Normal deneme 2 9 2007-03-12T15:20:00Z 2007-03-12T15:20:00Z 1 46005 262231 Türkiye Büyük Millet Meclisi 2185 615 307621 10.2625 Clean 0 0 nk 0 nk 0 0 0 nk 0 nk MicrosoftInternetExplorer4

DÖ­NEM: 22          CİLT: 147          YA­SA­MA YI­LI: 5

TÜR­Kİ­YE BÜ­YÜK MİL­LET MEC­Lİ­Sİ

TU­TA­NAK DER­Gİ­Sİ

66’n­cı Bir­le­şim

21 Şubat 2007 Çarşamba

  I. - GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

 II. - GE­LEN KÂĞIT­LAR

III. - BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Dur­sun Ak­de­mir'in, Azer­bay­can'ın Ho­ca­lı ken­tin­de Er­me­ni­ler ta­ra­fın­dan ger­çek­leş­ti­ri­len kat­li­amın 15'in­ci yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le, bir­çok Er­me­ni ku­ru­lu­şu ve lo­bi ör­gü­tü­nün tüm dün­ya­yı Türk­lük aley­hi­ne ya­nılt­ma­la­rı­nın ön­len­me­si için, üye­si ol­du­ğu­muz Av­ru­pa Gü­ven­lik ve İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Minsk Gru­bun­da ko­nu­nun çö­züm­len­me­si­nin öne­mi­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Yü­cel Ar­tan­taş'ın ay­nı ko­nu­ya iliş­kin açık­la­ma­sı

2.- Es­ki­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Fah­ri Kes­kin'in, Os­man­lı İm­pa­ra­tor­lu­ğu'nun 34'ün­cü Pa­di­şa­hı Ab­dül­ha­mid Han'ın ölü­mü­nün 89'un­cu yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le, dö­ne­min­de­ki si­ya­si ge­liş­me­le­re ve yap­tır­dı­ğı eser­le­re iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

3.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar Öğüt'ün, Ar­da­han'ın düş­man iş­ga­lin­den kur­ta­rı­lı­şı­nın 86'ncı yıl dö­nü­mün­de, il­de, ta­rım ve hay­van­cı­lık­la uğ­ra­şan ke­si­min so­run­la­rı­na ve alın­ma­sı ge­re­ken ted­bir­le­re iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

B) GEN­SO­RU, GE­NEL GÖ­RÜŞ­ME, MEC­LİS SO­RUŞ­TUR­MA­SI VE MEC­LİS ARAŞ­TIR­MA­SI ÖNER­GE­LE­Rİ

1.- Yoz­gat Mil­let­ve­ki­li Emin Koç ve 84 mil­let­ve­ki­li­nin, si­ya­set ve med­ya iliş­ki­le­ri ile ba­sın sek­tö­rün­de­ki so­run­la­rın araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/424)

C) TEZ­KE­RE­LER VE ÖNER­GE­LER

1.- Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal Una­kı­tan'ın İn­gil­te­re ve Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'ne yap­tı­ğı resmî zi­ya­ret­le­re Af­yon­ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li Sa­it Aç­ba'nın da iş­ti­rak et­me­si­nin uy­gun bu­lun­du­ğu­na iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1206)

IV. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

1.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Da­niş ve İb­ra­him Köş­de­re'nin, Ge­li­bo­lu Ya­rı­ma­da­sı Ta­rihî Millî Par­kı Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Bir Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi (Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi) ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/212)      (S. Sa­yı­sı: 305)

2.- Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904)

3.- Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1148) (S. Sa­yı­sı: 1159)

4.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1235) (S. Sa­yı­sı: 1308)

5.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Tran­sit Ta­şı­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1077)  (S. Sa­yı­sı: 1023)

V. - OY­LA­MA­LAR

1.- Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın açık oy­la­ma­sı

VI. - SO­RU­LAR VE CE­VAP­LAR

A) YA­ZI­LI SO­RU­LAR VE CE­VAP­LA­RI

1.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, İz­mir'de­ki bir il­köğ­re­tim oku­lun­da ya­pıl­dı­ğı id­dia edi­len bir uy­gu­la­ma­ya iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/19953)

2.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ber­han ŞİM­ŞEK'in, Di­yar­ba­kır İl Millî Eği­tim Mü­dür­lü­ğü­nün bir özel eği­tim ku­rum ile il­gi­li ya­zı­sı­na iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/19954)

3.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ber­han ŞİM­ŞEK'in, Di­yar­ba­kır İl Millî Eği­tim Mü­dür­lü­ğü ye­mek­ha­ne­sin­den ya­rar­la­nan, per­so­nel ol­ma­yan ki­şi­le­re iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/19957)

4.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ber­han ŞİM­ŞEK'in, Di­yar­ba­kır İl Millî Eği­tim Mü­dür­lü­ğü ida­re­ci­le­ri­nin al­dık­la­rı ba­zı üc­ret ve öde­nek­ler ile ça­lı­şı­lan ban­ka­ya iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/19958)

5.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ber­han ŞİM­ŞEK'in, Di­yar­ba­kır'da­ki öğ­ret­men­le­rin ge­çi­ci gö­rev­len­di­ril­me­le­ri­ne iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/19959)

6.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­da­han'da­ki bir köy il­köğ­re­tim oku­lu­nun ih­ti­yaç­la­rı­na iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/19961)

7.- Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Zü­he­yir AM­BER'in, si­ya­si par­ti­le­re ya­pı­lan Ha­zi­ne yar­dı­mı ile il­gi­li id­di­ala­ra iliş­kin so­ru­su ve Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal UNA­KI­TAN'ın ce­va­bı (7/19966)

8.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ah­met ER­SİN'in, TÜP­RAŞ his­se­le­ri­nin sa­tı­şı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal UNA­KI­TAN'ın ce­va­bı (7/19992)

9.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Meh­met Ali ÖZ­PO­LAT'ın, bir özel il­köğ­re­tim oku­lu mü­dü­rü­nün gö­re­vi­ne son ve­ril­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/20022)

10.- Ma­ni­sa Mil­let­ve­ki­li Ha­san ÖREN'in, Ma­ni­sa Pa­muk­lu Men­su­cat Fab­ri­ka­sı­nın özel­leş­ti­ril­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal UNA­KI­TAN'ın ce­va­bı (7/20089)

11.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ke­mal KI­LIÇ­DA­ROĞ­LU'nun, Şan­lı­ur­fa-Si­ve­rek'te köy öğ­ret­men­le­riy­le ya­pıl­dı­ğı id­dia edi­len bir top­lan­tı­ya iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/20094)

12.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ber­han ŞİM­ŞEK'in, Eği­tim Ku­rum­la­rı Yö­ne­ti­ci­le­ri­nin Ata­ma ve Yer De­ğiş­tir­me Yö­net­men­li­ği­ne iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/20097)

 

I. - GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

TBMM Ge­nel Ku­ru­lu sa­at  15.00'te açı­la­rak üç otu­rum yap­tı.

Dev­let Ba­ka­nı Ali Ba­ba­can, Av­ru­pa Bir­li­ği Ko­mis­yo­nu­nun 2007 yı­lı ya­sa­ma ve ça­lış­ma prog­ra­mı hak­kın­da üye ve aday ül­ke­le­rin par­la­men­to­la­rıy­la yap­mış ol­du­ğu de­ğer­len­dir­me­ler ile Av­ru­pa Bir­li­ği­ne ka­tı­lım sü­re­ciy­le il­gi­li yü­rü­tü­len ça­lış­ma­la­ra iliş­kin Ge­nel Ku­ru­la bil­gi ver­di; Ana­va­tan Par­ti­si Bit­lis Mil­let­ve­ki­li Edip Saf­der Gay­da­lı, CHP İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Onur Öy­men, AK Par­ti Ak­sa­ray Mil­let­ve­ki­li Ali Rı­za Ala­bo­yun grup­la­rı adı­na, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met Kan­do­ğan da şah­sı adı­na ay­nı ko­nu­da gö­rüş­le­ri­ni be­lirt­ti­ler.

Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Meh­met Kü­çü­ka­şık ve 25 mil­let­ve­ki­li­nin, İz­nik, Man­yas ve Ulu­abat göl­le­rin­de­ki çev­re so­run­la­rı­nın araş­tı­rı­la­rak böl­ge­de sür­dü­rü­le­bi­lir ge­liş­me sağ­lan­ma­sı için alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/423) Ge­nel Ku­ru­lun bil­gi­si­ne su­nul­du; öner­ge­nin gün­dem­de­ki ye­ri­ni ala­ca­ğı ve ön gö­rüş­me­si­nin, sı­ra­sı gel­di­ğin­de ya­pı­la­ca­ğı,

An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li De­niz Bay­kal ve 60 mil­let­ve­ki­li­nin, ka­mu yö­ne­ti­min­de va­sıf­sız kad­ro­laş­ma­ya gi­de­rek yü­rüt­me yet­ki­si­ni hu­ku­ka ay­kı­rı kul­lan­dı­ğı, İçiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı üze­rin­de­ki gö­zet­me ve dü­zel­ti­ci ön­lem­le­ri al­ma yü­küm­lü­lü­ğü­nü ye­ri­ne ge­tir­me­ye­rek gö­re­vi­nin ge­rek­le­ri­ne ay­kı­rı ha­re­ket et­ti­ği, ba­zı asa­yiş olay­la­rın­da­ki tu­tu­muy­la suç de­lil­le­ri ve adil yar­gı­la­ma­ya yö­ne­lik hü­küm­le­re mu­ha­le­fet et­ti­ği id­di­asıy­la Baş­ba­kan Re­cep Tay­yip Er­do­ğan hak­kın­da; Em­ni­yet Teş­ki­la­tın­da hu­kuk dı­şı giz­li kad­ro­laş­ma­ya göz yu­ma­rak keyfî uy­gu­la­ma­la­ra yol aç­tı­ğı, gö­re­vi­nin ge­rek­le­ri­ni ye­ri­ne ge­tir­me­ye­rek asa­yiş olay­la­rı­na ne­den ol­du­ğu ve yö­ne­tim za­fi­ye­ti oluş­tur­du­ğu, ba­zı asa­yiş olay­la­rıy­la il­gi­li so­ruş­tur­ma ve ko­vuş­tur­ma­lar­da suç de­lil­le­ri­ne ve adil yar­gı­la­ma­ya yö­ne­lik hü­küm­le­re mu­ha­le­fet et­ti­ği id­di­asıy­la İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir Ak­su hak­kın­da; bu ey­lem­le­ri­nin Türk Ce­za Ka­nu­nu'nun 257, 281 ve 288'in­ci mad­de­le­ri­ne uy­du­ğu id­di­asıy­la Mec­lis so­ruş­tur­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (9/13) Ge­nel Ku­ru­lun bil­gi­si­ne su­nul­du; Mec­lis so­ruş­tur­ma­sı öner­ge­si için, Ana­ya­sa'nın 100'ün­cü mad­de­si­ne gö­re, en geç bir ay için­de ol­mak üze­re, Da­nış­ma Ku­ru­lun­ca tes­pit edi­le­cek gö­rüş­me gü­nü­nün Ge­nel Ku­ru­lun ona­yı­na su­nu­la­ca­ğı,

Açık­lan­dı.

Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı M. Hil­mi Gü­ler'in Gür­cis­tan'a yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik'in de ka­tıl­ma­sı­nın uy­gun gö­rül­dü­ğü­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si, ka­bul edil­di.

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­nın 13'ün­cü sı­ra­sın­da yer alan 1159 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın bu kıs­mın 3'ün­cü, 343'ün­cü sı­ra­sın­da yer alan 1150 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 4'ün­cü, 406'ncı sı­ra­sın­da yer alan 1326 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 5'in­ci sı­ra­sı­na alın­ma­sı­na; Ge­nel Ku­ru­lun 20/2/2007 Sa­lı gü­nü sa­at 20.00'ye ka­dar ça­lış­ma­sı­nı sür­dür­me­si­ne iliş­kin CHP Gru­bu öne­ri­si, ya­pı­lan gö­rüş­me­ler­den son­ra, ka­bul edil­me­di.

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­nın 13'ün­cü sı­ra­sın­da yer alan 1159 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın bu kıs­mın 6'ncı, 421'in­ci sı­ra­sın­da yer alan 1341 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 7'nci, 406'ncı sı­ra­sın­da yer alan 1326 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 8'in­ci, 422'nci sı­ra­sın­da yer alan 1342 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 9'un­cu, 293'ün­cü sı­ra­sın­da yer alan 1022 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 10'un­cu, 418'in­ci sı­ra­sın­da yer alan 1338 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 11'in­ci, 417'nci sı­ra­sın­da yer alan 1337 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi'nin 12'nci, 420'nci sı­ra­sın­da yer alan 1340 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 13'ün­cü, 389'un­cu sı­ra­sın­da yer alan 1261 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 14'ün­cü, 394'ün­cü sı­ra­sın­da yer alan 1275 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 15'in­ci, 399'un­cu sı­ra­sın­da yer alan 1317 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi'nin 16'ncı sı­ra­sı­na alın­ma­sı­na ve di­ğer iş­le­rin sı­ra­sı­nın bu­na gö­re te­sel­sül et­ti­ril­me­si­ne; 20/2/2007 ta­rih­li ge­len kâğıt­lar lis­te­sin­de ya­yım­la­nan ve Ge­nel Ku­ru­lun 65'in­ci Bir­le­şi­min­de oku­nan Baş­ba­kan Re­cep Tay­yip Er­do­ğan ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir Ak­su hak­kın­da­ki (9/13) esas nu­ma­ra­lı Mec­lis so­ruş­tur­ma­sı öner­ge­si­nin, gün­de­min "Özel Gün­dem­de Yer Ala­cak İş­ler" kıs­mı­nın 1'in­ci sı­ra­sın­da yer al­ma­sı­na ve so­ruş­tur­ma açı­lıp açıl­ma­ya­ca­ğı hu­su­sun­da­ki ön gö­rüş­me­le­ri­nin 27/2/2007 Sa­lı gün­kü bir­le­şim­de ya­pıl­ma­sı­na; 20/2/2007 ta­ri­hin­de da­ğı­tı­lan ve ay­nı ta­rih­li ge­len kâğıt­lar­da ya­yım­la­nan (10/254, 258) esas nu­ma­ra­lı Mec­lis araş­tır­ma­sı ko­mis­yo­nu­nun 1273 sı­ra sa­yı­lı ra­po­ru ile (10/81, 234, 286) esas nu­ma­ra­lı Mec­lis araş­tır­ma­sı ko­mis­yo­nu­nun 1260 sı­ra sa­yı­lı ra­po­ru­nun, gün­de­min "Özel Gün­dem­de Yer Ala­cak İş­ler" kıs­mı­nın 2 ve 3'ün­cü sı­ra­sın­da yer al­ma­sı­na ve ön gö­rüş­me­le­ri­nin 27/2/2007 Sa­lı gün­kü bir­le­şim­de ya­pıl­ma­sı­na; Ge­nel Ku­ru­lun 20/2/2007 Sa­lı gü­nü ile 21/2/2007 ve 28/2/2007 Çar­şam­ba gün­kü bir­le­şim­le­rin­de söz­lü so­ru­lar ile di­ğer de­ne­tim ko­nu­la­rı­nın gö­rü­şül­me­me­si­ne, 20/2/2007 Sa­lı gün­kü bir­le­şim­de ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­nin gö­rü­şül­me­si­ne; 20/2/2007 Sa­lı gü­nü sa­at 22.00'ye ka­dar, 27/2/2007 Sa­lı gü­nü ise 1260 sı­ra sa­yı­lı Mec­lis araş­tır­ma­sı ko­mis­yo­nu ra­po­ru­nun ön gö­rüş­me­le­rin bi­ti­mi­ne ka­dar, 21/2/2007, 28/2/2007 Çar­şam­ba gün­le­ri 14.00-22.00 sa­at­le­ri ara­sın­da ve 22/2/2007, 1/3/2007 Per­şem­be gün­le­ri ise 14.00-20.00 sa­at­le­ri ara­sın­da ça­lış­ma­la­rı­nı sür­dür­me­si­ne; 1326, 1261, 1275 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­la­rı­nın İç Tü­zük'ün 91'in­ci mad­de­si­ne gö­re te­mel ka­nun ola­rak gö­rü­şül­me­si­ne ve bö­lüm­le­ri­nin,

1326 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın;

1 ila 15'in­ci mad­de­le­ri­nin (15 mad­de) bi­rin­ci bö­lüm,

16 ila 22'nci mad­de­le­ri­nin (7mad­de) ile ge­çi­ci 1 ila 7'nci mad­de­le­ri­nin (7 mad­de) ikin­ci bö­lüm (top­lam 29 mad­de),

1275 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın;

1 ila 16'ncı mad­de­le­ri­nin (16 mad­de) bi­rin­ci bö­lüm,

17 ila 27'nci mad­de­le­ri­nin (11 mad­de) ile ge­çi­ci 1 ila 4'ün­cü mad­de­le­ri­nin (4 mad­de) ikin­ci bö­lüm (top­lam 31 mad­de),

1261 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın;

1 ila 14'ün­cü mad­de­le­ri­nin (14 mad­de) bi­rin­ci bö­lüm,

15 ila 22'nci mad­de­le­ri­nin (8 mad­de) ile ge­çi­ci 1'in­ci mad­de­si­nin (1 mad­de) ikin­ci bö­lüm (top­lam 23 mad­de),

Hâlin­de gö­rü­şül­me­si­ne iliş­kin AK Par­ti Gru­bu öne­ri­si, ya­pı­lan gö­rüş­me­ler­den son­ra, ka­bul edil­di.

Ge­çen otu­rum­da Mec­li­sin ça­lış­ma sa­ati ta­mam­lan­dık­tan son­ra da ça­lış­ma­la­ra de­vam edil­di­ği ve İç Tü­zük ih­la­li ya­pıl­dı­ğı id­di­asıy­la açı­lan usul tar­tış­ma­sı so­nu­cun­da, Otu­rum Baş­ka­nı, uy­gu­la­ma­nın, İç Tü­zük'ün 55'in­ci mad­de­si­nin ikin­ci fık­ra­sı uya­rın­ca onay­lan­dı­ğı­nı, bu ko­nu­da Ge­nel Ku­ru­lun ka­ra­rı­nın da te­bey­yün et­ti­ği­ni ve tu­tu­mun­da bir de­ği­şik­lik ol­ma­dı­ğı­nı açık­la­dı.

Zon­gul­dak Mil­let­ve­ki­li Ha­run Akın'ın, 3837 Sa­yı­lı Ka­nu­nun Ek 9'un­cu Mad­de­sin­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/895) İç Tü­zük'ün 37'nci mad­de­si­ne gö­re doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si, ya­pı­lan gö­rüş­me­ler­den son­ra, ka­bul edil­me­di.

An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Mu­zaf­fer R. Kur­tul­mu­şoğ­lu'nun, Re­fik Say­dam Aşı-Se­rum Ens­ti­tü­sü­nün Ku­ru­lu­şu­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/67) İç Tü­zük'ün 37'nci mad­de­si­ne gö­re doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si, ya­pı­lan gö­rüş­me­ler­den son­ra, ka­bul edil­di.

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­nın:

1'in­ci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305) gö­rüş­me­le­ri, da­ha ön­ce ge­ri alı­nan mad­de­le­re iliş­kin ko­mis­yon ra­po­ru he­nüz gel­me­di­ğin­den,

2'nci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904),

3'ün­cü sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir (1/1235) (S. Sa­yı­sı: 1308),

4'ün­cü sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Tran­sit Ta­şı­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir (1/1077) (S. Sa­yı­sı: 1023),

5'in­ci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Eği­tim Ens­ti­tü­sü Ku­ru­cu Bel­ge­si­nin Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir (1/1026) (S. Sa­yı­sı: 965),

Ka­nun Ta­sa­rı­la­rı­nın gö­rüş­me­le­ri, il­gi­li ko­mis­yon yet­ki­li­le­ri Ge­nel Ku­rul­da ha­zır bu­lun­ma­dı­ğın­dan,

Er­te­len­di.

6'ncı sı­ra­sı­na alı­nan ve İç Tü­zük'ün 91'in­ci mad­de­si kap­sa­mın­da de­ğer­len­di­ri­le­rek te­mel ka­nun ola­rak bö­lüm­ler hâlin­de gö­rü­şül­me­si ka­rar­laş­tı­rıl­mış olan Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın (1/1148) (S. Sa­yı­sı: 1159) tü­mü üze­rin­de bir sü­re gö­rü­şül­dü.

21 Şu­bat 2007 Çar­şam­ba gü­nü, alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce sa­at 14.00'te top­lan­mak üze­re, bir­le­şi­me 22.00'de son ve­ril­di.

Nev­zat PAK­DİL

 

 

Baş­kan Ve­ki­li

 

 

 

Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK

Türkân Mİ­ÇO­OĞUL­LA­RI

 

Bur­dur

İz­mir

 

Kâtip Üye

Kâtip Üye

Ah­met KÜ­ÇÜK

 

 

Ça­nak­ka­le

 

 

Kâtip Üye

 

 

No.: 88

II. - GE­LEN KÂĞIT­LAR

21 Şu­bat 2007 Çar­şam­ba

Ra­por

1.- Ge­nel Kad­ro ve Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­nin Eki Cet­vel­le­rin Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­ne Ait Bö­lü­mün­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve İçiş­le­ri ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1249) (S. Sa­yı­sı: 1344) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 21.2.2007) (GÜN­DE­ME)

Mec­lis Araş­tır­ma­sı Öner­ge­si

1.- Yoz­gat Mil­let­ve­ki­li Emin KOÇ ve 84 Mil­let­ve­ki­li­nin, si­ya­set ve med­ya iliş­ki­le­ri ile ba­sın sek­tö­rün­de­ki so­run­la­rın araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Ana­ya­sa­nın 98 in­ci, İç­tü­zü­ğün 104 ve 105 in­ci mad­de­le­ri uya­rın­ca bir Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/424) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 19/2/2007)

 

21 Şu­bat 2007 Çar­şam­ba

Bİ­RİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 14.03

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK(Bur­dur), Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le)

BAŞ­KAN - Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 66'ncı Bir­le­şi­mi'ni açı­yo­rum.

Top­lan­tı ye­ter sa­yı­sı var­dır, gö­rüş­me­le­re baş­lı­yo­ruz.

Gün­de­me geç­me­den ön­ce üç sa­yın mil­let­ve­ki­li­ne gün­dem dı­şı söz ve­re­ce­ğim. Ko­nuş­ma sü­re­le­ri be­şer da­ki­ka­dır. Hükûmet bu ko­nuş­ma­la­ra ce­vap ve­re­bi­lir. Hükûme­tin ce­vap sü­re­si yir­mi da­ki­ka­dır.

Gün­dem dı­şı ilk söz, Ho­ca­lı kat­li­amı­nın 15'in­ci yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le söz is­te­yen Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Dur­sun Ak­de­mir'e ait­tir.

Sa­yın Ak­de­mir, bu­yu­run efen­dim.

III. - BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Dur­sun Ak­de­mir'in, Azer­bay­can'ın Ho­ca­lı ken­tin­de Er­me­ni­ler ta­ra­fın­dan ger­çek­leş­ti­ri­len kat­li­amın 15'in­ci yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le, bir­çok Er­me­ni ku­ru­lu­şu ve lo­bi ör­gü­tü­nün tüm dün­ya­yı Türk­lük aley­hi­ne ya­nılt­ma­la­rı­nın ön­len­me­si için, üye­si ol­du­ğu­muz Av­ru­pa Gü­ven­lik ve İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Minsk Gru­bun­da ko­nu­nun çö­züm­len­me­si­nin öne­mi­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Yü­cel Ar­tan­taş'ın ay­nı ko­nu­ya iliş­kin açık­la­ma­sı

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Azer­bay­can Cum­hu­ri­ye­ti'nin Ho­ca­lı ken­tin­de Er­me­ni­ler ta­ra­fın­dan ger­çek­leş­ti­ri­len kat­li­amın 15'in­ci yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ön­ce yü­ce Mec­li­si, Türk ve Azer­bay­can mil­le­ti­ni say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, bu­gün bu­ra­da 26 Şu­ba­tın 15'in­ci yı­lı­nı ses­len­dir­me­nin bir an­la­mı var, bu yü­ce Mec­li­sin mil­let­ve­kil­le­ri­ne hi­tap et­me­nin de bir an­la­mı var. O ne­den­le, dik­kat­le­ri­ni­zi, beş da­ki­ka da ol­sa, ba­na çe­vir­me­ni­zi önem­le bek­li­yo­rum, ri­ca edi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, 26 Şu­bat, Türk dün­ya­sı ve Azer­bay­can için acı­lı gün­ler­den bi­ri ol­ma­nın ya­nın­da, ay­nı za­man­da, in­san­lık ta­ri­hi için ke­li­me­nin tam ma­na­sıy­la ka­ra bir say­fa­dır. Er­me­ni­le­rin, Azer­bay­can'ın Ho­ca­lı ken­tin­de yap­tık­la­rı ve in­san­lık ta­ri­hi­ne ka­ra bir le­ke ola­rak ge­çen bu kat­li­am, bun­dan on beş yıl ön­ce ger­çek­leş­ti­ril­di, ya­ni 26 Şu­bat 1992 ta­ri­hin­de.

Er­me­ni­le­rin, Ka­ra­bağ Böl­ge­si'nde yap­tık­la­rı te­rör ha­re­ket­le­ri ve bu ha­re­ket­ler sı­ra­sın­da Aze­ri Türk­le­ri­ne yö­ne­lik ya­pı­lan hun­har­ca iş­len­miş kat­li­am­la­rı unut­mak ve he­le bu kat­li­am­la­ra ta­nık olan­la­rın ha­fı­za­la­rın­dan sil­me­le­ri as­la müm­kün ol­ma­mış­tır, ola­ma­ya­cak­tır da.

Er­me­ni­ler ta­ra­fın­dan in­san­lık ta­ri­hi­ne dü­şü­rül­müş olan bu ko­ca­man ka­ra le­ke, in­san­lık adı­na bir şans­sız­lık ol­muş­tur. Bu du­rum, de­mok­ra­si sa­vu­nu­cu­su dev­let­le­ri çok dü­şün­dür­me­li ve hat­ta utan­dır­ma­lı­dır.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Ho­ca­lı kat­li­amın­da her tür­lü vah­şet ya­şan­dı. Er­me­ni­ler, in­saf­sız­ca ve acı­ma­sız bir şe­kil­de, şe­hit­le­rin, göz­le­ri­ni oy­du­lar, ka­fa­tas­la­rı­nın de­ri­le­ri­ni soy­du­lar, vü­cut­la­rı­nın de­ği­şik or­gan­la­rı­nı kes­ti­ler, di­ri di­ri can­la­rı top­ra­ğa göm­dü­ler, ha­mi­le ka­dın­la­rın ka­rın­la­rı­nı deş­ti­ler; şe­hit­le­rin pe­nis­le­ri ke­si­le­rek ağız­la­rı­na ve­ril­di. Bu du­rum­la­rı Fran­sız Ga­ze­te­ci Jan Iv Yu­net, Rus İz­ves­tia ga­ze­te­si Mu­ha­bi­ri Vla­di­mir Be­lih, Ad­li Tıp Ku­ru­mun­da pro­fe­sör olan Yu­si­fov, bel­ge­le­riy­le o gün dün­ya­ya ulaş­tır­mış­tır.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Er­me­ni­ler Ho­ca­lı'da bu kat­li­amı yap­tık­tan son­ra Dağ­lık Ka­ra­bağ Böl­ge­si­ni ve çev­re­si­ni böy­le­ce iş­gal et­ti­ler.

Er­me­ni­le­rin, Azer­bay­can Türk­le­ri­ne yap­tık­la­rı kat­li­amın bo­yut­la­rı çok bü­yük ol­ma­sı­na rağ­men, dün­ya ka­mu­oyun­dan ge­len tep­ki çok ye­ter­siz kal­dı o gün. Azer­bay­can top­rak­la­rı­nın yüz­de 20'si iş­gal al­tı­na gir­di, 1 mil­yon­dan faz­la in­san ya­şa­dı­ğı ye­rin­den edil­di, yer­siz yurt­suz kal­dı ve "kaç­kın" adı­nı al­dı­lar. O ne­den­le bu böl­ge­ye dik­kat­ler ye­ni­den çe­kil­me­li­dir de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

Er­me­ni­ler, ha­len Yu­ka­rı Ka­ra­bağ ve al­tı Aze­ri böl­ge­si­ni iş­ga­le de­vam edi­yor­lar. Bu şe­kil­de Er­me­ni­ler, Bir­leş­miş Mil­let­ler Gü­ven­lik Kon­se­yi­nin ka­rar­la­rı­nı ve ulus­la­ra­ra­sı hu­kuk ku­ral­la­rı­nı çiğ­ne­me­ye de­vam edi­yor­lar ya­ni.

Er­me­nis­tan'ın Azer­bay­can­lı Türk­le­re yap­tı­ğı kat­li­am, in­san­lık ta­ri­hi­nin ka­ran­lık say­fa­la­rın­da ye­ri­ni al­dı. Bu kat­li­amı ya­pan Er­me­ni­ler, ev­ren­sel bi­lin­cin en müs­tes­na ye­rin­de ko­ru­nan in­san­lık onur ve iti­ba­rı­nı da kat­let­ti­ler.

Ara­dan ge­çen yıl­lar bo­yun­ca Er­me­ni po­li­ti­ka­la­rı, ya­lan­lar ve sap­tır­ma­lar­la ya­şa­nan­la­rı unut­tur­ma­ya ve ger­çek­le­ri ört­me­ye ça­lış­tı­lar. Bu­gün, Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'nde ol­du­ğu gi­bi, dün­ya­nın bir­çok ül­ke­sin­de Er­me­ni ku­ru­luş­la­rı ve lo­bi ör­güt­le­ri ken­di çı­kar­la­rı doğ­rul­tu­sun­da sap­tı­rıl­mış bil­gi­ler­le kit­le­le­ri ve tüm dün­ya­yı Türk­lük aley­hi­ne ya­nıl­tı­yor­lar, ama ger­çek, bal­çık­la sı­va­na­maz bir gü­neş­tir. Bu sa­ye­de, bu su­çu iş­le­yen­ler ta­rih önün­de mut­la­ka he­sap ve­re­cek­ler ve in­san­lık vic­da­nın­da mahkûm du­ru­ma ge­le­cek­ler­dir.

Bu du­rum, Tür­ki­ye'nin de üye­si ol­du­ğu Av­ru­pa Gü­ven­lik ve İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı bün­ye­sin­de­ki Minsk Gru­bun­da çö­züm­len­me­li­dir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ak­de­mir, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

DUR­SUN AK­DE­MİR (De­vam­la) - Olur Sa­yın Baş­ka­nım.

Bir­leş­miş Mil­let­le­re üye olan tüm ül­ke­ler, ger­çek­ten ba­rış is­ti­yor­lar­sa, üzer­le­ri­ne dü­şe­ni yap­ma­lı­dır­lar. Ak­si tak­dir­de, bu me­za­li­min or­ta­ğı ko­nu­mu­na ge­le­cek­ler­dir.

Kar­şı­lık­lı öl­dür­me­le­ri "soy­kı­rım" ola­rak dün­ya­ya yay­ma­ya ve mil­le­ti­mi­zin soy­lu ta­ri­hi­ni ka­rart­ma­ya kim­se­nin hak­kı yok­tur.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bir mil­let iki dev­let po­li­ti­ka­sı ola­rak, biz de bir kon­sor­si­yum oluş­tur­mak du­ru­mun­da­yız. Bu kon­sor­si­yum, her iki dev­le­tin yü­ce mec­li­si­nin, si­ya­si par­ti­le­ri­nin ve si­vil top­lum ör­güt­le­ri­nin ve is­te­yen her­ke­sin ka­tı­la­ca­ğı bir plat­form hâli­ne dön­me­le­dir. Bu plat­form, Er­me­ni­le­rin, Türk­le­re yap­tı­ğı me­za­li­mi ve Azer­bay­can'ın Ka­ra­bağ top­rak­la­rı­nı iş­gal al­tın­da tut­tu­ğu­nu tüm dün­ya­ya an­lat­ma­lı­yız.

Ta­rihî ger­çek­le­rin an­la­tıl­ma­sı­na yö­ne­lik prog­ram­la­rın ge­liş­ti­ril­me­si, ken­di genç­li­ği­mi­zin ya­nı sı­ra, ya­ban­cı ül­ke­le­rin genç­li­ği­nin de bu ko­nu­da ay­dın­la­tıl­ma­sı, her tür­lü ile­ti­şim yön­te­mi­nin ve med­ya ara­cı­nın kul­la­nıl­ma­sı ar­tık zo­run­lu hâle gel­miş­tir.

Bu­nun için, Tür­ki­ye ve Azer­bay­can'ın ya­nı sı­ra, Fran­sa, Al­man­ya, İn­gil­te­re, ABD gi­bi bir­çok ül­ke­de ya­şa­yan genç­ler için de eği­tim prog­ram­la­rı ha­zır­la­na­bi­lir. Bu bi­lim­sel top­lan­tı­lar­da eği­til­miş olan genç­ler, doğ­ru­yu öğ­re­nen genç­ler ha­ki­ka­ti gö­rüp Tür­ki­ye'nin ve Türk­lük aley­hi­ne olan ko­nu­lar­da ya­nı­mız­da ola­bi­lir­ler. Bu ça­lış­ma­la­rın so­nu­cun­da, Azer­bay­can'ın kay­be­dil­miş Ka­ra­bağ top­ra­ğı ve Tür­ki­ye aley­hi­ne Er­me­ni­le­rin yay­ma­ya ça­lış­tı­ğı ya­lan­lar or­ta­dan böy­le­ce kalk­mış olur.

Özet ola­rak, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, Yu­ka­rı Ka­ra­bağ so­ru­nu, Er­me­nis­tan'ın, ulus­la­ra­ra­sı hu­ku­kun, sı­nır­la­rın kuv­vet yo­luy­la de­ğiş­ti­ril­mez­li­ği ve top­rak bü­tün­lü­ğü­ne say­gı il­ke­le­ri­ni ih­la­lin­den kay­nak­la­nan ve bü­tün ulus­la­ra­ra­sı top­lu­mu il­gi­len­di­ren bir so­run­dur. Er­me­ni­ler, hâlen ulus­la­ra­ra­sı hu­ku­ku ih­lal ede­rek Yu­ka­rı Ka­ra­bağ ve di­ğer al­tı Aze­ri böl­ge­si­ni iş­gal­le­ri al­tın­da tut­ma­ya, her şe­ye rağ­men, de­vam edi­yor­lar.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Azer­bay­can hal­kı­nın ka­bul ede­ce­ği ba­rış­çı bir çö­zü­me Tür­ki­ye'nin des­tek ver­me­ye ha­zır ol­du­ğu bi­li­nen bir ger­çek­tir. Mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak biz­ler -Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si ola­rak- bu ko­nu­da da­ha ak­tif bir ko­num al­ma­mız ge­re­ki­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, to­ta­li­ter yö­ne­tim­le­rin ye­ri­ne de­mok­ra­tik yö­ne­tim­le­rin geç­me­si­ni is­te­yen, de­mok­ra­si­yi ko­ru­ma­ya ça­lı­şan tüm dev­let­le­ri Ka­ra­bağ so­ru­nu­nun adil bir şe­kil­de çö­zül­me­si­ne des­tek ver­me­ye ve böl­ge­de de­mok­ra­si­nin yer­leş­ti­ril­me­si­ne kat­kı yap­ma­ya bu yü­ce kür­sü­den da­vet edi­yo­rum.

Söz­le­ri­mi ta­mam­lar­ken, Al­lah, Azer­bay­can mil­le­ti­ne ve dün­ya­da­ki tüm Türk mil­let­le­ri­ne ve in­san­lı­ğa bir da­ha böy­le bir kat­li­am ya­şat­ma­sın di­yor, yü­ce Mec­li­si say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ay­nı ko­nuy­la il­gi­li ola­rak, ye­rin­den Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Yü­cel Ar­tan­taş'a söz ve­re­ce­ğim.

Bu­yu­run Sa­yın Ar­tan­taş.

YÜ­CEL AR­TAN­TAŞ (Iğ­dır) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­lar; bi­raz ön­ce ay­nı ko­nu üze­rin­de Sa­yın Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Dur­sun Ak­de­mir Bey de ko­nuş­tu.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, şim­di, Ho­ca­lı kat­li­amı, ger­çek­ten 21'in­ci yüz­yı­lın ba­na gö­re yüz ka­ra­sı­dır. Bu ta­rih­ten bu­gü­ne ka­dar ne biz ne baş­ka dev­let­ler bu ko­nu­da cid­di bir tep­ki gös­ter­me­miş­tir. Ger­çek­ler or­ta­da, ya­ni, ay­nı olay baş­ka bir Av­ru­pa ül­ke­sin­de, baş­ka bir ül­ke­de ol­say­dı, aca­ba Av­ru­pa'nın ve­ya baş­ka ül­ke­le­rin tep­ki­si bu mu olur­du? Yıl­lar­dan be­ri o top­rak­lar iş­gal al­tın­da. Şim­di, 21'in­ci yüz­yı­la gir­di­ği­miz­de, bak­tı­ğı­mız za­man, iki ül­ke­nin top­rak­la­rı iş­gal al­tın­da: Bi­ri­si Fi­lis­tin, bi­ri­si Azer­bay­can.

Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, ta­ri­he bak­tı­ğı­mız za­man, kar­şı­lık­lı, ay­nı fa­tu­ra­yı hem Tür­ki­ye'ye hem Azer­bay­can'a bel­li ül­ke­ler çı­kar­mak üze­re. Bu­ra­da ya­pı­la­cak iş, ba­na gö­re, Tür­ki­ye di­as­po­ra­sı ve Azer­bay­can di­as­po­ra­sı bu ko­nu­da cid­di bir ça­lış­ma yap­ma­sı ge­rek­li. Za­ten, yıl­lar­dan be­ri, za­ma­na bı­ra­ka­rak, Er­me­ni ola­yıy­la il­gi­li en ağır fa­tu­ra­yı öde­me­ye baş­la­dık Türk dev­le­ti ola­rak da. Bu­ra­da, bi­zim Hükûme­ti­mi­ze ve Dı­şiş­le­ri­mi­ze cid­di gö­rev­ler dü­şü­yor. Gö­rüş­tük­le­ri ya­ban­cı he­yet­ler­le… Me­se­la, ge­çen gün İran Mec­lis Baş­ka­nı gel­miş­ti, ben de ora­day­dım, hiç­bi­ri­sin­de bu Ho­ca­lı kat­li­amı ve Azer­bay­can top­rak­la­rı­nın iş­ga­li gün­de­me gel­mi­yor, ama, yıl­da bir se­fer bu­ra­da bir­kaç ke­li­me ko­nu­şa­rak ge­çiş­ti­ri­yo­ruz. Bi­zim için en önem­li ola­nı, Azer­bay­can için de en önem­li ola­nı, bu tip he­yet­ler­le gö­rüş­me­miz­de bu ola­yı gün­de­me ge­ti­re­rek önem­li öl­çü­de Türk dev­le­ti­nin tep­ki­si­ni gös­ter­mek. Ma­ale­sef, bu­gü­ne ka­dar bun­lar ol­ma­dı. Bu kat­li­amın ger­çek­ten kı­nan­ma­sı ve ge­re­kir­se Tür­ki­ye Par­la­men­to­sun­da cid­di bir şe­kil­de tar­tı­şı­la­rak, fark­lı bir şe­kil­de gün­de­me alı­na­rak gö­rü­şül­me­si la­zım. Be­şer da­ki­ka­lık ko­nuş­ma­lar­la, ya­ni, yıl­da bir se­fer, ta­mam, böy­le bir olay ol­muş gi­bi… Er­me­ni­le­rin de bu ko­nu­da hiç tın­dık­la­rı yok.

Yüz­de 25 top­ra­ğı, bir ül­ke­nin, iş­gal al­tın­da ve bu ül­ke, bi­zim en ya­kın dos­tu­muz, kar­deş de­di­ği­miz bir ül­ke, ama ma­ale­sef, bu­gü­ne ka­dar ne kom­şu­la­rı­mız­dan ne de biz­den bu ko­nu­da cid­di bir tep­ki gel­me­miş­tir ve bu olay­lar­dan fay­da­la­nan Er­me­nis­tan da, hem Tür­ki­ye üze­rin­de bel­li hak­lar id­dia et­mek­te hem de Azer­bay­can üze­rin­de. Onun için, be­nim söy­le­mek is­te­di­ğim olay şu­dur: Ho­ca­lı kat­li­amı, ge­çiş­ti­ri­le­cek bir olay de­ğil. Özel­lik­le Tür­ki­ye Par­la­men­to­su bu ko­nu­da bir ça­lış­ma ya­pa­rak, bel­li ka­rar­lar al­mak du­ru­mun­da.

Te­şek­kür ede­rim, sağ olun.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ar­tan­taş.

Biz de, Ho­ca­lı şe­hit­le­ri­ni rah­met­le ve min­net­le anı­yo­ruz ve kat­li­amı nef­ret­le te­lin edi­yo­ruz.

Gün­dem dı­şı ikin­ci söz, İkin­ci Ab­dül­ha­mid Han'ın ölüm yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le söz is­te­yen Es­ki­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Fah­ri Kes­kin'e ait­tir.

Sa­yın Kes­kin, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

2.- Es­ki­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Fah­ri Kes­kin'in, Os­man­lı İm­pa­ra­tor­lu­ğu'nun 34'ün­cü Pa­di­şa­hı Ab­dül­ha­mid Han'ın ölü­mü­nün 89'un­cu yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le, dö­ne­min­de­ki si­ya­si ge­liş­me­le­re ve yap­tır­dı­ğı eser­le­re liş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

FAH­Rİ KES­KİN (Es­ki­şe­hir) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; üç kı­ta­ya nam sal­mış Os­man­lı İm­pa­ra­tor­lu­ğu'nun 34'ün­cü Pa­di­şa­hı cen­net­mekân Ab­dül­ha­mid Han'ın ahi­re­te in­ti­ka­li­nin 89'un­cu yı­lı mü­na­se­be­tiy­le gün­dem dı­şı söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum.

1918 se­ne­sin­de ara­mız­dan ay­rı­lan Ab­dül­ha­mid Han, ik­ti­dar­da kal­dı­ğı otuz üç se­ne bo­yun­ca ada­let­li, di­ra­yet­li, va­tan­per­ver yö­ne­ti­miy­le de­rin iz­ler bı­rak­mış­tır. 39'un­cu İs­lam Ha­li­fe­si olan Ulu Ha­kan'ın tah­ta çı­kı­şı 1876'dır. Ba­ba­sı Ab­dül­me­cit Han, an­ne­si Ti­ri­müj­gan Ha­nı­me­fen­di'dir. Ab­dül­ha­mid Han, 21 Ey­lül 1842'de doğ­muş, 10 Şu­bat 1918'de ve­fat et­miş­tir. Kab­ri, İs­tan­bul Çem­ber­li­taş'ta, de­de­si İkin­ci Mah­mut Han'ın tür­be­sin­de­dir. Dev­ri­nin şart­la­rın­da çok iyi bir eği­tim ve öğ­re­nim gör­müş, za­ma­nın en bü­yük ho­ca­la­rın­dan ders al­mış, Arap­ça, Fars­ça, Fran­sız­ca, tef­sir ve ha­dis, fı­kıh öğ­re­ni­mi gör­müş, din ve fen ilim­le­rin­de üs­tat ho­ca­lar­dan ders al­mış­tır. Ata bin­me­yi, si­lah kul­lan­ma­yı iyi bi­lir­di. Us­ta bir nak­kaş­tı. Çok ze­ki, hay­ret ve­re­cek de­re­ce­de ha­fı­za­ya sa­hip ol­du­ğu düş­man­la­rı ta­ra­fın­dan bi­le ka­bul edil­miş­tir. Çok din­dar­dı. İs­raf­tan ka­çı­nır, düş­man­la­rı­nı bi­le ko­rur, şe­fa­at­le mu­ame­le eder­di. Kan dök­mek­ten hoş­lan­maz­dı. Am­ca­sı Sul­tan Ab­dü­la­ziz'i kat­le­den­ler ida­ma mahkûm edil­miş­ken, on­la­rı bi­le sa­de­ce sür­gü­ne gön­der­mek­le ye­tin­di ve cep­le­ri­ne de cep harç­lı­ğı koy­du; bir sü­re son­ra da on­la­rı af­fet­ti. Bun­la­rın içe­ri­sin­de Mid­hat Pa­şa da yer alı­yor­du. Mer­ha­met tim­sa­li bir ki­şiy­di.

Ulu Ha­kan Ab­dül­ha­mid Han, ci­han im­pa­ra­tor­lu­ğu Os­man­lı Dev­le­ti'nin düş­man­la­rı ta­ra­fın­dan par­ça­la­nıp yok edil­me, ta­ri­he gö­mül­me ça­lış­ma­la­rı­nın son aşa­ma­ya ge­ti­ril­di­ği bir dö­nem­de tah­ta geç­miş­tir. Dö­nem, si­yo­nist­le­rin, Er­me­ni­le­rin, ma­son­la­rın en üst dev­let ka­de­me­le­ri­ne sız­dık­la­rı bir dö­nem­dir. Bu dö­nem­de si­yo­nist grup­la­rın Fi­lis­tin'de dev­let ku­ra­bil­me öz­le­mi­ne en bü­yük en­gel Ab­dül­ha­mid Han ol­muş­tur. Si­yo­nist­ler, Fi­lis­tin'den top­rak al­mak is­te­di­ler, Os­man­lı'nın bü­tün borç­la­rı­nın öden­me­si dâhil ol­mak üze­re, çok sa­yı­da tek­lif­ler sun­du­lar. An­cak, Ab­dül­ha­mid Han, bu tek­lif­le­re "bu top­rak­lar, Fi­lis­tin ced­di­mi­zin ka­nıy­la alın­dı, an­cak kan­la terk edi­lir" kar­şı­lı­ğı­nı ver­di. Fi­lis­tin'de Ya­hu­di­le­re top­rak sa­tı­şı­nı ön­le­di. Bu şe­kil­de İs­ra­il Dev­le­ti'nin ku­ru­lu­şu­nu uzun sü­re ön­le­miş ol­du­ğu için, Ya­hu­di­ler ken­di­si­ni düş­man ilan et­ti­ler.

Ay­nı yıl­lar­da, İn­gi­liz­ler, bir ta­raf­tan Ulu Ha­kan'ın aley­hi­ne fa­ali­yet­te bu­lu­nan grup­la­rı des­tek­ler­ken, di­ğer ta­raf­tan Ara­bis­tan Ya­rı­ma­da­sı'nda be­de­vi ka­bi­le­le­ri­ni, Do­ğu Ana­do­lu'da Er­me­ni­le­ri Os­man­lı aley­hi­ne kış­kırt­ma­ya baş­la­dı­lar. Böy­le bir dö­nem­de dev­le­tin ba­şın­da bu­lu­nan Ab­dül­ha­mid Han, Ba­tı'da ba­zı dev­let adam­la­rı ta­ra­fın­dan "za­ma­nın en bü­yük dip­lo­ma­tı" ola­rak ifa­de edi­li­yor. Al­man İm­pa­ra­to­ru II. Wil­helm Kay­zer "Bil­di­ğim si­ya­se­tin yüz­de 99'u Ab­dül­ha­mid'ten, 1'i de di­ğer­le­rin­den sağ­lan­mış­tır" de­mek­te­dir.

31 Mart­çı­lar­la hiç­bir il­gi­si ol­ma­dı­ğı, ter­si­ne, olay­la­rın bü­yü­me­si­ni ön­le­me­ye ça­lış­tı­ğı hâlde, ül­ke­de kan dö­kül­me­si­ne ma­ni ol­mak için em­rin­de Os­man­lı Dev­le­ti'nin en kuv­vet­li gü­cü olan 1. Or­du­yu kul­lan­ma­dı. Ken­di­si­ni hal için ge­len ça­pul­cu­la­ra kar­şı, alay mu­ha­fı­zı­nın "İzin ve­rin hep­si­ni ge­ber­te­yim." sö­zü­ne kar­şı "Kan dö­kül­me­si­ne rı­za gös­te­re­mem." di­ye­rek kar­şı çık­ma­sı, bel­ki de Ab­dül­ha­mid Han'ın ik­ti­da­rı­nın en yan­lış ha­re­ke­tiy­di. "Biz yal­nız pa­di­şah de­ğil, bü­tün Müs­lü­man­la­rın ha­li­fe­si­yiz. On­la­rı Al­lah'a ema­net edi­yo­rum." de­di ve taht­tan çe­kil­di. Tah­tan in­di­ri­lip Se­la­nik'e, Ala­ti­ni Köş­kü'ne hap­se­dil­di. Bal­kan Sa­va­şı çı­kın­ca, 8 Ekim 1912'de İs­tan­bul'a nak­le­dil­di. İs­tan­bul'da Bey­ler­be­yi Sa­ra­yı'nda, iz­be de­ni­le­bi­le­cek ru­tu­bet­li bir oda­sın­da, man­gal­la ısı­tı­lan bir or­tam­da za­tür­re­den öl­dü.

İt­ti­hat­çı­lar, za­man za­man, mem­le­ke­tin içi­ne düş­tü­ğü bu du­rum­lar­dan na­sıl kur­tu­la­ca­ğı­nı ken­di­si­ne sor­muş­lar, ama bu­nu iş iş­ten geç­tik­ten son­ra yap­mış­lar­dır. Ab­dül­ha­mid Han "Bu za­val­lı dev­let Bi­rin­ci Dün­ya Sa­va­şı'na sü­rük­len­di­ği gün yı­kıl­mış­tır. Si­zi  ba­na gön­de­ren­ler bu çıl­gın­lı­ğı yap­ma­dan ön­ce gön­der­me­liy­di­ler. Bü­tün dün­ya de­niz­le­ri­ne hâkim olan dev­let­le­re kar­şı, Avus­tur­ya, Al­man­ya gi­bi ka­ra hu­dut­la­rı içe­ri­sin­de mah­pus ya­şa­yan iki dev­let­le ate­şe atıl­mak ta­ri­hin en bü­yük ap­tal­lı­ğı­dır." şek­lin­de, ge­len el­çi­le­re ce­vap ver­miş­tir. 10 Şu­bat 1918'de Bey­ler­be­yi'nde öl­dü­ğün­de, her­kes, onu geç an­la­ma­nın ıs­tı­ra­bın­da idi. Ger­çek­ten, hıç­kı­ra hıç­kı­ra her­kes ağ­lı­yor­du.

Ab­dül­ha­mid Han'dan bah­se­der­ken, yap­tık­la­rı­nı bir­kaç cüm­ley­le de ifa­de et­mek is­te­rim.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Kes­kin, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

FAH­Rİ KES­KİN (De­vam­la) - Ba­tı'nın kül­tü­rü­nü de­ğil, tek­no­lo­ji­si­ni ya­kın­dan ta­kip et­me­si­ni iyi bi­li­yor­du. Ab­dül­ha­mid Han, Pa­ris'e elek­tri­ğin ge­li­şin­den beş yıl son­ra Si­lah­ta­ra­ğa San­tra­li'ni yap­tı­ra­rak İs­tan­bul'u elek­tri­ğe ka­vuş­tur­du. İlk met­ro onun za­ma­nın­da Tü­nel'de iş­let­me­ye açıl­dı. De­mir yol­la­rıy­la Bağ­dat ve Me­di­ne ara­sı­nı İs­tan­bul'la bağ­la­dı, Hi­caz de­mir yo­lu­nu kur­du. Vi­ya­na'dan baş­ka bir yer­de ör­ne­ği bu­lun­ma­yan mo­dern tıp fa­kül­te­si­ni İs­tan­bul'da aç­tır­dı. 1876'da Mek­te­bi Mül­ki­ye­yi aç­tır­dı. Hu­kuk mek­te­bi­ni, Di­va­nı Mu­ha­se­ba­tı (Sa­yış­ta­yı) o kur­du. 1886'da Ter­kos su­yu­nu İs­tan­bul'a o ge­tir­di. Kü­çük­su Ba­ra­jı'nı ve Ma­nas­tır-Se­la­nik de­mir yo­lu­nu o yap­tır­dı. Ken­di pa­ra­sıy­la Da­rü­la­ce­ze'yi yap­tır­dı. İs­tan­bul Şiş­li Et­fal Has­ta­ne­si­ni yi­ne o, ken­di pa­ra­sıy­la yap­tır­dı. 1900 yı­lın­da Me­di­ne-i Mü­nev­ve­re'ye ka­dar tel­graf hat­tı­nı o çek­tir­di, 1902'de Ha­mi­di­ye su­yu­nu İs­tan­bul'a ge­tir­di...

HÜ­SE­YİN EK­MEK­Cİ­OĞ­LU (An­tal­ya) - Hey­ke­li­ni di­ke­lim.

FAH­Rİ KES­KİN (De­vam­la) - 1903'te As­kerî Tıb­bi­ye Mek­te­bi Şa­ha­ne­si­ni kur­du. Vi­la­yet­le­re li­se, ka­za­la­ra or­ta­okul, köy­le­re il­ko­kul yap­tır­dı, öğ­ret­men okul­la­rı­nı o aç­tı...

HA­LİL TİR­YA­Kİ (Kı­rık­ka­le) - Ak­ra­ba­lı­ğın var mı?

FAH­Rİ KES­KİN (De­vam­la) - Ga­la­ta­sa­ray, Ka­ba­taş ve Hay­dar­pa­şa li­se­le­ri­ni o aç­tı. Kı­sa­ca­sı, Av­ru­pa'da ya­pı­lan ye­ni­lik­le­rin ay­nı­sı­nı İs­tan­bul'a ta­şı­dı.

ALİ RI­ZA BO­DUR (İz­mir) - Hep se­vap­la­rı­nı sa­yı­yor­sun!

YÜ­CEL AR­TAN­TAŞ (Iğ­dır) - De­ğer­li ar­ka­da­şım, onun za­ma­nın­da top­rak kay­bet­tik.

ER­DAL KA­RA­DE­MİR (Ka­ra­bük) - Bal­kan­lar top­rak kay­bet­ti onun za­ma­nın­da.

FAH­Rİ KES­KİN (De­vam­la) - Za­ma­nın­da, si­zin gi­bi geç an­la­yan fi­lo­zof Rı­za Tev­fik Bö­lük­ba­şı'nın, ölü­mü­nün ar­dın­dan piş­man olup ne­da­met­le­ri­ni di­le ge­ti­ren mıs­ra­la­rıy­la söz­le­ri­me son ve­ri­yo­rum:

"Ta­rih­ler is­mi­ni an­dı­ğı za­man

Sa­na hak ve­re­cek ey ko­ca Sul­tan

Biz­dik utan­ma­dan if­ti­ra atan

Dev­rin en si­ya­si pa­di­şa­hı­na

Di­va­ne sen de­ğil me­ğer biz­mi­şiz

Bir çü­rük ip­li­ğe hül­ya diz­mi­şiz,

Sa­de de­li de­ğil edep­siz­mi­şiz

Tü­kür­dük ata­lar kal­bigâhı­na"

Sul­ta­nın ru­hu şad ol­sun.

He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Kes­kin.

Gün­dem dı­şı üçün­cü söz Ar­da­han'ın kur­tu­luş gü­nü hak­kın­da söz is­te­yen Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar Öğüt'e ait­tir.

Sa­yın Öğüt, bu­yu­run. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

3.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar Öğüt'ün, Ar­da­han'ın düş­man iş­ga­lin­den kur­ta­rı­lı­şı­nın 86'ncı yıl dö­nü­mün­de, il­de, ta­rım ve hay­van­cı­lık­la uğ­ra­şan ke­si­min so­run­la­rı­na ve alın­ma­sı ge­re­ken ted­bir­le­re liş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

EN­SAR ÖĞÜT (Ar­da­han) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ön­ce, Ho­ca­lı kat­li­amı­nı kı­nı­yo­rum, Ho­ca­lı kat­li­amı­nın beş da­ki­ka­ya sığ­dı­rı­la­ma­ya­ca­ğı­nı, bu Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin, Ho­ca­lı kat­li­amı­nın soy­kı­rı­mı ka­ra­rı al­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

De­ğer­li hem­şeh­ri­le­rim, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, be­ni iz­le­yen de­ğer­li hem­şeh­ri­le­rim; Ar­da­han'ın düş­man iş­ga­li­nin 86'ncı yıl dö­nü­mü, ama Ar­da­han bu­gün de iş­gal al­tın­da, çün­kü, her se­ne se­kiz ay kar­lar al­tın­da.

Evet, 1877-1878 Os­man­lı-Rus Sa­va­şın­da, Ar­da­han, kırk üç yıl iş­gal al­tın­da kal­dı, böy­le bir zu­lüm gör­me­di. Bir de­fa da­ha, Ar­da­han, Os­man­lı­la­rın top­rak­la­rı­nı ga­ran­ti et­mek için taz­mi­nat ola­rak ve­ril­di, ama, Ar­da­han­lı, öz­gür­lü­ğe ve ba­ğım­sız­lı­ğı­na ka­vuş­mak için, 3 Ocak 1919'da, Ha­lit Pa­şa baş­kan­lı­ğın­da Millî Şûra Hü­kü­me­ti­ni kur­du. Er­zu­rum'da Ata­türk'e des­tek ver­di, cum­hu­ri­ye­ti kur­du. Ama, cum­hu­ri­yet hü­kü­met­le­ri Ar­da­han'a hiç­bir ya­tı­rım yap­ma­dı, Ar­da­han­lı­ya hiç­bir şe­kil­de kat­kı sun­ma­dı, Ar­da­han­lı göç et­ti, Ar­da­han bo­şal­dı, ka­lan in­san­lar da, ora­da, şu an­da, mağ­dur, pe­ri­şan bir du­rum­da ya­şı­yor­lar.

Ar­da­han'ın yüz­de 95'i ta­rım ve hay­van­cı­lık­la ge­çi­nen top­lum. Bu yüz­de 95 in­san, şu ana ka­dar, yem bit­ki­le­ri­nin öden­me­si­ni bek­li­yor. 2006 yı­lın­da öde­ne­cek yem bit­ki­le­ri hâlen öden­me­di, "25 Şu­bat­tan son­ra öde­ne­cek" den­di, öden­me­di.

Şim­di, çok dik­kat edin lüt­fen: Yem bit­ki­le­ri­nin Do­ğu ve Gü­ney­do­ğu'da­ki il­le­re öden­me­me­si için 10 ta­ne mü­fet­tiş gön­de­ri­li­yor. 10 ta­ne mü­fet­tiş, yem bit­ki­le­ri­nin eki­lip ekil­me­di­ği­ni so­ra­cak, kon­trol ede­cek, 1 met­re ka­rın al­tın­da yem bit­ki­le­ri­ni kon­trol ede­cek! Ar­ka­daş­lar, bu­na dik­ka­ti­ni­zi çe­ki­yo­rum. Ben dün mü­fet­tiş­ler­le gö­rüş­tüm: "Er­zu­rum'da ne ya­pı­yor­su­nuz?" "Efen­dim, Ba­kan­lık­tan ve­ri­len ta­li­ma­ta gö­re, gel­dik, bu­ra­da, yem bit­ki­le­ri ekil­di mi ekil­me­di mi ona ba­ka­ca­ğız." de­di­ler. "Kar­de­şim, yem bit­ki­le­ri ma­yıs­ta ekil­di. Ni­ye o za­man kon­trol et­me­di­niz? İl ve il­çe ta­rım mü­dür­lük­le­ri­ne gü­ven duy­mu­yor mu­su­nuz? Şu an­da 1 met­re kar var, ka­rın al­tın­da na­sıl ba­ka­cak­sı­nız yem bit­ki­le­ri­ne?" de­dim. "Efen­dim, eki­bi­miz var, 10 ki­şi gel­dik. Ka­rı te­miz­le­ye­ce­ğiz, ba­ka­ca­ğız, yem bit­ki­le­ri ekil­miş­se o çift­çi­ye pa­ra­sı­nı öde­ye­ce­ğiz, yok­sa öde­me­ye­ce­ğiz." de­di­ler. Böy­le bir man­tık ola­bi­lir mi de­ğer­li ar­ka­daş­lar? Bi­zim ora­da, kı­şın, şu an­da, til­ki­ler, ka­rı eşe­le­yip, fa­re bul­ma­ya ça­lı­şıp, ken­di­si­ni ge­çin­dir­me­ye ça­lı­şı­yor. Böy­le bir şey ola­bi­lir mi de­ğer­li ar­ka­daş­lar?

Bu Hükûme­tin, lüt­fen, ri­ca edi­yo­rum Sa­yın Ba­kan­dan da, Sa­yın Baş­ba­kan­dan da, Do­ğu ve Gü­ney­do­ğu'da­ki mü­fet­tiş­ler derhâl ge­ri çe­kil­sin ve derhâl ora­da­ki çift­çi­le­ri­mi­zin yem pa­ra­sı öden­sin. Bu ayıp­tır! Ara­lık ayın­da sa­man 150 bin li­ray­dı, şu an­da 400 bin li­ra ol­muş. Yüz­de 200, yüz­de 300 ar­tan bir yem bit­ki­si al­tın­da, ma­ale­sef, Ar­da­han­lı -hâlen da­ha- ve­ya Do­ğu Ana­do­lu­lu, gü­ney­do­ğu­lu çift­çi­le­ri­miz ezi­li­yor. Za­ten in­san­lar göç et­ti, köy­ler­de genç kal­ma­dı. Yaş­lı in­san­lar da ora­da pe­ri­şan bir du­rum­da. Bı­ra­kır­sak, bu, hem Hükûme­tin ayı­bı­dır hem Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin ayı­bı­dır de­ğer­li ar­ka­daş­lar.

Ben, Sa­yın Ba­kan­dan ri­ca edi­yo­rum, bu­na derhâl, he­men çö­züm bul­sun, ara­sın ve mü­fet­tiş­ler ge­ri gel­sin. Bü­tün ic­mal­ler ta­mam­dır, he­sap­lar ta­mam­dır, her şey kon­trol edil­miş­tir. Çift­çi­le­ri­mi­zin pa­ra­sı bir an ev­vel öden­sin, ri­ca edi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, yi­ne Ar­da­han'ımı­zın kur­tu­lu­şu olan Kars-Tif­lis-Bakû de­mir yo­lu Ar­da­han'dan geç­me­si ge­re­kir­ken, ma­ale­sef, Er­me­nis­tan'ın sı­nı­rı­na pa­ra­lel bir şe­kil­de, Gür­cis­tan'dan ge­çip gi­di­yor. Ya­ni, Ar­da­han'a hiç­bir fay­da­sı yok. Bu­nu, çe­şit­li de­fa­lar­da ben kür­sü­ler­den izah et­tim, so­ru öner­ge­le­ri ver­dim, Sa­yın Baş­ba­kan­la bir­lik­te Gür­cis­tan'a git­tim, izah et­tim ama "Ulus­la­ra­ra­sı bir pro­je; yo­lun kı­sa ol­ma­sı ne­de­niy­le ora­dan ge­çir­dik." de­di­ler. Pe­ki, bu­na da ey­val­lah, ola­bi­lir. Ama, güm­rük­le­me­nin, güm­rük­le­me is­tas­yo­nu­nun Ar­da­han il sı­nı­rı­na ku­rul­ma­sı­nı is­tir­ham edi­yo­ruz. Sa­yın Ba­kan söz ver­di ama, ben pro­je­de bak­tım, Ar­da­han'da "Can­baz İs­tas­yo­nu" adı al­tın­da ku­ru­la­cak is­tas­yon güm­rük­le­me is­tas­yo­nu de­ğil, kü­çük bir is­tas­yon pro­je­de. Bu pro­je­nin…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

EN­SAR ÖĞÜT (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, ta­mam­lı­yo­rum.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Öğüt.

EN­SAR ÖĞÜT (De­vam­la) - Bu Kars-Tif­lis-Bakû de­mir yo­lu­nun, ge­çen, Ar­da­han'da ku­ru­la­cak is­tas­yo­nun bü­yük is­tas­yon ol­ma­sı­nı, güm­rük­le­me is­tas­yo­nu ol­ma­sı­nı ve an­tre­po­nun ku­rul­ma­sı­nı ben is­ti­yo­rum ve Ar­da­han­lı­lar is­ti­yor. Şu an­da, bü­tün Ar­da­han­lı­lar ayak­ta.

Za­ten, ar­ka­daş­lar, sı­nır ti­ca­re­tin­den fay­da­la­na­mı­yo­ruz. Po­sof-Türk­gö­zü Ka­pı­sı şu an­da ka­pa­lı du­rum­da ne­re­dey­se. "Bir iç güm­rük­le­me Po­sof'un içi­ne ku­rul­sun" di­ye, ben, so­ru öner­ge­si ver­dim, Sa­yın Ba­ka­na ri­ca et­tim. Şim­di, o ça­lış­ma­la­rı ya­pı­yo­ruz. Po­sof Ka­pı­sı ka­pan­mak üze­re ar­ka­daş­lar. Ak­taş Ka­pı­sı'nın za­ten yo­lu açıl­ma­dı, Gür­cis­tan ta­ra­fın­dan ya­pıl­ma­sı la­zım, onun ça­lış­ma­la­rı ya­pı­lı­yor, ama Kars-Tif­lis de­mir yo­lu bi­zim ha­yat da­ma­rı­mız­dır. Bu ta­rihî ipek yo­lu ma­dem biz­den ge­çi­yor, ris­ki­ni ta­şı­yo­ruz, güm­rük­le­me sı­nı­rı­nın da Ar­da­han sı­nır­la­rın­da ku­rul­ma­sı la­zım.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, sek­sen al­tı yıl ön­ce, Ar­da­han hal­kı, kırk üç yıl Rus iş­ga­lin­de kal­dı, Rus­ya'ya sa­vaş taz­mi­na­tı ola­rak ve­ril­di; ama yıl­ma­dı, va­ta­nı­na, mil­le­ti­ne, dev­le­ti­ne bağ­lı bir top­lum.

Böy­le bir top­lu­ma hiz­met et­mek en bü­yük iba­det di­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Gün­de­me ge­çi­yo­ruz.

Baş­kan­lı­ğın Ge­nel Ku­ru­la su­nuş­la­rı var­dır.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Ge­nel Ku­ru­lun 20/2/2007 ta­rih­li 65'in­ci Bir­le­şi­mi'nde alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce, Baş­ba­kan Re­cep Tay­yip Er­do­ğan ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir Ak­su hak­kın­da ve­ri­len (9/13) esas nu­ma­ra­lı Mec­lis so­ruş­tur­ma­sı öner­ge­si­nin gö­rüş­me­le­ri 27/2/2007 Sa­lı gü­nü ya­pı­la­cak­tır. Bu ko­nu­da ye­di sa­yın mil­let­ve­ki­li ay­nı an­da söz is­te­miş­tir. Bu gö­rüş­me­ler­de üç sa­yın üye ko­nu­şa­bi­le­ce­ğin­den söz sı­ra­sı­nı be­lir­le­mek ama­cıy­la şim­di ku­ra çe­ki­le­cek­tir.

1'in­ci sı­ra, Re­cep Ga­rip, Ada­na.

2'nci sı­ra, Ay­han Se­fer Üs­tün, Sa­kar­ya.

3'ün­cü sı­ra, Mus­ta­fa Nu­ri Ak­bu­lut, Er­zu­rum.

Bu ar­ka­daş­la­rı­mı­zın ko­nuş­ma­ma ih­ti­ma­li­ne, Ge­nel Ku­rul­da bu­lun­ma­ma ih­ti­ma­li­ne bi­na­en di­ğer­le­ri­ni oku­yo­rum:

4'ün­cü sı­ra, Be­kir Boz­dağ, Yoz­gat.

5'in­ci sı­ra, Se­la­mi Uzun, Si­vas.

6'ncı sı­ra, Ra­ma­zan Can, Kı­rık­ka­le.

7'nci sı­ra, Mu­zaf­fer Kur­tul­mu­şoğ­lu, An­ka­ra.

Evet, sı­ra­la­rı siz­le­re oku­dum. Böy­le­ce be­lir­len­miş ol­du.

Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin bir öner­ge var­dır, öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

B) GEN­SO­RU, GE­NEL GÖ­RÜŞ­ME, MEC­LİS SO­RUŞ­TUR­MA­SI VE MEC­LİS ARAŞ­TIR­MA­SI ÖNER­GE­LE­Rİ

1.- Yoz­gat Mil­let­ve­ki­li Emin Koç ve 84 mil­let­ve­ki­li­nin, si­ya­set ve med­ya iliş­ki­le­ri ile ba­sın sek­tö­rün­de­ki so­run­la­rın araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/424)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Med­ya ve si­ya­si ik­ti­dar iliş­ki­le­ri­ni, si­ya­si ik­ti­da­rın ya­sal ol­ma­yan yön­tem­ler­le ba­sın üze­rin­de kur­du­ğu bas­kı­la­rı, ba­sın sek­tö­rü­nün ve ça­lı­şan­la­rı­nın so­run­la­rı­nı tes­pit et­mek ve alın­ma­sı ge­rek­li ön­lem­le­ri be­lir­le­mek ama­cıy­la, Ana­ya­sa'nın 98'in­ci, TBMM İç­tü­zü­ğü'nün 104 ve 105. mad­de­le­ri uya­rın­ca Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­nı arz ve tek­lif ede­riz.

1) Emin Koç                                    (Yoz­gat)

2) Ha­luk Koç                                   (Sam­sun)

3) Uğur Ak­söz                                (Ada­na)

4) N.Ga­ye Er­ba­tur                           (Ada­na)

5) Ke­mal Sağ                                   (Ada­na)

6) Ta­ci­dar Sey­han                            (Ada­na)

7) Ha­lil Ün­lü­te­pe                             (Af­yon­ka­ra­hi­sar)

8) Oya Aras­lı                                   (An­ka­ra)

9) A. İs­met Ça­nak­cı                         (An­ka­ra)

10) İs­ma­il De­ğer­li                            (An­ka­ra)

11) Ya­kup Ke­pe­nek                        (An­ka­ra)

12) Fe­ri­dun Fik­ret Ba­loğ­lu              (An­tal­ya)

13) Hü­se­yin Ek­mek­ci­oğ­lu               (An­tal­ya)

14) Tun­cay Er­cenk                          (An­tal­ya)

15) Na­il Ka­ma­cı                              (An­tal­ya)

16) Os­man Kap­tan                          (An­tal­ya)

17) Os­man Öz­can                            (An­tal­ya)

18) En­sar Öğüt                                (Ar­da­han)

19) Meh­met Boz­taş                         (Ay­dın)

20) Meh­met Me­sut Özak­can           (Ay­dın)

21) Meh­met Se­mer­ci                       (Ay­dın)

22) Ali Ke­mal De­ve­ci­ler                  (Ba­lı­ke­sir)

23) Se­dat Pe­kel                                (Ba­lı­ke­sir)

24) Or­han Sür                                 (Ba­lı­ke­sir)

25) Ya­şar Tü­zün                              (Bi­le­cik) 

26) Mus­ta­fa Öz­yurt                         (Bur­sa)

27) Ah­met Kü­çük                            (Ça­nak­ka­le)

28) Fe­ri­dun Ay­va­zoğ­lu                   (Ço­rum)

29) Mus­ta­fa Ga­zal­cı                        (De­niz­li)

30) Ah­met Yıl­maz­ka­ya                    (Ga­zi­an­tep)

31) Meh­met Işık                              (Gi­re­sun)

32) Fu­at Çay                                    (Ha­tay)

33) Abdu­la­ziz Ya­zar                        (Ha­tay)

34) Ha­lil Ak­yüz                               (İs­tan­bul)                

35) Ha­san Feh­mi Gü­neş                  (İs­tan­bul)

36) Al­gan Ha­ca­loğ­lu                       (İs­tan­bul)

37) Bir­gen Ke­leş                             (İs­tan­bul)

38) Ke­mal Kı­lıç­da­roğ­lu                   (İs­tan­bul)

39) Onur Öy­men                             (İs­tan­bul)

40) Ah­met Sır­rı Öz­bek                    (İs­tan­bul)

41) Meh­met Ali Öz­po­lat                  (İs­tan­bul)

42) Sı­dı­ka Sa­rı­be­kir                         (İs­tan­bul)

43) Ali To­puz                                  (İs­tan­bul)

44) K. Ke­mal Ana­dol                      (İz­mir)

45) Ali Rı­za Bo­dur                          (İz­mir)

46) Ah­met Er­sin                              (İz­mir)

47) Ab­dur­rez­zak Er­ten                    (İz­mir)

48) Yıl­maz Ka­ya                             (İz­mir)

49) Türkân Mi­ço­oğul­la­rı                 (İz­mir)

50) En­ver Ök­tem                             (İz­mir)

51) Mu­har­rem Top­rak                     (İz­mir)

52) Hak­kı Ül­kü                               (İz­mir)

53) Meh­met Par­lak­yi­ğit                   (Kah­ra­man­ma­raş)

54) Meh­met Yıl­dı­rım                       (Kas­ta­mo­nu)

55) Ha­lil Tir­ya­ki                              (Kı­rık­ka­le)

56) Ya­vuz Al­tı­no­rak                        (Kırk­la­re­li)

57) Meh­met S. Ke­si­moğ­lu              (Kırk­la­re­li)

58) Hü­se­yin Ba­yın­dır                      (Kır­şe­hir)

59) İz­zet Çe­tin                                 (Ko­ca­eli)

60) Meh­met Se­fa Sir­men                 (Ko­ca­eli)

61) Atil­la Kart                                 (Kon­ya)

62) Mu­har­rem Kı­lıç                         (Ma­lat­ya)

63) Ha­san Ören                               (Ma­ni­sa)

64) Mus­ta­fa Er­do­ğan Ye­tenç           (Ma­ni­sa)

65) Ali Ok­sal                                   (Mer­sin)

66) Gü­rol Er­gin                               (Muğ­la)

67) Meh­met Şe­rif Er­tuğ­rul              (Muş)

68) Or­han Eras­lan                           (Niğ­de)

69) Ne­ca­ti Uz­dil                              (Os­ma­ni­ye)

70) İl­yas Se­zai Ön­der                      (Sam­sun)

71) En­gin Al­tay                               (Si­nop)

72) Nu­ret­tin Sö­zen                          (Si­vas)

73) Meh­met Ve­dat Me­lik                (Şan­lı­ur­fa)

74) Er­do­ğan Kap­lan                        (Te­kir­dağ)

75) Enis Tü­tün­cü                             (Te­kir­dağ)

76) Or­han Zi­ya Di­ren                      (To­kat)

77) Fe­ra­mus Şa­hin                          (To­kat)

78) Şev­ket Arz                                (Trab­zon)

79) M. Akif Ham­za­çe­bi                   (Trab­zon)

80) Ha­san Gü­yül­dar                        (Tun­ce­li)

81) V. Si­nan Yer­li­ka­ya                    (Tun­ce­li)

82) Os­man Coş­ku­noğ­lu                  (Uşak)

83) Meh­met Kar­tal                          (Van)

84) Mu­har­rem İn­ce                          (Ya­lo­va)

85) Na­dir Sa­raç                               (Zon­gul­dak)

Ge­rek­çe:

Ana­ya­sa­nın 26. mad­de­sin­de dü­şün­ce­yi açık­la­ma ve yay­ma öz­gür­lü­ğü gü­ven­ce al­tı­na alın­mış ve "Ba­sın hür­ri­ye­ti" baş­lık­lı 28 in­ci mad­de ile de ba­sın hür­dür, san­sür edi­le­mez hük­mü­ne yer ve­ril­miş­tir. Bu açı­dan Ana­ya­sa­mız dev­le­te, ba­sın ve ha­ber al­ma hür­ri­yet­le­ri­ni sağ­la­ya­cak ted­bir­le­ri al­ma öde­vi­ni yük­le­miş­tir.

Ba­sın öz­gür­lü­ğü­nün ko­run­ma­sı dev­le­tin ol­du­ğu ka­dar med­ya ku­ru­luş­la­rı­nın da gö­re­vi­dir. An­cak bu­gün için­den ge­çi­len sü­reç­te, hal­kın ger­çek­le­ri öğ­ren­me hak­kı­na iliş­kin so­rum­lu­luk her iki ak­tör ta­ra­fın­dan da ye­ri­ne ge­ti­ril­me­mek­te ve ba­sın öz­gür­lü­ğü ih­lal edil­mek­te­dir.

2000 yı­lın­da ya­şa­nan eko­no­mik kri­zin ar­dın­dan med­ya-si­ya­set-ti­ca­ret iliş­ki­le­ri ye­ni bir ek­se­ne otur­muş, ba­sın sek­tö­rün­de bü­yük el de­ğiş­tir­me­ler ve ya­ban­cı­laş­tır­ma sü­re­ci baş­la­mış­tır. Eko­no­mik kriz med­ya ku­ru­luş­la­rı­nı ve on­la­rın or­ta­ğı ol­du­ğu eko­no­mik gi­ri­şim­le­ri si­ya­si ik­ti­da­rın ka­rar­la­rı­na ba­ğım­lı kıl­mış­tır.

Si­ya­si ik­ti­da­rın ilk yıl­la­rın­da, med­ya ku­ru­luş­la­rı­nın yö­ne­tim­le­ri­nin borç­la­rın­dan do­la­yı TMSF'na dev­re­dil­me­si so­nu­cun­da dev­let gü­dü­mün­de bir med­ya or­ta­ya çı­ka­rıl­mış ve bü­yük ga­ze­te­ci kı­yım­la­rı ya­şan­mış­tır.

Bu du­rum med­ya mes­lek men­sup­la­rı­nın ken­di iç­le­rin­de oto san­sür uy­gu­la­ma­la­rı­nı be­ra­be­rin­de ge­tir­miş­tir.

Med­ya-si­ya­set-ti­ca­ret iliş­ki­le­rin­de ya­şa­nan dö­nü­şüm, oto san­sür­le de sı­nır­lı kal­ma­mış, ik­ti­dar yan­lı­sı ol­ma­yan ga­ze­te­ci­le­rin kö­şe­le­ri, te­le­viz­yon­cu­la­rın ise prog­ram­la­rı­nın el­le­rin­den alın­dı­ğı; si­ya­si ik­ti­da­rın bas­kı­la­rı ile ga­ze­te kö­şe ya­zar­la­rı­nın be­lir­len­di­ği bir sü­reç ya­şan­mış­tır.

Baş­ba­kan 3 Ni­san 2005 ta­rih­li Hür­ri­yet Ga­ze­te­sin­de ya­yın­la­nan de­me­cin­de "…Ben­den ga­ze­te­ci gi­bi ran­de­vu alıp ge­len, gel­dik­ten son­ra baş­ka iş­ler için ko­nu­şan­lar var, ara­cı­lık ya­pan­lar var." ifa­de­le­rin­de bu­lun­muş­tur.

Yi­ne Sa­yın Baş­ba­kan 1 Mart 2006 ta­ri­hin­de Ma­li­ye Ba­ka­nı ile iliş­ki­li ola­rak ba­sın­da çı­kan ha­ber­ler için yap­tı­ğı açık­la­ma­da ise, "Med­ya bu ko­nu­da da ken­di­ni faz­la yor­ma­sın. Med­ya­nın ile­ri ge­len­le­ri de ken­di­le­ri­ni yor­ma­sın­lar. Kö­şe ya­zar­la­rı da ken­di­le­ri­ni yor­ma­sın. At­tık­la­rı bir­çok if­ti­ra­nın ya­lan ol­du­ğu or­ta­ya çı­kı­yor. Ve bu­nun bir şey­ler kar­şı­lı­ğın­da ol­du­ğu­nun biz far­kın­da­yız. Ba­kın bu ko­nu­da bu ka­dar ağır söy­lü­yo­rum." de­miş­tir.

Sa­yın Baş­ba­kan as­lın­da med­ya ile kur­du­ğu iliş­ki­le­ri de­şif­re eden bu söz­le­ri­ne da­ha faz­la açık­lık ge­tir­me­ye­rek, ka­mu ola­nak­la­rı­nı ba­sın sek­tö­rü üze­rin­de bir şan­taj un­su­ru ola­rak kul­lan­ma­ya de­vam et­miş­tir.

18.2.2007 ta­ri­hin­de or­ta­ya çı­ka­rı­lan ve bir Ma­li­ye Ele­ma­nı­nın Ka­nal­türk Te­le­viz­yo­nu ve onun ça­lı­şan­la­rı hak­kın­da baş­lat­tı­ğı in­ce­le­me­ye iliş­kin bel­ge, öz­gür ba­sı­na ya­pı­lan bas­kı­la­rı gös­ter­me­si açı­sın­dan ye­ni bir bas­kı­cı dö­ne­me gi­ril­di­ği­ni or­ta­ya koy­mak­ta­dır.

Si­ya­si ik­ti­da­ra ya­kın med­ya grup­la­rı­na hal­kın pa­ra­sı­nı gasp eden hol­ding­ler­den pa­ra ak­ta­rıl­dı­ğı­na iliş­kin bel­ge­ler ol­ma­sı­na kar­şın in­ce­le­me baş­la­tıl­maz­ken, si­ya­si ik­ti­da­rın yap­tık­la­rı­nı eleş­ti­ren med­ya grup­la­rı üze­rin­de bas­kı ku­rul­ma­sı yak­la­şan Cum­hur­baş­kan­lı­ğı ve mil­let­ve­ki­li ge­nel se­çim­le­ri­ni et­ki­le­me­ye yö­ne­lik gi­ri­şim­ler­dir.

Bu açı­dan ka­mu ola­nak­la­rı kul­la­nı­la­rak üze­rin­de bas­kı ku­ru­lan med­ya ku­ru­luş­la­rı ile ga­ze­te­ci­le­rin be­lir­len­me­si ve bu iliş­ki­ler yu­ma­ğı­nın gü­nı­ğı­şı­na çı­ka­rıl­ma­sı de­mok­ra­si­miz açı­sın­dan son de­re­ce önem­li ha­le gel­miş­tir.

Ba­sın­da­ki el de­ğiş­tir­me, ya­ban­cı­laş­tır­ma sü­re­ci ile si­ya­si ik­ti­da­rın bas­kı­la­rı ba­sın mes­lek men­sup­la­rı­nın iş­siz kal­ma­sı­nı be­ra­be­rin­de ge­tir­di­ği gi­bi öz­lük hak­la­rı açı­sın­dan ka­za­nım­la­rı­nı yi­tir­di­ği bir dö­nem ya­şan­ma­sı­nı da be­ra­be­rin­de ge­tir­miş­tir. İl­ke­le­rin­den ta­viz ver­me­yen de­ne­yim­li ga­ze­te­ci­ler iş­siz ka­lır­ken, ye­ter­li for­mas­yo­na sa­hip ol­ma­yan­la­rın mes­le­ğe alın­dı­ğı bir sü­reç ya­şan­mak­ta­dır. Bu sü­reç ba­sın sek­tö­rü­nün yüz­de 90'ının sen­di­ka­sız­laş­tı­rıl­ma­sı­nı da be­ra­be­rin­de ge­tir­miş­tir.

Bu ne­den­ler­le, ba­sın sek­tö­rü­nün ve ça­lı­şan­la­rı­nın so­run­la­rı ile si­ya­si ik­ti­dar ta­ra­fın­dan ba­sı­na ka­mu ola­nak­la­rı kul­la­nı­la­rak ya­pı­lan bas­kı­la­rın or­ta­ya çı­ka­rıl­ma­sı ko­nu­la­rı­nın TBMM'de ele alın­ma­sı­nı de­mok­ra­si­nin ge­re­ği ola­rak gör­mek­te­yiz.

BAŞ­KAN - Bil­gi­le­ri­ni­ze su­nul­muş­tur.

Öner­ge gün­dem­de ye­ri­ni ala­cak ve Mec­lis araş­tır­ma­sı açı­lıp açıl­ma­ma­sı ko­nu­sun­da­ki ön gö­rüş­me, sı­ra­sı gel­di­ğin­de ya­pı­la­cak­tır.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Baş­ba­kan­lı­ğın Ana­ya­sa'nın 82'nci mad­de­si­ne gö­re ve­ril­miş bir tez­ke­re­si var­dır, oku­tup oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım:

C) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.- Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığı resmî ziyaretlere Afyonkarahisar Milletvekili Sait Açba'nın da iştirak etmesinin uygun bulunduğuna ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1206)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal Una­kı­tan'ın, ya­ban­cı ya­tı­rım­cı­la­ra yö­ne­lik Tür­ki­ye Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı ile il­gi­li bil­gi­len­dir­me top­lan­tı­la­rı­na ka­tıl­mak üze­re bir he­yet­le bir­lik­te 15-17 Ocak 2007 ta­rih­le­rin­de İn­gil­te­re'ye ve 18-20 Ocak 2007 ta­rih­le­rin­de de Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'ne yap­tı­ğı res­mi zi­ya­re­te, Af­yon­ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li Sa­it Aç­ba'nın da iş­ti­rak et­me­si uy­gun gö­rül­müş ve bu ko­nu­da­ki Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ka­ra­rı­nın su­re­ti ili­şik­te gön­de­ril­miş­tir.

Ana­ya­sa­nın 82 nci mad­de­si­ne gö­re ge­re­ği­ni arz ede­rim.

                                                                                                     Re­cep Tay­yip Er­do­ğan

                                                                                                               Baş­ba­kan

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce, söz­lü so­ru öner­ge­le­ri­ni gö­rüş­mü­yor ve gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­na ge­çi­yo­ruz.

IV. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN

GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

1.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Da­niş ve İb­ra­him Köş­de­re'nin, Ge­li­bo­lu Ya­rı­ma­da­sı Ta­rihî Millî Par­kı Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Bir Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi (Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi) ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305)

BAŞ­KAN - 1'in­ci sı­ra­da yer alan ka­nun tek­li­fi­nin ge­ri alı­nan mad­de­le­riy­le il­gi­li ko­mis­yon ra­po­ru gel­me­di­ğin­den, tek­li­fin gö­rüş­me­le­ri­ni er­te­li­yo­ruz.

2'nci sı­ra­da yer alan, Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

2.- Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon?

Er­te­len­miş­tir.

3'ün­cü sı­ra­da yer alan, Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

3.- Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1148) (S. Sa­yı­sı: 1159) (x)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Bu­ra­da.

Hükûmet?

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 14.42

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

(x) 1159 S. Sayılı Basmayazı 20/2/2007 tarihli 65'inci Birleşim Tutanağına eklidir.

İKİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 14.46

BAŞ­KAN : Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER : Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 66'ncı Bir­le­şi­mi'nin İkin­ci Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

Ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­ni sı­ra­sıy­la gö­rüş­me­ye de­vam ede­ce­ğiz.

3'ün­cü sı­ra­da yer alan, Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam edi­yo­ruz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

Ge­çen bir­le­şim­de, ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de, grup­lar ve Hükûmet adı­na ya­pı­lan ko­nuş­ma­lar ta­mam­lan­mış­tı.

Şim­di söz sı­ra­sı, şah­sı adı­na Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ah­met Ye­ni'ye ait­tir.

Sa­yın Ye­ni, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri; Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı üze­rin­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri; sos­yal dev­let an­la­yı­şıy­la, dar ge­lir­li yok­sul va­tan­daş­la­rı­mı­zı ko­nut sa­hi­bi ya­pa­bil­mek ve Tür­ki­ye'mi­zi hak et­ti­ği sağ­lık­lı alt ve üst­ya­pı do­na­tı­la­rıy­la mo­dern şe­hir­le­re ka­vuş­tur­mak için baş­lat­tı­ğı­mız ko­nut üre­tim se­fer­ber­li­ği, ül­ke­mi­zin dört bir ya­nın­da ben­ze­ri gö­rül­me­miş bir hız­la sür­mek­te­dir ve sü­re­cek­tir. Bu kap­sam­da, ül­ke­miz­de ilk kez or­ta ve dar ge­lir­li va­tan­daş­la­rı­mız on-on beş yıl va­de­ler­le ki­ra öder gi­bi ev sa­hi­bi ol­ma­ya baş­la­mış­lar­dır. Hükûme­ti­miz­ce uy­gu­la­ma­ya so­ku­lan plan­lı kent­leş­me ve ko­nut üre­tim prog­ra­mı kap­sa­mın­da 1 Ocak 2003-1 Ocak 2007 ta­rih­le­ri ara­sın­da­ki dört yıl­lık dö­ne­mi­miz­de 81 il, 267 il­çe­de 628 şan­ti­ye­de top­lam 225 bin ko­nut in­şa­atı­na baş­lan­mış olup, bun­lar­dan 100 bi­ni sos­yal do­na­tı­la­rı ve çev­re dü­zen­le­me­le­riy­le bir­lik­te ta­mam­lan­mış ve hak sa­hip­le­ri­ne tes­lim edil­miş­tir. 225 bin ko­nut, nü­fu­su 100 bi­ni aş­kın on şe­hir de­mek­tir. Böy­le­lik­le, çağ­daş kent­ler­de, çağ­daş ko­nut­lar­da Tür­ki­ye'nin ge­le­ce­ği­ni ku­ru­yo­ruz. Sam­sun, Ço­rum, Bat­man, İs­tan­bul, Muğ­la ve di­ğer şe­hir­le­ri­mi­zin çağ­daş kent­leş­me uy­gu­la­ma­la­rı­mı­zın bi­rer müh­rü­nü ta­şı­dı­ğı­nı mut­la­ka gö­re­cek­si­niz; ta­bii ki, bun­la­rı gör­mek ve bak­mak is­te­yen­ler için.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li üye­ler; Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si­nin Acil Ey­lem Pla­nı'nda da yer al­dı­ğı ve sö­zü­müz ol­du­ğu üze­re par­ti­mi­zin ve Hükûme­ti­mi­zin ko­nut po­li­ti­ka­sı­nı kı­sa­ca özet­le­dik­ten son­ra, bu­gün, bu­ra­da gün­de­mi­mi­zi be­lir­le­yen ve ül­ke­miz için fev­ka­la­de önem­li açı­lım­lar su­na­ca­ğı­na inan­dı­ğım mort­ga­ge uy­gu­la­ma­sı­nın fel­se­fe­si, ka­za­nım­la­rı ve so­nuç­la­rı­na de­ğin­mek is­ti­yo­rum.

Mort­ga­ge, ko­nut sa­tın al­mak için ko­nut fi­nans­ma­nı, kre­di ku­ru­luş­la­rın­dan ipo­tek kar­şı­lı­ğı ödünç pa­ra alın­ma­sı iş­le­mi­ne de­nil­mek­te­dir. Bu­nun­la bir­lik­te, pa­ra, fai­ziy­le bir­lik­te be­lir­li mik­tar­lar­da ay­lık tak­sit­ler hâlin­de be­lir­li bir dö­nem içe­ri­sin­de ge­ri öde­nir, bu her iki hu­sus da bi­rin­cil pi­ya­sa un­sur­la­rı­dır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bu kre­di­le­rin di­ğer ko­nut kre­di­le­rin­den te­mel far­kı, kay­nak sağ­la­ya­bil­mek ama­cıy­la kre­di ve­ren ku­ru­luş­la­rın ipo­tek­li kre­di­le­ri kar­şı­lı­ğın­da men­kul kıy­met ih­raç ede­rek, kre­di­le­ri­ni men­kul kıy­met­le­ri sa­tın alan ya­tı­rım­cı­lar ara­cı­lı­ğıy­la fi­nan­se edi­yor ol­ma­la­rı­dır ki, bu da ikin­cil pi­ya­sa ola­rak kar­şı­mı­za çık­mak­ta­dır.

Sis­te­min fay­da ve so­nuç­la­rıy­la il­gi­li ola­rak da şu bil­gi­le­ri ifa­de et­mek is­ti­yo­rum. İpo­te­ğe da­ya­lı ko­nut kre­di­le­ri uzun va­de­li ve dü­şük fa­iz­li kre­di­ler ol­du­ğun­dan, bi­ri­ki­mi ol­ma­yan çok sa­yı­da in­sa­nın, özel­lik­le genç ha­ne halk­la­rı­nın ve or­ta ge­lir­li­le­rin ko­nut sa­hi­bi ol­ma­sı­na imkân sağ­la­ya­cak­tır. Ko­nut alım gü­cü­nü ve do­la­yı­sıy­la ta­le­bi­ni ar­tı­rı­cı bir et­ki ya­pan bu kre­di­ler, ko­nut sek­tö­rü­nün ve ko­nut kre­di­le­ri­nin ha­cim­le­ri­nin bü­yü­me­si­ne yol aça­cak ve do­la­yı­sıy­la eko­no­mik bü­yü­me­yi de ar­tı­ra­cak­tır. Ye­ni fi­nan­sal araç­lar ge­ti­ril­me­si ne­de­niy­le fi­nan­sal pi­ya­sa­la­rın de­rin­leş­me­si­ni sağ­la­ya­cak, de­rin­le­şen fi­nan­sal pi­ya­sa­lar ise ta­sar­ruf­la­rın ve ya­tı­rım­la­rın ar­tı­rıl­ma­sı­nı des­tek­le­ye­cek­tir. Kre­di­le­rin, ge­rek ko­nut sek­tö­rü­ne ge­rek­se eko­no­mi­ye ya­pa­ca­ğı olum­lu et­ki­ler, üre­ti­min, ti­ca­re­tin ve is­tih­da­mın da art­ma­sı­na kat­kı sağ­la­ya­cak­tır. Ül­ke­ye gi­ren do­lay­lı ya­ban­cı ser­ma­ye ya­tı­rım­la­rı da bu şe­kil­de art­mış ola­cak­tır. Ar­tan ko­nut sa­hip­li­ği sa­yı­sı ne­de­niy­le ar­tan em­lak ver­gi­si ge­lir­le­ri, dev­le­tin ver­gi ge­lir­le­ri­ni de bir ta­raf­tan ar­tı­ra­cak­tır. Dev­le­tin bi­rin­cil ve ikin­cil pi­ya­sa­lar­da­ki ak­tör­ler­den ve iş­lem­ler­den ala­ca­ğı ver­gi ge­lir­le­ri de bu şe­kil­de art­mış ola­cak­tır.

TÜ­İK'in ha­ne hal­kı sa­yı­mı ve tah­min­le­ri­ne gö­re, 2000-2015 dö­ne­min­de kent­sel nü­fus ar­tı­şı 10.970.493 ola­rak ön­gö­rül­mek­te­dir. Bu du­rum­da, ha­ne hal­kı bü­yük­lük­le­ri ve nü­fu­sa bağ­lı ola­rak bu sis­tem­le, 2.860.343 ko­nut sa­hi­bi ol­mak is­te­ni­le­bi­le­ce­ği he­sap­lan­mak­ta­dır.

Bu­gün ko­nut kre­di­si sto­ku, hâli­ha­zır­da 15 mil­yar YTL dü­ze­yin­de­dir. Bu ka­nun çık­ma­dan ön­ce uy­gu­la­nan ko­nut kre­di sis­te­min­de kre­di ge­ri öde­me­le­rin­de so­run yok­tur. Do­la­yı­sıy­la, Tür­ki­ye'de de, bu ko­nu­da so­run­suz bir pi­ya­sa ve yük­sek ta­lep mey­da­na gel­miş­tir.

Son bir bu­çuk, iki yıl için­de in­şa­at sek­tö­rü or­ta­la­ma yüz­de 20 bü­yü­dü. Bu ve­ri ve ha­ne hal­kı ko­nut ih­ti­ya­cı, Tür­ki­ye'de ko­nut sek­tö­rün­de önem­li bir ge­niş­le­me imkânı­nı or­ta­ya koy­mak­ta­dır. Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ku­ru­lu ve in­şa­at sek­tö­rü, si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı­nın or­tak pro­jek­si­yon­la­rın­da 2015 yı­lı­na ka­dar 77,5 mil­yar do­lar­lık ipo­tek­li ko­nut kre­di­si kul­la­nı­la­bi­le­ce­ği tah­min edil­mek­te­dir.

Bu mik­tar­da ser­ma­ye­nin in­şa­at sek­tö­rü­ne, do­la­yı­sıy­la re­el eko­no­mi­ye ak­ta­rıl­ma­sı, üre­tim ve is­tih­da­mı önem­li ar­tı­ra­cak­tır. Bu sis­te­min ül­ke­mi­ze ka­zan­dı­rıl­ma­sıy­la, si­gor­ta­cı­lık sek­tö­rü de önem­li öl­çü­de ge­niş­le­ye­cek­tir.

Ka­nun ta­sa­rı­sı, kre­di ku­ru­lu­şu ile tü­ke­ti­ci hak­la­rı­nı da te­min ede­cek­tir.

Ay­rı­ca, bu sis­te­min dev­re­ye gir­me­siy­le, yak­la­şık iki yüz-iki yüz el­li ka­lem in­şa­at mal­ze­me­si fab­ri­ka­la­rı­nın da tek­rar hız­lı bir şe­kil­de can­lan­ma­sı­nı or­ta­ya ko­ya­cak­tır ve yi­ne, mo­dern kent­leş­me ör­nek­le­ri de, Top­lu Ko­nut İda­re­si­nin baş­lat­tı­ğı sis­tem içe­ri­sin­de gö­rül­dü­ğü gi­bi, mort­ga­ge sis­te­mi çer­çe­ve­sin­de de şe­hir­le­ri­miz mo­dern gö­rü­nüm­le­ri bu şe­kil­de de ka­zan­mış ola­cak­lar­dır.

Sa­yın Baş­kan, say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri; mort­ga­ge uy­gu­la­ma­sı, sa­de­ce bu yıl­da de­ğil, önü­müz­de­ki on yıl da de­ğil, ha­ya­tın akı­şı­na pa­ra­lel ola­rak var­lı­ğı­nı de­vam et­ti­re­cek bir uy­gu­la­ma­dır. Sa­de­ce ko­nut ih­ti­ya­cı olan in­san­la­rı­mı­zın de­ğil, ay­nı za­man­da dev­le­ti­mi­zin de ya­ra­rı­na ola­ca­ğı­na yü­rek­ten inan­dı­ğım böy­le­si­ne önem­li bir uy­gu­la­ma­yı baş­la­ta­bil­mek, ada­let ve kal­kın­ma­yı is­miy­le öz­deş­leş­tir­miş par­ti­mi­ze ve Hükûme­ti­mi­ze na­sip olu­yor.

Uy­gu­la­ma­nın ha­yır­la­ra ve­si­le ol­ma­sı­nı di­li­yor, söz­le­ri­me son ve­rir­ken, yü­ce he­ye­ti­ni­zi bir kez da­ha say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Şah­sı adı­na ikin­ci ko­nuş­ma­cı, Kay­se­ri Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Eli­taş.

Sa­yın Eli­taş, bu­yu­run. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı hak­kın­da şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Ön­ce­lik­le, bu ta­sa­rı­nın, tüm mil­le­ti­mi­ze, fay­da­la­na­cak in­san­la­ra ha­yır­lı, uğur­lu ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum.

Bu ta­sa­rı, yak­la­şık üç yıl ön­ce Tür­ki­ye'nin gün­de­mi­ne gir­me­ye baş­la­dı. Ya­ban­cı bir de­yim olan "mort­ga­ge" ola­rak ifa­de edi­lip, esas an­la­mıy­la, dar ge­lir­li, sa­bit ge­lir­li in­san­la­rın pe­şin ola­rak ya da eş dost­tan imkân sağ­la­ya­ma­dan te­min ede­me­dik­le­ri pa­ra­lar çer­çe­ve­sin­de ko­nut sa­hi­bi ola­ma­ma­la­rı­nın ne­ti­ce­sin­de, ko­nut sa­hi­bi ol­ma imkânı sağ­la­ma ama­cıy­la dü­şü­nül­müş bir ya­sa ta­sa­rı­sı.

BÜ­LENT BA­RA­TA­LI (İz­mir) - Zen­gin­ler için…

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (De­vam­la) - Üç yıl ön­ce Tür­ki­ye'nin gün­de­mi­ne gir­me­siy­le bir­lik­te ve fi­nans sek­tör­le­ri­nin 58'in­ci, 59'un­cu Hükûme­te duy­duk­la­rı gü­ven, 22'nci Dö­nem Par­la­men­to­su­nun Tür­ki­ye'nin ih­ti­yaç­la­rı doğ­rul­tu­sun­da yap­tı­ğı ya­sa­la­rın inan­dı­rı­cı­lı­ğı nok­ta­sın­da­ki or­ta­ya çı­kan gü­ven ve is­tik­rar nok­ta­sın­da, bir bu­çuk-iki se­ne ön­ce, Top­lu Ko­nut İda­re­si­nin bu­gü­ne ka­dar­ki yap­tı­ğı fa­ali­yet­le­rin en uy­gun şe­kil­de ve ku­ru­luş ama­cı­na en yat­kın bir şe­kil­de yap­tık­la­rı fa­ali­yet ne­ti­ce­sin­de ko­nut fi­nans­ma­nı işi iki yıl ön­ce Tür­ki­ye'de res­men fa­ali­ye­te geç­miş du­rum­da.

Bu ya­sa ta­sa­rı­sın­da­ki esas iti­ba­rıy­la İc­ra İf­las Ka­nu­nu'nda de­ği­şik­lik ya­pı­lı­yor, Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu'nda de­ği­şik­lik ya­pı­lı­yor ve Tü­ke­ti­ci­nin Ko­run­ma­sı Ya­sa­sı'nda de­ği­şik­lik ya­pı­la­rak hem fi­nans sağ­la­yan ku­rum­la­rın bu ko­nu­da­ki ya­pa­cak­la­rı fa­ali­yet­ler nok­ta­sın­da or­ta­ya çı­ka­cak olum­suz­luk­la­rı gi­der­mek hem de ser­ma­ye pi­ya­sa­sın­da ye­ni bir ens­trü­man or­ta­ya çı­ka­rıp ban­ka sek­tö­rün­de­ki faz­la fi­nan­sı olan ke­sim­le­rin fi­nans­man­la­rı­nı de­ğer­len­dir­me imkânla­rı­nı sağ­la­mak. Esas an­la­mıy­la bak­tı­ğı­mız­da, ulus­la­ra­ra­sı pi­ya­sa­lar­da­ki fi­nans­ma­nın, bi­rik­miş ar­tık de­ğer­le­rin Tür­ki­ye'de ko­nut fi­nans­ma­nıy­la il­gi­li olan ku­rum­la­ra ve ku­ru­luş­la­ra bu­ra­da­ki ta­lep çer­çe­ve­sin­de akı­şı­nı sağ­la­ya­bil­mek.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bi­raz ön­ce de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­mi­zin de ifa­de et­ti­ği gi­bi, eğer, ko­nut fi­nans­ma­nı ile il­gi­li ipo­te­ğe da­ya­lı men­kul kıy­met çı­ka­rıl­ma­sı ve bu men­kul kıy­met­le­rin pi­ya­sa­da arz edil­me­si, pi­ya­sa­da, ser­ma­ye pi­ya­sa­sın­da ka­bul gör­me­si ve hat­ta ulus­la­ra­ra­sı pi­ya­sa­lar­da bun­la­rın hed­ge edi­le­rek, ban­ka nok­ta­sın­da, ban­ka­la­rın üst­le­ri­ne olan kriz­le­rin, ban­ka­la­rın üst­le­rin­de­ki edim­le­rin, yü­küm­lü­lük­le­rin baş­ka pi­ya­sa­la­ra trans­fer edil­me­si nok­ta­sın­da önem­li bir ge­liş­me.

As­lın­da, bun­dan ön­ce­ki dö­nem­ler­de bir gay­rimen­ku­lün de­ğer­len­di­ril­me­siy­le il­gi­li ya­pı­lan iş­lem­ler­de ban­ka­lar ken­di eks­per­tiz­le­riy­le gay­rimen­kul­le­ri­ni de­ğer­len­di­rir­ler, bu de­ğer­len­dir­me çer­çe­ve­sin­de be­lir­li oran­lar dâhi­lin­de gay­rimen­kul ipo­te­ği kar­şı­lı­ğı kre­di ve­re­bi­lir­ler­di. Ya­sa­nın en te­mel mad­de­le­rin­den bi­ri­si gay­rimen­kul de­ğer­le­me ku­ru­luş­la­rı­nın da ya­say­la gü­ven­ce al­tı­na alın­ma­sı ve so­rum­lu­luk­la­rı­nın yük­len­me­si. Ban­ka­lar, ken­di eks­per­le­ri, de­ğer­le­me uz­man­la­rı va­sı­ta­sıy­la de­ğil, gay­ri­men­kul de­ğer­le­me uz­man­la­rı va­sı­ta­sıy­la ko­nut­la­rın ger­çe­ğe ya­kın oran­da de­ğer­le­me imkânla­rı­nı sağ­la­ya­bil­mek. Bu öl­çü­de ban­ka­lar, gay­ri­men­kul de­ğer­le­me ku­rum­la­rı ta­ra­fın­dan de­ğer­len­di­ri­len gay­ri­men­ku­lün, ko­nut ise yüz­de 75'ine ka­dar kıs­mı­na kre­di imkânı sağ­lı­yor­lar, ko­nut dı­şın­da­ki gay­ri­men­kul­le­ri ise iskân ra­po­ru al­mak kay­dıy­la yüz­de 50'si­ne ka­dar kre­di imkânı sağ­lı­yor­lar. Bu şe­kil­de, ban­ka­lar, ger­çe­ğe ya­kın bir şe­kil­de, ger­çek di­ye­bi­le­ce­ği­miz bir şe­kil­de de­ğer­len­di­ri­len gay­ri­men­kul­le­ri­nin tü­ke­ti­ci­nin her­han­gi bir şe­kil­de öde­ye­me­me nok­ta­sın­da zor du­ru­ma düş­me­si hâlin­de ko­nut­la­rı­nı o gün­kü pi­ya­sa ko­şul­la­rın­da pa­ra­ya tah­vil edil­me imkânla­rı­nı sağ­la­ma nok­ta­sın­da ban­ka­la­ra bir gü­ven­ce sağ­lan­mış olu­yor. Bu nok­ta­da, ser­ma­ye pi­ya­sa­sın­da da en azın­dan ipo­te­ğe da­ya­lı tah­vil­le­rin, men­kul kıy­met­le­rin or­ta­ya çı­ka­rıl­ma­sıy­la bir­lik­te ipo­tek ha­vuz­la­rı­nın oluş­tu­rul­ma­sı ve bu ha­vuz­la­rın da özel bir he­sap­ta tu­tu­la­rak hac­ze­di­le­me­me­si, if­las ma­sa­sı­na dâhil edi­le­me­me­si, hat­ta ka­mu ala­cak­la­rı nok­ta­sın­da da ko­run­ma­sı mak­sa­dıy­la ya­pı­lan dü­zen­le­mey­le ser­ma­ye pi­ya­sa­sın­da­ki bu ko­nu­ya gü­ve­nen va­tan­daş­la­rı­mı­zın da fon­la, ko­nut fi­nans­ma­nı fo­nuy­la il­gi­li or­ta­ya çı­ka­cak olum­suz­luk­lar­dan et­ki­len­me­me­si­ni sağ­la­mak ama­cıy­la da böy­le bir dü­zen­le­me ya­pıl­mış.

Yi­ne, önem­li dü­zen­le­me­ler­den bi­ri, 4077 sa­yı­lı Tü­ke­ti­ci­nin Ko­run­ma­sı Ya­sa­sı'nda­ki ya­pı­lan de­ği­şik­lik. Tü­ke­ti­ci­nin Ko­run­ma­sı Ya­sa­sı'yla il­gi­li ka­nun­da ya­pı­lan dü­zen­le­mey­le, ko­nut fi­nans­ma­nıy­la il­gi­li ya­pı­lan söz­leş­me­le­rin na­sıl ya­pı­la­ca­ğıy­la il­gi­li ta­rif edil­miş. Tü­ke­ti­ci bu nok­ta­da ko­ru­nur­ken, ban­ka­lar, ha­zır­la­dık­la­rı ko­nut fi­nans­ma­nı söz­leş­me­le­ri­ni bir gün ön­ce­den tü­ke­ti­ci­le­re ve­re­cek­tir. Tü­ke­ti­ci­ler­le ya­pı­lan söz­leş­me yir­mi dört sa­at geç­me­den im­za­lan­dı­ğı tak­dir­de ge­çer­siz sa­yı­la­cak. Bu ma­na­da şu an­lam ifa­de edil­me­ye ça­lı­şı­lı­yor: Tü­ke­ti­ci in­ce­le­sin, in­ce­let­ti­ril­sin, söz­leş­me­nin en in­ce de­tay­la­rıy­la ken­di­si­nin kâr ve za­rar nok­ta­sın­da de­ğer­len­dir­me­si­ni ya­pıp ona gö­re söz­leş­me­si­ni im­za­la­sın. Tü­ke­ti­ci de bu nok­ta­da ko­run­ma ama­cı gü­dü­lü­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu ya­sa­nın en önem­li et­ken­le­rin­den bi­ri­si de eko­no­mik kal­kın­ma­ya ve ka­yıt dı­şıy­la ya­pı­lan mü­ca­de­le­ye ya­pa­ca­ğı kat­kı da çok önem­li ola­cak. Dün, De­ğer­li Ba­ka­nı­mız bu ko­nuy­la il­gi­li açık­la­ma­lar­da bu­lun­du­lar. Bir ki­şi­nin, üc­ret­li ve­ya kâr el­de eden, ku­rum­lar ver­gi­si­ne, ge­lir ver­gi­si­ne ta­bi olan ki­şi­nin el­de et­ti­ği ka­zanç­la­rı­nın gös­te­ril­me­me­si nok­ta­sın­da "ver­gi­den ka­çın­ma" ola­rak ifa­de ede­bi­le­ce­ği­miz ver­gi­len­di­ril­me­miş ka­zanç­la­rı­nı ser­vet hâli­ne dö­nüş­tür­me­si­nin çe­şit­li yol­la­rı var­dı. Bun­dan ön­ce­ki dö­nem­ler­de, oto­mo­bil alıp oto­mo­bil­le il­gi­li ver­gi­len­di­ril­me­miş ka­zanç­la­rı­nı ser­vet un­sur­la­rı­na dö­nüş­tür­me imkânla­rı var­dı, fa­kat Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğı­nın bu nok­ta­da­ki al­dı­ğı ted­bir, kas­ko de­ğer­le­riy­le il­gi­li alım sa­tım ve ver­gi nok­ta­sın­da­ki de­ğer­le­me ile oto­mo­bil pi­ya­sa­sın­da­ki bu ka­yıt dı­şı el­de edil­miş ka­zanç­la­rın ver­gi­den ka­çın­ma nok­ta­sı, ver­gi dı­şı ve­ya ser­ve­te dö­nüş­tür­me nok­ta­sı en­gel­len­di. Son za­man­lar­da ve uzun yıl­lar­dır de­vam eden ko­nut sek­tö­rün­den ka­yıt dı­şı el­de edil­miş ka­zanç­la­rın ser­ve­te dö­nüş­tü­rül­me­si nok­ta­sın­da, he­pi­mi­zin de ya­kın­dan bil­di­ği gi­bi ve ka­mu­oyu­nun da gün­de­min­de ol­du­ğu gi­bi, ko­nut fi­yat­la­rı ger­çek fi­yat­lar­la ta­pu ka­yıt­la­rı ara­sın­da­ki çok bü­yük fark­lı­lık­lar var­dı. Bu da ka­yıt dı­şı ka­zanç­la­rın bir ma­na­da ser­ve­te dö­nüş­tü­rü­lür­ken sis­tem içe­ri­sin­den, de­net­le­me ku­rum­la­rı­nın gö­zün­den ka­çır­ma­sı­na bü­yük imkânlar ve­ri­yor­du. İki yıl­dır baş­la­yan ban­ka­la­rın ko­nut fi­nans­ma­nı­na ver­dik­le­ri des­tek­ler çer­çe­ve­sin­de sis­tem, ko­nut alı­cı­sıy­la ko­nut sa­tı­cı­sı ara­sın­da üçün­cü kre­di sağ­la­yan ku­ru­luş ola­rak ban­ka, mü­te­ah­hi­de pa­ra­yı ve­ri­yor, şah­sa pa­ra­yı tes­lim et­mi­yor, doğ­ru­dan doğ­ru­ya sa­tı­cı­ya pa­ra­yı ve­ri­yor, sa­tı­cı "bu ka­dar pa­ra­yı şu ko­nut kar­şı­lı­ğın­da tes­lim al­dım" di­ye im­za al­tı­na alı­yor. İş­te, bu­ra­dan sa­tı­cı ile alı­cı ara­sın­da­ki ya­pı­lan söz­leş­me­nin en ba­sit bir in­ce­le­me es­na­sın­da or­ta­ya çı­ka­cak du­rum, hem alı­cı yö­nün­den ce­zai mü­ey­yi­dey­le kar­şı kar­şı­ya kal­ma­sı­na se­be­bi­yet ve­ri­yor hem de sa­tı­cı yö­nün­den ce­zai mü­ey­yi­dey­le kar­şı kar­şı­ya kal­ma­sı­na se­be­bi­yet ve­ri­yor.

İş­te, bu­nun­la bir­lik­te, ko­nut sek­tö­rün­de­ki or­ta­ya çı­kan -ki, ma­li­ye teş­ki­la­tı mu­hak­kak bu­nu da dü­zen­le­ye­cek­tir- ko­nut sis­te­mi­ni, ko­nut in­şa­at sek­tö­rü­nün ka­yıt al­tı­na gir­me­sin­de­ki ba­zı tek­nik me­se­le­le­ri de dü­zen­le­mey­le bir­lik­te, ko­nut sek­tö­rü­nün de ka­yıt al­tı­na gir­me­siy­le bir­lik­te, Tür­ki­ye'de ka­yıt dı­şıy­la il­gi­li mü­ca­de­le­ye çok bü­yük kat­kı ya­pa­ca­ğı­na ina­nı­yo­rum.

Bi­zim bu ya­sa­da­ki en önem­li koy­du­ğu­muz me­se­le­ler­den bi­ri­si, ko­nut fi­nans­ma­nı­nı sağ­la­ya­cak ku­ru­luş­la­rın ma­li­yet­le­ri­nin en alt dü­ze­ye çe­ki­le­bil­me­siy­le il­gi­li ya­pı­lan fa­ali­yet­ler. Uzun va­de­ler­de ulus­la­ra­ra­sı fon­la­rın Tür­ki­ye'ye ge­ti­ri­le­bil­me­siy­le bir­lik­te, bu fon­lar Tür­ki­ye'de­ki ih­ti­yaç sa­hip­le­ri­ne çe­şit­li kre­di ku­rum ve ku­ru­luş­la­rıy­la…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (De­vam­la) - Baş­ka­nım, bi­ti­ri­yo­rum.

BAŞ­KAN - Sa­yın Eli­taş, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (De­vam­la) - …dev­re­di­le­rek kre­di fa­iz oran­la­rı­nın dü­şü­rül­me­si nok­ta­sın­da önem­li kat­kı sağ­la­ya­cak­tır di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rı­mı­zın ka­fa­la­rın­da ba­zı so­ru işa­ret­le­ri ola­bi­lir. Ban­ka­lar va­sı­ta­sıy­la ko­nu­lan bağ­lı kre­di­ler ne­ti­ce­sin­de de­ğer­li ar­ka­daş­la­rı­mı­zın koy­du­ğu bir mu­ha­le­fet şer­hi var­dı. Bu, beş yıl ban­ka­nın da fi­nans sağ­la­yan ku­ru­mun da ay­nı şe­kil­de ma­lın ayı­bın­dan so­rum­lu ol­ma­sıy­la il­gi­liy­di, fa­kat, bu­nu eğer beş yıl fi­nans sağ­la­yan ku­ru­mun da bağ­lı kre­di­ler­le il­gi­li ayıp­lı ma­la kar­şı so­rum­lu­luk­la­rı­nın de­vam et­me­si, bir an­lam­da, ko­nut fi­nans­ma­nı­nı sağ­la­ya­cak tü­ke­ti­ci­le­rin ma­li­yet­le­ri­ni ar­tı­rı­cı bir un­sur ol­ma­sı nok­ta­sın­da bü­yük te­red­düt­le­ri­miz var. Ban­ka­lar Bir­li­ği­nin de bu ko­nu­da te­red­düt­le­ri var.

Ben, ina­nı­yo­rum ki, ban­ka­la­rın bağ­lı kre­di­ler­le il­gi­li bir yıl­lık sü­rey­le ayıp­lı mal­dan so­rum­lu ol­ma­sı, za­ten tü­ke­ti­ci fi­nans­ma­nı ka­nu­nun­da da, tü­ke­ti­ci hak­la­rı ko­run­ma ka­nu­nun­da da beş yıl sü­rey­le ko­nu­tun ayı­bı­na kar­şı sa­tı­cı­nın ya da mü­te­ah­hit fir­ma­nın so­rum­lu­lu­ğu­nun de­vam et­ti­ği­ni or­ta­ya ko­yar­sak, bu dü­zen­le­me­nin bu şek­liy­le doğ­ru ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum.

Bu ya­sa­nın, ül­ke­mi­ze, mil­le­ti­mi­ze ha­yır­lı, uğur­lu ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Eli­taş.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, yir­mi da­ki­ka sü­rey­le so­ru-ce­vap iş­le­mi ger­çek­leş­ti­re­ce­ğiz.

Sa­yın Ek­mek­ci­oğ­lu, bu­yu­run.

Sa­yın Öz­yurt…

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (Bur­sa) - Sa­yın Baş­kan, ara­cı­lı­ğı­nız­la, bir so­ru yö­nelt­mek is­ti­yo­rum Sa­yın Ba­ka­nı­ma.

Ya­ban­cı dil­de "mort­ga­ge" ola­rak ge­çen ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­ne iliş­kin ka­nun ta­sa­rı­sı, açık an­la­tım­la Türk­çe­de "ipo­tek" an­la­mı­na gel­mek­te­dir. Bu ta­sa­rıy­la dar ge­lir­li hal­kı­mı­za ko­nut edin­dir­mek mi amaç­lan­mak­ta, yok­sa, bu dar ge­lir­li va­tan­daş­la­rı­mız ipo­tek kıs­ka­cın­da sı­kış­tı­rıl­mak mı is­ten­mek­te­dir? Bu­nu açık­lık­la siz­den öğ­ren­mek is­ti­yo­rum.

Sağ olun.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Öz­yurt.

Sa­yın Ba­loğ­lu…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Mort­ga­ge uy­gu­la­ma­sı ilk gün­de­me gel­di­ği gün­ler­de ka­mu­oyun­da bir he­ye­can uyan­mış­tı. Şim­di, ben man­za­ra­ya ba­kı­yo­rum, bu umu­dun ye­ri­ni bir umut­suz­luk ya da şüp­he­li bek­le­yiş al­dı.

Ben, Sa­yın Ba­ka­na şu­nu sor­mak is­ti­yo­rum: Mort­ga­ge uy­gu­la­ma­sı­nın çok yay­gın ol­du­ğu ül­ke­ler­de, ör­ne­ğin Ame­ri­ka'da bu sis­te­min ge­tir­di­ği çok cid­di so­run­lar var. Çün­kü, za­ma­na ya­yıl­mış uzun va­de­li öde­me­ler söz ko­nu­su ve bun­lar­dan bir iki­si­nin ka­çı­rıl­ma­sı cid­di so­nuç­lar do­ğu­ru­yor. Tür­ki­ye'nin özel ko­şul­la­rı, hal­kı­mı­zın öde­me güç­lük­le­ri dik­ka­te alı­nır­sa bu uy­gu­la­ma­nın so­run­lar ya­ra­ta­bi­le­ce­ği bi­çi­min­de cid­di sap­ta­ma­lar var. Bu­gün iki bü­yük ga­ze­te­miz bu ko­nu­yu man­şe­te ta­şı­dı­lar ve bu­nu eleş­ti­ren, dik­kat çe­ken hu­sus­la­rı dik­ka­te ge­tir­di­ler.

Ben Sa­yın Ba­kan­dan şu­nu öğ­ren­mek is­ti­yo­rum: Bu sis­te­mi ge­ti­rir­ken muh­te­mel olum­suz­luk­la­rı dik­ka­te alan kap­sam­lı bir araş­tır­ma ya­pıl­mış mı­dır? Hal­kın öde­me gü­cü­ne iliş­kin cid­di bir araş­tır­ma ya­pıl­mış mı­dır ve ni­ye bu ka­dar çok ge­cik­miş­tir? Çün­kü be­nim bil­di­ğim ka­da­rıy­la on beş, on al­tı ay­dan be­ri ko­mis­yon­lar­da bek­li­yor­du, so­nuç­lan­mış­tı, bu­gü­ne ka­dar ge­ti­ril­me­di.

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Dur­gun… Yok.

Sa­yın Par­lak­yi­ğit…

MEH­MET PAR­LAK­Yİ­ĞİT (Kah­ra­man­ma­raş) - Sa­yın Ba­ka­nım, dar ge­lir­li­le­rin ko­nut sa­hi­bi ya­pıl­ma­sı­na iliş­kin 1970'li yıl­lar­dan iti­ba­ren ye­rel yö­ne­tim­le­rin ön­cü­lü­ğün­de ve ko­ope­ra­tif ör­güt­len­me­le­ri­ne da­ya­lı ola­rak An­ka­ra Ba­tı­kent ile baş­la­yan top­lu ko­nut uy­gu­la­ma­la­rı yüz bin­ler­ce ai­le­yi ko­nut sa­hi­bi yap­mış­tır. Bu ta­rih­ten son­ra ya­pı­lan ya­sal dü­zen­le­me­ler­le kent­ler yağ­ma ala­nı, ko­nut­lar ise kâr ara­cı ola­rak gös­te­ril­miş­tir. Ko­nut so­ru­nu­nun çö­zü­mü­nü pi­ya­sa­ya terk et­mek ye­ri­ne, ya­şa­dı­ğı­mız ger­çek­ler­den yo­la çı­ka­rak sos­yal ge­rek­si­nim­le­ri öne çı­ka­ran ya­sal dü­zen­le­me­ler yap­ma­yı dü­şü­nü­yor mu­su­nuz?

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Par­lak­yi­ğit.

Sa­yın Ak­de­mir…

VE­ZİR AK­DE­MİR (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum. Ara­cı­lı­ğı­nız­la, Sa­yın Ba­ka­na so­ru sor­mak is­te­dim. Şöy­le so­ru­la­rım:

2005 yı­lın­da ve 2006'nın ilk ay­la­rın­da ko­nut fi­yat­la­rı, dü­şen fa­iz­ler ne­de­niy­le yük­sel­di. Tü­ke­ti­ci­ler dü­şen fa­iz­le­re al­da­nıp ta­le­bi ar­tır­dık­ça fa­iz avan­ta­jı­nı yük­se­len ko­nut fi­yat­la­rıy­la pe­şin öde­miş ol­du­lar. Ban­ka­la­rın ay­lık ko­nut kre­di­si fa­iz­le­ri yüz­de 1 sı­nı­rı­na ge­ri­le­miş­ti, an­cak bu du­rum 2006 yı­lı­nın or­ta­la­rı­na ka­dar sür­dü. Ma­yıs ve ha­zi­ran ay­la­rın­dan son­ra ko­nut kre­di­si fa­iz­le­ri bir­den­bi­re ay­lık yüz­de 1,5 se­vi­ye­si­ne yük­sel­di ve bu da­ha son­ra 2'yi de geç­miş­ti. Bu­gün ko­nut kre­di fa­iz­le­ri yüz­de 1,55 ile yüz­de 2,1 ci­va­rın­da­dır. Ya­şa­dı­ğı­mız bu öğ­re­ti­ci sü­reç, ko­nut so­ru­nu­nun çö­zü­mü­nün pi­ya­sa ko­şul­la­rı­na bı­ra­kıl­dı­ğın­da, eko­no­mi­nin ken­di ku­ral­la­rı­nın dev­re­ye gi­re­ce­ği­ni gös­ter­mek­te­dir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Kı­lıç­da­roğ­lu, bu­yu­run.

KE­MAL KI­LIÇ­DA­ROĞ­LU (İs­tan­bul) - Te­şek­kür­ler Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Ba­ka­na iki so­rum ola­cak.

Bi­rin­ci­si, ge­rek­çe­sin­de şöy­le bir ifa­de var ya­sa­nın: "Enf­las­yon ve re­el fa­iz oran­la­rı ge­liş­miş ül­ke­le­rin ol­duk­ça üze­rin­de olan ge­liş­mek­te olan eko­no­mi­ler­de ba­şa­rı­lı ko­nut fi­nans­man iş­lem­le­ri­nin ku­ru­la­bil­di­ği ve ge­liş­ti­ri­le­bil­di­ği ör­nek­ler mev­cut­tur." Sa­yın Ba­kan­dan, ge­rek­çe­ye koy­du­ğu bu cüm­le do­la­yı­sıy­la ör­nek is­ti­yo­rum. Aca­ba han­gi ül­ke­ler­de bu ör­nek­ler var? Ül­ke­le­rin is­mi­ni sa­yar­sa mut­lu ola­ca­ğım.

Bir di­ğe­ri de, bu­gün ha­zi­ne yüz­de 20'den an­cak borç­la­na­bi­li­yor, dev­let tah­vi­li, ha­zi­ne bo­no­su sa­ta­bi­li­yor. Aca­ba, han­gi dar ge­lir­li bu ya­sa çık­tık­tan son­ra çı­ka­rı­la­cak olan tah­vil­le­rin yüz­de 20'nin üs­tün­de olan fa­iz­le­ri­ni öde­ye­bi­lir? Sa­yın Ba­ka­nın dar ge­lir­li ta­nı­mı ne­dir? O ko­nu­da­ki gö­rüş­le­ri­ni al­mak is­ti­yo­rum.

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

VE­ZİR AK­DE­MİR (İz­mir) - Sa­yın Baş­ka­nım, be­nim sö­zü­mü kes­ti­niz.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ay­va­zoğ­lu…

FE­Rİ­DUN AY­VA­ZOĞ­LU (Ço­rum) - Sa­yın Baş­kan, ara­cı­lı­ğı­nız­la Sa­yın Ba­ka­na şu­nu arz et­mek is­ti­yo­rum.

VE­ZİR AK­DE­MİR (İz­mir) - So­ru­mu sor­ma­dan ne­den sö­zü­mü kes­ti­niz Sa­yın Baş­kan?

BAŞ­KAN - Ben kim­se­nin sö­zü­nü kes­me­dim. Oto­ma­tik ola­rak mik­ro­fon ke­si­yor.

Bu­yu­run efen­dim. Sa­yın Ay­va­zoğ­lu, de­vam edi­niz.

FE­Rİ­DUN AY­VA­ZOĞ­LU (Ço­rum) - An­la­şı­lı­yor ki bu ya­sa­nın ama­cı, be­lir­li şart­la­rı ye­ri­ne ge­ti­re­bi­len va­tan­daş­la­rı­mı­za ev, ko­nut ola­na­ğı sağ­la­mak­tır.

Dört yıl­dır bü­yük şe­hir­ler, baş­ta İs­tan­bul ol­mak üze­re, çar­pık alt­ya­pı­sıy­la, çar­pık tra­fi­ğiy­le, çar­pık göç­ler­le kor­kunç bo­yut­la­ra ula­şan çar­pık kent­leş­me­le­re ça­re bu­la­ma­dan, böy­le bir ya­say­la, için­den çı­kı­la­maz ye­ni ye­ni so­run­la­rı şe­hir­le­re ta­şı­mış ol­ma­ya­cak mı­yız? Bun­la­ra so­mut çö­züm­le­ri­niz ne­ler­dir?

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ay­va­zoğ­lu.

Sa­yın Işık…

AH­MET IŞIK (Kon­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­nım, ver­gi ka­nun­la­rın­da ya­pı­la­cak de­ği­şik­lik­ler­le, sis­te­min iş­le­yi­şi­nin ge­rek­tir­di­ği fa­ali­yet­le­rin yü­rü­tül­me­si sı­ra­sın­da or­ta­ya ek ver­gi­le­rin çık­ma­sı ön­len­mek­te­dir ge­ti­ri­len ta­sa­rıy­la. Ge­ti­ri­len teş­vik­ler, ver­gi kay­bı­na ne oran­da et­ki ede­cek­tir?

Bir di­ğer so­rum: Di­ğer ül­ke dü­zen­le­me­le­riy­le uyum­lu ola­bil­me­si için alt dü­zen­le­me­ler ye­ter­li ola­bi­le­cek mi­dir?

Ki­şi­le­rin ko­nut sa­hi­bi ola­bil­me­le­ri için kul­lan­dık­la­rı fi­nans­man kay­nak­la­rın­dan yüz­de ka­çı ka­mu­sal fi­nans­man yön­te­miy­le fi­nan­se edil­mek­te, bu­nun dı­şın­da ka­lıp da ko­nut sa­hi­bi ol­mak is­te­yen ki­şi­le­rin ko­nut alım­la­rı­nı na­sıl fi­nan­se et­mek­te­dir­ler?

Son so­rum: Ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­ni te­mel ala­rak ta­sar­ruf sa­hip­le­rin­den sağ­la­nan kay­nak­la­rın ko­nut alı­cı­la­rı­na ak­ta­rıl­ma­sı­nı sağ­la­ya­cak me­ka­niz­ma­nın sağ­lık­lı ça­lı­şa­bil­me­sin­de­ki ön ko­şul­lar ne­ler­dir?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Işık.

Sa­yın As­la­noğ­lu…

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Sa­yın Ba­ka­nım, özel­lik­le dar ge­lir­li­le­rin ko­nut edin­me­si için ve de pe­şi­nat mik­ta­rı­nın fi­nans­ma­nı açı­sın­dan Top­lu Ko­nut İda­re­si ta­ra­fın­dan bir ko­nut fi­nans­man ku­ru­mu, ku­ra­ca­ğı­mız fi­nans­man ku­rum­la­rı­nın bi­ri­ne, Top­lu Ko­nut İda­re­si ta­ra­fın­dan ku­ru­lup özel­lik­le dar ge­lir­li­le­rin pe­şi­nat mik­ta­rı­nı fi­nan­se edip o bit­tik­ten son­ra il­gi­li ki­şi­ye mort­ga­ge ya­pı­la­bi­lir mi, pe­şi­nat mik­ta­rı­nı fi­nan­se et­mek açı­sın­dan?

İkin­ci­si ise özel­lik­le gay­ri­men­kul de­ğer­len­dir­me­sin­de ge­ti­ri­len bir­lik ve eks­per­ler­le il­gi­li hiç­bir ce­zai şart gör­mü­yo­rum. Tür­ki­ye'de, işi­ni dü­rüst ya­pan ve yap­ma­yan in­san­lar hep ay­nı ke­fe­ye ko­nu­yor. Yıl­lar­ca hep bu uy­gu­lan­mış­tır. Özel­lik­le gay­ri­men­kul de­ğer­len­dir­me şir­ket­le­ri­ne, tü­ke­ti­ci­nin kay­bı açı­sın­dan, uğ­ra­ya­ca­ğı za­rar­la­rı mut­la­ka gi­der­mek açı­sın­dan çok da­ha ağır ko­şul­lar ge­ti­ril­me­si dü­şün­ce­sin­de­yim.

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Ek­mek­ci­oğ­lu…

HÜ­SE­YİN EK­MEK­Cİ­OĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­na bir so­rum var: İpo­tek kar­şı­lı­ğı ko­nut fi­nans­ma­nı sis­te­mi­nin, baş­ta ABD ol­mak üze­re ka­pi­ta­list sis­te­min ge­liş­miş mer­kez­le­ri­nin bir ürü­nü ol­du­ğu, bu sis­te­min, dü­şük enf­las­yon, dü­şük fa­iz ve uzun yıl­lar is­tik­rar­lı öde­me gü­cü­nü ko­ru­ya­bi­len ge­niş bir üc­ret­li or­ta sı­nı­fın var­lı­ğı­nı ön ko­şul ka­bul et­ti­ği bi­li­nir. Bu ko­şul­la­ra sa­hip ol­ma­dı­ğı­mız için, bu so­run­lar çö­zül­me­den mort­ga­ge sis­te­mi­nin iş­le­me­si müm­kün mü­dür?

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Koç…

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­na şu so­ru­yu yö­nel­ti­yo­rum: Ta­sa­rı­nın tü­müy­le il­gi­li ol­du­ğu için, ben 20'nci mad­de­siy­le il­gi­li bir so­ru so­ra­ca­ğım, çün­kü, ay­rı bir so­ru sor­ma hak­kı­mız ol­ma­ya­cak 20'nci mad­de­de. 20'nci mad­de­siy­le 2499 sa­yı­lı Ka­nun'a ek­le­nen ge­çi­ci 11'in­ci mad­de­ye gö­re, tü­ke­ti­ci­ler bu mad­de­nin yü­rür­lü­ğe gir­me­sin­den ön­ce dü­zen­len­miş olan ipo­tek­li ko­nut kre­di­si söz­leş­me­le­ri­nin, mad­de­nin yü­rür­lü­ğe gir­me­sin­den iti­ba­ren üç ay içe­ri­sin­de baş­vu­ru­da bu­lu­na­rak bu Ka­nun kap­sa­mı dı­şın­da tu­tul­ma­sı­nı ta­lep et­me­dik­le­ri tak­dir­de söz ko­nu­su söz­leş­me­ler bu Ka­nun kap­sa­mın­da de­ğer­len­di­ri­le­cek ve böy­le bir du­rum­da da ko­nu­tun ayıp­lı mal ol­ma­sı hâlin­de, hâlen Borç­lar ve Tü­ke­ti­ci­yi Ko­ru­ma Ka­nu­nu çer­çe­ve­sin­de mü­te­ah­hit­le­rin tü­ke­ti­ci­ye kar­şı beş yıl olan so­rum­lu­lu­ğu bu hü­küm­le bir yı­la in­miş ola­cak­tır.

Siz­ce, böy­le bir dü­zen­le­me, bu söy­le­di­ğim bağ­lam­da, ka­za­nıl­mış hak­la­ra ve tü­ke­ti­ci hak­la­rı­na ay­kı­rı bir dü­zen­le­me de­ğil mi­dir? Bu ko­nu­da­ki gö­rüş­le­ri­ni­zi öğ­ren­mek is­ti­yo­rum.

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Koç.

Sa­yın Ba­ka­nım, bu­yu­run.

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ek­mek­ci­oğ­lu "Dar ge­lir­li va­tan­daş­la­rı­mız ko­nut mu edi­ne­cek­ler, yok­sa ipo­tek kıs­ka­cı içe­ri­si­ne mi gi­re­cek­ler di­yor?" Her şey­den ön­ce, böy­le bir sis­te­min yü­rür­lü­ğe gir­me­siy­le bir­lik­te, tü­ke­ti­ci­le­rin dav­ra­nış­la­rı­nın da ras­yo­nel­leş­me­si la­zım. Ya­ni, öde­me pla­nı­nı ya­pa­cak­tır il­gi­li, ko­nut fi­yat­la­rı­na ba­ka­cak­tır, al­dı­ğı kre­di­nin ma­li­ye­ti­ne ba­ka­cak­tır, ay­lık tak­sit­le­ri­ne ba­ka­cak­tır ve bu­nun­la il­gi­li öde­me pla­nın­da bir so­run ol­ma­dı­ğı tak­dir­de ka­ra­rı­nı ve­rip kre­di­yi alıp ko­nut sa­hi­bi ola­cak­tır. Eğer, bu­ra­da, kre­di var di­ye rast­ge­le kre­di­ler alı­nır, öde­me ko­şul­la­rı dik­ka­te alın­maz­sa, el­bet­te ki, al­mış ol­du­ğu ko­nut, üze­rin­de ipo­tek ol­du­ğun­dan, son­ra nak­de dö­nü­şe­cek­tir, ban­ka­nın ala­ca­ğı kar­şı­lı­ğı hâli­ne ge­le­cek­tir. Bu­ra­da önem­li olan, tü­ke­ti­ci­le­rin ras­yo­nel dav­ran­ma alış­kan­lı­ğı ka­zan­ma­la­rı­dır. Bu­nu sağ­la­mak mak­sa­dıy­la za­ten, bir ban­ka­ya gi­dip de "ben kre­di is­ti­yo­rum" de­di­ği za­man, ban­ka­nın, ay­rın­tı­lı, de­tay öde­me plan­la­rı ve fa­iz­ler­le il­gi­li, ki­şi­ye bir ki­tap­çık, bil­gi­len­dir­me for­mu ver­me­si ge­rek­mek­te­dir. Tü­ke­ti­ci, bu­nu in­ce­le­dik­ten son­ra tek­rar kre­di al­ma­ya ge­le­cek­tir. Do­la­yı­sıy­la, uy­gu­la­ma­nın sı­kı bir şe­kil­de ta­kip edil­me­si ve bu­nun­la il­gi­li gü­ven­li me­ka­niz­ma­la­rın ku­rul­ma­sı­na da ih­ti­yaç ol­du­ğu ka­na­atin­de­yim.

Sa­yın Ba­loğ­lu "Bu sis­te­min muh­te­mel olum­suz­luk­la­rı araş­tı­rıl­dı mı?" de­di­ler. Ko­nuy­la il­gi­li çok yön­lü, çok bo­yut­lu araş­tır­ma­lar ya­pıl­mış­tır. Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'nde­ki sis­tem, Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­rin­de­ki sis­tem, di­ğer, pek çok ge­liş­mek­te olan ül­ke­de­ki sis­tem üze­rin­de in­ce­le­me­ler ya­pıl­mış­tır. Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ku­ru­luy­la, il­gi­li ül­ke tem­sil­ci­le­ri ara­sın­da pa­nel­ler, or­tak ça­lış­ma­lar dü­zen­len­miş­tir ve ne­ti­ce­de, biz­de­ki sis­tem, Tür­ki­ye'nin ko­şul­la­rı­na öz­gü, fark­lı bir ya­pı ola­rak or­ta­ya çık­mış­tır.

"Bu ya­sa ma­yıs­ta ko­mis­yon­da gö­rü­şül­dü­ğü hâlde Ge­nel Ku­rul­da gün­de­me alın­ma­sı ni­çin ge­cik­ti­ril­di?" de­ni­li­yor. Tak­dir eder­si­niz ki, Mec­lis gün­de­mi­ni, Da­nış­ma Ku­ru­lu top­lan­tı­la­rıy­la si­ya­si par­ti grup­la­rı be­lir­le­mek­te­dir, ama, si­ya­si par­ti grup­la­rı ara­sın­da gö­rüş bir­li­ği oluş­ma­dı­ğı tak­dir­de de grup­lar öne­ri ola­rak Ge­nel Ku­rul gün­de­mi­ne ge­ti­re­bil­mek­te­dir­ler. Mec­lis gün­de­mi­nin yo­ğun­lu­ğu ne­de­niy­le, baş­ka gün­dem mad­de­le­ri­nin ön sı­ra­ya gir­miş ol­ma­sı ne­de­niy­le bu­gü­ne kal­mış­tır, ama, en azın­dan gün­de­me alın­mış­tır ve gö­rüş­me­le­ri­miz de­vam edi­yor. Ben, mort­ga­ge ya­sa ta­sa­rı­sı­nın Ge­nel Ku­rul gün­de­mi­ne gir­me­si­ni sağ­la­yan gru­bu bu­lu­nan tüm par­ti­le­ri­mi­ze kat­kı­la­rın­dan do­la­yı te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Par­lak­yi­ğit "Ko­nut so­ru­nu pi­ya­sa­ya bı­ra­kı­lı­yor, hal­bu­ki pi­ya­sa me­ka­niz­ma­sı­na bı­ra­kıl­mak ye­ri­ne, bir ka­mu man­tı­ğı içe­ri­sin­de dü­zen­len­sey­di da­ha fay­da­lı ol­maz mıy­dı?" di­yor­lar. Çün­kü, geç­miş­te be­le­di­ye­ler ve­ya ben­ze­ri ka­mu ku­ru­luş­la­rı -TO­Kİ gi­bi- bir ka­mu­sal man­tık içe­ri­sin­de ko­nut üret­miş­tir ve üret­ti­ği ko­nut­lar­la va­tan­daş­la­rı ev sa­hi­bi yap­ma­ya ça­lış­mış­tır. Şim­di mort­ga­ge sis­te­mi ise pi­ya­sa me­ka­niz­ma­sı içe­ri­sin­de ko­nut­la­rın ya­pıl­ma­sı­na imkân sağ­la­mak­ta ve bu­nu kre­di­len­dir­mek­te­dir. "Bu ter­cih­te bir yan­lış­lık yok mu, bir ka­mu­sal man­tık­la ya­pıl­ma­lı de­ğil mi?" gi­bi an­la­dım. Ama, iki­si bir­bi­ri­ni ta­mam­la­yan sis­tem­ler­dir. Bi­ri­nin var ol­ma­sı di­ğe­ri­ni or­ta­dan kal­dır­maz. Bi­ri­nin var­lı­ğı Tür­ki­ye'de­ki ko­nut so­ru­nu­nu da ta­ma­mıy­la çöz­mez. Mort­ga­ge sis­te­mi­nin de kı­sa va­de­de Tür­ki­ye'de­ki ko­nut so­ru­nu­nu çö­ze­ce­ği dü­şü­nü­lü­yor­sa, bu da doğ­ru bir yak­la­şım tar­zı ol­maz. Ama, ge­rek be­le­di­ye­ler ge­rek özel­lik­le Top­lu Ko­nut İda­re­si ko­nut üre­tir­ken, sos­yal amaç­lı, in­san­la­rı­mı­zı ko­nut sa­hi­bi eder­ken, ay­nı za­man­da mort­ga­ge sis­te­mi­nin iş­le­me­siy­le bir­bi­ri­ni ta­mam­la­ya­cak iki me­ka­niz­ma­yı bu­la­ca­ğı… Za­ten ya­sa­da TO­Kİ'nin ya­rar­la­na­ca­ğı mad­de­ler var. Bun­lar da TO­Kİ'nin da­ha faz­la ko­nut üret­me­si­ni ve va­tan­daş­la­rı­mı­zı da­ha faz­la ko­nut sa­hi­bi et­me­si­ni sağ­la­ya­cak özel­lik­te­dir.

Sa­yın Ak­de­mir "Ma­yıs ve ha­zi­ran­da ko­nut kre­di­le­ri yük­sel­di, şu an­da yüz­de 2,1 dü­ze­yi­ne ka­dar fa­iz­ler çık­mış­tır. Bu hâliy­le ko­nut so­ru­nu pi­ya­sa­ya bı­ra­kı­lır mı, bı­ra­kı­la­bi­lir mi?" di­yor­lar. Ger­çek­ten şu an­da ban­ka­lar ko­nut kre­di­si ve­ri­yor­lar. Ko­nut kre­di­si ve­riş bi­çi­mi, kul­lan­dı­rı­lış bi­çi­mi dik­ka­te alın­dı­ğın­da mort­ga­ge kre­di­le­riy­le de çok bü­yük bir far­kı yok gi­bi gö­rü­nü­yor. An­cak, du­rum dik­kat­li bir şe­kil­de de­ğer­len­di­ril­di­ğin­de, ban­ka­lar ko­nut kre­di­le­ri­ni, top­la­dık­la­rı mev­du­at­la­rı kay­nak gös­ter­mek su­re­tiy­le ve­re­bi­li­yor­lar. İkin­ci­si ise, yurt dı­şın­dan al­dık­la­rı sen­di­kas­yon kre­di­le­riy­le, swap iş­lem­le­riy­le el­de et­tik­le­ri kay­nak­lar­la öde­ye­bi­li­yor­lar. Eko­no­mik kü­re­sel dal­ga­lan­ma­la­rın ol­du­ğu dö­nem­ler­de ya­ban­cı ser­ma­ye­de, dı­şa­rı­da kay­nak bul­ma imkânla­rın­da da­ral­ma ol­du­ğu için dı­şa­rı­da fa­iz­ler yük­se­li­yor ve ay­nı za­man­da bu dal­ga­lan­ma­lar içe­ri­de­ki mev­du­atın ma­li­yet­le­ri­ni de ar­tır­dı­ğı için, ma­yıs-ha­zi­ran­da ya­şan­dı­ğı gi­bi, kü­çük bir dal­ga­lan­ma ne­ti­ce­sin­de fa­iz oran­la­rı çok yük­sel­miş­tir ve tek­rar ma­yıs-ha­zi­ran dö­ne­mi ön­ce­si­ne in­me­miş­tir.

Mort­ga­ge'ta ise, bir ye­ni fi­nans­man kay­na­ğı or­ta­ya çık­mak­ta­dır. Ban­ka­lar, ver­dik­le­ri kre­di kar­şı­lı­ğın­da ye­ni bir kay­nak edi­ne­cek­ler­dir. Bu da gös­ter­mek­te­dir ki, ma­yıs-ha­zi­ran dal­ga­lan­ma­la­rı da dik­ka­te alın­dı­ğın­da gös­ter­mek­te­dir ki, mort­ga­ge sis­te­mi­ne, bu ye­ni fi­nans­man yön­te­mi­ne Tür­ki­ye'nin ih­ti­ya­cı var­dır. Bu ye­ni ek fi­nans­man imkânıy­la bir­lik­te dal­ga­lan­ma­lar­dan da müm­kün ol­du­ğun­ca az et­ki­le­nil­miş olu­na­cak­tır.

Sa­yın Kı­lıç­da­roğ­lu "Fa­iz ve enf­las­yon yük­sek­ken bu sis­te­min ba­şa­rıy­la uy­gu­lan­dı­ğı ül­ke­ler han­gi­le­ri­dir?" di­yor. Ma­lez­ya, Şi­li, Mek­si­ka, Ma­ca­ris­tan gi­bi ül­ke­ler­de, ge­liş­miş ül­ke eko­no­mi­le­ri dı­şın­da, yük­sek fa­iz ve enf­las­yon or­tam­la­rın­da sis­tem iş­le­miş­tir, ama, enf­las­yon ve fa­iz yük­sek ol­du­ğu sü­re­ce mort­ga­ge kre­di hac­mi­nin dü­şe­bi­le­ce­ği­ni ka­bul et­mek ge­re­kir.

İkin­ci­si: "Han­gi dar ge­lir­li bu fa­iz­le­ri öde­ye­bi­lir, fa­iz­ler yük­sel­di­ği tak­dir­de?" de­ni­li­yor. Bir ke­re bu sis­te­min öde­me gü­cü ol­ma­yan­la­ra hi­tap et­me­di­ği­ni ka­bul et­mek ge­re­kir. Ya­ni, öde­me gü­cü ol­ma­dı­ğı hâlde in­san­lar, bu sis­tem­den ya­rar­la­na­rak ko­nut kre­di­si ala­cak­lar ve ko­nut sa­hi­bi ola­cak­lar­dır di­ye dü­şü­nür­sek, bu doğ­ru bir şey ol­maz, ger­çek­çi bir yak­la­şım tar­zı ser­gi­le­miş ola­ma­yız. Eğer öde­me gü­cü var­sa, öde­me ka­bi­li­ye­ti var­sa il­gi­li­le­rin, bu kre­di­yi alır ve ko­nut sa­hi­bi olur­lar.

Ben bir ör­nek yap­tım, me­se­la 50 bin YTL kre­di alan bi­ri, sa­bit fa­izi seç­miş­se ve fa­iz ora­nı yüz­de 1'se, al­mış ol­du­ğu kre­di yir­mi yıl va­de­li ise ve bu 50 mil­yar li­ray­la bir ko­nut edi­ne­bil­miş­se, ay­lık öde­ye­ce­ği mik­tar 551 ye­ni Türk li­ra­sı­dır. Bu, aşa­ğı yu­ka­rı, şu an­da­ki pi­ya­sa ko­şul­la­rı­na bak­tı­ğı­mız­da… Bu he­sa­bı ben ma­yıs-ha­zi­ran ön­ce­si çı­kar­mış­tım. O dö­nem­de fa­iz oran­la­rı yüz­de 1 ci­va­rı­na in­miş­ti, o var­sa­yım al­tın­da de­ğer­len­di­ril­miş­ti. De­mek ki, ay­da 551 ye­ni Türk li­ra­sı o ko­şul­lar­da bi­le öde­ye­bi­le­cek ka­bi­li­ye­ti yok­sa bi­ri­nin, bu kre­di­yi alıp kul­la­na­maz. Do­la­yı­sıy­la, dar ge­lir­li, eğer as­ga­ri üc­ret­liy­se, baş­ka ge­li­ri yok­sa bu kre­di me­ka­niz­ma­sın­dan ya­rar­la­na­bil­me­si­ni zor gö­rü­yo­ruz, baş­ka bir bi­ri­ki­mi yok­sa, kır­sal ke­sim­den ve­ya ya­kın­la­rın­dan ek bir des­te­ği yok­sa.

Sa­yın Ay­va­zoğ­lu, "Çar­pık kent­leş­me­ye yol aç­ma­ya­cak mı, bu ko­nut so­ru­nu­nu çö­züm pi­ya­sa­ya bı­ra­kıl­dı­ğı­na gö­re bu çar­pık kent­leş­me­ye yol aç­maz mı?" de­di­ler. Ha­yır; ka­nun bu­nun çö­zü­mü­nü ge­tir­miş­tir. Ka­nun di­yor ki: "Eğer, ko­nut, imar pla­nı­na ay­kı­rıy­sa, bu mort­ga­ge kre­di­sin­den ya­rar­la­na­maz." Şu an­da ko­nut kre­di­le­rin­de böy­le bir sı­nır­la­ma yok, ama bu ka­nu­na koy­duk bu­nu.

İkin­ci­si: İmar mev­zu­atı­na ay­kı­rıy­sa, yi­ne mort­ga­ge kre­di­sin­den ya­rar­la­na­maz. Do­la­yı­sıy­la, bu ka­nun­la bir­lik­te kent­ler çar­pık hâle gel­me­ye­cek, ak­si­ne çar­pık bir ya­pı­laş­ma olan Tür­ki­ye'de­ki kent­leş­me­de dü­zen or­ta­ya çı­ka­cak, dü­zen­li bir kent­leş­me or­ta­ya çı­ka­cak­tır.

Gay­ri­men­kul de­ğer­le­me uz­man­la­rı de­di­ği­miz bir ye­ni mes­lek gru­bu­nun sta­tü­sü be­lir­len­mek­te­dir. Bun­lar, ay­nı za­man­da so­rum­lu­luk ta­şı­yan ki­şi­ler ola­cak­lar­dır ve kre­di ala­cak ko­nut­la­rın imar plan­la­rı­na uy­gun olup ol­ma­dı­ğı­nı, ay­nı za­man­da imar mev­zu­atı­na uy­gun ya­pı­lıp ya­pıl­ma­dı­ğı­nı ra­por ede­cek­ler, bu ra­po­ra gö­re bu ko­nu­ta ya kre­di ve­ri­le­cek ve­ya ve­ril­me­ye­cek­tir.

Di­ğer ta­raf­tan, Sa­yın Işık'ın so­ru­la­rı var. Bu ka­nun­da pek çok de­ği­şik­lik ya­pıl­mış­tır ve Sa­yın Ah­met Işık da çok sa­yı­da so­ru sor­muş­tur. Doğ­ru­su, so­ru­la­rı yaz­mak­ta bi­raz ye­ti­şe­me­dim so­ru­la­rın tem­po­su­na. Ya­zı­lı ola­rak alıp ya­zı­lı ola­rak ce­va­bı­nı bil­di­re­ce­ği­mi­zi he­men bu­ra­dan ifa­de et­mek is­ti­yo­rum.

Sa­yın As­la­noğ­lu, "Dar ge­lir­li­le­rin pe­şi­nat­la­rı fi­nan­se edi­le­rek, ko­nut kre­di­si ve­ri­le­bi­lir mi? Ya­ni, ör­ne­ğin, 100 bin ye­ni Türk li­ra­sı de­ğe­rin­de­ki bir ko­nu­tu ala­cak­sa, bu­nun or­ta­la­ma yüz­de 25'ini, il­gi­li­nin, pe­şin, ken­di­si­nin ya­tır­ma­sı la­zım, ya­ni ken­di öz kay­na­ğıy­la kar­şı­la­ma­sı la­zım. Bu öz kay­na­ğı­nı, aca­ba, bir yer­ler­den des­tek­le­mek su­re­tiy­le, il­gi­li dar ge­lir­li in­san­la­rı ev sa­hi­bi yap­mak için al­dı­ğı kre­diy­le baş ba­şa bı­ra­ka­maz mı­yız?" di­yor.

Bu, sos­yal bir po­li­ti­ka­dır. Şu an­da­ki ya­sa­da böy­le bir dü­zen­le­me yok­tur. Ama, her­han­gi bir yıl, her­han­gi bir dö­nem­de böy­le bir sos­yal po­li­ti­ka­ya ih­ti­yaç du­yu­lur­sa, bu­nun­la il­gi­li dü­zen­le­me ya­pı­la­bi­lir, ay­rı ka­nun çı­ka­rıl­ma­sı­na da ge­rek ol­maz. O yıl ya­pı­la­cak büt­çe ka­nu­nu­na ila­ve bir mad­de koy­mak su­re­tiy­le, bu­na ben­zer sos­yal po­li­ti­ka­lar, bu ka­nun­dan ya­rar­lan­mak su­re­tiy­le, ge­çi­ci ba­zı dö­nem­ler için her za­man dev­re­ye so­ku­la­bi­lir.

Sa­yın As­la­noğ­lu'nun ikin­ci so­ru­su so­ru ni­te­li­ğin­de de­ğil­di, bir te­men­ni ni­te­li­ğin­dey­di. Ken­di­si­ne te­şek­kür edi­yo­ruz.

Sa­yın Ek­mek­ci­oğ­lu'nun ya­rım ka­lan so­ru­su: "Ge­liş­miş ül­ke­le­rin bir ürü­nü­dür bu, ge­niş ve yay­gın bir or­ta sı­nıf oluş­ma­dan mort­ga­ge iş­le­ye­bi­lir mi?" de­ni­li­yor. Ama, pek çok şey, ge­liş­miş ül­ke­le­rin bir ürü­nü ola­rak or­ta­ya çık­mış­tır böy­le de­ğer­len­di­re­cek olur­sak. Fa­kat, bu­gün, bu mü­es­se­se -mort­ga­ge sis­te­mi- hem ge­liş­miş eko­no­mi­ler­de uy­gu­la­nı­yor hem de ge­liş­mek­te olan eko­no­mi­ler­de uy­gu­la­nı­yor. Do­la­yı­sıy­la, sa­de­ce şu an­da ge­liş­miş eko­no­mi­le­rin ma­lı­dır, on­la­ra öz­gü­dür di­ye de­ğer­len­di­re­me­yiz, tıp­kı de­mok­ra­si gi­bi. De­mok­ra­si de ge­liş­miş Ba­tı ül­ke­le­ri­nin bir ürü­nü­dür, on­la­rın ma­lı­dır, baş­ka yer­de uy­gu­la­na­maz de­ni­le­mez­se, de­mok­ra­si ar­tık in­san­lı­ğın bir ürü­nüy­se, in­san­lı­ğa ait bir de­ğer­se, ay­nı şe­kil­de bu tip ku­rum­lar da tüm ül­ke­ler­de uy­gu­la­na­bil­mek­te­dir, de­min is­mi­ni ver­di­ğim ge­liş­mek­te olan ül­ke­ler­de uy­gu­la­na­bil­mek­te­dir. Tür­ki­ye'nin ko­nu­mu da, de­min ör­nek ola­rak ver­di­ğim ül­ke­ler­den da­ha olum­suz de­ğil­dir.

Sa­yın Koç, 20'nci mad­de­ye yö­ne­lik eleş­ti­ri­de bu­lun­du­lar. "Üç ay içe­ri­sin­de ko­nut kre­di­le­ri oto­ma­tik ola­rak mort­ga­ge kre­di­si­ne dö­nü­şe­cek­tir il­gi­li tü­ke­ti­ci­nin rı­za­sı aran­mak­sı­zın. Bu, tü­ke­ti­ci hak­la­rı­na uy­gun mu­dur? Tü­ke­ti­ci hak­la­rı­na, Tü­ke­ti­ci­nin Ko­run­ma­sıy­la İl­gi­li Ka­nun hü­küm­le­ri­ne uy­gun ol­du­ğu­nu söy­le­ye­bil­mek doğ­ru ol­maz. O hâlde ne ola­cak?" di­yor­su­nuz.

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Te­şek­kür ede­rim.

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Öne­ri­ni­zi ala­bi­li­riz o ko­nu­da, o ko­nu­da öne­ri­ni­zi ala­bi­li­riz.

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Ya­ni, öne­ri ver­mek için o ka­dar şey ki…

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Evet, ga­li­ba bu ka­dar­dı.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­ka­nım, sü­re­miz dol­du, te­şek­kür edi­yo­rum ce­vap­la­rı­nız için.

Evet, ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­lan­mış­tır.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­niz­li) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­ti­yor­su­nuz, ta­mam.

Ta­sa­rı­nın mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si­ni oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım ve ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nı ara­ya­ca­ğım.

Mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si­ni ka­bul eden­ler…

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ka­rar ye­ter sa­yı­sı yok­tur. Bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 15.34

ÜÇÜN­CÜ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 15.48

BAŞ­KAN : Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER : Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 66'ncı Bir­le­şi­mi'nin Üçün­cü Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

1159 sı­ra sa­yı­lı Ta­sa­rı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne de­vam ede­ce­ğiz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

Ta­sa­rı­nın mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­sin­de ka­rar ye­ter sa­yı­sı bu­lu­na­ma­mış­tı.

Şim­di mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si­ni tek­rar oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım ve ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nı ara­ya­ca­ğım.

Ta­sa­rı­nın mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si­ni oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir, ka­rar ye­ter sa­yı­sı var­dır.

Şim­di bi­rin­ci bö­lü­mün gö­rüş­me­le­ri­ne baş­lı­yo­ruz.

Bi­rin­ci bö­lüm, 12'nci mad­de­ye bağ­lı 38/A, 38/B ve 38/C mad­de­le­ri dâhil 1 ila 19'un­cu mad­de­le­ri kap­sa­mak­ta­dır.

Bi­rin­ci bö­lüm üze­rin­de Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Muh­sin Koç­yi­ğit.

Sa­yın Koç­yi­ğit, bu­yu­run efen­dim. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA MUH­SİN KOÇ­Yİ­ĞİT (Di­yar­ba­kır) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; gö­rü­şül­mek­te olan Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pan Ya­sa Ta­sa­rı­sı'nın bi­rin­ci bö­lü­mü­nü içe­ren 1 ila 19'un­cu mad­de­le­ri üze­rin­de Ana­va­tan Par­ti­si­nin gö­rüş­le­ri­ni açık­la­mak üze­re söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le yü­ce Ge­nel Ku­ru­lu say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım; he­pi­mi­zin bil­di­ği gi­bi, ül­ke­miz, hız­lı nü­fus ar­tı­şıy­la bir­lik­te, kent­leş­me ol­gu­su­nu da ya­şa­mak­ta­dır. Ül­ke­miz­de ge­nel nü­fus ar­tı­şı yüz­de 1,3; şe­hir­leş­me ora­nı ise yüz­de 3,2'dir. Bu da gös­ter­mek­te­dir ki, şe­hir­leş­me ol­gu­su mev­cut ko­nut açı­ğıy­la bir­le­şin­ce, ko­nut ta­le­bin­den do­la­yı, ko­nut açı­ğı git­tik­çe art­mak­ta­dır. Ta­bii, bu ko­nut açı­ğı­nı ar­tı­ran et­men­le­rin ba­şın­da köy­den ken­te göç­ler de gel­mek­te­dir. Köy­den ken­te göç­ler ol­du­ğu za­man bü­yük şe­hir­le­rin et­ra­fın­da imar ve iskâna ay­kı­rı ya­pı­laş­ma­lar, ge­ce­kon­du­laş­ma­lar art­mak­ta­dır. Biz is­te­di­ği­miz ka­dar kent­sel dö­nü­şüm pro­je­le­riy­le ge­ce­kon­du­la­rı yı­kıp bu­ra­ya sağ­lık­lı ko­nut­lar yap­sak da, eğer köy­den ken­te gö­çü dur­du­ra­maz­sak, bu ko­nut açı­ğı git­tik­çe ar­tar ve ko­nut so­ru­nu müz­min şe­kil­de de­vam eder.

HÜ­SE­YİN GÜ­LER (Mer­sin) - Sa­yın Baş­kan, uğul­tu var.

BAŞ­KAN - Sa­yın Koç­yi­ğit, bir­kaç sa­ni­ye­ni­zi ri­ca ede­yim.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, say­gı­de­ğer ar­ka­daş­la­rım; lüt­fen sükûne­ti mu­ha­fa­za ey­le­ye­lim.

Bu­yu­run.

MUH­SİN KOÇ­Yİ­ĞİT (De­vam­la) - Dev­let Plan­la­ma Teş­ki­la­tı­nın ve­ri­le­ri­ne gö­re bu­gün ül­ke­miz­de 600 bin ko­nut açı­ğı var­dır. Eğer ön­lem alın­maz­sa bu ko­nut açı­ğı 2015 yı­lın­da 1 mil­yo­na çı­ka­cak­tır. Bu ba­kım­dan di­yo­rum ki, ko­nut so­ru­nu­nun çö­zü­mü ta­rım sek­tö­rü­nün çö­zü­müy­le oran­tı­lı­dır. Bu ba­kım­dan, ta­rım sek­tö­rün­de­ki iş gü­cü faz­la­sı bel­li bir plan, prog­ram ve eği­tim çer­çe­ve­sin­de kent­le­re yer­leş­ti­ril­me­dik­ten, sa­na­yi­ye, hiz­met sek­tö­rü­ne ge­ti­ril­me­dik­ten son­ra ko­nut so­ru­nu ge­ce­kon­du­lar va­sı­ta­sıy­la de­vam­lı art­ma­ya de­vam ede­cek­tir.

As­lın­da, ko­nut sek­tö­rü ül­ke­miz­de de­ğil, yurt dı­şın­da da so­run­dur. Yurt dı­şın­da ko­nut al­mak is­te­yen bir ki­şi, o gün­kü ge­li­ri­ni de­ğil, ge­le­cek­te­ki ge­lir­le­ri­ni de top­la­ya­rak, otuz yıl, kırk yıl va­dey­le ko­nut al­mak­ta ve ko­nut kre­di­si­nin tak­sit­le­ri­ni öde­mek­te­dir. Bu ba­kım­dan, ül­ke­miz­de de bu­na ben­zer sis­tem­le­rin ge­liş­ti­ri­le­bil­me­si için ön­ce­lik­le bir ko­nut fi­nans­man sis­te­mi ku­rum­la­rı­nın yay­gın­laş­tı­rıl­ma­sı ve da­ha da önem­li­si, ko­nu­tu ala­cak ki­şi­le­re bir sa­tın al­ma gü­cü ka­zan­dı­rıl­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Özel­lik­le ül­ke­miz­de yok­sul­luk sı­nı­rı­nın 1 mil­yar 800 mil­yon, aç­lık sı­nı­rı­nın 580 mil­yon, or­ta­la­ma me­mur ma­aşı­nın 800 mil­yon, or­ta­la­ma emek­li ma­aşı­nın 600 mil­yon ve as­ga­ri üc­re­tin 403 mil­yon ol­du­ğu bir yer­de in­san­la­rın ko­nut al­ma­sı­nı bek­le­ye­me­yiz. Çün­kü, bir in­sa­nın, bir ge­lir sa­hi­bi­nin ko­nut ala­bil­me­si için ge­li­ri­nin en faz­la üç­te 1'ini öde­ye­bi­lir. Bu ba­kım­dan, bu ve­ri­ler kar­şı­sın­da -de­min Ba­ka­nı­mız da bah­set­ti- dar ve or­ta ge­lir­li­le­rin, ma­ale­sef, bu­gün­kü ge­lir­le­ri kar­şı­sın­da ko­nut sa­hi­bi ol­ma­sı müm­kün de­ğil­dir. Bu ba­kım­dan, mort­ga­ge sis­te­mi de­di­ği­miz ko­nut sis­te­mi­nin ge­liş­ti­ril­me­si ye­rin­de­dir, Ana­va­tan Par­ti­si ola­rak da des­tek­li­yo­ruz. An­cak, sis­te­min tüm ku­rum­la­rıy­la otur­ma­sı la­zım. Bu­gün­kü ya­pı­sıy­la mort­ga­ge sis­te­mi ölü doğ­mak­ta­dır.

Ön­ce­lik­le bu "mort­ga­ge"ın üç ta­ne aya­ğı var­dır. Mort­ga­ge sis­te­min­de, bir: Kre­di fa­iz­le­ri­nin ge­lir ver­gi­si mat­ra­hın­dan in­di­ril­me­si la­zım. Bu sa­de­ce bu­gün­kü ya­pı­sıy­la, 1/1/2008 ta­ri­hin­den iti­ba­ren üc­ret­le­re de­ğil, Ge­lir Ver­gi­si Ka­nu­nu'nun 89'un­cu mad­de­si­ne gö­re, yıl­lık ge­lir ver­gi­si be­yan­na­me­si ve­ren tüm ge­lir ver­gi­si mü­kel­lef­le­ri­nin al­dık­la­rı kre­di­le­rin fa­iz­le­ri­nin ge­lir ver­gi­si mat­rah­la­rın­dan dü­şül­me­si la­zım.

Bu­nun dı­şın­da, "mort­ga­ge"la il­gi­li ola­rak, mort­ga­ge sis­te­min­de tah­vil çı­ka­rıp fon ya­ra­tan fir­ma­la­rın, ku­ru­luş­la­rın bu tah­vil­le­ri­ne dev­let ga­ran­ti­si­nin ve­ril­me­si la­zım. Eğer bir dev­let ga­ran­ti­si yok­sa, tah­vil çı­ka­rıp bu tah­vil­le­rin ko­nut alı­cı­la­rı­na ve fi­nans­man ku­rum­la­rı­na, ku­ru­luş­la­ra ve­ril­me­si müm­kün de­ğil­dir. Bu ba­kım­dan, sis­te­min bu aya­ğı­nın da yer al­ma­sı…

Üçün­cü­sü: Sis­tem­de ko­nut alı­cı­lı­ğı­na aday olan mü­kel­lef­le­rin, tü­ke­ti­ci­le­rin, müş­te­ri­le­rin sa­tın al­ma gü­cü­nün, ge­lir­le­ri­nin yük­sel­til­me­si la­zım.

An­cak bun­la­rın hep­si bir­lik­te olur­sa bu mort­ga­ge sis­te­mi yer­li ye­ri­ne otu­rur ve iş­ler­lik ka­za­nır.

As­lın­da, mort­ga­ge sis­te­mi, ilk uy­gu­la­ma­ya ge­çi­le­ce­ği za­man, Ge­nel Ku­ru­la ge­le­ce­ği  za­man er­te­len­di. O za­man ko­nu­ta olan aşı­rı ta­lep­ten do­la­yı ko­nut fi­yat­la­rı fik­tif bir şe­kil­de art­ma­ya baş­la­dı. O ta­rih­ler­de 40 mil­yar li­ra olan bir ko­nu­tun fi­ya­tı, fik­tif bir şe­kil­de ma­li­yet­le­re bas­kı ya­pa­rak 40 mil­yar­lık ko­nut fi­ya­tı 100 mil­yar li­ra­ya çık­tı. Ya­ni, o gün­ler­de çı­ka­rıl­say­dı, ki­şi­ler, 40 mil­ya­ra ala­ca­ğı ko­nu­tu, 40 mil­yar li­ra­lık kre­di­ye öde­ye­cek­le­ri pa­ray­la bu­gün sa­de­ce yük­se­len ma­li­yet­ler üze­rin­de, giz­le­nen fa­iz­ler şek­lin­de, en azın­dan ko­nut ba­şı­na 60 mil­yar­lık fa­iz de­ğil, sa­de­ce fik­tif fi­yat far­kı öde­mek zo­run­da kal­mış­lar­dı. Bu, za­ma­nın­da çık­ma­ma­sın­dan do­la­yı­dır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım; el­bet­te ko­nut sek­tö­rün­de kre­di ve­re­cek ku­ru­luş­lar baş­ta ban­ka­lar­dır. An­cak, ban­ka­lar bu­gün­kü ya­pı­sıy­la ko­nut sek­tö­rü­ne kre­di ve­re­mez du­rum­da­dır­lar. Çün­kü, ban­ka­la­rı­mı­zın ya­pı­sı sığ­dır. Ban­ka­lar üzer­le­rin­de çok faz­la risk­ler ta­şı­mak­ta­dır.

Risk­ler­den bi­rin­ci­si: Kre­di­nin va­de­siy­le mev­du­atın va­de­si ara­sın­da­ki risk, fa­iz ris­ki, ya­pı­sal risk­ler gi­bi çok faz­la risk var­dır. Bü­tün bu risk­ler, ban­ka­lar üze­rin­de ta­şı­dı­ğı za­man, ko­nut sek­tö­rün­de bir kri­ze ne­den ola­bi­lir. Bu ba­kım­dan, ön­ce­lik­le, ban­ka­la­rın üze­rin­de ta­şı­dık­la­rı bu risk­le­rin tü­mü­nün, ban­ka­lar -ken­di- üze­rin­de, tü­ke­ti­ci­ler üze­rin­de ve ko­nut sek­tö­rün­de­ki fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ara­sın­da da­ğı­tıl­ma­sı ge­re­kir. İş­te, ko­nut sek­tö­rün­de çı­ka­ra­ca­ğı­mız fi­nans­man sis­te­mi­nin, ipo­tek­li kre­di sis­te­mi­nin, ya­ni "mort­ga­ge"ın bu risk­le­ri ber­ta­raf et­me­si la­zım. An­cak, bu­gün­kü ya­pı­sıy­la -de­min de bah­set­tim- mort­ga­ge sis­te­mi­nin bu risk­le­ri bö­lüş­tür­me­si, ber­ta­raf et­me­si müm­kün de­ğil­dir. Çün­kü, Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğın­ca, IMF'in di­rek­tif­le­ri doğ­rul­tu­sun­da, büt­çe­de ge­lir kay­bı olur kor­ku­suy­la, ön­ce­lik­le fa­iz­ler in­di­ri­mi ka­bul edil­me­miş; ikin­ci­si, mort­ga­ge sis­te­min­de­ki ku­ru­luş­la­rın tah­vil­le­rin­de dev­let ga­ran­ti­si kal­dı­rıl­ma­mış­tır. Bu ku­ru­luş­lar, do­ğal ola­rak, tah­vil çı­ka­ra­ma­yıp, dev­let ga­ran­ti­sin­de sa­ta­ma­yın­ca, sis­te­min bu aya­ğı boş kal­mış­tır. Bu da sis­te­mi olum­suz bir şe­kil­de et­ki­le­mek­te­dir.

Yi­ne mort­ga­ge ka­nu­nu­nun 22'nci mad­de­sin­de, ayıp­lı mal­lar­la il­gi­li, Ana­va­tan Par­ti­si ola­rak, bir dü­zelt­me ta­le­bin­de bu­lu­nu­yo­ruz. He­pi­mi­zin bil­di­ği gi­bi, ayıp­lı mal­lar ko­nu­sun­da, Borç­lar Ka­nu­nu'na ve Tü­ke­ti­ci­yi Ko­ru­ma Ka­nu­nu'na gö­re, mü­te­ah­hit­le­rin so­rum­lu­lu­ğu beş yıl­dır. Oy­sa, bu ka­nu­nun 22'nci mad­de­sin­de, ban­ka­la­rın, fi­nans ku­ru­luş­la­rı­nın ver­dik­le­ri kre­di­ler­den do­la­yı so­rum­lu­luk­la­rı bir yıl­la sı­nır­lan­dı­rıl­mış­tır ve bu bir yı­lın, is­ti­yo­ruz ki, di­ğer ka­nun­lar­da ol­du­ğu gi­bi, beş yı­la çı­ka­rıl­ma­sı ge­re­kir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım; mort­ga­ge ka­nu­nu­nun iş­ler­lik ka­za­na­bil­me­si, için ön­ce­lik­le, sa­de­ce üc­ret­li­le­re ge­ti­ril­mek­te olan in­di­ri­min bü­tün ge­lir ver­gi­si mü­kel­lef­le­ri­ne teş­mil edil­me­si, yay­gın­laş­tı­rıl­ma­sı ge­re­kir, bu­nun bir an ön­ce ya­pıl­ma­sı ge­re­kir. Bu­nun dı­şın­da, as­lın­da, bu­gü­ne ka­dar, ko­nut sek­tö­rün­de kre­di ve­ren ku­ru­luş­lar, ban­ka­lar var­dı. Bu, Tü­ke­ti­ci Ka­nu­nu'na gö­re ve­ri­li­yor­du, hep tü­ke­ti­ci kre­di­si kap­sa­mın­da ve­ri­li­yor­du bu. Bu­gün ise, bu Ya­sa de­ğiş­ti­ri­le­rek, uzun va­de­li ipo­tek­li kre­di ola­rak ve­ril­mek­te. An­cak, bu ya­pı­sıy­la mort­ga­ge sis­te­mi, tü­ke­ti­ci kre­di­si­nin da­ha ar­ka­sın­da­dır. Çün­kü, tü­ke­ti­ci kre­di­sin­de, tü­ke­ti­ci, kre­di­yi al­dı­ğı za­man, is­te­di­ği za­man kre­di­yi ka­pa­tıp -her­han­gi bir fa­iz, üc­ret öde­me­den ka­pa­tıp- ye­ni bir kre­di ala­bil­mek­te. Oy­sa, bu ya­sa kap­sa­mın­da, bir tü­ke­ti­ci­nin, fa­iz­ler düş­tü­ğü za­man, yük­sek al­dı­ğı fa­izi ka­pa­tıp dü­şük fa­iz ala­bil­me­si için, bu tü­ke­ti­ci­ler­den, yüz­de 2'lik "er­ken öde­me üc­re­ti", "er­ken öde­me mas­ra­fı" adı al­tın­da bir mas­raf alın­mak­ta­dır, bu da bu­nun ma­li­ye­ti­ni ar­tır­mak­ta­dır. Ma­li­ye­ti ar­tır­dı­ğın­dan do­la­yı, tü­ke­ti­ci, gi­dip, ko­nut kre­di­si ta­le­bin­de bu­lun­ma­ya­cak­tır. Bu ba­kım­dan, bu sis­te­min iş­ler­li­ği­nin ka­zan­dı­rıl­ma­sı için, tüm ayak­la­rı­nın, ay­nı an­da, sağ­lam bir şe­kil­de ye­re bas­ma­sı ge­re­kir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım; mort­ga­ge sis­te­min­de, bir ör­nek ver­mek is­ter­sem, 100 mil­yar­lık bir kre­di kul­lan­mak is­te­yen alı­cı­nın, ön­ce­lik­le, bu­nun yüz­de 25'ini pe­şin öde­me­si ge­re­ki­yor. Ya­ni, 25 mil­ya­rı yok­sa, 100 mil­yar­lık kre­di­yi ala­maz, 75 mil­yar­lık kre­di­yi ala­maz.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Koç­yi­ğit, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

MUH­SİN KOÇ­Yİ­ĞİT (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­ka­nım.

100 mil­yar­lık kre­di­nin 25 mil­ya­rı­nı pe­şin ver­di­ği­ni dü­şü­nür­sek, 75 mil­yar­lık kre­di al­dı­ğı za­man, bu­na ay­da 1 mil­yar 401 mil­yon pa­ra öde­ye­cek­tir. Bu­gün -de­min bah­set­tim- aç­lık sı­nı­rı­nı, yok­sul­luk sı­nı­rı­nı, as­ga­ri üc­re­ti dik­ka­te al­dı­ğı­mız za­man, hiç­bir tü­ke­ti­ci, bu­gün­kü şart­lar al­tın­da, 1,5 mil­ya­rı ve­rip bir ko­nut kre­di­si ala­maz ve ko­nut sa­hi­bi de ola­maz. Bu ba­kım­dan, ger­çek­çi ola­lım, dar ge­lir­li­le­ri, fa­kir­le­ri fu­ka­ra­la­rı ge­rek­siz ye­re ha­ya­le kap­tı­rıp, on­la­rın ko­nut al­ma­la­rı­nı hüs­ra­na uğ­rat­ma­ya­lım.

Bu ba­kım­dan, ya­sa­nın da­ha ger­çek­çi tar­tı­şıl­ma­sı, da­ha ger­çek­çi ve­ri­ler­le des­tek­len­me­si ve da­ha iş­ler du­ru­ma ge­ti­ril­me­si için, bu­ra­da ve­ri­le­cek öner­ge­ler doğ­rul­tu­sun­da, bu­nun sağ­lam bir şe­kil­de çı­ka­rıl­ma­sı ge­re­kir. Biz, Ana­va­tan Par­ti­si ola­rak, bu ko­nu­da, mad­de­ler üze­rin­de ge­rek­li de­ği­şik­lik öner­ge­le­ri­ni ve­re­rek, ya­sa­nın en iyi şe­kil­de çık­ma­sı, en iyi uy­gu­la­nan şe­kil­de çık­ma­sı için ge­rek­li kat­kı­la­rı sağ­la­ya­ca­ğız.

Bu ve­si­ley­le, bu fi­nans­man ka­nu­nu­nun bun­dan son­ra kre­di ala­cak tüm tü­ke­ti­ci­le­ri­mi­ze ha­yır­lı uğur­lu ol­ma­sı­nı di­ler, tüm yü­ce Ge­nel Ku­ru­lu­mu­zu say­gıy­la se­lam­la­rım. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Koç­yi­ğit.

Bi­rin­ci bö­lüm üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na İz­mir Mil­let­ve­ki­li Bü­lent Ba­ra­ta­lı.

Sa­yın Ba­ra­ta­lı, bu­yu­run. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sa­yın Ba­ra­ta­lı, şah­sı­nız adı­na da söz ta­le­bi­niz var­mış. Onun­la bir­lik­te bir­leş­ti­ri­yo­rum.

Bu­yu­run.

CHP GRU­BU ADI­NA BÜ­LENT BA­RA­TA­LI (İz­mir) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu ve şah­sım adı­na gö­rüş­le­ri­mi ile­te­ce­ğim. Bu ne­den­le, yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; dün­den iti­ba­ren ve da­ha ön­ce ko­mis­yon­lar­da, bi­li­nen isim­le mort­ga­ge, bi­zim bul­du­ğu­muz bir isim­le de Ko­nut Fi­nans­ma­nı Hak­kın­da­ki Ka­nun ko­nu­sun­da bü­tün ko­nuş­ma­cı­la­rı din­le­dim. Bu ko­nu­da­ki tek­nik ko­nu­lar­da, özel­lik­le bu ka­nu­nun de­ğiş­ti­re­ce­ği İc­ra İf­las Ka­nu­nu'nda, Borç­lar Ka­nu­nu'nda, ver­gi ka­nun­la­rın­da­ki de­ği­şik­lik­le­ri bu­ra­da gö­rüş­tük.

Şim­di, bu ya­sa­nın iş­le­ye­bil­me­si için çok önem­li ko­şul­la­rın bir ara­ya gel­me­si ge­re­ki­yor. Bu ya­sa şim­di keş­fe­dil­miş bir ya­sa de­ğil; özel­lik­le Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'nde uzun sü­re­dir uy­gu­la­nan bir sis­tem, da­ha doğ­ru­su. Bu sis­tem­le, Ame­ri­ka­lı­la­rın yüz­de 65'i ev sa­hi­bi ol­muş­lar. Yal­nız, bu sü­reç için­de, ço­ğu kez bu­ra­da sis­tem çök­müş, ola­ğan üs­tü du­rum­lar­da fa­ci­alar da ya­şan­mış ama, ra­kam­sal ola­rak yüz­de 65 ci­va­rın­da, bu sis­tem­le ev sa­hi­bi ol­muş Ame­ri­ka­lı­lar. An­cak, ora­da­ki fa­iz oran­la­rı­na ba­kar­sak yüz­de 4,4'le yüz­de 5 gi­bi se­ne­lik bir fa­iz söz ko­nu­su.

Pe­ki, da­ha ön­ce, bu sis­tem­den ön­ce ko­nut ya­pıl­ma­dı mı Tür­ki­ye'de? El­bet­te ya­pıl­dı. 1947 yı­lın­dan baş­la­yan, Sos­yal Si­gor­ta­lar Ku­ru­mu­nun ko­nut yap­ma gi­ri­şim­le­ri var, ME­YAK'ın var, Em­lak Kre­di Ban­ka­sı­nın var, OYAK'ın var. Yi­ne, 775 sa­yı­lı ge­ce­kon­du ön­le­me bel­ge­si­ne gö­re ya­pıl­mış olan ko­nut­lar var, Top­lu Ko­nut İda­re­si­nin yap­tı­ğı ko­nut­lar var, ye­rel yö­ne­tim­le­rin, ye­rel yö­ne­tim­ler, ko­ope­ra­tif­ler, şir­ket­ler ve Top­lu Ko­nut İda­re­siy­le yap­tı­ğı ko­nut­lar var.

Tür­ki­ye'de ko­nut açı­ğı­nın 679 bin ol­du­ğu ifa­de edi­li­yor. Ko­nut sa­hip­li­ği sa­yı­sı da yüz­de 68'le 70 ara­sın­da de­ği­şi­yor.

Top­lu Ko­nut İda­re­si, 1985 yı­lın­dan be­ri, 43.145 ko­nu­tu ken­di­si yap­mış, 944 bin ko­nu­ta da önem­li kre­di­ler ver­miş.

Pe­ki, bit­miş ko­nu­ta, ipo­tek kar­şı­lı­ğı, uzun va­de­li, dü­şük fa­iz­li kre­di bu­gü­ne ka­dar ve­ri­li­yor muy­du? Evet, ve­ri­li­yor­du. Bu "mort­ga­ge" de­mek de­ğil. Mort­ga­ge, gay­ri­men­ku­lün de­ğe­ri­ni ser­ma­ye pi­ya­sa­sın­da men­kul de­ğer ola­rak bir ser­ma­ye pi­ya­sa­sı ara­cı ola­rak kul­lan­mak, ya­ni gay­ri­men­ku­lün de­ğe­ri­ni men­ku­le dön­dür­mek­tir. Şim­di gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz ta­sa­rı­da yal­nız ko­nut ipo­tek edil­mek­te­dir, baş­ka hiç­bir gü­ven­ce­ye, çe­ke, se­ne­de, ke­fi­le ih­ti­yaç bu­lun­ma­mak­ta­dır. Yi­ne, gö­rüş­tü­ğü­müz sis­tem­de ko­nut dı­şı her­han­gi bir şe­ye sa­hip ol­mak müm­kün de­ğil­dir. Çün­kü, iş yer­le­ri­ni bu sis­tem ört­me­mek­te­dir. Yi­ne, yal­nız ki­şi­le­re ola­nak ve­ril­mek­te­dir, ko­ope­ra­tif­ler bun­dan ya­rar­lan­ma­mak­ta­dır.

Bu sis­te­min ge­çer­li ola­bil­me­si için, ben­ce üç al­tın ku­ral var. Tür­ki­ye'de var mı yok mu bu ku­ral­lar, hep be­ra­ber bak­ma­lı­yız: Bi­rin­ci­si is­tik­rar, di­ğe­ri dü­şük fa­iz, di­ğe­ri de dü­şük enf­las­yon. Dün, sa­nı­yo­rum, ha­zi­ne­nin yap­tı­ğı iha­le­ler­de no­mi­nal fa­iz yüz­de 18 ile 19 ara­lı­ğın­da ger­çek­leş­ti. Dün, yi­ne İş Ban­ka­sıy­la yap­tı­ğı­mız gö­rüş­me­ler­de -en dü­şük kre­di fa­izi ve­ren İş Ban­ka­sıy­dı- ay­lık 1,58'le kre­di ve­re­ce­ği­ni söy­lü­yor. Ya­ni, şim­di, bu ka­dar yük­sek bir fa­iz or­ta­mın­da bu sis­tem olur mu ol­maz mı, tar­tış­ma­lı­yız. Tür­ki­ye'nin is­tik­ra­rı var mı yok mu, bun­la­rı da tar­tış­ma­lı­yız. İkin­ci­si, kre­di fa­iz­le­ri­ne bak­tı­ğı­mız­da, kre­di fa­iz­le­ri­nin her ko­nu­da yük­sek ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz ve bu Hükûmet dö­ne­min­de de baş­ka bir ilk ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz. 2002'de enf­las­yon yüz­de 69 iken kre­di fa­iz­le­ri­nin yüz­de 59 ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz. Bu yıl 15-16'lar­da do­la­şan fa­iz var; ama, enf­las­yon he­de­fi de yüz­de 4. Bun­lar bü­yük bir çe­liş­ki, bü­yük bir te­na­kuz. Biz de ge­nel hat­la­rıy­la be­ra­ber bu ya­sa­ya des­tek ve­ri­yo­ruz, ama bun­la­rı da söy­le­mek du­ru­mun­da­yız.

Ben, Sa­yın Ba­ka­na iki ko­nu­da bir te­şek­kür et­mek is­ti­yo­rum. Çün­kü, bu­ra­da ben­ce doğ­ru­la­rı söy­le­di. Sa­yın Ba­kan "dar ge­lir­li­nin bu sis­tem­le ko­nut sa­hi­bi ola­ma­ya­ca­ğı­nı" bu­ra­da söy­le­di. Biz de ay­nı gö­rüş­te­yiz. Çün­kü, dar ge­lir­li­nin bu sis­tem­le ko­nut sa­hi­bi ol­ma­sı müm­kün de­ğil­dir. Bi­raz son­ra ne­den ol­ma­dı­ğı­nı açık­la­mak is­ti­yo­rum. O ne­den­le… Ga­ze­te­ler­de "ev sa­hi­bi ol­ma ha­ya­li ku­ran mil­yon­lar­ca dar ge­lir­li­nin umut­la bek­le­di­ği Mort­ga­ge Ya­sa­sı ya­rın Mec­lis­te gö­rü­şül­me­ye baş­la­ya­cak" de­ni­yor. Sa­yın Baş­ba­ka­nın da bir de­me­ci var: "Ki­ra öder gi­bi ev al­ma ya­sa­sı çı­kı­yor" de­ni­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, gö­rü­yo­rum ki dün­den be­ri, Sa­yın Ba­ka­nın ko­nuş­ma­la­rı da­ha doğ­ru, ama Sa­yın Baş­ba­ka­nın ko­nuş­ma­sı en azın­dan doğ­ru de­ğil. O ne­den­le, Sa­yın Baş­ba­ka­nın ver­di­ği de­meç­ler­de, hal­ka ver­di­ği umut­lar­da çok dik­kat­li ol­ma­sı ge­re­kir. Çün­kü, in­san­la­rı­mız bir­den umut­la­nır, mü­ra­ca­at eder­ler, ba­şa­ra­maz­lar ve do­la­yı­sıy­la, az ön­ce yi­ne bir so­ru­ya ver­di­ği ce­vap­ta ol­du­ğu gi­bi Sa­yın Ba­ka­nın, bu­ra­da ban­ker­ze­de­le­ri gö­rü­rüz, ba­tık ban­ka­la­rı gö­rü­rüz. O ne­den­le, dar ge­lir­li bu mo­del­le ko­nut sa­hi­bi ola­cak de­mek yan­lış­tır. Sa­yın Baş­ba­ka­nın, söy­le­dik­le­ri­ni, ken­di­sin­den, dü­zelt­me­si­ni ri­ca edi­yo­rum. En azın­dan, Sa­yın Ba­kan bu ko­nu­da ara­cı­lık ya­par­sa da çok mut­lu ola­ca­ğı­mı ifa­de edi­yo­rum.

Şim­di, ne­den dar ge­lir­li bu sis­tem­den ya­rar­la­na­maz? Elim­de, al­dı­ğım TÜ­İK ra­kam­la­rı var. Şim­di, beş di­lim ola­rak bö­ler­sek Tür­ki­ye'de­ki ya­şa­yan in­san­la­rı­mı­zı, bi­rin­ci di­lim yüz­de 20 en fa­kir­ler, millî ge­lir­den al­dı­ğı pay 6,8; bun­la­rın ya­rar­lan­ma­sı müm­kün de­ğil. İkin­ci di­lim­de yüz­de 20 fa­kir­le­ri­miz var, -ki, bun­la­ra ko­nut ola­na­ğı ta­nı­ya­ca­ğı­mı­zı söy­lü­yo­ruz- bun­la­rın da millî ge­lir­den al­dı­ğı pay yüz­de 11,3; ya­rar­la­na­maz­lar de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Üçün­cü di­lim­de­ki yüz­de 20 "or­ta di­rek" de­di­ği­miz gru­bun -var­sa eğer, kal­dıy­sa- on­la­rın millî ge­lir­den al­dı­ğı pay yüz­de 15,4; ya­rar­la­nıp ya­rar­la­na­ma­ya­cak­la­rı­nı tar­tı­şı­rız; ama, iki ta­ne önem­li ge­lir di­li­mi var ki, bun­lar bu ya­sa­dan ya­rar­la­nır de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Bun­lar zen­gin­le­ri­miz, millî ge­lir­den al­dı­ğı pay 21,4; ya­rar­la­nır­lar. Be­şin­ci yüz­de 20, en zen­gin­le­ri­miz millî ge­lir­den al­dık­la­rı pay 45,1; bun­lar da ya­rar­la­nır­lar.

Ya­ni, bu sis­te­mi şöy­le bel­ki sa­vun­mak müm­kün­dür: "Bu bir re­form­dur." di­yor Sa­yın Ba­kan. Bu bir ser­ma­ye ara­cı, bir fi­nans­man ara­cı ola­rak bel­ki sa­vu­nu­la­bi­lir, ama dar ge­lir­li­nin bu ya­sa­dan ya­rar­la­na­ca­ğı­nı kim­se sa­vu­na­maz, ra­kam­lar or­ta­da. O ne­den­le, bel­ki şöy­le söy­le­mek ge­re­kir de­ğer­li ar­ka­daş­lar: Bu ya­sa­dan zen­gin­ler ile en zen­gin­ler ya­rar­la­na­bi­lir de­mek da­ha doğ­ru­dur di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Şim­di, Tür­ki­ye'de or­ta­la­ma me­mur ma­aş­la­rı 1.000 YTL ci­va­rın­da do­la­şı­yor. De­mek ki, Tür­ki­ye'de 2 mil­yon 800 bin ka­mu gö­rev­li­si ol­du­ğu­nu dü­şü­nür­sek, eğer bir mi­ras yo­luy­la bir şey kal­ma­dıy­sa, bü­yük bir ola­nak­la­rı yok­sa, 1.000 YTL ma­aş alan 2 mil­yon 800 bin ka­mu gö­rev­li­si bu ya­sa­dan ya­rar­la­na­maz. Za­ten dar ge­lir­li­le­rin, hiç ge­li­ri ol­ma­yan­la­rın bu ya­sa­dan ya­rar­lan­ma­la­rı müm­kün de­ğil­dir. Çün­kü, sis­te­min yü­rü­ye­bil­me­si için, ko­nut sa­hi­bi ol­mak is­te­ye­nin ge­li­ri­nin en az 1/3'ünü bu sis­te­me ayır­ma­sı ge­rek­mek­te­dir.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım da söy­le­di, bi­zim de Plan Büt­çe­den ge­çer­ken ay­rı­şık oy­lar­da söy­le­di­ği­miz gi­bi, sis­te­min, ka­za­nıl­mış hak­la­rı da ge­ri alan yön­le­ri var. Ne­dir bun­lar?

Bun­lar­dan bir ta­ne­si, 4077 sa­yı­lı Tü­ke­ti­ci­yi Ko­ru­ma Ka­nu­nu ve ge­nel bir ka­nun ola­rak Borç­lar Ka­nu­nu'nda­ki ayıp­lı mal­da hak dü­şü­mü sü­re­le­ri­dir. Borç­lar Ka­nu­nu'nda ve az ön­ce söy­le­di­ğim Tü­ke­ti­ci­yi Ko­ru­ma Ka­nu­nu'nda ayıp­lı mal­da rü­cu et­me sü­re­si -bu­ra­da da ban­ka­ya di­ye­lim, rü­cu edi­le­cek­tir-beş yıl­dır, ama bu ya­sa bu­nu bir yı­la in­dir­mek­te­dir. Bu­nu da doğ­ru bul­mu­yo­ruz. Ay­rı­şık oy­da yaz­dı­ğı­mız gi­bi, bu­gü­ne ka­dar olan sis­te­mi al­tüst eden, ka­za­nıl­mış hak­la­rı or­ta­dan kal­dı­ran bir sis­tem­dir.

Di­ğe­ri: De­ğiş­ken ve sa­bit fa­iz­de, şim­di­ye ka­dar olan sis­tem­ler­de er­ken öde­me­de her­han­gi bir kar­şı­lık is­ten­mi­yor­du, her­han­gi bir kat­kı is­ten­mi­yor­du. Bu sis­tem­de, sis­te­me gir­di­niz, eli­ni­ze bir pa­ra geç­ti, he­men öde­mek is­te­di­niz, o za­man, yüz­de 2 ce­za öde­me­niz ge­rek­mek­te­dir. Bu­nun da, de­ğer­li ar­ka­daş­lar,  dü­zel­me­si ge­rek­mek­te­dir.

Di­ğe­ri, da­ha ön­ce­ki, ku­rum­lar­dan kre­di al­mış, şu an­da iliş­ki­yi de­vam et­ti­ren­ler ara­sın­da bir  sı­kın­tı ola­cak­tır bu ya­sa yü­rür­lü­ğe gir­di­ği za­man. Bu da -ki, üç ay için­de bun­la­rın bir ter­cih hak­la­rı ola­cak­tır- eğer, di­ğer sis­tem­den ya­rar­la­nan in­san­lar, bu ya­sa yü­rür­lü­ğe gir­di­ğin­den iti­ba­ren üç ay için­de "ben bu ya­sa­dan ya­rar­lan­mak is­te­mi­yo­rum" di­ye bir di­lek­çe ver­mez­ler­se, bu ya­sa­ya ta­bi ola­cak­lar­dır. Bu da bü­yük bir, önem­li öl­çü­de bir hak kay­bı­na ve ve­ril­miş olan hak­la­rın ge­ri alın­ma­sı­na ne­den ola­cak­tır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, sis­te­min bu şe­kil­de dü­zel­til­me­si ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum. Bel­ki, sis­tem, ay­nen TO­Kİ'ye ya­pıl­dı­ğı gi­bi, de­ği­şik kat­kı­lar­la dü­zel­ti­le­bi­lir di­ye dü­şü­nü­yo­rum. Top­lu Ko­nut İda­re­si­ne biz önem­li yet­ki­ler ver­dik. Top­lu Ko­nut İda­re­si ken­di imar plan­la­rı­nı ken­di ya­pı­yor, dev­let, Top­lu Ko­nut İda­re­si­ne be­da­va ar­sa­lar ve­ri­yor ve yan bir des­tek­le bun­la­rı yap­ma­ya ça­lı­şı­yor; ama, sos­yal dev­le­tin bir gö­re­vi var, zen­gin­le­re ve en zen­gin­le­re ev yap­ma gö­re­vi yok ben­ce; on­lar, za­ten, her tür­lü mo­del­den ken­di­ni kur­ta­ran de­ğer­li yurt­taş­la­rı­mız ve kur­ta­rı­yor­lar da. Si­ze bir ör­nek ve­re­yim: An­ka­ra'nın çok önem­li, ko­nut sto­ku­na des­tek ve­ren önem­li şir­ket­le­rin­den bi­ri­nin bu­gü­ne ka­dar yap­tı­ğı ko­nut sa­yı­sı 20 bin. Ge­nel ka­bul­de, bu ko­nu­tu 20 bin ki­şi­nin al­ma­sı ge­re­kir di­ye dü­şü­nü­yor in­san­lar, ama, bu ko­nu­tu 8 bin ki­şi al­mış de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Var­lık­lı olan 8 bin ki­şi git­miş, ki­şi ba­şı­na iki bu­çuk ko­nut al­mış, dar ge­lir­li­le­re bir şey kal­ma­mış.

Eğer dar ge­lir­li­ye bir ko­nut yap­mak is­ti­yor­sa Hükûmet, ben­ce, Ba­tı­kent mo­de­li­ni iz­le­me­li­dir, Tür­ki­ye Kent Ko­ope­ra­tif­le­ri Mer­kez Bir­li­ği­nin yap­tı­ğı ko­nut­la­rı iz­le­me­li­dir ve on­la­ra da des­tek ver­me­li­dir.

El­bet­te, ye­ni bir mo­del ola­rak gel­miş olan bu sis­te­min sa­kın­ca­la­rı var­dır, de­ği­şe­cek nok­ta­la­rı var­dır. Biz bu­na kar­şı de­ği­liz. Ay­rı­şık oy­da söy­le­di­ği­miz ko­nu­lar da dü­zel­ti­lir­se... Bu ka­nun, zen­gin ve en zen­gi­ni ko­nut sa­hi­bi ya­pa­cak­tır. Bu­nun dı­şın­da ka­lan­la­rı da, umu­yo­rum, di­li­yo­rum, önü­müz­de­ki Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti ik­ti­da­rın­da, ör­nek­le­ri­miz­den de gö­rü­le­ce­ği gi­bi, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si...

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Ba­ra­ta­lı,  ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

BÜ­LENT BA­RA­TA­LI (De­vam­la) - Çok te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

1970'li yıl­lar­dan be­ri, alt­ya­pı­sı ya­pıl­mış ar­sa­lar, ucuz ko­nut gi­bi önem­li pro­je­le­re im­za atan Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ve on­la­rın ye­rel yö­ne­tim­le­ri, bu ik­ti­da­rın zen­gin ve en zen­gi­ni dı­şın­da ka­lan ke­si­me de ko­nut­la­rı­nı ya­pa­cak­lar­dır.

So­nuç ola­rak, ge­nel bir ka­bul­le, ya­sa­yı, söy­le­di­ği­miz ko­nu­la­rın dü­zel­til­me­si şar­tıy­la, bir fi­nans­man sis­te­mi ola­rak uy­gun bul­du­ğu­mu­zu ifa­de edi­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. Te­şek­kür ede­rim. (CHP ve Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­ra­ta­lı.

Şah­sı adı­na Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ah­met Ye­ni.

Sa­yın Ye­ni, bu­yu­run. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı üze­rin­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Bu ve­si­ley­le yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Bi­raz ev­vel­ki ko­nuş­mam­da mort­ga­ge sis­te­mi­nin na­sıl ça­lı­şa­ca­ğı­nı siz­le­re arz et­miş­tim. Şim­di ise da­ha çok fi­nans­man­la il­gi­li kı­sım­dan bah­set­mek is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu işin esa­sı uzun va­de­li ve ucuz fi­nans­man­dır. Bu­nu bul­du­ğu­muz tak­dir­de -ki, yön­tem­ler bu­nu içe­ri­yor- bu sis­te­min Tür­ki­ye'miz­de de ga­yet iyi bir şe­kil­de ça­lı­şa­ca­ğı söz ko­nu­su­dur.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ül­ke­miz­de ko­nut sek­tö­rüy­le il­gi­li ola­rak ya­şa­nan önem­li so­run­la­rın ba­şın­da ka­çak ya­pı­laş­ma, ni­te­lik­siz ko­nut üre­ti­mi, plan­sız kent­leş­me, ka­yıt dı­şı­lık, ki­ra­la­rın yük­sek­li­ği gi­bi ko­nu­lar gel­mek­te­dir. Bu so­run­la­rı bes­le­yen en önem­li fak­tör ise, köy­den ken­te göç­le bir­lik­te kent­sel nü­fus ar­tı­şı­nın yük­sek­li­ği ne­de­niy­le bu kent­ler­de ko­nu­ta olan ta­le­bin art­ma­sı­dır. Hız­lı nü­fus ar­tı­şı ve kent­leş­mey­le bir­lik­te, her yıl ye­ni ko­nut­la­ra olan ih­ti­ya­cın art­ma­sı ve özel­lik­le dep­rem teh­li­ke­si­nin ge­tir­di­ği risk­ler dik­ka­te alın­dı­ğın­da, za­yıf du­rum­da­ki ko­nut­la­rın güç­len­di­ri­le­rek ni­te­lik­li ko­nut­lar­la de­ğiş­ti­ril­me­si ve ye­ni or­ta­ya çı­kan ko­nut ih­ti­ya­cı­nın kar­şı­lan­ma­sı ge­rek­li­li­ği ifa­de edil­mek­te­dir.

Ko­nut so­ru­nu­na ila­ve ola­rak, ül­ke­miz­de ko­nut edi­nil­me­si­nin ma­li pi­ya­sa­lar­dan ye­te­rin­ce is­ti­fa­de edil­mek­si­zin, ki­şi­nin ken­di kay­nak­la­rı­nı kul­la­na­rak ger­çek­leş­tir­me­si bu­gü­ne ka­dar ol­muş­tur.

Ko­nut kre­di­le­ri­nin ge­nel sey­ri­ne ba­kıl­dı­ğın­da, mak­ro­eko­no­mik gös­ter­ge­le­rin iyi­leş­me­si ve bek­len­ti­le­rin olum­lu sey­ri­nin kat­kı­sıy­la ban­ka­cı­lık sek­tö­rü­nün kul­lan­dır­dı­ğı ko­nut kre­di­le­rin­de­ki ar­tı­şın de­vam et­ti­ği gö­rül­mek­te­dir. Ko­nut kre­di­le­rin­de, 2004 yı­lı­nın son­la­rın­da be­lir­gin ola­rak gö­rü­len ar­tış 2005 yı­lın­da ve 2006'nın ilk ya­rı­sın­da de­vam et­miş, an­cak, da­ha son­ra kre­di fa­iz­le­ri­nin yük­sel­me­siy­le bu sis­tem ya­vaş­la­mış­tır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li üye­ler; ül­ke­miz­de, mu­ka­ye­se­li ola­rak ko­nut kre­di­le­ri­nin millî ge­li­re olan ora­nı son de­re­ce dü­şük­tür. Özel­lik­le 2005 ve 2006 yıl­la­rı için­de ko­nut kre­di­si mik­tar­la­rın­da ya­şa­nan ar­tış dik­kat çe­ki­ci bo­yut­ta ol­sa da, 2004 so­nu iti­ba­rıy­la yak­la­şık bin­de 6 olan ko­nut kre­di­si mik­ta­rı­nın millî ge­li­re ora­nı 2005 yı­lı so­nu iti­ba­rıy­la yüz­de 2,5'tur. Ya­şa­nan ar­tı­şa rağ­men, bu oran bir­çok ül­ke­ye gö­re ol­duk­ça dü­şük se­vi­ye­de­dir. 2005 so­nu iti­ba­rıy­la ba­kıl­dı­ğın­da, ko­nut kre­di­le­ri­nin millî ge­li­re ora­nı ABD'de yüz­de 65, Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­rin­de yüz­de 46, Ka­na­da'da yüz­de 40 ci­va­rın­da­dır.

Özel­lik­le son yıl­lar­da Tür­ki­ye'de ko­nut kre­di­si pi­ya­sa­sın­da hız­lı bir ge­liş­me ya­şa­nı­yor ol­ma­sı­na rağ­men, da­ha ku­rum­sal ve mo­dern fi­nans­man yön­tem­le­ri­nin kul­la­nı­la­bil­me­si­ne ola­nak sağ­la­ya­cak dü­zen­le­me­le­rin ya­pıl­ma­sıy­la, bu pi­ya­sa­nın de­rin­leş­me­si ve ya­ban­cı ül­ke­ler­le kar­şı­laş­tı­rı­la­bi­lir dü­ze­ye gel­me­si müm­kün ola­cak­tır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ay­nı ça­lış­ma­ya gö­re, Türk ban­ka­cı­lık sek­tö­rün­de kul­lan­dı­rı­lan ko­nut kre­di­le­ri­nin va­de ya­pı­sı ise ön­ce­ki dö­nem­le­re gö­re uza­mış­tır. Sek­tö­rün 2005 yı­lı Ey­lül ayı iti­ba­rıy­la kul­lan­dır­dı­ğı beş yı­la ka­dar va­de­li ko­nut kre­di­le­ri­nin top­la­mı 6,2 mil­yar YTL tu­ta­rın­da­dır. Bu tu­tar, top­lam ko­nut kre­di­si hac­mi­nin yüz­de 63'ünü oluş­tur­mak­ta­dır. Beş-on yıl va­de­li kre­di­ler top­la­mı ise 3,1 mil­yar YTL olup, top­lam pay için­de­ki ora­nı yüz­de 31,7 se­vi­ye­sin­de­dir.

Mev­du­at, ge­nel ola­rak di­ğer yön­tem­le­re kı­yas­la da­ha ucuz bir fi­nans­man sağ­la­mak­la bir­lik­te, va­de­le­rin kı­sa­lı­ğı, uzun va­de­li ko­nut kre­di­le­ri­nin fi­nans­ma­nın­dan kay­nak­la­nan risk­le­rin yö­ne­ti­mi­ni zor­laş­tır­mak­ta­dır.

Özet­le ifa­de et­mek ge­re­kir­se, ko­nut fi­nans­ma­nı ko­nu­sun­da Tür­ki­ye'de cid­di bir sı­kın­tı bu­lun­ma­sı, kre­di ku­ru­luş­la­rı­nın kar­şı­laş­tı­ğı bu sı­kın­tı­la­ra pa­ra­lel ola­rak ko­nut kre­di­si hac­mi­nin is­te­ni­len se­vi­ye­le­re ula­şa­mı­yor ol­ma­sı, do­la­yı­sıy­la da ev sa­hi­bi ol­mak is­te­yen­le­rin dı­şa­rı­dan kay­nak sağ­la­ya­ma­ma­la­rı ne­de­niy­le ko­nut alı­mın­da zor­lan­dık­la­rı gö­rül­mek­te­dir. Bu du­rum­da ise, ko­nut sek­tö­rü­nün sağ­lık­lı ge­li­şi­mi için ön­ce­lik­le fi­nans­man so­ru­nu­nun sağ­lık­lı bir çö­zü­me ka­vuş­ma­sı ge­rek­mek­te­dir.

Tüm bu ge­rek­li­lik­ler­den yo­la çı­kı­la­rak ha­zır­lan­mış olan Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ye­ni, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

AH­MET YE­Nİ (De­vam­la) - …Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı'yla ge­rek­li ya­sal dü­zen­le­me­le­rin ger­çek­leş­ti­ri­le­rek ko­nut fi­nans­ma­nı önün­de­ki ya­sal en­gel­le­rin kal­dı­rıl­ma­sı ve uy­gun bir alt­ya­pı­nın ha­zır­lan­ma­sı amaç­lan­mış­tır. Ko­nut fi­nans­man sis­te­miy­le, ta­sar­ruf faz­la­sı olup bu­nu de­ğer­len­dir­mek is­te­yen ta­sar­ruf sa­hip­le­ri­nin el­le­rin­de­ki pa­ra­la­rın kre­di ku­ru­luş­la­rı ara­cı­lı­ğı ile ko­nut sa­hi­bi ol­mak is­te­yen­le­re fi­nans­man sağ­la­ma­sı uy­gun­dur.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bu ka­nun ta­sa­rı­sı­na mu­ha­le­fe­tin de des­te­ği ol­duk­ça yük­sek­tir. Ken­di­le­ri­ne te­şek­kür edi­yo­ruz. İn­şal­lah, top­yekûn bir şe­kil­de, bu des­te­ği sağ­la­mak su­re­tiy­le, bu mort­ga­ge sis­te­mi ka­nun ta­sa­rı­mız da geç­miş ola­cak.

Söz­le­ri­me son ve­rir­ken, bir kez da­ha, ta­sa­rı­nın ha­yır­la­ra ve­si­le ol­ma­sı­nı te­men­ni edi­yor, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ye­ni.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, bö­lüm üze­rin­de on beş da­ki­ka sü­rey­le so­ru-ce­vap iş­le­mi ger­çek­leş­ti­re­ce­ğiz.

Sa­yın Işık,  bu­yu­run.

AH­MET IŞIK (Kon­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­nım, ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­nin ha­ya­ta geç­me­siy­le bir­lik­te ko­nut ta­le­bin­de olu­şa­cak ar­tı­şın ve in­şa­at sek­tö­rün­de­ki can­lan­ma­nın ka­çak ya­pı­laş­ma­ya ve ka­yıt dı­şı­lı­ğa et­ki­si ne ola­cak­tır?

Bir di­ğer so­rum: Ül­ke­miz­de ban­ka ko­nut kre­di­le­ri­nin va­de­le­ri kaç yı­la ka­dar uza­mak­ta­dır? Yıl­lık bi­le­şik ma­li­yet­le­ri han­gi oran­la­ra ulaş­mak­ta ve öde­dik­le­ri re­el fa­iz­ler ne ka­dar ol­mak­ta­dır? Ko­nut kre­di­le­ri­nin hac­mi­nin di­ğer ül­ke­le­re gö­re son de­re­ce dü­şük ol­ma­sı­nın se­be­bi ne­dir?

Son so­rum: Gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz ta­sa­rı­nın ha­ya­ta geç­me­siy­le bir­lik­te, bir kı­sım ikin­cil dü­zen­le­me­le­re de ih­ti­yaç du­yu­la­cak­tır. İkin­cil dü­zen­le­me­ler­le bir­lik­te sis­te­min tam ola­rak ha­ya­ta geç­me­sin­de­ki ön­gör­dü­ğü­nüz sü­re ne ka­dar­dır?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Işık.

Sa­yın Ek­mek­ci­oğ­lu...

HÜ­SE­YİN EK­MEK­Cİ­OĞ­LU (An­tal­ya) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Ba­ka­na iki so­ru yö­nelt­mek is­ti­yo­rum:

Ta­sa­rı­nın 24'ün­cü mad­de­sin­de, fa­iz oran­la­rı­nın sa­bit ola­rak be­lir­len­me­si hâlin­de, söz­leş­me­de yer ve­ril­mek su­re­tiy­le, bir ya da bir­den faz­la öde­me­nin va­de­sin­den ön­ce ya­pıl­ma­sı du­ru­mun­da, ko­nut fi­nans­ma­nı ku­ru­lu­şu ta­ra­fın­dan, tü­ke­ti­ci­den, er­ken öde­me tu­ta­rı­nın yüz­de 2'si­ni geç­me­ye­cek mik­tar­da er­ken öde­me üc­re­ti ta­lep edil­di­ği ön­gö­rül­mek­te­dir.

Böy­le bir du­rum, bor­cu­nu va­de­sin­den ön­ce öde­yen ki­şi­nin ce­za­lan­dı­rıl­ma­sı an­la­mı­na gel­mi­yor mu?

İkin­ci so­rum: Bu ta­sa­rı­da, sa­bit ve de­ğiş­ken fa­iz ko­ta­sı ko­nu­sun­da kre­di ku­ru­luş­la­rı­nın ta­ma­men ser­best bı­ra­kıl­ma­sı siz­ce ye­rin­de bir dav­ra­nış mı­dır?

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ek­mek­ci­oğ­lu.

Sa­yın Ay­va­zoğ­lu…

FE­Rİ­DUN AY­VA­ZOĞ­LU (Ço­rum) - Bü­tün dün­ya­da, ban­ka­lar kul­lan­dır­dık­la­rı ko­nut kre­di­le­ri­ni tah­vi­le çe­vi­rip "mort­ga­ge fon­la­rı" de­ni­len şir­ket­le­re sat­mak­ta­dır. Bu tah­vil­ler her yer­de dev­let ga­ran­ti­si al­tın­da ol­du­ğu hâlde,  ta­sa­rı­da, fon ku­ru­cu­la­rı­nın ipo­te­ğe da­ya­lı men­kul kıy­me­te ga­ran­ti ve­re­bi­le­cek­le­ri ön­gö­rül­müş, an­cak, ha­zi­ne ga­ran­ti­si­ne yer ve­ril­me­miş­tir. Böy­le bir du­rum, siz­ce, Tür­ki­ye'ye ge­le­cek ya­ban­cı fon­la­rın il­gi­si­ni azalt­ma­ya­cak mı­dır?

Bir de, Sa­yın Ba­kan, uy­gu­la­nan ül­ke­ler­de bu­nun ba­şa­rı ora­nı ne­dir?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ay­va­zoğ­lu.

Sa­yın Dur­gun…

GÖK­HAN DUR­GUN (Ha­tay) - İpo­tek kar­şı­lı­ğı ko­nut fi­nans­ma­nı sis­te­min­de, ko­nut kre­di­si ve­ren ban­ka­la­rın, ken­di kay­nak­la­rı ya­nın­da ipo­tek­li kre­di için tah­vil çı­kar­ma­sı da söz ko­nu­su­dur. Böy­le­lik­le, ko­nut ala­nı­na da­ha çok kay­nak ay­rı­la­bi­le­ce­ği var­sa­yıl­mak­ta­dır. Oy­sa, bu tah­vil­le­ri sa­tın ala­cak­la­rın, tah­vil­le­rin va­de­si­ne ve fa­iz tu­ta­rı­na gö­re ka­rar ve­re­ce­ği açık­tır. Ül­ke­miz­de, ha­zi­ne­miz hâlen yüz­de 20'ler ci­va­rın­da fa­iz­le bo­no ve tah­vil sa­ta­bil­mek­te­dir. İpo­tek­li kre­di kar­şı­lı­ğı çı­ka­rı­la­cak tah­vil­le­rin fa­izi, an­cak ha­zi­ne tah­vil­le­ri fai­zin­den yük­sek ol­ma­sı hâlin­de sa­tı­la­bi­le­cek­tir. İpo­tek kar­şı­lı­ğı ko­nut fi­nans­ma­nı sis­te­mi­nin ko­nut kre­di­si­ni ucuz­lat­ma­ya­ca­ğı, ter­si­ne, bir mik­tar pa­ha­lı hâle ge­ti­re­ce­ği ve sa­de­ce fa­iz yü­kü kal­dı­rı­la­bi­len­le­rin ko­nut kre­di­si al­ma­la­rı­nı sağ­la­ya­ca­ğı açık iken, "kre­di­ler ucuz­la­ya­cak, her­kes ev sa­hi­bi ola­cak" şek­lin­de umut ta­cir­li­ği ya­pıl­ma­sı­na ne­den izin ve­ri­yor­su­nuz?

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Dur­gun.

Sa­yın Emek…

ATİ­LA EMEK (An­tal­ya) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Ta­sa­rı­nın 22'nci mad­de­si­ne gö­re, tes­lim edi­le­me­yen ya da ku­sur­lu tes­lim edi­len ko­nut için, mü­te­ah­hit ve kre­di ve­ren ku­ru­luş, kre­di kul­la­nan ki­şi­nin top­lam za­ra­rı ka­dar de­ğil, sa­de­ce kre­di mik­ta­rı ka­dar so­rum­lu tu­tu­lu­yor. Böy­le bir dü­zen­le­me siz­ce adil ve hak­ka­ni­ye­te uy­gun bir dü­zen­le­me mi­dir?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Emek.

Sa­yın Ak­de­mir…

VE­ZİR AK­DE­MİR (İz­mir) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Baş­ka­nım, ara­cı­lı­ğı­nız­la Sa­yın Ba­ka­na so­ru sor­mak is­ti­yo­rum: Mort­ga­ge sis­te­mi­nin uy­gu­lan­dı­ğı bü­tün ül­ke­ler­de ilk kez ko­nut alan­lar teş­vik edil­mek­te­dir. Ka­nun tas­la­ğı­nın ilk ha­zır­lan­ma­sın­da bir ke­re­ye mah­sus ol­mak üze­re 100 bin YTL'ye ka­dar olan kı­sım için ge­lir ver­gi­sin­den mu­af tu­tu­la­cak­lar­dı. Ser­best mes­lek men­sup­la­rı bu kıs­mı ver­gi­le­rin­den mah­sup ede­cek­ti, kre­di kul­la­nan ki­şi bor­dro­lu ise mu­af tu­tu­lan kı­sım ki­şi­nin ma­aşı­na ek­le­ne­cek­ti. IMF'nin di­rek­ti­fiy­le bu dü­zen­le­me ta­sa­rı­dan çı­ka­rı­la­rak ver­gi teş­vi­ki ger­çek­leş­ti­ri­le­me­di. Dü­şük ge­lir­li in­san­lar sis­tem­den ya­rar­la­na­mı­yor­lar. Siz­ce bu hâliy­le mort­ga­ge sis­te­mi­nin şu an­da ban­ka­lar­dan kul­la­nı­lan ko­nut kre­di­sin­den ne far­kı var­dır? Bu far­kı izah ede­bi­lir mi­si­niz?

Bir baş­ka so­rum da­ha ola­cak­tır: Şu an­ki Top­lu Ko­nut İda­re­si­nin ha­zi­ne­den al­dı­ğı ara­zi­le­rin bir kıs­mı­nı…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­loğ­lu…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Ko­nut kre­di­si bu­gün­kü uy­gu­la­ma­da sa­bit fa­iz ola­rak uy­gu­la­nı­yor. Fa­iz­le­rin yük­sel­me­si söz ko­nu­su ol­sa bi­le, bu, kre­di ala­na yan­sı­tıl­mı­yor. Bu ye­ni ge­ti­ri­len dü­zen­le­me­de ise sa­bit fa­iz ye­ri­ne bir se­çe­nek ge­ti­ri­li­yor, de­ğiş­ken fa­iz se­çe­ne­ği­ne de yer ve­ri­li­yor. Kre­di kul­la­nan ki­şi bu se­çim aşa­ma­sı­na gel­di­ği za­man -ya­ni, sa­bit fa­iz se­çe­ne­ği ile de­ğiş­ken fa­iz se­çe­ne­ği­ne- ban­ka­la­rın "sa­bit fa­iz ko­ta­mız dol­du, si­ze an­cak de­ğiş­ken fa­iz­li kre­di ve­re­bi­le­ce­ğiz" bi­çi­min­de bir ya­nı­tı yay­gın­la­şır­sa, bu­nun önü­ne na­sıl ge­çi­le­cek? Bu ko­nu­da ni­ye bir dü­zen­le­me­ye ta­sa­rı­da yer ve­ril­mi­yor ve ban­ka­la­rın bas­kı­la­rı mı bu tür bir dü­zen­le­me­ye ne­den ol­du?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­loğ­lu.

Sa­yın Koç­yi­ğit…

MUH­SİN KOÇ­Yİ­ĞİT (Di­yar­ba­kır) - Te­şek­kür­ler Sa­yın Baş­ka­nım.

So­ru­mu yö­nel­ti­yo­rum: Sa­yın Ba­ka­nım, es­ki ko­nut­lar ve ba­ba­dan kal­ma ar­sa­sı üze­ri­ne ko­nut ya­pan­la­rın, bi­ti­ren­le­rin bu ko­nut­la­rı için kre­di al­ma imkânla­rı var mı, bu ya­sa kap­sa­mı içe­ri­sin­de?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın As­la­noğ­lu…

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Sa­yın Ba­ka­nım, tah­vil ih­raç eden, içe­ri­den tah­vil sa­tın alan, kre­di ve­ren bir ko­nut fi­nans­man ku­ru­lu­şu içe­ri­den tah­vil ih­raç et­tiy­se yer­li ser­ma­ye bun­la­ra ver­gi ve­re­cek. Ama, ay­nı ku­rum dı­şa­rı­dan kre­di alır­sa bir şe­kil­de ver­gi ver­me­ye­cek. Bu açı­dan, dı­şa­rı­dan ken­di­ni fon­la­yan ku­rum yüz­de 10 da­ha ucuz fon­la­ya­cak, içe­ri­den ken­di­ni fon­la­yan ku­rum ise yüz­de 10 da­ha faz­la bir ma­li­yet­le kar­şı­la­şa­cak. Bu, hak mı­dır? Ya­ni, her iki ku­rum da ko­nut fon­lu­yor. Dı­şa­rı­dan fon­la­ma ile içe­ri­den fon­la­ma ara­sın­da­ki bu ma­li­yet far­kı ha­ki­ka­ten ya­rın bü­yük so­run aça­cak­tır.

İkin­ci­si, bu ku­ru­la­cak fi­nans­man ku­rum­la­rın­da, ko­nut fi­nans­man ku­ru­luş­la­rın­da bu­nun iz­ni­ni BDDK mı ve­re­cek­tir? Ya­ni, bu­ra­da ku­ru­luş ko­şul­la­rı ne­dir?

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

So­ru­la­ra Sa­yın Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­mız ce­vap ve­re­cek­ler­dir.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­ka­nım.

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Evet, te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Ah­met Işık'ın dört so­ru­su var. Bu so­ru­lar­dan bi­rin­ci­si, "mort­ga­ge"ın ka­yıt dı­şı­lı­ğa et­ki­si di­yor­lar. Ger­çek­ten, ka­yıt dı­şı­lı­ğı or­ta­dan kal­dı­ra­cak bir ya­pı­sı var­dır. Çün­kü, mort­ga­ge kre­di­le­ri il­gi­li gay­ri­men­ku­lün ve­ya ko­nu­tun sa­tış de­ğe­ri için re­fe­rans ola­cak­tır. İn­şa­atı ya­pan­la­rın sa­tış ha­sı­lat­la­rı za­ten bu kre­di me­ka­niz­ma­sıy­la or­ta­ya çık­mış ola­ca­ğı için bu in­şa­atı ya­pan­la­rın gi­der­le­ri­ni de doğ­ru gös­ter­me­le­ri ge­re­ke­cek­tir. Do­la­yı­sıy­la, kul­lan­dık­la­rı de­mir, çi­men­to ve di­ğer mal­ze­me­le­ri bel­ge­li ola­rak ala­cak­lar­dır, bel­ge­li ola­rak kay­de­de­cek­ler­dir. Ak­si tak­dir­de, gi­der­le­ri­ni ne ka­dar bel­ge­siz ya­par­lar­sa, ya­ni, mal­ze­me dö­nü­şü ne ka­dar çok bel­ge dı­şın­da ce­re­yan eder­se il­gi­li ki­şi­nin ge­li­ri faz­la ola­ca­ğın­dan da­ha yük­sek ver­gi öde­ye­cek­tir. Bu­nu cay­dır­mak için sis­tem, tüm sek­tör­le­ri kay­da alı­yor, baş­ta in­şa­at sek­tö­rü ol­mak üze­re, zin­cir­le­me ola­rak di­ğer sek­tör­le­ri de bu kap­sam içe­ri­si­ne çe­ki­yor.

Di­ğer ta­raf­tan "Va­de ve fa­iz oran­la­rı ne ka­dar iner?" de­ni­li­yor. Ye­ni bir fi­nans­man kay­na­ğı oluş­tu­ğu için va­de­le­rin bu sis­tem­le uza­ya­ca­ğı, fa­iz­le­rin de dü­şe­ce­ği var­sa­yı­la­bi­lir. Çün­kü, ban­ka­lar şu an­da kul­lan­dır­dık­la­rı kre­di­le­rin kay­na­ğı ola­rak ya mev­du­ata baş­vu­ru­yor­lar ve­ya yurt dı­şı kre­di­le­ri­ne baş­vu­ru­yor­lar. Mev­du­at­ta va­de çok kı­sa ol­du­ğu için kre­di va­de­siy­le mev­du­at va­de­si ara­sın­da uyum­suz­luk olu­yor. Dı­şa­rı­dan kre­di bul­duk­la­rın­da da kur ris­ki or­ta­ya çı­kı­yor. Bu sis­tem­de, men­kul kıy­me­te dö­nüş­tür­me ve ora­dan kay­nak te­min et­me imkânla­rı or­ta­ya çı­ka­ca­ğı için, hem va­de­ler uza­ya­cak­tır hem fa­iz­ler dü­şe­cek­tir. An­cak, bu­nun kı­sa dö­nem­li bir et­ki ol­du­ğu­nu dü­şün­me­mek la­zım. Mort­ga­ge sa­de­ce 2007 yı­lı­nın bir dü­zen­le­me­si de­ğil­dir, Tür­ki­ye'nin on yıl­lar, yir­mi yıl­lar bo­yun­ca uy­gu­la­ya­ca­ğı bir sis­tem­dir ve bu ül­ke­de ya­şa­yan her­ke­sin ha­ya­tı­nın bir par­ça­sı ola­cak­tır. Bu­nun et­ki­le­ri de za­man­la yer­le­şe­cek ve za­man­la olu­şa­cak­tır.

Ko­nut kre­di hac­mi, evet ge­liş­miş eko­no­mi­ler­de da­ha yük­sek. Mort­ga­ge kre­di­si uy­gu­la­yan ül­ke­ler­de ko­nut kre­di hac­mi çok yük­sek­tir. Tür­ki­ye'de de son dört yıl­dır art­mak­ta­dır. 460 mil­yon ye­ni Türk li­ra­sıy­ken dört yıl ön­ce­ki ko­nut kre­di­le­ri, şim­di 23 mil­yar ye­ni Türk li­ra­sı­nı aş­mış du­rum­da­dır, an­cak bu da gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la­nın sa­de­ce yüz­de 4,5'u yap­mak­ta­dır ki, "mort­ga­ge"ı uy­gu­la­yan ül­ke­le­re gö­re bu kre­di hac­mi çok dü­şük­tür. Biz de bu ya­sa yü­rür­lü­ğe gir­dik­ten son­ra kre­di hac­mi­nin za­man­la ar­ta­ca­ğı­nı dü­şü­ne­bi­li­riz.

"İkin­cil dü­zen­le­me­ler ne za­man ta­mam­la­na­cak?" di­yor. İkin­cil dü­zen­le­me­ler za­ten şu an iti­ba­rıy­la ha­zır du­rum­da­dır. İl­gi­li ku­rum­lar ha­zır­lık­la­rı­nı za­ten yap­mış­lar­dır ta­sa­rı Plan Büt­çe Ko­mis­yo­nun­dan geç­tik­ten son­ra. He­men bu ikin­cil mev­zu­at ya­yın­la­na­bi­le­cek du­rum­da­dır.

Sa­yın Ek­mek­ci­oğ­lu, sa­bit fa­iz, er­ken öde­me üc­re­tin­den söz et­ti­ler. Er­ken öde­me üc­re­ti­nin var­lı­ğı, as­lı­na ba­kar­sa­nız, er­ken, sis­tem­de fa­iz oran­la­rı­nın da­ha dü­şük uy­gu­lan­ma­sı­na imkân sağ­la­ya­cak­tır, çün­kü, ban­ka­lar kre­di­yi ver­dik­ten son­ra, bu kre­di­nin kay­na­ğı­nı te­min ede­bil­mek mak­sa­dıy­la, el­le­rin­de­ki ipo­tek­le­re da­ya­lı ola­rak tah­vil ih­raç ede­cek­ler­dir. Ver­dik­le­ri kre­di­nin va­de­si­ne gö­re tah­vil ih­raç et­tik­le­ri için, bu se­fer ih­raç et­tik­le­ri tah­vil­ler­le ver­dik­le­ri kre­di­nin va­de­sin­de er­ken öde­me do­la­yı­sıy­la ön­gö­rül­me­yen bir so­nuç çık­tı­ğın­da, ban­ka­lar açı­sın­dan ila­ve ma­li­yet­ler or­ta­ya çı­ka­cak­tır. Böy­le bir du­rum­da er­ken öde­me üc­re­ti­nin oluş­ma­sı, ban­ka­la­rın bu risk­ten kur­tul­ma­la­rı­nı ve er­ken öde­me­yen tü­ke­ti­ci­ler de dâhil pi­ya­sa­da­ki ge­nel fa­iz ora­nı­nın düş­me­si­ne et­ki ya­pa­cak­tır. Er­ken öde­me­nin ma­li­ye­ti­ni de sa­de­ce er­ken öde­yen­ler üze­rin­de bı­ra­ka­cak­tır.

"Sa­bit-ser­best fa­iz­de kre­di ku­ru­luş­la­rı­nın ser­best bı­ra­kıl­ma­sı doğ­ru mu­dur?" de­ni­li­yor. Ya­ni "Sis­tem­de hem ser­best fa­iz ora­nı var hem sa­bit fa­iz ora­nı var. Bu du­rum­da, ban­ka­la­rı ken­di ba­şı­na bı­rak­ma­mak, bel­li sı­nır­lar içe­ri­sin­de ha­re­ket et­me­si­ne imkân sağ­la­mak doğ­ru ol­maz mı?" de­ni­li­yor. As­lın­da bu­ra­da ha­re­ket ser­best­li­ği ban­ka­ya ve­ril­me­miş­tir, ha­re­ket ser­bes­ti­si as­lın­da kre­di­yi ala­cak tü­ke­ti­ci­ye ve­ril­miş­tir, ya­ni, kre­di­yi sa­bit fa­iz­li mi kul­la­na­ca­ğı­nı, ser­best fa­iz­li mi kul­la­na­ca­ğı­nı se­çe­cek olan ban­ka de­ğil­dir, doğ­ru­dan doğ­ru­ya tü­ke­ti­ci­nin, ko­nut ala­cak ki­şi­nin ken­di­si­dir. An­cak, fi­ilî du­rum­lar ne­de­niy­le ban­ka­lar­da bir olum­suz­luk çı­kar mı? Bu ko­nu­lar­la il­gi­li za­ten hem Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ku­ru­lu hem Ban­ka­cı­lık De­net­le­me Dü­zen­le­me Ku­ru­lu ge­rek­li de­ne­tim­le­ri ve kon­trol­le­ri ya­pa­cak­tır. Ban­ka­cı­lık sis­te­min­de olum­suz ge­liş­me­ler or­ta­ya çık­ma eği­li­mi gös­te­rir­se, bu­nun­la il­gi­li de­net­le­me ve dü­zen­le­me gö­rev­le­ri, rol­le­ri var­dır. Bu­nu ikin­cil mev­zu­at­lar­da da, di­ğer ida­ri de­ne­tim yol­la­rıy­la da ya­pa­bi­lir­ler.

Sa­yın Ay­va­zoğ­lu "Ha­zi­ne ga­ran­ti­si yok, ya­ban­cı fon­la­rın il­gi­si­ni azalt­maz mı?" di­yor. As­lı­na ba­kar­sa­nız bu sis­tem pek çok ül­ke­de uy­gu­la­nı­yor, ama, ha­zi­ne ga­ran­ti­si sa­de­ce Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'nde var, onun dı­şın­da hiç­bir ül­ke­de yok­tur. Ya­ni, ha­zi­ne ga­ran­ti­si­nin ol­ma­dı­ğı ül­ke­ler­de de sis­tem iş­le­mek­te­dir ve ya­ban­cı fon­lar da yo­ğun il­gi gös­ter­mek­te­dir­ler. Biz­ce sis­te­min ya­pı­sı za­ten ken­di ga­ran­ti­si­ni oluş­tur­mak­ta­dır. İla­ve, ek ola­rak ha­zi­ne ga­ran­ti­si sağ­la­yıp her ris­ki ha­zi­ne­nin üze­ri­ne yı­ka­rak bir ye­ni ya­pı­nın or­ta­ya çı­ka­rıl­ma­sı ile­ri­de so­run­lar oluş­tu­ra­bi­lir. Onun için, ha­zi­ne ga­ran­ti­si­nin dı­şın­da du­ra­lım di­ye dü­şün­dük. Doğ­ru­su bu­dur.

FE­Rİ­DUN AY­VA­ZOĞ­LU (Ço­rum) - "Ba­şa­rı ora­nı" de­miş­tim. Ba­şa­rı ora­nı var mı?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Bü­tün ül­ke­ler­de ba­şa­rı­lı. Me­se­la, Av­ru­pa'da hiç­bir ül­ke­de ha­zi­ne ga­ran­ti­si yok ve ba­şa­rıy­la uy­gu­la­nı­yor.

Sa­yın Dur­gun "Ban­ka­lar tah­vil çı­ka­ra­cak­lar, ha­zi­ne yüz­de 20'yle bo­no, tah­vil çı­ka­rı­yor, ko­nut kre­di­si, böy­le­ce tah­vil pi­ya­sa­sıy­la il­gi­li bel­li bir ta­lep hac­mi­ni var­sa­ya­rak bu­nu söy­lü­yor­su­nuz, do­la­yı­sıy­la, ha­zi­ne­nin tah­vil ih­ra­cıy­la bağ­lan­tı­lı ola­rak, as­lın­da ko­nut­lar­la bağ­lı bir tah­vil ih­ra­cı da pi­ya­sa­yı da­ral­ta­cak­tır ve­ya ih­ra­cın mik­ta­rı­nı ar­tı­ra­ca­ğı için fa­iz­le­ri yük­selt­mez mi?" de­ni­li­yor.

Uzun va­de­li fon­la­rın gel­me­si bu­ra­da sağ­la­na­cak­tır. Ya­ni, bu sis­tem, "mort­ga­ge"a da­ya­lı tah­vil sis­te­mi­nin dün­ya­da ay­rı bir müş­te­ri port­fö­yü var­dır. Bu­na özel il­gi du­yan, ha­zi­ne tah­vi­li dı­şın­da, di­ğer bor­sa ens­trü­man­la­rı dı­şın­da, özel­lik­le mort­ga­ge sis­te­mi bün­ye­sin­de çı­ka­rı­lan tah­vil­le­re il­gi du­yan ve bu­na ya­tı­rım ya­pan ku­rum­sal ya­tı­rım­cı­lar var­dır dün­ya­da. Özel­lik­le de emek­li­lik fon­la­rı her ül­ke­de bu tah­vil­ler­den arar­lar. Do­la­yı­sıy­la, bir­bi­ri­ne tam ra­kip, bir­bi­ri­nin pi­ya­sa­sı­nı da­ral­ta­cak, bu­na gö­re fa­iz ya­rı­şı­na işi so­ka­cak­mış gi­bi dü­şün­me­mek ge­rek­ti­ği ka­na­atin­de­yim. Ni­te­kim, bu ya­sa­laş­ma sü­re­ci içe­ri­sin­de de çok sa­yı­da ulus­la­ra­ra­sı ku­rum­sal ya­tı­rım­cı Tür­ki­ye'ye gel­miş­tir, de­ği­şik gö­rüş­me­ler yap­mış­tır, Tür­ki­ye pi­ya­sa­sı­nı ya­kın­dan ta­kip et­mek­te­dir­ler.

Sa­yın Emek, "Ban­ka­lar sa­de­ce kre­di ver­dik­le­ri mik­tar­lar­la so­rum­lu olu­yor­lar. Ya­ni, eğer ban­ka­lar şu ko­nut­tan alır­san mort­ga­ge kre­di­si ve­re­ce­ğim di­ye yön­len­dir­me ya­par­lar­sa, bu tak­dir­de ban­ka­la­rın da ku­sur so­rum­lu­lu­ğu or­ta­ya çı­kı­yor. Ban­ka­lar da so­rum­lu­luk üst­len­miş olu­yor­lar, ama bu so­rum­lu­lu­ğun sı­nı­rı ver­dik­le­ri kre­di ka­dar­dır. Do­la­yı­sıy­la ne­den ko­nu­tun ta­ma­mın­dan, de­ğe­rin ta­ma­mın­dan so­rum­lu ol­mu­yor­lar da, ver­dik­le­ri kre­di ka­dar  so­rum­lu olu­yor­lar. Bu adil mi?" di­yor. Ben­ce bu adil­dir, çün­kü, mü­te­ah­hi­din bu in­şa­atın ta­ma­mıy­la il­gi­li so­rum­lu­lu­ğu za­ten de­vam edi­yor, ama ban­ka yön­len­dir­me yap­tı­ğı za­man ikin­ci bir so­rum­lu­luk da ban­ka­ya yük­lü­yo­ruz, ya­ni mü­te­sel­sil bir so­rum­lu­luk var hem ban­ka­nın hem de mü­te­ah­hi­din. Mü­te­ah­hi­din so­rum­lu­lu­ğu tam bir şe­kil­de de­vam eder­ken, ban­ka­la­ra sa­de­ce ver­di­ği kre­diy­le oran­tı­lı bir so­rum­lu­luk yük­lü­yo­ruz ki, bu, tü­ke­ti­ci­nin hak­la­rı­nın kay­bol­ma­sı­nı da en­gel­le­ye­cek hem de ada­le­te de uy­gun dü­şe­cek bir dü­zen­le­me­dir.

Sa­yın Ak­de­mir, "her ül­ke­de ilk kez ko­nut alan­lar teş­vik edi­li­yor. Bu ver­gi teş­vi­kiy­le il­gi­li mad­de, iş­te IMF ta­li­ma­tıy­la çı­kı­yor" gi­bi bir ifa­de kul­lan­dı­lar. An­cak, şu an­da ta­sa­rı­nın içe­ri­sin­de o mad­de var. Üc­ret­li­le­re yö­ne­lik mad­de de­vam edi­yor. Bu mad­de­nin da­ha ön­ce de­ği­şik ze­min­ler­de, pi­ya­sa­da tar­tış­ma­la­rı ol­du. Bu mad­de, ta­sa­rı met­nin­de ka­la­cak mı, çı­ka­cak mı di­ye tar­tış­ma­lar ol­du, ama, tak­dir Mec­li­sin ol­du­ğu için, ya­ni siz­le­rin ol­du­ğu için o ko­nu­da ben bir şey söy­le­me­ye­ce­ğim.

Mev­cut ko­nut kre­di­sin­den far­kı ne­dir? Bir ke­re kre­di­nin fi­nans­ma­nı açı­sın­dan mev­cut ko­nut kre­di­le­rin­den bü­yük bir fark­lı­lık ta­şı­yor. Mev­cut ko­nut kre­di­le­rin­de ban­ka­lar top­la­dık­la­rı mev­du­at­la ve­ri­yor­lar ve­ya dı­şa­rı­dan al­dık­la­rı kre­di­ler­le ve­ri­yor­lar. Şim­di ise ko­nu­ta ipo­tek ko­yu­yor­lar ve bu ipo­tek­ler men­kul kıy­me­te dö­nüş­tü­rü­lü­yor, tah­vi­le dö­nüş­tü­rü­lü­yor, bor­sa­da iş­lem ya­pı­yor, ora­dan fi­nan­se edi­yor­lar. Ya­ni, ikin­cil bir pi­ya­sa or­ta­ya çı­kı­yor. Bu ikin­cil pi­ya­sa­nın do­ğu­şu açı­sın­dan, iş­le­yiş bi­çi­mi açı­sın­dan ko­nut kre­di­sin­de ol­ma­yan ye­ni bir fi­nans­man mo­de­li or­ta­ya çı­kı­yor.

Tü­ke­ti­ci açı­sın­dan ne fark eder, der­se­niz, be­nim şah­si ka­na­atim, pi­ya­sa­lar­da, ban­ka­lar­da, kre­di ku­ru­luş­la­rın­da eğer bu mort­ga­ge sis­te­miy­le il­gi­li bu dü­zen­le­me­nin, ya­sa­nın çı­ka­ca­ğıy­la il­gi­li bir umut, hat­ta çı­ka­ca­ğıy­la il­gi­li bek­len­ti ke­sin ol­ma­say­dı, ko­nut kre­di­le­ri­nin bu ha­cim­de yük­sel­me­si de müm­kün de­ğil­di. Bu sis­te­min dev­re­ye gi­re­ce­ğiy­le il­gi­li bek­len­ti­ler ve umut­lar ne­de­niy­le­dir ki, ban­ka­cı­lık sek­tö­rü ko­nut kre­di­si ver­me­ye, ko­nut kre­di­si hac­mi­ni yük­selt­me­ye de­vam et­mek­te­dir, çün­kü, şu an­da­ki kay­nak ya­pı­sı­na gö­re, öy­le 400 mil­yar­lık bir ko­nut kre­di­si­ni 23 kat­ril­yon li­ra­ya çı­kar­ma­sı müm­kün ola­maz­dı ban­ka­la­rın. Ya­ni, sis­te­min, Tür­ki­ye'de ka­lı­cı ola­rak bir ko­nut kre­di­si sis­te­mi­nin var ol­ma­sı­nı sağ­la­yan bir me­ka­niz­ma­dır bu. On yıl son­ra da, yir­mi yıl son­ra da Tür­ki­ye'de ko­nut kre­di­si sis­te­mi, yük­sek oran­lar­da, yük­sek ha­cim­ler­de, hat­ta kre­di port­fö­yü içe­ri­sin­de en bü­yük ağır­lı­ğı teş­kil ede­cek bo­yut­ta iş­le­me­ye de­vam ede­cek­tir, var ola­cak­tır. Bu, bu sis­te­min dev­re­de olu­şu sa­ye­sin­de ger­çek­le­şe­cek­tir.

Evet, Sa­yın Ba­loğ­lu… "Sa­bit-de­ğiş­ken fa­iz bağ­lan­tı­sın­da, ban­ka­lar, de­ğiş­ken fa­iz ko­ta­mız dol­du der­se, ne olur? Dü­zen­le­me ya­pıl­ma­lı de­ğil mi?" Bu ko­nu­lar­la il­gi­li ikin­cil dü­zen­le­me­ler za­ten ku­rum ta­ra­fın­dan, Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ku­ru­lu ta­ra­fın­dan ya­pı­la­cak­tır.

Sa­yın Koç­yi­ğit, "ken­di ar­sa­sı­na…" Öy­le an­la­dım so­ru­nu­zu.

MUH­SİN KOÇ­Yİ­ĞİT (Di­yar­ba­kır) - Evet.

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - "Ken­di ar­sa­sı­na ko­nut yap­mak is­te­yen­ler de mort­ga­ge kre­di­si ala­bi­le­cek­ler mi?" Ya­ni, ar­sa­sı var, ama, ken­di­si ar­sa­sı­na ko­nut yap­mak is­ti­yor. Evet, mort­ga­ge kre­di­si ala­cak­lar. Al­dık­la­rı kre­diy­le ar­sa­la­rı­na ko­nut ya­pa­bi­lir­ler.

Sa­yın As­la­noğ­lu, "İçe­ri­den alı­nan fon­lar­da ver­gi, dı­şa­rı­dan alı­nan fon­lar­da ver­gi yok­tur. Bu, ada­let­siz­lik oluş­tur­ma­ya­cak mı?" Ver­gi me­ka­niz­ma­sı­nın eşit iş­le­me­si­nin her za­man adil bir yön­tem ol­du­ğu­nu söy­le­ye­bi­li­riz. An­cak, bu sis­tem açı­sın­dan, kre­di­le­rin kay­na­ğı açı­sın­dan ola­ya bak­tı­ğı­mız­da, evet, içe­ri­de­ki­ler­de ver­gi ma­li­ye­ti var, ama, ban­ka­la­rın dı­şa­rı­dan ala­ca­ğı fon­lar­da da kre­di­ler­de de kur ris­ki var­dır her za­man için, ama, ver­gi­le­me açı­sın­dan, doğ­ru­dur, yer­li, ya­ban­cı, ver­gi kar­şı­sın­da eşit ol­ma­lı­dır.

Evet, te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­ka­nım, açık­la­ma­la­rı­nız için te­şek­kür edi­yo­rum.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, bi­rin­ci bö­lüm üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­lan­mış­tır.

Şim­di, bi­rin­ci bö­lüm­de yer alan mad­de­le­ri, var­sa o mad­de üze­rin­de­ki öner­ge iş­lem­le­ri­ni yap­tık­tan son­ra ay­rı ay­rı oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

1'in­ci mad­de üze­rin­de iki adet öner­ge var­dır, oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­ten olan, "Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 1. Mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Fa­ruk Çe­lik

Meh­met Öz­lek

Ce­mal Uy­sal

 

Bur­sa

Şan­lı­ur­fa

Or­du

 

M. Ke­rim Yıl­dız

Re­sul To­sun

 

 

Ağ­rı

To­kat

 

Mad­de 1. 9/6/1932 ta­rih­li ve 2004 sa­yı­lı İc­ra ve İf­las Ka­nu­nu­nun 45 in­ci mad­de­si­ne bi­rin­ci fık­ra­sın­dan son­ra gel­mek üze­re aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

"2499 sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sın­da ta­nım­la­nan ko­nut fi­nans­ma­nın­dan kay­nak­la­nan re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­lar ile Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı­nın ta­ki­bin­de, reh­nin pa­ra­ya çev­ril­me­si yo­luy­la ta­kip ya­pı­la­bi­lir ve­ya ha­ciz yo­lu­na baş­vu­ru­la­bi­lir."

BAŞ­KAN - Di­ğer öner­ge­yi oku­tup iş­le­me ala­ca­ğım.

Bu­yu­run:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1159 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 1. mad­de­si­nin me­tin­den çı­kar­tıl­ma­sı­nı arz ve tek­lif ede­riz.

 

Sü­ley­man Sa­rı­baş

Hü­se­yin Gü­ler

İb­ra­him Öz­do­ğan

 

Ma­lat­ya

Mer­sin

Er­zu­rum

 

Mu­har­rem Do­ğan

Dur­sun Ak­de­mir

Hü­se­yin Öz­can

 

Mar­din

Iğ­dır

Mer­sin

 

Se­la­mi Yi­ğit

Ha­san Öz­yer

 

 

Kars

Muğ­la

 

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

HÜ­SE­YİN GÜ­LER (Mer­sin) - Sa­yın Baş­kan…

BAŞ­KAN - Sa­yın Gü­ler bu­yu­run.

HÜ­SE­YİN GÜ­LER (Mer­sin) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­lar, öner­gem üze­ri­ne söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

As­lın­da, uzun za­man­dan be­ri ku­la­ğa çok hoş ge­len bu mort­ga­ge, ka­mu­oyu­nun da­hi bil­gi sa­hi­bi ol­ma­dan, ama, sö­mü­rü­ye de son de­re­ce mü­sa­it olan mort­ga­ge ka­nu­nu üze­rin­de de­ği­şik­lik öner­ge­si üze­ri­ne söz al­dık.

Biz di­yo­ruz ki, Tür­ki­ye'nin bu ka­dar te­mel so­run­la­rı var­ken, ge­lir da­ğı­lı­mı so­ru­nu var­ken, bu mort­ga­ge ka­nu­nu, pra­tik­te sos­yal dev­le­te uy­gun ol­ma­yan, sa­de­ce alım gü­cü yük­sek olan in­san­la­ra ya­ra­na­cak bir sis­tem. Hal­bu­ki, Tür­ki­ye'nin te­mel so­ru­nu ko­nut so­ru­nu de­ğil, ba­rın­ma so­ru­nu. Mül­ki­yet­çi­lik açı­sın­dan bak­tı­ğı­mız­da, Tür­ki­ye'nin, da­ha doğ­ru­su Türk top­lu­mu­nun te­mel öğe­le­rin­den bir ta­ne­si ba­rın­ma, ikin­ci­si ula­şım de­di­ği­miz ara­ba. Bun­lar, mül­ki­yet­çi­lik açı­sın­dan, Türk top­lu­mu açı­sın­dan çok de­ğer ve­ri­len bir kav­ram, ama, he­pi­miz çok iyi bi­li­yo­ruz, bu sis­te­min pra­tik ha­yat­ta yü­rü­me­ye­ce­ği­ni, pra­tik ha­yat­ta Türk top­lu­mu­nun yüz­de 20'si di­ye­bi­le­ce­ği­miz 13 mil­yon in­sa­nı ye­şil kar­ta ba­ğım­lı olan, ge­ri­ye ka­lan yüz­de 40'ının da, hep söy­le­di­ği­miz bu­ra­da "Türk'üz, doğ­ru­yuz, borç­lu­yuz." de­ni­len bir un­sur­da, bu sis­tem içe­ri­sin­de borç­lu olan bü­yük bir kit­le­ye bak­tı­ğı­mız­da, bu mort­ga­ge ka­nu­nu ken­di­si­ni ne ka­dar il­gi­len­di­re­cek, dü­şü­nü­yo­rum, ama, siz, si­ya­se­ten, bu ko­nut so­ru­nu­nu çöz­mek gi­bi bir si­ya­si ar­gü­man ola­rak ka­mu­oyun­da pay­la­şa­cak­sı­nız. Ni­ha­ye­tin­de, bu yıl se­çim dö­ne­mi. Türk hal­kı­na ve­re­ce­ği­niz me­saj da net. Ger­çi, Sa­yın Ba­kan, kıs­men, bu­nu bir de­re­ce, her­ke­se ko­nut de­ğil de, da­ha çok yüz­de 25 ta­sar­ru­fu olan ve bun­dan son­ra bu fa­izi ve ana­pa­ra­yı öde­ye­bi­le­cek sü­rek­li ge­li­ri… Böy­le bak­tı­ğı­mız­da, Tür­ki­ye'de­ki ça­lış­ma ha­ya­tı­na bak­tı­ğı­mız­da sü­rek­li­lik açı­sın­dan, ge­le­cek kor­ku­su olan bir top­lu­mun, bu sis­tem­de uzun va­de­li bor­cu­nu öde­ye­bi­le­cek bir ge­li­ri­nin yok­sun­lu­ğu­nu gö­rü­yo­ruz. Bu yüz­den, bu­ra­dan Türk hal­kı­na şu­nu ses­len­mek is­ti­yo­ruz. Ku­la­ğa hoş gel­se de, ka­mu­oyun­ca, sa­kın, bu ko­nut so­ru­nu­nun çö­züm­len­me­sin­den do­la­yı, si­ya­se­ten, iç mal­ze­me ola­rak kul­la­nıl­mak­tan öte­ye git­me­ye­cek­tir. Biz de di­yo­ruz ki, Tür­ki­ye'nin te­mel so­ru­nu, bir, nü­fus plan­la­ma­sı; iki, Tür­ki­ye'de­ki nü­fus ha­re­ket­le­ri­ni göz önün­de bu­lun­dur­du­ğu­muz­da, Tür­ki­ye'nin ko­nut de­ğil, tam ter­si­ne, Tür­ki­ye'nin ye­ni­den ya­pı­lan­ma de­di­ği­miz şe­hir­leş­me­ye ih­ti­ya­cı var. Böy­le bir, sa­de­ce, bu "mort­ga­ge"ın be­lir­li, ka­mu­oyun­da, da­ha doğ­ru­su bü­yük il­ler­de, ar­sa so­ru­nu olan yer­ler­de sa­de­ce rant­tan öte­ye git­me­ye­cek bir an­lam ifa­de et­me­ye­cek­tir, ama, eğer biz bu ya­ra­la­rın sa­rıl­ma­sı­nı is­ti­yor­sak, Tür­ki­ye'ye ye­ni­den şe­hir­leş­me pla­nı­nı da­yat­mak zo­run­da­yız, ya­pı­lan­dır­mak zo­run­da­yız. Ni­ha­ye­tin­de, ba­kı­yo­ruz, İs­tan­bul bü­yük bir so­run, her ge­çen gün, iş­te üç dö­nem­dir de AKP an­la­yı­şı içe­ri­sin­de bir si­ya­si ira­de­ye, ye­rel bi­rim­ler ara­sın­da si­ya­si bir ira­de­ye sa­hip, ama, bu­gün, Sa­yın Baş­ba­kan ya­sak­la­ma­yı öner­mek­te. O za­man bu ne­yi çö­ze­cek? Bir­kaç ki­şi­nin ikin­ci ko­nut edin­mek­ten baş­ka ne el­de ede­bi­le­cek? Çün­kü, bu ka­dar ge­lir da­ğı­lı­mı­nın bo­zuk ol­du­ğu bir yer­de, bu ka­dar nü­fu­sun ha­re­ket­li ol­du­ğu bir coğ­raf­ya­da ya­şı­yo­ruz. Ta­bii ki, Tür­ki­ye'de te­mel so­run­lar aç­lık ve yok­sul­luk. Bu doğ­rul­tu­da, ya­ra­tı­la­cak bu duy­gu­nun, halk ta­ra­fın­dan, ina­nı­yo­rum ki, bi­rey­sel an­lam­da dü­şün­me­ye­cek, top­lum­sal ola­rak de­ğer­len­di­ril­me­si ge­rek­mek­te.

Biz öner­gey­le şu­nu söy­lü­yo­ruz Ana­va­tan dö­ne­mi ola­rak, bu ül­ke­nin, ye­ni­den önü­nü gö­re­bi­le­cek beş yıl ve­ya on yıl­lık ye­ni­den plan­lar de­di­ği­miz şe­hir­leş­me. İkin­ci­si, Tür­ki­ye'de­ki ge­lir da­ğı­lı­mı­nın dü­zel­til­me­si. Üçün­cü­sü, dev­le­tin, sos­yal dev­let an­la­yı­şı içe­ri­sin­de, ko­nut so­ru­nun­dan çok ba­rın­ma so­ru­nu var. Ni­ha­ye­tin­de, Mer­sin'den ör­nek ver­mek is­ter­sek, öy­le cid­di bir be­ton yı­ğı­nı­na, o gü­ze­lim, böy­le li­mon bah­çe­le­ri ve por­ta­kal bah­çe­le­ri, bu­gün ise, sa­de­ce, o ran­tın kur­ba­nı de­di­ği­miz be­ton yı­ğın­la­rıy­la dol­du. Her­ke­sin ikin­ci, üçün­cü ko­nu­tu­nun ol­du­ğu yer­de yüz­de 30 faz­la­lık var Mer­sin'de. Ama, bu­na rağ­men hâlâ cid­di an­lam­da be­ton yı­ğın­la­rıy­la Mer­sin yok edil­mek­te. Biz de di­yo­ruz ki: Tür­ki­ye'nin eğer şe­hir­leş­me pla­nı ya­pı­lır­ken ye­ni­den mez­ra­sı­nı, kö­yü­nü ve özel­lik­le bü­yük me­ga­pol de­di­ği­miz İs­tan­bul, An­ka­ra, İz­mir gi­bi şe­hir­ler­de ye­ni­den bir şe­hir­leş­me­nin alt­ya­pı­sı ya­ra­tıl­ma­lı. Bu sü­reç içe­ri­sin­de ka­mu hiz­me­ti top­yekûn git­me şan­sı­nı ya­ka­lar. Ge­rek özel­lik­le bi­zim Çu­ku­ro­va'da ve­rim­li ara­zi­ler de­di­ği­miz ara­zi­le­rin da­hi ko­run­ma­sı bu ve­si­ley­le ko­run­muş olur.

Ka­mu­oyu­na hoş ge­len ve ku­la­ğa da hoş ge­len bu ko­nut so­ru­nu­nun şu an­da­ki çı­kan…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

HÜ­SE­YİN GÜ­LER (De­vam­la) - Ta­mam­lı­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run.

HÜ­SE­YİN GÜ­LER (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Kı­sa­ca, bu mort­ga­ge ka­nu­nu­nun ül­ke­nin ko­nut so­ru­nu­nun çö­zül­me­si için bir ve­si­le ol­ma­ya­ca­ğı­nı dü­şü­nü­yo­ruz. Ama, ulus­la­ra­ra­sı fon­la­rın -Sa­yın Ba­kan da bu­ra­da iti­raf edi­yor- eği­li­mi, ya­ni, kı­sa­ca, ça­yın ta­şıy­la ça­yın ku­şu­nu vur­ma mi­sa­li, Tür­ki­ye'de­ki ya­ra­tı­la­cak po­tan­si­yel rant­tan yi­ne çok ulus­lu fir­ma­la­rın bu­ra­da ül­ke­min ran­tın­dan fay­da­la­na­ca­ğı gö­rül­mek­te­dir.

Biz, Ana­va­tan ola­rak, mort­ga­ge ka­nu­nu­nun yi­ne de top­lu­mun so­ru­nu­na kıs­men de ol­sa çö­züm ge­ti­re­ce­ği­ni bi­li­yo­ruz; ama, ye­ter­li ol­ma­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz. Bu ve­si­ley­le, ül­ke­de ya­şa­nı­la­cak bu sü­reç­te, ko­nut so­ru­nun­dan çok sis­tem ola­rak bak­mak­ta fay­da var di­ye dü­şü­nü­yo­ruz. Bu ül­ke­de­ki ya­şa­nı­lan sı­kın­tı­la­rı da göz önün­de bu­lun­dur­du­ğu­muz­da bu ka­nu­nun yi­ne de si­zin ço­ğun­lu­ğu­nu­za is­ti­na­den çı­ka­ca­ğı­nı bi­li­yo­ruz.

Ha­yır­lı uğur­lu ol­ma­sı­nı di­li­yor, say­gı­lar su­nu­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Öner­ge ka­bul edil­me­miş­tir.

Di­ğer öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan, "Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 1. Mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                                                                                            Fa­ruk Çe­lik (Bur­sa) ve ar­ka­daş­la­rı

Mad­de 1. 9/6/1932 ta­rih­li ve 2004 sa­yı­lı İc­ra ve İf­las Ka­nu­nu­nun 45 in­ci mad­de­si­ne bi­rin­ci fık­ra­sın­dan son­ra gel­mek üze­re aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

"2499 sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sın­da ta­nım­la­nan ko­nut fi­nans­ma­nın­dan kay­nak­la­nan re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­lar ile Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı­nın ta­ki­bin­de, reh­nin pa­ra­ya çev­ril­me­si yo­luy­la ta­kip ya­pı­la­bi­lir ve­ya ha­ciz yo­lu­na baş­vu­ru­la­bi­lir."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Gerekçe: Söz ko­nu­su Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bah­si ge­çen mad­de­sin­de, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­mış ko­nut­la­ra iliş­kin" re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı ifa­de­si­nin kul­la­nıl­ma­sı, bu ka­nun kap­sa­mın­da Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­la­rı­nın söz ko­nu­su fi­nans­man sis­tem için­de men­kul kıy­met­leş­ti­ril­me­si­ne im­kan ve­ril­me­si ge­re­ği­ne rağ­men, İda­re ala­cak­la­rı­nın var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da yer ala­ma­ma­sı­na se­bep ol­mak­ta­dır. Oy­sa, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da­ki var­lık­lar için Ka­nun Ta­sa­rı­sın­da "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı yok­tur.

Do­la­yı­sıy­la, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan do­ğan ala­cak­la­rı için "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı iba­re­si ek­len­me­si­ne ge­rek yok­tur. Bu iba­re­nin ta­sa­rı­da İda­re ala­cak­la­rı için ek­len­me­si, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met iş­lem­le­rin­de fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ba­kı­mın­dan aran­ma­yan ek bir şar­tın Top­lu Ko­nut İda­re­si ala­cak­la­rı için aran­ma­sı an­la­mı­na gel­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 1'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

2'nci mad­de üze­rin­de bir adet öner­ge var­dır, öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan "Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 2. Mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Fa­ruk Çe­lik

Meh­met Öz­lek

Ce­mal Uy­sal

 

Bur­sa

Şan­lı­ur­fa

Or­du

 

M. Ke­rim Yıl­dız

Re­sul To­sun

 

 

Ağ­rı

To­kat

 

Mad­de 2. 2004 sa­yı­lı Ka­nu­nun 128 in­ci mad­de­si­ne ikin­ci fık­ra­sın­dan son­ra gel­mek üze­re aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

"İc­ra da­ire­si, 2499 sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sın­da ta­nım­la­nan ko­nut fi­nans­ma­nın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­lar ile Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı­nın ta­ki­bin­de, sa­tı­şı is­te­nen ta­şın­maz için kıy­met tak­di­ri­ni, ay­nı Ka­nu­nun 22 nci mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­nın (r) ben­di uya­rın­ca yet­ki ve­ril­miş ki­şi ve­ya ku­rum­la­ra yap­tı­rır."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­ka­nım.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe: Söz ko­nu­su Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bah­si ge­çen mad­de­sin­de, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­mış ko­nut­la­ra iliş­kin" re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı ifa­de­si­nin kul­la­nıl­ma­sı, bu ka­nun kap­sa­mın­da Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­la­rı­nın söz ko­nu­su fi­nans­man sis­te­mi için­de men­kul kıy­met­leş­ti­ril­me­si­ne im­kan ve­ril­me­si ge­re­ği­ne rağ­men, İda­re ala­cak­la­rı­nın var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da yer ala­ma­ma­sı­na se­bep ol­mak­ta­dır. Oy­sa, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da­ki var­lık­lar için Ka­nun Ta­sa­rı­sın­da "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı yok­tur.

Do­la­yı­sıy­la, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan do­ğan ala­cak­la­rı için "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı iba­re­si ek­len­me­si­ne ge­rek yok­tur. Bu iba­re­nin ta­sa­rı­da İda­re ala­cak­la­rı için ek­len­me­si, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met iş­lem­le­rin­de fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ba­kı­mın­dan aran­ma­yan ek bir şar­tın Top­lu Ko­nut İda­re­si ala­cak­la­rı için aran­ma­sı an­la­mı­na gel­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 2'nci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

3'ün­cü mad­de üze­rin­de­ki öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan, "Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 3. Mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Fa­ruk Çe­lik

Meh­met Öz­lek

Ce­mal Uy­sal

 

Bur­sa

Şan­lı­ur­fa

Or­du

 

M. Ke­rim Yıl­dız

Re­sul To­sun

 

 

Ağ­rı

To­kat

 

Mad­de 3. 2004 sa­yı­lı Ka­nu­nun 128/a mad­de­si­ne bi­rin­ci fık­ra­sın­dan son­ra gel­mek üze­re aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

"2499 sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sın­da ta­nım­la­nan ko­nut fi­nans­ma­nın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­lar ile Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı­nın ta­ki­bin­de, bi­rin­ci fık­ra uya­rın­ca yap­tı­rıl­ma­sı­na ka­rar ve­ri­len bi­lir­ki­şi in­ce­le­me­si, ay­nı Ka­nu­nun 22 nci mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­nın (r) ben­di uya­rın­ca yet­ki ve­ril­miş ki­şi ve­ya ku­rum­la­ra yap­tı­rı­lır."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Söz ko­nu­su Ka­nun ta­sa­rı­sı­nın bah­si ge­çen mad­de­sin­de, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­mış ko­nut­la­ra iliş­kin" re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı ifa­de­si­nin kul­la­nıl­ma­sı, bu ka­nun kap­sa­mın­da Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­la­rı­nın söz ko­nu­su fi­nans­man sis­te­mi için­de men­kul kıy­met­leş­ti­ril­me­si­ne imkân ve­ril­me­si ge­re­ği­ne rağ­men, İda­re ala­cak­la­rı­nın var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da yer ala­ma­ma­sı­na se­bep ol­mak­ta­dır. Oy­sa, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da­ki var­lık­lar için Ka­nun Ta­sa­rı­sın­da "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı yok­tur.

Do­la­yı­sıy­la, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan do­ğan ala­cak­la­rı için "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı iba­re­si ek­len­me­si­ne ge­rek yok­tur. Bu iba­re­nin ta­sa­rı­da İda­re ala­cak­la­rı için ek­len­me­si, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met iş­lem­le­rin­de fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ba­kı­mın­dan aran­ma­yan ek bir şar­tın Top­lu Ko­nut İda­re­si ala­cak­la­rı için aran­ma­sı an­la­mı­na gel­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 3'ün­cü mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

4'ün­cü mad­de üze­rin­de­ki öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan, "Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 4. Mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Re­sul To­sun

M. Ke­rim Yıl­dız

Ce­mal Uy­sal

 

To­kat

Ağ­rı

Or­du

 

Meh­met Öz­lek

Fa­ruk Çe­lik

 

 

Şan­lı­ur­fa

Bur­sa

 

Mad­de 4. 2004 sa­yı­lı Ka­nu­nun 134 ün­cü mad­de­si­ne ikin­ci fık­ra­sın­dan son­ra gel­mek üze­re aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

"2499 Sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sın­da ta­nım­la­nan ko­nut fi­nans­ma­nın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­lar ile Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rın ta­ki­bin­de, ikin­ci fık­ra­da yer alan oran yüz­de yir­mi ola­rak uy­gu­la­nır."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Söz ko­nu­su Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bah­si ge­çen mad­de­sin­de, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­mış ko­nut­la­ra iliş­kin" re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı ifa­de­si­nin kul­la­nıl­ma­sı, bu ka­nun kap­sa­mın­da Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­la­rı­nın söz ko­nu­su fi­nans­man sis­te­mi için­de men­kul kıy­met­leş­ti­ril­me­si­ne imkân ve­ril­me­si ge­re­ği­ne rağ­men, İda­re ala­cak­la­rı­nın var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da yer ala­ma­ma­sı­na se­bep ol­mak­ta­dır. Oy­sa, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da­ki var­lık­lar için Ka­nun Ta­sa­rı­sın­da "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı yok­tur.

Do­la­yı­sıy­la, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan do­ğan ala­cak­la­rı için "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı iba­re­si ek­len­me­si­ne ge­rek yok­tur. Bu iba­re­nin ta­sa­rı­da İda­re ala­cak­la­rı için ek­len­me­si, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met iş­lem­le­rin­de fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ba­kı­mın­dan aran­ma­yan ek bir şar­tın Top­lu Ko­nut İda­re­si ala­cak­la­rı için aran­ma­sı an­la­mı­na gel­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 4'ün­cü mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

5'in­ci mad­de üze­rin­de­ki öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan, "Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 5. mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Fa­ruk Çe­lik

Meh­met Öz­lek

Ce­mal Uy­sal

 

Bur­sa

Şan­lı­ur­fa

Or­du

 

M. Ke­rim Yıl­dız

Re­sul To­sun

 

 

Ağ­rı

To­kat

 

Mad­de 5. 2004 sa­yı­lı Ka­nu­nun 149/a mad­de­si­ne aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

"2499 sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sın­da ta­nım­la­nan ko­nut fi­nans­ma­nın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­lar ile Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı­nın ta­ki­bin­de, ikin­ci fık­ra­da yer alan oran yüz­de otuz ola­rak uy­gu­la­nır. İs­ti­naf ta­le­bi­nin red­di hâlin­de, te­mi­nat ola­rak alı­nan tu­ta­rın ya­rı­sı taz­mi­nat ola­rak ala­cak­lı­ya öde­nir. Ala­cak­lı­nın sa­tış ta­le­bin­den son­ra tak­dir edi­len ve ke­sin­le­şen kıy­me­te gö­re, mer­hu­nun ala­ca­ğı kar­şı­la­ma­ya­ca­ğı an­la­şı­lır­sa ka­lan tu­tar te­mi­na­tın ge­ri­ye ka­lan kıs­mın­dan kar­şı­la­nır, var­sa te­mi­na­tın ka­lan kıs­mı te­mi­na­tı ya­tı­ra­na ia­de edi­lir."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

 Söz ko­nu­su Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bah­si ge­çen mad­de­sin­de, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­mış ko­nut­la­ra iliş­kin" re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı ifa­de­si­nin kul­la­nıl­ma­sı, bu ka­nun kap­sa­mın­da Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­la­rı­nın söz ko­nu­su fi­nans­man sis­te­mi için­de men­kul kıy­met­leş­ti­ril­me­si­ne imkân ve­ril­me­si ge­re­ği­ne rağ­men, İda­re ala­cak­la­rı­nın var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da yer ala­ma­ma­sı­na se­bep ol­mak­ta­dır. Oy­sa, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da­ki var­lık­lar için Ka­nun Ta­sa­rı­sın­da "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı yok­tur.

Do­la­yı­sıy­la, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan do­ğan ala­cak­la­rı için "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı iba­re­si ek­len­me­si­ne ge­rek yok­tur. Bu iba­re­nin ta­sa­rı­da İda­re ala­cak­la­rı için ek­len­me­si, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met iş­lem­le­rin­de fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ba­kı­mın­dan aran­ma­yan ek bir şar­tın Top­lu Ko­nut İda­re­si ala­cak­la­rı için aran­ma­sı an­la­mı­na gel­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 5'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım ve ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nı ara­ya­ca­ğım.

5'in­ci mad­de­yi ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­rar ye­ter sa­yı­sı yok­tur.

Bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 17.05

 

 

DÖR­DÜN­CÜ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 17.15

BAŞ­KAN : Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER : Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 66'ncı Bir­le­şi­mi'nin Dör­dün­cü Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

1159 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

Ta­sa­rı­nın 5'in­ci mad­de­si­nin oy­la­ma­sın­da ka­rar ye­ter sa­yı­sı bu­lu­na­ma­mış­tı. Şim­di 5'in­ci mad­de­yi tek­rar oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım ve ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nı ara­ya­ca­ğım.

5'in­ci mad­de­yi ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­rar ye­ter sa­yı­sı var­dır, mad­de ka­bul edil­miş­tir.

6'ncı mad­de üze­rin­de bir öner­ge var­dır, oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan, "Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 6. Mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                             

 

Fa­ruk Çe­lik

Ah­met Işık

A. Yük­sel Ka­vuş­tu

 

Bur­sa

Kon­ya

Ço­rum

 

Mu­rat Yıl­ma­zer

Feh­mi Uya­nık

 

 

Kı­rık­ka­le

Di­yar­ba­kır

 

Mad­de 6. 2004 sa­yı­lı Ka­nu­na aşa­ğı­da­ki ge­çi­ci mad­de ek­len­miş­tir.

"Ge­çi­ci Mad­de 8- Bu Ka­nu­nun 128 in­ci mad­de­si­nin üçün­cü fık­ra­sı ile 128/a mad­de­si­nin ikin­ci fık­ra­sı­nın yü­rür­lü­ğe gir­me­si­ni iz­le­yen üçün­cü yı­lın so­nu­na ka­dar 2499 sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­si bi­rin­ci fık­ra­sın­da ta­nım­la­nan ko­nut fi­nans­ma­nın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­lar ile Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı­nın ta­ki­bin­de, ta­şın­maz için kıy­met tak­di­ri ve­ya bi­lir­ki­şi in­ce­le­me­si, Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 22 nci mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­nın (r) ben­di uya­rın­ca gay­ri­men­kul de­ğer­le­me fa­ali­ye­ti ko­nu­sun­da yet­ki ve­ril­miş ki­şi ve­ya ku­rum­la­rın ya­nı sı­ra di­ğer uz­man bi­lir­ki­şi­ler ma­ri­fe­tiy­le de ya­pı­la­bi­lir."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Söz ko­nu­su Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bah­si ge­çen mad­de­sin­de, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­mış ko­nut­la­ra iliş­kin" re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı ifa­de­si­nin kul­la­nıl­ma­sı, bu ka­nun kap­sa­mın­da Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­la­rı­nın söz ko­nu­su fi­nans­man sis­te­mi için­de men­kul kıy­met­leş­ti­ril­me­si­ne im­kan ve­ril­me­si ge­re­ği­ne rağ­men, İda­re ala­cak­la­rı­nın var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da yer ala­ma­ma­sı­na se­bep ol­mak­ta­dır. Oy­sa, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da­ki var­lık­lar için Ka­nun Ta­sa­rı­sın­da "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı yok­tur.

Do­la­yı­sıy­la, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan do­ğan ala­cak­la­rı için "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı iba­re­si ek­len­me­si­ne ge­rek yok­tur. Bu iba­re­nin ta­sa­rı­da İda­re ala­cak­la­rı için ek­len­me­si, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met iş­lem­le­rin­de fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ba­kı­mın­dan aran­ma­yan ek bir şar­tın Top­lu Ko­nut İda­re­si ala­cak­la­rı için aran­ma­sı an­la­mı­na gel­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 6'ncı mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

7'nci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

8'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

9'un­cu mad­de üze­rin­de bir öner­ge var­dır.

Öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan "Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Ba­zı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 2499 sa­yı­lı Ka­nu­nun 13/A mad­de­sin­den son­ra gel­mek üze­re 13/B mad­de­si­ni ek­le­yen 9 un­cu mad­de­si­nin, (son fık­ra­sı­nın) bi­rin­ci cüm­le­si­nin Ka­nun Ta­sa­rı­sı'ndan çı­ka­rıl­ma­sı­nı arz ve tek­lif ede­riz.

 

Sa­dul­lah Er­gin

Ay­han Se­fer Üs­tün

Mus­ta­fa Nu­ri Ak­bu­lut

 

Ha­tay

Sa­kar­ya

Er­zu­rum

 

Yük­sel Ça­vu­şoğ­lu

Yah­ya Baş

Re­cep Ko­ral

 

Ka­ra­man

İs­tan­bul

İs­tan­bul

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Sa­yın Baş­kan, tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe

2499 sa­yı­lı Ka­nu­nun 13/A mad­de­sin­den son­ra gel­mek üze­re 13/B mad­de­si­ni ek­le­yen 9 un­cu mad­de­si­nin üçün­cü fık­ra­sın­da, Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ku­ru­lu­nun, ih­raç­çı­nın bir te­mi­nat so­rum­lu­su be­lir­le­me­si­ni zo­run­lu tu­ta­bi­le­ce­ği hük­mü yer al­mak­ta iken ye­din­ci fık­ra­sın­da ih­raç­çı­nın, Ku­ru­lun ona­yı­nı al­mak su­re­tiy­le bir te­mi­nat so­rum­lu­su be­lir­le­me­si­nin zo­run­lu ol­du­ğu hük­mü­ne yer ve­ril­mek­te­dir. Bir­bir­le­riy­le çe­li­şen bu iki hük­mün or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­sı ve var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­le­rin, ipo­tek te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler­den da­ha es­nek dü­zen­le­me­le­re ta­bi olan bir ser­ma­ye pi­ya­sa­sı ara­cı ol­ma­sı ve çok çe­şit­li var­lık tür­le­ri­nin te­mi­na­tı kar­şı­lı­ğın­da ih­raç edi­le­bi­le­cek bu ara­cın ih­raç ma­li­yet­le­ri­nin azal­tıl­ma­sı ama­cıy­la, (7) nu­ma­ra­lı fık­ra­nın bi­rin­ci cüm­le­si­ni, ya­ni te­mi­nat so­rum­lu­su be­lir­len­me­si zo­run­lu­lu­ğu­nu or­ta­dan kal­dı­ran Öner­ge'nin ka­bul edil­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 9'un­cu mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

10'un­cu mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

11'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, çer­çe­ve 12'nci mad­de­ye bağ­lı 38/A'yı oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

12'nci mad­de­ye bağ­lı 38/B'yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

12'nci mad­de­ye bağ­lı 38/C'yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, çer­çe­ve 12'nci mad­de­yi, bağ­lı 38/A, 38/B ve 38/C ile bir­lik­te oy­la­rı­nı­za arz edi­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

13'ün­cü mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

14'ün­cü mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

15'in­ci mad­de­de bir öner­ge var­dır, oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

1159 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın Çer­çe­ve 15 in­ci mad­de­siy­le dü­zen­le­nen 2499 sa­yı­lı Ka­nu­na 40/C mad­de­sin­den son­ra gel­mek üze­re ek­le­nen 40/D mad­de­si­nin 1. fık­ra­sın­dan son­ra gel­mek üze­re aşa­ğı­da­ki cüm­le­nin ek­len­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Zü­he­yir Am­ber

İb­ra­him Öz­do­ğan

Dur­sun Ak­de­mir

 

Ha­tay

Er­zu­rum

Iğ­dır

 

Sü­ley­man Sa­rı­baş

Hü­se­yin Gü­ler

Ser­pil Yıl­dız

 

Ma­lat­ya

Mer­sin

İz­mir

 

E. Saf­der Gay­da­lı

Rey­han Ba­lan­dı

Hü­se­yin Öz­can

 

Bit­lis

Af­yon

Mer­sin

"Ha­zi­ne­ye ait ta­şın­maz­la­ra iliş­kin iş­lem­ler­de Tür­ki­ye ge­ne­lin­de de­ne­tim ve be­del tes­pi­ti yap­ma yet­ki­si­ne sa­hip Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğı mer­kez de­ne­tim ele­man­la­rı mes­lek­te 10 yıl­lık sü­re­le­ri­ni ta­mam­la­dık­la­rın­da, sı­nav şar­tı aran­mak­sı­zın gay­ri­men­kul de­ğer­le­me uz­man­lı­ğı li­san­sı­nı al­ma­ya ve Tür­ki­ye De­ğer­le­me Uz­man­la­rı Bir­li­ği­ne üye ol­ma­ya hak ka­za­nır­lar."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Sa­yın Am­ber, bu­yu­run efen­dim.

ZÜ­HE­YİR AM­BER (Ha­tay) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; tek­lif­te ana­pa­ra fa­iz öde­me­le­ri­nin ge­lir ver­gi­si mat­ra­hın­dan in­di­ril­me­si­ni ön­gö­ren dü­zen­le­me­nin ta­sa­rı­dan çı­ka­rıl­ma­sı sa­bit ge­lir­li­le­rin sis­tem­den ya­rar­lan­ma­sı­nı ön­le­ye­cek­tir. İki yıl­dan bu ya­na, ev sa­hi­bi ola­ma­yan dar ge­lir­li va­tan­daş­la­rı­mı­za "ki­ra öder gi­bi ev sa­hi­bi ola­cak­sı­nız" ta­sa­rı­sı, ma­ale­sef, üst ge­lir gru­bu ve ko­nut fi­nans sek­tö­rü­nün işi­ne ya­ra­ya­ca­ğı bir ta­sa­rı hâli­ne dö­nüş­müş­tür.

IMF'nin ver­gi ge­lir­le­rin­de azal­ma­ya yol aça­ca­ğı ge­rek­çe­siy­le kar­şı çık­tı­ğı söz ko­nu­su dü­zen­le­me­ye, IMF ile sü­rek­li gö­rü­şen Dev­let Ba­ka­nı Sa­yın Ali Ba­ba­can'ın ver­gi in­di­ri­mi­nin kal­dı­rıl­ma­sı yö­nün­de ver­di­ği öner­ge ma­ni­dar­dır. Bu du­rum, ön­ce­lik­le mort­ga­ge sis­te­min­den ya­rar­la­na­cak ki­şi sa­yı­sı­nı azal­ta­cak ve ko­nut kre­di­si pi­ya­sa­sı­nı da­ral­ta­cak­tır, özel­lik­le sa­bit ge­lir­li­le­rin sis­tem­den ya­rar­lan­ma­sı­nı ön­le­ye­cek­tir.

Ay­rı­ca, ta­sa­rıy­la, da­ha ön­ce ko­nut kre­di­si kul­la­nan­lar aley­hi­ne ge­ti­ri­len dü­zen­le­me­ler­den de vaz­ge­çil­me­li­dir. Her ko­nuş­ma­da söy­le­di­ğim gi­bi, bu­ra­dan çı­ka­cak ka­nun­lar top­lu­mun tüm ke­sim­le­ri­ni adil bir şe­kil­de kap­sa­ma­lı­dır.

Yi­ne, ko­nut fi­nans­ma­nın­da, ön­ce­ki yük­sek fa­iz­le ko­nut kre­di­si kul­la­nan va­tan­daş­la­ra da ko­lay­lık sağ­lan­ma­sı­nı bek­ler­dim. Oy­sa, ta­sa­rı­ya bak­tı­ğı­mız­da bu du­rum­da­ki va­tan­daş­la­rı­mı­zın aley­hi­ne hü­küm­ler bu­lun­mak­ta­dır. Ko­nut kre­di­si kul­la­nan­la­rın, oto­ma­tik ola­rak, ko­nut fi­nans­ma­nı sis­te­miy­le il­gi­li ya­sa­nın olum­suz hü­küm­le­ri­ne ta­bi ola­ca­ğı gö­rül­mek­te­dir. Oy­sa, bu ta­sa­rı­da, bor­cu­nu er­ken öde­mek is­te­yen­den yüz­de 2 ce­za alın­ma­sı ada­let­le bağ­daş­ma­mak­ta­dır. Bu­nun man­tık­lı bir iza­hı ola­maz. Ko­nut fi­nans­ma­nı kul­lan­mış bir va­tan­da­şı­mız, ile­ri­ki yıl­lar­da eli­ne top­lu pa­ra geç­ti­ğin­de, ken­di­si­ni ve ko­nu­tu­nu bu ipo­tek­ten kur­tar­mak is­te­di­ğin­de ala­ca­ğı ce­vap "ön­ce yüz­de 2 ce­za öde, son­ra ipo­tek­ten kur­tul" man­tı­ğı ol­ma­ma­lı­dır. Tam ter­si­ne, bor­cu­nu er­ken ka­pat­mak is­te­yen va­tan­da­şı­mı­za bu bor­cun­dan er­ken öde­me in­di­ri­mi ya­pıl­ma­lı­dır. Ya­pıl­ma­lı­dır ki, bu fi­nans­ma­nı kul­la­nan in­san­la­rı­mız bor­cu­nu er­ken ka­pat­ma­ya teş­vik edi­le­bil­sin.

Şu an­ki uy­gu­la­ma­da, ban­ka­la­ra ko­nut kre­di­si bor­cu bu­lu­nan­lar, is­ter­ler­se, hiç­bir ce­za öde­me­den borç­la­rı­nı er­ken öde­ye­bil­me hak­kı­na sa­hip bu­lun­mak­ta­dır­lar. Ko­nuy­la il­gi­li uz­man­la­rın, ver­gi teş­vi­ki­nin ya­sa­da yer al­ma­sı hâlin­de sis­tem­den ya­rar­la­na­cak­la­rın sa­yı­sı­nın yüz­de 10 ar­ta­ca­ğı­nı he­sap­la­dık­la­rı­nı he­pi­miz oku­mu­şuz­dur. Ya­sa bu hâliy­le çı­kar­sa ev sa­hi­bi ol­ma­yı ha­yal eden ge­niş bir  ke­sim ha­yal kı­rık­lı­ğı­na uğ­ra­ya­cak­tır.

Evet, bu ver­gi teş­vi­ki ge­lir ver­gi­si kay­bı­na yol aça­bi­le­cek­tir. An­cak, sis­te­min in­şa­at sek­tö­rü­ne ge­ti­re­ce­ği can­lı­lık ve is­tih­dam ile el­de edi­le­cek ar­tı ver­gi ge­li­ri bu ya­şa­na­cak kay­bı kat­be­kat kar­şı­la­ya­cak­tır.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, iskânı alın­ma­mış ko­nut­lar da gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz bu ya­sa­ya dâhil edil­me­li­dir. Ko­nut fi­nans­ma­nı kap­sa­mın­da, sa­de­ce ya­pı kul­la­nım iz­ni alın­mış ko­nut­lar üze­rin­de ipo­tek te­sis edi­le­rek kre­di kul­lan­dı­rıl­ma­sı he­def­len­miş­tir. Oy­sa, kre­di­len­dir­me­nin in­şa­at aşa­ma­sın­dan baş­la­tıl­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. İskânı he­nüz alın­ma­mış ko­nut­la­ra, sis­tem kap­sa­mın­da, in­şa­at aşa­ma­sı­na gö­re kre­di ve­ri­le­bi­lir­lik sağ­lan­ma­lı­dır.

Ta­sa­rı­da göz­lem­le­di­ği­miz bir baş­ka olum­suz­luk da, sis­tem kap­sa­mın­da çı­ka­rı­la­cak tah­vil­ler­den ge­lir ver­gi­si sto­pa­jı ya­pıl­mak is­ten­me­si­dir ve bu tah­vil­le­re ha­zi­ne ga­ran­ti­si ve­ril­me­ye­cek­tir. Ko­nut fi­nans­ma­nı sis­te­mi­nin uy­gu­lan­dı­ğı tüm ül­ke­ler­de, dev­let­ler, sis­tem kap­sa­mın­da çı­ka­rı­lan tah­vil­le­re ga­ran­ti ver­mek­te­dir. Her iki dü­zen­le­me de bu tah­vil­le­rin alı­nıp sa­tı­la­ca­ğı ikin­cil pi­ya­sa­la­rın ge­li­şi­mi­ni en­gel­le­ye­cek ve de­rin­leş­me­si­ni ön­le­ye­cek­tir. Bu alan­da­ki ya­tı­rım­cı­la­rı Türk ko­nut fi­nans­ma­nı pi­ya­sa­sın­dan uzak­laş­tı­ra­cak ve uzun va­de­li ko­nut kre­di­le­ri için ge­re­ken li­ki­di­tas­yon olum­suz et­ki­le­ne­cek­tir.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, al­tı yıl­dan bu ya­na Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ku­ru­lun­da gö­rev ya­pan, 657'ye ta­bi olan 450 ça­lı­şa­nı­mı­za ma­aş ar­tı­şı ya­pıl­ma­mak­ta­dır. Oy­sa bu me­mur­la­rı­mı­zın em­sal­le­ri olan TMSF, BDDK gi­bi ku­rum ça­lı­şan­la­rı, bu­gün gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz ya­sa­la­ra ek­le­nen ek bir mad­dey­le bu ma­aş ar­tış­la­rı­nı al­mış­lar­dır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run.

ZÜ­HE­YİR AM­BER (De­vam­la) - Bi­tir­mek üze­re­yim.

Şu an­da ku­rum içi ma­aş fark­la­rı çok bü­yük ol­muş, em­sal ku­rum­lar ara­sın­da ise dü­şük ma­aş alan ça­lı­şan­la­rı­mız ol­muş­tur. Öy­le ki, ser­ma­ye pi­ya­sa­sı­nın tüm ida­ri, tek­nik, per­so­nel iş­le­ri­ni yü­rü­ten bu ça­lı­şan­la­rı­mız sa­hip­siz kal­mış­lar, âde­ta unu­tul­muş­lar­dır.

Ana­va­tan Par­ti­si ola­rak, Sa­yın Ba­kan da bu­ra­day­ken, tek­li­fi­miz: Ge­lin, bu ya­sa­ya da bir ek mad­de ko­ya­rak, bu 450 ça­lı­şa­nı­mı­zın üc­ret­le­ri­ni ar­tı­ra­lım, di­ğer em­sal özerk ku­ru­luş­la­rın se­vi­ye­si­ne çı­kar­ta­rak, bu hak­sız­lı­ğı, unu­tul­muş­lu­ğu gi­de­re­lim.

He­pi­ni­ze say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Öner­ge ka­bul edil­me­miş­tir.

Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

16'ncı mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

17'nci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

18'in­ci mad­de üze­rin­de öner­ge var­dır.

Öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan "Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Ba­zı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 2499 sa­yı­lı Ka­nun'un 47. mad­de­sin­de de­ği­şik­lik ya­pan 18. mad­de­si ile de­ğiş­ti­ri­len (C) ben­di­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Sa­dul­lah Er­gin

Ay­han Se­fer Üs­tün

Mus­ta­fa Nu­ri Ak­bu­lut

 

Ha­tay

Sa­kar­ya

Er­zu­rum

 

Re­cep Ko­ral

Yah­ya Baş

Yük­sel Ça­vu­şoğ­lu

 

İs­tan­bul

İs­tan­bul

Ka­ra­man

C) Bu Ka­nu­nun 6 ncı mad­de­si­nin ikin­ci fık­ra­sı­na, 7, 9, 10, 10/A, 11, 12 nci mad­de­le­ri­ne, 13 ün­cü mad­de­si­nin be­şin­ci fık­ra­sı­na 13/A mad­de­si­nin ikin­ci, üçün­cü, dör­dün­cü, be­şin­ci, al­tın­cı, se­ki­zin­ci, do­ku­zun­cu, onun­cu, on­bi­rin­ci, oni­kin­ci, onü­çün­cü, on­dör­dün­cü ve on­be­şin­ci fık­ra­la­rı­na, 13/B mad­de­si­nin üçün­cü, dör­dün­cü ve be­şin­ci fık­ra­la­rı­na, 14 ün­cü mad­de­si­nin üçün­cü fık­ra­sı­na, 15 in­ci mad­de­si­nin bi­rin­ci, ikin­ci, üçün­cü, dör­dün­cü ve be­şin­ci fık­ra­la­rı­na, 16, 16/A mad­de­le­ri­ne, 25 in­ci mad­de­si­nin (a) ben­di­ne, 28 in­ci mad­de­si­nin (b) ben­di­ne, 34 ün­cü mad­de­si­ne, 38 in­ci mad­de­si­ne, 38/A mad­de­si­ne, 38/B mad­de­si­nin üçün­cü, dör­dün­cü, ye­din­ci, do­ku­zun­cu, onun­cu ve oni­kin­ci fık­ra­la­rı­na, 38/C mad­de­si kap­sa­mın­da 38/B mad­de­si­nin üçün­cü, dör­dün­cü, ye­din­ci, do­ku­zun­cu, onun­cu ve oni­kin­ci fık­ra­la­rı­na, 39/A mad­de­si­ne, 40/B ve 40/D mad­de­le­ri­ne, 45 in­ci mad­de­si­ne, 46 ncı mad­de­si­nin ikin­ci ve be­şin­ci fık­ra­la­rı­na, 46/A, 46/B ve 46/C mad­de­le­ri­ne ay­kı­rı ha­re­ket eden­ler bi­ni­ki­yü­zel­li gün ad­li pa­ra ce­za­sı ile ce­za­lan­dı­rı­lır­lar."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU SÖZ­CÜ­SÜ SA­BA­HAT­TİN YIL­DIZ (Muş) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Ta­sa­rı'ya bu mad­de­nin ko­nul­ma­sı ile Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­na ek­le­nen mad­de hü­küm­le­ri­ne ay­kı­rı­lı­ğa iliş­kin ce­zai so­rum­lu­lu­ğun be­lir­len­me­si ama­cıy­la Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu'nun ad­li pa­ra ce­za­sı ön­gö­ren 47. mad­de­si­nin 1. fık­ra­sı­nın (C) ben­di­nin kap­sa­mı ge­niş­le­til­miş olup, ko­nu­ya iliş­kin öner­ge­miz­le bu de­fa, Ka­nun Ta­sa­rı­sın­da Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu'nda ya­pı­lan de­ği­şik­lik­le­re pa­ra­lel ola­rak Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­na ek­le­nen mad­de hü­küm­le­ri­ne ay­kı­rı­lı­ğa iliş­kin ce­zai so­rum­lu­lu­ğu­nun be­lir­len­di­ği 47. mad­de­si­nin 1. fık­ra­sı­nın (C) ben­din­de yer alan atıf­la­rın yu­ka­rı­da­ki şe­kil­de dü­zel­til­me­si ge­rek­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 18'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

19'un­cu mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bi­rin­ci bö­lüm­de yer alan mad­de­le­rin oy­la­ma­la­rı ta­mam­lan­mış­tır.

Şim­di, ikin­ci bö­lü­mün gö­rüş­me­le­ri­ne baş­lı­yo­ruz.

İkin­ci bö­lüm, 20'nci mad­de­ye bağ­lı ge­çi­ci 10, 11 ve 12'nci mad­de­ler dâhil, 20 ila 40'ın­cı mad­de­le­ri kap­sa­mak­ta­dır.

İkin­ci bö­lüm üze­rin­de, Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na, Kars Mil­let­ve­ki­li Se­la­mi Yi­ğit.

Sa­yın Yi­ğit, bu­yu­run. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA SE­LA­Mİ Yİ­ĞİT (Kars) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ka­mu­oyun­da "mort­ga­ge" ola­rak bi­li­nen Ko­nut Fi­nans­ma­nı Ya­sa Ta­sa­rı­sı'nın ikin­ci bö­lü­mün­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, gö­rüş­tü­ğü­müz ta­sa­rı, AKP Hükûme­ti ta­ra­fın­dan iki bu­çuk yıl­dır, eko­no­mik bü­yü­me­nin te­mel bir ens­trü­ma­nı ola­rak her fır­sat­ta önü­mü­ze sü­rül­mek­te­dir. Üs­te­lik, Hükûmet, ta­sa­rı­nın ge­rek­çe­sin­de de be­lir­til­di­ği gi­bi, ka­çak ya­pı­laş­ma ve çar­pık kent­leş­me­ye dur de­nil­me­si, yıl­lık 500 bi­ne ula­şan ko­nut açı­ğı­nın ka­pa­tıl­ma­sı ve dar ge­lir­li­le­rin ki­ra öder gi­bi ev sa­hi­bi ol­ma­la­rı gi­bi, son de­re­ce ma­sum ge­rek­çe­le­rin ar­ka­sı­na sı­ğın­mak­ta­dır.

Ger­çek­ten bu ta­sa­rı, dep­rem ku­şa­ğın­da bu­lu­nan ül­ke­miz­de çar­pık kent­leş­me­nin önü­ne ge­çe­bi­le­cek mi­dir? Dar ge­lir­li va­tan­daş­lar, ger­çek­ten, ki­ra öder gi­bi ko­nut sa­hi­bi ola­bi­le­cek­ler mi­dir? Bu so­ru­la­rın ya­nıt­la­rı, ge­nel eko­no­mik gös­ter­ge­ler­le ya­kın­dan il­gi­li­dir. AKP Hükûme­ti­nin gö­re­ve gel­me­sin­den iti­ba­ren uy­gu­la­nan eko­no­mik po­li­ti­ka­lar, ül­ke­ye bü­yük mik­tar­lar­da sı­cak ya­ban­cı ser­ma­ye gi­ri­şi­ni sağ­la­mış­tır. 2005 yı­lın­da, her sek­tör­de bek­le­ne­nin üze­rin­de bir bü­yü­me ger­çek­leş­miş­tir. 2005 yı­lın­da in­şa­at sek­tö­rün­de­ki bü­yü­me de dik­kat çe­ki­ci­dir. Da­ha ta­sa­rı Ba­kan­lar Ku­ru­lun­da gö­rü­şül­me­den, ay­lar ön­ce, "Dü­şük ge­lir­li­le­rin ki­ra öder gi­bi ev sa­hi­bi ola­bi­le­cek­le­ri" pro­pa­gan­da­sı ya­pı­la­rak, va­tan­daş, ban­ka­lar­dan kre­di al­ma­ya âde­ta özen­di­ril­miş­tir. Hü­kü­met ve em­lak pi­ya­sa­la­rı­nın pom­pa­la­dı­ğı bu ha­va ban­ka­la­rı ha­re­ke­te ge­çir­miş, da­ha ya­sa Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ne su­nul­ma­dan, 1,07'ye dü­şen ay­lık fa­iz oran­la­rıy­la, ta­sar­ruf sa­hip­le­ri or­ta ve uzun va­de­li borç­lan­dı­rıl­mış­tır. Ban­ka­la­rın kul­lan­dır­dı­ğı ban­ka kre­di­le­ri­nin ge­ri öde­me­sin­de da­ha şim­di­den yüz­de 20 ora­nın­da ak­sa­ma­lar mey­da­na gel­miş­tir.

Elin­de bi­raz bi­ri­ki­mi olan­lar or­ta va­de­de borç­la­na­rak, yük­sek fi­yat­lar­dan ko­nut sa­tın al­mış­lar­dır. An­ka­ra, İs­tan­bul ve İz­mir gi­bi bü­yük kent­ler­de ko­nut fi­yat­la­rı iki­ye, üçe kat­lan­mış­tır. 2006 yı­lın­da in­şa­at sek­tö­rü, 2005'e gö­re, yüz­de 19 bü­yü­müş­tür. Ka­mu ya­tı­rım­la­rı da kı­sıl­dı­ğı­na gö­re, as­lın­da bü­yü­yen in­şa­at sek­tö­rü de­ğil ko­nut sek­tö­rü­dür. Bu ha­va geç­ti­ği­miz yı­lın ma­yıs ayı­na ka­dar sür­dü­rül­müş­tür; an­cak, ma­yıs ve ha­zi­ran ay­la­rın­da pi­ya­sa­lar­da ya­şa­nan dal­ga­lan­ma Hükûme­tin bu ya­sa­yı ra­fa kal­dır­ma­sı­na yol aç­mış­tır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, 2006 Ma­yıs ve Ha­zi­ra­nın­da ne­ler ol­du­ğu­nun ha­tır­lan­ma­sın­da, bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nın ge­le­ce­ği açı­sın­dan öne­mi var­dır. Dal­ga­lan­ma­nın ilk vur­du­ğu sek­tör in­şa­at sek­tö­rü ol­muş­tur. Ban­ka­lar, dal­ga­lan­ma ön­ce­si ay­lık 1,07'ye ka­dar in­dir­dik­le­ri ko­nut kre­di fa­iz oran­la­rı­nı ma­yıs ayın­da 1,3'e, ha­zi­ran ayın­da 2'ye, tem­muz ayın­da ise 2,5'a yük­selt­miş­ler­dir. Bu­nun­la da ye­tin­me­miş­ler, on yıl­lık va­de­le­ri de ye­di yı­la in­dir­miş­ler­dir. Bir ba­lon gi­bi bü­yü­yen ko­nut sek­tö­rü pat­la­mış, mü­te­ah­hit­le­rin üret­ti­ği ko­nut­lar el­de kal­mış­tır. Bu or­tam içe­ri­sin­de Hükûmet, bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nı ra­fa kal­dır­mak zo­run­da kal­mış­tır. Fi­ya­tı düş­me­si­ne rağ­men sa­tı­la­ma­yan bin­ler­ce ko­nut mü­te­ah­hit­le­rin elin­de kal­mış­tır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, şim­di sor­mak ge­re­kir: Ge­çen yı­la gö­re eko­no­mik tab­lo­da olum­lu yön­de ne gi­bi de­ği­şik­lik­ler ol­muş­tur? Ar­tan ca­ri açık ve borç­lan­ma, yüz­de 10'la­ra yak­la­şan enf­las­yon, ön­le­ne­me­yen iş­siz­lik, kı­sıt­la­nan ya­tı­rım­lar, kri­tik dış ge­liş­me­ler ve bu yıl ya­şa­ya­ca­ğı­mız iki önem­li se­çim, eko­no­mi­nin her an bı­çak sır­tın­da ola­bi­le­ce­ği­nin gös­ter­ge­si­dir. Oy­sa, ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­nin uy­gu­la­na­bil­me­si eko­no­mik is­tik­ra­ra bağ­lı­dır.

Bu nok­ta­da, bu ya­sa­nın çık­ma­sı­na bel bağ­la­ya­rak ki­ra öder gi­bi ev sa­hi­bi ol­ma ha­yal­le­ri­ni ku­ran va­tan­daş­la­rı­mı­zı bu­ra­dan uyar­mak is­ti­yo­rum. Ge­çen yıl, Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Sa­yın Şe­ner, ta­sa­rı­nın uy­gu­la­ma­ya ko­nul­ma­sıy­la bir­lik­te ko­nut kre­di­si fa­iz oran­la­rı­nın or­ta va­de­de yüz­de 1'le­re dü­şe­ce­ği­nin bek­len­ti­sin­de ol­du­ğu­nu açık­la­dı. Ban­ka­la­rın on yıl va­de­li ko­nut kre­di­si fa­izi şu an­da yüz­de 1,54'tür. Bu sis­tem­le ev sa­hi­bi ol­mak is­te­yen­ler kre­di kar­tı mağ­dur­la­rı­nın du­ru­mu­na düş­me­me­li­dir­ler, he­sap­la­rı­nı bu­na gö­re yap­sın­lar.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu ta­sa­rıy­la, iki ay sü­re­sin­ce kre­di bor­cu­nu­zu ak­sat­tı­ğı­nız tak­dir­de evi­niz eli­niz­den çı­ka­cak­tır. Ban­ka, bu ko­nu­da, bu ta­sa­rıy­la de­ğiş­ti­ri­len ic­ra if­las hü­küm­le­ri ge­re­ği el ko­ya­cak ve hac­ze­de­bi­le­cek­tir.

İşin bir de ban­ka­lar bo­yu­tu var­dır. Or­ta  va­de­de şi­şi­ril­miş fi­yat­lar­dan ko­nut alan­lar öde­me güç­lü­ğü­ne düş­tük­le­rin­de ne ola­cak? Ko­nut kre­di borç­la­rı­nın ge­ri öden­me­sin­de ya­şa­na­cak sı­kın­tı, ban­ka­la­rın elin­de çok sa­yı­da ipo­tek­li ve­ya ha­ciz­li ko­nu­tun bi­rik­me­si­ne yol aça­cak­tır. Bu sis­tem­le, dar ge­lir­li­le­rin, hat­ta or­ta ge­lir­li­le­rin ev sa­hi­bi ol­ma imkânla­rı yok­tur. Bu sis­tem­den, ay­lık 3 bin YTL ci­va­rın­da dü­zen­li ge­lir ga­ran­ti­si bu­lu­nan ge­lir grup­la­rı ya­rar­la­na­bi­le­cek­tir. Ya­ni "ki­ra öder gi­bi ev sa­hi­bi ola­cak­sı­nız" di­ye ba­sın­da da di­le ge­ti­ri­len ko­nut fi­nans­man sis­te­mi, üst ge­lir gru­bu­nun, za­ten elin­de bu­lu­nan ko­nut ve­ya iş ye­ri sa­yı­sı­nı da­ha da ar­tır­ma­la­rı­nı sağ­la­ya­cak, ye­ni rant ka­pı­la­rı olu­şa­cak­tır.

Sis­te­min ya­sa­laş­ma­sı hâlin­de, 2006 Ma­yıs ve Ha­zi­ran dal­ga­lan­ma­la­rı­nın ar­dın­dan dü­şü­şe ge­çen ko­nut pi­ya­sa­sı ye­ni­den ha­re­ket­le­ne­cek, mü­te­ah­hit­le­rin elin­de ka­lan ko­nut­la­rın fi­yat­la­rı ye­ni­den yük­se­li­şe ge­çe­cek­tir. Ni­te­kim, ta­sa­rı­nın, Hükûmet yet­ki­li­le­ri ta­ra­fın­dan, Mec­lis­te gö­rü­şü­le­ce­ği açık­la­nır açık­lan­maz, ba­zı ban­ka­lar ko­nut kre­di fa­iz­le­ri­ni bir­kaç pu­an dü­şür­me yo­lu­na git­miş­ler­dir. Bu ta­sa­rı Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nun­da gö­rü­şü­lür­ken de çe­kin­ce­le­ri­mi­zi bir kar­şı oy ya­zı­sıy­la bil­dir­dik.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bi­lin­di­ği üze­re, ko­nut kre­di­le­ri, ilk kez bu ta­sa­rı­nın ge­tir­di­ği dü­zen­le­me­ler­le tü­ke­ti­ci kre­di­le­ri kap­sa­mın­dan çı­ka­rıl­mış­tır. As­lın­da, bu ta­sa­rıy­la, ban­ka­lar ko­ru­ma al­tı­na alın­mış­tır. Ör­ne­ğin, Tü­ke­ti­ci­yi Ko­ru­ma Ka­nu­nu çer­çe­ve­sin­de, mü­te­ah­hit­ler ayıp­lı mal­dan beş yıl sü­rey­le so­rum­lu tu­tu­lur­ken, bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nın 22'nci mad­de­siy­le, kre­di ve­re­cek ban­ka­lar, ayıp­lı mal­dan bir yıl sü­rey­le so­rum­lu tu­tul­muş­lar­dır. Bu sü­re­nin beş yı­la çı­ka­rıl­ma­sı, tü­ke­ti­ci­nin ko­run­ma­sı açı­sın­dan önem­li ve ge­rek­li­dir.

Ta­sa­rı­yı Tü­ke­ti­ci­yi Ko­ru­ma Ya­sa­sı'yla kar­şı­laş­tır­dı­ğı­mız­da, bir baş­ka sı­kın­tı da, sa­bit fa­iz­le kre­di kul­la­na­cak olan­la­rın al­dık­la­rı kre­di­yi va­de­sin­den ön­ce ka­pat­ma­la­rı du­ru­mun­da ek bir ma­li­yet öde­me du­ru­mun­da kal­ma­la­rı­dır. Ya­ni, bor­cu­nu va­de­sin­den ön­ce ka­pa­tan, yüz­de 2 ora­nın­da ce­za öde­mek zo­run­da ka­la­cak­tır. Oy­sa, va­tan­daş, üç yıl­dır ko­nut kre­di­si kul­lan­mak­ta­dır. Bu  ya­sa çık­ma­dan ko­nut kre­di­si alan­lar, borç­la­rı­nı ka­pat­tık­la­rı tak­dir­de böy­le bir ce­za uy­gu­la­ma­sın­dan mu­af ola­cak­lar­dır. Oy­sa, Tü­ke­ti­ci­yi Ko­ru­ma Ya­sa­sı'na gö­re, tü­ke­ti­ci kre­di­si kul­la­nan­la­rın, va­de­si ne olur­sa ol­sun, öde­ye­cek­le­ri fa­iz sa­bit­tir ve borç­la­rı­nı va­de­sin­den ön­ce ka­pat­ma­la­rı du­ru­mun­da hiç­bir ek kül­fet yük­len­me­mek­te­dir­ler. Ta­sa­rı­da­ki bu dü­zen­le­me, Ana­ya­sa'nın eşit­lik il­ke­si­ne de ay­kı­rı­dır. Hat­ta, bu ya­sa­nın ve­to edil­me­si­ne yol aça­bi­le­cek bir un­sur­dur. Kre­di bor­cu­nun er­ken ka­pa­tıl­ma­sı hâlin­de ge­ti­ri­len ce­za uy­gu­la­ma­sı­nın mad­de met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı ge­rek­mek­te­dir.

Ta­sa­rıy­la ban­ka­la­ra sağ­la­nan es­nek­lik­ler­den bi­ri de fa­iz se­çe­nek­le­ri­ne iliş­kin­dir. Bu ya­sa­ya gö­re, müş­te­ri sa­bit ve­ya de­ğiş­ken fa­iz se­çe­nek­le­ri ara­sın­da ter­cih yap­mak­ta ser­best bı­ra­kı­lı­yor. An­cak, ban­ka­lar, sa­bit fa­iz se­çe­ne­ği ye­ri­ne, müş­te­ri­yi de­ğiş­ken fa­iz se­çe­ne­ği­ni ter­cih et­me­ye zor­lar­lar­sa ne ola­cak? Ban­ka­la­rın bu keyfî uy­gu­la­ma­sı­na imkân ver­me­ye­cek dü­zen­le­me­ler ta­sa­rı­da ge­ti­ril­me­miş­tir ve bu tü­ke­ti­ci aley­hi­ne iş­le­ne­bi­le­cek bir un­sur­dur.

Tü­ke­ti­ci açı­sın­dan sa­kın­ca­lı bir baş­ka dü­zen­le­me de, ayıp­lı mal­dan mü­te­ah­hit ve­ya kre­di ve­ren ban­ka­la­rın top­lam za­rar­dan de­ğil, ve­ri­len kre­di mik­ta­rı ka­dar so­rum­lu tu­tul­ma­sı­dır.

Di­ğer bir nok­ta da, bu ya­sa çık­ma­dan ön­ce ko­nut kre­di­si alan ve hâlen ge­ri öde­me­le­ri sü­ren­le­rin kar­şı kar­şı­ya ka­la­cak­la­rı du­rum­dur. Da­ha ön­ce­den ko­nut kre­di­si alan­lar, bu ya­sa çı­kın­ca ken­di­le­ri­ne so­rul­mak­sı­zın bu ya­sa­nın kap­sa­mı­na alı­na­cak­lar­dır. Ya­ni, ön­ce­den kre­di alan­lar, bu ya­say­la ge­ti­ri­len, tü­ke­ti­ci aley­hi­ne olan hü­küm­le­re doğ­ru­dan ta­bi ola­cak­lar­dır. Oy­sa, aleyh­te olan hü­küm­le­rin iş­le­til­me­me­si hu­ku­kun te­mel pren­si­bi­dir.

İlk kez ev alan­la­ra ge­ti­ri­len ge­lir ver­gi­si mu­afi­ye­ti, ma­ale­sef, ta­sa­rı­dan çı­ka­rıl­mış­tır.

Ko­nut kre­di­si ve­ren ban­ka­la­rın çı­ka­ra­cak­la­rı tah­vil­ler ha­zi­ne ga­ran­ti­si dı­şın­da tu­tul­muş­tur. Böy­le­ce, sis­te­mi or­ta ge­lir gru­bu­na ya­ya­cak teş­vik­ten vaz­ge­çil­miş­tir. Ta­sa­rı­nın sos­yal yö­nü de böy­le­lik­le bu­dan­mış­tır.

Olum­suz­luk­lar­dan bi­ri de, 100 bin YTL'ye ka­dar olan ko­nut­la­rın kre­di borç fa­iz­le­ri­nin ge­lir ver­gi­si mat­ra­hın­dan dü­şü­rül­me­si uy­gu­la­ma­sı­nın 1 Ocak 2008 ta­ri­hi­ne er­te­len­me­si­dir. Hükûmet, ne­den ko­nut sa­hi­bi ola­cak va­tan­daş­la­ra sağ­la­nan bu kü­çük avan­ta­jı 2008 yı­lı­na er­te­li­yor? Hükûmet, to­pu ge­le­cek ik­ti­dar­la­rın üze­ri­ne at­mak­ta­dır.

Ta­sa­rı­yı iki bu­çuk yıl­dır gün­dem­de tu­tan Hükûme­tin bek­len­ti­le­ri açı­sın­dan ko­nu­ya bak­tı­ğı­mız­da, as­lın­da, hak ver­me­mek de müm­kün de­ğil­dir. Enf­las­yon bu­gün yüz­de 10'la­ra da­yan­mış­tır, ca­ri açık 2006 yı­lın­da 31 mil­yar do­la­rın üze­ri­ne çık­mış­tır. Ca­ri açık ve borç ar­tar­ken bü­yü­me hı­zı ke­sil­miş­tir. 2005 yı­lın­da, bü­yü­me­nin lo­ko­mo­ti­fi olan in­şa­at sek­tö­rü hız kes­miş­tir. Hükûmet, ya­tı­rım­lar ve ih­ra­ca­tı ar­tı­ra­cak kök­lü çö­züm­ler ye­ri­ne sı­cak pa­ra gi­ri­şi­ni teş­vik et­mek­te­dir. Hükûmet, bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nı ca­ri açı­ğı fi­nan­se ede­cek ens­trü­man ola­rak gör­mek­te­dir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

SE­LA­Mİ Yİ­ĞİT (De­vam­la) - Bu­ra­da­ki bek­len­ti, gay­ri­men­kul pi­ya­sa­sı­na ya­tı­rım yap­ma­yı he­def­le­yen ulus­la­ra­ra­sı fon­la­rın pi­ya­sa­ya gi­re­rek ye­ni kay­nak­lar ge­tir­me­si­dir. Bu, el­bet­te eko­no­mi­yi gö­rü­nüş­te can­lan­dı­ra­cak­tır, an­cak hiç­bir eko­no­mi salt in­şa­at sek­tö­rü­nün bü­yü­me­si­ne da­ya­na­rak is­tik­rar­lı ve sür­dü­rü­le­bi­lir bir bü­yü­me ya­ka­la­ya­maz. Bu ya­sa çık­tı­ğın­da da kı­sa va­de­de ge­çi­ci bir ha­re­ket­li­lik sağ­la­na­cak ve mort­ga­ge, bir se­çim ya­tı­rı­mı ya­sa­sı ol­mak­tan öte­ye gi­de­me­ye­cek­tir.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ta­sa­rı­da­ki tü­ke­ti­ci aley­hi­ne dü­zen­le­me­le­rin Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Ge­nel Ku­ru­lun­da gi­de­ril­me­si di­lek­le­rim­le, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

İkin­ci bö­lüm üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­rit Mev­lüt As­la­noğ­lu. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Bu­yu­run Sa­yın As­la­noğ­lu.

Şah­sı­nız adı­na söz ta­le­bi­ni­zi de ila­ve et­tim, bu­yu­run.

CHP GRU­BU ADI­NA FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu ya­sa, özel­lik­le ye­ni bir fi­nans­man mo­de­li. Bu ya­sa­ya as­la hiç­bi­ri­miz kar­şı çık­mı­yo­ruz, ama ya­sa­nın ba­zı yön­le­rin­de ba­zı dü­zen­le­me­le­rin ya­pıl­ma­sı­na kar­şı çı­kı­yo­ruz; yok­sa, mo­dern bir fi­nans­man yö­ne­ti­mi, uzun va­de­li bir borç­lan­ma, uzun va­de­li bir fon­la­ma yö­ne­ti­mi. Bu, dün­ya­nın her ta­ra­fın­da uy­gu­la­nı­yor. An­cak, ba­zı ko­nu­lar var ki bu ya­sa­da, ile­ri­de so­run­lar ya­ra­ta­cak; ben bu­nu bu­gün­den uyar­ma­ya ça­lı­şı­yo­rum. Ör­ne­ğin, Ko­mis­yon­da­ki ar­ka­daş­la­rı­mın çe­kin­ce oyu ver­di­ği ve ay­rı­şık oyu ver­di­ği ba­zı, bir iki ko­nu­yu dik­ka­ti­ni­ze su­na­ca­ğım.

Bu ya­say­la, İs­tan­bul'da­ki Bey­koz'da son gün­ler­de ya­şa­nan olay­lar­da… Bi­ri­si ev al­dı, üç dört yıl­dır da otu­ru­yor ora­da, "mort­ga­ge"la al­dı, ko­nut fi­nans­ma­nıy­la al­dı. Şim­di, bun­la­rı yı­kı­yor­su­nuz. İş­te, Da­nış­tay ka­ra­rı di­yor­su­nuz, Yar­gı­tay, bil­mem, mah­ke­me ka­ra­rı, Bey­koz Be­le­di­ye­si di­yor­su­nuz. Şim­di, bun­la­rı yı­kı­yor­su­nuz.

So­rum­lu­lu­ğu bir yı­la in­di­re­rek… So­rum­lu­lu­ğu bir yı­la in­di­ri­yor­su­nuz -çok açık ör­nek ve­ri­yo­rum- pe­ki, ora­da, "mort­ga­ge"la dört yıl ön­ce bi­ri­si yer al­dı, bir yı­la in­di­ri­yor­su­nuz so­rum­lu­lu­ğu… Pe­ki, bu­nun he­sa­bı­nı kim ve­re­cek ar­ka­daş­lar? Şim­di yı­kı­yor­su­nuz... Ara­dan dört yıl geç­miş, mort­ga­ge yap­mış bu­nu, ko­nut fi­nans­ma­nı uy­gu­la­mış­sı­nız. Onun için, o bir yıl­lık, ar­ka­daş­la­rı­mın çe­kin­ce oyu ver­di­ği bir yıl­lık sü­re­yi, lüt­fen, beş yı­la tek­rar çı­ka­rın. Ba­kın, çok açık ve net ör­nek ve­ri­yo­rum si­ze.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ta­bii bu ya­sa­nın te­mel ama­cı, ki­ra­da otu­ran, ko­nut sa­hi­bi ol­ma­yan ve ya­şa­mı bo­yu bir evi ol­ma­yan in­san­la­ra, sos­yal dev­let an­la­yı­şıy­la hiz­met ver­mek­tir be­nim an­la­yı­şım, ama bu ya­sa, ma­ale­sef, sos­yal dev­let an­la­yı­şıy­la, ki­ra­da otu­ran, ki­ra öder gi­bi ev ala­cak in­san­la­ra çok da ce­vap ver­mi­yor.

Şim­di, bir ke­re, bu­ra­da, Ko­mis­yon­da, tüm mil­let­ve­kil­le­ri ver­gi in­di­ri­mi­nin uy­gu­lan­ma­sı­na, yü­rek­ten, her­kes "evet" de­di ar­ka­daş­lar, ama, du­yu­yo­rum ki, bi­raz son­ra ge­le­cek bir öner­gey­le, ik­ti­dar par­ti­si ta­ra­fın­dan, bu uy­gu­la­nan ver­gi in­di­ri­mi ge­ri alı­nı­yor. De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, böy­le bir şey ol­maz. Şim­di, bu­ra­da, bi­li­yor­su­nuz, fa­iz ve fa­iz üze­rin­den bir ver­gi… Ar­tı iki şey alı­nı­yor fa­iz üze­rin­den; bir gi­der ver­gi­si alı­nı­yor, ya­ni, yüz­de 11'i ka­dar, fai­zin yüz­de 11'i ka­dar ver­gi alı­nı­yor. Şim­di, bu­gün­kü uy­gu­la­nan sis­tem­de, bak­tı­ğı­mız za­man, ban­ka­la­rın uy­gu­la­dı­ğı fa­iz mi­ni­mum ay­lık 1,50; mak­si­mu­mu da ay­lık 1,70. Ay­lık fa­iz, ya­ni 100 mil­yar­lık ya­hut 100 bin li­ra­lık bir kre­dide 1.900 ile 2 bin li­ra ara­sın­da ay­lık tak­sit ge­li­yor ve bun­la­rın için­de yüz­de 11 de, fai­zin yüz­de 11'i ka­dar da ver­gi var.

Şim­di, ay­da 500-600 mil­yon ki­ra­sı­nı da­hi öde­ye­me­yen in­san­la­rı, en azın­dan fai­zin yüz­de 11'i ka­dar bir ver­gi­den mu­af tut­mak... Bu ne ya­par bi­li­yor mu­su­nuz? Fa­iz eğer -de­ğiş­ken fa­iz­se, bel­li ol­maz- yüz­de 15'se, yüz­de 15'in yüz­de 11'i 1,6 ya­par ar­ka­daş­lar. Lüt­fen, bu­nu bu in­san­lar­dan esir­ge­me­yin, yüz­de 1,6'yı. Mev­cut sis­tem­de, çok ge­ri git­me­yin, ge­çen yıl 0,96'la­ra in­di ar­ka­daş­lar, bi­li­yor­su­nuz, ko­nut kre­di fa­iz­le­ri ban­ka­cı­lık sis­te­min­de 0,96'la­ra in­di. Dö­nüp ör­nek ala­lım. Bir sü­rü in­san he­ves­len­di, 0,96'lar­la ev alan­lar ol­du. Ama, Türk ban­ka­cı­lı­ğın­da her­kes ür­ke­rek al­dı. Çok ge­ri git­me­yin, 94 kri­zi ve 2001 kri­zi... 94 ve 2001 kriz­le­rin­de, özel­lik­le dö­viz­le ev sa­hi­bi olan bir sü­rü in­san, ocak­la­rı yı­kıl­dı. Do­lar 11 bin li­ra iken... Dö­nüp ders ala­lım, 11 bin li­ra iken ev alan in­san­la­rın, ar­ka­daş­lar, 45 bin, 47 bin, 50 bin li­ra­dan... Ev­le­ri­ni, do­lar 10 bin li­ra iken sat­ma­ya kalk­tı­lar, bı­ra­kın do­la­rın 45 bin li­ra ol­ma­sı­nı, di­ye­lim do­lar 11 bin li­ra iken ev alan adam, do­lar 5 bin li­ra da­hi ol­sa, o evi pa­ra et­me­di. Ya­ni, dö­nüp ders ala­lım, Tür­ki­ye bun­la­rı ya­şa­dı. Biz, hiç, ders al­mı­yo­ruz.

Ay­nı şe­kil­de, çok ge­ri git­me­yin, ge­çen ma­yıs ayı, 0,96'ya düş­tü ar­ka­daş­lar. 0,96; 1'in al­tı­na in­miş­ti ay­lık. Ama, ma­yıs­ta ya­şa­nan ka­os yüz­de 2'le­re çı­kar­dı.

Şim­di, Tür­ki­ye'de bir şey ya­pı­yo­ruz ar­ka­daş­lar, su­ni bir şey ya­ra­tı­yo­ruz. Şim­di, bu ya­sa çı­kı­yor di­ye, Mec­li­se in­di di­ye -et­ra­fı­nı­za ba­kın- gay­ri­men­kul fi­yat­la­rı, dün­den be­ri -ben bir­kaç ko­mis­yon­cu ar­ka­da­şım­la ko­nuş­tum- bel­li yö­re­ler­de yüz­de 20 art­mış, dün­den iti­ba­ren. Ben, si­ze ne­re­de art­tı­ğı­nı söy­le­ye­yim: De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ta­bii, hep lüks yer­ler­de ar­tı­yor, hal­kın, dar ge­lir­li­nin ala­ca­ğı yer­de da­ha bir ha­re­ket yok, çün­kü, yüz­de 25 pe­şi­nat var ar­ka­daş­lar. Ya­ni, ar­tık bu­gün, bir in­sa­nın, çağ­daş bir in­sa­nın, dört ki­şi­lik bir ai­le­nin otu­ra­ca­ğı, Tür­ki­ye'nin her ta­ra­fın­da, ya­ni, İs­tan­bul'u, An­ka­ra'yı bı­ra­ka­lım, Ma­lat­ya'da da­hi en mi­ni­mum fi­yat­lar 100 mil­yar; mi­ni­mum, ya­ni, mi­ni­mum. Şim­di, Trab­zon'da da 100 mil­ya­ra ev bul­mak çok zor. O za­man, ar­ka­daş­lar, 25 mil­yar, bu in­san­lar pe­şin ver­mek zo­run­da. Sa­yın Ba­ka­nım, ikin­ci bir kriz ya­ra­ta­ca­ğız. Bu­nu açık söy­lü­yo­rum.

Bu in­san­lar ne ya­pa­cak? Ev aş­kı, ev al­ma aş­kı. Na­sıl ol­sa böy­le bir ya­sa çık­mış, yir­mi yıl va­de­li bir ko­nut edin­me kre­di­si çık­mış, ben gi­de­yim, bir ban­ka­dan tü­ke­ti­ci kre­di­si ala­yım, bir yer­den borç ala­yım, özel­lik­le tü­ke­ti­ci kre­di­si ala­rak, ge­ti­rip yüz­de 25 pe­şi­na­tı ya­tı­ra­cak­lar. Ye­ni bir kriz ya­ra­ta­ca­ğız. Bu­nun il­la… Bu­nun bu şe­kil­de… Bu ya­sa çık­sın, bu ya­sa­nın bu ül­ke­de­ki in­san­lar için çok fay­da­lı yön­le­ri var. An­cak, bu ül­ke­nin ger­çek­le­riy­le ba­zı ön­lem­ler al­ma­mız la­zım. Özel­lik­le, pe­şi­nat kıs­mı­nı, ev ala­cak in­san­la­ra, pe­şi­nat­la­rı­nı ya­tır­mak için Top­lu Ko­nut'un mut­la­ka, bir fi­nan­sal ku­rum, ya­ni, ko­nut edin­di­re­cek bir fi­nan­sal ku­rum kur­ma­sı la­zım ar­ka­daş­lar. Ya­ni, Top­lu Ko­nut da tah­vil sa­ta­rak, Top­lu Ko­nut İda­re­si­nin sa­hip ola­ca­ğı bir ku­rum mut­la­ka ol­ma­lı ku­ru­la­cak bu ku­rum­lar­dan, o da tah­vil ih­raç ede­rek, ken­di fon­la­ma­sı­nı ken­di ya­ra­ta­rak, mut­lak Top­lu Ko­nu­ta bu gö­re­vi ver­dir­me­miz la­zım, özel­lik­le dar ge­lir­li­le­rin pe­şi­na­tı açı­sın­dan. İlk aşa­ma­da, fa­kir in­sa­na, pe­şi­nat kıs­mı­nı ta­mam­la­ya­na ka­dar, -mort­ga­ge ya­sal sü­re­ci­ni ta­mam­la­maz- bir ta­ah­hüt­na­mey­le, ne za­man "mort­ga­ge"da­ki yüz­de 25'lik kıs­mı­nı, pe­şi­nat kıs­mı­nı ta­mam­la­dık­tan son­ra o za­man ikin­ci bö­lü­me ge­çer ar­ka­daş­lar. Ya­ni, bir­ta­kım ko­şul­la­rı de­ğiş­tir­me­miz la­zım. Ak­si hâlde, mo­ta­mot bu ya­sa­yı uy­gu­la­dı­ğı­mız za­man, ben si­ze söy­lü­yo­rum, ver­gi ya­sa­sı­nı uy­gu­la­ma­ma­mız ne­de­niy­le, bu ya­sa­dan özel­lik­le sos­yal dev­let ola­rak bek­le­di­ği­miz ve­ri­mi ala­ma­ya­ca­ğız. Ben yi­ne söy­lü­yo­rum, lüks semt­ler­de­ki da­ire fi­yat­la­rı, ko­nut fi­yat­la­rı çok yük­se­le­cek ve bu ya­sa, on­la­rın ko­nut edin­me­si­ne, on­la­rın ikin­ci ko­nut edin­me­si­ne ya­ra­ya­cak.

Ar­ka­daş­lar, en azın­dan, eğer bir in­san bir evi­ni ge­lir amaç­lı, irat amaç­lı alı­yor­sa, bu­na bu ver­gi şe­yi­ni uy­gu­la­ma­ya­lım, ama ilk de­fa ev ala­cak, hiç evi ol­ma­yan in­san­la­ra bu­nu uy­gu­la­ya­lım.

MU­ZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Ko­ca­eli) - TO­Kİ ya­pı­yor on­la­ra!

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Ha­yır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ta­bii bu ya­sa­nın yü­rü­me­si için, ül­ke­de enf­las­yon, fa­iz ve re­el fa­iz üç­le­mi­nin ay­nı an­da yü­rü­me­si la­zım.

Şim­di, ba­kı­yo­rum, bu­ra­da, hâlâ biz ül­ke ola­rak re­el fa­iz ödü­yo­ruz. Ya­ni bu­nu tü­ke­ti­ci­ye yan­sı­ta­ca­ğız, bu­nu tü­ke­ti­ci­nin sır­tın­dan ala­ca­ğız.

Yi­ne söy­lü­yo­rum, dün­ya­nın hiç­bir ye­rin­de… Ör­ne­ğin, bir meş­hur Kre­di Kart­la­rı Ya­sa­sı var bi­li­yor­su­nuz. Hâlâ da­ha bu bir ya­ra­dır ar­ka­daş­lar. Dün­ya­nın hiç­bir ye­rin­de, enf­las­yo­nun yüz­de 10, fai­zin yüz­de 17 ol­du­ğu yer­de yüz­de 75 kre­di fa­izi yok­tur ar­ka­daş­lar. Hâlâ o bir te­mel ya­ra­dır, de­vam edi­yor, bu ya­ra bü­yü­ye­rek de­vam edi­yor. Hâlâ biz se­yir­ci ka­lı­yo­ruz ar­ka­daş­lar.

Ta­bii, şim­di, bu­ra­da ise özel­lik­le dar ge­lir­li ke­sim çok zor du­rum­da ka­la­cak­tır. Çün­kü, Türk in­sa­nı ev al­ma yö­nün­de çok he­ves­li­dir ar­ka­daş­lar. On­la­rı zor du­rum­da bı­ra­ka­ca­ğı­mı­zı ve on­la­rın ko­nut edi­ne­me­ye­ce­ği­ni, edin­se bi­le, ya­rın önem­li so­run­lar do­ğa­ca­ğı­nı bir kez da­ha si­ze ile­ti­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu­ra­da bir baş­ka ko­nu­ya ge­çi­yo­rum; içe­ri­den ve dı­şa­rı­dan fon­la­ma. Şim­di, de­ği­şik ku­rum­lar ge­rek ban­ka­lar ku­ra­cak ko­nut edin­dir­me fi­nans­man ku­rum­la­rı­nı ge­rek­se ban­ka dı­şın­da, yurt dı­şın­da­ki ba­zı fon­lar Tür­ki­ye'de ko­nut kre­di­si sat­mak için bel­li ku­rum­lar oluş­tu­ra­cak. Ta­bii, ya­sa bu­na el­ve­ri­yor.

Ta­bii, bu­ra­da dik­kat çek­mek is­ti­yo­rum. Bu ku­ru­la­cak ko­nut edin­dir­me kre­di­si ve­re­cek ku­rum­la­rın, mut­la­ka iz­ni­ni BDDK ver­me­li­dir. Bu­nu bir sis­tem dâhi­lin­de ver­me­li­dir. Her önü­ne ge­le­ne bu izin ve­ril­di­ği za­man, ya­rın bun­la­rın tah­vil ih­raç et­me izin­le­ri ola­cak­tır. Bir şe­kil­de, bir za­man­lar, 80'li yıl­lar ön­ce­sin­de Sir­ke­ci ban­ker­le­ri var­dı. Ço­ğu, bir şe­kil­de, bi­li­yor­su­nuz, o dö­nem­de -isim ver­mek is­te­mi­yo­rum- ne­ler yap­tı­ğı­nı bi­li­yor­su­nuz. Onun için, özel­lik­le, ipo­tek fi­nans­ma­nı ya­pa­cak ve­ya ko­nut fi­nans­ma­nı ya­pa­cak ku­rum­la­rın iz­ni­ni, mut­la­ka, BDDK ver­me­li­dir. Ak­si hâlde, önü­mü­ze ya­rın baş­ka so­run­lar do­ğa­cak­tır. Çün­kü, bun­la­ra tah­vil ih­raç et­me iz­ni ve­ri­yor­su­nuz. Halk­tan pa­ra top­la­ma iz­ni ve­ri­yor­su­nuz. Bu has­sas ko­nu­nun al­tı­nı çiz­mek is­ti­yo­rum ar­ka­daş­lar.

Şim­di, bu­ra­da, Tür­ki­ye'de tah­vil ih­raç eden in­san­lar, eğer bu tah­vil­le­ri­ni bor­sa ka­na­lıy­la Türk­ler al­dı­ğı za­man, el­de ede­ce­ği ge­li­rin yüz­de 10'unu ge­lir ver­gi­si ola­rak ve­re­cek. Ama, yi­ne, bor­sa ka­na­lıy­la bu ih­raç edi­len tah­vil­le­rin, yi­ne bir Türk, ya­ban­cı bir fon ara­cı­lı­ğıy­la sa­hip ol­du­ğu za­man hiç­bir ver­gi ver­me­ye­cek.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bir­bi­ri­mi­zi kan­dır­ma­ya­lım. Ob­jek­tif ol­ma­lı­yız. Her iki­si­ni de alan bir Türk; bi­ri, dı­şa­rı­da­ki ya­ban­cı bir fo­na ta­li­mat ve­ri­yor, ya­ban­cı fon ka­na­lıy­la alı­yor, ken­di is­mi geç­mi­yor. Ki­min adı­na? Ya­ban­cı fon al­dı. Hâlbu­ki, ta­li­mat­la ken­di­si al­mış. Bu­ra­da ise gi­di­yor va­tan­daş Ah­met Ağa tah­vil alı­yor -her­han­gi bir ko­nut edin­dir­me fi­nans­man ku­ru­mu­nun- bu­nun ge­lir ver­gi­si­ni ve­ri­yor. Ya­ni, ha­ki­ka­ten, ben bu­nu ga­rip­si­yo­rum, ha­ki­ka­ten ga­rip­si­yo­rum. Ya­ni, bir yer­de iki fark­lı tarz uy­gu­lan­maz ar­ka­daş­lar. Ben, bir kez da­ha bu­nun al­tı­nı çi­zi­yo­rum. Ya bun­la­rın hep­si­ni… Ya­ban­cı­ya uy­gu­la­dı­ğı­nız ver­gi is­tis­na­sı­nı ben­den ni­ye esir­gi­yor­su­nuz? O za­man, her­ke­se bu­nu ya­pın. Ya­ban­cı hak edi­yor, ben hak et­mi­yor mu­yum? Her­ke­se ya­pın ar­ka­daş­lar.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu ya­sa­da…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - To­par­lı­yo­rum Baş­ka­nım.

ER­DAL KA­RA­DE­MİR (İz­mir) - Baş­kan, bir beş da­ki­ka da­ha ver.

RE­CEP KO­RAL (İs­tan­bul) - Na­sıl dol­du­ra­cak beş da­ki­ka­yı?

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın As­la­noğ­lu.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Ben na­sıl dol­du­ra­ca­ğı­mı bi­li­rim, si­ze kal­ma­dı.

RE­CEP KO­RAL (İs­tan­bul) - Biz ora­da­ki ar­ka­daş­la ko­nu­şu­yo­ruz, si­zin­le ko­nuş­mu­yo­ruz ki.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Si­ze kal­ma­dı.

RE­CEP KO­RAL (İs­tan­bul) - Si­zin­le ko­nuş­mu­yo­ruz ki, ar­ka­daş­la ko­nu­şu­yo­ruz.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Ne için söy­le­di­ği­ni bi­li­yo­rum be­ye­fen­di.

RE­CEP KO­RAL (İs­tan­bul) - Ben de bi­li­yo­rum, ar­ka­sın­da­yım da, ar­ka­daş­la ko­nu­şu­yo­ruz.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - O hâlde, o za­man hiç ko­nuş­ma­ya­cak­sın.

RE­CEP KO­RAL (İs­tan­bul) - Ni­ye? O sor­du, ben ce­vap ver­dim. Ona söy­le.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - Re­cep ağa­bey, si­ze ya­kış­tı­ra­ma­dım, onun için. Özür di­li­yo­rum.

RE­CEP KO­RAL (İs­tan­bul) - Ama, o ar­ka­da­şı­mız söy­le­di, ben de ona ce­vap ver­dim.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, kar­şı­lık­lı ko­nuş­ma­ya­lım.

Sa­yın As­la­noğ­lu, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run efen­dim.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (De­vam­la) - De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu ya­sa, özel­lik­le bel­li ko­nu­la­rı di­sip­li­ne et­me açı­sın­dan, özel­lik­le Tür­ki­ye'de­ki ye­ni olu­şa­cak çağ­daş kent­leş­me, plan­sız bü­yü­me­nin önü­ne geç­me­si açı­sın­dan, ki­ra­la­rı di­sip­li­ne et­me açı­sın­dan son de­re­ce ya­rar­lı bir ya­sa. Tüm ar­ka­daş­la­rım Ko­mis­yon­da da des­tek ver­di­ler, ama, özel­lik­le dar ge­lir­li­le­rin ko­nut edin­di­ril­me­si­ne ça­re ol­ma­ya­cak­tır. Bu­nun al­tı­nı bir ke­re da­ha çi­zi­yo­rum. Özel­lik­le ilk de­fa ev sa­hi­bi ola­cak, ken­di otu­ra­cak in­san­lar, ki­ra­ya ver­me­ye­cek in­san­lar açı­sın­dan ver­gi is­tis­na­sı­nı bir kez da­ha vic­dan­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum. Hiç evi yok. Bu in­san­lar çok zor ko­şul­lar­da. Ar­tı, bun­la­rın pe­şi­nat kıs­mın­da Top­lu Ko­nut İda­re­siy­le bir­lik­te müş­te­re­ken ye­ni bir mo­del ku­ru­lup hiç ge­li­ri ol­ma­yan in­san­lar ye­ni bir mo­del­le ev sa­hi­bi ya­pı­la­bi­lir. Be­nim siz­den is­tir­ha­mım, bir kez da­ha, ge­le­cek öner­ge­ye -ko­mis­yon­dan ge­çen şek­liy­le ka­nu­na "evet" di­ye­lim- ver­gi is­tis­na­sı­nı kal­dı­ran bu öner­ge­ye, ne olur­su­nuz -dar ge­lir­li­ler açı­sın­dan söy­lü­yo­rum- "ha­yır" di­ye­lim.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum, te­şek­kür ede­rim. (CHP ve Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Şah­sı adı­na, To­kat Mil­let­ve­ki­li İb­ra­him Çak­mak.

Sa­yın Çak­mak, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

İB­RA­HİM ÇAK­MAK (To­kat) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın ikin­ci bö­lü­mün­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Mort­ga­ge ola­rak bi­li­nen bu sis­tem sa­ye­sin­de, va­tan­daş­la­rı­mız, dü­şük fa­iz­le ve uzun va­de­li öde­mey­le kre­di al­ma imkânı­na ka­vu­şa­cak­lar­dır. Üç se­ne­dir gün­dem­de olan, fa­kat ye­ni ol­gun­la­şan bu ta­sa­rı ül­ke­miz­de uy­gu­la­na­bi­lir bir du­ru­ma gel­miş­tir. Bu sis­te­mi çı­kar­mak bir ce­sa­ret işi­dir. Bu sis­te­mi ça­lış­tır­mak bir is­tik­rar işi­dir. Tür­ki­ye, dü­şen enf­las­yon­la, inen fa­iz­le, ya­tı­rım ve üre­tim­le ka­vuş­tu­ğu bu­gün­kü gü­ven or­ta­mın­da, bu sis­tem, ra­hat­ça ha­ya­ta ge­çe­cek ve can­lı olan in­şa­at sek­tö­rü da­ha da ar­ta­rak can­la­na­cak­tır.

Tür­ki­ye, in­şa­at­ta kul­la­nı­lan mal­ze­me­le­rin üre­ti­min­de bü­yük bir imkâna, bi­ri­ki­me ve alt­ya­pı­ya sa­hip­tir. Bu sa­ye­de iki yü­ze ya­kın ka­lem­de üre­tim ya­pan bü­yük bir ke­si­me iş imkânı do­ğa­cak, pi­ya­sa­nın can­lan­ma­sı­na ve­si­le ola­cak­tır.

Top­lu Ko­nut İda­re­si­nin ba­şa­rı­sı­nı hep be­ra­ber iz­li­yo­ruz. İn­şa­at ala­nın­da 800 bin in­sa­nın is­tih­da­mı sağ­lan­mış­tır. Bu sis­te­min ha­ya­ta geç­me­siy­le en az bir o ka­dar is­tih­dam ala­nı sağ­la­na­cak­tır. Yüz bin­ler­ce in­sa­nın iş edi­ne­bil­me­le­ri için bir fır­sat doğ­muş­tur. Ev sa­hi­bi ol­ma­yı akıl­la­rı­na bi­le ge­ti­re­me­yen­le­re ki­ra öder gi­bi bir ev sa­hi­bi ol­ma imkânı mey­da­na gel­miş­tir. Ül­ke eko­no­mi­si­nin fi­nans­man ku­rum­la­rı­nın mey­da­na ge­ti­re­ce­ği bü­yü­me­yi ve can­lı­lı­ğı el­bet­te önem­si­yo­ruz. Bu­nun dal­ga dal­ga bü­yük bir ke­si­mi et­ki­le­ye­ce­ği­ni bi­li­yo­ruz. Da­ha da önem­li­si, is­tih­dam­da­ki ve ev sa­hi­bi ol­ma­sın­dan do­la­yı va­tan­daş­la­rı­mı­zın umu­du­nu ve bek­len­ti­si­ni çok önem­si­yo­ruz.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ül­ke­miz­de, ma­ale­sef, çar­pık kent­leş­me, bo­zuk imar­lı bir ya­pı­lan­ma ile kar­şı kar­şı­ya­yız. Mev­cut ko­nut­la­rın en az ya­rı­sı dep­re­me da­ya­nık­lı de­ğil­dir. İn­san­la­rın, gü­ven­le ala­bi­le­ce­ği, ra­hat­ça otu­ra­bi­le­cek­le­ri, in­şa­at yö­net­me­li­ği­ne uy­gun, ya­şa­na­bi­lir bir mekâna sa­hip ol­ma­la­rı en ta­bii hak­la­rı­dır. Bu ya­say­la bu kon­trol ra­hat­ça sağ­la­na­cak, ka­li­te ar­ta­cak, gü­ven sağ­la­na­cak, ka­çak ya­pı­lan­ma ön­len­miş ola­cak­tır. Ay­rı­ca, bu sis­tem­le ka­yıt dı­şı­nın önü­ne ge­çi­le­cek­tir. Bu sis­tem sa­ye­sin­de eko­no­mi­miz ar­tık ka­yıt dı­şı bir eko­no­mi ol­mak­tan çı­ka­cak, ka­yıt­lı bir eko­no­mi­ye dön­me­ye imkân ve­re­cek­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bir­çok açı­dan fay­da­sı gö­rü­le­cek olan bu sis­te­min ül­ke­miz şart­la­rı­na uy­gun ol­du­ğun­da ge­nel­de bir fi­kir bir­li­ği var­dır. Mil­yon­lar­ca va­tan­da­şı­mı­zın he­ye­can­la ve me­rak­la bek­le­di­ği bu ka­nu­nun ül­ke­mi­ze ve va­tan­daş­la­rı­mı­za ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Böy­le­si­ne önem­li bir ya­sa­nın çık­ma­sın­da baş­ta Hükûme­ti­miz, Baş­ba­kan Yar­dım­cı­mız Sa­yın Ab­dül­la­tif Şe­ner Bey'e ve kat­kı­sı olan her­ke­se şük­ran­la­rı­mı su­nu­yo­rum. Ül­ke­miz, bir dö­nü­şü­mü, bir ge­li­şi­mi be­ra­ber ger­çek­leş­tir­mek­te­dir. Bu, bir re­form ola­rak gör­dü­ğü­müz bu sis­tem sa­ye­sin­de can­la­nan in­şa­at sek­tö­rü, bü­yü­yen bir eko­no­mi, in­san­ca ya­şa­na­bi­lir bir ko­nut sa­hi­bi ol­ma imkânı sağ­la­ya­cak­tır.

Bu ve­si­ley­le, bu ka­nu­nun ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Bö­lüm üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­lan­mış­tır.

Şim­di so­ru-ce­vap iş­le­mi ya­pa­ca­ğız on beş da­ki­ka sü­rey­le.

Sa­yın Emek…

ATİ­LA EMEK (An­tal­ya) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

2005 yı­lın­da ko­nut ta­le­bin­de ya­şa­nan ar­tış ya­nın­da ar­zın ye­ter­siz ol­ma­sı ne­de­niy­le ol­duk­ça yük­sel­miş olan ko­nut fi­yat­la­rı, bu ta­sa­rı­nın ya­sa­laş­ma­sıy­la bir­lik­te ta­lep­te olu­şa­cak ila­ve ar­tış­la bir­lik­te da­ha da yük­se­le­cek­tir. Bu du­rum, ta­sa­rı­nın ka­mu­oyun­ca al­gı­la­nış bi­çi­mi olan "ki­ra öder gi­bi tak­sit öde­ye­rek ev sa­hi­bi ol­ma"yı tü­ke­ti­ci­ler için ula­şıl­maz kı­la­cak­tır. Bu ise dar ve or­ta ge­lir­li­le­rin ev sa­hi­bi ol­ma ha­ya­li­ni sön­dü­re­cek ve umut­suz­lu­ğa ne­den ola­cak­tır. Ta­sa­rı­yı bek­le­yen en bü­yük teh­li­ke bu­dur. Sa­yın Ba­kan, bu du­ru­mu na­sıl de­ğer­len­dir­mek­te­si­niz? Bu sa­kın­ca­lar na­sıl gi­de­ri­le­cek­tir?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Emek

Sa­yın Ek­mek­ci­oğ­lu…

HÜ­SE­YİN EK­MEK­Cİ­OĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­na bir so­ru yö­nelt­mek is­ti­yo­rum.

Ta­sa­rı­nın 29'un­cu mad­de­si­ne gö­re, Tür­ki­ye'de ta­pu­da adı­na ka­yıt­lı ko­nu­tu ol­ma­yan üc­ret­li­le­rin sa­tın ala­cak­la­rı ko­nut ne­de­niy­le kul­la­na­cak­la­rı kre­di fa­izi, üc­ret ge­li­ri üze­rin­den he­sap­la­nan ge­lir ver­gi­sin­den dü­şü­le­bi­le­cek­tir. Bu ola­na­ğı, ta­pu­da adı­na ka­yıt­lı evi ol­ma­yan es­naf ve ser­best mes­lek sa­hip­le­ri baş­ta ol­mak üze­re, ge­lir ver­gi­si mü­kel­lef­le­ri­nin ta­ma­mı­na sağ­la­ma­yı dü­şü­nü­yor mu­su­nuz?

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Ba­loğ­lu... Sa­yın Ba­loğ­lu yok.

Sa­yın Er­cenk…

TUN­CAY ER­CENK (An­tal­ya) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Va­tan­daş­la­ra ev sa­hi­bi ol­ma­sı ama­cıy­la ve­ri­le­cek olan ipo­tek­li kre­di­nin fa­iz ora­nı, ge­liş­miş ül­ke­ler­de ge­nel­lik­le ha­zi­ne­nin pi­ya­sa­dan yap­mış ol­du­ğu borç­lan­ma­nın üs­tün­de­dir. Tür­ki­ye'de ipo­tek­li kre­di uy­gu­la­ma­sı­na ge­çil­di­ğin­de, ha­zi­ne fa­iz oran­la­rı ile ban­ka­la­rın aça­ca­ğı ipo­tek­li kre­di fa­iz oran­la­rı ara­sın­da­ki far­kın ne dü­zey­de ola­ca­ğı­nı bek­li­yor­su­nuz? Özel­lik­le mev­cut ko­nut kre­di fa­iz­le­ri­nin yük­sel­miş ol­du­ğu nok­ta­yı da dik­ka­te ala­rak bu so­ru­nun ya­nıt­lan­ma­sı­nı arz ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Ka­ya…

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Tür­ki­ye ka­mu­oyu, özel sek­tör borç yü­küy­le, eko­no­mi­sin­de 60 mil­yar do­la­rı aşan sı­cak pa­ra ha­re­ket­le­riy­le, fi­nan­sal pi­ya­sa­lar açı­sın­dan ol­duk­ça risk­li bir dö­ne­me gir­mek­te­dir. Bu risk­le­rin ya­kın ge­le­cek­te re­ali­ze ol­ma­ya baş­la­ma­sıy­la bir­lik­te, bu risk­le­rin ban­ka­cı­lık sis­te­mi­ne ve do­la­yı­sıy­la ipo­tek­li kre­di uy­gu­la­ma­sı­na olan yan­sı­ma­la­rı ne şe­kil­de yö­ne­ti­le­cek­tir?

Bu­ra­da üç te­mel risk bağ­la­mın­da so­ru­nun ya­nıt­lan­ma­sı­nı is­ti­yo­rum. Bi­rin­ci­si, fa­iz­le­rin uy­gu­la­ma sü­re­cin­de art­ma­sı ne­de­niy­le or­ta­ya çı­ka­cak fa­iz ris­ki. İkin­ci­si, kay­nak ih­ti­ya­cı ne­de­niy­le ya­şa­na­cak li­ki­di­te ris­ki. Üçün­cü­sü ise, kre­di­yi alan­la­rın yü­küm­lü­lü­ğü­nü ye­ri­ne ge­ti­re­me­me­si an­la­mın­da öde­ye­me­me ris­ki.

Sü­rem var­sa bir so­ru da­ha sor­mak is­ti­yo­rum. Mev­cut ya­sa­lar­da sa­tı­cı­nın ke­fa­le­ti ayıp­lı mal do­la­yı­sıy­la beş yıl­ken, bu ya­sa­da ni­ye bir yıl­dır?

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Işık…

AH­MET IŞIK (Kon­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­nım, ver­gi ka­nun­la­rın­da ya­pı­la­cak de­ği­şik­lik­ler­le sis­te­min iş­le­yi­şi­nin ge­rek­tir­di­ği fa­ali­yet­le­rin yü­rü­tül­me­si sı­ra­sın­da or­ta­ya ek ver­gi­le­rin çık­ma­sı ön­len­mek­te­dir. Ge­ti­ri­len teş­vik­ler ver­gi kay­bı­nı olum­suz yön­de et­ki­le­ye­cek mi­dir?

Son so­rum: Ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­ni te­mel ala­rak ta­sar­ruf sa­hip­le­rin­den sağ­la­nan kay­nak­la­rın ko­nut alı­cı­la­rı­na ak­ta­rıl­ma­sı­nı sağ­la­ya­cak me­ka­niz­ma­nın sağ­lık­lı ça­lı­şa­bil­me­sin­de­ki ön ko­şul­lar ne­ler­dir?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Eli­taş…

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

Sa­yın Ba­ka­nım, 20'nci mad­de­ye bağ­lı ge­çi­ci 11'in­ci mad­de­de, tü­ke­ti­ci­ler üç ay içe­ri­sin­de mü­ra­ca­at et­tik­le­ri tak­dir­de sis­tem dı­şı kal­ma imkânla­rı mev­cut. Bu mü­ra­ca­at es­na­sın­da tü­ke­ti­ci­nin ne gi­bi fay­da­sı… Ve­ya tü­ke­ti­ci­nin aley­hi­ne olan du­rum­lar ne­ler­dir? Mü­ra­ca­at et­me­yip de sis­tem içe­ri­si­ne re­sen gi­ren ki­şi­ler er­ken öde­me nok­ta­sın­da yüz­de 2'lik fa­iz öde­me­siy­le kar­şı kar­şı­ya ka­la­cak­lar mı?

Yi­ne, 24'ün­cü mad­de­ye bağ­lı er­ken öde­me ta­le­bin­de bu­lu­nan ki­şi­ler, er­ken öde­dik­le­ri yüz­de 2'lik kıs­mı ana­pa­ra üze­rin­den mi, yok­sa, ka­lan ba­ki­ye üze­rin­den mi öde­ye­cek­ler?

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Ek­mek­ci­oğ­lu…

HÜ­SE­YİN EK­MEK­Cİ­OĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­na bir so­ru yö­nelt­mek is­ti­yo­rum.

İpo­tek­li kre­di uy­gu­la­ma­sı­na yö­ne­lik ola­rak va­tan­daş­la­ra ver­gi ko­lay­lı­ğı, bu ta­sa­rı ile, ben­zer ül­ke de­ne­yim­le­ri­nin ak­si­ne ge­ti­ril­me­mek­te­dir. Bu, baş­ta as­ga­ri ge­çim in­di­ri­mi ol­mak üze­re ge­ti­ril­mek­te olan ver­gi teş­vi­ki uy­gu­la­ma­la­rı­nın ge­nel man­tı­ğı­na da ay­kı­rı­dır. İpo­tek­li kre­di yo­luy­la kre­di kul­la­nan va­tan­daş­la­rın öde­miş ol­du­ğu fa­iz­le­rin ge­lir ver­gi­sin­den dü­şü­rül­me­me­si­ni han­gi ge­rek­çey­le açık­la­mak­ta­sı­nız?

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Emek, tek­rar so­ru mu so­ra­cak­sı­nız siz?

Evet, bir da­ki­ka­lık sü­re­miz var, bu­yu­run.

ATİ­LA EMEK (An­tal­ya) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Tür­ki­ye'de ha­zi­ne borç­lan­ma­la­rı­nın yıl­lık bi­le­şik fa­iz ora­nı, bu­gün yıl so­nu için he­def­le­nen enf­las­yon ora­nı­nın or­ta­la­ma on dört-on beş pu­an üze­rin­de­dir. Bu­nun an­la­mı, ha­zi­ne­nin çok yük­sek bir re­el fa­iz­le pi­ya­sa­lar­dan borç­lan­ma­sı­dır. Özel­lik­le uy­gu­la­nan kur po­li­ti­ka­sıy­la bir­lik­te dü­şü­nül­dü­ğün­de, ha­zi­ne, dün­ya­nın hiç­bir ye­rin­de ol­ma­yan bir re­el fa­iz yü­kü al­tın­da­dır. Ha­zi­ne­nin bu dü­zey­de bir re­el fa­iz yü­kü al­tın­da ol­du­ğu bir or­tam­da, ipo­tek­li kre­di uy­gu­la­ma­sı­nın so­nu­cun­da va­tan­daş­lar da­ha çok yük­sek bir re­el fa­iz öde­mek yü­küm­lü­lü­ğüy­le kar­şı kar­şı­ya kal­ma­ya­cak­lar mı­dır? Bu dü­zey­de re­el fa­iz öde­nen bir or­tam­da ipo­tek­li kre­di uy­gu­la­ma­sı müm­kün mü­dür?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Ba­ka­nım, bu­yu­run.

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Evet, te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Emek, 2005 yı­lın­da ko­nut kre­di­le­ri ar­ta­ma­ya baş­la­yın­ca ko­nut ta­le­bi­nin art­tı­ğı­nı, ar­zın bu­na ye­ti­şe­me­di­ği­ni, şim­di mort­ga­ge sis­te­miy­le bir­lik­te ay­nı şe­kil­de ta­lep ar­tı­şı­nın ye­ni bir iv­me ka­za­na­ca­ğı­nı ve bu­na bağ­lı ola­rak ar­zın da kı­sa dö­nem­de ta­lep ar­tı­şı­na in­ti­bak sağ­la­ya­ma­ya­ca­ğı için fi­yat ar­tı­şı et­ki­si ya­pa­bi­le­ce­ği­ni söy­le­di­ler. Böy­le bir du­rum­da ki­ra öder gi­bi tak­sit na­sıl ger­çek­le­şe­bi­lir de­di­ler.

Bir ke­re, bu sis­te­mi kı­sa dö­nem dü­şü­nür­se­niz, ya­ni 2007 yı­lın­da, 2008 yı­lın­da yü­rür­lük­te ola­cak ve den­ge­le­ri ona gö­re oluş­tu­ra­cak bir sis­tem ola­rak dü­şün­dü­ğü­nüz­de bu yak­la­şım tar­zı doğ­ru ola­bi­lir, ya­ni bu tür me­ka­niz­ma­lar kı­sa dö­nem­de ta­lep ar­tı­şı or­ta­ya çı­ka­rır, ama uzun dö­nem­de arz ar­tı­şı or­ta­ya çı­ka­rır­lar. Do­la­yı­sıy­la "mort­ga­ge"la bir­lik­te ta­lep ar­tı­şı tek­rar kö­rük­len­miş ol­maz mı, so­ru­su teo­rik ola­rak bak­tı­ğı­mız­da "evet" şek­lin­de ce­vap­lan­dı­rı­la­bi­lir, ama, ko­nut kre­di­sin­de­ki ar­tış son üç dört yıl­dır sü­rek­li de­vam et­mek­te, bu­na bağ­lı ola­rak da pi­ya­sa­da sü­rek­li ta­lep bas­kı­sı oluş­tu­ğu için, mü­te­ah­hit­lik sek­tö­rün­de de sü­rek­li ko­nut üre­ti­miy­le il­gi­li fa­ali­yet­ler de­vam et­mek­te­dir. Ni­te­kim, 2004 yı­lı­na ka­dar Tür­ki­ye'de eko­no­mi bü­yü­mek­te ol­du­ğu hâlde, in­şa­at sek­tö­rü hep ek­si ver­miş­tir, kü­çül­müş­tür. 2004'ten son­ra ise in­şa­at sek­tö­rü bü­yü­me­ye baş­la­mış­tır, hat­ta 2005 ve 2006'da ge­nel eko­no­mik bü­yü­me­den da­ha faz­la bir bü­yü­me gös­ter­miş­tir. Son iki yıl­da in­şa­at sek­tö­rün­de­ki yıl­lık bü­yü­me yüz­de 20'nin üze­rin­de­dir. Do­la­yı­sıy­la, ta­le­bin de­va­mı, ar­zı sü­rek­li ta­lep dü­ze­yi­ne çek­mek­te­dir. Mort­ga­ge sis­te­miy­le bir­lik­te de arz­da­ki ar­tış da, iki üç yıl ön­ce­sin­den de­vam eden in­şa­at sek­tö­rü fa­ali­yet­le­ri de de­vam ede­ce­ği için çok bü­yük ye­ni bir uyum­suz­luk dal­ga­sı or­ta­ya çı­kar­ma­ya­cak­tır ka­na­atin­de­yim. An­cak, bu­nun­la bir­lik­te, sis­te­min kı­sa dö­nem için­de de­ğer­len­di­ril­me­me­si, mut­la­ka Tür­ki­ye'nin bu mort­ga­ge uy­gu­la­ma­sı­na ge­çi­şi sağ­la­ma­sı ge­rek­ti­ği­ne ina­nı­yo­rum. Onun için, ha­ya­tı­mı­zın her dö­ne­min­de bir par­ça­sı ol­ma­lı­dır di­ye dü­şü­nü­yo­rum ve bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nı da uzun dö­nem­li Tür­ki­ye'de olup bi­te­cek­le­ri de­ğer­len­di­re­rek, doğ­ru bir şey ola­rak ka­bul et­mek ge­re­kir di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Sa­yın Ek­mek­ci­oğ­lu, 29'un­cu mad­dey­le bağ­lan­tı­lı ola­rak, fa­iz gi­der­le­ri­nin, mort­ga­ge kre­di­sin­de­ki fa­iz gi­der­le­ri­nin üc­ret­li­ler açı­sın­dan bir ver­gi teş­vi­kiy­le des­tek­len­di­ği­ni -ta­sa­rı­da 29'un­cu mad­dey­le- ama, di­ğer ge­lir sa­hip­le­ri­nin, di­ğer ge­lir un­sur­la­rı­nın bu teş­vik­ten ya­rar­lan­ma­dı­ğı­nı, hep­si­nin ya­rar­lan­ma­sı­nın fay­da­lı ola­ca­ğı­nı ifa­de et­ti­ler, ama, öy­le zan­ne­di­yo­rum, Sa­yın Ham­za­çe­bi'nin bu ko­nu­da fark­lı bir gö­rü­şü var­dır. Bu ko­nu­da, akı­şı sı­ra­sın­da gö­rüş­me­le­ri­mi­zin, herhâlde fark­lı bir­ta­kım öne­ri­ler de ge­le­cek­tir, olu­şa­cak­tır. An­cak, şu­nu dü­şün­mek la­zım: Sis­te­min ken­di­si za­ten ön­ce­lik­le bir yer­leş­me­li­dir. Sis­tem yer­leş­tik­ten son­ra bu­nun şöy­le bir özel­li­ği var: Her­han­gi bir yıl, bu sis­tem uy­gu­la­nır­ken, de­vam eder­ken, her­han­gi bir yıl, sis­te­me, ye­ni bü­yük ya­sal dü­zen­le­me­ler da­hi yap­ma­dan, büt­çe ka­nun­la­rın­da ge­ti­ri­le­cek ye­ni mad­de­ler­le sos­yal amaç­lı teş­vik­ler yer­leş­ti­ri­le­bi­lir. Ör­ne­ğin, (x) yı­lın­da di­ye­bi­lir­si­niz ki, bu sis­tem­den ya­rar­la­nan­lar şu teş­vik­le­re ula­şır­lar di­ye bir dü­zen­le­me ge­ti­re­bi­lir­si­niz, ya­ni, tüm ge­lir un­sur­la­rı iti­ba­rıy­la teş­vik ge­ti­re­bi­lir­si­niz ve­ya da­ha ön­ce­ki mad­de gö­rü­şü­lür­ken ar­ka­daş­la­rı­mız­dan bi­ri sor­muş­tu, ör­ne­ğin, sos­yal bir po­li­ti­ka ama­cı ola­rak, ara­cı ola­rak dev­let di­ye­bi­lir ki, ko­nut sa­hi­bi ol­ma­yan tüm dar ge­lir­li­le­rin pe­şi­na­tı­nı ben ve­ri­yo­rum, sis­tem­den ya­rar­lan­sın­lar da di­ye­bi­lir. Bu­na ben­zer fark­lı ve al­ter­na­tif, sos­yal bo­yut­lu me­ka­niz­ma­la­rı, sis­te­min içe­ri­si­ne, bu ya­sa de­vam eder­ken, uy­gu­la­nır­ken, bel­li yıl­lar­da, bel­li dö­nem­ler­de her za­man adap­te et­mek müm­kün­dür, ama, ön­ce­lik­le bu ya­sa­nın çık­ma­sı ve sis­te­min sağ­lık­lı bir şe­kil­de iş­le­me­ye baş­la­ma­sı la­zım. İş­le­me­ye baş­lar­ken çok ay­rın­tı­lı ve yay­gın teş­vik­ler yap­tı­ğı­mız­da da baş­ka so­run­lar or­ta­ya çı­kar. Ön­ce, sis­te­min iş­le­me­si­ni gör­me­miz la­zım di­ye dü­şü­nü­rüm.

Sa­yın Er­cenk, "Ha­zi­ne fa­iz­le­ri yük­sek, ko­nut kre­di fa­iz­le­riy­le ara­sın­da fark var, ya­ni, fark­lı fa­iz tür­le­ri ara­sın­da as­lın­da fa­iz oran­la­rı iti­ba­rıy­la fark­lar var, bu­nu ne­ye bağ­lı­yor­su­nuz?" de­di­ler. Bu, doğ­ru­dan doğ­ru­ya ban­ka­cı­lık sek­tö­rü, kre­di­len­dir­me ya­pan ku­ru­luş­la­rın, da­ha doğ­ru­su, ba­kış açı­la­rı­na, kârlı­lık he­sap­la­rı­na, pi­ya­sa ko­şul­la­rın­da de­ğer­len­dir­me­le­ri­ne gö­re de­ği­şen bir ha­di­se­dir, ya­ni, fa­iz­ler pi­ya­sa­da be­lir­len­mek­te­dir. Pi­ya­sa­lar­da, ko­nut kre­di­si de­di­ği­niz­de bu­na kre­di­tör­le­rin ba­kı­şı fark­lı­dır. Ti­ca­ri kre­di de­di­ği­niz­de, ti­ca­ri kre­di­ye ban­ka­la­rın ba­kı­şı, ken­di­le­ri açı­sın­dan risk al­gı­la­ma­la­rı ve ma­li­yet al­gı­la­ma­la­rı fark­lı­dır. Her bir kre­di tü­rü­ne gö­re ban­ka­la­rın risk ve ma­li­yet al­gı­la­ma­la­rın­da­ki, he­sap­la­rın­da­ki fark­lı­lık­la­ra gö­re fark­lı fa­iz oran­la­rı or­ta­ya çık­mak­ta­dır. Bu bah­set­ti­ği­niz ko­nut kre­di­le­rin­de­ki fa­iz fark­lı­lı­ğı da bun­dan kay­nak­lan­mak­ta­dır, ama, şu an­da ko­nut kre­di­le­rin­de­ki fa­izi yu­ka­rı­ya çe­ken ha­di­se, ban­ka­lar dış kay­nak bul­duk­la­rın­da kur ris­ki­nin fa­iz­le­ri yu­ka­rı­ya doğ­ru çek­me­si­dir; mev­du­at­tan kay­nak­la­nan bir kre­di­len­dir­me­ye git­tik­le­rin­de de va­de far­kın­dan kay­nak­la­nan, va­de uyum­suz­lu­ğun­dan kay­nak­la­nan ne­den­ler­le ban­ka­la­rın fa­izi yu­ka­rı­da be­lir­le­me is­tek­le­ri­dir. Sis­tem dev­re­ye gir­di­ğin­de da­ha sağ­lık­lı bir kay­na­ğa ula­şa­cak­la­rı için, kre­di­ler üze­rin­de aşa­ğı­ya ini­ci bir bas­kı oluş­tu­ra­ca­ğı­nı dü­şü­nü­yo­rum, ama, yi­ne de pi­ya­sa­da bel­li ola­cak­tır fa­iz­ler.

Sa­yın Ka­ya, "sı­cak pa­ra gi­ri­şi ar­tı­yor, bu­nun ipo­tek­li ko­nut fi­nans­ma­nıy­la bir­lik­te de­ğer­len­di­ril­me­si hâlin­de fa­iz ris­ki, li­ki­di­te ris­ki, kre­di öde­me­me ris­ki gi­bi et­ki­le­ri ola­cak­tır, bu­nun­la il­gi­li na­sıl de­ğer­len­dir­me ya­pı­yor­su­nuz?" de­di­ler. Bu, ta­bii, çok ana­li­ze da­ya­lı bir ce­va­bı ge­rek­ti­ren bir so­ru­dur. Ya­ni, onun için, bu­ra­da ve­re­ce­ğim ce­va­bın ek­sik­le­ri ola­ca­ğı­nı pe­şi­nen ka­bul et­mek is­te­rim, ama, fa­iz ris­ki çok da­ha tec­rü­be­li olan ku­rum­sal ya­tı­rım­cı­lar ta­ra­fın­dan yük­le­ni­le­ce­ği için, üst­le­ni­le­ce­ği için, çok önem­li ve bü­yük bir risk ka­pı­sı­nın ora­da ol­du­ğu­nu dü­şün­me­me­li­yiz di­ye dü­şü­nü­yo­rum, çün­kü, mort­ga­ge ne­de­niy­le or­ta­ya çı­ka­cak tah­vil­le­re il­gi du­ya­cak­lar, bun­la­rı sa­tın ala­cak­lar ku­rum­sal ya­tı­rım­cı­lar­dır, özel­lik­le de yurt dı­şın­da­ki ve yurt için­de­ki emek­li­lik fon­la­rı bü­yük öl­çü­de bu tür tah­vil­le­re, men­kul kıy­met­le­re il­gi duy­mak­ta­dır­lar. On­la­rın­sa, risk he­sap­la­rı çok da­ha güç­lü­dür, ana­liz­le­ri yap­tı­ra­bi­le­cek ye­te­nek­te­dir­ler, bu­ra­dan do­la­yı da­ha gü­ven­de ken­di­mi­zi his­se­de­bi­li­riz.

Li­ki­di­te ris­ki: Bu sis­te­min en önem­li özel­li­ği, ikin­cil pi­ya­sa­lar oluş­tur­ma­sı­dır. İkin­cil pi­ya­sa­lar ise li­ki­di­te­yi ar­tır­ma­ya yö­ne­lik bir et­ki ya­par­lar. Do­la­yı­sıy­la, şu an­da­ki ya­pı­ya gö­re, li­ki­di­te açı­sın­dan da­ha ra­hat bir dö­ne­me gi­re­ce­ği­mi­zi bu sis­tem­le bir­lik­te söy­le­ye­bi­li­riz.

Kre­di­yi öde­ye­me­me ris­ki her za­man Tür­ki­ye'de ya­şa­nan so­run­la­ra ben­zer ye­ni bir so­run or­ta­ya çı­ka­rır mı aca­ba di­ye dü­şü­nü­yo­ruz. An­cak, bu­ra­da sü­rek­li ifa­de et­ti­ği­miz şey, kre­di­yi alan­la­rın, bu kre­di­yi öde­me ka­bi­li­yet­le­ri­nin olup ol­ma­dı­ğı­nı iyi he­sap­la­ma­la­rı la­zım. An­cak şu da var: Eğer kre­di­yi…

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­ka­nım, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­lar mı­sı­nız, sü­re­mi­zi aş­tık.

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Bel­li bir sü­re son­ra kre­di­yi öde­me­me du­ru­mu­na dü­şer­ler de ko­nut­la­rı sa­tı­lır­sa, kre­di borç­la­rı üze­rin­de ka­lan pa­ra­ya ula­şa­cak­la­rı için za­rar­la­rı­nın yi­ne de sı­nır­lı ola­ca­ğı­nı dü­şü­ne­bi­li­riz.

Di­ğer ta­raf­tan, Sa­yın Eli­taş'ın so­ru­su­nu ce­vap­lan­dır­mak is­ti­yo­rum. "Da­ha ön­ce ko­nut kre­di­si alan­lar mort­ga­ge kre­di­si­ne dö­nüş sağ­la­dık­la­rın­da ne avan­taj­la­rı olur?" Tü­ke­ti­ci­le­rin avan­taj­la­rı şu­dur: Ko­nut kre­di­si­ne gö­re, her ay fa­izi öder­ken, ban­ka ve si­gor­ta mu­ame­le­le­ri ver­gi­si öde­dik­le­ri hâlde, "mort­ga­ge"a dö­nüş sağ­la­dı­ğı za­man bu kre­di­ler, da­ha ön­ce­den alı­nan ko­nut kre­di­le­ri "mort­ga­ge"a dö­nüş­tü­ğü an, her ay ge­ri öde­nen fa­iz tu­ta­rı­nın yüz­de 5'i olan ban­ka ve si­gor­ta mu­ame­le­le­ri ver­gi­le­ri­ni ar­tık öde­me­ye­cek­ler­dir; ya­ni, tak­sit mik­tar­la­rı ban­ka ve si­gor­ta mu­ame­le­le­ri ver­gi­si ka­dar dü­şe­cek­tir. İkin­ci­si, mort­ga­ge sis­te­min­de yüz­de 2'lik er­ken öde­me zo­run­lu­lu­ğu var­dır, ama, ko­nut kre­di­sin­den "mort­ga­ge"a dö­nü­şen­ler­de bu yüz­de 2'lik er­ken öde­me üc­re­ti alın­ma­ya­cak­tır, çün­kü, bu ta­sa­rı­nın 20'nci mad­de­si­nin ge­çi­ci 11'in­ci mad­de­sin­de bu dü­zen­len­miş­tir.

Tü­ke­ti­ci­nin de­za­van­taj­la­rı ola­bi­le­cek ba­zı hu­sus­lar var. İc­ra-if­las pro­se­dü­rü da­ha hız­lı iş­le­ye­cek­tir ve ayıp­lı mal­dan ban­ka­la­rın so­rum­lu­lu­ğu bir yıl ola­rak be­lir­len­miş­tir ama, mü­te­ah­hit­le­rin so­rum­lu­lu­ğu beş yıl ola­rak de­vam ede­ce­ği için bu­nu da bir ka­yıp ola­rak de­ğer­len­dir­me­mek ge­re­kir. Bir­lik­te bun­la­rı de­ğer­len­dir­di­ği­miz­de tü­ke­ti­ci­ler açı­sın­dan da­ha olum­lu bir gö­rün­tü var­dır ko­nut kre­di­le­ri­nin mort­ga­ge kre­di­le­ri­ne dö­nüş­me­sin­de.

Ve nor­mal mort­ga­ge kre­di­le­rin­de­ki yüz­de 2'lik ge­ri öde­me üc­re­ti he­sa­bı ana­pa­ra­nın ta­ma­mı­na de­ğil, ka­lan ana­pa­ra­ya uy­gu­la­na­cak­tır.

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Ana­pa­ra­ya fa­iz­li mi?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ha­yır, fa­iz­siz. Sa­de­ce ka­lan ana­pa­ra üze­rin­den he­sap­la­na­cak­tır.

Sa­yın Ek­mek­ci­oğ­lu "Ver­gi ko­lay­lı­ğı ge­ti­ril­mi­yor. Ge­rek­çe ne­dir?" de­di­ler. As­lın­da bu­ra­da bir ver­gi ko­lay­lı­ğı var, ba­zı ver­gi avan­taj­la­rı var. Ya­ni, ban­ka ve si­gor­ta mu­ame­le­le­ri ver­gi­si bir avan­taj­dır, ban­kay­la ya­pı­lan söz­leş­me­ler­de, ta­pu­da ya­pı­lan ipo­tek ve­sa­ir ben­ze­ri iş­lem­ler­de ta­pu harç­la­rı­nın alın­ma­ma­sı bir ver­gi avan­ta­jı­dır. Kay­nak Kul­la­nı­mı Des­tek­le­me Fo­nu alın­ma­ma­sı­na de­vam edi­le­cek; ama, ev­rak­lar­dan alı­nan dam­ga res­mi bu­ra­da uy­gu­lan­ma­ya­cak. Bun­la­rın ta­ma­mı avan­taj­dır. Ama, çok bü­yük, sis­tem­de önem­li bir teş­vik sağ­la­ya­cak ver­gi avan­ta­jı bu­lun­ma­dı­ğı söy­le­ne­bi­lir­se de, ön­ce­lik­le biz sis­te­min sağ­lık­lı bir şe­kil­de iş­le­me­si­nin çok önem­li ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­ruz. Sis­tem uy­gu­lan­dık­tan son­ra bu da­ha son­ra­ki dö­nem­ler­de dü­şü­nü­le­bi­lir.

Sa­yın Emek, "Ha­zi­ne fa­iz­le­ri yük­sek­tir, ha­zi­ne dün­ya­nın en yük­sek re­el fa­iz­le­ri­ni ödü­yor. Mort­ga­ge sis­te­miy­le bir­lik­te fa­iz­ler da­ha yük­sek ol­ma­ya­cak mı?" de­di­ler. Bu­ra­da şu­nu ifa­de ede­bi­li­riz: De­vam­lı söy­le­di­ğim için da­ha faz­la tek­rar et­me­ye­ce­ğim. Mort­ga­ge sis­te­mi­nin var olu­şu kay­nak so­ru­nu­nu da­ha man­tık­lı bir şe­kil­de çöz­müş ol­du­ğu için fa­iz­ler üze­rin­de aşa­ğı­ya doğ­ru in­me­si yö­nün­de bir et­ki ya­pa­cak­tır. Ama, kı­sa dö­nem de­ğil, bu­nu uzun dö­nem ve sis­te­min yer­leş­me­siy­le bir­lik­te de­ğer­len­dir­me­li­yiz. Asıl ka­lı­cı fa­iz iniş­le­ri­nin sis­tem yer­leş­tik­ten son­ra ola­ca­ğı­nı söy­le­ye­bi­li­riz.

Bu ara­da, ver­gi teş­vik­le­riy­le il­gi­li ya­pı­lan de­ğer­len­dir­me­ler var. Bun­la­rı da­ha baş­ka so­ru­lar­da ele ala­bi­li­riz.

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­ka­nım.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, ikin­ci bö­lüm üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­lan­mış­tır.

Bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 18.28

 

 

 

BE­ŞİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 18.38

BAŞ­KAN : Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER : Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 66'ncı Bir­le­şi­mi'nin Be­şin­ci Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

1159 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

İkin­ci bö­lüm üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­lan­mış­tı.

20'nci mad­de­ye bağ­lı ge­çi­ci 10'u oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler…Ka­bul edil­miş­tir.

20'nci mad­de­ye bağ­lı ge­çi­ci 11'i oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

20'nci mad­de­ye bağ­lı ge­çi­ci 12'nci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Çer­çe­ve 20'nci mad­de­yi ge­çi­ci 10, 11, 12'nci mad­de­ler­le bir­lik­te oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

21'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

22'nci mad­de üze­rin­de bir öner­ge var­dır, öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1159 Sı­ra Sa­yı­lı Ta­sa­rı­nın 22 nci mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                           M. Akif Ham­za­çe­bi                                   Bü­lent Ba­ra­ta­lı

                                    Trab­zon                                                    İz­mir

Mad­de 22 - 4077 sa­yı­lı Ka­nu­nun 4 ün­cü mad­de­si­nin üçün­cü fık­ra­sı aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

"İma­lat­çı-üre­ti­ci, sa­tı­cı, ba­yi, acen­te, it­ha­lat­çı ve 10 un­cu mad­de­nin be­şin­ci fık­ra­sı­na ve­ya 10/B mad­de­si­nin do­ku­zun­cu fık­ra­sı­na gö­re kre­di ve­ren, ayıp­lı mal­dan ve tü­ke­ti­ci­nin bu mad­de­de yer alan se­çim­lik hak­la­rın­dan do­la­yı mü­te­sel­si­len so­rum­lu­dur. 10/B mad­de­si­nin do­ku­zun­cu fık­ra­sı­na gö­re kre­di ve­ren ko­nut fi­nans­ma­nı ku­ru­lu­şu­nun so­rum­lu­lu­ğu tes­lim ta­ri­hin­den iti­ba­ren 5 yıl sü­re ve kul­lan­dır­dı­ğı kre­di mik­ta­rı ile sı­nır­lı­dır. Ko­nut fi­nans­ma­nı ku­ru­luş­la­rı ta­ra­fın­dan 10/B mad­de­si­nin do­ku­zun­cu fık­ra­sı­na gö­re ve­ri­len kre­di­le­rin dev­rol­ma­sı hâlin­de da­hi, kre­di ve­ren ko­nut fi­nans­ma­nı ku­ru­lu­şu­nun so­rum­lu­lu­ğu de­vam eder. Kre­di­yi dev­ra­lan ku­ru­luş bu mad­de kap­sa­mın­da so­rum­lu ol­maz. Ayıp­lı ma­lın ne­den ol­du­ğu za­rar­dan do­la­yı bir­den faz­la kim­se so­rum­lu ol­du­ğu tak­dir­de bun­lar mü­te­sel­si­len so­rum­lu­dur­lar. Sa­tı­lan ma­lın ayıp­lı ol­du­ğu­nun bi­lin­me­me­si bu so­rum­lu­lu­ğu or­ta­dan kal­dır­maz."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Ham­za­çe­bi, bu­yu­run efen­dim.

MEH­MET AKİF HAM­ZA­ÇE­Bİ (Trab­zon) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bi­zim, öner­gey­le tek­lif et­ti­ği­miz ko­nu şu­dur: Dün ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de­ki gö­rüş­le­ri­mi­zi ifa­de eder­ken açık­la­mış­tım. Bağ­lı kre­di uy­gu­la­ma­sın­da, ya­ni bir ban­ka­nın be­lir­li bir pro­je­yi tü­ke­ti­ci­ye gös­ter­mek su­re­tiy­le bu pro­je­den ev alın­ma­sı, ko­nut sa­tın alın­ma­sı hâlin­de, "uy­gun fa­iz oran­la­rıy­la kre­di ve­re­ce­ğim" şek­lin­de­ki yön­len­dir­me­si so­nu­cu tü­ke­ti­ci­nin ban­ka­dan kre­di al­ma­sı hâlin­de ve bu kre­diy­le evin sa­tın alın­ma­sı hâlin­de, bu­gün­kü uy­gu­la­ma­ya gö­re şu so­nuç or­ta­ya çı­kı­yor: İle­ri­de bu ko­nut her­han­gi bir şe­kil­de ayıp­lı çı­kar­sa ban­ka­nın bu­ra­da so­rum­lu­lu­ğu, ima­lat­çı ve sa­tı­cıy­la bir­lik­te, mü­te­ah­hit ve sa­tı­cıy­la bir­lik­te beş yıl sü­re­dir. Beş yıl sü­rey­le ban­ka, sa­tı­cı ve mü­te­ah­hit­le bir­lik­te so­rum­lu­dur. Ki­me kar­şı? Evi sa­tın ala­na kar­şı. Tü­ke­ti­ci­yi Ko­ru­ma Ya­sa­sı ve Borç­lar Ya­sa­sı bu hük­mü böy­le dü­zen­le­miş­tir. Ta­sa­rı ise bu sü­re­yi bir yı­la in­dir­mek su­re­tiy­le bu­gün­kü dü­zen­le­me­nin ge­ri­sin­de bir dü­zen­le­me ge­tir­mek­te­dir. Bu­nu doğ­ru bul­mu­yo­ruz. Ban­ka de­mek gü­ven ku­ru­mu de­mek­tir. Ban­ka­nın, tü­ke­ti­ci­yi, va­tan­da­şı yön­len­dir­me­si so­nu­cu va­tan­daş bir pro­je­den ev alı­yor­sa, ban­ka, bu­ra­da, sa­tı­cı ve mü­te­ah­hit­le bir­lik­te, bu­gün ol­du­ğu gi­bi ya­sa­nın yü­rür­lü­ğe gir­me­sin­den son­ra da beş yıl sü­rey­le so­rum­lu ol­sun di­yo­ruz. Öner­gem bu­nu tek­lif edi­yor.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; mort­ga­ge ya­sa ta­sa­rı­sı­na iliş­kin ola­rak dün­den bu ya­na gö­rüş­me­le­ri­mi­zi sür­dü­rü­yo­ruz. Bu ta­sa­rı­nın ya­sa­laş­ma­sı so­nu­cun­da dü­şük ve or­ta ge­lir­li­ler de­ğil, ama or­ta­nın üs­tü di­ye­bi­le­ce­ği­miz dü­zey­den iti­ba­ren da­ha yu­ka­rı ke­sim­de olan va­tan­daş­la­rı­mız da­ha ra­hat ev sa­hi­bi ola­bi­le­cek­ler. Bel­li bir bi­ri­ki­mi olan va­tan­daş­la­rı­mız kre­di kul­lan­mak su­re­tiy­le ev sa­hi­bi ol­ma ola­na­ğı­na ka­vu­şa­cak­lar. Bu ola­nak esa­sen bu­gün de var, bu­gün de kre­di alı­na­bi­li­yor. Yi­ne, ifa­de et­miş­tim: Bu­gün­kü fa­iz oran­la­rıy­la kre­di kul­lan­mak son de­re­ce pa­ha­lı­dır. Ya­sa­nın ba­şa­rıy­la uy­gu­la­na­bil­me­si için fa­iz oran­la­rı­nın mut­la­ka ve mut­la­ka çok aşa­ğı­la­ra, yüz­de 7-8'le­re düş­me­si ge­re­kir. Yıl­lık ola­rak söy­lü­yo­rum. An­cak bu dü­zey­de bir fa­iz ora­nıy­la böy­le bir ya­sa­nın ba­şa­rı şan­sı ola­bi­lir.

Bun­la­rın ya­nın­da şu­nu da söy­le­mek is­ti­yo­rum: Bu her şey de­mek de­ğil. Fa­iz oran­la­rı ide­al bir se­vi­ye­ye düş­tü, Tür­ki­ye tek ha­ne­li enf­las­yo­nu ka­lı­cı bir şe­kil­de ya­ka­la­dı, eko­no­mi­de is­tik­ra­rı ya­ka­la­dı. Bü­tün bun­la­rın ol­du­ğu­nu var­sa­ya­lım, her şey yo­lun­da gi­di­yor di­ye­lim. Bu uy­gu­la­ma­nın, mort­ga­ge uy­gu­la­ma­sı­nın ol­du­ğu ül­ke­le­re bak­tı­ğı­mız­da, her şey yo­lun­da gi­der­ken bir­den bu pi­ya­sa­da iş­le­rin ter­si­ne dön­dü­ğü dö­nem­ler ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz: Eko­no­mi­de­ki kriz dö­nem­le­ri, bu­na­lım dö­nem­le­ri ve­ya dal­ga­lan­ma dö­nem­le­ri. Bu na­sıl olu­yor? Ge­liş­miş ül­ke­ler­de bu­nun ör­nek­le­ri ya­şan­mış ve bu­na, ya­şa­nan kri­ze, bu pi­ya­sa­da, ko­nut pi­ya­sa­sın­da ya­şa­nan kri­ze "mort­ga­ge kri­zi" de­miş bu ül­ke­ler.

Ge­nel eko­no­mik kriz so­nu­cu önem­li öl­çü­de iş ka­yıp­la­rı olu­şu­yor ta­bii ki. Va­tan­daş­la­rı­mız iş­siz ka­la­bi­lir­ler di­ğer ül­ke­ler­de iş­siz kal­dık­la­rı gi­bi. İş­siz ka­lan va­tan­daş, al­mış ol­du­ğu ko­nut kre­di­si­ni ge­ri öde­ye­mi­yor. Böy­le bir du­rum­da ban­ka­lar, öde­ne­me­yen ko­nut kre­di­si ne­de­niy­le ko­nu­ta el ko­yu­yor, ipo­tek­li ko­nu­tu sa­tı­şa çı­ka­rı­yor. Za­ten, kriz ne­de­niy­le düş­müş olan ta­lep ev fi­yat­la­rı­nı aşa­ğı­ya çek­miş du­rum­da­dır. Öte ta­raf­tan, bu şe­kil­de ban­ka­la­rın öden­me­yen kre­di­ler ne­de­niy­le sa­tı­şa çı­kar­dık­la­rı ko­nut­lar ne­de­niy­le de fi­yat­lar ikin­ci kez, bir kez da­ha aşa­ğı­ya dü­şü­yor. Böy­le bir or­ta­mın ya­rat­tı­ğı kriz so­nu­cu çe­şit­li ül­ke­ler­de ko­nut pi­ya­sa­sın­da ola­ğa­nüs­tü bir kriz ya­şan­mış­tır. Ko­nut fi­yat­la­rı aşa­ğı yu­ka­rı yüz­de 50'ler mer­te­be­sin­de aşa­ğı­ya düş­müş­tür, bun­dan hem ko­nut sa­hip­le­ri za­rar gör­müş­tür hem fi­nans ke­si­mi za­rar gör­müş­tür ve…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Ham­za­çe­bi, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

MEH­MET AKİF HAM­ZA­ÇE­Bİ (De­vam­la) - Ta­mam­lı­yo­rum Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

…hem de eko­no­mi­de yer alan bü­tün ak­tör­ler, eko­no­mi­de­ki bü­tün il­gi­li ke­sim­ler bun­dan za­rar gör­müş­tür.

Bu­nu şu­nun için söy­lü­yo­rum: Mort­ga­ge ya­sa­sı çı­kı­yor, ar­tık her şey çok gü­zel ola­cak di­ye dü­şün­me­mek ge­re­kir. Şüp­he­siz olum­lu bir adım­dır. Bu­nun olum­lu yan­la­rı­nın ol­du­ğu­nu dün de ifa­de et­tim. Bu­nun­la bir­lik­te ya­pıl­ma­sı ge­re­ken bir iş da­ha var, o da, ge­liş­miş ül­ke tec­rü­be­le­ri­ni dik­ka­te ala­rak, eko­no­mi­de­ki bu tür kriz dö­nem­le­rin­de alı­na­bi­le­cek ön­lem­le­re iliş­kin ola­rak pe­şi­nen bir er­ken uya­rı sis­te­mi­ni kur­mak ge­re­kir. Eko­no­mi­de gö­rev alan il­gi­li ku­rum­la­rın bu ko­nu­da mut­la­ka bir ça­lış­ma yap­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum.

Söz­le­ri­mi bu­ra­da bi­ti­ri­yo­rum, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ham­za­çe­bi.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Öner­ge ka­bul edil­me­miş­tir.

22'nci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

23'ün­cü mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

24'ün­cü mad­de üze­rin­de­ki öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1159 Sı­ra Sa­yı­lı Ta­sa­rı­nın çer­çe­ve 24 ün­cü mad­de­si ile 4077 sa­yı­lı Ka­nu­na ek­len­me­si ön­gö­rü­len 10/B mad­de­si­nin on­dör­dün­cü fık­ra­sı­nın mad­de met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı­nı arz ve tek­lif ede­riz.

 

M. Akif Ham­za­çe­bi

Bü­lent Ba­ra­ta­lı

Ke­mal Kı­lıç­da­roğ­lu

 

Trab­zon

İz­mir

İs­tan­bul

 

Ali Ke­mal De­ve­ci­ler

Yıl­maz Ka­ya

 

 

Ba­lı­ke­sir

İz­mir

 

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Ham­za­çe­bi.

MEH­MET AKİF HAM­ZA­ÇE­Bİ (Trab­zon) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ta­sa­rı­nın bir hük­mü, kre­di bor­cu­nun va­de­sin­den ön­ce öde­ne­cek ol­ma­sı hâlin­de, bor­cu­nu er­ken öde­ye­cek olan kre­di borç­lu­su, ya­ni ev ala­cak olan va­tan­da­şı­mı­za yüz­de 2'yi aş­ma­mak üze­re ban­ka­nın be­lir­le­ye­ce­ği bir oran­da er­ken öde­me üc­re­ti öde­me­si yü­küm­lü­lü­ğü­nü ge­tir­mek­te­dir. Şu an­da­ki uy­gu­la­ma­da, mev­cut ya­sa­la­ra gö­re ipo­tek­li ko­nut kre­di­si uy­gu­la­ma­sın­da her­han­gi bir şe­kil­de "er­ken öde­me üc­re­ti" ve­ya "ce­za­sı" adı al­tın­da bir yü­küm­lü­lük yok­tur. Kre­di borç­lu­su, ko­nut sa­tın alan va­tan­da­şı­mız bor­cu­nu er­ken öde­mek is­te­di­ğin­de ban­kay­la, gi­der, gö­rü­şür, an­la­şır ve bor­cu­nu er­ken ka­pa­ta­bi­lir, her­han­gi bir şe­kil­de bir üc­ret ve­ya ce­za öde­mez.

Ta­sa­rı­nın bir ge­çi­ci mad­de­si, hâlen kre­di borç­lu­su olan va­tan­daş­la­rı­mız açı­sın­dan da bu ola­na­ğı ge­ti­ri­yor. Hâlen kre­di kul­lan­mış olan va­tan­daş­la­rı­mız bu ya­sa­nın yü­rür­lü­ğe gir­me­sin­den son­ra da kre­di bor­cu­nu er­ken öde­mek is­ter­se, yi­ne, er­ken öde­me üc­re­ti öde­me­ye­cek­ler­dir. Hükûmet ta­sa­rı­sın­da ol­ma­yan bu hu­su­su, Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu gö­rüş­me­le­ri sı­ra­sın­da ta­sa­rı­ya ila­ve et­tik. An­cak, bun­dan son­ra­sı için er­ken öde­me üc­re­ti alın­ma­sı yö­nün­de­ki hük­mün çok ge­rek­li ol­ma­dı­ğı ka­na­atin­de­yim. Bu­nun tek­nik açık­la­ma­la­rı ya­pı­la­bi­lir. İş­te, ban­ka, bir fon plan­la­ma­sı yap­mış­tır. Bu fon plan­la­ma­sı ge­re­ği, iş­te, kre­di söz­leş­me­sin­de ön­gö­rü­len va­de borç­lu ta­ra­fın­dan bo­zul­mak is­te­ni­yor­sa, ban­ka, muh­te­mel bir ge­li­rin­den yok­sun ka­lır, fon pla­nı ak­sa­mış olur, o ne­den­le böy­le bir er­ken öde­me üc­re­ti ve­ya ce­za ol­sun şek­lin­de­ki bir yak­la­şım­la kon­muş­tur. Kal­dı­rıl­ma­sı­nın so­run ya­ra­ta­ca­ğı ka­na­atin­de de­ği­lim. Bir eko­no­mi­de, ko­nut kre­di­le­rin­de ne ka­dar­lık bir er­ken öde­me­nin ger­çek­le­şe­ce­ği sek­tör ta­ra­fın­dan, ban­ka­lar ta­ra­fın­dan bi­li­nir. Fon plan­la­ma­sı bu­na gö­re ya­pı­la­bi­lir, kre­di fi­yat­lan­dır­ma­sı bu­na gö­re ya­pı­la­bi­lir. Bu ne­den­le, tü­ke­ti­ci hak­la­rı­na da uy­gun bul­ma­dı­ğı­mız, yüz­de 2'yi aş­ma­mak üze­re er­ken öde­me üc­re­ti öden­me­si yö­nün­de­ki bu hük­mün ta­sa­rı­dan çı­ka­rıl­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­ruz. Öner­ge bu amaç­la ve­ril­miş­tir.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ham­za­çe­bi.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Öner­ge ka­bul edil­me­miş­tir.

24'ün­cü mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

25'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

26'ncı mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

27'nci mad­de üze­rin­de bir öner­ge var­dır, oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan, "Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 27. mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Fa­ruk Çe­lik

Ah­met Işık

A. Yük­sel Ka­vuş­tu

 

Bur­sa

Kon­ya

Ço­rum

 

Mu­rat Yıl­ma­zer

Feh­mi Uya­nık

 

 

Kı­rık­ka­le

Di­yar­ba­kır

 

Mad­de 27. 2/3/1984 ta­rih­li ve 2985 sa­yı­lı Top­lu Ko­nut Ka­nu­nu­na aşa­ğı­da­ki ek mad­de ek­len­miş­tir.

"Ek Mad­de 10.- Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tı­şın­dan kay­nak­la­nan ipo­tek­li ve­ya ipo­tek­siz ala­cak­la­rı, ipo­tek fi­nans­ma­nı ku­ru­luş­la­rı ta­ra­fın­dan dev­ra­lı­na­bi­lir ve dev­re­di­le­bi­lir."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe: Söz ko­nu­su Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bah­si ge­çen mad­de­sin­de, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­mış ko­nut­la­ra iliş­kin" re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı ifa­de­si­nin kul­la­nıl­ma­sı, bu ka­nun kap­sa­mın­da Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­la­rı­nın söz ko­nu­su fi­nans­man sis­te­mi için­de men­kul kıy­met­leş­ti­ril­me­si­ne im­kan ve­ril­me­si ge­re­ği­ne rağ­men, İda­re ala­cak­la­rı­nın var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da yer ala­ma­ma­sı­na se­bep ol­mak­ta­dır. Oy­sa, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da­ki var­lık­lar için Ka­nun Ta­sa­rı­sın­da "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı yok­tur.

Do­la­yı­sıy­la, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan do­ğan ala­cak­la­rı için "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı iba­re­si ek­len­me­si­ne ge­rek yok­tur. Bu iba­re­nin ta­sa­rı­da İda­re ala­cak­lar için ek­len­me­si, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met iş­lem­le­rin­de fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ba­kı­mın­dan aran­ma­yan ek bir şar­tın Top­lu Ko­nut İda­re­si ala­cak­la­rı için aran­ma­sı an­la­mı­na gel­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 27'nci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

28'in­ci mad­de üze­rin­de­ki öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 28 in­ci mad­de­si­nin ta­sa­rı met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı­nı ve mü­te­akip mad­de­le­rin bu­na gö­re te­sel­sül et­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Sa­dul­lah Er­gin

Ay­han Se­fer Üs­tün

Mus­ta­fa Nu­ri Ak­bu­lut

 

Ha­tay

Sa­kar­ya

Er­zu­rum

 

Yük­sel Ça­vu­şoğ­lu

Yah­ya Baş

Re­cep Ko­ral

 

Ka­ra­man

İs­tan­bul

İs­tan­bul

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe: Mad­dey­le ön­gö­rü­len dü­zen­le­me­ye 13.6.2006 ta­rih­li ve 5520 sa­yı­lı Ku­rum­lar Ver­gi­si Ka­nu­nu­nun 5 in­ci mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­nın (d) ben­di­nin 6 nu­ma­ra­lı alt­ben­din­de yer ve­ril­miş ol­du­ğun­dan mad­de ta­sa­rı met­nin­den çı­ka­rıl­mak­ta­dır.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

29'un­cu mad­de­yi 28'in­ci mad­de ola­rak de­ğer­len­di­re­ce­ğiz.

Mad­de üze­rin­de­ki öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1159 Sı­ra Sa­yı­lı "Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 28 in­ci Mad­de­si'nin Ka­nun Ta­sa­rı­sı met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı­nı ve son­ra­ki mad­de­le­rin bu­na gö­re te­sel­sül et­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Ali Yük­sel Ka­vuş­tu

Ah­met Işık

Feh­mi Uya­nık

 

Ço­rum

Kon­ya

Di­yar­ba­kır

 

Mu­rat Yıl­ma­zer

T. Zi­ya­ed­din Ak­bu­lut

 

 

Kı­rık­ka­le

Te­kir­dağ

 

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Tak­di­re bı­ra­kı­yo­rum.

SA­DUL­LAH ER­GİN (Ha­tay) - Ge­rek­çe…

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum.

Ge­rek­çe:

Kap­sam­lı bir Ge­lir Ver­gi­si Re­for­mu'na iliş­kin ça­lış­ma­lar Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğı ta­ra­fın­dan yü­rü­tül­mek­te­dir. Bu kap­sam­da ge­lir ver­gi­si­ne iliş­kin ola­rak yu­ka­rı­da ön­gö­rü­len dü­zen­le­me­nin yü­rü­tü­len ça­lış­ma­lar­da sis­tem bü­tün­lü­ğü­nün ko­run­ma­sı ve re­for­mun sıh­ha­ti açı­sın­dan Ge­lir Ver­gi­si Re­for­mu'na iliş­kin ha­zır­lık­lar­la bir­lik­te de­ğer­len­di­ril­me­si­nin da­ha uy­gun ola­ca­ğı dü­şü­nül­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler…

MEH­MET AKİF HAM­ZA­ÇE­Bİ (Trab­zon) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı…

ALİ KE­MAL DE­VE­Cİ­LER (Ba­lı­ke­sir) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­ti­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Bir son­ra­kin­de…

Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir. (CHP sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

MEH­MET AKİF HAM­ZA­ÇE­Bİ (Trab­zon) - Sa­yın Baş­kan…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Bir da­ki­ka!.. Ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­te­miş­tik. Olur mu öy­le şey?

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer ar­ka­daş­la­rım, peş pe­şe de­vam edi­yo­ruz.

Sa­yın Eras­lan, lüt­fen…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Ha­yır ama… Bu­ra­da­yız ya­ni. Öy­le şey mi olur?

HÜ­SE­YİN BA­YIN­DIR (Kır­şe­hir) - Sa­yın Baş­kan, hu­kuk, İç Tü­zük… Ak­lı­na ge­len şe­kil­de yap­ma!

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer ar­ka­daş­la­rım, ba­kı­nız…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Ya­ni, öy­le şey mi olur Sa­yın Baş­kan?

BAŞ­KAN - Sa­yın Eras­lan, lüt­fen otu­rur mu­su­nuz.

Bu­yu­run.

28 ve 29'un­cu mad­de­ler me­tin­den çı­ka­rıl­dı­ğı için…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Hep ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­te­ye­ce­ğiz.

GÖK­HAN DUR­GUN (Ha­tay) - Her mad­de­de ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­te­ye­ce­ğiz.

BAŞ­KAN -…30'un­cu mad­de­yi 28'in­ci mad­de ola­rak oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı…

BAŞ­KAN - He­ye­can­lan­ma­yın, ta­mam...

30'un­cu mad­de­yi 28'in­ci mad­de ola­rak oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım ve ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nı ara­ya­ca­ğım.

28'in­ci mad­de­yi, ya­ni, ye­ni 28'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler…

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, kâtip üye­ler ara­sın­da ih­ti­laf var­dır, elek­tro­nik ci­haz­la oy­la­ma ya­pa­ca­ğım.

Oy­la­ma için iki da­ki­ka­lık sü­re ve­ri­yo­rum.

Oy­la­ma iş­le­mi­ni baş­la­tı­yo­rum.

(Elek­tro­nik ci­haz­la oy­la­ma ya­pıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ka­rar ye­ter sa­yı­sı var­dır, mad­de ka­bul edil­miş­tir.

31'in­ci mad­de­yi 29'un­cu mad­de ola­rak oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

Es­ki 32'nci mad­de, şim­di 30'un­cu mad­de üze­rin­de bir adet öner­ge var­dır, öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan "Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Ba­zı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 193 sa­yı­lı Ka­nu­nun Ge­çi­ci 67 nci mad­de­si­nin (1) nu­ma­ra­lı fık­ra­sı­nın al­tın­cı pa­rag­ra­fı ile (8) nu­ma­ra­lı fık­ra­sın­da de­ği­şik­lik ya­pan 30. mad­de­si­nin Ka­nun Ta­sa­rı­sı'ndan çı­ka­rıl­ma­sı­nı   arz ve tek­lif ede­riz.

 

Sa­dul­lah Er­gin

Ay­han Se­fer Üs­tün

Mus­ta­fa Nu­ri Ak­bu­lut

 

Ha­tay

Sa­kar­ya

Er­zu­rum

 

Yük­sel Ça­vu­şoğ­lu

Yah­ya Baş

Re­cep Ko­ral

 

Ka­ra­man

İs­tan­bul

İs­tan­bul

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

27.06.2006 ta­rih ve 5527 sa­yı­lı "Ge­lir Ver­gi­si Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na İliş­kin Ka­nun" ile Ge­lir Ver­gi­si Ka­nu­nu'nun Ge­çi­ci 67. mad­de­sin­de ya­pı­lan de­ği­şik­lik­ler ile Ge­çi­ci 67. mad­de­de ta­nı­nan yet­ki çer­çe­ve­sin­de alı­nan 22.07.2006 ta­rih ve 2006/10731 sa­yı­lı Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ka­ra­rı ile ge­ti­ri­len ye­ni dü­zen­le­me­nin, mad­de de­ği­şik­li­ği ile ya­pıl­ma­sı amaç­la­nan de­ği­şik­lik­le­ri kar­şı­lar ni­te­lik­te ol­ma­sı ne­de­niy­le, Ta­sa­rı'da söz ko­nu­su mad­de­nin yer al­ma­sı­na ge­rek kal­ma­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, 32'nci mad­de de me­tin­den çı­ka­rıl­mış­tır.

Es­ki 33'ün­cü, ye­ni 30'un­cu mad­de üze­rin­de­ki öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan Ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 30 un­cu mad­de­si ile 6802 sa­yı­lı Ka­nu­nun 29 un­cu mad­de­si­nin de­ğiş­ti­ri­len (i) ben­di ile ay­nı mad­de­ye ek­le­nen (y) ben­din­de yer alan "ko­nut fi­nans­ma­nı kap­sa­mın­da" iba­re­le­rin­den ön­ce gel­mek üze­re "2499 sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sın­da ta­nım­la­nan" iba­re­si­nin ek­len­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Sa­dul­lah Er­gin

Ay­han Se­fer Üs­tün

Mus­ta­fa Nu­ri Ak­bu­lut

 

Ha­tay

Sa­kar­ya

Er­zu­rum

 

Yük­sel Ça­vu­şoğ­lu

Yah­ya Baş

Re­cep Ko­ral

 

Ka­ra­man

İs­tan­bul

İs­tan­bul

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe: "2499 sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sın­da ta­nım­la­nan" iba­re­si­nin mad­de met­ni­ne ila­ve edil­me­siy­le uy­gu­la­ma­da do­ğa­bi­le­cek te­red­düt­le­rin ön­len­me­si amaç­lan­mak­ta­dır.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 33'ün­cü mad­de­yi 30'un­cu mad­de ola­rak oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ye­ni 31'in­ci mad­de üze­rin­de­ki öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan, "Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 31. Mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Fa­ruk Çe­lik

Ah­met Işık

Feh­mi Uya­nık

 

Bur­sa

Kon­ya

Di­yar­ba­kır

 

Ali Yük­sek Ka­vuş­tu

Mu­rat Yıl­ma­zer

 

 

Ço­rum

Kı­rık­ka­le

 

Mad­de 31. 2/7/1964 ta­rih­li ve 492 sa­yı­lı Harç­lar Ka­nu­nu­nun 59 un­cu mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­na aşa­ğı­da­ki bent­ler ek­len­miş­tir.

"o) Ko­nut fi­nans­ma­nı ku­ru­luş­la­rı ve ipo­tek fi­nans­ma­nı ku­ru­luş­la­rı ta­ra­fın­dan 2499 sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­sin­de ta­nım­la­nan ko­nut fi­nans­ma­nı kap­sa­mın­da te­sis olu­na­cak ipo­tek iş­lem­le­ri,

p) 2499 sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­sin­de ta­nım­la­nan ko­nut fi­nans­ma­nı ama­cıy­la ya­pı­la­cak fi­nan­sal ki­ra­la­ma­lar­da ki­ra­la­nan ko­nut­la­rın ki­ra­cı­ya dev­ri,

r) Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı ta­ra­fın­dan ko­nut sa­tış­la­rı ne­de­niy­le te­sis olu­na­cak ipo­tek iş­lem­le­ri."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar)- Ka­tı­la­mı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Söz ko­nu­su Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bah­si ge­çen mad­de­sin­de, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­mış ko­nut­la­ra iliş­kin" re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı ifa­de­si­nin kul­la­nıl­ma­sı, bu ka­nun kap­sa­mın­da Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­la­rı­nın söz ko­nu­su fi­nans­man sis­te­mi için­de men­kul kıy­met­leş­ti­ril­me­si­ne im­kan ve­ril­me­si ge­re­ği­ne rağ­men, İda­re ala­cak­la­rı­nın var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da yer ala­ma­ma­sı­na se­bep ol­mak­ta­dır. Oy­sa, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da­ki var­lık­lar için Ka­nun Ta­sa­rı­sın­da "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı yok­tur.

Do­la­yı­sıy­la, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan do­ğan ala­cak­la­rı için "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı iba­re­si ek­len­me­si­ne ge­rek yok­tur. Bu iba­re­nin ta­sa­rı­da İda­re ala­cak­la­rı için ek­len­me­si, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met iş­lem­le­rin­de fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ba­kı­mın­dan aran­ma­yan ek bir şar­tın Top­lu Ko­nut İda­re­si ala­cak­la­rı için aran­ma­sı an­la­mı­na gel­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

34'ün­cü mad­de­yi 31'in­ci mad­de ola­rak oy­la­rı­nı­za arz edi­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Es­ki 35, ye­ni 32'nci mad­de üze­rin­de­ki öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan, "Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 32. Mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Fa­ruk Çe­lik

Ah­met Işık

Mu­rat Yıl­ma­zer

 

Bur­sa

Kon­ya

Kı­rık­ka­le

 

Ali Yük­sel Ka­vuş­tu

Feh­mi Uya­nık

 

 

Ço­rum

Di­yar­ba­kır

 

Mad­de 32. A) 492 sa­yı­lı Ka­nu­na bağ­lı (1) sa­yı­lı ta­ri­fe­nin "(A) Mah­ke­me Harç­la­rı" baş­lık­lı bö­lü­mü­nün "III-Ka­rar ve ilam har­cı" baş­lık­lı fık­ra­sı­nın "1. Nis­pi harç" baş­lık­lı ben­di­nin, (e) alt ben­din­den son­ra gel­mek üze­re aşa­ğı­da­ki alt bent ek­len­miş­tir.

"f) Ko­nu­su bel­li bir de­ğer­le il­gi­li bu­lu­nan da­va­lar­da ve 2499 sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sın­da ta­nım­la­nan ko­nut fi­nans­ma­nın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­lar ile Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı­nın ta­ki­bin­de, iha­le­nin fes­hi ta­lep­le­ri ile il­gi­li ola­rak esas hak­kın­da ka­rar ve­ril­me­si ha­lin­de hü­küm al­tı­na alı­nan an­laş­maz­lık ko­nu­su de­ğer üze­rin­den bin­de 54

Ba­kan­lar Ku­ru­lu, da­va çe­şit­le­ri iti­ba­rıy­la bir­lik­te ve­ya ay­rı ay­rı ol­mak üze­re bu alt bent­te ya­zı­lı nis­pe­ti bin­de 10'a ka­dar in­dir­me­ye ve­ya Ka­nun­da ya­zı­lı nis­pe­te ka­dar çı­kar­ma­ya yet­ki­li­dir."

B) 492 sa­yı­lı Ka­nu­na bağ­lı (1) sa­yı­lı ta­ri­fe­nin "(B) İc­ra ve if­las harç­la­rı" bö­lü­mü­nün "I-İc­ra harç­la­rı" baş­lık­lı fık­ra­sı­nın "3. De­ğe­ri bel­li olan ic­ra ta­kip­le­rin­de tah­sil har­cı, de­ğer üze­rin­den:" baş­lık­lı ben­di­nin so­nu­na aşa­ğı­da­ki alt bent ek­len­miş­tir.

"h) 2499 sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sın­da ta­nım­la­nan ko­nut fi­nans­ma­nın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­lar ile Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı­nın ta­ki­bin­de, bu bent­te be­lir­ti­len tah­sil harç­la­rı dört­te bi­ri ora­nın­da uy­gu­la­nır."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Söz ko­nu­su Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bah­si ge­çen mad­de­sin­de, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­mış ko­nut­la­ra iliş­kin" re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı ifa­de­si­nin kul­la­nıl­ma­sı, bu ka­nun kap­sa­mın­da Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­la­rı­nın söz ko­nu­su fi­nans­man sis­te­mi için­de men­kul kıy­met­leş­ti­ril­me­si­ne im­kan ve­ril­me­si ge­re­ği­ne rağ­men, İda­re ala­cak­la­rı­nın var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da yer ala­ma­ma­sı­na se­bep ol­mak­ta­dır. Oy­sa, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da­ki var­lık­lar için Ka­nun Ta­sa­rı­sın­da "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı yok­tur.

Do­la­yı­sıy­la, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan do­ğan ala­cak­la­rı için "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı iba­re­si ek­len­me­si­ne ge­rek yok­tur. Bu iba­re­nin ta­sa­rı­da İda­re ala­cak­la­rı için ek­len­me­si, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met iş­lem­le­rin­de fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ba­kı­mın­dan aran­ma­yan ek bir şar­tın Top­lu Ko­nut İda­re­si ala­cak­la­rı için aran­ma­sı an­la­mı­na gel­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge is­ti­ka­me­tin­de 35'in­ci mad­de­yi 32'nci mad­de ola­rak oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

36'ncı mad­de­yi 33'ün­cü mad­de ola­rak oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Es­ki 37'nci mad­de ye­ni 34'ün­cü mad­de üze­rin­de­ki öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan, "Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 34. Mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Fa­ruk Çe­lik

Ah­met Işık

Feh­mi Uya­nık

 

Bur­sa

Kon­ya

Di­yar­ba­kır

 

Ali Yük­sel Ka­vuş­tu

Mu­rat Yıl­ma­zer

 

 

Ço­rum

Kı­rık­ka­le

 

Mad­de 34. 1/7/1964 ta­rih­li ve 488 sa­yı­lı Dam­ga Ver­gi­si Ka­nu­nu­na bağ­lı (2) Sa­yı­lı Tab­lo­nun "IV-Ti­ca­ri ve me­de­ni iş­ler­le il­gi­li ka­ğıt­lar" baş­lık­lı bö­lü­mü­ne aşa­ğı­da­ki (36) nu­ma­ra­lı fık­ra, "V-Ku­rum­lar­la il­gi­li ka­ğıt­lar" baş­lık­lı bö­lü­mü­ne ise aşa­ğı­da­ki (23) ve (24) nu­ma­ra­lı fık­ra­lar ek­len­miş­tir.

"36. Ser­ma­ye pi­ya­sa­sı araç­la­rı­nın ih­ra­cı­na iliş­kin ola­rak dü­zen­le­nen mak­buz ve ka­ğıt­lar, ko­nut fi­nans­ma­nı ku­ru­luş­la­rı­nın ko­nut fi­nans­ma­nı iş­lem­le­ri ve bu ku­ru­luş­la­rın ipo­tek­li ser­ma­ye pi­ya­sa­sı araç­la­rı, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler ve var­lık fi­nans­ma­nı fon­la­rı­nı tem­si­len men­kul kıy­met ih­ra­cı ve bu ih­ra­ca ko­nu te­mi­nat­lar­la il­gi­li ola­rak dü­zen­le­nen mak­buz ve ka­ğıt­lar."

"23. İpo­tek fi­nans­ma­nı ku­ru­luş­la­rı ile ko­nut fi­nans­ma­nı fon­la­rı­nın ku­ru­luş ve ipo­tek­li ser­ma­ye pi­ya­sa­sı araç­la­rı, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler ve var­lık fi­nans­ma­nı fon­la­rı­nı tem­sil eden men­kul kıy­met­le­rin ih­ra­cı ve ih­ra­ca ko­nu te­mi­nat­lar­dan kay­nak­la­nan­lar da­hil her tür­lü iş­lem­le­ri ile il­gi­li ola­rak dü­zen­le­nen ve dam­ga ver­gi­si bu ku­ru­luş­lar ve­ya fon­lar ta­ra­fın­dan öden­me­si ge­re­ken mak­buz ve ka­ğıt­lar.

24. Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın men­kul kıy­met ih­ra­cı ve ih­ra­ca ko­nu te­mi­nat­lar­dan kay­nak­la­nan­lar da­hil her tür­lü iş­lem­le­ri ile il­gi­li ola­rak dü­zen­le­nen ve dam­ga ver­gi­si bu ku­ru­luş ta­ra­fın­dan öden­me­si ge­re­ken mak­buz ve ka­ğıt­lar."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe: Söz ko­nu­su Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bah­si ge­çen mad­de­sin­de, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­mış ko­nut­la­ra iliş­kin" re­hin­le te­min edil­miş ala­cak­la­rı ifa­de­si­nin kul­la­nıl­ma­sı, bu ka­nun kap­sa­mın­da Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan kay­nak­la­nan ala­cak­la­rı­nın söz ko­nu­su fi­nans­man sis­te­mi için­de men­kul kıy­met­leş­ti­ril­me­si­ne im­kan ve­ril­me­si ge­re­ği­ne rağ­men, İda­re ala­cak­la­rı­nın var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da yer ala­ma­ma­sı­na se­bep ol­mak­ta­dır. Oy­sa, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler kap­sa­mın­da­ki var­lık­lar için Ka­nun Ta­sa­rı­sın­da "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı yok­tur.

Do­la­yı­sıy­la, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın ko­nut sa­tış­la­rın­dan do­ğan ala­cak­la­rı için "ya­pı kul­lan­ma iz­ni alın­ma" şar­tı iba­re­si ek­len­me­si­ne ge­rek yok­tur. Bu iba­re­nin ta­sa­rı­da İda­re ala­cak­la­rı için ek­len­me­si, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met iş­lem­le­rin­de fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ba­kı­mın­dan aran­ma­yan ek bir şar­tın Top­lu Ko­nut İda­re­si ala­cak­la­rı için aran­ma­sı an­la­mı­na gel­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, es­ki 37, ye­ni 34'ün­cü mad­de­yi de­ği­şik­lik öner­ge­siy­le bir­lik­te oy­la­rı­nı­za arz edi­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

35'in­ci mad­de üze­rin­de­ki öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan "Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 35. Mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

 

Fa­ruk Çe­lik

Ah­met Işık

Feh­mi Uya­nık

 

Bur­sa

Kon­ya

Di­yar­ba­kır

 

Ali Yük­sel Ka­vuş­tu

Mu­rat Yıl­ma­zer

 

 

Ço­rum

Kı­rık­ka­le

 

Mad­de 35.- 25/10/1984 ta­rih­li ve 3065 sa­yı­lı Kat­ma De­ğer Ver­gi­si Ka­nu­nu­nun 17 nci mad­de­si­nin (4) nu­ma­ra­lı fık­ra­sı­na aşa­ğı­da­ki bent ek­len­miş­tir.

"ş) 2499 sa­yı­lı Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu­nun 38/A mad­de­sin­de ta­nım­la­nan ko­nut fi­nans­ma­nı ama­cıy­la te­mi­nat gös­te­ri­len ve­ya ipo­tek ko­nu­lan ko­nu­tun, ko­nut fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı, ipo­tek fi­nans­ma­nı ku­ru­luş­la­rı ya da üçün­cü ki­şi­le­re tes­li­mi (mü­za­ye­de ma­hal­lin­de ya­pı­lan sa­tış­lar da­hil) ile bu şe­kil­de alı­nan ko­nu­tun, ko­nut fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı ve­ya ipo­tek fi­nans­ma­nı ku­ru­luş­la­rı ta­ra­fın­dan tes­li­mi (mü­za­ye­de ma­hal­lin­de ya­pı­lan sa­tı­şı da­hil)."

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe: Ko­nut fi­nans­ma­nı­na ko­nu ta­şın­maz­la­rın ic­ra yo­luy­la sa­tı­şı ve tes­li­mi­ne da­ir bu hük­mün Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı ba­kı­mın­dan da ge­çer­li ola­bil­me­si için ge­rek­li de­ği­şik­lik ya­pıl­mak­ta­dır.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Es­ki 38, ye­ni 35'in­ci mad­de­yi de­ği­şik­lik öner­ge­siy­le bir­lik­te oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

39'un­cu mad­de 36'ncı mad­de ola­rak de­ğiş­miş­ti. Şim­di, 36'ncı mad­de üze­rin­de­ki öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1159 Sı­ra Sa­yı­lı "Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı"nın 36. Mad­de­sin­de yer alan "29 un­cu mad­de­si 01/01/2008 ta­ri­hin­den ge­çer­li ol­mak üze­re, di­ğer mad­de­le­ri ise" ifa­de­si­nin 36. Mad­de met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı­nı arz ve tek­lif ede­riz.

 

A.Yük­sel Ka­vuş­tu

Ah­met Işık

Feh­mi Uya­nık

 

Ço­rum

Kon­ya

Di­yar­ba­kır

 

Mu­rat Yıl­ma­zer

T. Zi­ya­ed­din Ak­bu­lut

 

 

Kı­rık­ka­le

Te­kir­dağ

 

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI SA­İT AÇ­BA (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ka­tı­la­mı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Hükûmet?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Ka­tı­lı­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe: Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 29. Mad­de­si­nin me­tin­den çı­kar­tıl­ma­sı son­ra­sın­da yü­rür­lük mad­de­si­nin yu­ka­rı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si ge­rek­mek­te­dir.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Es­ki 39, ye­ni 36'ncı mad­de­yi de­ği­şik­lik öner­ge­siy­le bir­lik­te oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Es­ki 40, ye­ni 37'nci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za arz edi­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

İkin­ci bö­lüm­de­ki mad­de­ler üze­rin­de­ki oy­la­ma iş­lem­le­ri ta­mam­lan­mış­tır.

Ta­sa­rı­nın tü­mü­nün oy­la­ma­sın­dan ön­ce, oyu­nun ren­gi­ni be­lirt­mek üze­re De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met Kan­do­ğan, leh­te.

Bu­yu­run Sa­yın Kan­do­ğan. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz ka­nun ta­sa­rı­sı üze­rin­de oyu­mun ren­gi­nin olum­lu ol­du­ğu­nu ön­ce­lik­le ifa­de et­mek is­ti­yo­rum ve bu ka­nun­la bir­lik­te Tür­ki­ye'de ko­nut­la­rın imar plan­la­rı­na uy­gun ola­ca­ğı­nı, ko­nut­la­rın sağ­lam ve ka­li­te­li ola­ca­ğı­nı, in­şa­at sek­tö­rü­nün can­la­na­ca­ğı­nı, eko­no­mi­nin ka­yıt al­tı­na alı­na­ca­ğı­nı, ta­pu­da ve em­lak be­yan­na­me­le­rin­de ger­çek ra­kam­la­rın or­ta­ya çı­ka­ca­ğı­nı, mü­te­ah­hit­lik hiz­met­le­ri ya­pan­la­rın har­ca­ma­la­rı­nı, mas­raf­la­rı­nı ger­çek ka­yıt­lar içe­ri­sin­de tu­ta­cak­la­rı­nı, ka­yıt dı­şı­nın aza­la­ca­ğı­nı, eko­no­mi­nin can­la­na­ca­ğı­nı, fi­nans sek­tö­rü­nün ge­li­şe­ce­ği­ni ve do­la­yı­sıy­la, ile­ri­de bor­sa­nın da can­la­na­ca­ğıy­la il­gi­li gö­rüş­le­rim son de­re­ce olum­lu, müs­pet. Yal­nız, bu ka­nun­la il­gi­li ola­rak ka­mu­oyun­da çok de­ği­şik bir bek­len­ti var­dı ve ka­mu­oyun­da­ki bek­len­ti, bu ka­nun­la be­ra­ber dar ge­lir­li­le­re ko­nut sa­hi­bi ola­bil­me­nin yol­la­rı­nın açı­la­ca­ğı ka­mu­oyun­da yay­gın bir bek­len­tiy­di ve ik­ti­dar çev­re­le­ri ka­mu­oyun­da böy­le bir bek­len­ti­yi yay­dı­lar, ama bu ka­nun­la il­gi­li ola­rak bi­raz ön­ce say­mış ol­du­ğum o müs­pet ge­liş­me­le­rin ya­nın­da, pe­şin öde­ye­bi­le­cek imkânla­rı ol­ma­yan­la­rın    -bu, Sa­yın Ba­ka­nın ifa­de­siy­le yak­la­şık yüz­de 25'le­re te­ka­bül eden bir ra­kam­dır- ko­nut sa­hi­bi ola­ma­ya­cak­la­rı or­ta­ya çı­kı­yor. Siz, ger­çek ko­nut be­de­li­nin en az yüz­de 25'i ci­va­rın­da­ki bir öde­me­yi pe­şin ola­rak ya­pa­bi­lir­se­niz, böy­le bir imkândan fay­da­la­na­bi­le­cek­si­niz.

Dar ve or­ta ge­lir­li­ler­le il­gi­li ola­rak bu ka­nu­nun on­lar le­hi­ne çok şey ge­tir­me­di­ği­nin de al­tı­nı çiz­mek is­ti­yo­rum. Bu­nu ne­re­den çı­ka­rı­yo­rum? TO­Kİ,  ko­nut  sek­tö­rün­de çok önem­li bir ye­re sa­hip olan TO­Kİ yet­ki­li­le­ri, bu ka­nun ko­mis­yon­da gö­rü­şü­lür­ken ay­nen şu ifa­de­le­ri kul­la­nı­yor­lar: "Ko­nut fi­yat­la­rı ve kre­di fa­iz oran­la­rı göz önü­ne alın­dı­ğın­da, en dü­şük ay­lık öde­me­nin bi­le dar ge­lir­li­nin öde­me gü­cü­nün çok üs­tün­de ola­ca­ğı, bu ne­den­le, ko­nut fi­nans­ma­nı sis­te­min­den esas ola­rak or­ta ve üst ge­lir grup­la­rı­nın ya­rar­la­na­bi­le­ce­ği…" Ko­nut sek­tö­rün­de en önem­li pa­ya ve ye­re sa­hip olan TO­Kİ'nin yet­ki­li­le­ri bi­le, bu sis­tem­le or­ta ve dar ge­lir­li­le­rin Tür­ki­ye'de ko­nut sa­hi­bi ola­bil­me yö­nün­de bir imkân sağ­la­ya­ma­ya­ca­ğı açık bir şe­kil­de il­gi­li­ler­ce ifa­de edil­miş­tir ve yi­ne bu ka­nun­la kı­sa va­de­de Tür­ki­ye'de ko­nut sis­te­mi­ne de bir çö­züm ge­ti­ri­le­me­ye­ce­ği, yi­ne bi­raz ön­ce Sa­yın Ba­ka­nın bir so­ru­ya ver­miş ol­du­ğu ce­vap­tan an­la­dı­ğı­mız ka­da­rıy­la Sa­yın Ba­kan da ko­nut sek­tö­rü­ne kı­sa va­de­de bir çö­züm ge­ti­ri­le­me­ye­ce­ği inan­cın­da ve yi­ne, Tür­ki­ye'de­ki bu fa­iz oran­la­rıy­la, yüz­de 20'le­re yak­la­şan fa­iz oran­la­rıy­la, bu sis­te­min Tür­ki­ye'de sağ­lık­lı ko­nut edin­me yo­lun­da cid­di kat­kı­lar sağ­la­ya­ma­ya­ca­ğı da yi­ne çok açık bir ger­çek ola­rak kar­şı­mız­da dur­mak­ta­dır.

Eğer, kı­sa sü­re­de ye­ter­li ko­nut ar­zı ol­maz ise, Tür­ki­ye'de­ki ko­nut fi­yat­la­rı­nın aşı­rı öl­çü­de şi­şe­ce­ği ve yi­ne ko­nut sa­hi­bi ola­bil­me yö­nün­de cid­di en­gel­ler or­ta­ya çı­ka­ra­bi­le­ce­ği -yi­ne, şah­si gö­rüş ola­rak ifa­de edi­yo­rum- ve yi­ne, keş­ke ver­gi teş­vi­ki­ni bu ka­nun içe­ri­si­ne yer­leş­ti­re­bil­sey­dik. An­cak, ik­ti­dar par­ti­si grup baş­kan ve­ki­li­nin ver­miş ol­du­ğu bir öner­gey­le, bu imkânı da ma­ale­sef, dar ge­lir­li, or­ta ge­lir­li­le­ri­nin önün­de…

SA­DUL­LAH ER­GİN (Ha­tay) - Be­nim de­ğil.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Sa­yın Fa­ruk Çe­lik'in. O da Grup Baş­kan Ve­ki­li­niz.

SA­DUL­LAH ER­GİN (Ha­tay) - Onun da de­ğil, mil­let­ve­kil­le­ri­nin.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Sa­yın Fa­ruk Çe­lik'in. Be­nim elim­de­ki de­ği­şik­lik öner­ge­sin­de Sa­yın Fa­ruk Çe­lik'in im­za­sı var, ama bi­le­mi­yo­rum.

Keş­ke bu say­dı­ğım hu­sus­la­rı da bu ka­nun met­ni içe­ri­si­ne yer­leş­ti­re­bil­sey­dik, ama, bü­tün bun­la­ra rağ­men bir ilk adım­dır, bir baş­lan­gıç­tır. Ek­sik­lik­le­riy­le be­ra­ber, bu ka­nu­na olum­lu oy ve­re­ce­ği­mi ifa­de edi­yor, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Kan­do­ğan.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, ta­sa­rı­nın gö­rüş­me­le­ri ta­mam­lan­mış­tır.

Ta­sa­rı­nın tü­mü açık oy­la­ma­ya ta­bi­dir.

Açık oy­la­ma­nın şek­li hak­kın­da Ge­nel Ku­ru­lun ka­ra­rı­nı ala­ca­ğım.

Açık oy­la­ma­nın elek­tro­nik oy­la­ma ci­ha­zıy­la ya­pıl­ma­sı­nı oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, oy­la­ma için dört da­ki­ka sü­re ve­re­ce­ğim.

Bu sü­re içe­ri­sin­de sis­te­me gi­re­me­yen üye­le­rin tek­nik per­so­nel­den yar­dım is­te­me­le­ri­ni, bu yar­dı­ma rağ­men de sis­te­me gi­re­me­yen üye­le­rin, oy pu­su­la­la­rı­nı, oy­la­ma için ön­gö­rü­len dört da­ki­ka­lık sü­re içe­ri­sin­de Baş­kan­lı­ğa ulaş­tır­ma­la­rı­nı ri­ca edi­yo­rum.

Ay­rı­ca, vekâle­ten oy kul­la­na­cak sa­yın ba­kan­lar var ise han­gi ba­ka­na vekâle­ten oy kul­lan­dı­ğı­nı, oyu­nun ren­gi­ni ve ken­di­si­nin ad ve so­ya­dı ile im­za­sı­nı da ta­şı­yan oy pu­su­la­sı­nı, yi­ne oy­la­ma için ön­gö­rü­len dört da­ki­ka­lık sü­re içe­ri­sin­de Baş­kan­lı­ğa ulaş­tır­ma­la­rı­nı ri­ca edi­yo­rum.

Oy­la­ma iş­le­mi­ni baş­la­tı­yo­rum.

(Elek­tro­nik ci­haz­la oy­la­ma ya­pıl­dı)

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı (sı­ra sa­yı­sı 1159)'nın açık oy­la­ma so­nu­cu açık­lı­yo­rum:

Kul­la­nı­lan oy sa­yı­sı          :            250

Ka­bul                               :            245

Ret                                    :                3

Çe­kim­ser                          :               2(x)

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo Tutanağın sonuna eklidir.

Böy­le­ce, ta­sa­rı ka­bul edil­miş ve ka­nun­laş­mış­tır; bü­tün mil­le­ti­miz için ha­yır­lar ge­tir­me­si­ni di­li­yo­rum ve te­şek­kür ko­nuş­ma­sı yap­mak üze­re Sa­yın Ba­ka­nı­mı kür­sü­ye da­vet edi­yo­rum.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­ka­nım. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; bi­raz ön­ce ya­sa­laş­mış olan Ka­nun ile Türk ma­li sis­te­mi­nin en bü­yük re­form­la­rın­dan bi­ri ger­çek­leş­ti­ril­miş­tir. Bu dü­zen­le­mey­le bir­lik­te, önem­li de­ği­şik­lik­le­re im­za atıl­mış ol­mak­ta­dır. Ye­ni bir ko­nut fi­nans­man sis­te­mi ül­ke­miz­de uy­gu­la­ma­ya gir­miş­tir ve ar­tık ha­ya­tı­mı­zın bir par­ça­sı hâli­ne dö­nü­şe­cek­tir.

Bu Ka­nun'da her şey­den ön­ce "ko­nut fi­nans­ma­nı" kav­ra­mı ge­ti­ril­miş ve bel­li du­rum­lar­da fi­nans­man imkânla­rı sağ­lan­mış­tır.

Bi­rin­ci­si, ta­mam­lan­mış ko­nut­lar için ve­ri­len kre­di­ler için bu kav­ram kul­la­nıl­mak­ta­dır. Bit­miş, ta­mam­lan­mış, ya­pı kul­lan­ma iz­ni olan ko­nut­la­rın sa­tın alın­ma­sı sı­ra­sın­da kre­di­len­dir­me­ye imkân sağ­la­ya­cak­tır.

İkin­ci­si, ta­mam­lan­mış ko­nut­la­rın fi­nan­sal ki­ra­lan­ma­sı­na imkân sağ­la­na­cak­tır.

Üçün­cü­sü, pro­je ve in­şa­at hâlin­de­ki ko­nut­lar yi­ne bu sis­tem­den ya­rar­la­na­cak ve kre­di­len­di­ri­le­cek­tir.

Dör­dün­cü­sü, ko­nut sa­hi­bi olan, hâli­ha­zır­da ko­nu­tu bu­lu­nan ki­şi­le­rin ko­nut­la­rı­nı ye­ni­le­mek ve güç­len­dir­mek ih­ti­ya­cı duy­ma­la­rı hâlin­de, sa­hip ol­duk­la­rı ko­nu­tu te­mi­nat gös­ter­mek su­re­tiy­le yi­ne kre­di­ye ula­şa­bi­le­cek­ler­dir. Ül­ke­miz­de dep­re­me da­ya­nık­lı ko­nut so­ru­nu var­dır. Mev­cut ko­nut­la­rın dep­re­me da­ya­nık­lı hâle ge­ti­ril­me­si so­ru­nu var­dır. Bu­na önem­li öl­çü­de fi­nans­man sağ­la­ya­cak bir me­ka­niz­ma­yı da böy­le­ce dev­re­ye koy­muş bu­lun­mak­ta­dır.

Ye­ni­den fi­nans­man kre­di­le­ri söz ko­nu­su­dur. Bir ko­nu­tu alır­ken kre­di alan, da­ha son­ra­ki yıl­lar­da fa­iz oran­la­rı­nın düş­me­siy­le ön­ce­ki al­dı­ğı yük­sek fa­iz­li kre­di­yi öde­mek is­te­me­yen­ler ye­ni­den kre­di ala­bi­le­cek­ler­dir ve es­ki kre­di­le­ri­ni ka­pa­ta­bi­le­cek­ler­dir.

Ve al­tın­cı­sı da, Ka­nun'un yü­rür­lü­ğe gir­me­sin­den ön­ce açıl­mış olan ko­nut kre­di­le­ri­ni, il­gi­li­ler, mort­ga­ge kre­di­si­ne, bu ye­ni ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­ne gö­re ye­ni­le­ye­bil­me imkânı­na sa­hip ola­cak­lar­dır.

"Ko­nut fi­nans­man" ta­nı­mı kap­sa­mın­da bu­lun­ma­mak­la bir­lik­te, ta­sa­rı­nın ya­sa­laş­ma­sın­dan son­ra, bu Ka­nun'un Resmî Ga­ze­te'de ya­yım­lan­ma­sın­dan son­ra men­kul kıy­met­len­dir­me ya­pı­la­bi­le­cek baş­ka kre­di­ler de var. Ör­ne­ğin, ti­ca­ri amaç­lı gay­ri­men­kul­le­re ve­ri­len kre­di­ler, o iş ye­ri te­mi­nat gös­te­ril­mek su­re­tiy­le men­kul kıy­met­len­dir­me­ye ko­nu ola­cak­tır. Hat­ta şu­nu söy­le­ye­bi­li­riz: Ka­mu­nun alt­ya­pı ya­tı­rım­la­rı­na ve­ri­len kre­di­ler de ay­nı şe­kil­de men­kul kıy­me­te dö­nüş­tü­rül­mek su­re­tiy­le bor­sa­da iş­lem gö­re­bi­le­cek­tir; ya­ni, ka­mu ya­tı­rım­la­rı­na da ye­ni bir fi­nans­man imkânı bu Ka­nun'la bir­lik­te or­ta­ya çık­mış ola­cak­tır.

Bu bo­yut­la­rı iti­ba­rıy­la de­ğer­len­dir­di­ği­miz­de, ger­çek­ten, Türk ma­li sis­te­min­de­ki bü­yük re­form­lar­dan bi­ri ola­rak bu­nu ka­bul et­me­miz, ni­te­len­dir­me­miz müm­kün­dür.

Bu ta­sa­rıy­la bir­lik­te, ön­ce­lik­le ko­nut edin­me ko­lay­la­şa­cak­tır. Ev sa­hi­bi ol­ma­yan, ko­nu­tu bu­lun­ma­yan ve­ya bu­lun­du­ğu hâlde ye­ni ko­nut sa­hi­bi ol­mak is­te­yen in­san­lar, ko­nut sa­hi­bi ola­bi­le­cek­ler­dir.

Bu­ra­da­ki mü­za­ke­re­ler­de kür­sü­ye ge­len ar­ka­daş­la­rı­mız sık sık "dar ge­lir­li­ler ko­nut sa­hi­bi ola­cak­lar mı, çok kıt imkânlar­da ya­şa­yan in­san­la­rı­mız ko­nut sa­hi­bi ola­bi­le­cek­ler mi" di­ye hak­lı ola­rak sor­du­lar; ama, bel­li bir dü­zen­le­me­nin ne­yi içer­di­ği­ni, ne­yi içer­me­di­ği­ni de doğ­ru be­lir­le­me­miz la­zım.

Top­lu Ko­nut İda­re­si­nin, ya­ni TO­Kİ'nin yap­mış ol­du­ğu ko­nut­lar­la hiç imkân sa­hi­bi ol­ma­yan va­tan­daş­la­rı­mız da ev sa­hi­bi hâli­ne dö­nüş­tü­rül­mek­te­dir ve Hükûme­ti­miz bu­na da ön­ce­lik ve önem ver­mek­te­dir ve hâlen bu pro­je­ler de yü­rü­mek­te­dir. An­cak, mort­ga­ge sis­te­miy­le bir­lik­te, hiç pa­ra­sı ol­ma­yan­lar ve­ya çok az pa­ra­sı olan­lar -bu­nun mik­ta­rı­nı koy­ma­ya­lım el­bet­te- ko­nut sa­hi­bi ola­ma­ya­cak­lar­dır; ama, şu­nu da bil­me­miz la­zım ki, bel­li bir ge­lir dü­ze­yi­ne sa­hip olan­lar, an­cak ko­nut ala­bi­le­cek bi­ri­ki­mi ol­ma­yan­lar ve bu ne­den­le de sü­rek­li ki­ra öde­me­ye mahkûm olan bir­ta­kım va­tan­daş­la­rı­mız bu sis­tem­den ya­rar­lan­mak su­re­tiy­le, hiç umut ede­mez du­rum­da ol­duk­la­rı hâlde ko­nut sa­hi­bi ola­bi­le­cek­ler­dir. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

"Bu sis­tem­le bir borç­lu­luk ar­tı­mı or­ta­ya çı­ka­cak" di­ye de­ğer­len­dir­me­ler ya­pıl­dı. Bu­na da ka­tıl­mak müm­kün de­ğil; çün­kü, borç­suz ve umut­suz ya­şa­mak­tan­sa, borç­suz ve­ya he­ye­can­sız ya­şa­mak­tan­sa, borç­lu ve umut­lu ol­mak, borç­lu ve he­ye­can­lı ol­mak da­ha faz­la ter­cih edi­le­cek bir du­rum­dur. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

El­bet­te, bu sis­te­min dev­re­ye gir­me­siy­le bir­lik­te, tü­ke­ti­ci dav­ra­nış­la­rı ras­yo­nel­le­şe­cek­tir -ikin­ci bir fay­da­sı, ko­nut edin­me ko­lay­lı­ğı­nın öte­sin­de- ve de in­sa­nı­mı­zın önün­de bir he­def ola­cak­tır; bir ev sa­hi­bi ol­ma, ko­nut sa­hi­bi ol­ma he­de­fi ola­cak­tır. Bu he­def doğ­rul­tu­sun­da büt­çe­si­ni plan­la­ma­yı öğ­re­ne­cek­tir. Bu he­def doğ­rul­tu­sun­da ge­li­ri­ni dü­zen­le­me­yi ve bu­na ulaş­mak için ge­rek­li me­ka­niz­ma­la­rı can­lan­dır­ma ih­ti­ya­cı içe­ri­sin­de ola­cak­tır. Hat­ta, bu bir he­ye­can ve­re­cek, bu bir umut ve­re­cek ve bu­na bağ­lı ola­rak da sü­rek­li ev sa­hi­bi ola­bil­me­si için al­ter­na­tif ge­lir kay­nak­la­rı­nı da araş­tı­ra­cak­tır, zor­la­ya­cak­tır. Bel­ki, bu, in­sa­nı­mı­za di­na­mizm ka­zan­dır­ma­sı açı­sın­dan, in­sa­nı­mı­za ya­şa­ma he­ye­ca­nı ver­me­si açı­sın­dan da son de­re­ce önem­li, çok önem­li te­mel nok­ta­lar­dan bi­ri­dir.

Üçün­cü­sü, in­şa­at sek­tö­rü can­la­na­cak­tır, eko­no­mi bü­yü­ye­cek­tir ve is­tih­da­ma da kat­kı sağ­la­ya­cak­tır; çün­kü, bu kre­di­len­dir­me me­ka­niz­ma­sıy­la in­şa­at, ko­nut ta­le­bi ar­ta­ca­ğı için ve -de­min söy­le­dim- ba­zı in­şa­at­la­rın fi­nans­ma­nın­da yar­dım­cı bir ni­te­lik ta­şı­ya­ca­ğı için, in­şa­at sek­tö­rün­de can­lan­ma or­ta­ya çı­ka­cak­tır, bu­na bağ­lı ola­rak eko­no­mi bü­yü­ye­cek­tir. Ni­te­kim, son yıl­lar­da eko­no­mi­nin yük­sek bir oran­da bü­yü­me­si in­şa­at sek­tö­rü­nün bü­yü­me ora­nı­nın yük­sek olu­şun­dan kay­nak­lan­mak­ta­dır ki, mort­ga­ge sis­te­miy­le bir­lik­te hep in­şa­at sek­tö­rü ar­tı­da ola­cak ve de eko­no­mik bü­yü­me­ye hep ar­tı kat­kı sağ­la­ya­cak­tır.

Di­ğer ta­raf­tan, in­şa­at sek­tö­rü 200'ün üze­rin­de gir­di kul­lan­mak­ta­dır. Sa­de­ce de­mir, sa­de­ce çi­men­to, sa­de­ce cam ve ke­res­te de­ğil, ki­re­mit­ten fa­yans­la­ra ka­dar, mut­fak mal­ze­me­le­rin­den ban­yo mal­ze­me­le­ri­ne ka­dar 200'ün üze­rin­de mal­ze­me kul­lan­mak­ta­dır ve in­şa­at sek­tö­rü­nün kul­lan­dı­ğı mal­ze­me­le­rin he­men he­men ta­ma­mı Tür­ki­ye'de üre­til­mek­te­dir. Do­la­yı­sıy­la, in­şa­at sek­tö­rün­de bu mal­ze­me­le­re ta­lep can­la­na­ca­ğı için, bu sek­tör­ler­de de ha­re­ket­li­lik mey­da­na ge­le­cek­tir, top­yekûn eko­no­mi bü­yü­ye­cek­tir.

Di­ğer ta­raf­tan, in­şa­at sek­tö­rü, biz­de, is­tih­dam kat sa­yı­sı en yük­sek olan sek­tör­dür. İs­tih­dam kat sa­yı­sı 4'tür ve de in­şa­at sek­tö­rü­nün can­lan­ma­sı de­mek, iş­siz­lik­le mü­ca­de­le de­mek­tir, iş­siz­lik ora­nı­nın aşa­ğı­ya doğ­ru düş­me­si de­mek­tir. Tüm bun­lar, eko­no­mi­mi­zin ge­nel per­for­man­sı­na önem­li öl­çü­de kat­kı sağ­la­ya­cak bir sis­te­mi ya­sa­laş­tır­dı­ğı­mı­zı gös­ter­mek­te­dir.

Ay­rı­ca, dör­dün­cü bir nok­ta, gay­ri­men­kul sek­tö­rün­den baş­la­mak üze­re eko­no­mi­miz ka­yıt al­tı­na alı­na­cak­tır. Çün­kü, ko­nut­lar kre­di­den ya­rar­lan­dık­la­rı için, ko­nut­la­rın de­ğe­ri ve ko­nut­la­rı sa­tan­la­rın ha­sı­la­tı için ve­ri­len kre­di mik­ta­rı re­fe­rans ola­ca­ğı için, hiç­bir za­man, in­şa­at­la­rı ya­pan­lar, in­şa­at sek­tö­rüy­le uğ­ra­şan­lar ge­li­ri­ni da­ha dü­şük gös­te­re­me­ye­cek­ler­dir. Ha­sı­lat­la­rı­nı dü­şük gös­te­re­me­ye­cek­le­ri için de, kul­lan­dık­la­rı mal­ze­me­yi ka­yıt­sız kul­la­na­ma­ya­cak­lar­dır, bel­ge­siz kul­la­na­ma­ya­cak­lar­dır, bel­ge ve ka­yıt dü­ze­ni dev­re­ye gi­re­cek­tir. Ka­yıt­sız, bel­ge­siz kul­lan­dık­la­rı tak­dir­de kârla­rı da­ha yük­sek gö­rü­le­ce­ği için da­ha faz­la ver­gi öde­ye­cek­ler­dir. Onun için, ge­lir­le­ri gi­bi gi­der­le­ri­ni de ka­yıt­lı gös­ter­mek zo­run­da ola­cak­la­rı için eko­no­mi ka­yıt al­tı­na alın­mış ola­cak­tır.

İn­şa­at sek­tö­rü ka­yıt al­tı­na gi­rer­ken, in­şa­at sek­tö­rü­ne mal­ze­me ve­ren tüm sek­tör­ler de bu­na bağ­lı ola­rak ka­yıt­lı iş­lem yap­ma­ya baş­la­ya­cak­lar­dır ki, bu, eko­no­mi­mi­zin te­mel so­run­la­rın­dan bi­ri olan ka­yıt dı­şı­lık­la da mü­ca­de­le­nin en te­mel me­ka­niz­ma­la­rın­dan bi­ri­ni dev­re­ye sok­muş ola­cak­tır.

Di­ğer ta­raf­tan, ruh­sat­lı, dep­re­me da­ya­nık­lı ko­nut üre­ti­mi­nin art­ma­sı, plan­lı kent­leş­me­nin des­tek­len­me­si bu ta­sa­rıy­la bir­lik­te or­ta­ya çı­ka­cak­tır; çün­kü, mort­ga­ge kre­di­sin­den ya­rar­la­na­bil­mek için in­şa­at­la­rın imar plan­la­rı­na uy­gun ol­ma­sı la­zım, in­şa­at­la­rın in­şa­at mev­zu­atı­na uy­gun ol­ma­sı la­zım. Çü­rük bi­na­lar, imar pla­nı­na uy­gun ol­ma­yan bi­na­lar mort­ga­ge kre­di­siy­le des­tek­len­me­ye­cek­tir.

Bu Ka­nun'la ye­ni bir mes­lek gru­bu­nu ye­ni­den dü­zen­le­dik. Bu, bil­di­ği­niz gi­bi, gay­ri­men­kul de­ğer­le­me uz­man­la­rı­dır; kre­di ve­ri­le­cek ko­nu­tun in­ce­le­me­si­ni ya­pa­cak­lar­dır, ima­ra, imar mev­zu­atı­na uy­gun olup ol­ma­dı­ğı­na ba­ka­cak­lar­dır. Bu ba­ğım­sız ku­ru­luş­la­rın so­rum­lu­luk­la­rı da yük­sek­tir ve bu­na bağ­lı ola­rak ver­dik­le­ri ra­po­ra gö­re ko­nut kre­di­sin­den ya­rar­lan­ma imkânı or­ta­ya çı­ka­cak­tır. Bu da doğ­ru­dan doğ­ru­ya iyi bir kent­leş­me, düz­gün bir kent­leş­me ve dep­re­me da­ya­nık­lı sağ­lık­lı ko­nut­la­rın in­şa edil­me­si an­la­mı­na ge­le­cek­tir ki, bu, bi­zim en önem­li so­run­la­rı­mız­dan bi­ri­dir. Bu, ger­çek­leş­tir­mek zo­run­da ol­du­ğu­muz bir dü­zen­le­me­dir. Ar­tık, in­şa­ata baş­la­yan­lar, mort­ga­ge kre­di­siy­le ala­cak müş­te­ri­le­ri­mi kay­bet­me­yim di­ye zo­run­lu ola­rak in­şa­at mev­zu­atı­na uy­gun ko­nut­lar ya­pa­cak­lar­dır; ama, tüm bun­la­rın öte­sin­de, fi­nans sek­tö­rü­mü­zün sağ­lık­lı bir şe­kil­de ge­liş­me­si de bu dü­zen­le­mey­le ger­çek­leş­miş ola­cak­tır.

Dün­kü ko­nuş­mam­da da söy­le­dim, bir eko­no­mi­nin bü­yü­ye­bil­me­si için kul­lan­dı­ğı ser­ma­ye­nin bü­yü­me­si la­zım­dır. Ser­ma­ye­si­ni bü­yü­te­me­yen, kre­di hac­mi­ni bü­yü­te­me­yen hiç­bir eko­no­mi­nin bü­yük eko­no­mi ol­ma­sı, güç­lü eko­no­mi ol­ma­sı müm­kün de­ğil­dir. Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'nde­ki eko­no­mi­nin 10-12 tril­yon do­lar­lık bir üre­tim ger­çek­leş­tir­di­ği­ni bi­li­yo­ruz; çün­kü, kre­di hac­mi bü­yük­tür, ser­ma­ye hac­mi bü­yük­tür, ama kul­lan­mış ol­du­ğu ser­ma­ye­nin, kre­di­nin yüz­de 60'ı, ko­nut­la­rı te­mi­nat ola­rak gös­te­ren, gay­ri­men­ku­lü te­mi­nat ola­rak gös­te­re­rek or­ta­ya çı­kan kre­di hac­mi­dir. İş­te, mort­ga­ge sis­te­miy­le bir­lik­te gay­ri­men­kul­le­rin te­mi­nat gös­te­ri­le­bi­le­ce­ği, ko­nut­la­rın te­mi­nat gös­te­ri­le­bi­le­ce­ği, bu te­mi­nat­la­rın men­kul kıy­me­te dö­nüş­tü­rü­le­bi­le­ce­ği, tah­vi­le dö­nüş­tü­rü­le­bi­le­ce­ği ve ikin­ci pi­ya­sa­lar­da, ya­ni bor­sa­lar­da iş­lem gö­re­bi­le­ce­ği bir ye­ni fi­nans­man mo­de­li de or­ta­ya çık­mak­ta­dır. Bu­nun an­la­mı şu­dur: Tür­ki­ye'de ser­ma­ye bü­yü­ye­cek de­mek­tir.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan, on dört da­ki­ka ol­du; lüt­fen…

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (De­vam­la) - Ta­mam­lı­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Tür­ki­ye, ser­ma­ye­si­ni bü­yü­te­bi­len bir ül­ke ola­cak de­mek­tir, kre­di hac­mi­ni bü­yü­ten bir ül­ke ola­cak de­mek­tir. Eğer, si­zin kul­lan­dı­ğı­nız pa­ra bü­yü­düy­se, har­ca­dı­ğı­nız pa­ra bü­yü­düy­se, eko­no­mi­niz iyi yol­da­dır, bü­yü­me yo­lun­da­dır, ge­liş­miş eko­no­mi ol­ma yo­lun­da­dır de­mek­tir.

Top­yekûn fay­da­lı bir dü­zen­le­me­dir ve ilk cüm­le­mi -dün ol­du­ğu gi­bi- tek­rar edi­yo­rum: Türk ma­li sis­te­min­de­ki en bü­yük re­form­lar­dan bi­ri­ne, bu Ka­nun'la Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si im­za­sı­nı at­mış bu­lun­mak­ta­dır.

Bir hükûmet ta­sa­rı­sı ola­rak Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ne gel­miş­tir, hem ko­mis­yon­lar­da­ki gö­rüş­me­ler sı­ra­sın­da hem Ge­nel Ku­rul­da­ki gö­rüş­me­ler sı­ra­sın­da ik­ti­dar par­ti­miz so­nu­na ka­dar des­tek ol­muş­tur, mu­ha­le­fet par­ti­le­ri­miz des­tek ol­muş­lar­dır. Bu­na kat­kı sağ­la­yan, des­tek olan, bu­nun ya­sa­laş­ma­sı­na eme­ği­ni, ener­ji­si­ni, bil­gi bi­ri­ki­mi­ni ak­ta­ran tüm Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si üye­le­ri­ne te­şek­kür­le­ri­mi su­nu­yo­rum.

An­cak, ay­rı bir te­şek­kü­rü­mü de Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ku­ru­lu­nun De­ğer­li Baş­ka­nı­na ve men­sup­la­rı­na sun­mak is­ti­yo­rum. Çün­kü, bu Ka­nun'un ya­sa­laş­ma­sın­dan ön­ce, tas­lak hâlin­de oluş­tu­ru­la­bil­me­si için, ge­ce gün­düz tüm uz­man­la­rıy­la, per­so­ne­liy­le bir­lik­te yo­ğun me­sai har­ca­mış­lar­dır, ulus­la­ra­ra­sı gö­rüş­me­ler yap­mış­lar­dır, ulus­la­ra­ra­sı ni­te­lik­te top­lan­tı­lar yap­mış­lar­dır, yu­var­lak ma­sa top­lan­tı­la­rı yap­mış­lar­dır, ay­rın­tı­lı kar­şı­laş­tır­ma­lı in­ce­le­me­ler yap­mış­lar­dır ve bu ta­sa­rı­nın mü­kem­mel bir şe­kil­de ha­zır­la­na­bil­me­si için emek sarf et­miş­ler­dir, ener­ji sarf et­miş­ler­dir. Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ku­ru­lu­mu­zun tüm men­sup­la­rı­na te­şek­kür­le­ri­mi su­nu­yo­rum ve bu Ka­nun'un ül­ke­mi­ze, mil­le­ti­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yor, he­pi­ni­ze say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

ÖMER ABU­ŞOĞ­LU (Ga­zi­an­tep) - Her der­de de­va bir ka­nun çı­kar­dı­nız!

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, gö­rüş­me­le­re de­vam ede­ce­ğiz.

Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­lı­yo­ruz.

4.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1235) (S. Sa­yı­sı: 1308)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

5'in­ci sı­ra­da bu­lu­nan, Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Tran­sit Ta­şı­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne baş­lı­yo­ruz.

5.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Tran­sit Ta­şı­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1077) (S. Sa­yı­sı: 1023)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, di­ğer ta­sa­rı ve tek­lif­le­rin gö­rü­şül­me­si için de ko­mis­yon­la­rın ha­zır bu­lu­na­ma­ya­ca­ğı an­la­şıl­dı­ğın­dan ve grup­la­rı­mı­zın da mu­ta­ba­ka­tıy­la, ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­ni sı­ra­sıy­la gö­rüş­mek için, 22 Şu­bat 2007 Per­şem­be gü­nü, alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce sa­at 14.00'te top­lan­mak üze­re bir­le­şi­mi ka­pa­tı­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 19.46