seher 2 0 2007-03-02T16:14:00Z 2007-03-02T16:14:00Z 70 52057 296731 Türkiye Büyük Millet Meclisi 2472 696 348092 10.6626 Comments 0 0 nk 0 nk 0 0 0 nk 0 nk MicrosoftInternetExplorer4

DÖ­NEM: 22                         CİLT: 146        YA­SA­MA YI­LI: 5

 

 

 

TÜR­Kİ­YE BÜ­YÜK MİL­LET MEC­Lİ­Sİ

TU­TA­NAK DER­Gİ­Sİ

 

 

61’in­ci Bir­le­şim

8 Şubat 2007 Per­şem­be

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

                                                                                                                                                Say­fa    

  I. - GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

 II. - GE­LEN KÂĞIT­LAR

III.- YOKLAMA

IV. - BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Kah­ra­man­ma­raş Mil­let­ve­ki­li Fa­tih Arı­kan'ın, Kah­ra­man­ma­raş'ın kur­ta­rı­lı­şı­nın 87'nci yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le, ilin, eko­no­mik alan­da kay­det­ti­ği iler­le­me­le­re iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

2.- Ga­zi­an­tep Mil­let­ve­ki­li Ab­dul­ka­dir Ateş'in, Ga­zi­an­tep'e "Ga­zi" un­va­nı ve­ri­li­şi­nin 86'ncı yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le, ilin, gü­nü­müz­de, eko­no­mik, sos­yal ve  kül­tü­rel alan­lar­da gös­ter­miş ol­du­ğu ba­şa­rı­la­ra iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

3.- Si­nop Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Öz­türk'ün, ül­ke­miz­de­ki ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nın kul­la­nı­mı­nın ar­tı­rıl­ma­sı­nın öne­mi­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi Gü­ler'in ce­va­bı

B) GEN­SO­RU, GE­NEL GÖ­RÜŞ­ME, MEC­LİS SO­RUŞ­TUR­MA­SI VE MEC­LİS ARAŞ­TIR­MA­SI ÖNER­GE­LE­Rİ

1.- Edir­ne Mil­let­ve­ki­li Ra­sim Ça­kır ve 35 mil­let­ve­ki­li­nin, su kay­nak­la­rı üze­ri­de­ki risk ve so­run­la­rın araş­tı­rı­la­rak sür­dü­rü­le­bi­lir yö­ne­ti­mi için alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/421)

V. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

1.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Da­niş ve İb­ra­him Köş­de­re'nin, Ge­li­bo­lu Ya­rı­ma­da­sı Ta­rihî Millî Par­kı Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Bir Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi (Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi) ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305)

2.- Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904)

3 - Sağ­lık Hiz­met­le­ri Te­mel Ka­nu­nu, Sağ­lık Per­so­ne­li­nin Taz­mi­nat ve Ça­lış­ma Esas­la­rı­na Da­ir Ka­nun ile Ta­ba­bet ve Şu­aba­tı San'at­la­rı­nın Tar­zı İc­ra­sı­na Da­ir Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Sağ­lık, Ai­le, Ça­lış­ma ve Sos­yal İş­ler Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1226) (S. Sa­yı­sı: 1247)

4.- 26/9/2006 Ta­rih­li ve 5545 Sa­yı­lı Özel Öğ­re­tim Ku­rum­la­rı Ka­nu­nu ve Cum­hur­baş­ka­nın­ca bir da­ha gö­rü­şül­mek üze­re ge­ri gön­der­me tez­ke­re­si ile Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1251) (S. Sa­yı­sı: 1253)

VI. - AÇIK­LA­MA­LAR VE SA­TAŞ­MA­LA­RA İLİŞ­KİN KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Uşak Mil­let­ve­ki­li Alim Tunç'un, ko­nuş­ma­sı sı­ra­sın­da ba­zı söz­le­ri­nin yan­lış an­la­şı­la­bi­le­ce­ği ge­rek­çe­siy­le açık­la­ma­sı

VII. - OY­LA­MA­LAR

1.- 26.9.2006 ta­rih­li ve 5545 sa­yı­lı Özel Öğ­re­tim Ku­rum­la­rı Ka­nu­nu ve Cum­hur­baş­ka­nın­ca bir da­ha gö­rü­şül­mek üze­re ge­ri gön­der­me tez­ke­re­si­ne ve­ri­len oy­la­rın so­nu­cu

VI­II. - SO­RU­LAR VE CE­VAP­LAR

A) YA­ZI­LI SO­RU­LAR VE CE­VAP­LA­RI

1.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Bih­lun TA­MAY­LI­GİL'in, si­gor­ta sek­tö­rün­de­ki ya­ban­cı ya­tı­rım­cı pa­yı­na iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ali BA­BA­CAN'ın ce­va­bı (7/19789)

 

 

 

I. - GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

TBMM Ge­nel Ku­ru­lu sa­at 14.00'te açı­la­rak beş otu­rum yap­tı.

Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ali Din­çer, or­gan ba­ğı­şı­nın öne­mi­ne, or­gan nak­li bek­le­yen has­ta­la­rın so­run­la­rı­nın çö­zü­mü için ya­pıl­ma­sı ge­re­ken­le­re iliş­kin gün­dem dı­şı bir ko­nuş­ma yap­tı.

Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Er­tuğ­rul Yal­çın­ba­yır'ın, la­ik dev­let il­ke­si ve la­ik­lik kav­ra­mı­nın an­la­mı­na iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı­na Dev­let Ba­ka­nı Meh­met Ay­dın,

Ka­ra­man Mil­let­ve­ki­li Mev­lüt Ak­gün'ün, ta­rım­sal kal­kın­ma ko­ope­ra­tif­le­ri­ne des­tek uy­gu­la­ma­la­rı­nın et­ki­le­ri­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı­na Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nı Meh­met Meh­di Eker,

Ce­vap ver­di.

17/1/2007 ta­rih­li ve 5574 sa­yı­lı Türk Pet­rol Ka­nu­nu'nun ba­zı mad­de­le­ri­nin, Ana­ya­sa­nın 89 ve 104'ün­cü mad­de­le­ri­ne gö­re bir kez da­ha gö­rü­şül­mek üze­re ge­ri gön­de­ril­di­ği­ne iliş­kin Cum­hur­baş­kan­lı­ğı tez­ke­re­si Ge­nel Ku­ru­lun bil­gi­si­ne su­nul­du.

Ge­nel Ku­ru­lu zi­ya­ret eden İs­pan­ya Tem­sil­ci­ler Mec­li­si Baş­kan Ve­ki­li ve İs­pan­ya-Tür­ki­ye Par­la­men­to­la­ra­ra­sı Dost­luk Gru­bu Baş­ka­nı Ig­na­cio Gil La­za­ro ve be­ra­be­rin­de­ki he­ye­te Baş­kan­lık­ça "Hoş gel­di­niz" de­nil­di.

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­nın:

1'in­ci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi'nin (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305) gö­rüş­me­le­ri, da­ha ön­ce ge­ri alı­nan mad­de­le­re iliş­kin ko­mis­yon ra­po­ru he­nüz gel­me­di­ğin­den,

2'nci sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904) gö­rüş­me­le­ri, il­gi­li ko­mis­yon yet­ki­li­le­ri Ge­nel Ku­rul­da ha­zır bu­lun­ma­dı­ğın­dan,

Er­te­len­di.

3'ün­cü sı­ra­sın­da bu­lu­nan, Sağ­lık Hiz­met­le­ri Te­mel Ka­nu­nu, Sağ­lık Per­so­ne­li­nin Taz­mi­nat ve Ça­lış­ma Esas­la­rı­na Da­ir Ka­nun ile Ta­ba­bet ve Şu­aba­tı San'at­la­rı­nın Tar­zı İc­ra­sı­na Da­ir Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın (1/1226) (S. Sa­yı­sı: 1247) gö­rüş­me­le­ri­ne de­vam olu­na­rak 5'in­ci mad­de­si­ne ka­dar ka­bul edil­di; 5'in­ci mad­de üze­rin­de bir sü­re gö­rü­şül­dü.

8 Şu­bat 2007 Per­şem­be gü­nü, alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce sa­at 14.00'te top­lan­mak üze­re, bir­le­şi­me 19.58'de son ve­ril­di.

Sa­dık Yakut

Baş­kan Ve­ki­li

               Bay­ram Özçelik                                                            Türkân Miçooğulları

                      Bur­dur                                                                               İz­mir

                   Kâtip Üye                                                                        Kâtip Üye

Ha­run Tüfekci

Kon­ya

Kâtip Üye

 

 

No.: 80

II.- GE­LEN KÂĞIT­LAR

8 Şu­bat 2007 Per­şem­be

Ya­zı­lı So­ru Öner­ge­le­ri

1.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20129) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

2.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20130) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

3.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20131) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

4.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20132) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

5.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20133) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

6.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20134) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

7.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20135) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

8.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20136) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

9.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20137) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

10.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20138) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

11.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20139) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

12.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20140) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

13.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20141) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

14.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20142) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

15.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20143) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

16.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20144) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

17.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20145) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

18.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20146) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

19.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20147) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

20.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20148) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

21.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20149) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

22.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20150) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

23.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20151) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

24.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20152) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

25.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20153) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

26.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20154) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

27.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20155) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

28.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20156) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

29.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20157) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

30.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20158) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

31.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20159) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

32.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20160) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

33.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20161) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

34.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20162) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

35.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20163) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

36.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20164) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

37.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20165) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

38.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20166) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

39.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20167) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

40.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20168) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

41.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20169) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

42.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20170) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

43.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20171) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

44.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20172) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

45.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20173) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

46.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20174) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

47.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20175) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

48.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20176) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

49.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20177) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

50.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20178) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

51.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20179) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

52.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20180) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

53.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20181) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

54.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20182) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

55.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20183) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

56.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20184) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

57.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20185) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

58.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20186) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

59.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20187) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

60.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20188) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

61.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20189) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

62.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20190) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

63.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20191) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

64.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20192) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

65.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20193) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

66.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20194) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

67.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20195) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

68.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20196) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

69.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20197) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

70.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20198) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

71.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20199) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

72.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20200) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

73.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20201) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

74.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20202) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

75.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20203) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

76.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20204) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

77.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20205) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

78.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20206) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

79.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20207) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

80.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20208) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

81.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20209) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

82.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20210) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

83.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20211) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

84.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20212) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

85.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20213) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

86.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20214) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

87.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20215) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

88.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20216) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

89.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20217) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

90.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20218) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

91.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20219) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

92.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20220) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

93.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20221) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

94.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20222) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

95.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20223) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

96.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20224) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

97.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20225) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

98.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20226) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

99.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20227) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

100.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20228) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

101.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20229) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

102.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20230) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

103.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20231) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

104.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20232) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

105.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20233) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

106.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20234) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

107.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20235) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

108.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20236) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

109.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20237) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

110.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20238) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

111.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20239) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

112.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20240) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

113.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20241) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

114.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20242) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

115.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20243) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

116.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20244) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

117.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20245) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

118.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20246) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

119.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20247) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

120.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20248) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

121.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20249) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

122.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20250) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

123.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20251) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

124.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20252) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

125.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20253) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

126.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20254) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

127.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20255) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

128.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20256) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

129.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20257) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

130.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20258) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

131.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20259) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

132.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20260) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

133.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20261) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

134.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20262) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

135.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20263) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

136.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20264) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

137.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20265) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

138.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20266) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

139.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20267) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

140.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20268) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

141.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20269) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

142.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20270) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

143.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20271) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

144.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20272) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

145.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20273) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

146.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20274) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

147.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20275) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

148.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20276) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

149.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20277) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

150.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20278) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

151.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20279) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

152.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20280) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

153.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20281) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

154.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20282) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

155.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20283) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

156.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20284) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

157.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20285) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

158.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20286) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

159.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20287) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

160.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20288) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

161.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20289) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

162.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20290) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

163.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20291) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

164.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20292) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

165.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20293) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

166.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20294) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

167.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20295) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

168.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20296) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

169.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20297) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

170.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20298) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

171.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20299) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

172.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20300) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

173.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20301) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

174.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20302) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

175.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20303) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

176.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20304) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

177.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20305) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

178.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20306) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

179.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20307) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

180.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20308) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

181.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20309) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

182.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20310) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

183.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20311) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

184.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20312) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

185.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20313) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

186.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20314) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

187.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20315) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

188.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20316) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

189.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20317) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

190.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20318) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

191.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20319) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

192.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20320) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

193.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20321) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

194.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20322) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

195.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20323) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

196.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20324) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

197.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20325) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

198.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20326) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

199.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20327) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

200.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20328) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

201.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20329) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

202.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20330) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

203.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20331) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

204.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20332) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

205.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20333) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

206.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, bir il­çe­de­ki ya­tı­rım­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İs­kan Ba­ka­nın­dan ya­zı­lı so­ru öner­ge­si (7/20334) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 24/1/2007)

Mec­lis Araş­tır­ma­sı Öner­ge­si

1.- Edir­ne Mil­let­ve­ki­li Ra­sim ÇA­KIR ve 35 Mil­let­ve­ki­li­nin, su kay­nak­la­rı üze­rin­de­ki risk ve so­run­la­rın araş­tı­rı­la­rak sür­dü­rü­le­bi­lir yö­ne­ti­mi için alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Ana­ya­sa­nın 98 in­ci, İç­tü­zü­ğün 104 ve 105 in­ci mad­de­le­ri uya­rın­ca bir Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/421) (Baş­kan­lı­ğa ge­liş ta­ri­hi: 8/2/2007)

 

 

8 Şu­bat 2007 Per­şem­be

Bİ­RİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 14.02

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Sa­dık YA­KUT

KÂTİP ÜYE­LER: Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya), Türkân Mİ­ÇO­OĞUL­LA­RI (İz­mir)

BAŞ­KAN - Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 61'in­ci Bir­le­şi­mi'ni açı­yo­rum.

III. -Y O K L A M A

BAŞ­KAN - Elek­tro­nik ci­haz­la yok­la­ma ya­pa­ca­ğız.

Yok­la­ma için beş da­ki­ka sü­re ve­re­ce­ğim. Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri­nin oy düğ­me­le­ri­ne ba­sa­rak sa­lon­da bu­lun­duk­la­rı­nı bil­dir­me­le­ri­ni, bu sü­re içe­ri­sin­de elek­tro­nik sis­te­me gi­re­me­yen mil­let­ve­kil­le­ri­nin sa­lon­da ha­zır bu­lu­nan tek­nik per­so­nel­den yar­dım is­te­me­le­ri­ni, bu­na rağ­men sis­te­me gi­re­me­yen üye­le­rin ise, yok­la­ma pu­su­la­la­rı­nı, gö­rev­li per­so­nel ara­cı­lı­ğıy­la, beş da­ki­ka­lık sü­re içe­ri­sin­de Baş­kan­lı­ğa ulaş­tır­ma­la­rı­nı ri­ca edi­yo­rum.

Yok­la­ma iş­le­mi­ni baş­la­tı­yo­rum.

(Elek­tro­nik ci­haz­la yok­la­ma ya­pıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, top­lan­tı ye­ter sa­yı­sı var­dır, gö­rüş­me­le­re baş­lı­yo­ruz.

Gün­de­me geç­me­den ön­ce, üç sa­yın mil­let­ve­ki­li­ne gün­dem dı­şı söz ve­re­ce­ğim.

Gün­dem dı­şı ilk söz, Kah­ra­man­ma­raş'ın düş­man iş­ga­lin­den kur­tu­lu­şu­nun 87'nci yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le söz is­te­yen Kah­ra­man­ma­raş Mil­let­ve­ki­li Fa­tih Arı­kan'a ait­tir.

Bu­yu­run Sa­yın Arı­kan. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

IV. - BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Kah­ra­man­ma­raş Mil­let­ve­ki­li Fa­tih Arı­kan'ın, Kah­ra­man­ma­raş'ın kur­ta­rı­lı­şı­nın 87'nci yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le, ilin, eko­no­mik alan­da kay­det­ti­ği iler­le­me­le­re iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

FA­TİH ARI­KAN (Kah­ra­man­ma­raş) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

12 Şu­bat 2007 ta­ri­hin­de Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız Re­cep Tay­yip Er­do­ğan'ın da ka­tı­lı­mıy­la kut­la­na­cak olan, Kah­ra­man­ma­raş'ın düş­man iş­ga­lin­den kur­tu­lu­şu­nun 87'nci yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le gün­dem dı­şı söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım.

Kah­ra­man­ma­raş, sek­sen ye­di yıl ön­ce, 12 Şu­bat ta­ri­hin­de düş­man iş­ga­lin­den kur­tul­du.

"Ma­raş'ın kur­tu­lu­şu da kur­tu­lu­şu­nun anı­lı­şı da öbür­le­rin­den fark­lı. Ma­raş, ken­di ken­di­ni kur­tar­dı.

Ma­raş'ın kur­tu­lu­şu sa­de­ce bir re­ak­si­yon de­ğil­dir. Süt­çü İmam'ın süt maş­ra­pa­sı­nı bı­ra­kıp ta­ban­ca­sı­nı doğ­rult­tu­ğu yön, sa­de­ce Fran­sız de­ğil, onun ar­ka pla­nın­da­ki mis­tik­siz­lik­tir, fo­nun­da­ki me­ta­fi­zik­siz­lik­tir.

Süt ve ta­ban­ca. İş­te, Ma­raş bu­dur, Ana­do­lu bu­dur. Ma­raş­lı, bay­rak ka­le­den in­di­ri­lin­ce cu­ma na­ma­zı­nın kı­lı­na­ma­ya­ca­ğı­nı bi­lir. Bay­rak­la cu­ma na­ma­zı ara­sın­da­ki ala­ka­yı bi­lir. Bu sa­va­şın te­me­li çok sağ­lam­dır, Sü­ley­ma­ni­ye'nin te­me­li gi­bi.

Ma­raş kur­tu­luş ha­re­ke­ti­nin ilk gü­nün­de ya­yın­la­nan be­yan­na­me, bü­tün çağ­daş is­tik­lal dav­ra­nış­la­rı­nın ge­rek­çe­le­ri­ni aşan bir ge­rek­çey­le çı­kar in­san­lı­ğın kar­şı­sı­na. Ruh çağ­la­rı­nın di­liy­le, ke­li­me­le­riy­le yük­lü­dür, ko­nu­şur bu be­yan­na­me. Gö­zün gö­re­me­di­ği ile­ri­ye bi­ti­şir ve ge­ri­de ta­ri­hin de­rin­li­ği­ne doğ­ru kök sa­lar. Süt­çü İmam ve 'Ka­le­de bay­ra­ğı­mız ol­ma­dık­ça bu ca­mi­de si­ze cu­ma na­ma­zı kıl­dı­ra­mam.' di­yen ve bu sö­züy­le sa­va­şı açan Ulu Ca­mi ima­mı, o gü­nün şart­la­rı­nın Fa­tih'i ve Se­la­had­di­ni Ey­yü­bi'si­dir.

Sa­vaş baş­lar ve bi­tin­ce­ye ka­dar, Ahır Dağ­la­rıy­la yaz­la­rı kır­mı­zı­bi­ber­ler­den kıp­kır­mı­zı dam­lı acı Ma­raş ara­sın­da bir şim­şek alış­ve­ri­şi­dir gi­der. Yal­nız ru­hun du­var­la­rı için­de geç­miş gi­bi ta­bi­atüs­tü bir sa­vaş­tır bu. Bin­ler­ce ola­ğa­nüs­tü oluş­la­rın ör­gü­sü.

Ma­raş'ın sa­va­şı­nı, ben, bir in­sa­nın iç sa­va­şı­na ben­ze­ti­rim. Saf ola­nın, içi­ne ka­rı­şan ka­tı­şı­ğı ba­rın­dır­ma­ma­sı. Ma­raş bir de­niz­dir, ce­se­di ve ölü­yü he­men dı­şı­na atan de­niz.

Ma­raş kur­tu­luş gün­le­rin­de, her ma­hal­le, ken­di­si­ne mah­sus kı­ya­fe­ti ve se­siy­le, bay­rak ve fla­ma­la­rıy­la dal­ga dal­ga ge­lir ve be­le­di­ye mey­da­nın­da top­la­nır. Ulu Ca­mi'nin he­men önü­ne. Son­ra, bel­li bir sa­at­te tam bir su­suş olur. Ses­siz­li­ğin en ka­bar­mış anın­da bir alarm ve­ri­lir. Her ma­hal­le­nin yi­ğit­le­ri bü­tün güç­le­riy­le ka­le­nin bu­lun­du­ğu te­pe­ye her yan­dan koş­ma­ya baş­lar. Bir ya­rış. Bir­kaç da­ki­ka son­ra ka­le­nin bay­rak di­re­ği­ne beş on ki­şi­nin tır­man­dı­ğı ve di­re­ğe bay­ra­ğın çe­kil­di­ği gö­rü­lür. Kim bay­ra­ğı as­mış­sa, o yı­lın kah­ra­ma­nı odur o yıl Ma­raş'ta.

Bay­rak çe­ki­lir­ken her Ma­raş­lı ora­ya dö­nük­tür. O an­da Ma­raş­lı bir 'ka­tar­sis' arı­lı­ğı için­de­dir. Bay­ra­ğın di­re­ğe çe­ki­li­şi, düş­ma­nın çar­mı­ha ge­ri­li­şi gi­bi­dir onun gö­zün­de. O an­da Ma­raş­lı çağ­dan ve ak­tü­ali­te­den sıy­rıl­mış­tır.

Ma­raş o an­da saf ina­nı­şı ya­şar, inan­mış­lı­ğın ken­din­den iba­ret­li­ği­ni. Ana­do­lu, 12 Şu­bat'ta, her yıl bir ke­re Ma­raş'ta, ne ola­bi­le­cek­se onu rü­ya hâlin­de ya­şar.

Ve o ge­ce, Tür­ki­ye'nin ger­çek lâmba­sı -Alâat­tin'in si­hir­li lâmba­sı gi­bi- bir ke­re­cik ya­nar."

Evet, bu sa­tır­la­rın ya­za­rı, bü­yük şa­ir, 2006 yı­lı Kül­tür Ba­kan­lı­ğı Bü­yük Ödü­lü sa­hi­bi Se­zai Ka­ra­koç'un de­di­ği gi­bi, Kah­ra­man­ma­raş ken­di ken­di­ni kur­tar­dı.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 21 Ocak 1920 Çar­şam­ba gü­nü Fran­sız­la­rın ma­ki­ne­li tü­fek ve top atış­la­rıy­la baş­la­yan o aman­sız mü­ca­de­le yir­mi iki gün ve yir­mi iki ge­ce sür­dü.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Arı­kan, lüt­fen to­par­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

FA­TİH ARI­KAN (De­vam­la) - To­par­lı­yo­rum efen­dim, te­şek­kür ede­rim.

Sa­vaş, 12 Şu­bat 1920 gü­nü sa­bah na­ma­zı su­la­rın­da so­na er­di.

Bü­tün Kah­ra­man­ma­raş­lı­lar şeh­rin mer­ke­zin­de top­la­na­rak se­vinç göz yaş­la­rı için­de bir­bir­le­ri­ne sa­rıl­dı­lar, ku­cak­laş­tı­lar. Acı­lı gün­ler ge­ri­de kal­mış­tı. İnanç­lı, azim­li ve ka­rar­lı Kah­ra­man­ma­raş­lı bu sa­va­şı ka­zan­mış, va­ta­nın ve mil­le­tin bö­lün­mez bü­tün­lü­ğü­nü al­tın harf­ler­le ta­ri­he ge­çi­ren se­vin­ci­nin bu hak­lı gu­ru­ru­nu ya­şı­yor­du ar­tık. O gün­den son­ra tüm Kah­ra­man­ma­raş hal­kı, her yıl Şu­ba­tın 12'si­ni bay­ram ola­rak kut­la­dı.

Bu millî mü­ca­de­le, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si ta­ra­fın­dan 13 Ni­san 1925'te İs­tik­lal Ma­dal­ya­sı ile ödül­len­di­ril­di. Bu ödül, tüm Kah­ra­man­ma­raş hal­kı­na ve­ril­di.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Kah­ra­man­ma­raş, bu­gün de kur­tu­luş mü­ca­de­le­si­ni eko­no­mik alan­da ver­mek­te­dir. Bu mü­ca­de­le­yi de ka­za­na­ca­ğın­dan hiç­bir kuş­ku­muz yok­tur. Ni­te­kim, 1984 yı­lın­da dev­le­tin üre­tim ve ih­ra­ca­ta da­ya­lı teş­vik­le­ri­ni Kah­ra­man­ma­raş'ın mü­te­şeb­bis in­san­la­rı doğ­ru kul­la­na­rak teks­til sek­tö­rü­ne yo­ğun bir şe­kil­de ya­tı­rım yap­tı­lar, bu ya­tı­rım­lar­da en son tek­no­lo­ji­yi kul­lan­dı­lar, teş­vik prim­le­ri­ni ta­ma­men ya­tı­rı­ma dö­nüş­tür­dü­ler. İn­sa­nı­mız, bu teş­vik­le­ri kul­lan­dı­ğı için ül­ke­mi­zin gu­rur kay­na­ğı ol­du. Çı­ka­rıl­ma­sı için be­nim de yo­ğun ça­ba har­ca­dı­ğım 5350 sa­yı­lı Teş­vik Ya­sa­sı, sa­na­yi­ci­nin tek­no­lo­ji­si­ni ye­ni­le­me­si için bü­yük bir fır­sat ol­muş­tur. Son ya­pı­lan ye­ni Teş­vik Ya­sa­sı dü­zen­le­me­siy­le bir­lik­te, ili­miz­de top­lam 2,5 mil­yar do­lar­lık ye­ni ya­tı­rım bek­len­mek­te­dir. Bu ya­tı­rım­lar­la, üç yıl içe­ri­sin­de 35 bin ki­şi­ye ila­ve iş imkânı sağ­la­na­cak­tır. Ar­tan is­tih­dam­la bir­lik­te, bir yan­dan iş­siz­lik so­ru­nu çö­zü­lür­ken, di­ğer yan­dan da hal­kın ge­lir dü­ze­yi ve sos­yal stan­dart­la­rı yük­se­le­cek­tir. Teş­vik Ya­sa­sı'nın en önem­li yan­la­rın­dan bi­ri de, şüp­he­siz, is­tih­dam­da bü­yük oran­da yar­dım­cı ol­ma­sı­dır. Ar­tan is­tih­dam­la bir­lik­te, bir yan­dan iş­siz­lik so­ru­nu çö­zü­lür­ken, di­ğer yan­dan da hal­kın ge­lir ve sos­yal stan­dart­la­rı yük­se­le­cek­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, şeh­ri­mi­zin ye­tiş­tir­di­ği önem­li ya­zar­lar­dan Nu­ri Pak­dil, Ma­raş'ı ta­nım­lar­ken "tes­li­mi­ye­ti yal­nız­ca Al­lah'a tes­li­mi­yet bi­lip, bu­nu ta­şı­na top­ra­ğı­na bir gül ko­ku­su gi­bi sin­di­ren mü­te­vek­kil kent" der. İş­te, Kah­ra­man­ma­raş hal­kı, Kur­tu­luş Sa­va­şı'nda düş­ma­nın tek­nik ve mad­di gü­cü­ne kar­şı bu iman­la sa­va­şa­rak bir des­tan ya­rat­mış­tır.

Bu duy­gu­lar­la, Kah­ra­man­ma­raş'ın kur­tu­lu­şu­nun 87'nci yıl dö­nü­mün­de aziz şe­hit­le­ri­mi­zin ru­hu­nu şad eder, tüm hem­şeh­ri­le­ri­min kur­tu­luş bay­ra­mı­nı kut­lar, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­la­rım.

Te­şek­kür edi­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Arı­kan.

Gün­dem dı­şı ikin­ci söz, Ga­zi­an­tep'e "Ga­zi"lik un­va­nı ve­ril­me­si­nin 86'ncı yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le söz is­te­yen Ga­zi­an­tep Mil­let­ve­ki­li Ab­dul­ka­dir Ateş'e ait­tir.

Bu­yu­run Sa­yın Ateş. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

2.- Ga­zi­an­tep Mil­let­ve­ki­li Ab­dul­ka­dir Ateş'in, Ga­zi­an­tep'e "Ga­zi" un­va­nı ve­ri­li­şi­nin 86'ncı yıl dö­nü­mü mü­na­se­be­tiy­le, ilin, gü­nü­müz­de, eko­no­mik, sos­yal ve  kül­tü­rel alan­lar­da gös­ter­miş ol­du­ğu ba­şa­rı­la­ra iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

AB­DUL­KA­DİR ATEŞ (Ga­zi­an­tep) - Te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ga­zi­an­tep'in kur­tu­luş gü­nü 25 Ara­lık 1921. Fa­kat, 25 Ara­lık, ge­nel­lik­le, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de büt­çe­mi­zin son gü­nü ve oy­la­ma gü­nü ol­du­ğu için, o gün, biz­ler çı­kıp, Ga­zi­an­tep mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak, kur­tu­luş gü­nü­mü­zü kut­la­ma me­saj­la­rı­mı­zı ve­re­mi­yo­ruz, ama bu­gün, 8 Şu­bat 1921, Ga­zi­an­tep'e Bi­rin­ci Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin "Ga­zi"lik un­va­nı­nı ver­di­ği gün. O gün­den be­ri, ya­ni, son sek­sen al­tı yıl­dır, An­tep, is­mi­nin ba­şın­da "Ga­zi"lik un­va­nı­nı, şe­ref­le ve şan­la ta­şı­mak­ta­dır.

Şim­di, bun­dan ön­ce, siz­ler­le, ta­rih­ten, bi­raz da­ha ge­ri­le­re doğ­ru git­mek is­ti­yo­rum. İş­te, bun­dan sek­sen al­tı yıl ön­ce, An­tep'te çok çe­tin sa­vaş­lar ol­du. On bir ay bo­yun­ca sü­ren bu sa­vaş­ta, kü­çük bir Ana­do­lu ken­ti, dün­ya­nın en mo­dern si­lah­lar­la do­na­tıl­mış en bü­yük or­du­la­rın­dan bi­ri­si­ne kar­şı, kan­la­rıy­la des­tan­lar yaz­dı­lar. On­lar si­lah­sız­lar­dı, bir avuç­tu­lar, ama va­tan­per­ver­di­ler, yi­ğit­ti­ler, onur­luy­du­lar. On­lar An­tep­liy­di­ler. Bu sa­vaş, on­la­rın sa­va­şıy­dı. An­tep­li­le­rin onur sa­va­şı, Ba­tı'nın her tür­lü do­na­nı­mı­na sa­hip en bü­yük or­du­su­nu ol­du­ğu yer­de dur­dur­du­ğu bir sa­vaş­tı. O za­man­lar, 20 bin nü­fus­lu An­tep, bu sa­vaş­ta 7 bi­ne ya­kın şe­hit ver­di. Kent­te taş üs­tün­de taş kal­ma­dı. Bi­na­lar, ev­ler, iş yer­le­ri, ca­mi­ler ha­rap ol­du. Top mer­mi­le­riy­le yı­kıl­ma­dık bir tek mi­na­re­miz kal­ma­mış­tı o gün­ler­de. Bu­gün, Ga­zi­an­tep ca­mi­le­ri­nin ar­ka­la­rın­da­ki şe­hit­lik­ler, du­var­la­rın­da­ki şa­rap­nel iz­le­ri o kö­tü gün­le­rin ta­nık­la­rı­dır ve bi­rer şe­ref ma­dal­ya­sı gi­bi, Ga­zi­an­tep'imi­zin yaş­lı bi­na­la­rı­nı süs­le­mek­te­dir. Ga­zi­an­tep sa­vun­ma­sı­na ta­nık ol­muş bir­çok ca­mi­mi­zin ar­ka­sın­da­ki me­zar­lar, ne bir za­man­lar o ca­mi­le­ri yap­tı­ran­la­rın ne ya­pan­la­rın ne de er­miş ki­şi­le­rin me­zar­la­rı­dır. On­lar, iş­gal­ci­le­rin top­la­rıy­la, kur­şun­la­rıy­la şe­hit düş­müş isim­siz yi­ğit­le­ri­mi­zin me­zar­la­rı­dır. Şe­hit Ka­ra­yı­lan'ımız Şıh Ca­mi'mi­zin ar­ka­sın­da, şe­hit Şa­hin'imiz Esen­bek Ca­mi­si'nin ar­ka­sın­da­ki şe­hit­lik­ler­de yat­mak­ta­dır­lar, di­ğer isim­siz şe­hit­le­ri­miz­den fark­sız, di­ğer isim­siz şe­hit­le­ri­miz­le bir­lik­te.

An­tep sa­vaş­la­rı, yi­ğit­lik, ör­güt­len­me, tak­tik ve uy­gu­lan­mış sa­vaş stra­te­ji­siy­le, hak­lı ola­rak dün­ya harp ta­ri­hi­ne geç­miş bir sa­vaş­tır. An­tep sa­vaş­la­rı­nın her da­ki­ka­sı, her anı, her cep­he­si ulu­su­muz­ca ve An­ka­ra ta­ra­fın­dan adım adım o gün­ler­de ta­kip edil­miş­tir. Kur­tu­luş Sa­va­şı'mız için bir mo­ral kay­na­ğı ol­muş, di­ğer ba­ğım­sız­lık sa­va­şı ve­ren il­le­ri­miz için de ör­nek teş­kil et­miş­tir.

Bu ne­den­le­dir ki, Ba­kan­lar Ku­ru­lu­nun 2 Şu­bat 1921 gün­kü top­lan­tı­sın­da alı­nan ka­rar doğ­rul­tu­sun­da, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 6 Şu­bat 1921 ta­rih ve 147 sa­yı­lı otu­ru­mun­da, An­tep li­va­sı mer­ke­zi olan An­tep ka­sa­ba­sı­nın na­mı Ga­zi­an­tep'e tah­vil ol­muş­tur, de­ğiş­ti­ril­miş­tir. Bu ka­rar oy bir­li­ğiy­le ve al­kış­lar­la ka­bul edil­miş ve 93 ka­nun nu­ma­ra­sıy­la ka­nun­laş­mış­tır. 8 Şu­bat 1921 ta­rih­li Resmî Ga­ze­te'de ya­yım­la­na­rak, ya­ni sek­sen al­tı yıl ön­ce bu­gün yü­rür­lü­ğe gir­miş­tir. İş­te o gün­den bu­gü­ne, son sek­sen al­tı yıl­dır An­tep, is­mi­nin ba­şın­da­ki "Ga­zi" un­va­nı­nı şan­la, şe­ref­le ta­şı­mak­ta­dır. O gün An­ka­ra'da, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de şeh­ri­mi­ze "Ga­zi"lik un­va­nı ve­ri­lir­ken, An­tep, âde­ta bir ölü evi gi­biy­di. Sa­vaş he­nüz bit­me­miş­ti. On bir ay mu­ha­sa­ra al­tın­da kal­mış, tüm ümit­ler kı­rıl­mış, her­kes bit­kin, her­kes aç, yu­va­lar yı­kıl­mış, her ev­den bir iki şe­hit çık­mış­tı. Halk, şe­hi­di­nin, ya­ra­lı­sı­nın ba­şın­da ağ­la­şı­yor­du.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ateş, lüt­fen to­par­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

AB­DUL­KA­DİR ATEŞ (De­vam­la) - To­par­lı­yo­rum.

An­tep'in ya­nan semt­le­rin­de hâlâ du­man­lar tü­tü­yor­du o gün. Kim dü­şü­nür bu or­tam­da un­va­nı, kim dü­şü­nür ma­dal­ya­yı! An­tep­li, va­ta­nı için, ulu­su için, onu­ru ve na­mu­su için dö­vüş­müş­tü, bu sa­va­şı onun için ver­miş­ti. An­tep­li­ler ay­lar son­ra duy­du ken­di­si­ne "Ga­zi"lik un­va­nı ve­ril­di­ği­ni. Öy­le ki, "Ga­zi"lik be­ra­tıy­la bir­lik­te ve­ril­me­si ge­re­ken, fa­kat, bu­gü­ne ka­dar Ga­zi­an­tep'e bir tür­lü ula­şa­ma­yan ga­zi­lik ma­dal­ya­sı ne­re­de di­ye bi­le sor­ma­dı ve bu­gü­ne ka­dar da sor­ma­mış­tı, çün­kü, Ga­zi­an­tep­li bi­li­yor­du ki, bu tür un­van­lar, bu tür ma­dal­ya­lar is­te­mek­le de­ğil, hak et­mek­le an­cak ka­za­nı­lır­dı. Ama, bu­gün, ar­tık Ga­zi­an­tep'in sab­rı ta­şı­yor. Ga­zi­an­tep, ga­zi­lik ma­dal­ya­sı­nı ar­tık is­ti­yor ve bu­nu hak et­ti­ği­ni de bü­tün dün­ya bi­li­yor.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Ga­zi­an­tep sa­va­şın­dan son­ra, ay­lar geç­ti, yıl­lar bir­bi­ri­ni ta­kip et­ti. Ga­zi­an­tep­li­ler yı­kı­lan yu­va­la­rı­nı, iş­yer­le­ri­ni, okul­la­rı­nı, ca­mi­le­ri­ni ya­vaş ya­vaş onar­ma­ya baş­la­dı. Çift­çi, eke­me­di­ği tar­la­sı­na, ba­ğı­na, bah­çe­si­ne ye­ni­den sa­hip çık­tı, ek­me­ye, biç­me­ye baş­la­dı. Ka­pa­nan ke­penk­ler bi­rer bi­rer açıl­dı. Yı­kı­lan atöl­ye­ler ye­ni­den üre­ti­me geç­ti. Şeh­ri­mi­zin her ya­nın­da tezgâh ve me­kik ses­le­ri ye­ni­den du­yul­ma­ya baş­la­dı. Za­man­la, tezgâh ses­le­ri­ne, me­kik ses­le­ri­ne, çık­rık ses­le­ri­ne tür­kü­ler eş­lik et­me­ye baş­la­dı. Kü­çü­cük atöl­ye­ler fab­ri­ka­la­ra, fab­ri­ka­lar gi­de­rek bü­yü­dü en­teg­re üre­tim te­sis­le­ri­ne dö­nüş­tü. Kü­çük iş­yer­le­ri şir­ke­te, şir­ket­ler hol­ding­le­re dö­nüş­tü ve Ga­zi­an­tep bu­gü­ne gel­di. Ga­zi­an­tep, gü­nü­müz­de, eko­no­mik, sos­yal, kül­tü­rel ve di­ğer bir­çok alan­da gös­ter­miş ol­du­ğu ba­şa­rı­la­rıy­la ör­nek bir dün­ya ken­ti­ne dö­nüş­tü. Dün­ya­nın 100'den faz­la ül­ke­si­ne üret­tik­le­ri­ni ih­raç ede­bi­len, ül­ke ih­ra­ca­tı­na 2,5 mil­yar do­lar ci­va­rın­da kat­kı ya­pan bir kent ol­du Ga­zi­an­tep. Bir za­man­lar em­per­ya­list iş­gal­ci güç­le­re kar­şı si­lah­la mü­ca­de­le eden Ga­zi­an­tep, bu­gün, ay­nı güç­le­re kar­şı da­ha çok ça­lı­şa­rak, ya­ra­tı­cı gü­cü­nü ge­liş­ti­re­rek, da­ya­nış­ma­sı­nı güç­len­di­re­rek, dün­ya pa­zar­la­rın­da­ki ta­lep ve ta­lep de­ği­şik­lik­le­ri­ni ya­kın­dan iz­le­ye­rek, da­ha ka­li­te­li­si­ni da­ha ucu­za üre­te­rek, tüm dış ve iç en­gel­le­re kar­şı ba­şa­rıy­la ba­şa­rı­la­rı­nı sür­dür­me­ye de­vam et­mek­te. Bü­yük Ön­der Ga­zi Mus­ta­fa Ke­mal Ata­türk ile ay­nı un­va­na sa­hip ol­ma onu­ru­na eriş­miş bir ken­te de an­cak bu ya­kı­şır­dı. Ga­zi ken­tin ga­zi ev­lat­la­rı­na ya­kı­şan da buy­du.

Ama, bu­gün, An­tep'in so­run­la­rı var, bu­gün An­tep'in bir­çok so­ru­nu var; gi­de­rek ar­tan göç, Do­ğu'dan, Do­ğu Ana­do­lu'muz­dan, Gü­ney­do­ğu Ana­do­lu'muz­dan ge­len göç, aş için, iş için ge­len in­san­la­rı­mız, ma­ale­sef bir so­run ol­ma­ya baş­la­dı. Yan­lış uy­gu­la­nan teş­vik po­li­ti­ka­sı, An­tep'in ayak­la­rı­na bir bağ ol­du. Yi­ne, it­ha­la­ta da­ya­lı ge­liş­me po­li­ti­ka­la­rı, eko­no­mi po­li­ti­ka­la­rı, yi­ne An­tep ve An­tep gi­bi ge­liş­mek­te olan kent­le­re, ma­ale­sef ayak ba­ğı ol­mak­ta de­vam edi­yor. Bu yan­lış­lık­lar, dı­şa­rı­ya açıl­ma adı­na ih­ra­ca­tın ala­bil­di­ği­ne ge­niş­le­di­ği, Çin'in, Tay­van'ın, Hin­dis­tan'ın, Pa­kis­tan'ın ve son za­man­lar­da Mı­sır'ın hak­sız re­ka­be­ti, dam­ping uy­gu­la­ma­la­rı, An­tep eko­no­mi­si­ni de ya­ra­la­ma­ya, ze­de­le­me­ye baş­la­dı, ama Ga­zi­an­tep­li bun­la­rın da al­tın­dan kal­ka­cak­tır, bu güç gün­le­ri de aşa­ca­ğı­na ina­nı­yo­ruz.

Sa­yın Baş­ka­nım, söz­le­ri­me son ve­rir­ken, ken­ti­mi­zin bu onur­lu un­va­nı al­ma­sın­da can­la­rı pa­ha­sı­na sa­va­şan şe­hit­le­ri­mi­zi bir kez da­ha rah­met­le anı­yo­rum ve bu­gün­le­ri bi­ze ka­zan­dı­ran ga­zi­le­ri­mi­ze de şük­ran­la­rı­mı su­nu­yo­rum.

Ay­rı­ca, biz Ga­zi­an­tep­li­le­re bu onur­lu un­va­nı la­yık gö­ren yü­ce ulu­su­mu­za ve Mec­li­si­mi­ze bir kez da­ha min­net­le­ri­mi­zi su­na­rak, ta­şı­mak­tan şe­ref duy­du­ğu­muz "Ga­zi"lik un­va­nı­nı ve onun biz­le­re yük­le­di­ği so­rum­lu­lu­ğun her za­man bi­lin­cin­de ola­ca­ğı­mı­zın her­kes­çe bi­lin­me­si­ni ar­zu edi­yo­ruz.

Bu ve­si­ley­le, tüm hal­kı­mı­zın ve hem­şeh­ri­le­ri­mi­zin bu an­lam­lı gü­nü­nü kut­lar, say­gı­la­rı­mı su­na­rım.

Te­şek­kür ede­rim. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ateş.

Gün­dem dı­şı üçün­cü söz, Pet­rol Ka­nu­nu ve ül­ke­miz­de­ki ener­ji kay­nak­la­rı ile il­gi­li ola­rak söz is­te­yen Si­nop Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Öz­türk'e ait­tir.

Bu­yu­run Sa­yın Öz­türk. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

3.- Si­nop Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Öz­türk'ün, ül­ke­miz­de­ki ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nın kul­la­nı­mı­nın ar­tı­rıl­ma­sı­nın öne­mi­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi Gü­ler'in ce­va­bı

MUS­TA­FA ÖZ­TÜRK (Si­nop) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ül­ke­miz­de­ki ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nın kul­la­nı­mıy­la il­gi­li gün­dem dı­şı söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

21'in­ci yüz­yı­la gi­rer­ken, ar­tan nü­fus ve sa­na­yi­leş­me­den kay­nak­la­nan ener­ji ge­rek­si­ni­mi ül­ke­mi­zin kı­sıt­lı imkânla­rıy­la kar­şı­la­na­ma­mak­ta­dır. Bu sü­reç içe­ri­sin­de ener­ji üre­ti­mi ve tü­ke­ti­mi ara­sın­da­ki açık hız­la bü­yü­mek­te­dir. Bu­nun so­nu­cun­da, ener­ji­de dı­şa ba­ğım­lı bir ül­ke ko­nu­mu­na gel­mek­te­yiz. Bu se­bep­le, ener­ji üre­ti­mi­mi­zi kal­kın­ma hı­zı­na ve nü­fus ar­tı­şı­na oran­tı­lı ola­rak her yıl ar­tır­mak zo­run­da­yız.

Ay­nı za­man­da, ener­ji­de it­ha­lat ba­ğım­lı­lı­ğı­nı azal­tıp arz gü­ven­li­ği­mi­zi sağ­la­mak için ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı­nın kul­la­nı­mı­nın ar­tı­rıl­ma­sı, ül­ke­mi­zin ulu­sal ener­ji po­li­ti­ka­la­rı açı­sın­dan son de­re­ce önem­li­dir. Bun­dan do­la­yı, ül­ke­mi­zin yer­li kay­nak­la­rı­nı ve bu­gü­ne ka­dar bi­li­nen po­tan­si­ye­li­mi­zi mut­la­ka ya­tı­rı­ma dö­nüş­tür­mek su­re­tiy­le ül­ke eko­no­mi­si­ne kat­mak zo­run­da­yız.

Hükûme­ti­miz, yer­li kay­nak­la­rı­mı­zın de­ğer­len­di­ril­me­siy­le il­gi­li, hem ka­mu­yu hem de özel sek­tö­rü dev­re­ye so­ka­rak ener­ji üre­ti­mi­ni ar­tır­mak için, 5346 sa­yı­lı ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rıy­la il­gi­li Ya­sa'yı çı­kar­mış­tır. Bu dü­zen­le­mey­le rüzgâr, gü­neş, jeo­ter­mal, kü­çük su kay­nak­la­rı po­tan­si­ye­li­miz eko­no­mi­ye ka­tıl­mış ola­cak­tır. Bu ener­ji kay­nak­la­rı­nın ucuz ve çev­re dos­tu ol­ma­sı ya­nı sı­ra, ar­tan pet­rol ve do­ğal gaz fi­yat­la­rıy­la bir­lik­te dı­şa ba­ğım­lı­lı­ğı­mı­zı azal­ta­cak ve ül­ke­mi­ze önem­li kat­kı­lar sağ­la­ya­cak­tır.

Elek­trik Etüt İda­re­si ta­ra­fın­dan ha­zır­la­nan ül­ke­mi­zin rüzgâr ha­ri­ta­sı sa­ye­sin­de 40 bin me­ga­vat­lık rüzgâr kay­nak­lı ener­ji­nin var ol­du­ğu­nun or­ta­ya çı­ka­rıl­ma­sı son de­re­ce önem­li­dir. Ay­rı­ca, ha­zır­la­nan rüzgâr ha­ri­ta­sı­nın iş dün­ya­sın­da da olum­lu et­ki­ler yap­tı­ğı göz­len­mek­te­dir.

Hükûme­ti­miz, ener­ji po­li­ti­ka­la­rı­nı, kö­mür, su, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji, do­ğal gaz ve nük­le­er ener­ji ol­mak üze­re beş ayak üze­rin­de plan­la­mak­ta ve yü­rüt­mek­te­dir. Su kay­nak­la­rıy­la il­gi­li, biz­den ön­ce­ki hükûmet­ler dö­ne­min­de ül­ke­miz­de ger­çek­le­şen pro­je­le­rin top­lam ku­ru­lu gü­cü 12.700 me­ga­vat ol­ma­sı­na kar­şın, dö­ne­mi­miz­de ele alı­nan 13 bin me­ga­vat gü­cün­de­ki 815 pro­je­den 170 adet pro­je ger­çek­leş­mek su­re­tiy­le, 4.800 me­ga­vat ila­ve güç sağ­lan­mış­tır. Jeo­ter­mal­de ise 14 ye­rin iha­le­si ya­pıl­mış olup, jeo­ter­mal­den elek­trik üre­ti­mi için ça­lış­ma­lar de­vam et­mek­te­dir.

Ener­ji­de yıl­lık ta­lep ar­tış­la­rı­nı kar­şı­la­mak üze­re Ba­kan­lı­ğı­mız yer­li kay­nak­la­rı­mı­zı so­nu­na ka­dar de­ğer­len­dir­mek için yap­tı­ğı ya­sal dü­zen­le­me­ler ya­nın­da, ay­rı­ca, ener­ji­de dev­rim ni­te­li­ğin­de olan Ener­ji Ve­rim­li­li­ği Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nı da Mec­li­se sevk et­miş ve il­gi­li ko­mis­yon­dan geç­miş­tir. Bu önem­li ta­sa­rı­nın kı­sa sü­re içe­ri­sin­de ya­sa­laş­ma­sı­nı bek­le­mek­te­yiz.

Yi­ne ül­ke­miz için za­ru­ret hâli­ne gel­miş olan nük­le­er ener­ji san­tral­le­ri­nin ül­ke­miz­de ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ka­nun ta­sa­rı­sı Hükûme­ti­miz ta­ra­fın­dan Mec­li­se sevk edil­miş, il­gi­li ko­mis­yon­lar­da gö­rü­şül­me­ye de­vam et­mek­te­dir. Ener­ji po­li­ti­ka­la­rı­mı­zı oluş­tu­rur­ken esas al­dı­ğı­mız eko­no­mik­lik, çev­re­sel uyum­lu­luk, dı­şa ba­ğım­lı­lı­ğın azal­tıl­ma­sı, arz gü­ven­li­ği, kay­nak gü­ven­li­ği, em­re ama­de­lik il­ke­le­ri­ne uy­gun po­li­ti­ka­lar ta­kip edil­miş ve uy­gu­lan­mış­tır. Hükûme­ti­mi­zin ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­nak­la­rı ko­nu­sun­da üze­ri­ne dü­şe­ni adım adım yap­tı­ğı gö­rül­mek­te­dir ka­mu-özel sek­tör da­ya­nış­ma­sıy­la. 2020 Tür­ki­ye'sin­de bu kay­nak­la­rı­mı­zı…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­türk, bu­yu­run.

MUS­TA­FA ÖZ­TÜRK (De­vam­la) - …aza­mi öl­çü­de de­ğer­len­di­re­bi­le­ce­ği­mi­ze ina­nı­yor, bü­tün ar­ka­daş­la­rı­mı­zı, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­ni say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Öz­türk.

Gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­ya Hükûmet adı­na Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Hil­mi Gü­ler ce­vap ve­re­cek­ler­dir.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­kan. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ENER­Jİ VE TA­Bİİ KAY­NAK­LAR BA­KA­NI MEH­MET HİL­Mİ GÜ­LER (Or­du) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

Si­nop Mil­let­ve­ki­li­miz Mus­ta­fa Öz­türk Bey'in ko­nuş­ma­sı­na ila­ve­de bu­lun­mak üze­re söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum.

Bil­di­ği­niz gi­bi, ener­ji gü­ven­li­ği, Hükûme­ti­mi­zin son de­re­ce önem ver­di­ği ha­ya­ti ko­nu­lar­dan bir ta­ne­si­dir. Özel­lik­le tüm kü­re­sel ge­liş­me­le­ri de ya­kın­dan dik­ka­te ala­rak ayak­la­rı ye­re ba­san bir po­li­ti­ka­yı uy­gu­la­ma­ya baş­la­dık. Bu­nun için de ener­ji sek­tö­rün­de bir viz­yon oluş­tur­duk. Bu­nun için…

SÜ­LEY­MAN SA­RI­BAŞ (Ma­lat­ya) - Pet­rol Ya­sa­sı gi­bi, Sa­yın Ba­kan!

ENER­Jİ VE TA­Bİİ KAY­NAK­LAR BA­KA­NI MEH­MET HİL­Mİ GÜ­LER (De­vam­la) - Evet, on­dan da bah­se­de­ce­ğim, on­dan da bah­se­de­ce­ğim.

…je­opo­li­tik ko­nu­mu­mu­zu de­ğer­len­di­ren, dı­şa ba­ğım­lı­lı­ğı en az dü­ze­ye in­di­ren, ener­ji ve­rim­li­li­ği, üre­ten ve kul­la­nan, ve­rim­li bir şe­kil­de üre­tip kul­la­nan, kay­nak çe­şit­li­li­ği­ne önem ve­ren, ye­ni ve ye­ni­le­ne­bi­lir kay­nak­la­rı ön­ce­lik­le ele alan, çev­re­yi de as­ga­ri dü­zey­de et­ki­le­yen, ar-ge ça­lış­ma­la­rıy­la yer­li tek­no­lo­ji­le­re ağır­lık ve­ren, re­ka­be­ti öne çı­ka­ran, ka­mu ya­ra­rı ve tü­ke­ti­ci hak­la­rı­nı ko­ru­yan, gö­ze­ten, ser­best pi­ya­sa uy­gu­la­ma­la­rı için­de de ka­mu ve özel ke­sim imkânla­rı­nı ha­re­ke­te ge­çi­re­rek ül­ke ener­ji ih­ti­yaç­la­rı­nı, gü­ven­li, sü­rek­li ve en dü­şük ma­li­yet­le kar­şı­la­ya­cak bir ener­ji sek­tö­rü oluş­tur­ma­yı viz­yon ola­rak edin­dik.

Ta­bii, bun­la­rı söy­ler­ken bun­la­rın hep­si­nin içi­nin dol­du­rul­ma­sı la­zım, sa­de­ce bir söz ola­rak de­ğil, uy­gu­la­may­la da bun­la­rın des­tek­len­me­si la­zım. Çün­kü, ener­ji­de po­li­ti­ka­sız­lı­ğın ve ka­rar­sız­lı­ğın biz­le­re ne­le­re mal ol­du­ğu­nu he­pi­miz ya­şa­ya­rak gör­dük. Bu ba­kım­dan ge­lir gel­mez an­laş­ma­la­rı ele al­dık. On­la­rı düz­gün bir hâle, da­ha uy­gun bir hâle ge­tir­dik. Bu­nun için de do­ğal gaz an­laş­ma­la­rı bi­rin­ci ön­ce­lik­li ko­nu­muz­du. "Yap-iş­let-dev­ret"ler, "yap-iş­let"ler de bu­na ila­ve ola­rak ele alı­nan te­mel ko­nu­lar­dı. Ta­bii, bu­nu ya­par­ken ön­ce en­van­te­ri­mi­zi çı­kart­tık, ne­yi­miz var, ne­yi­miz yok. Çün­kü, Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­kan­lı­ğı ge­nel­lik­le "Ener­ji Ba­kan­lı­ğı" di­ye anı­lı­yor. Hâlbu­ki bir "Ta­bii Kay­nak­lar" kıs­mı var. Bu ta­bii kay­nak­lar­da da su­la­rı­mız, kö­mü­rü­müz, jeo­ter­ma­li­miz, pet­ro­lü­müz, do­ğal ga­zı­mız­la bir­lik­te ma­den­le­ri­miz bu­lun­mak­ta. Bun­la­rın da çok cid­di ola­rak bir en­van­te­ri­ni çı­kart­tık. Me­se­la bun­lar­dan bir ta­ne­si, hiç da­ha ev­vel ya­pıl­ma­yan bir ça­lış­ma­dır. Rüzgâr at­la­sı­nı çı­kart­tık. As­lın­da iki-iki bu­çuk se­ne­lik bir ça­lış­ma­dır bu ve Tür­ki­ye'nin rüzgâr at­la­sı ta­ma­mıy­la tes­pit edil­miş­tir ve bu­ra­da çok bü­yük bir po­tan­si­ye­lin ol­du­ğu­nu gör­müş bu­lu­nu­yo­ruz. Böl­ge­sel ola­rak da bu­nun de­tay­la­rı­na in­dik. İle­tim hat­la­rıy­la da bağ­lan­tı­la­rı­nı ku­ra­rak ya­tı­rım­cı­la­rı­mı­zın yap­ma­sı ge­re­ken ça­lış­ma­la­rı bü­yük öl­çü­de ha­zır­la­dık.

Di­ye­lim ki, içi­niz­den bi­ri­niz da­hi, eğer böy­le bir rüzgâr ya­tı­rı­mı­na ih­ti­yaç du­yu­yor­sa­nız, böy­le bir şe­ye il­gi du­yu­yor­sa­nız, si­ze ar­tı-ek­si 200 met­re has­sa­si­yet­le, bu­lun­du­ğu­nuz böl­ge­nin de­ta­yı­nı ve­ri­yo­ruz; rüzgâr hı­zı, es­me sü­re­le­riy­le bir­lik­te, yo­ğun­lu­ğuy­la bir­lik­te si­ze ve­ri­yo­ruz. Bun­la­rı da­ha ev­vel­den özel sek­tör ken­di­si uğ­ra­şa­rak ya­pı­yor­du. Biz, bu­nun uzay­dan da kon­trol­le­ri­ni ya­pa­rak, İn­gil­te­re, İr­lan­da, Ame­ri­ka'da­ki, Ka­na­da'da­ki ça­lış­ma­lar­dan çok da­ha mo­der­ni­ni oluş­tur­duk ve otuz yıl­lık da da­ta­la­rı de­ğer­len­dir­dik.

Şim­di, şu an­da, rüzgâr ener­ji­si gi­bi ha­ri­ku­la­de bir kay­na­ğı, ye­ni­le­ne­bi­lir bir kay­na­ğı uy­gu­la­ma­ya koy­ma imkânı­nı sağ­la­dık ve bü­yük de bir ta­lep var bu nok­ta­da ve ya­tı­rım­cı­lar bu­nun­la il­gi­li mü­ra­ca­at­la­rı­nı ya­pı­yor­lar. Li­sans­la­rı­nı alan­lar da kaz­ma­yı vu­ra­rak baş­la­dı­lar ve ya­kın­da da bir 110 me­ga­vat­lı­ğı dev­re­ye ala­ca­ğız. Bir ön­ce­ki­ni, ya­zın 30 me­ga­vat­lı­ğı­nı al­dık. Şim­di, bu şek­liy­le, rüzgâr ener­ji­sin­de önem­li bir adı­mı at­mış olu­yo­ruz.

Hid­ro­lik san­tral­ler­de de ben­zer ça­lış­ma­la­rı sür­dü­rü­yo­ruz. Hid­ro­lik san­tral­ler­de, bil­di­ği­niz gi­bi, ön­ce Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Ya­sa­sı'nı çı­kar­dık, siz­le­rin de de­ğer­li kat­kı­la­rı­nız­la Ya­sa çık­tı. Bu, dev­rim ni­te­li­ğin­de bir ya­sa­dır; hem des­tek­li­yor hem alım ga­ran­ti­si var hem de ay­nı za­man­da bu­nun­la il­gi­li ya­tı­rım­la­rı bü­rok­ra­tik açı­dan da biz en­gel­le­ri kal­dı­ra­rak hız­lan­dır­ma­ya baş­la­dık.

Bu­ra­da en önem­li nok­ta, hid­ro­lik san­tral­ler­de bil­has­sa de­ğir­men tü­rü de­di­ği­miz ka­nal ti­pi tür­bin­ler­le su­yu elek­tri­ğe dö­nüş­tür­mek. Bu ba­kım­dan, bu­nun TEM­SAN'da da on iki ay­rı mo­de­li­ni ge­liş­tir­dik ve imal et­tik -ya­ni, bun­lar kâğıt üze­rin­de de­ğil- ima­la­tı­nı da yap­tık. Ya­kın­da ka­mu­oyu­na bu­nu ta­nı­ta­ca­ğız, du­yu­ra­ca­ğız ve bun­lar de­ği­şik bü­yük­lük­ler­de. Bu­nun ay­rı­ca Tür­ki­ye'de fab­ri­ka­sı­nı ya­ban­cı tek­no­lo­jiy­le de kur­ma­yı dü­şü­nü­yo­ruz, on­la­rın da des­te­ğiy­le bir or­tak ya­tı­rı­ma gir­me­yi dü­şü­nü­yo­ruz ve böy­le­ce bun­la­rın yak­la­şık 10 mil­yar do­lar­lık bir pi­ya­sa­sı rüzgâr için, su için de 15 mil­yar do­lar­lık bir ya­tı­rım ka­pa­si­te­si var, bir kay­na­ğı var. Do­la­yı­sıy­la bu tür­bin­le­rin, ge­rek rüzgâr tür­bi­ni ol­sun ge­rek hid­ro­elek­trik, bu ka­nal tü­rü, de­ğir­men tü­rü tür­bin­ler ol­sun, bun­la­rın eğer Tür­ki­ye'de ima­la­tı ya­pı­lır­sa, rüzgârda en az 10 mil­yar do­lar­lık, su­da da 15 mil­yar do­lar­lık bir pi­ya­sa olu­şa­cak­tır; tıp­kı do­ğal gaz sek­tö­rü gi­bi sek­tör olu­şa­cak, bir in­şa­at sek­tö­rü gi­bi sek­tör olu­şa­cak ve bun­lar, ay­nı za­man­da, köy­le­ri­miz­de ve kır­sal alan­da is­tih­dam sağ­la­ya­cak; çün­kü, her bir tür­bin için özel ele­man­lar ora­da ça­lı­şa­cak, tek­nis­yen­ler ça­lı­şa­cak. Bun­lar da ve­ri­mi ar­tı­ra­cak, ay­nı za­man­da üre­ti­mi ar­tı­ra­cak ça­lış­ma­la­rı böy­le­ce oluş­tur­ma­ya gay­ret edi­yo­ruz.

Bu­ra­da bi­zim yap­mak is­te­di­ği­miz şey, ilk baş­lar­da Tür­ki­ye dı­şa ba­ğım­lı, da­ha çok do­ğal ga­za ba­ğım­lı bir ener­ji po­li­ti­ka­sı sür­dü­rür­ken, şim­di ye­ni­le­ne­bi­lir ener­jiy­le, bu­nu, su­ya, rüzgâra, gü­ne­şe, jeo­ter­mal ener­ji­ye ve bi­yo­mas gi­bi sa­ha­la­ra ay­rı­ca kay­dır­dık. Bu­nun dı­şın­da kö­mür var ta­bii. Kö­mür­le il­gi­li kıs­mı bam­baş­ka bir baş­lık al­tın­da uzun uzun an­lat­mak ge­re­kir; çün­kü, kö­mür­de de, biz, da­ha ev­vel­den za­rar edi­yor di­ye ka­pa­tı­lan, ka­pı­sı­na hat­ta ki­lit da­hi vu­rul­ma­yı dü­şün­me­den terk edil­miş, kov­boy film­le­rin­de­ki ma­den ocak­la­rı gi­biy­di, bun­la­rı üre­ti­me al­dık ve özel sek­tö­re ver­dik. Ba­zı yer­ler­de se­kiz­de 1'e ka­dar düş­tü ma­li­yet, rö­do­vans­la bun­la­rı ça­lış­tı­rı­yo­ruz ve üre­tim de özel­lik­le de­rin ku­yu tü­rü ça­lış­ma­lar­da, ka­pa­lı ocak­lar­da­ki yap­tı­ğı­mız ça­lış­ma­lar­da, bu­ra­da da üre­tim 20 kat ka­dar art­tı. Bu ra­kam­la­rı bi­le­rek, al­tı­nı çi­ze­rek söy­lü­yo­rum. Böy­le bir üre­tim ar­tı­şı mey­da­na gel­di ve kö­mür şu an­da tek­rar Tür­ki­ye'nin gün­de­mi­ne gir­di.

Da­ha ev­vel­den bil­di­ği­niz gi­bi, kö­mür, iş­te kir­li, çev­re­yi kir­le­ten, hat­ta bi­raz da ge­ri sa­yı­lan bir tek­no­lo­ji gi­bi ka­bul edi­len ener­ji tü­rü­nü Ame­ri­ka, Al­man­ya, Rus­ya kul­la­nır­ken biz­ler ih­mal et­miş­tik. Şim­di bun­la­rı kul­la­nır du­ru­ma gel­dik ve kö­mü­rü, ay­rı­ca ara­ma fa­ali­yet­le­riy­le ye­ni re­zerv­le­ri bul­ma­ya ça­lı­şı­yo­ruz. Bun­lar­dan bir ta­ne­si 800 mil­yon ton­luk bir re­zer­vi bul­duk. Bu, bi­zim için son de­re­ce se­vin­di­ri­ci bir kay­nak­tır. Bu­gün de si­ze bu ve­si­ley­le bir müj­de­yi da­ha ver­mek is­ti­yo­rum. Trak­ya'da yap­tı­ğı­mız ça­lış­ma­lar­da da ge­le­cek va­at eden, son de­re­ce yük­sek re­zerv­ler tes­pit et­miş bu­lu­nu­yo­ruz. Bu­nun şim­di re­zer­vi­ni net­leş­tir­mek, ça­lış­ma­yı net­leş­tir­mek is­ti­yo­ruz. Tür­ki­ye Pet­rol­le­ri­nin da­ha ev­vel yap­tı­ğı son­daj­la­rın de­ğer­len­di­ril­me­si so­nu­cun­da or­ta­ya çı­kan bir kay­nak­tır bu. Ra­kam net­le­şin­ce siz­le­re da­ha net bil­gi­ler ver­me imkânım ola­cak.

Bu ara­da ge­ne ya­pı­lan ça­lış­ma­lar için­de ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji kay­na­ğın­dan bi­yo­mas üze­rin­de, -da­ha ev­vel­den bun­lar da ko­nu­şu­lan  şey­ler de­ğil­di- ta­rım atık­la­rı üze­rin­de bi­yo­mas­la il­gi­li ça­lış­ma­la­rı ele al­dık. Bu­nu da pro­je ba­zın­da net­leş­ti­ri­yo­ruz. Net­leş­ti­ğin­de de  siz­ler­le bu­nu pay­la­şa­ca­ğız. Bu­ra­da da bü­yük bir ka­pa­si­te var. Bi­yo­mas… Çün­kü, bun­lar çü­rü­me­ye bı­ra­kı­lan ta­rım­sal atık­lar­dı, hat­ta ba­zı­la­rı ahır­lar­da hay­van­la­rın al­tı­na se­ri­len ürün­ler­di. Ka­ra­de­niz'de, me­se­la, fın­dık kap­sü­lü bu şe­kil­de kul­la­nı­lı­yor. Bun­lar­dan da ener­ji el­de et­mek üze­re ça­lış­ma­la­rı sür­dü­rü­yo­ruz.

Bu ara­da jeo­ter­mal, bi­li­yor­su­nuz jeo­ter­mal kay­nak­la­rı da ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji fas­lın­dan, ele al­dık. Bu­ra­da da cid­di ça­lış­ma­lar yap­tık ve iha­le aşa­ma­sı şu an­da de­vam edi­yor. Sa­ha­la­rı özel sek­tö­re aç­tık. Bun­lar­dan 100 san­tig­rat de­re­ce­nin üze­rin­de olan­la­rın elek­trik üret­mek üze­re ça­lış­ma­la­rı­nı sür­dü­rü­yo­ruz. Di­ğer­le­ri de, sı­cak­lı­ğı düş­tük­çe bun­la­rın, bi­na­la­rın ısı­tıl­ma­sın­da, ko­nut­la­rın ısı­tıl­ma­sın­da, ay­rı­ca se­ra­cı­lık­ta ve ter­mal tu­rizm­de kul­lan­mak üze­re bun­la­rı iha­le­ye aç­tık. Ay­rı­ca da ye­ni bul­du­ğu­muz sa­ha­la­rı da pey­der­pey ge­ne özel sek­tö­re dev­ret­me­yi dü­şü­nü­yo­ruz. Bu­nun­la il­gi­li  bul­du­ğu­muz ku­yu­la­rı siz­ler­le pay­la­şa­bi­li­riz eğer il­gi du­yan­lar var­sa böl­ge­le­rin­de. Bil­has­sa Ege Böl­ge­si bu yön­den son de­re­ce zen­gin. Hat­ta ora­da ba­zı şe­hir­ler şim­di, do­ğal ga­za mı ge­çe­lim, yok­sa jeo­ter­mal­le mi ısı­ta­lım, de­ğer­len­dir­me­si­ni ya­pı­yor­lar. Biz de Elek­trik İş­le­ri Etüt İda­re­si, MTA ol­mak üze­re, on­la­ra yar­dım edi­yo­ruz, bun­dan son­ra­ki yar­dı­ma da ha­zı­rız. Jeo­ter­mal nok­ta­sın­da, Tür­ki­ye'de çok bü­yük bir kay­nak, çok bü­yük bir ka­pa­si­te var. Bu­nu da de­ğer­len­dir­mek, ta­bii ki bi­zim için ay­nı za­man­da gö­rev ve mem­nu­ni­yet ve­ri­ci de bir ça­lış­ma. İl­gi du­yan­la­ra, biz ay­rı­ca tek­nik yar­dım da ya­pı­yo­ruz.

Bu­nun dı­şın­da, özel­lik­le elek­trik üre­ti­min­de­ki ar­tı­şı da si­ze ay­rı­ca bil­dir­mek is­ti­yo­rum. Biz… Dört yıl gi­bi sü­re için­de, yüz­de 35, elek­trik üre­ti­mi de art­tı, tü­ke­ti­mi de art­tı. Bu nok­ta­da, Tür­ki­ye'nin, bu, yak­la­şık, cum­hu­ri­yet dö­ne­min­de­ki bü­tün tü­ke­ti­mi­nin üç­te 1'in­den da­ha faz­la­dır, üre­ti­mi de ay­nı şe­kil­de ve bu elek­trik üre­ti­mi­ni, gi­de­rek bil­has­sa mev­cut san­tral­le­rin re­ha­bi­li­tas­yo­nuy­la da ve­ri­mi ar­tı­ra­rak ya­pı­yo­ruz. Bu­ra­da, 500 me­ga­vat­lık bir ila­ve ka­pa­si­te­yi, sa­de­ce es­ki san­tral­le­rin ye­ni­len­me­siy­le el­de et­tik ve bu­ra­da, bu yıl da dâhil ol­mak üze­re, 750 ki­lo­met­re bo­ru de­ğiş­tir­dik için­de, tüp­le­ri de­ğiş­tir­dik, ya­ni, bun­lar son de­re­ce önem­li. Bun­lar çü­rü­müş­tü, pat­la­yan bo­ru­lar­dı, bun­la­rı da de­ğiş­ti­re­rek bu ve­rim ar­tı­şı­nı sağ­la­dık. Ku­ru­lu güç­te­ki ar­tış da yüz­de 26'dır. Bu yıl, bu, yüz­de 29'a çı­ka­cak. Böy­le­ce, biz, sa­de­ce mev­cut san­tral­le­rin ve­ri­mi­ni ar­tı­ra­rak, re­ha­bi­li­te ede­rek, mo­der­ni­ze ede­rek, ila­ve 500 me­ga­vat­lık bir kay­na­ğı da böy­le­ce sağ­la­mış ol­duk.

Bu­nun dı­şın­da, ya­pı­lan ça­lış­ma­lar­da, bil­has­sa ısı ta­sar­ru­fuy­la, ener­ji ta­sar­ru­fuy­la ya­pı­lan ça­lış­ma­lar­la il­gi­li de kı­sa bir bil­gi ver­mek is­ti­yo­rum. Çün­kü, bu­nu ba­şar­dı­ğı­mız za­man, yak­la­şık iki Ata­türk Ba­ra­jı kârı­mız ola­cak, yüz­de 30 ta­sar­ruf sağ­la­sak sa­de­ce. Mev­cu­dun ta­sar­ru­fuy­la, yüz­de 30'luk bir ta­sar­ruf sağ­la­sak iki Ata­türk Ba­ra­jı ya­pı­lır. Ay­rı­ca da ta­bii ener­ji­yi ve­rim­li kul­lan­dı­ğı­mız tak­dir­de, ta­sar­ruf­lu kul­lan­dı­ğı­mız tak­dir­de, çev­re­yi da­ha az kir­let­miş ola­ca­ğız. Ne ya­par­sak ya­pa­lım, jeo­ter­mal, rüzgâr, su gi­bi kay­nak­lar ha­riç, do­ğal gaz da ol­sa, yan­dı­ğı za­man ne­ti­ce­de ha­va­ya bel­li gaz­lar çı­kı­yor. Bu­nu aza in­dir­me­nin en gü­zel ta­ra­fı ener­ji­yi ve­rim­li kul­lan­mak, ama, bu ve­rim­li kul­lan­ma, sa­kın, iki am­pu­lün bi­ri­ni sön­dü­re­lim de ka­ran­lık­ta otu­ra­lım şek­lin­de de­ğil, hep­si­ni ay­nen ya­ka­lım, hat­ta bi­raz da­ha ay­dın­lık bir or­tam mey­da­na gel­sin, ama, ener­ji­yi da­ha ve­rim­li, et­kin kul­la­na­lım di­ye. Bu­nun için de ener­ji ve­rim­li­li­ği ya­sa­sı in­şal­lah ya­kın­da çı­ka­cak, çün­kü, ko­mis­yon­lar­dan geç­ti, şim­di Ge­nel Ku­rul­da sı­ra ala­cak, bu sı­ra­yı al­dı­ğı tak­dir­de ener­ji ve­rim­li­li­ği ya­sa­sı, ay­rı­ca Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Ya­sa­sı'nda ya­pa­ca­ğı­mız de­ği­şik­lik­le bir­lik­te in­şal­lah bu­ra­dan da ka­nun­la­şa­rak çı­kar­sa, o za­man, biz, hem in­şa­at ya­pı­mın­da        -özel­lik­le üç yüz ka­dar sek­tö­rü et­ki­le­ye­cek ye­ni mal­ze­me­ler- ay­rı­ca ula­şım ve ısıt­ma­da bü­yük avan­taj­lar sağ­la­ya­ca­ğız, sa­na­yi­de önem­li avan­taj­lar sağ­la­ya­ca­ğız. Da­ha da önem­li­si, be­yaz eş­ya gi­bi, buz­do­la­bı gi­bi, ça­ma­şır ma­ki­ne­si gi­bi, bu­la­şık ma­ki­ne­si gi­bi ma­ki­ne­le­rin ya­pı­mın­da da­ha az ener­ji tü­ke­te­cek sis­te­me zor­la­ya­ca­ğız. Bu­nun için de üç yıl ka­dar bir sü­re ve­ri­le­cek. Bu dö­nü­şü­mü ya­pan­lar, ta­bii ki, pi­ya­sa­da bü­yük avan­taj­lar sağ­la­ya­cak, biz de ener­ji ta­sar­ru­fun­da bü­yük ka­zanç­la­ra ulaş­mış ola­ca­ğız.

Bu ara­da, tek­rar hid­ro­elek­trik san­tral­le­ri­ne eğer dö­ne­cek olur­sak, bu­ra­da ra­kam ola­rak da si­ze bir­kaç ra­kam ve­re­yim. Özel sek­tör ken­di gay­ret­le­riy­le 815 adet pro­je ge­liş­tir­di, bu­nun yak­la­şık de­ğe­ri 13 bin me­ga­vat­tır, ay­rı­ca 170 ade­di için iha­le ya­pıl­dı ve bu pro­je­ler 4.800 me­ga­vat ku­ru­lu güç­te, top­lam ola­rak ba­kar­sak iki Ata­türk Ba­ra­jı ka­dar bir ya­tı­rım, as­lın­da ses­siz se­da­sız bir şe­kil­de baş­la­tıl­mış ol­du. Bu­nun iyi ta­ra­fı şu: Biz, ener­ji ya­tı­rım­la­rın­da yap-iş­let-dev­ret, yap-iş­let gi­bi da­ha ev­vel tar­tı­şı­lan ve epey sı­kın­tı­lı ya­tı­rım tür­le­rin­den, ta­ma­men, des­tek, alım ga­ran­ti­si sağ­la­ma­dan bu ya­tı­rım­la­rı ya­pı­yo­ruz. Do­la­yı­sıy­la, ge­le­ce­ği­mi­zi, ço­cuk­la­rı­mı­zı, ener­ji nok­ta­sın­da bir­ta­kım yü­küm­lü­lük­le­re zor­la­ma­dan bu ya­tı­rım­la­rı ya­pı­yo­ruz. Yok­sa, biz de, alım ga­ran­ti­si ve­rir­dik, bir­ta­kım ra­kam­lar­la bu­nu teş­vik eder­dik, bu ener­ji ya­tı­rım­la­rı­nı bir­den bü­yük öl­çü­de ar­tı­ra­bi­lir­dik; fa­kat, biz, böy­le bir yü­küm­lü­lü­ğe gi­re­rek ge­le­ce­ği­mi­zi ipo­tek al­tı­na sok­mak­sı­zın bu ça­lış­ma­la­rı ya­pı­yo­ruz, bu çok önem­li bir şey. Onun için, ken­di imkânla­rı­mız­la pro­je­le­ri ge­liş­ti­ri­yo­ruz, iha­le edi­yo­ruz. Dev­let Su İş­le­ri, geç­ti­ği­miz iki ay­da önem­li iha­le­ler yap­tı, bir ta­ne­sin­de 42 pro­je, on­dan son­ra 30 ay­rı pro­je; şim­di, bu 30 pro­je şu­bat ayı­nın so­nun­da bi­te­cek, ye­ni bir 100'lük pa­ket çı­ka­rı­yo­ruz. Bu 100'lük pa­ket­le, ener­ji ya­tı­rım­la­rı­nı ta­ba­na ya­yı­yo­ruz, hal­kı­mı­za ya­yı­yo­ruz. Bu­ra­da, KO­Bİ'ler bü­yük­lü­ğün­de ki­şi­ler dev­re­ye gi­re­bi­lir. Her git­ti­ğim yer­de söy­lü­yo­rum, yir­mi ki­şi, otuz ki­şi bir ara­ya ge­lip böy­le bir ya­tı­rı­ma gi­re­bi­lir ve ken­di ener­ji­si­ni üre­te­bi­lir, dı­şa ba­ğım­lı­lı­ğı­mı­zı azalt­mış olu­ruz, hem de çev­re­yi kir­let­me­den bun­la­rı yap­mış olu­ruz. Ha­ni "Su akar, Türk ba­kar." la­fı­nı ar­tık de­ğiş­tir­me­yi dü­şü­nü­yo­ruz ve bu­nun için de he­de­fi­miz 2023 yı­lıy­dı, 2023 yı­lı­nı biz on yıl ge­ri­ye çek­tik; 2013 yı­lın­da, su­la­rı­mı­zı, in­şal­lah, son dam­la­sı­nı da kul­la­na­cak şe­kil­de ya­tı­rım­la­rı­nı baş­lat­mış ve on­la­rın bir kıs­mı­nın da so­nuç­la­rı­nı al­mış ola­rak dev­re­ye gi­re­ce­ğiz. Bu­nun bir ay­rı ver­si­yo­nu da, su­la­ma­da ve iç­me su­yun­da kul­lan­mak­tır, sa­de­ce ener­ji­de de­ğil, onun için de biz su yö­ne­ti­mi kur­duk. Su yö­ne­ti­mi­nin en gü­zel ta­ra­fı şu: Ba­raj­lar sil­si­le­si­ni bil­gi­sa­yar or­ta­mın­da ele al­dık, han­gi ba­raj bir di­ğer ba­ra­ja su ve­ri­yor­sa, iki­si­nin arz-ta­lep du­ru­mu­na gö­re ba­raj­la­rı den­ge­de tu­tu­yo­ruz. Bu, fev­ka­la­de il­ginç bir pro­je­dir ve mem­nu­ni­yet ve­ri­ci bir şey; şu­ra­da da gös­te­re­bi­li­rim si­ze, bu­ra­da ba­raj­lar sil­si­le hâlin­de gö­zü­kü­yor, bi­ri di­ğe­ri­ne su­yu ve­ri­yor, öbü­rü alı­yor. Do­la­yı­sıy­la, bun­la­rın bil­gi­sa­yar or­ta­mın­da­ki ayar­la­ma­la­rı­nı, se­vi­ye ayar­la­rı­nı yap­tı­ğı­mız za­man, su­yu da­ha ve­rim­li kul­lan­mış ola­ca­ğız. Ken­di ken­di­ne, oto­ma­tik ça­lı­şan bir dev­re­yi oluş­tu­ru­yo­ruz, böy­le­ce su­yu son dam­la­sı­na ka­dar kul­lan­mış olu­yo­ruz. Ay­rı­ca da, su­la­ma­da da ka­pa­lı bo­ru­lar­la, ya­ni açık su­la­ma de­ğil, ka­na­let­ler­le de­ğil, bo­ru­lar­la su­la­ma, yağ­mur­la­ma ve dam­la­ma­ya geç­tik. DSİ'nin bü­tün ye­ni ya­tı­rım­la­rın­da ka­pa­lı sis­tem kul­la­nıl­mak­ta­dır. Bu­nun da ay­rı bir avan­ta­jı var.

Di­ğer yan­dan, ener­ji po­li­ti­ka­mız­la il­gi­li ola­rak, pet­rol­le il­gi­li de ba­zı ça­lış­ma­la­rı si­ze ifa­de ede­yim.

Da­ha ev­vel­den "ma­yın­lı" di­ye gi­dil­me­yen yer­le­re gi­ri­yo­ruz şim­di ve ora­lar­da pet­rol ara­ma­la­rı­mı­zı sür­dü­rü­yo­ruz ve es­ki­den se­kiz­de 1 ih­ti­mal­le, do­kuz­da 1 ih­ti­mal­le bul­du­ğu­muz ku­yu­la­rı şim­di beş­te 5 gi­bi, al­tı­da 5 gi­bi oran­lar­da, çok şü­kür, bu­ra­lar­dan so­nuç ala­bi­li­yo­ruz.

Yal­nız, bu­nu der­ken, çok bü­yük bir re­zerv bek­len­ti­si­ne si­zi sok­ma­mam la­zım. Bul­du­ğu­muz şey­ler, bir Irak, bir Su­udi Ara­bis­tan re­zerv­le­ri gi­bi de­ğil. An­cak, mü­te­va­zı, ama eko­no­mik. Biz bun­la­rı da bu­la­rak ken­di kay­nak­la­rı­mı­zı dev­re­ye sok­mak is­ti­yo­ruz. Özel­lik­le, de­niz­ler­de şim­di­ye ka­dar ya­pıl­ma­yan ça­lış­ma­la­rı baş­lat­tık ve Ak­ça­ko­ca'dan bu ay, in­şal­lah, ilk ga­zı­mı­zı ala­ca­ğız, de­niz­den. Ya­ni, bu önem­li bir nok­tay­dı ve ora­dan ilk ga­zı ala­ca­ğız.

Trak­ya'da­ki ça­lış­ma­la­rı­mız ga­yet iyi gi­di­yor. Ora­da da ça­lış­ma­la­rı sür­dü­rü­yo­ruz.

Bu ara­da, ye­ni de­ne­me­le­ri­miz var. Is­par­ta'da bir bü­yük ku­yu aça­ca­ğız 6 bin met­re de­rin­li­ğin­de.

Ay­rı­ca Cu­di'de ça­lış­ma­la­rı­mız sü­rü­yor, Cu­di Da­ğı'nın etek­le­rin­de bir ça­lış­ma­mız var. On­dan da ay mer­te­be­sin­de müs­pet ve­ya men­fi so­nuç­la­rı ala­ca­ğı­mı­zı dü­şü­nü­yo­rum. İn­şal­lah, müs­pet alır­sak siz­ler­le de bir­lik­te se­vi­ni­riz di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Bu ça­lış­ma­la­rın için­de en önem­li olan­la­rı, özel­lik­le tek­rar vur­gu­la­dı­ğım gi­bi, Sa­yın Mus­ta­fa Öz­türk'ün de bah­set­ti­ği ya­tı­rım­lar, bi­zim dö­ne­mi­mi­zin ve bu Par­la­men­to­nun Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'ne en gü­zel kat­kı­sı­dır Ye­ni­le­ne­bi­lir Ener­ji Ya­sa­sı ve bu Ya­sa'nın mey­ve­le­ri­ni de al­ma­ya baş­la­dık; çün­kü, hem çev­re­yi kir­let­me­yen hem dı­şa ba­ğım­lı ol­ma­yan…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­ka­nım, lüt­fen, to­par­lar mı­sı­nız.

Bu­yu­run.

ENER­Jİ VE TA­Bİİ KAY­NAK­LAR BA­KA­NI MEH­MET HİL­Mİ GÜ­LER (De­vam­la) - … ve bu nok­ta­da da, de­di­ğim gi­bi, ener­ji ko­nu­su­nu ta­ba­na ya­ya­rak, hal­kı­mı­za mal ede­rek ça­lış­ma­yı sür­dü­rü­yo­ruz ve ay­rı­ca da ben, ge­nel mü­dür­le­rim­le be­ra­ber her vi­la­ye­ti gez­me­ye baş­la­dım. Di­ğer vi­la­yet­le­ri de, Bur­sa'yı, Ma­lat­ya'yı, Kay­se­ri'yi, Zon­gul­dak'ı, da­ha sa­ya­ma­ya­ca­ğım bir sü­rü ye­ri gez­dim. Ora­da da, ge­nel mü­dür­le­ri­miz­le be­ra­ber gi­di­yo­ruz, so­run­la­rı tar­tı­şı­yo­ruz ve ye­rin­de çö­züm üre­ti­yo­ruz, ay­rı­ca da ya­tı­rım ko­nu­sun­da da da­nış­man­lık ya­pı­yo­ruz. Bu nok­ta­da, ye­ni­le­ne­bi­lir ener­ji ko­nu­sun­da, kim olur­sa ol­sun hiç­bir fark gö­zet­me­den em­ri­ni­ze ama­de­yiz ve ül­ke­mi­zin ener­ji ko­nu­sun­da dı­şa ba­ğım­lı­lı­ğı­nın önü­ne geç­mek için bu ça­lış­ma­la­rı yap­ma­yı, yap­mak za­ten gö­re­vi­miz, bu­nu da zevk­le ya­pı­yo­ruz.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­kan.

Gün­de­me ge­çi­yo­ruz.

Baş­kan­lı­ğın Ge­nel Ku­ru­la su­nuş­la­rı var­dır. Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­ma­sı­na iliş­kin bir öner­ge var­dır, oku­tu­yo­rum:

B) GEN­SO­RU, GE­NEL GÖ­RÜŞ­ME, MEC­LİS SO­RUŞ­TUR­MA­SI VE MEC­LİS ARAŞ­TIR­MA­SI ÖNER­GE­LE­Rİ

1.- Edir­ne Mil­let­ve­ki­li Ra­sim Ça­kır ve 35 mil­let­ve­ki­li­nin, su kay­nak­la­rı üze­ri­de­ki risk ve so­run­la­rın araş­tı­rı­la­rak sür­dü­rü­le­bi­lir yö­ne­ti­mi için alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/421)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Dün­ya­da ve Tür­ki­ye'de kü­re­sel ısın­ma­nın bi­lim­sel ka­nıt­la­rı gün geç­tik­çe art­mak­ta­dır. Kü­re­sel ısın­ma­nın ül­ke­miz için en bü­yük teh­li­ke­si ku­rak­lık­tır. Son 40 yıl­da Tür­ki­ye, ye­ral­tı ve ye­rüs­tü su kay­nak­la­rı­nın %50'si­ni kay­bet­miş­tir. Bu ne­den­le Tür­ki­ye'de­ki ye­ral­tı ve ye­rüs­tü su kay­nak­la­rı­nın sür­dü­rü­le­bi­lir yö­ne­ti­mi ve bu so­run­la­rın bo­yut­la­rı­nın araş­tı­rı­la­rak, çö­züm­le­ri için alın­ma­sı ge­re­ken ted­bir­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Ana­ya­sa­nın 98. ve Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si İç­tü­zü­ğü­nün 104. ve 105. mad­de­le­ri ge­re­ğin­ce bir Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­nı arz ede­riz.

1- Ra­sim Ça­kır                        (Edir­ne)

2- Or­han Sür                            (Ba­lı­ke­sir)

3- Er­dal Ka­ra­de­mir                  (İz­mir)

4- Fe­ri­dun Ay­va­zoğ­lu             (Ço­rum)

5- Ali Ok­sal                             (Mer­sin)

6- Ra­ma­zan Ke­rim Öz­kan       (Bur­dur)

7- Meh­met Zi­ya Yer­gök         (Ada­na)

8- Atil­la Kart                           (Kon­ya)

9- Yıl­maz Ka­ya                       (İz­mir)

10- Mu­har­rem Kı­lıç                (Ma­lat­ya)

11- Uğur Ak­söz                      (Ada­na)

12- İl­yas Se­zai Ön­der              (Sam­sun)

13- Tun­cay Er­cenk                  (An­tal­ya)

14- Meh­met Me­sut Özak­can  (Ay­dın)

15- Erol Tı­nas­te­pe                  (Er­zin­can)

16- Se­dat Pe­kel                        (Ba­lı­ke­sir)

17- Türkân Mi­ço­oğul­la­rı         (İz­mir)

18- Bü­lent Ba­ra­ta­lı                  (İz­mir)

19- Nu­ret­tin Sö­zen                  (Si­vas)

20- Ha­lil Ün­lü­te­pe                  (Af­yon­ka­ra­hi­sar)

21- Fe­ri­dun Fik­ret Ba­loğ­lu      (An­tal­ya)

22- Mus­ta­fa Öz­yurt               (Bur­sa)

23- İz­zet Çe­tin                        (Ko­ca­eli)

24- Mev­lüt Coş­ku­ner              (Is­par­ta)

25- Ali Cum­hur Ya­ka              (Muğ­la)

26- Şev­ket Arz                        (Trab­zon)

27- Ati­la Emek                        (An­tal­ya)

28- Meh­met Işık                     (Gi­re­sun)

29- Meh­met Boz­taş                (Ay­dın)

30- Hak­kı Ül­kü                       (İz­mir)

31- Ke­mal De­mi­rel                  (Bur­sa)

32- İs­ma­il Özay                      (Ça­nak­ka­le)

33- Ke­mal Sağ                         (Ada­na)

34- Ab­du­la­ziz Ya­zar               (Ha­tay)

35- Mus­ta­fa Ga­zal­cı               (De­niz­li)

36- N. Ga­ye Er­ba­tur               (Ada­na)

Ge­nel Ge­rek­çe

Yer­kü­re­de ki­şi ba­şı­na 470 000 000 ton su ol­du­ğu bi­lin­mek­te­dir. Bu su­yun yüz­de 97'si de­niz ve ok­ya­nus­lar­da, yüz­de 3'ü ise tat­lı su kay­nak­la­rın­da bu­lun­mak­ta­dır. Tat­lı su kay­nak­la­rı­nın ise, yüz­de 75''i bu­zul­lar­da, yüz­de 25'i akar­su ve göl­ler­de·bu­lu­nur. Akar­su ve göl­ler­de bu­lu­nan su­yun bü­yük ço­ğun­lu­ğu ye­ral­tı su­la­rı­dır.

So­nuç ola­rak, tat­lı su kay­nak­la­rı­nın an­cak bin­de 75'i akar­su, göl ve ye­ral­tı su­la­rı hâlin­de bu­lun­mak­ta­dır. Tüm su kay­nak­la­rı­nın on­bin­de 1'i ka­da­rı ye­rüs­tü ne­hir ve göl­ler­de bu­lun­mak­ta; bu du­rum, ki­şi ba­şı­na dü­şen ye­rüs­tü su kay­nak­la­rı­nın an­cak 47 000 ton ol­du­ğu­nu gös­ter­mek­te­dir. Dün­ya­da bu du­ru­ma kar­şı­lık, Tür­ki­ye'de­ki ye­ral­tı ve ye­rüs­tü su kay­nak­la­rı­nın du­ru­mu da şöy­le­dir:

1998 yı­lı Dev­let İs­ta­tis­tik Ens­ti­tü­sü ve­ri­le­ri­ne gö­re, Tür­ki­ye, ki­şi ba­şı­na 3074 met­re­küp su ka­pa­si­te­si­ne sa­hip ol­mak­la be­ra­ber; Af­ri­ka, Av­ru­pa, Ku­zey Ame­ri­ka, Ok­ya­nus­ya ve As­ya or­ta­la­ma­la­rın­dan da­ha aşa­ğı se­vi­ye­de­dir. Bu ra­kam dün­ya or­ta­la­ma­sın­da 6918 met­re­küp/ki­şi­dir.

Üs­te­lik Tür­ki­ye hav­za­la­rın­da su kay­nak­la­rı­nın da­ğı­lı­mı, eşit­lik­ten son de­re­ce uzak­tır. Ül­ke­miz­de bu­lu­nan 26 ne­hir hav­za­sın­dan Sa­kar­ya, Kı­zı­lır­mak, Ye­şi­lır­mak, Ge­diz, Er­ge­ne Hav­za­la­rı, dör­dün­cü sı­nıf su ni­te­li­ği­ne sa­hip hav­za­lar­dır.

Bu­nun ya­nın­da, OECD ve­ri­le­ri­ne gö­re, 1980-1995 yıl­la­rı ara­sın­da Tür­ki­ye'de­ki top­lam po­tan­si­yel ye­ral­tı su­yu kay­nak­la­rı yüz­de 27'den yüz­de 20'ye düş­müş­tür.

Tür­ki­ye'de top­lam uzun­lu­ğu 170 bin km olan akar­su ve 120'den faz­la do­ğal göl bu­lun­mak­ta­dır. Tür­ki­ye yü­zöl­çü­mü­nün yak­la­şık %11'i göl ve saz­lık­lar­la kap­lı­dır. Dev­let Su İş­le­ri­nin 2005 yı­lı ve­ri­le­ri­ne gö­re, ül­ke­mi­zin tü­ke­ti­le­bi­lir tüm yü­zey ve ye­ral­tı su­yu po­tan­si­ye­li mik­ta­rı; 98 mil­yar m3 ye­rüs­tü ve 14 mil­yar m3 ye­ral­tı su­yu ol­mak üze­re top­lam yıl­lık 112 mil­yar­dır.

2030 yı­lın­da nü­fu­su 80 mil­yo­na ula­şa­cak olan Tür­ki­ye, ki­şi ba­şı­na dü­şen 1100 m3 kul­la­nı­la­bi­lir su mik­ta­rıy­la, su sı­kın­tı­sı çe­ken bir ül­ke du­ru­mu­na ge­le­cek­tir.

So­nuç ola­rak, 1980'le­re ka­dar top­lam su tü­ke­ti­mi­nin yüz­de 40'ı ye­ral­tı kay­nak­la­rın­dan kar­şı­la­nır­ken, bu ra­kam, 1980'ler­de yüz­de 30'a, 1990'lar­da ise yüz­de 20'le­re düş­müş­tür. Bu dü­şü­şün asıl ne­de­ni, ye­ral­tı su­la­rı­nın kir­len­me­si se­be­biy­le ya­rar­lı kul­la­nım­la­rın azal­ma­sı­dır. Bü­tün bu de­ğer­len­dir­me­le­ri­mi­zin ne­ti­ce­sin­de or­ta­ya çı­kan tab­lo, te­miz su kay­nak­la­rı­nın tü­ken­me­si ve dün­ya­nın yok ol­ma­sı­na ne­den ola­cak en ya­kın po­tan­si­yel teh­li­ke­ler­den bi­ri ol­ma­sı­dır.

Ül­ke­miz as­lın­da ye­ral­tı ve ye­rüs­tü su kay­nak­la­rı ba­kı­mın­dan çok da zen­gin bir Ül­ke de­ğil­dir. Bu du­rum, mev­cut su kay­nak­la­rı­mı­zı ve­rim­li kul­lan­ma­mız ve on­la­rı da­ha özen­le ko­ru­ma­mız ge­rek­ti­ği­ni bi­ze gös­te­ri­yor.

Son 40 yıl­da su­lak alan­la­rı­mı­zın ya­rı­sı­nı kay­bet­tik

Kay­bet­ti­ği­miz su­lak alan­lar: Amik Gö­lü, Av­lan Gö­lü, Kes­tel, Ga­vur, Yar­ma, Ay­naz, Ho­ta­mış, Eş­me­ka­ya saz­lık­la­rı

Ku­ru­mak­ta olan ve kir­le­nen su­lak alan­lar: Tuz Gö­lü, Bey­şe­hir Gö­lü, Ba­fa Gö­lü, Eğ­ri­dir Gö­lü, Ku­lu Gö­lü, Ak­şe­hir-Eber Göl­le­ri, Sul­tan­saz­lı­ğı

Ye­ral­tı su­la­rı­mız da hız­la tü­ken­mek­te olup su se­vi­ye­si en­di­şe ve­ri­ci dü­zey­de düş­mek­te­dir.

Akar­su­la­rın çev­re­sin­de ge­li­şi­gü­zel kim­ya­sal güb­re ve zi­rai mü­ca­de­le ila­cı kul­lan­mak­ta kir­li­li­ğe ve su ka­li­te­si­nin bo­zul­ma­sı­na ne­den ol­mak­ta­dır. Trak­ya'yı boy­dan bo­ya ge­çen ve Me­riç Neh­ri'ne bir­le­şen Er­ge­ne Neh­ri kir­li­lik­ten do­la­yı ta­rım­sal su­la­ma­da da­hi kul­la­nı­la­ma­mak­ta­dır

Yu­ka­rı­da ge­rek­çe­si su­nu­lan so­run­la­rın var­lı­ğı­nın ve bo­yut­la­rı­nın tes­pi­ti ve bun­la­rın çö­zü­mü hu­su­sun­da alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si için, Ana­ya­sa­nın 98. ve Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si İç­tü­zü­ğü­nün 104. ve 105. mad­de­le­ri ge­re­ğin­ce Mec­lis Araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­nı arz ede­riz.

BAŞ­KAN - Bil­gi­le­ri­ni­ze su­nul­muş­tur.

Öner­ge gün­dem­de ye­ri­ni ala­cak ve Mec­lis araş­tır­ma­sı açı­lıp açıl­ma­ma­sı ko­nu­sun­da­ki ön gö­rüş­me, sı­ra­sı gel­di­ğin­de ya­pı­la­cak­tır.

Gün­de­min "Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler" kıs­mı­na ge­çi­yo­ruz.

V. - KA­NUN TA­SA­RI VE TEK­LİF­LE­Rİ İLE KO­MİS­YON­LAR­DAN

GE­LEN Dİ­ĞER İŞ­LER

1.- Ça­nak­ka­le Mil­let­ve­kil­le­ri Meh­met Da­niş ve İb­ra­him Köş­de­re'nin, Ge­li­bo­lu Ya­rı­ma­da­sı Ta­rihî Millî Par­kı Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Bir Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi (Ka­mu İha­le Ka­nu­nu­na Ge­çi­ci Mad­de Ek­len­me­si­ne Da­ir Ka­nun Tek­li­fi) ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (2/212) (S. Sa­yı­sı: 305)

BAŞ­KAN - 1'in­ci sı­ra­da yer alan ka­nun tek­li­fi­nin ge­ri alı­nan mad­de­le­riy­le il­gi­li ko­mis­yon ra­po­ru gel­me­di­ğin­den, tek­li­fin gö­rüş­me­le­ri­ni er­te­li­yo­ruz.

2'nci sı­ra­da yer alan, Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

2.- Ba­zı Ka­mu Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil ve Ter­ki­ni­ne İliş­kin Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Plan ve Büt­çe Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1030) (S. Sa­yı­sı: 904)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

3'ün­cü sı­ra­da yer alan, Sağ­lık Hiz­met­le­ri Te­mel Ka­nu­nu, Sağ­lık Per­so­ne­li­nin Taz­mi­nat ve Ça­lış­ma Esas­la­rı­na Da­ir Ka­nun ile Ta­ba­bet ve Şu­aba­tı San'at­la­rı­nın Tar­zı İc­ra­sı­na Da­ir Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Sağ­lık, Ai­le, Ça­lış­ma ve Sos­yal İş­ler Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

3 - Sağ­lık Hiz­met­le­ri Te­mel Ka­nu­nu, Sağ­lık Per­so­ne­li­nin Taz­mi­nat ve Ça­lış­ma Esas­la­rı­na Da­ir Ka­nun ile Ta­ba­bet ve Şu­aba­tı San'at­la­rı­nın Tar­zı İc­ra­sı­na Da­ir Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı ile Sağ­lık, Ai­le, Ça­lış­ma ve Sos­yal İş­ler Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru (1/1226) (S. Sa­yı­sı: 1247) (x)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon? Ye­rin­de

Hükûmet? Ye­rin­de.

Ge­çen bir­le­şim­de 5'in­ci mad­de üze­rin­de so­ru-ce­vap iş­le­min­de ka­lın­mış­tı. Şim­di, on da­ki­ka sü­rey­le so­ru-ce­vap iş­le­mi ya­pı­la­cak­tır. So­ru sor­ma sü­re­si beş da­ki­ka­dır.

İlk so­ru, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Meh­met Uğur Neş­şar'a ait­tir.

Sa­yın Neş­şar, bu­yu­run.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Ta­bii, Sağ­lık Ba­ka­nı ol­ma­dı­ğı için, ben, bu­ra­dan, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mı­zın ya­nıt ve­re­bi­le­ce­ği bir so­ru so­ra­yım. Sa­yın Ba­kan, bu ya­sa­da…

ÜNAL KA­CIR (İs­tan­bul) - Böy­le bir usul yok efen­dim. Sağ­lık­la il­gi­li so­ra­cak­sı­nız.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Sağ­lık­la il­gi­li so­ra­ca­ğım ta­bii, ama, bir da­ki­ka­mı lüt­fen ye­me­yin, he­men so­ru­yo­rum.

Sa­yın Ba­kan, siz ame­li­yat ol­sa­nız gü­nün bi­rin­de, aca­ba, si­zi bir anes­te­zi tek­nis­ye­ni­nin uyut­ma­sı­nı mı ter­cih eder­si­niz, yok­sa bir anes­te­zi uz­ma­nı­nın uyut­ma­sı­nı mı? Çün­kü, bu ka­nun­da, bi­raz ge­ri­ye gi­di­le­rek, anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­ne, yıl­lar­dır yap­mak­ta ol­duk­la­rı, ama yap­ma­ma­la­rı ge­re­ken bir iş­lev için da­ha ge­niş ya­sal ze­min ha­zır­lan­mak­ta­dır.

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Neş­şar.

Sa­yın Işık…

AH­MET IŞIK (Kon­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­nım, mad­de­nin son cüm­le­sin­de "As­kerî sağ­lık ku­rum ve ku­ru­luş­la­rın­da gö­rev ya­pan baş­he­kim­ler ser­best ça­lış­ma ya­sa­ğı­na tâbi de­ğil­dir." ifa­de­si var. Bu­nun­la il­gi­li bir açık­la­ma is­ti­yo­ruz. Bu bir ay­rım­cı­lık mı, de­ğil mi?

İkin­ci­si, sağ­lık il mü­dür yar­dım­cı­sı ve baş­he­kim yar­dım­cı­la­rı mu­aye­ne­ha­ne aça­bil­mek­te an­la­dı­ğım ka­da­rıy­la, baş­he­kim­ler ve sağ­lık il mü­dür­le­ri bun­dan ya­rar­la­na­ma­mak­ta­dır. Bu­ra­da­ki, hak­sız­lık gi­bi gö­zü­ken bu çe­liş­ki­yi ifa­de eder mi­si­niz?

Te­şek­kür ede­rim, sağ olun.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Işık.

Sa­yın Ba­loğ­lu… Yok.

Sa­yın Tan­doğ­du…

(x) 1247 S. Sayılı Basmayazı 31/1/2007 tarihli 57'nci Birleşim Tutanağına eklidir.

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Sa­yın Ba­ka­nım, "araş­tır­ma has­ta­ne­le­ri" adı al­tın­da ku­rul­muş olan ve ku­ra­cak ol­du­ğu­nuz has­ta­ne­ler­de şef ve şef yar­dım­cı­lı­ğı ata­ma­la­rın­da kli­nik­ler­de bi­rin­ci şef, ikin­ci şef, üçün­cü şef­li­ği kal­dı­rıp, yö­net­me­li­ği de­ğiş­ti­re­rek, hep­si­ni bir kom­bi­ni­zas­yon al­tın­da top­la­ma­yı dü­şü­nü­yor­su­nuz ve ya­pa­ca­ğı­nı­zı söy­lü­yor­su­nuz. Pe­ki, asis­tan­la­rın du­ru­mu, bu bi­rin­ci şe­fe, ikin­ci şe­fe, üçün­cü şe­fe ay­rıl­mış olan asis­tan­la­rın du­ru­mu ne ola­cak­tır? Bu ko­nu­da­ki dü­şün­ce­le­ri­ni­zi öğ­ren­mek is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Tan­doğ­du.

Sa­yın Tü­tün­cü…

ENİS TÜ­TÜN­CÜ (Te­kir­dağ) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Ben, as­lın­da, Sa­yın Sağ­lık Ba­ka­nı­mı­zın bu­ra­da ola­ca­ğı­nı dü­şü­ne­rek so­ru ha­zır­la­mış­tım ama, sa­nı­yo­rum yi­ne ya­nıt ala­ca­ğım.

Şöy­le: Efen­dim, Te­kir­dağ'ın Mal­ka­ra il­çe­sin­de, çok bü­yük, bir has­ta­ne­de, ek­sik­lik var. Mal­ka­ra Has­ta­ne­sin­de or­to­pe­dist yok, nö­ro­lo­ji mü­te­has­sı­sı yok, göz mü­te­has­sı­sı yok. Bu ara­da, bir dâhi­li­ye mü­te­has­sı­sı­mız var. Emin olun, her gün yüz­ler­ce ki­şi kuy­ruk­ta. Da­ha ön­ce de ta­lep­le­ri­miz ol­muş­tu. Ben öğ­ren­mek is­ti­yo­rum, Mal­ka­ra Has­ta­ne­si­nin dok­tor açı­ğı ne za­man ka­pa­tı­la­bi­lir? Net bir ya­nıt bek­li­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Tü­tün­cü.

Baş­ka so­ru yok.

Sa­yın Ba­kan, bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Baş­kan, so­ru­la­ra ya­zı­lı ce­vap ve­ri­le­cek­tir.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­kan.

So­ru-ce­vap iş­le­mi ta­mam­lan­mış­tır.

5'in­ci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler...

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Öner­ge var­dı Sa­yın Baş­kan…

BAŞ­KAN - Mad­de ka­bul edil­miş­tir.

Öner­ge yok Sa­yın Neş­şar.

6'ncı mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 6- 11/4/1928 ta­rih­li ve 1219 sa­yı­lı Ta­ba­bet ve Şu­aba­tı San'at­la­rı­nın Tar­zı İc­ra­sı­na Da­ir Ka­nu­nun 1 in­ci mad­de­sin­de­ki "ve Türk bu­lun­mak" iba­re­si mad­de met­nin­den çı­ka­rıl­mış­tır.

BAŞ­KAN - Mad­de üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz is­te­yen Ca­nan Arıt­man, İz­mir Mil­let­ve­ki­li.

Bu­yu­run Sa­yın Arıt­man. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sa­yın Arıt­man, sü­re­niz on da­ki­ka­dır.

CHP GRU­BU ADI­NA CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 6'ncı mad­de üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Say­gıy­la se­lam­la­rım.

Şim­di, bu mad­de, bi­li­yor­su­nuz, yü­rür­lük­te bu­lu­nan Ya­sa'mı­zın 1'in­ci mad­de­sin­de­ki "Türk ol­mak" iba­re­si­nin mad­de met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı­nı dü­zen­li­yor.

Ya­sa­nın ge­rek­çe­sin­de, iş­te, ül­ke­miz­de­ki he­kim sa­yı­sı ye­ter­li de­ğil, Av­ru­pa'da­ki ül­ke­ler ara­sın­da so­nun­cu sı­ra­da­yız, tıp fa­kül­te­le­ri­nin bu­gün­kü ka­pa­si­te­siy­le bu açık ka­pa­tı­la­maz, Av­ru­pa or­ta­la­ma­sı­na ula­şı­la­maz sav­la­rıy­la, ya­ban­cı dok­tor­la­rın önü açıl­ma­lı, de­ni­yor. Şim­di, ül­ke­miz, han­gi ko­nu­da Av­ru­pa ül­ke­le­ri ara­sın­da so­nun­cu sı­ra­da de­ğil ki. He­men bir ör­nek ve­re­lim: Ba­kın, par­la­men­to­lar­da­ki ka­dın mil­let­ve­ki­li oran­la­rıy­la da so­nun­cu sı­ra­da­yız, hem de açık aray­la so­nun­cu sı­ra­da­yız. Ni­çin ya­ban­cı ka­dın par­la­men­ter it­ha­la­tı­nın önü­nü aç­mı­yor­su­nuz? La­ti­fe bir ya­na, Türk ka­dı­nı­nın si­ya­se­te ka­tı­lı­mı­nı ar­tır­mak için her­han­gi bir ya­sal dü­zen­le­me yap­mı­yor­su­nuz.

Şim­di, Sa­yın Ba­kan yok bu­ra­da bu­gün. Bu ka­dar önem­li bir ya­sa gö­rü­şü­lür­ken Sağ­lık Ba­ka­nı­mı­zı bu­la­mı­yo­ruz.

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Ne­re­de bu Ba­kan ar­ka­daş­lar?

CA­NAN ARIT­MAN (De­vam­la) - Şim­di, ba­kın, Sa­yın Ba­kan, ül­ke­de­ki dok­tor sa­yı­sı­nı ek­sik gös­ter­mek için bü­yük bir ça­ba içe­ri­sin­de. Ön­ce de­di ki: "106 bin he­kim­den 70 bi­ni has­ta mu­aye­ne edi­yor." Son­ra 60 bi­ne in­di, son­ra 50 bi­ne in­di. Şim­di, ben me­rak edi­yo­rum: 106 bin he­kim ne­re­ye git­ti Sa­yın Ba­kan, bu­har­laş­tı mı bu ka­dar he­kim? Bun­la­rın, afa­ki ol­ma­yan, ra­kam­sal bir do­kü­ma­nı­nı siz­den ri­ca edi­yo­ruz.

Şim­di, Sa­yın Ba­kan yi­ne bu kür­sü­den de­di ki: "Tür­ki­ye'de­ki bu nü­fus ar­tış hı­zıy­la, her 100 bin ki­şi­ye dü­şen dok­tor sa­yı­sı­nı bu hız­la ar­tır­ma­mız müm­kün de­ğil." Ta­bii, bu da doğ­ru de­ğil. Ba­kın, her yıl nü­fu­su­muz 1 mil­yon ar­tı­yor ve her yıl tıp fa­kül­te­le­rin­den 5 bin he­kim me­zun olu­yor. Bu­na gö­re, yıl­lık nü­fus ar­tı­şı­mı­za gö­re 100 bin ki­şi­ye 500 he­kim dü­şü­yor, 200 ki­şi­ye de 1 he­kim dü­şü­yor. Bu ra­kam­la­rın AB or­ta­la­ma­sı­nı iki­ye kat­la­dı­ğı­nı da si­ze söy­le­mek is­ti­yo­rum. Bu­gün­den iti­ba­ren hiç tıp fa­kül­te­si aç­ma­sak da­hi, önü­müz­de­ki sü­reç içe­ri­sin­de bir he­kim açı­ğı ol­ma­ya­cak­tır. Önü­müz­de­ki yir­mi yıl içe­ri­sin­de 100 bin he­kim me­zun ola­cak­tır.

Şim­di, Ha­cet­te­pe Tıp Fa­kül­te­si Halk Sağ­lı­ğı Ana Bi­lim Da­lı­nın 2006 araş­tır­ma­sı­nı si­ze ge­tir­dim. Sağ­lık hiz­met kul­la­nı­mı araş­tır­ma­sı­dır bu. Ke­çi­ören böl­ge­sin­de ya­pıl­mış­tır. He­ki­me ulaş­ma­nın en ko­lay ol­du­ğu yer­dir. Ka­mu has­ta­ne­si, otuz ta­ne sağ­lık oca­ğı, özel sağ­lık ku­ru­luş­la­rı, hep­si var­dır. Bu ya­pı­lan araş­tır­ma­ya gö­re yıl­lık he­ki­me baş­vu­ru ora­nı 4,1; ya­ni, 4 mu­aye­ne ge­li­yor. İde­al mu­aye­ne­nin de he­kim ba­şı­na 20 mu­aye­ne ol­du­ğun­dan yo­la çık­tı­ğı­mız tak­dir­de, 365 gün, 70 mil­yon­dan he­sap­la­yın­ca, bi­ze 40 bin he­kim var. Ya­ni, Sa­yın Ba­ka­nın ifa­de­si­ne gö­re 50 bin he­kim bi­le faz­la ge­li­yor. Bu ara­da, yi­ne, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın ken­di 2005 yı­lı is­ta­tis­tik­le­ri­ne ba­ka­cak olur­sak, ba­kın, 1990 ile 2005 ara­sın­da on beş yıl­da he­kim sa­yı­sı 50 bin­den 105 bi­ne çık­mış ve 2000'de de 85 bin he­ki­min ça­lış­mak­ta ol­du­ğu söy­len­miş. Şim­di, nü­fus ar­tı­şı­mı­za ba­kar­sak, bu on beş yıl­lık sü­re içe­ri­sin­de nü­fu­su­muz yüz­de 28 art­mış; ama, he­kim sa­yı­mı­zın ar­tı­şı yüz­de 100'ün üs­tün­de. Ger­çek he­sap­lar bun­lar.

Şim­di, biz­de so­run, sağ­lık iş gü­cü­nün ül­ke­de eşit ve adil da­ğı­lı­mı­nın ol­ma­ma­sı. Ba­tı il­le­ri­miz­de dok­tor faz­la­lı­ğı var, do­ğu il­le­ri­mi­ze dok­tor bu­la­mı­yo­ruz. Ta­bii, bu­nun çö­zü­mü de dok­tor it­hal et­mek de­ğil.

Yi­ne, önem­li bir so­run ala­nı da sağ­lık alt­ya­pı­sı­nın ye­ter­siz­li­ği­dir. Onun için, Do­ğu, Gü­ney­do­ğu Ana­do­lu'ya gi­den he­kim­le­ri­miz mes­lek­le­ri­ni ic­ra et­mek­te güç­lük çe­ki­yor­lar, hat­ta ic­ra ede­mi­yor­lar.

Şim­di, bu si­zin ha­yal et­ti­ği­niz o çok iyi ya­ban­cı he­kim­ler, Tür­ki­ye'de­ki bu dü­şük üc­ret­le­re, tıb­bi alt­ya­pı ye­ter­siz­li­ği­ne, ilaç, mal­ze­me ek­sik­li­ği için­de­ki ka­mu has­ta­ne­le­ri­ne ge­lip ça­lış­maz­lar, Hakkâri'ye hiç gel­mez­ler. Ül­ke­mi­zin o coğ­raf­ya­sı­na, an­cak, tıp eği­ti­mi ye­ter­siz, dil bil­mez, mes­le­ği­ni bil­mez, 100 do­lar­lık söz­de dok­tor­lar ge­lir ve bi­zim sağ­lık tek­nis­yen­le­ri­mi­zin eği­ti­mi bi­le, ina­nın o dok­tor­lar­dan çok da­ha iyi­dir.

Siz sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri­ne sor­mak is­ti­yo­rum: Aca­ba, ken­di­ni­zi ve­ya has­ta­nı­zı Zim­bab­ve'den gel­miş bir dok­to­ra mu­aye­ne et­ti­rir mi­si­niz? Et­tir­mez­si­niz. Ken­di­ni­ze la­yık gör­me­di­ği­niz bir şe­yi ni­ye mil­le­ti­mi­ze la­yık gö­rü­yor­su­nuz? Ba­kın, bu it­hal ucuz he­kim man­tı­ğı sağ­lık­ta te­la­fi­si imkânsız ne­ti­ce­ler do­ğu­rur.

Dün­ya­nın en iyi sağ­lık ku­ru­luş­la­rın­da ça­lı­şan en iyi he­kim­ler Türk he­kim­le­ri­dir. Siz on­la­rın ül­ke­ye ge­ri dö­nü­şü­nü sağ­la­sa­nız, za­ten bu ya­sa­dan "Türk ol­mak" iba­re­si­ni de çı­kar­mak zo­run­da kal­maz­sı­nız. Ama, bu şart­la­ra on­la­rı da­hi ge­ti­re­mi­yor­su­nuz.

İt­hal ucuz he­kim, Tür­ki­ye'de he­kim enf­las­yo­nu­na ve he­kim iş­siz­li­ği­ne ne­den olur. Sağ­lık sis­te­mi­nin so­run­la­rı­nın so­rum­lu­su he­kim­ler de­ğil­dir. Ba­şa­rı­sız hükûmet­ler ba­şa­rı­sız­lık­la­rı­nı he­ki­me yık­ma eği­li­min­de olur ve asıl so­run­la­rı per­de­le­mek için de yi­ne he­kim­le­ri kul­la­nır.

Ül­ke­miz­de­ki sağ­lık sis­te­min­de­ki so­ru­nun ne­de­ni­nin dok­tor az­lı­ğı ol­ma­dı­ğı­na da­ir bir ör­nek ve­re­yim: Be­nim ilim İz­mir, Tür­ki­ye'nin üçün­cü bü­yük ken­ti; hiç dok­tor az­lı­ğı yok, faz­la­sı var ve ka­mu­ya ait 66 ta­ne ame­li­yat­ha­ne var. Evet, bu, ge­çen haf­ta­ki, İz­mir'de ya­yım­la­nan Ye­ni Asır ga­ze­te­si­nin man­şe­ti: "66'nın 66'sı da kö­tü." Ya­ni, bu ame­li­yat­ha­ne­ler ye­ter­siz, hij­ye­nik de­ğil, ta­ma­mı ku­ral­la­ra uy­gun de­ğil, dok­tor ve has­ta­lar teh­li­ke al­tın­da.

RA­MA­ZAN KE­RİM ÖZ­KAN (Bur­dur) - Ca­nan Ha­nım, gö­re­me­dik, gö­re­me­dik.

CA­NAN ARIT­MAN (De­vam­la) - Bu has­ta­ne­ler­de iki­de bir ame­li­yat­ha­ne en­fek­si­yo­nu çı­kı­yor, ame­li­yat­ha­ne­ler ka­pa­tı­lı­yor, has­ta­lar ha­yat­la­rı­nı bi­le kay­be­di­yor­lar.

Sa­yın Ba­ka­nım, Tür­ki­ye ger­çe­ği bu ve bu, bir bi­lim­sel araş­tır­ma­nın ne­ti­ce­si. Ya­ni, ga­ze­te ha­be­ri ola­rak da şey yap­ma­yın.

RA­MA­ZAN KE­RİM ÖZ­KAN (Bur­dur) - Oku­ya­ma­dık, tek­rar gös­te­rin.

CA­NAN ARIT­MAN (De­vam­la) - Evet, bu man­şet, bir bi­lim­sel araş­tır­ma ra­po­ru­nun ga­ze­te­ye alın­ma­sı­dır.

Evet, bu has­ta­ne­ler­de, de­di­ğim gi­bi, dok­tor ek­si­ği yok, dok­tor faz­la­sı var. Ama, ina­nın, pis­lik­ten tu­va­let­le­ri­ne bi­le gi­re­mez­si­niz, çün­kü, ata­dı­ğı­nız yö­ne­ti­ci­ler, li­ya­ka­te da­yan­ma­yan kad­ro­laş­ma­nız, has­ta­ne­le­ri­mi­zi has­ta­lar için sağ­lık teh­di­di oluş­tu­ran yer­ler hâli­ne ge­tir­di ve if­las eden Sağ­lık­ta Dö­nü­şüm Prog­ra­mı'nın fa­tu­ra­sı­nı da he­kim­le­re çı­kar­ma­ya ça­lı­şı­yor­su­nuz.

Şim­di, İs­tan­bul'da 120 bin ki­şi­ye 1 am­bu­lans dü­şü­yor. Dün­ya or­ta­la­ma­sı 50 bin ki­şi­ye 1 am­bu­lans­tır. Am­bu­lans var, dok­tor var, hem­şi­re var, ama, am­bu­lans şo­fö­rü yok. O za­man, dok­to­run ol­ma­sı da bir işe ya­ra­mı­yor.

Şim­di, bu ya­ban­cı iyi dok­tor­lar ne­re­ye ge­le­cek? Ta­bii, ya­ban­cı ser­ma­ye­nin ku­ra­ca­ğı kâr amaç­lı özel has­ta­ne­le­re, ya­ni, zen­gin­le­rin gi­de­ce­ği, fa­kir­le­rin ula­şa­ma­ya­ca­ğı yer­le­re ge­le­cek. Bir de, ta­bii, iş yap­ma­yan va­kıf, ta­ri­kat has­ta­ne­le­ri var. On­lar da, ma­li­ye­ti dü­şür­mek için, 100 do­lar­lık dok­tor­la­rı ucuz iş gü­cü ola­rak ge­ti­rir­ler.

Şim­di, böy­le­si­ne bir ucuz dok­tor it­ha­la­tı, ken­di in­sa­nı­nı sev­me­mek, önem­se­me­mek­tir, ken­di he­kim­le­ri­ne hak­sız­lık­tır, on­la­ra gü­ven­me­mek­tir. Za­ten, siz­de Türk he­ki­mi aler­ji­si var. Baş­ba­kan ne de­miş­ti: "Dok­tor­la­ra iğ­ne bi­le yap­tır­mam." Ken­di he­ki­mi­ne bu ka­dar gü­ven­siz­lik gös­te­ren Baş­ba­ka­nı, son ra­hat­sız­lı­ğın­da, bal­yoz de­ğil, Türk he­kim­le­ri kur­tar­dı. Eğer Türk he­kim­le­ri ol­ma­say­dı, o bal­yoz ma­kam ara­ba­sı­nı da­ğıt­tı­ğıy­la ka­lır­dı.

Ge­le­lim ge­rek­çe­de­ki "AB'ye üye­lik sü­re­cin­de ki­şi ve hiz­met­le­rin ser­best do­la­şı­mı önün­de­ki en­gel­le­rin kal­dı­rıl­ma­sı" ama­cı­na. Bu ge­rek­çe de doğ­ru de­ğil. AB'ye üye fa­lan ol­ma­dık, ola­ca­ğı­mız da yok za­ten. Son­ra, ol­sak da­hi, san­ki, bi­zim he­kim­le­ri­miz, gi­dip, eli­ni ko­lu­nu sal­la­yıp, ora­da ça­lı­şa­cak, mes­le­ği­ni ic­ra ede­bi­le­cek mi? Bu ka­lı­cı de­ro­gas­yon­la­rın, kı­sıt­la­ma­la­rın al­tı­na im­za­yı atan siz­si­niz. Ne ça­buk unut­tu­nuz? Bi­zim he­kim­le­ri­miz gi­dip ora­da ça­lı­şa­ma­ya­cak, ama, on­la­rın­ki ge­lip bu­ra­da ça­lı­şa­cak. Üs­te­lik, bu ya­sal dü­zen­le­mey­le, sa­de­ce AB üye­si ül­ke­ler için de­ğil, dün­ya­nın bü­tün ül­ke­le­ri için imkân ta­nı­yo­ruz. Dün­ya­nın her ye­rin­de­ki he­kim­ler ge­lip ça­lı­şa­bi­le­cek. Ya­ni, bu şe­kil­de, siz, dün­ya­ya "bun­lar­dan ena­yi­si yok" de­dir­ti­yor­su­nuz.

Şim­di, ba­kın, AB ül­ke­le­ri ara­sın­da da­hi he­kim ça­lış­tır­mak çok cid­di ku­ral­la­ra bağ­lı­dır. Ay­rı­ca, AB Ge­nel Sek­re­ter­li­ği­nin 2004'te ha­zır­la­dı­ğı ya­sa ta­sa­rı­sın­da, va­tan­daş­lık ko­şu­lu­nun, an­cak tam üye­lik ile bir­lik­te kal­dı­rı­la­bi­le­ce­ği hük­mü dü­zen­len­miş­ti. AB'nin biz­den is­te­me­di­ği bir dü­zen­le­me­yi ya­pı­yo­ruz. Ne­den? Ger­çek ge­rek­çe: IMF ve Dün­ya Ban­ka­sı ta­li­mat­la­rı doğ­rul­tu­sun­da Türk hal­kı­nın sağ­lı­ğı­nı ti­ca­ri­leş­tir­mek ve sağ­lı­ğı­mı­zın sö­mü­rül­me­si­nin de önü­nü aç­mak­tır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

CA­NAN ARIT­MAN (De­vam­la) - İki da­ki­ka efen­dim…

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Arıt­man.

CA­NAN ARIT­MAN (De­vam­la) - De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ba­kın, 1900'lü yıl­la­rın ba­şın­dan iti­ba­ren ül­ke­mi­ze "mis­yo­ner" kim­li­ği al­tın­da çok sa­yı­da ki­şi­ler gel­di. Bun­lar hem bir yan­dan mis­yo­ner­lik fa­ali­yet­le­ri­ni yü­rüt­tü­ler ve ço­ğu da he­kim­di bun­la­rın, bir yan­dan da hal­ka sağ­lık hiz­me­ti ver­di­ler ve bir yan­dan da bö­lü­cü­lük fa­ali­yet­le­ri­ni ör­güt­le­di­ler. O za­man, böl­ge­sel kal­kış­ma­lar­da da çok önem­li rol oy­na­dı­lar.

Ata­türk, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti dev­le­ti­ni kur­duk­tan son­ra, mil­le­ti böl­me­ye ça­lı­şan bu dok­tor mis­yo­ner­le­ri, bir em­riy­le, ku­lak­la­rın­dan tut­tu­ğu gi­bi ül­ke dı­şı­na at­tı. İş­te, bu­nun için­dir ki, yü­rür­lük­te­ki 1928 ta­rih­li Ya­sa'mı­zın ilk mad­de­si "Tür­ki­ye'de he­kim­lik ya­pa­bil­mek için Türk he­ki­mi ol­ma ge­re­ği­ni" dü­zen­ler.

Ba­kın, tek bir tıp fa­kül­te­si var­dı, İs­tan­bul'da. O tıp fa­kül­te­si ki, bir­çok se­ne, son sı­nıf öğ­ren­ci­le­ri­nin hep­si cep­he­de şe­hit ol­du­ğu için me­zun da­hi ve­re­me­miş­tir, ama o okul­dan ye­ti­şen he­kim­ler, sırt­la­rın­da ilaç çan­ta­la­rı, yur­dun dört bir ya­nın­da mil­le­ti­nin has­ta­lık­la­rı­nı te­da­vi et­ti, ve­re­mi­ni, sıt­ma­sı­nı te­da­vi et­ti. O yok­luk ve yok­sul­luk yıl­la­rın­da bu ül­ke­nin her ta­ra­fı­na has­ta­ne­ler, sa­na­tor­yum­lar, do­ğu­mev­le­ri ya­pıl­dı ve o he­kim­ler mil­le­ti­ne öz­ve­riy­le hiz­met et­ti. İş­te onun için­dir ki, Ata­türk, "Be­ni Türk he­kim­le­ri­ne ema­net edi­niz." de­miş­tir. Siz, şim­di, hep­si­nin ke­mik­le­ri­ni sız­la­tı­yor­su­nuz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın, hep ya­ban­cı ser­ma­ye­nin ıs­mar­la­dı­ğı si­pa­riş ya­sa­la­rı ya­pı­yor­su­nuz. Biz, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak, ül­ke­nin ve mil­le­tin ya­ra­rı­na ol­ma­yan bu ya­sa­lar­dan, ya­ban­cı­lar­dan, si­pa­riş ya­sa ya­pı­cı­lar­dan bu ül­ke­yi kur­tar­ma­ya ah­det­tik. Bi­zim ama­cı­mız da bu­dur.

Say­gı­lar su­na­rım. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Arıt­man.

Mad­de üze­rin­de Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na söz is­te­yen Zü­he­yir Am­ber, Ha­tay Mil­let­ve­ki­li.

Bu­yu­run Sa­yın Am­ber.

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA ZÜ­HE­YİR AM­BER (Ha­tay) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; gö­rü­şül­mek­te olan 1247 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Tek­li­fi üze­ri­ne Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Tas­la­ğın 4'ün­cü mad­de­siy­le, 1219 sa­yı­lı Ya­sa'nın 1'in­ci mad­de­sin­de­ki "ve Türk bu­lun­mak" iba­re­si çı­kar­tıl­mak is­ten­mek­te­dir. Bu du­rum­da mad­de "Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti dâhi­lin­de ta­ba­bet ic­ra ve her­han­gi su­ret­te olur­sa ol­sun has­ta te­da­vi ede­bil­mek için, Tür­ki­ye Da­rül­fü­nu­nu Tıp Fa­kül­te­sin­den dip­lo­ma sa­hi­bi ol­mak şart­tır"a dö­nü­şe­cek­tir.

Ta­sa­rı­nın 7'nci mad­de­siy­le, 1219 sa­yı­lı Ya­sa'nın 4'ün­cü mad­de­si­nin bi­rin­ci cüm­le­sin­de­ki "izin­li Türk he­kim­le­ri­nin" iba­re­si­nin, "me­zun he­kim­le­rin" ola­rak de­ğiş­ti­ril­mek is­ten­me­si söz ko­nu­su­dur.

Bu de­ği­şik­li­ğin ge­rek­çe­si­ne bak­tı­ğı­mız­da, Av­ru­pa Bir­li­ği­ne tam üye­lik sü­re­cin­de, ki­şi ve hiz­met­le­rin ser­best do­la­şı­mı önün­de­ki en­gel­le­rin kal­dı­rıl­ma­sı ama­cı­na uy­gun ola­rak Tür­ki­ye'de ta­ba­bet ic­ra ede­bil­mek için Türk ol­mak şar­tı­nın kal­dı­rıl­ma­sı ge­rek­ti­ği ile­ri sü­rül­mek­te­dir.

Oy­sa, ar­ka­daş­lar, bu ge­rek­çe doğ­ru de­ğil­dir. Çün­kü, Av­ru­pa Bir­li­ği Ge­nel Sek­re­ter­li­ği, 2004 Ocak ayın­dan iti­ba­ren, için­de he­kim­le­rin de ol­du­ğu oto­ma­tik ta­nı­ma­ya ta­bi olan ye­di mes­le­ğin tem­sil­ci­le­ri­nin de ka­tı­lı­mıy­la ça­lış­ma­lar baş­lat­mış­tır. Bi­lin­di­ği üze­re, Av­ru­pa Bir­li­ği üye­li­ği­ne ha­zır­lık için, mes­le­ki ye­ter­li­lik­le­rin dü­zen­len­me­si ve ta­nın­ma­sı hak­kın­da ka­nun ta­sa­rı­sı tas­la­ğı ça­lış­ma­sı­na Tür­ki­ye'den Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı tem­sil­ci­le­ri de ka­tıl­mış­tır.

Şu an­da ge­ti­ril­mek­te olan bu ta­sa­rı, Av­ru­pa Bir­li­ği Par­la­men­to­su­nun 11 Ma­yıs 2005 ta­ri­hin­de ka­bul et­ti­ği di­rek­ti­fin tas­lak hâlin­de­ki met­ni çev­ri­le­rek oluş­tu­rul­muş­tur. Bu top­lan­tı­la­rın so­nun­cu­su 17/5/2005 ta­ri­hin­de ya­pıl­mış­tır. Bu top­lan­tı­da, Av­ru­pa Bir­li­ği­ne üye olan ül­ke­le­rin aday­lık sü­reç­le­ri in­ce­len­miş, tam üye­lik­ten ön­ce mes­lek­le­rin ic­ra­sın­da va­tan­daş­lık ko­şu­lu­nun bu ül­ke­ler­de de so­run ol­du­ğu tes­pit edil­miş­tir. Mes­lek­le­rin ic­ra­sı için ara­nan va­tan­daş­lık ko­şu­lu­nun, ya­sa­la­rın­dan, tam üye­lik ile bir­lik­te kal­dı­rıl­dı­ğı, Tür­ki­ye açı­sın­dan da böy­le bir dü­zen­le­me ya­pı­la­bi­le­ce­ği be­lir­til­miş­tir. 63 mad­de­lik ça­lış­ma­da, Av­ru­pa Bir­li­ği üye­si bir ül­ke­nin va­tan­da­şı­nın ül­ke­miz­de ça­lış­ma­sı için han­gi eği­ti­mi al­ma­sı, bu eği­tim so­nu­cu han­gi bel­ge­le­rin ara­na­ca­ğı, bu bel­ge­le­rin Tür­ki­ye'de­ki yet­ki­li oto­ri­te­ler ta­ra­fın­dan na­sıl in­ce­le­me­den ge­çi­ri­le­ce­ği, bu ki­şi­nin, ül­ke­miz­de, mes­lek­le il­gi­li na­sıl bir yü­küm­lü­lü­ğe sa­hip ola­ca­ğı, ola­sı ha­ta­lı mes­lek uy­gu­la­ma­la­rın­da za­ra­rın na­sıl kar­şı­la­na­ca­ğı, yi­ne, bu ki­şi­le­rin, Türk­çe­yi, mes­lek­le­ri­ni ic­ra ede­bi­le­cek dü­zey­de an­la­ma, ko­nuş­ma, yaz­ma bil­gi­si­ne sa­hip ol­duk­la­rı­nın resmî bir sı­nav­la öl­çül­dü­ğü­ne iliş­kin bel­ge sa­hi­bi ol­ma­la­rı ge­rek­ti­ği gi­bi ay­rın­tı­lı ku­ral­lar yer al­mak­ta­dır.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Av­ru­pa Bir­li­ği­ne üye­lik için, tas­lak­ta ol­du­ğu gi­bi, tek ta­raf­lı bir bi­çim­de, ya­ban­cı bü­tün he­kim­le­rin ül­ke­miz­de he­kim­lik yap­ma­sı­na iliş­kin bir dü­zen­le­me ge­rek­li de­ğil­dir. Ak­si­ne, bu ko­nu­da, eği­tim­den ye­ter­li­li­ğe, mes­le­ki de­ne­tim ve ge­li­şim­den dil bil­gi­si­ne ka­dar bü­tün sü­reç­le­ri içi­ne alan, kar­şı­lık­lı­lık esa­sı­nı içe­ren de­tay­lı bir dü­zen­le­me ge­rek­mek­te­dir. Va­tan­daş­lık ko­şu­lu­nun da, tüm Av­ru­pa ül­ke­le­rin­de ol­du­ğu gi­bi, an­cak tam üye­lik­le bir­lik­te kal­dı­rıl­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Geç­miş­te de Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın 19/11/1998 ta­ri­hin­de yaz­dı­ğı ya­zı­lar­da yer al­dı­ğı üze­re, ya­ban­cı ser­ma­ye­yi teş­vik kap­sa­mın­da ya­ban­cı he­kim­ler ül­ke­miz­de ça­lış­tı­rıl­mak is­ten­miş­tir. O ta­rih­te, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı, yü­rür­lük­te­ki ya­sa­la­rın bu­na izin ver­me­di­ği­ne iliş­kin gö­rüş bil­dir­miş­tir. As­lın­da, bu­gün de bu dü­zen­le­me­nin al­tın­da ya­ban­cı ser­ma­ye is­te­ği yat­mak­ta­dır. Av­ru­pa Bir­li­ği için ih­ti­yaç du­yu­lan dü­zen­le­me bu de­ğil­dir.

Dün­ya Sağ­lık Ör­gü­tü­nün 2005 yı­lın­da ya­yım­la­dı­ğı, Av­ru­pa böl­ge­sin­de he­kim­ler­le il­gi­li dü­zen­le­me ve uy­gu­la­ma­la­rı der­le­di­ği iki bö­lüm­den olu­şan ra­po­run­da, Av­ru­pa böl­ge­sin­de­ki her ül­ke­nin, ya­ban­cı he­kim­le­rin ül­ke­de mes­lek ic­ra­sı­nı özel ola­rak dü­zen­le­di­ği, te­mel eği­tim ve uz­man­lık eği­ti­mi­ne iliş­kin kri­ter­le­ri koy­du­ğu ve bun­la­rın var­lı­ğı­nı ara­dı­ğı, bel­ge­le­ri ye­ter­li gör­me­ye­rek sı­nav yön­te­mi­nin be­nim­sen­di­ği, mes­le­ki ge­li­şi­min iz­len­di­ği, ül­ke di­li­nin mes­le­ği uy­gu­la­ma­ya ola­nak ve­re­cek ni­te­lik­te ol­ma­sı ge­rek­ti­ği ko­nu­la­rı­nın üze­rin­de önem­le du­rul­muş­tur.

Yi­ne, bu ra­por­da, ya­ban­cı he­kim­le­re ça­lış­ma iz­ni­nin ve­ril­me­si aşa­ma­sın­da ta­bip oda­la­rı­na önem­li yet­ki­le­rin ve­ril­di­ği; ya­ban­cı he­kim­le­rin ça­lış­ma­ya baş­la­ma­dan ön­ce mes­le­ki bel­ge­le­ri­ni mes­lek oda­sı­na ver­me­le­ri­ne, mes­le­ki yap­tı­rım­lar açı­sın­dan ül­ke mes­lek ör­gü­tü­nün yet­ki­li kı­lın­ma­sı­na iliş­kin ku­ral­la­rın ol­du­ğu gö­rül­mek­te­dir. Oy­sa, bu­ra­da ya­pı­lan de­ği­şik­lik ise, ül­ke­miz­de he­kim ola­rak ça­lış­mak için ara­nı­lan va­tan­daş­lık ko­şu­lu­nu kal­dır­mak­ta­dır. Bu­nun dı­şın­da, Av­ru­pa ül­ke­le­rin­de ve dün­ya­nın baş­ka ül­ke­le­rin­de, hal­kın sağ­lı­ğı ve mes­lek sa­hi­bi in­san­la­rın hak­la­rı­nın ko­run­ma­sı için ön­gö­rü­len hiç­bir dü­zen­le­me­ye yer ve­ril­me­miş­tir.

Ge­len­le­rin mes­le­ki de­ne­ti­mi için mes­lek ör­gü­tü­ne tek bir yet­ki da­hi ve­ril­me­si, ma­ale­sef, dü­şü­nül­me­mek­te­dir. Üs­te­lik bu uy­gu­la­ma tek ta­raf­lı­dır. Biz, he­nüz, Av­ru­pa Bir­li­ği­ne üye ola­rak gi­re­me­di­ği­miz için, bi­zim he­kim­le­ri­miz de ser­best do­la­şı­ma, do­la­şım hak­kı­na sa­hip ola­ma­mak­ta, an­cak bu dü­zen­le­mey­le, bi­ze, sa­de­ce Av­ru­pa ül­ke­le­ri­nin de­ğil dün­ya­nın bü­tün ül­ke­le­ri­nin he­kim­le­ri gi­re­bil­mek­te­dir. Bu ya­pıl­mak is­te­nen de, sa­nı­rım, ola­yı abar­ta­rak, ka­nun kap­sa­mı­nı ge­niş­le­te­rek ucuz ve ye­ter­siz ya­ban­cı he­kim­le­rin ül­ke­miz­de ça­lış­tı­rıl­mak is­ten­me­si­dir.

Bu­ra­dan bir kez da­ha tek­rar et­mek is­ti­yo­rum; Ül­ke­miz­de he­kim ye­ter­siz­li­ği­nin asıl ne­de­ni, kad­ro­suz­luk­tur. Atan­ma­yı bek­le­yen bin­ler­ce he­kim va­tan­da­şı­mız var­dır. Türk Ta­bip­ler Bir­li­ği­nin Do­ğu ve Gü­ney­do­ğu Böl­ge­le­ri­miz­de­ki ça­lış­ma ko­şul­la­rı ve sos­yal şart­lar hak­kın­da­ki is­tek­le­ri­ni ye­ri­ne ge­tir­mek, Ba­kan­lı­ğa da­ha ucu­za mal ola­cak­tır. Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı bu şart­la­rı sağ­lar­sa, bu tip ale­la­ce­le ha­zır­lan­mış ka­nun tek­lif­le­ri­ne ve ya­ban­cı he­kim­le­re ka­pı açıl­ma­ya­cak­tır.

Bi­rin­ci ba­sa­mak sağ­lık hiz­met­le­ri­ni oturt­muş ge­liş­miş ül­ke­ler­de, he­kim­le­rin en az ya­rı­sı, hat­ta ya­rı­sın­dan faz­la­sı pra­tis­yen he­kim­dir. Top­lu­mun te­mel ih­ti­yaç­la­rı­nın yüz­de 90'ı bi­rin­ci ba­sa­mak sağ­lık hiz­me­tiy­le yü­rü­tül­mek­te­dir. Tür­ki­ye'de bu oran dört­te 1'dir. Böy­le olun­ca, has­ta­ne­ler­de kuy­ruk­lar olu­şu­yor. Ba­kan­lık, mev­cut so­run­la­rı­nı doğ­ru ta­nım­la­ya­ma­dı­ğı he­kim­le­ri doğ­ru is­tih­dam ede­me­di­ği için, su­ni ola­rak he­kim açı­ğı­nın art­ma­sı­na yol aç­mak­ta­dır.

Sağ­lık Ba­ka­nı­mız ken­di­ni ba­şa­rı­lı bu­la­bi­lir. An­cak, he­kim mes­lek­taş­la­rı­mız, önü­müz­de­ki gün­ler­de, ön­ce­den ol­du­ğu gi­bi, yi­ne so­kak­la­ra ine­rek bu ya­sa­yı pro­tes­to ede­cek­ler.

Sa­yın Ba­kan, ül­ke­miz he­kim­le­ri­nin so­run­la­rı­na ne ka­dar ya­kın ol­du­ğu­nu­zu ve çöz­me gay­re­ti için­de ol­du­ğu­nu­zu, sa­nı­rım bu so­kak­ta­ki ey­lem­ler­den an­la­ya­ca­ğız. An­cak, so­kak­la­ra çı­ka­cak olan bi­zim Türk he­ki­mi­miz. Ön­ce­lik­le on­la­rın so­run­la­rı­nı din­le­yip, hâllet­me­niz ge­rek­mi­yor mu? Âde­ta on­la­ra göz­da­ğı ve­rir­ce­si­ne, böy­le­si­ne cid­di­yet­ten uzak bir ta­sa­rı­yı bu yü­ce ça­tı al­tı­na ge­ti­ri­yor­su­nuz. Sağ­lık ala­nın­da hiç so­run kal­ma­mış­ça­sı­na, yıl­lık Ba­kan­lık büt­çe­niz kü­çül­müş­tür. Bu büt­çey­le ye­te­ri ka­dar sağ­lık hiz­me­ti ve­ril­me­ye­ce­ği or­ta­da­dır. Dört yıl­dır bu büt­çe­yi ar­tır­ma­ya gü­cü­nüz yet­me­miş­tir. Ba­kan­lık büt­çe­niz aza­lır­ken hiç se­si­niz çık­ma­mış ve sa­nı­rım bu yüz­den, ül­ke he­kim­le­ri­ni böy­le­si­ne so­ka­ğa dö­ke­cek ka­dar bir da­yat­ma­yı bu­ra­ya ge­ti­ri­yor ve sa­vu­nu­yor­su­nuz. Bu tu­tu­mu­nu­zu, tüm sağ­lık ça­lı­şan­la­rı, di­ğer va­tan­daş­la­rı­mız gi­bi, el­bet­te de­ğer­len­di­re­cek­ler­dir.

Ana­va­tan Par­ti­si ola­rak, sağ­lık­ta­ki tüm bu olum­suz­luk­la­rı göz­lem­le­mek­te­yiz. Va­tan­da­şı­mı­zın sağ­lı­ğı ko­nu­sun­da, bu­gü­ne ka­dar hiç­bir cid­di ve olum­lu adım atıl­ma­mış­tır. Sağ­lık ala­nın­da­ki ka­rar­la­rın, ön­ce­ki dö­nem­ler­de alın­mış ve­ya Av­ru­pa Bir­li­ği­nin is­te­di­ği doğ­rul­tu­da uy­gu­lan­ma­ya ko­na­rak, bu­nu ye­ni­lik­miş gi­bi gös­ter­me oyu­nu­na bir son ve­ril­me­li­dir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

ZÜ­HE­YİR AM­BER (De­vam­la) - Bi­tir­mek üze­re­yim.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Am­ber.

ZÜ­HE­YİR AM­BER (De­vam­la) - Ya­pıl­ma­sı ge­re­ken, ive­di ola­rak, Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğın­dan ek büt­çe, dok­tor ve tıb­bi ele­man kad­ro­su ta­lep edil­me­li, ül­ke­miz ge­ne­li­ne bu kad­ro­lar da­ğı­tıl­ma­lı­dır. Bu ara­da, mev­cut he­kim­le­ri­mi­zin öz­lük hak­la­rı, ça­lış­ma ve sos­yal şart­la­rı aci­len dü­zel­til­me­li­dir. Bu say­dık­la­rım ya­pıl­ma­lı­dır ki, Sa­yın Ba­kan, Ba­kan­lı­ğı­nız per­so­ne­li si­zi se­ve­bil­sin.

He­pi­ni­ze say­gı­la­rı­mı su­na­rım, te­şek­kür ede­rim. (Ana­va­tan Par­ti­si ve CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Am­ber.

Mad­de üze­rin­de, şah­sı adı­na söz is­te­yen, Sa­yın Ünal­dı, Sa­yın Bey­ri­bey, Sa­yın Koç, Sa­yın Eras­lan ve Sa­yın Kan­do­ğan Ge­nel Ku­rul­da bu­lun­ma­mak­ta­dır­lar.

On da­ki­ka sü­rey­le so­ru-ce­vap iş­le­mi ya­pı­la­cak­tır.

So­ru sor­ma sü­re­si beş da­ki­ka­dır.

Sa­yın Tü­tün­cü, bu­yu­run.

ENİS TÜ­TÜN­CÜ (Te­kir­dağ) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Ben, Sa­yın Ba­ka­nı­mı­za, ara­cı­lı­ğı­nız­la, Çor­lu Dev­let Has­ta­ne­siy­le il­gi­li bir so­ru yö­nelt­mek is­ti­yo­rum. 225-250 bin nü­fus, bir has­ta­ne­miz var ve in­san­lar -az ön­ce, Mal­ka­ra Has­ta­ne­sin­de söy­le­di­ğim gi­bi- üst üs­te. 

So­ru­mu so­ru­yo­rum: Ya­rım kal­mış bir SSK has­ta­ne­si var. Bu SSK has­ta­ne­si­nin, bu, Çor­lu'da­ki sağ­lık so­ru­nu­nun çö­zül­me­si için bir an ön­ce dev­re­ye so­kul­ma­sı ge­rek­mi­yor mu? Ya da baş­ka bir de­yiş­le, eğer SSK has­ta­ne­si­nin dev­re­ye so­kul­ma­sı zor ise, Çor­lu'da hız­la ar­tan sağ­lık hiz­me­ti açı­ğı­nı ka­pat­mak için Ba­kan­lık ne dü­şün­mek­te­dir?

Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Tü­tün­cü.

Sa­yın Ba­loğ­lu.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan te­şek­kür edi­yo­rum.

Sağ­lık sis­te­mi­mi­zi ve dok­tor­la­rı çok ya­kın­dan il­gi­len­di­ren bir ko­nu tar­tı­şı­lır­ken, Sa­yın Ba­kan bu­ra­da yok­lar. Be­nim ona sor­mak is­te­di­ğim bir şey var­dı, Sa­yın Ba­kan ara­cı­lı­ğıy­la sor­mak zo­run­da ka­lı­yo­rum. Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı gö­re­vi­ne gel­di­ğin­den be­ri Türk ta­bip­le­ri­nin ör­gü­tü olan Türk Ta­bip­ler Bir­li­ği­ne hiç uğ­ra­mış mı­dır? Bir tek kez bir ta­bip oda­sı­nı zi­ya­ret et­miş mi­dir? Sağ­lık ça­lı­şan­la­rı­nın ör­güt­le­ri­nin -ki, fark­lı si­ya­sal eği­lim­de ör­güt­ler­dir bun­lar, ça­lı­şan ör­güt­le­ri- han­gi­si­ni zi­ya­ret et­miş­tir? Ben bu­nu öğ­ren­mek is­ti­yo­rum ve şu­nu an­la­ya­ca­ğız bu­nun so­nu­cun­da: Sa­yın Ba­kan, ken­di ör­gü­tüy­le, ken­di ör­gü­tü­nü oluş­tu­ran ça­lı­şan­la­rıy­la bağ kur­ma­dan böy­le bir tas­lak ha­zır­lı­yor, ge­ti­ri­yor Mec­li­sin önü­ne ko­yu­yor ve tar­tı­şı­lır­ken de ken­di­si bu­ra­da bu­lun­mu­yor.

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­loğ­lu.

Sa­yın Çe­tin...

İZ­ZET ÇE­TİN (Ko­ca­eli) - Ben de -Sa­yın Ba­ka­nı­mız bu­ra­da yok- herhâlde so­ru­ma tam ola­rak ya­nıt ala­ma­ya­ca­ğım ama, yi­ne de sor­mak is­ti­yo­rum.

Şim­di, özel­lik­le üni­ver­si­te has­ta­ne­le­ri­nin ala­cak­la­rı had saf­ha­da, bun­lar bir tür­lü öden­mi­yor. Ör­ne­ğin bi­zim Ko­ca­eli Üni­ver­si­te­si­nin has­ta­ne­si­nin, şu an­da ala­cak­la­rın­dan top­lam ke­sin­ti tu­ta­rı 5 tril­yon­dan faz­la. Bu ke­sin­ti­le­re bir göz at­tı­ğı­mız­da, yüz­de 15 ha­zi­ne pa­yı ke­si­li­yor, yüz­de 5 de araş­tır­ma fo­nu ke­sin­ti­si var, ay­rı­ca yüz­de 14 de SSK'nın gön­der­di­ği bir he­ye­tin oluş­tur­du­ğu ku­rul, fa­tu­ra­lar­dan keyfî ola­rak ke­si­yor ve yüz­de 30 ek­sik iş­lem ya­pı­yor is­ter is­te­mez, ek­sik tah­si­lat ya­pı­yor üni­ver­si­te. Ya­ni, 5 tril­yon bu has­ta­ne­nin. Bir baş­ka üni­ver­si­te has­ta­ne­mi­zin 60 tril­yon ala­ca­ğı var. Ya­ni, üni­ver­si­te has­ta­ne­le­rin­den ke­sin­ti ya­pı­lır­ken ve ala­cak­la­rı kırk beş gün üze­rin­den öde­nir­ken, özel has­ta­ne­le­rin ala­cak­la­rı he­men öde­ni­yor mu, kırk beş gün ge­cik­ti­ri­li­yor mu? On­lar­dan da, oluş­tu­ru­lan ko­mis­yon, özel has­ta­ne­le­rin ala­cak­la­rın­dan ke­sin­ti ya­pı­yor mu?

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Çe­tin.

Sa­yın Neş­şar...

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Ben, Millî Eği­tim Ba­ka­nı­nın ce­va­bı­nı çok iyi bil­di­ği­ne inan­dı­ğım bir so­ru so­ra­ca­ğım.

Bu it­hal dok­tor ha­zır­lık­la­rıy­la be­ra­ber Türkî cum­hu­ri­yet­ler­den be­lir­li ta­ri­kat­la­rın eği­ti­min­den geç­miş, on­lar ta­ra­fın­dan oku­tul­muş 5 bin ta­ne dok­to­run ül­ke­ye ge­ti­ril­mek için bek­le­til­di­ği­ne da­ir bir is­tih­ba­rat al­dım. Bu, doğ­ru mu­dur? Bu ta­ri­kat­lar aca­ba han­gi­le­ri­dir? Aca­ba bu ta­ri­kat­la­rın lis­te­si­ni siz­den ya­zı­lı ola­rak al­mam müm­kün mü?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Neş­şar.

Sa­yın Işık...

AH­MET IŞIK (Kon­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­nım, şu an­da Tür­ki­ye'de tam te­şek­kül­lü kaç has­ta­ne var­dır? Bu has­ta­ne­le­rin ger­çek an­lam­da dok­tor açı­ğı ne ka­dar­dır? Dok­tor açı­ğı­nın olup ol­ma­ma­sın­da­ki kri­ter ne­dir? Sub­jek­tif bir un­sur var mı bu­ra­da? Zi­ra, bir kı­sım ar­ka­daş­lar dok­tor açı­ğı­nın ol­ma­dı­ğı ka­na­atin­de, siz­se bu açı­ğın ol­du­ğu­nu ifa­de edi­yor­su­nuz. Bu­ra­da­ki kri­ter ne­dir? Açık ne ka­dar­dır?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Işık.

So­ru sor­ma sü­re­si ta­mam­lan­mış­tır.

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Sa­yın Baş­kan, be­nim de so­rum ola­cak­tı.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan ce­vap ver­mez­se, Sa­yın Tan­doğ­du, sı­ra si­ze ge­le­cek.

Sa­yın Ba­kan, bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Baş­ka­nım, bu so­ru­la­ra mil­let­ve­kil­le­ri­mi­zin sor­ma sı­ra­sı­na gö­re ce­vap ve­ri­yo­rum.

Sa­yın Tü­tün­cü, da­ha ön­ce Mal­ka­ra'yla il­gi­li, şim­di de Çor­lu'yla il­gi­li ba­zı so­ru­lar sor­du. Ge­rek ta­bip ata­ma­la­rı ge­rek­se dev­let has­ta­ne­le­ri­nin özel­lik­le bi­ti­ri­le­rek dev­re­ye gir­me­siy­le il­gi­li ola­rak Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­mız ola­ğa­nüs­tü bir ça­ba içe­ri­sin­de­dir. Yurt sat­hın­da, sağ­lık, her kö­şe­ye, en kıl­cal da­ma­ra bi­le gö­tü­rül­me­si ge­re­ken bir dev­let hiz­me­ti­dir. Do­la­yı­sıy­la, ül­ke sat­hın­da, den­ge­li bir şe­kil­de hem dok­tor da­ğı­lı­mı hem de sağ­lık hiz­me­ti gö­tü­rül­me­ye ça­lı­şı­lı­yor. Bir ili di­ğer il­den üs­tün tut­mak, bir ili di­ğer üs­tün bir ilin ge­ri­sin­de tut­mak gi­bi bir şey söz ko­nu­su de­ğil. Bu ça­lış­ma­lar de­vam edi­yor.

Sa­yın Ba­kan Türk Ta­bip­ler Bir­li­ği­nin ge­nel ku­ru­lu­na bi­le git­miş­tir, ama, ken­di­si, bel­ki han­gi ta­bip oda­sı­na, han­gi vi­la­yet­te­ki ta­bip oda­sı­na git­miş­tir, git­me­miş­tir, ken­di­si bu­nu çok da­ha iyi bi­lir.

Üni­ver­si­te has­ta­ne­le­ri­nin ala­cak­la­rı­nı bir ta­ra­fa bı­ra­kıp, özel has­ta­ne­le­re, özel sek­tö­re ait has­ta­ne­le­re ön­ce­lik ver­mek gi­bi bir uy­gu­la­ma söz ko­nu­su de­ğil­dir. Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğı­nın bel­li na­kit akı­şı içe­ri­sin­de, öde­me pla­nı içe­ri­sin­de Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­kan­lı­ğı ve Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı bun­la­rı yap­mak­ta­dır.

Sa­yın Neş­şar'ın, bu 5 bin, efen­dim, Türk cum­hu­ri­yet­le­rin­de ye­tiş­ti­ri­len iş­te şu şu va­sıf­ta­ki in­san­lar. Doğ­ru­su­nu is­ter­se­niz, ben bu­nu du­yun­ca, Sa­yın Neş­şar ger­çek­ten bir so­ru mu so­ru­yor, yok­sa ak­şam bi­ze gör­dü­ğü bir kâbu­su, bir rü­ya­yı mı so­ru­yor, on­dan emin de­ği­lim.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - "Kabûs" de­di­ği­niz için te­şek­kür­ler Sa­yın Ba­kan.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Işık'ın, Tür­ki­ye'de­ki  has­ta­ne­ler­le il­gi­li, kaç has­ta­ne var, bu­nun­la il­gi­li ar­ka­daş­la­rı­mız bir dö­küm ha­zır­lı­yor­lar, bu­nu si­ze ya­zı­lı ola­rak ile­te­cek­ler.

Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­kan.

Sa­yın De­ğer­li, bu­yu­run.

İS­MA­İL DE­ĞER­Lİ (An­ka­ra) - Sa­yın Ba­ka­nım, keş­ke Sağ­lık Ba­ka­nı ol­say­dı, Sa­yın Ba­kan pek sağ­lı­ğı umur­sa­ma­dı­ğı için bu­ra­da yok. En uzun ve zor eği­ti­mi, en risk­li ça­lış­ma­yı, en az ma­aşı he­kim­ler al­mak­ta­dır. Sa­yın Ba­kan "Dö­ner ser­ma­ye­den 5-6 mil­yar ma­aş alı­nı­yor." di­yor. Bu alı­nan pa­ra sos­yal hak­la­rı­nın hiç­bi­ri­si­ne yan­sı­mı­yor. Sa­yın Ba­kan, emek­li olan, otuz yıl hiz­met eden uz­man bir he­kim aca­ba kaç li­ra alı­yor? Bu­nu açık­lar mı­sı­nız bu­ra­da.

BAŞ­KAN - Sa­yın De­ğer­li, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Tan­doğ­du...

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Evet, ay­nı şe­yi ben tek­rar et­me­ye­ce­ğim, Sağ­lık Ba­ka­nı­nın ol­ma­sı­nı is­ter­dik, ama, ma­ale­sef, en cid­di ko­nu­lar­da, Ko­mis­yon­da da, bu­ra­da da bu­lun­mu­yor. Bu gay­ri­cid­di­lik içe­ri­sin­de Tür­ki­ye'nin sağ­lık po­li­ti­ka­sı­nın na­sıl dü­ze­le­ce­ği­ni de me­rak edi­yo­rum, ama sa­yın eki­bi bu­ra­da, on­la­rın avu­kat­lı­ğı­nı yap­ma­sı­nı da bi­li­yor ay­rı­ye­ten, on­lar da onun avu­kat­lı­ğı­nı ya­pa­cak herhâlde.

Şim­di, Sa­yın Ba­ka­nı­ma so­ru­yo­rum: Av­ru­pa Bir­li­ği Kon­se­yi­nin 96/29/ Eu­ra­tom Di­rek­ti­fi'ne gö­re, rad­yo­lo­ji mer­kez­le­rin­de ça­lı­şan­la­rın, ya­ni rönt­gen mer­kez­le­rin­de ça­lı­şan­la­rın ça­lış­ma sa­ati­ne önem ver­me­mek­te, tek­nis­ye­nin rad­yas­yo­na ma­ruz kal­dı­ğı sü­re­ye, ya­ni rönt­gen ışı­nı­na ma­ruz kal­dı­ğı sü­re­ye bak­mak­ta­dır. Ya­ni, çek­ti­ği rad­yo­lo­jik fil­mi­nin mik­ta­rı­na gö­re ayar­lan­mak­ta­dır.

Bu tek­li­fin 9'un­cu mad­de­si­ne gö­re, her rad­yas­yon­la, ya­ni (x) ışı­nıy­la uğ­ra­şan gö­rev­li­nin bir yıl­da 50 mi­li­si­vert ve beş yıl sü­re­si içe­ri­sin­de de 100 mi­li­si­vert al­ma­sı he­sap­lan­mış ve ka­nun­laş­tı­rıl­mış­tır.

BAŞ­KAN - Sa­yın Tan­doğ­du, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­kan, ce­vap ve­re­cek mi­si­niz?

Bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Efen­dim, Sa­yın De­ğer­li'nin so­ru­su­na ce­vap ve­re­yim.

Sa­yın Tan­doğ­du'nun so­ru­su­nu tam ala­ma­dı­ğım için ona ce­vap ve­re­me­ye­ce­ğim, bir da­ha­ki mad­de­de bel­ki so­rar­sa ce­va­bı ve­ri­lir.

Ma­lu­mu­nuz, özel­lik­le, dok­tor­la­rın sos­yal hak­la­rı­nın emek­li­li­ğe yan­sı­tıl­ma­sıy­la il­gi­li dü­zen­le­me­ler, bu son Sos­yal Gü­ven­lik Ya­sa­sı'nın Tem­muz'a er­te­len­me­siy­le bir­lik­te er­te­len­miş va­zi­yet­te.

Sos­yal Gü­ven­lik Ya­sa­sı'nın yü­rür­lü­ğe gir­me­siy­le bir­lik­te dok­tor­la­rı­mız bu sos­yal hak­lar­dan da ya­rar­la­na­cak­lar ve bun­la­rın emek­li­li­ği­ne de yan­sı­ya­cak.

Arz ede­rim Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­kan.

Sa­yın Öz­do­ğan, bu­yu­run.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (Er­zu­rum) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

Bir so­rum var Sa­yın Ba­ka­nı­mı­za.

Ka­mu­oyu­nun da ma­lu­mu ol­du­ğu üze­re, Er­zu­rum'un Tek­man il­çe­si­ne bağ­lı Kar­lı­ca Kö­yü'nde 15 Ocak ile 30 Ocak ara­sın­da, dört ço­cuk "gri­pal en­fek­si­yon ne­de­niy­le öl­dü" de­nil­di. Ama, bi­le­mi­yo­ruz, kuş gri­bi va­ka­sı da ola­bi­lir. Bu­na rağ­men, bu­gü­ne ka­dar ih­ma­li olan Er­zu­rum Sağ­lık İl Mü­dü­rü -çün­kü, bu bir skan­dal­dır- hâlâ da­ha gö­re­vi­nin ba­şın­da bu­lun­mak­ta­dır.

Aca­ba, Sağ­lık İl Mü­dü­rü gö­rev­den alı­na­cak mı­dır? Ya­ni, bir ar­ka­daş­lık, ak­ra­ba­lık uğ­ru­na, kit­le­le­rin ölü­mü­ne se­be­bi­yet ver­me uğ­ru­na bir sağ­lık il mü­dü­rü­nü gö­rev­de tut­mak ah­la­ki mi­dir?

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­do­ğan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­kan, sü­re ta­mam­lan­mış­tır. Eğer ce­vap ve­re­cek­se­niz, çok kı­sa olur­sa iyi olur.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Efen­dim, Tek­man'da üst so­lu­num yo­lu en­fek­si­yo­nu se­be­biy­le ve­fat eden dört ço­cu­ğu­mu­zun tet­kik­le­ri ya­pıl­mış, hiç bi­rin­de kuş gri­bi va­ka­sı­na rast­lan­ma­mış­tır. Ya­ni, bu kuş gri­bi­ni de ulu or­ta te­laf­fuz et­me­nin bi­le çok doğ­ru ol­ma­dı­ğı ka­na­atin­de­yim ve ora­da­ki gö­rev­li­le­rin de bu ko­nuy­la il­gi­li, özel­lik­le İl Sağ­lık Mü­dü­rü­nün bir ih­ma­li gö­rül­me­di­ği için her­han­gi bir iş­lem ya­pıl­ma­mış­tır.

Sa­yın Baş­kan, arz ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­kan.

So­ru-ce­vap iş­le­mi ta­mam­lan­mış­tır.

Mad­de üze­rin­de bir adet öner­ge var­dır, oku­tup iş­le­me alı­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1247 Sı­ra Sa­yı­lı Ba­zı Ka­nun ve Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 6. mad­de­si­nin Ta­sa­rı met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı­nı arz ve tek­lif ede­riz.

                 Ha­luk Koç                            Sa­mi Tan­doğ­du                            Meh­met Neş­şar

                   Sam­sun                                       Or­du                                           De­niz­li

                 Ali Ars­lan                             Nu­ret­tin Sö­zen                             İs­ma­il De­ğer­li

                    Muğ­la                                        Si­vas                                           An­ka­ra

                                                             Mus­ta­fa Öz­yurt

                                                                      Bur­sa

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (Trab­zon) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet ka­tı­lı­yor mu?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Öner­ge­nin ge­rek­çe­si­ni açık­la­mak üze­re, Meh­met Neş­şar, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li.

Bu­yu­run Sa­yın Neş­şar. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Ön­ce, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­na, ta­ri­kat­la­rın Or­ta As­ya'da ye­tiş­tir­di­ği he­kim­le­rin Tür­ki­ye'ye ya­ban­cı he­kim sta­tü­sün­den dol­du­rul­mak­la il­gi­li ko­nu­da "kâbus" ke­li­me­si­ni kul­lan­dı­ğı­nı mem­nu­ni­yet­le bu­ra­da tu­ta­nak­la­ra ge­çi­ri­yo­rum. Gü­nün bi­rin­de, uma­rım, ken­di­si­nin ya da Sağ­lık Ba­ka­nı­nın önü­ne bu­nu koy­mak zo­run­da kal­ma­yız.

Şim­di, Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bi­raz ön­ce, De­niz­li'nin çok say­gın bir ba­sın ku­ru­lu­şun­dan, DRT. ne­tin ha­ber si­te­sin­den Mu­ham­met Ka­ra­çay isim­li bir ar­ka­da­şı­mı­zın bir ya­zı­sı­nı in­dir­dim, oku­yo­rum. Kaç gün­dür de­vam eden bu ai­le he­kim­li­ği pi­lot uy­gu­la­ma­sıy­la il­gi­li, va­tan­da­şın gö­rü­şü; ta­raf­sız ba­sı­nın, ba­ğım­sız ba­sı­nın, hür ba­sı­nın gö­rü­şü: "Bu­gün­ler­de ba­şa­rı­sız bir pi­lot uy­gu­la­may­la gün­dem­de­yiz" di­yor Mu­ham­met Ka­ra­çay. "De­niz­li İl Sağ­lık Mü­dü­rü Dok­tor Er­do­ğan Taş, 25 Ara­lık­ta baş­la­yan ai­le he­kim­li­ği eleş­ti­ri­le­ri­ne ku­lak­la­rı­nı tı­kı­yor. Böy­le olun­ca da sür­gün­ler, sav­ru­lan he­kim­le­rin fer­yat­la­rı yük­se­li­yor. An­la­tı­lan­la­ra oku­ma yaz­ma­sı ol­ma­yan­lar bi­le hak ve­rir. De­niz­li Ta­bip Oda­sı Baş­ka­nı Dok­tor Ha­san Ak­şık, uy­gu­la­ma­nın er­te­len­me­si ko­nu­sun­da ça­ba har­ca­dı, ama, bo­şu­na kü­rek çek­ti gi­bi gö­rü­le­bi­lir. Onun at­tı­ğı to­hum­lar ge­li­şip ye­şe­re­cek­tir. Sa­yın İl Mü­dü­rü Taş, as­lın­da Ta­bip Oda­sı­nın des­te­ği­ni al­mış ol­say­dı, ba­şar­ma­ma­sı için hiç­bir ne­den yok­tu." En­te­re­san… Ay­nı şe­yi dün Ba­ka­na ki­şi­sel gö­rüş ola­rak ben de ak­tar­mış­tım.

"Ba­kan­lık­tan des­tek alan İl Mü­dü­rü Taş, tep­ki­le­ri duy­mu­yor. 10 bin pu­an­lı he­kim­le­rin gö­rev ya­pa­ca­ğı böl­ge­ler­de 20 bin pu­an­lı he­kim­ler gö­rev ya­pı­yor ve ai­le he­kim­li­ği­ni seç­me­yen dok­tor­lar gö­re­ve baş­la­dı­ğı gün sağ­lık oca­ğın­da -dik­kat edi­niz- hiz­met­li­nin gö­rev ye­ri de­ği­şi­yor." Dok­tor­lar bit­ti, hiz­met­li­le­rin gö­rev ye­ri­nin de­ğiş­ti­ril­me­si baş­la­dı.

"Dok­tor has­ta­la­rı­na so­ğuk sa­lon­da teş­his koy­ma­ya­cak ya… So­ba­nın ya­kıl­ma­sı ve te­miz­li­ğin ya­pıl­ma­sı dok­tor ve hem­şi­re­ye ka­lı­yor ve dok­tor, ön­ce, sağ­lık oca­ğın­da mik­rop­lar­la sa­va­şı­yor. Amaç, dok­tor­la­rı is­ti­fa et­ti­rip has­ta­la­rın­dan mah­rum bı­rak­mak.

Dok­tor­lar bu ül­ke­de ko­lay mı ye­ti­şi­yor? On­la­rı di­yar di­yar sür­gü­ne gön­der­mek ada­let de­ğil­dir. Bu ada­let­siz­li­ğe ku­lak tı­ka­yan­la­ra da bir gün ku­lak tı­ka­nır.

Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si İl Baş­ka­nı Şa­hin Tin'e de bu so­run­lar ile­ti­li­yor. AK Par­ti İl Baş­ka­nı Şa­hin Tin de bu­na po­li­tik kul­var uğ­ru­na se­yir­ci ka­lı­yor­sa, ada­let­siz­li­ğe ça­nak tu­tu­yor de­mek­tir. Lüt­fen, ada­let­siz­li­ğe, be­yaz bay­rak sal­la­yın." di­ye de­vam edi­yor.

Evet sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bu, ba­sı­nın De­niz­li'den yük­se­len se­si. Şim­di, uma­rım, it­hal edi­len dok­tor­la­rın bir kıs­mı da ile­ri­de ai­le he­ki­mi ola­rak da tıp­kı dün mec­bu­ri hiz­met kap­sa­mı­na alın­dı­ğı gi­bi olun­ma­ya de­vam edil­mez.

Şim­di, it­hal he­kim ko­nu­sun­da bir­kaç şey de ben ek­le­mek is­ti­yo­rum: Bu, çok se­fer söy­len­di, bir ke­re da­ha söy­le­ne­cek, çün­kü, bi­lin­me­si la­zım. Baş­ba­ka­nın "150 do­la­ra ça­lı­şı­yor­lar, ucuz dok­tor." de­dik­le­ri Tür­ki cum­hu­ri­yet­ler­de­ki  ye­ti­şen he­kim ar­ka­daş­la­rı­mı­za bir ke­re da­ha bu kür­sü­den söy­le­dim, bir ke­re da­ha söy­lü­yo­rum; tu­ta­nak­la­ra da geç­sin, Sa­yın Ba­kan da duy­sun di­ye. O fa­kül­te­le­rin bi­rin­den ye­tiş­miş, son sı­nı­fa geç­miş bir kı­zı­mı­za sı­nav yap­mış es­ki bir de­ka­nım ve bu kız ço­cu­ğu­mu­zun, son sı­nı­fa geç­miş kız ço­cu­ğu­mu­zun da­ha kal­bin kaç ta­ne boş­lu­ğu ol­du­ğu­nu, da­ha kal­bin da­ki­ka­da… Ki, çok en­te­re­san, Ko­mis­yon Baş­ka­nı­mız da kar­di­yo­log, çok iyi bi­le­cek­ler­dir. Kal­bin boş­lu­ğu­na "üç" ce­va­bı­nı al­dık Sa­yın Baş­kan, kal­bin da­ki­ka­da atım sa­yı­sı­na da "126 bin" ce­va­bı­nı al­dık. Siz, bu dok­tor­la­rı ucuz di­ye Tür­ki­ye'ye dol­du­ra­cak­sa­nız eğer, Tür­ki­ye in­sa­nı­nın kim­le­rin el­le­ri­ne tes­lim edil­di­ği­ni de gö­re­cek­si­niz.

Bi­raz ön­ce Sa­yın Ba­kan ya­nıt ver­me­di, "ken­di­ni­zi anes­te­zi uz­ma­nı­na mı uyu­tur­su­nuz, yok­sa anes­te­zi tek­nis­ye­ni­ne mi?" di­ye sor­du­ğum za­man. Şim­di, onu bi­raz da­ha ge­niş­le­ti­yo­rum: Siz, ken­di­ni­zi, Tür­ki­ye'de ye­tiş­miş, Sa­yın Ba­kan, bir anes­te­zi tek­nis­ye­ni­ne mi uyu­tur­su­nuz, yok­sa Tür­ki cum­hu­ri­yet­ler­de uz­man ol­muş bir anes­te­zi uz­ma­nı­na mı? Da­ha öte­si­ne gi­di­yo­rum: Tür­ki cum­hu­ri­yet­le­rin­de pro­fe­sör ol­muş bir anes­te­zi uz­ma­nı­na mı ema­net eder­si­niz? Ben bu­ra­da iti­raf ede­yim, söy­le­ye­yim. Ben, Tür­ki­ye'de ye­tiş­miş, Ana­do­lu'da ça­lı­şan bir anes­te­zi tek­nis­ye­ni­ne, ken­di­mi, si­zin it­hal ede­ce­ği­niz dok­tor­lar­dan on de­fa da­ha faz­la gü­ve­ne­rek ema­net ede­rim.

Bu du­rum­da, uma­rım, sağ­lık…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Neş­şar, lüt­fen to­par­la­yı­nız.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­vam­la) - Uma­rım, sağ­lık ala­nın­da yap­mak­ta ol­duk­la­rı­nı­zın ül­ke­yi ne­re­ye sü­rük­le­mek­te ol­du­ğu­nu dü­şü­nür­sü­nüz, bir kez da­ha dü­şü­nür­sü­nüz ve bu an­lam­sız inat­tan ve bu an­lam­sız kad­ro­laş­ma ça­ba­la­rı­nız­dan ge­ri dö­ner­si­niz di­yor, yü­ce he­ye­ti say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Neş­şar.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler…

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (Si­vas) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı…

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı… Bu se­fer ye­tiş­tik.

BAŞ­KAN - Geç­ti Sa­yın Neş­şar.

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (Si­vas) - Sa­yın Baş­kan, ben el kal­dır­dım, ni­çin geç­miş ol­sun?

BAŞ­KAN - Ka­bul et­me­yen­ler… Öner­ge red­de­dil­miş­tir.

Şim­di is­te­yin.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­ti­yo­ruz.

BAŞ­KAN - Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler…

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (Si­vas) - Ge­çen de­fa da yap­tı­nız.

BAŞ­KAN - Ha­yır.

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (Si­vas) - Ta­raf­sız­lı­ğı­nı­zı kay­bet­me­yin, lüt­fen.

BAŞ­KAN - Lüt­fen… Za­ma­nın­da ta­lep et­ti­ği­niz za­man her za­man dik­ka­te alı­yo­ruz.

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (Si­vas) - Ağ­zı­nı­zı aç­tı­nız, el kal­dır­dık.

BAŞ­KAN - Ama, söy­le­dik­ten son­ra söy­lü­yor­su­nuz Sa­yın Sö­zen.

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (Si­vas) - Çok ri­ca ede­rim.

BAŞ­KAN - Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler…

Ara­ya­ca­ğım Sa­yın Sö­zen.

…Ka­bul et­me­yen­ler… Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ka­rar ye­ter sa­yı­sı yok­tur.

Bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 15.50

 

İKİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 16.00

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Sa­dık YA­KUT

KÂTİP ÜYE­LER: Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya), Türkân Mİ­ÇO­OĞUL­LA­RI (İz­mir)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 61'in­ci Bir­le­şi­mi'nin İkin­ci Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

1247 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

Ta­sa­rı­nın 6'ncı mad­de­si­nin oy­la­ma­sın­da ka­rar ye­ter sa­yı­sı bu­lu­na­ma­mış­tı.

Şim­di, 6'ncı mad­de­yi tek­rar oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım ve ka­rar ye­ter sa­yı­sı ara­ya­ca­ğım.

6'ncı mad­de­yi ka­bul eden­ler…

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Kâtip Üye­ler ara­sın­da an­laş­maz­lık ol­du­ğu için elek­tro­nik ci­haz­la oy­la­ma ya­pa­ca­ğız.

Üç da­ki­ka sü­re ve­ri­yo­rum.

(Elek­tro­nik ci­haz­la oy­la­ma ya­pıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ka­rar ye­ter sa­yı­sı var­dır, mad­de ka­bul edil­miş­tir.

7'nci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 7-1219 sa­yı­lı Ka­nu­nun 3 ün­cü mad­de­si­ne ikin­ci fık­ra­sın­dan son­ra gel­mek üze­re aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

"Anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri; anes­te­zi uz­ma­nı ve­ya bu­nun bu­lun­ma­dı­ğı hâller­de ame­li­ya­tı ya­pan il­gi­li uz­ma­nın gö­ze­ti­min­de ve di­rek­tif­le­ri­ne uy­gun ola­rak anes­te­zi iş ve iş­lem­le­ri­ni ya­par­lar."

BAŞ­KAN - Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz is­te­yen Ca­nan Arıt­man, İz­mir Mil­let­ve­ki­li.

Sa­yın Arıt­man, bu­yu­run.

CHP GRU­BU ADI­NA CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ya­sa­nın 7'nci mad­de­si üze­ri­ne, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­la­rım.

Şim­di, bu­ra­dan, ön­ce­lik­le, AKP'li cer­rah mes­lek­taş­la­rı­ma sor­mak is­ti­yo­rum: Aca­ba -hiç, ame­li­ya­ta- ame­li­yat tek­nis­ye­niy­le, anes­te­zi tek­nis­ye­niy­le ame­li­yat yap­tı­nız mı? Si­zi bil­mi­yo­rum ama ben yap­tım, ne de­mek ol­du­ğu­nu çok iyi bi­li­rim. Ame­li­yat­ta, has­ta­nın ba­tı­nı açık, ya­ni kar­nı açık, ame­li­ya­tın en risk­li ye­rin­de, anes­te­zi tek­nis­ye­ni­nin bir ha­ta­sı yü­zün­den has­ta­nın kal­bi dur­du­ğun­da, ame­li­ya­tı bı­rak, git has­ta­yı re­ani­me et, ya­ni can­lan­dır, on­dan son­ra git bir da­ha tek­rar yı­kan, ame­li­ya­ta de­vam et… Bu ne de­mek­tir bi­li­yor mu­su­nuz ar­ka­daş­lar, in­sa­nın ha­ya­tın­dan, o an­da, en az on yıl gi­der, on yıl gi­der ve o nok­ta­da he­kim, ma­li so­rum­lu­luk, si­gor­ta fa­lan dü­şün­mez; çün­kü, tıb­bi so­rum­lu­luk, in­sa­ni so­rum­lu­luk, vic­da­ni so­rum­lu­luk her şe­yin önün­de ge­lir. Bu zor­luk­la­rı ya­şa­ya­rak bi­len he­kim­ler ola­rak di­yo­ruz ki, ge­lin, böy­le bir ya­sal dü­zen­le­me­yi yap­ma­yın. Ba­kın -böy­le bir dü­zen­le­me- he­kim­le­re de ya­zık­tır, has­ta­la­ra da ya­zık­tır, gü­nah­tır ar­ka­daş­lar.

Şim­di, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­ne bir so­ru da­ha sor­mak is­ti­yo­rum: Ken­di­ni­zin ve­ya sev­dik­le­ri­ni­zin ame­li­ya­tın­da anes­te­zi­yi bir tek­nis­ye­nin ver­me­si­ni is­ter mi­si­niz? İs­te­mi­yor­su­nuz. Pe­ki, ken­di­niz ve ai­le­niz için is­te­me­di­ği­niz bir şe­yi na­sıl mil­le­te re­va gö­rü­yor­su­nuz? Ya­ni, si­zin­ki can da on­la­rın­ki de­ğil mi? Bu na­sıl ada­let, bu na­sıl kal­kın­ma! Herhâlde par­ti adı­nız­da­ki "Ada­let" si­zin ili­niz­de­ki bir sem­tin adı­dır an­cak. Ta­bii, bu­nun, kal­kın­may­la da bir ala­ka­sı ola­maz. Adı "Ada­let ve Kal­kın­ma" olan, ama ne ya­zık ki, bu amaç­la­rı ta­şı­ma­yan bir par­ti­si­niz. "AB'ye uyum, AB stan­dart­la­rı." de­yip du­ru­yor­su­nuz, bu­nun ne­re­si AB uyu­mu? AB ül­ke­le­rin­de böy­le bir dü­zen­le­me yok­tur, ol­ma­sı da müm­kün de­ğil­dir. AB'ye üye ül­ke­ler­de, hiç­bir anes­te­zi tek­nis­ye­ni, anes­te­zi mü­te­has­sı­sı ol­ma­dan, has­ta­ya eli­ni bi­le sü­re­mez, bir iğ­ne da­hi ya­pa­maz, anes­te­zi­yi hiç ya­pa­maz ar­ka­daş­lar.

Böy­le bir ya­sal dü­zen­le­me üçün­cü dün­ya ül­ke­le­rin­de var mı­dır bil­mi­yo­rum ama in­san ha­ya­tı­nın de­ğer­li ol­du­ğu hiç­bir ül­ke­de ol­ma­dı­ğı­nı bi­li­yo­rum. Ge­rek­çe­de di­yor­su­nuz ki, "Pra­tik­te bu böy­le, yö­net­me­lik­te var, yö­net­me­li­ğe uy­gun ya­sal dü­zen­le­me ya­pı­yo­ruz." Be­nim bil­di­ğim ka­da­rıy­la yö­net­me­lik­ler ya­sa­la­ra uy­gun ya­pı­lır, ya­sa­lar yö­net­me­lik­le­re uy­du­rul­maz. Bu, hu­kuk dı­şı­lık­tır, hu­kuk­la alay et­mek­tir, her za­man yap­tı­ğı­nız gi­bi, hu­ku­ku do­lan­mak­tır. Dev­ri ik­ti­da­rı­nız­da hu­kuk sis­te­mi­mi­zin de ba­şı dön­dü.

Ya­sa ta­sa­rı­sı­nın ge­rek­çe­sin­de, ye­ni TCK'yla bir­lik­te, anes­te­zi uz­ma­nı­nın bu­lun­ma­dı­ğı hâller­de cer­ra­hi mü­da­ha­le­nin ya­pıl­ma­sın­da te­red­düt­ler ya­şan­dı­ğı, bu­nu gi­der­mek için de ya­sal dü­zen­le­me ya­pıl­dı­ğı ile­ri sü­rül­mek­te­dir. Ya­ni, bu ne de­mek: Ame­li­yat ya­pıl­sın da has­ta­ya ne olur­sa; ol­sun, ölen ölür ka­lan sağ­lar bi­zim­dir! Böy­le bir an­la­yış, ola­maz ar­ka­daş­lar! Böy­le bir an­la­yış in­sa­ni de­ğil­dir, tıb­bi de­ğil­dir, etik de­ğil­dir, vic­da­ni de­ğil­dir. He­kim­le­rin te­red­düt et­me­le­rin­de­ki asıl et­ken, alt­ya­pı ek­sik­li­ği, per­so­nel ye­ter­siz­li­ği, ilaç, mal­ze­me ye­ter­siz­li­ği, ka­li­te­siz­li­ği gi­bi ne­den­ler­le so­run­la­rın ya­şan­ma­sı ve hep­sin­de de cer­rah­la­rın so­rum­lu ol­ma­sı­dır. Ba­kın, şu an­da bi­le, Yük­sek Sağ­lık Şûra­sı­na baş­vu­ran dos­ya­la­rın ço­ğun­lu­ğu anes­te­ziy­le il­gi­li­dir. Bu ye­ni ya­sal dü­zen­le­me, tek­nis­yen ha­ta­sı so­nu­cu olu­şa­bi­le­cek za­rar­dan cer­ra­hın so­rum­lu­lu­ğu­nu or­ta­dan kal­dır­ma­mak­ta­dır, ak­si­ne bu so­rum­lu­lu­ğu ar­tır­mak­ta­dır; do­la­yı­sıy­la da cer­rah­la­rın te­red­düt­le­ri­ni azalt­ma­ya­cak, ak­si­ne ar­tı­ra­cak­tır ve anes­te­zi uz­ma­nı ol­ma­dan ame­li­yat­tan ka­çın­ma ora­nı­nı da ar­tı­ra­cak­tır; hat­ta, ina­nın, mes­lek­ten uzak­laş­ma­ya, mes­le­ği bı­rak­ma­ya bi­le ne­den ola­cak­tır.

Bu dü­zen­le­me ya­pı­lır­ken, anes­te­zi uz­ma­nı der­nek­le­ri ve cer­ra­hi branş der­nek­le­riy­le hiç­bir gö­rüş­me yap­ma­dı­nız, on­la­rın gö­rüş­le­ri­ni al­ma­dı­nız ama al­ma­dı­ğı­nız o gö­rüş­le­ri ben si­ze ile­te­yim: Bu ya­sal dü­zen­le­me­ye ke­sin­lik­le kar­şı­dır­lar ar­ka­daş­lar.

Şim­di, Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; si­ze, İz­mir Ta­bip Oda­sın­ca top­lan­mış, bu ya­sa­nın red­di­ni ta­lep eden, 145 he­ki­min im­za­sı­nı ta­şı­yan bir im­za sir­kü­le­ri ge­tir­dim. Mes­lek­taş­la­rı­mız, bu tor­ba ya­sa­nın ya­sa­laş­ma­sı du­ru­mun­da, ül­ke sağ­lı­ğı açı­sın­dan te­la­fi­si imkânsız so­nuç­lar do­ğa­ca­ğı için, iti­raz­la­rı­nı im­za­la­rıy­la bel­ge­li­yor­lar. Ay­rı­ca, çok sa­yı­da da anes­te­zi tek­nis­ye­ni­nin de im­za­sı bu­ra­da var­dır, tak­dim ede­bi­li­rim.

Şim­di, Ba­kan­lı­ğın, Mes­le­ki So­rum­lu­luk Si­gor­ta­sı Ge­nel Şart­la­rı He­kim Mes­le­ki So­rum­lu­luk Si­gor­ta Klo­zu'nun 2'in­ci mad­de­si­nin ikin­ci fık­ra­sı, anes­te­zi uz­ma­nı ol­ma­dan ya­pı­lan ge­nel anes­te­zi uy­gu­la­ma­sın­dan kay­nak­la­nan taz­mi­nat ta­lep­le­ri­nin te­mi­nat dı­şı kal­dı­ğı­nı da be­lir­ti­yor. Hiç­bir cer­rah­tan, in­san ha­ya­tı­nın söz ko­nu­su ol­du­ğu cer­ra­hi ope­ras­yon­lar sı­ra­sın­da, anes­te­zi gi­bi yi­ne in­san ha­ya­tı açı­sın­dan çok önem­li olan bir uy­gu­la­ma­dan da so­rum­lu ol­ma­sı­nı bek­le­me­ye hak­kı­nız yok­tur; bu, in­san ha­ya­tı­nı hi­çe say­mak­tır, "ön­ce in­san" an­la­yı­şıy­la da as­la uyuş­maz. Böy­le bir ya­sal dü­zen­le­me­nin, in­sa­nı­mı­za, hal­kı­mı­za ya­ra­rı ol­ma­ya­cak. Ki­me ya­ra­rı ola­cak: Sağ­lık ti­ca­re­ti ya­pan özel has­ta­ne­le­rin, ma­li­ye­ti dü­şü­rüp hak­sız ka­zanç pe­şin­de olan va­kıf ve ta­ri­kat has­ta­ne­le­ri­nin işi­ne ya­ra­ya­cak­tır; on­la­rın, anes­te­zi mü­te­has­sıs­la­rı­nı tam gün is­tih­dam et­me mec­bu­ri­yet­le­ri­ni or­ta­dan kal­dı­ra­cak­tır, ama en önem­li­si de has­ta gü­ven­li­ği­ni or­ta­dan kal­dı­ra­cak­tır.

Bu dü­zen­le­mey­le, özel­lik­le anes­te­zi uz­ma­nı­nın bu­lun­ma­dı­ğı taş­ra böl­ge­le­rin­de cer­rah­lar çok bü­yük zor­luk­la kar­şı­la­şa­cak, ama önem­li olan, kır­sal­da, taş­ra­da ya­şa­yan hal­kı­mı­zın, top­lu­mu­mu­zun yok­sul ke­si­min­de­ki in­san­la­rı­mı­zın ha­ya­tı ris­ke gi­re­cek­tir.

Ay­rı­ca, bu­gün­kü tıp­ta­ki ge­liş­me­le­re bağ­lı ola­rak, ame­li­yat­la­rın ço­ğu, re­gi­onal, ya­ni böl­ge­sel anes­te­ziy­le ya­pıl­mak­ta­dır. Ta­bii, bu tip bir anes­te­zi­yi de an­cak anes­te­zi uz­man­la­rı ya­pa­bi­lir.

Bu ya­sal dü­zen­le­mey­le, anes­te­zi uz­ma­nı­nın bu­lun­ma­dı­ğı bir yer­de, as­lın­da, anes­te­zi uz­ma­nıy­la, re­gi­onal anes­te­zi ala­rak, hiç­bir risk al­ma­dan ola­bi­le­ce­ği­niz, me­se­la, bir he­mo­ro­it ame­li­ya­tı­nı -ta­bii, anes­te­zi uz­ma­nı ol­ma­dı­ğı için, anes­te­zi tek­nis­ye­niy­le ame­li­yat ola­ca­ğı­nız için- ge­nel anes­te­zi alır­sı­nız ve ba­sit bir he­mo­ro­it ame­li­ya­tı için, anes­te­zi­de­ki bir ha­ta ne­de­niy­le ma­sa­da ka­lı­ve­rir­si­niz. Bu­nu, si­zin, bir cer­rah ola­rak dik­ka­ti­ni­ze sun­mak is­ti­yo­rum.

Ay­rı­ca, acil ka­bul eden, yo­ğun ba­kım ser­vi­si olan sağ­lık ku­ru­luş­la­rın­da mut­la­ka anes­te­zi uz­ma­nı bu­lun­ma­lı­dır. Çün­kü, acil ba­kım ve yo­ğun ba­kım hiz­met­le­ri­ni an­cak anes­te­zi mü­te­has­sıs­la­rı ya­pa­bi­lir, anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri ya­pa­maz.

Ba­kın, ge­liş­miş ül­ke­ler­de, AB'ye üye ül­ke­ler­de, yo­ğun ba­kım üni­te­si­nin ol­ma­dı­ğı yer­de anes­te­zi uz­man­la­rı bi­le anes­te­zi ve­re­mez. Ar­ka­daş­lar, iş­te, AB kri­ter­le­ri bu­dur. Si­zin, o kri­ter­ler de laf­ta ka­lı­yor ağ­zı­nız­da.

Şim­di, bu işin çö­zü­mü ne? Ge­lin, hem üni­ver­si­te­ler­de hem araş­tır­ma has­ta­ne­le­ri­miz­de anes­te­zi uz­ma­nı kad­ro­la­rı­nı ar­tı­ra­lım, da­ha çok anes­te­zi mü­te­has­sı­sı ye­tiş­ti­re­lim. Za­ten, sağ­lık­lı, doğ­ru bir sağ­lık po­li­ti­ka­sı, ih­ti­yaç his­se­di­len alan­lar­da da­ha çok uz­man ye­tiş­tir­mek­ten ve bun­la­rın ül­ke ge­ne­lin­de eşit da­ğı­lı­mı­nı yap­mak­tan ve sağ­lık alt­ya­pı­sı­nı da ye­ter­li hâle ge­tir­mek­ten ge­çer.

Bu ül­ke­de, in­san­la­rı he­kim ol­du­ğu­na piş­men et­me­yin. Unut­ma­yın ki bir gün, he­pi­ni­zin, bir he­ki­me ih­ti­ya­cı ola­cak­tır. He­kim­le­ri­mi­zi, hem de üst ih­ti­sas yap­mış olan­la­rı­nı bi­le, eşi­nin do­ğu­mu için da­hi ye­şil kart al­mak mec­bu­ri­ye­tin­de bı­rak­tı­ğı­nı­zı da unut­ma­yın; on­la­rın dip­lo­ma­la­rı­na el koy­ma­yın, on­la­rın he­kim­lik yap­ma­sı­nı, mes­lek­le­ri­ni ic­ra et­me­le­ri­ni en­gel­le­me­yin. Dün­ya­nın, bu en zor, en uzun eği­ti­mi­ni alıp en öz­ve­ri­li mes­le­ği­ni fe­dakârca ya­pan he­kim­le­ri­mi­zin kıy­me­ti­ni bi­lin.

Bi­li­yor­su­nuz, geç­ti­ği­miz haf­ta, ho­ca­sın­dan asis­ta­nı­na, pra­tis­ye­nin­den uz­ma­nı­na on bin­ler­ce he­kim, on­la­rın mes­lek ör­güt­le­ri, sen­di­ka­la­rı, Tür­ki­ye'nin her ilin­de, alan­lar­da, Türk he­kim­le­ri­nin ba­şı­na çu­val ge­çir­me­ye ça­lı­şan bu tor­ba ya­sa­ya iti­raz ey­le­mi ger­çek­leş­tir­di. Ama, ne ya­zık ki, AKP ola­rak, o 10 bin­le­rin se­si­ni, iti­ra­zı­nı duy­ma­mak­ta, an­la­ma­mak­ta ka­rar­lı­sı­nız. He­kim­ler bu iti­raz­la­rı­nı, Türk hal­kı­nın sağ­lı­ğı­nı, ni­te­lik­li sağ­lık hak­kı­nı ko­ru­mak için ya­pı­yor­lar. Bu tor­ba ya­sa­nın ya­sa­laş­ma­sı du­ru­mun­da sağ­lık or­ta­mı, pi­ya­sa ve si­ya­si kad­ro­laş­ma­ya tes­lim edi­le­cek, hal­kın ni­te­lik­li sağ­lık hiz­me­ti al­ma­sı en­gel­le­ne­cek, ana­ya­sal hak olan sağ­lık hak­kı da ayak­lar al­tı­na alı­na­cak­tır.

Baş­ba­ka­nın "100-150 do­la­ra ça­lı­şa­cak ucuz ya­ban­cı he­kim­ler var" sö­züy­le ifa­de et­ti­ği amaç, bir yan­dan sağ­lık pi­ya­sa­sı­na ucuz iş gü­cü oluş­tur­mak, di­ğer yan­dan da sağ­lık pa­za­rı­nı ulus­la­ra­ra­sı ser­ma­ye­ye aça­rak hal­kın sağ­lı­ğı­nın sö­mü­rül­me­si­nin önü­nü aç­mak­tır. Hükûme­tin ama­cı, hiç­bir şe­kil­de ül­ke sağ­lık sis­te­mi­nin so­run­la­rı­nı çöz­mek de­ğil­dir…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Arıt­man, lüt­fen to­par­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

CA­NAN ARIT­MAN (De­vam­la) - To­par­lı­yo­rum.

…baş­ta Du­bai şey­hi El Mak­dum ol­mak üze­re, sağ­lık pat­ron­la­rı­na kârlı­lık alan­la­rı ya­rat­mak­tır. Ya­ni, yi­ne dı­şa­rı­dan si­pa­riş bir ya­sa önü­müz­de­dir. Bu tor­ba ya­sa, he­kim­le­rin de has­ta­la­rın da ba­şı­na çu­val ge­çi­re­cek­tir.

Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si ola­rak, hal­kı­mı­zı, onun sağ­lı­ğı­nı, sağ­lık hak­kı­nı hi­çe sa­yan bu tor­ba ya­sa­ya, halk için, halk­la be­ra­ber iti­raz edi­yo­ruz. Bu mil­let, tor­ba ya­sa­lar­dan, ba­şı­na çu­val ge­çi­ril­me­sin­den usan­dı ar­tık. Önü­müz­de­ki ilk se­çim­de tor­ba­la­rın, çu­val­la­rın so­rum­lu­la­rı­nı san­dı­ğa gö­me­cek­tir….

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Tor­ba­ya, tor­ba­ya…

CA­NAN ARIT­MAN (De­vam­la) -… ve bir da­ha da as­la, hiç kim­se bu mil­le­tin ba­şı­na çu­val ge­çi­re­me­ye­cek­tir.

Say­gı­lar su­na­rım. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Arıt­man.

Mad­de üze­rin­de, Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na söz is­te­yen Dur­sun Ak­de­mir, Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li.

Sa­yın Ak­de­mir bu­yu­run. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)  

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; gö­rü­şül­mek­te olan -1247 sı­ra sa­yı­lı- Sağ­lık Hiz­met­le­ri Te­mel Ka­nu­nu'nun 7'nci mad­de­si üze­ri­ne Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na gö­rüş bil­dir­mek üze­re söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Bu ve­si­ley­le yü­ce Türk mil­le­ti­ni ve Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ni ve siz de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­ni say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu­gün, bu­ra­da, anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­nin anes­te­zi uz­ma­nı ye­ri­ne has­ta­ya anes­te­zi ver­me ko­nu­sun­da… Gö­rü­şül­mek­te olan bu ya­sa, bir cer­rah ola­rak be­nim çok zo­ru­ma git­ti. Anes­te­zist­ler­le otuz iki yı­la ya­kın ame­li­yat­ha­ne­ler­de ame­li­yat ya­pan bir cer­rah ola­rak, anes­te­zi­nin mü­kem­mel, kut­sal bir mes­lek ol­du­ğu­nu bi­len bir he­kim ola­rak, ge­ti­ril­miş olan bu ya­sa­yı pro­tes­to edi­yo­rum.

Do­la­yı­sıy­la, Sağ­lık Ba­ka­nı­mız cer­rah de­ğil, Müs­te­şa­rı­mız cer­rah de­ğil ama Ko­mis­yon Baş­ka­nı­mız -bir kalp cer­ra­hı­dır- sa­nı­yo­rum kar­di­yo­log­dur ken­di­si de, o da cer­rah de­ğil. Do­la­yı­sıy­la, cer­ra­hi­nin öne­mi­ni bil­me­dik­le­ri­ni, bu yü­ce kür­sü­den, 73 mil­yon Türk mil­le­ti­ne ilan et­mek is­ti­yo­rum.

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Sa­yın Ba­kan cer­rah!

DUR­SUN AK­DE­MİR (De­vam­la) - Çün­kü, ya­ra­tı­la­nın en kıy­met­li var­lı­ğı olan in­san, ame­li­yat edi­lir­ken, ame­li­yat­ha­ne­de, sa­de­ce ve sa­de­ce anes­te­zi ku­su­ruy­la ve ha­ta­sıy­la ma­sa­da ka­lır. Cer­rah, ne ka­dar be­ce­rik­siz ve ye­te­nek­siz olur­sa ol­sun, han­gi bü­yük or­ga­nı ha­tay­la ke­ser­se kes­sin, onu ta­mir et­mek müm­kün­dür, ama bir anes­te­zis­tin ha­ta­sı­nı ame­li­yat ma­sa­sın­da ta­mir et­mek müm­kün de­ğil­dir. Do­la­yı­sıy­la, ye­ter­siz bil­gi­si olan, sa­de­ce tek­nis­yen­lik ma­ri­fe­ti olan ve bir işi bel­li ku­ral­lar için­de ya­pan bir tek­nis­ye­ne uyu­ta­ca­ğı­nız bir has­ta­nın ma­sa­dan kalk­ma­ma­sı­nın be­de­li­ni ki­me öde­te­cek­si­niz, kim öde­ye­cek? Cer­ra­ha öde­ti­yor­su­nuz. İş­te bu ne­den­le pro­tes­to edi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, anes­te­zi o ka­dar önem­li bir iş­lem­dir ki, bir has­ta ame­li­yat edi­lir­ken acı duy­ma­ma­sı ve ame­li­ya­tı­nın ra­hat ya­pıl­ma­sı, cer­ra­hın da yap­tı­ğı cer­ra­hi iş­le­mi­ni ku­sur­suz ye­ri­ne ge­ti­re­bil­me­si, anes­te­zis­tin, cer­ra­ha, has­ta­yı kon­for­lu bir şe­kil­de tes­lim et­me­siy­le müm­kün­dür. Ama, ge­ti­ri­len bu iş­lem­le ke­sin­lik­le bu em­ni­yet or­ta­dan kal­dı­rıl­mış olu­yor.

O ne­den­le, bir an ön­ce dik­ka­te da­vet edi­yo­rum bu ya­sa tek­li­fi­ni ge­ti­ren­le­ri. Bu mad­de­nin, de­ğiş­ti­ril­me­si­ni, kal­dı­rıl­ma­sı­nı öne­ri­yo­rum ve şu an­da kür­sü­de ben ko­nu­şur­ken -ken­di­mi, ame­li­yat­ha­ne­de ame­li­yat yap­tı­ğım has­ta­lar göz önü­me gel­di, göz önü­ne ge­tir­dim ve- bir anes­te­zi uz­ma­nı­nın, has­ta­ya anes­te­zi ver­dik­ten son­ra, onun sta­bil şart­lar­da uyu­tul­ma­sı­nın de­vam et­ti­ril­di­ği gi­bi, bir cer­ra­ha, mo­ral içe­ri­sin­de, ame­li­ya­tı düz­gün ya­pa­bil­me­si için gös­ter­di­ği gay­ret ve cer­ra­ha gös­ter­di­ği yar­dım gö­zü­mün önü­ne gel­di.

Bu­ra­dan, şu an­da ame­li­yat­ha­ne­ler­de bu has­ta­la­rı uyu­tan ad­sız kah­ra­man olan anes­te­zist­le­re say­gı­la­rı­mı gön­der­mek is­ti­yo­rum ve ba­şı­na gel­me­yen hiç­bir va­tan­da­şın da anes­te­zis­tin öne­mi ne­dir bil­me­di­ği­ni, bu­ra­dan, Türk mil­le­ti­ne ve bü­tün in­san­lı­ğa du­yur­mak is­ti­yo­rum. Bu ka­dar önem­li, kut­sal bir mes­le­ği, bir anes­te­zi tek­nis­ye­ni­nin bir cer­rah gö­ze­ti­min­de ya­pa­bi­le­ce­ği­ni öner­mek ve bu­nu bir ya­sa ola­rak Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Mec­li­sin­den ge­çir­me­nin önem­li bir ha­ta, önem­li bir be­ce­rik­siz­lik ve yet­ki­siz­lik ol­du­ğu­nu be­lirt­mek is­ti­yo­rum.

Av­ru­pa Bir­li­ği­ne gir­mek­te olan, bü­tün ça­lış­ma­la­rı­nı, prog­ram­la­rı­nı "Av­ru­pa Bir­li­ği­ne gi­re­ce­ğim" di­ye yap­mak­ta olan bir Hükûme­tin Sağ­lık Ba­ka­nı­nın, bu ka­dar be­ce­rik­siz­lik­le, bu mad­de­yi bu ya­sa­nın içi­ne koy­ma­sı­nı, bu­ra­dan, Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu ola­rak, bir cer­rah ola­rak eleş­tir­me­yi ken­di­me na­mus­lu bir gö­rev bil­di­ğim için bun­la­rı hay­kı­rı­yo­rum bu­ra­dan.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ame­li­yat açı­sın­dan sa­de­ce cer­rah ve­ya anes­te­zis­tin öne­mi yok, has­ta için de dü­şü­nü­nüz. Siz has­ta ol­sa­nız, ame­li­yat­ha­ne­de, bi­le bi­le tek­nis­ye­nin uyut­tu­ğu bir has­ta ol­ma­yı is­ter mi­si­niz? O ma­sa­ya ya­tar mı­sı­nız? Eğer, mil­let­ve­ki­li ola­rak siz­le­rin o ma­sa­ya yat­ma­ma­sı­nı dü­şü­nü­yor­sa­nız, bir va­tan­da­şı­nı­zı o ma­sa­ya ya­tır­ma­yı ni­çin dü­şü­nü­yor­su­nuz ve ni­çin bu ya­sa­yı ge­tir­di­niz, bu­ra­dan ge­çi­re­cek mi­si­niz? Siz mil­let­ve­kil­le­ri­ne so­ru­yo­rum!

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, o ne­den­le, hırs­la, inat­la ve ıs­rar­la di­yo­rum ki, bu ya­sa­nın bu mad­de­si­ni de­ğiş­tir­mek ge­re­ki­yor. Eğer, bu dev­le­tin, has­ta­ne ya­pıp ame­li­yat ya­pa­cak bir ko­nu­ma, fi­zik mekâna ge­tir­di­ği bir has­ta­ne­ye anes­te­zi mü­te­has­sı­sı ye­tiş­ti­re­mi­yor­sa, o dev­le­ti, dev­le­tin ku­rum­la­rı­nı yö­ne­ten hükûme­tin be­ce­rik­siz­li­ği­dir. Dört yıl­da, bir anes­te­zi uz­ma­nı ye­tiş­ti­ri­le­bi­lir­di. Gel­di­ği­niz gün anes­te­zi uz­ma­nı ih­ti­ya­cı­nı be­lir­le­yip ih­ti­sa­sa ye­te­ri sa­yı­da anes­te­zi uz­ma­nı al­mış ol­say­dı­nız, her ame­li­yat­ha­ne­niz­de bu­gün bir uz­man ola­bi­lir­di. Ama, ne ya­zık ki, "Acil Ey­lem Pla­nı" de­di­niz, üç ay içe­ri­sin­de sağ­lık so­run­la­rı­nı çö­züp mem­le­ke­ti ra­hat et­ti­re­cek­ti­niz, ama hâlâ, Acil Ey­lem Pla­nı'nın üç ay­lık uy­gu­la­ma­sı için­de­si­niz. O ne­den­le eleş­tir­mek is­ti­yo­rum.

Ar­ka­daş­lar, anes­te­zist­lik o ka­dar ko­lay bir mes­lek de­ğil­dir. Dört yıl, ge­ce gün­düz, cer­rah­la be­ra­ber ame­li­yat­ha­ne­de ha­ya­tı ge­çi­yor. Cer­rah­lar, ame­li­yat et­tik­ten son­ra ser­vi­se çı­kı­yor­lar, has­ta sa­hip­le­riy­le kar­şı­la­şı­yor­lar, psi­ko­lo­jik yön­den has­ta sa­hip­le­riy­le ve açık or­tam­da ken­di­le­ri­nin mo­ra­li­ni dü­zelt­me­le­ri müm­kün­dür. Ama, bir anes­te­zi uz­ma­nı­nı dü­şü­nün, sa­at­ler­ce ame­li­yat­ha­ne­de has­ta­nın ba­şın­da ve kim­sey­le kar­şı­la­şıp en azın­dan bir mo­ral dü­zelt­me or­ta­mı­nı ya­ra­ta­cak bir mekân bu­la­ma­dık­la­rın­dan bü­yük bir mo­ral sı­kın­tı­sı için­de­ler. Ben bek­li­yor­dum ki, bu­ra­dan, bu ge­ti­ri­len ya­say­la, anes­te­zi uz­man­la­rı­na kim­lik ve ki­şi­lik ka­zan­dı­ra­cak, on­la­rın gu­ru­ru­nu ok­şa­ya­cak, on­la­rın bu ad­sız kah­ra­man­lı­ğı­na ye­ni bir un­van ge­ti­re­cek bir ya­sa tek­li­fi gel­miş ol­say­dı. Ama, ne ha­zin­dir ki, anes­te­zi uz­man­la­rı­mı­zı ren­ci­de ede­cek de­re­ce­de anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­ne gö­rev­le­ri­ni tes­lim et­me­si­ni ba­ğış­la­mak is­te­mi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­ne de bu­ra­dan bir me­saj gön­der­mek is­ti­yo­rum. On­lar bel­li bir ko­nu­da ve­ri­len gö­re­vi çok fev­ka­la­de ya­pı­yor­lar. Anes­te­zi uz­man­la­rı­nın gö­ze­ti­mi al­tın­da mes­lek­le­ri­ni uy­gu­la­yan anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­ni de bu­ra­dan ben öv­mek is­ti­yo­rum; on­la­rın da ay­nı şe­kil­de, anes­te­zi uz­man­la­rı gi­bi ge­ce-gün­düz ça­lış­ma­la­rı var ama ek­sik olan şu ki: Bir cer­ra­ha so­rum­lu­luk yük­le­ni­yor ge­rek­siz ye­re.

Za­ten çı­ka­rı­lan Mal­prak­tis Ya­sa­sı'yla, cer­rah­la­rın ku­sur­la­rın­dan, elin­de ol­ma­yan ku­sur­la­rın­dan bi­le ce­za ala­cak du­ru­ma ge­ti­ri­len bu ya­sa­nın bas­kı­sı al­tın­da, bir cer­ra­ha, ay­nı za­man­da anes­te­zi so­rum­lu­lu­ğu­nu yük­lü­yor­su­nuz. Bu­na ne hak­kı­nız var? Han­gi hak­la bu so­rum­lu­lu­ğu yük­lü­yor­su­nuz? Onu sor­mak is­ti­yo­rum Sağ­lık Ba­ka­nın­dan.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bir ül­ke­de, İn­gil­te­re'de me­se­la -is­mi­ni ve­re­yim- cer­rah­la­ra "sör" de­ni­yor ve Kra­li­çe­nin cer­rah­lar kar­şı­sın­da say­gı du­ya­rak aya­ğa kalk­tı­ğı bir ül­ke­yi ör­nek ve­re­rek -Tür­ki­ye'de, eğer dok­tor, bu ka­dar an­lam­sız şe­kil­de say­gı­sız­lık or­ta­mı­na itil­mek is­te­ni­yor­sa bir anes­te­zi uz­ma­nı­nın- onun de­ğe­ri­nin ye­ni­den ye­ri­ne ko­nul­mak üze­re bu mad­de­nin ya­sa­dan çı­ka­rıl­ma­sı­nı öne­ri­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, anes­te­zi uz­man­la­rı bü­yük şe­hir­ler­de, özel­lik­le, çok özel -has­ta­ne­si olan- has­ta­ne­ler­de bu­gün ken­di­le­ri­ni is­tih­dam et­mek üze­re bir plan yap­mış­lar­dır ve bü­yük ço­ğun­lu­ğu da dev­let ku­rum­la­rın­da­ki has­ta­ne­le­rin anes­te­zi uz­ma­nı­na ih­ti­yaç his­set­me­si­nin ne­de­ni bu­dur. Çün­kü, en iyi şe­kil­de ora­da ken­di­le­ri­ne iş bu­la­bi­li­yor­lar. An­cak, bu ya­sa çık­tık­tan son­ra -ki çı­kar­sa, eğer o ta­lih­siz­lik olur­sa- ar­tık, bun­dan son­ra özel has­ta­ne­ler anes­te­zi tek­nis­yen­le­riy­le has­ta uyut­ma­ya gi­de­cek ve do­la­yı­sıy­la ucu­za mal ola­ca­ğı için anes­te­zi tek­nis­ye­ni, bu­nu ter­cih ede­cek­ler­dir ve bu şe­kil­de, sağ­lık dü­ze­nin­de alı­şıl­mış olan cer­ra­hi ve anes­te­zi gü­ve­ni sar­sıl­mış ola­cak, has­ta­ne­ye ya­tan va­tan­daş­lar suç kim­de di­ye ara­dı­ğın­da, cer­ra­hı suç­lu bu­la­cak­tır. Bu­na Sağ­lık Ba­ka­nı­nın hak­kı yok­tur. Ama, o cer­rah, al­mış ol­du­ğu eği­tim­le, has­ta­sı­na en iyi şe­kil­de sağ­lık hiz­me­ti­ni ver­me­ye, iyi ame­li­yat yap­ma­ya ça­lı­şır­ken, bu kez, anes­te­zi uz­ma­nı­nın so­rum­lu­lu­ğu­nu ka­fa­sın­da bu­lun­du­ra­ca­ğın­dan ve ak­lı­nın bir kö­şe­sin­de de Mal­prak­tis Ya­sa­sı'nın yat­tı­ğı…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

DUR­SUN AK­DE­MİR (De­vam­la)  - Ta­mam­lı­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Ak­de­mir.

DUR­SUN AK­DE­MİR (De­vam­la) - Ak­lı­nın bir kö­şe­sin­de de anes­te­zi uz­ma­nı­nın me­su­li­ye­ti­ni ka­fa­sın­da bu­lun­du­ran bu cer­rah ar­ka­da­şı­mı­zın ame­li­yat sı­ra­sın­da çek­ti­ği stre­si dü­şü­nün. Stres al­tın­da, işi­ni en iyi yap­ma­ya ça­lı­şan bir in­sa­nın, mut­la­ka ek­sik­lik­le­ri ola­cak­tır. Do­la­yı­sıy­la, Mal­prak­tis Ya­sa­sı'na çar­pa­rak, bu şe­kil­de, Türk Ce­za Ka­nu­nu'nun mad­de­le­ri ara­sın­da sı­kı­şıp ka­lan he­kim, ken­di­si­ni suç­lu his­se­de­cek ve mes­le­ği­ni ye­ter­li yap­ma­ya­cak­tır ve bu şe­kil­de, kü­çük has­ta­ne­ler­den bü­yük has­ta­ne­le­re has­ta sevk yı­ğın­la­rı gi­de­rek ço­ğa­la­cak ve bü­yük has­ta­ne­ler iş­le­mez hâle ge­le­cek­tir. O ne­den­le, bu şe­kil­de, bu ko­nu­ya -ıs­rar­la ve id­di­ay­la, üze­rin­de dur­du­ğum veç­hi­le- Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın da dik­ka­ti­ni çek­mek is­ti­yo­rum. Tek­rar, ye­ni­den dü­şü­nün.

Bu mad­dey­le, Türk sağ­lık sis­te­mi­ne, özel­lik­le cer­rah­la­ra bü­yük sı­kın­tı­lar ge­ti­re­ce­ği­ni, cer­rah­la­ra ge­len sı­kın­tı­nın has­ta­nın sağ­lık sis­te­mi­ni bo­za­ca­ğı­nı; ya­ni, has­ta­la­rın ger­çek an­lam­da, ar­zu­la­nan dü­zey­de sağ­lık hiz­me­ti ala­ma­ya­ca­ğı­nı ve sağ­lık­lı ame­li­yat ya­pı­la­ma­ya­ca­ğı­nı, bu ne­den­le de ba­şa­rı­sız so­nuç­la­rın or­ta­ya çı­ka­ca­ğı­nı, bir he­kim cer­rah ola­rak uya­rı­yor ve yü­ce Mec­li­se say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si ve CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ak­de­mir.

Mad­de üze­rin­de, Ko­mis­yon adı­na Ko­mis­yon Baş­ka­nı Cev­det Er­döl, Trab­zon Mil­let­ve­ki­li, söz is­te­miş­ler­dir.

Bu­yu­run Sa­yın Er­döl. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (Trab­zon) - Say­gı­de­ğer Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Çok önem­li bir ya­sa üze­rin­de ko­nu­şu­yo­ruz. Bu­ra­da, ger­çek­ten, söy­le­nen­le­ri, ge­rek bu­ra­da ol­ma­yan Sağ­lık Ba­ka­nı­mız ge­rek Sa­yın Müs­te­şa­rı­mız -ki, ce­vap ver­me­si şu an­da hu­ku­ken müm­kün de­ğil- ve ge­rek şah­sım­la il­gi­li, cer­rah ol­ma­dı­ğı­mız için bu ko­nu­la­rı bil­me­di­ği­miz it­ha­mıy­la kar­şı kar­şı­ya ka­la­rak 73 mil­yo­na bi­zi şikâyet et­ti­ler. Bi­zim ne­yi bi­lip bil­me­di­ği­mi­zi bu mil­le­ti­miz bi­li­yor­lar. Ama, şu­nu söy­le­ye­ce­ğim ben Sa­yın Ak­de­mir, keş­ke, ken­di adı­nı­za, ba­ğım­sız mil­let­ve­ki­li ola­rak se­çil­di­ği­niz için ken­di adı­nı­za ko­nuş­say­dı­nız. Ve­re­ce­ğim ra­kam­lar­la… Ana­va­tan Par­ti­si­ni de töh­met al­tın­da bı­rak­tı­nız. Ba­kı­nız, siz de­di­niz ki: "Dört yıl­da ne­den anes­te­zi uz­man sa­yı­sı­nı ar­tır­ma­dı­nız?" Siz bi­li­yor mu­su­nuz ne ka­dar ar­tır­dı­ğı­mı­zı? Bil­mi­yor­su­nuz.

EDİP SAF­DER GAY­DA­LI (Bit­lis) - Ye­te­rin­ce ar­tır­ma­dı­nız.

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Özür di­li­yo­rum, bil­mi­yor­su­nuz.

Yüz­de 100 ora­nın­da biz ar­tır­mı­şız anes­te­zi uz­ma­nı sa­yı­sı­nı.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Üni­ver­si­te­ler ar­tır­dı, siz ar­tır­ma­dı­nız.

SÜ­LEY­MAN SA­RI­BAŞ (Ma­lat­ya) - O za­man ni­ye bu mad­de­ye ih­ti­yaç duy­du­nuz?

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Pe­ki, dört yıl­da…

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Ya­ni, şim­di, bı­ra­kın…

BAŞ­KAN - Sa­yın Arıt­man, lüt­fen… Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri…

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Din­le­mek de bir ne­za­ket­tir. Din­le­mek de bir ne­za­ket­tir, he­le, bir ha­nı­me­fen­di için… Ba­kın, bu­gün, bu Mec­li­se 17 mil­let­ve­ki­li­nin, ba­yan mil­let­ve­ki­li­nin ilk de­fa gir­di­ği ta­ri­hin yıl dö­nü­mü­dür; ha­nı­me­fen­di­ler bu­nu bil­me­le­ri la­zım.

BAŞ­KAN - Sa­yın Er­döl, lüt­fen Ge­nel Ku­ru­la hi­tap edi­niz.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - İş­te, onun için ka­dın mil­let­ve­kil­le­ri gö­re­vi­ni ya­pı­yor. Mil­let adı­na kar­şı çı­kı­yo­ruz. Mil­le­tin ha­ya­tı­nı hi­çe sa­yan ya­sal dü­zen­le­me­ye ka­dın mil­let­ve­ki­li ola­rak kar­şı çı­kı­yo­rum.

BAŞ­KAN - Sa­yın Arıt­man, lüt­fen…

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­kı­nız, biz, dört yıl­lık ik­ti­da­rı­mız­da anes­te­zi uz­ma­nı sa­yı­sı­nı yüz­de 100 ar­tır­mı­şız.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­niz­li) - Ne ya­pa­rak ar­tır­dı­nız?

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Ne yap­tın ki yüz­de 100 ar­tı­rı­yor­sun?

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Ya­ni, 1.700'den 3.365'e çı­ka­rıl­mış. Fa­kat, Ana­va­tan Par­ti­si yak­la­şık yir­mi yıl ik­ti­dar­da kal­mış ara­lık­lı ola­rak, ne ka­dar ar­tır­dı­ğı­nı da si­zin tak­di­ri­ni­ze su­nu­yo­rum.

SÜ­LEY­MAN SA­RI­BAŞ (Ma­lat­ya) - Sağ­lık Ba­kan­la­rı hiç Ana­va­tan Par­ti­sin­den ol­ma­dı.

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - İkin­ci­si, önem­li olan ko­nu şu­dur: Bi­zim, Tür­ki­ye'de yak­la­şık 609 has­ta­ne­de ame­li­yat­ha­ne­miz var; ama, bu 609 has­ta­ne­nin 224'ün­de anes­te­zi uz­ma­nı yok­tur. Bu ka­dar sağ­lık sı­kın­tı­sı çe­ken bir ül­ke­de, te­da­vi hiz­met­le­rin­de bu ka­dar sı­kın­tı çe­ken bir ül­ke­de, sırf anes­te­zi uz­ma­nı yok­tur di­ye bu ame­li­yat­ha­ne­le­ri ka­pa­ta­lım mı?

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Ölen öl­sün, ka­lan sağ­lar bi­zim­dir!

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - O si­zin man­tı­ğı­nız­dır.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Ha, o si­zin man­tı­ğı­nız, o si­zin man­tı­ğı­nız.

BAŞ­KAN - Sa­yın Arıt­man…

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Bir di­ğer ko­nu ise, bi­raz ön­ce Neş­şar söy­le­di­ler, de­di­ler ki: "Ben, yurt dı­şın­da, özel­lik­le Türk Cum­hu­ri­yet­le­rin­de­ki anes­te­zi pro­fe­sör­le­ri­ne ame­li­yat ola­ca­ğı­ma, bu­ra­da­ki anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­ne ame­li­yat ola­bi­li­rim."  Öy­le de­ğil mi? On beş da­ki­ka ön­ce, ka­yıt­lar­da var.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Evet.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Ka­yıp ora­nı aza­lır.

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Do­la­yı­sıy­la, bir de­di­ği­niz öbü­rü­nü tut­sun.

M­EH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - On­lar ka­dar bi­le bil­mi­yor­lar de­dim.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Ölüm ris­ki ora­nın­da bir azal­ma olur, hep­si o ka­dar.

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - İkin­ci­si, Dün­ya Sağ­lık Ör­gü­tü­nün, za­ten, cer­ra­hın so­rum­lu­lu­ğun­da, anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­nin ame­li­yat yap­tı­ra­bi­le­cek­le­ri­ne da­ir bir ka­ra­rı var­dır.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Ho­ca, var mı­sın ya­rın anes­te­zi tek­nis­ye­niy­le anes­te­zi al­ma­ya?

BAŞ­KAN - Sa­yın Arıt­man, lüt­fen…

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Do­la­yı­sıy­la, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, hiç­bir za­man biz anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­mi­zi kü­çüm­se­me­ye­lim, on­lar -ame­li­yat­ha­ne­ler­de yıl­lar­dır ya­pı­lan bir şey­dir- cer­ra­hın kon­tro­lün­de anes­te­zi ve­rir­ler. Ama, komp­li­ke has­ta­la­rı ne cer­rah ka­bul eder ne anes­te­zi tek­nis­ye­ni ka­bul eder. Komp­li­ke has­ta­lar mut­la­ka anes­te­zi uz­ma­nı­nın ol­du­ğu yer­de ame­li­yat edi­lir. Bu­nu cer­rah­lar da bi­lir, anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri de, anes­te­zi uz­man­la­rı da. Ama, fi­ilî du­rum, Tür­ki­ye'de bu yıl­lar­dır ya­pıl­mak­ta­dır.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Bir ba­dem­cik­ten ço­cuk gi­der son­ra, komp­li­ke de­ğil çün­kü!

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Biz, bu­nu, anes­te­zi uz­man sa­yı­mı­zı ar­tı­ra­rak bu açı­ğı ka­pat­mak is­ti­yo­ruz. Bu­nun­la da il­gi­li ve­ri­le­ri siz­le­re ver­dim.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Ver­sin anes­te­zi­yi, sa­pa­sağ­lam in­san git­sin!

BAŞ­KAN - Sa­yın Arıt­man, lüt­fen…

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Şu an­da, ben, bu bil­gi­le­ri siz­le­re arz ede­rek, da­ha faz­la po­le­mi­ğe gir­me­den… Bi­zim ar­tır­dı­ğı­mız sa­yı bu­dur, dört yıl­da yüz­de 100…

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Bu ko­nuş­ma bir he­ki­me ya­kış­mı­yor. Bu ko­nuş­ma bir he­ki­me ya­kış­mı­yor.

BAŞ­KAN - Sa­yın Arıt­man, lüt­fen otu­rur mu­su­nuz.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Tıp ye­mi­ni et­miş, Hi­pok­rat ye­mi­ni et­miş bir he­ki­me bu ko­nuş­ma ya­kış­mı­yor, hiç ya­kış­mı­yor. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar, AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

TE­LAT KA­RA­PI­NAR (An­ka­ra) - Sa­na ya­kış­mı­yor.

ÖZ­KAN ÖK­SÜZ (Kon­ya) - Şov ya­pı­yor!

BAŞ­KAN - Sa­yın Er­döl, lüt­fen Ge­nel Ku­ru­la hi­tap edin.

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Ben, De­ğer­li Baş­ka­nım, bu­gün, söz al­mış­ken tek­rar ifa­de edi­yo­rum: Ka­dın par­la­men­ter­le­rin, 17 mil­let­ve­ki­li­nin Mec­li­se ilk gir­di­ği gün­dür, yıl­dö­nü­mü­dür. Ya­rın da…

İZ­ZET ÇE­TİN (Ko­ca­eli) - Ca­nan Ha­nım git­ti, ar­ka­sın­dan ko­nuş­ma.

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Evet, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, biz he­kim­ler ola­rak, hiç­bir za­man, hiç­bir za­man ama hiç­bir za­man, imkânlar ol­ma­dı­ğın­da…

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Bu mad­de­yi ge­ri çe­kin Baş­kan. Ge­ri çe­kin bu mad­de­yi.

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - …anes­te­zi uz­ma­nı ol­ma­yan bir yer­de, anes­te­zi tek­nis­ye­ni de yok­sa ame­li­yat yap­ma­nın ta­raf­ta­rı de­ği­liz.

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Yap­ma­yın.

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Ama anes­te­zi uz­ma­nı yok, cer­rah ola­rak ame­li­yat ya­pa­cak­sı­nız; komp­li­ke ol­ma­yan ame­li­yat­lar­da, komp­li­ke, ka­rı­şık ol­ma­yan ame­li­yat­lar­da, ba­sit ame­li­yat­lar­da anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri bu­nu yıl­lar­dır ya­pı­yor­lar. Bu­nun hu­ku­ki ze­mi­ni yok­tur, hu­kuk­suz ya­pıl­mak­ta­dır.

SÜ­LEY­MAN SA­RI­BAŞ (Ma­lat­ya) - O za­man oda­cı­ya yap­tı­rın anes­te­zi­yi!

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) -  Şu an­da biz bu­nu ge­ti­re­rek, önü­müz­de­ki Türk Ce­za Ka­nu­nu'nda he­kim­le­ri­mi­zin ve anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­mi­zin bir hu­ku­ki so­rum­lu­luk­la kar­şı­laş­ma­ma­la­rı için, al­tı­nı çi­zi­yo­rum…

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Av­ru­pa Bir­li­ği­ne gi­ri­şi en­gel­le­ye­cek bu ya­sa.

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - …bu­nu hu­ku­ki ze­mi­ne otur­tu­yo­ruz, ama, in­san­la­rın bu­nu an­la­ma­mak gi­bi bir sı­kın­tı­la­rı var­sa ona di­ye­ce­ği­miz bir şey yok­tur.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Er­döl.

Mad­de üze­rin­de şah­sı adı­na söz is­te­yen Alim Tunç, Uşak Mil­let­ve­ki­li.

Sa­yın Tunç, bu­yu­run. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ALİM TUNÇ (Uşak) - Sa­yın Baş­ka­nım, sa­yın mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; bu ka­nu­nun 7'nci mad­de­sin­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Sa­yın Ko­mis­yon Baş­ka­nı­mız bi­raz ön­ce izah et­ti as­lın­da. Bu ko­nu­da, bu ana ka­dar -bu­ra­da­ki bü­tün he­kim ar­ka­daş­la­rı­mız da, cer­rah ar­ka­daş­la­rı­mız da, he­pi­miz bi­li­yo­ruz- bu ül­ke­de bir mev­cut uy­gu­la­ma var ve bu ya­sal ze­mi­ne ka­vuş­tu­rul­mak için bu dü­zen­le­me ya­pı­lı­yor. Ya­ni, Uşak ilim­de be­nim 3 ta­ne anes­te­zi uz­ma­nım var, ama, iki ta­ne bü­yük has­ta­nem var, dört ta­ne de il­çem­de has­ta­ne var. Pe­ki, bu­gü­ne ka­dar na­sıl bu ame­li­yat­lar ya­pı­lı­yor? Tek­nis­yen ar­ka­daş­lar ta­ra­fın­dan ya­pı­lı­yor. Ya­ni, bu­nu bi­lip du­rur­ken, bu­ra­ya, kür­sü­ye çı­kıp, va­tan­daş­la­rı ya­nılt­mak, mil­let­ve­kil­le­ri­ni ya­nılt­mak, ka­mu­oyu­nu ya­nılt­mak adı­na… Ya­ni, hay­ret edi­yo­rum ar­ka­daş­la­ra, an­la­mak­ta zor­luk çe­ki­yo­rum.

Bu­ra­da ne anes­te­zi uz­man­la­rı­mı­zı kü­çüm­se­me ne tek­nis­yen ar­ka­daş­la­rı­mı­zı kü­çüm­se­me; bun­la­rı ya­sal çer­çe­ve için­de, so­rum­lu­luk­la­rı­nı ya­sal çer­çe­ve­ye oturt­mak için… Bun­dan son­ra çı­ka­cak bu si­gor­ta sis­te­miy­le de, her­han­gi bir ha­ta du­ru­mun­da bu ha­ta­la­rın bu ar­ka­daş­la­rı­mı­za rü­cu et­me­me­si adı­na bu ya­sal dü­zen­le­me­le­ri ya­pı­yo­ruz. Kö­tü mü ya­pı­yo­ruz?

SÜ­LEY­MAN SA­RI­BAŞ (Ma­lat­ya) - Kö­tü ya­pı­yor­su­nuz.

ALİM TUNÇ (De­vam­la) - Ben­ce iyi ya­pı­yo­ruz. Ama, bu­ra­ya çı­kıp da mu­ha­le­fet yap­mak adı­na va­tan­daş­la­rı­mı­zı ya­nılt­mak… Ben kı­nı­yo­rum bu ar­ka­daş­la­rı­mı­zı.

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Doğ­ru­yu söy­le­mek adı­na söy­le­dik.

ALİM TUNÇ (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­gü­ne ka­dar, has­ta­ne­le­ri­mi­zin hep­sin­de… Ör­nek ver­dim: Uşak'ta 3 ta­ne anes­te­zi uz­ma­nı­mız var, 23 ta­ne de anes­te­zi tek­nis­ye­ni­miz var. Bir has­ta­ne­miz­de on ta­ne ame­li­yat­ha­ne oda­sı var. Pe­ki, 3 ki­şi 10 ki­şi­ye na­sıl anes­te­zi ve­re­bi­li­yor? Ora­da da anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri anes­te­zi ve­ri­yor­lar. Ama, bu­nu, ya­sal çer­çe­ve­de, bu­ra­da, oturt­ma­mız ge­re­ki­yor iş­te ve bi­raz ön­ce Sa­yın Baş­ka­nı­mız da söy­le­di, bu­gün 609 ta­ne, ame­li­yat­ha­ne­si olan has­ta­ne var, ül­ke­miz­de. Pe­ki, anes­te­zi uz­ma­nı olan, 385 ta­ne. Tür­ki­ye'de, top­lam ne ka­dar anes­te­zi uz­ma­nı var? De­ğer­li ar­ka­daş­lar, sa­de­ce 1.163 ta­ne, ya­ni her has­ta­ne­ye, or­ta­la­ma ola­rak dü­şü­nür­sek, 2 ta­ne dü­şü­yor, ya­ni dü­şü­ne­bi­li­yor mu­su­nuz, An­ka­ra Nu­mu­ne Has­ta­ne­si­nin 2 ta­ne anes­te­zi uz­ma­nıy­la ida­re edil­me­si­ni!. Bu müm­kün de­ğil. Ben bi­raz ön­ce de söy­le­dim. Ken­di ilim­de­ki il­çe has­ta­ne­le­ri­nin hiç­bi­rin­de anes­te­zi uz­ma­nı yok. Ama, bun­lar, anes­te­zi tek­nis­yen­le­riy­le, şu an­da, mev­cut ola­rak de­vam et­mek­te za­ten; sa­de­ce, bun­la­ra, ya­sal ola­rak, bu ka­nun­la dü­zen­le­me ya­pıl­mış ola­cak.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bi­raz ön­ce, ül­ke­miz­de­ki he­kim ye­ter­li­li­ğiy­le il­gi­li ko­nuş­ma­lar ya­pıl­dı. Ben, ya­ni, bu­nu da an­la­mak­ta güç­lük çe­ki­yo­rum. Bu ül­ke­de, eğer, bu he­kim­ler ye­ter­li ise, ni­ye be­nim beş al­tı ta­ne bel­dem­de he­kim yok ve­ya bu­gü­ne ka­dar ya­pıl­mış sağ­lık ocak­la­rı­mı­zın önem­li bir kıs­mın­da he­kim yok? Bun­la­rın bir kıs­mı­nı an­lı­yo­rum. Da­ha ön­ce­ki po­pü­list po­li­ti­ka­lar ne­de­niy­le, nü­fu­sa gö­re ya­pıl­ma­yan sağ­lık ocak­la­rı­mız var. İş­te, si­ya­si, po­pü­list po­li­ti­ka­lar, ken­di kö­yü­ne sağ­lık oca­ğı yap­mış, bun­la­rın bir kıs­mı­nı an­la­ya­bi­li­rim, ama, şu an­da, bel­de ko­nu­mun­da olan yer­ler­de de he­kim açı­ğı­mız var. Bun­la­rın bir kıs­mı da -bi­raz ön­ce bah­se­dil­di- uz­man ola­rak gi­di­yor ar­ka­daş­lar. Yıl­da 4.500 ta­ne he­kim me­zun olu­yor tıp fa­kül­te­le­rin­den, 5 bi­nin üze­rin­de ar­ka­daş­la­rı­mız uz­man­lık için üni­ver­si­te ve­ya eği­tim ve­ren has­ta­ne­le­re gi­di­yor. Pe­ki, bu, 4.500 mü bü­yük, 5 bin mi bü­yük? Biz, bu açı­ğı­mı­zı na­sıl ka­pa­ta­ca­ğız? Bu ar­ka­daş­la­ra gö­re 4.500 bü­yük, evet.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ben, ile­ri­ki mad­de­ler­de de ko­nuş­ma­la­rı­ma de­vam ede­ce­ğim. Şu an­da, bu ko­nu­da ve­ri­len bil­gi­le­rin ye­ter­li ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum ve bu ka­nun­da eme­ği ge­çen her­ke­se te­şek­kür edi­yo­rum, ül­ke­mi­ze ha­yır­lı ol­sun di­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Tunç.

Mad­de üze­rin­de şah­sı adı­na söz is­te­yen Or­han Sey­fi Ter­zi­ba­şı­oğ­lu, Muğ­la Mil­let­ve­ki­li. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sa­yın Ter­zi­ba­şı­oğ­lu, bu­yu­run.

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (Muğ­la) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; söz­le­ri­me baş­la­ma­dan he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. 1247 sa­yı­lı ta­sa­rı­nın 7'nci mad­de­si üze­rin­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, dün de söy­le­dim, her işin ba­şı sağ­lık, ön­ce sağ­lık.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, mu­ha­le­fet mil­let­ve­kil­le­ri­nin de, bu ka­nun mad­de­le­ri­nin ül­ke ya­ra­rı­na ol­du­ğu­nu bil­dik­le­ri­ne emi­nim. Ama, bu­ra­da­ki ko­nuş­ma­lar, işi, mu­ha­le­fet nok­ta­sın­dan de­ğer­len­di­re­rek yap­tık­la­rı için, ne ya­zık ki, mü­na­za­ra şek­li­ne ge­tir­di­ler. Ya­ni "Ben, na­sıl bir ifa­dey­le bu ka­nun mad­de­le­ri­ni, ta­sa­rı­nın mad­de­le­ri­ni çü­rü­te­bi­li­rim..."

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bir ar­ka­da­şı­mız çı­kı­yor, bu­ra­da di­yor ki -he­sap­lar ya­pı­yor ken­di­ne gö­re- ül­ke­nin dok­tor açı­ğı ol­ma­dı­ğı­nı söy­lü­yor. Ya­ni, hay­ret doğ­ru­su! Ya yö­re­si­ni do­laş­mı­yor ya hal­kın içi­ne gir­mi­yor ya dok­tor ta­lep­le­riy­le il­gi­li bir ta­lep gel­mi­yor ona, çün­kü, ya­pa­bi­le­cek­le­ri bir şey yok, onun için on­la­ra ta­lep gel­mi­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım…

ALİ ARS­LAN (Muğ­la) - He­sa­ba bak…

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Ben si­zi din­le­dim -kaç de­fa kür­sü­ye çık­tı­nız- De­ğer­li Hem­şeh­rim, siz de be­ni din­le­ye­cek­si­niz. Ne­za­ke­te da­vet edi­yo­rum, ora­dan laf at­ma­yın.

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Ya­sak mı laf at­mak?

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ba­kın, ya­ban­cı dok­tor ge­tir­me işi… Ya­ban­cı dok­tor… İkin­ci Dün­ya Sa­va­şı'nda, Al­man­ya'da ya­şa­yan çok de­ğer­li Ya­hu­di dok­tor­lar ül­ke­mi­ze gel­miş­tir ve çok önem­li hiz­met­ler ver­miş­ler­dir. Ya­ni, ül­ke­ye ya­ban­cı dok­tor ge­le­cek, il­la ki ucuz dok­tor mu ge­le­cek?

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (Si­vas) - On­lar mu­aye­ne­ha­ne aç­ma­dı­lar.

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU  (De­vam­la) - Ya­ni, böy­le bir şey ola­bi­lir mi? Böy­le bir şey ola­maz ar­ka­daş­lar.

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (Si­vas) - Ya­ban­cı dok­tor­lar mu­aye­ne­ha­ne aç­ma­dı.

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Ge­len… Türk dok­tor­la­rı, dün­ya­ya ken­di­si­ni is­pat et­miş…

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (Si­vas) - Ya­ban­cı dok­tor­lar mu­aye­ne­ha­ne aç­ma­dı.

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Ho­cam, ben si­zi din­le­dim, siz be­ni ni­ye din­le­mi­yor­su­nuz?

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (Si­vas) - Yan­lış bil­gi ve­ri­yor­su­nuz.

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Ne ya­şı­nı­za ya­kı­şı­yor, ne ka­ri­ye­ri­ni­ze ya­kı­şı­yor, ne si­ya­si ada­ba ya­kı­şı­yor.

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (De­vam­la) - Yan­lış bil­gi ve­ri­yor­su­nuz yan­lış.

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Lüt­fen, Ho­cam, lüt­fen! (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (Si­vas) - Frank, ya­ban­cı, mu­aye­ne­ha­ne aç­ma­dı.

BAŞ­KAN - Sa­yın Sö­zen, lüt­fen…

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (Si­vas) - Yan­lış, te­me­lin­den yan­lış.

BAŞ­KAN - Lüt­fen, Sa­yın Sö­zen…

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Ba­kın, İkin­ci Dün­ya Sa­va­şı’n­da da ül­ke­mi­ze dı­şar­dan dok­tor­lar gel­miş­tir, ho­ca­lar gel­miş­tir. Bü­yük Ata­türk'ün "Be­ni Türk he­kim­le­ri­ne ema­net edin." sö­zü çok doğ­ru­dur; ama, bü­yük Ata­türk için de 2 ta­ne Fran­sız dok­tor ge­ti­ril­miş­tir. Ya­ni, tıb­bın mil­li­ye­ti mi olur ar­ka­daş­lar, il­min mil­li­ye­ti mi olur? (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ALİ ARS­LAN (Muğ­la) - Ne­ler saç­ma­lı­yor­sun.

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Eğer hiz­met ede­bi­li­yor­sa, has­ta­ya şi­fa ve­re­bi­li­yor­sa… Bu­nun mil­li­ye­ti yok­tur. Yıl­lar ön­ce Al­man­ya'ya on­lar­ca dok­to­ru­muz git­ti, ora­da hiz­met ver­di­ler ve hâlâ ora­da ça­lı­şı­yor­lar.

Bi­raz ön­ce bir ar­ka­da­şı­mız gel­di, de­di ki: "Bi­zi Av­ru­pa'ya ka­bul ede­cek­ler mi?" İn­gil­te­re'de ça­lı­şan ar­ka­daş­la­rı­mız var, Ame­ri­ka'da ça­lı­şan dok­tor ar­ka­daş­la­rı­mız var. Bun­la­rı ka­le al­mı­yor mu­su­nuz?

Lüt­fen, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, işi mü­na­za­ra nok­ta­sı­na ge­tir­me­ye­lim. Si­zin de hak­lı ol­du­ğu­nuz, mu­hak­kak, nok­ta­lar var­dır.

Şim­di anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­ne ge­li­yo­rum. Ta­bii ki ül­ke­nin anes­te­zi uz­man­la­rı­na ih­ti­ya­cı var­dır, ama ye­ter­li de­ğil­dir. Ben bi­li­yo­rum, ça­lış­tı­ğım Muğ­la Si­gor­ta Has­ta­ne­sin­de se­kiz do­kuz yıl tek­nis­yen­ler ça­lış­tı, on­lar­la ame­li­ya­ta gi­ril­di. Ya­ni, siz bun­la­rı bil­mi­yor mu­su­nuz? En az be­nim ka­dar bi­li­yor­su­nuz. Bil­di­ği­niz hâlde ni­ye, bu­nu, bu­ra­da, ge­lip de baş­ka tür­lü söy­lü­yor­su­nuz? Ol­mu­yor ama.

Şim­di ba­kın, bir ar­ka­da­şı­mız çık­tı bu­ra­da, am­bu­lans­lar­dan dem vur­du. Yüz­de 135 ar­tır­mı­şız am­bu­lans hiz­met­le­ri­ni ve ba­kın…

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Şo­fö­rü yok, kas­ko­su yok.

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Şo­fö­rü de var, am­bu­lan­sı da var…

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Kas­ko­su da var!

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Hep­si var.

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Hep yan­lış söy­lü­yor­sun.

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Yan­lış söy­le­mi­yo­rum. Siz is­ta­tis­tik­le­re inan­mı­yor­su­nuz ki.

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Ben ya­şa­dı­ğım şe­yi an­la­tı­yo­rum. Ben ya­şı­yo­rum…

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Siz, ken­di is­ta­tis­tik­le­ri­ni­ze ina­nı­yor­su­nuz. Si­zin bey­ni­niz­de­ki ra­kam­lar ken­di ra­kam­la­rı­nız. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Ha­yır…

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Ben ger­çek ra­kam­la­rı söy­lü­yo­rum.

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Ayıp olu­yor val­la­hi, ayıp olu­yor.

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Ya­ni, dört yıl­da AK Par­ti­nin yap­tık­la­rı­nı, sağ­lık ko­nu­sun­da yap­tık­la­rı­nı inkâr mı edi­yor­su­nuz? Va­tan­daş inkâr et­mi­yor ama, va­tan­daş inkâr et­mi­yor, va­tan­daş on­la­rı gö­rü­yor ve tak­dir edi­yor bi­zi. Ya­rın se­çim sat­hı mai­lin­de bu­ra­da yap­tı­ğı­nız en­gel­le­me­le­ri, si­ze, he­sap şek­lin­de so­ra­cak. Siz ve­re­cek­si­niz on­la­rın he­sa­bı­nı.

ALİ ARS­LAN (Muğ­la) - En­gel­le­ye­me­di­ği­miz için he­sap so­ra­cak­lar.

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (De­vam­la) - Bu ka­nu­nun, bu ka­nun tek­li­fi­nin bü­tün mad­de­le­ri ye­rin­de­dir. Ül­ke­mi­ze ya­rar­lı ola­ca­ğı­na ina­nı­yo­rum ve he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

He­pi­ni­zi gö­re­ve da­vet edi­yo­rum, gö­re­ve!

İZ­ZET ÇE­TİN ( Ko­ca­eli) - Sağ­du­yu­ya da­vet edi­yo­rum.

NU­RET­TİN SÖ­ZEN (Si­vas) - Ek­sik bil­gi­le­ri­ni­zi ta­mam­la­yın.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ter­zi­ba­şı­oğ­lu.

Mad­de üze­rin­de on da­ki­ka sü­rey­le so­ru-ce­vap iş­le­mi ya­pı­la­cak­tır. So­ru sor­ma sü­re­si beş da­ki­ka­dır.

Sa­yın Işık, bu­yu­run.

AH­MET IŞIK (Kon­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­nım, şa­yet il­gi­li uz­man gö­ze­ti­min­de ve il­gi­li di­rek­tif­le­ri doğ­rul­tu­sun­da, uz­ma­nın, anes­te­zi iş ve iş­lem­le­ri­ni ya­pa­ma­dık­la­rı du­rum­da, has­ta­ne­ler­de, anes­te­zi uz­ma­nı açı­ğı kaç yıl­da ta­mam­la­nır? Anes­te­zi uz­ma­nı­nın ol­ma­dı­ğı yer­ler­de ame­li­yat ya­pı­la­ma­dı­ğı du­rum­da olu­şa­cak risk ne­dir?

Te­şek­kür ede­rim.

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Sa­na­yi Ba­ka­nı ne­re­den bi­le­cek?

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Işık.

Sa­yın Neş­şar...

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Şim­di, ar­ka­daş­lar yi­ne ha­ma­si ha­ma­si ko­nuş­tu­lar ama, bil­mi­yor­su­nuz de­yin­ce de bi­ze si­nir­le­ni­yor­su­nuz. Ger­çek­ten bil­mi­yor, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın dün­ya­dan ha­be­ri yok. Dün­ya­da, bı­ra­kın anes­te­zi tek­nis­ye­ni­ne has­ta uyut­tur­ma­yı, ar­tık, tıp fa­kül­te­le­rin­de -iki­niz öğ­re­tim üye­si­si­niz- da­mar­dan kan al­ma­yı bi­le dok­tor­lar ya­pı­yor Sa­yın Müs­te­şar ve Sa­yın Ko­mis­yon Baş­ka­nı. Anes­te­zi­nin de a'sı­nı bil­mi­yor­lar. Çün­kü, ar­tık, tek ki­şi­nin…

BAŞ­KAN - Sa­yın Neş­şar, so­ru sor­mak için söz al­dı­nız.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - So­ru­yo­rum, so­ru­yo­rum, Sa­yın Ba­kan, Sa­na­yi Ba­ka­nı ce­vap ve­re­cek­ler.

Bu­gün için, bir has­ta­yı, bir tek dok­to­run bi­le uyut­ma­sı müm­kün de­ğil­dir. Anes­te­zi bir ekip işi hâli­ne gel­miş­tir. Bı­ra­kın bir tek­nis­ye­ni, bir dok­tor bi­le has­ta uyu­ta­maz. Siz, han­gi yüz­le dün­ya­nın önü­ne, anes­te­zi tek­nis­ye­ni­ne bu yet­ki­yi ve­re­rek çı­ka­cak­sı­nız. Sa­yın Ba­kan? So­rum da bu iş­te.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Öz­do­ğan…

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (Er­zu­rum) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

Sa­yın Ba­ka­na iki so­rum var. Şim­di, anes­te­zi uz­man­la­rı ye­ri­ne anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri -ya­ni anes­te­zi uz­man­la­rı­nın bu­lun­ma­dı­ğı za­man­lar- gö­rev ya­pa­cak­lar. Türk­çe­miz­de gü­zel bir ata­sö­zü var­dır: "Ko­yu­nun bu­lun­ma­dı­ğı yer­de ke­çi­ye Ab­dur­rah­man Çe­le­bi der­ler." Bu du­rum Türk mil­le­ti­ne bir ha­ka­ret de­ğil mi­dir? Türk mil­le­ti­nin  has­ta­lı­ğı­nın hi­çe sa­yıl­ma­sı de­ğil mi­dir?

İkin­ci so­rum: Ya­ban­cı dok­tor­lar Tür­ki­ye'ye ge­le­cek­ler. Has­ta­lar­la iyi di­ya­log kur­ma­la­rı açı­sın­dan, bu ya­ban­cı dok­tor­la­ra aca­ba Türk­çe kur­su ve­ri­le­cek mi, öğ­re­ti­le­cek mi? Bir de bu­nu so­ru­yo­rum.

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Öz­kan…

RA­MA­ZAN KE­RİM ÖZ­KAN (Bur­dur) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür ede­rim.

Şu an­da Sağ­lık Ba­ka­nı­mız yok. Ko­mis­yon sı­ra­la­rın­da bi­raz ön­ce Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız var­dı ama, şu an­da Sa­na­yi Ba­ka­nı­mız otur­du. Ön­ce, ken­di­le­ri­ne sağ­lık­lı bir ya­şam te­men­ni edi­yo­rum.

An­cak, gü­nün bi­rin­de Sa­yın Ba­ka­nı­mı­za, eşi­ne, ço­cu­ğu­na ve­ya bir ya­kı­nı­na bir ame­li­yat zo­run­lu hâle gel­se, anes­te­zi uz­ma­nı ol­ma­dan böy­le bir ame­li­ya­ta izin ve­rir­ler mi?

Ken­di­le­ri­ne sor­mak is­ti­yo­rum: Zo­run­lu­luk ola­bi­lir ama, ka­nun hâli­ne ge­ti­ril­me­si­ni içi­ni­ze sin­di­re­bi­li­yor mu­su­nuz?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ka­ya…

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Ba­ka­nım, mu­ha­le­fet par­ti­le­rin­den ko­nuş­ma yap­mak için çı­kan mil­let­ve­kil­le­ri­nin ta­ma­mı cer­rah­tı. Ke­sin­lik­le po­li­ti­ka, si­ya­set içer­me­yen ta­ma­men tek­nik ko­nuş­ma­lar yap­tı­lar. Hat­ta, ame­li­yat­ta ken­di­le­ri­nin, has­ta­la­rın, anes­te­zi uz­man­la­rı­nın ve tek­nis­yen­le­rin ya­şa­dık­la­rı­nı, duy­gu­la­rı­nı sa­mi­mi­yet­le an­lat­tı­lar.

Ko­mis­yon sı­ra­sın­da otu­ran Ko­mis­yon Tem­sil­ci­si ve bi­raz ön­ce ko­nu­şan ik­ti­dar par­ti­si tem­sil­ci­le­ri cer­rah de­ğil­di. Hükûme­ti tem­sil eden Sa­yın Ba­ka­nı­mız -Millî Eği­tim Ba­ka­nı di­ye yaz­mış­tım, de­ğiş­ti, Sa­na­yi Ba­ka­nı gel­di- bu­na rağ­men, bu ıs­rar ni­ye? Hiç kim­se bil­mi­yor, sa­de­ce siz mi bi­li­yor­su­nuz? Her­kes yan­lış bi­li­yor, sa­de­ce doğ­ru­yu siz mi bi­li­yor­su­nuz? Sağ­lık­la ala­ka­nız ol­ma­dı­ğı hâlde Sa­yın Ba­ka­nım -bu ya­sa­ya ba­kış açı­nı­zı gös­te­ri­yor Hükûme­tin- ora­da otur­ma­ya hâlâ de­vam ede­cek mi­si­niz, ko­mis­yon sı­ra­la­rın­da?

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ke­pe­nek…

YA­KUP KE­PE­NEK (An­ka­ra) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür ede­rim.

İki so­rum var. Anes­te­zi eği­ti­mi dört yıl sür­dü­ğü­ne gö­re, Hükûme­ti­niz iş­ba­şı­na gel­di­ğin­de bu açı­ğı gö­re­rek anes­te­zi eği­ti­mi ver­sey­di, bu açık hâlâ ola­cak mıy­dı? Do­la­yı­sıy­la, uz­man eği­ti­mi ko­nu­sun­da Hükûme­ti­ni­zin ek­si­ği­ni şim­di bu ya­say­la ta­mam­la­mak ne ka­dar doğ­ru?

İkin­ci so­rum: Al­man­ya'dan ge­len dok­tor­lar:

1) Mu­aye­ne­ha­ne aç­ma­dı­lar, özel mu­aye­ne­ha­ne aç­ma­dı­lar.

2) Bir yıl için­de Türk­çe öğ­ren­di­ler.

Ay­nı uy­gu­la­ma­yı, öve­rek sö­zü­nü et­ti­ği­niz Al­man­ya'dan ge­len dok­tor­lar me­se­le­sin­de, 30'lu yıl­lar­da ge­len dok­tor­lar için ya­pı­lan uy­gu­la­ma­yı bu­gün de ya­pa­cak mı­sı­nız?

Çok te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ke­pe­nek.

So­ru sor­ma sü­re­si ta­mam­lan­mış­tır.

Sa­yın Ba­kan, bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - So­ru­la­ra ya­zı­lı ce­vap ve­ri­le­cek­tir efen­dim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­kan.

Sa­yın Ak­de­mir...

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Sa­yın Sa­na­yi Ba­ka­nı­mız bu­ra­da ol­du­ğu için so­ru­yu ona gö­re ayar­la­mış­tım, çün­kü bir va­tan­da­şın ken­di ya­zı­sıy­la, SSK'lı­la­rın has­ta­ne­le­re ran­de­vu­su sı­ra­sın­da…

BAŞ­KAN - Sa­yın Ak­de­mir, lüt­fen, mad­dey­le il­gi­li so­ra­lım.

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Ay­nen, has­tay­la il­gi­li efen­dim, ran­de­vu ala­cak has­ta; has­ta ran­de­vu ala­cak ki, has­ta­ne­ye gel­sin ame­li­yat ol­sun.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Ak­de­mir.

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Te­le­fon nu­ma­ra­sı­nı… SSK'nın her­han­gi bir has­ta­ne­sin­den ya da bir Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı has­ta­ne­sin­den "hoş gel­di­niz" di­ye… Bir has­ta­nın yaz­dı­ğı ya­zı, has­ta­nın el ya­zı­sıy­la oku­yo­rum bu­nu: "1-2-3-4 tuş­la­yı­nız di­yor, sa­bah­le­yin sa­at 7'den 24.00'e ka­dar 1.234 de­fa tuş­la­dım, so­nuç al­ma­dım, so­nun­da 'kon­fe­rans dol­muş­tur' de­di."

Bu tek­nik ek­sik­li­ği ne za­man dü­zel­te­cek­si­niz?

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ak­de­mir.

Sa­yın Ba­kan, bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Baş­kan, ön­ce­lik­le bir hu­su­su be­lirt­mek is­te­rim. Sa­yın Sağ­lık Ba­ka­nı­mız bu­gün Ati­na'da­dır.

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Dok­tor pa­zar­lı­ğı mı ya­pı­yor ora­da?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ati­na Tıp Fa­kül­te­si, bir yıl ön­ce­den be­lir­le­di­ği bir ta­rih olan bu­gün­de, Sa­yın Sağ­lık Ba­ka­nı­na "fah­ri dok­to­ra" un­va­nı ve­ri­yor. (CHP sı­ra­la­rın­dan "Ooo" ses­le­ri)

ALİ ARS­LAN (Muğ­la) - Val­la­hi az bi­le ve­ri­yor­lar, dok­tor­lar ge­le­cek na­sıl ol­sa!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ve ay­rı­ca ora­da, Yu­nan…

ALİ ARS­LAN (Muğ­la) - Her­kes ver­sin, bü­tün ül­ke­ler ver­sin!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Efen­dim?

ALİ ARS­LAN (Muğ­la) - Bü­tün ül­ke­ler ver­sin di­yo­rum.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - De­mek ki, Yu­nan kom­şu­la­rı­mız siz­den da­ha iyi kıy­met bi­li­yor bu ko­nu­da.

ALİ ARS­LAN (Muğ­la) - Dok­tor­lar ge­le­cek na­sıl ol­sa!

RA­MA­ZAN KE­RİM ÖZ­KAN (Bur­dur) - Ha­yır­lı ol­sun! Ya­sa­yı bir gün son­ra­ya bı­rak­say­dı­nız.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, lüt­fen…

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Si­ze ne za­man ve­re­cek­ler?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ben… Bir yıl ön­ce…

BAŞ­KAN - Sa­yın Ka­ya, lüt­fen…

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Sağ­lık­la il­gi­li siz ne za­man ala­cak­sı­nız?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Bu­ra­da mü­him olan Hükûme­ti tem­sil eden bir ba­ka­nın otur­ma­sı­dır. So­ru­la­ra…

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Sağ­lık ko­nu­şu­yo­ruz Sa­yın Ba­kan, sağ­lık…

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sağ­lık ko­nu­su, el­bet­te sağ­lık ko­nu­su…

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Ee, ce­vap ve­re­mi­yor­su­nuz!

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Dün söy­le­dik­le­ri şey­le­ri, yi­ne, ay­nı şey­le­ri bu­gün söy­lü­yor­su­nuz.

İZ­ZET ÇE­TİN (Ko­ca­eli) - Bu so­ru­la­rın an­la­mı o de­ğil…

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Si­zin ama­cı­nız bil­gi­len­mek fa­lan ol­sa, me­se­le yok. Ney­se…

İZ­ZET ÇE­TİN (Ko­ca­eli) - So­ru­lar mad­de­yi…

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Ak­de­mir'in so­ru­su­na ge­lin­ce…

İZ­ZET ÇE­TİN (Ko­ca­eli) - "Ya­zı­lı ce­vap ve­re­ce­ğim..." İpe un ser­me­yin...

BAŞ­KAN - Sa­yın Çe­tin…

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Ak­de­mir'in so­ru­su­na ge­lin­ce: De­ğer­li ar­ka­daş­lar, te­le­fon­la ran­de­vu al­mak, bü­tün me­de­ni ül­ke­ler­de, kal­kın­mış ül­ke­ler­de uy­gu­la­nan bir şey­dir, son de­re­ce gü­zel bir şey­dir. Bu­ra­da her­han­gi bir ak­sa­ma ol­sa… Ak­sa­ma ola­bi­lir, her­han­gi bir sis­tem­de ak­sa­ma ola­bi­lir.

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Ta­mam, ola­bi­lir…

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Biz Millî Eği­tim Ba­kan­lı­ğı ola­rak, elek­tro­nik sis­tem­le, di­ye­lim ki, öğ­ren­ci­le­rin baş­vu­ru­la­rı­nı ka­bul edi­yo­ruz; ama, ba­zen, aşı­rı yük­len­me­den do­la­yı "ser­ver"lar ki­lit­le­ne­bi­li­yor; bu, dün­ya­nın her ye­rin­de ola­bi­le­cek bir şey­dir ve do­la­yı­sıy­la, bu­ra­da bir ak­sa­ma ol­muş­sa, bir va­tan­da­şı­mız da bu ak­sa­ma­yı za­tı­ali­ni­ze ilet­miş­se, ve­kil ola­rak, siz, bu­nu Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­na ile­tin. Özel­lik­le, han­gi has­ta­ne­de böy­le bir şey ol­muş­sa, bu­nun üze­rin­de du­ru­lur. Kal­dı ki, ora­da SSK has­ta­ne­si, dev­let has­ta­ne­si di­ye bir kav­ram yok. Ar­tık, SSK has­ta­ne­le­ri ta­ri­he ka­rış­tı. Me­se­le­nin böy­le ol­du­ğu­nu ifa­de et­mek is­ti­yo­rum. Bu­nu bil­di­rir­se­niz, ar­ka­daş­la­rı­mız il­gi­le­nir­ler.

Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Çok ay­dın­lan­dık!..

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­kan.

Sa­yın Neş­şar, bu­yu­run.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Ben, he­men ye­ri gel­miş­ken, Sa­yın Ba­ka­na bir so­ru da­ha ilet­mek is­ti­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­nım, aca­ba, Ati­na Tıp Fa­kül­te­si ve Ati­na Üni­ver­si­te­si, Sa­yın Ba­ka­nın, bu­gün ko­nuş­tu­ğu­muz, anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­ne has­ta uyut­ma yet­ki­si ve­ren bir ya­sa­yı ge­çir­mek­te ol­du­ğu­nu, "CV"si içe­ri­sin­de, bi­li­yor­lar mı? O ko­nu­da bir bil­gi­niz var­sa, se­vi­ni­rim.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan, bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Bi­raz ön­ce, za­tı­ali­niz, ken­di­niz, şu kür­sü­de bir şey söy­le­di­niz, de­di­niz ki: "Ben, Türk Cum­hu­ri­yet­le­rin­de­ki bir tıp pro­fe­sö­rü­ne, bir tıp pro­fe­sö­rü olan anes­te­zi dok­to­ru­na ken­di­mi uyut­mak­tan­sa, ya­ni, ona ame­li­yat ol­mak­tan­sa, Tür­ki­ye'de­ki bir anes­te­zi tek­nis­ye­ni­ni ter­cih ede­rim." de­di­niz. Bi­raz ön­ce, De­ğer­li Ko­mis­yon Baş­ka­nı­mız da ifa­de et­ti, Sa­yın Alim Tunç Bey, Uşak Mil­let­ve­ki­li­miz, ay­nı şey­le­ri söy­le­di. Tür­ki­ye'de, dev­let has­ta­ne­si ola­rak, ame­li­yat­ha­ne­si bu­lu­nan 609 ta­ne has­ta­ne var. Bu­nun 224'ün­de de, şu an­da, anes­te­zi tek­nis­ye­ni var, ama, anes­te­zi dok­to­ru, uz­ma­nı yok ve şu an­da, anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri, fi­ilî ola­rak bu gö­re­vi yap­mak­ta­dır. An­cak, bu in­san­lar, ya­sal bir ze­mi­ni ol­ma­yan bir iş yap­mak­ta­dır. Fi­ilî bir du­rum var, fa­kat bu­nun ya­sal alt­ya­pı­sı, hu­ku­ki bir alt­ya­pı­sı yok. Bu­ra­da, bu ya­sa­da bu mad­de dü­zen­le­ne­rek, bu­nun ya­sal alt­ya­pı­sı dü­zen­le­ni­yor, ye­ri­ne ge­ti­ri­li­yor. Ya­ni, dok­tor ola­rak si­zin bu­na iti­raz et­me­ni­zi ben an­la­mı­yo­rum. Ne­ti­ce­de Dün­ya Sağ­lık Ör­gü­tü de, cer­rah­la­rın gö­ze­ti­min­de ve de­ne­ti­min­de, özel­lik­le anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­nin bu işi ya­pa­bi­le­ce­ği­ne da­ir de ra­por­la­rı var. Bu, dün­ya­da ol­ma­yan bir uy­gu­la­ma­nın Tür­ki­ye'ye ta­şın­ma­sı de­ğil.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (Bur­sa) - Cer­rah gö­ze­ti­min­de ol­maz, anes­te­zi uz­ma­nı gö­ze­ti­min­de olur.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­kın...  Mü­sa­ade edin.

Bi­raz ön­ce Sa­yın Ter­zi­ba­şı­oğ­lu ko­nuş­ma­sın­da ifa­de et­ti.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan, sü­re ta­mam­lan­mış­tır.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Bi­ti­ri­yo­rum.

Be­nim dok­to­rum gi­dip Ame­ri­ka'da, Al­man­ya'da, dün­ya­nın bir­çok ta­ra­fın­da ça­lı­şı­yor. Tür­ki­ye'de, uz­man­lı­ğı­nı al­mış, bı­ra­kın, ba­kın...

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Na­sıl ça­lış­tı­ğı­nı bi­li­yor mu­su­nuz?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ar­ka­daş­lar, mü­sa­ade edin.

2.316 dok­tor, ya­ban­cı uy­ruk­lu olan dok­tor Tür­ki­ye'de ih­ti­sas yap­mış, uz­man­lık al­mış. Bun­lar Ku­zey Kıb­rıs'tan ge­len, bun­lar Ba­tı Trak­ya'dan ge­len, dün­ya­nın bir­çok ye­rin­den ge­len in­san­lar­dır. Ama, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti va­tan­da­şı şar­tı ol­du­ğu için, biz bu in­san­la­rı bu­ra­da is­tih­dam ede­me­mi­şiz. Ya­pı­lan dü­zen­le­me bu­dur. Bu­nu bu şe­kil­de abar­tıp ka­bart­ma­nı­zın hiç­bir an­la­mı yok.

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­kan.

So­ru-ce­vap iş­le­mi ta­mam­lan­mış­tır.

Mad­de üze­rin­de bir adet öner­ge var­dır, oku­tup iş­le­me alı­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1247 Sı­ra Sa­yı­lı Ba­zı Ka­nun ve Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 7. mad­de­si­nin Ta­sa­rı met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı­nı arz ve tek­lif ede­riz.

                      Ha­luk Koç                       Sa­mi Tan­doğ­du                    Nu­ret­tin Sö­zen

                        Sam­sun                                 Or­du                                    Si­vas

                  Meh­met Neş­şar                    İs­ma­il De­ğer­li                         Ali Ars­lan

                         De­niz­li                                An­ka­ra                                  Muğ­la

                                                             Mus­ta­fa Öz­yurt

                                                                     Bur­sa

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (Trab­zon) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­ka­nım.

BAŞ­KAN - Hükûmet ka­tı­lı­yor mu?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­ka­nım.

BAŞ­KAN - Öner­ge­nin ge­rek­çe­si­ni açık­la­mak üze­re, Sa­mi Tan­doğ­du, Or­du Mil­let­ve­ki­li, söz is­te­miş­ler­dir.

Bu­yu­run Sa­yın Tan­doğ­du.

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; bu­gün üçün­cü gün­dür sağ­lık­la il­gi­li ya­sa üze­rin­de gö­rüş­le­ri­mi­zi, dü­şün­ce­le­ri­mi­zi be­lir­ti­yo­ruz.

Şim­di, Sa­yın Sağ­lık Ba­ka­nı kol­tu­ğun­da otu­ran Millî Eği­tim Ba­ka­nı­nın, on­dan ev­vel de otu­ran Ti­ca­ret Ba­ka­nı­nın tıb­bın dı­şın­da ki­şi ol­ma­sı, sa­lon­da­ki, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri içe­ri­sin­de dok­tor sa­yı­sı­nın az ol­ma­sı ne­de­niy­le, bu­ra­da­ki ar­ka­daş­la­rı­ma, ka­nu­nun şek­li­ni oku­ya­ca­ğım, an­la­dık­la­rı­nı zan­net­me­di­ği­mi dü­şün­dü­ğüm nok­ta­yı da açık­la­ma­ya ça­lı­şa­ca­ğım.

Gö­rü­şül­mek­te olan, Sağ­lık Hiz­met­le­ri Te­mel Ka­nu­nu, Sağ­lık Per­so­ne­li­nin Taz­mi­nat ve Ça­lış­ma Esas­la­rı­na Da­ir Ka­nun ile Ta­ba­bet ve Şu­aba­tı San'at­la­rı­nın Tar­zı İc­ra­sı­na Da­ir Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı. Sa­yın Ba­ka­nım, aca­ba, bu ka­nun ta­sa­rı­sın­dan bir şey­ler an­la­ya­bil­di mi me­rak edi­yo­rum. Ben bu­nu açık­la­mak is­ti­yo­rum, siz­le­re de açık­la­mak is­ti­yo­rum mü­sa­ade eder­se­niz.

Ka­nun… "Ta­ba­bet ve Şu­aba­tı San'at­la­rı­nı" ne de­mek­tir?

NUS­RET BAY­RAK­TAR (İs­tan­bul) - Öner­ge­ye gel.

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (De­vam­la) - Efen­dim, öner­ge­ye ge­le­ce­ğim. Bu ka­nu­nun esa­sı­nı bil­me­miz la­zım. Esa­sı­nı bil­me­den, ka­nu­nu bil­me­den, ka­nun hak­kın­da ko­nu­şan ar­ka­daş­la­rı­mı­zı, leh­te, aleyh­te ar­ka­daş­la­rı­mı­zı ne ge­rek­çey­le din­li­yor­su­nuz çok me­rak edi­yo­rum.

Bu­ra­da­ki esas ko­nu, bu ka­nun­da, ta­ba­bet ve şu­aba­tı sa­nat­la­rı­nın, ya­ni, rad­yo­lo­ji uz­man­la­rı­nın, ya­ni rönt­gen mü­te­has­sıs­la­rı­nın ça­lış­ma esas­la­rın­da­ki ka­nun de­ği­şik­li­ğin­den bah­se­di­yor. Bu ka­nu­nun özü bu. Bu­nun­la be­ra­ber, bu­na ila­ve­ten de anes­te­zi uz­man­la­rı­nın de­ğil, anes­te­zi uz­man­la­rı­nın ol­ma­dı­ğı yer­de, anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­nin gö­rev yap­ma­la­rıy­la il­gi­li bir ka­nun tek­li­fi bu.

Bu ka­nun tek­li­fi­nin biz aley­hin­de de­ği­liz. Bir dok­tor ola­rak, bu­nun sı­kın­tı­la­rı­nı ya­şa­mış ve bu ko­nu­da bü­tün yar­dım­la­rı yap­ma­ya ça­lış­mış bir ki­şi­yim. Otuz beş yıl­lık bir dok­tor ola­rak, bu­nu ken­di böl­gem­de ya­şa­dım. Ama, bi­raz ev­vel "laf ol­sun di­ye ko­nu­şu­lu­yor, laf ol­sun di­ye mu­ha­le­fet ya­pı­lı­yor" di­ye ko­nu­şan Muğ­la Mil­let­ve­ki­li ar­ka­da­şı­mız Sey­fi Bey'in bu­ra­dan uzak­laş­ma­sı­na cid­den üzül­düm.

FAH­RET­TİN POY­RAZ (Bi­le­cik) - Si­zin­ki terk edip git­ti!

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (De­vam­la) - Ken­di eli­ne al­mış ol­du­ğu is­ta­tis­tik­le­ri oku­yor, ben ise ya­şı­yo­rum.

Di­yor ki: "Bi­zim za­ma­nı­mız­da am­bu­lans yüz­de 100 art­tı." Am­bu­lans art­mış­tır, am­bu­lans sa­yı­sı yüz­de 100 ol­ma­sa, yüz­de 10 da ol­sa art­mış­tır, ama am­bu­lans­la­rın şu an­da kas­ko­su yok, am­bu­lans­la­rın şo­för kad­ro­su yok. Be­nim Or­du vi­la­ye­tim­de, be­nim il­çem­de, 19 il­çem­de, her il­çem­de he­men he­men am­bu­lans var, ama şo­fö­rü yok. Şo­fö­rü ol­ma­dı­ğı için de kas­ko­su ol­ma­yan bu am­bu­lans­lar ka­za yap­tı­ğı za­man -has­ta sa­hip­le­ri kul­la­nı­yor am­bu­lan­sı, has­ta­ne­de­ki di­ğer ara­ba kul­lan­ma­sı­nı bi­len sağ­lık per­so­ne­li kul­la­nı­yor- bu­nun ha­sar tes­pi­tin­de ce­za­yı kim ödü­yor, mad­di ce­za­sı­nı, bi­li­yor mu­su­nuz? Kul­la­nan ar­ka­daş­lar ödü­yor. Ben bu­nu an­lat­ma­ya ça­lı­şı­yo­rum. Di­yor ki sa­yın ar­ka­da­şı­mız: "Ko­nu­nun çok dı­şın­da." Ama, sırf laf ol­sun di­ye, Muğ­la hal­kı­na ko­nu­şan bu ar­ka­da­şı­ma üzül­düm.

FAH­RET­TİN POY­RAZ (Bi­le­cik) - Gel­di, gel­di!

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (De­vam­la) - Bil­mi­yor ko­nu­yu. Gi­der­ken de si­zi ça­ğır­dım ar­ka­nız­dan. Bu­na ce­vap ver­mek zo­run­da­yım, çün­kü ko­nu­yu bil­me­den…

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (Muğ­la) - Si­zin ka­dar bi­li­yo­rum!

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (De­vam­la) - "Ben is­ta­tis­tik­le­re gö­re gö­rü­şü­yo­rum, ko­nu­şu­yo­rum." Ben de si­ze, Or­du'da ya­şa­dı­ğım, bir dok­tor ola­rak ya­şa­dı­ğım sı­kın­tı­yı an­la­tı­yo­rum. Ri­ca ede­rim ya­ni…

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (Muğ­la) - Da­ha faz­la bi­li­yo­rum, siz­den faz­la bi­li­yo­rum!

BAŞ­KAN - Sa­yın Ter­zi­ba­şı­oğ­lu…

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (De­vam­la) - Şim­di din­le­yin! Şim­di din­le­yin! Din­le­me­yi şim­di öğ­re­nin!

Şim­di, anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­nin ame­li­yat­lar­da yar­dım­cı per­so­nel ola­rak dok­tor ye­ri­ne kul­la­nıl­ma­sı­nın, esa­sın­da de­ğiş­me­ye uğ­ra­ya­rak, bun­la­rın tam kad­roy­la, gü­zel bir şe­kil­de, bir-bir bu­çuk yıl­da, ek ila­vey­le, tam ma­na­sıy­la alt­ya­pı­sı ha­zır­lan­mış bir tek­nis­yen ol­ma­sı­nı is­ti­yo­ruz biz. Yok­sa, o tek­nis­yen­le­rin so­rum­lu­luk­la­rı­nı bi­len in­san­lar ol­du­ğu­nu… O tek­nis­yen­le­rin aley­hin­de bir şey ko­nuş­ma­mız müm­kün de­ğil.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Ge­rek­çe, ge­rek­çe!

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (De­vam­la) - Pe­ki, Alim Bey, şim­di ora­dan ko­nu­şu­yor­sun. Pe­ki, rad­yo­lo­ji tek­nis­yen­le­ri­nin ni­ye aley­hin­de­si­niz? Bir ta­raf­tan anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­ni mü­da­faa eder po­zun­da­sı­nız, bu ta­raf­ta rad­yo­lo­ji, rönt­gen tek­nis­yen­le­ri­nin de aley­hin­de­si­niz. Bu­nu an­la­mak müm­kün de­ğil. Lüt­fen, bu­nu izah edin bu­ra­da.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Aley­hin­de de­ği­lim!

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (De­vam­la) - Dok­tor olan­lar ve­ya­hut da dok­tor­lu­ğun için­den gel­miş olan in­san­la­rın, si­zin gi­bi ko­nu­nun dı­şın­da olan ar­ka­daş­la­ra bu­nu açık­la­ma­mız la­zım.

FİK­RET BA­DAZ­LI (An­tal­ya) - Kim aley­hin­de? Bu ne­re­den çık­tı?

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (De­vam­la) - Pe­ki, anes­te­zi tek­nis­ye­ni­nin siz le­hin­de ko­nu­şu­yor­su­nuz, biz aley­hin­de ko­nu­şu­yor­muş po­zis­yo­nun­da olu­yo­ruz. Biz di­yo­ruz ki, anes­te­zi tek­nis­ye­ni­ni tam ye­tiş­ti­re­lim ve gö­re­vi­ni tam yap­sın, çı­ka­cak olan komp­li­kas­yon­dan ne dok­to­run ba­şı ağ­rı­sın ne de tek­nis­ye­nin ba­şı ağ­rı­sın.

FİK­RET BA­DAZ­LI (An­tal­ya) - Sa­yın Tan­doğ­du, Alim ko­nuş­tu, din­le­me­din mi?

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (De­vam­la) - Ko­nuş­tu. Ne ko­nuş­tu ki. Alim? Hiç­bir ko­nuş­tu­ğu yok. 

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Tan­doğ­du, lüt­fen to­par­la­yı­nız.

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (De­vam­la) - Sa­yın Baş­ka­nım, bağ­lı­yo­rum.

O ne­den­le, rad­yo­lo­ji tek­nis­yen­le­ri­nin de ça­lış­ma me­sa­ile­ri­ni ve ça­lış­ma or­tam­la­rı­nı sağ­lık­lı bir hâle ge­tir­dik­ten son­ra bu ya­sa­yı çı­ka­ra­lım. Bu ya­sa­nın alt­ya­pı­sı­nı tam ha­zır­la­ya­lım. Biz de si­ze yar­dım­cı ola­lım. Ge­lin, bu ya­sa­yı bir yıl er­te­le­ye­lim ve­ya­hut al­tı ay er­te­le­ye­lim, ve­ya­hut da üç ay er­te­le­ye­lim. Bu ka­nu­nu yö­net­me­lik­ler­le dü­zel­te­me­yiz. Sa­yın Ba­ka­na so­ru­yo­rum, ken­di­le­ri bu­ra­da yok, Ati­na'da ama "ben, yö­net­me­lik­le hal­le­de­rim" di­yor. Yö­net­me­lik­le bir şe­yi dü­zel­te­mez­si­niz ar­ka­daş­lar. Bu ka­nu­nu sağ­lam bir şe­kil­de çı­ka­ra­lım. Tem­bel­li­ğin­den ka­çı­na­lım. Üze­rin­de has­sa­si­yet­le… Alt ko­mis­yon­da gö­rev­len­di­re­lim ar­ka­daş­la­rı­mı­zı, üst ko­mis­yon­da bu ko­nu­la­rı tar­tış­tık za­ten ve gü­zel bir şe­kil­de bu­ra­ya ge­ti­re­lim ve çı­ka­ra­lım. Bu hal­kı­mı­zı bu ezi­yet­ten, bu dok­tor­la­rı ve yar­dım­cı per­so­ne­li bu sı­kın­tı­dan kur­ta­ra­lım.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Tan­doğ­du.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nın ara­nıl­ma­sı­nı is­ti­yo­rum.

HÜ­SE­YİN ÖZ­CAN (Mer­sin) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nın ara­nıl­ma­sı­nı is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Ara­ya­ca­ğım sa­yın mil­let­ve­ki­li.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ka­rar ye­ter sa­yı­sı yok­tur.

Bir­le­şi­me on beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 17.04

 

ÜÇÜN­CÜ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 17.24

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Sa­dık YA­KUT

KÂTİP ÜYE­LER: Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya), Türkân Mİ­ÇO­OĞUL­LA­RI (İz­mir)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 61'in­ci Bir­le­şi­mi'nin Üçün­cü Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

1247 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

Ta­sa­rı­nın 7'nci mad­de­si üze­rin­de Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ha­luk Koç ve ar­ka­daş­la­rı­nın öner­ge­si­nin oy­lan­ma­sın­da ka­rar ye­ter sa­yı­sı bu­lu­na­ma­mış­tı.

Şim­di öner­ge­yi tek­rar oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım ve ka­rar ye­ter sa­yı­sı­nı ara­ya­ca­ğım: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­rar ye­ter sa­yı­sı var­dır, öner­ge red­de­dil­miş­tir.

Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Mad­de ka­bul edil­miş­tir.

8'in­ci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 8- 1219 sa­yı­lı Ka­nu­nun 4 ün­cü mad­de­si­nin bi­rin­ci cüm­le­sin­de­ki "izin­li Türk he­kim­le­ri­nin" iba­re­si, "me­zun he­kim­le­rin" ola­rak de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Mad­de üze­rin­de Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz is­te­yen Mus­ta­fa Öz­yurt, Bur­sa Mil­let­ve­ki­li.

Bu­yu­run Sa­yın Öz­yurt.

CHP GRU­BU ADI­NA MUS­TA­FA ÖZ­YURT (Bur­sa) - Sa­yın Baş­kan, say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; gö­rüş­mek­te ol­du­ğu­muz 1247 sı­ra sa­yı­lı Sağ­lık Hiz­met­le­ri Te­mel Ka­nu­nu, Sağ­lık Per­so­ne­li­nin Taz­mi­nat ve Ça­lış­ma Esas­la­rı­na Da­ir Ka­nun ile Ta­ba­bet ve Şu­aba­tı San'at­la­rı­nın Tar­zı İc­ra­sı­na Da­ir Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na İliş­kin Ta­sa­rı'nın 8'in­ci mad­de­si hak­kın­da Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin gö­rüş­le­ri­ni siz­ler­le pay­laş­mak için söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Ön­ce­lik­le he­pi­ni­ze te­şek­kür ede­rim.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, as­lın­da for­mel bir ko­nuş­ma yap­mak is­ti­yor­dum, dü­zen­li bir ko­nuş­ma yap­mak is­ti­yor­dum, ama de­ği­şik ar­ka­daş­la­rı­mın ko­nuş­ma­sın­dan son­ra bun­dan vaz­geç­tim. İzin ve­rir­se­niz, si­ze ba­zı yan­lış­la­rı dü­zel­te­rek söz­le­ri­me baş­la­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, otuz se­kiz se­ne…

Sa­yın Baş­ka­nım, şu gü­rül­tü­yü bir…

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, otuz se­kiz se­ne fii­len cer­rah ola­rak ça­lış­tım.

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­yurt, bir sa­ni­ye.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Ge­nel Ku­rul­da uğul­tu var, sa­yın ha­ti­bin ko­nuş­ma­sı an­la­şı­la­ma­mak­ta­dır. Lüt­fen…

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, otuz se­kiz se­ne fii­len cer­rah ola­rak ça­lış­tım. "Anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri; anes­te­zi uz­ma­nı ve­ya bu­nun bu­lun­ma­dı­ğı hâller­de ame­li­ya­tı ya­pan il­gi­li uz­ma­nın gö­ze­ti­min­de ve di­rek­tif­le­ri­ne uy­gun ola­rak anes­te­zi iş­lem­le­ri­ni ya­par­lar." Dün­ya­nın hiç­bir ye­rin­de bu ka­dar saç­ma bir şey ola­maz ar­ka­daş­lar. Siz, hiç bil­me­di­ği bir ko­nu­da bir in­sa­na yü­küm­lü­lük ve­ri­yor­su­nuz. Otuz se­kiz se­ne  di­yo­rum, cer­rah­lık yap­tım, bir gün­den bir gü­ne dö­nüp de anes­te­zis­te, ar­ka­da­şım, na­sıl­sı­nız de­me­mi­şim­dir, o ba­na yol gös­ter­miş­tir "Ho­cam, bi­raz du­run, ara ve­rin" ve­ya "bek­le­yin" de­miş­tir. Siz, bu­nu yap­mak­la, hiç bil­me­di­ği bir ko­nu­da bir in­sa­na bir yü­küm­lü­lük yük­lü­yor­su­nuz ar­ka­daş­lar. Ba­kın, bu­nun -söy­le­ye­yim- hem vic­da­ni so­rum­lu­lu­ğun­dan hem ya­sal so­rum­lu­lu­ğun­dan ka­ça­maz­sı­nız ve eğer bir gün böy­le bir olay ba­şı­nı­za ge­lir­se "bu­nu ar­ka­daş­lar söy­le­miş­ti, ama biz din­le­me­dik" der­si­niz. Böy­le bir şey ol­maz ar­ka­daş­lar! Hiç bil­me­di­ği­niz bir ko­nu­da… Ar­ka­da­şım kar­di­yo­log, ama ben, kar­di­yo­log bir ar­ka­da­şı­ma de­sem ki, sen şu ko­nu­da hiç bil­me­di­ğin… Ya­ni, yal­nız­ca al­tı yıl tıp fa­kül­te­si okur­ken öğ­ren­di­ği­nin dı­şın­da, hiç, ya­kın­dan ve uzak­tan en kü­çük iliş­ki­si ol­ma­yan bir ko­nu­da so­rum­lu­luk yük­lü­yor­su­nuz. Bu ol­maz ar­ka­daş­lar, bu­nu ya­pa­maz­sı­nız! Bu, Ana­ya­sa'ya da ay­kı­rı­dır, in­san hak­la­rı­na da ay­kı­rı­dır.

Ar­ka­daş­la­rım­dan bir ta­ne­si de­di ki: "Efen­dim, Dün­ya Sağ­lık Teş­ki­la­tı, anes­te­zi tek­nis­ye­ni­ne anes­te­zi ver­di­re­bi­lir." Bir tek ko­şul­la ver­di­re­bi­lir­si­niz: Anes­te­zi uz­ma­nı­nın ol­du­ğu bir has­ta­ne­de, bir ame­li­yat­ha­ne­de, 10 ta­ne ame­li­yat­ha­ne var­dır, 2 ta­ne anes­te­zi uz­ma­nı var­dır, bö­lü­şür­ler anes­te­zi uz­man­la­rı, anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri ame­li­yat­ta anes­te­zi ve­re­bi­lir­ler, ama ora­da bir anes­te­zi uz­ma­nı var­dır. Bu­nun so­rum­lu­lu­ğu­nu cer­ra­ha yük­le­ye­mez­se­niz. Bu çok bü­yük bir yan­lış olur.

De­di­ğim gi­bi, Dün­ya Sağ­lık Teş­ki­la­tı­nın böy­le bir ka­ra­rı yok­tur. Anes­te­zi uz­ma­nı­nın gö­ze­ti­min­de anes­te­zi ver­di­re­bi­lir­si­niz. Ben, bu­ra­da, tek­nis­yen ar­ka­daş­la­rı­mın çok ce­fakâr şe­kil­de ça­lış­tık­la­rı­nı bi­li­yo­rum, ama, bu anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­nin bel­li bir sı­nır­da­ki bil­gi­le­ri­ne ka­dar ula­şa­bi­lir­si­niz. Onun üs­tün­de­ki bil­gi, mut­la­ka bir anes­te­zi uz­ma­nı­nın gö­ze­ti­min­de ola­cak­tır. Bu­nu ya­pa­maz­sı­nız ar­ka­daş­lar. De­di­ğim gi­bi, oy­la­rı­nı­zı kul­la­nır­ken lüt­fen dik­kat­li kul­la­nın ve Sa­yın Ba­ka­nı­ma, Sa­yın Müs­te­şa­rı­ma ve Sa­yın Ko­mis­yon Baş­ka­nı­ma da söy­lü­yo­rum, bu tek­li­fi lüt­fen ge­ri çek­sin­ler. Dün­ya­nın hiç­bir ye­rin­de böy­le bir şey ol­maz ar­ka­daş­lar. Bu, ge­ri kal­mış­lık de­ğil, ge­ri kal­mış­lı­ğın da öte­sin­de­dir, ma­ğa­ra dev­rin­de bir ka­rar­dır. Çok bü­yük bir yan­lış ya­pı­yor­su­nuz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, yi­ne, bu­ra­da, bil­me­yen iki ar­ka­da­şım kalk­tı de­di ki: "Al­man­ya'dan ge­len Al­man he­kim­ler, Tür­ki­ye'de he­kim­lik yap­mış­tır." Ba­kın, ka­yıt­la­ra geç­me­si için söy­lü­yo­rum, Pro­fe­sör Frank ve Pro­fe­sör Nis­sen -bi­ri dâhi­li­ye­ci, bi­ri cer­rah­tır- Tür­ki­ye'de yal­nız üni­ver­si­te öğ­re­tim üye­si ol­mak ko­şu­luy­la gel­miş­ler­dir ve dı­şa­rı­da hiç­bir şe­kil­de, tek­rar söy­lü­yo­rum, hiç­bir şe­kil­de özel has­ta mu­aye­ne et­me­miş­ler­dir ve böy­le bir yet­ki ve­ril­me­miş­tir ken­di­le­ri­ne, an­cak, kon­sül­tas­yon ol­du­ğu za­man, üç beş ta­ne Türk he­ki­mi bir ara­ya gel­di­ğin­de çağ­rıl­mış­lar, fi­kir­le­ri so­rul­muş­tur.

Muğ­la mil­let­ve­ki­li bir ar­ka­da­şım bu­ra­da de­di ki: "Ata­türk için dok­tor ge­ti­ril­di." İs­men söy­lü­yo­rum, Pro­fe­sör Fis­sen­ger ge­ti­ril­miş­tir ar­ka­daş­lar. Bir Fran­sız dok­to­ru­dur, ka­ra­ci­ğer dok­to­ru­dur Fis­sen­ger. Ba­kan­lar Ku­ru­lu ka­ra­rıy­la -bir kez, bir de­fa ge­lip- Ata­türk'ü mu­aye­ne et­me­si için ge­ti­ril­miş, Ata­türk'ü mu­aye­ne et­miş­ler, yi­ne, bir Türk he­kim­ler top­lu­lu­ğun­da kon­sül­tas­yon ya­pıl­mış ve ka­rar açık­lan­mış­tır. Hâlen Ata­türk'ün mü­ze­sin­de bu­lu­nan ra­por, Pro­fe­sör Fis­sen­ger'in ve Türk he­kim­le­ri­nin top­lu­ca ver­miş ol­du­ğu bir ka­rar­dır; yok­sa, bu­gü­ne ka­dar, hiç­bir şe­kil­de, dı­şa­rı­dan he­kim ge­ti­re­lim, biz he­kim­le­ri­mi­zi şöy­le ya­pa­rız, di­ye bir şey ol­ma­mış­tır.

Lüt­fen, var­sa bir şey so­run ar­ka­daş­lar; çün­kü, bil­me­di­ği­niz ko­nu­lar­da ko­nu­şu­yor­su­nuz, son­ra in­sa­nın ca­nı sı­kı­lı­yor. Bil­mi­yor­su­nuz ve bil­me­di­ği­niz şey­ler­de de ko­nu­şu­yor­su­nuz. Bi­ri­si kal­kı­yor, bu­ra­da "Anes­te­zi ve­re­bi­lir…" Ha­ya­tın­da anes­te­zi­nin ne ol­du­ğu­nu bil­me­yen bu­ra­da kal­kıp ko­nu­şu­yor. Yap­ma­yın böy­le şey ar­ka­daş­lar!

BAY­RAM ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur) - On­lar da sağ­lık­çı ya!

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Bu­ra­sı Türk Par­la­men­to­su.

Be­ye­fen­di, sağ­lık­çı de­di­ği­niz, al­tı se­ne tıb­bi­ye­ye gel­miş, lüt­fen, al­tı se­ne tıp fa­kül­te­si­ne gel­miş, me­zun ol­muş, pra­tis­yen ola­rak çık­mış.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - On­la­rın­ki ca­hil ce­sa­re­ti.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Anes­te­zi­nin ne ol­du­ğu­nu bil­me­yen, anes­te­zi­nin a'sı­nı bil­me­yen kal­kı­yor bu­ra­da, anes­te­zi ver­me­ye kal­kı­yor. Ol­maz böy­le şey. İn­sa­nın ca­nı­nı sı­kı­yor­su­nuz. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

De­di­ğim gi­bi, bir ar­ka­da­şım kal­kı­yor "Ata­türk'e dok­tor çağ­rıl­mış­tır…" İs­men söy­lü­yo­rum, Or­di­nar­yüs Pro­fe­sör Fis­sen­ger çağ­rıl­mış­tır. Ba­kan­lar Ku­ru­lu ka­ra­rıy­la bir kez mu­aye­ne et­mek ko­şu­luy­la çağ­rıl­mış­tır ar­ka­daş­lar.

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (Muğ­la) - Öy­le, ve­ya böy­le, gel­miş de­mek ki.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Ha­yır, Ba­kan­lar Ku­ru­lu ka­ra­rıy­la, tek bir ke­re­dir.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, lüt­fen… Sa­yın ha­ti­be söz at­ma­ya­lım sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Bil­me­di­ği­niz şey­le­ri… Gel­miş bu­ra­da san­ki mu­aye­ne et­miş. Kal­kı­yor­lar, efen­dim, Frank bu­ra­da has­ta­lar mu­aye­ne et­miş­te de şöy­le şöy­le yap­mış. Frank, has­ta mu­aye­ne et­me­miş­tir ve Frank'ın ce­na­ze­si Türk me­zar­lı­ğı­na gö­mül­müş­tür. Bu­nu da bi­lin.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, dı­şa­rı­dan he­kim ge­tir­mek­le bu işin için­den çı­ka­maz­sı­nız. Yan­lış şim­di şu­ra­dan kay­nak­la­nı­yor, iki ay­rı kay­nak­tan he­kim ge­ti­re­ce­ği­ni­zi sa­nı­yor­su­nuz. İsim ver­mek is­te­mi­yo­rum, bir ta­ra­fı iş­te Tür­ki cum­hu­ri­yet­ler­den ge­ti­re­cek­si­niz, ucuz dok­tor ola­cak. Bir ke­re bun­la­rın Tür­ki­ye'de he­kim­lik ya­pa­bil­me­si Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­nun ve­re­ce­ği ka­ra­ra bağ­lı­dır. Denk­li­ği ka­bul edil­me­yen dip­lo­ma­lar­la Tür­ki­ye'de dok­tor­luk yap­tı­ra­maz­sı­nız. Bu­nu is­te­di­ği­niz ka­dar ya­sa­ya yaz­dı­rın, ne ya­par­sa­nız ya­pın.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Me­se­le yok ki o za­man. Ni­ye öy­le ko­nu­şu­yor­su­nuz ki? Me­se­le yok.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Ee, o za­man ni­ye yaz­dı­rı­yor­su­nuz?

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (Muğ­la) - Ona iti­raz eden yok.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Ol­ma­ya­cak şe­yi…Ol­ma­ya­cak şe­yi ni­ye yaz­dı­rı­yor­su­nuz?

OR­HAN SEY­Fİ TER­Zİ­BA­ŞI­OĞ­LU (Muğ­la) - Ona iti­raz eden yok.

BAŞ­KAN - Sa­yın Ter­zi­ba­şı­oğ­lu…

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Haa, ta­mam şim­di söy­le­yin, esas ge­tir­mek is­te­di­ği­niz kay­nak Ba­tı, ora­dan ge­ti­re­cek­si­niz, ora­dan pa­ha­lı dok­tor ge­le­cek.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Gel­me­sin.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - Pa­ha­lı dok­tor­lar du­rup du­rur­ken gel­mez ar­ka­daş­lar. Tür­ki­ye'ye da­ha faz­la ka­zan­mak için ge­le­cek­ler, da­ha faz­la ka­zan­mak için de si­zin İç Ana­do­lu'da, Do­ğu Ana­do­lu'da­ki sağ­lık  ocak­la­rı­nı­za git­me­ye­cek­ler. Gi­de­cek­le­ri yer­ler bel­li. İs­tan­bul'da, An­ka­ra'da, İz­mir'de, Bur­sa'da­ki bü­yük has­ta­ne­le­re met­ro­pol­le­rin zen­gin­le­ri­ni çek­mek için ge­le­cek­ler­dir. Onun için, onun­la, biz bu ya­say­la sağ­lık so­ru­nu­nu hâlle­de­riz, çö­ze­riz, di­ye lüt­fen avun­ma­yın ve bi­raz dü­şü­nün.

As­lın­da bu ya­sa ba­na gö­re çe­liş­ki­ler­le do­lu. Bir ta­raf­tan di­yor­su­nuz ki, biz Av­ru­pa stan­dart­la­rı­na uy­mak is­ti­yo­ruz, iş­te Av­ru­pa'ya şöy­le adım atı­yo­ruz, böy­le adım atı­yo­ruz; on­dan son­ra da di­yor­su­nuz ki, Sa­yın Baş­ba­ka­nın de­yi­miy­le "100-150 do­la­ra biz dok­tor bu­lu­ruz, hal­kı­mı­zı mu­aye­ne et­ti­ri­riz." Bu mu Av­ru­pa Bir­li­ği­ne gi­riş stan­dar­dı­nız? Bu mu Av­ru­pa Bir­li­ği­ne gir­mek için seç­ti­ği­niz yol?

Millî Eği­tim Ba­ka­nı bu­ra­day­ken -ra­hat ol­du- onu he­men söy­le­mek is­ti­yo­rum, bu­ra­ya dört de­fa gel­miş olan Ya­sa ko­nu­şu­lur­ken de­dim ki, ni­çin bu kad­ro­la­rı ver­mi­yor­su­nuz da bu üni­ver­si­te­de­ki öğ­re­tim üye­le­ri bir an ev­vel ye­tiş­mi­yor? Bu­ra­da isim de ve­re­bi­li­rim, Gi­re­sun Üni­ver­si­te­sin­de hiç pro­fe­sör yok, üni­ver­si­te aç­tı­nız, de­dim. Ken­di­si­ne ya­zı­lı bir so­ru sor­dum, ce­va­bı gel­di. Ne­den kad­ro ver­me­di­ği­ni Millî Eği­tim Ba­ka­nı ay­nen şöy­le açık­lı­yor, di­yor ki: "Üni­ver­si­te­le­rin rek­tör­le­ri bel­li ol­sun, on­dan son­ra dü­şü­nü­rüz." Bu­nu söy­le­miş­tim bu­ra­da, bu kür­sü­de söy­le­dim "Biz­den olur­sa bu kad­ro­la­rı ve­ri­riz, ol­maz­sa ver­me­yiz." di­ye. İş­te si­zin zih­ni­ye­ti­niz, iş­te dü­şün­ce­niz bu ar­ka­daş­lar.

Yan­lış... Şu­ra­dan dö­ne­bi­lir­si­niz. Ba­kın, de­di­ğim gi­bi sağ­lık çok önem­li bir ko­nu­dur. Lüt­fen oy­la­rı­nı­zı ve­rir­ken dik­kat­le dü­şü­nün. Ken­di­niz için ol­ma­ya­cak şe­yi, hiç­bi­ri­ni­zin bir anes­te­zi tek­nis­ye­ni­ne anes­te­zi ver­dir­me­yi is­te­me­ye­ce­ği­ni­zi adım gi­bi bi­li­yo­rum, hem ken­di­ni­ze hem ço­cuk­la­rı­nı­za hem ya­kın­la­rı­nı­za ver­dir­me­ye­ce­ği­ni­zi bi­li­yo­rum. On­dan son­ra da bu­nun yü­küm­lü­lü­ğü­nü bir cer­ra­ha yük­le­ye­cek­si­niz.

Farz edin ame­li­yat­ta has­ta öl­dü. Anes­te­zi tek­nis­ye­ni mi çı­kıp dı­şa­rı­da söy­le­ye­cek "Has­ta­nız öl­dü." di­ye? Yoo, cer­rah çı­ka­cak. "Ku­su­ra bak­ma­yın, has­ta­nı­zı kay­bet­tik." Ee, suç­lu kim? Anes­te­zi tek­nis­ye­ni. Suç ki­me yük­le­ni­yor? Cer­ra­ha. Böy­le iş ol­maz. 21'in­ci yüz­yıl­da, ar­ka­daş­lar, bi­ri­nin yap­tı­ğı­nı baş­ka bi­ri­ne yük­le­ye­mez­si­niz. Ge­lin, şu­nu dü­zel­tin. De­yin ki…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­yurt, lüt­fen to­par­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

MUS­TA­FA ÖZ­YURT (De­vam­la) - To­par­lı­yo­rum Baş­ka­nım.

Anes­te­zi uz­ma­nı­nın ol­ma­dı­ğı yer­de, anes­te­zi tek­nis­ye­ni tek ba­şı­na anes­te­zi ve­re­mez ar­ka­daş­lar. Rönt­gen uz­ma­nı­nın ol­ma­dı­ğı yer­de, rönt­gen tek­nis­ye­ni tek ba­şı­na rönt­gen çe­kip de­ğer­len­di­re­mez ar­ka­daş­lar. Lüt­fen bun­la­rı dü­zel­tin.

De­di­ğim gi­bi, fa­kül­te­ye bir ta­raf­tan gi­rip öbür ta­raf­tan çık­mak­la, her şe­yi bil­di­ği­ni zan­net­me­sin ar­ka­daş­la­rım. Onun için ba­zı şey­le­ri ka­bul­le­nin. Ol­ma­ya­cak şey­le­re de amin de­me­yin.

Ben si­ze yol gös­te­ri­yo­rum. İş­te, bu­ra­da ar­ka­daş­la­rım söy­le­di­ler, fa­lan­ca gel­di, fi­lan­ca gel­di... Ka­yıt­la­ra geç­me­si için bu­nu özel­lik­le is­men söy­lü­yo­rum bu pro­fe­sör­le­ri. Bu pro­fe­sör­ler Tür­ki­ye'de ça­lış­ma­mış­lar­dır.

Yi­ne, ar­ka­daş­la­rım­dan bir ta­ne­si kalk­tı bu­ra­da de­di ki: "Bi­zim he­kim­le­ri­miz Ame­ri­ka'ya gi­di­yor, ora­da ça­lı­şı­yor." Ame­ri­ka'da ECFMG, dil sı­na­vı­nı geç­me­den, FLEX sı­na­vı­nı geç­me­den si­zi has­ta­ne­nin ka­pı­sın­dan bi­le ge­çir­mez­ler ar­ka­daş­lar. Böy­le, biz tut­mu­şuz "Ge­lin, bi­zim mem­le­ke­ti­miz­de ça­lı­şın." di­ye­cek­si­niz. O ka­dar ko­lay de­ğil. Bu­nu kim­se ka­bul et­mez. Ev­ve­la Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı ka­bul et­me­ye­cek­tir, onu söy­le­ye­yim.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Öz­yurt.

Mad­de üze­rin­de, Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na söz is­te­yen İb­ra­him Öz­do­ğan, Er­zu­rum Mil­let­ve­ki­li.

Sa­yın Öz­do­ğan, bu­yu­run.

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (Er­zu­rum) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­li ar­ka­daş­la­rım; 1247 sa­yı­lı Ya­sa Ta­sa­rı­sı üze­rin­de, Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım, 8'in­ci mad­de­de. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, aziz mil­le­ti­mi­zin, bü­yük mil­le­ti­mi­zin ha­ki­ka­ten bü­yük so­run­la­rı var, önem­li ya­sa­la­rın çık­ma­sı ge­re­ki­yor. Fa­kat, bu yü­ce Mec­li­sin ça­tı­sı al­tın­da, Ge­nel Ku­ru­la bak­tı­ğı­mız za­man, aşa­ğı yu­ka­rı otuz ka­dar sa­yın mil­let­ve­ki­li­nin ol­du­ğu­nu gö­rü­yo­ruz. Ha­ki­ka­ten, bu, iç­ler acı­sı bir du­rum­dur.

BAY­RAM ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur) - Bi­raz ön­ce ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­te­di­niz, bu­lun­du.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Bu­gün, ba­sın­da da oku­duk, Sa­yın Baş­ba­kan, bu haf­ta yap­tı­ğı grup top­lan­tı­sın­da, ba­sı­na ka­pa­lı grup top­lan­tı­sın­da, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri­ni, AK Par­ti mil­let­ve­kil­le­ri­ni uya­rı­yor…

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­do­ğan…

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - …şu­ra­da az bir za­man kal­dı…

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­do­ğan… Sa­yın Öz­do­ğan…

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Bu, ha­ki­ka­ten ayıp olu­yor. Bu, Türk mil­le­ti­ne ha­ka­ret olu­yor. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­do­ğan…

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, sık sık…

MEH­MET ER­GÜN DAĞ­CI­OĞ­LU (To­kat) - Ken­di­si­ni bi­zim Ge­nel Baş­ka­nı­mız mı zan­ne­di­yor Sa­yın Baş­kan?

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - …sık sık ka­rar ye­ter sa­yı­sı is­te­ni­yor, mil­le­ti­miz de dert­le­ri­ne çö­züm bek­li­yor.

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­do­ğan…

MEH­MET ER­GÜN DAĞ­CI­OĞ­LU (To­kat) - Da­ha bir da­ki­ka ev­vel ka­rar ye­ter sa­yı­sı var­dı.

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, lüt­fen…

AH­MET RI­ZA ACAR (Ay­dın) - "Ha­ka­ret" ke­li­me­si var Baş­kan.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, şim­di, bu­ra­da ko­nuş­ma­ya geç­me­den ön­ce, ta­bii, ko­nu­nun içe­ri­sin­de geç­ti­ği için de­ğin­mek is­ti­yo­rum. Bun­dan ön­ce­ki mad­de­de, bir Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­li sa­yın mil­let­ve­ki­li­mi­zin, iş­te, ye­rin­den, Sağ­lık Ba­ka­nı­nın ne­re­de ol­du­ğu­nu sor­du­ğun­da, Sa­yın Sağ­lık Ba­ka­nı­nın şu an­da ye­rin­de otu­ran Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı, Yu­na­nis­tan'da ol­du­ğu­nu söy­le­di, ken­di­si­ne Yu­na­nis­tan'da bir üni­ver­si­te ta­ra­fın­dan dok­to­ra pa­ye­si ve­ril­miş ve aka­bin­de bu­na Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­li­ler iti­raz edin­ce, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı de­di­ler ki: "Yu­na­nis­tan siz­den da­ha faz­la de­ğer ve­ri­yor." di­yor.

Bu­ra­da, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bir kü­çült­me var. Türk­çe­yi he­pi­miz iyi bi­li­riz, an­la­mı­nı çok iyi bi­li­riz. As­lı­na ba­kar­sa­nız, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­na böy­le bir dok­to­ra pa­ye­si ve­ril­se Yu­na­nis­tan ta­ra­fın­dan, ben bu­nu bir zül ola­rak ka­bul ede­rim. Ne­den mi? Ba­kı­nız, Or­han Pa­muk'a Türk mil­le­ti­ne ha­ka­ret et­ti­ği "Türk­ler 1 mil­yon Er­me­ni'yi öl­dür­müş­tür, 30 bin Kürt'ü öl­dür­müş­tür." de­di­ği için No­bel Ede­bi­yat Ödü­lü ve­ril­di. Bu bir zül­dür. Bu da,  be­nim ka­na­atim­ce, ay­nı bir şey­ler­den bir şey­dir.

ASIM AY­KAN (Trab­zon) - İb­ra­him Bey, bun­la­rı Mec­lis tu­ta­nak­la­rı­na ge­çirt­me.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) -  Ya­ni, ha­ki­ka­ten, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­nın bu şe­kil­de ce­vap ver­me­si­ni nor­mal kar­şı­la­mı­yo­rum de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Bu böy­le.

ASIM AY­KAN (Trab­zon) - İb­ra­him Bey…

MEH­MET KURT (Sam­sun) - Ayıp, ayıp!

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Ba­kın, bir şey söy­le­mek is­ti­yo­rum. Bun­lar önem­li­dir, ta­ri­hi­miz­de de var­dır. II. Ab­dül­ha­mit Han, önem­li ka­rar­lar ve­re­ce­ği za­man Rus el­çi­si­ni ça­ğı­rı­yor, ne di­yor­sa ak­si­ni ya­pı­yor. Ben, bu­nu bu şe­kil­de an­la­rım de­ğer­li ar­ka­daş­lar. Bu böy­le.

Şim­di, bu gö­rüş­tü­ğü­müz mad­de­de, gö­rü­şe­ce­ği­miz mad­de­de "izin­li Türk he­kim­le­ri"nin ye­ri­ne "me­zun he­kim­ler" iba­re­si ge­ti­ri­li­yor de­ğer­li ar­ka­daş­lar.

ASIM AY­KAN (Trab­zon) - İb­ra­him Bey, yan­lış­la­rı Mec­lis tu­ta­nak­la­rı­na ge­çir­ti­yor­sun!

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Ba­kı­nız bir şe­yi an­lat­mak is­ti­yo­rum. Bu, bü­tün mil­le­ti­miz­de böy­le­dir; bir in­san bir avu­kat ara­dı­ğı za­man, bir he­kim ara­dı­ğı za­man, ya­kı­nı­na, eşi­ne dos­tu­na, ar­ka­da­şı­na so­rar: "İyi bir he­kim ta­nı­yor mu­su­nuz? İyi bir dâhi­li­ye­ci ta­nı­yor mu­su­nuz? İyi bir ço­cuk uz­ma­nı ta­nı­yor mu­su­nuz?" Ne­den de­ğer­li ar­ka­daş­lar? Ba­kın, has­ta psi­ko­lo­ji­si­dir. Has­ta, he­ki­miy­le hissî ve duy­gu­sal bir bağ­lan­tı ku­rar. Şu da ke­sin­dir ki, bü­tün mil­let­ler­de böy­le­dir, her mil­let ken­di mil­le­tin­den olan he­ki­mi­ne mu­aye­ne ol­mak is­ti­yor. Şim­di, bu­ra­da, AK Par­ti sa­yın mil­let­ve­ki­li, zan­ne­di­yo­rum Sa­yın Alim Tunç, çık­tı, iş­te Al­man­ya'da, Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'nde ya­ban­cı he­kim ça­lış­tı­rıl­dı­ğın­dan bah­set­ti. De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Al­man­ya'da Türk he­ki­mi fi­lan, ya­ban­cı he­kim ça­lış­tır­maz­lar. Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'nin de sos­yo­lo­jik ya­pı­sı çok fark­lı­dır, ora­da yüz­den faz­la et­nik grup ya­şı­yor ve az ön­ce, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si sa­yın mil­let­ve­ki­li­nin de­di­ği gi­bi, ora­da ya­ban­cı di­li, önem­li sı­nav­la­rı ver­me­dik­ten son­ra Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'nde kim­se­ye dok­tor­luk yap­tır­maz­lar.

Şim­di, Ata­türk, ha­ki­ka­ten -bu­nu, bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nın gö­rü­şül­me­si mü­na­se­be­tiy­le her­kes he­men he­men söy­le­di- "Be­ni Türk he­kim­le­ri­ne ema­net edi­niz." de­miş. Bu­nu, böy­le, sı­ra­dan söy­len­miş bir ve­ci­ze ola­rak an­la­ma­ya­lım de­ğer­li ar­ka­daş­lar; hiç­bir in­san, te­mel­de, ya­ban­cı bir he­ki­me ka­ti­yet­le gü­ven­mez. Şim­di, di­ye­lim ki bu ya­sa ta­sa­rı­sı ka­nun­laş­tık­tan son­ra, ki oy­la­rı­nız­la ka­nun­la­şa­cak, bu­nu fark edi­yo­ruz, ama, zan­ne­di­yo­rum ki Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı ta­ra­fın­dan ge­ri dön­dü­rü­le­cek­tir. Ne­den ge­ri dön­dü­rü­le­cek­tir? Bun­dan ön­ce­ki mad­de­de, anes­te­zi uz­man­la­rı­nın ye­ri­ne anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri­ni -bu­lun­ma­dı­ğı yer­de- ko­yu­yor­su­nuz ve bun­lar gö­rev ya­pa­cak. Bu­nu, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­nın ka­bul et­me­si müm­kün de­ğil­dir. Bu, bi­li­me ve bi­lim eti­ği­ne uy­gun de­ğil­dir. Bu, hem anes­te­zi uz­man­la­rı­na ha­ka­ret­tir hem bü­tün he­kim­le­re ha­ka­ret­tir ve bu, ay­nı za­man­da, aziz mil­le­ti­mi­zi, bü­yük mil­le­ti­mi­zi ha­fi­fe al­mak an­la­mı­na ge­li­yor. De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­nu bu şe­kil­de söy­le­mek is­ti­yo­rum.

Şim­di, he­kim me­se­le­si­ni hâllet­me­den ön­ce şu­nu dü­şün­mek la­zım. Tür­ki­ye'miz­de, önem­li oran­da, ta­bii cum­hu­ri­yet ta­ri­hi­miz içe­ri­sin­de çok sa­yı­da de­ğer­li he­kim­le­ri­miz ye­tiş­ti, fa­kat, bu Hükûmet dö­ne­min­de de­ğer­li he­kim­le­ri­miz ran­tabl bir şe­kil­de ça­lış­tı­rı­la­ma­dı. Ba­kı­nız, ben ec­za­cı­yım, şun­dan do­la­yı bi­li­yo­rum: Bil­has­sa sağ­lık ocak­la­rın­da he­kim­le­ri­miz ran­tabl bir şe­kil­de ça­lış­tı­rıl­mı­yor. Bir sağ­lık oca­ğın­da 7-8 ta­ne he­kim bu­lu­nu­yor, fa­kat, bun­lar nö­bet­le­şe ola­rak gö­rev­le­ri­ni ya­pı­yor­lar, di­ğer­le­ri de otu­ru­yor ar­ka­daş­lar. Bir de­fa, bu açı­dan he­kim me­se­le­si­ni bir hâllet­mek la­zım ve ran­tabl bir hâle ge­tir­mek la­zım, bu­nu hâllet­me­den, ya­ban­cı he­kim­le, şu bu fi­lan de­ğil…

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, dün de ben bir ko­nuş­ma yap­tım bu­ra­da. Be­nim ko­nuş­mam­dan son­ra, bir de­ğer­li mes­lek­ta­şım, Sa­yın Ah­met Ya­şar Bey çık­tı ba­na ce­vap ver­di ve hâlâ da­ha -Türk­çe­de gü­zel bir ata­sö­zü­müz var­dır- "Odu­nu­mun pa­ra­sı." de­di, "İl­la da ec­za­cı­lar­dan dok­tor ya­pa­ca­ğız." de­di. Ben dün de­dim ki de­ğer­li ar­ka­daş­lar: Bu, ec­za­cı­la­ra ha­ka­ret­tir.

AH­MET YA­ŞAR (Ak­sa­ray) - Ne ha­ka­re­ti?

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Sa­yın Ah­met Ya­şar, ha­ka­ret­tir. Ne oku­dun? So­ru­yo­rum.

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­do­ğan, lüt­fen…

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Dün bir iki der­si söy­le­din. Far­ma­sö­tik kim­ya oku­ma­dın mı, far­ma­ko­lo­ji oku­ma­dın mı, far­ma­sö­tik bo­ta­nik yo­ğun bir şe­kil­de oku­ma­dın mı?

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­do­ğan, lüt­fen Ge­nel Ku­ru­la hi­tap eder mi­si­niz.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­kın… Ve bit­ki kim­ya­sı olan far­ma­kog­no­zi oku­ma­dın mı? Pe­ki, bun­lar tıp fa­kül­te­sin­de oku­tu­lu­yor mu? Or­tak ders ne var?

AH­MET YA­ŞAR (Ak­sa­ray) - Okun­sun iş­te.

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (De­vam­la) - Bun­da or­tak ders ne var oku­du­ğun se­nin? Bir dö­nem ana­to­mi oku­dun, bir dö­nem fiz­yo­lo­ji oku­dun. Pe­ki, ana­to­mi at­la­sın­dan ha­be­rin var mı? Bu­nun­la he­kim ola­bi­lir mi­sin sen? Ya­zık! Ya­zık!

Ba­kın, dün de söy­le­dim; ec­za­cı­lık mes­le­ği, ken­di­ne mah­sus öz­gün bir bi­lim da­lı­dır. Bu­nu bir de­fa kü­çük dü­şü­re­mez­si­niz. Bu, hem ec­za­cı­la­ra ha­ka­ret­tir hem de dok­tor­la­ra ya­pı­lan bir ha­ka­ret­tir. Ne ken­di mes­lek­taş­la­rı­ma ha­ka­re­ti ka­bul ede­rim ne de de­ğer­li he­kim­le­ri­mi­ze ya­pı­lan ha­ka­re­ti as­la ve ka­ti­yet­le ka­bul et­mem.

Si­zin bel­li ki uzun yıl­lar ec­za­cı­lık yap­tı­ğı­nız yok. Ec­za­cı de­mek, sa­de­ce ec­za­ne­de ilaç sat­mak an­la­mı­na mı ge­li­yor? Ec­za­cı­nın, ev­ve­li­yat­la, ilaç fab­ri­ka­la­rın­da ilaç ya­pan bir mes­lek er­ba­bı ol­du­ğu­nu bil­mi­yor mu­sun? Far­ma­sö­tik tek­no­lo­ji dört dö­nem oku­ma­dın mı Sa­yın Ah­met Ya­şar? Ya­zık! Ya­zık!

Ba­kın, bir şey da­ha söy­le­mek is­ti­yo­rum. Bu ve­si­ley­le Ana­va­tan Par­ti­si­ni de kü­çük gös­ter­di. As­lın­da mey­ve­li ağaç taş­la­nır. Si­zin AK Par­ti­nin oy­la­rı­nın tek ha­ne­li ra­kam­la­ra doğ­ru yu­var­lan­dı­ğı­nı, düş­tü­ğü­nü siz bi­li­yor mu­su­nuz? Siz bo­şu­na avu­nu­yor­su­nuz, bo­şu­na avu­nu­yor­su­nuz. Ken­di­ni­zi hâlâ da­ha ye­şil­li, gü­zel, si­ne­mas­kop rü­ya­da farz edi­yor­su­nuz. Ya­zık! Bu il­kel dü­şün­ce­ler­le Tür­ki­ye'de­ki he­kim açı­ğı­nı as­la ve ka­ti­yet­le ka­pa­ta­maz­sı­nız. Bu­nu bu­ra­dan bu şe­kil­de… Vak­tim de do­lu­yor. İn­şal­lah bir da­ha­ki mad­de­nin bi­ri­sin­de de bu ko­nu­yu tek­rar ele al­mak is­ti­yo­rum.

He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Öz­do­ğan.

Mad­de üze­rin­de şah­sı adı­na söz is­te­yen Alim Tunç, Uşak Mil­let­ve­ki­li.

Bu­yu­run Sa­yın Tunç.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; 1247 sa­yı­lı Ya­sa­nın 8'in­ci mad­de­si üze­ri­ne şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bi­raz ön­ce de­ğer­li ko­nuş­ma­cı­la­rı din­le­dik­ten son­ra şöy­le bir dü­şün­düm: Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti dev­le­tin­de ya­şı­yo­ruz ve bu­ra­da mes­lek ola­rak he­kim­lik ya­pan­lar ve sü­rek­li ola­rak bu hiz­me­ti alan in­san­la­rı­mız var. Ben, bu ko­nuş­ma­cı ar­ka­daş­la­rın, bel­ki mes­le­ği­ni yap­mış ola­bi­lir­ler ama, hiç has­ta ola­rak sa­ba­hı bek­le­me­dik­le­ri­ni, hiç has­ta ya­kın­la­rıy­la be­ra­ber ıs­tı­rap çek­me­dik­le­ri­ni dü­şü­nü­yo­rum. Eğer öy­le çek­miş ol­sa­lar­dı bu ko­nuş­ma­la­rı yap­maz­lar­dı. Ül­ke­nin ger­çek­le­ri­ni, ül­ke­nin sı­kın­tı­la­rı­nı za­ten bu­gü­ne ka­dar çö­ze­bil­miş ol­sa­lar­dı bu ik­ti­dar­lar, bi­ze sı­ra gel­mez­di, biz bun­la­rı yap­mak zo­run­da kal­maz­dık.

ALİ ARS­LAN (Muğ­la) - Has­bel­ka­der gel­di­niz.

ALİM TUNÇ (De­vam­la) - Bu ül­ke­nin so­run­la­rı­nı an­cak AK Par­ti İk­ti­da­rı çö­zer.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Dört yıl ol­du, ne­yi çöz­dü­nüz?

ALİM TUNÇ (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­lar, şim­di, bu­gü­ne ka­dar, şu an­da uy­gu­la­ma­da anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri ol­sun, rönt­gen uz­man­la­rı ol­sun ve bir keş­me­keş­lik; sağ­lık­ta, sağ­lık ça­lı­şan­la­rı­nın sı­kın­tı­la­rı ve bun­dan hiz­met alan in­san­la­rın sı­kın­tı­la­rı biz gel­me­den ön­ce had saf­ha­day­dı. Biz ne­yi de­ğiş­tir­dik, ne yap­tık:

Bir ke­re, ön­ce­lik­le tek ça­tı al­tın­da top­la­dık sağ­lı­ğı, siz­le­rin kar­şı çık­ma­sı­na rağ­men, mu­ha­le­fe­tin kar­şı çık­ma­sı­na rağ­men. Kim ka­zanç­lı çık­tı? Ça­lı­şan­lar ka­zanç­lı çık­tı, va­tan­daş­la­rı­mız ka­zanç­lı çık­tı. Ne­den mi? Dö­ner ser­ma­yey­le, per­for­man­sa bağ­lı ça­lış­may­la, he­kim­le­ri­miz bu­gü­ne ka­dar kırk yıl­dır al­ma­dık­la­rı eko­no­mik ola­rak iyi­li­ği al­dı­lar.

YÜ­CEL AR­TAN­TAŞ (Iğ­dır)- Va­tan­daş­tan alı­yor pa­ra­yı.

ALİM TUNÇ (De­vam­la) - Pe­ki di­yor­lar ki, bun­lar emek­li­li­ği­ne yan­sı­mı­yor. Doğ­ru. Sos­yal Gü­ven­lik Ka­nu­nu, ye­ni çı­kar­dı­ğı­mız ka­nun yü­rür­lü­ğe gir­di­ğin­de al­dık­la­rı her üc­ret emek­li­lik­le­ri­ne yan­sı­ya­cak, çö­züm bu­ra­da.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Vaz­geç mil­let­ve­ki­li maa­şın­dan, dok­tor ma­aşı al, otur!

ALİM TUNÇ (De­vam­la) - Siz din­le­me­si­ni öğ­re­nin ha­nı­me­fen­di. Hiç si­ze ya­kış­mı­yor. Ben, si­zi hep din­le­dim bu­ra­da. Hiç ya­kış­mı­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­gün, bu ül­ke­de dok­tor­lar bir gün­de ye­tiş­mi­yor, yir­mi iki yıl, en az yir­mi iki yıl ça­lış­ma­sı ge­re­ki­yor ve ül­ke­miz­de bir ger­çek var ki, anes­te­zi uz­ma­nı sa­yı­sı ye­ter­siz.

Ben şu­nu da be­lirt­mek is­ti­yo­rum: Bu­gü­ne ka­dar, cum­hu­ri­yet ta­ri­hi dö­ne­min­de 2002 yı­lı­na ka­dar anes­te­zi uz­man sa­yı­sı ne ka­dar, bi­li­yor mu­su­nuz ar­ka­daş­lar? 1.700 ci­va­rın­da. 2002'den 2006'ya ka­dar olan dö­nem­de ise 3.365 ki­şi ye­tiş­miş.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Siz mi ye­tiş­tir­di­niz on­la­rı? Ne yap­tı­nız ya­ni?

ALİM TUNÇ (De­vam­la) - Ha­yır. Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­na Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­mu­nun is­te­di­ği bü­tün ta­lep­ler, anes­te­ziy­le il­gi­li, uz­man­lık­la il­gi­li bü­tün ta­lep­ler ay­nı on­la­rın is­te­di­ği şe­kil­de ve­ril­di­ği için bu ye­tiş­ti.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Da­ha ço­ğu­nu ve­rin de tek­nis­ye­ne ge­rek kal­ma­sın.

BAŞ­KAN - Sa­yın Arıt­man, lüt­fen…

ALİM TUNÇ (De­vam­la) - Ama, ka­pa­si­te bu ka­dar, ka­pa­si­te ma­ale­sef bu ka­dar. İş­te ol­mu­yor, bü­tün gü­zel­lik­ler bir ara­da ol­mu­yor, keş­ke ol­sa. O ka­pa­si­te da­ha faz­la ol­sa da, da­ha faz­la tıp fa­kül­te­le­ri ol­sa da, da­ha faz­la eği­tim ku­rum­la­rı ol­sa da, da­ha faz­la eği­tim has­ta­ne­le­ri ol­sa da bun­lar ve­ril­se ve bu anes­te­zi tek­nis­yen­le­ri de­ğil de anes­te­zi uz­man­la­rı bu gö­rev­le­ri yap­sa­lar, biz de bu­nu is­ti­yo­ruz. Ama, şu an­da mev­cut bir du­rum var.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bir fık­ra var, he­pi­ni­zin çok iyi bil­di­ği bir fık­ra. İş­te, ba­lon­la se­ya­hat eden bir ki­şi da­ha son­ra sı­kın­tı­ya dü­şü­yor ve du­ru­yor. Di­yor ki: "Sen kim­sin? Ben ne­re­de­yim?" di­yor ve de­vam edi­yor: "Ben bil­dim, siz pro­fe­sör­sü­nüz." di­yor. "Ne­re­den bil­din?" di­yor. "Söy­le­dik­le­ri­ni­zin hep­si doğ­ru, ama işi­me ya­ra­mı­yor." Şim­di, bu­ra­da da ko­nu­şu­lan­la­rın hep­si doğ­ru, ama işi­mi­ze ya­ra­mı­yor. Has­ta­lar kuy­ruk­lar­da bek­le­me­sin, sa­ba­ha ka­dar acı için­de kıv­ran­ma­sın, bir an ön­ce bun­la­ra çö­züm bu­la­lım.  Yi­ne, cer­rah­la­rı­mız sı­kın­tı­ya düş­me­sin, on­la­rın so­rum­lu­luk­la­rı­nı en azın­dan si­gor­tay­la kar­şı­la­ya­lım. Ya­ni, her­han­gi ki­şi sı­kın­tı­ya düş­me­sin bu­ra­da.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Ya­ban­cı ser­ma­ye­ye pa­ra ka­zan­dır­mak, ger­çe­ği bu. Ya­ban­cı si­gor­ta şir­ket­le­ri­ne pa­ra ka­zan­dır­mak, yap­tı­ğı­nız bu. Ne he­kim ne has­ta umu­ru­nuz­da de­ğil.

ALİ TUNÇ (De­vam­la) - Ama, en önem­li­si de va­tan­daş­la­rı­mız sağ­lık hiz­met­le­ri­ni ra­hat bir şe­kil­de al­sın­lar. Bu­ra­da hiç kim­se üzül­me­sin. Bi­zim is­te­di­ği­miz, bi­zim yap­ma­ya ça­lış­tı­ğı­mız ka­nun bu za­ten. Ama, bu­gü­ne ka­dar sa­de­ce he­kim­lik yap­mış­sa, has­ta­la­rın ya­kın­la­rıy­la, has­ta­lık­lar­la, halk­la iç içe ol­ma­dık­ça bu sı­kın­tı­la­rı bil­me şan­sı ol­maz.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Tunç, lüt­fen…

Bu­yu­run.

ALİM TUNÇ (De­vam­la) - Sa­de­ce mu­aye­ne­ha­ne­den has­ta­ne­ye, has­ta­ne­den mu­aye­ne­ha­ne­ye git­miş in­san­lar bu ıs­tı­rap­la­rı, bu sı­kın­tı­la­rı bi­le­me­ye­bi­lir, doğ­ru­dur. An­cak, bu­gü­ne ka­dar sı­kın­tı­la­rı bir bir çö­zü­yo­ruz. Şu ana ka­dar yap­tık­la­rı­mı­zı, he­kim­le­ri­mi­zin, sağ­lık per­so­ne­li­nin dö­ner ser­ma­ye­den ka­zan­dık­la­rı­nı, 1980'den bu ta­ra­fa hiç­bir hükûmet ve­re­me­miş­tir. Hep es­kiy­le, 1960'lar­la hep övü­nü­lü­yor. Biz de övü­nü­yo­ruz, 1960'lar­da rah­met­li Nus­ret Fi­şek bu ül­ke­ye bir ye­ni­lik ge­tir­miş­tir, ama on­dan son­ra ge­len­ler bir tuğ­la ko­ya­ma­mış ki, iş­te biz ko­yu­yo­ruz. O gö­rev bi­ze na­sip ol­du.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Ayıp, ayıp!

Sa­taş­ma var efen­dim, sa­taş­ma var. Sa­taş­ma var. Pro­fe­sör ar­ka­daş­la­rı­mı­za sa­taş­ma var. Bir aka­de­mik un­va­na sa­taş­ma var. Aka­de­mik un­va­na sa­taş­ma var.

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Sa­yın Baş­kan… Sa­yın Baş­kan…

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Ak­de­mir.

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mes­lek­ta­şı­mız, pro­fe­sör­lük tit­ri­nin…

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Aka­de­mik un­va­na sa­taş­ma var efen­dim.

BAŞ­KAN - Sa­yın Arıt­man, lüt­fen, bir otu­run.

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Pro­fe­sör­lük mes­le­ği­nin, pro­fe­sör­lük tit­ri­nin bir işe ya­ra­ma­dı­ğı­nı bir fık­ray­la an­lat­ma­ya ça­lış­tı. Tüm pro­fe­sör­le­re ve pro­fe­sör­lük tit­ri­ne yö­nel­ti­len bu yan­lı­şın dü­zel­til­me­si­ni ri­ca edi­yo­rum ve bu ne­den­le söz is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Tu­ta­nak­la­ra geç­miş­tir Sa­yın Ak­de­mir, bu­yu­run.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Ön­ce ben söz is­te­dim Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Lüt­fen otu­rur mu­su­nuz Sa­yın Neş­şar.

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Ama, ken­di­si­ne ders ve­ren pro­fe­sör­le­rin tit­ri­ni inkâr eden he­ki­mi ben bu­ra­dan te­lin edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Mad­de üze­rin­de, şah­sı adı­na söz is­te­yen Bay­ram Öz­çe­lik, Bur­dur Mil­let­ve­ki­li.

Bu­yu­run Sa­yın Öz­çe­lik. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAY­RAM ÖZ­ÇE­LİK (Bur­dur) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 1247 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 8'in­ci mad­de­si üze­rin­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Dün­ya Sağ­lık Ör­gü­tü­nün Av­ru­pa lis­te­sin­de­ki 52 ül­ke ara­sın­da Tür­ki­ye, nü­fu­sa oran­la he­kim sa­yı­sı iti­ba­rıy­la son sı­ra­da yer alı­yor. He­ki­me ih­ti­yaç du­yu­lan yer­ler­de açı­lan 1.000 uz­man kad­ro­su için 200 he­kim baş­vu­ru­yor. Tür­ki­ye'de­ki he­kim da­ğı­lı­mın­da ola­ğa­nüs­tü bir den­ge­siz­li­ği or­ta­dan kal­dır­mak için yo­ğun ça­lış­ma­lar içe­ri­sin­de­yiz. An­ka­ra'da 648 ki­şi­ye, Hakkâri'de 11.850 ki­şi­ye 1 uz­man he­kim dü­şü­yor, ül­ke or­ta­la­ma­sı ise 1.446. Pra­tis­yen he­kim da­ğı­lı­mı da da­ha iyi de­ğil. Me­se­la, Ağ­rı'da oran 7.135 ki­şi­ye 1 pra­tis­yen iken, İz­mir'de 1.775 ki­şi­ye 1, Tür­ki­ye or­ta­la­ma­sı ise pra­tis­yen he­kim­de 2.676. Tür­ki­ye'de yak­la­şık 100 bin he­kim var. Tıp fa­kül­te­le­ri her yıl 4.500 ta­ne me­zun ve­ri­yor. Ya­ban­cı dok­tor uy­gu­la­ma­sı­na ise Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le uyum ya­sa­la­rı ge­re­ği ge­çi­le­cek ve Brük­sel'de ya­pı­lan Ta­ra­ma Top­lan­tı­sı'nda gün­de­me gel­miş olu­yor. 100 bin ki­şi­ye dü­şen he­kim sa­yı­sı İtal­ya'da 563 iken, Tür­ki­ye'de 123. Uy­gu­la­ma ay­nı za­man­da he­kim açı­ğı­nın gi­de­ril­me­si­ne de kat­kı sağ­la­ya­cak. Ya­ban­cı­la­ra is­tih­dam ka­pı­sı­nın açıl­ma­sı di­ğer mes­lek grup­la­rı­nı da kap­sı­yor. Ay­rı­ca, uy­gu­la­may­la, be­yin gö­çü­nün ter­si­ne çev­ril­me­si de amaç­lan­mış­tır.

Tür­ki­ye'de­ki tıp fa­kül­te­le­rin­de öğ­re­nim gö­ren ya­ban­cı­lar da­ha şans­lı gö­rü­nü­yor. Hâli­ha­zır­da oku­yan ya­ban­cı uy­ruk­lu öğ­ren­ci sa­yı­sı Tür­ki­ye'de 15 bin ci­va­rın­da. Bun­la­rın ço­ğun­lu­ğu Or­ta As­ya Türk cum­hu­ri­yet­le­ri kö­ken­li ve yak­la­şık ise tıp fa­kül­te­le­ri­miz­de 3 bin ta­ne ya­ban­cı öğ­ren­ci­miz var. Sağ­lık Ba­ka­nı­mız ka­mu­oyu­na bir ko­nu­yu ta­şı­yor­sa, bu ko­nu iti­nay­la mü­za­ke­re edi­le­rek ve­rim­li bir so­nu­ca va­rıl­ma­lı­dır. Bu ül­ke­nin Sağ­lık Ba­ka­nı di­yor ki: "Dok­tor sa­yı­sı ek­sik." O hâlde, al­ter­na­tif çö­züm yol­la­rıy­la bu ko­nu­nun ay­dın­lı­ğa ka­vuş­tu­rul­ma­sı ge­re­ki­yor.

He­kim sa­yı­sı ye­ter­li ol­ma­yın­ca, ak­tif ça­lı­şan he­kim­le­ri­mi­zin de üze­rin­de­ki yük art­mış olu­yor. Bu ko­nu­da he­kim ca­mi­ası yo­ğun bir me­sa­iy­le kar­şı kar­şı­ya gel­mek­te­dir, bu da sağ­lık hiz­met­le­rin­de in­san­la­rı­mı­zın mağ­du­ri­ye­ti­ne ze­min oluş­tur­mak­ta­dır. İn­san sağ­lı­ğı­nı is­tis­ma­ra gö­tü­re­cek tüm yol­la­rın or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­sı ge­re­ki­yor. Dik­kat edi­lir­se, dok­tor­la­rın per­for­man­sa gö­re öde­me­ler­le ge­lir­le­ri ar­tın­ca, ço­ğu, mu­aye­ne­ha­ne­le­ri­ni ka­pat­tı­lar. Bu, as­lın­da, ses­siz­ce ger­çek­le­şen bü­yük bir de­ği­şim­dir.

Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Öz­çe­lik.

Mad­de üze­rin­de so­ru-ce­vap iş­le­mi ya­pı­la­cak­tır.

Sa­yın Ka­ma­cı…

NA­İL KA­MA­CI (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, Tür­ki­ye'nin 1995 yı­lın­da Dün­ya Ti­ca­ret Ör­gü­tü­ne üye di­ğer ül­ke­ler­le im­za­la­dı­ğı Hiz­met Ti­ca­re­ti Ge­nel An­laş­ma­sı'nın ta­raf ül­ke­le­rin iç po­li­ti­ka­la­rıy­la il­gi­li ge­rek­tir­di­ği en önem­li ta­ah­hüt, ka­mu hiz­met­le­ri­nin ser­best­leş­me­si, baş­ka bir ifa­dey­le, özel­leş­ti­ril­me­si ve ulus­la­ra­ra­sı re­ka­bet or­ta­mı­na açıl­ma­sı­dır. Ya­ni, böy­le­lik­le, dev­le­tin, sa­vun­ma ve gü­ven­lik gi­bi tam ka­mu­sal hiz­met­le­rin dı­şın­da­ki ya­rı ka­mu­sal ve özel hiz­met­le­ri pi­ya­sa­ya açı­la­cak­tır. Ay­nen özel sek­tö­rün üret­ti­ği mal ve hiz­met­ler gi­bi fi­yat­lan­dı­rı­lıp su­nu­la­cak­tır. Bu bir ta­ah­hüt­tür. Bu çer­çe­ve­de, sağ­lık hiz­met­le­ri­nin fi­yat­lan­dı­rıl­ma­sı ka­mu­sal ter­cih­le­re gö­re mi, yok­sa, pi­ya­sa ko­şul­la­rı­na gö­re mi ya­pı­la­cak­tır? Eğer, pi­ya­sa ko­şul­la­rı­na gö­re ya­pı­la­cak­sa, bu du­rum, Ana­ya­sa'mız­da dev­le­ti­mi­zin te­mel ni­te­lik­le­rin­den bi­ri­si sa­yı­lan sos­yal dev­let il­ke­siy­le ne de­re­ce bağ­daş­mak­ta­dır?

2006 yı­lı so­nu iti­ba­rıy­la, Dün­ya Ti­ca­ret Ör­gü­tü nez­din­de sağ­lık hiz­met­le­ri baş­lı­ğın­da sun­du­ğu­muz ta­ah­hüt­ler ne­ler­dir? Bu ta­ah­hüt­le­rin ka­za­nım­la­rı­nın ve gö­tü­rü­le­ri­nin ne­ler ola­ca­ğı Ba­kan­lık ta­ra­fın­dan de­ğer­len­di­ril­miş mi­dir?

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ka­ma­cı.

Sa­yın Ka­ya…

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Ba­kan, sağ­lık­la il­gi­li sor­du­ğu­muz so­ru­la­ra, ta­bii ki, Sağ­lık Ba­ka­nı ol­ma­dı­ğı için ya­zı­lı ce­vap ve­re­ce­ği­ni söy­le­di­ği için, ya­zı­lı ol­ma­yan şe­kil­de ce­vap ve­re­cek bir so­ru sor­ma­yı dü­şü­nü­yo­rum.

İz­mir'in sim­ge­le­rin­den olan Ata­türk Li­se­si­nin 400 ki­şi­lik bir sa­lo­nu AKP İz­mir İl Genç­lik Kol­la­rı Baş­kan Yar­dım­cı­sı Ha­kan Yıl­dız'a ay­lık 15 bin YTL'ye ki­ra­lan­mış ve da­ha ön­ce kül­tü­rel ve sa­nat­sal gös­te­ri ve top­lan­tı­la­rın ya­pıl­dı­ğı bu sa­lon, ar­tık, AKP'nin top­lan­tı­la­rı­na ev sa­hip­li­ği yap­mak­ta­dır. Bu olay­dan ha­be­ri­niz var mı?

İz­mir'le öz­deş­leş­miş olan bu oku­lun si­ya­si par­ti top­lan­tı­la­rı­na tah­sis edil­me­si­ni na­sıl kar­şı­lı­yor­su­nuz? Ve­li­le­rin çok bü­yük tep­ki gös­ter­di­ği bu ola­ya mü­da­ha­le et­me­yi dü­şü­nü­yor mu­su­nuz?

Bu ara­da, Bat­man-Ger­cüş'e bağ­lı Bo­ğaz­köy'de kuş gri­bi va­ka­sı tes­pit edil­miş­tir. Bi­raz ön­ce ha­ber gel­di. Sağ­lık Ba­ka­nı­nın ye­rin­de otur­du­ğu­nuz için, ora­ya git­me­yi ve her­han­gi bir ön­lem al­ma­yı dü­şü­nü­yor mu­su­nuz?

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ka­ya.

Sa­yın Ba­loğ­lu…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Ge­çen ay An­tal­ya'da sağ­lık ocak­la­rı­na zi­ya­ret­te bu­lun­duk, mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım­la. Otu­za ya­kın sağ­lık oca­ğı­na git­tik, otu­zu­nun da ya­pı­sı fark­lıy­dı. Hiç­bi­ri­si bir­bi­ri­ne ben­ze­mi­yor. Da­ha doğ­ru­su bir­bi­ri­ne ben­ze­yen iki ta­ne sağ­lık oca­ğı yok. Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı, sağ­lık ocak­la­rı­nı bir stan­dar­da ka­vuş­tur­ma yö­nün­de bir ça­lış­ma ya­pı­yor mu? Bi­rin­ci­si bu.

İkin­ci­si de, sağ­lık ocak­la­rı­nı dok­tor­suz bı­rak­mak ye­ri­ne, hiç yap­ma­sa­lar da­ha iyi ol­ma­ya­cak mı?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­loğ­lu.

Sa­yın Neş­şar…

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Ben Sa­yın Ba­ka­na şu­nu sor­mak is­ti­yo­rum: İt­hal he­kim­le­rin özel sek­tör­de ça­lış­tı­rı­la­ca­ğı di­le ge­ti­ri­li­yor. Da­ha ön­ce de Baş­ba­ka­nın de­di­ği gi­bi, özel sek­tör­de bu Or­ta As­ya'dan ge­le­cek he­kim­ler 100-150 do­la­ra ça­lı­şır­lar ifa­de­si var. Bir de ta­bii, ül­ke­miz­de has­ta­la­rın he­ki­me ulaş­ma­da zor­luk çek­ti­ği böl­ge­ler da­ha çok kır­sal ve do­ğu­ya doğ­ru olan böl­ge­le­ri­miz, mah­ru­mi­yet böl­ge­le­ri­miz. Şim­di, özel sek­tör­de ucu­za ça­lı­şa­cak bir he­ki­min do­ğu­da ça­lış­mak ye­ri­ne İs­tan­bul'da ça­lış­ma­ya­ca­ğı­nı, An­ka­ra'da ça­lış­ma­ya­ca­ğı­nı… Ya­ni, özel sek­tö­rün de do­ğal ola­rak işi­ne ge­lir, ucu­za ça­lış­tı­ra­cak he­kim bul­muş­tur has­ta­ne­sin­de. Bu­nu aca­ba na­sıl ga­ran­ti ede­cek­ler? Onu çok me­rak edi­yo­rum.

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Neş­şar.

Sa­yın Ak­de­mir…

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Sa­yın Baş­kan, Ba­ka­nı­mı­za kı­sa üç so­rum var:

1- Tıb­bi etik ku­ral­la­rı­na gö­re, Tür­ki­ye'de, bir he­ki­min kaç has­ta­ya bak­ma­sı ge­re­ki­yor?

2- Özel­lik­le he­ma­to­lo­ji has­ta­la­rı… He­men he­men her gün, ba­na, sı­kın­tı için­de te­le­fon açan has­ta sa­hip­le­ri var. He­ma­to­lo­ji kli­nik­le­rin­de yer ol­ma­dı­ğın­dan ya­kı­nı­yor­lar. Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın kaç ta­ne he­ma­to­lo­ji kli­ni­ği var? Bu sı­kın­tı­yı ne za­man gi­de­re­cek­ler?

3- Yo­ğun ba­kım has­ta­la­rı özel­lik­le sı­kın­tı için­de. Yi­ne, he­kim ol­ma­mız do­la­yı­sıy­la sü­rek­li arı­yor­lar. Yo­ğun ba­kım kli­nik­le­rin­de ya da bi­rim­le­rin­de has­ta­la­ra yer yok­tur. Bu ek­sik­lik­le­ri ne za­man ta­mam­la­ya­cak­lar?

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ak­de­mir.

Sa­yın Tan­doğ­du…

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - Sa­yın Ba­ka­nı­mın ya­zı­lı ola­rak bu ce­va­bı ver­me­si­ni is­te­ye­ce­ğim, çün­kü, ken­di ko­nu­su­nun çok dı­şın­da.

Av­ru­pa'da, ge­liş­miş ül­ke­ler­de, rad­yo­lo­ji tek­nis­yen­le­ri­nin, ya­ni, rönt­gen tek­nis­yen­le­ri­nin bir gün­de 50-60 ta­ne has­ta­nın fil­mi­ni çek­me­si müm­kün de­ğil­ken, bi­zim ül­ke­miz­de 100-150 ta­ne rönt­gen fil­mi çe­ken tek­nis­yen­le­ri­miz var. Av­ru­pa ül­ke­le­rin­den mi­sal ver­mek ge­re­kir­se: İn­gil­te­re'de bir yıl­da bir rönt­gen tek­nis­ye­ni 3.048, Hol­lan­da'da 3.330, Al­man­ya'da 2.711, Fran­sa'da bir rönt­gen tek­nis­ye­ni yıl­da 2.857 has­ta­nın fil­mi­ni çe­ker­ken, Tür­ki­ye'de bir rönt­gen tek­nis­ye­ni 12.500 has­ta­nın fil­mi­ni çek­mek­te­dir. Bu rönt­gen tek­nis­yen­le­ri­nin ya­şam­la­rıy­la, ge­le­cek­le­riy­le il­gi­li ne gi­bi ted­bir­ler al­ma­yı, ne gi­bi se­vin­di­ri­ci ön­lem­ler, ta­sa­rı­lar or­ta­ya koy­ma­yı dü­şü­nü­yor­su­nuz?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Tan­doğ­du.

Sa­yın Ba­kan, bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ka­ma­cı, sor­muş ol­du­ğu so­ru­da, özel­lik­le tıp ala­nın­da­ki fi­yat­la­rın ka­mu­sal ter­cih­le­re gö­re mi, yok­sa pi­ya­sa şart­la­rı­na gö­re mi be­lir­len­di­ği­ni ifa­de et­ti. Şüp­he­siz ki, pi­ya­sa şart­la­rı bir et­ken­dir; an­cak, Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğı, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı ve di­ğer ku­ru­luş­lar­la bir­lik­te bu fi­yat­lar be­lir­le­ni­yor. Bu fi­yat­la­rın sa­de­ce ser­best pi­ya­sa şart­la­rın­da, di­ğer mal­la­rın fi­yat­la­rı gi­bi ve­ya hiz­met­le­rin fi­yat­la­rı gi­bi ser­best bı­ra­kıl­ma­sı söz ko­nu­su de­ğil; bun­lar, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın kon­tro­lü al­tın­da ya­pı­lı­yor.

Sa­yın Ka­ya'nın İz­mir'de­ki bir li­sey­le il­gi­li sor­du­ğu so­ru­ya ko­nu­muz­la il­gi­li ol­ma­dı­ğı için ce­vap ver­mi­yo­rum; ama, ken­di­si­ne hu­su­si ola­rak ce­vap ve­re­bi­li­rim; ora­da bir anor­mal­lik yok.

Sa­yın Ba­loğ­lu'nun sor­du­ğu "Efen­dim, bu sağ­lık ocak­la­rı­nı dok­tor­suz bı­rak­ma ye­ri­ne, hiç yap­ma­sa­lar da­ha iyi de­ğil mi?" so­ru­su­na şu­nu söy­le­ye­yim: Gü­nü­mü­ze ka­dar -bu, okul­lar için de böy­le­dir, sağ­lık ocak­la­rı için de böy­le­dir, sağ­lık ev­le­ri için de böy­le­dir, hat­ta, dev­let has­ta­ne­le­ri için de böy­le­dir- bir ba­kı­yor­su­nuz, 3 bin nü­fu­su olan, 2 bin nü­fu­su olan bir ye­re tam te­şek­kül­lü has­ta­ne ya­pıl­mış, ame­li­yat­ha­ne­ler açıl­mış; fa­kat, o fi­ili ola­rak ça­lış­mı­yor, ça­lış­tı­rıl­ma­sı da müm­kün de­ğil.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sağ­lık ocak­la­rı çok alt bi­rim.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Po­pü­list ya­tı­rım­la­rın Tür­ki­ye'yi ge­tir­di­ği nok­ta bu­dur Sa­yın Ba­loğ­lu. Bi­zim Hükûme­ti­miz bu­nu as­la tas­vip et­me­mek­te­dir. Bi­zim dö­ne­mi­miz­de bir ye­re sağ­lık oca­ğı ya­pıl­mış­sa, bir ye­re gün has­ta­ne­si ve­ya has­ta­ne ya­pıl­mış­sa, bu, mut­la­ka, ge­rek­li ol­du­ğu için ve ça­lış­tı­rı­la­ca­ğı için ya­pıl­mış­tır. Bi­zim dö­ne­mi­miz­de bu tür bir po­pü­list ya­tı­rım söz ko­nu­su de­ğil­dir.

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Er­zu­rum-Tek­man'da var efen­dim.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Şim­di, di­ğer ta­raf­tan, Sa­yın Ak­de­mir'in sor­du­ğu, he­ma­to­lo­ji la­bo­ra­tu­va­rı kaç ta­ne­dir? Bu­nu ya­zı­lı ola­rak ar­ka­daş­lar bil­di­ri­le­bi­lir­ler.

DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Kli­ni­ği so­ru­yo­rum.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Kli­nik ola­rak, he­ma­to­lo­ji kli­ni­ği.

Sa­yın Tan­doğ­du "Tür­ki­ye'de­ki bir rad­yo­lo­ji tek­nis­ye­ni gün­de şu ka­dar in­sa­nın fil­mi­ni çek­mek­te­dir." de­di ve  Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­rin­den de ör­nek­ler ver­di. De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­ra­da, yi­ne ar­ka­daş­la­rı­mı­zın ver­di­ği bil­gi­le­re gö­re, bir rad­yo­lo­ji tek­nis­ye­ni­nin gün­de kaç ki­şi­nin fil­mi­ni çek­ti­ğin­den zi­ya­de, al­dı­ğı rad­yas­yon do­zu önem­li­dir, do­zi­met­re di­ye bir şey var­dır. Bir rad­yo­lo­ji tek­nis­ye­ni eğer bu do­zi­met­re­yi dol­dur­muş­sa ona film çek­ti­ril­me­mek­te­dir; ama, ken­di kri­ter­le­ri­mi­zi, ken­di şart­la­rı­mı­zı Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­riy­le mu­ka­ye­se et­ti­ği­miz za­man, unut­ma­yın ki, biz bu şart­la­ra ulaş­ma­ya, bu se­vi­ye­ye ulaş­ma­ya ça­lı­şı­yo­ruz. Tür­ki­ye'nin kal­kın­mış bir ül­ke de­ğil, kal­kın­mak­ta olan bir ül­ke ol­du­ğu­nu göz ar­dı et­me­ye­lim. Sağ­lık sis­te­min­de, sağ­lık sek­tö­rün­de de böy­le­dir, eği­tim sek­tö­rün­de de böy­le­dir, bü­tün alan­lar­da böy­le­dir; ta­rım­da da böy­le­dir, hay­van­cı­lık­ta da böy­le­dir. Şim­di, bir Av­ru­pa­lı çift­çi bir hek­tar ba­şı­na ne ka­dar ürün alı­yor, be­nim ül­kem ne ka­dar alı­yor? On­lar ta­rım­sal me­ka­ni­zas­yo­na ne ka­dar geç­miş, biz ne ka­dar geç­mi­şiz? Ama, bi­zim he­de­fi­miz on­la­rın stan­dart­la­rı­nı ya­ka­la­mak, stan­dart­la­rın üze­ri­ne çık­ma gay­re­ti­dir. Hükûme­ti­mi­zin yap­ma­ya ça­lış­tı­ğı da, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu­dur.

Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür ede­rim.

YIL­MAZ KA­YA (İz­mir) - Sa­yın Ba­ka­nım, kuş gri­biy­le il­gi­li ce­vap ver­me­di­niz.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Özür di­le­rim Sa­yın Baş­kan, şu kuş gri­biy­le il­gi­li ola­rak…

Ta­rım Ba­ka­nı­mız bu ko­nuy­la il­gi­li ge­rek­li açık­la­ma­yı yap­tı. Ta­rım Ba­kan­lı­ğı ve Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı ekip­le­ri Bat­man'ın Ger­cüş il­çe­sin­de me­se­le­yi ta­kip et­mek­te­dir­ler. İl­çe, özel­lik­le bu kuş gri­bi­nin gö­rül­dü­ğü yer­ler ka­ran­ti­na­ya alın­mış­tır. Me­se­le Hükûme­ti­mi­zin yet­ki­li­le­ri­nin  kon­tro­lün­de­dir.

Arz ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­kan.

Sa­yın Öz­kan, bu­yu­run.

RA­MA­ZAN KE­RİM ÖZ­KAN (Bur­dur) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Ba­kan, Türk he­kim­le­ri ola­ğa­nüs­tü bir ça­lış­ma ser­gi­le­mek­te­dir. Bun­dan do­la­yı on­la­rı kut­lu­yo­rum.

Üni­ver­si­te has­ta­ne­le­ri, Emek­li San­dı­ğı, Bağ-Kur, SSK'lı­la­ra bak­mak­ta­dır. An­cak, Bağ-Kur has­ta­la­rı öde­me yap­tık­tan son­ra ta­bur­cu edil­mek­te­dir. Üni­ver­si­te has­ta­ne­le­ri­nin ala­cak­la­rı pa­ra­yı Bağ-Kur Ge­nel Mü­dür­lü­ğün­den tah­sil edip, has­ta­la­rı üc­ret al­ma­dan ta­bur­cu et­me­yi dü­şü­nü­yor mu­su­nuz? Bu ko­nu­da çok bü­yük bir in­fi­al var­dır.

Hat­ta, bu­gün Nu­mu­ne Has­ta­ne­sin­dey­dim. Nu­mu­ne Has­ta­ne­sin­de­ki do­lu­luk, di­ğer has­ta­ne­ler­den, Ha­cet­te­pe­den, üni­ver­si­te has­ta­ne­le­rin­den çok faz­la, çok bü­yük bir yı­ğıl­ma var, sa­de­ce Bağ-Kur'a bak­tı­ğı için. Bu­nu üni­ver­si­te has­ta­ne­le­ri­ne yay­ma­yı dü­şü­nü­yor mu­su­nuz?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Öz­kan.

So­ru-ce­vap iş­le­mi ta­mam­lan­mış­tır.

Mad­de üze­rin­de iki adet öner­ge var­dır. Öner­ge­le­ri ön­ce ge­liş sı­ra­sı­na gö­re oku­ta­ca­ğım, son­ra ay­kı­rı­lık sı­ra­sı­na gö­re iş­le­me ala­ca­ğım.

İlk öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1247 sı­ra sa­yı­lı ya­sa ta­sa­rı­sı­nın 8. mad­de­sin­de­ki "me­zun he­kim­le­rin" iba­re­si­nin, "Türk­çe bil­di­ği YÖK ta­ra­fın­dan onan­mış me­zun he­kim­le­rin" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ede­riz.

                  Meh­met Neş­şar                      Ali Ars­lan                       R. Ke­rim Öz­kan

                         De­niz­li                                Muğ­la                                 Bur­dur

                    Yıl­maz Ka­ya                       Ha­şim Oral                       Ca­nan Arıt­man

                          İz­mir                                 De­niz­li                                  İz­mir

BAŞ­KAN - Di­ğer öner­ge­yi oku­tup iş­le­me alı­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1247 Sı­ra Sa­yı­lı Ba­zı Ka­nun ve Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 8. mad­de­si­nin Ta­sa­rı met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı­nı arz ve tek­lif ede­riz.

                      Ha­luk Koç                      Sa­mi Tan­doğ­du                    Nu­ret­tin Sö­zen

                        Sam­sun                                 Or­du                                    Si­vas

                      Ali Ars­lan                        İs­ma­il De­ğer­li                     Meh­met Neş­şar

                         Muğ­la                                An­ka­ra                                 De­niz­li

                                                            Mus­ta­fa Öz­yurt

                                                                     Bur­sa

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (Trab­zon) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­ka­nım.

BAŞ­KAN - Hükûmet ka­tı­lı­yor mu?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­ka­nım.

BAŞ­KAN - Öner­ge­nin ge­rek­çe­si­ni açık­la­mak üze­re, Ali Ars­lan, Muğ­la Mil­let­ve­ki­li.

Bu­yu­run Sa­yın Ars­lan.

ALİ ARS­LAN (Muğ­la) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; bu tor­ba ya­sa­da­ki en önem­li mad­de­ler­den bir ta­ne­si bu ve ma­ale­sef, gö­rü­yo­ruz ki, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu bu ko­nu­da son de­re­ce ıs­rar­cı, Türk sağ­lık sis­te­mi­nin ya­ban­cı he­kim­le­re de açıl­ma­sı ko­nu­sun­da ka­rar­lı gi­bi gö­rü­nü­yor. Hat­ta, yap­tı­ğı­mız eleş­ti­ri­ler, ra­kam­lar­la an­lat­ma­ya ça­lış­tık­la­rı­mız bi­le an­la­şıl­ma­mış gi­bi gö­rü­nü­yor.

Ben, bu ya­sa­nın tü­mü üze­rin­de gö­rüş­me ya­par­ken, da­ha iyi an­la­şıl­sın di­ye, kar­to­na ya­za­rak ra­kam­la­rı an­lat­ma­ya ça­lış­mış­tım, ba­zı ar­ka­daş­la­rım an­la­ma­mış­lar. Şim­di, va­kit ye­ter­siz­li­ği ne­de­niy­le ay­nı he­sap­la­ra ye­ni­den gir­me­ye­ce­ğim, an­cak, o ko­nuş­mam­da, Tür­ki­ye'de 70 bin kli­nis­ye­nin ol­du­ğu­nu, 230 gün ça­lış­ma esa­sın­dan he­sap­la­dı­ğı­mız­da, 330 mil­yon has­ta­ya böl­dü­ğü­müz­de he­kim ba­şı­na 20 has­ta düş­tü­ğü­nü ve bu­nun ye­ter­li ol­du­ğu­nu, za­ten ge­rek­çe­de de bu­nun yaz­dı­ğı­nı ka­nıt­la­mış­tım. Hâlâ an­la­ma­yan ar­ka­daş­lar var. Sa­nı­yo­rum, Muğ­la mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım da ba­şın­da ge­li­yor. Ney­se, hem­şeh­rim. Ben ona mü­sa­it bir za­man­da an­la­tı­rım tek­rar, an­lar.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, as­lın­da, bu­nun böy­le ol­du­ğu­nu her­kes bi­li­yor, ye­ter­li ol­du­ğu­nu bi­li­yor sa­yı­nın. Da­ğı­lım­da ek­sik­lik ol­du­ğu­nu biz de söy­lü­yo­ruz za­ten. Da­ğı­lım­da­ki prob­le­mi çöz­mek de za­ten si­zin gö­re­vi­niz, asıl ya­pa­ca­ğı­nız şey bu, ama, ka­nu­nun ge­rek­çe­sin­de­ki, yok Av­ru­pa Bir­li­ği, yok Tür­ki­ye'de­ki he­kim ye­ter­siz­li­ği de­ğil. Ge­rek­çe­ler bun­lar. Ge­rek­çe, ulus­la­ra­ra­sı ser­ma­ye­ye Tür­ki­ye'de­ki sağ­lık pas­ta­sı­nı aç­mak. Baş­ka bir ge­rek­çe­si yok. Bu ya­sa­nın giz­li ge­rek­çe­si bu­dur de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

Ba­kın, ta­bii, giz­li ge­rek­çe bu olun­ca her­kes Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­nin hak­lı iti­raz­la­rı­na iti­raz edi­yor. Yok öy­le de­ğil de, efen­dim, ra­kam­lar yan­lış da… Ba­kın, Sa­yın Sağ­lık Ba­ka­nı ben­den son­ra söz al­dı tü­mü üze­rin­de gö­rü­şür­ken, de­di ki: "Ali Ars­lan 70 bi­ni yan­lış söy­le­di."

Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ben bu 70 bi­ni ne­re­den bul­dum, na­sıl çı­kar­dım? Ben, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğın­da en üst­te otu­ran, bu ra­kam­la­ra çok ko­lay ula­şan bir ar­ka­da­şı­nız de­ği­lim. Ben, bu ra­ka­mı, Sa­yın Sağ­lık Ba­ka­nı­nın ge­çen yıl -bel­ki, içi­niz­de, o Kon­gre­de olan ar­ka­daş­la­rı­nız var- Türk Ec­za­cı­la­rı Bir­li­ği Kon­gre­sin­de­ki söz­le­rin­den bul­dum 70 bi­ni. Ba­kın, tu­ta­nak­la­rı oku­yo­rum de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

Türk Ec­za­cı­la­rı Bir­li­ği kon­gre­sin­de Sa­yın Sağ­lık Ba­ka­nı­nın yap­tı­ğı ko­nuş­ma çok en­te­re­san. Ya­ni, in­san bü­yük üzün­tü du­yu­yor. Di­yor ki Sa­yın Sağ­lık Ba­ka­nı Türk Ec­za­cı­la­rı Bir­li­ği kon­gre­sin­de, 400'e ya­kın ec­za­cı­nın gö­zü­nün içi­ne ba­ka ba­ka: "300 bin has­ta var." 2005 yı­lı için söy­lü­yor bu­nu. "Yak­la­şık 60 bin uy­gu­la­yı­cı he­kim bun­la­rı te­da­vi edi­yor." di­yor ve he­sap­lar ya­pı­yor ve "ek­sik" di­yor.

Şim­di, ba­kın, ge­çen se­ne Sa­yın Ba­kan bu ko­nuş­ma­yı yap­tı­ğın­da da­ha 4.500 he­kim tıp fa­kül­te­si­ni bi­tir­me­miş­ti. 70 bi­ni bu­lur­ken ben, Sa­yın Ba­ka­nın bu ko­nuş­ma­sın­dan yap­tım. Sa­yın Ba­kan di­yor ki: "Ha­yır, 70 bin de­ğil." Ee, kaç bin? 50 bin. 50 bin üze­rin­den he­sap ya­pı­yor. Bir yıl ön­ce 60 bin üze­rin­den he­sap ya­pan Sağ­lık Ba­ka­nı, bir yıl son­ra 50 bin üze­rin­den he­sap ya­pı­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ya­ni, ya­zık. Ne­re­de bu 10 bin he­kim, 15 bin he­kim? Ba­kın, Sa­yın Ba­ka­nın he­sa­bı­na gö­re bir yo­rum ya­pa­lım: Tür­ki­ye'de 106 bin he­kim var de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. 106 bin he­ki­min 56 bi­ni yan ge­lip ya­tı­yor ya da has­ta bak­ma­dan du­ru­yor­sa, sa­de­ce 50 bi­ni has­ta mu­aye­ne edi­yor­sa, o Sağ­lık Ba­ka­nı­na ya­zık­lar ol­sun!

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ger­çek­ten, bü­yük üzün­tü du­yu­yo­rum. Tür­ki­ye'de­ki sağ­lık pas­ta­sı­nı bu ka­dar he­ves­le, ya­ban­cı ser­ma­ye­ye aç­ma ko­nu­sun­da­ki he­ve­si­ni­zi, ina­nın, an­lar­ken üzün­tü du­yu­yo­rum. Ger­çek­ten ya­zık­lar ol­sun!

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım…

FİK­RET BA­DAZ­LI (An­tal­ya) - Öner­ge­ye gel.

ALİ ARS­LAN (De­vam­la) - Öner­ge bu. Bu mad­de bu ya­sa­dan kalk­sın di­yo­ruz. Böy­le bir uy­gu­la­ma ola­maz di­yo­ruz.

Ba­kın, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu ya­sa ne za­man çık­mış? Çok üzün­tü ve­ri­ci; 1928 yı­lın­da. 1219 sa­yı­lı Ya­sa, 1928 yı­lın­da, ül­ke­de­ki dok­tor sa­yı­sı par­mak­la sa­yı­la­cak ka­dar az­ken çık­mış, en çok dok­to­ra ih­ti­ya­cı­mız ol­du­ğu sı­ra­da çık­mış. Bu ül­ke­yi ku­ran­lar, Ça­nak­ka­le'de, Dum­lu­pı­nar'da şe­hit olan­lar, bu ül­ke için can­la­rı­nı ve­ren­ler, 1928 yı­lın­da siz­den da­ha mı az mil­le­ti­ni se­vi­yor­lar­dı da, 1928 yı­lın­da çı­kar­dık­la­rı bir ya­sa­ya, "Türk he­kim­le­rin­den baş­ka bir ül­ke­nin va­tan­da­şı bu ül­ke­de dok­tor­luk ya­pa­maz" de­miş­ler. Al­lah aş­kı­na, yap­ma­yın! (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım…

AH­MET YA­ŞAR (Ak­sa­ray) - Türk he­kim­le­ri ya­pı­yor baş­ka yer­ler­de.

ALİ ARS­LAN (De­vam­la) - Kim ya­pı­yor?

BAŞ­KAN - Sa­yın Ya­şar…

AH­MET YA­ŞAR (Ak­sa­ray) - Ya­pı­yor.

ALİ ARS­LAN (De­vam­la) - Ame­ri­ka va­tan­da­şı ol­ma­dan, Al­man va­tan­da­şı ol­ma­dan, o ül­ke­nin gre­en kart­la­rı­nı al­ma­dan han­gi dok­tor o ül­ke­de dok­tor­luk ya­pı­yor? Bil­me­den ko­nu­şu­yor­su­nuz.

İ. SA­Mİ TAN­DOĞ­DU (Or­du) - De­vam et…

Ne­re­de ya­pı­yor­lar­mış?

ALİ ARS­LAN (De­vam­la) - De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, siz za­ten, ben­ce, bu gö­rüş­me­le­rin yıl­dı­zı­sı­nız. Mu­ci­ze çö­züm­ler, mu­cit ma­cit çö­züm­le­riy­le Tür­ki­ye'nin sağ­lık so­run­la­rı­na çö­züm­ler bul­ma­ya ça­lı­şı­yor­su­nuz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ne­dir bu ya­ban­cı hay­ran­lı­ğı? Ba­kın, Ka­bo­taj Ka­nu­nu…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ars­lan, lüt­fen to­par­la­yın.

Bu­yu­run.

ALİ ARS­LAN (De­vam­la) - Tür­ki­ye'nin ge­mi­si yok­ken bu ül­ke­yi ku­ran­lar 1920'ler­de de­miş­ler ki: "Tür­ki­ye'nin ka­ra su­la­rın­da Türk­ler­den baş­ka kim­se de­niz­ci­lik ya­pa­maz, ba­lık av­la­ya­maz."

Şim­di, ko­mis­yon­lar­da gö­rü­şü­lü­yor, Tür­ki­ye'nin de­niz­le­ri­ni ya­ban­cı­la­rın ba­lık av­la­ma­sı­na açı­yo­ruz. Ba­kın, geç­ti­ği­miz gün­ler­de çı­kar­dı­ğı­nız bir ya­say­la, ya­ban­cı­la­ra pet­rol ara­ma izin­le­ri ve­ri­yo­ruz. Baş­ka? Ban­ka­la­rı­mı­zı ya­ban­cı­la­ra sa­tı­yo­ruz, top­rak­la­rı­mı­zı ya­ban­cı­la­ra sa­tı­yo­ruz. Al­lah aş­kı­na, yap­ma­yın de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. Ya­ni, si­zin bu ya­ban­cı hay­ran­lı­ğı­nız -ya­ban­cı­lar­la iç içe ol­du­ğu­nun ta­rih­te sap­tan­dı- son dö­nem­de ha­in ilan edi­len Os­man­lı pa­di­şah­la­rın­da bi­le yok. Ne olur­su­nuz, ne olur­su­nuz… Siz, bu söz­le­ri ve­re­rek bu kol­tuk­la­ra gel­di­niz. Ya­ban­cı­la­ra sa­ta­ca­ğız her şe­yi, Tür­ki­ye'yi ya­ban­cı dok­tor­la­ra aça­ca­ğız, top­rak­la­rı­mı­zı sa­ta­ca­ğız… Böy­le mi de­di­niz? "IMF'ye kar­şı mü­ca­de­le ede­ce­ğiz" di­ye gel­me­di­niz mi? Ne olur­su­nuz, bir şöy­le sil­ke­le­ne­lim. Ya­ni, 1928 yı­lın­da bu kol­tuk­lar­da otu­ran in­san­lar­la bir de ken­di­ni­zi yan ya­na ko­yun. Ay­nı in­san­lar mı­sı­nız? Ger­çek­ten, si­zi an­la­mak­ta güç­lük çe­ki­yo­rum. Di­le­rim, önü­müz­de­ki se­çim­ler, bu yan­lış­lık­la­rın dü­zelt­me şan­sı­nın bu­lun­du­ğu bir dö­nem olur.

Ben, bu duy­gu­lar­la he­pi­ni­zi say­gıy­la, sev­giy­le se­lam­lı­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ars­lan.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, ka­rar ye­ter sa­yı­sı…

BAŞ­KAN - Ara­ya­ca­ğım Sa­yın Neş­şar.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ay­nı za­man­da ka­rar ye­ter sa­yı­sı ara­ya­ca­ğım. Ka­bul et­me­yen­ler… Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ka­rar ye­ter sa­yı­sı yok­tur.

Bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 18.17

 

 

DÖR­DÜN­CÜ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 18.25

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Sa­dık YA­KUT

KÂTİP ÜYE­LER: Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya), Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 61'in­ci Bir­le­şi­mi'nin Dör­dün­cü Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

1247 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

Ta­sa­rı­nın 8'in­ci mad­de­si üze­rin­de Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ha­luk Koç ve ar­ka­daş­la­rı­nın öner­ge­si­nin oy­la­ma­sın­da ka­rar ye­ter sa­yı­sı bu­lu­na­ma­mış­tı.

Şim­di, öner­ge­yi tek­rar oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım ve ka­rar ye­ter sa­yı­sı ara­ya­ca­ğım: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ka­rar ye­ter sa­yı­sı var­dır, öner­ge red­de­dil­miş­tir.

Di­ğer öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1247 sı­ra sa­yı­lı ya­sa ta­sa­rı­sı­nın 8. mad­de­sin­de­ki "me­zun he­kim­le­rin" iba­re­si­nin, "Türk­çe bil­di­ği YÖK ta­ra­fın­dan onan­mış me­zun he­kim­le­rin" ola­rak de­ğiş­ti­ril­me­si­ni arz ede­riz.

                                                                                      Meh­met Neş­şar (De­niz­li) ve ar­ka­daş­la­rı

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (Trab­zon) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­ka­nım.

BAŞ­KAN - Hükûmet ka­tı­lı­yor mu?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Öner­ge­nin ge­rek­çe­si­ni açık­la­mak üze­re, Meh­met Neş­şar, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li, söz is­te­miş­ler­dir.

Bu­yu­run.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Te­şek­kür­ler Sa­yın Baş­kan.

Şim­di, AKP sı­ra­la­rın­da otu­ran ar­ka­daş­lar "pro­fe­sör" de­yin­ce, bi­zim ha­nım ev­la­dı fa­lan ol­du­ğu­mu­zu zan­net­ti­ler zan­ne­di­yo­rum. Ön­ce, bir onu dü­zel­te­lim. Ben, has­ta­sı­nın… Ya­ni, öm­rü­nün ya­rı­sı Ana­do­lu'da si­gor­ta has­ta­ne­le­rin­de geç­miş, de­min­den be­ri söy­le­dik­le­ri­mi­zin hep­si­ni, ha­de­me­sin­den hem­şi­re­si­ne ka­dar ya­pı­lan her işi ken­di ba­şı­na yap­mış, on­dan son­ra en ve­rim­li za­ma­nın­da mu­aye­ne­ha­ne ka­pat­ma­yı gö­ze ala­cak ka­dar ka­ba­da­yı -bi­raz­dan ka­ba­da­yı­lı­ğa da ge­le­ce­ğiz- ve ken­di­si­ne rüş­vet ola­rak rek­tör yar­dım­cı­lık­la­rı tek­lif edi­lir­ken üni­ver­si­te­yi bı­ra­ka­cak ka­dar da ken­di­ne ve dü­şün­ce­le­ri­ne sağ­lam, sa­dık bir in­sa­nım. Bu­ra­da, ne hiç­bir za­man pro­fe­sör­lü­ğü­mün ar­ka­sı­na sak­lan­dım... Sa­de­ce bu mes­lek­te de dok­tor ol­du­ğum için övün­düm. Ama, şim­di, şu­nu da söy­le­mek ge­re­ki­yor ki: Bir, bi­zim ge­le­ne­ği­miz­de, en azın­dan ho­ca­ya say­gı var­dır. Bi­zim ge­le­ne­ği­miz­de, en azın­dan, "ba­na bir ke­li­me öğ­re­te­nin ku­lu, kö­le­si ola­ca­ğım" di­ye­bil­miş­tir pa­di­şah­la­rı­mız, sul­tan­la­rı­mız. Bu­ra­ya çı­kıp da, öğ­re­tim üye­le­ri­nin söy­le­dik­le­ri ba­zı laf­la­rın al­tın­da ka­lın­ca, bu­nu ha­ka­ret et­me ba­ha­ne­si ya­pa­cak ka­dar bir dü­zey de­ği­şik­li­ği­ne çek­me­yi an­la­mak müm­kün de­ğil­dir. Bu­na say­gı duy­mak da müm­kün de­ğil­dir.

Şim­di, bir de Ata­türk­çü­lük­le il­gi­li bir şey söy­le­ye­ce­ğim. Ma­ale­sef, bu ya­sa gö­rü­şü­lür­ken, Ata­türk'ün has­ta­lı­ğı­nın son dö­ne­min­de bir ya­ban­cı dok­tor ge­tir­til­me­si­ni, Tür­ki­ye'ye it­hal dok­tor ge­tirt­me­ye, ba­ha­ne, kı­lıf, kal­kan yap­ma­ya kal­kan ar­ka­daş­la­rı­mız ol­du. Şim­di, bu­nu da esef­le kar­şı­lı­yo­rum, üzün­tüy­le kar­şı­lı­yo­rum ve iki gün­dür kar­şı­lık­lı bir şey­ler bir­bir­le­ri­ne ia­de edi­lip du­ru­yor. Bu sı­ra­lar­dan bi­ze doğ­ru çok edi­len bir laf var bi­li­yor­su­nuz. Bu­nu, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız da çok se­ve­rek kul­la­nı­yor­lar: "Ata­türk­çü­ler var­dır, Ata­türk­çü ge­çi­nen­ler var­dır, bir de Ata­türk'ten ge­çi­nen­ler var­dır" la­fı. Ben, onun ar­ka­sı­na "bir de Ata­türk'ü sö­mü­ren­ler var­dır" di­ye ila­ve ede­rek, bu laf­la­rı söy­le­yen ar­ka­daş­la­rı­mı­za ia­de et­mek is­ti­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Ge­le­lim şu ka­ba­da­yı­lık ko­nu­su­na: Ya­ni, ki­bar ol­du­ğu­mu­za…

BAŞ­KAN - Sa­yın Neş­şar…

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­vam­la) - Ge­rek­çe­yi an­la­tı­yo­rum efen­dim. Şim­di, Türk­çe ke­li­me­ler kul­la­na­rak ge­rek­çe­yi an­lat­ma­ya ça­lı­şı­yo­rum Sa­yın Baş­kan. Ney­se, Sa­yın Baş­ka­nı da çok faz­la üz­me­ye­lim.

Ger­çek­ten, bu ya­sa­da her şey var, ama Türk­çe, ya­ni Tür­ki­ye'ye de ge­le­cek he­ki­min, ça­lı­şa­cak he­ki­min Türk­çe ko­nuş­ma­sı ma­ale­sef yok ve Türk­çe ko­nuş­ma­sı­nın bir şe­kil­de bel­ge­len­miş ol­ma­sı bu ya­sa­nın hiç­bir ye­rin­de yok.

Sı­nav var, sı­nav "bi­lim­sel ye­ter­li­lik" di­ye ge­çi­yor. Bi­raz­dan il­gi­li mad­de­de o ko­nu­da da dü­şün­dük­le­ri­mi­zi söy­le­ye­ce­ğiz.

Ya­ni, her şe­yin sı­na­vı­nı ya­pa­cak­sı­nız, jü­ri­ler oluş­tu­ra­cak­sı­nız. Jü­ri­le­ri oluş­tu­rur­ken, il­gi­li şef­ler­den oluş­tu­ra­cak­sı­nız, tıp ala­nın­da­ki pro­fe­sör­ler­den oluş­tu­ra­cak­sı­nız. Bu­nu yap­tı­ğı­nız za­man, bes­bel­li ki, mes­le­ki ye­ter­li­lik­le il­gi­li bir sı­nav ya­pa­cak­sı­nız. Ama, bu ya­sa­nın hiç­bir ye­rin­de, ki­şi­nin Türk­çe bil­di­ği­nin, Türk­çe ko­nu­şa­bil­di­ği­nin sı­nan­dı­ğı­nı gös­te­ren hiç­bir mad­de yok.

Şim­di, bi­raz ön­ce, yi­ne bu işi ya­şa­ya­rak gör­müş pro­fe­sör­ler -on­lar­la ben övü­nü­yo­rum- di­le ge­tir­di­ler ki, ya­ban­cı ül­ke­ler­de ça­lış­mak is­ter­se­niz, ora­da bir­ta­kım sı­nav­la­ra gi­rer­si­niz. O sı­nav­lar da sa­bah­tan ak­şa­ma ka­dar sü­ren sı­nav­lar­dır. Bun­la­rın li­san bö­lü­mün­de de bir ka­set ko­yar­lar, koy­duk­la­rı ka­se­ti din­ler­si­niz. Duy­du­ğu­nu­zu, din­le­di­ği­ni­zi an­la­yıp an­la­ma­dı­ğı­nı­zı an­la­ya­cak ka­dar si­ze sı­nav ya­par­lar, ona gö­re ül­ke­le­ri­ne alır­lar. Kal­dı ki, git­ti­ği­niz ül­ke­de ko­nu­şa­maz­sa­nız yi­ne si­ze iş ver­mez­ler, yi­ne si­zi ge­ri gön­de­rir­ler. Siz, Türk in­sa­nıy­la Türk­çe ko­nu­şa­ma­ya­cak­sa­nız, Türk in­sa­nı­nın dert­le­ri­ni din­le­ye­me­ye­cek­se­niz, o za­man Tür­ki­ye'de dok­tor­luk ya­pa­maz­sı­nız. Bu­nun için, ya­ni, bu­nun böy­le ol­du­ğu­nu bil­mek için pro­fe­sör ol­ma­ya da ge­rek yok­tur, pra­tis­yen bi­le ol­ma­nız ge­rek­mez; has­ta ol­sa­nız, bi­lir­si­niz ki, dok­tor, eğer ne ol­du­ğu­nu­zu an­la­mı­yor­sa, ne de­di­ği­ni­zi an­la­mı­yor­sa, si­ze her­han­gi bir şe­kil­de yar­dım­cı ola­ma­ya­cak­tır. Onun için, bu çok önem­li gör­dü­ğüm, önem­se­di­ğim bir mad­de­dir. Lüt­fen, bir şe­kil­de, Tür­ki­ye'de ya­ban­cı olup da Tür­ki­ye'ye dok­tor­luk yap­mak için ge­le­cek in­san­la­rın Türk­çe bil­dik­le­ri­nin bel­ge­len­me­si­ni sağ­la­yı­nız. Bu­nu ka­nu­na bir şe­kil­de ek­le­yi­niz di­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Neş­şar.

Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Öner­ge ka­bul edil­me­miş­tir.

Mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Ka­rar ye­ter sa­yı­sı…

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Mad­de ka­bul edil­miş­tir.

9'un­cu mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

MAD­DE 9- 1219 sa­yı­lı Ka­nu­nun 9 un­cu mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

"MAD­DE 9- Eği­tim ku­rum­la­rı­na eği­tim yet­ki­si ve­ril­me­si ve eği­tim yet­ki­si­nin kal­dı­rıl­ma­sı­na iliş­kin tek­lif­le­ri ka­ra­ra bağ­la­mak, uz­man­lık ana dal­la­rı­nın ro­tas­yon­la­rı­nı be­lir­le­mek, uz­man­lık sı­na­vı jü­ri­le­ri­ni tes­pit et­mek, ya­ban­cı ül­ke­ler­de asis­tan­lık ya­pan­la­rın bi­lim­sel de­ğer­len­di­ril­me­si­ni ya­pa­cak fa­kül­te­le­ri be­lir­le­mek, tıp­ta uz­man­lık eği­ti­mi ve uz­man in­san gü­cü ile il­gi­li gö­rüş­ler ver­mek, uz­man­la­rın tıb­bi ge­liş­me­le­ri iz­le­me­si­ni sağ­la­yı­cı in­ce­le­me ve araş­tır­ma­lar yap­mak­la gö­rev­li ol­mak üze­re, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın sü­rek­li ku­ru­lu ni­te­li­ğin­de Tıp­ta Uz­man­lık Ku­ru­lu teş­kil olun­muş­tur.

Tıp­ta Uz­man­lık Ku­ru­lu;

a) Ba­kan­lık Müs­te­şa­rı, il­gi­li ge­nel mü­dür ve 1. Hu­kuk Mü­şa­vi­ri,

b) Bi­ri diş ta­bi­bi ol­mak üze­re eği­tim has­ta­ne­le­rin­den Ba­kan­lı­ğın se­çe­ce­ği beş,

c) Dört tıp fa­kül­te­sin­den ve bir diş he­kim­li­ği fa­kül­te­sin­den YÖK'ün se­çe­ce­ği bi­rer,

ç) Gül­ha­ne As­ke­ri Tıp Aka­de­mi­si ve Fa­kül­te­si­nin se­çe­ce­ği bir,

d) Türk Ta­bip­le­ri Bir­li­ği­nin se­çe­ce­ği bir,

e) Türk Diş He­kim­le­ri Bir­li­ği­nin se­çe­ce­ği bir,

üye­den olu­şur.

Ku­rum­lar, se­çe­cek­le­ri asıl üye sa­yı­sı ka­dar ye­dek üye de be­lir­ler.

Ku­ru­la se­çi­le­cek asıl ve ye­dek üye­le­rin uz­man ol­ma­la­rı, ay­rı­ca en az üç yıl­lık kli­nik ve­ya la­bo­ra­tu­ar şe­fi ya da pro­fe­sör un­va­nı­na sa­hip bu­lun­ma­la­rı şart­tır. Üye­le­rin gö­rev sü­re­le­ri üç yıl­dır. Sü­re­si bi­ten­ler tek­rar se­çi­le­bi­lir.

Ku­rul, Ba­kan­lı­ğın da­ve­ti üze­ri­ne yıl­da en az iki kez top­la­nır. Ku­ru­la Ba­kan­lık Müs­te­şa­rı ve­ya ya­pı­la­cak ilk top­lan­tı­da üye­ler ara­sın­dan se­çi­le­cek baş­kan ve­ki­li baş­kan­lık eder. Ku­rul, üye­ler­den en az be­şi­nin tek­li­fi ile ola­ğa­nüs­tü top­la­nır.

Ku­rul, üye­le­rin üç­te iki­si­nin ka­tı­lı­mı ile top­la­nır. Türk Ta­bip­le­ri Bir­li­ği tem­sil­ci­si yal­nız­ca ta­bip­ler­le il­gi­li, Türk Diş He­kim­le­ri Bir­li­ği tem­sil­ci­si de yal­nız­ca diş ta­bip­le­ri ile il­gi­li ko­nu­la­rın gö­rü­şü­le­ce­ği top­lan­tı­la­ra ka­tı­la­bi­lir­ler ve ken­di mes­lek alan­la­rı ile il­gi­li ko­nu­lar­da oy kul­la­nır­lar. Ka­rar­lar oy­çok­lu­ğuy­la alı­nır. Oy­la­rın eşit­li­ği hâlin­de baş­ka­nın bu­lun­du­ğu ta­raf ço­ğun­lu­ğu sağ­la­mış sa­yı­lır. An­cak, ku­rum­la­rın eği­tim yet­ki­si­nin kal­dı­rıl­ma­sı­na iliş­kin top­lan­tı­lar­da ka­tı­lan­la­rın en az üç­te iki ço­ğun­lu­ğu ile ka­rar alın­ma­sı şart­tır.

Ku­rul top­lan­tı­la­rı­na üst üs­te iki kez ma­ze­ret­siz ola­rak ka­tıl­ma­yan­la­rın üye­li­ği dü­şer.

Ku­ru­lun ça­lış­ma usul ve esas­la­rı ile il­gi­li di­ğer hu­sus­lar­la ih­ti­sas bel­ge­le­ri­nin alın­ma­sı ve uz­man­lık eği­ti­mi ile il­gi­li di­ğer usul ve esas­lar Sağ­lık Ba­kan­lı­ğın­ca ha­zır­la­nıp Ba­kan­lar Ku­ru­lun­ca yü­rür­lü­ğe ko­nu­la­cak yö­net­me­lik­le dü­zen­le­nir. Bu yö­net­me­lik yü­rür­lü­ğe ko­nu­lun­ca­ya ka­dar, mev­cut dü­zen­le­me­le­rin uy­gu­lan­ma­sı­na de­vam edi­lir."

BAŞ­KAN - Mad­de üze­rin­de, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na söz is­te­yen De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Meh­met Neş­şar.

Bu­yu­run Sa­yın Neş­şar. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bu da çok önem­li mad­de­ler­den bir ta­ne­si. Ba­zı şey­le­ri oku­ya­ca­ğım için şim­di­den özür di­li­yo­rum, çün­kü, tu­ta­nak­la­ra, ba­zı ya­sa mad­de­le­ri­nin ve bil­gi­le­rin net bir şe­kil­de geç­me­si ge­re­ki­yor.

Şim­di, bu mad­dey­le, tıp­ta uz­man­lık ile il­gi­li iş­ler, ya­pıl­ma­sı ge­re­ken iş­ler, ka­nun­la çı­ka­rı­la­cak bir tü­zük dü­ze­yin­den, Ba­kan­lar Ku­ru­lu ka­ra­rıy­la çı­ka­rı­la­cak bir yö­net­me­lik dü­ze­yi­ne in­dir­gen­mek is­te­ni­yor.

İki, Tıp­ta Uz­man­lık Ku­ru­lu da, tü­müy­le, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın gü­dü­mün­de bir Ku­rul hâli­ne, bir ya­pı hâli­ne ge­ti­ril­mek is­te­ni­yor.

Şim­di, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu de­ği­şik­lik­ler, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın -baş­ta Ba­ka­nı ol­mak üze­re- AB ko­nu­sun­da­ki sa­mi­mi­yet­siz­li­ği­ni or­ta­ya ko­yu­yor, çok net bir şe­kil­de; hu­kuk ko­nu­sun­da­ki ay­maz­lı­ğı­nı or­ta­ya ko­yu­yor; aka­de­mik dün­ya ve si­vil top­lu­mu yok say­dı­ğı­nı or­ta­ya ko­yu­yor; ka­tı­lım­cı de­mok­ra­si de­ğil, tü­müy­le dog­ma­tik bir otok­ra­tik  ya­pı pe­şin­de ol­du­ğu­nu or­ta­ya ko­yu­yor ve ama­cın kad­ro­laş­ma ol­du­ğu da bu­ra­dan net bir şe­kil­de or­ta­ya çı­kı­yor.

Şim­di, bu söy­le­dik­le­ri­min al­tı­nı dol­dur­mak is­ti­yo­rum. Ön­ce, AB'yle il­gi­li söy­le­ye­yim. Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le il­gi­li, 15 Ni­san 2003 ta­rih­li 4847 sa­yı­lı Av­ru­pa Bir­li­ği Uyum Ko­mis­yo­nu Ka­nu­nu ile Tür­ki­ye'de­ki mev­zu­atın AB mev­zu­atı­na uyu­mu­nun ta­ki­bi ya­sa dü­ze­yin­de ka­bul edil­miş­tir, ya­ni ya­sal ola­rak biz ken­di­mi­zi AB'yi ta­kip ede­ce­ği­mi­ze bağ­la­mı­şız.

Pe­ki AB ne di­yor bu ko­nu­da? AB Uz­man­lar Ko­mi­te­si­nin 93/16/EEC Di­rek­ti­fi'nin 24'ün­cü mad­de­sin­de ya­pı­lan de­ği­şik­lik­le, tıp uz­man­lı­ğıy­la il­gi­li, her ül­ke­de bir ulu­sal oto­ri­te be­lir­len­me­si ön­gö­rü­lü­yor ve bu oto­ri­te­nin, mes­lek ku­ru­luş­la­rı ve üni­ver­si­te­ler­den olu­şan yet­kin bir he­yet­le, ulu­sal bir ye­ter­li­lik ku­ru­lu ve­ya mes­lek ör­güt­le­ri tem­sil­ci­le­ri­nin da­nış­man­lık yap­tı­ğı bir Hükûmet ku­ru­lu­şu­nun kom­bi­nas­yo­nu ol­ma­sı ön­gö­rül­mek­te­dir. Ya­ni, Ba­kan­lar Ku­ru­lu ile çık­mış, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı yet­ki­sin­de bir yö­net­me­lik­le yü­rü­tü­len dar bir ya­pı ye­ri­ne, ta­raf­la­rın, ya­ni aka­de­mik dün­ya­nın, si­vil top­lum ör­güt­le­ri­nin, mes­lek ku­ru­luş­la­rı­nın ve Ba­kan­lı­ğın tem­sil edil­di­ği bir ya­pı­yı ön­gö­rü­yor AB Ko­mis­yo­nu.

Şim­di, bu bil­gi­ler ve bu ka­nu­nu yan ya­na koy­du­ğu­muz za­man, Sağ­lık Ba­ka­nı­nın viz­yo­nu­nun, ma­ale­sef, Pur­sak­lar'dan öte­ye ge­çe­me­di­ği açık­lık­la or­ta­ya kon­muş olu­yor.

Ge­le­lim bi­zim hu­ku­ku­mu­za. 2547 sa­yı­lı YÖK Ya­sa­sı'nın 3 (t)  ben­din­de, tıp uz­man­lı­ğı­nın bir yük­se­köğ­re­tim ol­du­ğu açık­ça be­lir­ti­li­yor. Ana­ya­sa'nın 131'in­ci mad­de­sin­de, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­nun, tıp­ta uz­man­lık eği­ti­min­den so­rum­lu ol­du­ğu vur­gu­la­nı­yor. Yi­ne Ana­ya­sa'nın 177'nci mad­de­si­nin (e) ben­di -1982 Ana­ya­sa­sı'ndan bah­se­di­yo­ruz- Ana­ya­sa'dan ön­ce çık­mış ya­sa­la­rın hük­mü­nü yok sa­yı­yor. Ya­ni, siz is­te­di­ği­niz ka­dar de­ğiş­tir­se­niz de, si­zin 1219 sa­yı­lı Ya­sa'ya da­ya­na­rak, 1982 Ana­ya­sa­sı'nı del­mek ama­cıy­la yap­tı­ğı­nız gi­ri­şim­ler, as­lın­da, Ana­ya­sa'ya pe­şi­nen ay­kı­rı olu­yor. Ay­rı­ca, ye­ni çı­kar­tı­la­cak ya­sa­la­rın da 1982 Ana­ya­sa­sı'na uyum­lu ola­rak çı­kar­tıl­ma­sı ön­gö­rü­lü­yor. Bu da, de­min de­di­ğim gi­bi, is­te­di­ği­niz ka­dar 1219'u de­ğiş­ti­rin, Ana­ya­sa'yla uyuş­ma­dı­ğı sü­re­ce, ya­ni tıp­ta uz­man­lı­ğı Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­nun yet­ki­sin­den al­dı­ğı­nız sü­re­ce, Ana­ya­sa'yla bağ­daş­ma­ya­ca­ğı­nı­zı açık açık söy­lü­yor.

6023 sa­yı­lı Ya­sa, he­kim­lik mes­le­ğiy­le il­gi­li ko­nu­lar­da ka­mu ku­ru­mu ni­te­li­ğin­de­ki mes­lek ör­gü­tü olan Türk Ta­bip­ler Bir­li­ği­ni yet­ki­li kı­lı­yor. Ya­ni, Türk Ta­bip­ler Bir­li­ği de tıp­kı YÖK gi­bi tıp­ta uz­man­lık eği­ti­min­de yet­ki­li ka­mu ku­ru­mu ni­te­li­ğin­de bir mes­lek ör­gü­tü­dür. Bu­nu da al­tı­nı çi­ze­rek be­lir­ti­yo­ruz.

Bu doğ­rul­tu­da gi­de­rek, ya­ni, bun­lar da­ha ön­ce, şim­di, Ba­kan­lı­ğın… Hep di­yor­su­nuz ya, biz dev­rim­ci­yiz, ye­ni şey­ler ya­pı­yor­su­nuz. As­lın­da, hep es­ki­le­ri ci­la­la­yıp ci­la­la­yıp su­nu­yor­su­nuz.

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) - Ge­ri­ye gi­di­yo­ruz, ge­ri­ye.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­vam­la) - Bu, da­ha ön­ce de­nen­miş, ya­ni, bu yol­lar­la 1219'u de­ğiş­ti­re­rek 1982 Ana­ya­sa­sı'nı del­mek, tıp­ta uz­man­lık ko­nu­sun­da da­ha ön­ce de de­nen­miş. Ama, Da­nış­tay 8. Da­ire, ka­ra­rıy­la, tıp­ta uz­man­lık­ta, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın tek ba­şı­na de­ğil Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu, Türk Ta­bip­ler Bir­li­ği­nin eşit ka­tı­lı­mıy­la bir­lik­te çı­kar­tı­la­cak ka­nun kuv­ve­tin­de­ki bir tü­zük­le -yan­lış söy­le­me­ye­yim di­ye dik­kat edi­yo­rum- bir Tıp­ta Uz­man­lık Tü­zü­ğü'yle yü­rü­tül­me­si ge­rek­ti­ği­ni söy­lü­yor bu iş­lem­le­rin.

Şim­di, bü­tün bun­la­rı üst üs­te koy­du­ğu­nuz za­man, kaç gün­dür bu­ra­da ba­ğı­ra ça­ğı­ra ko­nuş­tu­ğu­muz bu ka­nun, pe­şi­nen, tıp­kı 170 kü­sur ta­ne şe­fi ata­dı­ğı­nız ka­nun­da ol­du­ğu gi­bi, ön­ce Köşk'ten dö­ne­cek­tir, ar­ka­sın­dan Ana­ya­sa Mah­ke­me­si ta­ra­fın­dan ip­tal edi­le­cek­tir. Bu­nu bi­le bi­le, Ba­kan­lık, yi­ne o şef­le­ri ata­dı­ğı dö­nem­de ol­du­ğu gi­bi, Ana­ya­sa Mah­ke­me­si­nin red­de­de­ce­ği ka­ra­rı al­dı­ğı gü­ne ka­dar ge­çe­cek sü­re­ye oy­na­ya­rak bu ka­nu­nu çı­kar­mak­ta­dır. Bu, açık­ça, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğın­da­ki, bi­zim hep ıs­rar­la üze­rin­de dur­du­ğu­muz, ol­ma­ma­sı­nı te­men­ni et­ti­ği­miz, sağ­lık ve eği­tim­de ve ada­let­te si­ya­set ve si­ya­si kad­ro­laş­ma­nın ol­ma­ma­sı ge­re­ği­nin al­tı­nı çiz­di­ği­miz kad­ro­la­rın oluş­tu­ğu­nu gös­te­ri­yor. Ma­ale­sef, dün, Sa­yın Ko­mis­yon Baş­ka­nı ara­da sı­ra­da sos­yal de­mok­rat­la­rı ata­dık­la­rı­nı da di­le ge­tir­di. Say­gı du­yu­yo­rum ken­di­si­ne, ama, ma­ale­sef, ara­da sı­ra­da, ha­ki­ka­ten, bi­lim­sel ola­rak, yet­kin­li­ği ola­rak, yet­kin­lik adı­na bu ko­num­la­rı hak eden in­san­la­rı da ya da inanç­la­rı si­zin gi­bi ol­ma­yan ba­zı in­san­la­rı da, ma­ale­sef töh­met al­tın­da bı­ra­kı­yor. Bu, son de­re­ce yan­lış, son de­re­ce ol­ma­ma­sı ge­re­ken bir ça­ba­dır.

"Sağ­lık­ta Dö­nü­şüm" di­ye or­ta­ya atı­lan ve her bi­ri­si­ni tek tek ir­de­le­ye­bi­le­ce­ği­miz ve hiç­bi­ri­si­nin hiç­bir şe­yi de­ğiş­tir­me­di­ği­ni as­lın­da he­pi­mi­zin bil­di­ği, ama son de­re­ce pa­ha­lı bir­ta­kım ya­yın­lar­la, Ba­ka­nın çok gü­zel kul­lan­dı­ğı vü­cut di­liy­le, o ba­ba­can ço­cuk dok­to­run­da olan se­ve­cen ifa­de­siy­le ak­tar­dı­ğı gi­bi, su­nu­lan­la­rın ar­ka­sın­da, as­lın­da, ger­çek­te ya­pı­lan bir şey ol­ma­dı­ğı, ger­çek­te ama­cın, tıp­kı millî eği­tim­de ol­du­ğu gi­bi, tıp­kı di­ğer alan­lar­da ol­du­ğu gi­bi, dev­le­tin kad­ro­la­rı­nın be­lir­li çiz­gi­de­ki in­san­lar ta­ra­fın­dan dol­du­rul­ma­sı­na mas­ke ola­rak, dol­du­rul­ma­sı­na ka­muf­laj ola­rak kul­la­nı­lan yap­tı­rım­lar ol­du­ğu­nu bi­li­yo­ruz ve bu, her gün da­ha faz­la or­ta­ya çık­mak­ta­dır.

Ya­pı­lan bir­çok iş­lem­le­rin ya­sa­ya ay­kı­rı ol­du­ğu, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı et­ra­fın­da dö­nen do­la­şan ba­zı de­di­ko­du­la­rın, bu­ra­da ya­şa­nan­la­rın ıs­rar­la yü­rü­tül­mek­te ol­du­ğu, söz ge­li­mi, eğer kad­ro­laş­ma ama­cı­mız yok­sa, ne­den hâlâ Tef­tiş Ku­ru­lu Baş­kan­lı­ğı­na Cum­hur­baş­ka­nı­nın ata­ya­ca­ğı bir isim bul­mu­yo­ruz da, ıs­rar­la bel­li bir gö­rü­şe ya­kın ol­du­ğu bi­li­nen in­san­la­rı ge­ti­ri­yo­ruz ya da ne­den çok sev­di­ğim, ha­ki­ka­ten say­gı duy­du­ğum Müs­te­şa­rı­mı -ga­ze­te­ler­de, mah­ke­me­ler­de do­la­şıp du­ran bir sü­rü olay­lar­la il­gi­li çı­kan bir­ta­kım suç­la­ma­la­rın, bir­ta­kım ce­za­la­rın du­yul­ma­sıy­la duy­du­ğu ezik­li­ği de tah­min edi­yo­rum- bu­na mahkûm edi­yo­ruz da, ken­di­si­ni bir par­ça din­len­dir­mi­yo­ruz, ni­ye il­la Nec­det Ünü­var bu gö­re­ve de­vam et­mek zo­run­da­dır di­ye ıs­rar edi­yo­ruz, bu­nu an­la­mak­ta zor­luk çe­ki­yo­rum.

Şim­di, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu ya­pı­lan­lar Tür­ki­ye'de sağ­lık sis­te­mi­ne bir kat­kı ge­tir­me­mek­te­dir. İyi ni­yet­li ol­du­ğu­nu bir­ço­ğu­nun bil­di­ği­miz bir­çok ar­ka­da­şı­mı­za za­rar da ver­mek­te­dir. Ama, esas, en faz­la Tür­ki­ye'de­ki sağ­lık sek­tö­rü­ne za­rar ver­mek­te­dir. Tür­ki­ye'de sağ­lık sek­tö­rün­de her­han­gi bir iyi­leş­me ol­ma­mış­tır. İs­te­di­ği­niz ka­dar ya­nıl­tı­cı ra­kam­lar ver­me­ye ça­lı­şın, bi­raz ön­ce is­ta­tis­tik­ler­den bah­se­dil­di. Yi­ne, aka­de­mik dün­ya­dan ve­re­ce­ğim, ama bir za­man­lar or­ta­da do­la­şan bir ki­tap­çık var­dı TÜ­Bİ­TAK ba­sım­la­rın­dan "İn­san­la­rı İs­ta­tis­tik­ler­le Na­sıl Kan­dı­rır­sı­nız" di­ye.

İs­ta­tis­tik­ler­le na­sıl oy­nan­dı­ğı­nı çok iyi bi­li­yo­ruz. An­ket­ler­le na­sıl oy­nan­dı­ğı­nı da çok iyi bi­li­yo­ruz. An­ket­le­rin ön­ce­den ve son­ra­dan ne­le­ri gös­ter­di­ği­ni de çok iyi bi­li­yo­ruz. An­ket­le­rin, Kı­zıl­ca­ha­mam'da ya­pı­lan top­lan­tı­lar­da par­ti­yi bir ara­da tut­mak için kul­la­nıl­dı­ğı­nı da çok iyi bi­li­yo­ruz. Do­la­yı­sıy­la, bü­tün bun­la­rın so­nu­cun­da, sü­rem de bit­ti, da­ha faz­la da kim­se­ye sa­taş­mak ni­ye­tin­de de­ği­lim, ama bu ya­pı­lan­la­rın…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Neş­şar, bu­yu­run.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­vam­la) - Bu ya­pı­lan­la­rın sağ­lık adı­na, sağ­lık sis­te­min­de bir iler­le­me yap­mak adı­na de­ğil, ye­ni açı­la­cak çok sa­yı­da has­ta­ne­ye çok sa­yı­da yan­da­şı yer­leş­ti­re­rek, bu in­san­la­ra da as­lın­da kö­tü­lük ede­rek, sağ­lık sis­te­mi­mi­zi onul­maz bir sı­kın­tı­nın içi­ne sok­ma­yı he­def­le­di­ği­ni, bu ka­rar­mış, gö­zü ka­ra kad­ro­laş­ma çıl­gın­lı­ğı­nın ül­ke­ye hiç­bir şey ge­tir­me­ye­ce­ği­ni, sağ­lık sek­tö­rü­ne hiç­bir iyi­lik ge­tir­me­ye­ce­ği­ni di­le ge­ti­ri­yor, he­pi­ni­zi bir ke­re da­ha say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Neş­şar.

Mad­de üze­rin­de, Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na söz is­te­yen Dur­sun Ak­de­mir, Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li.

Bu­yu­run Sa­yın Ak­de­mir.

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA DUR­SUN AK­DE­MİR (Iğ­dır) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; gö­rü­şül­mek­te olan 1247 sı­ra sa­yı­lı Sağ­lık Hiz­met­le­ri Te­mel Ka­nu­nu'nun 9'un­cu mad­de­si üze­rin­de Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na gö­rüş­mek üze­re söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Bu ve­si­ley­le, yü­ce Türk mil­le­ti­ni, siz de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­ni say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ta­sa­rı­nın 9'un­cu mad­de­siy­le 1219 sa­yı­lı Ka­nun'un Tıp­ta Uz­man­lık Ku­ru­lu oluş­tur­du­ğu ke­sin ola­rak or­ta­da. As­lın­da, bu Ku­rul Tıp­ta Uz­man­lık Tü­zü­ğü'nde de var olan bir dü­zen­le­mey­di; an­cak, ge­rek bu­gü­ne ka­dar Tıp­ta Uz­man­lık Ku­ru­lu­nun ya­sal bir alt­ya­pı­ya ka­vuş­tu­ru­la­ma­mış ol­ma­sı ge­rek­se 1982 Ana­ya­sa­sı'na ay­kı­rı ola­rak bir yük­se­köğ­re­tim fa­ali­ye­ti ol­ma­sı­na rağ­men, ba­zı ya­sa­lar­da, tıp­ta uz­man­lık eği­ti­min­de Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­na cid­di yet­ki­ler ta­nın­ma­sı, bu so­ru­nu bir sağ­lık hiz­met­le­ri so­ru­nu ol­ma­nın ya­nın­da, ay­nı za­man­da bir hu­kuk so­ru­nu hâli­ne ge­tir­miş­tir.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ta­sa­rı­nın bu mad­de­si, Tıp­ta Uz­man­lık Ku­ru­lu­na önem­li yet­ki ve gö­rev­ler ver­mek­te­dir. Eği­tim ku­rum­la­rı­na eği­tim yet­ki­si ve­ril­me­si ve eği­tim yet­ki­si­nin kal­dı­rıl­ma­sı­na iliş­kin tek­lif­le­ri ka­ra­ra bağ­la­ma­sı, uz­man­lık ana dal­la­rı­nın ro­tas­yon­la­rı­nın be­lir­len­me­si, uz­man­lık sı­nav jü­ri­le­ri­ni tes­pit et­mek gi­bi, sağ­lık hiz­met­le­ri­ne iliş­kin aka­de­mik ağır­lık­lı cid­di yet­ki­ler Ku­ru­lun gö­rev­le­ri ara­sın­da sa­yıl­mak­ta­dır. Ay­nı şe­kil­de, ya­ban­cı ül­ke­ler­de asis­tan­lık ya­pan­la­rın bi­lim­sel de­ğer­len­dir­me­le­ri­nin ya­pıl­ma­sı için fa­kül­te­le­rin se­çil­me­si, tıp­ta uz­man­lık eği­ti­mi ve uz­man in­san gü­cüy­le il­gi­li gö­rüş­ler ver­me­si, uz­man­la­rın tıb­bi ge­liş­me­le­ri iz­le­yi­ci in­ce­le­me ve araş­tır­ma­lar yap­ma­sı ko­nu­la­rın­da bu Ku­rul gö­rev­li kı­lın­mış­tır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, dik­kat edi­lir­se, Tıp­ta Uz­man­lık Ku­ru­lu­nun kul­lan­dı­ğı yet­ki­ler Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­mu­nun fa­ali­yet ala­nı­na gir­mek­te­dir, bağ­lan­mak­ta­dır. Do­la­yı­sıy­la, ül­ke­miz­de tıp­ta uz­man­lık, cum­hu­ri­ye­tin ilk yıl­la­rın­da yü­rür­lü­ğe ko­nu­lan 1219 sa­yı­lı Ta­ba­bet ve Şu­aba­tı San'at­la­rı­nın Tar­zı İc­ra­sı­na Da­ir Ka­nun'da ge­nel hat­la­rıy­la dü­zen­len­miş­tir. De­ği­şik­li­ğe ih­ti­yaç var­dır, an­cak, bu, ya­sal çer­çe­ve­si­nin çok iyi çi­zil­me­si şar­tıy­la ya­pıl­ma­sı ge­re­kir.

En son ola­rak, 2002 ta­rih­li Tıp­ta Uz­man­lık Tü­zü­ğü'nde bir­çok mad­de­le­rin ip­tal is­te­miy­le bir da­va açıl­mış, Da­nış­tay 8. Da­ire­si, 19/11/2003 ta­rih ve 2002'ye 3784 esas sa­yı­lı ka­ra­rıy­la Tıp­ta Uz­man­lık Ku­ru­lu gi­bi sü­rek­li bir ku­ru­lun Ba­kan­lık Ka­nu­nu'nda ve­ya di­ğer ka­nun­lar­da gös­te­ril­me­si kay­dıy­la bir ya­sal dü­zen­le­me ge­tir­miş­tir. Do­ğal ola­rak, yük­sek yar­gı ka­ra­rı ge­re­ğin­ce ka­mu hiz­me­ti­nin yü­rü­tül­me­si ve ve­rim­li­li­ği açı­sın­dan böy­le bir ku­ru­la ih­ti­yaç du­yul­ma­sı hâlin­de Tıp­ta Uz­man­lık Ku­ru­lu­nun ya­sal bir alt­ya­pı­ya ka­vuş­tu­rul­ma­sı zo­run­lu ol­muş­tur. An­cak, ül­ke­miz­de sağ­lık hiz­met­le­ri­nin da­ha iyi ve­ril­me­si ve uz­man­lık eği­ti­mi­nin ar­zu edi­len nok­ta­ya ulaş­tı­rıl­ma­sı ba­kı­mın­dan ya­pı­lan­la­rın ye­ter­li ol­ma­dı­ğı da açık­ça or­ta­da dur­mak­ta­dır.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ta­sa­rı­da­ki dü­zen­le­me­de ye­ter­li bul­ma­dı­ğım hu­sus, Tıp­ta Uz­man­lık Ku­ru­lu ile Baş­kan­lı­ğa ve­ri­len ge­niş yet­ki­le­rin Ana­ya­sa'ya açık­ça uy­gun ol­ma­dı­ğı­dır. 2547 sa­yı­lı Yük­se­köğ­re­tim Ka­nu­nu'nun 3'ün­cü mad­de­siy­le tıp­ta uz­man­lık eği­ti­mi­nin li­san­süs­tü bir yük­se­köğ­re­tim ol­du­ğu açık­ça vur­gu­lan­mak­ta­dır. Yi­ne, 2547 sa­yı­lı Ka­nun'dan son­ra yü­rür­lü­ğe gi­ren 1982 Ana­ya­sa­sı'nın 131'in­ci mad­de­si­ni ise yük­se­köğ­re­tim dü­zen­le­mek ve yük­se­köğ­re­tim ku­rum­la­rı­nın fa­ali­ye­tin yön ver­mek hu­su­sun­da yet­ki­ler Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu­na ve­ril­miş­tir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Yük­se­köğ­re­tim Ka­nu­nu'nun 3'ün­cü mad­de­sin­de­ki tıp­ta uz­man­lı­ğın Sağ­lık Ba­kan­lı­ğın­ca dü­zen­le­nen esas­la­ra gö­re yü­rü­tü­le­ce­ği­ne iliş­kin dü­zen­le­me ise yi­ne Ana­ya­sa'nın yük­se­köğ­re­tim­le il­gi­li hü­küm­le­ri­ne açık­ça ay­kı­rı düş­mek­te­dir. Ana­ya­sa'nın yük­se­köğ­re­tim ku­rum­la­rı­na ve fa­ali­yet­le­ri­ne iliş­kin dü­zen­le­me­le­ri or­ta­da du­rur­ken biz bu­nu gör­mez­lik­ten ge­le­me­yiz.

Son ola­rak, Ana­ya­sa Mah­ke­me­si­nin on beş ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­nin ku­ru­cu rek­tör­le­ri­nin atan­ma­sı­na iliş­kin dü­zen­le­me­yi ip­tal eder­ken or­ta­ya koy­du­ğu ger­çek­ler de yük­se­köğ­re­tim fa­ali­ye­ti­ne ba­kış açı­sı­nı or­ta­ya koy­mak­ta­dır ve do­la­yı­sıy­la, Ana­ya­sa Mah­ke­me­si, Ana­ya­sa'nın 130 ve 131'in­ci mad­de­le­ri­ni esas ala­rak ka­rar ver­mek­te­dir. Bi­lim­sel özerk­li­ğe vur­gu ya­pıl­mak­ta ve ak­si­ne ya­pı­lan dü­zen­le­me­ler de ip­tal edil­mek­te­dir. O hâlde, siz, AK Par­ti­li mil­let­ve­kil­le­ri­nin ka­nun­suz iş yap­ma­sı­nı sür­dür­me­si­ni ar­zu eder mi­si­niz?

Ge­lin, bu­ra­da dik­kat­li ola­lım ar­ka­daş­lar. Bir gün ka­nun­suz­luk ya­pan­la­ra "Ne­den ka­nun­suz­luk yap­tı­nız, Ana­ya­sa'ya ne­den ay­kı­rı dav­ran­dı­nız?" di­ye so­ru so­ran­lar çı­ka­bi­lir. Onun için, si­zi, Ana­ya­sa'ya uy­gun ka­nun­lar çı­kar­ma­ya da­vet edi­yo­rum.

Gö­rül­dü­ğü üze­re, tıp­ta uz­man­lık eği­ti­miy­le il­gi­li dü­zen­le­me yet­ki­si­nin Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­na bı­ra­kıl­ma­sı, tek ba­şı­na hu­ku­ken müm­kün de­ğil­dir. Bu ba­kım­dan, bu ko­nu­da ya­sal de­ği­şik­lik ya­pıl­ma­sı ge­rek­li­li­ği or­ta­da­dır, ya­ni, Ana­ya­sa'nın de­ğiş­ti­ril­me­si ve Ana­ya­sa'ya uy­gun ka­nun­la­rın çı­ka­rıl­ma­sı ko­nu­sun­da.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Alim Bey ay­rıl­ma­dan…

ALİM TUNÇ (Uşak) - Bu­ra­da­yım, ko­mis­yon­da­yım…

DUR­SUN AK­DE­MİR (De­vam­la) - …Alim Bey'in pro­fe­sör­ler­le il­gi­li söy­le­miş ol­du­ğu söz­le­ri açık­la­ya­rak ko­nuş­ma­ma de­vam ede­ce­ğim. Kal­kın­ca, onun için… So­na Bek­let­miş­tim.

ALİ ARS­LAN (Muğ­la) - Ho­ca­la­rı hak­kı­nı he­lal et­me­ye­cek ona.

DUR­SUN AK­DE­MİR (De­vam­la) - Dok­tor Alim Bey ken­di­si bir dok­tor­dur ve fık­ra­sı­nı an­lat­tı­ğı, dü­şün­ce­le­ri­nin doğ­ru ol­du­ğu­nu, ama, işe ya­ra­ma­dı­ğı­nı söy­le­di­ği pro­fe­sör­ler ta­ra­fın­dan ken­di­si­ne dok­tor dip­lo­ma­sı ve­ril­miş­tir. Do­la­yı­sıy­la, ho­ca­la­rı­nı kır­dı­ğı­nı bu­ra­dan ken­di­si­ne ha­tır­lat­mak is­ti­yo­rum ve bu kür­sü­den yap­mış ol­du­ğu ha­ta­yı dü­zel­te­ce­ği­ne ina­nı­yo­rum. Biz, mes­lek­taş­lar, etik ku­ral­lar içe­ri­sin­de dav­ran­ma­yı ken­di­mi­zin mes­le­ki kı­la­vu­zu ola­rak bi­li­yo­ruz. O ne­den­le, bu kı­la­vu­zu kul­lan­ma­sı­nı ken­di­si­ne öne­ri­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, esas bu ta­sa­rıy­la Tıp­ta Uz­man­lık Ku­ru­lu ka­nun­la ta­mam­la­nı­yor. Do­la­yı­sıy­la, sa­de­ce ka­nun­la ge­ti­ri­len bu yet­ki Ana­ya­sa'ya ay­kı­rı ol­du­ğu için de tek­rar Cum­hur­baş­kan­lı­ğın­dan ve Ana­ya­sa'dan ge­ri dö­ne­cek­tir. O ne­den­le, dik­kat­le­ri­ni­zin ye­ni­den si­ze yol gös­te­ri­ci ol­ma­sı­nı, sağ­du­yu­nun hâkim ol­ma­sı­nı ve Ana­ya­sa'ya ay­kı­rı bir ka­nun ya­pıl­ma­ma­sı­nı tek­rar dik­kat­le­ri­ni­ze su­nu­yo­rum.

Ay­rı­ca, bir mu­ha­le­fet mil­let­ve­ki­li ola­rak, aka­de­mis­yen bir he­kim ola­rak, sağ­lık hiz­met­le­riy­le il­gi­li dü­şün­ce­le­ri­mi or­ta­ya ko­yar­ken etik ku­ral­la­rı ön pla­na çı­ka­rı­cı bir ta­vır için­de ol­du­ğu­mu bu­ra­dan siz­le­re ha­tır­lat­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li Hükûmet men­sup­la­rı­na da dü­şen gö­rev ise, mu­ha­le­fe­tin ve si­vil top­lum ör­güt­le­ri­nin iyi ni­yet­le yap­tı­ğı gö­rüş­le­ri ve or­ta­ya koy­du­ğu doğ­ru fi­kir­le­ri de­ğer­len­dir­me­le­ri­ni ve fay­da­lan­ma­la­rı­nı Türk mil­le­ti adı­na bek­li­yo­rum. Biz, Türk mil­le­ti adı­na bu­ra­da ko­nu­şu­yo­ruz ve mil­le­ti­mi­zin is­te­ği doğ­rul­tu­sun­da doğ­ru şey­le­rin ka­bul edil­me­si de Hükûme­tin baş­ta ge­len gö­rev­le­rin­den­dir.

Ta­sa­rı­nın 9'un­cu mad­de­sin­de­ki, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­na âde­ta tek ba­şı­na yet­ki ve­ren bu dü­zen­le­me ya Cum­hur­baş­kan­lı­ğın­dan ge­ri dö­ne­cek­tir ya da Ana­ya­sa Mah­ke­me­si ip­tal ede­cek­tir. O hâlde ge­tir­di­ği­miz çö­züm öne­ri­le­ri­ni dik­ka­te alı­nız. Da­ha ön­ce al­ma­dı­nız, ka­nun­lar ip­tal edil­di ve Ana­ya­sa Mah­ke­me­si ta­ra­fın­dan ge­ri gön­de­ril­di ya da Cum­hur­baş­ka­nı ve­to et­ti, si­ze tek­rar de­ğer­len­dir­mek üze­re ge­ri gön­der­di. Bu se­fer o ha­ta­ya düş­me­yin, ana­ya­sal bir de­ği­şik­li­ğe gi­de­rek bu ya­sa­nın da ana­ya­sal ka­nun­lar çer­çe­ve­sin­de dü­zen­len­me­si­ni sağ­la­yın.

Bu ha­tır­lat­ma­la­rı yap­tık­tan son­ra, siz yü­ce Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin de­ğer­li üye­le­ri­ne say­gı­lar su­nu­yor, siz­le­re te­şek­kür edi­yo­rum. (Ana­va­tan Par­ti­si ve CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ak­de­mir.

Mad­de üze­rin­de Ko­mis­yon adı­na Ko­mis­yon Baş­ka­nı Cev­det Er­döl, Trab­zon Mil­let­ve­ki­li, söz is­te­miş­ler­dir.

Bu­yu­run Sa­yın Er­döl. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (Trab­zon) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Bu­ra­da bir ka­rı­şık­lı­ğa, kav­ram kar­ga­şa­lı­ğı­na mey­dan ver­me­mek için izah­ta bu­lun­mam ge­re­ki­yor. Ma­lu­mu­nuz, 2547 sa­yı­lı Ka­nun'un 3'ün­cü mad­de­sin­de­ki uz­man­lık eği­ti­mi­nin yük­se­köğ­re­tim ol­du­ğu ya­zı­lı. Doğ­ru­dur, fa­kat, bu­ra­da, ay­nen oku­yo­rum: "Tıp­ta Uz­man­lık: Sağ­lık ve Sos­yal Yar­dım Ba­kan­lı­ğı ta­ra­fın­dan dü­zen­le­nen esas­la­ra gö­re yü­rü­tü­len ve tıp dok­tor­la­rı­na be­lir­li alan­lar­da özel ye­te­nek ve yet­ki sağ­la­ma­yı amaç­la­yan bir yük­se­köğ­re­tim­dir." Ya­ni, do­la­yı­sıy­la, bu­ra­da­ki esas­la­rı be­lir­le­me­ye Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı yet­ki­li ve Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı…

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Mah­ke­me iç­ti­hat­la­rı var Sa­yın Baş­kan, mah­ke­me iç­ti­hat­la­rı var…

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Bu me­yan­da tü­zük dört yıl­dan be­ri çık­ma­mak­ta­dır ar­ka­daş­lar ve tü­zük­le il­gi­li Da­nış­ta­yın ver­miş ol­du­ğu ka­ra­rı da oku­ya­yım ben siz­le­re, tu­ta­nak­la­ra geç­me­si ba­kı­mın­dan. Da­nış­tay 1. Da­ire­nin esas 2005/534, ka­rar nu­ma­ra­sı 2006/545. Özet­le "Bu ku­ru­lun da -ya­ni, tıp­ta uz­man­lık ku­ru­lu­nun- olu­şu­mu ve gö­rev­le­ri iti­ba­rıy­la sü­rek­li ku­rul ni­te­li­ğin­de ola­ca­ğı dik­ka­te alın­dı­ğın­da yar­gı ka­rar­la­rı uya­rın­ca ya­sal bir dü­zen­le­me ya­pı­la­rak ku­rul­ma­sı ge­rek­ti­ği…" Ya­ni, ya­sal bir dü­zen­le­me ge­re­ki­yor.

MEH­MET UĞUR NEŞ­ŞAR (De­niz­li) - Ku­rul için ya­sal…

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (De­vam­la) - Biz de Da­nış­ta­yın bu öne­ri­si doğ­rul­tu­sun­da bu ya­sal dü­zen­le­me­yi ya­pı­yo­ruz.

Kat­kı ver­di­ği­niz için he­pi­ni­ze te­şek­kür edi­yor, say­gı­lar su­nu­yo­rum efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Er­döl.

Mad­de üze­rin­de şah­sı adı­na söz is­te­yen Rem­zi­ye Öz­top­rak, An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li.

Bu­yu­run Sa­yın Öz­top­rak. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sü­re­niz beş da­ki­ka­dır.

REM­Zİ­YE ÖZ­TOP­RAK (An­ka­ra) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; Sağ­lık Hiz­met­le­ri Te­mel Ka­nu­nu, Sağ­lık Per­so­ne­li­nin Taz­mi­nat ve Ça­lış­ma Esas­la­rı­na Da­ir Ka­nun ile Ta­ba­bet ve Şu­aba­tı San'at­la­rı­nın Tar­zı İc­ra­sı­na Da­ir Ka­nun­da De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 9'un­cu mad­de­si üze­rin­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­la­rım.

Bu önem­li ka­nun üze­rin­de­ki uzun ko­nuş­ma­lar ne­ti­ce­sin­de, son mad­de­le­ri­ne gel­miş bu­lu­nu­yo­ruz. 9'un­cu mad­de, 1219 sa­yı­lı Ya­sa'nın 10'un­cu mad­de­sin­de­ki de­ği­şik­lik üze­ri­ne­dir ve bu de­ği­şik­lik­le 10'un­cu mad­de, tıp­ta uz­man­lık ko­nu­su­na açık­lık ge­tir­mek­te­dir.

Tıp­ta Uz­man­lık Ku­ru­lu, bu Ku­ru­lun gö­rev­le­ri: Eği­tim ku­rum­la­rı­na eği­tim yet­ki­si ve­ril­me­si ve kal­dı­rıl­ma­sı­na iliş­kin tek­lif­le­ri ka­ra­ra bağ­lar, uz­man­lık ana dal­la­rı­nın ro­tas­yon­la­rı­nı be­lir­ler, uz­man­lık sı­na­vı jü­ri­le­ri­ni tes­pit eder, ya­ban­cı ül­ke­ler­de asis­tan­lık ya­pan­la­rın bi­lim­sel de­ğer­len­di­ril­me­le­ri­ni ya­pa­cak fa­kül­te­le­ri be­lir­ler, tıp­ta uz­man­lık eği­ti­mi ve uz­man in­san gü­cü hak­kın­da gö­rüş bil­di­rir, uz­man­la­rın tıb­bi ge­liş­me­le­ri iz­le­me­si­ni sağ­la­yı­cı ça­lış­ma­lar ya­par.

Bu Ku­ru­lun üye­le­ri ise; Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı, eği­tim has­ta­ne­le­ri, tıp fa­kül­te­le­ri, Gül­ha­ne As­ke­ri Tıp Aka­de­mi­si, Türk Ta­bip­ler Bir­li­ği, Türk Diş He­kim­le­ri Bir­li­ğin­den se­çi­le­cek; müs­te­şar, ge­nel mü­dür, hu­kuk mü­şa­vi­ri, ta­bip ve diş he­kim­le­rin­den olu­şur. Se­çi­len asil ve ye­dek üye­ler üç yıl­lık sü­re için se­çi­lir. Ba­kan­lık da­ve­tiy­le yıl­da 2 kez top­la­nan Ku­rul, ola­ğa­nüs­tü top­lan­tı da ya­pa­bi­lir. Ku­rul­da­ki diş he­kim­le­ri, diş he­kim­li­ğiy­le il­gi­li top­lan­tı­la­ra ka­tı­lır ve ora­da oy kul­la­nır. Ku­ru­lun ça­lış­ma usul ve esas­la­rı Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın ha­zır­la­dı­ğı yö­net­me­lik­le dü­zen­le­nir.

Mad­de­yi, ana hat­la­rıy­la böy­le ta­nı­ta­bi­li­riz.

Bu ya­sa, tü­müy­le çok önem­li bir ya­sa­dır. Has­ta ve he­kim hak­la­rı­nın bu ya­say­la da­ha iyi ko­ru­na­ca­ğı açık­ça gö­rül­mek­te­dir. Ül­ke­miz­de sağ­lık hiz­met­le­ri­nin ka­li­te­si da­ha da ar­ta­cak­tır. Hal­kı­mız, bu Hükûme­tin sağ­lık­ta yap­tık­la­rı­nı gör­mek­te­dir; has­ta­ne­ler tek ça­tı al­tın­da top­la­nır­ken sos­yal gü­ven­lik ku­rum­la­rı­nın da tek ça­tı al­tın­da top­lan­ma­sı­nı ve ge­nel sağ­lık si­gor­ta­sı uy­gu­la­ma­sı­nı bek­le­mek­te­dir; SSK'lı va­tan­daş­la­rı­mı­zın ilaç çi­le­si­ne son ve­ril­di­ği­ni, ye­şil kart­lı va­tan­daş­la­rı­mı­zın ilaç ve te­da­vi­sin­den baş­ka, or­tez, pro­tez ve göz­lük be­del­le­ri­ni bi­le ala­bil­di­ği­ni de gör­mek­te ve bu mem­nu­ni­ye­ti­ni her plat­form­da di­le ge­tir­mek­te­dir. Da­ha bu­nun gi­bi pek çok hiz­me­ti de hal­kı­mız gör­mek­te ve bu ya­sa ta­sa­rı­sı­nın ka­bu­lü ile pek çok so­ru­na çö­züm ge­ti­ril­miş ola­cak ve sağ­lık­ta önem­li bir adım da­ha atıl­mış ola­cak­tır.

Ya­sa ta­sa­rı­sı­nın ya­sa­laş­tı­ğı an­dan iti­ba­ren ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­ler, yü­ce he­ye­ti say­gıy­la se­lam­la­rım. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Öz­top­rak.

Mad­de üze­rin­de, şah­sı adı­na söz is­te­yen Ali Te­mür, Gi­re­sun Mil­let­ve­ki­li.

Bu­yu­run Sa­yın Te­mür. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ALİ TE­MÜR (Gi­re­sun) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; gö­rü­şül­mek­te olan 1247 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın 9'un­cu mad­de­si üze­rin­de şah­sım adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ül­ke­mi­zin sağ­lık po­li­ti­ka­la­rı­nı dün­ya­da­ki ge­liş­me­ler­den ay­rı tut­mak müm­kün de­ğil­dir; ge­rek tek­no­lo­jik ge­rek­se ni­te­lik ba­kı­mın­dan bu ge­liş­me­le­ri ya­kın­dan ta­kip et­me zo­run­lu­lu­ğu­muz var­dır. Do­la­yı­sıy­la, ya­pı­sal de­ği­şim­le­ri ger­çek­leş­ti­rir­ken tüm bun­la­rı göz önün­de bu­lun­dur­ma­mız ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum. Bu, sağ­lık­ta yü­rü­tü­len per­so­nel po­li­ti­ka­la­rı­nı da kap­sa­mak­ta­dır. Tüm ku­rum­la­rı­mız­da ol­du­ğu gi­bi sağ­lık sek­tö­rün­de de hem ka­mu hem de özel sek­tö­rü­müz bu ge­liş­me­le­rin biz­zat içe­ri­sin­de ol­ma­lı­dır. Re­ka­be­te açık bir ya­pı­nın oluş­tu­rul­ma­sı, sağ­lık­ta ni­te­li­ği ar­tı­ra­ca­ğı gi­bi, eko­no­mik an­lam­da da önem­li ta­sar­ruf­lar sağ­la­ya­cak­tır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu an­lam­da, gö­rü­şül­mek­te olan ka­nun ta­sa­rı­sı­nın 9'un­cu mad­de­si yü­rür­lük mad­de­si olup ge­ti­ri­len si­gor­ta sis­te­mi­nin alt­ya­pı ça­lış­ma­la­rı­nın ha­zır­lan­ma­sı için, bu ka­nu­nun 1'in­ci mad­de­siy­le 7/5/1987 ta­rih­li ve 3359 sa­yı­lı Ka­nun'a ila­ve olu­nan mad­de­le­rin, ek 9'un­cu mad­de­si­nin son fık­ra­sı ha­riç ol­mak üze­re, 1/1/2007 ta­ri­hin­de, di­ğer mad­de­le­rin ise ya­yı­mı ta­ri­hin­de yü­rür­lü­ğe gir­me­si ön­gö­rül­mek­te­dir.

Yi­ne, 9'un­cu mad­dey­le, 1219 sa­yı­lı Ka­nun'un 9'un­cu mad­de­si­nin aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­me­si ön­gö­rül­müş­tür: Ya­pı­lan bu de­ği­şik­lik­le, eği­tim ku­rum­la­rı­na eği­tim yet­ki­si ve­ril­me­si ve eği­tim yet­ki­si­nin kal­dı­rıl­ma­sı­na iliş­kin tek­lif­le­ri ka­ra­ra bağ­la­mak, uz­man­lık ana dal­la­rı­nın ro­tas­yon­la­rı­nı be­lir­le­mek, uz­man­lık sı­na­vı jü­ri­le­ri­ni tes­pit et­mek, ya­ban­cı ül­ke­ler­de asis­tan­lık ya­pan­la­rın bi­lim­sel de­ğer­len­di­ril­me­si­ni ya­pa­cak fa­kül­te­le­ri be­lir­le­mek, tıp­ta uz­man­lık eği­ti­mi ve uz­man in­san gü­cüy­le il­gi­li gö­rüş­ler ver­mek, uz­man­la­rın tıb­bi ge­liş­me­le­ri iz­le­me­si­ni sağ­la­yı­cı in­ce­le­me ve araş­tır­ma­lar yap­mak­la gö­rev­li ol­mak üze­re, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı­nın sü­rek­li ku­ru­lu ni­te­li­ğin­de Tıp­ta Uz­man­lık Ku­ru­lu teş­kil olun­muş­tur.

Bu ko­nuy­la il­gi­li ki­mi hu­sus­la­rı bi­raz aç­mak is­ti­yo­rum. Ku­rum­la­rın se­çe­cek­le­ri asıl üye sa­yı­sı ka­dar ye­dek üye be­lir­le­me­le­ri esa­sa bağ­lan­mış­tır. Ku­ru­la se­çi­le­cek asıl ve ye­dek üye­le­rin uz­man ol­ma­la­rı, ay­rı­ca en az üç yıl­lık kli­nik ve­ya la­bo­ra­tu­var şe­fi ve­ya pro­fe­sör un­va­nı­na sa­hip bu­lun­ma­la­rı şar­tı ge­ti­ril­miş­tir. Üye­le­rin gö­rev sü­re­le­ri üç yıl ola­rak be­lir­len­miş, sü­re­si bi­ten üye­le­rin tek­rar se­çil­me­le­ri­ne imkân sağ­lan­mış­tır. Ay­rı­ca, Ku­rul, Ba­kan­lı­ğın da­ve­ti üze­ri­ne yıl­da en az iki kez top­la­nır. Ku­ru­la, Ba­kan­lık Müs­te­şa­rı ve­ya ya­pı­la­cak ilk top­lan­tı­da üye­ler ara­sın­dan se­çi­le­cek baş­kan ve­ki­li baş­kan­lık eder. Ku­rul, üye­ler­den en az 5'inin tek­li­fiy­le ola­ğa­nüs­tü top­la­nır. Ku­rul, üye­le­rin üç­te 2'si­nin ka­tı­lı­mıy­la top­la­nır. Türk Ta­bip­le­ri Bir­li­ği tem­sil­ci­si yal­nız­ca ta­bip­ler­le il­gi­li, Türk Diş He­kim­le­ri Bir­li­ği tem­sil­ci­si de yal­nız­ca diş ta­bip­le­riy­le il­gi­li ko­nu­la­rın gö­rü­şü­le­ce­ği top­lan­tı­la­ra ka­tı­la­bi­lir­ler ve ken­di mes­lek alan­la­rıy­la il­gi­li ko­nu­lar­da oy kul­la­nır­lar. Ka­rar­lar oy çok­lu­ğuy­la alı­nır. Oy­la­rın eşit­li­ği hâlin­de baş­ka­nın bu­lun­du­ğu ta­raf ço­ğun­lu­ğu sağ­la­mış sa­yı­lır. An­cak, ku­rum­la­rın eği­tim yet­ki­si­nin kal­dı­rıl­ma­sı­na iliş­kin top­lan­tı­lar­da ka­tı­lan­la­rın en az üç­te 2 ço­ğun­lu­ğuy­la ka­rar alın­ma­sı şart­tır. Ku­rul top­lan­tı­la­rı­na üst üs­te 2 kez ma­ze­ret­siz ola­rak ka­tıl­ma­yan­la­rın üye­li­ği düş­müş sa­yı­lır. Ku­ru­lun ça­lış­ma usul ve esas­la­rıy­la il­gi­li di­ğer hu­sus­lar­la ih­ti­sas bel­ge­le­ri­nin alın­ma­sı, uz­man­lık eği­ti­miy­le il­gi­li di­ğer usul ve esas­lar, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğın­ca ha­zır­la­nıp Ba­kan­lar Ku­ru­lun­ca yü­rür­lü­ğe ko­nu­la­cak yö­net­me­lik­ler­le dü­zen­le­nir. Bu yö­net­me­lik yü­rür­lü­ğe ko­nu­lun­ca­ya ka­dar mev­cut dü­zen­le­me­le­rin uy­gu­lan­ma­sı­na de­vam edi­lir.

Bu dü­zen­le­me­ler, el­bet­te, sağ­lık­ta da­ha ve­rim­li hiz­met­le­rin or­ta­ya ko­nul­ma­sı­nı amaç­la­mak­ta­dır. Ba­şa­rı­lı so­nuç­lar el­de ede­bil­mek için, ku­rum­lar­da yö­ne­tim ve or­ga­ni­zas­yo­nun öne­mi, gü­nü­müz­de, da­ha çok ön pla­na çık­mak­ta­dır. Has­ta­ne­le­rin bir­leş­ti­ril­me­si­nin ar­dın­dan or­ta­ya çı­kan ki­mi sı­kın­tı­lar, bu an­lam­da, kı­sa sü­re­de aşıl­mış­tır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Te­mür.

ALİ TE­MÜR (De­vam­la) - Bu, ay­nı za­man­da, yö­ne­tim ve or­ga­ni­zas­yon­da gös­te­ri­len ba­şa­rı, per­for­man­sın bir so­nu­cu­dur.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, dün­ya­nın, ge­li­şen tek­no­lo­ji­ler sa­ye­sin­de kü­çük bir kö­ye dö­nüş­tü­ğü ger­çe­ği­ni göz ar­dı ede­me­yiz. Ku­rum­la­rı­mı­zın, za­man için­de, hem iç­te hem de dı­şa­rı­da re­ka­be­te açık, ni­te­lik ba­kı­mın­dan güç­lü ve ba­şa­rı­lı bir nok­ta­ya ta­şın­ma­sı, mev­cut du­ru­mun ge­li­şe­rek, bü­yü­ye­rek ge­le­ce­ğe ak­ta­rıl­ma­sı her za­man vaz­ge­çil­mez bir za­ru­ret­tir. Bu ba­kım­dan, yö­ne­tim an­la­yı­şı­nın ve ça­lı­şan­la­rın öz­lük hak­la­rı­nın iyi­leş­ti­ril­me­si, ulus­la­ra­ra­sı re­ka­be­te açıl­ma­sı, kuş­ku­suz, bu an­lam­da önem­li bir viz­yon­dur.

Has­ta tu­riz­mi­nin ge­liş­me­si­ne de önem­li kat­kı­lar sağ­la­ya­ca­ğı­nı uma­rak, bu ya­sa­nın ül­ke­mi­ze ve hal­kı­mı­za ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yor, yü­ce Mec­li­si say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Te­mür.

Bu­yu­run Sa­yın Tunç, bir şey söy­le­ye­cek­si­niz ga­li­ba.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Sa­yın Baş­kan, pro­fe­sör­ler­le il­gi­li sö­zü­mün yan­lış an­la­şıl­dı­ğı­nı dü­şü­nü­yo­rum, bir açık­la­ma yap­mak için söz is­ti­yo­rum.

BAŞ­KAN - Sa­yın Tunç, ye­ri­niz­den kı­sa bir açık­la­ma lüt­fen.

VI. - AÇIK­LA­MA­LAR VE SA­TAŞ­MA­LA­RA İLİŞ­KİN KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Uşak Mil­let­ve­ki­li Alim Tunç'un, ko­nuş­ma­sı sı­ra­sın­da ba­zı söz­le­ri­nin yan­lış an­la­şı­la­bi­le­ce­ği ge­rek­çe­siy­le açık­la­ma­sı

ALİM TUNÇ (Uşak) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; bi­raz ön­ce ko­nuş­mam­da pro­fe­sör­ler­le il­gi­li bir fık­ra an­lat­mış­tım ben ve bu­nu ba­zı ar­ka­daş­la­rı­mız yan­lış an­la­dı­lar herhâlde. Bu­ra­da, pro­fe­sör­le­ri kas­tet­ti­ğim­de, bi­lim­sel ola­rak bil­gi­le­ri­nin çok faz­la ol­du­ğu­nu ama şu an için o bil­gi­le­ri kul­lan­ma­da sı­kın­tı ya­şan­dı­ğı­nı, ül­ke ger­çek­le­riy­le ör­tüş­me­di­ği­ni, bu sı­kın­tı­la­rı or­ta­dan kal­dı­ra­bil­mek için bu ka­nu­ni dü­zen­le­me­nin ya­pıl­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni söy­le­miş­tim. Ben -yan­lış an­la­şıl­ma ol­du, yok­sa pro­fe­sör­le­ri­mi­zi, ho­ca­la­rı­mı­zı hep say­gıy­la, sev­giy­le anı­yo­ruz- bu yan­lış an­la­şıl­ma­yı dü­zelt­mek is­te­dim.

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Tunç.

V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

3 - Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun ile Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu (1/1226) (S. Sayısı: 1247) (Devam)

BAŞ­KAN - Mad­de üze­rin­de on da­ki­ka sü­rey­le so­ru-ce­vap iş­le­mi ya­pı­la­cak­tır. So­ru sor­ma sü­re­si beş da­ki­ka­dır.

Sa­yın Kur­tul­mu­şoğ­lu, bu­yu­run.

MU­ZAF­FER R. KUR­TUL­MU­ŞOĞ­LU (An­ka­ra) - Vaz­geç­tim il­gi­li ba­kan ol­ma­dı­ğı için.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Kur­tul­mu­şoğ­lu.

Sa­yın Ka­ma­cı…

NA­İL KA­MA­CI (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, An­tal­ya Kum­lu­ca'da yak­la­şık on iki yıl sü­ren has­ta­ne in­şa­atın­dan son­ra açı­lan has­ta­ne yüz ya­tak­lı olup bu has­ta­ne Sa­yın Baş­ba­ka­nın açı­lı­şıy­la ger­çek­leş­ti­ril­di. An­cak, bu has­ta­ne böl­ge has­ta­ne­si gi­bi ol­ma­sı­na rağ­men, bu­gün kar­di­yo­lo­ji, nö­ro­lo­ji, be­yin, cilt dok­tor­la­rı­nın hiç­bi­ri­si yok­tur, An­tal­ya'dan ge­lip git­mek­te. Ay­nı şe­kil­de, tah­lil la­bo­ra­tu­va­rı çok iyi ça­lış­ma­mak­ta, di­ya­liz mer­ke­zi bu ko­nu­da ye­ter­siz ol­mak­ta o böl­ge­ye gö­re. Yi­ne ay­nı şe­kil­de, Ak­se­ki'de, di­ya­liz ma­ki­ne­si halk ta­ra­fın­dan alın­mış ve has­ta­ne­ye ba­ğış­lan­mış, an­cak bu has­ta­ne­de­ki di­ya­liz­le il­gi­li Ma­nav­gat'tan dok­tor git­mek­te iki gün bo­yun­ca. Yal­nız, son dö­nem­ler­de Ak­se­ki'de ar­tan di­ya­liz has­ta­la­rın­dan do­la­yı bu dok­tor yet­me­mek­te­dir. Bu an­lam­da, Ak­se­ki'ye di­ya­liz­le il­gi­li bir dok­tor ata­ma­sı dü­şü­nül­mek­te mi­dir?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ka­ma­cı.

Sa­yın Işık…

AH­MET IŞIK (Kon­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­nım, ya­ban­cı ol­mak­la bir­lik­te, Tür­ki­ye'de tıp fa­kül­te­si­ni bi­tir­miş, dip­lo­ma al­mış dok­tor­lar­la bir­lik­te, yi­ne Tür­ki­ye'de uz­man­lı­ğı­nı ta­mam­la­ya­rak uz­man­lık dip­lo­ma­sı al­mış yak­la­şık 2 500 ci­va­rın­da dok­tor mev­cut­tur. Bu dok­tor­la­rın ye­ter­li­li­ği­ne yö­ne­lik bir iti­ra­zi ka­yıt ol­ma­dı­ğı ka­na­atin­de­yim. Fa­kat, di­ğer ta­raf­tan, ken­di ül­ke­sin­de ya da baş­ka bir ül­ke­de dok­tor­luk un­va­nı­nı al­mış ya­ban­cı dok­tor­la­rın ye­ter­li­li­ği­ne yö­ne­lik, ma­ale­sef, bir kı­sım de­ğer­len­dir­me­ler ya­pıl­mak­ta­dır. Ta­sa­rı ya­sa­laş­tı­ğın­da, ya­ban­cı dok­tor­lar YÖK'ten ye­ter­li­lik al­ma­dan mı Tür­ki­ye'de dok­tor­luk ya­pa­bi­le­cek­ler­dir, yok­sa YÖK'ün ye­ter­li­li­ği şart mı­dır? YÖK'ün ye­ter­li­li­ği şart­sa ye­ter­li­lik kri­ter­le­ri ne­ler­dir?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Işık.

Sa­yın Arıt­man…

CA­NAN ARIT­MAN (İz­mir) -Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Ba­ka­na sor­mak is­ti­yo­rum: Ül­ke­miz­de, 2006 yı­lı so­nu iti­ba­rıy­la, sağ­lık oca­ğı per­so­nel do­lu­luk ora­nı ne­dir? He­kim açı­sın­dan, hem­şi­re­ler ve ebe­ler ola­rak ve yüz­de ola­rak so­ru­yo­rum.

Bu­nun dı­şın­da, Sağ­lık Ba­kan­lı­ğı bün­ye­sin­de­ki ya­tak­lı te­da­vi ku­rum­la­rın­da 10 bin ki­şi­ye dü­şen ya­tak sa­yı­sı­nı so­ru­yo­rum, Tür­ki­ye ge­ne­li ola­rak ve Do­ğu Ana­do­lu ola­rak so­ru­yo­rum ve 10 bin ki­şi­ye dü­şen ya­tak sa­yı­sı iti­ba­rıy­la, Av­ru­pa sı­ra­la­ma­sın­da ka­çın­cı sı­ra­da­yız di­ye so­ru­yo­rum.

Ebe­si ol­ma­yan sağ­lı­ke­vi sa­yı­sı­nı, hem Tür­ki­ye ge­ne­li ola­rak bir de Do­ğu Ana­do­lu ör­ne­ği ola­rak so­ru­yo­rum.

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Öz­do­ğan…

İB­RA­HİM ÖZ­DO­ĞAN (Er­zu­rum) - Te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Baş­ka­nım, ara­cı­lı­ğı­nız­la, Sa­yın Hükûme­te bir­kaç so­rum var.

Bi­rin­ci so­rum: Dev­let­ten ala­cak­la­rı yü­zün­den, ec­za­cı­lar, eko­no­mik ba­kım­dan son de­re­ce zor şart­lar al­tın­da bu­lun­mak­ta­dır­lar. Ec­za­cı­la­rı­mı­zın, ser­best ça­lı­şan ec­za­cı­la­rı­mı­zın ilaç pa­ra­la­rı­nı ne za­man öde­ye­cek­si­niz?

İkin­ci so­rum: Mo­dern ça­ğın şart­la­rı­na uy­gun ola­rak bir ec­za­cı­lık ya­sa ta­sa­rı­sı­nı Mec­li­sin gün­de­mi­ne ne za­man ge­ti­re­cek­si­niz?

Üçün­cü so­rum: Dev­let has­ta­ne­le­rin­de­ki çok yo­ğun mik­tar­la­ra ula­şan ec­za­cı kad­ro­la­rı­nı ne za­man dol­du­ra­cak­sı­nız?

Son so­rum: Hâlâ Ana­do­lu'nun bir­çok yö­re­sin­de sah­te diş he­kim­le­ri gö­rev ba­şın­da. Bun­lar­la et­kin mü­ca­de­le­yi ne za­man ya­pa­cak­sı­nız? Diş he­kim­le­ri­mi­zi bu be­la­dan ne za­man kur­ta­ra­cak­sı­nız?

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Öz­do­ğan.

Sa­yın Neş­şar… Yok.

Sa­yın Tan­doğ­du... Yok.

Sa­yın Ya­şar, bu­yu­run.

AH­MET YA­ŞAR (Ak­sa­ray) - Sa­yın Baş­ka­nım, de­la­le­ti­niz­le, Sa­yın Ba­ka­nı­ma bir so­ru sor­mak is­ti­yo­rum.

Bil­di­ği­niz gi­bi ec­za­cı­lar, beş yıl­lık fa­kül­te eği­ti­min­den son­ra bu un­va­nı al­mak­ta­dır ve sağ­lık sek­tö­rün­de halk sağ­lı­ğı­na hiz­met eden te­mel sağ­lık ele­ma­nı­dır; has­ta­nın en ya­kın sağ­lık da­nış­ma­nı­dır, fa­kül­te­de al­dı­ğı eği­ti­min ta­ma­mı tıp­la, sağ­lık­la il­gi­li ders­ler­dir, ağır­lık­lı ola­rak da ilaç eği­ti­mi alır­lar. Tıp fa­kül­te­siy­le al­dık­la­rı or­tak ders­ler ol­du­ğu gi­bi, hiç al­ma­dık­la­rı ders­ler de var­dır. Hiç al­ma­dı­ğı ders­le­ri ye­ni­den ala­rak tıp fa­kül­te­si dip­lo­ma­sı al­ma­sı­nın bir mah­zu­ru var mı­dır? Siz, ay­nı za­man­da Millî Eği­tim Ba­ka­nı ol­du­ğu­nuz için, ko­nu si­zi de ya­kın­dan il­gi­len­di­ri­yor. Ay­rı­ca, is­te­yen ec­za­cı bu fark ders­le­ri­ni ala­rak, ec­za­cı un­va­nı­nın ya­nın­da, ila­ve­ten, dok­tor un­va­nı da alır­sa bu du­rum ec­za­cı­la­ra ha­ka­ret sa­yı­lır mı? Bir mil­let­ve­ki­li­miz…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ya­şar.

So­ru sor­ma sü­re­si ta­mam­lan­mış­tır.

Sa­yın Ba­kan, bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Sa­yın Ka­ma­cı'nın Kum­lu­ca Böl­ge Araş­tır­ma Has­ta­ne­siy­le il­gi­li so­ru­su­nu ar­ka­daş­la­rı­mız not al­dı­lar. Bu­ra­da­ki ek­sik­lik­ler­le il­gi­li ola­rak, eğer, ger­çek­ten bir ek­sik­lik var­sa bu­nu gi­de­re­cek­ler.

Kon­ya Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Ah­met Işık Bey'in, özel­lik­le, yurt dı­şın­dan ge­le­cek olan dok­tor­la­rın ye­ter­li­lik ala­rak mı ge­le­cek­le­ri yok­sa ye­ter­li­lik al­ma­dan doğ­ru­dan mı ge­le­cek­le­ri­ne da­ir so­ru­su­na ce­vap ve­ri­yo­rum. Şüp­he­siz ki, ye­ter­li­lik sa­hi­bi olan­lar Tür­ki­ye'de ça­lı­şa­bi­le­cek, bu ye­ter­li­li­ği de Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu ve­re­cek. Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu, bu ye­ter­li­li­ği ve­rir­ken de Tür­ki­ye'de­ki bir dok­to­run sa­hip ol­ma­sı ge­re­ken şart­lar ve va­sıf­lar ney­se bu şart­la­rı ve va­sıf­la­rı ha­iz ol­ma­sı la­zım; ya­ni denk­lik ol­ma­sı la­zım, al­dı­ğı ders­ler­de, al­dı­ğı ih­ti­sas­ta bu denk­lik şüp­he­siz ki aran­mak­ta­dır.

Bu sağ­lık ocak­la­rın­da­ki per­so­nel­le il­gi­li, ar­ka­daş­la­rı­mız, bu­nun uzun boy­lu dö­küm­le­ri­ni çı­ka­rıp il­gi­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mı­za ve­re­cek­ler.

Sa­yın Öz­do­ğan'ın ec­za­cı­la­rın ala­cak­la­rıy­la il­gi­li so­ru­su­na şöy­le di­ye­yim: Bu ko­nu­da, as­lın­da, çok cid­di bir prob­lem yok. Sü­rek­li ola­rak, bu ec­za­cı­la­rı­mı­zın ala­cak­la­rı, bel­li pe­ri­yot­lar­la, bir sı­ra dâhi­lin­de öden­mek­te­dir, gü­nü, sa­ati gel­di­ği za­man öden­mek­te­dir. Bu ko­nu­da, as­lın­da cid­di bir prob­lem söz ko­nu­su de­ğil­dir.

Ben, Sa­yın Baş­ka­nım, mü­sa­ade eder­se­niz, bun­dan ön­ce yi­ne bir de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­da­şı­mı­zın, özel­lik­le şah­sı­mın adı­nı da ve­re­rek, söy­le­di­ği bir hu­su­sa açık­lık ge­tir­mek is­ti­yo­rum. Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Mus­ta­fa Öz­yurt, bu kür­sü­den -ben tu­ta­nak­lar­dan oku­yo­rum yan­lış bir şey söy­le­me­mek için- ay­nen şu ifa­de­le­ri kul­lan­dı, de­di ki: "Gi­re­sun Üni­ver­si­te­sin­de hiç pro­fe­sör yok, üni­ver­si­te aç­tı­nız de­dim. Ken­di­si­ne ya­zı­lı bir so­ru sor­dum, ce­va­bı gel­di. Ne­den kad­ro ver­me­di­ği­ni Millî Eği­tim Ba­ka­nı ay­nen şöy­le açık­lı­yor, -ben so­ru­su­na öy­le ce­vap ver­mi­şim- di­yor ki: 'Üni­ver­si­te­le­rin rek­tör­le­ri bel­li ol­sun, on­dan son­ra dü­şü­nü­rüz. Bu­nu söy­le­miş­tim bu­ra­da, bu kür­sü­de söy­le­dim 'biz­den olur­sa bu kad­ro­la­rı ve­ri­riz, ol­maz­sa ver­me­yiz.' di­ye. İş­te si­zin zih­ni­ye­ti­niz, iş­te dü­şün­ce­niz bu ar­ka­daş­lar." di­ye AK Par­ti Gru­bu­na hi­tap edi­yor.

De­ğer­li Baş­ka­nım, be­nim ken­di­si­ne gön­der­di­ğim ya­zı­da ver­di­ğim ce­va­bı da siz­le­re arz et­mek is­ti­yo­rum. Pro­fe­sör un­va­nı­nı ta­şı­yan bir ar­ka­da­şı­mı­zın böy­le bir çar­pıt­ma yap­ma­sı­nı, doğ­ru­su­nu is­ter­se­niz, ken­di­si­ne ya­kış­tı­ra­ma­dım. Gü­ya ben de­mi­şim ki "Bu rek­tör­ler atan­sın, on­dan son­ra da dü­şü­nü­rüz. Bu, biz­den olur­sa ve­ri­riz, biz­den ol­maz­sa ver­me­yiz." Ben, bu il­gi­li bö­lü­mü yü­ce Par­la­men­to­nun dik­kat­le­ri­ne arz edi­yo­rum.

Ce­vap ay­nen şöy­le: "Ye­ni ku­ru­lan üni­ver­si­te­le­re bağ­la­nan yük­se­köğ­re­tim ku­rum­la­rı­nın kad­ro­la­rı, her­han­gi bir iş­le­me ge­rek kal­mak­sı­zın, bu üni­ver­si­te­le­re dev­re­dil­miş­tir. Ka­mu hiz­met­le­ri­nin ak­sa­tıl­ma­dan sür­dü­rül­me­si­ni te­min et­mek ama­cıy­la, 2006 Malî Yı­lı Büt­çe Ka­nu­nu'nun 3'ün­cü mad­de­si uya­rın­ca, söz ko­nu­su on beş üni­ver­si­te­ye tah­sis edi­len açık­tan ata­ma izin­le­ri­nin, kad­ro ve po­zis­yon iti­ba­rıy­la da­ğıt­mak üze­re, Yük­se­köğ­re­tim Ku­ru­lu Baş­kan­lı­ğı­na bil­di­ril­me­si ise ye­ni üni­ver­si­te rek­tör­le­ri­nin atan­ma­sı­na iliş­kin ya­sal sü­re­cin so­nuç­lan­ma­sı­nı mü­te­akip ya­pı­la­cak­tır." 1.150 kad­ro üni­ver­si­te­le­ri­mi­ze, özel­lik­le Öğ­ren­ci Seç­me ve Yer­leş­tir­me Mer­ke­zi ta­ra­fın­dan KPSS'ye gö­re mer­kez­den ata­nan 1.150 kad­ro da üni­ver­si­te­le­ri­mi­ze da­ğı­tıl­mış­tır, kul­lan­mış du­rum­da­lar. Pro­fe­sör ve do­çent kad­ro­la­rın­da da za­ten bir sı­nır­la­ma yok.

Şim­di, bir pro­fe­sör, ge­lip bu­ra­da, be­nim ken­di­si­ne ver­di­ğim bu ce­va­bı, hiç il­gi­si ol­ma­dı­ğı şe­kil­de -bu­ra­da- eğer yo­rum­la­ya­rak, çar­pı­ta­rak ifa­de eder­se, bu­na sa­de­ce te­es­süf ede­rim.

Te­şek­kür ede­rim efen­dim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­kan.

Sa­yın Ba­loğ­lu…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­kan, bir sa­at ön­ce, bir so­ru­ma ya­nıt ve­rir­ken, geç­miş­te sağ­lık ocak­la­rı­nın bir bö­lü­mü­nün po­pü­list ge­rek­çe­ler­le açıl­dı­ğı­nı, po­pü­list ne­den­ler­le açıl­dı­ğı­nı söy­le­miş­ti. Evet, bu­na bir mik­tar ka­tıl­mak müm­kün. Ama, dört yıl­dır sü­ren bir ik­ti­dar dö­ne­min­de, Sa­yın Ba­kan, bu sağ­lık ocak­la­rı­na, po­pü­list amaç­lar­la da açıl­mış ol­sa, hâlâ dok­tor bul­mak­ta zor­la­nıl­ma­sı­nı na­sıl ka­bul ede­bi­li­riz?

Ba­kın, ben si­ze bir ör­nek ver­mek is­ti­yo­rum: Tür­ki­ye'nin en ge­liş­miş kent­le­rin­den bi­ri ol­du­ğu söy­le­nen, il­le­rin­den bi­ri ol­du­ğu söy­le­nen ve çok faz­la ya­tı­rım ya­pıl­dı­ğı için övü­nü­le­rek bah­se­di­len -ik­ti­da­rı­nız dö­ne­min­de- An­tal­ya'nın en bü­yük, en zen­gin il­çe­le­rin­den Dem­re'de, Dev­let Has­ta­ne­sin­de, baş­he­kim dı­şın­da uz­man he­kim yok efen­dim. Ya­ni, bu­nu na­sıl izah ede­cek­si­niz? Bu­nu öğ­ren­mek is­ti­yo­rum.

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­loğ­lu.

Sü­re ta­mam­lan­mış­tır.

Sa­yın Ba­kan ya­zı­lı ce­vap ve­re­cek­ler­dir.

Mad­de üze­rin­de iki adet öner­ge var­dır, öner­ge­le­ri ön­ce ge­liş sı­ra­sı­na gö­re oku­tup ay­kı­rı­lık­la­rı­na gö­re iş­le­me ala­ca­ğım.

İlk öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1247 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın Çer­çe­ve 9 un­cu mad­de­si ile de­ğiş­ti­ril­me­si ön­gö­rü­len 1219 sa­yı­lı Ka­nu­nun 9 un­cu mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­na, "fa­kül­te­le­ri" iba­re­sin­den son­ra gel­mek üze­re, "ve eği­tim has­ta­ne­le­ri­ni" iba­re­si­nin ek­len­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                   Sa­lih Ka­pu­suz                Sey­fi Ter­zi­ba­şı­oğ­lu               Tev­hit Ka­ra­ka­ya

                         An­ka­ra                                Muğ­la                                Er­zin­can

                                      Ek­rem Er­dem                         Yek­ta Hay­da­roğ­lu

                                          İs­tan­bul                                         Van

BAŞ­KAN - Di­ğer öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1247 Sı­ra Sa­yı­lı Ba­zı Ka­nun ve Ka­nun Hük­mün­de Ka­rar­na­me­ler­de De­ği­şik­lik Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın 9. mad­de­si­nin Ta­sa­rı met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı­nı arz ve tek­lif ede­riz.

                      Ha­luk Koç                      Sa­mi Tan­doğ­du                        Ali Ars­lan

                        Sam­sun                                 Or­du                                   Muğ­la

                  Nu­ret­tin Sö­zen                  Meh­met Neş­şar                  Mus­ta­fa Öz­yurt

                          Si­vas                                 De­niz­li                                  Bur­sa

                                                              İs­ma­il De­ğer­li

                                                                    An­ka­ra

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (Trab­zon) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet ka­tı­lı­yor mu?

MİL­LÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ka­tıl­mı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Sa­yın To­puz, ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum.

ALİ TO­PUZ (İs­tan­bul) - Sa­yın Ca­nan Arıt­man ko­nu­şa­cak­lar.

BAŞ­KAN - Sa­yın Arıt­man, si­zin im­za­nız yok öner­ge­de.

ALİ TO­PUZ (İs­tan­bul) - Ge­rek­çe okun­sun efen­dim.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Tıp­ta uz­man­lık ko­nu­sun­da Ana­ya­sal ku­rum­la­rı ve mes­lek ör­güt­le­ri­ni dış­la­yan, bu ko­nu­da­ki yar­gı ka­rar­la­rı­nı dik­ka­te al­ma­yan, sa­de­ce si­ya­si ik­ti­da­rı be­lir­le­yi­ci kıl­ma­yı amaç­la­dı­ğın­dan, 8. mad­de­nin Ta­sa­rı met­nin­den çı­ka­rıl­ma­sı doğ­ru ola­cak­tır.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Öner­ge red­de­dil­miş­tir.

Di­ğer öner­ge­yi oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Gö­rü­şül­mek­te olan 1247 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın Çer­çe­ve 9 un­cu mad­de­si ile de­ğiş­ti­ril­me­si ön­gö­rü­len 1219 sa­yı­lı Ka­nu­nun 9 un­cu mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­na, "fa­kül­te­le­ri" iba­re­sin­den son­ra gel­mek üze­re, "ve eği­tim has­ta­ne­le­ri­ni" iba­re­si­nin ek­len­me­si­ni arz ve tek­lif ede­riz.

                                                                                       Sa­lih Ka­pu­suz (An­ka­ra) ve ar­ka­daş­la­rı

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon öner­ge­ye ka­tı­lı­yor mu?

SAĞ­LIK, Aİ­LE, ÇA­LIŞ­MA VE SOS­YAL İŞ­LER KO­MİS­YO­NU BAŞ­KA­NI CEV­DET ER­DÖL (Trab­zon) - Uy­gun gö­rüş­le tak­di­re bı­ra­kı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükûmet ka­tı­lı­yor mu?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Ka­tı­lı­yo­ruz Sa­yın Baş­kan.

SA­LİH KA­PU­SUZ (An­ka­ra) - Ge­rek­çe okun­sun Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Ge­rek­çe­yi oku­tu­yo­rum:

Ge­rek­çe:

Ya­ban­cı ül­ke­ler­de asis­tan­lık ya­pan­la­rın bi­lim­sel de­ğer­len­dir­me­le­ri­nin fa­kül­te­le­rin ya­nı sı­ra eği­tim has­ta­ne­le­rin­de de ya­pı­la­bil­me­si­nin sağ­lan­ma­sı amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­ge­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Öner­ge ka­bul edil­miş­tir.

Ka­bul edi­len öner­ge doğ­rul­tu­sun­da mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bir­le­şi­me beş da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 19.24

 

BE­ŞİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 19.31

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Sa­dık YA­KUT

KÂTİP ÜYE­LER: Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya), Türkân Mİ­ÇO­OĞUL­LA­RI (İz­mir)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 61'in­ci Bir­le­şi­mi'nin Be­şin­ci Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

1247 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın gö­rüş­me­le­ri­ne kal­dı­ğı­mız yer­den de­vam ede­ce­ğiz.

Ko­mis­yon? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

4'ün­cü sı­ra­da yer alan, 26/9/2006 Ta­rih­li ve 5545 Sa­yı­lı Özel Öğ­re­tim Ku­rum­la­rı Ka­nu­nu ve Ana­ya­sa­nın 89 un­cu ve 104 ün­cü mad­de­le­ri ge­re­ğin­ce Cum­hur­baş­ka­nın­ca bir da­ha gö­rü­şül­mek üze­re ge­ri gön­der­me tez­ke­re­si ile Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­lı­yo­ruz.

4.- 26/9/2006 Tarihli ve 5545 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve Cumhurbaşkanınca bir daha görüşülmek üzere geri gönderme tezkeresi ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/1251) (S. Sayısı: 1253) (x)

BAŞ­KAN - Ko­mis­yon ve Hükûmet ye­rin­de.

Ko­mis­yon Ra­po­ru 1253 sı­ra sa­yı­sıy­la bas­tı­rı­lıp da­ğı­tıl­mış­tır.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 26/9/2006 Ta­rih­li ve 5545 sa­yı­lı Özel Öğ­re­tim Ku­rum­la­rı Ka­nu­nu'nun 12'nci mad­de­si Cum­hur­baş­ka­nın­ca uy­gun bu­lun­ma­ya­rak, bir da­ha gö­rü­şül­mek üze­re, bu hu­sus­ta gös­te­ri­len ge­rek­çey­le bir­lik­te Baş­kan­lı­ğı­mı­za ge­ri gön­de­ril­miş­tir.

Ana­ya­sa­nın 89'un­cu mad­de­si­nin ikin­ci fık­ra­sın­da "Cum­hur­baş­ka­nın­ca kıs­men uy­gun bu­lun­ma­ma du­ru­mun­da, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si sa­de­ce uy­gun bu­lun­ma­yan mad­de­le­ri gö­rü­şe­bi­lir."

İç Tü­zük'ün 81'in­ci mad­de­si­nin son fık­ra­sın­da ise "Cum­hur­baş­ka­nın­ca ya­yım­lan­ma­sı kıs­men uy­gun bu­lun­ma­yan ve bir da­ha gö­rü­şül­mek üze­re Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ne ge­ri gön­de­ri­len ka­nun­la­rın sa­de­ce uy­gun bu­lun­ma­yan mad­de­le­ri­nin gö­rü­şül­me­si­ne ka­nu­nun gö­rüş­me­le­ri­ne baş­la­ma­dan ön­ce Ge­nel Ku­rul­ca gö­rüş­me­siz ka­rar ve­ri­le­bi­lir. Bu du­rum­da, sa­de­ce uy­gun bu­lun­ma­yan mad­de­ler­le il­gi­li gö­rüş­me açı­lır. Ka­nu­nun tü­mü­nün oy­la­ma­sı her hâlde ya­pı­lır" hü­küm­le­ri yer al­mak­ta­dır.

Bu hü­küm­le­re gö­re, ge­ri gön­de­ri­len ka­nu­nun tü­mü­nün ve­ya sa­de­ce Cum­hur­baş­ka­nın­ca uy­gun bu­lun­ma­yan mad­de­le­ri­nin gö­rü­şül­me­si Ge­nel Ku­ru­lun ka­ra­rı­na bağ­lı­dır.

Bu ne­den­ler­le, söz ko­nu­su Ka­nun'un sa­de­ce Cum­hur­baş­ka­nın­ca uy­gun bu­lun­ma­yan 12'nci mad­de­si­nin gö­rü­şül­me­si­ni Ge­nel Ku­ru­lun ona­yı­na su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

12'nci mad­de­yi oku­tu­yo­rum:

ÖZEL ÖĞ­RE­TİM KU­RUM­LA­RI KA­NU­NU

Malî hü­küm­ler

MAD­DE 12- Ku­rum­lar, fa­ali­yet­le­ri­ni sa­de­ce ka­zanç sağ­la­mak için dü­zen­le­ye­mez­ler. An­cak, Türk Millî Eği­ti­mi­nin amaç­la­rı doğ­rul­tu­sun­da eği­ti­min ka­li­te­si­ni yük­selt­mek, ge­liş­me­le­ri­ne fır­sat ve imkân ve­re­cek ya­tı­rım­lar ve hiz­met­ler yap­mak üze­re ge­lir sağ­la­ya­bi­lir­ler.

(x) 1253 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.

Okul­la­rın su, do­ğal gaz ve elek­trik üc­ret­len­di­ril­me­si, resmî okul­la­ra uy­gu­la­nan ta­ri­fe üze­rin­den uy­gu­la­nır.

BAŞ­KAN - Mad­de üze­rin­de grup­lar adı­na söz ta­le­bi yok.

Şah­sı adı­na söz is­te­yen Ömer Öz­yıl­maz, Er­zu­rum Mil­let­ve­ki­li.

Sa­yın Öz­yıl­maz… Yok.

Re­cep Ga­rip, Ada­na Mil­let­ve­ki­li… Yok.

Üm­met Kan­do­ğan, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li.

Sa­yın Kan­do­ğan, bu­yu­run.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Da­ha ön­ce­ki, gö­rü­şü­len ka­nun üze­rin­de şah­si ola­rak söz ta­lep­le­rim var­dı. An­cak, o söz ta­lep­le­rim… Da­ha ön­ce -ben­den ön­ce- mü­ra­ca­at eden­ler ol­ma­sı ne­de­niy­le, ko­nuş­ma fır­sa­tı­nı el­de ede­me­dim. Yal­nız, gör­dü­ğüm man­za­ra şu: 1247 sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı'nın, herhâlde Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu da çık­ma­sı­nı ar­zu et­mi­yor, is­te­mi­yor ki, ikin­ci kez bu gö­rüş­me­le­ri ya­rı­da ke­si­yo­ruz, bir baş­ka ka­nu­nu gö­rüş­me­ye baş­lı­yo­ruz. Şim­di, bu ka­nu­nun son de­re­ce önem­li ol­du­ğu­nu zik­ret­ti­niz, Tür­ki­ye'de sağ­lık­ta dev­rim ol­du­ğu­nu söy­le­di­niz. An­cak, ikin­ci kez bu ka­nun ta­sa­rı­sı­nın gö­rü­şül­me­si­ni bı­ra­kı­yo­ruz, ke­si­yo­ruz, bir baş­ka ka­nu­nu gö­rüş­me­ye baş­lı­yo­ruz. Gö­rüş­tü­ğü­müz ka­nun da…

CEV­DET ER­DÖL (Trab­zon) - On­lar da önem­li ama.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Gö­rüş­tü­ğü­müz ka­nun da, dört bu­çuk ay ön­ce bu­ra­da gö­rü­şü­lüp, ka­bul edi­len an­cak, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı ta­ra­fın­dan bir kez da­ha gö­rü­şül­mek üze­re Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ne gön­de­ri­len bir ka­nun. O za­man, çık­tık, de­dik ki: "Yan­lış ya­pı­yor­su­nuz. Bu, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nın­dan ge­ri ge­lir." O mad­dey­le il­gi­li ko­nu­şul­du, bu­ra­da söy­len­di ve Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı ge­ri gön­der­di. Şim­di, dört bu­çuk ay son­ra, ye­ni­den, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı ta­ra­fın­dan ge­ri gön­de­ri­len ve biz­ler ta­ra­fın­dan bu­ra­da ikaz edil­me­si­ne rağ­men, siz­le­rin par­mak­la­rıy­la bu­ra­da ka­bul edi­len bir ka­nun tek­rar önü­müz­de. Ha, bu se­fer ne ol­muş? Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­nın ikaz­la­rı na­za­rı­dik­ka­te alın­mış, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­nın öne­ri­si doğ­rul­tu­sun­da bir dü­zen­le­me ya­pıl­mış. Ni­ha­yet, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu, bu nok­ta­da, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­nın ikaz­la­rı­nı din­ler hâle gel­miş. An­cak, dün, Ana­ya­sa Mah­ke­me­si on beş ye­ni üni­ver­si­te ku­rul­ma­sıy­la il­gi­li ola­rak, ge­çi­ci rek­tör ata­ma­la­rıy­la il­gi­li, dör­dün­cü kez gö­rüş­tü­ğü­müz ve siz­le­rin oy­la­rıy­la ka­bul edi­len bir ka­nu­nu ip­tal et­ti, yü­rür­lü­ğü­nü dur­dur­du de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri.

Şim­di, Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­mız bu­ra­da, ken­di­le­ri­ne sor­mak is­ti­yo­rum: İçi­niz ra­hat mı Sa­yın Ba­ka­nım şim­di?

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Çok ra­hat.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - "Çok ra­hat" di­yor­sa­nız, be­nim si­ze söy­le­ye­cek bir şe­yim yok. Ben, Millî Eği­tim Ba­ka­nı ol­sam, be­nim ge­tir­di­ğim, be­nim des­tek­le­di­ğim bir  ka­nun tek­li­fi, ta­sa­rı­sı iki kez Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nın­dan, iki kez de Ana­ya­sa Mah­ke­me­sin­den ip­tal edi­lip ge­ri ge­li­yor ve bu­ra­da bu ikaz­lar ya­pı­lı­yor­sa, bir Millî Eği­tim Ba­ka­nı ola­rak bun­dan zül duy­ma­nız la­zım Sa­yın Ba­ka­nım.

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Millî Eği­tim Ba­ka­nı ola­maz­sın.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Siz de di­yor­su­nuz ki: "Be­nim içim ra­hat­tır." Si­zin içi­niz ra­hat­sa, mil­le­tin içi ra­hat de­ğil Sa­yın Ba­kan. On beş ay­dan be­ri o il­ler­de­ki va­tan­daş­la­rı­mız üni­ver­si­te­le­rin ha­ya­ta geç­me­si­ni bek­li­yor. Si­zin ina­dı­nız, si­zin kap­ris­le­ri­niz­den do­la­yı…

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Sek­sen yıl­dır ne­re­dey­di­niz!

BAŞ­KAN - Sa­yın Bi­len, lüt­fen…

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Evet, si­zin ina­dı­nız, si­zin kap­ris­le­ri­niz­den do­la­yı…

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Sek­sen yıl­dır ne­re­dey­di­niz! Ni­ye o za­man ya­pıl­ma­mış?

BAŞ­KAN - Sa­yın Bi­len…

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - …on beş üni­ver­si­te­ye hâlâ bir rek­tör ata­na­ma­mış ve o üni­ver­si­te­ler ha­ya­ta geç­me­miş­tir de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri. Bu­nun he­sa­bı­nı na­sıl ve­re­cek­si­niz? Na­sıl ve­re­cek­si­niz bu­nun he­sa­bı­nı?

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Doğ­ru Yol…

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Me­se­le, Doğ­ru Yol, AK Par­ti me­se­le­si de­ğil De­ğer­li Mil­let­ve­ki­li. Bu­ra­da söy­len­di.

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Ni­ye o za­man…

BAŞ­KAN - Sa­yın Bi­len, lüt­fen…

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Dün­ya­nın hiç­bir par­la­men­to­sun­da -var­sa ge­tir Sa­yın Bi­len- bir ka­nun dört kez gö­rü­şül­me­miş­tir. Var­sa ikin­ci bir ör­ne­ği, ge­ti­rin bu­ra­da söy­le­yin. Böy­le bir par­la­men­to ça­lış­ma­sı ol­maz de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, böy­le bir par­la­men­to ça­lış­ma­sı ol­maz!

Sa­yın Millî Eği­tim Ba­ka­nı­nın YÖK'le kav­ga­sın­dan, inat­lı­ğın­dan do­la­yı ve sa­yın grup baş­kan ve­ki­li­nin de ale­la­ce­le ha­zır­la­dı­ğı bir öner­ge ve ka­nun tek­li­fiy­le ge­li­yor­su­nuz bu­ra­ya ve onun ne­ti­ce­sin­de, iş­te, ba­kı­nız, on beş üni­ver­si­te hâlâ ha­ya­ta geç­me­di.

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - YÖK'ü mü sa­vu­nu­yor­sun?

BAŞ­KAN - Sa­yın Bi­len, lüt­fen…

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Siz gi­din bu­gün Gi­re­sun'a, Ri­ze'ye, Düz­ce'ye, Te­kir­dağ'a, Adı­ya­man'a, gi­din ora­la­ra…

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - YÖK'ü mü sa­vu­nu­yor­sun?

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Ben YÖK'ü sa­vun­mu­yo­rum, bu­ra­da el­li kez söy­le­dim Sa­yın Bi­len. Sen ta­kip et­mi­yor­sun Üm­met Kan­do­ğan'ın ko­nuş­ma­la­rı­nı.

Gü­cü­nüz ye­ti­yor­sa, bu­yu­run, biz des­tek ola­ca­ğız, Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği… Bak, Ana­va­tan de­di ki: "Biz des­tek olu­yo­ruz, ge­ti­rin." Ge­ti­rin, Ana­va­tan des­tek olu­yor. Acil Ey­lem Pla­nı'nız­da, al­tı ay ile on iki ay ara­sın­da YÖK'ü ye­ni­den ya­pı­lan­dı­ra­ca­ğız di­ye mil­le­te söz ver­di­niz.

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Ya­pa­ca­ğız onu.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Ni­çin sö­zü­nü­zün ar­ka­sın­da… Ne za­man ya­pa­cak­sın?

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Ye­ri gel­di­ğin­de ya­pa­ca­ğız.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Ne za­man ya­pa­cak­sın? Al­tı ayın kal­mış şu­ra­da, al­tı ayın kal­mış. Önem­li olan ik­ti­dar ol­mak de­ğil, muk­te­dir ol­mak­tır Sa­yın Bi­len, muk­te­dir ol­mak­tır.

BAŞ­KAN - Sa­yın Kan­do­ğan, lüt­fen kar­şı­lık­lı ko­nuş­ma­yın.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Ge­ti­ri­niz, ge­ti­ri­niz o ka­nun­la il­gi­li Ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­ni, ba­kın Ana­va­tan Par­ti­si de el­li kez söy­le­di, "des­tek­li­yo­ruz" de­di, biz de des­tek­li­yo­ruz.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Kan­do­ğan, lüt­fen to­par­la­yı­nız.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - YÖK'ün ye­ni­den ya­pı­lan­ma­sıy­la il­gi­li ola­rak biz de ha­zı­rız. Acil Ey­lem Pla­nı'nda ver­di­ği­niz sö­zün ar­ka­sın­da du­run, ar­ka­sın­da du­run!

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - YÖK'ün ye­ni­den ya­pı­lan­dı­rıl­ma­sıy­la il­gi­li dü­zen­le­me ya­pıl­dı mı ya­pıl­ma­dı mı?

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - YÖK'le kav­ga ede­rek, ku­rum­lar­la kav­ga ede­rek bir ye­re va­rı­la­ma­ya­ca­ğı, iş­te, çok açık ve net bir şe­kil­de or­ta­ya çık­mış­tır.

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - YÖK'ün ye­ni­den ya­pı­lan­dı­rıl­ma­sıy­la il­gi­li dü­zen­le­me ya­pıl­dı mı ya­pıl­ma­dı mı?

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - İş­te ne ol­du?  Ço­rum mil­let­ve­ki­li­miz, ben o za­man ko­nuş­tu­ğum­da iti­raz edi­yor­du, "yok, ol­maz öy­le bir şey" di­yor­du, Ço­rum üni­ver­si­te­si ha­ya­ta geç­ti mi sa­yın mil­let­ve­ki­li? (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan "Geç­ti, geç­ti" ses­le­ri)

Ha­yır, geç­me­di efen­dim. Ka­nun çık­tı, da­ha rek­tör, ge­çi­ci rek­tör ata­ya­ma­dan na­sıl fa­ali­ye­te ge­çi­yor? Na­sıl fa­ali­ye­te ge­çi­yor?

İS­MA­İL Bİ­LEN (Ma­ni­sa) - Kıs­kan­ma!

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu an­la­yış­la, bu zih­ni­yet­le hiç­bir ye­re va­ra­ma­ya­ca­ğı­nı­zı bü­tün mil­le­ti­miz gör­müş­tür. O ba­kım­dan, ben, en azın­dan bu­gün­kü bu Ka­nun'la il­gi­li ola­rak Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­nın öne­ri­si­ne uy­gun bir şe­kil­de dav­ra­na­rak bu­nu bu­ra­ya ge­tir­me­ni­ze ay­rı­ca te­şek­kür edi­yo­rum.

Yal­nız, bu­ra­da bir hu­sus dik­ka­ti­mi çek­ti. Ko­mis­yon­da şöy­le di­yor, ba­kı­nız: "Bu dü­zen­le­me­nin, özün­de özel öğ­re­tim ku­rum­la­rı­nı teş­vik et­mek ama­cıy­la ge­ti­ril­di­ği, an­cak bek­le­nen fay­da­nın sağ­la­na­ma­ya­ca­ğı ön­gö­rül­dü­ğü ra­por­da ifa­de edil­miş­tir." Siz, as­lan­lar gi­bi bu Ka­nun'u sa­vu­nu­yor­du­nuz, şim­di di­yor­su­nuz ki, ge­ti­ri­len bu dü­zen­le­mey­le bek­le­nen fay­da­nın sağ­la­na­ma­ya­ca­ğı gö­rül­müş­tür. Gü­nay­dın! Dört bu­çuk ay son­ra bu­nu gör­düy­se­niz, siz­le­re te­es­süf edi­yor, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan gü­rül­tü­ler)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Kan­do­ğan.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­niz­li) - Kür­sü bu­ra­da, bak, kür­sü bu­ra­da, bu­ra­da söy­le­yin!

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, lüt­fen… Sa­yın Kan­do­ğan…

Mad­de üze­rin­de on da­ki­ka sü­rey­le so­ru-ce­vap iş­le­mi ya­pı­la­cak­tır.

Sa­yın Tü­tün­cü, bu­yu­run.

ENİS TÜ­TÜN­CÜ (Te­kir­dağ) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Be­nim, Sa­yın Ba­ka­nı­mı­za bir so­rum ola­cak. Da­ha ön­ce­ki mad­de­de "Ba­kan­lık ku­rum­lar­dan 4734 sa­yı­lı Ka­mu İha­le Ka­nu­nu hü­küm­le­ri çer­çe­ve­sin­de hiz­met sa­tın ala­bi­lir" iba­re­si var idi. Bu iba­re, Cum­hur­baş­ka­nı­mı­zın ge­ri gön­der­me ge­rek­çe­si çer­çe­ve­sin­de or­ta­dan kal­dı­rıl­mış­tır. Şim­di, so­ru­yo­rum ben: Sa­yın Ba­ka­nı­mız, bu iba­re­nin ıs­rar­lı bir şe­kil­de ya­sa ta­sa­rı­sın­da yer al­ma ge­rek­çe­si ne idi? Bi­zi bir da­ha ay­dın­lat­ma­sı­nı ri­ca edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Ba­kan.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Sa­yın Baş­ka­nım, bu Ya­sa gö­rü­şü­lür­ken, bu ge­rek­çe­yi ben de­tay­lı bir şe­kil­de izah et­tim, ge­rek­çe­si­ni de söy­le­dim. Sa­yın Mil­let­ve­ki­li­miz bu­nu tu­ta­nak­lar­dan alıp, in­ce­le­ye­bi­lir.

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­kan.

Sa­yın Öz­kan, bu­yu­run.

RA­MA­ZAN KE­RİM ÖZ­KAN (Bur­dur) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Ba­kan, ge­çen dört yıl­lık sü­reç­te, yak­la­şık 32 sek­tör­de, Çin mal­la­rı ül­ke­miz­de ka­bul gör­dü, eko­no­mi­yi bi­tir­di, eko­no­mi­yi al­lak bul­lak et­ti. Ya­sa­da yap­tı­ğı­mız de­ği­şik­lik­le "izin­li Türk he­kim­le­ri­nin" iba­re­si­ni kal­dı­rı­yor, ye­ri­ne "me­zun he­kim­le­rin" iba­re­si­ni kul­la­nı­yor­su­nuz. Bu­na gö­re, 33'ün­cü sek­tör ola­rak, Çin he­kim­le­ri­ni de Tür­ki­ye'de kul­lan­ma­yı dü­şü­nü­yor mu­su­nuz? Bu an­la­yış­la, sağ­lı­ğın bi­te­ce­ği­ne ina­nı­yor mu­su­nuz? Yü­ce Ön­der Mus­ta­fa Ke­mal Ata­türk'ün "Be­ni Türk he­kim­le­ri­ne tes­lim edi­niz." ifa­de­si­ni ni­çin unut­tu­nuz?

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­kan, sor­du­ğu­nuz so­ru mad­dey­le il­gi­li de­ğil.

RA­MA­ZAN KE­RİM ÖZ­KAN (Bur­dur) - Sa­yın Baş­ka­nım, de­min de ay­nı şey ol­du. "Ya­zı­lı ce­vap ve­re­cek." de­di­niz…

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Öz­kan.

Sa­yın Ba­kan, bu­yu­run.

MİLLÎ EĞİ­TİM BA­KA­NI HÜ­SE­YİN ÇE­LİK (Van) - Efen­dim, bil­di­ği­niz gi­bi, te­mel sağ­lık ka­nu­nun­da­ki ya­pı­lan de­ği­şik­lik­ler­le il­gi­li gö­rüş­me­le­ri­miz so­na er­di. Bel­ki, De­ğer­li Mil­let­ve­ki­li­miz, be­ni yi­ne bu­ra­da gör­dü­ğü için, son­ra­dan da Ge­nel Ku­ru­la gel­di­ği için, hâlâ o ka­nu­nun gö­rü­şül­dü­ğü­nü zan­ne­di­yor. Biz, Özel Öğ­re­tim Ku­rum­la­rı Ya­sa­sı'nı gö­rü­şü­yo­ruz De­ğer­li Mil­let­ve­ki­lim, bu­nu ha­tır­la­tı­rım. Ko­nuy­la il­gi­si yok.

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ba­kan.

So­ru-ce­vap iş­le­mi ta­mam­lan­mış­tır.

12'nci mad­de­yi oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Oyu­nun ren­gi­ni bel­li et­mek üze­re, İç Tü­zük'ün 86'ncı mad­de­si ge­re­ğin­ce, aleyh­te ol­mak üze­re, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met Kan­do­ğan söz is­te­miş­ler­dir.

Bu­yu­run Sa­yın Kan­do­ğan.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­niz­li) - Ko­nuş­ma­ya­ca­ğım Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Kan­do­ğan.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Ka­nun'un tü­mü açık oy­la­ma­ya ta­bi­dir.

Açık oy­la­ma­nın şek­li hak­kın­da Ge­nel Ku­ru­lun ka­ra­rı­nı ala­ca­ğım.

Açık oy­la­ma­nın elek­tro­nik oy­la­ma ci­ha­zıy­la ya­pıl­ma­sı­nı oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler... Ka­bul et­me­yen­ler... Ka­bul edil­miş­tir.

Açık oy­la­ma için üç da­ki­ka sü­re ve­re­ce­ğim. Bu sü­re içe­ri­sin­de sis­te­me gi­re­me­yen üye­le­rin tek­nik per­so­nel­den yar­dım is­te­me­le­ri­ni, bu yar­dı­ma rağ­men de sis­te­me gi­re­me­yen üye­le­rin, oy pu­su­la­la­rı­nı, oy­la­ma için ön­gö­rü­len üç da­ki­ka­lık sü­re içe­ri­sin­de Baş­kan­lı­ğa ulaş­tır­ma­la­rı­nı ri­ca edi­yo­rum.

Ay­rı­ca, vekâle­ten oy kul­la­na­cak sa­yın ba­kan­lar var ise, han­gi ba­ka­na vekâle­ten oy kul­lan­dı­ğı­nı, oyu­nun ren­gi­ni ve ken­di­si­nin ad ve so­ya­dı ile im­za­sı­nı da ta­şı­yan oy pu­su­la­sı­nı, yi­ne, oy­la­ma için ön­gö­rü­len üç da­ki­ka­lık sü­re içe­ri­sin­de Baş­kan­lı­ğa ulaş­tır­ma­la­rı­nı ri­ca edi­yo­rum.

Oy­la­ma iş­le­mi­ni baş­la­tı­yo­rum.

(Elek­tro­nik ci­haz­la oy­la­ma ya­pıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, 26/9/2006 Ta­rih­li ve 5545 Sa­yı­lı Özel Öğ­re­tim Ku­rum­la­rı Ka­nu­nu ve Ana­ya­sa­’nın 89’un­cu ve 104’ün­cü mad­de­le­ri ge­re­ğin­ce Cum­hur­baş­ka­nın­ca bir da­ha gö­rü­şül­mek üze­re ge­ri gön­der­me tez­ke­re­si ile Millî Eği­tim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Ko­mis­yo­nu Ra­po­ru'nun oy so­nu­cu­nu açık­lı­yo­rum:

Oy sa­yı­sı  :    191

Ka­bul        :    189

Ret            :        2 (x)

Böy­le­ce, ka­nun ya­sa­laş­mış­tır.

Alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce, kü­re­sel ısın­ma­nın araş­tı­rıl­ma­sı ko­nu­sun­da­ki (10/351, 399 ve 417) esas nu­ma­ra­lı Mec­lis araş­tır­ma­sı öner­ge­le­ri ile Türk­çe­de­ki bo­zul­ma­nın ne­den­le­ri ve et­ki­le­ri ko­nu­sun­da­ki (10/365) esas nu­ma­ra­lı Mec­lis araş­tır­ma­sı öner­ge­si­nin ön gö­rüş­me­le­ri­ni yap­mak için, 13 Şu­bat 2007 Sa­lı gü­nü sa­at 15.00'te top­lan­mak üze­re, bir­le­şi­mi ka­pa­tı­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 19.56

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo Tutanağın sonuna eklidir.