DÖNEM: 22 CİLT: 143 YASAMA
YILI: 5
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
46’ncı Birleşim
28 Aralık 2006 Perşembe
İ Ç İ N D E K İ L E R
Sayfa
I. - GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. - BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
1.- Kütahya Milletvekili Alaettin Güven'in, bayramlarımızın,
birlik, beraberlik ve sosyal dayanışmayı pekiştirmesinde sağladığı
katkıya ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Bolu Milletvekili Mehmet Güner'in, KÖYDES projesi
çerçevesinde yürütülen hizmetler ile bu proje uygulamalarının
genel bir değerlendirmesine ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Antalya Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'nun,
kültür mantarı yetiştiricilerinin sorunlarına, ucuz konserve
mantar ithaline karşı üreticilerin korunması için alınması gereken
tedbirlere ilişkin gündem dışı konuşması
B) GENSORU, GENEL
GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun ve
40 milletvekilinin, İstanbul Boğazı'nın doğal ve tarihî değerlerinin
sürdürülebilir korunmasını sağlamak için alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/411)
IV. - ÖNERİLER
A) DANIŞMA KURULU
ÖNERİLERİ
1.- Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin
yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi
V. - KANUN TASARI
VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
1.- Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve
İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa
Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa
Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
2.- Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine
İlişkin Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1030)
(S. Sayısı: 904)
3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika
Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Yayılmanın Önlenmesi Amaçlarına
Yönelik Yardım Sağlanmasının Kolaylaştırılması İçin İşbirliğine
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/1115) (S. Sayısı: 1147)
4.- Samsun Milletvekili Ahmet Yeni'nin; 15/11/2000
Tarihli ve 4603 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye
Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/901) (S. Sayısı: 1278)
5.- Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları
ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Millî Eğitim Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm Komisyonu Raporları (1/1257) (S. Sayısı: 1305)
VI. - OYLAMALAR
1.- Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları
ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na
verilen oyların sonucu
I. - GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak altı oturum
yaptı.
Tunceli Milletvekili Vahdet Sinan Yerlikaya,
Elâzığ-Tunceli kara yolunda 7 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine
neden olan trafik kazasına, Mazgirt ilçesi Akpazar beldesi yatılı
bölge okulunda meydana gelen cinsel istismar olayına ve bu tür olayların
tekrarının önlenmesi için alınması gereken tedbirlere,
Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya, yaklaşan Kurban
Bayramı ve yeni yıl münasebetiyle 2006 yılının genel bir değerlendirmesine,
Ankara Milletvekili Eyyüp Sanay, Gazi Mustafa
Kemal ve Sivas Kongresi üyelerinden oluşan heyetin 27 Aralık 1919'da
Ankara'ya gelişinin 87'nci yıl dönümüne,
İlişkin gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Çorum Milletvekili Feridun Ayvazoğlu ve 41 milletvekilinin,
su kaynaklarının korunması için (10/409),
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve
47 milletvekilinin, kayısı üretimindeki ekonomik değer kaybının
ve kayısı üreticilerinin sorunlarının araştırılarak (10/410),
Alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun
bilgisine sunuldu, önergelerin gündemdeki yerlerini alacakları
ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.
Genel Kurulun 27/12/2006 tarihli 45'inci Birleşiminde
çalışma süresinin gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler" kısmının 9'uncu sırasına kadar olan işlerin
tamamlanmasına kadar olmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi,
kabul edildi.
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler" kısmının:
1'inci sırasında bulunan, Kamu İhale Kanununa
Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi'nin (2/212) (S. Sayısı:
305) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon
raporu henüz gelmediğinden;
2'nci sırasında bulunan, Bazı Kamu Alacaklarının
Tahsil ve Terkinine İlişkin (1/1030) (S. Sayısı: 904),
3'üncü sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Yayılmanın
Önlenmesi Amaçlarına Yönelik Yardım Sağlanmasının Kolaylaştırılması
İçin İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair (1/1115) (S. Sayısı: 1147),
Kanun Tasarılarının,
5'inci sırasında bulunan, 15/11/2006 Tarihli ve
5556 Sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu, Yükseköğretim
Kanunu, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Telsiz Kanunu ile 78
ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un (1/1268) (S.
Sayısı: 1276),
Görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri Genel
Kurulda hazır bulunmadığından, ertelendi.
4'üncü sırasında bulunan, Küçük ve Orta Büyüklükteki
İşletmelerin Mali Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması
Hakkında Kanun Tasarısı'nın (1/1267) (S. Sayısı: 1312) görüşmeleri
tamamlanarak, elektronik cihazla yapılan açık oylama sonucunda,
6'ncı sırasında bulunan, Samsun Milletvekili Ahmet
Yeni'nin, Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli
Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun Teklifi'nin (2/875) (S. Sayısı:
1254), görüşmelerini müteakiben,
Kabul edilip kanunlaştıkları açıklandı.
7'nci sırasında bulunan, Samsun Milletvekili Ahmet
Yeni'nin, 15/11/2000 Tarihli ve 4603 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat
Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası
Anonim Şirketi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi'nin (2/901) (S. Sayısı: 1278) tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak
maddelerine geçilmesi kabul edildi. 1'inci maddesi için yapılan
oylamalar sonucunda Genel Kurulda karar yeter sayısı bulunmadığı
anlaşıldığından;
28 Aralık 2006 Perşembe günü saat 15.00'te toplanmak
üzere, birleşime 21.16'da son verildi.
İsmail
Alptekin
Başkan
Vekili
Mehmet Daniş Yaşar
Tüzün
Çanakkale Bilecik
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Türkân Miçooğulları Ahmet
Gökhan Sarıçam
İzmir Kırklareli
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci
Konya
Kâtip
Üye
No.: 58
II. - GELEN KÂĞITLAR
28 Aralık 2006 Perşembe
Tezkereler
1.- İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol'un Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1173) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.12.2006)
2.- İzmir Milletvekili Enver Öktem'in Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1174) (Anayasa ve
Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.12.2006)
3.- Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1175) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi:
28.12.2006)
Meclis Araştırması Önergesi
1.- Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUN ve
40 Milletvekilinin, İstanbul Boğazı'nın doğal ve tarihi değerlerinin
sürdürülebilir korunmasını sağlamak için alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/411) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/12/2006)
Geri Alınan Yazılı
Soru Önergesi
1.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM, İzmir'deki
bir sağlık kuruluşunun binasının ruhsatsız olduğu iddiasına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesini 28/12/2006 tarihinde geri
almıştır. (7/19638)
28 Aralık 2006 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati:
15.04
BAŞKAN: Başkan Vekili
Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER: Yaşar
TÜZÜN (Bilecik), Mehmet DANİŞ (Çanakkale)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 46'ncı Birleşimi'ni açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
Konuşma süreleri beşer dakikadır. Hükûmet bu konuşmalara
cevap verebilir. Hükûmetin cevap süresi yirmi dakikadır.
Gündem dışı ilk söz, birlik, beraberlik, dayanışma
ve bayramlarımız hakkında söz isteyen Kütahya Milletvekili Alaettin
Güven'e aittir.
Sayın Güven, buyurun.
III. - BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
1.- Kütahya Milletvekili
Alaettin Güven'in, bayramlarımızın, birlik, beraberlik ve sosyal
dayanışmayı pekiştirmesinde sağladığı katkıya ilişkin gündem dışı
konuşması
ALAETTİN GÜVEN (Kütahya) - Sayın Başkanım, değerli
milletvekili arkadaşlarım; 31 Aralık 2006 Pazar günü hem Kurban Bayramı'nı
hem de yeni yılı aynı günde idrak etmiş olacağız. Bu nedenle birlik,
beraberlik ve dayanışmanın simgesi bayramlarımız hakkında gündem
dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım;
bayramlar sosyal yapımızın pozitif duygularla beslendiği müstesna
günlerdir. Bayram hatırlamadır. Bayram hatırlanmadır. Bayram iyiliklerin
akla düşürüldüğü, kötülüklerin belleklerden sürgün edildiği günlerdir,
öyle de olmalıdır. Bayramlar dostlukların kavileştiği, insanların
arasına girme zamanıdır, etkileşim günleridir, barış günleridir.
Abdurrahim Karakoç'un dizeleriyle:
"Bayram af günüdür, barış günüdür
Bayramlar rahmete giriş günüdür
Bayram, Hak menzile varış günüdür
Gönlümü verdiğim bayramlar hani?"
Bayramlar toplumsal barışın ulu orta ortaya konduğu
günlerdir. Bu barışı tüm kişi ve kurumlar, bütün imkânlarını ortaya
koyarak beslemeli, canlı tutmalıdır. Bu, aynı zamanda, sosyal devlet
olma gereğidir. Bayramlar yardımlaşmayı da hatırlatan bir toplumsal
olaydır, fakirin fukaranın, garibin gurebanın gözetildiği günlerdir.
Ancak, sadece bu günleri beklemek doğru değildir.
AK Parti İktidarında, 2003 yılında 646 milyon
YTL, 2004 yılında 1 milyar 360 milyon YTL, 2005 yılında 1 milyar 410 milyon
YTL, 2006 yılında ise 1 milyar 240 milyon YTL olmak üzere, toplam yaklaşık
5 milyar YTL muhtaçlara çeşitli yardımlar yapılarak toplumda sosyal
çalkantıları önleyici tedbirler alınmıştır.
Ülkede ulaşım sorununun çözülmesi de bayramları
anlamlı kılan bir olgudur kuşkusuz. Bölünmüş yollarla hızlı, güvenli
bir şekilde dostlarımıza daha çabuk ulaşmaya başladık. Uçak yolculuğu
lüks olmaktan neredeyse çıktı. Hızlı tren çalışmaları Ankara-İstanbul,
Ankara-İzmir, Ankara-Konya arasındaki yolculuğu eziyet değil meziyet
ve zevk hâline getirecek inşallah.
Şüphesiz, toplumda birlik, beraberlik, dayanışmayı
hem ferdî hem de toplumsal faaliyetler olarak yerine getirmeliyiz.
Bayramlar, aynı zamanda ortak nefes alma, nefes verme, ortak soluma
ve soluklanma vakitleridir. Bayram günleri suçlar ve suçlular azalır.
Hem bayramın getirdiği asude atmosfer, faydaya yönelik faaliyet
alanlarının çoğaldığı ve yerine getirildiği zaman dilimleridir.
Bayram iklimi hep ilkbahar iklimi gibi sevinç ve coşku vakitleri
olmuştur. Bir anlamda bayram, egoizmin en alt seviyede seyrettiği
günlerdir. Ben ve bencillikten uzaklaşılırken, kendi dışımızdaki
insanların farkına varılır. Sanki o günler, sevinç, sevgi, dostluk,
birlik ve beraberlik, dayanışma, yardımlaşma duygularıyla boyanmış
günlerdir. Orhan Seyfi Orhon'un dizeleriyle de, bugünlerde
"Gökteki yıldızlara dalarak uyuyoruz/ beraber düşünüyoruz,
beraber duyuyoruz."
Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım;
bayramlarda herkeste bir telaş ve heyecan gözlenir. Özellikle çocuklarımızın
bayram heyecanını Yahya Kemal,
"Çok şükür Tanrı'ya, gördüm bu saatlerde yine
Yaşayanlarla beraber bulunan ervahı
Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı."
dizeleriyle anlatır. Yahya Kemal'in öğrencisi ve izleyicisi Ahmet
Hamdi Tanpınar da, "Bayram sabahı güneş bile başka türlü; âdeta
ruhani doğardı." derken, mutlulukların paylaşıldığı, paylaştıkça
çoğaldığı bayramları, millî şairimiz Mehmet Âkif Ersoy,
"Gelin de bayramı Fatih'te seyredin bir
Hayale, hatıra sığmaz o hercü merc-i safa
Çoluk çocuk birer onluk verip de girmek için
Nöbetleşe bekliyorlar; acep içinde ne var?
Bu kâinat-ı sürurun içinde gezdikçe,
Çocukların tarafındaydı en çok eğlence." dizeleriyle
anlatmaktadır.
Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım;
bayramlar sıra dışı günlerdir, buluşma ve kaynaşma vakitleridir…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Güven, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
ALAETTİN GÜVEN (Devamla) - Sosyal bağlarımız bu
vakitlerde daha bir sıklaşır, akrabaları ziyaret bugünlerde hayatı
daha da güzelleştirir ve anlamlı kılar. Bayramlar, neşe ve sevinçtir,
ilahî rahmet ve mağfiretin bol bol yeryüzüne indiği mübarek gündür,
duaların kabul olduğu kutsal vakitlerdir.
Bayramları bizlere en güzel anlatan düşünürlerden
Sezai Bey, "Hayatın monotonluğu,
sıradanlığı yeni zaman ile bayram ile değişir. Başka bir kapı açılır
âdeta. Bu kapıda umut, sevinç, gül aydınlığı… Hayatın bunaltan, usandıran
tekrarları kaybolur. Yeniden başlamanın vaktidir bayramlar."
yorumunu yapar.
İnsanların birbirleriyle olan dargınlıklarını
unuttukları, barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları, insanlar
arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının perçinlendiği aydınlık
günlerde "bayram olsun bayramlarımız" diyerek, yaklaşan
Kurban Bayramı'nızı ve yeni yılınızı kutlar, selam ve saygılar sunarım.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Güven.
Gündem dışı ikinci söz, KÖYDES çalışmalarıyla ilgili
söz isteyen Bolu Milletvekili Mehmet Güner'e aittir.
Sayın Güner, buyurun.
2.- Bolu Milletvekili
Mehmet Güner'in, KÖYDES projesi çerçevesinde yürütülen hizmetler
ile bu proje uygulamalarının genel bir değerlendirmesine ilişkin
gündem dışı konuşması
MEHMET GÜNER (Bolu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
kısacası KÖYDES olarak bilinen Köylerin Altyapısının Desteklenmesi
Projesi ve bu projenin uygulanması hususunda gündem dışı söz almış
bulunuyorum. Sözlerime başlarken yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, çağdaş uygarlığın demokrasi,
insan hakları ve toplumsal dayanışmayı hedefleyen, bu esaslara dayalı
bir Türkiye oluşturmayı amaçlayan reformlar bu dönemde gerçekleştirilmiştir.
Bu reformların en önemlilerinden bir tanesi de yerel yönetimler reformudur.
Bu reformlar sayesinde idari vesayet yetkisi sınırlandırılmış,
daha özerk ve daha katılımcı bir mahallî idare sistemi getirilmiştir.
Bu kapsamda yapılan çalışmalara ilave olarak mahallî idarelere daha
iyi ve kaliteli hizmet sunma imkânı sağlayacak olan İl Özel İdareleri
ve Belediye Gelirleri Kanun Tasarısı Meclis gündemindedir. Bu tasarı
yasalaştığında mahallî idarelerin en büyük problemlerinden birisini
oluşturan kaynak sorunu çözüme kavuşturulmuş olacaktır. Mahallî
idarelere vatandaşlarımızın hizmetinde kullanacakları daha geniş
imkânlar sağlanacaktır.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; bilindiği üzere,
13/1/2005 tarihli ve 5286 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün
Kaldırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun uyarınca Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü kaldırılmış ve 3202
sayılı Kanun'da belirtilen hizmetler İstanbul ve Kocaeli illeri
dışında il özel idarelerince, İstanbul ve Kocaeli illerinde ise il
sınırları dâhilinde yapmak üzere büyükşehir belediyelerince yerine
getirilmesi öngörülmüştür.
Değerli arkadaşlar, Hükûmetimiz köylerin altyapı
sorunlarını en kısa zamanda çözmek amacıyla, 2005 yılında, kısacası
KÖYDES olarak adlandırılan Köylerin Altyapısının Desteklenmesi
Projesi'ni uygulamaya koymuş bulunmaktadır. Hükûmetimiz bu projeyi,
cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden birisi olarak görmektedir.
Yıllardır kendi kaderlerine terk edilmiş köylerimiz bu proje sayesinde
hızla içme suyuna ve yola kavuşmaktadırlar. Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğünün kapatılmasından sonra, köylerin içme suyu ve yol ihtiyaçlarının
giderilmesi görevi il özel idarelerine verilmiştir. Bu çerçevede,
illerde seçimle gelen il genel meclisi üyelerinin de sorumlulukları
ve yetkileri artırılmıştır. KÖYDES kapsamında yapılacak yatırımlar
için, ilgili mevzuat gereğince, il özel idare ve köylere -hizmet götürme
birlikleri- Yüksek Planlama Kurulu kararlarıyla kaynak aktarılmaktadır.
Bu hizmetlerin yapımında köylere hizmet götürme
birlikleri ön plana çıkmaktadır. Hepimizin bildiği gibi, köylere
hizmet götürme birlikleri, kaymakam, iki il genel meclisi üyesi ve
iki muhtar tarafından oluşturulmaktadır. Bu yapı, yetkilerin, partizanlık
yapmadan, ilçelere kadar uzanan demokrasi anlayışının yaygınlaşmasını
sağlamaktadır. Burada, hem il genel meclisi üyelerimiz hem de muhtarlarımız
seçimle gelen insanlarımızdır. Bu uygulamada projeler, eskisiyle
mukayese edilemeyecek kadar hızlı yürütülmektedir.
Bu proje kapsamında yapılan harcamalar, devletin
harcama sistemine uygun olarak ihaleyle yapılmakta ve İçişleri Bakanlığı
ile Sayıştayın denetimine tabi tutulmaktadır. Dolayısıyla, zaman
zaman eleştiri konusu yapıldığı üzere, bu projelerin denetim dışına
çıkarılması kesinlikle söz konusu değildir.
Bu kapsamda, köylerimizin altyapısının desteklenmesi
amacıyla, uzun yıllardan beri ihmal edilen köylümüzün yol, içme suyu,
kanalizasyon ve tarımsal sulama ihtiyaçlarını karşılamak üzere
büyük bir seferberlik başlatmış bulunmaktayız.
Değerli arkadaşlar, bu noktada, bu dönemde yapılan
işleri gündeme getirdiğimizde, bazı arkadaşlarımız "Sizler,
sanki geçmiş yıllarda hiçbir iş yapılmamış gibi, bütün işlerin sanki
bu dönemde yapıldığını anlatıyorsunuz." diyerek bizi eleştirmektedirler.
Tabii ki, bizler, geçmiş yıllarda hizmetlerin yapılmadığını iddia
etmiyoruz. Geçmiş hükûmetler de, sorumlulukları gereği, birçok hayırlı
işe imza atmışlardır. Ancak, bizler, yaptıklarımızın değerlendirmesini,
geçmişle mukayese ederek yapıyoruz.
Şimdi, buradan bir bakalım: Değerli arkadaşlar,
1923 yılından 2005 yılına kadar köy yollarında asfaltlanan toplam
miktar 93.109 kilometre.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Güner, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
MEHMET GÜNER (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
KÖYDES projesi kapsamında 2006 yılı içerisinde
yaklaşık 17 bin kilometre köy yolu asfaltlandı, yine bu kapsamda
9.625 kilometre köy yolu stabilize malzemeyle kaplandı ve 1.216 kilometre
yolun onarımı yapıldı. Bu demektir ki, seksen iki yılda yapılan toplam
köy yolu asfaltının yüzde 18'i 2006 yılı içerisinde gerçekleştirilmiştir.
Bu rakamlar da gösteriyor ki, cumhuriyet tarihinde köylere yönelik
olarak ayrılan en büyük kaynak 2006 yılında gerçekleştirilmiştir.
Değerli arkadaşlar, bizler burada, köylerimizin
üzerinden siyaset yapmaya çalışmıyoruz, sadece icraatlarımızı
değerlendiriyoruz ve icraat yapmaya çalışıyoruz. Hiçbir zaman
için gerçekçi olmayan şeyleri hiçbir zaman vaat etmedik, her zaman
içinde bulunduğumuz gerçeklere göre hareket ediyoruz. Bu zamana
kadar da halkımız çok aldatıldı, bizler dürüst olmaya çalışıyoruz.
Tabii ki, bu kapsamda, geçtiğimiz günlerde, Devlet
Su İşleri Genel Müdürümüzün bir daveti üzerine, 106 tane işletmenin
açılışını gerçekleştirdik. Bu arada, Genel Müdürümüz çok önemli
bir şey söyledi, dedi ki: "Biz, bu açılışları, bu tür küçük açılışları
kendi aramızda yapıyoruz, daha büyük açılışlara Başbakanımızı
davet ediyoruz."
Bu küçük açılışlar dediğimiz rakam 400 trilyonluk
103 tane tesisin açılışıydı. Bizler, bu dönemlerde, yapmış olduğumuz
hizmetlerin açılışına yetişmekte bile zorluk çekiyoruz.
Değerli arkadaşlar, KÖYDES projesi için 2007 yılında
da merkezî yönetim bütçesinden 2 milyar YTL tutarında ödenek konulmuş
bulunmaktadır. 2007 yılı sonunda içme suyu ve yol sorunu olan köyümüz
inşallah kalmayacaktır. Bu proje, hem Başbakanımızın vizyonunun
hem de Türkiye sevgisinin bir örneğidir.
Hükûmetimiz, 2007 yılı başından itibaren diğer
önemli bir projeye daha imza atmaktadır. Küçük belediyelerin altyapısının
desteklenmesi amacıyla, 2007 bütçesine 300 milyon YTL tutarında
ödenek konulmuş…
BAŞKAN - Sayın Güner, iki dakikalık süreniz aşıldı.
Ben, bayram öncesi sözünüzü kesmek istemiyorum ama…
MEHMET GÜNER (Devamla) - Hemen bitiriyorum Sayın
Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
MEHMET GÜNER (Devamla) - İnşallah, önümüzdeki
günlerde bu küçük belediyelerimizin de problemi çözülmüş olacaktır.
Sürem bittiği için ben konuşmamı burada bitirmek
istiyorum.
Değerli arkadaşlar, bizler, AK Parti Hükûmeti olarak
bu dönemde birçok ilklere imza attık. İnşallah, bundan sonra da birçok
ilklere imza atmaya devam edeceğiz. Ülkemiz insanının karamsarlığa
düşmesine gerek yoktur, daha huzurlu ve daha mutlu günler bizi beklemektedir.
Sözlerimi bitirirken, tüm vatandaşlarımızın
Kurban Bayramı mübarek olsun diyorum. 2007 yılının da tüm ülkemizde
mutlu ve huzurlu geçmesi dileğiyle, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
(Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Güner.
Gündem dışı üçüncü söz, kültür mantarının yetiştirilmesi
ve sorunlarıyla ilgili söz isteyen Antalya Milletvekili Hüseyin
Ekmekcioğlu'na aittir.
Sayın Ekmekcioğlu, buyurun efendim. (Alkışlar)
3.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Ekmekcioğlu'nun, kültür mantarı yetiştiricilerinin sorunlarına,
ucuz konserve mantar ithaline karşı üreticilerin korunması için
alınması gereken tedbirlere ilişkin gündem dışı konuşması
HÜSEYİN EKMEKCİOĞLU (Antalya) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; kültür mantarının ana ham maddesi olan
kompostta ve kültür mantarı sektöründeki sorunlar hakkında gündem
dışı söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Kültür mantarı üretimi ülkemizde kendi olanaklarıyla,
sessizce ve hızla büyümektedir. Bu sektör kendi kendine gelişmeye
çalışan, ama, hiçbir destek bulamayan, ekonomik değeri çok yüksek olan
bir üretim koludur. Son on üç yıl içinde 23 kat büyümüştür. Türkiye'nin
yemeklik mantar üretim potansiyeli 50 ila 55 bin ton civarındadır.
Bu miktarın 25 bin tonu Antalya ilinde üretilmektedir. Antalya'nın
Korkuteli ilçesindeki yıllık mantar üretimi 20 bin ton civarında
olup, büyük bir istihdam yaratmaktadır. Ülkemizin en modern kompost
ve mantar üretim tesisleri bu ilçededir. Türkiye'nin mantar üretiminin
yarıya yakınını üreten Korkuteli ilçemizin sulama ve elektrik sorunları
acilen çözüm beklemektedir. Özellikle Korkuteli için hayati önem
taşıyan Kargalık Barajı'nın bir an önce temeli atılıp inşaatına
başlanması gerekmektedir. AKP tarafından söz verilmesine rağmen,
maalesef, buraya dört yıldır bir çivi bile çakılmamıştır. Lütfen,
verdiğiniz sözlerin arkasında durunuz ve gereğini yapınız. Aksi
hâlde, vatandaş bunun hesabını mutlaka sizden soracaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kültür
mantarı üretimi yüzde 80 oranında atık maddeler üzerine kurulmuştur.
Ana ham madde, yakılan ve atılan buğday sapı, tavuk gübresi ve organik
değeri olmayan at gübresidir. Ekonomik değeri olmayan bu atıklar,
kültür mantarı üretiminin ham maddesi olan pastörize komposta dönüştürülerek
ekonomiye kazandırılmaktadır.
Kültür mantarı üretimi tarımsal bir üretim olup,
ana ham maddesi de komposttur. Kompost, kültür mantarı üretiminde maliyetlerin
yüzde 70'ini oluşturmaktadır. Bu ana ham maddenin yüzde 18 gibi çok
yüksek oranda KDV'ye tabi tutulması üretimi olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu da sektörün uluslararası rekabet gücünü büyük oranda baltalamaktadır.
Oysaki, KDV oranlarının yüksek olduğu Avrupa ülkelerinde bile
komposttaki KDV oranı sıfır ila 6 arasında değişmektedir. Bu oranlar
İngiltere ve İrlanda'da yüzde sıfır, İtalya'da yüzde 4, Fransa'da ise
yüzde 5,5 ila 6 arasında belirlenmiştir.
Bu oranlardan da görüldüğü gibi, bir tek ülkemizde
komposta yüksek oranda vergi uygulanmaktadır. Uluslararası rekabet
ve mantar ihraç edebilmek için, komposttaki KDV oranının sıfırlanması
veya makul bir seviyeye düşürülmesi gereklidir.
Bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verdiğim bir de kanun teklifi bulunmaktadır. Ayrıca, bu kadar gelişmiş
ve büyümüş bir sektörden vergi kanunlarında hiç bahsedilmemekte
ve hiçbir açıklama getirilmemektedir. Yapılan üretimin zirai bir
üretim olduğu kabul edilmesine karşın, Gelir Vergisi, Vergi Usul ve
Katma Değer Vergisi Kanunlarında zirai kazançlar içinde hiç bahsedilmemekte,
vergilendirilmemekte, vergi uygulaması konusunda hiç açıklamada
bulunulmamaktadır. Sektörün vergi kanununda yerini alması ve bazı
vergi indirimlerinden ve kolaylıklarından yararlanması gerekmektedir.
Gerekli yasal düzenlemeler yapılmadan, "mantar sektörü tarımsal
bir sektördür" demek yeterli değildir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sektörün
kendi olanaklarıyla uzun vadede rekabet şansı yoktur. KDV oranları,
enerji, motorin ve ham madde maliyetlerinin yüksek oluşu, bütün bunlara
ek olarak bürokratik engellerden dolayı, bu sektördeki firmalar
ciddi yatırım yapmakta tereddüt etmektedirler.
Sektörün girdi maliyetlerinin düşürülmesi
için Burdur-Bucak hattından geçerek Antalya'ya bağlanan doğal gaz boru
hattının Korkuteli ilçesinden geçirilmesiyle birlikte mantar
sektörünün önü de açılacaktır.
Yurt dışından, özellikle Çin'den gelen mantar konservesinin
ve salamurasının iç piyasaya girmesi, ülkemizde bulunan konserve
ve salamura tesislerini zor durumda bırakmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Ekmekcioğlu, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
HÜSEYİN EKMEKCİOĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum
Sayın Başkanım, tamamlıyorum.
İthal edilen salamura veya konserveye gümrüklerde
ek maliyet konulabilirse veya ihracat teşvik primleri yeterli seviyeye
çıkarılabilirse, yurt içi üreticisine önemli avantajlar sağlanabilir.
Aksi hâlde, ülkemizin, yurt dışından ithal edilen konserve mantarla
rekabet etme şansı yoktur.
Değerli milletvekilleri, belirtilen sorunların
çözülmesi hâlinde, bugün ihracat yapamayan bu sektör, inanıyorum
ki, bir yıl içerisinde on milyonlarca dolar ihracat yapar duruma gelecektir.
Sektörün büyümeye devam ederek daha fazla ekonomik girdi ve daha
fazla kişiye istihdam olanağı sağlaması amacıyla bu konulara gereken
hassasiyetin gösterilmesi mutlaka gereklidir.
Korkuteli ilçesinin mantar ve kompost üretimi
ile pazarlaması bakımından örnek uygulama bölgesi hâline getirilmesi
üzerinde durulmalıdır. Bu amaçla, kamu ve özel sektörün ortak çalışmasını
sağlayacak uygun teşvikler verilmelidir.
Mantar üreticilerinin üretimde kullandığı kompost,
örtü toprağı ve ilaçların tarımsal desteklemeler kapsamına alınması
gerekmektedir. Desteklemeden yararlanacak üreticilerin Birliğe
üye olma koşulunun getirilmesi zorunlu tutulmalıdır.
Antalya-Korkuteli ve Elmalı, Burdur'un Bucak ilçeleri,
Bursa ve İzmit'teki mantar üreticileri, artık, üretimini bodrum koşullarından
çıkarıp, çağımıza uygun, hijyenik, teknik donanımlı entegre tesislerde
yapmak istemektedirler. Bundan dolayı mantar üretiminin daha da
büyümesi veya daha düzenli bir hâle gelmesi için organize mantar
sanayisi bölgeleri kurulmalıdır.
Mantar sektörünün desteklenmesi, sorunların çözülmesi
ve sektöre sahip çıkılması gerekmektedir. Bununla birlikte gerekli
mali ve teknik desteğin sağlanarak, bürokratik engellerin çözülmesiyle
yaratılacak istihdam, gün geçtikçe ciddi boyutlara ulaşan işsizlik
sorununa da kısmen çözüm olabilecektir. Geçen dört yıl içinde sektörün
sorunlarıyla ciddi şekilde ilgilenilmemiştir. Bu önemli konuya
Hükûmetin bir kez daha dikkatini çekiyorum.
Bu arada, yüce ulusumun ve sizlerin yaklaşmakta
olan Kurban Bayramı'nı ve yeni yılını kutluyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Sayın milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır. Meclis
araştırması açılmasına ilişkin bir önerge vardır, okutuyorum:
B) GENSORU, GENEL
GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- Tekirdağ Milletvekili
Mehmet Nuri Saygun ve 40 milletvekilinin, İstanbul Boğazı'nın doğal
ve tarihî değerlerinin sürdürülebilir korunmasını sağlamak için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/411)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Asya ile Avrupa kıtalarını buluşturan, 31 Km
uzunluğu ile büyük bir ırmak görüntüsü sergileyen, dünyada bu kadar
dar bir alanda bu kadar çok çeşitli ağaçları bünyesinde barındıran,
dünyanın en güzel manzarasına sahip, uygarlıklar merkezi, Fatih
Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprülerinin inci gerdan gibi süslediği,
uğruna şiirlerin yazıldığı, şarkıların bestelendiği, dünya mirası,
doğa harikası, fethi ile çağların değişimine neden olan, İstanbul
şehrinin de içinde yer alan İstanbul Boğazı, ne yazık ki; bünyesinde
saymakla bitiremeyeceğimiz özelliklere, güzelliklere sahip olmasına
karşın, bu özellikleri ve güzelliklerinin farkında olmayan bir anlayış
ve yönetimleri de içinde barındırmaktadır.
Dünyada bir eşi daha olmayan, bu dünya harikası
"İstanbul Boğazı" o kadar hor, hovarda ve hızla yok edilmeye,
talan edilmeye çalışılırken ne yazık ki bu ilden sorumlu genel ve
yerel yöneticilerin bilerek ve göz yumarak (istisnalar hariç) yok
olmasına seyirci kaldıklarına tanıklık etmekteyiz.
Bu dünya mirasının ne yazık ki kıymetini bilmeyen,
bu kıymetin farkında olmayan, sorumlu fakat sorumsuz davranan yetkililerin
elinde tamamen yok olmadan, kafamızı taşlara vurmadan, gelecek kuşaklardan
bize miras kalan bu hazineye kol kanat gerecek bir yapı ve anlayışla
tedbirler alarak, kurtarmalı ve sahip çıkmalıyız.
Son günlerde yine gündemde orman talanları ve
yağmalamalarla gündemimize oturan "Boğaziçi" ne yazık
ki döneminden sorumlu etkili ve yetkililerin de katkı vererek,
göz yumarak talan edilmesine göz yumulduğuna, beton yığını ve villa
çöplüğü hâline gelmesine, medyamızın ve duyarlı insanlarımızın
üzerine gitmesi ile bir kez daha canlı tanığı olmaktayız. Ülkemizin
değerleri gözlerimizin önünde yağmalanıp yok edilirken, bu yağmalama
ve yok edilmelere de birilerinin göz yumarak çıkar sağlayarak katkıda
bulunmasına vicdan sahibi hiçbir parlamenterin duyarsız kalacağını
tahmin etmiyorum.
Bu nedenle, gelecek kuşaklarımızdan bize miras
kalan dünya harikası kültür hazinemiz Boğaziçi'mizin yağmalanmasına
dur dememiz, bugüne kadar bilerek veya çıkar sağlayarak göz yumulmasına
sebep olan sorumluların ortaya çıkarılması ve Boğaziçi'mizin gelecek
kuşaklara aktarılması, hiç olmazsa kalanına sahip çıkmak amacı
ile alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın
98'inci İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince bir Meclis
araştırması açılmasına karar verilmesini arz ederiz.
1- Mehmet Nuri Saygun (Tekirdağ)
2- Uğur Aksöz (Adana)
3- Harun Akın (Zonguldak)
4- Abdulaziz Yazar (Hatay)
5- Özlem Çerçioğlu (Aydın)
6- Feridun Fikret Baloğlu
(Antalya)
7- Nezir Büyükcengiz (Konya)
8- Feridun Ayvazoğlu (Çorum)
9- İdris Sami Tandoğdu (Ordu)
10- Mehmet Sefa Sirmen (Kocaeli)
11- Mehmet Parlakyiğit (Kahramanmaraş)
12- Rasim Çakır (Edirne)
13- Nadir Saraç (Zonguldak)
14- Tuncay Ercenk (Antalya)
15- Ali Cumhur Yaka (Muğla)
16- Gürol Ergin (Muğla)
17- Necati Uzdil (Osmaniye)
18- Osman Özcan (Antalya)
19- Atila Emek (Antalya)
20- Ahmet Yılmaz Kaya (Gaziantep)
21- Mehmet Ziya Yergök (Adana)
22- Yakup Kepenek (Ankara)
23- Muharrem Kılıç (Malatya)
24- Mustafa Gazalcı (Denizli)
25- Erdal Karademir (İzmir)
26- Nail Kamacı (Antalya)
27- Osman Kaptan (Antalya)
28- Zeynep Damla Gürel (İstanbul)
29- Mehmet Işık (Giresun)
30- Yüksel Çorbacıoğlu (Artvin)
31- Abdurrezzak Erten (İzmir)
32- Mehmet Vedat Melik (Şanlıurfa)
33- Nurettin Sözen (Sivas)
34- Sıdıka Sarıbekir (İstanbul)
35- Hasan Ören (Manisa)
36- Yılmaz Kaya (İzmir)
37- Ali Arslan (Muğla)
38- Mehmet Küçükaşık (Bursa)
39- Orhan Eraslan (Niğde)
40- Mehmet Semerci (Aydın)
41- Hüseyin Ekmekcioğlu (Antalya)
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki ön görüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.
Danışma Kurulunun bir önerisi vardır; okutup oylarınıza
sunacağım.
IV. - ÖNERİLER
A) DANIŞMA KURULU
ÖNERİLERİ
1.- Gündemdeki sıralama
ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma
Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
No: 210 Tarihi:
28.12.2006
Gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler kısmının 6 ncı sırasında yer alan 1305 sıra sayılı
Kanun Tasarısının bu kısmın 5 inci sırasına alınmasının,
28.12.2006 tarihli Birleşimde (bugün) sözlü soruların görüşülmeyerek
kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesinin, bu Birleşimde çalışma
süresinin 1305 sıra sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerinin bitimine
kadar uzatılmasının ve bu Kanun Tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasından
sonra başka kanun tasarı veya teklifinin görüşülmemesinin Genel
Kurulun onayına sunulması Danışma Kurulunca uygun görülmüştür.
Bülent
Arınç
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Eyüp Fatsa Kemal
Anadol Muzaffer R. Kurtulmuşoğlu
AK Parti Grubu Başkan Vekili CHP
Grubu Başkan Vekili Anavatan
Partisi
Grubu
Başkan Vekili
BAŞKAN - Danışma Kurulu önerisini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Alınan karar gereğince sözlü soru önergelerini
görüşmüyor ve gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyondan
Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.
V. - KANUN TASARI
VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
1.- Çanakkale Milletvekilleri
Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî
Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi
(Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
BAŞKAN - 1'inci sırada yer alan kanun teklifinin
geri alınan maddeleri ile ilgili komisyon raporu gelmediğinden
teklifin görüşmelerini erteliyoruz.
2'nci sırada yer alan, Bazı Kamu Alacaklarının
Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu'nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.- Bazı Kamu Alacaklarının
Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (1/1030) (S. Sayısı: 904)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3'üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti
Hükûmeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükûmeti Arasında Yayılmanın
Önlenmesi Amaçlarına Yönelik Yardım Sağlanmasının Kolaylaştırılması
İçin İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu'nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Yayılmanın
Önlenmesi Amaçlarına Yönelik Yardım Sağlanmasının Kolaylaştırılması
İçin İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/1115) (S. Sayısı:
1147)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
4'üncü sırada yer alan, Samsun Milletvekili Ahmet
Yeni'nin; 15/11/2000 Tarihli ve 4603 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat
Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası
Anonim Şirketi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu'nun görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
4.- Samsun Milletvekili
Ahmet Yeni'nin; 15/11/2000 Tarihli ve 4603 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak
Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/901) (S. Sayısı:
1278)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
MUSTAFA ÖZTÜRK (Sinop) - Komisyon burada.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Evet, evet, ertelendi, tamam.
Evet, ertelendi, tamam.
MUSTAFA ÖZTÜRK (Sinop) - Sayın Bakan geldi, burada.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Evet efendim… Devam efendim…
BAŞKAN - 5'inci sıraya alınan, Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu
ile Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
Raporu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi ve Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporları'nın görüşmelerine
başlayacağız.
5.- Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği
Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
Raporu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi ve Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporları (1/1257) (S. Sayısı:
1305)
BAŞKAN - Komisyon?
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
15.36
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati:
15.49
BAŞKAN : Başkan Vekili
Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER : Yaşar
TÜZÜN (Bilecik), Mehmet DANİŞ (Çanakkale)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 46'ncı Birleşimi'nin İkinci Oturumu'nu açıyorum.
1305 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine
başlayacağız.
5.- Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği
Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
Raporu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi ve Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporları (1/1257) (S. Sayısı:
1305) (x)
BAŞKAN - Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Tasarının tümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına, Eskişehir Milletvekili Mehmet Vedat Yücesan. (CHP sıralarından
alkışlar)
Sayın Yücesan, buyurun efendim.
CHP GRUBU ADINA MEHMET VEDAT YÜCESAN (Eskişehir)
- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu
ile Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini
belirtmek üzere söz almış bulunuyorum. Konuşmama başlamadan önce,
Grubum ve şahsım adına yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, tasarı, Kültür ve Turizm
Bakanlığının görev alanına giren mevzuatta, son yıllarda ülkemizde
ve dünyada meydana gelen gelişmelere paralel olarak ve uygulamada
ortaya çıkan sorunları gidermek amacıyla düzenlemeler getirmekte
ve yedi ayrı kanunda değişiklik yapılmaktadır.
3'üncü maddeyle, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu'na "ikramiyeler" başlığı altında, ek bir madde eklenmiştir.
Getirilen düzenlemeyle, 5846 sayılı Kanun'un 81'inci maddesine aykırı
olarak çoğaltılan nüsha ve yayınların yakalanması hâlinde, bu Kanun
hükümleri ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, suça konu
olan materyalleri yakalama işlemine fiilen katılan, önleme, izleme
ve soruşturmakla görevli olan denetim komisyonu başkan ve üyelerinden
kamu görevlisi olanlara ikramiye ödenmesi öngörülmektedir. Maddeyle,
bu ikramiyenin miktarının tespiti ve hangi hâllerde ödeneceğine
dair hükme bağlanmaktadır.
Değerli arkadaşlarım, korsan yayıncılık faaliyetleri,
gerçekten, ülkemizin kanayan yaralarından bir tanesidir. Korsan
yayıncılığın önlenmesi hususunda, yüce Meclis çatısı altında,
kanun değişiklikleri gündeme girdi. Burada, beraberce, bu kanun
tasarısı ve tekliflerinin yasalaşmasına katkıda bulunduk. Gerek
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun uygulanması gerekse polisiye
tedbirlerin alınmış olması, korsan sorununu çözmek için atılmış
önemli adımlardır. Ancak, bugün baktığımızda, hâlâ, korsan yayıncılık
faaliyetlerinin devam ettiğini gözlemekteyiz.
Değerli arkadaşlarım, Türkiye'nin önemli sorunlarından
biri hâline gelmiş olan, eser sahiplerini maddi ve manevi açıdan zarara
uğratmanın yanı sıra, kayıt dışı ekonominin oluşmasına sebep olan
korsan yayıncılığının bitirilmesi için ek tedbirler alınması gerekmektedir.
(x) 1305 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa
eklidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Fikir ve
Sanat Eserleri Kanunu, Belediye Yasası gibi kanunlarda yapılan
değişikliklerle, 2004 yılında korsan yayınla mücadelede önemli
adımlar atıldı. Yasalardaki bu değişikliklerin etkisi olumlu olmasına
rağmen, mücadele kısa sürede bitti. Korsan yayının her geçen yıl daha
da artarak devam ettiğini gözlemekteyiz.
Arkadaşlarım, 2005 yılında sektörün yüzde 40'ını
çalan korsan yayıncılar, bu yıl da bu oranı yüzde 60'a yükseltmiş bulunmaktadır.
Bunların, yayıncılardan, yazarlardan ve devletten çaldıkları tutar
300 trilyonu bulmaktadır. Yayıncılık sektörünün toplam cirosunun
500 trilyon olduğunu göz önüne alırsak, yaklaşık 300 milyon YTL'lik
bir korsan pazarının ne kadar yüksek bir tutar olduğu görülmektedir.
Üniversite ders kitaplarında bu oran yüzde 90'lara ulaşmıştır. İthal
kitaplarda yüzde 60, kültür yayınlarında yüzde 40 oranında korsan
yayın olduğu tahmin edilmektedir. Büyük boyutlara ulaşan rakamlar,
dünyanın en kötü korsan kitaplarından biri olarak bakılmasına yol
açmaktadır.
Değerli arkadaşlarım, yapılan yatırımların boşa
gitmesine neden olan korsan satışlar, sektöründeki gelişimi olumsuz
etkilemektedir. Kendilerine profesyonel anlamda besteciliği,
söz yazarlığını, ses sanatçılığını, aranjörlüğü, editörlüğü, yapımcılığı
meslek edinmiş kişilerin gelirleri gasbedilerek, hiçbir vergi ödemeden
paralar kazanan korsan yayıncılar, yasal yollardan üretilmiş olan
yapımların önüne geçerek, ucuz kopyaların satılmasıyla, yapımcıların
satışını sekteye uğratmaktadır. Ciddi ölçülerde gelir kaybına
sebep olmakla birlikte haksız kazanç da elde eden korsan yayıncıların
geliri kontrol edilmediği için, maalesef, bu gelirin büyük bir bölümü
organize suç örgütlerinin finansmanında kullanılmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz
kanun tasarısı turizm alanında bazı düzenlemeler öngörmektedir.
Türkiye, dünya turizminde giderek önemli bir yer kazanmakta ve önemli
sayıda turistin uğrak yeri olan ülkeler arasında yer almaktadır.
Bir yandan bu gelişmeyi sürdürmek, öte yandan mevcut sorunları gidermek
bakımından önlemler almak için kanun tasarısı ile yeni düzenlemeler
getirilmektedir. Güncel ve önemli değişikliklerin getirildiği
bu düzenlemelere konuşmacı arkadaşlarım ayrıntılı bir şekilde
yer vereceklerdir.
Ben, izninizle, ülkemizin keşfedilmemiş önemli
tarihî, kültür merkezlerinden biri olan Eskişehir'deki Frigya Vadisi'nden
bahsetmek istiyorum, kamuoyunun dikkatini buraya çekmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, bünyesinde gelecek kuşaklara
aktarmakla yükümlü olduğumuz çok değerli kültür hazinelerini barındıran,
Anadolu'nun en güzel bölümlerinden olan, kültür ve doğa turizmi potansiyeline
sahip olan Eskişehir, Kütahya ve Afyonkarahisar ili il sınırları
içerisinde kalan Frigya Vadisi'dir. Görenlerin hayran kaldığı bu
yerler yıllarca ihmal edilmiştir. Buranın ayağa kaldırılması gerekmektedir.
İlk girişim olarak Frigya Vadisi'nin millî park ilan edilmesine ilişkin
kanun teklifimiz var. Bunun AKP tarafından da desteklenmesini ve
gündemin ilk sıralarına çekilmesini istiyoruz. Eskişehirliler,
bunu büyük bir heyecanla beklemektedir. Hem ülkeye hem Eskişehir'e
hem de bölgedeki illere katkı verecek bu projenin hayata geçirilmesi
ülkemizin menfaatidir.
Biliyorsunuz, işsizlik ülkemizin en temel sorunlarındandır.
Uzmanlar, ülkelerin nüfuslarının tümünün sanayide iş bulamayacaklarını,
gelişmiş ülkelerin nüfusunun çok büyük kısmını hizmet sektöründe
değerlendireceğini öngörmektedir. Ülkemizin giderek büyüyen
genç nüfusuna acilen yeni iş sahaları açmak gerekiyor. En önemli
sıkıntılarımızdan birini, sahip olduğumuz kültürel değerleri
iyi değerlendirerek aşabiliriz. Önemli tarihî yerleşim alanlarının
millî park olarak kabul edilmesi, bu türlü yerlerin turizm merkezleri
olarak değerlendirilmesi, hem ekonomik hem de sosyal açıdan ülkemize
büyük yararlar sağlayacaktır.
Dikkatinize sunmak istiyorum değerli arkadaşlarım:
10 milyon nüfusu olan Macaristan, sahip olduğu kültürel zenginliklerini
en iyi şekilde değerlendirerek, nüfusunun 3 misli turist çekmektedir.
Ülke olarak bizler de bu istatistiklere ulaşmak için, Anadolu'daki
önemli tarih ve kültür merkezlerini canlandırmak zorundayız. Ülkemizin
hemen her yeri bu tür tematik kültür turizmi için elverişli koşullara
sahiptir. Bunları iyi değerlendirmemiz gerekmektedir. Turizmin
tüm yıla yayılması ve bu amaçla ürün çeşitliliğinin sağlanmasına
yönelik çalışmaların yoğunlaşması ülkemizin yararına olacaktır.
Bu amaçla, Türkiye'nin, kaplıca-sağlık turizmi, kış turizmi, dağ turizmi,
golf turizmi, yayla turizmi, kültür turizmi gibi çok değişik turizm
çeşitlerinin ayrıntılı envanterinin çıkarılması, bunların geliştirilmesi,
iç ve dış turizmin hizmete hazırlanması ve sunulması gerekmektedir.
Türkiye, sahip olduğu yüksek turizm potansiyeline
rağmen, elde ettiği dış turizm geliri yeterli seviyede değildir.
Ülkemizin dünya turizminden düşük bir pay alması, kabul edilir bir
durum değildir değerli arkadaşlarım.
Daha çok turist çekmek amacıyla yerli seyahat
acentelerinin güçlendirilmesi ve daha çok tur operatörleriyle
bağlantı kurularak, pazar olarak seçilen hedef ülkenin talebini,
eğilimini belirledikten sonra, etki oranı yüksek ve sonuç alıcı
bir turistik tanıtımla pazarlama faaliyetleri en kısa zamanda hayata
geçirilmelidir. Mevcut potansiyelimizin etkin bir şekilde değerlendirilmesi
için gerekli tedbirlerin alınmasında Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun
her türlü desteği vermeye hazır olduğunu belirtir, hepinize saygılar
sunarım. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Tasarının tümü üzerinde AK Parti Grubu adına,
Adana Milletvekili Recep Garip.
Sayın Garip, buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA RECEP GARİP (Adana) - Sayın
Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu
ile Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı'nın geneli üzerinde AK Parti Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Fikir ve düşünce bir milletin vicdanı, sanat ise
yükselen değeridir. Mutlak surette, fikir ve düşünce, aynı zamanda
sanat işçiliği yeryüzünde en zor, en zahmetli işçiliklerdendir.
Her ikisine verilen önem ve değer, sahip olduğumuz kültür ve medeniyet
anlayışımızı geliştirir, pekiştirir ve bugünü yarına bağlar.
Bilge insanlar, bulgucu insanlar, yani doğurgan
insanların bir ülke açısından değeri maddesel açıdan ölçülemez.
Onlar, toplumun sözcüleridir, önderleridir, toplumların yıldızlarıdır.
Düşüncenin geliştirilmesi ve korunmasının sanat
eserlerinde olduğu gibi, bir toplumun gelişmesinde, siyasetinde,
edebiyatında ve ekonomisinde son derece etkili olduğunu hepimiz
bilmekteyiz. Elbette ki, fikir ve sanat eserleriyle ilgili çıkan
yasalar etkin bir şekilde uygulanmış, ancak, ortaya çıkan kimi aksaklıkların
yapılacak hukuki düzenlemelerle giderilmesi zarureti doğmuştur.
Bu nedenle, burada bazı yasalar üzerinde görüşmeler yapıyoruz.
Bu düzenlemelerle mutlak surette, korsanlarla mücadelede görev
alan insanlarımızın mutlak surette ödüllendirilmesi gerekiyor.
Bununla ilgili çalışmalar var. Mutlak surette, diğer alanlarda yapılmış
olan yasal çalışmalarla ilgili düzenlemeleri de mutlak surette,
hep birlikte gözden geçirerek hayatiyet kazandırmış olacağız.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu üzerinde yapılan
çalışmalarla ilgili 1618 sayılı Seyahat Acentaları Kanunu'nda
14/09/1972'den bu yana ilk kez bir düzenleme yapılmaktadır. 2634 sayılı
Turizmi Teşvik Kanunu'nun deniz turizmiyle ilgili bölümünde ise,
12/3/1982'den bu yana, yine ilk kez değişiklik yapılması çalışmasını
bugün gerçekleştirmiş olacağız.
Çok değerli arkadaşlar, Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu'nda yapılan değişiklikler, fikir ve sanat eserlerinin korsan
nüshalarını yakalayan denetim komisyonu üyelerine ikramiye
ödenmesi, kişi başına yıllık yaklaşık 1.500 YTL ödeme yapılması ilk
kez bu yasayla hizmete konulmuş olacak. Dolayısıyla, mutlak surette,
bir mücadele yaparken, bir yasayı hayata geçirirken, kültür ve sanatla
ilgili, mutlak surette, düzenlemeleri yaparken, dünden bu yana
bir medeniyet anlayışı içerisinde insanımızı beslemek, gençlerimizi
beslemekle muhtacız ve mecburuz.
Süreli yayın basan yerlerin de, yani gazetelerin
sertifika alma zorunluluğu bu yasal düzenlemeyle tanzim edilmektedir
ve sürekli çıkmış olan gazetelerdeki sertifika alma zorunluluğu
da ortadan kaldırılmaktadır. Dolayısıyla, 1 Ocak 2007 tarihinde
bu yasa da böylece yürürlüğe girmiş oluyor.
Turizm mevzuatında yapılan değişiklikler, Seyahat
Acentaları Kanunu, zorunlu sigorta ile seyahat acentelerinin paket tur programlarında tur programında taahhüt
edilenlerin, iflas da dâhil, getirmemelerine karşın, turistin sigortalanması
zorunluluğu yasalaştırılmış oluyor ve böylece, mutlak surette,
bu değişiklikler yapıldığı zaman gerekli olan boşlukların kapatılması
da sağlanmış oluyor. Sadece konaklanma ve ulaşım içeren paket turlar
dışındaki bütün turlarda ve paket turlarda rehber bulundurma zorunluluğu
da bu yasayla birlikte tanzim altına hep beraber almış oluyoruz.
Çok değerli arkadaşlar, izinsiz seyahat acenteciliği
ve rehberlik yapanlara mutlak surette bir hapis cezası uygulanması
da yine bu yasada gerekli olan çalışmayla tanzim altına alınmış oluyor.
Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu değişikliğinde değişiklik yapıyoruz.
Böylece, günübirlik tur düzenleyenlerle diğer mal ve hizmet satanların
duyurularında ve müşteriyi kabul ederken müşteriyi ve çevreyi rahatsız
edecek yöntemler kullanmaları hâlinde bir aya kadar faaliyetten men
etme cezası getiriliyor. Bir yıl içerisinde eğer ıslah olmamışsa,
yine aynı anlamda turlar yapmaya devam ediyorsa, üç kez tekrarı
hâlinde, mülki idari amirce kapatma cezası uygulamasını getirmiş
oluyoruz. Bu çok önemli yasa çalışması içerisinde, mutlak surette,
hep birlikte düzenlemeye çalıştığımız bu yasanın, Anayasa'nın
28'inci maddesi hükmü dikkate alınarak uygulamada tereddüde yer
vermemek bakımından, sertifika zorunluluğu, biraz önce ifadelendirdiğim
gibi, sadece süreli yayınlar basan yayınevlerinin muaf tutulacağı
gündeme böylece alınmış oluyor ve gerçekleştirilmiş oluyor.
Çok değerli Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
özellikle yapmış olduğumuz çalışmada turizme yönelik önemli hizmetler
veriliyor ve doğa, tarih ve kültürel zenginliğimiz açısından Türkiye'nin
dört mevsimi içerisinde barındırdığını, hem sonbahar hem ilkbahar
hem yaz ve hem kış mevsiminde doğal güzellikler açısından dünyanın
bulunmaz ülkelerinden bir tanesi hâlinde olan ülkemizde, mutlak surette
ifadelendirmekte yarar gördüğüm, özellikle Efes Harabeleri, Aspendos,
Antalya, Adıyaman Nemrut Dağı, İstanbul -özellikle İstanbul başlı
başına- bu dört mevsimde turizmin, dünya turizminin çekilmesi açısından
çok önemli kentlerimiz arasında yer alan kentlerdir.
Yine, ayrıca, Konya Mevlânâ'yla, ki, 2007 yılı
Mevlânâ'yı anma programı UNESCO'nun yapmış olduğu açıklamayla
"Mevlânâ Yılı" ilan edilmiş ve bütün dünya ülkelerinde
Mevlânâ'yı anıyoruz ve inanıyorum ki, 81
vilayetimizde de mutlak surette bütün kurum ve kuruluşlar,
bütün kültürel dokusu olan insanlarımızın Mevlânâ'yı anma programıyla
da bunu zenginleştirecekler ve dünya turizmi açısından da önemli
bir kent hâlinde yerini almış oluyor.
Yine, Bursa, Kayseri, özellikle Mersin'e bağlı
olan Tarsus Kleopatra Kapısı'nın, Antakya gibi çok tarihsel dokuyu,
çok dinleri içinde barındıran bu kentlerimizin de mutlak surette
kayıtlara düşerek burada çok coşkulu hizmetlerin yapıldığı ve yapılmaya
devam etmesi gerektiği konusunu vurgulamakta yarar görüyorum.
Yine, Adana'mızın tarihsel dokusu açısından,
özellikle Tufanbeyli'de bulunan Şar'ın ciddi noktada uluslararası,
çağlar öncesinde, beş bin yıl öncesinde orada üniversitenin bulunduğu,
Toros Dağları'nın zirvesinde bunun yer aldığını ve bunların da mutlak
surette bir an evvel uluslararası hizmetlerde, kültürel dokuda turizm
açısından değerlendirilmesinin yararlı olacağını ifadelendirmekte
yarar görüyorum.
Yine, Mardin gibi, Diyarbakır gibi, Urfa gibi vilayetlerimizi
de mutlaka ifadelendirmek lazım.
Çok değerli arkadaşlar, özellikle 1618 sayılı Seyahat
Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nda günün koşullarına
uygun olarak teknik düzenlemeler yapıyoruz ve yeni düzenlemelere
yer veriyoruz. Bu çerçevede, anılan Kanun'da yer alan 50 bin Türk lirası
5 yeni kuruş teminat güncelliğini yitirmiş oluyor ve teminatların
güncellenmesi her turist bakımından doğabilecek gerçek zararı
tazmine yeter teminat almak her seyahat acentesi bakımından ayrı
değerlendirme yapmayı gerektirdiği gibi maliyet bakımından seyahat
acenteciliği faaliyetini gerçekleştirmeyi de güçleştireceğinden
çözüm olarak görülmemiştir. Daha kaliteli ve etkin bir yöntemi devreye
koymak, sorunun kalıcı şekilde çözümlenmesine katkı sağlayacak
şeklinde düzenlenmiştir. Bu durum karşısında, teminat yerine, seyahat
acentelerince taahhüt edilen hizmetin verilmemesi veya taahhüt
edildiği şekilde de verilmemesine, kazalara, kaza ve hastalık
hâlinde dönüş masraflarına karşılık olmak üzere zorunlu sigorta
sistemi getirilmiş ve zorunlu sigorta yaptırmayan seyahat acentelerinin
belgelerinin iptali öngörülmüştür.
Çok değerli arkadaşlar, bu durum tüketici haklarıyla
da örtüştürülmüş. Yabancı konukların ve gerekse insanımızın daha
güvenli ve çağdaş koşullarda seyahat etmelerini amaçlamaktayız.
Dünya ülkeleri içerisinde, biraz önce ifadelendirdiğim gibi, Türkiye
coğrafik açıdan cidden dört mevsimi içerisinde barındırdığı için,
bütün mevsimlerde de çok ciddi noktada turizmin akışı sağlanabilecek
bitkisel örtüye, görsel örtüye sahiptir. Aynı zamanda, hem tarihsel
açısından hem dinsel açıdan, dinî açıdan, dinî turizm açısından, yayla
turizmi açısından, dağ turizmi açısından da çok önemli malzemeler
ülkemizde yer almaktadır.
Çok değerli arkadaşlarım, özellikle bu alanda yapılmış
olan hizmetlerde rehber hizmetleri verilmektedir. Rehber hizmetleri
verilirken burada rehberin konuşmasıyla, giyim ve kuşamıyla, dil
bilgisi açısından, diksiyon açısından, Türkçe'yi kullanım açısından,
ifadelendirmesi açısından önem arz ediyor. Kullanmış olduğu, rehberlik
yapmış olduğu dili kullanma açısından, yabancı dillere vukufiyeti
açısından önem arz ediyor ve konulara hâkimiyeti önem arz ediyor. Dolayısıyla,
hem giyimi kuşamı hem diksiyonu açısından ve halkla diyalogları
ve oradaki insanlarla iletişimi açısından bir liderlik vasfıyla o
insanlara yaklaşması, iletişimi sağlayarak o insanlara kültürel
dokumuzu anlatırken cidden onların algılayabilecekleri, onların
görsel malzemeyi sunarken gözlerine, akıllarına ve bedensel diliyle
onları örtüştürerek sağlaması açısından da rehber hizmetlerinin
çok önem arz ettiğini ifadelendirmekte yarar görüyorum.
4848 sayılı Kanun'da rehberlikle ilgili Kültür
ve Turizm Bakanlığının görevleri belirlenmişse de rehberlik mesleğinin
faaliyet alanları ve kaçak rehberlik yapmanın müeyyideleri belirlenmemiştir
daha önce. Tasarıyla, Türkiye'nin tarihi, doğası, kültürü ve turizmiyle
ilgili rehberlik hizmeti niteliğindeki bilgilerin rehberlik aracılığıyla
verilmesi, özellikle paket tur ve turlar kapsamında araçlarda rehber
bulundurulması zorunlu hâle getirilmiş ve uygulamadaki tereddütler
giderilmiştir. Ancak, paket tur ve programı, sadece turistin konaklama
tesisine ulaşımı ve konaklamasını kapsıyor ve bunlar dışında herhangi
bir etkinlik veya bilgi vermeyi içermiyorsa, rehber bulundurma zorunluluğu
getirilmemiştir. Bunların yanı sıra, 1618 sayılı Kanun'un günümüz
koşullarına uygun bulunmayan döviz getirme zorunluluğu, kredi
müessesesi ve teminat miktarlarına ilişkin düzenlemeler yürürlükten
kaldırılmıştır.
Çok değerli milletvekili arkadaşlarım, Avrupa
Birliği üyesi ülkelerin deniz turizmi araçlarının Birlik üyesi ülkeler
arasında seyirle ilgili engellemelerinin kaldırılmasıdır. Ülkemizde
ise mevzuat düzenlemeleri sadece özel ve ticari yatları kapsamakta
ve Türk limanları arasında seyir esnasında sorunlarla karşılaşılmaktadır.
Bu açıdan, özellikle limanlarımızı rahatlatmak, Mersin, Antalya,
İzmir, Bodrum, İstanbul gibi limanlarımıza gelmiş olan özellikle
yatların ya da büyük turizm amaçlı gemilerin mutlak surette giriş
ve çıkışlarının kolaylaştırılması düşünülmüş ve bu düzenlemeler
yapılmıştır. Özellikle kruvaziyer gemiler, neredeyse küçük bir
köy nüfusunu aşan binlerce yolcu ve çok sayıda mürettebat bulundurmakta
ve bütün dünyada deniz turizmi hareketliliğinde yatlarla birlikte
en önemli payı almaktadır.
Bu sorunların çözülebilmesi için, 2634 sayılı
Kanun'a deniz turizmi araçları ile deniz turizmi tesisleri tanımlarının
eklenmesi zaruretiyle, kruvaziyer gemi, dalabilir deniz araçları
ve bunlara ait limanların 2634 sayılı Kanun'un yatırıma ilişkin teşvikleriyle
Türk kara sularında seyir ve bayrak çekmeyle ilgili kolaylıklarından
yararlanması sağlanmaktadır.
Yine, tiyatrolarımızla ilgili olarak, Türk Medeni
Kanunu'na göre kurulan vakıflar dışındaki dernek ve vakıflar ile
özel tiyatrolar tarafından gerçekleştirilecek projelere nakdî
yardımda bulunmak ibaresi eklenmek suretiyle, sivil toplum örgütlerine,
yerel yönetimlere ve özel tiyatrolara mali yardımda bulunmaya
ilişkin uygulamadaki sorunların giderilmesi de amaçlanmıştır.
Dolayısıyla, teşvik, yeni eserlerin yazılmasına, mutlak surette,
entelektüel, aydın, yazarlarımızın mutlak surette yeni tiyatro
eserlerini yazmalarını teşvik edebilecek çok önemli bir yasal düzenlemeyi
de böylece yapmaktayız. Dolayısıyla, tiyatro eserleri gibi, romanlar
gibi eserlerin hayata kazandırılması derneklerin, sivil toplum
örgütlerinin, vakıfların mutlak surette bunu teşvik ederek ödünlendirmesi
de ve bu anlamda da Kültür ve Turizm Bakanlığımızın teşvik altına
alıyor olması, gerçekten, bütün entelektüelleri, bütün aydınları,
bütün yazarlarımızı, bütün roman ustalarını ve üstatlarımızı
son derece memnun etmektedir diye düşünüyorum, edeceğini umuyorum.
Yapılan bu teşvik, yeni tiyatro eserlerinin sahnelenmesine,
özgün çalışmaların ortaya konmasına büyük ivme ve hareketlilik
kazandıracak. Bu değişikliklerin özel tiyatrolarımızı daha da
güçlendireceğine, kültürel yaşamımıza katkılar sağlayacağına
inanıyorum. Ben, özellikle hem üniversite yıllarımda hem sonraki
yıllarda tiyatro eseri de yazmış olan bir arkadaşınız olarak, gerçekten,
tiyatro eserlerinin yerel yönetimlerde, vakıflarda, derneklerde
ilgi görmesi mutlak surette tiyatro ekiplerinin kurulması ve ortaya
konulmuş olan eserlerden dolayı da Kültür ve Turizm Bakanlığımızdan
teşvik görüyor olması, mutlak surette son derece kabul edilir, son
derece alkışlanır bir yasal düzenlemedir diye düşünüyorum.
Değişim her alanda kaçınılmazdır. Önemli olan bunların,
sağlıklı bir bünye içerisinde hukuksal zemin kazandırılmak suretiyle
hayata geçirilmesi ve uygulanmasıdır. Kültürden ulaşıma, turizmden
ekonomiye birçok alanda AK Parti Hükûmetimiz bu duyarlılıkla hareket
etmekte, sorunlarının çözümü için gerekli tüm çaba ve gayretleri
göstermektedir. Özellikle bu yasal düzenlemede muhalefet partilerimiz
de katkıda bulunuyorlar, kendileri de bu yasal düzenlemeyi destekliyorlar,
onlara da kalbî teşekkürlerimi arz etmekte yarar gördüğümü belirtmek
istiyorum.
Çok değerli arkadaşlarım, kanun kapsamında hâlihazırda
yatlara uygulanan Kabotaj Kanunu'nun, 2634 sayılı Kanun'da mevcut
istisnası ile ilgili aksaklıkları gidermek için yapılan düzenlemeyle
bir kez Türk limanlarına girip gerekli kontrolden geçen deniz turizmi
araçlarının, Türk limanları arasında seyrettikleri sürece bakanlıktan
belge almaları koşuluyla yeniden kontrolden geçmemeleri imkânını
da böylece getirmiş oluyoruz ki, çok önemli kolaylıkları da böylece
sağlamış oluyoruz.
Mahallî İdare Birlikleri Kanunu açısından biraz
önce bahsetmiş olduğum konuyla ilgili, kültür ve turizm bölge ve
merkezlerindeki altyapı problemlerinin çözülmesi için bu alanlarda
mahallî idarelerin altyapı konusunda bir hizmet birliği kurması
ve bu birliklerin, Mahallî İdare Birlikleri Kanunu uyarınca dışarıdan
atanabilecek Meclis üyelerinin 1/3'ünün yöredeki turizm belgeli
konaklama ve deniz turizmi tesislerinin sahiplerinden oluşması
da öngörülmüştür.
Teşkilat kanununda yapılan değişikliklerle
kültür ve turizm faaliyetleri yerel yönetimler ve sivil inisiyatif
ile birlikte yürütülen ve az evvel belirtmiş olduğum dernekler, vakıflarla
ilgili projelerle etkin olabilmektedir ve ancak, 5072 sayılı, kamu
kurumlarının vakıf ve derneklerle irtibatını düzenleyen Kanun
ile 5018 sayılı Kamu Mali Kontrol Kanunu mali yardıma engeldir. Bu
nedenle yerel yönetimler kamu kurum ve kuruluşları tarafından kurulan
veya kamu personelini desteklemek için kurulan dernekler ve aynı amaçlarla
Medeni Kanun'a göre kurulan vakıflar dışındaki dernek ve vakıflar
ile özel tiyatrolar tarafından gerçekleştirilecek projelere de
nakdî yardımda bulunmak imkânı böylece düzenlenmiş oluyor.
Birleşme nedeniyle doğan kadro sıkışıklığını
gidermek için 18 bakanlık müşaviri kadro altına alınmıştır. Bunlar
emekli olunca, kadrolar iptal edilecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Garip, buyurun, konuşmanızı tamamlayınız.
RECEP GARİP (Devamla) - Çok teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Sinema filmlerinin desteklenmesi konusunda
da, özellikle çok önemli, altı çizilmesi gereken bir düzenleme geliyor:
5018 sayılı Kanun uyarınca, ödeneklerin takvim yılı içerisinde harcanması
esastır. Yani, herhangi bir senaryonun karşılığında teşvik almış
olan bir film, aynı yıl içerisinde teşvikin bitirilmesi, ödeneğin
harcanması eskiden kayıt altına alınmıştı. Ancak, sinema filmlerinin
takvim yılı esasına göre tamamlanması kimi zaman mümkün olmamakta
ve bir diğer yıla kalmaktadır. Bu nedenle, yılı ödeneklerinin yarısının
bir sonraki yıl kullanılmasına, yeni bir düzenlemeyle aktarımı
sağlanmış ve böylece, sinema dünyasına önemli katkılar oluşturulmuştur.
Dolayısıyla, son yıllarda sinema filmlerinin ve dizilerin çok ciddi
noktada yükseldiğini, arttığını gördüğümüz ve uluslararası film
ödüllerine, çok ciddi ödüller aldığına tanık olduğumuz bugünlerde,
bu katkıların da önemli katkılar sağlayacağını kayıtlara düşmek
istiyorum.
Kanunda yapımın kâr etmesi hâlinde desteğin tamamen
geri alınacağı öngörülmüşse de, Avrupa Birliğiyle yapılan görüşmeler
sonucu, sadece kâr eden yapımlardan ve yapımın bütçesine sağlanan
destek oranında geri ödeme yapılması, yapımı kâr etmeyen yapımcıların
ise sadece üç yıl süreyle desteklenmemesi hükme bağlanmıştır.
Özellikle bu yasal düzenleme hem kültürel açıdan
hem tarihsel açıdan hem sanat eserleri açısından hem turizm açısından
hem acenteler açısından son derece önemli katkılar sağlayacaktır.
Bu anlamda, katkıda bulunan muhalefet partilerimize, iktidar
partimize, özellikle Kültür ve Turizmdeki çalışan arkadaşlarıma,
katkıda bulunan arkadaşlarıma, Komisyondaki arkadaşlarıma…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Garip.
RECEP GARİP (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
…katkıda bulunan bütün arkadaşlara, kalbî teşekkürlerimizi,
Grubum adına teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum.
Bu duygularla, bu kanun düzenlemesi, yasal düzenlemeler
yapılmıştır ve özellikle bu ayın sonunda gerçekleştireceğimiz yeni
yılın ve Kurban Bayramı'mızın, ulusumuza, İslam coğrafyasına ve
dünya insanlığına hayırlar getirmesini temenni ediyor, herkese
sevgiler ve saygılar sunuyorum.
Çok teşekkür ediyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Garip.
Anavatan Partisi Grubu adına, Ankara Milletvekili
ve Grup Başkan Vekili Muzaffer Kurtulmuşoğlu…
Sayın Kurtulmuşoğlu, buyurun efendim.
ANAVATAN PARTİSİ GRUBU ADINA MUZAFFER R. KURTULMUŞOĞLU
(Ankara) - Sayın Başkan, sayın milletvekili arkadaşlarım; sözlerime
başlamadan evvel, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları
ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında,
Grubum adına söz almış bulunuyorum.
Bir ülkenin gelişmişliğinin önemli göstergelerinden
birisi de o ülkede emeğe gösterilen saygı ve emeğin korunması olması
gerekmektedir ve yine ülkede fikir ve sanat adamlarının çokluğu
ve kalitesi de o ülkenin medeniyet alanında aldığı yolun göstergesidir.
Ancak, fikir ve sanat adamlarının yetişebilmeleri ve eser verebilmeleri
için de ürettikleri eserlerin korunma görmesi gerekmektedir. Parası
olan bir insan, bugün, birçok iş yapabilir, binalar inşa edebilir,
yollar yapabilir, fabrika kurabilir, ama, parayla fikir ve sanat
eseri üretilemez. Fikir ve sanat eseri üretmek uzun yıllar süren bir
birikim, uykusuz geçen geceler ve devamlı sıkı bir şekilde düşünmekle
ve çalışmakla gerçekleşir. O nedenle, fikir ve sanat eserleri koruma
görmeye ve değer verilmeye en fazla layık olan eserlerdir. Üzülerek
belirtmek gerekir ki, bugün, fikir adamlarımız ürettikleri eserlerden
yeteri kadar yararlanamamaktadırlar. Gelişen basım ve yayım teknolojileri
nedeniyle, yazarın veya yapımcının eserleri normal baskısından
daha fazla olarak korsan şekilde üretilmekte, dağıtılmakta ve satılmaktadır.
Bu faaliyetleri de, maalesef, organize suç çeteleri, terör örgütleri
yürütmekte, her alanda olduğu gibi bu alanda da kayıt dışılık suç örgütlerini
ve terör örgütlerini beslemekte, finans kaynaklarını oluşturmakta
ve devletin bunlarla mücadelesi etkisiz kalmaktadır. Bugüne kadar,
bu alanda çeşitli mevzuat değişiklikleri yapılmasına rağmen, korsanla
mücadelede başarılı olunduğunu söyleyebilmek de mümkün olmamaktadır.
Caddelere çıktığınız zaman, hemen hemen her köşe başında korsan kitap,
korsan CD, korsan DVD satan kişileri görmektesiniz. Hatta, biraz
dikkat ettiğiniz zaman, bu satıcıların bireysel olmadığını ve
hepsinin bir elden yönetildiğini de müşahede etmekteyiz.
Önümüze gelen tasarının 3'üncü maddesiyle 5846
sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na bir ek madde eklenmekte ve
maddede, korsan çoğaltılan nüsha ve yayınların yakalanması hâlinde,
suça konu olan materyalleri yakalama işlemine fiilen katılan, önleme,
izleme ve soruşturmakla görevli olan denetim komisyonu başkan ve
üyelerinden kamu görevlisi olanlara ikramiye ödeneceği belirtilmektedir.
Suç örgütleriyle ve kayıt dışılıkla mücadelede ikramiye ve prim
verilmesi bir yöntem olarak düşünülebilir, ancak, Hükûmet, suç örgütleri
ve terör örgütlerinin üzerine gitmediği sürece, sokaklara hâkim
olmadığı müddetçe, kamu görevlilerine ikramiye veya prim ödeyerek
bu gibi işlerin önünü almak mümkün olmayacaktır.
Fikir ve sanat eserlerinde vergi uygulamaları
maliyeti artırmakta, bu nedenle de, bu eserlerin satış fiyatları
yükselmektedir. Bu durum da, kayıt dışı üretimi ve satışı cazip
hâle getirmektedir. Korsan yayın ve çoğaltımların önlenebilmesi
için fikir ve sanat eserleri üzerindeki vergi yükünün asgariye indirilmesi
de büyük önem arz etmektedir.
Tasarının 4'üncü maddesi ve devamında 1618 sayılı
Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu'nun bazı
maddelerinde değişikliğe gidilmektedir. Elbette ki, her alanda
olduğu gibi, turizm sektöründe de değişen şartlara göre mevzuatın
geliştirilmesi gereklidir. Ancak, bu değişiklikler yapılırken,
sektörün iyi tanınıp analiz edilerek, gerçekten bekleneni sağlayacak,
uzun süre ihtiyaca cevap verecek düzenlemeler yapılması gerekmektedir.
Tasarıyla, 1618 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi
tamamen değiştirilmektedir. Mevcut Yasa'da yer alan personel istihdamıyla
ilgili hükümler de çıkarılmaktadır. Seyahat acenteleriyle ilgili
daha ileri düzenlemeler yapılması gerekirken, bu konuda değişiklik
tasarısında bir hükmün yer almaması da büyük bir eksikliktir.
1618 sayılı Yasa'nın hazırlandığı 1970'li yılların
başlarında Türkiye'de, sadece, yükseköğrenim düzeyinde ticaret
ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu ile Ankara Otelcilik ve Turizm Meslek
Lisesi varken, bugün turizm alanında eğitim-öğretim gören okul ve
program sayısını kesin olarak belirlemek için epey mesai harcamak
gerekmektedir. Kısaca hesaplanacak olursa, 30'dan fazla lisans,
110'dan fazla ön lisans, 80 civarında otelcilik ve turizm meslek lisesi
faaliyet göstermektedir. 10 binden fazla öğrenci hâlen turizmde okumakta
ve 40 bin civarında da turizm eğitimi almış insan bulunmaktadır.
Böyle bir manzara karşısında, tasarıdan, bu yetişmiş insan potansiyelini
değerlendirecek düzenlemeler getirmesini de beklerdik. Hem turizm
sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin kalitesinin artırılması
hem de bu alanda yetişmiş personelin değerlendirilmesi için, çalıştırılacak
personel hususunda yasal zorunluluklar getirilmesi gerekmektedir.
Şu anda, Avrupa seyahat endüstrisinin en büyük iki ülkesi Almanya
ve İngiltere, turizmde, esas olarak turist gönderen ülkelerdir. Bu
özellikleriyle söz konusu ülkelerde turisti gönderen kesimin, yani
tur operatörleri ve seyahat acentelerinin, ağırlıklı olması, bunun
örgütlenme ve kurumlara yansıması, o ülkelerin turizmdeki yapısının
doğal sonucudur.
Buna karşılık, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu
ülkeler, turizmde müşteriyi ağırlayan ülkelerdir. Bu nedenle, turisti
ağırlayan ülkelerde sektörün konaklama ağırlıklı olması, örgütlenme
ve yasal mevzuata da yansıması gerekmektedir.
Ancak, Türkiye'deki durum bunun tersidir. Bunun
da nedeni, bugün değişikliği gündemde olan 1618 sayılı Yasa'nın çıktığı
yıllarda Türkiye'nin turizmdeki konumudur. Türkiye'nin turizmde
bugünkü durumu, o günden çok farklı da değildir. O günden bu yana çok
şey değişmiştir. Turizm mevzuatımızın da bu değişmelere ayak uydurması
gerekmektedir.
Yine, tasarının 13'üncü maddesi ve devamında
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nda çeşitli değişiklikler yapılmak
istenmektedir. Tasarıyla, kruvaziyer gemi, dalabilir deniz araçlarının
Türk kara sularında seyir ve bayrak çekmeleriyle ilgili kolaylıklar
getirmekte, turizm bölge ve merkezlerindeki mahalli idarelerin
katılımıyla bir mahallî idare birliği kurulması ve bu birliğin, dışarıdan
atanabilecek temsilcilerin üçte 1'inin alandaki, konaklama, turizm
belgesi sahibi yatırım ve işletmecilerden oluşması amaçlanmıştır.
Turizm, ülkemiz için önemli bir gelir kaynağıdır
ve henüz değerlendirilemeyen birçok zenginliğimiz bulunmaktadır.
Bu nedenle turizme daha fazla eğilinmesi gerekmektedir. Bu yapılırken,
tarihî ve doğal dokunun da korunması, kısa vadeli düşüncelerle kıyılarımızın
beton bloklarla dolmasını, denizlerimizin kirlenmesini, tarihî
ve doğal dokumuzun tahrip edilmesini de engellemek, geleceğimiz
açısından ve sürdürülebilir bir turizm politikası yönünden de çok
önemlidir. Fakat, görünen odur ki, beşinci yılına giren Hükûmetin turizm
konusunda enerjisi bitmiş gibidir. 2006 yılı Eylül ayında, geçen yılın
aynı ayına göre giriş yapan yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 9,4 oranında
azalarak 2 milyon 267 bin 146 kişi olarak gerçekleşti. Bu rakam, geçen
yılın aynı döneminde 2 milyon 502 bin 123 kişi olmuştu. Yılın ilk dokuz
ayında ise yabancı ziyaretçi sayısı, yüzde 5,5 düşüşle 17 milyon
201 bin 91'den 16 milyon 158 bin 843'e gerilemiştir.
Sayın Başbakan, turizm alanındaki bu duraksamayı,
kendilerinden önceki dönemle ilgili kıyaslamalar yaparak kapatmaya
çalışmaktadır. Fakat bu kıyaslamalardan önceki döneme ait rakamların
küçültülerek, kendi dönemlerinin abartılması ve rakamların çarptırılması
ise biraz üzücü olmaktadır. Anadolu Ajansının 08/09/2006 tarihinde
geçtiği haberde, Başbakanın, göreve geldiklerinde Türkiye'ye gelen
turist sayısının 7 milyon olduğunu, bugün ise rakamın 21 milyona
ulaştığını belirttiği ifade edilmiştir. Hâlbuki, Kültür ve Turizm
Bakanlığı sitesindeki verilere baktığımızda, AKP'nin iktidara
geldiği 2002 yılında Türkiye'ye gelen ziyaretçi sayısının 7 milyon
değil 12 milyon 256 bin 28 kişi olduğunu görmekteyiz. Bu durumda, Sayın
Başbakan da ya iktidara geldiğinde ne devralındığını bilmiyor ya
da sürekli övündüğü çok büyük işler yaptıkları iddiasından da hareketle,
burada, büyük işler yaptıklarını varsayarak turist sayısının 3'e
katlandığını söylemektedirler.
Her alanda olduğu gibi bu alanda da yapılması gereken,
var olduğu söylenen ve geçmişteki başarısızlıklara sığınmak değil,
ne yapılması gerekiyorsa o yapılmalıdır.
Tasarının 15'inci maddesiyle, 2634 sayılı Turizmi
Teşvik Kanunu'nun 26'ncı maddesi değiştirilmektedir. Madde gerekçesinde
"deniz turizmi tesisleri" tanımı doğrultusunda, madde
metninde düzenleme yapıldığı belirtilmekte ise de mevcut yasada
yer alan "Ancak; yabancılar tarafından kurulacak işletmelerde
Türk uyruklu gerçek veya tüzel kişilerle ortaklık şartı aranır."
ibaresiyle "Birinci fıkra kapsamında faaliyet gösterecek yabancılar,
Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun hükümlerine tabidir."
ibareleri madde metnine alınmamıştır. Bu şekilde, turizm yatırımlarının
da bankacılık veya haberleşme sektöründe olduğu gibi, yabancı yatırımcılara
teslim edilmesi tehlikesi baş göstermektedir.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ben, bu kürsüden,
çoğu zaman, diyorum ki, muhalefetin de önerisi alınsın muhalefetin
de görüşleri alınsın diye söylüyorum. Bugün, her üç parti grubu da
anlaşarak bu yasanın çıkması için birlikte oy verdik. Demek ki, ülkemizin
lehine olan, ülkemizi ilgilendiren, insanları ilgilendiren yasalarda,
gerektiğinde bir araya gelinebiliyor. O zaman, hep söylüyoruz, iktidara
çok iş düşüyor. İktidar, iletişimi kurmak mecburiyetinde. O küçük,
bu falan, bu muhalefet… Muhalefet her istediğinde, "tenkit ediyor…"
Hayır, etmiyoruz. Şimdi burada diyoruz ki, bu yasanın çıkması her
üç partinin de onayıyla olmuştur ve emeği geçen her üç partili milletvekili
arkadaşlarımı kutluyorum. Ha, eksiği yok mu? Var. Eksiğini de tamamlarız.
Şimdi söylüyorum, Türk turizmi, eksik yapılmaktadır,
hep dışa bağımlıdır. Neden bu seyahat acenteleri yerli turistlere
ayrı fiyat, yabancı turistlere neden ayrı fiyat uyguluyor? Bunu
buradan soruyorum. Açınız otel sitelerini, şu gün, bir kişilik oda
265 milyon, yarın, üç gün sonra "indirdim." diyor. Peki, tamam.
Peki, yazın, neden yabancı ülkeden gelen insanlar 100 liraya kalırken,
kendi iç turizmimde, kendi vatandaşım, benim insanım neden 200 liraya,
250 liraya kalıyor? Bana cevap verdiler seyahat acentesinden: Efendim,
onlar kıştan paralarını peşin yatırıyorlarmış, benim vatandaşım,
tam mevsiminde "ben Antalya'ya gideceğim" diyormuş ve işte,
o zaman, yer bulunmuyormuş. Ben de, o zaman, şimdi öneriyorum: Oteller,
kapasitelerinin yüzde 40'ını benim yerli vatandaşıma ayırsın. Neden
yapmasın! Yani, benim 73 milyon insanımın, hiç mi seyahat etmeye
hakkı yok? Karınca kaderince gidecek, üç gün gidecek, beş gün gidecek;
ama, neden yabancıya, gelen turiste 50-100 milyon uygularken, benim
vatandaşıma 200-250 milyon gecelik yatak ücreti uyguluyor? Sayın
Bakan, bunu, seyahat acenteleriyle konuştum, size de söylüyorum:
Türk turizmine, iç turizme, oteller, yüzde 40 bir kontenjan ayırsın
ve her zaman da, yazın da, kışın da bütün oteller dolar.
Şimdi soruyorum turizmcilere "Bu sene turizm
çok kötü." diyorlar. Sorun öğrenin yani, söyleyecekler size,
"Turizm çok kötü." Tabii, İngiltere'de bir rüzgâr çıkar, Almanya'da
eser, Türkiye'de fırtına olursa öyle olur. Ama, sen, eğer, bunu, on iki
mevsime yayarsan, Türk turizmine de açarsan ne senin iç turizminde
sıkışma olur ne bugünkü gibi de bir yakınman olmaz.
İlgililer, hep günü birlik düşündüğü an, plan ve
program yapmadığı an, bunları her zaman yaşarız. Otel izni verirken
veya otelleri kontrol ederken… Doğru, parasıyla yaptı, adama
"buraya, ben, devlet olarak el koyacağım" diyemezsin, ama
bir şartname koyarsın, bir şey koyarsın. Yani, benim de vatandaşım
otelin kapısından içeri girdiğinde, Avrupalıya yapılan, Amerikalıya
yapılan muameleyle karşılaşsın, ikinci sınıf vatandaş muamelesi
görmesin. Benim ülkemin insanları, bunu hak etmiyor diye düşünüyorum.
İster beğenirsiniz ister beğenmezsiniz, ama, ben, aklımın erdiği
doğruları hep söyleyeceğim. Bu kürsüden tenkit etmek kolay. Ben,
yol gösteriyorum, tenkit etmiyorum, bu eksiktir diyorum. Her gün
şikâyet alıyorum, "aç İnterneti, bak" diyorlar. Baktım, söyledim
ben.
Bir de, 1 kişi, 2 kişi arasında da fark var. Tek yataklı
odada fark şu kadar, tek kişilik alırsan bu, iki yataklıda kalırsan
şu kadar fark ediyor tekrar diye,
bir de kişi başı sayıyorlar. Neymiş? Dünya seyahat acentelerinin
uyguladığı fiyatmış. Oraya gelince onu uyguluyor, benim Türkiye
kanunlarıma gelince o uygulanmıyor. O, yanlış.
Bu yasanın -tekrar söylüyorum- çıkmasında, her
üç partinin okeyi vardır.
Bu yasanın, ülkemize, milletimize hayırlı olmasını
diliyorum. Türkiye insanımızın, Müslüman âleminin yaklaşan Kurban
Bayramı'nı ve yeni yıllarını kutluyor, hepinize sevgi ve saygılar
sunuyorum.
Esen kalınız. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Şahısları adına:
Sayın Güven… Yok.
Sayın Koca… Yok.
Sayın Koç… Yok.
Sayın Kandoğan… Yok
Sayın Eraslan… Yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1'inci maddeyi okutuyorum:
FİKİR VE SANAT
ESERLERİ KANUNU, SEYAHAT ACENTALARI VE SEYAHAT
ACENTALARI BİRLİĞİ
KANUNU İLE TURİZMİ TEŞVİK KANUNU VE BAZI
KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- 4/7/1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis Vazife
ve Salahiyet Kanununun 8 inci maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.
"F) Her türlü denize elverişli araçlarla günübirlik
tur düzenleyen veya her türlü mal ve hizmet satanlardan, müşteriye
faaliyetlerini duyururken veya müşteri kabul ederken çevreyi veya
müşteriyi rahatsız edecek yöntemler kullananlar,"
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, birleşime on dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati:
16.44
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati:
16.54
BAŞKAN : Başkan Vekili
Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER : Yaşar
TÜZÜN (Bilecik), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 46'ncı Birleşimi'nin Üçüncü Oturumu'nu açıyorum.
1305 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Tasarı'nın 1'inci maddesi okunmuştu.
Şimdi, 1'inci madde üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına Gaziantep Milletvekili Abdülkadir Ateş... Yok.
Anavatan Partisi Grubu adına Sayın Muzaffer Kurtulmuşoğlu,
konuşacak mısınız?
MUZAFFER R. KURTULMUŞOĞLU (Ankara) - Hayır.
BAŞKAN - AK Parti Grubu adına Recep Garip... Yok.
Şahısları adına:
Alaettin Güven... Yok.
Faruk Koca... Yok.
Haluk Koç... Yok.
Ümmet Kandoğan... Yok.
Mehmet Eraslan... Yok.
1'inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2'nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve
Sanat Eserleri Kanununun 44 üncü maddesinin birinci fıkrasının
birinci cümlesinde yer alan "amacıyla," ibaresinden sonra
gelmek üzere "sadece süreli yayınlar basan yerler dışında,"
ibaresi eklenmiştir.
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3'üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- 5846 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde
eklenmiştir.
"İkramiye
EK MADDE 12- Bu Kanunun 81 inci maddesine aykırı
olarak çoğaltılan nüsha ve yayınların yakalanması halinde, bu Kanun
hükümleri ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde suça
konu olan materyalleri yakalama işlemine fiilen katılan, önleme,
izleme ve soruşturmakla görevli olan denetim komisyonu başkan ve
üyelerinden kamu görevlisi olanlara ikramiye ödenir.
Bir denetim faaliyeti çerçevesinde yapılan el
koymalar neticesinde denetim komisyonu başkan ve üyelerine verilebilecek
ikramiyenin toplam tutarı, ellibin gösterge rakamının memur aylık
katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemez. İkramiye
tutarı ilgililere eşit olarak paylaştırılır. Bir kişiye ödenecek
ikramiyenin yıllık toplam tutarı kırkbin gösterge rakamının memur
aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemez.
Ödenecek ikramiyenin yüzde ellisi, nüsha ve yayınlar
sahipsiz yakalanmışsa mahkemesince verilecek olan müsadere kararını,
sahipli yakalanmış ise kamu davası açılmasını, kalan yüzde ellisi
ise müsadereye veya mahkûmiyete ilişkin hükmün kesinleşmesini takip
eden bir ay içinde Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden ödenir.
Bu Kanunun 81 inci maddesinin yedinci fıkrası
ile satış yapılması yasaklanmış olan yerlerde satılan yasal nüshalara
el konulması halinde ikramiye ödenmez.
Bu maddeye göre ödenecek ikramiyelerden herhangi
bir vergi ve kesinti yapılmaz.
Denetim komisyonlarının oluşumu ve çalışma
esasları ile ödenecek ikramiyenin hesabında el konulan materyalin
niteliği ve miktarı dikkate alınarak belirlenecek göstergeler
ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar İçişleri
Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlık
tarafından çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
4'üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 4- 14/9/1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat
Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununun l inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 1- Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını,
b) Birlik: Seyahat Acentaları Birliğini,
c) İşletme belgesi: Bakanlıkça verilen seyahat
acentası belgesini,
ç) Paket tur: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanunda tanımlanan paket turu,
d) Tur: Türkiye'nin tarihi, doğal, kültürel, turistik
değerlerinden en az birini tanıtma ve ulaştırmayı birlikte kapsayan,
bu hizmetlerin dahil olduğu tek bir fiyatla satılan veya satış taahhüdü
yapılan ve hizmeti yirmidört saatten kısa bir süreyi kapsayan ticari
faaliyeti,
e) Seyahat acentası: Kâr amacı ile turistlere turizm
ile ilgili bilgiler vermeye, paket turları ve turları oluşturmaya,
turizm amaçlı konaklama, ulaştırma, gezi, spor ve eğlence hizmetlerini
görmeye yetkili olan, oluşturduğu ürünü kendi veya diğer seyahat
acentaları vasıtası ile pazarlayabilen ticarî kuruluşu,
f) Rehber: Bakanlıkça verilen rehber belgesini
haiz kişiyi,
ifade eder."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
5'inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 5- 1618 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 4- Türkiye'de seyahat acentalığı faaliyeti
göstermek için Bakanlıktan işletme belgesi almak zorunludur.
İşletme belgesi almak isteyenlerin başvurularına
ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
İşletme belgeleri bir işletmeye mahsus olmak
üzere tüzel kişilere verilir. İşletme belgeleri devredilemez.
Yurt dışında ve/veya yurt içinde yolcu taşımacılığı
yapan otobüs işletmelerinin hizmetleri nakliyecilik hizmeti niteliğinde
olup, bu Kanun hükümlerine tâbi değildir.
Seyahat acentaları, işletme belgesi almak sureti
ile seyahat acentalığı faaliyeti yapabilirler. 6762 sayılı Türk
Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
6'ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 6- 1618 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 10- Seyahat acentaları aşağıdaki hususlara
uymak zorundadır:
a) Turlarda veya sadece tek bir otelde konaklamayı
ve konaklanacak otele ulaşımı içerenler hariç olmak üzere paket
turlarda; paket tur veya tur başına kırkbeş kişiye kadar en az bir
rehber bulundurmak; tek araç kapasitesi kırkbeş kişiyi aşan araçlarda
bir rehber bulundurmak; turistlere, rehberler dışında herhangi bir
kimse vasıtasıyla Türkiye'nin tarihi, doğası, kültürü ve turizmi
ile ilgili rehberlik faaliyeti niteliğinde bilgi vermemek.
b) Müşteriyi aldatıcı, kamu güvenini sarsıcı
ve ülke turizmini baltalayıcı davranışlarda bulunmamak.
c) Sunulan tüm hizmetlere ilişkin detaylı program
ve bilgiler ile paket tur programının hangi sigorta şirketi tarafından
sigortalandığını gösteren sözleşmenin bir nüshasını tüketiciye
vermek.
ç) Diğer seyahat acentaları ile birlikte müteselsilen
sorumlu olarak düzenleyecekleri faaliyetlere ve aracılık hizmetlerine
ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmek.
d) Şubeleri de dahil olmak üzere adres değişikliklerini
değişiklik yapılmadan en az on gün önce Bakanlığa bildirmek.
e) Müşterileri ile biletlerini satacakları
ulaştırma müesseselerine sunacakları hizmetler ve sigorta kapsamındaki
yükümlülükler hariç olmak üzere tüm seyahat acentalığı işlemlerinden
doğacak yükümlülüklerini yerine getirmek, karşılığı olmak ve bu
yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde Bakanlıkça paraya
çevrilerek ilgililere ödeme yapılmak üzere seyahat acentasının
grubuna göre asgari beşbin Yeni Türk Lirası azami otuzbin Yeni Türk
Lirası arasında Bakanlıkça belirlenecek teminatı, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 34 üncü
maddesinde belirtilen değerler üzerinden vermek ve teminatın eksilmesi
halinde, otuz gün içerisinde tamamlamak.
f) Tur programındaki yerlerde yönetmelikte belirtilen
kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından hazırlanan
tanıtıcı materyallerin müşterilere sunulmasını, bu kuruluşların
talebi halinde sağlamak.
Bakanlıkça gerekli görülen hallerde bu maddenin
(e) bendinde belirtilen teminatın alt ve üst limitleri, geçmiş yıllar
için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca
tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanabilir.
Seyahat acentaları ve şubelerine, teminatlara,
kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının tanıtımlarına,
personel, işyeri, turist taşıma araçları, transfer elemanlarının
nitelikleri ile (a) bendindeki hususlara ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça
hazırlanacak yönetmelikle belirlenir."
BAŞKAN - Madde üzerinde bir adet önerge vardır,
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Kanun tasarısının çerçeve
6'ncı maddesine, birinci cümlesinde yer alan "maddesi" ibaresinden
sonra gelmek üzere "başlığıyla birlikte" ibaresinin eklenmesini,
bu Madde ile değiştirilen 1618 sayılı Kanunun 10 uncu maddesine
"Seyahat acentalarının yükümlülükleri" başlığının eklenmesini
ve aynı maddenin (e) bendinde yer alan "sigorta" ibaresinden
sonra gelmek üzere "limiti" ibaresinin eklenmesini arz
ederiz.
İrfan Gündüz Berhan
Şimşek Mücahit Daloğlu
İstanbul İstanbul Erzurum
Mehmet Kartal Zeynep
Karahan Uslu Abdulkadir
Ateş
Van İstanbul Gaziantep
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN (Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyoruz
efendim.
BAŞKAN - Hükûmet?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Uygun
görüşle katılıyoruz.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Gerekçe…
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Başlık maddeyle uyumlu hale getirilmesi
ve müşterinin sigorta limitini aşan zararının teminattan karşılanacağına
açıklık getirilmek istenmiştir.
BAŞKAN - Gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
6'ncı maddeyi kabul edilen önerge istikametinde
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
7'nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 7- 1618 sayılı Kanunun (IV) numaralı bölüm
başlığı "Sigorta" olarak, 12 nci maddesi ise başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Zorunlu sigorta
MADDE 12- Seyahat acentaları, Türkiye'de satılan
paket turlarda:
a) Düzenledikleri paket tur kapsamında; müşteriye
taahhüt ettikleri hizmetlerin acentanın iflası da dahil olmak üzere
herhangi bir nedenle verilmemesi veya taahhüt edilen şekilde verilmemesinden
kaynaklanabilecek sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır.
Bu durumda sigortacının sorumluluğu en az paket tur bedeli kadar
olmalıdır. Müşteri, sigorta kapsamındaki zararını doğrudan doğruya
sigorta şirketinden talep edebilir.
Seyahat acentaları ve sigorta şirketleri, sigorta
sözleşmelerini yaptıkları andan itibaren beş iş günü içerisinde
sözleşmenin bir örneğini Bakanlığa göndermekle yükümlüdürler.
Sözleşmenin süresinden önce sona ermesi halinde, bu durum aynı süre
içerisinde seyahat acentaları ve sigorta şirketleri tarafından
Bakanlığa bildirilir.
İlgili branşta ruhsatı bulunan sigorta şirketlerinin
paket tur sigortası yapmaları zorunludur. Hazine Müsteşarlığı
gerekli durumlarda sigorta primlerini belirlemeye yetkilidir.
b) Paket tur sözleşmesi düzenlenirken, müşteriye;
1- Müşterinin kaza ve hastalık halinde çıkış noktasına
dönüş masraflarını,
2- Her türlü kazadan doğan zararını ve tedavi
masraflarını,
poliçe limiti
kadar karşılayacak şekilde sigorta ettirilebileceğini
bildirmekle yükümlüdürler."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
8'inci maddeyi okutuyorum :
MADDE 8- 1618 sayılı Kanunun 27 nci maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İdarî para cezaları ve belge iptali
MADDE 27- Bu Kanun ile ilgili mevzuatta belirlenen
esaslara uymayan seyahat acentalarına, fiilleri başkaca bir suç
oluştursa bile bu suça ilişkin ilgili makamca verilecek cezadan
ayrı olarak, Bakanlıkça aşağıda belirtilen cezalar uygulanır.
a) İdarî para cezaları ve bu cezaların uygulanacağı
durumlar aşağıda belirtilmiştir:
1- Bu Kanunun 10 uncu maddesinin (a) ve (f) bendinin
ihlali halinde binbeşyüz Yeni Türk Lirası.
2- Bu Kanunun 7, 17, 19, 20 veya 21 inci maddelerinden
birinin veya 10 uncu maddesinin (c), (ç) veya (d) bentlerinden birinin ihlalinin tespiti
halinde bin Yeni Türk Lirası.
3- Bu Kanunda belirtilen veya Bakanlıkça istenilen
bilgi ve belgelerin süresi içerisinde verilmemesi veya yanıltıcı
bilgi veya belge verilmesi halinde ikibin Yeni Türk Lirası.
4- Bu maddede belirtilen fiiller dışında, bu Kanun
ve ilgili mevzuat hükümlerine uymayan seyahat acentaları durumu
düzeltmeleri veya bir daha mevzuata aykırı davranmamaları konusunda
Bakanlıkça uyarılırlar. Uyarıya rağmen otuz gün içerisinde gerekli
düzeltmelerin yapılmaması veya bir yıl içerisinde uyarmayı gerektiren
aynı veya başka fiil veya fiillerin tespiti halinde bin Yeni Türk
Lirası.
b) Seyahat acentası işletmesi belgesi aşağıdaki
hallerde iptal edilir:
1- Bu Kanunun 12 nci maddesi hükümleri uyarınca
zorunlu sigortanın yaptırılmaması.
2- Bir yıl içerisinde üç kez idarî para cezası almayı
gerektirir fiillerin tespiti.
3- Seyahat acentasının belge almaya esas niteliklerini
kaybettiğinin veya bu Kanunda yer almayan faaliyetlerde bulunduğunun
tespiti.
4- Bu Kanunun 10 uncu maddesinin (b) veya (e) bendini
ihlal eden bir fiilin tespiti.
Bu madde uyarınca işletme belgesi iptal olunan
seyahat acentalarının isimleri veya iltibasa yol açacak bir isim
hiçbir seyahat acentasına yeniden verilemez. İşletme belgesi iptal
olunan seyahat acentaları ve bunların şubelerine ve bunların iptale
neden olan işlemi sırasındaki ortakları ile bunların eşleri ve birinci
dereceye kadar kan ve kayın hısımlarına beş yıl, bu maddenin (b) bendinin
(1) ve (4) numaralı alt bentlerinin ihlali halinde ise on yıl süreyle
yeniden belge verilmez. Birlikçe geçici faaliyetten men cezası verilen
seyahat acentalarının belgeleri, fiilleri bu maddenin (b) bendi
uyarınca bir cezayı gerektirmiyorsa, geçici men süresince iptal
edilir.
Bu maddede belirtilen idarî para cezaları her
takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı Vergi
Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen
yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır."
BAŞKAN - Madde üzerinde bir önerge vardır, önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Kanun tasarısının çerçeve 8 inci
Maddesi ile değiştirilen 1618 sayılı Kanunun 27 nci Maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan
"ve" ibaresinin "veya" olarak değiştirilmesini,
aynı bendin (2) numaralı alt bendinde yer alan (20) ibaresinin madde
metninden çıkartılmasını ve Maddenin ikinci fıkrasının son cümlesinde
yer alan "geçici faaliyetten men" ibaresinin "geçici
ve uzun süreli üyelikten çıkarma" olarak değiştirilmesini arz
ederiz.
İrfan Gündüz Berhan
Şimşek Mücahit Daloğlu
İstanbul İstanbul Erzurum
Zeynep Karahan Uslu Abdulkadir
Ateş Mehmet Kartal
İstanbul Gaziantep Van
Hacı Biner Mehmet Işık
Van Giresun
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN (Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyoruz
efendim.
BAŞKAN - Hükûmet?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Uygun
görüşle katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin
(1) numaralı alt bendinde "ve" ibaresi yer alması halinde,
birbiriyle ilgisi bulunmayan her iki eylemin birlikte gerçekleşmesi
halinde suç oluşacağından bunun düzeltilmesi, Kanun 20 nci maddesinde
belirtilen hususlar zaten bir alt bentte cezalandırıldığından bunun
çıkartılması, ve "geçici faaliyetten men" cezalarıyla ilgili
teknik ibarenin düzeltilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge istikametinde maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
9'uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 9- 1618 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 30- Bakanlıktan belge almaksızın bu
Kanun uyarınca seyahat acentalarının yapabileceği faaliyetlerde
bulunanlar hakkında, 29 uncu maddede belirtilen idarî soruşturmadan
ayrı olarak, üç aydan altı aya kadar hapis ve bin güne kadar adlî para
cezasına hükmolunur.
Bakanlıktan belge almaksızın rehberlik faaliyetinde
bulunanlar hakkında, bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Seyahat acentaları ve anlaşmalı rehberlerin
müşterilerine verdikleri hizmetler sırasında, müşteri ile yapılan
sözleşmede açıkça taahhüt edilen ve verilen hizmetle doğrudan ilgili
olanlar hariç olmak üzere ve müşterinin bilgisi dışında, müşterilerin
yaptıkları alışveriş veya müşterilerin sözleşmede belirtilenler
dışında belli bir işletmeye gönderilmeleri karşılığında herhangi
bir menfaat temin etmeleri halinde, seyahat acentalarını temsil
ve ilzama yetkili kişiler ve rehberler aleyhinde üç aydan altı aya
kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Hakkında
bu fıkra hükümleri uyarınca mahkûmiyet kararı kesinleşen seyahat
acentalarının ve rehberlerin belgeleri Bakanlıkça iptal edilir
ve bunlar beş yıl süreyle seyahat acentacılığı veya rehberlik yapamaz."
BAŞKAN - Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Kanun tasarısının çerçeve 9.
maddesi ile değiştirilen 1618 Sayılı Kanunun 30. maddesinin son
fıkrasında yer alan "seyahat acentalarını temsil ve ilzama yetkili
kişiler ve rehberler aleyhinde üç aydan altı aya kadar hapis ve bin
güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Hakkında bu fıkra hükümleri
uyarınca mahkumiyet kararı kesinleşen" ibaresinin madde metninden
çıkartılmasını arz ederiz.
Abdulkadir Ateş İrfan
Gündüz Mücahit Daloğlu
Gaziantep İstanbul Erzurum
Mehmet Kartal Kemal
Anadol Berhan Şimşek
Van İzmir İstanbul
Abdullah Erdem
Cantimur
Kütahya
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN (Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyoruz.
BAŞKAN - Hükûmet?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Katılıyoruz
efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Hapis yerine kapatma cezası verilmesi
hakkında düzenleme yapılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge istikametinde maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
10'uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 10- 1618 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinin
(A) bendinin (g) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı
bende aşağıdaki alt bentler ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"g) Gerekli olduğu takdirde taşınmaza bağlı
mülkiyet ve diğer sınırlı aynî hakların edinilmesine ve satışına
karar vermek. Ancak, taşınmazların satışı için Genel Kurulun üçte
iki çoğunluğunun olumlu oyu gereklidir."
"ğ) Üyelerini diğer meslek kuruluşları ile
kamu kurum ve kuruluşları nezdinde temsil etmek, dava açmak, dernek,
vakıf ve iktisadi işletmelerini kurmak, Birliğin amacını gerçekleştirmek
için şirket kurulması veya kurulu olanlara ortak olunması konusunda
karar vermek.
h) Birlikçe onaylanacak belgeler ve verilecek
hizmetlerin ücretini tespit için Yönetim Kuruluna yetki vermek.
ı) Genel Kurul yetkisi dahilindeki konularda
Yönetim Kuruluna yetki vermek."
"Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, Disiplin Kurulu ve disiplin cezaları
ile Genel Kurul toplantıları, seçimler ve yasaklara ilişkin olarak
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 24
üncü maddesi ile aynı Kanunun üçüncü kısmının birinci bölümünün
esnaf ve sanatkâr odalarına ilişkin hükümleri uygulanır."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
11'inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 11- 1618 sayılı Kanunun 35 inci maddesinin
birinci fıkrasına aşağıdaki bentler ile maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"ç) Birlikçe onaylanacak belgeler ve verilecek
hizmetlerin gelirleri,
d) Yayınlardan, sosyal, kültürel ve eğitim faaliyetlerinden
elde edilecek gelirler,
e) Fuar, sergi ve benzeri organizasyonlardan elde
edilecek gelirler,
f) Birliğin menkul ve gayrimenkul sermaye iratları,
iştirak ve şirket karlarından elde edilecek gelirler,
g) Diğer gelirler."
"Birliğe kayıt ücreti yirmibin Yeni Türk Lirası
olup, nakden ve bir defada tahsil edilir. Yıllık aidat, üye kayıt ücretinin
yüzde beşidir. Üye kayıt ücreti ve yıllık aidat her takvim yılı başından
geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer
298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme
oranında artırılarak uygulanır. Yıl içinde tahsil edilmeyen yıllık
aidatlara 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre gecikme zammı uygulanır."
BAŞKAN - Madde üzerinde bir adet önerge vardır,
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Kanun tasarısının çerçeve
11. maddesi ile eklenen fıkrada yer alan "6183 Sayılı Amme Alacaklarının
Tahsili Usulü Hakkında kanun hükümlerine göre" ibaresinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ederim.
Abdulkadir Ateş İrfan
Gündüz Mücahit Daloğlu
Gaziantep İstanbul Erzurum
Kemal Anadol Abdullah
Erdem Cantimur Mehmet Kartal
İzmir Kütahya Van
Berhan
Şimşek
İstanbul
"genel kurul kararı ile yönetim kuruluna verilecek
yetkilendirme ile "
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN (Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyoruz
efendim.
BAŞKAN - Hükûmet?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Katılıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümlerinin sonuçları ile birlikte kamu kurumu tüzel kişiliği
niteliğine haiz meslek birliğine uygulanması mümkün olamayacağından,
değişiklik talebimiz doğrultusunda yasalaşmasını arz ederiz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge istikametinde maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
17.17
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati:
17.28
BAŞKAN: Başkan Vekili
Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER: Yaşar
TÜZÜN (Bilecik), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 46'ncı Birleşimi'nin Dördüncü Oturumu'nu açıyorum.
1305 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Tasarının 12'nci maddesini okutuyorum:
MADDE 12- 1618 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
"Seyahat acentaları
GEÇİCİ MADDE 3- Gerçek kişilere ait seyahat acentalarının
işletme belgeleri bir defaya mahsus olmak üzere, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde tüzel kişiliğe devredilebilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kurulmuş
bulunan seyahat acentaları, bu Kanunun 10 uncu maddesinin (e) bendinde
belirtilen teminatı aynı maddenin son fıkrası uyarınca hazırlanacak
yönetmeliğin yayımından itibaren iki yıl içerisinde Bakanlığa ibraz
etmekle yükümlüdürler. Bu teminat mektuplarının ibrazı halinde
Bakanlıkta mevcut teminat mektupları iade edilir. Bu yükümlülüğe
uymayan seyahat acentalarının belgeleri bu Kanunun 27 nci maddesinin
(4) numaralı alt bendi uyarınca iptal edilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde önerge vardır, önergeyi
okutuyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Tasarının çerçeve 12 nci maddesinde yer alan
"27 nci maddesinin" ibaresinden sonra “(b) bendinin” ibaresinin
eklenmesini arz ederiz.
Eyüp Fatsa Kemal
Anadol Muzaffer Kurtulmuşoğlu
Ordu İzmir Ankara
Mehmet Kartal Yılmaz Kaya
Van İzmir
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN (Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyorum
efendim.
BAŞKAN - Hükûmet?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Katılıyoruz
efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Atıf yapılan yerin tam olarak gösterilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge istikametinde maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
13'üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 13- 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi
Teşvik Kanununun 3 üncü maddesinin (i) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş
ve maddeye aşağıdaki (k) ve (l) bentleri eklenmiştir.
"i) Deniz turizmi araçları: Gezi, spor, eğlence
ve turizm amaçlı olarak, denize elverişlilik belgesine sahip gerçek
ve tüzel kişilere ait özel ve ticari yatları, kruvaziyer gemileri
ve dalabilir deniz araçlarını,
1) Yat: Kamarası, tuvaleti, lavabosu, mutfağı
olan, ticari olarak veya ticari olmadan gezi ve spor amacıyla kullanılan,
yük, yolcu ve balıkçı gemisi niteliğinde olmayan, taşıdığı yolcu
sayısı onikiyi geçmeyen veya kabotaj seferinde yüz mille sınırlı,
en yakın karadan yirmi milden fazla uzaklaşmamak şartıyla taşıdığı
yolcu sayısı otuzaltıyı geçmeyen ve tonilato belgesinde yat olduğu
belirtilen gemiyi,
2) Kruvaziyer gemi: Gezi, eğlence ve spor amacı ile önceden belirlenmiş
program ve rotada seyreden, deniz turizmi ticaretinde kullanılmaya
uygun, içerisinde lüks kamaralar, yüzme havuzları bulunan, kıtalararası
seyahate elverişli, yüksek yolcu kapasitesine sahip ve denize
elverişli olan gemiyi,
3) Dalabilir deniz aracı: İnsan taşıyan, fiziksel
olarak su altında ve su üstünde seyir esnasında bir desteğe bağlı
olmadan hareket edebilen veya her durumda su üstü desteği ile su altında
çalışan deniz aracını,
4) Günübirlik gezi teknesi: Gezi, spor, eğlence
ve turizm amacı ile limandan aldığı yolcuyu aynı gün aynı limanda
indiren Denize Elverişlilik Belgesine sahip tekneleri,
"k) Deniz turizmi tesisleri: Münhasıran deniz
turizmi araçlarına güvenli bağlama, karaya çekme, bakım, onarım
ve sosyal hizmetlerden birkaçını veya tamamını sunan turizm tesislerini,
l) Sınıflandırma: Deniz turizmi tesisleri dışındaki
turizm işletme belgeli tesislerin asgari nitelikler, kapasite,
fizikî özellikler, kullanılan malzeme standardı, işletme ve hizmet
kalitesi ile personelinin nitelikleri ve eğitim düzeyi gibi ölçütlerinin
sektör temsilcisinin de yer aldığı sınıflandırma komisyonunca değerlendirilerek
tür veya sınıfının Bakanlıkça belirlenmesidir."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
14'üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 14- 2634 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin
(H) bendinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi "Bölgenin tamamının
veya alt bölgenin tek bir ana yatırımcıya tahsisi için yapılan başvuruların
tamamı Bakanlar Kurulu tarafından değerlendirilerek seçilen yatırımcıya
ön izin verilmesine ve ön izin koşullarına karar verilir. İşlemler,
ön izin koşullarına göre Bakanlıkça yürütülür." şeklinde değiştirilmiş
ve bu bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde
yeni işe başlayan ana yatırımcı, alt yatırımcı ve yatırımcıların
bu bölgelerde yapacakları yatırımlara yatırım teşvik kararnamesi
çerçevesinde hangi teşviklerin verileceği ve verilecek teşviklerin
hangi yatırımlara ne şekilde ve ne ölçüde uygulanacağı hususlarında
Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde
yatırım yapmak isteyen ana yatırımcı, alt yatırımcı veya yatırımcılar,
2872 sayılı Çevre Kanununun 10 uncu maddesi uyarınca yükümlülüklerini
yerine getirmekle mükelleftirler. Ancak, bu yatırımlar yer tetkiki
kararından muaftır. ÇED raporunun sunulması üzerine Çevre ve Orman
Bakanlığınca, yatırımın niteliğine bağlı olarak, ÇED mevzuatında
belirtilen kuruluşların temsilcilerinden oluşan inceleme ve değerlendirme
komisyonu kurulur. Raporun Çevre ve Orman Bakanlığına intikali
tarihinden itibaren inceleme, değerlendirme ve nihai karar verme
süreci en geç iki aydır. Bu süreye, ana yatırımcı, alt yatırımcı veya
yatırımcının raporu düzeltmesi için tanınan süre dahil değildir.
Ana yatırımcı, alt yatırımcı veya yatırımcı, düzeltilmek üzere
kendisine geri verilen raporunu onbeş gün içinde düzeltmek zorundadır.
Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde;
ÇED olumlu kararı veya ÇED gerekli değildir kararı verilen yatırımlar
hakkında, yukarıda sayılan işlemlerin tamamlanmasının ardından,
yatırımın gerçekleşmesi için alınması gereken tüm izin, onay ve ruhsatlar,
ilgili kurumlarca başkaca hiçbir işleme gerek kalmaksızın onbeş
gün içinde verilir. İrtifak hakkı dahil diğer bütün işlemler ise en
geç üç ay içerisinde tamamlanır. Yatırımın tamamlanıp tesisin işletmeye
geçebilmesi için alınması gereken izin ve ruhsatlar da ilgili kurumlarca
onbeş gün içinde verilir."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
15'inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 15- 2634 sayılı Kanunun Dördüncü Bölüm başlığı
"Deniz Turizmi" olarak, 26 ncı maddesi başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Deniz turizmi tesisleri yatırım ve işletmeciliği:
MADDE 26- Gerçek ve tüzel kişiler, Denizcilik Müsteşarlığından
işletme izni ve Bakanlıktan belge almak koşulu ile deniz turizmi
tesisleri yatırım ve işletmeciliği yapabilirler."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
16'ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 16- 2634 sayılı Kanunun 27 nci maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Deniz turizmi araçları yatırım ve işletmeciliği:
MADDE 27- Gerçek
ve tüzel kişiler, Bakanlıktan belge alarak deniz turizmi araçları
yatırım ve işletmeciliği yapabilirler.
Bakanlıktan belgeli deniz turizmi araçları bu
Kanunda belirtilen amaçlar dışında faaliyette bulunamazlar.
Türk Bayrağı çekemeyen deniz turizmi araçlarına, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 823
üncü maddesine bağlı kalmaksızın, Türk Bayrağı çekilmesine izin
vermeye Bakanlık yetkilidir.
Yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının Türk
karasuları ve limanları arasında turizm amacıyla kullanılmasına
ilişkin esaslar yönetmelikle belirlenir."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
17'nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 17- 2634 sayılı
Kanunun 28 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Türk karasuları ve limanları arasında seyir
esasları:
MADDE 28- Özel veya ticari Türk ve yabancı bayraklı
deniz turizmi araçlarının Türkiye'ye giriş ve çıkış işlemleri deniz
hudut kapılarında yapılır. Deniz turizmi araçları için yapılan bu
işlemler sonradan uğrayacakları Türk limanları ve kışlama yaptıkları
alanlarda da geçerlidir.
Deniz turizmi araçlarına Türk limanlarında yapılan
sıhhî muamele yabancı bir limana uğramadıkları ve Türkiye'de kaldıkları
sürece geçerlidir ve bunlara vize uygulanmaz. Ancak ölüm ve bulaşıcı
hastalık halinin, en yakın liman başkanlığına veya en yakın mülki
idare amirliğine bildirilmesi zorunludur.
Türkiye'ye giriş işlemini tamamlamış Türk ve yabancı
bayraklı deniz turizmi araçları; Türk karasuları ve limanları arasında
serbestçe dolaşabilirler. Yabancı bayraklı veya yabancıların
kullandıkları deniz turizmi araçları, Bakanlar Kurulunca, Genelkurmay
Başkanlığı ve Bakanlığın uygun görüşü alınarak tespit ve ilan edilen
seyir haritalarına işlenmiş yasak bölgeler dışında kalan kıyı ve
koylara gezi amacıyla yanaşabilir ve demirleyebilirler.
Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının
Türkiye'ye giriş ve çıkış işlemleri ile Türk limanları arasında yapacakları
seferler ve kışlama işlemleri ilgili idarelerince düzenlenecek
belge üzerinde yapılır. Ancak Türk bayraklı özel deniz turizmi araçları;
Türk limanları arasında yapacakları seferlerde bu belgeyi kullanmak
zorunda değildir.
Kruvaziyer gemilerde casino varsa Türk karasularında
seyir esnasında kapalı tutulmasına ilişkin gerekli tedbirler ilgili
idarelerce alınır."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum : Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
18'inci maddeyi okutuyorum :
MADDE 18- 2634 sayılı
Kanunun 29 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Deniz turizmi araçlarının Türkiye'de kalış
süresi ve kabotaj hakları:
MADDE 29- Yabancı
bayraklı deniz turizmi araçları, gezi, bakım, onarım, kızaklama veya
kışlamak amacıyla Türkiye'de beş yıla kadar kalabilirler. Bu süre
yönetmelikte belirtilen esaslara göre Bakanlıkça beş yıl daha uzatılabilir.
Türk ve yabancı bayraklı yatlar, gezi, spor ve eğlence
amacıyla kullanılmak üzere Türk ve yabancı uyruklu kişilere kiraya
verilebilir. Bu şekilde kiralanan yatların kiracıları tarafından
ticari amaçla kullanımı yasaktır.
Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının
gezi, spor ve eğlence amacıyla kullanılması yolcu taşımacılığı
sayılmaz."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum : Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
19'uncu maddeyi okutuyorum :
MADDE 19- 2634 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 33- Belge sahibine, ilgili diğer Kanun
hükümleri saklı kalmak kaydıyla
aşağıda belirtilen durumlarda ve miktarlarda idari para cezası
uygulanır :
a) Uyarma cezasına rağmen, otuz gün içinde gerekli
düzeltmenin yapılmaması veya bir yıl içinde yeni uyarma cezasını
gerektiren fiil veya fiillerin tespiti ile bu Kanunda belirtilen
veya Bakanlıkça istenilen bilgi veya belgelerin süresi içerisinde
verilmemesi veya yanıltıcı bilgi veya belge verilmesi hallerinde
üçbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası.
b) Bakanlığa bilgi verilmeksizin, işletmenin
bir yıl içinde otuz günden fazla süreyle aralıksız olarak belgelendirme
için zorunlu bir kısmının veya tamamının kapalı tutulması halinde
üçbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası.
c) Yazı, reklam, afiş, broşür ve benzeri araçlarla
Bakanlığın veya müşterilerin yanıltılması veya yanıltıcı unvan
kullanılması veya müşteriye taahhüt edilen hizmetin verilmemesi
veya eksik verilmesi veya bu hizmetin en az eşdeğer nitelikleri
haiz bir işletmede verilmesinin sağlanmaması hallerinde beşbin
Yeni Türk Lirası idarî para cezası.
d) Müşterinin can veya mal güvenliğinin sağlanmasında
işletme sahibi veya sorumlusu veya personelin katkısı, kusuru
veya ihmaliyle işletmede suç işlendiğinin tespiti halinde beşbin
Yeni Türk Lirası idarî para cezası.
e) İzinsiz olarak yatırım veya işletmenin tümünün
veya belgelendirme için zorunlu bir kısmının devredilmesi, kiraya
verilmesi, ortaklık statüsünün, unvanının veya türünün değiştirilmesi
hallerinde üçbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası.
f) Onaylı fiyat tarifelerinin üzerinde fiyat uygulanması
halinde fazladan alınan ücretin yirmi katı idarî para cezası.
(f) bendi hariç bu maddede belirtilen idarî para
cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 213
sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit
ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
20'nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 20- 2634 sayılı
Kanunun 34 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Belge iptali:
MADDE 34- Turizm yatırımı veya turizm işletmesi
belgesi;
a) Bir yıl içerisinde üçüncü kez idari para cezasını
gerektiren bir fiilin tespiti,
b) Yatırım belgesi süresi sona ermesine rağmen
yatırımın tamamlanmaması veya turizm işletmesi belgesi alınamaması,
c) Tesisin belgelendirilebilecek işletme türleri
dışında faaliyet göstermesi veya turizm işletmesi faaliyetine
son verilmesi,
ç) Tesisin belgeli olarak faaliyet göstermesinin
ülke turizmi açısından sakınca yaratması,
d) Tesisin belgelendirilmesi için gerekli olan
ilgili kurumdan alınan işletme iznine esas belgenin geçerliliğini
yitirmiş olması,
e) Tesisin yatırım veya işletme döneminde belgelendirilmesine
esas niteliklerini önemli ölçüde kaybetmiş olması,
hallerinde Bakanlıkça iptal edilir."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
21'inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 21- 2634 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin
(A) bendinin (4) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"(4) Deniz turizmi tesisleri ve deniz turizmi
araçları yatırım ve işletmeciliği ile bu Kanunun 28 ve 29 uncu maddelerinin
uygulanmasına ilişkin Denizcilik Müsteşarlığının görüşü alınarak
tespit edilecek hususlar."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
22'nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 22- 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür
ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 12 nci maddesinin sekizinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Yukarıdaki hükümlere göre, taşınmaz kültür
varlıklarının korunmasına katkı payı olarak tahsil olunan miktarlar
tahsil edildiği ayı takip eden ayın onuncu günü akşamına kadar il
özel idarelerine bir bildirim ile beyan edilerek aynı süre içinde
ödenir. Tahsil ettikleri katkı payını yukarıda belirtilen süre
içinde il özel idarelerine yatırmayan belediyelerden, bu katkı
payları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre gecikme zammı tatbik edilerek tahsil edilir.
Belediye başkanları, belediyelerin tahsil ettikleri
paylardan il özel idarelerine ödemeleri gereken taşınmaz kültür
varlıklarının korunmasına katkı paylarının, zamanında ve tam olarak
ödenmesini sağlamakla yükümlüdür. Ödenmeyen paylar, ilgili il
özel idaresinin talebi üzerine ilgili belediyenin İller Bankasından
aldığı genel bütçe vergi gelirleri payından kesilerek talep eden
özel idareye gönderilir."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
23'üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 23-
16/4/2003 tarihli ve 4848 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilât
ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (b) bendine
"yapmak" ibaresinden sonra gelmek üzere "; yerel yönetimler,
kamu kurum ve kuruluşları tarafından kurulan veya kamu personelini
desteklemek için kurulan dernekler ve aynı amaçlarla Türk Medeni Kanununa
göre kurulan vakıflar dışındaki asıl amacı kültür, sanat, turizm ve
tanıtım faaliyeti olan dernek ve vakıflar ile özel tiyatrolar tarafından
gerçekleştirilecek projelere nakdi yardımda bulunmak," ibaresi
eklenmiştir.
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
24'üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 24- 4848 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 7- Ekli listede yer alan kadrolar
ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı
cetvelin Kültür ve Turizm Bakanlığına ait bölümüne eklenmiştir.
4848 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilât
ve Görevleri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca kadrosu
iptal edilenlerden anılan Kanun uyarınca Bakanlık Müşavirliği kadrolarına
bu Kanunun yayımı tarihinden önce atanmış olanlar, bu madde ile ihdas
edilmiş kadrolara herhangi bir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılır.
Bunlar dışında söz konusu kadrolara atama yapılamaz. Bu kadroların
herhangi bir sebeple boşalması halinde kadrolar hiçbir işleme gerek
kalmaksızın iptal edilmiş sayılır."
BAŞKAN - Madde üzerinde bir adet önerge vardır,
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan kanun tasarısının çerçeve
24'üncü maddesi ile 4848 sayılı Kanuna eklenen geçici 7'nci maddenin
eki kadro cetvelinde 18 (onsekiz) olarak yer alan "Bakanlık müşaviri"
kadrosunun 20 (yirmi) olarak değiştirilmesini arz ederiz.
İrfan Gündüz Hacı
Biner Mücahit Daloğlu
İstanbul Van Erzurum
Mehmet Kartal Mehmet
Işık Berhan Şimşek
Van Giresun İstanbul
Zeynep Karahan Uslu Abdulkadir Ateş
İstanbul Gaziantep
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN (Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyoruz.
BAŞKAN - Hükûmet?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Katılıyoruz
efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Kanun tasarısının Meclise sevkinden sonra 4848
sayılı Kanun uyarınca kadrosu iptal edilenlerden bu kadroya atananların
sayısı yirmiye çıktığından düzeltme yapılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Maddeyi önergede yapılan değişiklik cetveliyle
birlikte oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
25'inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 25- 14/7/2004 tarihli ve 5224 sayılı Sinema
Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi
Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin altıncı fıkrasının birinci
cümlesinden sonra gelmek üzere "Yapımın gösterime girdiği yılı
takip eden takvim yılı sonu itibarıyla, yapımdan elde edilen toplam
hasılattan, bu yapım için yapılan giderler düşüldükten sonra kalan
net tutardan, toplam proje giderlerine yapılan destek oranında ve
bu desteği geçmeyecek miktarda geri ödeme yapılır. Yapımın gösterime
girmemesi veya tarihinin tespit edilememesi halinde, en geç desteğin
yapıldığı yılı takip eden takvim yılı sonu itibarıyla gösterime
girmiş sayılır." cümleleri eklenmiş, aynı fıkranın üçüncü cümlesinde
yer alan "yönetmeni üç yıl süreyle, yapımcısı ise bir daha,"
ibaresi "yapımcısı üç yıl süreyle" olarak değiştirilmiş
ve sekizinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "yapım ve
yapım sonrası destekler için toplam giderlerinin % 30'unu, proje destekleri
için" ibaresi madde metninden çıkartılmıştır.
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
26'ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 26- 5224 sayılı Kanunun 11 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Kültür ve Turizm Bakanlığı, film yapım destekleri
için yılı ödeneğinin % 50'sini geçmemek ve Maliye Bakanlığının uygun
görüşünü almak kaydıyla gelecek yıllara sari taahhüt ve sözleşmeler
yapmaya yetkilidir."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
27'nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 27- 26/5/2005 tarihli ve 5355 sayılı Mahallî
İdare Birlikleri Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"Turizm alt yapı hizmet birlikleri
EK MADDE 1- Kültür ve turizmi koruma ve gelişim
bölgeleri ile turizm merkezlerinde, alanın bütüncül bir anlayışla
korunması, geliştirilmesi, tanıtımı, kültür ve turizme ilişkin
sosyal ve teknik alt yapının gerçekleştirilmesi ve işletilmesini
sağlamak amacıyla alandaki bütün mahalli idarelerin katılımı ile
bir mahalli idare birliği kurulur. Bu amaçla kurulan mahalli idare
birliklerinin meclis üyelerinin üçte biri, alandaki Kültür ve Turizm
Bakanlığından turizm belgeli konaklama tesislerinin ve deniz turizmi
tesislerinin temsilcilerinin kendi aralarından, birlik tüzüğünde
belirlenen sayıda ve gizli oyla belediye meclis üyeliğine seçilme
şartlarını taşımak kaydıyla seçecekleri üyelerden oluşur. Seçim,
birlik merkezinin bulunduğu yer il özel idaresi encümenlerinin gözetiminde
yapılır.
Birliğin görev ve yetki alanında bulunan konaklama
tesisleri, üye mahalli idarelerin ödediği aidatın üçte birinden
az olmamak üzere konaklama tesislerinin yatak sayıları deniz turizmi
tesislerinin ise bağlama kapasiteleri dikkate alınarak birlik
meclisince belirlenecek miktarda üyelik aidatı öder. Üye olmayan
diğer turizm tesisleri ve hizmetten yararlananlar, birlik meclisince
belirlenecek miktarda katılım payı veya ücreti öder."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
28'inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 28- 5355 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
"Turizm alt yapı hizmet birliklerinin kuruluşu
GEÇİCİ MADDE 3-
Bu Kanunun ek 1 inci maddesinde belirtilen turizm alt yapı
hizmet birliklerinin kurulma işlemleri bölge veya merkezde yetkili
valiler tarafından bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bir
yıl içinde tamamlanır. Bölge veya merkezin birden fazla il sınırını
kapsaması halinde, bu konuda İçişleri Bakanlığınca görevlendirilecek
valilik, kuruluş işlemlerini yürütür.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce kurulmuş turizm
alt yapı hizmet birlikleri, tüzüklerini en geç bir yıl içerisinde
Kanuna uygun hale getirirler."
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
29'uncu maddeyi okutuyorum:
Yürürlükten kaldırılan ve değiştirilen hükümler
MADDE 29- 14/9/1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat
Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununun 2, 9, 11, 13,
14, 15, 16, 18, 22, 23, 25, 28 ve 31 inci maddeleri ile 3 üncü maddesinin
üçüncü fıkrası, 6 ncı maddesinin son fıkrası ve 29 uncu maddesinin
son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
1618 sayılı Kanunun 3, 20 ve 34 üncü maddelerinde
yer alan "Turizm ve Tanıtma Bakanlığınca" ibareleri
"Bakanlıkça"; 6, 17 ve 19 uncu maddelerinde yer alan "Turizm
ve Tanıtma Bakanlığına" ibareleri "Bakanlığa"; 24 üncü
maddesinde yer alan "Turizm ve Tanıtma Bakanlığı" ibaresi
"Bakanlık" ve 26 ncı maddesinde yer alan "Turizm ve Tanıtma
Bakanlığında" ibaresi "Bakanlıkta" olarak değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Madde üzerinde bir adet önerge vardır,
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan çerçeve 29. maddenin ikinci
fırkasının sonunda yer alan "Bakanlıkta" ibaresinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki ibarenin eklenmesini arz ederiz.
"ve 32. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
"Ankara" ibaresi "İstanbul"
Abdulkadir Ateş İrfan
Gündüz Berhan Şimşek
Gaziantep İstanbul İstanbul
Kemal Anadol Abdullah
Erdem Cantimur Mehmet Kartal
İzmir Kütahya Van
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN (Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyoruz
efendim.
BAŞKAN - Hükûmet?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Katılıyoruz
efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Seyahat acentalarının çoğunluğunun
merkezinin İstanbul olması nedeni ile Birliğin merkezinin İstanbul'a
alınması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge istikametinde maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
30'uncu maddeyi okutuyorum:
Yürürlük
MADDE 30 - Bu Kanunun;
a) 7 nci maddesi yayımı tarihinden üç ay sonra,
b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
31'inci maddeyi okutuyorum:
Yürütme
MADDE 31- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
BAŞKAN - Madde üzerinde, AK Parti Grubu adına Ordu
Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Eyüp Fatsa.
Sayın Fatsa buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA EYÜP FATSA (Ordu) - Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
yaklaşık iki hafta gece gündüz demeden devam eden yoğun bütçe maratonundan
sonra, yine, bir hafta, arkasından, Türkiye Büyük Millet Meclisinde
kanun tasarı ve tekliflerini görüştük, nihayet 2006 yılının Türkiye
Büyük Millet Meclisinin çalışma takvimini, programını bu şekliyle
nihayetlendirmiş bulunuyoruz.
Ben, bütün bu süreçte, bu, gerek 2007 Merkezî Bütçe
Kanun Tasarısı'nın görüşülmesinde gerekse diğer kanun tasarı ve
tekliflerinin görüşülmesinde katkı sağlayan bütün siyasi parti
gruplarına hassaten teşekkür ediyorum. Yine, bu çalışmaların arka
planında sorumluluk alan bürokrat arkadaşlarımıza, özellikle Genel
Kurul içerisinde gerek Başkanlık Divanında gerekse stenograf olarak
sorumluluk alan, görev yapan gerekse kavas olarak görev yapan bütün
arkadaşlara da hassaten teşekkür ediyorum.
Yeni bir yıla gireceğiz inşallah, yeni yılda ben
bütün aziz milletimizin hem yeni yılını hem mübarek Kurban Bayramı'nı
tebrik ediyorum. Hassaten siyasi parti gruplarına mensup ve Meclis
çalışmalarında hangi safhada olursa olsun, hangi kademede olursa
olsun görev ve sorumluluk almış bütün arkadaşlarımızın da hem yeni
yılını hem mübarek Kurban Bayramı'nı tebrik ediyorum. Bu Bayram'ın
ülkemize, milletimize, insanlık âlemine huzur, barış, kardeşlik
getirmesini Cenabı Allah'tan temenni ediyorum ve bütün arkadaşlarıma
hayırlı bayram diliyorum.
Sıhhat, afiyetle gidin, inşallah, yine sıhhat,
afiyetle 2007 yılında burada tekrar buluşmak üzere Genel Kurulu ve
Başkanlık Divanını saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tasarının tümünün oylanmasından önce, İç Tüzük'ün
86'ncı maddesine göre oyunun rengini belirtmek üzere, lehte, İzmir
Milletvekili Sayın Kemal Anadol, buyurun. (Alkışlar)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Sayın Başkan, yüce Meclisin
saygıdeğer üyeleri; demin, çok değerli arkadaşım, AKP Grup Başkan
Vekili Sayın Eyüp Fatsa'nın belirttiği gibi, yeni yılın son çalışmasını
idrak ediyoruz ve burada, hep birlikte, halkımızın ve ülkemizin yararı
için bir yasayı, hep birlikte, Parlamento olarak çıkarmış bulunuyoruz.
Burada, ders çıkarılacak bir olay var. Bir iyi örnek,
bugünkü yaptığımız çalışmadır. Bu çalışma, iktidar partisinin,
çoğunluk partisinin, muhalefetle diyalog kurması hâlinde ve çoğunluk
partisinden önce, bu tasarıyı hazırlayan, tasarının sahibi Bakanlığın,
Sayın Kültür ve Turizm Bakanının ve Bakanlık personelinin bu diyalogda
titiz davranması sonucu Parlamento örnek bir çalışma yapıyor. Bunu
yaşadık bugün ve bundan çok mutluyum şahsen.
Kötü örnek ne? Kötü örnek, böyle uzlaşmacı değil,
dayatmacı bir anlayış. Bu dayatmacı anlayışın çok somut örneği temel
yasadır arkadaşlar. Herhangi bir tartışmayı tazelemek için söylemiyorum,
içten duygularımı söylüyorum. Sosyal güvenlik kurumları gibi tüm
milleti ilgilendiren, Bağ-Kurluları, Emekli Sandığı, SSK'lıları
ilgilendiren ve ülkedeki yaşayan insanların, çalışan insanların,
emeklilerin günlük yaşamını etkileyecek olan çok önemli bir yasayı
temel yasa olarak buraya getirip, madde başına bir dakika bile konuşma
hakkı muhalefete tanımadığı vakit, o zaman uzlaşma ortadan kalkıyor,
örnek olmaması gereken olaylar oluyor, muhalefet-iktidar restleşmesi
oluyor, oturumları terk etmek zorunda kalıyor muhalefet partisi
ve bu, halkımıza da iyi örnek olmuyor. Ben, diliyorum ki, süresinin
dolmasına çok az kalan bu Parlamentoda yapacağımız çalışmalar,
hiç olmazsa, 23'üncü Dönem Parlamentosuna örnek teşkil edecek biçimde
diyalogla, uzlaşmayla, düşüncemiz sorularak, tartışılarak -her
şeyi aynı şekilde düşünmek zorunda elbette değiliz- bu içtenlikle,
bu çalışmaları gerçekten hayata geçirebiliriz.
Ben de, bu 2006 yılının son konuşmasını tamamlarken,
siz parlamenter arkadaşlarıma, hizmeti geçen Meclis çalışanlarına,
başta stenograflar olmak üzere, kavas arkadaşlarım olmak üzere ve
tüm Türk milletine yeni yılda mutluluklar, esenlikler diliyorum ve
milletimizin Kurban Bayramı'nı kutluyorum, hepinize sevgi ve saygılar
sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Sayın milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya
tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Oylama için üç dakika süre vereceğim. Bu süre
içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden yardım
istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin,
oy pusulalarını, oylama için öngörülen üç dakikalık süre içerisinde
Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca, vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar
var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve
kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını, yine,
oylama için öngörülen üç dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım,
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları
Birliği Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın, açık oylama sonucu:
Oy sayısı : 265
Kabul : 264
Çekimser : 1
(x)
Tasarı'nın ülkemiz için hayırlar getirmesini diliyorum.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını
gösteren tablo tutanağın sonuna eklidir.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, 2006 yılının
son çalışma takvimini bu saatte noktalamış oluyoruz. Bir yıl boyunca
emeği geçen bütün arkadaşlarımıza, Bakanlar Kurulu üyelerimize,
grup başkan vekili arkadaşlarımıza, milletvekili arkadaşlarımıza,
Meclis çalışanlarına teşekkür ediyorum.
Bütün milletimizin, yeni yılını, hayırlar getirmesi
dileğiyle, tebrik ediyorum ve önümüzde kutlayacak olduğumuz Kurban
Bayramı'nın, Türk milletine ve bütün İslam âlemine hayırlar getirmesi
dilek ve temennisiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlü soru önergeleri ile alınan karar gereğince,
Batı Trakya'da Türk azınlığının sorunlarına ilişkin (8/28) ve (8/33)
esas numaralı genel görüşme önergelerinin ön görüşmelerini birlikte
yapmak için, 9 Ocak 2007 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyorum.
Hepinize hayırlı akşamlar diliyorum. 2007 yılı,
bütün milletimize hayırlar getirsin. Hayırlı bayramlar. (Alkışlar)
Kapanma Saati:
18.07