Normal deneme 2 2 2007-03-14T08:31:00Z 2007-03-14T08:31:00Z 1 50508 287897 Türkiye Büyük Millet Meclisi 2399 675 337730 10.2625 Clean 0 0 nk 0 nk 0 0 0 nk 0 nk MicrosoftInternetExplorer4

DÖ­NEM: 22                         CİLT: 143       YA­SA­MA YI­LI: 5

 

 

 

TÜR­Kİ­YE BÜ­YÜK MİL­LET MEC­Lİ­Sİ

TU­TA­NAK DER­Gİ­Sİ

 

 

47’nci Bir­le­şim

9 Ocak 2007 Sa­lı

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

                                                                                                                 Say­fa       I. - GE­ÇEN TU­TA­NAK ÖZE­Tİ

 II. - GE­LEN KÂĞIT­LAR

III. - BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) ÇE­ŞİT­Lİ İŞ­LER

1.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ne­zir Bü­yük­cen­giz'in ve­fa­tı ne­de­niy­le say­gı du­ru­şu

B) OTU­RUM BAŞ­KAN­LA­RI­NIN KO­NUŞ­MA­LA­RI

1.- TBMM Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat Pak­dil'in, Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ne­zir Bü­yük­cen­giz ve es­ki ba­kan­lar­dan Mus­ta­fa Rüş­tü Ta­şar'ın ve­fat­la­rı ne­de­niy­le mer­hum­la­ra Al­lah'tan rah­met ve ya­kın­la­rı­na da baş­sağ­lı­ğı di­le­yen ko­nuş­ma­sı

C) GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Er­zu­rum Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Ilı­ca­lı'nın, özel­lik­le bay­ram ta­til­le­rin­de mey­da­na ge­len tra­fik ka­za­la­rı­nın ön­len­me­si ve uy­gu­la­nan yan­lış ula­şım po­li­ti­ka­la­rı­nın dü­zel­til­me­si için alın­ma­sı ge­re­ken ted­bir­le­re iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız Özak'ın ce­va­bı

2.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Atil­la Kart'ın, Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ne­zir Bü­yük­cen­giz'in, tra­fik ka­za­sı so­nu­cu ve­fa­tı ne­de­niy­le, tra­fik gü­ven­li­ği­nin öne­mi­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız Özak'ın ce­va­bı ve Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ah­met Işık'ın ay­nı ko­nu­da açık­la­ma­sı

3.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk An­bar­cı­oğ­lu'nun, Ener­ji Haf­ta­sı mü­na­se­be­tiy­le ener­ji­yi, is­raf et­me­den, ve­rim­li ve akıl­lı­ca kul­lan­ma­nın öne­mi­ne ve bu ko­nu­da ya­pıl­ma­sı ge­re­ken­le­re iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

D) TEZ­KE­RE­LER VE ÖNER­GE­LER

1.- Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti Cum­hu­ri­yet Mec­li­si Baş­ka­nı Fat­ma Eke­noğ­lu ve be­ra­be­rin­de­ki he­ye­tin ül­ke­mi­zi zi­ya­re­ti­nin TBMM Baş­kan­lık Di­va­nın­ca uy­gun bu­lun­du­ğu­na iliş­kin Baş­kan­lık tez­ke­re­si (3/1178)

2.- Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep Ak­dağ'ın Bah­reyn'e yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Rem­zi­ye Öz­top­rak'ın da iş­ti­rak et­me­si­nin uy­gun gö­rül­dü­ğü­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1179)

3.- Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la Koç'un Hol­lan­da ve İs­veç'e yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1180)

E) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Ga­zal­cı ve 32 mil­let­ve­ki­li­nin, ya­tı­lı il­köğ­re­tim okul­la­rın­da­ki so­run­la­rın araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/412)

IV. - ÖNE­Rİ­LER

A) DA­NIŞ­MA KU­RU­LU ÖNE­Rİ­LE­Rİ

1.- Gün­dem­de­ki sı­ra­la­ma ile ça­lış­ma sa­at­le­ri­nin ye­ni­den dü­zen­len­me­si­ne iliş­kin Da­nış­ma Ku­ru­lu öne­ri­si

V. - SO­RU­LAR VE CE­VAP­LAR

A) SÖZ­LÜ SO­RU­LAR VE CE­VAP­LA­RI

1.- Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li Mu­har­rem Kı­lıç'ın, Tür­ki­ye'ye gi­riş­le­rin­de ABD va­tan­daş­la­rı­nın par­mak izi ve fo­toğ­raf kay­dı­nın alı­nıp alın­ma­ya­ca­ğı­na iliş­kin Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/920) ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Meh­met Ali Şa­hin'in ce­va­bı

2.- An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Ya­kup Ke­pe­nek'in, An­ka­ra-Şa­ba­nö­zü ka­ra yo­lun­da­ki ça­lış­ma­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/938)

3.- Bur­dur Mil­let­ve­ki­li Ra­ma­zan Ke­rim Öz­kan'ın, Bur­dur ilin­de­ki bir ka­ra yo­lu gü­zergâhı­nın de­ğiş­ti­ril­me­si pro­je­si­ne iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si  (6/949)

4.- Bur­dur Mil­let­ve­ki­li Ra­ma­zan Ke­rim Öz­kan'ın, Bur­dur ilin­de­ki bir ka­ra yo­lu gü­zergâhı­nın de­ğiş­ti­ril­me­si pro­je­si­ne iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/950)

5.- Kars Mil­let­ve­ki­li Se­la­mi Yi­ğit'in, Çin'den ya­pı­lan it­ha­la­tın et­ki­le­ri­ne iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/959)

6.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Meh­met Kü­çü­ka­şık'ın, Bur­sa Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye­si mü­ca­vir ala­nın­dan ba­zı köy­le­rin çı­ka­rıl­ma­sı­na iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/971)

7.- Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Se­dat Pe­kel'in, Çin mal­la­rı­na kar­şı alı­na­cak ted­bir­le­re iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan  söz­lü so­ru öner­ge­si (6/973)

8.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Fah­ret­tin Üs­tün'ün, ya­pı­lan ata­ma­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/993)

9.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Fah­ret­tin Üs­tün'ün, ya­pı­lan ata­ma­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/997)

10.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Fah­ret­tin Üs­tün'ün, ya­pı­lan ata­ma­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1009) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

11.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Cum­hur Yaka'nın, Muğ­la ili­ne bağ­lı köy­ler­de­ki in­şa­at ya­sa­ğı­na iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1073) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

12.- Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Ab­du­la­ziz Yazar'ın, İs­ken­de­run Kör­fe­zi'nde de­mir­li bu­lu­nan teh­li­ke­li mad­de yük­lü bir ge­mi­ye iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1171) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

13.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Cum­hur Yaka'nın, Muğ­la-Fet­hi­ye'de çev­re kir­li­li­ği­ne ne­den olan ba­tık bir ge­mi­ye iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1183) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

14.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Fah­ret­tin Üstün'ün, or­man mü­hen­dis­le­ri oda se­çim­le­ri­ne ve Ba­kan­lık­ta ça­lı­şan iş­çi­le­re iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1261) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

15.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Cum­hur Yaka'nın, Türk Ce­za Ka­nu­nu'nun 181 ve 182'nci mad­de­le­ri­nin yü­rür­lü­ğü­ne iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1299) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

16.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ve­zir Akdemir'in, İz­mir Çi­men­to Fab­ri­ka­sı­nın çev­re­ye ver­di­ği za­ra­ra ve alı­na­cak ön­lem­le­re iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1544) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

17.- Af­yon­ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li Ha­lil Ünlütepe'nin, Eber Gö­lü'nde­ki çev­re so­run­la­rı­na iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1602) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

18.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret Baloğlu'nun, or­man yan­gın­la­rı­na iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1632) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

19.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ve­zir Akdemir'in, Ge­diz Neh­ri'nde­ki kir­li­li­ğe iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/2487) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

20.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ve­zir Akdemir'in, İz­mir'in Fo­ça-Ye­ni­fo­ça kı­yı böl­ge­si­nin ko­ru­ma al­tı­na alın­ma­sı­na iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/2490) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

21.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ve­zir Akdemir'in, Nif Ça­yı'nda­ki kir­li­li­ğin ön­len­me­si­ne iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/2494) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

B) YA­ZI­LI SO­RU­LAR VE CE­VAP­LA­RI

1.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Atil­la KART'ın, F ti­pi yük­sek gü­ven­lik­li ka­pa­lı ce­za­ev­le­rin­de­ki şart­la­ra iliş­kin so­ru­su ve Ada­let Ba­ka­nı Ce­mil Çİ­ÇEK'in ce­va­bı (7/18562)

2.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Os­man ÖZ­CAN'ın, An­tal­ya-Ak­se­ki-Çı­nar­di­bi kö­yü­nün imam ih­ti­ya­cı­na,

-Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa ÖZ­YURT'un, Bur­sa-Mu­dan­ya'da bay­ram na­ma­zın­da oku­nan hut­be­ye,

-Af­yon­ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li Ah­met KO­CA'nın, Af­yon­ka­ra­hi­sar'a ya­pı­lan ya­tı­rım­la­ra,

İliş­kin so­ru­la­rı ve Dev­let Ba­ka­nı Meh­met AY­DIN'ın ce­va­bı (7/18721, 18722, 18723)

3.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Şe­fik ZEN­GİN'in, Mut Kay­ma­ka­mı hak­kın­da­ki id­di­ala­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su  ve İçiş­le­ri  Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir AK­SU'nun ce­va­bı (7/18764)

4.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Şe­fik ZEN­GİN'in, ni­hai tü­ke­ti­ci­ye sa­tı­lan ener­ji­den alı­nan TRT pa­yı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/18768)

5.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, iç ve dış borç­lan­ma ile öde­me­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı Ali BA­BA­CAN 'ın  ce­va­bı (7/18772)

6.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Na­il KA­MA­CI'nın, Kı­zı­la­yın ha­zır­lat­tı­ğı üs­tün in­sa­ni hiz­met ni­şa­nı ve ma­dal­ya­la­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su  ve İçiş­le­ri  Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir AK­SU'nun ce­va­bı (7/18778)

7.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Os­man ÖZ­CAN'ın, D 400 ka­ra yo­lun­da­ki köp­rü­le­rin ona­rı­mı­na iliş­kin so­ru­su ve Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız ÖZAK'ın ce­va­bı (7/18779)

8.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa'nın Or­han­ga­zi il­çe­si ve Ye­ni­köy bel­de­si ara­sın­da­ki yo­la iliş­kin so­ru­su ve Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız ÖZAK'ın ce­va­bı (7/18780)

9.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, Po­sof-Türk­gö­zü sı­nır ka­pı­sın­dan ma­zot it­ha­la­tı­na ve yurt dı­şı­na çı­kış har­cı­na iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı Kür­şad TÜZ­MEN'in ce­va­bı (7/18784)

10.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, BO­TAŞ'ın ka­mu ala­cak­la­rı­na ve do­ğal gaz zam­mı­na iliş­kin so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/18786)

11.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ber­han ŞİM­ŞEK'in, BO­TAŞ'ın ala­cak­la­rı­na ve ma­li du­ru­mu­na iliş­kin so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/18787)

12.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, BO­TAŞ'ın ala­cak­la­rı­na ve ba­zı id­di­ala­ra iliş­kin so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/18789)

13.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ca­nan ARIT­MAN'ın, do­ğal gaz zam­mı­na ve BO­TAŞ'ın ala­cak­la­rı­na iliş­kin so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/18790)

14.- Bi­le­cik Mil­let­ve­ki­li Ya­şar TÜ­ZÜN'ün, Sö­ğüt Şen­lik­le­rin­de ya­şa­nan olay­la­ra yö­ne­lik so­ruş­tur­ma­ya iliş­kin so­ru­su ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir AK­SU'nun ce­va­bı (7/18794)

15.- Ada­na Mil­let­ve­ki­li Ke­mal SAĞ'ın, mil­let­ve­ki­li loj­man­la­rı­nın sa­tı­şı­na ve ka­mu ko­nut­la­rı­na iliş­kin so­ru­su ve Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal UNA­KI­TAN'ın ce­va­bı (7/18803)

16.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­da­han-Ar­da­nuç yo­lu­na ay­rı­la­cak öde­ne­ğe,

Ar­da­han'da­ki iki ba­raj pro­je­si­ne ay­rı­la­cak öde­ne­ğe,

İliş­kin Ma­li­ye Ba­ka­nın­dan so­ru­la­rı ve  Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dül­la­tif ŞE­NER'in ce­va­bı (7/18806, 18807)

17.- Ko­ca­eli Mil­let­ve­ki­li İz­zet ÇE­TİN'in, Bo­lu İz­zet Bay­sal ve Kö­roğ­lu Dev­let Has­ta­ne­le­rin­de­ki bir uy­gu­la­ma­ya iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/18815)

18.- Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li Mi­raç AK­DO­ĞAN'ın, AB'nin ge­niş­le­me­den so­rum­lu ko­mi­se­ri­nin ve An­ka­ra'da­ki bir Irak'lı tem­sil­ci­nin açık­la­ma­la­rı­na iliş­kin so­ru­su ve Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dul­lah GÜL'ün ce­va­bı (7/18826)

19.- Bur­dur Mil­let­ve­ki­li Ra­ma­zan Ke­rim ÖZ­KAN'ın, Bur­dur-Çav­dır-Böl­me­pı­nar kö­yün­de­ki ma­den­ci­lik fa­ali­yet­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/18834)

20.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Meh­met KÜ­ÇÜ­KA­ŞIK'ın, Bur­sa-Mus­ta­fa­ke­mal­pa­şa-Or­man­ka­dı Kö­yün­de­ki ha­zi­ne ara­zi­si­nin amaç dı­şı kul­la­nı­mı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal UNA­KI­TAN'ın ce­va­bı (7/18835)

21.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Hak­kı ÜL­KÜ'nün, be­le­di­ye şir­ket­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir AK­SU'nun ce­va­bı (7/18837)

22.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, sel fe­la­ket­le­ri­nin se­bep ol­du­ğu za­ra­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız ÖZAK'ın ce­va­bı (7/18840)

23.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Bih­lun TA­MAY­LI­GİL'in, ba­zı ba­kan­la­rın YİM­PAŞ'ın ma­ğa­za açı­lı­şı­na ka­tıl­dık­la­rı id­di­ası­na ve SPK'nın ha­zır­la­dı­ğı ya­sa ta­sa­rı­sı tas­la­ğı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dül­la­tif ŞE­NER'in ce­va­bı (7/18842)

24.- Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li Mu­har­rem KI­LIÇ'ın, don afe­ti mağ­du­ru Ma­lat­yalı çift­çi­le­rin za­ra­rı­nın taz­mi­ni­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nı Meh­met Meh­di EKER'in ce­va­bı (7/18845)

25.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Ati­la EMEK'in, An­tal­ya'da don ve sel fe­la­ke­tin­den za­rar gö­ren çift­çi­le­re iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nı Meh­met Meh­di EKER'in ce­va­bı (7/18846)

26.- Di­yar­ba­kır Mil­let­ve­ki­li Muh­sin KOÇ­Yİ­ĞİT'in, YİM­PAŞ Hol­din­ge iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dül­la­tif ŞE­NER'in ce­va­bı (7/18851)

27.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Emin Şİ­RİN'in, SPK'nın açık­la­dı­ğı ba­zı şir­ket ve hol­ding­ler­le il­gi­si olan AK Par­ti­li­le­re iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dül­la­tif ŞE­NER'in ce­va­bı (7/18852)

28.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Er­dal KA­RA­DE­MİR'in, yer­li üre­ti­min des­tek­len­me­si­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı Kür­şad TÜZ­MEN'in ce­va­bı (7/18868)

29.- Af­yon­ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li Ha­lil ÜN­LÜ­TE­PE'nin, bir bö­lün­müş yol pro­je­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız ÖZAK'ın ce­va­bı (7/18875)

30.- Kars Mil­let­ve­ki­li Se­la­mi Yİ­ĞİT'in, Tür­ki­ye'nin Av­ru­pa Par­la­men­to­sun­da­ki lo­bi fa­ali­yet­le­ri­ne iliş­kin so­ru­su ve Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dul­lah GÜL'ün ce­va­bı (7/18878)

31.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Ati­la EMEK'in, Türk Ba­rış Gü­cü­nün Lüb­nan'da ko­nuş­lan­dı­ğı böl­ge­de rad­yo­ak­tif ka­lın­tı ol­du­ğu id­di­ası­na iliş­kin so­ru­su ve Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dul­lah GÜL'ün ce­va­bı (7/18881)

32.- Es­ki­şe­hir Mil­let­ve­ki­li Meh­met Ve­dat YÜ­CE­SAN'ın, ama­tör spor ku­lüp­le­ri­ne ve al­dık­la­rı yar­dım­la­ra iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Meh­met Ali ŞA­HİN'in ce­va­bı (7/18882)

33.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, do­ğal gaz zam­mı­na iliş­kin so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/18897)

34.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, BO­TAŞ'a bor­cu bu­lu­nan ku­rum ve ku­ru­luş­la­ra, Kü­tah­ya, Er­zu­rum Bü­yük­şe­hir, An­ka­ra Bü­yük­şe­hir, İs­tan­bul Bü­yük­şe­hir, Kay­se­ri Bü­yük­şe­hir, Kon­ya Bü­yük­şe­hir, Sa­kar­ya Bü­yük­şe­hir, Es­ki­şe­hir Bü­yük­şe­hir, Ko­ca­eli Bü­yük­şe­hir, Bur­sa Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye­le­ri­nin do­ğal gaz bor­cu­na iliş­kin so­ru­la­rı ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/18898, 18899, 18900, 18901, 18902, 18903, 18904, 18905, 18906, 18907, 18908)

35.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Meh­met KÜ­ÇÜ­KA­ŞIK'ın, do­ğal gaz zam­mı­na ve ka­mu ku­rum­la­rı­nın BO­TAŞ'a olan borç­la­rı­na iliş­kin so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/18910)

36.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, Adı­ya­man ilin­de­ki pet­rol üre­ti­mi­ne iliş­kin so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/18911)

37.- Te­kir­dağ Mil­let­ve­ki­li Er­do­ğan KAP­LAN'ın, Te­kir­dağ-Çer­kez­köy'de­ki TO­Kİ ko­nut­la­rı­nın do­ğal gaz bağ­lan­tı­sı­na iliş­kin so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/18913)

38.- Bur­dur Mil­let­ve­ki­li Ra­ma­zan Ke­rim ÖZ­KAN'ın, Özel Ka­lem Mü­dür­lü­ğü te­le­fon­la­rın­dan kan­dil kut­la­ma me­saj­la­rı gön­de­ril­di­ği id­di­ası­na iliş­kin so­ru­su ve Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la KOÇ'un ce­va­bı (7/18935)

39.- Os­ma­ni­ye Mil­let­ve­ki­li Ne­ca­ti UZ­DİL'in, üni­ver­si­te eği­ti­mi­ni ta­mam­la­yan ast­su­bay­la­rın de­re­ce iler­le­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Millî Sa­vun­ma Ba­ka­nı M. Vec­di GÖ­NÜL'ün ce­va­bı (7/18985)

40.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa ÖZ­YURT'un, Bur­sa'da özel­leş­ti­ri­len 112 acil sağ­lık hiz­me­ti iha­le­le­ri­ne iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/18987)

41.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­da­han'da­ki bir kö­yün şe­be­ke su­yu­na iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/18990)

42.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­da­han'da­ki bir kö­yün şe­be­ke su­yu­na iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/18991)

43.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­da­han'da­ki bir kö­yün şe­be­ke su­yu­na iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/18992)

44.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­da­han'da­ki bir kö­yün şe­be­ke su­yu­na iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/18993)

45.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­da­han'da­ki bir kö­yün şe­be­ke su­yu­na iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/18994)

46.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­da­han'da­ki bir kö­yün şe­be­ke su­yu­na iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/18995)

47.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­da­han'da­ki bir kö­yün şe­be­ke su­yu­na iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/18996)

48.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, bir kan­ser ila­cı­nın te­mi­nin­de ya­şa­nan so­run­la­ra iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/18998)

49.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, or­gan ve do­ku nak­li­ne iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/19000)

50.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, Bi­li­şim Çı­rak­lı­ğı Pro­je­si'ne iliş­kin so­ru­su ve Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nı Ali COŞ­KUN'un ce­va­bı (7/19001)

51.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ali Rı­za GÜL­Çİ­ÇEK'in, yurt dı­şın­da ya­şa­yan va­tan­daş­la­rın or­tak ol­du­ğu şir­ket­le­re iliş­kin so­ru­su ve Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nı Ali COŞ­KUN'un ce­va­bı (7/19002)

52.- Ko­ca­eli Mil­let­ve­ki­li Sa­lih GÜN'ün, Ko­ca­eli'de KOS­GEB'e tah­sis­li bir ara­zi­nin dev­re­dil­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nı Ali COŞ­KUN'un ce­va­bı (7/19004)

53.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ab­dür­rez­zak ER­TEN'in, İz­mir'in Gü­zel­bah­çe il­çe­sin­den ge­çen oto­yol­da­ki üc­ret­len­dir­me­ye iliş­kin so­ru­su ve Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız ÖZAK'ın ce­va­bı (7/19016)

54.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Şe­fik ZEN­GİN'in, An­ka­ra'da şe­hit edi­len bir baş­ko­mi­se­rin ce­na­ze tö­re­ni­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir AK­SU'nun ce­va­bı (7/19032)

55.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Şe­fik ZEN­GİN'in, Mer­sin'in Ev­ren­li Kö­yün­de mer­mer oca­ğı iş­le­til­me­si­ne izin ve­ril­me­si­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/19033)

56.- Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Tur­han ÇÖ­MEZ'in, Ban­dır­ma-Su­sur­luk bö­lün­müş yol ça­lış­ma­la­rı­na,

- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret BA­LOĞ­LU'nun, Elâzığ-Ala­ca­ka­ya ka­ra yo­lun­da­ki ça­lış­ma­la­ra,

İliş­kin so­ru­la­rı ve Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız ÖZAK'ın ce­va­bı (7/19039,19040)

57.- Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Tur­han ÇÖ­MEZ'in, sağ­lık­lı iç­me su­yu imkânı ile çev­re bi­lin­ci ve du­yar­lı­lı­ğı­na iliş­kin so­ru­su ve  Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19041)

58.- Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Tur­han ÇÖ­MEZ'in, Ma­ni­sa'da ye­tiş­ti­ri­len üzüm­ler­de­ki bo­zul­ma­la­ra iliş­kin so­ru­su ve  Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19043)

59.- Ko­ca­eli Mil­let­ve­ki­li Meh­met Se­fa SİR­MEN'in, Dev­let Me­te­oro­lo­ji İş­le­ri Ge­nel Mü­dü­rü hak­kın­da­ki ba­zı id­di­ala­ra iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19045)

60.- Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Tur­han ÇÖ­MEZ'in, bö­lü­cü te­rör ör­gü­tü­nün bir yö­ne­ti­ci­si­nin Irak'ta­ki bir te­le­viz­yon ka­na­lın­da rö­por­ta­jı­nın ya­yın­lan­ma­sı­na iliş­kin so­ru­su ve Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dul­lah GÜL'ün ce­va­bı (7/19046)

61.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Na­il KA­MA­CI'nın, Jim­nas­tik Fe­de­ras­yo­nu ge­nel ku­ru­lu­nun er­te­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Meh­met Ali ŞA­HİN'in ce­va­bı (7/19049)

62.- Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Tur­han ÇÖ­MEZ'in, ener­ji ta­sar­ru­fu­na yö­ne­lik bi­linç­len­dir­me­ye iliş­kin so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/19057)

63.- Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Tur­han ÇÖ­MEZ'in, do­ğal gaz it­ha­la­tı­na iliş­kin so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/19058)

64.- Yoz­gat Mil­let­ve­ki­li Emin KOÇ'un, Tür­ki­ye-Yu­na­nis­tan do­ğal gaz bo­ru hat­tı pro­je­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/19059)

65.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Bur­sa-Ba­ba­sul­tan Ba­ra­jı­na,

Bur­sa-Ni­lü­fer Ba­ra­jı­na,

Bur­sa-Çı­nar­cık Ba­ra­jı­na,

Bur­sa-Ye­ni­şe­hir-Bo­ğaz­köy Ba­ra­jı­na,

Bur­sa-İz­nik Mah­mu­di­ye Kö­yü Gö­le­ti­ne,

Bur­sa-Bü­yü­kor­han Ge­dik­ler Kö­yü Gö­le­ti­ne,

Bur­sa-Bü­yü­kor­han-Kı­nık Bel­de­si Gö­le­ti­ne,

Bur­sa-Or­ha­ne­li-Ka­rın­ca­lı Bel­de­si Gö­le­ti­ne,

Bur­sa-Gem­lik-Bü­yük­kum­la Kö­yü Ba­ra­jı­na,

Bur­sa-Ka­ra­ca­bey-Gö­le­cik Kö­yü Ba­ra­jı­na,

Bur­sa-Bü­yü­kor­han-Dur­ha­san Kö­yü Gö­le­ti­ne,

Bur­sa-Or­ha­ne­li-Göy­nük­be­len Bel­de­si Gö­le­ti­ne,

Bur­sa-Ni­lü­fer-Gün­gö­ren Kö­yü Gö­le­ti­ne,

Bur­sa-Ye­ni­şe­hir-Çi­çe­kö­zü Kö­yü Gö­le­ti­ne,

Bur­sa-Ke­les-Dağ­di­bi Kö­yü Gö­le­ti­ne,

İliş­kin so­ru­la­rı ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/19063, 19064, 19065, 19066, 19067, 19068, 19069, 19070, 19071, 19072, 19073, 19074, 19075, 19076, 19077)

66.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali ARS­LAN'ın, bir ila­cın te­mi­nin­de ya­şa­nan so­run­la­ra iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/19101)

67.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, bir ila­cın te­mi­nin­de ya­şa­nan so­run­la­ra iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/19102)

68.- Os­ma­ni­ye Mil­let­ve­ki­li Ne­ca­ti UZ­DİL'in, Bağ-Kur emek­li­le­ri ara­sın­da­ki ma­aş far­kı­na iliş­kin so­ru­su ve Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nı Mu­rat BA­ŞES­Gİ­OĞ­LU'nun ce­va­bı (7/19110)

69.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Üm­met KAN­DO­ĞAN'ın, Kı­zı­la­yın yö­ne­ti­mi­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su  ve İçiş­le­ri  Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir AK­SU'nun ce­va­bı (7/19113)

70.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ka­pa­nan ve ye­ni açı­lan iş yer­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Sa­na­yi ve Ti­ca­ret Ba­ka­nı Ali COŞ­KUN'un ce­va­bı (7/19117)

71.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, zey­tin üre­ti­ci­le­ri­nin des­tek­len­me­si­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nı Meh­met Meh­di EKER'in ce­va­bı (7/19123)

72.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Er­dal KA­RA­DE­MİR'in, DSİ'nin özel bir şir­ke­te pat­la­yı­cı mad­de hi­be et­me­si­ne iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/19125)

73.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, SSK ve Bağ-Kur prim öde­me­le­ri­ne ve sağ­lık har­ca­ma­la­rı­na iliş­kin so­ru­su ve Ça­lış­ma ve Sos­yal Gü­ven­lik Ba­ka­nı  Mu­rat BA­ŞES­Gİ­OĞ­LU'nun ce­va­bı (7/19126)

74.- Iğ­dır Mil­let­ve­ki­li Dur­sun AK­DE­MİR'in, yurt dı­şın­da ba­kan ve mil­let­ve­kil­le­ri­nin üs­tü­nün ve eş­ya­sı­nın aran­ma­sı­na iliş­kin so­ru­su ve Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dul­lah GÜL'ün ce­va­bı (7/19131)

75.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Emin Şİ­RİN'in, İs­tan­bul'da ama­tör spor fa­ali­yet­le­ri­nin ma­li ne­den­ler­le as­kı­ya alın­dı­ğı id­di­ası­na iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Meh­met Ali ŞA­HİN'in ce­va­bı (7/19132)

76.- Er­zin­can Mil­let­ve­ki­li Erol TI­NAS­TE­PE'nin, Va­kıf­lar Ban­ka­sı­nın emek­li ma­aşı öde­me­le­rin­de ko­mis­yon kes­me­si ve iş­le­tim üc­re­ti al­ma­sı­na iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Meh­met Ali ŞA­HİN'in ce­va­bı (7/19133)

77.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin GÜ­LER'in, Mer­sin-Ana­mur Dev­let Has­ta­ne­si­nin tam te­şek­kül­lü has­ta­ne sta­tü­sü­ne ge­ti­ril­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/19146)

78.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İ. Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, Or­du-Fat­sa-Bo­la­man'da fın­dık de­po­la­rın­da çı­kan yan­gı­na,

- Or­du Mil­let­ve­ki­li Kâzım TÜRK­MEN'in, Or­du-Fat­sa-Bo­la­man'da fın­dık de­po­la­rın­da çı­kan yan­gı­na,

- Or­du Mil­let­ve­ki­li İ. Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, TMO fın­dık alım mer­ke­zi per­so­ne­li­ne,

İliş­kin so­ru­la­rı ve Ta­rım ve Kö­yiş­le­ri Ba­ka­nı Meh­met Meh­di EKER'in ce­va­bı (7/19147, 19148, 19149)

79.- Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Meh­met ERAS­LAN'ın, Elâzığ-Ala­ca­ka­ya yo­lu­nun as­falt­lan­ma­sı­na iliş­kin so­ru­su ve Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız ÖZAK'ın ce­va­bı (7/19151)

80.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin GÜ­LER'in, söz­leş­me­li öğ­ret­men­le­rin öz­lük hak­la­rı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/19176)

81.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin GÜ­LER'in, as­ga­ri ge­çim in­di­ri­mi­nin kap­sa­mı­na iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal UNA­KI­TAN'ın ce­va­bı (7/19177)

82.- Bur­dur Mil­let­ve­ki­li Ra­ma­zan Ke­rim ÖZ­KAN'ın, KPSS'ye ka­tı­lan gör­me özür­lü­le­re iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Meh­met Ali ŞA­HİN'in ce­va­bı (7/19179)

83.- Ko­ca­eli Mil­let­ve­ki­li Meh­met Se­fa SİR­MEN'in, Kı­zı­la­yın ha­zır­lat­tı­ğı ma­dal­ya ve ni­şan ta­sa­rı­mıy­la il­gi­li ba­zı id­di­ala­ra iliş­kin Baş­ba­kan­dan so­ru­su  ve İçiş­le­ri  Ba­ka­nı Ab­dül­ka­dir AK­SU'nun ce­va­bı (7/19208)

84.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DEMİREL'in, Ga­zi­an­tep'te kir­li­li­ğe ma­ruz ka­lan su kay­nak­la­rı ile ka­tı ve sı­vı atık­la­rın iş­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19209)

85.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Es­ki­şe­hir'de kir­li­li­ğe ma­ruz ka­lan su kay­nak­la­rı ile ka­tı ve sı­vı atık­la­rın iş­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19210)

86.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, An­tal­ya'da kir­li­li­ğe ma­ruz ka­lan su kay­nak­la­rı ile ka­tı ve sı­vı atık­la­rın iş­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19211)

87.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Sam­sun'da kir­li­li­ğe ma­ruz ka­lan su kay­nak­la­rı ile sı­vı atık­la­rın iş­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19212)

88.- Bur­sa Mi­llet­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, İz­mir'de kir­li­li­ğe ma­ruz ka­lan su kay­nak­la­rı ile ka­tı ve sı­vı atık­la­rın iş­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19213)

89.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Mer­sin'de kir­li­li­ğe ma­ruz ka­lan su kay­nak­la­rı ile ka­tı ve sı­vı atık­la­rın iş­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19214)

90.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ko­ca­eli'de kir­li­li­ğe ma­ruz ka­lan su kay­nak­la­rı ile ka­tı sı­vı atık­la­rın iş­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19215)

91.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Kon­ya'da kir­li­li­ğe ma­ruz ka­lan su kay­nak­la­rı ile ka­tı ve sı­vı atık­la­rın iş­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19216)

92.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Di­yar­ba­kır'da kir­li­li­ğe ma­ruz ka­lan su kay­nak­la­rı ile ka­tı sı­vı atık­la­rın iş­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19217)

93.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Ada­na'da kir­li­li­ğe ma­ruz ka­lan su kay­nak­la­rı ile ka­tı ve sı­vı atık­la­rın iş­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19218)

94.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, İs­tan­bul'da kir­li­li­ğe ma­ruz ka­lan su kay­nak­la­rı ile ka­tı ve sı­vı atık­la­rın iş­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve  Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı.(7/19219)

95.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, An­ka­ra'da kir­li­li­ğe ma­ruz ka­lan su kay­nak­la­rı ile ka­tı ve sı­vı atık­la­rın iş­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19220)

96.-Te­kir­dağ Mil­let­ve­ki­li Meh­met Nu­ri SAY­GUN'un, Fı­rat Neh­ri ve Ke­ban Ba­raj Gö­lün­de­ki kir­len­me­ye iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19221)

97.-  Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, Düz­ce İlin­de ki­ra­la­nan or­man ara­zi­le­ri­ne iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19222)

98.- An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Mu­zaf­fer R. KUR­TUL­MU­ŞOĞ­LU'nun, İs­tan­bul-Bey­koz'da or­man­lık alan­da­ki ya­pı­laş­ma­ya iliş­kin so­ru­su ve  Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19223)

99.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Se­dat UZUN­BAY'ın, İz­mir'de teh­li­ke­li atık­la­rın ber­ta­ra­fı­na iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19224)

100.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, İz­mir ve Ege Böl­ge­si'nde­ki teh­li­ke­li atık so­ru­nu­na iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19226)

101.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, kim­ya­sal atık­la­rın ber­ta­ra­fı­na iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19227)

102.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, İz­mir-Ur­la'da ve­ri­len bir taş oca­ğı ruh­sa­tıy­la il­gi­li id­di­ala­ra iliş­kin so­ru­su ve  Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19228)

103.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ne­zir BÜ­YÜK­CEN­GİZ'in, Su­udi Ara­bis­tan'da tu­tuk­lu Türk va­tan­daş­la­rı­na iliş­kin so­ru­su ve Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dul­lah GÜL'ün ce­va­bı (7/19233)

104.- Mer­sin Mil­let­ve­ki­li Hü­se­yin GÜ­LER'in, Pa­pa­nın zi­ya­re­ti­ne ve dış zi­ya­ret­ler­de yö­ne­ti­ci­le­rin kar­şı­laş­tık­la­rı dav­ra­nış­la­ra iliş­kin so­ru­su ve Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dul­lah GÜL'ün ce­va­bı (7/19235)

105.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Emin Şİ­RİN'in, ka­mu ban­ka­la­rı­nın Yu­na­nis­tan'da şu­be açıp aç­ma­ya­ca­ğı­na iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Ab­dül­la­tif ŞE­NER'in ce­va­bı. (7/19239)

106.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ida­ri kad­ro­la­ra ya­pı­lan ata­ma­la­ra iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Meh­met Ali ŞA­HİN'in ce­va­bı (7/19244)

107.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, sta­tü­le­ri­ne gö­re per­so­nel sa­yı­sı­na iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Meh­met Ali ŞA­HİN'in ce­va­bı (7/19245)

108.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li En­ver ÖK­TEM'in, 2006 Ka­mu Per­so­ne­li Seç­me Sı­na­vı­na ve ata­ma­la­ra iliş­kin so­ru­su ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Meh­met Ali ŞA­HİN'in ce­va­bı (7/19248)

109.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ida­ri kad­ro­la­ra ya­pı­lan ata­ma­la­ra,

Sta­tü­le­ri­ne gö­re per­so­nel sa­yı­sı­na,

- Te­kir­dağ Mil­let­ve­ki­li Meh­met Nu­ri SAY­GUN'un, Güm­rük Müs­te­şar Ve­ki­li hak­kın­da so­ruş­tur­ma iz­ni is­ten­di­ği id­di­ası­na,

- Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Zü­he­yir AM­BER'in, tek­nik ci­haz, do­na­nım ve ya­zı­lım alım­la­rı­na,

Da­hil­de iş­le­me re­ji­mi kap­sa­mın­da­ki iş­lem­le­rin in­ce­len­me­si­ne,

El ko­nu­lan ka­çak eş­ya­la­ra,

İliş­kin so­ru­la­rı  ve Dev­let Ba­ka­nı Kür­şad TÜZ­MEN'in ce­va­bı (7/19259, 19260, 19261, 19262, 19263, 19264)

110.- Is­par­ta Mil­let­ve­ki­li Mev­lüt COŞ­KU­NER'in, Is­par­ta'da ya­pı­lan ta­rım­sal su­la­ma­ya iliş­kin so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/19274)

111.- Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Meh­met ERAS­LAN'ın, Garp Lin­yit­le­ri İş­let­me­si­nin kö­mür sa­tı­şıy­la il­gi­li bir id­di­aya iliş­kin so­ru­su ve Ener­ji ve Ta­bii Kay­nak­lar Ba­ka­nı Meh­met Hil­mi GÜ­LER'in ce­va­bı (7/19283)

112.- Te­kir­dağ Mil­let­ve­ki­li Meh­met Nu­ri SAY­GUN'un, Dev­let Ope­ra ve Ba­le­si sa­nat­çı­la­rı­na yö­ne­lik bir ya­sak­la­ma id­di­ası­na iliş­kin so­ru­su ve Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la KOÇ'un ce­va­bı (7/19306)

113.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Tun­cay ER­CENK'in, An­tal­ya'nın tu­ris­tik ta­nı­tı­mı­na iliş­kin so­ru­su ve  Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la KOÇ'un ce­va­bı (7/19307)

114.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, ida­ri kad­ro­la­ra ya­pı­lan ata­ma­la­ra iliş­kin so­ru­su ve Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal UNA­KI­TAN'ın ce­va­bı (7/19311)

115.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Ke­mal DE­Mİ­REL'in, sta­tü­le­ri­ne gö­re per­so­nel sa­yı­sı­na iliş­kin so­ru­su ve Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal UNA­KI­TAN'ın ce­va­bı (7/19312)

116.- Ar­da­han Mil­let­ve­ki­li En­sar ÖĞÜT'ün, öğ­ret­men ih­ti­ya­cı ile okul­la­rın ya­pım ve ona­rı­mı­na iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/19323)

117.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Atil­la KART'ın, söz­leş­me­li öğ­ret­men­le­rin öz­lük hak­la­rı­na ve öğ­ret­men açı­ğı­na iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/19326)

118.- Or­du Mil­let­ve­ki­li İ. Sa­mi TAN­DOĞ­DU'nun, as­ker ka­çak­la­rı­na iliş­kin so­ru­su ve Millî Sa­vun­ma Ba­ka­nı M. Vec­di GÖ­NÜL'ün ce­va­bı (7/19330)

119.- Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li Sü­ley­man SA­RI­BAŞ'ın, Fran­sa'dan aşı it­hal edi­le­ce­ği id­di­ası­na iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/19335)

120.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali ARS­LAN'ın, di­ya­bet has­ta­la­rı­nın ya­şa­dık­la­rı ba­zı so­run­la­ra iliş­kin so­ru­su ve Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep AK­DAĞ'ın ce­va­bı (7/19336)

121.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Onur ÖY­MEN'in, Van Gö­lü'nün ka­na­li­zas­yon atık­la­rıy­la kir­len­me­si­ne iliş­kin so­ru­su ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19596)

122.- Sam­sun Mil­let­ve­ki­li İl­yas Se­zai ÖN­DER'in, Sam­sun'da ge­mi içi as­best te­miz­le­me te­si­si ku­ru­la­ca­ğı id­di­ası­na iliş­kin so­ru­su ve  Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man PE­PE'nin ce­va­bı (7/19599)

123.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Cum­hur YA­KA'nın, Muğ­la Mil­li Eği­tim Mü­dü­rü­nün yurt dı­şı ge­zi­le­ri­ne iliş­kin so­ru­su ve Millî Eği­tim Ba­ka­nı Hü­se­yin ÇE­LİK'in ce­va­bı (7/19634)

124.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Na­il KA­MA­CI'nın, An­tal­ya Def­ter­da­rı­nın gö­rev­den alın­ma­sı­na iliş­kin so­ru­su ve Ma­li­ye Ba­ka­nı Ke­mal UNA­KI­TAN'ın ce­va­bı (7/19716)

VI. - GEN­SO­RU, GE­NEL GÖ­RÜŞ­ME, MEC­LİS SO­RUŞ­TUR­MA­SI VE MEC­LİS ARAŞ­TIR­MA­SI

A) ÖN­GÖ­RÜŞ­ME­LER

1.- Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, Grup Baş­kan­ve­kil­le­ri İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal Ana­dol, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ali To­puz ve Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ha­luk Koç'un, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı­nın için­de bu­lun­du­ğu du­rum ko­nu­sun­da ge­nel gö­rüş­me açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (8/28)

2.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İn­ci Öz­de­mir ve 32 mil­let­ve­ki­li­nin, Ba­tı Trak­ya'da­ki Türk azın­lı­ğın so­run­la­rı ile AB Uyum Ko­mis­yo­nu He­ye­ti­nin böl­ge­de­ki te­mas ve in­ce­le­me­le­ri ko­nu­sun­da ge­nel gö­rüş­me açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (8/33)

I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak dört oturum yaptı.

Kütahya Milletvekili Alaettin Güven, bayramlarımızın, birlik, beraberlik ve sosyal dayanışmayı pekiştirmesinde sağladığı katkıya,

Bolu Milletvekili Mehmet Güner, KÖYDES projesi çerçevesinde yürütülen hizmetler ile bu proje uygulamalarının genel bir değerlendirilmesine,

Antalya Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu, kültür mantarı yetiştiricilerinin sorunlarına, ucuz konserve mantar ithaline karşı üreticilerin korunması için alınması gereken tedbirlere,

İlişkin gündem dışı birer konuşma yaptılar.

Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun ve 40 milletvekilinin, İstanbul Boğazı'nın doğal ve tarihî değerlerinin sürdürülebilir korunmasını sağlamak için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/411), Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergenin gündemdeki yerini alacağı ve ön görüşmesinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 6'ncı sırasında yer alan 1305 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın bu kısmın 5'inci sırasına alınmasına; 28/12/2006 tarihli birleşimde sözlü soruların görüşülmeyerek kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine, bu birleşimde çalışma süresinin 1305 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerinin bitimine kadar uzatılmasına ve bu kanun tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasından sonra başka kanun tasarı veya teklifinin görüşülmemesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi kabul edildi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:

1'inci sırasında bulunan, Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi'nin (2/212) (S. Sayısı: 305) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon raporu henüz gelmediğinden;

2'nci sırasında bulunan, Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin (1/1030) (S. Sayısı: 904),

3'üncü sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Yayılmanın Önlenmesi Amaçlarına Yönelik Yardım Sağlanmasının Kolaylaştırılması İçin İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair (1/1115) (S. Sayısı: 1147),

4'üncü sırasında bulunan, Samsun Milletvekili Ahmet Yeni'nin, 15/11/2000 Tarihli ve 4603 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair (2/901) (S. Sayısı: 1278)

Kanun Tasarı ve Teklifinin görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından,

Ertelendi.

5'inci sırasına alınan, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın (1/1257) (S. Sayısı: 1305), görüşmelerini müteakiben elektronik cihazla yapılan açık oylama sonucunda, kabul edilip kanunlaştığı açıklandı.

9 Ocak 2007

Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 18.07'de son verildi.

 

 

Nevzat Pakdil

 

 

Başkan Vekili

 

 

 

Yaşar Tüzün

Mehmet Daniş

 

Bilecik

Çanakkale

 

Kâtip Üye

Kâtip Üye

Bayram Özçelik

 

 

Burdur

 

 

Kâtip Üye

 

 

No.: 59

II. - GELEN KÂĞITLAR

8 Ocak 2007 Pazartesi

Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri

1.- Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN'ın, BOTAŞ'ın kamu kurum ve kuruluşlarından alacaklarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18765)

2.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, yurt dışı gezilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18766)

3.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, ABD'den ithal edilen pirincin genetik denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18771)

4.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, getirilmek istenen konaklama vergisine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18774)

5.- Artvin Milletvekili Yüksel ÇORBACIOĞLU'nun, Artvin Valisinin bir beyanına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18775)

6.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, YİMPAŞ'ın para hareketleri ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18776)

7.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, doğal afet ve imar sorunlarındaki yasal düzenleme ihtiyacına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18777)

8.- Malatya Milletvekili Miraç AKDOĞAN'ın, iç ve dış borçlara ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/18781)

9.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Hazinenin verdiği teşvik kredilerine ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/18782)

10.- İzmir Milletvekili Serpil YILDIZ'ın, doğalgaz ve akaryakıt zamlarına ve BOTAŞ'ın belediyelerden alacaklarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18785)

11.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, belediyelerin BOTAŞ'a olan borçlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18788)

12.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'nın katı atık bertarafı sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18791)

13.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya-Haşim İşcan Kültür Merkezine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18792)

14.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, seri cinayetlerden sonra alınan güvenlik önlemlerine ve ihmal iddialarının soruşturulmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18793)

15.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ardahan-Taşlıdere Köyü karayoluna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18795)

16.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, uçak kaçırma eylemlerine yönelik tedbirlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18796)

17.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, yabancılarla evlenen Emniyet Teşkilatı personeline ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18797)

18.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Aydın-Kuşadası pis su toplama ve arıtma şebekesi projesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18798)

19.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Güzel Sanatlar Genel Müdürünün aldığı disiplin cezasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18799)

20.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün yürürlüğe koyduğu bir yönergeye ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18800)

21.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, Devlet Tiyatrolarında yapılan bazı idareci atamaları ile ilgili iddialara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18801)

22.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, Devlet Tiyatrolarının yönetimine ve oyun programlarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18802)

23.- Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜN'ün, kuş gribine karşı alınan önlemlere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18814)

24.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, sağlık harcamalarına ve SSK'lı hastaların ilaç harcamalarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18816)

25.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, bir projenin saha koordinatörlüğü kadrolarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18817)

26.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR'ın, Denizli-Servergazi Devlet Hastanesi Baş-hekiminin bir uygulamasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18818)

27.- Tunceli Milletvekili Hasan GÜYÜLDAR'ın, Artvin Valisinin bir beyanına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18827)

28.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, havalimanlarındaki güvenlik önlemlerinin denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18829)

29.- Kastamonu Milletvekili Mehmet YILDIRIM'ın, Tosya'daki bir gölete, bir baraj projesine ve Devrez Çayının ıslahına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18830)

30.- Kars Milletvekili Selami YİĞİT'in, ANAR ve YİMPAŞ'la ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18833)

31.- Hatay Milletvekili Fuat ÇAY'ın, Hatay İlindeki çeşitli projelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18836)

32.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, kamu ihalelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18838)

33.- Samsun Milletvekili Haluk KOÇ'un, Samsun-Vezirköprü-Kıranalan Köyündeki su sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18839)

34.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, sel felaketleriyle ilgili açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18841)

35.- İzmir Milletvekili Sedat UZUNBAY'ın, sel felaketleriyle ilgili açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18843)

36.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, sel felaketleriyle ilgili açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18844)

37.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, arandığı iddia edilen YİMPAŞ Yönetim Kurulu Başkanına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18847)

38.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, AB ile 29/7/2005 tarihinde imzalanan Ek Protokole ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18848)

39.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, eczanelerin alacaklarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18849)

40.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, sel felaketlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18850)

41.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, bir toplantıdaki bazı ifadelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18853)

42.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, Atatürk ve Cumhuriyet aleyhine yayınlar yaptığı iddia edilen bir internet sitesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18854)

43.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Şanlıurfa'da yaşanan sel felaketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18856)

44.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Diyarbakır'da yaşanan sel felaketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18857)

45.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Batman'da yaşanan sel felaketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18858)

46.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Şırnak'ta yaşanan sel felaketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18859)

47.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, İstanbul'da yaşanan sel felaketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18860)

48.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Hakkâri'de yaşanan sel felaketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18861)

49.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Mersin'de yaşanan sel felaketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18862)

50.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, İzmir'de yaşanan sel felaketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18863)

51.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Adıyaman'da yaşanan sel felaketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18864)

52.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Bitlis'te yaşanan sel felaketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18865)

53.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Tunceli'de yaşanan sel felaketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18866)

54.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN'ın, Kızkalesi Beldesinde meydana gelen sel felaketine ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18873)

55.- Kars Milletvekili Selami YİĞİT'in, Türkiye'nin uygun görülecek AB program ve kurumlarında yer alıp almayacağına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/18877)

56.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, AB ile 29/7/2005 tarihinde imzalanan Ek Protokole ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/18879)

57.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Telsim'in Hazineye olan borçlarına ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/18884)

58.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ülker Grubuyla ilgili bazı iddialara ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/18885)

59.- Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ'ın, Merkez Bankası yönetici ve çalışanlarının özlük haklarına ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/18886)

60.- Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın, Eti Maden İşletmelerine bağlı iki şirkete yapılan atamalara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18909)

61.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, EGO'nun BOTAŞ'tan doğalgaz alımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18914)

62.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, Ankara-Atatürk Bulvarındaki yol ve köprülü kavşak ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18915)

63.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ardahan'daki köylerin isimlerini belirten tabelalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18916)

64.- Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam KESİMOĞLU'nun, köye dönüştürülmesi söz konusu olan belediyelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18917)

65.- Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURT'un, Bursa'nın Nilüfer İlçesinde bazı caddelerin isimlerinin değiştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18918)

66.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, basında yer alan Güneydoğu Anadolu Bölgesiyle ilgili bazı değerlendirmelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18919)

67.- Trabzon Milletvekili M. Akif HAMZAÇEBİ'nin, bir inşaat şirketinin İstanbul'da yürüttüğü projelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18920)

68.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Manavgat-Gaziler Köyünün su şebekesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18921)

69.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili bir iddiaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18922)

70.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, Emniyet Genel Müdürlüğünün hizmet satışlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18923)

71.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, istihbarat branşından çıkarılan personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18924)

72.- Ankara Milletvekili Bayram Ali MERAL'in, Ankara-Sincan Belediyesi yönetimiyle ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18925)

73.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, Siirt'te KÖYDES kapsamında yapılan çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18926)

74.- Yozgat Milletvekili Mehmet ERDEMİR'in, araştırma ve ön inceleme yapılan belediyelere ve soruşturma izinlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18927)

75.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, bayan polis memurlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18928)

76.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, yurt dışına çıkış ve Türkiye'ye giriş yasağı konulan kişilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18929)

77.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, üniversite mezunu polis memuru alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18930)

78.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, intihar eden polis memurlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18931)

79.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN'ın, Kızkalesi Beldesinde sel felaketinden etkilenen otel ve motellerin zararının telafisine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18932)

80.- Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURT'un, Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası Prova Salonunun yıkılmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18933)

81.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Alanya Kalesi Saray Odasının restorasyonuna ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18934)

82.- Çorum Milletvekili Feridun AYVAZOĞLU'nun, vergi denetmen yardımcısı sözlü sınavına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/18977)

83.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in, imam hatip ve anadolu imam hatip liselerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18979)

84.- Muğla Milletvekili Ali ARSLAN'ın, Şişli Etfal Hastanesi Başhekimi ile ilgili bir iddiaya ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18988)

85.- Samsun Milletvekili Haluk KOÇ'un, Erzurum'da tahliyesi planlandığı iddia edilen bir hastaneye ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18989)

86.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, Özürlüler Kanunu çerçevesinde çıkarılması gereken yönetmeliklere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18999)

87.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK'in, ABD Merkezi Haberalma Örgütüne ait uçakların Türk hava sahasını kullanmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/19013)

88.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK'in, THY'deki personel alımına ve bir uygulamaya ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/19014)

89.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in,  THY'deki bazı yer hosteslerinin yerlerinin değiştirilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/19015)

90.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, Bilişim Çıraklığı Projesine ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/19017)

91.- Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, boşanmak suretiyle babası üzerinden emekli maaşı alanların sayısına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19022)

92.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Deriner Barajı projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19023)

93.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, ilaç ödemelerinin eczanelere gecikmeli yapılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19025)

94.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, eski olağanüstü hal bölgesindeki güvenlik görevlilerinin korumalı lojman ihtiyacına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19026)

95.- Mersin Milletvekili Şefik ZENGİN'in, Mersin'in Gülnar İlçesinde bir vatandaşın işkence gördüğü iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19028)

96.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, ithal filmlere ve film gösterimlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19029)

97.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER'in, cenazelerin yurda getirilmesindeki prosedüre ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19031)

98.- Karaman Milletvekili Mevlüt AKGÜN'ün, borç stokuna ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/19050)

99.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ'in, doğrudan yabancı yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/19051)

100.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Başbakanlık Teftiş Kurulunun TUİK'le ilgili bir inceleme raporuna ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/19054)

101.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, tarımsal sulamada özelleştirme çalışmalarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/19060)

102.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, DSİ yatırımlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/19061)

103.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, GAP sulamalarına ayrılan kaynağa ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/19062)

104.- Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN'ın, Antalya'nın ilçelerine doğalgaz verilmesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/19078)

105.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ'in, çocuk pornografisi konusunda alınan önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19079)

106.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ'in, bireysel silahlanmaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19080)

107.- Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLU'nun, ABD'de kurulu bir organizasyonun Türkiye'de izinsiz faaliyette bulunduğu iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19081)

108.- Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN'ın, Antalya'daki bazı köylerin yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19082)

109.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa SİRMEN'in, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterinin resmi görevlerinden aldığı toplam ücrete ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19083)

110.- Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN'in, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin ihale verdiği bir şirketle ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19084)

111.- Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ'in, Mamak Belediyesi Kültür Merkezinin kiralama ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19085)

112.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ'un, Ankara İl Özel İdaresi mesaj hattının  şahsi işlerde kullanıldığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19086)

113.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, İskenderun'da meydana gelen sel felaketinde alınan önlemlere ve zararların telafisine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19087)

114.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ'in, Türkiye'deki Dünya kültür mirası listesine girmesi beklenen eserlere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/19088)

115.- Edirne Milletvekili Nejat GENCAN'ın, KPSS kapsamında ve dışında yapılan personel alımına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/19089)

116.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ'in, özel dersanelere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19093)

117.- İzmir Milletvekili Canan ARITMAN'ın, Nevşehir-Kozaklı-Çayiçi Köyü İlköğretim öğrencileriyle ilgili bir iddiaya ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19096)

118.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa-Orhangazi Devlet Hastanesinin uzman doktor ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/19098)

119.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, hastanelerdeki enfeksiyon vakalarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/19099)

120.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, İzmir'deki bazı devlet hastanelerinin bakım ve onarım ihalelerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/19100)

121.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, yapılan atamalara ve personel ücretlerine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/19111)

122.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK'in, Pursaklar Belediyesince bir mağazanın kültür merkezi olarak kiralanmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19112)

123.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Çin'den otobüs ithaline ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19114)

124.- Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, ilaç ücretlerinin eczanelere ödenmesindeki gecikmelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19115)

125.- Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ'in, asayiş sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19116)

126.- Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAY'ın, su ve enerji politikalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19118)

127.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, Cevahir Alışveriş Merkezinin İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait hissesinin satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19119)

128.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, bazı yurt dışı ziyaretlerde diplomatik nezaketle bağdaşmayan uygulamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19120)

129.- Tunceli Milletvekili V. Sinan YERLİKAYA'nın, bir televizyon kuruluşu ile ilgili basında yer alan iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19121)

130.- İzmir Milletvekili Serpil YILDIZ'ın, AK Parti İzmir İl Gençlik Kollarının düzenlediği konferansta bir akademisyenin yaptığı konuşmaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19124)

131.- Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDER'in, tarımda kendi adına ve hesabına çalışanların sigorta prim keseneklerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/19127)

132.- Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLU'nun, bölücü terör örgütünün çıkardığı gazeteye ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/19130)

133.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ'un, EGO'nun BOTAŞ'a olan doğalgaz borcuna ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/19134)

134.- Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAY'ın, DSİ'deki personel hareketlerine ve hidroelektrik santrallere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/19135)

135.- Artvin Milletvekili Yüksel ÇORBACIOĞLU'nun, DSİ'nin özel bir şirkete patlayıcı madde hibe etmesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/19136)

136.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, Elazığ'ın Alacakaya İlçesinin emniyet binası ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19137)

137.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, Belediye Meclisi toplantı salonlarının kamusal alan olup olmadığına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19138)

138.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, İl Genel Meclisi toplantı salonlarının kamusal alan olup olmadığına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19139)

139.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, bir okulda Atatürk büstüne yapılan saldırıya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19140)

140.- Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURT'un, Bursa'da sebze hali konusunda belediyeler arasındaki anlaşmazlığa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19141)

141.- Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURT'un, Osmangazi Belediyesinin kamulaştırılan bir binaya yapı kullanım izni verdiği iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19142)

142.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Konya İl Emniyet Müdürü hakkındaki bir iddiaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19143)

143.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, Elazığ'ın Alacakaya İlçesinin sağlık ocağı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/19144)

144.- Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURT'un, kuş gribi koordinatörlüğüne ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/19145)

145.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Türk Telekomu devralan firmanın taahhütlerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/19154)

 

No.: 60

9 Ocak 2007 Salı

Tasarılar

1.- Tanık Koruma Kanunu Tasarısı (1/1290) (İçişleri, Plan ve Bütçe ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.1.2007)

2.- Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Genel Kadro  ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye Ekli Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/1291) (Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.1.2007)

Teklifler

1.- İstanbul Milletvekilleri Gülseren Topuz ve Ünal Kacır'ın; Uçucu, Çözücü ve Yapıştırıcı Maddelerin Zararlarından Çocukların Korunması Hakkında Kanun Teklifi (2/921) (Adalet; Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 8.1.2007)

2.- Samsun Milletvekili Mustafa Çakır'ın Uçucu Maddelerin Kullanılmasının Denetlenmesine Dair Kanun Teklifi (2/922) (Adalet; Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 8.1.2007)

3.- Zonguldak Milletvekili Harun Akın ve 37 Milletvekilinin; 3303 Sayılı Taşkömürü Havzasındaki Taşınmaz Malların İktisabına Dair Kanuna İlave Yapılmak Üzere Çıkan 4479 Sayılı Kanunun Ek ve Geçici Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına ve 3303 Sayılı Kanuna Yeni Ek Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (2/923) (Sanayi, Ticaret, Enerji Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.12.2006)

4.- İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve 7 Milletvekilinin; 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ile 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa Birer Geçici Madde Eklenmesi ile İlgili Kanun Teklifi (2/924) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.12.2006)

Tezkereler

1.- Denizli Milletvekili V. Haşim Oral'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1176) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.12.2006)

2.- Çanakkale Milletvekili İbrahim Köştere'nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1177) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.12.2006)

Meclis Araştırması  Önergesi

1.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI ve 32 Milletvekilinin, yatılı ilköğretim okullarındaki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/412) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/12/2006)

 

 

9 Ocak 2007 Sa­lı

Bİ­RİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 15.03

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le), Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya)

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 47'nci Bir­le­şi­mi'ni açı­yo­rum.

Top­lan­tı ye­ter sa­yı­sı var­dır, gö­rüş­me­le­re baş­lı­yo­ruz.

III. - BAŞ­KAN­LI­ĞIN GE­NEL KU­RU­LA SU­NUŞ­LA­RI

A) ÇE­ŞİT­Lİ İŞ­LER

1.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ne­zir Bü­yük­cen­giz'in ve­fa­tı ne­de­niy­le say­gı du­ru­şu

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Kur­ban Bay­ra­mı sü­re­sin­de bir tra­fik ka­za­sı ne­ti­ce­si ve­fat eden Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ne­zir Bü­yük­cen­giz'in aziz ha­tı­ra­sı önün­de Ge­nel Ku­ru­lu bir da­ki­ka­lık say­gı du­ru­şu­na da­vet edi­yo­rum.

(Say­gı du­ru­şun­da bu­lu­nul­du)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

B) OTU­RUM BAŞ­KAN­LA­RI­NIN KO­NUŞ­MA­LA­RI

1.- TBMM Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat Pak­dil'in, Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ne­zir Bü­yük­cen­giz ve es­ki ba­kan­lar­dan Mus­ta­fa Rüş­tü Ta­şar'ın ve­fat­la­rı ne­de­niy­le mer­hum­la­ra Al­lah'tan rah­met ve ya­kın­la­rı­na da baş­sağ­lı­ğı di­le­yen ko­nuş­ma­sı

BAŞKAN - Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, geç­miş Kur­ban Bay­ra­mı'nı­zı ve id­rak et­miş ol­du­ğu­muz ye­ni yı­lı­nı­zı teb­rik edi­yor, ha­yır­la­ra ve­si­le ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Bi­raz ön­ce say­gı du­ru­şuy­la yad et­ti­ği­miz Kon­ya Mil­let­ve­ki­li­miz Ne­zir Bü­yük­cen­giz ve es­ki Ba­kan­la­rı­mız­dan Mus­ta­fa Ta­şar Bey'e ve bu sü­re içe­ri­sin­de ve­fat eden bü­tün va­tan­daş­la­rı­mı­za Al­lah'tan rah­met, ya­kın­la­rı­na baş­sağ­lı­ğı di­lek­le­ri­mi ile­ti­yo­rum. Al­lah rah­met ey­le­sin, ruh­la­rı şad ol­sun.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, gün­de­me geç­me­den ön­ce üç sa­yın mil­let­ve­ki­li­ne gün­dem dı­şı söz ve­re­ce­ğim.

Ko­nuş­ma sü­re­le­ri be­şer da­ki­ka­dır. Hükûmet bu ko­nuş­ma­la­ra ce­vap ve­re­bi­lir. Hükûme­tin ce­vap sü­re­si yir­mi da­ki­ka­dır.

Gün­dem dı­şı ilk söz, uzun bay­ram ta­til­le­rin­de tra­fik­te ya­şa­nan­lar­la il­gi­li söz is­te­yen Er­zu­rum Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Ilı­ca­lı'ya ait­tir.

Sa­yın Ilı­ca­lı, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sa­yın Ilı­ca­lı, sü­re­niz beş da­ki­ka.

C) GÜN­DEM DI­ŞI KO­NUŞ­MA­LAR

1.- Er­zu­rum Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Ilı­ca­lı'nın, özel­lik­le bay­ram ta­til­le­rin­de mey­da­na ge­len tra­fik ka­za­la­rı­nın ön­len­me­si ve uy­gu­la­nan yan­lış ula­şım po­li­ti­ka­la­rı­nın dü­zel­til­me­si için alın­ma­sı ge­re­ken ted­bir­le­re iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız Özak'ın ce­va­bı

MUS­TA­FA ILI­CA­LI (Er­zu­rum) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; uzun bay­ram ta­til­le­rin­de tra­fik­te ya­şa­nan­lar ko­nu­sun­da ko­nuş­mak üze­re gün­dem dı­şı söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Bu ko­nuş­ma­mı yap­ma­mı sağ­la­yan Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na te­şek­kür edi­yor; geç­miş Kur­ban Bay­ra­mı'nı­zı teb­rik edi­yor; ye­ni yıl­da, sağ­lık do­lu, ba­şa­rı­lı, ka­za­sız gün­ler di­li­yor ve he­pi­ni­zi say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

Bu ko­nuş­ma­yı yap­ma­mın ama­cı, Kur­ban Bay­ra­mı ta­ti­li­ne ka­dar bu yü­ce Mec­lis­te 22'nci Dö­nem mil­let­ve­ki­li ola­rak bir­lik­te gö­rev yap­tı­ğı­mız Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ne­zir Bü­yük­cen­giz ve es­ki ba­kan­la­rı­mız­dan Sa­yın Mus­ta­fa Ta­şar'ın da ara­la­rın­da bu­lun­du­ğu 61 va­tan­da­şı­mı­zın ha­yat­la­rı­nı kay­bet­ti­ği, 266 va­tan­da­şı­mı­zın da ya­ra­lan­dı­ğı, va­tan­daş­la­rı­mı­za baş­sağ­lı­ğı di­le­mek. Ca­mi­ala­rı­na, özel­lik­le bu­ra­da Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de­ki tüm mil­let­ve­kil­le­ri­mi­zin tek­rar ba­şı sağ ol­sun di­yo­rum, ya­ra­lı­la­ra acil şi­fa­lar di­li­yo­rum. Ula­şım ve tra­fik ko­nu­la­rın­da da da­ha ön­ce uzun yıl­lar ça­lış­mış bir ki­şi ola­rak ba­zı hu­sus­la­rı bu ve­si­ley­le siz­ler­le pay­laş­mak is­ti­yo­rum.

Biz­den ön­ce­ki dö­nem­ler­de de, yi­ne üzü­le­rek söy­le­ye­cek olur­sak, bin­ler­ce va­tan­da­şı­mız ve bu yü­ce Mec­lis­te gö­rev ya­pan mil­let­ve­kil­le­ri­mi­zi tra­fik ka­za­la­rın­da kay­bet­tik. Ga­zi­an­tep Mil­let­ve­ki­li­miz Meh­met Bed­ri İn­ce­tah­ta­cı, Ay­dın Mil­let­ve­ki­li Mut­lu Men­de­res, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ad­nan Kah­ve­ci, Kü­tah­ya Mil­let­ve­ki­li Ka­dir Gör­mez, Ay­dın Mil­let­ve­ki­li Meh­met Özalp, Yıl­maz Ho­ca­oğ­lu, Mü­min Gen­çoğ­lu, Ka­dir Boz­kurt, bu­nun ha­ri­cin­de, bü­rok­ra­si­den, spor­dan, Sa­yın Re­cep Ya­zı­cı­oğ­lu, Me­tin Ok­tay, Renç Ko­çi­bey, Han­de Mum­cu, da­ha… Ya­ni, son on beş yıl içe­ri­sin­de 30 bin yurt­ta­şı­mı­zı bö­lü­cü te­rör olay­la­rın­da, son el­li yıl içe­ri­sin­de ya­şa­dı­ğı­mız dep­rem fe­la­ke­tin­de 50 bin yurt­ta­şı­mı­zı kay­bet­tik, ama tra­fik ka­za­la­rın­da, üzü­le­rek, son on yıl­da kay­be­di­len yüz bin­le­re ulaş­mak­ta­dır.

Dün­ya­da­ki tra­fik ka­za­sı­nın üze­rin­den yak­la­şık yüz yıl geç­ti. İlk ka­za­dan bu ya­na dün­ya­da tah­mi­nen 27 mil­yon in­san tra­fik ka­za­la­rın­da ha­ya­tı­nı kay­bet­miş­tir. Dün­ya sa­vaş­la­rı ha­riç hiç­bir sa­vaş­ta bu ka­dar in­san öl­me­miş­tir. Ül­ke­miz­de, her el­li beş da­ki­ka­da bir va­tan­da­şı­mı­zı tra­fik te­rö­rü­ne kur­ban et­mek­te­yiz.

Tra­fik ka­za­la­rın­da­ki du­ru­ma bir bak­tı­ğı­mız za­man, 2005 yı­lın­da yak­la­şık 570 bin ka­za­da 3.215 va­tan­da­şı­mız ha­ya­tı­nı kay­bet­miş, 123.985 ki­şi ya­ra­lan­mış ve ne­re­dey­se 1 kat­ril­yo­na yak­la­şan bir mad­di ha­sar mey­da­na gel­miş­tir. Bu yı­lın on bir ayı so­nu­cun­da da he­men he­men du­rum bu 2005 ra­kam­la­rın­dan çok fark­lı de­ğil­dir.

Şim­di, Tür­ki­ye'de­ki tra­fik ka­za­la­rı­na ba­kıp ge­liş­miş olan Av­ru­pa ül­ke­le­riy­le mu­ka­ye­se et­ti­ği­miz za­man, elim­de alın­mış de­ği­şik ge­liş­miş ül­ke­le­re ait ka­za sa­yı­la­rı var, ölü sa­yı­la­rı var, 100 mil­yon ta­şı­ta, ya­ni hem ta­şıt hem de in­sa­nı ifa­de eden 100 mil­yon ta­şı­ta gö­re de­ğer­ler var. Bir kar­şı­laş­tır­ma yap­tı­ğı­mız za­man, iş­te bir ta­ne ör­nek ve­re­yim: 100 mil­yon ta­şıt/ki­lo­met­re­ye dü­şen Al­man­ya'da­ki ölü sa­yı­sı 12 iken, Tür­ki­ye'de 43. Ya­ni han­gi kri­ter­le­re ba­kar­sak ba­ka­lım tra­fik ka­za­la­rı yö­nün­den olum­suz bir du­rum­da ol­du­ğu­mu­zu gör­mek­te­yiz.

Pe­ki, bu tra­fik ka­za­la­rı­na bak­tı­ğı­mız za­man, en bü­yük fak­tör ne­dir, ne­den bu ka­za­lar mey­da­na gel­mek­te­dir? Bun­la­rı da yi­ne, za­ma­nım çok kı­sa ol­du­ğu için, çok kı­sa, sa­de­ce si­ze şu­nu söy­le­ye­yim: Top­lam, ya­ni yer­le­şim ye­ri, yer­le­şim dı­şı ay­rı­mı yap­ma­dan top­lam ka­za­lar­da sü­rü­cü­nün pa­yı yüz­de 98,14; ya­ya­nın pa­yı 1,59. Ya­ni bü­yük bir yüz­de in­san fak­tö­rü.

Pe­ki, du­rum böy­le olun­ca, in­san fak­tö­rü işin içe­ri­si­ne gi­rin­ce, bir de ko­nu baş­lı­ğı­mız bay­ram tra­fi­ği ol­du­ğu­na gö­re, Ka­ra­yol­la­rı Ge­nel Mü­dür­lü­ğün­den te­min et­ti­ğim beş gün­lük bay­ram ta­ti­lin­de­ki ba­zı ke­sim­le­re ait tra­fik de­ğer­le­ri­ne bak­tı­ğı­mız za­man, yi­ne za­man al­ma­mak için, yüz­de 300'e ar­tan, yıl­lık or­ta­la­ma gün­lük tra­fi­ğe gö­re 3'e, 4'e kat­la­nan ke­sim­ler var. Ya­ni uzun bay­ram ta­ti­lin­de tra­fik ar­tı­yor, ka­za­lar­da da sü­rü­cü pa­yı faz­la ol­du­ğu için ne ya­pı­yo­ruz; çok sa­yı­da ka­za­ya ka­rış­ma ris­ki mey­da­na ge­li­yor ve üzü­cü olay­lar mey­da­na ge­li­yor.

Ta­bii, bu ka­za­lar içe­ri­sin­de sü­rü­cü­nün en faz­la ha­ta yap­tı­ğı ne­dir, en bü­yük ku­sur oran­la­rı ne­dir di­ye bak­tı­ğı­mız za­man, yüz­de­le­ri­ne de bak­tı­ğı­mız za­man, ka­fa ka­fa­ya çar­pış­ma­lar -şe­hir­ler ara­sı yol­lar­da- ar­ka­dan çarp­ma, yol­dan çık­ma.

Ta­bii, du­rum böy­le olun­ca…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ilı­ca­lı, bu ko­nu­lar sa­de­ce ha­tır­lat­ma ba­bın­da­ki me­saj­lar­dır. Do­la­yı­sıy­la, tra­fik so­run­la­rı­nı bu­ra­da çöz­me­miz ta­bii ki müm­kün de­ğil. İn­şal­lah Mec­li­si­miz ge­rek­li ted­bir­le­ri alır.

Ben si­ze bir da­ki­ka ek sü­re ve­ri­yo­rum, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

MUS­TA­FA ILI­CA­LI (De­vam­la) - Bir da­ki­ka­da ta­mam­la­ya­mam Baş­ka­nım. Bu çok önem­li bir du­rum.

BAŞ­KAN - Efen­dim, onu ko­mis­yon­lar­da tar­tı­şır­sı­nız, an­la­tır­sı­nız.

Bu­yu­run.

MUS­TA­FA ILI­CA­LI (De­vam­la) - Bu­ra­da en faz­la kar­şı­laş­tı­ğı­mız şey ka­fa ka­fa­ya çar­pış­ma­lar­da hız. Şu di­yag­ra­mı bu­ra­da gör­dü­ğü­müz za­man; ya­ni, 40 ki­lo­met­re­nin üze­ri­ne çık­tı­ğı­nız za­man ka­za ris­ki­niz ar­tı­yor. 100 ki­lo­met­re­nin üze­rin­de ka­za ris­ki­miz yüz­de 100. Hâlbu­ki, 40 ki­lo­met­re­nin al­tın­da, is­ter ya­ya­ya çarp­ma ol­sun, is­ter yan­dan çarp­ma ol­sun, is­ter ka­fa ka­fa­ya çar­pış­ma ol­sun, ka­za ris­ki sı­fı­ra ka­dar dü­şü­yor. O za­man, de­mek ki, en önem­li şey in­san fak­tö­rü, hız. Bu­nu ne yap­ma­mız la­zım? Çö­züm öne­ri­si oluş­tur­ma­mız la­zım. Bir mil­let­ve­ki­li ola­rak, bu üzü­cü gün­de bu ko­nuş­ma­yı ya­par­ken, bi­ze dü­şe­cek gö­rev ne­dir? Ted­bir al­ma­mız la­zım­dır. Ne ted­bir­ler ala­ca­ğız? Ni­ye bu ka­za­lar biz­de olu­yor? Ni­ye ge­liş­miş ül­ke­ler­de bu ka­dar de­ğil? Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; bun­la­rın en önem­li ne­de­ni, uy­gu­la­nan yan­lış ula­şım po­li­ti­ka­la­rı­dır. Ya­ni, ka­ra yol­cu­luk­la­rı, yük, ka­ra yo­luy­la ta­şı­nı­yor, yüz­de 90'dan faz­la­sı ka­ra yo­lun­da. Di­ğer ula­şım sis­tem­le­ri­ne ay­rı­lan pay az ve bu­gün ya­pıl­ma­sı ge­re­ken, Hükûme­ti­mi­zin ve Mec­li­si­mi­zin…

BAŞ­KAN - Sa­yın Ilı­ca­lı, te­şek­kür cüm­le­ni­zi ala­yım.

Bu­yu­run.

MUS­TA­FA ILI­CA­LI (De­vam­la) - Ko­nuş­ma­mı ta­mam­la­ya­ma­dım. Hiç de­ğil­se, Baş­ka­nı­mız mü­sa­ade eder­se şu­nu söy­le­ye­yim: Bi­ze şu an­da dü­şen en önem­li gö­rev… Bu­ra­da biz ya­sa çı­ka­rı­yo­ruz, ba­zı ek­sik­le­ri­ni ta­mam­la­mak için 2918 sa­yı­lı Ka­ra­yo­lu Tra­fik Ka­nu­nu de­ği­şik­lik­le­re uğ­ra­mış. Şu an­da da Mec­li­si­mi­zin gün­de­min­de bek­le­yen bu ya­sa ol­duk­ça önem­li de­ği­şik­lik­ler içe­ri­yor. Mec­lis ola­rak bu ya­sa­nın çık­ma­sı­na kat­kı­da bu­lu­na­lım. Yol­la­rı­mı­zın fi­zi­ki stan­dart­la­rı­nın art­ma­sı yö­nün­de kat­kı­da bu­lu­na­lım. Bö­lün­müş yol­lar ka­fa ka­fa­ya çarp­ma­da önem­li me­sa­fe­dir, si­vil ha­va­cı­lık önem­li me­sa­fe­dir, de­mir yo­lu önem­li me­sa­fe­dir. Bu­nu biz si­ya­set dı­şı dü­şü­ne­rek, ya­ni, si­ya­si ira­de­nin so­rum­lu­lu­ğu­na kat­kı­da bu­lu­na­rak, ik­ti­da­rıy­la mu­ha­le­fe­tiy­le bu tip uy­gu­la­ma­la­ra kat­kı­da bu­lu­na­lım. Bu ya­sa­la­rın bir an ön­ce çık­ma­sı­nı sağ­la­ya­lım bun­dan ön­ce yap­tı­ğı­mız gi­bi ve in­şal­lah, bu üzü­cü olay­lar­la kar­şı­laş­ma­ya­lım di­yo­rum.

Sab­rı­nız­dan do­la­yı te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, tek­rar her­ke­si say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum. Ka­za­sız, gü­ven­li yol­lar­da yol­cu­luk yap­ma­yı di­li­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Gün­dem dı­şı ikin­ci söz, Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ne­zir Bü­yük­cen­giz'in ve­fa­tı se­be­biy­le anı­sı­na ve tra­fik gü­ven­li­ğiy­le il­gi­li söz is­te­yen Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Atil­la Kart'a ait­tir.

Sa­yın Kart, bu­yu­run. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

2.- Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Atil­la Kart'ın, Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ne­zir Bü­yük­cen­giz'in, tra­fik ka­za­sı so­nu­cu ve­fa­tı ne­de­niy­le, tra­fik gü­ven­li­ği­nin öne­mi­ne iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı ve Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı Fa­ruk Na­fız Özak'ın ce­va­bı ve Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ah­met Işık'ın ay­nı ko­nu­da açık­la­ma­sı

ATİL­LA KART (Kon­ya) - Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; bay­ra­mın son gü­nü elim bir tra­fik ka­za­sın­da kay­bet­ti­ği­miz mil­let­ve­ki­li ar­ka­da­şı­mız Ne­zir Bü­yük­cen­giz'in anı­sı­na söz al­mış bu­lun­mak­ta­yım. Ge­nel Ku­ru­lu say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Kur­ban Bay­ra­mı'nın son gü­nü Gü­ney­sı­nır il­çe­miz­de mey­da­na ge­len tra­fik ka­za­sın­da de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­da­şım Ne­zir Bü­yük­cen­giz ile il sek­re­te­ri Ali Alp'i kay­bet­tik. Ka­za so­nu­cun­da il yö­ne­ti­min­den İm­dat Şen ve İb­ra­him Çı­nar isim­li ar­ka­daş­la­rı­mız da ya­ra­lan­dı­lar. De­ğer­li ar­ka­daş­la­rı­ma bir kez da­ha Tan­rı'dan rah­met di­li­yor, ke­der­li ai­le­le­ri ve ya­kın­la­rı­na baş­sağ­lı­ğı di­li­yo­rum. Ya­ra­lı ar­ka­daş­la­rı­ma da acil şi­fa­lar di­li­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, mer­hum Bü­yük­cen­giz, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si il­çe baş­kan­lı­ğı, Sa­ra­yö­nü Be­le­di­ye Baş­kan­lı­ğı, Kon­ya il baş­kan­lı­ğı dâhil ol­mak üze­re si­ya­se­tin her ka­de­me­sin­de gö­rev üst­len­miş, gö­re­vi­nin ge­rek­le­ri­ni ba­şa­rıy­la ye­ri­ne ge­tir­miş de­ğer­li ve ça­lış­kan bir ar­ka­da­şı­mız­dı. Kon­ya ve ül­ke­miz için cid­di hiz­met­ler­de bu­lun­muş­tur. En ve­rim­li ve üret­ken ola­ca­ğı bir dö­nem­de ve ani bir şe­kil­de kay­bet­miş ol­ma­nın üzün­tü­sü­nü ya­şı­yo­ruz.

Mer­hum Ali Alp ise bir si­ya­set emek­çi­siy­di. Sen­di­ka­cı­lı­ğı ve si­ya­se­ti ya­şam tar­zı ola­rak be­nim­se­yen ve uy­gu­la­yan bu ar­ka­da­şı­mı­zın hiz­met­le­ri de unu­tul­ma­ya­cak­tır. Si­ya­set­te yol ve ka­der ar­ka­daş­lı­ğı ya­pan her iki ar­ka­da­şı­mı da say­gıy­la anı­yor ve rah­met di­li­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ül­ke­miz­de, mil­let­ve­kil­le­ri­nin ça­lış­ma­la­rı­na yö­ne­lik ola­rak, za­man za­man ve ma­ale­sef, hak­sız ve ön yar­gı­lı de­ğer­len­dir­me­ler ya­pıl­dı­ğı­nı bi­li­yo­ruz. Mil­let­ve­ki­li­nin bü­tün ça­lış­ma­sı­nın haf­ta­da üç gün ya­pı­lan Ge­nel Ku­rul ça­lış­ma­la­rın­dan iba­ret ol­du­ğu, ba­sın ta­ra­fın­dan, ka­mu­oyu ta­ra­fın­dan za­man za­man ifa­de edi­lir. Oy­sa -he­pi­miz çok iyi bi­li­yo­ruz ve ya­şı­yo­ruz- mil­let­ve­kil­li­ği me­sai ta­nı­ma­yan bir gö­rev ala­nı­dır. Ge­nel Ku­rul ve ko­mis­yon ça­lış­ma­la­rı­nın dı­şın­da, seç­men ve se­çim böl­ge­si ça­lış­ma­la­rı ve zi­ya­ret­le­riy­le bir­lik­te, me­sai ta­nı­ma­yan bir sü­reç söz ko­nu­su­dur; yir­mi dört sa­at bo­yun­ca âde­ta te­yak­kuz ge­rek­ti­ren bir ya­pı söz ko­nu­su­dur.

Ni­te­kim, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, her iki ar­ka­da­şı­mız da bu an­la­yış çer­çe­ve­sin­de, bay­ram gü­nün­de, va­tan­daş­lar ve ör­güt­le bir ara­ya ge­le­rek bay­ram­laş­mak ve böl­ge so­run­la­rı­nı bir kez da­ha ye­rin­de gör­mek ama­cıy­la böl­ge­ye gi­der­ken, bir an­lam­da gö­rev ba­şın­day­ken ve gö­rev do­la­yı­sıy­la bu ka­za­ya ma­ruz kal­mış­lar ve ma­ale­sef, ha­yat­la­rı­nı kay­bet­miş­ler­dir. Bu se­bep­le, ye­ri gel­miş­ken, ka­mu­oyu­nu, mil­let­ve­kil­le­ri­nin me­sa­ile­ri­ne yö­ne­lik de­ğer­len­dir­me ve eleş­ti­ri ya­par­ken da­ha in­saf­lı ve ada­let­li ol­ma­ya da­vet et­me ge­re­ği­ni du­yu­yo­rum. Ka­za son­ra­sın­da, ik­ti­dar gru­bu dâhil ol­mak üze­re, tüm si­ya­si par­ti grup­la­rı­nın gös­ter­di­ği ya­kın il­gi­ye de hu­zur­la­rı­nız­da te­şek­kür et­me­yi bir gö­rev ka­bul edi­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri; bu acı olay se­be­biy­le, ül­ke­miz­de çok­tan top­lum­sal bir so­run hâli­ne ge­len tra­fik so­ru­nu ve gü­ven­li­ğiy­le il­gi­li göz­lem­le­ri­mi ve tes­pit­le­ri­mi, iz­ni­niz­le, Ge­nel Ku­rul­la pay­laş­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, tra­fik ka­za­la­rı­nı tar­tı­şır­ken, hâlen ne­den "ölüm yo­lu", "kör nok­ta", "ka­ra nok­ta", "tra­fik ca­na­va­rı" gi­bi so­yut ve fa­ra­zi kav­ram­la­rı kul­la­nı­yo­ruz? Ne­den he­def sap­tı­rı­yor ve dev­le­ti yö­ne­ten­ler ola­rak, bü­rok­rat­lar ola­rak, si­ya­set­çi­ler ola­rak, so­rum­lu­lu­ğu­mu­zu ber­ta­raf et­me­ye ça­lı­şı­yo­ruz? Mo­dern, çağ­daş ve tek­nik dev­let an­la­yı­şın­da bu tür kav­ram­la­rın söz ko­nu­su ola­ma­ya­ca­ğı­nı ne­den gör­mü­yo­ruz? Va­tan­daş­la­rın can ve mal gü­ven­li­ği­ni sağ­la­ma­nın dev­le­tin ön­ce­lik­li ve vaz­ge­çil­mez gö­re­vi ol­du­ğu­nu ne­den unu­tu­yo­ruz? Bu ko­nu­da ma­li­yet he­sap­la­rı­nın ya­pı­la­ma­ya­ca­ğı­nı, böy­le bir yak­la­şı­mın in­san hak­la­rı ih­la­li ol­du­ğu­nu ne­den göz önü­ne al­mı­yo­ruz? Ka­ra yol­la­rı­mı­zın ge­rek fi­zik ve ge­rek tek­nik ola­rak can ve mal gü­ven­li­ği­ni teh­dit et­ti­ği­ni, se­ya­hat öz­gür­lü­ğü­nün gü­ven için­de ya­pı­la­ma­dı­ğı­nı, bu ko­nu­nun top­lum­sal bir trav­ma hâli­ne gel­di­ği­ni ne­den gör­mez­den ge­li­yo­ruz?

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Kart, bu­yu­run, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

ATİL­LA KART (De­vam­la) - Or­ta­da bir ser­best ag­re­ga, ya­ni mı­cır fe­la­ke­ti­nin bu­lun­du­ğu sa­bit ol­ma­sı­na rağ­men, ne­den he­men bü­rok­ra­tik ko­ru­ma ve ref­leks ge­liş­ti­re­rek "yüz­de yüz sü­rü­cü ku­sur­lu­dur" di­ye­bi­li­yo­ruz? Sı­cak kap­la­ma ye­ri­ne ne­den sat­hi kap­la­may­la ye­ti­ni­yo­ruz? "Hiz­met ku­su­ru­nun var­lı­ğı" di­ye bir kav­ra­mın var­lı­ğı­nı ne­den gör­mez­den ge­li­yo­ruz? Hiz­met ye­ter­siz­li­ği­mi­zi ka­muf­le et­mek ama­cıy­la ne­den so­rum­lu­lu­ğu­mu­zu giz­le­me­ye kal­kı­yo­ruz? Bu ka­çış ay­nı za­man­da bir du­yar­sız­lık an­la­mı­na gel­mez mi de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım?

Ba­kın, ka­za anı ve son­ra­sın­da­ki otuz gün için­de mey­da­na ge­len bağ­lı ölüm­le­rin sa­yı­sı -Tür­ki­ye için söy­lü­yo­rum- yıl iti­ba­rıy­la 8-9 bin se­vi­ye­sin­de ol­du­ğu hâlde, ne­den ölü sa­yı­sı­nı 3 bin ile sı­nır­la­ma gay­re­ti içi­ne gi­ri­yo­ruz? Ka­mu­oyu­na ne­den yan­lış ve ek­sik bil­gi ve­ri­yo­ruz?

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run.

ATİL­LA KART (De­vam­la) - Bu tem­poy­la gi­dil­di­ği tak­dir­de ve ön­lem alın­ma­dı­ğı tak­dir­de 2015-2017 yıl­la­rın­da her ai­le­den bir ki­şi­nin ölüm­lü tra­fik ka­za­sıy­la ha­ya­tı­nı kay­be­de­ce­ği­ni ne­den ön­gör­mü­yo­ruz? Akar­ya­kıt ve oto sa­tış­la­rın­dan kat­be­kat faz­la­sıy­la al­dı­ğı­mız ver­gi­ler­den yol ve tra­fik gü­ven­li­ği için ne­den pay ayır­mı­yo­ruz?

Çok isa­bet­li bir ter­cih olan bö­lün­müş yol­la­rı -tek­rar ifa­de edi­yo­rum- son de­re­ce isa­bet­li bir ter­cih olan bö­lün­müş yol­la­rı ne­den gü­ven­li ve stan­dart öl­çü­ler­de yap­mı­yor ve de­ne­ti­mi­ni sağ­la­mı­yo­ruz?

Yol gü­ven­li­ği, eği­tim, de­ne­tim ve tra­fik yö­ne­ti­mi sü­reç­le­rin­de sü­rek­li­li­ği olan bir dev­let po­li­ti­ka­sı­nı ne­den ge­liş­tir­mi­yo­ruz, ne­den ih­mal gös­te­ri­yo­ruz?

Al­tı ay­da bir top­lan­ma­sı, ko­or­di­ne sağ­la­ma­sı ve ön­lem al­ma­sı ge­re­ken Ka­ra­yo­lu Tra­fik Gü­ven­li­ği Ku­ru­lu ve Ka­ra­yo­lu Gü­ven­li­ği Yük­sek Ku­ru­lu, ara­dan ge­çen dört yı­la rağ­men, ne­den top­lan­mı­yor de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım?

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Kart, bu­yu­run.

ATİL­LA KART (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, he­men bağ­lı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, sis­tem ve an­la­yı­şı­mı­zı sor­gu­lu­yo­rum. Po­le­mik yap­ma ama­cı ve ara­yı­şı için­de de­ği­lim. Böy­le bir sü­reç­te bu­na te­nez­zül de et­mem. Tra­fik gü­ven­li­ği­nin va­ha­me­ti­ni ve cid­di­ye­ti­ni an­lat­ma­ya ça­lı­şı­yo­rum.

Ge­lin, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ye­ni bir şey yap­ma­mı­za ge­rek yok, 21'in­ci Dö­nem Mec­li­si­nin en ve­rim­li ça­lış­ma­la­rın­dan bi­ri­si olan Tra­fik Gü­ven­li­ği Ra­po­ru'nda sö­zü edi­len öne­ri­le­ri, dev­le­tin sü­rek­li­li­ği adı­na, ha­ya­ta ge­çi­re­lim ve bu­nun ta­kip­çi­si ola­lım. Bu nok­ta­da, top­lu­mu ha­ya­ta ge­çi­re­lim, Hükûme­ti uya­ra­lım de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu de­ğer­len­dir­me ve dü­şün­ce­ler­le ön­ce­lik­le Sa­yın Baş­ka­na bu ko­nuş­ma imkânı­nı ta­nı­dı­ğı için ve gös­ter­di­ği hoş­gö­rü için ay­rı­ca te­şek­kür edi­yo­rum. Yi­ne, mer­hum ar­ka­daş­la­rım­la bir­lik­te bay­ram­da ben­zer bir ka­za­da ha­ya­tı­nı kay­be­den es­ki ba­kan­lar­dan Mus­ta­fa Ta­şar'a da Tan­rı'dan rah­met ve ai­le­si­ne baş­sağ­lı­ğı di­li­yor, tüm va­tan­daş­la­rı­mın geç­miş Kur­ban Bay­ram­la­rı­nı ve ye­ni yıl­la­rı­nı kut­lu­yor, ye­ni yı­lın Tür­ki­ye'yi esen­li­ğe çı­kar­ma­sı­nı di­li­yor, Ge­nel Ku­ru­lu say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Kart.

Sa­yın Işık, Ne­zir Bü­yük­cen­giz'in ve­fa­tıy­la il­gi­li ola­rak his­si­ya­tı­nı be­lirt­mek is­te­miş­tir. Ken­di­si­ne, ye­rin­den kı­sa bir söz ve­re­ce­ğim.

Bu­yu­run Sa­yın Işık.

AH­MET IŞIK (Kon­ya) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Kur­ban Bay­ra­mı'nın ilk gü­nün­de, elim bir tra­fik ka­za­sı so­nu­cun­da Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ne­zir Bü­yük­cen­giz'i ve il sek­re­te­ri Ali Alp'i kay­bet­miş bu­lu­nu­yo­ruz. Her iki­si­ne de Al­lah'tan rah­met di­li­yo­rum.

Mer­hum Bü­yük­cen­giz'in si­ya­set an­la­yı­şı, in­sa­na olan say­gı­sı­nı çok ya­kın­dan bi­len bir hem­şeh­ri­si ola­rak ifa­de et­mek is­ti­yo­rum; za­man za­man bir ara­ya gel­di­ği­miz­de­ki soh­bet­le­ri­miz­de, si­ya­se­te ba­kış açı­sı ve hem­şeh­ri­le­ri­ne olan si­ya­set üs­tü özel il­gi­si be­ni hep et­ki­le­miş­tir. Hat­ta, Kur­ban Bay­ra­mı teb­rik kar­tı­na da­hi, mat­bu ya­zıy­la de­ğil de el ya­zı­sıy­la duy­gu­la­rı­nı ifa­de et­me­si ve o teb­rik kar­tı­nı hâlâ sak­lı­yor ol­mam, ger­çek­ten, ha­ya­tım­da­ki iz dü­şüm­le­rin­den bir ta­ne­si ola­cak­tır.

Ben, mer­hu­ma, il sek­re­te­ri Ali Alp'e ve es­ki ba­kan­la­rı­mız­dan mer­hum Ta­şar'a Al­lah'tan rah­met di­li­yo­rum, tek­rar Ge­nel Ku­ru­lu say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­la­ra, Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nı­mız Sa­yın Na­fız Özak ce­vap ve­re­cek­ler­dir.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­ka­nım. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BA­YIN­DIR­LIK VE İSKÂN BA­KA­NI FA­RUK NA­FIZ ÖZAK (Trab­zon) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ev­ve­la, he­pi­ni­zin geç­miş bay­ra­mı­nı kut­lu­yo­rum. 2007 yı­lı­nın siz­le­re, ül­ke­mi­ze, tüm dün­ya­ya ha­yır­lar ge­tir­me­si­ni Ce­na­bı­hak'tan di­li­yo­rum.

Ger­çek­ten, iki ta­ne de­ğer­li ar­ka­da­şı­mız ko­nuş­tu, çok se­vi­ye­li ko­nuş­ma­lar ol­du. Özel­lik­le Atil­la Bey'e te­şek­kür edi­yo­rum bu üs­lu­bun­dan do­la­yı. Mus­ta­fa Bey'e de kat­kı­la­rın­dan do­la­yı te­şek­kür edi­yo­rum.

He­pi­miz son de­re­ce üzün­tü ya­şa­dık. Yal­nız­ca bu iki de­ğer­li in­sa­nı kay­bet­ti­ği­miz için de­ğil, va­tan­daş­la­rı­mı­zı da kay­bet­ti­ği­miz için ta­bii. Bir ta­ne­si bi­le, is­mi­ni bil­me­di­ği­miz bir va­tan­da­şı­mız bi­le, bi­zim için son de­re­ce kut­sal­dır, son de­re­ce de­ğer­li­dir. Özel­lik­le Ne­zir Bü­yük­cen­giz Bey'e ve Ali Alp Bey'e Ce­na­bı­hak'tan rah­met di­li­yo­rum. Bu­gün, za­ten, CHP İl Baş­ka­nı­mı­zı da ara­dım, baş­sağ­lı­ğı di­le­dim.

Ger­çek­ten, üzün­tü­müz son­suz. Bay­ram­laş­ma­dan dö­nü­yor; çok kut­sal bir gö­re­vi ye­ri­ne ge­ti­rir­ken dö­nüş­te, ma­ale­sef, kay­be­di­yo­ruz.

Yi­ne, çok de­ğer­li Ba­ka­nı­mız, ev­la­dı­nı as­ker­de zi­ya­ret et­miş, mut­lu­luk­la dö­ner­ken ha­ya­tı­nı kay­bet­miş, ha­nı­mı ya­ra­lan­mış, kı­zı ya­ra­lan­mış, ye­ğe­ni ya­ra­lan­mış ve o da çok üzü­cü bir tab­lo. Ha­yat­ta ka­lan­la­ra da, in­şal­lah, acil şi­fa­lar di­li­yo­rum.

Şöy­le bir, ulaş­tır­ma ko­nu­mu­zu bir in­ce­ler­sek, sos­yal ve eko­no­mik ya­şan­tı­sın­da en önem­li ko­nu­lar­dan bi­ri ulaş­tır­ma. Ül­ke­le­ri­mi­zin bu­lun­du­ğu ko­nu­ma, to­poğ­ra­fik ya­pı­ya, ener­ji kay­nak­la­rı­na, eko­no­mik ya­pı­sı­na bağ­lı ola­rak ka­ra yo­lu, de­niz yo­lu, de­mir yo­lu, ha­va yo­lu ve bo­ru hat­la­rı gi­bi ula­şım mod­la­rı ara­sın­da bir den­ge ku­rul­ma­sı ge­re­ki­yor. Ül­ke­miz­de, ma­ale­sef, bu den­ge ka­ra yo­lu ula­şı­mı le­hi­ne de­ğiş­miş ve yol­cu ta­şı­ma­la­rın­da yüz­de 95, yük ta­şı­ma­la­rın­da yüz­de 92 ora­nın­da ka­ra yo­lu­na yük­len­miş­tir. Bu du­ru­mun do­ğal bir so­nu­cu ola­rak tra­fik ka­za­la­rı ül­ke­miz için çok önem­li bir so­run ola­rak kar­şı­mı­za çık­mak­ta.

Bi­raz ev­vel Atil­la Bey de söy­le­di, bu sa­yı 3.500, 4 bin, 7 bin, 8 bin, iş­te, otuz gün içe­ri­sin­de ölen­le­ri ka­tar­sa­nız 7-8 bi­ne çı­ka­bi­li­yor, bu doğ­ru. Biz bun­la­rı Em­ni­yet Ge­nel Mü­dür­lü­ğü ka­yıt­la­rın­dan alı­yo­ruz.

Ül­ke­miz­de mey­da­na ge­len ka­za­la­rın so­nu­cu or­ta­ya çı­kan ölü sa­yı­la­rı ge­liş­miş ül­ke­ler­le mu­ka­ye­se edil­di­ğin­de 4-5 kat da­ha faz­la. 2005 yı­lın­da ül­ke­miz­de 100 bin ara­ca dü­şen ölü sa­yı­sı -ki, bu böy­le he­sap­la­nı­yor- 41; ama, Nor­veç'te bu 10. Bu ger­çek­ten ha­re­ket­le, or­ta­ya çı­kan olum­suz­luk­la­rı or­ta­dan kal­dı­ra­bil­mek ga­ye­siy­le hep be­ra­ber önem­li ça­lış­ma­lar ya­pı­yo­ruz, ya­pa­ca­ğız. Na­sıl, ge­çen, Sa­yın Arı­oğ­lu bu­ra­da dep­rem­le il­gi­li bi­ze çok gü­zel bil­gi­ler, tav­si­ye­ler­de bu­lun­du; bu da ay­nı, bu­nu da be­ra­ber yap­ma­mız la­zım, bu he­pi­mi­zin so­ru­nu. Bu, bir tek si­ya­si ik­ti­da­rın de­ğil gel­miş geç­miş tüm si­ya­si ik­ti­dar­la­rın, si­vil top­lum ör­güt­le­ri­nin ve med­ya­nın so­ru­nu. Bu­nu hep be­ra­ber or­ta­dan kal­dır­ma­mız la­zım.

Şim­di, ka­ra yo­lu ula­şı­mı­nın yü­kü­nü azalt­mak ama­cıy­la di­ğer ula­şım sis­tem­le­rin­de de önem­li ka­rar­lar alın­mış olup ya­tı­rım­la­rın ha­ya­ta ge­çi­ril­me­si­ne baş­lan­mış. Ula­şım ta­lep­le­ri­nin yo­ğun ol­du­ğu böl­ge­ler ara­sın­da da hız­lı tren hat­la­rı dâhil de­mir yo­lu in­şa­at­la­rı baş­la­tıl­dı. De­niz ve ha­va yo­lu ula­şı­mın­da sağ­la­nan teş­vik­ler­le özel­lik­le yol­cu ta­şı­ma pay­la­rı yük­sel­til­di.

Bu­ra­da, mü­sa­ade­niz­le de­mir yol­la­rın­dan da bah­set­mek is­ti­yo­rum, ko­nu­mu­zu bi­raz il­gi­len­di­ri­yor. Çün­kü, hep şu­nu söy­lü­yo­ruz: "1950'le­re ka­dar şu ya­pıl­dı, on­dan son­ra hiç­bir şey ya­pıl­ma­dı." Özel­lik­le Os­man­lı dö­ne­min­de, 1856-1922 yıl­la­rı ara­sın­da, Os­man­lı İm­pa­ra­tor­lu­ğu top­rak­la­rı içe­ri­sin­de 8.619 ki­lo­met­re yol yap­mış Os­man­lı, ta Hi­caz'a ka­dar git­miş. Bu­nun 4.130 ki­lo­met­re­lik kıs­mı bi­zim ül­ke­miz sı­nır­la­rı içe­ri­sin­de. Bü­yük Ön­der Ata­türk dö­ne­min­de kur­tu­luş mü­ca­de­le­si ya­pıl­dı­ğı, o yok­sul­lu­ğun, tek­no­lo­ji­nin ye­ter­siz ol­du­ğu dö­nem­ler­de "De­mir ağ­lar­la ör­dük ana yur­du dört baş­tan" ifa­de­sin­den ha­tır­la­na­ca­ğı gi­bi, 1940'a ka­dar 3.500 ki­lo­met­re ye­ni de­mir yo­lu ya­pı­mı ger­çek­leş­ti. Bu, bü­yük bir ra­kam. 50'den son­ra­ki dö­nem­de ise ula­şım po­li­ti­ka­la­rın­da bir kı­rıl­ma ol­muş, de­mir yo­lu ye­ri­ne ka­ra yo­lu ya­tı­rım­la­rı­na ağır­lık ve­ril­miş. 2003 yı­lı­na ka­dar­ki sü­reç­te de­mir yo­lu­na ve­ri­len ya­tı­rım öde­ne­ği yüz­de 10'un al­tın­da kal­mış, alt­mış yıl­da top­lam 1.700 ki­lo­met­re ye­ni de­mir yo­lu hat­tı ya­pıl­mış­tır. Bu, son de­re­ce dü­şük bir ra­kam. Ata­türk dö­ne­mi­ni dü­şü­nür­sek, ger­çek­ten son de­re­ce dü­şük bir ra­kam. Bu de­fa ka­ra yo­lu tek sis­tem hâli­ne ge­li­yor. Bu 2003 yı­lın­dan son­ra, özel­lik­le Ulaş­tır­ma Ba­ka­nı­mı­zın gay­ret­le­riy­le -ben, bu­na, Büt­çe Plan­da da şa­hi­dim, si­zin­le pay­laş­mak is­ti­yo­rum- 2002 yı­lın­da de­mir yo­lu alt­ya­pı iş­le­ri için 230 tril­yon har­can­mış, 2003-2006 yıl­la­rı ara­sın­da bu ra­kam 3 kat­ril­yo­na çı­ka­rıl­mış. Ger­çek­ten, Ulaş­tır­ma Ba­ka­nı­mı­zı hu­zur­la­rı­nız­da kut­lu­yo­rum. Bu bir hükûmet po­li­ti­ka­sı. Ama, ger­çek­ten son de­re­ce önem­li iş­ler ya­pıl­dı. İs­tan­bul ka­ra yo­lu tüp ge­çi­şi bun­lar­dan bir ta­ne­si.

De­mir yol­la­rıy­la il­gi­li ay­rı­ca si­zin­le pay­laş­mak is­te­di­ğim bir baş­ka ko­nu da­ha var, hız­lı tren yay­gın­laş­tı­rı­lı­yor. An­ka­ra-Kon­ya Hız­lı Tren Pro­je­si baş­la­tıl­dı. İs­tan­bul Mar­ma­ray baş­la­tıl­dı. Yi­ne, An­ka­ra-İs­tan­bul, An­ka­ra-Kon­ya, İs­tan­bul-An­ka­ra-Si­vas, Af­yon­ka­ra­hi­sar-İz­mir… İn­şal­lah bu böy­le de­vam eder­se, bu yüz­de 95'lik oran, yük ve yol­cu ta­şı­ma­da, da­ha aşa­ğı­la­ra ine­cek.

Yi­ne de­niz­de ne ya­pıl­dı? De­niz­de ÖTV'siz ya­kıt­la de­niz ti­ca­re­ti des­tek­len­di.

Yi­ne, si­vil ha­va­cı­lık­ta ne ya­pıl­dı? Son üç yıl­da 5 mil­yon va­tan­daş ilk de­fa uça­ğa bin­di. Bu da son de­re­ce önem­li. 2002 yı­lın­da iç hat yol­cu tra­fi­ği 8 mil­yon 500 bin iken 2005'te 20 mil­yon ci­va­rı­na ulaş­tı. Vel­ha­sıl, bu ko­nu, yal­nız­ca tek ta­raf­lı ula­şım­dan dört ta­raf­lı ula­şı­ma doğ­ru işi hep be­ra­ber ge­tir­me­miz ge­re­kir. Bu bi­zim Mec­li­si­mi­zin gö­re­vi. Bu­ra­da, gü­ve­ni, em­ni­ye­ti, kon­fo­ru, hı­zı, eko­no­mi­yi dü­şü­ne­rek ve in­san ha­ya­tı­nı dü­şü­ne­rek bu­nu yap­mak du­ru­mun­da­yız.

Ay­rı­ca, KÖY­DES'le il­gi­li yap­mak­ta ol­du­ğu­muz bir şey var. Şim­di, ger­çek­ten, bu­nu, ben, her yer­de söy­lü­yo­rum: Köy­lü­yü mil­le­tin ger­çek efen­di­si ya­pa­bil­mek için, onun alt­ya­pı­sı­nı ha­zır­la­ma­mız la­zım, yo­lu ge­tir­me­miz la­zım, su­yu ge­tir­me­miz la­zım. 2006'da 2 kat­ril­yon­luk bir ya­tı­rım ya­pıl­dı. Ba­tı­ya git­ti­ği­miz za­man ba­tı­da­ki va­li­le­ri­miz­le, kay­ma­kam­la­rı­mız­la, çok şü­kür şu­nu gö­rü­yo­ruz: Yol so­ru­nu çö­zül­müş, su so­ru­nu çö­zül­müş, şim­di ka­na­li­zas­yon so­ru­nu­na ge­çil­miş. Bu bi­zi mut­lu edi­yor, ama Ka­ra­de­niz'de ve­ya do­ğu­da prob­lem­le­ri­miz de­vam edi­yor. İn­şal­lah, bu 2007'de­ki 2 kat­ril­yon li­ray­la da, önem­li bir so­ru­nu, ek­si­ği çöz­me­ye ça­lı­şa­ca­ğız.

2003 yı­lı ön­ce­si top­lam 1.775 ki­lo­met­re olan oto­yo­lu bu­gün iti­ba­rıy­la 2.179'a çı­ka­ra­bil­dik, ya­ni 400 ki­lo­met­re da­ha ila­ve edil­di. 4.326 ki­lo­met­re olan bö­lün­müş yol 10.538'e çık­tı, ya­ni dört yıl­da 6.600 ki­lo­met­re art­tı. Ta­bii, bu tar­tı­şı­la­bi­lir, ne­den sat­hi kap­la­ma, ne­den BSK de­ğil? Bu­nu da söy­le­ye­yim: 2003 yı­lı­na ka­dar, bi­zim sat­hi kap­la­ma 50 bin ki­lo­met­re yo­lu­muz var, yi­ne BSK'lı 8.652 ki­lo­met­re yo­lu­muz var. Ya­ni, 2003 yı­lı­na ka­dar­ki hükûmet­le­ri­miz, ül­ke­ye hiz­met eden hükûmet­ler -hep­sin­den Al­lah ra­zı ol­sun, ara­la­rın­da siz­ler de var­sı­nız- sat­hi kap­la­ma­yı bu ka­dar ya­pa­bil­miş­ler. Bu, bir imkân me­se­le­si. 300 bin ki­lo­met­re köy yo­lu­muz var, 64 bin ki­lo­met­re dev­let ve il yo­lu­muz var; ya­pı­lan bu. Ya­ni, bir yıl­da bu­nun hep­si­ni BSK yap­mak müm­kün de­ğil; ya­pa­bil­di­ği­miz or­ta­da. He­de­fi­miz şu: Bir ke­re, ka­fa ka­fa­ya çar­pış­ma­yı ön­le­ye­lim, dub­le yol ya­pa­lım; on­dan son­ra, Al­lah na­sip eder pa­ra bu­lur­sak, büt­çe­yi zen­gin­leş­ti­rir­sek bun­la­rın hep­si­ni BSK yap­ma­mız la­zım. Ya­ni, bi­zim 2012 he­de­fi­miz, 15 bin ki­lo­met­re yo­lu BSK ya­pa­bil­mek. Doğ­ru­dur, sat­hi kap­la­ma­da her yıl ye­ni­den ye­ni­li­yor­su­nuz, ya­pı­yor­su­nuz, bir­ta­kım so­run­lar ola­bi­li­yor. İs­ti­ap had­di­ni iyi­leş­ti­re­ce­ğiz. 20 ton­luk araç­lar ye­ri­ne 40 ton­luk araç­lar üze­rin­de gi­der­se, bu­na hiç­bir yol da­yan­maz. Bu­ra­da so­run­la­rı­mız var, bu ko­nu­da si­zi bil­gi­len­dir­mek is­ti­yo­rum.

Şim­di, KÖY­DES'i geç­tik­ten son­ra, özel­lik­le bu ka­za ka­ra nok­ta­la­rı­na gel­mek is­ti­yo­rum.

Ka­za ka­ra nok­ta­la­rı: Yol gü­zergâhla­rın­da bel­li bir ne­den­den do­la­yı, bel­li bir ka­za tü­rü­nün yo­ğun­laş­tı­ğı ve be­lir­li bir kri­tik de­ğe­ri aş­tı­ğı ke­sim ve­ya nok­ta­lar­da­ki ka­za ka­ra nok­ta­la­rı­nı iyi­leş­tir­me ça­lış­ma­la­rı­na Hükûme­ti­miz dö­ne­min­de hız ve­ril­di. Yi­ne, 2000 yı­lın­da bi­zim 608 ta­ne ka­za ka­ra nok­ta­sı var. 608'ini de bi­tir­se­niz, baş­ka­la­rı çı­ka­bi­li­yor; ya­ni, bu, de­ğiş­ken bir ra­kam­dır. 608, 2001 yı­lın­da 555'e düş­müş, 2002'de 415'e düş­müş, 2006'da bu ra­kam 41'e dü­şe­bil­miş; ya­ni, üç yıl­da 370 ta­ne ka­za ka­ra nok­ta­sı­nı iyi­leş­tir­mi­şiz. Bun­la­rın da iha­le­le­ri ya­pıl­dı, bun­lar da in­şal­lah iyi­le­şe­cek. Şim­di, göz­le­nen bir grup… Üç yıl göz­le­ni­yor bu ka­za ka­ra nok­ta­la­rı, in­ce­le­me son­ra­sın­da, ka­za­lar­da yüz­de 75 azal­ma olu­yor, ölüm­ler­de yüz­de 90 azal­ma olu­yor, ya­ra­lı­lar­da yüz­de 84 azal­ma olu­yor, mad­di ha­sar­lar­da ise yüz­de 75.

Yi­ne, tra­fik al­tın­da­ki yol­la­rı­mız­da, ha­ni, ya­tay ve dü­şey işa­ret­le­me ne­de­niy­le, ge­nel­lik­le, ba­na bağ­lı olan Ka­ra­yol­la­rı, ya­ni, bi­zim Ba­kan­lı­ğı­mı­za bağ­lı olan Ka­ra­yol­la­rı çok eleş­ti­ri­li­yor; ama bu­ra­da bir hak­sız­lık ya­pı­lı­yor. Ba­kın, 2000'li yıl­lar­da 7 mil­yon met­re ka­re ya­tay işa­ret­le­me ya­pı­yor­mu­şuz, 2006 yı­lın­da 14 mil­yon met­re ka­re yap­mı­şız. Her yıl or­ta­la­ma 75 bin met­re ka­re de dü­şey işa­ret­le­me ya­pı­lır­ken, 2006 yı­lın­da bu ra­kam 108 bin met­re ka­re­ye çık­mış. Ya­ni, Ka­ra­yol­la­rı bu ko­nu­da, el­li al­tı yıl­lık de­ne­yi­miy­le, ger­çek­ten, elin­den ge­len gay­re­ti sarf et­mek­te. Bun­la­rın bir kıs­mı es­ki­yor, bir kıs­mı ça­lı­nı­yor, bir kıs­mı kur­şun­la­nı­yor. Her yıl yüz­de 25'ini de de­ğiş­ti­ri­yo­ruz bun­la­rın; bu­nu da ifa­de et­mek is­ti­yo­rum.

Yi­ne, yol­la­rı­mı­zın de­mir yol­la­rıy­la hem­ze­min ke­siş­ti­ği ve çok sa­yı­da ölüm­lü ka­za­la­rın mey­da­na gel­di­ği yer­ler­de, 2003-2006 yıl­la­rı ara­sın­da 58 ta­ne oto­ma­tik ba­ri­yer sis­te­mi kur­mu­şuz. 2003 yı­lı ön­ce­si yıl­da 7 bin ki­lo­met­re üst­ya­pı ona­rı­mı ya­pı­yor­mu­şuz, 2003-2006 yıl­la­rı ara­sın­da, her yıl 15 bin ki­lo­met­re, top­lam 45 bin ki­lo­met­re BSK ve sat­hi kap­la­ma ça­lış­ma­sı yap­tık.

Ül­ke­mi­zin ka­ra ulaş­tır­ma sis­te­mi­ne yük­sek stan­dart­lı yol ka­zan­dır­mak ama­cıy­la ça­lış­ma­la­rı uzun yıl­lar de­vam eden oto­yol­la­rı­mız­dan, Bur­sa Çev­re Yo­lu, Bi­re­cik-Şan­lı­ur­fa ara­sı, Ga­zi­an­tep Çev­re Yo­lu ta­mam­la­na­rak tra­fi­ğe açıl­mış, Ga­zi­an­tep-Ni­zip ara­sı, İz­mir Çev­re Yo­lu Gir­ne Kav­şa­ğı bağ­lan­tı­sı ve Bo­lu Da­ğı ge­çi­şi bu ay için­de hiz­me­te açı­la­cak. Bo­lu Da­ğı'nı, in­şal­lah, ayın 23'ün­de, İtal­yan Baş­ba­ka­nıy­la Sa­yın Baş­ba­ka­nın hu­zur­la­rın­da aça­ca­ğız. Bu ara­da, bay­ram­dan ön­ce, Bo­la­man yo­lu­nu aç­tık -ora­sı, bi­li­yor­su­nuz, bü­yük so­run­du- ve va­tan­da­şı­mız ora­dan ra­hat­lık­la ge­çe­bi­li­yor. Özel­lik­le tra­fik ka­za­la­rın­da önem­li öl­çü­de azal­ma­lar ol­du. Ni­zip-Bi­re­cik ara­sı, Ke­mer­hi­sar-Po­zan­tı ara­sı­nı da 2007 yı­lı so­nun­da hiz­me­te aça­ca­ğız.

Şim­di, za­man za­man, te­le­viz­yon­lar­da -özel­lik­le bu haf­ta- çok ko­nuş­ma ol­du: Sen yap­tın, ben yap­tım... Bun­la­ra gir­mek is­te­mi­yo­ruz. Çün­kü ben, şu­na son de­re­ce dik­kat edi­yo­rum: Te­rör şe­hit­le­ri üze­rin­den ka­ti­yen si­ya­set yap­ma­ma­mız la­zım, tra­fik ka­za­la­rı üze­rin­den de yap­ma­ma­mız la­zım. Se­nin dö­ne­min­de bu ka­dar ol­du, be­nim dö­ne­mim­de bu ka­dar ol­du... Ga­ze­te­ci­ler bi­zim aley­hi­mi­ze yaz­dı­lar, bil­gi­li-bil­gi­siz, doğ­ru-yan­lış. Say­gı Öz­türk Bey be­ni ara­dı, de­di ki: "Ka­ra­yol­la­rıy­la il­gi­li ya­zı ya­za­ca­ğım, ba­na bil­gi ve­rir mi­sin?" De­dim: Si­ze te­şek­kür edi­yo­rum, ilk de­fa bi­ze so­rup ya­zan bir ga­ze­te­ci gör­düm. Bil­gi­yi ver­dim ve üzü­le­rek söy­lü­yo­rum ki ve çok -ma­ale­sef- üzü­le­rek söy­lü­yo­rum ki -bir­kaç de­fa söy­le­dim- çün­kü, Sa­yın Ta­şar'ın ve Sa­yın Ne­zir Bü­yük­cen­giz'in ai­le­si üzü­lür­ken, kan ağ­lar­ken, biz bu­ra­da, on­lar ha­ta­lıy­dı de­me­miz son de­re­ce yan­lış, ama ma­ale­sef "se­kiz­de 8 ha­ta­lı" de­dim ben. Bu­nu ga­ze­te­ler "Fa­ruk Özak 'yüz­de 100 ha­ta­lı' de­di"... Ben böy­le bir ifa­de kul­lan­mam. Çün­kü, o va­tan­da­şı­mı­zı kay­bet­miş­sek, ai­le­si üzü­lür­ken, ben bu ifa­de­yi ka­ti­yen kul­lan­mam. Bu­nu söy­le­dim ve ga­ze­te­ler­de bun­lar yan­lış ya­zıl­dı, ço­ğun­da.

AH­MET ER­SİN (İz­mir) - Se­kiz­de 8 ile yüz­de 100 ay­nı şey de­ğil mi za­ten Sa­yın Ba­kan?

BA­YIN­DIR­LIK VE İSKÂN BA­KA­NI FA­RUK NA­FIZ ÖZAK (De­vam­la) - Ay­nı, ay­nı, ama so­ru­ya ce­vap ver­dim. Ben böy­le...

AH­MET ER­SİN (İz­mir) - "Se­kiz­de 8" de­miş­si­niz, "yüz­de 100 de­me­dim" di­yor­su­nuz.

BA­YIN­DIR­LIK VE İSKÂN BA­KA­NI FA­RUK NA­FIZ ÖZAK (De­vam­la) - Ama, Sa­yın Ve­ki­lim, ba­na so­ru­lan... Ga­ze­te­ci­ye söy­le­dim. Yüz­de 100 doğ­ru. Ama, ben çı­kıp da "o ha­ta­lıy­dı yüz­de 100" de­mem, bu be­nim ter­bi­ye­me ya­kış­maz. Çün­kü, o de­ğer­li in­sa­nı­mı­zı kay­bet­miş­ken, be­nim, onun ha­ta­sı­nı bu­ra­da kul­lan­mam doğ­ru de­ğil. Ben onu söy­le­mek is­te­dim. Doğ­ru, se­kiz­de 8 ile yüz­de 100, doğ­ru...

Şim­di, özel­lik­le bu Bo­lu Da­ğı ge­çi­şi in­şa­atı ta­mam­lan­mış. Bu­ra­da da -önem­li- 2003 yı­lı­na ka­dar yüz­de 45 olan fi­zi­ki ger­çek­leş­me, on yıl­da; yüz­de 55'le, biz bu­nu dört yıl­da bi­ti­ri­yo­ruz Al­lah na­sip eder­se. Bu ke­sim­de yıl­lar­ca, bir­çok in­sa­nı­mız tra­fik ka­za­la­rın­da ha­ya­tı­nı kay­bet­miş, ay­rı­ca ula­şım­da mey­da­na ge­len ge­cik­me­ler yü­zün­den bü­yük eko­no­mik ka­yıp­lar ol­muş iken, An­ka­ra-İs­tan­bul yö­nü­nün ocak ayı içe­ri­sin­de tra­fi­ğe açıl­ma­sıy­la, yıl­lar­ca sü­ren yol bek­len­ti­si kar­şı­la­na­ca­ğı gi­bi, can ve mal ka­yıp­la­rı da azal­tı­la­cak. Aşın­ma ta­ba­ka­sı kal­dı, onu da ha­va­nın mü­sa­it ol­du­ğu bir za­man­da ya­pıp, in­şal­lah, ni­san­da-ma­yıs­ta va­tan­da­şı­mı­zın hiz­me­ti­ne aça­ca­ğız.

Ya­pı­lan tüm ça­lış­ma­lar so­nu­cun­da, tra­fik gü­ven­li­ğiy­le il­gi­li önem­li so­nuç­lar el­de edil­mek­te­dir. 2005 yı­lın­da, 2002 yı­lı­na gö­re araç sa­yı­la­rın­da yüz­de 29 ar­tış var. Ula­şım mik­tar­la­rın­da yüz­de 23 ar­tış var. Ya­ni, kul­la­nı­lan yol (ki­lo­met­re) ar­tı­yor. Re­fah art­tık­ça va­tan­da­şın ara­cı da ar­tı­yor, kul­la­nı­lan yol (ki­lo­met­re) da ar­tı­yor. Bü­tün bun­la­ra rağ­men ölüm­ler­de yüz­de 9 azal­ma var. Gö­nül is­ter ki hiç ol­ma­sın, ama ma­ale­sef olu­yor, bu­nu hep be­ra­ber ya­şı­yo­ruz.

100 bin ara­ca dü­şen ölü sa­yı­sıy­la mu­ka­ye­se edil­di­ği za­man, 1993 yı­lın­da -bu­ra­ya dik­kat et­me­ni­zi is­ti­yo­rum- 100 bin araç­ta 123 olan ölü sa­yı­sı 2001 yı­lın­da 51'e düş­müş, 2005'te 41'e düş­müş, 2006 yı­lın­da 35'e düş­müş, in­şal­lah 2007 yı­lın­da bu ra­kam 10'la­ra, 15'le­re dü­şer, hep be­ra­ber mut­lu olu­ruz. Bu sa­ye­de, ge­liş­miş ül­ke­ler­le mu­ka­ye­se edil­di­ğin­de 4-5 kat olan ölü sa­yı­sı 2-2,5 ka­ta in­di­ril­miş, bu ya­pı­lan ça­lış­ma­la­rın so­nu­cu. Ya­ni dub­le yol ya­pıl­dı, tra­fik ka­za­la­rı azal­ma­dı… De­ğil, azal­dı. Ta­bii ki da­ha da azal­ma­sı he­pi­mi­zin gö­re­vi, ama şu var: Mut­la­ka eği­ti­me önem ver­me­miz la­zım. Yüz­de 99 çı­kı­yor Tür­ki­ye'de sü­rü­cü ha­ta­sı­nın ora­nı. Yüz­de 99! Bu son de­re­ce bü­yük ra­kam, bu­nu azalt­ma­mız ge­re­ki­yor.

Tra­fik ka­za­la­rın­da baş­lı­ca et­ken olan in­san, araç ve yol un­sur­la­rı göz önü­ne alın­dı­ğın­da, yol­lar­da­ki iyi­leş­tir­me­nin ya­nın­da in­san ve araç fak­tör­le­ri­ne yö­ne­lik olum­lu ge­liş­me­le­rin de or­ta­ya ko­nul­ma­sı du­ru­mun­da, ka­za­la­rın azal­tıl­ma­sı­na yö­ne­lik önem­li fay­da­lar el­de edi­le­cek­tir.

Sü­rü­cü­le­rin stan­dart işa­ret­le­me­ler ya­nın­da, yol ya­pım, ba­kım, ona­rım ça­lış­ma­la­rı­nın ol­du­ğu ke­sim­ler­de işa­ret ve işa­ret­çi­le­re uy­ma­la­rı tra­fik gü­ven­li­ği açı­sın­dan da bü­yük önem arz et­mek­te­dir. Bu ko­nu­da ka­mu ku­rum­la­rı ken­di gö­rev­le­ri­ni ye­ri­ne ge­ti­rir­ken, yol kul­la­nı­cı­la­rı­nın so­rum­lu­luk­la­rı­nı ye­ri­ne ge­tir­me­le­ri ko­nu­sun­da bi­linç­len­dir­me­le­ri de önem arz et­mek­te­dir.

Hükûme­ti­miz­ce ül­ke­nin ula­şım alt­ya­pı­sın­da ge­rek­li iyi­leş­tir­me­ler ya­pı­lır­ken, yol kul­la­nı­cı­la­rı­nın da ula­şım hiz­met­le­rin­den fay­da­la­nır­ken, tra­fik ku­ral­la­rı baş­ta ol­mak üze­re top­lum­sal so­rum­lu­luk­la­rı­nı ye­ri­ne ge­ti­rir­ken da­ha du­yar­lı ha­re­ket et­me­le­ri so­nu­cu, el bir­li­ğiy­le bu­nu en aza in­di­re­ce­ği­mi­ze ben ina­nı­yo­rum.

Sa­yın Atil­la Kart Bey'in de söy­le­dik­le­ri­ni, ben, iş­te so­rum­lu­luk­la­rı­mız... Ta­bii ki, bu­ra­da, can ve mal gü­ven­li­ği­ni va­tan­da­şı­mı­zın, ko­ru­mak, sağ­la­mak bi­zim gö­re­vi­miz­dir; iş­te, sat­hi kap­la­ma­dan BSK'ya git­mek gö­re­vi­miz­dir; ama, bu, imkân me­se­le­si­dir. Bu­nu, bu­gü­ne ka­dar­ki hükûmet­le­ri­miz bu ka­dar ba­şa­ra­bil­miş, biz bu­nu bi­raz da­ha ar­tı­ra­bil­mi­şiz­dir, ama in­şal­lah, fa­iz yü­kün­den kur­tul­du­ğu­muz za­man da­ha faz­la ka­ra yol­la­rı­na önem ve­re­ce­ğiz. Hat­ta, şu an­da bir fi­nans­man mo­de­li üze­rin­de ça­lı­şı­yo­ruz, "sha­dow pay" de­nen bir şey. Bu­nu, Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğıy­la biz ça­lı­şı­yo­ruz. Baş­ka mo­del­ler, ya­ni, büt­çe­ye pa­ra gir­me­den, yap-iş­let-dev­ret gi­bi bir for­mül bu­lup, bu yol­la­rın tü­mü­nü, bul­du­ğu­muz kay­nak­lar­la, BSK ya­pıp ve­ya da­ha ça­buk dub­le yol­lar ya­pıp, na­sıl va­tan­da­şı­mı­zın hiz­me­ti­ne ve­re­bi­li­riz…

Tür­ki­ye pa­ra bu­la­bi­li­yor, dü­şük fa­iz­li, uzun va­de­li pa­ra bu­la­bi­li­yor, ama, öde­nek bul­ma­da zor­luk çe­ki­yo­ruz, büt­çe­ye koy­ma­da. Bu tek­nik­le­ri siz da­ha iyi bi­li­yor­su­nuz.

Özel­lik­le bu, akar­ya­kıt­tan al­dık­la­rı­mı­zı yol ve tra­fik gü­ven­li­ği için ayır­ma­mız doğ­ru. On­lar­la, bi­raz ev­vel an­lat­mış­tım, ne­ler ya­pa­bi­li­yo­ruz. Ta­bii ki, sis­tem ve an­la­yı­şı­mı­zı da­ha iyi­leş­tir­me­miz ge­re­ki­yor.

Özel­lik­le, bu ve­si­ley­le, tek­rar, kay­bet­ti­ği­miz tüm va­tan­daş­la­rı­mı­za, De­ğer­li Ba­ka­nı­mı­za, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri­mi­ze, De­ğer­li İl Sek­re­te­ri­mi­ze Ce­na­bı­hak'tan rah­met di­li­yo­rum ve gi­de­rek ka­za­la­rı­mı­zın azal­ma­sı­nı, in­şal­lah, çok çok as­ga­ri­ye in­me­si­ni di­li­yo­rum. Bu ve­si­ley­le, he­pi­ni­ze say­gı­lar, sev­gi­ler su­nu­yo­rum, sağ olun. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­ka­nım.

Biz de Sa­yın Ne­zir Bü­yük­cen­giz'e ve ve­fat eden di­ğer va­tan­daş­la­rı­mı­za Al­lah'tan rah­met di­li­yo­ruz.

Gün­dem dı­şı üçün­cü söz, Ener­ji Ta­sar­ru­fu Haf­ta­sı ne­de­niy­le söz is­te­yen, Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk An­bar­cı­oğ­lu'na ait­tir.

Sa­yın An­bar­cı­oğ­lu, bu­yu­run. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

3.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Fa­ruk An­bar­cı­oğ­lu'nun, Ener­ji Haf­ta­sı mü­na­se­be­tiy­le ener­ji­yi, is­raf et­me­den, ve­rim­li ve akıl­lı­ca kul­lan­ma­nın öne­mi­ne ve bu ko­nu­da ya­pıl­ma­sı ge­re­ken­le­re iliş­kin gün­dem dı­şı ko­nuş­ma­sı

FA­RUK AN­BAR­CI­OĞ­LU (Bur­sa) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ener­ji­nin ge­re­ği ka­dar bi­linç­li ola­rak kul­la­nıl­ma­sı­nı sağ­la­mak için her yıl 11 ile 18 Ocak ta­rih­le­ri ara­sın­da kut­la­nan Ener­ji Ta­sar­ru­fu Haf­ta­sı do­la­yı­sıy­la söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Bu ve­si­ley­le, yü­ce Par­la­men­to­mu­zu, yü­ce mil­le­ti­mi­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum, geç­miş Kur­ban Bay­ra­mı'nı­zın ve ye­ni yı­lın ge­rek ül­ke­miz için ge­rek in­san­lık için ha­yır­lı ol­ma­sı­nı di­li­yo­rum. Ay­rı­ca, Bay­ram'da kay­bet­miş ol­du­ğu­muz es­ki Ba­ka­nı­mız Sa­yın Ta­şar'a ve CHP mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Ne­zir Bü­yük­cen­giz'e de Al­lah'tan rah­met di­li­yor, ya­kın­la­rı­na da baş­sağ­lı­ğı di­li­yo­rum.

Ener­ji ta­sar­ru­fu, üre­tim­de, kon­fo­ru­muz­da ve iş gü­cü­müz­de her­han­gi bir azal­ma ol­ma­dan ener­ji­yi ve­rim­li kul­lan­mak, akıl­lı kul­lan­mak ve is­raf et­me­mek­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, ener­ji, ül­ke­le­rin sos­yal ve eko­no­mik yön­den kal­kı­na­bil­me­si için ol­duk­ça önem­li­dir. Ar­tan nü­fu­su ve tek­no­lo­jik ge­liş­me­ler ile ye­ni tü­ke­tim alış­kan­lık­la­rı ka­za­nan ül­ke­mi­zin ener­ji ta­le­bi de hız­la art­mak­ta­dır. 2006 yı­lın­da tü­ke­ti­me su­nu­lan 160 mil­yar ki­lo­vat sa­at olan elek­trik tü­ke­ti­mi­miz, yıl­lık ar­tış ora­nı­mı­zın yüz­de 8, yüz­de 9 ol­ma­sı du­ru­mun­da 2007 yı­lın­da yet­me­ye­ce­ği gi­bi bir du­rum­la kar­şı kar­şı­ya ka­la­bi­li­riz. Ay­nı hız­la de­vam eder­sek, 2010 yı­lın­da bu açı­ğın yak­la­şık 53 mil­yar ki­lo­vat sa­at ola­ca­ğı önü­müz­de du­ran bir tab­lo­dur.

Bi­lin­di­ği gi­bi, Tür­ki­ye, ener­ji­de yüz­de 70 ora­nın­da dı­şa ba­ğım­lı­dır. Do­la­yı­sıy­la, bu şe­kil­de de­vam eder­sek 2020 yı­lın­da bu ora­nın yüz­de 80'le­re var­ma­sı dü­şü­nül­mek­te­dir. Bu ne­den­le, yer­li kay­nak­la­ra dön­mek zo­run­da­yız. Bu açı­ğı ka­pa­ta­bil­mek için yer­li kay­nak­la­rı­mız olan ter­mik san­tral­le­re, hid­ro­lik san­tral­le­re dön­mek zo­run­da­yız. Hid­ro­lik san­tral­ler­de 2003 yı­lın­da 30 mil­yar ki­lo­vat sa­at olan yıl­lık üre­tim 2006'da 38,5 mil­yar ki­lo­vat sa­ate yük­sel­miş­tir. Önü­müz­de­ki yıl­lar­dan iti­ba­ren bir ener­ji açı­ğı olu­şa­ca­ğı­nı ve bu açı­ğın do­ğal gaz ve pet­rol gi­bi dı­şa ba­ğım­lı ener­ji kay­nak­la­rıy­la ka­pa­tı­la­ma­ya­ca­ğı aşikârdır.

Ener­ji ta­sar­ru­fu, ener­ji ar­zı­nın azal­tıl­ma­sı ve­ya kı­sıt­lan­ma­sı şek­lin­de dü­şü­nül­me­me­li­dir. Ener­ji­yi kon­trol­süz ve bi­linç­siz şe­kil­de kul­la­na­cak olur­sak do­ğal kay­nak­la­rı­mız hız­la tü­ke­ne­bi­lir, çev­re­miz hız­la kir­le­ne­bi­lir, ener­ji için yük­sek mik­tar­lar­da lü­zum­suz üc­ret öde­mek zo­run­da ka­la­bi­li­riz.

1970'li yıl­lar­da ya­şa­nan pet­rol kri­zi son­ra­sın­da ener­ji ko­nu­su­na il­gi art­mış ve ener­ji ta­sar­ru­fu ko­nu­su gün­de­me gel­miş­tir. Dün­ya­da ener­ji tü­ke­ti­mi­nin bu şe­kil­de de­vam et­me­si du­ru­mun­da, 2020 yı­lın­da fo­sil ya­kıt kay­nak­la­rı­nın ya­rı­sı­nın tü­ke­til­miş ola­ca­ğı tah­min edil­mek­te­dir. Bu kay­nak­lar ise ilaç ya­pı­mın­da da hız­la önem ka­za­nan bir du­rum­dur. Tür­ki­ye, dün­ya bor ma­de­ni üre­ti­min­de de yüz­de 64'ler­le dün­ya­da bi­rin­ci sı­ra­da bu­lun­mak­ta­dır. Bu­nu en iyi şe­kil­de kul­lan­mak zo­run­da­yız.

Tür­ki­ye, he­nüz, ki­şi ba­şı­na dü­şen ener­ji tü­ke­ti­min­de dün­ya stan­dart­la­rı­na ulaş­mış de­ğil­dir. Ener­ji ta­sar­ru­fu yap­mak -da­ha az üc­ret öde­mek için fa­tu­ra­la­rı­mız­da- ai­le ve ül­ke büt­çe­le­ri için çok çok önem­li­dir. Kul­lan­dı­ğı­mız ener­ji­nin yak­la­şık yüz­de 70'ini baş­ka ül­ke­ler­den alı­yo­ruz ve ma­ale­sef, öde­me­yi dö­viz ile ya­pı­yo­ruz. Ener­ji­nin doğ­ru kul­la­nı­mıy­la çok cid­di mik­tar­lar­da ener­ji ta­sar­ru­fu ya­pı­la­bi­lir. Ör­ne­ğin, bu ko­nu­da okul­la­rı­mız­da, fab­ri­ka­lar­da, iş yer­le­rin­de ve top­lu ya­şa­mın ol­du­ğu yer­le­re yö­ne­lik afiş­ler­le, bro­şür­ler­le, pa­nel­ler ve kon­fe­rans­lar­la hal­kı­mız bi­linç­len­di­ril­me­li, üze­ri­mi­ze dü­şen va­tan­daş­lık gö­re­vi­mi­zi he­pi­miz en iyi şe­kil­de yap­ma­lı­yız.

Kü­re­sel ısın­ma­nın ve ku­rak­lı­ğın baş gös­ter­di­ği bu dö­nem­ler­de ar­tık su­yun kıy­me­ti­ni da­ha iyi kav­ra­mak­ta­yız. Do­la­yı­sıy­la, ener­ji­de de ve su­da da ta­sar­ruf için ge­re­ken ted­bir­le­ri al­mak zo­run­da­yız.

Bir de işin bir baş­ka üzü­cü bo­yu­tu var: Ül­ke­miz­de elek­trik ka­yıp-ka­çak ora­nı ba­zı il­le­ri­miz­de ma­ale­sef yüz­de 60, yüz­de 70 do­la­yın­da­dır. Ba­zı il­le­ri­miz­de de bu oran tek ha­ne­li ra­kam­la­ra, ya­ni yüz­de 5'le­re ka­dar düş­müş­tür. Ka­yıp-ka­ça­ğın yük­sek ol­du­ğu il­ler­de­ki açı­ğı ka­pat­mak için ka­ça­ğın az ol­du­ğu böl­ge­ler­de­ki EDAŞ'lar, ma­ale­sef bu hak­sız gi­de­ri kar­şı­la­mak zo­run­da bı­ra­kıl­mış­tır. Ba­sın­dan üzü­le­rek öğ­ren­di­ği­mi­ze gö­re, ba­zı yer­ler­de ku­yu­la­rın su­la­rı ve ahır­da­ki hay­van­lar ka­çak elek­trik­ler­le ısı­tıl­mak­ta­dır. Bu tav­rı in­sa­ni ola­rak bul­ma­dı­ğı­mı­zı bu­ra­da be­lirt­mek is­te­rim. Ör­nek ola­rak ken­di ilim Bur­sa'da Ulu­dağ EDAŞ yak­la­şık dört yıl içe­ri­sin­de 210 mil­yon YTL'yi, ya­ni es­ki ra­kam­la 210 tril­yo­nu bu ka­çak­la­rın öden­me­sin­de har­ca­ya­cak­tır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın An­bar­cı­oğ­lu, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

FA­RUK AN­BAR­CI­OĞ­LU (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­rim.

Hâlbu­ki, bu 210 mil­yon YTL'lik bu mik­tar ken­di ili­miz­de kal­mış ol­sa, ih­ra­cat­ta İs­tan­bul'dan son­ra ikin­ci sı­ra­yı alan Bur­sa'mı­zın, ge­rek sa­na­yi sek­tö­rü­ne ge­rek­se ül­ke eko­no­mi­si­ne da­ha faz­la kat­kı­da bu­lu­na­ca­ğı açık­tır.

So­nuç ola­rak, Ener­ji ve Ta­bi Kay­nak­lar Ba­kan­lı­ğı­mı­zın ya­nı sı­ra, hal­kı­mı­zın da ener­ji ta­sar­ru­fu ko­nu­sun­da has­sas ve teş­vik edi­ci dav­ran­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Eko­no­mik üre­ti­min ana un­su­ru olan ve ha­yat ka­li­te­mi­zi iyi­leş­ti­ren ener­ji­nin kul­la­nı­mın­dan vaz­ge­çe­me­ye­ce­ği­mi­ze gö­re, ener­ji­yi ve­rim­li kul­lan­mak zo­run­da­yız.

Ener­ji Ta­sar­ru­fu Haf­ta­sı do­la­yı­sıy­la, bü­tün va­tan­daş­la­rı­mı­zı sev­giy­le, say­gıy­la se­lam­lar­ken, en az ener­jiy­le en çok, en üs­tün iş yap­ma­yı öne­ri­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, gün­de­me ge­çi­yo­ruz.

Baş­kan­lı­ğın Ge­nel Ku­ru­la su­nuş­la­rı var­dır.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­nın bir tez­ke­re­si var­dır; oku­tup bil­gi­le­ri­ni­ze su­na­ca­ğım.

D) TEZ­KE­RE­LER VE ÖNER­GE­LER

1.- Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti Cum­hu­ri­yet Mec­li­si Baş­ka­nı Fat­ma Eke­noğ­lu ve be­ra­be­rin­de­ki he­ye­tin ül­ke­mi­zi zi­ya­re­ti­nin TBMM Baş­kan­lık Di­va­nın­ca uy­gun bu­lun­du­ğu­na iliş­kin Baş­kan­lık tez­ke­re­si (3/1178)

28 Ara­lık 2006

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Ge­nel Ku­ru­lu­na

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lık Di­va­nı­nın 18 Ara­lık 2006 ta­rih ve 123 sa­yı­lı Ka­ra­rı ile, Ku­zey Kıb­rıs Türk Cum­hu­ri­ye­ti Cum­hu­ri­yet Mec­li­si Baş­ka­nı Sa­yın Dr. Fat­ma Eke­noğ­lu ve be­ra­be­rin­de­ki he­ye­tin ül­ke­mi­zi zi­ya­ret et­me­si uy­gun bu­lun­muş­tur.

Söz ko­nu­su he­ye­tin ül­ke­mi­zi zi­ya­re­ti, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin Dış iliş­ki­le­ri­nin Dü­zen­len­me­si Hak­kın­da 3620 sa­yı­lı Ka­nun'un 7'nci mad­de­si ge­re­ğin­ce Ge­nel Ku­ru­lun bil­gi­si­ne su­nu­lur.

                                                                                                       Bü­lent Arınç

                                                                                  Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­ka­nı

BAŞ­KAN - Bil­gi­le­ri­ni­ze su­nul­muş­tur.

Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin bir öner­ge var­dır; oku­tu­yo­rum:

E) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.- De­niz­li Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Ga­zal­cı ve 32 mil­let­ve­ki­li­nin, ya­tı­lı il­köğ­re­tim okul­la­rın­da­ki so­run­la­rın araş­tı­rı­la­rak alın­ma­sı ge­re­ken ön­lem­le­rin be­lir­len­me­si ama­cıy­la Mec­lis araş­tır­ma­sı açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (10/412)

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

1739 sa­yı­lı "Millî Eği­tim Te­mel Ya­sa­sı"nın 25. mad­de­si ve 222 sa­yı­lı "İl­köğ­re­tim ve Eği­tim Ya­sa­sı"nın 9. mad­de­si hü­küm­le­ri ge­re­ğin­ce; nü­fu­su az ve da­ğı­nık olan yer­le­şim bi­rim­le­rin­de bu­lu­nan il­köğ­re­tim ça­ğın­da­ki ço­cuk­lar ile mad­di ola­nak­lar­dan yok­sun ai­le­le­rin ço­cuk­la­rı­na çağ­daş or­tam­lar­da eği­tim öğ­re­tim ver­mek ama­cıy­la Ya­tı­lı İl­köğ­re­tim Böl­ge Oku­lu (Yİ­BO) ve Pan­si­yon­lu İl­köğ­re­tim Oku­lu (PİO) adı al­tın­da okul­lar açıl­mış­tır. 2006 yı­lın­da İl­köğ­re­tim Ku­rum­la­rı Yö­net­me­li­ğin­de bir de­ği­şik­lik ya­pı­la­rak bu okul­lar Ya­tı­lı İl­köğ­re­tim Böl­ge Okul­la­rı (Yİ­BO) ola­rak bir­leş­ti­ril­miş­tir.

2006-2007 öğ­re­tim yı­lın­da 600 üze­rin­de Yİ­BO'da 165 bin ya­tı­lı, 115 bin gün­düz­lü ol­mak üze­re 280 bi­nin üze­rin­de öğ­ren­ci öğ­re­nim gör­mek­te­dir. Bu okul­lar­da bu­gün için 112 bin 267 öğ­ret­men, 313 asıl, 274 ve­kil mü­dür gö­rev yap­mak­ta­dır.

Da­ğı­nık yer­le­şim bi­rim­le­rin­de ya­şa­yan yok­sul halk ço­cuk­la­rı­na eği­tim­de fır­sat ve ola­nak eşit­li­ği­ni sağ­la­mak ama­cıy­la dü­şü­nü­len Yİ­BO'lar ne ya­zık ki fi­zi­ki alt ya­pı, öğ­ret­men, eh­li­yet­li yö­ne­ti­ci ek­sik­lik­le­ri ne­de­niy­le bir­çok olum­suz so­run­lar ya­şa­mak­ta­dır.

Yİ­BO'la­ra ata­nan öğ­ret­men­le­rin reh­ber­lik ve da­nış­man­lık alan­la­rın­da­ki ek­sik­lik­le­ri­nin gi­de­ri­le­me­di­ği, öğ­ren­ci­le­rin eği­tim tek­no­lo­ji­le­rin­den ye­te­rin­ce ya­rar­la­na­ma­dık­la­rı an­la­şıl­mak­ta­dır.

Ai­le­sin­den ay­rı ya­şa­yan öğ­ren­ci­le­rin ders­le­rin­den ar­ta ka­lan boş za­man­la­rın­da, özel­lik­le kış şart­la­rı­nın ağır geç­ti­ği Do­ğu böl­ge­le­rin­de Cu­mar­te­si ve Pa­zar gün­le­ri okul­da kal­ma­la­rı, bir­çok okul­da ye­ter­li sos­yal et­kin­lik­le­ri ya­pa­cak bir or­ta­mın bu­lun­ma­ma­sı ki­mi so­run­lar ya­şan­ma­sı­na yol aç­mak­ta­dır.

600'ün üze­rin­de­ki Yİ­BO'nun yal­nız­ca 166'sın­da Spor Sa­lo­nu var­dır.

Bir­çok Yİ­BO'da re­vir ve sağ­lık per­so­ne­li bu­lun­ma­mak­ta­dır. Bes­len­me ye­ter­siz­dir. Bu yüz­den bu okul­lar­da ki­mi sağ­lık so­run­la­rı ya­şan­mak­ta­dır.

Ço­ğu za­man Yİ­BO'lar­da za­ten kı­sa olan 180 eği­tim iş gü­nü bi­le ta­mam­la­na­ma­mak­ta­dır.

Bu ve ben­ze­ri so­run­lar gi­de­ri­le­me­di­ği için Yİ­BO'lar­dan umu­lan ba­şa­rı el­de edi­le­me­miş­tir. Ya­şa­nan ki­mi di­sip­lin olay­la­rı bu okul­la­ra du­yu­lan halk üze­rin­de­ki olum­lu iz­le­nim­le­ri, gü­ve­ni sars­mış­tır.

Özel­lik­le Ara­lık 2006'da Tun­ce­li Maz­girt il­çe­si Ak­pa­zar Bel­de­si'nde­ki Ha­san Ali Yü­cel Yİ­BO'da olan olay­lar ka­mu­oyu­nun bü­yük tep­ki­si­ne yol aç­mış­tır.

Yİ­BO'lar ül­ke­miz ko­şul­la­rı­nın da­yat­tı­ğı okul­lar­dır. Fi­zi­ki alt­ya­pı, yö­ne­ti­ci ek­sik­lik­le­ri gi­de­ri­le­rek, ders prog­ram­la­rı de­ğiş­ti­ri­le­rek çok da­ha olum­lu so­nuç­lar alı­na­bi­lir.

Bu okul­lar­da kla­sik okul­la­rın dı­şın­da iş ve sa­nat eği­ti­mi ağır­lık­lı üre­ti­ci bir eği­tim, de­ne­tim ka­dar reh­ber­lik hiz­met­le­ri­ne ağır­lık ve­ri­le­bi­lir. Eği­tim sü­re­si uza­tı­la­bi­lir.

Yİ­BO'la­rın so­run­la­rı­nın araş­tı­rıl­ma­sı, ir­de­len­me­si ve ye­ni üzü­cü olay­la­rın ya­şan­ma­ma­sı, ço­cuk­la­rı­mı­zın da­ha sağ­lık­lı ko­şul­lar­da öğ­re­nim gö­re­bil­me­le­ri için Ana­ya­sa­nın 98. Mad­de­si­ne TBMM İç Tü­zü­ğü'nün 104. ve 105. mad­de­si­ne gö­re Mec­lis Araş­tı­rıl­ma­sı­nı di­le­riz.

1- Mus­ta­fa Ga­zal­cı

(De­niz­li)

2- Vah­det Si­nan Yer­li­ka­ya

(Tun­ce­li)

3- Ha­san Gü­yül­dar

(Tun­ce­li)

4- Şev­ket Arz

(Trab­zon)

5- Gök­han Dur­gun

(Ha­tay)

6- Türkân Mi­ço­oğul­la­rı

(İz­mir)

7- Ab­dul­ka­dir Ateş

(Ga­zi­an­tep)

8- Or­han Eras­lan

(Niğ­de)

9- Meh­met Me­sut Özak­can

(Ay­dın)

10- Mev­lüt Coş­ku­ner

(Is­par­ta)

11- Yıl­maz Ka­ya

(İz­mir)

12- Ufuk Öz­kan

(Ma­ni­sa)

13- Er­dal Ka­ra­de­mir

(İz­mir)

14- Ha­lil Ak­yüz

(İs­tan­bul)

15- Ha­lil Tir­ya­ki

(Kı­rık­ka­le)

16- Meh­met Işık

(Gi­re­sun)

17- Fe­ri­dun Ay­va­zoğ­lu

(Ço­rum)

18- Ali Rı­za Gül­çi­çek

(İs­tan­bul)

19- Bü­lent Ba­ra­ta­lı

(İz­mir)

20- Ha­san Ören

(Ma­ni­sa)

21- Ay­şe Gül­sün Bil­ge­han

(An­ka­ra)

22- Mu­har­rem İn­ce

(Ya­lo­va)

23- Meh­met Kar­tal

(Van)

24- İd­ris Sa­mi Tan­doğ­du

(Or­du)

25- Ber­han Şim­şek

(İs­tan­bul)

26- Meh­met Ve­dat Yü­ce­san

(Es­ki­şe­hir)

27- Şe­fik Zen­gin

(Mer­sin)

28- Ah­met Kü­çük

(Ça­nak­ka­le)

29- Hü­se­yin Ek­mek­ci­oğ­lu

(An­tal­ya)

30- Ali Ars­lan

(Muğ­la)

31- İz­zet Çe­tin

(Ko­ca­eli)

32- Ha­lil Ün­lü­te­pe

(Af­yon­ka­ra­hi­sar)

33- Ke­mal De­mi­rel

(Bur­sa)

BAŞ­KAN - Bil­gi­le­ri­ni­ze su­nul­muş­tur.

Öner­ge gün­dem­de ye­ri­ni ala­cak ve Mec­lis araş­tır­ma­sı açı­lıp açıl­ma­ma­sı ko­nu­sun­da­ki ön gö­rüş­me, sı­ra­sı gel­di­ğin­de ya­pı­la­cak­tır.

Baş­ba­kan­lı­ğın Ana­ya­sa'nın 82'nci mad­de­si­ne gö­re ve­ril­miş tez­ke­re­le­ri var­dır, iki adet. Ay­rı ay­rı oku­tup oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

D) TEZ­KE­RE­LER VE ÖNER­GE­LER (Devam)

2.- Sağ­lık Ba­ka­nı Re­cep Ak­dağ'ın Bah­reyn'e yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Rem­zi­ye Öz­top­rak'ın da iş­ti­rak et­me­si­nin uy­gun gö­rül­dü­ğü­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1179)

27.12.2006

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Sağ­lık Ba­ka­nı Prof. Dr. Re­cep Ak­dağ'ın, gö­rüş­me­ler­de bu­lun­mak üze­re bir he­yet­le bir­lik­te 25-28 Ara­lık 2006 ta­rih­le­rin­de Bah­reyn'e yap­tı­ğı res­mi zi­ya­re­te, An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Rem­zi­ye Öz­top­rak'ın da iş­ti­rak et­me­si uy­gun gö­rül­müş ve bu ko­nu­da­ki Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ka­ra­rı­nın su­re­ti ili­şik­te gön­de­ril­miş­tir.

Ana­ya­sa­nın 82 nci mad­de­si­ne gö­re ge­re­ği­ni arz ede­rim.

                                                                                               Re­cep Tay­yip Er­do­ğan

                                                                                                         Baş­ba­kan

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Di­ğer tez­ke­re­yi oku­tu­yo­rum:

3.- Kül­tür ve Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la Koç'un Hol­lan­da ve İs­veç'e yap­tı­ğı resmî zi­ya­re­te ka­tı­la­cak mil­let­ve­kil­le­ri­ne iliş­kin Baş­ba­kan­lık tez­ke­re­si (3/1180)

29.12.2006

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Kül­tür ye Tu­rizm Ba­ka­nı Atil­la Koç'un, "İs­tan­bul: Şe­hir ve Sul­tan" Ser­gi­si­nin açı­lı­şı­nı yap­mak ve gö­rüş­me­ler­de bu­lun­mak üze­re 13-15 Ara­lık 2006 ta­rih­le­ri ara­sın­da Hol­lan­da'ya ve "Kül­tür­le­rin Be­şi­ği Tür­ki­ye" ad­lı et­kin­li­ğe ka­tıl­mak üze­re 15-16 Ara­lık 2006 ta­rih­le­rin­de İs­veç'e yap­tı­ğı res­mi zi­ya­ret­le­re, ek­li lis­te­de ad­la­rı ya­zı­lı mil­let­ve­kil­le­ri­nin de iş­ti­rak et­me­si uy­gun gö­rül­müş ve bu ko­nu­da­ki Ba­kan­lar Ku­ru­lu Ka­ra­rı­nın su­re­ti ili­şik­te gön­de­ril­miş­tir. 

Ana­ya­sa­nın 82 nci mad­de­si­ne gö­re ge­re­ği­ni arz ede­rim.

                                                                                               Re­cep Tay­yip Er­do­ğan

 

Baş­ba­kan

 

 

 

    LİS­TE

Mer­met Çer­çi

 

Ma­ni­sa Mil­let­ve­ki­li

Ali Cum­hur Ya­ka

Muğ­la Mil­let­ve­ki­li

 

Ha­cı Bi­ner

 

Van Mil­let­ve­ki­li

BAŞ­KAN - Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Da­nış­ma Ku­ru­lu­nun bir öne­ri­si var­dır, oku­tup oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım.

IV. - ÖNE­Rİ­LER

A) DA­NIŞ­MA KU­RU­LU ÖNE­Rİ­LE­Rİ

1.- Gün­dem­de­ki sı­ra­la­ma ile ça­lış­ma sa­at­le­ri­nin ye­ni­den dü­zen­len­me­si­ne iliş­kin Da­nış­ma Ku­ru­lu öne­ri­si

Da­nış­ma Ku­ru­lu Öne­ri­si

No: 211                                                                                                           Ta­ri­hi: 9.1.2007

Gün­de­min Ka­nun Ta­sa­rı ve Tek­lif­le­ri ile Ko­mis­yon­lar­dan Ge­len Di­ğer İş­ler Kıs­mı­nın 22 nci sı­ra­sın­da yer alan 1041 sı­ra sa­yı­lı Ka­nun Ta­sa­rı­sı­nın bu kıs­mın 6 ncı sı­ra­sı­na alın­ma­sı­nın ve di­ğer iş­le­rin sı­ra­sı­nın bu­na gö­re te­sel­sül et­ti­ril­me­si­nin;

Ge­nel Ku­ru­lun, 10.1.2007 ta­rih­li Bir­le­şi­min­de söz­lü so­ru­la­rın gö­rü­şül­me­me­si­nin;

Ge­nel Ku­ru­lun 9.1.2007 Sa­lı gün­kü (bu­gün) Bir­le­şi­min­de ça­lış­ma sü­re­si­nin Gün­de­min Ge­nel Gö­rüş­me ve Mec­lis Araş­tır­ma­sı Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ön­gö­rüş­me­ler kıs­mın­da yer alan (8/28) ve (8/33) Esas Nu­ma­ra­lı Ge­nel Gö­rüş­me Öner­ge­le­ri­nin gö­rüş­me­le­ri­nin ta­mam­lan­ma­sı­na ka­dar uza­tıl­ma­sı­nın;

Ge­nel Ku­ru­lun; 10.1.2007 Çar­şam­ba ve 11.1.2007 Per­şem­be gün­le­ri 14.00-20.00 sa­at­le­ri ara­sın­da ça­lış­ma­la­rı­nı sür­dür­me­si­nin;

Ge­nel Ku­ru­lun ona­yı­na su­nul­ma­sı Da­nış­ma Ku­ru­lun­ca uy­gun gö­rül­müş­tür.

 

 

 

 

 

 

 

Nev­zat Pak­dil

 

 

 

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si

 

 

 

Baş­ka­nı V.

 

Sa­lih Ka­pu­suz

K. Ke­mal Ana­dol

Mu­zaf­fer R.Kur­tul­mu­şoğ­lu

 

AK Par­ti Gru­bu

CHP Gru­bu

Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu

 

Baş­kan Ve­ki­li

Baş­kan Ve­ki­li

Baş­kan Ve­ki­li

BAŞ­KAN - Da­nış­ma Ku­ru­lu öne­ri­si­nin aley­hin­de, Meh­met Eras­lan, Ha­tay Mil­let­ve­ki­li; Üm­met Kan­do­ğan, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li.

Bu­yu­run Sa­yın Eras­lan.

Sü­re­niz on da­ki­ka.

MEH­MET ERAS­LAN (Ha­tay) - Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; ön­ce­lik­le he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Bay­ram ta­ti­lin­de tra­fik ka­za­la­rı so­nu­cu ve­fat eden es­ki Ba­ka­nı­mız Mus­ta­fa Ta­şar'ı, Kon­ya Mil­let­ve­ki­li­miz Ne­zir Bü­yük­cen­giz'i ve 100'ün üze­rin­de va­tan­da­şı­mı­zı rah­met­le anı­yo­rum, ai­le­le­ri­ne, ya­kın­la­rı­na ve mil­le­ti­mi­ze baş­sağ­lı­ğı di­li­yo­rum. Bu ve­fat­lar, bu ölüm­ler, as­lın­da Tür­ki­ye'de­ki ka­ra yol­la­rı­mı­zın ne ka­dar bü­yük bir önem içer­di­ği­ni, ne ka­dar bü­yük öne­mi ha­iz ol­du­ğu­nu ve bu ko­nu­nun ma­sa­ya ya­tı­rıl­ma­sı ge­re­ken en önem­li ko­nu­lar­dan bi­ri ol­du­ğu­nu biz­le­re gös­ter­mek­te­dir.

Da­nış­ma Ku­ru­lun­da yi­ne çok önem­li bir ko­nu var. O da, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı­nın için­de bu­lun­du­ğu so­run­lar, du­rum, ko­şul ve bu­nun Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de gö­rü­şül­me­si. Evet, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti dev­le­ti hu­ku­kun üs­tün ol­du­ğu bir dev­let­tir, de­mok­ra­tik bir dev­let­tir, güç­lü, bü­yük bir dev­let­tir ve güç­lü olan, bü­yük olan dev­let­ler hem yurt için­de ya­şa­yan va­tan­daş­la­rı­nı hem yurt dı­şın­da ya­şa­yan va­tan­daş­la­rı­nı ko­ru­mak, kol­la­mak ve on­la­rın hak­la­rı­nı, de­mok­ra­tik te­ma­yül­ler çer­çe­ve­sin­de, hu­kuk çer­çe­ve­sin­de mu­ha­fa­za et­mek du­ru­mun­da­dır.

Me­se­la, Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­rin­de 5 mil­yon Türk va­tan­da­şı­mız ya­şa­mak­ta­dır, di­ğer ta­raf­tan, sa­de­ce Al­man­ya'da 3,5 mil­yon Türk va­tan­da­şı­mız ya­şa­mak­ta­dır, ama, yurt dı­şın­da ya­şa­yan bu va­tan­daş­la­rı­mı­zın hem çif­te va­tan­daş­lık so­run­la­rı var, seç­me ve se­çil­me ko­nu­la­rın­da bü­yük so­run­la­rı var, eği­tim so­run­la­rı var, Tür­ki­ye'ye ge­liş gi­diş­ler­de so­run­la­rı var ve sos­yal ha­yat­ta, kül­tü­rel ha­yat­ta kar­şı­laş­tık­la­rı bü­yük so­run­lar var. Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin bu ko­nu­la­rı ir­de­le­me­si, gö­rüş­me­si ve ge­rek­li olan ön­lem­le­rin en kı­sa za­man­da alın­ma­sı su­re­tiy­le Mec­lis gö­re­vi­ni ye­ri­ne ge­ti­re­cek­tir, bu­na ina­nı­yo­ruz. Fa­kat, Av­ru­pa Bir­li­ğin­de ve Al­man­ya'da ya­şa­yan Türk va­tan­daş­la­rı­mı­zın so­run­la­rı, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si ta­ra­fın­dan da­ha ön­ce bir ko­mis­yon ku­rul­muş, gön­de­ril­miş, ça­lı­şıl­mış ve so­run­lar ir­de­len­miş, tet­kik edil­miş­tir, tes­pit edil­miş­tir, ama, bu­gü­ne ka­dar, en ufak bir so­mut adım atıl­ma­mış­tır. Ba­tı Trak­ya'da ya­şa­yan va­tan­daş­la­rı­mı­zın, Türk va­tan­daş­la­rı­mı­zın so­run­la­rı gö­rü­şül­sün, ko­mis­yon­lar oluş­tu­rul­sun, so­run­lar tes­pit edil­sin, ama, ko­mis­yon ra­por­la­rı ya­zıl­dık­tan son­ra ra­fa ko­nul­ma­sın, mut­lak su­ret­te, aci­len, ted­bir­ler, so­mut adım­lar atıl­mak su­re­tiy­le alın­sın ta­le­bi­mi­zi ye­ni­den ye­ni­li­yo­ruz.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu yı­lın, 2007 yı­lı­nın ilk Mec­lis ça­lış­ma­sı­nı ic­ra edi­yo­ruz ve bu Mec­lis ça­lış­ma­sı­nı ic­ra eder­ken, 2007 yı­lı­nın ilk gü­nün­de, yi­ne kırk el­li mil­let­ve­ki­liy­le Par­la­men­to ça­lış­ma­la­rı­mı­za de­vam edi­yo­ruz. Ben, par­ti­le­rin ve grup­la­rın bu nok­ta­da­ki has­sa­si­yet­le­ri­ni, mil­let­ve­kil­le­ri­nin Par­la­men­to ça­lış­ma­la­rı­na ka­tıl­ma­la­rı nok­ta­sın­da­ki has­sa­si­yet­le­ri­ni yü­ce mil­le­ti­miz adı­na ken­di­le­rin­den is­tir­ham edi­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Çok De­ğer­li Baş­kan; mil­le­ti­mi­zin so­run­la­rı, hiç ol­maz­sa… Evet, ba­kın, Tür­ki­ye'de bir şey ol­ma­mış de­ğil­dir, Tür­ki­ye'de bir şey ya­pıl­ma­mış de­ğil­dir, ama, bar­da­ğın di­bin­de­ki su­ya ba­ka­rak bar­da­ğı ta­ma­men do­lu farz ede­me­yiz. Mut­la­ka ya­pıl­ma­sı ge­re­ken, Tür­ki­ye'nin te­mel so­run­la­rı, top­lum­sal so­run­la­rı, bü­tün haş­me­tiy­le, var­lı­ğıy­la kar­şı­mız­da du­rur iken her şey gül­lük gü­lis­tan­lık, her şey mü­kem­mel di­ye­me­yiz. Bir Da­nış­ma Ku­ru­lu var, bu haf­ta­ki gün­de­mi be­lir­li­yor. Ama, bir mil­let­ve­ki­li ola­rak şu­nu ta­lep edi­yo­rum: Ar­tık, Da­nış­ma Ku­ru­lu ya­pı­lır­ken, mil­le­tin te­mel so­run­la­rı­nın Mec­li­sin te­mel so­ru­nu ola­rak al­gı­lan­ma­sı ve bu­ra­ya ge­ti­ril­me­si ge­rek­mek­te­dir di­yo­rum.

Ba­kın, eğer, ül­ke­de ya­şa­yan in­sa­nı­mız fak­ru za­ru­ret içe­ri­sin­de ya­şı­yor ise, ge­lir­siz­lik, pa­ra­sız­lık, aç­lık, se­fa­let, iş­siz­lik içe­ri­sin­de ya­şı­yor ise, biz, güç­lü bir top­lum, güç­lü bir mil­let ve güç­lü bir ül­ke ide­ali­ni na­sıl ger­çek­leş­ti­re­ce­ğiz? Ben, bu­nu si­zin tak­di­ri­ni­ze su­nu­yo­rum.

Be­lir­le­nen as­ga­ri üc­ret enf­las­yon ora­nın­da bi­le de­ğil ve be­lir­le­nen as­ga­ri üc­ret, her ge­çen yıl, enf­las­yon kar­şı­sın­da kay­bı­nı, ma­ale­sef, her ge­çen gün yi­tir­mek­te­dir.

2005 Ara­lık­ta be­lir­le­nen 380 mil­yon li­ra­lık as­ga­ri üc­ret ba­kın 312 ki­log­ram ek­mek alır­ken, 403 mil­yon li­ra 2007 yı­lı­nın ilk al­tı ayı için be­lir­le­nen as­ga­ri üc­ret 278 ki­log­ram ek­mek ala­bil­mek­te­dir. Da­ha ön­ce 135 ki­log­ram ku­ru fa­sul­ye ala­bi­len as­ga­ri üc­ret şu an­da 128 ki­log­ram ku­ru fa­sul­ye an­cak ala­bil­mek­te­dir. Ge­çen yıl 333 ki­log­ram ma­kar­na ala­bi­len as­ga­ri üc­ret şu an sa­de­ce 308 ki­log­ram ma­kar­na ala­bil­mek­te­dir. Ge­çen yıl 31 ki­log­ram da­na eti ala­bi­len as­ga­ri üc­ret, şu an 403 mil­yon li­ra olan as­ga­ri üc­ret sa­de­ce 29 ki­log­ram -ma­ale­sef- et ala­bil­mek­te­dir. Bu ör­nek­le­ri ço­ğalt­mak müm­kün. Bu as­ga­ri üc­ret­le ve me­mu­ra ya­pı­lan bu zam­la hem as­ga­ri üc­ret­li­nin hem de me­mu­run -yüz­de 5'lik zam ön­gö­rül­müş idi me­mu­ra- bu fi­yat­la, bu üc­ret­le ge­çim­le­ri­ni te­min ede­bil­me­le­ri, kre­di kart­la­rı­nı ve kre­di kart­la­rı borç­la­rı­nı öde­ye­bil­me­le­ri, onur­la­rı­na, ken­di hay­si­yet­le­ri­ne ya­ra­şır ve ya­kı­şır bir ha­yat stan­dar­dı ya­şa­ya­bil­me­le­ri müm­kün de­ğil­dir. Bun­la­rın iyi­leş­ti­ril­me­si de Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gö­re­vi­dir, si­ya­si ik­ti­da­rın en baş­ta ge­len gö­rev­le­rin­den bi­ri­dir.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ba­kın, ye­ni bir ya­zı­lı so­ru öner­ge­si ce­va­bı gel­di Ta­rım Ba­kan­lı­ğı­mız­dan, onu siz­le­re ilet­mek is­ti­yo­rum. Bu, bü­yük bir so­run. Ta­rım sek­tö­rü, Tür­ki­ye'de çok önem­li, eko­no­mi­nin bel ke­mi­ği ni­te­li­ğin­de olan bir sek­tör­dür, Tür­ki­ye'yi bes­le­yen ye­di­ren, içi­ren ve ta­rım­sal ih­ti­yaç­la­rı kar­şı­la­yan, eko­no­mi­ye cid­di ma­na­da kat­kı sağ­la­yan çok önem­li bir sek­tör­dür ta­rım sek­tö­rü. Sa­na­yi de öy­le, teks­til­ci de öy­le, KO­Bİ'ler de öy­le, es­naf ve sa­natkârlar da öy­le. Üre­ten bu ke­sim­le­rin da­ha çok süb­van­se edil­me­si, des­tek­len­me­si ve glo­bal pi­ya­sa­lar­da mü­ca­de­le ede­bi­le­cek ko­nu­ma ge­ti­ril­me­si ge­rek­mek­te­dir. Ak­si tak­dir­de, güç­lü bir eko­no­mi­den bah­set­mek…

Ba­kın, ca­ri açı­ğı­mız ni­ye ar­tı­yor? 1,5 mil­yar do­lar­dan 35 mil­yar do­la­ra; dış ti­ca­ret açı­ğı 15,5 mil­yar do­lar­dan -2002 ile 2006 yıl­la­rı­nı kı­yas­lı­yo­rum- 45 mil­yar do­lar dü­ze­yi­ne çık­mış­tır. Eko­no­mi… 2002 yı­lın­da iç ve dış borç top­la­mı ni­te­li­ğin­de 230 mil­yar do­lar bor­cu var iken, gel­di­ği­miz 2006 yı­lı so­nu iti­ba­rıy­la iç ve dış borç top­la­mı 360 mil­yar do­lar dü­ze­yi­ne gel­miş­tir. Ne­den? Ya­tı­rım, üre­tim ve ih­ra­cat eko­no­mi­si oluş­tu­ru­la­ma­dı­ğı için, hâlâ bor­sa-fa­iz-dö­viz üç­ge­nin­de bir pa­ra sir­kü­las­yo­nu ol­du­ğu için, ma­ale­sef, üre­ten bir Tür­ki­ye de­ği­liz. Üret­me­di­ği­miz için de, ma­ale­sef, iş­siz­li­ği ve is­tih­da­mı çö­ze­mi­yo­ruz. Bu so­run­lar bü­tün haş­me­tiy­le kar­şı­mız­da dur­mak­ta­dır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­rin­de ta­rım­sal üre­ti­me ürün ba­zın­da yüz­de 32 dev­let des­te­ği ve­ri­lir iken… Bu­nu Sa­yın Ta­rım Ba­ka­nı­mız Meh­di Bey, ya­zı­lı so­ru öner­ge­mi­ze ver­miş ol­du­ğu ce­vap­ta söy­lü­yor. Ya­zı­lı so­ru öner­ge­si­nin ce­va­bı da ya­nım­da. Yüz­de 32 dev­let des­te­ği var Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­rin­de. Tür­ki­ye'de ise bu des­tek sa­de­ce yüz­de 25 do­lay­la­rın­da­dır. "OECD ta­ra­fın­dan ya­pı­lan son de­ğer­len­dir­me­ye gö­re" di­yor Sa­yın Ba­ka­nı­mız, AB ül­ke­le­rin­de çift­çi ba­şı­na ya­pı­lan des­tek­le­me mik­ta­rı 304 do­lar iken, Tür­ki­ye'de sa­de­ce bu­nun yüz­de 37'si ora­nın­da bir des­tek söz ko­nu­su­dur.

Di­ğer ta­raf­tan, OECD ül­ke­le­ri­ne gö­re, Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­le­rin­de 2004 iti­ba­rıy­la iş­let­me ba­şı­na 15.480 do­lar teş­vik ve­ri­lir iken, Tür­ki­ye'de bu ra­kam 2004 yı­lın­da 3.872 do­lar, 2005 yı­lın­da ise 4.526 do­lar. Av­ru­pa Bir­li­ği­nin ken­di ta­rım­cı­sı­na, ken­di çift­çi­si­ne ver­miş ol­du­ğu des­te­ğin dört­te 1'i ni­te­li­ğin­de­dir ve­ri­len des­tek­ler.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Tür­ki­ye'nin en bü­yük so­run­la­rın­dan bi­ri de, si­ya­se­tin de­mok­ra­tik­leş­me­si­dir. Si­ya­set mut­lak su­ret­te de­mok­ra­tik­leş­me­li­dir. Bu çok önem­li­dir.

Ba­kın, 2002 se­çim­le­rin­de, AK Par­ti, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si de, ya­ni bu Se­çim Ka­nu­nu'nun, bu Si­yasî Par­ti­ler Ka­nu­nu'nun çok de­mok­ra­tik ol­ma­dı­ğı­nı ve bu­nun re­vi­ze edil­me­si ge­rek­ti­ği­ni ve de­ği­şik­li­ğe ma­ruz kal­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni ifa­de et­ti­ler. Şim­di, 355 mil­let­ve­ki­liy­le ik­ti­dar olan AK Par­ti Gru­bu­nun Se­çim Ka­nu­nu'yla il­gi­li ha­zır­lık­la­rı yap­ma­sı ge­rek­mek­te­dir. Ama, bu sa­at­ten son­ra "Se­çim Ka­nu­nu'yla il­gi­li…"

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bir da­ki­ka sü­re ve­ri­yo­rum. Lüt­fen ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

MEH­MET ERAS­LAN (De­vam­la) - "…dü­zen­le­me­ler ya­pı­lır mı?" der­se­niz, evet, ya­pı­lır. Ana­ya­sa'nın 67'nci mad­de­si­nin "se­çim ya­sa­la­rın­da ya­pı­lan de­ği­şik­lik­ler yü­rür­lük ta­ri­hin­den bir yıl son­ra uy­gu­la­nır" hük­mü de­ğiş­ti­ri­le­rek, Se­çim Ka­nu­nu'nda de­ği­şik­lik­ler ya­pı­la­bi­lir.

Ne ya­pıl­ma­lı­dır? Mut­la­ka ter­cih sis­te­mi gel­me­li­dir.

AH­MET YE­Nİ (Sam­sun) - Ba­raj yüz­de 5'e mi düş­sün?

MEH­MET ERAS­LAN (De­vam­la) - Mil­le­ti­miz san­dı­ğa git­ti­ği za­man "bu mil­let­ve­ki­li­ni ben seç­tim, bu be­nim mil­let­ve­ki­lim­dir" de­me­li­dir ve de­mok­ra­si­nin ge­re­ği bu­dur, top­lum­sal ta­lep de bu­dur.

Di­ğer ta­raf­tan, her fik­rin, her dü­şün­ce­nin ve her si­ya­sal akı­mın Par­la­men­to­da tem­sil bul­ma­sı açı­sın­dan çok önem­li­dir: Tür­ki­ye mil­let­ve­kil­li­ği sis­te­mi­nin ge­ti­ril­me­si ge­rek­mek­te­dir.

Mev­cut se­çim ka­nun­la­rıy­la, mev­cut Si­yasî Par­ti­ler Ka­nu­nu'yla, he­le he­le özel­lik­le mev­cut 82 Ana­ya­sa­sı'yla Tür­ki­ye'nin bir ye­re var­ma­sı müm­kün de­ğil­dir. Mil­let ira­de­si ek­sik ka­la­cak­tır ve bu Tür­ki­ye mil­let­ve­kil­li­ği sis­te­mi­nin ve özel­lik­le ter­cih sis­te­mi­nin mut­lak su­ret­te en kı­sa za­man­da…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Eras­lan.

MEH­MET ERAS­LAN (De­vam­la) - Te­şek­kür ede­ce­ğim Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür cüm­le­ni­zi ala­yım.

Bu­yu­run.

MEH­MET ERAS­LAN (De­vam­la) - …Ana­ya­sa'nın 67'nci mad­de­si­nin de de­ğiş­ti­ril­me­siy­le hem ter­cih sis­te­mi­nin hem de Tür­ki­ye mil­let­ve­kil­li­ği sis­te­mi­nin ge­ti­ril­me­si müm­kün­dür. Tür­ki­ye'nin bü­yük so­run­la­rı bun­lar­dır.

BAŞ­KAN - Sa­yın Eras­lan, lüt­fen, te­şek­kür edi­niz.

MEH­MET ERAS­LAN (De­vam­la) - Ve bun­la­rın 2007 yı­lın­da ir­de­le­ne­ce­ği ve Mec­lis Ge­nel Ku­ru­lun­da tek­rar ele alı­na­ca­ğı ka­na­atiy­le he­pi­ni­zi say­gıy­la, hür­met­le se­lam­lı­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Üm­met Kan­do­ğan, De­niz­li Mil­let­ve­ki­li, bu­yu­run.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­niz­li) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Kı­sa sü­re ön­ce kay­bet­ti­ği­miz çok de­ğer­li Ba­ka­nı­mız Sa­yın Mus­ta­fa Ta­şar'a ve Kon­ya Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Ne­zir Bü­yük­cen­giz'e Al­lah'tan rah­met di­li­yor, ai­le­le­ri­ne de baş­sağ­lı­ğı di­li­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, bu­gün­den iti­ba­ren Mec­li­sin se­çim­le­re ka­dar yak­la­şık alt­mış gün­lük bir ça­lış­ma sü­re­si kal­dı. Eğer se­çim­ler nor­mal ta­ri­hin­de ya­pı­la­cak olur­sa, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si ola­rak sa­de­ce alt­mış gün da­ha ça­lı­şa­bi­le­ce­ğiz. Onun için, son de­re­ce sı­nır­lı bir sü­re­miz var. Bu alt­mış gün­lük sü­re­yi, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si ola­rak çok iyi de­ğer­len­dir­mek mec­bu­ri­ye­tin­de­yiz. Ben, özel­lik­le İk­ti­dar Par­ti­si Gru­bun­dan ve Grup Baş­kan Ve­kil­le­rin­den is­tir­ham edi­yo­rum: Bu Mec­li­sin alt­mış gün­lük ça­lış­ma sü­re­si içe­ri­sin­de Tür­ki­ye'miz için, mil­le­ti­miz için son de­re­ce önem­li olan ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­nin mut­la­ka Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin gün­de­mi­ne ta­şın­ma­sı ge­re­ki­yor. Va­tan­daş­la­rı­mı­zın ön­ce­lik­le bek­le­di­ği çok önem­li ko­nu­la­rın Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de ka­nun­laş­tı­rıl­ma­sı ge­re­ki­yor. Onun için, bu alt­mış gün­lük sü­re­yi, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si ola­rak çok iyi de­ğer­len­dir­me­miz la­zım.

Bu bay­ram sü­re­sin­ce Tür­ki­ye'de çok de­ği­şik me­se­le­ler tar­tı­şıl­dı, ama, ma­ale­sef bu tar­tış­ma­la­rın se­vi­ye­si ve bo­yut­la­rı hiç de tas­vip et­me­ye­ce­ği­miz nok­ta­la­ra ta­şın­ma­ya baş­lan­dı. Ben, özel­lik­le, bir mil­let­ve­ki­li ola­rak, ge­ri ka­lan bu ça­lış­ma sü­re­si içe­ri­sin­de Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de ye­ni ger­gin­lik­le­rin ve tar­tış­ma or­ta­mı­nın ol­ma­ma­sı ve bu sü­re­yi kar­şı­lık­lı an­la­yış ve uz­laş­ma içe­ri­sin­de bi­tir­me­miz ge­rek­ti­ği inan­cın­da­yım. Bu uz­laş­ma­nın yoz­laş­ma­dan bir uz­laş­ma ol­ma­sı ge­rek­ti­ği inan­cın­da­yım.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, özel­lik­le, Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­mi­nin Tür­ki­ye için bir tar­tış­ma or­ta­mın­dan mut­la­ka çı­ka­rıl­ma­sı la­zım ve özel­lik­le, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­min­de top­lan­tı ye­ter sa­yı­sıy­la il­gi­li me­se­le­de or­ta­ya ko­nu­lan tar­tış­ma­nın mut­la­ka bir an ön­ce bi­ti­ril­me­si la­zım. Ar­tık, mil­le­ti­miz, top­lu­mu­muz ye­ni ger­gin­lik­ler, ye­ni tar­tış­ma ko­nu­la­rı is­te­mi­yor, hem Cum­hur­baş­kan­lı­ğı me­se­le­si­nin hem de ge­nel se­çim­le­rin Tür­ki­ye'ye de bir ger­gin­li­ğe yol aç­ma­dan ne­ti­ce­len­me­si­ni is­ti­yor ve Tür­ki­ye'de­ki se­çim­le­re ka­dar, ma­ale­sef bu­gün­ler­de or­ta­ya ko­nul­ma­ya ça­lı­şıl­dı­ğı gi­bi, din ve la­ik­lik ek­se­ni üze­rin­de bir ger­gin­lik ve ku­tup­laş­ma­yı da mil­le­ti­miz tas­vip et­mi­yor. O ne­den­le, özel­lik­le ik­ti­dar par­ti­si ve ana mu­ha­le­fet par­ti­si­ni bu­ra­dan uyar­mak is­ti­yo­rum. Bu dö­ne­mi he­pi­miz çok iyi de­ğer­len­dir­me­miz la­zım. Bu mil­le­tin ne cum­hu­ri­ye­tin de­ğer­le­riy­le ne de la­ik­lik­le ne de din­le bir der­di yok­tur, bir sı­kın­tı­sı, bir prob­le­mi yok­tur. Top­lu­mu din ve la­ik­lik ek­se­ni üze­rin­de ge­re­rek, se­çim­le­re ka­dar bir kamp­laş­ma ve ku­tup­laş­ma içe­ri­si­ne Tür­ki­ye'yi sok­ma­nın Tür­ki­ye'ye çok bü­yük za­rar­la­rı ola­ca­ğı inan­cın­da­yım. Türk eko­no­mi­si çok has­sas den­ge­ler üze­ri­ne otur­muş­tur. 2007 yı­lın­da ya­pı­la­cak hem Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­mi hem de ge­nel se­çi­min bu has­sas ve kı­rıl­gan bir den­ge üze­ri­ne otu­ran eko­no­mi­de cid­di sı­kın­tı­la­ra se­be­bi­yet ve­re­bi­le­ce­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum. O ne­den­le, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de bu­lu­nan bü­tün par­ti­ler ve Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si dı­şın­da olan bü­tün par­ti­le­rin bir kon­sen­süs içe­ri­sin­de ha­re­ket et­me­le­ri­ni tav­si­ye edi­yo­rum. Özel­lik­le son gün­ler­de top­lu­mu­muz­da, ma­ale­sef, bü­yük bir ger­gin­li­ğe se­be­bi­yet ve­ren, eş­ler üze­rin­den bir tar­tış­ma or­ta­mı­nın ya­ra­tıl­ma­sı­nın da Tür­ki­ye için çok za­rar­lı ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yor ve bu nok­ta­da da, bü­tün si­ya­si par­ti­le­ri, özel­lik­le eş­ler üze­rin­den si­ya­set yap­ma­ma nok­ta­sın­da uyar­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, de­min de söy­le­dim, alt­mış gün­lük bir sü­re­miz var, bu alt­mış gün­lük sü­re­yi çok iyi de­ğer­len­dir­me­miz la­zım gel­di­ği­ni bir kez da­ha ifa­de edi­yo­rum. Te­rör me­se­le­si­ni, bu alt­mış gün­lük sü­re içe­ri­sin­de Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de mut­la­ka cid­di bir şe­kil­de ele al­ma­mız ge­rek­ti­ği inan­cın­da­yım. Bu ko­or­di­na­tör­lük me­se­le­si­nin cid­di bir şe­kil­de ma­sa­ya ya­tı­rıl­ma­sı ge­rek­ti­ği dü­şün­ce­sin­de­yim. Biz, Doğ­ru Yol Par­ti­si ola­rak, ko­or­di­na­tör me­se­le­si­nin gün­de­me gel­di­ği gün, bu me­se­le­nin sağ­lık­lı ol­ma­dı­ğı­nı, bu me­se­le­nin te­rör me­se­le­sin­de çö­zü­me hiç­bir kat­kı sağ­la­ya­ma­ya­ca­ğı­nı, bir baş­ka ül­ke­nin, bir baş­ka ül­ke­nin te­rö­rist­le­riy­le uğ­ra­şa­ma­ya­ca­ğı­nı, ko­or­di­na­tör ata­yan ül­ke­le­rin, özel­lik­le Irak'ın, ken­di iç me­se­le­le­ri­ni çöz­mek­ten uzak ol­du­ğu­nu, te­rö­rü ön­le­me nok­ta­sın­da gay­ret sarf ede­cek olan Irak'ta her gün en az 50-60 ki­şi­nin asa­yiş­siz­lik­ten do­la­yı ha­ya­tı­nı kay­bet­ti­ği­ni ve bu ne­den­le, ko­or­di­na­tör­lük me­se­le­si­nin, bu me­se­le­yi ge­ri­ye doğ­ru at­ma, bu me­se­le­yi sü­rün­ce­me­de bı­rak­ma nok­ta­sın­da bir et­ki­si ola­ca­ğı­nı ifa­de et­tik ve Doğ­ru Yol Par­ti­si ola­rak, ik­ti­da­ra gel­di­ği­miz ilk gün bu me­se­le­yi yır­tıp ata­ca­ğı­mı­zı söy­le­dik. Onun için, ge­li­niz, ne olur, te­rör­le il­gi­li ola­rak, bu Mec­lis ka­pan­ma­dan, gö­rev sü­re­si­ni ta­mam­la­ma­dan, te­rör­le il­gi­li ola­rak ne ya­pıl­ma­sı ge­re­ki­yor­sa, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si ola­rak bu nok­ta­da üze­ri­mi­ze dü­şe­ni mut­la­ka yap­ma­mız la­zım.

Tra­fik ka­za­la­rıy­la il­gi­li de­min de­ği­şik ko­nuş­ma­lar ya­pıl­dı, ge­li­niz, bu sü­re içe­ri­sin­de bu me­se­ley­le de il­gi­li ola­rak Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si üze­ri­ne dü­şen gö­re­vi ye­ri­ne ge­tir­sin ve 70 mil­yon in­sa­nı de­rin­den üzen bu ka­za­la­rın so­na er­me­siy­le il­gi­li han­gi ted­bir­ler alı­na­cak­sa, bu Mec­lis gö­rev sü­re­si dol­ma­dan bu ted­bir­le­ri al­sın.

Bü­yük şe­hir­ler­de hır­sız­lık, gasp, kap­kaç gi­bi, uyuş­tu­ru­cu ve fu­huş ba­tak­lı­ğı gi­bi me­se­le­ler­le il­gi­li ola­rak da ge­li­niz hep be­ra­ber bu sü­re­yi yi­ne iyi bir şe­kil­de de­ğer­len­di­re­lim, bu me­se­le­le­rin çö­zül­me­siy­le il­gi­li ola­rak Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin yap­ma­sı ge­re­ken gö­rev­ler var­sa on­la­rı da hep be­ra­ber ye­ri­ne ge­ti­re­lim.

Ta­rım­da cid­di sı­kın­tı­lar hâlâ de­vam edi­yor. Kır­sal ke­sim­de­ki eko­no­mik du­rum her ge­çen gün cid­di ma­na­da bo­zul­ma­ya de­vam edi­yor. Ge­li­niz, ta­rım­la il­gi­li me­se­le­le­rin çö­zü­mün­de ne­ler ya­pıl­ma­sı ge­re­ki­yor­sa, ka­lan bu kı­sa sü­re­de ta­rım me­se­le­si­ni hal­le­de­lim.

Ge­li­niz… Es­naf kan ağ­lı­yor. Pro­tes­to edi­len se­net­ler, öden­me­yen çek­ler­den do­la­yı es­na­fı­mız çok cid­di ma­na­da sı­kın­tı­lar içe­ri­sin­de. Ge­li­niz, es­naf­la­rın me­se­le­si­ni çö­ze­cek ted­bir­le­ri ala­lım. Sü­per­mar­ket­ler ya­sa­sı gün­dem­de bek­li­yor. Ge­li­niz, sü­per­mar­ket­ler ya­sa­sıy­la il­gi­li ola­rak Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si de bu gö­re­vi ye­ri­ne ge­tir­sin, mil­yon­lar­ca es­na­fın bek­le­di­ği bu ka­nu­nu bir an ön­ce Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­den ge­çi­re­lim.

Ve yi­ne iş­çi­ler, me­mur­lar, emek­li­ler, Par­la­men­to­ya göz­le­ri­ni dik­miş­ler, gö­rev sü­re­si dol­ma­dan ken­di me­se­le­le­riy­le il­gi­li bi­raz da­ha olum­lu adım­la­rın atıl­ma­sı nok­ta­sın­da cid­di ma­na­da bir bek­len­ti içe­ri­si­ne gir­miş­ler.

Ge­lir da­ğı­lı­mı ada­let­siz­li­ği hâlâ kor­kunç bir şe­kil­de de­vam edi­yor. Ge­çen se­ne­ye gö­re en alt yüz­de 20'lik ge­lir gru­bun­da sa­de­ce bin­de 1 ora­nın­da bir iyi­leş­me ol­ma­sı ne o in­san­la­rı tat­min eder ne de mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak biz­le­ri tat­min eder.

Ge­li­niz… İş­siz­lik me­se­le­si çığ gi­bi bü­yü­me­ye de­vam edi­yor. Bu­nun­la il­gi­li ne­ler ya­pıl­ma­sı la­zım ge­li­yor­sa, ge­li­niz bu me­se­le­le­ri bu­ra­da çö­ze­lim.

Do­lay­lı ver­gi­ler dün­ya­nın hiç­bir ül­ke­sin­de gö­rül­me­miş öl­çü­de yüz­de 70'ler se­vi­ye­sin­de. İt­ha­lat bü­yük bir pat­la­ma içe­ri­sin­de. Ara ma­lı it­ha­la­tın­dan do­la­yı Tür­ki­ye'de­ki KO­Bİ'ler ve ara ma­lı üre­ten fir­ma­lar son de­re­ce cid­di sı­kın­tı­lar içe­ri­sin­de. On­lar da göz­le­ri­ni dik­miş­ler bu Par­la­men­to­dan bir çö­züm bek­li­yor­lar.

Teş­vik Ya­sa­sı… Bu­ra­dan ge­çen Teş­vik Ya­sa­sı'nın dert­le­re der­man ol­ma­dı­ğı ve ne iş­siz­li­ğe ne de bun­dan fay­da­la­nan­la­ra cid­di ma­na­da bir kat­kı sağ­la­ma­dı­ğı için, ge­li­niz, bu Teş­vik Ya­sa­sı'nda­ki ek­sik­lik­le­ri göz­den ge­çi­re­lim ve bu­nu dü­zel­te­lim.

Ko­nut edin­dir­me yar­dı­mı… Va­tan­daş­la­rı­mız bü­yük bir sa­bır­sız­lık­la ko­nut edin­dir­me yar­dı­mıy­la il­gi­li Mec­lis gün­de­min­de olan ka­nun ta­sa­rı­sı­nın bir an ön­ce ka­nun­laş­ma­sı­nı bek­li­yor.

Ko­ru­cu­lar, du­rum­la­rı­nın dü­zel­til­me­siy­le il­gi­li, sos­yal gü­ven­lik­le il­gi­li…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız Sa­yın Kan­do­ğan.

Bu­yu­run.

ÜM­MET KAN­DO­ĞAN (De­vam­la) - Ko­ru­cu­lar, uzun bir za­man­dan be­ri, sos­yal gü­ven­lik şem­si­ye­si al­tı­na gi­re­bil­mey­le il­gi­li ola­rak Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de ya­pı­la­cak ça­lış­ma­la­rı dört göz­le bek­li­yor­lar.

Özel­leş­tir­me mağ­dur­la­rı, her haf­ta Par­la­men­to­ya ge­lip, siz­le­re, biz­le­re du­rum­la­rı­nın ne ka­dar va­him ol­du­ğu­nu or­ta­ya ko­yu­yor­lar. Ge­li­niz, özel­leş­tir­me mağ­dur­la­rı­nın du­rum­la­rı­nı gün­de­me ge­ti­re­lim.

Yol­suz­luk­lar­la, ya­sak­lar­la, do­ku­nul­maz­lık­lar­la il­gi­li ka­mu­ya ver­miş ol­du­ğu­muz söz­le­rin ge­re­ği­ni, yi­ne bu Mec­lis ola­rak hep be­ra­ber ye­ri­ne ge­ti­re­lim.

Mec­lis­te sı­ra­da bek­le­yen çok önem­li araş­tır­ma öner­ge­le­ri var. Ge­li­niz, şu alt­mış gün­lük sü­re içe­ri­sin­de, o araş­tır­ma öner­ge­le­ri­ni, önem sı­ra­sı­na gö­re, ön­ce­lik sı­ra­sı­na gö­re gün­de­mi­mi­ze ala­lım ve on­la­rı gö­rü­şe­lim.

Şu­nu söy­le­mek is­ti­yo­rum de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri: Tem­muz ba­şı­na ka­dar sa­de­ce alt­mış gün­lük sü­re­miz kal­dı. Bu alt­mış gü­nü, bü­tün si­ya­si par­ti­ler ola­rak, bü­tün mil­let­ve­kil­le­ri ola­rak çok iyi de­ğer­len­di­re­lim ve va­tan­daş­la­rı­mı­zın bek­le­miş ol­du­ğu ted­bir­le­ri bir an ön­ce ala­cak ça­lış­ma­lar içe­ri­sin­de ola­lım.

Bu duy­gu ve dü­şün­ce­ler­le siz­le­ri say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Oy­la­rı­nı­za su­nu­yo­rum: Ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Ka­bul edil­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe, gün­de­min söz­lü so­ru­lar kıs­mı­nın 10, 14, 39, 43, 69, 80, 179, 218, 239, 1088, 1091 ve 1095'in­ci sı­ra­la­rın­da­ki so­ru­la­rı bir­lik­te ce­vap­lan­dır­mak is­te­miş­ler­dir. Sa­yın Ba­ka­nın bu ta­le­bi­ni sı­ra­sı gel­di­ğin­de ye­ri­ne ge­ti­re­ce­ğim.

Gün­de­min "Söz­lü So­ru­lar" kıs­mı­na ge­çi­yo­ruz.

V. - SO­RU­LAR VE CE­VAP­LAR

A) SÖZ­LÜ SO­RU­LAR VE CE­VAP­LA­RI

1.- Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li Mu­har­rem Kı­lıç'ın, Tür­ki­ye'ye gi­riş­le­rin­de ABD va­tan­daş­la­rı­nın par­mak izi ve fo­toğ­raf kay­dı­nın alı­nıp alın­ma­ya­ca­ğı­na iliş­kin Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/920) ve Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Meh­met Ali Şa­hin'in ce­va­bı

BAŞ­KAN - So­ru­yu ce­vap­lan­dı­ra­cak Sa­yın Ba­kan?

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (İs­tan­bul) - Ben ce­vap­lan­dı­ra­yım efen­dim izin ve­rir­se­niz.

BAŞ­KAN - So­ru­yu oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Aşa­ğı­da­ki so­ru­la­rı­mın, Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı ve Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Sa­yın Ab­dul­lah Gül ta­ra­fın­dan Ana­ya­sa­nın 98. ve İç Tü­zü­ğün 96. mad­de­le­ri ge­re­ğin­ce söz­lü ola­rak ce­vap­lan­dı­rıl­ma­sı­nı arz ede­rim. 07.01.2004

                                                                                                    Mu­har­rem Kı­lıç

                                                                                                          Ma­lat­ya

Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri Yur­ti­çi Gü­ven­lik Ba­kan­lı­ğı'nın yap­tı­ğı açık­la­ma­ya gö­re, vi­ze uy­gu­la­nan ül­ke­ler­den ABD top­rak­la­rı­na gi­riş ya­pa­cak her­kes­ten par­mak izi ve fo­toğ­raf alı­na­rak, bu in­san­lar âde­ta fiş­len­mek­te­dir­ler. Türk va­tan­daş­la­rı da bu gru­ba da­hil edil­mek­te­dir. Da­ha şim­di­den Bre­zil­ya, ABD'nin ken­di va­tan­daş­la­rı­na ya­pa­ca­ğı bu uy­gu­la­ma­nın ay­nı­sı­nı ken­di ül­ke­le­ri­ni zi­ya­ret ede­cek olan ABD va­tan­daş­la­rı­na uy­gu­la­ya­cak­la­rı­nı açık­la­mış­tır.

Bu bağ­lam­da;

1. Va­tan­daş­la­rı­mı­za kar­şı ya­pı­lan bu uy­gu­la­ma­lar­la il­gi­li ola­rak Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri nez­din­de ge­rek­li gi­ri­şim­ler ya­pıl­mış mı­dır?

2. Ya­pı­la­cak gi­ri­şim­le­re rağ­men ABD'nin, ül­ke sı­nır­la­rı­na gi­riş­te va­tan­daş­la­rı­mı­za uy­gu­la­ya­ca­ğı par­mak izi al­ma ve fo­toğ­raf çek­me uy­gu­la­ma­la­rın­da ıs­rar­cı ol­ma­sı du­ru­mun­da bi­zim ül­ke sı­nır­la­rı­mı­za gi­riş yap­mak is­te­yen ABD va­tan­daş­la­rı­na da "kar­şı­lık­lı­lık il­ke­si" ge­re­ğin­ce ay­nı mu­ame­le ya­pı­la­cak mı­dır?

BAŞ­KAN - So­ru­yu ce­vap­lan­dır­mak üze­re Dev­let Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Sa­yın Meh­met Ali Şa­hin.

Sa­yın Ba­ka­nım, bu­yu­run. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sü­re­niz beş da­ki­ka.

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım; he­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li ar­ka­da­şı­mız Sa­yın Mu­har­rem Kı­lıç'ın, Tür­ki­ye'ye gi­riş­le­rin­de Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri va­tan­daş­la­rı­nın par­mak izi ve fo­toğ­raf kay­dı­nın alı­nıp alın­ma­ya­ca­ğı­na iliş­kin Dı­şiş­le­ri Ba­kan­lı­ğın­dan sor­muş ol­du­ğu bir so­ru­ya ce­vap ver­mek için hu­zu­ru­nuz­da­yım.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, 11 Ey­lül te­rör olay­la­rı son­ra­sın­da Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri vi­ze re­ji­mi­ni es­ki­si­ne oran­la çok da­ha ka­tı bir hâle ge­tir­miş­tir. Bu uy­gu­la­ma­nın, za­man za­man, va­tan­daş­la­rı­mı­zın, resmî pa­sa­port ha­mil­le­ri de dâhil ol­mak üze­re, geç al­ma­la­rı­na, hat­ta, za­man za­man, isim ben­zer­li­ği gi­bi ne­den­ler­le hiç ala­ma­ma­la­rı­na yol aça­bil­di­ği göz­len­mek­te­dir. Dı­şiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı­mı­zın, bu ko­nu­da, Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri ma­kam­la­rı nez­din­de­ki te­mas­la­rı sür­mek­te­dir. Ay­rı­ca, va­tan­daş­la­rı­mız­dan alı­nan şikâyet­ler Dı­şiş­le­ri Ba­kan­lı­ğın­ca in­ce­len­mek­te ve ge­rek­ti­ğin­de ya­zı­lı, söz­lü gi­ri­şim ko­nu­su ya­pıl­mak­ta­dır.

Öte yan­dan, Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri, 2004 ta­ri­hin­de, resmî gö­rev­le bu ül­ke­ye gi­den va­tan­daş­la­rı­mız ile 14 ya­şın­dan kü­çük ço­cuk­lar ve 79 ya­şın­dan bü­yük ki­şi­ler ha­ri­cin­de, tüm vi­ze mü­ra­ca­at­la­rın­dan par­mak izi al­ma uy­gu­la­ma­sı­nı baş­lat­mış­tır. Söz ko­nu­su uy­gu­la­ma sa­de­ce va­tan­daş­la­rı­mı­za de­ğil, Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri'ne gi­riş için vi­ze­ye ta­bi tüm ül­ke­le­rin va­tan­daş­la­rı­na uy­gu­lan­mak­ta­dır. Resmî pa­sa­port ha­mil­le­ri­nin özel zi­ya­ret­le­rin­de de par­mak izi uy­gu­la­ma­sın­dan mu­af tu­tul­ma­sı yö­nün­de yap­tı­ğı­mız gi­ri­şim­le­re ce­va­ben, Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri yet­ki­li­le­ri, ya­sal zo­run­lu­luk se­be­biy­le böy­le bir mu­afi­yet sağ­lan­ma­sı­nın müm­kün ol­ma­dı­ğı­nı bil­dir­miş­ler­dir.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, vi­ze mev­zu­atı­mız­da -ya­ni Tür­ki­ye'yi kas­te­di­yo­rum- ül­ke­mi­zin vi­ze mev­zu­atı­mız­da, ya­ban­cı ül­ke­le­re yö­ne­lik vi­ze uy­gu­la­ma­la­rı­nın mü­te­ka­bi­li­yet, ya­ni, kar­şı­lık­lı­lık esa­sı­na gö­re dü­zen­len­me­si ge­nel bir il­ke­dir. Bu­nun­la be­ra­ber, vi­ze re­ji­mi be­lir­le­nir­ken, ül­ke­mi­zin ti­ca­ri ve eko­no­mik çı­kar­la­rı, ta­rihî ve sos­yal iliş­ki­le­ri esas alın­mak­ta ve kap­sam­lı de­ğer­len­dir­me­ler doğ­rul­tu­sun­da, Türk va­tan­daş­la­rı­na vi­ze uy­gu­la­yan ba­zı ül­ke­ler vi­ze­den mu­af tu­tu­lur­ken, Türk va­tan­daş­la­rın­dan vi­ze is­te­me­yen bir­ta­kım ül­ke va­tan­daş­la­rı­na vi­ze uy­gu­lan­mak­ta­dır. Esa­sen, ül­ke­miz, Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri va­tan­daş­la­rı­na da vi­ze uy­gu­la­mak­ta­dır. Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri va­tan­daş­la­rı­na, vi­ze­le­ri, yurt dı­şın­da­ki tem­sil­ci­lik­le­ri­mi­zin ya­nı sı­ra, sı­nır­da ban­drol tat­bi­ki su­re­tiy­le de ve­ril­mek­te­dir. Bu­nun­la be­ra­ber, ül­ke­mi­zin vi­ze ita­sı sis­te­min­de, bu aşa­ma­da, par­mak izi uy­gu­la­ma­sı bu­lun­ma­mak­ta­dır.

Vi­ze mü­ra­ca­at­la­rı sı­ra­sın­da fo­toğ­raf is­ten­me­si, ül­ke­miz de dâhil, he­men her ül­ke­nin baş­vur­du­ğu bir uy­gu­la­ma­dır. Ke­za, ulus­la­ra­ra­sı uy­gu­la­ma çer­çe­ve­sin­de, sa­de­ce Ame­ri­ka Bir­le­şik Dev­let­le­ri sı­nır ma­kam­la­rı de­ğil, tüm ül­ke­le­rin -ki, Tür­ki­ye de dâhil- sı­nır ma­kam­la­rı, ge­çer­li vi­ze­le­ri ol­sa da­hi, ül­ke­ye ge­len ya­ban­cı­la­rı bir­ta­kım iş­lem­le­re ta­bi tu­ta­bil­mek­te­dir. Ör­ne­ğin, par­mak izi, fo­toğ­raf, be­ra­be­rin­de­ki na­kit pa­ra, da­ve­ti­ye, dö­nüş bi­le­ti ve­ya ka­lı­na­cak ye­re iliş­kin bel­ge ib­ra­zı gi­bi.

Bu ko­nu­da, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, tüm ül­ke­le­rin sı­nır ma­kam­la­rı­nın ge­niş tak­dir yet­ki­si bu­lun­mak­ta­dır. Ül­ke­miz de, bu tak­dir yet­ki­si bağ­la­mın­da, vi­ze uy­gu­la­ma­la­rı­nı, şu an­da­ki mev­cut mev­zu­at çer­çe­ve­si içe­ri­sin­de uy­gu­la­ma­ya de­vam et­mek­te­dir.

Ma­lat­ya Mil­let­ve­ki­li ar­ka­da­şı­mız Sa­yın Mu­har­rem Kı­lıç'ın söz­lü so­ru öner­ge­si­ne, bu şe­kil­de, kı­sa­ca ce­vap ver­me imkânı bul­dum.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum efen­dim.

Te­şek­kür ede­rim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

MU­HAR­REM KI­LIÇ (Ma­lat­ya) - Sa­yın Ba­ka­nım, kar­şı­lık­lı­lık ne du­rum­da? Ay­nı kar­şı­lı­ğı biz uy­gu­la­ma­ya­cak mı­yız?

2.- An­ka­ra Mil­let­ve­ki­li Ya­kup Ke­pe­nek'in, An­ka­ra-Şa­ba­nö­zü ka­ra yo­lun­da­ki ça­lış­ma­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/938)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

3.- Bur­dur Mil­let­ve­ki­li Ra­ma­zan Ke­rim Öz­kan'ın, Bur­dur ilin­de­ki bir ka­ra yo­lu gü­zergâhı­nın de­ğiş­ti­ril­me­si pro­je­si­ne iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si  (6/949)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

4.- Bur­dur Mil­let­ve­ki­li Ra­ma­zan Ke­rim Öz­kan'ın, Bur­dur ilin­de­ki bir ka­ra yo­lu gü­zergâhı­nın de­ğiş­ti­ril­me­si pro­je­si­ne iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/950)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

5.- Kars Mil­let­ve­ki­li Se­la­mi Yi­ğit'in, Çin'den ya­pı­lan it­ha­la­tın et­ki­le­ri­ne iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/959)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan? Yok

Er­te­len­miş­tir.

6.- Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Meh­met Kü­çü­ka­şık'ın, Bur­sa Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye­si mü­ca­vir ala­nın­dan ba­zı köy­le­rin çı­ka­rıl­ma­sı­na iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/971)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

7.- Ba­lı­ke­sir Mil­let­ve­ki­li Se­dat Pe­kel'in, Çin mal­la­rı­na kar­şı alı­na­cak ted­bir­le­re iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan  söz­lü so­ru öner­ge­si (6/973)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

8.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Fah­ret­tin Üs­tün'ün, ya­pı­lan ata­ma­la­ra iliş­kin Dev­let Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/993)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

9.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Fah­ret­tin Üs­tün'ün, ya­pı­lan ata­ma­la­ra iliş­kin Ba­yın­dır­lık ve İskân Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/997)

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­kan? Yok.

Er­te­len­miş­tir.

10.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Fah­ret­tin Üs­tün'ün, ya­pı­lan ata­ma­la­ra iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1009) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

11.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Cum­hur Yaka'nın, Muğ­la ili­ne bağ­lı köy­ler­de­ki in­şa­at ya­sa­ğı­na iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1073) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

12.- Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Ab­du­la­ziz Yazar'ın, İs­ken­de­run Kör­fe­zi'nde de­mir­li bu­lu­nan teh­li­ke­li mad­de yük­lü bir ge­mi­ye iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1171) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

13.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Cum­hur Yaka'nın, Muğ­la-Fet­hi­ye'de çev­re kir­li­li­ği­ne ne­den olan ba­tık bir ge­mi­ye iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1183) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

14.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Fah­ret­tin Üstün’ün, or­man mü­hen­dis­le­ri oda se­çim­le­ri­ne ve Ba­kan­lık­ta ça­lı­şan iş­çi­le­re iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1261) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

15.- Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Ali Cum­hur Yaka'nın, Türk Ce­za Ka­nu­nu'nun 181 ve 182'nci mad­de­le­ri­nin yü­rür­lü­ğü­ne iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1299) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

16.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ve­zir Akdemir'in, İz­mir Çi­men­to Fab­ri­ka­sı­nın çev­re­ye ver­di­ği za­ra­ra ve alı­na­cak ön­lem­le­re iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1544) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

17.- Af­yon­ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li Ha­lil Ünlütepe'nin, Eber Gö­lü'nde­ki çev­re so­run­la­rı­na iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1602) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

18.- An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Fe­ri­dun Fik­ret Baloğlu'nun, or­man yan­gın­la­rı­na iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/1632) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

19.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ve­zir Akdemir'in, Ge­diz Neh­ri'nde­ki kir­li­li­ğe iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/2487) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

20.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ve­zir Akdemir’in, İz­mir'in Fo­ça-Ye­ni­fo­ça kı­yı böl­ge­si­nin ko­ru­ma al­tı­na alın­ma­sı­na iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/2490) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

21.- İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ve­zir Akdemir'in, Nif Ça­yı'nda­ki kir­li­li­ğin ön­len­me­si­ne iliş­kin Çev­re ve Or­man Ba­ka­nın­dan söz­lü so­ru öner­ge­si (6/2494) ve Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe'nin ce­va­bı

BAŞ­KAN - Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, bi­raz ön­ce oku­muş ol­du­ğum Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe'nin bir­lik­te ce­vap­lan­dı­ra­ca­ğı 10, 14, 39, 43, 69, 80, 179, 218, 239, 1088, 1091 ve 1095'in­ci sı­ra­da­ki so­ru­la­rı oku­tu­yo­rum:

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Aşa­ğı­da­ki so­ru­la­rı­mın Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Os­man Pe­pe ta­ra­fın­dan söz­lü ola­rak ya­nıt­lan­ma­sı­nı arz ede­rim.

                                                                                                    Fah­ret­tin Üs­tün

                                                                                                            Muğ­la

1- 58. - 59'un­cu hükûmet­ler dö­ne­min­de si­ze bağ­lı ku­ru­luş­lar­da kaç ata­ma ya­pıl­mış­tır?

2- Ba­kan­lı­ğı­nı­za bağ­lı ku­ru­luş­lar­da ida­ri gö­rev­le­re her iki hükûmet dö­ne­min­de ve­ka­le­ten, ted­vi­ren ve gö­rev­len­dir­me ile kaç ata­ma ya­pıl­mış­tır?

3- İda­ri gö­rev­ler­de bu­lu­nan ida­re­ci­ler­den ka­çı baş­ka yer­le­re gö­rev­len­di­ril­miş­tir?

Gö­rev­len­di­ri­len­le­rin al­dık­la­rı har­cı­rah mik­ta­rı ne ka­dar­dır?

4- 58. ve 59. hükûmet­ler dö­ne­min­de asil ve­ya ve­kil kaç ida­re­ci gö­rev­den alın­mış­tır?

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Aşa­ğı­da­ki so­ru­la­rı­mın Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe ta­ra­fın­dan söz­lü ola­rak ya­nıt­lan­ma­sı­nı arz ede­rim.

                                                                                                   Ali Cum­hur Ya­ka

                                                                                                            Muğ­la

Muğ­la ilin­de Özel Çev­re Ko­ru­ma Ku­ru­mu sı­nır­la­rı için­de 40 Köy Yer­le­şim ala­nı var­dır. Bu yer­le­şim alan­la­rın­da 15 yıl­dan be­ri in­şa­at ya­sa­ğı var­dır. İmar pla­nı ya­pı­lıp tas­dik edi­len yer­ler­de de ya­sak de­vam et­mek­te olup; hal­kın yüz­de 50'si ken­di ta­pu­lu köy ara­zi­le­ri­ne in­şa­at yap­mak­tan ce­za­lan­dı­rıl­mış­tır.

Bu­na gö­re,

1. Onay­lı imar pla­nı olan Köy Yer­le­şim Bi­rim­le­rin­de imar uy­gu­la­ma­sı (18. Mad­de) müm­kün mü­dür? Müm­kün­se ne za­man ya­pı­la­cak­tır? Ye­ter­li öde­nek ay­rıl­mış mı­dır?

2. İmar pla­nı ya­pıl­ma­yan Köy Yer­le­şim Bi­rim­le­rin­de plan­lar ne za­man ya­pı­la­cak­tır?

3. Fet­hi­ye-Ka­ya Kö­yü ulus­la­ra­ra­sı ba­rış kö­yü ol­ma­sı­na kar­şın, iki ku­rum ara­sın­da­ki an­laş­maz­lık­tan do­la­yı imar pla­nı ya­pı­la­ma­mış­tır. Bu ko­nu­nun çö­zü­mü müm­kün mü­dür?

4. 15 yıl­dan bu ya­na in­şa­at yap­ma ko­nu­sun­da ezi­yet çe­ken hal­kı­mız bu ezi­yet­ten kur­tu­la­cak mı­dır?

5. 2004 Ha­zi­ran ayın­da sü­re­si bi­te­cek olan, Jan­dar­ma Ge­nel Ko­mu­tan­lı­ğı ile ya­pı­lan söz­leş­me­nin sü­re­si­ni uzat­ma­yı dü­şü­nü­yor mu­su­nuz?

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Aşa­ğı­da­ki so­ru­la­rı­mın Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe ta­ra­fın­dan söz­lü ola­rak ya­nıt­lan­ma­sı­nı say­gı­la­rım­la arz ede­rim. 28 Ma­yıs 2004

                                                                                                    Ab­du­la­ziz Ya­zar

                                                                                                            Ha­tay

1. İs­ken­de­run Kör­fe­zin­de 4 yıl­dır de­mir­li bu­lu­nan, teh­li­ke­li mad­de yük­lü İs­pan­ya Bay­rak­lı UL­LA ad­lı ge­mi Kör­fez'de kir­li­li­ğe yol aç­mış mı­dır?

2. 50 ya­şın­da­ki ge­mi­nin çü­rü­me so­nu­cu, teh­li­ke­li mad­de­nin de­ni­ze ka­rış­ma­sı­nı en­gel­le­ye­cek ted­bir­ler alın­mış mı­dır?

3. Ge­mi­nin Türk ka­ra­su­la­rın­dan çı­ka­rıl­ma­sı için gi­ri­şim­de bu­lu­nul­muş mu­dur?

4. Ge­mi­nin ze­hir­li ve çev­re kir­li­li­ği­ne yol aça­cak yü­kü­nün bo­şal­tı­lıp im­ha edil­me­si müm­kün mü­dür?

5. Yü­kün ger­çek sa­hi­bi ül­ke­ye ia­de­si ne­den ya­pı­la­ma­mak­ta­dır?

6. Yu­ka­rı­da­ki so­ru­la­rı kap­sa­yan 19.02.2003 ta­ri­hin­de Çev­re Ba­ka­nı İm­dat Süt­lü­oğ­lu'na tev­cih et­ti­ğim söz­lü so­ru öner­gem­den son­ra so­ru­nun çö­zü­müy­le il­gi­li ne tür ge­liş­me­ler ol­muş­tur?

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Aşa­ğı­da­ki so­ru­la­rı­mın Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe ta­ra­fın­dan söz­lü ola­rak ya­nıt­lan­ma­sı­nı arz ede­rim.

                                                                                                   Ali Cum­hur Ya­ka

                                                                                                            Muğ­la

18 yıl ön­ce için­de­ki ya­kıt ile Muğ­la'nın Fet­hi­ye kör­fe­zin­de ba­tan Fi­ori­ta ad­lı ge­mi­nin, için­de­ki ya­kıt ve de­po­la­rı­nın çü­rü­me­si yü­zün­den il­çe­miz kör­fe­zin­de bir çev­re fa­ci­ası ya­rat­ma ih­ti­ma­li her ge­çen gün art­mak­ta­dır.

Bu­na gö­re;

1. Bu ge­mi­nin kal­dı­rıl­ma­sı için bu gü­ne ka­dar ba­kan­lı­ğı­nı­zın ya da il­gi­li di­ğer ba­kan­lık­la­rın or­tak ve­ya ay­rı bir ça­lış­ma­sı ol­muş mu­dur?

2. Ge­mi­nin kal­dı­rıl­ma­sı için açıl­dı­ğı söy­le­nen iha­le­nin so­nu­cu ne ol­muş­tur ve böy­le bir iha­le var­sa iha­le­yi alan fir­ma bu gü­ne ka­dar ne­den bir gi­ri­şim­de bu­lun­ma­mış­tır?

3. Ge­mi­de­ki çü­rü­me­nin ve için­de­ki ya­kı­tın Fet­hi­ye kör­fe­zi­ne ver­di­ği za­rar­la il­gi­li bir bi­lim­sel araş­tır­ma­nız var mı­dır? Var­sa so­nuç­la­rı ne­ler­dir?

4. Sö­zü edi­len ge­mi­nin kal­dı­rıl­ma­sı­nın ma­li­ye­ti ile her­han­gi bir çev­re fa­ci­asın­da Fet­hi­ye kör­fe­zi­nin te­miz­len­me­si ma­li­ye­ti­nin bir­bi­ri­ne ora­nı ne­dir?

5. Ak­de­niz'in in­ci­si ve ter­te­miz de­niz­le­riy­le ge­le­cek­te çok bü­yük bir tu­rizm po­tan­si­ye­li­ne sa­hip olan Fet­hi­ye­miz­de­ki bu so­run­la il­gi­li ba­kan­lı­ğı­nı­zın şu an­da bir ça­lış­ma­sı ve ile­ri­ye dö­nük gi­ri­şim­le­ri var mı­dır? Bu ça­lış­ma­la­rı­nız ve pro­je­le­ri­niz ne­ler­dir?

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Aşa­ğı­da­ki so­ru­la­rı­mın Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe ta­ra­fın­dan söz­lü ola­rak ya­nıt­lan­ma­sı­nı arz ede­rim.

                                                                                                    Fah­ret­tin Üs­tün

                                                                                                            Muğ­la

So­ru­lar:

1- Or­man mü­hen­dis­le­ri oda se­çim­le­rin­de biz­zat ta­raf olup Or­man Mü­hen­dis­le­ri Oda Baş­ka­nı ve Yö­ne­tim Ku­ru­lu­nu bas­kı ve da­yat­ma­lar­la si­ze ya­kın in­san­lar­dan oluş­tur­du­nuz mu?

2- Çev­re ve Or­man Ba­kan­lı­ğın­da ça­lı­şan sen­di­ka­lı iş­çi­le­rin, bas­kı ve da­yat­ma­lar­la sen­di­ka de­ğiş­tir­me­le­ri­ne ne­den olan ida­re­ci­ler hak­kın­da so­ruş­tur­ma aç­tı­nız mı?

3- Geç­miş dö­nem­de 2-B uy­gu­la­ma­sı­na kar­şı çı­kan bu iki si­vil top­lum ör­gü­tü­nün yö­ne­ti­ci ve üye­le­ri­ni de­ğiş­tir­mek­le 2-B uy­gu­la­ma­sı­nı ye­ni­den gün­de­me ta­şı­mak mı is­ti­yor­su­nuz?

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Aşa­ğı­da­ki so­ru­la­rı­mın Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe ta­ra­fın­dan söz­lü ola­rak ce­vap­lan­dı­rıl­ma­sı­nı arz ede­rim.

                                                                                                   Ali Cum­hur Ya­ka

                                                                                                            Muğ­la

TCK gö­rüş­me­le­ri sı­ra­sın­da mec­lis­te ya­pı­lan tar­tış­ma­lar es­na­sın­da ya­sa­nın 181 ve 182. mad­de­le­ri­nin I. fık­ra­la­rı­nın iki yıl son­ra yü­rür­lü­ğü gir­me­si­nin za­rar­la­rı an­la­tıl­ma­ya ça­lı­şıl­dı. Ya­sa­nın çık­ma­sın­dan he­men son­ra ba­sı­na da yan­sı­yan sa­hil­le­ri­miz­de çok va­him olay­lar mey­da­na gel­me­ye baş­la­dı­ğı ma­lu­mu­nuz­dur.

Bu­na gö­re;

1. Bü­yük uğ­raş­lar­la ve mü­ca­de­le­ler­le ma­vi bay­rak sa­hi­bi olan plaj­la­rı­mı­zı na­sıl ko­ru­ma­yı dü­şü­nü­yor­su­nuz?

2. Bod­rum-Tor­ba Ko­yu'nda tu­ris­tik te­sis­le­rin ba­sı­na yan­sı­yan "Fos­sep­tik ve atık su­la­rı de­ni­ze ver­me" ola­yın­dan son­ra bu­ra­da ne gi­bi iş­lem ya­pıl­mış­tır?

3. Bu olay­da bu­gü­ne ka­dar çev­re­yi kir­le­ten­le­re ve kat­le­den­le­re ya­pıl­dı­ğı gi­bi, ge­çiş­ti­ri­le­cek mi­dir?

4. Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı ola­rak ha­pis ce­za­la­rı­nın iki yıl er­te­len­me­sin­den son­ra is­ti­fa et­me­yi dü­şü­nü­yor mu­su­nuz?

5. Bu er­te­le­me­nin AB sü­re­cin­de gö­rüş­me­le­re olum­suz yan­sı­ya­ca­ğı hu­su­sun­da gö­rü­şü­nüz ne­dir?

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Aşa­ğı­da­ki so­ru­mun Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe ta­ra­fın­dan söz­lü ola­rak ya­nıt­lan­ma­sı­nı arz ede­rim.

                                                                                                     Ve­zir Ak­de­mir

                                                                                                             İz­mir

İz­mir ili ge­rek tu­rizm ala­nın­da ve ge­rek­se kül­tü­rel an­lam­da önem­li şe­hir­le­ri­miz­den bi­ri­dir. Şeh­rin or­ta­sın­da bu­lu­nan çi­men­to fab­ri­ka­sı­nın çev­re­ye saç­tı­ğı kim­ya­sal atık­la­rın in­san sağ­lı­ğı­nı te­mel­den et­ki­le­mek­te­dir. AB çev­re mev­zu­atın­da açık­ça be­lir­til­di­ği gi­bi, su ve ha­va ka­li­te­si­nin te­mel in­san hak­kı ol­du­ğu gi­bi atık yö­ne­ti­mi­nin et­kin­leş­ti­ril­me­si, en­düs­tri­yel kir­li­lik, stra­te­jik çev­re­sel de­ğer­len­dir­me, kim­ya­sal atık­lar çev­re­yi ve in­san sağ­lı­ğı­nı te­mel­den et­ki­le­mek­te­dir.

1- Şeh­rin or­ta­sın­da kal­mış çi­men­to fab­ri­ka­sı­nın ba­ca sis­te­mi­nin gü­nün ko­şul­la­rı­na gö­re fil­tre sis­te­mi ya­pıl­sa da­hi ba­ca­dan çı­kan kim­ya­sal mad­de­le­rin çev­re ve in­san sağ­lı­ğı­na bü­yük za­rar­lar ver­di­ği gi­bi, o böl­ge­de su ve ha­va­yı olum­suz bir şe­kil­de et­ki­le­mek­te­dir. Fab­ri­ka­nın şe­hir dı­şı­na çı­ka­rıl­ma­sı da­ha ger­çek­çi ola­ca­ğı. Ba­kan­lı­ğı­nız­ca, en­düs­tri­yel kir­li­li­ğe yol açan bu fab­ri­ka­nın ıs­la­hı için bir ça­lış­ma­nız var mı­dır?

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Aşa­ğı­da be­lir­ti­len so­ru­la­rı­mın Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe ta­ra­fın­dan söz­lü ola­rak ya­nıt­lan­ma­sı hu­su­sun­da, ge­re­ği­ni arz ede­rim.

Say­gı­la­rım­la.

                                                                                                     Ha­lil Ün­lü­te­pe

                                                                                                    Af­yon­ka­ra­hi­sar

1: Af­yon­ka­ra­hi­sar'ın Bol­va­din il­çe­sin­de bu­lu­nan Eber Gö­lün­de son za­man­lar­da yo­ğun­la­şan ba­lık, kuş ve ör­dek ölüm­le­ri­nin se­be­bi ne­dir? Bu ko­nu­da ba­kan­lı­ğı­nız­ca araş­tır­ma ya­pıl­mış mı­dır?

2: Ya­kın za­ma­na ka­dar saz­lı­ğı, yü­zen ada­cık­la­rı, ba­lık av­cı­lı­ğı ve çe­şit­li kuş tür­le­riy­le ün­lü olan bu gö­lün ken­di ka­de­ri­ne bı­ra­kı­la­rak böl­ge­de­ki eko­lo­jik ya­şa­mı bi­ti­re­cek ka­dar kir­le­til­me­si­ne ne­den mü­sa­ade edil­miş­tir?

3: Eber Gö­lü çev­re­sin­de ya­şa­yan in­san­la­rı­mı­zın sağ­lı­ğı­nı ve do­ğal ha­ya­tın ko­run­ma­sı ko­nu­sun­da bir ça­lış­ma ya­pı­la­cak mı­dır?

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Sa­yın Baş­kan­lı­ğı­na

Aşa­ğı­da­ki su­nu­lan so­ru­la­rı­mın, Ana­ya­sa'nın 98. ve TBMM İç­tü­zü­ğü'nün 96. vd. mad­de­le­ri­ne gö­re Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe ta­ra­fın­dan söz­lü ola­rak ce­vap­lan­dı­rıl­ma­sı­nı arz ede­rim.

Say­gı­la­rım­la.

                                                                                                        08.12.2005

                                                                                                  Fe­ri­dun F. Ba­loğ­lu

                                                                                                           An­tal­ya

1- An­tal­ya İli­miz­de 2003, 2004 ve 2005 yıl­la­rın­da kaç or­man yan­gı­nı mey­da­na gel­miş­tir?

2- An­tal­ya İli­miz­de­ki or­man yan­gın­la­rın­da­ki kay­bı­mı­zın;

a) İl­çe­le­re,

b)Yan­gın alan­la­rı­na,

gö­re dö­kü­mü ne­dir?

3- Yan­gın ne­de­niy­le kay­be­di­len or­man alan­la­rın­da, Ba­kan­lı­ğı­nı­zın bir ağaç­lan­dır­ma ça­lış­ma­sı baş­la­tıl­mış mı­dır?

Bu ça­lış­ma­la­rın il­çe­le­re gö­re kap­sam ve uy­gu­la­ma ora­nı ne­dir?

4- Or­man yan­gın­la­rı açı­sın­dan önem ta­şı­yan Ak­de­niz Böl­ge­si'nde ek ön­le­yi­ci ön­lem­ler alın­ma­sı için bir ha­zır­lı­ğı­nız var mı­dır?

5- Tür­ki­ye ge­ne­lin­de top­lam or­man ala­nı ne ka­dar­dır? Son 5 yıl­da ya­şan yan­gın­lar­dan kay­be­di­len or­man ala­nı­nın mik­ta­rı ne ka­dar­dır? Or­man yan­gın­la­rı­nın çı­kış ne­den­le­ri ne­ler­dir? Son üç yıl­da han­gi böl­ge­ler­de, ne ka­dar ağaç­lan­dır­ma ça­lış­ma­sı ya­pıl­mış­tır?

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Aşa­ğı­da­ki so­ru­la­rı­mın Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe ta­ra­fın­dan söz­lü ola­rak ce­vap­lan­dı­rıl­ma­sı­nı arz ede­rim. 16.10.2006

                                                                                                     Ve­zir Ak­de­mir

                                                                                                             İz­mir

Ge­diz Neh­ri, Ge­diz Hav­za­sı için çok önem­li bir öge­dir. Ama, gün geç­tik­çe Ge­diz Neh­ri­nin kir­li­li­ği art­mak­ta­dır. Ar­tık ta­rım sek­tö­rün­de kul­la­nıl­ma­ya­cak du­ru­ma gel­miş­tir. Çev­re­ye ze­hir saç­mak­ta­dır.

1. Ge­diz Neh­ri­ni kir­le­ten Or­ga­ni­ze Sa­na­yi Böl­ge­le­ri arıt­ma te­sis­le­ri ça­lış­tı­rıl­ma­mak­ta­dır. Arıt­ma te­sis­le­ri­nin tam te­şek­kül­lü ça­lış­tı­rıl­ma­la­rı için ne tür ön­lem­ler al­ma­yı dü­şü­nü­yor­su­nuz?

2. Ge­diz Neh­ri bir­kaç ili­mi­zin sı­nır­la­rı­nı ge­çe­rek İz­mir'de de­ni­ze dö­kü­lü­yor. Ge­diz Neh­ri en faz­la han­gi ili­mi­zi kir­le­ti­yor? Tes­pit­le­ri­niz var mı? Var­sa ön­lem al­ma­yı dü­şün­dü­nüz mü?

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Aşa­ğı­da­ki so­ru­la­rı­mın Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe ta­ra­fın­dan söz­lü ola­rak ce­vap­lan­dı­rıl­ma­sı­nı arz ede­rim. 16.10.2006

                                                                                                     Ve­zir Ak­de­mir

                                                                                                             İz­mir

İz­mir ili Fo­ça il­çe­si­nin böl­ge­de özel bir do­ğa zen­gin­li­ği var­dır. De­ni­ziy­le, do­ğa­nın zen­gin­li­ğiy­le şi­rin bir il­çe ko­nu­mun­da­dır. Do­ğa ha­ri­ka­sı ko­run­ma­sı için­de ba­zı böl­ge­ler ko­ru­ma al­tı­na alın­mak­ta­dır.

1. Fo­ça-Ye­ni Fo­ça ara­sı­da­ki kı­yı ke­si­min­de Ak­de­niz fo­ku do­ğal ya­şam or­ta­mı­nın mut­lak ko­ru­ma al­tın­da tu­tul­ma­sı için özel bir ça­lış­ma­nız var mı­dır?

2. Bu böl­ge­nin ko­ru­ma al­tı­na alın­ma­sı için na­sıl bir kay­nak oluş­tur­ma­yı dü­şü­nü­yor­su­nuz?

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Baş­kan­lı­ğı­na

Aşa­ğı­da­ki so­ru­la­rı­mın Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe ta­ra­fın­dan söz­lü ola­rak ya­nıt­lan­ma­sı­nı arz ede­rim. 16.10.2006

                                                                                                     Ve­zir Ak­de­mir

                                                                                                             İz­mir

Or­ga­ni­ze Sa­na­yi Böl­ge­le­rin­de­ki arıt­ma te­sis­le­ri­nin sağ­lık­lı ça­lış­tı­rıl­ma­ma­sın­dan Nif Ça­yı­nın kir­len­me­si çev­re sağ­lı­ğı­nı et­ki­le­mek­tir.

1. Nif Ça­yı­nın te­miz­li­ğin­de sü­rek­li­lik sağ­lan­ma­sı için Or­ga­ni­ze Sa­na­yi Böl­ge­si arıt­ma te­si­si­nin ve ön arıt­ma te­sis­le­ri­nin iş­le­til­me­si­ne özen gös­te­ril­me­si için ne tür ön­lem al­ma­yı dü­şü­nü­yor­su­nuz?

2. Arıt­ma te­si­si­ni ça­lış­tır­ma­yan fab­ri­ka sa­hip­le­rin­den pa­ra­sal ce­za­lar alın­dı mı? Alın­dıy­sa mik­ta­rı ne ka­dar­dır?

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Sa­yın Ba­kan on iki ta­ne so­ru­yu ce­vap­lan­dı­ra­cak­tır. Sa­yın Ba­ka­nın, her so­ru­ya beş da­ki­ka ay­rıl­dı­ğı­nı dü­şü­nür­sek, bir sa­at sü­re hak­kı var­dır. Ama, Sa­yın Ba­ka­nım, söz­lü so­ru­lar için ayır­dı­ğı­mız sü­re de bir sa­at­tir. Bu­nu, tak­dir­le­ri­ni­ze, bil­gi­le­ri­ni­ze arz edi­yo­rum. Si­ze, şim­di el­li da­ki­ka­lık sü­re ve­ri­yo­rum.

So­ru­la­rı ce­vap­lan­dır­mak üze­re, Çev­re ve Or­man Ba­ka­nı Sa­yın Os­man Pe­pe. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sa­yın Ba­ka­nım bu­yu­run.

ÇEV­RE VE OR­MAN BA­KA­NI OS­MAN PE­PE (Ko­ca­eli) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Fah­ret­tin Üs­tün'ün Ba­kan­lı­ğım­da ya­pı­lan ata­ma­lar­la ala­ka­lı so­ru­su­nu ce­vap­lan­dı­rı­yo­rum: Ba­kan­lı­ğım­da ya­pı­lan top­lam per­so­nel ata­ma­sı 9.449 adet­tir, 38 ki­şi vekâle­ten gö­rev­len­di­ril­miş­tir. İda­ri gö­rev­ler­de, ida­re­ci­ler­den baş­ka yer­ler­de gö­rev­len­di­ri­len 7 ki­şi var­dır. Zo­run­lu ne­den­ler­le 113 per­so­nel gö­re­vin­den alın­mış­tır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ali Cum­hur Ya­ka'nın, Muğ­la'nın köy­le­rin­de­ki in­şa­at ya­sa­ğıy­la ala­ka­lı so­ru­su­nu ce­vap­lı­yo­rum: Özel çev­re ko­ru­ma böl­ge­le­rin­de ka­çak ya­pı­laş­ma­nın ön­len­me­si ve va­tan­daş­la­rın mağ­du­ri­yet­le­ri­nin gi­de­ril­me­siy­le ala­ka­lı ola­rak plan­la­ma ça­lış­ma­la­rı ya­pıl­mak­ta­dır. Ba­kan­lı­ğı­mın bağ­lı ku­ru­lu­şu olan Özel Çev­re Ko­ru­ma Ku­ru­lu ma­ri­fe­tiy­le, böl­ge­de, va­tan­daş­lar­la kar­şı­lık­lı ola­rak top­lan­tı­lar ya­pı­lıp me­se­le­ye or­tak ak­lın eşi­ğin­de, ışı­ğın­da çö­züm üre­til­mek­te­dir.

Yi­ne, Jan­dar­ma Ge­nel Ko­mu­tan­lı­ğıy­la ala­ka­lı ya­pıl­mış bir pro­to­ko­lün ne za­man bit­ti­ği, uza­tı­lıp uza­tıl­ma­ya­ca­ğı so­ru­lu­yor. Söz ko­nu­su pro­to­kol, 09/04/2004 ta­ri­hin­de yü­rür­lük­ten kal­dı­rıl­mış­tır.

Ha­tay Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ab­du­la­ziz Ya­zar'ın, İs­ken­de­run Kör­fe­zi'nde de­mir­li bu­lu­nan teh­li­ke­li mad­de yük­lü bir ge­miy­le ala­ka­lı sor­muş ol­duk­la­rı so­ru­yu ce­vap­lı­yo­rum: Ge­mi­nin mev­cut fi­zi­ki du­ru­mu­nun, ba­zı tek­nik ak­sak­lık­la­ra kar­şın, nor­mal ol­du­ğu be­lir­til­miş­tir. "Ge­mi­nin Türk ka­ra su­la­rın­dan çı­ka­rıl­ma­sıy­la ala­ka­lı her­han­gi bir iş­lem ya­pıl­mış mı­dır?" di­ye bir so­ru var. Atık yü­kün İs­pan­ya'ya ia­de­siy­le il­gi­li ola­rak La­far­ge Şir­ke­tin­den 1,5 mil­yon do­lar tah­sil edil­miş, bu­gü­ne ka­dar ge­mi­de bu­lu­nan 2.200 ton atık­tan yüz­de 35'i çı­ka­rıl­mış­tır. Bu­nun için­de krom 6 de­di­ği­miz 3,1 ki­log­ram -to­tal ola­rak- teh­li­ke­li atık var­dı. Sa­de­ce, ge­mi­nin ci­dar­la­rın­da taş­laş­mış va­zi­yet­te olan kıs­mı kal­mış­tır, di­ğer­le­ri çı­kar­tıl­mış­tır. İçin­de­ki atık­lar bo­şal­tıl­dık­tan son­ra ber­ta­raf edil­me­si müm­kün­dür. Bu ko­nuy­la ala­ka­lı, Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si, TÜ­Bİ­TAK ve bu ko­nu­da uz­man olan üni­ver­si­te­le­rin ge­rek­li bi­rim­le­rin­den ve ho­ca­lar­dan, uz­man­lar­dan ku­ru­lu he­ye­tin yap­mış ol­du­ğu tes­pit­ler doğ­rul­tu­sun­da, Ba­kan­lı­ğı­mız ko­nu­yu hem ulus­la­ra­ra­sı bo­yu­tuy­la hem de ken­di millî mev­zu­atı­mız açı­sın­dan ta­kip et­mek­te­dir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ali Cum­hur Ya­ka'nın, Muğ­la Fet­hi­ye'de çev­re kir­li­li­ği­ne ne­den olan ba­tık bir ge­mi­ye iliş­kin so­ru­su­nu ce­vap­lı­yo­rum: 1987 yı­lın­da ba­tan TSS Fi­ori­ta isim­li Ba­ha­ma ban­dı­ra­lı yol­cu ge­mi­si, çı­ka­rıl­ma iş­lem­le­ri için Ha­zi­ne­ye dev­re­dil­miş­tir.

Di­ğer so­ru­la­rın ce­va­bı:

Kir­li­li­ği ön­le­yi­ci ted­bir­ler alın­mış­tır. Söz ko­nu­su ge­mi­nin çev­re­ye za­rar ver­me­den de­niz­den çı­kar­ma iş­lem­le­ri ya­pı­la­bi­le­cek­tir. Bu ko­nuy­la il­gi­li ola­rak yö­net­me­lik çı­ka­rıl­mış ve Ha­zi­ran 2005 ta­ri­hin­de yü­rür­lü­ğe gir­miş­tir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Fah­ret­tin Üs­tün'ün, or­man mü­hen­dis­le­ri oda se­çim­le­ri­ni ve Ba­kan­lık­ta ça­lı­şan iş­çi­le­rin sen­di­ka­la­rıy­la ala­ka­lı sor­muş ol­du­ğu so­ru­yu ce­vap­lı­yo­rum: Or­man Mü­hen­dis­le­ri Oda­sı ve iş­çi sen­di­ka­la­rı se­çim­le­ri­ne, Ba­kan ola­rak, Ba­kan­lık ola­rak ta­raf ol­ma­mız söz ko­nu­su de­ğil­dir. Çün­kü, bu iş­çi­le­rin, mü­hen­dis­le­rin, ken­di mes­lek ör­güt­le­ri ve sen­di­ka­la­rı­nı seç­me, en de­mok­ra­tik hak­la­rı­dır. Bu ko­nu­da, ken­di­le­ri­ne -ar­ka­daş­la­rı­mı­zın- her­han­gi bir bas­kı yap­ma­mız söz ko­nu­su de­ğil­dir.

FE­RA­MUS ŞA­HİN (To­kat) - İş­çi­ler Hak-İş'e ken­di­li­ğin­den mi geç­ti?

ÇEV­RE VE OR­MAN BA­KA­NI OS­MAN PE­PE (De­vam­la) - Ba­kan­lı­ğı­mız mü­fet­tiş­le­rin­ce...

HÜ­SE­YİN EK­MEK­Cİ­OĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Ba­kan, sen­di­ka­lar­dan is­ti­fa et­tir­di­ler o in­san­la­rı.

ÇEV­RE VE OR­MAN BA­KA­NI OS­MAN PE­PE (De­vam­la) - …ar­ka­daş­la­rı­mı­zın en­di­şe­le­ri­ni, kay­gı­la­rı­nı ye­rin­de tet­kik et­mek için ya­pı­lan in­ce­le­me­ler so­nu­cun­da, sen­di­ka üye­le­ri­ne bas­kı ve­ya da­yat­ma ya­pıl­dı­ğı­na da­ir id­di­ala­rın asıl­sız ol­du­ğu so­nu­cu­na va­rıl­mış­tır.

HÜ­SE­YİN EK­MEK­Cİ­OĞ­LU (An­tal­ya) - Asıl­sız de­ğil­dir Sa­yın Ba­kan, biz­zat is­ti­fa et­tir­di­ler.

ÇEV­RE VE OR­MAN BA­KA­NI OS­MAN PE­PE (De­vam­la) - 2/B uy­gu­la­ma­sıy­la il­gi­li ça­lış­ma­la­rı­mı­zın, Or­man Mü­hen­dis­le­ri Oda­sı ve­ya­hut da sen­di­ka se­çim­le­riy­le ala­ka­lı her­han­gi bir il­gi ve ala­ka­sı mev­cut de­ğil­dir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Muğ­la Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ali Cum­hur Ya­ka'nın, Türk Ce­za Ka­nu­nu'nun 181 ve 182'nci mad­de­le­ri­nin yü­rür­lü­ğe gir­me­siy­le ala­ka­lı sor­muş ol­duk­la­rı so­ru­yu ce­vap­lı­yo­rum: Ba­kan­lı­ğı­mız bi­rim­le­rin­ce sü­rek­li ola­rak de­net­len­mek­te ve ta­ah­hüt­le­ri­ni ye­ri­ne ge­tir­me­yen­ler hak­kın­da ge­rek­li ya­sal iş­lem­ler ya­pıl­mak­ta­dır. Far­tur Ya­tı­rım Li­mi­tet Şir­ke­ti­ne ait otel in­şa­atı­nın bod­rum ka­tın­da, yer al­tın­dan dö­şe­nen plas­tik bo­ru sö­kü­le­rek de­niz bağ­lan­tı­sı ip­tal edil­miş­tir, şir­ke­te ve Bod­rum Be­le­di­ye Baş­kan­lı­ğı­na ida­ri pa­ra ce­za­sı uy­gu­lan­mış­tır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Türk Ce­za Ka­nu­nu'nda­ki çev­rey­le ala­ka­lı ya­pı­lan dü­zen­le­me­ler, ilk ola­rak bi­zim Hükûme­ti­miz za­ma­nın­da ya­pıl­mış­tır. 181 ve 182'nci mad­de­le­rin ta­ma­mı­nın er­te­len­me­si söz ko­nu­su de­ğil­di, bu ka­mu­oyun­da yan­lış an­la­şı­lan bir hu­sus­tu. Ya­ni, 181 ve 182'nci mad­de­le­rin bir­den çok fık­ra­sı var, fık­ra­la­rın bir kıs­mı er­te­len­miş­ti, bir kıs­mı er­te­len­me­miş­ti, bu­nun al­tı­nın çi­zil­me­sin­de fay­da gö­rü­yo­rum.

Bir baş­ka hu­sus da şu­dur: Ül­ke­miz­de 3.225 be­le­di­ye­nin an­cak 310'un­da stan­dart­la­ra uy­gun ka­na­li­zas­yon şe­be­ke­si, 127 ade­din­de de atık su arıt­ma te­si­si mev­cut­tur. Ya­sa­nın er­te­len­me­si­nin AB sü­re­ciy­le her­han­gi bir il­gi­si ve ala­ka­sı söz ko­nu­su de­ğil­dir, olum­suz et­ki­si de söz ko­nu­su de­ğil­dir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; İz­mir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ve­zir Ak­de­mir'in İz­mir çi­men­to fab­ri­ka­sı­nın çev­re­ye ver­di­ği za­ra­ra ve alı­na­cak ön­lem­le­re iliş­kin ola­rak sor­muş ol­du­ğu so­ru­yu ce­vap­lı­yo­rum: Her iki iş­let­me­nin de (A) gru­bu emis­yon iz­ni bu­lun­mak­ta­dır. Çev­re­ye ver­di­ği za­rar­lar tes­pit edil­di­ğin­de ge­rek­li ya­sal iş­lem­ler ya­pı­la­cak­tır. An­cak, bu fa­sıl­dan şu­nu ifa­de et­mek is­ti­yo­rum: Tür­ki­ye, çi­men­to, de­mir-çe­lik, kim­ya gi­bi sek­tör­ler­de, ki, bu sek­tör­ler yo­ğun çev­re kir­li­li­ği ris­ki ta­şı­yan sek­tör­ler­dir… Bu sek­tör­ler­le ala­ka­lı ola­rak Ba­kan­lı­ğı­mı­zın çı­kart­mış ol­du­ğu Çev­re Ka­nu­nu, yi­ne, çı­kart­mış ol­du­ğu­muz yö­net­me­lik­ler­le ko­nu­yu ya­kın­dan ta­kip edi­yo­ruz. Ma­ale­sef, geç­miş­te şe­hir­le­ri­miz kü­çük­ken, şe­hir­le­rin ya­kın me­sa­fe­de ku­rul­muş olan çi­men­to fab­ri­ka­la­rı, bi­zim ik­ti­da­rı­mız sü­re­cin­de bi­ze ila­ve ka­pa­si­te ar­tı­rı­mı için gel­dik­le­rin­de -ÇED sü­re­ciy­le ala­ka­lı söy­lü­yo­rum- şe­hir içe­ri­sin­de ve­ya­hut da şe­hir ci­va­rın­da ha­va kir­li­li­ği ris­ki oluş­tur­ma­sı söz ko­nu­su ola­bi­le­cek olan te­sis­le­re ruh­sat ve­ril­me­mek­te, ÇED ve­ril­me­mek­te, ye­ni­le­rin ku­rul­ma­sı­na da mü­sa­ade edil­me­mek­te­dir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Af­yon­ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ha­lil Ün­lü­te­pe'nin, Eber Gö­lü'nde çev­re so­run­la­rıy­la ala­ka­lı so­ru­su­nu ce­vap­lı­yo­rum: Böl­ge­de, kuş ya da di­ğer hay­van tür­le­riy­le il­gi­li hiç­bir ölüm va­ka­sı­na ve anor­mal bir du­ru­ma rast­la­nıl­ma­mış­tır. Çev­re Ka­nu­nu ve Su Kir­li­li­ği Kon­tro­lü Yö­net­me­li­ği çer­çe­ve­sin­de, ge­rek­li ön­lem­ler alın­mak­ta­dır. Böl­ge­de ya­pı­la­cak hav­za ko­ru­ma pla­nıy­la, çev­re­sel de­ğer­ler açı­sın­dan da­ha ve­rim­li so­nuç­la­rın alın­ma­sı sağ­la­na­cak­tır. Şu an­da bu pla­nın ça­lış­ma­sı bit­me aşa­ma­sı­na gel­miş­tir. Bu­nun al­tı­nı da, bu­ra­da çiz­miş olu­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; An­tal­ya Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Fe­ri­dun Ba­loğ­lu'nun, or­man yan­gın­la­rıy­la ala­ka­lı sor­du­ğu so­ru­la­rı ce­vap­lı­yo­rum: An­tal­ya ili­miz­de, 2003, 2004, 2005 yıl­la­rın­da 715 adet or­man yan­gı­nı mey­da­na gel­miş­tir.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, AK Par­ti Hükûme­ti­nin ku­rul­ma­sı, bil­di­ği­niz gi­bi, 18 Ka­sım 2002 ta­ri­hi­dir. Bi­zim gü­ve­no­yu al­dı­ğı­mız ta­rih, 28 Ka­sım 2002'dir. 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıl­la­rın­da, top­lam ola­rak, or­man yan­gın­la­rın­da, Tür­ki­ye'nin ta­ma­mın­da kay­bet­miş ol­du­ğu­muz mik­tar, de­ğer­li ar­ka­daş­lar, dört yı­lın or­ta­la­ma­sı 5.200 hek­tar­dır. Biz­den ön­ce­ki on yı­lın or­ta­la­ma­sı 14.200 hek­tar­dır. Ya­ni, bu­ra­da, Ba­kan­lı­ğı­mı­zın ça­lı­şan­la­rı­nın ve si­vil top­lu­mun da bu ko­nu­da­ki ver­miş ol­du­ğu des­tek, mo­ral, mo­ti­vas­yon açı­sın­dan, ar­ka­daş­la­rı­mız, böy­le gü­zel bir ba­şa­rı­ya im­za at­mış­lar­dır.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, her­ke­sin şu­nu çok iyi bil­me­si­ni ar­zu edi­yo­rum, bu ve­si­ley­le, ka­mu­oyu­nu da bu hu­sus­ta ay­dın­lat­mak is­ti­yo­rum: Tür­ki­ye'de, ya­nan or­man alan­la­rı hiç­bir su­ret­te ya­pı­laş­ma­ya, si­te ya­pıl­ma­sı­na, özel mül­ki­ye­te, tar­la ya­pıl­ma­sı­na, bağ ya­pıl­ma­sı­na, her­han­gi bir şe­kil­de Ana­ya­sa'mız ve ya­sa­la­rı­mız mü­sa­ade et­me­mek­te­dir. Ana­ya­sa'nın ve ya­sa­la­rın bi­ze ver­miş ol­du­ğu bu gö­re­vi de, ben­den ön­ce­ki ba­kan ar­ka­daş­la­rım ye­ri­ne ge­tir­di­ği gi­bi, biz de nok­san­sız ola­rak ye­ri­ne ge­ti­ri­yo­ruz. 2003, 2004, 2005, 2006 yıl­la­rı içe­ri­sin­de ya­nan or­man alan­la­rı­nın ta­ma­mı ağaç­lan­dı­rıl­mış­tır. 2006 yı­lı içe­ri­sin­de ya­nan or­man alan­la­rı­nın ta­ma­mı­nın -ay­nı gün, Ba­lı­ke­sir Ay­va­lık il­çe­sin­de baş­lat­mış ol­du­ğu­muz top­lu ağaç­lan­dır­ma kam­pan­ya­sıy­la ta­ma­mı­nın- ağaç­lan­dı­rıl­ma­sı söz ko­nu­su ol­muş­tur.

Şu­nu çok ra­hat­lık­la ifa­de et­mek is­ti­yo­rum ki, biz, 2006 yı­lı içe­ri­sin­de, 365 bin hek­tar ağaç­lan­dır­ma ve eroz­yon­la mü­ca­de­le ça­lış­ma­sı­nı yap­tık. Kay­bet­miş ol­du­ğu­muz or­man ala­nı, or­man yan­gın­la­rın­da kay­bet­miş ol­du­ğu­muz mik­tar -2006 yı­lın­dan bah­se­di­yo­rum- bu se­ne, yaz ay­la­rı­nın fev­ka­la­de olum­suz ha­va ko­şul­la­rı­na rağ­men 7 bin hek­tar ci­va­rın­da kal­mış­tır. Hem 7 bin hek­tar ağaç­lan­dır­dık hem de 365 bin hek­tar ağaç­lan­dır­ma ve eroz­yon mü­ca­de­le­si yap­tık. 7 bin-360 bin… 50 ka­tın­dan da­ha faz­la­sı­nı da eks­tra ola­rak yap­tık. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Or­man yan­gın­la­rıy­la ala­ka­lı ola­rak, Ak­de­niz ve Ege Böl­ge­si'nde­ki or­man­la­rı­mı­zın çok önem­li bir kıs­mı­nın or­man yan­gın ris­ki­ne açık ol­du­ğu­nu bi­li­yo­ruz. Bu ko­nuy­la ala­ka­lı he­li­kop­ter, uçak, ara­zöz, iş ma­ki­ne­si tak­vi­ye­le­ri­ni ya­pa­rak 2007 ya­zın­da da­ha ba­şa­rı­lı bir kam­pan­ya yü­rü­te­ce­ği­mi­zi, bu­ra­da, siz de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım­la pay­laş­mak is­ti­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; İz­mir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ve­zir Ak­de­mir'in Ge­diz Neh­ri'nde­ki kir­li­lik­le ala­ka­lı so­ru öner­ge­si­ni ce­vap­lı­yo­rum. Ge­diz'i et­ki­le­yen üç ili­miz­de arıt­ma te­sis­le­ri için ge­rek­li adım­lar atıl­mış­tır. Uşak'ta 1 ta­ne­si ev­sel, 2 ta­ne­si or­ga­ni­ze sa­na­yi böl­ge­sin­de ol­mak üze­re 3 adet arıt­ma te­si­si ta­mam­lan­mış­tır. Bun­la­rın 3'ü de son üç yıl içe­ri­sin­de baş­la­mış ve ta­mam­lan­mış olan arıt­ma te­sis­le­ri­dir. Ma­ni­sa'da 2 adet arıt­ma te­si­si de ça­lış­mak­ta­dır.

Ege Böl­ge­si'yle ala­ka­lı ola­rak şu­nu söy­le­mek is­ti­yo­rum ki, ön­ce­lik­li ola­rak Ak­de­niz, Ege ve Ka­ra­de­niz Böl­ge­si'nde­ki il­le­rin atık su arıt­ma te­sis­le­ri­nin ya­pıl­ma­sıy­la ala­ka­lı ola­rak, Ba­kan­lı­ğı­mız, ken­di sı­nır­lı imkânla­rıy­la ve di­ğer ba­kan­lık­la­rın imkânla­rı­nı da se­fer­ber ede­rek bu ko­nu­da bir ey­lem pla­nı yü­rür­lü­ğe koy­duk. Tak­dir eder­si­niz ki, Tür­ki­ye'de­ki bü­tün il­le­rin, bü­tün be­le­di­ye­le­rin, bir yıl içe­ri­sin­de ve­ya­hut da bir­kaç yıl içe­ri­sin­de bü­tün atık su arıt­ma te­sis­le­ri­nin ya­pıl­ma­sı söz ko­nu­su de­ğil­dir. Çün­kü, bun­lar, cid­di ma­li­yet­ler is­te­yen pro­je­ler­dir. Or­ga­ni­ze sa­na­yi böl­ge­le­riy­le ala­ka­lı çok ra­hat­lık­la şu­nu söy­le­ye­yim: Çev­re Ka­nu­nu'ndan do­ğan yet­ki­mi­zi kul­la­nı­yo­ruz ve or­ga­ni­ze sa­na­yi böl­ge­le­ri­ne ta­nı­mış ol­du­ğu­muz sü­re içe­ri­sin­de, bü­tün or­ga­ni­ze sa­na­yi böl­ge­le­ri, Tür­ki­ye'nin ta­ma­mın­da atık su arıt­ma te­sis­le­ri­ni ta­mam­la­ya­cak­tır. Or­ga­ni­ze sa­na­yi böl­ge­le­rin­de, atık su arıt­ma te­si­si ya­pıl­ma­mış olan­la­ra, yap­mış ol­du­ğu­muz ya­zı­lı uya­rı­la­rı­mız var. Ay­rı­ca, atık su arıt­ma te­si­si var, ama, or­ga­ni­ze sa­na­yi böl­ge­si ka­pa­si­te­si, ku­ru­luş ka­pa­si­te­si da­ha ön­ce­ki ön­gö­rü­le­nin bir­kaç ka­tı­na çık­tı­ğı için, ku­rul­muş olan atık su arıt­ma te­si­si, fonk­si­yo­nel ol­ma özel­li­ği­ni kay­be­di­yor. Sa­de­ce tef­tiş­te "bi­zim, iş­te, bir arıt­ma te­si­si­miz var" de­mek du­ru­mun­da ol­duk­la­rı için, ora­lar­da da ge­rek­li öl­çüm­le­ri ya­pı­yo­ruz; hem ce­zai uy­gu­la­ma ya­pı­yo­ruz…

El­bet­te ki, bi­zim, işi­miz gü­cü­müz or­ga­ni­ze sa­na­yi böl­ge­le­ri­ne, sa­na­yi­ci­le­re ve hat­ta be­le­di­ye­le­re ce­za kes­mek de­ğil­dir. Biz, me­se­le­nin çö­zü­mü­nün na­sıl ola­ca­ğı­nı, or­ga­ni­ze sa­na­yi böl­ge­sin­de­ki ve­ya­hut da anor­ga­ni­ze böl­ge­ler­de­ki sa­na­yi­ci­ler­le bir­lik­te Tür­ki­ye'nin dört bir ta­ra­fın­da mes­lek ör­güt­le­riy­le ve­ya­hut da ku­ru­mun tem­sil­ci­le­riy­le An­ka­ra'da ve­ya­hut da böl­ge­sel ola­rak yap­mış ol­du­ğu­muz top­lan­tı­lar­da, bu me­se­le­nin Tür­ki­ye'nin çev­re sağ­lı­ğı, in­san sağ­lı­ğı açı­sın­dan son de­re­ce önem­li ol­du­ğu­nu, sür­dü­rü­le­bi­lir çev­re ka­li­te­si açı­sın­dan bu işin fev­ka­la­de el­zem ol­du­ğu­nu ve bu­nun­la ala­ka­lı Av­ru­pa Bir­li­ği imkânla­rı­nın kul­la­nıl­ma­sı, Tür­ki­ye'de­ki bi­zim Ba­kan­lı­ğı­mı­zın imkânla­rı­nın kul­la­nıl­ma­sı, İl­ler Ban­ka­sı­nın kre­di imkânla­rı­nın kul­la­nıl­ma­sı dâhil, bu ko­nuy­la ala­ka­lı Ha­zi­ne, bu ko­nuy­la ala­ka­lı Dev­let Plan­la­ma Teş­ki­la­tı, tam bir uyum ve ko­or­di­nas­yon içe­ri­sin­de ça­lış­ma­la­rı­mı­zı sür­dü­rü­yo­ruz. Çün­kü, bi­zim he­de­fi­miz şu­dur: 2014-2015 yıl­la­rı­na gel­di­ği­miz za­man, Tür­ki­ye, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin gi­riş stan­dart­la­rı­na eri­şe­bi­le­cek adım­la­rı­mı­zı atı­yo­ruz. Av­ru­pa Bir­li­ğiy­le ala­ka­lı ola­rak, biz, ken­di he­def­le­ri­mi­zi ta­yin et­tik. Bu ko­nuy­la ala­ka­lı, yıl­lık, tak­ri­bi ne ka­dar ya­tı­rı­mı Ba­kan­lık ola­rak ve bü­tün ba­kan­lık­lar ola­rak ya­pa­bi­le­ce­ği­mi­zi ne ka­da­rı­nı ye­rel yö­ne­tim­le­rin ne ka­da­rı­nı da sa­na­yi­nin ya­pa­bi­le­ce­ği­ni, biz, ta­raf­la­rın, ya­ni, ak­tör­ler­le, bu işin so­rum­lu­la­rıy­la tam bir uyum içe­ri­sin­de, an­la­yış içe­ri­sin­de gö­tü­rü­yo­ruz. Bu­nun için, tak­ri­bi ola­rak, Tür­ki­ye'nin har­ca­ma­sı ge­re­ken ra­kam -bü­tün çev­re prob­lem­le­ri­ni AB'nin gi­riş stan­dart­la­rı­na ge­ti­re­bil­me­si için- 30 mil­yar eu­ro­luk bir ra­kam söz ko­nu­su­dur.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; İz­mir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ve­zir Ak­de­mir'in, İz­mir'in Ye­nifo­ça kı­yı böl­ge­sin­de ko­ru­ma al­tı­na alın­ma­sıy­la ala­ka­lı so­ru­su­nu ce­vap­lı­yo­rum: De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Ak­de­niz fok­la­rı­nın Ak­de­niz'de ya­şam alan­la­rın­dan bi­ri­si de bi­zim Ak­de­niz ve Ege Böl­ge­si'dir. Nes­li tü­ken­me du­ru­muy­la kar­şı kar­şı­ya kal­mış olan fok­la­rın, bi­zim sa­hil­le­ri­miz­de­ki üre­me alan­la­rı, ya­şa­ma alan­la­rı, Özel Çev­re Ko­ru­ma Ku­ru­mu ma­ri­fe­tiy­le, bi­zim Ba­kan­lı­ğı­mı­zın bu ko­nu­da or­ta­ya koy­muş ol­du­ğu ka­rar­lı­lık doğ­rul­tu­sun­da, bu­ra­lar "özel ko­ru­nan alan­lar" sta­tü­sü­ne ka­vuş­tu­rul­muş­tur. Ül­ke ge­ne­lin­de beş alan, ön­ce­lik­li fok ko­ru­ma ala­nı ola­rak be­lir­len­miş, böl­ge­nin ko­run­ma­sı için tah­sis edi­len öde­nek­ler de kul­la­nıl­mak­ta­dır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; İz­mir Mil­let­ve­ki­li Sa­yın Ve­zir Ak­de­mir'in Nif Ça­yı'nda­ki kir­li­li­ğin ön­len­me­siy­le ala­ka­lı so­ru­su­nu ce­vap­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, en mü­kem­mel ka­nu­nu da çı­kar­sak, en mü­kem­mel de­net­le­me me­ka­niz­ma­la­rı­nı da ge­tir­se­niz, bi­rey­le­rin çev­rey­le ala­ka­lı has­sa­si­yet­le­ri­ni ge­liş­tir­me­dik­çe, bu­nu, her bi­re­yin ken­di me­se­le­si hâli­ne, ken­di der­di hâli­ne ge­tir­me­dik­çe, "ne ya­pa­lım, bu­nu ba­kan­lık yap­sın, ne ya­pa­lım, bu­nu be­le­di­ye yap­sın, ne ya­pa­lım, öde­nek gön­de­ril­sin" an­la­yı­şı sür­dü­ğü müd­det­çe, çev­rey­le ala­ka­lı has­sa­si­yet­le­ri­miz, ko­lek­tif bi­lin­ci­miz çağ­daş dü­ze­ye eriş­me­dik­ten son­ra Tür­ki­ye'nin ne Nif Ça­yı'nda ne de bir baş­ka yö­re­de, bel­de­de­ki, böl­ge­de­ki çev­re so­run­la­rı el­bet­te ki çö­zü­le­mez. Ama bu­ra­da, bi­zim işi­miz, çı­kar­dı­ğı­mız ka­nun­la­rı ve yö­net­me­lik­le­ri kim­se­nin gö­zü­nün ya­şı­na bak­ma­dan uy­gu­la­mak­tır.

İş­te, bu fa­sıl­dan ol­mak üze­re, Nif Ça­yı'nda­ki du­rum­la ala­ka­lı ma­hallî çev­re ku­ru­lu ka­rar­la­rı doğ­rul­tu­sun­da ge­rek­li ön­lem­ler alın­mak­ta­dır. Doğ­ru, ba­zı sa­na­yi te­sis­le­ri­nin Nif Ça­yı'na atık­la­rı­nı bı­rak­tı­ğı­nı tes­pit et­tik. On­la­ra da -ki, bu fir­ma sa­yı­sı on­dur- bir se­fer­de 307 mil­yar ce­za tat­bik et­tik.

Şim­di, ye­ni Çev­re Ka­nu­nu'nun pa­ra ce­za­la­rıy­la ala­ka­lı sa­na­yi­ci­nin pek çok yer­de bi­zim kar­şı­mı­za çı­kar­mış ol­du­ğu hu­sus, bu pa­ra ce­za­la­rı son de­re­ce ağır­dır. Bu pa­ra ce­za­la­rı ye­ter­siz­di, ye­ni ka­nun­la bun­la­rı ger­çek­ten cay­dı­rı­cı hâle ge­tir­dik. Ya­ni, şim­di Nif Ça­yı'na, ay­nı şe­kil­de, atık bı­rak­mak is­te­yen fab­ri­ka­ya, bir ce­za tat­bik edi­yo­ruz, iki ce­za tat­bik edi­yo­ruz, de­vam eder­se, on­dan son­ra da ka­pat­ma­ya ka­dar gi­di­yo­ruz.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; sab­rı­nız­dan, il­gi ve ala­ka­nız­dan do­la­yı te­şek­kür edi­yor, he­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­ka­nım.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, şu an­da so­ru­la­rı ce­vap­lan­dı­rıl­mış olan ar­ka­daş­la­rı­mız­dan sis­te­me gir­miş olan­la­rın ek­ran­da isim­le­ri gö­rü­nen ar­ka­daş­la­ra kı­sa bir açık­la­ma için söz ve­re­ce­ğim. Her ar­ka­da­şı­ma ver­miş ola­ca­ğım sü­re sa­de­ce iki da­ki­ka­dır. Bu­nu eşit ola­rak kul­la­na­ca­ğım. Sü­re­nin ta­mam­lan­ma­sı­na az bir va­kit kal­dı. Ar­ka­daş­la­rı­mı­zın mik­ro­fo­nu oto­ma­tik ola­rak ke­si­le­ce­ği için, ko­nuş­ma­la­rı­nı iki da­ki­ka­ya gö­re ayar­la­ma­la­rı­nı is­tir­ham edi­yo­rum.

Bu­yu­run Sa­yın Ün­lü­te­pe.

HA­LİL ÜN­LÜ­TE­PE (Af­yon­ka­ra­hi­sar) - Sa­yın Baş­kan, te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­na da, açık­la­ma­la­rı için te­şek­kür edi­yo­rum. Bu böl­gey­le il­gi­li Ak­şe­hir Eber Göl­le­ri Su­lak Alan Yö­ne­ti­mi Pro­je­si'ne de gös­ter­di­ği il­gi­den do­la­yı te­şek­kür edi­yo­rum. Yal­nız bu böl­ge­de, sor­muş ol­du­ğum so­ru­lar­da be­lirt­ti­ğim gi­bi, ba­lık, kuş ve ör­dek ölüm­le­ri ol­mak­ta­dır. Bu­nun kay­na­ğı ise, gün geç­tik­çe su­la­rı çe­ki­len bir göl, çev­re­de­ki sa­na­yi ku­ru­luş­la­rı­nın atık­la­rı gö­le git­mek­te­dir, bun­lar ise ölü­me se­bep ol­mak­ta­dır. Hâlbu­ki, bu­ra­sı, RAM­SAR Söz­leş­me­si'ne gö­re 33 no­lu önem­li kuş alan­la­rın­dan bi­ri­si­dir. Bu­ra­ya il­gi gös­te­ril­di­ği an­da, bu böl­ge hem ka­za­nıl­mış ola­cak hem ci­var köy­ler­de­ki ba­lık­çı­lık­la ve ka­mış­la il­gi­le­nen çift­çi­le­rin bir ka­zanç ka­pı­sı ka­pa­tıl­ma­mış ola­cak­tır.

Gös­ter­di­ği­niz il­gi­ye tek­rar te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Ün­lü­te­pe.

Sa­yın Ak­de­mir…

VE­ZİR AK­DE­MİR (İz­mir) - Sa­yın Baş­kan, çok te­şek­kür edi­yo­rum.

Sa­yın Ba­ka­nı­ma, ön­ce­lik­le so­ru­la­rı­mı­za ce­vap ver­di­ği için çok te­şek­kür edi­yo­rum, ama, ce­vap­la­rı ye­ter­li bu­la­ma­dık.

Sa­yın Ba­ka­nım, özel­lik­le, ya­ni, san­ki "bi­zim dö­ne­mi­miz­de ya­pıl­ma­mış da, biz ne ya­pa­lım" dü­şün­ce­si ben­ce uy­gun de­ğil­dir. Özel­lik­le İz­mir'de­ki çi­men­to fab­ri­ka­la­rı çev­re­si­ne bü­yük za­rar ver­mek­te­dir. Ya­ni, ka­nım­ca sa­de­ce Ba­kan­lı­ğı­nı­zın gö­re­vi, ye­ni açı­la­cak olan te­sis­le­re ruh­sat ver­mek de­ğil­dir. Ger­çek­ten o çev­re­ye bü­yük za­rar­lar ve­ren bu te­si­sin çö­zü­mü ne ola­bi­lir? Bu­nun­la il­gi­li çö­züm bul­ma­nız ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum.

Di­ğer bir so­rum ise, Nif Ça­yı'nın, me­se­la, kir­li­li­ğiy­le il­gi­li. Özel­lik­le Nif Ça­yı'nın…

BAŞ­KAN - Sa­yın Ak­de­mir, ya mik­ro­fo­na çok ya­kın du­ru­yor­su­nuz ve­ya uzak du­ru­yor­su­nuz, çün­kü, se­si­niz tam an­la­şıl­mı­yor bu­ra­dan.

VE­ZİR AK­DE­MİR (İz­mir) - Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Evet, bu­yu­run.

VE­ZİR AK­DE­MİR (İz­mir) - Di­ğer bir so­ru­nun ce­va­bı ise Nif Ça­yı'yla il­gi­li. Nif Ça­yı, şu an­da, ger­çek­ten, ya­ni, söy­le­mek­le de­ğil­dir, ora­da yağ mı akı­yor, kat­ran mı akı­yor, ne ol­du­ğu be­lir­siz su­lar ak­mak­ta­dır. O ne­den­le, bü­yük za­rar ver­mek­te­dir çev­re­ye, özel­lik­le can­lı­la­ra. Sa­de­ce ora­da ce­za kes­mey­le çö­züm ola­ma­ya­ca­ğı­na ina­nı­yo­rum.

Di­ğer, Ge­diz Neh­ri de ay­nı şe­kil­de­dir. Ya­ni, siz o ka­dar ba­sit an­lat­tı­nız ki Sa­yın Ba­ka­nım, iş­te, dört ta­ne te­sis ya­pı­lı­yor, arıt­ma te­sis­le­ri ya­pı­lı­yor. Dört ta­ne arıt­ma te­si­si­nin ya­pıl­ma­sıy­la Ge­diz Neh­ri kur­tul­mu­yor. Özel­lik­le Me­ne­men Ova­sı'nın ora­da, bı­rak ar­tık ya­ni can­lı­nın, bit­ki­nin da­hi hiç­bir şe­kil­de ya­şa­ma­dı­ğı­nı gö­rü­yo­ruz. Bu­na da kök­lü bir çö­züm üre­til­me­si la­zım di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Yi­ne, Fo­ça'da­ki Ak­de­niz fo­kuy­la il­gi­li gö­rüş­le­ri­ni­ze yi­ne ka­tıl­mı­yo­rum. O Ak­de­niz fo­ku… Ora­da­ki çev­re özel ko­ru­ma bel­ge­si, si­zin dö­ne­mi­niz­de de­ğil siz­den ön­ce­ki dö­nem­ler­de ya­pıl­mış­tı. Ama, ora­da­ki ba­kım­la il­gi­li ye­ter­li bu­la­mı­yo­ruz. Ora­ya da­ha faz­la ba­kım­la il­gi­li öde­nek ak­ta­rıl­ma­sı­nı dü­şü­nü­yor mu­su­nuz di­ye sor­muş­tum, bu ko­nu­da ge­re­ke­nin ya­pıl­ma­sı için.

Te­şek­kür edi­yo­rum, sağ olun.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ak­de­mir.

Sa­yın Ya­ka…

ALİ CUM­HUR YA­KA (Muğ­la) - Sa­yın Ba­ka­nım, ver­di­ği­niz bil­gi­ler için te­şek­kür ede­rim. An­cak, Özel Çev­re Ko­ru­ma Ku­ru­lu­nun kon­trol et­ti­ği böl­ge­ler­de­ki köy­ler­de imar du­ru­mu, imar plan­la­rı hâlâ sı­kın­tı ya­rat­mak­ta­dır. Bu­gü­ne ka­dar hiç­bir köy­de imar pla­nı uy­gu­la­na­ma­mış­tır. 2006 yı­lı­nın tem­muz ayın­da ya­pı­laş­ma ko­nu­su ikin­ci de­fa ele alın­dı­ğın­da ye­ni bir yö­net­me­lik­le, bi­raz ra­hat­la­ma ge­ti­ril­me­si­ne rağ­men, da­ha son­ra Mar­ma­ris'te ya­pı­lan "Kır­sal Alan­da Plan­la­ma" ad­lı top­lan­tı­ya ben de ka­tıl­dım, fa­kat, bu­gü­ne ka­dar on­dan da bir ne­ti­ce alın­ma­dı.

Bir de, Özel Çev­re Ko­ru­ma Ku­ru­lu bu ko­nu­da çok böl­ge kon­trol et­me­si­ne rağ­men, çok ya­kın­dan il­gi­len­di­ğim için bi­li­yo­rum, per­so­nel­de ye­ter­siz­lik var­dır. Ge­len ko­nu­lar, bü­tün imar plan­la­rı, be­le­di­ye­ler­den, köy­ler­den ge­len tüm ko­nu­lar bu Ku­rul ta­ra­fın­dan ce­vap­lan­dı­rıl­dı­ğı için ba­zı ge­cik­me­ler ol­mak­ta­dır. An­cak, Ku­rul­da­ki ar­ka­daş­la­rın iyi ni­ye­ti­ne ina­nı­yo­rum. Bu plan­la­ma ko­nu­su… Hâlâ, Muğ­la böl­ge­sin­de, sa­de­ce Özel Çev­re Ko­ru­ma Ku­ru­lu içe­ri­sin­de­ki 3.500 va­tan­da­şı­mız şu an­da ya­pı­laş­ma­dan ce­za­lı­dır. Bun­la­rın yüz­de 95'i de köy­ler­de ya­şa­yan, bu böl­ge­de ya­şa­yan in­san­lar­dır. Bu böl­ge­yi ko­rur­ken va­tan­daş­la­rı­mı­zı mağ­dur et­me­me­miz ge­re­ki­yor. Bu­na bir an ön­ce çö­züm bu­lun­ma­sı herhâlde si­zin de is­te­ği­niz di­ye dü­şü­nü­yo­rum.

Te­şek­kür edi­yo­rum, sağ olun.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ya­ka.

Sa­yın Ba­loğ­lu…

FE­Rİ­DUN FİK­RET BA­LOĞ­LU (An­tal­ya) - Sa­yın Baş­kan te­şek­kür edi­yo­rum.

Ben, bu so­ru­yu so­rar­ken şu­nu bek­le­miş­tim Sa­yın Ba­kan: An­tal­ya, or­man yan­gın­la­rı açı­sın­dan çok has­sas bir böl­ge. İki ne­den­le has­sas: Bi­rin­ci­si, ara­zi­nin yük­sek de­ğe­ri ne­de­niy­le önem ta­şı­yor. İkin­ci­si, bir tu­rizm böl­ge­si. Bu ne­den­le, or­man yan­gın­la­rı­nın ge­ti­re­ce­ği tu­rizm açı­sın­dan da olum­suz­luk­lar var. Ama, ver­di­ği­niz ya­nıt­lar bu çer­çe­ve­yi tam ola­rak sun­ma­dı.

Şim­di, An­tal­ya'da -so­ru­yu so­rar­ken üze­rin­de dur­du­ğum en önem­li hu­sus, bu ne­den­le­rin dı­şın­da- araç ye­ter­siz­li­ği ve per­so­nel ye­ter­siz­li­ğiy­di. Bu, ge­nel bir ye­ter­siz­lik ola­bi­lir, ama, An­tal­ya'nın özel şart­la­rı da­ha has­sas dav­ra­nıl­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni dü­şün­dü­rü­yor ba­na. Bu ko­nu­da ek bir ön­lem alıp al­ma­ya­ca­ğı­nı­zı öğ­ren­mek is­te­miş­tim. Çün­kü, ben, iki or­man yan­gı­nı­na da di­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım­la bir­lik­te git­tim, bi­ri­ne Sa­yın Ge­nel Baş­ka­nım De­niz Bay­kal da ka­tıl­dı. Or­man­da­ki yan­gı­nın sür­dü­ğü an­da göz­lem­le­ri­miz ol­du. Ora­da­ki per­so­ne­lin gös­ter­di­ği ola­ğa­nüs­tü ça­ba­yı, öz­ve­ri­yi, yurt­se­ver­li­ği he­pi­miz ta­bii tak­dir edi­yo­ruz, ama, ni­ha­yet in­sa­nın gü­cü sı­nır­lı. Bu­nu tek­nik imkânlar­la des­tek­le­mek ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum. Oy­sa­ki, ha­va­dan mü­da­ha­le­de ye­ter­li olun­ma­dı­ğı­nı gör­düm. Bu ko­nu­da ek bir ön­lem alı­nıp alın­ma­ya­ca­ğı­nı öğ­ren­mek is­te­miş­tim.

İkin­ci­si, 2006'da tüm Tür­ki­ye'de ya­nan or­man­lar 7 bin hek­tar­sa, ta­bii çok­tur, üzü­cü­dür, ama, git­tik­çe azal­mak­ta olu­şu da -si­zin ifa­de­niz­den an­lı­yo­rum- se­vin­di­ri­ci bir ge­liş­me­dir. Ama, An­tal­ya böl­ge­sin­de­ki asıl fe­la­ke­tin, yan­gın­dan da­ha bü­yük fe­la­ke­tin 1.500'ü aşan nok­ta­da­ki taş ocak­la­rı ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum. Si­zin bu ko­nu­da da du­yar­lı­lık gös­ter­me­ni­zi bek­li­yo­rum, gös­te­re­ce­ği­ni­zi umu­yo­rum. Çün­kü, An­tal­ya'nın 1.500 nok­ta­sın­da -hat­ta 1.500'ü çok aş­tı­ğı söy­le­ni­yor şu an­da- or­man­la­ra yö­ne­lik bir taş oca­ğı tah­ri­ba­tı var. Bu­nu da bir ara­da dü­şü­nür­sek, An­tal­ya'ya bi­raz da­ha özen­li yak­la­şıl­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni söy­le­mek is­ti­yo­rum.

Te­şek­kür edi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­loğ­lu.

Sa­yın Üs­tün, bu­yu­run.

FAH­RET­TİN ÜS­TÜN (Muğ­la) - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Baş­kan.

Sa­yın Ba­ka­nı­mın ver­di­ği bil­gi­ler­den şu­nu da sor­mak is­ti­yo­rum: Müs­te­şar yar­dım­cı­sı, ge­nel mü­dür, ge­nel mü­dür yar­dım­cı­sı­nın ka­çı çev­re ve or­man ko­nu­sun­da branş sa­hi­bi­dir?

İş­çi­le­rin sen­di­ka de­ğiş­tir­me­le­ri si­zin za­ma­nı­nız­da ol­ma­mış mı­dır?

Ay­rı­ca, Or­man Mü­hen­dis­le­ri Oda­sı Baş­ka­nı -mü­da­ha­le edil­me­di­ği­ni söy­lü­yor­su­nuz- si­zin mil­let­ve­ki­li­ni­zin bir ak­ra­ba­sı de­ğil mi­dir?

Şu an Muğ­la'da, özel­lik­le taş ve ma­den ocak­la­rın­da ke­si­len çam­lar­dan ve sa­yı­sın­dan ha­be­ri­niz var mı?

Te­şek­kür ede­rim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Üs­tün.

Sa­yın Kı­lıç, bu­yu­run.

MU­HAR­REM KI­LIÇ (Ma­lat­ya) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­ka­nım.

Ön­ce­lik­le Sa­yın Ba­ka­na ce­va­bı için te­şek­kür edi­yo­rum; an­cak, Sa­yın Ba­ka­nın ver­miş ol­du­ğu ce­vap­la­rı, şah­sen, be­nim so­ru­mun ce­va­bı ola­rak ben al­gı­la­ma­dım. Ben şöy­le sor­muş­tum: Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti va­tan­daş­la­rı­nın ABD'ye gi­der­ken par­mak iz­le­ri ve fo­toğ­raf ka­yıt­la­rı­nın alın­ma­sı du­ru­mun­da, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti de ay­nı uy­gu­la­ma­yı Ame­ri­ka'ya ya­pa­cak mı di­ye sor­muş­tum. Çün­kü, ma­ale­sef, özel­lik­le AKP dö­ne­min­de ulus­la­ra­ra­sı iliş­ki­ler­de ge­rek ABD'den ge­rek­se Av­ru­pa Bir­li­ğin­den ge­len bi­zim va­tan­daş­la­rı­mı­za kar­şı uy­gu­la­nan yan­lış uy­gu­la­ma­lar bir ce­vap bu­la­mı­yor. En ba­si­tin­den güm­rük bir­li­ği ko­nu­sun­da da. Güm­rük bir­li­ği uy­gu­la­ma­sı AB'yle sü­rü­yor. An­cak, mal­lar ser­best­çe do­la­şı­yor, AB ül­ke­le­ri­nin va­tan­daş­la­rı ra­hat­lık­la ge­li­yor­lar bi­zim ül­ke­miz­de ti­ca­ret ya­pı­yor­lar, mal­la­rı­nı sa­tı­yor­lar, pa­zar­lı­yor­lar; an­cak, bi­zim tüc­car­la­rı­mız, bi­zim, mal­la­rı­nı pa­zar­la­ya­cak es­na­fı­mız AB'ye gi­de­bil­mek için vi­ze al­mak zo­run­da ka­lı­yor. Ya­ni, be­nim bil­di­ğim, ulus­la­ra­ra­sı iliş­ki­ler­de kar­şı­lık­lı­lık esa­sı uy­gu­lan­ma­sı ge­re­kir. Ya­ni, her şe­yi on­lar ta­lep ede­cek­ler, on­lar ya­pa­cak­lar; an­cak, biz on­la­rın yap­tık­la­rı­na kar­şı bir ce­vap ve­re­me­ye­ce­ğiz! Ya­ni, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti bu du­rum­da ol­ma­ma­lı, da­ha onur­lu, da­ha dik bir dış po­li­ti­ka iz­le­me­miz ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum.

Say­gı­lar su­nu­yo­rum.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Sa­yın Ba­ka­nım, ek bir açık­la­ma ya­pa­cak mı­sı­nız?

ÇEV­RE VE OR­MAN BA­KA­NI OS­MAN PE­PE (Ko­ca­eli) - Evet Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Bu­yu­run.

ÇEV­RE VE OR­MAN BA­KA­NI OS­MAN PE­PE (Ko­ca­eli) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mı­zın so­ru­la­rı­nı ben ce­vap­la­ma­ya ça­lış­tım; fa­kat, ken­di­le­ri­ne, so­ru­la­rı­nın ce­vap­la­rı­nı da­ha taf­si­lat­lı bir şe­kil­de ya­zı­lı ola­rak gön­de­re­ce­ğim.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­ka­nım.

Bu­yu­run efen­dim.

DEV­LET BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI MEH­MET ALİ ŞA­HİN (İs­tan­bul) - As­lın­da, ver­miş ol­du­ğum ce­vap­ta Sa­yın Mil­let­ve­ki­li Ar­ka­da­şı­mın sor­du­ğu so­ru­nun ce­va­bı var­dı. "Biz de Ame­ri­kan va­tan­daş­la­rı­na vi­ze uy­gu­lu­yo­ruz." de­miş­tim. An­cak, on­la­rın, ken­di ül­ke­le­ri­ne ge­len di­ğer ül­ke va­tan­daş­la­rı­na uy­gu­la­mış ol­du­ğu ve biz­ce ka­bul edi­le­mez ba­zı uy­gu­la­ma­la­rı, Tür­ki­ye ola­rak biz, ne Ame­ri­kan va­tan­daş­la­rı­na ne baş­ka in­san­la­ra uy­gu­la­mı­yo­ruz. On­lar bir yan­lış­lık ya­par­sa, biz de ay­nı yan­lış­lı­ğı yap­ma­nın doğ­ru ol­ma­dı­ğı ka­na­atin­de­yiz.

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, söz­lü so­ru­la­rın ce­vap­lan­dı­rıl­ma­sı iş­le­mi ta­mam­lan­mış­tır.

Bir­le­şi­me on da­ki­ka ara ve­ri­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 17.14

 

 

İKİN­Cİ OTU­RUM

Açıl­ma Sa­ati: 17.30

BAŞ­KAN: Baş­kan Ve­ki­li Nev­zat PAK­DİL

KÂTİP ÜYE­LER: Ha­run TÜ­FEK­Cİ (Kon­ya), Ah­met KÜ­ÇÜK (Ça­nak­ka­le)

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin 47'nci Bir­le­şi­mi'nin İkin­ci Otu­ru­mu'nu açı­yo­rum.

Gün­de­min "Ge­nel Gö­rüş­me ve Mec­lis Araş­tır­ma­sı Ya­pıl­ma­sı­na Da­ir Ön­gö­rüş­me­ler" kıs­mı­na ge­çi­yo­ruz.

Alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce, bu kıs­mın 298'in­ci sı­ra­sın­da yer alan, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, Grup Baş­kan Ve­kil­le­ri İz­mir Mil­let­ve­ki­li Ke­mal Ana­dol, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ali To­puz ve Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ha­luk Koç'un, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı­nın için­de bu­lun­du­ğu du­rum ko­nu­sun­da; 313'ün­cü sı­ra­sın­da yer alan, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İn­ci Öz­de­mir ve 32 mil­let­ve­ki­li­nin, Ba­tı Trak­ya'da­ki Türk azın­lı­ğın so­run­la­rı ile Av­ru­pa Bir­li­ği Uyum Ko­mis­yo­nu He­ye­ti­nin böl­ge­de­ki te­mas ve in­ce­le­me­le­ri ko­nu­sun­da Ana­ya­sa'nın 98'in­ci, İç Tü­zük'ün 102 ve 103'ün­cü mad­de­le­ri uya­rın­ca bir ge­nel gö­rüş­me açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­le­ri­nin bir­lik­te ya­pı­la­cak ön gö­rüş­me­si­ne baş­lı­yo­ruz.

VI. - GEN­SO­RU, GE­NEL GÖ­RÜŞ­ME, MEC­LİS SO­RUŞ­TUR­MA­SI VE

MEC­LİS ARAŞ­TIR­MA­SI

A) ÖN­ GÖ­RÜŞ­ME­LER

1.- Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, Grup Baş­kan­ve­kil­le­ri İz­mir Mil­let­ve­ki­li K. Ke­mal Ana­dol, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Ali To­puz ve Sam­sun Mil­let­ve­ki­li Ha­luk Koç'un, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı­nın için­de bu­lun­du­ğu du­rum ko­nu­sun­da ge­nel gö­rüş­me açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (8/28)

2.- İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İn­ci Öz­de­mir ve 32 mil­let­ve­ki­li­nin, Ba­tı Trak­ya'da­ki Türk azın­lı­ğın so­run­la­rı ile AB Uyum Ko­mis­yo­nu He­ye­ti­nin böl­ge­de­ki te­mas ve in­ce­le­me­le­ri ko­nu­sun­da ge­nel gö­rüş­me açıl­ma­sı­na iliş­kin öner­ge­si (8/33)

BAŞ­KAN - Hükûmet? Bu­ra­da.

Ge­nel gö­rüş­me öner­ge­le­ri, sı­ra­sıy­la, Ge­nel Ku­ru­lun 9/5/2006 ta­rih­li 99'un­cu, 30/6/2006 ta­rih­li 123'ün­cü bir­le­şim­le­rin­de okun­duk­la­rın­dan tek­rar okut­mu­yo­rum.

İç Tü­zük'ümü­ze gö­re ge­nel gö­rüş­me açı­lıp açıl­ma­ma­sı hu­su­sun­da sı­ra­sıy­la Hükûme­te, si­ya­si par­ti grup­la­rı­na ve öner­ge­ler­de­ki bi­rin­ci im­za sa­hi­bi­ne ve­ya on­la­rın gös­te­re­ce­ği bir di­ğer im­za sa­hi­bi­ne söz ve­ri­le­cek­tir.

Ko­nuş­ma sü­re­le­ri, Hükûmet ve grup­lar için yir­mi­şer da­ki­ka, öner­ge sa­hip­le­ri için onar da­ki­ka­dır.

Ha­tip­le­rin ko­nuş­ma sü­re­le­ri­ne iti­na gös­ter­me­le­ri­ni is­tir­ham edi­yo­rum.

Şim­di, söz alan sa­yın üye­le­rin isim­le­ri­ni oku­yo­rum:

İlk söz, Hükûmet adı­na, Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Sa­yın Ab­dul­lah Gül; Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, Sam­sun Mil­let­ve­ki­li ve Grup Baş­kan Ve­ki­li Sa­yın Ha­luk Koç; Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na, Bit­lis Mil­let­ve­ki­li Edip Saf­der Gay­da­lı; öner­ge sa­hip­le­ri adı­na, Onur Öy­men, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li.

Şu an­da Baş­kan­lı­ğı­mı­za in­ti­kal edi­len ko­nuş­ma ta­lep­le­ri bun­lar­dır.

İlk söz, Hükûmet adı­na, Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Sa­yın Ab­dul­lah Gül…

Sa­yın Ba­ka­nım, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sa­yın Ba­ka­nım, sü­re­niz yir­mi da­ki­ka.

DI­ŞİŞ­LE­Rİ BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DUL­LAH GÜL (Kay­se­ri) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım; Ba­tı Trak­ya Türk­le­riy­le il­gi­li ge­nel gö­rüş­me için söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Hükûme­ti­mi­zin gö­rüş­le­ri­ni bu­ra­da ifa­de ede­ce­ğim. Her şey­den ön­ce böy­le bir gö­rüş­me­yi ta­lep eden ar­ka­daş­la­rı­ma te­şek­kür edi­yo­rum, böy­le önem­li bir ko­nu­nun Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de tar­tı­şıl­ma­sı­na fır­sat ver­miş ol­du­lar ve ay­rı­ca, özel­lik­le Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­ne te­şek­kür edi­yo­rum; çün­kü, da­ha ön­ce bu ko­nu­nun Mec­li­se ge­ti­ril­me­si­ni ar­zu et­miş­ler­di, ri­ca­mız üze­ri­ne bu­gü­ne kal­ma­sı­nı on­lar da ka­bul et­ti­ler.

Yi­ne, söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ön­ce bir üzün­tü­mü­zü de siz­ler­le pay­laş­mak is­ti­yo­rum. Bu­gün­kü uçak ka­za­sın­da ha­ya­tı­nı kay­be­den va­tan­daş­la­rı­mı­za Al­lah'tan rah­met di­li­yo­rum, bü­tün ai­le­le­ri­ne de baş­sağ­lı­ğı di­li­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Yu­na­nis­tan'la 1999 yı­lın­da baş­la­tı­lan di­ya­log ve iş bir­li­ği sü­re­ci çer­çe­ve­sin­de iki ül­ke ara­sın­da çok yön­lü iliş­ki­le­rin ger­çek­leş­ti­ril­me­si­ni amaç­la­mış­tık. Bu an­la­yış­la, Tür­ki­ye ile Yu­na­nis­tan ara­sın­da stra­te­jik or­tak­lık iliş­ki­si ge­liş­tir­me­yi he­def­li­yo­ruz. Ni­te­kim, bu yön­de önem­li adım­lar da atıl­mış­tır. Ener­ji, ti­ca­ret, ban­ka­cı­lık, tu­rizm, ulaş­tır­ma gi­bi çok çe­şit­li sek­tör­ler­de böl­ge ba­rı­şı­na ve re­fa­hı­na kat­kı­da bu­lu­na­cak iş bir­li­ği pro­je­le­ri­ne im­za at­tık. Bu ça­ba­la­rı­mı­zı sür­dür­me­ye ve so­run­la­rı­mı­za di­ya­log ve iş bir­li­ğiy­le çö­züm­ler üret­me­ye ka­rar­lı­yız.

Bu­gün­kü top­lan­tı­mı­zı, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı­nın hak­la­rı­nın ile­ri gö­tü­rül­me­si ve ha­yat­la­rı­nın iyi­leş­ti­ril­me­si yo­lun­da bir fır­sat ola­rak de­ğer­len­dir­mek ge­re­kir. Bu se­bep­le, top­lan­tı­mız­da bu ama­cın göz önün­de tu­tul­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum ve ina­nı­yo­rum ki, böy­le bir top­lan­tı­nın ne­ti­ce­sin­de, Ba­tı Trak­ya'da­ki Türk­le­rin çek­tik­le­ri sı­kın­tı­lar da­ha çok dik­ka­te ge­le­cek­tir ve on­la­rın gi­de­ril­me­si yö­nün­de de Yu­na­nis­tan Hükûme­ti üs­tü­ne dü­şen­le­ri da­ha çok ya­pa­cak­tır.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, bu­ra­da bir şe­yi de ifa­de et­mek is­ti­yo­rum: Ar­tık, bu­gün­kü dün­ya­da, ül­ke­ler, sa­de­ce be­nim so­ru­num­la ben il­gi­le­ni­rim, baş­ka ül­ke il­gi­len­mez di­ye­mez, he­le Av­ru­pa Bir­li­ği gi­bi bir top­lu­lu­ğa üye ol­muş olan bir ül­ke­nin so­run­la­rı her­kes ta­ra­fın­dan ya­kın­dan il­gi­len­di­ri­lir. Önem­li olan, bun­la­rın ya­pı­cı bir üs­lup içe­ri­sin­de ele alın­ma­sı ve bun­la­rın ya­pı­cı bir üs­lup içe­ri­sin­de dil­len­di­ril­me­si­dir, bu­gün Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de yap­mak is­te­di­ği­miz de as­lın­da bu­dur.

Ba­tı Trak­ya Müs­lü­man Türk azın­lı­ğı­nın kar­şı kar­şı­ya ol­duk­la­rı so­run­la­rın çö­zü­me ka­vuş­tu­rul­ma­sı, Türk-Yu­nan iliş­ki­le­ri gün­de­mi­nin önem­li bir mad­de­si­dir. Türk-Yu­nan di­ya­lo­ğu, soy­daş­la­rı­mı­zın ki­şi hak­la­rı­nı il­gi­len­di­ren alan­lar­da ya­şa­dı­ğı ba­zı so­run­la­rın aşıl­ma­sı­na da yar­dım­cı ol­muş­tur. An­cak, Yu­na­nis­tan'ın, özel­lik­le azın­lık hak­la­rı ola­rak ni­te­len­di­ri­le­bi­le­cek alan­lar­da her­han­gi bir açı­lım yap­mak­tan ka­çın­dı­ğı bi­lin­mek­te­dir. Yu­na­nis­tan ba­zı adım­lar at­mış­sa da, azın­lı­ğı­mı­za eşit eği­tim imkânla­rı sağ­lan­ma­sı, se­çil­miş müf­tü­le­rin ta­nın­ma­sı, Ba­tı Trak­ya va­kıf­la­rı­na yö­ne­lik ay­rım­cı uy­gu­la­ma­la­ra son ve­ri­le­rek, va­kıf­la­rın yö­ne­tim­le­ri­nin azın­lı­ğa dev­re­dil­me­si, azın­lı­ğı­mı­zın Türk kim­li­ği­nin ta­nın­ma­sı ve 19'un­cu mad­de mağ­du­ru soy­daş­la­rı­mı­zın hak­la­rı­nın ia­de­si gi­bi te­mel so­run­lar hâlen çö­züm bek­le­mek­te­dir.

Bir baş­ka de­yiş­le Yu­na­nis­tan ta­ra­fın­dan iler­le­me ola­rak ni­te­len­di­ri­len un­sur­lar, özel­lik­le İs­ke­çe, dağ­lık böl­ge­yi kap­sa­yan ge­zi re­ji­mi­nin uy­gu­la­ma­da or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­sı ile Türk azın­lı­ğı­na yö­ne­lik ay­rım­cı uy­gu­la­ma­lar­dan ba­zı­la­rı­na son ve­ril­me­sin­den iba­ret­tir. 21'in­ci yüz­yıl­da ve üs­te­lik yir­mi beş yıl­dır Av­ru­pa Bir­li­ği üye­si olan bir ül­ke­de bu uy­gu­la­ma­la­rın, kı­sıt­la­ma­la­rın mev­cu­di­ye­ti­nin iza­hı da zor­dur.

Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı ile ül­ke­miz­de­ki Rum Or­to­doks azın­lı­ğı iki ül­ke dost­lu­ğu­nun pe­kiş­ti­ril­me­sin­de köp­rü ro­lü oy­na­ma­lı­dır. Azın­lı­ğı­mı­zı Tür­ki­ye ile Yu­na­nis­tan'ı ayı­ran de­ğil, bir­leş­ti­ren bir un­sur ola­rak gö­rü­yo­ruz. Bu ne­den­le, Yu­na­nis­tan'dan, soy­daş­la­rı­mı­za 1913 Ati­na An­laş­ma­sı ve 1923 Lo­zan An­laş­ma­sı gi­bi iki­li ve çok ta­raf­lı ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma­lar ile il­gi­li Av­ru­pa Kon­se­yi söz­leş­me­le­rin­den kay­nak­la­nan hak­la­rı­nı ta­nı­ma­sı­nı ve azın­lı­ğı­mı­za Av­ru­pa Bir­li­ği norm­la­rı­na uy­gun ve Av­ru­pa Bir­li­ği stan­dart­la­rın­da ya­şa­ma ko­şul­la­rı sağ­la­ma­sı­nı bek­li­yo­ruz.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Yu­nan hükûmet­le­ri Lo­zan An­laş­ma­sı'nda kul­la­nı­lan ter­mi­no­lo­ji­ye sı­ğı­na­rak Türk azın­lı­ğı "Müs­lü­man azın­lık" ola­rak ni­te­len­dir­mek­te, ken­di­le­ri­ni "Türk" ola­rak ta­nım­la­ma­la­rı­na izin ver­me­mek­te, bu ko­nu­da ya­sal en­gel­ler çı­kar­mak­ta­dır­lar. 1927 yı­lın­da ku­rul­muş olan ve azın­lı­ğın en es­ki si­vil top­lum ku­ru­lu­şu olan İs­ke­çe Türk Bir­li­ği 1984 yı­lın­da baş­la­tı­lan hu­ku­ki sü­reç ne­ti­ce­sin­de 1995 yı­lın­da Yu­nan Yar­gı­ta­yın­ca ka­pa­tıl­mış­tır. Ay­nı nok­ta­dan ha­re­ket­le, Ro­dop Türk Ka­dın­la­rı Kül­tür Der­ne­ği­nin ku­rul­ma­sı 2005 yı­lı için­de, Ev­ros Azın­lık Genç­le­ri Der­ne­ği­nin ku­rul­ma­sı ise 2006 yı­lın­da Yu­nan Yar­gı­ta­yın­ca ya­sak­lan­mış­tır. An­cak, her üç ka­rar da azın­lık ta­ra­fın­dan Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si­ne ta­şın­mış­tır.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Ba­tı Trak­ya'da­ki soy­daş­la­rı­mız, bil­di­ği­niz üze­re, ken­di dinî li­der­le­ri olan müf­tü­le­ri­ni ken­di­le­ri seç­mek­te­dir­ler. 1913 Ati­na ve 1923 Lo­zan An­laş­ma­sı'ndan kay­nak­la­nan bu hak­kı kul­la­nan soy­daş­la­rı­mı­zın, müf­tü­le­ri­ni se­çim­le be­lir­le­me hak­kı, 1990'lı yıl­la­rın ba­şın­dan iti­ba­ren ken­di­le­rin­den alın­mış­tır. Bu­na rağ­men, İs­ke­çe'de ve Gü­mül­ci­ne'de Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı ta­ra­fın­dan se­çil­miş müf­tü­ler gö­rev yap­mak­ta­dır.

Yu­nan yö­ne­tim­le­ri­nin, geç­ti­ği­miz yıl­lar­da se­çil­miş müf­tü­ler aley­hin­de aç­mış ol­du­ğu ve mahkûmi­yet­le so­nuç­la­nan da­va­lar için de, iç hu­kuk yol­la­rı tü­ke­til­dik­ten son­ra, Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si­ne ta­şın­mış…

BAŞ­KAN - Sa­yın Ba­ka­nım, bir­kaç sa­ni­ye­ni­zi ri­ca ede­bi­lir mi­yim.

Ar­ka­daş­lar, lüt­fen… Sa­yın Ba­ka­nı­mı­zı dik­kat­le din­le­ye­lim sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri.

Bu­yu­run Sa­yın Ba­kan.

DI­ŞİŞ­LE­Rİ BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DUL­LAH GÜL (De­vam­la) - …ve Yu­na­nis­tan beş kez bu da­va­dan mahkûm ol­muş­tur. Söz ko­nu­su da­va­lar, İs­ke­çe ve Gü­mül­ci­ne Müf­tü­le­ri­nin dinî bay­ram­lar ile kut­sal gün­ler ve­si­le­siy­le ya­yın­la­dık­la­rı me­saj­lar­dan yo­la çı­ka­rak, se­çil­miş müf­tü­le­rin, atan­mış resmî müf­tü­le­re rağ­men gö­re­vi gas­bet­tik­le­ri ge­rek­çe­siy­le açıl­mış­tır. Bil­di­ği­niz gi­bi, Yu­na­nis­tan ta­ra­fın­dan de­fa­lar­ca ha­pis ce­za­sı­na çarp­tı­rı­lan İs­ke­çe Müf­tü­sü Mer­hum Meh­met Emin Aga al­tı ay ce­za­evin­de yat­mış­tır. Bu ve­si­ley­le, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı­nın hak­lı da­va­sı için yıl­lar­ca yıl­ma­dan, kor­ku­suz­ca sa­va­şan mer­hum Müf­tü Meh­met Emin Aga'yı bir kez da­ha rah­met­le an­mak is­ti­yo­rum. Yi­ne, bu ve­si­ley­le, Ba­tı Trak­ya da­va­sı­nın bü­yük kah­ra­man­la­rın­dan Sa­dık Ah­met'i de rah­met­le anı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Av­ru­pa Kon­se­yi De­le­ge­ler Ko­mi­te­si, geç­ti­ği­miz haf­ta­lar­da, Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si­nin se­çil­miş müf­tü­ler le­hin­de ver­di­ği ka­ra­rı Yu­na­nis­tan'ın uy­gu­la­ma­sı­nı ta­lep et­miş ve Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si­nin iç­ti­hat­la­rı­na uy­gun bi­çim­de ha­re­ket et­me­le­ri­ni sağ­la­ya­cak ön­lem­le­ri ive­di­lik­le al­ma­la­rı­nı ta­lep et­miş­tir. Bil­di­ği­niz gi­bi, Yu­na­nis­tan da Av­ru­pa Kon­se­yi­nin bir üye­si­dir. Do­la­yı­sıy­la, ora­da­ki De­le­ge­ler Ko­mi­te­si­nin bu çağ­rı­sı­na, ümit edi­yo­ruz ki, kı­sa sü­re içe­ri­sin­de uya­cak­lar­dır.

9 Ey­lül 2006 ta­ri­hin­de ve­fat eden İs­ke­çe Müf­tü­sü Meh­met Emin Aga'nın ye­ri­ne, Ba­tı Trak­ya Türk Azın­lı­ğı Da­nış­ma Ku­ru­lu ta­ra­fın­dan alı­nan ka­rar uya­rın­ca 31 Ara­lık 2006 gü­nü bay­ram na­ma­zı ön­ce­sin­de ca­mi­ler­de ya­pı­lan se­çim­ler ne­ti­ce­sin­de Ah­met Me­te se­çil­miş­tir. Yu­na­nis­tan'ı, di­ğer alan­lar­da ol­du­ğu gi­bi dinî öz­gür­lük­ler ala­nın­da da yü­rür­lük­te­ki an­laş­ma­lar ile Av­ru­pa Bir­li­ği ve Av­ru­pa Kon­se­yi stan­dart­la­rı­na uy­ma­ya ve bu me­yan­da Ba­tı Trak­ya Türk ce­ma­ati­nin se­çil­miş müf­tü­sü­nü ta­nı­ya­rak, Türk azın­lı­ğın ar­zu­su hi­la­fı­na sür­dür­dü­ğü atan­mış müf­tü uy­gu­la­ma­sı­na son ver­me­ye da­vet edi­yo­rum.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı men­su­bu olup, Yu­nan Va­tan­daş­lık Ya­sa­sı'nın ırk­çı­lık esa­sı­na da­ya­lı 19'un­cu mad­de­si­nin yü­rür­lük­te kal­dı­ğı 1955-1998 yıl­la­rı ara­sın­da ço­ğu soy­da­şı­mız ol­mak üze­re on bin­ler­ce ki­şi Yu­nan va­tan­daş­lı­ğın­dan çı­kar­tıl­mış­lar­dır. Biz­zat resmî yet­ki­li­le­rin geç­miş­te yap­tık­la­rı açık­la­ma­la­ra gö­re bu ra­kam 50 bin ci­va­rın­da­dır, bi­zim tah­mi­ni­mi­ze gö­re de 60 bin ci­va­rın­da­dır. Bu soy­daş­la­rı­mı­zın bir kıs­mı Türk va­tan­daş­lı­ğı­na, ba­zı­la­rı ise ya­şa­mak­ta ol­duk­la­rı Ba­tı Av­ru­pa ül­ke­le­ri va­tan­daş­lı­ğı­na geç­miş­ler­dir. An­cak, va­tan­sız sta­tü­sün­de çok sa­yı­da soy­da­şı­mız bu­lun­mak­ta­dır. Hat­ta, ba­zı soy­daş­la­rı­mı­zın Av­ru­pa Bir­li­ği mük­te­se­ba­tı hi­la­fı­na baş­ka bir Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­sin­de ça­lı­şır­ken Yu­nan va­tan­daş­lı­ğı­nı kay­bet­tik­le­ri de tes­pit edil­miş­tir.

Va­tan­sız du­rum­da­ki soy­daş­la­rı­mız­dan baş­la­mak üze­re, söz ko­nu­su mad­de­nin uy­gu­lan­ma­sıy­la, va­tan­daş­lık­tan çı­kar­tı­lan ve bu ne­den­le Av­ru­pa Bir­li­ği üye­si ül­ke va­tan­da­şı ol­mak­tan kay­nak­la­nan hak­la­rın­dan da yok­sun bı­ra­kı­lan soy­daş­la­rı­mı­zın Yu­nan va­tan­daş­lı­ğı­na ge­ri alın­ma­la­rı Yu­na­nis­tan'ın yü­küm­lü­lü­ğü­dür. Yu­na­nis­tan'ın bu ko­nu­da ata­ca­ğı adım­lar­la, Av­ru­pa Bir­li­ği üye­si bir ül­ke­de hu­ku­kun üs­tün­lü­ğü il­ke­si­nin ge­çer­li olup ol­ma­dı­ğı da sı­nan­mış ola­cak­tır. Bu iti­bar­la, Yu­na­nis­tan'ın, son dö­nem­de, hâlen ül­ke­de va­tan­sız sta­tü­sün­de ya­şa­mak­ta olan 41 soy­da­şı­mı­zın va­tan­daş­lı­ğı­nın ia­de edi­le­ce­ği, 18 baş­vu­ru­nun ise en kı­sa sü­re­de olum­lu bi­çim­de so­nuç­lan­dı­rı­la­ca­ğı yö­nün­de­ki açık­la­ma­la­rı­nı ye­ter­li gör­me­mek­te­yiz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, azın­lı­ğın çö­züm bek­le­yen en önem­li so­run­la­rın­dan bi­ri de eği­tim so­ru­nu­dur. Yu­nan yö­ne­tim­le­ri, uzun yıl­lar bo­yun­ca göç et­tir­me­ye, göç et­me­yen­le­ri ise asi­mi­le et­me­ye ça­lış­tı­ğı Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı­nı eği­tim ba­kı­mın­dan da ge­ri bı­rak­tır­ma­ya ça­lış­mak­ta­dır. Bu­gün, Ba­tı Trak­ya azın­lık okul­la­rın­da, mec­bu­ri te­mel eği­tim, Yu­na­nis­tan'da­ki do­kuz yı­lın ak­si­ne, al­tı yıl­dır. Hâli­ha­zır­da nü­fu­su­nun ya­rı­sı soy­daş­lar­dan olu­şan Gü­mül­ci­ne'de 1 azın­lık or­ta­okul ve li­se kar­şı­lı­ğı 25 Yu­nan dev­let or­ta­okul ve li­se­si, soy­daş­la­rın nü­fu­sun yüz­de 45'ini oluş­tur­du­ğu İs­ke­çe'de ise 1 azın­lık li­se­si­ne kar­şın 37 Yu­nan dev­let li­se­si bu­lun­mak­ta­dır. Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı tem­sil­ci­le­ri­nin söz ko­nu­su azın­lık okul­la­rı­nın ka­pa­si­te­le­ri­nin ge­niş­le­til­me­si ta­le­bi­ne da­hi olum­lu ya­nıt ver­me­dik­le­ri bi­lin­mek­te­dir. Bu­na kar­şı­lık, Yu­nan yö­ne­ti­mi­nin, bu eği­tim yı­lın­da pi­lot böl­ge ola­rak Ba­tı Trak­ya'da­ki ba­zı Yu­nan li­se­le­rin­de baş­la­tı­lan seç­me­li Türk­çe der­si uy­gu­la­ma­sı­nı azın­lık eği­ti­min­de bir ham­le ola­rak gös­ter­mek eği­li­mi için­de ol­du­ğu da göz­len­mek­te­dir. An­cak, azın­lı­ğı­mı­zın Yu­na­nis­tan Hükûme­tin­den te­mel bek­len­ti­si, mev­cut 2 li­se­nin imkânla­rı­nın ge­liş­ti­ril­me­si­ne ve ye­ni azın­lık okul­la­rı­nın ku­rul­ma­sı­na izin ver­me­si­dir.

Ba­tı Trak­ya'da­ki azın­lık okul­la­rın­da, Yu­na­nis­tan ta­ra­fın­dan, pe­da­go­jik açı­dan dü­ze­yi ye­ter­li ol­ma­yan, iki yıl­lık Se­la­nik Pe­da­go­ji Aka­de­mi­si me­zu­nu, ne Türk­çe­ye ne de Yu­nan­ca­ya ye­ter­li de­re­ce­de hâkim ol­ma­yan öğ­ret­men­le­rin gö­rev­len­di­ri­li­yor ol­ma­la­rı eği­tim dü­ze­yi­nin dü­şük ol­ma­sı­nın bir baş­ka ne­de­ni­dir ve bu­ra­da­ki asıl se­bep de, di­rekt ve­ya do­lay­lı yol­dan ora­da­ki Türk soy­daş­la­rı­mı­zın eği­tim­le­ri­nin dü­şük tu­tul­ma­sı ve bu şe­kil­de asi­mi­le edil­me­le­ri­dir.

1951 ta­rih­li Türk-Yu­nan Kül­tür An­laş­ma­sı çer­çe­ve­sin­de ve mü­te­ka­bi­li­yet uya­rın­ca kon­ten­jan öğ­ret­men­le­ri gön­de­ril­mek­te ise de, bun­la­rın sa­yı­sı, İs­tan­bul'da Rum azın­lı­ğın sa­yı­sı­nın azal­dı­ğı ba­ha­ne­siy­le Yu­na­nis­tan ta­ra­fın­dan on al­tı ola­rak sı­nır­lan­dı­rıl­mış­lar­dır.

Yu­na­nis­tan'ı, hâli­ha­zır­da sa­yı­la­rı on bin­den faz­la olan soy­daş öğ­ren­ci­ye, Yu­na­nis­tan or­ta­la­ma­sıy­la eş­de­ğer dü­zey­de azın­lık eği­ti­mi sağ­la­ma­ya da­vet edi­yo­ruz. Bu­nun, Lo­zan An­laş­ma­sı'na ila­ve­ten eği­tim­de eşit imkân sağ­lan­ma­sı pren­si­bi­nin de bir ge­re­ği ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­ruz ve ay­rı­ca Av­ru­pa Bir­li­ği üye­si bir ül­ke­ye de ya­kış­tır­mı­yo­ruz.

Esa­sen, böl­ge­de­ki azın­lık eği­ti­mi­nin dü­ze­yi­nin dü­şük­lü­ğü, soy­daş öğ­ren­ci­le­re, Yu­nan üni­ver­si­te­le­rin­de sağ­la­nan yüz­de 5'lik kon­ten­ja­nın et­kin kul­la­nı­mı­nı en­gel­le­mek­te ve üni­ver­si­te­le­re kay­do­lan öğ­ren­ci­le­rin önem­li bir kıs­mı yük­se­köğ­re­nim­le­ri­ni ta­mam­la­ya­ma­mak­ta­dır­lar.

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - Yüz­de 0,5 Sa­yın Ba­kan,

DI­ŞİŞ­LE­Rİ BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DUL­LAH GÜL (De­vam­la) - Hükûme­ti­miz dö­ne­min­de, Ba­tı Trak­ya­lı soy­daş­la­rı­mı­za, ül­ke­miz­de­ki yük­se­köğ­re­tim ku­rum­la­rın­da sağ­la­nan eği­tim imkânla­rı­nın ge­niş­le­til­me­si­ne yö­ne­lik ön­lem­ler alın­mış­tır. Bu alan­da­ki ça­ba­la­rı­mız de­vam et­mek­te­dir. Bu alan­da kar­şı­la­şı­lan önem­li bir so­run, ül­ke­miz üni­ver­si­te­le­rin­den me­zun olan soy­daş­la­rı­mı­zın dip­lo­ma­la­rı­nın denk­li­ği­nin ta­nın­ma­sı ko­nu­sun­da Yu­na­nis­tan'ın çı­kar­dı­ğı so­run­lar­dır. Bu ne­den­le, bir­çok soy­da­şı­mız, mes­lek­le­ri ha­ri­cin­de­ki dal­lar­da ça­lış­mak zo­run­da bı­ra­kıl­mak­ta­dır­lar ve bu ko­nu­da da Yu­na­nis­tan ile yo­ğun bir te­mas hâlin­de­yiz.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, 1967'de Yu­na­nis­tan'da as­kerî cun­ta­nın iş ba­şı­na gel­me­siy­le bir­lik­te, Ba­tı Trak­ya'da­ki Os­man­lı dö­ne­min­den kal­ma Türk va­kıf ida­re­le­ri­nin yö­ne­ti­mi azın­lı­ğın elin­den alın­mış­tır. Ara­dan ge­çen kırk yıl için­de, ma­ale­sef, bu du­rum de­ğiş­me­den, bu­gü­ne ka­dar de­vam et­miş­tir. Ba­tı Trak­ya'da­ki Müs­lü­man azın­lı­ğa ait va­kıf­la­rın ve bun­la­rın ser­vet­le­ri­nin ida­re­si ve kul­la­nıl­ma­sı­na iliş­kin 1091 ve 1980 ta­rih­li Va­kıf­lar Ya­sa­sı, ay­rım­cı ni­te­li­ğiy­le, hem Lo­zan'a hem de ulus­la­ra­ra­sı dü­zey­de ka­bul gör­müş olan azın­lık hak­la­rı­na ay­kı­rı­dır. Yu­na­nis­tan, Ba­tı Trak­ya'da­ki soy­daş­la­rı­mı­za, an­laş­ma­lar­dan kay­nak­la­nan azın­lık hak­la­rı­nı ver­mek yü­küm­lü­lü­ğü al­tın­da­dır ve bu yü­küm­lü­lü­ğü ger­çek­leş­tir­me­le­ri­ni bek­li­yo­ruz.

Ata ya­digârı Os­man­lı-Türk va­kıf­la­rı­na ait mal­la­rın, Yu­nan yö­ne­tim­le­rin­ce atan­mış ida­re­ler ta­ra­fın­dan ka­mu­laş­tır­ma, ver­gi borç­la­rı gi­bi ba­ha­ne­ler­le da­ha faz­la yağ­ma­lan­ma­sı­nın ön­le­ne­bil­me­si­ni te­mi­nen ge­rek­li ça­lış­ma­lar ya­pıl­mak­ta­dır. Bu ko­nu­da si­vil top­lum ör­güt­le­ri­miz ta­ra­fın­dan yü­rü­tü­len fa­ali­yet­ler de mem­nu­ni­yet­le iz­len­mek­te­dir.

De­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Hükûme­ti­miz, tüm bu so­run­la­rın aşıl­ma­sı yö­nün­de Yu­na­nis­tan ma­kam­la­rı nez­din­de en üst dü­zey­de gi­ri­şim­ler­de bu­lun­ma­ya de­vam ede­cek­tir. Ge­rek be­nim zi­ya­ret­le­rim ge­rek Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­zın zi­ya­ret­le­ri ge­rek­se di­ğer ba­kan ar­ka­daş­la­rı­mı­zın zi­ya­ret­le­rin­de­ki önem­li ko­nu­lar­dan bi­ri­si da­ima bu ol­muş­tur.

Azın­lık so­run­la­rı­nı Yu­na­nis­tan'la gö­rüş­me­ye ha­zı­rız. Bu­nu, ken­di­le­ri­ne da­ima söy­le­mi­şiz­dir. Ay­nı za­man­da, Av­ru­pa Bir­li­ği va­tan­da­şı olan Ba­tı Trak­ya­lı soy­daş­la­rı­mı­za hâli­ha­zır­da sağ­lan­mak­ta olan azın­lık hak­la­rı­nın, Av­ru­pa Bir­li­ği stan­dart­la­rı­nın çok ge­ri­sin­de ol­du­ğu­nu bir kez da­ha vur­gu­la­mak is­ti­yo­rum.

Yu­na­nis­tan'da, Tür­ki­ye'de ve­ya üçün­cü ül­ke­ler­de ya­şa­mak­ta olan Ba­tı Trak­ya­lı soy­daş­la­rı­mı­zın hak­lı da­va­la­rı­nı ve ta­lep­le­ri­ni Ba­tı ka­mu­oyu­na du­yu­ra­bil­me­le­ri için, si­vil top­lum ör­güt­len­me­le­ri­ni et­kin bi­çim­de kul­lan­ma­la­rı ge­rek­ti­ği­ni de göz­lem­li­yo­ruz.

Bu bağ­lam­da, Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri Da­ya­nış­ma Der­ne­ği ta­ra­fın­dan 16-17 Ey­lül 2006 ta­ri­hin­de İs­tan­bul'da dü­zen­le­nen V. Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri Ku­rul­ta­yı, tüm bu so­run­la­rın, aka­de­mis­yen­ler, soy­daş tem­sil­ci­le­ri ve si­vil top­lum ör­güt­le­ri ta­ra­fın­dan et­raf­lı­ca ele alın­ma­sı­na ve çö­züm öne­ri­le­ri üret­me­si­ne kat­kı­da bu­lun­muş­tur. Bu Ku­rul­ta­yın ilk de­fa ge­niş bir ka­tı­lım­la dü­zen­len­me­sin­den bü­yük bir mem­nu­ni­yet duy­duk. Bil­di­ği­niz gi­bi Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız da ilk de­fa bu Ku­rul­ta­yın açı­lı­şı­na ka­tıl­dı­lar, Ku­rul­tay de­le­ge­le­ri­ne, Hükûme­ti­mi­zin, azın­lı­ğı­mı­za yö­ne­lik güç­lü des­te­ği­ni ora­da vur­gu­la­dı­lar.

Hükûme­ti­miz dö­ne­min­de Ba­tı Trak­ya'ya yö­ne­lik üst dü­zey zi­ya­ret­ler­de sağ­la­nan ar­tış, biz­le­re, soy­daş­la­rı­mı­zın so­run­la­rı­nı da­ha iyi an­la­ma imkânı sağ­la­mış­tır. Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­zın Ma­yıs 2004'te Ba­tı Trak­ya'ya yap­tı­ğı zi­ya­ret el­li iki yıl ara­dan son­ra ya­pı­lan ilk üst dü­zey zi­ya­ret ol­muş­tur.

Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mız, böl­ge­ye yap­tı­ğı bu zi­ya­ret sa­ye­sin­de soy­daş­la­rı­mı­zı din­le­mek ve so­run­la­rı­nı ye­rin­de göz­le­mek imkânı­nı bul­muş ve bu­nu Yu­nan ma­kam­la­rıy­la da pay­laş­mış­tır. Bu me­yan­da, ay­rı­ca, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si Av­ru­pa Bir­li­ği Uyum Ko­mis­yo­nu­nun 2006 ya­zın­da, Ada­let Ba­ka­nı Sa­yın Çi­çek'in Ocak 2006'da yap­mış ol­du­ğu zi­ya­ret­le­ri özel­lik­le vur­gu­la­mak is­te­rim.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Ba­ka­nım.

DI­ŞİŞ­LE­Rİ BA­KA­NI VE BAŞ­BA­KAN YAR­DIM­CI­SI AB­DUL­LAH GÜL (De­vam­la) - Dev­let Ba­ka­nı­mız Sa­yın Meh­met Ay­dın, mer­hum Aga'nın ce­na­ze tö­re­ni ve­si­le­siy­le geç­ti­ği­miz ey­lül ayın­da böl­ge­yi zi­ya­ret et­miş­tir. Di­ya­net İş­le­ri Baş­ka­nı­mız Sa­yın Ali Bar­da­koğ­lu ise yir­mi üç yıl ara­dan son­ra 2005'te böl­ge­yi zi­ya­ret ede­rek ra­ma­zan ayın­da soy­daş­la­rı­mız­la ku­cak­laş­mış­tır. Ben de son ola­rak 2006 Ma­yıs ayın­da, Bur­sa'da, tüm Bal­kan­lar'da­ki soy­daş ve göç­men der­nek­le­ri­mi­zin yö­ne­tim ku­rul­la­rıy­la bir top­lan­tı ya­pa­rak bü­tün bu so­run­la­rı ve çö­züm yol­la­rı­nı ele al­mı­şım­dır.

Bun­la­rın dı­şın­da, Hükûme­ti­miz dö­ne­min­de, çe­şit­li ku­rum ve ku­ru­luş­la­rı­mız ta­ra­fın­dan, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğın­dan ge­len ta­lep­ler doğ­rul­tu­sun­da oluş­tu­ru­lan he­yet­ler ara­cı­lı­ğıy­la dü­zen­le­nen kül­tü­rel fa­ali­yet­ler ile eği­tim amaç­lı et­kin­lik­ler ni­te­lik ve ni­ce­lik ola­rak ge­niş­le­til­miş­tir. Böl­ge­ye, ay­rı­ca, so­run­la­rın ye­rin­de tes­pi­ti­ne yö­ne­lik uz­man zi­ya­ret­le­ri de ger­çek­leş­ti­ril­mek­te­dir.

Türk-Yu­nan ya­kın­laş­ma­sı çer­çe­ve­sin­de, özel­lik­le, İs­ke­çe Dağ­lık Böl­ge­si'nde­ki ge­zi re­ji­mi­nin kal­dı­rıl­mış ol­ma­sı Gü­mül­ci­ne Baş­kon­so­los­lu­ğu­mu­zun tüm soy­daş­la­rı­mı­za ulaş­ma­sı­na ve so­run­la­rı­nı da­ha ya­kın­dan göz­lem­le­ye­bil­me­le­ri­ne de imkân sağ­la­mış­tır. Ba­tı Trak­ya­lı soy­daş­la­rı­mı­zın ma­ruz kal­dık­la­rı in­san ve azın­lık hak­la­rı ih­lal­le­ri, Bir­leş­miş Mil­let­ler, Av­ru­pa Kon­se­yi, AGİT, Av­ru­pa Bir­li­ği ve İs­lam Kon­fe­ran­sı Ör­gü­tü gi­bi ulus­la­ra­ra­sı ör­güt­le­rin gün­de­mi­ne ta­şı­ya­rak bir Av­ru­pa Bir­li­ği ül­ke­sin­de AB mük­te­se­ba­tıy­la ko­run­du­ğu var­sa­yı­lan azın­lı­ğı­mı­zın ya­şa­dı­ğı sı­kın­tı­la­rın dün­ya ka­mu­oyu­na an­la­tıl­ma­sı­na ih­ti­yaç var­dır. Bu yön­de­ki ça­ba­la­rı des­tek­li­yo­ruz. Ay­rı­ca, soy­daş­la­rı­mı­zın, iki­li ve çok ta­raf­lı ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma­lar­dan do­ğan in­san ve azın­lık hak­la­rı­nı kul­la­na­bil­me­le­ri için, ulus­la­ra­ra­sı yar­gı me­ka­niz­ma­la­rı­na gi­de­rek, da­ha faz­la kul­lan­mak eği­li­min­de ol­duk­la­rı­nı da mem­nu­ni­yet­le gö­rü­yo­ruz.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Ba­tı Trak­ya'nın ne­den Av­ru­pa Bir­li­ği­nin en ge­ri kal­mış böl­ge­si ol­du­ğu, bu­na rağ­men Yu­na­nis­tan ge­ne­lin­de Av­ru­pa Bir­li­ği fon­la­rın­dan ya­rar­lan­ma ba­kı­mın­dan ne­den en son sı­ra­da yer al­dı­ğı ve ne­den hâlâ soy­daş­la­rı­mı­zın te­mel ge­çim kay­na­ğı­nın Av­ru­pa Bir­li­ği ta­ra­fın­dan süb­van­si­yo­nu­na önü­müz­de­ki yıl­lar­da ted­ri­cen son ve­ri­le­cek olan tü­tün ta­rı­mı ol­du­ğu, Yu­na­nis­tan ma­kam­la­rı­na yö­nelt­ti­ği­miz so­ru­lar ara­sın­da yer al­mak­ta­dır.

Bü­tün bun­lar dik­ka­te alın­dı­ğın­da, Ba­tı Trak­ya'da­ki soy­daş­la­rı­mı­zın bu­lun­du­ğu böl­ge­le­re çok da­ha faz­la mad­di yar­dım­la­rın ya­pıl­ma­sı, ora­da­ki alt­ya­pı­nın ge­liş­ti­ril­me­si, Av­ru­pa Bir­li­ği fon­la­rın­dan, ora­da­ki, Yu­na­nis­tan va­tan­da­şı olan soy­daş­la­rı­mı­zın çok da­ha fay­da­lan­dı­rıl­ma­la­rı ge­rek­mek­te­dir. Bu­nun, sa­de­ce Yu­na­nis­tan ta­ra­fın­dan de­ğil, Av­ru­pa Bir­li­ği ta­ra­fın­dan da gö­ze­til­me­si ve göz­lem­len­me­si ge­rek­mek­te­dir. Ümit edi­yo­ruz ki, bu­ra­da­ki bu top­lan­tı­lar ve bu tar­tış­ma­lar her­ke­sin gö­zü­nü çok da­ha faz­la aça­cak­tır. Bi­zim bu­ra­da­ki ni­ye­ti­miz ve­ya bu tar­tış­ma­yı bu­ra­ya ta­şı­yan de­ğer­li mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mın asıl ni­ye­ti de bu­dur. Av­ru­pa Bir­li­ği­nin bir böl­ge­si var­dır. Ora­da ya­şa­yan bel­li bir soy­dan ge­len in­san­lar var­dır. Bun­lar, san­ki Av­ru­pa Bir­li­ğin­de de­ğil­miş gi­bi, san­ki Av­ru­pa Bir­li­ği­ne üye olan bir ül­ke­de de­ğil­miş gi­bi mu­ame­le­ye ta­bi tu­tul­mak­ta­dır­lar. Do­la­yı­sıy­la, dik­kat­le­rin bu­ra­ya çe­kil­me­si ve bu şe­kil­de bu­ra­da­ki hak­sız­lık­la­rın so­na er­di­ril­me­si­ni ta­bii ki ar­zu et­mek­te­yiz. Bu, ay­nı za­man­da Yu­na­nis­tan'ın da bir şe­re­fi­dir, çün­kü ora­da ya­şa­yan bi­zim soy­daş­la­rı­mız on­la­rın va­tan­da­şı­dır, ken­di va­tan­daş­la­rı­na da bir ay­rım­cı­lık içe­ri­sin­de ol­ma­ma­la­rı ge­re­kir.

Azın­lı­ğı­mı­zın böl­ge­de mü­ref­feh bi­çim­de var­lı­ğı­na de­vam ede­bil­me­si için, eği­tim ve eko­no­mik so­run­la­rın ive­di­lik­le çö­zül­me­si ge­rek­ti­ği­nin bi­lin­cin­de­yiz. Bu yön­de­ki ça­ba­la­rı­mı­za önü­müz­de­ki dö­nem­de da­ha da hız ver­me­ye ka­rar­lı­yız. Şüp­he­siz ki, tüm bu so­run­la­rın çö­zü­mü yö­nün­de, Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin ses­le­ri­ni du­yu­ra­bil­me­le­ri için, si­ya­si ha­ya­ta ka­tı­lım­da kar­şı­la­şı­lan eşit­siz­lik­le­rin aşıl­ma­sı da önem arz et­mek­te­dir. Bu, ay­nı za­man­da, azın­lı­ğın kül­tü­rel ve et­nik kim­li­ği­nin ko­run­ma­sı­nın da ga­ran­ti­si ola­cak­tır. Yu­na­nis­tan'ı, he­nüz onay­la­ma­mış ol­mak­la be­ra­ber, 1997'de im­za­la­dı­ğı Av­ru­pa Kon­se­yi Ulu­sal Azın­lık­la­rın Ko­run­ma­sı Çer­çe­ve Söz­leş­me­si'ne ay­kı­rı uy­gu­la­ma­la­ra son ve­re­rek, her za­man ül­ke­le­ri­nin re­fa­hı için ça­lı­şan ve sa­dık bi­rer Yu­nan va­tan­da­şı olan soy­daş­la­rı­mı­zın re­fah ve mut­lu­lu­ğu için ge­re­ken ön­lem­le­ri ge­cik­mek­si­zin al­ma­ya da­vet edi­yo­ruz. Ba­tı Trak­ya­lı soy­daş­la­rı­mız, Yu­na­nis­tan va­tan­da­şı ol­ma­nın so­rum­lu­luk­la­rı için­de ha­re­ket et­mek­te­dir­ler. An­cak, bu, soy­daş­la­rı­mı­zın hak­la­rı­na sa­hip çık­ma­ya­cak­la­rı an­la­mı­na da gel­me­me­li­dir, hak­la­rı­nı ta­bii ki so­nu­na ka­dar ara­ya­cak­lar­dır ve ken­di­le­ri­ne kar­şı ya­pı­lan hak­sız­lık­la­rın gi­de­ril­me­si için ta­bii ki so­nu­na ka­dar mü­ca­de­le ede­cek­ler­dir. Her şey­den ön­ce, Lo­zan Ba­rış An­laş­ma­sı'yla gü­ven­ce al­tı­na alı­nan kim­lik­le­ri­ni ve azın­lık hak­la­rı­nı, meş­ru ze­min­de ko­ru­mak du­ru­mun­da­dır­lar.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, Tür­ki­ye, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı­na bu an­la­yış­la bak­mak­ta ve me­se­le­le­ri­ne bu an­la­yış­la sa­hip çık­mak­ta­dır. Ko­nuş­ma­mın ba­şın­da da söy­le­di­ğim gi­bi, bu azın­lık­la­rı, ya­ni ge­rek Yu­na­nis­tan'da­ki soy­daş­la­rı­mı­zı ge­rek­se Tür­ki­ye'de­ki Rum­la­rı -ki, on­lar bi­zim va­tan­daş­la­rı­mız­dır- as­lın­da, her iki ül­ke ara­sın­da­ki di­ya­lo­ğun ge­liş­me­si, iş bir­li­ği­nin ge­liş­me­si ve kar­şı­lık­lı çı­ka­rın ge­liş­me­si için köp­rü ola­rak gö­rü­yo­ruz. Yu­na­nis­tan'ın da bu­nu böy­le gör­me­si­ni te­men­ni edi­yo­ruz ve bu hak­sız­lık­la­rın bir an ön­ce gi­de­ril­me­si için ge­rek­li adım­la­rı at­ma­la­rı­nı ken­di­le­rin­den bek­li­yo­ruz.

He­pi­ni­ze say­gı­lar su­nu­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Ba­ka­nım.

Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Gru­bu adı­na, Sam­sun Mil­let­ve­ki­li ve Grup Baş­kan Ve­ki­li Sa­yın Ha­luk Koç.

Sa­yın Koç, bu­yu­run. (Al­kış­lar)

CHP GRU­BU ADI­NA HA­LUK KOÇ (Sam­sun) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Sa­yın Ba­ka­nın, ge­nel gö­rüş­me öner­ge­si­nin ve­ril­me­si nok­ta­sın­da ön­cü­lük yap­tı­ğı için, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si­ne dö­nük iyi ni­yet ifa­de eden söz­le­ri için ken­di­si­ne te­şek­kür edi­yo­rum. Ulu­sal bir ko­nu­dur. Bu ko­nu­da tüm Mec­li­sin, tüm si­ya­si par­ti­le­rin ken­di üzer­le­ri­ne dü­şen du­yar­lı­lık içe­ri­sin­de ko­nu­yu gün­de­me ta­şı­ya­cak­la­rı­na inan­cı­mı, ko­nuş­ma­ma baş­la­ma­dan ön­ce, be­lirt­mek is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ben mah­cup vur­gu­lar­la ko­nuş­ma­ya­ca­ğım. Dip­lo­mat de­ği­lim. Hal­kın seç­ti­ği bir mil­let­ve­ki­li­yim. Dip­lo­ma­si ala­nın­da ve Dı­şiş­le­ri Ba­kan­lı­ğın­da da bir gö­re­vim yok. Tür­ki­ye'de bir se­çim böl­ge­sin­den, hal­kın oy­la­rıy­la se­çi­len bir mil­let­ve­ki­li­yim ve o se­çim böl­ge­sin­de, yak­la­şık 100 bi­ne ya­kın, Ba­tı Trak­ya'dan mü­ba­de­le so­nun­da yer­le­şen in­san­la­rın ya­şa­dı­ğı Sam­sun'dan mil­let­ve­ki­li­yim. Halk gi­bi ko­nu­şa­ca­ğım. Ba­zı… Ki, bu kür­sü­yü çok kul­lan­dım, üni­ver­si­te­den de alış­kı­nım, he­ye­can­lan­ma gi­bi bir duy­gum yok, ama, bu­gün he­ye­can­lı­yım, duy­gu­la­rım da bi­raz da­ha fark­lı. Ba­zı ko­nu­la­rın bu­ra­da ge­rek­ti­ği şe­kil­de ifa­de edil­me­si şan­sı­nı iyi kul­lan­mak is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, he­men baş­lan­gıç­ta, Türk-Yu­nan dost­lu­ğu­na ina­nan bir in­san ol­du­ğu­mu da söy­le­ye­rek baş­la­mak is­ti­yo­rum. Türk-Yu­nan dost­lu­ğu­na ina­nı­yo­rum. Ya­pay, il­kel kor­ku po­li­ti­ka­la­rı­nın esi­ri ol­ma­yan in­san­la­rın her iki ül­ke­de de çok sa­yı­da bu­lun­du­ğu­na ina­nı­yo­rum. Her iki ül­ke de fa­şist bas­kı dö­nem­le­ri ge­çir­di. Her iki ül­ke­de de de­mok­ra­si­nin as­kı­ya alın­dı­ğı, ki­şi­sel hak ve öz­gür­lük­le­rin kı­sıt­lan­dı­ğı ka­ran­lık dö­nem­ler ya­şan­dı. Bun­lar, ta­ri­hin say­fa­la­rın­da, bir ger­çek. Ama, bu­gün ge­li­nen nok­ta­da, evet, Türk-Yu­nan dost­lu­ğu var­dır -ki, bu söz­le­rim, Ba­tı Trak­ya'da­ki bir ba­sın top­lan­tı­sın­dan son­ra ye­rel Ba­tı Trak­ya med­ya­sın­da da yer al­mış­tı- ama so­run­lar da var­dır. Ya­ni, kli­şe­leş­miş dost­luk laf­la­rı­nın önün­de du­rup ar­ka­sın­da­ki so­run­la­rı gör­me­den, bu so­run­la­rın ne­den­le­ri üze­rin­de dur­ma­dan dost­lu­ğun ka­lı­cı ve uzun va­de­li ola­ca­ğı­na inan­mı­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Ege çok fark­lı bir böl­ge, Ege ger­çek­ten çok fark­lı bir böl­ge. Ta­bii, Türk ve Yu­nan ulus­la­rı, ulus ol­ma­dan ön­ce çok önem­li bir ta­rihî geç­mi­şi or­tak pay­laş­tı­lar, za­man za­man kül­tür zen­gin­li­ği­ni bir­lik­te pay­laş­tı­lar ve bu işin mi­la­dı Bal­kan sa­vaş­la­rı­dır. Bal­kan sa­vaş­la­rı, Ru­me­li'de­ki -sa­de­ce Ba­tı Trak­ya de­ğil, Ru­me­li'de­ki- Os­man­lı dö­ne­min­de yer­le­şik olan bir­çok in­sa­nı -sa­yı­sı ke­sin bel­li de­ğil, yüz bin­le­rin çok üze­rin­de, mil­yo­nu bu­la­bi­lir- ya­şa­dı­ğı top­rak­lar­dan sö­küp Ana­do­lu'ya sa­vur­du, at­tı. Ora­da her şey­le­ri­ni bı­rak­tı­lar, kül­tür­le­ri­ni bı­rak­tı­lar, top­rak­la­rı­nı bı­rak­tı­lar, mal­la­rı­nı bı­rak­tı­lar, ya­şam­la­rı­nı bı­rak­tı­lar, geç­miş­le­ri­ni bı­rak­tı­lar, ye­ni bir ha­yat için ana va­ta­na gel­di­ler ve biz Türk top­lu­mu ola­rak, Ana­do­lu'da ya­şa­yan­lar ola­rak, Tür­ki­ye'de ya­şa­yan­lar ola­rak, göç ne de­mek, çok iyi bi­len bir top­lu­muz, mu­ha­cir­lik ne de­mek, çok iyi bi­len bir top­lu­muz, mü­ba­de­le kav­ra­mı ne de­mek, çok iyi bi­len bir top­lu­muz. Bu­nun acı­la­rı­nı ya­şa­dık, Ana­do­lu'da sar­dık. Bi­zim gön­der­dik­le­ri­miz de ol­du, on­lar da acı­lar çek­ti, on­lar da sı­kın­tı­lar çek­ti, on­lar da doğ­duk­la­rı yer­ler­den git­ti­ler ve fark­lı top­rak­lar­da ya­şam sa­va­şı ver­di­ler. Bun­lar, ta­ri­hin bu iki top­lu­ma ge­tir­di­ği yaz­gı­lar.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, şim­di, ta­bii, iki top­lu­mun mü­ba­de­le­sin­de fark­lı nok­ta­lar var, ön­ce­lik­le onu söy­le­ye­yim: Ge­nel­lik­le, Ana­do­lu'dan mü­ba­de­le so­nu­cun­da Yu­na­nis­tan'a gi­den­ler ti­ca­ret­le uğ­ra­şan, da­ha çok kent ve ka­sa­ba ori­jin­li, ora­lar­da yer­le­şik olan in­san­lar­dı. Do­la­yı­sıy­la, ya­şa­ma tu­tun­ma­la­rı git­tik­le­ri yer­ler­de de çok da­ha ko­lay ol­du. Ama, mü­ba­de­le so­nun­da Ru­me­li'den, Ba­tı Trak­ya'dan ko­pup Ana­do­lu'ya ge­len in­san­lar, ti­pik bir ta­rım top­lu­mu in­sa­nıy­dı. Onun için, ye­ni gel­dik­le­ri ana va­tan­la­rın­da ya­şa­ma tu­tun­ma­la­rı çok da­ha zor ol­du. Bu ayı­rı­mı yap­mak zo­run­da­yız. Bun­lar için tür­kü­ler ya­zıl­dı, bun­lar için des­tan­sı hikâye­ler an­la­tıl­dı. Bun­lar, hâlâ, bir­çok yer­de, de­ği­şik öy­kü­ler hâlin­de, ku­şak­tan ku­şa­ğa an­la­tı­lır du­rur.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ta­bii, Tür­ki­ye ile Yu­na­nis­tan ara­sın­da tek so­run Ba­tı Trak­ya so­ru­nu de­ğil, bir­çok so­run var. So­run ol­ma­sı da do­ğal­dır. Bu so­run­lar­la be­ra­ber, bu so­run­la­rı bi­le­rek, ger­çek­le­ri­ni bi­le­rek ya­şa­ma­nın, bu coğ­raf­ya­da, bu zor coğ­raf­ya­da ya­şa­ma­nın da yol­la­rı­nı bul­mak zo­run­da­yız. Onun için "dost­luk var, ama so­run­lar da var" te­zi­ni bir ke­re da­ha ifa­de edi­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ta­bii, Ege'de­ki so­run­la­rı han­gi mer­ke­ze ko­yar­sa­nız o pen­ce­re­den ba­kar­sı­nız. Yu­na­nis­tan için Ege, ken­di kül­tü­rü­nün be­şi­ği, ken­di kül­tü­rü­nün mer­ke­zi. Öy­le ki, ne­re­dey­se Av­ru­pa Bir­li­ği Ana­ya­sa­sı'nın gi­ri­şi­ne il­ham ola­bi­le­cek bir kül­tür ola­rak ken­di kül­tü­rü­nü ta­nım­lı­yor: Me­de­ni­ye­tin ku­ru­cu­su, de­mok­ra­si­nin çı­kış ye­ri. Böy­le ta­nım­lı­yor­lar He­len uy­gar­lı­ğı­nı ve bi­zim­le il­gi­li çok de­ği­şik -bu coğ­raf­ya­nın hiç­bir coğ­raf­ya­ya ben­ze­me­di­ği­ni söy­le­miş­tim- çok fark­lı so­run­lar ol­du­ğu­nu bir ke­re da­ha ifa­de edi­yo­rum.

Şim­di, ba­ka­cak olur­sak, Ba­tı Trak­ya'da mü­ba­de­le­yi ge­çen se­fer çok uzun an­lat­mış­tım, Ka­ra­su, İs­ke­çe, Gü­mül­ci­ne, De­de­ağaç, Ka­ra­su'nun öte­ki ta­ra­fın­da ka­lan Sa­rı­şa­ban, Ka­va­la, Dra­ma, Se­la­nik böl­ge­le­ri­ni çok iyi an­lat­mış­tım, mü­ba­de­le­nin ne ile ne ara­sın­da ol­du­ğu­nu çok iyi an­lat­mış­tım; ama, ora­da ken­di fi­kir­le­ri so­rul­ma­dan, İs­ke­çe, Gü­mül­ci­ne ve De­de­ağaç'ta yak­la­şık 170 bin -150 ile 180 bin ara­sın­da ifa­de edi­li­yor- Türk ve Müs­lü­man soy­da­şı­mız, ken­di rı­za­la­rı ol­ma­dan o top­rak­lar­da, mü­ba­de­le dı­şın­da bı­ra­kı­la­rak ora­da kal­dı­lar, ama, on­la­ra resmî azın­lık sta­tü­sü ta­nı­yan ulus­la­ra­ra­sı ant­laş­ma­la­rın gü­ven­ce­si al­tın­da, ana va­tan­la­rı Tür­ki­ye, dev­let­le­ri, va­tan­la­rı Yu­na­nis­tan ola­rak ora­da ya­şa­ma­ya de­vam et­ti­ler. Uzun sü­re prob­lem ol­ma­dı de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. Za­man za­man ara­da ger­gin­lik­ler ol­du. Ne za­man ki Türk-Yu­nan iliş­ki­le­ri baş­ka bir si­ya­set cep­he­sin­de sert­leş­ti, baş­ka bir bo­yut ka­zan­dı, bu­nun ilk sı­kın­tı­sı­nı çe­ken in­san­lar Ba­tı Trak­ya'da­ki soy­daş­la­rı­mız ol­du. İs­tan­bul'da­ki Rum kö­ken­li, He­len kö­ken­li Türk va­tan­daş­la­rı­na bi­zim hak­sız­lık­la­rı­mız ol­du. Bu­nu iti­raf et­mek zo­run­da­yız. 6-7 Ey­lül olay­la­rı­nı ak­lı­se­lim içe­ri­sin­de de­ğer­len­di­ren hiç kim­se­nin, böy­le bir ola­yı, böy­le bir ga­ra­be­ti onay­la­ma­sı bek­le­ne­mez. Biz, ken­di zen­gin­li­ği­mi­zi ken­di­miz ka­çır­dık. O in­san­lar da be­lir­li bir şe­kil­de ka­ça­rak göç­tü­ler. Bun­lar ge­ri­de kal­dı. Şim­di gel­di­ği­miz nok­ta­da Ba­tı Trak­ya'da ne olu­yor, ona çok iyi bak­mak zo­run­da­yız.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ta­bii, bun­la­rı de­ğer­len­di­rir­ken, ben, Do­çent Dok­tor Mu­rat Ha­ti­poğ­lu'nun bir de­ğer­len­dir­me­si­ni de bir­lik­te pay­laş­mak is­ti­yo­rum, ben de ka­tı­lı­yo­rum. 2000'li yıl­lar­da -bu­gün, Sa­yın De­niz Bay­kal da grup ko­nuş­ma­sın­da bir bö­lü­mü­ne de­ğin­di baş­ka bir açı­dan- Av­ru­pa Bir­li­ği üye­si Yu­na­nis­tan'ın bün­ye­sin­de ya­şa­yan çe­şit­li et­nik top­lu­luk­la­rın ve azın­lık­la­rın hak­la­rı bir ya­na, var­lık­la­rı­nı da­hi inkâr et­me yö­nün­de sis­te­ma­tik bir dev­let po­li­ti­ka­sı uy­gu­la­nı­yor. Evet, dost­luk var, ama so­run­lar da var. So­run­la­rın en önem­li­si bu. Bir sis­te­ma­tik, dev­le­tin yö­net­ti­ği inkâr po­li­ti­ka­sı, kim­lik inkârı po­li­ti­ka­sı.

Sa­yın mil­let­ve­kil­le­ri, Ba­tı Trak­ya'da­ki Türk ve Müs­lü­man azın­lık, bir resmî sta­tü­de azın­lık­tır, ya­ni ulus dev­let­ler oluş­tuk­tan son­ra baş­ka bir ulus dev­le­tin sı­nır­la­rı içe­ri­sin­de ya­şa­mak zo­run­da ka­lan, baş­ka bir et­nik kö­ke­ne bağ­lı olan bir top­lu­luk­tur -öy­le ta­rif ede­yim- ya­ni, bu­gün ya­ra­tıl­ma­ya ça­lı­şı­lan su­ni azın­lık­lar gi­bi de­ğil, sta­tü­sü ol­ma­yan azın­lık­lar gi­bi de­ğil ya da bir ül­ke­nin as­li ku­ru­cu un­sur­la­rı­nın azın­lık sta­tü­sün­de mas­ke­le­nip bir po­li­ti­ka çer­çe­ve­sin­de da­ya­tıl­dı­ğı azın­lık­lar de­ğil, resmî bir azın­lık­tır.

Şim­di, ay­nı Yu­na­nis­tan, baş­ka ül­ke­ler­de­ki in­san hak­la­rı ko­nu­la­rı­na ve et­nik so­run­la­ra na­sıl yak­la­şı­yor? Av­ru­pa Bir­li­ği norm­la­rı­nı ken­di­si­ne şem­si­ye edi­ne­rek yak­la­şı­yor ve za­man za­man da kış­kır­tı­cı bir has­sa­si­yet, du­yar­lı­lık gös­te­re­rek ko­nu­yu si­ya­se­te ta­şı­ma­ya ça­lı­şı­yor ve iki­li iliş­ki­ler­le de­ğil -Sa­yın Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı bu­ra­da- bu­nu Brük­sel'e ha­va­le ede­rek, ulus­la­ra­ra­sı­laş­tı­ra­rak bu so­run­la­rı o ül­ke­nin gün­de­mi­ne ta­şı­yor. Yu­na­nis­tan'ın yap­tı­ğı en bü­yük ha­ta­lar­dan bir ta­ne­si bu­dur de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. Bu so­run iki­mi­zin ara­sın­da­dır ve ulus­la­ra­ra­sı bir te­mel an­laş­may­la da hak­lar be­lir­len­miş­tir.

Şim­di, yap­tık­la­rı­nı söy­lü­yo­rum ve Tür­ki­ye'nin önü­ne bun­lar, Av­ru­pa Bir­li­ği üye­lik sü­re­cin­de yap­ma­sı ge­re­ken ev ödev­le­ri ola­rak, ek si­ya­si ko­şul­lar ola­rak çı­ka­rı­lı­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bir de­fa, sa­mi­mi ol­mak la­zım. Bu­nu sık sık tek­rar et­tim, yi­ne tek­rar ede­ce­ğim: Dost­luk var, ama si­ya­si ger­çek­ler de var. Bu si­ya­si ger­çek­le­ri söy­le­di­ği­miz­de Yu­nan­lı dost­la­rı­mı­zın hiç kız­ma­ma­la­rı la­zım, za­man za­man öz eleş­ti­ri yap­ma­nın da er­de­mi­ne ulaş­ma­la­rı ge­re­kir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; dün­ya na­sıl bir kon­jonk­tür­de? Dün­ya çok fark­lı. Ta­bii, tek ku­tup­lu dün­ya­da şim­di, bi­li­yor­su­nuz, et­nik kim­lik, et­nik mil­li­yet­çi­lik, ye­rel­lik, ye­rel­ci­lik, yö­re­sel­lik, yö­re­sel­ci­lik kav­ram­la­rı oluş­tu­ru­lu­yor ve bun­la­rın içe­ri­si si­ya­set ola­rak, sos­yo­lo­jik ola­rak dol­du­rul­ma­ya ça­lı­şı­lı­yor. Ha­ni, bir önem­li dev­let ku­ru­mu­mu­zun son ra­po­run­da de­ğin­di­ği gi­bi, ar­tık ulus dev­let­le­rin ça­ğı­nın bit­ti­ği nok­ta­sın­da bir­ta­kım teh­dit bo­yut­la­rı­nı vur­gu­la­dı­ğı gi­bi. Kav­ram bu, dik­kat edin. Bu­nu biz de ya­şa­dık, ya­şı­yo­ruz, bü­tün ağır­lı­ğıy­la ya­şı­yo­ruz. Bun­la­rın aman­sız sa­vu­nu­cu­la­rı var med­ya­da, te­le­viz­yon bül­bül­le­ri var, sa­bah ak­şam aç­tı­ğı­nız her ka­nal­da bu­nun er­dem­le­ri­ni an­la­tan­lar var. Bu­nu in­san hak­la­rı, de­mok­ra­si, öz­gür­lük­ler mas­ke­siy­le, mak­ya­jıy­la süs­le­ye­rek top­lu­ma yan­sı­tan­lar var.

Şim­di, bak­tı­ğı­mız za­man, çok il­ginç bir şey var dün­ya­da. Dün­ya­da, bi­zim ya­şa­dı­ğı­mız coğ­raf­ya­da bun­lar öne çı­kı­yor. Or­ta Do­ğu'da çı­kı­yor, Tür­ki­ye coğ­raf­ya­sın­da çı­kı­yor, Bal­kan­lar'da çı­kı­yor. Or­ta Do­ğu'da, özel­lik­le Irak öze­lin­de çı­kı­yor. Tür­ki­ye de de­ği­şik pro­je­le­rin yü­rü­dü­ğü bir ül­ke ola­rak gö­zü­kü­yor. Pe­ki, İn­gil­te­re'de, Fran­sa'da? Ora­da yok. Ora­da bu ye­rel­ci­lik, içi si­ya­se­ten dol­du­ru­la­rak bir ulus dev­let aşın­dır­ma­sı he­nüz ya­pıl­mı­yor. Dün­ya­nın bu böl­ge­si­ne re­va gö­rü­lü­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, iş­te "kü­re­sel­leş­me" de­di­ği­miz ger­çe­ğin bi­zi bir ara­da tut­ma­sı ge­re­ken sa­vun­ma me­ka­niz­ma­la­rı, millî ref­lek­si­mi­zi güç­lü tut­ma­mız ge­re­ken en önem­li nok­ta­la­rın­dan bir ta­ne­si bu. Bu­nun içi­ni si­ya­se­ten dol­dur­mak zo­run­da­yız, bu­nun içi­ni güç­lü bir şe­kil­de dol­dur­mak zo­run­da­yız.

Ben inan­mı­yo­rum o te­le­viz­yon bül­bül­le­ri­ne. Ben inan­mı­yo­rum özel va­kıf üni­ver­si­te­le­ri­nin yük­sek ma­aş­lı öğ­re­tim üye­le­ri­nin sa­bah ak­şam Tür­ki­ye için bi­çi­len el­bi­se­nin ter­zi­li­ği­ne so­yun­ma­la­rı­na. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) Ben inan­mı­yo­rum, ben inan­mı­yo­rum de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. Ben inan­mı­yo­rum, med­ya­la­rın­da de­ği­şik fon­la­rın, kü­re­sel ni­met­le­rin sof­ra­sın­dan bes­le­ne­rek eli­ne ka­lem kâğıt alıp Tür­ki­ye'ye bu ro­lü biç­me­ye yo­la çı­kan­la­ra ben inan­mı­yo­rum de­ğer­li ar­ka­daş­lar.

Bu bir sü­reç­tir. Bu­nu ya­şa­ya­ca­ğız, gö­re­ce­ğiz, ama bir teh­li­ke­si var. O teh­li­ke de şu: Bu çok önem­li. Şim­di, bun­la­ra kar­şı di­re­nen­ler ye­ri­ne, da­ha uyum­cu si­ya­sal ak­tör­ler bu­lu­nup sah­ne­ye sü­rü­lü­yor. Di­re­nen ak­tör­ler ge­ri plan­da. On­lar, di­no­zor, sta­tü­ko­cu, de­ği­şi­me kar­şı. Ama, da­ha uyum­cu olan­lar, da­ha re­form­cu olan­lar si­ya­si ak­tör ola­rak el üs­tün­de tu­tu­lu­yor. Ben ina­nı­yo­rum ki, Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu­nun ço­ğun­lu­ğu da böy­le­si bir si­ya­si ak­tör­lük ro­lün­de hiç­bir za­man gö­zü ol­ma­yan du­yar­lı ar­ka­daş­la­rı­mız­dan olu­şu­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, Ba­tı Trak­ya'da Türk ol­mak çok önem­li bir za­na­at, çok önem­li, zor bir gö­rev, zor bir du­rum. Et­nik kim­li­ğin inkârı ko­nu­sun­da bir tek ör­nek an­la­ta­yım, et­nik kim­li­ğin inkârı: Beş ke­re git­tim Ba­tı Trak­ya'ya. Bir­çok kö­yü do­laş­tım, soy­daş­la­rı­mız­la bir­lik­te ol­dum. Ağ­zı­mı aç­tı­ğım an­dan iti­ba­ren, yir­mi beş yıl­dır Av­ru­pa Bir­li­ği üye­si olan bir ül­ke­nin po­lis ka­me­ra­la­rı eş­li­ğin­de… Adı da Kos­tas. Kos­tas yo­rul­dun mu, di­ye ben so­ru­yor­dum ar­tık. Kos­tas, İp­sa­la'dan çı­ka­na ka­dar ka­me­ra­sıy­la eş­lik edi­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, 2004, 2005, 2006 yı­lın­da bir Av­ru­pa Bir­li­ği üye­si ül­ke! Av­ru­pa Bir­li­ği hu­ku­ku ve -ha­ni de­mok­ra­si­nin be­şi­ği olan- ken­di iç hu­ku­ku onu kav­rı­yor, ko­ru­yor. Bir Türk mil­let­ve­ki­li­nin ken­di soy­daş­la­rı­nın ya­nın­da bu­lun­ma­sın­dan bu ka­dar te­dir­gin olan… Aca­ba ne söy­le­ye­cek, ne söy­le­ye­cek­ler, kim­ler­le ko­nu­şa­cak­lar… Böy­le bir po­lis dev­le­ti man­za­ra­sı çiz­me­si ne ka­dar çağ­la uyum­lu? Bu­nu tak­dir­le­ri­ni­ze su­nu­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, et­nik kim­li­ğin inkârı­na ar­ka­daş­la­rı­mız de­ğin­di­ler. Şim­di, Yu­na­nis­tan'a gö­re Lo­zan An­laş­ma­sı "Müs­lü­man", "gay­ri Müs­lü­man", "gay­ri­müs­lim" ola­rak ifa­de­le­rin­de bu­lu­nu­yor. Fa­kat, da­ha son­ra­ki Yu­nan mev­zu­atın­da -ki, 1950'le­re ka­dar, 1950'ler­de de net bir şe­kil­de- Türk kim­li­ği her yer­de ka­bul gö­ren bir kim­lik. Şim­di, Türk kim­li­ği içe­ri­sin­de Çin­ge­ne, Po­mak, Türk ay­rı­mı, ay­rı lü­gat­lar ha­zır­lan­ma­sı, ay­rı al­fa­be­ler ha­zır­lan­ma­sı, ay­rı eti­mo­lo­jik araş­tır­ma­lar, çe­şit­li fark­lı bi­lim­sel ça­lış­ma gay­ret­le­ri. Ne­den? O kim­li­ği böl­mek, o kim­li­ği su­lan­dır­mak, o kim­li­ği sa­yı­sal ola­rak sey­relt­mek. Amaç bu. Bu, sis­tem­li bir dev­let po­li­ti­ka­sıy­la olu­yor. Hiç da­rıl­ma­sın dost­la­rı­mız. Bir ke­re da­ha tek­rar edi­yo­rum: Dost­luk var, ama so­run­lar da var. Ama, bu so­run­la­rın Yu­na­nis­tan'da­ki ak­tör­le­ri çok ace­mi. Top­lu­mun bu çağ­da, bu çağ­da dün­ya­nın gö­zün­den de bu­nu ka­çı­ra­maz­lar, Tür­ki­ye'nin gö­zün­den de bu­nu ka­çı­ra­maz­lar.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, şim­di, bu et­nik ya­pay ta­nım­la­ma­lar soy­daş­lar ta­ra­fın­dan red­de­dil­mek­te. Bu­nu çok açık bir şe­kil­de söy­le­ye­yim. Şim­di, bak­tı­ğı­nız za­man -ge­çen se­fer bir söz söy­le­miş­tim, ah bu çif­te stan­dart­lar de­miş­tim- ah bu çif­te stan­dart­lar! İn­san hak­la­rı, öz­gür­lük­ler, de­mok­ra­si sa­vu­nu­cu­la­rı, iş­te si­ze 160 bin, 160 bin kim­li­ği­ni ara­yan, kim­li­ği­ne sa­hip çık­mak is­te­yen, ço­cuk­la­rı­nın bağ­lı bu­lun­duk­la­rı dev­le­tin ku­rul­la­rı­na gö­re çağ­daş, eşit eği­tim al­ma­sı­nı is­te­yen, ora­da ya­şa­mak is­te­yen, ver­gi­si­ni ve­ren, dinî ve vic­da­ni öz­gür­lük­le­ri­ni ye­ri­ne ge­tir­mek is­te­yen, va­kıf­la­rı­na sa­hip çık­mak is­te­yen, va­tan­daş­lık hak­la­rı­nı kul­lan­mak is­te­yen, in­san hak­la­rı pe­şin­de ko­şan 160 bin ta­ne in­san.

Ha­ni, ne­re­de in­san hak­la­rı sa­vu­nu­cu­la­rı Tür­ki­ye'de, de­mok­ra­si sa­vu­nu­cu­la­rı ne­re­de? Ni­ye bu çif­te stan­dart? Ni­ye bu çif­te stan­dart? Ne­re­dey­se Tür­ki­ye'de­ki ke­lay­nak kuş­la­rı­nın göç yol­la­rı için ya­zı ka­le­me alan­lar, ya­zı ka­le­me alan­lar (CHP ve AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) 160 bin in­sa­nın ıs­tı­ra­bı­nı di­le ge­tir­mek için bir gün ol­sun ken­di sos­yal bi­lim­ci­li­ği­ni­zi, ken­di top­lum ön­der­li­ği­ni­zi, ken­di aka­de­mik sı­fa­tı­nı­zı ni­ye öne ko­ya­rak bir ke­li­me yaz­mı­yor­su­nuz, bir te­le­viz­yon prog­ra­mı­na çı­kıp ko­nuş­mu­yor mu­su­nuz? Ya­kı­şı­yor mu bu? Ve on­dan son­ra, Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si, bu­ra­da, Va­kıf­lar Ka­nu­nu gö­rü­şü­lür­ken bu­ra­da mü­te­ka­bi­li­yet de­di­ği­miz­de "Sen, ken­di va­tan­da­şı­nı re­hin mi alı­yor­sun?" di­ye kö­şe­le­rin­de ya­zı ya­zan­lar, özel eği­tim ku­rum­la­rı gö­rü­şü­lür­ken -1940'lar­da ruh­ban oku­lu­nun ka­pan­ma­sı sü­re­cin­de- ya­ban­cı uy­ruk­lu olup ay­nı dinî ve et­nik kö­ke­ne bağ­lı olan­la­rın da bu okul­lar­da eği­tim gör­me­si­ni sağ­la­ya­cak öner­ge­nin yan­lış ol­du­ğu­nu bir fır­sat bu­lup siz­le­re açık­la­mak için bu kür­sü­ye gel­di­ği­miz­de, er­te­si gün bi­zim için kö­şe­le­rin­de ha­ka­ret do­lu­su ya­zı ya­zan­lar, bu 160 bin in­sa­nın hak­kı hu­ku­ku ko­nu­sun­da ni­ye bir ka­lem yaz­mı­yor­su­nuz, ni­ye bir sa­tır yaz­mı­yor­su­nuz?

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, o ka­dar ucuz de­ğil, sal­dı­ra­bi­lir­ler, ken­di­le­ri­ne ve­ri­len kü­re­sel ni­met­le­rin pay­la­şıl­ma­sı nok­ta­sın­da her tür­lü ifa­de­yi kul­la­na­bi­lir­ler, ama, ger­çek­le­ri hiç­bir za­man göz­ler­den uzak tu­ta­maz­lar.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; şim­di, eği­tim ko­nu­su­na, ben, ge­çen ko­nuş­mam­da de­ğin­miş­tim. Kı­sa­ca, bu­ra­da… Sa­yın Baş­kan kı­sa bir sü­re ba­na da ta­nı­ya­cak herhâlde Sa­yın Ba­kan­dan son­ra. Eği­tim­le il­gi­li çok cid­di so­run­lar var. Bun­la­rı, da­ha son­ra ko­nu­şa­cak ar­ka­daş­la­rı­mız da di­le ge­ti­re­cek. Ben da­ha ön­ce­ki ko­nuş­ma­la­rım­da bun­la­rın hep­si­ni bu­ra­dan ifa­de et­tim. Ya­ni, ge­rek öğ­ret­men­ler ba­kı­mın­dan ge­rek eği­tim alan Türk ço­cuk­la­rı ba­kı­mın­dan çok cid­di so­run­lar var. İki yüz on beş ta­ne Ba­tı Trak­ya sat­hı­na da­ğıl­mış top­lam il­ko­kul mev­cut. Azın­lık il­ko­kul­la­rı­nın sa­yı­sı her yıl azal­ma eği­li­mi gös­te­ri­yor­lar. Bu­nun en önem­li ne­de­ni, öğ­ren­ci­siz­lik ne­de­niy­le okul­la­rın ka­pan­ma­sı ve­ya az öğ­ren­ci­li okul­la­rın bir­leş­ti­ril­me­si uy­gu­la­ma­sı. Azın­lı­ğa ait tek­nik okul ve­ya mes­lek li­se­si yok­tur. Dev­let tek­nik okul­la­rı­na azın­lık öğ­ren­ci­le­ri ka­bul edil­me­mek­te­dir. Dev­let ta­ra­fın­dan açı­lan ana­okul­la­rın­da gö­rev­li soy­daş öğ­ret­men­le­rin sa­yı­sı yok de­ne­cek ka­dar az­dır.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Koç, Sa­yın Ba­ka­na ver­miş ol­du­ğum ek sü­re­yi si­ze de ve­ri­yo­rum.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

Bu alan­da azın­lı­ğın ken­di­ne öz­gü eği­tim ku­rum ve dü­zen­le­me­le­ri­nin bu­lun­ma­ma­sı ne­de­niy­le, is­tih­dam ga­ran­ti­si ara­yan azın­lık genç­le­ri çok bü­yük sı­kın­tı çek­mek­te­ler.

İs­ke­çe'de -gi­den mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rı­mız da var, ge­çen se­fer de söy­le­dim, bir ke­re da­ha söy­le­ye­ce­ğim- Mu­zaf­fer Sa­li­hoğ­lu Azın­lık Li­se­si var. Es­ki tü­tün de­po­sun­dan boz­ma, ye­rin al­tın­da, bod­rum ka­tın­da, kot se­vi­ye­si­nin al­tın­da eği­tim ya­pan, iki ka­tı da ah­şap di­rek­ler üze­ri­ne tut­tu­rul­muş bir ya­pı. Kos­ko­ca Yu­na­nis­tan! Kos­ko­ca Yu­na­nis­tan de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım! Ve ye­ni bir ala­nı var oku­lun ve o alan­da ye­ni bir okul in­şa iz­ni ve­ril­mi­yor. Evet, evet, Brük­sel pen­ce­re­sin­de­ki­ler, evet, in­san hak­la­rı öz­lem­ci­le­ri, sa­vu­nu­cu­la­rı, ha­di sa­vu­nun, ge­lin ora­da­ki genç­le­rin eği­tim hak­kı­nı sa­vu­nun, ge­lin Yu­na­nis­tan'ın yan­lış yap­tı­ğı­nı söy­le­yin, tas­hih et­me­si için gi­ri­şim­de bu­lu­nun. Çıt yok!

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, eği­tim, bi­li­yor­su­nuz, ül­ke­de, Yu­na­nis­tan'da zo­run­lu ola­rak do­kuz yıl­ken, azın­lık eği­tim re­ji­mi­nin ih­ti­ya­cı kar­şı­la­ya­cak dü­zey­de ye­ni or­ta­okul ve li­se­ler­le tah­kim edil­me­si­ne ola­nak ve­ril­me­mek­te­dir. Öğ­ren­ci sa­yı­sı il­ko­kul­la­rın, azın­lık il­ko­kul­la­rı­nın öğ­ren­ci sa­yı­sı sü­rat­le azal­mak­ta­dır.

Şim­di, yi­ne ay­nı şe­kil­de, Tür­ki­ye for­mas­yon­lu soy­daş öğ­ret­men -emek­li olan­la­rı da ka­tar­sa­nız- sü­rat­le azal­mak­ta­dır ve Se­la­nik'te­ki özel pe­da­go­ji aka­de­mi­sin­den me­zun olan, Türk­çe­yi doğ­ru dü­rüst ko­nu­şa­ma­yan, ye­ter­li eği­tim for­mas­yo­nu ol­ma­yan öğ­ret­men­le­rin elin­de azın­lık genç­le­ri, Türk ve Müs­lü­man genç­ler, ne doğ­ru dü­rüst Türk­çe ko­nu­şa­rak ne doğ­ru dü­rüst Yu­nan­ca ko­nu­şa­bi­le­rek me­zun edil­mek­te ve tü­tün tar­la­la­rı­na -o da bi­ti­yor ya- mahkûm edil­mek is­ten­mek­te­dir. Hiç­bir yer­de sö­zü yok.

Yük­sek eği­tim kıs­mın­da Sa­yın Ba­kan "yüz­de 5" de­di, o "yüz­de 0,5" ola­cak. Bu şe­kil­de sü­re­mi kul­la­na­rak geç­mek is­ti­yo­rum.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, müf­tü­lük ko­nu­sun­da çok kı­sa söy­le­ye­cek­le­rim var. Şim­di, ben şöy­le bir eş de­ğer bir pro­jek­si­yon ya­pa­ca­ğım, yan­sıt­ma ya­pa­ca­ğım.

Şim­di, Yu­na­nis­tan'da­ki uy­gu­la­ma… Hiç ka­nun, ta­rih, sü­re be­lirt­mi­yo­rum, sa­de­ce, Tür­ki­ye'de biz ben­zer bir du­ru­ma se­bep ol­sak. Eş de­ğer ko­num­da­ki Fe­ner Rum Pat­ri­ği­ni Tür­ki­ye'nin ta­yin et­ti­ği­ni dü­şü­nün. Ken­di gö­rev ve yet­ki­le­ri­ni aşa­rak ken­di­ni "ev­ren­sel", "ekü­me­nik" ilan et­me­si­ni ve bu nok­ta­da Tür­ki­ye'de si­ya­set dâhil bu sü­re­ce tep­ki­siz kal­ma­yıp, ge­re­ği­nin ya­pıl­dı­ğı­nı bir dü­şü­nün bu id­di­alar kar­şı­sın­da. Ba­tı Trak­ya'da­ki soy­daş­la­rı­mı­zın hak­la­rı çiğ­ne­nir­ken, pat­ri­ğin İs­tan­bul'da­ki Rum azın­lık için ve di­ğer ya­ra­tıl­ma­ya ça­lı­şı­lan su­ni azın­lık­lar için Av­ru­pa'ya açık bir şe­kil­de jur­nal me­ka­niz­ma­sı­nı ça­lış­tır­ma­sı nok­ta­sın­da ge­re­ken tep­ki­nin ve­ril­di­ği­ni bir dü­şü­nün. Tür­ki­ye'ye va­kıf­lar ko­nu­sun­da AB eti­ket­li -yan­lış yap­tı­nız de­miş­tik o za­man si­ze, ge­len ia­de ge­rek­çe­si­ni de bi­li­yor­su­nuz- bir ya­sa­nın da­ya­tıl­ma aşa­ma­sı­na ge­lin­di­ğin­de, siz kar­de­şim, Ba­tı Trak­ya'da­ki va­kıf­la­rın yö­ne­tim ve hak­la­rın­dan kar­şı­lık­lı­lık il­ke­si için­de hak ta­le­bin­de bir bu­lu­nun ba­ka­lım. De­min söy­le­di­ğim o te­le­viz­yon ko­nuş­ma­cı­la­rı ve ga­ze­te ya­zar­la­rı he­men gö­rev­le­ri­ni yap­ma­ya baş­la­ya­cak­lar si­ze kar­şı. Bu, ge­ri­den ge­le­rek, ters­ten ge­le­rek müf­tü­lük so­ru­nu­nu an­la­tı­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, şim­di ba­kın, bir önem­li nok­ta: Se­ne 1948. Pat­rik At­he­ne­go­ras. At­he­ne­go­ras, gö­rev yap­tı­ğı sü­re­de li­se se­vi­ye­sin­de olan Hey­be­li­ada Ruh­ban Oku­lu­nu, Or­to­doks inan­cı­na sa­hip ül­ke­ler­den ya­ban­cı uy­ruk­lu öğ­ren­ci­ler de ge­ti­re­rek bu oku­lu ulus­la­ra­ra­sı bir te­olo­ji fa­kül­te­si hâli­ne dö­nüş­tür­mek için yo­ğun ça­ba sarf et­miş. Se­ne 1948. 2005 yı­lı­nın so­nun­da, özel eği­tim ku­rum­la­rı­na bir öner­ge ek­le­ye­rek ay­nı din ve et­nik kö­ke­ne bağ­lı ya­ban­cı uy­ruk­lu öğ­ren­ci­le­rin Tür­ki­ye'de­ki azın­lık okul­la­rın­da öğ­ren­me­si­ne, eği­tim gör­me­si­ne ola­nak sağ­la­ya­cak bir öner­ge­yi bu­ra­ya ge­tir­di­niz, uya­rı­la­rı­mız­la çek­ti­niz. 1948'de­ki pro­je­le­ri­ni 2005 yı­lın­da ger­çek­leş­tir­miş ola­cak­lar­dı. Te­mel ya­sa ol­du­ğu için bun­la­rı de­ğer­len­dir­me fır­sa­tı ol­ma­dı.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, 19'un­cu mad­de, 19'un­cu mad­de çok acı­dır. 19'un­cu mad­de çok acı­dır. 19'un­cu mad­de ko­nu­sun­da söy­le­ye­cek­le­rim çok net, ama, ba­zı isim­ler söy­le­ye­ce­ğim: Erol Ka­şi­foğ­lu -şu an­da der­nek baş­ka­nı- Se­la­hat­tin Yıl­dız -tam otuz ye­di yıl­dır Ba­tı Trak­ya'da ata­la­rı­nın me­za­rı­nı gö­re­mi­yor, Yu­na­nis­tan'a gi­re­mi­yor- Bur­ha­net­tin Hak­gü­der, Ta­ner Mus­ta­fa­oğ­lu -es­ki baş­kan- Ha­lit Eren.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bun­lar Av­ru­pa Bir­li­ği­ne de mü­ra­ca­at et­ti­ler. Evet, evet, çif­te stan­dart­lar. Bun­lar hay­mat­los, va­tan­sız. De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, böy­le bir şey ola­bi­lir mi? Böy­le bir şey ola­bi­lir mi? Bu­nu na­sıl ka­bul ede­bi­li­riz!

Sa­yın Ba­kan, iliş­ki­le­ri­mi­zi ta­bii ki sür­dü­re­ce­ğiz, dost­luk iliş­ki­le­ri­mi­zi sür­dü­re­ce­ğiz, ama, Tür­ki­ye'nin dip­lo­ma­tik ma­sa­da "biz azın­lık so­run­la­rı­nı gö­rüş­me­ye ha­zı­rız" sö­zü ye­ter­li de­ğil. Yu­na­nis­tan na­sıl ki "ca­sus bel­li"yi ge­rek­çe gös­te­re­rek An­ka­ra'ya baş­ba­ka­nı­nı, mec­lis baş­ka­nı­nı gön­der­mi­yor, Tür­ki­ye dip­lo­ma­tik açı­dan çok da­ha ka­rar­lı bir şe­kil­de, Yu­na­nis­tan'ı azın­lık hak­la­rı­nın ge­ri sağ­lan­ma­sı, ge­ri ve­ril­me­si ko­nu­sun­da, ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma­lar çer­çe­ve­sin­den do­ğan hak­la­rın ge­ri ve­ril­me­si ko­nu­sun­da, dip­lo­ma­tik açı­dan dik du­ra­rak ma­sa­ya da­vet ede­bi­lir. "Biz ulus­la­ra­ra­sı ko­nu­lar­da ma­sa­ya da­vet et­mek is­ti­yo­ruz." Bu çok dip­lo­ma­tik bir söz ka­lı­yor. Tür­ki­ye bü­yük bir ül­key­se, güç­lü bir ül­key­se mut­la­ka bu­ra­da ağır­lı­ğı­nı gös­ter­mek zo­run­da.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, da­ha çok söy­le­ye­cek­le­rim var, ama, Sa­yın Baş­ka­nın mü­sa­ma­ha­sı­nı aş­mak is­te­mi­yo­rum. Ben şöy­le bi­tir­mek is­ti­yo­rum: Bu­ra­da, bu ko­nu­da mü­ca­de­le eden çok soy­da­şı­mız var. Bun­lar­dan bir ta­ne­si­ni özel­lik­le söy­le­mek is­ti­yo­rum ve bir sö­zü­nü, mah­ke­me­de­ki bir sö­zü­nü siz­ler­le pay­laş­mak is­ti­yo­rum: Rah­met­li Dok­tor Sa­dık Ah­met. Ba­kın, 1990 Ocak ayın­da du­ruş­ma­dan çı­kın­ca söy­le­di­ği şu söz­ler ta­rihî önem­de­dir: "Evet -ba­sı­na söy­lü­yor- ben bir Türk ol­du­ğum için hap­se gö­tü­rü­lü­yo­rum. Eğer Türk ol­mak bir suç ise, bu­ra­da tek­rar edi­yo­rum, ben bir Türk'üm ve öy­le ka­la­ca­ğım. Bu me­sa­jım­la, Ba­tı Trak­ya azın­lı­ğı­na ses­le­ni­yo­rum ve Türk ol­duk­la­rı­nı unut­ma­ma­la­rı­nı söy­lü­yo­rum." (Al­kış­lar)

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Bi­ti­ri­yo­rum Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Sa­yın Koç, te­şek­kür cüm­le­ni­zi ala­yım lüt­fen.

Bu­yu­run.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Sa­dık Ah­met'i, 24 Tem­muz 1995'te, so­ru işa­ret­li bir tra­fik ka­za­sın­da kay­bet­tik.

KE­MA­LET­TİN GÖK­TAŞ (Trab­zon) - Al­lah rah­met ey­le­sin.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Al­lah nur için­de ya­tır­sın.

Meh­met Emin Aga'yı, bir baş­ka mü­ca­de­le in­sa­nı­nı, bu ey­lül, geç­ti­ği­miz ey­lül ayı ba­şın­da kay­bet­tik. Al­tı ay ha­pis­te yat­tı, şiş­len­di, dö­vül­dü. Sa­de­ce hak ara­dı, sa­de­ce hak ara­dı. Bir Yu­nan va­tan­da­şı ola­rak, Yu­nan iç hu­ku­kun­dan ve Av­ru­pa Bir­li­ği hu­ku­kun­dan ge­len hak­la­rı­nı ara­dı.

Da­ha, çok mü­ca­de­le in­sa­nı­mız var. Aga'nın ye­ri­ne se­çi­len Ah­met Me­te'nin, bir an ön­ce… İş­te, Sa­yın Ba­kan, lüt­fen, güç­lü bir ül­ke­nin Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ol­du­ğu­nu­zu ka­nıt­la­yın, güç­lü bir ül­ke­nin Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ol­du­ğu­nu­zu ka­nıt­la­yın, Ah­met Me­te'nin, ye­ni se­çi­len İs­ke­çe Müf­tü­sü'nün, Yu­nan ma­kam­la­rı ta­ra­fın­dan res­men müf­tü ta­nın­ma­sı için Tür­ki­ye'nin ge­rek­li gi­ri­şim­le­ri yap­ma­sı­na, lüt­fen, öna­yak olun. Yok­sa, Yu­na­nis­tan'la ma­sa­ya otu­ra­lım, biz ha­zı­rız bu ko­nu­la­rı gö­rüş­me­ye…

BAŞ­KAN - Sa­yın Koç, lüt­fen…

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - …tar­zın­da­ki bir ifa­de­yi, ne olur, da­ha güç­lü bir ül­ke­nin, tu­tar­lı, inat­çı, hak­kı­nı ara­yan bir ba­ka­nı ola­rak, lüt­fen, bu ko­nu­la­rın tas­hi­hi nok­ta­sın­da…

BAŞ­KAN - Sa­yın Koç, te­şek­kü­rü­nü­zü ala­bi­lir mi­yim efen­dim.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, bi­ti­ri­yo­rum, bir, cüm­le­mi bağ­la­ya­yım.

BAŞ­KAN - Lüt­fen… Sa­yın Ba­ka­na ver­di­ğim sü­re­yi de ba­kı­nız bir bu­çuk da­ki­ka aş­tı­nız. İs­tir­ham edi­yo­rum…

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Me­rak et­me­yin, ben, Sa­yın Ba­ka­nı da siz­le­ri de ra­hat­sız ede­cek bir şey­ler söy­le­mi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Ha­yır…

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Söy­le­mi­yo­rum… Söy­le­mi­yo­rum…

BAŞ­KAN - Sa­yın Koç, biz Türk­lü­ğü­müz­den ra­hat­sız ol­ma­yız. Lüt­fen… İs­tir­ham ede­rim.

FE­RİT MEV­LÜT AS­LA­NOĞ­LU (Ma­lat­ya) - Sa­yın Baş­kan, bu ulu­sal bir me­se­le ya!

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, bu ulu­sal bir ko­nu, bu­ra­da bir şey söy­le­mi­yo­rum.

BAŞ­KAN - Ama, sı­nır­sız ko­nuş­ma yok­tur. Şim­di, Sa­yın Ba­ka­na ye­di da­ki­ka ver­dim, siz şu an­da do­kuz da­ki­ka­yı bul­du­nuz.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Söz­le­ri­mi top­lu­yo­rum za­ten Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Lüt­fen, is­tir­ham edi­yo­rum.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan…

BAŞ­KAN - Bu­yu­run.

HA­LUK KOÇ (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, bu…

Evet, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ben, bir ke­re da­ha, hep be­ra­ber ses­len­mek is­ti­yo­rum soy­daş­la­rı­mı­za. Ge­lin, bu so­ru­nu il­kel bir et­nik ara­yış, bir il­kel mil­li­yet­çi­lik ka­bın­da de­ğer­len­dir­me­ye­lim. Resmî bir azın­lık sta­tü­sü olan Türk ve Müs­lü­man kö­ken­li kar­deş­le­ri­mi­ze, gö­nül­le­ri­ne gö­nül­le­ri­mi­zi ka­ta­lım, yü­rek­le­ri­ne yü­rek­le­ri­mi­zi so­ka­lım, on­la­rı hiç­bir za­man unut­ma­ya­lım ve hep bir­lik­te tüm ze­min­ler­de hay­kı­ra­lım: Ba­tı Trak­ya'da hak ara­yan soy­daş­la­rı­mız, hiç­bir za­man yal­nız de­ğil­si­niz, Tür­ki­ye bü­tün un­sur­la­rıy­la si­zin ar­ka­nız­da.

Say­gı­la­rı­mı su­nu­yo­rum Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si adı­na ve şah­sım adı­na. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

Ana­va­tan Par­ti­si Gru­bu adı­na Bit­lis Mil­let­ve­ki­li Edip Saf­der Gay­da­lı.

Sa­yın Gay­da­lı, bu­yu­run efen­dim. (Ana­va­tan Par­ti­si ve AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ANA­VA­TAN PAR­Tİ­Sİ GRU­BU ADI­NA EDİP SAF­DER GAY­DA­LI (Bit­lis) - Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ön­ce, he­pi­ni­zi en de­rin say­gı­la­rım­la se­lam­lı­yo­rum.

Bu­gün, Bağ­dat'ta dü­şen, Türk iş­çi­le­ri­mi­zin şe­hit ol­ma­sı­na ve­si­le olan elim uçak ka­za­sı­nı öğ­ren­dik. Bu­ra­da, ha­yat­la­rı­nı kay­be­den Türk iş­çi­le­ri­ne Al­lah'tan rah­met di­li­yo­ruz. Ay­rı­ca, geç­ti­ği­miz Kur­ban Bay­ra­mı'nda tra­fik ka­za­sın­da yi­tir­di­ği­miz tüm va­tan­daş­la­rı­mı­za Al­lah'tan rah­met di­li­yo­ruz. Ka­bi­ne ar­ka­da­şım Sa­yın Ta­şar'a ve Sa­yın Ne­zir Bü­yük­cen­giz'e de Al­lah'tan rah­met di­le­ye­rek söz­le­ri­me baş­lı­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti dev­le­ti, dö­ne­mi­nin en bü­yük em­per­yal dev­let­le­ri­ne kar­şı ver­di­ği bir ba­ğım­sız­lık sa­va­şı ne­ti­ce­sin­de ku­rul­muş­tur, böl­ge­miz­de bu­lu­nan ba­zı dev­let­ler gi­bi, dö­ne­min em­per­yal dev­let­le­ri­nin çı­kar he­sap­la­rı ve lü­tuf­la­rıy­la ku­ru­lan dev­let­ler­den de­ğil­dir. Genç Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nin bü­yük Os­man­lı İm­pa­ra­tor­lu­ğu'nun vâri­si ola­rak ta­rih­sel so­rum­lu­luk ala­nı Mi­sa­kı­millî sı­nır­la­rı­na hap­se­di­le­mez.

Bu­gün­kü ge­nel gö­rüş­me ko­nu­muz iti­ba­rıy­la ko­nuş­ma­mı, Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin ya­şa­mak­ta ol­du­ğu so­run­lar ve bu so­run­lar kar­şı­sın­da Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti dev­le­ti ola­rak biz­le­rin yap­ma­sı ge­re­ken­ler çer­çe­ve­sin­de sı­nır­lan­dı­ra­ca­ğım.

Bu­gün Yu­na­nis­tan sı­nır­la­rı için­de bü­yük bir ço­ğun­lu­ğu Ba­tı Trak­ya'da bu­lu­nan yak­la­şık 150 bin Müs­lü­man Türk azın­lı­ğı ya­şa­mak­ta­dır. Oy­sa, Müs­lü­man Türk azın­lı­ğı­nın nü­fu­su, Lo­zan bel­ge­le­ri­ne gö­re, 1923 yı­lın­da 129.120 idi. 1923 yı­lın­dan son­ra ge­çen sek­sen üç yıl­da ar­tan nü­fus sa­de­ce 20 bin ci­va­rın­da­dır. Eğer dı­şa­rı­dan mü­da­ha­le ol­ma­say­dı bu­gün Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri nü­fu­su­nun 500 bin do­la­yın­da ol­ma­sı bek­le­nir­di.

1923 yı­lın­da Ba­tı Trak­ya Türk nü­fu­su böl­ge nü­fu­su­nun yüz­de 68'ini teş­kil eder­ken, bu­gün böl­ge nü­fu­su­nun an­cak yüz­de 35'ini teş­kil et­mek­te­dir. Pa­ra­lel bir du­rum Türk­le­rin sa­hip ol­du­ğu ara­zi­le­rin ora­nı ba­kı­mın­dan da mev­cut­tur. 1923'te böl­ge top­rak mül­ki­ye­ti­nin yüz­de 84'üne sa­hip olan Türk azın­lık, bu­gün böl­ge top­ra­ğı­nın sa­de­ce ve sa­de­ce yüz­de 20 gi­bi bir ora­nı­na sa­hip­tir.

Yu­nan ida­re­si Lo­zan An­laş­ma­sı'nın 45'in­ci mad­de­si­ne da­ya­na­rak sa­de­ce "Müs­lü­man azın­lık" kav­ra­mı­nı kul­lan­mak­ta, böl­ge­de ya­şa­yan Türk­le­rin et­nik kim­li­ği­ni red­det­mek­te­dir. İçin­de "Türk" ke­li­me­si ge­çen der­nek­ler ka­pa­tıl­mak­ta­dır. Millî kim­li­ğin inkârı ve millî kim­li­ğin dinî kim­lik için­de et­ki­siz­leş­ti­ril­me ça­ba­la­rı­na kar­şı dik­kat­li ol­mak zo­run­da­yız. Çün­kü, millî dev­let­ler millî kim­lik­le­ri­ni ya­şat­tı­ğı sü­re­ce var ola­bi­lir­ler. Bu dik­ka­ti ül­ke­miz için­de gös­ter­me­mi­zin ya­nı sı­ra, ül­ke­miz sı­nır­la­rı dı­şın­da da ya­şa­mak­ta olan Türk­le­rin kim­lik­le­ri­ni kay­bet­me­me­le­ri ko­nu­sun­da da gay­ret ve ça­lış­ma için­de ol­ma­lı­yız.

Bu­gün Yu­na­nis­tan'da okur­ya­zar­lık ora­nı­nın en dü­şük ol­du­ğu böl­ge Ba­tı Trak­ya böl­ge­si­dir. Bu böl­ge­nin ca­hil bı­ra­kıl­ma­sı bi­linç­li bir ter­cih ola­rak kar­şı­mı­za çık­mak­ta­dır.

Lo­zan An­laş­ma­sı'na gö­re ken­di eği­tim ku­rum­la­rı­nı kur­ma ve öğ­ret­me­ni­ni ta­yin et­me hak­kı bu­lu­nan Ba­tı Trak­ya Türk top­lu­mu, bu­gün bu hak­kı­nı kul­la­na­ma­mak­ta­dır.

Yu­na­nis­tan, azın­lık­la­rın eği­tim ku­rum­la­rı­nı Din İş­le­ri ve Eği­tim Ba­kan­lı­ğı­na bağ­la­ya­rak Türk azın­lı­ğın ken­di eği­tim ku­rum­la­rın­da­ki kon­tro­lü­nü hükûme­tin yet­ki­si­ne al­mış­tır. Türk top­lu­mu­nun çağ­daş eği­tim­den ya­rar­lan­ma­sı­nı sağ­la­mak ama­cıy­la im­za­la­nan 1953 ve 1968 Türk-Yu­nan Eği­tim An­laş­ma­la­rı da uy­gu­lan­ma­mak­ta­dır.

İs­ke­çe'de Gü­mül­ci­ne'de ve da­ha bir­çok Türk azın­lı­ğın ya­şa­dı­ğı böl­ge­de bel­ki de en bü­yük so­run eği­tim­dir. Yu­na­nis­tan'la Tür­ki­ye ara­sın­da 1953 yı­lın­da va­rı­lan bir mu­ta­ba­kat çer­çe­ve­sin­de her yıl kar­şı­lık­lı ola­rak Ba­tı Trak­ya ve İs­tan­bul'a 25 öğ­ret­men gön­de­ril­me­si ön­gö­rül­müş, da­ha son­ra 1955 yı­lın­da öğ­ret­men sa­yı­sı 35'e çı­kar­tıl­mış­tır.

An­cak, ara­dan ge­çen sü­re zar­fın­da Yu­na­nis­tan, Ba­tı Trak­ya azın­lık okul­la­rı­na Tür­ki­ye'den gön­de­ri­le­cek öğ­ret­men sa­yı­sı­nı re­sen gi­de­rek azalt­mış ve sa­de­ce 16 öğ­ret­men için vi­ze ver­me­ye baş­la­mış­tır.

Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğın din, vic­dan öz­gür­lük­le­ri ve hak­la­rı Lo­zan An­laş­ma­sı'yla ge­nel ola­rak dü­zen­len­miş­tir. Fa­kat, Yu­nan ida­re­si, bu hak­la­rın kul­la­nı­mı hu­su­sun­da de­vam­lı en­gel­le­yi­ci ta­vır­lar için­de ol­muş­tur. Yu­nan ida­re­siy­le Türk azın­lık ara­sın­da­ki en be­lir­gin ve so­mut ça­lış­ma ko­nu­su, müf­tü­le­rin se­çi­mi­dir.

Türk azın­lı­ğa, Lo­zan An­laş­ma­sı'yla Yu­nan ida­re­sin­den ba­ğım­sız ola­rak ken­di din iş­le­ri­ni or­ga­ni­ze et­me ve yö­net­me hak­kı açık­ça ta­nın­mış­tır; fa­kat, 1985 yı­lın­dan bu ya­na Yu­nan Hükûme­ti Lo­zan An­laş­ma­sı'nı göz ar­dı ede­rek müf­tü­le­ri doğ­ru­dan ken­di­si ata­ma­ya baş­la­mış­tır. 1913 ta­rih­li Ati­na An­laş­ma­sı'yla, Yu­na­nis­tan'da­ki azın­lık­la­rın hak­la­rı ga­ran­ti al­tı­na alın­mış­tı ve bu hak­lar, 1920 ta­rih ve 2345 sa­yı­lı Ya­sa'yla Yu­nan hu­kuk sis­te­mi­nin bir par­ça­sı hâli­ne ge­ti­ril­miş­ti. Ya­sa'ya gö­re, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı din­sel ku­rum­la­rı­nı ken­di öz­gür ira­de­siy­le oluş­tur­mak­ta ve müf­tü­le­ri se­çim yo­luy­la gö­rev­len­dir­mek­tey­di. 1984 yı­lın­dan iti­ba­ren Yu­nan Hükûme­ti, Türk azın­lı­ğa da­nış­ma ge­re­ği duy­ma­dan tek ta­raf­lı ola­rak müf­tü ata­ma­sı yap­ma­ya baş­la­mış ve Türk azın­lı­ğa ken­di müf­tü­le­ri­ni seç­me hak­kı ve­ren 2345 sa­yı­lı Ya­sa'yı yü­rür­lük­ten kal­dı­ra­rak müf­tü­le­rin ata­ma yo­luy­la iş ba­şı­na ge­ti­ril­me­si­ni ön­gö­ren 1920 sa­yı­lı Ya­sa'yı yü­rür­lü­ğe koy­muş­tur. Bu şe­kil­de Ati­na An­laş­ma­sı'nı da ih­lal eden Yu­na­nis­tan, 590/1977 sa­yı­lı Ya­sa'yla, Yu­nan ki­li­se­si­ne ta­nı­dı­ğı met­ro­po­lit­le­ri, 2456/1920 sa­yı­lı Ya­sa'yla Ya­hu­di ce­ma­at­le­ri­ne ta­nı­dı­ğı yö­ne­ti­ci­le­ri­ni ve ha­ham­la­rı­nı seç­me hak­kı­nı Türk azın­lı­ğın­dan esir­ge­ye­rek, azın­lık­la­ra di­ğer va­tan­daş­la­ra ta­nı­nan hak­la­rın ta­ma­mı­nın ta­nı­na­ca­ğı­na da­ir Lo­zan An­laş­ma­sı'nın amir 40'ın­cı mad­de­si­ni de ih­lal et­mek­te­dir. Yu­nan Hükûme­ti­nin Müs­lü­man top­lu­lu­ğun müf­tü­le­ri­nin atan­ma­sı ko­nu­sun­da­ki tu­tu­mu, Türk azın­lı­ğın in­san hak­la­rı­nın ih­la­li­ni gös­te­ren en utanç ve­ri­ci ör­nek­ler­den bi­ri­si­dir.

Hâli­ha­zır­da İs­ke­çe ve Gü­mül­ci­ne'de iki­şer müf­tü bu­lun­mak­ta­dır. Bun­lar­dan bi­ri, Yu­nan Hükûme­tin­ce, tüm an­laş­ma­lar hi­la­fı­na ya­sa dı­şı ola­rak atan­mış, di­ğe­ri de Türk azın­lık men­sup­la­rın­ca an­laş­ma­la­ra uy­gun ola­rak, ya­sal ola­rak se­çil­miş müf­tü­dür. Se­çil­miş müf­tü­ler, mü­te­ad­dit de­fa­lar müf­tü un­va­nı­nı ya­zı­lı ola­rak kul­lan­dık­la­rın­dan do­la­yı "ma­kam sah­tekârlı­ğıy­la" it­ham edil­miş­ler ve mah­ke­me önü­ne çı­ka­rı­la­rak hü­küm giy­di­ril­miş­ler­dir. Gü­mül­ci­ne Müf­tü­sü İb­ra­him Şe­rif'e kar­şı ya­pı­lan ida­ri iş­lem­le­rin, Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Söz­leş­me­si'nin dü­şün­ce, din ve ka­na­at öz­gür­lü­ğü­ne da­ir 9'un­cu mad­de­si­nin ih­la­li ol­du­ğu Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si ta­ra­fın­dan tes­pit edil­miş ve Yu­nan Hükûme­ti mahkûm et­ti­ril­miş­tir.

Türk azın­lı­ğın ya­şa­dı­ğı önem­li bir sı­kın­tı kay­na­ğı da, ken­di va­kıf­la­rı­nın yö­ne­ti­min­de Lo­zan An­laş­ma­sı'na ay­kı­rı ola­rak et­kin ola­ma­ma­la­rı­dır. Lo­zan An­laş­ma­sı'nın 40'ın­cı mad­de­si uya­rın­ca, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğın, gi­der­le­ri­ni ken­di­le­ri kar­şı­la­mak üze­re, her tür­lü ha­yır ku­rum­la­rı, din­sel ve sos­yal ku­rum­la­rı ve her tür­lü okul­lar ve bu­na ben­zer öğ­re­tim ve eği­tim ku­rum­la­rı kur­mak, yö­net­mek ve de­net­le­mek ve bu­ra­lar­da ken­di dil­le­ri­ni ser­best­çe kul­lan­mak ve din­sel ayin­le­ri­ni ser­best­çe yap­mak ko­nu­la­rın­da eşit hak­ka sa­hip ol­ma­la­rı ön­gö­rül­müş­tür. Türk azın­lı­ğın bu hak­la­rı, ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma­la­ra ay­kı­rı ola­rak ya­pı­lan çe­şit­li ka­nun de­ği­şik­lik­le­riy­le ve uy­gu­la­ma­da çı­ka­rı­lan zor­luk­lar­la Türk azın­lık ta­ra­fın­dan kul­la­nı­la­maz hâle ge­ti­ril­miş ve Türk azın­lık­la­rın va­kıf­lar­da­ki kon­tro­lü Yu­nan ida­re­si­nin ta­sar­ru­fu­na bı­ra­kıl­mış­tır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; 1955 ta­ri­hin­de çı­ka­rı­lan ve 1998 yı­lı­na ka­dar yü­rür­lük­te ka­lan Yu­nan Va­tan­daş­lık Ka­nu­nu'nun 19'un­cu mad­de­si, Yu­nan hükûmet­le­ri­nin böl­ge­nin et­nik kom­po­zis­yo­nu­nu de­ğiş­tir­mek hu­su­sun­da kul­lan­dık­la­rı en önem­li araç ol­muş­tur. Bah­se ko­nu bu mad­de­ye gö­re "Yu­nan ol­ma­yan kö­ken­den bir ki­şi, ge­ri dön­me ni­ye­ti ol­mak­sı­zın Yu­na­nis­tan'dan ay­rı­lır­sa bu ki­şi­nin Yu­nan va­tan­daş­lı­ğı­nı yi­tir­di­ği­ne hük­me­di­le­bi­li­nir. Bu hü­küm, yurt dı­şın­da doğ­muş ve otur­mak­ta olan Yu­nan ol­ma­yan et­nik kö­ken­li ki­şi­le­re de uy­gu­la­nır. Ana ba­ba­sın­dan iki­si bir­den ve­ya ha­yat­ta ola­nı va­tan­daş­lı­ğı­nı yi­tir­miş olan re­şit ol­ma­yan ço­cuk­lar­dan yurt dı­şın­da ya­şa­yan­lar da va­tan­daş­lı­ğı­nı yi­tir­miş ola­rak ilan edi­le­bi­lir. Va­tan­daş­lık Kon­se­yi­nin ay­nı yön­de ala­ca­ğı ka­ra­ra da­ya­na­rak, bu ko­nu­da, İçiş­le­ri Ba­ka­nı hü­küm ve­rir." de­nil­mek­te­dir.

Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğın men­sup­la­rı­nı va­tan­daş­lık­tan çı­kar­mak için kul­la­nı­lan bu mad­de, Yu­nan va­tan­daş­la­rı ara­sın­da et­nik kö­ken­le­ri­ni kıs­tas ala­rak "Yu­nan asıl­lı olan­lar ve ol­ma­yan­lar" şek­lin­de ayı­rım yap­mak­tay­dı. Bu mad­dey­le va­tan­daş­lık­tan ıs­kat edi­len­ler, ken­di­le­ri­ne bir teb­li­gat da­hi ya­pıl­ma­dan, keyfî bi­çim­de va­tan­daş­lık­tan çı­ka­rıl­mış­lar­dır. Soy­daş­la­rı­mız, va­tan­daş­lık­tan çı­ka­rıl­dık­la­rı­nı sı­nır ka­pı­la­rın­da öğ­ren­miş, hak­la­rın­da alı­nan ka­ra­ra iti­raz ede­bil­me­le­ri için Yu­na­nis­tan'a gi­riş yap­ma­la­rı­na da­hi izin ve­ril­me­miş­tir.

Bu şe­kil­de Yu­nan va­tan­daş­lı­ğı kay­bet­ti­ri­len soy­daş­la­rı­mı­zın sa­yı­sı­nın 60 bin ci­va­rın­da bu­lun­du­ğu tah­min edil­mek­te­dir. 11 Ha­zi­ran 1998 ta­ri­hin­de, Yu­na­nis­tan Par­la­men­to­su, Va­tan­daş­lık Ya­sa­sı'nın 19'un­cu mad­de­si­ni ip­tal et­miş­tir. Bu­nun­la bir­lik­te, Yu­nan Hükûme­ti, bin­ler­ce va­tan­sız soy­da­şı­mı­zın bek­len­ti­le­ri­nin ak­si­ne, ya­sa ip­ta­li­nin ge­ri­ye dö­nük et­ki­si ol­ma­dı­ğı­nı, ya­ni, va­tan­sız soy­daş­la­rı­mı­zın gas­be­di­len va­tan­daş­lık­la­rı­nın ia­de edil­me­ye­ce­ği­ni açık­la­mış­tır. Irk­çı bir zih­ni­ye­tin ürü­nü olan böy­le bir ya­sa mad­de­si, Av­ru­pa'nın gö­be­ğin­de el­li üç yıl yü­rür­lük­te kal­mış­tır. Bu ka­nun yü­zün­den, bu­gün, yak­la­şık 6 bin Ba­tı Trak­ya­lı Türk va­tan­sız du­ru­ma düş­müş­tür.

Lo­zan An­laş­ma­sı'nın resmî ve­ri­le­ri­ne gö­re, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı, 1920'ler­de top­ra­ğın yüz­de 84'üne sa­hip­ti; an­cak, bu oran, gü­nü­müz­de yüz­de 20'li oran­la­ra düş­müş­tür. Bu­nun ne­de­ni, Yu­nan Hükûme­ti­nin, Yu­nan va­tan­daş­la­rı­nın böl­ge­den top­rak al­ma­sı için gös­ter­di­ği ko­lay­lık­lar ve ay­rı­lan ko­ta­lar, Türk top­rak­la­rı­nın ka­mu­laş­tı­rıl­ma­sı, ara­zi­le­ri­nin bir­leş­ti­ril­me­si uy­gu­la­ma­sı, Os­man­lı top­rak da­ğı­lı­mı­nın ve mül­ki­yet­le­ri­nin ta­nın­ma­ma­sı ve Sov­yet­ler Bir­li­ği'nden ge­ti­ri­len Yu­nan göç­men­le­rin yö­re­ye yer­leş­ti­ril­me­si­dir. Ka­mu­laş­tı­rıl­ma­nın na­sıl adil ol­ma­yan bir şe­kil­de ya­pıl­dı­ğı oran­la­ra ba­kı­la­rak an­la­şı­la­bi­lir. Ka­mu­laş­tı­rı­lan ara­zi­le­rin yüz­de 80-90'ı Türk­le­re, sa­de­ce yüz­de 10 ila 20'si Yu­nan­lı­la­ra ait­tir.

Os­man­lı'dan ge­len top­rak­lar me­se­le­sin­de de Yu­nan oto­ri­te­le­ri­nin ay­rım­cı po­li­ti­ka­la­rı gö­ze çarp­mak­ta­dır. Dev­let Os­man­lı ta­pu­su­nu eğer söz ko­nu­su ara­zi bir Yu­nan­lı çift­çi­ye ait­se ta­nı­mak­ta iken, ay­nı hak­tan Türk çift­çi­le­ri ya­rar­lan­dı­rıl­ma­mak­ta­dır. Bu şe­kil­de 1974 yı­lın­da İs­ke­çe'nin İn­han­lı na­hi­ye­sin­de­ki 1.800 hek­tar ara­zi Yu­nan Dev­let Mal­la­rı Kon­se­yi ta­ra­fın­dan ka­mu­laş­tı­rıl­mış­tır. Ge­rek­çe ise, üze­rin­de­ki sa­hip­li­ğin 1872 ta­rih­li Os­man­lı ta­pu­su dı­şın­da baş­ka bir bel­ge­ye da­yan­ma­mış ol­ma­sı­dır.

1990 yı­lı­na ka­dar Türk­le­rin böl­ge­de­ki top­rak­la­rı üze­rin­de­ki hak­la­rı önem­li öl­çü­de kı­sıt­lan­mış­tır. 1938 yı­lı­na ait 1366 sa­yı­lı Ka­nun, Ba­tı Trak­ya'yı sı­nır böl­ge­si ola­rak ni­te­len­dir­miş ve bu böl­ge­de­ki top­rak­la­rın Yu­nan asıl­lı ol­ma­yan­la­ra sa­tıl­ma­sı­nı ya­sak­la­mış­tır. Bu ko­nu­da­ki hak­sız uy­gu­la­ma­lar Av­ru­pa Kon­se­yi­nin il­gi­si bu­ra­ya çe­ki­le­ne ka­dar sür­müş­tür. Kon­sey, bu uy­gu­la­ma­la­rın Av­ru­pa Bir­li­ği­nin in­san­la­rı­nın, hiz­met­le­rin ve ser­ma­ye­nin ha­re­ket öz­gür­lü­ğü ve ay­nı za­man­da mül­ki­yet hak­kıy­la il­gi­li norm­la­rı­na ay­kı­rı ol­du­ğu yö­nün­de ka­rar al­mış ve Lük­sem­burg mah­ke­me­sin­de da­va aç­mış­tır. Mah­ke­me de bu uy­gu­la­ma­yı Ro­ma An­laş­ma­sı'nın 52'nci mad­de­si­ne ay­kı­rı bul­muş­tur. Bu­nun üze­ri­ne, Yu­na­nis­tan, 31 Ağus­tos 1990'da 1892 sa­yı­lı ye­ni bir ka­nu­nu yü­rür­lü­ğe koy­muş­tur. An­cak hâlâ es­ki ka­nun­da ol­du­ğu gi­bi böl­ge­de top­rak alı­mı için dev­let iz­ni ge­rek­mek­te­dir.

Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin si­ya­se­te ka­tı­lı­mı ve si­ya­si ör­güt­len­me­si hu­su­sun­da da bü­yük kı­sıt­la­ma­lar mev­cut­tur. Ba­tı Trak­ya böl­ge­sin­de nü­fus ola­rak bü­yük öne­me sa­hip olan Türk azın­lık, si­ya­si alan­da çok ak­tif bir çiz­gi iz­le­ye­me­mek­te­dir. Azın­lı­ğın yö­ne­ti­me ka­tıl­ma­sı­nı en­gel­le­mek is­te­yen Yu­na­nis­tan, ba­ğım­sız azın­lık aday­la­rın se­çi­mi­ni çe­şit­li dü­zen­le­me­ler­le en­gel­le­mek­te­dir. Bu kap­sam­da, 1993 yı­lın­da ge­ti­ri­len dü­zen­le­mey­le, mil­let­ve­ki­li se­çi­le­bil­mek için, ba­ğım­sız aday­lar dâhil ol­mak üze­re, tüm aday­la­rın ül­ke ge­ne­lin­de ge­çer­li oy­la­rın yüz­de 3'ünü al­ma­sı ön­gö­rül­müş­tür. Yak­la­şık 200 bin ra­ka­mı­na te­ka­bül eden bu yüz­de 3'lük ba­raj uy­gu­la­ma­sı, nü­fu­su 120 bin ci­va­rın­da ve oy kul­la­na­cak ki­şi sa­yı­sı 50 bin ci­va­rın­da olan Türk azın­lı­ğın si­ya­si ira­de­si­ni en­gel­le­me­ye yö­ne­lik bir uy­gu­la­ma­dır.

1993'te­ki ge­nel se­çim­ler­de ilk kez uy­gu­la­nan ba­raj sis­te­mi, bek­len­di­ği gi­bi, ba­ğım­sız azın­lık aday­la­rı­nın mil­let­ve­ki­li se­çil­me­le­ri­ni en­gel­le­miş­tir. Bu ge­liş­me, azın­lık men­sup­la­rı­nın par­la­men­to­ya an­cak bir si­ya­si par­ti­nin ada­yı ola­rak gir­me­le­ri­ni zo­run­lu kıl­mış­tır.

Di­ğer ta­raf­tan, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı­nın si­ya­si ha­ya­ta ka­tı­lı­mı yo­lun­da önem­li bir adım olan Dost­luk Eşit­lik ve Ba­rış Par­ti­si gi­ri­şi­mi, par­ti ön­de­ri Dok­tor Sa­dık Ah­met ki­şi­li­ğin­de kı­sa dö­nem­de ses ge­tir­miş idi. Sa­dık Ah­met, ba­ğım­sız lis­te­den mil­let­ve­ki­li se­çil­di­ği 18 Ha­zi­ran 1989 se­çim­le­ri ar­dın­dan azın­lık için­de­ki et­kin­li­ği­ni ar­tır­mış­tır. 13 Ey­lül 1991 ta­ri­hin­de kur­muş ol­du­ğu Dost­luk Eşit­lik ve Ba­rış Par­ti­si ara­cı­lı­ğıy­la azın­lık so­run­la­rı­nı gün­de­me ge­ti­ren Sa­dık Ah­met, 24 Tem­muz 1995 ta­ri­hin­de, ge­çir­di­ği şüp­he­li bir tra­fik ka­za­sı so­nu­cu, ma­ale­sef, ha­ya­tı­nı kay­bet­miş­tir.

Azın­lı­ğın si­ya­si et­kin­li­ği­nin azal­tıl­ma­sı ama­cıy­la uy­gu­la­ma­ya ko­nu­lan bir di­ğer yön­tem ise, il, be­le­di­ye ve na­hi­ye­le­rin bir­leş­ti­ril­me­si uy­gu­la­ma­la­rı­dır. Mart 1997'de Be­le­di­ye ve Na­hi­ye­le­rin Bir­leş­ti­ril­me­si Ya­sa Ta­sa­rı­sı'yla köy ve na­hi­ye­ler bir­leş­ti­ri­le­rek ye­ni na­hi­ye­ler oluş­tu­rul­muş, özel­lik­le azın­lı­ğın ya­şa­dı­ğı ba­zı köy ve na­hi­ye­le­rin ida­ri açı­dan Yu­nan nü­fu­su­nun ağır­lık­lı ol­du­ğu köy ve na­hi­ye­ler­le bir­leş­ti­ril­me­si sağ­la­na­rak, azın­lı­ğın se­çil­me şan­sı bir kez da­ha kı­sıt­lan­mış­tır.

Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin ya­şa­mak­ta ol­du­ğu sı­kın­tı­la­rın sa­de­ce bu ka­dar­la sı­nır­lı ol­ma­dı­ğı her­ke­sin ma­lum­la­rı­dır. Ba­tı Trak­ya…

Da­ha sı­nır­lı za­ma­nı­mız için­de bu ka­dar­lık bir kıs­mı ifa­de et­me imkânı bu­la­bil­dim. Yu­na­nis­tan'ın uy­gu­la­dı­ğı po­li­ti­ka­la­rı ve amaç­la­rı­nı özet ola­rak bir kez da­ha be­lirt­mek is­te­rim.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Bu­yu­run Sa­yın Gay­da­lı.

EDİP SAF­DER GAY­DA­LI (De­vam­la) - Yu­na­nis­tan, Türk azın­lı­ğı­nı fark­lı et­nik kö­ken­le­re bö­le­rek "ho­mo­jen ol­ma­yan bir top­lu­luk" ola­rak ta­nım­la­ya­rak azın­lık men­sup­la­rı ara­sın­da­ki bir­li­ği par­ça­la­ma­ya ça­ba­la­mak­ta­dır. Dinî kim­li­ği ta­nı­yıp Türk­lük kim­li­ği­ni ta­nı­ma­ya­rak soy­daş­la­rı­mı­zın Tür­ki­ye'yle bağ­la­rı­nın za­yıf­la­tıl­ma­sı he­def­len­mek­te­dir. Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin eko­no­mik ge­liş­me­si­ni en­gel­le­ye­rek, sos­yal gü­ven­lik ve da­ya­nış­ma­la­rı­nı sar­sa­rak, gö­çü özen­di­re­rek böl­ge­nin ta­ma­men Yu­nan­laş­tı­rıl­ma­sı­na gay­ret edil­mek­te­dir.

Yi­ne, Ba­tı Trak­ya'da ta­şın­maz mal edi­nim­le­ri­ni de­net­le­ye­rek ve ka­mu­laş­tır­ma­lar yo­luy­la Türk­le­rin top­rak sa­hi­bi ol­ma­la­rı­nı en­gel­le­ye­rek esas uğ­raş alan­la­rı çift­çi­lik olan Türk­le­ri gö­çe zor­la­mak­ta­dır­lar.

Yu­na­nis­tan'ın Av­ru­pa Bir­li­ği­ne gir­me­sin­den son­ra Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri ba­zı hak­la­rı­nı ge­ri ka­za­na­rak bel­li bir ra­hat­la­ma sü­re­ci­ne gir­miş­tir. Av­ru­pa Bir­li­ği ken­di stan­dart­la­rı­nı Ba­tı Trak­ya'ya yer­leş­tir­mek için Yu­na­nis­tan'a bas­kı yap­mak­ta­dır. Fa­kat, gö­rü­len o ki, Yu­na­nis­tan, ba­zı hu­ku­ki dü­zen­le­me­le­ri­ni Av­ru­pa Bir­li­ği bas­kı­sıy­la de­ğiş­tir­mek zo­run­da kal­sa da, uy­gu­la­ma­la­rıy­la, Türk azın­lı­ğı asi­mi­le fa­ali­yet­le­rin­den vaz­geç­me­di­ği­ni gös­ter­mek­te­dir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ba­tı Trak­ya me­se­le­si ay­nı za­man­da Tür­ki­ye'nin ve Türk mil­le­ti­nin bir da­va­sı­dır. Ta­rih­sel mis­yo­nu­muz ve soy­daş­lık ba­ğı­mız, biz­le­re, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'ne, Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin ya­şa­dık­la­rı so­run­la­rın çö­zü­mü ve var­lık­la­rı­nın de­vam et­ti­ri­le­bil­me­si için ağır so­rum­lu­luk­lar yük­le­mek­te­dir.

Ba­tı Trak­ya, böl­ge­nin is­tik­ra­rı ve Tür­ki­ye'nin gü­ven­li­ği açı­sın­dan, Kıb­rıs gi­bi önem­li bir ko­num­da­dır. Bu ba­kım­dan, Tür­ki­ye, bu da­va­yı her za­man gün­dem­de tut­ma­lı, ger­çek­le­ri dün­ya ka­mu­oyu önün­de sık sık ge­tir­me­li­dir. Şu­ra­sı hiç­bir za­man unu­tul­ma­ma­lı­dır ki, Tür­ki­ye'nin bu ve ben­ze­ri ko­nu­lar­da ta­viz­ler ve­re­rek so­nuç al­ma­sı müm­kün de­ğil­dir. Za­ten, bu so­run­la­rın ve­ri­len ta­viz­le­rin so­nu­cun­da or­ta­ya çık­tı­ğı da bir ger­çek­tir.

Ba­tı Trak­ya­lı soy­daş­la­rı­mı­zın ya­şa­dık­la­rı eko­no­mik sı­kın­tı­la­rın azal­tı­la­bil­me­si için, Tür­ki­ye, Ba­tı Trak­ya'da mut­la­ka bir ban­ka şu­be­si aç­ma­lı­dır. Ba­tı Trak­ya'da üre­ti­len tü­tün ve pa­mu­ğun alı­mı ya­pıl­ma­lı, se­ra­cı­lık teş­vik edil­me­li­dir. Böl­ge­nin eko­no­mik ola­rak güç­len­me­si ve bu sa­ye­de eko­no­mik ye­ter­siz­lik se­be­biy­le olu­şan göç­le­rin önü­ne ge­çi­le­bil­me­si için, Tür­ki­ye'nin, böl­ge­nin üre­tim ve ti­ca­re­ti­nin can­lan­ma­sı için müm­kün ol­du­ğun­ca doğ­ru­dan ve­ya şart­la­ra gö­re, Türk fir­ma­la­rı ara­cı­lı­ğıy­la, do­lay­lı ola­rak böl­ge eko­no­mi­si­ni des­tek­le­me­si ge­rek­mek­te­dir.

Ba­tı Trak­ya'da azın­lı­ğın şir­ket­leş­me­si teş­vik edil­me­li, iş adam­la­rı­mı­zın Yu­na­nis­tan'la ya­pa­cak­la­rı it­ha­lat ve ih­ra­cat ön­ce­lik­le bu şir­ket­ler va­sı­ta­sıy­la ya­pıl­ma­lı ve böy­le­ce, azın­lı­ğın eko­no­mik ha­yat stan­dart­la­rı mut­la­ka yük­sel­til­me­li­dir.

Ba­tı Trak­ya­lı soy­daş­la­rı­mı­zın eği­ti­mi, hiç şüp­he­siz, ya­şa­nan sı­kın­tı­la­rın aşıl­ma­sın­da, uzun va­de­de be­lir­le­yi­ci bir çö­züm ola­cak­tır. Eği­ti­min iki nok­ta­da önem­li so­nuç­la­rı ola­cak­tır: Bi­rin­ci­si Türk kim­li­ği­nin ya­şa­tıl­ma­sı şu­uru­nun ge­le­cek ne­sil­le­re ak­ta­rı­la­bil­me­si, ikin­ci­si de Türk kim­li­ği­ni kay­bet­me­den Ba­tı Trak­ya­lı Türk­le­rin et­ki­li ma­kam­la­ra ge­le­bil­me­le­ri­nin sağ­lan­ma­sı­dır. Ay­rı­ca, Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin da­va­sı an­cak bu top­lum için­den çı­kan ay­dın­lar­ca en iyi şe­kil­de sa­vu­nu­la­bi­lir. Bu bağ­lam­da, Ba­tı Trak­ya­lı Türk genç­le­re sağ­la­nan çe­şit­li burs­lar­la, bu genç­le­rin Av­ru­pa üni­ver­si­te­le­rin­de li­sans son­ra­sı eği­tim ala­bil­me­le­ri­nin imkânla­rı­nın sağ­lan­ma­sı son de­re­ce fay­da­lı ola­cak­tır. Türk üni­ver­si­te­le­ri­nin ve Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin kül­tü­rel var­lık­la­rı­nın ge­le­ce­ğe ile­til­me­si için, Ba­tı Trak­ya ta­ri­hi, coğ­raf­ya­sı ve kül­tü­rel ha­ya­tıy­la il­gi­li aka­de­mik ça­lış­ma­lar mut­la­ka ya­pıl­ma­lı­dır.

Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri da­va­sı­nın bi­lim­sel bir ze­min­de de sa­vu­nu­la­bil­me­si, ge­rek­li lo­bi ça­lış­ma­la­rı­na bi­lim­sel des­te­ğin sağ­la­na­bil­me­si için Türk üni­ver­si­te­le­rin­de Yu­nan­ca di­li­ne, ta­ri­hi­ne vâkıf uz­man­lar ye­tiş­ti­ril­me­si de son de­re­ce fay­da­lı ola­cak­tır.

Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nin dış Türk­ler po­li­ti­ka­sı­nın kap­sam­lı ve ko­or­di­ne­li ol­ma­sı ka­çı­nıl­maz bir ge­rek­li­lik­tir. Bu ko­or­di­nas­yo­nun bu­gün­kü dev­let ku­rum­la­rıy­la sağ­lan­ma­sı imkânsız­dır. Dış Türk­ler ba­kan­lı­ğı­nın ku­rul­ma­sı, Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nin bü­yük he­def­le­ri­ni ta­kip ede­bil­me­si için de el­zem­dir. El­çi­lik­le­ri­miz­de­ki mü­şa­vir­lik­le­ri­miz bir­bir­le­riy­le ko­puk ve or­tak he­def için ken­di alan­la­rın­da ha­zır­lan­mış bir prog­ram­dan yok­sun­dur. Dış Türk­ler­le il­gi­li ya­pıl­ma­sı ge­re­ken­ler, sa­de­ce dip­lo­ma­si ve ik­ti­sa­di fa­ali­yet­ler, sa­de­ce kül­tü­rel fa­ali­yet­ler, sa­de­ce eği­tim fa­ali­yet­le­ri de de­ğil­dir. La­zım olan, bü­tün bun­la­rın ge­nel bir po­li­ti­ka çer­çe­ve­sin­de ko­or­di­ne edil­me­si ve yö­ne­til­me­si­dir. Uma­rım dış Türk­ler ba­kan­lı­ğı­nın ku­rul­du­ğu­nu gör­me bah­ti­yar­lı­ğı­nı hep bir­lik­te ya­şa­rız.

Bu duy­gu ve dü­şün­ce­ler­le yü­ce he­ye­ti­ni­ze en de­rin say­gı­la­rı­mı arz edi­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim Sa­yın Gay­da­lı.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı ve Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı Sa­yın Ab­dul­lah Gül, bir hu­su­sun tu­ta­nak­lar­da dü­zel­til­me­si için ya­zı­lı bir ta­lep­te bu­lun­muş­tur. Oku­yup, ar­ka­daş­la­rı­mın not al­ma­sı­nı is­tir­ham edi­yo­rum.

"Sa­yın Baş­kan, ko­nuş­mam­da, soy­daş öğ­ren­ci­le­re Yu­nan üni­ver­si­te­le­rin­de sağ­la­nan yüz­de 5'lik kon­ten­jan, dil sürç­me­si ola­rak yan­lış söy­len­miş­tir. Doğ­ru­su bin­de 5'tir. Tu­ta­nak­lar­da dü­zel­til­me­si­ni arz ede­rim." di­yor. Ar­ka­daş­la­rı­mın bu hu­su­su dik­ka­te al­ma­la­rı­nı ben de is­tir­ham edi­yo­rum, Sa­yın Ba­ka­nı­ma da te­şek­kür edi­yo­rum.

Grup­lar adı­na son ko­nuş­ma­cı, AK Par­ti Gru­bu adı­na Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Dün­dar.

Sa­yın Dün­dar, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

AK PAR­Tİ GRU­BU ADI­NA MUS­TA­FA DÜN­DAR (Bur­sa) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı hak­kın­da ik­ti­dar ve ana mu­ha­le­fet par­ti­le­ri­nin or­tak­la­şa ver­miş ol­duk­la­rı ge­nel gö­rüş­me öner­ge­si üze­ri­ne AK Par­ti Gru­bu adı­na söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­la­rım.

Ko­nuş­ma­ma baş­la­ma­dan ön­ce, Kur­ban Bay­ra­mı'nda tra­fik ka­za­sın­da ha­yat­la­rı­nı kay­be­den Cum­hu­ri­yet Halk Par­ti­si Kon­ya Mil­let­ve­ki­li Ne­zir Bü­yük­cen­giz'e, es­ki ba­kan­la­rı­mız­dan Mus­ta­fa Ta­şar'a, bu sı­ra­da, bu­gün­kü uçak ka­za­sın­da ha­yat­la­rı­nı kay­be­den ve ge­rek tra­fik ka­za­sı ve ge­rek­se baş­ka ne­den­ler­le ölen va­tan­daş­la­rı­mı­za Al­lah'tan rah­met, ge­ri­de ka­lan­la­rı­na baş­sağ­lı­ğı ve sa­bır­lar di­li­yo­rum.

Yi­ne, bu­gün Ba­tı Trak­ya hak­kın­da ge­nel gö­rüş­me ya­pı­yo­ruz. Bu ve­si­ley­le, Ba­tı Trak­ya'ya hiz­me­ti ge­çen ve ebe­di­ye­te ir­tihâl eden­le­re, Sa­dık Ah­met'e, Meh­met Emin Aga'ya Al­lah'tan rah­met di­li­yo­rum.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri hak­kın­da ge­nel gö­rüş­me ya­pı­la­ca­ğı­nı du­yan Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri ve Ba­tı Trak­ya dı­şı­na göç eden­le­rin kur­muş ol­duk­la­rı der­nek­le­rin tem­sil­ci­le­ri be­ni ara­ya­rak, Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin bu gi­ri­şi­min­den do­la­yı duy­duk­la­rı mem­nu­ni­ye­ti ifa­de et­miş­ler­dir. Ben de on­la­rın bu duy­gu­la­rı­nı siz­ler­le pay­laş­mak is­ti­yo­rum.

Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin bu­gün­kü Ba­tı Trak­ya hak­kın­da­ki ge­nel gö­rüş­me otu­ru­mu ta­rihî bir olay­dır. Şu an­da Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­ni sa­de­ce Tür­ki­ye de­ğil, Ba­tı Trak­ya iz­le­mek­te­dir, Yu­na­nis­tan'dan dün­ya­nın dört bir ya­nı­na göç eden­ler iz­le­mek­te­dir. Ben de on­lar adı­na, iki par­ti­nin ver­miş ol­duk­la­rı öner­ge­le­rin sa­hip­le­ri­ni ve bu öner­ge­nin gün­de­me alın­ma­sı­na ve­si­le olan AK Par­ti ve CHP Grup­la­rı­na te­şek­kür­le­ri­mi su­nu­yo­rum.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si­nin Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı gün­dem­li ge­nel gö­rüş­me öner­ge­siy­le il­gi­li ya­pa­ca­ğım ko­nuş­ma­ma "azın­lık" kav­ra­mı üze­rin­de du­ra­rak baş­la­mak is­ti­yo­rum.

Tür­ki­ye'nin Av­ru­pa ile mü­za­ke­re­le­ri­nin en sı­kın­tı­lı ko­nu­la­rın­dan bi­ri, hat­ta ba­şın­da ge­len azın­lık­lar ko­nu­su, il­ginç­tir ki, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin ken­di­si de bu so­ru­na bir çö­züm bu­la­bil­miş de­ğil­dir. Bu­na rağ­men, yi­ne de Av­ru­pa Bir­li­ğin­den ge­len ba­zı yet­ki­li­le­rin, Tür­ki­ye'de­ki azın­lık­la­rın sta­tü­sü­nün ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma­lar­la be­lir­len­miş ol­ma­sı­na rağ­men ken­di ka­fa­la­rı­na gö­re azın­lık üret­mek is­te­me­le­ri de Türk in­sa­nı­nın hak­lı tep­ki­si­ne ne­den ol­mak­ta­dır.

Azın­lık hak­la­rıy­la il­gi­li bir­çok ulus­la­ra­ra­sı bel­ge ol­ma­sı­na rağ­men azın­lık ta­nı­mı ya­pıl­ma­mış ve ya­pıl­ma­mış ol­ma­sın­dan do­la­yı da an­laş­maz­lı­ğın asıl ne­de­ni de bu­ra­da oluş­mak­ta­dır. Bu ko­nuy­la il­gi­li ola­rak Av­ru­pa Bir­li­ği ken­di­ne, Av­ru­pa Kon­se­yi­nin oluş­tur­du­ğu il­ke­le­ri, Bir­leş­miş Mil­let­ler, Av­ru­pa Gü­ven­lik ve İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı bel­ge­le­ri­ni re­fe­rans al­mak­ta­dır. Av­ru­pa Bir­li­ği­nin, azın­lık ko­nu­sun­da, ge­rek ya­zı­lı me­tin­ler ve ge­rek­se uy­gu­la­ma­lar ile net bir azın­lık po­li­ti­ka­sı­nın ol­ma­dı­ğı­nı gör­mek­te­yiz. Fa­kat, bu­na rağ­men Av­ru­pa'dan ge­len par­la­men­ter­le­rin, azın­lık ko­nu­sun­da, hiç­bir ya­sal ve hak­lı da­ya­na­ğı ol­ma­yan ta­lep­le­ri kar­şı­sın­da biz­ler hep sa­vun­ma po­zis­yo­nun­da kal­mak­ta­yız. Biz­ler, bu ko­nu­da, Av­ru­pa Bir­li­ği içe­ri­sin­de­ki azın­lık­lar ile il­gi­li olum­suz­luk­la­rı gün­de­me ge­ti­re­rek azın­lık­lar ko­nu­sun­da Tür­ki­ye'ye kar­şı ön yar­gı­lı dav­ra­nıl­ma­sı­nın önü­ne geç­me­li­yiz.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Bir­leş­miş Mil­let­ler İn­san Hak­la­rı Ko­mi­te­si­ne gö­re, o dev­let­te fark­lı grup­lar var­sa ve bun­la­ra azın­lık sta­tü­sü ta­nı­yıp ta­nı­ma­mak ta­ma­men ulus dev­le­tin yet­ki ala­nın­da­dır. Tür­ki­ye, Lo­zan An­laş­ma­sı'na gö­re, gay­ri­müs­lim va­tan­daş­la­rı­nın azın­lık ol­du­ğu­nu ka­bul et­miş, bu­nun dı­şın­da Tür­ki­ye'de baş­ka bir azın­lık ka­bul et­me­miş­tir.

Azın­lık­la­rın hak­la­rı­nı dü­zen­le­yen çe­şit­li ulus­la­ra­ra­sı bel­ge­ler ol­ma­sı­na rağ­men, üze­rin­de an­laş­ma sağ­lan­mış bir azın­lık ta­nı­mı ol­ma­dı­ğı­nı yu­ka­rı­da be­lirt­tim. Herhâlde dev­let­ler, ege­men­lik hak­la­rı­nın teh­li­ke­ye gi­re­ce­ği en­di­şe­si için­de ken­di­le­ri­ni yü­küm­lü­lük al­tı­na so­ka­cak ev­ren­sel ta­nım­lar­dan ka­çın­mış­lar­dır. Bu­nun so­nu­cu, ba­zı dev­let­ler, azın­lık hak­la­rıy­la il­gi­li ulus­la­ra­ra­sı söz­leş­me im­za­lar­ken "azın­lık" kav­ra­mı­nı na­sıl ta­nım­la­dık­la­rı­nı ve han­gi grup­la­rı azın­lık ola­rak ka­bul et­tik­le­ri­ni be­lir­ten be­yan­lar­da bu­lun­mak­ta­dır­lar.

Av­ru­pa Bir­li­ği, Av­ru­pa Bir­li­ği­ne ka­tı­lım için 1993 Ko­pen­hag kri­ter­le­rin­de azın­lık hak­la­rıy­la il­gi­li ola­rak çer­çe­ve söz­leş­me­si­nin na­sıl uy­gu­lan­dı­ğı­nın önem­li bir et­ken ola­ca­ğı­nı açık­la­mış­tır. Fa­kat, Bel­çi­ka, Fran­sa, Yu­na­nis­tan, Lük­sem­burg ve Hol­lan­da gi­bi üye ül­ke­ler söz­leş­me­yi onay­la­ma­mış, Da­ni­mar­ka ve da­ha dü­şük bir dü­zey­de Al­man­ya, çer­çe­ve söz­leş­me­si­ni ba­zı sı­nır­la­ma­lar içe­ren bil­dir­ge­ler ek­le­mek ko­şu­luy­la onay­la­ma­yı ka­bul et­miş­ler­dir. Bu du­rum, es­ki Av­ru­pa Bir­li­ği üye­le­ri için böy­ley­ken, ye­ni aday ül­ke­ler­den çer­çe­ve söz­leş­me­si­nin im­za­lan­ma­sı­nın is­ten­me­si, Av­ru­pa Bir­li­ği içe­ri­sin­de es­ki ve ye­ni üye­ler ara­sın­da çif­te stan­dart uy­gu­lan­dı­ğı­nın açık bir gös­ter­ge­si­dir. Bü­tün aday ül­ke­le­rin im­za­la­ma­sı şart ko­şu­lan çer­çe­ve söz­leş­me­si­ne, Bel­çi­ka, Fran­sa, Yu­na­nis­tan ve Hol­lan­da'nın dâhil ol­ma­ma­sı ka­bul edi­le­bi­lir bir du­rum de­ğil­dir. Ni­te­kim, Yu­na­nis­tan'da Ba­tı Trak­ya Müs­lü­man Türk azın­lı­ğı­nın ya­şa­mış ol­du­ğu so­run­la­rın te­me­lin­de bu çif­te uy­gu­la­ma­nın ol­du­ğu­nu söy­le­mek yan­lış ol­maz.

Dün­ya ça­pın­da in­san hak­la­rı ve öz­gür­lük­ler ko­nu­sun­da gös­te­ri­len has­sa­si­yet ve öne­min art­tı­ğı gü­nü­müz­de, Av­ru­pa Gü­ven­lik ve İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı üye­si olan Yu­na­nis­tan'ın, Av­ru­pa Kon­se­yi söz­leş­me­le­ri­ne ta­raf olan Yu­na­nis­tan'ın, 1981 yı­lın­dan be­ri Av­ru­pa Bir­li­ği üye­si sı­fa­tı­nı ta­şı­yan Yu­na­nis­tan'ın, de­mok­ra­si­nin be­şi­ği ol­du­ğu söy­le­nen Yu­na­nis­tan'ın, bu de­ğer­le­re, özel­lik­le Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı­na kar­şı gös­ter­di­ği ta­vır dü­şün­dü­rü­cü­dür.

Yu­na­nis­tan'ın dev­let po­li­ti­ka­sı hâli­ne ge­len azın­lık­la­ra yö­ne­lik et­nik arın­dır­ma uy­gu­la­ma­la­rı, Yu­na­nis­tan'ın azın­lı­ğa ba­kış açı­sı­nın bir gös­ter­ge­si­dir. Bu­nun en açık ör­ne­ği "Türk" ke­li­me­si­nin kul­la­nıl­ma­sın­da ken­di­ni gös­ter­mek­te­dir. "Türk" iba­re­si olan "Ba­tı Trak­ya Türk Öğ­ret­men­ler Bir­li­ği, Gü­mül­ci­ne Türk Genç­ler Bir­li­ği, İs­ke­çe Türk Bir­li­ği" gi­bi bir­lik­ler, der­nek­ler, is­min­de "Türk" ke­li­me­si ol­du­ğu ge­rek­çe­siy­le ka­pa­tıl­mış­tır. Yi­ne, adın­da "Türk" iba­re­si yer al­dı­ğı için Ro­dop İli Türk Ka­dın­lar Kül­tür Der­ne­ği­nin ku­ru­lu­şu­na da izin ve­ril­me­miş­tir. Yi­ne, Ev­ros Azın­lık Genç­le­ri Der­ne­ği­nin de, is­min­de "azın­lık" ke­li­me­si geç­ti­ği ge­rek­çe­siy­le tes­cil edil­me­di­ği son ge­len ha­ber­ler ara­sın­da­dır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin, azın­lık ol­duk­la­rı için va­tan­daş­lık­tan çı­ka­rıl­dık­la­rı­nı gö­rü­yo­ruz. 1998 yı­lın­da yü­rür­lük­ten kal­dı­rıl­mış olan Yu­nan Va­tan­daş­lık Ya­sa­sı'nın 19'un­cu mad­de­si­ne iliş­kin Av­ru­pa Kon­se­yi Irk­çı­lı­ğı ve Ay­rım­cı­lı­ğı Ön­le­me Ko­mi­te­si­nin 27/6/2000 ta­rih­li ra­po­ru var­dır. Bu ra­por, Yu­na­nis­tan'a, bu mad­de­den do­la­yı mağ­dur olan­la­ra va­tan­daş­lık hak­la­rı­nı ge­ri al­ma­da ko­lay­lık sağ­la­ma­sı­nı öner­mek­te­dir. Yi­ne ay­nı ko­mis­yo­nun 8 Ha­zi­ran 2004 ta­rih­li ra­po­run­da ise, söz ko­nu­su mad­de­ye da­ya­na­rak, Yu­nan va­tan­daş­lı­ğın­dan çı­ka­rı­lan­la­rın 60.004 ki­şi ol­du­ğu tes­pit edil­miş­tir. Bun­lar­la il­gi­li ola­rak da ge­ri­ye dö­nük mağ­du­ri­yet­le­ri gi­de­re­cek Yu­na­nis­tan, bu­gü­ne ka­dar her­han­gi bir dü­zen­le­me yap­ma­mış­tır. Bu­nun­la bir­lik­te, Yu­na­nis­tan'da ya­şa­yan az sa­yı­da va­tan­sız ki­şi­le­rin va­tan­daş­lı­ğa tek­rar ka­bul edil­me­le­riy­le il­gi­li ye­ni ge­liş­me ola­rak 59 ki­şi­nin va­tan­daş­lık­la­rı­nın ia­de edi­le­ce­ği ha­ber­le­ri­ni al­mak­ta­yız, fa­kat, bu­nun, so­ru­nun çö­zü­mü için ye­ter­li bir ge­liş­me ol­ma­dı­ğı da or­ta­da­dır.

Va­tan­daş­lık­tan ıs­kat edi­len­le­rin so­run­la­rı, sa­de­ce bir ül­ke va­tan­daş­lı­ğı­nı kay­bet­mek­le sı­nır­lı kal­ma­mak­ta­dır. Is­kat ne­ti­ce­si, bu ki­şi­le­rin sos­yal ve eko­no­mik çı­kar­la­rı da or­ta­dan kal­dı­rıl­mış­tır. Va­tan­daş­lık­tan si­lin­mey­le il­gi­li ola­rak, Yu­na­nis­tan'da ya­şa­ma­sı­na ve­ya baş­ka ül­ke va­tan­daş­lı­ğı­nın alın­ma­sı­na ba­kıl­mak­sı­zın bu ki­şi­le­rin va­tan­daş­lık hak­la­rı­nın ve­ril­me­si ko­nu­su, üze­rin­de cid­di­yet­le du­rul­ma­sı ge­re­ken bir ko­nu­dur. Bu ki­şi­le­rin va­tan­daş­lık­la­rı ia­de edil­me­li­dir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; an­laş­ma­lar­da, ka­nun­lar­da çer­çe­ve­si be­lir­len­miş olan Ba­tı Trak­ya'da­ki "müf­tü­lük" ma­ka­mı, ku­ral­la­rın uy­gu­lan­ma­ma­sın­dan do­la­yı Müs­lü­man Türk top­lu­mu­nun ka­na­yan ya­ra­sı­dır. Ba­tı Trak­ya'da, müf­tü­lük, te­mel bir mü­es­se­se­dir. Müf­tü­le­rin dinî gö­rev­le­ri ya­nın­da yar­gı­sal gö­rev­le­ri de var­dır, ve­ri­len ka­rar­lar Yu­nan ma­kam­la­rı ta­ra­fın­dan da ta­nın­mak­ta­dır. Lo­zan An­laş­ma­sı'na gö­re, Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­ne, müf­tü­le­ri­ni öz­gür ira­de­le­riy­le seç­me hak­kı ta­nın­mış­tır. 1990 yı­lı so­nu­na ka­dar, müf­tü­ler, ce­ma­at ta­ra­fın­dan se­çil­miş­tir. An­cak, bu uy­gu­la­ma keyfî bir ka­rar­la ip­tal edil­miş, Gü­mül­ci­ne ve İs­ke­çe Müf­tü­lük­le­ri­nin ba­şı­na Yu­nan­lı yö­ne­ti­ci­le­rin ta­yin et­ti­ği ve azın­lık ta­ra­fın­dan onay­lan­ma­yan müf­tü­ler ge­ti­ril­miş­tir. Yu­nan Hükûme­ti ta­ra­fın­dan hak­la­rın­da da­va­lar açı­lan se­çil­miş Gü­mül­ci­ne ve İs­ke­çe Müf­tü­le­ri­miz İb­ra­him Şe­rif ve rah­met­li Meh­met Emin Aga, ver­miş ol­duk­la­rı hu­kuk mü­ca­de­le­si­ni Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si­ne ta­şı­mış­lar ve gö­rül­mek­te olan dört da­va da se­çil­miş müf­tü­le­ri­mi­zin leh­le­ri­ne so­nuç­lan­mış­tır. Ve­ri­len bu ka­rar­lar da gös­ter­mek­te­dir ki, Av­ru­pa Bir­li­ği va­tan­da­şı olan Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı­nın, baş­ka alan­lar­da ol­du­ğu gi­bi, dinî öz­gür­lük­ler ala­nın­da da, te­mel in­san ve azın­lık hak­la­rın­dan mah­rum bı­ra­kıl­dık­la­rı­nı açık­ça or­ta­ya koy­mak­ta­dır.

Gün­cel bir ko­nu ola­rak, Hakk'ın rah­me­ti­ne ka­vu­şan İs­ke­çe Müf­tü­sü Meh­met Emin Aga'nın ye­ri­ne Kur­ban Bay­ra­mı'nın bi­rin­ci gü­nü se­çim ya­pıl­mış­tır ve bu se­çim ile ye­ni müf­tü Ah­met Me­te ol­muş­tur. Ah­met Me­te'yi ye­ni gö­re­vin­de teb­rik edi­yo­rum ve ken­di­si­ne, fa­zi­let­li gö­re­vin­de üs­tün ba­şa­rı­lar di­li­yo­rum. Müf­tü­lük so­ru­nu­nun çö­zü­mün­de de bu ye­ni se­çi­min bir fır­sat ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum. Ba­tı Trak­ya'da­ki müf­tü­lük ko­nu­sun­da­ki çift baş­lı­lı­ğa son ver­mek için, Ba­tı Trak­ya Müs­lü­man Türk Ce­ma­ati ta­ra­fın­dan se­çi­len müf­tü­nün ta­nın­ma­sı­nın, so­run­la­rın çö­zü­mü için bir baş­lan­gıç ola­ca­ğı­nı ümit et­mek­te­yim.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­sin­de ye­ni Va­kıf­lar Ka­nu­nu Ta­sa­rı­sı gö­rü­şü­lür­ken, Av­ru­pa Bir­li­ği­nin, tüm dik­kat­le­ri­ni Tür­ki­ye'de­ki ce­ma­at va­kıf­la­rıy­la il­gi­li ya­pı­la­cak dü­zen­le­me­le­re çe­vir­di­ği o gü­nün ba­sı­nın­da­ki ha­ber­ler­de yer al­mış­tı. Resmî ka­yıt­la­ra gö­re, Lo­zan An­laş­ma­sı im­za­lan­dı­ğın­da, 1920 yı­lın­da, Ba­tı Trak­ya'da­ki Türk nü­fu­su­nun ora­nı yüz­de 65 iken, bu oran, bu­gün, yüz­de 35'e düş­müş­tür; top­rak­la­rın da yüz­de 84'ü Türk­le­re ait iken, şim­di, bu oran, yüz­de 25'e ge­ri­le­miş­tir. Lo­zan An­laş­ma­sı'na gö­re, Ba­tı Trak­ya'da­ki Müs­lü­man Türk Ce­ma­ati ken­di va­kıf­la­rı­nı ida­re et­me ve yö­ne­ti­ci­le­ri­ni seç­me hak­kı­na sa­hip­tir. Bu­na rağ­men, bu­gün, va­kıf­lar ken­di yö­ne­ti­mi­ni se­çe­me­mek­te ve eh­li­yet­siz ata­ma­lar­la ida­re edil­mek­te­dir. Geç­miş­te, çe­şit­li ba­ha­ne­ler­le ve sa­tın al­ma­lar yo­luy­la pek çok va­kıf em­la­ki azın­lı­ğın elin­den çı­ka­rıl­mış­tır. Bu­gün, ver­gi bor­cu, fa­iz ve ge­cik­me taz­mi­na­tı gi­bi çe­şit­li ne­den­ler­le va­kıf mal­la­rı­na ipo­tek ko­nul­mak­ta­dır. Bu­na mu­ka­bil İs­tan­bul'da­ki Rum azın­lık ise va­kıf yö­ne­ti­ci­le­ri­ni ken­di­le­ri se­çe­bil­mek­te­dir, azın­lık va­kıf­la­rı ta­şın­maz mal edi­ne­bil­mek­te­dir­ler ve ta­şın­maz mal­la­rı üze­rin­de ta­sar­ruf­ta bu­lu­na­bil­mek­te­dir­ler.

Bu­gün, Ba­tı Trak­ya'yı ko­nu­şu­yo­ruz. "Va­kıf mülk­le­ri" der­ken, sa­de­ce Ba­tı Trak­ya'da­ki va­kıf mülk­le­ri­ni an­lı­yo­ruz; fa­kat, tüm Bal­kan­lar'da, azım­sa­na­ma­ya­cak oran­da Türk va­kıf­la­rı var­dır. Ba­tı Trak­ya dı­şın­da, Yu­na­nis­tan ge­ne­lin­de Türk va­kıf­la­rı bu­lun­mak­ta­dır, fa­kat, bu va­kıf­lar em­la­ki­nin bu­gün­kü du­ru­mu meç­hul­dür.

Ba­tı Trak­ya'da müf­tü­lük ve va­kıf­lar bir­bi­riy­le ya­kın il­gi­si olan ku­rum­lar­dır. Müf­tü­lük ile va­kıf­la­rı bir­bi­rin­den ba­ğım­sız de­ğer­len­dir­mek müm­kün de­ğil­dir, iki ku­rum bir­bi­ri­nin ta­mam­la­yı­cı­sı­dır. Yö­ne­tim, bu iki ku­rum için, an­laş­ma­la­ra ay­kı­rı ya­sa­lar çı­kar­mış, ka­rar­lar al­mış­tır. 1980 yı­lın­da va­kıf­lar ile il­gi­li ola­rak çı­ka­rı­lan 1091 sa­yı­lı Ya­sa, yi­ne 1990 yı­lın­da müf­tü­lük­ler ile il­gi­li ola­rak alı­nan ka­rar­lar hem Lo­zan An­laş­ma­sı'na hem de Ati­na An­laş­ma­sı'na ay­kı­rı­dır.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ba­tı Trak­ya'da ta­rihî eser­ler­le il­gi­li ola­rak da sı­kın­tı­lar var­dır, bir­çok ta­rihî eser ha­rap va­zi­yet­te­dir, ba­kım­la­rı ya­pıl­ma­mak­ta­dır. Ca­mi­le­rin ona­rıl­ma­sı­na izin ve­ril­me­mek­te­dir. Türk­le­re ait me­zar­lık­la­ra da say­gı­sız­ca dav­ra­nıl­mak­ta, me­zar taş­la­rı fa­ili meç­hul ki­şi­ler­ce kı­rıl­mak­ta­dır. Şu son iki-üç yıl içe­ri­sin­de, Av­ru­pa Bir­li­ği Uyum Ko­mis­yo­nu ve Kar­ma Par­la­men­to Ko­mis­yon­la­rı da, Ba­tı Trak­ya'ya yap­mış ol­duk­la­rı ge­zi­ler­de bu du­rum­la­rı tes­pit et­miş­ler­dir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin en önem­li so­run­la­rı­nın bir di­ğe­ri de eği­tim ko­nu­su­dur. Lo­zan An­laş­ma­sı'nın 40'ın­cı mad­de­si, Müs­lü­man Türk azın­lı­ğa, mas­raf­la­rı ken­di­le­ri­ne ait ol­mak üze­re, ana di­lin­de eği­tim ya­pa­cak öğ­re­tim ku­rum­la­rı kur­mak hak­kı­nı ta­nı­mak­ta­dır. 41'in­ci mad­de­si ise, Yu­nan Hükûme­ti­ne, Müs­lü­man­la­rın ço­ğun­luk­ta bu­lun­duk­la­rı böl­ge­ler­de il­ko­kul eği­ti­mi ya­pa­cak Türk ço­cuk­la­rı için okul­lar açıl­ma­sı­nı ön­gör­mek­te­dir. Oy­sa Yu­na­nis­tan, 1976 ve 1977'de çı­kar­dı­ğı iki ka­nun­la Türk okul­la­rı­nı ken­di gö­ze­ti­mi­ne al­mış, okul­la­ra ken­di po­li­ti­ka­sı doğ­rul­tu­sun­da ye­tiş­tir­di­ği Se­la­nik Pe­da­go­ji Aka­de­mi­si me­zu­nu öğ­ret­men­le­ri ata­mış, azın­lık men­su­bu for­mas­yon­lu öğ­ret­men­le­re gö­rev ver­me­miş­tir. Eği­tim gi­bi önem­li bir ko­nu­da çö­züm ola­rak bu­gün Türk­çe der­si­nin seç­me­li ders ola­rak oku­tul­ma­sı ka­ra­rı, Ba­tı Trak­ya'da­ki eği­tim ya­ra­sı­nın ka­pan­ma­sı­na mer­hem ola­maz.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin bu so­run­la­rı­nın Av­ru­pa Bir­li­ği gün­de­mi­ne ge­ti­ril­me­si ge­rek­mek­te­dir, bu so­run­la­rın ulus­la­ra­ra­sı ko­mis­yon­lar­da gün­de­me ge­ti­ril­me­si ge­rek­mek­te­dir. Tür­ki­ye'ye dı­şa­rı­dan bir­çok ya­ban­cı par­la­men­ter gel­mek­te­dir. Ay­nı şe­kil­de, bu ya­ban­cı par­la­men­ter­le­rin Ba­tı Trak­ya'ya git­me­le­ri de sağ­lan­ma­lı­dır. En son, Av­ru­pa Kon­se­yi Par­la­men­ter Mec­li­si Türk Gru­bu Baş­ka­nı Es­ki­şe­hir Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Mu­rat Mer­can'ın mi­sa­fi­ri ola­rak Av­ru­pa­lı bir par­la­men­ter Tür­ki­ye'ye gel­miş, bu­ra­da­ki azın­lık­la­rı in­ce­le­miş, fa­kat, bu­na mu­ka­bil, Ba­tı Trak­ya'ya di­ğer zi­ya­ret ger­çek­leş­me­miş­tir. Bu­nu da Ba­tı Trak­ya in­sa­nı, bir an ön­ce kar­şı­lık ola­rak bek­le­mek­te­dir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; iki ül­ke ara­sın­da var olan bu so­run­la­ra rağ­men, son dört yıl­da, iki­li ve Av­ru­pa Bir­li­ği ça­tı­sı al­tın­da iliş­ki­ler­de çok olum­lu ge­liş­me­ler göz­lem­len­mek­te­dir. Baş­ba­ka­nı­mız Sa­yın Re­cep Tay­yip Er­do­ğan'ın Yu­na­nis­tan zi­ya­ret­le­ri, Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı­mı­zın yap­tı­ğı zi­ya­ret­ler, hükûmet­ler ara­sı iyi iliş­ki­ler, iki ül­ke baş­ba­kan­la­rı­nın di­ya­lo­ğu, böl­ge­ye Tür­ki­ye'den sık sık ya­pı­lan zi­ya­ret­ler, eko­no­mik gös­ter­ge­le­rin her yıl iyi­ye git­me­si ve ti­ca­ret hac­mi­nin art­ma­sı olum­lu ge­liş­me­le­rin gös­ter­ge­si­dir.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, Ba­tı Trak­ya­lı kar­deş­le­ri­miz ön­ce­lik­le, ilk de­fa Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Baş­ba­ka­nı­nın Ba­tı Trak­ya'yı zi­ya­ret­le­rin­den zi­ya­de­siy­le mem­nun kal­mış­lar­dır. Yi­ne, ilk de­fa resmî bir Türk he­ye­ti, 22'nci Dö­nem Tür­ki­ye Bü­yük Mil­let Mec­li­si he­ye­ti ola­rak Kar­ma Par­la­men­to Ko­mis­yo­nu­nun zi­ya­re­ti, da­ha son­ra Av­ru­pa Bir­li­ği Uyum Ko­mis­yo­nu­nun zi­ya­re­ti on­la­rı mem­nun et­miş ve on­la­ra he­ye­can ka­ta­rak, mo­ral ve des­tek ver­miş­tir. Hiç­bir dö­nem­de Ba­tı Trak­ya'ya bu ka­dar yo­ğun zi­ya­ret ger­çek­leş­me­miş ve hiç­bir dö­nem­de Ba­tı Trak­ya ko­nu­su bu ka­dar gün­de­me gel­me­miş­tir.

İki­li iliş­ki­le­rin ge­liş­me­si na­sıl ki bir­çok yö­ne yan­sı­yor­sa, pek ta­bii ki, Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin so­run­la­rı­nın çö­zü­mü­ne de ge­li­şen iki­li iliş­ki­ler kat­kı sağ­la­ya­cak­tır. Ni­te­kim, dün Yu­na­nis­tan ba­sı­nın­da yer alan ha­ber­le­re gö­re, Ye­ni De­mok­ra­si Hükûme­ti­nin Ba­tı Trak­ya azın­lı­ğı hak­kın­da ye­ni adım­lar, ye­ni açı­lım­lar yap­ma­yı amaç­la­dı­ğı­nı yaz­mak­ta­dır. Bu açı­lım­la­rı, iyi iliş­ki­le­rin azın­lık so­run­la­rı­nın çö­zü­mü­ne de yan­sı­ya­ca­ğı şek­lin­de yo­rum­la­mak­ta­yız ve bu açı­lım­la­rı olum­lu ge­liş­me­ler ola­rak gör­mek­te­yiz. Ay­nı za­man­da, bu ge­liş­me­le­ri son dört yıl­da sür­dü­rü­len iyi iliş­ki­le­rin bir yan­sı­ma­sı ola­rak gör­mek­te­yiz.

Bu sü­reç­le, ge­li­nen bu nok­tay­la, soy­daş­la­rı­mı­zın so­run­la­rı­nın Av­ru­pa Bir­li­ği norm­la­rı­na uy­gun bir şe­kil­de çö­zü­me ka­vuş­tu­ru­la­ca­ğı ka­na­ati­ni ta­şı­yo­ruz.

Ben, bu duy­gu ve dü­şün­ce­ler­le ge­nel gö­rüş­me­nin ül­ke­mi­ze, Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­ne ha­yır­lar ge­tir­me­si­ni te­men­ni edi­yo­rum.

He­pi­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yor, te­şek­kür edi­yo­rum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Sa­yın Dün­dar, te­şek­kür edi­yo­rum.

Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, grup­lar adı­na gö­rüş­me­ler ta­mam­lan­mış­tır. Şim­di, öner­ge sa­hip­le­ri adı­na, bi­rin­ci im­za sa­hip­le­ri ola­rak ve­ya yet­ki­li ola­rak ko­nu­şa­cak iki ko­nuş­ma­cı var­dır.

Öner­ge sa­hip­le­ri adı­na ko­nu­şa­cak ar­ka­daş­la­ra da, ko­nuş­ma sü­re­le­riy­le il­gi­li ola­rak üç da­ki­ka ek sü­re ve­re­ce­ği­mi şim­di­den ilan edi­yo­rum ken­di­le­ri­ne.

İlk ko­nuş­ma­cı, İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li Onur Öy­men.

Sa­yın Öy­men, bu­yu­run. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

ONUR ÖY­MEN (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­kan, çok de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin du­ru­mu ko­nu­sun­da bir ge­nel gö­rüş­me yap­ma öne­ri­si­ni biz de­fa­lar­ca gün­de­me ge­tir­miş­tik. Bu­gün, ni­ha­yet bu öne­ri­mi­zin Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si ta­ra­fın­dan da be­nim­sen­miş ol­ma­sı­nı mem­nu­ni­yet­le kar­şı­lı­yo­ruz, çün­kü, biz, Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin so­ru­nu­nu bir millî da­va ola­rak gö­rü­yo­ruz, ik­ti­dar­la mu­ha­le­fe­tin bu ko­nu­da gö­rüş bir­li­ği için­de, da­ya­nış­ma için­de ol­ma­sı­nın ül­ke­mi­zin çı­kar­la­rı açı­sın­dan özel bir önem ta­şı­dı­ğı­na ina­nı­yo­ruz.

Bu ve­si­ley­le, Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin hak­la­rı­nın yıl­maz sa­vu­nu­cu­su, rah­met­li Gü­mül­ci­ne Mil­let­ve­ki­li Sa­dık Ah­met'in de­ğer­li eşi Işık Ah­met'in de bu top­lan­tı­yı iz­le­di­ği­ni bi­li­yo­ruz, ken­di­si­ne say­gı­lar su­nu­yo­ruz; ay­nı za­man­da Ba­tı Trak­ya der­nek­le­ri­nin yö­ne­ti­ci­le­ri­ni de se­lam­lı­yo­ruz.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, ben­den ön­ce­ki çok de­ğer­li ko­nuş­ma­cı­lar ve Sa­yın Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı­mız, Ba­tı Trak­ya so­run­la­rı­nın pek çok yö­nü­nü an­lat­tı­lar, on­la­rı tek­rar­la­mak is­te­mi­yo­rum, on­la­rın an­lat­tı­ğı­nı tek­rar­la­mak is­te­mi­yo­rum; yal­nız bir hu­su­sa dik­kat çek­mek is­ti­yo­rum: Ba­tı Trak­ya me­se­le­si Yu­na­nis­tan'ın sa­de­ce Ba­tı Trak­ya'ya öz­gü bir yak­la­şı­mın­dan kay­nak­lan­mı­yor. Ba­tı Trak­ya me­se­le­si, Yu­na­nis­tan'ın ge­nel ola­rak azın­lık­lar ko­nu­sun­da­ki olum­suz po­li­ti­ka­sı­nın bir ürü­nü­dür.

Bi­zim so­ru­nu­muz, yal­nız Ba­tı Trak­ya'da de­ğil -baş­ka ve­si­le­ler­le de söy­le­dik- On İki Ada­lar'da ya­şa­yan soy­daş­la­rı­mız da ay­nı sı­kın­tı­yı çe­ki­yor. Ro­dos'ta 3 bin soy­da­şı­mız var, bun­la­rın ye­di ta­ne Türk oku­lu var­dı, bu­gün bir ta­ne yok. Aca­ba, ni­çin yok? Aca­ba, ni­çin yok? Çün­kü, bun­la­rın var­lı­ğı­nı, bir azın­lı­ğın var­lı­ğı­nı Yu­na­nis­tan içi­ne sin­di­re­mi­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, aca­ba, sa­de­ce Türk azın­lı­ğıy­la mı il­gi­li­dir bu so­run­lar? Ha­yır, de­ğil­dir. Bu so­run­lar, ay­nı za­man­da, baş­ka kö­ken­den ge­len Yu­nan va­tan­daş­la­rı için de var­dır. Me­se­la, Ma­ke­don kö­ken­li va­tan­daş­la­rı­na da Yu­na­nis­tan ay­nı kı­sıt­la­yı­cı po­li­ti­ka­la­rı uy­gu­la­mak­ta­dır.

Ma­ke­don­lar, Flo­ri­na ken­tin­de 8 Ekim 1995 yı­lın­da bir si­ya­si par­ti kur­du­lar, "Gök­ku­şa­ğı Par­ti­si" di­ye. Son­ra ne ol­du? Son­ra şu ol­du: Si­ze Hel­sin­ki Fe­de­ras­yo­nu ra­po­run­dan bir cüm­le oku­ya­yım: "14 Ey­lül 1995 ta­ri­hin­de Gök­ku­şa­ğı Par­ti­si­nin Flo­ri­na'da­ki mer­ke­zi ta­ma­men ya­kıl­mış­tır." On­dan bir gün ön­ce, be­le­di­ye baş­kan­lı­ğı­nın ön­cü­lü­ğün­de po­lis ve bir grup Yu­nan­lı par­ti­nin ta­be­la­sı­nı sök­müş­ler­dir. Bu şid­det ey­le­mi­ne baş­vu­ran­lar hak­kın­da hiç­bir so­ruş­tur­ma açıl­ma­mış, par­ti ku­ran­lar hak­kın­da Yu­na­nis­tan'da bö­lü­cü­lük yap­tık­la­rı için so­ruş­tur­ma açıl­mış­tır. Bun­lar Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si­ne git­miş­ler­dir, Yu­na­nis­tan'ı mahkûm et­tir­miş­ler­dir, ama Yu­na­nis­tan, po­li­ti­ka­sı­nı de­ğiş­tir­me­miş­tir.

İş­te, bi­zim Ba­tı Trak­ya'da­ki sı­kın­tı­la­rı­mız sa­de­ce ora­da­ki Türk­le­re yö­ne­lik dav­ra­nış­lar­dan kay­nak­lan­mı­yor. Yu­na­nis­tan'ın ge­nel ola­rak azın­lık­la­ra ta­ham­mül et­me­yen po­li­ti­ka­sın­dan kay­nak­la­nı­yor. Çün­kü, Yu­na­nis­tan'da bir Mevlânâ ye­tiş­me­miş­tir, bir Yu­nus Em­re yok­tur, Yu­na­nis­tan'da hoş­gö­rü kül­tü­rü yok­tur; bun­dan kay­nak­la­nı­yor. Dü­şü­ne­bi­li­yor mu­su­nuz, ora­da­ki bir din ada­mı­nı, bir müf­tü­yü sırf hal­kın seç­ti­ği müf­tü ola­rak gö­re­vi­ni yap­ma­ya ça­lış­tı­ğı için yar­gı­lı­yor­su­nuz, hap­se atı­yor­su­nuz! Bu müf­tü gi­di­yor Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si­ne, dört ke­re Yu­na­nis­tan'ı mahkûm et­ti­ri­yor, po­li­ti­ka­nı­zı de­ğiş­tir­mi­yor­su­nuz.

Biz git­tik Ba­tı Trak­ya'ya de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, AKP'li mil­let­ve­kil­le­riy­le bir­lik­te. Git­tik, bak­tık, ba­zı köy­ler­de Os­man­lı­lar­dan kal­ma ca­mi­ler yı­kıl­mış ve ta­mi­ri­ne izin ve­ril­mi­yor. Be­le­di­ye Baş­ka­nı­na git­tik, sos­yal de­mok­rat be­le­di­ye baş­ka­nı. De­dik ki "Ni­ye izin ver­mi­yor­su­nuz?" "Bi­zim yet­ki­miz yok, Ati­na'ya gi­din" de­di­ler. Ati­na'ya git­tik, biz­zat Yu­nan Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nıy­la ko­nuş­tuk AKP'li mil­let­ve­kil­le­riy­le bir­lik­te. An­lat­tık, ca­mi­le­rin du­ru­mu böy­le de­dik, va­kıf­la­rın du­ru­mu şöy­le, bun­la­rın iyi­leş­ti­ril­me­si­ni is­ti­yo­ruz… Bi­ze, res­men "ya­pa­ma­yız" de­di, "ya­pa­ma­yız" de­di. Sa­yın Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı­mı­za, Sa­yın Baş­ba­ka­nı­mı­za ba­kar­sa­nız, on­lar ol­duk­ça iyim­ser ifa­de­ler­de bu­lu­nu­yor­lar: "Türk-Yu­nan dost­lu­ğu ge­li­şi­yor, bun­dan ya­rar­la­na­rak Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­nin du­ru­mu­nu iyi­leş­ti­re­ce­ğiz." Si­zin gö­zü­nü­zün içi­ne ba­ka ba­ka, Yu­na­nis­tan Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı bu­nu yap­ma­ya­cak­la­rı­nı söy­lü­yor, da­ha ne ce­vap is­ti­yor­su­nuz?

Müf­tü­nü­zü ça­lış­tır­maz­lar, ca­mi­ni­zi ta­mir et­tir­mez­ler, ço­cuk­la­rı­nı­zın eği­ti­mi­ne izin ver­mez­ler. 15 ta­ne Türk öğ­ret­men, Tür­ki­ye'de eği­til­miş 15 öğ­ret­men 220 okul­da eği­tim ve­re­cek; bu müm­kün mü­dür? Lo­zan'da­ki kon­ten­ja­nın bi­le an­cak ya­rı­sı­nı ve­ri­yor si­ze. Siz ne ya­pı­yor­su­nuz? Hiç­bir şey ya­pa­mı­yor­su­nuz, hiç­bir şey ya­pa­mı­yor­su­nuz. Pe­ki, ora­da öğ­ret­men mi yok? Var. Tür­ki­ye'de eği­til­miş 75 ta­ne öğ­ret­men, bu­gün, Ba­tı Trak­ya'da iş­siz ola­rak otu­ru­yor; ça­lış­tır­mı­yor­lar, izin ver­mi­yor­lar. De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım an­lat­tı, da­ha ne söy­le­ye­yim! Ya­ni, o ka­dar çok ör­nek var ki, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bun­la­rı si­ze an­lat­mak bu sü­re­ye sığ­ma­ya­cak, ama, şu­nu si­ze söy­le­ye­yim: Biz hep Lo­zan'dan bah­se­di­yo­ruz. Lo­zan'ın bir 16 sa­yı­lı Eki var. Lo­zan'ın 16 sa­yı­lı Eki'nde, 10 Ağus­tos 1920 yı­lın­da Yu­na­nis­tan'la ya­pı­lan bir an­laş­ma­dan bah­se­di­yor. O an­laş­ma, İn­gil­te­re, Fran­sa, İtal­ya ve Ja­pon­ya'yla Yu­na­nis­tan ta­ra­fın­dan im­za­lan­mış­tır ve bu an­laş­ma, ora­da­ki Müs­lü­man­lar­dan sa­de­ce Müs­lü­man ola­rak de­ğil, Türk ve Bul­gar­lar ola­rak bah­se­di­yor. Yu­na­nis­tan di­yor ki: "Ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma­lar­da Türk'ten ba­his yok, ben on­la­rı Müs­lü­man ola­rak…" Ha­yır ar­ka­daş! O an­laş­ma­da "Türk" ola­rak bah­se­di­yor bun­lar­dan, bi­li­yor mu­su­nuz? Bu­nu da uy­gu­la­mı­yor, bu­nu da uy­gu­la­mı­yor. Sa­yın Ba­ka­na ri­ca edi­yo­rum, bu ko­nuy­la ya­kın­dan il­gi­le­nir­se, mut­la­ka bu an­laş­ma­nın izi­ni de bu­la­cak­tır ve o an­laş­may­la Yu­na­nis­tan'ın ne­le­ri üst­len­di­ği­ni de gö­re­cek­tir.

Şim­di, ulus­la­ra­ra­sı an­laş­ma­la­rı din­le­mi­yor, hiç­bir eleş­ti­ri­ye de olum­lu ce­vap ver­mi­yor ve biz, hâlâ, iyim­ser bir şe­kil­de di­yo­ruz ki: "Biz bu iş­le­ri, iş­te, Yu­na­nis­tan'la iliş­ki­le­ri ge­liş­ti­re­rek hal­le­de­riz." Ede­me­yiz. Ne ya­pa­ca­ğız? O za­man hak­kı­nı­zı ara­ya­cak­sı­nız. Tür­ki­ye'den en kü­çük bir şikâye­ti ol­sa Yu­na­nis­tan, ne ya­pı­yor? Dün­ya­yı aya­ğa kal­dı­rı­yor, ne Av­ru­pa Kon­se­yi­ni bı­ra­kı­yor ne Av­ru­pa Bir­li­ği­ni bı­ra­kı­yor ne Bir­leş­miş Mil­let­le­ri ne Av­ru­pa Gü­ven­lik ve İş­bir­li­ği Teş­ki­la­tı­nı, her yer­de Tür­ki­ye'yi en ağır şe­kil­de suç­lu­yor. Siz ne ya­pı­yor­su­nuz? Bir top­lan­tı­da gi­dip de şun­la­rı açık­ça eleş­tir­di­ği­ni­zi duy­ma­dık. Bir ke­re söy­le­yin şu­nu. Gi­din, Sa­yın Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı, siz­den ri­ca edi­yo­ruz, bir ke­re gi­din, bu­ra­da söy­le­dik­le­ri­ni­zi -faz­la­sı­nı is­te­mi­yo­ruz- şu­ra­da söy­le­dik­le­ri­ni­zi gi­din Av­ru­pa Kon­se­yi­nin kür­sü­sün­den söy­le­yin ba­ka­lım, bir ke­re gi­din söy­le­yin. (CHP sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) Sa­yın Baş­ba­kan git­ti Av­ru­pa Kon­se­yi­ne, bü­yük bir fır­sat­tı. Bun­la­rın ko­nu­şu­la­ca­ğı yer Av­ru­pa Kon­se­yi. Biz de ora­day­dık; me­rak­la bek­le­dik, ba­ka­lım, Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri için ne di­ye­cek, bir ke­li­me söy­le­me­di.

Me­de­ni­yet­le­ri bu­luş­tu­ra­cak­mı­şız! İn­şal­lah bu­luş­tu­ru­ruz, ama da­ha acil so­ru­nu­muz var. Ora­da 150 bin in­san siz­den me­det umu­yor, siz­den des­tek bek­li­yor; bu­nu ya­pa­mı­yo­ruz, ma­ale­sef. Ya­ni, dinî ko­nu­lar­da, in­sa­ni ko­nu­lar­da hiç kim­se­ye söz bı­rak­mı­yo­ruz, ca­mi­miz yı­kıl­mış, ca­mi­mi­zi ta­mir et­ti­re­mi­yo­ruz. Dört bu­çuk se­ne­dir ik­ti­dar­da­sı­nız, ni­çin İs­ke­çe'nin Ye­ni­ce bu­ca­ğın­da­ki ca­mi­yi ta­mir et­ti­re­me­di­niz? Ni­çin yap­tı­ra­ma­dı­nız? Ni­çin bu­nu bir me­se­le hâli­ne ge­ti­re­me­di­niz? Ni­çin ya­ban­cı ba­sı­nı ça­ğı­rıp bir ba­sın top­lan­tı­sı ya­pa­ma­dı­nız? Ni­çin gi­dip Türk ga­ze­te­ci­le­ri­ni o ca­mi­nin ya­nın­da otur­tup gös­te­re­me­di­niz ora­da­ki ger­çek­le­ri, ni­çin?

Bü­tün po­li­ti­ka­mız, hep yu­mu­şak dav­ran­mak, hep alt­tan al­mak, hep uz­la­şır gö­rün­mek. Bu yol­la, de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, dün­ya­da ba­şa­rı ka­zan­mış tek bir ül­ke yok­tur. Siz, İs­tan­bul'da­ki Rum­la­ra her tür­lü imkânı ta­nı­ya­cak­sı­nız, ye­tin­me­ye­cek­ler, her gün ba­şı­nı­za ka­ka­cak­lar: Onu da is­ti­yo­ruz, bu­nu da is­ti­yo­ruz. So­nun­da ne ola­cak? Sa­yın Ba­kan söy­le­di: "Biz, on­la­rın ken­di pat­rik­le­ri­ni seç­me­si­ne izin ve­ri­yo­ruz." Bu­na kar­şı­lık pat­rik ne ya­pı­yor? Si­ze söy­le­ye­yim, ne ya­pı­yor: 22 Ocak ta­ri­hin­de da­vet edil­miş­tir Av­ru­pa Kon­se­yi­ne, Av­ru­pa Kon­se­yi Par­la­men­ter Mec­li­sin­de ekü­me­nik pat­rik sı­fa­tıy­la ko­nu­şa­cak, ha­be­ri­niz var mı bun­dan? Bu­nu duy­du­nuz mu hiç? Pe­ki, bi­zim Hükûme­ti­miz ne yap­tı bu­nu en­gel­le­mek için? Bu­nu Hükûmet duy­ma­mış ola­bi­lir mi? Ne yap­tı­nız? Lo­zan'dan be­ri iz­le­di­ği­miz bü­tün po­li­ti­ka­la­rı yer­le bir ede­cek bir yak­la­şım­la, ekü­me­nik sı­fa­tıy­la çı­ka­cak Av­ru­pa Kon­se­yi­nin kür­sü­sün­de ko­nu­şa­cak ve biz de bu­nu içi­mi­ze sin­di­re­ce­ğiz, öy­le mi? Ni­çin tep­ki gös­te­re­mi­yor­su­nuz? Ne­dir? Si­zi tep­ki gös­ter­mek­ten alı­ko­yan ne­dir? Ne­dir?

Kıb­rıs'ta­ki du­ru­ma ba­kın, ay­nı şey. Efen­dim, Sa­yın Baş­ba­kan, Grup top­lan­tı­sın­da söy­lü­yor, biz de çok mem­nun ol­duk, "Hiç­bir şe­kil­de kar­şı­lık­sız adım at­ma­ya­ca­ğız." di­yor. Çok gü­zel. Ne ol­du şim­di? Lok­ma­cı ba­ri­ka­tın­da, ne al­dık kar­şı­lı­ğın­da da yı­kı­yo­ruz köp­rü­yü? Hiç­bir şey ala­ma­dık. Kar­şı ta­raf ba­ri­ka­tı­nı yık­tı mı? Yık­ma­dı. Siz ni­ye ya­pı­yor­su­nuz bu­nu? Efen­dim, dün­ya bi­ze sem­pa­tik der­miş, dün­ya bi­zi çok be­ğe­nir­miş, çok se­ver­miş…

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

ONUR ÖY­MEN (De­vam­la) - Bi­ti­re­ce­ğim Sa­yın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Sa­yın Öy­men, üç da­ki­ka­lık ek sü­re ve­ri­yo­rum, ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

ONUR ÖY­MEN (De­vam­la) - Te­şek­kür edi­yo­rum.

Ya­ni, sa­de­ce dün­ya­dan be­ğe­ni ka­zan­mak için tek ta­raf­lı ta­viz ve­ri­yor­su­nuz, son­ra da çı­kı­yor­su­nuz di­yor­su­nuz ki: "Biz kar­şı­lık­sız hiç­bir şey yap­mı­yo­ruz." Han­gi­si doğ­ru?

Da­ha va­hi­mi var, da­ha va­hi­mi var: Kıb­rıs'ta­ki Baş­pis­ko­pos Hı­ris­to­mos'u ora­da­ki din iş­le­ri baş­ka­nı Türk ke­si­mi­ne da­vet edi­yor. Kim­dir bu da­vet et­ti­ği adam? Da­vet et­ti­ği adam, ba­sı­na, res­men "Biz, Kıb­rıs­lı Türk­ler­le bir­lik­te or­tak düş­ma­nı­mı­za kar­şı sa­va­şa­ca­ğız." di­yor. Or­tak düş­man Tür­ki­ye. Dü­şü­ne­bi­li­yor mu­su­nuz, "Tür­ki­ye düş­man" di­yen, açık­ça "düş­man" di­yen bir ada­mı siz da­vet edi­yor­su­nuz Kıb­rıs Türk ke­si­mi­ne! Tür­ki­ye'nin tep­ki­si ne ol­du bu­na, duy­du­nuz mu? Hükûme­tin tep­ki­si ne ol­du bu­na, du­ya­nı­nız var mı? Yok. Be­re­ket, adam de­di ki: "Ben sı­nı­rı ge­çer­ken pa­sa­port gös­ter­mem, yok, ku­zey­de­ki bü­tün ki­li­se­le­ri ken­di de­ne­ti­mi­miz al­tı­na ala­ca­ğız" fi­lan da, son da­ki­ka­da ip­tal edil­di. Yok­sa, bi­zim­ki gi­de­cek kar­şı­ya, kar­şı­da­ki de Türk ke­si­mi­ne ge­le­cek. Şu işe ba­kın! Lok­ma­cı ba­ri­ka­tı işin­de Hükûme­tin tu­tu­mu ne­dir? "Kıb­rıs­lı Türk­le­rin bi­le­ce­ği iş­tir..." Böy­le şey olur mu? Böy­le bir şey ola­bi­lir mi? "Kıb­rıs­lı Türk­le­rin bi­le­ce­ği iş­tir." di­ye­bi­lir mi­si­niz? Ya­ni, böy­le bir şe­yi na­sıl di­ye­bi­lir­si­niz? Si­zin hiç mi po­li­ti­ka­nız yok? As­ker­le gö­rüş­tü­re­ce­ğiz KKTC Cum­hur­baş­ka­nı­nı, an­laş­sın­lar, uz­laş­sın­lar... Pe­ki, si­ya­se­ten siz ne di­ye­cek­si­niz? Ni­çin Mec­li­se ge­tir­mi­yor­su­nuz? Ni­çin bu­nun si­ya­si bo­yu­tu­nu gö­rüş­mü­yo­ruz?

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, da­ha bir ay geç­me­di, Kıb­rıs­lı Rum­la­rın bas­kı­la­rı ve en­tri­ka­la­rıy­la, Av­ru­pa Bir­li­ği, Tür­ki­ye'ye, ta­rih­te hiç­bir ül­ke­ye yap­ma­dı­ğı ka­dar ağır bir mu­ame­le yap­tı, ağır bir ce­za ver­di. Biz de bek­li­yo­ruz, ba­ka­lım, şim­di Türk Hükûme­ti­nin bu­na tep­ki­si ne ola­cak di­ye. Bir de bak­tık ki, me­ğer­se, tep­ki­miz, Rum­la­ra da­ha ya­kın­laş­mak ola­cak­mış! Rum­la­rı içi­mi­ze na­sıl so­ka­rız, bir so­kak da­ha aç­sak, efen­dim, iş­te, bi­zim çar­şı­mız­dan alış­ve­riş yap­sa­lar, aca­ba, dün­ya bi­ze da­ha sı­cak ba­kar mı, bi­zi da­ha sem­pa­tik gö­rür mü…

De­ğer­li ar­ka­daş­lar, ger­çek­ten, bu­nu çok bü­yük bir acıy­la söy­lü­yo­rum, çok bü­yük bir ıs­tı­rap çe­ke­rek söy­lü­yo­rum: Bu­nun bir tek iza­hı var­dır, bir tek ke­li­me­si var­dır, o da, aşa­ğı­lık komp­lek­si­dir. Si­ze kö­tü­lük ya­pan, bas­kı ya­pan, ezi­yet ya­pan, bü­tün dün­ya­yı aley­hi­ni­ze ayak­lan­dı­ran bir ül­ke­ye kar­şı ya­kın­la­şa­cak­sı­nız! Tür­ki­ye'ye me­sa­fe ko­ya­cak­sı­nız, Tür­ki­ye'yle ih­ti­laf­la­rı­nı­zı ba­sı­na da an­la­ta­cak­sı­nız, açık­la­ya­cak­sı­nız; ama, Rum­la­ra ya­kın­laş­mak is­te­ye­cek­si­niz! Böy­le bir şey ola­bi­lir mi? Böy­le bir po­li­ti­ka ola­bi­lir mi? Ge­rek­çe­si ne­dir?

CA­VİT TO­RUN (Di­yar­ba­kır) - Böy­le bir ke­li­me de ol­maz ama…

ONUR ÖY­MEN (De­vam­la) - Ben bu­nu ya­pan­la­ra söy­lü­yo­rum, si­ze söy­le­mi­yo­rum; si­zin bu ko­nu­da­ki du­yar­lı­lı­ğı­nı­zı bi­li­yo­rum de­ğer­li ar­ka­daş­la­rım. Ada­let ve Kal­kın­ma Par­ti­si Gru­bu­nun Kıb­rıs ko­nu­sun­da ne ka­dar du­yar­lı ol­du­ğu­nu bi­li­yo­rum; ama, eğer, siz, böy­le bir or­tam­da, Kıb­rıs­lı Rum­lar bu ka­dar kö­tü­lük yap­mış­ken Tür­ki­ye'ye, siz on­la­ra ya­kın­laş­mak için po­li­ti­ka üre­tir­se­niz, bu­nun ke­li­me­si­ni siz ba­na söy­le­ye­bi­lir mi­si­niz?

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öy­men, son cüm­le­le­ri­ni­zi ala­yım. Son de­fa açı­yo­rum mik­ro­fo­nu.

Bu­yu­run.

ONUR ÖY­MEN (De­vam­la) - Dün­ya­da po­zis­yo­nu­muz iyi ola­cak­mış, her­kes bi­zi be­ğe­ne­cek­miş… Böy­le dış po­li­ti­ka olur mu?

Sa­yın Baş­ba­kan ne di­yor: "Kar­şı­lık­sız adım at­ma­yız." Ne­dir kar­şı­lı­ğı Lok­ma­cı ba­ri­ka­tın­da at­tı­ğı­nız adı­mın? Ne al­dı­nız kar­şı­lı­ğın­da? Adam si­ze di­yor ki: "Bay­ra­ğı­nı­zı da in­di­re­cek­si­niz, as­ke­ri­ni­zi de çe­ke­cek­si­niz." Siz ver­dik­çe da­ha faz­la­sı­nı is­ti­yor.

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, şu­nun için bü­tün bun­la­rı söy­lü­yo­rum: Ba­tı Trak­ya millî da­va­dır, Kıb­rıs da millî da­va­dır. Biz, bu ko­nu­da, Hükûme­tin, Tür­ki­ye'nin çı­kar­la­rı­nı, hay­si­ye­ti­ni, soy­daş­la­rı­mı­zın hak­la­rı­nı sa­vun­mak için ata­ca­ğı her ka­rar­lı adı­mın ar­ka­sın­da ola­ca­ğız. Bu millî da­va­dır, si­zin­le be­ra­ber ola­ca­ğız; ye­ter ki bu adı­mı atın, ye­ter ki "aşa­ğı­dan ala­rak, uz­la­şı­cı ta­vır iz­le­ye­rek bu iş­le­ri çö­ze­riz" an­la­yı­şın­dan kur­tu­lun.

Sa­yın Baş­ba­kan ne di­yor? Ba­sın­da çık­tı: "Ba­tı Trak­ya Türk­le­ri­ne tav­si­ye edi­yo­rum, Yu­nan va­tan­da­şı ol­du­ğu­nu­zu söy­le­mek­ten çe­kin­me­yin."

De­ğer­li ar­ka­daş­la­rım, bu mu­dur bi­zim me­sa­jı­mız? Bu­nu mu söy­le­ye­ce­ğiz biz? Bir Yu­nan Baş­ba­ka­nı söy­lü­yor mu İs­tan­bul'da­ki Rum­la­ra Türk va­tan­da­şı ol­du­ğu­nu­zu söy­le­mek­ten çe­kin­me­yin di­ye.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öy­men, te­şek­kür ede­rim.

ONUR ÖY­MEN (De­vam­la) - Yü­ce Mec­li­se say­gı­lar su­nu­yo­rum.

BAŞ­KAN - Öner­ge sa­hip­le­ri adı­na son ko­nuş­ma­cı İs­tan­bul Mil­let­ve­ki­li İn­ci Öz­de­mir.

Sa­yın Öz­de­mir, bu­yu­run efen­dim. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

Sa­yın Öz­de­mir, sü­re­ni­zi pe­şin ila­ve ede­yim, ko­nuş­ma­nı­zı or­ta­sın­da kes­me­ye­yim.

Bu­yu­run efen­dim.

İN­Cİ ÖZ­DE­MİR (İs­tan­bul) - Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Ba­tı Trak­ya'da­ki Müs­lü­man Türk azın­lı­ğın so­run­la­rı­nı içe­ren gö­rüş­me­le­re baş­la­dık. Öner­ge sa­hi­bi ola­rak söz al­mış bu­lu­nu­yo­rum. Yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum.

Söz­le­ri­me baş­la­ma­dan ön­ce, Kon­ya Mil­let­ve­ki­li­miz Sa­yın Ne­zir Bü­yük­cen­giz'e ve es­ki ba­ka­nı­mız Sa­yın Mus­ta­fa Ta­şar'a Al­lah'tan rah­met, ge­ri­de ka­lan­la­rı­na baş­sağ­lı­ğı ve sa­bır di­li­yo­rum.

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, ko­nuş­ma­la­rı­ma, söz­le­ri­me siz­ler­le Yu­na­nis­tan zi­ya­re­ti­miz sı­ra­sın­da ya­şa­dı­ğı­mız tra­ji­ko­mik bir ola­yı pay­la­şa­rak baş­la­mak is­ti­yo­rum.

Ati­na'da Sa­yın Ba­ko­yan­ni'yle baş­la­yan zi­ya­ret­le­ri­mi­zin ar­dın­dan he­yet ola­rak Ati­na'dan ay­rıl­dık. Uça­ğı­mız ha­va­lan­dı. Kı­sa bir sü­re son­ra uçak­ta bir anons duy­duk: "Ha­va­dan fo­toğ­raf çe­kil­me­si ya­sak­tır." di­yor­du. Biz­ler, Sa­yın Ya­kış ya­nım­da otu­ru­yor­du, şa­şır­dık ne de­mek is­ti­yor­lar. Fa­kat uçak­ta bir gü­lüş­me ol­du. Bir sü­re son­ra olay unu­tul­du. De­de­ağaç üze­ri­ne gel­dik. Uça­ğı­mız iniş­te. Bir anons da­ha: "Ha­va­dan ha­va­ala­nı­nın fo­toğ­ra­fı­nın çe­kil­me­si ya­sak­tır."

Şim­di, bu­nu an­la­mak ger­çek­ten be­nim açım­dan çok zor, sa­nı­yo­rum ar­ka­daş­la­rı­mız açı­sın­dan da çok zor ol­du. İle­ti­şim ça­ğı di­ye bir çağ ya­şı­yo­ruz. Go­og­le'dan gir­di­ği­niz za­man, ha­va­ala­nın­da yü­rü­yen yol­cu­nun ayak­ka­bı­sı­nın ren­gi­ni kah­ve­ren­gi mi si­yah mı di­ye gö­rür­sü­nüz. Şim­di, bu­nun bi­ze ya­pıl­dı­ğı çok açık ve net­ti, çün­kü, uça­ğa bi­zim bin­di­ği­miz bi­li­ni­yor­du. VIP ola­rak uça­ğa alın­mış­tık. Uçak­ta kim­ler ol­du­ğu­nu, bir ön­ce­ki dö­ne­min Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı­nın ve iki ko­mis­yon baş­ka­nı ile he­ye­tin bu­lun­du­ğu­nu bi­li­yor­lar­dı. Yol­cu­la­rın da bi­ze söy­le­di­ği şu ol­du: "Bun­lar si­ze bir bas­kı un­su­ru oluş­tur­mak is­ti­yor, de­ğil­se, yıl­lar­dan be­ri bu anons uçak­lar­da ya­pıl­mı­yor."

Şim­di, ben bu­ra­dan ha­re­ket­le ön­ce bu­nu an­lat­tım ki… Be­nim ora­da soy­daş­la­rım… Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti'nin bir mil­let­ve­ki­li ola­rak söy­lü­yo­rum, ba­na bu bas­kı uçak­ta ya­pıl­ma­ya baş­la­nı­yor­sa, yıl­lar­dan be­ri, be­nim soy­daş­la­rım, aca­ba, Ba­tı Trak­ya'da ne ya­şı­yor­du, bu­nun an­la­şıl­ma­sı açı­sın­dan bu­nu ön­ce­lik­le ifa­de et­mek is­te­dim.

Ba­tı Trak­ya'da Tür­ki­ye ile Yu­na­nis­tan ara­sın­da im­za­la­nan 30 Ocak 1923 ta­rih­li Mü­ba­de­le An­laş­ma­sı uya­rın­ca, İs­tan­bul'da­ki Rum­lar ile bir­lik­te mü­ba­de­le dı­şı bı­ra­kı­lan ve bu­gün sa­yı­la­rı 150 bin ci­va­rın­da olan bir Türk azın­lık bu­lun­mak­ta­dır. Bu Türk azın­lı­ğın so­run­la­rı­nın ge­niş bir şe­kil­de ele alın­ma­sı ve de­ğer­len­di­ril­me­si ama­cıy­la bu­gün bu­ra­da ger­çek­leş­tir­mek­te ol­du­ğu­muz gö­rüş­me­yi, her yö­nüy­le ta­rihî bir otu­rum ve Ba­tı Trak­ya­lı soy­daş­la­rı­mı­za her za­man ver­di­ği­miz bü­yük öne­min bir baş­ka gös­ter­ge­si ola­rak gör­dü­ğü­mü be­lirt­mek is­ti­yo­rum.

Ba­tı Trak­ya'nın Lo­zan Ant­laş­ma­sı'yla res­men Yu­na­nis­tan'a bı­ra­kıl­dı­ğı gün­den be­ri, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı­nı Tür­ki­ye'nin Yu­nan top­rak­la­rın­da­ki uzan­tı­sı ola­rak gö­ren Yu­nan yö­ne­tim­le­ri, azın­lı­ğı, po­tan­si­yel bir teh­dit ola­rak de­ğer­len­dir­miş­ler, bu çer­çe­ve­de şe­kil­len­dir­dik­le­ri azın­lık po­li­ti­ka­la­rıy­la da, Ba­tı Trak­ya'da­ki Türk nü­fu­su gö­çe zor­la­mak, bu müm­kün ol­ma­dı­ğı tak­dir­de de Türk top­lu­mu­nu asi­mi­le et­mek he­def­le­ri­ni güt­müş­ler­dir.

Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı 1920'li yıl­lar­da Ba­tı Trak­ya nü­fu­su­nun yüz­de 65'ini oluş­tu­rur­ken, azın­lı­ğın, an­laş­ma­lar­dan kay­nak­la­nan azın­lık hak­la­rı­nı, Yu­na­nis­tan Ana­ya­sa­sı ve Yu­nan iç mev­zu­atın­dan do­ğan va­tan­daş­lık hak­la­rı­nı ve ta­raf ol­du­ğu ulus­la­ra­ra­sı ant­laş­ma­la­rı ih­lal ede­rek uy­gu­la­ya­gel­di­ği, gö­çe zor­la­ma, bas­kı, sin­dir­me ve erit­me po­li­ti­ka­la­rı so­nu­cun­da, gü­nü­müz­de bu oran yüz­de 30-35'le­re ge­ri­le­miş­tir. Du­rum baş­lan­gıç­ta­ki gi­bi ol­say­dı, bu­gün, Ba­tı Trak­ya'da nü­fus 700-800 bin ci­va­rın­da ola­cak­tı.

Av­ru­pa Bir­li­ği Uyum Ko­mis­yo­nu ola­rak 2006 yı­lı 13-17 Ha­zi­ran ta­rih­le­ri ara­sın­da Ati­na ve Ba­tı Trak­ya'ya beş gün­lük bir zi­ya­ret ger­çek­leş­tir­dik. Ati­na'da Dı­şiş­le­ri Ba­ka­nı Sa­yın Ba­ko­yan­ni da­hil Yu­nan ma­kam­la­rıy­la baş­la­yan gö­rüş­me­le­ri­miz, Ba­tı Trak­ya'da yi­ne Yu­nan ma­kam­la­rı ile öğ­ret­me­ni, din ada­mı, ka­dı­nı, er­ke­ği, köy­lü­sü, kent­li­si her ke­sim­den çok sa­yı­da soy­da­şı­mız­la de­vam et­ti. En üc­ra dağ köy­le­ri­ne ka­dar çık­tık, soy­daş­la­rı­mız­la gö­rüş­tük. Gös­ter­dik­le­ri mi­sa­fir­per­ver­lik için tüm soy­daş­la­rı­mı­za bu­ra­dan te­şek­kür edi­yo­rum.

Azın­lı­ğın bu­gün­kü en te­mel mü­ca­de­le alan­la­rı­nın ba­şın­da kim­lik so­ru­nu­nun gel­di­ği ma­lum­dur. Kom­şu­muz Yu­na­nis­tan böl­ge­de­ki azın­lı­ğın Türk kim­li­ği­ni inkârı te­mel bir po­li­ti­ka ola­rak be­nim­se­miş­tir. Ba­tı Trak­ya'da bü­tün so­run­la­rın te­me­lin­de esa­sen bu inkârcı po­li­ti­ka­lar bu­lun­mak­ta­dır. Azın­lı­ğın ken­di ken­di­ni ta­nım­la­ma hak­kın­dan mah­rum bı­ra­kıl­ma ol­gu­su, önem­li bir azın­lık so­ru­nu ola­rak var­lı­ğı­nı ko­ru­mak­ta­dır.

Ba­tı Trak­ya'da hâlen is­min­de "Türk" ke­li­me­si bu­lu­nan der­nek­le­rin resmî fa­ali­yet­le­ri­ne izin ve­ril­me­mek­te ve azın­lı­ğın Türk azın­lı­ğı ol­du­ğu ıs­rar­la red­de­dil­mek­te­dir. Ay­rı­ca, azın­lı­ğın et­nik kim­li­ği­ni inkâr po­li­ti­ka­sı­nın uzun va­de­de uy­gu­la­na­ma­ya­ca­ğı­nın an­la­şıl­ma­sı üze­ri­ne baş­la­tı­lan ve Ba­tı Trak­ya'da­ki ço­ğun­luk men­sup­la­rı ta­ra­fın­dan da des­tek gö­ren Türk azın­lı­ğı Türk, Po­mak ve Çin­ge­ne ola­rak üçe böl­me eği­li­mi­ni des­tek­le­yi­ci fa­ali­yet­ler de hâlen de­vam et­mek­te­dir.

Bun­la­rın ne den­li boş gay­ret­ler ol­du­ğu­nu, biz­zat böl­ge­de gör­mek­ten duy­du­ğum mem­nu­ni­ye­ti­mi bu­ra­da ifa­de et­mek is­ti­yo­rum. Ken­di­le­riy­le gu­rur duy­du­ğum soy­daş­la­rım Türk ol­ma­nın ne an­la­ma gel­di­ği­ni sa­de­ce Yu­na­nis­tan'a de­ğil tüm dün­ya­ya da an­la­tı­yor ve esa­sen de bir ef­sa­ne ya­zı­yor­lar.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; Yu­nan yö­ne­ti­mi Lo­zan Ant­laş­ma­sı'nda "Türk azın­lık" ifa­de­si­nin bu­lun­ma­dı­ğı­nı ile­ri sü­re­rek Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı­nı Müs­lü­man azın­lık ola­rak ta­nım­la­mak­ta­dır. Ant­laş­ma'nın doğ­ru­dan il­gi­li mad­de­le­rin­de "Müs­lü­man" ta­bi­ri kul­la­nıl­mış­sa da, yi­ne Ant­laş­ma'da yer alan di­ğer hü­küm­ler­de ge­çen "Türk" sı­fa­tın­dan ve ay­rı­ca Kon­fe­rans tu­ta­nak­la­rın­da yer alan be­yan­lar­dan, mü­ba­de­le dı­şı bı­ra­kı­lan Ba­tı Trak­ya azın­lı­ğı men­sup­la­rı­nın Türk ol­duk­la­rı açık­ça an­la­şıl­mak­ta­dır. Kal­dı ki, Türk­lük ta­nım­la­ma­sı et­nik, Müs­lü­man­lık ta­nım­la­ma­sı ise dinî bir grup­lan­dır­ma­dır ve bir­bir­le­ri­ne ay­kı­rı ol­ma­la­rı da müm­kün de­ğil­dir. Bir baş­ka ifa­dey­le, azın­lık ken­di­si­ni hem Müs­lü­man hem de Türk ola­rak, pek ta­bii ki, ta­nım­la­ya­bi­lir.

1960'lı yıl­la­ra ka­dar azın­lı­ğı Türk ka­bul eden, azın­lık okul­la­rı­na "Türk okul­la­rı" di­yen Ma­re­şal Pa­pa­gos ka­nun­la­rı Yu­na­nis­tan'a de­ğil baş­ka bir ül­ke­ye mi ait­tir? Sa­va­şı mü­te­aki­ben nü­fus de­ği­şi­mi için Türk-Yu­nan kar­ma ko­mis­yon­la­rın­ca ve­ri­len ve "etab­li" ola­rak ad­lan­dı­rı­lan bel­ge­ler­de azın­lık fert­le­ri "Türk" ola­rak ni­te­len­di­ril­miş­ken, bu­gün­kü tab­lo ve mev­cut uy­gu­la­ma­lar na­sıl açık­la­na­bi­le­cek­tir?

De­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri, 1974 son­ra­sın­da Türk der­nek ve bir­lik­le­ri­nin ta­be­la­la­rı­nın sö­kül­me­le­riy­le yo­ğun­luk ka­za­nan Türk kim­li­ği­ni inkâr bu­gün hâlâ sür­mek­te­dir. Okul­la­rın ta­be­la­la­rın­dan Türk ke­li­me­si­nin na­sıl ka­zan­dı­ğı­nı ye­rin­de gör­dük, gel­dik. Azın­lı­ğın en güç­lü ve şan­lı ör­güt­len­me­le­rin­den bi­ri olan ve isim­le­rin­de­ki Türk söz­cü­ğün­den do­la­yı ka­pa­tıl­mış olan İs­ke­çe Türk Bir­li­ği ile Ro­dop İli Türk Ka­dın­la­rı Kül­tür Der­ne­ği dos­ya­la­rı, bu­gün iç hu­kuk yol­la­rı ta­mam­lan­dı­ğın­dan do­la­yı, Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si­ne ta­şın­mış­tır.

Bu­nun­la bir­lik­te, söz ko­nu­su da­va­la­rın so­nu­cu ne olur­sa ol­sun, Ba­tı Trak­ya'nın dı­şın­da, da­ğın­da, ova­sın­da, kö­yün­de, ken­tin­de, ta­be­la­la­rı Yu­nan yet­ki­li­ler­ce in­di­ril­miş ol­sa da, İs­ke­çe Türk Bir­li­ği, Ba­tı Trak­ya Türk Öğ­ret­men­ler Bir­li­ği, Gü­mül­ci­ne Türk Genç­ler Bir­li­ği gi­bi, can­lı, di­na­mik ve şe­ref­li der­nek­le­rin­de Türk kim­li­ği­ne sa­hip çı­kan ve bu­nun mü­ca­de­le­si­ni bü­tün imkânla­rıy­la ya­pan azın­lı­ğın Türk­lü­ğü­nü hiç­bir ka­ra­rın de­ğiş­ti­re­me­ye­ce­ği ve kim­li­ği­ni elin­den ala­ma­ya­ca­ğı da şüp­he­siz­dir.

Sa­yın Baş­kan, de­ğer­li mil­let­ve­kil­le­ri; dinî ya­şam, azın­lı­ğı­mı­zın ma­ruz kal­dı­ğı bas­kı­la­rın için­de en dik­kat çe­ki­ci­le­rin­den bi­ri­si­dir. Yu­nan yö­ne­tim­le­ri azın­lı­ğın ar­zu­su hi­la­fı­na müf­tü­ler ata­mak­ta­dır. Azın­lı­ğı­mız ise, seç­ti­ği müf­tü­le­rin bu ma­ka­ma gel­me­si­ni is­te­mek­te, dev­le­tin ata­dı­ğı kuk­la müf­tü­le­ri ta­nı­ma­mak­ta­dır. Yu­nan yö­ne­ti­mi se­çil­miş müf­tü­le­re her tür­lü bas­kı­yı uy­gu­la­mak­ta zer­re­ce sa­kın­ca gör­me­mek­te­dir. Yu­nan dev­le­ti bir ki­li­se­ye pa­paz ata­ya­ma­dı­ğı hâlde, azın­lı­ğa müf­tü ata­ma hak­kı­nı ken­din­de gö­re­bil­mek­te­dir. Hris­ti­yan bir va­li­nin Müs­lü­man bir azın­lı­ğa müf­tü ata­ma­sı, so­ru­yo­rum, dün­ya­nın han­gi ül­ke­sin­de mev­cut­tur? Geç­ti­ği­miz yıl­lar­da in­şa­sı­na izin ve­ril­me­di­ği için Ko­yun­köy­lü soy­daş­la­rı­mı­zın uzun müd­det bir de­po­da iba­det­le­ri­ni yap­mak zo­run­da kal­dık­la­rı­nı unut­muş de­ği­liz. Türk ço­cuk­la­ra te­mel dinî bil­gi­ler öğ­re­ten kurs­lar ise, ne ya­zık ki, ti­ca­ri mer­kez­ler­miş gi­bi, ağır ver­gi ce­za­la­rı­na çarp­tı­rıl­mak­ta­dır.

Zi­ya­ret prog­ra­mı­mız sı­ra­sın­da, ve­fa­tın­dan kı­sa sü­re ön­ce gör­me imkânı bul­mak­tan mut­lu ol­du­ğum ve rah­met­le an­dı­ğım İs­ke­çe Müf­tü­sü Meh­met Emin Aga'nın yüz ayı aş­kın hap­se mahkûm edil­di­ği­ni, bu­nun önem­li bir bö­lü­mü­nü, in­san­lık dı­şı bas­kı­lar al­tın­da, biz­zat ha­pis­te ge­çir­di­ği­ni bi­li­yo­ruz. Ay­nı şe­kil­de, Gü­mül­ci­ne Müf­tü­sü Sa­yın İb­ra­him Şe­rif ve di­ğer din adam­la­rı­mız da ağır bas­kı­la­ra ma­ruz kal­mış­lar­dır. Hep­si­ne bu­ra­dan say­gı­la­rı­mı ile­ti­yor, ye­ni se­çi­len İs­ke­çe Müf­tü­sü Sa­yın Ah­met Me­te'yi gö­nül­den kut­lu­yor, ha­yır­lı hiz­met­ler ver­me­si­ni di­li­yo­rum.

Ay­nı şe­kil­de, ata ya­digârı Türk va­kıf­la­rı­nın yö­ne­ti­mi­nin, biz­zat azın­lık men­sup­la­rı­nın de­yi­miy­le, kuk­la yö­ne­ti­ci­le­rin elin­de ve iş­gal al­tın­da tu­tul­du­ğu­nu gör­mek­te­yiz. Bu va­kıf­la­rın ne du­rum­da ol­duk­la­rı, han­gi­le­ri­nin ne şe­kil­de da­ğı­tıl­dı­ğı, is­raf edil­di­ği ise bi­lin­me­mek­te­dir.

1913 Ati­na Ant­laş­ma­sı'yla il­gi­li bö­lüm ve pro­to­kol­le­riy­le baş­la­yan sü­reç için­de, 1920 ta­rih 2345 sa­yı­lı Ka­nun­na­me ile azın­lı­ğın dinî ve va­kıf­lar ala­nın­da­ki te­mel hak­la­rı­nın Yu­nan iç hu­ku­ku­na yan­sı­tıl­dı­ğı­nı bi­li­yo­ruz. An­cak, 1980 ta­rih 1091 sa­yı­lı Ka­nun, özet­le, azın­lık va­kıf­la­rı­nı yok et­me­yi he­def­le­mek­te­dir. 1990 ta­rih 1920 sa­yı­lı Ya­sa ise azın­lı­ğın dinî özerk­li­ği­ne in­di­ri­len bü­yük bir dar­be­dir.

Azın­lık bü­tün bu dü­zen­le­me­le­re ke­sin tep­ki ver­miş, kar­şı çık­mış­tır. Türk azın­lı­ğın bu ko­nu­da­ki is­te­ği açık­tır. Müf­tü­lük­ler, va­kıf­lar gi­bi azın­lık için bü­yük önem arz eden alan­lar­da ta­lep­le­ri­nin dik­ka­te alın­ma­sı­nı, ge­rek­li hu­ku­ki dü­zen­le­me­le­rin, ça­ğın ge­rek­tir­di­ği ih­ti­yaç­lar da dik­ka­te alı­na­rak ya­pıl­ma­sı­nı is­te­mek­te­dir. Ne ya­zık ki, bu ta­lep­le­re ya­pı­cı bir ce­vap gel­me­miş­tir. Bu ne­den­le, so­run­lar, ger­gin­lik­ler ve azın­lı­ğın hak ih­lal­le­ri bü­tün cid­di­ye­tiy­le hâlâ sür­mek­te­dir.

Bir baş­ka bü­yük so­run kül­tür ve ta­rih mi­ra­sı­mız ala­nın­da­dır. Os­man­lı-Türk eser­le­ri, yan­gın­lar, kun­dak­la­ma­lar, yı­kıl­ma­lar ve­ya res­to­ras­yon ya­pıl­ma­ma­sı gi­bi ne­den­ler­le ta­rih­ten si­lin­mek is­ten­mek­te­dir. Yan­gın­la­rın, kun­dak­la­ma­la­rın so­rum­lu­la­rı, ne­den­se, hiç ya­ka­la­na­ma­mak­ta­dır. Yo­lu İs­ke­çe ve Ye­ni­ce'ye dü­şen­le­re böl­ge­de­ki ca­mi­le­rin iç­ler acı­sı du­rum­la­rı­nı gör­me­le­ri­ni tav­si­ye edi­yo­rum.

Çok önem­li so­run­lar­dan bi­ri­si de eği­tim ala­nın­da ya­şan­mak­ta­dır. Son yıl­lar­da sağ­la­nan bir­ta­kım iyi­leş­me­le­re kar­şın, Ba­tı Trak­ya Türk azın­lı­ğı men­su­bu öğ­ren­ci­le­ri­nin Türk­çe'yi ve Yu­nan­ca'yı iyi bil­me­dik­le­ri­ni ve eği­tim­le­ri­nin ye­ter­siz ol­ma­sı ne­de­niy­le, Av­ru­pa Bir­li­ği ve Yu­na­nis­tan'ın ikin­ci sı­nıf va­tan­daş­la­rı ola­rak ye­tiş­me­ye de­vam et­tik­le­ri yad­sı­na­maz bir ger­çek­tir.

Yu­na­nis­tan'da mec­bu­ri te­mel eği­tim sü­re­si­nin do­kuz yıl ol­ma­sı­na kar­şın, her yıl al­tı yıl­lık azın­lık il­ko­kul­la­rın­dan me­zun olan yak­la­şık bin azın­lık ço­cu­ğu­nun eği­ti­mi­ni sür­dü­re­bi­le­ce­ği sa­de­ce iki azın­lık or­ta­oku­lu­nun bu­lun­ma­sı -ki, bun­lar Gü­mül­ci­ne ve İs­ke­çe'de­dir- ve bu okul­la­rın ders­ha­ne ve öğ­ret­men ka­pa­si­te­si­nin ye­ter­siz­li­ği ne­de­niy­le, bu okul­la­ra ka­yıt­la­rı­nı yap­tı­ra­ma­yan öğ­ren­ci­ler Yu­nan dev­let or­ta­okul­la­rın­da oku­ma­ya ve­ya tah­sil için Tür­ki­ye'ye git­me­ye zor­lan­mak­ta­dır­lar. Ay­rı­ca, okul­la­rın du­ru­mu­nu gör­me­ni­zi is­te­rim, iç­ler acı­sı.

Azın­lık li­se­le­rin­den me­zun olan soy­daş öğ­ren­ci­ler için üni­ver­si­te­ye gi­riş­te ta­nı­nan bin­de 5 özel kon­ten­jan ise, ge­rek azın­lık il­ko­kul­la­rın­da ge­rek azın­lık or­ta­okul ve li­se­le­rin­de son de­re­ce dü­şük ni­te­lik­li Yu­nan­lı öğ­ret­men­le­rin gö­rev yap­ma­ya de­vam et­me­le­ri ne­de­niy­le Türk azın­lık men­sup­la­rı­nın Yu­na­nis­tan'da yük­se­köğ­re­nim ya­pa­bil­me ko­nu­sun­da kar­şı­laş­tık­la­rı so­run­la­rı çö­ze­me­miş­tir.

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­de­mir, ek bir da­ki­ka sü­re da­ha ve­ri­yo­rum si­ze, lüt­fen ko­nuş­ma­nı­zı ta­mam­la­yı­nız.

Bu­yu­run.

İN­Cİ ÖZ­DE­MİR (De­vam­la) - Di­ğer ko­nu­la­ra gi­re­me­ye­ce­ğim, vak­ti­min ol­ma­ma­sın­dan, ama, Sa­yın Ba­ka­nım ye­te­rin­ce an­lat­tı di­ye dü­şü­nü­yo­rum, onun için, o kı­sım­la­rı ge­çe­ce­ğim.

Yal­nız 19'un­cu mad­de mağ­dur­la­rı­nı ko­nuş­mak is­ti­yo­rum. Yu­nan Va­tan­daş­lık Ya­sa­sı'nın ırk­çı 19'un­cu mad­de­si yü­rür­lük­ten kal­dı­rıl­ma­dan ön­ce, söz ko­nu­su mad­de uya­rın­ca, Yu­nan va­tan­daş­lı­ğın­dan ıs­kat edi­len, ya­ni çı­ka­rı­lan va­tan­daş­lar, soy­daş­lar mağ­du­ri­yet­le­ri­ni hâlâ ya­şa­ma­ya de­vam edi­yor­lar. 1998 yı­lın­da ge­ri­ye yü­rü­mek­si­zin ya­sa ip­tal olu­yor, an­cak, ta­bii bu ya­sa­da ga­rip olan bir şey var. "Yurt dı­şın­da" di­yor­lar, an­cak bi­zim git­ti­ği­miz­de öğ­ren­di­ği­miz şey şu: Yu­na­nis­tan'da Yu­nan va­tan­da­şı ola­rak as­ker­li­ği­ni ya­pan bir Türk gen­ci va­tan­daş­lık­tan çı­ka­rı­lı­yor ve so­ru­yor, di­yor ki: Eğer ben va­tan­daş de­ğil idiy­sem na­sıl as­ker­lik yap­tım? Eğer as­ker­lik ya­pı­yor­duy­sam na­sıl va­tan­daş­lık­tan….

(Mik­ro­fon oto­ma­tik ci­haz ta­ra­fın­dan ka­pa­tıl­dı)

İN­Cİ ÖZ­DE­MİR (De­vam­la) - Sa­yın Baş­kan, bi­ti­ri­yo­rum, son cüm­lem.

BAŞ­KAN - Sa­yın Öz­de­mir, son cüm­le­niz, te­şek­kür cüm­le­ni­zi ala­yım lüt­fen efen­dim.

Son say­fa­yı bul­du­nuz mu efen­dim? Bu­yu­run. Lüt­fen, son cüm­le­ni­zi, te­şek­kür cüm­le­ni­zi alı­yo­rum.

İN­Cİ ÖZ­DE­MİR (De­vam­la) - Ta­mam.

Sa­yın Baş­ka­nım, ben as­lın­da çok da­ha…

BAŞ­KAN - Efen­dim, her­ke­se ay­nı mu­ame­le­yi ya­pı­yo­rum. Ba­kı­nız, ba­na da­ha ön­ce on beş da­ki­ka de­miş­ti­niz, şu an­da on be­şin­ci da­ki­ka­yı kul­la­nı­yor­su­nuz, lüt­fen.

Bu­yu­run.

İN­Cİ ÖZ­DE­MİR (De­vam­la) - Ar­tık, bun­dan son­ra­sın­da söy­le­ye­ce­ğim faz­la bir şey kal­ma­dı zan­ne­di­yo­rum ama, şu­nun bi­lin­me­si­ni is­ti­yo­rum: Ba­tı Trak­ya'da­ki soy­daş­la­rı­mız sa­hip­siz de­ğil­dir, on­la­rın Tür­ki­ye gi­bi bir sa­hi­bi var­dır. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar) Gü­mül­ci­ne'de, İs­ke­çe'de par­ma­ğı ka­na­yan bir soy­da­şı­mın acı­sı­nı ben bu­ra­dan his­se­de­rim, biz bu­ra­dan his­se­de­riz di­yo­rum, yü­ce he­ye­ti­ni­zi say­gıy­la se­lam­lı­yo­rum. (AK Par­ti sı­ra­la­rın­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Te­şek­kür ede­rim.

MU­HAR­REM İN­CE (Ya­lo­va) - İn­ci Ha­nım, si­zin his­se­de­ce­ği­niz­den hiç kuş­ku­muz yok, Hükûmet his­set­sin.

İN­Cİ ÖZ­DE­MİR (İs­tan­bul) - He­pi­miz his­se­de­riz.

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer mil­let­ve­ki­li ar­ka­daş­la­rım, ge­nel gö­rüş­me öner­ge­le­ri üze­rin­de­ki ön gö­rüş­me ta­mam­lan­mış­tır.

Şim­di, ge­nel gö­rüş­me açı­lıp açıl­ma­ma­sı hu­su­su­nu oy­la­rı­nı­za su­na­ca­ğım: Ge­nel gö­rüş­me açıl­ma­sı­nı ka­bul eden­ler… Ka­bul et­me­yen­ler… Te­şek­kür ede­rim.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ne ol­du ya?

BAŞ­KAN - Say­gı­de­ğer mil­let­ve­kil­le­ri, Ge­nel Ku­rul­ca gö­rüş­me­le­ri ye­ter­li gö­rül­müş ve ge­nel gö­rüş­me açıl­ma­sı ka­bul edil­me­miş­tir.

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ne ol­du ar­ka­daş­lar?

ÖMER ABU­ŞOĞ­LU (Ga­zi­an­tep) - Ne ol­du?

BAŞ­KAN - Alı­nan ka­rar ge­re­ğin­ce, ka­nun ta­sa­rı ve tek­lif­le­ri­ni sı­ra­sıy­la gö­rüş­mek için…

K. KE­MAL ANA­DOL (İz­mir) - Ne ol­du ar­ka­daş­lar?

BAŞ­KAN - …10 Ocak 2007 Çar­şam­ba gü­nü sa­at 14.00'te top­lan­mak üze­re bir­le­şi­mi ka­pa­tı­yo­rum. He­pi­ni­ze ha­yır­lı ak­şam­lar di­li­yo­rum, te­şek­kür edi­yo­rum.

Ka­pan­ma Sa­ati: 19.47