deneme 3 3 2007-03-09T14:00:00Z 2007-03-09T14:00:00Z 1 73434 418574 Türkiye Büyük Millet Meclisi 3488 982 491026 10.2625 0 0 nk 0 nk 0 0 0 nk 0 nk MicrosoftInternetExplorer4

DÖNEM: 22                                      YASAMA YILI: 5

 

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

CİLT : 147

 

65’inci Birleşim

20 Şubat 2007 Salı

  I. - GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

 II. - GE­LEN KÂĞIT­LAR

III. - YOKLAMALAR

IV. - BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Dev­let Ba­ka­nı Ali Ba­ba­can'ın, Av­ru­pa Bir­li­ği ile il­gi­li yıl­lık ra­po­ra iliş­kin gün­dem dı­şı açık­la­ma­sı ve Ana­va­tan Par­ti­si Bit­lis Mil­let­ve­ki­li Edip Saf­der Gay­da­lı, CHP İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Onur Öy­men, AK Par­ti Ak­sa­ray Mil­let­ve­ki­li Ali Rı­za Ala­bo­yun'un grup­la­rı adı­na ve De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met Kan­do­ğan'ın da şah­sı adı­na ko­nuş­ma­la­rı

B) GEN­SO­RU, GE­NEL GÖ­RÜŞ­ME, MEC­LİS SO­RUŞ­TUR­MA­SI VE MEC­LİS ARAŞ­TIR­MA­SI ÖNER­GE­LE­Rİ

1.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Meh­met Kü­çü­ka­şık ve 25 mil­let­ve­ki­li­nin, İz­nik, Man­yas ve Ulu­abat göl­le­rin­de­ki çev­re so­run­la­rı­nın araş­tı­rı­la­rak böl­ge­de sür­dü­rü­le­bi­lir ge­liş­me sağ­lan­ma­sı için alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/423)

2.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li De­niz Bay­kal ve 60 mil­let­ve­ki­li­nin, ka­mu yö­ne­ti­min­de va­sıf­sız kad­ro­laş­ma­ya gi­de­rek yü­rüt­me yet­ki­si­ni hu­ku­ka ay­kı­rı kul­lan­dı­ğı, İçiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı üze­rin­de­ki gö­zet­me ve dü­zel­ti­ci ön­lem­le­ri al­ma yü­küm­lü­lü­ğü­nü ye­ri­ne ge­tir­me­ye­rek gö­re­vi­nin ge­rek­le­ri­ne ay­kı­rı ha­re­ket et­ti­ği, ba­zı asa­yiş olay­la­rın­da­ki tu­tu­muy­la suç de­lil­le­ri ve adil yar­gı­la­ma­ya yö­ne­lik hü­küm­le­re mu­ha­le­fet et­ti­ği id­di­asıy­la Baş­ba­kan Re­cep Tay­yip Er­do­ğan hak­kın­da; Em­ni­yet Teş­ki­la­tın­da hu­kuk dı­şı giz­li kad­ro­laş­ma­ya göz yu­ma­rak keyfî uy­gu­la­ma­la­ra yol aç­tı­ğı, gö­re­vi­nin ge­rek­le­ri­ni ye­ri­ne ge­tir­me­ye­rek asa­yiş olay­la­rı­na ne­den ol­du­ğu ve yö­ne­tim za­fi­ye­ti oluş­tur­du­ğu, ba­zı asa­yiş olay­la­rıy­la il­gi­li so­ruş­tur­ma ve ko­vuş­tur­ma­lar­da suç de­lil­le­ri­ne ve adil yar­gı­la­ma­ya yö­ne­lik hü­küm­le­re mu­ha­le­fet et­ti­ği id­di­asıy­la İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir Ak­su hak­kın­da Mec­lis so­ruş­tur­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (9/13)

C) TEZ­KE­RE­LER VE ÖNER­GE­LER

1.- Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı M. Hil­mi Gü­ler'in Gür­cis­tan'a yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik'in de ka­tıl­ma­sı­nın uy­gun gö­rül­dü­ğü­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1205)

2.- Zon­gul­dak Mil­let­ve­ki­li Ha­run Akın'ın, 3837 Sa­yı­lı Ka­nu­nun Ek 9'un­cu Mad­de­sin­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/895) doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (4/434)

3.- An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Mu­zaf­fer R. Kur­tul­mu­şoğ­lu'nun, Re­fik Say­dam Aşı-Se­rum Ens­ti­tü­sü­nün Ku­ru­lu­şu­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/67) doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (4/435)

V. - ÖNE­Rİ­LER

A) Sİ­YA­Sİ PAR­Tİ GRU­BU ÖNE­Rİ­LE­Rİ

1.- Gün­dem­de­ki sı­ra­la­ma ile ça­lış­ma sa­at­le­ri­nin ye­ni­den dü­zen­len­me­si­ne iliş­kin CHP Gru­bu öne­ri­si

2.- Gün­dem­de­ki sı­ra­la­ma ve ça­lış­ma sa­at­le­ri­nin ye­ni­den dü­zen­len­me­si ile 1326, 1261, 1275 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­la­rı­nın İç Tü­zük'ün 91'in­ci mad­de­si­ne gö­re te­mel ka­nun ola­rak ve bö­lüm­ler ha­lin­de gö­rü­şül­me­si­ne iliş­kin AK Par­ti Gru­bu öne­ri­si

VI. - USUL HAK­KIN­DA GÖ­RÜŞ­ME­LER

1.- Ge­çen otu­rum­da Mec­li­sin ça­lış­ma sa­ati ta­mam­lan­dık­tan son­ra da ça­lış­ma­la­ra de­vam edil­di­ği ve İç Tü­zük ih­la­li ya­pıl­dı­ğı ko­nu­sun­da

VII. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

1.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Da­niş ve İb­ra­him Köş­de­re'nin, Ge­li­bo­lu Ya­rı­ma­da­sı Ta­rihî Millî Par­kı Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Bir Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi (Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi) ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305)

2.- Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904)

3.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1235) (S. Sa­yı­sı: 1308)

4.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Tran­sit Ta­şı­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1077) (S. Sa­yı­sı: 1023)

5.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Eği­tim Ens­ti­tü­sü Ku­ru­cu Bel­ge­si­nin Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1026) (S. Sa­yı­sı: 965)

6.- Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1148) (S. Sa­yı­sı: 1159)

VI­II. - SO­RU­LAR VE CE­VAP­LAR

A) YA­ZI­LI SO­RU­LAR VE CE­VAP­LA­RI

1.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li N. Ga­ye ER­BA­TUR'un, ço­cuk hak­la­rı­nın ko­run­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı Ni­met ÇU­BUK­ÇU'nun ce­va­bı (7/19587)

2.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li N. Ga­ye ER­BA­TUR'un, ad­li tıp ala­nın­da­ki bi­lir­ki­şi­li­ğe iliş­kin so­ru­su ve Ada­let Ba­ka­nı Ce­mil Çİ­ÇEK'in ce­va­bı (7/19749)

3.- An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Bay­ram Ali ME­RAL'in, Por­suk Ça­yı ve Sa­rı­yar Ba­ra­jı'nda­ki çev­re so­run­la­rı­na iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19872)

4.- Ça­nakk­ka­le Mil­let­ve­ki­li İs­ma­il ÖZAY'ın, si­la­hı bu­lun­ma­yan mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin so­ru­su ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir AK­SU'nun ce­va­bı (7/19883)

5.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İ. Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, avu­kat­lık mes­le­ği­ni sür­dü­rüp sür­dür­me­di­ği­ne iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı Ni­met ÇU­BUK­ÇU'nun ce­va­bı (7/19990)

6.- Ay­dın Mil­let­ve­ki­li Öz­lem ÇER­Çİ­OĞ­LU'nun, ye­tiş­tir­me yurt­la­rın­da uy­gu­la­nan zo­run­lu is­tih­dam prog­ra­mı­na iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı Ni­met ÇU­BUK­ÇU'nun ce­va­bı (7/20039)

7.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret BA­LOĞ­LU'nun, özür­lü­le­re yö­ne­lik bir pro­je­nin uy­gu­lan­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı Ni­met ÇU­BUK­ÇU'nun ce­va­bı (7/20052)

8.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Na­il KA­MA­CI'nın, Ge­nel Ku­rul­da gö­rü­şü­len af ni­te­li­ği ta­şı­yan ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­ne iliş­kin so­ru­su ve Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan Ve­ki­li İs­ma­il ALP­TE­KİN'in ce­va­bı (7/20826)

 

 

I. - GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

TBMM Ge­nel Ku­ru­lu sa­at 14.00'te açı­la­rak beş otu­rum yap­tı.

Van Mil­let­ve­ki­li Yek­ta Hay­da­roğ­lu, dün­ya­da ve ül­ke­miz­de­ki iş ge­liş­tir­me mer­kez­le­ri­nin ku­ru­luş amaç­la­rı ile Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na sun­muş ol­du­ğu İş Ge­liş­tir­me Mer­kez­le­ri Ka­nun Ta­sa­rı­sı'na iliş­kin gö­rüş­le­ri­ni açık­la­mak üze­re,

Ada­na Mil­let­ve­ki­li N. Ga­ye Er­ba­tur, Türk Me­de­ni Ka­nu­nu'nun ka­bul edi­li­şi­nin yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le, sağ­lık­lı bir top­lu­mun ön ko­şu­lu olan ka­dın-er­kek eşit­li­ği­ne ve bu eşit­li­ğin sağ­lan­ma­sı için bir ko­mis­yon ku­rul­ma­sı­nın ya­rar­la­rı­na iliş­kin,

Gün­dem dı­şı bi­rer ko­nuş­ma yap­tı­lar.

Gi­re­sun Mil­let­ve­ki­li Ali Te­mür'ün, dev­let des­tek­li ta­rım si­gor­ta­sı­nın fın­dık üre­ti­ci­si açı­sın­dan öne­mi­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı­na, Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep Ak­dağ ce­vap ver­di.

Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­rit Mev­lüt As­la­noğ­lu, ta­rım si­gor­ta­sıy­la il­gi­li ola­rak bir açık­la­ma­da bu­lun­du.

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­nın 24'ün­cü sı­ra­sın­da yer alan 735 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi'nin, bu kıs­mın 4'ün­cü sı­ra­sı­na alın­ma­sı­na iliş­kin CHP,

Gün­de­min "Ge­nel Gö­rüş­me ve Mec­lis Araş­tır­ma­sı Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ön­gö­rüş­me­ler" kıs­mın­da yer alan 1260 sı­ra sa­yı­lı (10/81, 10/234, 10/286) esas nu­ma­ra­lı yaş seb­ze mey­ve ve kes­me çi­çek ile na­ren­ci­ye üre­ti­min­de­ki ve ih­ra­ca­tın­da­ki so­run­la­rın araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la açı­lan Mec­lis araş­tır­ma­sı ko­mis­yo­nu ra­po­ru­nun Ge­nel Ku­ru­lun 20/2/2007 Sa­lı gün­kü bir­le­şi­min­de gö­rü­şül­me­si­ne iliş­kin Ana­va­tan Par­ti­si,

Gru­bu öne­ri­le­ri­nin, ya­pı­lan gö­rüş­me­ler­den son­ra, ka­bul edil­me­dik­le­ri açık­lan­dı.

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­nın:

1'in­ci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305) gö­rüş­me­le­ri, da­ha ön­ce ge­ri alı­nan mad­de­le­re iliş­kin ko­mis­yon ra­po­ru he­nüz gel­me­di­ğin­den,

2'nci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904) gö­rüş­me­le­ri, il­gi­li ko­mis­yon yet­ki­li­le­ri Ge­nel Ku­rul­da ha­zır bu­lun­ma­dı­ğın­dan,

Er­te­len­di.

3'ün­cü sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Sağ­lık Hiz­met­le­ri Te­mel Ka­nu­nu, Sağ­lık Per­so­ne­li­nin Taz­mi­nat ve Ça­lış­ma Esas­la­rı­na Da­ir Ka­nun ile Ta­ba­bet ve Şu­aba­tı San'at­la­rı­nın Tar­zı İc­ra­sı­na Da­ir Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın (1/1226) (S. Sa­yı­sı: 1247) gö­rüş­me­le­ri ta­mam­la­na­rak, ka­bul edi­lip ka­nun­laş­tı­ğı açık­lan­dı.

20 Şu­bat 2007 Sa­lı gü­nü sa­at 15.00'te top­lan­mak üze­re, bir­le­şi­me 20.21'de son ve­ril­di.

Sa­dık Yakut

 

 

Baş­kan Ve­ki­li

 

 

 

Ah­met Gök­han Sarıçam

Ya­şar Tüzün

 

Kırk­la­re­li

Bi­le­cik

 

Kâtip Üye

Kâtip Üye

Ah­met Küçük

 

 

Ça­nak­ka­le

 

 

Kâtip Üye

 

 

                                             II. - GE­LEN KÂĞIT­LAR                                No.: 85

16 Şu­bat 2007 Cu­ma

Ya­zı­lı So­ru Öner­ge­le­ri

1.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Amas­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20421) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

2.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ak­sa­ray İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20422) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

3.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Adı­ya­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20423) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

4.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ağ­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20424) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

5.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bin­göl İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20425) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

6.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bit­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20426) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

7.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bar­tın İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20427) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

8.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ki­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20428) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

9.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20429) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

10.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Çan­kı­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20430) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

11.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20431) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

12.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bo­lu İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20432) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

13.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bat­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20433) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

14.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bay­burt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20434) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

15.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ri­ze İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20435) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

16.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ka­ra­bük İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20436) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

17.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sa­kar­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20437) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

18.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Nev­şe­hir İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20438) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

19.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Si­irt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20439) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

20.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Şır­nak İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20440) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

21.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kü­tah­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20441) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

22.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Gü­müş­ha­ne İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20442) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

23.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kay­se­ri İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20443) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

24.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kars İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20444) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

25.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Er­zu­rum İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20445) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

26.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ela­zığ İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20446) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

27.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Amas­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20447) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

28.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ak­sa­ray İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20448) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

29.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Adı­ya­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20449) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

30.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Adı­ya­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20450) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

31.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ağ­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20451) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

32.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bin­göl İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20452) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

33.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bit­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20453) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

34.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bar­tın İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20454) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

35.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ela­zığ İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20455) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

36.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Er­zu­rum İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20456) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

37.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kars İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20457) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

38.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Gü­müş­ha­ne İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20458) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

39.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kü­tah­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20459) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

40.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Si­irt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20460) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

41.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sa­kar­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20461) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

42.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ka­ra­bük İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20462) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

43.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bay­burt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20463) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

44.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kay­se­ri İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20464) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

45.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bat­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20465) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

46.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bo­lu İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20466) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

47.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20467) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

48.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Çan­kı­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20468) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

49.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20469) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

50.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Nev­şe­hir İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20470) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

51.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ri­ze İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20471) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

52.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Şır­nak İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20472) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

53.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ki­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20473) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

54.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ak­sa­ray İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20474) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

55.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Amas­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20475) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

56.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ağ­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20476) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

57.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bin­göl İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20477) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

58.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bit­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20478) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

59.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bar­tın İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20479) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

60.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ela­zığ İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20480) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

61.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Er­zu­rum İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20481) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

62.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kars İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20482) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

63.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Gü­müş­ha­ne İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20483) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

64.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ki­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20484) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

65.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Si­irt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20485) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

66.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sa­kar­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20486) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

67.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ka­ra­bük İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20487) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

68.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Şır­nak İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20488) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

69.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bay­burt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20489) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

70.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kay­se­ri İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20490) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

71.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bat­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20491) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

72.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bo­lu İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20492) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

73.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20493) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

74.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kü­tah­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20494) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

75.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ri­ze İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20495) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

76.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Nev­şe­hir İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20496) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

77.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20497) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

78.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Çan­kı­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20498) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

79.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Amas­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20499) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

80.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ak­sa­ray İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20500) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

81.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Adı­ya­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20501) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

82.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ağ­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20502) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

83.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bin­göl İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20503) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

84.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bit­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20504) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

85.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bar­tın İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20505) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

86.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20506) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

87.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Çan­kı­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20507) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

88.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20508) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

89.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bo­lu İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20509) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

90.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bat­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20510) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

91.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bay­burt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20511) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

92.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ri­ze İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20512) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

93.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ka­ra­bük İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20513) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

94.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sa­kar­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20514) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

95.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Nev­şe­hir İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20515) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

96.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Si­irt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20516) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

97.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Şır­nak İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20517) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

98.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kü­tah­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20518) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

99.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Gü­müş­ha­ne İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20519) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

100.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kay­se­ri İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20520) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

101.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kars İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20521) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

102.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Er­zu­rum İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20522) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

103.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ki­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20523) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

104.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ela­zığ İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20524) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

105.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Amas­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20525) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

106.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ak­sa­ray İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20526) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

107.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Adı­ya­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20527) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

108.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ağ­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20528) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

109.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bin­göl İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20529) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

110.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bit­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20530) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

111.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bar­tın İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20531) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

112.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20532) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

113.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Çan­kı­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20533) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

114.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20534) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

115.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bo­lu İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20535) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

116.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bat­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20536) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

117.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bay­burt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20537) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

118.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ri­ze İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20538) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

119.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ka­ra­bük İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20539) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

120.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sa­kar­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20540) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

121.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Nev­şe­hir İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20541) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

122.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Si­irt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20542) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

123.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Şır­nak İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20543) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

124.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kü­tah­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20544) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

125.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Gü­müş­ha­ne İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20545) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

126.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kay­se­ri İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20546) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

127.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kars İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20547) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

128.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Er­zu­rum İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20548) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

129.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ki­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20549) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

130.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ela­zığ İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20550) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

131.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Amas­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20551) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

132.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ağ­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20552) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

133.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ak­sa­ray İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20553) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

134.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Adı­ya­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20554) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

135.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bin­göl İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20555) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

136.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bit­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20556) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

137.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bar­tın İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20557) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

138.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20558) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

139.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Çan­kı­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20559) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

140.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20560) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

141.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bo­lu İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20561) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

142.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bat­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20562) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

143.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bay­burt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20563) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

144.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ri­ze İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20564) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

145.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ka­ra­bük İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20565) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

146.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sa­kar­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20566) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

147.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Nev­şe­hir İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20567) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

148.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Si­irt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20568) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

149.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Şır­nak İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20569) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

150.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kü­tah­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20570) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

151.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kay­se­ri İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20571) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

152.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kars İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20572) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

153.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Er­zu­rum İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20573) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

154.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ki­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20574) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

155.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Gü­müş­ha­ne İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20575) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

156.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ela­zığ İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20576) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

157.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ak­sa­ray İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20577) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

158.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Amas­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20578) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

159.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Adı­ya­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20579) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

160.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ağ­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20580) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

161.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bin­göl İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20581) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

162.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bit­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20582) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

163.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bar­tın İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20583) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

164.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ela­zığ İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20584) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

165.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Er­zu­rum İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20585) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

166.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kars İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20586) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

167.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Gü­müş­ha­ne İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20587) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

168.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kü­tah­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20588) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

169.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ki­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20589) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

170.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Si­irt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20590) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

171.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sa­kar­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20591) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

172.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ka­ra­bük İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20592) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

173.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Şır­nak İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20593) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

174.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bay­burt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20594) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

175.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kay­se­ri İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20595) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

176.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bat­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20596) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

177.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bo­lu İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20597) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

178.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20598) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

179.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Çan­kı­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20599) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

180.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20600) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

181.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Nev­şe­hir İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20601) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

182.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ri­ze İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20602) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

183.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ak­sa­ray İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20603) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

184.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Amas­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20604) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

185.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Adı­ya­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20605) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

186.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ağ­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20606) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

187.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bin­göl İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20607) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

188.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bit­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20608) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

189.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bar­tın İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20609) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

190.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ela­zığ İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20610) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

191.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Er­zu­rum İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20611) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

192.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kars İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20612) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

193.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Gü­müş­ha­ne İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20613) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

194.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ki­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20614) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

195.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Si­irt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20615) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

196.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sa­kar­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20616) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

197.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ka­ra­bük İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20617) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

198.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Şır­nak İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20618) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

199.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bay­burt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20619) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

200.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kay­se­ri İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20620) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

201.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bat­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20621) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

202.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bo­lu İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20622) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

203.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20623) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

204.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kü­tah­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20624) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

205.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Çan­kı­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20625) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

206.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20626) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

207.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Nev­şe­hir İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20627) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

208.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ri­ze İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20628) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

209.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Amas­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20629) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

210.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ak­sa­ray İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20630) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

211.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Adı­ya­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20631) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

212.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ağ­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20632) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

213.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bin­göl İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20633) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

214.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bit­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20634) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

215.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bar­tın İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20635) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

216.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20636) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

217.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Çan­kı­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20637) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

218.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20638) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

219.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bo­lu İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20639) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

220.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bat­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20640) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

221.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ri­ze İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20641) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

222.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ka­ra­bük İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20642) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

223.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sa­kar­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20643) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

224.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Nev­şe­hir İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20644) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

225.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Si­irt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20645) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

226.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Şır­nak İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20646) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

227.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kü­tah­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20647) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

228.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Gü­müş­ha­ne İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20648) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

229.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kay­se­ri İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20649) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

230.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kars İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20650) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

231.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bay­burt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20651) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

232.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Er­zu­rum İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20652) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

233.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ki­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20653) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

234.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ela­zığ İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20654) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

235.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Amas­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20655) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

236.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ak­sa­ray İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20656) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

237.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Adı­ya­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20657) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

238.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ağ­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20658) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

239.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bin­göl İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20659) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

240.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bit­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20660) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

241.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bar­tın İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20661) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

242.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20662) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

243.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Çan­kı­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20663) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

244.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20664) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

245.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bo­lu İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20665) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

246.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bat­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20666) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

247.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Gü­müş­ha­ne İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20667) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

248.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ri­ze İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20668) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

249.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ka­ra­bük İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20669) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

250.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sa­kar­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20670) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

251.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Nev­şe­hir İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20671) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

252.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Si­irt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20672) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

253.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Şır­nak İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20673) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

254.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kü­tah­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20674) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

255.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Gü­müş­ha­ne İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20675) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

256.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kay­se­ri İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20676) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

257.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kars İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20677) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

258.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Er­zu­rum İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20678) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

259.-  Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ki­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20679) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

260.-  Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ela­zığ İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20680) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

261.-  Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ak­sa­ray İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20681) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

262.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Amas­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20682) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

263.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Adı­ya­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20683) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

264.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ağ­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20684) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

265.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bin­göl İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20685) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

266.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bit­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20686) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

267.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bar­tın İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20687) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

268.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Gü­müş­ha­ne İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20688) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

269.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kü­tah­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20689) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

270.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Si­irt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20690) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

271.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ki­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20691) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

272.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sa­kar­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20692) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

273.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ka­ra­bük İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20693) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

274.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Şır­nak İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20694) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

275.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bay­burt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20695) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

276.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kay­se­ri İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20696) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

277.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bat­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20697) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

278.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bo­lu İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20698) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

279.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20699) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

280.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Çan­kı­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20700) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

281.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20701) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

282.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Nev­şe­hir İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20702) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

283.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ri­ze İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20703) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

284.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ela­zığ İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20704) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

285.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Er­zu­rum İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20705) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

286.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kars İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20706) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

287.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Amas­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20707) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

288.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ak­sa­ray İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20708) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

289.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Adı­ya­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20709) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

290.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ağ­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20710) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

291.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bin­göl İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20711) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

292.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bit­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20712) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

293.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bar­tın İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20713) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

294.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Er­zu­rum İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20714) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

295.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ki­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20715) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

296.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ela­zığ İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20716) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

297.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Çan­kı­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20717) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

298.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kay­se­ri İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20718) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

299.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kars İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20719) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

300.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Şır­nak İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20720) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

301.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kü­tah­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20721) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

302.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Gü­müş­ha­ne İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20722) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

303.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sa­kar­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20723) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

304.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Nev­şe­hir İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20724) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

305.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Si­irt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20725) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

306.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bay­burt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20726) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

307.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ri­ze İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20727) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

308.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ka­ra­bük İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20728) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

309.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20729) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

310.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20730) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

311.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bo­lu İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20731) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

312.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bat­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20732) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

313.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Amas­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20733) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

314.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ağ­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20734) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

315.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ak­sa­ray İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20735) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

316.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Adı­ya­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20736) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

317.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bin­göl İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20737) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

318.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bit­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20738) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

319.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bar­tın İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20739) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

320.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20740) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

321.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Çan­kı­rı İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20741) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

322.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bo­lu İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20742) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

323.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bat­man İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20743) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

324.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bay­burt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20744) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

325.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ri­ze İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20745) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

326.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ka­ra­bük İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20746) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

327.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sa­kar­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20747) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

328.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Nev­şe­hir İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20748) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

329.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Si­irt İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20749) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

330.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Şır­nak İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20750) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

331.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kü­tah­ya İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20751) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

332.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kay­se­ri İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20752) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

333.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20753) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

334.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kars İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20754) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

335.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Er­zu­rum İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20755) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

336.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ki­lis İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20756) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

337.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ela­zığ İlin­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20757) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 2/2/2007)

No: 86

19 Şu­bat 2007 Pa­zar­te­si 

Ta­sa­rı

1.- Elek­tro­nik Or­tam­da İş­le­nen Suç­la­rın Ön­len­me­si ile 2559 ve 2937 Sa­yı­lı Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı (1/1305) (Plan ve Büt­çe, İçiş­le­ri; Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Ada­let Ko­mis­yon­la­rı­na) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 12.2.2007)

Tek­lif

1.- Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­ki­li Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Sa­dul­lah Er­gin ve 8 Mil­let­ve­ki­li­nin; Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi (2/952) (Ada­let Ko­mis­yo­nu­na) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 15.2.2007)

Söz­lü So­ru Öner­ge­si

1.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret BA­LOĞ­LU'nun, Ma­nav­gat'ta de­niz­ci­lik ko­nu­sun­da yük­se­köğ­re­tim prog­ra­mı açıl­ma­sı­na iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/2527) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

Ya­zı­lı So­ru Öner­ge­le­ri

1.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, bir fut­bol ma­çı­nın bi­let fi­yat­la­rı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20758) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 5/2/2007)

2.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, Türk Pet­rol Ka­nu­nun­da­ki ba­zı dü­zen­le­me­le­re iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20759) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

3.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, ya­ban­cı mi­mar ve mü­hen­dis­le­re ça­lış­ma iz­ni ta­nın­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20760) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

4.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, TÜP­RAŞ'ın bir grup his­se­si­nin sa­tı­şı­nın ip­ta­li­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20761) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

5.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, ba­zı ki­şi­le­rin mal var­lı­ğı ve ver­gi bil­gi­le­ri­nin ya­sa­dı­şı sor­gu­lan­dı­ğı id­di­ası­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20762) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

6.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ah­met ER­SİN'in, de­rin dev­let ko­nu­sun­da­ki bir sö­zü­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20763) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

7.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Er­dal KA­RA­DE­MİR'in, dep­rem­le il­gi­li pro­je­le­re iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20764) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

8.- Es­ki­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Cev­det SEL­Vİ'nin, kır­dan ken­te gö­çe yö­ne­lik ça­lış­ma­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20765) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

9.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ca­nan ARIT­MAN'ın, yü­rür­lük­ten kal­dı­rı­lan dü­zen­le­yi­ci iş­lem­le­re iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20766) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

10.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Mu­har­rem TOP­RAK'ın, arı­cı­lı­ğa yö­ne­lik ya­sal dü­zen­le­me ya­pı­lıp ya­pıl­ma­ya­ca­ğı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20767) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

11.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Mu­har­rem TOP­RAK'ın, bi­lin­me­yen nu­ma­ra­lar ser­vi­si­nin üc­ret­len­di­ril­me­si­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20768) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

12.- Ço­rum Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun AY­VA­ZOĞ­LU'nun, bir kö­yün is­mi­nin de­ğiş­ti­ril­me­si­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20769) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

13.- Zon­gul­dak Mil­let­ve­ki­li Ha­run AKIN'ın, Fil­yos Ser­best Böl­ge­si Pro­je­si­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20770) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

14.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, as­ga­ri üc­ret­te­ki net ar­tı­şa iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20771) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

15.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ah­met ER­SİN'in, Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­ne ata­ma ya­pıl­ma­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20772) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

16.- Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Meh­met ERAS­LAN'ın, do­ğal­ga­zın fi­yat­lan­dı­rıl­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20773) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

17.- Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Meh­met ERAS­LAN'ın, ben­zin ve ma­zo­tun fi­yat­lan­dı­rıl­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20774) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

18.- Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Meh­met ERAS­LAN'ın, fu­el-oi­lin fi­yat­lan­dı­rıl­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20775) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

19.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Er­soy BU­LUT'un, özel­leş­tir­me so­nu­cu ge­çi­ci ola­rak ça­lış­tı­rı­lan per­so­ne­le iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20776) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

20.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret BA­LOĞ­LU'un, ba­zı gö­rev­le­re ya­pı­lan ata­ma­la­ra ve ata­ma ka­rar­na­me­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20777) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

21.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li N. Ga­ye ER­BA­TUR'un, AB sü­re­cin­de kim­ya­sal­lar po­li­ti­ka­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20778) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

22.- Gi­re­sun Mil­let­ve­ki­li Meh­met IŞIK'ın, Acar­kent'te­ki gay­ri­men­kul sa­hip­le­ri­ne iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20779) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

23.- Ay­dın Mil­let­ve­ki­li Öz­lem ÇER­Çİ­OĞ­LU'nun, kö­pek­le­rin ze­hir­le­ne­rek öl­dü­rül­me­si­ne iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20780) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

24.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ha­san ÖZ­YER'in, şa­hıs­lar adı­na ta­pu çı­kar­tı­lan or­man ara­zi­le­ri­ne iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20781) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

25.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Mu­har­rem TOP­RAK'ın, İz­mir'de ha­va öl­çüm ci­ha­zı ku­rul­ma­sı­na iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20782) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

26.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li N. Ga­ye ER­BA­TUR'un, pet­rol bo­ru hat­tı­nın Cey­han'da yol aç­tı­ğı çev­re so­run­la­rı­na iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20783) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

27.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Emin Şİ­RİN'in, Su­ri­ye'nin Ha­tay'ı ken­di sı­nır­la­rı için­de gös­ter­di­ği id­di­ala­rı­na iliş­kin Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20784) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 5/2/2007)

28.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Emin Şİ­RİN'in, Çok Ta­raf­lı Ya­tı­rım Ant­laş­ma­sı­na iliş­kin Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20785) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

29.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Emin Şİ­RİN'in, Tür­ki­ye'nin ta­nı­tı­mı­nı yap­tı­ğı id­dia edi­len bir fir­ma­ya iliş­kin Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20786) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

30.- Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Se­dat PE­KEL'in, Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı­na iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Ab­dül­la­tif ŞE­NER) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20787) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

31.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Emin Şİ­RİN'in, TMSF yö­ne­ti­min­de­ki bir te­le­viz­yon ka­na­lı­nın araç ve ge­reç­le­ri­nin kul­lan­dı­rıl­ma­sı­na iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Ab­dül­la­tif ŞE­NER) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20788) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

32.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, özür­lü ço­cuk­la­rın eği­ti­mi­ne ve re­ha­bi­li­tas­yo­nu­na iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20789) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

33.- Af­yon­ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li Rey­han BA­LAN­DI'nın, SHÇEK per­so­ne­li ile ka­yıp ço­cuk­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20790) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

34.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li N. Ga­ye ER­BA­TUR'un, AB sü­re­cin­de ka­dın­la­ra yö­ne­lik dü­zen­le­me­le­re iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20791) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

35.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ca­nan ARIT­MAN'ın, bir be­be­ğin ko­ru­ma al­tı­na alın­ma­ma­sı ile yurt ve yu­va­la­rın yö­ne­ti­mi­ne iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20792) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

36.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ca­nan ARIT­MAN'ın, SHÇEK yurt ve yu­va­la­rın­da şid­de­te ma­ruz ka­lan ço­cuk­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20793) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

37.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ca­nan ARIT­MAN'ın, bir kız ye­tiş­tir­me yur­duy­la il­gi­li id­di­ala­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ni­met ÇU­BUK­ÇU) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20794) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

38.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Emin Şİ­RİN'in, Di­yar­ba­kır Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye­sin­ce ku­ru­lan bir şir­ke­te iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20795) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 5/2/2007)

39.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa ÖZ­YURT'un Bur­sa Kent Mey­da­nı Pro­je­si­ne iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20796) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

40.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Na­il KA­MA­CI'nın, An­tal­ya-Ke­mer'de elek­trik hiz­me­ti ala­ma­yan bir grup ko­nu­ta iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20797) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

41.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ali Rı­za GÜL­Çİ­ÇEK'in, bir kö­yün is­mi­nin de­ğiş­ti­ril­me­si­ne iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20798) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

42.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Tun­cay ER­CENK'in, tu­rizm­de­ki ta­nı­tım ça­lış­ma­la­rı­na iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20799) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

43.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Hak­kı ÜL­KÜ'nün, As­pen­dos Fes­ti­va­li için ve­ri­len bir iha­le­ye iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20800) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

44.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İd­ris Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun per­so­nel­le il­gi­li bir id­di­aya iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20801) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

45.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, Adı­ya­man'da­ki ta­şı­ma­lı eği­tim hiz­met­le­ri­ne iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20802) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 5/2/2007)

46.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Er­dal KA­RA­DE­MİR'in, İz­mir Ata­türk Li­se­si sa­lo­nu­nun kul­la­nı­mı­na iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20803) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

47.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ha­san ÖZ­YER'in, il­köğ­re­tim okul­la­rı­na zo­run­lu yüz­me der­si ko­nul­ma­sı­na iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20804) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

48.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa GA­ZAL­CI'nın, Dev­let Ki­tap­la­rı Mü­dür­lü­ğü sa­tış mer­kez­le­ri­nin ka­pa­tıl­ma­sı­na iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20805) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

49.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret BA­LOĞ­LU'nun, Ma­nav­gat'ta­ki öğ­ren­ci yur­du ih­ti­ya­cı­na iliş­kin Millî Eği­tim Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20806) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

50.- Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Dur­sun AK­DE­MİR'in, sağ­lık gös­ter­ge­le­ri­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20807) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 5/2/2007)

51.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Bü­lent BA­RA­TA­LI'nın, dev­ra­lı­nan sağ­lık ku­rum ve ku­ru­luş­la­rı per­so­ne­li­nin öz­lük hak­la­rı­na iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20808) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

52.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Meh­met U. NEŞ­ŞAR'ın, An­ka­ra Yük­sek İh­ti­sas Has­ta­ne­sin­de­ki bir so­ruş­tur­ma­ya iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20809) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

53.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin GÜ­LER'in, üni­ver­si­te has­ta­ne­le­ri­nin ka­mu ku­rum ve ku­ru­luş­la­rın­dan olan ala­cak­la­rı­na iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20810) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

54.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ber­han ŞİM­ŞEK'in, TSE per­so­ne­li­ne iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20811) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

55.- Gi­re­sun Mil­let­ve­ki­li Meh­met IŞIK'ın, bü­yük mar­ket­ler­le il­gi­li ka­nun ta­sa­rı­sı­na iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20812) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

56.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ber­han ŞİM­ŞEK'in, TSE'de ça­lı­şan bir mü­hen­di­sin işe alı­mıy­la il­gi­li id­di­aya iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20813) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

57.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret BA­LOĞ­LU'nun, Fi­ni­ke por­ta­ka­lı­nın pa­zar­la­ma­sı­na iliş­kin Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20814) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

58.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, Ta­rım­sal Ya­yı­mı Ge­liş­tir­me Pro­je­si kap­sa­mın­da ya­pı­lan bir top­lan­tı­ya iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20815) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

59.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa ÖZ­YURT'un, Gem­lik tü­rü zey­tin fi­da­nı des­tek­le­me­si­nin kal­dı­rıl­ma­sı­na iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20816) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

60.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Meh­met KÜ­ÇÜ­KA­ŞIK'ın, Gem­lik tü­rü zey­tin fi­da­nı des­tek­le­me­si­nin kal­dı­rıl­ma­sı­na iliş­kin Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20817) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

61.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İd­ris Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, özel tren uy­gu­la­ma­sı­na iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20818) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

62.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ser­pil YIL­DIZ'ın, Türk Te­le­kom'un ye­ni ta­ri­fe uy­gu­la­ma­sı­na iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20819) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

63.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin GÜ­LER'in, şid­det içe­ren te­le­viz­yon prog­ram­la­rı­nın de­ne­ti­mi­ne iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Be­şir ATA­LAY) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20820) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

64.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ha­san ÖZ­YER'in, şa­hıs­lar adı­na ta­pu çı­kar­tı­lan or­man ara­zi­le­ri­ne iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20821) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 6/2/2007)

65.- An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Meh­met TO­MAN­BAY'ın, İş­siz­lik Si­gor­ta­sı Fo­nu­na iliş­kin Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20822) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

66.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, borç ve­ri­le­ri­ne iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan (Ali BA­BA­CAN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20823) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 7/2/2007)

67.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Meh­met KÜ­ÇÜ­KA­ŞIK'ın, Çı­nar­cık Ba­ra­jı in­şa­atı­na iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20824) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

68.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ha­lil AK­YÜZ'ün, Yar­gı­tay'da­ki bir tet­kik ha­ki­mi­ne iliş­kin Ada­let Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20825) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

69.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Na­il KA­MA­CI'nın, Ge­nel Ku­rul­da gö­rü­şü­len af ni­te­li­ği ta­şı­yan ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­ne iliş­kin Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20826) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 1/2/2007)

Sü­re­si İçin­de Ce­vap­lan­dı­rıl­ma­yan Ya­zı­lı So­ru Öner­ge­le­ri

1.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İd­ris Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, Baş­ba­kan­lık Özel Ka­lem Mü­dür­lü­ğü­nün har­ca­ma­la­rı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19739)

2.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li N. Ga­ye ER­BA­TUR'un, Çu­ku­ro­va Üni­ver­si­te­si­nin kul­lan­dı­ğı bir ala­nın Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­na dev­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19740)

3.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li N. Ga­ye ER­BA­TUR'un, Ada­na'da­ki ula­şım plan­la­ma­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19742)

4.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Atil­la KART'ın, Kon­ya Nu­mu­ne Has­ta­ne­sin­de mey­da­na ge­len bir ola­ya iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19745)

5.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Hak­kı ÜL­KÜ'nün, ye­rel ba­sı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19746)

6.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Lok­man AY­VA'nın, ka­mu ku­rum ve ku­ru­luş­la­rın­da­ki özür­lü is­tih­da­mı­na iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19755)

7.- An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Bay­ram Ali ME­RAL'in, özel­leş­ti­ri­len Türk Te­le­kom'un per­so­ne­li­ne iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Meh­met Ali ŞA­HİN) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19757)

8.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­ki­li Ah­met KÜ­ÇÜK'ün, Ça­nak­ka­le'de­ki su­la­ma ya­tı­rım­la­rı­na iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19764)

9.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin ÖZ­CAN'ın, Elek­trik İş­le­ri Etüt İda­re­si Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­ne alı­nan per­so­nel ile il­gi­li id­di­ala­ra iliş­kin Ener­ji ve Ta­biî Kay­nak­lar Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19765)

10.- Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Tur­han ÇÖ­MEZ'in, Di­yar­ba­kır Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye Baş­ka­nı­nın Lon­dra'da­ki bir ko­nuş­ma­sı­na iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19766)

11.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İd­ris Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, hak­kın­da so­ruş­tur­ma açı­lan be­le­di­ye baş­kan­la­rı­na iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19767)

12.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Meh­met SE­Vİ­GEN'in, tak­si­ci es­na­fı­nın can ve mal gü­ven­li­ği­ne iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19768)

13.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa-Har­man­cık'ta Em­ni­yet Amir­li­ği ku­ru­lup ku­rul­ma­ya­ca­ğı­na iliş­kin İçiş­le­ri Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19769)

14.- Bur­dur Mil­let­ve­ki­li Ra­ma­zan Ke­rim ÖZ­KAN'ın, Ge­lir İda­re­si Baş­kan­lı­ğı­nın aç­tı­ğı bir sı­na­va iliş­kin Ma­li­ye Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19770)

15.- An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li İs­ma­il DE­ĞER­Lİ'nin, An­ka­ra İl Sağ­lık Mü­dü­rü hak­kın­da­ki ba­zı id­di­ala­ra iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19775)

16.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li Ke­mal SAĞ'ın, Ada­na'da ya­pı­la­cak bir has­ta­ne­nin yer se­çi­mi­ne iliş­kin Sağ­lık Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19776)

17.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li N. Ga­ye ER­BA­TUR'un, Ada­na'da­ki ba­zı köy­le­rin de­mir­yo­lu ula­şı­mın­dan fay­da­la­na­ma­ma­sı­na iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19784)

18.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­ki­li Ah­met KÜ­ÇÜK'ün, Ça­nak­ka­le'de­ki de­mir­yo­lu ve de­niz­yo­lu ula­şı­mı ça­lış­ma­la­rı­na iliş­kin Ulaş­tır­ma Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19785)

19.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, Şır­nak-Ulu­de­re'de­ki sel fe­la­ke­ti­ne iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19786)

20.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Bih­lun TA­MAY­LI­GİL'in, fi­nans sek­tö­rün­de­ki ya­ban­cı ya­tı­rım­cı pa­yı­na iliş­kin Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan (Ab­dül­la­tif ŞE­NER) ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19788)

21.- Ga­zi­an­tep Mil­let­ve­ki­li Ab­dul­ka­dir ATEŞ'in, tu­rizm sek­tö­rü­nün ba­zı so­run­la­rı­na iliş­kin Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19792)

22.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İd­ris Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, Te­rör­le Mü­ca­de­le Ko­or­di­na­tö­rü­nün ça­lış­ma­la­rı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/19793)

No: 87

20 Şu­bat 2007 Sa­lı

Ta­sa­rı­lar

1.- Ka­ra­de­niz Eko­no­mik İş­bir­li­ği Ör­gü­tü İş Kon­se­yi Ulus­la­ra­ra­sı Sek­re­tar­ya­sı­nın Tür­ki­ye'de Ya­rar­la­na­ca­ğı Ay­rı­ca­lık­lar, Ba­ğı­şık­lık­lar ve Ko­lay­lık­la­ra Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı (1/1306) (Plan ve Büt­çe ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yon­la­rı­na) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 12.2.2007)

2.- Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti ve Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı (EİT) Ti­ca­ret ve Kal­kın­ma Ban­ka­sı Ara­sın­da Mer­kez An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı (1/1307) (Plan ve Büt­çe, Sa­na­yi, Ti­ca­ret, Ener­ji, Ta­biî Kay­nak­lar, Bil­gi ve Tek­no­lo­ji ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yon­la­rı­na) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 13.2.2007)

Tek­lif­ler

1.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver Ök­tem ve 46 Mil­let­ve­ki­li­nin; Ka­mu İk­ti­sa­di Te­şeb­büs­le­ri Per­so­nel Re­ji­mi­nin Dü­zen­len­me­si ve 233 Sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­nin Ba­zı Mad­de­le­ri­nin Yü­rür­lük­ten Kal­dı­rıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na İliş­kin Ka­nun Tek­li­fi (2/953) (Plan ve Büt­çe ile Sağ­lık, Ai­le, Ça­lış­ma ve Sos­yal İş­ler Ko­mis­yon­la­rı­na) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 9.2.2007)

2.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Ga­zal­cı ve 46 Mil­let­ve­ki­li­nin; Köy Ens­ti­tü­le­ri Sis­te­mi­ni Araş­tır­ma Ens­ti­tü­sü Ku­rul­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi (2/954) (Plan ve Büt­çe ile Millî Eği­tim, Genç­lik ve Spor Ko­mis­yon­la­rı­na) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 9.2.2007)

3.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ke­mal Kı­lıç­da­roğ­lu'nun; 31.5.2006 Ta­rih ve 5510 Sa­yı­lı Sos­yal Si­gor­ta­lar ve Ge­nel Sağ­lık Si­gor­ta­sı Ka­nu­nu­nun 40 ın­cı Mad­de­sin­de­ki Cet­ve­le Bir Bent Ek­len­me­si Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi (2/955) (Sağ­lık, Ai­le, Ça­lış­ma ve Sos­yal İş­ler ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı­na) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 12.2.2007)

4.- Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Grup Baş­kan­ve­kil­le­ri İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İr­fan Gün­düz ve Or­du Mil­let­ve­ki­li Eyüp Fat­sa'nın; Dev­let Spor­cu­lu­ğu Un­va­nı Ve­ril­me­si ve Spor­cu­la­ra Ay­lık Bağ­lan­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi (2/956) (Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yon­la­rı­na) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 13.2.2007)

Ra­por­lar

1.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­ki­li İb­ra­him Köş­de­re'nin Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Ay­dın Mil­let­ve­ki­li Meh­met Boz­taş ve 4 Mil­let­ve­ki­li­nin İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/798) (S. Sa­yı­sı: 1279'a 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

2.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Bü­lent Ba­ra­ta­lı'nın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve İz­mir Mil­let­ve­ki­li Bü­lent Ba­ra­ta­lı'nın İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/991) (S. Sa­yı­sı: 1280'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

3.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver Ök­tem'in Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver Ök­tem'in İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/992) (S. Sa­yı­sı: 1281'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

4.- Ko­ca­eli Mil­let­ve­ki­li Sa­lih Gün'ün Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Ko­ca­eli Mil­let­ve­ki­li Sa­lih Gün'ün İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/993) (S. Sa­yı­sı: 1282'ye 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

5.- Es­ki­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Meh­met Ali Arı­kan'ın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Es­ki­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Meh­met Ali Arı­kan'ın İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1003) (S. Sa­yı­sı: 1283'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

6.- Kı­rık­ka­le Mil­let­ve­ki­li Ha­lil Tir­ya­ki'nin Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Kı­rık­ka­le Mil­let­ve­ki­li Ha­lil Tir­ya­ki'nin İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1016) ( S. Sa­yı­sı: 1284'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

7.- Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ha­luk Koç'un Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ha­luk Koç'un İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1023)  (S. Sa­yı­sı: 1285'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

8.- To­kat Mil­let­ve­ki­li Fe­ra­mus Şa­hin'in Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve To­kat Mil­let­ve­ki­li Fe­ra­mus Şa­hin'in İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1024) (S. Sa­yı­sı: 1286'ya 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

9.- Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Ça­kır'ın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Ars­lan ve 6 Mil­let­ve­ki­li­nin İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1025) (S. Sa­yı­sı: 1287'ye 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

10.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver Ök­tem'in Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver Ök­tem'in İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1026)   (S. Sa­yı­sı: 1288'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

11.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Den­gir Mir Meh­met Fı­rat'ın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Ars­lan ve 6 Mil­let­ve­ki­li­nin İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1027) (S. Sa­yı­sı: 1289'a 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

12.- Or­du Mil­let­ve­ki­li Eyüp Fat­sa'nın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Ars­lan ve 6 Mil­let­ve­ki­li­nin İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1055) (S. Sa­yı­sı: 1290'a 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

13.- Şır­nak Mil­let­ve­ki­li Meh­met Ta­tar'ın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Ars­lan ve 6 Mil­let­ve­ki­li­nin İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1056) (S. Sa­yı­sı: 1291'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

14.- Ha­tay Mil­let­ve­ki­li İs­ma­il Soy­lu'nun Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Ars­lan ve 6 Mil­let­ve­ki­li­nin İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1057) (S. Sa­yı­sı: 1292'ye 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

15.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Ali Ok­sal'ın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Ali Ok­sal'ın İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1061) (S. Sa­yı­sı: 1293'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

16.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver Ök­tem'in Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver Ök­tem'in İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1097)   (S. Sa­yı­sı: 1294'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

17.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ha­lil Ürün'ün Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Ars­lan ve 6 Mil­let­ve­ki­li­nin İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1098) (S. Sa­yı­sı: 1295'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

18.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Meh­met Se­vi­gen'in Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Meh­met Se­vi­gen'in İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1099) (S. Sa­yı­sı: 1296'ya 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

19.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Emin Şi­rin'in Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Ars­lan ve 6 Mil­let­ve­ki­li­nin İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1100) (S. Sa­yı­sı: 1297'ye 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

20.- Si­nop Mil­let­ve­ki­li Ca­hit Can'ın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Ars­lan ve 6 Mil­let­ve­ki­li­nin İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1101) (S. Sa­yı­sı: 1298'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

21.- Şan­lı­ur­fa Mil­let­ve­ki­li Mah­mut Yıl­dız'ın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Şan­lı­ur­fa Mil­let­ve­ki­li Mah­mut Yıl­dız'ın İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1102) (S. Sa­yı­sı: 1299'a 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

22.- Af­yon­ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li Rey­han Ba­lan­dı'nın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Ars­lan ve 6 Mil­let­ve­ki­li­nin İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1103) (S. Sa­yı­sı: 1300'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

23.- Kırk­la­re­li Mil­let­ve­ki­li Ya­vuz Al­tı­no­rak'ın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Kırk­la­re­li Mil­let­ve­ki­li Ya­vuz Al­tı­no­rak'ın İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1106) (S. Sa­yı­sı: 1301'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

24.- Şan­lı­ur­fa Mil­let­ve­ki­li Mah­mut Yıl­dız'ın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Şan­lı­ur­fa Mil­let­ve­ki­li Mah­mut Yıl­dız'ın İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1113) (S. Sa­yı­sı: 1302'ye 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

25.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver Ök­tem'in Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver Ök­tem'in İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1131)   (S. Sa­yı­sı: 1303'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

26.- Kas­ta­mo­nu Mil­let­ve­ki­li Meh­met Yıl­dı­rım'ın Ya­sa­ma Do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın Kal­dı­rıl­ma­sı Hak­kın­da Baş­ba­kan­lık Tez­ke­re­si ve Ana­ya­sa ve Ada­let Ko­mis­yon­la­rı Üye­le­rin­den Ku­ru­lu Kar­ma Ko­mis­yo­nun Ko­vuş­tur­ma­nın Mil­let­ve­kil­li­ği Sı­fa­tı­nın So­na Er­me­si­ne Ka­dar Er­te­len­me­si­ne Da­ir Ra­po­ru ve Kas­ta­mo­nu Mil­let­ve­ki­li Meh­met Yıl­dı­rım'ın İç­tü­zü­ğün 133 ün­cü Mad­de­si­ne Gö­re Ra­po­ra İti­ra­zı (3/1110) (S. Sa­yı­sı: 1304'e 1 in­ci Ek) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20.2.2007) (GÜN­DE­ME)

27.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Eyi­ce­oğ­lu ve 23 Mil­let­ve­ki­li, Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Ars­lan ve 48 Mil­let­ve­ki­li ile An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Os­man Kap­tan ve 24 Mil­let­ve­ki­li­nin, Yaş Seb­ze, Mey­ve ve Kes­me Çi­çek ile Na­ren­ci­ye Üre­ti­min­de­ki ve İh­ra­ca­tın­da­ki So­run­la­rın Araş­tı­rı­la­rak Alın­ma­sı Ge­re­ken Ön­lem­le­rin Be­lir­len­me­si Ama­cıy­la Ana­ya­sa­nın 98 in­ci, İç­tü­zü­ğün 104 ve 105 in­ci Mad­de­le­ri Uya­rın­ca Bir Mec­lis Araş­tır­ma­sı Açıl­ma­sı­na İliş­kin Öner­ge­le­ri ve Mec­lis Araş­tır­ma­sı Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (10/81, 234, 286) (S. Sa­yı­sı : 1260) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20/2/2007)

28.- Ko­ca­eli Mil­let­ve­ki­li İz­zet Çe­tin ve 31 Mil­let­ve­ki­li ile Ko­ca­eli Mil­let­ve­ki­li Eyüp Ayar ve 30 Mil­let­ve­ki­li­nin, Ko­ca­eli'nin Geb­ze İl­çe­si­nin Di­lo­va­sı Bel­de­sin­de­ki Sa­na­yi Atık­la­rı­nın Çev­re ve İn­san Sağ­lı­ğı Üze­rin­de­ki Olum­suz Et­ki­le­ri­nin Araş­tı­rı­la­rak Alın­ma­sı Ge­re­ken Ön­lem­le­rin Be­lir­len­me­si Ama­cıy­la Ana­ya­sa­nın 98 in­ci, İç­tü­zü­ğün 104 ve 105 in­ci Mad­de­le­ri Uya­rın­ca Bir Mec­lis Araş­tır­ma­sı Açıl­ma­sı­na İliş­kin Öner­ge­le­ri ve Mec­lis Araş­tır­ma­sı Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (10/254, 258)      (S. Sa­yı­sı: 1273) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20/2/2007)

Mec­lis So­ruş­tur­ma­sı Öner­ge­si

1.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li De­niz BAY­KAL ve 60 Mil­let­ve­ki­li­nin, ka­mu yö­ne­ti­min­de va­sıf­sız kad­ro­laş­ma­ya gi­de­rek yü­rüt­me yet­ki­si­ni hu­ku­ka ay­kı­rı kul­lan­dı­ğı, İçiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı üze­rin­de­ki gö­zet­me ve dü­zel­ti­ci ön­lem­le­ri al­ma yü­küm­lü­lü­ğü­nü ye­ri­ne ge­tir­me­ye­rek gö­re­vi­nin ge­rek­le­ri­ne ay­kı­rı ha­re­ket et­ti­ği, ba­zı asa­yiş olay­la­rın­da­ki tu­tu­muy­la suç de­lil­le­ri ve adil yar­gı­la­ma­ya yö­ne­lik hü­küm­le­re mu­ha­le­fet et­ti­ği id­di­asıy­la Baş­ba­kan Re­cep Tay­yip ER­DO­ĞAN hak­kın­da; Em­ni­yet Teş­ki­la­tın­da hu­kuk dı­şı giz­li kad­ro­laş­ma­ya göz yu­ma­rak key­fi uy­gu­la­ma­la­ra yol aç­tı­ğı, gö­re­vi­nin ge­rek­le­ri­ni ye­ri­ne ge­tir­me­ye­rek asa­yiş olay­la­rı­na ne­den ol­du­ğu ve yö­ne­tim za­fi­ye­ti oluş­tur­du­ğu, ba­zı asa­yiş olay­la­rıy­la il­gi­li so­ruş­tur­ma ve ko­vuş­tur­ma­lar­da suç de­lil­le­ri­ne ve adil yar­gı­la­ma­ya yö­ne­lik hü­küm­le­re mu­ha­le­fet et­ti­ği id­di­asıy­la İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir AK­SU hak­kın­da; bu ey­lem­le­ri­nin Türk Ce­za Ka­nu­nu­nun 257, 281 ve 288 in­ci mad­de­le­ri­ne uy­du­ğu id­di­asıy­la Ana­ya­sa­nın 100 ün­cü ve İç­tü­zü­ğün 107 nci mad­de­le­ri uya­rın­ca bir Mec­lis so­ruş­tur­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (9/13) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 15/2/2007) (Da­ğıt­ma ta­ri­hi: 20/2/2007)

Mec­lis Araş­tır­ma­sı Öner­ge­si

1.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Meh­met KÜ­ÇÜ­KA­ŞIK ve 25 Mil­let­ve­ki­li­nin, İz­nik, Man­yas ve Ulu­abat göl­le­rin­de­ki çev­re so­run­la­rı­nın araş­tı­rı­la­rak böl­ge­de sür­dü­rü­le­bi­lir ge­liş­me sağ­lan­ma­sı için alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Ana­ya­sa­nın 98 in­ci, İç­tü­zü­ğün 104 ve 105 in­ci mad­de­le­ri uya­rın­ca bir Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/423) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 16/2/2007)

 

 

20 Şu­bat 2007 Sa­lı

Bİ­RİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 15.05

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Türkân Mİ­ÇO­OĞUL­LA­RI (İz­mir)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 65'in­ci Bir­le­şi­mi'ni açı­yo­rum.

III. - Y O K L A M A

BAŞ­KAN - Elek­tro­nik ci­haz­la yok­la­ma ya­pa­ca­ğız.

Yok­la­ma için beş da­ki­ka sü­re ve­re­ce­ğim. Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri­nin oy düğ­me­le­ri­ne ba­sa­rak sa­lon­da bu­lun­duk­la­rı­nı bil­dir­me­le­ri­ni, bu sü­re içe­ri­sin­de elek­tro­nik sis­te­me gi­re­me­yen mil­let­ve­kil­le­ri­nin sa­lon­da ha­zır bu­lu­nan tek­nik per­so­nel­den yar­dım is­te­me­le­ri­ni, bu­na rağ­men sis­te­me gi­re­me­yen üye­le­rin ise, yok­la­ma pu­su­la­la­rı­nı, gö­rev­li per­so­nel ara­cı­lı­ğıy­la, beş da­ki­ka­lık sü­re içe­ri­sin­de Baş­kan­lı­ğa ulaş­tır­ma­la­rı­nı ri­ca edi­yo­rum.

Yok­la­ma iş­le­mi­ni baş­la­tı­yo­rum.

(Elek­tro­nik ci­haz­la yok­la­ma ya­pıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, top­lan­tı ye­ter sa­yı­sı var­dır, gö­rüş­me­le­re baş­lı­yo­ruz.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Hükûmet adı­na, Dev­let Ba­ka­nı Ali Ba­ba­can'ın, Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le il­gi­li yıl­lık ra­po­ru­nu sun­mak üze­re İç Tü­zük'ün 59'un­cu mad­de­si­ne gö­re söz ta­le­bi var­dır. Gün­de­me geç­me­den ön­ce bu ta­le­bi ye­ri­ne ge­ti­re­ce­ğim.

Sa­yın Ba­ka­nın açık­la­ma­sın­dan son­ra, is­tem­le­ri hâlin­de si­ya­si par­ti grup­la­rı­na ve gru­bu bu­lun­ma­yan mil­let­ve­kil­le­rin­den bi­ri­ne söz ve­re­ce­ğim.

Ko­nuş­ma sü­re­le­ri, Hükûmet için yir­mi, si­ya­si par­ti grup­la­rı için on, gru­bu bu­lun­ma­yan mil­let­ve­ki­li için beş da­ki­ka­dır.

Sa­yın Ba­ka­nım, bu­yu­run. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

IV. - BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Dev­let Ba­ka­nı Ali Ba­ba­can'ın, Av­ru­pa Bir­li­ği ile il­gi­li yıl­lık ra­po­ra iliş­kin gün­dem dı­şı açık­la­ma­sı ve Ana­va­tan Par­ti­si Bit­lis Mil­let­ve­ki­li Edip Saf­der Gay­da­lı, CHP İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Onur Öy­men, AK Par­ti Ak­sa­ray Mil­let­ve­ki­li Ali Rı­za Ala­bo­yun'un grup­la­rı adı­na ve De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met Kan­do­ğan'ın da şah­sı adı­na ko­nuş­ma­la­rı

DEV­LET BA­KA­NI ALİ BA­BA­CAN (An­ka­ra) - Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Av­ru­pa Bir­li­ği­ne üye ve aday ül­ke­le­rin par­la­men­to­la­rı, Av­ru­pa Bir­li­ği Ko­mis­yo­nu­nun yıl­lık ya­sa­ma ve ça­lış­ma prog­ra­mı hak­kın­da ge­nel gö­rüş­me yo­luy­la de­ğer­len­dir­me­ler­de bu­lun­mak­ta­dır­lar. Bil­di­ği­niz gi­bi, bu de­ğer­len­dir­me­ler­den il­ki­ni ge­çen se­ne ocak ayın­da, yi­ne bu Mec­lis ça­tı­sı al­tın­da yap­mış­tık.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Sa­yın Ba­ka­nı­nın sükûnet için­de ko­nuş­ma­sı­nı yap­ma­sı için lüt­fen iti­na gös­te­re­lim.

Bu­yu­run.

DEV­LET BA­KA­NI ALİ BA­BA­CAN (De­vam­la) - Bu gö­rüş­me­ler, Av­ru­pa Bir­li­ği Ko­mis­yo­nu­nun ça­lış­ma­la­rı­na kat­kı yap­mak­ta, üye ve aday ül­ke­ler­de, Av­ru­pa Bir­li­ği­ne iliş­kin bil­gi pay­la­şı­mı­nı sağ­la­mak­ta­dır. Bu­gün­kü gün­dem dı­şı ko­nuş­mam­da, Av­ru­pa Bir­li­ği Ko­mis­yo­nu­nun 2007 yı­lı ya­sa­ma ve ça­lış­ma prog­ra­mı­na iliş­kin gö­rüş­le­ri­mi açık­la­mak ve Av­ru­pa Bir­li­ği­ne ka­tı­lım sü­re­ci­miz­le il­gi­li yü­rüt­mek­te ol­du­ğu­muz ça­lış­ma­lar hak­kın­da kı­sa­ca bil­gi ver­mek is­ti­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Av­ru­pa Bir­li­ği, 2007 yı­lın­da Ro­ma Ant­laş­ma­sı'nın el­lin­ci yıl dö­nü­mü­nü kut­la­ya­cak­tır. Bir­lik, bu­gün, kü­re­sel­leş­me­nin ge­tir­di­ği güç­lük­ler­le baş et­mek ve ulus­la­ra­ra­sı alan­da­ki ro­lü­nü pe­kiş­tir­mek baş­ta ol­mak üze­re, çok önem­li sı­nav­lar­la kar­şı kar­şı­ya­dır. 2007 yı­lı, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin ge­le­ce­ğe yö­ne­lik ku­rum­sal re­for­mu­nun ha­ya­ta ge­çi­ril­me­si ça­ba­la­rı ba­kı­mın­dan da önem ta­şı­mak­ta­dır.

Av­ru­pa Bir­li­ği Ko­mis­yo­nu, 2005 yı­lın­da gö­re­ve baş­la­ma­sı­nı ta­ki­ben stra­te­jik he­def­le­ri­ni dört ana alan­da be­lir­le­miş­tir. Bu alan­lar: Bir, re­fa­hın ar­tı­rıl­ma­sı; iki, da­ya­nış­ma­nın ge­liş­ti­ril­me­si; üç, gü­ven­li­ğin pe­kiş­ti­ril­me­si ve dör­dün­cü ve son ola­rak da Av­ru­pa'nın kü­re­sel bir ak­tör ha­li­ne gel­me­si şek­lin­de açık­lan­mış­tır.

Ko­mis­yon, Bir­li­ğin ku­rum­sal ge­li­şi­mi açı­sın­dan önem ta­şı­yan 2007 yı­lı­na ait ya­sa­ma ve ça­lış­ma prog­ra­mı­nı Ekim 2006'da açık­la­mış­tır. Prog­ram bu dört ana he­de­fi 2007 yı­lın­da da, yi­ne Ko­mis­yo­nun ça­lış­ma­la­rı açı­sın­dan, te­mel il­ke­le­ri ola­rak be­nim­se­miş­tir.

Bu çer­çe­ve­de, Av­ru­pa Bir­li­ği Ko­mis­yo­nu, re­fa­hın ar­tı­rıl­ma­sı ala­nın­da Liz­bon Stra­te­ji­si te­me­lin­de, Av­ru­pa eko­no­mi­le­ri­nin mo­der­ni­zas­yo­nu ve di­na­mik bir iç pa­za­rın pe­kiş­ti­ril­me­si­ni teş­vik ede­ce­ği­ni açık­la­mış­tır. Ko­mis­yon, re­ka­be­tin dış bo­yu­tu­nun iler­le­til­me­si gi­ri­şim­le­ri­ni de sür­dü­re­cek­tir. Yi­ne, Stra­te­jik Ener­ji De­ğer­len­dir­me­si Bel­ge­si çer­çe­ve­sin­de, ener­ji üze­ri­ne özel ola­rak yo­ğun­la­şı­la­cak­tır.

Da­ya­nış­ma­nın ge­liş­ti­ril­me­si ala­nın­da Ko­mis­yon, Av­ru­pa Bir­li­ğin­de­ki sos­yal du­ru­ma iliş­kin kap­sam­lı bir de­ğer­len­dir­me­de bu­lu­na­ca­ğı­nı ve Av­ru­pa'nın kar­şı kar­şı­ya ol­du­ğu sos­yal sı­nav­lar ko­nu­sun­da ye­ni bir uz­laş­ma oluş­tu­rul­ma­sı­nı he­def­le­ye­ce­ği­ni bil­dir­miş­tir. Bu doğ­rul­tu­da Ko­mis­yon, çev­re­nin ko­run­ma­sı, do­ğal kay­nak­la­rın sür­dü­rü­le­bi­lir şe­kil­de kul­la­nıl­ma­sı ve va­tan­daş­la­rın sağ­lı­ğı­nın, bü­yü­me ve is­tih­dam­la ya­kın­dan iliş­ki­li ol­du­ğu­nun al­tı­nı çiz­miş­tir.

Yi­ne, Ko­mis­yon prog­ra­mın­da, gü­ven­li­ğin pe­kiş­ti­ril­me­si için Av­ru­pa ça­pın­da or­tak gay­ret­le­rin ge­rek­li ol­du­ğu, çev­re ve sağ­lık risk­le­ri, bu­la­şı­cı has­ta­lık­lar, do­ğal fe­la­ket­ler ve te­rör sal­dı­rı­la­rın­dan ko­run­ma­nın Av­ru­pa Bir­li­ği ça­pın­da hız­lı ve et­kin me­ka­niz­ma­lar ge­rek­tir­di­ği­ni kay­det­mek­te­dir.

Ay­rı­ca, 2007 yı­lın­da sı­nır yö­ne­ti­mi­nin ve Schen­gen böl­ge­si­nin ge­liş­ti­ril­me­si, yi­ne ön­ce­lik­li ko­nu­lar ola­cak­tır.

Av­ru­pa Bir­li­ği­nin kü­re­sel ro­lü­nün güç­len­di­ril­me­si bağ­la­mın­da ise, Ko­mis­yon prog­ra­mın­da, Bir­li­ğin ulus­la­ra­ra­sı alan­da­ki et­kin­li­ği­nin ge­liş­ti­ril­me­si­nin, sür­dü­rü­le­bi­lir kal­kın­ma, kü­re­sel çev­re so­run­la­rı, ba­rış ve is­tik­rar ile re­ka­bet gi­bi alan­lar­da­ki he­def­le­ri­nin ger­çek­leş­ti­ril­me­si ba­kı­mın­dan ge­rek­li ol­du­ğu­nun da al­tı­nı çiz­mek­te­dir.

Dört ana baş­lık al­tın­da, bu ana hat­la­rıy­la ele al­dı­ğım Av­ru­pa Bir­li­ği Ko­mis­yo­nu­nun 2007 yı­lı ya­sa­ma ve ça­lış­ma prog­ra­mı­nın kap­sa­dı­ğı ko­nu­la­rın bü­yük bö­lü­mü Tür­ki­ye'yi de ya­kın­dan il­gi­len­dir­mek­te­dir.

Bir­li­ğin ön­ce­lik­li he­def­le­ri ola­rak be­lir­le­miş ol­du­ğu ko­nu­lar, Tür­ki­ye'nin de ge­le­ce­ğiy­le ya­kın­dan iliş­ki­li­dir. Tür­ki­ye, bu so­run­la­rın önem­li bö­lü­mü­nün kar­şı­lan­ma­sı ba­kı­mın­dan Av­ru­pa Bir­li­ği­ne so­mut kat­kı­lar sağ­la­ya­bi­le­cek bir ko­num­da­dır. Bu ko­nu­lar, ka­tı­lım sü­re­ci­miz kap­sa­mın­da, AB'li or­tak­la­rı­mız­la ele alın­ma­ya de­vam edi­le­cek, ulu­sal çı­kar­la­rı­mız ve ka­tı­lım sü­re­ci­mi­zin di­na­mik­le­ri çer­çe­ve­sin­de, ül­ke­miz, ken­di kat­kı­la­rı­nı ve gö­rüş­le­ri­ni Av­ru­pa Bir­li­ği ta­ra­fıy­la pay­la­şa­cak­tır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Tür­ki­ye-Av­ru­pa Bir­li­ği iliş­ki­le­rin­de önem­li ge­liş­me­le­rin ya­şan­dı­ğı şu gün­ler­de, her ne ka­dar si­ya­si ko­nu­lar gün­de­mi meş­gul et­se de, mü­za­ke­re sü­re­ci­miz çer­çe­ve­sin­de hız ka­za­nan tek­nik ça­lış­ma­lar top­lum­sal re­fa­hı­mız ve iliş­ki­le­ri­mi­zin ge­le­ce­ği açı­sın­dan ol­duk­ça önem­li­dir. Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le iliş­ki­le­ri­mi­zin sa­de­ce si­ya­si ge­liş­me­ler çer­çe­ve­sin­de de­ğer­len­di­ril­me­si, ki­mi za­man kı­sa va­de­li ve duy­gu­sal tep­ki­le­rin ve­ril­me­si­ne de se­bep ol­mak­ta­dır. Oy­sa, si­ya­si kon­jonk­tür za­man içe­ri­sin­de de­ği­şe­bil­mek­te­dir. Bu ne­den­le, mük­te­se­bat uyu­mun­dan ma­li iş bir­li­ği­ne, pek çok ala­nı kap­sa­yan Tür­ki­ye-Av­ru­pa Bir­li­ği iliş­ki­le­ri­nin bu çok yön­lü ya­pı­sı dik­ka­te alı­na­rak, onur­lu ama sağ­du­yu­lu bir bi­çim­de yü­rü­tül­me­si, özel­lik­le için­de bu­lun­du­ğu­muz dö­nem açı­sın­dan bü­yük önem arz et­mek­te­dir. Mü­za­ke­re sü­re­ci­nin ken­di­ne öz­gü di­na­mik­le­ri ki­mi za­man fark­lı nok­ta­la­ra çe­kil­mek is­ten­se de, Hükûme­ti­mi­zin bu sü­reç­te at­tı­ğı her adım, Av­ru­pa Bir­li­ği üye­li­ği­nin öte­sin­de, Tür­ki­ye'nin böl­ge­sin­de ba­rı­şa ve is­tik­ra­ra kat­kı­da bu­lu­nan, çağ­daş ve de­mok­ra­tik bir re­fah dev­le­ti ol­ma­sı için ge­rek­li, ge­ri dö­nü­şü ol­ma­yan adım­lar­dır. Bu bağ­lam­da, tam üye­lik pers­pek­ti­fi­mi­zin kar­şı­lık­lı ka­zanç ve so­run­la­ra or­tak çö­züm bul­ma il­ke­si çer­çe­ve­sin­de şe­kil­len­di­ği­nin de al­tı­nı özel­lik­le çiz­mek is­ti­yo­rum. Önü­müz­de­ki dö­nem­de de Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le iliş­ki­le­ri­miz­de ata­ca­ğı­mız her adım, Tür­ki­ye'nin men­fa­ati­ne ola­cak adım­lar­dır. An­cak, mü­za­ke­re sü­re­ci­nin Av­ru­pa'da si­ya­si rant pe­şin­de ko­şan­lar ta­ra­fın­dan re­hin alın­ma­sı­na ve bu­gü­ne ka­dar el­de et­ti­ği­miz ka­za­nım­lar­da ge­ri­ye gi­dil­me­si­ne de as­la izin ve­ril­me­ye­cek­tir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bi­li­yor­su­nuz, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si, geç­ti­ği­miz dört yıl içe­ri­sin­de çok önem­li si­ya­si re­form pa­ket­le­ri­ni gö­rüş­müş­tür. Bu pa­ket­ler, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin al­dı­ğı ka­rar­lar­la, ba­zen Ana­ya­sa de­ği­şik­lik­le­ri şek­lin­de, ba­zen de ye­ni ya­sal dü­zen­le­me­ler şek­lin­de ta­mam­lan­mış­tır. Bu sü­re içe­ri­sin­de, bü­tün bu re­form­la­rın ana mu­ha­le­fet par­ti­miz ta­ra­fın­dan da des­tek­len­me­si ve âde­ta, Mec­li­si­mi­zin tek vü­cut hâlin­de bu re­form­la­rın pek ço­ğu­nu ger­çek­leş­tir­miş ol­ma­sı, ger­çek­ten, Tür­ki­ye adı­na, çok se­vi­ni­le­cek bir ge­liş­me­dir. Bu re­form­la­rın ger­çek­leş­ti­ril­me­sin­de eme­ği, kat­kı­sı olan her­ke­se, ben, özel­lik­le tek­rar te­şek­kür­le­ri­mi sun­mak is­ti­yo­rum.

Bil­di­ği­niz gi­bi, Tür­ki­ye, 3 Ekim 2005 ta­ri­hiy­le be­ra­ber, Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le olan iliş­ki­le­rin­de yep­ye­ni bir dö­ne­me gir­di. Ön­ce, ta­ra­ma­lar­la baş­la­dık ça­lış­ma­la­rı­mı­za ve Av­ru­pa Bir­li­ği mük­te­se­ba­tı­nın tü­mü­nü, bir yıl gi­bi kı­sa bir sü­re içe­ri­sin­de tü­müy­le ta­ra­dık. Bu sü­re içe­ri­sin­de, 66 ay­rı he­ye­ti­miz gö­rev al­dı ça­lış­ma­lar­da ve 2 bi­nin üze­rin­de ar­ka­da­şı­mız fii­len ta­ra­ma ça­lış­ma­la­rın­da çok çok gü­zel, fay­da­lı bir ça­lış­ma or­ta­ya koy­du ve bu ça­lış­ma­lar, ilk de­fa, ku­rum­la­rı­mı­zın bu ka­dar bir­bi­ri­ne ya­kın­laş­tı­ğı ve ekip ru­hu­nun, ekip ça­lış­ma­sı ru­hu­nun da için­de ol­du­ğu ça­lış­ma­lar ol­du.

Yi­ne, ilk de­fa ku­rum­la­rı­mız, bu ka­dar dı­şa açık bir ça­lış­ma­nın içe­ri­sin­de yer al­dı­lar. Özel­lik­le, Tür­ki­ye'de -bel­ki de koa­lis­yon dö­nem­le­ri­nin ge­tir­di­ği bir sı­kın­tı bu- ku­ru­luş­la­rı­mız, ma­ale­sef, bir­bi­rin­den ol­duk­ça uzak; ara­da­ki di­ya­log, iş bir­li­ği, ço­ğu za­man, is­te­di­ği­miz se­vi­ye­de, is­te­di­ği­miz dü­zey­de ol­mu­yor. Bi­zim bu Av­ru­pa Bir­li­ği ça­lış­ma­la­rı için kur­muş ol­du­ğu­muz he­yet­ler, için­de en az, 25, 30, 35 ku­ru­mu­mu­zun ol­du­ğu, pek çok ku­ru­mu­mu­zun tem­sil edil­di­ği he­yet­ler. Do­la­yı­sıy­la bu sü­reç, ay­nı za­man­da, tüm ku­rum­la­rı­mı­zın bir ara­da, or­tak bir he­def yö­nün­de ça­lış­ma alış­kan­lı­ğı­nı ka­zan­ma­la­rı için ve bu ko­nu­da­ki be­ce­ri­le­ri­ni, tec­rü­be­le­ri­ni ar­tır­ma­la­rı için de çok çok önem­li bir fır­sat sun­muş ol­du he­pi­mi­ze.

Hem Av­ru­pa Ko­mis­yo­nu hem de üye ül­ke­ler, bu ça­lış­ma­lar­dan duy­duk­la­rı mem­nu­ni­ye­ti ve he­yet­le­ri­mi­zin pro­fes­yo­nel­li­ği­ni, be­ce­ri­si­ni, bil­gi bi­ri­ki­mi­ni çok tak­dir et­tik­le­ri­ni, bi­ze, de­fa­lar­ca ilet­ti­ler.

Ta­ra­ma ça­lış­ma­la­rı bi­ter bit­mez -bil­mi­yo­rum, pek ço­ğu­muz bel­ki far­kın­da de­ği­liz ama- alt ko­mi­te ça­lış­ma­la­rı­mı­zın tur­la­rı de­vam et­ti. Alt ko­mi­te ça­lış­ma­la­rın­da ne ya­pı­yo­ruz der­se­niz; ta­ra­ma­da ele al­dı­ğı­mız ko­nu­la­rı, Av­ru­pa Bir­li­ği Ko­mis­yo­nuy­la tek­rar, tur­lar hâlin­de göz­den ge­çi­ri­yo­ruz. Ya­ni, bü­tün fa­sıl­lar, ta­ra­ma ya­pıl­dık­tan bu­gü­ne ka­dar mük­te­se­bat açı­sın­dan ne de­ği­şik­lik­ler ol­muş ve Tür­ki­ye bu ko­nu­lar­da ne­ler yap­mış, bun­lar kar­şı­lık­lı ola­rak gö­rü­şü­lü­yor, in­ce­le­ni­yor.

Biz, ta­ra­ma ça­lış­ma­la­rı sı­ra­sın­da sa­de­ce çok de­tay­lı bir fo­toğ­raf çek­mek­le kal­ma­dık, ay­nı za­man­da, bun­dan son­ra de­vam ede­cek olan ve tam üye­li­ğe ka­dar de­vam ede­cek olan alt ko­mi­te ça­lış­ma­la­rıy­la, bu fo­toğ­ra­fın sü­rek­li ola­rak gün­cel­len­me­si­ni ge­ti­re­cek bir ya­pı­nın içe­ri­sin­de­yiz ay­nı za­man­da. Bu­nu da ben özel­lik­le vur­gu­la­mak is­ti­yo­rum ve bu ça­lış­ma­lar tüm fa­sıl­lar­da de­vam edi­yor. Mü­za­ke­re­le­re açıl­ma­ya­cak se­kiz fa­sıl­da da­hi, o fa­sıl­la­rı il­gi­len­di­ren ko­nu­lar­da da­hi alt ko­mi­te ça­lış­ma­la­rı de­vam ede­cek ve ilk tu­ru da, bu şu­bat ayı­nın so­nu­na in­şal­lah ta­mam­lı­yo­ruz. Ya­ni, Tür­ki­ye, 3 Ekim­den iti­ba­ren sa­de­ce bir ta­ra­ma sü­re­ci­nin tü­mü­nü ta­mam­la­ma­dı, ay­nı za­man­da ta­ra­ma son­ra­sı bir tur alt ko­mi­te ça­lış­ma­sı­nı da, bu şu­bat ayı so­nu iti­ba­rıy­la  ta­mam­la­mış ola­cak.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bil­di­ği­niz gi­bi, Tür­ki­ye bir yan­dan bu ta­ra­ma­la­rı yü­rü­tür­ken, bir yan­dan da fa­sıl­la­rın mü­za­ke­re­le­re fii­len açıl­ma­sı ve ka­pan­ma­sıy­la il­gi­li ça­lış­ma­la­ra da baş­la­dı. Hat­ta ge­çen yıl ha­zi­ran ayın­da ilk fas­lın, ya­ni "Bi­lim ve Araş­tır­ma" fas­lı­nın açıl­ma­sı ve ge­çi­ci ola­rak ka­pa­tıl­ma­sı da ta­mam­lan­mış ol­du.

Bu ta­ra­ma top­lan­tı­la­rı de­vam eder­ken, şu ana ka­dar, bi­ze, top­lam on bir ay­rı fa­sıl­da çok de­tay­lı bir ta­ra­ma ra­po­ru gön­de­ril­di ve bu ra­por Ba­kan­lar Kon­se­yi ta­ra­fın­dan onay­la­na­rak bi­ze gel­di. Ya­ni, bir ba­kı­ma yir­mi beş-yir­mi ye­di üye ül­ke­nin ona­yıy­la, or­tak ka­na­atiy­le bi­ze bu ra­por­lar ile­til­miş ol­du.

Bi­ze ra­po­ru ile­ti­len 11 fa­sıl­dan 6 ta­ne­sin­de her­han­gi bir açı­lış kri­te­ri ön­gö­rül­mü­yor. Bu 6 fa­sıl­dan 1 ta­ne­si­ni, bi­li­yor­su­nuz, aç­tık ka­pat­tık, "Eği­tim ve Kül­tür" fas­lı. Biz mü­za­ke­re po­zis­yon bel­ge­mi­zi gön­der­dik, fa­kat bir üye ül­ke­nin fark­lı si­ya­si de­ğer­len­dir­me­le­ri se­be­biy­le şu an­da Av­ru­pa Bir­li­ği ken­di or­tak po­zis­yon bel­ge­si­ni oluş­tu­ra­ma­mış du­rum­da, an­cak, biz, özel­lik­le bu yı­lın ikin­ci ya­rı­sın­da o fa­sıl­da da be­lir­li iler­le­me­ler bek­li­yo­ruz.

Yi­ne, bir baş­ka fa­sıl­da, "İş­let­me ve Sa­na­yi Po­li­ti­ka­la­rı" fas­lın­da, biz, mü­za­ke­re da­vet mek­tu­bu­mu­zu al­dık, mü­za­ke­re po­zis­yon bel­ge­mi­zi Av­ru­pa Bir­li­ği Ko­mis­yo­nu­na ilet­tik ve bu po­zis­yon bel­ge­miz ha­zır­la­nır­ken, sa­de­ce ça­lış­ma­la­ra ka­tı­lan tüm ka­mu ku­ru­luş­la­rı­mı­zın de­ğil, ay­nı za­man­da otuz iki ay­rı si­vil top­lum ku­ru­lu­şu­mu­zun da gö­rüş­le­ri­ni al­dık. Hat­ta, bu si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı­mı­zın sa­de­ce ya­zı­lı gö­rüş­le­ri­ni al­mak­la kal­ma­dık, bu ku­ru­luş­la­rı­mı­zı en son top­lu bir şe­kil­de bir top­lan­tı­ya da­vet ede­rek, bu po­zis­yon bel­ge­si üze­rin­den tek tek geç­tik ve Av­ru­pa Bir­li­ği Ko­mis­yo­nu­na ilet­miş ol­du­ğu­muz Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nin mü­za­ke­re po­zis­yon bel­ge­si hem tüm ka­mu ku­ru­luş­la­rı­nın hem de il­gi­li tüm si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı­nın tam bir mu­ta­ba­ka­tıy­la oluş­tu­ru­lup tes­lim edil­miş ol­du.

Şu an­da, biz, yir­mi ye­di üye ül­ke­nin or­tak po­zis­yon bel­ge­si­ni oluş­tur­ma­sı­nı bek­li­yo­ruz ve hem ko­mis­yo­nu­nun hem de dö­nem baş­kan­lı­ğı­nın bi­ze şi­fa­hi ola­rak ver­di­ği bil­gi­ler­de he­def­le­nen ta­ri­hin mart so­nu ol­du­ğu, ya­ni, mart so­nu­na ka­dar bu fas­lın res­men açıl­ma­sı­nın müm­kün ol­du­ğu bi­ze bil­di­ri­li­yor. An­cak, yir­mi ye­di ül­ke­nin ona­yıy­la, yir­mi ye­di ül­ke­nin mu­ta­ba­ka­tıy­la yü­rü­yen her sü­reç­te, tak­dir ede­cek­si­niz ki, risk­ler her za­man var. Tek bir ül­ke da­hi sü­re­ci bir haf­ta, bir ay, üç ay gi­bi sü­re­ler­de uzat­ma, hat­ta, ta­ma­men blo­ke et­me gü­cü­ne sa­hip. An­cak, bu­gün iti­ba­rıy­la, her­han­gi bir sı­kın­tı gör­mü­yo­ruz.

Yi­ne, Al­man dö­nem baş­kan­lı­ğın­da, bu­gü­ne ka­dar üç ay­rı fa­sıl­da açı­lış kri­te­ri ol­mak­sı­zın Tür­ki­ye'nin mü­za­ke­re­le­re baş­la­ma­sıy­la il­gi­li da­vet mek­tu­bu­mu­zu al­mış du­rum­da­yız. Bun­lar, "Eko­no­mik ve Pa­ra­sal Po­li­ti­ka­lar" fas­lı, "İs­ta­tis­tik" fas­lı ve "Ma­li Kon­trol" fas­lı. Dik­kat ede­cek olur­sa­nız, as­lın­da bu fa­sıl­lar, şu son dört yıl­dır Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­mi­zin eko­no­mik alan­da yap­mış ol­du­ğu pek çok re­for­mun ay­nı za­man­da yan­sı­dı­ğı fa­sıl­lar. Eko­no­mik ve Pa­ra­sal Po­li­ti­ka­lar di­yo­ruz, İs­ta­tis­tik di­yo­ruz. Bi­li­yor­su­nuz, TÜ­İK'le il­gi­li ye­ni bir ya­sa ta­sa­rı­sı dü­zen­le­dik; şu an­da TÜ­İK bu­na gö­re ye­ni­den ya­pı­lan­dı ve Av­ru­pa norm­la­rın­da ve Eu­ros­tat'la pa­ra­lel bir ça­lış­ma or­ta­mı­na ve ça­lış­ma stan­dart­la­rı­na Tür­ki­ye İs­ta­tis­tik Ku­ru­mu ka­vuş­muş ol­du.

Yi­ne "Ma­li Kon­trol" fas­lı -ha­tır­la­ya­cak olur­sa­nız- Ka­mu Ma­li Yö­ne­tim ve Kon­trol Ya­sa Ta­sa­rı­sı'nı Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de hep be­ra­ber tar­tış­tık, ya­sa­laş­tır­dık ve o fa­sıl da, yi­ne, açı­lış kri­te­ri ol­mak­sı­zın mü­za­ke­re­le­re açıl­ma­ya ha­zır du­rum­da. Dö­nem baş­kan­lı­ğın­dan al­dı­ğı­mız mek­tup­lar­la da bu te­yit edil­miş ol­du. Bu üç fa­sıl­da da, eğer ola­ğa­nüs­tü bir ge­liş­me ol­maz­sa, eğer üye ül­ke­le­rin her­han­gi bi­rin­den olum­suz bir tu­tum, ta­vır­la kar­şı­laş­maz isek, ha­zi­ran so­nu­na ka­dar da bu üç fas­lın ay­rı­ca açıl­ma­sı şu an iti­ba­rıy­la he­def­le­ni­yor, hem Ko­mis­yo­nun hem de Al­man dö­nem baş­kan­lı­ğı­nın ni­ye­ti, ça­lış­ma­la­rı bu yön­de. Do­la­yı­sıy­la, biz, bu yı­lın ilk ya­rı­sın­da, eğer fark­lı bir ge­liş­me, olum­suz bir ge­liş­me ol­maz ise, top­lam dört fas­lı, en az dört fas­lı aç­mış ol­ma­yı he­def­li­yo­ruz.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bu on bir ta­ne ra­por­dan bah­set­tim. On bir ay­rı fas­lın Ko­mis­yon ta­ra­fın­dan, üye ül­ke­ler ta­ra­fın­dan de­ğer­len­di­ril­me­si­ni içe­ren bu ra­por­lar bi­ze ulaş­tı. Al­tı fa­sıl­da -de­di­ğim gi­bi- açı­lış kri­te­ri yok, fa­kat di­ğer beş fa­sıl­da da açı­lış kri­ter­le­ri bi­ze res­men bil­di­ril­di ve biz, bu resmî bil­di­rim­le­ri ta­kip eden gün­ler içe­ri­sin­de, derhâl bu ko­nu­lar­da­ki açı­lış kri­ter­le­ri­ni aş­mak için ça­lış­ma­la­rı­mı­za baş­la­dık.

Yi­ne, bu dö­nem­de, özel­lik­le bu 15 Ara­lık 2006 ka­rar­la­rın­dan son­ra, se­kiz fa­sıl­la il­gi­li na­sıl bir yol iz­le­ne­ce­ği ko­nu­sun­da bir be­lir­siz­lik söz ko­nu­su idi. Hat­ta, Fin dö­nem baş­kan­lı­ğın­da, bu fa­sıl­lar­la il­gi­li cid­di bir an­laş­maz­lık, uz­laş­maz­lık or­ta­ya çık­mış­tı, özel­lik­le Rum­la­rın olum­suz ta­vır­la­rı se­be­biy­le. An­cak, ocak ayıy­la be­ra­ber, o ki­lit­len­miş du­ru­mun da şim­di ar­tık çö­zül­me­ye baş­la­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz ve mü­za­ke­re­le­re açıl­ma­ya­cak se­kiz fa­sıl­da da­hi, bi­ze res­men açı­lış kri­ter­le­ri bil­di­ri­le­cek.

Bu şu de­mek: Kıb­rıs so­ru­nu­nu bir ba­kı­ma bir ke­na­ra ko­yup, bu se­kiz fas­lın se­ki­zin­de de Tür­ki­ye olan­ca hı­zıy­la ça­lış­ma­la­rı­na ay­nen de­vam et­me şan­sı­na sa­hip ola­cak ve yi­ne, Av­ru­pa Bir­li­ği Ko­mis­yo­nu ile bu se­kiz fa­sıl­da da­hi ça­lış­ma­la­rı­mız ak­sa­ma­dan de­vam ede­bi­le­cek. Ne za­man ki ile­ri­de Kıb­rıs'la il­gi­li prob­lem­ler aşı­lır, Kıb­rıs'la il­gi­li bel­li bir mu­ta­ba­kat ze­mi­ni bu­lu­nur, Kıb­rıs'la il­gi­li kap­sam­lı bir çö­züm nok­ta­sı­na ula­şı­lır, o za­man, bu, Kıb­rıs'la il­gi­li ko­nu­lar gün­dem­den çık­tı­ğı an­da, bü­tün bu fa­sıl­lar top­lu­ca, ay­nı an­da açı­la­bi­le­cek­tir res­men.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ben, bu­ra­da, özel­lik­le, 2007 yı­lıy­la be­ra­ber Av­ru­pa Bir­li­ği iliş­ki­le­rin­de ye­ni bir dö­ne­me gir­miş ol­du­ğu­mu­zu vur­gu­la­mak is­ti­yo­rum. Ne­den der­se­niz, bel­ki de, Ara­lık 2006'ya ka­dar, ya­ni, 2006 yı­lı so­nu­na ka­dar, hep, biz, Tür­ki­ye'nin Av­ru­pa Bir­li­ği için ne za­man ha­zır ola­ca­ğı­nı tar­tış­tık. Tür­ki­ye, aca­ba, bu mü­za­ke­re­le­ri ne za­man bi­ti­re­bi­lir, uyu­mu ne za­man sağ­la­ya­bi­lir; hep bu­nu tar­tış­tık. An­cak, bun­dan son­ra­ki dö­nem­de gö­rü­yo­ruz ki, asıl tar­tı­şa­ca­ğı­mız ko­nu, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin Tür­ki­ye için ne za­man ha­zır hâle ge­le­ce­ği. Av­ru­pa Bir­li­ği­nin, Tür­ki­ye gi­bi bü­yük, böl­ge­sin­de cid­di bir güç ve et­ki sa­hi­bi olan bir ül­ke­yi ne za­man üye ola­rak ka­bul ede­bi­le­cek ol­gun­lu­ğa ve or­ta­ma ula­şa­ca­ğı bun­dan son­ra­ki sü­re­cin za­man­la­ma­sı açı­sın­dan be­lir­le­yi­ci ola­cak.

Yak­la­şık iki yıl­dır yü­rüt­tü­ğü­müz ça­lış­ma­lar da gös­ter­di ki, Tür­ki­ye, as­lın­da, mük­te­se­ba­ta uyum ko­nu­sun­da­ki ça­lış­ma­la­rı­nı, mü­za­ke­re­le­ri ta­mam­la­ma nok­ta­sın­da­ki ça­lış­ma­la­rı­nı, bel­ki de, bek­le­nen­den çok da­ha kı­sa bir sü­re­de ta­mam­la­ya­bi­le­cek bi­ri­ki­me, do­na­nı­ma ve in­san kay­nak­la­rı gü­cü­ne sa­hip. Bu, bel­ki de, bu ça­lış­ma­lar sı­ra­sın­da Tür­ki­ye'nin bek­le­nen­den çok da­ha iyi bir per­for­mans gös­ter­me­si ve ara­da­ki fark­lı­lık­la­rı bek­le­nen­den çok da­ha kı­sa bir sü­re içe­ri­sin­de ka­pa­ta­bi­le­cek gü­ce sa­hip ol­du­ğu­nun an­la­şıl­ma­sı, ara­lık ka­rar­la­rın­da bir mik­tar da et­ki­li ol­muş­tur di­ye dü­şü­nü­yo­ruz açık­ça­sı.

Bi­zim, bun­dan son­ra­ki dö­nem­de, mü­za­ke­re­le­rin for­mal sey­riy­le, bi­zim, Tür­ki­ye içe­ri­sin­de yap­tı­ğı­mız re­form­la­rın sey­ri­ni bir­bi­rin­den bi­raz ar­tık ay­rı dü­şün­me­ye baş­la­ya­ca­ğı­mız bir sü­reç de ola­cak. Ni­ye der­se­niz, her­han­gi bir fas­lın res­men açıl­ma­sı ya da ka­pan­ma­sı ya­rım sa­at­lik bir se­re­mo­ni­den iba­ret as­lın­da, ki, biz bu­nu, geç­ti­ği­miz yıl ha­zi­ran ayın­da, bi­lim ve araş­tır­ma fas­lın­da ya­şa­dık. Ya­rım sa­at sü­rü­yor açı­lış se­re­mo­ni­si, ya­rım sa­at sü­rü­yor ka­pa­nış se­re­mo­ni­si. Önem­li olan, Tür­ki­ye'nin, o fa­sıl­lar­la il­gi­li, o nok­ta­ya ge­lin­ce­ye ka­dar, ya­ni o se­re­mo­ni­nin ger­çek­leş­ti­ril­me­si­ni sağ­la­yan nok­ta­ya ge­lin­ce­ye ka­dar el­de et­ti­ği me­sa­fe.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­ka­nım, si­ze beş da­ki­ka­lık ek sü­re ve­re­ce­ğim, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

DEV­LET BA­KA­NI ALİ BA­BA­CAN (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum.

Biz, bun­dan son­ra­ki dö­nem­de, fa­sıl­la­rın for­mal ola­rak açı­lıp açıl­ma­ma­sın­dan, ka­pa­nıp ka­pan­ma­ma­sın­dan ba­ğım­sız ola­rak, han­gi fa­sıl­la il­gi­li ne tür ça­lış­ma­lar ya­pa­ca­ğı­mı­zı ar­tık ken­di­miz be­lir­le­me­ye baş­la­dık ve 10 Ocak­ta yap­tı­ğı­mız bir top­lan­tıy­la, Sa­yın Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­mı­zın Baş­kan­lı­ğın­da yap­tı­ğı­mız bir top­lan­tıy­la, tüm ka­mu ku­ru­luş­la­rı­mı­zın, ba­ğım­sız ku­rum­la­rı­mı­zın, ba­kan­lık­la­rı­mı­zın en üst dü­zey yö­ne­ti­ci­le­ri­ne ta­li­mat ver­dik. De­dik ki: Ar­tık, biz, ken­di tak­vi­mi­mi­ze gö­re, ken­di ön­ce­lik­le­ri­mi­ze gö­re, Av­ru­pa Bir­li­ği mük­te­se­ba­tı­na uyum için ne yap­ma­mız ge­re­ki­yor­sa, ken­di prog­ra­mı­mı­zı ken­di­miz ya­pa­lım, fa­sıl­la­rın, de­di­ğim gi­bi, for­mal sey­rin­den ba­ğım­sız ola­rak ve bu ça­lış­ma­lar, tas­lak hâlin­de oluş­tu. En son geç­ti­ği­miz haf­ta, son ku­rum­la­rı­mız­dan da tas­lak ça­lış­ma­lar gel­di ve şim­di bir re­dak­si­yon he­ye­ti bun­la­rı bir ara­ya ge­tir­mek için ça­lış­mak­ta. Bu ça­lış­ma­la­rın ta­ma­mı bir ara­ya gel­dik­ten son­ra, si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı­mız­la, yi­ne, ka­mu ku­ru­luş­la­rı­mız­la is­ti­şa­re­le­ri ya­pı­la­cak ve 2007 ile 2013 ara­sın­da­ki ye­di yıl­lık dö­nem­de, Tür­ki­ye'nin han­gi fa­sıl­la il­gi­li han­gi ya­sal dü­zen­le­me­le­ri ya­pa­ca­ğı, han­gi ikin­cil dü­zen­le­me­le­ri ya­pa­ca­ğı, han­gi ku­rum­sal re­form­la­rı ger­çek­leş­ti­re­ce­ği­nin çok de­tay­lı bir yol ha­ri­ta­sı­nı böy­le­ce ka­mu­oyu­na açık­la­mış ola­ca­ğız ve bun­lar ya­pı­lır­ken de, de­di­ğim gi­bi, ya­pa­rak he­men is­ti­fa­de ede­ce­ği­miz ko­nu­la­ra ön­ce­lik ve­re­ce­ğiz. O ka­dar çok ko­nu var ki, bu­gün he­men ger­çek­leş­tir­mek­ten, za­ten he­men bu­gün is­ti­fa­de et­me­ye baş­lı­yo­ruz, bek­le­me­mi­zin an­la­mı yok. Bi­zim, di­ye­lim ki, Fran­sa'da se­çim­ler var di­ye ya da Kıb­rıs'la il­gi­li prob­lem­ler var di­ye, çev­re ko­nu­sun­da, gı­da gü­ven­li­ği ko­nu­sun­da, sağ­lık ko­nu­sun­da bek­le­me­mi­zin hiç­bir an­la­mı yok. Eğer "fa­lan­ca ül­ke­de Tür­ki­ye aleyh­tar­lı­ğı çok, fi­lan­ca ül­ke­de şu si­ya­si li­der şu sö­zü et­ti Tür­ki­ye aley­hin­de" de­yip, mo­ra­li­mi­zi bo­zup, çev­re ko­nu­sun­da­ki adım­la­rı­mı­zı ge­cik­ti­ri­yor­sak, gı­da gü­ven­li­ği ko­nu­sun­da­ki adım­la­rı­mı­zı ge­cik­ti­ri­yor­sak, hal­kı­mı­zın özel­lik­le sağ­lık ala­nın­da çok da­ha yük­sek stan­dart­la­rı ya­ka­la­ma­sı­nı ge­cik­ti­ri­yor­sak, bu, Tür­ki­ye'nin le­hi­ne de­ğil.

Ta­bii ki zor ko­nu­lar ola­cak, zor ko­nu­lar da önü­mü­ze ge­le­cek, fa­kat, bü­tün bu ko­nu­la­rı, biz, za­man içe­ri­sin­de te­ker te­ker ma­sa­ya ya­tı­rıp hep­si­ni çö­ze­ce­ğiz. Öy­le ko­nu­lar ola­cak ki, ne za­man üye olur­sak an­cak o za­man bun­la­rı ya­pa­bi­li­riz di­ye­ce­ğiz. Ba­zı ko­nu­lar­da­ki bi­zim uy­gu­la­ma ta­ri­hi­miz eşit­tir üye­lik ta­ri­hi­miz­dir di­ye­ce­ğiz. Hat­ta, ba­zı ko­nu­lar­da üye­lik ta­ri­hi bi­le ya­kın ge­lir­se, sı­nır­lı sa­yı­da ko­nu­lar­da, üye­lik ta­ri­hin­den son­ra da­hi ge­çiş sü­re­ci ta­lep et­me hak­kı­mız ola­cak.

Kı­sa­ca özet­le­ye­cek olur­sak, biz bu sü­re­ci, Tür­ki­ye'mi­zin, Türk in­sa­nı­nın, hal­kı­mı­zın le­hi­ne na­sıl kul­la­na­bi­li­riz, bu sü­re­cin fay­da­la­rın­dan aza­mi şe­kil­de na­sıl ya­rar­la­na­bi­li­riz, iş­te, ya­pa­ca­ğı­mız ça­lış­ma­lar ta­ma­men bu ek­sen­de de­vam ede­cek. Ta­bii ki, Ara­lık 2006 ka­rar­la­rı, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin al­mış ol­du­ğu ka­rar­lar adil de­ğil­dir. Özel­lik­le se­kiz fas­lın açıl­ma­ma­sı, di­ğer fa­sıl­la­rın ka­pan­ma­ma­sı so­ru­nun bü­yük­lü­ğüy­le oran­tı­sız bir ka­rar­dır, bun­la­rı bi­li­yo­ruz. Hat­ta, bu ka­rar, iliş­ki­le­ri­mi­zin özü ve ru­huy­la da bağ­daş­ma­mak­ta­dır, bu­nu da bi­li­yo­ruz. An­cak, şu­nun da far­kın­da ol­ma­mız la­zım ki, Av­ru­pa Bir­li­ği de ger­çek­ten kar­ma­şık bir dö­nem­den ge­çi­yor, cid­di bir ka­fa ka­rı­şık­lı­ğı söz ko­nu­su. Ken­di iç prob­lem­le­ri­ni çöz­me­nin şu an­da mü­ca­de­le­si­ni ve­ri­yor­lar, ken­di iç so­run­la­rı­nı aş­ma­nın zor­luk­la­rı­nı ya­şı­yor­lar. On beş üye­den, üye sa­yı­sı çık­mış yir­mi ye­di­ye. Ka­rar ver­me me­ka­niz­ma­la­rı bu hız­la, ma­ale­sef, ge­li­şe­me­miş. Or­tak ener­ji po­li­ti­ka­sı, or­tak dış po­li­ti­ka ko­nu­sun­da, ma­ale­sef, me­sa­fe­ler alı­na­ma­mış. Av­ru­pa Bir­li­ği re­ka­bet gü­cü­nü hız­la yi­ti­ri­yor. Eko­no­mik bü­yü­mey­le il­gi­li bek­len­ti­ler dün­ya or­ta­la­ma­sı­nın çok çok al­tın­da. Sos­yal gü­ven­lik sis­tem­le­ri özel­lik­le ba­zı ül­ke­ler­de hız­la if­la­sa doğ­ru sü­rük­le­ni­yor. Bu dö­nem, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin ken­di iç so­run­la­rı­nı kı­sa va­de­de çö­ze­bil­me­si için bel­ki de bi­zim bi­raz da­ha to­le­rans­lı, sa­bır­lı ol­ma­mı­zı ge­rek­ti­ren bir dö­nem.

TUN­CAY ER­CENK (An­tal­ya) - Ne to­le­ran­sı Sa­yın Ba­kan?

DEV­LET BA­KA­NI ALİ BA­BA­CAN (De­vam­la) - An­cak, bu dö­ne­min ge­çi­ci ol­du­ğu­nu, or­ta ve uzun va­de­de or­ta­mın çok da­ha fark­lı bir or­tam ola­ca­ğı ko­nu­sun­da da, biz, güç­lü ka­na­at­le­re sa­hi­biz.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; as­lın­da, biz, bir yan­dan mü­za­ke­re­ler ko­nu­sun­da, fa­sıl­lar ba­zın­da tek­nik iler­le­me­le­ri ger­çek­leş­ti­rir­ken, öte yan­dan da, özel­lik­le ma­li iş bir­li­ği ko­nu­sun­da…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­ka­nım, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

DEV­LET BA­KA­NI ALİ BA­BA­CAN (De­vam­la) - …yi­ne bi­lim ve araş­tır­ma ko­nu­sun­da, özel­lik­le bu ye­din­ci çer­çe­ve içe­ri­sin­de yer ala­cak bir ül­ke ola­rak da önem­li me­sa­fe­ler kay­det­mek­te­yiz açık­ça­sı.

Biz bu sü­reç içe­ri­sin­de, bil­di­ği­niz gi­bi, 2002'den bu ya­na yak­la­şık 1,2 mil­yar eu­ro­luk bir ma­li des­tek pa­ke­ti üze­rin­de­ki ça­lış­ma­la­rı­mı­zı ta­mam­la­dık. Bu yıl­dan iti­ba­ren yıl­lık yak­la­şık 500 mil­yon eu­ro­luk yi­ne bir ma­li des­tek pa­ke­ti çer­çe­ve­sin­de ve ka­tı­lım ön­ce­si ens­trü­man de­di­ği­miz bir ya­pıy­la Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le olan ma­li iş bir­li­ği ça­lış­ma­la­rı­mı­zı bü­tün hı­zıy­la yü­rü­tü­yo­ruz.

Yi­ne, ye­din­ci çer­çe­ve içe­ri­sin­de 50 mil­yar eu­ro­luk, yıl­lık, da­ha doğ­ru­su ye­di yı­lın top­la­mın­da 50 mil­yar eu­ro­nun üze­rin­de bir büt­çe­ye sa­hip olan araş­tır­ma fon­la­rın­dan da is­ti­fa­de et­me hak­kı­na yi­ne sa­hip olu­yor Tür­ki­ye. Bu sü­re, de­di­ğim gi­bi, özel­lik­le Tür­ki­ye'nin Av­ru­pa Bir­li­ği­ne üye olan ül­ke­ler­de­ki gö­rü­nür­lü­lü­ğü­nün de art­tı­ğı bir dö­nem ol­du. He­pi­niz, emi­nim ki, ta­kip et­ti­niz, ekim, ka­sım, ara­lık ay­la­rın­da yir­mi­yi aş­kın üye ül­ke, özel­lik­le Kıb­rıs so­ru­nu çer­çe­ve­sin­de Tür­ki­ye'nin güç­lü bir şe­kil­de ya­nın­da yer al­dı. Av­ru­pa Bir­li­ği ba­sı­nı, bel­ki ta­ri­hi­miz­de gö­rül­me­yen öl­çü­de Tür­ki­ye'nin ya­nın­da des­tek­le­yi­ci bir po­zis­yon al­dı. Fran­sa'nın en bü­yük ga­ze­te­le­ri­nin baş­ya­zar­la­rı Tür­ki­ye'yle il­gi­li ko­nu­lar­da yi­ne Tür­ki­ye'yi des­tek­le­yi­ci po­zis­yon al­dı­lar ve özel­lik­le Ku­zey Kıb­rıs Türk  Cum­hu­ri­ye­ti üze­rin­de­ki izo­las­yon­la­rın 26 Ni­san 2004'te söz ve­ril­di­ği hâlde hâlâ kal­dı­rıl­ma­mış ol­ma­sı­nın, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin kre­di­bi­li­te­si­ne ya­kış­ma­ya­cak bir ta­vır ol­du­ğu ko­nu­sun­da da pek çok dı­şiş­le­ri ba­ka­nı, hat­ta ba­zı baş­ba­kan­lar be­ya­nat­lar­da bu­lun­du­lar.

Ki, ocak ayıy­la be­ra­ber özel­lik­le bu ser­best ti­ca­ret tü­zü­ğü üze­rin­de de kü­çük de ol­sa me­sa­fe­ler kay­de­dil­me­ye baş­lan­dı. Ki, bu, izo­las­yon­la­rın kalk­ma­sı açı­sın­dan kü­çük, ama bel­ki sem­bo­lik bir ge­liş­me ol­du ve ilk de­fa Rum­la­rın da al­tın­da im­za­sı olan bir ka­rar­la yir­mi ye­di ül­ke­nin mu­ta­ba­ka­tıy­la bu ko­nu­da ça­lış­ma­la­ra baş­lan­ma­sı­na ka­rar ve­ril­di. Bu ko­nu­da, ta­bii, ya­pı­la­cak bü­tün ça­lış­ma­la­ra özel­lik­le Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti'nden yet­ki­li­le­ri­mi­zin ve yi­ne Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nden yet­ki­li­le­ri­mi­zin yo­ğun bir şe­kil­de des­tek ver­me­si ge­rek­ti­ği­ni ve bun­la­rın tam bir mu­ta­ba­kat­la ya­pıl­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni, biz, özel­lik­le yap­tı­ğı­mız her gö­rüş­me­de vur­gu­la­dık.

Yi­ne, be­nim ge­çen haf­ta yap­tı­ğım Brük­sel zi­ya­ret­le­ri çer­çe­ve­sin­de ye­di ay­rı ko­mis­yon üye­siy­le fark­lı ko­nu­la­rı de­ğer­len­dir­dik ve bu top­lan­tı­la­rın tü­mün­de de özel­lik­le hem mü­za­ke­re sü­re­ci­ne ba­kış açı­mı­zı hem de Kıb­rıs'la il­gi­li tu­tu­mu­mu­zu, ko­nu­mu­mu­zu üze­ri­ne ba­sa ba­sa de­fa­lar­ca vur­gu­la­dık.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; söz­le­ri­me son ver­me­den ön­ce Tür­ki­ye'nin Av­ru­pa Bir­li­ği sü­re­ci­nin bir baş­ka pers­pek­ti­fi­ne de kı­sa­ca de­ğin­mek is­ti­yo­rum. Bu­gün şöy­le bir bak­tı­ğı­mız­da, Fas'tan tu­tun ta En­do­nez­ya'ya ka­dar, Uk­ray­na'dan tu­tun ta Su­dan'a ka­dar­ki çok ge­niş bir coğ­raf­ya­da Tür­ki­ye'nin ka­tı­lım sü­re­ci çok çok ya­kın­dan ta­kip edi­li­yor. Bü­tün bu ül­ke­ler­de ya­şa­yan­lar, Tür­ki­ye'nin hem nü­fu­su­nun bü­yük bir ço­ğun­lu­ğu Müs­lü­man olan bir ül­ke ola­rak hem de de­mok­ra­si­si­nin da­ha iyi iş­le­di­ği, in­san hak­la­rı ve öz­gür­lük­ler ko­nu­sun­da da­ha ye­ni açı­lım­lar ya­pan bir ül­ke ola­rak yap­tık­la­rı­mı­zı çok çok ya­kın­dan ta­kip edi­yor­lar. Bir ba­kı­ma, Tür­ki­ye'nin için­den geç­mek­te ol­du­ğu bu olum­lu de­ği­şim sü­re­ci, dö­nü­şüm sü­re­ci, pek çok ül­ke için de ör­nek alın­ma­sı ge­re­ken ya da esin­le­nil­me­si ge­re­ken bir sü­reç ay­nı za­man­da. Ki, yi­ne bu sü­reç, özel­lik­le si­vil top­lum di­ya­lo­ğu bo­yu­tun­da ele al­dı­ğı­mız­da, Av­ru­pa Bir­li­ği ile Tür­ki­ye ara­sın­da çok önem­li bir di­ya­log ka­pı­sı. Da­ha iyi ile­ti­şim için, bir­bi­ri­ni da­ha iyi ta­nı­mak için de eş­siz bir fır­sat pen­ce­re­si su­nu­yor bi­ze bu sü­reç. Özel­lik­le 11 Ey­lül olay­la­rın­dan son­ra, Do­ğu ile Ba­tı ara­sın­da, İs­lam ül­ke­le­ri ile di­ğer ül­ke­ler ara­sın­da, fark­lı kül­tür­ler ara­sın­da bir­bi­ri­ni da­ha ya­kın­dan ta­nı­ma ih­ti­ya­cı çok çok bü­yük. İş­te, Tür­ki­ye, kü­re­sel açı­dan bak­tı­ğı­mız­da, böy­le­si­ne zor bir dö­nem­de, bu sü­reç­te ol­mak­la, bu sü­reç­te de­vam edi­yor ol­mak­la, bir ba­kı­ma, bu, çok önem­li bir ile­ti­şim ve di­ya­log ka­pı­sı­nı da so­nu­na ka­dar açık tut­mak­ta.

Ba­kın, bu­gü­ne ka­dar tam 47 bin öğ­ren­ci, de­ği­şim prog­ram­la­rıy­la, Tür­ki­ye ile Av­ru­pa Bir­li­ği ara­sın­da git­ti gel­di, kı­sa ya da uzun sü­re­li prog­ram­la­ra ka­tıl­dı. Bu sa­yı, 2013 iti­ba­rıy­la, 380 bi­ne ula­şa­cak. Yi­ne si­vil top­lum di­ya­lo­ğu ça­lış­ma­la­rı­mız çer­çe­ve­sin­de, ye­rel yö­ne­tim­le­ri­miz, üni­ver­si­te­le­ri­miz, si­vil top­lum ku­ru­luş­la­rı­mız or­tak pro­je­ler üre­te­cek­ler. Sa­de­ce bu yıl için ay­rı­lan büt­çe, ko­mis­yon­dan ay­rı­lan büt­çe, bu iş için, 22 mil­yon eu­ro sa­de­ce si­vil top­lum di­ya­lo­ğu için, ki, bi­zim de cid­di, ta­bii, kat­kı­la­rı­mız var bu­na.

Bu işin so­nun­da va­ra­ca­ğı­mız nok­ta ne olur­sa ol­sun, üye­lik ta­ri­hi­miz ne olur­sa ol­sun, Tür­ki­ye'nin bu sü­re­cin için­de olu­yor ol­ma­sı ve bu sü­reç­te sa­pa­sağ­lam de­vam edi­yor bir ül­ke ol­ma­sı, açık­ça­sı, Tür­ki­ye için, Av­ru­pa Bir­li­ği için ve kü­re­sel bo­yut­la­rı­nı da dü­şün­dü­ğü­müz­de tüm böl­ge­miz için, çok çok kıy­met­li bir sü­reç, Tür­ki­ye'ye ön­gö­rü­le­bi­lir­lik ge­ti­ri­yor. Bun­dan beş se­ne son­ra, on se­ne son­ra na­sıl bir Tür­ki­ye so­ru­su­nun ce­va­bı­nı, iş­te bu Av­ru­pa Bir­li­ği sü­re­ci, çok so­mut bir şe­kil­de, ka­ti bir şe­kil­de he­pi­mi­ze ve­ri­yor.

Biz ina­nı­yo­ruz ki, Tür­ki­ye'nin Av­ru­pa Bir­li­ği­ne ka­ta­cak­la­rı za­man içe­ri­sin­de fark edi­le­cek. Tür­ki­ye, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin bü­yü­me di­na­mo­su ola­cak, Tür­ki­ye, Av­ru­pa Bir­li­ği­ne di­na­mizm ge­ti­re­cek ve re­ka­bet gü­cü­nü ar­tı­ra­cak, ener­jiy­le il­gi­li so­run­la­rı­nın gi­de­ril­me­sin­de çok çok önem­li kat­kı­lar sağ­la­ya­cak, an­cak, bü­tün bun­la­rın da­ha iyi far­kın­da olun­ma­sı, da­ha iyi an­la­şıl­ma­sı için za­ma­na ih­ti­yaç var ve bi­zim de önü­müz­de bu iş­ler için za­man var.

Sü­re­ce sağ­du­yu hâkim ol­mak zo­run­da. Duy­gu­sal yak­la­şım­lar­dan arın­dı­rıp ken­di­mi­zi, ger­çek­çi bir şe­kil­de, ras­yo­nel bir şe­kil­de bu sü­re­cin hem bir hak ol­du­ğu­nun, zor el­de et­ti­ği­miz bir hak ol­du­ğu­nun far­kı­na va­ra­rak de­vam et­tir­me­miz, ko­ru­ma­mız, ama, öte yan­dan da at­tı­ğı­mız her adım­da, bu iş­ten Tür­ki­ye'nin men­fa­ati ne­dir, men­fa­ati­miz var mı, bu sor­gu­la­may­la ça­lış­ma­la­rı­mı­za de­vam et­me­miz­de bü­yük fay­da var ve so­nuç­ta bu bir, ay­nı za­man­da, ka­zan-ka­zan iliş­ki­si. Av­ru­pa'nın ile­ri­de­ki is­tik­ra­rı­na, za­ten, bel­ki de ta­ri­hin en bü­yük ba­rış pro­je­si olan Av­ru­pa Bir­li­ği­nin, Tür­ki­ye'nin üye­li­ğiy­le bu ba­rış pro­je­si­ni çok da­ha fark­lı bir bo­yu­ta ta­şı­ya­ca­ğı­nı da, yi­ne, hep be­ra­ber gör­me­miz­de ve bu sü­re­ce kat­kı ver­me­nin, Tür­ki­ye'nin ve tüm böl­ge­mi­zin le­hi­ne ola­ca­ğı­nı da ben, tek­rar, ha­tır­lat­mak­ta fay­da gö­rü­yo­rum.

Be­ni din­le­di­ği­niz için he­pi­ni­ze, tek­rar, te­şek­kür­le­ri­mi su­nu­yo­rum.(AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­kan.

REY­HAN BA­LAN­DI (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ama mil­let hiç­bir şey an­la­ma­dı Sa­yın Ba­ka­nım si­zin an­lat­tık­la­rı­nız­dan. Din­le­di­ler, ama, hiç­bir şey an­la­ma­dı­lar.

BAŞ­KAN - Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na Bit­lis Mil­let­ve­ki­li Edip Saf­der Gay­da­lı.

Sa­yın Gay­da­lı, bu­yu­run. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA EDİP SAF­DER GAY­DA­LI (Bit­lis) - Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ön­ce, he­pi­ni­zi en de­rin say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

AB sü­re­ci Par­la­men­to için, Türk top­lu­mu için ol­maz­sa ol­maz­lar­dan bi­ri. Bu, geç­miş hükûmet­ler za­ma­nın­dan be­ri de böy­le gel­di. Sa­yın Ba­kan bu­ra­da bu su­nu­şu ya­par­ken gö­nül is­ter­di ki, AK Par­ti Gru­bu da, bu, AB'ye olan il­gi­yi, Tür­ki­ye'nin il­gi­si­ni ken­di il­gi­le­riy­le öz­deş­leş­tir­sin­ler ve Sa­yın Ba­kan­la­rı­nı bu­ra­da yal­nız bı­rak­ma­ya­rak din­le­me lüt­fun­da bu­lun­sun­lar, çün­kü Sa­yın Ba­kan Ba­ba­can çok sık bu kür­sü­yü kul­la­nan ba­kan­la­rı­mız­dan bi­ri de­ğil. Sa­yın Ba­ka­nın "back­gro­und"una  bak­tı­ğı­mız­da, ol­duk­ça par­lak bir "back­gro­und"u var. 1985 yı­lın­da An­ka­ra'nın en gü­zi­de okul­la­rın­dan An­ka­ra Ko­le­ji­ni bi­rin­ci­lik­le bi­ti­ri­yor, aka­bin­de 1989 yı­lın­da Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si­ni 4 or­ta­la­may­la üni­ver­si­te bi­rin­ci­si ola­rak bi­ti­ri­yor. Bi­la­ha­re, ful­bright bur­su­nu ka­za­na­rak Ame­ri­ka'ya gi­di­yor ve MBA'ini de ta­mam­la­ya­rak dö­nü­yor.

Ger­çek­ten kut­lu­yo­ruz. Ha­ki­ka­ten, ba­şa­rı­lı bir öğ­ren­ci­lik ha­ya­tı var, ama keş­ke bu ba­şa­rı­lı öğ­ren­ci­lik ha­ya­tı bu si­ya­set­te de de­vam ede­bil­sey­di, biz de çı­kıp bir mu­ha­le­fet mil­let­ve­ki­li ola­rak bu de­ğer­li, cum­hu­ri­yet hükûme­ti­mi­zin bu genç  Ba­ka­nı­nı bu­ra­da al­kış­la­ma imkânı­na sa­hip ol­say­dık. Bun­dan da en çok mut­lu­lu­ğu biz du­yar­dık. Türk hal­kı­nın 72 mil­yon­dan 1'i ola­rak biz du­yar­dık.

Sa­yın Ba­kan, 17 Ocak 2006 Sa­lı gü­nü, 50'nci Bir­le­şim­de yi­ne böy­le gün­dem dı­şı bir ko­nuş­ma yap­mış ve bun­da da grup­la­ra ko­nuş­ma hak­kı doğ­muş, aka­bin­de 15 Ha­zi­ran 2006'da, 116'ncı Bir­le­şim­de bir sa­yın mil­let­ve­ki­li­nin, Sa­yın Çe­tin'in gün­dem dı­şı yap­tı­ğı ko­nuş­ma­ya kı­sa da ol­sa bir ce­vap lüt­fet­miş. Bu­gün 20 Şu­bat 2007, tek­rar, Sa­yın Ba­kan Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ni bil­gi­len­dir­me ih­ti­ya­cı duy­muş, ya­ni baş­mü­za­ke­re­ci ola­rak bu gö­re­ve atan­dı­ğı 3 Ha­zi­ran 2005 ta­ri­hin­den bu ya­na üçün­cü ko­nuş­ma­sı. Ta­bii, bun­da Sa­yın Ba­ka­na da hak­sız­lık et­me­ye­lim, ge­nel kon­jonk­tür de sa­de­ce ba­ka­nın ki­şi­li­ğin­den kay­nak­lan­mı­yor. Ge­nel kon­jonk­tü­rün de bu­ra­da çok öne­mi var.

Şim­di, mev­cut Hükûme­tin bu­gü­ne ka­dar­ki AB po­li­ti­ka­sı per­for­man­sı­na  bak­tı­ğı­mız­da şu­nu gö­rü­yo­ruz: Bu Hükûmet ne ya­zık ki Tür­ki­ye-AB iliş­ki­le­ri ve mü­za­ke­re sü­re­ci için kap­sam­lı bir stra­te­ji ve ona uy­gun bir si­ya­sal ile­ti­şim mo­de­li ge­liş­tir­me be­ce­ri­sin­den, ma­ale­sef, yok­sun­dur.

Tür­ki­ye, si­ya­sal ko­or­di­nat­la­rı çok iyi be­lir­len­miş bir pla­na sa­hip ol­ma­dı­ğı, sü­reç için­de sü­rek­li bu ko­nu üze­rin­de dü­şün­ce ve se­nar­yo üre­te­me­di­ği tak­dir­de cid­di is­tik­rar­sız­lık un­sur­la­rıy­la yüz­leş­mek ve bun­lar­la baş et­mek­te ön­gö­rül­me­dik sı­kın­tı­lar ya­şa­mak du­ru­mun­da kal­mak­ta­dır.

Hükûme­tin dış po­li­ti­ka ko­nu­sun­da­ki de­ne­yim­siz­li­ği ve ye­ter­siz­li­ği ne­de­niy­le, Tür­ki­ye, AB kar­şı­sın­da mü­za­ke­re ye­te­ne­ğin­den ve gü­cün­den yok­sun bir ül­ke hâli­ne gel­miş bu­lun­mak­ta­dır. AB mü­za­ke­re sü­re­cin­de da­ha güç­lü ola­bil­me­miz için, unut­ma­ya­lım ki, AB dı­şı ül­ke­ler­le ve ulus­la­ra­ra­sı bir­lik­ler­le de iliş­ki­le­ri­mi­zi güç­lü tut­mak zo­run­da­yız.

Tür­ki­ye'nin, glo­bal den­ge­le­ri dik­ka­te ala­rak dün­ya­da­ki yer ve ro­lü­nü ta­yin et­me­si ge­re­ği bir kat da­ha art­mış­tır. Gü­nü­bir­lik po­li­ti­ka­lar, gün­de­mi bel­li ol­ma­yan se­ya­hat­ler­le, tu­tar­lı, et­kin ve sağ­lık­lı bir dış po­li­ti­ka üret­me imkânı ma­ale­sef yok­tur.

Tür­ki­ye'nin ulus­la­ra­ra­sı top­lu­lu­ğun güç­lü, say­gın, sö­zü din­le­nir, sö­zü­ne ku­lak ve­ri­lir bir üye­si ola­bil­me­si için, il­ti­fat kay­na­ğı ola­rak mil­le­ti­ni gö­ren, gü­cü­nü mil­le­tin­den alan bir ül­ke ol­ma­sı şart­tır. Bu da in­ce­lik­li bir dip­lo­ma­si, kıv­rak bir ma­nev­ra ye­te­ne­ği, ön­gö­rü ve se­nar­yo üre­te­bil­me be­ce­ri­si is­ter. Bun­la­rı ba­şa­rıy­la uy­gu­la­ya­maz­sa­nız, hiç­bir şey el­de ede­mez­si­niz. Da­ha kö­tü­sü, mev­cu­du da ko­ru­ya­maz, za­ra­ra gi­rer­se­niz.

Tür­ki­ye, bu­gün ulus­la­ra­ra­sı plan­da za­ra­ra uğ­ra­yan, elin­de­ki­le­ri kul­la­na­ma­yan, elin­de­ki­le­ri hiç­bir ka­za­nım ol­mak­sı­zın tek tek kay­be­den bir ül­ke hâli­ne gel­miş du­rum­da­dır ma­ale­sef. Tec­rü­be­siz­lik, ha­zır­sız­lık, do­na­nım­sız­lık ve viz­yon­suz­luk, ulus­la­ra­ra­sı iliş­ki­le­rin en bü­yük düş­ma­nı ve en bü­yük han­di­ka­bı­dır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; mev­cut Sa­yın Hükûme­tin her za­man bir adım ön­de ol­ma sev­da­sı sa­ye­sin­de, Kıb­rıs me­se­le­si Tür­ki­ye-AB iliş­ki­le­ri­nin be­lir­le­yi­ci­si du­ru­mu­na gel­miş­tir. Bir adım ön­de man­tı­ğı­nın son fi­yas­ko­su da Lok­ma­cı Ge­çi­di ör­ne­ği­dir. An­nan Pla­nı'na 2004 yı­lın­da "evet" di­yen Türk ta­ra­fı­nın uz­laş­ma is­te­ği açık ola­rak or­ta­ya kon­muş­ken ve bu du­ru­ma Rum­la­rın ver­di­ği "ha­yır" ce­va­bı or­ta­da iken bir adım da­ha uz­laş­ma­cı ol­du­ğu­mu­zu gös­te­re­lim, Rum­la­ra al­tın gol ata­lım sev­da­sı­nın son mi­sa­li Lok­ma­cı Ge­çi­di'nin yı­kıl­ma­sı­dır. Bu gi­ri­şim, ge­rek­siz ye­re Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nin ku­rum­la­rı ara­sın­da ge­ri­lim ya­ra­tan ve so­nu fi­yas­ko olan bir gi­ri­şim ola­rak ta­rih­te­ki ye­ri­ni al­mış­tır.

An­nan Pla­nı re­fe­ran­du­mu­nu unu­ta­cak ka­dar in­saf­sız olan AB'ye iki­de bir biz­le­rin uz­laş­ma is­te­yen ta­raf ol­du­ğu­mu­zu gös­ter­me­ye ça­lı­şan gi­ri­şim­ler sa­de­ce za­yıf­lı­ğı­mı­zın gös­ter­ge­si ol­mak­ta­dır. Kıb­rıs millî da­va­sı, Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le iliş­ki­le­ri­miz­de ön şart hâli­ne ge­ti­ril­miş bu­lun­mak­ta­dır. Tec­rü­be­siz­lik ve cid­di­yet nok­san­lı­ğı ne­ti­ce­si "Çö­züm­süz­lük çö­züm de­ğil­dir" slo­ga­nıy­la yo­la çı­kan sa­yın ik­ti­dar me­se­le­yi büs­bü­tün çö­züm­süz hâle ge­tir­me­ye ma­ale­sef mu­vaf­fak ol­muş­tur. "Ver kur­tul" me­saj­lı po­li­ti­ka­ya, An­nan Pla­nı'na sa­rıl­ma­ya en­gel ol­mak­la it­ham edi­len Sa­yın Denk­taş'ın eli­mi­ne edil­me­si­ne rağ­men me­sa­fe alı­na­ma­mış, Hükûmet ha­ta­la­rıy­la için­den çı­kıl­maz bir kıs­ka­ca gi­ril­miş bu­lun­mak­ta­dır.

Sa­yın Hükûme­tin Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti üze­rin­de­ki am­bar­go­la­rın kal­dı­rıl­ma­sı hak­lı ta­le­bi­ni 17 Ara­lık 2004 Brük­sel Zir­ve­sin­de ile­ri sür­me­si ve söz­lü ga­ran­ti­le­rin öte­sin­de ya­zı­lı ga­ran­ti­le­ri al­ma­sı ge­re­kir­di. Hükûmet, zir­ve­de mü­za­ke­re ta­ri­hi al­mak uğ­ru­na Güm­rük Bir­li­ği Ek Pro­to­ko­lü'nü im­za­la­ya­ca­ğı ya­zı­lı be­ya­nın­da bu­lun­muş, 29 Tem­muz 2005 ta­ri­hin­de için­de "Kıb­rıs Cum­hu­ri­ye­ti" ya­zı­lı pro­to­ko­lü im­za­la­mak­la elin­de­ki kuv­vet­li ko­zu kar­şı ta­ra­fa ma­ale­sef ver­miş­tir. 2004'te ge­rek­li ce­sa­re­ti ve tav­rı gös­te­re­me­yen Hükûme­tin, ge­ri adım ata ata, sır­tı du­va­ra yas­lan­mış bu­lun­mak­ta­dır. Ek pro­to­ko­lü im­za­la­yıp ta­ah­hüt al­tı­na gi­ril­dik­ten son­ra, AB'nin ve Rum­la­rın ta­nı­ma­yı da­yat­ma­la­rın­dan kur­tul­ma­ya ça­lı­şan Sa­yın Hükûmet, Fin Pla­nı'nın gö­rüş­me­le­ri es­na­sın­da, eş za­man­lı­lık şar­tın­dan da vaz­ge­çe­rek "bir li­ma­nı­mı­zı aça­lım" gi­bi an­lam­sız bir tek­li­fi or­ta­ya at­mak du­ru­mun­da kal­mış­tır. Bu­na kar­şın, Rum ta­ra­fı­nın du­ru­şu, Sa­yın Hükûme­tin, im­za­la­dı­ğı ek pro­to­ko­le uy­ma­sı­nı ta­lep et­mek şek­lin­de­dir. Bu, an­lam­sız tek li­man aç­ma tek­li­fi, yan­daş ba­sın va­sı­ta­sıy­la al­tın gol ola­rak lan­se edil­miş, ama, ne­ti­ce­de gol Tür­ki­ye'nin ka­le­si­ne gir­miş­tir. 2004 Ara­lı­ğın­da AB'ye gi­ril­di bay­ra­mı ya­pan­la­rın al­tın go­lü de an­cak bu ka­dar ola­bi­lir­di za­ten.

Bu­gün AB iliş­ki­le­rin­de ne nok­ta­da­yız? Rö­lan­ti­de­yiz. Sa­yın Hükûmet ne du­rum­da? Se­çim­ler ön­ce­si, yö­ne­ti­le­mez, sak­la­na­maz bir kri­zin çık­ma­dı­ğı mut­lu­lu­ğu ve ka­bu­lü için­de. Se­kiz baş­lık as­kı­ya alın­mış, açı­lan baş­lık­lar da ka­pa­tı­la­maz du­rum­da; bu du­rum 2009'a ka­dar böy­le sü­re­cek ve 2009'da da du­ru­ma bir da­ha ba­kı­la­cak. Se­kiz baş­lı­ğın as­kı­ya alın­ma­sı­nın se­be­bi ney­di? Her­ke­sin net ola­rak bil­di­ği üze­re, Rum ge­mi­le­ri­ne li­man­la­rı­mı­zı aç­ma­ma­mız. 2009'a ge­lin­di­ğin­de li­man­la­rı­mız Rum ge­mi­le­ri­ne açıl­mış mı ola­cak? Ha­yır. Türk mil­le­ti­nin Kıb­rıs da­va­sı­nı millî bir da­va ola­rak gör­dü­ğü sü­re­ce, hiç­bir hükûme­tin, is­te­se bi­le, Gü­ney Kıb­rıs Rum yö­ne­ti­mi­ni ta­nı­ma­ya gi­de­cek bir adım olan li­man­la­rı­mı­zı Rum ge­mi­le­ri­ne aç­ma gi­ri­şi­min­de bu­lun­ma­sı as­la müm­kün ola­maz.

Özet ola­rak, kriz, çö­zül­mek ye­ri­ne, er­te­len­miş du­rum­da­dır. Tür­ki­ye'nin "ha­yır" di­ye­me­me­si ve bu ta­vizkâr po­li­ti­ka­la­rı­nı de­vam et­tir­me­si, AB'nin ar­zu­la­dı­ğı­dır. Tam üye­lik pers­pek­ti­fin­den yok­sun bir aday­lı­ğı ka­bul eden Sa­yın Hükûme­tin, kır­mı­zı çiz­gi ve ka­rar­lı­lık yok­su­nu ol­du­ğu, ar­tık, her­kes ta­ra­fın­dan bi­lin­mek­te­dir. AB ipi­ne meş­ru­iyet mak­sa­dıy­la sa­rı­lan­la­rın o ipi bı­rak­ma­ya­cak­la­rı ar­tık açık bir ger­çek­lik­tir.

AB'yle iliş­ki­le­ri­miz­de Kıb­rıs ko­nu­su­nun bir ba­ha­ne ola­rak or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­sı şart­tır. Ya­pıl­ma­sı ge­re­ken, Kıb­rıs ko­nu­su çö­zü­lün­ce­ye ka­dar AB'yle iliş­ki­le­ri don­du­rup, Kıb­rıs me­se­le­si­nin Bir­leş­miş Mil­let­ler plat­for­mun­da çö­zü­mü­nü sağ­la­mak­tır. Gö­rü­nen de odur ki, ar­tık Kıb­rıs'ta tek dev­let­li bir çö­zü­mün oluş­ma­sı imkânsı­za ya­kın bir ih­ti­mal­de­dir. Tür­ki­ye'nin sa­vun­ma­sı ge­re­ken, iki dev­let­li bir çö­züm­dür. Ak­si, kı­sım kı­sım Tür­ki­ye'den ta­viz­le­rin is­te­ne­ce­ği bir sü­reç ola­cak­tır. Tür­ki­ye'nin bu ce­sa­re­ti mut­la­ka gös­ter­me­si ge­re­kir.

AB açık­ça söy­le­mek­te­dir ki, Kıb­rıs me­se­le­si­nin ni­hai çö­zü­mü ger­çek­leş­me­den Tür­ki­ye'nin üye­li­ği ha­yal­dir. O za­man ön­ce Kıb­rıs me­se­le­si­ni çö­zü­me ka­vuş­tur­mak ge­rek­mek­te­dir. AB için Kıb­rıs'ı fe­da ede­me­ye­ce­ği­mi­ze gö­re, bu ger­çe­ği dün­ya­nın an­la­ya­ca­ğı bir dil­de gös­ter­me­li, ge­re­kir­se AB üye­lik sü­re­cin­den vaz­ge­çe­bi­le­ce­ği­mi­zi… Ce­sa­ret­li gi­ri­şim­le­ri de yap­mak zo­run­da­yız. Yok­sa, her se­fe­rin­de kriz er­te­le­ye­rek "ben­den son­ra­sı Al­lah ke­rim" yak­la­şım­lı hükûmet po­li­ti­ka­la­rı­nın ne Tür­ki­ye'ye ne de Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti'ne bir fay­da­sı ola­maz.

Tür­ki­ye'ye âde­ta ko­lo­ni gö­züy­le ba­kan, her işe ka­rı­şan, he­sap so­ran Av­ru­pa Bir­li­ği­ne "dur" de­me­nin za­ma­nı gel­miş­tir. Sa­yın Denk­taş'a "Git, ül­ken­de si­ya­set yap." di­yen zih­ni­ye­tin AB yet­ki­li­le­ri­nin ve ba­zı bü­yü­kel­çi­le­ri­nin ül­ke­miz­de yap­tık­la­rı si­ya­se­te ses­siz kal­ma­la­rı da son de­re­ce üzün­tü ve­ri­ci­dir. Türk­le­rin "ha­yır" de­me­yi bil­dik­le­ri­ni mu­ha­tap­la­rı­na ha­tır­lat­mak la­zım. Sa­yın Hükûme­tin beş se­ne­den be­ri ta­kip et­ti­ği "ver kur­tul" Kıb­rıs po­li­ti­ka­sıy­la, tam tes­li­mi­yet ve ta­viz­le­re da­ya­nan Av­ru­pa Bir­li­ği po­li­ti­ka­sı ma­ale­sef if­las et­miş­tir. Yü­ce Mec­li­sin bir an ön­ce du­ru­ma el koy­ma­sı ge­rek­mek­te­dir.

AB Mü­za­ke­re Çer­çe­ve Bel­ge­si­nin 2'nci mad­de­sin­de "Mü­za­ke­re­le­rin pay­la­şı­lan he­de­fi, ka­tı­lım­dır. Bu ka­bil mü­za­ke­re­ler, so­nu­cu ön­ce­den ga­ran­ti edi­le­me­yen ucu açık sü­reç­ler­dir. Bir­li­ğin haz­met­me ka­pa­si­te­si de dâhil Ko­pen­hag Kri­ter­le­ri tam ola­rak dik­ka­te alın­dı­ğın­da, Tür­ki­ye'nin üye­lik yü­küm­lü­lük­le­ri­ni ye­ri­ne ge­tir­me­di­ği­nin or­ta­ya çık­ma­sı hâlin­de, Tür­ki­ye'nin Av­ru­pa ya­pı­la­rı­na müm­kün olan en güç­lü bağ­lar­la bağ­lan­ma­sı te­min edil­me­li­dir." de­nil­mek­tey­ken "biz üye ol­ma­dan da bağ­lı ka­lı­rız" sin­yal­le­ri­ni güç­len­di­ren po­li­ti­ka­lar ve me­saj­lar, AB üye­li­ği önün­de­ki en bü­yük en­gel­ler­dir.

Tür­ki­ye'nin üye­li­ği, Av­ru­pa Bir­li­ği açı­sın­dan bu­gü­ne ka­dar gün­de­me gel­miş ül­ke­le­rin ta­ma­mın­dan da­ha fark­lı ve te­mel bir ter­ci­hi ifa­de et­mek­te­dir.

Av­ru­pa Bir­li­ği, Tür­ki­ye'nin üye­li­ğiy­le ken­di me­de­ni­yet an­la­yı­şı­nın sı­nır­la­rı­nı çi­ze­cek­tir. Ne­ti­ce­de, Tür­ki­ye'nin AB üye­li­ği, hem Tür­ki­ye açı­sın­dan hem de AB açı­sın­dan si­ya­si bir ka­rar­dır.

Mü­za­ke­re sü­re­ci­ni sa­de­ce tek­nik bir sü­re­ce in­dir­ge­mek doğ­ru ol­maz. Eğer ka­rar si­ya­si ise, se­kiz baş­lı­ğın as­kı­ya alın­ma­sı­nı tek­nik bir me­se­le ola­rak gö­rüp "se­kiz baş­lık açıl­mı­yor, ama, biz di­ğer baş­lık­la­rın gö­rüş­me­le­ri­ni ya­pa­lım ve za­man ka­za­na­lım" de­me saf­lı­ğı­nı ifa­de eden­le­ri an­la­mak­ta da zor­la­nı­yo­ruz.

İç po­li­tik he­sap­lar üze­rin­den AB'ye kar­şı olan ses­siz­li­ği­miz, AB'yi yi­ne de Tür­ki­ye'ye kar­şı da­ha cü­retkâr yap­mak­ta­dır. Za­ten AB yet­ki­li­le­ri­ni ve özel­lik­le de AB Ko­mis­yo­nu Baş­ka­nı Sa­yın Ba­ros­so, bir sü­re­dir, Tür­ki­ye'nin üye ol­ma­sı için ön­gö­rü­len sü­re­yi on yıl­dan yir­mi yı­la çı­kar­mış­tır. İliş­ki­le­rin kop­ma­sın­dan kor­kan Sa­yın Hükûmet, her şey gi­bi, üye­lik sü­re­ci­nin uza­ma­sı­nı da si­ne­ye çek­mek­te­dir.

Hükûme­te akıl ho­ca­lı­ğı ya­pan ki­mi çev­re­ler için sü­re­cin ken­di­si, sü­re­cin ama­cı olan üye­lik­ten bi­le da­ha önem­li gö­zük­mek­te­dir. Bu sü­reç, eko­no­mi­miz için IMF ça­pa­sı­nın ya­nın­da bir ça­pa ola­rak gö­rü­lü­yor, AB'den eko­no­mik yö­ne­tim­de di­sip­lin norm­la­rı, stan­dart­la­rı öğ­ren­di­ği­miz id­dia edi­li­yor. Ba­zı­la­rı ise, AB'den bu yol­la uy­gar­lık öğ­ren­di­ği­mi­zi id­dia ede­cek ka­dar da ile­ri gi­di­yor­lar. San­ki mü­za­ke­re sü­re­ci sa­de­ce tek­nik bir me­se­le ve bu sü­reç­ten Tür­ki­ye üye ol­ma­sa bi­le bü­yük fay­da­lar el­de ede­rek çı­ka­cak­mış iz­le­ni­mi ve­ril­mek­te­dir. Bu ara­da AB'nin da­yat­ma­sı olan si­ya­si ta­viz­le­rin ne­le­re yol aça­ca­ğı da göz ar­dı edil­me­mek­te­dir. AB'nin, sü­re­cin ken­di­si­ne ra­zı gö­rün­tü­sü ve­ren bir ül­ke­yi za­ma­nın­da üye yap­ma­sı için bir ne­de­ni yok. Bu yüz­den, Ba­ros­so, yir­mi yıl son­ra bi­le üye­li­ği­mi­zin ke­sin ol­ma­dı­ğı­nı söy­le­mek­te hiç­bir sa­kın­ca gör­me­miş­tir.

Baş­mü­za­ke­re­ci ve Ha­zi­ne­den so­rum­lu Sa­yın Dev­let Ba­ka­nı­mız gi­bi son de­re­ce zor ve yo­ğun me­sai ge­rek­ti­ren, iki şap­ka­yı bir­den ta­şı­yan Sa­yın Ba­ka­na da tak­dir­le­ri­mi be­lirt­mek is­te­rim. Ama, bu iki şap­ka­nın bi­ri­nin yü­kü­nü Sa­yın Ba­ka­nın üze­rin­den ala­bi­le­cek bir de­ğer­li ik­ti­dar par­ti­si men­su­bu­nun Sa­yın Baş­ba­kan ta­ra­fın­dan ter­cih edil­me­miş ve­ya bu­lu­na­ma­mış ol­ma­sı da an­la­şı­la­bi­lir bir du­rum de­ğil­dir. Sa­yın Ba­ka­nın, iki şap­ka­sı se­be­biy­le, dış te­mas­lar­da ye­ter­li za­man ayı­ra­ma­dı­ğı da açık bir ger­çek­lik­tir. Tür­ki­ye'nin ağır­lı­ğın­da uy­gun bir gü­ven­lik ve dış po­li­ti­ka stra­te­ji­si be­lir­le­me ve bu­nu AB üye­si ül­ke­ler­le tar­tı­şır hâle gel­me ge­re­ği­nin de far­kın­da ol­ma­lı­yız.

Sa­yın Hükûme­tin mü­za­ke­re­ler­de­ki pa­zar­lık gü­cü­nün kay­na­ğı ki­şi­sel dost­luk­lar de­ğil, Tür­ki­ye'nin bü­yük­lü­ğü ve gü­cü ol­ma­lı­dır. İç po­li­ti­ka­ya dö­nük ara­da bir efe­len­me­ler­le Tür­ki­ye'nin hak­kı ve hu­ku­ku as­la ko­ru­na­maz. Sa­yın Hükûme­tin millî söy­lem­le­ri kul­la­na­ca­ğı yer­ler­de bu söy­lem­ler­den uzak dur­ma­sı, millî söy­lem­le­ri ve bu du­ru­şu en çok gös­ter­me­si ge­re­ken 17 Ara­lık 2004 Brük­sel Zir­ve­si'nde gös­te­re­me­yen Sa­yın Hükûmet, iç si­ya­set­te söy­lem ba­zın­da mil­li­yet­çi­lik ya­rı­şı­na gir­miş­tir. Sa­yın Hükûme­tin gö­re­vi, millî has­sa­si­yet­le­re yö­ne­lik söy­lem­le­ri iç po­li­ti­ka­da kul­lan­mak de­ğil, bu has­sa­si­yet­le­ri gö­ze­ten po­li­ti­ka­la­rı dış si­ya­set­te sa­vun­mak­tır. Dış si­ya­set­te millî söy­lem­ler­den uzak du­ru­la­cak, ama iç si­ya­set­te ka­mu­oyu­nun unut­kan­lı­ğı­na sı­ğı­nı­la­rak millî söy­lem­le­re sa­rı­lı­na­cak. Bu çe­liş­ki­li ve par­ti si­ya­se­ti he­sap­la­rı­na dö­nük yak­la­şı­mın mil­le­tin de­rin ir­fa­nı­na ya­ka­lan­ma­ma­sı da müm­kün de­ğil­dir. Dev­let ku­rum­la­rı ara­sın­da ko­or­di­nas­yon ve uyu­mu sağ­la­mak­la gö­rev­li Sa­yın Hükûme­tin gö­re­vi­ni yap­ma­ya­rak ku­rum­la­rı mil­le­te şikâyet et­me­si, Sa­yın Hükûme­tin so­rum­lu­lu­ğu­nu ye­ri­ne ge­ti­re­me­di­ği ger­çe­ği­ni or­ta­dan kal­dı­ra­maz ve so­rum­lu­lu­ğun göz ar­dı edil­me­si­ne de se­bep ola­maz. Bu uyum­suz­luk, özel­lik­le dış po­li­ti­ka­da son de­re­ce mah­zur­lu bir gö­rün­tü arz et­mek­te­dir. Bu uyum­suz­lu­ğun te­me­lin­de ya­tan, ka­nım­ca, sa­yın ik­ti­dar par­ti­si­nin dış si­ya­se­ti iç si­ya­set­te bir ens­trü­man ola­rak kul­lan­ma ça­ba­sı­dır. Bu man­za­ra­lar  cid­di bir dev­let ge­le­ne­ği­ne sa­hip olan Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'ne de ya­kış­ma­mak­ta­dır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bu­lun­du­ğu­muz yü­ce kür­sü­nün ar­ka­sın­da "Hâki­mi­yet ka­yıt­sız şart­sız mil­le­tin­dir." ya­zı­lı­dır. Son se­ne­ler­de dış kay­nak­lı ka­yıt ve şart­la­rın art­tı­ğı­nı gör­mek son de­re­ce ıs­tı­rap ve­ri­ci­dir. Hü­küm­ran­lık hak­la­rı­mı­za sa­hip çık­ma­mız ge­re­ki­yor. İçin­de söz sa­hi­bi ol­ma­dı­ğı­mız her tür­lü ulus­la­ra­ra­sı ör­gü­te kar­şı -ki, bu­na AB de dâhil­dir- hü­küm­ran­lık hak­la­rı­mı­zı son de­re­ce iyi sa­vun­ma­mız ge­re­ki­yor. Atı­lan her yan­lış adı­mın on yıl­la­ra mal ol­ma ris­ki var­dır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Gay­da­lı, lüt­fen ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

EDİP SAF­DER GAY­DA­LI (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Atı­lan her yan­lış adım, Tür­ki­ye'nin ge­le­ce­ği­ne ipo­tek koy­mak­tır. Atı­lan her yan­lış adım, ül­ke­yi teh­li­ke­li ma­ce­ra­la­ra, teh­li­ke­li kamp­la­ra sü­rük­le­mek­te­dir. Oy­sa, Tür­ki­ye, ce­sa­re­tin ve so­rum­lu­lu­ğun ül­ke­si ol­ma du­ru­mun­da­dır. Sü­re­ci yö­ne­te­cek bil­gi­den yok­sun ol­mak, he­def­le­re ve fır­sat­la­ra de­ğil de teh­dit­le­re odak­lan­mak, risk üst­len­me ce­sa­re­ti ge­re­ken du­rum­lar­da gü­nü kur­tar­ma­ya, du­ru­mu ida­re et­me­ye so­yun­mak, kri­tik an­lar­da stra­te­jik ba­kış­tan ve ön­gö­rü­den yok­sun bir bi­çim­de, gü­ya ce­sur, oy­sa kör­ce çı­kış­lar yap­mak Tür­ki­ye'nin eli­ni git­tik­çe za­yıf­lat­mak­ta­dır.

Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti'ni izo­las­yon­dan kur­tar­mak için çır­pı­nan sa­yın ik­ti­dar, so­nun­da Tür­ki­ye'yi izo­le et­miş­tir. El yor­da­mıy­la yü­rü­tü­len gaf­lar­la, ma­lul, cid­di­yet­ten uzak dış po­li­ti­kay­la ABD'yle ara­mız­da­ki me­sa­fe gi­de­rek açıl­mış, NA­TO'yla iliş­ki­le­ri­miz so­ğu­muş, Türk dün­ya­sı unu­tul­muş, inanç ek­sen­li dış te­mas­la­ra ağır­lık ve­ril­miş­tir.

Kıb­rıs'ta ge­ri­le­me, Av­ru­pa Bir­li­ği se­fe­rin­de ri­cat, Ame­ri­ka'yla iliş­ki­ler­de if­las, Irak'ta ça­re­siz, yön tes­pi­tin­de pu­su­la­sız, po­li­ti­ka­sız bir uy­gu­la­ma­nın sa­hi­bi Sa­yın Hükûmet ne ka­dar övün­se hak­kı­dır. Çö­züm­süz­lü­ğü çö­züm ola­rak gör­me­yen ik­ti­dar, ba­şa­rı­sız­lı­ğı­nı ba­şa­rı ola­rak sun­mak­ta son de­re­ce ba­şa­rı­lı­dır.

Tür­ki­ye'nin dış po­li­ti­ka­da­ki zor­luk­la­rı­nı aş­ma­sı­nın tek yo­lu, ar­tık mil­le­ti­mi­zin önü­ne bir an ön­ce san­dı­ğı ge­tir­mek­tir. Tür­ki­ye'nin ka­bu­ğu­nu kır­ma­sı­nı ve dün­yay­la en­teg­re ol­ma­sı­nı sağ­la­mış olan Ana­va­tan Par­ti­si­nin AB sü­re­ci­ne yap­tı­ğı kat­kı­lar he­nüz mil­le­ti­mi­zin ha­fı­za­sın­da ta­ze­dir. Ana­va­tan Par­ti­si ola­rak vur­gu­la­dı­ğı­mız Tür­ki­ye'nin gü­cü­nü…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Gay­da­lı, Sa­yın Ba­ka­na ver­miş ol­du­ğum ek sü­re­nin ay­nı­sı­nı si­ze ver­dim ve te­şek­kür…

REY­HAN BA­LAN­DI (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Sa­yın Baş­kan, da­ha son­ra uzat­tı­nız.

BAŞ­KAN - Ar­ka­daş­lar, lüt­fen, ba­kı­nız, bu­ra­da ga­yet adi­la­ne yö­ne­ti­yo­rum. Hiç onun için bu hu­sus­ta her­han­gi bir ser­ze­ni­şe fa­lan lü­zum yok.

Sa­yın Gay­da­lı…

REY­HAN BA­LAN­DI (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Ha­yır efen­dim, ver­di­niz. Ha­yır, lüt­fen…

BAŞ­KAN - Lüt­fen, lüt­fen Ha­nı­me­fen­di.

Sa­yın Mil­let­ve­ki­lim, te­şek­kür için mik­ro­fo­nu­nu­zu açı­yo­rum.

Bu­yu­run Sa­yın Gay­da­lı.

EDİP SAF­DER GAY­DA­LI (De­vam­la) - Si­zin iyi ni­ye­ti­ni­zi de is­tis­mar et­mek is­te­mi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Yü­ce he­ye­te en de­rin say­gı­la­rı­mı arz edi­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Say­gı­de­ğer ar­ka­daş­la­rım, ek­ra­nı ta­kip eder­se­niz, sa­yın ko­nuş­ma­cı­la­ra be­nim ne ka­dar sü­re ver­di­ği­mi ga­yet ya­ki­nen gö­re­bi­lir­si­niz.

Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Onur Öy­men.

Sa­yın Öy­men, bu­yu­run efen­dim. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA ONUR ÖY­MEN (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Sa­yın Dev­let Ba­ka­nı Ali Ba­ba­can'ın Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le iliş­ki­ler ko­nu­sun­da ver­di­ği bil­gi­ler hak­kın­da Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu­nun gö­rüş­le­ri­ni arz et­mek üze­re söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le yü­ce Mec­li­si say­gı­lar­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­nın bu­ra­da­ki ko­nuş­ma­sı­nı bü­yük bir dik­kat­le iz­le­dik, bü­yük bir dik­kat­le din­le­dik ve si­ze şu­nu bü­tün sa­mi­mi­ye­tim­le ifa­de ede­yim: De­rin bir ha­yal kı­rık­lı­ğı­na uğ­ra­dık. Sa­yın Ba­ka­nı din­ler­se­niz, her şey yo­lun­da, her şey bek­len­di­ği gi­bi yü­rü­tü­lü­yor, ko­mi­te­ler top­la­nı­yor, ta­ra­ma sü­re­ci bit­ti, ge­len­ler olu­yor, gi­den­ler olu­yor, ha­zır­lık­la­rı­mı­zı bü­yük bir hız­la yü­rü­tü­yo­ruz, bun­dan da­ha iyi bir tab­lo ola­maz. Ger­çek ne? Ger­çek şu: Tür­ki­ye, bu­gün, Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le iliş­ki­ler­de hiç­bir aday ül­ke­nin ya­şa­ma­dı­ğı bir kri­zi ya­şı­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, hiç kim­se­yi al­dat­ma­ya­lım, ken­di­mi­zi de al­dat­ma­ya­lım. Ba­kı­nız, 2002 yı­lın­da zir­ve sı­ra­sın­da, Da­ni­mar­ka Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı­nın Da­ni­mar­ka Baş­ba­ka­nıy­la yap­tı­ğı bir ko­nuş­ma te­le­viz­yon ka­me­ra­la­rı­na ta­kıl­dı. Ora­da, Da­ni­mar­ka Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ken­di Baş­ba­ka­nı­na iza­hat ve­rir­ken di­yor ki: "Çok bü­yük bir Av­ru­pa ül­ke­si­nin dı­şiş­le­ri ba­ka­nıy­la gö­rüş­tüm, Tür­ki­ye'nin üye­li­ği ko­nu­sun­da ba­na de­di ki: 'Tür­ki­ye'yi ön­ce uyu­ta­ca­ğız, son­ra unu­ta­ca­ğız.'" Ne ya­zık ki, şim­di böy­le bir dö­ne­min için­den ge­çi­yo­ruz.

Sa­yın Ba­kan bu­ra­da di­yor ki, "Bir fas­lı ka­pat­tık." Ne za­man­dan be­ri? 3 Ekim 2005 ta­ri­hin­den bu ya­na. Ka­pa­ta ka­pa­ta bir fas­lı ka­pat­tık. O da -hu­zu­ru­nuz­da üzü­le­rek söy­le­ye­yim- son fa­sıl­dır de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. Çün­kü, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin 14-15 Ara­lık ta­ri­hin­de al­dı­ğı zir­ve ka­ra­rı­na gö­re, bir ke­re da­ha bu şe­kil­de, bu ko­şul­lar­da bir fas­lı ka­pat­ma­nız müm­kün ola­ma­ya­cak Sa­yın Ba­kan, siz de bu­nu ga­yet iyi bi­li­yor­su­nuz. Çün­kü, ora­da -di­yor ki- bu don­du­ru­lan se­kiz mad­de­nin dı­şın­da ka­lan mad­de­le­rin ta­ma­mı için ge­çi­ci ka­pat­ma aşa­ma­sı­na da­hi gel­me­den Kıb­rıs ko­nu­sun­da Av­ru­pa Bir­li­ği­nin Tür­ki­ye'den bek­le­di­ği ta­viz­le­ri Tür­ki­ye'nin ver­me­si is­te­ni­yor. Bun­la­rı ver­mez­se­niz bir ke­re da­ha Avus­tur­ya dö­ne­min­de tek­no­lo­ji fas­lı­nı ka­pat­tı­ğı­nız gi­bi hiç­bir fa­sıl ka­pa­ta­ma­ya­cak­sı­nız. Bu­nu çok iyi bil­me­ni­zi is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Sa­yın Ba­kan di­yor ki: "Yir­mi ül­ke bi­zi des­tek­le­di Kıb­rıs ko­nu­sun­da." Hay­re­te düş­me­mek ka­bil de­ğil!

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, eğer sa­de­ce bir ül­ke, sa­de­ce tek bir ül­ke Tür­ki­ye'yi des­tek­le­miş ol­say­dı 14-15 Ara­lık ta­rih­li zir­ve ka­ra­rı çık­maz­dı, Tür­ki­ye hak­kın­da böy­le bir ka­rar Zir­ve­den çık­maz­dı. Sa­yın Ba­kan da şikâyet edi­yor se­kiz mad­de­nin don­du­rul­ma­sın­dan. Ni­ye çık­maz­dı? Çün­kü bir tek ül­ke­nin ha­yır oyu bu ka­ra­rı en­gel­le­me­ye ye­te­cek­ti. Ka­rar­lar oy bir­li­ğiy­le alı­nı­yor. Ama, dost de­di­ği­miz ül­ke­ler­den bir ta­ne­si bi­le en­gel­le­me­miş­tir bu ka­ra­rın çık­ma­sı­nı, bi­li­yor mu­su­nuz, bir ta­ne­si en­gel­le­me­miş­tir.

Kıb­rıs ko­nu­sun­da kar­şı ta­ra­fın ne ka­dar hak­sız, Tür­ki­ye'nin ne ka­dar hak­lı ol­du­ğu­nu biz bi­li­yo­ruz. Bi­zim bil­me­miz yet­mi­yor. Kar­şı ta­ra­fa ka­bul et­ti­re­bi­li­yor mu­su­nuz, et­ti­re­bi­li­yor mu­su­nuz?

Şim­di bu­ra­ya ge­lip de biz ça­lış­ma­la­rı­mı­zı çok iyi ya­pı­yo­ruz, ça­lış­kan bir öğ­ren­ci gi­bi ev öde­vi­mi­zi ya­pı­yo­ruz, onu ya­pı­yo­ruz, bu­nu ya­pı­yo­ruz de­mek­le me­se­le­le­ri hal­let­sek, biz de si­zi al­kış­la­ya­lım. Me­se­le öy­le de­ğil.

Ba­kı­nız, en son ge­liş­me­yi si­ze söy­le­ye­yim Kıb­rıs'la il­gi­li ola­rak: Siz de bi­li­yor­su­nuz, Kıb­rıs kalk­tı, de­di ki: "Kıb­rıs'ın et­ra­fın­da­ki bü­tün ka­ra su­la­rı ba­na ait­tir, bü­tün kı­ta sa­han­lı­ğı ba­na ait­tir, eko­no­mik böl­ge ba­na ait­tir." Bu­nun için git­ti, Mı­sır'la bir an­laş­ma yap­tı, ora­da­ki bi­ti­şik böl­ge­yi pay­laş­tı­lar Mı­sır'la. Lüb­nan'la da bir an­laş­ma yap­tı, onun­la da pay­laş­tı­lar. Yu­na­nis­tan'la da bir an­laş­ma yap­tı, onun­la da pay­laş­tı­lar ve bu pay­laş­tık­la­rı bi­ti­şik böl­ge, ara­zi, de­niz ara­zi­si ve al­tın­da­ki ma­den­ler, pet­rol, de­ğer­li sa­ha­la­rın bü­yük bir bö­lü­mü Tür­ki­ye'nin eko­no­mik böl­ge­siy­le ke­si­şi­yor. Ya­ni bi­zim böl­ge­mi­zi de alı­yor.

Bir ke­re si­zin ne hak­kı­nız var bü­tün Kıb­rıs adı­na böy­le bir iş yap­ma­ya? Kıb­rıs dev­le­ti­ni ku­ran Lon­dra ve Zü­rih An­laş­ma­la­rı si­ze böy­le bir yet­ki ve­ri­yor mu? Ver­mi­yor. Ver­mi­yor. O dev­let, Türk­le­rin ve Rum­la­rın or­tak dev­le­ti ola­rak ku­rul­muş. Si­zin, bü­tün dev­let adı­na böy­le bir ta­sar­ruf­ta bu­lun­ma­ya hak­kı­nız yok ki. Na­sıl bu­nu ya­par­sı­nız? Na­sıl bu­nu ya­par­sı­nız?

Nor­veç ve Çin fir­ma­la­rı, Kıb­rıs'ın ci­va­rın­da­ki kı­ta sa­han­lı­ğın­da 8 mil­yar va­ril pet­rol bul­muş, 400 mil­yar do­lar de­ğe­rin­de. Şim­di "bu pet­rol be­nim­dir" di­yor ve bu­nu iş­let­mek için iha­le açı­yor, Tür­ki­ye'nin iti­raz­la­rı­nı dik­ka­te bi­le al­mı­yor. Bir­kaç gün ön­ce, 15 Şu­bat ta­ri­hin­den iti­ba­ren iha­le ta­lep­le­ri­ni ka­bul edi­yor, şir­ket­le­rin tek­lif­le­ri­ni ka­bul edi­yor ve bir­kaç ay son­ra da so­nuç­lan­dı­ra­cak ve ora­da pet­rol ara­ma­ya baş­la­ya­cak­lar. Biz ne ya­pı­yo­ruz? Biz bu­nu dur­dur­mak için ne ya­pı­yo­ruz? Si­ze so­ru­yo­rum: Hükûmet ne ya­pı­yor? Bir­kaç ta­ne ku­ru­sı­kı be­ya­na­tın dı­şın­da biz ne yap­tık? Kıb­rıs ko­nu­sun­da her­kes bi­zi des­tek­li­yor­muş… Bu olay üze­ri­ne Tür­ki­ye bir iki iti­raz­da bu­lu­nun­ca, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin Ge­niş­le­me­den So­rum­lu Ko­mi­se­ri Ol­li Rehn açık­la­ma yap­tı: "Tür­ki­ye'nin iti­raz­la­rı yer­siz­dir. Kıb­rıs'ın, ege­men bir dev­let ola­rak, bu ko­nu­lar­da her tür­lü an­laş­ma­yı yap­ma­ya ve ta­sar­ruf­ta bu­lun­ma­ya hak­kı var­dır." di­yor. Dö­nem Baş­ka­nı Al­man­ya ne di­yor? O da ay­nı şe­yi söy­lü­yor. Dö­nem Baş­ka­nı Al­man­ya da Rum­la­ra ar­ka çı­kı­yor. Ha­ni her­kes bi­zi des­tek­li­yor­du? Ya­ni, biz ha­yal mi ku­ru­yo­ruz? Si­ze kim söy­lü­yor her­ke­sin bi­zi des­tek­le­di­ği­ni Sa­yın Ba­kan? Siz, Mec­lis­te, çı­kı­yor­su­nuz, Mec­lis za­bıt­la­rı­na gi­re­cek şe­kil­de "Yir­mi ül­ke, Kıb­rıs ko­nu­sun­da Tür­ki­ye'yi des­tek­li­yor." di­yor­su­nuz. Han­gi ül­ke­ler­miş, bun­la­rı bir de biz bi­le­lim. Am­bar­go­lar ni­ye kal­dı­rıl­ma­dı ma­dem her­kes bi­zi des­tek­li­yor, şu ana ka­dar? Ni­çin Av­ru­pa Bir­li­ği, hâlâ, da­ha, Ni­san 2004'te Kıb­rıs'la il­gi­li ola­rak al­dı­ğı ka­rar­la­rı uy­gu­la­mı­yor? Ya­ni, ger­çek­le­ri an­lat­mak zo­run­da­yız. Bu Mec­li­sin kür­sü­ne çı­kıp da iyim­ser­lik da­ğıt­mak için, va­tan­da­şa her şey yo­lun­da gi­di­yor de­mek için ger­çek dı­şı be­yan­lar­da bu­lu­nur­sa­nız, ta­rih si­zi af­fet­mez. Bu­nu ya­pa­maz­sı­nız, bu­na hak­kı­nız yok. Du­rum son de­re­ce kö­tü­dür, her­ke­sin ha­be­ri ol­sun.

Biz, bir ön­ce­ki haf­ta so­nu Al­man­ya'day­dık Sa­yın Ge­nel Baş­ka­nı­mız­la bir­lik­te ve ora­da çok önem­li si­ya­si şah­si­yet­ler­le gö­rüş­tük çe­şit­li par­ti­ler­den ve bi­ze söy­le­dik­le­ri ay­nen şu­dur: "Beş yıl ön­ce­si­ne na­za­ran Tür­ki­ye'nin üye­lik şan­sı şim­di da­ha kö­tü­dür." Beş yıl ön­ce­si­ne na­za­ran da­ha kö­tü­dür. Bir şey da­ha söy­le­di­ler: "Al­man­ya'nın ik­ti­da­rı­nın bü­yük or­ta­ğı An­ge­la Mer­kel'in bu se­çim­le­ri ka­zan­ma­sı­nın beş se­be­bin­den, beş te­mel se­be­bin­den bir ta­ne­si, Tür­ki­ye'nin üye­li­ği­ne kar­şı çık­ma­sı­dır. Tür­ki­ye'nin üye­li­ği­ne kar­şı çık­ma­sı­nın beş te­mel se­be­bin­den bi­ri Tür­ki­ye ile Av­ru­pa ara­sın­da­ki din ve kül­tür far­kı­dır."

Ben, bir­kaç gün ön­ce, ge­çen cu­ma gü­nü, Sa­yın Ge­nel Baş­ka­nı­mı­zın ta­li­ma­tıy­la Sa­yın Baş­ba­ka­nı zi­ya­ret et­tim ve ken­di­si­ne ora­da edin­di­ği­miz iz­le­nim­le­ri an­lat­tım. Bü­tün ay­rın­tı­la­rı­nı si­ze an­la­ta­rak vak­ti­ni­zi ala­cak de­ği­lim, ama bi­li­niz ki, gö­rüş­tü­ğü­müz şah­si­yet­ler bi­ze Tür­ki­ye'nin üye­li­ği ko­nu­sun­da hiç umut ver­me­di­ler. Bun­lar için­de Tür­ki­ye'nin üye­li­ği­ni des­tek­le­yen­ler var. "Ben şah­sen Tür­ki­ye'nin üye­li­ği­ni des­tek­li­yo­rum, ama, du­rum son de­re­ce kö­tü­dür." di­yor.

Me­se­la, Avus­tur­ya'da ye­ni bir hükûmet iş­ba­şı­na gel­di, ba­şın­da da bir sos­ya­list par­ti var. Gu­sen­ba­uer -Sos­ya­list Par­ti­nin baş­ka­nı- Tür­ki­ye'nin üye­li­ği­ne ke­sin­lik­le kar­şı. Ya­ni, Hris­ti­yan de­mok­rat par­ti­ler ço­ğun­luk­la kar­şı­dır, ama, sos­ya­list par­ti­ler­den de çık­ma­ya baş­la­dı şim­di üye­li­ği­mi­ze en­gel olan­lar, kar­şı olan­lar. Bi­ze Al­man­ya'da bu­nu çok açık söy­le­di­ler. "Avus­tur­ya'da hem ik­ti­dar hem mu­ha­le­fet ke­sin­lik­le kar­şı­dır." de­di­ler. Na­sıl aşa­cak­sı­nız?

Fran­sa'da cum­hur­baş­kan­lı­ğı­na aday Sar­kozy açık­la­dı: "Tür­ki­ye için tam üye­lik ol­maz." di­yor. Ne olur? Efen­dim, bir Ak­de­niz bir­li­ği ku­ra­cak­lar, Tür­ki­ye'yi Av­ru­pa Bir­li­ği­ne üye yap­ma­ya­cak­lar, Ak­de­niz bir­li­ği­ne so­ka­cak­lar. Bun­la­rı ni­çin an­lat­mı­yor­su­nuz Sa­yın Ba­kan? Si­zin bun­la­rı bil­me­me­niz müm­kün mü? Ya­ni, şim­di, şu sı­ra­da Tür­ki­ye böy­le bir dö­nem­den ge­çer­ken, yü­ce Mec­li­se an­la­tı­la­cak hu­sus ta­ra­ma sü­re­ci mi­dir? Kaç ko­mi­te git­ti, kaç ko­mi­te gel­di, bu mu­dur? Bun­la­rı ni­çin an­lat­mı­yor­su­nuz?

Bir şey da­ha söy­le­ye­yim si­ze: Şim­di­ye ka­dar bü­tün aday ül­ke­le­rin va­tan­daş­la­rı -Tür­ki­ye ha­riç- üye­lik mü­za­ke­re sü­re­ci baş­la­dık­tan son­ra vi­ze­siz se­ya­hat et­me hak­kı­na sa­hip ol­du­lar. Şen­gen An­laş­ma­sı­nı im­za­la­yan bü­tün Av­ru­pa ül­ke­le­ri­ne, Bul­ga­ris­tan ve Ro­man­ya da dâhil ol­mak üze­re hep­si vi­ze­siz se­ya­hat et­ti. Bi­zim va­tan­daş­la­rı­mız ede­bi­li­yor mu Sa­yın Ba­kan, ede­bi­li­yor mu? Çok iyim­ser bir tab­lo çi­zi­yor­su­nuz, bu­nu ni­ye an­lat­mı­yor­su­nuz? Bu ko­nu­da bir gi­ri­şim­de bu­lun­du­nuz mu? Ne ce­vap al­dı­nız? Ni­çin, hâlâ, bi­zim va­tan­daş­la­rı­mız, evi­nin ta­pu­su­nu, al­dı­ğı maa­şın bor­dro­su­nu gös­ter­mek gi­bi kü­çül­tü­cü mu­ame­le­le­re ma­ruz ka­lı­yor, ya­zın sı­ca­ğın­da, kı­şın so­ğu­ğun­da sa­at­ler­ce kon­so­los­luk­la­rın ka­pı­sın­da bek­li­yor? Ni­çin, hiç­bir ül­ke­ye böy­le bir mu­ame­le ya­pıl­ma­dı da bir tek Türk va­tan­daş­la­rı­na ya­pı­yor­lar? Ni­çin bun­la­rı an­lat­mı­yor­su­nuz? Ni­çin bun­la­rı an­lat­mı­yor­su­nuz?

Siz bi­li­yor mu­su­nuz de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­gün baş­ka ül­ke­le­rin va­tan­daş­la­rı, me­se­la Al­man­ya'da, ken­di ül­ke­le­rin­de­ki se­çim­ler için oy kul­la­na­bi­li­yor. San­dık­ta, gi­di­yor­lar, ora­da oy kul­la­nı­yor­lar. Hır­vat­lar da kul­la­nı­yor, Sırp­lar da kul­la­nı­yor. Yal­nız aday ül­ke­ler de­ğil, öbür­le­ri de kul­la­nı­yor. Bir tek is­tis­na­sı var: Türk­ler. Türk­le­re böy­le bir hak ta­nın­mı­yor.

Yıl­lar­dan be­ri uğ­ra­şı­yo­ruz. Ni­ha­yet, bu de­fa, bi­zim gi­ri­şi­mi­miz üze­ri­ne Bav­ye­ra -o da Bav­ye­ra- İçiş­le­ri Ba­ka­nı de­di ki: "Eğer Fe­de­ral Hükûmet­ten böy­le bir tek­lif ge­lir­se, ben des­tek­le­rim." Bi­zim gi­ri­şi­mi­miz­le. Bu olur­sa eğer, bel­ki bu se­çim­le­re ye­ti­şe­cek şe­kil­de, yurt dı­şın­da­ki va­tan­daş­la­rı­mı­za oy kul­lan­ma hak­kı ta­nı­ya­ca­ğız. Ama, bu­gü­ne ka­dar ta­nı­mı­yor­lar, şu an­da da ta­nı­mı­yor­lar. Biz, 1995 yı­lın­da Ana­ya­sa'mı­zı de­ğiş­tir­dik bu­nu sağ­la­mak için, ge­rek­li ya­sal de­ği­şik­lik­le­ri ya­pa­mı­yo­ruz, çün­kü, ya­sa­yı yap­sa­nız uy­gu­la­ma şan­sı yok. Biz bun­lar­la uğ­ra­şı­yo­ruz. Bun­la­rı ko­nu­şa­ca­ğız. Bu kür­sü­ye çık­tı­ğı­nız za­man "Efen­dim, her şey yo­lun­da, mü­kem­mel. Biz gö­re­vi­mi­zi çok iyi ya­pı­yo­ruz. Tür­ki­ye'de her şey çok iyi gi­di­yor." Git­mi­yor ar­ka­daş­lar. İş­te bun­la­rı an­la­tı­yo­rum. Eğer ak­si yön­de bil­gi­niz var­sa, kür­sü bu­ra­da, bu­yu­run, ge­lin söy­le­yin.

"Re­form­la­rı çok iyi ya­pı­yo­ruz." De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ger­çek­ten, in­san ba­zen çok şa­şı­rı­yor. "Re­form­la­rı çok ba­şa­rı­lı ola­rak yü­rü­tü­yo­ruz" di­yor­su­nuz. Açı­nız, Av­ru­pa Ko­mis­yo­nu­nun en son ya­yım­la­dı­ğı Tür­ki­ye iler­le­me ra­po­ru­na ba­kı­nız. Ora­da ne ka­dar çok eleş­ti­ri ol­du­ğu­nu gö­re­cek­si­niz, Tür­ki­ye'nin, ra­por­la­rı, za­ma­nın­da, ge­re­ği gi­bi yap­ma­dı­ğı ko­nu­sun­da. Ör­nek: Di­yor ki "Par­la­men­ter­le­rin do­ku­nul­maz­lı­ğı­nı kal­dı­rın." De­mi­yor mu Sa­yın Ba­kan, de­mi­yor mu?

Şim­di, bu­nu biz yıl­lar­dan be­ri söy­lü­yo­ruz. Sa­yın Baş­ba­kan, ge­çen se­çim­den ön­ce kür­sü­ye çık­tı, va­at et­ti. Av­ru­pa Bir­li­ği Ko­mis­yo­nu bu­nu öne­ri­yor. Ni­ye hâlâ yap­mı­yor­su­nuz? Ni­ye hâlâ mil­let­ve­ki­li do­ku­nul­maz­lı­ğı­nı kal­dı­ra­cak bir öne­ri­yi Mec­li­se ge­ti­re­me­di­niz?

Ne di­yor baş­ka? Efen­dim, di­yor ki: "Hâkim ve sav­cı­la­rın ta­yin yön­te­mi hu­ku­ka ay­kı­rı­dır, de­mok­ra­si­ye ay­kı­rı­dır. Ada­let Ba­ka­nı­nın ve Müs­te­şa­rı­nın bu ta­yin ko­mis­yo­nun­da bu­lun­ma­sı doğ­ru de­ğil­dir." Biz de ay­nı şe­yi söy­lü­yo­ruz yıl­lar­dan  be­ri. Siz bu­nu ya­pı­yor mu­su­nuz? Tam ter­si­ne, Hükûme­tin hâkim­ler üze­rin­de­ki ro­lü­nü, et­kin­li­ği­ni ar­tı­ra­cak öne­ri­ler­le Mec­li­sin kar­şı­sı­na ge­li­yor­su­nuz, Yar­gı­tay Ya­sa­sı gi­bi ve­sa­ire. Ya­ni, bun­lar ola­cak şey­ler de­ğil. Av­ru­pa Bir­li­ği­nin is­te­di­ği­nin tam ter­si­ni ya­pa­cak­sı­nız, son­ra da bu kür­sü­ye çı­ka­cak­sı­nız, di­ye­cek­si­niz ki: "Re­form sü­re­ci mü­kem­mel yü­rü­yor!"

Şim­di, eği­tim fas­lın­da  -siz de iti­raf edi­yor­su­nuz- Fran­sız­lar iti­raz et­ti. Siz "Fran­sa" de­me­di­niz, ama ben söy­le­ye­yim. Fran­sa aca­ba ni­çin iti­raz edi­yor eği­tim fas­lı­na? Eği­tim fas­lı­nın açıl­ma­sı­na ne iti­ra­zı var?

Şim­di, Sa­yın Ba­kan öy­le bir ha­va ya­ra­tı­yor ki: "İş­te, se­kiz mad­de­de prob­le­mi­miz var, ama, ora­da da bir şey­ler ya­pı­yo­ruz, ge­ri ka­lan­lar­da pek so­ru­nu­muz yok." Bir cüm­le son­ra di­yor ki: "Beş fa­sıl­da açı­lış kri­te­ri var." Bu ne de­mek­tir? Bu­nu bil­me­yen­ler pek an­la­ma­ya­bi­lir, ama ben si­ze söy­le­ye­yim: "Beş fa­sıl­da açı­lış kri­te­ri var." de­mek, bu fa­sıl­lar­dan her­han­gi bi­ri­nin mü­za­ke­re­ye baş­la­ma­sı Tür­ki­ye'nin ye­ri­ne ge­ti­re­ce­ği ba­zı ko­şul­la­ra bağ­lı de­mek. Di­ğer aday­la­ra bu­nu yap­tı­lar mı? Yap­ma­dı­lar. Bir tek Tür­ki­ye'ye ya­pı­yor­lar. İş­te biz onun için iti­raz et­miş­tik, 17 Ara­lık ka­rar­la­rı­na onun için iti­raz et­tik. Tür­ki­ye için böy­le is­tis­nai en­gel­ler koy­du­lar, han­gi aşa­ma­da, Tür­ki­ye'yi na­sıl en­gel­le­riz. İş­te bun­lar. Bir ta­ne­si de bu açı­lış kri­te­ri. Ya­ni, da­ha mü­za­ke­re­ye baş­la­ma­dan, ben si­zin­le ma­sa­ya otur­mak için si­zin şu şu şu iş­le­ri pe­şi­nen yap­ma­nı­zı bek­le­rim, di­yor. Ee, mü­za­ke­re­de söy­le­se­ne, mü­za­ke­re sı­ra­sın­da, gö­rü­şür­ken bun­la­rı ele ala­lım, ya­pa­lım, ger­çek­leş­ti­re­lim. Ha­yır. Da­ha ma­sa­ya otur­ma­dan bun­la­rı yap­mak is­ti­yor. Ni­çin? Si­zi en­gel­le­ye­cek, ge­cik­ti­re­cek sü­re­ci bu­nun için is­ti­yor.

Şim­di, Sa­yın Baş­ba­kan di­yor ki: "Efen­dim, al­maz­lar­sa da biz ne ya­pa­rız? Ko­pen­hag Kri­ter­le­ri­ni An­ka­ra Kri­te­ri ya­pa­rız, Ma­asr­trich Kri­ter­le­ri­ni de İs­tan­bul Kri­te­ri ya­pa­rız, yo­lu­mu­za de­vam ede­riz." İş­te, tam söy­len­me­ye­cek laf bu­dur. Ni­çin? Çün­kü, on­la­rın, ya­ni, Tür­ki­ye'yi üye yap­mak is­te­me­dik­le­ri­nin si­zi ge­tir­mek is­te­dik­le­ri nok­ta bu, si­ze tam bu­nu söy­let­mek is­ti­yor­lar. Ya­ni, de­mek is­ti­yor­lar ki: "Biz si­zi üye yap­ma­sak bi­le, siz bi­ze sı­kı sı­kı­ya bağ­lı ka­la­cak­sı­nız." Açık­ça yaz­mış bu­nu 17 Ara­lık ka­rar­la­rın­da. "Tür­ki­ye Av­ru­pa'ya de­mir­le­ne­cek­tir" di­yor ve ne de­mek bu? Av­ru­pa'nın bü­tün kri­ter­le­ri­ni ay­nen uy­gu­la­ya­ca­ğım. Ni­ye mec­bur ola­cak­mı­şım Tür­ki­ye'yi üye yap­maz­lar­sa bu kri­ter­le­ri uy­gu­la­ma­ya? Kim be­ni mec­bur ede­bi­lir? Tür­ki­ye'nin çı­ka­rı o za­man ne yap­ma­yı ge­rek­ti­rir­se onu ya­pa­ca­ğım. Ya­ni, Tür­ki­ye aley­hin­de bu ka­dar kuv­vet­li ce­re­yan­lar var­ken kal­kıp da "be­ni üye yap­ma­sa­nız bi­le ben si­zin bü­tün kri­ter­le­ri­ni­ze uya­rım" de­me­miz doğ­ru mu? İn­san hak­la­rı, de­mok­ra­si, la­ik­lik fa­lan ay­rı. On­la­rı her za­man söy­lü­yo­ruz. Bu o de­ğil. Ma­as­tricht Kri­ter­le­ri­nin de­mok­ra­siy­le fa­lan hiç ala­ka­sı yok.  Ma­as­tricht Kri­ter­le­ri doğ­ru­dan doğ­ru­ya eko­no­mik dü­zen­ler­le il­gi­li kri­ter­ler. Ni­çin ken­di­mi bağ­la­ya­ca­ğım? Ni­çin ken­di­mi bağ­la­ya­ca­ğım? Bun­lar, ma­ale­sef, çok iyi dü­şü­nül­me­miş ko­nu­lar­dır.

Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, işin özü­ne ge­li­yo­ruz. Ge­çen haf­ta için­de, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin bü­yü­kel­çi­le­ri, Sa­yın Ge­nel Baş­ka­nı­mı­zı bir ça­lış­ma ye­me­ği­ne da­vet et­ti­ler, ça­lış­ma ye­me­ğin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin gö­rüş­le­ri­ni sor­du­lar. Sa­yın Ge­nel Baş­ka­nı­mız ken­di­le­ri­ne ay­nen şu­nu söy­le­di: "Biz -de­di- or­tak­lık an­laş­ma­sı­nın im­za­lan­dı­ğı 1963 yı­lın­dan be­ri Tür­ki­ye'nin Av­ru­pa Bir­li­ği­ne üye­li­ği için ça­lı­şı­yo­ruz. Bi­zim par­ti­mi­zin po­li­ti­ka­sı bu. Bu an­laş­ma­yı im­za­la­yan bi­zim li­de­ri­miz, o za­man­ki ge­nel baş­ka­nı­mız İs­met İnö­nü." Şim­di, bi­zim, bi­li­yor­su­nuz, 600 say­fa­lık bir ki­ta­bı­mız var. Bu ko­nu­da beş yıl­dan be­ri Ge­nel Baş­ka­nı­mı­zın, par­ti söz­cü­le­ri­mi­zin söy­le­di­ği bü­tün söz­ler, yap­tık­la­rı açık­la­ma­lar­da bir tek cüm­le bu­la­maz­sı­nız ki, Tür­ki­ye Av­ru­pa Bir­li­ği üye­si ol­ma­sın, üye­li­ğe kar­şı­yız an­la­mı­na ge­le­cek. Ba­sın­da fi­lan ya­zı­lan­la­ra bak­ma­yın, on­la­rı cid­di­ye al­ma­yın. Ama işin ger­çe­ği, bi­zim po­li­ti­ka­mız bu­dur. Bu­nu an­lat­tı. De­di ki: "Biz şim­di­ye ka­dar hep bu po­li­ti­ka­yı iz­le­dik ve uy­gu­la­ma­da da Tür­ki­ye da­ima eko­no­mi po­li­ti­ka­sı­nı tam üye­lik doğ­rul­tu­sun­da yön­len­dir­di. Ama, şim­di gö­rü­yo­ruz ki, yap­tı­ğı­mız te­mas­lar­dan an­lı­yo­ruz ki, Tür­ki­ye'yi tam üye yap­ma yo­lun­da, şim­di, şu sı­ra­da, Av­ru­pa'da bir si­ya­si ira­de yok­tur. Ya­ni, Tür­ki­ye'yi, gö­rü­ne­bi­lir bir ge­le­cek­te Av­ru­pa Bir­li­ği üye­si ya­pa­cak bir ka­rar al­ma ha­va­sı Av­ru­pa'da his­set­mi­yo­ruz."

"Efen­dim, bu­gün yap­ma­yız da ya­rın ya­pa­rız." Bu da yok. "Efen­dim, bu­gün­kü ko­şul­lar­da yap­ma­yız ama, siz bü­tün ko­şul­la­rı ye­ri­ne ge­ti­rir­se­niz ya­pa­rız." Bu­nu di­yen de yok. Ya­ni, dik­ka­ti­ni­zi çe­ke­rim, Tür­ki­ye'nin Av­ru­pa Bir­li­ği üye­li­ği ko­nu­su­na kar­şı çı­kan si­ya­si li­der­ler­den bir ta­ne­si bi­le, bu­gü­ne ka­dar, "eğer Tür­ki­ye şu­nu ya­par­sa, Kıb­rıs'ta bu­nu ya­par­sa, şu ko­şul­la­rı ye­ri­ne ge­ti­rir­se, biz de tu­tu­mu­mu­zu de­ğiş­ti­ri­riz, Tür­ki­ye'yi des­tek­le­riz" de­me­di. De­mek ki, bu, ko­şul­la­ra ta­bi de­ğil, bağ­lı de­ğil.

Şim­di, biz sor­duk Mü­nih'te yap­tı­ğı­mız ko­nuş­ma­lar­da Av­ru­pa'nın önem­li si­ya­si şah­si­yet­le­ri­ne, "Pe­ki, ni­çin kar­şı­sı­nız?" de­dik. Bi­ze de­di­ler ki: "Efen­dim, ben şah­sen kar­şı de­ği­lim, ama, kar­şı olan­la­rın de­di­ği şu -de­min söy­le­dim- 'din ve kül­tür far­kı.' İki, Tür­ki­ye çok bü­yük bir ül­ke, Av­ru­pa Bir­li­ği­ne üye olur­sa den­ge­le­ri de­ğiş­ti­re­cek." Şim­di, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin ho­şu­na git­sin di­ye biz kü­çü­le­me­yiz ki, di­ni­mi­zi, kül­tü­rü­mü­zü de­ğiş­ti­re­me­yiz ki. Ya­ni, böy­le en­gel­ler çı­ka­ra­cak­sa­nız kar­şı­mı­za, de­mek ki üye­lik şan­sı­mız hiç yok.

Şim­di, de­dik ki ken­di­le­ri­ne: "Ba­kı­nız…" Sa­yın Ge­nel Baş­ka­nı­mız şu­nu söy­le­di ki, de­di ki: "Ba­kın, eğer bi­zi tam üye ya­pa­cak­sa­nız ve bi­ze ma­kul bir ge­le­cek için tam üye­lik sö­zü ve­ri­yor­sa­nız bi­zim ko­şul­la­rı ye­ri­ne ge­tir­me­miz kay­dıy­la, o za­man, biz, da­ha ön­ce Av­ru­pa Bir­li­ği için ver­di­ği­miz ta­ah­hüt­ler­le bağ­lı ka­lı­rız. Ama, bi­ze der­se­niz ki 'si­zi ne ya­par­sa­nız ya­pın üye yap­ma­ya­ca­ğız', onu bu­gün­den söy­le­yin. O za­man, biz de, da­ha ön­ce ver­di­ği­miz, güm­rük bir­li­ği gi­bi ta­ah­hüt­le­ri göz­den ge­çi­ri­riz." Ni­çin? Çün­kü, güm­rük bir­li­ğin­de, me­se­la, yal­nız Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le güm­rük­le­ri kal­dır­mak­la kal­mı­yo­ruz sa­na­yi ürün­le­rin­de, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin bü­tün dün­ya­ya uy­gu­la­dı­ğı güm­rük ta­ri­fe­le­ri­ne, Tür­ki­ye, uy­ma­yı ka­bul edi­yor. Dü­şü­ne­bi­li­yor mu­su­nuz, bi­zim otur­ma­dı­ğı­mız bir ma­sa­da alı­nan bir ka­rar­la, bü­tün dün­ya için ta­ri­fe­ler tes­pit edi­li­yor her mal­da, Çin'den ge­len bir ma­la kaç pa­ra güm­rük uy­gu­la­na­cak, Ja­pon­ya'dan ge­len bir ma­la kaç pa­ra güm­rük uy­gu­la­na­cak…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öy­men, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

ONUR ÖY­MEN (De­vam­la) - …Ka­na­da'dan, Ame­ri­ka'dan ge­len ma­la ne ka­dar­lık ta­ri­fe uy­gu­la­na­cak. Bun­la­rın hep­si­ni Av­ru­pa Bir­li­ği ka­bul edi­yor, Tür­ki­ye de uy­gu­lu­yor. Bi­zim söz hak­kı­mız bi­le yok, kim­se bi­ze da­nış­mı­yor bi­le. Pe­ki, bu­nu ni­ye ka­bul et­tik: Şu­nun için ka­bul et­tik, de­di Ge­nel Baş­kan. De­di ki: "Biz, Tür­ki­ye'ye ya­kın bir ge­le­cek­te, gö­rü­ne­bi­lir bir ge­le­cek­te tam üye­lik ve­ri­le­ce­ği için bu­nu ka­bul et­tik; ama, eğer bi­zi üye yap­ma­ya­ca­ğı­nı­zı an­lar­sak, biz de, mü­sa­ade edin, çe­şit­li ül­ke­ler­le eko­no­mik ve ti­ca­ri iliş­ki­le­ri­mi­zin ta­ri­fe­le­ri­ni ken­di­miz tes­pit ede­lim. Ba­zı ül­ke­ler­le iliş­ki­le­ri­mi­zi ge­liş­tir­mek is­ti­yor­sak, on­lar­la güm­rük ta­ri­fe­le­ri­mi­zi ona gö­re ya­pa­rız." Ya­ni, me­sa­jın özü şu: Bi­zi üye yap­ma­ya­cak­sa­nız, biz ken­di ka­de­ri­mi­zi ken­di­miz ta­yin ede­riz, ken­di ba­şı­mı­zın ça­re­si­ne ken­di­miz ba­ka­rız ve Ata­türk'ün ön­gör­dü­ğü tam ba­ğım­sız­lık he­de­fi­ne yö­ne­li­riz. Bi­zim me­sa­jı­mız bu.

Sa­yın Ba­kan ma­li yar­dım­lar­dan bah­se­di­yor, Av­ru­pa Bir­li­ğin­den ne ka­dar çok yar­dım alı­yor­mu­şuz, 500 mil­yon eu­ro­ya çık­mış fi­lan! De­ğer­li ar­ka­daş­lar, si­ze bir ra­kam ve­re­yim, faz­la­sı­nı söy­le­me­ye­ce­ğim, siz ge­ri­si­ni an­lar­sı­nız. 2000 ile 2006 yıl­la­rı ara­sın­da­ki dö­nem­de -bu­nun dört yı­lı AKP İk­ti­da­rı­dır- Av­ru­pa Bir­li­ği­nin Ro­man­ya'ya yap­tı­ğı yar­dım 5,1 mil­yar eu­ro, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin Bul­ga­ris­tan'a yap­tı­ğı yar­dım -Bul­ga­ris­tan Tür­ki­ye'nin ye­di­de 1'i- 2,8 mil­yar eu­ro, Po­lon­ya'ya yap­tı­ğı yar­dım 15,3 mil­yar eu­ro, Tür­ki­ye'ye yap­tı­ğı yar­dım 1,7 mil­yar eu­ro. Tab­lo bu. Sa­yın Ba­kan, iyim­ser­li­ği­ni­ze hay­ran­lık duy­ma­mak ka­bil de­ğil, ama, siz şu­nu övü­nü­le­cek bir tab­lo ola­rak söy­le­ye­bi­lir mi­si­niz? Övü­nü­le­cek bir tab­lo mu­dur bu, Tür­ki­ye için? Ya­pa­ma­mı­şız. Yar­dım ala­mı­yo­ruz. Si­ze di­yor ki: "2014 yı­lı­na ka­dar hiç­bir şe­kil­de si­zi üye yap­ma­yız." di­yor  o 17 Ara­lık ka­ra­rın­da, çün­kü al­tın­da hü­küm var…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öy­men, te­şek­kür cüm­le­ni­zi ala­yım.

Bu­yu­run.

ONUR ÖY­MEN (De­vam­la) - Ta­mam­lı­yo­rum Sa­yın Baş­kan, son cüm­le­mi söy­lü­yo­rum.

Di­yor ki: "Çün­kü, Av­ru­pa Bir­li­ği eko­no­mik re­form yap­ma­dan, Tür­ki­ye'yi üye ya­pa­maz." Ya­ni, siz ağ­zı­nız­la kuş tut­sa­nız, ne ya­par­sa­nız ya­pın, Av­ru­pa Bir­li­ği eko­no­mik öl­çü­le­ri­ni de­ğiş­tir­me­den, si­zi üye ya­pa­maz. Ni­çin? Çün­kü, si­ze, bu­gün üye ol­sa­nız, ver­me­si ge­re­ken pa­ra­yı ver­me­ye ha­zır de­ğil, onun için.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Tür­ki­ye, bu zih­ni­yet­le Av­ru­pa Bir­li­ği­ne gi­re­mez. Av­ru­pa'da­ki bu ko­şul­lar ve Tür­ki­ye'de­ki bu zih­ni­yet­le, ma­ale­sef, gi­re­mez. O za­man, ken­di ge­le­ce­ği­miz için ata­ca­ğı­mız adım­la­rı şim­di­den plan­la­ya­lım, Mec­lis ola­rak gö­rü­şe­lim. Keş­ke, Av­ru­pa, Tür­ki­ye'yi al­ma­ya ha­zır ol­sa, el bir­li­ğiy­le, tam üye­lik için so­nu­na ka­dar ça­lış­sak. Ama, bu­gün gör­dü­ğü­müz tab­lo bu tab­lo de­ğil­dir.

Çok te­şek­kür edi­yo­rum, say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 16.33

İKİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 16.44

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Türkân Mİ­ÇO­OĞUL­LA­RI (İz­mir)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 65'in­ci Bir­le­şi­mi'nin İkin­ci Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

Av­ru­pa Bir­li­ği yıl­lık ra­po­ruy­la il­gi­li Hükûme­tin gün­dem dı­şı açık­la­ma­sı üze­rin­de grup­lar adı­na ko­nuş­ma­lar de­vam et­mek­te­dir.

Şim­di, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu adı­na, Ak­sa­ray Mil­let­ve­ki­li Ali Rı­za Ala­bo­yun.

Sa­yın Ala­bo­yun, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AK PAR­Tİ GRU­BU ADI­NA ALİ RI­ZA ALA­BO­YUN (Ak­sa­ray) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; Av­ru­pa Bir­li­ği yıl­lık ra­por­la­rı­nın gö­rü­şül­me­siy­le il­gi­li ola­rak AK Par­ti Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ben, as­lın­da, bu­ra­da, bi­raz da­ha tek­nik dü­zey­de bir ra­por ha­zır­la­mış­tım ama, ta­bii si­ya­se­tin ge­re­ği mu­ha­le­fe­tin bir­ta­kım eleş­ti­ri­le­ri de ön pla­na çı­kın­ca, bi­raz ha­zır­la­mış ol­du­ğum ko­nuş­ma­mın da dı­şı­na za­man za­man çı­ka­ca­ğım. O ko­nu­da af­fı­nı­za sı­ğı­nı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ben, Av­ru­pa Bir­li­ği sü­re­cin­de ge­li­nen ta­rih­sel sü­re­ci at­la­mak is­ti­yo­rum. Çün­kü, 1959 yı­lın­dan, ge­li­nen nok­ta, biz­de, Ulu Ön­der Ata­türk'ün gös­ter­miş ol­du­ğu mua­sır me­de­ni­yet se­vi­ye­si­ne ulaş­ma nok­ta­sı­dır. Bu­ra­da he­pi­mi­zin kat­kı­sı var. O dö­nem ik­ti­dar­da olan par­ti­le­rin hep­si kat­kı­da bu­lun­du. Bu­nu, ben, say­gıy­la ve şük­ran­la anı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, AK Par­ti İk­ti­da­rı dö­ne­min­de, ik­ti­dar ve mu­ha­le­fet­le el bir­li­ği içe­ri­sin­de, AB'yle il­gi­li re­form­lar hız­lan­dı­rıl­mış, Ko­pen­hag Kri­ter­le­ri­ni ye­ri­ne ge­tir­me ko­nu­sun­da olum­lu adım­lar atı­la­rak, 3 Ekim 2005 ta­ri­hin­de, mü­za­ke­re­le­re baş­la­ma ta­ri­hi alın­mış­tır. 17 Ara­lık 2005'te de mü­za­ke­re­le­re fii­len baş­lan­mış­tır. Mü­za­ke­re­ler­de ne­re­ler­de ol­du­ğu­mu­zu, ne­ler yap­tı­ğı­mı­zı, Sa­yın Ba­ka­nı­mız Ali Ba­ba­can Bey gü­zel bir şe­kil­de izah et­miş­tir. Fa­kat, ben, şu­nu vur­gu­la­mak is­ti­yo­rum: Tür­ki­ye'nin AB ile iliş­ki­le­ri­nin te­me­li­ni ulu­sal men­fa­at­le­ri­miz be­lir­ler. Bu iliş­ki­ler­de bi­zim mu­ha­tap al­dı­ğı­mız, AB ile im­za­la­mış ol­du­ğu­muz Ka­tı­lım Or­tak­lı­ğı Bel­ge­si ve Mü­za­ke­re Çer­çe­ve Bel­ge­si­dir. Ne Sar­kozy'nin ne Mer­kel'in ne de bir Av­ru­pa Par­la­men­to­su mil­let­ve­ki­li­nin söy­le­di­ği bi­zi bağ­la­maz. On­la­rın ne söy­le­di­ği ko­nu­sun­da ge­rek Hükûme­ti­miz, ge­rek dı­şiş­le­ri­miz ge­rek­li ce­vap­la­rı ve­rir­ler, ge­rek­li not­la­rı da alır­lar. Bu­nun al­tı­nı çiz­mek is­ti­yo­rum ön­ce­lik­le.

TUN­CAY ER­CENK (An­tal­ya) - Si­zi bağ­la­maz da, adam­lar se­ni bağ­lı­yor ama.

ALİ RI­ZA ALA­BO­YUN (De­vam­la) - Bi­zi bağ­la­yan, sa­de­ce Ka­tı­lım Or­tak­lı­ğı Bel­ge­si ve Mü­za­ke­re Çer­çe­ve Bel­ge­si­dir.

TUN­CAY ER­CENK (An­tal­ya) - On­lar bağ­la­mış ama.

BAŞ­KAN - Sa­yın Er­cenk, lüt­fen…

Sa­yın Er­cenk, ba­kı­nız, böy­le bir hi­tap var mı Ge­nel Ku­rul­da? Lüt­fen…

TUN­CAY ER­CENK (An­tal­ya) - Doğ­ru­yu söy­le­sin o za­man.

ALİ RI­ZA ALA­BO­YUN (De­vam­la) - Sa­yın ar­ka­daş­la­rım, Av­ru­pa Bir­li­ğin­de önem­li olan, ku­rum­lar ve tek­nik sü­reç­tir. Si­ya­si söy­lem­ler kon­jonk­tü­rel, bi­rey­sel­dir. On­lar, za­man içe­ri­sin­de yük­se­len, za­man içe­ri­sin­de kay­bo­lan un­sur­lar­dır.

Şöy­le bir dö­nün on yı­la. 1997 yı­lın­da Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le iliş­ki­le­ri­mi­zi kes­me­dik mi? Ama, on yıl son­ra ne­re­de­yiz? Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le mü­za­ke­re eden ül­ke ko­nu­mun­da­yız. O yüz­den, si­ya­si söy­lem­le­re çok ta­kı­lıp kal­mak Türk top­lu­mu­nun he­ye­ca­nı­nı kı­rar, bu­nu yap­ma­ma­mız la­zım.

Sa­yın Saf­der Gay­da­lı, Hükûme­ti­mi­zin iz­le­miş ol­du­ğu dış po­li­ti­kay­la il­gi­li ba­zı ko­nu­la­ra de­ğin­di, ben bi­raz ona de­ğin­mek is­ti­yo­rum mü­sa­ade eder­se­niz. Geç­miş dö­nem­ler­de, ül­ke­miz, dış po­li­ti­ka ko­nu­la­rın­da, baş­ta Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le iliş­ki­ler, Kıb­rıs ve böl­ge­sel po­li­ti­ka­lar ol­mak üze­re, hep baş­ka­la­rı­nın at­tık­la­rı adım­la­ra tep­ki gös­te­ren po­li­ti­ka­lar­la iz­le­mek­tey­di. Bil­has­sa, otuz yıl­dır Kıb­rıs po­li­ti­ka­mı­zı yü­rü­ten li­der kad­ro­la­rın, 2002 Ara­lık ayın­da Ko­pen­hag'da, 2003 Mart ayın­da La­hey'de An­nan Pla­nı gö­rüş­me­le­rin­de iz­le­dik­le­ri tav­rın hem Tür­ki­ye'nin hem de Kıb­rıs Türk­le­ri­nin Av­ru­pa pers­pek­ti­fi­ni ris­ke sok­ma­la­rı ne­de­niy­le, Hükûme­ti­miz­de Kıb­rıs ko­nu­sun­da kök­lü po­li­ti­ka de­ği­şik­li­ği­ne gi­dil­miş­tir. Tür­ki­ye'nin çö­züm­den ya­na ol­du­ğu ve çö­züm­süz­lü­ğün çö­züm ol­ma­dı­ğı, ar­tık Tür­ki­ye'nin ini­si­ya­tif alan bir ül­ke ol­du­ğu ve çö­züm ko­nu­sun­da da­ima bir adım ön­de ola­ca­ğı­mız, ko­nu­nun bü­tün ta­raf­la­rı­na açık­ça ile­til­miş­tir.

2004 yı­lı­nın Mart ayın­da Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız Bur­gens­tock'ta An­nan Pla­nı'nı gö­rüş­me­ye ha­zır ol­du­ğu­mu­zu açık­ça dek­la­re et­miş­tir. An­nan Pla­nı sü­re­ci­sin­de, Hükûme­ti­mi­zin ve Par­la­men­to­mu­zun yap­mış ol­du­ğu re­form­lar ve de­mok­ra­tik açı­lım­la­rın öne­mi as­la göz ar­dı edi­le­mez. An­cak, bu sü­re­cin hız­lı ge­liş­me­sin­de, Kıb­rıs'ta iz­le­di­ği­miz akıl­cı po­li­ti­ka­la­rın öne­mi bü­yük­tür. Bu ko­nu­da Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za, Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı­mı­za ve Dı­şiş­le­ri bü­rok­ra­si­si­ne hu­zur­la­rı­nız­da te­şek­kür et­mek is­ti­yo­rum.

24 Ni­san 2004 ta­ri­hin­de An­nan Pla­nı'na Türk ta­ra­fı ola­rak "evet" de­dik. Ar­ka­daş­lar, bu­nun Tür­ki­ye'ye sağ­la­mış ol­du­ğu fay­da­lar ne­dir, bu­nun al­tı­nı çi­ze­rek vur­gu­la­mak­ta ya­rar var.

24 Ni­san 2004 re­fe­ran­du­mun­da "evet" de­mek­le, Türk ta­ra­fı, 1 met­re ka­re top­rak ver­me­den, 1 as­ker çek­me­den, Rum ta­ra­fı­nın çö­züm­den ya­na ol­ma­dı­ğı­nı, AB ve ABD baş­ta ol­mak üze­re tüm dün­ya­ya gös­ter­miş­tir.

24 Ni­san 2004 re­fe­ran­du­mu ile Tür­ki­ye'nin AB pers­pek­ti­fi­nin önü açıl­mış­tır, muh­te­mel bir AB-Tür­ki­ye kri­zi­nin önü­ne ge­çil­miş­tir.

Bu­gü­ne ka­dar Türk ke­si­mi­ni azın­lık sta­tü­sü­ne dü­şür­mek is­te­yen Rum ke­si­mi, AB'nin ken­di­le­ri­ne im­za­lat­tı­ğı 10 no'lu Pro­to­kol'le Kıb­rıs'ta çö­zü­mün Bir­leş­miş Mil­let­ler çer­çe­ve­sin­de ola­ca­ğı­nı ka­bul et­miş ve bu pro­to­kol, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin bi­rin­cil hu­ku­ku hâli­ne gel­miş­tir. 10 no'lu Pro­to­kol çer­çe­ve­sin­de, ilk de­fa, Ku­zey Kıb­rıs Türk­le­ri­ne uy­gu­la­nan izo­las­yon­la­rın kal­dı­rıl­ma­sı yo­lun­da Av­ru­pa Bir­li­ği gi­ri­şim baş­lat­mış ve AB ta­ra­fın­dan üç tü­zük ha­zır­lan­mış­tır. Bun­lar­dan bi­ri Ye­şil Hat Tü­zü­ğü'dür, di­ğe­ri Ma­li Yar­dım Tü­zü­ğü'dür, di­ğe­ri de izo­las­yon­la­rın kal­dı­rıl­ma­sı­nın te­me­li olan Doğ­ru­dan Ti­ca­ret Tü­zü­ğü'dür.

24 Ni­san 2004 ta­ri­hi­ne ka­dar Türk or­du­su­na "iş­gal­ci" sö­zü kul­la­nan Av­ru­pa­lı ba­sın, o ta­rih­ten son­ra Türk or­du­su hak­kın­da "iş­gal­ci or­du­su" di­ye hiç­bir ke­li­me kul­lan­ma­mış­tır. Bu, Tür­ki­ye için bir ba­şa­rı­dır.

KKTC'ye, yurt dı­şın­dan resmî dü­zey­de üst dü­zey yö­ne­ti­ci­ler da­ha sık gel­me­ye baş­la­mış­tır. KKTC yö­ne­ti­ci­le­ri­nin resmî ola­rak Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri ve AB yet­ki­li­le­rin­ce ka­bu­lü sağ­lan­mış­tır.

Rum va­tan­daş­la­rı ta­ra­fın­dan Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si­ne Tür­ki­ye aley­hi­ne da­va­lar açı­lı­yor­du, taz­mi­nat da­va­la­rı. Dik­ka­ti­ni­zi çek­mek is­ti­yo­rum, bu taz­mi­nat da­va­la­rı Tür­ki­ye'ye açı­lı­yor­du Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti'ne de­ğil, çün­kü Rum­lar, Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti'ni ta­nı­mı­yor­du ve Türk­le­ri iş­gal­ci gös­te­re­rek bu da­va­yı açı­yor­lar­dı. Bu da­va­lar, bil­di­ği­niz gi­bi "Lo­izi­dou" ve­ya­hut da "Ares­tis" gi­bi isim­ler adın­da açı­lan da­va­lar­dı. Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­sin­de, Tür­ki­ye aley­hi­ne yak­la­şık 2 bi­ne ya­kın taz­mi­nat da­va­sı bek­le­mek­tey­di. 24 Ni­san 2004 ta­ri­hin­den son­ra, ya­ni, An­nan Pla­nı'na "evet" de­dik­ten son­ra, Ku­zey Kıb­rıs'ta oluş­tu­ru­lan Mal Taz­min ve Ta­kas Ko­mis­yo­nu Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si ta­ra­fın­dan iç hu­kuk yo­lu ola­rak ka­bul edi­le­rek, Tür­ki­ye aley­hi­ne da­va açan in­san­la­ra den­di ki: "Ku­zey Kıb­rıs'a gi­din, ön­ce işi­ni­zi Mal Taz­min ve Ta­kas Ko­mis­yo­nuy­la çö­zün, on­dan son­ra ge­lin." Ni­te­kim de Ares­tis, sa­de­ce Mal Taz­min Ko­mis­yo­nu­nun be­lir­le­di­ği ka­dar taz­mi­nat ala­bil­di. Bu, Tür­ki­ye için bir ba­şa­rı­dır, Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti için ba­şa­rı­dır. Mal Taz­min Ko­mis­yo­nu­nun Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si ta­ra­fın­dan ka­bul edil­me­si, bir an­lam­da, Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti'nin var­lı­ğı­nın da ka­bul edil­me­si­dir. Ak­si tak­dir­de, eğer Mal Taz­min Ko­mis­yo­nu­na gön­de­ril­me­miş ol­say­dı, za­man içe­ri­sin­de, Tür­ki­ye, 20 ila 40 mil­yar do­lar ci­va­rın­da taz­mi­nat öde­mek gi­bi bir so­run­la kar­şı kar­şı­ya ola­cak­tı.

24 Ni­san son­ra­sı Kıb­rıs'a olan ya­tı­rı­mın il­gi­si art­tı ar­ka­daş­lar her şey­den ön­ce. Millî ge­lir, 4 bin do­lar­lar­dan 11 bin do­lar­lar se­vi­ye­si­ne yük­sel­di ve yıl­lar­dır, bil­has­sa İn­gil­te­re'de yer­le­şik olup da ken­di ül­ke­si­ne dön­me­miş olan Kıb­rıs­lı Türk­ler, dön­me­ye baş­la­dı, ken­di ül­ke­le­rin­de ya­tı­rım yap­ma­ya baş­la­dı. Bu, Kıb­rıs Tür­kü'nün ve Tür­ki­ye'nin bir ba­şa­rı­sı­dır.

İlk de­fa, Av­ru­pa Par­la­men­to­sun­da bir he­yet oluş­tu­ru­la­rak, Kıb­rıs­lı Türk­ler ile Yük­sek Se­vi­ye­de Te­mas Gru­bu oluş­tu­rul­du. Bu Te­mas Gru­bu, ilk de­fa, Av­ru­pa Par­la­men­to­su­na, Kıb­rıs Türk­le­riy­le il­gi­li bir bel­ge sun­du. İlk de­fa, Kıb­rıs Türk­le­riy­le il­gi­li bir bel­ge Av­ru­pa Par­la­men­to­su­na su­nu­lu­yor ve -ba­kın, dik­ka­ti­ni­zi çek­mek is­ti­yo­rum- bu bel­ge­de de ne­ler is­te­ni­yor: Türk­çe­nin AB'nin resmî di­li ol­ma­sı, 2 Kıb­rıs­lı Türk par­la­men­te­re AB'de göz­lem­ci sta­tü­sü ve­ril­me­si, Türk or­du­su ve Tür­ki­ye için kul­la­nı­lan "iş­gal­ci" cüm­le­si­nin bun­dan son­ra­ki bel­ge­ler­den çı­ka­rıl­ma­sı, Kıb­rıs­lı öğ­ren­ci­le­rin AB genç­lik prog­ram­la­rı Sok­ra­tes, Eras­mus'tan ya­rar­lan­dı­rıl­ma­sı Av­ru­pa Bir­li­ği ra­por­la­rı­na ve ka­yıt­la­rı­na ge­çi­ril­miş ol­du. Bun­lar Tür­ki­ye'nin ve Ku­zey ve Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti'nin ba­şa­rı­sı­dır.

24 Ni­san 2004'te Kıb­rıs Tür­kü'nün "evet" de­di­ği An­nan Pla­nı'na, gö­rüş­me­le­ri yü­rü­ten Kıb­rıs Türk li­der­li­ği, Ara­lık 2002'de "evet" de­miş ol­say­dı, Kıb­rıs so­ru­nu çok­tan çö­zül­müş ola­cak­tı ve Türk­ler Av­ru­pa Bir­li­ği­ne res­men gir­miş ola­cak­lar­dı. Tür­ki­ye de Av­ru­pa Bir­li­ği sü­re­cin­de Kıb­rıs ile uğ­raş­ma ge­re­ği­ni duy­ma­ya­cak­tı. Bun­lar unu­tul­muş du­rum­da ma­ale­sef. 

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ta­bii, en çok söy­le­nen şey­ler­den bi­ri, de­ni­yor ki: İş­te li­man­la­rı aça­cak­sı­nız; li­man­la­rı aç­mak Gü­ney Kıb­rıs Rum­la­rı­nı res­men ta­nı­mak an­la­mın­da­dır. Ke­sin­lik­le böy­le bir şey yok­tur, bu­nun al­tı­nı çiz­mek is­ti­yo­rum.

Ben bu ko­nu­da, geç­miş ik­ti­dar­lar dö­ne­min­de olan ba­zı şey­le­re dik­ka­ti­ni­zi çek­mek is­ti­yo­rum: 18-19 Ka­sım 1999, ya­ni Clin­ton'ın biz­zat ge­lip bu kür­sü­den bu Mec­li­se hi­tap et­ti­ği dö­nem, ya­ni Av­ru­pa Bir­li­ği Gü­ven­lik ve İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı­nın İs­tan­bul'da top­lan­dı­ğı dö­nem. Ora­ya Kıb­rıs Rum ke­si­mi li­de­ri Kle­ri­des "Kıb­rıs Cum­hur­baş­ka­nı" sı­fa­tıy­la gel­di -İs­tan­bul'da ya­pı­lan bu top­lan­tı­da- ve otur­du ma­sa­ya, ma­sa­sı­na da "Kıb­rıs Cum­hu­ri­ye­ti" lev­ha­sı asıl­dı. Şim­di Tür­ki­ye'de "Kıb­rıs Rum Cum­hu­ri­ye­ti" lev­ha­sı ası­lan bir in­sa­nı, böy­le yap­tık di­ye, şim­di Kle­ri­des'i tüm Ada'nın tem­sil­ci­si ve­ya­hut da Rum ke­si­mi­ni ta­nı­mış mı ol­duk? Ke­sin­lik­le böy­le bir şey yok. O za­man hiç kim­se, tu­tup da, o za­man­ki ik­ti­da­rı, böy­le bir şe­yi ta­nı­yor­su­nuz di­ye suç­la­ma­dı. Hat­ta ve hat­ta AGİT top­lan­tı­sı­na Rum ke­si­mi ka­tı­lır­ken, biz Denk­taş'ı o top­lan­tı­ya so­ka­ma­dık. Ha­fı­za­mı­zı bir ta­ze­le­ye­lim o ko­nuy­la il­gi­li.

Bo­ğaz­la­rı­mız­dan Rum ban­dı­ra­lı ge­mi­ler yıl­lar­dır ge­çer, Türk ge­mi­le­ri de on­la­ra kı­la­vuz­luk ve­rir. Bu ge­mi­le­rin ba­zen so­run­la­rı olur, Türk li­man­la­rı­na ya­na­şır­lar. Şim­di biz bun­la­ra, Türk li­man­la­rı­na ya­naş­tı­ğın­da "ha­yır, sa­na hiz­met ve­re­me­yiz, se­ni ta­nı­mı­yo­ruz" mu di­ye­ce­ğiz? Da­ha da öte­si, li­man­lar 1999 yı­lı­na ka­dar fii­len açık­tı, ya­ni, Rum ge­mi­le­ri­ne fii­len açık­tı. Bu ge­mi­ler bi­zim li­man­la­rı­mı­za ge­lir, mal alır, mal ge­ti­rir, mal gö­tü­rür­dü. Ne­den li­man­la­rı biz ka­pat­tık? Çün­kü, ba­zı Türk ge­mi­le­ri Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti'ne, Gir­ne Li­ma­nı'na uğ­ra­dık­tan son­ra Lar­na­ka Li­ma­nı'na uğ­ra­yın­ca, ora­da bi­zim Türk kap­tan­la­ra ezi­yet et­ti­ler, tu­tuk­la­ma­ya kalk­tı­lar, siz iş­gal al­tın­da­ki bir ye­re gi­di­yor­su­nuz, di­ye. Ay­nı yıl, "Ulus­la­ra­ra­sı Gü­ven­lik Yö­ne­tim Ko­du" di­ye anı­lan bir yö­ner­ge yü­rür­lü­ğe gir­di de­niz hu­ku­kun­da ve bu­ra­da 500 gros­ton ve üze­rin­de­ki ge­mi­ler için kim­lik bil­dir­me zo­run­lu­lu­ğu or­ta­ya çık­tı. Bun­dan do­la­yı, Tür­ki­ye de 500 gros­ton ve üze­rin­de­ki ge­mi­ler­den kim­lik sor­du­ğu za­man, Rum ban­dı­ra­lı ge­mi­le­ri ar­tık ken­di li­man­la­rı­na sok­ma­ma­ya kalk­tı.

Şim­di, bi­zim im­za­la­dı­ğı­mız pro­to­kol­le il­gi­li di­yor­lar ki: Siz li­man­la­rı aça­cak­sı­nız. Ar­ka­daş­lar, bu ek pro­to­kol, 1963 An­laş­ma­sı'nın, An­ka­ra An­laş­ma­sı'nın, Av­ru­pa Bir­li­ği­ne tam üye­li­ği­mi­zi he­def­le­yen an­laş­ma­nın bir ek par­ça­sı. Bu­nu biz ken­di­li­ği­miz­den yap­ma­dık. De­ni­yor ki: Geç­miş­te bun­lar baş­ka ül­ke­le­re ya­pıl­ma­dı da ni­ye ya­pı­lı­yor? Geç­miş­te, baş­ka ül­ke­ler için pro­to­kol is­ten­me­miş ola­bi­lir, ama, bun­lar, güm­rük bir­li­ği fii­len uy­gu­lan­dı. Bu­nu göz ar­dı ede­me­yiz.

Şim­di, bi­zim Av­ru­pa Bir­li­ğin­de gel­miş ol­du­ğu­muz sü­re­ce bak­tı­ğı­mız za­man, Tür­ki­ye, her şe­yiy­le, ge­li­nen nok­tay­la ba­şa­rı­lı bir du­rum­da­dır ar­ka­daş­lar. Biz, Türk top­lu­mu­nun bu ko­nu­da­ki he­ve­si­ni, şev­ki­ni kır­mak gi­bi bir lük­sü­müz ola­maz. Çün­kü, Av­ru­pa Bir­li­ği sü­re­cin­de ku­rum­sal dö­nü­şüm­ler ka­lı­cı, si­ya­si söy­lem­ler ge­çi­ci­dir. Bu­nu as­la unut­ma­ma­mız la­zım. Mü­za­ke­re gö­rüş­me­le­ri­ne kar­şı tav­rı­mız da da­ima po­zi­tif ol­mak zo­run­da­dır. Av­ru­pa Bir­li­ğin­den ge­len her eleş­ti­ri­ye aşı­rı re­ak­si­yon gös­ter­mek ve AB bi­ze da­ya­tı­yor psi­ko­lo­ji­si­ne ka­pıl­mak, hem AB'nin Tür­ki­ye'ye hem de Tür­ki­ye'nin AB'ye olan gü­ve­ni­ni sars­mak­ta, iliş­ki­ler­de şüp­he­ci­lik ve gü­ven­siz­lik hâkim kı­lın­mak­ta­dır. Bu ge­liş­me­ler, Türk top­lu­mu­nun ter­cih­le­ri ko­nu­sun­da ken­di­ne olan öz gü­ve­nin­de duy­gu­sal trav­ma­la­ra ne­den ol­mak­ta­dır. Ge­rek Hükûmet ola­rak ge­rek Par­la­men­to ola­rak bu sü­re­cin çok iyi yö­ne­til­me­si ge­rek­mek­te­dir. Bil­has­sa AB sü­re­ci­nin iç po­li­ti­ka mal­ze­me­si ya­pıl­ma­sı, Türk top­lu­mu­nun AB'ye olan des­te­ğin­de azal­ma­la­ra ne­den ol­mak­ta­dır. AB sü­re­ci­nin ba­şa­rıy­la yü­rü­tül­me­sin­de, ik­ti­da­rın, mu­ha­le­fe­tin ve bü­tün ku­rum­la­rın des­tek ve ça­ba­sı şart­tır. Ana­ya­sa'mı­zın 174'ün­cü mad­de­sin­de ifa­de edi­len, Türk top­lu­mu­nu çağ­daş uy­gar­lık se­vi­ye­si­ne çı­kar­mak, an­cak her­ke­sin des­te­ğiy­le olur.

Mü­za­ke­re­ler­den mak­sat kar­şı­lık­lı pa­zar­lık de­ğil­dir ar­ka­daş­lar. Mü­za­ke­re­ler­den mak­sat, ku­rum­sal an­lam­da AB mük­te­se­ba­tı­nın be­nim­sen­me­si, ya­ni adap­te edil­me­si­dir. Bu mük­te­se­ba­tın Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­rin­de de­mok­ra­si­yi, in­san hak­la­rı­nı, fi­kir ve ifa­de öz­gür­lü­ğü­nü, si­ya­si ve etik de­ğer­le­ri ge­liş­tir­di­ği­ni ve eko­no­mik re­fah dü­ze­yi­ni ar­tır­dı­ğı­nı, böl­ge­sel ba­rış ve hu­zur sağ­la­dı­ğı­nı, in­san ve çev­re mer­kez­li yö­ne­tim­ler oluş­tur­du­ğu­nu an­la­ma­mız­da ya­rar var­dır. Mük­te­se­ba­tın adap­tas­yo­nu ve uy­gu­la­ma­sı, ül­ke­mi­zi za­man içe­ri­sin­de AB ül­ke­le­ri­nin se­vi­ye­si­ne ge­ti­re­ce­ğin­den hiç kuş­ku yok­tur.

Kal­dı ki, bu sü­reç­te, di­ye­lim ki on se­ne ve­ya beş se­ne ve­ya se­kiz se­ne -adı­na ne ka­dar se­ne ko­yar­sa­nız ko­yun- son­ra va­ra­ca­ğı­mız bir nok­ta­da Av­ru­pa Bir­li­ği­nin bi­zi al­ma­sı ve­ya­hut da Tür­ki­ye'nin ken­di ira­de­siy­le "ben Av­ru­pa Bir­li­ği­ne gir­mi­yo­rum" de­me­si­ni bu­gün­den tar­tış­mak yan­lış­tır; çün­kü, Tür­ki­ye, Av­ru­pa Bir­li­ği sü­re­ci­ni tam üye­lik ola­rak yü­rüt­mek­te­dir, resmî bel­ge­le­rin­de bu var­dır ve hiç­bir resmî bel­ge­le­rin­de de "ay­rı­ca­lık­lı or­tak­lık" gi­bi bir ifa­de yok­tur, "Tür­ki­ye'yi Av­ru­pa Bir­li­ği­ne al­ma­ya­ca­ğız" di­ye bir ifa­de yok­tur, bun­lar ta­ma­men si­ya­si de­di­ko­du­lar ve spe­kü­las­yon­lar­dan iba­ret­tir. Bu sü­re­ci çok iyi yö­net­me­miz­de ya­rar var­dır di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Be­ni din­le­di­ği­niz için te­şek­kür edi­yor, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ala­bo­yun.

Şah­sı adı­na, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met Kan­do­ğan.

Bu­yu­run Sa­yın Kan­do­ğan.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Ba­ba­can'ın açık­la­ma­la­rı­nı dik­kat­li bir şe­kil­de din­le­dim. Şöy­le, Av­ru­pa Bir­li­ği ile il­gi­li mü­za­ke­re dö­nem­le­rin­de Av­ru­pa Bir­li­ği ile il­gi­li ola­rak bu kür­sü­ye ge­len Sa­yın Baş­ba­ka­nı, sa­yın ba­kan­la­rı, Sa­yın Ba­ba­can'ı göz­le­ri­min önü­ne ge­tir­dim. O gün­ler­de kür­sü­ye ge­liş­le­ri bi­le bir baş­kay­dı: Omuz­lar kal­kık, alın­lar dik, ses­ler kuv­vet­li, yük­sek ton­da; ama bu­gün, Sa­yın Ba­ka­nı­ma bak­tım, omuz­lar çök­müş, ses kı­sıl­mış, ben bu ko­nuş­ma­yı bu­ra­da ni­ye ya­pa­rım, ni­ye ya­pı­yo­rum ha­va­sı içe­ri­sin­de kür­sü­de. Kar­şı­da, da­ha ön­ce… Bu kol­tuk­la­rı dol­du­ran mil­let­ve­kil­le­ri var mı di­ye bak­tım Sa­yın Ba­ba­can ko­nu­şur­ken… 

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Siz de bu­ra­da otu­ru­yor­du­nuz o za­man.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - 70 mil­let­ve­ki­li var­dı ko­nuş­ma­nın baş­lan­gı­cın­da.

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Siz de bu­ra­day­dı­nız.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Da­ha son­ra, bak­tım, bu sa­yı, ko­nuş­ma­nın or­ta­la­rın­da 40'a ka­dar düş­tü. Ya­ni, Sa­yın Ba­kan, ar­tık, ken­di Gru­bu­nu bi­le he­ye­can­lan­dı­ra­ma­yan, on­la­ra olum­lu me­saj ve­re­me­yen bir ko­nuş­ma yap­mış ol­ma­sı ne­de­niy­le, ken­di Gru­bu bi­le din­le­me zah­me­ti­ne kat­lan­ma­dan bu cey­lan de­ri­si kol­tuk­la­rı bı­ra­kıp dı­şa­rı çık­tı­lar.

Şim­di, Sa­yın Ba­ka­nın ne söy­le­dik­le­ri­ni de din­le­dim. Al­lah aş­kı­na, si­ze sor­mak is­ti­yo­rum, o yak­la­şık otuz beş da­ki­ka­lık ko­nuş­ma­dan ak­lı­nız­da ka­lan üç beş cüm­le var mı? Var­sa, ge­li­niz, bu­ra­ya, Sa­yın Ba­ka­nın ko­nuş­ma­la­rın­dan ak­lı­mız­da ka­lan üç beş cüm­le var, son de­re­ce mut­lu ol­duk, mem­nun ol­duk, Tür­ki­ye'nin hak­la­rı­nı, hu­kuk­la­rı­nı ne ka­dar bü­yük öl­çü­de sa­vu­nan bir Ba­ka­nı­mız ve Hükûme­ti­miz var di­ye ge­lin söy­le­yin.

Şim­di, tam ter­si­ne, Sa­yın Ba­ka­nın ko­nuş­ma­la­rı­nı bü­yük bir en­di­şey­le ta­kip et­tim. Dış po­li­ti­ka nok­ta­sın­da çok cid­di yan­lış­lık­lar içe­ri­sin­de olan bir ko­nuş­ma yap­tı ve çok va­him bir ko­nuş­may­dı. O ko­nuş­ma­nın içe­ri­sin­de, Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le se­kiz baş­lı­ğın açıl­ma me­se­le­si­ni, Kıb­rıs'la il­gi­li şart­la­rın olum­lu hâle gel­me­si, Kıb­rıs'la il­gi­li prob­lem­le­rin çö­zül­me­si­ne bağ­la­dı Sa­yın Ba­kan. Ben de bu­ra­dan so­ru­yo­rum: Ha­ni, Kıb­rıs me­se­le­si Av­ru­pa Bir­li­ği ze­mi­nin­de ele alın­ma­ya­cak­tı Sa­yın Ba­kan? Kıb­rıs me­se­le­si, Bir­leş­miş Mil­let­ler ze­mi­nin­de ele alın­ma­sı ge­re­ken bir ko­nuy­du, ama si­zin ko­nuş­ma­nı­zın içe­ri­sin­de, Kıb­rıs'la il­gi­li me­se­le­ler çö­zü­lür­se, sı­kın­tı­lar aşı­lır­sa, se­kiz baş­lı­ğın açıl­ma­sıy­la il­gi­li olum­lu ge­liş­me­ler ol­du­ğu­nu söy­lü­yor­su­nuz. Bu çok va­him bir ha­ta­dır. Hükûme­tin, ar­tık, Kıb­rıs me­se­le­si­ni Bir­leş­miş Mil­let­ler ze­mi­nin­de de­ğil, Av­ru­pa Bir­li­ği ze­mi­nin­de gör­me­ye baş­la­dı­ğı­nın bir işa­re­ti­dir ve siz, Fin Pla­nı'nın üze­ri­ne at­la­ya­rak, bu me­se­le­nin na­sıl Av­ru­pa Bir­li­ği ze­mi­nin­de ele alın­ma­sı ge­rek­ti­ği nok­ta­sın­da Fin­li­ler­le uyum içe­ri­sin­de ol­du­ğu­nu­zu da gös­ter­di­niz. Bu da çok bü­yük bir va­him ha­ta Sa­yın Ba­ka­nım. O ne­den­le, Kıb­rıs'la il­gi­li, Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le gö­rü­şür­ken, çok doğ­ru şey­ler söy­le­mek la­zım.

Şim­di, AK Par­ti Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ala­bo­yun bi­raz ön­ce ko­nuş­tu, ken­di­si­ni bu­ra­da gö­re­mi­yo­rum…

RE­CEP KO­RAL (İs­tan­bul) - Bu­ra­da, bu­ra­da; na­sıl gö­re­mi­yor­sun? Göz­le­rin gör­mü­yor mu?

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - An­nan Pla­nı'yla il­gi­li ola­rak yap­tık­la­rı ça­lış­ma­la­rı an­lat­tı ve Kıb­rıs'tan bir tek as­ker çe­kil­me­den, An­nan Pla­nı'yla il­gi­li o ha­di­se­yi or­ta­ya koy­du.

Şim­di, ben bu­ra­dan Sa­yın Mil­let­ve­ki­li­ne sor­mak is­ti­yo­rum: Eğer An­nan Pla­nı ka­bul edil­miş ol­say­dı, Rum ta­ra­fı da bu­nu ka­bul et­miş ol­say­dı, Kıb­rıs'tan as­ker çe­kil­me me­se­le­si o plan içe­ri­sin­de var mıy­dı yok muy­du? Ce­vap ve­rin, var mıy­dı yok muy­du? Var­dı. Be­lir­li ara­lık­lar­la, bir pla­na bağ­lı ola­rak Kıb­rıs'tan Türk as­ke­ri­nin çe­kil­me­si söz ko­nu­suy­du ve "An­nan Pla­nı'nın ka­bul edil­me­si Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le iliş­ki­le­ri olum­lu et­ki­le­di." di­yor; an­cak, An­nan Pla­nı'nın Türk ta­ra­fın­da ka­bul edil­me­sin­den son­ra Gü­ney Kıb­rıs Rum ke­si­mi tek ba­şı­na Av­ru­pa Bir­li­ği­ne üye ol­du. Eğer, An­nan Pla­nı Av­ru­pa Bir­li­ği­ne aday­lık nok­ta­sın­da Tür­ki­ye'ye bir kat­kı sağ­la­ya­cak idiy­se, Türk ta­ra­fı­nın bu­nu ka­bul et­me­siy­le böy­le bir ka­za­nım el­de edi­le­cek idiy­se, Gü­ney Kıb­rıs Rum ke­si­mi, "ha­yır" di­yen ke­si­min tek ba­şı­na Av­ru­pa Bir­li­ği­ne tam üye ol­ma­sı­nı na­sıl yo­rum­la­ya­cak­sı­nız Sa­yın Mil­let­ve­ki­lim? Ne söy­le­ye­cek­si­niz ya­ni bu­nun kar­şı­lı­ğın­da?

ALİ RI­ZA ALA­BO­YUN (Ak­sa­ray) - Ara­lık 2002 Ko­pen­hag'a ba­kın, an­lar­sı­nız.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Şim­di, Sa­yın Ba­kan, bu Hükûmet Türk si­ya­si li­te­ra­tü­rü­ne bir de­yim ka­zan­dır­dı: "Ka­zan-ka­zan." Şim­di, ben me­rak edi­yo­rum, bu de­yim­den son­ra Tür­ki­ye ola­rak dış po­li­ti­ka nok­ta­sın­da han­gi ka­za­nım­lar el­de et­ti­niz Sa­yın Ba­ka­nım, ne­ler ka­zan­dı­nız? Al­lah aş­kı­na, bir ge­lin an­la­tın bu­ra­da, biz de öğ­re­ne­lim. Kar­şı ta­raf ne ka­zan­dı, biz ne ka­zan­dık, ge­li­niz, bu kür­sü­den so­mut ve net ifa­de­ler­le hem biz­le­re hem de ka­mu­oyu­na bir açık­la­ma ya­pın.

Şim­di, ha­tır­la­yın 17 Ara­lık gü­nü­nü, ha­tır­la­yın, şöy­le bir gö­zü­nü­zün önü­ne ge­ti­rin o gü­nü. Sa­yın Baş­ba­ka­nın, oto­bü­sün üze­rin­de, Kı­zı­lay Mey­da­nı'nda­ki o hâli­ni bir göz­le­ri­ni­zin önü­ne ge­ti­rin. Ne ol­du ar­ka­daş­lar, ne ol­du şim­di? 17 Ara­lı­ğın üze­rin­den ne ka­dar za­man geç­ti? Sa­yın Baş­ba­kan da gel­di, 17 Ara­lık iler­le­me ra­po­ru­nun den­ge­li ve olum­lu ra­por ol­du­ğu­nu söy­le­di. Biz de o gün, "Sa­yın Baş­ba­kan, yan­lış söy­lü­yor­su­nuz; bu ra­por den­ge­li ve olum­lu bir ra­por de­ğil­dir, bu ra­po­run içe­ri­sin­de 73 mil­yon Türk va­tan­da­şı­nın ka­bul et­me­ye­ce­ği çok ağır hü­küm­ler var­dır, mil­le­ti­mi­zi ren­ci­de ede­cek ağır hü­küm­ler bu iler­le­me ra­po­ru­nun içe­ri­sin­de var­dır." de­di­ği­miz­de iti­raz et­miş­ti­niz. An­cak, beş gün son­ra, Hükûmet ola­rak Av­ru­pa Bir­li­ği­ne bir no­ta ver­mek mec­bu­ri­ye­tin­de kal­dı­nız. Ni­çin? Sa­lim ka­fay­la otur­du­nuz, iler­le­me ra­po­ru­nu bir kez da­ha göz­den ge­çir­di­niz; onun içe­ri­sin­de­ki ağır hü­küm­le­ri Türk mil­le­ti­ne an­la­ta­ma­ya­ca­ğı­nız için no­ta ver­mek mec­bu­ri­ye­tin­de kal­dı­nız.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, şim­di, Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le ge­li­nen nok­ta he­pi­mi­zin ma­lu­mu. Bu nok­ta­da se­kiz baş­lı­ğın açıl­ma­ma­sı me­se­le­si söz ko­nu­su. Ha­ni, Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le iliş­ki­ler­de son de­re­ce olum­lu ge­liş­me­ler olu­yor­du, Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­ri Tür­ki­ye'yi bü­yük öl­çü­de des­tek­li­yor­du, dış dün­ya­da iti­bar art­mış­tı? Ama, dış dün­ya­da şim­di si­zi ye­ni des­tek­le­yen­ler or­ta­ya çık­tı Sa­yın Ba­ka­nım. Kim­dir bu? Kim­dir bu ye­ni des­tek­le­yen? Ye­ni des­tek­le­yen, Bar­za­ni. Ne di­yor Bar­za­ni? "Tür­ki­ye'de se­çim­ler­den son­ra AK Par­ti İk­ti­da­rı­nın de­vam et­me­si­ni is­ti­yo­ruz. Eğer AK Par­ti tek ba­şı­na ge­ne ik­ti­dar ola­cak olur­sa, bi­zim Tür­ki­ye'yle olan iliş­ki­le­ri­miz bu­nun dı­şın­da­ki hükûmet­le­re gö­re çok da­ha iyi ola­cak. Bir baş­ka hükûmet ge­lir­se Tür­ki­ye'yle iliş­ki­le­ri­miz sı­kın­tı­ya gi­rer." Bu­nu kim söy­lü­yor? Üç gün ön­ce, "Eğer Tür­ki­ye Irak'a gi­rer­se çi­çek­ler­le kar­şı­la­ma­yız." di­yen Bar­za­ni söy­lü­yor. Pe­ki o ifa­de­den son­ra si­zin bir açık­la­ma­nız ol­du mu, Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı­nın bir açık­la­ma­sı ol­du mu, Sa­yın Baş­ba­ka­nın bir açık­la­ma­sı ol­du mu? Ol­ma­dı, ol­ma­dı. Şim­di, Bar­za­ni, Tür­ki­ye'de AK Par­ti İk­ti­da­rı­nın de­vam et­me­si­ni is­ti­yor.

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Hal­kı­mız da is­ti­yor.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - İş­te, ora­ya ge­li­yo­rum, tam ora­ya ge­li­yo­rum Sa­yın Ye­ni.

Türk hal­kı bu nok­ta­da Bar­za­ni'yle ay­nı nok­ta­da bu­luş­maz. Hiç me­rak et­me­yin. Hiç me­rak et­me­yin. Çün­kü, o ni­ye is­ti­yor, bi­li­yor mu­su­nuz, o ni­ye is­ti­yor? Şu­nun için is­ti­yor: Ku­zey Irak'ta ve­ya Irak'ta kır­mı­zı çiz­gi­le­ri ol­du­ğu­nu on­lar­ca kez söy­le­yen bir Baş­ba­kan, bir Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı­nın bü­tün bu ko­nuş­ma­la­rın­dan son­ra Irak'la il­gi­li hiç­bir kır­mı­zı çiz­gi­nin kal­ma­dı­ğı­nı gör­dü­ğü için gö­nül ra­hat­lı­ğıy­la si­zin ik­ti­da­rı­nı­zı des­tek­li­yor, gö­nül ra­hat­lı­ğıy­la des­tek­li­yor.

ASIM AY­KAN (Trab­zon) - Ge­re­kir­se ya­pa­rız, en­di­şe et­me!

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - "Çi­çek­ler­le kar­şı­la­ma­yız" hi­ta­bı­nın mu­ha­ta­bı Tür­ki­ye'de bir baş­ka hükûmet ol­say­dı, bu söz­le­ri­nin kar­şı­lı­ğı­nı ay­nı gün en yük­sek se­vi­ye­de ve en gür sa­da ile Bar­za­ni'ye bu me­saj ve­ri­lir­di; ama, bu me­saj ol­ma­dı­ğı için…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Kan­do­ğan, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız, te­şek­kü­rü­nüz­le bir­lik­te.

Bu­yu­run.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Bu me­saj AK Par­ti Hükûme­ti ta­ra­fın­dan ve­ril­me­di­ği için, Bar­za­ni'nin, se­çim­ler­de AK Par­ti­nin ye­ni­den Tür­ki­ye'de ik­ti­dar ol­ma­sı­nı ar­zu et­ti­ği­ni ifa­de eden bir ko­nuş­ma­sı ol­du.

Sa­yın Ba­ka­nım, An­nan Pla­nı'ndan son­ra, plan ka­bul edil­di­ği tak­dir­de izo­las­yon­la­rın kal­dı­rı­la­ca­ğı­nı hem Sa­yın Baş­ba­kan hem Sa­yın Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı söy­le­me­miş miy­di? "An­nan Pla­nı'nı biz ka­bul eder­sek er­te­si gü­nü izo­las­yon­lar kal­dı­rı­la­cak­tır." di­ye siz­ler söy­le­di­niz. An­nan Pla­nı'nın ka­bul edil­me­si­ne bağ­lı olan izo­las­yon­lar bu­gün ne­yin kar­şı­lı­ğın­da kal­dı­rı­la­cak? Kıb­rıs'ta­ki li­man­la­rın ve ha­va­alan­la­rı­nın Gü­ney Kıb­rıs Rum ke­si­mi­ne açıl­ma­sı hâlin­de izo­las­yon­la­rın kal­dı­rı­la­ca­ğı söy­le­ni­yor. Ba­kı­nız, Sa­yın Baş­ba­kan di­yor ki: "Ha­ni" di­yor, "Ne­re­den ne­re­ye?" Ben de di­yo­rum ki: "Ne­re­den ne­re­ye!" An­nan Pla­nı'nda ka­bul edil­me­si hâlin­de kal­ka­cak olan izo­las­yon­lar, an­cak Kıb­rıs'ta­ki li­man­la­rın ve ha­va­alan­la­rı­nın açıl­ma­sı kar­şı­lı­ğın­da kal­dı­rıl­ma nok­ta­sı­na gel­miş­se, biz, bu Hükûme­tin dış po­li­ti­ka­sı­nın ba­şa­rı­lı ol­du­ğu­nu, bu Hükûme­tin Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le iliş­ki­le­rin­de­ki tu­tu­mu­nun ba­şa­rı­lı ol­du­ğu­nu, Irak'ta­ki ge­liş­me­ler­le il­gi­li Hükûme­tin ic­ra­at­la­rı­nın ba­şa­rı­lı ol­du­ğu­nu söy­le­me­miz müm­kün de­ğil­dir.

Bu duy­gu ve dü­şün­ce­ler­le yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Kan­do­ğan.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, gün­de­me ge­çi­yo­ruz.

Baş­kan­lı­ğın Ge­nel Ku­ru­la su­nuş­la­rı var­dır.

Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin bir öner­ge var­dır, öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

B) GEN­SO­RU, GE­NEL GÖ­RÜŞ­ME, MEC­LİS SO­RUŞ­TUR­MA­SI VE MEC­LİS ARAŞ­TIR­MA­SI ÖNER­GE­LE­Rİ

1.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Meh­met Kü­çü­ka­şık ve 25 mil­let­ve­ki­li­nin, İz­nik, Man­yas ve Ulu­abat göl­le­rin­de­ki çev­re so­run­la­rı­nın araş­tı­rı­la­rak böl­ge­de sür­dü­rü­le­bi­lir ge­liş­me sağ­lan­ma­sı için alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/423)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Mar­ma­ra Böl­ge­si'nin en bü­yük, Tür­ki­ye'nin ise be­şin­ci bü­yük do­ğal gö­lü olan İz­nik Gö­lü, Ko­ca­su, (Mad­ra) Ça­yı, Sı­ğır­cı, Mür­vet­ler ve Dut­lu de­re­le­ri ve ye­ral­tı su­la­rıy­la bes­le­nen ve or­ta­la­ma 3 m de­rin­li­ğin­de sığ bir öt­ro­fik gö­lü olan Man­yas Gö­lü ve Bur­sa ili­nin ba­tı­sın­da yer alan, ba­tı­ya doğ­ru 25 km uzun­luk­ta, ku­zey-gü­ney doğ­rul­tu­sun­da 160 km2 yü­zey ala­nı­na sa­hip Ulu­abat Göl­le­ri­nin kar­şı kar­şı­ya kal­dı­ğı kir­len­me­nin araş­tı­rıl­ma­sı, bu göl­ler­de­ki do­ğal ha­ya­tın sür­dü­rü­le­bi­lir ha­le ge­ti­ril­me­si ve böl­ge hal­kı­nın es­ki ge­çim kay­nak­la­rı­na ye­ni­den ka­vu­şa­bil­me­si ama­cıy­la; Ana­ya­sa­nın 98., TBMM İç Tü­zü­ğü'nün 104 ve 105. mad­de­le­ri ge­re­ğin­ce "Mec­lis Araş­tır­ma­sı" açıl­ma­sı­nı say­gı­la­rı­mı­zIa arz ede­riz.

1) Meh­met Kü­çü­ka­şık             (Bur­sa)

2) Şev­ket Arz                           (Trab­zon)

3) Ha­run Akın                         (Zon­gul­dak)

4) Ke­mal De­mi­rel                    (Bur­sa)

5) Mus­ta­fa Öz­yurt                   (Bur­sa)

6) Meh­met Nu­ri Say­gun          (Te­kir­dağ)

7) Ati­la Emek                           (An­tal­ya)

8) Mu­har­rem Kı­lıç                   (Ma­lat­ya)

9) N. Ga­ye Er­ba­tur                  (Ada­na)

10) Ah­met Sır­rı Öz­bek            (İs­tan­bul)

11) Me­sut De­ğer                      (Di­yar­ba­kır)

12) Bü­lent Ba­ra­ta­lı                   (İz­mir)

13) Fe­ri­dun Fik­ret Ba­loğ­lu      (An­tal­ya)

14) Fe­ri­dun Ay­va­zoğ­lu            (Ço­rum)

15) Fe­rit Mev­lüt As­la­noğ­lu     (Ma­lat­ya)

16) Or­han Eras­lan                    (Niğ­de)

17) Nu­ret­tin Sö­zen                   (Si­vas)

18) Gü­rol Er­gin                       (Muğ­la) 

19) Meh­met Me­sut Özak­can    (Ay­dın)

20) Meh­met Ve­dat Me­lik         (Şan­lı­ur­fa)

21) Ah­met Er­sin                      (İz­mir)

22) Fah­ret­tin Üs­tün                  (Muğ­la)

23) Ali Ke­mal De­ve­ci­ler          (Ba­lı­ke­sir)

24) Meh­met Işık                      (Gi­re­sun)

25) Ra­ma­zan Ke­rim Öz­kan      (Bur­dur)

26) Ha­lil Tir­ya­ki                      (Kı­rık­ka­le)

Ge­rek­çe:

Ulu­abat Gö­lü, 15.04.1998 ta­rih ve 23314 sa­yı­lı Resmî Ga­ze­te'de ya­yım­la­na­rak Ram­sar (Özel­lik­le Su Kuş­la­rı Ya­şa­ma Or­ta­mı Ola­rak Ulus­la­ra­ra­sı Öne­me Sa­hip Su­lak Alan­la­rın Ko­run­ma­sı) Söz­leş­me­si Lis­te­si­ne da­hil et­ti­ril­miş ve RAM­SAR ALA­NI ola­rak ilan edil­miş­tir. Do­la­yı­sıy­la, ala­nın do­ğal ya­pı­sı ile eko­lo­jik ka­rak­te­ri­nin ko­run­ma­sı ulus­la­ra­ra­sı dü­zey­de ta­ah­hüt edil­miş­tir. An­cak şu an­da ha­len; Mus­ta­fa­ke­mal­pa­şa Ça­yı, Gü­ney Mar­ma­ra ve Ku­zey Ege'nin bü­yük bir bö­lü­mü­nü dre­ne et­me­sin­den do­la­yı gö­le yük­lü mik­tar­da ev­sel ve en­düs­tri­yel atık ta­şı­mak­ta­dır. Çev­re­de­ki ta­rım alan­la­rın­dan dö­nen su­lar da gö­le gir­mek­te­dir. Bu kir­li­lik gö­lü öt­ra­fi­kas­yon teh­li­ke­si ile kar­şı kar­şı­ya bı­rak­mak­ta­dır. Ar­tan kir­li­lik yü­zün­den gö­lü Bur­sa'nın iç­me su­yu kay­na­ğı ola­rak kul­lan­ma pro­je­le­ri şim­di­lik gün­dem­den çık­mış­tır. Ulu­abat gö­lü, kü­re­sel öl­çek­te nes­li teh­li­ke al­tın­da­ki kü­çük ka­ra­ba­tak, te­pe­li pe­li­kan, bı­yık­lı sum­ru ve su sa­mu­ru­na da ev sa­hip­li­ği ya­pı­yor, Tür­ki­ye'nin en ge­niş Ni­lü­fer ya­tak­la­rı­na sa­hip bu­lu­nu­yor. Su­cul bit­ki­ler açı­sın­dan Tür­ki­ye'de­ki en önem­li göl­ler­den bi­ri olan Ulu­abat'ta, ti­ca­ri öne­me sa­hip tur­na ve sa­zan baş­ta ol­mak üze­re 21 de­ği­şik ba­lık tü­rü ve ke­re­vit (tat­lı su ıs­ta­ko­zu) bu­lu­nu­yor. Göl çev­re­si ve hav­za­sın­da bir­çok ta­ri­hi ve ar­ke­olo­jik alan yer alı­yor.

İz­nik Gö­lü, Mar­ma­ra Böl­ge­si­nin do­ğu-ba­tı doğ­rul­tu­sun­da peş pe­şe di­zi­Imiş çu­kur sis­tem­le­rin­den Pa­mu­ko­va-İz­nik-Gem­lik Kör­fe­zi çö­kün­tü ala­nı sı­ra­sı­nın or­ta ke­si­min­de­ki tek­to­nik kö­ken­li bir çu­ku­run dol­ma­sı ile oluş­muş olup ka­ba­ca elips bi­çi­min­de­dir. Gö­lün su top­la­ma ala­nı 1246 km²'dir. Gö­lün ya­ğış hav­za­sı çok kü­çük ol­du­ğun­dan bes­le­yi­ci su kay­nak­la­rı da o de­re­ce kü­çük ve sa­yı­ca az­dır. En önem­li akar­su­la­rı gü­ney­de Sö­löz'de Ko­ca­de­re, ku­zey­ba­tı­da Na­dır kay­na­ğı di­ye bi­li­nen kay­na­ğın bes­le­di­ği Oluk­de­re, ku­zey­de Ku­ru­de­re, ku­zey­do­ğu­da Ka­ra­de­re ve do­ğu­da İz­nik il­çe­si gü­ne­yin­de Kı­ran­de­re'dir. Göl bun­dan baş­ka dip­te­ki kars­tik kay­nak­lar ve yağ­mur su­la­rı ile de bes­le­nir. Or­han­ga­zi'de­ki sa­na­yi te­sis­le­rin­den, çev­re­de­ki yer­le­şim bi­rim­le­rin­den ve kü­çük zey­tin­ya­ğı fab­ri­ka­la­rın­dan gö­le arı­tıl­ma­mış atık­lar ka­rış­mak­ta­dır. Gö­lün kir­li­lik so­ru­nu­nu ele alan kap­sam­lı bir ça­lış­ma bu­lun­ma­mak­la bir­lik­te, ya­kın dö­nem­de gö­rül­müş olan aşı­rı yo­sun­laş­ma ve top­lu ba­lık ölüm­le­ri, so­ru­nun öne­mi­ne ve bo­yu­tu­na dik­kat çek­mek­te­dir.

Man­yas (Kuş) gö­lü, çok sa­yı­da kuş ve ba­lık tü­rü­ne ev sa­hip­li­ği ya­pan, dün­ya­nın en önem­li su­lak alan­la­rın­dan bi­ri­dir. 1977' de gö­lün tü­mü Ya­ban Ha­ya­tı Ko­ru­ma Sa­ha­sı ilan edil­miş, 1981'de Mil­li Park ve çev­re­si SİT Ala­nı ya­pıl­mış­tır. Son ola­rak 1994 yı­lın­da, göl Tür­ki­ye'nin ilk beş Ram­sar ala­nın­dan bi­ri ola­rak se­çil­miş­tir (sa­de­ce 10.200 hek­tar­lık bir bö­lü­mü). Kuş­cen­ne­ti Mil­li Par­kı, ilk kez 1976'da Av­ru­pa Kon­se­yi ta­ra­fın­dan iyi ko­ru­nan mil­li par­kI­ara ve­ri­len "A" sı­nı­fı dip­lo­ma ile ödül­len­di­ril­miş­tir. Gö­lün kar­şı kar­şı­ya ol­du­ğu cid­di bir teh­li­ke, Ban­dır­ma'da­ki el­li­nin üze­rin­de­ki en­düs­tri­yel ve ta­rım­sal te­sis­ten kay­nak­la­nan ve gö­le Sı­ğır­cı De­re­si ile ta­şı­nan kir­li­lik­tir. Ko­ca­çay da gö­le en­düs­tri­yel ve ev­sel atık bo­şalt­mak­ta­dır. Kir­li­li­ğin kay­nak­la­rı, tü­rü ve çö­züm öne­ri­le­ri çok sa­yı­da araş­tır­may­la or­ta­ya kon­muş­tur. Aşı­rı av­lan­ma, ke­re­vit­te gö­rü­len man­tar has­ta­lı­ğı, kir­li­lik ve su dü­ze­ni­ne ya­pı­lan mü­da­ha­le­ler so­nu­cun­da göl­de ya­ka­la­nan ba­lık mik­ta­rı şid­det­li bir dü­şüş gös­ter­miş­tir. 1975 yı­lın­da 900 ton ba­lık tu­tul­du­ğu ve bu­gün av­la­nan tür­le­rin bir­ço­ğu­nun eko­no­mik de­ğe­ri­nin dü­şük ol­du­ğu göz önü­ne alın­dı­ğın­da, çok sa­yı­da ba­lık­çı ko­ope­ra­ti­fi­nin ka­pa­tıl­mış ol­ma­sı­nın ne­de­ni an­la­şıl­mak­ta­dır.

BAŞ­KAN - Bil­gi­le­ri­ni­ze su­nul­muş­tur.

Öner­ge gün­dem­de ye­ri­ni ala­cak ve Mec­lis araş­tır­ma­sı açı­lıp açıl­ma­ma­sı ko­nu­sun­da­ki ön gö­rüş­me sı­ra­sı gel­di­ğin­de ya­pı­la­cak­tır.

Bir Mec­lis so­ruş­tur­ma­sı öner­ge­si var­dır. Öner­ge bas­tı­rı­lıp sa­yın üye­le­re da­ğı­tıl­mış­tır.

Şim­di, Mec­lis so­ruş­tur­ma­sı öner­ge­si­ni oku­tup, bil­gi­le­ri­ni­ze su­na­ca­ğım.

2.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li De­niz Bay­kal ve 60 mil­let­ve­ki­li­nin, ka­mu yö­ne­ti­min­de va­sıf­sız kad­ro­laş­ma­ya gi­de­rek yü­rüt­me yet­ki­si­ni hu­ku­ka ay­kı­rı kul­lan­dı­ğı, İçiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı üze­rin­de­ki gö­zet­me ve dü­zel­ti­ci ön­lem­le­ri al­ma yü­küm­lü­lü­ğü­nü ye­ri­ne ge­tir­me­ye­rek gö­re­vi­nin ge­rek­le­ri­ne ay­kı­rı ha­re­ket et­ti­ği, ba­zı asa­yiş olay­la­rın­da­ki tu­tu­muy­la suç de­lil­le­ri ve adil yar­gı­la­ma­ya yö­ne­lik hü­küm­le­re mu­ha­le­fet et­ti­ği id­di­asıy­la Baş­ba­kan Re­cep Tay­yip Er­do­ğan hak­kın­da; Em­ni­yet Teş­ki­la­tın­da hu­kuk dı­şı giz­li kad­ro­laş­ma­ya göz yu­ma­rak keyfî uy­gu­la­ma­la­ra yol aç­tı­ğı, gö­re­vi­nin ge­rek­le­ri­ni ye­ri­ne ge­tir­me­ye­rek asa­yiş olay­la­rı­na ne­den ol­du­ğu ve yö­ne­tim za­fi­ye­ti oluş­tur­du­ğu, ba­zı asa­yiş olay­la­rıy­la il­gi­li so­ruş­tur­ma ve ko­vuş­tur­ma­lar­da suç de­lil­le­ri­ne ve adil yar­gı­la­ma­ya yö­ne­lik hü­küm­le­re mu­ha­le­fet et­ti­ği id­di­asıy­la İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir Ak­su hak­kın­da Mec­lis so­ruş­tur­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (9/13)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si  Baş­kan­lı­ğı­na

Hab­le­mi­toğ­lu ci­na­ye­tin­de, ya­sa dı­şı te­le­fon din­le­me olay­la­rın­da, Ka­sım 2003 ta­ri­hin­de İs­tan­bul'da 5 gün aray­la mey­da­na ge­len te­rör olay­la­rın­da, Cum­hu­ri­yet Ga­ze­te­si'ne ya­pı­lan sal­dı­rı­lar­da, Da­nış­tay sal­dı­rı­sın­da, Ata­bey­ler ope­ras­yo­nun­da, Ra­hip San­to­ra ci­na­ye­tin­de, Hiz­but Tah­rir ör­gü­tü­nün Fa­tih Ca­mi­in­de­ki ey­le­min­de, İs­ma­ila­ğa Ca­mi­in­de­ki linç ey­le­min­de ve Hrant Dink sui­kas­tin­de;

Olay­lar ön­ce­sin­de üst­le­ri­ne dü­şen ya­sal gö­rev­le­ri­nin ge­rek­le­ri­ni yap­ma­yan, bu su­ret­le ka­mu­yu za­ra­ra uğ­ra­tan;

Ger­çe­ğin mey­da­na çık­ma­sı­nı en­gel­le­mek ama­cıy­la, su­çun de­lil­le­ri­ni yok eden, giz­le­yen ve de­ğiş­ti­ren;

Bağ­lı ola­rak ko­vuş­tur­ma aşa­ma­sın­da adil yar­gı­la­ma­yı et­ki­le­me­ye te­şeb­büs eden;

Baş­ba­kan R. Tay­yip Er­do­ğan ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir Ak­su hak­la­rın­da;

TCK'nun 257/1., 281/1, 2. ve 288 in­ci mad­de­le­ri­ne mu­ha­le­fet­ten do­la­yı, Ana­ya­sa­nın 100 ün­cü ve TBMM İç­tü­zü­ğü­nün 107 nci mad­de­le­ri uya­rın­ca Mec­lis So­ruş­tur­ma­sı açıl­ma­sı­na ka­rar ve­ril­me­si­ni ta­lep ede­riz.

1) De­niz Bay­kal                       (An­tal­ya)

2) Ön­der Sav                           (An­ka­ra)

3) Ali To­puz                            (İs­tan­bul)

4) Ke­mal Ana­dol                     (İz­mir)

5) Ha­luk Koç                           (Sam­sun)

6) Atil­la Kart                            (Kon­ya)

7) Fe­ri­dun Ba­loğ­lu                   (An­tal­ya)

8) Fe­ri­dun Ay­va­zoğ­lu              (Ço­rum)

9) Şe­fik Zen­gin                        (Mer­sin)

10) Ne­ca­ti Uz­dil                       (Os­ma­ni­ye)

11) Or­han Sür                          (Ba­lı­ke­sir)

12) Ab­du­la­ziz Ya­zar                (Ha­tay)

13) Ta­ci­dar Sey­han                  (Ada­na)

14) Mu­har­rem Kı­lıç                 (Ma­lat­ya)

15) Se­dat Pe­kel                        (Ba­lı­ke­sir)

16) Nu­ri Say­gun                      (Te­kir­dağ)

17) Zi­ya Yer­gök                      (Ada­na)

18) En­gin Al­tay                       (Si­nop)

19) Uğur Ak­söz                       (Ada­na)

20) Ali Ok­sal                           (Mer­sin)

21) Ah­met Kü­çük                    (Ça­nak­ka­le)

22) Ke­rim Öz­kan                     (Bur­dur)

23) Ha­lil Tir­ya­ki                      (Kı­rık­ka­le)

24) Na­il Ka­ma­cı                       (An­tal­ya)

25) Ra­sim Ça­kır                       (Edir­ne)

26) Fe­rit Mev­lüt As­la­noğ­lu     (Ma­lat­ya)

27) Nu­ret­tin Sö­zen                   (Si­vas)

28) İz­zet Çe­tin                          (Ko­ca­eli)

29) Sa­lih Gün                          (Ko­ca­eli)

30) Me­sut Özak­can                  (Ay­dın)

31) Akif Ham­za­çe­bi                 (Trab­zon)

32) Tun­cay Er­cenk                   (An­tal­ya)

33) Ke­mal Kı­lıç­da­roğ­lu           (İs­tan­bul)

34) Türkân Mi­ço­oğul­la­rı          (İz­mir)

35) Er­dal Ka­ra­de­mir                (İz­mir)

36) Ah­met Er­sin                      (İz­mir)

37) Bü­lent Ba­ra­ta­lı                   (İz­mir)

38) Hü­se­yin Ba­yın­dır              (Kır­şe­hir)

39) A. Sır­rı Öz­bek                   (İs­tan­bul)

40) Ne­jat Gen­can                     (Edir­ne)

41) Ze­ke­ri­ya Akın­cı                 (An­ka­ra)

42) Me­sut De­ğer                      (Di­yar­ba­kır)

43) Emin Koç                          (Yoz­gat)

44) Ya­vuz Al­tı­no­rak                (Kırk­la­re­li)

45) Ati­la Emek                         (An­tal­ya)

46) Öz­lem Çer­çi­oğ­lu                (Ay­dın)

47) Yük­sel Çor­ba­cı­oğ­lu           (Art­vin)

48) Zey­nep Dam­la Gü­rel         (İs­tan­bul)

49) Ha­lil Ak­yüz                       (İs­tan­bul)

50) Ne­vin Ga­ye Er­ba­tur           (Ada­na)

51) İs­met Ça­nak­cı                    (An­ka­ra)

52) Meh­met Se­vi­gen                (İs­tan­bul)

53) A. Ke­mal Kum­ku­moğ­lu    (İs­tan­bul)

54) Mev­lüt Çoş­ku­ner               (Is­par­ta)

55) Si­nan Yer­li­ka­ya                 (Tun­ce­li)

56) Ali Rı­za Gül­çi­çek              (İs­tan­bul)

57) Mus­ta­fa Öz­yurt                 (Bur­sa)

58) M. Er­do­ğan Ye­tenç           (Ma­ni­sa)

59) Fe­ra­mus Şa­hin                   (To­kat)

60) Hak­kı Ül­kü                        (İz­mir)

61) Ya­kup Ke­pe­nek                 (An­ka­ra)

Ge­rek­çe

Ül­ke­miz­de ge­rek ida­ri bi­rim­ler­de ve ge­rek ad­li ya­pı­lan­ma­da cid­di so­run­lar ya­şan­mak­ta­dır. Ka­mu yö­ne­ti­mi, özel­lik­le 59. Hü­kü­met dö­ne­min­de, et­kin­li­ği­ni ve ve­rim­li­li­ği­ni bü­yük öl­çü­de kay­bet­miş­tir. Bu ko­nu­da, tüm ka­mu ça­lı­şan­la­rı­nı kap­sa­yan, kı­dem ve li­ya­kat üze­ri­ne ku­ru­lu ada­let­li ve tek­nik bir ya­pı­lan­ma­yı esas alan Ka­mu Per­so­nel Re­ji­mi ya­pı­lan­ma­sı zo­run­lu ha­le gel­miş­tir.

4 yı­lın so­nun­da, Hü­kü­me­tin bu ko­nu­da­ki va­at ve söy­lem­le­rin­de sa­mi­mi ol­ma­dı­ğı ba­riz bir şe­kil­de or­ta­ya çık­mış­tır. Acil Ey­lem Pla­nın­da bu ya­sa­yı 1 yıl için­de çı­ka­ra­ca­ğı­nı söy­le­yen, TBMM Ge­nel Ku­ru­lun­da ise sı­ra­sıy­la 2003 yı­lı so­nu, 2004 yı­lı so­nu ve ni­ha­yet 2007 yı­lı ba­şın­da çı­ka­ra­ca­ğı­nı ifa­de eden Hü­kü­met'in; böy­le bir ama­cı­nın ol­ma­dı­ğı, ama­cı­nın sa­de­ce ör­tü­lü ide­olo­ji­si doğ­rul­tu­sun­da kad­ro­laş­mak ol­du­ğu bü­tün çıp­lak­lı­ğıy­la or­ta­ya çık­mış­tır. Ka­mu­oyu ya­nıl­tıl­mış­tır. Hü­kü­met'in va­ad ve söy­lem­le­ri­nin cid­di­yet­siz­li­ği ile yü­rüt­mek­te ol­duk­la­rı kad­ro­laş­ma­nın za­fi­ye­ti­ni gös­te­ren bir tab­lo söz ko­nu­su­dur.

Bu ko­nu­da or­ta­ya çı­kan ger­çek şu­dur; 59. Hü­kü­met dö­ne­min­de, ka­mu yö­ne­ti­min­de, Cum­hu­ri­yet'in te­mel ni­te­lik­le­ri­ni de­ğiş­tir­me­yi ve yoz­laş­tır­ma­yı he­def alan bir kad­ro­laş­ma sü­re­ci baş­la­mış­tır.

Cum­hu­ri­yet ta­ri­hi bo­yun­ca bu ni­te­lik­te ve dü­zey­de bir kad­ro­laş­ma ha­re­ke­ti, hiç­bir si­ya­si ik­ti­dar dö­ne­min­de ger­çek­leş­me­miş­tir. Bu ha­re­ket, top­lu­mun ba­rış ve da­ya­nış­ma­ya da­ya­lı ya­pı­sı­nı de­rin­den et­ki­le­ye­cek ve bo­za­cak bo­yut­la­ra ulaş­mış­tır. Kad­ro­laş­ma ha­re­ke­ti; Baş­ba­kan­lık dü­ze­yin­den, Baş­ba­kan­lık Müs­te­şar­lı­ğı ve il­gi­li Ba­kan­lık­lar eliy­le yü­rü­tül­mek­te­dir. Ce­ma­at­le­rin ve ta­ri­kat­la­rın et­ki­si ve bas­kı­sı al­tın­da sür­dü­rü­len per­so­nel ya­pı­lan­ma­sın­da; va­sıf­sız­lık ya­nın­da, za­man za­man fark­lı ce­ma­at ve ta­ri­kat­la­rın, üs­tün­lük sağ­la­ma ça­ba­la­rı­nın yol aç­tı­ğı so­run­lar ve çe­liş­ki­ler de ya­şan­mak­ta­dır.

Alt dü­zey­ler­de­ki va­sıf­sız kad­ro­laş­ma ala­bil­di­ği­ne sür­dü­rül­müş­tür.

3719 üst dü­zey gö­rev ise; (müs­te­şar, müs­te­şar yar­dım­cı­sı, ge­nel mü­dür, ge­nel mü­dür yar­dım­cı­sı, da­ire baş­ka­nı, il mü­dü­rü, il mü­dür yar­dım­cı­sı gi­bi), 3.5-4 yıl­dan bu ya­na ve­ka­le­ten sür­dü­rül­mek­te­dir.

Bu ya­pı­lan­ma­yı ger­çek­leş­ti­ren Baş­ba­kan'ın; ba­şa­rı­sız­lık­lar, ka­mu hiz­me­ti ve­rim­siz­li­ği ve skan­dal­lar or­ta­ya çık­tık­tan son­ra, "bü­rok­ra­tik oli­gar­şi ve de­rin dev­let­ten" söz et­me­si ve geç­miş Hü­kü­met­le­ri suç­la­ma­sı, bu ge­rek­çe­ye sı­ğın­mak is­te­me­si ise; ka­ra mi­zah ol­ma­nın dı­şın­da, as­lın­da tam bir he­def sap­tır­ma ve ac­zin iti­ra­fı­dır. Dev­let ada­mı so­rum­lu­lu­ğu ve cid­di­ye­tiy­le de bağ­daş­tı­rıl­ma­ya­cak bir du­rum­dur.

Bu yö­ne­tim an­la­yı­şı­nın, 657 sa­yı­lı Dev­let Me­mur­la­rı Ka­nu­nu­na ve ko­nuy­la il­gi­li yar­gı ka­rar­la­rı­na da ay­kı­rı ol­du­ğu açık­tır. Da­ha da öte­si; bu tür iş­lem­ler­le, Ana­ya­sa­nın 8 ve 10/3. mad­de­le­ri de ey­lem­li bir şe­kil­de ihlâl edil­miş­tir. Bu ihlâl yo­luy­la, eh­li­yet ve kı­de­me ba­kıl­ma­dan, Cum­hu­ri­yet'in te­mel ni­te­lik­le­ri­ne kar­şı ta­vır al­mış ki­şi­ler­den olu­şan bel­li bir züm­re ve sı­nı­fa im­ti­yaz ta­nın­mış; bu su­ret­le ay­rım­cı­lık ya­pıl­mış­tır.

Böy­le bir sü­re­cin so­nun­da il­gi­li ku­ru­mun iş­le­vi­ni kay­bet­me­si ka­çı­nıl­maz­dır. Ku­rum­la­rın içi bo­şal­mış­tır. Bu­nun ka­mu yö­ne­ti­min­de ona­rıl­maz öl­çü­de tah­ri­bat ya­rat­tı­ğı açık­tır. Tür­ki­ye böy­le­si­ne za­rar­lı ve teh­li­ke­li bir sü­re­ci ya­şa­mak­ta­dır. Her bi­rim­de bu­nun ör­nek­le­ri gö­rül­mek­te­dir. Ka­mu yö­ne­ti­min­de,  yö­ne­tim kri­zi sü­re­ci baş­la­mış­tır. Her alan­da bu kri­zin ya­rat­tı­ğı zin­cir­le­me ve kar­ma­şık so­nuç­lar ya­şan­mak­ta­dır.

Öte yan­dan; Hü­kü­met bil­gi kir­li­li­ği için­de he­def sap­tı­ra­rak, ger­çek so­run­la­rın ve so­rum­lu­la­rın or­ta­ya çık­ma­sı­nı ve tar­tı­şıl­ma­sı­nı en­gel­le­me gay­ret­le­ri için­de­dir.

Cum­hu­ri­yet de­ğer­le­ri­ne kar­şı olan bu va­sıf­sız kad­ro­laş­ma, en çar­pı­cı şek­liy­le, Em­ni­yet ya­pı­lan­ma­sın­da ken­di­si­ni gös­ter­mek­te­dir.

Bu ya­pı­lan­ma­yı so­mut ör­nek­le­riy­le da­ha da aç­mak ge­rek­mek­te­dir;

Ön­ce­lik­le ifa­de edi­yo­ruz; İçiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı Müs­te­şar­lı­ğı, 4 yı­la ya­kın bir sü­re­den bu ya­na gay­ri ya­sal bir şe­kil­de sür­dü­rül­mek­te­dir.

1700 sa­yı­lı Da­hi­li­ye Me­mur­la­rı Ka­nu­nu­nun 5/1. mad­de­si­ne gö­re; İçiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı Müs­te­şa­rı­nın, va­li­ler ve ev­vel­ce va­li­lik yap­mış Ge­nel Mü­dür­ler ara­sın­dan Ba­kan­lı­ğın tek­li­fi üze­ri­ne, müş­te­rek ka­rar­na­me ve Cum­hur­baş­ka­nı'nın ona­yıy­la ta­yin edi­le­ce­ği ana ku­ral ola­rak be­lir­len­miş ol­ma­sı­na rağ­men; bu hü­küm açık­ça ihlâl edil­miş­tir. İçiş­le­ri Ba­ka­nı, 3152 sa­yı­lı Ya­sa­da­ki  "gö­rev­len­dir­me" yet­ki­si­ne da­ya­na­rak, Ba­kan­lı­ğın en üst ve en önem­li ye­ri­ne böy­le­si­ne "ör­tü­lü bir ata­ma" ya­pa­maz.

Cü­ret­kar ve hu­kuk ta­nı­maz bir şe­kil­de Müs­te­şar­lık ma­ka­mın­dan iti­ba­ren hu­kuk dı­şı ya­pı­lan­ma sü­re­ci baş­la­mış­tır. Şe­ha­bet­tin Har­put ile il­gi­li ola­rak, va­li­lik dö­ne­min­de­ki id­di­ala­rın dı­şın­da, müs­te­şar­lık gö­re­vi­ni üst­len­di­ği dö­nem­de de ta­ri­kat iliş­ki­le­ri ve zi­kir top­lan­tı­la­rı­na iş­ti­rak et­ti­ği­ne da­ir bil­gi ve bel­ge­ler ka­mu­oyu­na yan­sı­mış ve so­ru öner­ge­le­ri­ne ko­nu ol­muş­tur. Bu öner­ge­le­re hiç­bir cid­di ve tat­min­kar ce­vap ve­ril­me­miş­tir. Müs­te­şar ni­te­li­ği­ni ta­şı­yan 100 ci­va­rın­da va­li var­ken, bu ki­şi­de ıs­rar edil­me­si an­lam­lı­dır. Hu­ku­ka ay­kı­rı ve özel iliş­ki­le­re da­ya­lı bir ka­mu yö­ne­ti­mi ya­pı­lan­ma­sı­nın var­lı­ğı­nı gös­te­ren bir du­rum söz ko­nu­su­dur.

Ke­za, Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğü'nün de fi­ili ola­rak 4 ay­dan bu ya­na ve­ka­le­ten sür­dü­rül­dü­ğü­nü ye­ri gel­miş­ken ifa­de edi­yo­ruz.

Pe­ki, Em­ni­yet­te­ki kad­ro­laş­ma ve so­nuç­la­rı ne­den bu ka­dar önem­li?

Bu­nun ya­rat­tı­ğı tah­ri­bat­lar ne­den çok ağır so­nuç­lar ya­rat­mak­ta­dır? Böy­le bir ya­pı için­de, yar­gı me­ka­niz­ma­la­rı­nın ger­çe­ği tes­pit et­me­le­ri müm­kün mü­dür?

Bun­la­rı so­mut ör­nek­le­riy­le ifa­de et­mek is­ti­yo­ruz. Tek­nik din­le­me ve is­tih­ba­rat bi­rim­le­rin­de­ki özel ve yo­ğun kad­ro­laş­ma se­be­biy­le­dir ki, adi ni­te­lik­te ve ye­rel öl­çek­te mey­da­na ge­len olay­la­rın so­ruş­tu­rul­ma­sın­da­ki ka­rart­ma­nın ya­nın­da; ulu­sal bo­yu­tu olan kri­tik olay­lar­da, si­ya­si ik­ti­da­rı ko­ru­ma­ya ve ger­çek­le­ri giz­le­me­ye, he­def sap­tır­ma­ya ve ka­ra­la­ma­ya yö­ne­lik pro­vo­kas­yon­lar ya­şan­mak­ta­dır. Bu se­bep­le yar­gı­la­ma aşa­ma­la­rın­da da sağ­lık­lı bir so­nu­ca ula­şı­la­ma­mak­ta­dır. Yar­gı­la­ma fa­ali­yet­le­ri, sağ­lık­sız bir şe­kil­de ger­çek­leş­ti­ri­len ha­zır­lık ko­vuş­tur­ma­sı­na da­ya­lı ol­du­ğu için­dir ki, mah­ke­me­ler­de ger­çe­ğin tes­pi­ti ço­ğu za­man müm­kün ola­ma­mak­ta­dır.

Bu ya­pı­lan­ma için­de, mün­fe­rit kad­ro­laş­ma­la­rı ifa­de ye­ri­ne sis­tem­li ola­rak ger­çek­leş­ti­ri­len bir tab­lo­dan söz et­mek is­ti­yo­ruz;

Bi­lin­di­ği gi­bi; Po­lis Amir­li­ğin­de rüt­be sı­ra­la­ma­sı Ko­mi­ser Yar­dım­cı­sı, Ko­mi­ser, Baş­ko­mi­ser, Em­ni­yet Ami­ri, 4. Sı­nıf Em­ni­yet Mü­dü­rü, 3. Sı­nıf Em­ni­yet Mü­dü­rü, 2. Sı­nıf Em­ni­yet Mü­dü­rü, 1. Sı­nıf Em­ni­yet Mü­dü­rü ve Sı­nıf Üs­tü Em­ni­yet Mü­dü­rü şek­lin­de­dir. Hi­ye­rar­şik bir ya­pı­lan­ma söz ko­nu­su­dur. Si­lah­lı Kuv­vet­ler­de­ki ya­pı­lan­ma­ya ben­zer bir dü­zen­le­me var­dır.

Teş­ki­lat Ya­sa­sın­da de­ği­şik­lik ya­pan ka­nu­nun 55. mad­de­si­ne gö­re; bu rüt­be­le­re ter­fi­ler, bu mad­de­de ön­gö­rü­len sı­nav ve eği­tim şar­tı sak­lı kal­mak üze­re, kı­dem ve li­ya­ka­ta gö­re ya­pı­lır. Kı­dem sı­ra­sı, Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğün­ce her yıl Mart ayın­da top­lu­ca teş­ki­la­ta du­yu­ru­lur. İl­gi­li ki­şi­ler; ça­lış­ma sü­re­le­ri için­de­ki ba­şa­rı ve ce­za du­rum­la­rı­na gö­re pu­an­lan­dı­rıl­mak­ta ve ter­fi et­ti­ril­mek­te­dir. Ob­jek­tif bir öl­çü söz ko­nu­su­dur. Bu öl­çü­nün ter­fi­de esas alın­ma­sı ge­rek­ti­ği açık­tır.

Hal böy­le ol­ma­sı­na rağ­men; ter­fi sı­ra­la­ma­sı ya­pı­lır­ken, bu il­ke­le­re uyul­ma­dı­ğı, kı­dem sı­ra­la­ma­sı­nın alt-üst edil­di­ği, hiç­bir so­mut, ob­jek­tif ve tek­nik öl­çü­nün esas alın­ma­dı­ğı; ta­ma­men so­yut, süb­jek­tif ve ki­şi­sel öl­çü­le­rin esas alın­dı­ğı gö­rül­mek­te­dir.

Bu du­rum 2003 ve 2005 yıl­la­rı­na ait 2. sı­nıf­tan 1. sı­nı­fa ter­fii dü­zen­le­yen lis­te­ler­de bü­tün çıp­lak­lı­ğıy­la or­ta­ya çık­mış­tır. 2006 yı­lı ter­fi­le­rin­de de ben­zer tab­lo söz ko­nu­su­dur.

700 ki­şi­ye yak­la­şan 2. sı­nıf em­ni­yet mü­dür­le­ri kı­dem lis­te­sin­den 80-81 ki­şi­nin 1. sı­nı­fa ter­fi ya­pı­lır­ken şöy­le bir tab­lo or­ta­ya çık­mak­ta­dır;

7 ve­ya 8 ki­şi kı­dem lis­te­si­ne uy­gun bir şe­kil­de ter­fi et­miş­tir. 72-73 ki­şi­nin ta­ma­mı ise kı­dem sı­ra­la­ma­sın­da 150. sı­ra­dan son­ra yer alan ki­şi­ler­den oluş­muş­tur. Si­ya­si ik­ti­dar­la­rın ya­sal sı­nır­lar için­de tak­dir yet­ki­le­ri el­bet­te ola­cak­tır. Bu yet­ki­nin sı­nı­rı bel­li­dir. Bu­na gö­re de­ği­şik ge­rek­çe­ler­le kı­dem sı­ra­la­ma­sı­nın bel­ki 100-110. sı­ra­sı­na ka­dar olan ki­şi­le­rin ter­fi et­ti­ril­me­si söz ko­nu­su ola­bi­lir. An­cak yu­ka­rı­da an­la­tıl­dı­ğı şe­kil­de ter­fi uy­gu­la­ma­sı ya­pıl­ma­sı­nın hiç­bir hak­lı ve ya­sal açık­la­ma­sı ola­maz.

Hrant Dink ci­na­ye­ti ön­ce­sin­de Trab­zon Em­ni­yet Mü­dü­rü ola­rak, ci­na­yet ta­ri­hin­de ise Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğü İs­tih­ba­rat Da­ire Baş­ka­nı ola­rak gö­rev ya­pan Ra­ma­zan Ak­yü­rek'in de; 2003 yı­lı­na ait kı­dem lis­te­sin­de 281. sı­ra­da ol­du­ğu hal­de 81 ki­şi­lik 1. sı­nıf em­ni­yet mü­dür­le­ri lis­te­si­ne ter­fi et­ti­ril­di­ği­ni önem­le vur­gu­lu­yo­ruz.

İr­ti­cai fa­ali­yet­te bu­lun­duk­la­rı Baş­ba­kan­lık Ta­kip Ku­ru­lu ka­yıt­la­rıy­la sa­bit olan 17 ki­şi için Yük­sek De­ğer­len­dir­me Ku­ru­lu özel ola­rak 2. kez top­lan­mış ve bu ki­şi­le­rin ter­fi­le­ri Ma­yıs 2003 ta­ri­hin­de ya­sa­ya ay­kı­rı ola­rak ya­pıl­mış­tır. Oy­sa Ter­fi Yö­net­me­li­ği­nin 22. mad­de­si­ne gö­re, bu Ku­rul an­cak, Kı­dem ve li­ya­kat sı­ra­la­ma­sı­nı in­ce­le­ye­bi­lir, sı­ra­la­ma­lar hak­kın­da öne­ri ya­pa­bi­lir. Ter­fi et­tir­me­de her­han­gi bir yet­ki­le­ri yok­tur. 21. mad­de­ye gö­re de, Mer­kez De­ğer­len­dir­me Ku­ru­lu an­cak öne­ri­de bu­lu­na­bi­lir.

Olay­la­rın ge­li­şi­min­den, bu Ku­rul'la­rın yet­ki te­ca­vü­zü ya­pa­rak, kı­dem ki­ta­bı­nın dı­şı­na çı­ka­rak, hu­ku­ka ay­kı­rı ve va­sıf­sız bir kad­ro­laş­ma­ya yol aç­tık­la­rı an­la­şıl­mak­ta­dır.

Bu­nun bir açık­la­ma­sı ola­bi­lir. Yu­ka­rı­da da ifa­de edil­di­ği gi­bi,  ki­şi­sel iliş­ki­ler ve ce­ma­at da­ya­nış­ma­sı için­de kad­ro­laş­mak ama­cıy­la ya­pı­lan sis­tem­li bir ça­lış­ma söz ko­nu­su­dur. Ta­ri­kat iliş­ki­le­ri­ne da­ya­lı ola­rak oluş­tu­ru­lan bu Cum­hu­ri­yet kar­şı­tı kad­ro­cu ce­ma­at ya­pı­lan­ma­sı­na bir kod adı ve­ril­miş­tir. Em­ni­yet ör­gü­tü için­de bu kod adı ile anı­lan giz­li bir kad­ro­laş­ma sü­re­ci yay­gın bir hal al­mış­tır.

Bu aşa­ma­da önem­le ifa­de edi­yo­ruz; din ve vic­dan öz­gür­lü­ğü kap­sa­mın­da ve fel­se­fi an­lam­da­ki, ta­ri­kat ya­pı­lan­ma­sı­nı bu­ra­da tar­tış­mı­yo­ruz. Ko­nu­muz bu de­ğil. So­run; bu kav­ram­la­rı ve de­ğer­le­ri is­tis­mar ede­rek, mü­te­dey­yin yurt­taş­la­rı­mı­zın bu de­ğer­le­ri­ni ve inanç­la­rı­nı kul­la­na­rak, dev­let yö­ne­ti­min­de ege­men­lik sağ­la­ma­sı ve bu kad­ro­laş­ma­nın ya­rat­tı­ğı ve ya­ra­ta­ca­ğı va­him so­nuç­lar­dır.

Baş­ka bir an­la­tım­la; kay­gı ya­ra­tan so­run­lar, Ana­ya­sa­nın 24/son mad­de­si an­la­mın­da; di­ni ve­ya din duy­gu­la­rı­nı ya­hut din­ce kut­sal sa­yı­lan şey­le­ri is­tis­mar et­me ve kö­tü­ye kul­lan­ma­nın ya­rat­tı­ğı ve ya­ra­ta­ca­ğı va­him so­nuç­lar nok­ta­sın­da dü­ğüm­len­mek­te­dir.

Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­nün mer­kez teş­ki­la­tı, İs­tan­bul, An­ka­ra, İz­mir ile tüm Po­lis Okul­la­rı, Po­lis Ko­le­ji ve Aka­de­mi­si­nin bu kad­ro­la­rın elin­de bu­lun­du­ğu yo­lun­da cid­di bul­gu­lar söz ko­nu­su­dur. Bu kad­ro­laş­ma­nın do­ğal so­nu­cu ola­rak da, her tür­lü araş­tır­ma ve so­ruş­tur­ma gi­ri­şi­min­de bu kad­ro­lar, ted­bir al­mak­ta ve­ya al­dır­mak­ta­dır­lar. Ku­ru­mun bü­tü­nü­nü ve tü­zel kim­li­ği­ni he­def al­ma­dan söy­lü­yo­ruz; ade­ta ve ma­ale­sef, res­mi üni­for­ma giy­miş ya­sa dı­şı ve kıs­mi bir ör­güt­len­me söz ko­nu­su­dur. De­lil top­la­ma ve so­ruş­tur­ma sü­reç­le­ri­ne mü­da­ha­le­de bu­lu­nul­mak­ta ve yön­len­dir­me ya­pıl­mak­ta­dır.

He­men ve önem­le ifa­de edi­yo­ruz; em­ni­yet bün­ye­sin­de zor şart­lar­da, ca­nı pa­ha­sı­na, öz­ve­riy­le ve so­rum­lu­luk duy­gu­suy­la gö­rev ya­pan, kı­dem ve li­ya­kat­le­ri­ne uy­gun bir şe­kil­de hak ede­rek ter­fi eden ka­mu gö­rev­li­le­ri­mi­zi, el­bet­te bu de­ğer­len­dir­me­nin dı­şın­da tu­tu­yo­ruz.

Yu­ka­rı­da sö­zü edi­len kad­ro­laş­ma­ya kar­şı, gö­rev ve so­rum­lu­luk an­la­yı­şıy­la ve ka­rar­lı bir şe­kil­de ça­lış­ma­la­rı­nı sür­dü­ren em­ni­yet men­sup­la­rı­na des­tek ve­ril­me­si ge­re­ği­ni ye­ri gel­miş­ken ifa­de edi­yo­ruz. Tür­ki­ye'yi ka­ran­lı­ğa gö­tür­mek is­te­yen bu kad­ro­cu ya­pı­lan­ma­ya kar­şı; ül­ke­nin bir­lik ve bü­tün­lü­ğü­ne ina­nan tüm ka­mu gö­rev­li­le­ri­ne, bu aşa­ma­da önem­li gö­rev­ler düş­tü­ğü açık­tır. Em­ni­yet men­sup­la­rı­nın bü­yük bö­lü­mü­nün bu an­la­yış­la gö­rev ve so­rum­lu­luk­la­rı­na sa­hip çık­tık­la­rı­na inan­mak is­ti­yo­ruz.

Yu­ka­rı­da sö­zü edi­len ya­pı­lan­ma so­nu­cun­da doğ­muş olan tah­ri­bat çok ağır­dır. Ku­ru­mun ar­şi­vi ve is­tih­ba­ra­tı yok edil­mek­te­dir. İç gü­ven­lik ör­güt­le­ri kim­li­ği­ni ve iş­le­vi­ni kay­bet­mek­te­dir. De­mok­ra­tik sis­te­me bağ­lı­lı­ğı sağ­la­yan ya­pı­lan­ma ye­ri­ne, Par­ti Dev­le­ti ol­ma ve ce­ma­at­leş­me­ye hiz­met eden bir ya­pı­lan­ma sü­re­ci baş­la­mış­tır.  Böy­le­ce, iç gü­ven­lik bi­rim­le­ri­nin sü­rek­li­li­ği ve bil­gi akı­şı or­ta­dan kal­dı­rıl­mak­ta­dır. Bu se­bep­le­dir ki olay­la­ra mü­da­ha­le ve teş­his­te za­fi­yet doğ­mak­ta­dır. Ör­güt­ler ara­sın­da bağ­lan­tı ku­ru­la­ma­mak­ta­dır.

Em­ni­yet için­de doğ­muş olan ka­os ve kar­ga­şa, zo­run­lu ola­rak hi­ye­rar­şik ya­pı­yı ze­de­le­mek­te­dir. Yö­ne­tim ka­de­me­le­rin­de doğ­muş olan bu ka­os ve çü­rü­me se­be­biy­le­dir ki, muh­te­lif güç odak­la­rı bil­gi kir­li­li­ği ya­rat­mak­ta, ka­mu­oyu­nu ya­nılt­mak­ta, yön­len­dir­me yap­mak­ta ve hu­kuk dı­şı ey­lem­le­ri­ni ra­hat­lık­la ger­çek­leş­tir­mek­te­dir­ler.

Em­ni­yet, ken­di men­sup­la­rıy­la ih­ti­laf­lı ve da­va­lı olan bir Ku­rum ha­li­ne gel­miş­tir; öz­lük hak­la­rı, ter­fi uy­gu­la­ma­la­rı ve ben­ze­ri ida­ri iş­lem­ler­den do­la­yı Ge­nel Mü­dür­lük ile Ku­rum men­sup­la­rı ara­sın­da açı­lan ida­ri da­va­lar­da son 4 yıl için­de kat­la­ma­lı bir şe­kil­de ar­tış ya­şan­mış­tır.

4 yıl ön­ce ken­di men­sup­la­rı­na kar­şı %30 ora­nın­da da­va kay­be­den Em­ni­yet, şim­di ise % 58 ora­nın­da da­va­da hak­sız çık­mak­ta­dır.

800 ki­şi ci­va­rın­da­ki 1. sı­nıf Em­ni­yet Mü­dü­rü kı­zak­ta bek­le­til­mek­te­dir. Ken­di­le­ri­ne hiç­bir gö­rev ve­ril­me­mek­te­dir. Bu­na kar­şı­lık yu­ka­rı­da ay­rın­tı­lı ola­rak ifa­de edil­di­ği üze­re, hak­sız ve ya­sa­ya ay­kı­rı bir şe­kil­de 1. sı­nı­fa ter­fi et­ti­ri­len Mü­dür­ler hiç va­kit ge­çi­ril­mek­si­zin İl Em­ni­yet Mü­dü­rü ola­rak gö­rev­len­di­ril­mek­te­dir­ler.

Ku­rum bün­ye­sin­de­ki hak­sız ve key­fi uy­gu­la­ma­lar se­be­biy­le hu­zur­suz­luk had saf­ha­ya çık­mış; ka­nu­nu uy­gu­la­mak­la so­rum­lu olan Po­lis, Ku­rum bün­ye­sin­de hu­ku­ka muh­taç ha­le gel­miş­tir. Tab­lo bu­dur.

Böy­le bir ze­min ve ya­pı­lan­ma­nın so­nu­cun­da­dır ki;

Hab­le­mi­toğ­lu ci­na­ye­tin­de,

Ya­sa­dı­şı te­le­fon din­le­me olay­la­rın­da,

Ka­sım 2003 ta­ri­hin­de İs­tan­bul'da 2 kez ya­şa­nan te­rör olay­la­rın­da,

Cum­hu­ri­yet Ga­ze­te­si­ne ya­pı­lan sal­dı­rı­lar­da,

Da­nış­tay sal­dı­rı­sın­da,

Ata­bey­ler ope­ras­yo­nun­da,

Ra­hip San­to­ra ci­na­ye­tin­de,

Hiz­but Tah­rir ör­gü­tü­nün Fa­tih Ca­mi­in­de­ki ey­le­min­de,

İs­ma­ila­ğa Ca­mi­in­de­ki linç ey­le­min­de,

Ve ni­ha­yet Hrant Dink sui­kas­tin­de;

Bil­gi kir­li­li­ği, he­def sap­tır­ma sü­re­ci ve yön­len­dir­me­ler ya­şan­mış­tır. De­lil top­la­ma sü­reç­le­ri­ne mü­da­ha­le edil­miş­tir. Bu sü­re­ci Ada­let Ba­ka­nı doğ­ru ve ye­rin­de bir de­ğer­len­dir­mey­le "ko­li ba­si­li akı­tan çeş­me­ye" ben­zet­miş­tir. An­cak, üzü­cü ve dü­şün­dü­rü­cü olan hu­sus; bu ko­li ba­si­li­ni akı­tan çeş­me­yi ku­rut­ma­sı ve yok et­me­si ge­re­ken Hü­kü­met'in, bu ya­pı­lan­ma­yı hi­ma­ye et­mek­ten öte; biz­zat so­rum­lu­su ko­nu­mun­da ol­ma­sı­dır.

Ata­bey­ler ola­rak ad­lan­dı­rı­lan ope­ras­yon­da, ev­rak he­nüz Em­ni­yet aşa­ma­sın­day­ken ve sav­cı­ya ulaş­ma­mış­ken Ge­nel­kur­may önün­de ba­sı­na ser­vis ya­pan ka­mu gö­rev­li­le­ri tes­pit edil­miş ol­ma­sı­na rağ­men, so­rum­lu­lar hak­kın­da ya­sal ge­re­ği ya­pıl­ma­mış ve bu ko­nu­da ka­mu­oyu bil­gi­len­di­ril­me­miş­tir. Oluş şek­li ve bul­gu­lar, Em­ni­yet'ten kay­nak­la­nan, bil­gi kir­li­li­ği ya­rat­ma­ya, he­def sap­tır­ma­ya ve Ku­rum­la­ra­ra­sı ça­tış­ma ya­rat­ma­ya yö­ne­lik ça­lış­ma­la­rın ya­pıl­dı­ğı­nı gös­ter­mek­te­dir. Ola­yın esa­sı bu nok­ta­da yo­ğun­laş­mak­ta­dır.

Em­ni­yet ya­pı­lan­ma­sın­da­ki bu sü­reç­ten kay­nak­la­nan ve ka­mu­oyu­na ma­lo­lan bir­kaç ola­yı ir­de­le­mek is­ti­yo­ruz;

(1) Mer­hum Hab­le­mi­toğ­lu; son ça­lış­ma­la­rın­da yu­ka­rı­da sö­zü edi­len kad­ro­la­rın, em­ni­yet için­de­ki ör­güt­len­me­si­ni de­şif­re et­miş­tir. An­cak bu ci­na­ye­tin fa­il­le­ri ko­nu­sun­da ka­mu­oyu hiç­bir şe­kil­de ay­dın­la­tıl­ma­mış­tır.

(2) TE­SEV'in ha­zır­la­dı­ğı ra­por­lar­da da ce­ma­at ör­güt­len­me­le­ri­nin et­ki­li ol­du­ğu or­ta­ya çık­mış­tır. TE­SEV ra­po­ru­nun, mer­ke­zi İs­viç­re' de ol­du­ğu bi­li­nen ya­ban­cı bir ku­ru­luş­la bir­lik­te ha­zır­lan­dı­ğı bi­lin­mek­te­dir. Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğü yet­ki­li­le­ri, sö­zü edi­len ra­por içe­ri­ği­nin ka­bul edi­le­mez ol­du­ğu­nu ifa­de et­miş­ler ise de, ra­po­ru ha­zır­la­yan bu ki­şi­le­rin, Po­lis Aka­de­mi­sin­de eği­tim gö­re­vi­ni üst­len­dik­le­ri göz önü­ne alın­dı­ğın­da, ola­yın va­ha­me­ti bü­tün çıp­lak­lı­ğıy­la or­ta­ya çık­mak­ta­dır.

(3) Ka­sım 2003 ta­ri­hin­de İs­tan­bul' da 5 gün aray­la mey­da­na ge­len ve top­lam 55 ki­şi­nin ha­ya­tı­nı kay­bet­ti­ği te­rör olay­la­rın­da cid­di bir is­tih­ba­rat za­afi­ye­ti ve ko­puk­lu­ğu ya­şan­mış­tır. İkin­ci ola­yın ön­len­me­si müm­kün iken, is­tih­ba­rat za­afi­ye­ti se­be­biy­le bu olay en­gel­le­ne­me­miş­tir.

(4) Cum­hu­ri­yet Ga­ze­te­si ve Da­nış­tay'a ya­pı­lan sal­dı­rı­lar­da, tek­nik ta­kip ya­pıl­ma­mış­tır. Bu ya­pıl­ma­dı­ğı gi­bi, hem Cum­hu­ri­yet Ga­ze­te­si­nin ve hem de Da­nış­tay Baş­kan­lı­ğı ile 2. Da­ire­nin "ko­ru­ma ve gü­ven­li­ğe yö­ne­lik" ta­lep­le­ri açık bir şe­kil­de kar­şı­lık­sız bı­ra­kıl­mış­tır. Va­li­lik ve Ba­kan­lı­ğın, gü­ven­li­ğin sağ­lan­ma­sı ko­nu­sun­da ih­ma­li aşan öl­çü­de so­rum­suz dav­ran­dık­la­rı ve gö­rev­le­ri­ni kö­tü­ye kul­lan­dık­la­rı gö­rül­müş­tür. Olay ön­ce­si ve olay aşa­ma­sın­da, Baş­ba­ka­nın doğ­ru­dan Da­nış­tay' ı he­def alan ve Ana­ya­sal bir ku­rum olan Da­nış­tay'ın meş­ru­iye­ti­ni sor­gu­la­yan ta­vır ve be­yan­la­rı da, ka­mu­oyu­nun bel­le­ğin­de ta­ze­li­ği­ni ve ye­ri­ni ko­ru­mak­ta­dır.

Cum­hu­ri­yet Ga­ze­te­si­ne yö­ne­lik sal­dı­rı­lar Baş­ba­kan'a ha­tır­la­tıl­dı­ğın­da, Baş­ba­kan'ın "ne ol­muş ya­ni... Biz'e de her gün sal­dı­rı­lar ya­pı­lı­yor..." an­la­mın­da­ki tep­ki­si­nin Tür­ki­ye'yi ge­tir­di­ği va­him so­nuç or­ta­da­dır. Böy­le­si­ne key­fi ve so­rum­suz yak­la­şım­lar­dır ki, bu yol­da­ki ey­lem ve ör­güt­len­me­le­re ce­sa­ret ver­miş ve hız ka­zan­dır­mış­tır. R. Tay­yip Er­do­ğan; Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nin tüm va­tan­daş­la­rı­nın Baş­ba­ka­nı ol­du­ğu­nun far­kın­da de­ğil­dir.

Da­nış­tay sal­dı­rı­sın­da, ha­len yurt­dı­şın­da ya­şa­yan bir ta­ri­kat li­de­ri­nin öz­ye­ğe­ni az­met­ti­ri­ci ola­rak tu­tuk­lan­dı­ğı hâlde, bağ­lan­tı­lar yö­nü araş­tı­rıl­ma­mış ve ka­mu­oyu bil­gi­len­di­ril­me­miş­tir.

Da­nış­tay­la bağ­lan­tı­lı ko­vuş­tur­ma sü­re­cin­de, Ata­bey­ler adıy­la ad­lan­dı­rı­lan ope­ras­yon­da ise tam bir bil­gi kir­li­li­ği ya­şan­mış­tır. Bu bil­gi kir­li­li­ği­nin kay­na­ğı ise Em­ni­yet ol­muş­tur. Bu­nu Ada­let Ba­ka­nı da bir an­lam­da iti­raf et­mek zo­run­da kal­mış­tır. An­cak bu ola­yın da üs­tü­ne gi­dil­me­miş, ge­çiş­ti­ril­miş ve ka­mu­oyu­nun gün­de­min­den dü­şü­rül­müş­tür.

(5) Hiz­but Tah­rir ör­gü­tü­nün 2 Ey­lül 2005 ta­ri­hin­de Fa­tih Ca­mi­in­de ger­çek­leş­tir­di­ği ey­lem ib­ret­le sor­gu­lan­ma­lı­dır. Po­li­sin gö­zü önün­de ha­zır­lık­lar ya­pı­la­rak, kür­sü ve mik­ro­fon kul­la­nı­la­rak, Mus­ta­fa Ke­mal Ata­türk he­def alı­na­rak ve şe­ri­at dev­le­ti çağ­rı­sı ya­pı­la­rak 1 sa­at bo­yun­ca gös­te­ri ya­pıl­mış­tır. Po­lis, hi­ma­ye eden ve hoş­gö­rü gös­te­ren bir ta­vır için­de olay­la­rı sey­ret­miş­tir. Ne­den son­ra, ka­mu­oyu­nun ve CHP Ge­nel Baş­ka­nı­nın uya­rı ve tep­ki­le­rin­den son­ra, gös­ter­me­lik bir yak­la­şım­la ola­yın tah­ki­ki ci­he­ti­ne gi­dil­miş­tir.

İs­ma­ila­ğa Ca­mi­in­de 3 Ey­lül 2006 ta­ri­hin­de ger­çek­leş­ti­ri­len linç ey­le­mi son­ra­sın­da da, İs­tan­bul Em­ni­yet Mü­dür­lü­ğü­nün ola­ya yak­la­şı­mı dev­let yö­ne­ti­mi adı­na ib­ret ve­ri­ci tab­lo­lar or­ta­ya koy­muş­tur. Em­ni­yet ör­gü­tü­nün, fa­il­le­ri kol­la­yı­cı ve de­lil­le­ri ka­rar­tan bir ta­vır için­de ol­du­ğu yi­ne ka­mu­oyu­nun bil­gi­sin­de­dir. Öy­le ki, İs­tan­bul Em­ni­yet Mü­dü­rü mey­da­na ge­len ölüm ola­yı­nı "ka­fa­nın min­be­re çarp­ma­sı" şek­lin­de yo­rum­la­mış ve ka­mu­oyu­na açık­la­mış­tır. Oy­sa, öl­dür­me, ey­le­mi­nin muh­te­lif ki­şi­le­rin linç ey­le­mi so­nun­da ger­çek­leş­ti­ği hem oluş şek­lin­den ve hem de ad­li tıp ra­po­run­dan an­la­şıl­mış­tır. İs­tan­bul Em­ni­yet Mü­dü­rü, ger­çe­ğe ay­kı­rı bel­ge dü­zen­le­ye­rek, bir ta­raf­tan ka­mu­oyu­nu ya­nılt­mış, di­ğer ta­raf­tan da ad­li mer­ci­le­ri iğ­fal et­miş­tir.

Böy­le bir ya­pı­lan­ma ve uy­gu­la­ma için­de­ki Em­ni­yet iliş­ki­le­ri mut­la­ka sor­gu­lan­ma­lı ve açı­ğa çı­ka­rıl­ma­lı­dır.

(6) Ra­hip San­to­ro ci­na­ye­ti de, mün­fe­rit bir olay gi­bi de­ğer­len­di­ril­miş, ör­güt bo­yu­tu yö­nün­den hiç­bir in­ce­le­me ya­pıl­ma­mış­tır. Fai­lin, per­de ar­ka­sı ve bağ­lan­tı­la­rı­na gi­ril­me­miş­tir. Oy­sa, iş­le­niş şek­li ve yön­te­mi iti­ba­riy­le Hrant Dink ci­na­ye­tiy­le ben­zer­lik­ler gös­te­ren bu ola­yın üs­tü­ne de­rin­le­me­si­ne gi­di­lip, ör­güt bağ­lan­tı­la­rı­nın tes­pit edil­me­si ge­re­kir­di. Bu tak­dir­de, bel­ki de Hrant Dink ci­na­ye­ti ger­çek­leş­ti­ri­le­me­ye­cek­ti.

(7) Ni­ha­yet Hrant Dink ci­na­ye­ti;

(a) Trab­zon Em­ni­ye­ti­nin, muh­bir­den al­dı­ğı bil­gi­le­ri İs­tan­bul'a 17 kez ulaş­tır­dı­ğı sa­bit­tir. Bu bil­gi­ler, olay ön­ce­sin­de Trab­zon Em­ni­yet Mü­dü­rü olan, olay ta­ri­hin­de ise İs­tih­ba­rat Da­ire Baş­ka­nı olan Ra­ma­zan Ak­yü­rek'in de bil­gi­sin­de­dir.

Öy­le ki, bu bil­gi­le­re gö­re; hem sal­dı­rı­yı ya­pa­cak­lar bel­li­dir ve hem de he­def alı­nan ki­şi bel­li­dir.

Ra­ma­zan Ak­yü­rek'in F Ti­pi ya­pı­lan­ma için­de ol­du­ğu ve özel bir hi­ma­ye­ye maz­har ol­du­ğu; hem si­cil dos­ya­sıy­la ve hem de Hrant Dink ci­na­ye­ti­nin iş­le­yi­şi sü­re­ciy­le an­la­şıl­mak­ta­dır. Ra­ma­zan Ak­yü­rek'in yar­dım­cı­sı olan İb­ra­him Az­man'ın Trab­zon'da "Şüp­he­li İliş­ki­ler" için­de ol­du­ğu 3 Şu­bat 2006 ta­rih­li ya­yın or­gan­la­rı­na ko­nu ol­muş­tur.

Ra­ma­zan Ak­yü­rek' in bu özel ko­nu­mu se­be­biy­le ödül­len­di­ri­lip Em­ni­yet İs­tih­ba­rat Da­ire­si­nin Baş­ka­nı ol­ma­sın­dan 1 ay ka­dar son­ra Da­nış­tay sal­dı­rı­sı ger­çek­leş­ti­ril­miş­tir. Sal­dı­rı­dan son­ra Ata­bey­ler ope­ras­yo­nun­da ya­ra­tı­lan bil­gi kir­li­li­ği ve ku­rum­lar ara­sı ça­tış­ma or­ta­mı yu­ka­rı­da ifa­de edil­miş­tir.

(b) Bu sü­reç­te üze­rin­de önem­le du­rul­ma­sı ge­re­ken bir di­ğer isim ise, olay ön­ce­sin­de İs­tan­bul Em­ni­yet Mü­dür­lü­ğü­nün İs­tih­ba­rat iş­le­rin­den so­rum­lu olan Mü­dür Yar­dım­cı­sı Şam­maz De­mir­taş'tır. Bu ki­şi ha­len Ri­ze Em­ni­yet Mü­dü­rü­dür. Bu ki­şi, 28 Şu­bat sü­re­cin­de de İs­tih­ba­rat Da­ire Baş­kan­lı­ğın­da Şu­be Mü­dü­rü ola­rak gö­rev yap­mış­tır.

Trab­zon Em­ni­ye­tin­den İs­tan­bul'a gi­den bil­gi­ler, il dı­şı ya­zış­ma pro­se­dü­rü ge­re­ğin­ce doğ­ru­dan Şam­maz De­mir­taş'a ulaş­mak­ta­dır. Adı ge­çe­nin pa­raf ve ha­va­le­sin­den son­ra ev­rak­lar Şu­be Mü­dü­rü olan A. İh­san Gü­ler'e ulaş­mak­ta­dır.

A. İh­san Gü­ler'e, il dı­şın­dan ge­len ya­zış­ma­la­rın doğ­ru­dan in­ti­ka­li söz ko­nu­su de­ğil­dir.

Hâl böy­le ol­ma­sı­na rağ­men; Şam­maz De­mir­taş'ın dev­re dı­şı bı­ra­kı­lıp, ola­yı A. İh­san Gü­ler'in üst­len­me­si üze­rin­de önem­le du­rul­ma­sı ge­re­ken bir ko­nu­dur. Yu­ka­rı­da an­la­tı­mı ya­pı­lan kad­ro­laş­ma an­la­yı­şı­nın do­ğal so­nu­cu ola­rak; A. İh­san Gü­ler, İl Em­ni­yet Mü­dü­rü ile İs­tih­ba­rat Da­ire Baş­ka­nı ve so­nuç­ta da Hü­kü­met'i ko­ru­mak ama­cıy­la, ken­di­si­ni or­ta­ya koy­muş ve ken­din­ce so­rum­lu­lu­ğu üst­len­miş­tir.

Ke­za Şam­maz De­mir­taş'ın, Hrant Dink ci­na­ye­tin­den 1 gün son­ra İs­tan­bul'a han­gi se­bep­le gel­di­ği de ay­rı­ca sor­gu­lan­ma­sı ve üze­rin­de du­rul­ma­sı ge­re­ken bir hu­sus­tur.

Em­ni­yet ve Hükûmet'in, ger­çek­le­rin or­ta­ya çık­ma­sın­dan en­di­şe duy­duk­la­rı ve bu sü­re­ci en­gel­le­mek is­te­dik­le­ri açık­ça gö­rül­mek­te­dir.

(c) Bu sü­reç için­de önem­le de­ğer­len­di­ril­me­si ge­re­ken bir di­ğer ko­nu da İs­tan­bul Em­ni­yet Mü­dü­rü'nün ko­nu­mu­dur.

Ce­la­let­tin Cer­rah he­nüz olay­la il­gi­li hiç­bir so­mut bil­gi­ye ve bağ­lan­tı­ya ula­şıl­ma­mış iken, ola­yı "mün­fe­rit ve mil­li­yet­çi duy­gu­lar­la" iş­len­miş bir ci­na­yet ola­rak ni­te­len­dir­miş­tir. Ay­nı Mü­dür, yu­ka­rı da sö­zü edi­len ba­zı olay­lar­da da ben­zer de­ğer­len­dir­me­le­ri yap­mış, ade­ta yar­gı mer­ci­le­ri ye­ri­ne ge­çe­rek hü­küm kur­muş­tur. İs­ma­ila­ğa Ca­mi­in­de­ki linç ola­yı de­ğer­len­dir­me­si yu­ka­rı­da açık­lan­mış­tır.

(d) So­ruş­tur­ma­nın se­la­me­ti ge­rek­çe­siy­le, olay ta­ri­hin­de­ki Trab­zon Em­ni­yet Mü­dü­rü ve Va­li­si­nin gö­rev­den alı­nıp; olay­la doğ­ru­dan iliş­ki­le­ri ve so­rum­lu­luk­la­rı ol­du­ğu ba­riz bir şe­kil­de or­ta­ya çı­kan İs­tan­bul Em­ni­yet Mü­dü­rü Ce­la­let­tin Cer­rah, is­tih­ba­rat iş­le­rin­den so­rum­lu Mü­dür Yar­dım­cı­sı Şam­maz De­mir­taş ve İs­tih­ba­rat Da­ire Baş­ka­nı Ra­ma­zan Ak­yü­rek yö­nün­den hiç­bir iş­lem ya­pıl­ma­ma­sı ve bu­na rağ­men so­ruş­tur­ma­nın sür­dü­rül­me­si;

Baş­ba­kan ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı­nın ger­çek­le­ri giz­le­mek ve or­ta­ya çık­ma­sı­nı en­gel­le­mek ama­cıy­la özel bir gay­ret ve iş­bir­li­ği için­de ol­duk­la­rı­nı gös­ter­mek­te­dir. Bu sü­reç­te, İçiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı Müs­te­şa­rı­na yö­ne­lik ola­rak da, hiç­bir ida­ri iş­le­min ve ön­le­min alın­ma­ma­sı son de­re­ce an­lam­lı­dır.

Böy­le bir tab­lo için­de sağ­lık­lı bir in­ce­le­me ve so­ruş­tur­ma­nın ya­pıl­ma­sı söz ko­nu­su ola­maz.

Salt bu hu­sus da­hi; Hü­kü­met'in ger­çek­le­ri or­ta­ya çı­kar­ma nok­ta­sın­da ira­de ve ka­rar­lı­lı­ğı­nın ol­ma­dı­ğı­nı; ken­di so­rum­lu­luk­la­rı­nı ber­ta­raf et­mek ve giz­le­mek ama­cıy­la; bil­gi kir­li­li­ği­nin ya­ra­tıl­ma­sı­na göz yu­ma­rak, he­def sap­tır­dık­la­rı­nı ve Ku­rum­lar ara­sı ça­tış­ma or­ta­mı ya­rat­ma gay­re­ti için­de ol­duk­la­rı­nı gös­ter­mek­te­dir.

(e) Ka­til zan­lı­sı Ogün'ün fo­toğ­raf­la­rı­nın çe­ki­mi aşa­ma­sın­da Em­ni­yet ile Jan­dar­ma ara­sın­da ya­şa­nan gü­ven kri­zi ve it­ham­lar, yi­ne baş­lı ba­şı­na ir­de­len­me­si ge­re­ken bir ko­nu­dur. Bu aşa­ma­da da, bu tür olay­lar­da Hü­kü­met'in ser­gi­le­di­ği ka­rak­te­ris­tik ve bi­linç­li dav­ra­nış tar­zı ken­di­si­ni gös­ter­mek­te­dir. Kad­ro­laş­ma­nın ya­rat­tı­ğı tah­ri­ba­tı ve ken­di ba­şa­rı­sız­lı­ğı­nı giz­le­mek is­te­yen Hü­kü­met, hiç­bir so­rum­lu­lu­ğu yok­muş gi­bi dav­ra­na­rak, he­def sap­tır­ma ama­cıy­la ku­rum­la­rı zan al­tın­da bı­rak­mak­tan ka­çın­ma­mak­ta­dır.

(f) Hrant Dink'in İs­tan­bul Va­li­li­ği­ne ça­ğı­rı­lıp, Va­li Yar­dım­cı­sı ve kim­lik­le­ri ha­len açık­lık ka­zan­ma­yan 2 ki­şi­nin hu­zu­run­da din­len­me­si ola­yı, bu sü­reç için­de ge­çiş­ti­ril­me­ye ça­lı­şıl­mak­ta­dır.

Bu gö­rüş­me­de Hrant Dink'e yö­ne­lik ola­rak ya­pı­la­bi­le­cek ey­lem­ler­den do­la­yı ken­di­si­nin dik­kat­li ol­ma­sı ko­nu­sun­da bil­gi­len­di­ril­di­ği res­mi çev­re­ler ta­ra­fın­dan ifa­de edil­mek­te­dir. An­cak, oluş şek­li ve olay­la­rın sey­rin­den, Hrant Dink'e yö­ne­lik teh­dit ve ya­pı­lan­ma­lar hak­kın­da bil­gi sa­hi­bi olan İs­tan­bul Em­ni­yet Mü­dür­lü­ğü­nün üs­tü­ne dü­şen ko­ru­ma gö­re­vi­ni yap­ma­dı­ğı gi­bi, Dink'i "aya­ğı­nı denk al" an­la­mın­da, göz­da­ğı ve­rir­ce­si­ne uyar­dı­ğı iz­le­ni­mi ve ka­nı­sı doğ­mak­ta­dır.

İs­tan­bul Em­ni­yet Mü­dür­lü­ğü­nün doğ­ru­dan bil­gi­si da­hi­lin­de olan bu sü­re­ce ve Trab­zon Em­ni­yet Mü­dür­lü­ğü­nün 17 kez yap­tı­ğı ya­zış­ma­la­ra rağ­men; ola­yın bu yö­nü­nün tah­kik edil­me­me­si ve üs­tü­ne gi­dil­me­me­si, ay­rı­ca üze­rin­de önem­le du­rul­ma­sı ge­re­ken bir hu­sus­tur. Bu fi­ili du­ru­ma ve sü­re­ce rağ­men; İs­tan­bul Em­ni­yet Mü­dü­rü­nün, "Ba­na ih­bar ulaş­ma­dı." de­me­si­nin, cid­di­ye alı­nır hiç­bir yö­nü­nün ola­ma­ya­ca­ğı or­ta­da­dır.

Ogün Sa­mast ve Ya­sin Ha­yal iliş­ki­le­rin­den son­ra, Ya­sin Ha­yal'in muh­bir Er­han Tun­cel'e yö­ne­lik suç­la­ma­sı da göz önü­ne alın­dı­ğın­da; or­ta­da res­mi bi­rim­le­rin bil­gi­le­ri da­hi­lin­de ger­çek­le­şen bir ey­le­min var­lı­ğı so­nu­cu­na ka­çı­nıl­maz ola­rak ula­şıl­mak­ta­dır.

Ola­yın bu yö­nü ve bel­ki de esa­sı ka­mu­oyu­nun göz­lem ve de­ğer­len­dir­me­sin­den özen­le ka­çı­rıl­mak is­te­nil­mek­te­dir.

(g) Üzü­cü ve dü­şün­dü­rü­cü olan te­mel hu­sus;

Sal­dı­rı ya­pı­la­ca­ğı yo­lun­da ıs­rar­lı ve cid­di ih­bar­lar ya­pıl­ma­sı­na, ge­liş­me­ler ve sey­ri İs­tan­bul Em­ni­yet Mü­dür­lü­ğü­nün bil­gi­sin­de ol­ma­sı­na rağ­men, Hü­kü­met, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti yurt­ta­şı olan Hrant Dink'e yö­ne­lik sal­dı­rı­yı ön­le­me nok­ta­sın­da üs­tü­ne dü­şen gö­re­vi yap­ma­mış­tır.

Sal­dı­rı­yı ya­pa­cak olan­lar bel­li­dir.

He­def alı­nan ki­şi bel­li­dir. Olay giz­li de­ğil­dir. İs­tan­bul Em­ni­ye­ti­nin ade­ta bil­gi­si da­hi­lin­de iş­len­di­ği iz­le­ni­mi doğ­mak­ta­dır.

Hrant Dink'in öl­dü­rül­me­si ey­le­mi­nin en­gel­le­ne­bi­le­ce­ği açık­ça an­la­şıl­mak­ta­dır. Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti'nin Baş­ba­ka­nı, İçiş­le­ri Ba­ka­nı ve bağ­lı bi­rim­ler; ih­mal öl­çü­le­ri­ni aşa­cak bir şe­kil­de, so­rum­suz, du­yar­sız, eh­li­yet­siz ve ka­ran­lık iliş­ki­le­riy­le bu so­nu­ca yol aç­mış­lar­dır.

So­nuç ve De­ğer­len­dir­me;

(1) Yu­ka­rı­da sö­zü edi­len fi­il­ler, Baş­ba­kan ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı­nın gö­rev­le­ri sı­ra­sın­da iş­len­miş­tir. Her ne ka­dar, R. Tay­yip Er­do­ğan, Hab­le­mi­toğ­lu ci­na­ye­ti es­na­sın­da Baş­ba­kan de­ğil ise de, so­ruş­tur­ma sü­re­cin­de­ki so­rum­lu­lu­ğun de­vam­lı­lık ar­zet­ti­ği açık­tır.

So­ruş­tur­ma öner­ge­si­nin ma­hi­ye­ti ge­re­ği, bu aşa­ma­da sü­bu­ta yö­ne­lik de­lil­le­rin tü­mü­nü ifa­de ve tes­pit et­mek müm­kün de­ğil­dir. TBMM Ge­nel Ku­ru­lu, so­ruş­tur­ma açıl­ma­sı­na ka­rar ver­di­ği tak­dir­de, bu de­lil­ler tüm un­sur­la­rıy­la or­ta­ya çı­ka­cak­tır.

Bu aşa­ma­da yu­ka­rı­da an­la­tı­mı ya­pı­lan sü­reç ve sö­zü edi­len bel­ge­le­rin içe­ri­ği­nin, so­ruş­tur­ma açıl­ma­sı­nı ge­rek­ti­re­cek ni­te­lik­te ol­du­ğu tar­tış­ma­sız­dır.

Baş­ba­kan yu­ka­rı­da an­la­tı­mı ya­pı­lan 10 ola­yın tü­mün­de bir şe­kil­de ola­ya da­hil ol­muş­tur. Olay­la­rı yo­rum­lar ve de­ğer­len­di­rir­ken Em­ni­yet bi­rim­le­ri­nin ça­lış­ma­sı­na sa­hip çık­mış, an­cak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­ler ko­nu­sun­da ise du­yar­sız ve so­rum­suz dav­ran­mış­tır.

İçiş­le­ri Ba­ka­nı ise; bu sü­reç için­de hiç­bir so­rum­lu­lu­ğu­nun ge­re­ği­ni yap­ma­mış­tır. Mey­da­na ge­len so­nuç­la­ra, iş­lem ve uy­gu­la­ma­la­rıy­la doğ­ru­dan yol aç­mış­tır.

Esa­sen böy­le­si­ne ni­te­lik­siz, hak­sız, ya­sa­ya ay­kı­rı ve key­fi bir kad­ro­laş­ma sü­re­ci­nin so­nu­cun­da bu tür olay­la­rın doğ­ma­sı ka­çı­nıl­maz­dır. Ka­mu yö­ne­ti­mi so­rum­lu­lu­ğu­nu en üst dü­zey­de üst­le­nen ki­şi­le­rin böy­le bir so­nu­cu ön­gör­me­me­si dü­şü­nü­le­mez.

Va­sıf­sız kad­ro­laş­ma ve so­ruş­tur­ma sü­reç­le­rin­de­ki bil­gi kir­li­li­ği ve ye­ter­siz­lik­ler se­be­biy­le­dir ki; ül­ke­miz­de top­lum­sal ve ki­şi­sel pa­ra­no­ya ya­ra­ta­cak bo­yut­lar­da asa­yiş so­ru­nu doğ­muş­tur.

Kap­kaç, hır­sız­lık, gasp, uyuş­tu­ru­cu sa­tı­şı, ço­cuk por­no­su, sos­yal hiz­met ku­rum­la­rın­da­ki fa­ci­alar, adam öl­dür­me gi­bi suç tür­le­rin­de­ki fâhiş ar­tış­lar; yu­ka­rı­da sö­zü edi­len po­li­ti­ka­la­rın so­nu­cu­dur.

Te­rör­le mü­ca­de­le­de de ben­zer tab­lo söz ko­nu­su­dur. Hü­kü­met po­li­ti­ka­la­rı­nın ön­gö­rü­süz­lü­ğü ve ye­ter­siz­li­ği se­be­biy­le­dir ki, bu ko­nu­da da va­him ge­liş­me­ler ya­şan­mak­ta­dır.

Böy­le­si­ne ehil ol­ma­yan kad­ro­laş­ma so­nu­cun­da, bu tür olay­la­rın doğ­ma­sı ka­çı­nıl­maz­dır. Ka­mu hiz­me­ti ve­rim­li­li­ği­ni yok eden bu uy­gu­la­ma, Baş­ba­kan'ın bil­gi ve ta­li­mat­la­rı doğ­rul­tu­sun­da ger­çek­leş­ti­ril­miş­tir. Bu kad­ro­laş­ma sü­reç­le­rin­de, Baş­ba­kan­lık Müs­te­şa­rı olan Ömer Din­çer'in de özel bir ko­nu­mu­nun ol­du­ğu unu­tul­ma­ma­lı­dır.

Baş­ba­kan­lık Müs­te­şa­rı Ömer Din­çer'in; Cum­hu­ri­yet'in te­mel ni­te­lik­le­ri­nin öne­mi­nin kal­ma­dı­ğı ve ye­ri­ni ye­ni bir ya­pı­ya dev­ret­me­si ge­rek­ti­ği yo­lun­da­ki ma­ka­le­si ve bu ma­ka­le­de­ki gö­rüş ve dü­şün­ce­le­ri­nin bu­gün de ar­ka­sın­da ol­du­ğu­nu ifa­de eden açık­la­ma­la­rı ve ni­ha­yet bü­rok­ra­si­nin en te­pe­sin­de­ki ko­nu­mu ve bağ­lı ola­rak Baş­ba­kan ta­ra­fın­dan özel ola­rak hi­ma­ye edil­di­ği göz önü­ne alın­dı­ğın­da; re­ji­mi he­def alan kad­ro­laş­ma ko­nu­sun­da­ki fo­toğ­raf, bü­tün ka­re­le­riy­le or­ta­ya çık­mak­ta­dır.

Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si; di­ğer top­lum­sal olay­lar­da, iç ve dış so­run­lar­da ol­du­ğu gi­bi, asa­yiş ko­nu­la­rın­da­ki va­him ge­liş­me­yi de çok ön­ce­den gör­müş, bu sü­reç­le­ri ön­gö­rü­lü bir şe­kil­de tes­pit et­miş, Hü­kü­me­ti uyar­mış, alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­ri en üst dü­zey­de Sn. Ge­nel Baş­kan De­niz Bay­kal di­le ge­tir­miş­tir. 2-2.5 yıl ka­dar ev­vel tüm bu so­run­la­rı kap­sa­yan Araş­tır­ma Öner­ge­si, Mec­lis Baş­kan­lı­ğı­na ve­ril­miş olup, bu öner­ge Ge­nel Ku­rul Gün­de­mi­nin 167. sı­ra­sın­da bek­le­til­mek­te­dir.

Bü­tün ça­ba­la­rı­mı­za rağ­men, bu ko­nu ka­mu­oyu ve med­ya gün­de­min­de ye­te­rin­ce ye­ri­ni bul­ma­mış­tır. Bu se­bep­le, ka­mu­oyu ve med­ya­yı, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si'ne yö­ne­lik de­ğer­len­dir­me ve eleş­ti­ri­ler ya­par­ken; ada­let­li dav­ran­ma­ya ve bu an­lam­da öze­leş­ti­ri yap­ma­ya da­vet edi­yo­ruz. Bu­gün ko­nu­şu­lan ko­nu­lar, 3 yıl ön­ce­sin­den CHP ta­ra­fın­dan di­le ge­ti­ri­len ko­nu­lar­dır.

(2) Baş­ba­kan; yü­rüt­me yet­ki­si­ni, ana­ya­sa­ya ve ya­sa­la­ra ay­kı­rı bir şe­kil­de kul­la­na­rak Ana­ya­sa­nın 8. mad­de­si­ni, bel­li ki­şi ve züm­re­ye im­ti­yaz ta­nı­mak su­re­tiy­le, Ana­ya­sa­nın 10/3. mad­de­si­ni,

İçiş­le­ri Ba­ka­nı­nın, gö­re­vi­ni Ana­ya­sa ve ka­nun­la­ra uy­gun ola­rak ye­ri­ne ge­tir­me­si­ni gö­zet­le­me ve dü­zel­ti­ci ön­lem­le­ri al­ma yü­küm­lü­lü­ğü­nü de ye­ri­ne ge­tir­me­mek su­re­tiy­le ay­rı­ca Ana­ya­sa'nın 112/3. mad­de­si­ni ihlâl et­miş­tir.

(a) Yu­ka­rı­da 10 ana baş­lık al­tın­da sı­ra­la­ma­sı ya­pı­lan olay­lar­da, TCK'nun 257/1. mad­de­sin­de dü­zen­le­nen şe­kil­de; gö­re­vi­nin ge­rek­le­ri­ne ay­kı­rı ha­re­ket ede­rek, ka­mu­yu her an­lam­da za­ra­ra uğ­ra­mış­tır. İh­mal bo­yut­la­rı­nı aşa­cak şe­kil­de bu so­nuç­la­rın doğ­ma­sı­na yol aç­mış­tır.

İş­le­nen suç­lar ne­de­niy­le, TCK 257/1. mad­de­ye mu­ha­le­fet­ten do­la­yı so­ruş­tur­ma açıl­ma­sı­na ka­rar ve­ril­me­si ge­rek­mek­te­dir.

(b) Baş­ba­kan gö­re­vi­ni kö­tü­ye kul­lan­mak su­re­tiy­le, yu­ka­rı­da 10 ana baş­lık ha­lin­de sö­zü edi­len tüm olay­lar­da; ger­çe­ğin or­ta­ya çık­ma­sı­nı en­gel­le­mek ama­cıy­la; su­çun de­lil­le­ri­ni yok eden, de­ğiş­ti­ren, bu de­lil­le­re ula­şıl­ma­sı­nı en­gel­le­yen ey­lem ve po­li­ti­ka­lar için­de ol­mak su­re­tiy­le, bir ta­raf­tan da TCK'nun, su­çun de­lil­le­ri­ni yok et­me, giz­le­me ve­ya de­ğiş­tir­me baş­lık­lı 281/1, 2. mad­de­si­ne mu­ha­le­fet et­miş­tir.

(c) Ke­za, yu­ka­rı­da sö­zü edi­len gö­re­vin kö­tü­ye kul­la­nıl­ma­sı ey­le­mi, do­ğal ola­rak baş­la­tı­lan ha­zır­lık so­ruş­tur­ma­sı­nı et­ki­le­me­ye te­şeb­büs ni­te­li­ğin­de ol­du­ğun­dan, Baş­ba­kan'ın bu ey­le­mi ay­nı za­man­da TCK'nun 288. mad­de­si­ne de mu­ha­le­fet an­la­mın­da­dır.

(3) İçiş­le­ri Ba­ka­nı ise;

(a) Uy­gu­la­ma ve iliş­ki­le­riy­le, yi­ne yu­ka­rı­da 10 ana baş­lık al­tın­da sı­ra­la­nan olay­lar­da, gö­re­vi­nin ge­rek­le­ri­ne ay­kı­rı ha­re­ket et­mek su­re­tiy­le, ki­şi­le­rin mağ­du­ri­ye­ti­ne ve ka­mu­da top­lum­sal kao­sun doğ­ma­sı­na, asa­yi­şin ihlâli­ne ve ka­mu yö­ne­ti­mi­nin za­afi­ye­ti­ne doğ­ru­dan yol aç­mak su­re­tiy­le, TCK'nun 257/1. mad­de­si­ne ay­kı­rı dav­ran­mış­tır.

(b) İçiş­le­ri Ba­ka­nı'nın bu ey­lem ve iş­lem­le­ri ay­nı za­man­da ger­çe­ğin or­ta­ya çık­ma­sı­nı en­gel­le­mek ama­cıy­la; su­çun de­lil­le­ri­ni yok eden, giz­le­yen, de­ğiş­ti­ren ve bo­zan ni­te­lik­te ol­du­ğun­dan; TCK'nun 281/1, 2. mad­de­si­ne mu­ha­le­fet an­la­mın­da­dır.

(c) Ey­lem­le­rin bü­tün­lü­ğü ve ama­cı de­ğer­len­di­ril­di­ğin­de, ad­li ko­vuş­tur­ma sü­reç­le­ri­ni et­ki­le­me­ye yö­ne­lik ol­du­ğu açık ol­mak­la; TCK'nun 288. mad­de­si­ne de ay­kı­rı dav­ran­ma­sı söz ko­nu­su­dur.

(4) Yu­ka­rı­da açık­la­nan se­bep­ler­le;

Baş­ba­kan R. Tay­yip Er­do­ğan ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir Ak­su hak­la­rın­da; TCK'nun 257/1, 281/1, 2 ve 288. mad­de­le­ri­ne mu­ha­le­fet­ten do­la­yı;

Ana­ya­sa'nın 100 ve TBMM İç­tü­zü­ğü­nün 107. mad­de­le­ri uya­rın­ca so­ruş­tur­ma açıl­ma­sı­nı ta­lep et­me ge­re­ği doğ­muş­tur.

BAŞ­KAN - Bil­gi­le­ri­ni­ze su­nul­muş­tur.

Ana­ya­sa'nın 100'ün­cü mad­de­sin­de ifa­de olu­nan "Mec­lis, bu is­te­mi en geç bir ay için­de gö­rü­şür ve ka­ra­ra bağ­lar" hük­mü uya­rın­ca, so­ruş­tur­ma öner­ge­si­nin gö­rü­şül­me gü­nü­ne da­ir öne­ri bi­raz­dan Ge­nel Ku­ru­lun ona­yı­na su­nu­la­cak­tır.

Baş­ba­kan­lı­ğın Ana­ya­sa'nın 82'nci mad­de­si­ne gö­re ve­ril­miş bir tez­ke­re­si var­dır, oku­tup oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

C) TEZ­KE­RE­LER VE ÖNER­GE­LER

1.- Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı M. Hil­mi Gü­ler'in Gür­cis­tan'a yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik'in de ka­tıl­ma­sı­nın uy­gun gö­rül­dü­ğü­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1205)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Dr. M. Hil­mi Gü­ler'in, gö­rüş­me­ler­de bu­lun­mak üze­re bir he­yet­le bir­lik­te 7-9 Ara­lık 2006 ta­rih­le­rin­de Gür­cis­tan'a yap­tı­ğı res­mi zi­ya­re­te Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk Çe­lik'in de iş­ti­rak et­me­si uy­gun gö­rül­müş ve bu ko­nu­da­ki Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ka­ra­rı­nın su­re­ti ili­şik­te gön­de­ril­miş­tir.

Ana­ya­sa­nın 82 nci mad­de­si­ne gö­re ge­re­ği­ni arz ede­rim.

                                                                                                     Re­cep Tay­yip Er­do­ğan

                                                                                                               Baş­ba­kan

BAŞ­KAN - Tez­ke­re­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu­nun İç Tü­zük'ün 19'un­cu mad­de­si­ne gö­re ve­ril­miş bir öne­ri­si var­dır, oku­tup oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

V. - ÖNE­Rİ­LER

A) Sİ­YA­Sİ PAR­Tİ GRU­BU ÖNE­Rİ­LE­Rİ

1.- Gün­dem­de­ki sı­ra­la­ma ile ça­lış­ma sa­at­le­ri­nin ye­ni­den dü­zen­len­me­si­ne iliş­kin CHP Gru­bu öne­ri­si

                                                                                                              20.02.2007

Tür­ki­ye  Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Da­nış­ma Ku­ru­lu'nun, 20.02.2007 Sa­lı gü­nü (Bu­gün) yap­tı­ğı top­lan­tı­sın­da, si­ya­si par­ti grup­la­rı ara­sın­da oy bir­li­ği sağ­la­na­ma­dı­ğın­dan, Gru­bu­mu­zun aşa­ğı­da­ki öne­ri­si­ni İç­tü­zü­ğün 19 un­cu mad­de­si ge­re­ğin­ce Ge­nel Ku­rul'un ona­yı­na su­nul­ma­sı­nı say­gı­la­rım­la arz ede­rim.

                                                                                                              Ha­luk Koç

                                                                                                                Sam­sun

                                                                                                        Grup Baş­kan­ve­ki­li

Öne­ri:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Gün­de­mi'nin Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler kıs­mı­nın, 13 ün­cü sı­ra­sın­da yer alan 1159 Sı­ra Sa­yı­sı­nın bu kıs­mın 3 ün­cü, 343 ün­cü sı­ra­sın­da yer alan 1150 Sı­ra Sa­yı­sı­nın bu kıs­mın 4 ün­cü, 406 ncı sı­ra­sın­da yer alan 1326 Sı­ra Sa­yı­sı­nın bu kıs­mın 5 in­ci sı­ra­sı­na alın­ma­sı, Ge­nel Ku­rul'un, 20.02.2007 Sa­lı gü­nü Sa­at: 20.00'ye ka­dar ça­lış­ma­sı­nı sür­dür­me­si öne­ril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si grup öne­ri­si üze­rin­de leh­te ilk söz Ada­na Mil­let­ve­ki­li Ta­ci­dar Sey­han'a ait­tir.

Sa­yın Sey­han, bu­yu­run efen­dim. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

TA­Cİ­DAR SEY­HAN (Ada­na) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin grup öne­ri­si üze­rin­de söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ener­ji ve­rim­li­li­ği ka­nu­nu üç yı­la ya­kın bir sü­re­dir ko­nu­şu­lan bir ka­nun. Bu ka­nu­nun, da­ha ön­ce, büt­çe gö­rüş­me­le­ri sı­ra­sın­da, Ener­ji Ba­ka­nı­mız Sa­yın Hil­mi Gü­ler ta­ra­fın­dan de­fa­lar­ca çı­ka­rı­la­ca­ğı­nı ve bir an ön­ce yü­rür­lü­ğe ko­nu­la­ca­ğı­nı ken­di ağ­zın­dan duy­muş­tuk. An­cak, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu ka­nun gö­rü­şü­lür­ken Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Sa­na­yi Ko­mis­yo­nun­da bi­zim şöy­le bir tek­li­fi­miz ol­du. Ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji ka­nu­nu ile ener­ji ve­rim­li­li­ği ka­nu­nu bir­bi­rin­den ay­rı ay­rıy­dı. Sa­yın Ener­ji Ba­ka­nı­mı­za, "Bu ka­nun­la­rı bir­leş­ti­ri­yor­su­nuz, an­cak gö­rüş­me sü­re­si ge­ci­kir­se, hem ener­ji ve­rim­li­li­ğin­den do­la­yı Tür­ki­ye'yi mağ­dur eder­si­niz hem de bek­le­yen ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji ka­nu­nu­nu ve sek­tö­rü son de­re­ce sı­kın­tı­lı bir du­ru­ma so­kar­sı­nız." de­miş­tik. Ora­da -bu­ra­da bu­lu­nan ko­mis­yon üye­si ar­ka­daş­la­rı­mız da ha­tır­la­ya­cak­tır- "Ma­dem­ki siz mu­ha­le­fet par­ti­si ola­rak bu ka­nun­la­rın geç­me­sin­den ya­na­sı­nız, bu­ra­dan çı­ka­lım, ken­di grup­la­rı­mı­za gi­de­lim ve ko­mis­yon onay­la­dık­tan he­men son­ra Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne ge­ti­ril­me­si için grup­la­rı­mı­za is­tek­le­ri­mi­zi bil­di­re­lim." de­di. Bu­nu di­yen Tür­ki­ye'nin Ener­ji Ba­ka­nı, ya­ni ta­sa­rı­nın sa­hi­bi. Biz de bu­nu se­ve se­ve ka­bul et­tik. Biz Gru­bu­mu­za git­tik, Sa­yın Ba­kan da Gru­bu­na bir şe­kil­de bu is­te­ği­ni ilet­ti. Ge­çen haf­ta­ki top­lan­tı­da, top­lan­tı­lar sı­ra­sın­da, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si­nin Grup Baş­kan Ve­ki­li İr­fan Gün­düz Bey'e bu ta­sa­rı­nın gö­rü­şül­me­si­nin öne­mi ko­nu­sun­da dü­şün­ce­le­ri­mi an­lat­tım ve ken­di­si de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin ka­tıl­ma­sı hâlin­de ön­ce­lik­li ola­rak bu ta­sa­rı­yı gö­rüş­me­ye ta­raf ol­duk­la­rı­nı bil­dir­di. Şim­di, ge­li­yo­ruz, biz, grup öne­ri­siy­le, bu ta­sa­rı­nın öne alın­ma­sı­nı is­ti­yo­ruz.

As­lın­da, bu bir uz­laş­ma ar­ka­daş­lar. Şim­di, inat­la mu­ta­ba­kat­tan ka­ça­rak, inat­la uz­laş­ma­dan ka­ça­rak Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de na­sıl biz ka­mu­oyu­na fay­da­lı olan ka­nun­la­rı çı­ka­ra­bi­le­ce­ğiz? He­pi­miz ev­le­ri­miz­de ya­şı­yo­ruz, iki şey çok önem­li: Sos­yal ola­rak Tür­ki­ye'nin en bü­yük ih­ti­yaç duy­du­ğu şey hoş­gö­rü kül­tü­rü­dür. Ama si­ya­se­tin de ih­ti­yaç duy­du­ğu bir baş­ka şey var­dır, bu da uz­laş­ma kül­tü­rü­dür. Eğer, si­ya­set­te, siz, ken­di is­te­di­ği­niz ko­nu­lar­da da­hi uz­laş­ma kül­tü­rü­nü­zü or­ta­ya ko­yup bir müş­te­rek dav­ra­nış bi­çi­mi ge­liş­ti­re­mi­yor­sa­nız, si­ya­se­ti bir aç­ma­za doğ­ru sü­rük­ler­si­niz. Kal­dı ki, ik­ti­dar par­ti­si bu uz­laş­ma kül­tü­rü­nün ba­şı­nı çek­me­li. He­le Ba­kan ön­cü­lük edi­yor­sa, he­le grup baş­kan ve­kil­le­ri mu­ha­le­fet­ten böy­le bir ta­lep­te bu­lu­nu­yor­sa, he­le böy­le bir is­tek müş­te­rek ola­rak or­ta­ya atıl­mış­sa, ne­den ka­çı­yo­ruz ar­ka­daş­lar uz­laş­mak­tan? Sö­zü ben mi ver­dim? Ba­kan­la­rın üze­rin­de bir bas­kı mı yap­tık?

Bir de ge­le­lim ka­nu­nun öne­mi­ne. Sa­yın Ener­ji Ba­ka­nı her za­man söy­lü­yor. Tür­ki­ye'de, ar­ka­daş­lar, cid­di bir so­ru­nu­muz var. Sa­yın Baş­ba­kan ge­çen­ler­de de­di ki: "İki Ata­türk Ba­ra­jı ka­dar, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­de ya­tı­rım var bu ül­ke­de, ya­tı­rım ya­pı­la­cak, pro­je­ler ta­mam­lan­dı." Söy­le­yen kim? Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nin Baş­ba­ka­nı. Pe­ki, ma­dem öy­le, siz, rüzgâr ener­ji­sin­de ya­tı­rım yap­mak için bek­le­yen, hid­ro­lik san­tral­ler­de ya­tı­rım yap­mak için bu ka­nu­nun çık­ma­sı­nı bek­le­yen in­san­lar bir kö­şe­de du­rur­ken, bu ka­nu­nun bek­le­til­me­si­ne ne­den göz yu­mu­yor­su­nuz? Ha­ni bu ül­ke­nin elek­trik ener­ji­si­ne ih­ti­ya­cı var­dı?

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, gü­ney sı­nı­rın­dan alın, do­ğu­da Tür­ki­ye'nin sı­nı­rı­na ba­kın, bü­tün ül­ke­ler Tür­ki­ye'den elek­trik ener­ji­si is­ti­yor, her ül­ke. 200 me­ga­vat­lık, Irak'a ve­ri­yo­ruz, onun dı­şın­da ver­di­ği­miz bir yer yok. 30 me­ga­vat, 40 me­ga­vat elek­trik ener­ji­si sa­tı­mı de­ğil­dir.

O hâlde, eğer, biz, Tür­ki­ye'de, ön­ce ken­di arz gü­ven­li­ği­miz için elek­trik ener­ji­si ya­tı­rım­la­rı­nın art­ma­sı­nı is­ti­yor­sak, ya­pa­ca­ğı­mız şey, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­de ya­tı­rı­ma dö­nü­şe­bi­le­cek pro­je­le­rin des­tek­len­me­si­ni sağ­la­mak­tır. İş­te, bu ka­nun­da, her ne ka­dar, sek­tö­rü ta­ma­mıy­la mut­lu et­me­se de ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­nin ya­rın ya­tı­rı­ma baş­la­ya­bil­me­si­nin önü­nü aça­cak mad­de­ler var. Eğer, siz, bun­la­rı gör­mez­den ge­lir­se­niz, sek­tö­rün çek­ti­ği sı­kın­tı­yı bir an ön­ce hal­let­mek ye­ri­ne, o sı­kın­tı­yı sür­dür­me­si­ne ne­den olur­su­nuz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, özel­lik­le, şu­nu vur­gu­la­mak is­ti­yo­rum: Ger­çek­ten, önü­müz­de­ki yıl­lar, elek­trik ener­ji­si ko­nu­sun­da Tür­ki­ye'nin gün­de­mi­ni çok meş­gul ede­cek yıl­lar­dır. Biz, eğer, ye­ni ya­tı­rım­la­ra ön­ce­lik ve­re­cek pro­je­le­ri ve si­ya­sal yak­la­şım­la­rı gün­dem­de tu­ta­maz­sak, bu­nu ba­şa­ra­maz­sak, Tür­ki­ye, önü­müz­de­ki yıl­lar­da bir arz gü­ven­li­ği teh­di­diy­le kar­şı kar­şı­ya ka­la­cak­tır. He­le ki, Tür­ki­ye, he­nüz do­ğal gaz de­po­la­rı­nı ta­mam­la­ya­ma­mış­ken, elek­trik ener­ji­si ko­nu­sun­da fark­lı ya­tı­rım ih­ti­ya­cı Tür­ki­ye'nin en bü­yük, en ön­ce­lik­li gün­de­mi hâli­ne gel­miş­tir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, sek­tör, kre­di­tör­ler­den, bu ya­sa­nın çık­ma­sı­nı bek­li­yor, özel­lik­le ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji sek­tö­rü bu­nu bek­li­yor. Biz, bu ya­say­la, 5,5 eu­ro sen­tin al­tın­da ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­ye öde­me ya­pıl­maz di­ye, sek­tö­rün kre­di­tör­ler­den pa­ra al­ma­sı­nı sağ­la­ya­cak bir­ta­kım ek­le­me­ler yap­tık, bun­la­ra bir üst li­mit de ge­tir­dik. An­cak, bu üst li­mi­ti de dü­şü­nüp tar­tış­ma­mız la­zım.

Şim­di, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si, hem Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­siy­le uz­laş­tı­ğı bir ko­nu­da gö­rüş­le­ri­ni dik­ka­te al­mı­yor, hem de bu ya­sa­yı gün­de­me te­mel ya­sa ola­rak ge­ti­ri­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bı­ra­kın da uz­laş­tı­ğı­mız ya­sa üze­rin­de, Tür­ki­ye'nin bil­gi­len­di­ril­me­si, bi­linç­len­di­ril­me­si ko­nu­sun­da müş­te­rek bir kat­kı ko­ya­bi­le­lim. Ra­hat­sız­lı­ğı­nız ne­ye? Aleyh­te söy­le­ye­ce­ği­miz şey­le­re ta­ham­mü­lü­nüz yok. Pe­ki, leh­te ko­ya­ca­ğı­mız kat­kı­ya ta­ham­mül­süz­lü­ğü han­gi si­ya­set bi­lin­ci içe­ri­sin­de gös­te­ri­yor­su­nuz? Bu­nu an­la­mak müm­kün de­ğil. Ma­dem­ki böy­le bir yet­ki­niz var, ma­dem­ki bir uz­laş­ma kül­tü­rüy­le Tür­ki­ye'ye fay­da­lı ola­bi­le­cek ka­nun­la­rı çı­ka­ra­cak­sı­nız, o hâlde, bir iyi ni­yet gös­te­rin, kap­tı­kaç­tı gi­bi, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­den Tür­ki­ye'nin ta­ma­mı­nı il­gi­len­di­ren bir ka­nun çı­kar­mak ye­ri­ne, bir­lik­te, tar­tı­şa­rak, sek­tö­rün fi­nans­man so­ru­nu­nu çö­ze­cek, hat­ta ve hat­ta, bun­la­rın ara­zi­le­ri­nin bir an ön­ce tah­sis edil­me­si­ni sağ­la­ya­cak cid­di ay­rın­tı­la­rı, sek­tö­rün or­man­la, kı­yıy­la, ara­ziy­le il­gi­li bü­tün so­run­la­rı­nı çö­ze­cek ay­rın­tı­la­rı Ge­nel Ku­rul­da tar­tı­şa­rak ve hat­ta, müş­te­rek öner­ge­ler­le Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de çö­ze­rek Tür­ki­ye'nin önü­nü aç­ma­mız la­zım.

Me­se­le şu­dur: Biz, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nin İç Tü­zü­ğü'nün bi­ze ver­di­ği hak­tan ya­rar­lan­ma­nın öte­sin­de, Tür­ki­ye'nin bi­ze ver­di­ği yet­ki­yi olum­lu kul­lan­ma­nın pe­şin­de­yiz. Bu ver­di­ği yet­kiy­le biz, Ener­ji Ba­kan­lı­ğı­mız­la ve ko­mis­yon üye­le­ri­miz­le bu ya­sa­nın bir an ön­ce gö­rü­şül­me­si ko­nu­sun­da mu­ta­ba­ka­ta var­mı­şız. İl­gi­li ba­ka­nın mu­ta­ba­ka­tı­nı hi­çe sa­ya­cak­sı­nız, 24 ko­mis­yon üye­si­nin mu­ta­ba­ka­tı­nı hi­çe sa­ya­cak­sı­nız. Pe­ki, ne­yi dik­ka­te ala­cak­sı­nız siz? "Si­ya­si ira­de­de key­fi­yet esas­tır." di­ye­bi­lir mi­si­niz? Özel­lik­le -mes­le­ki di­sip­lin­le­ri de- li­ya­ka­ti­ni ka­nıt­la­mış bu tür ih­ti­sas ko­mis­yon­la­rı­nın gö­rü­şü, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de ik­ti­dar tem­sil­ci­le­ri ta­ra­fın­dan dik­ka­te alın­ma­ya­cak­sa Tür­ki­ye'de, si­zin için, ehem­mi­yet ver­di­ği­niz ne ola­bi­lir? Bu­nu dü­şü­nü­yo­rum, ama an­la­mak­ta güç­lük çe­ki­yo­rum.

Yap­ma­mız ge­re­ken şey şu­dur ar­ka­daş­lar: Ge­lin, biz, ik­ti­da­rıy­la mu­ha­le­fe­tiy­le -bu­ra­da ko­mis­yon üye­si ar­ka­daş­la­rım da otu­ru­yor- bir­lik­te ka­rar­laş­tır­dı­ğı­mız gi­bi, ilk ola­rak, Tür­ki­ye'nin ih­ti­ya­cı olan ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji­yi, ener­ji ta­sar­ru­fu­nu, kü­çük te­sis­le­rin üre­ti­me açı­la­bi­le­ce­ği tüm bil­gi­le­ri içe­ren, tüm dü­zen­le­me­le­ri içe­ren Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nu­nu­nu gö­rü­şe­lim Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de ve Tür­ki­ye'nin önü­ne doğ­ru dü­rüst bir an­la­yış­la çı­ka­lım.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Sey­han, bir da­ki­ka­lık sü­re ve­ri­yo­rum, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

TA­Cİ­DAR SEY­HAN (De­vam­la) - To­par­lı­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

İk­ti­dar ve mu­ha­le­fet, si­ya­si ira­de koy­du­ğu bir ka­nu­na müş­te­rek sa­hip­len­me duy­gu­su­na sa­hip, bu­lun­duk­la­rı po­zis­yo­nu si­ya­se­te alet et­mi­yor­lar di­ye­bi­le­lim. Ama, siz, ik­ti­dar ola­rak bu­nun önü­ne ge­çer­se­niz, hem ko­mis­yon­lar­da­ki uz­laş­ma­nın hem bu­ra­da ik­ti­dar ve mu­ha­le­fet ara­sın­da­ki uz­laş­ma kül­tü­rü­nün, sa­de­ce, onu tı­ka­ya­rak red­de­dil­di­ği­ni ka­bul­len­miş olur­su­nuz. Gö­re­vi­miz, bu­ra­da­ki uyum­la Tür­ki­ye'ye, ken­di ih­ti­ya­cı­nı gö­re­bi­le­cek olan ka­nun­la­rı ya­sa­laş­tır­mak, gö­rüş­mek ve top­lu­mu bi­linç­len­dir­mek­tir. İna­nı­yo­rum ki, top­lu­mun bi­linç dü­ze­yi­ni bu­ra­da­ki ar­ka­daş­la­rı­mın bi­linç dü­ze­yi de des­tek­le­ye­rek, bi­zim bu öne­ri­mi­ze ku­lak ve­re­cek­tir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Sey­han, te­şek­kür edi­yo­rum.

TA­Cİ­DAR SEY­HAN (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Öne­ri­nin aley­hin­de, Üm­met Kan­do­ğan, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li.

Bu­yu­run Sa­yın Kan­do­ğan.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Grup öne­ri­si aley­hin­de söz al­dım.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ge­çen haf­ta bu­ra­da yap­mış ol­du­ğum ko­nuş­ma­da, Mec­li­sin ta­ti­le gi­re­ce­ği sü­re­ye ka­dar, Mec­li­sin, yak­la­şık el­li gün­lük bir ça­lış­ma sü­re­si kal­dı­ğı­nı be­lirt­miş­tim. Şim­di, bu el­li gün­lük sü­re­de, ik­ti­dar ve mu­ha­le­fet bir ara­ya ge­lip bu dö­nem­de va­tan­daş­la­rın bü­yük öl­çü­de bek­le­dik­le­ri ve bu dö­nem­de çı­ka­rıl­ma­sı­nı is­te­dik­le­ri ka­nun­lar­la il­gi­li bir kon­sen­süs sağ­lan­sın ve bu sağ­la­nan kon­sen­süs çer­çe­ve­si içe­ri­sin­de, Mec­li­sin ka­pan­ma­sı gü­nü­ne ka­dar, bu or­tak tes­pit edi­len ka­nun­la­rın, tek­lif­le­rin, ta­sa­rı­la­rın gö­rü­şül­me­si­ni tek­lif et­tim. Ama, ne ya­zık ki, ik­ti­dar par­ti­si­ne bu­nu ka­bul et­tir­me­miz müm­kün ol­ma­dı. El­li, gün, iş gü­nü ka­lan bir Mec­li­sin bu ça­lış­ma sü­re­si­ni, tak­vi­mi­ni çok iyi de­ğer­len­dir­me­si, va­tan­daş­la­rın bü­yük öl­çü­de me­rak­la bek­le­dik­le­ri ka­nun tek­lif ve ta­sa­rı­la­rı­nın bu Mec­lis­te gö­rü­şül­me­si ve ha­ya­ta ge­çi­ril­me­si ge­rek­ti­ği­ni ifa­de et­tim. An­cak, ne ya­zık ki, bu nok­ta­da, ik­ti­dar par­ti­si­ne bu dü­şün­ce­le­ri­mi­zi ka­bul et­tir­me­miz müm­kün ol­ma­dı.

Şim­di, bu el­li gün­lük sü­re içe­ri­sin­de ne­le­ri gö­rü­şe­bi­li­riz? Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­min­de olan ve 55 bin muh­ta­rı­mı­zı il­gi­len­di­ren tek­lif­ler Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­min­de. Ge­li­niz, ça­lış­ma sü­re­miz so­na er­me­den, 22'nci Dö­nem bit­me­den, bu muh­tar­la­rı­mız­la il­gi­li ge­ti­ri­len tek­lif­le­ri bu­ra­da gö­rü­şe­lim ve bun­la­rı ka­nun­laş­tı­ra­lım. Ko­nut edin­dir­me yar­dı­mıy­la il­gi­li ola­rak, on bin­ler­ce va­tan­da­şı­mı­zın bek­le­miş ol­du­ğu ve Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­min­de olan bu ka­nu­nu bu­ra­da gö­rü­şe­lim ve ka­nun­laş­tı­ra­lım. Sü­per­mar­ket­ler­le il­gi­li ya­sa­yı, ge­li­niz, bu ça­lış­ma dö­ne­mi­nin so­nu­na ka­dar Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne ge­ti­re­lim, bu­nu ka­nun­laş­tı­ra­lım. Bin­ler­ce kü­çük es­na­fı­mı­zın, bak­ka­lı­mı­zın, sü­per­mar­ket­ler­le il­gi­li ka­nu­nun bu dö­nem­de bu Mec­lis­ten geç­me­si için bek­le­dik­le­ri­ni he­pi­niz bi­li­yor­su­nuz. Sa­yın Ali Coş­kun, kaç kez, bu kür­sü­ler­den, kü­çük es­na­fı­mı­za sa­hip çı­ka­cak olan sü­per­mar­ket­ler­le il­gi­li ya­sa­yı ka­nun­laş­tı­ra­cak­la­rı­nı ifa­de et­ti­ler. İş­te, el­li gün­lük ça­lış­ma sü­re­miz kal­dı. Ne­re­de Sa­yın Ali Coş­kun sü­per­mar­ket­ler­le il­gi­li ta­sa­rı, ni­çin Mec­lis gün­de­mi­ne gel­mi­yor, bu­nu gö­rüş­mü­yo­ruz?

Do­ku­nul­maz­lık­lar­la il­gi­li, kaç kez, bu kür­sü­de bu­nu di­le ge­tir­dik. Sa­yın Baş­ba­kan, te­le­viz­yon ek­ran­la­rın­da, 70 mil­yo­nun hu­zu­run­da, kür­sü do­ku­nul­maz­lı­ğı da dâhil ol­mak üze­re do­ku­nul­maz­lık­la­rı kal­dı­ra­cak­la­rı­nı ifa­de et­ti, mil­le­te söz ver­di. Ge­li­niz, şu el­li gün içe­ri­sin­de do­ku­nul­maz­lık­lar­la il­gi­li me­se­le­yi de bu Mec­lis çöz­sün.

Ko­ru­cu­lar, iş­te, bu­gün Mec­lis­te do­la­şı­yor ko­ru­cu­la­rı­mız. 55 bin ci­va­rın­da ko­ru­cu­la­rı­mız sos­yal gü­ven­lik şem­si­ye­si al­tı­na gir­mek is­ti­yor­lar. Bu ko­nu­da, Doğ­ru Yol Par­ti­si Şır­nak Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Meh­met Ta­tar'ın ver­miş ol­du­ğu ka­nun tek­li­fi­ni hâlâ gö­rü­şe­me­dik, İç Tü­zük 37'ye gö­re de Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne ala­ma­dık. Ama, te­rö­rün en yo­ğun ol­du­ğu dö­nem­ler­de ko­ru­cu­la­rı­mı­zı dağ­la­ra gön­de­rip te­rör ör­gü­tüy­le sa­vaş­tı­rıp on­la­rın ha­ya­tı­nı kay­bet­me­le­ri kar­şı­sın­da, on­la­ra bir ve­fa bor­cu ola­rak, ko­ru­cu­lar­la il­gi­li bu ka­nun tek­li­fi­nin Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne mut­la­ka ge­ti­ril­me­si ge­rek­mek­te­dir.

Özel­leş­tir­me mağ­dur­la­rı, her haf­ta, Mec­lis­te, sa­lon­lar­da, ko­ri­dor­lar­da. Özel­leş­tir­me mağ­du­ru ol­du­ğu­nu ifa­de eden ve dev­le­tin şef­kat­li ka­nat­la­rı al­tı­na gir­mek is­te­yen bin­ler­ce va­tan­da­şı­mız Mec­lis ko­ri­dor­la­rın­da do­la­şı­yor. Bu­gün, Ada­na'dan, de­mir yol­la­rın­da ça­lı­şan iş­çi­le­ri­miz Mec­lis ko­ri­dor­la­rın­da, ken­di dert­le­ri­ne der­man olun­ma­sı için siz­ler­den mer­ha­met bek­li­yor. Ge­li­niz, bun­lar­la il­gi­li dü­zen­le­me­le­ri ya­pa­lım.

FEH­Mİ HÜS­REV KUT­LU (Adı­ya­man) - Üm­met Bey, "sa­vaş" kıs­mı­nı dü­zel­tir mi­sin.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Mal bil­di­ri­min­de bu­lu­nul­ma­sı, yol­suz­luk­la mü­ca­de­le, mil­let­ve­kil­le­ri­nin etik de­ğer­le­re bağ­lı kal­ma­sıy­la il­gi­li ola­rak ve­ril­miş olan ka­nun tek­lif­le­ri var. Ya­ni, bun­la­rı ne za­man Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne ge­ti­re­ce­ğiz, ne za­man bun­la­rı gö­rü­şe­ce­ğiz?

İş­te, ça­lış­ma tak­vi­mi­miz dol­mak üze­re. Ni­san ayın­da, Cum­hur­baş­kan­lı­ğı me­se­le­sin­den do­la­yı, Mec­li­sin ça­lış­ma­sı bü­yük öl­çü­de bu­na has­ro­la­cak. O ne­den­le, ge­li­niz, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­miz, de­ğer­li ik­ti­dar men­sup­la­rı, mu­ha­le­fet­le be­ra­ber otu­ru­nuz, yak­la­şık 423 adet ko­mis­yon­lar­dan ge­len ve Mec­li­sin gün­de­min­de olan, gö­rüş­me­miz ge­re­ken hu­sus­lar var. Bun­la­rın bir bö­lü­mü do­ku­nul­maz­lık, ama onun dı­şın­da ön­ce­li­ği olan ko­nu­la­rı bir­lik­te tes­pit ede­lim ve Mil­let Mec­li­si­nin 22'nci Dö­nem ça­lış­ma­la­rı bit­me­den, ge­li­niz, bun­la­rı mut­la­ka Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne ala­lım, bun­la­rı gö­rü­şe­lim. Bir­çok ko­nu var, araş­tır­ma öner­ge­le­ri var, araş­tır­ma ko­mis­yon­la­rı ku­rul­ma­sı ge­re­ken bir­çok hu­sus var, Türk eko­no­mi­siy­le il­gi­li cid­di sı­kın­tı­lar var, ca­ri açık, dış ti­ca­ret açı­ğı, iş­siz­lik­le il­gi­li, it­ha­la­tın aşı­rı öl­çü­de bü­yü­me­si ve ta­rı­mın içe­ri­sin­de bu­lun­du­ğu çok cid­di prob­lem­ler, so­run­lar… Bun­la­rı ne za­man tar­tı­şa­ca­ğız, ne za­man gö­rü­şe­ce­ğiz, ne za­man ko­nu­şa­ca­ğız de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri?

Ba­kı­nız, çok iyi ol­du­ğu söy­le­nen ta­rım ke­si­mi, çok cid­di ma­na­da sı­kın­tı içe­ri­sin­de ve dört se­ne ön­ce­ki ürün fi­yat­la­rı­nın al­tın­da ürün­le­ri­ni sa­tan, an­cak gir­di fi­yat­la­rı o gü­ne gö­re 2 kat art­mış olan bir ta­rım ke­si­mi söz ko­nu­su. Ta­rım ke­si­mi­nin me­se­le­le­ri­ni ne za­man ko­nu­şa­ca­ğız, ne za­man di­le ge­ti­re­ce­ğiz, ne za­man bun­la­rın dert­le­ri­ne der­man ola­ca­ğız? İş­te, doğ­ru­dan ge­lir des­te­ği­ni dö­ne­mi­niz­de 16 mil­yon li­ra­dan 10 mil­yon li­ra­ya in­dir­di­niz, bu dö­nem­de in­di.

FEH­Mİ HÜS­REV KUT­LU (Adı­ya­man) - Baş­ka des­tek­ler ve­ri­yo­ruz.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Bu dö­nem­de in­di ve 2006 yı­lı­nın doğ­ru­dan ge­lir des­tek­le­ri hâlâ öden­me­di. Ne za­man öde­ne­cek? Çift­çi­le­ri­miz her gün biz­le­ri arı­yor­lar, bu me­se­le­le­rin Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne ge­ti­ril­me­si­ni is­ti­yor­lar. Ni­çin 16 mil­yon­dan 10 mil­yo­na in­dir­di­niz doğ­ru­dan ge­lir des­te­ği­ni?

KE­RİM ÖZ­KUL (Kon­ya) - 16 mil­yo­na han­gi dö­nem­de çık­tı?

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Ni­çin 2006 yı­lı des­tek­le­ri hâlâ öden­me­di? Yağ­lı to­hum­lar­la il­gi­li bi­raz ön­ce te­le­fon­la ara­dı­lar, prim­le­rin hâlâ öden­me­di­ği­ni söy­lü­yor­lar; ne za­man öde­ne­cek, bu prim­ler çift­çi­le­ri­mi­ze ne za­man ve­ri­le­cek? Çift­çi­le­ri­miz, çok cid­di ma­na­da sı­kın­tı içe­ri­sin­de. Çift­çi­le­ri­mi­zin sı­kın­tı içe­ri­sin­de ol­ma­dı­ğı­nı söy­le­ye­bi­le­cek içi­miz­de her­han­gi bir mil­let­ve­ki­li var mı de­ğer­li ar­ka­daş­lar?

FEH­Mİ HÜS­REV KUT­LU (Adı­ya­man) - Var.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Şim­di, Adı­ya­man Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Hüs­rev Kut­lu, ora­dan "var" di­yor. Ben, si­zi, Adı­ya­man­lı­la­ra ha­va­le edi­yo­rum Sa­yın Kut­lu, ne di­ye­yim şim­di ya­ni!

FEH­Mİ HÜS­REV KUT­LU (Adı­ya­man) - Biz de se­ni Al­lah'a ha­va­le et­tik!

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Şim­di, ba­kı­nız, pa­muk pri­mi öden­di mi, buğ­day­da­ki prim öden­di mi, zey­tin­ya­ğın­da­ki prim öden­di mi, yağ­lı to­hum­lar­da­ki prim öden­di mi? Öden­me­di ar­ka­daş­lar, öden­me­di. Çift­çi­le­ri­miz, her gün bi­zi arı­yor­lar. Ne za­man öde­ne­cek? Ya­ni, ge­li­niz, bun­la­rı, ik­ti­dar ve mu­ha­le­fet bir ara­ya ge­le­lim, ya­ni, bun­la­rı çö­ze­lim ar­ka­daş­lar. İş­te, ba­kı­nız, se­kiz ay­lık bir ça­lış­ma sü­re­miz var. Bu­nun üç ayı­nı da çı­ka­ra­cak olur­sa­nız, şu­ra­da, beş ay kal­dı, beş ay kal­dı.

Onun için, ben is­ti­yo­rum ki, Sa­yın Kut­lu, ik­ti­dar ve mu­ha­le­fet… Siz, Doğ­ru Yol Par­ti­si­ni, bu­gün, 4 mil­let­ve­ki­li var di­ye ha­fi­fe alı­yor­su­nuz, ama siz, Doğ­ru Yol Par­ti­si es­ki il baş­kan­lı­ğı­nı ya­pan bi­ri­si­si­niz. Doğ­ru Yol Par­ti­si­nin bu­gün 4 mil­let­ve­ki­li ola­bi­lir, Mec­lis­te sa­yı­sal az­lı­ğı ola­bi­lir, ama Tür­ki­ye'de si­ya­si ağır­lı­ğı­nın ne ka­dar bü­yük ol­du­ğu­nu en iyi bi­len­ler­den bi­ri­si siz­si­niz Sa­yın Kut­lu.

FEH­Mİ HÜS­REV KUT­LU (Adı­ya­man) - Çok iyi bi­li­yo­ruz.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - En iyi bi­len­ler­den bi­ri­si siz­si­niz, çün­kü siz, o par­ti­nin il baş­kan­lı­ğı­nı yap­mış­sı­nız. O ba­kım­dan, bu­gün "Doğ­ru Yol Par­ti­si­nin 4 mil­let­ve­ki­li var­dır." di­ye­rek o cüm­le­le­ri sarf ede­bi­lir­si­niz, ama Doğ­ru Yol Par­ti­si­nin Tür­ki­ye'de si­ya­si ola­rak ne ka­dar bü­yük bir ağır­lı­ğa sa­hip ol­du­ğu­nu ve ya­pı­la­cak ilk se­çim­ler­de oyu­nu en faz­la ar­tı­ra­cak olan par­ti­nin Doğ­ru Yol Par­ti­si ol­du­ğu­nu ve Doğ­ru Yol Par­ti­si­nin, bu­gün si­zin otur­du­ğu­nuz bu sı­ra­lar­da otu­ra­ca­ğı­nı siz­ler de çok iyi gö­re­cek­si­niz, mil­le­ti­miz de çok iyi gö­re­cek.

O ba­kım­dan, ben, tek­rar edi­yo­rum -çok az ça­lış­ma sü­re­si kal­dı- ik­ti­dar ve mu­ha­le­fet, ge­li­niz, or­tak bir nok­ta­da bu­lu­şa­lım, bir­le­şe­lim, en acil çık­ma­sı ge­re­ken ka­nun­lar han­gi­le­riy­se on­la­rı ele ala­lım, on­la­rı ka­nun­laş­tı­ra­lım ve ça­lış­ma­la­rı­mız da mey­ve­si­ni ver­sin di­yor, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

FEH­Mİ HÜS­REV KUT­LU (Adı­ya­man) - Sa­yın Baş­kan...

BAŞ­KAN - Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu öne­ri­si üze­rin­de, leh­te, Enis Tü­tün­cü, Te­kir­dağ Mil­let­ve­ki­li.

FEH­Mİ HÜS­REV KUT­LU (Adı­ya­man) - Sa­yın Baş­kan...

BAŞ­KAN - Sa­yın Tü­tün­cü, bu­yu­run efen­dim.

FEH­Mİ HÜS­REV KUT­LU (Adı­ya­man) - Sa­yın Baş­ka­nım, ba­na at­fe­de­rek yan­lış fi­kir­ler söy­le­di be­nim adı­ma. Bun­la­rı dü­zelt­mek için söz ta­lep edi­yo­rum efen­dim.

BAŞ­KAN - De­ğer­len­di­ri­riz Sa­yın Kut­lu, otu­ru­nuz efen­dim.

FEH­Mİ HÜS­REV KUT­LU (Adı­ya­man) - Be­nim çok iyi bil­di­ğim ko­nu­lar­da yan­lış fi­kir­ler söy­le­di efen­dim.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Tü­tün­cü.

ENİS TÜ­TÜN­CÜ (Te­kir­dağ) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Em­ni­yet Teş­ki­la­tı Uçuş Hiz­met­le­ri Taz­mi­nat Ka­nu­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın ön­ce­lik­le gö­rü­şül­me­si hak­kın­da Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu­nun öne­ri­si üze­ri­ne söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi sev­giy­le, say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

As­lın­da bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nın öne alın­ma­sı için, cu­ma gü­nün­den bu ya­na, cu­ma sa­ba­hın­dan bu ya­na bü­yük bir ça­ba için­de­yiz. Grup baş­kan ve­kil­le­ri­miz­den Sa­yın Ha­luk Koç, bu ko­nu­da bü­yük bir ça­ba için­de ol­du ve ken­di­si­ne bu ko­nu­da da söz ve­ril­di, den­di ki, ta­mam, mort­ga­ge ya­sa­sın­dan son­ra bu­nu in­di­re­ce­ğiz ve gö­rü­şe­ce­ğiz. Ama şim­di lis­te gel­di eli­mi­ze, bü­yük bir düş kı­rık­lı­ğı için­de­yiz, bu ya­sa ta­sa­rı­sı lis­te­de yok. Bu ko­nu­da üzün­tü­le­ri­mi­zi ifa­de et­mek is­ti­yo­ruz.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bu ya­sa ta­sa­rı­sı, ül­ke­miz­de, hem em­ni­ye­tin hem de ada­le­tin sağ­lan­ma­sı açı­sın­dan stra­te­jik önem­de olan ba­zı per­so­ne­lin öz­lük hak­la­rıy­la il­gi­li. Söz ko­nu­su per­so­nel, Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğün­de gö­rev ya­pan kur­ba­ğa adam­lar ile pi­lot ve uçuş tek­nis­yen­le­ri­dir ve top­lam mev­cu­du da yak­la­şık 200 ki­şi do­la­yın­da­dır. Bu per­so­nel, yük­sek risk gru­bun­da, ya­ni bü­yük teh­li­ke­ler al­tın­da so­rum­lu­luk­la­rı­nı ye­ri­ne ge­tir­me­ye ça­lı­şı­yor­lar, ama yıl­lar­dır bü­yük bir mağ­du­ri­ye­tin ve mo­ral bo­zuk­lu­ğu­nun için­de bı­ra­kıl­mış du­rum­da­lar. Bu­na rağ­men, ken­di­le­ri­ne ve­ri­len her gö­re­vi, hiç yük­sün­me­den, ak­sat­ma­dan ba­şa­rıy­la ye­ri­ne ge­ti­ri­yor­lar. Ya­şa­dık­la­rı hak­sız­lı­ğın ken­di iç dün­ya­la­rın­da ya­rat­tı­ğı ge­ri­lim­le­ri, dep­rem­le­ri ol­gun­ca, efen­di­ce den­ge­le­me­si­ni bi­li­yor­lar. Kan ku­su­yor­lar, ama kı­zıl­cık şer­be­ti iç­tik di­ye­bi­li­yor­lar, iş­le­ri­ne da­ha çok sa­rı­la­bi­li­yor­lar.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ba­kı­nız, ül­ke­miz­de 8 bin ki­lo­met­re­nin üze­rin­de bir sa­hil şe­ri­di bu­lu­nu­yor, bu­na ya­kın bü­yük­lük­te de iç su­la­ra sa­hi­biz. Böy­le­si­ne bü­yük bir alan­da, po­li­si, em­ni­ye­ti il­gi­len­di­ren dün­ya ka­dar olay mey­da­na ge­li­yor. Bu olay­lar­da de­lil­le­rin top­lan­ma­sı, suç alet­le­ri­nin ve ce­set­le­rin ka­ra­ya çı­ka­rıl­ma­sı ve böy­le­ce olay­la­rın ay­dın­la­tı­la­rak mağ­dur ka­lan­la­rın ko­run­ma­sı gi­bi ko­nu­lar, ye­tiş­miş, uz­man­laş­mış su al­tı ekip­le­ri­ne ih­ti­yaç gös­te­ri­yor. Bu ih­ti­yaç, ya­kın za­ma­na ka­dar ama­tör si­vil ba­lık adam­lar ta­ra­fın­dan kar­şı­la­nı­yor­du. Ne var ki, de­ği­şik ve çok sa­yı­da so­run­lar ya­şa­nı­yor­du. Ni­ha­yet, Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğün­ce ek­sik­li­ğin gi­de­ril­me­si ge­re­ği geç de ol­sa fark edil­di ve 1997'de ha­re­ke­te ge­çil­di.

Ba­kı­nız, bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nın kö­kü 1997 yı­lın­da­ki sı­kın­tı­la­ra ve ça­lış­ma­la­ra da­ya­nı­yor. Ge­liş­miş ül­ke ör­nek­le­rin­den ya­rar­la­nı­la­rak, po­lis teş­ki­la­tı bün­ye­sin­de su al­tı ekip­le­ri oluş­tu­rul­ma­ya baş­lan­dı. Şu an­da, 112 kur­ba­ğa adam ye­tiş­ti­ril­miş du­rum­da­dır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bu ekip­ler ko­lay oluş­tu­rul­ma­dı. Ön­ce, yüz­me ve dal­ma­da da­ya­nık­lı, ye­te­nek­li gö­rü­len per­so­nel için­de seç­me­ler ya­pıl­dı; bun­lar, ba­sınç oda­sı baş­ta ol­mak üze­re çe­şit­li fi­zik­sel test­le­re ta­bi tu­tul­du­lar; su al­tı he­kim­li­ği­nin he­yet ra­po­ru ele­me­le­rin­den ge­çi­ril­di­ler ve on­dan son­ra da çok cid­di eği­ti­me ta­bi tu­tul­du­lar.

Ba­kı­nız, da­lış gö­re­vi­nin, su­yun ba­sınç et­ki­si, kir­li­li­ği, so­ğuk­lu­ğu, bu­la­nık­lı­ğı gi­bi ne­den­ler­den do­la­yı na­sıl zor ve bü­yük risk ta­şı­dı­ğı­nı an­lat­ma­ya ge­rek yok. Ni­te­kim, 2 gö­rev­li­miz, iki ay­rı olay­da ya­şa­mı­nı yi­tir­miş ve şe­hit ol­muş­lar­dır. Şe­hit­le­ri­mi­ze, bu­ra­da, bir da­ha Al­lah'tan rah­met ve ya­kın­la­rı­na baş­sağ­lı­ğı di­li­yo­ruz. Ne var ki, şe­hit­le­ri­mi­zin ge­ri­de ka­lan ai­le­si, ya­sal ek­sik­lik­ler ne­de­niy­le bü­yük bir mağ­du­ri­yet için­de­dir ve em­ni­yet teş­ki­la­tı ve he­pi­miz, böy­le­si­ne bir mağ­du­ri­ye­te dü­şü­rül­dük­le­ri için, ger­çek­ten bü­yük bir üzün­tü için­de ol­ma­lı­yız. Oy­sa, ben­zer so­rum­lu­lu­ğu pay­la­şan Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri­nin dal­gıç ve kur­ba­ğa adam­la­rı, yıl­lar­dan be­ri da­lış taz­mi­na­tı al­ma hak­kı­na sa­hip­tir. İş­te, bu ya­sa, böy­le­si bir hak­sız­lı­ğı ve mağ­du­ri­ye­ti gi­de­re­cek­tir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; öte yan­dan, bu ya­sa ta­sa­rı­sıy­la, Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğün­de gö­rev ya­pan uçu­cu per­so­nel açı­sın­dan iki so­ru­nun çö­zül­me­si amaç­lan­mak­ta­dır: Bi­rin­ci­si uçuş taz­mi­nat­la­rıy­la il­gi­li­dir. Em­ni­yet kad­ro­sun­da­ki pi­lot­lar ve di­ğer uçuş per­so­ne­li taz­mi­nat ala­mı­yor­lar. Ne­den ala­mı­yor­lar? Anım­sa­na­ca­ğı üze­re, 3160 sa­yı­lı Em­ni­yet Teş­ki­la­tı Uçuş Hiz­met­le­ri Taz­mi­nat Ka­nu­nu -ki, 1985 yı­lın­da yü­rür­lü­ğe gir­miş­ti- söz ko­nu­su per­so­ne­le bu hak­kı ta­nı­mış­tı ve bu hak­kı da bu per­so­nel dört yıl kul­lan­mış­tı. An­cak, 1989 yı­lın­da, ih­ti­yaç hâlin­de tak­vi­ye ka­bi­lin­den söz­leş­me­li ola­rak ça­lış­tı­rı­la­cak per­so­ne­lin de bu hak­tan ya­rar­lan­dı­rıl­ma­sı dü­şü­nül­dü, ya­sa­da de­ği­şik­lik ya­pıl­dı, böy­le­ce söz­leş­me­li uçu­cu per­so­ne­le de iti­ba­ri hiz­met hak­kı ta­nın­dı, ama iş­te olan­lar bu aşa­ma­da ol­du. Tra­ji­ko­mik bir olay ya­şan­dı, ya­zım ha­ta­sı ya­pıl­dı Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ya­zım ha­ta­sı ya­pıl­dı ve em­ni­yet hiz­met­li uçu­cu per­so­nel kap­sam dı­şı kal­dı. Ya­ni, ke­li­me­nin tam an­la­mıy­la, o za­man, kaş ya­pa­lım der­ken göz çı­ka­rıl­dı. Ha­ta ya­pı­lan yıl 1989, bu­gün 2007; ya­ni ye­di yıl­dır em­ni­yet kad­ro­sun­da­ki pi­lot­lar ve di­ğer uçuş per­so­ne­li yir­mi iki yıl ön­ce el­de et­tik­le­ri bir hak­ka tek­rar ka­vuş­mak için bek­li­yor­lar. Bun­la­rı da­ha faz­la bek­let­me­ye hak­kı­mız var mı? Bir ha­ta ya­pıl­mış. Yir­mi iki yıl ön­ce­ki bir hak­kı ta­nı­ya­ca­ğız de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri.

Sa­yın Baş­kan, son ola­rak, bu ya­sa ta­sa­rı­sı, em­ni­ye­tin uçu­cu per­so­ne­li­nin de kar­şı­laş­tı­ğı bir di­ğer so­ru­nu da çöz­me­yi amaç­la­mak­ta­dır. 3160 sa­yı­lı Ka­nun, ül­ke­miz­de, sa­de­ce Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri bün­ye­sin­de uçuş oku­lu ve kurs­la­rın­dan me­zun olan­la­rın pi­lot, bu yer­ler­de fii­len uçu­şa baş­la­yan­la­rın da pi­lot ada­yı ola­bi­le­cek­le­ri­ni ko­şu­la bağ­la­mış­tır. Oy­sa, bu­gün Tür­ki­ye'de, Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri dı­şın­da da usu­lü­ne uy­gun pi­lot ye­tiş­ti­ren okul­lar ve kurs­lar bu­lu­nu­yor. Ör­ne­ğin, Ana­do­lu Üni­ver­si­te­si Ha­va­cı­lık Yük­se­ko­ku­lu bun­lar­dan bi­ri­dir. Ta­sa­rı, bu­ra­lar­dan me­zun ola­cak em­ni­yet hiz­met­li pi­lot­la­rın da Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğün­de gö­rev yap­ma­la­rı­na imkân sağ­la­mak­ta­dır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; iş­te, bu­ra­da di­le ge­tir­di­ğim bu ger­çek­ler, bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nın, bir an ön­ce, ive­di­lik­le gö­rü­şül­me­si­ni ka­çı­nıl­maz kı­lı­yor.

Bu­nun da öte­sin­de, bu­ra­da di­le ge­tir­di­ğim ger­çek­le­rin de öte­sin­de, ta­sa­rı­yı bir bü­tün hâlin­de ele al­dı­ğı­mız­da, de­ğer­len­dir­di­ği­miz­de, Ana­ya­sa'nın eşit­lik il­ke­si, sos­yal dev­let ve sos­yal ada­let an­la­yı­şı, üc­ret­te ada­let sağ­lan­ma­sı il­ke­si Ana­ya­sa­mı­zın ve yi­ne, Ana­ya­sa­mız­da­ki ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma­la­ra uy­gun­lu­ğun gö­ze­til­me­si gi­bi il­ke­le­rin ışı­ğın­da ko­nu­ya yak­laş­tı­ğı­mız­da, bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nın bir an ön­ce gö­rü­şü­lüp ya­sa­laş­tı­rıl­ma­sı ka­çı­nıl­maz gö­rü­lü­yor. Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si­nin, eğer, ba­şın­da­ki bu "Ada­let" ke­li­me­si ger­çek­ten si­zin açı­nız­dan an­lam­lıy­sa, ger­çek­ten si­zin açı­nız­dan de­ğer­liy­se, yıl­lar­dan bu ya­na çok hak­sız bi­çim­de, bir mağ­du­ri­ye­tin için­de ya­şa­yan…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Tü­tün­cü, lüt­fen ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run efen­dim.

ENİS TÜ­TÜN­CÜ (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Yıl­lar­dan bu ya­na, son de­re­ce hak­sız bir şe­kil­de, he­le he­le uçu­cu per­so­nel açı­sın­dan bak­tı­ğı­mız­da, yir­mi yıl ön­ce ka­za­nıl­mış olan bir hak­kın, bir ya­zım ha­ta­sı so­nu­cun­da kay­be­dil­me­siy­le bir­lik­te, ye­di yıl­dan bu ya­na bu hak­kı ye­ni­den al­mak için bek­le­yen in­san­la­rı­mı­za eğer say­gı du­yu­yor­sak ve si­zin de, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si ola­rak, ada­let açı­sın­dan, ada­let kav­ra­mı açı­sın­dan sa­mi­mi­ye­ti­niz var­sa, bir an ön­ce bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nın gö­rü­şül­me­si­nin ka­çı­nıl­maz ol­du­ğu­nu bir da­ha dik­kat­le­ri­ni­ze su­nu­yo­rum ve bu­nu, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na siz­den ta­lep edi­yo­ruz.

Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öne­ri­nin aley­hin­de, Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ah­met Ye­ni.

Sa­yın Ye­ni, bu­yu­run. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Da­nış­ma Ku­ru­lu­nun bu­gün ya­pı­lan top­lan­tı­sın­da grup­lar ara­sın­da an­laş­ma sağ­la­na­ma­mış­tır. Grup­lar ay­rı ay­rı öne­ri­ler ge­tir­miş­ler­dir; CHP Gru­bu­nun ge­tir­di­ği öne­ri­nin aley­hin­de söz al­dım. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Bu­gün 20 Şu­bat 2007. Se­çim ön­ce­si son ya­sa­ma yı­lı. Mec­li­sin kırk se­kiz gün­lük ça­lış­ma sü­re­si kal­mış­tır. Çı­kar­ma­mız ge­re­ken önem­li ya­sa­lar var. Si­ya­si ve eko­no­mik is­tik­rar so­nu­cu çı­kar­dı­ğı­mız ya­sa­lar­la ya­tı­rım­cı­nın önü­nü aç­tık, hal­kın re­fah dü­ze­yi­ni ar­tır­dık. Fa­iz ve enf­las­yo­nu dü­şür­dük. Dub­le yol­la­rı yap­ma­ya de­vam edi­yo­ruz. Yı­lan hikâye­si­ne dö­nen tü­nel­le­ri aç­tık ve aç­ma­ya de­vam edi­yo­ruz. Top­lu ko­nut ham­le­si­ni bir ta­raf­tan hız­lı bir şe­kil­de de­vam et­ti­ri­yo­ruz. Ban­ka­lar kârlı du­ru­ma gel­di bi­zim çı­kar­dı­ğı­mız ya­sa­lar­la, al­dı­ğı­mız ted­bir­ler­le. KÖY­DES, BEL­DES pro­je­le­ri ve re­form­lar de­vam edi­yor. Bir­çok ya­sa çı­kar­dık ve hal­kı­mı­zın re­fah dü­ze­yi­ni ar­tır­dık. Bun­la­rı an­lat­ma­ya ger­çek­ten vak­ti­miz yok, va­kit de da­ral­dı, an­cak, ta­bii ki, ya­pı­la­cak çok iş­le­ri­miz var.

Bir­kaç cüm­ley­le de, cu­ma ve cu­mar­te­si gün­le­ri Sam­sun'da Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız ve Ulaş­tır­ma Ba­ka­nı­mız­la yap­mış ol­du­ğu­muz ça­lış­ma­la­rı özet­le­mek is­ti­yo­rum. Çok de­ğer­li çı­kar­dı­ğı­mız ka­nun­lar so­nu­cu bir­çok okul te­me­li at­tık, açı­lı­şı­nı yap­tık ve yap­ma­ya de­vam edi­yo­ruz. Bu, Eği­ti­me Yüz­de Yüz Des­tek Kam­pan­ya­sın­da yap­tı­ğı­mız ça­lış­ma­lar ol­muş­tur. Di­ğer ta­raf­tan, Ulaş­tır­ma Ba­ka­nı­mız­la yap­mış ol­du­ğu­muz ça­lış­ma­lar­da da Ter­me'de bir özel sek­tö­rün ter­sa­ne te­me­li­ni at­tık, ma­yıs ayı içe­ri­sin­de de, in­şal­lah, Sam­sun ter­sa­ne­si­nin men­di­rek te­me­li­ni ata­ca­ğız hep be­ra­ber. Di­ğer ta­raf­tan, KÖY­DES pro­je­si çer­çe­ve­sin­de köy­le­ri­mi­zin yol­la­rı­nı, su­la­rı­nı, bü­tün prob­lem­le­ri­ni hal­le­di­yo­ruz. Vak­ti­miz ol­sa bun­la­rı si­ze an­lat­ma­ya de­vam ede­ce­ğim.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, CHP Gru­bu­nun ge­tir­miş ol­du­ğu öne­ri içe­ri­sin­de bu­lu­nan ka­nun ta­sa­rı­la­rı, za­ten, AK Par­ti­nin öne­ri­le­rin­de mev­cut. O ba­kım­dan, bu, CHP'nin ge­tir­di­ği öne­ri­nin aley­hin­de oy kul­lan­ma­nı­zı ta­lep edi­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

III. - YOK­LA­MA

(CHP sı­ra­la­rın­dan bir grup mil­let­ve­ki­li aya­ğa kalk­tı.)

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, yok­la­ma ya­pıl­ma­sı­nı is­ti­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Evet, grup öne­ri­si­nin oy­la­ma­sın­dan ön­ce bir yok­la­ma ta­le­bi var­dır.

Sa­yın Aras­lı, Öz­türk, Öz­kan, Gü­yül­dar, Sa­yın Ka­ra­de­mir, Sa­yın Eras­lan, Sa­yın Akın, Sa­yın Tü­tün­cü, Sa­yın Öz­can, Sa­yın Ek­mek­ci­oğ­lu, Sa­yın Ka­ma­cı, Sa­yın Sö­zen, Sa­yın De­ve­ci­ler, Sa­yın Al­tı­no­rak, Sa­yın Ga­zal­cı, Sa­yın Çor­ba­cı­oğ­lu, Sa­yın Çi­lin­gir, Sa­yın Akın­cı, Sa­yın Er­cenk, Sa­yın Öz­yü­rek, Sa­yın Yıl­dı­rım, Sa­yın Kap­tan…

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, aya­ğa kalk­mış ar­ka­daş­la­rın hep­si­ni ya­zın.

BAŞ­KAN - Hep­si­ni ya­zı­yo­rum.

…Sa­yın Uz­dil. Ta­mam.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, şim­di yok­la­ma ya­pa­ca­ğım. Yok­la­ma için üç da­ki­ka sü­re ve­ri­yo­rum ve yok­la­ma iş­le­mi­ni baş­la­tı­yo­rum.

(Elek­tro­nik ci­haz­la yok­la­ma ya­pıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, top­lan­tı ye­ter­sa­yı­sı var­dır.

V. - ÖNE­Rİ­LER (Devam)

A) Sİ­YA­Sİ PAR­Tİ GRU­BU ÖNE­Rİ­LE­Rİ (Devam)

1.- Gün­dem­de­ki sı­ra­la­ma ile ça­lış­ma sa­at­le­ri­nin ye­ni­den dü­zen­len­me­si­ne iliş­kin CHP Gru­bu öne­ri­si (Devam)

BAŞ­KAN - Öne­ri­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Öne­ri ka­bul edil­me­miş­tir.

Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu­nun İç Tü­zük'ün 19'un­cu mad­de­si­ne gö­re ve­ril­miş bir öne­ri­si var­dır, oku­tup oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

2.- Gün­dem­de­ki sı­ra­la­ma ve ça­lış­ma sa­at­le­ri­nin ye­ni­den dü­zen­len­me­si ile 1326, 1261, 1275 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­la­rı­nın İç Tü­zük'ün 91'in­ci mad­de­si­ne gö­re te­mel ka­nun ola­rak ve bö­lüm­ler hâ­lin­de gö­rü­şül­me­si­ne iliş­kin AK Par­ti Gru­bu öne­ri­si

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı'na

Da­nış­ma Ku­ru­lu 20.02.2007 Sa­lı gü­nü (bu­gün) yap­tı­ğı top­lan­tı­da si­ya­si par­ti grup­la­rı ara­sın­da oy­bir­li­ği sağ­la­na­ma­dı­ğın­dan, İç­tü­zü­ğün 19 un­cu mad­de­si ge­re­ğin­ce, Gru­bu­mu­zun aşa­ğı­da­ki öne­ri­si­nin Ge­nel Ku­ru­lun ona­yı­na su­nul­ma­sı­nı arz ede­rim.

                                                                                                           Sa­dul­lah Er­gin

                                                                                                                  Ha­tay

                                                                                              AK Par­ti Gru­bu Baş­kan Ve­ki­li

Öne­ri

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" Kıs­mı­nın; 13 ün­cü sı­ra­sın­da yer alan 1159 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bu kıs­mın 6 ncı sı­ra­sı­na, 421 nci sı­ra­sın­da yer alan 1341 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bu kıs­mın 7 nci sı­ra­sı­na, 406 ncı sı­ra­sın­da yer alan 1326 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun ta­sa­rı­sı­nın bu kıs­mın 8 in­ci sı­ra­sı­na, 422 nci sı­ra­sın­da yer alan 1342 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bu kıs­mın 9 un­cu sı­ra­sı­na, 293 ün­cü sı­ra­sın­da yer alan 1022 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bu kıs­mın 10 un­cu sı­ra­sı­na, 418 in­ci sı­ra­sın­da yer alan 1338 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bu kıs­mın 11 nci sı­ra­sı­na, 417 nci sı­ra­sın­da yer alan 1337 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi­nin bu kıs­mın 12 nci sı­ra­sı­na 420 nci sı­ra­sın­da yer alan 1340 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bu kıs­mın 13 ün­cü sı­ra­sı­na, 389 un­cu sı­ra­sın­da yer alan 1261 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bu kıs­mın 14 ün­cü sı­ra­sı­na, 394 ün­cü sı­ra­sın­da yer alan 1275 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bu kıs­mın 15 in­ci sı­ra­sı­na; 399 un­cu sı­ra­sın­da yer alan 1317 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi­nin bu kıs­mın 16 ncı sı­ra­sı­na alın­ma­sı ve di­ğer iş­le­rin sı­ra­sı­nın bu­na gö­re te­sel­sül et­ti­ril­me­si;

20.2.2007 Ta­rih­li ge­len ka­ğıt­lar lis­te­sin­de ya­yın­la­nan ve Ge­nel Ku­ru­lun 65 in­ci bir­le­şi­min­de oku­nan Baş­ba­ka­nı­mız Sa­yın Re­cep Ta­yip Er­do­ğan ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı­mız Sa­yın Ab­dül­ka­dir Ak­su hak­kın­da­ki 9/13 Esas Nu­ma­ra­lı Mec­lis So­ruş­tur­ma­sı Öner­ge­si­nin Gün­de­min Özel Gün­dem­de Yer Ala­cak İş­ler Kıs­mı­nın 1. sı­ra­sın­da yer al­ma­sı ve so­ruş­tur­ma açı­lıp açıl­ma­ya­ca­ğı hu­su­sun­da­ki gö­rüş­me­le­ri­nin 27.2.2007 Sa­lı gün­kü Bir­le­şim­de ya­pıl­ma­sı;

20.2.2007 Ta­ri­hin­de (Bu­gün) da­ğı­tı­lan ve ay­nı ta­rih­li ge­len ka­ğıt­lar­da ya­yın­la­nan (10/254, 258) Esas Nu­ma­ra­lı Mec­lis Araş­tır­ma­sı Ko­mis­yo­nu­nun 1273 Sı­ra sa­yı­lı ra­po­ru ile (10/81, 234, 286) Esas nu­ma­ra­lı Mec­lis Araş­tır­ma­sı Ko­mis­yo­nu­nun 1260 Sı­ra sa­yı­lı ra­po­ru­nun gün­de­min Özel Gün­dem­de Yer Ala­cak İş­ler kıs­mı­nın 2. ve 3. sı­ra­sın­da yer al­ma­sı ve gö­rüş­me­le­ri­nin 27.2.2007 Sa­lı gün­kü bir­le­şim­de ya­pıl­ma­sı,

Ge­nel Ku­ru­lun; 20.2.2007 Sa­lı gü­nü ile 21.2.2007 ve 28.2.2007 Çar­şam­ba gün­kü Bir­le­şim­le­rin­de söz­lü so­ru­lar ile di­ğer de­ne­tim ko­nu­la­rı­nın gö­rü­şül­me­me­si­nin, 20.2.2007 Sa­lı gün­kü Bir­le­şim­de ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­nin gö­rü­şül­me­si­nin; 20.2.2007 Sa­lı gü­nü sa­at 22.00 ye ka­dar, 27.2.2007 Sa­lı gü­nü ise 1260 sı­ra sa­yı­lı Mec­lis Araş­tır­ma Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru­nun gö­rüş­me­le­rin bi­ti­mi­ne ka­dar, 21.2.2007, 28.2.2007 Çar­şam­ba gün­le­ri 14.00-22.00 sa­at­le­ri ara­sın­da ve 22.2.2007, 01.3.2007 Per­şem­be gün­le­ri ise 14.00-20.00 sa­at­le­ri ara­sın­da ça­lış­ma­la­rı­nı sür­dür­me­si;

1326, 1261, 1275 Sı­ra Sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­la­rı­nın İç­tü­zü­ğün 91. Mad­de­si­ne gö­re Te­mel Ka­nun ola­rak gö­rü­şül­me­si ve bö­lüm­le­ri­nin ek­te­ki cet­vel­ler­de­ki şek­liy­le ol­ma­sı;

Öne­ril­miş­tir.

1326 sı­ra sa­yı­lı Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nun Ta­sa­rı­sı

Bö­lüm­ler

Bö­lüm Mad­de­le­ri

Bö­lüm­de­ki Mad­de Sa­yı­sı

1. Bö­lüm

1 ila 15 in­ci Mad­de­ler

15

2. Bö­lüm

16 ila 22 nci mad­de­ler

14

 

(Ge­çi­ci 1 ila 7 nci mad­de­ler da­hil)

 

 

Top­lam Mad­de Sa­yı­sı:

29

1275 sı­ra sa­yı­lı Ka­çak­çı­lık­la Mü­ca­de­le Ka­nun Ta­sa­rı­sı

 

 

Bö­lüm­ler

Bö­lüm Mad­de­le­ri

Bö­lüm­de­ki Mad­de Sa­yı­sı

1. Bö­lüm

1 ila 16 ncı Mad­de­ler

16

2. Bö­lüm

17 ila 27 nci mad­de­ler

15

 

(Ge­çi­ci 1 ila 4 ün­cü mad­de­ler dâhil)

 

 

Top­lam Mad­de Sa­yı­sı

31

1261 sı­ra sa­yı­lı Ta­rım ve Kır­sal Kal­kın­ma­yı Des­tek­le­me Ku­ru­mu

Ku­ru­luş ve Gö­rev­le­ri Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı

Bö­lüm­ler

Bö­lüm Mad­de­le­ri

Bö­lüm­de­ki Mad­de Sa­yı­sı

1. Bö­lüm

1 ila 14 ün­cü Mad­de­ler

14

2. Bö­lüm

15 ila 22 nci Mad­de­ler

9

 

(Ge­çi­ci 1 mad­de da­hil)

 

 

Top­lam Mad­de Sa­yı­sı

23

BAŞ­KAN - Öne­ri üze­rin­de, leh­te, şah­sı adı­na Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Sa­dul­lah Er­gin.

Bu­yu­run Sa­yın Er­gin. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

SA­DUL­LAH ER­GİN (Ha­tay) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

AK Par­ti Gru­bu­nun bi­raz ön­ce oku­nan ve hu­zur­la­rı­nı­za ge­ti­ri­len Grup öne­ri­si­ne des­tek­le­ri­ni­zi bek­li­yor, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Aleyh­te, An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Oya Aras­lı.

Sa­yın Aras­lı, bu­yu­run efen­dim.

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, da­ha kür­sü­ye gel­me­di, in­saf edin!

BAŞ­KAN - Sa­yın Koç, on sa­ni­ye­yi ve­re­yim.

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Ho­cam, ko­nuş­ma sü­re­ni­zi er­ken baş­lat­tı.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Aras­lı.

OYA ARAS­LI (An­ka­ra) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri…

BAŞ­KAN - Sa­yın Aras­lı, Sa­yın Grup Baş­kan Ve­ki­li­nin de­di­ği ol­sun, bu­yu­run efen­dim ko­nuş­ma­nı­za baş­la­yı­nız.

OYA ARAS­LI (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu­nun ver­miş ol­du­ğu öne­ri­nin aley­hin­de ko­nuş­mak üze­re söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu öne­ri de, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si ça­lış­ma­la­rın­da­ki prog­ram­sız­lı­ğın en açık gös­ter­ge­le­rin­den bi­ri­si. Hiç­bir haf­ta geç­mi­yor ki, haf­ta­ya baş­lar­ken, mil­let­ve­kil­le­ri, en azın­dan ilk gü­nü ne gö­rü­şe­cek­le­ri­ni bi­le­rek Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si ça­tı­sı al­tı­na gel­me­sin­ler. Her haf­ta ve hat­ta za­man za­man, çok­luk­la, haf­ta­nın her gü­nü biz bu­ra­da ne ya­pa­ca­ğı­mı­zın prog­ra­mı­nı ya­pı­yo­ruz ön­ce ve son­ra, bu prog­ra­mı be­lir­le­dik­ten son­ra ge­ce­nin geç va­kit­le­ri­ne ka­dar ça­lış­ma­la­rı­mız­da­ki ve­rim de azal­mış bir va­zi­yet­te ça­lış­ma­ya ça­lı­şı­yo­ruz ve bu  her gün tek­rar­la­nan prog­ram tes­pit­le­ri mil­let­ve­kil­le­ri­ni ne ya­pa­ca­ğı­nı, ne­yi gö­rü­şe­ce­ği­ni bi­le­mez bir du­ru­ma dü­şü­rü­yor. Bu­nun çok do­ğal so­nu­cu da her­ke­sin tak­dir ede­bi­le­ce­ği gi­bi, mil­let­ve­ki­li­nin ya­sa­ma ça­lış­ma­la­rı­na kat­kı­sı­nın azal­ma­sı.

Şim­di, ben, bu öne­ri­yi ge­ti­ren Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu­na sor­mak is­ti­yo­rum: İs­te­nen, mil­let­ve­ki­li kat­kı­sı­nın azal­ma­sı mı­dır? İs­te­nen, mil­let­ve­ki­li kat­kı­sı­nın ve­ri­mi­nin düş­me­si mi­dir? Çün­kü, ya­pı­lan bu iş, sa­de­ce ve sa­de­ce bu­nu sağ­la­ma­ya yö­ne­lik.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, biz­ler bu­ra­ya ve­rim­li ça­lış­mak için gel­dik. Biz­ler bu­ra­ya ya­sa­ma ça­lış­ma­la­rı­na kat­kı­da bu­lun­mak için gel­dik. Ha, bu ya­pı­la­nın bir baş­ka iza­hı da ola­bi­lir, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si, mu­ha­le­fe­ti ga­fil av­la­ya­rak, gö­rün­tü­de bir mu­ha­le­fet ya­ra­tıp, onun, ya­sa­ma ça­lış­ma­la­rı­na kat­kı­da bu­lun­ma­sı­nı en­gel­le­mek is­te­mek­te­dir. Bil­mi­yo­rum akıl­la­rın­da bu var mı; ama, eğer akıl­la­rın­da bu var­sa, ben şu­nu söy­le­mek is­ti­yo­rum: Biz, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu ola­rak ga­fil fi­lan av­la­na­ma­yız, çün­kü biz her an, her ka­nun için gö­rüş­me­ye ha­zır bir va­zi­yet­te bu­ra­ya ge­li­yo­ruz ve bu­ra­da Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si­nin ik­ti­da­rı­nın ya­rat­tı­ğı bir­ta­kım so­run­la­rı or­ta­dan kal­dır­mak, on­la­ra çö­züm ge­ti­re­bil­mek için va­rız. Aç bı­ra­kı­lan in­san­la­rı­mı­zın hak­kı­nı ko­ru­mak için bu­ra­da­yız. Boş ten­ce­re­den aş çı­kar­ma­ya ça­ba­la­yan ka­dın­la­rı­mı­zın ıs­tı­ra­bı­nı so­na er­dir­mek için bu­ra­da­yız. Kol­tu­ğu­nun al­tın­da dip­lo­ma­sı, kö­şe dö­nü­cü­lük için de­ğil, evi­ne he­lal bir lok­ma ek­mek gö­tü­re­bil­mek için iş ara­yı­şın­da bu­lu­nan de­li­kan­lı­la­rı­mı­zın, genç kız­la­rı­mı­zın ka­na­yan ya­ra­sı­nı din­dir­mek, on­la­rın so­run­la­rı­na ça­re bu­la­bil­mek için bu­ra­da­yız. İnim inim in­le­yen köy­lü­mü­zün hak­kı­nı sa­vu­na­bil­mek için bu­ra­da­yız. Bu yap­tık­la­rı­nız, bu ge­tir­di­ği­niz yön­tem­ler, bi­zim bu gö­re­vi­mi­zi ye­ri­ne ge­tir­me­mi­ze hiç­bir şe­kil­de en­gel ol­ma­ya­cak­tır. Ezi­len in­san­la­rı­mı­zın ar­ka­sın­da ola­ca­ğız, aç in­san­la­rı­mı­zın so­ru­nu­nu çöz­mek için her an bu­ra­da bu­lu­na­ca­ğız, iş­si­zin iş der­di­ni, has­ta­nın has­ta­ne so­ru­nu­nu çö­ze­bil­me­ye bir kat­kı ve­re­bil­mek için her za­man bu­ra­da bu­lu­na­ca­ğız.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ge­ti­ri­len bu öne­ri­ler bir baş­ka imkânı da or­ta­dan kal­dı­rı­yor, onu da bu­ra­da ifa­de et­mek is­te­rim: Söz­lü so­ru sor­mak Ana­ya­sa'nın mil­let­ve­ki­li­ne ver­miş ol­du­ğu bir hak ve bir gö­rev­dir. Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gö­rev­le­ri ara­sın­da Hükûme­ti de­net­le­mek de sa­yıl­mış­tır, ama, ben ba­kı­yo­rum, ay­lar­dır, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si­nin ge­tir­di­ği ve bu­ra­da Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si oy­la­rıy­la ka­bul edi­len öne­ri­ler­de hep söz­lü so­ru­lar öte­le­ni­yor, bu haf­ta söz­lü so­ru­la­rın gö­rü­şül­me­me­si­ne ka­rar ve­ri­li­yor. Bu ar­tık o ka­dar müz­min­leş­miş bir oy­la­ma hâli­ne gel­di ki, bu­nun an­la­mı­nın fii­len mil­let­ve­ki­li­nin söz­lü so­ru imkânı­nı or­ta­dan kal­dır­mak ol­du­ğu­nu ra­hat­lık­la söy­le­ye­bi­li­riz ve bu ka­dar müz­min­leş­miş bir uy­gu­la­ma, ar­tık gün­lük ça­lış­ma prog­ra­mı tes­pi­ti ol­mak­tan çık­mak­ta­dır, Ana­ya­sa'ya kar­şı bir dar­be, çok açık bir Ana­ya­sa ih­la­li gö­rü­nü­mü al­mak­ta­dır. Ar­ka­daş­la­rı­mın, bu­ra­da bu öne­riy­le ya­pı­lan işi bu açı­dan çok cid­di ola­rak de­ğer­len­dir­me­le­ri­ni ri­ca edi­yo­rum. Biz, söz­lü so­ru­la­rı bu­ra­da Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si­nin oy­la­rıy­la en­gel­le­mek su­re­tiy­le Ana­ya­sa'yı ih­lal eder ko­nu­ma gel­mek du­ru­mun­da­yız. Bu­nu çok iyi de­ğer­len­dir­me­le­ri­ni is­ti­yo­rum ve bir baş­ka hu­su­sa par­mak bas­mak is­ti­yo­rum.

Ar­ka­daş­lar, bu­ra­da, bir­ta­kım ka­nun­la­rın te­mel ka­nun ola­rak gö­rü­şül­me­si öne­ri­li­yor. İç Tü­zük'ün 91'in­ci mad­de­si­ni açı­nız ve oku­yu­nuz, 91'in­ci mad­de han­gi ka­nun­la­rın te­mel ka­nun ola­rak gö­rü­şül­me­si­ne imkân ta­nı­yor: "Bir hu­kuk da­lı­nı sis­te­ma­tik ola­rak bü­tü­nüy­le dü­zen­le­yen…" Bu ge­ti­ri­len ka­nun­lar bir hu­kuk da­lı­nı sis­te­ma­tik ola­rak mı dü­zen­li­yor? Ha­yır; bir hu­kuk da­lıy­la il­gi­li de­ğil­ler, ya­şa­mı­mı­zın özel bir ala­nıy­la il­gi­li­ler. Bir hu­kuk da­lı­nı ta­ma­mıy­la dü­zen­le­mek ve­ya kap­sam­lı ola­rak ele al­mak­la ala­ka­la­rı yok bu ka­nun­la­rın. Ki­şi­sel ve­ya top­lum­sal ya­şa­mın bü­yük bir bö­lü­mü­nü mü il­gi­len­di­ri­yor­lar? Ha­yır. Te­mel kav­ram­la­rı mı gös­te­ri­yor­lar? Ha­yır. Özel ka­nun­lar ara­sın­da uy­gu­la­ma­da bir ahenk mi sağ­lı­yor­lar? Ha­yır. Mad­de­le­ri ara­sın­da­ki bağ­lan­tı­la­rın kop­ma­sın­da her­han­gi bir sa­kın­ca mı var, bü­tün­lü­ğün ko­run­ma­sı mı ge­re­ki­yor? Ha­yır, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. Öy­ley­se, bu ka­nun­lar ni­ye te­mel ka­nun ola­rak gö­rü­şül­mek üze­re öne­ri­li­yor? Te­mel ka­nun ka­pı­sın­dan ar­tık her ka­nu­nun ge­çi­ril­me­ye baş­lan­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz, oy­la­rı­nız­la. Te­mel ka­nun, as­lın­da, ka­nu­nun mad­de­le­ri ara­sın­da bü­tün­lü­ğün ko­run­ma­sı za­ru­ri olan ka­nun tek­lif­le­ri için, ka­nun ta­sa­rı­la­rı için uy­gu­lan­ma­sı ge­re­ken bir yön­tem, ama, gi­de­rek eks­pres ka­nun çı­kar­mak is­te­yen ik­ti­dar gru­bu­nun, her ka­nun için, İç Tü­zük'ün 91'in­ci mad­de­sin­de­ki ta­nı­ma gi­ren ve­ya gir­me­yen her ka­nun için baş­vur­du­ğu bir yön­tem hâli­ne gel­di. Bu bir İç Tü­zük ih­la­li­dir. Bu bir Ana­ya­sa'ya ay­kı­rı İç Tü­zük dü­zen­le­me­si gö­rü­nü­mü­nü al­ma­ya baş­la­mış­tır. Bu­nun için, kuş­ku­suz, Ana­ya­sa Mah­ke­me­si­ne git­me yol­la­rı var­dır ve bun­la­rı kul­lan­mak­tan çe­kin­me­ye­ce­ği­mi­zi de, bu uy­gu­la­ma­nın bu ka­dar yay­gın bir hâle gel­me­si kar­şı­sın­da, bu­ra­da söy­le­mek­te ge­rek­li­lik du­yu­yo­rum, onun için bu hu­su­su ifa­de edi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ne­den çe­ki­ni­yor­su­nuz? Mil­let­ve­ki­li, ni­çin, ala­bil­di­ği­ne ge­niş bir bi­çim­de, her­han­gi bir ka­nun mad­de­si üze­rin­de en ge­niş sa­yı­da öner­ge ve­re­rek, gö­rüş­me­le­ri en yay­gın bi­çim­de ya­pa­rak o ka­nu­nun ya­sa­laş­ma sü­re­ci­ne kat­kı­da bu­lun­ma­sın? Mil­let­ve­kil­le­rin­den mi kor­ku­yor­su­nuz? Mu­ha­le­fet­ten mi kor­ku­yor­su­nuz? Biz­ler, ya­sa ya­pı­mı­na ka­tıl­mak için, en ge­niş kat­kı­yı ver­mek için bu­ra­da­yız. Ni­çin, bu imkânı, mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak, mu­ha­le­fet ola­rak biz­ler­den esir­ge­me­ye kal­kı­şı­yor­su­nuz? Ben, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si sı­ra­la­rın­da otu­ran mil­let­ve­kil­le­ri­nin bi­rey­sel ola­rak ya­sa ya­pı­mı­na kat­kı imkânla­rı­nı kı­sıt­la­yan te­mel ka­nun uy­gu­la­ma­sı­nın bu ka­dar sık gün­de­me ge­ti­ril­me­si­ne kar­şı du­rur­dum; bı­ra­kın mu­ha­le­fet mil­let­ve­ki­li ol­ma­yı, ik­ti­dar par­ti­si­nin mil­let­ve­ki­li ola­rak da kar­şı du­rur­dum. Gö­rüş­le­ri­mi­zi ya­sa ya­pı­mı­na in­ti­kal et­ti­re­bil­mek için şu kür­sü­den baş­ka han­gi imkânı­mız var de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım? Na­sıl bu imkânı kur­ban ede­bi­lir­si­niz? Hal­kın si­ze ver­di­ği gö­re­vi ge­re­ğin­ce ye­ri­ne ge­tir­me­ni­ze imkân ta­nı­ma­yan bu uy­gu­la­ma­ya na­sıl evet oyuy­la tes­lim ola­bi­lir­si­niz? Bu­nu, be­nim ak­lım ve vic­da­nım ka­bul et­mi­yor…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Aras­lı, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

OYA ARAS­LI (De­vam­la) - Bi­ti­ri­yo­rum.

…siz­le­rin de ka­bul et­me­ye­ce­ği­ne gü­ve­ne­rek say­gı­la­rı­mı sun­mak is­ti­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Şah­sı adı­na, Sa­kar­ya Mil­let­ve­ki­li Ay­han Se­fer Üs­tün. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, AK Par­ti Grup öne­ri­si­nin iş­le­mi­nin ta­mam­lan­ma­sı­na ka­dar ça­lış­ma sü­re­si­nin…

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­ti­yo­ruz.

BAŞ­KAN - …uza­tıl­ma­sı­nı oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum.

HA­LUK KOÇ  (Sam­sun) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­ti­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nı ara­ya­ca­ğım.

Ça­lış­ma sü­re­si­nin uza­tıl­ma­sı­nı oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir. Ka­rar ye­ter sa­yı­sı var­dır.

Bu­yu­run Sa­yın Üs­tün.

AY­HAN SE­FER ÜS­TÜN (Sa­kar­ya) - Sa­yın Baş­kan, say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri; AK Par­ti Grup öne­ri­si le­hin­de söz al­dım. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Grup öne­ri­mi­zin le­hin­de oy kul­lan­ma­nı­zı ar­zu edi­yo­ruz. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öne­ri­nin aley­hin­de, Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ha­luk Koç.

Sa­yın Koç, bu­yu­run efen­dim.

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si­nin grup öne­ri­si­nin aley­hin­de söz al­dım. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, sa­yı­lı ça­lış­ma gün­le­ri­nin kal­dı­ğı bir tak­vim için­de­yiz. Bu tak­vim içe­ri­sin­de ge­nel­lik­le -ki, bu Par­la­men­to­da ilk de­fa bu­lu­nu­yo­rum ben bu ya­sa­ma dö­ne­min­de- da­ha ön­ce­den bu Par­la­men­to­da bu­lu­nan ve de­ği­şik yö­ne­ti­ci nok­ta­la­rın­da gö­rev ya­pan ar­ka­daş­la­rı­mın çok da­ha iyi tak­dir ede­ce­ği gi­bi, ça­lış­ma tak­vi­mi­nin so­na yak­laş­tı­ğı dö­nem­ler­de, ge­nel­lik­le -ya­sa­laş­tır­ma ba­kı­mın­dan söy­lü­yo­rum- ön­ce­lik ta­nın­ma­sı is­te­nen ya­sa ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri or­tak bir şe­kil­de de­ğer­len­di­ri­lir, ön­ce­lik ve­ril­mek is­te­nen­ler bu ön­ce­lik sı­ra­sı­na gö­re -sos­yal ih­ti­ya­ca gö­re, sos­yal bo­yu­ta gö­re- gün­de­me ge­ti­ri­lir. Ki, bu ya­sa­ma dö­ne­mi­nin bi­rin­ci, ikin­ci, üçün­cü, dör­dün­cü ya­sa­ma yıl­la­rı­nın bi­ti­min­de de ay­nı di­ya­log iki si­ya­si par­ti gru­bu ara­sın­da sağ­lan­mış­tı.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, cu­ma gü­nün­den be­ri, yö­ne­ti­ci olan, mu­ha­tap ar­ka­daş­la­rım­la olan ba­zı ko­nuş­ma­la­rı­mı siz­ler­le pay­laş­mak is­ti­yo­rum. Kö­rü kö­rü­ne bir da­yat­ma ya da bir en­gel­le­me için­de de­ği­liz. Cu­ma gü­nün­den iti­ba­ren ken­di­le­ri­ne söy­le­di­ğim, si­ya­si ik­ti­dar ola­rak ön­ce­lik­le çık­ma­sı­nı is­te­di­ği­niz, po­li­ti­ka­la­rı­nı­za uy­gun ya­sa ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri ola­bi­lir. Bu çok nor­mal bir şey. Bi­zim de mu­ha­le­fet ola­rak, biz­le­re sos­yal ta­lep ola­rak ile­ti­len, ya­pı­cı dav­ran­ma­mız is­te­nen ve bun­la­rın ön­ce­lik­le ge­ti­ril­me­si ko­nu­sun­da gi­ri­şi­mi­mi­zi bek­le­yen bir­ta­kım ya­sa ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri var. Ne ka­dar me­sai sü­re­si kal­dıy­sa, bun­la­rın ön­ce­lik­le­ri­ni de be­lir­tip hep be­ra­ber bir uz­la­şı içe­ri­sin­de, ama bir da­yat­ma de­ğil -uz­la­şı­dan biz hep baş­ka şey­ler an­lı­yo­ruz- bir uz­la­şı içe­ri­sin­de bun­la­rı bir tak­vim içe­ri­sin­de or­tak­la­şa gün­de­me ge­tir­mek müm­kün ta­le­bi­mi ilet­tim.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu­nu şu­nun için özel­lik­le vur­gu­lu­yo­rum; bir ör­nek ve­re­ce­ğim: Me­se­la 1150 sı­ra sa­yı­lı Ya­sa Ta­sa­rı­sı. Sa­yın Enis Tü­tün­cü bu­ra­da di­le ge­tir­di, Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğün­de pi­lot ve su al­tın­da dal­gıç ola­rak ça­lı­şan 150-200 ka­dar ar­ka­da­şın, tek­nik bir ha­ta­dan do­la­yı kay­bet­tik­le­ri ba­zı öz­lük hak­la­rı­nın dü­zel­til­me­si­ne dö­nük bir ka­nun ta­sa­rı­sı… Bir ta­sa­rı­dır, tek­lif de­ğil­dir. Bu­nun, biz de mu­ha­le­fet gru­bu ola­rak "Ya bu­nu da, bu ke­si­min ih­ti­ya­cı olan, ta­le­bi olan bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nı da -ki, bun­dan ön­ce­ki rah­met­li Ece­vit Hükûme­tin­den ka­lan bir ta­sa­rı- gö­rü­şe­lim. Bu­nun tü­mü üze­rin­de bir tek mil­let­ve­ki­li­miz ko­nu­nun tek­nik bo­yut­la­rı­nı açık­la­ya­cak, on beş da­ki­ka­lık bir ko­nuş­ma ya­pa­cak, mad­de­le­rin­de ko­nuş­ma­ya­ca­ğız." de­dim. Cu­ma gü­nü ara­dım, pa­zar­te­si gü­nü tek­rar ko­nuş­tuk, pa­zar­te­si gü­nü si­zin ida­ri top­lan­tı­la­rı­nız bit­tik­ten son­ra dö­ne­cek­le­ri­ni söy­le­di­ler ve sa­lı gü­nü tek­rar ko­nuş­tuk.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, me­sai sa­ati­nin 15.00-20.00, 14.00-20.00'den de­ğiş­ti­ril­me­me­si­ni ve si­zin ön­ce­lik­li ol­du­ğu­nuz ya­sa ta­sa­rı­la­rı­nı ge­tir­mek­te en do­ğal hak­kı­nız ol­du­ğu­nu bir ke­re da­ha vur­gu­la­dım. Bun­lar­da bi­zim uyum gös­ter­me­di­ği­miz, mu­ha­le­fet et­mek is­te­di­ği­miz ya da mu­ha­le­fet et­me­miz ge­re­ken nok­ta­lar­da mu­ha­le­fet par­ti­si ola­rak İç Tü­zük'ün bi­ze ta­nı­dı­ğı hak­kı kul­la­na­ca­ğı­mı­zı, ama, siz de si­ya­si ira­de­ni­zi yü­rüt­me­ye bağ­lı ola­rak sür­dür­mek zo­run­da ol­du­ğu­nu­zu di­le ge­tir­dim. Ama, bu ara­da, iki haf­ta ön­ce çı­kan Özür­lü­ler Ya­sa­sı'nın bir ek ya­pan bö­lü­mü gi­bi,  sos­yal hak­lar ge­ti­ren, de­ği­şik top­lum ke­sim­le­ri­nin bek­len­ti­si olan ka­nun ta­sa­rı­la­rı­nı da, bu ara­da, bi­ze de da­nı­şa­rak, bi­zim de fik­ri­mi­zi ala­rak, bun­la­rı da ara­ya ser­piş­ti­re­rek gö­rü­şe­lim de­dim.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bü­tün bun­lar­dan son­ra "me­sai, ha­yır, 20.00 ol­ma­ya­cak, 22.00…" Pe­ki baş­ka?

Ba­kın, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji ko­nu­sun­da Sa­yın Ta­ci­dar Sey­han ko­nuş­tu; Tür­ki­ye'de bu sek­tö­rün bu ya­sa ta­sa­rı­sın­dan bek­len­ti­le­ri­ni di­le ge­tir­di, Tür­ki­ye'nin ener­ji ko­nu­sun­da bu ya­sa­dan bek­len­ti­le­ri­ni di­le ge­tir­di "Ta­ma­men ya­pı­cı­yız." de­di. Şim­di bu­ra­da gö­rü­yo­ruz, uz­laş­ma için­de ol­du­ğu­muz, mu­ha­le­fet şer­hi­miz ol­ma­yan bir ka­nun ta­sa­rı­sın­da -açın, ba­kın- Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı te­mel ka­nun ola­rak ge­li­yor. Kat­kı yap­mak is­ti­yo­ruz, mu­ha­le­fet yap­mı­yo­ruz. Hiç ko­nuş­ma­ya­lım, hiç kim­se hiç­bir şey öğ­ren­me­sin… "1'in­ci mad­de, 2'nci mad­de, 3'ün­cü mad­de… Ka­bul eden­ler… Et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir. Geç­sin…"

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu te­mel ka­nun ko­nu­sun­da­ki da­yat­ma­nı­zın, di­ren­me­ni­zin yan­lış ol­du­ğu­nu de­fa­lar­ca söy­le­dik. Bu böy­le ol­du­ğu za­man, çok do­ğal­dır ki, ya­sa­ma gö­re­vin­de dış­la­nan bir grup, hiç­bir öne­ri­si ik­ti­dar ta­ra­fın­dan dik­ka­te alın­ma­yan bir grup, sa­de­ce ik­ti­dar par­ti­si­nin yö­ne­tim ku­ru­lu­nun, o gün ne­yin, han­gi sı­ra­da, han­gi ön­ce­lik­le gö­rü­şü­le­ce­ği­ne ka­rar ve­re­rek si­ze teb­liğ et­me­si­ne da­ya­nan bir ya­sa­ma fa­ali­ye­ti­ne, bi­zim, böy­le, bir müt­te­fik gi­bi onay ver­me­mi­zi bek­le­ye­bi­lir mi­si­niz? Yük­sek ses­le so­ru­yo­rum: Bek­le­ye­bi­lir mi­si­niz?

O za­man, ben çok açık söy­lü­yo­rum. Ka­lan sü­re içe­ri­sin­de, Tür­ki­ye'yi de bağ­la­ya­cak olan çe­şit­li ulus­la­ra­ra­sı söz­leş­me­le­rin, an­laş­ma­la­rın onay­lan­ma­sı­na da­ir ka­nun ta­sa­rı­la­rı da dâhil ol­mak üze­re, he­men he­men her gün, bir sos­yal ko­nu­nun bu­ra­ya Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Grup öne­ri­si ola­rak ge­ti­ril­me­si, ar­tı, bü­tün ulus­la­ra­ra­sı söz­leş­me­le­rin tü­mün­de, 1'in­ci mad­de­sin­de, yü­rür­lük ve yü­rüt­me mad­de­le­rin­de de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­li söz­cü­le­rin ko­nuş­ma hak­kı­nı so­nu­na ka­dar kul­lan­ma­la­rı yo­lu­nu, kul­lan­ma­mı­zı is­ti­yor mu­su­nuz? Ne ka­za­na­ca­ğız, siz ne ka­za­na­cak­sı­nız? Siz ne ka­za­na­cak­sı­nız? Haa, "Biz de­di­ği­mi­zi yap­tı­rı­yo­ruz Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­ne." Yap­tı­ra­mı­yor­su­nuz, yap­tı­ra­mı­yor­su­nuz.

Uz­laş­ma bu de­ğil de­ğer­li ar­ka­daş­lar, uz­laş­ma bu de­ğil. Ba­kın, sa­at 19.00. Zor­la­ma bir oy­la­ma ya­pa­cak şim­di Sa­yın Baş­kan, bel­ki de İç Tü­zük ih­la­li ya­pa­cak.

SA­LİH KA­PU­SUZ (An­ka­ra) - Ha­yır, ha­yır, hiç­bir ih­lal fa­lan yok.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Efen­dim, ben si­zin­le ko­nuş­mu­yo­rum, ben Ge­nel Ku­ru­la hi­tap edi­yo­rum.

SA­LİH KA­PU­SUZ (An­ka­ra) - Sa­yın Baş­kan, Ge­nel Ku­ru­la da hi­tap et­sen böy­le bir şey yok.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Ba­kın, bir ih­lal ya­pı­la­cak, ben bu­nu tu­ta­na­ğa ge­çi­ri­yo­rum.

SA­LİH KA­PU­SUZ (An­ka­ra) - Ge­çir.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Ça­lış­ma sü­re­si bit­tik­ten son­ra, ça­lış­ma sü­re­si­nin uza­tıl­ma­sı­na da­ir bir öne­ri­yi oya su­na­cak ve 19.00'da bi­ten ça­lış­ma sü­re­si 19.00'dan son­ra ya­pı­la­cak olan bir oy­la­may­la 22.00'ye ka­dar uza­tı­la­cak.

SA­LİH KA­PU­SUZ (An­ka­ra) - Uza­tıl­dı o, uza­tıl­dı.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Da­ha oy­lan­ma­dı.

SA­LİH KA­PU­SUZ (An­ka­ra) - Ga­li­ba far­kın­da de­ğil­sin, uza­tıl­dı.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Sa­yın Ka­pu­suz, 354 ki­şi ar­ka­nız­da, siz, bu şe­kil­de si­ya­set yap­tı­ğı­nı­zı zan­ne­di­yor­su­nuz. Çok az kal­dı bi­li­yor mu­su­nuz.

SA­LİH KA­PU­SUZ (An­ka­ra) - Onu gö­re­ce­ğiz, san­dık­ta gö­re­ce­ğiz.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Ar­ka­nız­da­ki o ka­la­ba­lık­lar gi­de­cek ve dö­nüp ba­ka­cak­sı­nız "Ne­re­de ha­ta yap­tık, şu mu­ha­le­fet par­ti­si­nin bir tek sö­zü­nü din­le­me­dik, hep bi­zim de­di­ği­mi­zi on­la­rın ka­bul et­me­siy­le uz­laş­ma ta­nı­mı­na var­dık." Bun­la­rı dü­şü­ne­cek­si­niz Sa­yın Ka­pu­suz.

Ba­kın, bir ke­re da­ha tek­rar edi­yo­rum de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ara­nız­da hu­kuk­çu­lar var: Mec­li­sin İç Tü­zü­ğü çok açık­tır, bir oy­la­ma ya­pıl­ma­dık­tan son­ra sa­at 19.00'da ça­lış­ma sü­re­si bi­ter. Ko­nu­nun gö­rü­şül­me­si için uzat­ma ka­ra­rı al­dı Baş­kan; ama, bu ka­rar sü­re­si­nin so­nun­da, sa­at 19.00'dan son­ra İç Tü­zük'e gö­re nor­mal ça­lış­ma sa­ati bit­tik­ten son­ra ça­lış­maz. Me­sai sa­ati­nin uza­tıl­ma­sı­na dö­nük bir ka­rar oy­la­na­cak bi­raz son­ra, ih­lal ya­pa­cak, İç Tü­zük ih­la­li ya­pa­cak. Şim­di­den uya­rı­yo­rum.

MUS­TA­FA ÖZ­YÜ­REK (Mer­sin) - Baş­kan yap­maz öy­le bir şey!

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Boş­ta ola­cak bun­dan son­ra gö­rüş­me­ye ça­lış­tı­ğı­nız ka­nun ta­sa­rı­la­rı. İs­ter ulus­la­ra­ra­sı söz­leş­me­le­ri gö­rü­şün, is­ter "mort­ga­ge"ı ge­ti­rin. Hiç­bir şe­kil­de…

SA­LİH KA­PU­SUZ (An­ka­ra) - İç Tü­zük Mec­li­sin ça­lış­ma­sı için dü­zen­le­me ya­pı­yor, ça­lış­ma­mak için de­ğil, ça­lış­ma­ma­sı için dü­zen­le­me­si yok.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, ba­zı ar­ka­daş­lar ön­de, otur­duk­la­rı yer­den ba­ğı­rı­yor­lar, ya­ni ken­di­le­ri­ni ifa­de et­mek­te sı­kın­tı çe­ki­yor­lar, ben bu­nu an­la­mı­yo­rum. Lüt­fen, uya­rır mı­sı­nız

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Koç, Ge­nel Ku­ru­la hi­tap edin.

Bu­yu­run.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Evet, bu ih­la­lin şim­di­den ya­pı­la­ca­ğı­nı söy­lü­yo­rum. Bel­ki bir usul tar­tış­ma­sı­na gi­de­cek sü­reç. Bu­nu da be­lir­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın, ya­pı­cı ol­du­ğu­muz nok­ta­da Mort­ga­ge Ya­sa Ta­sa­rı­sı'nda da ya­pı­cı ol­du­ğu­mu­zu söy­le­dim ar­ka­daş­la­rı­ma, so­rum­lu grup baş­kan ve­ki­li­ne. "Bir tek öner­ge ve­re­ce­ğiz." de­dim. "Tü­mü hak­kın­da, bi­rin­ci bö­lüm, ikin­ci bö­lüm ko­nuş­ma­cı­la­rı­mız ola­cak ve bu şe­kil­de ya­pı­cı dav­ra­na­ca­ğız." de­dim. "Sek­tö­rün bek­len­ti­le­ri var. Ver­giy­le il­gi­li bir­ta­kım çe­liş­ki­ler ol­ma­sı­na rağ­men, bu uya­rı­la­rı­mı­zı di­le ge­tir­mek için de bö­lüm­ler­de­ki ko­nuş­ma hak­kı­mı­zı kul­la­na­ca­ğız." de­dim. Ama, siz, te­mel ya­sa­da, ener­ji ve­rim­li­li­ği… Ka­çak­çı­lık­la Mü­ca­de­le Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı, bu­nun te­mel ya­sa ge­ti­ril­me­si, vic­dan sa­hi­bi mil­let­ve­kil­le­ri­ni ra­hat­sız et­mi­yor mu? Bun­la­rın için­den ne­ler ge­çe­cek?

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - To­par­lı­yo­rum.

BAŞ­KAN - Sa­yın Koç, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum.

Ba­kın, 31 mad­de­lik bir ka­nun ta­sa­rı­sı, te­mel ya­sa ge­le­cek, iki ki­şi ko­nu­şa­cak. Bu­nun için­den ne­ler ge­çe­cek de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım? İs­te­mez mi­si­niz şu mad­de­le­rin üze­rin­de du­rul­ma­sı­nı? Her­kes, her­kes Ada­let Ko­mis­yo­nu üye­si de­ğil. Bun­la­rı ay­rın­tı­la­rıy­la bil­mi­yor ve Tür­ki­ye'yi çe­şit­li bo­yut­lar­da il­gi­len­di­ren son de­re­ce önem­li bir ka­nun ta­sa­rı­sı, te­mel ya­sa. Han­gi hu­kuk da­lı­nı tü­müy­le il­gi­len­di­ren bir kav­ram var Ka­çak­çı­lık­la Mü­ca­de­le Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nda? Ka­çak­çı­lık­la mü­ca­de­le te­mel bir hu­kuk da­lı mı­dır? Ama, Mec­lis­ten, bu şe­kil­de kap­kaç ya­pa­rak ka­nun çı­kart­mak si­zin için te­mel bir hu­kuk da­lı ol­du.

Say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Öne­ri­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum…

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­ti­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN -  İs­te­yi­niz…

Öne­ri­yi ka­bul eden­ler…

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, otu­ru­mu ka­pat­mak zo­run­da­sı­nız.

BAŞ­KAN - Ka­bul et­me­yen­ler… Öne­ri ka­bul edil­miş­tir.

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, otu­ru­mu ka­pat­mak zo­run­da­sı­nız.

BAŞ­KAN -Bir­le­şi­me on da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 19.07

 

ÜÇÜN­CÜ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 19.30

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Bay­ram ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur), Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 65'in­ci Bir­le­şi­mi'nin Üçün­cü Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

İç Tü­zük'ün 37'nci mad­de­si­ne gö­re ve­ril­miş iki adet doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma öner­ge­si var­dır.

ÖMER ABU­ŞOĞ­LU (Ga­zi­an­tep) - Sa­yın Baş­kan, usul hak­kın­da, tu­tu­mu­nuz­la il­gi­li söz is­ti­yo­rum.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­niz­li) - 63'e gö­re, usul hak­kın­da…

BAŞ­KAN - Sa­yın Abu­şoğ­lu, si­zin ta­le­bi­niz ne­dir efen­dim?

ÖMER ABU­ŞOĞ­LU (Ga­zi­an­tep) - 63'e gö­re söz al­mak is­ti­yo­rum. İç Tü­zük hük­mü açık efen­dim. Ça­lış­ma sa­at­le­ri uza­tıl­ma­dan sa­at­le­ri uza­ta­ma­yız.

BAŞ­KAN - Sa­yın Abu­şoğ­lu, ben, öne­ri üze­rin­de, 55'in­ci mad­de­nin ikin­ci fık­ra­sı uya­rın­ca bir onay al­dım. Bu onay­da da Ge­nel Ku­ru­lun ka­ra­rı te­bey­yün et­miş­tir. Ama, siz, be­nim tu­tu­mum hak­kın­da böy­le bir ta­lep­te bu­lu­nu­yor­sa­nız ben si­ze söz hak­kı ve­ri­rim. On­dan do­la­yı bir şey yok, en­di­şe et­me­yin.

ÖMER ABU­ŞOĞ­LU (Ga­zi­an­tep) - Onu is­ti­yo­ruz. Bu ko­nu­yu bu şe­kil­de yo­rum­la­ma­nız ve usul hak­kın­da.

BAŞ­KAN - Ta­mam efen­dim.

Be­nim, geç­miş­te­ki uy­gu­la­ma­lar­dan ve mev­cut İç Tü­zük'ten an­la­dı­ğım hu­sus bu­dur. Ama, bu hu­sus­ta iti­ra­zı­nız de­vam edi­yor­sa, sü­rü­yor­sa, ben si­ze söz hak­kı ve­re­bi­li­rim.

De­vam edi­yor mu Sa­yın Abu­şoğ­lu?

ÖMER ABU­ŞOĞ­LU (Ga­zi­an­tep) - De­vam edi­yor.

BAŞ­KAN - Evet, Sa­yın Abu­şoğ­lu, tu­tu­mu­mun aley­hin­de mi le­hin­de mi is­ti­yor­su­nuz?

ÖMER ABU­ŞOĞ­LU (Ga­zi­an­tep) - Aley­hin­de is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Aley­hin­de is­ti­yor­su­nuz.

Sa­yın Kan­do­ğan, da­ha son­ra da si­ze söz ve­re­ce­ğim.

Bu­yu­run Sa­yın Abu­şoğ­lu.

VI. - USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER

1.- Geçen oturumda Meclisin çalışma saati tamamlandıktan sonra da çalışmalara devam edildiği ve İç Tüzük ihlali yapıldığı konusunda

ÖMER ABU­ŞOĞ­LU (Ga­zi­an­tep) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Bu tu­tu­mu­nuz­dan do­la­yı özel­lik­le si­ze te­şek­kür et­mek is­ti­yo­rum. Si­zin tu­tu­mu­nuz aley­hi­ne ko­nuş­ma­yı is­te­dim ve gö­nül ra­hat­lı­ğıy­la bu yo­lu aç­tı­ğı­nız için teb­rik et­mek ge­rek ve bu tu­tu­mu­nuz­dan do­la­yı da ay­rı­ca te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bi­raz ön­ce AK Par­ti Grup öne­ri­si­nin gö­rü­şül­me­si es­na­sın­da Mec­li­sin nor­mal sa­ati olan ye­di sa­ati, sü­re iti­ba­rıy­la dol­mak üze­rey­di ve Sa­yın Baş­kan da ya­pı­lan işin ta­mam­lan­ma­sı­na ka­dar sü­re­nin uza­tıl­ma­sıy­la il­gi­li bir Ge­nel Ku­rul ona­yı al­dı ve bu çer­çe­ve­de, kür­sü­de bu­lu­nan ha­ti­bin ko­nuş­ma sü­re­si­nin ta­mam­lan­ma­sı ve ar­ka­sın­dan da grup öne­ri­si­nin oy­lan­ma­sıy­la il­gi­li olan ya­pı­lan işin ta­mam­lan­ma­sı sü­re­ci ta­mam­la­na­na ka­dar sü­re­yi uzat­tı.

Ama, bu­ra­da, yo­ru­ma muh­taç bir nok­ta var, ora­sı da şu: AK Par­ti Grup öne­ri­si­nin iki ay­rı yö­nü var. Bi­ri­si, Mec­lis gün­de­miy­le il­gi­li olan yö­nü, gün­de­min tes­pi­tiy­le il­gi­li olan yö­nü; ikin­ci­si de ça­lış­ma sü­re­si­nin uza­tıl­ma­sıy­la il­gi­li olan yö­nü. Bir ça­lış­ma sü­re­si­nin uza­tı­la­bil­me­si için, sü­re dol­ma­dan mut­lak su­ret­te bu uza­tıl­ma­nın ya­pıl­ma­sı la­zım. Ama, bi­zim bu­ra­da yap­tı­ğı­mız iş, sü­re bit­tik­ten son­ra ça­lış­ma sü­re­si­ni uzat­mak ol­muş­tur. Bu­ra­da Sa­yın Baş­ka­nın uy­gu­la­ma­sı ge­re­ken hu­sus ben­ce şu­dur: Sa­yın Baş­kan, ça­lış­ma sü­re­si­nin uza­tı­mı işi nor­mal me­sai sa­at­le­ri içe­ri­sin­de ger­çek­leş­ti­ril­miş gi­bi ça­lış­ma sü­re­si­nin sa­at 10'a ka­dar uza­tıl­ma iş­le­mi­ni baş­lat­mak üze­re otu­ru­mu aç­tı ve gün­de­me de­vam edi­yor. Bu nok­ta­da ya­pı­lan ha­ta şu: El­bet­te, AK Par­ti­nin Grup öne­ri­si üze­rin­de gün­de­min tes­pi­tiy­le il­gi­li olan hü­küm oy­lan­mış­tır, ka­bul edil­miş­tir ve Mec­li­sin gün­de­mi ta­mam­lan­mış­tır, gün­de­mi ke­sin­leş­miş­tir, ama ikin­ci hu­sus olan ça­lış­ma sü­re­si­nin uza­tıl­ma­sıy­la il­gi­li hü­küm ben­ce bu­ra­da uy­gu­lan­maz. Hu­kuk man­tı­ğı, ob­jek­tif hu­kuk kri­ter­le­ri açı­sın­dan de­ğer­len­dir­di­ği­miz za­man, ça­lış­ma sü­re­si­nin ta­mam­lan­ma­sı, sü­re uza­tı­mı için ge­çer­li olan za­man di­li­mi içe­ri­sin­de ya­pıl­ma­mış­tır. Do­la­yı­sıy­la, AK Par­ti Grup öne­ri­si­nin içe­ri­sin­de yer alan sü­re uza­tı­mıy­la il­gi­li hü­küm ge­çer­siz hâle gel­miş­tir.

Bun­dan do­la­yı, Sa­yın Baş­kan, AK Par­ti Grup öne­ri­si­ni iki ay­rı çer­çe­ve­de, iki ay­rı un­sur iti­ba­rıy­la de­ğer­len­dir­me­ye al­ma­nız ve gün­dem­le il­gi­li olan hu­su­sun oy­lan­ma­sı ve ka­bul edil­me­si iti­ba­rıy­la hu­sus ger­çek­leş­miş­tir, ama sü­re uza­tı­mıy­la il­gi­li hü­küm o nok­ta­da düş­müş­tür. Nor­mal ça­lış­ma sa­at­le­ri içe­ri­sin­de sü­re uza­tıl­ma­dı­ğı için, grup öne­ri­si içe­ri­sin­de yer alan o hük­mün oy­la­ma­ya ta­bi ol­ma­ma­sı ge­re­kir. Bu hu­su­su dik­ka­te ala­rak…

SA­LİH KA­PU­SUZ (An­ka­ra) - Saa­tin kaç ol­du­ğu­na dik­kat ede­bil­di­niz mi?

ÖMER ABU­ŞOĞ­LU (De­vam­la) - Efen­dim, Sa­yın Baş­kan, saa­tin kaç ol­ma­sı…

SA­LİH KA­PU­SUZ (An­ka­ra) - Oy­la­ma es­na­sın­da…

ÖMER ABU­ŞOĞ­LU (De­vam­la) - Ben, özel­lik­le, saa­tin kaç ol­du­ğu üze­rin­de du­ru­yo­rum za­ten.

BAŞ­KAN - Sa­yın ha­ti­bi din­le­ye­lim.

ÖMER ABU­ŞOĞ­LU (De­vam­la) - Ça­lış­ma sü­re­si­nin uza­tıl­ma­sıy­la il­gi­li oy­la­ma ya­pıl­dı­ğı an­da, Mec­li­sin nor­mal ça­lış­ma sa­ati ta­mam­lan­mış­tı. Ta­mam­lan­ma­mış ol­say­dı, za­ten bu­ra­da be­nim bu­lun­ma­ma ge­rek yok­tu, bu usul mü­za­ke­re­si­ni aç­ma­mı­za, ta­lep et­me­mi­ze ge­rek yok­tu. Nor­mal me­sai sa­at­le­ri içe­ri­sin­de uza­tıl­ma­dı­ğı için, ila­ve me­sai tes­pit edil­me­di­ği için, grup öne­ri­si­nin içe­ri­sin­de­ki o mad­de, hü­küm iti­ba­rıy­la ar­tık düş­müş­tür, hü­küm­süz kal­mış­tır o ta­lep. Eğer, me­sai sa­at­le­ri içe­ri­sin­de ol­muş ol­say­dı o ta­le­bi­niz, el­bet­te Sa­yın Baş­ka­nın oy­la­ma­ya ta­bi tut­ma­sı ye­rin­dey­di, ama… Hu­kuk­çu olan ar­ka­daş­lar bu­ra­da­ki man­tı­ğı ga­yet iyi an­lar­lar.

AK Par­ti Grup öne­ri­si­nin iki ay­rı un­su­ru var, iki ay­rı un­sur­dan olu­şu­yor. Un­sur­lar­dan bi­ri­si ye­ri­ne ge­ti­ril­miş­tir, Mec­lis gün­de­mi tes­pit edil­miş­tir, ama, un­sur­lar­dan ikin­ci­si olan ça­lış­ma sa­at­le­ri­nin uza­tıl­ma­sı hu­su­su hu­kuk man­tı­ğı çer­çe­ve­si içe­ri­sin­de oy­la­ma­ya ta­bi tu­tu­la­maz, çün­kü, ye­di­yi aşan bir za­man içe­ri­sin­de oy­la­ma­ya ta­bi tu­tul­muş­tur. Do­la­yı­sıy­la, Mec­li­sin ça­lış­ma sa­ati ta­mam­lan­dık­tan son­ra oy­lan­dı­ğı için de o hu­sus, oy­la­ma dı­şın­da kal­ma­sı ge­re­kir. Oy­lan­mış ol­sa bi­le, bu hük­mün uy­gu­lan­ma­ma­sı için ge­rek­li olan dav­ra­nı­şı, ge­rek­li olan ka­rar­lı­lı­ğı Sa­yın Baş­ka­nın gös­ter­me­si ge­re­kir­di. Bu ka­rar­lı­lı­ğı gös­ter­me­di­ği için de biz, bu usul hak­kın­da­ki tar­tış­ma­yı is­te­dik.

Bir ke­re da­ha, Sa­yın Baş­ka­nın, hu­kuk­çu­la­rın­dan, da­nış­man­la­rın­dan ge­rek­li gö­rü­şü alıp, bu hu­su­su bir ke­re da­ha mü­za­ke­re et­me­si ve ko­nu­yu o şek­liy­le Sa­yın Ge­nel Ku­ru­lun hu­zu­ru­na ge­tir­me­si­ni ta­lep edi­yo­ruz.

Say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Abu­şoğ­lu.

Evet, leh­te, Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Sa­dul­lah Er­gin.

Sa­yın Er­gin, bu­yu­run. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

SA­DUL­LAH ER­GİN (Ha­tay) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; İç Tü­zük 63'ün­cü mad­de­ye gö­re Mec­lis Baş­kan Ve­ki­li­mi­zin yap­tı­ğı uy­gu­la­ma hak­kın­da usul tar­tış­ma­sı açıl­dı. Ben, bu­ra­da, Sa­yın Baş­ka­nın uy­gu­la­ma­sı­nın İç Tü­zük'e ve hu­ku­ka uy­gun ol­du­ğu dü­şün­ce­sin­de­yim. Çün­kü, sa­at 18.55'te, ça­lış­ma sa­ati bit­me­den ön­ce, Sa­yın Baş­kan, İç Tü­zük'ün 55'in­ci mad­de­si­nin ikin­ci fık­ra­sı ge­re­ğin­ce, Ge­nel Ku­ru­lun gö­rü­şü­nü al­mak su­re­tiy­le -şu an­da gö­rü­şül­mek­te olan iş bi­tin­ce­ye ka­dar- ça­lış­ma sü­re­si­nin uza­tıl­ma­sı­nı Ge­nel Ku­ru­lun oy­la­rı­na sun­muş­tur ve bu oya sun­ma iş­le­mi Ge­nel Ku­ru­lun ça­lış­ma sa­at­le­ri içe­ri­sin­de­dir. Bu, el­de gö­rü­len iş, AK Par­ti Grup öne­ri­si­dir. Bu grup öne­ri­si­nin oy­lan­ma­sıy­la be­ra­ber, grup öne­ri­mi­zin içe­ri­sin­de de bu­gün iti­ba­rıy­la sa­at 22.00'ye ka­dar ça­lış­ma­mı­zın Ge­nel Ku­ru­lun oy­la­rı­na su­nul­ma­sı var­dır ve Ge­nel Ku­rul sa­at 22.00'ye ka­dar ça­lış­ma­yı da ka­bul et­miş­tir. Do­la­yı­sıy­la, İç Tü­zük 55'in­ci mad­de­nin ikin­ci fık­ra­sı ay­nen şu hük­mü amir­dir: "Zo­run­lu hâller­de, o bir­le­şim için ge­çer­li ol­mak kay­dıy­la ve so­na er­mek üze­re olan iş­le­rin ta­mam­lan­ma­sı ama­cıy­la otu­ru­mun uza­tıl­ma­sı­na Ge­nel Ku­rul­ca ka­rar ve­ri­le­bi­lir. " 55'in­ci mad­de­nin ikin­ci fık­ra­sı bu hük­mü amir. 

Bu hü­küm ge­re­ğin­ce, Baş­kan­lık Di­va­nı, Ge­nel Ku­ru­lun ona­yı­nı al­mak su­re­tiy­le, el­de­ki iş bi­tin­ce­ye ka­dar sü­re­yi uzat­mış­tır. El­de­ki işin içe­ri­ği bu­gün­kü ça­lış­ma sa­ati­nin sa­at 22.00'ye ka­dar uza­tıl­ma­sı­nı içer­di­ğin­den, şu an­da ça­lış­ma­ya de­vam edil­me­si İç Tü­zük 55'e, ge­nel an­lam­da hu­ku­ka uy­gun­dur di­yo­rum, Baş­kan­lık uy­gu­la­ma­sı­nın doğ­ru ol­du­ğu dü­şün­ce­siy­le Ge­nel Ku­ru­lu say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Aleyh­te, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met Kan­do­ğan.

Sa­yın Kan­do­ğan, bu­yu­run.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. Ön­ce­lik­le, Mec­lis Baş­kan Ve­ki­li­mi­ze usul hak­kın­da bir tar­tış­ma aç­ma­sı ve biz­le­re söz ver­me­sin­den do­la­yı te­şek­kür edi­yo­rum.

Bu­gün, sa­at 15.00'ten iti­ba­ren ça­lış­ma­ya baş­la­dık ve 15.00'ten iti­ba­ren de Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Ge­nel Ku­rul sa­lo­nun­da­yım. Sa­at 19.00'a ka­dar, bu­gün, Dev­let Ba­ka­nı Sa­yın Ali Ba­ba­can'ı din­le­dik. Yir­mi da­ki­ka ko­nuş­ma­sı ge­re­kir­ken, yak­la­şık kırk da­ki­ka­lık bir sü­re­de ko­nuş­ma­la­rı­nı ta­mam­la­dı­lar. Yi­ne, AK Par­ti Gru­bu adı­na ko­nu­şan ar­ka­da­şı­mız on da­ki­ka ko­nuş­ma­sı ge­re­kir­ken, yak­la­şık yir­mi da­ki­ka­lık bir sü­re ko­nuş­tu. Bü­tün bun­la­rın ne­ti­ce­sin­de, AK Par­ti Grup öne­ri­si­nin oy­la­ma­sı­na ge­çil­me­den ön­ce, Mec­lis Baş­kan Ve­ki­li­miz, AK Par­ti Grup öne­ri­si­nin oy­la­ma­sı bi­tin­ce­ye ka­dar Mec­lis ça­lış­ma­la­rı­na de­vam et­me­si yo­lun­da Ge­nel Ku­ru­lun gö­rü­şü­nü al­dı.

Şim­di, ben işin bu saf­ha­sı­na bi­raz son­ra ge­le­ce­ğim, an­cak, bu iş­lem bit­tik­ten son­ra, Sa­yın Mec­lis Baş­kan Ve­ki­li­miz on da­ki­ka sü­rey­le Mec­lis ça­lış­ma­la­rı­na ara ver­di. Ben sa­ati­me bak­tım. Sa­yın Mec­lis Baş­ka­nı on da­ki­ka sü­rey­le ça­lış­ma­la­ra ara ver­di, ama, ken­di­le­ri Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Ge­nel Ku­ru­lu­na tam yir­mi be­şin­ci da­ki­ka­da gel­di­ler. Ya­ni, biz ça­lış­ma­yı is­ti­yo­ruz, ça­lış­ma­dan ka­çan bir ta­ra­fı­mız yok, an­cak, Sa­yın Mec­lis Baş­ka­nı­mız on da­ki­ka ara ve­ri­yor, ken­di­le­ri yir­mi be­şin­ci da­ki­ka­da Mec­li­se gel­di­ler. Ya­ni, Mec­lis ça­lı­şa­cak­sa, Mec­lis Baş­kan Ve­ki­li­miz de dâhil ol­mak üze­re he­pi­miz ku­ral­la­ra uya­lım, ça­lış­ma sa­at­le­ri­ne sa­dık ola­lım, hep be­ra­ber ça­lı­şa­lım. Biz ça­lış­ma­dan kaç­mı­yo­ruz. Bi­zim iti­ra­zı­mız, bu­ra­da bir İç Tü­zük ih­la­li ol­du­ğu şek­lin­de­ki gö­rüş­ten yo­la çı­ka­rak, Sa­yın Baş­ka­nın tu­tu­mu hak­kın­da usul tar­tış­ma­sı açıl­ma­sı­nı is­te­dik. Çün­kü, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ba­kı­nız, bu­gü­ne ka­dar bu­nun ör­ne­ği var­sa… Sa­yın Mec­lis Baş­ka­nı­mız "Da­ha ön­ce ör­ne­ği var." de­di. Ben bek­li­yo­rum, han­gi bir­le­şim­de, han­gi otu­rum­da böy­le bir olay ay­nen ce­re­yan et­miş ve ce­re­yan eden bu olay kar­şı­sın­da da Mec­lis baş­kan ve­kil­le­ri­miz ay­nı uy­gu­la­ma­yı ne za­man yap­mış­lar, ben me­rak edi­yo­rum. Var­sa böy­le bir uy­gu­la­ma or­ta­ya ko­nur.

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - De­ma­go­ji ya­pı­yor­sun!

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Şim­di, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ora­dan, ye­rin­den söz at­ma­ya ça­lı­şan bir de­ğer­li mil­let­ve­ki­li var, ben onu mu­ha­tap ka­bul et­mi­yo­rum, mu­ha­ta­bım siz­ler­si­niz bu­gün, onu özel­lik­le be­lirt­mek is­ti­yo­rum.

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Çok me­rak­lı de­ği­liz!

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Şim­di, bu 55'in­ci mad­de çok açık. 55'in­ci mad­de: "Zo­run­lu hâller­de, o bir­le­şim için ge­çer­li ol­mak kay­dıy­la ve so­na er­mek üze­re olan iş­le­rin ta­mam­lan­ma­sı ama­cıy­la…"

Şim­di, so­na er­mek üze­re olan iş­ler ne­dir? Bu­gü­ne ka­dar bü­tün uy­gu­la­ma­lar, eğer o an­da bir ko­nuş­ma ya­pan mil­let­ve­ki­li var­sa kür­sü­de ve sü­re­yi de aş­ma­sı söz ko­nu­su ise, o ko­nuş­ma­nın bi­ti­mi­ne ka­dar sü­re uza­tı­mı ve­ri­le­bi­lir. Bu oy­la­nı­yor, bu on­lar­ca kez ol­du, ama sa­de­ce o ko­nuş­ma­nın bi­ti­mi­ne ka­dar ve bir­çok kez de Mec­lis baş­kan ve­kil­le­ri­miz, bu­ra­da, da­ha beş da­ki­ka var­ken, on da­ki­ka var­ken ve sı­ra­da ko­nuş­mak üze­re olan mil­let­ve­kil­le­ri­miz de ol­ma­sı­na rağ­men, on­la­ra, ye­di-se­kiz da­ki­ka var­ken söz ver­me­yip "Ça­lış­ma sü­re­mi­zin so­nu­na gel­dik, bu ça­lış­ma­la­rı­mı­zı da bi­ti­re­me­ye­ce­ği­mi­zin an­la­şıl­ma­sı ne­de­niy­le…" sı­ra­da ko­nuş­ma yap­mak üze­re ha­zır bek­le­yen mil­let­ve­ki­li ol­ma­sı­na rağ­men, ye­di-se­kiz da­ki­ka, on da­ki­ka ön­ce­sin­den Mec­lis ça­lış­ma­la­rı­na ara ver­di­ği on­lar­ca otu­rum ol­muş­tur.

Şim­di, bu­ra­da­ki has­sas olan nok­ta şu­dur de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri: Bu­ra­da, za­ten Mec­li­sin ça­lış­ma sü­re­le­ri­nin oy­lan­ma­sı söz ko­nu­su. Si­zin Mec­li­sin ça­lış­ma sü­re­siy­le il­gi­li oy­la­ma­yı 19.00'dan ön­ce bi­tir­me­niz la­zım, çün­kü Mec­li­sin ça­lış­ma sü­re­si sa­at 19.00'da so­na eri­yor. Si­zin, bu oy­la­ma­yı, bu ça­lış­ma­yı 19.00'dan ön­ce bi­tir­me­niz la­zım.

Si­zin ya­pa­ca­ğı­nız şey bel­ki bu­ra­da şu ola­bi­lir­di: "Sı­ra­da ko­nuş­mak­ta olan mil­let­ve­ki­li­mi­zin ko­nuş­ma­sı bi­tin­ce­ye ka­dar ça­lış­ma sü­re­si­ni uza­tı­yo­rum."

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de, Mec­lis baş­kan ve­kil­le­ri­mi­zin uy­du­ğu, İç Tü­zük'ün de amir hük­mü bu­dur. Siz bu­na uy­ma­ya­cak­sı­nız ve oy­la­ma­nın sa­de­ce ve sa­de­ce ça­lış­ma sa­at­le­ri ve haf­ta­lık prog­ram ol­du­ğu­nu da göz önü­ne ala­cak olur­sa­nız, bu­nun çok açık bir İç Tü­zük ih­la­li ol­du­ğu ayan be­yan or­ta yer­de du­ru­yor. Çün­kü, oy­la­nan, Mec­li­sin bu­gün ça­lış­ma sü­re­si­nin 22.00'ye ka­dar olan uza­tıl­ma­sı­dır. Ya­pı­lan iş, bu ne­den­le son de­re­ce yan­lış­tır. Bir usul ha­ta­sı ya­pıl­mış­tır. Bir İç Tü­zük ih­la­li ya­pıl­mış­tır. Bu İç Tü­zük ih­la­li­ni de da­ha ön­ce­den, Sa­yın Baş­kan Ve­ki­li­mi­zi Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Grup Baş­kan Ve­ki­li, Ana­va­tan Par­ti­si Grup Baş­kan Ve­ki­li ve be­nim de ol­du­ğum bir or­tam­da uyar­ma­mı­za ve ikaz et­me­mi­ze rağ­men, bu­nun­la il­gi­li ör­nek olay var­sa onu da or­ta­ya koy­ma­la­rı­nı is­te­me­mi­ze rağ­men, bu sa­ate ka­dar, bu ko­nuy­la il­gi­li her­han­gi bir otu­rum­da böy­le alın­mış bir ka­rar ol­du­ğu şu ana ka­dar Ge­nel Ku­ru­la su­nu­la­ma­dı.

O ba­kım­dan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ça­lı­şa­lım, ça­lış­mak­tan kaç­mı­yo­ruz. Ben, iş­te, bu­gün Mec­li­sin ka­pa­nış sa­ati­ne ka­dar yi­ne bu­ra­da­yım. 15.00'te gir­dim, hiç Mec­li­si terk et­me­den, şu ana ka­dar bü­tün ça­lış­ma­la­ra iş­ti­rak et­tim ve yi­ne ça­lış­ma­ya de­vam ede­ce­ğim.

Be­nim iti­ra­zım, ça­lış­ma sü­re­le­ri­nin 22.00 ol­ma­sı, 24.00 ol­ma­sı de­ğil, bu­ra­da çok açık bir şe­kil­de bir İç Tü­zük ih­la­li ya­pıl­ma­sı ve bu­gün sa­at 19.00'a ka­dar bu gö­rüş­me­le­rin uza­ma­sı­nın se­be­bi de, Sa­yın Ali Ba­ba­can'ın yak­la­şık kırk da­ki­ka sü­ren ve bu­ra­da­ki Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­li mil­let­ve­kil­le­ri­mi­zin sa­de­ce kırk ci­va­rın­da­ki­nin iz­le­miş ol­du­ğu bir ko­nuş­ma­nın o ka­dar uzun sür­me­si ve bu ne­den­le Mec­li­sin ça­lış­ma sü­re­le­ri­nin so­nu­na ge­lin­di­ğin­de, hâlâ AK Par­ti Grup öne­ri­si­nin oy­la­na­ma­ma­sı­dır. Me­se­le bu­dur.

Ben o ba­kım­dan, bu­nun bir İç Tü­zük ih­la­li ol­du­ğu­nu, ya­pı­lan iş­le­min yan­lış ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yor ve Baş­ka­nın tu­tu­mu­nun aley­hin­de ol­du­ğu­mu ifa­de edi­yor, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Kan­do­ğan.

Leh­te, An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Sa­lih Ka­pu­suz.

Sa­yın Ka­pu­suz, bu­yu­run. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

SA­LİH KA­PU­SUZ (An­ka­ra) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Şu an­da, bir usul tar­tış­ma­sı açıl­mış ol­ma­sı ha­se­biy­le de ben­ce çok ye­ri­ne otur­ma­yan bir tar­tış­ma ya­pı­yo­ruz. Her şey­den ön­ce, İç Tü­zük'te bu tar­tış­ma imkânı­nı ve­ren bir mad­de­nin ol­muş ol­ma­sı, bu­nun her ko­nu­da kul­la­nıl­ma­sı an­la­mı­na da gel­me­me­si la­zım. Usul ola­rak bir yan­lış­lık söz ko­nu­su de­ğil. El­bet­te, Mec­lis ça­lış­ma­la­rı­nı ta­kip eden de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­miz, bu gö­rev­de bu­lu­nan de­ğer­li ar­ka­daş­la­rı­mız bu ko­nu­la­rı bi­li­yor, ama, hal­kı­mız her şe­yi bü­tün de­ta­yıy­la bil­me­di­ği için, bel­ki bir hu­su­sun açık­lan­ma­sın­da ya­rar var.

Biz, Da­nış­ma Ku­ru­luy­la ne yap­mak is­ti­yo­ruz de­ğer­li ar­ka­daş­lar? Mec­li­si ça­lış­tır­mak is­ti­yo­ruz. Mec­lis, gün­de­min­de­ki ko­nu­la­rı sı­ra­la­sın, ça­lış­ma sa­at­le­ri­ni be­lir­le­sin ve as­li gö­re­vi olan ya­sa­ma ve de­ne­tim gö­rev­le­ri­ni bir­lik­te yap­sın.

Ba­kı­nız, bu­gün bir­çok tar­tış­ma ya­pıl­dı. Özel­lik­le grup öne­ri­le­ri de­ğer­len­di­ri­lir­ken, ar­ka­daş­la­rı­mız özel­lik­le AK Par­ti Gru­bu öne­ri­si­nin aley­hin­de ko­nu­şur­ken dik­ka­ti­mi çek­ti, hiç­bir de­ne­tim ko­nu­sun­dan bah­se­dil­me­di.

Şöy­le, bir ba­kın, biz, iki haf­ta­lık bir dü­zen­le­me ya­pı­yo­ruz. Yap­mış ol­du­ğu­muz dü­zen­le­mey­le gün­dem­de var olan, bi­li­nen, ön sı­ra­da­ki ka­nun­la­rın pe­şi­ne ba­zı ka­nun­lar ila­ve edi­yo­ruz.

Şim­di, biz -bi­raz ön­ce ar­ka­daş­la­rı­mız da bu ko­nuy­la il­gi­li söy­le­di­ler- ko­nut fi­nans­man sis­te­miy­le il­gi­li, fut­bol mü­sa­ba­ka­la­rı­nın müş­te­rek ba­his­le­riy­le il­gi­li -ki, ya­rın, ikin­ci ve üçün­cü lig ta­kım­la­rı, bu Ana­ya­sa Mah­ke­me­si­nin ip­ta­lin­den do­la­yı her bi­ri­mi­zi ay­rı ay­rı zi­ya­ret ede­cek­ler, hat­ta geç­ti­ği­miz haf­ta zi­ya­ret et­ti­ler- bir tı­ka­nık­lık söz ko­nu­su ola­cak. Ay­rı­ca, ener­ji ve­rim­li­li­ği -ki, le­hin­de bir­çok ko­nuş­ma din­le­dik- Rad­yo Te­le­viz­yon Ku­ru­muy­la il­gi­li bir ar­ka­da­şı­mı­zın bir tek­li­fi var, tek mad­de­lik bir ka­nun ve ben­ze­ri, ih­ti­yaç hâli­ne gel­miş ve ön­ce­lik­li gö­rü­şül­me­si za­ru­ret hâli­ni al­mış ba­zı dü­zen­le­me­le­ri ya­pı­yo­ruz. Pe­ki, bu­nu ya­par­ken bel­ki şu nok­ta­dan Baş­kan­lı­ğın uya­rıl­ma­sın­da ve­ya­hut da ten­kit edil­me­sin­de yer var­dır, o da ne­dir der­se­niz şu: Bu­ra­ya ve­ril­miş olan öner­ge­le­rin en ay­kı­rı­sın­dan baş­la­nır. Ba­şın­dan be­ri mu­ha­le­fe­tin bu ta­le­bi­ne bi­zim Baş­kan­lı­ğı­mız, üzü­le­rek ifa­de ede­lim ki, bi­raz da­ha to­le­rans­lı dav­ra­nıl­dı­ğı için hep ön­ce on­la­rın öner­ge­si ko­nu­şul­du, oy­lan­dı, ar­ka­sın­dan ay­kı­rı öner­ge ola­rak ik­ti­da­rın­ki oy­lan­dı. Şim­di, eğer ter­sin­den ya­pı­lıp doğ­ru bir şey ya­pıl­say­dı Sa­yın Baş­ka­nım, ön­ce AK Par­ti­nin öner­ge­si oy­lan­mış ol­say­dı bu tar­tış­ma­la­rın hiç­bi­ri­ne ge­rek ol­ma­ya­cak­tı, bu ka­bul edil­miş olun­ca za­ten di­ğer­le­ri­nin de ka­bul edil­me­si­ne ge­rek ol­ma­ya­cak­tı.

ÖMER ABU­ŞOĞ­LU (Ga­zi­an­tep) - Sa­yın Ka­pu­suz, si­ze kal­sa mu­ha­le­fe­te hiç söz hak­kı ver­me­ye­cek­si­niz. İç Tü­zük de­ni­len bir şey var. Si­zin in­sa­fı­nı­za kal­ma­dı mu­ha­le­fet.

SA­LİH KA­PU­SUZ (De­vam­la) - Şim­di, pe­ki, olay ne? Olay şu: Efen­dim, sü­re bit­mek üze­rey­ken 3 ta­ne ar­ka­da­şı­mız ko­nuş­muş, 4'ün­cü ar­ka­da­şı­mı­zın ko­nuş­ma­sı­nın da ya­rı­sı­nı bi­raz da­ha ge­çe­cek şek­liy­le sü­re var. Kı­sa bir üç ve­ya­hut da beş da­ki­ka aza­mi sü­re için alı­na­cak ka­rar nok­ta­sın­da yö­ne­tim de bir Ge­nel Ku­ru­la mü­ra­ca­at­ta bu­lu­nu­yor, di­yor ki: "Bu sü­re­yi uzat­mak is­ti­yo­rum." Pe­ki, ne ya­pı­yor? Ge­nel Ku­rul da yet­ki ve­ri­yor. Evet, bu ko­nu­şu­lan… Be­lir­siz bir şey yok. 3 ta­ne şa­hıs ko­nuş­muş, 3 şah­sın ko­nuş­tu­ğu, 4'ün­cü şa­hıs ko­nu­şur­ken de bu sü­re uza­tı­mı­nı Ge­nel Ku­rul­dan alan bir yö­ne­tim ne­yi yan­lış yap­tı, ben an­la­ma­dım.

ÖMER ABU­ŞOĞ­LU (Ga­zi­an­tep) - Sa­yın Baş­kan, si­zin söz­cü­nüz ko­nuş­ma­say­dı nor­mal sa­ati içe­ri­sin­de ya­pı­la­bi­lir­di bu iş­lem. Asıl siz uza­tı­yor­su­nuz ça­lış­ma sa­ati­ni.

SA­LİH KA­PU­SUZ (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­kı­nız, el­bet­te, biz, mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mı­zın ku­ra­la, za­ma­na uy­gun bu­ra­da­ki ça­lış­ma­la­ra kat­kı ver­me­si­ni bek­li­yo­ruz, ama, za­man za­man bu­na ria­yet edil­me­di­ği­ne siz de şa­hit­si­niz. Onun için "o ar­ka­daş ko­nuş­sun, bu ar­ka­daş ko­nuş­ma­sın"dan da­ha önem­li bir hu­sus var. Biz, bu­ra­da, mil­le­tin ve­kil­le­ri ola­rak mil­le­tin mec­li­sin­de mil­le­te hiz­met et­me nok­ta­sın­da ya­sa­ma gö­re­vi­mi­zi yap­mak du­ru­mun­da­yız. Yap­mak is­te­di­ği­miz bu­dur. Mec­lis ça­lış­sın. Ne ya­pı­yo­ruz? Sa­at se­kiz­de de­ğil de, sa­at on­da… Di­ğer bir ifa­dey­le sa­at 20.00'ye ka­dar Mec­lis ça­lış­sın. Ne­den? De­ğer­li ar­ka­daş­lar, her gün Da­nış­ma Ku­ru­lu bu­ra­ya ge­lir­se, her gün Da­nış­ma Ku­ru­luy­la şu ka­dar za­man bu­nun­la va­kit ge­çi­ri­le­cek olur­sa, so­nuç, bi­zim de böy­le bir adım at­mak gi­bi mec­bu­ri­ye­ti­mi­zi or­ta ye­re çı­kart­tı. Yok­sa, biz, yü­rü­yen sis­tem içe­ri­sin­de sa­at 20.00'yi oturt­muş­tuk, ama, ila­ve bir­ta­kım ta­lep­ler ve ba­zı se­bep­ler­den do­la­yı da böy­le bir şey­le kar­şı­laş­tık.

So­nuç ola­rak, şu­nu söy­le­mek is­ti­yo­rum: Baş­kan­lık ola­rak bu uy­gu­la­ma­sın­da bir usul ha­ta­sı yok­tur, yap­tı­ğı uy­gu­la­ma doğ­ru­dur.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ka­pu­suz.

Baş­kan­lı­ğın tu­tu­mu hak­kın­da leh­te ve aleyh­te gö­rüş­le­ri­ni be­lir­te­rek kat­kı­da bu­lu­nan ar­ka­daş­la­rı­ma te­şek­kür edi­yo­rum. Baş­kan­lı­ğın bu hu­sus­ta tu­tu­mun­da bir de­ği­şik­lik yok­tur. Bil­gi­le­ri­ni­ze arz ede­rim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, İç Tü­zük'ün 37'nci mad­de­si­ne gö­re ve­ril­miş iki adet doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma öner­ge­si var­dır. Ay­rı ay­rı oku­tup iş­le­me ala­ca­ğım ve oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

İlk öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

IV. - BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI (Devam)

C) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

2.- Zon­gul­dak Mil­let­ve­ki­li Ha­run Akın'ın, 3837 Sa­yı­lı Ka­nu­nun Ek 9'un­cu Mad­de­sin­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/895) doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (4/434)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

10.11.2006 ta­ri­hin­de Baş­kan­lı­ğı­nı­za ver­miş ol­du­ğum, Yük­se­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Teş­ki­la­tı hak­kın­da 41 sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­nin de­ğiş­ti­ri­le­rek ka­bu­lü­ne da­ir 2809 sa­yı­lı Ka­nun ile 78 ve 190 sa­yı­lı Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de de­ği­şik­lik ya­pıl­ma­sı hak­kın­da­ki 3837 sa­yı­lı Ka­nun­da de­ği­şik­lik ya­pıl­ma­sı ile il­gi­li, Ka­nun Tek­li­fim, 2/895 Esas No ile il­gi­li ko­mis­yo­na in­ti­kal et­miş olup, ha­len ko­mis­yon­da bek­le­mek­te­dir.

Ka­nun tek­li­fi­nin üç ay­lık sü­re­den bu ya­na ko­mis­yon gün­de­min­de bek­le­me­si kar­şı­sın­da, "Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­rin Esas Ko­mis­yon­la­ra ha­va­le gü­nün­den iti­ba­ren en geç kırk­beş gün için­de so­nuç­lan­dı­rıl­ma­sı ge­re­kir" de­ni­len TBMM İç Tü­zü­ğü­nün 37. mad­de­si ge­re­ği adı ge­çen ka­nun tek­li­fi­min,  doğ­ru­dan ge­nel ku­rul gün­de­mi­ne alın­ma­sı­nı arz ve ta­lep ede­rim.

                                                                                                             Ha­run Akın

                                                                                                              Zon­gul­dak

BAŞ­KAN - Öner­ge sa­hi­bi ola­rak Sa­yın Ha­run Akın.

Bu­yu­run Sa­yın Akın.

Sü­re­niz beş da­ki­ka.

HA­RUN AKIN (Zon­gul­dak) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Zon­gul­dak Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si­nin is­mi­nin Bü­lent Ece­vit Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si ol­ma­sıy­la il­gi­li ver­miş ol­du­ğum ka­nun tek­li­fi­nin doğ­ru­dan Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne alın­ma­sıy­la il­gi­li söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, 12 Ka­sım 2006'da, dost­la­rı, se­ven­le­ri ve Tür­ki­ye, bir de­ğer­li dev­let ada­mı­nı son­suz­lu­ğa uğur­la­dı. Da­ğa ta­şa is­mi ya­zı­lan, halk­la bir­lik­te ya­şa­yan, hal­kın için­den bir şa­ir Baş­ba­ka­nı uğur­la­dık. Hep gö­rün­dü­ğü gi­bi olan ve ol­du­ğu gi­bi de ka­bul edi­len, si­ya­si ha­ya­tın­da yap­tı­ğı hiz­met­ler­de doğ­ru­la­rıy­la, ha­ta­la­rıy­la, top­lu­mun hoş­gö­rü­sü­ne en faz­la maz­har olan bir öz­gür­lük sev­da­lı­sı­nı uğur­la­dık.

Ece­vit'i uğur­lar­ken bir Zon­gul­dak Mil­let­ve­ki­li, ma­den böl­ge­si­nin bir in­sa­nı ve hat­ta Tür­ki­ye Taş­kö­mü­rü Ku­ru­mun­da iş­çi ola­rak ça­lış­mış ve emek­li bir iş­çi ev­la­dı ola­rak, Ece­vit'e Zon­gul­dak'ın bir şe­kil­de sev­gi­si­ni or­ta­ya koy­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni dü­şün­düm. Zon­gul­dak'ta şeh­ri­mi­zin ve böl­ge­mi­zin kal­kın­ma­sı­nın en bü­yük ve en önem­li ku­ru­mu olan Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si­nin is­mi­nin ba­şı­na "Bü­lent Ece­vit" is­mi­nin ge­ti­ril­me­si­nin çok doğ­ru ola­ca­ğı­na inan­dım. Ön­ce Ge­nel Baş­ka­nı­mız Sa­yın De­niz Bay­kal'la pay­laş­tım. Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si Rek­tö­rü Sa­yın Ho­ca­mı ara­dım ve Ge­nel Ma­den İş­çi­le­ri Sen­di­ka Baş­ka­nı Çe­tin Al­tun'la gö­rüş­tüm, bir­çok Zon­gul­dak'ta ve çev­rem­de bu­lu­nan dost­lar­la gö­rüş­tüm ve çok olum­lu tep­ki­ler al­dık­tan son­ra bir ka­nun tek­li­fi ha­zır­la­ya­rak Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na sun­duk, bu­gün de gö­rüş­me­le­ri­ni ya­pı­yo­ruz. De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu söy­le­dik­le­rim işin Zon­gul­dak bo­yu­tu.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Bü­lent Ece­vit, 5 kez Zon­gul­dak Mil­let­ve­ki­li se­çi­le­rek bu yü­ce ça­tı al­tın­da gö­rev yap­mış, 1960'lı yıl­la­rın ba­şın­da iş­çi­le­rin, özel­lik­le ma­den iş­çi­le­ri­nin top­lu söz­leş­me, grev gi­bi sen­di­kal hak­la­rı­nı el­de et­mek için çok mü­ca­de­le ver­miş, bu da hiç ko­lay ol­ma­mış­tır. Ma­den iş­çi­le­ri­nin çek­ti­ği çi­le­yi bil­me­yen­le­rin o dö­nem­de "Ön­ce sen­di­ka­lar ku­rul­sun, bek­le­yip gö­re­lim, so­nu­cu­na öy­le ba­ka­rız." de­me­le­ri­ne kar­şın Ece­vit "Bu ya­sa­lar ol­maz­sa ol­maz." di­ye so­nu­na ka­dar di­ren­miş ve Mec­li­si ik­na et­miş­tir. Mec­li­se sun­du­ğu tek­lif­le Sen­di­ka­lar Ya­sa­sı, grev ve lo­kavt hak­kı ve iş­çi­le­re ve­ri­len sos­yal hak­lar onun sa­ye­sin­de ya­sa­laş­mış­tır. Çok bü­yük mü­ca­de­le ve sı­kın­tı­lar­la do­ğa­ya kar­şı sa­va­şan ma­den iş­çi­le­ri ve Zon­gul­dak hal­kı, Ece­vit'in ken­di­le­ri için yap­tı­ğı bu mü­ca­de­le­yi hiç­bir za­man unut­ma­mış­tır. Bu yüz­den­dir ki Zon­gul­dak ma­den iş­çi­le­ri, ken­di­si­ni 1965 yı­lın­da Zon­gul­dak'a da­vet et­miş­ler­dir ve Zon­gul­dak'tan aday ol­ma­la­rı­nı is­te­miş­ler­dir. Ece­vit'in Zon­gul­dak yıl­la­rı böy­le baş­la­mış­tır ve de­vam et­miş­tir.

Bu­gün ha­tır­lı­yo­rum da se­ne 1979, Sa­yın Ece­vit Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Ge­nel Baş­ka­nı ve Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Baş­ba­ka­nı, bu­gün Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Ge­nel Baş­ka­nı Sa­yın De­niz Bay­kal, Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı. O dö­nem­de ma­den iş­çi­siy­le il­gi­li ya­pı­lan top­lu söz­leş­me­de iş­çi­nin al­dı­ğı üc­ret, iş­çi­ye da­ğı­tı­lan el­bi­se­lik ku­maş, hat­ta sa­bun­lar -bel­ki çok kü­çük ge­le­bi­lir si­ze, ama- otuz yıl geç­ti, bu­gün hâlâ Zon­gul­dak'ta ko­nu­şu­lu­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu söy­le­dik­le­rim işin Zon­gul­dak bo­yu­tu. Bu­nun ya­nın­da, ül­ke­miz için de çok de­ğer­li bir dev­let ada­mı Ece­vit. Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti, ku­rul­du­ğu gün­den be­ri bir­çok de­ğer­li dev­let ada­mı ye­tiş­tir­miş­tir. Dev­let adam­la­rı­na hak et­ti­ği de­ğe­ri ver­mek, o dev­le­tin ulu­su­nun onu­ru­nu dış ül­ke­le­re kar­şı yü­cel­tir. Ye­tiş­tir­di­ği de­ğer­le­re sa­hip çık­ma­yan ül­ke­ler, yok ol­ma­ya mahkûmdur­lar. Bu yüz­den, ye­tiş­tir­di­ği de­ğer­le­ri unut­ma­yıp on­la­rı ya­şa­tan ulus­lar ye­ni de­ğer­le­rin ye­tiş­me­si­ne ön­cü­lük et­miş­ler­dir.

Bü­lent Ece­vit'in de Tür­ki­ye'nin ye­tiş­tir­di­ği önem­li si­ya­set adam­la­rın­dan bi­ri ol­du­ğu ger­çe­ği bü­yük bir ço­ğun­luk ta­ra­fın­dan ka­bul edil­mek­te­dir. Beş dö­nem Zon­gul­dak'tan mil­let­ve­ki­li ola­rak se­çil­me­si, Zon­gul­dak'a ve ma­den­ci­ye ver­dik­le­riy­le adı Zon­gul­dak ili ve ma­den iş­çi­siy­le öz­deş­leş­miş olan Ece­vit, Zon­gul­dak hal­kı­nın kal­bin­de hep sev­giy­le kal­mış­tır. Bü­lent Ece­vit'in adı­nı ya­şat­mak, Zon­gul­dak için önem­li ol­du­ğu ka­dar, ül­ke­mi­ze hiz­met eden dev­let adam­la­rı­na gös­te­ril­me­si ge­re­ken bir ve­fa ör­ne­ği ola­rak da önem­li­dir.

Söz­le­ri­mi bi­ti­rir­ken, Zon­gul­dak ili adı­na mil­let­ve­kil­li­ği­mi­zi yap­mış, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Baş­ba­kan­lı­ğı yap­mış Sa­yın Bü­lent Ece­vit'e, ili­me ve ül­ke­me yap­tı­ğı hiz­met­ler adı­na şük­ran­la­rı­mı su­nu­yo­rum, Al­lah'tan rah­met di­li­yo­rum, anı­sı önün­de say­gı ve sev­giy­le eği­li­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, son ola­rak, Ece­vit'in Mil­li­yet ga­ze­te­sin­de ya­zı yaz­ma­ya baş­la­dı­ğı yıl­la­ra dön­mek is­ti­yo­rum çok kı­sa. 17 Mart 1965'te Mil­li­yet ga­ze­te­sin­de Ece­vit ilk ya­zı­sı­nı Zon­gul­dak'a ve Zon­gul­dak ma­den iş­çi­le­ri­ne…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Akın, bir dev­let ada­mı­nı anı­yor­su­nuz, sö­zü­nü­zü kes­me­ye­yim, ama, bi­raz hız­lı­ca sö­zü­nü­zü ta­mam­lar­sa­nız mem­nun olu­rum.

Bu­yu­run.

HA­RUN AKIN (De­vam­la) - Çok te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

…o unu­tul­maz sa­tır­la­ra çok kı­sa de­ğin­mek is­ti­yo­rum. "Ma­den oca­ğı­na bir kez in­mek... Ye­rin yüz­ler­ce met­re al­tın­da, de­ni­zin su­la­rın­dan, gün­den ve ge­ce­den de­rin­de, ka­ran­lık, ıs­lak, so­ğuk deh­liz­ler­de uzun uzun yü­rü­mek... Açık va­gon­lar­la yer al­tı tü­nel­le­rin­de ki­lo­met­re­ler­ce git­mek... Su dol­muş oluk­lar­dan sü­rü­ne­rek ge­çip, ba­şı­na taş­lar, kö­mür­ler yu­var­la­na­rak dim­dik yar­lar­dan de­rin­le­re kay­mak… Bir ma­den­ci fe­ne­ri­nin so­luk ay­dın­lı­ğın­da, tu­tu­nul­ma­sı bi­le güç kö­mür du­var­la­rı ara­sı­na sı­kış­mış ya­ta­rak kaz­ma vu­ran in­san­la­rı gör­mek… Her gün de­ğil… Üst üs­te 30 gün de­ğil… Ha­yat­ta bir kez, bir kö­mür iş­çi­si­nin yer al­tı ya­şan­tı­sı­nı, ya­şa­mak da de­ğil, sa­de­ce gör­mek, in­sa­nın so­ba­sın­da ya­nan kö­mür­le bir­lik­te içi­nin yan­ma­sı­na 'Ka­ra El­mas' de­ni­len, ama bir te­ki bir­kaç ku­ruş et­me­yen bir kö­mür par­ça­sı­na, el­mas­la öl­çü­le­me­ye­cek de­ğer­ler biç­me­si­ne ye­ter…"

Evet, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, 1965'te Sa­yın Ece­vit'in Mil­li­yet ga­ze­te­sin­de­ki yaz­mış ol­du­ğu ya­zı­la­rı, bu­gün, ben, Zon­gul­dak Mil­let­ve­ki­li ola­rak, siz­le­re ve tüm Tür­ki­ye'ye ses­len­mek is­ti­yo­rum ve ma­den ocak­la­rı­nı, ma­den iş­çi­si­ni, ül­ke­miz sa­na­yi­si­nin kal­kın­ma­sı adı­na ve­ri­len do­ğay­la mü­ca­de­le­yi ge­lip gör­me­ni­zi is­ti­yo­rum. İna­nı­yo­rum ki, Zon­gul­dak'ı o za­man da­ha iyi an­la­ya­cak­sı­nız ve bu­gün Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Ge­nel Ku­ru­lu­na ge­tir­miş ol­du­ğum ka­nun tek­li­fi­ne des­tek ver­me­ni­zi ri­ca edi­yo­rum.

Cu­mar­te­si gü­nü Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­zın bir ka­nal­da, iz­le­di­ğim ka­da­rıy­la, "Bü­lent Ece­vit is­mi­nin bir üni­ver­si­te­ye ve­ril­me­si­ni uy­gun gör­dü­ğü" ifa­de­si­ni duy­dum. Bu da, bu­gün be­ni da­ha da umut­lan­dır­dı ve Ge­nel Ku­ru­lu say­gıy­la se­lam­lar­ken, des­tek­le­ri­ni­zi tek­rar is­te­di­ği­mi ifa­de edi­yo­rum.

Say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Os­man Kap­tan, An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li.

Sa­yın Kap­tan, bu­yu­run. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

OS­MAN KAP­TAN (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Zon­gul­dak Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si­nin adı­nın Bü­lent Ece­vit Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si hak­kın­da­ki ka­nun tek­li­fi­nin doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı için söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­la­rım.

Sa­yın ar­ka­daş­la­rım, ül­ke­mi­zin de­ğer­li dev­let ve si­ya­set adam­la­rın­dan olan Bü­lent Ece­vit'in ya­şa­mı­nı yi­tir­me­sin­den bü­yük üzün­tü duy­duk. Ken­di­si­ne Al­lah'tan rah­met di­le­riz. Si­ya­sal ta­ri­hi­mi­zin sim­ge ki­şi­le­rin­den bi­ri­si olan Bü­lent Ece­vit, ya­şa­mı bo­yun­ca üst­len­di­ği tüm gö­rev­ler­de etik de­ğer­le­ri hep ön plan­da tut­muş­tur. Dü­rüst­lü­ğü, ne­za­ke­ti ve ay­dın kim­li­ğiy­le Ata­türk il­ke ve dev­rim­le­ri­ne, la­ik cum­hu­ri­ye­te iç­ten­lik­le bağ­lı­lı­ğı; ka­rar­lı, ce­sur dü­şün­ce­le­rin­den ödün ver­me­yen; ya­zar­lı­ğı, ga­ze­te­ci­li­ği, şa­ir­li­ği, öz Türk­çe­yi çok gü­zel ya­zan ve ko­nu­şan özel­lik­le­riy­le unu­tul­ma­ya­cak, top­lu­ma mal ol­muş ör­nek bir in­san­dı.

Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Ge­nel Baş­ka­nı ola­rak yap­tı­ğı Kıb­rıs Ba­rış Ha­re­ke­ti ve em­per­ya­list ül­ke­le­re kar­şı gös­ter­di­ği haş­haş eki­mi di­re­ni­şi, sos­yal de­mok­rat­la­rın onur­lu dış po­li­ti­ka­la­rı­nın unu­tul­ma­ya­cak ey­lem­le­riy­di. Ece­vit'le il­gi­li iç ve dış ba­sın­da da çok gü­zel övü­cü söz­ler ya­zıl­mış­tır. Dış ba­sın­da, sos­yal de­mok­rat, sol­cu, ulu­sal­cı, dü­rüst­lü­ğüy­le say­gı gö­ren, Tür­ki­ye'nin la­ik Müs­lü­man ül­ke ko­nu­mu­nu ko­ru­ma­sın­da du­yar­lı­lı­ğı öne çı­ka­rı­lır­ken; iç ba­sın­da, do­lar mil­yon­la­rı ol­ma­yan tek baş­ba­kan ol­du­ğu be­lir­til­miş­tir.

Sa­yın Ra­uf Denk­taş'ın "Ba­rış ha­re­ke­ti ya­pıl­ma­mış ol­say­dı bu­gün  Kıb­rıs'ta tek bir Türk kal­ma­mış ola­cak­tı." de­me­si, Mec­lis Baş­ka­nı­mı­zın "Bü­lent Ece­vit'in adı, mil­le­ti­mi­zin ha­fı­za­sın­dan as­la si­lin­me­ye­cek­tir." sö­zü, Bü­lent Ece­vit'in adı­nın ka­lı­cı­lı­ğı olan bir ku­ru­ma ve­ri­le­rek ya­şa­tıl­ma­sı gö­rü­şü­nü des­tek­le­mek­te­dir. Biz de bu yön­de, İnö­nü'nün, Ce­lal Ba­yar'ın, Ad­nan Men­de­res'in, Sü­ley­man De­mi­rel'in ken­di il­le­rin­de­ki üni­ver­si­te­le­re ad­la­rı­nın ve­ril­di­ği gi­bi, Bü­lent Ece­vit'in adı­nın da ve­ril­me­si için, beş dö­nem mil­let­ve­kil­li­ği yap­tı­ğı Zon­gul­dak ilin­de­ki, Zon­gul­dak Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si­nin adı­nın, "Bü­lent Ece­vit Ka­ra­el­mas Üni­ver­si­te­si" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ne iliş­kin, Zon­gul­dak Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ha­run Akın'la bir­lik­te ka­nun de­ği­şik­lik tek­li­fi ver­dik.

Tek­li­fi­mi­zin İç Tü­zük'ün 37'nci mad­de­si­ne gö­re doğ­ru­dan Ge­nel Ku­rul gün­de­mi­ne alın­ma­sı­nı di­ler, Ece­vit'in dev­let me­zar­lı­ğı­na def­ne­dil­me­si ko­nu­sun­da yü­ce Mec­li­sin gös­ter­di­ği du­yar­lı­lı­ğın bu ko­nu­da da gös­te­ril­me­si­ni bek­ler, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­na­rım. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Kap­tan.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Öner­ge ka­bul edil­me­miş­tir.

İkin­ci öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

3.- An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Mu­zaf­fer R. Kur­tul­mu­şoğ­lu'nun, Re­fik Say­dam Aşı-Se­rum Ens­ti­tü­sü­nün Ku­ru­lu­şu­na Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/67) doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (4/435)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

                                                                                                              29/11/2006

3/2/2003 ta­ri­hin­de ko­mis­yo­na ha­va­le edil­miş olan 2/67 esas nu­ma­ra­lı Ka­nun Tek­li­fim il­gi­li ko­mis­yon­da 45 gün içe­ri­sin­de gö­rü­şül­me­di­ğin­den, ka­nun tek­li­fi­min İç­tü­zü­ğün 37 nci mad­de­si ge­re­ğin­ce doğ­ru­dan gün­de­me alın­ma­sı­nı say­gı­la­rım­la arz ede­rim.

                                                                                                 Mu­zaf­fer R. Kur­tul­mu­şoğ­lu

                                                                                                                 An­ka­ra

BAŞ­KAN - Sa­yın Kur­tul­mu­şoğ­lu, bu­yu­run.

MU­ZAF­FER R. KUR­TUL­MU­ŞOĞ­LU (An­ka­ra) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ev­vel he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ka­nun tek­li­fim, 1928 yı­lın­da 1267 sa­yı­lı Ka­nun ile ku­ru­lan ve 1940 yı­lın­da 3959 sa­yı­lı Ka­nun ile ye­ni­den dü­zen­le­nen Re­fik Say­dam Hıf­zıs­sıh­ha Mer­kez Baş­kan­lı­ğı, 181 sa­yı­lı Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın Teş­ki­lat ve Gö­rev­le­ri Hak­kın­da Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me'nin 39'un­cu mad­de­si­ne gö­re Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­na bağ­lı ku­ru­lu­şu­dur. Ku­rum, halk sağ­lı­ğı hiz­met­le­ri ala­nın­da öze­lik­le ül­ke­nin aşı, se­rum ih­ti­ya­cı­nı kar­şı­la­mak ve ül­ke­de kul­la­nı­lan her tür­lü ilaç­la­rın ve bi­yo­lo­jik ürün­ler gi­bi mad­de­le­rin kon­tro­lü­nü yap­mak ama­cıy­la ku­rul­muş­tur.

Bu­ra­da, bu ta­rihî bil­gi­yi ver­dik­ten son­ra, bu ku­ru­mun özerk bir ku­rum ol­ma­sı­nı öne­ri­yo­rum. Aşı­nın, se­ru­mun yurt dı­şın­dan it­hal edil­me­me­si­ni is­ti­yo­rum. Es­ki­den, Hıf­zıs­sıh­ha Ens­ti­tü­sün­de ço­ğu aşı ya­pı­lı­yor­du, ama, bu­gün, bun­la­rın ço­ğu ya­pıl­mı­yor, yurt dı­şın­dan it­hal edi­li­yor. Bu yurt dı­şın­dan it­hal edi­len aşı­lar ve se­rum­la­ra bir yıl­da ne ka­dar pa­ra ve­ril­di­ği­ni göz­ler önü­ne ser­mek is­ti­yo­rum.

İn­san­lar için kul­la­nı­lan aşı­la­ra 2006 yı­lın­da 60 mil­yon do­lar har­can­mış. Se­rum, di­ğer kan frak­si­yon­la­rı ile ta­dil edil­miş ba­ğı­şık­lık sağ­la­yan ürün­ler için yi­ne 2006 yı­lın­da 297 mil­yon do­lar har­can­mış. Ay­rı­ca, ve­te­ri­ner ilaç­la­rı için de 15 mil­yon do­lar har­can­mış. Ya­ni, bir se­ne­de, dı­şa­rı­ya, Tür­ki­ye'de ya­pıl­ma­sı ola­nak­lı iken, 360 mil­yon do­lar pa­ra ve­ri­yo­ruz.

Si­ze bir ra­kam ver­mek is­ti­yo­rum sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım. Yı­lan se­ru­mu­nu kim­den, han­gi ül­ke­den alı­yo­ruz bi­li­yor mu­su­nuz? Hır­va­tis­tan'dan, Mı­sır'dan, Hin­dis­tan'dan alı­yo­ruz. Biz, bu ka­dar mı ge­ri bir ül­ke­yiz? Se­rum­la­rı ne­re­den alı­yo­ruz? Ame­ri­ka'dan, Al­man­ya'dan, yi­ne Hin­dis­tan'dan alı­yo­ruz, Fran­sa'nın ha­ri­cin­de.

Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, bu aşı­la­rın, kan ürün­le­ri­ni İr­lan­da'dan, Al­man­ya'dan, Avus­tur­ya'dan alı­yo­ruz. Se­rum ürün­le­ri­ni, yi­ne, ge­liş­miş ül­ke­ler­den alı­yo­ruz. Pe­ki, şu­ra­ya ba­kı­nız, ço­cuk fel­ci aşı­la­rı­nı han­gi ül­ke­den alı­yo­ruz bi­li­yor mu­su­nuz? Sır­bis­tan-Ka­ra­dağ'dan, Sır­bis­tan'dan, Hin­dis­tan'dan, Hır­va­tis­tan'dan… Say­ma­ya­ca­ğım, ül­ke­le­re ba­kı­nız… Biz bu ül­ke­ler­den de mi ge­ri­yiz? Eğer 15-20 mil­yon do­lar har­ca­sak Hıf­zıs­sıh­ha Ens­ti­tü­sü­ne biz, re­or­ga­ni­zas­yon yap­sak, ço­ğu aşı­la­rı ül­ke­miz­de üre­ti­riz ar­ka­daş­la­rım. Ben ül­ke­me gü­ve­ni­yo­rum, ben ül­ke­min in­san­la­rı­na gü­ve­ni­yo­rum; onu üre­te­cek güç­te in­san­la­rı­mız var. Tek­no­lo­ji­yi ye­ri­ne otur­tur­sak, bu­nu do­na­tır­sak ne kay­be­de­riz sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım? Dı­şa­rı­ya ver­me­ye­ce­ğiz pa­ra­mı­zı, ül­ke­miz­de har­ca­ya­ca­ğız, ül­ke­mi­zin ka­na­yan bir ya­ra­sı­nı ona­ra­ca­ğız, yol ya­pa­ca­ğız bu­nun ye­ri­ne, su gö­tü­re­ce­ğiz, elek­trik gö­tü­re­ce­ğiz ve in­san­la­rı­mı­zın ma­aş­la­rı­nı…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Kur­tul­mu­şoğ­lu, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

MU­ZAF­FER R. KUR­TUL­MU­ŞOĞ­LU (De­vam­la) - … emek­li ve dul ye­tim in­san­la­rı­mı­zın ma­aş­la­rı­nı ar­tı­rı­rız, me­mur­la­rı­mı­zın ma­aş­la­rı­nı ar­tı­rı­rız, as­ga­ri üc­re­ti ar­tı­rı­rız; yurt dı­şı­na bu pa­ra­yı ver­me­yiz, ken­di in­san­la­rı­mı­za hiz­met ede­riz.

Sev­gi­li ar­ka­daş­la­rım, ben siz­den çok şey is­te­mi­yo­rum; ben ül­kem için is­ti­yo­rum, ül­ke­min eko­no­mi­si için is­ti­yo­rum, 73 mil­yon in­sa­nın ge­le­ce­ği için is­ti­yo­rum. Pal­ya­tif te­da­vi­ler de­ğil, uzun va­de­li he­sap ya­pa­rak bu Ens­ti­tü­yü ül­ke­mi­ze ka­zan­dı­ra­lım. Eğer bu say­dı­ğım ül­ke­ler­den it­hal edi­yor­sak ço­ğu se­ru­mu, aşı­yı, o bi­zim için iç­ler acı­sı bir du­rum di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum, hoş­ça ka­lı­nız. (Ana­va­tan Par­ti­si ve AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Üm­met Kan­do­ğan, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li.

Sa­yın Kan­do­ğan, bu­yu­run.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Kur­tul­mu­şoğ­lu'nun ko­nuş­ma­sın­dan son­ra ik­ti­dar sı­ra­la­rın­dan da al­kış­la­rın gel­di­ği­ni gör­dük­ten son­ra, herhâlde bu ka­nun tek­li­fi doğ­ru­dan Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si gün­de­mi­ne alı­na­cak. Ben öy­le bir ka­na­ate sa­hip ol­dum.

Ön­ce­lik­le Sa­yın Kur­tul­mu­şoğ­lu'na ve bu tek­li­fin al­tın­da im­za­sı bu­lu­nan bü­tün mil­let­ve­kil­le­ri­mi­ze te­şek­kür edi­yo­rum. Çok gü­zel bir ka­nun tek­li­fi ha­zır­lan­mış. Aşı ve se­rum ens­ti­tü­sü­nün ku­rul­ma­sı is­te­ni­yor ve bu sa­ye­de ül­ke­mi­zin çok bü­yük mik­tar­lar­da dö­viz ta­sar­ru­fu­nun ola­ca­ğı­nın da söy­len­me­si… Böy­le bir ka­nun tek­li­fi­nin ik­ti­dar ve mu­ha­le­fet ta­ra­fın­dan el bir­li­ğiy­le gün­de­me alın­ma­sı­nı ge­rek­ti­ren bir tek­lif ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu ara­da, bu­gün Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nı­mız Sa­yın Mu­rat Ba­şes­gi­oğ­lu'nu de­ği­şik te­le­viz­yon ka­nal­la­rın­da iz­le­me imkânı­na sa­hip ol­dum. Sa­yın Ba­şes­gi­oğ­lu şun­la­rı söy­lü­yor­du bu­gün: "Her­ke­sin her has­ta­ne­den is­ti­fa­de et­me­si müm­kün de­ğil­dir. İs­te­yen is­te­di­ği has­ta­ne­ye gi­de­mez." şek­lin­de­ki ifa­de­le­ri doğ­ru­su be­ni bü­yük öl­çü­de şa­şırt­tı. Bu­gü­ne ka­dar Tür­ki­ye'de bü­tün has­ta­la­rın ar­tık is­te­di­ği has­ta­ne­ye -özel has­ta­ne­ler de dâhil ol­mak üze­re- git­me­si­nin önü açıl­dı­ğı bu kür­sü­ler­den on­lar­ca kez ifa­de edil­miş­ken, bu­gün Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nı­mı­zın bu ko­nuy­la il­gi­li açık­la­ma­sı­nı duy­duk­tan son­ra çok de­rin bir üzün­tü­ye gir­dim de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri. Ha­ni sağ­lık­ta dö­nü­şüm, ha­ni sağ­lık­ta dev­rim, ha­ni has­ta­ne­ler bir­leş­tik­ten son­ra bü­tün has­ta­ne­ler bü­tün has­ta­la­ra açıl­mış­tı? De­mek ki böy­le bir şey ol­ma­mış; sağ­lık­ta dö­nü­şüm ol­ma­mış, sağ­lık­ta dev­rim ol­ma­mış. Za­ten bu has­ta­ne­ler bir­leş­ti­ri­lir­ken Sa­yın Mu­rat Ba­şes­gi­oğ­lu'nun Sa­yın Sağ­lık Ba­ka­nı­na ve Sa­yın Baş­ba­ka­na, bu ko­nuy­la il­gi­li ola­rak ida­ri, ma­li ve hu­ku­ki prob­lem­le­rin or­ta­ya çı­ka­ca­ğı­nı be­lir­ten do­kuz say­fa­lık bir ya­zı­sı var­dı. Şim­di, bu­gün ge­li­nen nok­ta­da, böy­le bir açık­la­ma, bu sa­yın Ba­ka­nı­mız­dan sâdır ol­muş­sa, Tür­ki­ye'de­ki sağ­lık­ta, Sa­yın Ba­ka­nı­mı­zın da­ha ön­ce­den işa­ret et­ti­ği bu sı­kın­tı­lar, de­mek ki or­ta­ya çık­ma­ya baş­la­mış­tır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, sağ­lık he­pi­mi­zin me­se­le­si. O ne­den­le, ben de­min de söy­le­dim, bir kez da­ha söy­lü­yo­rum; ge­rek Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­min­de olan ge­rek­se Baş­kan­lı­ğa su­nu­lan, mil­le­ti­miz ve mem­le­ke­ti­miz için ha­ya­ti öne­mi ha­iz olan ka­nun­la­rı, grup­lar bir ara­ya gel­sin, ma­sa­nın üze­ri­ne ya­tır­sın­lar, ön­ce­lik­li ola­rak bun­la­rı Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne ge­ti­re­lim ve bun­la­rın ka­nun­laş­ma­sı için hep be­ra­ber gay­ret sarf ede­lim.

Şim­di, sağ­lık­la il­gi­li ye­ni bir ka­nu­nu bu­ra­da ka­bul et­tik, çok önem­li bir ka­nun ol­du­ğu söy­len­di; an­cak, ge­çen gün de bah­set­tim, bu­nun ge­rek­çe­sin­de, Sa­yın Baş­ba­ka­nın, al­tın­da im­za­sı olan ge­rek­çe­de, Tür­ki­ye'de sağ­lık­ta­ki iş­le­rin bah­se­dil­di­ği gi­bi iyi ol­ma­dı­ğı, dok­tor­la­rın çok zor şart­lar al­tın­da ça­lış­tı­ğı, haf­ta­da kırk beş sa­at­lik me­sai yap­tık­la­rı, bir dok­to­run or­ta­la­ma 20 ki­şi­ye bak­ma­sı ge­re­kir­ken, 100'ün üze­rin­de ki­şi­ye bak­mak mec­bu­ri­ye­tin­de ol­du­ğu ve bu ne­den­le dok­tor­la­rın has­ta­la­rı kâmi­len mu­aye­ne et­me­le­ri­nin söz ko­nu­su ol­ma­dı­ğı biz­zat Sa­yın Baş­ba­kan ta­ra­fın­dan bu­ra­da ifa­de edil­miş ve dok­tor­la­rın den­ge­li da­ğı­lı­mı­nın ol­ma­dı­ğı Sa­yın Baş­ba­kan ta­ra­fın­dan yi­ne bu ge­nel ge­rek­çe­nin içe­ri­si­ne der­ce­dil­miş. Ya­ni şim­di dört bu­çuk yıl son­ra sağ­lık­ta bu ka­dar önem­li prob­lem­le­rin ol­du­ğu­nu bir Baş­ba­ka­nın al­tı­na im­za ata­rak Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin önü­ne sun­ma­sı­nı çok hay­ret­le, esef­le kar­şı­lı­yo­rum. Dört bu­çuk yıl­dan be­ri Tür­ki­ye'de sağ­lık ala­nın­da çok bü­yük atı­lım­lar ya­pıl­dı­ğı söy­le­nir­ken, bu ge­rek­çe­ler­de bah­se­di­len hu­sus­la­rın, sağ­lık­ta­ki du­ru­mun bu ol­ma­dı­ğı­nı, Tür­ki­ye'de sağ­lı­ğın hâlâ çok cid­di bir prob­lem ola­rak or­ta yer­de dur­du­ğu ve hâlâ, dok­tor sa­yı­sı ba­kı­mın­dan 52'nci sı­ra­da olan bir ül­ke ko­nu­mun­da bu­lun­du­ğu çok açık bir ger­çek ola­rak kar­şı­mız­da dur­mak­ta­dır.

O ba­kım­dan, bu ve­ri­len ka­nun tek­li­fi, en azın­dan, aşı ve se­rum nok­ta­sın­da Tür­ki­ye'de çok cid­di açı­lım­la­rın önü­nü aça­cak olan bir ka­nun tek­li­fi­dir. Bu ne­den­le, ka­nun tek­li­fi­ni ve­ren ar­ka­daş­la­ra bir kez da­ha te­şek­kür edi­yo­rum.

He­pi­mi­zin oy­la­rıy­la gün­de­me alın­ma­sı­nı siz­ler­den bek­li­yor, yü­ce he­ye­ti­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­ti­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım ve ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nı ara­ya­ca­ğım.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Öner­ge ka­bul edil­miş­tir, ka­rar ye­ter sa­yı­sı var­dır. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce, söz­lü so­ru öner­ge­le­ri ile di­ğer de­ne­tim ko­nu­la­rı­nı gö­rüş­mü­yor ve gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­na ge­çi­yo­ruz.

VII. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN

GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

1.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Da­niş ve İb­ra­him Köş­de­re'nin, Ge­li­bo­lu Ya­rı­ma­da­sı Ta­rihî Millî Par­kı Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Bir Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi (Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi) ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305)

BAŞ­KAN - 1'in­ci sı­ra­da yer alan ka­nun tek­li­fi­nin ge­ri alı­nan mad­de­le­riy­le il­gi­li ko­mis­yon ra­po­ru gel­me­di­ğin­den, tek­li­fin gö­rüş­me­le­ri­ni er­te­li­yo­ruz.

2'nci sı­ra­da yer alan, Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

2.- Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

3'ün­cü sı­ra­da yer alan, Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­ya­ca­ğız.

3.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Ti­ca­ret An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1235) (S. Sa­yı­sı: 1308)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 4'ün­cü sı­ra­da yer alan, Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Tran­sit Ta­şı­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Dı­şiş­le­ri ko­mis­yon­la­rı ra­por­la­rı­nın gö­rüş­me­le­ri­ne baş­lı­yo­ruz.

4.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Tran­sit Ta­şı­ma Çer­çe­ve An­laş­ma­sı­nın Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Ba­yın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Tu­rizm ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1077) (S. Sa­yı­sı: 1023)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

5'in­ci sı­ra­da yer alan, Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Eği­tim Ens­ti­tü­sü Ku­ru­cu Bel­ge­si­nin Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Dı­şiş­le­ri ko­mis­yon­la­rı ra­por­la­rı­nın gö­rüş­me­le­ri­ne baş­lı­yo­ruz.

5.- Eko­no­mik İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı Eği­tim Ens­ti­tü­sü Ku­ru­cu Bel­ge­si­nin Onay­lan­ma­sı­nın Uy­gun Bu­lun­du­ğu­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ve Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor ile Dı­şiş­le­ri Ko­mis­yon­la­rı Ra­por­la­rı (1/1026) (S. Sa­yı­sı: 965)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

6'ncı sı­ra­ya alı­nan, Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­ya­ca­ğız.

6.- Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1148) (S. Sa­yı­sı: 1159) (x)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon ve Hükûmet bu­ra­da.

Ko­mis­yon ra­po­ru 1159 sı­ra sa­yı­sıy­la bas­tı­rı­lıp da­ğı­tıl­mış­tır.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce, bu ta­sa­rı İç Tü­zük'ün 91'in­ci mad­de­si kap­sa­mın­da gö­rü­şü­le­cek­tir. Bu ne­den­le, ta­sa­rı, tü­mü üze­rin­de­ki gö­rüş­me­ler ta­mam­la­nıp mad­de­le­ri­ne ge­çil­me­si ka­bul edil­dik­ten son­ra bö­lüm­ler hâlin­de gö­rü­şü­le­cek ve bö­lüm­le­rin­de yer alan mad­de­ler ay­rı ay­rı oy­la­na­cak­tır.

Ta­sa­rı­nın tü­mü üze­rin­de ilk söz, AK Par­ti Gru­bu adı­na, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Açı­ka­lın'a ait­tir.

Sa­yın Açı­ka­lın, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AK PAR­Tİ GRU­BU ADI­NA MEH­MET MUS­TA­FA AÇI­KA­LIN (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı üze­rin­de Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

(x) 1159 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.

Ko­nut fi­nans­man sis­tem­le­ri bi­rey­le­rin ko­nut ih­ti­ya­cı­nın kar­şı­lan­ma­sı açı­sın­dan ki­lit öne­me sa­hip ol­duk­la­rı gi­bi, in­şa­at ve fi­nans sek­tör­le­riy­le il­gi­li di­ğer sek­tör­le­rin de ge­liş­me­si açı­sın­dan son de­re­ce önem­li­dir. Ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­nin so­ru­nu­nun çağ­daş fi­nan­sal yön­tem­ler­le çö­zü­mü, eko­no­mik kal­kın­ma üze­rin­de de olum­lu et­ki­ler­de bu­lu­na­cak­tır. Çağ­daş bir ko­nut fi­nans­man sis­te­mi, te­mel­de, ser­ma­ye pi­ya­sa­sın­da uzun va­de­li fon arz eden ya­tı­rım­cı­lar­dan fi­nan­sal ku­ru­luş­lar ta­ra­fın­dan top­la­nan fon­la­rın ko­nut alı­cı­la­rı­na ak­ta­rıl­ma­sı mo­de­li­ni ifa­de et­mek­te­dir. Fi­nan­sal ku­ru­luş­la­rın sa­tın alı­nan ko­nut­lar üze­ri­ne ko­nu­lan ipo­tek­le­ri -ya­ni, mort­ga­ge- ya­tı­rım­cı­lar için bir gü­ven­ce oluş­tu­ra­cak şe­kil­de or­ga­ni­ze et­me­le­riy­le sis­te­min gü­ven­li­ği ar­tı­rıl­mak­ta, böy­le­ce de ma­li­yet­ler dü­şü­rü­le­rek ve­rim­li­lik ar­tı­rıl­mak­ta­dır. Bu tip bir sis­te­min iş­ler­lik ka­za­na­bil­me­si, eko­no­mik alt­ya­pı­ya iliş­kin ba­zı ön şart­la­rın sağ­lan­mış ol­ma­sıy­la ya­kın­dan ala­ka­lı­dır. Ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­nin, ge­nel eko­no­mi­nin için­de bu­lun­du­ğu du­rum göz ar­dı ede­rek oluş­tu­rul­ma­sı el­bet­te müm­kün de­ğil­dir. Sis­te­min sağ­lık­lı ve ve­rim­li bir şe­kil­de ça­lış­ma­sı, enf­las­yon ve fa­iz oran­la­rı­nın is­tik­rar­lı ol­ma­sıy­la müm­kün­dür. Di­ğer yan­dan, sis­te­min iş­ler­li­ği­nin tek ba­şı­na eko­no­mik ön ko­şul­la­rın ye­ri­ne ge­ti­ril­miş ol­ma­sıy­la sağ­la­na­bi­le­ce­ği de dü­şü­nül­me­me­li­dir. Hu­ku­ki alt­ya­pı ko­nu­sun­da­ki ek­sik­le­rin gi­de­ril­me­si bü­yük önem arz et­mek­te­dir. Bir ipo­tek me­ka­niz­ma­sı­nın ku­rul­ma­sı, or­ta­ya çı­ka­bi­le­cek ver­gi de­za­van­taj­la­rı­nın or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­sı, ver­gi teş­vik­le­ri­nin ge­ti­ril­me­si, ko­nut kre­di­le­ri bi­rin­cil pi­ya­sa­sı­nın önü­nü aça­cak kre­di dev­ri­ni, ipo­tek tes­ci­li­ni, ipo­te­ğin pa­ra­ya çev­ril­me­si­ni ko­lay­laş­tı­ra­cak dü­zen­le­me­le­re gi­dil­me­si ve di­ğer yan­dan, gay­ri­men­kul de­ğer­le­me fa­ali­ye­tiy­le de­ğer­le­me uz­man­la­rı­na iliş­kin ulus­la­ra­ra­sı stan­dart­la­rın ka­bu­lü, et­kin bir ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­nin yü­rü­me­si, iş­le­me­si açı­sın­dan son de­re­ce önem­li­dir.

Bi­rey­ler açı­sın­dan ba­kıl­dı­ğın­da, el­bet­te ko­nut ya­tı­rı­mı uzun va­de­li bir fi­nans­man ge­rek­tir­mek­te­dir. Fon­la­rın, ta­sar­ruf sa­hip­le­rin­den tü­ke­ti­ci­le­re ulaş­tı­rıl­ma­sı ih­ti­ya­cı­na ce­vap ver­mek üze­re, dün­ya­da de­ği­şik mo­del­ler uy­gu­lan­mış­tır. İn­gil­te­re'de uy­gu­la­nan mo­del mev­du­ata da­ya­lı ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­dir. Bu­ra­da, mev­du­at ban­ka­la­rı, ha­ne halk­la­rın­dan top­la­dık­la­rı fon­la­rı, mev­du­at adı al­tın­da top­la­dık­la­rı fon­la­rı doğ­ru­dan doğ­ru­ya ko­nut sa­hip­le­ri­ne, tü­ke­ti­ci­le­re ilet­mek­te­dir­ler. Bu­nun ya­nın­da, ya­ni mev­du­at ya­nın­da, bu sis­tem­de, İn­gil­te­re sis­te­min­de, bu ku­ru­luş­lar, bu mev­du­at ban­ka­la­rı, ay­nı za­man­da, di­ğer ta­raf­tan tah­vil ve ipo­te­ğe da­ya­lı men­kul kıy­met de ih­raç et­mek­te­dir­ler.

Bu sis­te­min al­ter­na­ti­fi olan ipo­tek ban­ka­cı­lı­ğı sis­te­min­de ise -ki bu yay­gın ola­rak Al­man­ya ve Da­ni­mar­ka'da uy­gu­lan­mak­ta­dır- ban­ka­lar ih­raç et­tik­le­ri men­kul kıy­met­ler va­sı­ta­sıy­la top­la­dık­la­rı fon­la­rı ko­nut kre­di­si ola­rak ver­mek­te­dir­ler. Bu fon­la­ra, uzun va­de­li emek­li­lik fon­la­rı ve si­gor­ta şir­ket­le­ri ya­tı­rım yap­mak­ta­dır.

Son bir ku­rum­sal mo­del, ikin­cil ko­nut kre­di­si pi­ya­sa­la­rı­nın oluş­tu­rul­du­ğu mo­del­dir. Bu da yay­gın ola­rak, özel­lik­le Ame­ri­kan ipo­tek mer­kez­le­ri ta­ra­fın­dan uy­gu­lan­mak­ta­dır. Bu mo­del, di­ğer ge­liş­mek­te olan ül­ke­ler ta­ra­fın­dan mo­del ola­rak alın­mış­tır. Bu­na ör­nek Ma­lez­ya'dır, Ko­re'dir, Ko­lom­bi­ya'dır. Bu mo­de­lin esa­sı, bi­rin­cil pi­ya­sa­da ve­ri­len ko­nut kre­di­le­rin­den do­ğan ala­cak­la­rın ve risk­le­rin üçün­cü ki­şi­le­re ak­ta­rıl­ma­sıy­la ikin­cil ko­nut pi­ya­sa­sı­nın or­ta­ya çık­ma­sı­dır. Bu mo­del­de, kre­di­ler, bu amaç­la ku­rul­muş ikin­cil pi­ya­sa ku­ru­luş­la­rı­na dev­re­dil­mek­te­dir. Bu ku­ru­luş­lar da, ay­nı şe­kil­de dev­ral­dık­la­rı kre­di­le­re da­ya­lı ola­rak çı­kar­dık­la­rı men­kul kıy­met­ler yo­luy­la fi­nan­se et­mek­te­dir­ler.

Bu bil­gi­ler çer­çe­ve­sin­de ko­nut fi­nans­ma­nı­nın uy­gu­la­na­ca­ğı ül­ke­mi­ze bak­tı­ğı­mız­da, ge­nel ve­ri­ler iti­ba­rıy­la ül­ke­miz­de dün­ya or­ta­la­ma­sı­na ya­kın dü­zey­de ev sa­hip­li­ği bu­lun­mak­ta­dır ki, yüz­de 60 mer­te­be­sin­de­dir bu ev sa­hip­li­ği, ki­ra­cı­lık ora­nı yüz­de 32'dir. Tür­ki­ye'de­ki top­lam ko­nut sto­ku­nun yüz­de 38'inin in­şa­at ruh­sa­tı bu­lun­ma­mak­ta­dır, yüz­de 67'si­nin ya­pı kul­lan­ma iz­ni yok­tur.

Ül­ke­miz­de ipo­tek­li kre­di­le­rin gay­ri­sa­fi yurt içi ha­sı­la­ya ora­nı 2003 yı­lı­na ka­dar yok de­ne­cek mer­te­be­dey­di. Oy­sa, bu oran Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'nde yüz­de 53, Av­ru­pa Bir­li­ği or­ta­la­ma­sı ise yüz­de 40'tır.

Ko­nut fi­nan­sal sis­te­mi ku­rul­ma­ma­sı­na rağ­men, ül­ke­miz­de­ki ik­ti­sa­di is­tik­ra­rın ver­di­ği gü­ven­ce sa­ye­sin­de ban­ka­cı­lık sis­te­mi, fi­nans ku­ru­luş­la­rı, bi­lin­di­ği üze­re, bel­li bir sü­re­den be­ri, özel­lik­le 2004 yı­lın­da ağır­lık­lı ola­rak ko­nu­ta fi­nans­man sağ­la­mak­ta­dır­lar. Me­se­la, 2004 yı­lın­da­ki ko­nut kre­di­le­ri 2 mil­yar 631 mil­yon ol­muş­tur, 2005 yı­lı Ara­lık iti­ba­rıy­la önem­li bir sıç­ra­ma ger­çek­leş­miş 12 mil­yar 407'ye çık­mış, bu­gün iti­ba­rıy­la da 23 mil­yar li­ra­lık ban­ka­cı­lık sis­te­mi­nin ve­ya fi­nans ke­si­mi­nin ko­nut kre­di­si kul­lan­dır­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz. Bu kre­di­le­rin bi­rey­sel kre­di­ler içe­ri­sin­de­ki, ya­ni ko­nut kre­di­le­ri­nin top­lam bi­rey­sel kre­di­ler içe­ri­sin­de­ki pa­yı yüz­de 34'tür; top­lam kre­di­ler içe­ri­sin­de­ki pa­yı da yüz­de 12,5'tur. Bu son ver­di­ği­miz 2006 iti­ba­rıy­la, ko­nut kre­di­le­ri­nin gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la­ya ora­nı ise yüz­de 4'tür. Do­la­yı­sıy­la, 2002'yle mu­ka­ye­se edil­di­ğin­de 2004 yı­lın­da 4 pu­an­lık bir me­sa­fe ka­te­dil­miş­tir.

Bu du­rum­da, ül­ke­miz­de za­ten fi­nans ke­si­mi ko­nu­ta kre­di ve­rir­ken ne­den böy­le bir ko­nut fi­nans­man sis­te­mi hak­kın­da ka­nun ta­sa­rı­sı ge­tir­mek ih­ti­ya­cı du­yul­muş­tur? Bu­na, ta­bii, bu ta­sa­rı­nın ne ge­tir­di­ği­ne bak­mak su­re­tiy­le ce­vap ver­mek müm­kün­dür. Ön­ce­lik­le şu­nu ifa­de et­mek is­te­rim: Ko­nut fi­nans­man sis­te­mi hak­kın­da­ki bu ya­sa, bir çer­çe­ve ya­sa de­ğil­dir, bi­raz son­ra de­tay­la­rı­nı arz ede­ce­ğim üze­re ko­nut fi­nans­ma­nı­na iliş­kin muh­te­lif ya­sa­lar­da de­ği­şik­lik yap­mak­ta­dır. Bun­la­ra bak­tı­ğı­mız­da, baş­lı­ca, İc­ra İf­las Ka­nu­nu'nda de­ği­şik­lik yap­mak­ta­dır bu ta­sa­rı, ağır­lık­lı ola­rak Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu'nda de­ği­şik­lik yap­mak­ta­dır, Tü­ke­ti­ci­nin Ko­run­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun'da de­ği­şik­lik yap­mak­ta­dır, önem­li öl­çü­de ver­gi ka­nun­la­rın­da de­ği­şik­lik yap­mak­ta­dır; Ku­rum­lar Ver­gi­si Ka­nu­nu'nda, 193 sa­yı­lı Ge­lir Ver­gi­si Ka­nu­nu'nda, 6802 sa­yı­lı Gi­der Ver­gi­le­ri Ka­nu­nu'nda, Harç­lar Ka­nu­nu'nda, Dam­ga Ver­gi­si Ka­nu­nu'nda, Kat­ma De­ğer Ver­gi­si Ka­nu­nu'nda.

Bu çer­çe­ve­de, bu ta­sa­rı ne ge­tir­mek­te­dir? Dü­zen­le­di­ği alan­lar iti­ba­rıy­la ge­nel ola­rak bak­tı­ğı­mız­da, dört alan­da dü­zen­le­me yap­tı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz.

Bi­rin­ci ola­rak, her ne ka­dar, bi­raz ön­ce arz et­ti­ğim gi­bi, ban­ka­cı­lık ke­si­mi ko­nu­ta kre­di ver­miş ol­mak­la bir­lik­te, bi­lin­di­ği üze­re, ül­ke­miz­de­ki ban­ka­cı­lık ke­si­mi­nin bu şe­kil­de ko­nut fi­nans­ma­nı­nın kay­na­ğı mev­du­at­tır, ser­ma­ye­si­dir, ban­ka­la­rın ser­ma­ye­le­ri­dir. Oy­sa, ül­ke­miz­de­ki ban­ka­cı­lık sis­te­mi­nin mev­du­atı­nın or­ta­la­ma va­de­si bir yıl­dır. Do­la­yı­sıy­la, ko­nut sis­te­mi­nin on yıl, hat­ta otuz yı­la ka­dar gi­den bir fi­nans­man ih­ti­ya­cı için­de ol­du­ğu dü­şü­nü­lür­se, mort­ga­ge gi­bi ve­ya ko­nut fi­nans­man sis­te­mi gi­bi bu ta­sa­rı­nın ge­tir­di­ği bir sis­tem oluş­ma­dan, ban­ka­cı­lık sis­te­mi­nin ile­le­bet ko­nut sek­tö­rü­nü fi­nan­se et­me­si müm­kün de­ğil­dir.

Do­la­yı­sıy­la, bu­ra­dan, bu ta­sa­rı­nın ge­tir­di­ği önem­li bir dü­zen­le­me­ye gel­mek is­ti­yo­ruz: Bu ta­sa­rı, ağır­lık­lı ola­rak, ipo­tek­li ser­ma­ye pi­ya­sa­sı araç­la­rı­na iliş­kin dü­zen­le­me ge­tir­mek­te­dir, ipo­tek fi­nans ku­ru­luş­la­rı kur­mak­ta­dır, ko­nut fi­nans­ma­nı ve ko­nut fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı­nı dü­zen­le­mek­te­dir. Bu dü­zen­le­me­le­rin bi­rin­ci de­re­ce­de­ki ama­cı, ban­ka­cı­lık sis­te­mi­nin, ko­nut ke­si­mi­ne, ko­nut alı­cı­la­rı­na, tü­ke­ti­ci­le­re ver­miş bu­lun­du­ğu kre­di­le­rin, ser­ma­ye pi­ya­sa­sı ens­trü­man­la­rı ve ser­ma­ye pi­ya­sa­sı ku­ru­luş­la­rı va­sı­ta­sıy­la, ikin­cil pi­ya­sa­la­ra, uzun va­de­li ya­tı­rım ya­pan emek­li­lik fon­la­rı, si­gor­ta fon­la­rı  gi­bi ikin­cil pi­ya­sa­la­ra ak­ta­rıl­ma­sı­nı sağ­la­mak, böy­le­ce ko­nut sek­tö­rü­nün ih­ti­ya­cı olan uzun va­de­li fon­la­rı te­min et­mek­tir.

Di­ğer yan­dan, bu ta­sa­rı­nın dü­zen­le­di­ği ikin­ci bir alan, Tü­ke­ti­ci­nin Ko­run­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun'la ge­ti­ril­miş olan dü­zen­le­me­dir. El­bet­te ki, bu ta­sa­rı­nın ve­ya bu fi­nans­ma­nın öz­ne­sin­de tü­ke­ti­ci bu­lun­mak­ta­dır. Tü­ke­ti­ci­nin, hem ko­nut te­min et­ti­ği mü­te­ah­hit­ler, ya­ni, in­şa­at tes­lim eden­ler açı­sın­dan hu­ku­ku­nun dü­zen­le­me­si hem de bu in­şa­at tes­lim­le­ri­ne fi­nans­man sağ­la­yan fi­nans­man ku­ru­luş­la­rıy­la olan mü­na­se­bet­le­ri­nin dü­zen­len­me­si ay­rı­ca önem arz et­mek­te­dir.

Di­ğer bir ko­nu: Ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­nin ça­lı­şa­bil­me­si için, bu ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­nin her aşa­ma­sın­da, sa­tış aşa­ma­sın­da, kre­di­len­dir­me aşa­ma­sın­da­ki ko­nu­tun de­ğe­ri­nin tes­pi­ti, ba­ğım­sız ki­şi ve ku­ru­luş­lar ta­ra­fın­dan tes­pi­ti fev­ka­la­de önem arz et­mek­te­dir. Bu­ra­da, ta­sa­rı, de­ğer­le­me şir­ket­le­ri, de­ğer­le­me ku­ru­luş­la­rı ve­ya de­ğer­le­me ya­pa­cak uz­man­lar­la ala­ka­lı dü­zen­le­me yap­mak­ta, bun­la­rın bir bir­lik içe­ri­sin­de, bir bir­lik ça­tı­sı al­tın­da fa­ali­yet­te bu­lun­ma­sı­nı dü­zen­le­miş bu­lun­mak­ta­dır. Bu­ra­da, bu de­ğer­le­me uz­man­la­rı­nın ba­ğım­sız ça­lış­ma­la­rı, ça­lı­şır­ken ya­pa­cak­la­rı de­ğer­le­me­le­rin ob­jek­tif ol­ma­sı, sis­te­min ça­lış­ma­sı ba­kı­mın­dan fev­ka­la­de önem arz et­mek­te­dir.

Di­ğer önem­li bir ko­nu: Ko­nut fi­nans­ma­nı kul­la­nıl­dık­tan son­ra, her­han­gi bir şe­kil­de tü­ke­ti­ci­nin fi­nans­ma­nı ge­ri öde­me­si aşa­ma­sın­da te­mer­rü­de düş­me­si du­ru­mun­da, ipo­tek­li ala­ca­ğın tah­si­li­nin sü­rat­len­di­ril­me­si, sis­te­min ma­li­ye­ti­nin azal­tıl­ma­sı ve iş­le­me­si ba­kı­mın­dan da önem arz et­mek­te­dir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bu çer­çe­ve­de de­tay­la­ra bak­tı­ğı­mız­da, bi­rin­ci ola­rak İc­ra-İf­las Ka­nu­nu'nda -bi­raz ön­ce arz et­ti­ğim, kre­di­nin ge­ri öden­me­si aşa­ma­sın­da ala­ca­ğın ta­ki­bi­nin sü­rat­len­di­ril­me­si ba­kı­mın­dan- dü­zen­le­me­ler ya­pıl­mış­tır. Ne ya­pıl­mış­tır? Bi­rin­ci ola­rak, ko­nut fi­nans­ma­nıy­la te­min edil­miş, ko­nut fi­nans­ma­nı­na ko­nu olan bir ala­ca­ğın ta­ki­bin­de ala­cak­lı, ya­ni fi­nans­man ku­ru­lu­şu, is­ter reh­nin pa­ra­ya çev­ril­me­si­ne mü­ra­ca­at ede­cek­tir, is­ter­se ha­ciz yo­luy­la ala­ca­ğı­nı ta­kip ede­bi­le­cek­tir. Oy­sa mev­cut sis­tem­de, ya­ni şu an­da İc­ra-İf­las Ka­nu­nu'nun ön­gör­dü­ğü sis­tem­de, an­cak reh­nin pa­ra­ya çev­ril­me­si yo­luy­la ala­ca­ğı­nı ta­kip ede­bil­mek­te­dir. Ül­ke­miz­de­ki bu­gü­ne ka­dar olan tat­bi­kat, böy­le bir ala­ca­ğın, ya­ni re­hin­li ala­ca­ğın pa­ra­ya çev­ril­me­si, or­ta­la­ma ola­rak üç yıl gi­bi bir za­man al­mak­ta­dır. Bun­lar el­bet­te, so­nuç­ta kre­di ma­li­ye­ti­ne yan­sı­ya­ca­ğı için, bu­ra­da ya­pıl­mak is­te­nen dü­zen­le­me, ala­cak­lı açı­sın­dan, is­ter reh­ni pa­ra­ya çe­vir­mek, is­ter­se ha­ciz uy­gu­la­mak su­re­tiy­le ala­ca­ğı­nı, re­hin­li ala­ca­ğı­nı sü­rat­le pa­ra­ya çe­vir­me imkânı­na ka­vuş­muş ol­mak­ta­dır.

Di­ğer yan­dan, ic­ra­en sa­tış­lar­da iha­le­nin fes­hi­ni ta­lep et­ti­ği tak­dir­de, ta­lep­te bu­lun­du­ğu tak­dir­de öde­ye­ce­ği pa­ra ce­za­sı ar­tı­rıl­mış­tır, yüz­de 10'dan yüz­de 20'ye çı­ka­rıl­mış­tır. Bu, kö­tü ni­yet­li borç­lu­la­rın, borç­la­rı­nı öde­mek­te­ki zor­laş­tı­rı­cı ni­yet­le­ri var­sa, bun­dan cay­dır­mak ama­cıy­la ge­ti­ril­miş bir ce­za ar­tı­rı­mı­dır. Ay­nı şe­kil­de, ic­ra­nın te­hi­ri red­de­dil­miş, bu­nu is­ti­naf mah­ke­me­si nez­din­de tem­yiz et­mek is­te­di­ği tak­dir­de de bu­ra­da sa­tı­şı dur­dur­mak için ya­tı­ra­ca­ğı be­del ala­ca­ğın yüz­de 15'in­den yüz­de 30'una çı­ka­rıl­mış­tır. El­bet­te, bu sa­tış be­de­li so­nu­cun­da, bu ala­ca­ğın ya­rı­sı ala­cak­lı­ya öde­ne­cek, di­ğer ya­rı­sı ise bor­cun ka­pa­tıl­ma­sın­da kul­la­nı­la­cak­tır. Bor­cu ka­pat­tık­tan son­ra ar­tan bir mik­tar var­sa, bu, tü­ke­ti­ci­ye ia­de edi­le­cek­tir.

Da­ha ön­ce arz et­ti­ğim gi­bi, bu ta­sa­rı önem­li öl­çü­de Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ka­nu­nu'nda de­ği­şik­lik yap­mak su­re­tiy­le ye­ni ser­ma­ye pi­ya­sa­sı­na gi­re­cek ens­trü­man­lar ta­rif et­mek­te, kur­mak­ta ve ay­nı şe­kil­de, ye­ni fi­nans­man ku­rum­la­rı, ku­ru­luş­la­rı, ko­nut fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ih­das et­mek­te­dir.

Bu­ra­da, ipo­tek­li ser­ma­ye pi­ya­sa­sı ara­cı, bi­rin­ci ola­rak, ta­sa­rı­nın 7'nci mad­de­sin­de ta­rif edil­miş­tir. Bun­lar, ipo­tek te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler, ipo­te­ğe da­ya­lı men­kul kıy­met­ler, ay­nı şe­kil­de, ipo­tek fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ta­ra­fın­dan çı­ka­rı­lan his­se se­ne­di dı­şın­da­ki di­ğer borç­lan­ma se­net­le­ri­dir ve ko­nut fi­nans­man ala­cak­la­rı­na da­ya­lı ola­rak çı­ka­rı­la­cak ser­ma­ye pi­ya­sa­sı araç­la­rı, ipo­tek­li ser­ma­ye pi­ya­sa­sı araç­la­rı ola­rak ta­sa­rı­da ta­rif edil­miş­tir.

Ko­nut fi­nans­ma­nı ne­dir? Bu­ra­da öz­ne, ko­nut fi­nans­ma­nı ve ko­nut fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı­dır. Ta­sa­rı­da 12'nci mad­dey­le ta­rif edi­len ko­nut fi­nans­ma­nı, ki­şi­le­re ve­ya tü­ke­ti­ci­le­re ko­nut te­min et­mek mak­sa­dıy­la kul­lan­dı­rı­lan kre­di­ler, fi­nan­sal ki­ra­la­ma şir­ket­le­ri ta­ra­fın­dan, bi­lin­di­ği üze­re, fi­nan­sal ki­ra­la­ma söz­leş­me­le­ri ve­ya fi­nan­sal ki­ra­la­ma­lar, ay­nı şe­kil­de, mev­cut bir ko­nu­tun te­mi­na­tı al­tın­da alı­nan kre­di­ler -bun­lar da ko­nut fi­nans­ma­nı ola­rak ka­bul edil­mek­te ta­sa­rı­da- ay­nı şe­kil­de, bu kre­di­le­rin ye­ni­den fi­nans­ma­nı da ko­nut fi­nans­ma­nı kap­sa­mın­da­dır. Ya­ni, bir tü­ke­ti­ci­nin mev­cut bir ko­nu­tu­nu te­mi­nat gös­ter­mek su­re­tiy­le ko­nut fi­nans­man ku­ru­lu­şun­dan kul­la­na­ca­ğı kre­di­ler de ko­nut fi­nans­ma­nı ola­rak ta­sa­rı­da ta­rif edil­miş­tir.

Ko­nut fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı ne­ler­dir? Ko­nut fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı, el­bet­te bi­rin­ci ön­ce­lik­li ola­rak -ka­tı­lım ban­ka­la­rı dâhil- ban­ka­lar­dır, fi­nan­sal ki­ra­la­ma şir­ket­le­ri­dir, lea­sing şir­ket­le­ri­dir, di­ğer bir ko­nut fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı da tü­ke­ti­ci fi­nans­man şir­ket­le­ri­dir.

Ta­sa­rı, ipo­tek­li te­mi­nat mek­tup­la­rı­nı dü­zen­le­mek­te, ipo­te­ğe da­ya­lı men­kul kıy­met­le­ri dü­zen­le­mek­te, Ko­nut Fi­nans­man Fo­nu, Var­lık Fi­nans­man Fo­nu al­tın­da fon­lar kur­mak­ta. Ko­nut Fi­nans­man Fo­nu ve Var­lık Fi­nans­man Fo­nu, bi­lan­ço dı­şı fon­lar­dır, do­la­yı­sıy­la bu fon­la­rın iş­le­ti­ci­le­ri­nin so­rum­lu­luk­la­rı sa­de­ce fon var­lı­ğıy­la sı­nır­lı­dır. Bu ko­nut fi­nans­man ku­ru­cu­la­rı ve var­lık fi­nans­man ku­ru­cu­la­rı, bu­ra­da mev­cut ala­cak­la­ra da­ya­na­rak, ipo­te­ğe da­ya­lı ve­ya var­lı­ğa da­ya­lı men­kul kıy­met­ler irat ede­cek­ler­dir. So­nuç­ta, bu men­kul kıy­met­ler ku­rum­sal ve­ya bi­rey­sel ya­tı­rım­cı­la­ra arz edil­mek su­re­tiy­le, uzun va­de­li fon te­mi­ni imkânı, zin­ci­rin hal­ka­sı ta­mam­lan­mış ol­mak­ta­dır.

Di­ğer ta­raf­tan, ta­sa­rı, men­kul kıy­met ih­ra­cın­da, bi­lan­ço içi, ya­ni so­rum­lu­nun, ku­ru­cu­la­rın mal var­lı­ğıy­la da il­gi­li ol­du­ğu ay­rı bir men­kul kıy­met ih­ra­cı­nı dü­zen­le­yen mad­de­ler içer­mek­te­dir. Bun­la­ra da ta­sa­rı­da "ipo­tek te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler" den­mek­te ve­ya "var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­ler" den­mek­te­dir. Bun­la­rı ih­raç ede­cek­ler fark­lı­dır, ipo­tek te­mi­nat­lı men­kul kıy­met ih­raç ede­cek fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı fark­lı­dır, var­lık te­mi­nat­lı men­kul kıy­met­le­ri ih­raç ede­cek ku­rum­lar fark­lı­dır. Bun­la­rın de­tay­la­rı­na, ge­rek­ti­ğin­de, mad­de­ler ko­nu­şu­lur­ken gi­ri­le­cek­tir.

Ta­sa­rı­nın baş­ka bir mad­de­si, el­bet­te Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı Ku­ru­lu­nun ka­yıt üc­re­ti­ni dü­zen­le­mek­te­dir. Bu­ra­da ye­ni dü­zen­le­mey­le ka­yıt üc­ret­le­ri azal­tıl­mış bu­lun­mak­ta­dır.

Bi­raz ön­ce ifa­de et­ti­ğim gi­bi, ko­nut fi­nans­man sis­te­min­de, sis­te­min iş­le­me­si­nin her aşa­ma­sın­da, sa­tış­ta, kre­di açıl­ma­sı aşa­ma­sın­da, ko­nut be­de­li­nin de­ğer­le­me­si fev­ka­la­de önem­li­dir. Ge­rek İc­ra-İf­las Ka­nu­nu ge­rek­se söy­le­di­ğim aşa­ma­lar­da ko­nut fi­nans­ma­nı, bun­dan böy­le Ser­ma­ye Pi­ya­sa­sı ta­ra­fın­dan yet­ki­len­di­ril­miş, gö­rev­len­di­ril­miş uz­man­lar ta­ra­fın­dan ye­ri­ne ge­ti­ri­le­cek­tir. Ta­sa­rı­nın bir mad­de­sin­de bu­nun için üç yıl­lık bir ge­çiş sü­re­ci ön­gö­rül­müş­tür.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ta­sa­rı­nın ge­tir­di­ği di­ğer bir önem­li mü­es­se­se, ipo­tek fi­nans ku­ru­luş­la­rı­dır. İpo­tek fi­nans ku­ru­luş­la­rı, ko­nut fi­nans­ma­nın­dan do­ğan ala­cak­la­rın dev­ra­lın­ma­sı, dev­re­dil­me­siy­le, mün­ha­sı­ran bu iş­ler­le ve bu şe­kil­de­ki ala­cak­la­rın, ala­cak­lar­dan olu­şan var­lık­la­rın yö­ne­til­me­siy­le il­gi­li ola­rak fa­ali­yet­te bu­lun­mak üze­re ku­ru­la­cak­tır. Bun­la­rın öden­miş ser­ma­ye­le­ri kal­kın­ma ve ya­tı­rım ban­ka­la­rı dü­ze­yin­de ola­cak­tır. Ay­nı şe­kil­de, ku­ru­cu­la­rı­nın sa­hip ola­cak­la­rı ni­te­lik­ler, yö­ne­tim ku­ru­lu üye­le­ri Ban­ka­cı­lık Ka­nu­nu'na ta­bi ola­cak­tır. Bu ipo­tek fi­nans ku­ru­luş­la­rı, ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­nin iş­le­yi­şin­de tü­ke­ti­ciy­le uzun va­de­li fon te­min eden ya­tı­rım­cı­lar hal­ka­sı ara­sın­da önem­li bir yer tut­mak­ta­dır.

İpo­tek fi­nans­man ku­ru­luş­la­rı­nın tas­fi­ye­si na­sıl ya­pı­la­cak­tır? Ta­sa­rı­da bu­na iliş­kin dü­zen­le­me­ler var­dır. Ted­ri­ci tas­fi­ye­nin Ya­tı­rım­la­rı Ko­ru­ma Fo­nu ta­ra­fın­dan ya­pı­la­ca­ğı­na iliş­kin dü­zen­le­me­ler var­dır. Ay­nı şe­kil­de, bu tas­fi­ye ya­pı­lır­ken ta­bi ola­ca­ğı mev­zu­at, Türk Ti­ca­ret Ka­nu­nu uy­gu­lan­ma­ya­ca­ğı, İc­ra-İf­las Ka­nu­nu'nun uy­gu­lan­ma­ya­ca­ğı ve di­ğer ka­nun­la­rın uy­gu­lan­ma­ya­ca­ğı­na da­ir dü­zen­le­me­ler var­dır.

Ta­sa­rı­da ce­za­lar dü­zen­len­miş­tir. Ge­ti­ril­miş bu­lu­nan stan­dart­lı mü­ey­yi­de­le­re uyul­ma­dı­ğı tak­dir­de uy­gu­la­na­cak ce­za­la­ra iliş­kin de­tay­lı….

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Açı­ka­lın, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run, iki da­ki­ka­lık sü­re ve­ri­yo­rum si­ze.

MEH­MET MUS­TA­FA AÇI­KA­LIN (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ta­sa­rı­nın önem­li dü­zen­le­me­le­rin­den bir ta­ne­si, bu­gü­ne ka­dar kul­lan­dı­rıl­mış, ban­ka­cı­lık sek­tö­rü ta­ra­fın­dan kul­lan­dı­rıl­mış kre­di­le­rin ko­nut fi­nans­man sis­te­mi, ya­ni bu ta­sa­rı­nın ge­tir­di­ği sis­tem kar­şı­sın­da­ki du­ru­mu ne­dir? Bu­ra­da, da­ha ön­ce kul­la­nıl­mış kre­di­le­rin sa­hip­le­ri, ya­ni tü­ke­ti­ci­ler açı­sın­dan bir ter­cih kul­lan­ma hak­kı ta­nın­mış­tır. Ta­sa­rı yü­rür­lü­ğe gir­dik­ten iti­ba­ren üç ay içe­ri­sin­de mü­ra­ca­at eden ki­şi­ler, tü­ke­ti­ci­ler, bu ta­sa­rı kap­sa­mın­da ol­ma­dık­la­rı­nı ifa­de ede­bi­le­cek­ler­dir. Bu üç ay­lık sü­re içe­ri­sin­de mü­ra­ca­at edip, bu ka­nun kap­sa­mı­na -bu ta­sa­rı ka­nun­laş­tı­ğı tak­dir­de- bu ta­sa­rı kap­sa­mı­na gir­me­di­ği­ni be­yan et­me­miş­se, oto­ma­tik ola­rak, ban­ka­cı­lık sis­te­min­den da­ha ön­ce kul­lan­mış ol­duk­la­rı kre­di­ler ko­nut fi­nans­man sis­te­mi çer­çe­ve­sin­de de­ğer­len­di­ri­le­cek­tir.

El­bet­te, bu­ra­da, ki­şi­ler açı­sın­dan, da­ha ön­ce sağ­la­mış ol­duk­la­rı kre­di şart­la­rı ile bu sis­te­min ge­tir­di­ği kre­di şart­la­rı­nı ve di­ğer mü­ey­yi­de­le­ri mu­ka­ye­se et­mek su­re­tiy­le ter­cih­le­ri­ni kul­la­na­cak­la­rı­nı dü­şü­nü­yo­ruz.

Ta­sa­rı, Tü­ke­ti­ci­nin Ko­run­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun'da yap­mış ol­du­ğu de­ği­şik­lik­ler­le önem­li dü­zen­le­me­ler ih­ti­va et­mek­te­dir. Beş yıl­lık ayıp­lı ma­la kar­şı olan sü­re bir yı­la in­di­ril­miş­tir. Bu­nun da önem­li ama­cı, za­ten, ayıp­lı bir ma­lın ayı­bı­nın bir yıl içe­ri­sin­de tes­pit edi­lip or­ta­ya çı­ka­rı­la­ca­ğı­nın imkânı bu­lun­muş ol­ma­sı dı­şın­da, beş yıl içe­ri­sin­de­ki bir sü­re­de, el­bet­te ki, ma­li­ye­te yan­sı­ya­cak risk­le­ri dik­ka­te al­dı­ğın­dan, ta­sa­rı, bu­ra­da­ki beş yıl­lık sü­re­yi ye­ni dü­zen­le­mey­le bir yı­la in­dir­miş­tir.

Son ola­rak, ver­gi ka­nun­la­rın­da önem­li dü­zen­le­me­ler ya­pıl­mış­tır. Bu­ra­da­ki amaç da, ko­nut fi­nans­man ma­li­yet­le­ri­ni in­dir­mek ba­kı­mın­dan, ka­mu, ko­nut fi­nans­ma­nı­na iliş­kin…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Açı­ka­lın, yir­mi iki da­ki­ka­lık sü­re­niz dol­du. Bir da­ki­ka­lık sü­re ye­ter mi si­ze?

MEH­MET MUS­TA­FA AÇI­KA­LIN (De­vam­la) - Ye­ter efen­dim.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run.

MEH­MET MUS­TA­FA AÇI­KA­LIN (De­vam­la) - Ver­gi ka­nun­la­rı­na iliş­kin ola­rak ya­pıl­mış olan dü­zen­le­me­le­rin ama­cı, ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­nin iş­le­yi­şi aşa­ma­sın­da­ki ver­gi­ler­den dev­let fe­ra­gat et­mek­te­dir. Ne­den fe­ra­gat et­mek­te­dir? Dam­ga ver­gi­sin­den fe­ra­gat et­mek­te­dir, harç­lar­dan fe­ra­gat et­mek­te­dir, KDV'den fe­ra­gat et­mek­te­dir -el­bet­te, bun­la­rın ne­le­re iliş­kin ol­du­ğu de­tay­la­rı var, an­cak, za­ma­nı­mın kı­sa­lı­ğı se­be­biy­le bun­la­rı arz ede­mi­yo­rum- ku­rum­lar ver­gi­sin­den fe­ra­gat et­mek­te­dir. Bu fon­lar, fon­la­rın iş­le­til­me­sin­den el­de edi­le­cek ka­zanç­lar ku­rum­lar ver­gi­si­ne ta­bi ol­ma­ya­cak­tır.

Sis­te­min, bel­li öl­çü­de, za­man içe­ri­sin­de ül­ke­miz­de­ki ko­nut sek­tö­rü­nün kay­da gir­me­sin­de, in­şa­at sek­tö­rü­nün kay­da gir­me­sin­de, ka­çak ya­pı­laş­ma­nın ön­len­me­sin­de ve in­şa­at ka­li­te­si­nin ar­tı­rıl­ma­sın­da fay­da­lı ola­ca­ğı­nı ve ko­nut ma­li­ye­ti­nin fi­nans­ma­nı­nın ucuz­la­ya­ca­ğı­nı umu­yor, ta­sa­rı­nın mil­le­ti­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum.

Te­şek­kür ede­rim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Açı­ka­lın.

Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, Trab­zon Mil­let­ve­ki­li Akif Ham­za­çe­bi.

Bu­yu­run Sa­yın Ham­za­çe­bi. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sa­yın Ham­za­çe­bi, Sa­yın Açı­ka­lın'a ver­di­ğim gi­bi, sü­re­ni­zi şim­di­den ve­re­yim, eğer ta­mam­la­ya­maz­sa­nız bir da­ki­ka da­ha ve­re­ce­ğim; bu­yu­run efen­dim.

CHP GRU­BU ADI­NA MEH­MET AKİF HAM­ZA­ÇE­Bİ (Trab­zon) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­nin Ku­rul­ma­sı­na İliş­kin Ola­rak Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da­ki Ka­nun'un tü­mü üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu­nun gö­rüş­le­ri­ni açık­la­mak üze­re söz al­dım. Söz­le­ri­me baş­lar­ken he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ta­sa­rı, Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri baş­ta ol­mak üze­re bir­çok ge­liş­miş ül­ke­de, bu çer­çe­ve­de Av­ru­pa Bir­li­ği­nin bir­çok ül­ke­sin­de uy­gu­la­nan ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­nin Tür­ki­ye'de de ku­rul­ma­sı ama­cıy­la çe­şit­li ka­nun­lar­da de­ği­şik­lik ya­pıl­ma­sı­nı dü­zen­le­mek­te­dir. Kı­sa adıy­la mort­ga­ge ola­rak isim­len­di­ri­li­yor. Mort­ga­ge İn­gi­liz­ce bir ke­li­me. Bu­nun Türk­çe kar­şı­lı­ğı "ipo­tek­li ko­nut kre­di­si"dir. Türk Dil Ku­ru­mu­nun bul­muş ol­du­ğu ye­ni isim "tut­sat." Tu­tar­sa "tut­sat"ı kul­la­na­ca­ğız, ama, şu an­da ipo­tek­li ko­nut kre­di­si di­yo­ruz. Ba­zen, ko­nuş­ma alış­kan­lı­ğıy­la, ya­ban­cı ül­ke­ler­de kul­la­nı­lan is­miy­le mort­ga­ge ola­rak da anı­lı­yor.

İpo­tek­li ko­nut kre­di­si, hâlen bi­zim sis­te­mi­miz­de var olan bir uy­gu­la­ma­dır de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Bu­gün va­tan­daş­la­rı­mız ko­nut kre­di­si al­mak is­te­di­ğin­de ban­ka­ya gi­de­rek al­mak is­te­dik­le­ri ko­nu­tu ipo­tek et­tir­mek su­re­tiy­le ve di­ğer ko­şul­la­rı da ta­bii ki sağ­la­ya­rak ko­nut kre­di­si ala­bi­li­yor­lar. Bu an­lam­da ye­ni olan bir şey yok­tur. Es­ki­den iş­le­yen kre­di sis­te­mi bu ta­sa­rı­nın ya­sa­laş­ma­sın­dan son­ra da yi­ne iş­le­me­ye de­vam ede­cek­tir. O hâlde "Ye­ni olan ne­dir?" so­ru­su­nu sor­mak ge­re­ki­yor. Ka­mu­oyun­da bu ka­dar bü­yük umu­da yol açan, ki­ra öder gi­bi, ama ki­ra be­de­li­ni ki­ra ola­rak de­ğil de sa­tın alı­na­cak olan evin tak­si­di ola­rak öde­ye­rek ev sa­hi­bi ol­ma umu­du ya­ra­tan bu ta­sa­rı ger­çek­te ne­ler ge­ti­ri­yor, sis­te­mi­mi­ze na­sıl kat­kı­la­rı ola­cak, es­ki­ye kı­yas­la, mev­cu­da kı­yas­la ge­le­cek­te ne­ler de­ği­şe­cek, tü­ke­ti­ci, ko­nut alı­cı­sı açı­sın­dan bu­gün olum­lu, ge­le­cek­te olum­suz olan du­rum­lar var mı­dır, bü­tün bun­la­rın üze­rin­de dur­mak ge­re­ki­yor. Ta­sa­rı ger­çek­ten va­tan­da­şın bek­len­ti­si­ni kar­şı­la­ya­cak mı­dır?

Bu­gün bir ga­ze­te­miz "dar ge­lir­li­ye umut" di­yor. "Mort­ga­ge ya­sa­sı çı­kı­yor, her­kes ki­ra öder gi­bi ev sa­hi­bi ola­cak."  di­yor. Böy­le bir baş­lık at­mış. Muh­te­lif ga­ze­te­ler­de bu baş­lı­ğı gör­mek müm­kün. Te­le­viz­yon­lar­da bu cüm­le­le­re çok sık­ça rast­la­mak müm­kün. Ger­çek­ten va­tan­daş­la­rı­mız ki­ra öder gi­bi öde­me­de bu­lun­mak su­re­tiy­le ev sa­hi­bi ola­cak mı­dır, dar ge­lir­li­le­ri­miz ev sa­hi­bi ola­cak mı­dır, yok­sa ev sa­hi­bi ol­mak bir­çok va­tan­da­şı­mız için yi­ne bir ha­yal ola­rak mı, bir umut ola­rak mı ka­la­cak­tır, bun­la­rın üze­rin­de dur­mak is­ti­yo­rum.

Bir­çok va­tan­da­şı­mız için, bir­çok ki­şi için ken­di evi­ni sa­tın al­mak, otu­ra­ca­ğı evi sa­tın al­mak ya­şa­mın­da­ki en bü­yük sa­tın al­ma fa­ali­ye­ti­dir. Ge­nel­lik­le bu ev sa­tın alı­nır­ken bir mik­tar mut­la­ka kre­di kul­la­nı­lır, ço­ğun­luk­la kre­di kul­la­nı­lır ve bu kre­di kar­şı­lı­ğın­da da alı­na­cak olan ev ipo­tek edi­lir. İş­te bu ipo­tek edil­mek su­re­tiy­le borç­la­nı­lan tu­tar, borç­la­nı­lan mik­tar, bu ai­le­nin ya­şa­mın­da­ki en bü­yük ve en de­vam­lı ma­li borç­lan­ma­sı­dır. Bu bor­cun dü­ze­yi, bu bor­cun söz­leş­me özel­li­ği, bu­nun ko­şul­la­rı bir bü­tün ola­rak, bü­tün bu kre­di­le­ri alt al­ta top­la­dı­ğı­mız­da bu­nun eko­no­mi üze­rin­de çok önem­li et­ki­le­ri olur. O ne­den­le ya­sal ola­rak böy­le bir sis­te­min, böy­le bir ala­nın, ko­nut pi­ya­sa­sı ala­nı­nın, ko­nut kre­di­si ala­nı­nın mut­la­ka dü­zen­len­me­si ge­re­ki­yor. Şu an­da yok mu bu ya­sa­lar? Var, ama, ya­sa bir baş­ka an­la­yış­la, bir baş­ka dü­zen­le­me ge­ti­ri­yor.

Ya­sa­nın, Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu gö­rüş­me­le­ri sı­ra­sın­da, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak iyi­leş­ti­ril­me­si için ça­ba sarf et­tik; ba­zı öne­ri­le­ri­miz ka­bul gör­dü. Şüp­he­siz, ya­sa, mo­dern bir fi­nans­man tek­ni­ği­ni Tür­ki­ye'ye ge­tir­mek­te­dir. Bu an­lam­da ge­nel ola­rak olum­lu bak­tı­ğı­mız, be­nim­se­di­ği­miz bir ya­sa­dır, an­cak bu­nun ek­sik­lik­le­ri­ni de bu­ra­da siz­le­re ifa­de et­mek is­ti­yo­rum. Bun­la­rı da eğer ger­çek­ten dü­zel­te­bi­lir­sek, iyi­leş­ti­re­bi­lir­sek, da­ha iyi bir ya­sa yap­mış olu­ruz ka­na­atin­de­yim.

Ge­liş­miş ül­ke­le­re bak­tı­ğı­mız­da, ipo­tek­li ko­nut kre­di­le­ri­nin sis­tem­de çok bü­yük bir ağır­lı­ğa sa­hip ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz. Av­ru­pa Bir­li­ği­ni ör­nek ve­re­ce­ğim. Av­ru­pa Bir­li­ğin­de ipo­tek­li ko­nut kre­di­le­ri­nin, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin, onu oluş­tu­ran ül­ke­le­rin gay­ri­sa­fi yurt dı­şı ha­sı­la­sı­na olan ora­nı­nın yüz­de 45'ler dü­ze­yin­de ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz. Tür­ki­ye'de çok art­tı de­miş ol­ma­mı­za rağ­men, ko­nut kre­di­le­ri­nin gay­ri­sa­fi yurt içi ha­sı­la­ya ora­nı, 2006 yıl so­nu iti­ba­rıy­la yüz­de 4 dü­ze­yin­de­dir. Ya­ni, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin on­da 1'i ka­dar de­ği­liz. Bu an­lam­da, al­ma­mız ge­re­ken çok me­sa­fe var.

Tür­ki­ye'de­ki ko­nut açı­ğı­nı dik­ka­te al­dı­ğı­mız­da, köy­den ken­te olan gö­çü dik­ka­te al­dı­ğı­mız­da, ko­nut açı­ğı­nın gi­de­rek, ko­nut ih­ti­ya­cı­nın gi­de­rek ar­ta­ca­ğı­nı dik­ka­te al­dı­ğı­mız­da bu pi­ya­sa­nın mut­la­ka ge­liş­ti­ril­me­si ge­rek­ti­ği or­ta­ya çı­kar. Tür­ki­ye'nin nü­fus ar­tış hı­zı yıl­lık yüz­de 1,3'tür. De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu, dün­ya or­ta­la­ma­sı­na eşit bir nü­fus ar­tış hı­zı­dır. An­cak, da­ha çar­pı­cı olan oran kent­sel nü­fus ar­tış hı­zı­dır, ya­ni Tür­ki­ye'de köy­den ken­te ya­şa­nan göç. Bu­na bak­tı­ğı­mız­da, bu­ra­da yüz­de 3,2'lik bir ora­nın ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz. Ta­rım sek­tö­rün­de­ki nü­fu­sun gi­de­rek aza­la­rak kent­le­re gö­çe­ce­ği­ni dik­ka­te alır­sak, bu nü­fus ar­tı­şı, kent­te olan ta­le­bi, ko­nut ta­le­bi­ni mut­la­ka ar­tı­ra­cak­tır. Do­la­yı­sıy­la, sis­te­me mut­la­ka bu ko­nut ta­le­bi­ni kar­şı­la­ya­cak me­ka­niz­ma­la­rın yer­leş­ti­ril­me­si ge­rek­ti­ği or­ta­ya çı­kar. Ta­sa­rı, bu­nun bir bö­lü­mü­nü dü­zen­li­yor, kre­di ya­nı­nı dü­zen­li­yor, ama, bir de bu­nun arz ya­nı var, üre­tim ya­nı var ta­bii. O da önem­li­dir. O, bu ta­sa­rı­nın ko­nu­su de­ğil, bel­ki za­man olur­sa ona da de­ğin­mek is­ti­yo­rum.

"Ye­ni olan ne­dir?" di­ye bir so­ru or­ta­ya koy­muş­tum ta­sa­rı­yı an­la­ta­bil­mek açı­sın­dan. Mev­cut uy­gu­la­ma­da ipo­tek­li ko­nut kre­di­si var. Ge­le­cek­te de bu sis­tem yi­ne böy­le ola­cak. Ye­ni olan şu, de­ğer­li ar­ka­daş­lar: Mev­cut sis­tem­de, ban­ka­lar, top­la­dık­la­rı kay­nak­lar üze­rin­den kre­di­le­ri açar­lar. Bu kay­nak­lar, bi­rin­ci­si mev­du­at­tır, önem­li öl­çü­de mev­du­at­tır, ikin­ci­si, iş­te çok cü­zi ola­rak ser­ma­ye­dir, üçün­cü ola­rak da yurt dı­şın­dan sağ­la­mış ol­duk­la­rı kre­di­ler­dir. An­cak, Tür­ki­ye'de­ki mev­du­atın ya­pı­sı­na bak­tı­ğı­mız­da, mev­du­atın va­de­si­nin or­ta­la­ma üç ay ol­du­ğu­nu gö­rü­rüz. Or­ta­la­ma üç ay va­de­ye sa­hip bir mev­du­at­la, beş yıl, on yıl, yir­mi yıl va­de­li ko­nut kre­di­si­ni ban­ka­la­rın sı­nır­sız ola­rak aç­ma şan­sı yok­tur. Bu­gün bel­ki sis­tem­de bu kre­di açı­lı­yor, ama bu­nun bir sı­nı­rı var­dır. Or­ta­la­ma va­de­si üç ay olan mev­du­ata gü­ve­ne­rek, ban­ka­lar, çok uzun va­de­li kre­di aç­ma ola­na­ğı­na sı­nır­sız bir şe­kil­de sa­hip de­ğil­dir.

Ta­sa­rı­nın bu nok­ta­da­ki özel­li­ği, sis­te­me ye­ni kay­nak­la­rı ge­ti­re­bi­le­cek ol­ma­sı­dır. Ta­sa­rı­nın dü­zen­le­niş ama­cı, ger­çek­te ge­ti­ri­liş ama­cı, pren­sip ola­rak bu­dur, sis­te­me ye­ni kay­nak­lar gi­re­cek. Na­sıl gi­re­cek? O da şöy­le: Şu an­da mev­cut uy­gu­la­ma­da ban­ka, ipo­tek kar­şı­lı­ğı kre­di­yi açar ve iş­lem ora­da bi­ter. Bu ipo­tek don­muş­tur, o kre­di don­muş­tur ar­tık, ge­ri öde­me ol­duk­ça tek­rar sis­te­me kay­nak gi­ri­şi olur, ama ge­ri öde­me­nin çok uzun yıl­lar sü­re­ce­ği­ni dik­ka­te alır­sak, o ipo­tek­ten ban­ka­nın ya­rar­la­na­ma­ma­sı, ban­ka­nın kay­nak­la­rı­nın za­yıf­la­ma­sı gi­bi, azal­ma­sı gi­bi bir so­nuç or­ta­ya çı­kar. O hâlde, sis­te­me ye­ni kay­nak­la­rın gir­me­si ge­re­kir. Ta­sa­rı bu­nu sağ­la­ya­cak bir özel­lik­te. O da şu­dur: Açı­lan kre­di kar­şı­lı­ğın­da alı­nan ipo­tek bir men­kul kıy­me­te bağ­lan­mak su­re­tiy­le, bir ha­zi­ne bo­no­su gi­bi, bir his­se se­ne­di gi­bi -ben­zet­mek açı­sın­dan, kâğıt ola­rak ben­zet­mek açı­sın­dan söy­lü­yo­rum, yok­sa, his­se se­ne­di­ne ben­zer bir ya­nı yok, ya­ni, or­tak­lık ve­ren bir ya­nı yok- bir kâğı­da bağ­lan­mak su­re­tiy­le bu ipo­te­ğin tek­rar pi­ya­sa­la­ra su­nul­ma­sı, sa­tıl­ma­sı ve onun kar­şı­lı­ğın­da alı­na­cak kay­nak­la­rın tek­rar ban­ka sis­te­mi­ne gir­me­si su­re­tiy­le bu kay­nak­lar­la ko­nut sek­tö­rü­ne ye­ni kre­di­le­rin açıl­ma­sı­dır. Ta­sa­rı­nın te­mel özel­li­ği bu­dur de­ğer­li ar­ka­daş­lar.

Tür­ki­ye gi­bi ta­sar­ruf­la­rı az olan, ye­ter­siz olan bir ül­ke­de, ta­sar­ruf ih­ti­ya­cı­nın ol­du­ğu bir ül­ke­de, kay­nak ih­ti­ya­cı­nın ol­du­ğu bir ül­ke­de, sis­te­me ye­ni kay­nak­la­rın gir­me­si mut­la­ka şart­tır. Bü­tün bu sis­te­mi uy­gu­la­yan ül­ke­ler­de de ana ha­re­ket nok­ta­sı bu­dur. Sis­te­min ken­di fi­nans­ma­nı­nı ken­di ken­di­ne sağ­la­ma­sı gi­bi bir ni­yet­ten, ge­rek­çe­den ha­re­ket eder­ler. İyi ta­sar­lan­mış bir ko­nut fi­nans­man sis­te­mi, hem bi­rey­le­rin ko­nut ih­ti­ya­cı­nı kar­şı­lar hem de in­şa­at ve fi­nans sek­tör­le­ri­nin ge­liş­me­si­ne kat­kı­da bu­lu­nur.

Ta­sa­rı­yı bu çer­çe­ve­de de­ğer­len­dir­di­ği­miz­de, şu iki baş­lık al­tın­da bir de­ğer­len­dir­me yap­mak is­ti­yo­rum: Bi­rin­ci­si, ta­sa­rı ya­sa­la­şır­sa mev­cut sis­te­me, mev­cut ma­li sis­te­me ye­ni kay­nak­la­rın gi­ri­şi­ni sağ­la­ya­bi­le­cek bir özel­li­ğe sa­hip mi­dir, bu­nun ce­va­bı­nı ver­mek ge­re­ki­yor. İkin­ci­si, ko­nut alan için, ala­cak olan için ve­ya şu an­da al­mış olan için ne­ler ge­ti­ri­yor, ne­ler ek­sik, ne­ler ya­pıl­ma­lı? Bu ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­ni ba­şa­rıy­la uy­gu­la­yan ül­ke­le­re bak­tı­ğı­mız­da, on­la­rın or­tak özel­li­ği­nin mak­ro­eko­no­mik is­tik­rar ol­du­ğu­nu gö­rü­rüz. Bü­tün ül­ke­ler­de eko­no­mi is­tik­rar­lı, is­tik­rar­lı bir bü­yü­me var, sür­dü­rü­le­bi­lir bir bü­yü­me var.

İs­tik­rar­lı eko­no­mi­nin te­mel iki un­su­ru ne­dir? Enf­las­yon tek ha­ne­li ve yüz­de 5'in al­tın­da de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Yüz­de 5'in al­tın­da bir enf­las­yon ora­nı bu sis­te­min ba­şa­rıy­la uy­gu­la­na­bil­me­si için şart­tır. Yi­ne, bu­na pa­ra­lel ola­rak, dü­şük fa­iz, bu enf­las­yon ora­nı­nın bir­kaç pu­an üze­rin­de bir fa­iz ora­nı mut­la­ka şart.

Tür­ki­ye'ye bak­tı­ğı­mız­da, ül­ke­mi­ze bak­tı­ğı­mız­da, bi­rin­ci­si, mak­ro­eko­no­mik is­tik­rar açı­sın­dan ola­yı de­ğer­len­dir­di­ği­miz­de şu­nu gö­rü­yo­ruz: Ne de­dik: Enf­las­yon tek ha­ne­li ve yüz­de 5'in al­tın­da ol­ma­lı. Tür­ki­ye'de enf­las­yon yüz­de 5'in al­tın­da de­ğil. Yüz­de 9,65 ge­çen yıl so­nu enf­las­yon ora­nı.  Bu yıl so­nu he­de­fi yüz­de 4. Eğer yüz­de 4 ger­çek­le­şir­se, bu, bir şart, ya­ni, bu ta­sa­rı­nın ba­şa­rıy­la uy­gu­lan­ma­sı için bir şart ger­çek­leş­miş olur, ama gi­diş onu gös­ter­mi­yor. Bu ko­nu­ya gir­mek is­te­mi­yo­rum, bu ko­nu­yu tar­tış­mak için ora­ya gel­miş de­ği­lim, ama gös­ter­ge­ler onu gös­ter­mi­yor. Ne­den? İkin­ci şart de­di­ğim hu­su­su söy­le­ye­rek bu­nun ne­de­ni­ni de söy­le­mek is­ti­yo­rum. Ne de­dik: Dü­şük fa­iz. Tür­ki­ye'de­ki fa­iz­le­re bak­tı­ğı­mız­da, fa­iz­ler, bu­gün ya­pı­lan ha­zi­ne iha­le­sin­de 18,7 dü­ze­yin­de­dir de­ğer­li ar­ka­daş­lar. İkin­cil pi­ya­sa­da bu­nun bir mik­tar da­ha üze­rin­de­dir. Yıl so­nu enf­las­yon he­de­fi yüz­de 4, ama fa­iz­ler yüz­de 18-19'da ise bu­nun ba­şa­rı­lı ol­ma şan­sı yok.

Şim­di, ko­nut kre­di­si fa­iz­le­ri­ne ba­kı­yo­ruz. Ko­nut kre­di­si fa­iz­le­ri -ban­ka­lar­dan en dü­şük ola­nı­nı al­ma­ya ça­lış­tım, ban­ka­la­rı ara­dım, bil­gi al­dım- şu an­da ko­nut kre­di­si fa­izi ay­lık  yüz­de 1,55-1,60 dü­ze­yin­de. Ba­kın, ay­lık 1,55-1,60 dü­ze­yin­de bir ko­nut kre­di­si fa­izi söz ko­nu­su de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Biz bu ta­sa­rı­yı Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nun­da gö­rüş­tü­ğü­müz 2006 yı­lı­nın Ni­san ayı so­nun­da ko­nut kre­di­si fa­izi ay­lık yüz­de 1'in al­tı­na in­miş­ti; 0,95'e in­miş olan bir fa­iz söz ko­nu­suy­du. Şu an yüz­de 1,55-1,60'lık bir fa­iz söz ko­nu­su. Bu ola­ğa­nüs­tü yük­sek bir fa­iz­dir. Bu fa­iz­le bu sis­te­min ba­şa­rıy­la uy­gu­lan­ma şan­sı yok­tur. Haa, ya­sa çık­ma­sın mı? Ha­yır, ya­sa çık­sın ta­bii ki. Bir yer­den baş­la­ya­lım, ama, bu fa­iz­ler­le bu ya­sa­nın ba­şa­rıy­la uy­gu­lan­ma ola­na­ğı yok.

Dar ge­lir­li­nin, or­ta ge­lir­li­nin de bu fa­iz­ler­le, bu kre­di fa­iz­le­riy­le ev al­ma şan­sı yok ve­ya bir hay­li güç. Ba­kın, ör­nek ve­re­ce­ğim si­ze: 50 bin YTL'lik bir kre­di, ko­nut kre­di­si al­sa bir va­tan­da­şı­mız -bir mik­tar bi­ri­ki­mi ol­du­ğu­nu ka­bul edi­yo­rum, onun üze­ri­ne 50 bin YTL'lik bir kre­di ila­ve ede­cek- bu kre­di­yi on yıl va­de­li al­dı­ğı­nı ka­bul ede­lim, ay­lık öde­ye­ce­ği tak­sit 1.000 YTL dü­ze­yin­de­dir, on yı­lın so­nun­da öde­ye­ce­ği ra­kam 120 bin YTL'dir. Ya­ni, 50 bin YTL ana­pa­ra­ya, on yıl­da 70 bin YTL fa­iz öde­ye­cek­tir va­tan­da­şı­mız bu fa­iz­ler­le.

Bu ya­sa­nın, bu ta­sa­rı­nın fa­iz­le­re mü­da­ha­le gi­bi bir ola­na­ğı yok, böy­le bir şey ola­maz za­ten. Fa­iz­le­ri pi­ya­sa be­lir­le­ye­cek­tir. Do­la­yı­sıy­la, işin esa­sı olan fa­iz ora­nın­da, şu an­da bu ya­sa­yı uy­gu­la­ya­bi­le­cek dü­zey­de de­ği­liz de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Bu yüz­de 1,6'lık fai­zin ya­rı­sı­na, 0,8'e in­me­si hâlin­de, ta­bii ki bu bi­raz ön­ce ver­di­ğim ra­kam­lar ya­rı ya­rı­ya ine­cek­tir. Ba­kın, 0,8 bi­le di­ğer ül­ke­le­re kı­yas­la yük­sek bir oran­dır, ama, ver­di­ğim ör­nek­le bir­lik­te de­ğer­len­di­ril­di­ğin­de, onun bi­le ola­yı ne fark et­tir­di­ği­ni gö­rü­yo­ruz. Dü­şük fa­iz ol­maz­sa ol­maz -ya­ni, enf­las­yo­nun bir mik­tar üze­rin­de bir fa­izi kas­te­di­yo­rum ta­bii ki- bu ya­sa­nın ol­maz­sa ol­maz şart­la­rın­dan bi­ri­dir. Şu an­da o nok­ta­da de­ği­liz.

Ko­nut alan için ne ge­ti­ri­yor di­ye ba­ka­lım bu ya­sa­ya. Du­rum şu­dur de­ğer­li ar­ka­daş­lar: Bi­rin­ci­si, şu an­da ko­nut kre­di­si alan va­tan­da­şı­mız bor­cu­nu er­ken öde­mek is­te­di­ğin­de, er­ken öde­me hâlin­de bor­cu­nu er­ken ka­pa­ta­bi­lir, so­run yok. Ta­sa­rı o nok­ta­da ne­yi ge­ti­ri­yor? Eğer, kre­di borç­lu­su bor­cu­nu er­ken öder­se, öde­ye­ce­ği tu­ta­rın yüz­de 2'si ora­nın­da ve­ya yüz­de 2'yi aş­ma­mak üze­re, ban­ka­nın be­lir­le­ye­ce­ği oran­da bir er­ken öde­me üc­re­ti­ni öde­mek zo­run­da. Bu önem­li. Sis­tem, kre­di­de böy­le bir ma­li­yet un­su­ru­nu ge­ti­ri­yor.

Yi­ne, bağ­lı kre­di de­di­ği­miz bir olay var. Bağ­lı kre­di şu, de­ğer­li ar­ka­daş­lar: Bir ban­ka ve­ya ko­nut fi­nans­man ku­ru­lu­şu tü­ke­ti­ci­yi, ko­nut alı­cı­sı­nı bel­li bir pro­je­ye yön­len­di­re­bi­lir, "şu pro­je­den eğer ko­nut alır­san, ben o pro­je­de­ki ko­nut için uy­gun fa­iz­le kre­di ve­ri­yo­rum" di­ye­bi­lir, bu­nun ör­nek­le­ri var. Ban­ka­lar bir gü­ven ku­ru­mu­dur. Ban­ka­nın bir pro­je­nin ar­ka­sın­da ol­du­ğu iz­le­ni­mi tü­ke­ti­ci için son de­re­ce önem­li. Şu an­da, böy­le bir kre­di­yi kul­la­nan va­tan­da­şı­mız bu kre­di­yi al­dık­tan son­ra, kul­lan­dık­tan son­ra, ko­nu­tu al­dık­tan son­ra ko­nu­tun bir ku­su­ru­nun or­ta­ya çık­ma­sı hâlin­de, ya­ni ayıp­lı mal ol­ma­sı hâlin­de -ko­nu­tun ça­tı­sı ak­tı, iş­te ka­lo­ri­fer sis­te­mi pat­la­dı gi­bi- şu an­da ban­ka­nın so­rum­lu­lu­ğu, mü­te­ah­hit­le, ya­pım­cıy­la ve sa­tı­cıy­la bir­lik­te beş yıl sü­rey­le sı­nır­lı­dır. Ya­ni, beş yıl sü­rey­le so­rum­lu­dur ban­ka. Ta­sa­rı, bu­nu bir yı­la in­dir­mek­te­dir. Bu­nun ge­rek­çe­le­ri açık­la­na­bi­lir, bir­çok ge­rek­çe sa­yı­la­bi­lir. Bu bir tü­ke­ti­ci kre­di­si de­ğil­dir, bu bir ya­tı­rım kre­di­si­dir, do­la­yı­sıy­la, o ne­den­le di­ğer­le­ri gi­bi, sa­tı­cı gi­bi ban­ka­nın so­rum­lu­lu­ğu beş yıl ol­ma­ma­lı de­ni­le­bi­lir, ama, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu beş yıl so­rum­lu­luk, bir yan­dan da ban­ka­yı o pro­je­yi cid­di bir şe­kil­de de­net­le­me­ye sevk eder ve Tür­ki­ye'de ban­ka­lar, ko­nut pi­ya­sa­sın­da bu tip kre­di­ler­de ola­ğa­nüs­tü öl­çü­de gü­ve­ni­lir ku­rum­lar­dır. Bir pro­je­nin ar­ka­sın­da ban­ka­nın ol­ma­sı, o pro­je­yi son de­re­ce gü­ve­ni­lir kı­lı­yor. Beş yıl­lık sü­re­yi o ne­den­le göz­den ge­çir­me­li­yiz, bu­nu dü­zelt­me­li­yiz di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Yi­ne, er­ken öde­me üc­re­tin­de… Şu an­da bu er­ken öde­me üc­re­ti yok, sis­tem bu şe­kil­de iş­le­ye­bi­li­yor­sa, ona rağ­men ban­ka­lar tü­ke­ti­ci kre­di­sin­de, ko­nut kre­di­sin­de bir ya­rı­şa, re­ka­be­te gi­re­bi­li­yor­sa, bu­nu da göz­den ge­çi­re­bi­li­riz, kal­dı­ra­bi­li­riz di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Ta­sa­rı baş­ka ne­ler ge­ti­ri­yor? Olum­lu an­lam­da bir dü­zen­le­me­si, bir ver­gi teş­vi­ki var, bir­çok teş­vi­ki var, dam­ga ver­gi­si, harç gi­bi ko­nu­lar­da; ma­li­yet­le­ri dü­şür­mek ama­cıy­la son de­re­ce olum­lu dü­zen­le­me­le­ri var, bun­la­rı olum­lu bu­lu­yo­ruz.

Yi­ne, ko­nut kre­di­si­nin kul­la­nı­mın­da üc­ret­li­le­re yö­ne­lik bir ver­gi teş­vi­ki ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz. Ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz de­ğil, Hükûmet ta­sa­rı­sın­da ol­ma­yan bir dü­zen­le­me­yi, Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nun­da, ik­ti­dar ve mu­ha­le­fet par­ti­le­ri, oy bir­li­ğiy­le ora­ya koy­duk. Mad­de şu­nu ge­ti­ri­yor -mad­de sa­de­ce üc­ret­li­le­re yö­ne­lik, üc­ret ge­li­ri el­de eden­le­re yö­ne­lik- "Tür­ki­ye'de ko­nu­tu bu­lun­ma­yan bir üc­ret­li­nin ilk de­fa sa­tın ala­ca­ğı ko­nut ne­de­niy­le kul­lan­dı­ğı kre­di­nin 100 bin YTL'ye ka­dar olan kıs­mı­nın fa­iz­le­ri, o üc­ret­li­nin ma­aşı ve­ya üc­re­ti üze­rin­den öde­ye­ce­ği ge­lir ver­gi­sin­den mah­sup edi­lir." Bu, son de­re­ce sı­nır­lı bir ver­gi teş­vi­ki­dir, tüm mü­kel­lef­le­ri kap­sa­mı­yor. İde­ali as­lın­da, her­ke­si kap­sa­ma­sı­dır, ama, Hükûme­tin büt­çe den­ge­le­ri yö­nün­de­ki kay­gı­sı­nı da dik­ka­te ala­rak, büt­çe den­ge­si­ni faz­la sars­ma­ya­cak şe­kil­de bir teş­vi­ki ta­sa­rı­ya mon­te et­tik ve bu­nun yü­rür­lük ta­ri­hi ola­rak da, Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nun­da, 1/1/2008 ta­ri­hi ka­bul edil­di. Şim­di öy­le an­lı­yo­rum ki ka­mu­oyun­da ya­pı­lan tar­tış­ma­lar­dan, Ha­zi­ne­den so­rum­lu Sa­yın Ba­ka­nın açık­la­ma­la­rın­dan, bu ver­gi teş­vi­kin­den vaz­ge­çi­le­ce­ği yö­nün­de bir eği­li­mi se­zi­yo­rum. Esa­sen, bu­gün il­gi­li Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı ya­sa gö­rüş­me­sin­de yok, Ha­zi­ne­den so­rum­lu…

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Bu­ra­da, bu­ra­da.

MEH­MET AKİF HAM­ZA­ÇE­Bİ (De­vam­la) - Hoş gel­di­niz Sa­yın Ba­kan.

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Siz çı­kar­ken de bu­ra­day­dım.

MUS­TA­FA ELİ­TAŞ (Kay­se­ri) - Bu­ra­day­dı, iki ba­kan da bu­ra­day­dı Sa­yın Ham­za­çe­bi.

MEH­MET AKİF HAM­ZA­ÇE­Bİ (De­vam­la) - O za­man, siz­den ön­ce di­ğer Sa­yın Ba­kan var­dı, ben ya­nıl­mı­şım, ola­bi­lir.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ham­za­çe­bi, iki­si de var­dı, hem Ha­zi­ne­den so­rum­lu Ba­kan var­dı, hem Ab­dül­la­tif Şe­ner Bey var­dı.

MEH­MET AKİF HAM­ZA­ÇE­Bİ (De­vam­la) - Pe­ki. Sa­yın Ba­ka­nın ka­tıl­mış ol­ma­sın­dan, bu­ra­da bu­lun­muş ol­ma­sın­dan mut­lu ol­dum ta­bii, ver­gi teş­vi­ki ko­nu­sun­da ken­di­si çok sa­mi­mi, onu da çok olum­lu bul­du­ğu­nu bi­li­yo­rum.

Bu, büt­çe den­ge­le­ri­ni gö­zet­miş olan bir teş­vik mad­de­si­dir. Bu­nun sis­tem­de yer al­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum. Esa­sen, ta­le­bin dü­şük ol­du­ğu dö­nem­ler­de, bu teş­vik çok da­ha önem­li. Ta­le­bin çok yük­sek ol­du­ğu dö­nem­de bel­ki bu teş­vi­ke ih­ti­yaç duy­ma­ya­bi­li­riz; ta­lep na­sıl ol­sa çok yük­sek, teş­vik işe ya­ra­ma­ya­bi­lir di­ye dü­şü­nü­le­bi­lir. Ba­kın, ge­çen ma­yıs dal­ga­lan­ma­sın­dan ön­ce ko­nut ta­le­bi çok art­mış­tı; kre­di­ye olan ta­lep ola­ğa­nüs­tü art­tı ve ko­nut fi­yat­la­rı ola­ğa­nüs­tü yük­sel­di, ha­tır­la­ya­cak­sı­nız. Ör­ne­ğin, o or­tam­da bir yıl ön­ce 2005 baş­la­rın­da yüz­de 2'le­re ya­kın olan ay­lık ko­nut kre­di fa­izi 2006 Ma­yıs ön­ce­sin­de, Ni­san so­nun­da yüz­de 1'in al­tı­na düş­müş­tü.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ham­za­çe­bi, da­ha ön­ce ek sü­re­ni­zi ver­miş­tim. Bir da­ki­ka­lık sü­re da­ha ve­ri­yo­rum. Bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

MEH­MET AKİF HAM­ZA­ÇE­Bİ (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim. To­par­lı­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

O za­man fa­iz­ler­de­ki bu in­di­rim­den tü­ke­ti­ci ya­rar­la­na­ma­dı. Ya­ni, ya­rar­lan­dı ta­bii ama, ko­nut fi­yat­la­rı 2 ka­tı­na çı­kın­ca bir şey ifa­de et­me­di. Bel­ki o or­tam­da bu ver­gi teş­vi­ki de işe ya­ra­ma­ya­bi­lir­di. Ama, özel­lik­le ta­le­bin dü­şük ol­du­ğu, az ol­du­ğu dö­nem­de bu ver­gi teş­vi­ki­nin sek­tö­rü can­lan­dır­mak için Hükûme­tin elin­de ol­ma­sı ge­re­ken bir araç ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum, onu da olum­lu bul­du­ğu­mu ifa­de et­mek is­ti­yo­rum.

Ta­sa­rı ge­nel ola­rak olum­lu­dur. An­cak, dar ve or­ta ge­lir­li­nin bu ta­sa­rı çık­tık­tan son­ra he­men ban­ka­ya gi­dip kre­di alıp ev al­ma­sı şek­lin­de bir du­ru­mun ol­ma­ya­ca­ğı­nı ifa­de edi­yo­rum. Bu ta­sa­rı böy­le bir şe­yi ge­tir­mi­yor. Sa­yın Baş­ba­ka­nın ve il­gi­li ba­zı ba­kan­la­rı­mı­zın -Sa­yın Şe­ner'i ten­zih edi­yo­rum- bu ko­nu­da­ki açık­la­ma­la­rı­nı ger­çek­çi bul­mu­yo­rum. Ger­çek olan bu­dur.

Söz­le­ri­mi bu­ra­da bi­ti­ri­yo­rum. He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ha­san Öz­yer.

Sa­yın Öz­yer, bu­yu­run efen­dim. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA HA­SAN ÖZ­YER (Muğ­la) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ka­mu­oyun­da "mort­ga­ge" ola­rak bi­li­nen Ko­nut Fi­nans­ma­nı Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı Hak­kın­da Ka­nun Ta­sa­rı­sı üze­rin­de Ana­va­tan Par­ti­si­nin gö­rüş­le­ri­ni açık­la­mak üze­re hu­zur­la­rı­nız­da bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi sev­gi ve say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ko­nut so­ru­nu­nun çö­zü­mü bir po­li­ti­ka me­se­le­si­dir. Esa­sen, Tür­ki­ye'de ko­nut­tan ön­ce şe­hir­ci­lik po­li­ti­ka­sı­na ih­ti­yaç var­dır. Ko­nut sek­tö­rü için ye­te­rin­ce ar­sa ve plan üre­til­me­di­ği için ar­sa­dan, ge­ce­kon­du­dan rant üre­til­mek­te­dir. Ran­tın, ger­çek­te ar­sa­dan de­ğil, şe­hir­ci­lik­ten üre­til­me­si ge­rek­mek­te­dir.

Plan­lı bir şe­hir­ci­lik ile va­tan­daş­la­rı­mı­zın 40 bin YTL'ye ev sa­hi­bi ya­pıl­ma­sı müm­kün­dür. Oy­sa bu­gün Top­lu Ko­nut İda­re­si ve be­le­di­ye­ler yap­sat­çı­lık yap­mak­ta­dır­lar. Bu ku­rum­la­rın asıl iş­le­vi, ka­mu­nun şe­hir­ci­lik pro­je­le­ri­ni ha­ya­ta ge­çir­mek ol­ma­lı­dır.

Gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz ta­sa­rı, bı­ra­kın şe­hir po­li­ti­ka­la­rı­nı, ko­nut po­li­ti­ka­sı­nın da­hi sa­de­ce bir un­su­ru­dur. İmar­dan in­şa­ata, Ba­yın­dır­lık Ba­kan­lı­ğın­dan be­le­di­ye­le­re, ta­kas­tan ikin­ci el pi­ya­sa­ya ka­dar ko­nu­nun tüm bo­yut­la­rı­nın dik­ka­te alın­ma­sı ge­re­ği var­dır.

Tüm bun­la­rı bir po­li­tik bü­tün­lük için­de ko­or­di­ne edip ha­ya­ta ge­çi­ril­me­si­ni sağ­la­ya­cak olan Hükûmet­tir. Bu ko­nu­da­ki ha­zır­lı­ğın sa­de­ce ya­sa ta­sa­rı­sın­dan iba­ret ol­du­ğu, di­ğer bo­yut­la­ra iliş­kin kay­da de­ğer bir ça­lış­ma­nın ol­ma­dı­ğı an­la­şıl­mak­ta­dır. Tür­ki­ye'nin ger­çek­le­ri­ne uy­gun ola­rak ha­zır­lan­mış ya­pı de­ne­ti­mi, plan­la­ma, imar ve afet dü­zen­le­me­le­ri bü­tün­cül bir an­la­yış­la ha­ya­ta ge­çi­ril­me­den pi­ya­sa­yı dü­zen­le­me­ye yö­ne­lik bu ta­sa­rı­nın hiç­bir so­ru­nu çöz­me­si ne ya­zık ki müm­kün de­ğil­dir.

Bu­ra­da­ki tar­tış­ma­la­rın ko­nu­nun tüm bo­yut­la­rıy­la ele alı­na­rak tu­tar­lı bir ko­nut po­li­ti­ka­sı oluş­tur­ma­sı­na kat­kı sağ­la­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum. "Dün­ya­da mekân, ahi­ret­te iman" di­yen bir top­lu­mun ta­lep­le­ri­ne ce­vap ver­me yü­küm­lü­lü­ğüy­le kar­şı kar­şı­ya bu­lun­du­ğu­mu­zu ha­tır­lat­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye'de ko­nut so­ru­nu, eko­no­mik ve sos­yal açı­dan ele alın­dı­ğın­da, asıl sı­kın­tı­nın arz ta­lep den­ge­siz­li­ğin­den kay­nak­lan­dı­ğı gö­rül­mek­te­dir.

Ko­nut açı­ğı­nın se­bep­le­ri ara­sın­da nü­fus ar­tı­şı, kır­sal alan­lar­da is­tih­dam so­ru­nu ne­de­niy­le köy­den ken­te göç, ada­let­siz ve den­ge­siz ge­lir da­ğı­lı­mı, sağ­lık­sız kent­leş­me ve ku­rum­sal­laş­ma açı­sın­dan ge­ri kal­mış bir ko­nut fi­nans­ma­nı sis­te­mi ilk ak­la ge­len­ler­dir.

Tür­ki­ye'de yıl­lar­dan be­ri sü­re­ge­len is­tik­rar­sız eko­no­mik ik­lim, yük­sek enf­las­yon ve re­el fa­iz oran­la­rı uzun va­de­li borç­lan­ma­yı bir se­çe­nek ol­mak­tan ne ya­zık ki çı­kar­mış­tır.

Kre­di kul­la­na­rak ko­nut sa­hi­bi ol­mak is­te­yen­le­re uy­gun öde­me şart­la­rı su­nu­la­ma­dı­ğı için or­ta ve dar ge­lir­li ke­sim­ler ko­nut al­mak için ken­di ta­sar­ruf ve imkânla­rı­nı zor­la­mak mec­bu­ri­ye­tin­de kal­mış­lar­dır.

So­nuç­ta or­ta­ya çı­kan man­za­ra şu ol­muş­tur: Bu­gün ül­ke­miz­de mev­cut ko­nut­la­rın ya­rı­sın­dan faz­la­sı ruh­sat­sız­dır. Ev sa­hip­li­ği ora­nı yüz­de 60'lar dü­ze­yin­de­dir. Özel­lik­le bü­yük şe­hir­le­rin önem­li bö­lü­mü ka­çak ya­pı­laş­ma ve plan­sız kent­leş­me­nin ürü­nü ucu­be yer­ler hâli­ne dö­nüş­müş­tür. Kü­çük yer­le­şim bi­rim­le­rin­de­ki ko­nut­la­rın bü­yük ço­ğun­lu­ğu da dü­şük stan­dart­lı­dır. Ka­çak ve ruh­sat­sız ol­ma­nın öte­sin­de mev­cut ko­nut­la­rın ya­rı­ya ya­kı­nı­nın ta­mi­ra­ta ve ta­di­la­ta, ya­ni, iyi­leş­tir­me­ye ih­ti­ya­cı bu­lun­mak­ta­dır. Dep­rem teh­li­ke­siy­le bir­lik­te de­ğer­len­di­ril­di­ğin­de, ül­ke­miz­de ko­nut ala­nı ke­li­me­nin tam an­la­mıy­la bir fa­cia gö­rü­nü­mün­de­dir. Bu­gün 800 bi­ne ya­kın ko­nut açı­ğı bu­lun­mak­ta, ay­rı­ca, her yıl 300 bin ila­ve ko­nut ih­ti­ya­cı doğ­mak­ta­dır. Mev­cut ko­nut­la­rın bü­yük bö­lü­mü­nün dü­şük stan­dart­lı ve yir­mi ya­şın üze­rin­de ol­ma­sı, ko­nut açı­ğı­nı sü­rek­li ar­tı­ran un­sur­lar­dan bi­ri­dir.

So­nuç iti­ba­rıy­la, bir yan­dan mev­cut ko­nut­la­rın ye­ni­len­me­si ve ni­te­lik­li ko­nut­lar­la de­ğiş­ti­ril­me­si, bir yan­dan da ye­ni ko­nut üre­ti­mi ih­ti­ya­cıy­la kar­şı kar­şı­ya bu­lu­nu­yo­ruz. Son yıl­lar­da bu doğ­rul­tu­da bir ha­re­ket­li­lik baş­la­mış, an­cak, bu da kon­trol­süz ve bi­linç­siz bir yö­ne­lim şek­lin­de or­ta­ya çık­mış­tır.

Dü­şük fa­iz­li gi­bi gö­zü­ken, an­cak, kı­sıt­lı va­de­le­ri ve şart­la­rıy­la tü­ke­ti­ci­le­ri sı­kın­tı­la­ra so­kan kre­di­ler se­be­biy­le ko­nut fi­yat­la­rı­nın ola­ğa­nüs­tü yük­sel­di­ği bir dö­nem ya­şa­dık. Si­gor­ta şir­ket­le­ri­nin top­lam ak­tif­le­ri­nin 10 mil­yar YTL ol­du­ğu ül­ke­miz­de ko­nut kre­di­le­ri 15 mil­yar do­la­rı bul­muş­tur. Kre­di­le­rin ge­ri öden­me­me ora­nı da yüz­de 17'ye ulaş­mış­tır. On mil­yar­lar­ca YTL'lik bir risk or­ta­ya çık­tık­tan son­ra asıl ol­ma­sı ge­re­ken işi, ya­ni, ko­nut fi­nans­ma­nı sis­te­mi­ni kur­ma­ya ça­lı­şı­yo­ruz. Oy­sa, bu sis­te­min yıl­lar ön­ce ku­ru­lup ha­ya­ta ge­çi­ril­me­si ge­re­ki­yor­du.

Sis­te­min ge­cik­me­si­nin yol aç­tı­ğı ka­yıp sa­de­ce ül­ke içiy­le sı­nır­lı de­ğil­dir. Biz ya­sa­yı Mec­li­se ge­tir­me­den, Bul­ga­ris­tan ve Hır­va­tis­tan ge­rek­li dü­zen­le­me­le­ri ya­pa­rak mort­ga­ge sis­te­mi­ni kur­muş­lar­dır. Böy­le olun­ca, Tür­ki­ye'den ko­nut ala­cak Av­ru­pa­lı­lar ter­cih­le­ri­ni bu ül­ke­le­re kay­dır­mış­lar­dır. Bu da, ül­ke­mi­zin yüz mil­yon­lar­ca YTL'lik bir kay­nak­tan mah­rum kal­ma­sı an­la­mı­na gel­mek­te­dir.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu sis­tem, iki yüz yı­lı aş­kın bir sü­re­dir dün­ya­nın çe­şit­li ül­ke­le­rin­de kıs­mi fark­lı­lık­lar­la da ol­sa uy­gu­lan­mak­ta­dır. Sis­tem, ko­nut edin­me­yi ko­lay­laş­tır­dı­ğı gi­bi, ya­pı ka­li­te­si­nin yük­sel­me­si­ne, şe­hir plan­cı­lı­ğı­nın et­kin bir nok­ta­ya gel­me­si­ne, mül­ki­ye­tin ve alış­ve­riş­le­rin ka­yıt al­tı­na alın­ma­sı­na da bü­yük bir kat­kı sağ­la­mak­ta­dır.

Dün­ya­da uy­gu­la­nan ko­nut fi­nans­man sis­tem­le­ri in­ce­len­di­ğin­de te­mel ola­rak iki mo­del kar­şı­mı­za çık­mak­ta­dır. Bi­rin­ci­si, ko­nut fi­nans­ma­nı­nın ipo­te­ğe da­ya­lı men­kul kıy­met­ler­le fi­nan­se edil­di­ği Ame­ri­kan mo­de­li­dir. İkin­ci­si ise özel­lik­le Al­man­ya ve Da­ni­mar­ka'da ba­şa­rı­lı bir şe­kil­de uy­gu­la­nan ipo­tek ban­ka­la­rı mo­de­li­dir.

Ame­ri­ka'da­ki sis­tem üç ana pi­ya­sa­dan oluş­mak­ta­dır. Bun­la­rın il­ki, bi­rey­le­re ve ko­nut ya­pan şir­ket­le­re doğ­ru­dan ko­nut kre­di­si kul­lan­dı­ran ve sa­yı­la­rı 10 bi­ni bu­lan ku­rum­lar­dır. İkin­ci­si, bun­la­ra fon gi­ri­şi sağ­la­yan Fan­nie Mae ve Fred­die Mac isim­li ko­nut kre­di­si port­fö­yü sa­tın alan ku­ruş­lar­dır. Üçün­cü­sü, Fan­nie Mae ve Fred­die Mac ku­ru­luş­la­rı­nın fon kay­na­ğı olan ser­ma­ye pi­ya­sa­la­rı­dır, ya­ni Wall Stre­et'tir. Ay­rı­ca, Ame­ri­kan sis­te­min­de ko­nut kre­di­le­ri­nin fa­iz­le­ri­nin ver­gi­den dü­şül­me­si de çok önem­li bir hu­sus­tur. Öte yan­dan, Al­man­ya'da Pfand­bri­ef mo­de­li, Da­ni­mar­ka'da ipo­tek bo­no­la­rı ve si­gor­ta­sı ön plan­da­dır.

Gü­ney Af­ri­ka'da ko­nut fi­nans­ma­nı ku­ru­luş­la­rı ban­ka dı­şı bir kre­di ku­ru­lu­şu ola­rak ku­rul­muş­tur. Hin­dis­tan'da da ben­zer bir ya­pı ko­nut fi­nans­ma­nı­nı sağ­la­mak­ta­dır. Hong Kong ve Mek­si­ka'da ise sis­tem özel sek­tör kre­di ku­ru­luş­la­rı­na ipo­tek si­gor­ta­sı hiz­me­ti ve­ren ka­mu ku­ru­luş­la­rı üze­ri­ne ku­rul­muş­tur.

Gö­rül­dü­ğü gi­bi, iki mo­del ana ek­sen ol­mak­la bir­lik­te hiç­bir ül­ke­nin ko­nut fi­nans­man is­te­mi di­ğe­ri­nin ay­nı­sı de­ğil­dir, her ül­ke ken­di ih­ti­yaç­la­rı doğ­rul­tu­sun­da bir mo­del ge­liş­tir­miş­tir. Sa­de­ce sis­tem­de de­ğil uy­gu­la­ma­da da cid­di fark­lı­lık­lar var­dır. Ör­ne­ğin, Ka­na­da'da dört beş yıl va­de­li mort­ga­ge kre­di­le­ri da­ha çok kul­la­nı­lır­ken İn­gil­te­re'de sek­sen yıl ve hat­ta da­ha uzun va­de­de kre­di­ler söz ko­nu­su­dur.

Ame­ri­ka ve Av­ru­pa'da ya­şa­yan in­san­la­rın ne­re­dey­se ta­ma­mı­na ya­kı­nı mort­ga­ge ola­rak ad­lan­dı­rı­lan bu mo­del sa­ye­sin­de ev sa­hi­bi ol­muş­lar­dır. Ge­liş­mek­te olan ül­ke­ler­de de et­kin bir sis­tem ola­rak iş­ler­li­ği­ni sür­dür­mek­te­dir.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, mort­ga­ge bir in­şa­at fi­nans­man mo­de­li de­ğil, va­tan­da­şın ko­nut edin­me­si­ni sağ­la­yan bir sis­tem­dir. Mo­de­lin ba­şa­rıy­la uy­gu­la­na­bil­me­si için ay­lık öde­me­le­rin ge­li­rin dört­te 1'i ci­va­rın­da ol­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Kre­di tu­ta­rı­nın evin de­ğe­ri­ne ora­nı da yüz­de 70-80'ler dü­ze­yin­de ol­ma­lı­dır. Sis­te­min et­kin­li­ği açı­sın­dan fon­la­ma ma­li­ye­tiy­le tü­ke­ti­ci­nin kul­lan­dı­ğı kre­di­nin fa­iz far­kı­nın ma­kul bir dü­ze­yi aş­ma­ma­sı şart­tır. Ge­liş­miş ül­ke­ler­de ko­nut kre­di­le­ri­nin gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la­ya oran­la­rı ol­duk­ça yük­sek­tir. Ör­ne­ğin, Av­ru­pa Bir­li­ğin­de bu oran yüz­de 43, Ame­ri­ka'da yüz­de 53'tür. Bu oran ül­ke­miz­de ise ya­kın za­ma­na ka­dar sı­fır dü­ze­yin­dey­di. Son yıl­lar­da ko­nut kre­di­le­rin­de ya­şa­nan pat­la­ma se­be­biy­le bu oran yüz­de 4'e yak­laş­mış­tır. El­bet­te, ül­ke­miz­de­ki ka­dar yük­sek fa­iz oran­la­rıy­la, gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la­ya, bi­raz ön­ce ver­di­ğim ör­nek­ler­le oran­tı­la­na­bi­le­cek dü­zey­de ko­nut kre­di­si kul­la­nıl­ma­sı­nı bek­le­mek ger­çek­çi de­ğil­dir. Ban­ka­la­rın, geç­ti­ği­miz yıl yüz­de 1'e ka­dar düş­müş­ken ver­di­ği kre­di­ler, şim­di­ler­de yüz­de 1,5'un üze­rin­de fa­iz­le ver­dik­le­ri kre­di­ler, ko­nut fi­nans­ma­nı sis­te­mi­nin ürü­nü de­ğil­dir. Bu kre­di­le­rin va­de­le­ri ve şart­la­rı, ta­ma­men fark­lı bir yak­la­şı­mın so­nu­cu­dur.

Ko­nut kre­di­le­ri­nin öde­me tu­tar­la­rı, özel­lik­le or­ta ve dü­şük ge­lir gru­bu açı­sın­dan çok afa­ki ra­kam­la­rı ifa­de et­mek­te­dir. Ay­da 700-1.500 YTL ara­sı üc­ret alan me­mur­la­rın ma­aşı ka­dar, hat­ta da­ha faz­la ay­lık öde­me­si olan ko­nut kre­di­si­ni kul­lan­ma­sı­nı bek­le­mek man­tık­lı de­ğil­dir. TO­Kİ'nin, geç­ti­ği­miz yıl­lar­da, An­ka­ra'da, gü­ya ka­mu ça­lı­şan­la­rı­na yö­ne­lik bir ko­nut pro­je­si­ni, ay­lık 2.000-2.500 YTL öde­me­li ola­rak pa­zar­la­ma­ya ça­lış­tı­ğı­nı bi­li­yo­ruz.

So­nuç­ta, Tür­ki­ye'de ko­nut üre­ti­mi­nin ve sa­tı­şı­nın ku­rum­sal fi­nans­man yön­tem­le­riy­le ya­pıl­ma­sı alış­kan­lı­ğı­nın ve do­la­yı­sıy­la bu­nun alt­ya­pı­sı­nın bu­lun­ma­dı­ğı açık­tır.

Gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz ipo­tek­li ko­nut fi­nans­man sis­te­miy­le, özel­lik­le dar ge­lir­li va­tan­daş­la­rı­mı­zın da yan­lış bir bek­len­ti­ye so­kul­ma­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Çün­kü, bu sis­te­min, en azın­dan, ilk etap­ta dar ge­lir­li­ler için, öy­le, söy­le­nil­di­ği gi­bi ay­da bir­kaç yüz YTL'lik öde­me­ler­le ev sa­hi­bi ol­ma imkânı ge­tir­me­si müm­kün de­ğil­dir. Ör­ne­ğin, An­ka­ra ve İs­tan­bul gi­bi şe­hir­le­ri­miz­de, or­ta­la­ma bir ev al­mak için yak­la­şık 150 bin YTL'lik  kay­na­ğa ih­ti­yaç var­dır. Bu kay­na­ğın mort­ga­ge sis­te­min­de otuz yıl va­de­li ola­rak kul­la­nıl­ma­sı hâlin­de, mev­cut fa­iz­ler­le ay­lık öde­me­si 2.700 YTL ci­va­rın­da ola­cak­tır. Otuz yı­lın so­nun­da öde­nen bir öde­me 1 mil­yon YTL'yi bu­la­cak­tır. Ça­lı­şan­la­ra ma­aş­la­rı­nın dört­te 1'i ka­dar öde­mey­le kre­di ve­ri­le­ce­ği dü­şü­nül­dü­ğün­de, bu ra­ka­mı an­cak 10 bin YTL'nin üze­rin­de üc­ret alan bir ki­şi­nin kul­la­na­bi­le­ce­ği or­ta­ya çık­mak­ta­dır. Bu da, üc­ret­li ça­lı­şan­la­rın de­ğil, nis­pe­ten da­ha yük­sek ge­lir el­de eden ke­sim­le­rin ula­şa­bi­le­ce­ği bir ra­kam­dır. Ni­te­kim, son yıl­lar­da­ki ko­nut sa­tış­la­rın­da, özel­lik­le özel sek­tör pro­je­le­rin­de ağır­lı­ğın lüks sa­yı­la­bi­le­cek ni­te­lik­li ko­nut­lar­dan ya­na ol­du­ğu gö­rül­müş­tür. Sos­yal ko­nut kap­sa­mın­da ya­pı­lan kü­çük ha­cim­li ve dü­şük ma­li­yet­li ko­nut­la­rın sa­tı­şı di­ğer­le­ri­ne gö­re çok da­ha zor ol­muş­tur. Bun­da, sos­yal ko­nut pro­je­le­rin­de Türk hal­kı­nın ai­le ya­pı­sı ve alış­kan­lık­la­rı­nın göz önün­de tu­tul­ma­ma­sı ka­dar, dü­şük ve or­ta ge­lir­li ke­sim­le­rin alım gü­cü­nün ye­ter­siz­li­ği bü­yük rol oy­na­mış­tır. Do­la­yı­sıy­la, han­gi sis­te­mi ge­ti­rir­se­niz ge­ti­rin, ön­ce­lik­le yap­ma­nız ge­re­ken, dü­şük ge­lir gru­bu­na men­sup ke­sim­le­rin alım güç­le­ri­ni ar­tır­mak­tır. Ya­ni, rah­met­li Özal'ın "or­ta di­rek" di­ye ifa­de et­ti­ği ke­si­min top­lam için­de­ki ora­nı­nı yük­selt­mek­tir. An­cak bu sağ­lan­dık­tan son­ra, dar ge­lir­li ke­sim­le­rin al­tın­dan kal­ka­bi­le­cek­le­ri tak­sit­ler­le ev sa­hi­bi ol­ma­la­rın­dan söz edi­le­bi­lir.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ipo­tek­li ko­nut fi­nans­man sis­te­mi, özü iti­ba­rıy­la ko­nut ta­le­bi­ni des­tek­le­yen bir fi­nans­man sis­te­mi­dir. Tür­ki­ye'nin şart­la­rın­da bu mo­de­lin sa­de­ce ko­nut alı­cı­la­rı­nı de­ğil, arz cep­he­si­ni oluş­tu­ran ke­sim­le­ri de dik­ka­te al­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Sis­te­min sağ­lık­lı bir şe­kil­de iş­le­me­si ve ar­tan ta­le­bin ko­nut fi­yat­la­rın­da aşı­rı de­ğer­len­me ya­rat­ma­ma­sı için ko­nut ar­zı da des­tek­len­me­li­dir.

Özel­lik­le bü­yük şe­hir­ler­de, ye­ter­li ve ucuz ko­nut üre­ti­mi ko­nu­sun­da hâlâ cid­di sı­kın­tı­lar bu­lun­du­ğu bir ger­çek­tir. Be­le­di­ye­ler, şeh­rin ya­kın çev­re­sin­de ko­nut üre­ti­mi­ne uy­gun çok bü­yük alan­lar bu­lun­du­ğu hâlde, bu­ra­lar­da ge­rek­li imar ça­lış­ma­la­rı­nı ge­cik­tir­mek­te­dir­ler. Bu da dar alan­lar­da çok yük­sek ar­sa ma­li­yet­le­ri­nin oluş­ma­sı­na se­bep ol­mak­ta­dır. Bir yan­dan imar­lı alan­lar­da­ki ar­sa fi­yat­la­rı ar­tar­ken, di­ğer ta­raf­ta imar geç­me­si bek­le­nen alan­lar­da­ki ara­zi fi­yat­la­rı da nor­ma­lin çok üze­rin­de ra­kam­la­ra çı­ka­bil­mek­te­dir.

So­nuç­ta or­ta­ya, ko­nut yap­mak için ar­sa bu­la­ma­yan yüz bin­ler­ce ki­şi ve bin­ler­ce ko­ope­ra­ti­fin bir yan­da, ko­nut üre­ti­mi­ne uy­gun on bin­ler­ce, yüz bin­ler­ce dö­nüm ala­nın atıl ola­rak di­ğer yan­da bek­le­di­ği çar­pık bir gö­rün­tü çık­mak­ta­dır. Kü­çük bir ke­si­me rant ka­zan­dır­mak uğ­ru­na in­san­la­rın ko­nut ha­yal­le­ri­ni sü­rek­li da­ha uzak ge­le­cek­le­re er­te­le­me­nin ma­na­sı yok­tur. Bu­nun için ko­nut ar­sa­sı üre­ti­mi be­le­di­ye­le­rin key­fi­ne bı­ra­kıl­ma­ma­lı­dır. Bu ko­nu­da, en azın­dan baş­lan­gıç­ta ye­ter­li ar­sa üre­ti­mi­ni sağ­la­ya­cak şe­kil­de ge­rek­li ön­lem­le­rin alın­ma­sı şart­tır.

Top­lu Ko­nut İda­re­si, be­le­di­ye­ler ve Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğı, Millî Em­lak Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­nün, ar­sa ma­li­yet­le­ri­ni azalt­mak üze­re ka­mu ara­zi­le­ri­ni kul­la­nı­ma sun­ma­la­rı ge­rek­mek­te­dir. Bu ku­rum­lar, ko­nut ya­pı­mı­na el­ve­riş­li, alt­ya­pı­sı ha­zır ar­sa sto­ku­nun ar­tı­rıl­ma­sı­na yö­ne­lik ça­lış­ma­la­ra derhâl baş­la­ma­lı­dır. Böy­le­ce, hem or­ta va­de­de em­lak fi­yat­la­rı­nın aşı­rı ar­tı­şı­nın önü­ne ge­çi­le­cek hem de ucuz sos­yal ko­nut­la­rın ya­pı­mı­nın yo­lu açı­la­rak dü­şük ge­lir­li va­tan­daş­la­rın nis­pe­ten ko­lay ko­nut sa­hi­bi ol­ma­sı ko­lay­laş­tı­rı­la­cak­tır. Bu ön­lem­ler alın­ma­dı­ğı tak­dir­de, ko­nut fi­nans­ma­nı için ay­rı­lan kay­na­ğın önem­li bir bö­lü­mü ar­sa fi­nans­ma­nı­na gi­de­cek­tir. Bu kay­na­ğın bir bö­lü­mü de ver­gi, harç gi­bi gi­der­ler adı al­tın­da ka­mu­ya ak­ta­rı­la­cak­tır. Bu da ko­nut ma­li­ye­ti­ni ar­tı­ran bir di­ğer önem­li un­sur­dur.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, sa­de­ce ko­nut fi­nans­man sis­te­mi ku­rul­du di­ye ka­çak ya­pı­laş­ma­nın ve ni­te­lik­siz ko­nut üre­ti­mi­nin dur­ma­sı müm­kün de­ğil­dir. İn­san­la­rın yak­la­şık 25-30 bin YTL'ye evi­nin in­şa­atı­nı ta­mam­la­dı­ğı bir yer­de, bir o ka­dar ar­sa ma­li­ye­ti, bir o ka­dar da resmî ku­rum­la­ra çe­şit­li ad­lar al­tın­da öde­me yap­mak zo­run­da ka­la­ca­ğı bir or­tam­da sa­de­ce uzun va­de­li fi­nans­man imkânı­nın çö­züm ol­ma­ya­ca­ğı açık­tır.

Öte yan­dan, ko­nut sek­tö­rün­de­ki kı­pır­dan­ma, in­şa­at sek­tö­rü­nün tüm gir­di­le­ri­nin çok cid­di ar­tış­la­rı­na da yol aç­mış­tır. Sa­de­ce ban­ka kre­di­le­ri­nin can­lan­ma­sıy­la böy­le­si­ne bir fi­yat ar­tı­şı ya­şan­ma­sı, ya­rın ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­nin iş­le­me­ye baş­la­ma­sıy­la or­ta­ya çı­ka­cak ta­le­bi in­şa­at sek­tö­rü­nün kal­dı­ra­ma­ya­ca­ğı so­nu­cu­nu or­ta­ya çı­kar­mak­ta­dır. İt­ha­la­ta iliş­kin dü­zen­le­me­ler ve in­şa­at mal­ze­me­le­ri üre­ti­mi­ne yö­ne­lik teş­vik­ler baş­ta ol­mak üze­re, so­ru­nun kı­sa sü­re­de çö­zü­mü­ne yö­ne­lik pro­je­ler ge­liş­ti­ril­me­li­dir. Bun­la­ra ila­ve ola­rak, ar­sa be­de­li ve be­le­di­ye­le­rin al­dık­la­rı pa­ra­la­rın ko­nut üre­ti­mi üze­rin­de­ki ma­li­ye­ti­nin azal­tıl­ma­sı ko­nu­sun­da ha­zır­lık ya­pıl­ma­lı­dır.

Öte yan­dan, ko­nut yap­mak da tek ba­şı­na an­lam­lı de­ğil­dir. Ko­nu­tun bu­lun­du­ğu böl­ge­nin yo­lu, su­yu, elek­tri­ği, kal­dı­rı­mı, oku­lu, sağ­lık bi­ri­mi, alış­ve­riş yer­le­ri, ula­şı­mı gi­bi so­run­la­rın da çö­zü­mü ge­rek­mek­te­dir. Bu­gün, An­ka­ra ve İs­tan­bul baş­ta ol­mak üze­re bir­çok yer­de, Top­lu Ko­nut İda­re­si Baş­kan­lı­ğı ta­ra­fın­dan ya­pı­lıp sa­hip­le­ri­ne tes­lim edi­len ko­nut böl­ge­le­rin­de yol ve ula­şım gi­bi cid­di alt­ya­pı so­run­la­rı ya­şan­mak­ta­dır.

Tür­ki­ye, acı bir ko­nut ko­ope­ra­tif­çi­li­ği tec­rü­be­si ya­şa­mış­tır. El­bet­te, ba­şa­rı­lı ör­nek­le­ri var­dır, ama ço­ğu ko­nut ko­ope­ra­ti­fi üye­le­ri­nin diş­le­rin­den tır­nak­la­rın­dan ar­tır­dık­la­rı ai­dat­la­rı yıl­lar­ca top­la­dı­ğı hâlde so­nuç­ta ko­nut­lar ya hiç ta­mam­lan­ma­mış ya da çok dü­şük ni­te­lik­li ya­pı­lar or­ta­ya çık­mış­tır. Yap­sat de­nen sis­tem­le edi­ni­len ko­nut­la­rın bü­yük bö­lü­mü de kı­sa sü­re­de âde­ta dö­kül­müş ve sü­rek­li ta­mi­rat, ta­di­lat ge­rek­tir­miş­tir. Pro­je üze­rin­den ko­nut sa­tı­şı ya­pı­lan sis­te­min mağ­dur et­ti­ği pek çok in­san bu­lun­mak­ta­dır. İn­san­la­rın pa­ra­yı öde­dik­le­ri mu­ha­tap­la­rı ile fii­len işi yü­rü­ten mu­ha­tap­la­rı fark­lı ola­bil­mek­te, bu da pek çok so­ru­na ve sı­kın­tı­ya yol aç­mak­ta­dır. Hu­ku­ki boş­luk­lar ve yar­gı­nın ya­vaş iş­le­me­si se­be­biy­le, halk ara­sın­da "pa­ra­nız­la re­zil ol­ma­nız" de­nen olay, pek çok ki­şi­nin ba­şı­na gel­mek­te­dir. Bu­nun için, en az ko­nut fi­nans­ma­nı ka­dar önem­li olan bir di­ğer ko­nu da bu çer­çe­ve­de ge­ti­ri­le­cek stan­dart­lar ve el­bet­te bun­la­rın ger­çek an­lam­da uy­gu­lan­ma­sı­dır. Tüm bun­la­rı söy­ler­ken, sek­tö­rün ço­ğun­lu­ğu­nu oluş­tu­ran ve işi­ni hak­kıy­la ya­pan ki­şi ve ku­ru­luş­la­rı müs­tes­na tut­tu­ğu­mu, bir kez da­ha, açık­ça be­lirt­mek is­te­rim.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ko­nut fi­nans­man sis­te­mi, fi­nans sek­tö­rün­de de bir de­rin­li­ğe ve ge­niş­le­me­ye yol aça­cak­tır. Sis­tem, fi­nans sek­tö­rü­nün is­tik­rar bek­len­ti­si­ne ce­vap ve­re­rek, bu alan­da­ki ak­tör­le­rin çok uzun va­de­ler­de ön­le­ri­ni gö­re­bil­me­le­ri­ni sağ­la­ya­cak­tır, çün­kü, ban­ka­lar, ver­dik­le­ri kre­di­ler kar­şı­lı­ğın­da top­la­dık­la­rı ipo­tek­le­ri pi­ya­sa­lar­da sa­ta­rak, uzun va­de­li ta­ze kay­nak ya­ra­ta­cak­lar­dır. 

Ül­ke­mi­zin en önem­li sı­kın­tı­sı olan enf­las­yon ve yük­sek fa­iz so­ru­nu, ba­şa­rı­lı ve uy­gu­la­na­bi­lir bir ko­nut fi­nans­man sis­te­mi­nin ku­rul­ma­sı­na en­gel de­ğil­dir. En bü­yük teh­dit, re­el fa­iz­le­rin yük­sek­li­ği­dir. Bu­na kar­şı­lık, eğer ya­sal alt­ya­pı ye­te­rin­ce sağ­lam de­ğil­se, ya­ni ta­raf­la­ra ge­rek­li gü­ve­ni ver­mi­yor­sa, dü­şük enf­las­yon ve dü­şük fa­iz­li or­tam­lar­da da­hi mort­ga­ge pi­ya­sa­sı ba­şa­rı­sız ka­la­bil­mek­te­dir. Sis­tem iyi uy­gu­lan­maz­sa, eko­no­mik kriz­le­re yol aç­ma po­tan­si­ye­li­ni de bün­ye­sin­de ba­rın­dır­mak­ta­dır. 1980'li yıl­lar­da, Ame­ri­ka'da re­el fa­iz­ler yüz­de 2'den yüz­de 3'e çı­kın­ca or­ta­ya çı­kan 500 mil­yar do­lar­lık fark, pek çok ko­nut fi­nans­ma­nı ku­ru­lu­şu­nun if­la­sı­na yol aç­mış­tır. Son As­ya kri­zin­de en çok za­rar gö­ren En­do­nez­ya ve Tay­land gi­bi ül­ke­le­rin or­tak özel­li­ği, ban­ka­cı­lık sis­tem­le­ri­nin bü­yük oran­da  mort­ga­ge kre­di­si­ne da­ya­lı ol­ma­sı­dır. Za­ten As­ya kri­zi­ni te­tik­le­yen de bu sis­te­min çök­me­si ol­muş­tur.

Mort­ga­ge, so­nuç­ta üre­ti­me dö­nü­şe­cek olan bir kre­di sis­te­mi de­ğil, bi­rey­le­rin ta­sar­ruf­la­rı­na da­ya­lı bir borç­lan­dır­ma yön­te­mi­dir. Mev­cut dü­zen­le­me­ye gö­re, sis­te­me gi­rip de bor­cu­nu öde­ye­me­ye­nin du­ru­mu fev­ka­la­de kö­tü ola­cak­tır. Öde­me­me­nin si­gor­ta­sı yok­tur, ya­ni, her­han­gi bir şe­kil­de öde­me güç­lü­ğü­ne dü­şen tü­ke­ti­ci­yi ko­ru­ma­ya, ona za­man ka­zan­dı­rıp yar­dım­cı ol­ma­ya yö­ne­lik hiç­bir me­ka­niz­ma yok­tur. Sis­tem, tü­müy­le fi­nans­ma­nı sağ­la­ya­nın ris­ki­ni, ko­nu­tu ola­bil­di­ği ka­dar hız­lı şe­kil­de nak­de çe­vi­re­rek as­ga­ri­ye in­dir­me üze­ri­ne ku­ru­lu­dur. Tü­ke­ti­ci bor­cu­nu öde­mek­te ge­ci­kir ya da öde­mez ise, kre­di­yi ve­ren ku­ru­luş ya da ban­ka, ipo­tek al­tın­da bu­lu­nan gay­ri­men­ku­lü, dört ay gi­bi kı­sa bir sü­re içe­ri­sin­de sa­tı­şı­nı yap­tı­rıp nak­de dö­nüş­tür­me hak­kı­na sa­hip­tir. Sis­tem he­def­le­nen dü­zey­de iş­le­me­ye baş­la­dı­ğın­da, ül­ke­nin gay­ri­sa­fi millî ha­sı­la­sı­nın önem­li bir bö­lü­mü­nü içi­ne ala­cak­tır. Kriz du­ru­mun­da, geç­miş­te az ve­ya çok na­kit imkânı olan, en azın­dan bor­cu ol­ma­dı­ğı için sı­kın­tı­yı nis­pe­ten ha­fif at­la­tan mil­yon­lar­ca in­san, bu de­fa yüz bin­ler­ce YTL'lik borç yü­küy­le kar­şı kar­şı­ya ka­la­cak­tır. Fi­nans ku­ru­luş­la­rı da, ge­ri öde­me­si du­ra­ca­ğı için, bir an­da ku­cak­la­rın­da, kriz or­ta­mı se­be­biy­le ye­ni alı­cı­la­ra pa­zar­la­mak­ta zor­la­na­cak­la­rı çok cid­di mik­tar­da bir ko­nut sto­ku bu­la­cak­lar­dır. 2001 kri­zin­de araç kre­di­le­rin­de ya­şa­nan sı­kın­tı­nın çok bü­yük çap­lı bir bi­çi­mi bu sis­tem­de ya­şa­na­bi­lir.

Do­la­yı­sıy­la, sis­tem ku­ru­lur­ken, tü­ke­ti­ci­le­rin ge­ri öde­me­de kar­şı­la­şa­bi­le­cek­le­ri sı­kın­tı­la­rın da he­sa­ba ka­tı­la­rak, bu yön­de bir em­ni­yet me­ka­niz­ma­sı­nın ku­rul­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Mort­ga­ge uy­gu­la­nan ül­ke­le­rin bir bö­lü­mü, bu­nu si­gor­ta sis­te­mi yo­luy­la çöz­müş­ler­dir. Ül­ke­miz­de bu du­rum ön­gö­rü­le­bi­lir bir teh­li­ke­dir. Üs­te­lik Türk eko­no­mi­si, kriz­le­re kar­şı ver­di­ği aşı­rı tep­kiy­le, bu po­tan­si­ye­li di­ğer ül­ke­ler­den çok da­ha faz­la bün­ye­sin­de ba­rın­dır­mak­ta­dır. Sis­tem­de­ki bu ek­si­ğin en kı­sa sü­re­de gi­de­ril­me­si ge­rek­mek­te­dir.

Öte yan­dan, mort­ga­ge sis­te­mi ay­nı za­man­da, eko­no­mi­de­ki mil­yar­lar­ca do­lar­lık ölü ser­ma­ye­yi ak­tif hâle ge­ti­re­cek bir me­ka­niz­ma­dır. Bu sis­tem sa­ye­sin­de ev sa­hi­bi olan ki­şi­ler, ih­ti­yaç duy­duk­la­rı ev­le­ri­ni ipo­tek et­ti­re­rek, ban­ka­lar­dan ko­lay­lık­la ye­ni kre­di te­min ede­bi­le­cek­ler­dir. Ta­ma­men ölü ser­ma­ye olan gay­ri­men­kul­ler, böy­le­ce, üre­tim ve is­tih­da­ma kat­kı sağ­la­ya­cak bir ya­tı­rı­ma dö­nü­şe­bi­le­cek­tir. Do­la­yı­sıy­la, sis­te­min dev­re­ye gir­me­si­nin fi­nans pi­ya­sa­la­rın­da­ki et­ki­si sa­de­ce mort­ga­ge kre­di­le­riy­le sı­nır­lı kal­ma­ya­cak­tır. Bu du­rum, sek­tör­de hem bir de­rin­li­ğe hem de kriz çık­ma­sı hâlin­de çok da­ha bü­yük bir teh­li­ke­ye yol aça­cak­tır. Uy­gu­la­ma­da tüm bu hu­sus­la­rın göz önün­de bu­lun­du­rul­ma­sı ge­rek­mek­te­dir.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz ta­sa­rıy­la, Tür­ki­ye De­ğer­le­me Uz­man­la­rı Bir­li­ği de ku­rul­mak­ta­dır. Ya­ni, ye­ni bir mes­lek ku­ru­lu­şu oluş­tu­rul­mak­ta­dır. Bu ça­tı al­tın­da bir­çok mes­lek ku­ru­lu­şu­na iliş­kin ta­sa­rı gö­rü­şül­müş­tür. Bun­la­rın hep­si de çok ay­rın­tı­lı hü­küm­le­re sa­hip müs­ta­kil dü­zen­le­me ola­rak gel­miş­tir. Bu­ra­da ya­pı­lan ise, kı­sa bir dü­zen­le­mey­le ka­mu ku­ru­mu ni­te­li­ğin­de bir mes­lek ku­ru­lu­şu oluş­tu­rul­ma­sı­dır. Gay­ri­men­kul de­ğer­le­me li­san­sı­na sa­hip olan­la­rın bu bir­li­ğe üye ol­ma­sı zo­run­lu tu­tul­mak­ta­dır. Böy­le­si­ne bir yak­la­şım­la, Ana­ya­sa'da ta­ri­fi ya­pı­lan ni­te­lik­te bir mes­lek ku­ru­lu­şu ku­rul­ma­sı müm­kün de­ğil­dir. Bu mes­lek bir­li­ği­ne ih­ti­yaç ola­bi­lir, iti­ra­zı­mız bu­na de­ğil­dir; iti­ra­zı­mız, böy­le­si­ne önem­li bir ko­nu­nun, tüm de­tay­la­rıy­la ha­zır­lan­mış ba­ğım­sız bir dü­zen­le­me ola­rak de­ğil, çe­şit­li ka­nun­lar­da de­ği­şik­lik ya­pan bir ta­sa­rı için­de ele alın­mış ol­ma­sı­na­dır. Ku­rul­mak is­te­nen sis­te­min en kri­tik un­sur­la­rın­dan bi­ri­ni oluş­tu­ran bu mes­lek bir­li­ği­nin iş­le­vi­ne uy­gun ti­tiz­lik­le ele alın­ma­sı ge­rek­ti­ği­ne ina­nı­yo­ruz.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ko­nut fi­nans­ma­nı sis­te­mi­nin en çok tar­tı­şı­lan un­sur­la­rın­dan bi­ri de­ğiş­ken fa­iz ve er­ken öde­me­de­ki ce­za uy­gu­la­ma­sı­dır. De­ğiş­ken fa­iz­de Mer­kez Ban­ka­sı en­deks­le­ri esas alın­dı­ğı için ban­ka­la­rın her­han­gi bir risk­le­ri bu­lun­ma­mak­ta­dır. Bu­na kar­şı­lık, sa­bit fa­iz­de, tü­ke­ti­ci, her­han­gi bir se­bep­le bor­cu­nu er­ken öde­mek is­ter­se yüz­de 2'lik bir fark öde­me­si yap­mak zo­run­da ka­la­cak­tır, ya­ni ban­ka, tü­ke­ti­ci­den, hak et­me­di­ği ve kar­şı­lı­ğın­da hiç­bir şey yap­ma­dı­ğı bir fa­iz tah­sil et­mek­te­dir. Bu, tü­ke­ti­ci hak­la­rı­na ay­kı­rı bir dü­zen­le­me­dir. Tür­ki­ye gi­bi ai­le da­ya­nış­ma­sı­nın yük­sek ol­du­ğu, do­la­yı­sıy­la, in­san­la­rın her an nor­mal üc­ret­le­ri dı­şın­da kay­nak bul­ma imkânı ya­ka­la­ya­bi­le­ce­ği bir ül­ke­de bor­cun er­ken öden­me­si­ne yüz­de 2'yi geç­me­ye­cek oran­da ila­ve öde­me şar­tı ge­ti­ril­me­si cid­di sı­kın­tı­la­ra yol aça­cak­tır. Ay­rı­ca, tü­ke­ti­ci, bir baş­ka yer­den da­ha uy­gun şart­lar­da kre­di bul­sa da­hi, ila­ve öde­me şar­tı se­be­biy­le bun­dan ya­rar­la­na­ma­ya­cak­tır. Do­la­yı­sıy­la, bu, ger­çek an­lam­da re­ka­bet şart­la­rı­nın oluş­ma­sı­nı da en­gel­le­yen bir dü­zen­le­me­dir. Bu iti­raz­lar göz önün­de bu­lun­du­ru­la­rak, ko­nu­nun ye­ni­den göz­den ge­çi­ril­me­si ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­ruz.

Bu çer­çe­ve­de bir baş­ka sı­kın­tı da in­şa­atı ta­mam­lan­ma­mış ko­nut­lar için alı­na­cak kre­di­le­rin akı­be­ti­ne iliş­kin­dir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

HA­SAN ÖZ­YER (De­vam­la) - Ta­mam­lı­yo­rum efen­dim.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Öz­yer.

HA­SAN ÖZ­YER (De­vam­la) - Bu şe­kil­de, kre­di kul­la­nı­la­rak ya­pı­lan bir in­şa­atın mü­te­ah­hi­di, eko­no­mik kriz ve­ya baş­ka her­han­gi bir se­bep­le, ko­nu­tu ta­mam­la­ya­maz ise hem tü­ke­ti­ci­le­rin hem de kre­di ku­ru­luş­la­rı­nın cid­di bir mağ­du­ri­ye­ti or­ta­ya çı­ka­cak­tır. Çün­kü, bu du­rum­da, or­ta­da, tü­ke­ti­ci ile mü­te­ah­hit ara­sın­da söz­leş­me dı­şın­da hiç­bir ga­ran­ti bel­ge­si bu­lun­ma­mak­ta­dır. Bu bel­ge­nin de in­şa­atı ta­mam­la­ma ka­bi­li­ye­ti­ni kay­bet­miş bir mü­te­ah­hi­din du­ru­mu açı­sın­dan, sis­te­mi ga­ran­ti al­tı­na al­ma­ya yö­ne­lik bir an­lam ta­şı­ma­ya­ca­ğı açık­tır.

Do­la­yı­sıy­la, sa­de­ce ko­nut sa­hi­bi ol­mak is­te­yen tü­ke­ti­ci­le­rin de­ğil, ko­nut in­şa eden ki­şi ve ku­ru­luş­la­rın da fi­nans­ma­nı­na imkân ve­re­cek ila­ve me­ka­niz­ma­lar ku­rul­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Böy­le­ce, tü­ke­ti­ci­ler, in­şa­atı ta­mam­lan­mış, do­la­yı­sıy­la ris­ki kal­ma­mış ko­nut­la­rı al­ma imkânı­na ka­vu­şa­cak­lar­dır ve sis­tem bu teh­dit­ten kur­tul­muş ola­cak­tır.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ek­sik­le­ri­ne rağ­men ko­nut fi­nans­ma­nı sis­te­mi­nin ku­ru­lu­şu­nun ül­ke­miz için çok ha­yır­lı bir adım ol­du­ğu­na ina­nı­yo­ruz, hat­ta geç kal­mış bir ta­sa­rı­dır. Bu­ra­da ifa­de edi­len ko­nu­la­rın, şu an­da de­ğil­se bi­le, en kı­sa sü­re­de il­gi­li ku­rum­lar ve Hükûmet ta­ra­fın­dan de­ğer­len­di­ri­le­rek, ila­ve dü­zen­le­me­le­rin bir an ön­ce çı­ka­rıl­ma­sı­nı te­men­ni edi­yo­rum.

Bu dü­şün­ce­ler­le, ko­nut fi­nans­ma­nı sis­te­mi­nin ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yor, he­pi­ni­ze sev­gi ve say­gı­lar su­nu­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Hükûmet adı­na, Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Sa­yın Ab­dül­la­tif Şe­ner.

Sa­yın Ba­ka­nım, bu­yu­run. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (Si­vas) - Sa­yın Baş­kan, say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri; her şey­den ön­ce, ko­nut fi­nans­ma­nı sis­te­mi­ne iliş­kin çe­şit­li ka­nun­lar­da de­ği­şik­lik ya­pıl­ma­sı­na iliş­kin bu ka­nun ta­sa­rı­sı üze­rin­de Hükûmet adı­na gö­rüş­le­ri­mi­zi bil­dir­mek üze­re hu­zur­la­rı­nız­da­yım. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

İlk vur­gu­la­mak is­te­di­ğim nok­ta şu­dur: Bu ta­sa­rı, Türk ma­li sis­te­mi­nin en bü­yük re­form­la­rın­dan bi­ri ola­cak­tır. Her­han­gi bir ya­sal dü­zen­le­me­den öte, ko­nut edin­mey­le bağ­lan­tı­lı bir kre­di­len­dir­me me­ka­niz­ma­sı­nın dev­re­ye so­kul­ma­sın­dan öte, doğ­ru­dan doğ­ru­ya Türk ma­li sis­te­mi­ni de­rin­den et­ki­le­ye­cek bir bü­yük re­for­ma, bu ta­sa­rı ka­nun­laş­tı­ğı tak­dir­de, im­za at­mış ola­ca­ğız.

Ne­dir bu ta­sa­rı? İs­mi, Ko­nut Fi­nans­man Sis­te­mi­ne İliş­kin Çe­şit­li Ka­nun­lar­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ola­rak geç­mek­le bir­lik­te, ka­mu­oyun­da "mort­ga­ge sis­te­mi" ola­rak bi­li­nen sis­tem, bu ka­nun­la bir­lik­te Tür­ki­ye'de yü­rür­lü­ğe gir­miş ola­cak­tır.

Bil­di­ği­niz gi­bi, bu, ye­ni bir sis­tem de­ğil. Dün­ya­nın hem ge­liş­miş ül­ke­le­rin­de hem de ge­liş­mek­te olan ül­ke­le­rin­de çok yay­gın bir şe­kil­de uy­gu­la­nan ve ha­ya­tın bir par­ça­sı hâli­ne gel­miş bu­lu­nan bu sis­tem, ma­ale­sef, yıl­lar­dır Tür­ki­ye'de uy­gu­la­ma imkânı bu­la­ma­mış­tır. Geç­miş­te, hiç­bir hükûmet dö­ne­min­de böy­le bir ya­sal dü­zen­le­me ya­pıl­ma­ya te­şeb­büs edil­me­miş­tir, Mec­li­se ka­dar in­ti­kal et­ti­ri­lip ko­mis­yon­lar­da ve Ge­nel Ku­rul­da gö­rü­şü­le­me­miş­tir.

Her şey­den ön­ce, böy­le bir dü­zen­le­me için eko­no­mik ik­li­min, or­ta­mın mü­sa­it ol­ma­sı la­zım­dı, bu­na bağ­lı ola­rak ba­zı me­ka­niz­ma­la­rın ge­liş­ti­ril­miş ol­ma­sı ge­rek­mek­tey­di. Bu ko­şul­lar ye­ri­ne gel­me­di­ği için, ül­ke­de uy­gun at­mos­fer or­ta­ya çık­ma­dı­ğı için, da­ha ön­ce­ki hükûmet­ler dö­ne­min­de mort­ga­ge sis­te­mi­nin yü­rür­lü­ğe gir­me­si, ya­sa­laş­tı­rıl­ma­sı da müm­kün ol­ma­mış­tır. An­cak, son yıl­lar­da, Hükûme­ti­mi­zin uy­gu­la­mış ol­du­ğu is­tik­rar prog­ram­la­rı ne­ti­ce­sin­de, sür­dü­rü­le­bi­lir yük­sek bir bü­yü­me ora­nı­na ula­şıl­mış­tır. Enf­las­yon, yir­mi iki yıl ara­dan son­ra, son üç yıl­dır tek ra­kam­lı ha­ne­le­re dü­şü­rül­müş­tür. Ban­ka­cı­lık sek­tö­rün­de, fi­nans pi­ya­sa­la­rın­da çok olum­lu ge­liş­me­ler or­ta­ya çık­mış­tır. Tüm bun­la­ra bağ­lı ola­rak da ye­ni bir me­ka­niz­ma­nın bu ta­sa­rıy­la dev­re­ye so­kul­ma­sı ge­rek­li gö­rül­müş­tür.

Bu ya­sa­laş­tı­ğı tak­dir­de, va­tan­daş­la­rı­mı­zın mort­ga­ge sis­te­mi çer­çe­ve­sin­de ko­nut kre­di­le­ri al­ma­la­rı imkân dâhi­li­ne gi­re­cek­tir. An­cak, bu dü­zen­le­me­yi, sa­de­ce ev al­ma­da, ko­nut edin­me­de bir ko­lay­lık ola­rak de­ğer­len­dir­mek, bu­nun dı­şın­da­ki bo­yut­la­rı­nı ve et­ki­si­ni yok say­mak, bu ya­say­la ne yap­tı­ğı­mı­zın iyi an­la­şıl­ma­sı­nı en­gel­le­ye­cek­tir. Bu ba­kım­dan, bu ya­say­la Tür­ki­ye'de na­sıl ra­di­kal bir dö­nü­şü­mün ya­şa­na­ca­ğı­nın bir bü­tün ola­rak or­ta­ya ko­nul­ma­sı ge­rek­mek­te­dir ki, bu ko­nuş­mam­da, ana baş­lık­lar hâlin­de, ana çer­çe­ve hâlin­de bun­la­rı an­lat­ma­ya ça­lı­şa­ca­ğım.

Bi­rin­ci­si, ka­mu­oyu­nun yay­gın bir şe­kil­de an­la­dı­ğı ve al­gı­la­dı­ğı gi­bi, bu yü­rür­lü­ğe gir­di­ği tak­dir­de, ko­nut edin­mek is­te­yen va­tan­daş­la­rı­mız ev sa­hi­bi ola­cak­lar­dır, ko­nut edin­mey­le il­gi­li ken­di ma­li güç­le­ri­ni aşan bir fi­nans­man imkânı­na sa­hip ola­cak­lar­dır. Me­ka­niz­ma ga­yet ba­sit­tir, sa­de bir me­ka­niz­ma­sı var­dır, bu­gün­kü ko­nut kre­di­le­ri­ne ben­zer bir ni­te­li­ğe sa­hip­tir. Ön­ce, gi­de­cek­ler, sa­hip ol­mak is­te­dik­le­ri ko­nu­tu be­lir­le­ye­cek­ler­dir. Bu ko­nu­tun, es­ki bir ko­nut, ikin­ci, üçün­cü el bir ko­nut ol­ma­sıy­la ye­ni bir ko­nut ol­ma­sı ara­sın­da hiç­bir fark yok­tur. Be­ğe­ne­cek­ler, fi­ya­tı­nı be­lir­le­ye­cek­ler­dir ve bu­nu sa­tın ala­bil­mek için, bel­li bir mik­tar pe­şin, ken­di­le­ri ta­ra­fın­dan, -öde­ye­bi­le­cek­le­ri pa­ra­la­rı var­sa- ka­lan kıs­mı­nı da ban­ka­dan kre­di ola­rak te­min ede­cek­ler­dir.

HÜ­SE­YİN EK­MEK­Cİ­OĞ­LU (An­tal­ya) - Yok­sa, Sa­yın Ba­kan?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (De­vam­la) - Hiç pa­ra­sı ol­ma­yan, ta­ma­mı­nı kre­di ola­rak ala­ma­ya­cak­tır. Do­la­yı­sıy­la, bel­li bir mik­tar -bu ka­nun­da dü­zen­len­me­miş­tir, ama ikin­cil mev­zu­at­la bun­lar be­lir­le­ne­cek­tir- ör­ne­ğin, 100 bin ye­ni Türk li­ra­sı de­ğe­rin­de bir ko­nu­tu edin­mek is­ti­yor­sa, be­ğen­miş­se, ör­ne­ğin yüz­de 20'si, 25'i tu­ta­rın­da bir mik­tar ken­di­si ta­ra­fın­dan kar­şı­la­na­cak­tır; ka­lan tu­tar, ya­ni 75-80 bin ye­ni Türk li­ra­sı tu­ta­rın­da, gi­de­cek­tir, her­han­gi bir ban­ka­dan ve­ya di­ğer fi­nans­man ku­ru­luş­la­rın­dan kre­di ala­cak­tır ve bu­nun­la bu ko­nu­tu pe­şin fi­ya­tı­na ve pe­şin ola­rak sa­tın ala­cak­tır, içi­ne gi­rip yer­le­şe­cek­tir, otu­rur­ken de al­mış ol­du­ğu kre­di­yi tak­sit­ler hâlin­de öde­ye­cek­ler­dir.

Bu­ra­da önem­li olan nok­ta şu­dur: İlk ba­kış­ta, me­ka­niz­ma, şu an­da­ki ko­nut kre­di­le­rin­den fark­lı gö­rül­mü­yor. Mev­cut ko­nut kre­di­si de ay­nı şe­kil­de iş­li­yor. Ban­ka­dan kre­di­si­ni alı­yor­su­nuz ve gi­di­yor­su­nuz, bir ko­nu­ta sa­hip olu­yor­su­nuz. An­cak, şu­nu bil­me­miz ge­re­ki­yor: Şu an­da, ban­ka­lar, ko­nut kre­di­si ola­rak ver­dik­le­ri pa­ra­yı fi­nan­se ede­bil­mek için, ya top­la­dık­la­rı mev­du­atı kul­la­nı­yor­lar ve­ya yurt dı­şın­dan sen­di­kas­yon kre­di­le­ri alı­yor­lar ve­ya yi­ne yurt dı­şın­da yap­tık­la­rı swap iş­lem­le­ri­ni kul­lan­mak­ta­dır­lar. Bu du­rum­da ise mev­du­atın va­de­si çok kı­sa ol­du­ğu için, kı­sa va­de­li mev­du­at­la çok uzun va­de­li kre­di ver­me­ye kalk­tık­la­rı tak­dir­de, böy­le bir du­rum­da va­de uyum­suz­lu­ğu or­ta­ya çık­tı­ğı için fa­iz oran­la­rı yük­sek ola­rak be­lir­len­mek­te­dir ve kay­nak­lar da mev­du­ata bağ­lı ola­rak sı­nır­lan­mak­ta­dır. Sen­di­kas­yon kre­di­le­ri ve yurt dı­şın­da yap­tık­la­rı swap iş­lem­le­riy­le kay­nak oluş­tur­duk­la­rı tak­dir­de ise bu du­rum­da va­de yi­ne uzun ola­bi­lir; bu tak­dir­de, va­de uyum­suz­lu­ğu or­ta­ya çık­ma­ya­bi­lir, ama kur ris­ki or­ta­ya çı­ka­bi­lir. Her iki du­rum­da ise eko­no­mi­de dal­ga­lan­ma mey­da­na gel­di­ğin­de, mev­du­atın fa­izi de yurt dı­şın­dan sağ­la­ya­cak­la­rı kay­nak­la­rın fa­iz­le­ri de ma­li­yet­le­ri de da­ha yük­sek oran­lar­da be­lir­le­ne­ce­ği için, yük­se­le­ce­ği için bu­ra­da kul­lan­dır­dık­la­rı kre­di­le­rin fa­iz­le­ri de yük­se­le­cek­tir. Ni­te­kim, ma­yıs-ha­zi­ran dal­ga­lan­ma­la­rın­dan son­ra ko­nut kre­di­le­rin­de­ki fa­iz­le­rin yük­sel­me­si­nin ana ne­de­ni bu­dur. Hâlbu­ki, mort­ga­ge dev­re­ye gir­di­ğin­de, ban­ka­lar, kre­di ver­dik­le­ri ko­nu­ta ipo­tek uy­gu­la­ya­cak­lar­dır ve bu ipo­tek­ler men­kul kıy­me­te dö­nüş­tü­rül­mek su­re­tiy­le, uzun va­de­li tah­vil­le­re dö­nüş­tü­rül­mek su­re­tiy­le men­kul kıy­met­ler bor­sa­la­rın­da iş­lem gö­re­cek­ler­dir. Böy­le­ce, ris­ki ol­ma­yan, da­ha sağ­lam ve dal­ga­lan­ma­lar kar­şı­sın­da da­ha is­tik­rar­lı ve kay­nak açı­sın­dan da­ha gü­ve­ni­lir, fa­iz et­ki­si ol­ma­yan bir kay­na­ğa sa­hip ola­cak­lar­dır ki, bu du­rum, ban­ka­la­rın ko­nut kre­di­si ver­me güç­le­ri­ni, kay­nak mik­tar­la­rı­nı sü­rek­li yük­sek dü­zey­de ger­çek­leş­tir­me­le­ri­ne imkân sağ­la­ya­cak­tır ve fa­iz­le­ri de aşa­ğı­ya doğ­ru çe­ke­cek­tir.

Ba­kın, dört beş yıl ön­ce  460 mil­yon ye­ni Türk li­ra­sı olan ko­nut kre­di­le­ri­nin hac­mi 22 mil­yar ye­ni Türk li­ra­sı­na çık­mış­tır. An­cak, ban­ka­lar, sa­de­ce mev­du­atı, sa­de­ce sen­di­kas­yon kre­di­le­ri­ni ve swap iş­lem­le­ri­ni bu kre­di­le­rin kay­na­ğı ola­rak gö­rü­yor ol­sa­lar­dı, ko­nut kre­di­le­ri­nin mik­ta­rı­nın 22 mil­yar ye­ni Türk li­ra­sı­na çı­ka­bi­le­ce­ği­ni dü­şün­mek pek ye­rin­de ol­maz. Mort­ga­ge'la il­gi­li bir dü­zen­le­me var. Bu  dü­zen­le­me ya­sa­laş­tı­ğı tak­dir­de, şu an­da­ki ko­nut kre­di­le­ri­nin de bu ye­ni sis­te­me, ye­ni ko­nut edin­me sis­te­mi­ne, ya­ni mort­ga­ge sis­te­mi­ne dö­nüş­tü­rü­le­ce­ği bi­lin­di­ği için şu an­da­ki ko­nut kre­di­le­ri sür­dü­rül­mek­te­dir. Bu­nun sür­dü­rü­le­bi­len ve ha­ya­tın bir par­ça­sı hâli­ne dö­nü­şe­bil­me­si için, sa­de­ce 2007 yı­lı­na ait bir me­ka­niz­ma ola­rak de­ğil, bun­dan on yıl, yir­mi yıl son­ra da de­vam eden, ka­lı­cı ve ha­ya­tın bir par­ça­sı hâli­ne dö­nüş­müş me­ka­niz­ma ola­rak var­lı­ğı­nı sür­dü­re­bil­me­si için, iş­te, bu mort­ga­ge'la il­gi­li dü­zen­le­me­ye ih­ti­yaç var­dır ve böy­le­ce, bu­nun­la bir­lik­te bu ül­ke­de ya­şa­yan her­kes, bu ül­ke­de do­ğan her­kes ve bu­ra­da ya­şa­ma­yı amaç­la­yan, plan­la­yan her­kes, ha­ya­tı­nın bir par­ça­sı ola­rak, na­sıl ko­nut edi­ne­ce­ğiy­le il­gi­li bir bil­gi­len­me içe­ri­sin­de ola­cak­tır, bir ga­ran­ti içe­ri­sin­de ola­cak­tır, ken­di­si­ni plan­la­ya­bi­le­cek­tir ve ha­ya­tın bir par­ça­sı hâli­ne dö­nü­şe­cek­tir bu. Bi­rin­ci fay­da­sı bu­dur.

İkin­ci fay­da­sı ise: Bu sis­te­min dev­re­ye gir­me­siy­le bir­lik­te, ar­tık, ko­nut­lar imar pla­nı­na uy­gun ya­pıl­ma­ya baş­la­ya­cak­tır ve imar mev­zu­atı­na da uy­gun ko­nut­lar üre­ti­le­cek­tir. Da­ha doğ­ru­su, in­sa­nı­mız, imar mev­zu­atı­na uy­gun, sağ­lam ko­nut­lar­da otu­ra­cak­tır. Bir do­ğal afet kar­şı­sın­da aca­ba otur­du­ğum ko­nut gü­ve­ni­lir mi, de­ğil mi en­di­şe­si ta­şı­ma­ya­cak­tır, çün­kü il­gi­li gay­ri­men­kul uz­man­la­rı, ko­nut sa­tın alın­ma­dan ön­ce onun in­şa­at mev­zu­atı­na uy­gun bir ya­pı olup ol­ma­dı­ğı ko­nu­sun­da in­ce­le­me ya­pa­cak­lar­dır. Do­la­yı­sıy­la, mü­te­ah­hit­lik sek­tö­rü­ne cid­di­yet ge­le­cek­tir, in­şa­at mev­zu­atı­na uy­ma ko­nu­sun­da teş­vik edi­ci bir me­ka­niz­ma dev­re­ye so­ku­la­cak­tır. Bu, ay­nı za­man­da, imar mev­zu­atı­na uy­gun ol­ma­yan, şe­hir­le­rin dü­ze­ni­ni bo­zan ko­nut­la­rın da sis­tem­den ya­rar­lan­ma­sı­nı en­gel­le­ye­ce­ği için kent­le­ri­miz da­ha dü­zen­li ola­cak­tır, da­ha ya­şa­na­bi­lir ola­cak­tır, kent­le­ri­mi­zin gü­zel­leş­me­si­ne kat­kı sağ­la­ya­cak bir ye­ni me­ka­niz­ma dev­re­ye gir­miş ola­cak­tır. Bu da sis­te­min ge­ti­re­ce­ği ikin­ci bü­yük fay­da­dır.

Üçün­cü­sü ise: Bu sis­te­min dev­re­ye gir­me­siy­le bir­lik­te, sa­de­ce in­şa­at sek­tö­rün­de de­ğil, eko­no­mi­miz bü­yük öl­çü­de ka­yıt al­tı­na alın­mış ola­cak­tır. Bu na­sıl ola­cak? Bir ke­re, eko­no­mi­nin ka­yıt al­tı­na alın­ma­sı in­şa­at sek­tö­rüy­le bir­lik­te baş­la­ya­cak­tır bu sis­tem­de. Çün­kü, bir ko­nu­tu sa­tın ala­ca­ğı­nız za­man bu­nun­la il­gi­li de­ğer­le­me­ler ya­pı­la­ca­ğı için, bu de­ğer­le­me­le­re gö­re bel­li bir oran­da kre­di ve­ri­le­ce­ği için, alı­nan kre­di mik­ta­rı ko­nu­tun de­ğe­ri için bir re­fe­rans, bir be­lir­le­yi­ci nok­ta hâli­ne dö­nü­şe­cek­tir. Do­la­yı­sıy­la, mort­ga­ge kre­di­siy­le ko­nut edi­nen­ler, bu­nun de­ğe­ri­ni, ge­rek ta­pu­da ge­rek­se em­lak be­yan­na­me­le­rin­de da­ha dü­şük be­yan ede­me­ye­cek­ler­dir, ger­çek de­ğe­riy­le be­yan ede­cek­ler­dir. Ger­çek be­yan­la de­ğer­len­di­ril­di­ği tak­dir­de, be­yan­lar ger­çek de­ğe­ri üze­rin­den ya­pıl­dı­ğı tak­dir­de, tü­ke­ti­ci­nin ver­gi oran­la­rı­nın ar­ta­ca­ğı­nı dü­şün­me­mek la­zım. Sis­tem ger­çek be­yan dü­ze­yi­ne ulaş­tı­ğı tak­dir­de, ver­gi oran­la­rı da­ha ile­ri­ki bir aşa­ma­da dü­şü­rü­le­bi­lir. Ama, bu­nun asıl et­ki­si in­şa­atı ya­pan­la­ra, in­şa­at sek­tö­rüy­le uğ­ra­şan­la­ra ola­cak­tır. Na­sıl ola­cak­tır? İn­şa­atı ya­pan­lar, mü­te­ah­hit­ler, ne­ti­ce­de ko­nut­la­rı­nı ta­mam­la­dık­tan son­ra, bu­nun ger­çek de­ğe­riy­le be­yan edi­le­ce­ği­ni, ken­di he­sap­la­rı açı­sın­dan da ha­sı­lat­la­rın ger­çek de­ğe­riy­le tes­pit edi­le­ce­ği­ni bil­dik­le­ri için in­şa­at sü­re­si ile tüm kul­lan­dık­la­rı mal­ze­me­le­ri ger­çek de­ğe­riy­le ve mik­ta­rıy­la def­ter­le­ri­ne kay­de­de­cek­ler­dir. Çün­kü, da­ha dü­şük de­ğer­le, fa­tu­ra­sız bel­ge­ler­le in­şa­atı ta­mam­la­dık­la­rı tak­dir­de, ha­sı­lat ger­çek de­ğe­ri üze­rin­den tes­pit edi­le­ce­ği için or­ta­ya bü­yük kârlar çı­ka­cak­tır, da­ha yük­sek ver­gi­ler öde­ye­cek­ler­dir ve bu du­rum­dan za­rar gö­re­cek­ler­dir. Za­rar gör­me­mek için, in­şa­atın her saf­ha­sın­da fa­tu­ra­lı gi­riş ya­pa­cak­lar­dır; ça­lış­tır­dık­la­rı, is­tih­dam et­tik­le­ri ki­şi­le­ri resmî ka­yıt­lar üze­rin­den be­yan ede­cek­ler­dir Sos­yal Si­gor­ta­lar Ku­ru­mu­na, tüm ma­li­yet­le­ri­ni ger­çek mik­ta­rıy­la be­lir­le­ye­cek­ler­dir ve böy­le­ce, ha­sı­lat ile ma­li­yet­le­ri ara­sın­da­ki fark, ger­çek ge­lir­le­ri­ni or­ta­ya çı­ka­ra­cak­tır. Ka­yıt­sız ça­lış­tık­la­rı tak­dir­de, öde­ye­cek­le­ri ver­gi ve or­ta­ya çı­ka­cak ge­lir­le­ri çok yük­sek ola­cak­tır, bun­dan za­rar gö­re­cek­ler­dir.

Böy­le olun­ca, ilk plan­da in­şa­at sek­tö­rü ka­yıt al­tı­na alın­mış ola­cak­tır; ama bu, zin­cir­le­me, tüm sek­tör­le­ri et­ki­le­ye­cek­tir. Çün­kü, in­şa­at sek­tö­rü iki yü­zün üze­rin­de, bel­ki iki yüz el­li ci­va­rın­da mal­ze­me kul­lan­mak­ta­dır; sa­de­ce de­mir, çi­men­to kul­lan­mı­yor, sa­de­ce cam ve ke­res­te kul­lan­mı­yor, mut­fak mal­ze­me­le­rin­den, ban­yo mal­ze­me­le­ri­ne va­rın­ca­ya ka­dar yüz­ler­ce mal­ze­me­yi kul­la­nan bir sek­tör­dür ve bun­la­rın hep­si fa­tu­ra­la­rıy­la il­gi­li sek­tör­ler­den ve­ya il­gi­li sa­tı­cı­lar­dan alı­na­ca­ğı için, tüm bu mal­ze­me­ler zin­cir­le­me ka­yıt al­tı­na gir­miş ola­cak­tır ve böy­le­ce, Tür­ki­ye'de ka­yıt dı­şı sek­tö­rün or­ta­ya çık­tı­ğı olum­suz­luk­lar, bü­yük öl­çü­de, mort­ga­ge sis­te­miy­le bir­lik­te or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­ya baş­la­ya­cak­tır ve me­ka­niz­ma iş­le­dik­çe, yay­gın­laş­tık­ça, et­ki­si­ni dal­ga dal­ga di­ğer sek­tör­le­re yay­dık­ça, eko­no­mi­miz, ar­tık, ka­yıt dı­şı bir eko­no­mi ol­mak­tan çı­ka­cak, ka­yıt­lı bir eko­no­mi hâli­ne dö­nü­şe­cek­tir.

Da­ha ön­ce akar­ya­kıt ka­çak­çı­lı­ğıy­la il­gi­li dü­zen­le­me­miz de ay­nı şe­kil­de ka­yıt dı­şı­lık­la mü­ca­de­le­nin bir par­ça­sı ola­rak ay­nı za­man­da ge­ti­ril­miş­ti. Bu sis­tem onu da ta­mam­la­mış ola­ca­ğı için, ar­tık, ka­çak­çı­lık, ka­yıt dı­şı­lık, ver­gi ka­çak­çı­lı­ğı gi­bi kav­ram­lar ya­vaş ya­vaş azal­ma­ya, en azın­dan ha­cim iti­ba­rıy­la azal­ma­ya baş­la­mış ola­cak­tır.

Bu sis­te­min, ya­ni, mort­ga­ge sis­te­mi­nin dör­dün­cü bir fay­da­sı ise eko­no­mik bü­yü­me­ye ola­cak­tır. Çün­kü, in­şa­at sek­tö­rü, bil­di­ği­niz gi­bi, eko­no­mi­nin lo­ko­mo­tif bir sek­tö­rü­dür. Bu sek­tör­de or­ta­ya çı­ka­cak can­lan­ma eko­no­mi­nin ta­ma­mı­nı et­ki­le­mek­te­dir. Ni­te­kim, son üç yıl­da eko­no­mi­miz­de ya­şa­nan yük­sek bü­yü­me oran­la­rın­da in­şa­at sek­tö­rün­de­ki can­lan­ma­nın bü­yük et­ki­si var­dır. Son iki yıl­da in­şa­at sek­tö­rü­müz, yıl­lık yüz­de 20'nin üze­rin­de bü­yü­müş­tür ve bu da top­lam ge­nel eko­no­mik bü­yü­me­yi son de­re­ce­de olum­lu bir şe­kil­de et­ki­le­miş­tir.

İn­şa­at sek­tö­rün­de­ki ta­lep ar­tı­şı, in­şa­at sek­tö­rün­de­ki bü­yü­me­yi or­ta­ya çı­ka­ra­cak. İn­şa­at sek­tö­rü­nün kul­lan­mış ol­du­ğu iki yü­zün üze­rin­de­ki mal­ze­me­nin bü­yük ço­ğun­lu­ğu­nun üre­ti­mi ise Tür­ki­ye'de ya­pıl­mak­ta­dır. İn­şa­at sek­tö­rü, biz­de, it­ha­la­ta da­ya­lı bir sek­tör de­ğil­dir. İn­şa­at sek­tö­rü yer­li bir sek­tör­dür, in­şa­at sek­tö­rü­nün kul­lan­mış ol­du­ğu mal­ze­me­ler de yer­li­dir; de­mir­den, çi­men­to­dan, cam­dan, ke­res­te­den fa­yans­la­ra va­rın­ca­ya ka­dar bü­tün kul­la­nı­lan mal­ze­me­ler yer­li mal­ze­me­ler ol­du­ğu için, zin­cir­le­me, sa­na­yi­mi­zi ha­re­ke­te ge­çi­re­cek­tir.

İn­şa­at sek­tö­rü­nün bir baş­ka özel­li­ği var, Tür­ki­ye'de is­tih­dam kat­sa­yı­sı en yük­sek olan sek­tör in­şa­at sek­tö­rü­dür. Do­la­yı­sıy­la, in­şa­at sek­tö­rü, sa­de­ce bü­yü­me­ye olum­lu et­ki yap­ma­ya­cak, ay­nı za­man­da iş­siz­li­ğin azal­tıl­ma­sı­na da olum­lu et­ki ya­pa­cak­tır. İs­tih­dam kat­sa­yı­sı 4'tür ve bu oran­da, Tür­ki­ye'de is­tih­da­mı olum­lu et­ki­le­yen baş­ka bir sek­tör yok­tur. Böy­le­ce, bir ta­raf­tan iş­siz­li­ği azal­tır­ken, di­ğer ta­raf­tan da eko­no­mik bü­yü­me­yi ar­tır­mış ola­cak­tır.

De­mek ki, va­tan­daş­la­rı­mı­zın ev sa­hi­bi, ko­nut sa­hi­bi ol­ma­sı­nı sağ­la­ya­cak bir sis­tem ve ka­lı­cı bir sis­tem, ge­le­cek­le il­gi­li va­tan­daş­la­rı­mı­zın umu­du­nu de­vam­lı can­lı tu­ta­cak bir sis­tem.  İkin­ci­si, in­şa­at­la­rın, ko­nut­la­rın imar plan­la­rı­na uy­gun ve imar mev­zu­atı­na uy­gun ya­pıl­ma­sı­nı sağ­la­ya­cak, şe­hir­le­ri­mi­zin gü­zel­leş­me­si­ne yol aça­cak bir sis­tem. Üçün­cü­sü, eko­no­mik bü­yü­me­yi ve is­tih­da­mı ar­tı­ra­cak bir sis­tem. Dör­dün­cü­sü, ka­yıt dı­şı­lı­ğı or­ta­dan kal­dı­ra­cak, eko­no­mi­de ka­yıt­lı bir dö­ne­mi baş­la­ta­cak ve bu­nu hız­lan­dı­ra­cak bir sis­tem­dir. Ama, tüm bun­la­rın öte­sin­de, bu sis­te­min en bü­yük et­ki­si de fi­nans sek­tö­rü­ne­dir. Fi­nans sek­tö­rü­ne, ül­ke­miz­de­ki ser­ma­ye ge­liş­tir­me ara­yış­la­rı­mı­za bü­yük kat­kı sağ­la­ya­cak bir me­ka­niz­ma­dır.

Bir ül­ke­nin kal­kın­mış, bü­yük bir eko­no­mi ol­ma­sı ile bü­yü­me­miş bir eko­no­mi ol­ma­sı ara­sın­da­ki en bü­yük fark ser­ma­ye ya­ra­ta­bil­me ka­bi­li­ye­ti­dir. Eğer, bir eko­no­mi ser­ma­ye­si­ni bü­yü­te­bi­li­yor­sa, ser­ma­ye­si­ni ar­tı­ra­bi­li­yor­sa, ser­ma­ye ya­rat­ma ka­pa­si­te­si ve ka­bi­li­ye­ti var­sa, bu eko­no­mi hız­la bü­yü­yen bir eko­no­mi hâli­ne, kal­kı­nan bir eko­no­mi hâli­ne dö­nü­şe­bi­lir; ama ser­ma­ye­si­ni bü­yüt­me ka­bi­li­ye­ti yok­sa bir eko­no­mi­nin, onun, hiç­bir za­man ge­liş­miş eko­no­mi­ler ara­sın­da yer ala­bil­me ih­ti­ma­li da­hi yok­tur.

Pe­ki, na­sıl ola­cak bu iş? İş­te, de­ği­şik me­ka­niz­ma­la­rı dev­re­ye so­ka­cak­sı­nız. Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'ne ba­kın, ora­da or­ta­ya çı­kan kre­di­len­dir­me sis­te­mi­nin, ser­ma­ye­len­dir­me sis­te­mi­nin ya­rı­dan faz­la­sı gay­ri­men­kul ipo­te­ği­ne da­ya­lı ola­rak ge­liş­ti­ril­mek­te­dir. Tür­ki­ye'de gay­ri­men­kul ipo­te­ği ve­ya gay­ri­men­kul te­mi­na­tı bir kre­di hac­mi oluş­tu­ra­ma­mak­ta­dır. Bu­nun iki se­be­bi var: Bi­rin­ci­si, bu­nu sağ­la­ya­cak, bu­nu di­na­mik bir un­sur hâli­ne dö­nüş­tü­re­cek bir me­ka­niz­ma yok­tur. Biz mort­ga­ge'la bu me­ka­niz­ma­yı, bu sis­te­mi ku­ru­yo­ruz ve Tür­ki­ye'de­ki gay­ri­men­kul­le­re da­ya­lı bir kre­di hac­mi pat­la­ma­sı mey­da­na ge­le­cek­tir. Ser­ma­ye­yi bü­yüt­me de­di­ği­miz şey bu. İkin­ci­si ise, Tür­ki­ye'de gay­ri­men­kul­ler, yıl­lar­dır ka­das­tro dı­şı oluş­muş­tur. Ka­das­tro­su ol­ma­yan gay­ri­men­kul­ler, -ara­zi­mi­zin ka­das­tro­su yok, ara­zi­ler üze­rin­de ih­ti­laf­lar var. Bu ya­pı­sı iti­ba­rıy­la da ka­das­tro sis­te­mi ol­ma­dı­ğı için, ara­zi, gay­ri­men­kul- bir kre­di me­ka­niz­ma­sı ve­ya bir kre­di te­mi­na­tı hâli­ne dö­nü­şe­me­miş­tir.

Hükûme­ti­mi­zin en te­mel fa­ali­yet­le­rin­den bi­ri, Tür­ki­ye'de ka­das­tro­nun ta­mam­lan­ma­sı­dır. 2007 yı­lın­da da Tür­ki­ye'de­ki ka­das­tro ta­mam­la­na­cak­tır. Ama, dört yıl ön­ce­ki ra­kam­la­ra bak­tı­ğı­mız­da, Tür­ki­ye'de­ki ka­das­tro yüz­de 10'un al­tın­da­dır. Bü­yük bir ana pro­je ola­rak ka­bul edil­miş­tir, Tür­ki­ye'nin dört bir ya­nın­da, ka­das­tro fa­ali­yet­le­ri bü­yük bir he­ye­can­la…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­ka­nım, ça­lış­ma sü­re­mi­zin ta­mam­lan­ma­sı­na beş da­ki­ka kal­dı. Eğer, beş da­ki­ka için­de ta­mam­lar­sa­nız prob­lem yok, yok­sa, bi­ti­mi­ne ka­dar ona­yı­nı ala­yım Ge­nel Ku­ru­lun.

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (De­vam­la) - Bi­ti­re­ce­ği­mi zan­ne­di­yo­rum, ama ih­ti­ya­ten ala­bi­lir­si­niz.

BAŞ­KAN - Evet, say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Sa­yın Ba­kan ko­nuş­ma­sı­nı ta­mam­la­yın­ca­ya ka­dar ça­lış­ma sü­re­mi­zin uza­tıl­ma­sı­nı oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­ka­nım.

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DÜL­LA­TİF ŞE­NER (De­vam­la) - Sağ olun.

Do­la­yı­sıy­la, Tür­ki­ye'de Hükûme­ti­miz dö­ne­min­de ya­pı­lan, en te­mel, ra­di­kal dö­nü­şü­mü sağ­la­ya­cak en önem­li fa­ali­yet­ler­den bi­ri ka­das­tro ça­lış­ma­la­rı­nın bü­yük bir hız­la de­vam et­mek­te olu­şu­dur. Böy­le­ce, Tür­ki­ye'de gay­ri­men­kul te­mi­na­tı­na da­ya­lı kre­di hac­mi­nin ar­tı­rıl­ma­sı­na bu ka­das­tro ça­lış­ma­la­rı bü­yük kat­kı sağ­la­ya­cak­tır.

İkin­ci te­mel me­ka­niz­ma ise, gay­ri­men­kul te­mi­na­tı­na da­ya­lı kre­di hac­mi­ni ar­tı­ra­cak ikin­ci te­mel me­ka­niz­ma ise bu mort­ga­ge sis­te­mi­dir; çün­kü, bu sis­te­me gö­re, il­gi­li­ler ban­ka­dan kre­di­yi ala­cak­lar, ko­nut­la­rı­nı sa­tın ala­cak­lar, sa­tın al­mış ol­duk­la­rı ko­nut­lar üze­ri­ne ban­ka ver­miş ol­du­ğu kre­di­ye kar­şı­lık ola­rak ipo­tek uy­gu­la­ya­cak­tır ve bu ko­nut ipo­tek­le­ri bir tah­vi­le dö­nüş­tü­rü­le­cek, men­kul kıy­me­te dö­nüş­tü­rü­le­cek ve İs­tan­bul Men­kul Kıy­met­ler Bor­sa­sın­da iş­lem gö­re­cek­tir. Böy­le­ce, bor­sa­da ye­ni bir ens­trü­man dev­re­ye gi­re­cek­tir, bor­sa­nın iş­lem hac­mi ar­ta­cak­tır, bor­sa­nın ay­nı şe­kil­de de­rin­li­ği ar­ta­cak­tır.

Bu ara­da, özel­lik­le, ku­rum­sal ya­ban­cı ya­tı­rım­cı­lar Tür­ki­ye'de bü­yük ya­tı­rım­lar ya­pa­cak­lar­dır. Bu­na bağ­lı ola­rak da Tür­ki­ye'de ser­ma­ye hac­min­de bir bü­yük pat­la­ma mey­da­na ge­le­cek­tir. Ser­ma­ye hac­mi­nin art­ma­sı de­mek, ser­ma­ye­nin art­ma­sı de­mek, Tür­ki­ye'nin iyi yol­da ol­ma­sı de­mek­tir, bü­yü­me, kal­kın­ma, ge­liş­miş ül­ke­ler ara­sın­da yer al­ma ira­de­si ve mü­ca­de­le­si de­mek­tir, he­ye­ca­nı de­mek­tir. İş­te, mort­ga­ge, böy­le­si­ne kök­lü bir de­ği­şi­mi, böy­le­si­ne kök­lü bir dö­nü­şü­mü or­ta­ya çı­ka­ra­cak bir sis­tem­dir. Onun için, ko­nuş­ma­ma baş­lar­ken söy­le­di­ğim ilk cüm­le­yi tek­rar edi­yo­rum: Bu sis­tem­le bir­lik­te, Türk ma­li sis­te­mi­nin en bü­yük re­form­la­rın­dan bi­ri­ne, Tür­ki­ye, 59'un­cu Cum­hu­ri­yet Hükûme­ti dö­ne­min­de im­za­sı­nı at­mış ola­cak­tır.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­ka­nım.

Say­gı­de­ğer ar­ka­daş­la­rım, tam ça­lış­ma sa­ati­miz de ta­mam­lan­dı.

Alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce, ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­ni sı­ra­sıy­la gö­rüş­mek için, 21 Şu­bat 2007 Çar­şam­ba gü­nü sa­at 14.00'te top­lan­mak üze­re bir­le­şi­mi ka­pa­tı­yo­rum.

Siz­le­re ve biz­le­ri iz­le­yen va­tan­daş­la­rı­mı­za ha­yır­lı ge­ce­ler di­li­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 22.00