DÖNEM: 22 CİLT: 153 YASAMA
YILI: 5
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
88’inci Birleşim
12 Nisan 2007 Perşembe
İ Ç İ N D E K İ L
E R
Sayfa
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. - YOKLAMALAR
IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
1.- Batman Milletvekili Memet Ali Suçin'in, günümüzde
tütün üretiminin iç tüketim ihtiyacını karşılayamadığına, kısa
bir süre sonra tamamen dışa bağımlı hâle geleceğimize, bu durumun
önlenmesi için alınması gereken tedbirlere ve tütünün özel ürün olarak
kabul edilmesinin önemine ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe'nin,
Afyonkarahisar ili Dinar-Dazkırı 2'nci bölge hududu kara yoluyla
ilçe merkez ve çevre yollarının tamamlanabilmesi için gerekli ödeneğin
ayrılmasına ve daha önce kaldırılan bölge müdürlüğünün yeniden kurulmasının
yararlarına ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan'ın,
Türk milletini gerçek dışı Ermeni soykırımıyla suçlayanların önce
kendi tarihlerine bakmaları gerektiğine; tarih yapan milletimizin,
yaşananları yeni nesillere ve tüm dünyaya yeteri kadar anlatabilmek
için daha fazla çaba göstermesinin önemine ilişkin gündem dışı konuşması
V. - ÖNERİLER
A) SİYASİ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
1.- (10/433) esas numaralı Meclis araştırması önergesinin
ön görüşmesinin, Genel Kurulun 12/4/2007 Perşembe günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin CHP Grubu önerisi
VI. - SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Bartın Milletvekili Hacı İbrahim KABARIK'ın,
2006 yılında Bartın'a ayrılan ödeneğe ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm
Bakanı Atilla KOÇ'un cevabı (7/20400)
2.- Nevşehir Milletvekili Mehmet ELKATMIŞ'ın, AB
fonlarının kullanımına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Ali BABACAN'ın cevabı (7/20849)
3.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Kırklareli
Valisinin bir kitabı halk kütüphanesine aldırmasına ilişkin sorusu ve İçişleri
Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/20879)
4.- Muğla Milletvekili Ali Cumhur YAKA'nın, doğal
sit alanlarının belirlenme kriterlerine ilişkin sorusu ve Kültür
ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ'un cevabı (7/20887)
5.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun,
Alanya'daki tarihî Av Köşkünün restorasyonuna ilişkin sorusu ve
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ'un cevabı (7/20890)
6.- Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUN'un,
tarihî yapıları yenileştirme çalışmalarına ilişkin sorusu ve
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ'un cevabı (7/20891)
7.- Artvin Milletvekili Yüksel ÇORBACIOĞLU'nun,
TOKİ'nin bünyesinde bir pazarlama şirketi olup olmadığına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet
Ali ŞAHİN'in cevabı (7/21077)
8.- Eskişehir Milletvekili Cevdet SELVİ'nin, iade
edilen ve tekit edilen soru önergelerine ilişkin sorusu ve Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN'in cevabı
(7/21777)
II. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 14.03'te açılarak dört oturum yaptı.
Şanlıurfa Milletvekili, Zülfükar İzol, Şanlıurfa'nın
düşman işgalinden kurtarılışının 87'nci yıl dönümü münasebetiyle,
mücadelenin Kurtuluş Savaşı'nı kazanmamızdaki katkısına,
Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Yalova'da
kurulması düşünülen termik santralin çevreye verebileceği zararlara,
Çorum Milletvekili Agâh Kafkas, geçici işçilerin
daimi işçi kadrosuna veya sözleşmeli statüye geçirilmesi düzenlemesinin,
hakkaniyet, adalet ölçüleri içerisinde yapıldığına,
İlişkin gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Başkanlıkça, Anayasa'nın 102'nci maddesine göre,
Cumhurbaşkanı adaylarının, 16 Nisan 2007 Pazartesi gününden başlamak
üzere 25 Nisan 2007 Çarşamba günü saat 24.00'e kadar Meclis Başkanlık
Divanına bildirilmesi gerektiğine ilişkin duyuruda bulunuldu.
Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün ve 33 milletvekilinin,
hayvancılık sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/434) Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergenin
gündemdeki yerini alacağı ve ön görüşmesinin, sırası geldiğinde
yapılacağı açıklandı.
Van Milletvekili Mehmet Kartal'ın, (6/2532) esas numaralı
sözlü soru önergesini geri aldığına ilişkin önergesi okundu; sorunun
geri verildiği bildirildi.
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler" kısmının 191'inci sırasında bulunan 578'e
1'inci ek sıra sayılı Komisyon Raporu'nun bu kısmın 5'inci sırasına
alınmasına ilişkin CHP Grubu önerisi, yapılan görüşmelerden sonra
kabul edilmedi.
Sataşma iddiasıyla ilgili söz verilmediği gerekçesiyle
açılan usul görüşmesinden sonra, Oturum Başkanınca, tutumunda herhangi
bir değişiklik olmadığı açıklandı.
AK Parti Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili
İrfan Gündüz, İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'in, konuşmasında, Partisine
sataştığı iddiasıyla bir konuşma yaptı.
İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, yapmış olduğu
konuşmada, bazı sözlerinin AK Parti Grubu tarafından yanlış anlaşıldığı
gerekçesiyle bir açıklamada bulundu.
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler" kısmının:
1'inci sırasında bulunan, Kamu İhale Kanununa
Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi'nin (2/212) (S. Sayısı:
305) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon
raporu henüz gelmediğinden;
2'nci sırasında bulunan, Bazı Kamu Alacaklarının
Tahsil ve Terkinine İlişkin (1/1030) (S. Sayısı: 904),
3'üncü
sırasında bulunan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili
6'ncı
sırasında bulunan, Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun
ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin (1/1212) (S. Sayısı:1225),
7'nci sırasında bulunan, Kamu Mali Yönetimi ve
Kontrol Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair (1/1295) (S. Sayısı:1357)
Kanun Tasarı ve Tekliflerinin görüşmeleri, komisyon
yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından;
Ertelendi.
4'üncü sırasında bulunan, Tokat Milletvekili
Mehmet Ergün Dağcıoğlu'nun, Serbest Bölgeler Kanununun Bir Maddesinde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/759) (S. Sayısı: 1339), görüşmeleri tamamlanarak,
5'inci sırasında bulunan, Kan, Kan Bileşenleri
ve Ürünleri Kanunu Tasarısı (1/1277) (S. Sayısı: 1319), yapılan görüşmelerden
sonra,
12
Nisan 2007 Perşembe günü, alınan karar gereğince saat 14.00'te toplanmak
üzere, birleşime 19.10'da son verildi.
|
|
|
Sadık Yakut |
|
|
Başkan
Vekili |
|
|
|
Harun Tüfekci |
Yaşar Tüzün |
|
|
Bilecik |
|
Kâtip
Üye |
Kâtip
Üye |
Ahmet Gökhan Sarıçam |
|
|
Kırklareli |
|
|
Kâtip
Üye |
|
|
No.: 122
II. - GELEN KÂĞITLAR
12 Nisan 2007 Perşembe
Rapor
1.-
Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan ve 2 Milletvekilinin; Türkiye
Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi
ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(2/988) (S. Sayısı: 1392) (Dağıtma tarihi: 12.4.2007) (GÜNDEME)
Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, avukatların
Ceza Muhakemeleri Kanunu kapsamındaki alacaklarına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20352)
2.- Balıkesir Milletvekili Sedat PEKEL'in, Bolu
Dağı Tüneline ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20380)
3.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ'un, Yozgat şehir
merkezinde yapılan köprülü kavşağa ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/20381)
4.- İzmir Milletvekili Serpil YILDIZ'ın, Bolu Dağı
Tüneli ile İzmir Çevre Yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20386)
5.- Bartın Milletvekili Hacı İbrahim KABARIK'ın,
2006 yılında Bartın'a ayrılan ödeneğe ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20387)
6.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun,
Erzurum'un yol şebekesinin durumuna ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20388)
7.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in,
Bolu Dağı Tüneline ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20389)
8.- Nevşehir Milletvekili Osman SEYFİ'nin,
"VIP" uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20393)
9.- Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN'ın, Otopark
Yönetmeliğinin uygulanmasındaki sorunlara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20395)
10.- Adana Milletvekili Mehmet Ziya YERGÖK'ün,
bir öğretim üyesinin koruma talebine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20396)
11.- Bartın Milletvekili Hacı İbrahim KABARIK'ın,
2006 yılında Bartın'a ayrılan ödeneğe ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20397)
12.- Samsun Milletvekili Musa UZUNKAYA'nın, silah
ruhsatlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20398)
13.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun,
Feshane işletme hakkını DÖSİM'e satan şirkete ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20399)
14.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun,
Erzurum'un sağlık donanımına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20405)
15.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun,
Erzurum'daki sağlık hizmetlerinin yeterliliğine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20406)
16.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun,
genel sağlık sigortası ile yabancı doktor istihdamına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20407)
17.- Bartın Milletvekili Hacı İbrahim KABARIK'ın,
2006 yılında Bartın'a ayrılan ödeneğe ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20415)
18.- Bartın Milletvekili Hacı İbrahim KABARIK'ın,
2006 yılında Bartın'a ayrılan ödeneğe ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20416)
19.- Samsun Milletvekili Musa UZUNKAYA'nın, 19 Mayıs
etkinlikleri kapsamında bazı kararlar alınıp alınmayacağına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/20417)
20.- Samsun Milletvekili Musa UZUNKAYA'nın, Avrupa
ülkelerinde yaşayan Türklere dil zorunluluğu getirilmesine
ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru
önergesi (7/20418)
21.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20421)
22.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20422)
23.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20423)
24.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Ağrı
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20424)
25.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bingöl
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20425)
26.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bitlis
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20426)
27.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bartın
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20427)
28.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Kilis
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20428)
29.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Düzce
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20429)
30.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Çankırı
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20430)
31.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20431)
32.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bolu
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20432)
33.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Batman
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20433)
34.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bayburt
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20434)
35.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20435)
36.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Karabük
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20436)
37.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Sakarya
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20437)
38.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Nevşehir
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20438)
39.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20439)
40.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20440)
41.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Kütahya
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20441)
42.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Gümüşhane
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20442)
43.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Kayseri
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20443)
44.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Kars
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20444)
45.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20445)
46.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Elazığ
İlindeki yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20446)
47.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20603)
48.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20604)
49.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20605)
50.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Ağrı
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20606)
51.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bingöl
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20607)
52.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bitlis
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20608)
53.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bartın
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20609)
54.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Elazığ
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20610)
55.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20611)
56.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Kars
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20612)
57.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Gümüşhane
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20613)
58.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Kilis
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20614)
59.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20615)
60.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Sakarya
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20616)
61.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Karabük
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20617)
62.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20618)
63.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bayburt
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20619)
64.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Kayseri
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20620)
65.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Batman
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20621)
66.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bolu
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20622)
67.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20623)
68.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Kütahya
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20624)
69.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Çankırı
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20625)
70.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Düzce
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20626)
71.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Nevşehir
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20627)
72.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize
İlindeki yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20628)
73.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Amasya
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20733)
74.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Ağrı
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20734)
75.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Aksaray
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20735)
76.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adıyaman
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20736)
77.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bingöl
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20737)
78.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bitlis
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20738)
79.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bartın
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20739)
80.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Düzce
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20740)
81.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Çankırı
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20741)
82.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bolu
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20742)
83.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Batman
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20743)
84.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bayburt
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20744)
85.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Rize
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20745)
86.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Karabük
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20746)
87.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Sakarya
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20747)
88.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Nevşehir
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20748)
89.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Siirt
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20749)
90.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Şırnak
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20750)
91.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Kütahya
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20751)
92.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Kayseri
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20752)
93.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20753)
94.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Kars
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20754)
95.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Erzurum
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20755)
96.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Kilis
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20756)
97.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Elazığ
İlindeki yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20757)
12 Nisan 2007 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati:
14.00
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Bayram
ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN
- Türkiye Büyük Millet Meclisinin 88'inci Birleşimini açıyorum.
III. - YOKLAMA
BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için beş dakika süre veriyorum.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yeter
sayısı yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 14.09
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.16
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Bayram
ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 88'inci
Birleşimi'nin İkinci Oturumunu açıyorum.
III. - YOKLAMA
BAŞKAN
- Daha önce yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi, elektronik cihazla yeniden yoklama yapacağız.
Yoklama için beş dakika süre veriyorum.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Alim Tunç, Uşak Milletvekili?
Öner Ergenç? (AK Parti sıralarından "Burada" sesleri)
ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Sonradan verdi onlar.
Olur mu öyle ya!
BAŞKAN - Ali Aydınlıoğlu?
Temel Yılmaz? Burada.
Ömer Özyılmaz?
ÖMER ÖZYILMAZ (Erzurum) - Buradayım.
BAŞKAN - Hacı Biner?
HACI BİNER (Van) - Buradayım.
BAŞKAN - Burada.
Mustafa Nuri Akbulut? Burada.
Mustafa Ataş, İstanbul Milletvekili?
Naci Aslan, Ağrı Milletvekili? (CHP sıralarından
"Yok, yok" sesleri)
BAYRAM
ALİ MERAL (
BAŞKAN - Ali Osman Başkurt, Malatya Milletvekili?
(CHP sıralarından "Yok yok" sesleri)
BAYRAM
ALİ MERAL (
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, lütfen… (CHP sıralarından gürültüler)
HALİL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, yakışmıyor! Yakışır mı
bir milletvekiline!
BAŞKAN
- Okuyoruz sayın milletvekilleri, niye heyecanlanıyorsunuz?
(CHP sıralarından gürültüler) Niye heyecanlanıyorsunuz sayın
milletvekilleri? (CHP sıralarından gürültüler) Oturur musunuz yerinize.
Muzaffer
Gülyurt,
Faruk
Ünsal, Adıyaman Milletvekili? (CHP sıralarından "Yok, yok"
sesleri)
MUSTAFA ERDOĞAN YETENÇ (Manisa) - Kimlerin el yazısı
ise, onları savcılığa verelim.
BAŞKAN - Mevlüt Akgün, Karaman Milletvekili?
MEVLÜT AKGÜN (Karaman) - Buradayım.
BAŞKAN - Burada.
HALİL ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) - Şimdi geldi
Sayın Başkan, biraz önce geldi.
ATİLA EMEK (Antalya) - Yoklama bittikten sonra
geldi.
BAŞKAN - Mehmet Özlek, Şanlıurfa Milletvekili? Burada.
Osman Aslan, Diyarbakır Milletvekili? Burada.
Mehmet Alp? (CHP sıralarından "Dışarıda"
sesleri) Yok.
Mahfuz Güler? Yok.
Maliki Ejder Arvas? (CHP sıralarından
"Yok" sesleri)
ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Sayın Başkan, bunlar hoş
şeyler mi yani!
BAŞKAN - Sayın Bodur, oturur musun lütfen.
Maliki Ejder Arvas, Van Milletvekili? Yok.
Faruk Koca, Ankara Milletvekili? Yok.
Mehmet Kurt? Burada.
Osman Akman, Antalya Milletvekili?
Ümmet Kandoğan, Denizli Milletvekili? Burada.
Mehmet Altan Karapaşaoğlu,
Bursa Milletvekili? Burada.
Zafer Hıdıroğlu, Bursa Milletvekili? Burada.
Alim Tunç, Uşak Milletvekili? Burada.
Faruk Çelik, Bursa Milletvekili? Burada.
Sami Güçlü, Konya Milletvekili? Burada.
Tayyar Altıkulaç, İstanbul Milletvekili?
TAYYAR ALTIKULAÇ (İstanbul) - Buradayım.
BAŞKAN - Burada.
Remzi Çetin, Konya Milletvekili?
REMZİ ÇETİN (Konya) - Buradayım.
BAŞKAN- Burada.
Osman Kılıç, Sivas Milletvekili?
OSMAN KILIÇ (Sivas) - Buradayım.
BAŞKAN - Burada.
Ali Temür, Giresun Milletvekili? (CHP sıralarından
"Yok, yok" sesleri) Yok.
OSMAN AKMAN (Antalya) - Ben buradayım Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yeter
sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, tütünün özel ürün olarak kabul
edilmesi hakkında söz isteyen Batman Milletvekili Memet Ali Suçin'e
aittir.
Buyurun Sayın Suçin.(AK Parti sıralarından alkışlar)
IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
1.- Batman Milletvekili Memet Ali Suçin'in, günümüzde tütün üretiminin
iç tüketim ihtiyacını karşılayamadığına, kısa bir süre sonra tamamen
dışa bağımlı hâle geleceğimize, bu durumun önlenmesi için alınması
gereken tedbirlere ve tütünün özel ürün olarak kabul edilmesinin
önemine ilişkin gündem dışı konuşması
MEMET
ALİ SUÇİN (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tütünün
özel ürün olarak
Dünya
Ticaret Örgütünün kuruluş anlaşmalarından biri olan Tarım Anlaşması
çerçevesinde yapılan ileri tarım müzakereleri sonucunda, gelişme
yolundaki ülkeler için uygun sayıda ürünün gıda güvenliği, geçim
güvencesi ve kırsal kalkınma kriterleri temelinde özel ürün olarak
belirlenebileceği öngörülmüştür.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bu doğrultuda, Tarım Komitesi
tarafından Mayıs 2006'da "Referans" başlıklı bir belge yayınlanmıştır.
Belgede Tarım Anlaşması esas kriterleri belirlenmiş, bu kriterler
değişik tarihlerde revize edilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde
özel ürün belirleme çalışmaları Dış Ticaret Müsteşarlığı başkanlığında
ilgili bakanlıkların katılımıyla yapılmaktadır. Aday tarım ürünleri
için uygun kriterlerin belirlenmesi ve bu kriterleri destekleyici
verilerin derlenmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yürütülmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kapsamda,
Tütün, Tütün Mamulleri Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanıp
Tarım ve Köyişleri Bakanlığına iletilen 1995-2005 yılları arası tütün
üretim, alım, satım ve ithalat verilerinin incelenmesi sonucunda,
tütün tarımında en az 1,5 milyon insan çalışmaktadır. Ülkemizde
üretici başına düşen ortalama tütün alanının 0,7 hektar civarında
olduğu, bu büyüklüğün 20 hektar olarak belirlenen dünya ortalamasının
çok altında kaldığı, tütün üreticisinin ortalama yıllık gelirinin
oldukça düşük olduğu; tütün yetiştirilen arazilerin yaklaşık yüzde
65'i kır, yüzde 35'i kır tabanlı, genelde ise sulama imkânı bulunmayan
kıraç, yamaç ve tepelik özelliklere sahip olduğu; ülkemiz tütün
üretiminde hektar veriminin dünya ortalamasının altında gerçekleştiği;
bugün itibarıyla üretim miktarı, iç tüketim ihracat miktarını karşılayamadığı;
tütün üretiminin bu duruma gelmesinin en önemli nedeni ise,
9/1/2002 tarihinde yürürlüğe giren 4733 sayılı Kanun olup, tedbir
alınmadığı takdirde, ülkemizin kısa sürede tütün konusunda tamamen
dışa bağımlı hâle gelmesi kaçınılmaz olduğu görülecektir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu veriler
ışığında, aşağıda önerilerimiz:
Tütün üreticisinin ve tütün arazilerinin korunması,
tütün ithalatı yoluyla ülke kaynaklarının yurt dışına çıkışının
engellenmesi, Türkiye açısından tarih boyunca stratejik ve geleneksel
bir ürün olarak tütünde üretimin devamlılığı kapsamında tütünün
özel ürün olarak belirlenmesi gerekmektedir. Tütünün özel ürün olarak
kabul edilmemesi hâlinde, hâlen, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde
geçimini tütünden sağlayan yaklaşık 120 bin civarında ailenin geçim
kaynağı kesileceğinden, büyük şehirlere göçün durdurulması mümkün
olmayacaktır.
Bu bağlamda, tütün özel ürün statüsüne alındığı
takdirde, özel ürün mevzuatının sağladığı birtakım gümrük koruma
önlemleri uygulamaya geçirilebilecektir. Bu durum, yukarıda
sayılan, ülkemizin tütün üretimindeki üç önceliğini hedefe ulaştırmada
çok büyük katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte, iç piyasada da tütüne
özgü destekleme tedbirleri gündeme gelecektir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu amaçla,
tütünün özel ürün olarak kabul edilmesi hususunda Devlet Bakanımız
Sayın Kürşad Tüzmen ve Tarım Bakanımızdan gerekli yardımları bekler,
konuşmama son verirken yüce heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlarım.
(AK Parti sıralarından "Bravo" sesleri ve alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Suçin.
Gündem dışı ikinci söz, Afyonkarahisar ili Dinar-Dazkırı
2'nci bölge hududu karayolunun tamamlanmaması hakkında söz isteyen
Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe'ye aittir.
Buyurun Sayın Ünlütepe.
2.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe'nin, Afyonkarahisar
ili Dinar-Dazkırı 2'nci bölge hududu kara yoluyla ilçe merkez ve çevre
yollarının tamamlanabilmesi için gerekli ödeneğin ayrılmasına
ve daha önce kaldırılan bölge müdürlüğünün yeniden kurulmasının
yararlarına ilişkin gündem dışı konuşması
HALİL ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; ilimizin önemli sorunlarından kara
yolu konusunu ana başlıklarıyla sizlerle paylaşmak, ilgililerin
bu konuda daha duyarlı olmalarını sağlamak amacıyla gündem dışı
söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce sizlerle paylaşmak
istediğim bir konu var. Biraz önce Genel Kurulun açılışı sırasında
Meclis Genel Kurulunda bulunmadıkları halde, toplantı yeter sayısını
bulabilmek amacıyla, bulunmayan milletvekilleri adına Başkanlık
Divanına oy pusulası göndererek, onların burada olduğu yönünde
Başkanlık Divanını yanıltıcı harekette bulunan değerli arkadaşlarımı
kınıyorum. Bu, Parlamentoya yakışmaz. Yüce Meclisin mehabetine
uygun bir şekilde davranırsak, herhâlde topluma ve kamuoyuna karşı
yükümlülüğümüzü daha iyi yerine getirmiş oluruz diye düşünüyorum.
Değerli arkadaşlarım, bilindiği gibi, ilimiz,
yolların kesiştiği yerde yer almaktadır. Güneydoğu ve Doğu Anadolu
Bölgelerini batıya, Marmara ve Karadeniz Bölgesini Akdeniz'e
bağlayan bir pencere konumundadır. Afyonkarahisar, kara yolu ağı
bakımından Konya 3'üncü Bölge Müdürlüğü ile Antalya 13'üncü Bölge
Müdürlüklerine bağlıdır. İlimizde yaklaşık 1.025 kilometre civarında
kara yolu ağı bulunmaktadır. Bu yolun 745 kilometresinin bakımı
Konya Bölge Müdürlüğü, 280 kilometresinin bakım ve gözetimi ise
13'üncü Bölge Müdürlüğü, Antalya tarafından yapılmaktadır.
İlimizin Dinar-Dazkırı Devlet Kara Yolu da, İç
Anadolu, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgelerini İzmir
ve Ege Bölgesine bağlayan, trafik yoğunluğunun en fazla olduğu yollardan
birisidir. Genişliği 7 metre olan ve günde ortalama 20 bine yakın
aracın geçtiği bu yolda, ölümlü trafik kazaları kaçınılmaz bir hâl
almıştır. 56 kilometre olan bu Dinar-Dazkırı bölünmüş yol ihalesi
1997 yılında yapılmış, yapım çalışmasına 1998 yılında da başlanmıştır.
Bitim tarihi 2003 yılı olmasına rağmen, yolun hâlihazırdaki fiziki
gerçekleşme oranı yüzde 21'dir. 2007 yılı içinde ayrılan ödenek -eski
parayla- 1,5 trilyon lira, ayrıca 700 milyar lira da ek ödenek bulunmaktadır;
yani, 2007 yılı içinde de 2,2 trilyon liralık bir para ayrılmıştır. Yolun
tamamının bitirilebilmesi için yaklaşık 50 trilyon liraya ihtiyaç
bulunmaktadır. Bu projeye ayrılan ödeneğin aynı oranda devam etmesi
hâlinde, yolun bitimi için yirmi iki yıla ihtiyaç vardır.
Değerli arkadaşlarım, yolların bakımlı, ulaşımın
düzgün olması, o yerleşim biriminin ekonomisinin gelişmesine etki
eden önemli unsurlardan biri olduğu tartışmasızdır. Bu yolun geçmiş
olduğu Dinar, Başmakçı, Dazkırı, Evciler ilçelerimizde yapmış olduğum
görüşmelerde, bu sivil toplum örgütlerinin başkan ve yöneticileri,
esnaflar ve bürokratlar, yolun tamamlanamamasından yakınmışlardır.
Hükûmet olarak, duble yol yapılması konusunda iddialı olmanıza rağmen,
bu projeye gerekli ödeneğin ayrılmamasını anlamakta zorlanıyorum.
Acaba, bu projenin Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti döneminden
önce başlamış olması, yeterli ödeneğin ayrılmamasının sebeplerinden
biri mi? O zaman, o bölgedeki insanları cezalandırmış olmuyor muyuz?
Ayrıca, merkez ilçede de yapımına 1993 yılında
başlanan ve bugüne kadar yüzde 50'si tamamlanan çevre yoluna gerekli
ödeneğin ayrılmaması, önem verilmemesi nedeniyle tamamlanamamıştır.
Bu yol ile ilgili olarak, 3 Ocak 2007 tarihinde vefat eden eski Bakanlarımızdan
rahmetli Mustafa Taşar'ın ölümünden sonra, bir şeyler yapılacağı
vaat edilmişse de olumlu bir sonuç alınamamıştır. O zaman da söylediğim
gibi, trafik kazası sonrası ölenlerin yakınlarının acısı paylaşıldı
"Yapacağız, edeceğiz" denilerek, her şey, eskisi gibi, unutulmuştur.
Örneğin, bununla ilgili olarak ilimizde çıkan 24 Mart 2007 tarihli
bir gazete kupüründe aynen şu denilmektedir:
"Kara Yolları, Afyonkarahisar'la ilgili
hangi proje olursa olsun, elinden geldiğince erteliyor. Örneğin,
'Ölüm virajı' denilen yer, bu proje tamamen unutulmuş durumda. Aynı
bölgede tekrar başka bir proje tamamen unutulmuş durumda. Bu yerler,
ilgili bakanlara, örneğin, bundan önceki Bakanımız Sayın Zeki Ergezen'e
gösterildiğinde, Sayın Zeki Ergezen, yanında bulunan genel müdüre
talimat vererek, buradaki virajın teknik standartlarının yükseltilmesi
yönünde talepte bulunmasına rağmen, aradan geçen iki buçuk yıl içinde
hiçbir çalışma yapılmamıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın
Ünlütepe, lütfen, toparlayınız.
Buyurun.
HALİL ÜNLÜTEPE (Devamla) - Aynı yer, şimdiki Bakanımız
Sayın Nafız Özak'a da 5 Mayıs 2006'da gösterilmiş, o da sorunları dinlemiş
ama, bu sorununun da sonucu hiçbir çalışma yapılmamıştır." Basında
çıkan yazı aynen bu. Afyonkarahisar acaba üvey evlat mı?
Değerli arkadaşlar, esnaf, tüccar, sanayici kazancının
belirli bir oranını, mükellef olarak, devlete vergi olarak öder. Afyonkarahisar,
Adalet ve Kalkınma Partisine 7 milletvekilinden 6'sını vermiştir.
Bu kazancınızın vergisini hizmet olarak ilimize ne zaman ödeyeceksiniz?
Dört buçuk yıllık iktidarınız döneminde ilimize bir kamu yatırımı
getirdiniz mi? Aksine, var olan kamu yatırımları ya kapatılmış -örneğin
SEKA gibi- ya da başka bir ile gönderilmiştir, örneğin Mandacılık
Enstitüsü gibi.
Yukarıda da açıkladığım gibi, ilimiz, kara yolları
ağı bakımından Konya ve Antalya Bölge Müdürlüklerine bağlıdır. Her
iki Bölge Müdürlüğü hizmet sınırlarımızda, ilimiz, son ildir. Eskiden,
ilimizde, Karayolları Bölge Müdürlüğü vardı. Bölge Müdürlüğünün
kaldırılmasından sonra hizmette aksamalar olmuştur. Bu nedenle,
hizmetin daha adil ve verimli olabilmesi için, öncelikle ilimizde
Karayolları bölge müdürlüğünün kurulmasını, olmadığı takdirde
tek bir bölgeye bağlanmasının yararlı olduğunu düşünüyorum.
Söz konusu yollarla ilgili ödeneklerin artırılması
ve verilen sözlerin yerine getirilmesi dileğiyle, yüce Meclisi
sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ünlütepe.
Gündem dışı üçüncü söz, sözde Ermeni soykırımı
hakkında söz isteyen Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan'a
aittir.
Buyurun Sayın Yılmazcan. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
3.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan'ın, Türk milletini
gerçek dışı Ermeni soykırımıyla suçlayanların önce kendi tarihlerine
bakmaları gerektiğine; tarih yapan milletimizin, yaşananları
yeni nesillere ve tüm dünyaya yeteri kadar anlatabilmek için daha
fazla çaba göstermesinin önemine ilişkin gündem dışı konuşması
MEHMET YILMAZCAN (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 1890-1914 yılları arasında Doğu Anadolu'dan
İstanbul'a kadar uzanan bölgelerde, Ermeniler, kırktan fazla isyan
çıkarmış ve terör olayı gerçekleştirmişlerdir.
Osmanlı ordusunun Sarıkamış'ta Rusya'ya yenilmesi
ve arkasından İngiltere ve Fransa'nın Çanakkale'ye saldırmasına
paralel olarak, Ermeni komitacıları, savaşan Osmanlı ordularını
arkadan vurmak ve ikmal yollarını kesmek için harekete geçmişler
ve silahlı isyanlara başlamışlardır. Bu ihaneti önlemek için Osmanlı
Devleti'nin aldığı tedbirlere baktığımızda, uyguladığı sevk ve
iskân kararının önceden planlı ve siyasi amaçlı olmadığını, tamamen
askerî ve güvenlik sebebiyle alındığını görmekteyiz.
Nitekim, bütün ikazlara rağmen yapılan aramalarda
Ermenilerin topyekûn bir isyan hazırlığı içinde olduklarının anlaşılması
üzerine, Başkumandanlık, 27 Şubat 1915 tarihinde askerî birliklere
verdiği talimatla, Ermenilerde yakalanan silah, bomba ve birtakım
şifre belgelerinin bir ihtilal hazırlığını gösterdiğini, bu sebeple,
ordudaki Ermeni askerlerin silahsızlandırılmasını, Ermeniler
içinde devlete sadakatle bağlı olanlara zarar verilmemesini, sadece
komita mensubu olan Ermeni memurların azledilmeleri emredilmiştir.
Çanakkale savaşları ile İstanbul'un tehlike altına
girdiği bir dönemde, Zeytun, Muş, Erzurum ve Van isyanlarının patlak
vermesi ve Türklere yönelik katliamların artması üzerine, Osmanlı
Hükûmeti, 24 Nisan 1915 tarihli genelgeyi yayımlamıştır. Vilayetlere
ve mutasarrıflıklara gönderilen bu genelgeyle, Ermeni komitalarının
kapatılması, belgelerine el konulması, liderlerinin tutuklanması,
bunlardan bulundukları yerlerde kalmaları ve sakıncalı görülenlerin
uygun yerlerde toplanmaları emredilmiştir. Dahiliye Nezareti
tarafından yayımlanan bu genelge üzerine, İstanbul'da komita mensubu
235 civarında kişi tutuklanmıştır. 24 Nisan'ın, sözde Ermeni soykırımı
olarak anılmasının sebebi budur.
Bu sırada, İstanbul'da Alman Büyükelçisi olarak
görev yapan Wangenheim, 30 Nisan 1915 tarihinde Alman Başbakanına
verdiği raporda, birçok Ermeni ev ve kilisesinde patlayıcı maddeler,
bombalar ve silah bulunduğunu; Ermenilerin, 27 Nisan 1915'te, Babıali'ye
ve bir kısım resmî binalara bombalı saldırıda bulunacaklarını,
bu sebeple, 24-25 Nisan'da İstanbul'da Taşnak örgütü üyesi 500 kadar
Ermeni'nin tutuklandığını bildirmiştir. Tutuklananların sıradan
Ermeniler değil, Taşnak, Hınçak ve Ramgavar gibi örgüt üyeleri olduğu
İngiliz istihbaratı tarafından da doğrulanmaktadır.
Osmanlı Hükûmeti, seferberlik ilanından itibaren
dokuz ay dayandıktan sonra, Ermeniler konusunda bu köklü tedbirleri
almak zorunda kalmıştır.
27 Mayıs 1915 tarihinde "Vakt-ı Seferde İcraat-ı
Hükûmete Karşı Gelenler İçin Cihet-i Askeriyece İttihaz Olunacak
Tedabir Hakkında Kanun-ı Muvakkat" adıyla sevk ve iskân kanunu
çıkarılmıştır. Bu Kanun'la askerî yetkililere asayişi bozan silahlı
saldırgan ve direnişçileri, casusluk ve vatana ihanet eden köy ve
kasaba halkını tek tek veya toplu hâlde başka yerlere sevk ve iskân
yetkisi veriliyordu.
Dört maddelik olan bu kanun, tamamen devleti ve kamu
düzenini korumaya yönelik şiddete karşı yetki kanunudur. En önemli
özelliği ise kanun metninde herhangi bir etnik veya dinî grubun belirtilmemiş
olmasıdır.
10 Haziran 1915 tarihli talimatname ile Emvali
Metruke Komisyonu kurularak sevk edilen Ermenilerin malları koruma
altına alınmıştır.
Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı'nın olağanüstü
şartlarına rağmen Ermeni sevkiyatının düzenli ve güvenli bir şekilde
uygulanması ve sevk edilen Ermenilerin can ve mallarının korunması
amacıyla mümkün olan tedbirleri almıştır.
Osmanlı Hükûmetinin Ermeni sevkiyatını büyük
bir intizam içinde gerçekleştirdiğini bölgede görev yapan yabancı
misyon görevlilerinin bir kısmı da doğrulamaktadır. Bu konuda ABD
Halep Konsolosu Jackson'un İstanbul'da bulunan ABD Büyükelçisi Morgenthau'ya
8 Şubat 1916 tarihinde yazdığı raporda Halep, Şam ve Zor bölgesine
gelen ve yardıma ihtiyaç duyan 486 bin Ermeni göçmenin bulunduğunu
belirtmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Yılmazcan, lütfen toparlayınız.
Buyurun.
MEHMET YILMAZCAN (Devamla) - Zaten Talat Paşa da
29 Ağustos 1915 tarihinde valilik ve mutasarrıflıklara gönderdiği
tebligatta, sevk ve iskân kararının amacının, Ermenilerin hükûmet
aleyhine bulunmalarını önlemek ve bir Ermenistan hükûmeti kurma
konusundaki emellerini takip edemeyecek hâle getirmek olduğunu,
bunların imhasının söz konusu olmadığını, bu sebeple, sevk sırasında,
kafilelerin can güvenliğinin sağlanması ve iaşelerinin karşılanmasını
Ermenilere kötü muamelelerde bulunan jandarma ve memurların derhal
azledilerek divanı harplere teslim edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Bu genelge uyarınca Ermenilerin sevk ve iskânı sırasında
istenmeyen bazı olayların cereyan etmesi ve bir kısım görevlilerin
Hükûmetin kararlarına aykırı davranışlarda bulunmaları üzerine,
Hükûmet, ülke çapında durumu incelemek ve sorumluları cezalandırmak
üzere harekete geçmiştir.
Ezcümle, Meclisi Vükela, 30 Eylül 1915 tarihinde
soruşturma komisyonları kurulması kararı almıştır. Ermenilerin
sevk ve iskâna tabi tutulduğu bütün bölgelerde incelemeler yapan
bu soruşturma komisyonlarının verdikleri raporlara dayanarak,
görevini kötüye kullanan birçok görevli azledilmiş, yargılanmak
üzere divanıharplere sevk edilmiştir.
Dâhiliye Nezaretinden Hariciye Nezaretine
gönderilen 19 Şubat 1916, 12 Mart 1916, 22 Mart 1916 ve 22 Mayıs 1916 tarihli
gizli yazıların ekinde yer alan listelere göre, divanıharplerde
1.673 kişi yargılanmıştır.
Divanıharplerde yargılanmak üzere tutuklanan
1.673 kişinin içinde, asker, polis ve Teşkilatı Mahsusa elemanı sayısı
528 kişidir.
1916 yılı ortalarına kadar divanıharplerde yapılan
yargılamaların sonucu verilen cezalar şöyledir: 67 kişi idam cezası,
524 kişi hapis cezası, 67 kişi kürek, para, kalebent cezası, 227 kişi
pranga ve sürgün cezasıyla mahkûm edilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Birinci
Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin yenilmesi üzerine, 30 Ekim
1918 tarihinde imzaladığı Mondros Mütarekesinden sonra, ülkenin
bazı bölgelerinin işgal edilmesi sebebiyle, Osmanlı Hükûmetinin,
geri dönen Ermenilerin sayısını tam olarak tespit edemediği bilinmektedir.
Ancak, Ermeni Patrikhanesi tarafından 1921 yılında hazırlanan
bir tabloya göre, geri dönen ve Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenilerin
sayısı 644.900'dür.
Bilindiği gibi, Ermenilerin büyük bir kısmı da
ABD, Rusya, Fransa, İran ve Yunanistan gibi ülkelere göç etmiştir. Zaten,
Osmanlı Hükûmeti, Ermeniler konusunda ileri sürülen katliam iddialarının
araştırılması için, Birinci Dünya Savaşı'nda taraf olmayan İspanya,
Hollanda, Danimarka ve İsveç'e Şubat 1919 tarihinde gönderdiği notalarla,
ikişer hukukçu gönderilmesini ve soruşturma komisyonu kurulmasını
talep etmiştir. Ne yazık ki, bu girişim, İngiltere'nin müdahalesiyle
sonuçsuz kalmış, bu ülkeler, temsilci göndermeyi reddetmiş, dolayısıyla,
konunun oluşturulması engellenmiştir.
Osmanlı Devleti'nin bu girişimi, gerçekleştirmiş
olduğu sevk ve iskân işlemlerinde yanlış bir şeyin bulunmadığını
ortaya koyan, kendisine olan özgüvenin önemli bir göstergesidir. Eğer
bu komisyon kurulabilseydi, günümüzde Türk milletine yöneltilen
gerçek dışı iddialar, o zaman, tarihin derinliklerine gömülebilecekti.
İngiltere ve Fransa, 30 Ekim 1918'de tehcir bölgelerini
işgal etmiştir. Toplu katliam bulmuş iseler, Malta tutuklusu 144
Türk yöneticisini neden mahkûm etmemişlerdir? Malta'da İngiliz savcı
ve hâkimlerden oluşan mahkeme heyeti, ilgili devletlerin arşivlerini
araştırmış…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Sayın Yılmazcan…
MEHMET
YILMAZCAN (Devamla) - Hemen toparlıyorum efendim. Dünyaya bir mesaj
vermek istiyorum.
BAŞKAN
- Buyurun Yılmazcan.
MEHMET
YILMAZCAN (Devamla) - … ancak, Ermenilerin soykırıma tabi tutulduğuna
dair bir delil bulamadıklarından, Türkleri serbest bırakmışlardır.
Yargıladıkları şahıslar arasında Meclis Başkanı, Sadrazam ve diğer
üst düzey devlet görevlileri bulunmaktaydı. Bunlardan Sadrazam Sait
Halim Paşa, ülkemize dönerken, Ermeniler tarafından Roma'da şehit
edilmiştir.
1918-1920 işgal yıllarında katliam izlerini bulamayanlar,
ne değişti de, 2000'li yıllarda, Türk milletini, işlemediği bir suçtan
mahkûm etmek istiyorlar? Halbuki, Türk milletini suçlayanlar, tarihte,
insanlık suçu, katliam ve soykırım arıyorlarsa, önce aynaya bakmak
zorundadırlar. Soykırım olmadı demeyi suç saymak için kanun çıkarmaya
çalışan Fransa'nın, başta Cezayir olmak üzere, katliam sabıkaları
birçok ülkeden fazladır. Hitler'i ve Mussolini'yi üreten Avrupa kültürüdür.
Tarihin en vahşi sömürgecileri de, katliamcıları da kendileridir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu olay
sadece Ermeni soykırım iddialarıyla sınırlı değildir. Ermeni
soykırım iddiaları bir kırılma noktasıdır. Arkasından, Pontus ve
Süryani iddiaları gündeme gelecektir. Onun için, bütün dünya üzerimize
gelse de, olmayan bir şeyi asla kabul etmemeliyiz. Bu konuda, tarih
ve arşivlerimiz en büyük şahitlerimizdir. Ermeniler de, yarattıkları
yalan ve suni tarih anlayışının ortaya çıkmasından ve yıkılmasından
korktukları için bilimden, ortak tarih komisyonundan, arşiv araştırmasından
ısrarla kaçınmaktadırlar.
Tarihi yapan, fakat yazma ve yaşananları yeni
nesillerimize ve dünyaya tanıtma konusunda yeteri kadar çaba
göstermeyen bir milletiz. Hâlbuki, tarihî gerçeklere baktığımızda,
1821 ve 1922 yılları arasında Balkanlar'da, Anadolu'da ve Kafkaslar'da
öldürülen Türk ve Müslüman sivillerin sayısı 5 milyon, kaybedilen
topraklardan Anadolu'ya sürülen, göç etmek zorunda kalanların sayısı
5,5 milyon civarındadır. Sadece Anadolu ve Kafkaslar'da Ermeni çetelerinin
katlettiği Türk sayısı 524 bindir. Bu rakamlar, 20'nci yüzyılın ilk
ve en vahim katliam ve sürgün olayının Türklerin başına geldiğini
göstermektedir.
Türk milleti kendisine reva görülenleri Ermenilere
yapmadığı için, şimdi, soykırımla suçlanıyor. Acaba, milletimizin
uğradığı faciaları kolayca unutması mı bu ithama yol açıyor?
Osmanlı Devleti, kendisine ihanet edip isyan
eden Ermeni vatandaşlarını öldürmemiş, hudut harici etmemiş, Halep,
Rakka, Zor, Kerek, Havran, Musul, Diyarbakır ve Cizre gibi güney vilayetlerine
geçici olarak iskân etmiştir.
Ermeniler şükretsinler ki, muhatapları Türk milleti
ve Türk devletidir. Aynı ihaneti başka bir millete veya devlete yapsalardı
bugün yeryüzünde tek bir Ermeni kalmazdı.
Başta Ermeniler olmak üzere bütün dünya şunu iyi
bilsin ki, bizler öyle necip bir milletin evlatlarıyız ki, şehit kanlarıyla
sulanmış bu toprak, ona vatan olduğu için gururludur; ay yıldızlı
bayrak, ona selam durduğu için gururludur; tarih, böylesine yüce
bir millete tanık olduğu için gururludur.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal
Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh." parolasını dünyaya
bir kez daha hatırlatıyor, Ermeni mezaliminde vatanı uğruna hayatlarını
feda eden şehitlerimize Yüce Allah'tan rahmet niyaz eder, kahraman
gazilerimizi minnetle anarken, yüce heyetinize sevgi ve saygılarımı
sunarım. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yılmazcan.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubunun İç Tüzük'ün 19'uncu maddesine göre verilmiş
bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.
Okutuyorum:
V. - ÖNERİLER
A) SİYASİ PARTİ
GRUBU ÖNERİLERİ
1.- (10/433) esas
numaralı Meclis araştırması önergesinin ön görüşmesinin, Genel
Kurulun
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu; 12/04/2007 Perşembe günü
(Bugün) toplanamadığından, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin, İçtüzüğün
19 uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla
arz ederim.
Prof.
Dr. Haluk KOÇ
Grup
Başkan vekili
Öneri:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Gündeminin
Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
Kısmının, 364 üncü sırasında yer alan (10/433) Esas Numaralı Meclis
Araştırma Önergesinin öngörüşmesinin, Genel Kurul'un;
BAŞKAN - Cumhuriyet Halk Partisi Grup
önerisinin lehinde söz isteyen Enis Tütüncü, Tekirdağ Milletvekili.
Buyurun Sayın Tütüncü.
ENİS TÜTÜNCÜ (Tekirdağ) - Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, araştırma
önergesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
bu önergemizi niçin verdik? Bu önerge, Trakya'daki üç ilin, yani Tekirdağ'ın,
Kırklareli'nin ve Edirne'nin geleceği açısından yaşamsal önemdedir.
Çünkü, bu üç ilin tarımsal alanları, doğal kaynakları, ormanları,
yer altı ve yer üstü suları, kıyıları ve çevre değerleri yok olma
tehlikesiyle karşı karşıyadır. İşte bu önerge, bu tehlikeleri önlemek
amacıyla verilmiştir.
Bakınız, Trakya'nın yaşamakta olduğu
sorunları, satır başları itibarıyla, kısaca sizinle paylaşmak istiyorum.
Birinci olarak, Trakya'da yanlış toprak
kullanımı çok yaygın. Topraklarımızın yaklaşık yüzde 23'ü yanlış
kullanılıyor ve bu yanlış kullanım içinde de birinci ve ikinci sınıf
tarım arazileri hızla elden çıkıyor. Şu anda Trakya'daki birinci
ve ikinci sınıf tarım arazilerinden yaklaşık 50 bin hektar, yani 500
bin dönüm kaybedilmiş durumdadır.
İkinci olarak, Trakya toprakları çok
ciddi bir erozyon yaşamaktadır. Topraklarımızın yüzde 52'si orta ve şiddetli
erozyona maruzdur, yüzde 48'i ise hafif derecede erozyon yaşamaktadır.
Yani, erozyona maruz olmayan, erozyon tehlikesiyle karşı karşıya
kalmayan topraklarımız hemen hemen yok gibidir. Öte yandan, topraklarımızdaki
organik madde oranı yüzde 1'in altına inmiştir. Oysa, Avrupa Birliği
ülkelerinde bu oran yüzde 20'ler civarındadır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; üçüncü olarak, Trakya'da su havzalarımız kuruyor,
yer altı ve yer üstü su kaynaklarımız hızla tükeniyor.
Dördüncü olarak, toprak,
su ve hava kirliliği, Trakya'da, insan yaşamını tehdit eder boyutları
çoktan aştı. Ergene Nehri ve Çorlu Deresi'nde su yerine sanki zehir
akıyor. Kükürtdioksit kirliliği açısından Türkiye'deki en kirli
iller sıralamasında Tekirdağ beşinci sırada, Edirne sekizinci
sıradadır.
İşte bu sorunların
önce kontrol altına alınması, daha sonra çözülmesi amacıyla, Trakya
Üniversitesi tarafından, Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı hazırlandı.
1/100.000 ölçekte yapılan bu planda 2020 yılı hedeflendi. Plan 2004'te
onaylandı ve gecikmeyle de olsa, 1/25.000 ölçekli planın yapılması
süreci başlatıldı. Bu aşamada, havza planının bir hükmü uyarınca
oluşturulan su birliği -ki, daha sonra Trakya Kalkınma Birliği, yani
"TRAKAB" adını almıştır- küçük ölçekli planların yapılması
için ihaleye çıktı. Ancak, ihale, her nedense, sonradan iptal edildi
-sorunun ayrıntılarına girmiyorum- ve 1/25.000 ölçekli plan hazırlama
işi, bu iptal sonucunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesine, hukuka
aykırı bir şekilde teslim edildi. BİMTAŞ'a teslim edildi ve BİMTAŞ
da, bu işi, alt birimi olan İstanbul Metropoliten Planlamaya verdi.
Müteakiben, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, TRAKAB ve Çevre Orman
Bakanlığı arasında bir protokol imzalandı, burada "1/100000 ölçekli
plan üzerinde değişiklikler yapılabileceği" hükmüne yer verildi.
İşte, Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bu hüküm, verdiğimiz araştırma önergesinin
özünü, esasını oluşturuyor. Böyle bir hüküm yanlıştır. Esasen, TRAKAB'ın
hukuka aykırı işlemlerinin kabul edilmesi kesinlikle mümkün değildir.
Endişemiz şuradan kaynaklanıyor: İstanbul Metropoliten Planlama,
İstanbul Çevre Düzeni Planı'nı hazırlamış olan kurumdur. Bir kere,
bu kurumun yasal olmadığı iddia ediliyor. İstanbul Belediyesinin
bir yakın şirketinden buraya paralar aktarılıyor. Nasıl aktarılıyor,
paralar nasıl harcanıyor, bilinmiyor.
İstanbul Metropoliten
Planlamanın yaptığı İstanbul Çevre Düzeni Planı'na, ne yazık ki,
rantçı ve vizyonu olmayan siyasi bir irade egemen olmuştur. Nitekim,
bu planın iptali için Danıştaya dava açılmış durumdadır. Bu iradeye
göre, İstanbul'un büyüyen sorunlarının çözümü için, sorunlardan
bir bölümü İstanbul dışına aktarılmalıdır. İşte, bu anlayış uyarınca,
İstanbul'u en fazla sıkıştıran sorunların, dezavantajlı sanayilerin
ve buna bağlı iş gücünün ivedilikle Trakya'ya kaydırılması seçeneği
ön plana çıkmaktadır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; biz, Trakya'nın üç ili olarak, İstanbul'un giderek
ağırlaşan sorunlarının çözülmesinde ana yükleniciler olma rolünü
üstlenmek istemiyoruz, bu rolün Trakya'yı bitireceğine inanıyoruz.
Diyorlar ki:
"Trakya İstanbul'suz, İstanbul da Trakya'sız planlanamaz. Bu, İstanbul
için Trakya'yı gözden çıkarma anlamına da gelmez." Böyle diyorlar.
Çocuk mu kandırıyorlar!
Değerli milletvekilleri,
eğer 1/100.000 ölçekli Ergene Havzası Planı'nın ana ilkelerini çiğnerseniz
-ki, bu noktada imzalanmış protokolde bunun yolu açılmıştır- bu bal
gibi Trakya'nın İstanbul için gözden çıkarılacağı anlamına gelir.
Tabii ki, İstanbul'un
sorunlarının çözümünde Trakya olarak üzerimize düşeni yaparız. Bu
bizim hem tarihsel sorumluluğumuzun hem de vatandaşlık anlayışımızın
bir parçasıdır. Ama, bu konuda, Trakya'ya kaldırabileceği yük verilmelidir.
Üç ilimizin tarımsal alanlarını, ormanlarını, yer altı ve yer üstü
sularını, kıyılarını, doğal kaynaklarını ve çevre değerlerini
yok edecek uygulamalara evet dememiz kesinlikle mümkün değildir. Trakya'daki
sivil toplum kuruluşlarının tümünün ayağa kalkmasını önlememiz
mümkün değildir. Nitekim, 10 Mart 2007 günü, Edirne'de on yedi sivil
toplum kuruluşu toplandı ve çok ciddi bir panel yaptılar ve "Toprağımıza,
suyumuza, geleceğimize sahip çıkıyoruz." diye bir deklarasyon
yayınladılar.
Bakınız, Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Ergene Havzası'ndaki yer altı su seviyesi,
her yıl dört beş metre düşüyor. Istranca suları, koruma altındaki
su basar ormanları, Yıldız Dağları ve Trakya doğal hayatı tehlike
altındadır. Neden? Çünkü, buraları besleyen Istranca derelerine,
İstanbul'un su ihtiyacı için, yıllar önce el konulmuş durumdadır. Trakya
olarak, bizim, asıl, Istranca derelerine ihtiyacımız var.
İstanbul'a sahip çıkmak
isteyenler, önce İstanbul'un su sorununu halletsinler. İstanbul'da
susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kalınmakta olduğunu bilgilerinize
sunmak istiyorum. Şu anda, İstanbul'un barajlarında, en fazla iki
yüz günlük su kalmış durumdadır. İstanbul Belediyesinin, bir an önce,
bu sorunun çözümünü ön plana alacak tavır ve davranışlara girmesini
talep ediyoruz.
İstanbul'a göçü önlemek
istiyorsanız -yıllardan beri söylediğimiz bir konuyu tekrar, burada,
sizinle paylaşmak istiyoruz- Anadolu'yu ve özellikle Doğu ve Güneydoğu'yu
kalkındıralım. Orta Anadolu'da 1 milyonluk, 1,5 milyonluk, hatta 2
milyon nüfuslu çekim merkezleri oluşturalım. Bu konuda gerekenleri
yapmayacaksınız, sonra İstanbul'u korumak için İstanbul nüfusunu
ve sorunlarını Trakya'ya taşıma anlayışına gireceksiniz. Yıllardır
yapılan yanlışların faturasını, yıllardır yapılan ihmallerin faturasını,
bir başına, Trakya'ya mı yükleyeceğiz değerli milletvekilleri? Bunu
kabul etmek ve anlamak kesinlikle mümkün değil.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bakınız, üç ilin toprakları Türkiye'nin yüzde
2,5'ini oluşturuyor, ancak ülke nüfusunun yüzde 20'si burada yaşıyor.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Tütüncü,
lütfen toparlayınız.
Buyurun.
ENİS TÜTÜNCÜ (Devamla)
- Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Türkiye'de ayçiçeği
üretiminin yüzde 75'i, çeltik üretiminin yüzde 42'si, buğday üretimininse
-yıllara göre değişiklik göstermekle beraber- yüzde 10'u, yüzde 15'i,
hatta yüzde 20'si Trakya'da üretiliyor.
Üç il bir arada, yıllardan
bu yana, devlet hazinesine para yağdırıyor. Ne var ki, karşılığında
kamu yatırımlarından çok az pay alıyor. Bu durumu, biz, Trakya illeri
olarak anlayışla, olgunlukla karşılıyoruz, ama, Trakyalılar olarak,
böylesine önemli bir bölgeyi öncelikle korumak ve sonra daha da
sağlıklı gelişmesinin önünü açmak gerektiğine inanıyoruz ve bunun
için de, sonuna kadar mücadele edeceğimizi burada ilan ediyoruz.
Çevre ve Orman Bakanlığı,
Ergene Havzası Planı'nı yapan Trakya Üniversitesine bilgi dahi
vermeden Plan kararlarını sürekli değiştirmektedir. Plan, onayından
bir yıl sonra 7 kez değiştirilmiştir, yedi hükmü değiştirilmiştir,
Vize'ye çimento fabrikası izni verilmiştir. Marmara Ereğlisi-Kumbağ
arasındaki Tekirdağ sahil şeridine -ki İstanbul kentsel yoğunluğunun
azaltılması amacıyla- "kullanım alanı genişletilebilir"
hükmü getirilmiştir. Yani, yapılan Plan'ı, iki yıl içinde, bir yıl
içinde "pilav"a çevirdiniz değerli milletvekilleri. Bilinmesini
istiyoruz, Trakya Alt Bölgesi Planı sahibi Trakya Üniversitesidir.
Bu nedenle, Plan'ın denetimle ilgili maddesinde, Üniversiteye,
Plan ve Plan notlarına titizlikle uyulması konusunda sorumluluk
verilmiştir.
Öte yandan, Fikir ve
Sanat Eserleri Kanunu açısından da Plan'ın gerçek sahibi, Trakya Üniversitesidir.
Bu çerçevede, Üniversite, Plan'ın değiştirilmesini önleme hakkına
sahiptir.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı.)
ENİS TÜTÜNCÜ (Devamla)
- Bitireceğim Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Tütüncü
lütfen, teşekkür için açıyorum, sadece teşekkür için.
ENİS TÜTÜNCÜ (Devamla)
- Toparlayacağım. İzin verirseniz bir dakika rica edeceğim Sayın
Başkan, önemli bir konu.
Son olarak, Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; İstanbul Büyükşehir Belediyesinin
Trakya'yı yutma çabalarını önlemeliyiz. TRAKAB'a 2 trilyon katkı
sağlayarak, sonra kitabına uydurarak, hukuka aykırı uygulamalara
geçit vermemeliyiz. İstanbul'un ekonomisini imar rantına oturtan
çarpık zihniyetin, Trakya ekonomisini de bitirmesine izin vermemeliyiz.
Şu anda, Trakya çiftçisinin verimli toprakları, emin olunuz, 2-3 bin
YTL'lik tüketici kredisi karşılığında, hızla yabancı bankalarının
ipoteği altına giriyor. Hayrabolu'da, yaklaşık 300 bin dönüm tarım
arazisi ipotekli durumdadır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; sizden şunu rica ediyoruz, istirham ediyoruz:
Toprağımıza, suyumuza ve geleceğimize sahip çıkınız, bu önergemize,
bu çerçevede destek veriniz.
Sayın Başkan, hoşgörünüze
teşekkür ediyorum. Yüce
Meclisi, tekrar, en iyi dileklerimle, sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Tütüncü.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup önerisi
lehinde söz isteyen Rasim Çakır, Edirne Milletvekili.
Buyurun Sayın Çakır. (CHP sıralarından
alkışlar)
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
önerge sahibi olarak söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime bir Kızılderili atasözüyle
başlamak istiyorum: "Beyaz adamlar geldiğinde, onların elinde
İncil, bizde ise topraklar vardı. Şimdi, bizim elimizde sadece İncil
kaldı, topraklar ise onların elinde." Bunun Trakya'yla ne ilgisi
var? Bunu, sizlere açıklamaya çalışacağım. Değerli arkadaşlarım,
21'inci Dönem Parlamentosu döneminde, dönemin Çevre Bakanı, Trakya
Üniversitesiyle bir protokol imzalayarak, ilk defa, Türkiye'de,
havza bazında bir plan yapılması yetkisini verdi ve Trakya Üniversitesi
çok mükemmel bir çalışmayla, Trakya'nın Ergene Havzası Çevre Düzeni
Planı'nı 1/100.000'lik ölçekte hazırladı ve Bakanlığa teslim etti ve
bunun yanında, 22'nci Dönem Parlamentosunda, Sayın Bakan, benim de
çok yoğun gayretlerim ve zorlamam neticesinde, 2004 yılında bu
Plan'ı onayladı, yani, bu Plan, artık, Çevre Bakanlığının Plan'ı hâline
geldi. Müteakiben, yine, Trakya Üniversitesi, Çorlu, Çerkezköy, Lüleburgaz,
Muratlı bölgesinin 1/25.000'lik alt planlarını yaptı ve bu planları
da Çevre Bakanlığı onayladı. Ama, ondan sonra ne olduysa, zannediyorum,
Bakanlık bu 1/100.000'lik planları uygulamada bir hata ettiğini düşündü,
bir yanlışlığa düştüğünü hissetti ve süreç farklı bir şekilde ilerlemeye
başladı. Bugüne kadar 1/25.000'lik planların tamamlanmamış olması,
Trakya için çok ciddi bir kayıptır. Ama, bu planların tamamlanmamış
olmasının sorumluluğu Trakya Üniversitesinin ve Trakyalıların
değil, TRAKAB'ın, Çevre Bakanlığının ve İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığınındır. O günden bugüne, Trakya'da bir çivi çakmak mümkün
olmaz hâle gelmektedir.
Müteakiben, Bakanlık, diğer bölgelerin
1/25.00'lik planlarının yapılması yetkisini TRAKAB'a verdi. TRAKAB
(Trakya Kalkınma Birliği) üç ilin (Edirne, Kırklareli, Tekirdağ) valisinin
dönüşümlü başkanlık ettiği, il özel idarelerinin de, belediye başkanlarının
da üye olduğu, ortak olduğu bir kuruluş.
TRAKAB, 1/25.000'lik planların yapılmasını
İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle bir protokol imzalayarak, İstanbul
Büyükşehir Belediyesine verdi. Protokol elimizde. Bu protokolün
altında TRAKAB Başkanı olarak Edirne Valisinin, Büyükşehir Belediye
Başkanı olarak Sayın Topbaş'ın ve Çevre Bakanının imzası var. Bu protokolün
altında Trakyalıların imzası yok. Hiçbir Trakyalı, böyle bir protokolün
altına imza atmaz. Bu protokol, tamamıyla, Trakya'nın 1/25.000'lik
planının yapılma yetkisini, Büyükşehir Belediyesine ve ona bağlı
olarak İstanbul Metropolitan A.Ş.'ye vermekte ve protokol içeriğine
baktığınızda da 1/100.000'likte değişiklik yapabilmeyi dahi öngören
ve uyum sağlamak adına, İstanbul ve Marmara bölge planlarıyla uyum
sağlamak adına her türlü değişikliği yapabilmenin önünü açan bir
protokol. Yani, bunun adı kediye ciğeri teslim etmektir değerli arkadaşlarım.
İstanbul büyük bir metropol, kuzeyinde
Karadeniz, güneyinde Marmara Denizi, doğusunda Kocaeli'yle tıkanmış
ve hızla Kapıkule'ye doğru büyüme, istila etme mecburiyeti içerisinde
olan büyük bir metropol.
Değerli arkadaşlarım, bu aşamada, TRAKAB,
bir tüzük değişikliği yaparak, toplantılarına üyelerinin dışında
kimseyi almamayı da tüzük değişikliğiyle ifade ederek, halka kapılarını
kapatmış ve ilçelerde yaptıkları toplantılarda, Trakya'nın nasıl
istilaya uğrayacağını satır aralarında okumak mümkün.
Tabii, bunun üzerine, Trakya'daki bütün
sivil toplum örgütleri ve Trakya'yı
seven, Trakya'nın geleceğine sahip çıkma iddiasında olan insanlar
bir toplumsal muhalefet başlatmış ve bu işin yanlışlığının bir an önce
durmasıyla ilgili yoğun bir faaliyet içerisine girmiştir.
Değerli arkadaşlarım, Trakyalıların,
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yaptıracağı plana güvenebilmeleri
mümkün değildir. Bu, öncelikle bir güven meselesidir. Çünkü, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi, şu ana kadar, yapılan 1/100.000'lik planda 7
defa değişiklik yapılarak, bu konuda Bakanlığın ve Belediyenin
niyetinin ne olduğunu çok açık olarak ortaya koymuştur ve muhakkak
ve muhakkak, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bu konuya el atmak,
bu konuyla ilgili bir Meclis araştırması komisyonu oluşturmak mecburiyetindeyiz.
Çünkü, yanlışın neresinden dönülürse kârdır. Bugün, Trakya'da 1 milyon
200 bin insan yaşıyor. Bunun 800 bini Ergene Havzası'nda yaşıyor ve
Ergene, artık, bir çevre sorunu olmaktan çıkmış, bir ekmek sorunu
ve Trakya'da yaşayan gelecek nesillerin bir sağlık sorunu hâline
gelmiş ve maalesef ve maalesef, yine, benim Ergene ile ilgili vermiş
olduğum önergem neticesinde kurulmuş olan Komisyonun bütün iyi niyetli
çalışmalarına rağmen, bugüne kadar, bu konuda hiçbir ciddi gayret
sergilenememiştir.
Değerli arkadaşlarım, Trakya Üniversitesinin
Çevre Bakanlığıyla yapmış olduğu Protokolün 8'inci maddesinde,
Plan müellifi olarak Plan'ın uygulanmasında denetleme rolü rafa
kaldırılmıştır. Derhâl protokole, Büyükşehir Belediyesi ile yapılan
protokole Trakya Üniversitesinin de müdahil edilmesi gerekmektedir.
Trakya Üniversitesinin baypas edilmesi, Trakya'da yaşayan insanların,
bu konuda ciddi kaygılar duymasına, hissetmesine sebep olmaktadır.
Biz, şunu çok iyi biliyoruz: Recep Tayyip
Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken Trakyalıların
suyunu çalmıştır. Istrancalardan longoz göllerini toplayıp, İstanbul'a
su akıtmıştır.
Yine, Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan
olduğunda, Trakya'nın topraklarının istila edilmesini öngören
böyle bir birlikteliğe onay vermiştir, izin vermiştir. Ama, şunu çok
iyi biliniz ki, laik cumhuriyetin bekçileri olan Trakyalılar, bugüne kadar, bugüne kadar bu yapılan
işlere gereken cevabı hep vermiştir, önümüze sandık geldiğinde yine
verecektir.
Bu savaş, aynı zamanda, Trakya topraklarının
istilasından öte, bir su savaşıdır. Trakya topraklarının su potansiyeli
bellidir. Bu potansiyelin Trakya'da yaşayan insanlar tarafından
nasıl kullanılacağı bellidir. Soru şudur: Bu su potansiyelini İstanbul
Büyükşehir mi kullanacak, bu su potansiyelini Trakya'ya getirilen
ve çok yüksek miktarda suya ihtiyacı olan sanayi tesisleri mi kullanacak,
yoksa bu su potansiyelini Trakya'da yaşayan insanlar mı kullanacak
veya bu su potansiyelini Trakya'da çiftçilik yapan köylüler mi kullanacak?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Çakır, lütfen toparlayınız.
RASİM ÇAKIR (Devamla) - İşte, mesele
budur ve Trakya köylüsü, Trakya çiftçisi uyanıktır, önüne gelen tehlikenin
farkındadır. Üretim yapma hakkı Ergene Nehri kirletilerek elinden
alınmıştır. Şimdi de kendi kaynaklarını kullanarak kendi bölgesinde
yaşam hakkı elinden alınmaktadır ve buna izin vermeyecektir Trakya'nın
köylüsü. O Atatürk'ün torunları, o Selaniklinin torunları buna,
kesinlikle ve kesinlikle izin vermeyecektir.
Değerli arkadaşlarım, bu, bir milletvekili
arkadaşınız olarak, sadece siyaseten değil, sadece parti olarak
değil, Trakya'da yaşayan ve nesilleri Trakya'da yaşayacak olan bir
milletvekili arkadaşınız olarak size bir haykırışımdır. Bunu,
lütfen, gelin, hep birlikte önüne geçelim, bu yanlıştan dönelim.
Trakya'nın toprağına, suyuna, havasına, bütün değerlerine hep birlikte
sahip çıkalım. Eğer, bu yüceliği Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak
gösterebilirsek, emin olunuz ki, Trakyalılar da bunun altında kalmayacaklardır.
Bu duygu ve düşüncelerle, vermiş olduğum
Meclis araştırma önergesinin kabulü yönünde oy kullanacağınızı
ümit ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çakır.
Grup önerisi aleyhinde söz isteyen,
Ünal Kacır, İstanbul Milletvekili.
Buyurun Sayın Kacır. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grup önerisi aleyhinde
söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında, bugün, yasaların, yasa tekliflerinin
veya tasarılarının görüşüleceği gün. Ama, Cumhuriyet Halk Partisi
yine, bugün, bir grup önerisiyle araştırma önerisinin görüşülmesini
talep etmekte. Yani, yasa çıkarmamızın, âdeta, önüne geçmek için
birtakım manevralar bunlar. Tabii, bunları gündeme getirirken de
bazı bölge sorunlarını gündeme getirmekte, bununla da bizi sıkıştıracağını
zannetmekte.
ÖZLEM ÇERÇİOĞLU (Aydın) - Konuşma o zaman,
vakit kaybı.
ÜNAL KACIR (Devamla) - Az önce sayın vekilleri
dinledik, ibretle dinledik. Trakya-İstanbul gibi bir kutuplaşma
oluşturulmaya çalışılıyor âdeta. Bunlar çok yanlış şeylerdir. Yani,
İstanbul'u da, Trakya'sı da, Marmara'sı da, Türkiye'si de, Türkiye'nin
tamamı da bir bütündür, bütün olarak değerlendirilmelidir. Yoksa
"suyumuzu çaldılar", "toprağımızı kapıyorlar",
"İstanbul bizi yutacak" gibi ifadeler, hoş şeyler değil bunlar.
İstanbul, Türkiye'nin göz bebeği. İstanbul,
elbette ki, bütün Türkiye'nin İstanbul'u, sadece kendi kendisinin
değil. İstanbul, bütün Türkiye'yi ilgilendirmekte ve bütün Türkiye
de İstanbul'u ilgilendirmekte. Burada ayrımcılık yapılmasını
hiç hoş bulmuyorum. "İstanbul suyumuzu çaldı", daha doğrusu
"İstanbul'da, Tayyip Erdoğan döneminde...
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Hayır, İstanbullu
değil, Tayyip Erdoğan çaldı, Recep Tayyip Erdoğan çaldı. Çarpıtma!
ÜNAL KACIR (Devamla) - Recep Tayyip Erdoğan
suyumuzu çaldı" diyorsunuz.
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Evet, öyle söyledim.
ÜNAL KACIR (Devamla) - Halbuki "Istranca
projelerinin müellifi, bunun sahibi benim" diyordu Sayın Sözen,
"yüzde 40'ı da benim dönemimde yapılmıştı" diyordu. Ne oldu?
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Longoz ormanlarının
suyunu çaldı.
ÜNAL KACIR (Devamla) - Ha, projeler o dönemde
yapıldı, ama gerçekleşmesi, Tayyip Erdoğan döneminde gerçekleşti
ve bütün İstanbullu, bütün Türkiye insanı, Recep Tayyip Erdoğan'a,
bundan dolayı da müteşekkirdir, teşekkür etmiştir. Teşekkür ettiğini
nereden biliyorsunuz? İstanbul'da, kaç dönemdir, onun işaret ettiği
belediye başkanlarının kazandığından biliyoruz. Bütün Türkiye'nin
teşekkür ettiğini nereden biliyorsunuz? Onu, İstanbul'daki başarılarından
dolayı Türkiye'ye Başbakan yaptığından biliyoruz. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
Efendim, sorun nedir, sorun? Sorun, Çevre
ve Orman Bakanlığımız, Trakya Üniversitesine, Ergene Çevre Düzeni
Havza Planı'nı yaptırmış, 1/100.000'lik. Bu plan çerçevesinde, vilayetlerimiz
de 1/25.000'lik planlarını yapacaklar. Yasa öyle diyor. Ama, vilayetlerimiz,
yani Tekirdağ, Edirne Kırklareli vilayetlerimiz, kendileri, tek
başına bunu yapmak istememişler; bunların birliği olan TRAKAB,
Trakya Kalkınma Birliğine yetki vermişler ve Trakya Kalkınma Birliği
de İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle beraber, Çevre ve Orman Bakanlığımızın
da katkısıyla birlikte bir protokol imzalamışlar. Ne zaman?
25/12/2006 tarihinde. Bu protokol çerçevesinde, sadece, Trakya'daki
üç vilayetimiz, o üç vilayetle ilgili değil, bütün bölge olarak,
İstanbul ve Marmara Bölgesi olarak, tamamen bu vilayetlerimizin
çevre planlamalarının birlikte yapılmasını öngören bir protokol
bu protokol. Yani, bir plan bütünlüğü olsun, eskisi gibi parça parça
olmasın, bölgesel plan yapalım ve isabetli kararlar verelim, isabetli
adımlar atılsın. Bunun için bu protokol imzalanmış ve bu protokol, netice
itibarıyla, 31/12/2007 tarihine kadar bu iş tamamlanacak ve o tarihte,
yani, bu planlar yapıldıktan sonra, ilgili idarelerce onaylandıktan
sonra yürürlüğü girecek. Bu ilgili idareler kimlerdir? Elbette
ki, ildeki valilerimiz ve onların birliği -sadece valiler değil,
il genel meclis üyeleri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri,
belediye meclisini kapsıyor- ayrıca, bölgesel olarak da planlı
onaylama yetkisi Çevre ve Orman Bakanlığına aittir.
"Efendim, Trakya Üniversitesi de
burada bir yer alsın." Yasal olarak burada yer alması mümkün değil.
Yasal olarak burada görevli belli. Kim? Çevre ve Orman Bakanlığı görevli.
Başka, kim? Vilayetlerin yetkilileri.
Dolayısıyla, bu onaydan geçtikten sonra
bu planlar yürürlüğe girecektir. Dolayısıyla, işler yolunda yürümektedir,
koordineli bir şekilde yürümektedir.
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Kapaklı'yı belediye
meclisleri onayladı.
ÜNAL KACIR (Devamla) - Burada bir problem
yoktur. Çok rica ediyorum, vatandaşımızın, milletimizin kafasını
bulandırmayın, birlik ve beraberliğimize katkıda bulunun. Yoksa,
efendim, "siyahlar beyazlar" ya da "İstanbul Trakya'yı
yutacak…" Böyle şey yok, böyle bir şey düşünülemez. İstanbul Türkiye'nindir.
Türkiye'nin tamamı İstanbul'la beraber, hep beraber bir değer ifade
etmektedir. Ayrımız gayrımız yoktur, olmayacaktır.
Herkes ufak ufak çapta planlar yapmasın,
bölgesel planlar yapılsın diye bu çalışmalar yapılmaktadır. Dolayısıyla,
Cumhuriyet Halk Partisinin Grup önerisine katılmamız mümkün değildir.
Bu duygularla, bu düşüncelerle yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kacır.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup önerisi
aleyhinde söz isteyen Eyüp Fatsa, Ordu Milletvekili.
Buyurun Sayın Fatsa.
EYÜP FATSA (Ordu) - Sayın Başkan, değerli
milletvekili arkadaşlarım; Cumhuriyet Halk Partisi Grup önerisinin
aleyhinde söz aldım. Bu vesileyle, Başkanlık makamını ve Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, kısaca, görüşülmesi
arzu edilen öneri, Trakya çevre düzeni planı. Ergene Havzası'yla ilgili,
buraların, tarım arazileri, su kaynakları ve diğer, bu plan çerçevesine
dâhil olan hususların araştırılması, bununla ilgili alınması gereken
tedbirlerin alınması noktasında arkadaşlarımızın bir önerisi
var. Konuşulan konu da budur.
Tabii, Ergene Havzası'yla alakalı da
daha önce, arkadaşlarımız da biliyorlar, Türkiye Büyük Millet Meclisinde
bir araştırma komisyonu kuruldu, çalışmalar yaptı. Bu komisyonun
ortaya koymuş olduğu raporda da konuyla ilgili önemli tespitler
ve teklifler var.
Tabii, burada mesele konuşulurken ortaya
konuluş şekline baktığımızda, sanki Ergene Havzası ve Trakya çevre
düzeni planlarıyla alakalı hiçbir çalışma yapılmıyor da, bir an önce
dikkatler buraya çekilsin ve ilgililer, yetkililer harekete geçmek
suretiyle burada muhtemel yaşanan ve gelecekte yaşanacak olan sıkıntılarla
ilgili önlemler ve tedbirler alınsın
diye, takdimler de bu şekilde yapıldı.
Değerli arkadaşlar, arkadaşlarımızın
ifade ettiklerini tekrar etmemek suretiyle, aslında uygulamalara
ve çalışmalara baktığımız zaman
talep edilen prosedürle ilgili, taleplerle ilgili çalışmalar devam
ediyor. Bu çerçevede, Orman Bakanlığının talimatıyla, talebiyle
Trakya Üniversitesi bölgenin 1/100.000'lik haritalarını çıkarmış
ve onaylanmış. 1/25.000'lik haritaların çalışmaları yapılırken, bu
ismi geçen Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerimizin bunları ayrı
ayrı, bu 1/25.000'lik harita çalışmalarını yapması üzerinde durulmuş.
Ancak, ayrı ayrı yapılmasındaki zorluklar dikkate alınarak denilmiş
ki, bu çalışmaları TRAKAB yapsın. Yani, bu üç ilimizin birlikte planlanması
gereken çalışmaları bir merkezden yürütülsün ve TRAKAB bunu yapsın.
Ancak, TRAKAB'ın da, yani, Trakya Birlik'in de bu çalışmaları yürütebilecek
yeterli imkân ve altyapıya sahip olmadığı da dikkate alınarak buna
Çevre Orman Bakanlığı, yine Trakya Kalkınma Birliği (TRAKAB) ve İstanbul
Büyükşehir Belediyesi de bu çalışmaya dâhil edilmek suretiyle bunun
bir konsorsiyum şeklinde birlikte yürütülmesinin daha uygun ve daha
verimli olacağı hususunda birleşilmiş ve bu çalışmalar da zaten
elan yürütülüyor.
Şimdi, Sayın Çakır konuşmasında dedi
ki: "Trakya, bu çalışmanın içerisinde yok. Hiçbir Trakyalı kurum
veya kuruluş bu çalışmanın içerisinde yok. Trakyalıların içerisine
dâhil edilmediği çalışmalarla alakalı da Trakyalıların birtakım
endişeleri var." Doğrusunu isterseniz, bunun doğru bir ifade
olmadığını söylemek istiyorum. Zira, Edirne Valisi, aynı zamanda,
bu TRAKAB'ın da yani, Tekirdağ…
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Edirne Valisi
Trakyalı mı Sayın Fatsa? Üç gün sonra tayini çıkar, gider.
BAŞKAN - Sayın Çakır, lütfen… Lütfen Sayın
Çakır…
EYÜP FATSA (Devamla) - Trakya, Tekirdağ,
Kırklareli'yi de içine alan bu TRAKAB, Trakya Kalkınma Birliğiyle
alakalı, bu Birlik'in başındaki insandır Edirne Valisi. Edirne Valisi
değişebilir, Edirne Valisi Edirneli olmayabilir, başka bir ilden
olabilir, mevcut vali de değişebilir, ama, TRAKAB'ın yüklenmiş olduğu
sorumluluk veya fonksiyon değişmez. Yani, valiye göre değişen bir
şey değil. Kaldı ki, bu üç il bir araya gelmek suretiyle bu tespiti
yapmış. Bunu, ne siz ne biz ne Çevre ve Orman Bakanlığı veya ne diğer
kurum veya kuruluşlar yapmamış, yani, bu üç ilin ortak kararıyla
Edirne Valiliği bu işin başına getirilmiştir. Zaten, şu yapılan anlaşmalarda
da çalışmalarda da TRAKAB, yani, bu üç il adına bu çalışmaların içerisinde
aktif olarak sorumluluk ve görev almış. Bu çalışmalar da zaten devam
ediyor.
Ayrıca, şu konuda itirazlar oldu arkadaşlarımızdan:
Efendim, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bu işe dâhil olması, biraz,
sanki, Trakyalıların, bu, sözü geçen üç ilin beklenti veya düşüncelerini
gerçekleştirmeyeceği, yani, böyle, nalıncı keseri gibi, İstanbul
tarafına doğru yontacağı şeklinde ifadeler oldu. Doğrusunu istersen,
bunu kabul etmek mümkün değildir.
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Örnekleri var,
somut örnekleri var.
EYÜP FATSA (Devamla) - Yani, İstanbul'un
Avrupa yakasının, Trakya'nın dışında değerlendirilmesi veya düşünülmesi
söz konusu olabilir mi? Yani, Trakya'dan ayrı bir İstanbul, özellikle
Avrupa yakasını düşünmek söz konusu değildir. Eğer böyle düşünülürse,
bu İstanbul'a ve İstanbullulara haksızlık olur, İstanbullulara güvensizlik
olur. Bu coğrafya, birlikte paylaşılan, sorunlarıyla, dertleriyle,
bütün meseleleriyle birlikte düşünülmesi, birlikte üretilmesi
gereken bir coğrafyadır. Kaldı ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesini
bu işin dışında tuttuğunuz zaman, biraz önce sizin itiraz ettiğiniz
gerekçeler aynı şekilde İstanbul için de İstanbullular için de geçerli
olur ki, bu iddiayı kabul etmemiz veya doğru bulmamız söz konusu değildir.
Kaldı ki, artık, arkadaşlarımızın hepsinin
şunu bilmesi gerekir: İlleri artık tek tek planlamak, projelendirmek
mümkün değildir. Marmara, topyekûn
Trakya'yı da içine alacak şekilde, İstanbul Metropolitan Plan Ofisi
bünyesinde -ki, bu Ofisin bünyesinde yaklaşık 600'ün üzerinde, sadece
bu işleri takip etmek ve gerçekleştirmek için mühendis çalışmaktadır-
yeteri kadar uzman kadro ve mühendis de vardır. Kaldı ki, bu planın
içerisinde, ayrıca, sadece İstanbul, Trakya, Kırklareli, Edirne
değil, Bursa, İzmit, Sakarya ve diğer, bölgenin dokuz ilini de içine
alabilecek şekilde bir büyük proje hayata geçirilmek için çalışmalar
yapılmaktadır. Yani, bu çalışmaların hiçbirisi yapılmamış olsaydı,
bu süreç devam etmiyor olsaydı, o zaman, arkadaşlarımızın bu konunun
araştırılmasıyla ilgili Meclis araştırması komisyonu kurulmasıyla
alakalı talebini haklı görmemiz, hatta, burada, Genel Kurulda da
bunu kabul etmek suretiyle, bir an önce bu komisyonun kurulmasına
destek vermemiz elbette ki söz konusu olurdu. Bundan imtina etmek
mümkün değildir, ama, bu çalışmalar yürütülüyor. Bu çalışmalar hızla
yürütülüyor.
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Yanlış yürütülüyor,
yanlış!
EYÜP FATSA (Devamla) - Bu çalışmalara
bütün taraflar destek veriyor; Çevre ve Orman Bakanlığı destek veriyor,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi destek veriyor.
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Sayın Fatsa, halk
destek vermiyor. Yanlış yürütülüyor. Bizim de derdimiz o.
EYÜP FATSA (Devamla) - Şimdi, değerli
arkadaşlar…
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Lütfen, bizi doğru
anlayın.
EYÜP FATSA (Devamla) - Değerli arkadaşlar…
Bakın, Sayın Çakır, ben sizi doğru anlıyorum.
Yani, halk anlamıyor, halk tepki gösteriyor diye, ben bölge siyasetçisi
olarak sizi anlamaya çalışıyorum, anlıyorum, iyi de anlıyorum.
RASİM ÇAKIR (Edirne) - "Anlamıyor"
demedim "destek vermiyor" dedim.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) -
"Halk anlamıyor" demedi "Destek olmuyor" dedi.
EYÜP FATSA (Devamla) - Ama, siz de bölgenin
milletvekilleri olarak, bu illerin, bu hizmetlerin yürütüleceği,
yürütülen illerin milletvekilleri olarak, şu konularla ilgili
çalışmaları halkla, bölge halkıyla paylaşmak, onları doğru bilgilendirmek…
Bu çalışmaların yapıldığını, bu çalışmaların yürütüldüğünü bu
insanlarla paylaşmak, elbette ki sadece iktidar partisinin milletvekillerinin
değil, muhalefet partisine mensup milletvekili arkadaşlarımızın
da bu çalışmaları doğru olarak vatandaşlarımızla, bölge insanıyla
paylaşma gibi bir sorumluluğu olduğu kanaatindeyim. Bu çalışmalar
olmasa, bu çalışmalar yapılmasa, ben, sizin teklifinizin kabul
edilmesi noktasında, çıkar, burada lehinde konuşur ve destek vereceğimi
açıklardım, ama, sizin talep ettiğiniz çalışmalar devam ediyor…
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Bizim itirazımız,
yanlış çalışılıyor.
EYÜP FATSA (Devamla) - … ve süratle devam
ediyor.
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Ama, yanlış çalışılıyor.
EYÜP FATSA (Devamla) - Sadece üç ili değil
bütün Marmara Bölgesi'ni kapsayacak şekilde, dokuz ili içine alan
ve bütün finansmanının da yine İstanbul Metropolitan Plan Ofisi tarafından
karşılandığı bu çalışma devam ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
EYÜP FATSA (Devamla) - Bitiriyorum Sayın
Başkanım.
BAŞKAN - Sayın Fatsa, lütfen, toparlayınız.
Buyurun.
EYÜP FATSA (Devamla) - Öyleyse, sorumluluk
gereği herkesin, ama herkesin, bu çalışmaların daha süratle gerçekleşebilmesi
için bu çalışmalara destek vermesi lazımdır. Bu çalışmaları yapan
insanların kararlılığını, azmini, heyecanını kırmak suretiyle
bu çalışmaya destek veremeyeceğimizi, bu çalışmaların kısa sürede
bitirilmesine destek olamayacağımızı da, her sorumlu insan gibi
bizlerin de bilmesinde fayda var.
Bir konuyu ifade ederek huzurlarınızdan
ayrılmak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, bakın, siyasette
üslup çok önemlidir. Yani, herkes, her şeyi söyleyebilir, bu kürsüden
de söyleyebilir, başka yerlerde de, kendisi konuşmak için imkân ve
fırsat bulduğu yerlerde de söyleyebilir, ama, üslup, mutlaka her konuşan
için dikkat edilmesi gereken bir husustur ve özelliktir. Arkadaşlarımız
burada konuşurken, özellikle Trakya'yla ilgili, yani, hırsızlık veya
gasp, istila gibi ifadeler kullandılar. Değerli arkadaşlar, bunlar,
bir ülkenin kendi içindeki hizmetlerini yaparken, muhatap olması
gereken bu uygulayıcıların, bu hizmetleri yürüten ve yöneten insanların
muhatap olması gereken ifadeler ve yakıştırmalar olamaz. Savaş tarihimize
baktığımız zaman, "gasp", "istila" gibi ifadelerin
kimlerle ilgili kullanıldığına tanıklık ederiz, şahitlik ederiz.
Dolayısıyla, herkes için üslup çok önemlidir; ama, siyasetçi için
belki herkesten çok daha önemlidir.
Bu duygu ve düşüncelerle, bu çalışmaların
yürütüldüğünü ifade ediyorum. Yani, zaten önümüzdeki kısa süre
de, kalan çalışma takvimi de, bir araştırma komisyonunun kurulup
neticelenmesine fırsat verecek zamana sahip olmadığı için ben bu
önerinin aleyhinde olduğumuzu ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Fatsa.
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Sayın Başkan, ismim
zikredilerek bir düşüncemin yanlış ifade edildiğini gördüm.
BAŞKAN - Sayın Çakır, ben konuşmaların
tamamını dinledim. Siz de çok şey söylediniz, biliyorum.
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Eğer izin verirseniz
bir dakika yerimden açıklama yapmak istiyorum. Bir dakika… Lütfen…
BAŞKAN - Sataşma olarak değerlendirmiyorum
Sayın Çakır.
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Kesinlikle sataşma
değil Sayın Başkan. Benim bir görüşümün yanlış anlaşılmasına…
BAŞKAN - Cumhuriyet Halk Partisi…
III. - YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, yoklama
yapılmasını talep ediyoruz.
BAŞKAN - …Grup önerisini oylarınıza
sunuyorum.
RASİM ÇAKIR (Edirne) - Sayın Başkan, bir
dakika…
BAŞKAN - Yalnız, bir yoklama talebi vardır.
Şimdi bu talebi yerine getireceğim. Ancak, yoklama talebini işleme
koyabilmem için, ayakta olup yoklama talep eden milletvekillerinin
sayısının 20 olup olmadığını tespit edeceğim. İsimler tutanağa geçeceğinden,
ayaktaki her sayın milletvekilinin sırasıyla isimlerini söylemelerini
rica ediyorum.
Sayın Koç? Burada.
Sayın Yergök? Burada.
Sayın Ünlütepe? Burada.
Sayın Diren? Burada.
Sayın Kumkumoğlu? Burada.
Sayın Boztaş? Burada.
Sayın Küçükaşık? Burada.
Sayın Özakcan? Burada.
Sayın Yücesan? Burada.
Sayın Çakır? Burada.
Sayın Tütüncü? Burada.
Sayın Yerlikaya? Burada.
Sayın Yıldırım? Burada.
Sayın Çerçioğlu? Burada.
Sayın Meral? Burada.
Sayın Bodur? Burada.
Sayın Uzdil? Burada.
Sayın Çilingir? Burada.
Sayın Akdemir? Burada.
Sayın Uzunbay? Burada.
Sayın Kandoğan? Burada.
Yoklama için beş dakika süre veriyorum.
Adlarını okuduğum sayın üyelerin yoklama için elektronik cihaza
girmemelerini rica ediyorum.
Başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı
yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
15.51
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati:
16.09
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Yaşar
TÜZÜN (Bilecik), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 88'inci Birleşiminin Üçüncü Oturumu'nu açıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup önerisinin
oylamasından önce yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.
III. - YOKLAMA
BAŞKAN - Şimdi yeniden yoklama yapacağız.
Yoklama için beş dakika süre veriyorum.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı
yeter sayısı yoktur.
Sözlü soru önergeleri ile diğer denetim
konularını sırasıyla görüşmek için, 17 Nisan 2007 Salı günü saat
15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.