saðlýklý ve dengeli
bir çevrede yaþama hakkýna sahip olduðu ve çevreyi
geliþtirmenin devletin ve vatandaþlarýn ödevi olduðunu
hüküm altýna almýþtýr.
Deðerli arkadaþlarým,
bugün denetimsiz yapýlaþmanýn sorumlusu, yasal
sorumluluklarýný yerine getirmeyen yerel yönetimler
ve kentlerin imar planlarýný dikkate almayan siyasi iktidarlarýn
planlamaya olan inançsýzlýklarýdýr. Kaçak,
plansýz ve düzensiz, altyapýsýz, saðlýksýz,
çevre deðerlerini dikkate almayan, çirkin kent dokularýnýn
sorumlularý, bugün de bu saðlýksýz yapýlardan
þikâyet eder görünen, baþta AKP Ýktidarýnýn
kendisidir.
Deðerli arkadaþlarým,
yürürlükte olan düzenlemelerden Ýmar Kanunu'nun 32'nci maddesi,
ruhsatsýz yapýlarýn yýkýlmasýný
öngörmekte; 42'nci maddesi, ruhsat alýnmadan veya ruhsat ve eklerine
veya imar mevzuatýna aykýrý olarak yapýlan
yapýnýn yapý sahibine ve müteahhidine ceza öngörmektedir.
Ayrýca, bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen mal sahibine,
fenni mümessiline ve müteahhide para cezasýný öngörmekte,
birinci ve ikinci fýkralarda belirtilen fiillerin tekrarý
hâlinde ise, para cezalarý 2 katýna çýkartýlmaktadýr.
Bu tasarýyla,
Ýmar Yasasý'nýn 42'nci maddesinde "Ruhsat
alýnmadan, yapý yapýmý amacýyla beton
dökümünde kullanýlan, mikser, pompa, araç, vibratör gibi malzeme
sahiplerine on bin Türk Lirasýndan az olmamak üzere otuz bin
Türk Lirasýna kadar idari para cezasý verilir."
fýkrasý eklenmiþtir. Buradaki olumsuz olan
þudur: "Araç ve malzeme" ifadeleri kavram karýþýklýðýna
neden olacaktýr. "Araç ve malzeme" denilince, akla
kamyon, traktör ve beton dökümünde kullanýlan her türlü alet
ve edevat ve bu kapsamda dâhil olabileceklerdir. Yani, beton dökümünde
kullanýlan, iþçilerin kullandýðý maladan,
kürekten kesere kadar her türlü araç sahibine ceza öngörülmektedir.
Dolayýsýyla, inþaatýn her aþamasýnda,
traktör kullanýcýsýndan keseriyle çivi söken
iþçiye kadar herkesin, yapý sahibinden ruhsat isteme
ya da ruhsatý görme zorunluluðu olacaktýr. Aksi
hâlde, keser, kürek, mala ve benzeri iþ araçlarý sahibi
kiþiler cezalandýrýlacaktýr.
Þimdi sormak lazým:
Kaçak yapýlaþmanýn sorumlularý, alýn
teriyle ekmeðini kazanmak isteyen bu emekçiler midir? Yoksa,
mevcut yasal yaptýrýmlara karþýn, kaçak,
plansýz ve ruhsatsýz yapý yapýlmasýna
göz yumup, yetkilerini kullanmayanlar mýdýr?
Deðerli arkadaþlarým,
bildiðimiz üzere, yeni Türk Ceza Yasasý'nýn 344'üncü
maddesinde imar kirliliði ve çevre kirliliðine neden olanlar
hakkýnda ceza hükümleri düzenlenmiþ ve "Ýmar
kirliliðine neden olma" baþlýklý 184'üncü
maddesi de Yasa'nýn yayýmlandýðý 4 Kasým
2004 tarihinde yürürlüðe girmiþtir.
"Çevrenin kasten
kirletilmesi" baþlýklý 181'inci maddesinin
birinci fýkrasý ile "Çevrenin taksirle kirletilmesi"
baþlýklý 182'nci maddesinin birinci fýkrasý,
yayýmý tarihinden iki yýl sonraya ertelenmiþtir.
Bu yaklaþým, AKP Ýktidarýnýn çevreye
olan duyarlýlýðýnýn ne kadar takiye olduðunun
da bir göstergesidir.
"Ýmar kirliliðine
neden olma" baþlýklý 184'üncü madde 4 Kasým
2004 tarihinde yürürlüðe girmiþ olmasýna karþýn,
bu madde, uzun süre hiç uygulanmamýþtýr. Söz konusu
184'üncü maddeye göre, yapý ruhsatý alýnmadan veya
ruhsata aykýrý olarak bina yapan veya yaptýran
kiþi, iki yýldan beþ yýla kadar hapis cezasýyla
cezalandýrýlmaktadýr.
Deðerli arkadaþlarým,
dikkatinizi buraya çekmek istiyorum: Çaðdaþlaþma
yolunda ilerlediði ifade edilen ülkemizin en önemli sorunlarýndan
biri olan imar kirliliði konusunda AKP Hükûmetinin uygulamalarýna
bakacak olursak, AKP Hükûmetinin niyetini ve beklentilerini kestirmek
gerçekten güçtür. Örneðin, yukarýdaki gecikmelerden kimler,
nasýl yarar saðlamýþlardýr? Bu gecikmenin
toplumsal bir faydasý olmuþ mudur? Kimler, ne tür bir imar
rantý elde etmiþlerdir? Bu yasa teklifini hazýrlayan,
baþta AKP Grup Baþkan Vekili Sayýn Faruk Çelik'in daha
önce Meclisimize getirdiði, meralarý, imar affý
içeren düzenlemelerini unutmadýk.
Yine, Maliye Bakaný
Sayýn Kemal Unakýtan'ýn Ýstanbul Üsküdar ilçesi
Küçük Çamlýca'da bulunan ve hakkýnda 3194 sayýlý
Ýmar Yasasý'nýn 32'nci ve 42'nci maddesi uyarýnca
yýkým kararý bulunan imara aykýrý kaçak
villasý, Türk Ceza Kanunu'nun 184'üncü maddesine raðmen
yýkýlmamýþtýr. Bu kaçak villayý
yýkmayan ve kamu hizmeti götürerek göz yumanlar hakkýnda,
Türk Ceza Kanunu'nun 184'üncü maddesine göre iþlem yapýlmamýþtýr,
fakat Sayýn Kemal Unakýtan, hukuka ve mevzuata aykýrý
olarak gerçekleþtirilen imar planý deðiþikliðiyle
daha fazla rant elde ettikten sonra villalarý kendisi
yýkmýþtýr.
Deðerli arkadaþlarým,
Sayýn Kemal Unakýtan'ýn kaçak villalarýnýn
bulunduðu arsadaki imar deðiþikliði, hukuka ve
mevzuata uygun deðildir, çünkü imar planý deðiþikliði,
kiþi yararýna göre deðil yalnýzca kamu yararý
gözetilerek yapýlabilir. Diðer yandan, yüzde 6 olan inþaat
hakkýnýn yüzde 15'e çýkartýlmasý,
1/5.000 ölçekli nazým imar planýna göre deðil, 1/1.000
ölçekli uygulama imar planýna göre verilmesi gerekir. Bu anlamda,
Sayýn Unakýtan'ýn yeni villalarý da hukuka
ve evrensel plan ilkelerine de aykýrýdýr.
Deðerli arkadaþlarým,
bir taraftan Sayýn Baþbakan "þehirlerimizi ur
gibi saran kaçak ve ruhsatsýz yapýlara müsaade etmeyin,
yýkýn" diyecek, diðer taraftan AKP'li üyelerin
oylarýyla yasallaþan 2006 Mali Yýlý Bütçe
Yasasý'yla kaçak, plansýz ve ruhsatsýz yapýlara
elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doðal gaz gibi altyapý
hizmetlerinin götürülmesini yasal hâle getireceksiniz. Bu, nasýl
bir takiyye anlayýþýdýr ki, deðerlendirilmesini
sizlerin takdirine býrakýyorum.
Deðerli arkadaþlarým,
yine, Recep Tayyip Erdoðan, Belediye Baþkaný olduðu
1994 seçimlerinden hemen sonra, kendileri tarafýndan onanan
1/50.000 ölçekli Metropoliten Planý'ný iptal edip su havzalarýnýn
imara açýlmasýný saðlamýþ,
ÝSKÝ Yönetmeliði'ni deðiþtirerek su havzalarýnýn
1.000 metrelik koruma kuþaðýnda yapýlaþma
olanaðýnýn önünü açmýþtýr. Yine,
Sayýn Baþbakanýn, 24 Mayýs 2003 günü Ýstanbul
Sanayi Odasýndaki bir toplantýda, ikamet ettiði
Ýstanbul ili, Üsküdar ilçesi, Beylerbeyi Burhaniye'deki evinin
tapusunun ruhsatý, imarý olmadýðýný
ifade etmesi de dikkat çekicidir. Bu açýklama, gecekondu ve
kaçak yapýlaþmaya teþvik deðil midir? Yine, Sayýn
Baþbakanýn, Ýstanbul Sultanbeyli Þalgamlý
bölgesinde ormanlýk araziye kaçak villa yaptýrmaktan
dolayý Kartal 2. Sulh Ceza Mahkemesinde yargýlanmasý,
1990 yýlýnda, on aylýk hapis cezasýna çarptýrýlmasý
ve bu cezanýn 17 Mart 1998 tarihinde adli sicilden kaydýnýn
silinmesi, kabul edilebilir ve sindirilebilir deðildir.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Sayýn
Karademir, buyurun efendim.
ERDAL KARADEMÝR
(Devamla) - Deðerli arkadaþlarým, söylediðim
gerçekleri bir araya getirdiðimizde, saðlýksýz,
güvensiz ve plansýz yapýdan þikâyet edenlerin timsah
gözyaþý dökmeleri, hem inandýrýcý deðil
hem de ciddiyetten uzaktýr.
Çarpýk kentleþme,
kontrolsüz yapýlaþma, olmayan yapý denetimi, politik
ve ekonomik rant için, su havzalarýnýn, doðal ve sit
alanlarýnýn, meralarýn, orman alanlarýnýn,
tarým alanlarýnýn baský altýnda olduðu
bilinmektedir. AKP Hükûmetinin getirdiði yasalar da bu olanaðý
saðlamaktadýr.
Son olarak, AKP Hükûmetince
Türkiye Büyük Millet Meclisine taþýnan Dönüþüm
Alanlarý Hakkýnda Kanun Tasarýsý ile
kýyýlar, ormanlar, kültür ve tabiat varlýðýnýn
bulunduðu alanlar, özel çevre koruma alanlarý, sulak alanlar,
yaylalar, meralar, yani tüm coðrafyayý konut, ticaret, sanayi,
rekreasyon ve diðer yatýrýmlara açtýðý
görülmektedir. AKP Hükûmeti "dönüþüm" adýyla getirdiði
yasalarla, kentsel rantý birilerine taþýmanýn
yolunu açmaktadýr.
Deðerli arkadaþlarým,
Dönüþüm Alanlarý Yasa Tasarýsý ile 10'a yakýn
koruma amaçlý yasa bertaraf edilmektedir. Bu tasarý,
ulusal deðerlerimizi devre dýþý býrakan,
cumhuriyet rejimini tehlikeye sokacak kadar ciddi bir rejim deðiþikliði
içermektedir.
Bu duygu ve düþüncelerle,
hepinizi saygýyla selamlýyorum. (CHP sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim Sayýn Karademir.
Sayýn milletvekilleri,
birleþime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
17.15
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açýlma Saati: 17.25
BAÞKAN: Baþkan Vekili Nevzat PAKDÝL
KÂTÝP ÜYELER: Mehmet DANÝÞ (Çanakkale), Türkân
MÝÇOOÐULLARI (Ýzmir)
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 93'üncü Birleþiminin
Üçüncü Oturumunu açýyorum.
1337 sýra sayýlý
Kanun Teklifi'nin görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Teklif'in 1'inci maddesi
üzerinde beþ adet önerge vardýr. Önergeleri, önce geliþ
sýralarýna göre okutup, sonra aykýrýlýk
durumlarýna göre iþleme alacaðým.
Buyurun:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan 1337 sýra sayýlý kanun teklifinin 1. Maddesinin
2. fýkrasýnda yer alan
"ARAÇ" ifadesinin fýkra metninden çýkarýlmasýna
arz ve teklif ederiz.
Nuri Çilingir |
Erdal Karademir |
Tuncay Ercenk |
|
|
Manisa |
Ýzmir |
Antalya |
|
Sezai Önder |
Mehmet Iþýk |
Ensar Öðüt |
|
Samsun |
Giresun |
Ardahan |
BAÞKAN - Diðer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan Kanun Teklifinin 1 nci maddesi ile, 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayýlý
Ýmar Kanununun 42 nci maddesine üçüncü fýkradan sonra
gelmek üzere eklenen fýkranýn aþaðýdaki
þekilde deðiþtirilmesini arz ve teklif ederiz.
Eyüp Fatsa |
Ünal Kacýr |
Agâh Kafkas |
|
|
Ordu |
Ýstanbul |
Çorum |
|
Ahmet Yeni |
Mehmet Kurt |
|
|
Samsun |
Samsun |
|
"Belediyelerin
sorumluluk bölgesinde ruhsat alýnmadan yapý yapýmý
amacýyla hazýr beton taþýmasý ve dökümünde
kullanýlan mikser, pompa gibi araç sahiplerine otuzbin Yeni
Türk Lirasýný geçmemek üzere her bir araç için onbin Yeni
Türk Lirasý idari para cezasý verilir."
BAÞKAN - Diðer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan 1337 sýra sayýlý "Ýmar kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun Teklifi"nin 1 inci maddesinin
son fýkrasýnýn aþaðýdaki þekilde
deðiþtirilmesini arz ve teklif ederiz.
"Yukarýdaki
fýkralarda gösterilen para cezalarý, ilgisine göre
doðrudan doðruya büyükþehir belediye sýnýrlarýnda
mahallî belediyeler tarafýndan, köy statüsündeki alanlarda
il özel idareleri tarafýndan verilir. "
Salih Gün Yaþar
Tüzün Nuri Çilingir
Kocaeli Bilecik Manisa
Ensar Öðüt Orhan Eraslan
Ardahan Niðde
BAÞKAN - Diðer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan 1337 sýra sayýlý yasa teklifinin 1'inci maddesinin
son paragrafýnýn sonuna gelmek üzere aþaðýdaki
fýkranýn konulmasýný arz ederiz.
Saygýlarýmýzla.
Ferit Mevlüt Aslanoðlu Erdal Karademir Nurettin
Sözen
Malatya Ýzmir Sivas
Sýdýka Sarýbekir
Ramazan Kerim Özkan
Ýstanbul Burdur
"1.500 $ ve altýnda
kiþi baþý millî gelirden pay alan bölgelerde bu cezanýn
yarýsý uygulanýr."
BAÞKAN - Son önerge,
beþinci önergeyi okutup, iþleme alacaðým.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan 1337 sýra sayýlý kanun teklifinin 1'inci maddesinin
ikinci fýkrasýnýn tekliften çýkarýlmasýný
arz ve talep ederiz.
Orhan Sür Erdal
Karademir M. Vedat Yücesan
Balýkesir Ýzmir Eskiþehir
Bayram Meral Gökhan Durgun
Ankara Hatay
BAÞKAN - Komisyon
önergeye katýlýyor mu?
ADALET KOMÝSYONU
BAÞKAN VEKÝLÝ RECEP ÖZEL (Isparta) - Katýlmýyoruz
efendim.
BAÞKAN - Hükûmet?
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Ýstanbul) - Katýlmýyoruz Sayýn
Baþkan.
BAÞKAN - Gerekçeyi
mi okutayým?
ORHAN SÜR (Balýkesir)
- Konuþacaðým Sayýn Baþkan.
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Sür.
ERDAL KARADEMÝR
(Ýzmir) - Bayýndýrlýk Komisyonu yok orada.
BAÞKAN - Adalet
Komisyonu oturuyor Sayýn Karademir.
Buyurun.
ORHAN SÜR (Balýkesir)
- Teþekkür ediyorum Sayýn Baþkaným.
Vermiþ olduðumuz
önerge hakkýnda söz almýþ bulunuyorum. Yüce Meclisi
saygýyla selamlýyorum.
Þimdi, deðerli
arkadaþlarým, gerek Ýmar Yasasý'nda gerek Ceza
Yasasý'nda kaçak yapýlaþmaya karþý
alýnacak tedbirler belli; gerek para cezalarý var gerekse
hapis cezasýna kadar uzanan bir yol haritasý var.
Þimdi, belediyelere,
özel idarelere, çeþitli kurumlara kaçak yapýlaþmanýn
önlenmesi için çeþitli görevler verilmiþ.
Þimdi, getirilen
bu teklifle þunu açýkça ifade etmiþ oluyoruz: Biz,
belediyeler olarak bu önlemi alamýyoruz, kaçak yapýlaþmayý
engelleyemiyoruz; özel idareler olarak, valilikler olarak biz bu
kaçak yapýlaþmayý engelleyemiyoruz. Ee, o zaman
ne yapalým? Beton santralleri, bu kaçak yapýlaþmayý,
gelsinler, bizim adýmýza önleyiversinler.
Deðerli arkadaþlarým,
bir teknik eleman olarak, her þeyden önce size þunu söylemek
istiyorum: Bu teklif yasalaþsa bile uygulama olanaðý
yoktur. Hiçbir inþaatta, topraðýn üzerinde o parselin
hangi ada, hangi parsel olduðu yazmaz.
"Ruhsat" diyorsunuz,
bir beton santrali sahibine elinde bir ruhsatla giden bir vatandaþ
50 metre küp, 100 metre küp beton istediði takdirde, o beton santralinin
sahibinin bu ruhsatýn hangi binaya sahip olduðunu bilebilme
þansý var mýdýr? Elinde imar paftasý var
mýdýr? Elinde kadastro paftasý var mýdýr?
Bunlarýn hiçbirisi yok deðerli arkadaþlarým.
Bu görev, zaten, beton santralleri sahiplerinin deðil, beton
üreten insanlarýn deðil.
Þimdi, burada,
bir aczin ifadesi var. Nedir acz? Kaçak yapýlaþmayý
engelleyememe. Peki, bizim yapmamýz gereken nedir? Ýktidarýn
yapmasý gereken nedir? Bu kadar çoðunlukla gelen bir iktidarýn
yapmasý gereken, geçtiðimiz dört buçuk yýl boyunca
gerçekten üzerinde iyi çalýþýlmýþ bir
imar yasasýný buraya getirip, bu imar yasasýný
buradan geçirip bütün sorunlarý çözmekti.
Þimdi "Biz,
onu getiremedik kusura bakmayýn, baraj patladý, bunu
da bu þekilde yamamak istiyoruz" diye bir teklif geliyor
karþýmýza. Gayriciddi bir teklif olarak yorumluyorum
bir teknik eleman olarak. Bunun uygulanmasý imkânsýz.
Bakýn, size buradan
ilan ediyorum, buradan bütün Türkiye duysun istiyorum: Eðer, bu
teklif yasalaþsýn, sizin o çok övündüðünüz TOKÝ
inþaatlarýnýn yarýsý þu anda
açýkta kalýr. Çünkü, TOKÝ'nin birçok inþaatýnda
ruhsat yok. Bunu nereden biliyorsunuz, diyeceksiniz; ben,
KÝT alt komisyonu üyesiyim TOKÝ'de ve birçok TOKÝ
inþaatýnýn ruhsat alýnmadan baþladýðýný
biliyorum, kendi Baþkaný söylüyor. O zaman, siz bu yasayý
çýkarýrsanýz buradan, TOKÝ'nin inþaatlarýna
beton gitmeyecek.
Arkadaþlar, böyle
bir yasa teklifi olmaz. Böyle bir teklif olmaz. Yani, bu görev, bu asli
görev, kesinlikle beton santrali sahiplerinin deðildir, betoncularýn
deðildir. Yani, bu mantýkla giderseniz, siz, bir süre sonra
buraya baþka bir teklifle gelirsiniz, kaçak inþaatlarda
çalýþan iþçileri hapse mahkûm edelim dersiniz, kaçak
inþaatlarda çalýþan iþçilere para cezasý
verelim dersiniz; yani, çok…
ERDAL KARADEMÝR
(Ýzmir) - Diyorlar…
ORHAN SÜR (Devamla) -
Evet, diyorlar. Zaten, aslýnda, ilk etapta gelen malzeme kullanmasýnda
belki bu bile var da, onu deðiþtirmek için teklif biraz önce
sunulmuþ. Onun için, bir süre sonra, diyorum.
Yani, arkadaþlar,
bu teklif, nereden bakarsanýz bakýn, gerçekten uygulama
olasýlýðý olmayan, uygulanabilir bir teklif
deðil. Bu teklif yasalaþýrsa, Türkiye'de çok büyük sorunlar
çýkacaktýr ve sanmayýn ki imarda bir düzelme olacaktýr,
sanmayýn ki kaçak inþaat azalacaktýr. Eðer sizin
gücünüz varsa, eðer gerçekten yasalarý uygulayacaðýz
diyorsanýz, þu andaki var olan yasalarý uygulayýn.
Belediyeler var olan yasalarý uygulasýn, özel idareler
var olan yasalarý uygulasýn. Yýkýn o kaçak
inþaatlarý, baðlamayýn onlara elektrikleri,
sularý, o zaman bakalým, kaçak inþaat insanlar yapabiliyor
mu. Gerçek cezalarý kesin, tahsil edin. Bunlarýn hiçbirini
yapmayacaksýnýz, "Ben, yakaladýðým
kamyon baþýna 10 milyar lira ceza alýrým…"
Böyle bir mantýk olmaz ve bu mantýkla eðer bu tasarýyý
yasalaþtýrýrsanýz, çok karýþýklýklara
neden olacaksýnýz ve çok büyük sorunlar çýkacak
ve önümüzdeki günlerde bunun tekrar deðiþtirilmesi için
yüce Meclisin huzuruna geleceksiniz ve yüce Meclisin tekrar vaktini
çalacaksýnýz diye düþünüyorum. Benim özdeki düþüncem
budur deðerli arkadaþlarým.
Bu yasa gerçekten çok
yanlýþ bir tekliftir. Son satýrýn kalmasýný
istiyorum, çünkü, daha önceki yasada, 42'nci maddeye göre kesilen
cezalarýn belediyeler ve valilikler tarafýndan tahsil
edileceði yazýlmaktadýr eski yasamýzda,
Ýmar Kanunu'muzda. Þimdi, valiliklerin bu iþlerle
bir þeyi kalmadý, il özel idareleri bu iþi takip ediyor.
O nedenle, tahsilatýn belediyeler ve il özel idarelerince
yapýlmasý bölümünün kalmasýnýn yararlý
olacaðýný düþünüyorum.
Teþekkür ediyorum,
saygýlar sunuyorum. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim.
Önergeyi oylarýnýza…
K. KEMAL ANADOL
(Ýzmir) - Karar yeter sayýsý…
BAÞKAN - Tamam
Sayýn Baþkan.
Önergeyi oylarýnýza
sunup, karar yeter sayýsýný arayacaðým.
Önergeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayýsý
yoktur.
Birleþime on dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.34
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açýlma Saati: 17.47
BAÞKAN: Baþkan Vekili Nevzat PAKDÝL
KÂTÝP ÜYELER: Mehmet DANÝÞ (Çanakkale), Türkân
MÝÇOOÐULLARI (Ýzmir)
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 93'üncü Birleþiminin
Dördüncü Oturumunu açýyorum.
1337 sýra sayýlý
Kanun Teklifi'nin görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
Komisyon? Yok.
Ertelenmiþtir.
Saygýdeðer
milletvekilleri, 4'üncü sýrada yer alan, Kamu Mali Yönetimi
ve Kontrol Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Tasarýsý ve Ýçiþleri ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporlarýnýn görüþmelerine
baþlýyoruz.
4.- Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununda Deðiþiklik
Yapýlmasýna Dair Kanun Tasarýsý ve
Ýçiþleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarý Raporlarý
(1/1295) (S. Sayýsý: 1357) (x)
BAÞKAN - Komisyon?
Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Komisyon raporu 1357
sýra sayýsýyla bastýrýlýp daðýtýlmýþtýr.
Tasarýnýn
tümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna Balýkesir
Milletvekili Ali Kemal Deveciler…
Sayýn Deveciler?
Yok.
Sayýn Cemal Uysal…
Sayýn Ýrfan
Yazýcýoðlu…
Sayýn Kandoðan…
ÜMMET KANDOÐAN
(Denizli) - Konuþmayacaðým.
BAÞKAN - Sayýn
Eraslan? Yok.
Tasarýnýn
maddelerine geçilmesini oylarýnýza sunuyorum…
K. KEMAL ANADOL
(Ýzmir) - Karar yeter sayýsý…
BAÞKAN - Karar
yeter sayýsýný arayacaðým.
Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiþtir, karar yeter sayýsý
vardýr.
1'inci maddeyi okutuyorum:
KAMU MALÝ YÖNETÝMÝ VE KONTROL
KANUNUNDA DEÐÝÞÝKLÝK
YAPILMASINA DAÝR KANUN TASARISI
MADDE 1- 10/12/2003 tarihli
ve 5018 sayýlý Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun
27 nci maddesinin birinci fýkrasýna aþaðýdaki
bent eklenmiþtir.
"g) Emniyet Genel
Müdürlüðünün giyecek alýmlarý ile silah, mühimmat
ve teçhizat alýmlarý."
BAÞKAN - Madde
üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna Ýzmir Milletvekili
Hakký Ülkü.
Sayýn Ülkü, buyurun
efendim.
(x) 1357 S. Sayýlý Basmayazý
tutanaða eklidir.
CHP GRUBU ADINA HAKKI
ÜLKÜ (Ýzmir) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Tasarýsý'nýn 1'inci maddesi üzerine
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna söz almýþ bulunmaktayým.
Hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; biz Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili
olarak, gerek komisyonlarda gerek Genel Kurulda önümüze ne zaman
emniyet teþkilatýmýza ve polislerimize
iliþkin bir yasal düzenleme gelse, buna gayet olumlu bir
þekilde yaklaþýyoruz ve kimi eleþtirilerimizi
belirtsek de, sonuçta "bu, güvenlik
meselesidir, toplum huzuruna iliþkindir" diyerek destek
veriyoruz.
BAÞKAN - Sayýn
Ülkü, birkaç saniyenizi rica edeyim.
Sayýn milletvekili
arkadaþlarým, lütfen, Genel Kurulda sükûneti saðlayalým.
Buyurun efendim.
HAKKI ÜLKÜ (Devamla)
- Ayrýca, bunun yanýnda, Ýçiþleri Bakanlýðý
bütçesi görüþmelerinde, polislerimizin çalýþma
ve yaþam koþullarýnýn iyileþtirilmesi,
ücret adaletsizliðinin giderilmesi için Hükûmetin gerekli
adýmlarý atmadýðýný ifade ediyoruz
ve her bütçe görüþmesinde bu konuda söz verilmesine raðmen,
hiçbir þeyin yapýlmadýðýný da hep
beraber görüyoruz.
Kýsacasý,
biz CHP olarak, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, emniyet örgütümüz
ve polislerimizle ilgili konulara oldukça hassas yaklaþýyoruz.
Sorunlarý görüyoruz, sýkýntýlarý
biliyoruz ve çözüm için elimizden geleni yapýyoruz. Nitekim,
bu dönem, 22'nci Dönem milletvekilleri olarak, Meclis açýldýðýndan
bu yana emniyete iliþkin tam 7 adet kanun çýkarmýþýz,
bu da 8'inci kanun olacak. Hükûmet, 2005 yýlýnda "Emniyete
10 bin polis alacaðýz." dedi, eleþtirilerimizi
saydýk, ama "peki" dedik; "Emniyet Teþkilatý Kanunu'nda deðiþiklik
yapacaðýz" dedi, "peki" dedik; "Emniyetin
hurda araç ve gereçlerini satacaðýz ve emniyete gelir
saðlayacaðýz." dedi, kimi stratejik veriler ve
bilgiler de dâhil olduðu için buna da eleþtirilerimizi yönelttik,
ama yine de "olur" dedik. Geçenlerde "20 bin polis daha
alacaðýz." dediniz, ona da "peki" dedik.
Þimdi, "Emniyetin
yaptýðý kimi giysi ve mühimmat alýmlarýnda
gecikmeler ve aksaklýklar oluyor. O nedenle, alýmlarý
5018 sayýlý Kanun'a göre yapalým." diyorsunuz.
Bununla, emniyet örgütümüzün ihtiyaçlarýný da
týpký Türk Silahlý Kuvvetlerininki gibi, 5018 sayýlý
Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun "Ertesi yýla geçen
yüklenme" baþlýklý 27'nci maddesine göre yapýlacak.
Buna da "olur" diyoruz ve buna da destek vereceðiz. Yeter
ki, emniyet güçlerimizin böyle araç gereç, mühimmat gibi bir eksiði
kalmasýn, teknolojik yeniliklerden sonuna kadar faydalansýn.
Sonuçta, bizler, halkýmýzýn
güvenliði ve huzuru, ülkemizin güvenliði için, emniyet
teþkilatýmýzýn güçlendirilmesi için her
türlü adýmý atmaya hazýrýz. Hükûmete de bu
konuda gerekli tüm desteði verdik ve veriyoruz. Fakat, bütün bu
düzenlemelere ve verdiðimiz tüm desteðe raðmen, gerek
Bakanlýk gerekse Emniyet Genel Müdürlüðü ülkemizdeki
suç olaylarýný önleme konusunda büyük bir zafiyet içerisinde
bulunuyor. Sokaklara çýkýlmaz oldu, sokaklar suç çetelerinin
eline geçti. Kapkaç, hýrsýzlýk, cinayetler, tecavüzler,
saldýrýlar büyük bir artýþ göstermiþ durumda.
AKP Ýktidarý süresince, suç olaylarý ve giriþimleri
her yýl katlanarak arttý.
BAÞKAN - Sayýn
Ülkü…
Saygýdeðer
arkadaþlarým, Genel Kurulda uðultu çoðaldýkça,
ister istemez, hatip de zorlayarak sesini yükseltmek mecburiyetinde
kalýyor. Lütfen, istirham ediyorum, arkadaþlarýmýz
sükûneti saðlasýnlar.
Buyurun.
HAKKI ÜLKÜ (Devamla)
- Kaldý ki, bunlara geçen hafta Malatya'da yaþanan vahþeti
ve Hrant Dink cinayetini eklemiyorum. Bu olaylar, güvenlik
açýsýndan baþlý baþýna bir skandal
niteliðindedir. Ülkemizde her 6 dakikada 1 ev, her 7 dakikada
1 otomobil, her 9 dakikada 1 iþ yeri soyuluyor. Hiç kimsenin
mal güvenliði yok.
Geçenlerde, Cumhuriyet
Halk Partisi Ýstanbul Milletvekili arkadaþýmýz
Sayýn Zeynep Damla Gürel'in baþýna gelenleri hep
birlikte gördük. Hatta, hemen hemen hepsinde güvenlik görevlileri
bulunan kamu kurumlarýnda bile suç olaylarý yaþanýyor.
Sadece 9 ayda 3.200 resmî kurumda hýrsýzlýk olayý
kayýtlara girmiþ, yani, hýrsýzlar güvenlik
görevlilerini atlatarak her 2 saatte 1 resmî kurumu soymuþ.
Yine, geçen yýlýn
9 aylýk döneminde, 21.400 yankesicilik, 9.668 de kapkaç olayý
kayda geçmiþ. Her 18 dakikada 1 yankesicilik, her 41 dakikada
1 kapkaç olayý yaþanmýþ. Bu kapkaç olaylarýnýn
örgütlü bir þekilde iþlendiði, özellikle kadýnlarýmýzýn
hayatýna kastedildiði ortada olmasýna raðmen
hâlen ciddi bir tedbir alýnmýþ deðil.
Ayný þekilde,
ülkemizde hiç kimsenin can güvenliði de yok. Yaralama, darp ve
adam öldürme vakalarý artýk sýradan bir hâle geldi
ki, bu çok büyük bir tehlikedir. Nitekim 4 dakikada 1 yaralama ve darp, her 4 saatte
1 de cinayet iþleniyor ülkemizde. Türkiye'de her 4 saatte 1
tecavüz ya da tecavüz giriþimi yaþanýyor, her 13
saatte 1 çocuk kaçýrýlýyor. Kadýnlarýmýz
sokaklarda dolaþamaz oldu, hatta evlerinde bile tehdit almaktadýrlar.
Çocuklarýmýzý böylesi bir toplumsal yapý
içinde nasýl okula göndereceðiz, nasýl güvenle büyüteceðiz?
Bütün bunlar devletin resmî makamlarýnýn kayýtlarýndan
derlenmiþtir. Buna göre, Türkiye'de, polisin sorumluluk alanýnda
her 39 saniyede 1 þahsa ve mala karþý suç iþlenmektedir.
Türkiye, AKP Ýktidarýnda
kapkaç korkusuyla insanlarýn sokakta dolaþamadýðý,
tecavüz korkusuyla köprü altýndan geçemez hâle geldiði,
sorunlarýný mafyaya çözdürdüðü bir ülke hâline geldi.
Vatandaþ artýk yaþadýðý sorunlarý
kanun eliyle deðil, mafya benzeri çetelere baþvurarak çözmeye
çalýþýyor. Bunda, hiç þüphesiz ki, Türk Ceza
Kanunu'nda yapýlan deðiþikliklerin de rolü var. Polis
daha suçluyu karakola götürmeden avukatý gidiyor ve salýverilmesini
saðlýyor. Bu anlamda, polisimiz de çoðu zaman çaresiz
kalýyor, ama, sonuçta kanuni deðiþiklikleri de iktidardaki
AKP Hükûmeti yapmýþtýr.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; -hýzlý okuyorum zamaným
az diye- suçlularla mücadeleyi sadece yasalar çerçevesinde, emniyet
güçleri çerçevesinde düþünmemek gerekiyor. Suç, sosyal bir
olgudur, toplumsal bir sorundur, yani, tek baþýna polisin,
emniyetin etkinliðinin artýrýlmasýyla, yasalarda
cezalarýn aðýrlaþtýrýlmasýyla
çözülecek bir mesele deðildir. Gerçekten, büyüyen ekonomilerde
suç bu þekilde büyümez. Eðer bir ülkede suç tehlikeli bir biçimde
artýyorsa, istihdamda, gelir daðýlýmýnda,
aile ve sosyal yapýda ciddi sorunlar var demektir. Nitekim,
ülkemizde bu konuda büyük bir adaletsizlik ve büyük bir çarpýklýk
yaþanýyor. Verginin yüzde 70'ini kurumlardan deðil
sabit ücretli dar gelirli vatandaþtan alýrsanýz,
halkýmýzýn yüzde 18'lere varan iþsizlik sorununu
çözmeye çalýþmak yerine önemsiz bir seviyede göstermeye
çalýþýrsanýz, tarým ve hayvancýlýkla
geçinen çiftçilerimizi üretemez, hatta yaþayamaz hâle getirip
þehre göçe zorlarsanýz, sosyal yardýmlarý
sorumlu bir devlet ciddiyetiyle deðil, zekat, fitre, kömür,
gýda yardýmý daðýtýmý hâline
getirip vatandaþýn kuyruklara girerek sizlere el açmasýný
saðlarsanýz, sosyal politikalarda IMF emirlerini dinleyip
halký açlýða ve yoksulluða mahkûm ederseniz,
saðlýkta, eðitimde, hatta en basitinden güvenlikte bile
halký özel þirketlerin eline býrakýrsanýz,
devletin olanaklarýný, yandaþlarýnýza,
partililerinize peþkeþ çekerseniz, ortaya iþte
böyle suç patlamalarý çýkar. Halk, Hükûmeti, güvenlik kurumlarýný
tanýmaz hâle gelir, toplumsal bir bunalým ortaya
çýkar.
Bakýn, Ýstanbul'da
yaþanan ve gazetelere de yansýyan bir hýrsýzlýk
olayý bu tabloyu çok açýk bir þekilde ortaya seriyor.
Geçtiðimiz 21 Mart günü, yani bundan yaklaþýk bir ay
önce, bir vatandaþýn Kadýköy tarafýnda cadde
üzerine park ettiði arabasýndan arka koltukta bulunan üç
adet ekmek arabanýn camý kýrýlarak çalýnýyor.
Arabada radyo teyp falan gibi çalýnabilecek baþka
þeyler varken, bunlara dokunulmuyor, yalnýzca ekmekler
çalýnýyor. Nereden nereye geldiðimizin bundan daha
iyi bir örneði olamaz sanýrým. Ýnsanlar, ana
caddede bile o riske giriyor ve camý kýrýp, patlatýp,
ekmek çalýyorlar. Vatandaþýmýz iþte
bu kadar aciz, bu kadar güç, bu kadar yoksul bir duruma düþürülmüþtür.
Cumhuriyet savcýlarý,
karþýlaþtýklarý suç olaylarýný
anlatmaktan utanacak hâle gelmiþlerdir. Bu tür olaylar sonrasýnda
polis çaresizlik içinde vatandaþý tedbirli olmamakla
suçluyor ve yapacak bir þey olmadýðýný
ifade ediyor.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; iþte AKP'nin uyguladýðý
ekonomik politikalar, milyarlarca dolarlýk satýþlar,
eþe, dosta ve partili yandaþlara yapýlan trilyonluk
kýyaklar ve iþte, insanlarýmýzýn içine
düþürüldüðü utanç verici korku tablolarý.
Konuþmama son
verirken deðerli arkadaþlar, bir kez daha, polisimizin ihtiyaçlarýný
karþýlamak adýna…
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Ülkü, devam ediniz.
HAKKI ÜLKÜ (Devamla)
- Teþekkür ediyorum.
…her türlü desteði
vermeye hazýr olduðumuzu belirtirken, Hükûmete de, neredeyse
her bütçe döneminde söz verip yerine getirmediði polisimizin
özlük haklarýna iliþkin iyileþtirmeleri de bir an
önce gerçekleþtirmesini ve suç iþlemeyi âdeta yaþam
biçimi hâline getirmiþ, her fýrsatta suça yönelen kiþiler
için daha etkin yasal tedbirler alýnmasý gerektiðini
hatýrlatmak istiyorum.
Bu arada, sözlerimi
bitirirken þunu da belirtmek istiyorum: Biraz önce, Sayýn
Maliye Bakanýmýz, benim konuþmamdan sonra kürsüye
gelip bana cevap verirken "CHP'den bir milletvekili" deyip
geçiþtirdi; bunu, kendisine yakýþtýramadým.
Ben, böylesine hitap þeklinin doðru olmadýðýný
düþünüyorum. Ben, kendisine yine de "Sayýn Maliye
Bakaným" diyorum.
Hepinize saygýlar
sunuyorum.
BAÞKAN - Teþekkür
ederim Sayýn Ülkü.
Þahsý
adýna Denizli Milletvekili Ümmet Kandoðan.
Sayýn Kandoðan,
buyurun efendim.
ÜMMET KANDOÐAN
(Denizli) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
sizleri saygý ile selamlýyorum. 1357 sýra sayýlý
Kanun Tasarýsý üzerindeki görüþlerimi
açýklamaya çalýþacaðým.
Öncelikle, bu tasarý,
emniyet teþkilatýmýzýn mevzuattan kaynaklanan
bir sýkýntýsýnýn giderilmesi amacýyla
hazýrlanmýþ bir kanun tasarýsýdýr.
O bakýmdan, bu kanun tasarýsýný desteklediðimi
ve olumlu oy kullanacaðýmý ifade etmek istiyorum.
Deðerli milletvekilleri,
emniyet teþkilatýmýzýn mevzuattan kaynaklanan
sýkýntýsýný gidermeye çalýþýrken
bu teþkilatýmýzýn mensuplarýnýn
sýkýntýlarýný da bu kürsüden dile getirmenin
hepimizin boynunun borcu olmasý gerektiði inancýndayým.
Çünkü, yýllardan beri, Türkiye'nin birlik ve beraberliði,
bölünmez bütünlüðü noktasýnda canlarýný bile
feda etmekten çekinmeyen emniyet teþkilatý mensuplarýmýzýn
bugün ciddi manada bir ekonomik sýkýntý içerisinde
olduklarýný hepimiz yakýndan biliyoruz. Özellikle,
uzun yýllar bu teþkilatta görev yaptýktan sonra
emekli olan mensuplarýn emekli aylýklarýnýn,
ücretlerinin de ne kadar düþük olduðunu, herhâlde, öncelikle
Sayýn Maliye Bakanýmýzýn bilmeleri gerekmektedir.
Bu konuyla ilgili olarak, Sayýn Ýçiþleri Bakanýmýz,
kaç kez bu kürsüye gelip, emniyet teþkilatý mensuplarýmýzýn,
polislerimizin, çarþý ve mahalle bekçilerimizin durumlarýnýn
düzeltileceði sözünü vermiþ olmasýna raðmen,
22'nci Dönem Parlamentosunun bu son günlerinde, maalesef, bu konuyla
ilgili olumlu bir iyileþtirmenin olmamasý hepimizi derinden
üzmektedir.
Emniyet teþkilatý
mensuplarýmýz dünyada emsali görülmemiþ ölçüde
fazla mesai uygulamasýyla karþý karþýya
kalmaktadýrlar. Bazen yirmi dört saat, bazen otuz altý
saat görev baþýnda mesai yapar durumda olan bu mensuplarýmýzýn
moral bakýmýndan, özlük haklarý bakýmýndan
mutlaka desteklenmesi gerektiði inancýndayým. Arkalarýnda
ciddi manada bir siyasi otorite desteðini göremeyen emniyet
teþkilatýmýzýn Türkiye'de son dönemlerde
artan olaylar karþýsýnda nasýl cansiparane
çalýþtýðýný da yakýndan bilen
birisi olarak diyorum ki, Sayýn Maliye Bakaným, lütfen,
ne olur, þu emniyet teþkilatýmýzýn özlük
haklarýyla ilgili ciddi iyileþtirmeleri bu Meclis kapanmadan
Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine getirmemiz lazým.
Ýstanbul Büyükþehir
Belediye Baþkaný geçenlerde bir açýklama yaptý,
"Ýstanbul yaþanýlýr, güvenilir bir kent
olmaktan çýkmýþtýr." diyor. Bunu kim söylüyor?
Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný söylüyor.
Uyuþturucu, gasp, kapkaç, hýrsýzlýk, fuhuþ
çetelerinin kol gezdiði günümüzde, eðer, biz, emniyet
teþkilatýmýza ciddi manada sahip çýkmazsak,
onlarýn arkasýndan siyasi desteðimizi ortaya koyamazsak,
onlarý moral ve özlük haklarý yönünden geliþtiremezsek,
maalesef, þehirlerimizde yaþanýlan hayatýn
daha zor olacaðýný hepinizin takdirine sunmak istiyorum.
Son dönemdeki
iþsizlik rakamlarý, Türkiye'nin içinde bulunduðu
ekonomik sýkýntýlar, tarýmdan kaçýþ,
büyük þehirlere göç meseleleri, kendiliðinden, özellikle
büyük þehirlerin varoþlarýnda ciddi manada bir güvenlik
problemiyle bizleri karþý karþýya býrakýyor.
Geliniz, ne olur, hep beraber, bu Meclis dönemi bitmeden emniyet
teþkilatýmýzýn özlük haklarýnýn
düzeltilmesiyle ilgili gerekli tedbirleri alalým. Otuz
yýl bu ülkeye hizmet etmiþ bir emekli baþkomiserin
aldýðý ücretle, polis memurunun aldýðý
ücretle, bunlarýn hayatlarýný devam ettirebilmesinin
mümkün olmadýðý hepimizin malumlarýdýr.
Emekli olan bir polisin çocuðu üniversitede okumak durumunda
olabilir, kýzýný ve oðlunu evlendirme mecburiyetinde
olabilir, bir ev sahibi olmayý arzu edebilir, ama bu hayat
þartlarýyla, bu emekli maaþlarýyla bunlarýn
ayakta kalmalarýnýn bile ne kadar zor olduðu hepimizce
bilinmektedir. Özellikle büyük þehirlerden, polis memurlarýmýz,
küçük þehirlere, ilçelere, beldelere -görev yapmak üzere- tayinlerini
ister duruma gelmiþtir; bu, son derece üzüntü verici,
acý verici bir tablodur. O nedenle, mevzuattan kaynaklanan
eksiði gidermeye çalýþýrken polislerimizi
unutmayalým.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Sayýn
Kandoðan, buyurun.
ÜMMET KANDOÐAN (Devamla)
- Bugün, özellikle Güneydoðu Anadolu Bölgesi'nde, özellikle teröre
karþý canlarýný bile feda etmeye hazýr
olan ve bu uðurda yüzlerce, binlerce þehit vermekten kaçýnmamýþ
olan emniyet teþkilatýmýzýn bütün mensuplarýný,
buradan, gönülden kutlamak istiyorum. Þehit olarak hayatýný
kaybeden, ama bu memleketin bölünmez bütünlüðü için seve seve
þehitlik mertebesine ulaþan bütün polis þehitlerimizi
rahmetle anýyorum, yaralanýp hayatta kalan bütün gazilerimizi
de yaptýklarý bu üstün hizmetten dolayý gönülden
kutluyor ve þu anda, gerek emniyet teþkilatýnda polis
olarak ve gerekse çarþý ve mahalle bekçisi olarak huzur
ve güvenimizin temini noktasýnda büyük bir gayret ve fedakârlýk
içerisinde çalýþan bütün emniyet teþkilatý
mensuplarýna da bu özverili çalýþmalarýndan
dolayý teþekkür ediyor, yüce heyetinizi saygýyla
selamlýyorum.
BAÞKAN - Teþekkür
ederim Sayýn Kandoðan.
Maddeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
2'nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- 5018 sayýlý
Kanunun 28 inci maddesinin dördüncü fýkrasý aþaðýdaki
þekilde deðiþtirilmiþtir.
"Yýlý
bütçesinde ödeneði bulunmasý ve merkezi yönetim kapsamýndaki
idareler için Maliye Bakanlýðýnýn uygun görüþünün
alýnmasý kaydýyla; satýn alma suretiyle
edinilmesi ekonomik olmayan her türlü makine-teçhizat, cihazlar
ve taþýtlar ile hava ambulansý ve yangýnla
mücadele amacýyla hava ve deniz araçlarýnýn kiralanmasý
veya finansal kiralama suretiyle temini; temizlik, yemek, koruma
ve güvenlik ile personel taþýma hizmetleri, orman
aðaçlandýrma ve amenajman iþleri, kit karþýlýðý
cihaz, aþý ve anti-serum alýmý için; süresi üç
yýlý geçmemek, finansal kiralama suretiyle temin edileceklerde
ise dört yýl olmak üzere üst yöneticinin onayýyla gelecek
yýllara yaygýn yüklenmeye giriþilebilir."
BAÞKAN - Madde
üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna Adana Milletvekili
Kemal Sað.
Sayýn Sað,
buyurun.
CHP GRUBU ADINA KEMAL
SAÐ (Adana) - Sayýn Baþkan, deðerli arkadaþlarým;
1357 sýra sayýlý Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununda
Deðiþiklik Yapýlmasý Hakkýnda Kanun Tasarýsý'nýn
2'nci maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna
söz almýþ bulunuyorum. Sözlerime baþlarken yüce
heyetinizi saygýyla selamlýyorum.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; sözlerime baþlarken önce bir soru
sormak istiyorum özellikle deðerli AKP'li arkadaþlarýma:
Deðerli arkadaþlar, 5018 sayýlý Kamu Malî Yönetimi
ve Kontrol Kanunu'nu -hiç hatýrlýyor musunuz acaba- kaçýncý
kez deðiþtiriyorsunuz? Bu konuda daha önce ben çok hatýrlatma yaptým
ama, isterseniz bir kez daha bir hatýrlatma daha yapayým.
Bu yasa 2003 yýlýnda çýkmýþ olmasýna
raðmen 2004 yýlýnda uygulanmamak üzere bir kez ertelendi.
2004 yýlýnda 5436 sayýlý Yasa ile büyük bir
bölümü, önemli bir bölümü deðiþtirildi. Böylece, cumhuriyet
tarihimizde, ilk defa, bir kanun, hiç uygulamaya konmadan deðiþtirilmiþ
oldu ve bu unvan da, Adalet ve Kalkýnma Partisine nasip oldu. Bugün
de, yine Adalet ve Kalkýnma Partisi, bir yasayý, iki
yýl içerisinde beþinci kez deðiþtirerek bir ilke
daha imza atmýþ olacaktýr. Hadi hayýrlýsý
olsun!
5018 sayýlý
Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Yasasý'nýn, gerek ilk yasalaþma
sürecinde gerekse daha sonra deðiþiklik yapmak amacýyla,
Parlamentoda görüþmeleri sýrasýnda gereken
ikazlarý yapmýþ ve sizleri uyarmýþtýk.
Bu kez yine uyarýyor ve iddia ediyoruz; çok geçmez, bir süre sonra
tekrar bir baþka deðiþiklik önerisiyle yine karþýmýza
gelirsiniz. Nedenlerini açýklamaya çalýþayým
deðerli arkadaþlar. Bakýnýz, bu kanun tasarýsýnýn
2'nci maddesi ile 5018 sayýlý Yasa'nýn "Gelecek
yýllara yaygýn yüklenmeler" baþlýklý
28'inci maddesinin dördüncü fýkrasýný deðiþtiriyorsunuz.
Deðerli arkadaþlar,
biz, bu 28'inci maddenin son fýkrasýný, 5436 sayýlý
Yasa'yla, 2004 yýlýnýn sonunda deðiþtirmedik
mi? Yasayý iyice oyuncak hâline getirdiniz; dün yap, bugün boz.
Deðerli arkadaþlar,
yasa yapmak yap boz tahtasý mýdýr? Bu yasa, kamu maliyesinin
en önemli yasalarýndan bir tanesidir. Ama, maalesef Adalet ve
Kalkýnma Partisinin anlayýþý da bu þekilde
tecelli etmiþtir. Bu þekildeki bir deðiþiklik
gerekliydi de neden o zaman bu þekilde deðiþtirmediniz?
Neden uyarýlarýmýza kulak týkadýnýz?
Siz iki yýl sonrasýný göremiyor musunuz? Ýki
yýl sonrasýný göremeyen bir iktidar, nasýl
olur da, ülkenin uzun vadeli kalkýnma planlarýný
yapar ve ülkeyi yönetir, anlamak mümkün deðil.
Kamu Malî Yönetimi
ve Kontrol Yasasý'ný bu kadar çok sayýda deðiþikliðe
uðratarak, daha uygulandýðý ilk yýllarda
kuþa çevirdiniz. Þimdi size önemli bir öneride bulunmak
istiyorum: Gelin, bu Yasayý hemen tek bir maddeyle iptal edelim
ve yerine mülga 1050 sayýlý Muhasebei Umumiye Yasasý'ný
tekrar uygulamaya koyalým. 1938 yýlýndan 2005
yýlýna kadar kamu mali sistemimizi düzenleyen ve temel
yasa olarak uygulanan 1050 sayýlý Yasa, altmýþ
yedi yýllýk süre zarfýnda günün gereklerine uygun
hâle getirmek ve sorumluluklarý yeniden düzenlemek üzere sadece
iki kere deðiþtirilmiþti deðerli arkadaþlar.
Ýþte yasa böyle yapýlýr. Yasa dediðin de
budur. Bu vesileyle, o günün parlamenterlerini þükranla, minnetle
de anmak isterim.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; bir kez daha hatýrlatmakta yarar
var: Kamu giderinin ödenmesi çok ciddi bir iþtir ve ciddi anlamda
da yasal düzenlemeleri gerektirmektedir. Bugün deðiþtirmek
istediðiniz Yasa'nýn 28'inci maddesinin son fýkrasýnýn
5436 sayýlý Yasa'yla deðiþikliði sýrasýnda,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak, gerekenleri o zaman söylemiþtik,
bugün bir kez daha hatýrlatma ihtiyacý duyuyorum.
Bu Yasa, özü itibarýyla,
Maliye Bakanlýðýný tasfiyeye yöneliktir. Bugün
de tasfiyenin eksik kalan bir bölümü daha uygulamaya konulmaktadýr.
Bakýnýz, Maliye Bakanlýðýnýn genel
yönetim kapsamýndaki idarelerin bütçeleri üzerindeki denetim
yetkisi sadece ve sadece merkezî yönetim kapsamýndaki idarelerle
sýnýrlandýrýlmaktadýr. Yani, bu deðiþiklikle,
Yasa'ya ekli (IV) sayýlý cetvele tabi sosyal güvenlik
kurumlarýnýn gelecek yýllara yapacaklarý
yüklenmelerde Maliye Bakanlýðýnýn denetim
yetkisi kaldýrýlmýþ olacaktýr.
Diðer taraftan,
yine, bu tasarý ile gelecek yýllara yaygýn yüklenmelerin
kapsamý da geniþletilmektedir. Bu konu, aslýnda,
çok önemli olup, ileride olasý yolsuzluklara resmen davetiye
çýkarýlmaktadýr. Bunun sonucu, uzun vadeli ihalelerle
rekabetin yok edilmesidir, yani firmalarýn önü kesilmiþ
olacaktýr.
Deðerli arkadaþlar,
bu yeni hükme göre, satýn alma suretiyle edinilmesi ekonomik
olmayan her türlü makine, teçhizat, cihazlar ve taþýtlar
ile hava ambulansý ve yangýnla mücadele amacýyla
hava ve deniz araçlarýnýn kiralanmasý veya finansal
kiralama suretiyle temini için, gelecek yýllara yaygýn
yüklenmeye giriþilebilecektir.
Yine, temizlik, yemek, koruma ve güvenlik ile personel taþýma
hizmetleri, orman aðaçlandýrma ve amenajman iþleri
yanýnda, kit karþýlýðý cihaz
alýnmasý, aþý ve antiserum alýmý
iþleri de madde kapsamýna alýnarak, gelecek
yýllara yüklenme kapsamýnda satýn alýnabilecektir.
Deðerli arkadaþlar,
gelecek yýllara yaygýn yüklenmelerin kapsamýnýn
geniþletilmesi, bütçe dengelerini bozabilecek ve yapýlacak
ihalelerde rekabeti engelleyebilecek bir husustur. Bu konuda ilgilileri
þimdiden uyarmayý gerekli görüyorum.
Bu arada, henüz Genel
Kurul gündemine gelmemiþ olmakla beraber, Kamu Ýhale
Kurumu yetkilerini ve kurul üyelerinin atanma sürelerini yeniden
belirleyen bir yasa tasarýsý da hazýr beklemektedir.
Bunun anlamý nedir deðerli arkadaþlar? Bunun anlamý,
Adalet ve Kalkýnma Partisi Ýktidarýnýn tüm
ihalelerde tamamen özgür hareket edebilmesine ortam hazýrlamaktýr.
Ýnsanýn
aklýna baþka sorular da gelmiyor deðil. Sanki, iktidardan
düþeceðinizi anlamýþ gibi, hiç olmazsa, ne kadar
yandaþýmýza ihale verebilirsek verelim de, gerisini
sonra düþünürüz mü diyorsunuz? Artýk gerisini düþünmeyin;
biz, bu iþleri nasýl çözeceðiz siz de göreceksiniz. Biz
iktidar olduðumuzda, yaptýðýnýz tüm yanlýþlarý
tek tek düzelteceðiz deðerli arkadaþlar.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; yasa yapmak gerçekten ciddi bir
iþtir, hele hele bu yasa, kamu mali yönetimini ilgilendiriyorsa,
üzerinde biraz daha ciddiyetle eðilmek gerekir.
5018 sayýlý
Yasa, çok kýsa bir süre zarfýnda çok fazla deðiþikliðe
uðramýþtýr, bir kez daha deðiþikliðe
uðramamasý dileðiyle hepinizi saygýyla selamlýyorum.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim Sayýn Sað.
Madde üzerinde bir
adet önerge vardýr, önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan 1357 Sýra Sayýlý Kanun Tasarýsýnýn
2 nci maddesi ile deðiþtirilen 5018 sayýlý Kanunun
28 inci maddesinde yer alan "personel taþýma hizmetleri"
ibaresinden sonra gelmek üzere "harita, plan, proje, etüt ve müþavirlik
hizmetleri" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Sadullah Ergin Nusret
Bayraktar Mehmet Daniþ
Hatay Ýstanbul Çanakkale
Mustafa Baþ Recep Koral Abdullah
Erdem Cantimur
Ýstanbul Ýstanbul Kütahya
Mehmet
Soydan
Hatay
BAÞKAN - Komisyon
önergeye katýlýyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMÝSYONU
BAÞKAN VEKÝLÝ MEHMET ALTAN KARAPAÞAOÐLU
(Bursa) - Efendim, uygun görüþle takdire býrakýyoruz.
BAÞKAN - Hükûmet?
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Ýstanbul) - Katýlýyoruz efendim.
BAÞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Olumsuz deprem etkileri
de dâhil, doðal afetlerden farklý oranda etkilenecek yerlerin
belirlenmesine yönelik olarak hazýrlanan Yer Sarsýntýsý
Tehlikesi Haritasý, Sývýlaþma Tehlikesi
Haritasý, Heyelan Tehlikesi Haritasý, Su Baskýný
ve Sellenme Haritasý, Fay Haritasý, Zemin Büyütmelerinin
Belirlenmesi, Deprem Tehlike Haritasý ve Zemin Sýnýflama
Haritalarý tamamlanmadan ve bu haritalar, birlikte ve bütünlük
içerisinde deðerlendirilmeden, imar planlarýný
deprem açýsýndan saðlýklý üretmek,
þehirlerimizi depreme hazýrlamak ve ayný zamanda
uygun kentsel dönüþüm kararlarýný almak mümkün deðildir.
Ayrýca, imar planlarýnýn halihazýr haritalarýn
da bir yýl gibi kýsa sürede üretilmesinin iþin tekniði
açýsýndan mümkün olmadýðý anlaþýlmaktadýr.
Özellikle depreme yönelik hazýrlanacak olan haritalar ve bu
haritalarýn altlýðýný oluþturan
halihazýr haritalar bir yýlda hazýrlanamamaktadýr.
Bununla birlikte, belediyeler tarafýndan üretilen deðiþik
ölçekteki imar planlarýnýn da ayný þekilde
tamamlanamayacaðý anlaþýlmýþtýr.
Bu deðiþiklikle, söz konusu hizmetlerin gelecek
yýllara yaygýn yüklenmeler içinde deðerlendirilmesine
imkân saðlanmaktadýr.
BAÞKAN - Önergeyi
oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
Kabul edilen önerge
istikametinde maddeyi oylarýnýza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiþtir.
3'üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- 5018 sayýlý
Kanunun 60 ýncý maddesinin son fýkrasý
aþaðýdaki þekilde deðiþtirilmiþtir.
"Ýdarelerin
mali hizmetler birimlerinde mali hizmetler uzman yardýmcýsý
ve mali hizmetler uzmaný çalýþtýrýlabilir.
Mali hizmetler uzman yardýmcýsý kadrolarýna
veya pozisyonlarýna atanabilmek için 657 sayýlý
Devlet Memurlarý Kanununun 48 inci maddesinde sayýlan
genel þartlara ilave olarak;
a) En az dört yýllýk
lisans eðitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, iþletme,
iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden veya bunlara denkliði
yetkili makamlarca kabul edilen yurt içi veya yurt dýþýndaki
öðretim kurumlarýndan mezun olmak,
b) Yapýlacak
özel yarýþma sýnavýnda baþarýlý
olmak,
c) Sýnavýn
yapýldýðý yýlýn baþý
itibarýyla 30 yaþýný doldurmamýþ
olmak,
þartlarý aranýr.
Özel yarýþma
sýnavý, Maliye Bakanlýðý tarafýndan
Öðrenci Seçme ve Yerleþtirme Merkezine yaptýrýlacak
yazýlý sýnav ve Maliye Bakanlýðýnca
yapýlacak sözlü sýnavdan oluþur. Özel yarýþma
sýnavýnda baþarýlý olanlar, ÖSYM tarafýndan
baþarý sýrasý ve yaptýklarý tercihler
dikkate alýnarak belirlenir ve bunlar idarelerde mali hizmetler
uzman yardýmcýsý kadro veya pozisyonlarýna
atanýrlar. Bu kadro veya pozisyonlara atananlar en az üç
yýl çalýþmak ve baþarýlý olmak
þartýyla, açýlacak yeterlik sýnavýna
girme hakkýný kazanýrlar. Maliye Bakanlýðýnca
yapýlacak yeterlik sýnavýnda baþarýlý
olanlar mali hizmetler uzmaný kadro veya pozisyonlarýna
atanýrlar. Mali hizmetler uzman yardýmcýlýðý
döneminde veya yeterlik sýnavýnda baþarýlý
olamayanlar, istihdam þekline göre bulunduklarý kamu
idarelerinde durumlarýna uygun kadro veya pozisyonlara
atanýrlar. Özel yarýþma sýnavýna katýlacak
adaylarýn belirlenmesi, sýnavlarýn yapýlmasý,
atama ve yerleþtirilmeleri, yetiþtirilmeleri, yeterlik
sýnavlarý ile çalýþma usul ve esaslarý
Maliye Bakanlýðýnca çýkarýlacak yönetmelikle
düzenlenir. Mali hizmetler uzmaný kadrolarýna atandýktan
sonra en az üç yýl süreyle atandýklarý idarelerde
söz konusu kadrolarda 657 sayýlý Devlet Memurlarý
Kanununa göre görev yapanlar, kendilerinin isteði ve idarelerinin
muvafakatý ile baþka bir kamu idaresinin ayný unvanlý
kadrolarýna atanabilirler."
BAÞKAN - Madde
üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna Ankara Milletvekili
Yakup Kepenek.
Sayýn Kepenek,
buyurun. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
CHP GRUBU ADINA YAKUP
KEPENEK (Ankara) - Çok teþekkür ederim Sayýn Baþkan.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; 1357 sýra sayýlý Yasa
Tasarýsý üzerinde CHP Grubunun görüþlerini
açýklamak üzere söz aldým. Hepinizi saygýyla, sevgiyle
selamlýyorum.
Deðerli milletvekilleri,
elimizdeki yasa tasarýsýnýn 3'üncü maddesi, Emniyet
Genel Müdürlüðüne baðlý Strateji Geliþtirme
Baþkanlýðýnda mali hizmetler uzman ve uzman
yardýmcýlarýnýn çalýþtýrýlmasýna
iliþkin sýnav sürecini düzenlemektedir.
Öncelikle þunu
belirteyim: Bu maddeyle yapýlan düzenleme ve genel olarak tasarýnýn
getirdiði düzenleme, yapýlmasý gereken bir düzenlemedir
ve bunun benimsenmesinde yarar vardýr. Bunu olumlu buluyoruz,
biraz sonra söyleyeceðim çekincelerle. Çünkü, bu düzenleme,
bu maddeyle getirilen düzenleme, çok sayýda sýnav yerine
geçecek tek bir sýnav sürecini gündeme getirmektedir.
Bu düzenleme doðrudur,
yapýlmalýydý, ancak… Þimdi, bu "ancak"
þöyle büyük bir "ancak": Burada getirilen düzenleme
iki ayaklýdýr, iki basamaklýdýr. Bunlardan
bir tanesi merkezî sýnav sistemidir ve merkezî sýnav sistemi,
burada da belirtildiði gibi, ÖSYM tarafýndan yapýlacaktýr
ve yazýlý sýnavdýr bu; buna söylenecek bir
þey yok; doðrudur, yerindedir. Ancak, ayný maddenin
devamýnda, Maliye Bakanlýðýnýn yapacaðý
bir sözlü sýnavdan söz edilmektedir.
Þimdi, Türkiye'de,
genellikle, üzülerek þunu belirtmekte yarar var: ÖSYM'nin yaptýðý
sýnavlar, yazýlý sýnavlar, nesnel, objektif,
eþitlikçi ya da beceriyi, bilgiyi yansýtan bir özellik
taþýr. Buna karþýlýk, sözlü sýnavlarda,
yine, genellikle, haksýzlýklarýn yapýldýðý,
insanlarýn haklarýnýn yenildiði, birilerinin
etkisinin gündeme geldiði veya sonucu belirlediði yönündeki
kanýlar ve kaygýlar toplumda çok yaygýndýr.
Þimdi, benim, burada,
bu baðlamda, vurgulamak istediðim þudur: Eðer mümkünse,
sözlü sýnavýn, buradaki baþarýya, beceriye
etkisi olabildiðince sýnýrlý tutulmalý,
yüzde 5'ler dolayýnda tutulmalýdýr ki, hak yerini
bulsun, dýþarýdan karýþmalar, müdahaleler
ve bu yolla birilerinin hakkýnýn yenilmesi yoluna gidilmesin;
yönetim, daha etkili, daha etkin ve doðru çalýþsýn.
Bu noktayý vurguladýktan
sonra, yine, bu tasarýyla ilgili bir genel noktanýn daha
altýný çizeyim. Sayýn Maliye Bakanýmýzýn
çok iyi bileceði gibi, Türkiye'de personel sistemi gerçekten bozuktur,
A'dan Z'ye kadar bozuktur ve bu bozukluk, AK Parti Hükûmetinin kuruluþu
günlerinde gündeme getirildi ve bu konuda Acil Eylem Planý'nda
belli bir sürede, yanýlmýyorsam bir yýl içinde, bu
iþin, kamu personel rejiminin düzeltileceði yönünde kamuoyuna
söz verildi ve bu konuda bir hazýrlýk da yapýldý.
Ancak, personel sistemi, 657 sayýlý Yasa'da yýllar
önce yapýlan, kýrk yýl önce yapýlan düzenlemeler
birçok yerden delik deþik edildiði hâlde, uygun deyimiyle,
bozulduðu hâlde, kamu kesiminde ne maaþ sisteminde ne yükselmelerde
ne atamalarda hak, hukuk, eþitlik kavramlarý bir tarafa
itilerek, gücü yetenin etkili olduðu bir yapý ortaya
çýktýðý hâlde, bu Hükûmet kamu personel rejimini
düzeltme yoluna gitmedi, gidemedi bir türlü ve bu konuda kamuoyuna
verdiði sözlerde durmadý. Ama, bunun yerine ne yaptý?
Bunun yerine, yer yer, bölüm bölüm, öbek öbek kamuoyuna çok acý
sonuçlarý yansýyan kendi adamýný getirme,
bir kadrolaþma, belli bir yönde atama yoluna gitti.
Deðerli milletvekilleri,
þimdi, bu durum çaðýmýzýn yönetim anlayýþýyla
tam anlamýyla uyuþmazdýr, tam anlamýyla terstir
ve yanlýþtýr. Þunun için yanlýþtýr:
Kuþkusuz, bir hükûmet, iþbaþýna geldiði vakit
bürokrasinin tepe noktalarýna kendine yakýn, kendisiyle
birlikte çalýþacak birilerini atamak isteyebilir. Bunlarýn
birçoðu Cumhurbaþkanlýðýndan döndü, bir bölümü,
ilginçtir, Baþbakanlýk Müsteþarýndan döndü.
Yani, bakanlar öneride bulunuyorlar, dört yüze yakýn atama
kararnamesini Baþbakanlýk Müsteþarýnýn
geri gönderdiði söyleniyor, üstelik üç yýl içinde. Bu durum,
hükûmetin çalýþmasý, kamu yönetimi personel rejimi
açýsýndan çok olumsuzdur ve çok zararlýdýr.
Önemli bir nokta daha
var. Kamu yönetiminde birilerini görevden aldýðýnýz
zaman vekâletle deðil, asaleten atamak zorundasýnýz.
Doðrusu budur, yönetimin etkinliði için doðrusu budur.
Artý, bu atamanýzý daha etkili, daha verimli, daha
üretken birilerini atayarak yapmak durumundasýnýz. Yani,
þunu demek istiyorum: Kamu personel rejiminde baþarý
için tek ölçüt, tek kriter beceri ve baþarý olmalýdýr
ilgili kiþinin ve bu kiþi, halka hizmet anlayýþýyla,
bilgi birikimiyle, donanýmýyla, kamuya hizmet anlayýþýyla
çalýþmalýdýr. Dilerim, bu sýnav süreci
bu noktada da olumlu katkýlar yapar ve ülkemizin kamu personel
rejimi daha etkin, daha verimli, daha iyi çalýþan bir duruma
gelir.
Deðerli arkadaþlar,
nedir bunun asýl gerekçesi? Bunun asýl gerekçesi ikidir.
Yani, þunu demek istiyorum: Kamu bürokrasisinin etkin ve
verimli olmasýnýn iki ana, temel nedeni var. Bunlardan
bir tanesi: Kamu bürokrasisi, týpký -Sayýn Bakanýn
çok iyi bileceði gibi- herhangi bir özel iþletmenin çalýþanlarý
gibi üretken olmalýdýr, etkili olmalýdýr,
verimli olmalýdýr, iyi çalýþmalýdýr.
Bunu saðlamanýn yolu da, eþit iþe eþit ücreti
esas alan, hakça yükselmeyi saðlayan, ilerlemeyi saðlayan
bir kamu bürokrasisi düzenini kurmak ve orada halka hizmeti, hizmet
anlayýþýný egemen kýlmaktýr. Bunun
ikinci bir boyutu þudur: Kamu yönetimi yapýsý,
saðlam bir kurumsal yapýlanmaya, saðlam bir yapýya
ancak böyle kavuþur. Þimdi, bunlarý yapmadýðýmýz
zaman, kamu yönetimi bölük pörçük, daðýnýk, etkinlikten
uzak, verimlilikten uzak bir yapýya gitmektedir, kavuþmaktadýr
ve bu durum çok zararlý sonuçlar vermektedir.
Þunun altýný
çizmek istiyorum: Kamu yönetimi, kamu bürokrasisi yapýsýnda
o kadar yanlýþ ve bozukluklar vardýr ki, bu yapýnýn
herhangi bir saðlam iþletme anlayýþýný,
saðlam bir kurumsal yapýyý, saðlam bir demokratik
yönetim anlayýþýný ve halka hizmeti yansýttýðý,
en azýndan yer yer, en azýndan hepsi için, bir türlü söylenemez.
Son olarak bir noktanýn
daha altýný çizeyim, konumuz olduðu için: Her toplumun
güvenlik gücüne ihtiyacý vardýr. Türk toplumunun da,
bizim halkýmýzýn da güvenlik gücüne ihtiyacý
vardýr ve güvenlik gücü, hakça bir toplum yapýsýnýn,
adaletli bir iþleyiþin, toplumsal birliðimizin
baþlangýç noktasýdýr. Güvenlik güçlerinin,
bu nedenle, insana saygýlý, demokrasiye baðlý,
hak ve özgürlükleri koruyan ve kollayan, hak ve özgürlük arayanlarýn
sýðýnma yeri -kaçma yeri deðil, korku yeri deðil,
güvenlik içinde sýðýnma yeri- olacak bir yapýya,
bir anlayýþa, bir düzenlemeye doðru…
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
YAKUP KEPENEK (Devamla)
- Bitiriyorum Sayýn Baþkaným.
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Kepenek.
YAKUP KEPENEK (Devamla)
- Güvenlik güçlerimizin her biriminin, her türünün insana saygýlý,
insan düþüncesine saygýlý, hak ve özgürlükleri
sahiplenen, onlarý koruyan ve kollayan, hak ve özgürlüklerin
kiþisel, bireysel ve toplumsal olarak kullanýmýný
kolaylaþtýran, onlara yardýmcý olan bir özellik
kazanmasý, gerçek anlamda demokrasinin güçlenmesinin, geliþmesinin
ve bu toplumun demokrasisinin ilerlemesinin en önemli ve birincil
temel noktasýdýr.
Ülkemizin hâlâ insan
haklarýnýn, özgürlüklerinin zedelendiði bir görüntü
sergilemesi, yer yer can güvenliðinin olmadýðýnýn
içeride ve dýþarýda yayýlmasý, yaygýnlaþmasý
ve yine yer yer deðiþik birimler arasýndaki eþ
güdüm eksikliði ve dayanýþma noksanlýðýnýn
getirdiði aðýr bedel, üzülerek belirtmek gerekir ki,
bu topluma hiç de yakýþmamaktadýr. Eðer Türkiye
demokrasi yönünde ilerleyecekse, bunun en önemli baþlangýç
noktalarýndan biri, emniyet güçlerinin, güvenlik güçlerinin,
demokratik bir yapýya, hak ve özgürlüklere saygýlý,
insana saygýlý bir yapýya kavuþmasýnýn
yollarýný açmak, bunu gerçekleþtirmektir. Ben, büyük
bir özveriyle, büyük sýkýntýlarla, çoðu kez
kendileri haksýzlýða uðrayarak çalýþan
güvenlik güçlerinin hizmetlerini saygýyla karþýlýyorum.
O hizmetlerin daha insancýl, daha güçlü, daha sevecen, daha
demokrat, daha özgürlükten yana olmasýný diliyorum.
Bu dileklerle bu yasaya
olumlu oy vereceðimizi belirtiyor, hepinize saygýlar
sunuyorum. (CHP ve Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim.
Anavatan Partisi Grubu
adýna Ankara Milletvekili Muzaffer Kurtulmuþoðlu.
(Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
ANAVATAN PARTÝSÝ
GRUBU ADINA MUZAFFER R. KURTULMUÞOÐLU (Ankara) - Sayýn
Baþkan, sayýn milletvekilleri; sözlerime baþlamadan
evvel hepinizi saygýyla selamlýyorum.
3'üncü madde üzerinde
söz almýþ bulunmaktayým. 3'üncü maddede, 657 sayýlý
Devlet Memurlarý Kanunu'nun 48'inci maddesinde sayýlan
genel þartlara ilave olarak, en az dört yýllýk lisans
eðitimi yapmýþ, hukuk, siyasal bilgiler, iktisat,
iþletme, iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden mezun
olanlara, yurt içi ve yurt dýþýndaki öðrenim kurumlarýndan
mezun olmak þartýyla yapýlacak özel yarýþma
imtihaný… Ýlk bakýþta, devlet memurlarýna
haiz olan, dört senelik üniversite mezunlarý ve dengi okuldaki
insanlarýn imtihana alýnmasý, sýnav yapýlmasý
doðaldýr yani. Bundan güzel bir yasa…
Bu yasaya karþý
olduðum için burada deðilim. Tabii, burada oluþ sebeplerimden
bir tanesi, bu yirmi dört saat -doktorlar gibi yirmi dört saat- gecesi
gündüzü olmayan bir emniyet teþkilatý mensuplarýnýn
özlük haklarýný, çalýþma þartlarýný
gözden geçirmekte yarar vardýr.
Altýnda son model
araba olan bir kaçakçýnýn veya kapkaççýnýn
peþinden giden, 1990 model arabalarla veya 95 model arabalarla
o suçlunun peþinden yetiþmesi, bir kere, olasý deðil;
bir.
Yirmi dört saat çalýþan
bir emniyet mensuplarýna, gecesi gündüzü olmamasýna
raðmen her türlü tehlikeyi göze alan bir emniyet mensuplarýna,
özlük haklarý için ne yaptýk bugüne kadar? 10 bin tane
kadro verdik. Bunlar ne zaman yetiþecek de emniyete katýlacak?
Neden doðru dürüst bir plan yapmýyoruz? Türkiye'de ne kadar
emniyet mensubuna ihtiyacýmýz var, istatistiki rakamlarýný
bilen var mý? Acaba, Ýçiþleri Bakanýna sorsak,
Sayýn Bakan biliyor mu veya Ýçiþleri Müsteþarý
veya Emniyet Genel Müdürü? Yirmi sene, yirmi beþ sene sonra bu þehirde
neler olacak?
SUAT KILIÇ (
MUZAFFER R. KURTULMUÞOÐLU
(Devamla) - Ýstanbul'da neler oluyor, kaç kiþi cevap verebilecek?
Þimdi, sevgili
arkadaþlarým, hep söylenir, "muhalefetteyken her
þey tenkit edilir, iktidara gelindiðinde bunun böyle olmadýðý
görülür" denir, doðrudur. Onun için, plan ve program günlük yapýlmaz.
Plan ve program, on senelik, yirmi senelik, yirmi beþ senelik,
hatta elli senelik yapýlýr. Bugün gördüðünüz 50 bin
veya 100 bin nüfuslu þehrin on beþ sene sonra ne kadar olacaðýnýn
hesabý yapýlmalý, ona göre emniyet güçleri yetiþtirilmeli.
Þimdi, Ýstanbul'da -þöyle bir düþünün, 12 milyon
diyor kimisi, kimisi 13 milyon diyor, kimisi 11 milyon diyor- kaç
bin polisle vazife görülüyor? Emniyet müdürüne sorduðunuzda…
Bu adamý niye korumadýnýz? Bu tehdit ediliyordu,
niye bu adama koruma vermediniz? Çok sýkýþtýklarýný
da söyleyeyim size: "1) Müracaat etmedi. 2) Eleman yetersizliði
var." Bunu ben çýkarmýyorum ki. Bu elemaný ben
almayacaðým ki, iktidarlar alacak. Yani, bunu söylerken
illa da bugünkü iktidar her þeyi, birdenbire hepsini yapsýn
diye söylemiyorum. Ben geleceði düþünen bir adamým,
günlük politika yapmam. Bugün, hakikaten Ýstanbul'da yürümek,
sokakta yürümek, büyük þehirlerde yürümek bir maharet meselesi
oldu. Ne zaman kapkaççýyla karþýlaþacaðýnýz
belli deðil, ne zaman bir serseri kurþunuyla karþýlaþacaðýnýz
belli deðil. O zaman, hem emniyet güçlerimizi güçlendirmemiz
lazým, onlarýn baþlangýçta özlük haklarýný
vermemiz lazým, çalýþma þartlarýný
geliþtirmemiz lazým ve günlük plan yapmamamýz lazým.
Bakýn sevgili
arkadaþlarým, altý-yedi aydýr, biz burada,
her kürsüye çýkan arkadaþým "cumhurbaþkaný
kim olacak, kim olmayacak, 'A' olacak, 'B' olacak" diye bunu bile
yaptýk. Yapmasý deðil…
AHMET YENÝ (Samsun)
- Bitti, bitti. "A" olacak.
MUZAFFER R. KURTULMUÞOÐLU
(Devamla) - Keþke bunlarýn da evvelden hesabýný
yapsaydýk.
AHMET YENÝ (Samsun)
- Yaptýk.
MUZAFFER R. KURTULMUÞOÐLU
(Devamla) - "Benim, iktidar olarak adayým budur. Ýster
beðenirsiniz, beðenmezsiniz, onun tartýþmasýný
burada yapabilirsiniz" demeliydi iktidar, bir konsensüs yaratmalýydý.
SUAT KILIÇ (Samsun) -
Seni seviyoruz Muzaffer Aðabey.
MUZAFFER R. KURTULMUÞOÐLU
(Devamla) - Laf atmak çok kolay. Hiç sevmediðim bir þeydir
laf atmak. Oturunuz yerinize lütfen, gelince burada konuþursunuz
sevgili arkadaþlarým.
Olay laf atmak deðil. Olay… Burada ben doðrularý
söyleyeceðim. O doðrularý da bana söyletmekten
kimse alýkoymaya kalkmasýn.
ASIM AYKAN (
MUZAFFER R. KURTULMUÞOÐLU
(Devamla) - Bu ülke hepimizin. Bu ülkenin seçilecek cumhurbaþkaný
da 73 milyon insanýn cumhurbaþkaný, senin cumhurbaþkanýn
deðil! [AK Parti sýralarýndan "Bravo" sesleri, alkýþlar(!)] Senin cumhurbaþkanýn
deðil! Böyle bir þey yok. "Benim partimden, benim…"
Hayýr, ilgisi yok! 73 milyon insaný temsil edecek, beni
temsil edecek.
NUSRET BAYRAKTAR
(Ýstanbul) - Aynen öyle.
MUZAFFER R. KURTULMUÞOÐLU
(Devamla) - Edecekse, onu, ona göre, konuþurken çok dikkat edeceðiz.
Hele bana kürsüde laf atmak kimin haddinedir ya! Bugüne kadar ne zaman
yanlýþ bir þey söyledim? Söyler misiniz bana, ne zaman
yanlýþ söyledim?
ÞÜKRÜ ÜNAL (Osmaniye)
- Yok Hocam.
MUZAFFER R. KURTULMUÞOÐLU
(Devamla) - Bu kürsüde yanlýþlarý söyleyip de
doðrularýný tekrar buraya getirmediniz mi? O yanlýþlarýn
yanlýþ olduðunu söylediðimde ya cumhurbaþkanlýðýndan
dönüp ya Anayasa Mahkemesinden dönüp tekrar buraya geri gelmedi
mi? Deyin ki bana bir defa, "Sayýn Kurtulmuþoðlu,
sen þurada yanlýþ söyledin ve þurada yanýldýn"
deyin bakalým.
AHMET YENÝ (Samsun)
- Demeyiz Aðabey, demeyiz.
MUZAFFER R. KURTULMUÞOÐLU
(Devamla) - Aklýmýn erdiðini ben burada söyleyeceðim
ve söylemekle de kendimi mecbur hissediyorum. Ben belki dört sene,
beþ sene sonra bir daha veya gelecek sefere milletvekili olmayabilirim,
ama ben milletvekili olduðumda doðrularý söyledim. Ýktidar
ister uyar, ister uymaz, muhalefet de ne yaparsa yapsýn, ama ben
burada doðrularý söyleyeceðim ve söyledim. Sokakta
rahat yürümek isteyen bir adamým. Bugüne kadar bunu yaptým.
Otuz sekiz senelik de hekimim. Bir insanýn yaptýklarý
yapacaklarýnýn teminatýdýr. Bugüne kadar
böyle geldim, böyle gideceðim. Oradan laf atmak beni üzer, beni
üzer ve incitir. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Çünkü, bana gelip de "Hocam, burada yanlýþsýn"
dendiðinde, ben, o yanlýþýmý kabul eden
bir adamým, kabul eden bir adamým. Eðer, yanlýþým
olduðunda da… Yanlýþý herkes yapar. Ben de bir
insan olduðuma göre yanlýþ söyleyebilirim, ama yanlýþý
söylememek için burada bulunuyoruz.
ÞÜKRÜ ÜNAL (Osmaniye)
- Beþer þaþar yani bazen.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Kurtulmuþoðlu, buyurun efendim.
MUZAFFER R. KURTULMUÞOÐLU
(Devamla) - Yanlýþý söylememeye çalýþýyorum,
yanlýþ yapmamaya çalýþýyorum. Yanlýþ…
Ýktidarda da muhalefette de, nerede olursa olsun, yanlýþ
yanlýþtýr. O yanlýþý kim yaparsa
da benim uyarmak mecburiyetim vardýr. Ben, milletin oyunu alarak
buraya geldim. Ben, doðrularla yaþadým, bundan sonra
da doðrularla devam edeceðim. Her arkadaþýma da
doðruyu tavsiye ediyorum. Bu iktidara da yanlýþlarýný
söylediðimde böyle üzülmesinler. Onlar da kafalarýný
böyle, saçlarýný öne döküp yanlýþýn
yanlýþ olduðunu… "Biz de yanlýþ yapmýþýz"
demesini bilmek kadar arif olamaz kiþi diyorum.
Hepinize saygýlar
sunuyorum, hoþça kalýnýz diyorum. (Anavatan Partisi
ve AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim.
Maddeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
4'üncü maddeyi okutuyorum
:
MADDE 4- 5018 sayýlý
Kanunun 71 inci maddesinin birinci fýkrasý ile son
fýkrasý aþaðýdaki þekilde deðiþtirilmiþtir.
"Kamu zararý;
kamu görevlilerinin kasýt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan
mevzuata aykýrý karar, iþlem veya eylemleri sonucunda
kamu kaynaðýnda artýþa engel veya eksilmeye
neden olunmasýdýr."
"Kamu zararýnýn,
bu zarara neden olan kamu görevlisinden veya diðer gerçek ve tüzel
kiþilerden tahsiline iliþkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlýðýnýn
teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafýndan çýkarýlacak
yönetmelikle düzenlenir."
BAÞKAN - Madde
üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna Ýstanbul
Milletvekili Berhan Þimþek.
Sayýn Þimþek,
buyurun.
CHP GRUBU ADINA BERHAN
ÞÝMÞEK (Ýstanbul) - Teþekkür ederim.
Sayýn Baþkan,
sayýn milletvekilleri; görüþülmekte olan kanun tasarýsýnýn
4'üncü maddesi üzerinde grubum adýna söz almýþ bulunuyorum.
Yüce Meclisi saygýyla selamlarým.
Maddede kamu zararý,
"kamu görevlilerinin kasýt, kusur veya ihmallerinden
kaynaklanan mevzuata aykýrý karar, iþlem ve eylemleri
sonucunda kamu kaynaðýnda artýþa engel veya
eksilmeye neden olunmasý" þeklinde tanýmlanmaktadýr.
Mantýken bakýldýðýnda,
kamunun ortak yararýna olmayan bütün iþ ve eylemler kamu
zararý olarak tanýmlanabilir. Türkiye, yaklaþýk
elli yýldan beri kamuoyunu, kamuyu zarara uðratan siyasetçiler
tarafýndan yönetilmekte. Özellikle 1980'lerin ortasýnda
baþlayan özelleþtirme furyasý, yine 80'lerin siyaset-ticaret-bürokrasi
üçgeni, Türkiye'de kamu zararýnýn artmasýna neden
olmuþtur. Ülkemizde kamunun zarara uðratýlmasý,
özel iliþki içinde bulunan ve özel sektör çýkarlarý
ihya edilen kiþi ve kurumlarýn zenginleþmesine
yol açarken, büyük kitlelerin fakirleþmesine neden olmuþtur.
Kamu zararý, kamunun zarara uðratýlmasý,
özel kiþilere kaynak transferi yapýlmasý demektir.
Yoksulluk Türkiye'nin kaderi olmaz ve olmamalýdýr.
Hükûmetiniz döneminde yoksulluðun artarak devam ediyor olmasý,
ayný zamanda kamu zararýnýn devam ediyor olmasý
demektir.
Bakýn, bugün
Milliyet gazetesinde "Manisa Modeli'nde geri adým"
baþlýklý bir haber var. Manisa Pamuklu Mensucat,
Manisa Ortak Giriþimi Grubu'na 3 milyon 751 bin dolara satýlmýþtý.
Manisa Ortak Giriþimi Grubu da fabrikanýn arazisinin
bir bölümünü, özelleþtirmeden dört buçuk ay sonra 13 milyon 750
bin dolara satmýþtý. Özelleþtirme Ýdaresi
Baþkanlýðýnýn metrekaresini 30 dolardan
tespit ettiði bu arazinin bir bölümünün metrekaresi 250 dolara
satýldý. Burada sormamýz gereken: Bu özelleþtirme
kararýný veren Özelleþtirme Yüksek Kurulu kararýnýn
altýnda kimlerin imzasý var deðerli arkadaþlarým?
Bu arazi kimlerin imzasý ile satýldý? Bu deðer
tespitini kimler yaptý?
Bu özelleþtirme
süreciyle ilgili inceleme yapan Baþbakanlýk Teftiþ
Kurulu satýþýn iptalini istedi. Baþbakanlýk
Teftiþ Kurulunun bu talebi, Manisa Mensucat özelleþtirmesinde
imzasý olan herkesin, buranýn özelleþtirilmesine
aracýlýk eden herkesin kamuyu zarara uðratmak için
çalýþtýklarýnýn bir göstergesidir.
CHP Manisa Milletvekili
Hasan Ören, bu yaðmaya, talana karþý bu kürsüden büyük
mücadele verdi. Hasan Ören kamu yararý için çalýþýrken
ve bunda baþarýlý olurken, kamuyu zarara uðratan,
maalesef, burada, Manisalý AKP'li milletvekilleri vardý
deðerli arkadaþlarým.
Bakýn, burada
da var "Manisa Giriþimi'nde geri adým" diye. Yani,
þimdi deðerli arkadaþlarýmýza sormak gerek:
Hasan Ören bu iþin yanlýþ olduðunu ifade ederken,
Manisa Belediye Baþkanýnýn arkasýnda duran,
çýkýp burada savunan arkadaþlarýmýz,
þimdi, bu Teftiþ Kurulu raporundan sonra yine çýkýp
bu özelleþtirmeyi, bu satýþý bu kürsüden savunacaklar
mý, yoksa Hasan Ören'den ve Manisa halkýndan özür mü dileyecekler?
Deðerli arkadaþlarým,
bu talandýr, bu "fakir fukara, garip gureba" diye söyleyip
milletin parasýný har vurup harman savurmaktýr.
Deðerli arkadaþlarým,
Tekel özelleþtirmesinde de buna benzer bir süreç yaþandý.
292 milyon dolar bedelle özelleþtirilen Tekel, birkaç
yýl sonra 900 milyon dolara satýldý. Bu, hangi anlamda…
Bunlarý satanlar, bu ülkenin halkýný, kamusunu
zarara sokmuþ anlamýna gelmiyor mu? Aradaki fark 600 milyon
dolar!
Balýkesir SEKA'yý
nasýl sattýðýnýzý biliyoruz. 52
milyon bedel biçilen yeri, 1 milyon 100 bin dolara, partinizin yayýn
organý Yeni Þafak gazetesine, sahiplerine sattýnýz.
Al gülüm ver gülümlerle, manþetlerden, efendi olma durumunu
yaþadýnýz.
TÜPRAÞ hisselerinin
65,76'sýný 1 milyon 300 bin dolara sattýnýz. Aradan
on bir ay geçti, yüzde 51'ini 4 milyar 100 milyon dolara sattýnýz
ve biz buna "hayýr" derken de Sayýn Baþbakan
"dinozorsunuz" diyordu. O dinozorlar, fakir fukara, garip
gurebaya 3 milyar dolar para kazandýrdý. Pekâlâ, 14,74'ü
ne oldu? Sayýn Maliye Bakaný burada, ona sormak gerek. Ankara
12. Ýdare Mahkemesi ve Danýþtayýn kesin kararý,
300 milyon dolar, buhar oldu, uçtu gitti. Bu yasa bu þekilde
çýktýðýnda -bakýn deðerli arkadaþlarým-
"Kamu zararýnýn, bu zarara neden olan kamu görevlisinden
veya diðer gerçek ve tüzel kiþilerden tahsiline iliþkin
usul ve esaslar, Maliye Bakanlýðýnýn teklifi
üzerine Bakanlar Kurulu tarafýndan çýkarýlacak
yönetmelikle düzenlenir." Önce, Maliye Bakaný, 300 milyonu,
fakir fukara, garip gurebanýn hakkýný, bu 300 milyonu
ödemesi gerekir.
Deðerli arkadaþlarým,
özelleþtirilen bazý kuruluþlar, iþletmeler,
varlýklar, deðerinin altýnda satýlmýþtýr.
Deðerinin altýnda satýþ gerekçesini
oluþturan, ekonomiye katký saðlanmasý,
iþ olanaðýnýn artýrýlmasý,
teknolojik yenilik ve yatýrýmlarýn yapýlmasý
gibi gerekçeler, devir sözleþmelerinde güvence altýna
alýnmamýþtýr. Teklif sahiplerinin, peþin
veya vadeli ödeme tarihlerini ihale sýrasýnda belirtmeleri,
ihalede açýklýk ilkesine aykýrý sonuçlar
vermektedir. Programdaki kuruluþlar tarafýndan yapýlan
varlýk satýþlarýnýn bir bölümü deðerinin
altýnda gerçekleþtirilmiþ, ihale sonuçlarý
idare tarafýndan yeterince incelemeksizin onaylanmýþtýr.
Deðerinin altýnda satýlan ve devir sözleþmelerinde
ekonomiye katký saðlanmasý olanaðýnýn
artýrýlmasý güvence altýna alýnmayan
özelleþtirmeler, kamunun zarara uðramasý deðildir
de ya nedir deðerli arkadaþlarým?
Devlet Denetleme Kurulu
raporunda, Kuþadasý Limaný özelleþtirmesinde
ihale komisyonu tarafýndan sýralamaya alýnmayan
bir teklif sahibi Özelleþtirme Yüksek Kurulu tarafýndan
sýralamaya alýnarak, deðer tespit komisyonunca belirlenen
satýþ deðerinin 5 milyon dolar altýnda teklif
veren bu firmaya satýþ yapýlmasý ve bu ihaleyi
kazanmasý ortamý hazýrlanmýþtýr.
Bu, peþkeþ deðil de nedir deðerli arkadaþlarým?
Bu satýþlarýn
sorumlusu kim? Yoksullukla, yolsuzlukla mücadele eden Hükûmetiniz
döneminde yolsuzluðun adý "Ali Dibo" olmuþtur,
yoksulluk artmýþtýr.
Sayýn Baþkan,
sayýn milletvekilleri; BOTAÞ'a borcunu ödemeyen ve BOTAÞ'ý
sýkýntýya sokan Ankara Büyükþehir Belediyesi
550 milyona aðaç satýn alýyorsa, kamuyu zarara sokmuþ
olmuyor mu? Bu, kamunun zarara uðratýlmasý deðil
de nedir?
Cumhuriyet tarihinde
ilk kez, hayalî ihracat yapmak için sahte belge düzenlemek ve kullanmaktan
sanýk olarak yargýlanan bir kiþinin Maliye Bakaný
yapýlmasý, kamu parasýnýn ona emanet edilmesi
de baþlý baþýna kamuyu zarara uðratmaktýr.
Maliye Bakanýnýn oðlunun likit yumurta üretimine
girmesi, KDV indirimine gidilmesi, vergi gelirlerini azaltan bu
yönüyle de kamunun gelir kaybýna neden olmamýþ
mýdýr deðerli arkadaþlar?
Avrupa Konseyi ve
Birleþmiþ Milletler tarafýndan yolsuzlukla ilgili
olarak yapýlan çalýþmalarda, bu kronolojik ve sosyolojik
olayýn basit bir rüþvet veya baþkaca bir haksýz
menfaat temin etmenin ötesinde, demokratik rejimleri tehdit eden,
gelir daðýlýmýný bozan, hatta ekonomik
düzeni kökünden sarsan bir olgu olduðu da kabul edilmiþtir.
Kamu zararý, yolsuzluðun neticesinde çýkmaktadýr.
Kamu zararý, birilerinin zenginleþmesine -iktidara
yakýn olanlarýn zenginleþmesine- geniþ toplum
kesimlerinin de fakirleþmesine, fukaralaþmasýna
neden olmaktadýr.
Yolsuzluk, usulsüzlük,
hortumculuk, Ali Dibo, kravatlý hýrsýzlýk,
kamunun, yani toplumun, devletin, milletin parasýnýn
özel kiþilere transfer edilmesinin adýdýr. Toplum,
döneminizde daha yoksullaþmýþtýr. Kamu zararýna
sebep olanlar, kasýt, kusur, ihmal sonucu kamuyu zarara
uðratanlar, bu iþ, eylem ve iþlemlerin hesabýný
mutlaka vermelidir. "Baba baba satarýz" diyenler,
baba baba fakiri, fukarayý zarara uðratmýþtýr,
ama, sað olsunlar, kendilerine yakýn olan eþini, dostunu,
Oferleri, Kutmanlarý da, Albayraklarý da para pul sahibi
yapmýþlardýr. Onun için, bu deðerlendirmeleri
yapanlarý, bu milletin kürsüsünden, yüce milletin kürsüsünden
Allah'a havale ediyorum.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN - Buyurun
Sayýn Þimþek.
BERHAN ÞÝMÞEK
(Devamla) - Seçimlerde de sandýða, siyaseten de sandýða
havale ediyorum.
Yüce Meclisi saygýyla
selamlarým. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Hükûmet
adýna Maliye Bakaný Kemal Unakýtan.
Sayýn Unakýtan,
buyurun. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Ýstanbul) - Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; bugün, özelleþtirmeyle ilgili ikinci defa
huzurunuza çýkýyorum. Onun için kusuruma bakmayýn,
ama, anlaþýlmayan birçok noktayý, milletin kafasýný
karýþtýrmaya yönelik yapýlan birçok konuþmayý
düzeltmek mecburiyetindeyim.
SALÝH GÜN (Kocaeli)
- Yanlýþ yapmýþsýn, dönüyor, hep dönüyor
geri.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Þimdi, birincisi þu: Þu
özelleþtirme niçin yapýlýyor? Yani, neden, bütün
ülkeler bu özelleþtirmeyi yapmýþ bitirmiþ de
bizim zamanýmýza gelene kadar bu özelleþtirme niçin
yapýlamamýþ? Neden yapýlamamýþ?
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Sayýn Bakan, yapmayýn demiyoruz, hakkýyla
yapýn diyoruz.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bakýn, dinleyin. Ben dinledim.
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Hakkýyla yapýn.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Dinleyin, dinleyin.
ALÝ RIZA BODUR
(Ýzmir) - Siz yaðmalýyorsunuz.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Þimdi, bu özelleþtirme yaptýðýmýz
yerler var ya, -kamu iktisadi teþebbüsleri- bunlar politikacýlarýn
birer bataklýðý hâline gelmiþti. Bunlar, politikacýlarýn
elinde tamamen istismar kaynaðý hâline gelmiþti.
Þimdi, özelleþtirme
yaptýðýmýz þirketler, zarar eden þirketler,
niye þimdi özelleþtirme yapýnca kâr ediyorlar? Hiç
bunu düþündünüz mü?
K. KEMAL ANADOL
(Ýzmir) - Tekelin Alkol bölümü zarar ediyor!
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Yapma, yapma! Yapmayýn Allah aþkýna!
Gözümüzün içine baka baka söylemeyin bunu! Sayýn Bakan, istirham
ederim!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Niye? Niye?
Þimdi, gidin bir
Karadeniz Bakýra bakýn, gidiniz bir Elazýð'a
bakýnýz, gidin TÜPRAÞ'a bakýnýz, gidin
ERDEMÝR'e bakýnýz.
K. KEMAL ANADOL
(Ýzmir) - Tekel Alkol! Tekel Alkol!
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - TÜPRAÞ'a bakýn, Tekele bakýn! Yapmayýn!
Yapmayýn!
K. KEMAL ANADOL
(Ýzmir) - Tekel Alkolü 292 milyon dolara sattýnýz,
1 milyar dolara bir Amerikan þirketi aldý, Texas Pasific…
Teksaslýlar raký yapýyor þimdi!
BAÞKAN - Sayýn
Anadol! Sayýn Baþkan!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Dur heyecanlanmayýn! Bakýn!
Bakýn! Dur, bir dakika!
YILMAZ KAYA (Ýzmir)
- Biraz da siz heyecanlanýn da yapmayýn bunlarý!
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Milletin hakkýný savunuyoruz, tabii
heyecanlanacaðýz!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Þimdi, bakýnýz, deðerli
arkadaþlar, AK Parti Hükûmetinin farkýna bakýnýz.
AK Parti Hükûmeti gelmesiyle birlikte Türkiye deðerlenmeye
baþladý. Nasýl? Her gün deðerleniyor ya her gün
deðerleniyor. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
On sene önce, ben size
3 milyar dolarla on tane banka alýrdým. On tane! Þimdi,
3 milyar dolarla bir bankanýn yüzde 20 hissesi alýnýyor.
Bunu kim yaptý? (AK Parti sýralarýndan "AK Parti
iktidarý" sesleri) Ha, AK Parti yaptý, bu iktidar
yaptý. Þimdi, bunu görün artýk Allah aþkýna!
Görün bunu, bilin!
YILMAZ KAYA (Ýzmir)
- Telekom ne oldu? Tekel ne oldu?
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Þimdi, Kuþadasý Limaný'ndan
bahsediyorlar. Birinci olmuþ, kazanamamýþ. Parayý
ödeyemedi adam. Nasýl kazansýn birinci? Teminat mektubu
da yakýldý.
YILMAZ KAYA (Ýzmir)
- Güldürmeyin adamý! Güldürmeyin!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ondan sonra kime verilir? Ýkinciye
verilir. Ýkinciye verildi. Allah'tan ki vermiþiz, on tane
kruvaziyer geldi ayný anda. Kuþadasý bana geliyor,
teþekkür ediyor, iyi ki yaptýnýz diye, ama sizin düþüncenizde
kalsaydýk, daha o Kuþadasý çok turist beklerdi!
YILMAZ KAYA (Ýzmir)
- Denizi sattýnýz, denizi!
BERHAN ÞÝMÞEK (Ýstanbul)
- Baba baba!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Onu sattýn, bunu sattýn!
YILMAZ KAYA (Ýzmir)
- Denizi sattýnýz!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Þu ülkenin deðeri geliyor, deðeri!
Satýlan hiçbir þey yok. Kuþadasý Limaný
da yerinde duruyor, fabrikalar da yerinde duruyor.
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - TÜPRAÞ da duruyor yerinde!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bize yabancý sermaye geliyor ya,
bunu görün! (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Neden peki, yirmi yýldan beri…
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - TÜPRAÞ'ý bir anlat, TÜPRAÞ'ý.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - …bizden önce 1 milyar dolar gelirdi de…
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Sayýn Bakan, TÜPRAÞ'ý bir anlat!
ALÝ RIZA BODUR
(Ýzmir) - Ofer'i anlat!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - TÜPRAÞ'ý da anlatacaðým,
dinle. Heyecanlanma, dinle! Dinle!
ALÝ RIZA BODUR
(Ýzmir) - Ofer'i anlat, Danýþtay kararýný
anlat.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Dinle, dinle, hepsini anlatacaðým.
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Danýþtay kararýný anlat!
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri…
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Niye þimdi, bir senede 20 milyar dolar
yabancý sermaye geliyor?
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Doðrudan gelmiyor, faize geliyor.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Niye o paralarý bize getiriyorlar?
Niye?..
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Sana öðretmenlik yapmam lazým!
SALÝH GÜN (Kocaeli)
- Yüzde 19 faiz, yüzde 19!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Niye daha önce gelmiyordu bu adamlar da
þimdi geliyor?
SALÝH GÜN (Kocaeli)
- Dünyanýn neresinde var yüzde 19 faiz?
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) -
Þimdi, TÜPRAÞ; TÜPRAÞ'ýn biz yüzde
14,76'sýný satmasaydýk, 51 parasýyla, ayný
paraya satýlacaktý. Biz, onu ayýrdýk, ayrýca
sattýk. 450 milyon dolar bu
milletin kasasýna girdi, bu devletin kasasýna girdi. (AK
Parti sýralarýndan alkýþlar) Sizin anlayýþýnýzla
daha çok bedavaya giderdi onlar, çok! Ama, onu da yapamazdýnýz.
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Yargýya bak, yargý kararýna
bak! Danýþtay kararý var.
ALÝ RIZA BODUR
(Ýzmir) - Hukuk nasýl karar verdi, onu söyle!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Gördük, yirmi seneden beri 8 milyar dolar,
dört senede, dört buçuk senede 22 milyar dolar. Bu, nedir bu?
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Baba baba satarsýn; fakir fukaranýn
hakkýný satarsýn!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Millet bunu görüyor, millet bunu biliyor.
ALÝ RIZA BODUR
(Ýzmir) - Danýþtay kararýný anlat! Danýþtay
sizi haklý buldu mu bulmadý mý; onu açýklayýn.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Evet, orayý da anlatýrýz;
Danýþtaya da anlatýrýz, mahkemeye de anlatýrýz.
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Anlat! Kesinleþmiþ karar var.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Çünkü, haklýyýz, alnýmýz
açýk arkadaþ. Bu milleti nereden aldýk, nereye getirdik.
YILMAZ KAYA (Ýzmir)
- Hukuk devleti…
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNATIKAN (Devamla) - Tamam, muhalefet hakkýnýza
saygý gösteririz, ama, gelip de burada hakikate aykýrý
konuþmayýn.
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Doðrularý söylüyorum, doðrularý,
aynen.
ALÝ RIZA BODUR
(Ýzmir) - Manisa olayý…
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - "Oðlu" diyor "oðlu yumurta
satmýþ" diyor. Ne var yumurta sattýysa, suç mu
yumurta satmak? Ha, ne var?
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Suç deðil, avanta olmasýn, avanta! Gümrüðü
düþürme, satsýn yumurta oðlun.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bak, onun ödediði vergilerle o maaþýnýzý
alýyorsunuz, onu bilin. Haa, öyle. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar)
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Beyefendi, satsýn oðlun yumurta; gümrükleri
çýkarýyorsun.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bu millete bir vergi ödeyenler var, bu milletin
kasasýna, hazinesine yatýranlar var; bir de, ondan sonra,
gelmiþ, hazýr yiyip, konuþanlar var.
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Satmasýn mý diyoruz!
YILMAZ KAYA (Ýzmir)
- KDV'yi de anlat, KDV'yi.
MEHMET BEÞÝR
HAMÝDÝ (Mardin) - Bir de yumurtayla besleniyorlar!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Haa, besliyoruz onlarý!
ERDAL KARADEMÝR
(Ýzmir) - Sayýn Bakan, hukuku uygula, hukuku!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bakýn bakalým, onun sattýðý
vergilerle mi alýyorsunuz. Öyle yaðma yok!
YILMAZ KAYA (Ýzmir)
- KDV'den bahset, KDV'den. Mýsýrdaki ÖTV'den bahset! Ýthalattaki…
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bu ülkede
müteþebbis hürriyeti var. Bu ülkede, unutmayýn, ekonomik
bütün faaliyetleri özel sektöre vereceðiz. Hiç þey etmeyin.
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Üç ayýn kaldý, verecek bir þeyin
kalmadý. Boþ ver, satacaðým deme..
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ondan sonra da göreceðiz bakalým,
kimin ne kadar ayýmýz kaldý.
BERHAN ÞÝMÞEK
(Ýstanbul) - Göreceksin, göreceksin. Öyle baba baba satamayacaksýn.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Deðerli arkadaþlar, bizim politikalarýmýz,
özelleþtirmeyi bitirmek; sonuna kadar yapýp bitireceðiz
bunu.
NURÝ ÇÝLÝNGÝR
(Manisa) - Sen özelleþtirmedin, yabancýlaþtýrdýn.
ALÝ RIZA BODUR
(Ýzmir) - Siz memleketi bitirdiniz ya!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Artýk, sizin çiftliklerinizi bir
bir kapatýyoruz.
ALÝ RIZA BODUR
(Ýzmir) - Manisa olayýný anlat bakalým.
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bakýn, politikacýlarýn
elinde çiftlikti bunlar, o çiftlikleri kapatýyoruz.
NURÝ ÇÝLÝNGÝR
(Manisa) - Þimdi Yunan çiftliði oldu, haberin var mý?
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Çiftlikleri gidiyor diye bu kadar telaþ
ediyorlar. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Evet… Çiftlik býrakmayacaðýz kardeþim, özel sektöre
devredeceðiz. Milletin, devletin üzerindeki bütün kamburlarý
temizleyeceðiz, bu ülkenin önünü açacaðýz ve ekonomik
atýlýmlarý daha da hýzlý olarak götüreceðiz.
Hepinize saygýlar
sunuyorum, sað olun.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim.
ALÝ RIZA BODUR
(Ýzmir) - Ne güzel bir açýklama Sayýn Bakan, kutlarým
sizi! Aydýnlandýk hemen!
MALÝYE BAKANI
KEMAL UNAKITAN (Ýstanbul) - Sað ol!
BAÞKAN - Maddeyi
oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiþtir.
5'inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 5- 5018 sayýlý
Kanuna aþaðýdaki geçici madde eklenmiþtir.
"GEÇÝCÝ
MADDE 16- Geçici 5 inci maddenin birinci fýkrasýnýn
(c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen kadrolarda 31/12/2006 tarihi
itibarýyla çalýþmakta olanlar ile daha önce en az
beþ yýl bu görevde bulunanlar da anýlan madde hükümlerine
göre iç denetçi kadrolarýna atanabilirler."
BAÞKAN - Madde
üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna Adana Milletvekili
Kemal Sað.
Sayýn Sað,
buyurun efendim. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
CHP GRUBU ADINA KEMAL
SAÐ (Adana) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
1357 sayýlý Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Yasasýnda
Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun Tasarýsýnýn
5'inci maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna
söz almýþ bulunuyorum. Sözlerime baþlarken, yüce
heyetinizi saygýyla selamlýyorum.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; konuþmama baþlarken, isterseniz,
önce, görüþülmekte olan yasa tasarýsýyla ne yapýlmak
istendiðini baþlýklar hâlinde kýsaca özetlemek
istiyorum:
Birincisi, 5018 sayýlý
Yasa'nýn "Ertesi yýla geçen yüklenme" baþlýklý
27'nci maddesine bir ekleme yapýlýyor. Ýkincisi,
"Gelecek yýllara yüklenmeler" baþlýklý
28'inci maddesinin son fýkrasý deðiþtiriliyor.
Üç, "Mali hizmetler birimi" baþlýklý maddesinin
son fýkrasý deðiþtiriliyor. Dört, "Kamu zararý"
baþlýklý 71'inci maddesinin birinci ve son
fýkralarý deðiþtiriliyor. Ayrýca, Yasa'ya
bir ilave madde eklemek suretiyle yeni bir deðiþiklik daha
yapýlmak isteniyor, ancak, bu deðiþiklik de oldukça
mânidar. Zaten, asýl mesele de bu. Daha önceki konuþmamda
Yasa üzerinde sýkça yapýlan deðiþiklikler konusunda
gereken eleþtirilerimi yapmýþtým. Bu konuya
tekrar deðinmek istemiyorum, ama, her akla geldiðinde, her
talep olduðunda yasal deðiþikliðe gidilmesinin
yanlýþ olduðunu, yasa yapmadaki beceriksizliðinizi
de belirtmeden geçemeyeceðim.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; görüþtüðümüz yasa tasarýsýnýn
5'inci maddesiyle Kanun'a geçici 16'ncý madde eklenmek suretiyle,
5018 sayýlý Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Yasasý'nýn
geçici 5'inci maddesinin (c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen kadrolarda
31/12/2006 tarihi itibarýyla çalýþmakta olanlar
ile daha önce en az beþ yýl bu görevde bulunanlarýn
anýlan madde hükümlerine göre iç denetçi olarak atanmalarýna
olanak tanýnmaktadýr. Yasa tasarýsý, bu
þekliyle bir hak gaspýný içermektedir. Þöyle
ki, þu an denetçi ve müfettiþ yardýmcýsý,
stajyer kontrolör veya denetmen yardýmcýsý olarak
görev yaptýklarý hâlde 31/12/2006 tarihinden sonra denetçi,
müfettiþ, kontrolör ve denetmen kadrolarýna atanacaklarýn
iç denetçi olabilme yolu kapatýlmaktadýr.
Deðerli arkadaþlar,
31/12/2006 tarihi neden kriter olarak alýnmaktadýr? Ben,
þahsen, bir maliyeci olarak anlamakta zorlanýyorum. Bu
tarihten sonra, denetçi, müfettiþ, kontrolör ve denetmen olacaklarýn
önünü neden kesiyoruz? Buna ne hakkýmýz var? Eðer
doðrusunu yapmak istiyorsanýz, Yasa'yý, denetçi,
müfettiþ, kontrolör ve denetmen kadrolarýna atananlarýn
atandýklarý tarihten itibaren iç denetçi olarak atanabilmelerini
saðlayacak hâle getirmeliyiz. Yoksa, bu tarihten sonra, denetçi,
müfettiþ, kontrolör ve denetmen kadrolarýna atanacaklara
haksýzlýk etmiþ oluruz, haksýzlýk etmiþ
olmakla kalmayýz, Anayasa'mýzýn "Herkes kamu
haklarýndan eþit oranda istifade etme hakkýna sahiptir."
ilkesine de aykýrý davranarak Anayasa'mýza aykýrý
yasa çýkartmýþ oluruz. Bunun sorumluluðu da,
tabii ki, Adalet ve Kalkýnma Partisinin üzerinde kalacaktýr.
Ayný zamanda, yasanýn Cumhurbaþkanýndan geri
dönmesine ve gerektiðinde Anayasa
Mahkemesine gidilmesi hâlinde de Anayasa Mahkemesince bozulmasýna
neden olabilir.
Geliniz, bu tasarýyý
Anayasa'mýza aykýrý olmayacak þekilde
çýkaralým. Zaten bu yanlýþý düzeltmek
adýna Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak bir deðiþiklik
önergesi vermiþ bulunuyoruz. Hiç olmazsa, bu defa doðru
yapmak adýna, destek olmanýzý bekliyoruz. Biz,
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, yine uyarý görevimizi her zaman
olduðu gibi yapýyor ve sizleri uyarýyoruz. Gerisi
size kalmýþtýr.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; Parlamentomuzun görevi, yasa
çýkararak toplumun huzur, güven ve refahýný temin
etmektir, herkese eþit mesafede durmaktýr, toplumun tümünü
kavrayabilmektir. Bu nedenle, bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi
olarak verdiðimiz deðiþiklik önergesine destek vermenizi
bekliyoruz. Gelin, önergemize destek verin. Verin ki, bu konuda beklenti
içinde olanlarýn beklentilerine cevap vermiþ olalým.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri, buradan önergemizle ilgili bir konuyu
hatýrlatmak istiyorum. Denetim, çok önemli bir iþtir. Yasa
bu þekliyle çýktýðý takdirde, 31/12/2006
tarihinden sonra yeterlik sýnavýný alacak olan
müfettiþ, kontrolör ve denetmen olanlar iç denetçi olarak atanamayacaklardýr.
Bu adaletsizliði önlemek için, 31/12/2006 tarihinden sonra asaleten
denetim elemanlýðýna atanacak olanlarýn önünü
kesmeyelim. Sadece Yasa'ya konulmuþ bir tarih nedeniyle, bu
gençlerin emeklerini hiçe sayarak iç denetçiliðe atanmalarýnýn
önüne yasal bir set çekmeyelim. Daha sonra, bu konuda gelecek baskýlara
dayanamayýp tekrar yasa deðiþikliði yapmak durumunda
kalacaksýnýz. Geliniz, imkân varken, bugün biz gereðini
müþtereken yapalým. Daha sonra Parlamentoyu meþgul
edecek bir davranýþ biçimi sergilemeyelim deðerli
arkadaþlar.
Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu olarak, bu konudaki endiþelerimizi, yüce Meclis aracýlýðýyla
sizlerle ve kamuoyuyla bir kez daha paylaþýyoruz. Sizin
yapmak istediðiniz, verimlilik, performans, tutumluluk,
þeffaflýk, hesap verilebilirliði mümkün kýlmak
deðildir. Sizin yapmak istediðiniz, bu söylem altýnda,
kurumlarý parçalamak, huzursuz etmek ve yeni kadro ve görevler
yaratmaktýr.
Þunu iyi biliniz
ki, kamuoyu, kamu çalýþanlarý, sizi çok yakýndan
takip etmektedir. Zira, her gün, tutum ve davranýþlarýnýzý
eleþtiren, tepki gösteren ve bizden yardým bekleyen yüzlerce
telefon mesajý ve e-mailler alýyoruz. Biz de milletin sesine
kulak vererek sizi uyarýyoruz, diyoruz ki, gelin, siz de milletin
sesine kulak veriniz.
Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; ayrýmcýlýðý,
eþitsizliði ve kamuda verimsizliði artýracak,
partizanlýðý ve adam kayýrýcýlýðý
doðuracak olan bu maddenin yeniden deðerlendirilmesinde
yarar olduðunu düþünüyor, az sonra görüþülecek olan
ve bu konuda çözüm içeren önergemizin kabul edilmesi temennisiyle
hepinizi saygýyla selamlýyorum. (CHP sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim Sayýn Sað.
Madde üzerinde bir
adet önerge vardýr, önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
1357 sýra sayýsýyla
TBMM Genel Kurulunda görüþülmekte olan "Kamu Mali Yönetimi
ve Kontrol Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Tasarýsý"nýn 5'inci maddesine
baðlý geçici 16'ncý maddesinin aþaðýdaki
þekilde deðiþtirilmesini arz ve teklif ederiz.
"Geçici Madde
16- Geçici 5 inci maddenin birinci fýkrasýnýn
(c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen kadrolarda 31.12.2006 tarihi
itibariyle çalýþmakta olanlar ve bu tarihten sonra atananlar
ile daha önce en az beþ yýl bu görevde bulunanlar da
anýlan madde hükümlerine göre iç denetçi kadrolarýna
atanabilirler."
Kemal Sað |
M. Akif Hamzaçebi |
Yücel Artantaþ |
|
|
Adana |
Trabzon |
Iðdýr |
|
A. Kemal Deveciler |
M. Vedat Melik |
Ýsmet Çanakcý |
|
Balýkesir |
Þanlýurfa |
Ankara |
BAÞKAN - Komisyon
önergeye katýlýyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMÝSYONU
BAÞKANI SAÝT AÇBA (Afyonkarahisar) Katýlmýyoruz.
BAÞKAN - Hükûmet?
TARIM VE KÖYÝÞLERÝ
BAKANI MEHMET MEHDÝ EKER (Diyarbakýr) - Katýlmýyoruz
Sayýn Baþkan.
BAÞKAN - Gerekçeyi
mi okutayým?
KEMAL SAÐ (Adana)
- Evet efendim.
BAÞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe: Kanun tasarýsýnýn
5. maddesiyle, 5018 sayýlý Kamu Mali
Yönetimi ve Kontrol Kanununa geçici madde eklenmek suretiyle, Kanunun
geçici 5. maddesinin (c), (d) ve (e) bentlerinde
belirtilen kadrolarda 31.12.2006 tarihi itibariyle çalýþmakta
olanlar ile daha önce en az beþ yýl bu görevde bulunanlarýn
anýlan madde hükümlerine göre "iç denetçi" olarak
atanmalarýna olanak tanýnmaktadýr.
Yasa tasarýsý
bu þekliyle bir hak gaspýný içermektedir. Þöyle
ki; þu an denetçi ve müfettiþ yardýmcýsý,
stajyer kontrolör veya denetmen yardýmcýsý olarak
görev yapýp, 31.12.2006 tarihinden sonra denetçi, müfettiþ,
kontrolör ve denetmen kadrolarýna atanacaklarýn
"iç denetçi" olabilme yolu kapatýlmaktadýr.
Deðiþiklik
önergemizin kabulü halinde, bu tarihten sonra denetçi, müfettiþ,
kontrolör ve denetmen kadrolarýna atanacaklarýn haklarýnýn
gasp edilmemesi ve Anayasamýzýn, "herkes kamu haklarýndan
eþit olarak istifade etme hakkýna sahiptir" ilkesine
uygun hale gelecektir.
BAÞKAN - Önergeyi
oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmemiþtir.
Saygýdeðer
milletvekili arkadaþlar, geçici madde 16'yý oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
Sayýn milletvekilleri,
maddeye yeni bir geçici madde eklenmesine dair bir önerge vardýr.
Önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýðýna
Görüþülmekte
olan 1357 sýra sayýlý Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol
Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun
Tasarýsýnýn Çerçeve 5 inci maddesinde geçen
"geçici madde" ibaresinin "geçici maddeler"
þeklinde deðiþtirilmesini ve ayný maddeye
baðlý olarak aþaðýdaki geçici maddenin eklenmesini
arz ve teklif ederiz.
|
Sadullah Ergin |
Mehmet Soydan |
M. Asým Kulak |
|
Hatay
|
Hatay
|
Bartýn |
|
Mustafa
Tuna |
Nusret
Bayraktar |
Cavit
|
|
|
Ýstanbul
|
Diyarbakýr |
"Geçici Madde 17- 22.12.2005 tarihli
ve 5436 sayýlý Kanunun 16 ncý maddesinin altýncý
fýkrasýna göre ihdas edilerek kamu idarelerine tahsis
edilen malî hizmetler uzmaný unvanlý boþ bulunan
kadrolara, ilgili kamu idarelerince talep edilecek sayýyý
aþmamak üzere, aþaðýda belirtilen þartlarý
taþýyan adaylar arasýndan 31.10.2007 tarihine kadar
bir defaya mahsus olmak üzere Maliye Bakanlýðýnca,
Öðrenci Seçme ve Yerleþtirme Merkezine veya Millî Eðitim
Bakanlýðý Ölçme ve Deðerlendirme Merkezine yaptýrýlacak
yazýlý sýnav ve yerleþtirme sonucuna göre
atama yapýlýr.
Yapýlacak sýnava girebilmek
ve
a) 5436 sayýlý Kanunun 16
ncý maddesinin altýncý fýkrasýna göre
ihdas edilerek
1) Strateji Geliþtirme Baþkanlýðý,
Strateji Geliþtirme Daire Baþkanlýðý,
strateji geliþtirme ve mali hizmetlere iliþkin hizmetlerin
yerine getirildiði Müdürlükler, Ýdarî ve Malî
Ýþler Dairesi Baþkanlýklarý,
Ýdarî ve Malî Ýþler Müdürlükleri ile döner sermayeli
iþletmeler hariç olmak üzere idarelerin muhasebe ve mali hizmetlerinin
yerine getirildiði Daire Baþkanlýklarý veya
Müdürlüklerinde,
2) Mülga Araþtýrma Planlama
ve Koordinasyon Kurulu Baþkanlýklarý, Araþtýrma
Planlama ve Koordinasyon Dairesi Baþkanlýklarý
ile Araþtýrma Planlama ve Koordinasyon Müdürlüklerinde,
b) Maliye Bakanlýðý
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüðü ile Muhasebat Genel Müdürlüðünde,
kadrolarý Maliye Bakanlýðýna ait olmak kaydýyla
döner sermayeli iþletmeler dahil olmak üzere muhasebe hizmetleri
Maliye Bakanlýðý Muhasebat Genel Müdürlüðünce
yürütülen kamu idarelerinin muhasebe birimlerinde, malmüdürlüklerinin
ise vezne ve muhasebe servislerinde,
genel idare hizmetleri sýnýfýna
dahil kadrolarda sýnav tarihi itibarýyla toplam en az üç yýl hizmeti bulunmak ve malî hizmetler uzman
yardýmcýlýðý giriþ sýnavýna
katýlabilmek için gerekli öðrenim þartýný
taþýmak gerekir. Hizmet süresinin hesabýnda
sayýlan birimler adýna tahsis edilmiþ kadrolarda
fiilen görev yapýlan süreler dikkate alýnýr.
Sýnav komisyonunun
oluþturulmasý, sýnava katýlabilecekler,
sýnav konularý, sýnav ve yerleþtirme ile söz
konusu kadrolara atama ve atananlarýn eðitimine
iliþkin esas ve usuller Maliye Bakanlýðýnca belirlenir.
5436 sayýlý Kanunun geçici
2 nci maddesi ve bu madde gereðince malî hizmetler uzmaný
kadrolarýna atandýktan sonra en az üç yýl süreyle
atandýklarý idarelerde söz konusu kadrolarda görev yapanlar,
kendilerinin isteði ve idarelerinin muvafakatý ile
baþka bir kamu idaresinin ayný unvanlý kadrolarýna
atanabilirler.
Bu maddenin uygulanmasýna
iliþkin olarak ortaya çýkabilecek tereddütleri gidermeye
Maliye Bakanlýðý yetkilidir."
BAÞKAN - Komisyon
önergeye katýlýyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMÝSYONU BAÞKANI
SAÝT AÇBA (Afyonkarahisar) - Takdire býrakýyoruz.
BAÞKAN - Hükûmet?
TARIM VE KÖYÝÞLERÝ BAKANI
MEHMET MEHDÝ EKER (Diyarbakýr) - Katýlýyoruz
Sayýn Baþkaným.
BAÞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
5436 sayýlý Kanunla (800)
adet
BAÞKAN - Önergeyi oylarýnýza
sunuyorum:
Madde 5'i, geçici madde 16 ve geçici
madde 17 ile birlikte oylarýnýza sunuyorum:
Madde 6'yý okutuyorum:
MADDE 6- Bu Kanun
yayýmý tarihinde yürürlüðe girer.
BAÞKAN - Madde
üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna Ardahan Milletvekili
Ensar Öðüt.
Buyurun Sayýn
Öðüt.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
CHP GRUBU ADINA ENSAR ÖÐÜT (Ardahan)
- Sayýn Baþkan, deðerli arkadaþlar; Kamu Mali
Yönetimi ve Kontrol Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna
Dair Kanun Tasarýsý'nýn 6'ncý maddesi hakkýnda
söz almýþ bulunuyorum. Hepinizi saygýyla
selamlýyorum.
Deðerli arkadaþlar,
aslýnda, kamu dediðimiz zaman toplum ve millet aklýmýza
geliyor.
Kamuyu zarar ettiren, plansýz, programsýz
devleti yönetenlerdir. Þimdi, plansýz,
programsýz devleti yönetenler, kamuyu zarara uðrattýðý
gibi toplumlarý da zarara uðratýyorlar. O
toplumlarýn en büyük maðdur olan bölümü de köylülerdir,
çiftçilerdir, sabit gelirlilerdir, iþçidir, memurdur, emeklidir,
küçük esnaftýr, büyük esnaftýr. Hep beraber
zarar ediyoruz. O zaman, demek ki, çok planlý, programlý
çalýþýp kamuya ve topluma zarar vermememiz gerekiyor.
Þimdi, burada,
kalkýnmamýþ bölgelerimiz var. Kalkýnmamýþ
bölgelerimizle ilgili Yatýrýmlarý Teþvik
Yasasý çýkarttýk. Kalkýnmamýþ
bölgelere vali, kaymakam, il müdürleri, yöneticiler gönderiyoruz.
Tenzih ediyorum çoðu baþarýlý valimizi, kaymakamlarýmýzý,
il müdürlerimizi, ama, kalkýnmamýþ bölgelere giden
insanlar sürgün yeri olarak giderse, burada problem çýkartan
insan orada daha çok problem çýkartýyor. O problemin sonunda
kamu zarar ediyor, kamu zarar ettiði zaman devlet zarar ediyor. O
zaman ne yapmak lazým? Demek ki, çok yetenekli, bilgili, becerikli,
tecrübeli insanlar geliþmemiþ bölgelere gidecek ki, geliþmemiþ
bölgeler kalkýnsýn. Geliþmiþ bölgelerde yetenekli,
tecrübeli, baþarýlý insanlar var; geliþmemiþ
bölgelerde acemi, stajyer, problemli insanlar var. Böyle olunca da
bölgeler arasýnda büyük bir dengesizlik oluyor, göç oluyor,
bölge boþalýyor. Ýþsizlik ve yoksulluk had
safhaya geldiði zaman, insanlar da zarar ettiði zaman, devlet
de zarar ediyor.
Þimdi, burada,
örnek verecek olursak arkadaþlar, KÖYDES projeleri çok büyük
örnektir. Bakýn, KÖYDES'lerde, hakikaten ben kutluyorum,
Hükûmet çok güzel bir karar aldý, ama, maalesef, Ali Dibo oyunlarý,
Ali Dibo yolsuzluklarýndan baþlayýp ihalelerin
açýk ve þeffaf olmamasýndan dolayý, yandaþlarýnýn
korunmasý kamuya zarar verdi, devlete zarar verdi, millete
zarar verdi.
Ýkinci bir olay,
çok önemli ama: Yol yapýlýyor köylere. Köylere gidiyoruz,
hepimiz milletvekiliyiz. Þimdi, gidin, doðu ve güneydoðudaki
köylere giremezsiniz. Yapýlan yollardaki stabilize iyi
sýkýþtýrýlmadýðý
için, yani, ham madde iyi kullanýlmadýðý için,
toprak iyi bastýrýlmadýðý için yollar
korkunç derecede bozuk, köylere kimse giremiyor. Ben, dün Ardahan'daydým,
gelirken Göle'de toplantý yaptým muhtarlarla beraber.
Göle'nin Hoþtülbent köyü var. Hoþtülbent köyünün Muhtarý
Sayýn Lütfi Korkmaz -þu anda da bizi dinliyor- þunu
söyledi: "Benim köyüme yol yapýldý, ama, o köyüme,
þu anda, gelin, siz milletvekili olarak girin, sizin elinizi
öpeceðim." Orada 200-300 kiþi de vardý. Þimdi,
deðerli arkadaþlar, "Yol bozuk, traktör geçemiyor, köyümüze
giriþ çýkýþ yapamýyoruz." diyor. Þimdi,
bu, kamuya zarar. Ardahan'a -ben teþekkür ediyorum- 19 trilyon
para gitti, ama, bu para… Maalesef kontrolsüz, bilgisiz yapýldýðý
için, doðru dürüst yollar yapýlmadýðý için
devletimiz zarar etti, millet de zarar etti, iþ de yapýlmadý.
Þimdi, böyle bir ortamda biz birbirimizi eleþtireceðiz;
bu devlet bizim, bu millet bizim, siyasi partiler de bizim; o zaman,
eksiklerimizi görerek, eksiklerimizi en iyi þekilde tamamlamamýz
lazým.
Ýkinci bir olay
-Tarým Bakanýmýz buradayken, çok iyi oldu- destekleme
primleri var, köylülerle, çiftçilerle ilgili. Zamanýnda
ödenmediði için destekleme primleri, arkadaþlar, korkunç
derecede, köylü zarar ediyor. Bakýn, Türkiye'de 25 milyon civarýnda
köylümüz var, bu insanlar çok yoksul, fakir, elinin nasýrýyla,
emeðiyle geçinen insanlar. Bakýn, bir örnek daha vereyim.
Yine, dün, Göle'de toplandýðýmýzda þunu
söylediler. Yem bitkileri parasý -ben kendi ilimden örnek vereceðim-
kasým ayýnda ödenmediði için, bugün, hâlen daha, bugüne
kadar da ödenmediði için devlet korkunç bir zarar etti, millet de
zarar etti. Bakýn, yem bitkileri parasý kasým
ayýnda ödenseydi, Ardahan'da 13 trilyon 900 milyar ödenecekti,
yani 14 trilyon. O gün saman 150 liraydý, þimdi saman 600
oldu. Ne oldu? 4 misli arttý arkadaþlar. 60 trilyon, köylü
zarar etti; bu sadece Ardahan'da, diðer illere yaydýðýnýz
zaman katrilyonu buluyor. Ýþte, devletin ve kamunun zararý,
milletin zararýný koyduðunuz zaman, demek ki, o zaman
bizim aklýmýzý baþýmýza toplayýp,
planlý, projeli, aklý baþýnda, becerikli insanlarý
yönetici yapmamýz gerekiyor.
Bugün geldim ben. Uçaktan
indim, buraya direkt geldim arkadaþlar. Þu anda -belki
inanmayacaksýnýz ama- Ardahan, Erzurum, Kars, Bayburt,
o bölgeye korkunç kar yaðýyor, kar. Kar yaðýyor ve
fýrtýna var. (AK Parti sýralarýndan "Bereket"
sesleri) Bereket, çok güzel! Kar berekettir, ama, insanlar hayvanlarýna
yem bulamadýðý için, devlet de destekleme primi veremediði
için, þu anda saman 600 bin lirayý geçmiþ karaborsada.
Bakýn, inanýn,
bir þey diyeceðim; bir ahýra gittim, hayvanlarý
gördüm, o hayvanlarýn bana bakýþýný
gördüm ve yemin ediyorum, bir hayvanýn da gözünden yaþ geldi.
Bakýn, yemin ediyorum size; ben duygulandým insan olarak.
O da aç. Þimdi, bizim Kýzýlayýmýz yardým
ediyor aç insanlara, bölgelere yardým ediyor. Ben Büyük Millet
Meclisinden þunu istiyorum, rica ediyorum: Doðu ve Güneydoðu'da
yem bitkileri ödenmeyen bölgeleri derhâl ve acilen afet bölgesi olarak
almak lazým ve de oraya yem bitkileri ödensin, o hayvanlarý
açlýktan kurtaralým.
Ýþte ben
bugün Erzurum'dan geldim. Palandöken'de kaldým, Polat Otel'de
kaldým arkadaþlar. Erzurumlularla da görüþtüm. Onlar
da ayný sýkýntý içerisinde. Aðrý
da öyle, Kars da öyle, on bir il böyle. Þimdi, Sayýn Bakaným
diyecek ki: "Ya, o on bir ilde yanlýþlýklar varmýþ.
O yanlýþlýklardan dolayý da teftiþ kurulu
gitti, müfettiþler gitti, inceledi." Þu anda
-açýklýyorum- Ardahan'da 8.075 çiftçimiz müracaat etmiþ
Sayýn Bakaným. 130'unun evrakýnda hata var, usulsüzlük
var. Onlarýn dýþýndaki, düzgün, yasaya uygun
olan kiþilerin parasýný, lütfen, rica ediyorum,
sizden istirham ediyorum, bunu derhâl bu hafta ödeyelim. Bakýn,
ödeyin, siz puan alýn; hiç önemli deðil. Ama, o insanlar çok
zavallý. Zavallý olan, bir de hayvanlar. Ýnanýn,
o hayvanlarý bir görün, insanlara bakýþýný
görün, o hayvanlarýn baðýrýþýný
bir görün, duyun veya hissedin; inanýn, yemin ediyorum, hepimiz
vicdan azabý çekeriz.
Deðerli arkadaþlar,
siyaset yaparak birbirimizi karalamanýn bir anlamý
yok. Çözüm bulmamýz lazým. Büyük Millet Meclisi çözüm yeridir.
Ulusun egemenliðinin kurulmuþ olduðu Büyük Millet Meclisinde,
ben, sizden istirham ediyorum, Sayýn Bakandan istirham ediyorum,
Sayýn Baþbakandan istirham ediyorum, bu ödenmemiþ
bölgelere yem bitkilerini ödeyin, hem kamunun zararýný
kurtaralým hem toplumun zararýný kurtaralým.
Hepinize saygýlar
sunuyorum. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN - Teþekkür
ederim.
Maddeyi oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiþtir.
Birleþime
beþ dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.33
BEÞÝNCÝ OTURUM
Açýlma Saati: 19.38
BAÞKAN: Baþkan Vekili Nevzat PAKDÝL
KÂTÝP ÜYELER: Türkân MÝÇOOÐULLARI (Ýzmir),
Mehmet DANÝÞ (Çanakkale)
BAÞKAN - Sayýn
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 93'üncü Birleþiminin
Beþinci Oturumunu açýyorum.
1357 sýra sayýlý
Kanun Tasarýsý'nýn görüþmelerine kaldýðýmýz
yerden devam edeceðiz.
Komisyon? Yok.
Hükûmet? Yok.
Ertelenmiþtir.
Sayýn milletvekilleri,
5'inci sýrada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Ekonomik
Ýþbirliði Teþkilatý Ticaret ve Kalkýnma
Bankasý Arasýnda Merkez Anlaþmasýnýn
Onaylanmasýnýn Uygun Bulunduðuna Dair Kanun Tasarýsý
ve Dýþiþleri Komisyonu Raporu…
5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Ekonomik
Ýþbirliði Teþkilatý (EÝT) Ticaret
ve Kalkýnma Bankasý Arasýnda Merkez Anlaþmasýnýn
Onaylanmasýnýn Uygun Bulunduðuna Dair Kanun Tasarýsý
ve Dýþiþleri Komisyonu Raporu (1/1307) (S. Sayýsý:
1378)
BAÞKAN - Komisyon?
Yok.
Ertelenmiþtir.
6'ncý sýrada
yer alan, Türkiye Cumhuriyeti ile Bahreyn Krallýðý
Hükûmeti Arasýnda Gelir Üzerinden Alýnan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçýlýðýna
Engel Olma Anlaþmasýnýn Onaylanmasýnýn
Uygun Bulunduðuna Dair Kanun
Tasarýsý ve Dýþiþleri Komisyonu Raporu…
6.- Türkiye Cumhuriyeti ile Bahreyn Krallýðý
Hükümeti Arasýnda Gelir Üzerinden Alýnan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçýlýðýna
Engel Olma Anlaþmasýnýn Onaylanmasýnýn
Uygun Bulunduðuna Dair Kanun Tasarýsý
ve Dýþiþleri Komisyonu Raporu (1/1207) (S. Sayýsý: 1381)
BAÞKAN - Komisyon?
Yok.
Ertelenmiþtir.
7'nci sýrada
yer alan, Türkiye Cumhuriyetinin Avrupa Birliði Kriz Yönetimi
Harekatlarýna Katýlýmý Ýçin Avrupa
Birliði ile Türkiye Cumhuriyeti Arasýnda Çerçeve
Teþkil Eden Anlaþmanýn Onaylanmasýnýn
Uygun Bulunduðuna Dair Kanun Tasarýsý ve Dýþiþleri
Komisyonu Raporu…
7.- Türkiye Cumhuriyetinin Avrupa Birliði
Kriz Yönetimi Harekatlarýna Katýlýmý
Ýçin Avrupa Birliði ile Türkiye Cumhuriyeti Arasýnda
Çerçeve Teþkil Eden Anlaþmanýn Onaylanmasýnýn
Uygun Bulunduðuna Dair Kanun Tasarýsý ve Dýþiþleri
Komisyonu Raporu (1/1313) (S. Sayýsý:
1382)
BAÞKAN - Komisyon?
Yok.
Ertelenmiþtir.
Saygýdeðer
milletvekili arkadaþlarým, çalýþma zamanýmýzýn
azalmasý ve bundan sonra da komisyonun olmayacaðý
dikkate alýnarak, alýnan karar gereðince, kanun tasarý
ve tekliflerini sýrasýyla görüþmek için, 25 Nisan
2007 Çarþamba günü saat 14.00'te toplanmak üzere birleþimi
kapatýyorum, sizlere ve bizleri izleyen vatandaþlarýmýza
hayýrlý akþamlar diliyorum.
Kapanma Saati:
19.40