Normal deneme 3 1 2007-03-14T12:34:00Z 2007-03-14T12:34:00Z 1 44115 251462 Türkiye Büyük Millet Meclisi 2095 589 294988 10.2625 0 0 nk 0 nk 0 0 0 nk 0 nk MicrosoftInternetExplorer4

DÖ­NEM: 22                         CİLT: 147       YA­SA­MA YI­LI: 5

 

 

 

TÜR­Kİ­YE BÜ­YÜK MİL­LET MEC­Lİ­Sİ

TU­TA­NAK DER­Gİ­Sİ

 

 

67’n­ci Bir­le­şim

22 Şubat 2007 Per­şem­be

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

                                                                                                                                                Say­fa     

  I. - GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

 II. - GE­LEN KÂĞIT­LAR

III. - BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Bay­burt Mil­let­ve­ki­li Fe­ta­ni Bat­tal'ın, Bay­burt'un düş­man iş­ga­lin­den kur­ta­rı­lı­şı­nın 89'un­cu yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le, bü­yük Türk mil­le­ti­nin, ta­rih­ten ge­tir­di­ği en­gin tec­rü­be ve me­de­ni­yet an­la­yı­şı­nın ge­re­ği ola­rak, bu­gün, ba­zı olay­lar kar­şı­sın­da gös­ter­di­ği tep­ki­ye; her tür­lü ma­ni­pü­las­yo­na ve mak­sat­lı gön­der­me­le­re al­dır­ma­ya­rak, in­san­lı­ğa ver­di­ği sağ­du­yu der­si­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

2.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Öz­yü­rek'in, son gün­ler­de ba­sın­da çı­kan ha­ber­ler­de, ili üs ola­rak se­çen ba­zı ra­di­kal-ırk­çı der­nek­le­rin dü­zen­le­di­ği si­lah­lı, Kur'an­lı tö­ren­le­rin, san­ki, Mer­sin­li­le­rin ge­nel eği­li­miy­miş gi­bi gös­te­ril­me­ye ça­lı­şıl­ma­sı­na kar­şı olu­şan tep­ki­ye; ar­tan göç kar­şı­sın­da, ge­len­le­rin, şeh­re en­teg­re edil­me­sin­de kar­şı­la­şı­lan zor­luk­la­ra iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

3.- Çan­kı­rı Mil­let­ve­ki­li Tev­fik Ak­bak'ın, de­mir yol­la­rın­da­ki re­ha­bi­li­tas­yon ça­lış­ma­la­rı ile ye­ni yol­la­rın açıl­ma­sı­nın ül­ke ge­li­şi­mi­ne ya­pa­ca­ğı olum­lu et­ki­le­re ve ba­zı böl­ge­le­rin ca­zi­be mer­ke­zi hâli­ne gel­me­sin­de sağ­la­ya­ca­ğı kat­kı­la­ra iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

IV. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

1.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Da­niş ve İb­ra­him Köş­de­re'nin, Ge­li­bo­lu Ya­rı­ma­da­sı Ta­rihî Millî Par­kı Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Bir Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi (Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi) ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305)

2.- Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904)

3.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1235) (S. Sa­yı­sı: 1308)

4.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Tran­sit Ta­şı­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1077) (S. Sa­yı­sı: 1023)

5.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Eği­tim Ens­ti­tü­sü Ku­ru­cu Bel­ge­si­nin Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1026) (S. Sa­yı­sı: 965)

6.- Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da Ka­nun ile Ba­zı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1299) (S. Sa­yı­sı: 1341)

7.- Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı ile Kü­tah­ya Mil­let­ve­ki­li So­ner Ak­soy ve 6 Mil­let­ve­ki­li­nin; Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Kay­nak­la­rı­nın Elek­trik Ener­ji­si Üre­ti­mi Amaç­lı Kul­la­nı­mı­na İliş­kin Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi ve Sa­na­yi, Ti­ca­ret, Ener­ji, Ta­biî Kay­nak­lar, Bil­gi ve Tek­no­lo­ji Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1261, 2/854) (S. Sa­yı­sı: 1326)

V. - SO­RU­LAR VE CE­VAP­LAR

A) YA­ZI­LI SO­RU­LAR VE CE­VAP­LA­RI

1.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali ARS­LAN'ın, özür­lü is­tih­da­mı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı Ni­met ÇU­BUK­ÇU'nun ce­va­bı (7/19692)

2.- Es­ki­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Cev­det SEL­Vİ'nin, özür­lü is­tih­da­mı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı Ni­met ÇU­BUK­ÇU'nun ce­va­bı (7/19698)

3.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­da­han'ın bir kö­yün­de­ki Di­ya­net per­so­ne­li­nin loj­man ih­ti­ya­cı­na iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı Meh­met AY­DIN'ın ce­va­bı (7/19983)

4.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li Meh­met Zi­ya YER­GÖK'ün, bir akar­ya­kıt ka­çak­çı­lı­ğı id­di­ası­na yö­ne­lik iş­lem­le­re iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı Kür­şad TÜZ­MEN'in ce­va­bı (7/20035)

 

 

I. - GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

TBMM Ge­nel Ku­ru­lu sa­at 14.00'te açı­la­rak beş otu­rum yap­tı.

Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Dur­sun Ak­de­mir, Azer­bay­can'ın Ho­ca­lı ken­tin­de Er­me­ni­ler ta­ra­fın­dan ger­çek­leş­ti­ri­len kat­li­amın 15'in­ci yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le, bir­çok Er­me­ni ku­ru­lu­şu ve lo­bi ör­gü­tü­nün tüm dün­ya­yı Türk­lük aley­hi­ne ya­nılt­ma­la­rı­nın ön­len­me­si için, üye­si ol­du­ğu­muz Av­ru­pa Gü­ven­lik ve İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Minsk Gru­bun­da ko­nu­nun çö­züm­len­me­si­nin öne­mi­ne,

Es­ki­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Fah­ri Kes­kin, Os­man­lı İm­pa­ra­tor­lu­ğu'nun 34'ün­cü pa­di­şa­hı Ab­dül­ha­mid Han'ın ölü­mü­nün 89'un­cu yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le, dö­ne­min­de­ki si­ya­si ge­liş­me­le­re ve yap­tır­dı­ğı eser­le­re,

Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar Öğüt, Ar­da­han'ın düş­man iş­ga­lin­den kur­ta­rı­lı­şı­nın 86'ncı yıl dö­nü­mün­de, il­de, ta­rım ve hay­van­cı­lık­la uğ­ra­şan ke­si­min so­run­la­rı­na ve alın­ma­sı ge­re­ken ted­bir­le­re,

İliş­kin gün­dem dı­şı bi­rer ko­nuş­ma yap­tı­lar.

Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Yü­cel Ar­tan­taş, Azer­bay­can'ın Ho­ca­lı ken­tin­de Er­me­ni­ler ta­ra­fın­dan ger­çek­leş­ti­ri­len kat­li­amın yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le bir açık­la­ma­da bu­lun­du.

Ge­nel Ku­ru­lun 20/2/2007 ta­rih­li 65'in­ci Bir­le­şi­mi'nde alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce, Baş­ba­kan Re­cep Tay­yip Er­do­ğan ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir Ak­su hak­kın­da ve­ri­len (9/13) esas nu­ma­ra­lı Mec­lis so­ruş­tur­ma­sı öner­ge­si­nin 27/2/2007 Sa­lı gü­nü ya­pı­la­cak olan ön gö­rüş­me­le­rin­de, çe­ki­len ku­ra ne­ti­ce­sin­de söz ala­cak mil­let­ve­kil­le­ri­nin ad­la­rı,

Yoz­gat Mil­let­ve­ki­li Emin Koç ve 84 mil­let­ve­ki­li­nin, si­ya­set ve med­ya iliş­ki­le­ri ile ba­sın sek­tö­rün­de­ki so­run­la­rın araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/424) Ge­nel Ku­ru­lun bil­gi­si­ne su­nul­du; öner­ge­nin, gün­dem­de­ki ye­ri­ni ala­ca­ğı ve ön gö­rüş­me­si­nin, sı­ra­sı gel­di­ğin­de ya­pı­la­ca­ğı,

Açık­lan­dı.

Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal Una­kı­tan'ın İn­gil­te­re ve Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'ne yap­tı­ğı resmî zi­ya­ret­le­re Af­yon­ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li Sa­it Aç­ba'nın da iş­ti­rak et­me­si­nin uy­gun bu­lun­du­ğu­na iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si ka­bul edil­di.

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­nın:

1'in­ci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305) gö­rüş­me­le­ri, da­ha ön­ce ge­ri alı­nan mad­de­le­re iliş­kin ko­mis­yon ra­po­ru he­nüz gel­me­di­ğin­den;

2'nci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904),

4'ün­cü sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir (1/1235) (S. Sa­yı­sı: 1308),

5'in­ci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Tran­sit Ta­şı­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir (1/1077) (S. Sa­yı­sı: 1023),

Ka­nun Ta­sa­rı­la­rı­nın gö­rüş­me­le­ri, il­gi­li ko­mis­yon yet­ki­li­le­ri Ge­nel Ku­rul­da ha­zır bu­lun­ma­dı­ğın­dan;

Er­te­len­di.

3' ün­cü sı­ra­sın­da bu­lu­nan ve İç Tü­zük'ün 91'in­ci mad­de­si kap­sa­mın­da de­ğer­len­di­ri­le­rek te­mel ka­nun ola­rak bö­lüm­ler hâlin­de gö­rü­şül­me­si ka­rar­laş­tı­rıl­mış olan Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı (1/1148) (S. Sa­yı­sı: 1159) gö­rüş­me­le­ri ta­mam­la­na­rak, elek­tro­nik ci­haz­la ya­pı­lan açık oy­la­ma ne­ti­ce­sin­de, ka­bul edi­lip ka­nun­laş­tı.

22 Şu­bat 2007 Per­şem­be gü­nü, alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce sa­at 14.00'te top­lan­mak üze­re, bir­le­şi­me 19.46'da son ve­ril­di.

Nev­zat Pakdil

 

 

Baş­kan­ve­ki­li

 

 

 

Bay­ram Özçelik

Ah­met Küçük

 

Bur­dur

Ça­nak­ka­le

 

Kâtip Üye

Kâtip Üye

No.: 89

II. - GE­LEN KÂĞIT­LAR

22 Şu­bat 2007 Per­şem­be

Sü­re­si İçin­de Ce­vap­lan­dı­rıl­ma­yan Ya­zı­lı So­ru Öner­ge­le­ri

1.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Er­dal KA­RA­DE­MİR'in, do­ğal­gaz­da dı­şa ba­ğım­lı­lı­ğın oluş­tur­du­ğu so­run­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19857)

2.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ca­nan ARIT­MAN'ın, Av­ru­pa Par­la­men­to­su­nun "Tür­ki­ye'de Gı­da Gü­ven­li­ği" ad­lı ra­po­run­da ge­çen bir ifa­de­ye iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19858)

3.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Er­dal KA­RA­DE­MİR'in, do­ğal­gaz alım-sa­tım söz­leş­me­le­ri de­vir iha­le­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19859)

4.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin GÜ­LER'in, İran do­ğal­ga­zın­da ya­pı­lan ke­sin­ti­ye iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19860)

5.- Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li Sü­ley­man SA­RI­BAŞ'ın, bir mil­let­ve­ki­li ve oğ­lu­nun al­dı­ğı iha­le­le­re iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19861)

6.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret BA­LOĞ­LU'nun, Ha­şim İş­can Kül­tür Mer­ke­zi­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19862)

7.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ah­met ER­SİN'in, İz­mir-Ko­nak kı­yı­sın­da­ki ah­şap se­yir te­ras­la­rı­nın sö­kül­me­si ta­le­biy­le açı­lan da­va­ya iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19864)

8.- Ay­dın Mil­let­ve­ki­li Öz­lem ÇER­Çİ­OĞ­LU'nun, YÖK'ün yurt dı­şı­na gön­der­di­ği borç­lu öğ­ren­ci­le­re yurt dı­şı çı­kış ya­sa­ğı kon­du­ğu id­di­ası­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19865)

9.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin ÖZ­CAN'ın, rek­lam pa­no­la­rın­da yer alan bay­ram kut­la­ma ilan­la­rı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19866)

10.- Er­zu­rum Mil­let­ve­ki­li İb­ra­him ÖZ­DO­ĞAN'ın, ba­zı tra­fik ka­za­la­rı­na ve yol gü­ven­li­ği­ne iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19867)

11.- Ay­dın Mil­let­ve­ki­li Öz­lem ÇER­Çİ­OĞ­LU'nun, ka­ra­yol­la­rı gü­ven­li­ği­ne iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19868)

12.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ali Rı­za GÜL­Çİ­ÇEK'in, büt­çe gö­rüş­me­le­ri sı­ra­sın­da­ki bir be­ya­nı­na iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Meh­met AY­DIN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19873)

13.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ali Rı­za GÜL­Çİ­ÇEK'in, Di­ya­net İş­le­ri Baş­kan­lı­ğı­nın ya­yım­la­ma­yı dü­şün­dü­ğü Ale­vi­lik ile il­gi­li te­mel kay­nak­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Meh­met AY­DIN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19874)

14.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Na­il KA­MA­CI'nın, An­tal­ya'da­ki ba­zı ma­den ara­ma ruh­sat­la­rı­nın amaç dı­şı kul­la­nıl­dı­ğı id­di­ası­na iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19875)

15.- Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Zü­he­yir AM­BER'in, ma­den ara­ma ve iş­let­me ruh­sa­tı için mü­ra­ca­at eden ya­ban­cı fir­ma­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19876)

16.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Emin Şİ­RİN'in, muh­taç­la­ra kö­mür da­ğı­tı­mı­na iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19877)

17.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Hak­kı ÜL­KÜ'nün, BO­TAŞ'a ta­nı­nan ace­le ka­mu­laş­tır­ma yet­ki­si­ne iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19878)

18.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret BA­LOĞ­LU'nun, An­tal­ya'nın su so­ru­nu olan köy­le­ri­ne iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19879)

19.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Na­il KA­MA­CI'nın, An­tal­ya İp­lik­li ve Pa­muk­lu Do­ku­ma Fab­ri­ka­sı­nın tah­sis ka­ra­rıy­la il­gi­li id­di­ala­ra iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19880)

20.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ali Rı­za GÜL­Çİ­ÇEK'in, İs­tan­bul'da ba­zı ka­sap­la­ra kur­ban ke­si­min­de gö­rev ve­ril­me­di­ği id­di­ası­na iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19881)

21.- Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Ali Ke­mal DE­VE­Cİ­LER'in, bi­rey­sel si­lah­lan­ma­ya iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19882)

22.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li Atil­la BA­ŞOĞ­LU'nun, ça­lın­tı araç­la­ra iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19884)

23.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li Atil­la BA­ŞOĞ­LU'nun, fah­ri tra­fik mü­fet­tiş­li­ği­ne iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19885)

24.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret BA­LOĞ­LU'nun, Ha­şim İş­can Kül­tür Mer­ke­zi­ne iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19886)

25.- Kah­ra­man­ma­raş Mil­let­ve­ki­li Meh­met Ali BU­LUT'un, Ba­kan­lı­ğın ba­zı fa­ali­yet­le­ri­ne iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19887)

26.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Er­dal KA­RA­DE­MİR'in, TO­Kİ'nin fa­ali­yet­le­ri­ne iliş­kin Ma­li­ye Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19889)

27.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa ÖZ­YURT'un, gö­rev ye­ri de­ğiş­ti­ri­len bü­rok­rat­la­ra ve açı­lan da­va­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19890)

28.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret BA­LOĞ­LU'nun, An­tal­ya Dev­let Has­ta­ne­si ek bi­na in­şa­atı­na iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19893)

29.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret BA­LOĞ­LU'nun, Per­so­nel Da­ğı­lım Cet­ve­li uy­gu­la­ma­sı­na iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19894)

30.- Er­zu­rum Mil­let­ve­ki­li İb­ra­him ÖZ­DO­ĞAN'ın, Di­yar­ba­kır'da­ki bir di­ya­liz mer­ke­zin­de gö­rü­len vi­rüs bu­laş­ma ola­yı­na iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19895)

31.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Emin Şİ­RİN'in, ye­şil kart sa­hip­le­ri­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19896)

32.- Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li Sü­ley­man SA­RI­BAŞ'ın, TCDD 2. Böl­ge Mü­dür­lü­ğüy­le il­gi­li ba­zı id­di­ala­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19897)

33.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li Atil­la BA­ŞOĞ­LU'nun, Türk Te­le­ko­mun özel ser­vis nu­ma­ra­sı hiz­me­ti­nin üc­ret­len­di­ril­me­si­ne iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19898)

34.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li Atil­la BA­ŞOĞ­LU'nun, GSM ope­ra­tör­le­ri­nin sa­yaç de­ne­ti­mi­ne iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19899)

 

22 Şu­bat 2007 Per­şem­be

Bİ­RİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 14.06

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le), Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 67'nci Bir­le­şi­mi'ni açı­yo­rum.

Top­lan­tı ye­ter sa­yı­sı var­dır, gö­rüş­me­le­re baş­lı­yo­ruz.

Gün­de­me geç­me­den ön­ce üç sa­yın mil­let­ve­ki­li­ne gün­dem dı­şı söz ve­re­ce­ğim. Ko­nuş­ma sü­re­le­ri be­şer da­ki­ka­dır. Hükûmet bu ko­nuş­ma­la­ra ce­vap ve­re­bi­lir. Hükûme­tin ce­vap sü­re­si yir­mi da­ki­ka­dır.

Gün­dem dı­şı ilk söz, Bay­burt'un düş­man iş­ga­lin­den kur­tu­lu­şu mü­na­se­be­tiy­le söz is­te­yen Bay­burt Mil­let­ve­ki­li Fe­ta­ni Bat­tal'a ait­tir.

Sa­yın Bat­tal, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

III. - BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Bay­burt Mil­let­ve­ki­li Fe­ta­ni Bat­tal'ın, Bay­burt'un düş­man iş­ga­lin­den kur­ta­rı­lı­şı­nın 89'un­cu yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le, bü­yük Türk mil­le­ti­nin, ta­rih­ten ge­tir­di­ği en­gin tec­rü­be ve me­de­ni­yet an­la­yı­şı­nın ge­re­ği ola­rak, bu­gün, ba­zı olay­lar kar­şı­sın­da gös­ter­di­ği tep­ki­ye; her tür­lü ma­ni­pü­las­yo­na ve mak­sat­lı gön­der­me­le­re al­dır­ma­ya­rak, in­san­lı­ğa ver­di­ği sağ­du­yu der­si­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

FE­TA­Nİ BAT­TAL (Bay­burt) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; dün 21 Şu­bat­tı. Bay­burt­lu­nun de­yi­miy­le dün Bay­burt'ta kur­tu­luş var­dı. Don­du­ru­cu so­ğu­ğa ve aya­za rağ­men, köy­lü­sü, il­çe­li­si, bel­de­li­si, şe­hir­li­si, ço­cuk­lar, genç­ler, ih­ti­yar­lar, her­kes tık­lım tık­lım Cum­hu­ri­yet Cad­de­si'ni dol­dur­muş­tu. İş­ga­lin ne an­la­ma gel­di­ği­ni ye­ni­den fik­ret­me­ye, kur­tu­lu­şun ne an­la­ma gel­di­ği­ni ye­ni­den id­rak et­me­ye çok çok önem ver­dik­le­ri için ora­day­dı­lar. Önü­müz­de­ki yir­mi gün, bir ay içe­ri­sin­de, Tür­ki­ye'nin bir­çok ken­tin­de ve hat­ta yurt dı­şın­da, Bay­burt­lu­lar, Bay­burt der­nek­le­ri ara­cı­lı­ğıy­la bu kur­tu­lu­şu id­rak et­me­ye de­vam ede­cek­ler.

Ara­dan tam sek­sen do­kuz yıl geç­tik­ten son­ra hâlâ o gün­le­ri yâd et­me­miz, kur­tu­lu­şun se­vin­ci­ni ya­şa­ma­mız, iş­ga­lin acı­sı­nı de­rin­den de­ri­ne his­set­me­miz, va­tan top­ra­ğın­da iş­gal­ci çiz­me­si­nin ezi­ci ağır­lı­ğı­nın ne an­la­ma gel­di­ği­ni ye­ni­den dü­şün­me­miz, se­fer­ber­lik yıl­la­rın­da ya­şa­dı­ğı­mız yok­lu­ğu, yok­sul­lu­ğu, se­fa­le­ti, çe­ki­len acı­la­rı, iş­le­nen zu­lüm­le­ri, ci­na­yet­le­ri ye­ni­den ve ye­ni­den ha­tır­la­ma­mız, unut­ma­ma­mız, unut­tur­ma­ma­ya özen gös­ter­me­miz, top­lum­sal ha­fı­za­mı­zın de­rin­lik­le­ri­ne dal­ma­mız çok önem­li bir ge­rek­li­li­ğin ve mec­bu­ri­ye­tin ifa­de­si­dir. Çün­kü, biz, o yıl­la­rı, o acı­la­rı bi­re bir ya­şa­yan in­san­la­rı din­le­ye­rek bü­yü­dük.

Bu­gün, hâlâ, esef­le, acıy­la, hay­ret­le mü­şa­he­de edi­yo­ruz ki, iş­gal­ci man­tık hiç de­ğiş­me­den ve hiç hız kes­me­den yo­lu­na de­vam edi­yor. İn­sa­noğ­lu, hâlâ, akan ve akı­tı­lan ka­nın, akan ve akı­tı­lan göz­yaş­la­rı­nın çe­te­le­si­ni tut­ma­ya de­vam edi­yor. Faz­la uzak­la­ra git­me­ye ge­rek yok, sa­de­ce ya­şa­dı­ğı­mız ça­ğın bir ön­ce­ki yüz­yı­lı­na bak­tı­ğı­mız­da in­san­lı­ğın çok cid­di fa­tu­ra­lar öde­di­ği­ni bi­li­yo­ruz. Sa­de­ce iki dün­ya sa­va­şı ve ide­olo­jik hül­ya­la­rın ger­çek­leş­ti­ril­me­si için kat­le­di­len in­san sa­yı­sı he­sap­lan­dı­ğın­da or­ta­ya çı­kan ra­kam çok kor­ku­tu­cu. Tam 170 mil­yon in­san bir yüz­yıl ön­ce ha­ya­tı­nı kay­bet­ti ve bir şai­rin de­di­ği gi­bi "Biz ya­şar­ken ku­rul­du dün­ya, biz ya­şar­ken kop­tu kı­ya­met." Ay­nı fe­la­ket­le­rin 21'in­ci yüz­yıl­da da pe­şi­mi­zi bı­rak­ma­dı­ğı­nı esef­le, acıy­la mü­şa­he­de edi­yo­ruz ve her şey bel­lek­le­ri­miz­de çok can­lı ve çok ta­ze; Af­ga­nis­tan, Bos­na, İran-Irak Sa­va­şı, Fi­lis­tin ve da­ha dün baş­la­yan ba­şı­mız­da­ki bü­yük bir be­la. İn­sa­noğ­lu, göz­yaş­la­rıy­la, çığ­lık­lar­la, fer­yat­lar­la ve top­ra­ğa ver­di­ği in­san­lar­la bu yol­cu­lu­ğu­na de­vam edi­yor. İç sa­vaş ve ne­yin, ne­den ol­du­ğu­nu bil­me­den bir­bi­ri­ni öl­dü­ren in­san­lar ve da­ha dün baş­la­yan o acı­lı gün­le­rin şu an­da kar­şı­mı­za çı­kar­dı­ğı fa­tu­ra 1 mil­yon in­san ve ma­ale­sef, Ame­ri­ka, Irak'a de­mok­ra­si ve in­san hak­la­rı ta­şı­ma­ya sö­züm ona de­vam edi­yor. Fa­na­tiz­min, uç dü­şün­ce­le­rin top­lum­la­rı yön­len­di­rir nok­ta­ya gel­di­ğin­de dün­ya­nın ba­şı­na ne tür be­la­la­rın açı­la­ca­ğı­nın ye­ni­den is­pa­tı­nı ya­şı­yo­ruz.

Ben, akı­tı­lan bun­ca ka­nın, göz­ya­şı­nın, çığ­lı­ğın tam or­ta ye­rin­de, doğ­ru­su, mil­let­le­ri ma­sum gö­rü­yo­rum as­lın­da. Ben­ce, mil­let­le­rin ma­su­mi­ye­ti­nin kı­rıl­dı­ğı yer, zul­me rı­za gös­ter­dik­le­ri nok­ta­da kı­rı­lı­yor. Bir top­lum eğer zul­me rı­za gös­ter­me­ye ve hat­ta o zul­mü al­kış­la­ma­ya baş­la­mış­sa, iş­le­nen zu­lüm­ler ko­ca­man bir bu­me­ran­ga dö­nü­şüp, son­ra dö­nüp ken­di­si­ni bu­lu­yor.

Bu çer­çe­ve­den bak­tı­ğı­mız­da, ben­ce, Ame­ri­ka'nın, eğer ya­rın­la­rı­nı dü­şü­nü­yor­sa, ken­di­si­ni bir he­sa­ba çek­me­si ve içi­ne çe­kil­me­si la­zım. Ben­ce, İs­ra­il bi­raz ol­sun ya­rın­la­rı­nın he­sa­bı­nı ya­pı­yor­sa, Ağ­la­ma Du­va­rı'na gi­dip ken­di ya­rın­la­rı­na ağ­la­ma­lı­dır. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Bat­tal, bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız. Bay­burt'a ge­le­lim.

FE­TA­Nİ BAT­TAL (De­vam­la) - Sağ olun Sa­yın Baş­kan.

İş­te, ay­nen böy­le ol­muş­tu. Dok­san yıl ön­ce Rus­lar böl­ge­mi­zi iş­gal et­tik­le­rin­de, ne­ti­ce­de, biz, on­lar­la mü­ca­de­le et­tik. Kop Da­ğı'nda, Er­zu­rum'da, Er­zin­can'da, Trab­zon'da, Gü­müş­ha­ne'de, Of'ta ve Bay­burt'ta, mi­lis­ler, var­la­rı­nı yok­la­rı­nı or­ta­ya ko­yup bir va­tan sa­vun­ma­sı­na gir­di­ler. Acı olan, ya­pı­lan bu sa­va­şın son­ra­sın­da, Rus­la­rın 1917'de bo­şalt­ma ha­di­se­si ger­çek­leş­tik­ten son­ra çe­te­le­şe­rek ora­da­ki hâki­mi­yet­le­ri­ni sür­dür­me­ye ça­lı­şan Er­me­ni­le­rin eş­siz ola­rak yap­tık­la­rı zu­lüm­ler ve iş­ken­ce­ler. Ma­ğa­ra­la­ra dol­du­rup yüz­ler­ce in­sa­nı, ora­la­rı ate­şe ver­di­ler ve bu tra­je­di, bu acı, bi­zim in­sa­nı­mız ta­ra­fın­dan hiç unu­tul­ma­dı, unu­tul­ma­ya­cak. Çün­kü, biz­zat onu ya­şa­yan in­san­la­rın diz­le­ri­nin di­bin­de bü­yü­yen o ne­sil, ya­rın­la­ra bu şu­uru ve bi­lin­ci aşı­la­ya­cak­tır. Bu çer­çe­ve­de, bü­yük Türk mil­le­ti ta­rih­ten ge­tir­di­ği en­gin tec­rü­bey­le ve me­de­ni­yet an­la­yı­şı­nın bir ge­rek­li­li­ği ola­rak da, Hrant Dink ci­na­ye­tin­de gös­ter­di­ği tep­kiy­le, in­san­lı­ğa bü­yük bir ders ver­di as­lın­da. Her tür­lü ma­ni­pü­las­yo­na ve mak­sat­lı gön­der­me­le­re al­dır­ma­ya­rak, çok soy­lu bir du­ruş ger­çek­leş­tir­di. Aziz mil­le­ti­miz bu soy­lu du­ru­şuy­la anar­şiz­me izin ver­me­ye­ce­ği­ni ve fa­na­tiz­mi red­det­ti­ği­ni bü­tün dün­ya­ya ilan et­miş ol­du ve bu çer­çe­ve­den bak­tı­ğı­mız­da, ge­çen­ler­de, Türk Ta­rih Ku­ru­mu Baş­ka­nı Pro­fe­sör Dok­tor Sa­yın Yu­suf Ha­la­çoğ­lu dün­ya­ya şöy­le bir ilan­da bu­lun­du, Mar­din'in Nu­say­bin il­çe­sin­de­ki bir top­lu me­zar ye­ri hu­su­sun­da ya­pı­lan tar­tış­ma­la­ra son nok­ta­yı koy­du ve de­di ki: "Ge­lin o me­za­rı bir­lik­te aça­lım." Ay­nı çağ­rı­yı ben bu­ra­dan ye­ni­li­yo­rum ve tek­rar edi­yo­rum. Di­yo­rum ki: Ey, dün­ya, ey soy­kı­rım ya­sa­sı şak­şak­çı­la­rı, eğer id­di­ala­rı­nız­da bi­raz­cık sa­mi­miy­se­niz, ge­lin, Bay­burt'un Yu­ka­rı Kır­zı kö­yün­de­ki bir ku­yu­yu be­ra­ber aça­lım. Çün­kü, o ku­yu­da, na­mus­la­rı­na sa­hip çık­mak için, if­fet­le­ri­ni, hay­si­yet­le­ri­ni ko­ru­mak için, te­ca­vü­ze uğ­ra­ma­mak için ken­di­si­ni o ku­yu­ya atan genç ge­lin­le­rin ve genç kız­la­rın is­ke­let­le­ri üst üs­te yı­ğı­lı va­zi­yet­te du­ru­yor.

Say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum, te­şek­kür edi­yo­rum. (AK Par­ti ve Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Bat­tal.

Gün­dem dı­şı ikin­ci söz, ba­sın­da yer alan Mer­sin'de­ki olay­lar­la il­gi­li söz is­te­yen Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Öz­yü­rek'e ait­tir.

Sa­yın Öz­yü­rek, bu­yu­run. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

2.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Öz­yü­rek'in, son gün­ler­de ba­sın­da çı­kan ha­ber­ler­de, ili üs ola­rak se­çen ba­zı ra­di­kal-ırk­çı der­nek­le­rin dü­zen­le­di­ği si­lah­lı, Kur'an­lı tö­ren­le­rin, san­ki, Mer­sin­li­le­rin ge­nel eği­li­miy­miş gi­bi gös­te­ril­me­ye ça­lı­şıl­ma­sı­na kar­şı olu­şan tep­ki­ye; ar­tan göç kar­şı­sın­da, ge­len­le­rin, şeh­re en­teg­re edil­me­sin­de kar­şı­la­şı­lan zor­luk­la­ra iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

MUS­TA­FA ÖZ­YÜ­REK (Mer­sin) - Sa­yın Baş­kan, say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri; Mer­sin'de son za­man­lar­da ba­sın­da yer alan ha­ber­ler­le il­gi­li ola­rak gün­dem dı­şı söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, son gün­ler­de, "Mer­sin­li Te­dir­gin", "Mer­sin'e Dik­kat" gi­bi, ba­sın­da man­şet­ler çık­tı. Bu man­şet­ler Mer­sin­li­le­ri son de­re­ce te­dir­gin et­ti. Mer­sin'i üs se­çen ba­zı ra­di­kal, ırk­çı der­nek­le­rin dü­zen­le­di­ği si­lah­lı, Kur'an­lı tö­ren­ler Mer­sin­li­le­rin ge­nel eği­li­mi gi­bi gös­te­ril­me­ye ça­lı­şıl­dı.

Mer­sin, 1854 yı­lın­da köy ko­nu­mun­dan il­çe ko­nu­mu­na gel­miş bir bel­de­miz, bir ken­ti­miz. Mer­sin'i Laz­ki­ye­li, Hay­fa­lı, Bey­rut­lu Hris­ti­yan ve Müs­lü­man Arap­lar ile le­van­ten­ler ve To­ros köy­lü­le­ri kur­muş­tur. Mer­sin, her za­man, kö­ke­ni ne olur­sa ol­sun in­san­la­rın hoş­gö­rüy­le ya­şa­dı­ğı bir kent ol­muş­ken, 1980'li yıl­lar­da­ki te­rör ne­de­niy­le hız­la­nan göç­le Mer­sin'e ge­len­le­rin şeh­re en­teg­re edil­me­sin­de bü­yük zor­luk­lar ya­şan­mış­tır.

Mer­sin, 1990'la­ra ka­dar ki­şi ba­şı­na dü­şen millî ge­li­ri Tür­ki­ye or­ta­la­ma­sı­nın üs­tün­de olan, li­ma­nı, ser­best böl­ge­si, Şi­şe­cam cam fab­ri­ka­la­rı, ATAŞ Ra­fi­ne­ri­si gi­bi önem­li te­sis­le­ri olan bir kent­tir. An­cak, 1990'lar­dan son­ra Mer­sin ih­mal edil­miş, ka­mu ya­tı­rım­la­rı dur­muş, ay­rı­ca ATAŞ Ra­fi­ne­ri­si ka­pan­mış­tır.

Böy­le­si­ne yo­ğun göç alan bir ken­te dev­le­tin sa­hip çık­ma­sı, alt­ya­pı ya­tı­rım­la­rı yap­ma­sı, be­le­di­ye­le­re des­tek ol­ma­sı ge­re­kir­di. Ne ya­zık ki bu ya­pıl­ma­mış, Mer­sin mer­kez­de­ki be­le­di­ye­le­ri Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­li baş­kan­lar ka­zan­dı­ğı için üvey ev­lat mu­ame­le­si gör­müş­ler­dir. Bu­na rağ­men Mer­sin Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye­si, Ak­de­niz, Ye­ni­şe­hir ve Me­zit­li be­le­di­ye­le­ri var güç­le­riy­le ça­lı­şa­rak, yo­ğun göç­le den­ge­si bo­zu­lan Mer­sin'e önem­li hiz­met­ler ver­miş­ler­dir.

Sa­hil­de­ki ge­niş park­la­rı, bü­yük cad­de­le­riy­le Mer­sin gi­de­rek da­ha mo­dern, da­ha çağ­daş bir kent hâli­ne gel­miş­tir. Son gün­ler­de iha­le­si ta­mam­lan­mış olan arıt­ma te­si­si­nin ta­mam­lan­ma­sıy­la şeh­rin mer­ke­zin­den de­ni­ze gir­me ola­na­ğı do­ğa­cak­tır.

Mer­sin, CHP'li be­le­di­ye­le­rin dü­zen­le­di­ği fes­ti­val­le­ri, ulus­la­ra­ra­sı mü­zik fes­ti­va­li, be­le­di­ye ti­yat­ro­su, üni­ver­si­te­le­riy­le kül­tü­rel bir kim­lik ka­zan­mak­ta­dır.

Mer­sin'de, Türk, Arap, Kürt, bü­tün in­san­lar ba­rış için­de ya­şa­mak­ta­dır­lar. Mer­sin­li­ler ırk­çı­lı­ğa kar­şı çık­mak­ta­dır­lar. O ne­den­le­dir ki, mer­kez­de­ki be­le­di­ye­le­ri, Ata­türk mil­li­yet­çi­si ol­du­ğu­nu açık­ça söy­le­yen sos­yal de­mok­rat­lar, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­li­ler ka­zan­mak­ta­dır.

Yir­mi-yir­mi beş yıl­dır Do­ğu ve Gü­ney­do­ğu'dan ge­len yurt­taş­la­rı­mız Mer­sin'e en­teg­re ol­mak için ça­ba gös­ter­mek­te­dir­ler. Bu en­teg­ras­yo­nu ko­lay­laş­tır­mak için, CHP'li be­le­di­ye­ler hem ya­tı­rım­la­rıy­la hem de aç­tık­la­rı kurs­lar ve dü­zen­le­dik­le­ri et­kin­lik­ler­le önem­li so­rum­lu­luk­lar üst­len­miş­ler­dir.

Ben, bu­ra­dan, Hükûme­ti Mer­sin'e el uzat­ma­ya ça­ğı­rı­yo­rum. Mer­sin'de­ki CHP'li be­le­di­ye­le­rin hiz­met­le­ri­nin en­gel­len­me­sin­den vaz­ge­çil­me­si, ak­si­ne, on­la­ra des­tek olun­ma­sı­nı ta­lep edi­yo­rum. Ba­sı­nı­mı­zı, in­san­la­rın ba­rış için­de ya­şa­dı­ğı­nı gör­mek için Mer­sin'e da­vet edi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bi­raz ön­ce be­lirt­ti­ğim yo­ğun göç­ler ne­de­niy­le, Mer­sin, di­ğer kent­le­ri­mi­ze gö­re iş­siz­li­ğin çok yo­ğun ol­du­ğu, yok­sul­lu­ğun çok yo­ğun ol­du­ğu bir ken­ti­miz­dir. Onun için, bu ken­te ye­ni ya­tı­rım­lar ge­re­ki­yor. Ne ya­zık ki, ha­va­ala­nı ol­ma­dı­ğı için, te­mel alt­ya­pı hiz­met­le­ri ya­pıl­ma­dı­ğı için, ye­ni  ye­ni ya­tı­rım­lar ya­pıl­mı­yor. 90'lı yıl­lar­dan iti­ba­ren, Mer­sin'e, doğ­ru dü­rüst her­han­gi bir ka­mu ya­tı­rı­mı gel­me­miş­tir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Öz­yü­rek, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yın.

MUS­TA­FA ÖZ­YÜ­REK (De­vam­la) - Onun için, Mer­sin, ba­zı­la­rı­nın bek­le­di­ği gi­bi, ba­zı­la­rı­nın te­men­ni et­ti­ği gi­bi, in­san­la­rın ça­tış­tı­ğı, dur­ma­dan kav­ga et­ti­ği bir kent ol­ma­ma­lı­dır. Bu­nu sağ­la­ya­cak da, o böl­ge­ye ya­pı­la­cak olan alt­ya­pı ya­tı­rım­la­rı­dır, ye­ni ye­ni ya­tı­rım­lar­dır ve bü­yük bir öz­ve­riy­le ça­lış­mak­ta olan be­le­di­ye­le­rin des­tek­len­me­si­dir.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, özel­lik­le bu böl­ge­nin ta­rım­la ge­çin­di­ği­ni, na­ren­ci­ye­nin bü­yük bir yer tut­tu­ğu­nu he­pi­miz bi­li­yo­ruz ve bu­ra­da na­ren­ci­yey­le il­gi­li so­run­la­rı sü­rek­li di­le ge­tir­dik. Ger­çek­ten, li­mo­nu, por­ta­ka­lı, grey­fur­tu, bu se­ne da­lın­da kal­mış­tır, in­san­lar mal­la­rı­nı sa­ta­ma­mış­lar­dır. Bu ne­den­le de yok­sul­luk, var olan yok­sul­luk da­ha da ar­ta­rak de­vam et­mek­te­dir.

Bü­tün bun­la­ra rağ­men, bü­tün bu olum­suz­luk­la­ra rağ­men, Mer­sin'de ya­şa­mak­ta olan in­san­la­rı­mız, Türk'üy­le, Kürt'üy­le, Arap'ıy­la, hoş­gö­rüy­le bir­bir­le­ri­ne bak­mak­ta­dır­lar ve Mer­sin'e sa­hip çık­ma­ya ça­lış­mak­ta­dır­lar. Onun için, Mer­sin'i fark­lı bir ko­nu­ma otur­tan, Mer­sin'i pat­la­ya­cak bir bom­ba gi­bi gös­te­ren bü­tün an­la­yış­la­rı biz red­de­di­yo­ruz.

Bu­ra­da son ola­rak şu­nu söy­le­mek is­ti­yo­rum: Türk, Kürt, Arap kar­deş­tir, on­la­rı bir­bi­ri­ne dü­şür­mek is­te­yen­ler kal­leş­tir.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öz­yü­rek.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, gün­dem dı­şı üçün­cü söz, Dev­let De­mir­yol­la­rı ve Çan­kı­rı Ma­kas Fab­ri­ka­sı ile il­gi­li söz is­te­yen Çan­kı­rı Mil­let­ve­ki­li Tev­fik Ak­bak'a ait­tir.

Sa­yın Ak­bak, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

3.- Çan­kı­rı Mil­let­ve­ki­li Tev­fik Ak­bak'ın, de­mir yol­la­rın­da­ki re­ha­bi­li­tas­yon ça­lış­ma­la­rı ile ye­ni yol­la­rın açıl­ma­sı­nın ül­ke ge­li­şi­mi­ne ya­pa­ca­ğı olum­lu et­ki­le­re ve ba­zı böl­ge­le­rin ca­zi­be mer­ke­zi hâli­ne gel­me­sin­de sağ­la­ya­ca­ğı kat­kı­la­ra iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

TEV­FİK AK­BAK (Çan­kı­rı) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Dev­let De­mir­yol­la­rı­mız ve Çan­kı­rı Ma­kas Fab­ri­ka­sıy­la il­gi­li gün­dem dı­şı söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­la­rım.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ma­lum­la­rı­nız ol­du­ğu üze­re, top­lu yük ve yol­cu ta­şı­ma­cı­lı­ğın­da de­niz yo­luy­la bir­lik­te en et­kin ta­şı­ma tü­rü­müz de­mir yo­lu ula­şı­mı­dır. De­mir yo­lu ula­şı­mın­da ener­ji da­ha ve­rim­li, dı­şa ba­ğım­lı­lık da­ha az ve çev­re dos­tu ol­ma­sı de­mir yo­lu­nun avan­ta­jı­nı ar­tır­mak­ta­dır.

Ül­ke­miz­de de­mir yo­lu ta­ri­hi 1856 yı­lın­da baş­la­mış, 1856 ve 1922 yıl­la­rı ara­sın­da, Os­man­lı İm­pa­ra­tor­lu­ğu top­rak­la­rın­da 8.619 ki­lo­met­re de­mir yo­lu hat­tı ya­pıl­mış­tır. Mus­ta­fa Ke­mal Ata­türk dö­ne­min­de, yok­sul­lu­ğa, tek­no­lo­jik ye­ter­siz­li­ğe kar­şın 1940'a ka­dar 3.500 ki­lo­met­re ye­ni de­mir yo­lu ya­pı­mı ger­çek­leş­ti­ril­miş­tir. 1950'den son­ra­ki dö­nem­de ise ula­şım po­li­ti­ka­la­rın­da bir kı­rıl­ma ol­muş, de­mir yo­lu ye­ri­ne ka­ra yo­lu ya­tı­rı­mı­na ağır­lık ve­ril­miş­tir.

An­cak, 2003 yı­lı­na ka­dar bu sü­reç­te, alt­mış yıl­lık bu sü­re içe­ri­sin­de, ma­ale­sef, top­lam 1.700 ki­lo­met­re de­mir yo­lu ya­pı­la­bil­miş­tir. Bi­lim ve akıl göz ar­dı edi­le­rek, alt­mış yıl sür­dü­rü­len ula­şım po­li­ti­ka­la­rı so­nu­cu, ül­ke­mi­zin ula­şı­mı ka­ra yo­lu ağır­lık­lı ve tek sis­tem­li hâle ge­ti­ril­miş­tir.

De­mir yol­la­rı­mı­zın ya­şa­dı­ğı bu sü­reç, 2003 yı­lın­dan iti­ba­ren, tüm alan­lar­da ol­du­ğu gi­bi AK Par­ti İk­ti­da­rıy­la de­ğiş­me­ye baş­la­mış, Hükûme­ti­miz de­mir yol­la­rı­nı ön­ce­lik­li sek­tör ola­rak be­lir­le­miş ve ele al­mış­tır.

Bu ama­ca yö­ne­lik ola­rak Ulaş­tır­ma Ba­kan­lı­ğı­mız, ge­liş­me­le­re uyum sağ­la­mak için, Ulaş­tır­ma Ana Pla­nı Stra­te­ji­si ça­lış­ma­la­rı­nı dört üni­ver­si­te­den 40'a ya­kın bi­lim ada­mıy­la baş­lat­mış­tır. Bu Plan, Tür­ki­ye'nin ge­le­cek­te­ki ula­şım alt­ya­pı­sı­nı ge­liş­tir­me­de ve ve­rim­li ola­rak kul­lan­ma­da yol ha­ri­ta­mı­zı oluş­tur­mak­ta­dır.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Hükûme­ti­mi­zin de­mir yol­la­rı­na ver­di­ği önem do­la­yı­sıy­la bu alan­da ye­ni de­mir yo­lu se­fer­ber­li­ği baş­la­tıl­mış, son üç yıl­da ma­li­ye­ti 6 mil­yar YTL tu­ta­rın­da olan ve ül­ke­miz için bü­yük önem arz eden de­mir yo­lu pro­je­le­ri­nin ya­pı­mı baş­la­mış­tır. Bu mik­tar, son el­li yıl­da Tür­ki­ye'de de­mir yol­la­rı­na ya­pı­lan ya­tı­rım­la­rın top­la­mın­dan da­ha faz­la bir mik­tar­dır. Hükûme­ti­mi­zin ver­di­ği des­tek­le de­mir yol­la­rı­mı­zı ye­ni­den aya­ğa kal­dır­mak için hız­lı tren ça­ğı­nı baş­lat­mak, mev­cut sis­te­mi ye­ni­le­mek, ye­ni­den ya­pı­lan­dır­mak ve özel sek­tör di­na­miz­mi­ni de­mir yo­lu sek­tö­rü­ne kay­dır­mak gi­bi ana he­def­ler be­lir­len­miş­tir. Bu he­def­ler doğ­rul­tu­sun­da, yüz­yı­lın pro­je­si ola­rak da ad­lan­dı­rı­lan ve yak­la­şık ma­li­ye­ti 4,5 mil­yar YTL olan Mar­ma­ray Pro­je­si'nin te­me­li yi­ne 2004 yı­lın­da Baş­ba­ka­nı­mız ta­ra­fın­dan atıl­mış­tır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Mar­ma­ray Pro­je­si'ne ila­ve ola­rak za­ma­nı­mı­zın sı­nır­lı ol­ma­sı ne­de­niy­le hep­si­ni te­ker te­ker sa­ya­ma­ya­ca­ğım bir­çok önem­li fa­ali­yet Dev­let De­mir­yol­la­rı­mız­ca yü­rü­tül­mek­te­dir. Bun­lar­dan bir­ka­çı­nı mad­de­ler hâlin­de sı­ra­la­mak is­ter­sek: İs­tan­bul Bo­ğa­zı ka­ra yo­lu tü­nel ge­çi­şi, An­ka­ra-İs­tan­bul ara­sı hız­lı tren pro­je­si, An­ka­ra-Kon­ya ara­sı hız­lı tren pro­je­si, An­ka­ra-İz­mir, An­ka­ra-Si­vas, Si­vas-Kars, Kars-Tif­lis de­mir yo­lu pro­je­le­ri­dir ve ben­zer­le­ri, ül­ke­mi­zin dört bir ya­nın­da baş­la­yan ye­ni yol ya­pı­mı ve mev­cut yol­la­rın re­ha­bi­li­tas­yo­nuy­la il­gi­li ça­lış­ma­lar de­vam et­ti­ril­mek­te­dir. Ça­lı­şan ekip­le­rin dı­şın­da kim­se­nin gör­me­di­ği bu ça­lış­ma­lar ta­mam­lan­dı­ğın­da ge­li­şi­min bü­yük­lü­ğü fark edi­le­cek­tir.

Kıy­met­li ar­ka­daş­la­rım, bu ça­lış­ma­la­ra De­mir­yol­la­rı­mı­zın Zon­gul­dak'tan baş­la­yıp, Ka­ra­bük'ü, Çan­kı­rı'yı, An­ka­ra'ya bağ­la­yan, yak­la­şık yet­miş yıl­dır yük ve yol­cu ta­şı­ma­cı­lı­ğın­da hal­kı­mı­zın yo­ğun ola­rak is­ti­fa­de et­ti­ği bu hat­tın, De­mir­yol­la­rı­mı­zın he­def­le­ri ara­sın­da bu­lu­nan mev­cut hat­la­rın iyi­leş­ti­ril­me­si kap­sa­mın­da, özel­lik­le Çan­kı­rı-An­ka­ra ara­sı­nın ive­di­lik­le re­ha­bi­li­te edil­me­si ve ve­rim­li hâle ge­ti­ril­me­si ge­rek­mek­te­dir. Zi­ra, 5084 sa­yı­lı Ya­sa'yla, Çan­kı­rı'mı­zın dev­let de­mir yol­la­rı üze­rin­de­ki Çer­keş, Kur­şun­lu, Kor­gun il­çe­le­rin­de ku­ru­lan fab­ri­ka sa­yı­sı­nın hız­la art­ma­sı, ku­ru­lan fa­kül­te­le­ri­miz ve açı­la­cak üni­ver­si­te­miz­le, ya­kın ge­le­cek­te, Çan­kı­rı'mız­da 10 bi­ne yak­la­şık öğ­ren­ci­mi­zin eği­tim gö­re­cek ol­ma­sı, Il­gaz Da­ğı'mız­da ku­ru­la­cak kış spo­ru mer­ke­zi -ki, baş­ken­ti­mi­zi kış spor­la­rıy­la bu­luş­tu­ra­cak en ya­kın ka­yak mer­ke­zi ola­cak­tır- ay­rı­ca, yi­ne, tüm dün­ya­nın il­gi­si­ni çe­ke­ce­ği­ne inan­dı­ğı­mız sağ­lık tu­riz­mi­ne ka­zan­dı­ra­ca­ğı­mız tuz ma­ğa­ra­sı, Saf­ran­bo­lu ve Bey­pa­za­rı ben­ze­ri ta­rihî ev­le­ri­mi­zin res­to­ras­yo­nu ve ben­ze­ri bir­çok ne­den­ler­le, ca­zi­be mer­ke­zi hâli­ne ge­le­ce­ği­ne inan­dı­ğı­mız Çan­kı­rı'mız­la, baş­ken­ti­miz ara­sın­da da­ha hız­lı ve gü­ven­li bir ula­şı­mın sağ­lan­ma­sı, Dev­let De­mir­yol­la­rı­mı­zın ön­ce­lik­li pro­je­le­ri ara­sı­na alın­ma­lı­dır di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Ak­bak, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

TEV­FİK AK­BAK (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Dev­let De­mir­yol­la­rı­mız, ye­ni yol ya­pı­mı ça­lış­ma­la­rı­nı ve mev­cut hat­la­rın re­ha­bi­li­tas­yo­nu­nu ger­çek­leş­ti­rir­ken, hız­lı tren fa­ali­yet­le­ri­ni yü­rü­tür­ken, yük­sek tek­no­lo­ji­ye uy­gun, ye­ni ray, va­gon ve ma­kas ge­rek­si­ni­mi duy­mak­ta­dır. Bu ih­ti­yaç­la­rı Dev­let De­mir­yol­la­rı­mız, sa­hip ol­du­ğu fab­ri­ka­lar­da, tek­no­lo­jik ye­ni­le­me­ler ya­pa­rak, ila­ve te­sis­ler ku­ra­rak kar­şı­la­ma­yı plan­la­mak­ta­dır. De­mir­yol­la­rı­mı­zın yıl­lar­dır ma­kas ih­ti­ya­cı­nı kar­şı­la­yan Çan­kı­rı Ma­kas Fab­ri­ka­mı­zın da bu ye­ni ya­pı­lan­ma­da ye­ri­ni al­ma­sı ve ile­ri tek­no­lo­ji ürü­nü ma­kas üret­me­si için mo­dern ma­ki­ne ve teç­hi­zat ile do­na­tıl­ma­sı ve ye­ni ila­ve te­sis­le­ri­nin ya­pıl­ma za­ma­nı çok­tan gel­miş­tir. Ma­ale­sef, geç­miş yıl­lar­da, is­te­ni­len tezgâhla­rın alı­na­ma­ma­sı, ürün çe­şit­li­li­ği­ni ve ka­pa­si­te ar­tı­şı­nı en­gel­le­miş­tir. 1992 yı­lın­da ku­ru­lan Çan­kı­rı Ma­kas Fab­ri­ka­mız, bu­gün, yak­la­şık 120 ki­şi -fa­ali­yet gös­ter­mek­te- is­tih­dam et­mek­te­dir. 2002 yı­lın­da, yak­la­şık 42 adet ma­kas üret­miş olan fab­ri­ka­mız, son yıl­lar­da 230 ade­de ka­dar ulaş­mış­tır. Bu üre­tim ar­tı­şın­da eme­ği ge­çen fab­ri­ka per­so­ne­li­mi­ze, Dev­let De­mir­yol­la­rı Ge­nel Mü­dü­rü­mü­ze ve Dev­let De­mir­yol­la­rı­nın uf­ku­nu açan De­ğer­li Ba­ka­nı­mı­za, hu­zur­la­rı­nız­da te­şek­kür edi­yo­rum.

İnan­cım odur ki, ya­pı­la­cak ça­lış­ma­lar­la, üre­tim ka­pa­si­te­si, tek­no­lo­ji­si ve ya­rat­tı­ğı is­tih­dam da ile­ri­ye gi­de­cek­tir. Mem­nu­ni­yet­le ifa­de et­mek is­ti­yo­rum ki, Çan­kı­rı Ma­kas Fab­ri­ka­mı­zın mev­cut sta­tü­sü ko­ru­na­rak fa­ali­yet­le­ri­ne de­vam et­me­si­nin ya­nın­da -plan­lan­ma­sı­nı bek­le­di­ği­miz- ku­ru­la­cak ye­ni te­sis­ler­le, hız­lı tren hat­la­rı ve ağır yük ta­şı­ma­la­rı­nın ya­pıl­dı­ğı hat­lar­da kul­la­nı­la­cak olan yük­sek hı­za uy­gun çe­şit­te ma­kas üre­ti­le­ce­ği­ni umu­yo­ruz ve Dev­let De­mir­yol­la­rı yet­ki­li­le­riy­le gö­rü­şü­yo­ruz. Ne­ti­ce­de, bek­le­di­ği­miz ça­lış­ma­la­rın baş­la­ma­sı üre­ti­min ve is­tih­da­mın ar­tı­şı­nı sağ­lar­ken, de­mir yol­la­rı­mı­zın mo­der­ni­zas­yo­nu­nu da hız­lan­dı­ra­cak­tır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım; 3 Ka­sım 2002 son­ra­sı ül­ke­miz­de ya­ka­la­nan de­ği­şim ve ge­li­şim, her alan­da ol­du­ğu gi­bi, De­mir­yol­la­rı­mız­da da ken­di­ni -bu de­ği­şim ve ge­li­şim- gös­ter­mek­te­dir. Dev­let De­mir­yol­la­rı­mız man­ta­li­te de­ği­şi­mi­ni ya­ka­la­mış, ar­tık, Av­ru­pa'ya kam­yon­la­rı­mız, tır­la­rı­mız tren­le ta­şın­ma­ya, on beş gün­de gi­den yük­le­ri­miz üç gün­de git­me­ye baş­la­mış­tır. Bu ge­li­şim­den, bu de­ği­şim­den, Çan­kı­rı­mız ve di­ğer il­le­ri­miz de na­si­bi­ni ala­cak­tır. Çün­kü, aziz mil­le­ti­miz, bi­zim, he­nüz yo­lun ba­şın­da ol­du­ğu­mu­zu, kat edi­le­cek çok yo­lu­muz ve ya­pa­cak çok işi­mi­zin ol­du­ğu­nu bil­mek­te­dir.

Ben bu ve­si­ley­le, mil­le­ti­mi­zin bir­lik ve be­ra­ber­li­ği­nin  da­im ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yor, siz­le­ri ye­ni­den say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ak­bak.

Gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­ya Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe ce­vap ve­re­cek­ler­dir.

Sa­yın Ba­ka­nım, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ÇEV­RE VE OR­MAN BA­KA­NI OS­MAN PE­PE (Ko­ca­eli) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Çan­kı­rı Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Tev­fik Ak­bak'ın, Çan­kı­rı'da­ki ma­kas fab­ri­ka­sıy­la, de­mir yo­lu ula­şı­mıy­la ala­ka­lı yap­mış ol­du­ğu gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­ya ce­vap ver­mek üze­re hu­zur­la­rı­nız­da­yım. Bu ve­si­ley­le he­pi­ni­ze say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, 1992 yı­lın­da ku­ru­lan Çan­kı­rı Ma­kas Fab­ri­ka­sın­da bu­gün iti­ba­rıy­la 120 ki­şi ça­lış­mak­ta­dır. Ku­rul­du­ğu gün­den bu­gü­ne Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Dev­let De­mir­yol­la­rı­nın ma­kas ih­ti­yaç­la­rı­nın üre­ti­mi­nin ya­pıl­dı­ğı bir fab­ri­ka­dır. S49 ray ve dü­şük kurp ya­rı­çap­la­rı­na, alt­ya­pı­ya uy­gun mo­nob­lok ve ya­rı mo­nob­lok ma­kas­lar üret­mek­te olan fab­ri­ka­da, ile­ri tek­no­lo­ji ürü­nü man­gan ve oy­nar gö­bek­li, yük­sek hı­za uy­gun ma­kas­lar üre­til­mek­te­dir.

Ge­çen üre­tim sü­re­si içe­ri­sin­de is­te­ni­len tezgâhla­rın alı­na­ma­ma­sı, ısıl iş­lem ve dö­küm te­sis­le­ri­nin ku­ru­la­ma­mış ol­ma­sı mü­na­se­be­tiy­le, is­te­ni­len ürün çe­şit­li­li­ği ma­ale­sef te­min edi­le­me­miş­tir. An­cak, 2003 yı­lın­dan iti­ba­ren fab­ri­ka­nın iş­ti­rak hâli­ne dö­nüş­tü­rül­me­si için ya­pı­lan ça­lış­ma­lar­da tes­pit edi­len ki­ra be­del­le­ri­nin yük­sek olu­şu ve yer­li ya­tı­rım­cı­lar için teş­vik edi­ci ol­ma­ma­sı, fab­ri­ka­da­ki per­so­ne­lin is­tih­da­mı için or­ta­ya çık­ma­sı muh­te­mel sos­yal so­run­lar gi­bi ne­den­ler­le bir so­nuç alı­na­ma­mış­tır. An­cak, 2004 yı­lın­da baş­la­nan ve 2006 yı­lı içe­ri­sin­de TÜ­VEL­SAŞ-Ada­pa­za­rı bi­ti­şi­ğin­de­ki hız­lı tren ve met­ro araç­la­rı üre­ti­mi için ger­çek­leş­ti­ri­len iş­ti­rak kur­ma ça­lış­ma­la­rı ba­şa­rıy­la ta­mam­lan­mış ve bu mo­del, hem ül­ke ge­ne­lin­de ve hem de bu­lun­du­ğu yö­re­de olum­lu kar­şı­lan­mış­tır. Do­la­yı­sıy­la, söz ko­nu­su mo­del­de ol­du­ğu gi­bi, Çan­kı­rı Ma­kas Fab­ri­ka­sı­nın mev­cut sta­tü­süy­le kul­la­nıl­ma­yan fab­ri­ka sa­ha­la­rı ve­ya bi­na­la­rı­nın ki­ra­lan­ma­sı ve ki­ra be­del­le­ri­nin Dev­let De­mir­yol­la­rı ser­ma­ye kat­kı­sı ola­rak de­ğer­len­di­ril­me­si su­re­tiy­le mo­dern üre­tim ya­pa­cak bir iş­ti­rak ku­rul­ma­sı ka­rar­laş­tı­rıl­mış­tır.

Ye­ni olu­şu­mun, tek­no­lo­ji sa­hi­bi ya­ban­cı fir­ma, de­mir-çe­lik sek­tö­rün­den ye­te­nek­li yer­li fir­ma­lar ve Dev­let De­mir­yol­la­rı­nın iş­ti­ra­kiy­le ya­pıl­ma­sı plan­lan­mak­ta­dır. Ku­ru­la­cak ye­ni te­sis­ler­den hız­lı tren hat­la­rı ve ağır yük ta­şı­ma­la­rı­nın ya­pıl­dı­ğı hat­lar­da kul­la­nı­lan UIC60 ti­pi ve yük­sek hı­za uy­gun çe­şit­li tip­te ma­kas­la­rın üre­til­me­si plan­lan­mak­ta­dır. Mev­cut fab­ri­ka­da da Dev­let De­mir­yol­la­rı­nın hâlen kul­lan­dı­ğı hat­lar­da­ki ma­kas­la­rın üre­ti­mi­nin de de­vam et­me­si dü­şü­nül­mek­te­dir. Böy­le­ce, mev­cut fab­ri­ka­nın is­tih­da­mı kay­bol­ma­dı­ğı gi­bi, ye­ni bir ça­lış­ma ala­nı ku­ru­la­rak ila­ve is­tih­dam sağ­la­na­cak­tır. Ay­rı­ca, sağ­la­na­cak tek­no­lo­ji trans­fe­ri ve ya­ban­cı ser­ma­ye gir­di­si de di­ğer önem­li bir avan­taj ola­rak gö­rül­mek­te­dir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Tür­ki­ye'de uzun yıl­lar de­mir yol­la­rı­na ya­tı­rım ya­pıl­ma­yı­şı­nın ve mev­cut hat­la­rın es­ki­miş ol­ma­sı­nın… Çağ­daş ül­ke­le­rin en vaz­ge­çil­mez ula­şım ve trans­port imkânı­nı sağ­la­yan de­mir yol­la­rı, ül­ke­miz­de, göz­den düş­müş, iti­ba­rı kay­bol­muş, de­mo­de, top­lam in­san ve yük ta­şı­ma­sın­da yüz­de 5'le­re nis­pe­ti düş­müş iken, Hükûme­ti­mi­zin Dev­let De­mir­yol­la­rı ma­ri­fe­tiy­le ül­ke­nin çağ­daş­la­şan yü­zü­ne ye­ni bir veç­he ka­zan­dır­ma nok­ta­sın­da müt­hiş bir per­for­mans or­ta­ya ko­ya­rak, uzun yıl­lar Dev­let De­mir­yol­la­rı­nın bir tür­lü ham­le ya­pa­ma­dı­ğı alan­lar­da müt­hiş bir ham­le or­ta­ya ko­ya­rak, An­ka­ra-İs­tan­bul hat­tın­da­ki hız­lı tren ça­lış­ma­la­rı­nın bi­rin­ci aya­ğı olan An­ka­ra ve Es­ki­şe­hir hat­tı bit­miş, ya­kın­da açı­lı­şı in­şal­lah ger­çek­le­şe­cek­tir, Es­ki­şe­hir-İs­tan­bul hat­tı, yi­ne de­vam ede­cek­tir. An­ka­ra-Kon­ya ara­sın­da­ki de­mir yo­lu ça­lış­ma­sı, yi­ne, Bo­ğaz'da­ki tüp ge­çit ça­lış­ma­la­rı; bü­tün bü­yük şe­hir­ler­de­ki, met­ro­pol­ler­de­ki, ray­lı sis­tem­le­rin Hükûme­ti­miz ta­ra­fın­dan teş­vik edil­me­si… Tür­ki­ye'de 15 bin ki­lo­met­re dub­le yol ça­lış­ma­sı­nı, bir ta­raf­tan, Hükûmet ola­rak ger­çek­leş­ti­rir­ken, Dev­let De­mir­yol­la­rı­na hiç­bir dö­nem­de ol­ma­dı­ğı ka­dar ehem­mi­yet ve­ri­yo­ruz, des­tek ve­ri­yo­ruz. Çan­kı­rı'da yap­ma­yı dü­şün­dü­ğü­müz ça­lış­ma­lar da Hükûmet ola­rak bu fa­sıl­dan ça­lış­ma­lar­dır.

Bu ve­si­ley­le Sa­yın Baş­ka­nı ve he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­ka­nım.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, bir­le­şi­me on da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 14.38

 

 

İKİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 14.53

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le), Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 67'in­ci Bir­le­şi­mi'nin İkin­ci Otu­ru­mu­nu açı­yo­rum.

Gün­de­me ge­çi­yo­ruz.

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı.

IV. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN

GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

1.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Da­niş ve İb­ra­him Köş­de­re'nin, Ge­li­bo­lu Ya­rı­ma­da­sı Ta­rihî Millî Par­kı Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Bir Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi (Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi) ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305)

BAŞ­KAN - 1'in­ci sı­ra­da yer alan ka­nun tek­li­fi­nin ge­ri alı­nan mad­de­le­riy­le il­gi­li ko­mis­yon ra­po­ru gel­me­di­ğin­den, tek­li­fin gö­rüş­me­le­ri­ni er­te­li­yo­ruz.

2'nci sı­ra­da yer alan, Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru­nun gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

2.- Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

3'ün­cü sı­ra­da yer alan, Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru­nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­ya­ca­ğız.

3.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1235) (S. Sa­yı­sı: 1308)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

4'ün­cü sı­ra­da yer alan, Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Tran­sit Ta­şı­ma Çev­re An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru­nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­ya­ca­ğız.

4.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Tran­sit Ta­şı­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1077) (S. Sa­yı­sı: 1023)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

5'in­ci sı­ra­da yer alan, Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Eği­tim Ens­ti­tü­sü Ku­ru­cu Bel­ge­si­nin Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru­nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­ya­ca­ğız.

5.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Eği­tim Ens­ti­tü­sü Ku­ru­cu Bel­ge­si­nin Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1026) (S. Sa­yı­sı: 965)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 6'ncı sı­ra­da yer alan, Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da Ka­nun ile Ba­zı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru­nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­lı­yo­ruz.

6.- Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da Ka­nun ile Ba­zı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1299) (S. Sa­yı­sı: 1341) (x)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Ye­rin­de.

Hükûmet? Ye­rin­de.

Ko­mis­yon ra­po­ru 1341 sı­ra sa­yı­sıy­la bas­tı­rı­lıp da­ğı­tıl­mış­tır.

Ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de ilk söz, Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na, An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Mu­zaf­fer Kur­tul­mu­şoğ­lu'na ait­tir.

Sa­yın Kur­tul­mu­şoğ­lu, bu­yu­run efen­dim. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA MU­ZAF­FER R. KUR­TUL­MU­ŞOĞ­LU (An­ka­ra) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ev­vel he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. Gö­rü­şül­mek­te olan 1341 sı­ra sa­yı­lı Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da Ka­nun ile Ba­zı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı hak­kın­da Ana­va­tan Gru­bu ola­rak söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; önü­mü­ze ge­len ta­sa­rıy­la "Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da Ka­nun"un adı "Fut­bol ve Di­ğer Spor Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Ba­his ve Şans Oyun­la­rı Dü­zen­len­me­si Hak­kın­da Ka­nun" ola­rak de­ğiş­ti­ril­mek­te; fut­bol ve di­ğer spor mü­sa­ba­ka­la­rı üze­ri­ne sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler ile şans oyun­la­rı­nı dü­zen­le­me hak ve yet­ki­si Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­ne ve­ril­mek­te; Spor-To­to-Lo­to Teş­ki­lat Mü­dür­lü­ğü­nün hu­ku­ki sta­tü­sü "Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı" ola­rak ye­ni­den ya­pı­lan­dı­rıl­mak­ta; ay­rı­ca, Spor Lo­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğın­ca ger­çek­leş­ti­ri­le­cek mal ve hiz­met alım­la­rı Ka­mu İha­le Ka­nu­nu kap­sa­mı dı­şı­na çı­ka­rıl­mak­ta­dır. Bu­ra­da, bu ko­nu­nun İha­le Ka­nu­nu kap­sa­mı dı­şı­na çı­ka­rıl­ma­sı, ben­ce, çok doğ­ru şey de­ğil­dir.

Ay­rı­ca, ta­sa­rıy­la, şans oyun­la­rı dü­zen­le­me yet­ki­si­nin, Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğın­ca, kıs­men ve­ya ta­ma­men, özel hu­kuk tü­zel ki­şi­le­ri­ne dev­re­di­le­bi­le­ce­ği ön­gö­rül­mek­te­dir. Bun­da da bir çe­kin­ce gö­rü­yo­rum. Bü­tün dün­ya­da ol­du­ğu gi­bi ül­ke­miz­de de çe­şit­li alan­lar­da şans oyun­la­rı ter­tip edil­mek­te, bu oyun­lar so­nu­cun­da spor ku­lüp­le­ri­ne, çe­şit­li ku­rum ve ku­ru­luş­la­ra ve dev­let ha­zi­ne­si­ne ha­tı­rı sa­yı­lır bir ge­lir sağ­lan­mak­ta­dır. As­lın­da, şans oyun­la­rı­nın dev­let eliy­le oy­na­tıl­ma­sı ve kon­trol edil­me­si­nin ama­cı, va­tan­daş­ta­ki eği­lim ve ta­le­bin ya­sal yol­lar­dan kar­şı­la­na­rak va­tan­da­şın su­is­ti­mal­ler­le kar­şı kar­şı­ya kal­ma­ma­sı­nı sağ­la­mak­tır.

Yi­ne, ay­rı­ca, spor ku­lüp­le­ri de bu şans oyun­la­rın­dan pay al­mak­ta ve bu yol­la ku­lüp­le­rin mad­di so­run­la­rı­nın gi­de­ril­me­si­ne kat­kı sağ­la­mak­ta­dır. Bu alan­lar­da, ge­rek teş­ki­lat ola­rak ge­rek­se iş­le­yiş ola­rak ek­sik­lik­ler var­sa, el­bet­te gi­de­ri­le­bil­me­si için ya­sal dü­zen­le­me yap­mak ge­re­kir. An­cak, ya­sa­la­rın, sa­de­ce ka­mu ya­ra­rı dü­şü­nü­le­rek gün­de­me ge­ti­ril­me­si ge­rek­mek­te­dir. Şim­di, ta­sa­rı­ya ba­kı­yo­ruz, Spor-To­to-Lo­to Teş­ki­lat Mü­dür­lü­ğü­nün is­mi "Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı" ola­rak de­ğiş­ti­ril­mek­te ve ye­ni­den ya­pı­lan­dı­rıl­mak­ta­dır. Bu­nun ama­cı ne ola­bi­lir? Herhâlde, spor­la il­gi­li şans oyun­la­rı­nın dü­zen­len­me­si ve de­net­len­me­sin­de ku­ru­mun da­ha et­kin ol­ma­sı­dır. Bu da doğ­ru­dur. An­cak, bu ye­ni­den ya­pı­lan­ma­nın ar­dın­dan, he­men, ku­ru­ma, spor mü­sa­ba­ka­la­rıy­la il­gi­li şans oyun­la­rı­nı dü­zen­le­me yet­ki­si­nin, kıs­men ve­ya ta­ma­men, özel hu­kuk tü­zel ki­şi­le­ri­ne dev­re­di­le­bi­le­ce­ği hük­mü ge­ti­ril­mek­te­dir. Hâl böy­le olun­ca, dü­zen­le­me­nin ama­cı­nın ne ol­du­ğu ko­nu­sun­da, ka­fa­lar­da, bi­raz da so­ru işa­re­ti -ge­le­bi­li­yor- oluş­mak­ta­dır. Dü­zen­le­ne­cek müş­te­rek ba­his­ler­le spor ku­lüp­le­ri­nin ge­lir­le­ri­ni ar­tı­ra­cak­tır; yok­sa, ba­his dü­zen­le­me yet­ki­le­ri dev­re­di­le­rek va­tan­da­şın pa­ra­sı bi­ri­le­ri­nin ce­bi­ne ak­ta­rı­la­cak­tır di­ye dü­şü­nü­le­bi­lir. Eğer, Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı ye­ni­den ya­pı­lan­dı­rı­lı­yor ve ve­rim­li, et­kin bir ku­rum hâli­ne ge­ti­ri­li­yor­sa şans oyun­la­rı ter­tip et­me im­ti­ya­zı­nın özel hu­kuk tü­zel ki­şi­le­ri­ne dev­re­dil­me­si­nin, ben­ce, bir açık­la­na­cak man­tı­ğı yok­tur di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ka­mu alım-sa­tım­la­rın­da dev­le­tin kon­tro­lü­nün sağ­la­na­bil­me­si için 4/1/2002 ta­rih ve 4734 sa­yı­lı Ka­mu İha­le Ka­nu­nu çı­ka­rıl­mış­tır, ama ne ya­zık ki, Hükûmet, bu Ka­nun'dan, an­la­dı­ğım ka­da­rıy­la ra­hat­sız­dır san­ki, ra­hat­sız­mış gi­bi ge­li­yor ba­na. Çün­kü, sık sık ya­pı­lan de­ği­şik­lik­ler­le Ka­mu İha­le Ka­nu­nu'na is­tis­na­lar ge­ti­ril­mek­te, ba­zı ku­rum­lar ve ba­zı alım sa­tım iş­lem­le­ri Ka­mu İha­le Ka­nu­nu'nun kap­sa­mı dı­şı­na çı­ka­rıl­mak­ta­dır. Ni­te­kim, ta­sa­rı­nın 9'un­cu mad­de­sin­de de ben­zer bir hü­küm gör­mek­te­yiz. Ta­sa­rı­nın 9'un­cu mad­de­siy­le 4734 sa­yı­lı Ka­mu İha­le Ka­nu­nu'nun 3'ün­cü mad­de­si­ne (k) ben­di ek­len­miş­tir. Ek­le­nen ben­de gö­re, Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğın­ca ger­çek­leş­ti­ri­le­cek mal ve hiz­met alım­la­rı Ka­mu İha­le Ka­nu­nu kap­sa­mı dı­şı­na çı­ka­rıl­mak­ta­dır. Bu da, ben­ce yan­lış­tır di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Ta­sa­rı­nın 2'nci mad­de­sin­de ise, Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın şans oyun­la­rı dü­zen­le­me­de hiz­met sa­tın al­ma yo­lu­na da baş­vu­ru­la­bi­le­ce­ği ön­gö­rül­mek­te­dir. Du­rum böy­le olun­ca, Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı şans oyun­la­rı dü­zen­le­me­siy­le il­gi­li hiz­met alım­la­rı­nı ve im­ti­yaz ver­me iş­le­ri­ni han­gi kıs­tas­la­ra gö­re ya­pa­cak­tır? Bu ko­nu­da ge­re­ken şef­faf­lık sağ­la­na­bi­le­cek mi­dir? Bu ko­nu ile il­gi­li keyfî uy­gu­la­ma­la­rın önü­ne ge­çi­le­bi­le­cek mi­dir? Ka­nım­ca, bu ta­sa­rı böy­le­ce ya­sa­la­şır­sa, şans oyun­la­rı bi­ri­le­ri­ne san­ki rant sağ­la­ma ka­pı­sı ola­bi­le­cek­tir di­ye dü­şü­nü­le­bi­lir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; şans oyun­la­rı­nın il­le­gal or­tam­lar­da oy­nan­ma­sı­nı en­gel­le­mek, bu­nun için fut­bol ha­ri­cin­de­ki spor mü­sa­ba­ka­la­rın­da da ya­sal ba­his­ler ter­tip et­mek ka­bul edi­le­bi­lir, an­cak dev­le­tin gö­re­vi, va­tan­daş­tan ge­len ta­le­bi ya­sal yol­lar­la kar­şı­la­mak ol­ma­lı­dır. Ak­si­ne, bu şe­kil­de şans oyun­la­rı ge­lir ka­pı­sı gö­rü­le­rek teş­vik edil­me­me­li ve va­tan­daş şans oyun­la­rı­na yön­len­di­ril­me­me­li­dir di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

İn­san­la­rın şans oyun­la­rı­na her ge­çen yıl ar­tan oran­da rağ­bet gös­ter­me­si ne­den­le­ri­ne de de­ğin­mek ge­rek­ti­ği ka­nı­sın­da­yım. Bu hu­sus da ka­nım­ca göz ar­dı edil­mek­te­dir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; in­san­lar ne­den şans oyun­la­rı­na yö­ne­lir­ler? Herhâlde bir­kaç ge­nel ne­den var­dır. Bun­lar­dan bir ta­ne­si, pa­ra­sı faz­la­dır, har­ca­ya­cak yer bu­la­ma­ya­bi­lir, ku­mar, ba­his gi­bi oyun­la­ra da pa­ra ya­tı­ra­bi­lir ve eğ­le­ne­bi­lir­ler. İkin­ci ne­de­ni ise, va­tan­daş sı­kın­tı için­de­dir,  ge­çi­ne­bil­mek için ça­re­si kal­ma­mış­tır, ce­bin­de­ki ka­lan bir­kaç ku­ru­şu şans oyun­la­rı­na ya­tı­ra­rak için­de bu­lun­du­ğu dar­bo­ğaz­dan kur­tul­ma­yı he­def­le­mek­te­dir. Son yıl­lar­da ge­rek ya­sal ge­rek ya­sal ol­ma­yan şans oyun­la­rı­na bü­yük bir yö­ne­lim var­dır. Şans oyun­la­rı ha­sı­la­tı­nın yıl­dan yı­la art­ma­sın­dan bu an­la­şıl­mak­ta­dır. Bu ar­tı­şa, sa­de­ce ha­zi­ne­ye ge­lir el­de edi­lir di­ye bak­mak yan­lış ol­mak­ta­dır. Bu­nun al­tın­da ya­tan ger­çek, va­tan­da­şın eko­no­mik yön­den hiç de iyi du­rum­da ol­ma­dı­ğı­nı gös­ter­mek­te­dir.

Bu Hükûmet, iş­ba­şı­na gel­di­ği ta­rih­ten iti­ba­ren va­tan­da­şa eko­no­mik yön­den sa­de­ce va­at pom­pa­la­mış du­rum­da­dır. Hükûmet üye­le­ri ve Sa­yın Baş­ba­kan, her ko­nuş­ma­sın­da, mak­ro­eko­no­mik gös­ter­ge­ler­den ra­kam­lar­la ör­nek­ler ve­re­rek, eko­no­mi­nin ne ka­dar iyi du­rum­da ol­du­ğu­nu söy­le­mek­te­dir­ler, ama, va­tan­da­şa bak­tı­ğı­mız za­man, bu iyi du­rum­da olan eko­no­mi­nin pi­ya­sa­ya yan­sı­ma­dı­ğı­nı, bu­gü­ne ka­dar va­tan­da­şın ge­nel re­fa­hın­da bir ar­tış ol­ma­dı­ğı­nı, ak­si­ne gün­den gü­ne dar ge­lir­li ve üc­ret­li­nin alım gü­cü­nün düş­tü­ğü­nü gör­mek­te­yiz.

Hükûme­te so­rar­sak, ha­zi­ne ağ­zı­na ka­dar do­lu, eko­no­mi tı­kır tı­kır iş­li­yor. Va­tan­da­şa dö­nü­yo­ruz, cep­ler boş ve in­san­lar kıt ka­na­at ida­re et­me­ye ça­lı­şı­yor­lar. "Enf­las­yon tek ha­ne­li ra­kam­la­ra düş­tü" de­ni­li­yor. Te­mel tü­ke­tim mad­de­le­rin­de böy­le bir dü­şüş ol­ma­dı­ğı gi­bi, dar ge­lir­li ve üc­ret­li­le­rin ge­lir­le­rin­de ar­tış ol­ma­dı­ğı için alım güç­le­ri yok ol­muş, mal ve hiz­met­ler sa­tış yer­le­rin­de bek­li­yor, va­tan­daş sa­de­ce sey­re­di­yor. Böy­le bir dur­gun­luk­ta, el­bet­te ki, fi­yat­lar yük­sel­me­ye­cek­tir, ama, va­tan­da­şın ne pa­ha­sı­na olur­sa ol­sun tü­ket­mek zo­run­da ol­du­ğu gı­da, do­ğal gaz, elek­trik ve­sa­ire gi­bi ka­lem­le­re bak­tı­ğı­mız­da, as­lın­da fi­yat­la­rın hiç de açık­la­nan enf­las­yon ra­kam­la­rı gi­bi ol­ma­dı­ğı­nı gör­mek­te­yiz.

Hükûmet in­sa­nı­mı­za umut pom­pa­la­mış­tır, va­at pom­pa­la­mış­tır. Böy­le­ce bir dö­nem geç­miş­tir. Şim­di de se­çim­den son­ra ne­ler ya­pa­ca­ğı­nı an­la­ta­rak yi­ne va­at­ler­le va­tan­da­şı avut­ma­ya ça­lış­mak­ta­dır. Ya­ni, or­ta­da va­tan­da­şın re­fa­hı­nı ar­tı­ra­cak so­mut bir ge­liş­me ol­ma­dı­ğı gi­bi, re­el ola­rak da dar ge­lir­li ve üc­ret­li­le­rin ge­lir­le­ri eri­miş, stan­dart­la­rı düş­müş­tür. İş­te, bu­nun en bü­yük ör­ne­ği­ni, dün çı­kar­dı­ğı­mız Fi­nans­man Ya­sa­sı'nda, ya­ni, İpo­tek Ya­sa­sı'nda, as­ga­ri üc­ret­li­le­rin ve dar ge­lir­li va­tan­daş­la­rı­mı­zın bu Ya­sa'dan fay­da­la­na­ma­ya­ca­ğı­nı, bu­ra­dan, Sa­yın Ba­kan söy­le­di; ya­ni, or­ta­da. De­mek ki, dün­kü çı­kar­dı­ğı­mız Ya­sa bi­le, Ba­ka­nın ağ­zın­dan, dar ge­lir­li­le­re bu­nun ya­ra­ma­ya­ca­ğı­nı söy­lü­yor­sa, bu de­mek­tir ki, dar ge­lir­li­nin du­ru­mu­nu, ni­ha­yet ba­zı Ba­kan­lar Ku­ru­lun­da­ki ar­ka­daş­la­rım da bi­le­rek bu­ra­da ifa­de et­miş­ler­dir; ken­di­le­ri­ne te­şek­kür ede­yim doğ­ru­yu söy­le­di­ği için.

İş­te, bu ara­nan yol­lar­dan bi­ri­si de şans oyun­la­rı­dır. Va­tan­daş ce­bin­de ka­lan bir­kaç ku­ru­şu şans oyun­la­rı­na ya­tı­ra­cak, bi­raz da onun umu­duy­la ken­di­si­ni avu­ta­cak­tır. Git­tik­çe yay­gın­la­şan elek­tro­nik or­tam ne­de­niy­le ya­sa dı­şı yol­lar­la İn­ter­net or­ta­mın­da oy­na­nan şans oyun­la­rı­nın önü­ne geç­mek müm­kün gö­rün­me­mek­te­dir. Ge­ti­ri­len mü­ey­yi­de­ler de, ka­nım­ca bun­dan çok faz­la et­ki­li ol­ma­ya­cak­tır. İn­sa­nı­mı­zın bu yol­la­ra yö­nel­me­me­si için on­lar­la re­ka­bet ede­bi­le­cek ba­his­le­ri ter­tip et­mek doğ­ru bir yak­la­şım ola­bi­lir, an­cak in­sa­nı­mı­zın re­fah se­vi­ye­si­nin ar­tı­rıl­ma­sı, ya­şam stan­dart­la­rı­nın yük­sel­til­me­si ge­rek­mek­te­dir. Şans oyun­la­rı, umut­suz­la­rın umut ka­pı­sı ola­rak gö­rül­mek­ten çık­ma­lı, sa­de­ce bir ho­bi ola­rak kal­ma­lı­dır. An­cak, yu­ka­rı­da da de­ğin­di­ğim gi­bi, bu­gün uy­gu­la­nan ha­ta­lı eko­no­mik po­li­ti­ka­lar ne­de­niy­le şans oyun­la­rı, baş­ka yo­lu kal­ma­yan va­tan­da­şı­mı­zın umut ka­pı­sı hâli­ne gel­miş­tir.

So­nuç ola­rak, bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nın bü­tü­nü­ne ba­kıl­dı­ğın­da amaç açık­ça an­la­şıl­mak­ta­dır. Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­na, şans oyun­la­rı ter­tip et­me yet­ki­si­ni özel hu­kuk tü­zel ki­şi­le­ri­ne dev­ret­me yet­ki­si ta­nın­mak­ta­dır, Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğın­ca ger­çek­leş­ti­ri­le­cek mal ve hiz­met alım­la­rı­nı Ka­mu İha­le Ka­nu­nu kap­sa­mın­dan çı­kar­mak­ta­dır. Bu hü­küm­le­rin iyi ni­yet­li ve ka­mu ya­ra­rı­nı gö­ze­ten hü­küm­ler ol­du­ğu­nu söy­le­mek ise ol­duk­ça zor­dur. Bu ya­sa­nın, ta­bii ki çık­ma­sın­da ya­rar var­dır. Bu ya­sa­ya kar­şı de­ği­liz, ama bu ya­sa­nın ba­zı mad­de­le­ri­nin yan­lış ol­du­ğu­nu söy­lü­yo­rum ve şık da de­ğil­dir.

Bu ara­da, ko­nu­muz spor ol­du­ğu­na gö­re stad­yum­lar­da­ki şid­det­ler bu­gün­ler­de yi­ne gün­de­me alın­ma­ya baş­lan­dı. Bu­ra­dan so­ru­yo­rum: Bu­gü­ne ka­dar kim­le­re ce­za ve­ril­di? Bun­lar han­gi ku­lüp­ler? Ne ya­pıl­dı Sa­yın  Ba­kan? Bu­nu bu­ra­da açık­lar­sa­nız mut­lu ola­ca­ğım. Ni­ye bun­la­rı söy­lü­yo­rum? Ce­za ve­ri­li­yor­sa, kü­çük ve­ya bü­yük ku­lüp de­me­den, her­ke­se ve­ril­me­li­dir. Ce­za ve­ri­lip ve­ril­me­di­ği­ni va­tan­daş gö­re­me­di­ği için de "ben, bu ha­di­se­yi yap­tı­ğım­da, stat­lar­da bu olay­la­rı çı­kar­dı­ğım­da na­sıl ol­sa ba­na da ce­za ver­mez­ler" di­ye dü­şü­ne­bi­lir. Onun için, gör­sel ba­sın­da, ya­zı­lı ba­sın­da han­gi stad­yum­da, han­gi stat­ta olay­lar ol­muş ise, kim­ler ce­za al­mış ise onun med­ya­da gö­rün­me­si, mey­da­na çı­ka­rıl­ma­sı… Bu, so­nun­da ge­le­cek. Ya­ni, şid­det uy­gu­la­mak is­te­yen in­san­la­rı, bi­raz da ol­sun, o şid­det­ten alı­ko­ya­cak di­ye dü­şü­nü­yo­rum Sa­yın Ba­kan. Bu si­zin va­zi­fe­niz di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Şim­di, Tür­ki­ye'de hep ya­pa­nın ya­nı­na kâr ka­lı­yor. Bu­gü­ne ka­dar hep böy­le ol­du­ğu için, bun­dan böy­le de böy­le ola­ca­ğı­nı dü­şü­ne­cek va­tan­daş­lar. Bun­la­rı cay­dı­ra­bil­me­nin yol­la­rın­dan bi­ri­si Sa­yın Ba­kan -bu­nu bu­ra­dan, bu kür­sü­den yap­ma­nı­zı is­ti­yo­rum, açık­la­ma­nı­zı is­ti­yo­rum- em­ni­yet güç­le­ri­nin da­ha cid­di şe­kil­de, olay­lar ol­ma­dan ted­bir al­ma­sı­nı is­ti­yo­rum. Olay ol­duk­tan son­ra stat­lar­da, maç­lar­da ted­bir al­mak de­ğil, olay ol­ma­dan ev­vel ted­bir al­mak­ta ya­rar var­dır di­ye dü­şü­nü­yo­rum, ön­lem al­mak­ta ya­rar var­dır di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Va­tan­daş­la­rı cay­dı­ra­bil­mek için, spor mü­sa­ba­ka­la­rı­nın di­ğer in­san­la­rı hu­zur­suz et­me­me­si için, eğer hu­zu­ru ka­çı­ran in­san­la­rı gün­de­me çı­ka­rır­sak, bir da­ha bir baş­ka­sı böy­le bir su­ça te­ves­sül et­mez di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Bir de, ce­za­lar da Sa­yın Ba­kan, imay­la da ol­sa, tam ye­ri­ni bul­ma­mış ola­bi­lir, ama ce­za­nın… Ce­za, in­san­lar ara­sın­da ay­rım kay­rım gö­ze­te­mez, ka­nun her­ke­se eşit­tir. Ku­lüp­ler ara­sın­da, bü­yük ku­lüp kü­çük ku­lüp di­ye böy­le bir gö­ze­tim ola­maz. Ka­nu­nun her­ke­se kar­şı eşit uy­gu­lan­ma­sın­da ya­rar var­dır di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Sa­yın Ba­kan, bu­nu da bir gün­de­mi­ni­ze alır­sa­nız mut­lu ola­ca­ğım.

Ko­nu, bu­ra­ya çı­kıp kür­sü­de, ik­ti­dar bu­nu yap­ma­dı, onu yap­ma­dı de­ğil­dir. Be­nim bu­ra­da söy­le­mek is­te­di­ğim, ha­di­se ol­ma­dan ha­di­se­le­ri ön­le­mek­tir. Bu­gün­ler­de, maç­lar­da, şe­hir­ler ara­sın­da bi­le bir re­ka­bet var­dır. Bir re­ka­be­tin kar­şı­lı­ğın­da, ar­tık her şey çı­ğı­rın­dan çık­mak üze­re­dir. Bu­nun için de ön­lem­le­ri ala­cak, spor­la il­gi­li Ba­kan­dır, va­li­ler­dir, em­ni­yet mü­dür­le­ri­dir. Bun­lar da ik­ti­da­ra bağ­lı­dır, ik­ti­dar bun­la­rı ön­le­mek mec­bu­ri­ye­tin­de­dir, olay ol­duk­tan son­ra, böy­le ol­du, öy­le ol­du de­mek de­ğil. Ben­ce, na­sıl ki bi­zim tıp­ta ne var­dır, mü­him olan in­sa­nı has­ta et­me­mek, has­ta et­tik­ten son­ra ön­lem al­mak çok zor­dur. Onun için de, di­yo­rum ki, bu stat­lar­da­ki şid­det olay­la­rı­nın ön­len­me­sin­de da­ha cid­di ted­bir­ler alın­ma­sın­da ya­rar var­dır, da­ha dik­kat­li ol­mak­ta ya­rar var­dır. Sa­yın Ba­kan, bun­la­rı in­şal­lah göz önü­ne alır­sı­nız.

He­pi­ni­ze bu ka­nun ha­yır­lı ol­sun di­yo­rum, ül­ke­mi­ze, he­pi­ni­ze say­gı ve sev­gi­ler su­nu­yo­rum. Hoş­ça ka­lı­nız. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ber­han Şim­şek.

Sa­yın Şim­şek, bu­yu­run efen­dim.

CHP GRU­BU ADI­NA BER­HAN ŞİM­ŞEK (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; gö­rü­şül­mek­te olan ka­nun ta­sa­rı­sı­nın tü­mü üze­rin­de Gru­bum adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­la­rım.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, sa­bah iti­ba­rıy­la yap­mış ol­du­ğu­muz bir ça­lış­may­la mu­ha­le­fet ve ik­ti­dar ya­sa­yı be­ra­ber ge­tir­dik. Bu­gü­ne ka­dar, her za­man, bi­ze, gru­ba, grup baş­kan ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mı­za uz­laş­maz ta­vır­lar­dan bah­se­di­li­yor, ama, gö­rün ki, za­man içe­ri­sin­de, ik­ti­dar-mu­ha­le­fet yan ya­na, bir­lik­te, bir uz­laş­ma­yı ger­çek­leş­ti­re­bi­li­yor­lar.

As­lın­da, bu ya­say­la il­gi­li ko­mis­yon gö­rüş­me­le­rin­de Sa­yın Ba­ka­na ve di­ğer ar­ka­daş­la­rı­mı­za ri­ca­da bu­lun­dum. Bu ya­sa­nın bir alt ko­mis­yo­na git­me­si­ni ve bu ya­sa­nın alt ko­mis­yon­da bir ara­ma kon­fe­ran­sı, ta­raf­lar­la ko­nu­şu­la­rak gel­me­si­nin da­ha sağ­lık­lı ola­ca­ğı­nı ifa­de et­tim. Ma­ale­sef, on­lar da, Sa­yın Ba­kan da şu kay­gı­yı duy­du: Çün­kü, 1 Şu­bat iti­ba­rıy­la Da­nış­tay yü­rüt­me­yi dur­dur­du, 1 Mart iti­ba­rıy­la da id­daa oyun­la­rı­nın de­vam­lı­lı­ğı­nın önü­nün ke­sil­me­sin­den kork­tu­ğu için. Fa­kat, biz bu an­la­yı­şı, çok üz­gü­nüm de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu ya­say­la olan uz­laş­ma­nın öte­sin­de, bir AKP kla­si­ği ola­rak sü­rek­li gör­dük. Bu Ya­sa'nın ilk çık­mış ol­du­ğu 2004 yı­lın­da bu­nun yan­lış ol­du­ğu­nu, yan­lış ola­ca­ğı­nı hem biz hem -ba­zen, ba­ğış­la­yın, bo­zuk sa­at­ler de yir­mi dört sa­at­te iki kez doğ­ru­yu gös­te­rir- Sa­yın Ma­li­ye Ba­ka­nı da bu ko­nuy­la il­gi­li "Yan­lış bu uy­gu­la­ma." de­miş­ti, 7 Ekim 2003 ta­ri­hin­de bu­nu da bil­dir­miş.

Da­ha son­ra, id­daa oyu­nu iha­le edil­di ve bu id­daa oyu­nu­nun iha­le edil­me­si­ne beş fir­ma mü­ra­ca­at et­ti, dos­ya al­dı, iki ta­ne­si gir­di, bir ta­ne­si ek­sik­le­rin­den do­la­yı iha­le­ye ka­tı­la­ma­dı, İn­tel­tek fir­ma­sı iha­le­yi ka­zan­dı. Fa­kat, o gü­ne ka­dar, ger­çek­ten, Spor To­to Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­nün ya­pı­sı içe­ri­sin­de eko­no­mik kriz­ler var­dı, fa­kat, kim­se­nin de tah­min et­me­di­ği bir şe­kil­de, id­daa oyu­nu cid­di an­lam­da Tür­ki­ye'de ka­bul gör­dü. Fa­kat, bu Ya­sa çı­ka­rı­lır­ken, eğer -ha­ni gir­mek is­te­di­ği­miz Av­ru­pa Bir­li­ği sü­re­ci var ya de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım- Av­ru­pa'da bu iş na­sıl ya­pı­lı­yor di­ye ba­kıl­say­dı, bu­gün­kü sı­kın­tı­lar ve­ya iha­le­yi alan yük­le­ni­ci fir­ma da bu sı­kın­tı­la­ra düş­mez­di, çün­kü iha­le­yi alan fir­ma 2008 yı­lı­na ka­dar yap-dev­ret-iş­le­ti, iş­let­me­si­ni, ama, 2011 yı­lı­na ka­dar da yük­le­ni­ci ola­rak baş­ba­yi­lik so­rum­lu­lu­ğu­nu ve işi­ni al­mış­tı, Da­nış­tay bu­nu dur­dur­du. As­lın­da biz Av­ru­pa'ya bak­mış ol­sak, bu ya­pı­lan­ma­nın na­sıl Av­ru­pa'da iş­le­di­ği­ni çok ra­hat­lık­la gö­rür­dük. Fa­kat, bi­raz ön­ce söy­le­di­ğim gi­bi, biz, ma­ale­sef -bir kla­sik ola­rak- bu iş­le­ri ge­ti­ri­yo­ruz, ön­ce ateş edi­yo­ruz son­ra ni­şan alı­yo­ruz, ya Da­nış­tay­dan ya Ana­ya­sa Mah­ke­me­sin­den ya Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nın­dan dön­dük­ten son­ra bir kez da­ha gö­rüş­mek için bu­ra­la­ra, Ge­nel Ku­ru­la ge­ti­ri­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Av­ru­pa'da bu­nun ya­pıl­ma şek­li üç bo­yut içe­ri­sin­de olu­yor, ya­ni id­da­anın oy­na­tıl­ma şek­li. Ba­zı ül­ke­ler­de dev­let de­ne­ti­min­de mo­no­pol bir ya­pı oluş­tu­ru­lu­yor; ba­zı­la­rın­da yi­ne dev­let de­ne­ti­min­de böl­ge­le­re ay­rı­lı­yor; ba­zı­la­rın­da ise li­be­ra­zis­yon sis­te­mi içe­ri­sin­de ser­best bı­ra­kı­lı­yor. Fa­kat, Tür­ki­ye'de, ilk iha­le­nin ya­pıl­ma bi­çi­min­de­ki yan­lış­lık, dev­let eliy­le özel sek­tör­de bir mo­no­pol, özel sek­tör­de bir te­kel oluş­tur­mak nok­ta­sı­nı or­ta­ya çı­ka­rı­yor. Bu­ra­da -her za­man siz­le­rin de özel­leş­tir­mey­le il­gi­li söy­le­dik­le­ri­ni­ze bak­tı­ğı­mız­da- bü­yük bir ya­nıl­gı ve bü­yük bir çe­liş­ki or­ta­ya çı­kı­yor. As­lın­da, bu­ra­da dev­let eliy­le mo­no­pol bir ya­pı­nın oluş­ma­sın­dan­sa, bun­la­rın böl­ge­le­re ay­rıl­ma­sı ge­re­kir. Elek­trik da­ğı­tım şir­ket­le­ri gi­bi, beş, al­tı, ye­di böl­ge­ye -ki İtal­ya'da uy­gu­la­ma bu şe­kil­de- ay­rı­lır­sa hem cid­di an­lam­da ge­lir el­de edi­lir hem de bu­ra­da­ki re­ka­bet ar­tı­rıl­mış olur.

Bu­nun üç bo­yu­tu var de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, id­daa oyu­nu­nun: Bi­rin­ci­si, TV üze­rin­den oy­nat­mak; ikin­ci­si, on­li­ne sis­tem, İn­ter­net üze­rin­den oy­nat­mak; üçün­cü­sü, off­li­ne de­dik­le­ri ba­yi­ler üze­rin­den oy­nat­mak. Tür­ki­ye'de TV üze­rin­den oy­na­tıl­ma şu an­da yü­rür­lük­te yok, böy­le bir uy­gu­la­ma yok, ama İn­ter­net üze­rin­den oy­na­tı­lı­yor. İn­ter­net üze­rin­den de iki şir­ket oy­na­tı­yor bu­nu. İsim­le­ri, bi­ri Bil­yo­ner, bi­ri de Ne­si­ne. İki, GSM ope­ra­tö­rü­ne bağ­lı şir­ket­ler bu­nu oy­na­tı­yor. Bu­ra­dan el­de edi­len kârla­rın, ha­sı­la­tın yüz­de 91'ini Spor To­to Ge­nel Mü­dür­lü­ğü alı­yor, yüz­de 9'unu da şir­ket­ler alı­yor. Şim­di, bu iki şir­ke­tin üze­rin­de İn­ter­net üze­rin­den oy­na­nı­yor; ama, bu­nun ya­nı sı­ra cid­di an­lam­da Tür­ki­ye'de il­le­gal ola­rak oy­na­nan İn­ter­net üze­rin­den ba­his oyun­la­rı var. Ya­ni, ya­ban­cı ül­ke­le­re Tür­ki­ye'den bir ço­cuk kre­di kar­tıy­la gi­ri­yor -on se­kiz ya­şın­dan kü­çük ola­bi­lir- kre­di kar­tıy­la bu­nu oy­nu­yor ve bir an­da an­ne­nin ba­ba­nın kre­di kart­la­rı da dol­muş olu­yor. Tür­ki­ye'de­ki oy­nan­ma bi­çi­mi -Bil­yo­ner ve Ne­si­ne- ban­ka he­sa­bı üze­rin­den oy­na­nı­yor.

Şim­di, bu ge­len ya­sa­nın içe­ri­sin­de­ki 5'in­ci mad­de çok önem­li. Bu, BDDK ban­ka­la­ra ya­zı ya­za­rak 99'la baş­la­yan kod sis­te­min­den bu kre­di kar­tı üze­rin­den ya­ban­cı ül­ke­ler­de­ki İn­ter­net si­te­le­rin­den oyun oy­na­ma­yı ya­sak­lı­yor. Bu­ra­da ifa­de et­mek is­te­di­ğim, iki ta­ne şir­ket var, bu ya­sak­la be­ra­ber, İn­ter­net üze­rin­den da­ha faz­la şir­ke­te id­daa oyu­nu oy­nat­ma hak­kı­nı ver­me­li­yiz. Bu bi­rin­ci ta­ra­fı. TV'ler üze­rin­den Av­ru­pa'da oy­na­tı­lı­yor id­daa; bu hak­kı da ver­mek ge­re­ki­yor.

Asıl acı olan, ya­ban­cı de­ğil, çok ta­nı­dık bir yer olan Kıb­rıs üze­rin­den Tür­ki­ye'de oy­na­tı­lan bir off­li­ne sis­te­mi var. Bu, Kıb­rıs üze­rin­den oy­na­tı­lan da şöy­le olu­yor: Kıb­rıs'ta baş­ba­yi­ler… Se­kiz şir­ket var Kıb­rıs'ta -bu­nun­la il­gi­li Kıb­rıs'tan ga­ze­te­ci ar­ka­daş­lar da bil­gi gön­der­di- bu dört şir­ket İn­ter­net üze­rin­den oy­na­tı­yor, dört şir­ket de off­li­ne, ya­ni, ba­yi üze­rin­den oy­na­tı­yor. Ben, Ber­han ola­rak Kıb­rıs'ta­ki baş­ba­yi­den bir ba­yi­lik alı­yo­rum ve bu­ra­ya 50 bin do­lar ve­ya 100 bin do­lar te­mi­nat ya­tı­rı­yo­rum. Di­yar­ba­kır'da, De­niz­li'de, An­tal­ya'da, ya­ni, Tür­ki­ye'nin bir­çok ilin­de il­le­gal ola­rak bu oyun­lar oy­na­nı­yor ve bu­nun, il­le­gal ola­rak off­li­ne ba­yi sis­te­min­den oy­na­nan ra­ka­mın 1 mil­yar do­la­ra ya­kın ol­du­ğu yet­ki­li­ler ta­ra­fın­dan söy­le­ni­yor. Ya­ni, ba­yi sis­te­mi içe­ri­sin­de il­le­gal yol­dan 1 mil­yar do­lar­lık id­daa oyu­nu oy­na­nı­yor. Kıb­rıs'ta­ki şir­ke­te 50 bin do­lar­lık te­mi­nat gön­der­miş­sem, ba­yi ola­rak 50 bin do­lar­lık oy­na­tı­yo­rum, 51 bi­nin­ci do­la­ra ge­lin­ce ke­si­li­yor.

Bu na­sıl olu­yor? İsim­le­ri­ni ve­rip il­le­ri­mi­ze bir suç­la­ma ge­tir­me­ye­lim, (A) ili, (B) ili, (C) ili. Va­tan­daş vit­ri­ni­ne iki ta­ne, üç ta­ne, beş ta­ne te­le­fon ko­yu­yor. Ar­ka ta­raf­ta ku­tu­lar var. Ya­ni, dı­şa­rı­dan bak­tı­ğı­nız za­man içe­ri­de­ki es­naf ar­ka­da­şı te­le­fon işi ya­pı­yor di­ye gö­rü­yor­sun; ama, içe­ri­ye gi­ril­di­ğin­de ve­ya ya­ka­lan­dık­la­rın­da ku­tu­la­rın içi boş çı­kı­yor. Sa­de­ce iki üç ta­ne te­le­fo­na el ko­yu­yor­sun, bir yap­tı­rım da ol­ma­dı­ğı için, eli­ni ko­lu­nu sal­la­ya sal­la­ya ya­rın yi­ne ay­nı işe de­vam edi­yor. Bu 5'in­ci mad­de­nin öne­mi de, bu an­lam­da, ban­ka üze­rin­den, kre­di kar­tı üze­rin­den ve il­le­gal ola­rak oy­na­ya­na, oy­na­ta­na cid­di an­lam­da hem pa­ra hem de ha­pis ce­za­sı ge­ti­ri­yor.

Bu de­lik­ler ka­pan­dı­ğın­da, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ya­ni Kıb­rıs üze­rin­den oy­na­nan il­le­gal yön­den off­li­ne sis­te­mi ka­pa­nın­ca, İn­ter­net üze­rin­den oy­na­nan on­li­ne sis­tem BDDK'nın el koy­ma­sıy­la ka­pa­nın­ca, şu an Tür­ki­ye'de son 2006 yı­lın­da, Bil­yo­ner ve Ne­si­ne'nin ha­sı­la­tı 100 tril­yon. Kre­di kar­tı üze­rin­den oy­nan­ma­ma­sı­na rağ­men 100 tril­yon. Off­li­ne'ın ha­sı­la­tı ise 2 kat­ril­yon 23 ve­ya 28 tril­yon. Eğer, off­li­ne il­le­gal, on­li­ne il­le­gal, bu ya­say­la be­ra­ber ka­pan­dı­ğın­da, yap­mış ol­du­ğu­muz he­sa­ba gö­re, 4,5 mil­yar do­la­ra ya­kın bir pas­ta çı­kı­yor. Bu 4,5 mil­ya­ra ya­kın ra­kam şu­nu ge­ti­ri­yor:

1) Ver­gi ka­çak­çı­lı­ğı­nı ön­lü­yor.

2) Ka­ra pa­ra­yı ön­lü­yor.

Kre­di kar­tıy­la oy­na­dı­ğın­da ki­şi, he­sa­bı­na gir­di­si, çık­tı­sı yok; so­ru­yor­sun: "100 bin do­lar ne­re­den gel­di?" "Ben, (A) şir­ke­ti­nin üze­rin­den, İn­ter­net­ten, on­li­ne sis­tem­den id­daa oy­na­dım, pa­ra ora­dan gel­di" di­yor. Hem ver­gi ka­ça­ğı­nı ka­pa­ta­cak hem ka­ra pa­ra­nın ak­lan­ma du­ru­mu­nu or­ta­dan kal­dı­ra­cak. Ba­kın so­mut bir ör­nek ve­re­yim: He­pi­mi­zin göz­le­ri önün­de ce­re­yan et­ti, ge­çen­ler­de ya­zı­lı ba­sın­da man­şet ol­du, "Ku­mar sa­nal, ölüm ger­çek." Bu şir­ke­tin İn­gil­te­re men­şe­li bir şir­ket ol­du­ğu­nu bi­li­yo­rum, is­mi­ni bu­ra­da söy­le­me­me ge­rek yok. Bü­tün ai­le ve ço­cuk, ön­ce­le­ri oy­nu­yor İn­ter­net üze­rin­den kre­di kar­tıy­la. Üç-beş pa­ra ka­za­nı­yor, ge­lip an­ne­si­ne söy­lü­yor. An­ne­si, ba­ba­sı da "ta­mam, olur" di­yor. Oy­na­ma­ya baş­lı­yor­lar ve der­ken, bi­raz da­ha pa­ra ka­za­nı­lı­yor. Ev sa­tı­lı­yor, ev­le­ri­ni sa­tı­yor­lar ve yi­ne oyun oy­na­ma­ya de­vam edi­li­yor. Gü­nün bi­rin­de 2,5 tril­yon, bu ev­la­dı­mız… Ai­le­si­ne baş­sağ­lı­ğı di­li­yo­rum, rah­met­le, şük­ran­la, yat­tı­ğı yer ışık ol­sun, rah­met ol­sun, anı­yo­rum da kar­de­şi­mi­zi. Ama, böy­le bir şey ya­şan­dı. Bu, bu­gü­ne ka­dar -Sa­yın Ba­kan alın­ma­sın- 2004 yı­lın­da bu iş­ler baş­lar­ken bun­la­rın ted­bir­le­ri­nin de alın­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni söy­lü­yo­ruz biz. 2004'ten bu­gü­ne ka­dar -İn­gil­te­re, Kıb­rıs, Avus­tur­ya, şir­ket­le­rin isim­le­ri­ni ver­mi­yo­rum- çok bü­yük pa­ra­lar ve ver­gi dı­şa­rı git­ti, pa­ra­mız dı­şa­rı git­ti ve ka­ra pa­ra ak­lan­dı.

Şim­di, bu ya­say­la il­gi­li, ger­çek­ten, özel­lik­le 5'in­ci mad­de­si önem­li bir uy­gu­la­ma. Bi­raz­dan, yu­ka­rı­da Sa­yın Ba­kan ve ar­ka­daş­la­rı­mız­la ça­lış­ma yap­tık, 2'nci mad­de, 8'in­ci mad­de ve 9'un­cu mad­de­ye ek­ler, öner­ge­ler ge­tir­dik. Da­ha der­top bir ya­pı içe­ri­sin­de bu işin uy­gu­la­na­bi­lir­li­ği­ni uz­laş­ma içe­ri­sin­de ye­ri­ne ge­tir­dik. Ama, ya­pıl­ma­sı ge­re­ken, bu ya­sa­nın uy­gu­la­ma­ya baş­la­dı­ğın­dan son­ra Tür­ki­ye'de mo­no­pol ya­pı­yı yı­ka­cak -bi­raz ön­ce de ifa­de et­me­ye ça­lış­tım- dev­le­tin -elek­trik da­ğı­tım şir­ket­le­ri­ne yap­tır­dı­ğı­mız gi­bi- böl­ge­le­re ayı­rıp, re­ka­be­ti ar­tı­ra­rak, ki­şi­le­re, şir­ket­le­re bu­nu ver­mek. Bu­nu ver­me­nin de bir ko­şu­lu var. Şu an­da bir yer­li şir­ke­ti­miz, bir de Yu­nan­lı şir­ket bu işin or­ta­ğı. Ya­ni, İn­tel­tek şir­ke­ti­nin or­ta­ğı, id­da­anın baş­ba­yi­li­ği­ni ya­pı­yor­lar. Yu­nan­lı şir­ket yüz­de 45 or­tak, Türk şir­ke­ti yüz­de 55 or­tak.

Bu­ra­dan tu­ta­nak­la­ra geç­me­si adı­na bu­nu da ifa­de edi­yo­rum: RTÜK'te­ki şart­na­me­de ol­du­ğu gi­bi, ya­ban­cı pa­yı­nın yüz­de 25'e in­me­si ge­rek. Çün­kü, bu, dü­şü­ne­bil­di­ği­ni­zin üs­tün­de bir ha­cim oluş­tu­ru­yor. Ba­kın, bu ko­nu­da Ame­ri­ka ya­sak­la­dı, ya­ban­cı şir­ket­le­rin oy­na­ma­sı­nı, Fran­sa'da ya­sak­lan­dı, İtal­ya'da Fi­nans Ba­kan­lı­ğı bu­nu ya­sak­la­dı. Ya­ni, Türk Te­le­kom'u ba­ba ba­ba sat­ma­ya ge­rek yok­tu! Bu ya­pı doğ­ru or­ga­ni­ze edil­sey­di, bu sü­reç içe­ri­sin­de Türk Te­le­kom'u sat­tı­ğı­mız­dan da­ha faz­la ha­zi­ne­ye ge­lir -irat ede­bi­lir­dik- kay­de­de­bi­lir­dik.

Ay­rı­ca, bu ya­pı­lan­ma­nın baş­ka yan­sı­ma­la­rı da var. Bu yan­sı­ma­lar, spor­tif fa­ali­yet­le­re, ya­ni, fut­bol ta­kım­la­rı­na kat­kı su­nu­yor. Bi­rin­ci lig, ikin­ci lig (A) ve (B) ka­te­go­ri­si ve za­man içe­ri­sin­de de üçün­cü lig­den ta­kım­la­rı­mız id­da­aya gir­di­ğin­de, ya­ni oyun ku­po­nu­na gir­di­ğin­de… Bi­rin­ci lig sü­rek­li var, ikin­ci lig (A) ka­te­go­ri­si sü­rek­li (B) ka­te­go­ri­si sü­rek­li; üçün­cü lig­den dö­nü­şüm­lü ola­rak ku­po­na ya­zıl­dı­ğın­da pa­ra­lar ka­za­nı­yor­lar. Ge­çen­ler­de Grup Baş­kan Ve­ki­li­miz Sa­yın Ali To­puz Bey'i, Gru­bu­mu­zu zi­ya­re­te ge­len ikin­ci ve üçün­cü lig ku­lüp­le­ri baş­kan­la­rı ve Bir­lik Baş­ka­nı şu­nu söy­le­di… İkin­ci lig­den bir ar­ka­da­şı­mız "150 mil­ya­ra ya­kın, ay­da pa­ra alı­yo­ruz." Üçün­cü lig­den bir ar­ka­daş da -ku­lüp baş­ka­nı- "130'la 150 mil­ya­ra ya­kın, yıl­da bir pa­ra alı­yo­ruz." de­di. Bu, spor­tif fa­ali­yet­le­re de kat­kı ve­ri­yor.

Bu­nun ya­nı sı­ra, sos­yal ku­rum­la­ra, Ço­cuk Esir­ge­me Ku­ru­mu­na, Sa­na­yi­yi Des­tek­le­me Fo­nu­na… Bü­tün bun­lar da bu top­la­nan­lar­dan pay alı­yor. Ama bu na­sıl olu­yor? Bi­raz ön­ce söy­le­di­ğim gi­bi, ha­sı­lat yük­sel­dik­çe, fut­bol ta­kım­la­rı da, sos­yal ku­rum­lar da bu ha­sı­lat­tan yüz­de üze­rin­den da­ha faz­la pa­ra ala­cak­lar, ama, biz bu­nun­la ye­tin­mi­yo­ruz -Sa­yın Ba­ka­nım bu­ra­da, ken­di­siy­le de ko­nuş­tum- ama­tör ta­kım­la­rı­mı­za da… Çün­kü, bi­raz ön­ce ifa­de et­ti­ğim gi­bi, bu ha­cim bü­yü­yün­ce ama­tör ta­kım­la­rı­mı­zın da bu ko­nu­da is­ti­fa­de ede­bi­le­ce­ği, bir yö­net­me­lik­le, bir açı­lım ge­tir­mek­te fay­da gö­rü­yo­rum, çün­kü spo­run te­me­li ama­tör ruh­tur, ama­tör ya­pı­lan­ma­dır.

Bu­nu ifa­de eder­ken şu­ra­ya bağ­la­mak is­ti­yo­rum: De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ya­sa­nın ge­tir­di­ği ay­rı­ca bir fark­lı­lık, bu­gü­ne ka­dar sa­de­ce fut­bol oyun­la­rın­dan, fut­bol mü­sa­ba­ka­la­rın­dan id­daa oy­na­nı­yor­du, ama bu ya­say­la, fut­bo­lun öte­sin­de hent­bol, vo­ley­bol, bas­ket­bol, mo­tor spor­la­rı ve te­nis­ten de id­daa oy­na­na­bi­le­cek. Ya­ni, ama­tör spor­la­rı, Sa­yın Ba­ka­nım, eğer id­daa oyu­nu­nun içe­ri­si­ne alı­yor­sak, ama­tör spor ku­lüp­le­ri­mi­ze de bu ha­sı­lat­tan pay ak­tar­ma­mız ge­rek­ti­ği ka­dar nor­mal bir şey yok­tur di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bü­tü­nü içe­ri­sin­de sı­kın­tı­la­rı olan, ama Da­nış­ta­yın ver­miş ol­du­ğu ka­rar­dan do­la­yı -ya­ni, ba­şa dö­nüp söy­le­mek is­te­mi­yo­rum, ama ifa­de­de de mah­zur yok­tur- ön­ce ateş edip, ni­şan al­ma kla­si­ği­niz­den do­la­yı or­ta­ya ge­len bir prob­lem var. Bu prob­lem, 1 Mart iti­ba­rıy­la id­daa oyun­la­rı­nın dur­ma­sı söz ko­nu­su, çün­kü yar­gı­nın ver­miş ol­du­ğu ka­rar bu. İve­di­lik­le bu ya­sa­yı yü­ce he­ye­ti­ni­zin kar­şı­sı­na, Sa­yın Ba­ka­nı­mın da te­la­şıy­la be­ra­ber ge­tir­me­mi­zin ne­de­ni, id­daa oyun­la­rı­nın da­ha ön­ce ya­pıl­mış "ben ya­pa­rım, olur" an­la­yı­şın­dan kay­nak­la­nan me­se­le­den do­la­yı ku­lüp­le­ri­mi­zin, sos­yal ku­rum­la­rın mağ­dur ol­ma­ma­sı.

Ay­rı­ca bir şe­yin al­tı­nı çiz­mek ge­re­ki­yor: Ger­çek­ten, Tür­ki­ye'de id­daa di­ye bir mar­ka ya­ra­tıl­dı. Spor to­to ço­cuk­lu­ğu­muz­da var­dı, ama bu­gün id­daa di­ye bir mar­ka var. Bu oyun­la­rın, id­daa oyu­nu­nun dur­ma­sı du­ru­mun­da, id­da­anın da, mar­ka ola­rak da, sü­rek ola­rak da ya­ra ala­ca­ğı, ha­fif­le­ye­ce­ği, unu­tu­la­ca­ğı an­la­mın­da kay­gı­la­rın da ol­du­ğu­nu unut­ma­mak ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum.

Biz, bu­gün bu ya­say­la gös­ter­miş ol­du­ğu­muz ör­nek­te ol­du­ğu gi­bi, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, eğer, bu­ra­ya ge­len ya­sa­la­rı­mı­zı ken­di is­tek­le­ri­niz doğ­rul­tu­sun­da iki­ye, üçe bö­lüp, te­mel ya­sa ola­rak ge­tir­mez­se­niz, uz­laş­ma içe­ri­sin­de olur­sa… Ta­bii ki, he­pi­miz bu­ra­da mil­le­tin adı­na vekâlet ya­pı­yo­ruz, AKP ik­ti­dar gö­re­vin­de, biz ana mu­ha­le­fet ola­rak bu­ra­da­yız, ama, hep­si, si­ya­set, ne­ti­ce al­ma sa­na­tı­dır, si­ya­set­te bu­ra­da çı­kar­dı­ğı­mız ya­sa­lar, mağ­du­ri­yet­le­ri or­ta­dan kal­dır­ma ya­sa­la­rı­dır, mağ­du­ri­yet ya­rat­ma ya­sa­la­rı de­ğil­dir. Bu­gün ör­nek bir ça­lış­ma ol­muş­tur. Sa­yın Grup Baş­kan Ve­ki­li Ha­luk Koç'a, Sa­yın Akif Ham­za­çe­bi'ye, Kı­lıç­da­roğ­lu'na ve Sa­yın Ba­ka­nım da er­ken sa­at­ler­de dün ge­ce be­ni ara­dık­tan son­ra, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Meh­met Bey'e… Er­ken sa­at­ler­de top­la­nıp bu ya­sa­yı hu­zur­la­rı­nı­za ge­tir­miş ol­duk. Umut edi­yo­rum ki, Türk spo­ru­na, sos­yal ku­rum­la­ra ve ben hiç oy­na­ma­dım, oy­na­ma­yı da tav­si­ye et­mem, ama, id­daa oy­na­yan­la­ra da ba­şa­rı­lar di­li­yo­rum.

Say­gı ve se­lam­lar­la yü­ce Mec­li­si se­lam­lı­yo­rum efen­dim. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

AK Par­ti Gru­bu adı­na, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Meh­met Yük­sek­te­pe.

Bu­yu­run Sa­yın Yük­sek­te­pe. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AK PAR­Tİ GRU­BU ADI­NA MEH­MET YÜK­SEK­TE­PE (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­lar; Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da Ka­nun ile Ba­zı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı üze­rin­de AK Par­ti Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ko­nuş­ma­ma baş­la­ma­dan ön­ce, bu ya­sa­nın Mec­li­se gel­me­sin­de CHP Gru­bu­nun kat­kı­sı­nı bi­raz ön­ce CHP Gru­bu adı­na ko­nu­şan Sa­yın Şim­şek de be­lirt­ti, te­şek­kür edi­yo­rum. Ger­çek­ten, öz­ve­ri­li bir ça­lış­may­la -yak­la­şık iki gün­dür- bu­gün­kü hâli­ne ge­tir­dik.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­gün iti­ba­rıy­la bu ka­nun ni­ye gün­de­me gel­di? Ni­ye bu­ra­da­yız?

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bil­di­ği­niz gi­bi, Spor To­to Ka­nu­nu ve müş­te­rek ba­his oyun­la­rı yak­la­şık 1959 yı­lın­da çı­kan bir ya­say­la fa­ali­ye­te geç­miş, o gün­den bu­gü­ne spor to­to, şans oyun­la­rı ve bu­na ben­zer ba­his oyun­la­rı bu şe­kil­de de­vam et­mek­te. Ama, siz­ler de ya­kın­dan ta­kip et­mek­te­si­niz ki, ar­tık, dün­ya hız­la ge­liş­mek­te, bi­li­şim tek­no­lo­ji­le­ri ge­liş­mek­te, do­la­yı­sıy­la, bu çer­çe­ve­de, 59 yı­lın­da çı­kan Ya­sa'dan son­ra ye­ni oyun­lar, ye­ni oyun tür­le­ri, ye­ni ba­his tür­le­ri ve müş­te­rek oyun­lar baş­la­mış dün­ya­da ve dün­ya­nın bir­çok ül­ke­sin­de ge­li­şen bu ba­his oyun­la­rı da ül­ke­miz­de, pa­ra­lel ola­rak, de­vam et­mek­te ve bun­lar gay­ri­ya­sal bir şe­kil­de ge­rek İn­ter­net üze­rin­den ge­rek­se di­ğer or­tam­lar­da ba­yi­lik şek­lin­de va­tan­da­şı­mı­zın sos­yal ya­pı­sı­nı, bi­rey­le­rin sos­yal ya­pı­sı­nı, eko­no­mik ya­pı­sı­nı cid­di şe­kil­de et­ki­le­yen, olum­suz et­ki­le­yen bir ne­ti­ce­ye doğ­ru git­mek­tey­di. Ay­nı za­man­da, dün­ya­da ve Tür­ki­ye'de cid­di ra­kam­lar­la ifa­de edi­len bu ba­his oyun­la­rın­dan dev­let de cid­di an­lam­da ge­lir kay­bı­na uğ­ra­mak­tay­dı. Bun­dan do­la­yı, 17 Ni­san 2004 ta­ri­hin­de id­daa adın­da bir oyun tü­rüy­le Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü ye­ni bir oyun baş­lat­tı. Ta­bii, Ka­nun'un 1959 yı­lın­da çık­mış ol­ma­sıy­la bir­lik­te, ek­sik­ler­le bir­lik­te, bu oyun baş­la­dı ve Tür­ki­ye'de, 2 bin ci­va­rın­da ba­yi ve 60 bin ça­lı­şa­nıy­la bir­lik­te, bu­gün, sos­yal bir va­kıa hâli­ne gel­di.

Ama, Da­nış­ta­ya ya­pı­lan bir mü­ra­ca­at­la -ön­ce ida­re mah­ke­me­si­ne, son­ra da Da­nış­ta­ya ya­pı­lan bir da­va so­nu­cun­da- bu id­da­anın iha­le ediş bi­çi­mi, ar­ka­daş­lar, ip­tal edil­di. Ni­ye ip­tal edil­di? Bu­ra­da, ip­tal­le il­gi­li bir su­is­ti­mal mi var? Ha­yır. Bir usul­süz­lük mü var, bir ka­yır­ma mı var? El­bet­te ha­yır. Ama, bu­ra­da, iha­le­nin ip­tal edil­me ge­rek­çe­si­ne -ben hu­kuk­çu ol­ma­mam­la bir­lik­te- bak­tı­ğı­mız­da, müş­te­rek ba­his­le­rin ter­ti­bi ve bu ha­sı­la­tın pay­la­şı­mıy­la il­gi­li hü­küm­le­rin Ka­mu İha­le Ku­ru­mu Ka­nu­nu kap­sa­mın­da, için­de ol­ma­ma­sın­dan do­la­yı kay­nak­lan­dı­ğı… Mah­ke­me­nin ifa­de­si…

Bu­nun üze­ri­ne, ye­ni ya­sa­da, bu ya­sa­mız­da, gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz bu ya­sa­da, bu dü­zen­le­me­yi de dik­ka­te alan bir içe­rik­le, ay­rı­ca, ye­ni kap­sa­ma alan­la­rı­nı, ye­ni spor­tif fa­ali­yet­le­ri de içi­ne ala­cak bir şe­kil­de, ge­niş kap­sam­lı ve bu­gün­kü sı­kın­tı­yı da or­ta­dan kal­dı­ra­cak, ya­ni, 1 Mart iti­ba­rıy­la ve­ri­len, Da­nış­ta­yın ver­di­ği sü­re iti­ba­rıy­la, bu sı­kın­tı­yı or­ta­dan kal­dı­ra­cak bir dü­zen­le­mey­le, in­şal­lah, bu ka­nun bu­gün çı­ka­cak.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, id­daa oyun­la­rı­na bak­tı­ğı­mız­da, bu­ra­dan el­de edi­len ha­sı­lat­tan bir­çok ka­mu ku­ru­lu­şu­muz baş­ta ol­mak üze­re, bir eko­no­mik gir­di el­de et­mek­te, ay­nı za­man­da, spor ku­lüp­le­ri­miz, ge­rek bi­rin­ci lig ge­rek­se ikin­ci ve üçün­cü lig ta­kım­la­rı­mız da bun­dan fay­da­lan­mak­ta. Teş­ki­lat ha­sı­la­tın­dan pay alan ku­rum­la­rı­mı­za bak­tı­ğı­mız­da ar­ka­daş­lar, Ço­cuk Esir­ge­me Ku­ru­mu, Kre­di Yurt­lar Ku­ru­mu, Ta­nıt­ma Fo­nu, Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü, Sa­vun­ma Sa­na­yii Des­tek­le­me Fo­nu gi­bi ku­rum­la­rı­mız, bu id­daa oyun­la­rın­dan el­de edi­len ha­sı­lat­tan pay al­mak­ta.

Ar­ka­daş­lar, bu nok­ta­da bir ko­nu üze­rin­de dur­mak is­ti­yo­rum. Özel­lik­le Genç­lik Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü bün­ye­sin­de oluş­tu­ru­lan bu bi­rim­den, bu şans oyun­la­rı, müş­te­rek ba­his oyun­la­rı de­di­ği­miz bu bi­rim­den el­de edi­len ha­sı­lat­tan Genç­lik Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­ne ay­rı­lan pa­yın ar­tı­rıl­ma­sı­nı ta­lep edi­yo­rum. Ni­ye? Yi­ne, ge­çen gün­ler­de, Şid­de­ti Araş­tır­ma Ko­mis­yo­nu ola­rak Sa­yın Genç­lik Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­mü­zü din­le­di­ği­miz­de, Tür­ki­ye'de Genç­lik Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü ola­rak kaç gen­ci­mi­ze, yıl­lık, hiz­met ve­ril­di­ği­ni, kaç gen­ci­mi­zin spor­tif ve kül­tü­rel fa­ali­yet­ler­le des­tek­len­di­ği­ni sor­du­ğu­muz­da, yak­la­şık 2 bin ci­va­rın­da gen­ci­mi­zin bu fa­ali­yet­ler­den fay­da­lan­dı­ğı­nı di­le ge­tir­di­ler. Ama, biz bi­li­yo­ruz ki, ül­ke­miz­de yak­la­şık 18 mil­yon, 19 mil­yon, hat­ta 20 mil­yo­na ya­kın genç bir nü­fus var. Bu bir avan­taj­dır. Eğer genç­le­ri­mi­zin şid­det­ten uzak dur­ma­sı­nı ar­zu edi­yor­sak, yav­ru­la­rı­mı­zın can­la­rı­nın yan­ma­ma­sı­nı ar­zu edi­yor­sak, an­ne­le­rin, ba­ba­la­rın yü­rek­le­ri­nin acı­ma­ma­sı­nı ar­zu edi­yor­sak, ben di­yo­rum ki, bu ha­sı­lat­tan Genç­lik Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­ne ay­rı­lan pa­yın da­ha da ar­tı­rıl­ma­sı la­zım ve Genç­lik Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­müz, imkânla­rı ar­tı­rı­la­rak, 2 bin gen­ci­mi­zin de­ğil, yıl­lık 200 bin gen­ci­mi­zin spor­tif fa­ali­yet­ler­le des­tek­len­me­si­ne, kül­tü­rel fa­ali­yet­ler­le des­tek­len­me­si­ne öna­yak ol­ma­lı, kat­kı sağ­la­ma­lı di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Ar­ka­daş­lar, yi­ne, bir di­ğer ger­çek, spor ku­lüp­le­ri­miz. Ben, ay­nı za­man­da, bi­rin­ci lig­de oy­na­yan De­niz­lis­po­run yö­ne­tim ku­ru­lu üye­li­ği­ni yap­tım. Özel­lik­le Ana­do­lu'da spor ku­lüp­le­ri­mi­zin ne ka­dar sı­kın­tı içe­ri­sin­de ol­du­ğu­nu, ne ka­dar zor şart­lar­da ku­lüp­le­rin ida­re edil­di­ği­ni ya­kın­dan bi­li­yo­rum. He­le he­le ikin­ci lig (A) ve (B) ka­te­go­ri­si ve üçün­cü lig­de oy­na­yan ta­kım­la­rı­mız da­ha da zor şart­lar­da. Za­man za­man dep­las­ma­na gi­de­cek­le­rin­de bir oto­büs pa­ra­sı­nı denk­leş­ti­re­me­dik­le­ri­ni biz bi­li­yo­ruz. Do­la­yı­sıy­la, bu id­daa ge­lir­le­rin­den el­de edi­len bu pay­lar­la, bi­rin­ci lig ku­lüp­le­ri­miz ge­lir­le­ri­nin yak­la­şık yüz­de 20-25'ini bu­ra­dan sağ­la­mak­ta, ikin­ci ve üçün­cü lig ku­lüp­le­ri­miz ise, ge­lir­le­ri­nin, yıl­lık ge­lir­le­ri­nin yüz­de 70-80'ini, yi­ne, bu ha­sı­lat­tan sağ­la­mak­ta­dır­lar. Bu­gün iti­ba­rıy­la, ka­mu­oyu, dört göz­le, hal­kın ta­bi­riy­le, bu ya­sa­nın çık­ma­sı­nı ve 1 Mart­tan iti­ba­ren de, hiç­bir sek­te­ye uğ­ra­ma­dan, bu oyun­la­rın, ba­his oyun­la­rı­nın de­vam et­me­si­ni ve bir ya­sal alt­ya­pı­ya, ya­sal dü­zen­le­me­ye otur­tul­ma­sı­nı bek­le­mek­te­ler. Umu­yo­rum, bu ça­lış­may­la bu­nu ger­çek­leş­ti­re­ce­ğiz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bir di­ğer ko­nu da İn­ter­net üze­rin­den oy­na­nan oyun­lar. Az ön­ce ifa­de et­tim, ger­çek­ten, bi­li­şim sek­tö­rü, bi­li­şim tek­no­lo­ji­le­ri çok hız­lı ge­liş­mek­te. Az ön­ce Sa­yın Şim­şek'in de söy­le­di­ği gi­bi, bir­çok ulus­la­ra­ra­sı ba­his oyu­nu oy­na­tan şir­ket­ler, fir­ma­lar, ku­ru­luş­lar, dün­ya­nın de­ği­şik yer­le­rin­de in­san­la­ra bu oyun­la­rı oy­na­tı­yor­lar. Bu­ra­dan; bir, dev­let cid­di an­lam­da ge­lir kay­bı­na uğ­ra­mak­ta; iki, bu oyu­nu oy­na­ma nok­ta­sın­da­ki sı­nır ve he­ye­can fren­le­ne­me­di­ği için bir­çok ai­le acı ve ıs­tı­rap içe­ri­sin­de kal­mak­ta­dır. Bu, ger­çek­ten üzü­cü­dür.

İş­te, bu ya­sa ve Mec­li­se ge­len ve önü­müz­de­ki gün­ler­de çı­kar­ma­yı bek­le­di­ği­miz -umu­yo­rum kı­sa sü­re­de çı­ka­cak­tır- bi­li­şim suç­la­rıy­la il­gi­li ya­sal dü­zen­le­me de bu sı­kın­tı­yı bü­yük oran­da, ar­ka­daş­lar, or­ta­dan kal­dı­ra­cak­tır.

Ta­bii, ya­sal dü­zen­le­me­ler ya­vaş ve ağır kal­mak­ta, ama, bi­li­şim suç­la­rı çok hız­lı bir şe­kil­de ge­liş­mek­te. Ge­çen gün, yi­ne, bir ga­ze­te ve İn­ter­net ha­be­rin­de cep te­le­fo­nun­dan gön­de­ri­len ban­ka he­sap nu­ma­ra­la­rıy­la ki­şi­le­rin ban­ka he­sap­la­rı­nın bo­şal­tıl­dı­ğı­nı oku­dum. Bu ka­dar hız­lı ça­lış­mak­ta.

Ta­bii, bu, sa­de­ce Tür­ki­ye'nin prob­le­mi de­ğil. Bi­li­şim suç­la­rı, bi­li­şim suç­la­rıy­la mü­ca­de­le, top­lu­mun bi­li­şi­min za­rar­la­rın­dan ko­run­ma­sıy­la il­gi­li so­rum­lu­luk tüm dün­ya­nın gün­de­min­de. Bu nok­ta­da en ile­ri nok­ta­da gi­den ül­ke­ler, baş­ta Ame­ri­ka, İn­gil­te­re, Ka­na­da, Gü­ney Ko­re, Sin­ga­pur gi­bi ül­ke­ler de, bir  ta­raf­tan bi­li­şi­min top­lu­mun ha­ya­tı­nı ko­lay­laş­tır­ma nok­ta­sın­da ko­lay­laş­tı­rı­cı bir fak­tör ola­rak yay­gın­laş­ma­sı­na öna­yak olur­ken, bu dü­zen­le­me­le­ri ya­par­ken, teş­vik eder­ken, bir ta­raf­tan da za­rar­lı et­ki­le­rin­den ko­run­ma­sı için ge­rek­li ted­bir­le­ri al­mak­ta­dır. Bu, sos­yal dev­le­tin bir zo­run­lu­lu­ğu­dur.

Yi­ne, bir di­ğer hu­sus:  İd­daa oyun­la­rı­nın oy­nan­ma­sıy­la il­gi­li yaş so­ru­nu. Yö­net­me­lik­te id­daa oyun­la­rı­nın han­gi şart­lar­da oy­na­na­ca­ğı bel­li ve on se­kiz ya­şın­dan kü­çük olan genç­le­ri­mi­zin, yav­ru­la­rı­mı­zın ke­sin­lik­le id­daa ku­po­nu dol­dur­ma­la­rı ve oy­na­ma­la­rı ya­sak­tır. An­cak, bu­ra­da şu­nu iti­raf et­mek is­ti­yo­rum: Bu­gün iti­ba­rıy­la, ma­ale­sef, ders­ha­ne­le­ri­miz­de ço­cuk­la­rı­mız, öğ­ret­men­le­ri­nin der­si ye­ri­ne, an­lat­tı­ğı ders­le­rin ye­ri­ne id­daa ku­pon­la­rı dol­dur­mak­ta. Ben Sa­yın Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­mü­ze bu­nu sor­du­ğum­da, "ke­sin­lik­le ya­sak..." Ha, bu­ra­dan, de­mek ki de­ne­tim nok­ta­sın­da bir sı­kın­tı­mız var. Bu­nun ıs­rar­la üze­ri­ne gi­de­rek, han­gi ba­yi, han­gi ku­ru­luş on se­kiz ya­şın al­tın­da­ki bir gen­ci­mi­ze, yav­ru­mu­za, ço­cu­ğu­mu­za id­daa ku­po­nu oy­na­tı­yor­sa derhâl üze­ri­ne gi­dil­me­li ve onun li­san­sı, onun yet­ki­le­ri ka­pa­tıl­ma­lı­dır, ip­tal edil­me­li­dir di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Çün­kü, genç­lik bi­zim her şe­yi­miz. Biz di­yo­ruz ki, ah­lak­lı genç­lik, er­dem­li genç­lik, ken­di­ne gü­ve­nen genç­lik; ama, bir ta­raf­tan da bu de­ne­ti­mi yap­mı­yo­ruz.

Bel­ki, bun­dan son­ra­ki dü­zen­le­me­de şu da ola­bi­lir di­ye dü­şü­nü­yo­rum: Bil­di­ği­niz gi­bi, Tür­ki­ye'nin, İçiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı­nın üze­rin­de dur­du­ğu ve uzun yıl­lar uğ­raş­tı­ğı MER­NİS Pro­je­si var ve bu­ra­da her bir va­tan­da­şı­mı­zın T.C. kim­lik nu­ma­ra­sı var. Do­la­yı­sıy­la, bu T.C. kim­lik nu­ma­ra­sıy­la bir­lik­te, eğer ge­rek­li bi­li­şim alt­ya­pı­sı oluş­tu­ru­la­rak, bu ku­po­nu dol­du­ran ki­şi­ler, in­san­la­rı­mız ku­pon ve­rir­ken üze­rin­de T.C. kim­lik nu­ma­ra­sı da olur­sa, oto­ma­tik ola­rak bil­gi­sa­yar, o gen­cin, o bi­re­yin on se­kiz ya­şı­nın al­tın­da mı üs­tün­de mi ol­du­ğu­nu tes­pit ede­cek­tir. Bu, ba­na gö­re, çok önem­li bir öz de­ne­tim ola­cak­tır di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Umu­yo­rum ve di­li­yo­rum ki, bun­dan son­ra­ki sü­reç­te Genç­lik Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü bu alt­ya­pı­yı, bu ça­lış­ma­yı ger­çek­leş­ti­rir bir an ön­ce. Çün­kü, bu, bi­lim­sel bir ça­lış­ma, tek­no­lo­jik bir ça­lış­ma, za­man ala­cak bir ça­lış­ma; bu­nu ger­çek­leş­ti­rir di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Ama, bu­gün iti­ba­rıy­la bi­rin­ci ön­ce­lik­li so­ru­nu­muz, 1 Mart iti­ba­rıy­la id­daa oyun­la­rı­nın sek­te­ye uğ­ra­ma­dan de­vam et­ti­ril­me­si ve bu ku­lüp­le­ri­miz baş­ta ol­mak üze­re, bu­ra­dan eko­no­mik fay­da sağ­la­yan, ge­lir el­de eden, fi­nans­man sağ­la­yan ku­rum­la­rı­mı­zın da za­rar gör­me­me­si.

Ben sö­zü da­ha faz­la uzat­mak is­te­mi­yo­rum. Bu ve­si­ley­le, bu ya­sa­ya kat­kı sağ­la­yan baş­ta Sa­yın Ba­ka­nı­mı­za ve CHP Gru­bun­dan ar­ka­daş­la­rı­mı­za te­şek­kür edi­yo­rum ve ben de, bu­gü­ne ka­dar, hiç­bir şe­kil­de, id­daa, spor to­to, gan­yan oy­na­ma­dım ve hiç­bir gen­ci­mi­zin de -bir eği­tim­ci ola­rak- bi­rey­le­ri­mi­zin de id­daa oy­na­ma­sı­nı ar­zu et­mi­yo­rum, tav­si­ye et­mi­yo­rum ve umu­yo­rum, bu ya­sa ha­yır­lı olur di­yo­rum.

Te­şek­kür edi­yor, say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Koç...

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Ko­nuş­ma­ya­ca­ğım.

BAŞ­KAN - Ko­nuş­mu­yor­su­nuz.

Sa­yın Üm­met Kan­do­ğan, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li, şah­sı adı­na.

Bu­yu­run Sa­yın Kan­do­ğan. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. Gö­rü­şül­mek­te olan 1341 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı üze­rin­de şah­sım adı­na söz al­dım.

Yal­nız, ko­nuş­ma­mın baş­lan­gı­cın­da, bi­raz ön­ce Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu adı­na bu kür­sü­ye ge­len De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Meh­met Yük­sek­te­pe'nin ko­nuş­ma­sıy­la il­gi­li bir iki cüm­le söy­le­mek is­ti­yo­rum. Sa­yın Yük­sek­te­pe, söz­le­rin­de, bu ka­nun­la il­gi­li ola­rak, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­siy­le an­laş­tık­la­rı­nı, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­ne te­şek­kür et­tik­le­ri­ni iki kez bu kür­sü­den ifa­de et­ti­ler. Ta­bii, ik­ti­dar par­ti­si­nin Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de­ki si­ya­si par­ti­ler­le uyum içe­ri­sin­de ça­lış­ma­sın­dan biz mut­lu olu­ruz. An­cak, bu­ra­da bir baş­ka par­ti gru­bu da­ha var, Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu var. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu dı­şın­da, bu­ra­da, Mec­lis­te tem­sil edi­len di­ğer par­ti­ler var. Eğer, siz, bir ka­nun ta­sa­rı­sı­nı, tek ba­şı­nı­za, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­siy­le an­la­şa­rak Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­den 20 mil­let­ve­ki­liy­le -bu­ra­dan- ge­çi­re­ce­ği­ni­zi zan­ne­di­yor­sa­nız ya­nı­lı­yor­su­nuz. Bir ke­re, bu­nun al­tı­nı çi­ze­yim. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) Öy­le yok, öy­le ko­lay de­ğil o. 20 ta­ne mil­let­ve­ki­li otu­ra­cak, "Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­siy­le an­laş­tık" di­ye­cek­si­niz, bu­ra­dan bu ka­nun ta­sa­rı­sı­nı ge­çi­re­cek­si­niz. Bu, bu ka­dar ucuz de­ğil.

Onun için, bir ka­nun ta­sa­rı­sı, el­bet­te, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne ge­lin­ce­ye ka­dar, ko­mis­yon­lar­da ve Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de di­ğer gru­bu olan par­ti­ler­le an­laş­ma­nı­zı -el­bet­te- biz de gö­nül­den ar­zu ede­riz, ama, keş­ke bu an­laş­ma­yı Ko­mis­yon­da ya­pa­bil­sey­di­niz, keş­ke bu an­laş­ma­yı… Ba­kı­nız, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu­nun Ko­mis­yon­da­ki mu­ha­le­fet şer­hi bu­ra­da ve Ko­mis­yon gö­rüş­me­le­rin­de­ki mu­ha­le­fet şerh­le­ri, ha­ki­ka­ten, son de­re­ce de ye­rin­de. Ben de, bu­ra­da, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu­na ay­rı­ca te­şek­kür et­mek is­ti­yo­rum. Ama, siz, yir­mi gün­den be­ri bek­le­ye­cek­si­niz, bu­nun­la il­gi­li hiç­bir gö­rüş­me yap­ma­ya­cak­sı­nız, ne za­man ki ta­sa­rı Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne ge­li­yor…

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Ne bi­li­yor­su­nuz gö­rü­şül­me­di­ği­ni?

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Sa­yın Ak­soy, din­ler mi­sin lüt­fen.

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Bel­ki gö­rü­şü­yo­ruz, ne­re­den bi­li­yor­sun?

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Efen­dim, gö­rü­şül­me­di.

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Ne­re­den bi­li­yor­su­nuz gö­rü­şül­me­di­ği­ni?

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Ba­kı­nız, ben ne söy­lü­yo­rum…

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Ne­re­den bi­li­yor­su­nuz?

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Ama, siz, bi­raz ön­ce, AK Par­ti Gru­bu Mil­let­ve­ki­li­ni din­le­me­di­niz.

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Ya, bı­rak sen!

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - De­di ki Sa­yın Mil­let­ve­ki­li ve Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Mil­let­ve­ki­li de­di ki, ko­nu­şan mil­let­ve­kil­le­ri: "Bu­gün, üç bu­çuk sa­at, Sa­yın Ba­kan­la, otur­duk, gö­rüş­tük." Ken­di­le­ri söy­lü­yor­lar. Ya­ni, gö­rüş­me bu­gün ol­muş, bu­gün ya­pıl­mış gö­rüş­me.

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Bel­ki yir­mi gün ön­ce ya­pıl­dı.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) -  Pe­ki, ba­kı­nız, yir­mi gün ön­ce bu Millî Eği­tim Ko­mis­yo­nun­dan geç­miş. Yir­mi gün­den be­ri ni­çin bir uz­laş­ma ara­yı­şı içe­ri­si­ne gir­mi­yor­su­nuz da, Mec­li­se bu­gün ale­la­ce­le ge­len bu ka­nun ta­sa­rı­sıy­la il­gi­li bir uz­laş­ma ara­yı­şı içe­ri­si­ne gi­ri­yor­su­nuz? Ba­kın, yan­lış­lık bu­ra­da. Ni­çin?

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Uz­laş­ma­yı boz­ma­ya ça­lı­şı­yor­su­nuz.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Sa­yın Ak­soy, lüt­fen din­ler mi­si­niz. Siz, bir ko­mis­yon baş­ka­nı­sı­nız. Ya­ni, en faz­la bun­la­rı din­le­me du­ru­mun­da ola­cak olan in­san siz­si­niz. Ba­kı­nız, şim­di…

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Ama, uz­laş­ma­yı boz­ma gay­re­ti de kö­tü bir şey­dir.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Şim­di ba­kı­nız… Ba­kı­nız…

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, kar­şı­lık­lı ko­nuş­ma­ya­lım.

Sa­yın Ak­soy, lüt­fen…

Sa­yın Kan­do­ğan, Ge­nel Ku­ru­la hi­tap edi­niz.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Na­sıl ace­ley­le bir an­laş­ma or­ta­ya ko­nul­du­ğu, iş­te, de­ği­şik­lik öner­ge­le­riy­le kar­şı­mı­za çı­kı­yor. Şu de­ği­şik­lik öner­ge­si­nin al­tı­na siz im­za atar mı­sı­nız Sa­yın Ak­soy? Şu met­nin al­tı­na im­za atar mı­sı­nız?

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Ata­rım ben ar­ka­daş.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Atar­sa­nız, ba­kın, iş­te onun için, gör­me­di­ği­niz bir öner­ge­nin al­tı­na "im­za ata­rım" di­ye­rek, bir ko­mis­yon baş­ka­nı ola­rak eli­ni­zi ko­lu­nu­zu bağ­lı­yor­su­nuz.

Ba­kı­nız, öner­ge elim­de. O ka­dar ace­ley­le ha­zır­lan­mış ki, öner­ge­de ön­ce ka­nu­nun is­mi yan­lış ya­zıl­mış -ba­kın, bu­ra­da- yan­lış ya­zı­lan ka­nu­nun is­mi -ba­kın, bu­ra­da- çi­zil­miş, çiz­miş­ler, el­le­riy­le çiz­miş­ler, on­dan son­ra da ila­ve et­miş­ler, el­le­riy­le ke­li­me­ler ila­ve edil­miş. Ya­ni, böy­le bir de­ği­şik­lik öner­ge­si, ale­la­ce­le ve­ril­di­ği­nin, yan­gın­dan mal ka­çı­rır­ca­sı­na ve­ril­di­ği­nin bir işa­re­ti, bir gös­ter­ge­si. Be­nim iti­ra­zım bu­na.

Yir­mi gün­den be­ri siz, ge­lir­di­niz… İl­gi­li par­ti­ler­le, ko­mis­yon­da­ki ar­ka­daş­lar­la otu­run, gö­rü­şün, ko­nu­şun, tar­tı­şın, en doğ­ru­su ney­se o ol­sun.

Bi­raz ön­ce bu­ra­da, ko­mis­yon sı­ra­la­rın­da gör­dük, bü­rok­rat­lar­la, mil­let­ve­kil­le­ri ayak­ta… Öner­ge na­sıl ha­zır­la­na­cak, na­sıl doğ­ru­su, gör­dük bu­ra­da. Ben, bu öner­ge­le­ri da­ha beş da­ki­ka ön­ce ala­bil­dim. Yok… Öner­ge­ler şim­di ye­tiş­ti­ril­me­ye ça­lı­şı­lı­yor.

Ka­bul… El­bet­te, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de öner­ge ve­ri­lir, ve­ril­me­si de ge­re­kir, doğ­ru­su da bu. Ama, böy­le, aya­kü­ze­ri, ka­ra­lan­mış, çi­zil­miş, yan­lış, ifa­de ek­sik­le­ri, ifa­de, an­lam dü­şük­lük­le­ri olan bir öner­gey­le bu­ra­ya ge­li­nir­se, be­nim iti­ra­zım bu­na.

SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Sen ön­ce içe­ri­ği­ni ko­nuş.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Şim­di, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, mil­let­ve­kil­le­ri­miz çık­tı, bu ka­nu­nu el­bet­te sa­vu­nu­yor. Ama, sa­vu­nur­ken de bir suç­lu­luk duy­gu­su içe­ri­sin­de­ler: İş­te, bu, id­daa ve ba­his oyu­nu oy­na­ma­mış, eği­tim­ci ola­rak da hiç kim­se­ye de tav­si­ye et­mez­ler­miş, ocak­lar, yu­va­lar yı­kı­lı­yor­muş, ama bu ka­nu­nu da bu­ra­dan ge­çi­re­lim.

MEH­MET YÜK­SEK­TE­PE (De­niz­li) - Sen oy­na­ma­ya de­vam et.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Ama, bu sağ­lık­lı bir yak­la­şım tar­zı de­ğil de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu doğ­ru bir yak­la­şım tar­zı de­ğil. Eğer, siz, bir eği­tim­ci ola­rak bu­na kar­şıy­sa­nız, hiç oy­na­ma­dıy­sa­nız ve oy­nan­ma­sı­nı da tav­si­ye et­mi­yor­sa­nız ge­lip bu­ra­da AK Par­ti Gru­bu adı­na bu ka­nu­nu ni­ye sa­vu­nu­yor­su­nuz? O za­man bir baş­ka­sı çık­sın sa­vun­sun, bir baş­ka­sı çık­sın sa­vun­sun o za­man.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, şim­di, bu ka­nu­nu eleş­ti­re­bi­lir­si­niz, doğ­ru ve­ya yan­lış, ama ne­ti­ce­sin­de Tür­ki­ye'de­ki spor ku­lüp­le­ri­nin bun­dan is­ti­fa­de et­me­si söz ko­nu­su ve çok cid­di sı­kın­tı­lar içe­ri­sin­de bu­lu­nan, eko­no­mik zor­luk­lar içe­ri­sin­de bu­lu­nan ku­lüp­le­re bir mik­tar da kat­kı sağ­la­ya­bi­len bir ka­nun ta­sa­rı­sı. El­bet­te bu yö­nüy­le bu ka­nun ta­sa­rı­sı­na hiç­bi­ri­mi­zin iti­ra­zı ol­maz ve spor ku­lüp­le­ri­mi­zin de mut­la­ka des­tek­len­me­si la­zım, hat­ta Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu söz­cü­sü­nün de ifa­de et­ti­ği gi­bi, ama­tör spor ku­lüp­le­ri­ni de içi­ne ala­cak şe­kil­de, bu pay­la­şı­mın adil bir şe­kil­de ya­pıl­ma­sı ge­rek­ti­ği inan­cın­da­yım ve bu ka­nu­nun 9'un­cu mad­de­sin­de­ki -Ka­mu İha­le Ka­nu­nu'na ta­bi ol­ma­ma, ba­zı iş­lem­le­riy­le il­gi­li ola­rak- hu­su­sun bir öner­gey­le de­ğiş­ti­ri­le­cek ol­ma­sın­dan do­la­yı da mut­lu ol­du­ğu­mu ifa­de et­mek is­ti­yo­rum ve ka­nun­da­ki, ta­sa­rı­da­ki bir yan­lış­lık­tı, o yan­lış­lık­tan dö­nül­mek­te ol­du­ğu­nu gör­mek­ten de mut­lu ol­du­ğu­mu ifa­de et­mek is­ti­yo­rum.

Ta­bii, ko­nu­muz spor olun­ca ve Sa­yın Ba­ka­nı­mız da bu­ra­da ol­du­ğu­na gö­re, özel­lik­le, şu Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu Baş­kan­lı­ğı işi­ni de bir şe­kil­de gün­de­me ge­tir­mek­te fay­da ol­du­ğu dü­şün­ce­sin­de­yim.

Şim­di, Sa­yın Ba­ka­nı­mız, ne hik­met­se, herhâlde Sa­yın Baş­ba­ka­nın da ta­li­mat­la­rıy­la Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu Baş­kan­lı­ğı se­çi­mi­nin ilk gü­nün­den be­ri için­de ol­du­lar ve hiç ol­ma­ma­sı ge­rek­ti­ği hâlde ma­ale­sef biz­zat baş­kan­lık se­çi­mi­ne de­le­ge ba­zın­da mü­da­ha­le edi­le­rek se­çim­le­rin ne­ti­ce­si­nin de­ğiş­ti­ril­me­ye ça­lı­şıl­dı­ğı­nı üzü­le­rek gör­dük. Bü­tün bun­la­ra rağ­men çok fark­lı bir ne­ti­ce çık­tı. An­cak, hâlâ, se­çi­min üze­rin­den çok uzun bir sü­re geç­miş ol­ma­sı­na rağ­men, Tür­ki­ye'de, Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu Baş­kan­lı­ğı­nı tar­tı­şı­yo­ruz. Hâlâ, tar­tış­ma­lı bir ko­nu ola­rak gün­de­mi­miz­de du­ru­yor ve bu du­rum, ma­ale­sef, fut­bol ka­mu­oyu­nu ve fut­bo­lun içe­ri­sin­de yer alan bü­tün ku­lüp­le­ri­mi­zi ve bü­tün ta­raf­tar­la­rı­mız da, ma­ale­sef, cid­di ma­na­da bu işin, bu ola­yın içe­ri­si­ne çek­me­ye ça­lı­şı­lı­yor. O ne­den­le, Sa­yın Ba­ka­nım, ne olur ar­tık bu ko­nuy­la il­gi­li, ne ya­pı­la­cak­sa, ne ola­cak­sa, bu işin bit­me­si la­zım. Ya siz ke­na­ra çe­ki­lin ve­ya­hut ay­lar­dan be­ri ko­nuş­tu­ğu­nuz, gün­de­me ge­tir­di­ği­niz me­se­ley­le il­gi­li ola­rak ne ya­pa­cak­sa­nız ya­pın ve bu işin sü­rün­ce­me­de kal­ma­sı, Türk fut­bo­lu­na za­rar ve­ri­yor, Tür­ki­ye'nin dün­ya­da­ki iti­ba­rı­na za­rar ve­ri­yor. FI­FA nez­din­de, Tür­ki­ye'yi, ma­ale­sef, hak­sız eleş­ti­ri­ler­le kar­şı kar­şı­ya bı­ra­kan bir uy­gu­la­ma ola­rak kar­şı­mız­da du­ru­yor.

O ne­den­le, bu me­se­le­nin de bir an ön­ce çö­zül­me­si ge­rek­ti­ği inan­cı­mı ifa­de edi­yor, ka­nu­nun il­gi­li mad­de­le­riy­le il­gi­li ola­rak dü­şün­ce­le­ri­mi ve öne­ri­le­ri­mi, söz ala­bi­lir­sem o bö­lüm­de siz­le­re ak­tar­ma­ya ça­lı­şa­ca­ğı­mı ifa­de edi­yor, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­kan, izin ve­rir­se­niz çok kı­sa bir açık­la­ma yap­mak is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Ba­ka­nım.

Hükûmet adı­na, Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Sa­yın Meh­met Ali Şa­hin.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­ka­nım. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­ka­nım, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; he­pi­ni­zi, sev­giy­le, say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ne za­man spor ala­nıy­la il­gi­li bir ta­sa­rı Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin önü­ne gel­se, ne za­man spor­la il­gi­li bir tek­lif gel­se, he­pi­ni­ze şük­ran borç­lu­yum ki, bu­ra­da, tüm si­ya­si par­ti­le­ri­miz ve mil­let­ve­kil­le­ri­miz, bu ta­sa­rı­la­ra ve tek­lif­le­re ger­çek­ten sa­hip çı­kı­yor­lar, des­tek­li­yor­lar ve Tür­ki­ye'de spo­run da­ha da ge­liş­me­si ko­nu­sun­da yar­dım­la­rı olu­yor. Bu ba­kım­dan, tüm si­ya­si par­ti­le­ri­mi­ze ve bu­ra­da gö­rüş­le­ri­ni ifa­de eden mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mı­za, des­tek ve­ren ar­ka­daş­la­rı­ma, spor­dan da so­rum­lu bir ar­ka­da­şı­nız ola­rak te­şek­kür­le­ri­mi ve şük­ran­la­rı­mı su­nu­yo­rum.

Bu­gün de öy­le olu­yor. Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da­ki Ka­nun kırk se­kiz yıl ön­ce çık­mış. Kırk se­kiz yıl­dır Spor To­to ve Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü bün­ye­si içe­ri­sin­de­ki bir bi­rim olan Spor To­to Teş­ki­lat Mü­dür­lü­ğü, fut­bol oyu­nu­na da­ya­lı müş­te­rek ba­his­ler Tür­ki­ye'de oy­na­tı­yor. Ta­bii, bu­ra­dan el­de edi­len ge­lir­ler ön­ce spor ku­lüp­le­ri­mi­zin ih­ti­yaç duy­du­ğu kay­nak­la­rın bir bö­lü­mü­nü oluş­tu­ru­yor ve ta­bii ki, bu­ra­dan el­de edi­len kay­nak­la­rın bir bö­lü­mü de, bi­raz ön­ce ifa­de edil­di­ği gi­bi, yi­ne Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü ta­ra­fın­dan, Tür­ki­ye'de hâlâ ih­ti­ya­cı his­se­di­len, açı­ğı his­se­di­len spor te­sis­le­ri­nin ya­pı­mı için kul­la­nı­lı­yor.

Bu­gün gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da­ki Ka­nun'da de­ği­şik­lik de bir ih­ti­yaç­tan doğ­du. 2002 yı­lın­da, biz he­nüz ik­ti­da­ra gel­me­den ön­ce, mer­kezî sis­te­min kur­du­rul­ma­sı ve iş­le­til­me­siy­le il­gi­li bir iha­le ya­pı­la­rak, bu­gün hâlâ Tür­ki­ye'de oy­nan­mak­ta olan id­daa oyu­nu­nun te­mel­le­ri atıl­dı, biz­den ön­ce­ki dö­nem­de. Şu an­da bu oyu­nu oy­nat­mak­ta olan fir­ma bu iha­le­yi ka­zan­dı, mer­kezî sis­te­mi kur­du ve iş­let­me işi­ni üst­len­di. Da­ha son­ra da, risk yö­ne­tim mer­ke­zi kur­du­rul­ma­sı ve baş­ba­yi­lik ve­ril­me­siy­le il­gi­li iha­le ya­pıl­dı. Bu iha­le­de de, baş­ka fir­ma­lar da gir­miş ol­ma­sı­na rağ­men, bu işi Tür­ki­ye'de yü­rü­te­cek alt­ya­pı­ya sa­hip ol­ma­dık­la­rı için ve bu alt­ya­pı­ya da Tür­ki­ye'de -o za­man da şim­di de- bir tek fir­ma sa­hip ol­du­ğu için, iha­le so­nu­cu id­daa oyu­nu­nu oy­nat­ma, ya­ni risk yö­ne­tim mer­ke­zi kur­ma ve baş­ba­yi­lik ve­ril­me­si işi­ni al­ma bu fir­ma­nın üze­rin­de kal­dı. Üç yı­la ya­kın bir sü­re­dir de id­daa oyu­nu Tür­ki­ye'de oy­na­nı­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, doğ­ru­su, bu oyun baş­la­dı­ğın­da -do­la­yı­sıy­la, ben de, di­ğer ar­ka­daş­la­rı­mız da- bu id­daa oyu­nu­nun bu ka­dar prim ya­pa­bi­le­ce­ği, bu ka­dar bü­yük ci­ro­la­ra ula­şa­bi­le­ce­ği pek tah­min edil­me­miş­ti. Ama, şim­di gel­miş ol­du­ğu­muz nok­ta­da, ger­çek­ten bi­raz ön­ce söz alan ar­ka­daş­la­rı­mın da ifa­de et­ti­ği gi­bi, özel­lik­le Şim­şek'in ra­kam­lar­la ifa­de et­ti­ği gi­bi, spor ku­lüp­le­ri­miz için cid­di bir kay­nak oluş­tu ve biz, Spor To­to Teş­ki­lat Mü­dür­lü­ğü ola­rak, bu id­daa oyu­nun­dan ve di­ğer spor to­to ge­lir­le­rin­den ge­len imkânlar­la Tür­ki­ye'de ya­rım kal­mış olan spor te­sis­le­ri­ni ta­mam­la­ma, ye­rel yö­ne­tim­ler­le iş bir­li­ği ya­pa­rak ye­ni spor te­sis­le­ri yap­ma gi­bi bir imkân el­de et­tik. Ya­ni, Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­nün büt­çe­si dı­şın­da böy­le bir kay­na­ğın gel­miş ol­ma­sı, Tür­ki­ye'de kır­ka ya­kın spor te­si­si­nin bu imkânlar­la ta­mam­lan­ma­sı gi­bi bir so­nu­ca bi­zi gö­tür­dü. Ama -bi­raz ön­ce ar­ka­daş­la­rı­mız ifa­de et­ti, sö­zü faz­la uzat­ma­ya­ca­ğım- Da­nış­ta­yın il­gi­li da­ire­si bir ya­sal boş­luk tes­pit ede­rek, bu oyun­la il­gi­li yü­rüt­me­nin dur­du­rul­ma­sı­na ka­rar ver­di. Yü­rüt­me­nin dur­du­rul­ma­sıy­la il­gi­li ka­rar, 1 Şu­bat ta­ri­hin­de il­gi­li ku­ru­ma teb­liğ edil­di ve 1 Mart ta­ri­hi iti­ba­rıy­la da yü­rüt­me­nin dur­du­rul­ma­sıy­la il­gi­li uy­gu­la­ma­yı baş­lat­mak du­ru­mun­da­yız. O ne­den­le, de­min bah­set­ti­ğim Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da Ka­nun'da bir de­ği­şik­lik yap­mak za­ru­re­ti doğ­du. Çün­kü, böy­le bir de­ği­şik­lik yap­maz­sak, baş­la­tıl­mış olan bu oyu­nu de­vam et­tir­me imkânı bu­la­maz­sak, spor ku­lüp­le­ri­mi­zin çok cid­di ge­lir ve kay­nak kay­bı ola­cak, de­min ifa­de et­ti­ğim Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­nün te­sis­le­ri­nin ta­mam­lan­ma­sıy­la il­gi­li cid­di bir kay­bı ola­cak.

O ba­kım­dan, böy­le bir ta­sa­rı­yı hu­zu­ru­nu­za ge­tir­dik. An­cak, şu­nu he­men ifa­de ede­yim ki, yar­gı­nın ka­ra­rı kar­şı­sın­da… Bi­raz son­ra, sa­nı­yo­rum ge­çi­ci bir mad­de şek­lin­de bir öner­ge ge­le­cek. Bu öner­gey­le, şu an­da­ki sü­re­ci de­vam et­tir­me­yi amaç­lı­yo­ruz. An­cak, bu, 1 Mart ta­ri­hi iti­ba­rıy­la he­men yü­rür­lü­ğe gi­re­bi­le­cek, ya­ni, 1 Mart ta­ri­hin­de hiç­bir şey yok­muş gi­bi, oto­ma­tik ola­rak id­daa oyu­nu­nun de­va­mı­nı sağ­la­ya­bi­le­cek bir dü­zen­le­me ola­rak da an­la­şıl­ma­sın. Te­le­viz­yon­la­rı ba­şın­da biz­le­ri iz­le­yen spor ku­lüp­le­ri­mi­zin de­ğer­li yö­ne­ti­ci­le­ri, bu ko­nuy­la il­gi­le­nen her­kes şu­nu bil­sin ki üze­rin­de hu­kuk­çu ar­ka­daş­lar ola­rak çok­ça ça­lış­tık, yar­gı ka­rar­la­rı­nı in­ce­le­dik, ta­bii ki Ana­ya­sa kar­şı­sın­da, ya­pa­ca­ğı­mız de­ği­şik­lik­le­rin Ana­ya­sa'ya ay­kı­rı ol­ma­ma­sı­na özen gös­te­re­rek bir de­ği­şik­lik öne­ri­si ha­zır­la­dık, bi­raz son­ra hu­zu­ru­nu­za ge­le­cek. Bel­ki… Ta­bii ki Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­na gi­de­cek, Cum­hur­baş­ka­nı­mız onay­lar­sa Resmî Ga­ze­te'de ya­yım­la­na­cak. Bu da bir sü­re­ci ge­rek­ti­rir. Bu­gün per­şem­be, bir haf­ta son­ra id­daa oyu­nuy­la il­gi­li sü­reç du­ra­cak. O za­ma­na ka­dar Resmî Ga­ze­te'de ya­yım­la­nır mı, ya­yım­lan­maz mı… Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­mız on beş gün­lük sü­re­yi bel­ki kul­lan­ma ih­ti­ya­cı­nı du­ya­cak­tır, bel­ki ve­to ede­cek­tir, onay­la­ya­cak­tır, ama, yü­rür­lü­ğe gir­me­si bi­raz ge­ci­ke­bi­lir. Yü­rür­lü­ğe gir­dik­ten son­ra da, öner­ge -bi­raz son­ra okun­du­ğun­da, ge­rek­çe­le­riy­le bir­lik­te öğ­re­ne­ce­ği­niz ve id­rak ede­ce­ği­niz gi­bi- çok acil ola­rak ye­ni bir söz­leş­me ya­pıl­ma­sı imkânı ge­ti­ri­yor öner­ge. Çok kı­sa sü­re­de -onun de­tay­la­rı­nı da ar­ka­daş­la­rı­mız­la gö­rü­şe­rek- öne­ri ola­rak ver­dik. Ya­ni, özet­le, bir­kaç haf­ta id­daa oyu­nu­nun oy­na­na­ma­ma ris­ki ol­du­ğu­nu hu­zu­ru­nuz­da ifa­de et­mek is­ti­yo­rum. Bu sü­re­ci çok kı­sa sü­re­de at­la­ta­rak, spor ku­lüp­le­ri­miz için, ka­mu için cid­di kay­nak oluş­tu­ran bu oyu­nun de­va­mı­nı sağ­la­ma­yı amaç­lı­yo­ruz. Bu­nu hu­zu­ru­nuz­da he­men ifa­de ede­yim. Bu, iş­te, gö­rü­şü­lü­yor bu­gün, o hâlde hiç­bir so­run kal­ma­dı, önü­müz­de­ki per­şem­be gü­nü, 1 Mart­tan iti­ba­ren oyun ay­nen ol­du­ğu gi­bi de­vam ede­cek di­ye he­men dü­şün­me­ye­lim, de­min söy­le­di­ğim bü­tün o kay­gı­la­rı da dü­şü­ne­rek ola­ya yak­la­şa­lım di­ye bu açık­la­ma­la­rı yap­ma ih­ti­ya­cı duy­dum.

Söz alan ar­ka­daş­la­rı­mız çok ya­rar­lı dü­şün­ce­le­ri­ni bu­ra­da ifa­de et­ti­ler. Sa­yın Kur­tul­mu­şoğ­lu, çok te­şek­kür ede­rim, o da dü­şün­ce­le­ri­ni ifa­de et­ti, ya­rar­lan­dım. Ber­han Şim­şek ar­ka­da­şı­mı­zın, ger­çek­ten çok ge­niş, ko­nu­nun özü­ne ine­rek bir de­ğer­len­dir­me yap­tı­ğı gö­rüş­le­rin­den, öne­ri­le­rin­den is­ti­fa­de et­ti­ği­mi­zi ifa­de et­mek is­te­rim. Özel­lik­le "Bir mo­no­pol oluş­tu, bir te­kel oluş­tu. Mut­la­ka bu kal­dı­rıl­ma­lı­dır." de­di, yü­rek­ten ka­tı­lı­yo­rum. Za­ten bu ya­sa­da yap­mak­ta ol­du­ğu­muz de­ği­şik­lik­ler de bu ama­ca yö­ne­lik­tir. "İl­le­gal oyun­la­rı oy­na­tan­la­ra git­ti ül­ke­nin kay­nak­la­rı. Bu­nu mut­la­ka ön­le­me­li­yiz." de­di­ler. Ni­te­kim, bu ta­sa­rı­nın içe­ri­sin­de bu­nun­la il­gi­li çok cid­di ön­lem­ler alı­yo­ruz. Bi­raz son­ra mad­de­le­ri­ne ge­çil­di­ğin­de, za­ten o oku­na­cak. Kal­dı ki, za­ten siz­le­re da­ğı­tıl­dı, bu­ra­da da mut­la­ka tet­kik et­miş­si­niz­dir. Yi­ne Sa­yın Şim­şek'in, ya­ban­cı pa­yı­nın mut­la­ka be­lir­li bir se­vi­ye­de tu­tul­ma­sı, ör­ne­ğin yüz­de 25'ler­de tu­tul­ma­sıy­la il­gi­li öne­ri­si var. Bu­nu da son de­re­ce say­gıy­la ve an­la­yış­la kar­şı­lı­yo­rum. Mut­la­ka, ça­lış­ma­la­rı­mız es­na­sın­da bu öne­ri­le­ri de göz önün­de bu­lun­du­ra­ca­ğız. "Ama­tör ta­kım­la­rı­mı­za da mut­la­ka yar­dım­cı olun­ma­lı." de­di­ler. Za­ten bu ya­sa ta­sa­rı­sın­da, ama­tör spor ala­nıy­la il­gi­li de müş­te­rek ba­his oy­na­ma imkânı za­ten ge­ti­ri­li­yor. Böy­le­ce, bu­nun do­ğal so­nu­cu ola­rak, ama­tör spor ku­lüp­le­ri­miz de bu tür oyun­lar­dan ya­rar­lan­ma ve ila­ve kay­nak el­de et­me imkânı­na sa­hip ola­cak­lar.

Be­nim, ta­bii, söy­le­ye­ce­ğim şu­dur son ola­rak: Ger­çek­ten, spor ku­lüp­le­ri­miz ol­ma­sa böy­le oyun­la­rı oy­nat­ma­mız, böy­le oyun­lar se­be­biy­le de­min ifa­de et­ti­ğim o yük­sek meb­lağ­lı kay­nak­la­rı ya­ka­la­ma­mız müm­kün  de­ğil. Spor ku­lüp­le­ri­mi­zin de, bu oyun­la il­gi­li şu an­da ya­şa­nan sı­kın­tı­yı bir an ön­ce aş­ma gi­bi bek­len­ti­si var ve bu­ra­dan da­ha faz­la ken­di­le­ri­ne kay­nak ak­ta­rıl­ma­sıy­la il­gi­li de bek­len­ti­si var ve bu­ra­dan da­ha faz­la ken­di­le­ri­ne kay­nak ak­ta­rıl­ma­sıy­la il­gi­li de bek­len­ti­le­ri var. Bu­nu da an­la­yış­la kar­şı­lı­yo­ruz. Şu ge­çir­mek­te ol­du­ğu­muz sı­kın­tı­lı sü­re­ci ge­ri­de bı­rak­tı­ğı­mız­da, de­min­den be­ri ko­nuş­tu­ğu­muz ve za­man dar­lı­ğı se­be­biy­le ifa­de ede­me­di­ği­miz bir­çok so­ru­nu ma­sa­ya ya­tı­ra­rak bun­la­rı ge­ri­de bı­rak­ma­nın da ka­rar­lı­lı­ğı içe­ri­sin­de­yiz.

Bi­raz ön­ce, son ola­rak biz­le­re hi­tap eden Doğ­ru Yol Par­ti­si De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met Kan­do­ğan ar­ka­da­şı­mız, Tür­ki­ye Fut­bol Fe­de­ras­yo­nuy­la il­gi­li de ba­na bir so­ru yö­nelt­ti­ler. Ken­di­si­ne de te­şek­kür edi­yo­rum. Çün­kü, bu ta­sa­rıy­la il­gi­li as­lın­da olum­lu şey­ler söy­le­di­ler, "Bu, Tür­ki­ye'de özel­lik­le spor ku­lüp­le­ri için mut­la­ka ge­rek­li bir ya­sa­dır. Biz de bu­na bu açı­dan yak­la­şı­yo­ruz." de­di­ler. O ne­den­le ken­di­si­ne de te­şek­kür edi­yo­rum. Be­nim Tür­ki­ye'de Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu se­çim­le­ri­ne doğ­ru­dan mü­da­hil ol­du­ğu­mu ve şu an­da da bir sı­kın­tı ya­şan­dı­ğı­nı ve bu­nun bir an ön­ce aşıl­ma­sı ko­nu­sun­da be­nim dev­re­de ol­ma­ma­mı ifa­de eden cüm­le­ler kul­lan­dı­lar, yan­lış an­la­ma­dım­sa, Sa­yın Kan­do­ğan.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Tür­ki­ye'de Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu ma­li ve ida­ri özerk­li­ğe sa­hip­tir. 1992 yı­lın­da çık­mış olan Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu­nun Ku­ru­luş ve Gö­rev­le­ri Hak­kın­da Ya­sa, Tür­ki­ye'de Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu­nu özerk bir sta­tü­ye ka­vuş­tur­muş­tur. Biz gö­re­ve gel­di­ği­miz­de, sa­de­ce Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu Tür­ki­ye'de özerk­ti. Şu an­da, el­li­den faz­la, sa­nı­yo­rum el­li dört ta­ne fe­de­ras­yon da­ha bi­zim dö­ne­mi­miz­de özerk­li­ğe ka­vuş­tu.

Biz, Hükûmet ola­rak ve Ba­kan­lık ola­rak, spor ala­nı­nın si­vil bir alan ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­ruz. Bu si­vil ala­nı spor ku­lüp­le­ri­mi­zin, Der­nek­ler Ka­nu­nu'na gö­re ku­rul­muş, ki­mi Ti­ca­ret Ka­nu­nu'na gö­re ku­rul­muş spor ku­lüp­le­ri­mi­zin oluş­tur­du­ğu­nu ve do­la­yı­sıy­la bu ala­nın si­vil bir alan ol­du­ğu­nu, özerk bir ya­pı­ya sa­hip ol­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­ruz. Ni­te­kim, bu dü­şün­ce­mi­zi de yap­mış ol­du­ğu­muz ya­sal dü­zen­le­me­ler­le ha­ya­ta ge­çir­dik. Be­nim, baş­ta Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu ol­mak üze­re, di­ğer fe­de­ras­yon­lar üze­rin­de spor­dan so­rum­lu Ba­kan ola­rak bir tek yet­kim var, gö­ze­tim ve de­ne­tim yet­kim. Ben, Fut­bol Fe­de­ras­yo­nuy­la il­gi­li de, di­ğer fe­de­ras­yon­lar­la il­gi­li de, sa­de­ce ya­sa­nın, ya­sa­la­rın ba­na ver­miş ol­du­ğu gö­ze­tim ve de­ne­tim yet­ki­mi kul­la­nı­yo­rum. Fut­bol Fe­de­ras­yo­nuy­la il­gi­li de bu de­ne­tim yet­ki­mi kul­la­nır­ken, Baş­ba­kan­lık Tef­tiş Ku­ru­lu­nun ver­miş ol­du­ğu ra­por­lar doğ­rul­tu­sun­da kul­lan­mak du­ru­mun­da­yım.

Ni­te­kim, Baş­ba­kan­lık Tef­tiş Ku­ru­lu, şu an­da Fe­de­ras­yon Baş­kan­lı­ğı gö­re­vi­ni yü­rü­ten Sa­yın Ulu­soy'un da­ha ön­ce­ki Fe­de­ras­yon Baş­kan­lı­ğı dö­ne­miy­le il­gi­li "Ola­ğa­nüs­tü ge­nel ku­ru­la gö­tü­rül­me­li­dir" şek­lin­de bir ra­por ver­di­ği ve bu dö­ne­miy­le il­gi­li de bir baş­ka so­ruş­tur­ma ne­de­niy­le ay­nı doğ­rul­tu­da ra­por ver­di­ği için, ta­bii ki spor­dan so­rum­lu Ba­kan ola­rak, gö­ze­tim ve de­ne­tim yet­ki­min bir so­nu­cu ola­rak, Tür­ki­ye Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu­nun ola­ğa­nüs­tü kon­gre­ye gö­tü­rül­me­siy­le il­gi­li bir adım at­mam ge­re­kir­di, an­cak, bu adı­mı at­ma­dım. Ya­ni, Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu­na bir ya­zı ya­za­rak, ola­ğa­nüs­tü ge­nel ku­ru­lu top­la­yın, spor­dan so­rum­lu Ba­kan ola­rak bu­nu is­ti­yo­rum de­me­dim. Bir şey söy­le­dim: Bu­ra­sı özerk bir alan­dır, bu gö­re­vi ba­na yap­tır­ma­yın, ya­sal ola­rak ba­na ya­sa­lar bu hak­kı ver­miş, ama, spor­dan so­rum­lu Ba­kan ola­rak bu çağ­rı­yı ben yap­ma­ya­yım, ge­nel ku­rul de­le­ge­le­ri siz ya­pın bu­nu ve­ya­hut da Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu Yö­ne­tim Ku­ru­lu bu­nu yap­sın. Ni­te­kim, da­ha ön­ce­ki Bı­çak­çı yö­ne­ti­mi de böy­le bir ka­rar al­mış­tı ve dı­şa­rı­da, UE­FA'da, FI­FA nez­din­de, Tür­ki­ye'de si­ya­set ku­ru­mu, fe­de­ras­yo­na, özerk fe­de­ras­yo­na mü­da­ha­le edi­yor de­nil­me­sin dü­şün­ce­siy­le bu yet­ki­mi kul­lan­ma­dım. Ni­te­kim ne ol­du? Son­ra Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu de­le­ge­le­ri im­za top­la­ya­rak ye­ter­li sa­yı­da, Fe­de­ras­yo­na baş­vur­du­lar.

BER­HAN ŞİM­ŞEK (İs­tan­bul) - Sa­yın Ba­ka­nım, ko­nu bu de­ğil.

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (De­vam­la) - Efen­dim, şim­di, so­ru sor­du, ben de açık­la­ma yap­mak du­ru­mun­da­yım.

BER­HAN ŞİM­ŞEK (İs­tan­bul) - Ha­yır, ko­nu bu de­ğil ama.

BAŞ­KAN - Sa­yın Şim­şek, lüt­fen…

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (De­vam­la) - Şim­di, do­la­yı­sıy­la -bi­ti­ri­yo­rum- ben ko­nu­nun ta­ma­men dı­şın­da­yım. Şu an­da Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu­nun de­le­ge­le­ri bir sü­reç baş­lat­mış­lar­dır. Bu sü­reç ken­di mec­ra­sın­da de­vam et­mek­te­dir.

BER­HAN ŞİM­ŞEK (İs­tan­bul) - Bı­ra­kın o za­man ak­sın Sa­yın Ba­ka­nım. Bu­ra­da bu­nu an­lat­ma­ya ge­rek yok.

HA­RUN AKIN (Zon­gul­dak) - Siz Ge­nel Ku­ru­lu top­la­yın.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­ka­nım, Ge­nel Ku­ru­la hi­tap edin.

Sa­yın Şim­şek, lüt­fen…

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (De­vam­la) - Ben, bu ko­nu­da, Tef­tiş Ku­ru­lu ra­po­run­da -di­yor ki- "tak­dir yet­ki­si spor­dan so­rum­lu Ba­kan ol­mak üze­re" ifa­de­si geç­ti­ği için, ben de tak­dir yet­ki­mi de­min söy­le­di­ğim is­ti­ka­met­te kul­lan­dım.

HA­RUN AKIN (Zon­gul­dak) - Sa­yın Ba­ka­nım, on beş kez söy­le­di­niz bu­nu, ama bir tür­lü top­la­mı­yor­su­nuz.

BAŞ­KAN - Sa­yın Akın, lüt­fen…

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (De­vam­la) - O ba­kım­dan, şu an­da Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu­nun ola­ğa­nüs­tü top­lan­ma­sıy­la il­gi­li sü­reç baş­la­mış­tır. 9 Ocak ta­ri­hi iti­ba­rıy­la baş­la­dı­ğı Baş­ba­kan­lık Tef­tiş Ku­ru­lu ta­ra­fın­dan bil­di­ril­miş­tir. Ben de, bu­nu, Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu­mu­za bil­dir­dim. İki ay­lık sü­re içe­ri­sin­de ola­ğa­nüs­tü ge­nel ku­ru­lun ya­pıl­ma­sı ge­re­kir. 9 Ocak ve sa­nı­yo­rum, 9 Mart'ta da iki ay­lık sü­re dol­mak­ta­dır. Ben, ina­nı­yo­rum ki, Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu Baş­ka­nı­mız ve Yö­ne­tim Ku­ru­lu üye­le­ri, ta­bi ol­duk­la­rı ya­sa­la­rı, ana sta­tü­yü, yö­net­me­lik­le­ri uy­gu­la­ya­rak, göz önün­de bu­lun­du­ra­rak ge­rek­li adım­la­rı ata­cak­lar­dır, Tür­ki­ye'yi, fut­bol are­na­sı­nı sı­kın­tı­ya sok­ma­ya­cak­lar­dır. Bu­na ina­nı­yo­rum. O ne­den­le, şu an­da he­pi­mi­zin bu sü­re­cin ge­le­ce­ği­ni, ne gi­bi so­nuç­lar ve­re­ce­ği­ni bek­le­me­nin dı­şın­da ya­pa­ca­ğı­mız bir şey yok.

Bu­nu, bel­ki, ka­fa­la­rı­nız­da so­ru işa­re­ti var­dır, Sa­yın Kan­do­ğan'ın ko­nuş­ma­sın­dan son­ra var­dır di­ye açık­la­ma ih­ti­ya­cı­nı duy­dum. Ko­nuy­la da doğ­ru­dan il­gi­si yok­tu, özür di­le­rim, bel­ki vak­ti­ni­zi al­dım.

Ben, bu ta­sa­rıy­la il­gi­li des­tek ve­ren tüm si­ya­si par­ti­le­ri­mi­ze, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mı­za yü­rek­ten te­şek­kür edi­yo­rum. Bir alan­la il­gi­li so­ru­nu aş­ma­ya ça­lı­şı­yo­ruz, in­şal­lah aşa­rız.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan…

BAŞ­KAN - Şah­sı adı­na, Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ha­luk Koç.

Sa­yın Koç, bu­yu­run.

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, gö­rü­şül­mek­te olan ka­nun ta­sa­rı­sı­nın tü­müy­le il­gi­li hem si­ya­si par­ti grup­la­rı adı­na ar­ka­daş­la­rı­mız hem de şah­sı adı­na Sa­yın Kan­do­ğan gö­rüş­le­ri­ni açık­la­dı­lar, Sa­yın Ba­kan da ken­di gö­rüş­le­ri­ni açık­la­dı. Ben, çok kı­sa­ca ko­nu­şa­ca­ğım, on da­ki­ka­yı da dol­dur­ma­ya­ca­ğım. Sa­de­ce, ba­zı ger­çek­le­ri siz­ler­le pay­laş­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, si­ya­se­tin bir uz­laş­ma te­me­li­ne da­yan­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni, bu kür­sü­den, grup öne­ri­le­ri ge­tir­di­ği­miz­de ya da grup öne­ri­le­ri­nin aley­hin­de söz al­dı­ğım­da de­fa­at­le söy­le­dim.

Şim­di, bu­gün, tak­vim ola­rak da sı­kış­mış ve Tür­ki­ye'de­ki spor ku­lüp­le­ri­nin çı­kar­la­rı, sos­yal ku­rum­la­rın çı­kar­la­rı­nı göz önü­ne al­dı­ğı­mız­da, mut­la­ka bel­li bir mi­at içe­ri­sin­de çı­kar­ma­mız ge­re­ken bir ya­sa ta­sa­rı­sıy­la kar­şı kar­şı­ya­yız. Bu ta­sa­rı­nın ko­mis­yon­lar­da gö­rü­şül­me­si, kla­sik bir ik­ti­dar gö­rü­şü­nün sa­yı­sal ço­ğun­lu­ğa da­ya­na­rak ka­bul et­ti­ri­le­rek bu­ra­ya ta­şın­ma­sı yö­nün­de ol­muş­tur. Bu çer­çe­ve­de de, ay­rı­şık, kar­şı oy ya­zı­sı, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­ne men­sup üye­ler ta­ra­fın­dan, eli­niz­de­ki ya­sa ta­sa­rı­sın­da yer al­mış­tır.

Şim­di, bu­ra­da, Sa­yın Ba­ka­nın da kat­kı­la­rıy­la, gö­rev­li ar­ka­daş­la­rı­mı­zın da kat­kı­la­rıy­la, biz, bu­ra­da­ki kar­şı oy ya­zı­sın­da di­le ge­tir­di­ği­miz bü­tün hu­sus­la­rı bir ke­re da­ha ma­sa­ya ge­tir­dik. Bun­la­rın dü­zel­ti­le­rek çık­ma­sı… Ne­dir bun­lar? Bil­has­sa, Da­nış­ta­yın, yük­sek yar­gı­nın ip­tal et­ti­ği bir yö­net­me­li­ğin göz önü­ne alın­ma­sı ge­re­ği­nin al­tı­nı çiz­dik ki, da­ha son­ra­sın­da Ana­ya­sa Mah­ke­me­si sü­re­ci çık­ma­sın, Ana­ya­sa­ya ay­kı­rı­lık ol­ma­sın şek­lin­de­ki uya­rı­la­rı­mı­zı di­le ge­tir­dik ve bun­lar, oluş­tu­ru­lan or­tak öner­ge­ler­le dü­zel­til­me yo­lu­na git­ti. Ya­pı­cı ya­sa oluş­tur­ma sü­re­ci­ni siz­ler­le pay­laş­mak is­ti­yo­rum.

İkin­ci­si: Spor ku­lüp­le­ri­nin, ki, bu­gün, Ana­do­lu'da bir­çok ikin­ci ve üçün­cü lig spor ku­lü­bü yok­luk­la bo­ğu­şu­yor, var ol­ma mü­ca­de­le­si ve­ri­yor. Ya­ni, bun­la­rın ge­lir­le­ri­nin, bu oyu­nun in­kı­ta­ya uğ­ra­ma­sıy­la ek­sil­me­si­nin önü­ne geç­tik, geç­me­ye ça­lı­şı­yo­ruz. Yi­ne, bu­ra­dan pay alan sos­yal ku­rum­la­rın çı­kar­la­rı­nın ak­sa­ma­ma­sı için ön­lem alın­dı ve fut­bol mü­sa­ba­ka­la­rı­nı da spor mü­sa­ba­ka­la­rı­na dön­dü­rü­yo­ruz her şey­den ön­ce.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, şim­di, Sa­yın Kan­do­ğan'ın söy­le­di­ği nok­ta­la­ra ge­le­ce­ğim. Bu­ra­da, iyi ni­yet­le ha­zır­lan­mış ve bi­zim kar­şı oy ya­zı­sı­nın ge­rek­le­ri çer­çe­ve­sin­de ya­pı­lan dü­zelt­me­ler­dir. Si­zin, ha­ni, ale­la­ce­le de­di­ği­niz şey ger­çek­ten ale­la­ce­le ol­muş­tur, çün­kü, üç bu­çuk sa­at­lik bir me­sa­iy­le ol­muş­tur, o ko­nu­ya ka­tı­lı­yo­rum. Bu­ra­da, sa­de­ce, 8'in­ci mad­de­ye ek ge­ti­ren bir hu­sus, öner­ge, gö­re­cek­si­niz. 8'in­ci mad­de­ye ek­le­ye­rek ka­nun tek­ni­ği­ne uy­gun bir man­za­ra, uy­gun bir ya­pı oluş­tur­ma­dı­ğı ifa­de edil­miş ve bir ge­çi­ci mad­de dü­zen­le­me­si şek­lin­de ele alın­ma­sı­nın da­ha uy­gun ol­du­ğu be­lir­til­miş­tir ve onun için ora­da­ki çiz­gi­ler çi­zi­le­rek ge­çi­ci 1'in­ci mad­de teş­ki­li şek­lin­de ya­zıl­mış­tır. Ya­ni, ora­da be­lirt­ti­ği­niz ale­la­ce­le tas­hih nok­ta­sı bu­dur, onu açık­la­mak is­te­dim.

Bir de Sa­yın Ba­ka­na şu ha­tır­lat­ma­da bu­lun­mak is­ti­yo­rum: Ko­nu­muz Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu Ge­nel Ku­ru­lu se­çim­le­ri de­ğil. Ya­ni, o ko­nu­ya gi­re­cek olur­sak Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si söz­cü­le­ri­nin ve biz­le­rin çok söy­le­ye­ce­ği söz­ler var. Ko­nu, bu­ra­da, ya­sa ta­sa­rı­sı­nın ba­şın­da da ifa­de edil­di­ği gi­bi, Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da­ki Ka­nun Ta­sa­rı­sı. Eğer, Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu Ge­nel Ku­ru­lu­na dö­nük ta­sar­ruf­lar, o sü­reç, ya­şa­dık­la­rı­mız ve bun­dan son­ra ya­şa­mak du­ru­mun­da ka­la­cak­la­rı­mız ko­nu ola­cak olur­sa, bu ka­nun ta­sa­rı­sı bu­ra­dan bu­gün çık­maz; Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin de söy­le­ye­ce­ği çok söz var, di­ğer ar­ka­daş­la­rı­mı­zın da söy­le­ye­ce­ği çok söz var. Onun için, ko­nu­yu mec­ra­sın­da tu­ta­lım ve bu oluş­tu­ru­lan uz­laş­ma çer­çe­ve­sin­de hem ya­sa­la­rı­mı­za uy­gun, yük­sek yar­gı­nın ip­tal et­ti­ği hu­sus­la­ra uy­gun bir ya­sa­ma gö­re­vi ye­ri­ne ge­ti­re­lim hem de sos­yal bo­yut­ta, ka­mu dü­ze­ni ba­kı­mın­dan çı­ka­rı olan top­lum ke­sim­le­ri­nin de bek­len­ti­le­ri­ni ye­ri­ne ge­tir­miş ola­lım.

Ben bu ko­nu­da açık­lık ge­tir­mek için söz al­dım. Eme­ği ge­çen­le­re te­şek­kür edi­yo­rum. Şah­sım ve Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si adı­na da say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ta­sa­rı­nın mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si­ni oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 16.22

 

 

 

ÜÇÜN­CÜ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 16.34

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le), Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur)

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 67'nci Bir­le­şi­mi'nin Üçün­cü Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

1341 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

1'in­ci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

FUT­BOL MÜ­SA­BA­KA­LA­RIN­DA MÜŞ­TE­REK BA­HİS­LER TER­Tİ­Bİ HAK­KIN­DA

KA­NUN İLE BA­ZI KA­NUN­LAR­DA DE­Ğİ­ŞİK­LİK YA­PIL­MA­SI­NA DAİR

KA­NUN TA­SA­RI­SI

MAD­DE 1- 29/4/1959 ta­rih­li ve 7258 sa­yı­lı Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da Ka­nu­nun adı "Fut­bol ve Di­ğer Spor Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Ba­his ve Şans Oyun­la­rı Dü­zen­len­me­si Hak­kın­da Ka­nun" ola­rak de­ğiş­ti­ril­miş ve ay­nı Ka­nu­nun 1 in­ci mad­de­si ise aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

"MAD­DE 1- Fut­bol ve di­ğer spor mü­sa­ba­ka­la­rı üze­ri­ne sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler ile şans oyun­la­rı­nı dü­zen­le­me hak ve yet­ki­si Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­ne ait­tir.

BAŞ­KAN - Mad­de üze­rin­de Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin Gü­ler.

Sa­yın Gü­ler, bu­yu­run efen­dim. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA HÜ­SE­YİN GÜ­LER (Mer­sin) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­lar, ka­nun met­ni üze­rin­de Ana­va­tan Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Evet, as­lın­da, bu ka­nu­nun te­mel ama­cı­nı Sa­yın Ba­kan da kıs­men de iti­raf et­ti. Tüm Tür­ki­ye'de­ki spor kay­nak­la­rı­nın, ma­ale­sef, en bü­yük ge­lir kay­na­ğı ta­bii ki ba­his oyun­la­rın­da oy­na­nan oyun­lar­dan do­la­yı el­de edil­di­ği için, bu­gün, spor mü­sa­ba­ka­la­rın­da, de­va­mın­da da­hi sı­kın­tı­la­rın ol­du­ğu­nu ifa­de et­ti. Sa­yın Ba­ka­nın, ta­bii ki, bu iti­ra­fı­nı an­la­mak­ta zor­lan­mı­yo­ruz. Biz Ana­va­tan ola­rak hep şu­nu söy­le­dik: Türk spo­ru­nun ih­ti­yaç­la­rı­nı en az yir­mi yıl, bir gün­lük de­ğil, bir yıl­lık de­ğil, en az yir­mi yıl­lık ih­ti­ya­cı­nı kar­şı­la­ya­cak şe­kil­de ka­nun met­ni ol­gun­laş­sın de­dik, ama si­zin man­tı­ğı­nız hep "göç yo­lun­da dü­ze­lir" man­tı­ğı içe­ri­sin­de. Tek ba­şı­nı­za ik­ti­dar ol­ma­nı­za kar­şın, ma­ale­sef, hâlâ sı­nıf­ta kal­ma­ya de­vam edi­yor­su­nuz.

Ba­kın, 9 mad­de­lik çı­kıp son­ra 11 mad­de­ye çı­kar­tı­lan ka­nun tek­li­fi üze­rin­de kaç ta­ne öner­ge­niz var? Bu ka­dar ha­zır­lık­sız, bu ka­dar ace­le­nin ne an­la­mı var? Çün­kü, he­pi­miz iyi bi­li­yo­ruz ki "id­daa" kav­ra­mı ay­nı za­man­da, da­ha doğ­ru­su Tür­ki­ye'de­ki "im­ti­yaz" de­di­ği­miz bir sü­reç içe­ri­sin­de­ki bir de­vir ola­yı. Ha, ka­mu iha­le­sin­den uzak­laş­tı­rı­la­rak ya­pıl­ma­sı, ta­bii ki Ba­kan­lı­ğın al­gı­la­ma­sı hiz­met alım sa­tım şek­lin­de ol­ma­sın­dan do­la­yı, ta­bii, Tür­ki­ye'nin hu­kuk dev­le­ti ol­du­ğu­nun göz ar­dı edil­me­si­nin du­va­ra tos­la­ma­sın­dan öte­ye git­me­si de­ğil.

Biz de di­yo­ruz ki, bun­la­rı, eğer hu­ku­kun üs­tün­lü­ğü­ne inan­mış ol­say­dı­nız, bu ka­nun­la­rı böy­le al­gı­lar ve yar­gı­dan da dön­mez­di­niz. İs­te­di­ği­niz gi­bi, Ana­ya­sa da dâhil ol­mak üze­re, de­ğiş­ti­re­cek ço­ğun­lu­ğa sa­hip­ken, bun­la­rı hep göz ar­dı et­ti­niz. "Biz, tek ba­şı­mı­za ik­ti­da­rız ve ge­re­ği­ni ya­pa­rız."

As­lın­da, işin kö­tü ya­nı… Bu ka­nun, biz Ana­va­tan ola­rak, ak­sa­yan yön­le­ri­nin dü­zel­til­me­si ko­şu­luy­la, id­dia edi­yo­ruz ki, Tür­ki­ye spo­ru­na, Türk fut­bo­lu­na da baş­ta ol­mak üze­re bü­yük kat­kı­da bu­lu­na­cak. Ba­zı şey­le­ri göz ar­dı edi­yor­su­nuz. Ba­his mi, ku­mar mı, spor mu? Ya­ni, böy­le üç­lem içe­ri­sin­de bü­yük çe­liş­ki. Spor di­yor­su­nuz; spor, her ge­çen gün sa­ha­lar­da top­lum­sal şid­det de­di­ği­miz cin­net saf­ha­sı­na gel­di.

Sa­yın Ba­kan in­şal­lah bu ko­nu­da da bi­zi ay­dın­la­tır. Türk fut­bo­lun­da ve­ya di­ğer mü­sa­ba­ka­lar­da top­lum­sal cin­ne­tin her un­su­run­dan bi­ri ola­rak ar­tık spor sa­ha­la­rın­da da­hi bu şid­det­le kar­şı kar­şı­ya­yız. Spo­ru bı­ra­kın, si­ya­sal­laş­tır­dı­lar. İş­te Ma­lat­ya'da olan olay­lar, Ma­lat­ya-Elâzığ ma­çı ve­ya di­ğer mü­sa­ba­ka­lar­da… Ar­tık, san­ki, top­lu­mun de­şarj me­ka­niz­ma­sı ol­muş. Spor, sev­gi, ah­lak ve ba­şa­rı is­ter. Ama, bu­na kar­şın, Türk top­lu­mu o ka­dar ger­gin ki, her alan­da şid­de­ti­ni bir şe­kil­de çı­ka­ra­cak un­sur… Çün­kü, spor sa­ha­la­rın­da gös­ter­miş ol­du­ğu şid­de­tin kar­şı­lı­ğı yok, ce­zai mü­ey­yi­de­si, ha­ka­re­tin kar­şı­lı­ğı yok.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Hü­se­yin, Ma­lat­ya­lı se­ver…

HÜ­SE­YİN GÜ­LER (De­vam­la) - Evet, spo­ru Ma­lat­ya­lı se­ver. As­la, bu­ra­dan, ne Elâzığ­lı hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze ne Ma­lat­ya­lı hem­şeh­ri­le­ri­mi­ze bir laf söy­le­me gi­bi der­di­miz yok, ama, top­lu­mun gel­di­ği saf­ha­yı sa­de­ce siz­ler­le pay­laş­mak is­ti­yo­rum.

İkin­ci un­sur, ba­his. Her ge­çen gün ba­his, bu top­lu­mun ka­de­ri hâli­ne gel­di. Bir gün oy­na­dı­ğı id­daa, at ya­rı­şı ve­ya fark­lı millî pi­yan­goy­la ka­de­ri­nin de­ği­şe­ce­ği­ne ina­nı­yor mil­yon­lar­ca in­san. Sa­yın Ba­kan çok iyi bi­lir, id­daa için kaç bin in­sa­nın baş­vu­ru­su ol­du­ğu­nu. Ben iyi bi­li­yo­rum ki, Mer­sin için 3 bi­ne ya­kın bir baş­vu­ru var. Her­kes, ha­zır, sı­cak pa­ra­dan, emek sarf et­me­den, üret­me­den ka­de­ri­nin de­ği­şe­ce­ği­ne ina­nı­yor ve mil­yon­lar­ca in­san bu sü­re­ce alış­tı­rıl­dı. Her ge­çen gün de yok­sul­lu­ğu­nu, aç­lı­ğı­nı ve se­fa­le­ti­ni bu ku­mar ve­ya ba­his­ler di­ye­ce­ği­miz sü­reç­ler­le il­gi­li.

O za­man ben si­ze bir şey da­ha söy­le­mek is­ti­yo­rum. Evet, her şey resmîleş­sin, o za­man Tür­ki­ye'de ga­zi­no­la­rı da resmîleş­ti­rin, ya­kın­da da herhâlde onu çı­kar­ta­cak­sı­nız. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan "Bra­vo" ses­le­ri, al­kış­lar) Evet, Tür­ki­ye'den de hız­la gay­ri­resmî ku­mar­ha­ne­ler ve­ya der­nek sta­tü­sün­de her gün oy­na­nan bir sü­rü oyun­lar var. Pe­ki o za­man bu ze­mi­ni de dü­zel­tin. Tür­ki­ye'den bin­ler­ce in­san yurt dı­şı­na gi­di­yor, baş­ta da Kıb­rıs ol­mak üze­re, ama, bi­li­yo­ruz ki, bu top­lum­sal, sos­yal pat­la­ma­ya dö­nüş­müş ve in­san­la­rın ya­şa­dı­ğı aç­lı­ğın ve se­fa­le­tin kar­şı­lı­ğı umut­lar ol­ma­sın. Ta­bii, fa­ki­rin ek­me­ği umut­tur, ye ba­bam ye! Ama, bi­li­yo­ruz ki, spor ka­mu­oyu­nun, özel­lik­le pro­fes­yo­nel ku­lüp­le­rin en bü­yük ge­lir kay­na­ğı bu tür ba­his oyun­la­rın­dan kay­nak­lan­mak­ta. Keş­ke ken­di di­na­mik­le­riy­le se­yir­ci­nin ka­tı­lı­mı, özel­lik­le de ku­lüp­le­rin di­ğer ge­lir­le­riy­le be­ra­ber el­de edil­miş ol­sa, bu tür so­run­lar ya­şan­ma­ya­cak. Bu­nun en önem­li un­sur­la­rın­dan bir ta­ne­si de ama­tör ku­lüp­le­rin bu ge­lir kay­na­ğın­dan yok­sun ol­ma­sı.

Biz spo­ru ni­çin ya­pı­yo­ruz, ya­ni, sa­de­ce yir­mi ta­ne pro­fes­yo­nel ku­lü­bün ken­di­ni, sa­de­ce spor­tif fa­ali­yet­ler­de bu­lun­ma­sı için mi; yok­sa, mil­yon­la­rı­mı­za spor ze­mi­ni ya­ra­ta­bil­mek için mi? He­pi­miz bi­li­yo­ruz ki, bir­çok kır­sal alan­lar­da ge­li­şi­gü­zel ya­pı­lan spor sa­ha­la­rı dâhil ol­mak üze­re, ma­ale­sef, ba­zı yer­ler­de ahır ola­rak kul­la­nıl­dı­ğı­nı du­yu­yo­ruz, üzü­lü­yo­ruz. Ne olur bu ül­ke bu ka­dar lüks de­ğil, be­lir­li bir mad­di gü­cü var, o da plan­lı ve Tür­ki­ye'nin ih­ti­ya­cı göz önün­de bu­lun­du­ru­la­rak spor alan­la­rın­da da ya­tı­rım­lar ol­sun.

Bu­ra­da özel­lik­le çiz­di­ği­miz nok­ta, Türk spo­ru kar­deş­li­ğe, sev­gi­ye, ba­rı­şa ve sağ­lı­ğa hiz­met et­sin di­yo­ruz, ama, gö­rü­nen o ki, ya­pı­lan bun­ca olay­la­rın ar­ka­sın­da, her işin ar­ka­sın­da ol­du­ğu gi­bi, sü­rek­li fut­bol maç­la­rın­da çe­şit­li şi­ke id­di­ala­rı. Bu, Türk top­lu­mu­na ve Türk spo­ru­na ya­kı­şan bir dav­ra­nış de­ğil, ama, bu özel­lik­le pro­fes­yo­nel lig­ler­de ya­şa­nan bu şi­ke id­di­ala­rı ko­nu­sun­da Sa­yın Ba­kan bi­zi ay­dın­lat­sın. Bu ko­nu­da­ki şu ana ka­dar ya­pı­lan ça­lış­ma­lar ve id­dia edi­len ko­nu­lar­la il­gi­li ne gi­bi so­mut adım­lar, ya­sal mü­ca­de­le edil­miş, bi­zi ay­dın­lat­sın. Ama, gö­rü­yo­ruz ki, sa­de­ce şa­ibe­ler id­di­alar­da ka­lı­yor ve Tür­ki­ye bu ko­nu­da da sü­rek­li id­di­ala­ra mahkûm. FI­FA kar­şı­sın­da cid­di an­lam­da sı­kın­tı­mız var, hal­ter­de çok cid­di sı­kın­tı­lar ya­şa­dık do­ping­le il­gi­li ve spo­ru biz, da­ha çok ge­çim yo­lu ola­rak al­gı­lı­yo­ruz. Tür­ki­ye'de bir sek­tör ola­rak ya­ra­tıl­dı ve cid­di bir id­dia ko­nu­su ve bu ko­nu­da da sek­tör­den ge­çi­mi­ni sağ­la­ya­cak maf­ya­laş­ma sü­re­ci ya­şan­dı. Bu ko­nu­da ya­sal ze­min­ler ek­sik. Hiç­bir ko­nu­da cid­di ya­sal mü­ca­de­le ya­pıl­ma­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz ve ye­ter­siz­li­ği­ni gö­rü­yo­ruz. Bu yüz­den biz de di­yo­ruz ki, ge­rek şid­det, ge­rek­se ba­his oyun­la­rı­nın, evet ge­niş­le­til­di­ği­ni de gö­rü­yo­ruz. Di­ğer mü­sa­ba­ka­la­rın, hent­bol ve­ya bas­ket­bol, ak­lı­nı­za ne ge­lir­se ve bu­na ben­zer, de­miş­si­niz ki, bu, ala­bil­di­ği­ne ge­niş bir der­ya. Ama bak­tı­ğı­mız­da, ba­his oyun­la­rı­nın teş­vi­ki­ni de gö­rü­yo­ruz bu ara­da. Biz di­yo­ruz ki, evet, ba­his bir id­dia ko­nu­sun­da kal­mak ko­şu­luy­la, kü­çük, in­san­la­rın he­ye­ca­nı­na or­tak ola­bi­le­cek kü­çük bir bo­yut­ta ol­ma­sı­na evet, ama do­zu o ka­dar abar­tıl­dı­ğı ka­dar, öy­le yu­va­lar yı­kıl­dı­ğı­nı bi­li­yo­ruz ki, özel­lik­le at ya­rış­la­rın­da. At mı ka­za­nır, baht mı ka­za­nır? Bu, ka­mu­oyu­nun bi­lin­çal­tın­da, tüm ge­le­ce­ği­ni at­la­rın sır­tı­na da­hi ve­ril­miş bir ka­der ola­rak al­gı­la­yan bir top­lum sü­re­ci­ni ya­şı­yo­ruz. Bu da aç­lık ve se­fa­le­tin gös­ter­ge­si. İn­san­lar ta­bii ki iş­siz­li­ğin, in­san­lar her ge­çen gün as­ga­ri üc­re­tin çok ko­mik ol­du­ğu ül­ke­de, in­san­lar ara­yı­şa ma­ale­sef ba­his­ler ko­nu­sun­da git­mek­te. Ken­di ha­ya­tı­nın, ken­di ge­le­ce­ği­nin, ken­di ha­yal­le­ri­nin hep ba­his­ler üze­rin­de  de­ği­şe­ce­ği­ne ina­nı­yor. Top­lu­mu bu hâle ge­tir­di­niz. Bu ko­nu­da spor­tif alan­da biz Ana­va­tan ola­rak hep şu­nu söy­le­dik: Evet, her şey le­gal ve ge­li­şen bi­li­şim ça­ğın­da da tek­no­lo­ji­nin ya­rat­tı­ğı imkânlar doğ­rul­tu­sun­da her şe­yin le­gal ol­ma­sı­na ina­nı­yo­ruz. Kon­trol edi­le­bi­lir ve yu­va­la­rın da yı­kıl­ma­dan, sos­yal pat­la­ma­ya ze­min ya­rat­ma­dan bu tür ba­his ko­nu­la­rı­nın ya­sal ze­min­ler­de oy­nan­ma­sın­dan ya­na­yız, ama, her şe­yin bir do­zu var. Bu, eğer, ba­his, ku­mar zih­ni­ye­ti­ne dö­nüş­tü­rül­dü­ğü an­da, ora­da dur de­me­si­ni bil­mek la­zım.

Her şey­den ön­ce, dün­ya­da bü­yük fir­ma­lar var. Bu tür, id­daa'ya ben­zer spor mü­sa­ba­ka­la­rı­nı or­ga­ni­ze edip, kar­şı­lı­ğın­da da be­lir­li ba­his­ler ve­ren çe­şit­li fir­ma­lar var, ama, Sa­yın Ba­kan bi­raz da iti­raf et­ti "Bir ta­ne id­daa mar­ka­sı var. Onun için di­ğer­le­ri ye­ter­siz." de­di. Pe­ki, bi­raz ön­ce bil­gi al­dık, en az üç ta­ne ulus­la­ra­ra­sı, id­daa me­ka­niz­ma­sı­nı ya­ra­ta­bi­le­cek ka­dar bü­yük şir­ket­ler var. Pe­ki, ge­lin bu­nu açın. İha­le Ka­nu­nu'na uy­du­run ve ka­nun ze­mi­ni içe­ri­sin­de im­ti­yaz sa­ta­cak­sı­nız, im­ti­yaz dev­re­de­cek­si­niz. Bu ka­dar ran­tı, po­tan­si­ye­li bü­yük olan bir pa­zar­da ucu­za git­mek kö­tü bir alış­kan­lık ve ta­bii, bu­nun al­tın­da baş­ka şey­ler ara­mı­yo­ruz, ama, olan Tür­ki­ye'ye ol­mak­ta ve Tür­ki­ye kay­bet­mek­te.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Gü­ler, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

HÜ­SE­YİN GÜ­LER (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Kı­sa­ca, bu ka­nu­nun ale­la­ce­le de ol­sa, ek­sik­le­ri de ol­sa, öner­ge­ler­le ta­mam­lan­mak üze­re de ol­sa, yi­ne de al­tı­na im­za atı­yo­ruz, Ana­va­tan ola­rak des­tek­li­yo­ruz, çün­kü, Türk spo­ru­nun ak­sa­ma­sı­nı ve ge­lir kay­na­ğın­dan yok­sun ol­ma­sı­nı is­te­mi­yo­ruz.

Biz "göç, yo­lun­da dü­ze­lir" man­tı­ğın­dan çok, ya­rın­la­rı­mı­zı ya­pı­lan­dı­rır­ken ak­la, bi­li­me, sev­gi­ye ve kar­deş­li­ğe hiz­met et­me­si­ni bek­li­yo­ruz bu ka­nu­nun, Türk spo­ru­na kat­kı­da bu­lun­ma­sı­nı bek­li­yo­ruz ve bu­ra­da özel­lik­le ama­tör ku­lüp­le­re des­tek oran­la­rı­nın ar­tı­rıl­ma­sı­nı -çün­kü, gör­dü­ğü­müz ka­da­rıy­la yok- ve ka­mu ya­ra­rı­nın, ka­mu çı­ka­rı­nın, millî men­fa­at­le­ri­mi­zi göz ar­dı et­me­den, bu ka­nun­da ge­rek­li ted­bir­ler alı­na­rak bir an ön­ce ya­sa­laş­ma­sı… Ha, Sa­yın Ba­ka­na sor­mak la­zım ta­bii, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı on beş gün­lük bek­let­me sü­re­si­ni ta­mam­lar­sa ne ola­cak ve­ya ve­to eder­se? En az iki ay ka­yıp, en az.

Bu ül­ke bun­la­rı hak et­mi­yor, bu ül­ke gü­nü­bir­lik ya­şa­ma­yı hak et­mi­yor. Bu yüz­den, bu ka­nu­nun ha­yır­lı uğur­lu ol­ma­sı­nı di­li­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de üze­rin­de bir adet öner­ge var­dır.

Öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da Ka­nun ile Ba­zı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 1 in­ci mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sın­da­ki "…Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­ne ait­tir." iba­re­sin­den son­ra gel­mek üze­re "10/7/1953 ta­rih­li ve 6132 sa­yı­lı At Ya­rış­la­rı Hak­kın­da Ka­nun, 4/4/1988 ta­rih­li ve 320 sa­yı­lı Mil­li Pi­yan­go İda­re­si Ku­ru­luş ve Gö­rev­le­ri Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me hü­küm­le­ri ile bu ku­ru­luş­la­ra ve­ri­len müş­te­rek ba­his ile şans oyun­la­rı oy­nat­ma hak ve yet­ki­le­ri sak­lı­dır." iba­re­si­nin ek­len­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                             

Er­gün Dağ­cı­oğ­lu

Mus­ta­fa Öz­yü­rek

Ha­ne­fi Mah­çi­çek

 

 

To­kat

Mer­sin

Kah­ra­man­ma­raş

 

Ali Ke­mal De­ve­ci­ler

Meh­met Yük­sek­te­pe

 

 

Ba­lı­ke­sir

De­niz­li

 

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

MİLLÎ EĞİ­TİM, KÜL­TÜR, GENÇ­LİK VE SPOR KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ HA­CI Bİ­NER (Van) - Uy­gun gö­rüş­le tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (İs­tan­bul) - Biz de tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Ül­ke­miz­de, kar­şı­lı­ğı na­kit ol­mak üze­re şans oyun­la­rı ter­tip et­me yet­ki­si çe­şit­li ka­nun­lar­la üç ay­rı ku­rum ve ku­ru­lu­şa ve­ril­miş bu­lun­mak­ta­dır. Bun­lar; Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı, Mil­li Pi­yan­go İda­re­si Ge­nel Mü­dür­lü­ğü, Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü'dür.

İl­gi­li mev­zu­at hü­küm­le­ri çer­çe­ve­sin­de, Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı at ya­rış­la­rı yap­ma ve bu ya­rış­lar üze­ri­ne mem­le­ke­tin ne­re­sin­de olur­sa ol­sun müş­te­rek ba­his­ler ter­tip et­me hak ve sa­la­hi­ye­ti­ni Tür­ki­ye Jo­key Ku­lü­bü­ne, Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü ise fut­bol mü­sa­ba­ka­la­rın­da müş­te­rek ba­his­ler ter­ti­bi ve yü­rü­tül­me­si hak ve yet­ki­si­ni Spor To­to Teş­ki­lat Mü­dür­lü­ğü'ne dev­ret­miş­ler­dir.

Bu gü­ne ka­dar da ka­mu­oyu nez­din­de Mil­li Pi­yan­go İda­re­si Ge­nel Mü­dür­lü­ğü'nce ter­tip edi­len oyun­lar "şans oyu­nu", Spor To­to Teş­ki­lat Mü­dür­lü­ğü ile Tür­ki­ye Jo­key Ku­lü­bü ta­ra­fın­dan dü­zen­le­nen oyun­lar ise "müş­te­rek ba­his" ola­rak be­nim­se­nip ka­bul gör­müş­tür.

Ta­sa­rı­nın bu ha­liy­le ya­sa­laş­ma­sı ha­lin­de, ku­rum­lar ara­sın­da ve ka­mu­oyun­da han­gi oyun­la­rın han­gi ku­rum­lar ta­ra­fın­dan dü­zen­le­ne­ce­ği hu­su­sun­da kav­ram ve yet­ki kar­ma­şa­sı ya­şa­na­bi­le­cek­tir.

Üç ka­mu ku­ru­mu ara­sın­da­ki bu ih­ti­la­fın ka­mu­oyu­na yan­sı­ma­sı oyun­la­ra olan il­gi­nin ve gü­ve­nin, do­la­yı­sıy­la da hâsı­lat ve ge­lir­le­rin azal­ma­sı­na yol aça­bi­le­cek­tir.

Açık­la­nan ne­den­ler­le mad­de­ye ek­le­nen bu hü­küm­le ku­rum­la­rın yet­ki sı­nır­la­rı be­lir­len­miş ol­mak­ta­dır.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum : Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 1'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum : Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

2'nci mad­de­yi oku­tu­yo­rum :

MAD­DE 2- 7258 sa­yı­lı Ka­nu­nun 2 nci mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

"MAD­DE 2- Genç­lik ve Spor Ge­nel  Mü­dür­lü­ğü fut­bol ve di­ğer spor mü­sa­ba­ka­la­rı­na da­ya­lı ola­rak sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler ile şans oyun­la­rı­nı dü­zen­le­me hak ve yet­ki­si­ni, ken­di­si­ne bağ­lı, özel hu­kuk hü­küm­le­ri­ne gö­re sevk ve ida­re edi­len ve özel büt­çe­li Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı eliy­le kul­la­nır ve yü­rü­tür. Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı söz ko­nu­su yet­ki­si­ni biz­zat kul­la­na­bi­le­ce­ği gi­bi kıs­men ve­ya ta­ma­men özel hu­kuk tü­zel ki­şi­le­ri­ne dev­re­de­bi­lir. Ay­rı­ca, hiz­met sa­tın al­ma yo­lu­na da baş­vu­ra­bi­lir.

Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın mer­kez teş­ki­la­tı; Teş­ki­lat Baş­ka­nı, Baş­kan Yar­dım­cı­sı, Teş­ki­lat Mü­dü­rü, Yö­ne­tim Ku­ru­lu ile ana hiz­met, da­nış­ma ve yar­dım­cı hiz­met bi­rim­le­rin­den olu­şur.

Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın ana hiz­met bi­rim­le­ri; Teş­ki­lat Mü­dür­lü­ğü, Or­ga­ni­zas­yon ve Rek­lam Şu­be Mü­dür­lü­ğü, Ba­yi­lik Şu­be Mü­dür­lü­ğü, Mu­ha­se­be Şu­be Mü­dür­lü­ğü ve Bil­gi İş­lem Şu­be Mü­dür­lü­ğün­den; da­nış­ma bi­rim­le­ri; Hu­kuk Mü­şa­vir­li­ği ve Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı Baş­mü­şa­vir­ler ile mü­şa­vir­ler­den; yar­dım­cı hiz­met bi­rim­le­ri ise İn­san Kay­nak­la­rı Şu­be Mü­dür­lü­ğü, Des­tek Hiz­met­le­ri Şu­be Mü­dür­lü­ğü, Ba­yi Kon­tro­lör­lü­ğü Şu­be Mü­dür­lü­ğü, Ba­sın ve Halk­la İliş­ki­ler Şu­be Mü­dür­lü­ğü ile Mat­baa Şu­be Mü­dür­lü­ğün­den mey­da­na ge­lir.

"Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın ana hiz­met, da­nış­ma  ve yar­dım­cı hiz­met bi­rim­le­ri­nin gö­rev, yet­ki ve so­rum­lu­luk­la­rı, bu Ka­nu­nun uy­gu­lan­ma usul ve esas­la­rı ile sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler ile şans oyun­la­rı­na iş­ti­rak ede­cek­le­rin eh­li­yet şart­la­rı ve iş­ti­rak oran­la­rı yö­net­me­lik­ler­le be­lir­le­nir."

BAŞ­KAN - Mad­de üze­rin­de, Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na Ha­tay Mil­let­ve­kil­li Zü­he­yir Am­ber.

Bu­yu­run Sa­yın Am­ber. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA ZÜ­HE­YİR AM­BER (Ha­tay) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; gö­rü­şül­mek­te olan 1341 sı­ra sa­yı­lı, Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da Ka­nun ile Ba­zı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ta­sa­rı'nın 2'nci mad­de­si üze­rin­de, Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­ze say­gı­la­rı­mı su­na­rım.

İd­daa ba­his oyu­nu­na da­ir gün­cel bil­gi­le­ri kı­sa­ca, bu ve­si­ley­le, bu­ra­dan siz­le­re ak­tar­mak is­ti­yo­rum.

Dün­ya­da çok yay­gın ola­rak, ül­ke­miz­de de üç yıl­dır mil­yon­la­rın ha­yal­le­ri­ni süs­le­yen ba­his oyu­nu, yıl­lık 4,5 mil­yar do­lar­lık eko­no­mik bir pas­ta. Hâlen, ba­yi yo­luy­la 1,5; İn­ter­net yo­luy­la 2, Kıb­rıs üze­rin­den de 1 mil­yar do­lar­lık id­daa oy­nan­mak­ta­dır. Bu ba­his oyu­nun­dan el­de edi­len ge­li­rin yüz­de 50'si oy­na­yan­la­ra da­ğı­tıl­mak­ta­dır. Bu ara­da, spor ku­lüp­le­rin­den Sa­vun­ma Sa­na­yi­ine, Ço­cuk Esir­ge­me Ku­ru­mun­dan Kre­di Yurt­lar Ku­ru­mu­na ka­dar, bü­tün bun­la­ra pay ay­rıl­mak­tay­dı. Bu ara­da, ye­ri gel­miş­ken söy­le­me­den ge­çe­me­ye­ce­ğim -be­nim ken­di bran­şım­la il­gi­li ol­du­ğu için bu­nu ifa­de et­mek is­ti­yo­rum- ve­rem sa­vaş der­nek­le­ri­nin be­le­di­ye­ler­den al­dı­ğı pay, geç­ti­ği­miz gün­ler­de çı­ka­rı­lan bir ya­say­la -at ya­rış­la­rı da bu­na dâhil- ke­sil­miş du­rum­da­dır. Ve­rem ile sa­vaş­ta bü­yük bir öz­ve­riy­le geç­miş­ten bu ya­na ça­lı­şan bu der­nek­le­ri­mi­ze, ge­lir ola­rak bu­ra­dan da pay ve­re­bi­lir­sek, sa­nı­rım, şu an­da Tür­ki­ye'de hort­la­yan ve ile­ri­de ger­çek­ten çok bü­yük so­run ya­ra­ta­cak olan ve­rem­le sa­vaş ko­nu­sun­da bü­yük bir kat­kı sağ­la­mış ola­ca­ğız. Sa­yın Ba­ka­nı­ma bu­ra­dan bu­nu ifa­de et­mek is­ti­yo­rum ve bu­nun da ila­ve edil­me­si­ni özel­lik­le is­tir­ham edi­yo­rum.

İd­daa ba­his oyu­nu, oy­na­yan­lar ka­dar spor ku­lüp­le­ri­mi­zi de çok ya­kın­dan il­gi­len­dir­mek­te­dir. Zi­ra, id­daa ge­li­rin­den bi­rin­ci, ikin­ci ve üçün­cü lig­de­ki ku­lüp­le­ri­mi­ze de şu ana ka­dar cid­di yar­dım ve­ril­miş du­rum­da­dır. Bu kay­nak, pek çok, üçün­cü, hat­ta ikin­ci lig ta­kı­mı­nın fa­ali­yet­le­ri­ni bu­gü­ne ka­dar sür­dü­re­bil­me­le­ri­ne imkân sağ­la­mış­tır. Önü­mü­ze ge­ti­ri­len ka­nun ta­sa­rı­sı, Da­nış­ta­yın id­daa iha­le­si­ne iliş­kin yü­rüt­me­yi dur­dur­ma ka­ra­rı­nı mü­te­akip ale­la­ce­le ha­zır­lan­mış bir ça­lış­ma­dır. Bu açık­la­mam Ko­mis­yon­da da di­le ge­ti­ril­miş, an­cak, ta­sa­rı bu­gün bu hâliy­le önü­mü­ze gel­miş­tir.

Da­nış­ta­yın ka­ra­rı­na kı­sa­ca bir göz ata­cak olur­sak, bi­lin­di­ği gi­bi, GTECH Av­ras­ya Tek­nik Hiz­met­ler ve Mü­şa­vir­lik AŞ, sa­bit ih­ti­mal­li ba­his oyun­la­rı­nın risk yö­ne­tim mer­ke­zi kur­du­rul­ma­sı ve iş­let­me­ci­li­ği baş­ba­yi­li­ği ve­ril­me­si­ne iliş­kin iha­le şart­na­me­si­nin, iha­le ila­nı­nın, iha­le­nin bir baş­ka şir­ke­te ve­ril­me­si, onay­lan­ma­sı ve so­nu­cun ila­nı­na iliş­kin iş­lem­ler ile bu iha­le­ye kar­şı da­va­cı şir­ket ta­ra­fın­dan ya­pı­lan iti­ra­zen şikâyet baş­vu­ru­su hak­kın­da Ka­mu İha­le Ku­ru­lun­ca in­ce­len­mek­si­zin ret iş­le­mi­nin ip­ta­li is­te­miy­le da­va aç­mış­tı. An­ka­ra 4. İda­re Mah­ke­me­si, Ka­mu İha­le Ku­ru­lu­nun in­ce­len­mek­si­zin ret iş­le­mi­ni ip­tal eder­ken, iha­le sü­re­ci­ne iliş­kin iş­lem­ler yö­nün­den ise in­ce­len­mek­si­zin ret ka­ra­rı ver­miş­ti. Da­va­lı ida­re­ler Ka­mu İha­le Ku­ru­lu, Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü ka­ra­rın ip­ta­le iliş­kin kıs­mı­nı, da­va­cı şir­ket ise in­ce­len­mek­si­zin red­de iliş­kin hü­küm fık­ra­sı ile iha­le­nin, iha­le şart­na­me­si­nin, iha­le ila­nı­nın, iha­le­nin bir baş­ka şir­ke­te ve­ril­me­si, onay­lan­ma­sı ve so­nu­cun ila­nı­na iliş­kin bö­lüm­le­ri tem­yiz ede­rek, ön­ce­lik­le yü­rüt­me­nin dur­du­rul­ma­sı­nı is­te­miş­ler­di. Or­tak he­yet, da­va ko­nu­su iha­le şart­na­me­si, iha­le ila­nı ve ya­pı­lan iha­le iş­le­mi­nin yü­rüt­me­si­ni oy bir­li­ği ile dur­dur­du.

"Anı­lan hü­küm­ler­den, ba­his oyun­la­rı dü­zen­len­me­si ve yü­rü­tül­me­si gö­re­vi­nin Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­ne ait ol­du­ğu, bu gö­re­vin an­cak ge­nel, özel, kat­ma büt­çe­li ve­ya dö­ner ser­ma­ye ve­ya ik­ti­sa­di dev­let te­şek­kül­le­ri ma­hi­ye­tin­de ku­rul­muş ve­ya ku­ru­la­cak bir ku­ru­ma ve­re­bi­le­ce­ği, ka­mu tü­zel ki­şi­le­ri ta­ra­fın­dan yü­rü­tül­me­si ge­re­ken bu hiz­me­tin özel hu­kuk söz­leş­me­le­ri ile ger­çek ve­ya tü­zel ki­şi­le­re yap­tı­rıl­ma­sı­na ya­sal ola­nak bu­lun­ma­dı­ğı, bu hiz­me­tin ger­çek ve­ya tü­zel ki­şi­le­re yap­tı­rı­la­bil­me­si­nin an­cak ya­say­la dü­zen­len­me­si­ne bağ­lı ol­du­ğu an­la­şıl­mak­ta­dır." di­ye­rek, sa­bit ih­ti­mal­li ba­his oyun­la­rı­nın risk yö­ne­tim mer­ke­zi kur­du­rul­ma­sı ve iş­let­me­ci­li­ği baş­ba­yi­li­ği ve­ril­me­si­ne iliş­kin iha­le şart­na­me­si, iha­le ila­nı ve ya­pı­lan iha­le iş­le­mi­nin ya­sal da­ya­nak­tan yok­sun ol­du­ğu­nu da vur­gu­la­mış­tır. O ne­den­le, bu ka­nun ta­sa­rı­sı, ta­sa­rı­nın 2'nci mad­de­siy­le Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­na ve­ri­len özel hu­kuk tü­zel ki­şi­le­ri­ne dev­ret­me yet­ki­si ve Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğın­ca ger­çek­leş­ti­ri­le­cek mal ve hiz­met alım­la­rı­nı Ka­mu İha­le Ya­sa­sı kap­sa­mın­dan çı­kar­mak­tan iba­ret­tir. Bu ya­sa ta­sa­rı­sı, da­ha ön­ce Hükûme­tin yap­tı­ğı bir ha­ta­yı, yan­lı­şı Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si eliy­le dü­zelt­mek ama­cı ta­şı­mak­ta­dır.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, oy­sa so­run sa­de­ce bir yan­lı­şın dü­zel­til­me­sin­den iba­ret de­ğil­dir. Bu ka­nun ta­sa­rı­sın­da, İn­ter­net üze­rin­den ya­sa dı­şı bir şe­kil­de ba­his oy­na­tan­lar­la na­sıl mü­ca­de­le edi­le­ce­ği­ne iliş­kin bir dü­zen­le­me, ma­ale­sef, bu­lun­ma­mak­ta­dır.

He­pi­miz bi­li­yo­ruz ki, Ko­mis­yon­da ve­ri­len öner­gey­le ce­za dü­zen­le­me­si ge­ti­ril­miş, fa­kat bu da so­ru­nu or­ta­dan kal­dır­ma­ya yet­me­ye­cek­tir.

Yi­ne, bu ka­nun ta­sa­rı­sı ace­ley­le ha­zır­lan­dı­ğı için, bir son­ra­ki id­daa iha­le­si­nin tüm Tür­ki­ye için mi, yok­sa böl­ge­sel baz­da mı ya­pı­la­ca­ğı­na iliş­kin bir dü­zen­le­me ih­ti­va et­me­mek­te­dir. Oy­sa, bu iha­le­nin böl­ge böl­ge ya­pıl­ma­sı­nın hem ku­lüp­le­ri­mi­ze hem dev­le­te ka­zan­cı­nın da­ha faz­la ola­ca­ğı­na iliş­kin de­ğer­len­dir­me­ler ya­pıl­mak­ta­dır.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, İn­ter­net üze­rin­den oy­na­nan ba­his­le­rin ay­rı­ca iha­le edil­me­si, ya­sa dı­şı, il­le­gal yol­lar­dan oy­na­tı­lan ba­his­le­rin le­gal hâle ge­ti­ril­me­si­ne yö­ne­lik bir dü­zen­le­me­nin ol­ma­sı da bu ya­sa­nın ek­sik­le­rin­den bi­ri ol­du­ğu, Ko­mis­yo­nun tes­pi­ti­dir.

He­pi­mi­zin göz­lem­le­di­ği üze­re, bu ta­sa­rı­da li­sans be­de­li alı­nıp alın­ma­ya­ca­ğı­na iliş­kin bir dü­zen­le­me­nin ol­ma­ma­sı da, bu ta­sa­rı­nın cid­di ek­sik­lik­le­rin­den­dir. Ben­den ön­ce­ki de­ğer­li ar­ka­daş­la­rı­mın da di­le ge­tir­di­ği gi­bi, di­ğer bir önem­li ek­sik­lik, bu ka­nun ta­sa­rı­sı­nın ba­his ge­lir­le­ri­nin na­sıl pay­la­şı­la­ca­ğı­na iliş­kin bir dü­zen­le­me­ye yer ver­me­me­si­dir. Ku­lüp­le­ri­miz ol­ma­dan ba­his oy­na­tı­la­ma­ya­ca­ğı açık­tır. O ne­den­le, böy­le bir ka­nun­da ku­lüp­le­re ak­ta­rı­la­cak mi­ni­mum pa­yın be­lir­len­me­si ge­re­kir­di. Ta­sa­rı­nın bu hâliy­le geç­me­si­nin fut­bol en­düs­tri­si­nin en gün­cel ve önem­li ge­lir kay­nak­la­rın­dan bi­ri olan ba­his ala­nın­da ya­şa­nan so­run­la­rı, ek­sik­lik­le­ri kar­şı­la­ya­ma­ya­ca­ğı aşikârdır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­gün, Ame­ri­ka dâhil, pek çok ül­ke­de, yurt dı­şın­dan bu tip ba­his­ler oy­na­mak, id­daa yo­luy­la ka­ra pa­ra ak­la­mak ge­rek­çe­siy­le ya­sak­tır. Kıb­rıs üze­rin­den oy­na­nan id­daa oyun­la­rın­da ka­ra pa­ra ak­lan­ma­sı kay­gı­sı hâlen var­dır. Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti'nin en üst dü­zey yö­ne­ti­ci­le­ri, id­daa ba­his oyu­nu­nun oy­nan­ma­ya de­vam edil­me­si­ni is­te­mek­te­dir­ler. Bu ne­den­ler­le, Ana­va­tan Par­ti­si ola­rak, Tür­ki­ye eko­no­mi­si ve Türk spo­ru için önem­li bir ge­lir kay­na­ğı olan ba­his oyun­la­rı­nı ek­sik dü­zen­le­yen bu ka­nu­na kar­şı­yız.

Te­şek­kür­le­ri­mi su­na­rım. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Am­ber.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, 2'nci mad­de üze­rin­de iki adet öner­ge var­dır, ama öner­ge­ler ay­nı ma­hi­yet­te ve me­tin­le­ri de ay­nı­dır. Onun için, öner­ge­ler­den bi­ri­si­ni oku­ta­ca­ğım, ama her iki öner­ge­de­ki im­za sa­hip­le­ri­ni de bil­gi­le­ri­ni­ze su­na­ca­ğım.

Öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1341 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 2'nci mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                             

Ha­luk Koç

Ber­han Şim­şek

Hak­kı Ül­kü

 

 

Sam­sun

İs­tan­bul

İz­mir

 

Ali Ars­lan

Ke­mal Kı­lıç­da­roğ­lu

Meh­met Akif Ham­za­çe­bi

 

Muğ­la

İs­tan­bul

Trab­zon

 

Meh­met Kü­çü­ka­şık

Mus­ta­fa Öz­yurt

Meh­met Yük­sek­te­pe

 

Bur­sa

Bur­sa

De­niz­li

 

Şük­rü Ünal

Mah­mut Gök­su

Yah­ya Ak­man

 

Os­ma­ni­ye

Adı­ya­man

Şan­lı­ur­fa

 

Me­tin Yıl­maz

Meh­met Kurt

 

 

Bo­lu

Sam­sun

 

Mad­de 2- Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü ve di­ğer spor mü­sa­ba­ka­la­rı­na da­ya­lı ola­rak sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler ile şans oyun­la­rı­nı dü­zen­le­me hak ve yet­ki­si­ni, ken­di­si­ne bağ­lı, Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı eliy­le kul­la­nır ve yü­rü­tür. Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı söz ko­nu­su yet­ki­si­ni biz­zat kul­la­na­bi­le­ce­ği gi­bi kıs­men ve­ya ta­ma­men özel hu­kuk tü­zel ki­şi­le­ri­ne dev­re­de­bi­lir ve­ya mal ve hiz­met sa­tın al­ma yo­lu­na gi­de­bi­lir

Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın mer­kez teş­ki­la­tı; Teş­ki­lat Baş­ka­nı, Baş­kan Yar­dım­cı­sı, Teş­ki­lat Mü­dü­rü, Yö­ne­tim Ku­ru­lu ile ana hiz­met, da­nış­ma ve yar­dım­cı hiz­met bi­rim­le­rin­den olu­şur.

Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın ana hiz­met bi­rim­le­ri; Teş­ki­lat Mü­dür­lü­ğü, Or­ga­ni­zas­yon ve Rek­lam Şu­be Mü­dür­lü­ğü, Ba­yi­lik Şu­be Mü­dür­lü­ğü, Mu­ha­se­be Şu­be Mü­dür­lü­ğü ve Bil­gi İş­lem Şu­be Mü­dür­lü­ğün­den; da­nış­ma bi­rim­le­ri; Hu­kuk Mü­şa­vir­li­ği ile Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı Baş­mü­şa­vir­li­ği ve Mü­şa­vir­li­ğin­den; yar­dım­cı hiz­met bi­rim­le­ri ise İn­san Kay­nak­la­rı Şu­be Mü­dür­lü­ğü, Des­tek Hiz­met­le­ri Şu­be Mü­dür­lü­ğü, Ba­yi Kon­tro­lör­lü­ğü Şu­be Mü­dür­lü­ğü, Ba­sın ve Halk­la İliş­ki­ler Şu­be Mü­dür­lü­ğü ile Mat­baa Şu­be Mü­dür­lü­ğün­den mey­da­na ge­lir.

1) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın gö­rev ve yet­ki­le­ri şun­lar­dır:

a) Yurt için­de ve yurt dı­şın­da ya­pı­lan her tür­lü spor mü­sa­ba­ka­sı üze­ri­ne yurt için­de ve yurt dı­şın­da spo­ra da­ya­lı ba­his ve şans oyun­la­rı dü­zen­le­mek, de­ne­tim ve gö­ze­ti­mi al­tın­da dü­zen­let­mek, bun­la­ra iliş­kin her tür­lü iz­ni ver­mek ve söz­leş­me­yi yap­mak

b) Spo­ra da­ya­lı ba­his ve şans oyun­la­rı­na yö­ne­lik mev­zu­ata ay­kı­rı iş ve ey­lem­le­rin ön­len­me­si için ge­rek­li de­ne­tim­le­ri yap­mak, fa­ali­yet­ler­de bu­lun­mak ve ted­bir­le­ri al­mak

c) Fik­ri ve sı­nai mül­ki­yet ko­nu­su her tür­lü eser ve hak­kı edin­mek, sa­tın al­mak, sat­mak, ki­ra­ya ver­mek, ki­ra­la­mak, kul­lan­mak, pay­laş­mak ve bun­la­ra iliş­kin her tür­lü söz­leş­me­yi yap­mak

ç) Spo­ra da­ya­lı ba­his ve şans oyun­la­rı­nın ka­mu ya­ra­rı­na ve sos­yal amaç­la­ra uy­gun ola­rak dü­zen­len­me­si ve ge­liş­me­si­ni sağ­la­ya­cak po­li­ti­ka­lar be­lir­le­mek ve uy­gu­la­mak

d) Spo­ra da­ya­lı ba­his ve şans oyun­la­rı dü­zen­len­me­si­ne iliş­kin ulus­la­ra­ra­sı ge­liş­me­le­ri ta­kip et­mek, il­gi­li ku­ru­luş­la­ra üye ol­mak, kat­kı ve ka­tı­lım pay­la­rı öde­mek ve bu ku­ru­luş­lar­la iş­bir­li­ği yap­mak

e) İzin­siz ola­rak spo­ra da­ya­lı ba­his ve şans oyun­la­rı dü­zen­le­yen, baş­ba­yi­lik ve­ya ba­yi­lik fa­ali­ye­tin­de bu­lu­nan ve­ya ku­ral­la­ra ay­kı­rı ha­re­ket eden ger­çek ve tü­zel ki­şi­le­re uy­gu­la­na­cak yap­tı­rım­la­ra iliş­kin esas­la­rı be­lir­le­mek ve bun­lar hak­kın­da ge­rek­li ya­sal iş­lem­le­ri yap­mak

f) Spor ku­lü­bü kur­mak ve mev­cut spor ku­lüp­le­ri­ni sa­tın ve­ya dev­ral­mak.

g) Spo­ra da­ya­lı ba­his ve şans oyun­la­rı dü­zen­le­me fa­ali­ye­ti­nin ge­liş­me­si­ni sağ­la­ya­cak ted­bir­le­ri al­mak ve bu ko­nu­da ya­pıl­ma­sı ge­rek­li dü­zen­le­me­le­ri Ge­nel Mü­dür­lü­ğe öner­mek

Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı spo­ra da­ya­lı ba­his ve şans oyun­la­rı­nın dü­zen­len­me­si ve dü­zen­le­til­me­sin­de tek yet­ki­li­dir. Ge­nel Mü­dür­lü­ğün izin ve­ya ona­yıy­la spo­ra da­ya­lı ba­his ve şans oyun­la­rı­nın dü­zen­len­me­si, de­ne­tim ve gö­ze­ti­mi al­tın­da dü­zen­le­til­me­si, oy­na­tıl­ma­sı, ge­rek­li alt­ya­pı ve or­ga­ni­zas­yo­nun sağ­lan­ma­sı ve yü­rü­tül­me­si için ger­çek ve tü­zel ki­şi­ler­le söz­leş­me ya­pa­bi­lir.

2) Yö­ne­tim Ku­ru­lu­nun gö­rev ve yet­ki­le­ri şun­lar­dır:

a) Spo­ra da­ya­lı ba­his ve şans oyun­la­rı­nın dü­zen­len­me­si­ne iliş­kin ka­rar­la­rı al­mak

b) Spo­ra da­ya­lı ba­his ve şans oyun­la­rı dü­zen­le­me fa­ali­ye­ti­nin ge­liş­me­si­ni sağ­la­ya­cak ka­rar­lar al­mak, bu ko­nu­da ça­lış­ma prog­ram­la­rı ha­zır­la­mak

c) Ba­yi­lik­le­rin ne­re­de ku­ru­la­ca­ğı­nı ve sa­yı­sı­nı tes­pit et­mek

ç) Ba­yi­le­re ve­ri­le­cek ko­mis­yon ve teş­vik pri­mi oran­la­rı­nı tes­pit et­mek

d) Bu fık­ra­nın (b) ve (c) bent­le­rin­de be­lir­ti­len gö­rev­le­rin yap­tı­rıl­ma­sı­na iliş­kin il­ke­le­ri tes­pit et­mek

e) Baş­ba­yi ve ba­yi­ler­le ya­pı­la­cak söz­leş­me­le­rin esas­la­rı ile ko­mis­yon ve teş­vik pri­mi da­hil ol­mak üze­re iha­le kıs­tas­la­rı­nı tes­pit et­mek

f) Per­so­nel kad­ro­la­rı­nın adet ve ni­te­lik­le­ri ile bun­lar­dan Yö­ne­tim Ku­ru­lu ka­ra­rı ile ata­na­cak­la­rı tes­pit et­mek

g) Açık­tan ata­ma, fe­sih ve gö­rev­den al­ma ka­rar­la­rı­nı al­mak

ğ) Uy­gun gö­rü­le­cek yer­ler­de tem­sil­ci­lik­ler ku­rul­ma­sı­na ve ge­rek­ti­ğin­de ka­pa­tıl­ma­sı­na ka­rar ver­mek

h) Yıl­lık büt­çe­yi ve ke­sin he­sap­la­rı in­ce­le­mek ve onay­la­mak, ge­rek­ti­ği hal­ler­de büt­çe­nin bö­lüm­le­ri ara­sın­da ak­tar­ma yap­mak ve­ya öde­nek ek­le­mek

ı) Ay­lık he­sap­la­rı in­ce­le­mek ve onay­la­mak

i) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğın­ca ha­zır­lan­mış yö­net­me­lik ta­sa­rı­la­rı­nı in­ce­le­ye­rek dü­şün­ce­si­ni bil­dir­mek

j) Ge­nel Mü­dür­lük­çe ve­ya Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğın­ca ge­rek gö­rü­le­cek di­ğer hu­sus­lar hak­kın­da ka­rar ver­mek ve­ya dü­şün­ce­si­ni bil­dir­mek.

3) Teş­ki­lat Mü­dür­lü­ğü­nün gö­rev­le­ri şun­lar­dır:

a) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın gö­rev ala­nı­na gi­ren ko­nu­lar­da po­li­ti­ka ve stra­te­ji­ler ge­liş­tir­mek, bun­la­ra uy­gun amaç ve he­def­ler be­lir­le­mek, be­lir­le­nen po­li­ti­ka ve stra­te­ji­ler doğ­rul­tu­sun­da uy­gu­la­ma­yı iz­le­mek ve de­ğer­len­dir­mek, so­nuç­lar hak­kın­da Teş­ki­lat Baş­ka­nı­na bil­gi ver­mek.

b) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın gö­rev ala­nı­na gi­ren ko­nu­lar­da per­for­mans ve ka­li­te öl­çüt­le­ri ge­liş­tir­mek ve bu kap­sam­da ve­ri­le­cek di­ğer gö­rev­le­ri ye­ri­ne ge­tir­mek

c) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın yö­ne­tim, hiz­met ve fa­ali­yet­le­riy­le ve per­for­mans­la il­gi­li bil­gi ve ve­ri­le­ri is­ta­tis­tik tek­nik yön­tem­le­ri­ni de kul­la­na­rak top­la­mak, ge­liş­tir­mek, tas­nif et­mek, ana­liz ve de­ğer­len­dir­me­le­ri­ni yap­mak, yo­rum­la­mak, ile­ri­ye dö­nük tah­min­ler­de bu­lun­mak, el­de edi­len so­nuç­la­rı Teş­ki­lat Baş­ka­nı­na sun­mak

ç) Yıl­lık fa­ali­yet ra­por­la­rı­nı ha­zır­la­mak

d) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın gö­rev ala­nı­na gi­ren ko­nu­lar­da, hiz­met­le­ri et­ki­le­ye­cek dış fak­tör­le­ri in­ce­le­mek, ku­rum içi ka­pa­si­te araş­tır­ma­sı yap­mak, hiz­met­le­rin et­kin­li­ği­ni ve tat­min dü­ze­yi­ni ana­liz et­mek ve ge­nel araş­tır­ma­lar yap­mak

e) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın gö­rev ve yet­ki­le­ri ile il­gi­li ko­nu­lar­da yö­net­me­lik­te ön­gö­rü­le­cek ve­ya Teş­ki­lat Baş­ka­nı ta­ra­fın­dan ve­ri­le­cek di­ğer gö­rev­le­ri yap­mak.

Teş­ki­lat Mü­dü­rü yap­tı­ğı tüm iş ve iş­lem­ler­den do­la­yı doğ­ru­dan Teş­ki­lat Baş­ka­nı­na kar­şı so­rum­lu­dur

4) Or­ga­ni­zas­yon ve Rek­lam Şu­be Mü­dür­lü­ğü­nün gö­rev­le­ri şun­lar­dır:

a) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın or­ga­ni­zas­yon ve rek­lam fa­ali­yet­le­ri­ni yü­rüt­mek

b) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın gö­rev ve yet­ki­le­ri ile il­gi­li ko­nu­lar­da yö­net­me­lik­te ön­gö­rü­le­cek ve­ya Teş­ki­lat Baş­ka­nı ta­ra­fın­dan ve­ri­le­cek di­ğer gö­rev­le­ri yap­mak.

5) Ba­yi­lik Şu­be Mü­dür­lü­ğü­nün gö­rev­le­ri şun­lar­dır:

a) Ba­yi mü­ra­ca­at­la­rı­nı de­ğer­len­di­re­rek, uy­gun gö­rü­len ki­şi­ler­le söz­leş­me iş­lem­le­ri­ni yap­mak ve ruh­sat­la­rı­nı dü­zen­le­mek, ba­yi lis­te­le­ri­ni sü­rek­li iz­le­ye­rek ba­yi sa­yı­la­rın­da­ki de­ği­şik­lik­le­ri ta­kip ve tes­pit et­mek,

b) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın gö­rev ve yet­ki­le­ri ile il­gi­li ko­nu­lar­da yö­net­me­lik­te ön­gö­rü­le­cek ve­ya Teş­ki­lat Baş­ka­nı ta­ra­fın­dan ve­ri­le­cek di­ğer gö­rev­le­ri yap­mak.

6) Mu­ha­se­be Şu­be Mü­dür­lü­ğü­nün gö­rev­le­ri şun­lar­dır:

a) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın tah­si­lat, ta­hak­kuk, har­ca­ma ve öde­me ile il­gi­li iş­le­ri­ni yap­mak ve mu­ha­se­be­si­ni yü­rüt­mek

b) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın gö­rev ve yet­ki­le­ri ile il­gi­li ko­nu­lar­da yö­net­me­lik­te ön­gö­rü­le­cek ve­ya Teş­ki­lat Baş­ka­nı ta­ra­fın­dan ve­ri­le­cek di­ğer gö­rev­le­ri yap­mak.

7) Bil­gi İş­lem Şu­be Mü­dür­lü­ğü­nün gö­rev­le­ri şun­lar­dır:

a) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın ve ba­yi­lik teş­ki­la­tı­nın bil­gi iş­lem alt­ya­pı­sı­nı ta­sar­la­mak, kur­mak ve iş­ler hal­de tut­mak

b) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın gö­rev ve yet­ki­le­ri ile il­gi­li ko­nu­lar­da yö­net­me­lik­te ön­gö­rü­le­cek ve­ya Teş­ki­lat Baş­ka­nı ta­ra­fın­dan ve­ri­le­cek di­ğer gö­rev­le­ri yap­mak.

8) Hu­kuk Mü­şa­vir­li­ği­nin gö­rev­le­ri şun­lar­dır:

a) Ge­nel Mü­dür­lük leh ve­ya aley­hi­ne açıl­mış olan da­va­lar­dan Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı ile il­gi­li olan­la­rı ta­kip et­mek

b) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğın­ca hiz­met sa­tın al­ma yo­luy­la tem­sil et­ti­ri­len da­va ve ic­ra iş­lem­le­ri­ni ta­kip ve ko­or­di­ne et­mek

c) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın gö­rev ve yet­ki­le­ri ile il­gi­li ko­nu­lar­da yö­net­me­lik­te ön­gö­rü­le­cek ve­ya Teş­ki­lat Baş­ka­nı ta­ra­fın­dan ve­ri­le­cek di­ğer gö­rev­le­ri yap­mak.

9) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı Baş­mü­şa­vir­li­ği ve Mü­şa­vir­li­ği gö­rev­le­ri şun­lar­dır:

a) Teş­ki­lat Baş­ka­nı ta­ra­fın­dan is­te­nen ko­nu­la­rı in­ce­le­ye­rek ra­por ve gö­rüş ha­zır­la­mak ve Teş­ki­lat Baş­ka­nı­na da­nış­man­lık yap­mak

b) Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın gö­rev ve yet­ki­le­ri ile il­gi­li ko­nu­lar­da yö­net­me­lik­te ön­gö­rü­le­cek ve­ya Teş­ki­lat Baş­ka­nı ta­ra­fın­dan ve­ri­le­cek di­ğer gö­rev­le­ri yap­mak.

10) İn­san Kay­nak­la­rı Şu­be Mü­dür­lü­ğü­nün gö­re­vi, Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın per­so­ne­li ile il­gi­li iş ve iş­lem­le­ri yü­rüt­mek ve Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın gö­rev ve yet­ki­le­ri ile il­gi­li ko­nu­lar­da yö­net­me­lik­te ön­gö­rü­le­cek ve­ya Teş­ki­lat Baş­ka­nı ta­ra­fın­dan ve­ri­le­cek di­ğer gö­rev­le­ri yap­mak­tır.

11) Des­tek Hiz­met­le­ri Şu­be Mü­dür­lü­ğü­nün gö­re­vi, Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın ve di­ğer bi­rim­le­rin ge­rek­si­nim duy­du­ğu ve yö­net­me­lik­te ön­gö­rü­le­cek ve­ya Teş­ki­lat Baş­ka­nı ta­ra­fın­dan is­te­ne­cek des­tek hiz­met­le­ri­ni ve di­ğer gö­rev­le­ri yü­rüt­mek­tir.

12) Ba­yi Kon­tro­lör­lü­ğü Şu­be Mü­dür­lü­ğü­nün gö­re­vi, ba­yi­lik teş­ki­la­tı­nın mev­zu­ata uy­gun ve dü­zen­li şe­kil­de iş­le­me­si için ge­rek­li olan ve yö­net­me­lik­te ön­gö­rü­le­cek ve­ya Teş­ki­lat Baş­ka­nı ta­ra­fın­dan is­te­ne­cek de­ne­tim ve kon­trol­le­ri yap­mak­tır.

13) Ba­sın ve Halk­la İliş­ki­ler Şu­be Mü­dür­lü­ğü­nün gö­re­vi, Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın ba­sın ve halk­la iliş­ki­ler ko­nu­la­rın­da­ki gö­rev­le­ri ile yö­net­me­lik­te ön­gö­rü­le­cek ve­ya Teş­ki­lat Baş­ka­nı ta­ra­fın­dan ve­ri­le­cek di­ğer gö­rev­le­ri yap­mak­tır.

14) Mat­baa Şu­be Mü­dür­lü­ğü­nün gö­re­vi, Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı­nın her tür­lü bas­kı iş­le­ri ile mat­baa hiz­met­le­ri­ni yü­rüt­mek ve yö­net­me­lik­te ön­gö­rü­le­cek ve­ya Teş­ki­lat Baş­ka­nı ta­ra­fın­dan ve­ri­le­cek di­ğer gö­rev­le­ri yap­mak­tır.

Sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler ile şans oyun­la­rı­na iş­ti­rak ede­cek­le­rin eh­li­yet şart­la­rı ve iş­ti­rak oran­la­rı yö­net­me­lik­le be­lir­le­nir.

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

MİLLÎ EĞİ­TİM, KÜL­TÜR, GENÇ­LİK VE SPOR KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ HA­CI Bİ­NER (Van) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (İs­tan­bul) - Ka­tı­lı­yo­ruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Ana­ya­sa Mah­ke­me­si ka­rar­la­rı­na gö­re ku­rum­la­rın hiz­met bi­rim­le­ri ile bun­la­rın gö­rev ve yet­ki­le­ri­nin ka­nun­la be­lir­len­me­si ge­rek­ti­ğin­den.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 2'nci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

3'ün­cü mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 3- 7258 sa­yı­lı Ka­nu­nun 5 in­ci mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

MAD­DE 5-  Sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler  ile şans oyun­la­rı­nın yurt­dı­şın­da dü­zen­len­miş ve­ya oy­na­tıl­mış olup ol­ma­dı­ğı­na ba­kıl­mak­sı­zın, mev­zu­at uya­rın­ca ve­ril­miş sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler  ile şans oyu­nu­nu dü­zen­le­me ve­ya oy­nat­ma yet­ki­si bu­lun­mak­sı­zın ve­ya mev­zu­at­ta ön­gö­rü­len usul ve esas­lar dı­şın­da bu oyun­la­rı in­ter­net, di­ğer di­ji­tal or­tam­lar ile her ne şe­kil­de olur­sa ol­sun  dü­zen­le­yen ve­ya oy­na­tan­la­rın fa­ali­yet­le­ri ma­hal­lin en bü­yük mül­ki ami­ri ta­ra­fın­dan dur­du­ru­lur. Hak­la­rın­da tu­tu­la­cak tu­ta­nak ile bir­lik­te Cum­hu­ri­yet Baş­sav­cı­lı­ğı­na sevk  olu­nur­lar. Bun­lar hak­kın­da iki  se­ne­den beş se­ne­ye ka­dar ha­pis ve on­bin gü­ne ka­dar ad­li pa­ra ce­za­sı ve­ri­lir. Ad­li pa­ra ce­za­sı­nın mik­ta­rı suç­tan el­de edi­len men­fa­atin üç ka­tın­dan az ola­maz ve su­çun iş­len­me­sin­de kul­la­nı­lan her tür­lü araç, ge­reç, mal­ze­me ile el­de edi­len ge­lir mü­sa­de­re edi­lir.

Bi­rin­ci fık­ra­da ön­gö­rü­len fi­il­le­rin söz ko­nu­su ol­du­ğu hal­ler­de sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler  ile şans oyun­la­rı­na ka­tı­lı­mı sağ­la­yan bil­gi ve­ya bel­ge­le­ri, bun­la­rın oy­nan­ma­sı­na yar­dım­cı olan bil­gi­le­ri, il­gi­li ilan ve rek­lam­la­rı ve­ya bu oyun­lar ile il­gi­li ola­rak pa­ra, kre­di ve­ya ma­li de­ğe­ri olan bir men­fa­ati sağ­la­yan yet­ki­len­dir­me­yi her­han­gi bir ile­ti­şim ara­cı kul­la­na­rak ile­ten­ler ile bu hal­le­ri bil­me­si­ne ve­ya bil­me­si ge­rek­me­si­ne rağ­men, mas­raf ni­te­li­ğin­de ol­sa da­hi ge­lir el­de edip et­me­dik­le­ri­ne ba­kıl­mak­sı­zın sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler  ile şans oyun­la­rıy­la il­gi­li ola­rak her ne şe­kil­de olur­sa ol­sun  ma­li ola­nak sağ­la­yan ve­ya her tür­lü elek­tro­nik or­tam­da pa­ra, fon ve­ya kre­di trans­fe­ri ola­na­ğı sağ­la­yan­lar ve­ya tem­sil eden bel­ge­le­ri dü­zen­le­yen­ler ve­ya sa­yı­lan­lar da­hi­lin­de öde­me ve­ya öde­me ni­te­li­ğin­de iş­lem ya­pan­lar ile bu fi­il­le­ri iş­le­me­mek­le be­ra­ber, bun­lar­dan ge­lir el­de eden­ler ay­nı şe­kil­de ce­za­lan­dı­rı­lır."

BAŞ­KAN - Mad­de üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na İz­mir Mil­let­ve­ki­li Hak­kı Ül­kü.

Sa­yın Ül­kü, bu­yu­run.

CHP GRU­BU ADI­NA HAK­KI ÜL­KÜ (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­lar; gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz tas­lak­la il­gi­li dü­şün­ce­le­ri­mi ak­tar­mak is­ti­yo­rum. Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, 17 Ni­san 2004'ten be­ri yü­rür­lük­te olan ve oy­na­nan bir ba­his oyu­nu­nu gö­rü­şü­yo­ruz. Ya­sal alt­ya­pı­sı tam ol­ma­dı­ğı için, Da­nış­tay, 17 Ocak 2007'de, Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğı­nın da is­te­ği üze­ri­ne yü­rüt­me­yi dur­dur­ma ka­ra­rı ver­di ve 3 Mar­ta ka­dar da sü­re ve­ril­di. Gö­rüş­tü­ğü­müz ta­sa­rı, bu ek­sik­li­ğin gi­de­ril­me­si­nin ve bu­na da­ir ye­ni bir ya­sa çı­ka­rıl­ma­sı­nın özü­dür.

Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, dün­ya fut­bol pi­ya­sa­sın­da yıl­lık dö­nen pa­ra, bu an­lam­da dö­nen pa­ra 200 mil­yar do­lar ci­va­rın­da­dır. Ya­ni, bü­yük bir en­düs­tri­dir fut­bol en­düs­tri­si. Pe­ki, Tür­ki­ye'de bu en­düs­tri na­sıl ça­lı­şı­yor, na­sıl iş­li­yor? İn­tel­tek ad­lı bir ulus­la­ra­ra­sı şir­ket özel te­kel gi­bi bir ça­lış­ma içe­ri­sin­de­dir. De­min ar­ka­daş­la­rı­mız bir­ta­kım ra­kam­lar ver­di, ben si­zi ra­kam­lar içe­ri­sin­de boğ­mak is­te­mi­yo­rum. Tür­ki­ye'de yak­la­şık 4,5 mil­yar do­lar­lık bir pa­zar var; ama, 1,5 mil­yar do­lar gi­bi de gö­rül­mek­te­dir; çün­kü, Kıb­rıs'ı var, yurt dı­şı var, İn­ter­ne­ti var ve doğ­ru­dan oy­na­ma var. Ay­rı­ca, bu ge­li­rin yüz­de 90'ın­dan faz­la­sı fut­bol dı­şın­da bö­lü­şül­mek­te­dir. Oy­sa, hiç de­ğil­se yüz­de 20'si ka­da­rı ku­lüp­le­re ve­ril­miş ol­sa, ku­lüp­le­rin ka­zan­cı ar­ta­cak ve şi­ke baş­ta ol­mak üze­re, bir­çok ya­sa dı­şı dav­ra­nış da en aza in­di­ri­le­cek­tir.

Ül­ke­miz­de, bil­di­ği­niz gi­bi 150 ka­dar ku­lüp var; üçün­cü lig, ikin­ci lig ve sü­per lig ol­mak üze­re. Bun­la­ra ama­tör­le­ri kat­mı­yo­ruz. On­la­rı da dâhil eder­sek, ku­ru­lu­şun­dan bu­gü­ne ka­dar id­daa'nın da­ğıt­tı­ğı pay­lar şu  şe­kil­de­dir: Bi­rin­ci lig için bu­gü­ne ka­dar da­ğı­tıl­mış olan pay 90 mil­yon YTL, ikin­ci lig (A) ka­te­go­ri­si için 65 mil­yon YTL, ikin­ci lig (B) ka­te­go­ri­si için 88 mil­yon YTL ve ama­tör­ler için de 1 mil­yon YTL. Ya­ni, top­lam ola­rak 314 mil­yon YTL da­ğı­tıl­mış bu­lun­mak­ta­dır. De­mek olu­yor ki, dün­ya­da, hiç­bir ham mad­de ma­li­ye­ti ol­ma­dan üre­ti­ci­ye yıl­lık bu ka­dar kat­kı ko­yan bir baş­ka sek­tör yok­tur.

O hâlde, tam bu nok­ta­da şun­la­rı ha­tır­lat­mak is­ti­yo­rum: Ku­lüp­ler eko­no­mik yön­den za­yıf­tır. Bu du­rum maf­ya­laş­ma­ya yol aç­mak­ta­dır. Ben, geç­miş­te beş yıl ku­lüp baş­kan­lı­ğı yap­mış olan bir ki­şi ola­rak söy­lü­yo­rum ki, maf­ya­laş­ma­dan baş­ka kö­tü­lük­ler de yan­sı­mak­ta­dır. Ör­ne­ğin, şi­ke­ler ya­pıl­mak­ta­dır, teş­vik prim­le­ri adı al­tın­da bir baş­ka tür­lü şi­ke­ler ya­pıl­mak­ta­dır ve -en önem­li­si bel­ki de- ka­yıt dı­şı eko­no­mi­yi pom­pa­la­mak­ta­dır.

Şim­di, bu ko­nu gö­rü­şü­lür­ken ku­lüp tem­sil­ci­le­ri­nin bu­ra­da bu­lun­ma­sı­nı is­ter­dik. En azın­dan Ku­lüp­ler Bir­li­ğin­den bi­ri­le­ri ya da Ana­do­lu'nun her­han­gi bir ye­rin­den bi­ri­le­ri­nin şu tri­bün­le­re ge­lip, yu­ka­rı­dan, lo­ca­lar­dan biz­le­ri iz­le­me­le­ri­ni is­ter­dik, ama, ne ya­zık ki, kim­se yok. Oy­sa, on­lar için öy­le­si­ne ya­şam­sal bir ko­nu ki, ken­di bel­de­le­rin­de, ken­di böl­ge­le­rin­de, ken­di kent­le­rin­de yö­ne­te­cek­le­ri ku­lüp­le­rin, ku­lü­bün ya da ba­şın­da ol­du­ğu ku­lü­bün için­de bu­lun­du­ğu du­rum­da id­daa ile al­mış ol­du­ğu pa­yı da bu şe­kil­de öğ­ren­miş ola­cak­lar idi ve yö­ne­tim­le­ri­ne gi­re­rek bu pa­ra­sal iş­le­rin da­ğı­tı­mın­da da söz sa­hi­bi ol­mak is­te­ye­cek­ler idi. Ama, di­li­yo­rum ki, bi­zi bir baş­ka şe­kil­de iz­ler­ler ve bas­kı un­su­ru olur­lar, bas­kı ara­cı olur­lar, yö­ne­tim­le­rin­de yer al­ma­ya ça­lı­şır­lar. Zi­ra, on beş ka­dar fo­na bu pa­ra­lar da­ğı­tıl­mak­ta­dır. Bu on beş fo­nun azal­tıl­ma­sı hâlin­de ku­lüp­le­rin ala­cak­la­rı pay da ço­ğa­la­cak­tır. Bu da, ku­lüp­ler­de bir or­ta ge­lir­li ki­şi­nin bi­le baş­kan­lık ve yö­ne­tim ku­ru­lu üye­li­ği­ni de ya­pa­bi­le­ce­ği­ni gös­te­re­cek­tir.

Geç­miş­te, me­mur­luk­tan emek­li olan Sü­ley­man Se­ba Be­şik­taş Ku­lü­bün­de, hiç­bir ge­li­ri ol­ma­dı­ğı hâlde, on dört yıl o ku­lü­be baş­kan­lık yap­tı; ama, on­dan son­ra­ki sü­reç­te ne Be­şik­taş­ta ne de baş­ka ku­lüp­ler­de böy­le­si­ne pa­ra­sız baş­kan bu­lu­na­ma­dı. Pa­ra­sız baş­kan­lık ya­pa­bil­mek için de id­daa'dan da­ha faz­la pay al­mak ge­re­ki­yor. Da­ha faz­la pay al­mak için de bu ya­sa­nın mut­lak su­ret­te için­de bu­lun­mak ge­re­ki­yor. Keş­ke bu­lu­na­bil­sey­di ar­ka­daş­la­rı­mız.

Ben, fut­bo­lu se­ven bir ki­şi ola­rak ta­bii ki ka­li­te is­te­rim, iyi trans­fer­ler is­te­rim. Na­sıl Tür­ki­ye'ye otuz ya­şın­dan ön­ce­ki Bre­zil­ya­lı fut­bol­cu­lar gel­mi­yor­sa, İs­pan­ya'ya gi­di­yor­sa, İn­gil­te­re'ye gi­di­yor­sa, İtal­ya'ya gi­di­yor­sa, be­nim ül­ke­me de yir­mi-yir­mi beş yaş­la­rın­da gel­sin­ler, fut­bo­lu­mun ka­li­te­si art­sın, böy­le­ce ulus­la­ra­ra­sı alan­da da re­ka­bet şan­sı­mız da­ha faz­la ol­sun di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Ama, ne ya­zık ki öy­le de­ğil. Bi­zim fut­bo­lu­muz, ya­pı­lan hem acil trans­fer­ler­den hem de ka­li­te­li ol­ma­yan oyun­cu­la­rın Tür­ki­ye'ye gel­me­sin­den do­la­yı Edir­ne'de son bu­lu­yor. Di­le­rim bu ak­şam Fe­ner­bah­çe bi­zi ya­nıl­tır ve yo­lu­na de­vam eder.  Böy­le­ce Hol­lan­da'da da fut­bo­lu­muz de­vam et­miş olur.

Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, söz­le­ri­mi bi­ti­rir­ken şun­la­rı ha­tır­lat­mak is­ti­yo­rum: Baş­ta ama­tör ku­lüp­ler ol­mak üze­re, üçün­cü lig, ikin­ci lig ve ta­bii ki sü­per lig da­ha çok des­tek­len­me­li­dir. Fon­lar­dan ke­si­len pa­ra­la­rın bel­li bir bö­lü­mü da­ha çok ku­lüp­le­re ay­rıl­ma­lı­dır. Ör­ne­ğin, top­la­nan pa­ra­nın yüz­de 20'si­nin  ku­lüp­le­re ay­rıl­ma­sı, ku­lüp­le­ri­mi­zin bel­li oran­da ne­fes al­ma­sı­nı be­ra­be­rin­de ge­ti­re­cek­tir.

Ay­rı­ca, Sa­yın Ba­ka­na bir çift sö­züm var: De­min kür­sü­de Fut­bol Fe­de­ras­yo­nuy­la il­gi­li ba­zı şey­ler söy­le­di. Ör­ne­ğin, Fe­de­ras­yo­nun özerk ol­du­ğu­nu, bu­nun­la bir­lik­te baş­ka özerk ku­ru­luş­la­rın da ol­du­ğu­nu, ama ken­di za­man­la­rın­da ol­du­ğu­nu ve bu özerk­lik ne­de­niy­le de mü­da­ha­le et­me­me­ye ça­lış­tı­ğı­nı, Fe­de­ras­yon se­çim­le­ri­nin ken­di mec­ra­sı içe­ri­sin­de git­me­si ge­rek­ti­ği­ni söy­le­di. Ta­rih­ler ver­di, "9 Ocak" de­di, "9 Mart­ta da kon­gre ya­pıl­ma­sı ge­re­kir" de­di, "şu ka­dar im­za atıl­dı" de­di ve­sa­ire.

Şim­di, ben Sa­yın Ba­ka­na şu­nu sor­mak, söy­le­mek ve ha­tır­lat­mak is­ti­yo­rum: Sa­yın Ba­kan, özerk bir ku­ru­luş olan Fut­bol Fe­de­ras­yo­nu­nun şim­di­ye ka­dar­ki yö­ne­ti­min­de, yö­ne­ti­min­den hoş­nut de­ğil­se­niz, si­zin eli­ni­zi tu­tan var mı o ko­nu­yu hal­let­me­me­niz için, "yap­ma­yın" di­yen var mı? Yok­sa, her ki­şi­ye gö­re bir baş­ka el­bi­se mi giy­dir­mek ge­re­ki­yor?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (İs­tan­bul) - Yet­kim yok.

HAK­KI ÜL­KÜ (De­vam­la) - Ben bu­nu me­rak edi­yo­rum, me­ra­kım­dan do­la­yı sor­dum. Sa­yın Ba­ka­nın da bu­nu ce­vap­la­ma­sı­nı bek­li­yo­rum ve fe­de­ras­yon­la­rın özerk­li­ği­ni de des­tek­le­di­ği­mi­zi be­lir­ti­yo­rum.

Ay­rı­ca, bu ya­sa­yı da des­tek­li­yo­ruz.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ül­kü, te­şek­kür ede­rim.

Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Dur­sun Ak­de­mir.

Sa­yın Ak­de­mir, bu­yu­run. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; gö­rü­şül­mek­te olan 1341 sı­ra sa­yı­lı, Fut­bol Mü­sa­ba­ka­la­rın­da Müş­te­rek Ba­his­ler Ter­ti­bi Hak­kın­da Ka­nun ile Ba­zı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın çer­çe­ve 3'ün­cü mad­de­si üze­rin­de Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na gö­rüş bil­dir­mek üze­re söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le, yü­ce he­ye­ti­ni­zi ve mil­le­ti­mi­zi, şah­sım ve Gru­bum adı­na say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 3'ün­cü mad­de­si, sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler ile şans oyun­la­rı­nı gün­de­me ge­ti­ri­yor. Şim­di, bu oyun­la­rı dü­zen­le­me ve­ya oy­nat­ma yet­ki­si bu­lun­mak­sı­zın ve mev­zu­at­ta ön­gö­rü­len usul ve esas­lar dı­şın­da, İn­ter­net ve di­ğer di­ji­tal or­tam­lar­la, her ne şe­kil­de olur­sa ol­sun, dü­zen­le­yen ve­ya oy­na­tan­la­rın fa­ali­yet­le­ri­nin dur­du­rul­ma­sı ve ce­za­lan­dı­rıl­ma­sı dü­zen­len­mek­te­dir bu 3'ün­cü mad­dey­le.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, genç­le­ri­miz ül­ke­mi­zin ge­le­ce­ği­dir. Ge­le­cek viz­yo­nu­mu­zu in­şa eder­ken, in­sa­nı­mı­zı her tür­lü kö­tü alış­kan­lık­lar­dan, kon­trol­süz İn­ter­net oyun­la­rın­dan ko­ru­mak ve ge­rek­li ted­bir­le­ri al­mak, te­red­düt­süz, he­pi­mi­zin gö­re­vi­dir. As­lın­da, şans oyun­la­rı­nın dev­let eliy­le oy­na­tıl­ma­sı ve kon­trol edil­me­si­nin ama­cı da, va­tan­daş­ta­ki eği­lim ve ta­le­bin ya­sal yol­lar­dan ve kon­trol­lü bir şe­kil­de kar­şı­la­na­rak, va­tan­daş­la­rı­mı­zın is­tis­mar­lar­la kar­şı kar­şı­ya kal­ma­ma­sı­nı sağ­la­mak­tır.

Bi­lin­di­ği üze­re, ül­ke­miz­de, her tür­lü şans oyun­la­rı ile müş­te­rek ba­his ve ben­ze­ri oyun­la­rı ter­tip et­mek, çe­ki­liş­le­re izin ver­mek ve de­net­le­mek Millî Pi­yan­go İda­re­si­nin gö­re­vi­dir. Fut­bol oyun­la­rıy­la il­gi­li ba­his oy­nat­ma yet­ki­si ise Spor To­to Teş­ki­lat Mü­dür­lü­ğü­ne ait­tir. An­cak, ba­his oyun­la­rı, sa­de­ce ya­sal or­tam­da, ku­ral­la­ra uy­gun ola­rak de­ğil, sa­nal or­tam­da ve kon­trol­süz bir şe­kil­de de oy­nan­mak­ta­dır. Hat­ta, bu za­rar­lı si­te­ler, ku­mar ve ba­his oyun­la­rı­nın alış­kan­lık yap­ma­sı yü­zün­den, te­le­viz­yon­lar­da iz­le­di­ği­niz gi­bi, ruh­sal bu­na­lı­ma gi­re­rek genç­le­ri­mi­zin in­ti­har et­me­si­ne bi­le ve­si­le ol­mak­ta­dır. Bu ba­kım­dan, ka­nun­la­ra ay­kı­rı bir şe­kil­de müş­te­rek ba­his ve şans oyun­la­rı ter­tip eden­le­rin, oy­na­tan­la­rın ve bun­la­ra ara­cı­lık eden­le­rin ve oy­na­yan­la­rın ce­za­lan­dı­rıl­ma­sı el­bet­te doğ­ru bir yak­la­şım­dır. An­cak, sa­nal or­tam­da oy­na­nan bu tür oyun­la­rın kon­trol edil­me­si­nin tek­nik ola­rak müm­kün olup ol­ma­dı­ğı da he­nüz bel­li de­ğil­dir. Ül­ke­miz­de bu tür ön­lem­ler alı­na­bil­miş de­ğil­dir.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, ka­nım­ca, hal­kı­mı­zı kö­tü alış­kan­lık­la­ra yön­len­di­re­cek si­te­le­re eri­şi­min ve­ya ba­his oyun­la­rın­da öde­me­le­rin en­gel­len­me­si, en az, ce­zai yap­tı­rı­ma ma­ruz bı­rak­ma ka­dar önem­li­dir; çün­kü, ka­nun­la­ra ay­kı­rı bir şe­kil­de ku­mar ve ba­his oyun­la­rı oy­na­tan­lar ile oy­na­yan­la­rı her za­man tes­pit et­mek müm­kün ol­ma­dı­ğı gi­bi, suç­la­rı­nı mah­ke­me önün­de ka­nıt­la­mak da ço­ğu za­man zor ol­mak­ta­dır. Ak­si­ne, iyi bir tek­nik alt­ya­pıy­la genç­li­ği­mi­zin ve va­tan­daş­la­rı­mı­zın ya­sa dı­şı ku­mar ve ba­his oyun­la­rı­na ulaş­ma­la­rı­nın da­ha baş­tan önü­ne ge­çil­me­si, ka­nım­ca, bü­yük dev­let bi­lin­ci­ne da­ha uy­gun dü­şer. Yi­ne, ba­his oyun­la­rı­nın ter­ti­bin­de dev­le­tin gö­re­vi, va­tan­daş­tan ge­len ta­le­bi ya­sal yol­lar­la kar­şı­la­mak ol­ma­lı­dır di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Ak­si­ne, bu şe­kil­de­ki şans oyun­la­rı­nın ge­lir ka­pı­sı gö­rü­le­rek teş­vik edil­me­si ve ba­his oyun­la­rı­nın kap­sa­mı­nın ge­niş­le­til­me­si ve va­tan­daş­la­rı­mı­zın şans oyu­nu­na yön­len­di­ril­me­si, son de­re­ce yan­lış bir yak­la­şım bi­çi­mi­dir. Bir yan­dan va­tan­daş­tan ge­len ta­le­bi ya­sal yol­lar­la kar­şı­la­mak, di­ğer yan­dan da va­tan­daş­la­rı­mı­zın ve özel­lik­le ge­le­ce­ği­mi­zin te­mi­na­tı olan genç­le­ri­mi­zin ba­his oyun­la­rın­dan uzak­laş­tı­rıl­ma­la­rı, dev­le­ti­mi­zin te­mel po­li­ti­ka­la­rın­dan bi­ri­si ol­ma­lı­dır.

Dev­le­tin, her tek­nik alt­ya­pı­yı ba­his oyun­la­rı­na ayır­mak su­re­tiy­le ha­zi­ne­ye ma­li kay­nak oluş­tur­ma­ya ça­lış­ma­sı, ge­le­ce­ği­miz açı­sın­dan da sa­kın­ca­lı­dır. Bu yak­la­şım­la­rın genç­le­ri­mi­zin üze­rin­de yap­tı­ğı tah­ri­bat­lar, ne ya­zık ki, or­ta­ya çık­ma­ya baş­la­mış ve de­vam ede­ce­ği de gö­rül­mek­te­dir.

Spor To­to Teş­ki­la­tı­nın, bir GSM ope­ra­tö­rü alt­ya­pı­sı­nı kul­la­na­rak ye­ni bir müş­te­rek ba­his oyu­nu­na baş­la­ma­sı üze­ri­ne, Sa­yın Baş­ba­ka­na, bu ko­nu­da­ki yak­la­şı­mın sa­kın­ca­la­rı­nı di­le ge­ti­re­rek, 2004 yı­lı­nın Ağus­tos ayın­da bir so­ru öner­ge­si yö­nelt­miş­tim. O za­man ve­ri­len ce­vap­ta, cep te­le­fon­la­rı üze­rin­den müş­te­rek ba­his oyun­la­rı­nın şif­re kul­la­nıl­mak su­re­tiy­le oy­nan­dı­ğı ve do­la­yı­sıy­la, on se­kiz yaş al­tın­da­ki genç­le­ri­mi­zin bu oyun­la­rı oy­na­ya­bil­me­le­ri­nin an­cak ebe­veyn­le­ri ta­ra­fın­dan des­tek­len­di­ği sü­re­ce oy­na­na­bi­le­ce­ği ifa­de edil­miş­tir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, hal­kı­mı­za kar­şı dü­rüst ol­mak du­ru­mun­da­yız. Eğer, ba­his oyun­la­rı­nı "ha­zi­ne­ye kay­nak ak­ta­rı­la­cak" dü­şün­ce­siy­le ve­ya baş­ka bir ne­den­le teş­vik eder­se­niz, şif­re de koy­sa­nız, genç­le­ri­mi­zin bu oyun­la­rı oy­na­ma­sı­nın önü­ne geç­me­niz müm­kün ol­maz. Bu ge­rek­çe­le­ri sa­mi­mi bul­mu­yo­rum ben. Ay­rı­ca, ba­na gö­re, sa­de­ce genç­le­ri­miz de­ğil, tüm va­tan­daş­la­rı­mı­zın bu tür alış­kan­lı­ğın tu­za­ğı­na düş­me­si, müm­kün ol­duk­ça kur­tar­ma­ya ça­lış­mak ve bu­na iliş­kin pro­je­ler ge­liş­tir­mek dev­let ola­rak gö­re­vi­miz ol­ma­lı. İl­ginç ola­nı ise müş­te­rek ba­his oyun­la­rı­nın cep te­le­fon­la­rı­na va­rın­ca­ya ka­dar ge­niş­le­til­me­si­nin ve teş­vik edil­me­si­nin, ma­ne­vi de­ğer­le­re ön­ce­lik ver­di­ği­ni her fır­sat­ta di­le ge­ti­ren bu AKP İk­ti­da­rı dö­ne­min­de ya­pı­lı­yor ol­ma­sı­dır. De­ğer­li hal­kı­mı­zın bu du­ru­mu dik­ka­te ala­ca­ğı­nı umu­yo­rum.

Yi­ne, bu ta­sa­rıy­la, fut­bol mü­sa­ba­ka­la­rı dı­şın­da­ki di­ğer spor mü­sa­ba­ka­la­rı üze­ri­ne de müş­te­rek ve sa­bit ih­ti­mal­li ba­his ile şans oyun­la­rı­nı düz­le­me yet­ki­si Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­ne ve­ri­li­yor. Ya­ni, ba­his oyun­la­rı­nın oy­nan­ma­sı bir kez da­ha teş­vik edil­mek­te ve fut­bol dı­şın­da di­ğer spor mü­sa­ba­ka­la­rı ile il­gi­li müş­te­rek ba­his oyun­la­rı­nın oy­nan­ma­sı yo­lu açıl­mak­ta­dır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ta­sa­rı­nın ge­nel ge­rek­çe­si­ne bak­tı­ğı­mız­da, her ne ka­dar Türk spo­ru­na da­ha faz­la kay­nak ay­rıl­ma­sı­nın amaç­lan­dı­ğı ifa­de edil­se de te­mel ama­cın kay­nak ya­rat­mak ol­du­ğu ko­nu­sun­da du­rum or­ta­ya çık­mak­ta­dır.

Yi­ne, si­ze, 2004 yı­lı­nın Ka­sım ayın­da ver­di­ğim bir ko­nuy­la il­gi­li so­ru öner­ge­si ve ve­ri­len ce­vap­la­rı ak­tar­mak is­ti­yo­rum. So­ru öner­ge­mi Sa­yın Baş­ba­ka­na yö­nelt­miş ve id­daa oyun­la­rı­nın ha­sı­la­tı, ver­gi­ler ve usul­süz öde­me­ler id­di­ala­rıy­la il­gi­li bil­gi is­te­miş­tim. Ce­va­ba gö­re, id­daa oyu­nu­nun baş­la­dı­ğı ta­rih­ten iti­ba­ren, yak­la­şık al­tı ay­lık bir za­man için­de, kat­ma de­ğer ver­gi­si, şans oyun­la­rı ver­gi­si ola­rak ha­zi­ne­ye 34 tril­yon 331 mil­yon TL, ka­mu ku­rum­la­rı­na ise 1 tril­yon 993 mil­yon TL tu­ta­rın­da kay­nak ak­ta­rıl­dı­ğı açık­lan­mış­tır, ve­ril­miş­tir bil­gi ola­rak. Ge­len ce­vap­ta, çe­şit­li spor or­ga­ni­zas­yon­la­rı ve spor ku­ru­luş­la­rı­na da kay­nak ak­ta­rıl­dı­ğı be­lir­til­mek­te. An­cak, dik­ka­ti­ni­zi çe­ke­rim de­ğer­li ar­ka­daş­lar, spor ku­ru­luş­la­rı­na ak­ta­rı­lan kay­nak sa­de­ce 2 tril­yon 500 mil­yar Türk li­ra­sı­dır 34 tril­yo­na kar­şı­lık ola­rak.

Gö­rül­dü­ğü üze­re, ba­his oyun­la­rın­dan spo­ra ak­ta­rı­lan kay­nak ha­zi­ne­ye ak­ta­rı­lan kay­nak­tan en az 14-15 kat ka­dar az­dır. Şu hâlde, ge­rek­çe­de be­lir­til­me­se de asıl ama­cın ha­zi­ne­ye kay­nak ak­ta­rıl­ma­sı ol­du­ğu or­ta­ya çı­kı­yor. Bu te­mel gö­rü­şe iti­raz et­mek is­ti­yo­ruz. Ge­le­ce­ği­mi­zin te­mi­na­tı olan genç­le­ri­mi­zin kö­tü alış­kan­lık­lar­dan kur­ta­rıl­ma­sı te­mel amaç ol­ma­lıy­ken, ba­his oyun­la­rı­nı teş­vik eden ik­ti­da­rın bu yak­la­şı­mı­nın ma­sum ol­ma­dı­ğı or­ta­ya çı­kı­yor. Do­la­yı­sıy­la, Hükûmet, bir ta­raf­tan eko­no­mi­yi dü­zelt­mek için ba­his oyun­la­rı­nı teş­vik eder­ken, di­ğer yan­dan in­sa­nı­mı­zın her ge­çen gün bi­raz da­ha faz­la ba­his oyun­la­rı­na il­gi gös­ter­di­ği ger­çe­ği üze­rin­de ma­ale­sef dur­ma­mak­ta­dır. İti­ra­zı­mız bu­ra­ya­dır. Bu ba­kım­dan, genç­le­ri­mi­zin ve va­tan­daş­la­rı­mı­zın, şans oyun­la­rı­na, her ge­çen yıl ar­tan oran­da rağ­bet gös­ter­me­le­ri­nin ne­den­le­ri­ne de bi­raz de­ğin­mek is­te­rim. Bu ko­nu, zan­ne­di­yo­rum, göz ar­dı edil­di­ği gi­bi, ay­nı za­man­da, önem­sen­me­mek­te­dir.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, in­san­la­rın…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ak­de­mir, lüt­fen… Ne ka­dar?.. Bir iki da­ki­ka için­de ta­mam­la­ya­cak mı­sı­nız?

DUR­SUN AK­DE­MİR (De­vam­la) - Kı­sa sü­re­de ta­mam­la­ya­ca­ğım.

BAŞ­KAN - Bir da­ki­ka sü­re ve­ri­yo­rum si­ze.

Bu­yu­run.

DUR­SUN AK­DE­MİR (De­vam­la) - İn­san­la­rın şans oyun­la­rı­na yö­nel­me­le­ri­nin se­bep­le­rin­den bi­ri, ka­na­atim­ce, eko­no­mik sı­kın­tı­la­rı­dır. İş ada­mı ya da es­naf, üre­te­rek pa­ra ka­za­na­mı­yor­sa, şan­sı­nı -ko­lay yol­dan şans oyun­la­rıy­la ka­zan­ma ba­kı­mın­dan- de­ne­mek is­ti­yor. Bir di­ğer ne­den ise, va­tan­daş­la­rı­mı­zın eme­ği­nin kar­şı­lı­ğı­nı ala­ma­ma­sı ve genç­le­ri­mi­zin ge­çi­ne­me­me du­ru­mun­da bu­lun­ma­la­rı ne­de­niy­le bu sı­kın­tı­ya gi­ri­yor­lar. Ya­ni, va­tan­da­şın ge­çi­ne­bil­mek için ça­re­si kal­ma­mış­tır ve şans oyun­la­rı­na ken­di­ni ada­mış­tır. Bu­ra­dan ge­len ge­lir­le­rin olum­lu yö­nü­ne ak­ta­rıl­ma­sı açı­sın­dan bu ka­nu­nun des­tek­len­me­si­ni ve gay­ri­ya­sal iş­lem­le­ri en­gel­le­di­ği için par­ti ola­rak des­tek­le­mek is­ti­yo­ruz. Ama, te­mel fel­se­fe­si­ne kar­şı ol­du­ğu­mu­zu bil­dir­mek is­ti­yo­ruz. Ge­le­ce­ği­mi­zi, şan­sa bı­ra­ka­ma­yız, bil­gi­ye ve eği­ti­me bı­rak­mak is­ti­yo­ruz. Bu ne­den­le, Hükûme­ti bu nok­ta­da uyar­mak is­ti­yor, yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ak­de­mir.

Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

4'ün­cü mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 4- 7258 sa­yı­lı Ka­nu­nun 6 ncı mad­de­si yü­rür­lük­ten kal­dı­rıl­mış­tır.

BAŞ­KAN - Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin Gü­ler.

Sa­yın Gü­ler, bu­yu­run.

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA HÜ­SE­YİN GÜ­LER (Mer­sin) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ka­nun met­ni üze­rin­de, 4'ün­cü mad­de üze­rin­de Ana­va­tan Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ta­bii, ama­cı­mız bu ka­nun bir an ön­ce çık­sın, ama sağ­lık­lı çık­sın, ama ül­ke­nin spo­ru­na kat­kı­da bu­lun­sun di­ye eli­miz ve di­li­miz dön­dü­ğün­ce de bu ka­nu­na kat­kı­da bu­lun­mak is­ti­yo­ruz.

Ben, bu­ra­da, bir ko­nu­yu ha­tır­lat­mak is­ti­yo­rum. Çün­kü, id­daa gi­bi ba­his oyun­la­rı üze­ri­ne cid­di ta­lep­ler var Tür­ki­ye'de. Bu ko­nu­da, as­lın­da, bir bak­tı­ğı­mız­da, bir da­ğı­nık­lı­ğı da söz ko­nu­su. İd­daa'yı, spor lo­to'yu, ay­nı spor teş­ki­la­tı­na, Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­ne bağ­lı iken, bu­na rağ­men, bu­gün, ay­nı dükkânlar­da oy­nan­ma­sı ge­re­kir­ken fark­lı dükkânlar­da oy­nan­mak­ta ve bu ko­nu­da cid­di ta­lep­ler var.

İd­daa ba­yi­si ola­bil­mek için… Çün­kü, ül­ke­nin düş­tü­ğü bu olum­suz ko­şul­lar içe­ri­sin­de ha­zır sı­cak pa­ra ve ge­li­ri de bel­li, pa­yı da bel­li. Bu yüz­den de top­lu­mun bü­yük ta­le­bi ol­du­ğun­dan, iş­let­me­ci açı­sın­dan da ta­lep çok ola­ğa­nüs­tü bü­yük. Bu ko­nu­da dü­zen­le­me na­sıl ya­pı­la­cak, onu me­rak edi­yo­rum. Çün­kü, Tür­ki­ye'de her şe­yin bir ma­li­ye­ti var. Bir yan­dan sa­yı­sal lo­to bir yan­dan id­daa ma­ki­ne­le­ri ve Tür­ki­ye, ma­ale­sef, tek­no­lo­jik it­hal mer­ke­zi ya da çöp­lü­ğü mü de­riz, ne der­sek, bu­nu -na­sıl- ta­nım­la­mak­ta zor­luk çe­ki­yo­ruz. Ama, bu­na kar­şı, ay­nı dükkânda oy­na­na­bi­le­cek, iş­te, millî pi­yan­go sa­tı­lı­yor, sa­yı­sal lo­to oy­na­nı­yor, id­daa ba­yi­si baş­ka dükkânda. Ya­ni, Tür­ki­ye eko­no­mi­si­ne ola­ğa­nüs­tü olum­suz yön­de, cid­di an­lam­da ser­ma­ye akı­şı söz ko­nu­su. Bu­nun na­sıl or­ga­ni­ze edi­le­ce­ği­ni, Sa­yın Ba­kan bu­ra­da ka­mu­oyu­nu ay­dın­la­tır­sa, çün­kü, cid­di ta­lep­ler gel­mek­te.

Bi­raz ön­ce de an­lat­ma­ya ça­lış­tım, Mer­sin'de cid­di ta­lep­ler var. Bi­raz ön­ce al­dı­ğı­mız te­le­fon­la, he­men "Biz sa­yı­sal lo­to ba­yi­si­yiz. Ne­den id­daa ba­yi­si ola­mı­yo­ruz?" di­yor. Da­ha geç­miş­te, da­ha ön­ce ay­nı ma­ki­ne­ler üze­rin­de de oy­na­na­bi­lir bir ih­ti­mal var­ken, ne­den fark­lı ma­ki­ne­ler­le Türk eko­no­mi­si böy­le bir eko­no­mik sı­kın­tı­ya düş­mek­te? Bü­rok­ra­si­den al­dı­ğım bil­gi­ye gö­re, ta­bii ki, id­daa ma­ka­mı gi­bi şir­ket­ler bu ma­ki­ne­le­ri ge­tir­mek­te, ta­bii, fa­tu­ra­sı yi­ne Tür­ki­ye'ye mal edil­mek­te. Ya­ni, hiç kim­se öy­le ku­ru ku­ru, iki ka­şın iki gö­zün için bu tür ya­tı­rım­la­rı yap­maz. Kı­sa­ca, bu ko­nu­nun al­tı­nı çiz­mek is­te­dik.

Gör­dü­ğüm ka­da­rıy­la bir kon­sen­süs var. Biz Ana­va­tan ola­rak hep ya­pı­cı ol­duk, ya­sak­çı zih­ni­yet­ten çok, işi de­net­le­ne­bi­lir, ya­sal ze­min­ler­de sür­dü­rü­le­bi­lir ve top­lum­sal trav­ma­la­rı, ya­ni işin sos­yal bo­yu­tu­nu göz ar­dı et­me­den bu iş­le­rin da­ha dü­zen­li sür­dü­rü­le­bi­lir ve kat­ma de­ğer üret­me­si­ni bek­li­yo­ruz. Ama, he­de­fi­miz, ta­bii ki, ba­his gi­bi spo­ra kat­kı­nın tek kay­nak­lı ol­mak­tan çok, ken­di­ni sür­dü­rü­le­bi­lir… Çe­şit­li pro­fes­yo­nel ku­lüp­le­rin de şir­ket­leş­me yö­nün­de gör­dü­ğü­müz ça­lış­ma­la­rı var ve bu ko­nu­da da dört ta­ne pro­fes­yo­nel ku­lü­bün İMKB'de şir­ket­le­ri­nin his­se­si de mev­cut. Ya­ni, iş, pro­fes­yo­nel­ce yö­ne­ti­li­yor ve böy­le de yö­ne­til­me­li. Ama, işin ama­tör ru­hu­nu göz ar­dı et­me­mek la­zım. Türk spo­ru, bu ko­nu­da cid­di ih­mal edil­di ama­tör ke­sim­ler. Bu­ra­da cid­di kay­nak­la­rın ak­ta­rıl­ma­sın­dan çok, ve­rim­li­li­ği ar­tı­rı­la­bi­lir ve ran­tabl ola­bi­le­cek ze­min­ler ya­rat­mak... Ak­si tak­dir­de, yok­sa ya­tı­rım ya­par­sı­nız ve ya­tı­rım­dan bir bak­mış­sı­nız kad­ro­lar ek­sik ve­ya kü­çük bir de­tay­da bo­ğu­lur ka­lır­sı­nız. Biz de, bu ka­nu­nun, bu sü­re­ci, bi­raz ön­ce al­tı­nı çiz­di­ği­miz nok­ta­da bun­la­rın da göz önün­de bu­lun­du­ru­la­rak, çün­kü ka­mu­oyu cid­di an­lam­da… Özel­lik­le iş­let­me ru­hu açı­sın­dan, kü­çük de ol­sa ek­me­ği­ni ge­çin­dir­mek is­te­yen çe­şit­li gi­ri­şim­ci­ler mev­cut. O ko­nu­da ka­mu­oyu­nun ay­dın­la­tıl­ma­sı la­zım. Sa­yın Ba­kan da bu ko­nu­da ce­vap ve­rir­se çok mem­nun olu­ruz.

Bu ka­nu­nun Türk top­lu­mu­na ha­yır­lı uğur­lu ol­ma­sı­nı di­li­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

5'in­ci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 5- 7258 sa­yı­lı Ka­nu­nun Ek 1 in­ci mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

EK MAD­DE 1- Fut­bol ve di­ğer spor mü­sa­ba­ka­la­rı üze­rin­de sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler ile şans oyun­la­rı ter­tip ve uy­gu­la­ma­sın­dan do­ğa­cak ik­ra­mi­ye­ye iliş­kin da­va hak­kı, sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler ile şans oyun­la­rı­nın ter­tip edil­di­ği ta­rih­ten iti­ba­ren bir yıl geç­mek­le dü­şer.

Bi­let­le­rin ku­rum­da ka­lan ku­pon­la­rı ter­tip ta­ri­hin­den iti­ba­ren on­se­kiz ay geç­tik­ten son­ra mu­ha­fa­za edil­mez. An­cak açıl­mış bu­lu­nan da­va­lar­la il­gi­li ku­pon­lar bu da­va­lar so­nuç­la­nın­ca­ya ka­dar sak­la­nır."

BAŞ­KAN - Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum : Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

6'ncı mad­de­yi oku­tu­yo­rum :

MAD­DE 6- 7258 sa­yı­lı Ka­nu­na  aşa­ğı­da­ki ge­çi­ci mad­de ek­len­miş­tir.

"GE­Çİ­Cİ MAD­DE 3- Spor-To­to-Lo­to Teş­ki­lat Mü­dür­lü­ğün­de Teş­ki­lat Mü­dü­rü, Teş­ki­lat Mü­dür Yar­dım­cı­sı, şu­be mü­dü­rü ve şef un­van­la­rıy­la gö­rev ya­pan­la­rın un­van­la­rı, bu Ka­nu­nun ya­yı­mı ta­ri­hin­de so­na erer. Ye­ni­den ata­ma ya­pı­lın­ca­ya ka­dar söz ko­nu­su ki­şi­le­rin gö­rev­le­ri de­vam eder. Un­van­la­rı so­na eren­le­rin ay­nı ve­ya baş­ka un­van­la atan­ma­sı müm­kün­dür."

BAŞ­KAN - Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum : Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

7'nci mad­de­yi oku­tu­yo­rum :

MAD­DE 7-  21/5/1986 ta­rih­li ve 3289 sa­yı­lı Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­nün Teş­ki­lat ve Gö­rev­le­ri Hak­kın­da Ka­nu­nun 2 nci mad­de­si­nin (i) ben­di aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

"i) Fut­bol ve di­ğer spor mü­sa­ba­ka­la­rı üze­ri­ne sa­bit ih­ti­mal­li ve müş­te­rek ba­his­ler ile şans oyun­la­rı­nı dü­zen­le­mek, dü­zen­let­mek ve yö­net­mek,"

BAŞ­KAN - Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum : Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

8'in­ci mad­de­yi oku­tu­yo­rum :

MAD­DE 8- 3289 sa­yı­lı Ka­nu­nun 4 ün­cü mad­de­sin­de "Bağ­lı Bi­rim­ler" al­tın­da yer alan "Spor-To­to- Lo­to Teş­ki­lat Mü­dür­lü­ğü" iba­re­si "Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğı" ola­rak de­ğiş­ti­ril­miş­tir. 

BAŞ­KAN - Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum : Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

9'un­cu mad­de­yi oku­tu­yo­rum :

MAD­DE 9- 4/1/2002 ta­rih­li ve 4734 sa­yı­lı Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­nun;

a) 3 ün­cü mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­na aşa­ğı­da­ki bent ek­len­miş­tir. 

"k) Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­nün spor­tif fa­ali­yet­le­ri, özerk spor fe­de­ras­yon­la­rı­nın her tür­lü fa­ali­yet­le­ri ile ya­pım, ba­kım ve ona­rım iha­le­le­ri ha­riç ol­mak üze­re Spor To­to Teş­ki­lat Baş­kan­lı­ğın­ca ger­çek­leş­ti­ri­le­cek mal ve hiz­met alım­la­rı,"

b) Ge­çi­ci 4 ün­cü mad­de­si­ne aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

"Bu Ka­nu­nun 3 ün­cü mad­de­si­nin (k) ben­di­ne iliş­kin esas ve usul­ler Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğı ve Ka­mu İha­le Ku­ru­mu­nun gö­rüş­le­ri alı­na­rak Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü ta­ra­fın­dan çı­ka­rı­la­cak yö­net­me­lik­le be­lir­le­nir."

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, mad­de üze­rin­de iki adet, ay­nı ma­hi­yet­te ve ay­nı me­tin­de öner­ge var­dır. Öner­ge­nin bi­ri­si­ni oku­tup, im­za sa­hip­le­ri­nin ta­ma­mı­nı oku­ta­ca­ğım:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

1341 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 9 un­cu mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Meh­met Yük­sek­te­pe

Mah­mut Gök­su

Şük­rü Ünal

 

De­niz­li

Adı­ya­man

Os­ma­ni­ye

 

Me­tin Yıl­maz

Yah­ya Ak­man

Ber­han Şim­şek

 

Bo­lu

Şan­lı­ur­fa

İs­tan­bul

 

Ha­luk Koç

Ke­mal Kı­lıç­da­roğ­lu

Meh­met Kü­çü­ka­şık

 

Sam­sun

İs­tan­bul

Bur­sa

 

M. Akif Ham­za­çe­bi

Mus­ta­fa Öz­yurt

 

 

Trab­zon

Bur­sa

 

"Mad­de 9.- 4.1.2002 ta­rih­li ve 4734 sa­yı­lı Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­nun 3 ün­cü mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­na aşa­ğı­da­ki bent ek­len­miş­tir.

k) Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü ile özerk spor fe­de­ras­yon­la­rı­nın ulu­sal ve ulus­la­ra­ra­sı spor­tif fa­ali­yet­le­ri­ne iliş­kin mal ve hiz­met alım­la­rı"

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

MİLLÎ EĞİ­TİM, KÜL­TÜR, GENÇ­LİK VE SPOR KO­MİS­YO­NU BAŞ­KAN VE­Kİ­Lİ HİK­MET ÖZ­DE­MİR (Çan­kı­rı) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (İs­tan­bul) - Ka­tı­lı­yo­ruz efen­dim.

Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü ile özerk spor fe­de­ras­yon­la­rı­nın ulu­sal ve ulus­la­ra­ra­sı spor­tif fa­ali­yet­le­ri­ne iliş­kin mal ve hiz­met alım­la­rı iha­le­le­ri­nin ken­di­ne öz­gü özel­lik­le­ri dik­ka­te alın­dı­ğın­da, Ka­mu İha­le Ka­nu­nun­da ön­gö­rü­len sü­re ve pro­se­dür­ler için­de ger­çek­leş­ti­ril­me­si müm­kün gö­rül­me­di­ğin­den iş­bu de­ği­şik­lik öner­ge­si ve­ril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 9'un­cu mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, ye­ni ge­çi­ci mad­de ih­da­sı­na da­ir iki öner­ge var­dır, öner­ge­ler ay­nı ma­hi­yet­te ve ay­nı me­tin­de­dir. Öner­ge­ler­den bi­ri­si­ni oku­ta­ca­ğım, ama, im­za sa­hip­le­ri­nin ta­ma­mı­nı oku­ta­ca­ğım.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

1341 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­na aşa­ğı­da­ki Ge­çi­ci Mad­de­nin ek­len­me­si­ni arz ve tek­lif                ede­riz.

                             

Meh­met Yük­sek­te­pe

Ha­ne­fi Mah­çi­çek

Yah­ya Ak­man

 

 

De­niz­li

Kah­ra­man­ma­raş

Şan­lı­ur­fa

 

Ali Ay­dın­lı­oğ­lu

Me­tin Yıl­maz

Ha­luk Koç

 

Ba­lı­ke­sir

Bo­lu

Sam­sun

 

Ber­han Şim­şek

Hak­kı Ül­kü

Meh­met Kü­çü­ka­şık

 

İs­tan­bul

İz­mir

Bur­sa

 

Ke­mal Kı­lıç­da­roğ­lu

Ali Ars­lan

 M. Akif Ham­za­çe­bi

 

İs­tan­bul

Muğ­la

Trab­zon

 

 

Mus­ta­fa Öz­yurt

 

 

 

Bur­sa

 

Ge­çi­ci Mad­de 1- 1.03.2008 ta­ri­hi­ne ka­dar, uz­man­lık ve yük­sek  tek­no­lo­ji ge­rek­ti­ren ve iha­le­si de ive­di ola­rak ya­pıl­ma­sı zo­run­lu bu­lu­nan Sa­bit İh­ti­mal­li Ba­his Oyun­la­rı­nın Risk Yö­ne­tim Mer­ke­zi Kur­du­rul­ma­sı ve İş­let­me­ci­li­ği Baş­ba­yi­li­ği Ve­ril­me­si İşi­nin kıs­men ve­ya ta­ma­men dev­ri ve bu işe iliş­kin mal ve hiz­met alı­mı­nın, Genç­lik ve Spor Ge­nel  Mü­dür­lü­ğü ta­ra­fın­dan doğ­ru­dan te­min usu­lü da­ire­sin­de özel hu­kuk tü­zel­ki­şi­le­ri­ne ge­lir/ha­sı­lat pay­la­şı­mı esa­sı­na gö­re en faz­la bir yıl sü­re­li söz­leş­me ile yap­tı­rı­la­bi­lir.

Bi­rin­ci fık­ra hük­mü­ne gö­re ya­pı­la­cak iha­le­den son­ra ger­çek­leş­ti­ri­le­cek iha­le de ge­lir/ha­sı­lat esa­sı­na gö­re ya­pı­lır ve iha­le ko­nu­su işin söz­leş­me ta­ri­hin­den iti­ba­ren en geç al­tı ay için­de baş­la­tıl­ma­sı zo­run­lu­dur.

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

MİLLÎ EĞİ­TİM, KÜL­TÜR, GENÇ­LİK VE SPOR KOM­Sİ­YO­NU BAŞ­KAN VE­Kİ­Lİ HİK­MET ÖZ­DE­MİR (Çan­kı­rı) - Uy­gun gö­rüş­le tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (İs­tan­bul) - Ka­tı­lı­yo­ruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Spor To­to Teş­ki­la­tı şans oyun­la­rı­nı 1998'den 2004 yı­lı­na ka­dar GTECH ara­cı­lı­ğıy­la dü­zen­li­yor­du.Teş­ki­lat, fut­bo­la da­ya­lı pa­za­rı da kap­sa­mak ve şans oyun­la­rın­dan da­ha faz­la pay al­mak için 2002 Ha­zi­ran'ın­da iha­le aç­tı. GTECH, şart­la­rın İn­tel­tek'e gö­re be­lir­len­di­ği ge­rek­çe­siy­le iha­le­ye gir­me­di. İha­le­ye ka­tı­lan beş fir­ma­dan üçü ele­nir­ken ka­lan iki fir­ma­dan Rek­lam De­part­ma­nı ver­di­ği ba­zı bel­ge­ler­de tah­ri­fat ya­pıl­dı­ğı ge­rek­çe­siy­le elen­di. İha­le­yi ka­za­nan İn­tel­tek ile Tem­muz 2002 ta­ri­hin­de söz­leş­me im­za­lan­dı.

Bu iha­le­ye kar­şı yap­tı­ğı iti­ra­zen şikâyet baş­vu­ru­su, Ka­mu İha­le Ku­ru­lu'nca in­ce­len­mek­si­zin ret edil­me­si üze­ri­ne GTECH Av­ras­ya Tek­nik Hiz­met­ler ve Mü­şa­vir­lik A.Ş. ta­ra­fın­dan, açı­lan da­va­yı tem­yi­zen in­ce­le­yen Da­nış­tay 13. Da­ire­sin­ce; ba­his oyun­la­rı dü­zen­len­me­si ve yü­rü­tül­me­si gö­re­vi­nin Genç­lik ve Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü'ne ait ol­du­ğu, bu gö­re­vin an­cak ge­nel, özel, kat­ma büt­çe­li ve­ya dö­ner ser­ma­ye ve­ya ik­ti­sa­di dev­let te­şek­kül­le­ri ma­hi­ye­tin­de ku­rul­muş ve­ya ku­ru­la­cak bir ku­ru­ma ve­re­bi­le­ce­ği, ka­mu tü­zel ki­şi­le­ri ta­ra­fın­dan yü­rü­tül­me­si ge­re­ken bu hiz­me­tin özel hu­kuk söz­leş­me­le­ri ile ger­çek ve­ya tü­zel ki­şi­le­re yap­tı­rıl­ma­sı­na ya­sal ola­nak bu­lun­ma­dı­ğı, bu hiz­me­tin ger­çek ve­ya tü­zel ki­şi­le­re yap­tı­rı­la­bil­me­si­nin, an­cak ya­sa ile dü­zen­len­me­si­ne bağ­lı ol­ma­sı ne­de­niy­le ya­pı­lan iha­le iş­le­mi­nin ya­sal da­ya­nak­tan yok­sun ol­du­ğu ge­rek­çe­siy­le yü­rüt­me­nin dur­du­rul­ma­sı­na ka­rar ve­ril­miş­tir.

Ba­sit İh­ti­mal­li Ba­his Oyun­la­rı­nın Risk Yö­ne­tim Mer­ke­zi Kur­du­rul­ma­sı ve İş­let­me­ci­li­ği Baş­ba­yi­li­ği Ve­ril­me­si İşi­nin, spor ku­lüp­le­ri­mi­ze yap­tı­ğı ka­mu­sal kat­kı ile bu işin gö­rül­me­si­nin uz­man­lık ve yük­sek tek­no­lo­ji ge­rek­tir­me­si gö­ze­til­miş, yar­gı ka­ra­rın­da da ya­sal dü­zen­le­me zo­run­lu­lu­ğu­nun vur­gu­lan­ma­sı dik­ka­te alı­na­rak söz ko­nu­su işin ke­sin­ti­siz de­vam et­ti­ril­me­si için iş­bu de­ği­şik­lik öner­ge­si ve­ril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Ge­çi­ci mad­de 1'i oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

10'un­cu mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 10- Bu Ka­nun ya­yı­mı ta­ri­hin­de yü­rür­lü­ğe gi­rer.

BAŞ­KAN - Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

11'in­ci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 11- Bu Ka­nun hü­küm­le­ri­ni Ba­kan­lar Ku­ru­lu yü­rü­tür.

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ta­sa­rı­nın tü­mü­nün oy­lan­ma­sın­dan ön­ce oyu­nun ren­gi­ni be­lirt­mek üze­re, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met Kan­do­ğan…

Gü­müş­ha­ne Mil­let­ve­ki­li Sab­ri Va­ran.

Bu­yu­run Sa­yın Va­ran.

SAB­Rİ VA­RAN (Gü­müş­ha­ne) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bu­gün, bel­ki, top­lu­mun ta­ma­mı­nın ol­ma­sa da ek­se­ri­ye­ti­nin il­gi ala­nı­na gi­ren Türk spo­ruy­la il­gi­li bir ya­sal boş­luk­tan kay­nak­la­nan sı­kın­tı­yı gi­der­mek için top­lan­dık ve bu ya­sa­yı in­şal­lah, hep be­ra­ber çı­ka­rı­yo­ruz.

Bu ya­sa ka­nun­laş­tı­ğı za­man ne ola­cak­tır? Ba­ka­nı­mı­zın da bah­set­ti­ği gi­bi, bir­kaç haf­ta son­ra Tür­ki­ye'de fa­ali­yet gös­te­ren bi­rin­ci lig ve ikin­ci lig (A) ve (B) gru­bun­da, üçün­cü lig­de fa­ali­yet gös­te­ren bü­tün ku­lüp­le­ri­mi­zin bel­ki fi­nans­ma­nı­nın bü­yük bir bö­lü­mü­nü kar­şı­la­yan bir ku­rum bit­miş ola­cak­tır. Bu­nun bit­me­me­si, Türk spo­ru­na des­te­ği­nin de­vam et­me­si için, bu ya­sal boş­lu­ğu bir an ön­ce ta­mam­la­mak ve fa­ali­ye­ti­ne de­vam et­me­si­ni is­te­mek için hep be­ra­ber bu ya­sa­yı çı­ka­rı­yo­ruz.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, siz­ler de tak­dir eder­si­niz ki, Türk spo­ru­nun, bel­ki, Türk spo­ru içe­ri­sin­de fut­bo­lun en bü­yük prob­le­mi fi­nans­ma­nı­dır; fi­nans­ma­nı­nın da şef­faf ol­ma­sı, ne­re­den gel­di­ği, ne­re­ye git­ti­ği­nin be­lir­len­me­si, şef­faf­lı­ğı da bir o ka­dar önem­li­dir.

Biz­le­rin gö­re­vi, bu­ra­da, şans oyun­la­rı­nı, ta­lih oyun­la­rı­nı teş­vik et­mek de­ğil­dir. İn­san­lı­ğın var ol­du­ğun­dan bu ta­ra­fa var olan, bir re­ali­te olan bu oyun­la­rın ya­sal ze­min­de dur­ma­sı­nı, ya­sal çer­çe­ve­de tu­tul­ma­sı­nı, bu oyun­lar oy­na­nı­yor­ken de bun­dan dev­le­tin pa­yı­nı al­ma­sı amaç­lan­mak­ta­dır ki, bu amaç çer­çe­ve­sin­de de, özel­lik­le, id­daa'nın ku­ru­lu­şu­nun 17 Ni­san 2004 ta­ri­hi ile bu­gü­ne ka­dar, 2007'ye ka­dar olan za­man di­li­min­de Türk spo­ru­na yap­tı­ğı kat­kı­la­rı dü­şün­dü­ğü­müz­de, ger­çek­ten, bu ma­na­da bü­yük meb­lağ­lar el­de edil­miş. Özel­lik­le, kat­ma de­ğer ver­gi­si ola­rak, şans oyun­la­rı ver­gi­si ola­rak bü­yük kay­nak­lar ha­zi­ne­mi­ze ak­ta­rıl­mış.

Bu­nun ya­nın­da, yi­ne, yük­se­köğ­re­nim­de öğ­re­nim gö­ren Kre­di Yurt­lar Ku­ru­mun­da­ki öğ­ren­ci­le­ri­mi­ze, he­pi­mi­zin gön­lün­de ka­na­yan ya­ra olan, is­mi­ni duy­du­ğu­muz za­man üzül­dü­ğü­müz, yu­va­la­rı­mız­da kim­se­siz­le­ri­miz, ga­rip­le­ri­miz­le il­gi­li de çok bü­yük kay­nak­la­rı bu ku­rum­la­ra ak­tar­mı­şız­dır.

İd­daa'dan ge­len ge­lir­ler­le sa­de­ce bun­lar de­ğil, iş­te, geç­ti­ği­miz yıl İz­mir'de yap­tı­ğı­mız üni­ver­si­te­le­ra­ra­sı Uni­ver­si­ade oyun­la­rı­nın fi­nans­ma­nın­da Genç­lik Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­mü­ze bü­yük kay­nak­lar ak­ta­rıl­mış­tır. Yi­ne, sa­vun­ma sa­na­yi­mi­ze des­tek­ler ve­ril­miş­tir. İn­şal­lah, bu ka­nu­nu ya­sa­laş­tır­dı­ğı­mız za­man, ile­ri­ki yıl­lar­da, yi­ne, 2011'de kış olim­pi­yat­la­rı da kom­şu ili­miz Er­zu­rum'da ya­pı­la­cak­tır. Yi­ne, bu­nun fi­nans­ma­nın­da da bu­ra­dan el­de edi­len ge­lir­ler mu­hak­kak ki kul­la­nı­la­cak­tır.

Şu­nu ben tek­rar et­mek is­ti­yo­rum ki, bu ya­sa, evet, bel­ki, çok, sü­reç hız­lı iş­le­di, aci­len Ge­nel Ku­ru­la ge­ti­ril­di, ama, bu­nun da mu­hak­kak ki bu­gün­ler­de ka­nun­laş­tı­rıl­ma­sı ge­re­ki­yor­du. Bu­nun ma­na­sı­nı, mu­hak­kak ki, Türk spo­ru­na gö­nül ve­ren­ler, Türk fut­bo­lu­na, Türk bas­ket­bo­lu­na gö­nül ve­ren­ler çok da­ha iyi an­lı­yor­lar.

Bu ka­nun­la ne ya­pı­lı­yor? Bu ka­nun­la, Genç­lik Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­mü­zün bir alt bi­ri­mi olan Spor To­to-Lo­to Baş­kan­lı­ğı­mız ar­tık teş­ki­lat baş­kan­lı­ğı hâli­ni alı­yor ve bir ya­sal dü­zen­le­mey­le, id­daa'nın ar­tık Genç­lik Spor Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­mü­ze bağ­lı Spor To­to Teş­ki­la­tı Baş­kan­lı­ğı­mız -es­ki is­miy­le- bu­nun kon­tro­lün­de oy­na­tıl­ma­sı sağ­la­nı­yor.

Han­gi ku­lüp­le­re ne­ler da­ğı­tıl­dı di­ye bak­tı­ğı­mız za­man, yi­ne bu­ra­da, Tür­ki­ye'de en faz­la pa­yı Fe­ner­bah­çe­nin al­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz, 6 tril­yon li­ra des­tek­le. Yi­ne, Asım Bey "aca­ba Trab­zons­por ne al­dı" di­ye ba­kı­yor. Trab­zons­por da 5,5 tril­yo­na ya­kın bir kay­nak al­mış. Be­şik­ta­şı­mız da yak­la­şık 6 tril­yo­na ya­kın kay­nak al­mış.

AY­HAN SE­FER ÜS­TÜN (Sa­kar­ya) - Sa­kar­yas­por…

SAB­Rİ VA­RAN (De­vam­la) - Üçün­cü lig­de fa­ali­yet gös­te­ren Gü­müş­ha­nes­po­ra bak­tı­ğı­mız za­man, yak­la­şık 400 mil­yar li­ra bir kay­nak al­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz. Bu, bi­zim spor ku­lü­bü­mü­zün bel­ki fi­nans­ma­nı­nın yüz­de 50'si­ne ya­kın bir kıs­mı­nı kar­şı­lı­yor. Özel­lik­le kü­çük şe­hir­ler­de bu des­tek­le­rin çok bü­yük öne­mi ol­du­ğu­nu ben bu­ra­da be­lirt­mek is­ti­yo­rum.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Va­ran, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız lüt­fen, bu­yu­run.

SAB­Rİ VA­RAN (De­vam­la) - Bel­ki, bü­yük met­ro­pol şe­hir­le­ri­miz­de spo­ra fi­nans­man bul­mak ko­lay ola­bil­mek­te­dir, ama, Ana­do­lu şe­hir­le­rin­de bu­nun fi­nans­ma­nı­nı sağ­la­mak ger­çek­ten çok zor­dur. "Sa­kar­yas­por ne ka­dar al­dı?" di­ye so­ran ar­ka­da­şı­mı­za da Sa­kar­yas­po­ru­mu­zun da yak­la­şık 4 tril­yon 105 mil­yar li­ra­lık bir des­te­ği al­dı­ğı­nı bu­ra­dan be­lirt­mek is­te­rim, ya­ni, ikin­ci lig (A) gru­bu­na, bi­rin­ci li­ge (B) gru­bu­na ve üçün­cü li­ge, ama­tör ku­lüp­le­re ve­ri­len des­te­ği bi­raz az bu­lu­yo­ruz. İn­şal­lah, bun­dan son­ra Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­müz ama­tör ku­lüp­le­ri­mi­ze de bi­raz da­ha des­te­ği­ni ar­tı­ra­rak bu ça­lış­ma­yı sür­dü­rür di­yo­rum ve oyu­mu­zun bu oyun­la­rın ya­sal çer­çe­ve al­tın­da tu­tul­ma­sı­nı sağ­la­yan bu ka­nu­nun le­hin­de ol­du­ğu­nu be­lir­ti­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ta­sa­rı­nın tü­mü­nü oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ta­sa­rı ka­bul edil­miş ve ka­nun­laş­mış­tır.

Spor ca­mi­ası için ve mil­le­ti­miz için ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 17.56

 

 

 

DÖR­DÜN­CÜ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 18.11

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le)

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 67'nci Bir­le­şi­mi'nin Dör­dün­cü Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

Ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­ni gö­rüş­me­ye de­vam ede­ce­ğiz.

7'nci sı­ra­da yer alan, Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı ile Kü­tah­ya Mil­let­ve­ki­li So­ner Ak­soy ve 6 Mil­let­ve­ki­li­nin; Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Kay­nak­la­rı­nın Elek­trik Ener­ji­si Üre­ti­mi Amaç­lı Kul­la­nı­mı­na İliş­kin Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi ve Sa­na­yi, Ti­ca­ret, Ener­ji, Ta­bii Kay­nak­lar, Bil­gi ve Tek­no­lo­ji Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­ya­ca­ğız.

7.- Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı ile Kü­tah­ya Mil­let­ve­ki­li So­ner Ak­soy ve 6 Mil­let­ve­ki­li­nin; Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Kay­nak­la­rı­nın Elek­trik Ener­ji­si Üre­ti­mi Amaç­lı Kul­la­nı­mı­na İliş­kin Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi ve Sa­na­yi, Ti­ca­ret, Ener­ji, Ta­biî Kay­nak­lar, Bil­gi ve Tek­no­lo­ji Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1261, 2/854) (S. Sa­yı­sı: 1326) (x)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Ye­rin­de.

Hükûmet? Ye­rin­de.

Ko­mis­yon Ra­po­ru 1326 sı­ra sa­yı­sıy­la bas­tı­rı­lıp da­ğı­tıl­mış­tır.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce, bu ta­sa­rı, İç Tü­zük'ün 91'in­ci mad­de­si kap­sa­mın­da gö­rü­şü­le­cek­tir. Bu ne­den­le, ta­sa­rı, tü­mü üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­la­nıp mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si ka­bul edil­dik­ten son­ra bö­lüm­ler hâlin­de gö­rü­şü­le­cek ve bö­lüm­ler­de yer alan mad­de­ler ay­rı ay­rı oy­la­na­cak­tır.

Ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de ilk söz, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Ada­na Mil­let­ve­ki­li Ta­ci­dar Sey­han'a ait­tir.

Sa­yın Sey­han, bu­yu­run efen­dim. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA TA­Cİ­DAR SEY­HAN (Ada­na) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ener­ji Ve­rim­li­ği Ka­nun Ta­sa­rı­sı, as­lın­da, Tür­ki­ye'de ol­ma­sı ge­re­ken, bu­gü­ne ka­dar geç kal­mış bir ta­sa­rı­dır. Biz ar­ka­daş­la­rı­mız­la bu ta­sa­rı­nın üze­rin­de bir­lik­te çok ça­lış­tık.

Tür­ki­ye'nin yap­ma­sı ge­re­ken iki te­mel de­ğer­len­dir­me var­dır: Bi­rin­ci­si ener­ji ta­sar­ru­fu, ikin­ci­si ener­ji­nin ve­rim­li kul­la­nıl­ma­sı. Siz, eğer, ener­ji kay­nak­la­rı­nı­zı uzun sü­re­ye ya­ya­rak, sür­dü­rü­le­bi­lir bir kal­kın­ma­nın ge­re­ği ola­rak ta­sar­ruf­lu kul­la­nır­sa­nız, ener­ji­nin ucuz kul­la­nıl­ma­sı­na yol aç­mış olur­su­nuz. Bu ta­sa­rı­nın ana te­ma­sı, ucuz, gü­ve­ni­lir, sür­dü­rü­le­bi­lir bir ener­ji kay­na­ğı­nın ül­ke­de var edil­me­si­dir.

Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, "ener­ji ve­rim­li­li­ği" der­ken, ko­nut­la­rın ısı­tıl­ma­sın­dan baş­la­mak üze­re ev­le­ri­mi­zin tek­nik dü­zen­le­me­le­ri­ne va­rın­ca­ya ka­dar hep­si­ni kap­sa­yan bir di­zi ça­lış­ma­nın bu­ra­da teş­vik edil­di­ği­ni gö­rür­sü­nüz. Sa­de­ce apart­man­lar­da de­ğil, bü­yük si­te­ler­de, bü­yük iş­let­me­ler­de, ısın­ma­dan baş­la­ya­rak ener­ji kul­la­nı­mı­na va­rın­ca­ya ka­dar, ener­ji­nin kul­la­nıl­dı­ğı ci­haz­la­ra va­rın­ca­ya ka­dar hep­si­nin de­tay­lı bir bi­çim­de de­ğer­len­di­ril­di­ği ve bun­la­rın ve­rim­li kul­la­nıl­ma­sı­nı sağ­la­ya­cak tek­no­lo­jik ge­liş­me­le­rin ya­pı­lan­dı­rıl­dı­ğı bir ka­nun­dur bu. Bi­zim yap­ma­mız ge­re­ken,  Tür­ki­ye sa­na­yi­si­ni ener­ji ve­rim­li­li­ği­ne uy­dur­mak­tır de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Ka­mu­oyun­da da bu bi­lin­ci oluş­tur­ma­lı­yız. Eğer bir va­tan­daş, ener­ji­yi da­ha ta­sar­ruf­lu kul­la­nan bir te­le­viz­yo­na, bir buz­do­la­bı­na yö­ne­le­bi­li­yor­sa; eğer bir va­tan­daş, bi­na­sın­da tes­hin­de, ısın­ma­da da­ha ve­rim­li bir ya­pı ku­ra­bi­li­yor­sa ken­di­ne, dev­let de bu­nu ya­pan va­tan­daş­la­rı­nı des­tek­le­ye­bi­li­yor­sa, biz, Tür­ki­ye açı­sın­dan, zan­ne­di­yo­rum ki, yüz­de 10 ila yüz­de 20 ora­nın­da bir kârlı­lık içe­ri­si­ne gi­re­riz di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Sa­de­ce lam­ba­nı­zı sön­dür­me­niz yet­mez. Ener­ji ve­rim­li­li­ği­nin ana te­ma­sı, ay­nı lam­ba­yı ya­kar­ken da­ha faz­la ay­dın­lık­tır; ay­nı ma­ki­ne­yi, ay­nı ci­ha­zı kul­la­nır­ken da­ha az ener­ji har­ca­mak­tır, ay­nı ev­de ısı­nır­ken da­ha az ya­kıt kul­lan­mak­tır. Yap­ma­ya ça­lış­tı­ğı­mız bu­dur ve gö­rü­yo­rum ki, ka­nun­da da bu des­tek­len­miş, ener­ji ve­rim­li­li­ği­ni sağ­la­yıp şir­ket­le­rin­de, mü­es­se­se­le­rin­de yüz­de 10 ora­nın­da bir ener­ji ve­rim­li­li­ği sağ­la­yan şir­ke­tin elek­trik gi­der­le­rin­den dü­şüş yap­mak su­re­tiy­le bir ka­mu des­te­ği de söz ko­nu­su­dur. Bu, ol­ma­sı ge­re­ken­dir.

Teş­vik de­yin­ce, sa­de­ce, bir sek­tö­rün ye­ni­den ya­pı­lan­dı­rıl­ma­sı ola­rak al­gı­lan­ma­mak la­zım. Teş­vi­kin ana te­ma­sı ve­rim­li­lik­tir za­ten. Eğer, siz, ve­rim­li kul­la­nı­ma teş­vik ko­ya­bi­li­yor­sa­nız, çağ­daş ül­ke­ler stan­dar­dı­na gel­miş­si­niz de­mek­tir. Bu açı­dan, bu­ra­ya kat­kı ko­yan bü­tün ar­ka­daş­la­rı­mı yü­rek­ten kut­lu­yo­rum. Ger­çek­ten, Tür­ki­ye'nin bu­na ih­ti­ya­cı var.

Biz Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak, bi­raz­dan Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si, bel­ki di­ğer par­ti­le­rin mil­let­ve­kil­le­ri de bu­na de­ği­ne­cek, ama tek­nik bil­gi­ye çok faz­la gir­mek is­te­mi­yo­rum. Bu­ra­da önem­li bir hu­sus da­ha var. İkin­ci önem­li hu­sus: De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, biz, ye­ni­le­bi­lir ener­ji­de bir sı­kın­tı ya­şa­mış­tık. Rüzgâr ve hid­ro­lik san­tral­le­rin, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji içe­ri­si­ne gi­ren san­tral­le­rin kre­di­tör­ler­den ye­ter­li kre­di ala­ma­dı­ğı­nı, bu ya­tı­rım­la­rın bek­le­di­ği­ni gör­dük, far­kı­na var­dık. Sek­tör, bi­ze gel­di. EPDK'ya git­ti­ği­miz­de, EPDK'da ruh­sat­la­rın, pro­je­le­rin alın­dı­ğı­nı, an­cak ya­tı­rı­ma baş­lan­ma­dı­ğı­nı gör­dük. Tür­ki­ye'de eğer, biz, ener­ji­nin den­ge­li, ve­rim­li, ucuz kul­la­nıl­ma­sı­nı is­ti­yor­sak, yer­li kay­nak­la­ra ön­ce­lik ver­mek is­ti­yor­sak, ön­ce­lik­le ye­ni­le­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nın mak­si­mum de­re­ce­de ve­rim­li kul­la­nıl­ma­sı­nı teş­vik et­mek zo­run­da­yız. Kö­mür­den çok, do­ğal gaz­dan çok, en çok ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­na­ğı­na yö­nel­me­miz la­zım. Ta­bii, kö­mü­rü de kul­la­na­lım, ama ik­lim de­ği­şik­lik­le­ri­ne ba­kar­sa­nız, emis­yon­la­ra ba­kar­sa­nız, on­la­rın ye­ni tek­no­lo­ji­siy­le bel­li stan­dart­ta kul­la­nıl­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni gö­rür­sü­nüz. An­cak, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­le­rin, dün­ya­nın sür­dü­rü­le­bi­lir ya­şam an­la­yı­şıy­la bir­lik­te özüm­sen­me­si­ni sağ­la­ya­cak çok önem­li kat­kı­la­rı var­dır. Bu çer­çe­ve­den ba­kar­sak, en bü­yük teş­vi­kin bu­ra­ya ve­ril­me­si­ne, bu­nun da en az Av­ru­pa ül­ke­le­rin­de ol­du­ğu gi­bi, pa­yı­nın yüz­de 12'ye çı­ka­rıl­ma­sı­na ih­ti­yaç var­dır. Bel­ki Tür­ki­ye'nin alt­ya­pı­sı, rüzgâr kay­nak­la­rı, kü­çük hid­ro­lik kay­nak­la­rı bu­na mü­sa­it­se bu ora­nın ar­tı­rıl­ma­sı için, ik­ti­dar-mu­ha­le­fet, bu ül­ke­yi se­ven her­kes elin­den ge­len gay­re­ti gös­ter­me­li­dir. Bu bir ya­rar­lı­lık duy­gu­su­dur. En bü­yük va­tan­se­ver­lik, en bü­yük kah­ra­man­lık ya­rar­lı­lık duy­gu­su gös­ter­mek­tir. Bu ül­ke­yi se­vi­yor­sak, bu ko­nu­da mut­la­ka ya­rar­lı­lık gös­ter­mek zo­run­da­yız he­pi­miz de­ğer­li ar­ka­daş­lar.

Şim­di, yal­nız, bu­ra­da en­di­şe­le­rim de var. Kı­sa­ca di­le ge­tir­mek is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bir üst li­mit koy­duk 5,5 eu­ro sent, alt li­mi­ti bel­li, teş­vik ede­bil­mek için, kre­di ala­bil­sin­ler di­ye bir alt li­mit be­lir­le­dik. Ama, sek­tö­rün de kay­gı­sı ve be­nim de kay­gım, ile­tim be­del­le­ri özel­leş­tir­me­den son­ra çok yük­se­lir­se bu üst li­mit­ten do­la­yı sek­tör sı­kın­tı­ya gi­rer. Keş­ke, üst li­mit koy­mak ye­ri­ne, "üst li­mi­ti şun­dan az ol­ma­mak üze­re her yıl Ba­kan­lar Ku­ru­lu be­lir­ler" de­sey­dik de ge­li­şen sü­re­le­re ve üre­tim be­del­le­ri­ne uy­gun ola­rak, Ba­kan­lar Ku­ru­lu, si­ya­si ira­de ve­ya Ener­ji Pi­ya­sa­sı Dü­zen­le­me Ku­ru­lu bir dü­zen­le­me ya­pa­bil­sey­di ya da es­ki­den ol­du­ğu gi­bi, ül­ke­de­ki ge­liş­me­le­re gö­re "üst li­mi­ti Ba­kan­lar Ku­ru­lu yüz­de 20 ar­tır­ma­ya yet­ki­li­dir" di­ye­bil­sey­dik, sek­tör ile­tim da­ğı­tım be­del­le­rin­den do­la­yı yi­ne eko­no­mik kri­ze gi­rer­se bu sek­tö­rün önü­nü aça­bil­sey­dik. Bu ne­den­le, ben ta­sa­rı­da bi­raz da­ha es­nek­lik ol­sun is­ti­yor­dum, ama in­şal­lah, önü­müz­de­ki sü­reç­te, bu sek­tö­rün sı­kın­tı­sı­nı gö­rür­sek, bu an­la­yış­la bir­lik­te dü­zel­te­bi­le­ce­ği­miz ka­na­ati­ni de ta­şı­yo­rum. Ben, hem sek­tör adı­na hem ül­kem adı­na is­ti­yo­rum bu­nu.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu ve­rim­li­lik­te şu­nu da çok önem­si­yo­rum: Bi­lin­di­ği gi­bi ku­rak­lık, dün­ya­da su kay­nak­la­rı­nın kul­la­nıl­ma­sı ko­nu­sun­da he­pi­mi­zi tem­kin­li dav­ran­ma­ya zor­la­dı. Şim­di­ki kü­çük ener­ji san­tral­le­rin­de dö­nü­şüm çık­tı. Ener­ji­nin az kul­la­nıl­dı­ğı sa­at­ler­de su ye­ni­den ba­ra­ja ba­sı­lı­yor o ener­jiy­le, gün­düz ay­nı suy­la ener­ji üre­ti­li­yor. Bu tür tek­no­lo­jik ge­liş­me­le­re ve ar-ge'ye ül­ke­nin açık ol­ma­sı la­zım. Eğer biz, yük­sek tek­no­lo­ji­yi kul­la­nıp su­da ve di­ğer kay­nak­lar­da, dö­nü­şü­mü sağ­la­yan şir­ket­le­re özel bir teş­vik ve­re­bi­lir­sek, zan­ne­di­yo­rum ki, ay­nı mik­tar suy­la da­ha faz­la ener­ji üret­me­nin de yo­lu­nu aça­bi­li­riz. Bu­nu, en azın­dan, he­pi­mi­zin tek­nik ola­rak, bi­lim­sel ola­rak dü­şün­me­si la­zım de­ğer­li ar­ka­daş­lar.

Bu­nun dı­şın­da, bu ta­sa­rı­yı bu­gün bi­tir­mek, ka­nun­laş­tır­mak ar­zu­sun­da ol­du­ğum için, çok kü­çük bir an­la­yı­şı da di­le ge­ti­re­ce­ğim de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Lüt­fen, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­ye, eğer bu ül­ke­yi se­vi­yor­lar­sa iş adam­la­rı­mız da ya­tı­rım yap­sın­lar. Ben, as­lın­da, ka­mu­nun da bu­ra­ya ya­tı­rım yap­ma­sın­dan ya­na­yım. Ener­ji­de arz gü­ven­li­ği­nin sağ­lan­ma­sı, ka­mu­nun bu sek­tör içe­ri­sin­de ye­ri­ni yur­du­nu be­lir­le­ye­bi­lir­si­niz, yer al­ma­sı­na bağ­lı. Hem özel sek­tö­rü teş­vik ede­lim, on­la­rın gü­ven­ce­si ola­lım; ka­mu da sü­rük­le­yi­ci güç ol­sun, eşit re­ka­bet ko­şul­la­rın­da mü­ca­de­le et­sin. Eğer bu sek­tör ge­li­şir­se, bu ül­ke, tek­no­lo­ji­si ye­ni miy­di es­ki miy­di di­ye nük­le­er ener­ji­yi tar­tış­ma­ya­cak. Eğer bu ül­ke, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rın­da kul­lan­dı­ğı mik­ta­rı yük­sel­tir­se do­ğal gaz gel­di mi gel­me­di mi di­ye bir tar­tış­ma­dan kur­tu­la­cak ve eğer bu ül­ke, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nı ar­tı­rır­sa emis­yon­lar­dan do­la­yı, lin­yit san­tral­le­ri için ne ya­pa­ca­ğız di­ye dö­vün­mek­ten kur­tu­la­cak.

Bu ne­den­le, bu ül­ke­nin ge­le­ce­ği ve ener­ji ala­nın­da­ki en bü­yük ba­şa­rı­sı ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji ya­tı­rım­la­rı­na bağ­lı­dır. Üç te­mel hu­sus­tur: Ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji ya­tı­rım­la­rı, vaz­ge­çil­mez un­sur­la­rı­mız­dan bi­ri ener­ji ta­sar­ru­fu ve iş adam­la­rı­na, iş­ve­ren­le­ri­mi­ze, Tür­ki­ye'de sa­na­yi ku­ran­la­ra ses­le­ni­yo­rum: Lüt­fen, ener­ji ve­rim­li­li­ği ko­nu­sun­da po­tan­si­ye­li yük­sek araç, teç­hi­zat ve kul­la­nı­ma su­nu­lan her tür­lü hiz­met ara­cı­nın Tür­ki­ye'de üre­til­me­si­nin önü­nü açın, ener­ji ve­rim­li­li­ği­ni sağ­la­yan ci­haz­lar üre­tin, biz de bi­linç­li va­tan­daş ola­rak on­dan sa­tın alıp bu ül­ke­nin kay­nak­la­rı­na en bü­yük iyi­li­ği araç­la­rı kul­la­nır­ken ya­pa­lım.

Bu duy­gu­lar­la, ta­sa­rı­ya emek ve­ren bü­tün ar­ka­daş­la­rı­mı kut­lu­yor, bü­tün si­ya­si par­ti grup­la­rı­nı say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Sa­yın Sey­han, te­şek­kür ede­rim.

AK Par­ti Gru­bu adı­na, Kay­se­ri Mil­let­ve­ki­li Ta­ner Yıl­dız.

Sa­yın Yıl­dız, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AK PAR­Tİ GRU­BU ADI­NA TA­NER YIL­DIZ (Kay­se­ri) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­lar; ben de AK Par­ti Gru­bu adı­na, söz ko­nu­su ka­nun ta­sa­rı­sı ve tek­li­fin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ön­ce­lik­le, ko­nuş­ma­ma baş­lar­ken Ta­ci­dar Bey'e te­şek­kür et­ti­ği­mi be­lirt­mek is­te­rim. Bu ko­nu­da, özel­lik­le Tür­ki­ye'nin men­fa­ati­ne olan ve or­tak çı­kar­la­rı or­tak pay­da­sın­da bu­lu­nan özel­lik­le bu iki ta­ne ko­nu­da, bü­tün, ik­ti­da­rıy­la ve mu­ha­le­fe­tiy­le bü­tün ar­ka­daş­la­rı­mı­zın, ay­nı cüm­le­le­ri, ben­zer şe­kil­de kul­la­na­ca­ğı­na ina­nı­yo­rum ve bu­nun da önem­li bir ge­liş­me ol­du­ğu­nun al­tı­nı çi­zi­yo­rum.

Özel­lik­le, iki adet bir­bi­ri­ni des­tek­le­yen ko­nu üze­rin­de ko­nu­şa­ca­ğız: Ener­ji ve­rim­li­li­ği ve ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rıy­la ala­ka­lı de­ği­şik­lik­ler.

Son­dan baş­la­ya­lım. Bi­li­yor­su­nuz, 2005 yı­lı içe­ri­sin­de çı­kar­dı­ğı­mız ka­nun ta­sa­rı­sı­nın ka­nun­laş­ma­sıy­la be­ra­ber, özel­lik­le hid­ro­lo­jik kay­nak­lar­da, re­zer­vu­arı 15 ki­lo­met­re ka­re­nin al­tın­da olan HES'ler­de ve­ya ne­hir ti­pi san­tral­ler­de, ne­hir ti­pi HES'ler­de, gü­neş ener­ji­sin­de, rüzgârda, bi­yo­mas­ta, jeo­ter­mal gi­bi ener­ji kay­nak­la­rı­nın dü­zen­len­me­siy­le ala­ka­lı ye­di yıl sü­rey­le alım ga­ran­ti­si ve TL ba­zın­da bir alım ga­ran­ti­si fi­ya­tı var­dı. İs­te­di­ği­miz oran­da bu ya­tı­rım­la­rın ger­çek­leş­me­di­ği­ni hep be­ra­ber gör­dük ve bu­nun­la be­ra­ber on yı­la çı­kar­tıl­ma­sı­nın ve 5,5 eu­ro sent­le be­ra­ber re­el sek­tö­rün de bu­lun­du­ğu­muz ener­ji sek­tö­rü­nün de açık po­zis­yon­da bu­lun­ma­ma­sı­na ve ya­tı­rım­cı­nın da hem ka­mu nez­din­de hem de sa­bit ser­ma­ye özel ya­tı­rım­lar­da açık po­zis­yon­da bu­lun­ma­ma­sı­na is­ti­na­den de böy­le bir dü­zen­le­me yap­tık. Bu dü­zen­le­me­ye kat­kı ko­yan bü­tün ar­ka­daş­la­rı­mı­za ben de te­şek­kür edi­yo­rum.

Bil­di­ği­niz gi­bi, özel­lik­le ener­ji kay­nak­la­rı­nın dü­zen­len­me­sin­de ve ulus­la­ra­ra­sı ener­ji ajan­sı­nın da ver­di­ği bil­gi­ler çer­çe­ve­sin­de ener­ji­ye ba­kı­şı­mız gün geç­tik­çe de­ğiş­mek­te­dir. Özel­lik­le, çev­re­nin da­ha ön plan­da ol­du­ğu ve arz gü­ven­li­ği­nin bü­tün dün­ya­da­ki ge­li­şen sa­na­yi ya­tı­rım­la­rı­nı kar­şı­la­ya­bi­le­cek oran­da ol­ma­sı­nın da söz ko­nu­su ol­du­ğu­nu dü­şü­nür­sek, ar­tık, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nın ve it­ha­le da­yan­ma­yan yer­li kay­nak­la­rın da­ha ön plan­da ol­du­ğu­nu da­ha faz­la fark ede­riz. Fo­sil kay­nak­la­rı­nın gö­rü­nür ge­le­cek­te tü­ke­ne­ce­ği ve al­ter­na­tif kay­nak­la­rın, he­nüz, da­ha ye­te­rin­ce eko­no­mik ola­ma­ma­sın­dan do­la­yı ve ar­tan ta­lep­le be­ra­ber fi­yat­la­rın tır­man­ma­sın­dan ve yer­li kay­nak­la­rın it­hal ba­ğım­lı­lı­ğı ön­le­ye­me­me­si­nin ve eko­lo­jik den­ge­nin de alarm ver­me­si­nin, hep­si­nin al­tı­nı çiz­di­ği­miz­de, ge­ri­ye tek bir yol ka­lı­yor:

1) Mev­cut­la­rın ener­ji ta­sar­ru­fuy­la da­ha iyi de­ğer­len­di­ril­me­si.

2) Yer­li kay­nak­la­rın bir an ön­ce dev­re­ye alın­ma­sı.

Ta­bii, ener­ji yo­ğun­lu­ğu­nun, ge­li­şen ül­ke­le­re ve ge­liş­mek­te olan ül­ke­le­re oran­la bak­tı­ğı­mız­da, Tür­ki­ye'de­ki ener­ji yo­ğun­lu­ğu­nun 0,38'ler ci­va­rın­da ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz. Bu ora­nın, özel­lik­le Ja­pon­ya'nın 4 ka­tı ve OECD ül­ke­le­ri­nin de 2 ka­tı ol­du­ğu­nu dü­şü­nür­sek, bi­zim ya­pa­cak ba­ya­ğı işi­mi­zin ol­du­ğu­nu gö­rü­rüz. Bu ener­ji yo­ğun­lu­ğun­dan çok faz­la bah­se­de­ce­ğiz. Ne­dir bu ener­ji yo­ğun­lu­ğu? As­lın­da, bi­rim millî ge­lir ba­şı­na tü­ket­ti­ği­miz ener­ji­nin ve­ya gay­ri­sa­fi millî, yurt içi ha­sı­la ba­şı­na tü­ke­ti­len ener­ji mik­ta­rı­nı, ya­ni her 1.000 do­lar­lık millî ge­lir için 0,38 ton ci­va­rın­da pet­rol eş de­ğe­ri­ni har­ca­mak de­mek. Bu­gü­nün ra­kam­la­rıy­la bah­set­ti­ği­miz­de, 1 ton eş de­ğer pet­ro­lün as­lın­da 1 ton ham pet­rol eş de­ğe­ri­nin çı­kar­dı­ğı ener­ji ol­du­ğu­nu da bi­li­yo­ruz ve böy­le­ce, 1 ton ham pet­ro­lün yi­ne 7,35 va­ril, ya­ni pi­ya­sa­da çok bah­se­di­len va­ril kar­şı­lı­ğı ol­du­ğu­nu bi­li­yo­ruz. Böy­le ol­du­ğun­da, her 1.000 do­lar ba­şı­na, millî ge­lir ba­şı­na, as­lın­da, -2,80 va­ril di­ye dü­şü­nür­sek, yak­la­şık 56-57 do­lar­lık va­ril ba­şı­na fi­ya­tı dü­şü­nür­sek- 156 do­lar­lık ener­ji mik­ta­rı­nı ver­di­ği­mi­zi gö­rü­rüz. Bu­nun Ja­pon­ya'nın 4 ka­tı ka­dar bir ra­kam da ol­du­ğu­nu dü­şü­nür­sek, yak­la­şık 38 bin do­lar­lık ki­şi ba­şı­na dü­şen millî ge­li­ri olan ül­ke­ler­den 4 ka­tı ka­dar da­ha pa­ha­lı bir nok­ta­da ol­du­ğu­mu­zu dü­şü­nür­sek, bu dü­zen­le­me­le­rin ne ka­dar kıy­met­li, ne ka­dar önem­li ol­du­ğu­nu bir kez da­ha gö­rü­rüz. As­lın­da, bu ya­pı­la­cak iş­lem­le­rin -bi­raz ön­ce Ta­ci­dar Bey de say­dı­lar- ko­nut­ta­ki, sa­na­yi­de­ki her­han­gi bir lam­ba­yı sön­dü­rür­ken da­hi ya­pı­lan iş­lem­le­rin, as­lın­da, 72 mil­yon nü­fu­su dik­ka­te al­dı­ğı­mız­da, kü­çüm­sen­me­ye­cek ra­kam­la­ra ulaş­tı­ğı­nı gö­rü­rüz.

Ba­zı ül­ke­ler­den kü­çük ör­nek­ler ver­mek is­te­rim. Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'nde, 1973'ten bu ya­na, top­lam yüz­de 126'lık bü­yü­me ol­du­ğu hâlde, ener­ji­de­ki bü­yü­me­nin, tü­ke­tim ba­zın­da­ki bü­yü­me­nin yüz­de 30'lar ci­va­rın­da ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz. Ya­ni, hem ar­zı kar­şı­la­ya­cak mik­ta­rı ener­ji üre­ti­mi ola­rak, arz gü­ven­li­ği ola­rak sağ­lı­yor­lar hem de tü­ke­tim mik­ta­rı­nı azal­tı­yor­lar. Bu açı­dan, özel­lik­le Kon­gre ka­rar­la­rı­nın ve Ener­ji Ba­kan­lı­ğı­nın al­dı­ğı ka­rar­lar­da, 1975 ile 1991 yıl­la­rı ara­sın­da, bu prog­ram­lar­la be­ra­ber, 8 mil­yar do­lar­lık bir ta­sar­ru­fun sağ­lan­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz. Bu ra­kam­lar, ay­nı yıl­lar içe­ri­sin­de­ki ener­ji ta­sar­ru­fu için ya­pı­lan ya­tı­rım­la­rın yak­la­şık 3 ka­tı ka­dar; ya­ni, arz gü­ven­li­ği­ni sağ­la­mak için ya­pı­la­cak ya­tı­rım­la­rın 3 ka­tı ka­dar ener­ji ta­sar­ru­fun­dan, bir mik­ta­rı ta­sar­ruf ede­bi­li­yor­lar. Yi­ne ay­nı şe­kil­de, Ener­ji Ba­kan­lı­ğı­nın bu ener­ji ve­rim­li­li­ği­ni, yal­nız­ca alet ve ekip­man­lar­la, be­yaz eş­ya­da ve­ya sa­na­yi­de kul­la­nı­lan alet ve ekip­man­lar­la be­ra­ber kar­şı­laş­tır­dı­ğı­mız­da, bu stan­dart­lar uy­gu­lan­dı­ğın­da, 21 bin me­ga­vat gü­cün­de­ki elek­trik üre­tim ka­pa­si­te­si­nin ye­ri­ne ge­çe­cek mik­ta­rı kar­şı­la­mış olu­yor­lar. 21 bin me­ga­vat, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, yak­la­şık, şu an­ki, Tür­ki­ye'de­ki arz edi­len ku­ru­lu gü­cün ya­rı­sı ka­dar bir mik­tar­dır. O açı­dan, bun­la­rın her bi­ri­nin de­ğer­li ol­du­ğu­nu söy­le­mek is­te­rim.

Özel­lik­le li­be­ral­le­şen ve ser­best­le­şen or­tam­lar­da… Ka­li­for­ni­ya'da bir sı­kın­tı ya­şan­dı, he­pi­miz ya­ki­nen ha­tır­la­rız ve 97 ve 98 yıl­la­rın­da­ki ve 2000'li yıl­lar­da­ki bu kriz, özel­lik­le ser­best­leş­me uy­gu­la­ma­la­rı­nı tar­tış­ma­ya aç­ma­sı açı­sın­dan önem­liy­di. Biz­de de ben­zer du­rum var­sa, ma­dem­ki ser­best­leş­me­den bah­se­di­yor­sak, bu­nun dört yıl­lık bir sü­re içe­ri­sin­de ta­nım­lan­mış ve no­mi­nal ola­rak da… Eya­let­ler ara­sın­da­ki en faz­la, en yük­sek de­ğe­re ula­şan ener­ji ve­rim­li­li­ği için bir fon ku­ru­yor­lar ve bu fon­la be­ra­ber, yak­la­şık 220 mil­yon do­lar ci­va­rın­da­ki bir pa­ra­yı oluş­tu­rup, bu pa­ra­nın ay­nen bu ta­sar­ruf­ta kul­la­nıl­ma­sı­nı sağ­lı­yor­lar ve kri­zin için­den kur­tul­ma­nın bir yo­lu­nu bul­ma­ya ça­lı­şı­yor­lar. Me­se­la, özel­lik­le Al­man­ya'da­ki ra­kam­lar şa­şır­tı­cı. Al­man­ya'da­ki el­de edi­len ta­sar­ruf mik­ta­rı ve ev­ler­de­ki kul­la­nı­lan ta­sar­ruf mik­ta­rı, gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la ba­şı­na, bi­rin­cil ener­ji tü­ke­ti­min­de, yüz­de 30'la­ra va­ran bir ta­sar­ruf mik­ta­rı­na kar­şı­lık ge­li­yor. Bu açı­dan da, ya­pı­la­cak bu ça­lış­ma­la­rın, hem ka­mu ku­rum­la­rı ara­sın­da­ki bir­bi­ri­ne ile­ti­şim sağ­la­mak açı­sın­dan ya­pı­lan ça­lış­ma­la­rın hem de özel sek­tör açı­sın­dan ka­de­me­li ola­rak yıl­la­ra sa­ri bu ça­lış­ma­la­rın kü­çüm­sen­me­me­si ve de­ğer­li ol­du­ğu­nun al­tı­nı çiz­mek is­te­rim.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ko­or­di­nas­yon Ku­ru­lu­nun, şu an­da hâlen de­vam eden bu Ku­ru­lun da­ha ak­tif hâle ge­ti­ril­me­si­nin ve ku­rum­lar üze­rin­de­ki te­si­ri­nin ar­tı­rı­la­rak bir yap­tı­rım gü­cü­nün sağ­lan­ma­sı­nın önem­li ol­du­ğu ka­na­ati­ni söy­lü­yo­rum. Si­vil top­lum ör­güt­le­riy­le be­ra­ber, üni­ver­si­te­le­rin, mes­lek oda­la­rı­nın, ener­ji ve­rim­li­li­ğiy­le ala­ka­lı ku­ru­la­cak da­nış­man­lık şir­ket­le­ri­nin de bu­ra­da önem­li bir pa­yı­nın ola­ca­ğı­nı söy­le­mek is­te­rim.

Ar­tık, ener­ji sek­tö­rün­de­ki ser­best­leş­mey­le be­ra­ber, li­san­sa ge­çil­miş ol­ma­sı­nın, ay­nı za­man­da, ener­ji yö­ne­ti­ci­le­ri­nin de ala­ca­ğı bir eği­tim­le be­ra­ber ser­ti­fi­ka dö­ne­mi­nin ge­ti­ril­me­si­nin bir ar­tı de­ğer ol­du­ğu­nu söy­le­mek is­te­rim.

Ener­ji tü­ke­ten mal­la­rın, özel­lik­le, kul­la­nım kı­la­vuz­la­rın­da ve­rim­li­li­ğe yer ve­ril­me­si­nin, yal­nız­ca Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Haf­ta­sı'nda bir sem­bol hâli­ne gel­me­si­nin da­ha öte­sin­de bir fonk­si­yo­nel­lik ta­şı­ma­sı ge­rek­ti­ği­ne ina­nı­yo­rum.

Ben, bu ka­nun ta­sa­rı­la­rın­da ve ka­nun tek­li­fin­de eme­ği ge­çen bü­tün ar­ka­daş­la­rı­mı­za te­şek­kür edi­yor ve he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Sa­yın Yıl­dız, te­şek­kür edi­yo­rum.

Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin Öz­can.

Sa­yın Öz­can, bu­yu­run.

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA HÜ­SE­YİN ÖZ­CAN (Mer­sin) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 1326 sı­ra sa­yı­lı, Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı ile Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Kay­nak­la­rı­nın Elek­trik Ener­ji­si Üre­ti­mi Amaç­lı Kul­la­nı­mı­na İliş­kin Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi hak­kın­da Ana­va­tan Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ön­ce­lik­le, ener­ji ta­sar­ru­fu, ener­ji­nin akıl­lı­ca kul­la­nı­lı­şıy­la ka­yıp­la­rın en aza in­di­ril­me­si, ay­nı ener­jiy­le da­ha çok iş ya­pıl­ma­sı ve ay­nı iş için da­ha az ener­ji kul­la­nıl­ma­sı an­la­mı ta­şı­mak­ta­dır. Da­ha­sı, ener­ji, ti­ca­ri bir mal de­ğil, top­lum­sal bir hiz­met­tir. Bu hiz­met, ço­ğu za­man, in­sa­nın kul­lan­ma­sı zo­run­lu in­san­lık hak­kı­na dö­nüş­müş­tür. Hat­ta, borç­tan do­la­yı elek­trik ke­sil­me­si ço­ğu ül­ke­de in­san hak­la­rı­na ay­kı­rı­lık ola­rak de­ğer­len­di­ril­mek­te­dir.

Şim­di, bir­ta­kım kav­ram­la­rı otur­ta­bil­mek için söy­le­mek is­te­di­ğim şu­dur: Do­ğa­dan be­lir­li bir üre­tim so­nu­cu el­de edi­len pet­rol, hid­ro­lik, do­ğal gaz, kö­mür, uran­yum tür­le­ri bi­rin­cil ener­ji kay­nak­la­rı; kay­na­ğın çev­ri­mi so­nu­cu el­de edi­len elek­trik, ha­va ga­zı, pet­rol ürün­le­ri, kok, bri­ket gi­bi kay­nak­lar ikin­cil ener­ji kay­nak­la­rı; gü­neş, rüzgâr, jeo­ter­mal ve de­niz gi­bi ener­ji kay­nak­la­rı ise ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı şek­lin­de ad­lan­dı­rıl­mak­ta­dır.

Di­ğer yan­dan, "ener­ji ve­rim­li­li­ği­nin ar­tı­rıl­ma­sı, atık ener­ji­le­rin de­ğer­len­di­ril­me­si ve mev­cut ener­ji ka­yıp­la­rı­nın ön­len­me­si yo­luy­la tü­ke­ti­len ener­ji mik­tar­la­rı­nın eko­no­mik kal­kın­ma­yı ve sos­yal re­fa­hı en­gel­le­me­den en aza in­dir­gen­me­si" ola­rak ta­nım­la­ya­bil­di­ği­miz ener­ji ta­sar­ru­fu­nun, ener­ji kri­zi ya­şa­yan ül­ke­le­rin so­run­la­rı­nın çö­zü­mün­de önem­li kat­kı­la­rı bu­lun­mak­ta­dır.

Pek de­ğer­li ar­ka­daş­lar, ener­ji ta­sar­ru­fu­nun öne­mi ne­re­den ge­li­yor? Çün­kü ener­ji ih­ti­ya­cı­mız son­suz­dur; ama, ener­ji kay­nak­la­rı­mız sı­nır­lı­dır. Bu­gün iti­ba­rıy­la dün­ya ener­ji ih­ti­ya­cı­nın önem­li bir bö­lü­mü­nü kar­şı­la­mak­ta olan fo­sil ya­kıt re­zerv­le­ri­nin kul­la­nım hı­zı ise sü­rek­li art­mak­ta­dır. Bu ar­tış, fo­sil kay­nak­la­rın hız­la azal­ma­sı an­la­mı­na gel­di­ği gi­bi, çev­re kir­li­li­ği açı­sın­dan da önem­li so­run­lar ya­rat­mak­ta­dır.

Dün­ya ener­ji tü­ke­ti­mi­ne ait bi­rin­cil ener­ji kay­nak­la­rı­nın du­ru­mu şöy­le­dir: Pet­rol yüz­de 38,5; kö­mür yüz­de 24,7; do­ğal gaz yüz­de 23,7; nük­le­er yüz­de 6,6; hid­ro­lik yüz­de 3 ve ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji yüz­de 3.

Ül­ke­miz­de ener­ji tü­ke­ti­mi­ne ait bi­rin­cil ener­ji kay­nak­la­rın­da ise du­rum: Pet­rol yüz­de 42, taş kö­mü­rü yüz­de 14, lin­yit kö­mü­rü yüz­de 16, do­ğal gaz yüz­de 15 ve di­ğer­le­ri ise yüz­de 19 ci­va­rın­da­dır.

Bun­lar­dan baş­ka, ener­ji top­lum­sal bir var­lık­tır. Gü­nü­müz­de elek­trik ener­ji­si top­lum­lar için vaz­ge­çil­mez du­ru­ma gel­miş du­rum­da­dır. Şu an için dün­ya­da­ki top­lam ener­ji kul­la­nı­mı­nın yüz­de 35'i elek­trik ener­ji­si­dir. Ya­kın ge­le­cek­te bu ora­nın da­ha da yük­se­le­ce­ği gö­rül­mek­te­dir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, elek­trik üre­ti­mi, ya­pı­sı ge­re­ği, do­ğal te­kel­dir; ya­ni, elek­trik üre­ti­mi plan ve prog­ram­la­rı­nın ya­pıl­ma­sı­na ka­rar ver­me hak­kı­nın kim­de ola­ca­ğı en önem­li hu­sus ola­rak kar­şı­mı­za çık­mak­ta­dır. Çün­kü, elek­trik üre­til­di­ği an tü­ke­til­mek­te­dir. Bu ne­den­le, ka­pa­si­te faz­la­sı ya­tı­rım­lar, elek­tri­ği pa­ha­lı kıl­dı­ğı gi­bi, ge­rek­ti­ğin­de bu­lun­ma­yan elek­trik pa­ha­lı bir ener­ji tü­rü­dür. Bu ne­den­le de elek­trik ener­ji­sin­de mer­kezî plan­la­ma zo­run­lu­dur. Plan­la­ma­nın ya­nı sı­ra, elek­trik ener­ji­si­nin top­lum­sal­lı­ğı ne­de­niy­le elek­trik üre­ti­min­de üre­tim gü­ven­li­ği ve fi­yat­lan­dır­ma­da mer­kezî de­ne­tim ge­rek­mek­te­dir. Ay­rı­ca, ener­ji üre­ti­min­de ka­mu ya­ra­rı­nı ko­ru­yu­cu mer­kezî de­ne­tim me­ka­niz­ma­la­rı zo­run­lu­dur. En önem­li hu­sus ise, ener­ji­nin ya­pı­sı ge­re­ği, tüm sa­na­yi tü­ke­tim­le­ri­nin te­mel gir­di­si ol­ma­sı­dır. Bu açı­dan, özel­lik­le elek­trik ener­ji­si ke­sin­ti­siz, ye­ter­li ve ucuz ol­ma­sı zo­run­lu­dur. Ay­rı­ca, ener­ji fi­yat­la­rın­da­ki ar­tış­la­rın, ona bağ­lı ola­rak ça­lış­ma du­ru­mun­da­ki sa­na­yi ürün­le­ri­nin fi­ya­tı­nı da doğ­ru­dan et­ki­le­di­ği so­nu­cu ener­ji­nin top­lum­sal­lı­ğı­nı be­lir­ler. Bu da, ka­mu hiz­me­ti ola­rak al­gı­lan­ma­sı­nı ge­rek­ti­rir. Ke­sin­ti­siz­li­ği­nin ve ye­ter­li­li­ği­nin ko­şu­lu ise mer­kezî plan­la­ma­dır. Özel­lik­le ener­ji da­ğı­tı­mın­da­ki özel­leş­tir­me­ler, son de­re­ce dik­kat çe­ken bir hu­sus­tur. Çün­kü, ener­ji­de asıl olan, üre­ti­min be­lir­li bir sa­bit fi­yat üze­rin­den özel sek­tö­re dev­le­tin alım ga­ran­ti­li dev­ri ol­ma­lı­dır. Da­ğı­tım ise, ke­sin­lik­le dev­let­te kal­ma­lı­dır. Bu da­ğı­tım iha­le­si­ni alan ba­zı fir­ma­lar, ka­yıp-ka­çak ora­nı­nın yük­sek­li­ği­ni mev­cut abo­ne­le­rin üze­ri­ne yük­le­ye­rek çı­kar­mak­ta­dır. Son öde­me ta­rih­le­rin­de öden­me­yen her fa­tu­ra için beş iş gü­nü için­de ka­pa­tıl­ma­sı­na yö­ne­lik uya­rı ya­zı­sı gel­mek­te ve fa­hiş bir ge­cik­me ce­za­sıy­la in­san­lar ce­za­lan­dı­rıl­mak­ta­dır.  

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ener­ji na­kil hat­la­rın­da­ki ek­sik­li­ği gi­der­me­nin ma­li­ye­ti ise 10 mil­yar do­la­ra ulaş­mak­ta ve ye­ni ya­tı­rım ol­ma­dı­ğı için de bu ra­kam sü­rat­le art­mak­ta­dır. 2004 yı­lı ra­kam­la­rı­na gö­re, (sa­de­ce dev­le­tin üret­ti­ği ra­kam­la­ra gö­re) net tü­ke­tim 86 mil­yon 193 bin 844 olup, ka­yıp-ka­çak ise 20 mil­yon ci­va­rı­na ulaş­mak­ta­dır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ge­le­cek­te ül­ke­mi­zin ener­ji po­li­ti­ka­la­rı (tek­no­lo­jik ter­cih­ler, mül­ki­yet, kay­nak kul­la­nı­mı) glo­bal­leş­me söy­le­mi­ne pa­ra­lel ola­rak ken­di dı­şın­da çi­zi­len se­nar­yo­la­ra gö­re be­lir­len­mek­te­dir. Se­nar­yo­nun is­mi ise Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­rin­ce sap­tan­mış "Av­ru­pa Ener­ji Gü­ven­li­ği An­laş­ma­sı" baş­ka bir de­yiş­le "Av­ru­pa Ener­ji Şar­tı"dır.

Av­ru­pa, ener­ji ge­rek­si­ni­mi­ni sağ­la­mak üze­re dört ana gü­zergâh be­lir­len­miş­tir. Bu gü­zergâhlar­dan ge­le­cek ener­ji ile Av­ru­pa ener­ji pa­za­rı oluş­tu­ru­la­cak ve ener­ji fi­yat­la­rı da Av­ru­pa ser­ma­ye­si­nin kon­tro­lün­de ola­cak­tır. Bu hat­lar­dan il­ki Ku­zey Av­ru­pa'yı ve Bri­tan­ya Ada­sı'nı bes­le­mek üze­re ön­gö­rü­len Ku­zey De­ni­zi ener­ji kay­nak­la­rı­nı Av­ru­pa'ya ta­şı­yan hat­tır. İkin­ci hat, Rus­ya ener­ji kay­nak­la­rı­nı Av­ru­pa'ya ta­şı­yan hat­tır ki, Or­ta Av­ru­pa'ya ta­şı­yan pet­rol ve do­ğal gaz hat­la­rı­dır. Üçün­cü hat, Ku­zey Af­ri­ka ener­ji kay­nak­la­rı­nı ta­şı­ya­cak olan Mağ­rip hat­tı­dır. Bu hat şu gün­ler­de ta­mam­lan­mış­tır. Dör­dün­cü hat ise, Or­ta Do­ğu ve Or­ta As­ya ener­ji kay­nak­la­rı­nı Av­ru­pa'ya ta­şı­ma­sı dü­şü­nü­len hat­tır. Bu hat­tın Ana­do­lu'dan geç­me­si ise zo­run­lu­dur.

Av­ru­pa ül­ke­le­ri, be­lir­le­nen bu hat­la­rın gü­ven­li­ği­ni, hat­la­rın kon­trol­le­ri­nin ken­di ser­ma­ye­le­rin­de ol­ma­sın­da gör­mek­te­dir. Bu amaç­la ile­tim hat­la­rı­nın ge­çe­ce­ği ül­ke­le­ri ener­ji sek­tör­le­ri­ni özel­leş­tir­me­ye zor­la­mak­ta­dır. An­laş­ma ko­şul­la­rı­na gö­re ta­raf ül­ke ser­ma­ye­le­ri ya­tı­rım yap­tık­la­rı ül­ke top­rak­la­rın­da be­lir­li ay­rı­ca­lık­lar ala­cak­lar­dır. İle­tim hat­tı­nın geç­ti­ği ül­ke hat ki­ra be­de­li tes­pit hak­kı­nı Av­ru­pa ener­ji mar­ke­ti­ne dev­re­de­cek­tir. Söz ko­nu­su an­laş­ma­yı, bu­gün için, Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­ri dı­şın­da sa­de­ce Tür­ki­ye ve Ce­za­yir im­za­la­mış­tır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, sek­tö­rün en önem­li so­run­la­rın­dan bi­ri­si de, öte­den be­ri Ener­ji Ba­kan­lı­ğı, Dev­let Su İş­le­ri, Elek­trik İş­le­ri Etüt İda­re­si, Tür­ki­ye Kö­mür İş­let­me­le­ri, TE­AŞ, TE­DAŞ ara­sın­da ge­rek­li eş gü­düm sağ­la­na­ma­ma­sı ve çok baş­lı­lık­tır. Bu çok baş­lı ya­pı­nın her bi­ri­nin ön­ce­li­ği di­ğe­riy­le uyum­lu ol­ma­dı­ğı için sek­tö­rün ön­ce­lik­le­ri tes­pit edi­le­me­mek­te­dir.

Bun­lar­la bir­lik­te, 1990'lar­dan son­ra sek­tör­de cid­di bir ih­mal edil­miş­lik ya­şan­mak­ta­dır. Yap-iş­let-dev­ret ve yap-iş­let mo­del­le­ri­ne bel bağ­la­na­rak de­vam eden ya­tı­rım­lar bi­le bi­ti­ril­me­miş­tir. Bu du­ru­mu, en iyi, ku­ru­lu güç ar­tış tab­lo­la­rın­dan gör­mek­te­yiz. Ama, en bü­yük teh­li­ke ise, ön­lem alın­ma­ma­sı du­ru­mun­da 2020 yı­lın­da it­hal kay­nak­la­rı­na ba­ğım­lı­lık ora­nı­nın yüz­de 80'le­re tır­ma­na­cak­tır. Tür­ki­ye'nin bu sı­kın­tı­yı aşa­bil­me­si için, 2020'ye ka­dar top­lam 80 mil­yar do­lar­lık ener­ji ya­tı­rı­mı yap­ma­sı ge­rek­mek­te­dir.

Bun­la­rın ya­nı sı­ra, Rus ga­zı­na yüz­de 65 ora­nın­da ba­ğım­lı olan ül­ke­miz, 2005 yı­lın­da, ay­nı za­man­da 1.000 met­re küp ga­za 260 do­lar ve­re­rek en pa­ha­lı fi­ya­tı öde­yen ül­ke­ler­den bi­ri ol­muş­tur. Gaz­prom'un açık­la­ma­sı­na gö­re, Tür­ki­ye 2005 yı­lın­da Rus­ya'dan ala­ca­ğı do­ğal ga­za 260 do­lar öder­ken, Ba­tı Av­ru­pa ül­ke­le­ri­nin or­ta­la­ma­sı 135 do­lar­da kal­mış­tır.

Bir baş­ka so­run ise, Tür­ki­ye'de 1 ki­lo­vat sa­at ener­ji­nin ma­li­ye­ti­nin, kö­mür­de 3,43 sent, do­ğal gaz­da 4,33 sent, fu­el-oil'de ise 4,22 sent gi­bi yük­sek dü­zey­ler­de ger­çek­leş­me­si­dir. Bu ise, Av­ru­pa ül­ke­le­ri­nin en az 5-6 ka­tı dü­ze­yin­de­dir. Bu ya­pı­lar de­ğiş­me­den ener­ji­de ve­rim­li­lik­ten ve ta­sar­ruf­tan bah­set­mek bi­raz hak­sız­lık olur.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, üre­ti­me ge­rek­li ya­tı­rım­la­rın ya­pıl­ma­ma­sı­nın ya­nı sı­ra, sek­tö­rün bir di­ğer önem­li so­ru­nu, özel­lik­le bü­yük şe­hir­ler­de da­ğı­tım ka­yıp­la­rı­nın yük­sek­li­ği­dir. Bu ne­den­le, üre­tim ye­ter­li ol­sa bi­le, tü­ke­ti­ci­ye is­te­ni­len ka­li­te­de elek­trik ve­ril­me­si ola­nak­sız­dır. Resmî is­ta­tis­tik­le­re gö­re, or­ta­la­ma şe­be­ke ka­yıp­la­rı yüz­de 18'dir. Bu, ba­zı yö­re­ler­de ise özel­lik­le yüz­de 25 ve yüz­de 32'yi bul­mak­ta­dır. Oy­sa, ka­yıp­lar, ge­liş­miş ül­ke­ler­de yüz­de 8-10 ci­va­rın­da­dır. Alt­ya­pı­ya ya­pı­la­cak ek ya­tı­rım­lar­la, sis­te­me sağ­la­nan elek­trik ener­ji­si mik­ta­rın­da ar­tış sağ­lan­ma­sı ve ül­ke eko­no­mi­si­ne kat­kı­nın ya­nı sı­ra, tü­ke­ti­ci­ye is­te­ni­len ni­te­lik­te elek­trik ener­ji­si ve­ri­le­bi­le­cek­tir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, gö­rü­şü­len tek­lif­le, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­na ağır­lık ve­ril­me­si amaç­lan­mak­ta­dır, çün­kü çev­re­ye ve­ri­len za­rar yok de­ne­cek ka­dar az­dır. Yal­nız, bu hu­sus­ta da çok geç ka­lın­mış­tır, çün­kü, özel­lik­le ba­zı ter­mik san­tral­le­rin ya­tı­rım aşa­ma­sın­da ba­ca ga­zı arıt­ma ve kül tut­ma üni­te­le­ri ya ya­pıl­ma­mış ya da ge­rek­ti­ği şe­kil­de ya­pıl­ma­mış­tır. Bu­nun en iyi ör­ne­ği, Ya­ta­ğan, Ye­ni­köy ve Ke­mer­köy Ter­mik San­tral­le­ri­dir.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ener­ji kul­la­nı­mın­da ta­sar­ruf ve ba­zı so­run­la­rın çö­zü­mü için ön­ce­lik­le ger­çek­çi ve mer­kezî bir ener­ji plan­la­ma­sı ya­pıl­ma­lı­dır. Özel­lik­le ter­mik san­tral­le­rin ba­ca ga­zı arıt­ma ve kül tut­ma te­sis­le­ri hız­la dev­re­ye so­kul­ma­lı ve çev­re­ye olan et­ki­le­ri azal­tıl­ma­lı­dır. Böy­le­lik­le, ka­pa­si­te kul­lan­ma ora­nı yu­ka­rı çe­ki­le­cek­tir. Özel­lik­le ulu­sal kay­nak­lar­la çö­zü­me yö­ne­lin­me­li ve ge­rek pro­je ge­rek plan ge­rek­se baş­la­nı­lan hid­ro­elek­trik san­tral­ler bir an ön­ce bi­ti­ril­me­li­dir. Böy­le­lik­le, hem ucuz ener­ji üre­ti­le­cek hem de tü­ke­ti­me ucuz elek­trik ve­ri­le­rek sa­na­yi­nin re­ka­bet gü­cü ar­tı­rı­la­cak­tır. Elek­trik ener­ji­si üre­ti­min­de­ki dı­şa ba­ğım­lı­lık en alt dü­ze­ye in­di­ri­le­cek­tir. Me­se­la, rüzgâr ener­ji­sin­de ye­ni çı­ka­rı­lan rüzgâr ha­ri­ta­sı bu ko­nu­da­ki po­tan­si­ye­li tes­pit et­me­de çok fay­da­lı ola­cak­tır. Gü­neş ener­ji­sin­den en çok oran­da ya­rar­lan­ma ko­nu­sun­da teş­vik edi­ci bir po­li­ti­ka be­nim­sen­me­li­dir. Sa­de­ce yüz­de 5'in­den ya­rar­la­nı­lan ül­ke­mi­zin 2.450 me­ga­vat­lık elek­trik­sel kul­la­nı­la­bi­lir jeo­ter­mal po­tan­si­ye­li­nin, tü­müy­le kul­la­nıl­ma­sı ko­nu­sun­da ge­rek­li ya­tı­rım­la­ra gi­dil­me­li­dir.

Bun­lar­dan baş­ka, elek­trik ener­ji­si­nin ve­rim­li kul­la­nı­mı ko­nu­sun­da mer­kezî pro­je­ler ge­liş­ti­ril­me­li, özel­lik­le elek­trik ener­ji­si­nin yo­ğun ola­rak kul­la­nıl­dı­ğı çi­men­to ve de­mir-çe­lik sek­tör­le­rin­de hız­la az elek­trik tü­ke­ten tek­no­lo­ji­le­re yö­ne­lin­me­li­dir.

Elek­trik­li ev alet­le­rin­de, ka­de­me­li ola­rak az ener­ji tü­ke­ten tek­no­lo­ji­le­re ge­çil­me­li­dir. Da­ha­sı, üre­tim, ile­tim ve da­ğı­tım­da bo­zu­lan mer­kezî ya­pı ye­ni­den oluş­tu­rul­ma­lı ve sis­te­min bü­tün­lü­ğü sağ­lan­ma­lı­dır.

Da­ğı­tım özel­leş­ti­ril­me­si uy­gu­la­ma­la­rın­dan hız­la vaz­ge­çil­me­li­dir. Özel­leş­ti­ril­miş olan böl­ge­ler derhâl mer­kezî sis­te­me dâhil edil­me­li­dir. Bu açı­dan, bu ka­nun tek­li­fi ile oluş­tu­ru­lan Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ko­or­di­nas­yon Ku­ru­lu­nun, plan­la­ma ve ka­rar ver­me­de çok mer­kez­li ya­pı­dan kay­nak­la­nan so­run­la­rı azal­ta­ca­ğı­nı umu­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ener­ji­nin bir bo­yu­tu da çev­re­dir. Ener­ji, tü­ke­tim ka­rak­te­rin­den do­la­yı her şek­liy­le çev­re­ye bo­zu­cu bir et­ki gös­te­rir. Bu tür bo­zu­cu et­ki­ler azal­tıl­sa bi­le, hiç­bir za­man bu azal­ma­nın as­ga­ri­ye düş­me­ye­ce­ği gö­rül­mek­te­dir. Da­ha faz­la ka­zanç uğ­ru­na ya­pı­lan aşı­rı üre­tim ve kon­trol­süz tü­ke­tim, do­ğa­da yıl­lar­ca olu­şan den­ge­le­ri bir yıl içe­ri­sin­de bo­za­bi­lir. Hid­ro­lik san­tral­ler, eko den­gey­le bir­lik­te ik­lim­sel de­ği­şik­lik­le­re ne­den ol­du­ğu gi­bi, ter­mik üre­tim, sö­zü çok edi­len se­ra ga­zı et­ki­si ile bu­na bağ­lı kü­re­sel ısın­ma­nın te­mel ne­den­le­ri­dir. Kı­sa­ca­sı, her tür kül­tü­rel üre­tim­de ol­du­ğu gi­bi ener­ji­nin her tür üre­ti­mi de do­ğal çev­re­yi bo­zar. Üre­tim­de­ki bo­zu­cu et­ki de her za­man olum­suz yön­de­dir. Oy­sa ener­ji, ay­nı za­man­da bir zo­run­lu­luk­tur. O hâlde, ener­ji ve­rim­li kul­la­nıl­ma­lı, üre­tim­de­ki çev­re­sel et­ki­ler de­ğer­len­di­ril­me­li­dir. Ener­ji ma­li­ye­tin­de­ki te­mel kri­ter top­lum­sal ma­li­yet ol­ma­lı­dır. Oy­sa, ser­ma­ye açı­sın­dan te­mel gü­dü kârdır. İs­ta­tis­tik­ler, ener­ji­nin Tür­ki­ye'de OECD or­ta­la­ma­sın­dan 3 kat da­ha ve­rim­siz kul­la­nıl­dı­ğı­nı gös­ter­mek­te­dir. Bu­ra­da­ki te­mel ne­den ise, ge­liş­miş ül­ke­le­rin ken­di ül­ke­sin­de çev­re­sel so­run­la­rı ve ener­ji yo­ğun­lu­ğu ne­de­ni ile ge­liş­tir­me­di­ği çi­men­to ve de­mir-çe­lik sek­tö­rü­nü Tür­ki­ye'ye kay­dır­ma­la­rı­dır. Ener­ji yo­ğun­lu­ğu kav­ra­mı, ge­liş­miş­lik ta­nım­la­ma­sın­da en sağ­lık­lı ve doğ­ru pa­ra­met­re olup, bi­rim ener­ji­den üre­ti­len bi­rim eko­no­mik de­ğer ara­sın­da­ki iliş­ki­dir. Ge­liş­miş­lik, az ener­ji kul­la­na­rak çok eko­no­mik de­ğer ya­ra­ta­bil­mek­le öl­çüm­le­ne­bi­lir. Ge­liş­miş ül­ke­le­rin bu ko­nu­da­ki en bü­yük ba­şa­rı­sı da bu hu­sus­tur.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ener­ji üre­ti­mi için ya­pı­mı plan­la­nan ba­raj ya da ter­mik san­tral­ler­de, Ha­san­keyf ör­ne­ğin­de ol­du­ğu gi­bi, in­san­lı­ğın yüz­ler­ce yıl­lık bi­ri­kim­le­ri­nin ürü­nü kül­tü­rel ka­lın­tı­lar yok edil­me­me­li­dir. Bun­lar­dan baş­ka, 1800'lü yıl­lar­dan be­ri, fo­sil ya­kıt­la­rı, kö­mür, pet­rol, do­ğal gaz ya­kı­yo­ruz. Fo­sil ya­kıt­la­rın al­ter­na­ti­fi­ni bul­mak ve be­ra­be­rin­de ener­ji­nin et­kin ve ve­rim­li kul­la­nı­mı­nı teş­vik et­mek ge­rek­mek­te­dir. Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­ri, 2010 yı­lın­da, ener­ji en­van­te­rin­de­ki ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nın pa­yı­nı yüz­de 22'le­re çı­kar­mak is­te­mek­te­dir.

Se­ra ga­zı emis­yo­nu­nun yüz­de 25'ini ve­ren Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri kat­kı­da bu­lun­ma­dan, dün­ya­da­ki kü­re­sel ik­lim de­ği­şik­li­ği so­ru­nu çö­zü­le­mez. Kyo­to Pro­to­ko­lü'nü im­za­la­ma­yan ABD, se­ra gaz­la­rı emis­yo­nu­nu dü­şü­re­cek tek­no­lo­jik ya­tı­rım­la­ra da kay­nak ayır­ma­lı­dır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ta­bii ki, ener­ji­yi ve­rim­li kul­la­na­ca­ğız ve bu kul­la­nım­dan sağ­la­na­cak ener­ji ta­sar­ru­fuy­la da, yıl­da 4 mil­yar li­ra ha­va­ya git­me­miş ola­cak­tır. Bun­lar da, ko­nuy­la il­gi­li ulu­sal bi­linç­ten geç­mek­te­dir. Ya­ni, hal­kın, rek­lam­lar­la, ta­nı­tım­lar­la sü­rek­li bi­linç­len­di­ril­me­si ge­rek­mek­te­dir.

Uma­rız, gö­rü­şü­len ka­nun tek­li­fin­de­ki eği­tim ve bi­linç­len­dir­me, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nın yay­gın­laş­tı­rıl­ma­sı gi­bi te­mel stra­te­ji­le­rin ge­liş­ti­ril­me­si­ne yö­ne­lik ola­rak sek­tö­rel uy­gu­la­ma­lar çe­şit­li teş­vik­ler­le ya­pı­la­rak, bu ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­yi hal­kı­mı­zın hiz­me­ti­ne sun­mak…

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ül­ke­miz bi­na sek­tö­rü, 2002 yı­lı ve­ri­le­ri­ne gö­re, 18 mil­yon TEP (Ton Eş­de­ğe­ri Pet­rol) tü­ke­tim mik­ta­rıy­la sa­na­yi­den son­ra en faz­la ener­ji tü­ke­ti­mi­nin ger­çek­leş­ti­ği sek­tör­dür ve bu mik­tar, ni­hai ener­ji tü­ke­ti­mi­nin yüz­de 35'ini al­mak­ta­dır. Elek­trik tü­ke­ti­min­dey­se, sek­tör, yüz­de 43 pa­ya sa­hip­tir.

Ül­ke­miz­de­ki es­ki bi­na­la­rın pek ço­ğun­da ener­ji ta­sar­ru­fu için ye­ter­li ön­lem­ler alın­ma­mış­tır. Do­la­yı­sıy­la, sa­de­ce ça­tı ya­lı­tı­mı, çift cam ve sız­ma ka­yıp­la­rı­nın azal­tıl­ma­sı ön­lem­le­riy­le sağ­la­na­bi­le­cek önem­li bo­yut­ta ener­ji ta­sar­ru­fu po­tan­si­ye­li mev­cut­tur.

Ya­lı­tım iyi­leş­tir­me­le­ri­nin sağ­la­ya­ca­ğı ta­sar­ruf po­tan­si­yel­le­ri­nin ya­nı sı­ra, mev­cut tüm bi­na­la­rın, so­ba ve ka­lo­ri­fer gi­bi ısıt­ma sis­tem­le­rin­de iyi iş­let­me ve ve­rim­li ısıt­ma sis­tem­le­ri­nin kul­la­nıl­ma­sın­dan ge­le­bi­le­cek ta­sar­ruf po­tan­si­yel­le­ri… Ay­rı­ca, ve­rim­li­lik sağ­la­ya­cak­tır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ger­çek­ten, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­yi da­ha ucu­za mal et­me­nin yo­lu, özel­lik­le rüzgâr ener­ji­sin­den fay­da­lan­mak, gü­neş ener­ji­sin­den fay­da­lan­mak… Ter­mik san­tral­le­rin da­ha ve­rim­li hâle ge­ti­ril­me­sin­de ya­rar var­dır. Eğer, biz, ta­sar­ruf ya­pa­cak­sak, do­ğa­yı ko­ru­ya­cak­sak, in­san­la­ra da­ha iyi hiz­met su­na­cak­sak… Bu ener­ji­nin ma­li­ye­ti­ni dü­şür­me­nin yo­lu ise… Dı­şa ba­ğım­lı­lık­tan kur­tar­ma­nın, do­ğal ga­za ba­ğım­lı­lık­tan kur­tar­ma­nın… Dı­şa­rı­dan ge­le­cek her­han­gi bir it­hal ener­jiy­le bu so­run­la­rı çö­ze­me­yiz. Biz, öz kay­nak­la­rı­mı­za gü­ven­me­li­yiz ve bu öz kay­nak­la­rı­mı­zı ha­re­ke­te ge­çi­re­rek ener­ji­mi­zi da­ha ye­ni­le­ne­bi­lir, da­ha çev­re­yi ko­ru­ya­bi­lir şek­liy­le dü­zen­le­me­miz­de ya­rar var­dır.

Bu ya­sa, ger­çek­ten, ül­ke­miz için ve hal­kı­mız için fay­da­lı bir ya­sa­dır. Biz, Ana­va­tan Gru­bu ola­rak bu ya­sa­yı des­tek­li­yo­ruz. Bü­tün eme­ği ge­çen­le­re çok te­şek­kür edi­yo­ruz. Ha­yır­lı ol­sun di­yor, yü­ce Mec­li­se say­gı­lar su­nu­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öz­can.

Ta­sa­rı­nın mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si­ni oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, şim­di, bi­rin­ci bö­lü­mün gö­rüş­me­le­ri­ne baş­lı­yo­ruz.

Bi­rin­ci bö­lüm 1 ila 15'in­ci mad­de­le­ri kap­sa­mak­ta­dır.

Bi­rin­ci bö­lüm üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na İz­mir Mil­let­ve­ki­li Hak­kı Ül­kü.

Sa­yın Ül­kü, bu­yu­run efen­dim.

CHP GRU­BU ADI­NA HAK­KI ÜL­KÜ (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 1326 sı­ra sa­yı­lı, Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı ile Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Kay­nak­la­rı­nın Elek­trik Ener­ji­si Üre­ti­mi Amaç­lı Kul­la­nı­mı­na İliş­kin Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ener­ji­nin et­kin kul­la­nı­mı, re­fah se­vi­ye­sin­den fe­dakârlık yap­mak­sı­zın ve ka­li­te ve per­for­man­sı dü­şür­me­den bir mal ve­ya hiz­met el­de et­mek için ge­rek­li olan ener­ji mik­ta­rı­nın azal­tıl­ma­sı­dır. Ener­ji­nin et­kin kul­la­nı­mı so­nu­cun­da sağ­la­na­cak ener­ji ta­sar­ru­fu­nun, da­ha hız­lı ve da­ha ucu­za el­de edi­le­bi­len ener­ji kay­na­ğı ol­du­ğu bu­gün bü­tün dün­ya­da ka­bul edi­len bir ger­çek­tir. Bu bağ­lam­da, ener­ji­nin et­kin ve­rim­li­li­ği­ni sağ­la­ya­cak bir ya­sal dü­zen­le­me ula­şım ala­nın­da, ko­nut­lar­da, sa­na­yi­de na­sıl ol­ma­lı­dır?

Ula­şım ala­nın­da, bir ki­şi­nin ya da bir ma­lın 1 ki­lo­met­re­lik bir me­sa­fe­yi en hız­lı ve en az ener­ji­yi har­ca­ya­rak, çev­re­yi de kir­let­me­den na­sıl ta­şın­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni or­ta­ya ko­ya­cak dü­zen­le­me­ler yer al­ma­lı.

Ko­nut­lar­da, ko­nu­tun met­re ka­re ba­şı­na yıl­da ne ka­dar ener­ji tü­ke­te­ce­ği be­lir­len­me­li­dir. Bu­na gö­re, bir ko­nu­tun yıl­da 50 ki­lo­vat sa­at­ten da­ha faz­la ener­ji tü­ke­te­me­ye­cek şe­kil­de ya­pıl­ma­sı hük­me bağ­lan­ma­lı ya da bu amaç­lan­ma­lı­dır. Bu­gün dün­ya­da mev­cut ener­ji et­kin bi­na­lar da bu dü­zey­de­dir. Tür­ki­ye'de de bu amaç teş­vik edil­me­li­dir.

Ül­ke­de kul­la­nı­lan tüm son kul­la­nım ci­haz­la­rı­nın mev­cut en ye­ni tek­no­lo­jiy­le ol­ma­sı­nı teş­vik ve ta­lep et­me­li­dir.

Sa­na­yi­de ise, kul­la­nı­lan ener­ji­nin ve mo­tor­la­rın bu­gün dün­ya­da yüz­de 80 da­ha az ener­ji tü­ke­ten­le­ri mev­cut­tur. Baş­ka ül­ke­le­rin ar­tık terk et­ti­ği çok ener­ji har­ca­yan mo­tor­la­rın kul­la­nı­mı­nın dur­du­rul­ma­sı­nı ve tüm ya­tı­rım­lar­da en ye­ni tek­no­lo­ji­yi kul­lan­ma­yı ter­cih ede­rek ener­ji ta­sar­ru­fu sağ­la­yan ya­tı­rım­cı­la­rın et­kin bir şe­kil­de teş­vik edil­me­si sağ­lan­ma­lı­dır.

Eğer ener­ji­nin et­kin kul­la­nı­mı­na iliş­kin ya­pı­lan bir ya­sal dü­zen­le­me açık­ça bu ko­şul­la­rı ta­şı­mı­yor­sa, o dü­zen­le­me iş ol­sun di­ye çı­ka­rıl­mış de­mek­tir.

Şim­di, gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz bu ya­sa ta­sa­rı­sıy­la, 5346 sa­yı­lı Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Kay­nak­la­rı­nın Elek­trik Ener­ji­si Üre­ti­mi Amaç­lı Kul­la­nı­mı­na İliş­kin Ka­nun çer­çe­ve­sin­de alım ga­ran­ti­si 5,5 eu­ro sent ola­rak be­lir­le­ni­yor.

Bil­di­ği­niz gi­bi, mev­cut ya­sa­da böy­le bir alt sı­nır be­lir­til­me­miş­ti. O dö­nem­de, ya­ni, 5346 sa­yı­lı Ya­sa çı­kar­ken, ge­rek biz­ler ge­rek­se ko­nu­nun uz­man­la­rı, böy­le­si bir alım ga­ran­ti­si­ni açık­ça be­lirt­me­di­ğin­den ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rın­dan elek­trik üre­ti­mi için ye­ter­li ya­tı­rım ta­le­bi­nin ol­ma­ya­ca­ğı­nı be­lirt­miş­tik. Ni­te­kim, şim­di, tek­li­fi ha­zır­la­yan ar­ka­daş­la­rı­mız da bu­nu di­le ge­tir­miş­ler­dir. Açık­ça de­ni­li­yor ki: 5346 sa­yı­lı Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Kay­nak­la­rı­nın Elek­trik Ener­ji­si Üre­ti­mi Amaç­lı Kul­la­nı­mı­na İliş­kin Ka­nun'un yü­rür­lü­ğe gir­me­sin­den bu ya­na, yer­li ve ulus­la­ra­ra­sı kre­di ku­ru­luş­la­rı­nın ta­ma­mı ya­pı­lan kre­di baş­vu­ru­la­rı­nı olum­suz bir şe­kil­de ya­nıt­la­mış­lar­dır. Ya­tı­rım­cı­lar böy­le bir mad­de­nin ol­ma­yı­şı se­be­biy­le uy­gun şart­lar­da kre­di te­da­rik ede­me­mek­te­dir­ler. Böy­le­ce, pro­je­le­rin ger­çek­leş­me­si müm­kün ol­ma­mak­ta ve bah­si ge­çen Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Ka­nu­nu ama­cı­na ula­şa­ma­mak­ta­dır. De­di­ğim gi­bi, biz ya da bi­zim ar­ka­daş­la­rı­mız ko­mis­yon gö­rüş­me­le­rin­de ve ge­rek­se ge­nel ku­rul­lar­da bun­la­rı di­le ge­tir­miş­tik.

Geç­ti­ği­miz gün­ler­de, ya­ni, 9-12 Ey­lül 2006 ta­rih­le­rin­de, Di­ki­li'de be­nim de üye­si ol­du­ğum Eu­ro­so­lar Der­ne­ği ta­ra­fın­dan "Tür­ki­ye'de Rüzgâr Ener­ji­si Kul­la­nı­mı­nın Önün­de­ki En­gel­ler Na­sıl Aşı­la­bi­lir" di­ye bir top­lan­tı ya­pıl­dı. Bu­ra­da, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nın üre­ti­len elek­trik mik­ta­rın­da bu Ka­nun'da ön­gö­rü­len top­lam elek­trik üre­ti­mi­nin yüz­de 8'lik he­de­fi­ne kı­sa sü­re­de ula­şı­la­bil­me­si için elek­trik alım fi­ya­tı­nın 5,5 sent, alım sü­re­si­nin de on yıl ola­rak sap­tan­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni, böy­le­ce, bu he­de­fe ula­şıl­dı­ğın­da fo­sil ya­kıt -ya­ni, baş­ta do­ğal gaz ol­mak üze­re- it­ha­lin­den her yıl 600 mil­yon eu­ro ta­sar­ruf edil­miş ola­ca­ğı­nı or­ta­ya koy­muş idik. Şim­di, bu ta­sa­rıy­la ge­ti­ri­len 5,5 eu­ro sent­lik alım ga­ran­ti­si bel­ki rüzgâr san­tral­le­ri­nin ku­ru­lu­mu­nu da­ha ko­lay hâle ge­ti­re­cek­tir. Fa­kat, bu ar­tış, ne ya­zık ki, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rın­dan elek­trik kul­la­nı­mı­nı teş­vik et­mek­ten uzak­tır. YEK'in, ya­ni, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nın her bi­ri­nin tek bir fi­yat üze­rin­den de­ğil, ay­rı ay­rı de­ğer­len­di­ri­le­rek, ka­pa­si­te bü­yük­lük­le­ri dik­ka­te alı­na­rak, yük­sek ka­pa­si­te­li ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rın­dan da­ha dü­şük ka­pa­si­te­li ola­na doğ­ru da­ha faz­la teş­vik ve­ril­me­si sağ­lan­ma­lı idi. Amaç, bu ya­say­la, her tü­re ve ka­pa­si­te­ye gö­re, ay­rı ay­rı ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­den elek­trik üre­ti­mi ya­pı­la­bi­lir hâle ge­tir­mek ol­ma­lıy­dı. Kal­dı ki, 5,5 sent­lik alım ga­ran­ti­si­nin bi­le, rüzgârın yo­ğun ol­du­ğu yer­ler­de gö­re­ce az ol­du­ğu için, bu yer­ler ara­sın­da az olan yer­ler­de­ki ya­tı­rım­la­rı da­ha çok teş­vik ede­cek şe­kil­de bir fark­lı­laş­tır­ma­ya gi­dil­me­di­ği için ye­ter­li­li­ği de kuş­ku­lu­dur. Ni­te­kim, Tür­ki­ye'de ge­nel ola­rak YEK'ten elek­trik üre­ti­mi için ya­pı­lan mü­ra­ca­at­la­rın sa­yı­sın­da­ki ye­ter­siz­lik de, mev­cut 5346 sa­yı­lı Ya­sa'nın, bu hâliy­le, pek işe ya­ra­ma­dı­ğı­nı gös­ter­miş­tir. Bir ya­tı­rım­cı­nın gü­neş pil­le­rin­den elek­trik üre­ti­mi­ne ya­tı­rım yap­ma­sı için eko­no­mik açı­dan ge­rek­li olan teş­vik mik­ta­rı­nın ki­lo­vat sa­ate 20 eu­ro sent ol­ma­sı ge­re­ki­yor. Oy­sa, biz, bu­gün, bu dü­zen­le­mey­le, 5,5 sent­lik bir fi­yat ve­ri­yo­ruz. Bu ye­ter­li de­ğil­dir.

Ge­le­lim, AKP Hükûme­ti­nin ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nın do­ğal gaz kar­şı­sın­da des­tek­len­me­si ko­nu­sun­da­ki sa­mi­mi­ye­ti­ne. Şim­di, özel­lik­le son gün­ler­de kü­re­sel ısın­ma ve ik­lim de­ği­şik­li­ği ko­nu­su tek­rar gün­de­me ge­lin­ce, ge­rek Sa­yın Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı ge­rek­se Sa­yın Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı, özel­lik­le jeo­ter­mal ener­ji­yi vur­gu­la­ya­rak, Hükûme­tin do­ğal ener­ji kay­nak­la­rı­nı et­kin şe­kil­de des­tek­le­di­ği­ni söy­le­me­ye baş­la­dı­lar. O za­man, ben so­ru­yo­rum: Ma­dem jeo­ter­ma­li bu ka­dar et­kin bir şe­kil­de des­tek­le­di­niz. Öy­le ise,

1) 5346 sa­yı­lı Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Kay­nak­la­rı­nın Elek­trik Ener­ji­si Üre­ti­mi Amaç­lı Kul­la­nı­mı­na İliş­kin Ka­nun'un 7'nci mad­de­si açık­ça "Ye­ter­li jeo­ter­mal kay­nak­la­rın bu­lun­du­ğu böl­ge­ler­de­ki va­li­lik ve be­le­di­ye­le­rin sı­nır­la­rı için­de ka­lan yer­le­şim bi­rim­le­ri­nin ısı ener­ji­si ih­ti­yaç­la­rı­nı ön­ce­lik­le jeo­ter­mal ve gü­neş ter­mal kay­nak­la­rın­dan kar­şı­la­ma­la­rı esas­tır." de­di­ği hâlde, ne­den bu Ya­sa'yı tam bir yıl ko­mis­yon­da bek­le­tip, bu sı­ra­da, ale­la­ce­le do­ğal gaz da­ğı­tı­mı iha­le­le­ri­ni yap­tı­nız?

2) Çev­re ve Or­man Ba­kan­lı­ğı, 13 Ocak 2005 ta­ri­hin­de çı­kar­dı­ğı yö­net­me­lik­le -söz­de, ha­va kir­li­li­ği­nin azal­tıl­ma­sı ama­cıy­la- do­ğal gaz hat­la­rı­nın geç­ti­ği yer­ler­de ısın­ma ama­cıy­la do­ğal ga­zın kul­la­nıl­ma­sı­nı ne­den zo­run­lu kıl­mak is­te­di?

3) Ya­sa 10 Ma­yıs 2005'te ka­bul edil­dik­ten son­ra, 7'nci mad­de açık­ça "ön­ce­li­ğin jeo­ter­mal kay­nak­la­ra ve­ril­me­si esas­tır" de­di­ği hâlde, ne­den "ön­ce­li­ği ida­re­ler be­lir­ler" di­ye­rek bu­nu iş­lev­siz kıl­ma­ya ça­lış­tı­nız?

Ger­çek­ten ik­na edi­ci ya da sa­mi­mi bir ce­vap ve­re­me­di­niz bun­lar için şim­di­ye ka­dar.

Ve son ola­rak, Hükûmet, jeo­ter­mal kay­nak­la­rın bu­lun­du­ğu yer­le­ri bu şe­kil­de do­ğal ga­za boğ­duk­tan son­ra, MTA Ge­nel Mü­dür­lü­ğü, elin­de bu­lu­nan jeo­ter­mal sa­ha­la­rın ve ku­yu­la­rın kul­la­nı­mı­nı özel sek­tö­re dev­ret­ti. Bu doğ­rul­tu­da, yir­mi jeo­ter­mal sa­ha­sı ve ku­yu­la­rın kul­la­nım hak­la­rı­nın özel sek­tö­re dev­re­dil­me­si ön­gö­rül­dü. Şim­di, bü­tün bu ge­liş­me­ler­den son­ra, Ener­ji Ba­ka­nı­mız, çı­kıp da, bu iha­le­le­ri alan fir­ma­la­rın jeo­ter­ma­li ısın­ma ama­cıy­la da kul­la­na­ca­ğı­nı söy­lü­yor. Oy­sa, ar­tık çok geç. Hükûmet ama­cı­na ulaş­tı. Baş­ta Ege'de­ki­ler ol­mak üze­re, ül­ke­miz­de­ki ne­re­dey­se tüm jeo­ter­mal alan­lar­da do­ğal gaz da­ğı­tım şe­be­ke­le­ri bi­ti­ril­mek üze­re­dir. Ya­ni, jeo­ter­ma­lin ısın­ma amaç­lı kul­la­nıl­ma imkânı ar­tık ne­re­dey­se imkânsız­dır, hat­ta hiç yok­tur.

Biz­ler, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­yi teş­vik eden ve kul­la­nı­ma açan her tür­lü gi­ri­şi­mi des­tek­li­yo­ruz. Şim­di gö­rüş­tü­ğü­müz bu ka­nun ta­sa­rı­sı­nı da des­tek­li­yo­ruz. Fa­kat, dört yıl­lık ic­ra­atın­dan son­ra, ik­ti­da­rın, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nı ger­çek­ten des­tek­le­di­ği­ni, bu yön­de cid­di ve ay­rın­tı­lı bir po­li­ti­ka­sı ol­du­ğu­nu söy­le­ye­me­yiz. Ül­ke­mi­zin jeo­ter­mal gi­bi ucuz, te­miz, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­na­ğı var­ken, hal­kı­mı­zın do­ğal gaz gi­bi pa­ha­lı, fi­ya­tı sü­rek­li ar­tan ve va­na­sı dı­şa­rı­da olan bir ener­ji tü­rü­ne mahkûm edil­me­si, jeo­ter­mal ener­ji açı­sın­dan zen­gin olan ne­re­dey­se tüm böl­ge­ler­de do­ğal gaz da­ğı­tım iha­le­le­ri ya­pa­rak bir yan­dan ken­di zen­gi­ni­ni ya­rat­ma ama­cı­na hiz­met eder­ken, bir yan­dan da hal­kın ce­bi­ne el uza­tıl­ma­sı bü­yük bir acı­ma­sız­lık ve her şey­den ön­ce de bü­yük bir in­san­lık su­çu­dur. Bu­nun he­sa­bı, ina­nı­yo­rum ki, halk ta­ra­fın­dan so­ru­la­cak.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

HAK­KI ÜL­KÜ (De­vam­la) - Bi­ti­ri­yo­rum efen­dim.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Ül­kü, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

HAK­KI ÜL­KÜ (De­vam­la) - Çok geç ka­lın­mış ol­sa da, uzun za­man­dır bek­le­nen Ener­ji­nin Et­kin Kul­la­nı­mı Ya­sa Tas­la­ğı'nın bir an ön­ce ya­şa­ma geç­me­si di­le­ğiy­le, siz­le­ri faz­la bek­let­me­den -çün­kü, bi­li­yo­rum maç da var- he­pi­ni­ze sev­gi­ler, say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP ve Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na, Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin Gü­ler.

Bu­yu­run  Sa­yın Gü­ler. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA HÜ­SE­YİN GÜ­LER (Mer­sin) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­lar; Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Ka­nu­nu'nun bi­rin­ci bö­lü­mü üze­ri­ne söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

As­lın­da, ener­ji­nin stra­te­jik bir ürün ol­du­ğu­nu, dün­ya­nın en te­mel so­ru­nu ol­du­ğu­nu he­pi­miz çok iyi bi­li­yo­ruz. Ener­ji­ye hük­me­den dün­ya­ya hük­me­di­yor. Ener­ji, bir eko­no­mik gir­di­nin en önem­li un­su­ru ve bu­na kar­şın "ener­ji­yi üret­mek mi yok­sa tü­ket­mek mi" ara­sın­da bak­tı­ğı­mız­da, biz Tür­ki­ye ola­rak di­yo­ruz ki, yüz­de 80 ener­ji­miz dı­şa ba­ğım­lı olan bir ül­ke ko­nu­mun­day­ken, bu­gün ya­şa­nı­lan bun­ca eko­no­mik sı­kın­tı­nın, öde­di­ği­miz fa­tu­ra­nın hal­kı­mız ta­ra­fın­dan na­sıl öden­di­ği­ni he­pi­miz çok iyi bi­li­yo­ruz.

Bu­gün, gü­nü­müz­de, ener­ji po­li­ti­ka­la­rı­nın, eğer, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­ye dö­nü­şü­mü ko­nu­sun­da bu ka­nu­nun özü­ne bak­tı­ğı­mız­da, biz, Ana­va­tan ola­rak ya­pı­cı gö­rü­yo­ruz, asıl, Tür­ki­ye'nin geç kal­mış­lı­ğın­dan ya­kı­nı­yo­ruz. Bu­gün, ge­cik­miş­li­ğin fa­tu­ra­sı­nı bu Türk hal­kı ödü­yor ve her ge­çen gün Tür­ki­ye, dün­ya­nın en pa­ha­lı ener­ji­si­ni tü­ke­tir­ken, elek­trik, pet­rol, yüz­de 80'i ver­gi­le­re ta­bi tu­tu­lur­ken, bu­nu Türk hal­kı ola­rak hak et­me­di­ği­mi­zi dü­şü­nü­yo­ruz ve bu yüz­den de Tür­ki­ye'nin eko­no­mik po­li­ti­ka­sı, özel­lik­le ih­ra­ca­tın yüz­de 70'i dı­şa ba­ğım­lı, ya­ni, it­ha­le ba­ğım­lı ih­ra­cat an­la­yı­şı ge­liş­mek­te. Ta­bii ki, gü­nü­müz­de bir­çok iş­let­me­ci, KO­Bİ'ler, ar­tık, Tür­ki­ye'den ka­çı­şın ara­yı­şı içe­ri­sin­de. Tür­ki­ye'de­ki gir­di­le­rin yük­sek­li­ğin­den do­la­yı, re­ka­bet ko­şul­la­rı­nın ol­gun­laş­ma­ma­sın­dan do­la­yı, hep, Tür­ki­ye'den ka­çış ara­yı­şın­da.

Biz de di­yo­ruz ki, Tür­ki­ye'nin so­ru­nu, üret­mek ve ve­rim­li üret­mek. As­lın­da, akıl­sız üre­ti­min ve yö­ne­tim­siz­li­ğin ya­rat­tı­ğı sı­kın­tı­nın fa­tu­ra­sı­nı Tür­ki­ye ödü­yor. Bu ko­nu­da iş­siz­lik, bu ko­nu­da yok­sul­luk, bu ko­nu­da umut­suz­luk, bu ko­nu­da ala­bil­di­ği­ne ka­ram­sar­lık, kor­ku, kay­gı, ya­ni, bir kı­sır dön­gü.

Biz de Ana­va­tan ola­rak di­yo­ruz ki, ener­ji, bu ül­ke­nin te­mel bir dev­let po­li­ti­ka­sı hâli­ne gel­me­li ve bu ko­nu­da ucuz, ula­şı­la­bi­lir ve gü­ven­li bir ener­ji po­li­ti­ka­sı, ya­ni, en az on yı­lı­mı­zı, yir­mi yı­lı­mı­zı yön­len­di­re­bi­le­ce­ği­miz bir ya­pı­lan­dır­ma, ye­ni­den ya­pı­lan­dır­ma an­la­yı­şı. Ama, gö­rü­yo­ruz bu­gün, ener­ji­nin yüz­de 60'ı do­ğal ga­za bağ­lı, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji tür­le­rin­den ol­ma­sı­na rağ­men. Bu­na kar­şın, yüz­de 60'ı, he­pi­miz çok iyi bi­li­yo­ruz, Rus­ya'ya ba­ğım­lı­yız ve ener­ji­de ba­ğım­lı­lı­ğın ya­rat­tı­ğı sı­kın­tı­la­rı İran'da da ya­şa­dık ke­za. Sa­yın Ba­kan iti­raf et­ti kıs­men, de­di ki: "Ha­va­lar… Al­lah'tan ta­til­di, bu İran'ın do­ğal gaz ke­sin­ti­si kıs­men his­se­dil­me­di."

Biz o za­man­lar da pay­laş­mış­tık, bir ül­ke­nin ener­ji­de ba­ğım­lı­lı­ğı, ya­ra­ta­ca­ğı sı­kın­tı­lar si­lah­tan da­ha teh­li­ke­li ve stra­te­jik bir ürün ola­rak kar­şı­mı­za çık­mak­ta. Biz de di­yo­ruz ki, Tür­ki­ye'nin bu ka­dar yer al­tı kay­nak­la­rı ve yer üs­tü kay­nak­la­rı, bu ka­dar imkânlar var­ken biz ne­den kıt­lık çe­ki­yo­ruz, ne­den yok­sul­luk çe­ki­yo­ruz ve ne­den yüz­de 80'e va­ran bir ener­ji ba­ğım­lı­lı­ğı? İş­te, kö­tü yö­ne­tim, so­run bu kö­tü yö­ne­tim. AKP İk­ti­da­rı da bu sü­re­ci ba­şa­rı­lı bir şe­kil­de yö­ne­te­me­di ve dört bu­çuk yı­lı ma­ale­sef bu ül­ke adı­na ka­yıp. Her ge­çen gün, iş­te, ge­rek Ma­vi Akım Pro­je­si ve ge­rek­se Tür­ki­ye'nin, Bakû-Cey­han pet­rol bo­ru hat­tı gi­bi sa­ya­ca­ğı­mız bir­çok, stra­te­jik gi­bi gö­rün­me­si­ne kar­şın, iş­te, çı­ka­cak Pet­rol Ka­nu­nu…

BAŞ­KAN - Sa­yın Gü­ler, üç beş sa­ni­ye mü­sa­ade edin.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Sa­yın Ko­mis­yon Baş­ka­nı, say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, ko­mis­yon sı­ra­sın­da­ki ar­ka­daş­la­rım, lüt­fen, gö­rüş­me­ler ya­pa­cak­sa­nız kür­sü ar­ka­sı­na ge­çi­niz efen­dim.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Sa­yın Çi­lin­gir...

Ar­ka­daş­lar, lüt­fen, ko­nuş­ma ya­pa­cak­sa­nız kür­sü ar­ka­sı­na ge­çe­lim. İs­tir­ham edi­yo­rum, lüt­fen…

Bu­yu­run Sa­yın Gü­ler, de­vam edi­niz.

HÜ­SE­YİN GÜ­LER (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Ta­bii ki, bu ko­nu­da, biz Ana­va­tan ola­rak, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji ko­nu­sun­da, ak­sa­yan yön­le­rin bi­raz da ge­cik­miş­li­ği­ne rağ­men, bu­nun al­tın­da ya­pı­cı ola­rak evet di­yo­ruz. Tür­ki­ye'nin, bu ka­dar gü­cü­nün far­kı­na var­ma­sı la­zım. Ener­ji po­li­ti­ka­la­rı­nın, on beş-yir­mi yı­la da­ya­nan ve ba­ğım­lı­lık sü­re­ci­ni, her ge­çen gün do­zu yük­se­len bir ba­ğım­lı­lı­ğı his­se­di­yo­ruz ve bu da, övün­dü­ğü­nüz bir nok­ta ola­rak da al­tı­nı çi­ze­bi­lir­si­niz, ama bu ül­ke adı­na millî men­fa­ati­miz de­ğil. Biz de di­yo­ruz ki, Tür­ki­ye'nin, çok cid­di, is­tih­da­mı­na da po­tan­si­yel an­lam­da kat­kı­da bu­lu­na­bi­le­cek ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji, gü­neş, rüzgâr, yer al­tı kay­nak­la­rı­mız ve bi­yo­di­zel… Bun­lar herhâlde tar­tı­şı­la­cak, ama da­ha bi­yo­di­zel, bu­gün ta­rım sek­tö­rü olan ül­kem­de da­ha doğ­ma­dan öl­dü. Çün­kü ne­den: Ee, yüz­de 18 gi­bi bü­yük bir kat­ma de­ğer ver­gi­si ve özel­lik­le di­ğer -ÖTV gi­bi- ver­gi­ler­le, nor­ma­lin­de pet­rol kar­şı­sın­da ma­ale­sef şan­sı­nı yi­tir­di. Biz de di­yo­ruz ki, ge­lin ya­pı­cı ola­lım, ge­lin bu ül­ke men­fa­at­le­ri­ni hep be­ra­ber ko­ru­ya­lım. Biz, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­den ya­na­yız ve Tür­ki­ye'nin de bu ko­nu­da cid­di po­tan­si­ye­li var ve bu po­tan­si­ye­li­ni ha­ya­ta ge­çir­sin ve cev­her ola­rak da iş­len­sin ve Tür­ki­ye'nin dün­ya eko­no­mik li­gin­de ve­rim­li­li­ği ar­tı­ra­bi­le­cek ve özel­lik­le de re­ka­bet gü­cü­nü ar­tı­ra­bi­le­cek bir ener­ji po­li­ti­ka­sı ya­ra­ta­lım. Ama, gör­dü­ğü­müz ka­dar, sa­de­ce ba­ğım­lı­lık­tan öte­ye git­me­yen bir sü­reç ya­şı­yo­ruz.

İkin­ci­si: Ta­bii ki, üret­mek ya­nın­da bu da ile­ti­şim ve ta­sar­ruf sü­re­ci.  Bu ko­nu­da da bi­raz müs­ri­fiz Türk top­lu­mu ola­rak da. Her yer­de tü­ke­ten bir top­lu­muz. Ener­ji­mi­zi de tü­ke­ti­yo­ruz. Kar­şı­lı­ğın­da el­de et­ti­ği­miz ve­rim­li­lik ise ma­ale­sef dü­şük. Bu ka­dar… Mec­lis dâhil ol­mak üze­re ba­kı­yo­ruz, bir plan dâhi­lin­de gün ışı­ğın­dan fay­da­lan­ma­mız ge­re­kir­ken, öy­le, plan pro­jey­le, ge­rek ısıt­ma­da ve ge­rek­se ay­dın­lan­ma­da ola­ğa­nüs­tü bir ve­rim­siz­lik ya­ra­tıl­mış. Ya­ni, bu­ra­da, as­lın­da, Türk top­lu­mu­nun ay­dın­la­rı­na, ka­mu yö­ne­ti­mi­ne, özel­lik­le gü­neş ener­ji­si baş­ta ol­mak üze­re, tüm ener­ji kay­nak­la­rı­nı ve­rim­li kı­la­bi­le­cek bir an­la­yış hâkim ol­ma­lı. Ama, gör­dü­ğü­müz ka­dar, iş­te dün­ya ka­dar elek­trik ener­ji­si har­cı­yo­ruz, ama kar­şı­lı­ğın­da el­de et­ti­ği­miz ola­ğa­nüs­tü bir ve­rim­li­lik söz ko­nu­su de­ğil.

Biz de di­yo­ruz ki, bu ka­nu­nun Türk top­lu­mu­nun hay­rı­na ola­ca­ğı­nı dü­şü­nü­yo­ruz. Bir an ön­ce dün­yay­la re­ka­bet ede­bi­le­cek, özel­lik­le, iş­te genç gi­ri­şim­ci ve iş­let­me­ci­nin re­ka­be­ti­ni ve ve­rim­li­li­ği­ni ar­tı­ra­cak bir ener­ji po­li­ti­ka­sı ol­ma­sı ge­rek­ti­ği­ne ina­nı­yo­ruz ve ma­li­yet ola­rak bak­tı­ğı­mız­da 5,5 eu­ro sent/ki­lo­vat sa­ate mal edi­le­bi­le­cek bir gü­neş ener­ji­si ve­ya rüzgâr ener­ji­sin­den do­la­yı ve­ya "HES" de­di­ği­miz hid­ro­elek­trik san­tral­le­rin­den el­de edi­le­cek. Ama, bu­na rağ­men, ma­li­yet 5,5 eu­ro sent de­ğil tam ter­si­ne 11 eu­ro sen­te ka­dar çı­ka­bi­li­yor. Bu­nu da, re­ka­bet­te, en önem­li, ak­sa­yan bir yön ola­rak gö­rü­yo­ruz. Da­ha ucuz, da­ha ka­li­te­li, da­ha -özel­lik­le de kü­re­sel ısın­ma ya­şa­yan dün­ya­mı­za- olum­lu, kar­bon­di­ok­sit­ten uzak, kar­bon ya­kıt­la­rın­dan uzak bir ener­ji tü­rü de­di­ği­miz bu ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­nin ül­ke­mi­ze fay­da­lı ola­ca­ğı­nı dü­şü­nü­yo­ruz. Baş­ta ba­ğım­lı­lı­ğı­mı­zın… Baş­ta eko­no­mik ya­rış­ta da­ha öne ge­çe­bi­le­ce­ği­miz bir stra­te­ji. Bu ka­nu­nun ha­yır­lı, uğur­lu ol­ma­sı­nı di­li­yo­ruz.

Bi­raz­dan… Ta­bii ki, önem­li bir ener­ji de­di­ği­miz­de, Fe­ner­bah­çe var, bu­ra­dan ken­di­si­ni kut­lu­yo­rum. Ben Fe­ner­bah­çe­li ol­ma­ma­ma rağ­men Fe­ner­bah­çe­ye ba­şa­rı­lar di­li­yo­rum ve böy­le bir or­tam içe­ri­sin­de he­pi­mi­zin ba­şa­rı­ya ih­ti­ya­cı var, he­pi­mi­zin hu­zu­ra ih­ti­ya­cı var.

Bu doğ­rul­tu­da, bu ka­nu­nun ha­yır­lı, uğur­lu ol­ma­sı­nı di­li­yor, say­gı­lar su­nu­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si ve AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bi­rin­ci bö­lüm üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­lan­mış­tır.

Şim­di, bi­rin­ci bö­lüm­de yer alan mad­de­le­ri, var­sa o mad­de üze­rin­de­ki öner­ge iş­lem­le­ri­ni yap­tık­tan son­ra ay­rı ay­rı oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

Bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 19.13

 

 

BE­ŞİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 19.16

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 67'nci Bir­le­şi­mi'nin Be­şin­ci Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

1326 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam edi­yo­ruz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

1'in­ci mad­de­nin baş­lı­ğı­nı oku­tu­yo­rum:

ENER­Jİ VE­RİM­Lİ­Lİ­Ğİ KA­NU­NU TA­SA­RI­SI

Bİ­RİN­Cİ BÖ­LÜM

Amaç, Kap­sam ve Ta­nım­lar

Amaç

MAD­DE 1-

BAŞ­KAN - 1'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Kap­sam

MAD­DE 2-

BAŞ­KAN - 2'nci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ta­nım­lar

MAD­DE 3-

BAŞ­KAN - 3'ün­cü mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

İKİN­Cİ BÖ­LÜM

Ku­rul ve Yet­ki­len­dir­me­ler

Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ko­or­di­nas­yon Ku­ru­lu

MAD­DE 4-

BAŞ­KAN - Oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Yet­ki­len­dir­me­ler

MAD­DE 5-

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

ÜÇÜN­CÜ BÖ­LÜM

Eği­tim, Bi­linç­len­dir­me ve Uy­gu­la­ma­lar

Eği­tim ve bi­linç­len­dir­me

MAD­DE 6-

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Uy­gu­la­ma­lar

MAD­DE 7-

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

DÖR­DÜN­CÜ BÖ­LÜM

Des­tek­ler ve Di­ğer Uy­gu­la­ma­lar

Des­tek­ler

MAD­DE 8-

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Di­ğer uy­gu­la­ma­lar

MAD­DE 9-

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

BE­ŞİN­Cİ BÖ­LÜM

İdarî Yap­tı­rım­lar ve Çe­şit­li Hü­küm­ler

İdarî yap­tı­rım­lar ve uy­gu­la­ma

MAD­DE 10-

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ba­kan­lı­ğın yet­ki­le­ri

MAD­DE 11-

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

İs­tis­na­lar

MAD­DE 12-

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati : 19.19

 

 

AL­TIN­CI OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 19.22

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 67'nci Bir­le­şim'in Al­tın­cı Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

1326 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam edi­yo­ruz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

13'ün­cü mad­de üze­rin­de bir adet öner­ge var­dır. Öner­ge­yi oku­tup iş­le­me ala­ca­ğım.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1368 sı­ra sa­yı­lı Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı'nın 13 ün­cü mad­de­si ile 2918 sa­yı­lı Elek­trik İş­le­ri Etüt İda­re­si Teş­ki­li­ne Da­ir Ka­nu­nun 2 nci mad­de­sin­de de­ği­şik­lik ya­pan bu mad­de­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­na (j) ben­di­nin ek­len­me­si­ni, ikin­ci fık­ra­sı­nın (c) ben­di­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                             

Sa­dul­lah Er­gin

Ek­rem Er­dem

Mus­ta­fa Du­ru

 

 

Ha­tay

İs­tan­bul

Kay­se­ri

 

Meh­met Çi­çek

Ünal Ka­cır

Fat­ma Şa­hin

 

Yoz­gat

İs­tan­bul

Ga­zi­an­tep

j) 20.02.2001 ta­rih­li ve 4628 sa­yı­lı Elek­trik Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu ve bu Ka­nu­na is­ti­na­den çı­ka­rıl­mış olan Elek­trik Pi­ya­sa­sı Li­sans Yö­net­me­li­ği­ne gö­re rüz­gar ener­ji­si­ne da­ya­lı li­sans al­mak mak­sa­dı ile ya­pı­lan baş­vu­ru­la­ra iliş­kin ola­rak, Ba­kan­lık ta­ra­fın­dan çı­ka­rı­la­cak yö­net­me­lik çer­çe­ve­sin­de gö­rüş oluş­tur­mak.

c) EİE İda­re­si Ge­nel Mü­dür­lü­ğü bu gö­rev­le­ri­ni ye­ri­ne ge­ti­rir­ken Hid­ro­met­rik Öl­çüm İs­tas­yon­la­rı ku­rar, iş­le­tir ve son­daj­lar ya­par. Mer­kez­de Stra­te­ji Ge­liş­tir­me Da­ire Baş­kan­lı­ğı ih­das edi­lir. Bu da­ire baş­kan­lı­ğı 5018 sa­yı­lı Ka­mu Ma­li Yö­ne­ti­mi ve Kon­trol Ka­nu­nu­nun 60 ın­cı mad­de­si­ne sa­yı­lan gö­rev­le­ri yü­rü­tür.

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

SA­NA­Yİ, Tİ­CA­RET, ENER­Jİ, TA­Bİİ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NO­LO­Jİ KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Bir dü­zelt­me var efen­dim, "mad­de­sin­de" ola­cak.

BAŞ­KAN - Ta­mam, ge­rek­li not alın­mış­tır.

SA­NA­Yİ, Tİ­CA­RET, ENER­Jİ, TA­Bİİ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NO­LO­Jİ KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Biz tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

ENER­Jİ VE TA­Bİİ KAY­NAK­LAR BA­KA­NI MEH­MET HİL­Mİ GÜ­LER (Or­du) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

De­ği­şik­lik öner­ge­si ile;

-Tür­ki­ye'de­ki rüz­gar ener­ji­si alan­la­rı­nın et­kin ve ve­rim­li kul­la­nıl­ma­sı­nın sağ­lan­ma­sı,

- Elek­trik İş­le­ri Etüt İda­re­si Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­nün ma­li iş­ler­le il­gi­li mev­cut ya­pı­sı­nın 5018 Sa­yı­lı Ka­nun­la uyum­lu ha­le ge­ti­ril­me­si­nin te­mi­ni,

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 13'ün­cü mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

14'ün­cü mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

15'in­ci mad­de üze­rin­de bir adet öner­ge var­dır, öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1326 sı­ra nu­ma­ra­lı Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı'nın 15 in­ci mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Sa­dul­lah Er­gin

Yük­sel Ça­vu­şoğ­lu

Ala­et­tin Gü­ven

 

Ha­tay

Ka­ra­man

Kü­tah­ya

 

Ünal Ka­cır

Fat­ma Şa­hin

Ek­rem Er­dem

 

İs­tan­bul

Ga­zi­an­tep

İs­tan­bul

Mad­de 15- 4628 sa­yı­lı Ka­nu­nun 3 ün­cü mad­de­si­nin so­nu­na aşa­ğı­da­ki fık­ra­lar ek­len­miş­tir.

"Yal­nız­ca ken­di ih­ti­yaç­la­rı­nı kar­şı­la­mak ama­cıy­la, Ba­kan­lık ta­ra­fın­dan yü­rür­lü­ğe ko­nu­la­cak yö­net­me­lik­te ta­nım­la­nan de­ğe­rin üze­rin­de ve­ri­mi olan ko­je­ne­ras­yon te­si­si ku­ran ger­çek ve tü­zel ki­şi­ler­den li­sans al­ma ve şir­ket kur­ma yü­küm­lü­lü­ğün­den mu­af tu­tu­la­cak­lar, il­gi­li yö­net­me­lik­te dü­zen­le­nir.

Yal­nız­ca ken­di ih­ti­yaç­la­rı­nı kar­şı­la­mak ama­cıy­la; ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­na da­ya­lı, ku­ru­lu gü­cü aza­mi iki­yüz ki­lo­vat­lık üre­tim te­si­si ile mik­ro ko­je­ne­ras­yon te­si­si ku­ran ger­çek ve tü­zel ki­şi­ler, li­sans al­ma ve şir­ket kur­ma yü­küm­lü­lü­ğün­den mu­af­tır.

Ku­rum, mev­cut üre­tim li­sans­la­rın­da ve li­sans baş­vu­ru­la­rın­da te­mi­nat is­ter. Te­mi­nat alın­ma­sı ve irat kay­de­dil­me­si­ne iliş­kin hu­sus­lar il­gi­li yö­net­me­lik­le dü­zen­le­nir."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

SA­NA­Yİ, Tİ­CA­RET, ENER­Jİ, TA­Bİİ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NO­LO­Jİ KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

ENER­Jİ VE TA­Bİİ KAY­NAK­LAR BA­KA­NI MEH­MET HİL­Mİ GÜ­LER (Or­du) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

4628 sa­yı­lı Ka­nun­da ya­pı­lan de­ği­şik­lik­le­rin sis­te­ma­ti­ze edi­le­rek tek mad­de al­tın­da top­lan­ma­sı ve ka­nun tek­ni­ği­ne uy­gun­lu­ğun sağ­lan­ma­sı amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 15'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bi­rin­ci bö­lüm­de yer alan mad­de­le­rin oy­la­ma­la­rı ta­mam­lan­mış­tır.

Şim­di, ikin­ci bö­lü­mün gö­rüş­me­le­ri­ne baş­lı­yo­ruz. İkin­ci bö­lüm, ge­çi­ci 1 ila 7'nci mad­de­ler dâhil 16 ila 22'nci mad­de­le­ri kap­sa­mak­ta­dır.

İkin­ci bö­lüm üze­rin­de, Sa­yın Sey­han, ko­nu­şa­cak mı­sı­nız efen­dim?

TA­Cİ­DAR SEY­HAN (Ada­na) - Ko­nu­şa­ca­ğım efen­dim.

BAŞ­KAN - Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Ada­na Mil­let­ve­ki­li Ta­ci­dar Sey­han.

Bu­yu­run Sa­yın Sey­han.

CHP GRU­BU ADI­NA TA­Cİ­DAR SEY­HAN (Ada­na) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bi­rin­ci bö­lüm­de ba­zı çe­kin­ce­le­rim var­dı. İle­tim hat­la­rın­da alı­nan be­del­ler­den ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kul­la­nan, bu ener­ji­yi üre­ten fir­ma­la­ra in­di­rim ya­pıl­ma­sı­nın doğ­ru ola­ca­ğı­nı, bu sek­tö­rü teş­vik ede­ce­ği­ni söy­le­miş­tim. Za­ten, bu, da­ha ön­ce­ki ka­nun­da, yüz­de 50 in­di­rim uy­gu­la­nı­yor­du. Şim­di yap­tı­ğı­mız de­ği­şik­lik­le yüz­de 85'e çı­kar­dık bu in­di­rim oran­la­rı­nı. Ama­cı­mız, ile­tim­de fir­ma­la­ra bi­nen ma­li yü­kü ha­fif­let­mek. Bu ne­den­le, kre­di­tör­le­ri de et­ki­le­ye­ce­ğin­den, ya­tı­rı­mı da ar­tı­ra­ca­ğın­dan böy­le bir şe­yi doğ­ru bul­duk.

Bir di­ğer sı­kın­tı­mız da, 5 eu­ro sen­tin al­tın­da ola­maz sa­tış be­de­li. Dev­let bir alım ga­ran­ti­si ve­ri­yor. Bu, Tür­ki­ye or­ta­la­ma fi­ya­tı üze­rin­den EPDK ta­ra­fın­dan be­lir­le­ni­yor idi. Ama, ön­ce­ki tek­li­fi­miz­de "5 eu­ro sent­ten az ola­maz, 5,5 eu­ro sent­ten faz­la ola­maz." de­dik. Fa­kat, eğer bir da­ğı­tı­cı ya da üre­ti­ci fir­ma Tür­ki­ye'de üre­tim ya­par ve ser­best pi­ya­sa­da 5,5 eu­ro sen­tin üs­tün­de bir alı­cı bu­lur­sa bu­nu sat­ma imkânı ol­mu­yor­du. An­cak, ar­ka­daş­la­rı­mı­zı mağ­du­ri­yet­ten kur­tar­mak için biz "5 eu­ro sent­ten az ola­maz, 5,5 eu­ro sent­ten çok ola­maz." de­dik, ama ser­best pi­ya­sa­ya sat­tı­ğın­da, bu­ra­da bir üst sı­nır ge­tir­me­dik. Çün­kü, eğer Tür­ki­ye'de ener­ji fi­yat­la­rı yu­ka­rı doğ­ru çe­ki­lir­se, ile­tim hat­la­rı­na yük bi­ner­se sek­tör sı­kın­tı­ya düş­me­sin di­ye böy­le bir dü­zen­le­me yap­ma ge­re­ği duy­duk.

Ben, bu­nun için an­la­yış gös­te­ren yet­ki­li­le­ri de kut­lu­yor, ha­yır­lı, uğur­lu ol­sun di­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Sey­han.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, ikin­ci bö­lüm üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­lan­mış­tır.

Şim­di, ikin­ci bö­lüm­de yer alan mad­de­le­ri, var­sa o mad­de üze­rin­de­ki öner­ge iş­lem­le­ri­ni yap­tık­tan son­ra ay­rı ay­rı oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

MAD­DE 16-

BAŞ­KAN - 16'ncı mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

MAD­DE 17-

BAŞ­KAN - 17'nci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

SA­NA­Yİ, Tİ­CA­RET, ENER­Jİ, TA­Bİİ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NO­LO­Jİ KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - 16'yı kal­dır­mak için öner­ge var ora­da.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bir­le­şi­me 5 da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 19.31

 

 

YE­DİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 19.43

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 67'nci Bir­le­şim'in Ye­din­ci Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

1326 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne de­vam edi­yo­ruz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

18'in­ci mad­de üze­rin­de bir adet öner­ge var­dır, öner­ge­yi oku­tup iş­le­me ala­ca­ğım:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1326 sı­ra nu­ma­ra­lı Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı'nın 18'in­ci mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                             

Sa­dul­lah Er­gin

Hü­se­yin Ek­mek­ci­oğ­lu

Nu­ri Çi­lin­gir

 

 

Ha­tay

An­tal­ya

Ma­ni­sa

 

Tun­cay Er­cenk

Ta­ci­dar Sey­han

İz­zet Çe­tin

 

An­tal­ya

Ada­na

Ko­ca­eli

 

 

Ra­ma­zan Ke­rim Öz­kan

 

 

 

Bur­dur

 

Mad­de 18- 10/5/2005 ta­rih­li ve 5346 sa­yı­lı Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Kay­nak­la­rı­nın Elek­trik Ener­ji­si Üre­ti­mi Amaç­lı Kul­la­nı­mı­na İliş­kin Ka­nu­nun 6 ncı mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

Mad­de 6- Bu Ka­nun kap­sa­mın­da­ki ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rın­dan elek­trik ener­ji­si üre­ti­mi ve ti­ca­re­tin­de, li­sans sa­hi­bi tü­zel ki­şi­ler aşa­ğı­da­ki uy­gu­la­ma esas­la­rı­na ta­bi­dir­ler:

a) Pe­ra­ken­de sa­tış li­san­sı sa­hi­bi tü­zel ki­şi­ler, bu Ka­nun kap­sa­mın­da­ki ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rın­dan elek­trik ener­ji­si üre­ten YEK Bel­ge­li te­sis­le­rin iş­let­me­de on yı­lı­nı ta­mam­la­ma­mış olan­la­rın­dan, bu mad­de­de be­lir­le­nen esas­la­ra gö­re elek­trik ener­ji­si sa­tın alır­lar.

b) Bu Ka­nun kap­sa­mın­da­ki uy­gu­la­ma­lar­dan ya­rar­la­na­bi­le­cek YEK Bel­ge­li elek­trik ener­ji­si mik­ta­rı­na iliş­kin bil­gi­ler her yıl EPDK ta­ra­fın­dan ya­yın­la­nır. Pe­ra­ken­de sa­tış li­san­sı sa­hi­bi tü­zel ki­şi­le­rin her bi­ri, bir ön­ce­ki tak­vim yı­lın­da sat­tık­la­rı elek­trik ener­ji­si mik­ta­rı­nın ül­ke­de sat­tık­la­rı top­lam elek­trik ener­ji­si mik­ta­rı­na ora­nı ka­dar, YEK Bel­ge­li elek­trik ener­ji­sin­den sa­tın alır­lar.

c) Bu Ka­nun kap­sa­mın­da sa­tın alı­na­cak elek­trik ener­ji­si için uy­gu­la­na­cak fi­yat; her yıl için EPDK'nın be­lir­le­di­ği bir ön­ce­ki yı­la ait Tür­ki­ye or­ta­la­ma elek­trik top­tan sa­tış fi­ya­tı­dır. An­cak uy­gu­la­na­cak bu fi­yat 5 Eu­ro Cent/kWh kar­şı­lı­ğı Türk Li­ra­sın­dan az, 5,5 Eu­ro Cent/kWh kar­şı­lı­ğı Türk Li­ra­sın­dan faz­la ola­maz. An­cak, 5,5 Eu­ro Cent/kWh sı­nı­rı­nın üze­rin­de ser­best pi­ya­sa­da sa­tış imkânı bu­lan ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­na da­ya­lı li­sans sa­hi­bi tü­zel ki­şi­ler bu imkândan ya­rar­la­nır­lar.

Bu mad­de kap­sa­mın­da­ki uy­gu­la­ma­lar 31/12/2011 ta­ri­hin­den ön­ce iş­let­me­ye gi­ren te­sis­le­ri kap­sar. An­cak Ba­kan­lar Ku­ru­lu uy­gu­la­ma­nın so­na ere­ce­ği ta­ri­hi, 31/12/2009 ta­ri­hi­ne ka­dar Resmî Ga­ze­te'de ya­yın­lan­mak şar­tıy­la, en faz­la 2 yıl sü­rey­le uza­ta­bi­lir."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

SA­NA­Yİ, Tİ­CA­RET, ENER­Jİ, TA­BİÎ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NO­LO­Jİ KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

ENER­Jİ VE TA­BİÎ KAY­NAK­LAR BA­KA­NI MEH­MET HİL­Mİ GÜ­LER (Or­du) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Ül­ke­miz­de pe­ra­ken­de li­sans sa­hi­bi tü­zel ki­şi­le­rin dı­şın­da top­tan sa­tış şir­ket­le­ri ser­best üre­ti­ci­ler­le elek­trik ener­ji­si sat­mak­ta­dır­lar. Do­la­yı­sıy­la ül­ke­de sa­tı­lan elek­trik ener­ji­si mik­ta­rı pe­ra­ken­de li­sans sa­hi­bi tü­zel ki­şi­le­rin sat­tık­la­rın­dan da­ha faz­la­dır. Bu du­rum ne­de­niy­le "ül­ke­de sa­tı­lan" ifa­de­si­nin kul­la­nıl­ma­sı ha­lin­de ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rın­dan alım zo­run­lu­lu­ğu olan pe­ra­ken­de sa­tış li­san­sı sa­hi­bi tü­zel ki­şi­le­rin yü­küm­lü­lük­le­ri ve ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rın­dan üre­ti­len elek­trik ener­ji­si­nin sa­tış imkânı azal­mak­ta­dır. 6 ncı mad­de­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­nın (b) ben­din­de­ki "ül­ke­de sa­tı­lan" ifa­de­si "Pe­ra­ken­de sa­tış li­san­sı sa­hi­bi tü­zel ki­şi­le­rin ül­ke­de sat­tık­la­rı" şek­lin­de de­ğiş­ti­ril­miş ve pe­ra­ken­de li­sans sa­hi­bi tü­zel ki­şi­le­rin alım yü­küm­lü­lü­ğü­nün 5346 sa­yı­lı Ka­nu­nun mev­cut ha­lin­de­ki du­ru­mu­nun ko­run­ma­sı ve ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nın kul­la­nı­mı­nın des­tek­len­me­si amaç­lan­mak­ta­dır.

6 ncı mad­de­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­nın (c) ben­di­ne ek­le­nen ifa­dey­le ya­tı­rım­cı­lar­dan olu­şa­cak te­red­düt­le­rin önü­ne geç­mek ve ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­na  da­ya­lı li­sans sa­hi­bi tü­zel ki­şi­le­re 5,5 Eu­ro Cent/kWh sı­nı­rı­nın üze­rin­de ser­best pi­ya­sa­da sa­tış imkânı­na sa­hip ol­duk­la­rı­nın açık­ça ifa­de­len­di­ril­me­si sağ­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 18'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, Hükûme­tin, gö­rü­şül­mek­te olan ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 16'ncı mad­de­si­nin ye­ni­den gö­rü­şül­me­si­ne iliş­kin İç Tü­zük'ün 89'un­cu mad­de­si­ne gö­re bir ta­le­bi var­dır. Baş­kan­lık bu ta­le­bin ge­re­ği­ni ye­ri­ne ge­ti­re­cek­tir.

19'un­cu mad­de üze­rin­de bir adet öner­ge var­dır.

Öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1326 sı­ra nu­ma­ra­lı Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı'nın 19'un­cu mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                             

Sa­dul­lah Er­gin

Hü­se­yin Ek­mek­ci­oğ­lu

Tun­cay Er­cenk

 

 

Ha­tay

An­tal­ya

An­tal­ya

 

Ta­ci­dar Sey­han

Mu­har­rem Kı­lıç

Me­tin Ka­şı­koğ­lu

 

Ada­na

Ma­lat­ya

Düz­ce

Mad­de 19 - 5346 Sa­yı­lı Ka­nu­nun 8'in­ci mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

 "Mad­de 8- Or­man ve­ya Ha­zi­ne­nin özel mül­ki­ye­tin­de ya da Dev­le­tin hü­küm ve ta­sar­ru­fu al­tın­da bu­lu­nan her tür­lü ta­şın­ma­zın bu Ka­nun kap­sa­mın­da­ki ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rın­dan elek­trik ener­ji­si üre­ti­mi yap­mak ama­cıy­la kul­la­nıl­ma­sı ha­lin­de, te­sis, ula­şım yol­la­rı ve şe­be­ke­ye bağ­lan­tı nok­ta­sı­na ka­dar­ki ener­ji na­kil hat­tı için kul­la­nı­la­cak ara­zi­le­re iliş­kin ola­rak Çev­re ve Or­man Ba­kan­lı­ğı ve­ya Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğı ta­ra­fın­dan be­de­li kar­şı­lı­ğın­da izin ve­ri­lir, ki­ra­la­ma ya­pı­lır, ir­ti­fak hak­kı te­sis edi­lir ve­ya kul­lan­ma iz­ni ve­ri­lir. 2011 yı­lı so­nu­na ka­dar dev­re­ye alı­na­cak bu te­sis­ler­den ula­şım yol­la­rın­dan ve şe­be­ke­ye bağ­lan­tı nok­ta­sı­na ka­dar­ki ener­ji na­kil hat­la­rın­dan ya­tı­rım ve iş­let­me dö­nem­le­ri­nin ilk on yı­lın­da izin, ki­ra, ir­ti­fak hak­kı ve kul­lan­ma iz­ni be­del­le­ri­ne yüz­de sek­sen­beş in­di­rim uy­gu­la­nır. Or­man ara­zi­le­rin­de OR­KÖY ve Ağaç­lan­dır­ma Özel Öde­nek Ge­lir­le­ri alın­maz."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

SA­NA­Yİ, Tİ­CA­RET, ENER­Jİ, TA­Bİİ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NO­LO­Jİ KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

ENER­Jİ VE TA­Bİİ KAY­NAK­LAR BA­KA­NI MEH­MET HİL­Mİ GÜ­LER (Or­du) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe: Te­sis­ler ta­mam­lan­ma­dan YEK Bel­ge­si alı­na­ma­dı­ğın­dan mad­de mev­cut ha­li ile ama­cı­na ula­şa­ma­mak­ta­dır. Bu ne­den­le 8 in­ci mad­de­de­ki "YEK bel­ge­li" ifa­de­si çı­ka­rıl­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

De­ğiş­ti­ri­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 19'un­cu mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

20'nci mad­de üze­rin­de bir adet öner­ge var­dır, oku­tup iş­le­me ala­ca­ğım:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1326 sı­ra nu­ma­ra­lı Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı'nın 20 nci mad­de­si­nin ta­sa­rı met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı­nı arz ve tek­lif ede­riz.

                             

Sa­dul­lah Er­gin

Nu­ri Çi­lin­gir

Hü­se­yin Ek­mek­ci­oğ­lu

 

 

Ha­tay

Ma­ni­sa

An­tal­ya

 

İz­zet Çe­tin

Os­man Kap­tan

Ra­ma­zan Ke­rim Öz­kan

 

Ko­ca­eli

An­tal­ya

Bur­dur

 

 

Mu­har­rem Kı­lıç

 

 

 

Ma­lat­ya

 

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

SA­NA­Yİ, Tİ­CA­RET, ENER­Jİ, TA­Bİİ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NO­LO­Jİ KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

ENER­Jİ VE TA­Bİİ KAY­NAK­LAR BA­KA­NI MEH­MET HİL­Mİ GÜ­LER (Or­du) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe: 15 in­ci mad­de kap­sa­mın­da ko­nu ile il­gi­li ge­rek­li dü­zen­le­me ya­pıl­dı­ğın­dan bu mad­de­ye ih­ti­yaç kal­ma­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ge­çi­ci mad­de 1'i oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ge­çi­ci mad­de 2'yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ge­çi­ci mad­de 3'ü oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ge­çi­ci mad­de 4'ü oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ge­çi­ci mad­de 5'i oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ge­çi­ci mad­de 6'yı oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ge­çi­ci mad­de 7'yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

21'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

22'nci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Da­nış­ma Ku­ru­lu­nun, Hükûme­tin gö­rü­şül­mek­te olan ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 16'ncı mad­de­si­nin ye­ni­den gö­rü­şül­me­si­ne iliş­kin ta­le­bi hak­kın­da­ki gö­rü­şü­nü oku­tu­yo­rum:

Da­nış­ma Ku­ru­lu Öne­ri­si

1326 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 16 ncı mad­de­si­nin İç­tü­zü­ğün 89 un­cu mad­de­si­ne gö­re ye­ni­den gö­rü­şül­me­si­nin Ge­nel Ku­ru­lun ona­yı­na su­nul­ma­sı öne­ril­miş­tir.

                                                                                                            Bü­lent Arınç

                                                                                                         TBMM Baş­ka­nı

                  Sa­dul­lah Er­gin                                                                    Ha­luk Koç

     AK Par­ti Gru­bu Baş­kan Ve­ki­li                                           CHP Gru­bu Baş­kan Ve­ki­li

                                                       Mu­zaf­fer Kur­tul­mu­şoğ­lu

                                                  Ana­va­tan Gru­bu Baş­kan Ve­ki­li

BAŞ­KAN - Da­nış­ma Ku­ru­lu­nun gö­rü­şü bil­gi­le­ri­ni­ze su­nu­lur.

Şim­di Hükûme­tin is­te­mi­ni oku­tup oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1326 sı­ra sa­yı­lı ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 16 ncı mad­de­si­nin tek­nik dü­zelt­me ama­cıy­la ye­ni­den gö­rü­şül­me­si­ni İç­tü­zü­ğün 89 un­cu mad­de­si­ne gö­re arz ve tek­lif ede­rim.

Say­gı­la­rım­la.

                                                                                                             Hil­mi Gü­ler

                                                                                                  Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar

                                                                                                                 Ba­ka­nı

BAŞ­KAN - Hükûme­tin is­te­mi­ni oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

Bu du­rum­da ta­sa­rı­nın 16'ncı mad­de­si­ni ye­ni­den mü­za­ke­re­ye açı­yo­rum.

Mad­de üze­rin­de söz ta­le­bi? Yok.

Mad­de üze­rin­de bir öner­ge var­dır, oku­tup iş­le­me ala­ca­ğım.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1326 sı­ra nu­ma­ra­lı Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı'nın 16 ncı mad­de­si­nin Ta­sa­rı met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı­nı ve son­ra­ki mad­de­le­rin bu­na gö­re sı­ra­lan­ma­sı­nı arz ve tek­lif ede­riz.

                  Sa­dul­lah Er­gin                   Cü­ne­yit Ka­ra­bı­yık                    Re­cep Ga­rip

                         Ha­tay                                     Van                                    Ada­na

                                  Ünal Ka­cır                                          Ala­et­tin Gü­ven

                                    İs­tan­bul                                                 Kü­tah­ya

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

SA­NA­Yİ, Tİ­CA­RET, ENER­Jİ, TA­Bİİ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NO­LO­Jİ KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SO­NER AK­SOY (Kü­tah­ya) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

ENER­Jİ VE TA­Bİİ KAY­NAK­LAR BA­KA­NI MEH­MET HİL­Mİ GÜ­LER (Or­du) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

15 in­ci mad­de kap­sa­mın­da ko­nu ile il­gi­li ge­rek­li dü­zen­le­me ya­pıl­dı­ğın­dan, bu mad­de­ye ih­ti­yaç kal­ma­mış­tır.

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

16'ncı mad­de me­tin­den çık­tı­ğı için di­ğer mad­de­ler bu­na gö­re sı­ra­lan­dı­rı­la­cak­tır, te­sel­sül et­ti­ri­le­cek­tir, onu bil­gi­le­ri­ni­ze arz edi­yo­rum.

Evet, ta­sa­rı­nın tü­mü­nün oy­la­ma­sın­dan ön­ce oyu­nun ren­gi­ni be­lirt­mek üze­re Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ha­luk Koç, leh­te.

Bu­yu­run Sa­yın Koç. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, ça­lış­ma sü­re­miz de so­na ere­cek. Ben, sa­de­ce bir ör­nek teş­kil et­me­si için çok kı­sa ko­nu­şa­ca­ğım.

Ba­şın­dan be­ri söy­le­dim, bel­ki, si­ya­si ku­tup­laş­ma içe­ri­sin­de bir mu­ha­le­fet par­ti­si­nin grup baş­kan ve­ki­li­nin ifa­de­le­ri bel­ki bir kar­şı si­ya­si ira­de ola­rak si­ze yan­sı­dı­ğın­dan, hep fark­lı al­gı­la­dı­nız. Top­lum­sal bo­yu­tu olan, sos­yal bo­yu­tu olan ve bir uz­laş­ma ze­mi­nin­de bir si­ya­si inat­laş­ma­nın dı­şın­da bir ya­sa­ma gö­re­vi yap­ma­ya, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu ola­rak, her za­man ha­zır ol­du­ğu­mu­zu söy­le­dim. Ama, ya­ni, "bi­zim gün­de­mi­miz bu, si­zin bi­ze ve­re­ce­ği­niz fik­rin hiç­bir öne­mi yok, öne­ri­le­ri­ni­zin hiç­bir öne­mi yok, bi­zim 354 ki­şi­miz var, biz bu­na gö­re bu­nu çı­kar­tı­rız" de­di­ği­niz za­man, Mec­lis­te, hem ya­sa­ma gö­re­vi ya­vaş­lı­yor hem ve­rim aza­lı­yor hem de ge­rek­siz si­ya­si sür­tüş­me­ler or­ta­ya çı­kı­yor.

Bu ça­lış­ma gü­nü­nün bir ör­nek teş­kil et­me­si için, ka­nu­nun le­hin­de oy kul­la­na­ca­ğı­mı­zı ifa­de edi­yo­rum.

He­pi­ni­ze say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ta­sa­rı­nın tü­mü­nü oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ta­sa­rı ka­bul edil­miş ve ka­nun­laş­mış­tır.

ENER­Jİ VE TA­Bİİ KAY­NAK­LAR BA­KA­NI MEH­MET HİL­Mİ GÜ­LER (Or­du) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür et­mek için söz is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­ka­nım, sü­re­miz çok az, sa­de­ce üç da­ki­ka­mız var; bu­yu­run te­şek­kür edin, son­ra­sın­da da ben ka­pa­ta­yım.

Eme­ği ge­çen bü­tün ar­ka­daş­la­rı­mı­za ve an­la­yış gös­te­ren grup baş­kan ve­kil­le­ri­ne, ik­ti­dar-mu­ha­le­fet hep­si­ne te­şek­kür edi­yo­rum.

Bu­yu­run. (Al­kış­lar)

ENER­Jİ VE TA­Bİİ KAY­NAK­LAR BA­KA­NI MEH­MET HİL­Mİ GÜ­LER (Or­du) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ger­çek­ten, bu­gün, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si ör­nek bir otu­ru­mu iz­le­di, ay­nı za­man­da ka­mu­oyu­muz, mil­le­ti­miz. Ben, bü­tün mil­let­ve­kil­le­ri­ne, ge­rek mu­ha­le­fet mil­let­ve­kil­le­ri­ne, grup baş­kan ve­kil­le­ri­ne, he­pi­ni­ze, bü­rok­rat ar­ka­daş­la­ra, eme­ği ge­çen si­vil top­lum ör­güt­le­ri­ne ve Baş­kan­lık Di­va­nı­na, Sa­yın Baş­ka­nı­mı­za, Ener­ji Ko­mis­yo­nu­nun Baş­ka­nı­na, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­ne, Ana­va­tan Par­ti­si­ne ve bü­tün par­ti­le­re, özel­lik­le baş­ta bi­zim par­ti­miz de ol­mak üze­re, te­şek­kür edi­yo­rum.

Bu­gün 22 Şu­bat, ha­ki­ka­ten, önem­li bir ta­rih. Ay­nı za­man­da, nük­le­er ener­ji ko­nu­su da bu­gün ko­mis­yon­dan ay­rı­ca geç­ti. Bir Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı ola­rak en mut­lu gü­nüm. Bu mut­lu­lu­ğu bir­lik­te oluş­tur­du­ğu­nuz için he­pi­ni­ze te­şek­kür ede­rim, say­gı­lar su­na­rım. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce, Baş­ba­kan Re­cep Tay­yip Er­do­ğan ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir Ak­su hak­la­rın­da­ki (9/13) esas nu­ma­ra­lı Mec­lis so­ruş­tur­ma­sı öner­ge­si ile Ko­ca­eli'nin Geb­ze il­çe­si­nin Di­lo­va­sı bel­de­sin­de­ki sa­na­yi atık­la­rı­nın çev­re ve in­san sağ­lı­ğı üze­rin­de­ki et­ki­le­ri­ni araş­tır­mak ama­cıy­la ku­ru­lan Mec­lis araş­tır­ma­sı ko­mis­yo­nu­nun 1273 sı­ra sa­yı­lı ve yaş seb­ze, mey­ve ve kes­me çi­çek ile na­ren­ci­ye üre­ti­min­de­ki ve ih­ra­ca­tın­da­ki so­run­la­rın araş­tı­rıl­ma­sı ama­cıy­la ku­ru­lan Mec­lis araş­tır­ma­sı ko­mis­yo­nu­nun 1260 sı­ra sa­yı­lı ra­por­la­rı­nı gö­rüş­mek için 27 Şu­bat 2007 Sa­lı gü­nü sa­at 15.00'te top­lan­mak üze­re bir­le­şi­mi ka­pa­tı­yo­rum.

Siz­le­re ve ek­ran­la­rı ba­şın­da bi­zi iz­le­yen va­tan­daş­la­rı­mı­za ha­yır­lı ge­ce­ler di­li­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 19.58