DÖNEM: 22 CÝLT: 141 YASAMA YILI: 5
TÜRKÝYE
BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ
TUTANAK
DERGÝSÝ
38’inci
Birleþim
20 Aralýk 2006 Çarþamba
II. -
YOKLAMA
III. - BAÞKANLIÐIN GENEL KURU
A) ÇEÞÝTLÝ ÝÞLER
1.-
Genel Kurulu ziyaret
IV. - KANUN TASARI VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
1.-
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý ile 2005 Mali Yýlý
Genel ve Katma Bütçeye Dahil Daireler ve
Ýdareler Kesinhesap Kanunu Tasarýlarý (1/1252; 1/1236,
3/1139; 1/1237, 3/1140) (S. Sayýsý: 1269, 1270, 1271)
A) MÝLLÎ
SAVUNMA BAKANLIÐI
1.-
Millî Savunma Bakanlýðý 2007 Yýlý
Merkezî Yönetim Bütçesi
2.-
Millî Savunma Bakanlýðý 2005
B) SAVUNMA SANAYÝÝ MÜSTEÞARLIÐI
1.-
Savunma Sanayi Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
C) ULAÞTIRMA BAKANLIÐI
1.-
Ulaþtýrma Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.-
Ulaþtýrma Bakanlýðý 2005
D) TELEKOMÜNÝKASYON KURUMU
1.-
Telekomünikasyon Kurumu 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
E) DENÝZCÝLÝK MÜSTEÞARLIÐI
1.-
Denizcilik Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.-
Denizcilik Müsteþarlýðý 2005
F) SÝVÝL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.-
Sivil Havacýlýk Genel Müdürlüðü
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
G) ENERJÝ VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANLIÐI
1.-
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlýðý
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.-
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlýðý 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
H) ENERJÝ PÝYASASI DÜZENLEME KURUMU
1.-
Enerji Piyasasý Düzenleme Kurumu
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
Ý) ULUSAL BOR ARAÞTIRMA ENSTÝTÜSÜ
1.-
Ulusal Bor Araþtýrma Enstitüsü
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
J) ELEKTRÝK ÝÞLERÝ ETÜD ÝDARESÝ GENEL
MÜDÜRLÜÐÜ
1.-
Elektrik Ýþleri Etüd Ýdaresi Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
K) TÜRKÝYE ATOM ENERJÝSÝ KURUMU
1.-
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2007
Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
L) MADEN TETKÝK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.-
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüðü
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
M) PETROL ÝÞLERÝ GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.-
Petrol Ýþleri Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.-
Petrol Ýþleri Genel Müdürlüðü 2005
N) DEVLET SU ÝÞLERÝ GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.-
Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðü
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.-
Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðü 2005
V. - AÇIKLAMALAR VE SATAÞMALARA ÝLÝÞKÝN
KONUÞMALAR
1.-
Ýstanbul Milletvekili Cengiz Kaptanoðlu’nun, Antalya Milletvekili
Nail Kamacý’nýn, konuþmasýnda, ileri sürmüþ olduðu görüþlerden
farklý görüþleri kendisine atfetmesi nedeniyle konuþmasý
2.-
Ýzmir Milletvekili K. Kemal Anadol’un, Adana Milletvekili Ayhan
Zeynep Tekin Börü’nün, konuþmasýnda, Grubuna sataþmasý nedeniyle
konuþmasý
VI. - SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ýn, YÝMPAÞ’a yönelik soruþturmanýn
savsaklandýðý iddialarýna iliþkin sorusu ve Ýçiþleri Bakaný Abdülkadir
AKSU’nun cevabý (7/18741)
2.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖÐÜT’ün, Ardahan Hükûmet Konaðýna ayrýlacak
ödeneðe iliþkin sorusu ve Maliye Bakaný Kemal UNAKITAN’ýn cevabý
(7/18805)
3.-
Adana Milletvekili Kemal SAÐ’ýn, kamu kurum ve kuruluþlarýna daðýtýmý
yapýlmayan Telekom personeline iliþkin sorusu ve Maliye Bakaný
Kemal UNAKITAN’ýn cevabý (7/18937)
4.-
Niðde Milletvekili Orhan ERASLAN’ýn, Niðde-Çiftlik’teki elekt-rik kesintilerine
iliþkin sorusu ve Maliye Bakaný Kemal UNAKITAN’ýn cevabý (7/18975)
5.-
Ýzmir Milletvekili Bülent BARATALI’nýn, bir ilköðretim okulunda
öðrencilere roman daðýtýlmasýna iliþkin sorusu ve Millî Eðitim Bakaný
Hüseyin ÇELÝK’in cevabý (7/18983)
6.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, Türk Barýþ Gücü’nün Lübnan’da
konuþlandýðý bölgede radyoaktif kalýntý olduðu iddiasýna iliþkin
sorusu ve Millî Savunma Bakaný M. Vecdi GÖNÜL’ün cevabý (7/18986)
7.-
Sivas Milletvekili Nurettin SÖZEN’in, Sivas Ýl Halk Saðlýðý Laboratuvar
Müdürlüðüne iliþkin sorusu ve Saðlýk Bakaný Recep AKDAÐ’ýn cevabý
(7/18997)
8.-
Erzincan Milletvekili Erol TINASTEPE’nin, özelleþtirmeleri ertelenen
þeker fabrikalarýna ve pancar kotasýna iliþkin sorusu ve Sanayi
ve Ticaret Bakaný Ali COÞKUN’un cevabý (7/19003)
9.-
Karaman Milletvekili Mevlüt AKGÜN’ün, Hazine arazilerine iliþkin
sorusu ve Maliye Bakaný Kemal UNAKITAN’ýn cevabý (7/19090)
TBMM
Genel Kurulu saat 11.00’de açýlarak altý oturum yaptý.
Bir ilâ Üçüncü Oturumlar
Genel
Kurulu ziyaret
2007
Yýlý Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý ile 2005 Mali Yýlý Genel
ve Katma Bütçeli Daireler ve Ýdareler Kesinhesap Kanunu Tasarýlarýnýn
(1/1252; 1/1236, 3/1139; 1/1237, 3/1140) (S. Sayýsý: 1269, 1270, 1271) görüþmelerine
devam olunarak;
Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüðü,
Çalýþma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý,
2007
yýlý bütçeleri ve 2005 mali yýlý kesinhesaplarý ile;
Özürlüler
Ýdaresi Baþkanlýðý,
Aile
ve Sosyal Araþtýrmalar Genel Müdürlüðü,
Kadýnýn
Statüsü Genel Müdürlüðü,
2007
yýlý bütçeleri;
Üzerinde
bir süre görüþüldü.
2006
yýlý Þubat ayýnda yapýlan 94’üncü Uluslararasý Denizcilik Çalýþma
Konferansýnda kabul edilen 186 sayýlý Deniz Çalýþma Sözleþmesi;
2006 yýlý Haziran ayýnda yapýlan 95’inci Uluslararasý Çalýþma Konferansýnda
kabul edilen 187 sayýlý Ýþ Saðlýðý ve Güvenliðini Teþvik Çerçeve
Sözleþmesi; 197 sayýlý Ýþ Saðlýðý ve Güvenliðini Teþvik Çerçevesi
Ýçin Tavsiye Kararý ve 198 sayýlý Ýstihdam Ýliþkisi Hakkýnda Tavsiye
Kararý hakkýnda Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný tarafýndan bütçe
müzakereleri sýrasýnda Türkiye Büyük Millet Meclisine bilgi sunulacaðýna
iliþkin Baþbakanlýk tezkeresi okundu; Uluslararasý Çalýþma Teþkilatý
Anayasasý gereðince, tezkere üzerinde, Çalýþma ve Sosyal Güvenlik
Bakaný Murat Baþesgioðlu tarafýndan Genel Kurula bilgi verildi.
Saat
15.35’te toplanmak üzere, birleþime 15.25’te ara verildi.
Sadýk Yakut
Baþkan
Vekili
Harun Tüfekci Bayram
Özçelik
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Ahmet Küçük
Çanakkale
Kâtip
Üye
Dört ilâ Altýncý
Oturumlar
2007
Yýlý Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý ile 2005 Mali Yýlý Genel
ve Katma Bütçeli Daireler ve Ýdareler Kesinhesap Kanunu Tasarýlarýnýn
(1/1252; 1/1236, 3/1139; 1/1237, 3/1140) (S. Sayýsý: 1269, 1270, 1271) görüþmelerine
devam olunarak;
Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüðü,
Çalýþma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý,
Saðlýk
Bakanlýðý,
Hudut
ve Sahiller Saðlýk Genel Müdürlüðü,
Ýçiþleri
Bakanlýðý,
Emniyet
Genel Müdürlüðü,
Jandarma
Genel Komutanlýðý,
Sahil
Güvenlik Komutanlýðý,
2007
yýlý bütçeleri ve 2005 mali yýlý kesinhesaplarý ile;
Özürlüler
Ýdaresi Baþkanlýðý,
Aile
ve Sosyal Araþtýrmalar Genel Müdürlüðü,
Kadýnýn
Statüsü Genel Müdürlüðü,
Türkiye
ve Orta-Doðu Amme Ýdaresi Enstitüsü,
2007
yýlý bütçeleri;
20
Aralýk 2006 Çarþamba günü, alýnan karar gereðince saat 11.00’de toplanmak
üzere, birleþime 22.26’da son verildi.
Nevzat Pakdil
Baþkan
Vekili
Mehmet Daniþ Türkân
Miçooðullarý
Çanakkale
Ýzmir
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun Tüfekci
Kâtip
Üye
20 Aralýk 2006 Çarþamba
BÝRÝNCÝ OTURUM
Açýlma Saati:
11.04
BAÞKAN: Baþkan Vekili
Ýsmail ALPTEKÝN
KÂTÝP ÜYELER: Bayram
ÖZÇELÝK (Burdur), Türkân MÝÇOOÐULLARI (Ýzmir)
BAÞKAN
– Türkiye Büyük Millet Meclisinin 38’inci Birleþimi’ni açýyorum.
Toplantý
yeter sayýsý vardýr, görüþmelere baþlýyoruz.
Sayýn
milletvekilleri, 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý
ile 2005 Mali Yýlý Genel ve Katma Bütçe Kesinhesap Kanunu Tasarýlarý
üzerindeki görüþmelere kaldýðýmýz yerden devam edeceðiz.
Program
uyarýnca, bugün iki tur görüþme yapacaðýz. Dokuzuncu turda, Millî
Savunma Bakanlýðý, Savunma Sanayii Müsteþarlýðý, Ulaþtýrma Bakanlýðý,
Telekomünikasyon Kurumu, Denizcilik Müsteþarlýðý, Sivil Havacýlýk
Genel Müdürlüðü bütçeleri yer almaktadýr.
IV. - KANUN TASARI
VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
1.- 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý ile 2005 Mali Yýlý Genel ve Katma Bütçeye
Dahil Daireler ve Ýdareler Kesinhesap
Kanunu Tasarýlarý (1/1252; 1/1236, 3/1139; 1/1237, 3/1140) (S. Sayýsý:
1269, 1270, 1271) (x)
A) MÝLLÎ SAVUNMA BAKANLIÐI
1.- Millî Savunma
Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim
Bütçesi
2.- Millî Savunma
Bakanlýðý 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
B) SAVUNMA SANAYÝÝ
MÜSTEÞARLIÐI
1.- Savunma Sanayi
Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
C) ULAÞTIRMA BAKANLIÐI
1.- Ulaþtýrma Bakanlýðý
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Ulaþtýrma Bakanlýðý
2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
D) TELEKOMÜNÝKASYON
KURUMU
1.- Telekomünikasyon
Kurumu 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
E) DENÝZCÝLÝK
MÜSTEÞARLIÐI
1.- Denizcilik
Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Denizcilik
Müsteþarlýðý 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
F) SÝVÝL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.- Sivil Havacýlýk
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
BAÞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Sayýn
milletvekilleri, turda yer alan bütçelerle ilgili olarak soru sormak
isteyen milletvekillerinin, görüþmelerin bitimine kadar sorularýný
sorabilmeleri için, þifrelerini yazýp parmak izlerini tanýttýktan
sonra ekrandaki söz isteme butonuna basmalarý gerekmektedir.
Mikrofonlarýndaki kýrmýzý ýþýklarý yanýp sönmeye baþlayan milletvekillerinin
söz talepleri kabul edilmiþ olacaktýr.
(x) 1269, 1270, 1271 S.Sayýlý Basmayazýlar ve
Ödenek Cetvelleri 15/12/2006 tarihli 33’üncü Birleþim Tutanaðýna eklidir.
Tur
üzerindeki görüþmeler bittikten sonra, soru sahipleri, ekrandaki
sýraya göre sorularýný yerinden
soracaklardýr. Soru sorma iþlemi on dakika içinde tamamlanacaktýr.
Cevap iþlemi için de on dakika süre verilecektir. Cevap iþlemi on
dakikadan önce bitirildiði takdirde, geri kalan süre için sýradaki
soru sahiplerine söz verilecektir.
Bilgilerinize
arz ediyorum.
Dokuzuncu
turda gruplar ve þahýslar adýna söz alan sayýn milletvekillerinin
isimlerini okuyorum.
Gruplar
adýna: Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna Ýstanbul Milletvekili
Sayýn Þükrü Mustafa Elekdað, on beþ dakika; Ankara Milletvekili Sayýn
Eþref Erdem, on beþ dakika; Bursa Milletvekili Sayýn Kemal Demirel,
yedi buçuk dakika; Antalya Milletvekili Sayýn Nail Kamacý, yedi
buçuk dakika. Adalet ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna Kýrýkkale Milletvekili
Sayýn Murat Yýlmazer, yedi buçuk dakika; Aksaray Milletvekili Sayýn
Ahmet Yaþar, yedi buçuk dakika; Çankýrý Milletvekili Sayýn Tevfik
Akbak, yedi buçuk dakika; Denizli Milletvekili Sayýn Mehmet Yüksektepe,
yedi buçuk dakika; Ankara Milletvekili Sayýn Mustafa Tuna, yedi
buçuk dakika; Sakarya Milletvekili Sayýn Recep Yýldýrým, yedi buçuk
dakika konuþacaklardýr. Anavatan Partisi Grubu adýna Mersin Milletvekili
Sayýn Hüseyin Özcan, yirmi dakika; Þanlýurfa Milletvekili Sayýn
Turan Tüysüz, yirmi beþ dakika konuþacaklardýr.
Þahýslarý
adýna: Lehte, Adana Milletvekili Ayhan Zeynep Tekin Börü, on dakika
süresi; aleyhte olmak üzere, Balýkesir Milletvekili Sayýn Sedat
Peker, on dakika süreyle konuþacaklardýr.
Þimdi,
ilk konuþmacýyý kürsüye davet ediyorum.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna Ýstanbul Milletvekili Sayýn Þükrü Mustafa
Elekdað, süresi on beþ dakika efendim.
Buyurun.
CHP
GRUBU ADINA ÞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAÐ (Ýstanbul) – Sayýn Baþkan, deðerli
arkadaþlarým; 2007 yýlý bütçe kanunu tasarýsýndaki Millî Savunma
Bakanlýðý bütçesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun görüþlerini
açýklamak üzere söz almýþ bulunuyorum. Hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Deðerli
arkadaþlarým, Türkiye’nin karþýlaþtýðý uluslararasý, bölgesel
ve iç tehdit algýlamalarý hakkýnda kýsa bir deðerlendirme yapacak,
sonra da bu deðerlendirme ýþýðýnda yüce heyetinize bazý önerilerde
bulunacaðým.
2006
yýlýnda global terörle mücadelede herhangi bir ilerleme kaydedilmemiþtir.
Amerika’nýn terörle mücadele stratejisi, terörü bastýrmak þöyle
dursun, bilakis azdýrmaktadýr. Amerikan yönetimi, radikal Ýslam’ý
komünizme benzeterek, ideolojik düþman ilan etmekte, ama bunu yaparken,
beceriksizce, tüm Ýslam’ý karþýsýna almakta ve medeniyetler çatýþmasýný
körükleyerek terörü daha da yaygýnlaþtýrmaktadýr. Öte yandan, Amerika’nýn
Irak’ý iþgali ve burada yürüttüðü savaþýn, hem bu ülkeyi hem de Orta
Doðu’nun diðer bölgelerini Amerika’ya karþý öfke ve düþmanlýðýn yoðunlaþtýðý,
yeni terör odaklarýnýn türediði ve terör ajanlarýnýn yetiþtiði
mümbit tarlalar hâline getirdiðini görüyoruz.
Deðerli
arkadaþlarým, Ýngiltere’nin en saygýn düþünce ve araþtýrma kuruluþu
olan Chatham House tarafýndan kýsa süre önce yayýmlanan bir rapor,
Irak’ýn içinde bulunduðu durum hakkýnda ayrýntýlý bir analiz içeriyor.
Rapor, bugün Ýran’ýn Irak’ta Amerika’dan çok daha etkili bir konumda
olduðunun altýný çiziyor. Rapora göre, nükleer silah imal ettiði
gerekçesiyle Ýran’ýn Amerika veya Ýsrail tarafýndan hava bombardýmaný
yoluyla vurulmasý hâlinde Ýran’ýn Irak’taki Þii güçleri kullanarak
misillemede bulunacaðýný ve bu durumda da Ýngiliz kuvvetlerinin
Basra’da çok kýsa bir süre dahi barýnamayacaðý belirtilmektedir.
Rapora göre, böyle bir durumda Amerika da Irak’ý süratle terk etmek
durumunda kalacaktýr.
Hâlen
Irak’ta durumun vahametini anlamak için Irak Baþbakaný El Maliki’nin
son aldýðý kararý dikkate almak kâfidir deðerli arkadaþlarým. El
Maliki, Baasçý olmasý nedeniyle üç yýl önce feshedilen Irak ordusunda
bulunan askerleri þimdi geri çaðýrma kararý almýþtýr. Yani, Saddam’ýn
Sünni olan subaylarý ve askerleri mesleklerine geri dönecekler
ve bu þekilde Þii-Sünni dengesinin saðlanmasýna hizmet edeceklerdir.
Yalnýz, burada, tabiatýyla, büyük bir sorun var. Bu da, Irak devleti
ordusundan belki de çok daha güçlü olan Mehdi ordusunun baþýnda bulunan
El Sadr’ýn buna müsaade edip etmeyeceði.
Amerika’daki
7 Kasým seçimlerinin sonuçlarý Amerikan kamuoyunun Irak savaþýný
desteklemediðini ve Amerikan askerlerinin gecikmeden Irak’tan çekilmesini
istediðini ortaya koymuþtur. Bundan böyle, Kongre’nin iki kanadýna
da hâkim olan Demokratlarýn dýþ siyasete aðýrlýklarýný koymalarý
beklenmelidir. Washington’da deðiþen siyasi dengeler nedeniyle,
iki yýl sonra yapýlacak Baþkanlýk seçimlerine kadar Baþkan Bush ülkeyi,
Demokrat Kongre’yle bir koalisyon ortaklýðý zihniyetiyle yönetmek
zorunda kalacaktýr.
Amerika’nýn
Irak’ta karþý karþýya olduðu vahim krizi aþmasý için çözüm yollarý
öneren “Irak Çalýþma Grubu Raporu”nun eþ baþkanlarý eski Dýþiþleri
Bakaný James Baker ile eski Temsilciler Meclisi Dýþiþleri Komisyonu
Baþkaný Lee Hamilton bu hususu raporu açýklarken dile getirmiþler
ve raporu, böyle bir ortaklýk zihniyetiyle hazýrladýklarýný belirtmiþlerdir.
Amerikan
muharip birliklerinin 2008 yýlýnýn ilk çeyreðinde geri çekilmesini
öngören bu rapor, Irak sorununa çözüm için Ýran ve Suriye ile diyaloðu
da önermekte ve bütüncül bir yaklaþým benimseyerek Arap-Ýsrail sorununa
el atmadan Orta Doðu’daki yangýnýn söndürülemeyeceðini vurgulamaktadýr.
Ancak, Irak’taki sorunlara akýlcý ve isabetli çözümler öneren ve genellikle
Türkiye’nin de görüþleriyle örtüþen bu raporun Baþkan Bush tarafýndan
benimsenmediði anlaþýlýyor.
Raporda
yer alan ve Türkiye açýsýndan önemi bulunan noktalarýn birincisi,
deðerli arkadaþlarým, Irak’ta PKK’ya karþý yeterli önlemlerin alýnmamýþ
olduðunu vurgulamýþ olmasýdýr. Bu, Bush yönetimininkinden deðiþik
bir bakýþtýr. Bugüne kadar Bush yönetimi, PKK konusunda Türkiye’yi
oyalamýþ ve raporda belirtilen þekilde gerçekçi bir deðerlendirme
yapmaktan kaçýnmýþtýr.
Deðerli
arkadaþlarým, Türkiye’nin genel tehdit algýlamasýnda önemli bir
yeri olan PKK tehdidi üzerinde kýsaca durmamýzda yarar var. Önce þu
soruya bir yanýt arayalým: 2002 yýlýnda kolu kanadý kýrýlmýþ ve gücünü
yitirmiþ durumdaki PKK’nýn Kandil Daðý’ndaki elemanlarý, çaresizlik
içinde kaderlerinin tecellisini beklerken, nasýl oldu da PKK birdenbire
canlanýp Türkiye’ye karþý terör eylemlerine baþladý? PKK’nýn canlanmasýnýn
kaynaðýnda, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 1 Mart 2003’te Hükûmet
tezkeresini reddetmiþ olmasý vardýr. Türkiye Büyük Millet Meclisinin
bu tutumuna tepki gösteren Amerikan askeri makamlarý, Türkiye’yi
cezalandýrma yoluna gitmiþler ve bu amaç
PKK
üslerine elektrik, yakýt, gýda maddeleri, silah, cephane, para ve
takviye birlikleri Kürdistan Demokratik Partisi ve Kürdistan Yurtsever
Birliði yönetimindeki topraklar üzerinden ulaþmaktadýr.
PKK
teröristlerinin önde gelenlerinden Murat Karayýlan Kuzey Irak’ta
Barzani kontrolündeki bölgede yaþamakta ve sýk sýk Kürdistan Demokratik
Partisinin resmî televizyon kanalý olan Kürdistan TV’ye çýkmakta,
konuþmalar yapmaktadýr.
Durum
gün gibi açýktýr. PKK, Barzani ve Talabani’nin hoþgörüsüyle, onlarýn
verdikleri izin ve destekle Kandil Daðý’nda üs kurmuþ ve onlar tarafýndan
saðlanan lojistik imkânlar, silah ve cephaneyle Türkiye’ye saldýrmýþ
ve yüzlerce vatandaþýmýzý ve güvenlik görevlimizi öldürmüþ, ülkemizdeki
fanatik Kürtçülüðü de azdýrmýþtýr. Tabiatýy
Fakat,
deðerli arkadaþlarým, tabiatýyla, burada Amerika’nýn sorumluluðunu
gözden kaçýramayýz. Çünkü, Amerika Irak’ta iþgal kuvvetidir ve hukuken
Irak’taki asayiþ ve düzenden sorumludur. Sorumlu olmasýna raðmen,
Amerika, bütün bu olan bitene seyirci kalmaktadýr, oysa, PKK aynen
El Kaide gibi bir terör örgütüdür.
Amerika’nýn
PKK’ya karþý hiçbir önlem almamasý ve Türkiye’nin operasyon yapmasýný
da önlemesi PKK’yý himayesine almasý demektir. Bunun baþka türlü
bir izahý yoktur.
Deðerli
arkadaþlarým, bu ifadelerimizi, biz, Amerikan yetkilileriyle de
karþýlaþtýðýmýz zaman devamlý olarak ele alýyoruz ve bu noktalarýn
altýný çiziyoruz.
Bir
Amerikan kuruluþu olan PEW tarafýndan yapýlan anketler Türk halkýnýn
yüzde 88’inin Amerika’ya hasým bir ülke olarak baktýðýný gösteriyor.
Deðerli
arkadaþlarým, bu, son derece endiþe verici bir durumdur. Amerika,
yol açtýðý bu durumu düzeltmek için ciddi bir önlem almýyor. Ne yapacaðý
ve yetkileri açýklýkla belli olmayan ve bir ara kendisine “koordinatör”
denilen bir Amerikalý orgenerali PKK iþlerinin sorumlusu olarak
tayin etmek suretiyle oyalama taktiklerini sürdürüyor.
Deðerli
arkadaþlarým, önemli bir noktanýn altýný çizeceðim. PKK’ya, yakýn
zamanlara kadar, Güneydoðu Bölgesini kýsa vadede özerkliðe, orta
vadede de federasyon ve baðýmsýz bir Kürt devletinin kurulmasýna
götürmeyi amaçlayan bir projenin askerî kolu olarak bakmak ve örgütü
böyle bir çerçeve içinde deðerlendirmek kabildi. Oysa, Kuzey
Irak’taki Kürt liderler tarafýndan dile getirilen ve Türkiye’nin güneydoðusu
üzerinden Akdeniz’e çýkmayý hedefleyen büyük Kürdistan projesi
baðlamýnda deðerlendirildiðinde, PKK tehdidinin daha deðiþik
bir boyut kazandýðý anlaþýlýyor.
Barzani
ve Talabani’nin PKK’ya inatla verdikleri destek ve bu örgütü Türkiye’ye
karþý bir koz olarak elde tutma ve sözünü ettiðimiz projelerinde
PKK’dan yararlanma isteði, PKK tehdidinin Türkiye açýsýndan kapsamýný
ve aðýrlýðýný artýrýyor. Bu durum, ülkemiz için endiþe verici bir
tablodur. Ancak, Amerika’nýn da PKK’ya kol kanat germesi, bu duruma
çok daha vahamet kazandýrmaktadýr ve olmadýk kuþkulara yol açmaktadýr.
Bu bakýmdan, eminim, bu konuya gösterdiðim hassasiyeti benimle hepiniz
paylaþýyorsunuzdur.
Bu
sorunun üzerine, tehdidin izah ettiðim boyutu ve niteliði dikkate
alýnarak ve gerekli ciddiyetle gidilmediði de muhakkaktýr. Çünkü,
gerekli bilinç ve ciddiyetle bu konu ele alýnsaydý deðerli arkadaþlarým,
o zaman ya bu sorun halledilmeden Washington’da Stratejik Vizyon Belgesi
imzalanmazdý, ya da anýlan belge imzalandýktan sonra Amerika gerekli
önlemleri alýr ve Kandil Daðý’ndaki PKK sorunu býçak gibi kesilirdi.
Þimdi,
çok önemli bir diðer konu üzerinde duracaðým. Türkiye’nin önünde patlamaya
hazýr bir barut fýçýsý daha var, bu da Kerkük sorunudur. Baþbakan Erdoðan,
filhakika 17 Kasýmda ülkemizi ziyaret eden Irak Baþbakaný Nuri El
Maliki ile yaptýðý ortak basýn toplantýsýnda, Kerkük sorununa deðindi
ve belli bir etnik grubun bu kenti etkisi altýna almak için harekete
geçtiðini belirterek, Sayýn Baþbakan, bu tutumun ciddi sýkýntýlara
yol açacaðý hususunda muhatabýný uyarmýþtýr. Ancak, bu uyarýlarýn,
bundan iki yýl önce Kürt liderlerin Kerkük’ün demografik yapýsýný
kitlesel biçimde deðiþtirmeye ve seçmen listelerini Kerkük’ü Kürt
otonom bölgesine ilhak etme amaçlarýna uygun biçimde tahrif etmeye
baþladýklarý dönemde yapýlmasý gerekirdi. Uyarýlarýmýz dikkate
alýnmadýðý takdirde de Türkiye’nin yaptýrýmlara gitmesi gerekli
olurdu.
Deðerli
arkadaþlarým, Türk Hükûmeti Kerkük sorununu gündeme getirmekte maalesef
gecikmiþtir. Bu nedenle, Kerkük’ün durumu son derece endiþe verici
bir nitelik arz etmektedir. Kürt liderler, Kuzey Irak’ta kurmak tasavvurunda
olduklarý baðýmsýz Kürt devletinin ekonomik açýdan ayaklarý üzerinde
durabilmesi için zengin petrol kaynaklarýna sahip bulunan ve geleneksel
bir Türkmen kenti olan Kerkük’ü Kürt bölgesine muhakkak ilhak edeceklerini
belirtiyor ve bu amaçla, savaþ dâhil her þeyi göze alabileceklerini
ima ediyorlar.
Amerika,
Barzani ve Talabani’nin gayrihukuki bir þekilde kentin demografik
yapýsýný deðiþtirmelerine seyirci kalmýþtýr. Ayný þekilde, Amerika,
idari yasada Kerkük için öngörülen ve dengeli bir niteliðe sahip
olan özerklik formülünün deðiþtirilmesine ve 2007 Kasýmýnda yapýlacak
mahalli referandumla kentin geleceðinin saptanmasýnýn yeni Anayasa’nýn
140’ýncý maddesine dercedilmesine ses çýkarmamýþtýr. Bu durumda, Kürt liderlerin Kerkük’ü
Kürt özerk bölgesi topraklarýna katmalarý için önlerinde hiçbir engel
kalmadýðý görülmektedir.
Ancak,
bu haksýz düzenlemelere, sadece Türkmenler deðil, Sünni Araplar
ile Þiilerin bir bölümü de kuvvetle itiraz etmektedirler. Bu nedenle,
Kerkük, hâlen, her an patlayacak bir barut fýçýsýna dönüþmüþtür.
Kerkük
hakkýnda 18 Temmuz 2006’da bir rapor hazýrlayan “Uluslararasý Kriz
Grubu” adlý sivil toplum örgütü, Kerkük’te týrmanan gerginliðe dikkati
çekerek, uluslararasý toplum müdahale etmediði takdirde buradaki
ortamýn kaosa dönüþeceðinin altýný çizmiþtir ve þöyle bir öneride
bulunmuþtur:
1)
2007’de yapýlacak referandumun iptali,
2)
Kerkük’e on yýllýk geçici bir statü verilmesi,
3)
Birleþmiþ Milletlerin bu sorun için ilgili taraflarý uzlaþtýracak
bir özel temsilci tayin etmesi.
Kriz
Grubu, bu açýklamalarýyla, Türkiye’nin siyasi giriþimlerde bulunmasýna
ve sorunun uluslararasý örgütlere götürülmesi için son derece müsait
bir ortam yaratmýþtý. Maalesef, bu fýrsattan yararlanamadýk.
Konu,
Türkiye’nin güvenliði açýsýndan yaþamsal önemdedir deðerli arkadaþlarým.
Kerkük’ün, haksýz þekilde Kürt gruplarýn eline geçmesi, baðýmsýz
Kürk devletinin kurulmasý yönünde kritik aþamayý oluþturacaktýr.
Bu aþamadan sonra, Kürt devletinin baðýmsýzlýðýnýn ilaný için önünde
hiçbir engel kalmayacak, Kuzey Iraklý liderler baðýmsýzlýk adýmýný
atmak için en uygun siyasi konjonktürü bekleyeceklerdir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
ÞÜKRÜ
MUSTAFA ELEKDAÐ (Devamla) – Sayýn Baþkan, teþekkür ediyorum.
Bu
durum karþýsýnda, Kerkük’ün Kürt bölgesine ilhakýný öngören sürecin
kesinlikle durdurulmasý için, Türkiye, gerekli siyasi, ekonomik
ve diðer caydýrýcý önlemleri almak durumundadýr. Türkiye, Kriz
Grubu tarafýndan yapýlan öneriye sahip çýkmalý ve bunun uygulanmasý
için azami çabayý göstermelidir.
Deðerli
arkadaþlarým, biraz önce deðindiðim Irak Çalýþma Grubu Raporu,
Türkiye’nin bu yolda giriþimde bulunmasý için gayet uygun bir ortam
yaratmýþtýr. Zira, raporun 2’nci maddesinde, Kerkük konusunda “karþýlýklý
olarak kabul edilebilir uzlaþma” önerilmektedir. Ayrýca, raporun
30’uncu maddesinde, referandumun ertelenmesi ve sorunun uluslararasý
platformda çözülmesi yer almaktadýr.
Bunlara
ek olarak, raporun 28’inci maddesinde, Irak petrollerinin merkezi
hükûmet tarafýndan kontrol edilmesi gerekliliði belirtilmiþtir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim, konuþmanýzý lütfen tamamlayýnýz.
ÞÜKRÜ
MUSTAFA ELEKDAÐ (Devamla) – Sayýn Baþkaným, lütufkâr hoþgörünüze
muhtacým.
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
ÞÜKRÜ
MUSTAFA ELEKDAÐ (Devamla) – Sað olun.
Deðerli
arkadaþlarým, Türk Hükûmeti bu fýrsatý kaçýrmamalý, Dýþiþleri Bakanlýðýnýn
ve devletin tüm imkânlarýný ve kaynaklarýný seferber ederek, Birleþmiþ
Milletler ve diðer uluslararasý kuruluþlar ve devletler nezdinde
diplomatik giriþimlerde bulunarak, Kriz Grubu’nun önerilerinin
gerçekleþtirilmesine çalýþmalýdýr.
Ayrýca,
Kuzey Iraklý Kürt liderlere de bu konuda Türkiye’nin kararlýlýðýný
ortaya koyan mesajlar verilmeli ve Türkiye, baþvuracaðý caydýrýcý
önlemleri hissettirmelidir.
Sonuç:
Deðerli
arkadaþlarým, bu söylediklerimin Türkiye’nin karþýlaþtýðý tehdidi
oluþturan unsurlar ve bunlarýn boyutlarý hakkýnda açýk ve net bir fikir
verdiðini zannediyorum.
Gerçek
þu ki deðerli arkadaþlarým, bugün karþýlaþtýðýmýz tehdit soðuk savaþ
dönemindekinden þu nedenlerle üç açýdan aðýrdýr:
Birincisi:
Soðuk savaþ döneminde karþýlaþtýðýmýz tehdit net ve açýktý ve güvenilir
müttefiklerimiz vardý. Þimdi ise, müttefik olarak baktýðýmýz birçok
devlet karþýlaþtýðýmýz tehditlerin palazlanmasýna yardýmcý olmaktadýr.
Ýkincisi:
Tehdidin, Türkiye’nin bugüne kadar çözme iradesini gösteremediði
bir iç boyutu vardýr.
Üçüncüsü
de: Türk Hükûmetinin, tehdidi, bugüne kadarki tutum ve politikasýyla,
izah ettiðim bütünlük, kapsam ve niteliðiyle deðerlendirememiþ
olmasýdýr. Bu durumda Türkiye’nin kýrmýzý çizgileri inandýrýcýlýðýný
kaybetmiþ, silinmiþ ve yenileri oluþturulamamýþtýr.
Bu
bakýmdan, Türkiye’nin, bu tehdidin tüm unsurlarýný ve boyutlarýný
ele alan bütüncül bir stratejiye sahip olmasý yaþamsal bir önem taþýyor
deðerli arkadaþlarým. Ne yazýk ki böyle bir stratejimiz yok. Strateji
olmayýnca da silinen kýrmýzý çizgilerin yerine yenileri konulamýyor
ve Türkiye olaylara edilgenlik içinde seyirci kalýyor.
Bu
bakýmdan, gerekli stratejinin unsurlarýnýn oluþturulmasý, Türkiye
Büyük Millet Meclisinde bu konularýn ayrýntýlý biçimde tartýþýlacaðý
bir genel görüþme çerçevesinde ele alýnmalýdýr. Bu baðlamda, gerek
Kuzey Irak’lý Kürt partilerin gerekse Amerika’nýn, Türkiye’nin bu konudaki
duyarlýlýðýný anlayabilmeleri için ne gibi yaptýrýmlara baþvuracaðýmýz
da dile getirilmelidir, tartýþýlmalýdýr.
Bunlar
yapýlmadýðý takdirde, Hükûmet, Kerkük’ün altýn bir tepsi içinde Kürt
otonom bölgesine ikram edilmesinin, bu suretle baðýmsýz Kürt devletinin
kurulmasýna katkýda bulunmasýnýn ve PKK’nýn büyük Kürdistan tasarýmý
baðlamýnda Türkiye’nin bölünmesine yönelik olarak kullanýlmasýnýn
sorumluluðunu taþýyacaktýr.
Hiç
vakit geçirilmeden, Kerkük’e iliþkin olarak önerdiðimiz formül, Türkiye’nin
kýrmýzý çizgisi olarak ilan edilmelidir. Sözünü ettiðim diðer iki
konuya iliþkin kýrmýzý çizgilerin de nasýl formüle edileceði Türkiye
Büyük Millet Meclisinin özel bir oturumunda ele alýnmalýdýr.
Deðerli
arkadaþlarým, beni dinlediðiniz için teþekkür ediyorum ve Millî Savunma
bütçesinin ülkemiz için hayýrlý olmasýný diliyorum. (Alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Elekdað.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna ikinci konuþmacý Ankara Milletvekili Sayýn
Eþref Erdem. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
Sayýn
Erdem, süreniz on beþ dakika.
CHP
GRUBU ADINA EÞREF ERDEM (Ankara) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri,
Ulaþtýrma Bakanlýðý bütçesinin hiç deðilse bir bölümü üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisinin görüþlerini ifade etmek üzere huzurunuzdayým.
Yüce heyetinizi saygýyla selamlýyorum
Deðerli
milletvekilleri, tabii, bu komisyon müzakereleri sýrasýndaki
süre ile Genel Kurul arasýndaki süreyi deðerlendirdiðimizde gerçekten
bütçelerin Genel Kurulda yeterince görüþülmediðini söylemek
mümkündür. Niçin bu hâle geldik onu da bilemiyorum. Ulaþtýrma Bakanlýðý
gibi devasa bir bakanlýðý, alt alta baðlý birimlerini, Ulaþtýrma
Bakanlýðý bütçesini, ilgili birimleri alt alta sýralamaya kalksanýz
ve her biri için bir cümleyle bir þey söylemeye kalksanýz, bu, beþ dakika
süre tutar. Dolayýsýyla, Meclis yönetimimize, bir sonraki bütçe
deðerlendirilirken, danýþma kurullarýmýzýn bunu dikkate almasýný
ve bütçe müzakerelerinin Genel Kurulumuzda daha makul süreyle
görüþülmesinin yararlý olacaðýný düþünüyorum. Çünkü, nihayet,
bir iktidarýn, bir bakanlýðýn, bir önceki yýla dönük çalýþmalarýný
ve onu izleyen yýldaki programýný, taslaðýný, tasarýlarýný, perspektiflerini,
vizyonlarýný konuþacaðýz. Bunlarý, þimdi on beþ dakikada neyi konuþacaðýz
Genel Kurulun takdirlerine býrakýyorum. O nedenle, belki bazý
yerleri sadece satýr baþýyla girip bazý yerlerde bir miktar görüþ ifade
etmeye çalýþacaðým.
Sayýn
Bakanýmýz iki iki buçuk saat kadar, hem de bir sunumlu, gösterili
bir deðerlendirme yapmýþ. Niçin bu kadar konuþtu demiyorum. Konuþmasýnda
yarar var. Çünkü, ne kadar çok konuþursak, ne kadar çok katýlýmý saðlarsak,
ne kadar çok paylaþýmcý olursak, o kadar saðlýklý bir sonuç elde etmiþ
oluruz. Nitekim bunlar, Genel Kurul çalýþmalarý sýrasýnda da böyle,
gerek teklif ve tasarý görüþmelerinde gerek Meclis denetimiyle
ilgili önergeler üzerinde görüþürken, âdeta, bir an önce bitirilmesini
ve çok çabukça çýkarýlmasýný saðlamaya dönük bir çalýþma tarzý götürüyoruz
ve bazen þununla da övünüyoruz: “On dakikada yasayý geçirdik.” Ne
kadar büyük iþ yaptýk! “Falan ayda, þu ayda, þu dönemde þu kadar yasa
çýkardýk…” Bu kadar yasa çýkarmak önemli deðil, o yasanýn kalýcý olmasý
önemli. O yasada, o teklifte, o tasarýda, Türkiye’yle ilgili, tüm
ilgili çevrelerin bu tartýþmaya katýlmýþ olmasý gerekir. Bu katýlýmlarýn
sonunda saðlýklý bir yasa çýkarýlabilir ve o takdirde de o yasa kalýcý
olabilir. Nitekim, çok hýzlý çýkarmakla övündüðümüz yasa tasarýlarýnýn
arkasýndan da, ne yazýk ki, sýk sýk deðiþiklik yapmak zorunda kalýyoruz.
Tabii,
bunlarý konuþurken, ne yapalým, yani, yasa böyle, Ýç Tüzük böyle,
Anayasa böyle diyebiliriz. Bence, bunlara sýðýnmamalýyýz. Çünkü,
nihayet, elimizde, 12 Eylülün ortaya koyduðu, âdeta bir yasaklar
manzumesi olan bir Anayasa var, 12 Eylül hukukunun bir bölümü hâlâ
geçerli. Bunlarý, bu Meclis deðiþtirmeli ve gerçekten, demokratik,
çaðdaþ, katýlýmcý yasalarla, bunu temin etmelidir.
Tabii,
burasý milletin kürsüsü. Burada ülke sorunlarýný konuþmayacaksak
nerede konuþacaðýz? Burada konuþmalýyýz, burada deðerlendirmeliyiz
ve bu deðerlendirmeyi yapabilmek için de konuþmacýlara, hatiplere
makul sürelerin verilmesinde yarar var. Bunlarýn ulaþtýrmayla ne
ilgisi var diyebiliriz, var, var. Çünkü, her þey onunla oluyor, politikalar
da onunla saptanýyor. Politikalarda da çaðdaþ, ilerici düþünce,
demokrat, katýlýmcý bir anlayýþla yasa çýkarýlýyor, yoksa geri
kafalý -ileriye dönük, çaðdaþ- Orta Çað zihniyetindeki birtakým
anlayýþlarla bu sonucu elde etmek ne yazýk ki mümkün deðil.
Deðerli
arkadaþlarým, ulaþtýrma bir hizmettir; kiþilere ve eþyaya yer ve
zaman yararý saðlamaktýr. Bu anlamda da ulaþtýrma altyapý yatýrýmlarý,
her türlü faaliyetin kesiþme noktasýdýr. Ulaþtýrma, genelde, türleri
itibarýyla kara, deniz, hava ve demir yollarý gibi ana türleri, boru
hatlarý, su yollarý gibi alt türleri de var. Bunlar, tabii, bizim,
alt türler bir miktar çalýþmamýzýn dýþýnda. Kara, deniz, hava, demir
yollarý, dört ana tür.
Burada
da bir þey söylemek istiyorum: Baþýndan beri, ben, uzun süredir, Bayýndýrlýk
bütçeleri üzerinde, buralarda, kürsülerde konuþma yapan bir arkadaþýnýzým,
1987’den beri, ne yazýk ki, yeterince çaðdaþ bir reorganizasyona giremiyoruz.
Keyfimiz isteyince bakanlýktan bir birim alýyoruz, bir bakanlýða
baðlýyoruz, hoþumuza gitmezse oradan alýyoruz, bir baþka bakanlýða
baðlýyoruz. Bu da, iþlerin, merkezî bir planlama içerisinde yapýlmasýný
engelleyen temel unsurlardan bir tanesidir.
Þimdi,
ulaþtýrma bir bütün; karanýn da, denizin de, demir yolarýnýn da, hava meydanlarýnýn da, tümünün de
bir merkezî otoritenin altýnda bulunmasý gerekir. Bugün, bu ulaþtýrmayla
ilgili konuþuyoruz, kara yollarý Bayýndýrlýk Bakanlýðýna baðlý,
orada kaldý. Eskiden, Demiryollarý, Limanlar, Hava Meydanlarý Ýnþaatý
Genel Müdürlüðü, bir dönem, üç ayrý genel müdürlükken, sonradan tekrar
tek genel müdürlük hâline getirildi, onlar bugün Ulaþtýrma Bakanlýðýna
baðlý.
Ulaþtýrma
Bakanlýðý, aslýnda hizmetçi bir kuruluþtur, iþletmeci bir bakanlýktýr.
Oysa Bayýndýrlýk Bakanlýðý, yüzyýllarýn nafia bakanlýðý, yatýrýmcý
ve altyapý yatýrýmlarýyla yakýndan ilgili, o konuda yeterli teknolojik,
teknik birikime sahip bir bakanlýktýr, orada kalmasýnda yarar vardýr.
Hangi anlayýþla oraya baðlandý, onu da anlamakta zorluk çekiyorum.
Nitekim, deðerlendirirken gördük ki, þimdi Demiryollarý, Limanlar,
Hava Meydanlarý Ýnþaatý Genel Müdürlüðünün yapmasý gereken demir
yollarý ihaleleri, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarý tarafýndan
yapýlmaktadýr. Niçin bir alt yatýrýmcý kuruluþ var, bunu anlamakta
da zorluk çekiyorum. Dolayýsýyla, sistemin bütünlüðü yok edilmiþtir.
Bakanýn
sunuþuna baþlarken ifade ettiði bir ulaþým ana planý yapýlmasý konusu
son derece önemlidir. Bir ülkede master bir plan yoksa, bunun altýnýn
doldurulmasý mümkün deðildir, doðru þeyler yapmanýz da mümkün deðildir,
planlý þeyler yapmanýz da mümkün deðildir. Bugün, bir ulaþtýrma ana
planý gibi bir sözden Sayýn Bakan bütçe müzakeresi sýrasýnda söz
etmekte. Ama, benim gördüðüm -kalýnca- Ýstanbul Teknik Üniversitesiyle
birlikte yapýlan deðerlendirmenin sonucu rapor bir ulaþtýrma ana
planý deðildir. Belki, o ana plana esas olabilecek olan stratejileri
öngörüyor, ama bir plan deðildir. Hýzla, Türkiye’nin, bir ulaþtýrma
ana planý yapmasýna da ihtiyacý vardýr. Bu planda da ayrýntýlý her
þey gösterilmelidir. Geçmiþte de bunlar yapýldý. Ama, geçmiþte ne
yazýk ki, bu ulaþtýrma ana planlarýn öngördüðü çerçevedeki deðerlendirmelere,
yatýrýmlara, ne yazýk ki uyulmadý. Bir ulaþým politikasýnda temel
politikalar, ilkeler, sistemler -yani, sistem dediðim, kara, deniz,
hava, demir yolu- arasýnda denge olmalý; birbirleriyle yarýþan deðil,
birbirlerini tamamlayan unsurlar olmalýdýrlar; en az enerjiyle
çalýþmalý, en az yatýrým gerektirmeli, dýþa en az baðýmlý olmalý,
güvenli olmalý, hýzlý ve konforlu bir eriþim saðlamalý ve de çevre
dostu olmalý. Tabii, bunlarý ayrý ayrý açmak mümkün, ama, süreye bakýyorum,
elimde fazla bir þey yok. Ülkemizde durum bunun tam tersi, herkes, her
bildiðini, her zaman yapabiliyor.
Deðerli
arkadaþlarým, hava meydanlarýný Devlet Hava Meydanlarý Ýþletmesi
ihale eder hâle gelmiþtir. Limanlar, bir ülkenin bayraklarýnýn dalgalandýðý
yerlerdir. Kabotaj Bayramý bunun için yapýlmýþtýr. Bugün, limanlarýmýz,
ülkenin güzide köþeleri, Kuþadasý, Haydarpaþa Garý gibi yerler
Oferlere, þeyhlere peþkeþ çekilmektedir veya çekilmek istenmektedir.
Ankara’da
levhalarda yer yer görürüz: “Bu yol ASKÝ tarafýndan yapýlmaktadýr.”
ASKÝ, benim bildiðim suyla görevli bir kuruluþ. Mantýk ayný mantýk,
kafa ayný kafa; her yerde ayný þeyi yapýyoruz, ilgisiz bir kuruluþa
bir baþka iþi yaptýrmaya çalýþýyoruz.
Yap-iþlet-devret
modeliyle havaalanlarý inþa ediyoruz, onu da yine DLH yapmýyor,
Devlet Hava Meydanlarý Ýþletmesi ihale ediyor. Buralarda da, Sayýn
Bakan çýkmalý, bu hesabý açýkça ortaya koymalýdýr.
Esenboða
için verilen yolcu sayýsý garantisinin ne olduðu açýklanýrsa, bütün
vatandaþlarýmýz caka için ne ödediðimizi öðrenirler. Bu alanda
pistler, þu anda yüzde 30 oranýnda kullanýlýrken, üçüncü bir pistin
yapýlmasý için çalýþma baþlatýlmýþtýr. Bunu anlamakta da zorluk
çekiyorum. Bu garantiler açýklanýrsa, insanlarýn Ankara’dan Gaziantep’e
giderken niçin Ýstanbul üzerinden dolaþtýrýldýklarýný da çok kolay
anlayacaklardýr.
Ne
olmuþtur da ulusal güvenliðimiz açýsýndan önemli, önemli olduðu kadar
da kârlý bir kuruluþ olan Telekom, ortaklarýný bile bilmediðimiz,
kim olduðunu tam olarak bilmediðimiz Ogerlere peþkeþ çekilmiþtir.
Nedir bu özelleþtirme aþký Allah’ýnýzý severseniz!
Deðerli
arkadaþlarým, bugün liberalizmin beþiði olan Amerika Birleþik
Devletleri’nde yük ve yolcu taþýmacýlýðý daha önceleri özel sektördeydi,
ama, milyarca lira zarara uðrayýnca, Amerika’da yolcu taþýmacýlýðý
“Amtrak” adý altýnda, yük taþýmalarý ise “Conrail” adý altýnda devletleþtirilmiþtir
ve bugün, milyarlarca kâr eden kuruluþlar hâline gelmiþlerdir. Ýngiltere’de
özelleþtirilmeye çalýþýlmýþtýr, bugün Ýngiltere toparlamaya çalýþýyor,
yeniden demir yollarýný devletleþtirmeye çalýþýyor. Ne yazýk ki,
tabii bütün bunlarý enine boyuna konuþacak bir süremiz yok.
Deðerli
arkadaþlarým, kýsaca, demir yollarýndan özet olarak bahsetmek istiyorum.
Demir yollarý, aþaðý yukarý -kabaca, yuvarlak rakam söylüyorum,
ayrýntýlarý söyler arkadaþlar- 10 bin kilometre civarýnda demir
yolumuz var. Bunun 4 bin kilometresini bu ülke Osmanlý’dan devraldý,
4 bin kilometresi ise, 1923 ile 1950 arasýnda, zaman zaman geriye dönüp
dudak büktüðümüz o tek parti iktidarý döneminde, o zor koþullarda
inþa edilmiþtir. Son yýllara kadar da, aþaðý yukarý 500 kilometre
demir yolu ray düzeltme ve onarým, viraj düzeltmesi yapýlmýþtýr, bunun
dýþýnda fazla bir þey yoktur.
Bugün,
Sayýn Bakan, demir yolu inþa etmekle övünüyor. Övünmekte haklýdýr,
olmalýdýr, bu denge kurulmalýdýr, ama istenilen ölçüde demir yollarýna
aðýrlýk verildiðini söylemek de mümkün deðildir. Daha önceleri,
deðerli arkadaþlarým, Sincan-Arifiye arasýnda, 1975’te yatýrým
programýna alýnan Sincan-Arifiye hattýndan niye vazgeçildi, bunu
anlamakta zorluk çekiyorum. Fizibil olan, Ankara-Ýstanbul arasýný
bir buçuk-iki saate indirecek olan bu hat, yapýlan hesaplarda 3-3,5-4
milyar dolara bitecek iken, bundan vazgeçildi. Bundan geçmiþte vazgeçildi.
Niçin vazgeçildi? Çünkü dönemin Cumhurbaþkaný “Bana demir yolu demir
yolu demeyin, demir yolu komünist iþidir.” diyordu. Ama bu komünist
iþinin arkasýndan Türkiye, 1.600 kilometre, birdenbire otoyol inþa
etmeye baþladý. Ne trafik sayýmlarý ne gereklilik… Ýhtiyaç deðilken
1.600 kilometre otoyol inþa edildi, 16,5 milyar dolar para ödendi. Benim
elimdeki son rakamdýr, belki de bu rakam artmýþtýr. Ortalama bölerseniz
deðerli arkadaþlarým, Türkiye'de bir otoyolun kilometresinin maliyeti
10 milyon dolar olmuþtur. Dünyanýn hiçbir yerinde, zaten kýt olan kaynaklarý,
bizim gibi bir ülke kaynaklarýný bu kadar rahat çarçur etmez, etmemelidir,
çünkü kafa “ben yaptým oldu” anlayýþýyla oluyor.
Þimdi,
Sayýn Bakan, bu hattan vazgeçti, buna seçenekmiþ gibi… Önce dendi
ki, eski demir yolu hattýný rehabilite edeceðiz. Güzel, rehabilite
edin, onu yük taþýmacýlýðý için kullanalým. Ama bu hattý inþa etmeye
devam edin, bu da yolcu taþýmacýlýðý yapsýn. Çünkü, dünyanýn hiçbir
yerinde hýzlý trenlerle yük taþýmacýlýðý yapýlmaz, yapýlmamalýdýr.
Þimdi,
rehabilitasyon, hýzlý trene geçiverdik. Sayýn Bakan bir sabah kalkýveriyor,
“Ya olmadý, bu trenleri hýzlandýrýverelim.” diyor; “Madem hýzlý
tren inþa edemiyoruz, hýzlandýrýverelim.” diyor. Hýzlandýrmakla,
deðerli arkadaþlarým, bu iþ olmuyor ki, hýzlandýrmakla…
Sayýn
Genel Müdür, deneme sýralarýnda, biliyorsunuz, bir hafta süreyle
karþýlýklý hatlar kapatýldý ve on beþ gün hatlar kapalý olunca, hattý
inþa edecektik, her þeyi imal edecektik ve hýzlý tren derhâl eski hattan
devreye girmiþ olacaktý. Sayýn Genel Müdür, Türkiye Cumhuriyeti
Devlet Demiryollarý Genel Müdürü deneme seferleri sýrasýnda diyor
ki “makiniste ‘bas, bas’ dedim. Bastý, bir þey olmadý.” Olmaz, olmayabilir
þans eseri, ama, sonra, bir gün oldu ve ne yazýk ki, 40’a yakýn yurttaþýmýzý
kaybettik.
Sayýn
Bakan, bir demokratik ülkede, bir çaðdaþ ülkede, herhangi bir Avrupa,
bir Batý ülkesinde býrakýn 40’ý, 1 vatandaþ bile böyle bir kazada
yaþamýný yitirmiþ olsaydý, o sayýn bakan bir saat bile yerinde kalmazdý,
gereðini yapar ve istifa ederdi. Siz, hâlâ orada oturmaya devam ediyorsunuz.
Bunu, derli toplu, arkadaþlarýmýzýn düþünmesinde yarar var.
Tabii,
yol diyecektik, duble yol diyecektik, Bolu Tüneli diyecektik, hiçbir
þey diyemiyoruz. 1990’da ihale edilen bir Bolu Tüneli, 277 milyon dolara
ihale edilmiþ, on yedi yýl sonra bugün, henüz bitmemiþ. Dün aldýðým
haberlere göre nisana sarkmýþ, nisana sarkmýþ ve 1 milyar dolara
maliyet yaklaþmýþ durumda.
AHMET
YENÝ (Samsun) – Bitiriyoruz, bitiriyoruz.
EÞREF
ERDEM (Devamla) – Teþekkür ederim bitirdiðiniz için, gayet güzel
de…
Otoyol
yapmýþýz Ýstanbul-Ankara arasýnda 3x3. Normal, bunun kapasitesi
günde 120 bin araçtýr. Ne geçiyor biliyor musunuz arkadaþlar bugün
trafik sayýmlarýnda? Bu yolda 7 ilâ 10 bin araç geçiyor. Otoyollarýn
kendini ödediði, hikâye. Otoyollar gelirleriyle birlikte, köprü gelirleri
de dâhil bütün gelirler, ancak ve ancak yollarýn bakýmlarýný karþýlýyor.
Þimdi,
bu kadar çarçur ettiðimiz þeyleri, Sayýn Bakan…
Bu
yeni hattý inþa ederken, 3 kez fizibilite çalýþmasý yapýlmýþ. Yani,
Ankara-Eskiþehir-Ýstanbul hattýnda ne yapýlabilir diye bir çalýþma
yapýlýyor. Bu çalýþmada, 1999 yýlýnda bir etüt yapýlýyor. 2010 yýlý
hedef alýnarak, muhtemel yolcu 1 milyon 517 bin 670 olarak öngörülüyor,
bilet ücretleri o tarihte 4,4 lira -YTL’ye çevrilmiþ olarak- deðerlendiriliyor.
Sonuçta, 1999 çalýþmalarý arkasýndan, fizibil deðildir deniyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
EÞREF
ERDEM (Devamla) – Sayýn Baþkaným…
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
EÞREF
ERDEM (Devamla) – 2001’de bir etüt daha
yapýlýyor. Bu kez -kaba rakamla söylüyorum, yuvarlak- 2010 yýlý
için potansiyel yolcu 2,5 milyon civarýnda görülüyor, 437 milyon dolara
mal olacak -bir önceki etütte 237 milyon dolara mal olacaktý- bu da fizibil
çýkmýyor. 2005 yýlýnda, sizin iktidarýnýzda, son etüt yapýlýyor.
2010 yýlý için, yine, 9 milyon 495 bin yolcunun, bu trenden, bu hattan
yararlanacaðý varsayýlarak bir hesap çýkarýlýyor, bilet ücretleri
30 avroya çýkarýlýyor ve bu, ne hikmetse fizibil çýkýyor.
Sayýn
Bakan, daha önce Sincan-Arifiye fizibil. Fizibil olan, fizibil olduðunu
bildiðimiz, yatýrýmýný bildiðimiz ve bu ülke oraya yatýrým yapmýþken,
þu anda o hatta bu ülkenin 380 milyon dolarý topraðýn altýnda. Ýki
tünel açýlmýþ, belli çalýþmalar yapmýþ, þimdi oradan vazgeçiyoruz,
birdenbire kendi hesaplarýnýza dayandýrarak, sanki onun fizibil
olmadýðý ve sanki Eskiþehir hattýnýn fizibil olduðuna dair gerekçe
yaratmaya dönük bir etüt çalýþmasý yapýlýyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Efendim, konuþmanýzý lütfen tamamlayýn. Buyurun.
EÞREF
ERDEM (Devamla) – Sayýn Baþkaným, teþekkür ederim, ama, iþte, bitmiyor.
Ýzninizle, bir iki dakikada toparlayacaðým efendim.
Bunun
fizibil olmadýðý belli. Ankara-Eskiþehir arasý, göreceli olarak
daha kolay bir hattýr; yapýlabilir, yapýlýyor. Bunu da baþlangýçta,
437 milyon dolar diye keþif çýkarmýþsýnýz, ihale etmiþsiniz bir konsorsiyuma.
Arkasýndan gelmiþsiniz, ya bu 200 kilometre sürat yetmiyor, burayý
biz 250’ye çýkarýversek diye baþlamýþsýnýz. 250 kilometre sürate
çýkarýlýnca bütün her þey altüst olmuþ, etütler deðiþmiþ, anlayýþ
deðiþmiþ, vizyon deðiþmiþ ve birdenbire bir keþif gelmiþ, 637 milyon
avroya çýkmýþ. Devam ediyor. Bitip bitmeyeceði belli deðil. Esenkent-Sincan
arasý henüz çözüme kavuþmuþ deðil. Vezirköprü-Eskiþehir arasý yahut
Ýnönü-Eskiþehir arasý yeni ihale edilecek yahut edilmiþ.
Ýkinci
hatta geliyoruz, ikinci kesim daha doðrusu; Eskiþehir ile Köseköy
arasýnýn da ihale edildiði söyleniyor ikinci kesimde, henüz bilmiyoruz.
Ýddiaya göre, altýncý sýradaki, size yakýn olduðu ifade edilen
bir firmaya verilmiþ. KÝK, bu sýralamayý, bu deðerlendirmeyi yanlýþ
görmüþ. Kamu Ýhale Kurumu bunu iade ediyor, yürütmeyi durdurma talebiyle
mahkemeye gidiyor, ama, iþler sürdürülmeye devam ediyor.
Görünen
o ki, deðerli arkadaþlarým, Ýstanbul-Ankara hattýnýn bir sürü tuzaklarla
dolu olduðunu görmekteyiz. Söylenen rakamlarla buranýn bitmesi
mümkün deðildir. Söylenen süre içerisinde buranýn bitmesi mümkün
deðildir. Ýddia odur ki, 3,5 milyar avrodan aþaðýya maliyet söz konusu
deðildir. Henüz sorunlarýn büyük bölümünü çözmemiþiz. Trenlerin
Köseköy’den sonra nasýl deðerlendirileceðini, banliyö trenleri
ile hýzlý trenlerin ve klasik konvansiyonel trenlerin nasýl deðerlendirileceðini
bilmiyoruz. Ankara çýkýþýnýn nasýl deðerlendirileceðini bilmiyoruz.
“Ben yaptým, oldu.” oluyor. Ankara-Konya arasýna demir yolu yapýyoruz;
Ankara’dan Konya’ya giderken, gidiyoruz, Polatlý’dan dolaþýp Konya’ya gidiyoruz ne hikmetse! Arazi
mi bu kadar zordu? Ankara-Konya arasýnda arazi, bir demir yolu inþaatý
için olaðanüstü müsaittir. Bunu, neden oradan dolaþtýðýmýzý anlamakta
da zorluk çekiyorum.
Bitiriyorum
Sayýn Baþkaným.
Deðerli
arkadaþlarým, tabii, bütün bunlarýn arkasýnda siyaset var. Siyasette
berrak olmadýðýmýz zaman, yaptýðýmýz her þeyin arkasýndan bir þey
aramaya çalýþýrýz. Elbette, herkesin her yere aday olmaya hakký
vardýr demokrasilerde. Bunda hiçbir tereddüt yoktur, ama, hakkýnýzda
dosya varsa ve dosyalar bekliyor ise, benim tavsiyem, önce dokunulmazlýklarý
kaldýrýn, yargýlanýn, aklanýn ve alnýnýzýn akýyla istediðiniz yere
seçilebilirsiniz, istediðiniz yere aday olabilirsiniz. Bunun
geçmiþte örnekleri vardýr: Sayýn Suat Hayri Ürgüplü, bu Genel Kurulda
bir gensoru vesilesiyle parmak hesabý aklanmýþ olduðu hâlde ona
itiraz etmiþtir, “Ben, bunu aklanma saymýyorum. Lütfen, beni, bu Genel
Kurul Yüce Divana göndersin. Ben Yüce Divandan aklanýrsam buraya
döneceðim.” demiþtir. Onun gereði yapýlmýþtýr. Yüce Divana gitmiþtir ve baþý dik Genel Kurula
yeniden dönmüþtür. Sizlere de tavsiyem budur.
Sayýn
Baþkan, sabrýnýz için, tahammülünüz için teþekkür ediyorum. Çok þeyi
söyleyemedim, ama, ne yapalým, böyle oluyor.
Ulaþtýrma
Bakanlýðý bütçesinin ülkemize, ulusumuza hayýrlý ve uðurlu olmasýný
diliyor, yüce heyetinizi saygýyla selamlýyorum. (CHP sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyoruz Sayýn Erdem.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna, Bursa Milletvekili Sayýn Kemal Demirel.
Sayýn
Demirel, buyurun. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
Süreniz
yedi buçuk dakika. Ben, süreyi sekiz dakikaya göre ayarlýyorum.
Buyurun
efendim.
CHP
GRUBU ADINA KEMAL DEMÝREL (Bursa) – Teþekkür ederim.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; 2007 yýlý Ulaþtýrma Bakanlýðýnýn
bütçe görüþmelerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna, hepinizi
en içten sevgi ve saygýyla selamlýyorum.
Ýletiþim,
bizleri birbirimize baðlayan en önemli unsurlardan biri. Teknoloji
geliþtikçe iletiþim de geliþiyor ve çeþitleniyor. Evlerimizdeki
telefonlarýmýz artýk her yerde, yanýmýzda. Bilgisayar teknolojisi
her geçen gün geliþiyor ve bu sayede dünyanýn her yerindeki geliþmelere
anýnda ulaþabiliyoruz. Özellikle, son günlerde Ýnternet kullanýmýnýn
ortaya çýkardýðý çocuk pornosu skandalý, gelecekte karþýlaþýlabilecek
sorunlara örnek oluþturmuþtur. Yararlý bir sistem bir anda kâbusa
dönebilmektedir. Bu yüzden, yerinde ve zamanýnda yasal önlemler
alýnmalý ve aldýrýlmalýdýr.
Her
geçen gün gözümüze daha çok batan konulardan biri de, radyo televizyon
vericileri ve baz istasyonlarýn durumu. Bu konuda gerekli önlemler
alýnmalý ve halkýmýzýn saðlýðýna her açýdan gerekli önem verilmeli.
Hâlen
ülkemizde televizyon ve radyo yayýnlarý analog sistemle yapýlmaktadýr.
Ýnsan saðlýðý üzerine olumsuz etkilerinin azaltýlmasý ve görsel
kirlilik ile frekans kirliliðine son verilmesi için çalýþmalara
hýz verilmeli ve Uluslararasý Haberleþme Örgütünün de kararýna
uyularak analog yayýnlarýn dijitale çevrilmesi hýzlandýrýlmalýdýr.
Elektronik
imza ile güvenli elektronik sertifika saðlayýcýlarýnýn niteliklerinin
belirlenmesi ve denetimlerinin yapýlmasý görevi Telekomünikasyon
Kurumuna verilmiþti. Bu yönde yapýlan çalýþmalar hangi aþamadadýr?
Bu konuda gerekli açýklamalar yapýlmamaktadýr. Ayrýca, ülkemizde
kaç tane elektronik sertifika saðlayýcýsý vardýr ve bunlar nasýl
belirlenmiþtir? Elektronik imzayla ilgili olarak hukuki düzenlemeler
etkin bir þekilde yapýlmýþ mýdýr? Bu çalýþmalar hangi aþamadadýr?
Ýnternet
kullanýcýsý sayýsýnda son yýllarda hýzlý bir geliþme yaþanmaktadýr.
Kullanýcý sayýsý 2002’de 4,3 milyonken, geçen yýl 16 milyona, bu yýl
sonu itibarýyla 19 milyona ulaþacaðý hesaplanmaktadýr. Ýnternet
yoðunluðu yüzde 6,2’den yüzde 26’ya çýkmýþtýr. Türkiye’de, 2002’de geniþ
bant yoktu, 2003’ten itibaren bu konuda geliþme yaþanmaya baþlanmýþtýr.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; cep telefonlarýndan iletiþim
vergisinin hâlen neden toplandýðý merak edilmektedir. Deprem sonrasýnda
insanlar, iyi niyetle, o günün þartlarýnda, bizim de deprem sonrasý
kalkýnmaya bir katkýmýz olsun diye düþünerek iletiþim üzerine olaðanüstü
bir vergi konmasýný kabul etmiþ. Siz, þimdi, o depremin maðdurlarý
da dâhil olmak üzere bütün yurttaþlardan bu deprem vergisini almaya
devam ediyorsunuz. Bu konunun yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Zaten maaþlarýndan otomatik olarak bu tür kesintiler yapýlan çalýþanlarýmýz
ve emeklilerimiz de bu vergi yükü altýnda ezilmektedir.
TÜRKSAT’ýn
1B uydusunun kaybolduðunu 10 Ekimde açýkladýnýz. Ancak, bu konuyla
ilgili olarak 18 Ekimde verdiðim soru önergesine hâlen bir cevap verilmemiþtir.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Telekom, yaklaþýk bir yýl önce
özelleþtirildi. 6,650 milyar dolarlýk bir özelleþtirme bedeliyle
Telekomun yüzde 55 hissesi Oger Telekom isimli þirkete devredildi.
Bu devrin yapýldýðý dönemleri hatýrlýyorum. Þirket “gerekirse,
biz, bunu peþin öderiz” þeklinde bir yaklaþýma sahipken, peþin ödenmedi.
Þirket, Telekom hisselerini ilgili bankaya teminat olarak veriyor.
Þu ana kadar Oger Telekom, almýþ olduðu hisselerinin, rehin karþýlýðý
alýnan kredilerle, borç ödediði de öyle devam ediyor. Fakat, bunun
sonucunda, bu süreç devam ederse, sonuçta, Telekom hisselerinin
belki yüzde 49’u, belki daha fazlasý, yüzde 49’dan fazlasý için Telekomünikasyon
Kurumunun izin almasý gerekiyor. Belki almýþ olduðu yüzde 55’in tamamý,
sonuçta, hiç arzu edilmeyen bir þekilde, Telekomun hisseleri bir
yabancý bankada rehinli olacak. Yani, þu ihtimali göz ardý etmeyelim:
Bu iþlemin sonucunda, bir gün alacaklý banka, bir takibe geçebilir.
Bu konuda bir çalýþma yapýldý mý?
Telekom,
özelleþtirilene kadar, Türkiye’de, vergide birinci kurumdu, en
çok kurumlar vergisi ödeyenler sýralamasýnda birinciydi. Telekom,
biliþim sektörünün vergi listesinin lideriydi. Bir yýldýr Telekom
ortada yok. Merak ediyorum, Telekomun þu andaki vergideki durumu
nedir? Geçici vergi beyan dönemlerinde acaba bu konu devam ediyor
mu? Biliþim sektöründeki konuda, bilmiyorum, hâlâ iddialý mý deðil
mi?
Sayýn
Baþbakan, yaptýðý açýklamalarla “iletiþim vergisi bu sektörde indirilecek”
derken, Telekomun mevcut iþletmecisiyle ilgili bir plan mý yapmýþtýr,
yoksa halkýmýzý mý düþünmüþtür?
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; bütün sektörlerde olduðu gibi,
ulaþtýrma sektörü de arz ve talep doðrultusunda geliþmek zorundadýr.
Her geçen gün ekonomisi büyüyen ve zenginleþen dünyada, bu geliþmeye
paralel olarak, daha güvenli, daha ekonomik ve daha konforlu bir
ulaþým zorunluluðu ortaya çýkmaktadýr. Bu konuda, ne yazýk ki, ülkemiz,
gerçekten, ulaþýmda, demir yollarýna -biraz evvel konuþan Genel
Baþkan Yardýmcýmýn dediði gibi- gereken önem, sadece ve sadece cumhuriyet
döneminde deðer verilmiþ ve demir yollarý cumhuriyet döneminde
altýn çaðýný yaþamýþtýr. Onuncu Yýl Marþý’nda olduðu gibi, ülkemizi
demir aðlarla örmüþüz. Ama, ne yazýk ki, 1950’den sonra, Amerika’nýn
bize yol göstermiþ olduðu kara yolu taþýmacýlýðý öne çýkmýþ, demir
yolu taþýmacýlýðý ikinci plana býrakýlmýþ ve bunun sonucunda,
Türkiye’de trafik kazalarý almýþ baþýný gitmiþ.
Yaptýðým
araþtýrmalarda çok ilginç rakamlarla ortaya çýkan gerçeði de vurgulamak
istiyorum: 1900’den 2006’ya kadar geçen yüz altý yýl süresi içerisinde
bu ülkede yaþanan depremlerde ölen insan sayýsý 100 bin civarýnda
iken, son yirmi yýlda Türkiye’de trafik kazalarýnda ölen insan sayýsý
125 bin. Yani, biz, her gün, yollarda zaten depremi yaþýyoruz. Bu noktada
demir yollarýnýn ne kadar önemli bir ulaþým aracý olduðu gerçeði ortaya
çýkýyor.
Ayrýca,
bu noktada demir yollarýyla ilgili hýzlandýrýlmýþ tren projesi
vardý ve ne yazýk ki, bilimsel olarak bunun geçerli olmadýðý vurgulanmasýna
raðmen, bilim adamlarýnýn, sendikalarýn ve ulaþýmdan anlayan herkesin
bunun tehlikeli olduðunu vurgulamasýna raðmen, hýzlandýrýlmýþ
tren sefere konuldu ve ne yazýk ki, o demir yolu kazasý meydana geldi
ve 38’e yakýn vatandaþýmýz hayatýný kaybetti. Þimdi sormak lazým,
hýzlandýrýlmýþ tren projesini ortaya koyanlar mý suçlu, yoksa, onlara
inanarak o trene binen insanlar mý suçlu? Herhâlde trene binen insanlar
suçlu olarak karþýmýza çýkartýlýyor diye bir yorum ortaya çýkýyor.
Yani, vatandaþ size inanarak trenlere biniyor, ama, yaþadýklarý
tren kazalarýndan sonra sorumlu sanki vatandaþlar oluyor. Bu noktada
sonuç almak gerçekten önemli.
Ben,
bu arada, bir Bursa Milletvekili olarak, yýllarca -Sayýn Bakan göreve
geldikten sonra- vurgulamak istediðim Bandýrma-Bursa-Bilecik demir
yoluyla ilgili görüþlerimi aktarmýþtým; dört yýldan beri, her platformda
dile getiriyorum. Her þeyi bitmiþ olmasýna raðmen Bandýrma-Bursa-Bilecik
demir yolu bir türlü hayata geçirilmiyor. Bu konuyla ilgili, iþte,
giriþimlerde bulunuyoruz diyorlar. Ben, Sayýn Bakandan bu giriþimlerin
ne olduðunu açýk ve net olarak duymak istiyorum. Yani, konu hangi
aþamada? Yap-iþlet-devret modeli mi, yoksa, devletin kendi imkânlarýyla
mý bunu yapmak istiyor? Bunu, açýkça öðrenmek istiyoruz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
KEMAL
DEMÝREL (Devamla) – Teþekkür ederim Sayýn Baþkaným.
Bu
konu gerçekten çok önemli. Yani, bizler, ulaþýmda demir yollarýna
gereken önemi vermemiz gerekli, çünkü, bu noktada ulaþýmda baðýmsýz
olmak istiyoruz.
Demir
yolu baðýmsýzlýk demektir, demir yolu özgürlük demektir, demir yolu
cumhuriyet demektir. Bu anlamda, cumhuriyete sahip çýkmak demir
yoluyla eþ deðerdedir. Sevgili Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluþ Savaþý’nda
demir yolunun önemini görmüþ ve þunu söylemiþtir: “Demir yollarý
bir ülkenin toptan, tüfekten daha önemli bir silahtýr.” Kurtuluþ Savaþý'ný
kazanmamýzda demir yollarýnýn önemini bildiði, gördüðü ve yaþadýðý
için bunu ortaya koymuþtur ve bunun için de Sayýn Bakaným, bu konuda
çok daha fazla titiz ve Hükûmetin siyasi iradeyi göstermesini istiyoruz.
Siyasi irade demir yolu ulaþýmýndan yana olmasý gerekli.
Ayrýca,
Bursa’da yaþanan bir havalimaný var, Yeniþehir Havalimaný. Bu da
bir türlü saðlýklý bir þekilde ulaþýmý sürdüremiyor. Bu noktada
herkes bir þeyler söylüyor, “açýldý,
açýlacak, iþliyor, iþleyecek” diyor. Sayýn Bakanýn da bu konuda gerekli
hassasiyeti göstermesini istiyorum. Yeniþehir Havalimaný’nýn
da mutlaka uluslararasý havalimaný olarak çalýþmasýný istiyoruz.
Ulaþtýrma Bakanlýðý…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Efendim, fazlasýyla sürenizi verdim.
Son
cümlenizi rica edeyim.
KEMAL
DEMÝREL (Devamla) – Ulaþtýrma Bakanlýðý bütçesinin hayýrlý, uðurlu
olmasýný diliyor, hepinize sevgi ve saygýlarýmý sunuyorum. (CHP
sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Demirel.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna son konuþmacý, Antalya Milletvekili Sayýn
Nail Kamacý.
Süreniz
yedi buçuk dakika efendim, buyurun. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
CHP
GRUBU ADINA NAÝL KAMACI (
Bilindiði
üzere, hýzla geliþen ve deðiþen dünyada denizcilik sektörü son derece
önemli yer tutmaktadýr. Özellikle dýþ ticaret geliþmelerinin günden
güne hýzlandýðý günümüzde, diðer ticaret dallarý arasýnda deniz
ticareti ve deniz ulaþtýrmasý gibi gündemler ön plana çýkmaktadýr.
Öte yandan, baþka platformlarda sýklýkla dile getirildiði üzere,
ülkemiz, üç tarafý denizle çevrili bir yerdir. Dolayýsýyla, denizcilik,
gerek dünya konjonktürü gerekse ülkemizin jeostratejik konumu
açýsýndan önemlidir ve üzerinde þiddetle eðilinmesi gerekmektedir.
Ancak,
dört yýllýk süreçte, denizcilik için çok olumlu þeylerden bahsetmek
mümkün görülmemektedir. Öncelikli olarak belirtmek gerekir ki, denizcilik
mevzusu zaten Hükûmet tarafýndan da çok önemsenen bir bahis deðildir.
Gerek bugünkü iktidarýn devlet yönetiminin temel metni sayýlan
Acil Eylem Planý, gerekse Sayýn Baþbakanýn okuduðu 59’uncu Hükûmet
Programýnda denizcilikle ilgili bir tek ciddi politika, öneri dahi
yoktur. Ancak Kabine üyeleri ve iktidar partisine mensup milletvekilleri
sözlü olarak birçok vaatlerde bulunmuþlardýr, fakat bir somut politikalara
bakýldýðýnda, nitelikli adýmlarýn atýlmadýðýný özellikle görüyoruz.
Deðerli
arkadaþlar, özellikle, bu kurumun baþýna denizcilikle ilgili geçmiþi
olan bir bakan getirildiði zaman, Türkiye’de ulaþtýrma alanýnda,
özellikle denizcilik alanýnda sivil toplum kuruluþlarý ve bütün
kamuoyu bir beklenti içine girmiþti: Acaba, Sayýn Bakan, gerçekten,
Ýstanbul Deniz Otobüsleri Ýþletmeleri Genel Müdürlüðü yaptý,
özel sektörde çeþitli genel müdürlükler yaptý, bu sektöre geldiði
zaman bu sektörün önünü açabilecek mi, daha da fazla geliþtirebilecek
mi diye çok umutlar beslendi, ama, ne yazýk ki, Sayýn Bakan, bu umutlarýn
hemen hemen hepsini boþa çýkaran çalýþmalar içine girdi.
Hatta,
bu konuda 2003 yýlýnda Cumhuriyet Halk Partisi tarafýndan, kendisi
hakkýnda bir Meclis soruþturmasý açýlmasý konusu da Meclise getirildi,
ancak, Meclisin, bildiðiniz gibi, çoðunluðu AKP’li milletvekilleri
olduðundan dolayý reddedilmiþ oldu deðerli arkadaþlar.
Bu
konuyla ilgili çeþitli dönemlerde iktidar partisi milletvekillerinin
yaptýðý görüþmeler var, konuþmalar var deðerli arkadaþlar. Özellikle,
2001 yýlý bütçesi ve 2002 yýlý bütçesi üzerine birkaç kere konuþma
yapan, geçmiþ dönemde, 2001 yýlý bütçesi adýna Mehmet Ergün Daðcýoðlu
-Fazilet Partisi adýna görüþme yapan bir arkadaþýmýz, þu anda AKP
milletvekili olarak bulunuyor- bu konuþmalarýnda çoðu zaman sektörün
gerçekten daðýnýklýk içinde olduðunu ve bir çok baþlýlýðýn meydana
geldiðini, bu çok baþlýlýðýn bir yerde toplanmasý gerektiðini defalarca
anlatmýþtýr. Fakat, bunun yanýnda, yine denizcilik sektöründen gelen
Sayýn Cengiz Kaptanoðlu, Ýstanbul Milletvekili, çoðu zamanlarda
denizcilik sektörünün en önemli konularýndan bir tanesinin çok
baþlýlýk olduðunu ve bunun bir bakanlýkla birleþtirilmesi gerektiðini
her zaman söylemiþtir. Hatta, bu konuda 8 Kasým 2002 tarihinde Dünya
gazetesine bir demeç vermiþtir. Demiþtir ki -8 Kasým 2002 biliyorsunuz,
3 Kasým seçimlerinden beþ gün sonraki bir tarihtir- denizciliðin
hiç el atýlmamýþ kaynak olduðunu, kurulacak yeni hükûmetin kaynak
yaratmada denizcilik sektörünü göz ardý etmeyeceðini… Kaptanoðlu,
“Denizcilik sektörü, Türkiye’de iþlenmemiþ madendir. Uygulamaya
sokacaðýmýz projelerle iki senede 20 milyar dolar kaynak saðlayacaðýz”
anlamýnda sözler söylemiþtir. Fakat, bugün geldiðimiz noktada,
Türkiye’de denizcilik sektörünün katma deðer olarak ülkemize kazandýrdýðý
para yaklaþýk 9 milyar dolardýr, dört yýl süresince geldiðimiz nokta
9 milyar dolardýr. Yani, beklenti, iki yýl içerisinde beklenen para
20 milyar dolar, fakat, ülkemizin bugün geldiði nokta ise ancak ve
ancak 9 milyar dolardýr. Bunu, takdirlerinize sunuyorum deðerli
arkadaþlar.
ZEYÝD
ASLAN (Tokat) – Daha önce ne kadardý?
NAÝL
KAMACI (Devamla) – Sayýn milletvekilleri, daha öncekini söylemiyorum,
sizin konuþmalarýnýzdan bahsediyorum burada.
CENGÝZ
KAPTANOÐLU (Ýstanbul) – Doðru… Doðru…
NAÝL
KAMACI (Devamla) – Evet.
Yine
ayný þekilde -yine milletvekiliniz Ergün Daðcýoðlu’nun konuþmasýndan
bahsediyorum- ucuz ve güvenilir taþýmacýlýðýn deniz yoluyla yapým,
taþýma sistemi olduðunu, taþýmacýlýkta deniz yoluna önem verilmesi,
taþýmacýlýðýn kara yolundan güvenli þekilde deniz yollarýna kaydýrýlmasý
gerektiðini, birçok kereler, geçmiþte AKP’nin muhalefet partisi
milletvekili olarak, geçmiþte Fazilet Partisinin muhalefet milletvekili
olarak bu Meclis kürsülerinden defalarca belirtmiþlerdir. Ama, þunu
sormak istiyorum: Bu iki milletvekilimiz, þu anda burada, Cengiz
Kaptanoðlu, AKP milletvekili, Ýstanbul Milletvekili, Sayýn Daðcýoðlu
da yine milletvekili. Dört yýl boyunca, bu konuþmalarýn hepsine,
bir muhalefet partisi milletvekili olarak imzamý atýyorum. Acaba,
neredeler? Hangi konularý Meclis gündemine taþýmýþlar? Bir bakanlýk
oluþturulmasý konusunda hangi önergeleri, hangi tavsiyeleri kamuoyuna
sunmuþlar? Merak ediyorum.
Zaten,
deðerli arkadaþlar, sorunumuz, siyaseten inandýrýcý olamamak.
Geçmiþte muhalefet partisi sýralarýnda bulunup arkasýndan iktidar
partisi sýralarýna geldiði zaman o inandýrýcýlýðý kaybetmemiz,
siyasetin kirlenmesine neden oluyor deðerli arkadaþlar. Bunu, geçen
gün, Çalýþma Bakaný Sayýn Baþesgioðlu bu kürsüden bahsetti “Geçmiþ
dönemlerde, milletvekilleri Kýzýlay’a milletvekili rozetiyle
gidemiyordu.” dedi. Çok güzel bir anlatýmla, bunu Meclisimize ve
kamuoyuna anlatma gereði hissetti.
Acaba,
sormak gerekir deðerli arkadaþlar: Geçen dönemlerde, Murat Baþesgioðlu
ve diðer bazý Anavatan Partili milletvekilleri o hükûmette bakanlýk
yapmýyorlar mýydý deðerli arkadaþlar? Demek ki, siyasette inandýrýcýlýðýnýzý
yitirdiðiniz zaman, kendinizi bir baþka trene atýp kendinizi kurtarma
þansý yakalayabiliyorsunuz. Siyasetteki en büyük kirlenme budur.
Muhalefetteyken farklý þeyler söylemek, iktidara geldiðiniz zaman
bunlarý yapmamaktýr deðerli arkadaþlar.
Yine,
ayný þekilde, bu satýrlarý söylemek çok önemli. Artýk, yüce Mecliste
bu sözleri deðerlendirmenin vakti gelmiþtir.
Bakýnýz,
sayýn milletvekilleri, komþumuz Yunanistan’ýn nüfusu 8 milyon civarýndadýr.
Bizim nüfusumuz 70 milyon civarýnda. Yani, aramýzda 9 kat fark var.
Ama, Yunanistan’ýn denizcilik sektörü millî gelire yaklaþýk 120 milyar
dolar katký yapmaktadýr. Bizim 13 katýmýz civarýndadýr. Zaten, Türkiye’deki
son ekonomik krizlerin çoðu da cari açýklardandýr. Eðer, bu cari açýklarý
denizcilik sektörüyle kapatabilmiþ olsaydýk, þu anda ekonomik
krizle ilgili konuþmalar yapýlmamýþ olurdu deðerli arkadaþlar.
Türkiye’de,
devletin düzenleme ihtiyacý duyduðu alanlarda faaliyet gösteren
baðýmsýz idari otoriteler vardýr. Bunun haricinde, ülke ekonomisi
açýsýndan önemli alanlar bakanlýk þeklinde örgütlenmiþtir. Ancak,
denizcilik gibi önemli bir alanýn Baþbakanlýða baðlý bir Müsteþarlýk
þeklinde düzenlenmesi kabul edilecek bir þey deðildir deðerli arkadaþlar.
Deðerli
arkadaþlar, siz geldiðiniz zaman, Türkiye’de 2000 yýlýnda 30 milyon
yolcu/kilometre taþýma yapýlmýþken, bu rakam 2004 yýlýnda 20 milyon
yolcu/kilometreye düþmüþtür. Yani, AKP iktidarýnda, deniz ulaþtýrmasý
býrakýn ilerlemeyi açýk biçimde gerilemiþtir deðerli arkadaþlar.
Yine,
sözünü ettiðim bu yapýsal sorunlarýn yaný sýra, Türk denizciliði
pratik anlamda iyi yerlerde deðildir. Bakýnýz, Deniz Ticaret Odasýnýn
yayýnlamýþ olduðu faaliyet raporunda
bazý noktalar son derece ilgi çekicidir. Türk deniz ticaret filosunun
deðiþimini gösteren tabloda…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
NAÝL
KAMACI (Devamla) – … ülkemiz, 2002 yýlýnda filo büyüklüðü 19 iken,
2003’te 20’nciliðe, 2004’te 23’üncülüðe, 2005’te 24’üncülüðe düþmüþtür
deðerli arkadaþlar.
Þimdi,
Denizcilik Müsteþarlýðýnýn denizleri büyütmekle, denizdeki filolarýmýzý
büyütmekle ilgili olduðunu söylemek mümkün deðil deðerli arkadaþlar.
Denizcilik Müsteþarlýðýndaki bazý salonlar, AKP’li ilçe baþkanlarýnýn
toplantýlarý için özellikle tutuluyor deðerli arkadaþlar. Bunu
geçen günlerde gazete manþetlerinde görmek mümkün oldu. Devletin
bir kurumunun toplantý salonu, Ankara’nýn göbeðinde, 400 bin lira
kiray
Ayný
þekilde, beþinci ayda Ýstanbul’da vuku bulan bir yolsuzlukla ilgili
konu.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Sayýn Kamacý, son cümlenizi rica ediyorum. Sürenizi aþtýnýz.
NAÝL
KAMACI (Ýstanbul) – Hemen, hemen…
Ýstanbul
Bölge Müdürü ve Ýstanbul Bölge Müdürü yardýmcýlarýnýn eþlerinin
kurduðu þirketler vasýtasýyla, armatörlere, þunlarý kullanacaksýnýz,
þu can yeleklerini alacaksýnýz, þu kurtarma botlarýný alacaksýnýz
diye çalýþmalar yapýlmýþtýr. Deðerli arkadaþlar, Ýstanbul Bölge
Müdürünün bugünkü serveti 502 milyardýr. Ben þunu görüyorum: Bu
Bölge Müdürü, sizin döneminizde bölge müdürlüðüne getirilmiþtir;
demek oluyor ki, sizin vücut dilinizden iyi anlýyor Sayýn Bakan,
özellikle Sayýn Baþbakanýn.
Hepinizi
saygýyla selamlýyorum. (CHP sýralarýn alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ederim Sayýn Kamacý.
Sayýn
milletvekilleri, Ýç Tüzük’ün 69’uncu maddesine göre, Ýstanbul Milletvekili
Sayýn Cengiz Kaptanoðlu, biraz önce kürsüde konuþan Antalya Milletvekili
Sayýn Nail Kamacý’nýn isminden açýkça bahsederek yanlýþ anlamaya
meydan verecek bir atýfta bulunduðunu ifade ederek, açýklama talebinde
bulunmuþtur; Ýç Tüzük’e göre böyle bir hakký var.
Buyurun
Sayýn Kaptanoðlu, sadece bu konuda açýklama yapmak üzere size söz
veriyorum. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
V. - AÇIKLAMALAR VE
SATAÞMALARA ÝLÝÞKÝN KONUÞMALAR
1.- Ýstanbul
Milletvekili Cengiz Kaptanoðlu’nun, Antalya Milletvekili Nail Kamacý’nýn,
konuþmasýnda, ileri sürmüþ olduðu görüþlerden farklý görüþleri kendisine
atfetmesi nedeniyle konuþmasý
CENGÝZ
KAPTANOÐLU (Ýstanbul) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri; hepinizi
saygýyla, sevgiyle selamlýyorum, ama, Nail kardeþim galiba konularý
iyi takip etmedi. Söylediði doðrudur. Nedir o? Bizim denizcilik
sektörünün bir çatý altýnda olmamasý, ama, bir baþarýmýz var, son
dört senede onu yaptýk ve özellikle de, buradaki, esasýnda benim geçen
sene, daha evvelki sene yaptýðým konuþmalarda, Denizcilik Müsteþarýmý
ve Sayýn Bakanýmý, fevkalade bizle ilgili bakanlýklar arasýnda
dört dörtlük koordinasyonu saðladýðýný, hatta, þu Sevgili Müsteþarýmýn
bizi çok yakýndan takip ettiði kanunlarda, bütün bakanlýklarda,
bütün toplantýlarda, hatta, genel müdür seviyesinde -kendi rütbesini
unutarak- geldiðini ve olaylarý takip ettiðimizi söyledik.
Bakýn,
ben size sevindirici bir haber vereyim. Þu kilomla, þu sinirliliðimle
hiç tansiyonum yok. Çok mutluyum. Niye biliyor musunuz? Denizcilik
dönmez bir yol aldýðý için. Þimdi size, Nail kardeþime söyleyeyim:
9 milyar dolar sizden çýktýðý için çok sevinçliyim. Ama, ben niye gururluyum?
Ýki partinin de, ana muhalefetin, üç partinin de, denizcilik sektörüne
bakýþ açýsý için hepinize teþekkür ediyorum.
Bir
tek deniz ticaret filomuzu örnek vereceðim size. Deniz ticaret filomuz,
hepimizin sayesinde, aldýðýmýz kararlarla 7,5 milyon tona düþmüþtü
ve yaþ ortalamasý yirmi beþti. Bizim iktidarýmýzda bugün 15 milyon
ton.
ATÝ
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (Antalya) – Sayýn Kaptanoðlu, Nail Beyin dediði doðruysa,
niçin konuþuyorsunuz?
ATÝ
CENGÝZ
KAPTANOÐLU (Devamla) – Hayýr, tek çatý deðil, bir rakam söyleyeceðim.
Bakýn, bana sataþýrsanýz, cevap…
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (Antalya) – Dediði doðruysa, niçin konuþuyorsunuz?
BAÞKAN
– Sayýn Ekmekcioðlu, siz niye müdahale ediyorsunuz? Dinleyelim.
Yanlýþsa yanlýþ.
HÜSEYÝN
EKMEKÇÝOÐLU (Antalya) – Sayýn Baþkan, onun için kürsüye çýktý.
CENGÝZ
KAPTANOÐLU (Devamla) – Bana sataþmayýn. Denizcilik sektörüdür…
(CHP sýralarýndan gürültüler)
BAÞKAN
– Sayýn Ersin, lütfen… Açýklama yapýyor.
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (Antalya) – Ama, konu deðiþti.
CENGÝZ
KAPTANOÐLU (Devamla) – Hayýr, ama, bir rakamý bulacaðým.
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Bakan deðiþti galiba!
CENGÝZ
KAPTANOÐLU (Devamla) – Hayýr, sabredin. Siz böyle ne tahammülsüzsünüz.
BAÞKAN
– Sayýn Kaptanoðlu, bir dakikanýzý rica edeyim.
CENGÝZ
KAPTANOÐLU (Devamla) – Bak, Kemal Aðabeyinle yaptýðým iþ birliði
söylerim. Ören Belediyesi…
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Yapmayýn!
BAÞKAN
– Sayýn Kaptanoðlu, efendim, siz de dinlemiyorsunuz beni.
ATÝ
BAÞKAN
– Siz kürsüye, o tarafa bakar mýsýnýz.
Sayýn
milletvekilleri, gördüðüm kadarýyla, Antalya Milletvekilinde
bir heyecan var, hepsinde.
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Biz güneyliyiz efendim.
BAÞKAN
– Denizcilik sadece Antalya’yý ilgilendirmiyor. Sakin olalým efendim,
dinleyelim. Beðenmeyebiliriz.
Buyurun
efendim, siz açýklamanýzý yapýnýz, konuþmanýzý bitirin.
CENGÝZ
KAPTANOÐLU (Devamla) – Sayýn Baþkaným, o kadar güzel bir þey söylediniz
ki, Antalya böyle heyecanlýysa, Karadeniz’e yakýnlaþtýysa, denizcilik
sektörü yakýnda Yunanistan’ý geçer. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Þimdi
bakýn, bir þey söyleyeyim, onu arz edeyim. Ören Belediye Baþkanýmýzýn
yukarýda masada bana þükran plaketi var, Ören Belediye Baþkanýnýn,
Kâzým Bey’in.
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Ne ilgisi var?
CENGÝZ
KAPTANOÐLU (Devamla) – Þimdi bir þey diyeceðim. Þimdi bakýn, bir denizcilik…
ATÝ
BAÞKAN
– Sayýn Emek, lütfen… Size hiç uymuyor. Efendim, dinleyelim.
CENGÝZ
KAPTANOÐLU (Devamla) – Bakýn, ama, dinleyeceksiniz. Bakýn, söylüyorum. 9 milyar dolarý, biz, denizcilik
sektörü, deniz ticaret filosu, 15 milyon tona geldi. Ýlave ettiðimiz 7,5 milyon tonla, hem de ortalamasý
2’dir. Sýrf, ortalama deniz ticaret…
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (Antalya) – Sayýn Baþkan, sataþma için söz almadý mý?
CENGÝZ
KAPTANOÐLU (Devamla) …filosunun dünyadaki payý 500 milyar dolardýr.
Bu 800 bin ton tonajda yüzde 2 eder. Sýrf, deniz ticaret filosundan ülkemize
getirilen para 10 milyar dolardýr.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Benim dediklerimin doðru olduðunu konuþuyorsunuz.
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (Antalya) – Sayýn Baþkan, konu dýþýna çýktý, ne anlatýyor.
BAÞKAN
– Sayýn Kaptanoðlu, açýklamanýz yeterlidir…
CENGÝZ
KAPTANOÐLU (Devamla) – Yani, 15 milyon dolarý geçmiþtir. Denizcilik
sektörü fevkalade hýzýný aldý gidiyor.
Ben,
bu açýklamayý bana yaptýrdýðýnýz için Sayýn Baþkanýma teþekkür
ediyor, saygýlar sunuyorum. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar, CHP
ve Anavatan Partisi sýralarýndan gürültüler)
BAÞKAN
– Teþekkür ederim Sayýn Kaptanoðlu.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Sayýn Baþkan… Sayýn Baþkan, ismim geçti.
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Sataþmayla ne ilgisi var?
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (Antalya) – Sataþmadan dolayý söz almadý mý Sayýn Baþkan?
BAÞKAN
– Elbette bahsedecek. Sizin bahsetmeniz sebebiyle söz verdim Sayýn
Kamacý. Öyle bir usul yok, bunun sonu gelmez.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Hayýr…
BAÞKAN
– Öyle bir þey yok efendim. Buyurun oturun yerinize lütfen.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Sayýn Baþkan…
BAÞKAN
– Öyle bir usulümüz yok.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Sayýn Baþkan…
BAÞKAN
– Sayýn milletvekilleri, AK Parti Grubu adýna Kýrýkkale Milletvekili
Sayýn Murat Yýlmazer.
SÜLEYMAN
SARIBAÞ (Malatya) – Sayýn Baþkan böyle bir usul yok. Böyle bir usul var
mý?
BAÞKAN
– Efendim, biz görevimizi biliyoruz.
SÜLEYMAN
SARIBAÞ (Malatya) – Sayýn Baþkan, kendisini övmekten baþka bir þey
söylemedi. Böyle bir usul yok. Böyle usul yaratmayýn.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Sayýn Baþkan…
BAÞKAN
– Sayýn Kamacý, kürsüye gelemezsiniz, bu alýþkanlýðýnýz… Oturun
yerinize… Oturun yerinize... Buyurun efendim.
SÜLEYMAN
SARIBAÞ (Malatya) – O zaman ben de çýkayým… Böyle bir usul yok Sayýn
Baþkan.
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Sayýn Baþkan, Akdenizli milletvekilleri
olarak söz istiyoruz.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Her geldiðinde böyle yapýyorsun, karýþtýrýyorsun
Meclisi, taraflýsýnýz.
IV. - KANUN TASARI
VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
(Devam)
1.- 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý ile 2005 Mali Yýlý Genel ve Katma Bütçeye
Dahil Daireler ve Ýdareler Kesinhesap
Kanunu Tasarýlarý (1/1252; 1/1236, 3/1139; 1/1237, 3/1140) (S. Sayýsý:
1269, 1270, 1271) (Devam)
A) MÝLLÎ SAVUNMA BAKANLIÐI (Devam)
1.- Millî Savunma
Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim
Bütçesi
2.- Millî Savunma
Bakanlýðý 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
B) SAVUNMA SANAYÝÝ
MÜSTEÞARLIÐI (Devam)
1.- Savunma Sanayi
Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
C) ULAÞTIRMA BAKANLIÐI
(Devam)
1.- Ulaþtýrma Bakanlýðý
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Ulaþtýrma Bakanlýðý
2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
D) TELEKOMÜNÝKASYON
KURUMU (Devam)
1.- Telekomünikasyon
Kurumu 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
E) DENÝZCÝLÝK
MÜSTEÞARLIÐI (Devam)
1.- Denizcilik
Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Denizcilik
Müsteþarlýðý 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
F) SÝVÝL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Sivil Havacýlýk
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
BAÞKAN
– Sayýn Yýlmazer, süreniz yedi buçuk dakika, ama sekiz dakika olarak
veriyorum, ona göre deðerlendirin.
Buyurun.
AK
PARTÝ GRUBU ADINA MURAT YILMAZER (Kýrýkkale) – Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; Millî Savunma Bakanlýðý bütçesi üzerine, AK Parti
Grubu adýna söz almýþ bulunuyorum. Yüce Meclisi saygýlarýmla selamlýyorum.
Millî
Savunma Bakanlýðý bütçesi deyince, akla silahlý kuvvetlerin bütçesi,
güvenlik bütçesi gelir, güvenlik ihtiyacý geliyor hemen. Türkiye’nin,
özellikle dýþ savunmasýndan sorumlu Türk Silahlý Kuvvetlerinin
bütçesini, ayný zamanda tabii ki iç güvenlikte de sorumlu bir kuruluþun
bütçesini görüþüyoruz. Güvenlik ve savunma ihtiyacý, dün olduðu
gibi, bugün ve yarýn da olacaktýr. Savunmanýn güçlü olabilmesi sizin
oraya ayýrdýðýnýz kaynaklarla orantýlýdýr. Türkiye, savunmasýna
çok önem vermektedir. Çünkü, Türkiye, coðrafi konumu gereði bunu
yapmak zorundadýr. Türkiye’nin tarihten bugüne bazý deðerleri koruma
ihtiyacý vardýr.
Merkezî
yönetim bütçemiz geçen yýla göre yüzde 17’lik bir artýþla hazýrlanmýþ,
bu bütçe içerisinde Millî Savunma Bakanlýðýmýzýn bütçesi de yüzde
9,9 gibi bir büyümeyle karþýmýzda, eðitim bütçesinden sonra yer almaktadýr.
Bakanlýk
bütçesini fonksiyonel olarak sýnýflandýrdýðýmýzda, yüzde 99 oranýndaki
bir tutarýn savunma hizmetlerine ayrýldýðý görülecektir. Ancak,
bütçe içerisindeki personel gideri yüzde 38 gibi bir oran teþkil etmektedir.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; milletimiz, tarih boyu en iyi savunma
ve en üstün silahlarý kullanarak gelmiþ bir millettir. Ordularý tarih
boyu en güçlü ordular arasýnda yer almýþtýr. Özellikle Ýmparatorluk
döneminde, top ve savaþ gemileri gibi zamanýn en üstün silahlarýný
asýrlar boyu kullanmýþ, dünyada üstünlüðünü kabul ettirmiþ bir millettir.
Ancak, zaman
Deðerli
milletvekilleri, cumhuriyet döneminde savunma sanayisinin devlet
tarafýndan yönlendirilerek geliþtirilmesi öngörülmüþtür. Karþýlaþýlan
tüm iktisadi ve teknolojik olumsuzluklara raðmen, cumhuriyetin
ilk yýllarýnda ulusal savunma sanayimizin temelini oluþturacak
nitelikte bazý yatýrýmlar yapýlmýþtýr. Bu çerçevede, Askerî Fabrikalar
Genel Müdürlüðünün ilk kuruluþu saðlanmýþ, silah, mühimmat ve havacýlýk
sektöründe önemli aþamalar gerçekleþtirilmiþtir. Tabii ki, bu aþamada,
Kýrýkkale’mizde de Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu kurulmuþtur
silah ve mühimmatta… Rahmetli, o zamanýn Kýrýkköylü Hüseyin Kahya’nýn
arazi baðýþýyla, Ulu Önder Atatürk ve arkadaþlarý, 1925-26 yýllarýndan
itibaren, Kýrýkkale’de, savunma sanayisinin ana temelini teþkil
edecek fabrikalarýn temelini atmýþtýr. Ben, kendilerini rahmetle
anýyorum. Halil Aðabey de bakýyor, Halil Aðabeyin atasýdýr ayný zamanda
rahmetli Hüseyin Kahya.
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Teþekkür ederim.
MURAT
YILMAZER (Devamla) – O zamanýn savunmasýna yönelik barut, çelik,
silah, mühimmat ve savunmaya ne gibi ihtiyaçlar varsa, hepsi Makine
Kimyanýn o büyük entegre tesisi içerisinde yýllardýr Türkiye’nin
savunmasýna destek vermiþ, ayný zamanda Türkiye’nin sanayisine
teknik personel, teknolojide de çok büyük katkýsý olmuþtur. Þimdi
de, AK Parti Ýktidarýy
Burada,
geçmeden müjdeli bir haber de veriyorum: Sayýn Genel Müdürümüz de
burada, 155 mm/52 kalibre uzun menzilli top namlusunun ar-ge çalýþmasý
baþarýyla neticelenmiþ. Kendilerini tebrik ediyorum.
Deðerli
milletvekilleri, savaþ sonrasý dönemde Truman Doktrini ve Marshall
Planý çerçevesinde ABD tarafýndan saðlanan yardýmlar, henüz kuruluþ
aþamasýnda bulunan Türk savunma sanayisinin geliþmesini de olumsuz
etkilemiþtir. Kýbrýs harekâtýndan sonra silahlý kuvvetler vakýflarýnýn
öncülüðünde ASPÝLSAN, TUSAÞ, Ýþbir, HAVELSAN gibi savunma sanayisine
yönelik þirketler kurulmasýna raðmen, bu kuruluþlarýn da savunma
sanayisindeki faaliyetleri sýnýrlý kalmýþtýr. Millî sanayimizi
savunma sanayisinin ihtiyaçlarýna göre yeniden organize ve entegre
etmek, ihtiyaç duyulan modern silah, araç ve gereçlerinin özel ve kamu
kuruluþlarýnýn imalatýný planlamak, modern silah sistemlerini
araþtýrmak ve geliþtirmek için, 1985 yýlýnda 3238 sayýlý Kanun’
Deðerli
milletvekilleri, çaðýmýzda caydýrýcý ve güçlü ordulara sahip olmak,
güçlü bir ekonomi ile gizli ve özellik arz eden teknolojilere sahip
olmakla mümkündür. Bu amaçla, yerli sanayiden azami derecede faydalanmak
ve bu yönde yurt içinde ar-ge faaliyetlerine gereken önemi ve desteði
vermek, yeni teknolojileri geliþtirmek icap etmektedir. Dolayýsýyla,
jeopolitik açýdan dünyanýn en kritik bölgesinde bulunan Türkiye’nin
karþý karþýya bulunduðu tehditler de dikkate alýndýðýnda, yüksek
teknolojiyi içeren savunma ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýnda yurt
içi kaynaklarýnýn kullanýlmasý önem arz etmektedir.
Bu
çerçevede, Savunma Sanayiinin kuruluþunda -10’uncu maddesinde-
kendisine verilen yetki çerçevesinde, Müsteþarlýðýn 2007-2011 Yýllarý
Stratejik Planý’nda yerli -yurt içinden karþýlanan- sermaye ve teknoloji
yüzde 50’ler olarak hedeflenmiþtir.
Deðerli
milletvekilleri, içinde bulunduðumuz jeopolitik ortamda, ekonomisi
güçlü Türkiye’nin ulusal, bölgesel ve küresel boyutta oynayacaðý
rol ve iþlevler daha da önemli hâle gelmektedir. Ekonomik anlayýþýmýz
ve ilkelerimiz de bu konuya verdiðimiz önemi göstermektedir.
Güvenliðin
devletin asli ve vazgeçilmez iþlevi olmasý, iç ve dýþ güvenlik donanýmlarý
konusunda dýþa baðýmlýlýðýn asgariye indirilmesinin millî çýkarlarýmýzýn
gereði olmasý, bu nedenle, ulusal savunma sanayisinin uzun vadeli
bir perspektifle geliþtirileceðini, Türkiye’nin uzun vadeli güvenliðinin
ülkemizin ekonomik kalkýnmasýný gerçekleþtirmekten geçtiðini…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim, konuþmanýzý lütfen tamamlayýn.
MURAT
YILMAZER (Devamla) – …Hükûmet Programýmýzda da muhtemel her türlü
tehdidi caydýrmada bölgesel ve küresel barýþ, istikrar ve güvenliðin
saðlanmasýnda çok önemli bir rol oynayan silahlý kuvvetlerimizin,
NATO ve Birleþmiþ Milletler baþta olmak üzere, dýþ örgütlerdeki faaliyetlere
devam etmesi için gereken imkânlarýn sürekli geliþtirilmesi Hükûmetimizin
öncelikleri arasýndadýr.
Türkiye’nin
coðrafi konumu ve bölgede meydana gelen geliþmeler dikkate alýndýðýnda,
güvenlik ve savunma konularýnda Hükûmetimizin çok daha duyarlý
olacaðý, güvenliðimiz ve savunmamýz neyi gerektiriyorsa bu konuda
hiçbir fedakârlýktan kaçýnýlmayacaðý vurgulanmýþtýr.
Bu
zamana kadar Hükûmetimiz tarafýndan Türkiye Büyük Millet Meclisine
sunulan tüm kanun tasarýlarý ve bu hedef…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
MURAT
YILMAZER (Devamla) – Baþkaným, selamlayayým.
BAÞKAN
– Efendim, son cümlenizi rica edeyim Sayýn Yýlmazer. Buyurun.
MURAT
YILMAZER (Devamla) – Deðerli milletvekilleri, Millî Savunma Bakanlýðý
bütçesi, Türkiye’nin Millî Askerî Stratejisi, Türk Silahlý Kuvvetleri
müþterek hareket konsepti Planlama ve Programlama Direktifi, Stratejik
Hedef Planý ve On Yýllýk Tedarik Programý dikkate alýnarak hazýrlanmýþtýr.
Bu
bütçemizin Millî Savunma Bakanlýðýmýza ve ülkemize hayýrlý olmasýný
diliyor, yüce Meclisi saygýlarýmla selamlýyorum. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Yýlmazer.
Adalet
ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna ikinci konuþmacý, Aksaray Milletvekili
Sayýn Ahmet Yaþar.
Buyurun
efendim. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
AK
PARTÝ GRUBU ADINA AHMET YAÞAR (Aksaray) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
Savunma Sanayii Müsteþarlýðý bütçesi üzerinde AK Parti Grubu adýna
söz almýþ bulunuyorum. Yüce Meclisi en derin saygýlarýmla selamlýyorum.
Günümüzde
savunma sanayisi teknolojilerinde hýzlý bir deðiþim yaþanmaktadýr.
Ancak, yaþanan deðiþim sonucu ortaya çýkan yeni teknolojiler belli
baþlý devletlerin tekelinde bulunmaktadýr. Özellikle, kritik dönemlerde,
satýcý ülkelerin, stratejik savunma silah, araç ve gereçleriyle
askerî malzeme satýþý konusunda olumsuz tutumlarýyla karþýlaþýlabilinmekte
ve bu durum millî savunma sanayisinin kurulmasýný zaruri hâle getirmektedir.
Nitekim, Kýbrýs Barýþ Harekâtý sonrasý ülkemize uygulanan ambargo
ve 1990’lý yýllarda dost ve müttefik ülkelerden tedarik edilen sistemlerin
kullanýmýnda karþý karþýya kaldýðýmýz kýsýtlamalar savunma sistem
tedarikinde dýþa baðýmlýlýðýn ne kadar zararlý olabileceðini
açýkça göstermiþtir.
Diðer
taraftan, geliþen teknolojilerin, harp silah, araç ve gereçlerine
uygulanmasýyla modern ve güçlü silah sistemleri ortaya çýkmýþtýr.
Ancak, bu silah sistemlerinin yüksek maliyetleri geliþmiþ ülkelerin
ekonomileri için bile önemli bir yük olmaktadýr. Özellikle, Türkiye
gibi büyük bir silahlý gücü elinde bulunduran ve coðrafi konumu dolayýsýyla
bu gücü ileri teknoloji ürünü sistemlerle donatmaya ihtiyaç duyulan
bir ülkenin bu sistemleri tedarik etmesi mali yönden büyük külfetler
getirmektedir.
Modern
sistemlerin ekonomiye daha fazla yük getirmemesi için modern savunma
sanayisinin ülke içinde kurulmasý ve geliþtirilmesi bir mecburiyet
hâlini almýþtýr. Esasen, önemli bir sanayi dalý olan savunma sanayisinin
Türkiye’de kurulmasý sivil sanayimizin de teknolojik seviye, kalite
kontrol ve yönetim açýsýndan diðer ülkelerle rekabet edebilir seviyeye
getirilmesine katkýda bulunmuþ olacaktýr.
Yukarýda
ifade etmeye çalýþtýðým gerçekler, stratejik bir bölgede bulunan
ülkemizin savunmasýyla ilgili hizmetlerin modernize edilmesi
ve dýþa baðýmlýlýðýn en aza indirilmesi, millî imkânlar ölçüsünde
savunma sanayisinin geliþtirilmesi ve desteklenmesi gerektiði
sonucunu ortaya çýkarmýþtýr. Bu ihtiyaçlar göz önüne alýnarak modern
savunma sanayisinin geliþtirilmesi ve Türk Silahlý Kuvvetlerinin
modernizasyonunun saðlanmasý amacýyla 1985 yýlýnda 3238 sayýlý
Kanun’
Bu
çerçevede faaliyetlerini sürdüren Savunma Sanayii Müsteþarlýðý,
bugüne kadar, kara, hava, deniz, elektronik ve roket, füze alanlarýnda
50’den fazla projeyi baþarýyla tamamlayarak, ilgili sistemleri
Türk Silahlý Kuvvetleri envanterine teslim etmiþ, hâlihazýrda
ise, Türk Silahlý Kuvvetlerinin ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýna
yönelik yaklaþýk 110 projeyi yürütmektedir.
Bugüne
kadar yürütülen faaliyetler kapsamýnda 15,7 milyar Amerikan dolarý
kaynak kullanýlmýþ olup, söz konusu kaynaklar yerli savunma sanayisi
þirketlerine yönlendirilerek, kaynaklarýn yurt içinde kalmasý
saðlandýðý gibi, yabancý firmalardan alýnan ofset taahhütleriyle,
yurt dýþýna giden kaynaðýn tekrar ülke ekonomisine kazandýrýlmasý
saðlanmýþtýr. Özellikle son dört yýllýk dönemde yürürlüðe giren 15
adet ofset sözleþmesiyle, firmalardan 2 milyar Amerikan dolarý tutarýnda
taahhüt alýnmýþtýr. Uygulamaya aktarýlan projeler çerçevesinde,
temel savunma sanayisi tesislerinin kurulmasý, geliþmesi saðlanmýþ
ve bugün gelinen noktada Türk savunma sanayisi þirketlerinin cirosu
1,6 milyar Amerikan dolarýna, ihracatý ise 2005 yýlýnda, bir önceki
yýla göre, yüzde 72’lik artýþla yaklaþýk 340 milyon Amerikan dolarýna
ulaþmýþtýr. Özellikle son dönemde yerli tasarýma ve üretime dayalý
kapsamlý bir özgün geliþtirme programý yürürlüðe konmuþtur. Bu kapsamda,
toplam deðeri 2 milyar Amerikan dolarý olan 33 adet özgün geliþtirme
projesi, Savunma Sanayii Müsteþarlýðý tarafýndan yerli savunma
sanayisi firmalarýna yönlendirilmiþ ve söz konusu projelerin
yurt içinde gerçekleþtirilmesi planlanmýþtýr.
Diðer
taraftan, ar-ge harcamalarýnýn, gayrisafi yurt içi hasýla içerisindeki
payýnýn artýrýlmasý hedefi istikametinde, 2005 yýlý bütçesinde
ar-ge için ayrýlan 416 milyon yeni Türk lirasý kaynaðýn, öncelikli
olarak, savunma ve uzay araþtýrmalarý amacýyla kullanýlmasý kararlaþtýrýlmýþtýr.
Bu
meyanda, Savunma Sanayii Müsteþarlýðý tarafýndan yürütülen proje
faaliyetlerinin özgün tasarýmlara imkân verecek þekilde gerçekleþtirilmesini
teminen, ar-ge için ayrýlan kaynaðýn önümüzdeki yýllarda da artan
oranlarda tahsis edilmesi büyük önem arz etmektedir.
Bununla
birlikte, Savunma Sanayii Müsteþarlýðý Stratejik Planý’nda, Türk
Silahlý Kuvvetlerinin modernizasyon ihtiyaçlarýnýn yurt içinden
karþýlanma oranýnýn yüzde 50’ye çýkarýlmasý hedeflenmektedir. Gelinen
bu noktada gerçekleþtirilen faaliyetler ve hedefler, Türkiye açýsýndan
dikkate deðerdir.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; sonuç olarak, yukarýda ifade etmiþ
olduðum görevleri yerine getiren ve yerli savunma sanayisinin
kurulmasýnda ve geliþmesinde çok önemli katkýlarý olan Savunma Sanayii
Müsteþarlýðýnýn 2007 yýlý bütçesinin milletimize hayýrlý olmasýný
temenni eder, yüce heyetinizi saygýyla selamlarým. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyoruz Sayýn Yaþar.
Adalet
ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna üçüncü konuþmacý, Çankýrý Milletvekili
Sayýn Tevfik Akbak.(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Buyurun
efendim.
AK
PARTÝ GRUBU ADINA TEVFÝK AKBAK (Çankýrý) – Sayýn Baþkan, deðerli arkadaþlar;
Ulaþtýrma Bakanlýðýmýzýn bütçesi üzerinde, AK Parti Grubu adýna
söz almýþ bulunuyorum ve yüce heyetinizi bu vesileyle saygýyla
selamlýyorum.
Deðerli
arkadaþlarým, malumunuz olduðu üzere, günümüzde teknolojik, ekonomik
ve kültürel deðiþim ve geliþim, ulaþtýrma ve haberleþme alanýyla
iç içedir. Diðer bir ifadeyle, ulaþýmdaki geliþim ülke geliþimiyle
bir paralellik arz etmektedir.
Dolayýsýyla,
bütün sektörlerle iliþkisi olan ulaþtýrmanýn temel amacý, ekonomik
ve sosyal hedeflerin gerektirdiði ulaþtýrma hizmetini çaðýn teknolojisine
uygun, uluslararasý kurallara uygun, en uygun, güvenilir ve çevreye
saygýlý bir þekilde insanýmýzýn hizmetine sunmaktýr. Böylesi
önemli bir görevi üstlenen Ulaþtýrma Bakanlýðýmýz baðlý, ilgili
ve iliþkili kurumlarýyla birlikte 135 bin çalýþaný ve millî gelirdeki
payý yüzde 15’i oluþturan hizmet alanýyla ülkemizde en etkin ve en
verimli çalýþmalarý sürdürmektedir.
Bakanlýðýmýz,
2007 yýlý bütçesinde, daha önceki yýllarda olduðu gibi, kendisine
ayrýlan bütçenin en büyük kýsmýný yatýrýmlara ayýrmaktadýr. Bu
yýlki bütçe içerisinde Bakanlýðýmýzýn baðlý, ilgili ve iliþkili
kurumlarýnýn da toplam yatýrýmý dikkate alýndýðýnda, yatýrým tutarýmýz
1 milyar 158 milyon 400 bin YTL’ye ulaþmaktadýr.
Hükûmetimiz
göreve geldiði ilk günden bugüne, her alanda olduðu gibi ulaþtýrma
alanýnda da ileriye dönük saðlýklý planlamalar yapmýþ, stratejiler
geliþtirmiþ ve yýllarýn birikmiþ problemlerini ve ihmallerini,
taþýma türleri arasýndaki dengesizlikleri, kayýt dýþýlýðý, baþýboþluðu
ortadan kaldýrmak için hýzla çalýþmaya baþlamýþtýr. Yýllarýn ihmaliyle,
bugün, ulaþýmýnýn neredeyse tamamýný kara yoluyla gerçekleþtiren,
problemli ve dengesiz bir ulaþtýrma sistemine sahibiz. 2000 yýlý rakamlarýyla,
taþýmacýlýðýmýzýn yüzde 94’ünün kara yolu, kalan yüzde 6’sýnýn ise
hava, deniz ve demir yollarýyla gerçekleþtiðini görmekteyiz.
Deðerli
arkadaþlar, dikkatinizi çekmek isterim ki, ülkemiz, 8.400 kilometre
sahile, 11 bin kilometre demir yolu aðýna, 70’in üzerinde havaalanýna
sahip olmasýna raðmen, maalesef, denizciliðin, havacýlýðýn ve demir
yollarýnýn ulaþtýrmadaki payý, yüzde 6 kadar küçüktür. Bu dengesizlik,
verimsizlik, ancak saðlýklý planlamalarla halledilebilir, ki, iþte
AK Parti, bu dönemde bunlarý baþlatmýþtýr.
Dönemimizde,
AK Partimizin döneminde ulaþtýrma sektöründe yapýlanlara bir göz
atacak olursak, öncelikle, Hükûmetimiz, Ulaþým Ana Planý çalýþmalarýný
baþlatmýþtýr. 4 üniversiteden 40’a yakýn bilim adamý, 29 ilgili kuruluþtan
uzmanlarla, iki yýl boyunca fedakârca çalýþarak, bu çalýþmayý 11
Ekim 2005 tarihinde bitirmiþtir.
Bakanlýðýmýzýn
ödenek daðýlýmýna baktýðýmýzda, yatýrým bütçemizin en büyük kýsmýný
Devlet Demiryollarýmýza ayýrmýþ
bulunmaktayýz. Deðerli arkadaþlar, cumhuriyetin kuruluþundan
sonra, 1920 ile 1950 arasýnda, gerçekten ülkemizde, Devlet Demiryollarýna,
demir yolu aðýna bir önem verilmiþtir. Ne yazýk ki, 1950 ile bizim iktidara
geldiðimiz dönem arasýnda Devlet Demiryollarýmýz ihmal edilmiþtir.
Dolayýsýyla, biz, dönemimizde, demir yollarýmýzý yeniden bir devlet
politikasý hâline dönüþtürmeyi hedefledik. Türkiye’de ilk defa
13 Aralýk 2006’da Uluslararasý Demir yolu Sempozyumu yapýldý ve 130
bildiri sunuldu. Ýktidarýmýz, bütün bu alanlarda olduðu gibi,
ulaþtýrma alanýnda da çok büyük…
BAÞKAN
– Sayýn Akbak, bir dakikanýzý rica edebilir miyim.
III. - BAÞKANLIÐIN
GENEL KURULA SUNUÞLARI
A) ÇEÞÝTLÝ ÝÞLER
1.- Genel Kurulu
ziyaret eden Gürcistan Devlet Baþkaný Mihail Saakaþvili’ye Baþkanlýkça
"hoþ geldiniz" denilmesi
BAÞKAN
– Sayýn milletvekilleri, Cumhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer’in konuðu
olarak ülkemizde bulunan Gürcistan Devlet Baþkaný Sayýn Mihail
Saakaþvili Genel Kurul Salonunu teþrif etmiþtir.
Kendilerine,
yüce Meclis adýna hoþ geldiniz diyorum. (Alkýþlar)
IV. - KANUN TASARI
VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
(Devam)
1.- 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý ile 2005 Mali Yýlý Genel ve Katma Bütçeye
Dahil Daireler ve Ýdareler Kesinhesap
Kanunu Tasarýlarý (1/1252; 1/1236, 3/1139; 1/1237, 3/1140) (S. Sayýsý:
1269, 1270, 1271) (Devam)
A) MÝLLÎ SAVUNMA BAKANLIÐI (Devam)
1.- Millî Savunma
Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim
Bütçesi
2.- Millî Savunma
Bakanlýðý 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
B) SAVUNMA SANAYÝÝ
MÜSTEÞARLIÐI (Devam)
1.- Savunma Sanayi
Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
C) ULAÞTIRMA BAKANLIÐI
(Devam)
1.- Ulaþtýrma Bakanlýðý
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Ulaþtýrma Bakanlýðý
2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
D) TELEKOMÜNÝKASYON
KURUMU (Devam)
1.- Telekomünikasyon
Kurumu 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
E) DENÝZCÝLÝK
MÜSTEÞARLIÐI (Devam)
1.- Denizcilik
Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Denizcilik
Müsteþarlýðý 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
F) SÝVÝL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Sivil Havacýlýk
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
TEVFÝK
AKBAK (Devamla) – Deðerli arkadaþlar, yine, biz, yüzyýlýn projesi
olarak adlandýrdýðýmýz ve çok önemsediðimiz Marmaray Projemiz,
Devlet Demiryollarýmýzýn takibi altýndadýr. Marmaray Projesi,
Asya’yý Avrupa’ya baðlayacak olan Ýstanbul Boðazý Demir yolu Boðaz
Tüp Geçiþ Projesi’dir. Temeli, 9 Mayýs 2004 tarihinde Sayýn Baþbakanýmýz
tarafýndan atýlan ve üç ana gruptan oluþan projenin, araçlar hariç,
maliyeti yaklaþýk 2 milyar 73 milyon dolar olup, inþaat süresi elli
altý ay olarak hesaplanmýþtýr. Projenin tamamlanmasýy
Maalesef
üzülerek ifade etmek istiyorum, muhalefet sözcülerinin tenkit ettiði,
ama nedense bir türlü sebebini bulamadýðým hýzlý tren çalýþmalarýmýz,
gerçekten, Türkiye’nin her kesiminde takdirle karþýlanmaktadýr.
Evet,
deðerli arkadaþlar, biz iktidar olduðumuzdan bugüne, ülkemizdeki
tüm deðiþim ve geliþimleri, her þeyini tam manasýyla ya da bütün arzu
ettiðimiz hedeflere ulaþtýðýmýzý iddia etmiyoruz, ama bir þeyde
çok iddialýyýz: Baþladýðýmýz günden bugüne, tüm alanlarda olduðu
gibi, ulaþým sektöründe, özellikle demir yolu ve hava yolu taþýmacýlýðýnda
baþladýðýmýz günle bugün kýyaslandýðýnda geldiðimiz nokta,
inkârý mümkün deðildir. Bu, ancak, yapýlan hizmetleri görmezlikten
gelmek çabasýdýr, ki, bunun ne iktidara ne muhalefete ne de aziz
milletimize bir faydasý olmayacaktýr.
Deðerli
arkadaþlar, hýzlý tren projesinde özellikle Ankara-Ýstanbul, Ankara-Konya,
Ankara-Ýzmir arasýndaki çalýþmalarýmýz tamamlandýðýnda, ulaþýmýmýz,
neredeyse, bugünkü günle kýyaslandýðýnda, dörtte 1 kadar kýsa bir
süre içerisinde, vatandaþýmýz bu illerimiz arasýnda seyahat
imkâný bulacaklardýr ve demir yollarýmýzýn bu güzergâhtaki paylarý
yüzde 10’dan yüzde 78’lere yükselecektir. Konya-Ankara arasý, on saat
otuz üç dakikalýk seyahat süresi, bir saat on beþ dakikaya inecektir.
Muhalefet sözcüsünün “Ankara-Konya arasýnda neden Polatlý’dan geçildi”
tenkidini... Deðerli arkadaþlar, takdir edersiniz, biz, ülkenin
kýt kaynaklarýný ve sýnýrlý imkânlarýný en verimli þekilde kullanmak
noktasýnda gayret ediyoruz.
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Sen Maliye Bakaný mýsýn?
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Belli!
TEVFÝK
AKBAK (Devamla) – Zira, eðer Ýstanbul’dan Konya’ya ulaþýmý, Polatlý’yý
düþünmediðiniz takdirde, yeni bir hat olacaktýr ki...
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
TEVFÝK
AKBAK (Devamla) – ... elbette gönlümüz isterdi ama, deðerli arkadaþlar,
henüz bu ülkenin bütçesinde yaklaþýk 50 milyar YTL’lik bir faiz ödemesinin
olduðu ve 2002 öncesinde bu ülkeyi hangi bütçeyle, hangi imkânlarla
devraldýðýmýzý ve aziz milletimiz iktidarýyla muhalefetiyle,
bize bu dönemde en verimli hizmetleri yerine getirmemiz noktasýndaki
2002 Kasýmýndaki tercihleri -mevcut siyasi partilerin tamamýný
tasfiye ederek- yepyeni bir anlayýþ beklemektedir. Ýþte, biz, bu dönemde
bu yeni anlayýþý ve yeni beklentilerin hizmetini vermekle meþgulüz.
Biz, çok konuþmaktan ziyade çok çalýþmayý ve milletimize beklediði,
yýllarýn gecikmiþ hizmetlerini sunmak için çalýþýyoruz.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Lafla mý?
TEVFÝK
AKBAK (Devamla) – Deðerli arkadaþlar, söylenecek çok söz var.
Hava
yolundaki geliþimimizi, deniz yolundaki ve demir yollarýndaki
geliþimimizi ülkemizin dört bir yanýndaki aziz milletimiz çok iyi
izlemektedir. Tabii, demin de ifade ettiðim gibi…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAKAN
– Efendim, son cümlenizi rica ediyorum Sayýn Akbak.
TEVFÝK
AKBAK (Devamla) – … eksiklik ve aksaklýklarýmýzý zaman içerisinde
telafi edeceðiz.
Ben,
2007 Ulaþtýrma Bakanlýðý bütçemizin milletimize, memleketimize
hayýrlý olmasýný diliyorum. Bu hayýrlý çalýþmalarda emeði geçen
Deðerli Bakanýmýza, onun deðerli bürokratlarýna baþarýlar diliyorum.
Ýnþallah,
ilerleyen günlerde ülkemizin beklediði daha hayýrlý hizmetleri
yine bu Meclis çatýsý altýnda hep beraber yapmayý umut ediyorum ve
sizleri saygýyla selamlýyorum. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Akbak.
Adalet
ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna, Denizli Milletvekili Sayýn Mehmet
Yüksektepe. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Buyurun
efendim.
AK
PARTÝ GRUBU ADINA MEHMET YÜKSEKTEPE (Denizli) – Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; Telekomünikasyon Kurumu 2007 yýlý bütçesi görüþmeleri
nedeniyle AK Parti Grubu adýna söz almýþ bulunuyorum. Yüce heyetinizi
saygýyla selamlýyorum.
Deðerli
arkadaþlar, hepimiz biliyoruz ki içinde bulunduðumuz çað iletiþim
çaðýdýr. Dünyanýn bütün otoriteleri çaðýmýzý böyle tanýmlamakta,
hatta yoðun iletiþim teknolojisi sayesinde, içinde yaþadýðýmýz
çaðýn artýk evrensel küçük bir köy hâline geldiðini ifade etmektedirler.
Hükûmetimiz iletiþim ve e-dönüþüm alanýnda bugüne kadar cesur adýmlar
atmýþ ve gelinen bu noktada, Sayýn Baþbakanýmýzýn ifadesiyle, devletler
küresel sisteme entegre olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayrýlýyor.
Yine, alt gruplarda, küresel sisteme entegre olmaya namzet ya da baþarýsýz
olanlar þeklinde tanýmlanabiliyor.
Yine,
Sayýn Baþbakanýmýzýn ifadesiyle Ýnternet terminolojisinde sýnýflayacak
olursak, on-line devletler ve off-line devletler olarak da ikiye ayýrabiliriz
ve büyük bir memnuniyetle söyleyebiliriz ki, Türkiye, son yýllarda
gerçekleþtirilen büyük atýlýmlarla artýk yirmi dört saat online
devlet olmuþtur.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Telekomünikasyon Kurumu, devletimizin
bu sektördeki denetim ve düzenleme görevini yapan genç bir teþkilattýr.
Bu teþkilatýmýz, akýl almaz bir hýzla geliþen iletiþim sektörünü
disipline etmeye çalýþmakta, bilgilerini kayýt altýna almakta,
piyasayý düzenlemekte ve ülkemizi uluslararasý örgütlerde temsil
etmektedir.
Deðerli
arkadaþlar, özellikle bir konunun altýný çizmek istiyorum. Kasým
ayýnda, Sayýn Ulaþtýrma Bakanýmýz ve Telekomünikasyon Kurumunun
öncülüðünde, Antalya’da, Uluslararasý Telekomünikasyon Birliði
(ITU)’nin Tam Yetkili Temsilciler Konferansý gerçekleþtirildi. Bu,
ülkemiz açýsýndan son derece önemliydi; ki, buraya 166 ülkeden 2 binin
üzerinde delegasyon katýldý ve bu delegasyonlar da 100 civarýnda
bakan düzeyinde katýldý. Buradan tekrar Sayýn Bakanýma teþekkür
ediyorum.
Deðerli
arkadaþlar, bilgi ve iletiþim sektörü, bugün itibarýyla, 2006 yýlý
rakamlarýna baktýðýmýzda, yaklaþýk 27 milyar YTL’ye ulaþmýþtýr. Görüldüðü
gibi çok ciddi bir rakamdýr. Yine, yýllardýr özelleþtirilmesi gündeme
gelen, ama bir türlü özelleþtirilemeyen Telekom konusunu gündeme
getirmek istiyorum, sizlerle paylaþmak istiyorum.
Deðerli
arkadaþlar, CHP milletvekili arkadaþýmýz da burada dile getirdi.
Her hükûmet Telekomu konuþtu, konuþtu, konuþtu ama gerçekleþtiremedi.
Eðer, bugün bunu biz baþardýysak, ben þunu bekliyorum bir birey olarak,
bir Türk evladý olarak. Hükûmeti bu noktada kutlamak gerekiyor. Niye
kutlamak gerekiyor? Bakýn, arkadaþlar, Kasým 2005’te Telekomun yüzde
55’i 6.550 milyar dolara özelleþtirildi. Bunun içerisinde Türksat yok,
kablolu TV yok, kýyý emniyet güvenliði yok ve bu rakamlarý dikkate
aldýðýmýzda bugün itibarýyla, Telekomun deðeri diðer þeylerle
beraber 24 milyar dolar civarýnda. Ama bunun sadece yüzde 55’ini gerçekleþtirdik.
Yine,
eðer biliþimdeki geliþmeleri dikkate aldýðýmýzda, Telekomun
iki yýl, üç yýl, dört yýl sonra hangi aþamaya geldiðini çok net bir þekilde
görebiliriz.
Bakýn,
size birkaç rakam vermek istiyorum: Telekomun sabit abone sayýsý
2002’de 18 milyon 914’tür, 2003’te 18 milyon 916, 2004’te 18 milyon 125 bin,
2005’te 18 milyon 978 bin, 2006’da ise 18 milyon 800 bin. Hemen cep telefonu
noktasýndaki geliþmelerden sizlere bahsetmek istiyorum.
Deðerli
arkadaþlar, GSM operatörleri 1994’te ilk defa cepten alo demeye baþladý.
2002’de 23 milyon abone varmýþ bu ülkede ve bugün itibarýyla, yaklaþýk
52 milyon abone var ve 68 milyon adet de cep telefonu var. Eðer bu rakamlara,
bu geliþmeye baktýðýmýzda -Telekom, Telekom kurumu üç yýl veya
beþ yýl sonra hazineden destek verilen bir kurum hâline dönüþecektir-
bu noktada ne kadar akýllý bir karar aldýðýmýzý ve akýllý bir adým attýðýmýzý
ben burada tekrar vurgulamak istiyorum.
Yine,
sayýn vekilimiz haklý olarak iletiþim vergilerini gündeme getirdi.
Doðrudur, 99’da depremden sonra geçici iletiþim vergileri konulmuþtur,
ama kalýcý hâle getirilmiþtir. Ama biraz önce verdiðim rakamlara
da baktýðýmýzda, tüm bu vergilere raðmen, vergi yüküne raðmen ve
99’da iktidarda kim vardý, onu da dikkate almak istiyorum.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Kalýcý hâle kim getirdi?
MEHMET
YÜKSEKTEPE (Devamla) – Ve kalýcý hâle getirildi ve görüyoruz ki,
tüm bu vergi yüküne raðmen iletiþim de ve biliþim de bu hýzla bir geliþme
göstermektedir.
Deðerli
arkadaþlar, yine, inþallah, biz 2007’de bu vergileri düþüreceðiz.
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Söz veriyor musun?
MEHMET
YÜKSEKTEPE (Devamla) – Ve yine, 2007’ye kadar Türkiye’ye giren cep telefonu
sayýsýný az önce verdim. Bu cep telefonu cihazlarý 94’ten itibaren gelmeye baþladý. Hiç kimse,
bunca sayýda, bu ülkenin vatandaþýnýn kullandýðý cep telefonuyla
ilgili bu kuruluþlara, Nokiaya, Motorolaya ve diðerlerine, arkadaþ,
bu kadar burada pazarýnýz var, gelin burada yatýrým yapýn denmedi.
Bunun altýný çizmek istiyorum, ama, bakýn, üçüncü nesil geliyor,
üçüncü nesil cep telefonu görüþmeleri ve biz, inþallah, Hükûmet olarak
þu kararlýlýktayýz: Ýþte milliyetçilik, iþte devlete sahip çýkma,
iþte millete sahip çýkma. Diyeceðiz ki, o lisansý alan firmalara:
Arkadaþ, eðer lisansý aldýðýnýzda buraya, ülkemize, teknolojik
yatýrým yapma zorunluluðunuzu getireceðiz. Eðer -Çin’in yaptýðý
gibi, biz de- siz, bu lisansý alacaksanýz, kullanacaksanýz, deðerlendirecekseniz,
buraya yatýrým yapmak zorundasýnýz, çünkü, bizim gençlerimiz, bizim
beyinlerimiz de buna ihtiyacý vardýr.
Deðerli
arkadaþlar, yine, bu noktada, yerli üretimle ilgili birkaç cümle
konuþmak istiyorum.
Deðerli
arkadaþlar, özellikle, ben iki cihaz getirdim; üçüncü cihazý getiremedim,
daha büyüktü. Bunlarýn bir tanesi, yerli cep telefonu üretimi, ilk
defa ülkemizde… Yine, ADSL baðlantýlarýnda modem olarak kullandýðýmýz
yerli üretim. Ha, bu pazar payýndaki payý nedir diye düþününce, çok
az olabilir, ama, bu, benim için büyük bir heyecan, ülkem için büyük
bir heyecan, çünkü, biliþim sektöründe teknolojik yatýrýmlarý ne
kadar hýzlandýrýrsa, ülkemizin gelecekteki onuru, þerefi o kadar
güçlü olacaktýr.
Yine,
bir diðer üçüncü cihaz ise, AIS cihazý dediðimiz, Boðazlarýn tüm kontrolü,
denetimi, en küçük bir hareketli cismi takip eden cihazý da Türk mühendisleri
yapmýþtýr, Türk mühendislerinin alýn teridir ve bundan dolayý, bu
arkadaþlarýmýzý kutluyorum.
Deðerli
arkadaþlar, bir diðer konu da, millî eðitimde, arkadaþlar, çok ciddi
geliþmeler, özellikle, okullarýmýzdaki Ýnternet eriþim sistemleri.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; 2003 yýlýnda 1.750 okulumuzda Ýnternet
baðlantýsý vardý. Bugün itibarýyla, 2006 yýlýna baktýðýmýzda
17.500 okulumuza Ýnternet eriþtirmiþiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
MEHMET
YÜKSEKTEPE (Devamla) – Yani, gençlerimizi, yavrularýmýzý hýzlý
ve güvenilir bir þekilde Ýnternete kavuþturmuþuz. Geri kalanlara
ise, inþallah, önümüzdeki aylar içerisinde, geniþ bant sistemiyle
kýrsal kesimdeki okullarýmýzda Ýnternet eriþimini gerçekleþtireceðiz.
Deðerli
arkadaþlar, bir diðer konu da, hemen izninizle, Türksat konusu. Þimdi,
basýndan okuyoruz. Sayýn milletvekilimiz söyledi, dedi ki: “Uydu
kayboldu.” Deðerli arkadaþlar, çok özür diliyorum, ama, kaz gütmüyoruz,
kaz kaybetmedik. Uydudan bahsediyoruz. Lütfen, uyduyla ilgili, gidip
Türksat’a, kapýsýný çalýp “Ya, bu mesele nedir?” veya telefonu
açýp “Alo, bu konu nedir?” diye gündeme
geldi mi, konuþtunuz mu? Hayýr. Bir basýnda çýkan haberler…
Bakýn,
Türksat Genel Müdürlüðünün biz uyduyu kaybettik diye bir açýklamasý
yok. Bakýn, 1B uydusu 94 yýlýnda atýlmýþ ve 2004 yýlýnda ömrünü tamamlamýþ
ve salýnýma býrakýlmýþ ITU’nun denetimi, gözetimi ve bilgisi dâhilinde
ve daha sonra da uzay çöplüðünde gerçekleþtirilmiþ. Ben buradan þunu
ifade etmek istiyorum Türksat’la ilgili: Þu anda Türksat 3B uydusu
yapýmý devam ediyor ve bunun yapýmýnda 28 tane mühendisimiz çalýþýyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Efendim, son cümlenizi alýyorum Sayýn Yüksektepe.
MEHMET
YÜKSEKTEPE (Devamla) – Teþekkür ederim Sayýn Baþkaným.
Ben
o mühendislerimizi ziyaret ettim ve gözlerindeki ýþýltýyý, yüreklerindeki
heyecaný hissettim ve bundan sonraki uyduyu Türk mühendisleri,
Türk gençlerimiz yapacak diyorum.
Teþekkür
ediyor, hepinize saygýlar sunuyorum, hayýrlý olsun diyorum. (AK
Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ederim Sayýn Yüksektepe.
Adalet
ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna, Ankara Milletvekili Sayýn Mustafa
Tuna. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Buyurun
efendim.
AK
PARTÝ GRUBU ADINA MUSTAFA TUNA (Ankara) – Teþekkür ediyorum Sayýn
Baþkan.
Deðerli
arkadaþlarým, burada muhalefet sözcülerini dikkatle dinledim.
Benimle beraber tüm vatandaþlarýmýz da bu sözcüleri, burada konuþulanlarý
dinliyorlar. Þimdi, deðerli arkadaþlar, Meclisin içerisinde, ortadaki
muhalefet, kenardaki muhalefet, köþedeki muhalefet, hatta Meclisin
dýþýndaki muhalefet partileri bu ülkenin yönetiminde hiç bulunmadýlar
mý? Bugüne kadar cumhuriyet hükûmetlerinde hiç, þu veya bu þekilde,
görev almadýlar mý? Vatandaþ bunlarý soruyor. Burada eleþtiri yaparken
“Biz þu taþýn üstüne þu taþý koyduk. Ey iktidar, sen koyduðun taþý
yanlýþ koyuyorsun.” demeliler, dedikleri zaman inandýrýcý olabilirler.
Aksi hâlde, vatandaþ bunlara itibar etmiyor. Ayrýca, taþlarý düzgün
koymuþ olsaydýnýz, millet sizi oralara deðil, buralara getirirdi.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Siz bulunmadýnýz mý? Siz bulunmadýnýz mý
hükûmetlerde?
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Yahu, býrak þimdi…
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Deðerli arkadaþlarým, ben daha önce bu kürsüde
bir ifadede bulundum. Bu tür konuþmalar zabýtlara “gürültü” olarak
geçmektedir. Zabýtlarda bu kürsüde ve Sayýn Baþkanlýðýmýzýn ifadeleri
yer almaktadýr.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Sizin Grubunuzdan bakanlýk yapan yok mu bu
Gruptan?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Ben, onun için itibar etmiyorum. Hiç heyecanlanmayýn,
hiç heyecanlanmayýn.
Deðerli
arkadaþlarým, bu denizcilikle ilgili konuþan arkadaþlarýmýza
sesleniyorum: AK Parti Ýktidarýna kadar Türkiye’nin üç tarafý denizle
çevrili deðil miydi?
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Selamet zamanýnda neydi? Selamet zamanýnda
deniz yok muydu?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – 2003 yýlýnda mý, 3 Kasým 2002 yýlýnda mý Türkiye’nin
üç tarafý denizlerle çevrildi? Denizcilikle ilgili ne yaptýlar?
Denizcilik þu anda altýn çaðýný yaþýyor.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Ayýp yahu! Öyle þey olurmu?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Bunu kelimelerle anlatmak, Sayýn Baþkanýn verdiði
yedi buçuk dakikada deðil, yedi buçuk saatte bitmez.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Refahyol döneminde deniz yok muydu?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Deðerli arkadaþlarým, bir baþka hususa gelmek istiyorum.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Sütten çýkmýþ ak kaþýk…
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Demiryollarýyla ilgili, sayýn konuþmacý þöyle
bir ifadede bulundu.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Meclise yeni
geldiniz!
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – “Yaklaþýk 10 bin kilometre demir yolu aðýmýz var, 4
bin kilometresi Osmanlý Döneminden, geriye kalan 4 bin kilometresi
de 1950 yýlýna kadar yapýldý.” dedi. 1950 yýlýndan bugüne kadar hep
AK Parti hükûmetleri mi vardý? Bu biraz önce saydýðým muhalefet partileri
yönetimde deðil miydi? Niye yapmadýlar? 1950’den sonra niye bir çivi
çakmadýlar?
SALÝH
GÜN (Kocaeli) – Fabrikalarý kim yaptý?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Bir baþka husus… Sincan-Arifiye demir yoluyla ilgili
konuþmaya da þöyle bir cevap vermek istiyorum: Benim ilçem olan, seçim
bölgem, Ayaþ Tüneli’yle ilgili konuþuyorlarsa, bunu biraz incelemeleri
gerekiyor. Ben, bu iþi bilen bir adamým. Yanlýþ yerde yanlýþ þey konuþuyorsunuz.
Bunu, baþka yerde, baþka türlü konuþabilirsiniz; ama, burada, ben
bunlarýn cevabýný vermek durumundaydým.
ÖZLEM
ÇERÇÝOÐLU (Aydýn) – Sana mý soracaðýz nasýl konuþacaðýmýzý, sana
mý soracaðýz?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Deðerli arkadaþlar, Sincan-Arifiye Demir Yolu Projesi’nin
adý var, kendi yok. Proje yok, proje. Yani, ne demek istiyorum: Planý
yok, en kesiti yok, boy kesiti yok, ne kadar kazý yapýlacak belli deðil,
ne kadar dolgu yapýlacak belli deðil, kaça mal olacak belli deðil.
Böyle proje olur mu? Buna proje denir mi? Ayaþ Tüneli’nin ihalesini
kimlerin, kime, ne zaman, ne þekilde ihale ettiklerini de lütfen
araþtýrýn. Bunlarý da bilin.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Sen söyle.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Kimleri zengin etmek için Ayaþ Tüneli’nde ne gibi iþlemler
yapýldýðýný da lütfen takip edin.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Söyle, söyle.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Deðerli arkadaþlar, konuþmalarýmýza dikkat edelim.
Sonra…
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Söyle, söyle... Söyleyemezsin. Bizimle alakasý
yok onun.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Bir proje nedir? Bir proje, bir vatandaþ bir ev yaptýracak,
beþ katlý; efendim, birinci katta ne yapacak, kaç tane kolon var, kaç
ton demir gider, ne kadar, kaç metre küp beton gider, ne kadar kalýp
var, ne kadar duvar var, bu bellidir, beþinci katta ne var... Ha, parasý
yoktur, o projeye göre birinci katýný yapar, ikinci katýný yapar,
üçüncü katta durur, parasý olunca dördüncü katýný yapar, beþinci
katýný yapar. Ama, projesi bellidir. Bu Sincan-Arifiye demir yolunun
projesi yok, projesi. Keyfî olarak “git, þurayý kaz, eþ” demiþler. Bunlar
ayrý.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Suçladýðýnýn ismini söyle.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Ayaþ Tüneli’ni kim ihale etti, onu söyle.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Gelelim bir de hýzlý tren meselesine. Bir arkadaþýmýz
þöyle bir ifadede bulundu deðerli arkadaþlar: Bilim adamlarý bu
projenin doðru olmadýðýný söylemiþler. Ben bir bilim adamýyým.
Eðer bilimde herkes ayný noktada buluþsaydý bilimde geliþme olmazdý.
Bilimde bilim adamlarý da farklý görüþler sunabilir, bilimin geliþmesi
de farklý görüþlerle olur.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Hangi bilim adamýsýn, hangi bilim araþtýrmasýný
yaptýn sen?
ÖZLEM
ÇERÇÝOÐLU (Aydýn) – Hangi konuda bilim adamýsýn?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Ayrýca, hýzlý trenle ilgili burada gündeme geldi,
bunun üzerinde çok þeyler konuþuldu. Ben tekrar bu konulara girmek
istemiyorum. Gerekirse girerim de.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Ölenler suçlu, ölenler! Hýzlý trende ölenler
suçlu! Herkes suçsuz, ölenler suçlu! Utanmadan onu da söyle.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Deðerli arkadaþlarým…
BAÞKAN
– Sayýn milletvekilleri, lütfen müdahale etmeyelim.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Sayýn Baþkan, siz hiç endiþe etmeyin, zabýtlara
“gürültü” diye geçiyor.
BAÞKAN
– Efendim, siz Genel Kurula hitap edin.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Ben hitap ediyorum, ben 66’ncý maddenin gereði olarak
konuþuyorum Sayýn Baþkaným, hiç endiþe etmeyin.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Ölen vatandaþlar suçlu!
ÖZLEM
ÇERÇÝOÐLU (Aydýn) – Ölenlerin kemiklerini sýzlatma.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Deðerli arkadaþlarým, bu hýzlý trenle ilgili de
yapýlanlarý hiç söylemiyorlar. Bir defa, hýzlý tren kazasý düz yolda
yapýlmamýþtýr.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Nerede yapýlmýþtýr?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Kurpta yapýlmýþtýr. Kurpta da hýz artýrýmý getirilmemiþtir.
Hýz artýrýmý olmayan bir bölgede tren kazasýný bu projeye baðlamak,
bu iþte ya kasýt var ya bilgisizlik var. Eðer arzu ederseniz, bunlarý
da anlatýrým.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Anlattýnýz ne oldu?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Bunlar benim konum. Ben, bunlarý bilerek konuþuyorum,
ezbere konuþmuyorum bazýlarý gibi.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Araþtýrmaya izin verseydiniz, her þey ortaya çýkardý.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Deðerli arkadaþlar, kýymetli vatandaþlarýma sesleniyorum,
73 milyon memleket evladýna: Yurt içinde ve yurt dýþýnda bir memleket
evladý diyebilir mi, hayatý boyunca bir mal ve hizmetin bedeli düþtü
AK Parti Ýktidarýna kadar? Bunun bir örneði var mý? AK Parti Ýktidarýndan
önce herhangi bir mal ve hizmetin bedeli düþtü mü, söyleyin?
ABDULLAH
ERDEM CANTÝMUR (Kütahya) – Düþmedi…
ÝBRAHÝM
KÖÞDERE (Çanakkale) – Düþmedi…
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Mazot ne oldu?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Efendim, ben, size sayayým: Deniz yollarýnda, denizcilikteki
ÖTV’nin kaldýrýlmasý, liman vergilerinin azaltýlmasý, efendim, hava
yollarýndaki bugünkü indirimler…
ÞEVKET
ARZ (Trabzon) – Fýndýk 6 milyondan 2 milyona düþtü be… Utanmaz!
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Beyefendi, geldiðiniz nokta belli!
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Efendim, ilaçtaki yüzde 50’ye varan indirimler,
dört senedir elektrikteki faturalarýn yarýya inmesi, fatura bedellerinin
yarýya inmesi. Bunlarýn daha hangisini sayayým. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar)
Ben
Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olarak, bugüne kadar herhangi bir
vatandaþýmýz -bizi yurt dýþýndan da izliyorlar- hiçbir kimse, hiçbir
Allah’ýn kulu diyemez ki, bir mal ve hizmetin bedeli bu iktidar dönemine
kadar düþmüþtür.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Her þey düþtü…
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Varsa, getirin söyleyin. Yok…
O
zaman, burada yapmadýðýnýz, yapamadýðýnýz iþleri deðil, bizim arkadaþlarýmýzýn
kendi arasýndaki bayrak yarýþýný gündeme getiriyorlar. Ýþte, falanca
arkadaþýmýz þöyle bir proje getirmiþ, bir baþka arkadaþýmýz bir
baþka proje getirmiþ. Bizim kendi yarýþýmýzý gündeme getirmek durumunda
kalýyorlar. Bunlarý da zaten vatandaþ biliyor. Hiç endiþe etmeyin.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Göreceðiz… Erken seçime karar verin, vatandaþ,
ak mý kara mý ortaya çýkarsýn! Buyurun… Hodri meydan! “AK Parti sýralarýndan “Zamanýný bekle”
sesleri)
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Ben, deðerli arkadaþlarým…
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Zamanýný bekle tabii!.. Zamanýný bekle!.. (CHP
ve AK Parti sýralarýndan gürültüler)
BAÞKAN
– Efendim, siz devam edin, buyurun.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Ben hiç etkilenmiyorum Sayýn Baþkaným, siz hiç þey
yapmayýn.
Size
bir iki not daha vermek istiyorum. Gemilerimiz, kara listedeydi,
tutulma oranlarýna göre. 2001 yýlýnda gemilerimizin 211 tanesi
yurt dýþýndaki limanlarda tutulurken, bugün, 45 tanesi tutuluyor
ve kara listeden çýkma durumunda.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – 44 tane… 44 tane gemi þu anda yabancý ülkelerde
tutuluyor. Haberin var mý bundan?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – …ve Denizcilik Müsteþarlýðýmýz…
BAÞKAN
– Sayýn Kamacý, lütfen, rica ediyorum.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Yanlýþ bilgi veriyor.
BAÞKAN
– Olabilir, siz düzeltirsiniz.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Ben düzeltiyorum.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Deðerli arkadaþlarým…
Sayýn
Baþkaným, zannediyorum bu inkýtalarý ekleyeceðinizi de…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Tabii, bize ekledi ya, sana da ekler.
ZEYÝD
ASLAN (Tokat) – Dinlemesini öðrensene kardeþim! Konuþma be!
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Sen konuþma!
ZEYÝD
ASLAN (Tokat) – Ayýp ya!
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Sen muhatabým deðilsin!
BAÞKAN
– Lütfen… Lütfen…
Sayýn
Tuna, sürenizi uzatýyorum, lütfen konuþmanýzý tamamlayýn.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Teþekkür ediyorum Sayýn Baþkaným.
Sayýn
Baþkaným, deðerli milletvekilleri; Denizcilik Müsteþarlýðýmýz
bünyesinde Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezi haftanýn yedi
günü, yirmi dört saat kesintisiz olarak hizmet vermektedir. Tersanelerimiz
2010 yýlýna kadar doludur. 2002 yýlýnda 34 gemi inþa edilirken, 2005
yýlýnda 81 gemi inþa edilmiþtir. 2002 yýlýnda 147 bin dwt gemi inþa
edilirken, bu yýl 500 bin dwt’lik gemi inþa edilmektedir. Bunlarýn ben
hangi birini anlatayým.
2002
yýlýnda 37 adet tersane mevcutken, bugün tersanelerimizin sayýsý
61’e çýkmýþtýr.
K.KEMAL
ANADOL (Ýzmir) – Sattýklarýnýzý siz mi yaptýnýz?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Ýlave olarak 69 adet tersanenin de projesi tamamlanmak
üzere ve 127’ye çýkacaktýr.
K.KEMAL
ANADOL (Ýzmir) – Sattýklarýnýzý kim yaptý?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Þimdi, size bir þey daha söyleyeyim deðerli arkadaþlar:
Herkes kendisini karþýsýndaki gibi görür, doðru söyleyen doðru
söylüyor zanneder, yalan söyleyen yalan söylüyor zanneder. Þimdi…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Sen öyle mi sanýyorsun kendini? Sen öyle görüyorsun
herhâlde?
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Sayýn Baþkan, cümlemi bitirmem lazým.
BAÞKAN
– Sayýn Tuna, son cümlenizi rica ediyorum.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Bitirmem lazým Sayýn Baþkaným.
Bazý
arkadaþlarýmýz ihalelerde kendi yaptýklarý gibi zannediyorlar,
kendi dönemlerinde yaptýklarý gibi zannediyorlar.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Anlattým demin sana. 502 milyar lira…
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Yani, þunu hatýrlatayým: Teklif zarflarýnýn Baþbakanlýk
konutunda açýldýðý gibi zannediyorlar.
K.KEMAL
ANADOL (Ýzmir) – Ýsim söyle!
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Banka ihalelerini yaptýklarý gibi zannediyorlar.
K.KEMAL
ANADOL (Ýzmir) – Ýsim söyle!
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Hangi parti olduðunu söyle!
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – ÝSKÝ’deki ihaleleri yaptýklarý gibi zannediyorlar.
BAÞKAN
– Sayýn Tuna, lütfen, selamlama cümlenizi alacaðým.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Onun için, bu ihalelerde de…
BAÞKAN
– Lütfen efendim. Tamam… Son cümlenizi alayým.
K.KEMAL
ANADOL (Ýzmir) – Kim açtýysa zarfý isim söyle, aksi hâlde namertsin.
MUSTAFA
TUNA (Devamla) – Sizi kýrmak istemem Sayýn Baþkaným.
Ben,
tekrar, yüce heyete saygýlarýmý sunuyorum. Bu bütçenin hayýrlara
vesile olmasýný temenni ediyorum. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Deðerli arkadaþlarýmýzdan daha doðru bilgilerle gündeme getirmelerini
bekliyorum.
Teþekkür
ediyorum. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
NAÝL
KAMACI (Antalya) – O ihale zarflarýný açaný söylemezsen namertsin.
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Tuna.
Adalet
ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna son konuþma, Sakarya Milletvekili
Sayýn Recep Yýldýrým’a ait. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Buyurun
Sayýn Yýldýrým.
AK
PARTÝ GRUBU ADINA RECEP YILDIRIM (Sakarya) – Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; Ulaþtýrma Bakanlýðý Sivil Havacýlýk Genel Müdürlüðünün
2007 bütçesi üzerinde AK Parti Grubu adýna söz almýþ bulunmaktayým.
Bu vesileyle yüce heyeti saygýyla selamlýyorum.
Ulaþtýrma
Bakanlýðýnýn hava yolu taþýmacýlýðýnda geliþtirdiði proje ve
saðladýðý imkânlarla sektörde büyük geliþmeler kaydedilmiþtir. Havacýlýk
sektöründe dünyada yaþanan hýzlý geliþmelere paralel olarak bu
alandaki ülkemiz ihtiyaçlarýnýn giderilmesi ve bu surette uluslararasý
platformlardaki itibarýnýn ve rekabet gücünün artýrýlmasý konusunda
Ulaþtýrma Bakanlýðýmýzýn üstün gayretleri takdire þayandýr.
Bilindiði
üzere, 11 Eylülden sonra dünya havacýlýðý ciddi ölçüde krize girmiþtir.
Buna raðmen Türk Hava Yollarý ve Türk özel hava yolu þirketleri varlýðýný
sürdürmüþ, yolcu ve kargo taþýmacýlýðýnda önemli atýlýmlar gerçekleþtirmiþlerdir.
Ulaþtýrma
Bakanlýðý, öncelikle uçuþ emniyeti ile havacýlýk güvenliðini
saðlamak amacýyla çalýþmalarýný sürdürmüþ, Sivil Havacýlýk Genel Müdürlüðü yeniden yapýlandýrýlarak
bu iki konudaki uyumun kontrolü amacýyla denetim çalýþmalarýný
yoðunlaþtýrmýþtýr. Bu kapsamda hava taþýma iþletmeleri, faaliyetlerini
uluslararasý standartlara uygun olarak sürdürmesi için sürekli denetim
ve gözetime tabi tutulmuþtur. 2006 yýlýnda toplam 178 denetim gerçekleþtirilmiþtir.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Ulaþtýrma Bakanlýðýnýn baþlattýðý
bölgesel havacýlýk projesiyle özel sektörün önündeki engeller kaldýrýlmýþ,
bu suretle sivil havacýlýk sektörü de âdeta þaha kalkmýþ ve ciddi
bir atýlým yapmýþtýr. Ülkemizde bölgesel havacýlýðýn geliþtirilip
yaygýnlaþtýrýlarak atýl durumda bulunan havaalanlarýnýn bulunduklarý
bölge turizmine ve dolayýsýyla gerek bölge gerekse de ülke ekonomisine
kazandýrýlmasý adýna önemli mesafeler alýnmýþtýr. Bu kapsamda,
2002 yýlýnda 150 olan hava yolu taþýmacýlýðýndaki uçak sayýsý bugün
itibarýyla 264’e ulaþmýþ, bu paralelde yolcu sayýsýnda önemli artýþlar
yaþanmýþtýr. Ayrýca, kullanýlmayan atýl kapasitedeki havaalanlarý
ülke ekonomisine kazandýrýlmýþtýr. Binlerce kiþiye iþ imkâný, on
binlerce kiþiye aþ imkâný saðlanmýþtýr. 2002’de 8,5 milyon kiþi uçmuþ
olmasýna raðmen, bugün 2006 Kasým ayý sonu itibarýyla bu rakam 26,5
milyon kiþiye ulaþmýþtýr. Bu uçuþlarda 5 milyon insanýmýz hayatýnda
ilk defa uçaða binmiþ ve uçak yolculuðu artýk lüks olmaktan çýkmýþtýr.
Ulaþtýrma
Bakanlýðýyla doðrudan ilgisi olmasa da, çok büyük yatýrýmlarla
yapýlmýþ olan Sabiha Gökçen Havaalaný’nýn belli bir etkinliðe kavuþturulmuþ
olmasý nedeniyle, bu havaalanýnýn atýl pozisyondan aktif bir konuma
gelebilmesi için olaðanüstü gayret ve çaba gösteren Sayýn Ulaþtýrma
Bakanýmýzý kutlamak istiyorum.
Ýnsanoðlu
için ulaþmak amaç ise, Ulaþtýrma Bakanlýðý için ulaþtýrmak hedef olmuþtur.
Ülkemizin muhtelif illerinde açýlan yeni uçuþ noktalarýyla direkt
seferlerin baþlatýlmasý sonucunda, havacýlýðýmýzýn Anadolu’daki
aðý gitgide artmakta, son olarak Tokat ve Çanakkale havaalanlarýna
uçuþlar baþlamýþ bulunmaktadýr.
Son
dört yýl içerisinde Türk Hava Yollarý yolcu sayýsýný artýrýrken,
özel hava yolu þirketleri de Ulaþtýrma Bakanlýðýnýn doðru politikalarý
sayesinde ciddi ölçüde yolcu ve yük taþýmacýlýðýndan pay alýr duruma
gelmiþlerdir. Ýç hatlarýn özel sektöre açýlmasýndan, 2006 yýlý sonuna,
yani bugüne kadar, özel sektör tarafýndan 350 milyon dolarlýk ciro,
6 milyon dolarlýk KDV, 15 milyon euro havaalaný vergisi, 20 milyon
euorluk kontrol payýndan DHMÝ’ye düþen pay, hava yollarý, yer hizmetleri,
havaalanlarý, acenteler ve ikram kuruluþlarýnda görevli olmak
üzere toplam 20 bin personel istihdamý gerçekleþtirilmiþtir.
Ýç
hatlarda, 2002-2003 döneminde sadece Türk Hava Yollarýnca 2 merkezden
toplam 25 noktaya uçuþ yapýlýrken, bugün beþ farklý hava yolu tarafýndan
kullanýlan 6 merkezden 38 noktaya sefer düzenlenmektedir. 2003 yýlýnda
özel hava yolu iþletmelerinin sefer düzenledikleri yurt içindeki
havaalaný sayýsý 8’iken, bölgesel havacýlýkta yaþanan geliþmelerle,
bu sayý 38’e yükselmiþtir. Bölgesel havacýlýðýn bir sonraki adýmýnda
ise, özellikle Erzurum, Trabzon, Gaziantep, Adana gibi merkezlerden
yurt dýþýna tarifeli uçuþlarýn baþlamasý hedeflenmiþtir.
Ayrýca,
havaalaný ve havalimanlarýmýz hýzla geliþmeye devam etmektedir.
Ýstanbul-Atatürk, Ankara-Esenboða, Antalya, Adnan Menderes, Trabzon
Havalimanlarý ile Kayseri, Kars, Malatya, Tokat, Siirt, Van-Ferit
Melen, GAP, Gökçeada ve Hatay havaalanlarýndaki geliþtirme, yenileme
ve modernizasyon çalýþmalarýna yoðun biçimde devam edilmiþtir.
Havaalanlarýmýzýn geliþtirilmesi, modernize edilmesi ve etnik
kullanýmý için, yap-iþlet-devret modeliyle, bazý havalimanlarýmýza
ait terminallerin iþletimi özel sektöre devredilmiþtir. AK Parti
Hükûmetimiz döneminde, yap-iþlet-devret modeliyle, devlet kasasýndan
bir kuruþ çýkmadan baþarýyla tamamlanan Antalya Havalimaný Ýkinci
Dýþ Hatlar, Dalaman Havalimaný Dýþ Hatlar, Ýzmir-Adnan Menderes Havalimaný
Dýþ Hatlar terminalleri ile son olarak da Ankara-Esenboða Hava Limaný
Ýç ve Dýþ Hatlar terminalleri gerçekleþtirilerek halkýmýzýn hizmetine
sunulmuþtur. Bunlarda, milyarlarca dolar katký bütçemize ilave
edilmiþtir.
Bu
atýlýmlar sonucunda, havaalanlarýmýza, ilave olarak 26,5 milyon
yolcu kapasitesi kazandýrýlmýþ, yatýrým döneminde þantiyelerde
25 bin personel, terminallerin iþletmeye baþlamasýyla birlikte
ise 8.500 kiþiye ek istihdam saðlanmýþtýr. Ayrýca, bu sayede…
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Develer de bekliyor, develer!
RECEP
YILDIRIM (Devamla) – …yan sanayiye 670 milyon dolarlýk katký saðlanmýþtýr.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Develeri de kesiyorsunuz! (AK Parti sýralarýndan
“devam et” sesleri)
RECEP
YILDIRIM (Devamla) – Evet, konuþmaya devam edeyim.
Bunlar,
geçen dönemlerde olmayan, sivil havacýlýkta çað atlayan oluþumlardýr.
Siz ne kadar baðýrýp çaðýrýrsanýz çaðýrýn, Sayýn Ulaþtýrma Bakanýmýzýn
büyük gayretleriyle ve bütün personeliyle birlikte, bu geçmiþ dönemde
yaþanamayan icraatlar yapýlmýþ, tebrik ediyor, kutluyoruz. (AK
Parti sýralarýndan alkýþlar)
Ayrýca,
bu sayede, yan sanayiye de 670 milyon dolarlýk katký saðlanmýþtýr.
Ýþletme dönemi sonunda, devlete 200 milyon dolarlýk kurumlar vergisi
ödenmesi hesaplanmýþtýr.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; AK Parti Ýktidarýna güvenmeye
devam ediniz. Hem güveninize layýk olmak hem de tatmaktan büyük haz
duyduðumuz halkýmýza hizmet etme mutluluðunu sürekli yaþatmak
amacýyla hizmetlerimize devam edeceðiz. Bu amaçla, daha fazla gayret
gösterip ülkemiz ulaþým standartlarýný daha da ileri noktalara götürme
gayretinde olacaðýz. Havacýlýk sektörünün günlük yaþantýmýzda
daha fazla rol almasý ve yer tutmasý için çabalarýmýza kararlý þekilde
devam edeceðiz.
Bu
duygu ve düþüncelerle, Deðerli Ulaþtýrma Bakanýmýzý huzurlarýnýzda,
ayný zamanda Baþbakanýmýz ve bakanlarýmýzý tebrik ediyorum. Ayný
zamanda, siz yüce heyeti tebrik ediyorum ve Ulaþtýrma Bakanlýðýmýzýn
2007 mali yýlý bütçesinin hayýrlara vesile olmasýný Cenabý
Hak’tan niyaz ederken, tüm milletimizin ve sizlerin Kurban Bayramý’ný
tebrik eder, 2007 yýlýnýn baþarýlarla katlanarak devam etmesini
Cenabý Hak’tan niyaz eder, hepinizi hürmetle, muhabbetle selamlarým;
sað olun, var olun. (AK Parti sýralarýn alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Yýldýrým.
Sayýn
milletvekilleri, saat 14.15’te toplanmak üzere, birleþime ara veriyorum.
Kapanma Saati:
13.11
ÝKÝNCÝ OTURUM
Açýlma Saati:
14.20
BAÞKAN: Baþkan Vekili
Ýsmail ALPTEKÝN
KÂTÝP ÜYELER: Bayram
ÖZÇELÝK (Burdur), Türkân MÝÇOOÐULLARI (Ýzmir)
BAÞKAN
– Sayýn milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 38’inci
Birleþimi’nin Ýkinci Oturumu’nu açýyorum.
Dokuzuncu
tur görüþmelere kaldýðýmýz yerden devam edeceðiz.
IV. - KANUN TASARI
VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
(Devam)
1.- 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý ile 2005
A) MÝLLÎ SAVUNMA BAKANLIÐI (Devam)
1.- Millî Savunma
Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim
Bütçesi
2.- Millî Savunma
Bakanlýðý 2005
B) SAVUNMA SANAYÝÝ
MÜSTEÞARLIÐI (Devam)
1.- Savunma Sanayi
Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
C) ULAÞTIRMA BAKANLIÐI
(Devam)
1.- Ulaþtýrma Bakanlýðý
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Ulaþtýrma Bakanlýðý
2005
D) TELEKOMÜNÝKASYON
KURUMU (Devam)
1.- Telekomünikasyon
Kurumu 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
E) DENÝZCÝLÝK
MÜSTEÞARLIÐI (Devam)
1.- Denizcilik
Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Denizcilik
Müsteþarlýðý 2005
F) SÝVÝL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Sivil Havacýlýk
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
BAÞKAN
– Komisyon ve Hükûmet hazýr.
Dokuzuncu
tur üzerinde þimdi söz sýrasý, Anavatan Partisi Grubu adýna, Mersin
Milletvekili Sayýn Hüseyin Özcan’a aittir.
Süreniz
yirmi dakika.
Buyurun
efendim.
ANAVATAN
PARTÝSÝ GRUBU ADINA HÜSEYÝN ÖZCAN (
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Millî Savunma Bakanlýðýnýn 2007
Deðerli
milletvekilleri, Millî Savunma Bakanlýðýnýn bütçesi, Türkiye’nin
içinde bulunduðu þartlar, bölgedeki askerî, siyasi geliþmeler,
mevcut ekonomik ve sosyal politikalar, kalkýnma planlarý, ekonomik
istikrarý saðlama ve enflasyonla mücadele programý çerçevesinde
hazýrlanýr ve bu bütçeyle Türk Silahlý Kuvvetlerinin zorunlu ihtiyaçlarý
düzenlenir.
Ýyi
de, baþta Irak’taki Türkmen kardeþlerimizin terk edilmiþ durumlarý,
Kerkük’ün iþgali ve PKK’nýn tek silahlý güç olarak ABD, KDP ve IKDP kontrolünde
hâlen eski gücüyle birlikte bölgede bulunmasý nedeniyle kýrmýzý
çizgilerimizin yok edilmesi, Kýbrýs sorununun Birleþmiþ Milletler
Genel Sekreterinin gözetimindeki görüþme pratiðinden alýnýp
ABD’nin bir üs sorunu hâline getirilmesi, AB’yle iliþkilerde sürekli
tavizler verilmesi, Orta Asya Türk cumhuriyetlerinin sorunlarýyla
ilgilenilmemesi, ciddi bir entegrasyona gitme anlayýþýnýn olmamasý,
bölgemizde sözümüzün geçmemesi ve ciddi bir aktör olma konumumuzdan
hýzla düþmemiz, stratejik önem adýna sadece enerji geçiþ ülkesi olmamýzý
aklýna getiren bir zihniyet -kaldý ki, onun da vanalarý baþka ülkelerin
elinde- bu hususlar çerçevesinde, hangi millî savunma, hangi millî
stratejiden söz edebiliriz ki? Bu kapsamda, donanýmlý mobil, ateþ
ve hava gücü yüksek bir ordumuz var olmalýdýr ve olmasýný da istiyoruz.
Deðerli
milletvekilleri, þimdi, bu itibarla yok silahlanmaya þu kadar para
gitti, yok savunma bütçesinin aldýðý pay yükseldi, yok ordu siyasete
müdahale etti, yok Genelkurmayý Savunma Bakanlýðýna baðlayalým…
Bütün bunlar aslýnda boþ laflardan ibarettir.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; 11 Eylül saldýrýsý sonrasý gündeme
gelen asimetrik tehditle birlikte, günümüzde güvenlik kavramý,
geçmiþte olduðundan farklý algýlanmaya baþlanmýþtýr. Düzenli ordularýn
oluþturulduðu klasik anlamdaki tehditler, yerini, terörizm, mikro
milliyetçilik, kitle imha silahlarýnýn kontrolsüz olarak yayýlmasý,
çevre sorunlarý ve organize suçlar, uyuþturucu kaçakçýlýðý gibi
çok yönlü tehditlere býrakmýþtýr.
Dünyanýn
en istikrarsýz bölgesinin jeopolitik kavþak noktasýnda bulunan
bir ülkenin konjonktüre göre aldýðý tedbirlerle ayakta kalmasý
mümkün deðildir, düþünülemez bile.
Deðerli
arkadaþlar, asimetrik tehdidin en önemli unsuru terörizmdir. Askerî
terminolojide bu kavramýn karþýlýðý “savaþ dýþý araçlar kullanýlarak
yapýlan saldýrý” olarak tanýmlanmaktadýr. Ülkemiz, yýllardýr teröre
karþý mücadele vermiþ, bu sýkýntýlarý maddi, manevi olarak tek baþýna
karþýlamýþ ve yaþamýþtýr. Bu mücadele, 35 bin kiþinin hayatýný
kaybetmesine, ülke kaynaklarýnýn heba edilmesine, kalkýnmamýzýn
gerilemesine ve ülkemizde geride unutulmaz acýlar býrakmasýna
sebep olmuþtur. Bu hassas ve jeopolitik alan üzerinde, ne bütünlüðümüzü
muhafaza edebilir ne de dünyadan uzaklaþabiliriz konjonktürü kaybettiðimiz
takdirde. Bu, böyle bilinmelidir.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Türk Silahlý Kuvvetlerimizin silah,
mühimmat ve uçak konusunda dýþa baðýmlý olmamasý için yerli aðýr sanayimizi
geliþtirmemiz gerekir. Bu baðlamda, Savunma Bakanlýðýna baðlý
ar-ge ve Teknoloji Dairesi Baþkanlýðý, millî harp sanayimizi araþtýrma,
geliþtirme ve teknolojik faaliyetlerini yürütmektedir. Hepimizin
bildiði gibi, 1974 Kýbrýs Barýþ Harekâtý sonrasý ülkemize uygulanan
silah ambargosu, savunma sanayimizin millî olmasýnýn önemini bir
kez daha ortaya koymuþtur. Bu süreç içinde ordumuzda, sayý üstünlüðü
yerine, etki üstünlüðünün oluþturulmasý esas olarak alýnmalýdýr.
Küçülmeyle birlikte daha az sayýda, fakat modern silah gücüne sahip,
vurucu gücü fazla profesyonel ordu çaðýnýn gereði olduðunu, altýný
çizerek belirtmeliyiz.
Deðerli
milletvekilleri, ülkelerin savunma sanayisi potansiyeli ile
ekonomik potansiyeli arasýnda bir iliþki bulunmaktadýr. Bu sýnýrlarýn
aþýlmasý, ülkelerin ekonomik ve sosyal deðerlerinde bozukluk meydana
getirir. Her silahlanma teþebbüsü ve savunma sanayisi yatýrýmý
ülkeye bir güç kazandýrýrken, ülkenin konforundan da bir þeyleri
götürmektedir. Bugüne kadar idare edenlerin bilincinde olan bu gerçek,
artýk demokratikleþme sebebiyle vatandaþlar tarafýndan da yakýndan
izlenmektedir.
Diðer
yandan, savunma teçhizatý tedarikinin dayandýðý üç önemli faktör
“uygun teknolojiyi, zamanýnda, adaletli al” þeklinde özetlenmektedir.
Söz konusu savunma ve güvenlik tedarik maliyeti Türkiye Cumhuriyeti’nde
yýllýk ortalama 5 milyar ABD dolarý tahmin edildiðinde, yirmi yýllýk
bir perspektifin 100 milyar dolara ulaþtýðý görülüyor. Her yirmi
yýlda bazý ana sistemlerin yenilenmesi de 100 milyar dolarlýk ilave bir maliyet gerektirdiðinde toplam
200 milyar dolarlýk bir hacimle karþýlaþýlýr. Türkiye’nin iç ve dýþ
borçlarý toplamý da yaklaþýk 350 milyar dolar olarak ifade ediliyor.
Az veya çok olmasý tabii ki konumuz deðil. Gerekirse daha da çok bütçe
ayrýlabilir. Güvence ne gerektiriyorsa o yapýlacaktýr. Güvence
olmadan hiçbir þey olmaz.
Deðerli
milletvekilleri, bunlardan baþka, Avrupa ve Amerika ülkeleri, savunma
sanayisi sektöründe hem Avrupa Birliðinde hem de NATO’da ar-ge ve
teknolojik üretim birlikteliði aramaktadýrlar. Ar-ge ve teknoloji
keþifleri yapýlmasýnýn bu aþamadan sonra zorluðu bilinmekle beraber,
bu keþifler yapýlabildiði takdirde önemi de o derece büyük olabilmektedir.
Bu keþifler, sanki yeni baþlamýþ gibi etkin bir ar-ge faaliyeti dünyada
öncelikli uðraþý alanýdýr. Türkiye’de teknoloji keþfi ve üretimi
yapýldýðý gün dünyadaki topyekûn endüstri ve savunma sektöründe
Türkiye’nin önemli bir yeri olabilir. Mesele, teknoloji üretmeyi
planlamaktýr.
Sektördeki
sorunlar ise, baþlýca; sektörün önemli pazarýnýn Türk Silahlý Kuvvetleri
olmasý, yurt dýþý satýþlarýn ve Türkiye’nin teþvikiyle iyi iliþkiler
kapsamýnda sýnýrlý olmasýdýr. Türkiye’nin ekonomik gücünün, savunma
sanayisi yatýrýmlarý için müsait görülmemesi, sektörün ihtisasý
gerektirmesi ve ihtisasýn yönetimde ve toplumda albenisi yeterli
olmamasý, sektörde para, araþtýrma ve teknoloji üretiminin bulunmamasý.
Þimdi
de, yapýlan olumlu bir iþten bahsetmek istiyorum. Savunma sanayisinin
yeniden yapýlandýrýlmasý kapsamýnda, savunma teknolojileri
holding çatýsý altýnda ilk aþamada TUSAÞ, TAI, ASELSAN ve HAVELSAN
ile Roketsanýn birleþtirilmesi, söz konusu þirketlerin ortak bir
þemsiye altýnda toplanmasý ve ortak bir stratejiyle yönetilmesi,
hiç þüphesiz etkinlik ve verimliliklerini daha da artýracaktýr.
Bu,
yeniden yapýlandýrýlma ile holdingi oluþturulan þirketlerin ortak
fonksiyonlarýnýn tek merkezde toplanmasý, mevcut kabiliyetlerinin
ve yatýrýmlarýnýn tekrarýnýn engellenmesi, þirketlerin daha ekonomik
ölçeklere ulaþtýrýlmasý hedeflenmiþtir. Böylece, savunma sanayisinin
Türk Silahlý Kuvvetlerinin ihtiyaçlarýný karþýlama oranýnýn yükseltilmesinin
mümkün olacaðý deðerlendirilmektedir.
Deðerli
milletvekilleri, Kara Kuvvetlerimizin gelecekteki baþlýca hedefi
de, konvansiyonel ve asimetrik risk ve tehditleri karþýlayabilecek,
her ortamda ve þartta, gece ve gündüz kesintisiz harekât icra edebilecek,
düþmandan hýzlý karar verebilecek, onun sahip olduðu silahlarýn
menzilinden daha uzun menzile etki edebilecek, nitelik olarak üstün,
daha küçük, ancak daha etkin, modern ve caydýrýcý bir kuvvet yapýsýna
ulaþmak olmalýdýr.
Bunlardan
baþka, savunma sanayisi konusunda geliþmiþ ülkeler, örneðin bir
silah sistemini satýþa sunarken, bir üst modelini kendi kullanmaya,
ondan sonraki modelini de geliþtirmeye baþlýyorlar. Teknolojik
geliþmeler de bu sürece ayak uydurmayý zorlaþtýrýyor. Yani, sorun,
ciddi altyapý yatýrýmý gerektiriyor. Bu nefes kesen sorunu aþmanýn
tek yolu ise, kendi üretim ve geliþtirme faaliyetlerini ülkelerin
kendisinin yapmasýdýr. Yani, modern bir yapý kurmak ve bunu sürekli
güncellemek zorunluluðu vardýr. Ýþte, Türkiye, bu baðýmlýlýðý
kýrmak için uzun süredir didinmektedir.
Bakýnýz,
somut bir örnek verirsek: Türkiye’de 2005 yýlý baþlarý itibarýyla
savunma sanayisi ürünlerinde yerli katký oraný ortalama yüzde 20
düzeyindedir. Türkiye’den çok sonralarý kurulmuþ Ýsrail’de bu
O
hâlde, savunma sanayisi alanýnda gelinen noktayý, baþarýsýz
hükûmetlerin politikalarýný ve ülke savunmasýný zafiyete uðratan
bu strateji yoksunluðunu sorgulamak zorundayýz.
Deðerli
milletvekilleri, ek olarak, Doðu Akdeniz’in her gün büyüyen önemi
ve Orta Doðu meselesi, Türkiye’nin, etkin hava savunmasý yapabilen
fýrkateynlere ve deniz yollarýný açýk -özellikle ekonomik- tutabilecek
karakol gemilerine ihtiyaç duymasýna neden olmaktadýr ve bu ihtiyaç
kesinlikle acildir. Ýþte bu örümcek aðýnýn yýrtýlmasý için geliþtirilen
projelerden biri de MÝLGEM’dir. Yani “Millî Gemi” projesi. Esasen,
baþta ABD olmak üzere, savunma sanayisinde geliþmiþ ülkelerin de
tek kaygýsý, Türk Silahlý Kuvvetlerinin kendi baþýna bir güç hâline
dönüþmeye baþlamasý ve bunu, dýþarýya baðýmlý olmadan üretebiliyor
olmasýdýr.
Ýþte,
deðerli arkadaþlar, bütün bu nedenlerle, Türkiye’nin jeopolitik
ve jeostratejik konumu dikkate alýnarak, mevcut savunma sanayisi
kuruluþlarýnýn daha etkin ve daha verimli çalýþmasýný saðlayacak
mevzuat altyapýsýný gerçekleþtirmesi, ayrýca, Türk Silahlý Kuvvetlerinin,
üniversiteler, yerli savunma sanayisinin ve araþtýrma kurumlarýnýn
daha iyi bir koordinasyon içinde çalýþmasýný saðlayacak ortamý
geliþtirmesi gereklidir. Dahasý, Savunma Sanayii Müsteþarlýðý
daha baðýmsýz ve objektif karar almalý ve yurt içi imalat oranlarýnýn
kademeli olarak artýrýlmasý gerekmektedir.
Deðerli
milletvekilleri, Kuzey Irak’ta oluþabilecek bütün ihtimallere
müdâhil olmak bizim en tabii hakkýmýzdýr. Buradaki otorite boþluðundan
kimse cesaretlenmesin. Bizim bayraðýmýz, bizim sancaðýmýz, bizim
topraðýmýz çok kutsaldýr, cümle âlem bunu böyle bilmelidir. Bu itibarla,
Türkiye’yle kimse oyun oynamaya kalkmamalýdýr.
Þimdi,
bakýn, kaçýrdýðýmýz çok ciddi bir fýrsattan somut bir örnek vermek
istiyorum; o zaman belki ne demek istediðim daha iyi anlaþýlýr: Hatýrlarsýnýz,
20 Mart 2003 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafýndan kabul
edilen bir, Irak’a yönelik tezkere vardý. Bahse konu tezkerede, Türkiye’nin
Kuzey Irak’taki caydýrýcý askerî mevcudiyetinin son derece önemli
olduðu belirtilmiþ ve Türk askerî birliklerine sýnýr ötesinde üç
önemli görev verilmesi öngörülmüþtür:
Birincisi:
Kuzey Irak’taki PKK terör örgütünün, kriz ortamýndan yararlanarak,
Türkiye aleyhine yeni tertipler içine girmesini önleyecek tedbirlerin
Türk Silahlý Kuvvetleri tarafýndan alýnmasýnýn zorunlu olmasý.
Ýkincisi:
Yine, tezkerede “Amerika’nýn askerî müdahalesi nedeniyle, Kuzey
Irak’ta, ülkenin etnik temelde parçalanmasýna yol açacak çabalarýn
yoðunluk kazandýðý bildirilmektedir. Bu itibarla, Türkiye’nin,
bölgede etkin bir askerî mevcudiyet idame ederek, kuzeyde baðýmsýz
bir devletin kurulmasý yönündeki giriþimleri caydýrmasý hayati
önemdedir.” denilmesi. Bunun için de, yine, Kuzey Irak’ta, caydýrýcý
güç olarak Türk Silahlý Kuvvetlerinin bulunmasýnýn vurgulanmasý.
Üçüncüsü:
Irak’taki istikrarsýzlýk ortamýnda Türkmenlerin mal ve can güvenliði
tehlikeye düþtüðü takdirde, Türkiye’nin Kuzey Irak’taki askerî mevcudiyetinin
Türkmenlerin güvenliði için bir teminat oluþturacaðýnýn belirtilmesi.
Sayýn
milletvekilleri, tezkerede belirtilen bu caydýrýcý görevleri
gerçekleþtirebilmesi için, Türk Silahlý Kuvvetlerinin, Kuzey
Irak’ta yeterli kuvvet düzeyinde olmasý, etkin silahlarla donatýlmasý
ve bölgede yeterli bir derinlikte konuþlandýrýlmasý gerekiyordu.
Deðerli
milletvekilleri, elbette, Türk Silahlý Kuvvetlerimizi, Savunma
Sanayii Müsteþarlýðýmýzý ve Savunma Bakanlýðýmýzý kutluyoruz.
Gerçekten, büyük çabalar içerisinde olmuþlardýr. Hatta, bu çabalarýnýn
ürünü olarak, yurt dýþýna da, ürettikleri araç ve gereçleri satmasý
ve ülkemize döviz kazandýrmasý konusunda bütün çalýþanlara, baþta
Türk Silahlý Kuvvetleri mensuplarýna çok teþekkür ediyoruz, baþarýlar
diliyoruz.
Elbette
ki, deðerli arkadaþlar, Türk Silahlý Kuvvetlerinin en üst kademesinden
uzman erbaþýna kadar ekonomik sorunlarý olduðunu görüyoruz. Bu
ekonomik sorunlardan, öncelikle teknik olarak bir pilotun yetiþtirilmesi,
bir teknik elemanýn yetiþtirilmesi, bir makinistin yetiþtirilmesi,
hava, kara ve denizde çalýþan bu insanlarýn elbette ki özlük haklarýnýn
daha güçlendirilmesi gerekir. Tabii, bu insanlar, nihayet, yaþam
þartlarý zorlaþtýðýnda -özel sektör daha fazla para vererek- bu kurumlarýmýzdan,
yýllarca birikimleriyle, tecrübesiyle, tekniðiyle yetiþen -pilotlarýmýz
baþta olmak üzere- bir sürü personelimiz özel sektörlere gitmektedir.
Buna engel olmak için daha verimli, daha güçlü bir ordu yaratmak
için bunlarýn özlük haklarýnýn iyileþtirilmesinde yarar vardýr.
Bu
arada, geçenlerde vermiþ olduðumuz, özellikle 50 bin civarýnda
olan uzman erbaþ ve çavuþlarla ilgili yasa teklifimiz Meclisin gündemine
alýnmadý. Gerçekten bu insanlarýn sýkýntýlarýný görüyoruz, duyuyoruz
ve bunda da duyarlý olmak zorundayýz. Yetkililer, bu insanlarýn özlük
haklarýyla ilgili, emeklilikleriyle ilgili, dereceleriyle ilgili,
sosyal tesisleriyle ilgili talepleri var, bunlarý göz önünde bulundurarak
bu insanlarýn maðdur olmasýný önlemenin yollarýný aramalýdýr.
Baþta Hükûmet ve silahlý kuvvetlerimiz mensuplarý olarak ortak bir
deðerlendirmeyle, bu, 50 binin üzerinde olan insanlarýn sosyal güvenceleri
konusundaki sýkýntýlarýný gidermenin yollarýný aramak zorundayýz.
Deðerli
arkadaþlar, bu bütçemizin, savunma bütçemizin ve Savunma Sanayii
Müsteþarlýðý bütçemizin ülkemize hayýrlý olmasýný diliyor, sizlere
saðlýk ve esenlikler diliyoruz. (Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Özcan.
SÜLEYMAN
SARIBAÞ (
BAÞKAN
– Sayýn Sarýbaþ, buyurun.
ANAVATAN
PARTÝSÝ GRUBU ADINA SÜLEYMAN SARIBAÞ (
Çok
önemli bir Bakanlýðýmýzýn, ülkemizi iç ve dýþ tehditlere karþý caydýrýcýlýk
unsuru ihtiva
Deðerli
arkadaþlar, güçlü bir silahlý kuvvetlere ihtiyacý olan ülkelerin
mutlaka tehdit algýlamalarýný çok iyi yapmalarý lazým. Bakýn, ülkemizin
dört tarafý tehditlerle çevrili. Ýç tehditlerimiz var, dýþ tehditlerimiz
var. Bölgede, yeniden “Büyük Orta Doðu Projesi” denilen, eþ baþkanlýðýný
yaptýðýmýz, ama esasýný kurgulamadýðýmýz, içinde olmadýðýmýz,
bize danýþýlmayan, hatta “sýnýrlarý deðiþtireceðiz” iddialarýnýn
ortaya atýldýðý, ülkemiz açýsýndan da hakikaten ciddi tehditler,
unsurlar içeren bir proje var yürürlükte. Yine, keza, hemen yakýnýmýzda,
nükleer silah sahibi olmak isteyen devletler var. Böyle bir durumda,
mutlaka caydýrýcý bir silahlý kuvvetlere ihtiyacýmýz olduðunu
herkes bilmeli. Güçlü bir silahlý kuvvetler, caydýrýcý bir silahlý
kuvvetler hem dýþ politikada unsurunuz olur, güçlü bir argümanýnýzdýr
hem iç güvenliðinizin tehditlerine caydýrýcýlýk verir hem de dostlarýnýzý
sevindirir, düþmanlarýnýzý üzer.
Deðerli
arkadaþlar, þu Orta Doðu Projesi’nin ne aþamada olduðunu Sayýn Bakanýn
buradan anlatmasýný istiyorum. Mesela, bu Orta Doðu Projesi’nde,
Büyük Orta Doðu Projesi’nde bir Kürt devleti var mýdýr? Yoksa, bu koordinatör
atamasý neyin nesidir Sayýn Bakaným? Neyi pazarlýk ediyoruz biz bu
koordinatörle Amerikalýlarla? Bir pazarlýðýn içindeysek, bunu
bizim bilmemiz lazým. Bakýn, atanalý bir buçuk ay oldu, bir buçuk-iki
ay oldu; acaba, PKK’yý evcilleþtirip, bize de onlarýn evcilleþtirildiðini
Sayýn
Bakan, Lübnan’da olanlar, Lübnan’da yaþananlar, yani, Hizbullah’ýn silahsýzlandýrýlmasý,
Ýsrail’in gelecekte daha saðlam güvenliðinin saðlanmasý, olasý
bir Ýran, Suriye hareketinde Ýsrail’e karþý tehditlerin þimdiden
önlenmesi amacýyla bizim Lübnan’da ne iþimiz vardý? Burada hep söyledik,
ne iþimiz var? Mutlu muyuz?
Deðerli
arkadaþlar, hakikaten bölgemizde ciddi olaylar oluyor ve bu Parlamento
bu olaylardan habersiz. On dakikada, on beþ dakikada Savunma Bakanlýðýmýzýn
güvenlik konseptimizi, savunma konseptimizi tartýþacaðýz… Bu
mümkün deðil. Daha evvel de, Genel Kurula bunun bir gündem maddesi
olarak getirilmesi, gerekirse bir gün, kapalý oturumla…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Sayýn Sarýbaþ…
SÜLEYMAN
SARIBAÞ (Devamla) – Tamamlayacaðým.
BAÞKAN
– Buyurun.
SÜLEYMAN
SARIBAÞ (Devamla) – …geniþ geniþ tartýþmamýz gerektiðini, Meclisin
bu hususlarý müzakere etmesi gerektiðinin, aslýnda, Hükûmeti yermek
deðil, Hükûmetin elini güçlendirmek olacaðýný ifade etmeye çalýþtýk.
Ama, maalesef, dört senelik dönemde, Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet
Meclisi, Türkiye’nin tehdit konseptlerini, güvenlik konseptlerini
tartýþamaz, müzakere edemez hâle geldi.
Kendinden
makul danýþmanlar yönetiyor bu ülkeyi, kendinden makul danýþmanlar
Türkiye adýna baþka yerlere söz veriyor. Böyle bir þey olabilir mi?
“Danýþmanýn mýdýr” diye sorduk, “hayýr” dendi. Ama, baþka yerlerde
danýþmaný olarak geçen insanlar, küresel güçlere gidip, Türkiye
adýna taahhütlerde, Türkiye adýna sözlerde bulunuyorlar. Böyle
bir devlet ciddiyeti olabilir mi, böyle bir ülke ciddiyeti olabilir
mi? Ondan sonra, o danýþmalara güvenenler, Türkiye üzerinden siyaset
yapma, Türkiye üzerinden politika geliþtirme yollarýna girdiler
ve bu, milletimizin hazmettiði, milletimizin kabullendiði bir durum
deðildir.
Sayýn
Bakan, þu çuval meselesini nasýl hazmettik, biz hâlâ anlamýþ deðiliz.
Bu ne oldu? Ne zaman özür dileyecekler bunlar? Devri iktidarýnýzda,
yani baþýnýza çuval geçirtmiþ bir Savunma Bakaný olarak nasýl durabilirsiniz?
Dünyanýn hangi ülkesinde olsaydý, savunma bakanlarý istifa ederdi;
ama, siz, maalesef, üstünüze bile almadýnýz.
Saygýlar
sunuyorum Sayýn Baþkan. (Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Sarýbaþ.
Anavatan
Partisi Grubu adýna Þanlýurfa Milletvekili Sayýn Turan Tüysüz...
(Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
ANAVATAN
PARTÝSÝ GRUBU ADINA TURAN TÜYSÜZ (Þanlýurfa) – Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; 2007 yýlý Ulaþtýrma Bakanlýðý ve baðlý kuruluþlarýn
bütçeleri üzerinde Anavatan Grubu adýna söz almýþ bulunuyorum.
Þahsým ve Grubum adýna yüce Meclisi saygýyla selamlýyorum.
2007
yýlý bütçesi, sosyal devlet ilkelerinin gereklerini yerine getirme
anlayýþýndan tümüyle uzaklaþtýrýlarak, tamamýyla bir iç ve dýþ
borç ödeme bütçesine indirgenmiþtir. Yüzde 6,5 faiz dýþý fazla hedefinin
sürdürülmesi, bunun da açýk bir göstergesidir.
Gelir
daðýlýmý son derece bozulmuþ ve ülke içinde yoksul sayýsý artmýþtýr.
Buna baðlý olarak, açlýk, sefalet, asayiþ sorunlarý, suç iþleme
oranlarý artmýþtýr.
Hükûmetin
son bütçesi olan bu bütçenin yeni bir IMF anlaþmasýnýn gölgesinde
hazýrlandýðý da ortadadýr. Bugüne kadar IMF ile anlaþma yapan bütün
ülkelerde ekonomik ve toplumsal dokunun iyileþemediði ve tam tersine
zarar gördüðü ortaya çýkmýþtýr.
Bu
toplumsal dokunun en önemli kesimleri de “orta direk” diye adlandýrdýðýmýz
memur, iþçi, emekli, esnaf ve sanatkârlardan oluþan kesimlerdir ve maalesef,
bu kesimler de, bu bütçeden yeterince pay alamamýþlardýr.
Bu
kesimlerin genel bütçeden insanca yaþama adýna aldýklarý yüzde
25, ödedikleri ise yüzde 75 bir vergidir. Bu adaletsiz daðýtým oraný
AKP Hükûmetinde daha da belirginleþmiþtir. Yani, Türkiye, içerisinde
bulunduðu problemleri kendi öz kaynaklarýyla çözme imkânlarýný
kullanamamaktadýr. Bunun yerine, günü kurtarma, çýkarcýlýk ve kamuda
pay kapma yarýþýna endekslenmiþ bir yapýsal sistemin yarattýðý
bütçe gerçeðiyle karþý karþýyayýz.
Deðerli
milletvekilleri, geliþmekte olan ülkelerde ekonomik geliþme ve
yaþam kalitesinin artýrýlmasý için ulaþtýrma politikalarýnda
topyekûn bir dönüþüm kaçýnýlmazdýr.
Türkiye’nin
ulaþtýrma sektöründe, hava yolu, deniz yolu, demir yolu, kara yolu
ve boru hattý taþýmacýlýðýnda aðýr problemler vardýr. Bu problemlerin
baþýnda kamu yönetiminin ve iktidara gelmiþ hükûmetlerin de rolü
çok büyüktür.
Ulaþtýrma
Bakanlýðý baþta olmak üzere Gümrük Müsteþarlýðý, Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý,
Devlet Demiryollarý, Türk Hava Yollarý gibi tüm irili ufaklý kurumlar,
yetkin ve birikimli insanlardan ziyade siyasi otoritenin güdümünde,
partili ve taraftarlarýn elinde nüfuz alaný olarak kullanýlmýþtýr.
Günümüzde,
Akdeniz ve Karadeniz çevresinde bütün lojistik merkezler ticaret
hacimlerini katlayarak büyütürken, Türkiye’nin bu alanda yeterince
yol alamadýðýný göstermektedir.
Ýzmir
ve Mersin limanlarý rakiplerinin çok gerisindedir. Türkiye, küresel
ticaret hatlarýndan, doðu-batý ve kuzey-güney güzergâhý içindeki konumu,
deniz yolu, kara yolu, hava yolu ve demir yolu açýsýndan hiçbir zaman
deðerlendirmemiþ ve seyirci kalmaya devam edilmiþtir.
Deðerli
milletvekilleri, deniz yolu taþýmacýlýðý, bir defada çok fazla
yük taþýma olanaðý, güvenilirliði ve sýnýr aþýmý olmamasý, mal zayiatlarýnýn
minimum düzeyde olmasý, hava yoluna göre 14 kat, kara yoluna göre
7 kat, demir yoluna göre ise 3,5 kat daha ucuz olmasý sebebiyle, son
yýllarda en fazla tercih edilen taþýma þeklidir.
Deniz
yolu eþya ve yolcu taþýmacýlýðý çok sýnýrlýdýr. Tersaneler, marina
ve yatçýlýk dýþýnda olumlu bir geliþmenin yok denecek kadar az olduðunu
görmekteyiz. Özelleþtirilen limanlar dinamizm ve iç pazara dönük
bir þekilde büyüme gösterirken, Devlet Demiryollarý yönetimindeki
limanlarýmýzýn hâli de ortadadýr.
Uluslararasý
pazarlama vizyon eksikliði, þehir içinde kalan kýsýtlý liman kapasiteleri,
depolama alanlarý, derinlik sorunlarý, makine, teçhizat, altyapý
imkânlarýnýn yetersizliði gibi problemler devam etmektedir. Tedarik
zinciri yönetimi ve lojistik anlayýþýnýn yerleþmesini kýsa vadede
beklemek, hayalcilikten öteye geçemeyecektir. Genel kargo, dökme
yük, konteyner ve enerji taþýmacýlýðýnýn getirdiði liman ve gemi
iþletmeciliði konusunda dünyada trendler iyi bir þekilde analiz
edilmeli ve bu alanlarda deniz ticaret sektörünün önü hýzla açýlmalýdýr.
Bilinçli
veya bilinçsiz sürdürülen politikalar, deniz ticaret hacminde ve
yaþanan çevre felaketleriyle kendisini göstermektedir. Ul
Diðer
bir çarpýcý örnek ise, Boðazlarda yüksek kapasiteli tanker geçiþleri,
uluslararasý hukuk ve sözleþme aldatmacasýyla, Amerika, Rusya,
Fransa ve Ýngiltere’nin inisiyatifine býrakýlmýþtýr. 15 milyondan
fazla kiþinin ikamet ettiði tarih ve kültür þehri Ýstanbul, her an
bir tanker faciasýyla karþý karþýyadýr. Türkiye, bu alanda inisiyatif
alan taraf olmadýkça risk büyüyerek artmaktadýr.
Türkiye,
Ýstanbul’un taþýdýðý risklerin maliyetini can ve mal güvenliði,
tarih ve doða felaketi gibi açýlardan düþünmeli, alýþýlagelmiþ
uluslararasý ticaret ve hukuk vizyonunun uzantýsý olan bugünkü duruma
daha fazla katlanmamalýdýr.
Bu
nedenle, büyük liman yatýrýmlarýnýn genel bütçe dýþýnda, dýþ kredili
ve yap-iþlet-devret modeli ile gerçekleþtirilmesi kaçýnýlmaz hâle
gelmiþtir. Yalnýz, Sayýn Bakaným, bu yap-iþlet-devret modeli sizin
Ofer’e verdiðiniz þekliyle olmamalý, daha çok kamuya açýk bir þekilde,
herkese açýk olabilecek þekilde bunun yapýlmasý saðlanmalýdýr.
Limanlarýn
özelleþtirilmesi ile bu limanlardan yapýlacak transit taþýmacýlýktan
Türkiye milyarlarca dolar gelir elde edebileceði gibi, bazý ürünlerin
Türkiye’de üretim ve montajýna yönelik sanayi tesislerin kurulmasýný
saðlayabilir.
Doðru
büyüklükte, doðru zamanda, doðru yerde, doðru özellikte planlanmasýný
teminen, limanlar master planýnýn gerçekleþtirilmesi önemli bir ihtiyaçtýr.
Sayýn Bakaným, limanlarý Rumlara açmak yerine, limanlarla ilgili
bir master planý hazýrlarsanýz, bence, bu halk için daha iyi þeyler
yapmýþ olacaksýnýz.
Kýsacasý,
ünlü bilgin Einstein’ýn dediði gibi, bugünün sorunlarýný dünün
bilgileriyle çözmemiz mümkün deðildir. Çaðýmýzdaki hýzlý geliþim
ve deniz yolu taþýmacýlýðýnýn büyümesiyle ortaya çýkan sorunlar,
ancak ciddi bir ulaþtýrma politikasý ve özerklikle saðlanabilir.
Deðerli
milletvekilleri, diðer taraftan, hava yolcu taþýmacýlýðýndaki
iyileþtirmeler ve rekabetin önünün açýlmasýyla sektöre yeni giriþler
olumlu karþýlanmakta ise de, burada dikkat edilmesi gereken husus,
rekabet þartlarýnda kalitenin ve güvenliðin riske edilmemesidir.
Sivil
Havacýlýk Genel Müdürlüðünün 2006 yýlý içerisinde yayýnlanan Teknik
Denetçilerin Görev, Yetki ve Sorumluluklarý Yönetmeliði içerisinde
yapýlan denetimlerde, özellikle kamuoyunun merakla beklediði ve
özellikle benim Plan ve Bütçede size sorduðum bir soru vardý: CIA
uçaklarýnýn ya da Amerika Birleþik Devletleri uçaklarýnýn SANA denetimine
býrakýlýp býrakýlmadýðýný, denetimden geçip geçmediðini öðrenmek
gibi bir soru sormuþtum, ama, buna da Sayýn Bakaným, siz, cevap vermemiþtiniz.
Çünkü, bildiðimiz gibi de Amerika Birleþik Devletleri, özellikle
Guantanamo veya topladýklarý, Müslüman kesimden toplamýþ olduðu
insanlarý orada iþkenceye tabi tutmaktadýr.
Pazara
yeni giren hava yollarýnýn, özellikle kýsa mesafeli hatlarda rekabet
edebilmek için daha sýk sefer düzenlemeleri gerekeceðinden, slot
talepleri fazla olacak, ayrýca iþlek saatler içerisinde slota sahip
olmalarý hayli önem kazanacaktýr. Artýk, hava ulaþýmýnda yeni
stratejiler geliþtirmek zorundayýz. Hava taþýmacýlýðýnda uçucu
personele yeni düzenlemeler getiren Hava Ýþ Kanunu Tasarýsý’nýn
bir önce yasalaþmasý da ülkemizin havacýlýk sektörünün önünü açacaktýr.
Demir
yollarýndaki iyileþtirmeler devam ederken, kaza ve sabotajlarýn
sayýsý da artmaktadýr. Cumhuriyetin ilk yýllarýndan sonra ihmal
edilen bu taþýma türündeki altyapý probleminin kýsa zamanda aþýlmasý,
kaynak yetersizliði nedeniyle mümkün görünmemektedir. Hükûmet, iþ
baþýna geldiði günden bu yana demir yolunu bir devlet politikasý
olarak ele aldýklarýný ve çok önem verdiklerini, cumhuriyet tarihinde
en çok yatýrýmýn 58’inci ve 59’uncu Hükûmetler döneminde yapýldýðýný
söylemektedir. Peki, demir yolu yatýrýmý ne anlam ifade etmektedir?
Birinci olarak, yeni hatlar ve yeni yollar yapmak; ikinci olarak, mevcut
hatlarý yenilemeyi ifade eder.
Bakýnýz,
sizlere, Devlet Demiryollarýnýn 2002 yýlýndan itibaren ödeneklerini
okumak istiyorum: 2002 yýlýnda Devlet Demiryollarýna ayrýlan ödenek
300 bin YTL, ödeneðin harcama miktarý ise 111 bin YTL; 2003’te 255 bin
YTL ayrýlmýþ, 192 bin YTL harcanmýþ; 2004’te 713 bin YTL ayrýlmýþ ödenek
olarak, 383 bin harcanmýþ; 2005’te 855 bin YTL ayrýlmýþ, 446 bini harcanmýþ;
2006 yýlýnda 1 milyon 145 bin YTL ayrýlmýþ, 294 bini harcanmýþ.
Deðerli
arkadaþlar, hýzlý tren denince, kimi noktalarý hatýrlatmak isterim
size: Bu proje hat rehabilitasyonu olarak baþlamýþ, daha sonra hýzlý
tren projesine çevrilmiþtir. Ýlk etap Ankara-Eskiþehir etabý 437
milyon euroya ihale edilmiþ, ama bu, daha sonra fiyat farkýyla 650
milyon euroya çýkarýlmýþtýr. Son alýnan 120 milyon euroluk anlaþma
bunun dýþýndadýr. Üstelik Ankara-Eskiþehir olarak açýklanan kýsým,
esasýnda Esenkent-Eskiþehir arasýný kapsamaktadýr. Sincan-Esenkent
arasý ise 2005 yýlýnda ihale edilmiþtir. Ankara-Sincan arasýnýn ne
olacaðý da meçhuldür.
Yine
hatýrlatmak isterim ki, Haziran 2003 yýlýnda temel atma töreninde
konuþan Sayýn Baþbakanýmýz, 5 Aralýk 2005 tarihinde hýzlý tren seferlerine
baþlanacaðýný ve ilk bileti de kendisinin satacaðýný söylemiþtir.
Þimdi, Ankara-Ýstanbul arasýný, býrakalým bunu, Sincan-Eskiþehir
arasýnda bile ne zaman sefere baþlanacaðý bilinmemektedir. Ekim
sonu itibarýy
Sayýn
Bakan 2007 yýlýnda deneme seferlerine baþlayacaðýný Plan Bütçe
konuþmasýnda söylemiþti. Ýnþallah açýlýr, biz de görürüz. Üstelik
ikinci etap denilen Eskiþehir-Ýstanbul arasýnýn ihalesi henüz sonuçlanmamýþtýr.
Zaten bu kesimde de Köseköy’e kadar olan kesim ihale edilecektir. Köseköy’den
sonrasýnýn ne olacaðý da bilinmemektedir.
Sayýn
Bakaným, Köseköy’le Haydarpaþa arasýndaki mesafe 100 kilometredir.
Acaba bu arayý otobüsle mi taþýmayý düþünüyorsunuz? Bütün vatandaþlarýn,
sivil toplum kuruluþlarýnýn, aklý baþýnda kiþi ve kurumlarýn karþý
çýkmasýna raðmen, gözünü rant bürüyen ve “Haydarpaþa’yý satacaðým”
diyen iktidar hýzlý trenleri nerede son durak yapacaðýný bilmemektedir.
Bu nasýl bir devlet politikasýdýr? Bu, olsa olsa kaptý kaçtý politikasý
olur. Haydarpaþa’yý satýp, parasýyla yeni yol ve garlar yapacaklarýný
açýklýyor sayýn iktidar. Dört senede yapamadýðýný Haydarpaþa’yý
satarak mý yapacaksýn Sayýn Bakaným? Hani Türk Telekomun özelleþtirilmesiyle
elde edilecek gelir yeni demir yolu yapýmýna aktarýlacaktý? Aktarýlamadý.
Ben millet adýna soruyorum size Sayýn Bakaným: Türk Telekomun özelleþtirme
gelirinin ne kadarý yeni demir yolu yapýmýna harcandý? Hiç harcamadýnýz.
Bu, Haydarpaþa’yý sattýklarýnda da böyle olacak. Haydarpaþa Garý’nýn
bir örneðini Ýstanbul’un neresinde yapacaksanýz? Bize söylerseniz
seviniriz. Þimdi bile yetersiz kaldýðý için geliþtirilmesi gereken
bu garý nerede inþa edeceksiniz? Yoksa, demir yollarýný önemsiyoruz
diyerek yok etmeye mi çalýþýyorsunuz Sayýn Bakaným? Bu ödenek ve
harcama rakamlarýyla zaten sonunda olacak olan odur. Bu ödenekler
ve harcama rakamlarýyla hýzlý tren deðil, yavaþ tren hattý bile yapamayýz,
mümkün deðil.
Demir
yollarýnýn uzunluðu 10 bin kilometredir, ray ömrü ise yirmi beþ yýldýr.
Yani, yýlda ortalama 400-500 kilometre yol yenileme çalýþmasý gerekmektedir.
Deðerli
arkadaþlar, devlet politikasýndan söz eden arkadaþlarýmýzýn 2002
ve 2006 yýllarý arasýnda yaptýðý yol yenileme çalýþmasý 455 kilometredir.
Bir yýlda yapýlmasý gereken yaklaþýk olarak beþ yýlda yapýlmýþtýr.
Bunun neresi baþarý?
Sayýn
Baþbakan, demir yoluyla ilgili yaptýðý açýklamada, Onuncu Yýl Marþý’ný
kastederek “Marþla demir yolu olmaz.” diyordu. Sayýn Bakaným, siz
ne yaptýnýz? Bu Hükûmet için demir yolu devlet politikasý deðil, olsa
olsa çarçur etme, kamu kaynaklarýný heba etme, yandaþlarýný kayýrma
politikasý olabilir.
Deðerli
arkadaþlar, ayný paralelde yürütülen Marmaray ve Tüp Geçiþ Projelerinde
ise, hýzlý trenlerin son noktalarýnýn hiçbir þekilde dikkate alýnmadýðý
görülmektedir. Marmaray Projesi Boðaziçi Tüp Geçit’in Haydarpaþa
ile Ahýrkapý arasýna sadece tüpün maliyeti ödenerek yapýlmasý aklýn
yolu iken, topraðý oyup, ayrýca kilometrelerce tünel gerektiren
Üsküdar-Sirkeci arasýna yerleþtirilmesinin mantýðý savunulamaz.
Kaldý
ki, bu yanlýþ çözüm, milyar dolarlarla ölçülecek maliyet artýþýnýn
ötesinde, Sirkeci-Yenikapý arasýnda varlýðý bilinen toprak altýndaki
arkeolojik kalýntýlarý da kesinlikle tahrip edecektir. Ancak yönetimin
bu yönde doðru bir karar verebileceði konusunda umudumuzu, Ýstanbullular
adýna hâlâ yitirmedik. Sayýn Bakanýn da bu yönde uyarýlarýmýzý dikkate
alacaðýný temenni ediyoruz.
Deðerli
milletvekilleri, Türkiye, kara yollarý odaklý bakýþ açýsýný ve
onun yansýmasý olan 40 bin çekici ve 600 bin kamyon sayýsýyla övünmeyi
bir kenara býrakmalýdýr. Uluslararasý kara yolu taþýmacýlýðýný
düzenleyen ve Türkiye'nin etkin biçimde yararlandýðý TIR karnesi
sistemine yönelik son dönemde ortaya çýkan geliþmelerin, dünya
TIR karnesi kullanýmýnýn yaklaþýk 600 bin civarýnda olduðunu ve
bu rakamýn yüzde 20’si Türkiye tarafýndan rezerv edilmektedir.
Türkiye
dýþ ticaretinin yüzde 40’ý da Türk týr filosuyla yapýldýðýna göre,
bu sistemin kaldýrýlmasý hâlinde 80 milyar dolarlýk Türk ihracatýnýn
yüzde 40’ýný týr filosunun taþýdýðý dikkate alýndýðýnda, konunun
hayati bir öneme sahip olduðunu bir kez daha dile getirmek istiyorum.
Türkiye,
yýllýk olarak Batý’ya 300 bin sefer düzenlemektedir. TIR karnesine
göre yapýlan bu taþýmacýlýk ucuz maliyetle yapýlmaktadýr. Eðer bu
sistem kalkarsa, Türk týrlarý her geçiþ yaptýklarý ülkenin gümrük
kapýsýna para ödemek zorunda kalacaklardýr. Mevcut TIR karnesi
sistemi kaldýrýldýðýnda Türkiye, sadece 25 ülkeye taþýmacýlýk
yapabilecektir. AB’ye üye olmayan 30 ülkeye, yani, Orta Asya’ya, Orta
Doðu’ya taþýma iþlemi gerçekleþtiremeyeceðinin Bakanlýðýn bürokratlarý
tarafýndan bilinmesi gerekmektedir Sayýn Bakaným.
Deðerli
milletvekilleri, ülkemizdeki kadar otobüsle yolcu taþýmacýlýðý
ve kamyon yük taþýmacýlýðý yapan baþka bir Avrupa ülkesi yoktur.
500’den fazla firma ve 10 bine yakýn otobüsle kentler arasý yolcu taþýmacýlýðý
yapýlýyor. Ülkemizi baþtan baþa kateden, gece gündüz demeden hizmet
üreten, 3 milyar dolar iþ hacmi, 7,5 milyar dolar yatýrým ve 350 bin insana
istihdam yaratan otobüsçülerimizin sektörde ayakta durabilmeleri
için þehirler arasý yolcu taþýmacýlýðý yapan firmalara ÖTV ve KDV
oranlarýnda ciddi bir düþüþ gerçekleþtirilmesi gerekiyor.
Sayýn
Bakaným, bunu daha önce Hariri ailesine yapmýþtýnýz, bunu hatýrlatmak
isterim. Bunu kendi kamyoncularýmýz ve kendi otobüsçülerimiz
için yaparsak, gerçekten, ben kendi adýma, Anavatan Partisi adýna
Hükûmetinize, size gelip teþekkür edeceðim.
Kara
yollarýnda, ayrýca, 20 yaþ üstü taþýma ve yük araçlarýyla trafiðe
çýkan kamyonlarýn hem çevre hem de trafik sorunlarýna yol açtýðýný
daha önce ben defalarca burada söylemiþtim. Bu araçlarýn trafikten
çekilmesi ve araçlarýn yenilenmesi için bir teþvik sisteminin oluþturulmasý
gerekiyor.
Deðerli
milletvekilleri, Telekom sektörünü rekabete açmayý amaçlayan
bir dizi düzenleme geçen yýl yapýlmasýna raðmen, Türk Telekom ve
devlet tarafýndan yaratýlan piyasaya giriþ engelleri bu düzenlemeleri
kâðýt üzerinde býraktý. Örneðin, uzak mesafe telefon hizmeti lisansý
alan firmalar, Türk Telekomun ara baðlantý ücretleri için tekelci
fiyat politikasý izlemesi yüzünden piyasaya giremediler.
Bir
diðer örnek de, kablolu TV yayýnlarý içindir. Kablolu TV yayýnlarý,
rekabetin en hýzlý oluþturulabileceði alanlardan birisi olduðu
için, bugün, dünya genelinde alt sektöre rekabet þartlarý hâkimdir.
Bugün, Afrika’nýn tamamýnda, Avrupa’nýn yüzde 89’unda, Amerika’nýn
yüzde 87’sinde, Asya Pasifik’in yüzde 75’inde kablolu TV yayýnlarý
rekabete açýk bir piyasa oluþturmaktadýr. Ülkemizde bu iþin son derece
amatör ellerde, hâlâ devlet tekelinde sürdürülmesi için ýsrar edilmektedir.
Mümkün
olan en kýsa zaman içinde kablolu TV alanýnda rekabeti yaratacak
þartlar yaratýlmalýdýr. Birçok firma iþe baþlarken aldýklarý elemanlarý
iþten çýkarmaya baþladý. Rekabet Kurulu ve Telekomünikasyon Üst
Kurulu da bu olayý tribünlerden seyretmeye çalýþýyor.
Deðerli
milletvekilleri, özelleþtirme yapýlýrken dikkate alýnmasý gereken
en önemli unsurlar, özel bir tekelin yaratýlmamasý ve sektörü düzenleyici
bir sistemin çalýþýyor olmasýdýr diyerek bu kürsüden dile getirmiþtik.
Þimdi ne oldu? Ýktisat biliminde bir kural vardýr Sayýn Bakaným:
Özel tekelden daha kötü bir piyasa oluþumu yoktur. Hükümetin Telekomun
yüzde 55 hissesini Suudi Arabistan kökenli Hariri ailesi þirketi
olan Öger’e satma kararý bir özel tekelin yaratýlmasýna neden olmuþtur.
Kurumlar vergisi indirimi ise Hariri ailesine sunulan özel bir
jesttir. Kurumlar vergisinin 10 puan düþürüleceði, Telekom satýþýndan
önce kamuoyuna açýklanmýþ olsaydý, Telekomun deðeri daha fazla olmaz mýydý Sayýn Bakaným?
Ýþte, sizin vatan sevginizin en bariz göstergelerinden bir tanesi
budur.
Ulaþtýrma
Bakanlýðý bütçesi üzerine konuþurken, hem ulaþým potansiyelimizi
hem ulaþým sorunlarýný ifade ettim. Ulaþým sektörü ve ulaþtýrma hizmetleriyle
ilgili yapýlmasý zorunlu iþler vardýr. Bu Hükûmet bu iþleri baþaramamýþtýr.
Ulaþtýrma sektörü açýsýndan eþya hareketinin serbestleþtirilmesi
ve taþýma politikalarý bir arada düþünülmelidir. Ülkemizde her
bir taþýma türünde hukuki yönden ve yapýsal alanda köklü reformlara
ihtiyaç vardýr. Karayolu dýþýndaki taþýma sektörü elli yýldýr ihmal
edilmiþtir ve yakýn vadede Hükûmetiniz tarafýndan da taþýma türleri
arasýnda bir dengenin saðlanmasý beklenmemektedir.
Deðerli
milletvekilleri, Ulaþtýrma Bakanlýðý, sosyal sorumluluk ve vatandaþa
hizmet noktasýnda, çalýþmalarýný, objektif kriterler içerisinde,
çaðýn getirdiði teknolojik donanýmlarla yapmak mecburiyetindedir.
Yoksa, kâðýt üzerinde…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim, ek süre verdim, lütfen konuþmanýzý tamamlayýn.
TURAN
TÜYSÜZ (Devamla) – Teþekkür ediyorum Sayýn Baþkan, bitiriyorum.
Sayýn
Baþbakanýmýzýn dediði gibi, Türkiye on-line’dýr, fakat, burada
Hükûmetimiz off-line oldu diye düþünüyorum ben. (ANAP sýralarýndan
alkýþlar)
Bu
düþüncelerle 2007 Ulaþtýrma Bakanlýðý bütçesinin hayýrlý olmasýný
diliyor ve yüce Meclisi saygýyla
selamlýyorum.
Teþekkür
ediyorum Sayýn Baþkan. (Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ederim Sayýn Tüysüz.
Gruplar
adýna konuþmalar tamamlanmýþtýr.
Þimdi, þahýslar adýna konuþma talebi var.
Lehte
olmak üzere, Adana Milletvekili Sayýn Ayhan Zeynep Tekin Börü. (AK
Parti sýralarýndan alkýþlar)
Süreniz
on dakika efendim. Buyurun.
AYHAN
ZEYNEP TEKÝN BÖRÜ (Adana) – Teþekkür ederim.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; 2007 Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu
Tasarýsý’nýn dokuzuncu turunda Millî Savunma Bakanlýðý, Ulaþtýrma
Bakanlýðý ve baðlý kuruluþlar bütçesinin lehine kiþisel görüþümü
belirtmek üzere söz almýþ bulunmaktayým. Bu vesileyle 2007 bütçesinin
ülkemize, milletimize þimdiden hayýrlý uðurlu olmasýný temenni
ediyor, sizleri ve ekranlarý baþýnda bütçe görüþmelerini takip
eden vatandaþlarýmýzý saygýyla selamlýyorum.
Öncelikle,
görüþmelerin baþladýðý günden bu yana özellikle muhalefet milletvekili
arkadaþlarýmýzýn bütçe kanunuyla ilgisi olmayan ve iþi âdeta geciktirmeye
yönelik birtakým konuþmalar yaptýklarýna þahit olmanýn üzüntüsünü
yaþýyorum.
Bütçe,
ülkemizin en önemli kanunlarýndan biridir ve burada iþin esasý üzerinde
durarak mevzuyu tartýþmak amaç olmasý gerektiði hâlde, iþi, erken
seçim safsatalarý, Cumhurbaþkanlýðý seçimi, rejim meseleleri…
ALÝ
RIZA BODUR (Ýzmir) – Demokrasilerde erken seçim safsata diye anýlmaz.
AYHAN
ZEYNEP TEKÝN BÖRÜ (Devamla) – …Baþbakanlýk Müsteþarý gibi, son derece
suni, gündemimizle uzaktan yakýndan ilgisi olmayan mevzularla týkamaya kalkýþmak, Meclisin bir saatlik çalýþmasýnýn
vatandaþa neye mal olduðunu bile bile, hem zamanýmýzý hem de maddi
kaynaklarýmýzýn israf edildiðini hatýrlatmak isterim.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Sayýn Baþkan, cevap hakký doðuyor, dikkatinizi
çekerim.
AYHAN
ZEYNEP TEKÝN BÖRÜ (Devamla) – Ben, konuþmamý, zamaným elverdiðince
bütçe kanunu istikametinde kullanmak arzusundayým.
Ulaþtýrma
ve haberleþme faaliyetleri, millî gelirimizin yüzde 15’ini oluþturan
bir hizmet alanýdýr ve Ulaþtýrma Bakanlýðý, baðlý ilgili ve iliþkili
kuruluþlarý yaklaþýk 135 bin çalýþaný ile bu hizmetleri vermektedir.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Zeynep Haným, muhalefet konuþmayacak mý?
AYHAN
ZEYNEP TEKÝN BÖRÜ (Devamla) – Bakanlýðýn 2007 yýlý için öngörülmüþ
bütçe miktarý yaklaþýk 821 milyon yeni Türk lirasýdýr. Bu bütçenin
kendi içindeki daðýlýmýna göz attýðýmýzda “sermaye giderleri”
diye adlandýrýlan yatýrýmlar yaklaþýk 600 milyon YTL olup bunun da
350 milyon YTL gibi büyük bir kýsmýnýn demir yolu sektörüne ayrýldýðýný
görmekteyiz. Ayrýca, haberleþme, evrensel hizmetler için 91 milyon,
hava yolu sektörü için 37 milyon, kamulaþtýrmaya 32 milyon, limanlar
ve balýkçý barýnaklarý için 42 milyon, turizmdeki limanlar sektörüne
50 milyon yeni Türk lirasýyla birlikte yatýrým bütçesinin þekillendiðine
þahit oluyoruz. Ýktidarýmýz öncesi kendi giderlerini dahi karþýlamakta
zorlanan bir bakanlýk bütçesinin 2007’de yüzde 75’i yatýrýmlara ayrýlmakta,
kalan kýsmý da diðer harcamalara gitmektedir.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; ulaþtýrmada ülkemizin coðrafi
durumu dikkate alýndýðýnda acý bir gerçek ortaya çýkmaktadýr. 2002
yýlýndan önce ulaþtýrma sektöründe terazinin bir kefesi sürekli
karayollarý lehine oldukça aðýrlaþtýrýlýrken 8.400 kilometre sahili,
70’in üzerinde havaalaný, 11 bin kilometrelik demir yolu olan ülkemizde
ne yazýk ki taþýmacýlýkta yüzde 6’lýk bir orana bu üç taþýma sistemimiz
sýkýþmýþ durumdaydý.
Pek
çok alanda elli yýldýr birikmiþliðin, ihmal edilmiþliðin üzerine
gelen AK Parti Ýktidarý, yetki ve sorumluluðunu üzerine aldýðý
günden bu yana durumun düzeltilmesi yönündeki çalýþmalarda, icraatýn
içinde olanlarý bir yana býrakýn, ülkemizin yaþadýðý deðiþim, rahatlýkla,
herkesçe fark edilmektedir.
Bakanlýk,
bugüne kadar el yordamýyla yapýlan bu uygulamayý Türkiye’nin gündeminden
çýkartmýþ, bir plan dâhilinde faaliyetlerine þekil verilmesi hususunu
oturtmuþtur. Bu sistem, Bakanlýk tarafýndan 2005 yýlýnda tamamlanarak
yürürlüðe konmuþtur. Bu planda, kara, deniz, hava, demir yolu taþýmacýlýðýnýn
birbirine paralel geliþmesi ve yapýlacak projelerle deniz, hava
taþýmacýlýðý ile demir yolu iþletmeciliði öncelikli olmak üzere,
ulaþým türleri arasýndaki dengeyi belirli bir periyot, belirli
bir program dâhilinde saðlamak amaçlanmýþtýr. Bunun için ortaya çýkan
plan, bir anlamda ulaþtýrma sektörümüze referans kodlarý getirmiþtir.
AK
Parti Ýktidarýyla birlikte sektörel çalýþmalar, Bakanlýðýn her
geçen gün büyüyen ve ivme katettiðini göstermektedir. Mesela, demir
yolu sektörü yatýrým ödeneði, 2002’de 230 milyon YTL iken, dört yýllýk
süre içerisinde sürekli bir artýþ yaþanmýþ ve 1 milyar 145 milyon
YTL’ye ulaþmýþtýr.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; dikkat edilmesi gereken nokta,
son kýrk yýl içerisinde demir yollarýmýza ayrýlan yatýrým ödeneklerinin
tam 2 katýný, dört yýlda Ulaþtýrma Bakanlýðý bu sektöre ayýrmýþtýr.
Türkiye, demir yollarýný, geç de olsa devlet politikasý olarak
Hýzlý
demir yolu iþletmeciliðini ilk giriþimi de AK Parti döneminde
baþlatýlmýþtý. Hâlihazýrda, Ankara-Ýstanbul, Ankara-Konya arasý
aþaðý yukarý 745 kilometrelik parkur inþaatý devam etmektedir ve
ülkemizin pek çok yerinde inþaatý devam eden onlarca ve her biri Türkiye
için hayati deðerde dev projeler, Bakanlýðýn Ýnternet sitesinde
görülecektir. Ýnþaatý devam eden yollar ve tünellerle birlikte, þehirler
arasýndaki mesafe, bu sayede dakikalarla ifade edilir bir süreye
inmiþ olacaktýr. Bu yollar, Türkiye’yi çaðdaþ Batý’nýn, Atatürk’ün bize
hedef gösterdiði geliþmiþ milletlerin demir yolu iþletmeciliðine
kavuþturacaktýr.
1912’den
beri el atýlmamýþ demir yollarý vardý ve bu hâliyle tren yollarý kullanýlmaya
devam edilmekteydi. Tabii, bir yandan lokomotiflerimizi yenilememiz
ve mevcut iþletmeciliði de devam ettirmemiz gerekmektedir. Bu yüzden,
TÜLOMSAÞ’ta, Eskiþehir’de yerli katký oraný yüzde 51 olan ilk defa lokomotif
imalatlarýna baþlanýlmýþ ve Ekim 2006 itibarýyla, 38 adet lokomotif
üretilmiþtir.
Bakanlýðýn
yürüttüðü bir önemli proje de 1860’tan bu yana bir rüya hâline gelen,
2004 tarihinde Baþbakanýmýz tarafýndan temelleri atýlan, hem Ýstanbul’un
toplu taþýmacýlýðýný ferahlatacak hem de doðu-batý arasýndaki
Ýpek Yolunu âdeta yeniden hayata geçirecek Marmaray Projesidir.
Saatte 150 bin yolcunun faydalanacaðý bu proje, çaðýn büyük yapýtlarýndan
birini oluþturmaktadýr.
Hükûmetimiz
döneminde, üç tarafý denizlerle çevrili ülkemizde denizcilik
alanýnda da büyük atýlýmlar yapýlmýþtýr. Ro-Ro taþýmacýlýðýnda
Türkiye, dünyada üçüncü, Avrupa’da ise birinci sýraya yükselmiþtir.
Ulaþtýrma Bakanlýðýmýzýn hava yolu taþýmacýlýðýnda geliþtirdiði
proje ve saðladýðý imkânlar, sektörde büyük geliþme kaydettirmiþtir.
Bunun sonucunda, ruhsat alan iþletmeler bazýnda 2003 yýlýnda sadece
162 adet uçaðýmýz varken, bugün 259 adet uçak sayýsýna ulaþýlmýþtýr.
2003 yýlýnda 13 iþletme faaliyet gösterirken, bu sayý 2006 sonunda
20’ye ulaþmýþtýr. Taþýnan yolcu ve yük miktarý da ayný oranda artmýþtýr.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Millî Savunma Bakanlýðý bütçesiyle
ilgili de birkaç cümleyle görüþlerimi ifade etmek istiyorum.
Türkiye’nin
millî savunma politikasýný yönlendiren temel ilke, Ulu Önderimizin
“Yurtta sulh, cihanda sulh.” vecizesiyle belirtilmiþtir. Bu temel
görüþten hareketle, Türkiye, ulusal birliðin ve uluslararasý anlaþmalardan
doðan haklarýnýn korunmasý prensibini esas alarak, bütün ülkelerle
dostluk ve iþ birliði temeline dayalý olarak iliþkilerini geliþtirmektedir.
13
milyar 524 milyon YTL’lik Millî Savunma Bakanlýðý 2007 yýlý bütçe teklifi,
mevcut ekonomik ve sosyal politikalar, orta vadeli program ve enflasyonla
mücadele programý çerçevesinde kamu açýklarýnýn sýnýrlý bir boyutta
tutulmasý amacýyla alýnan tedbirlerin gerektirdiði kamu harcamalarýnýn
azaltýlmasý çalýþmalarý ve Türk Silahlý Kuvvetlerinin zorunlu ihtiyaçlarý
ile uluslararasý siyasal durum dikkate alýnarak azami tasarruf
prensibiyle hazýrlanmýþtýr.
Millî
Savunma Bakanlýðýmýz gerek yurt içi gerek yurt dýþýnda meydana gelen
geliþmeleri dikkatlice izlemekte ve yapýsal reformlarýný bu kapsamda
ele almaktadýr. Hedeflerinin sonucu için, milletçe ayný his ve duygularý
paylaþmaktayýz.
Milletin
her zaman sofrasýnda, sinesinde, kalbinde olan AK Parti, kendinden
önceki dönemde yaþanan sýkýntýlarý aþýp yepyeni bir Türkiye hedefinde
ilerlerken, eski iktidarlarýn borç yükünü de sýrtýna aldý. IMF’ye
olan borç, kararlý ekonomi politikalarý sayesinde 22 milyar 79 milyon
dolardan 9 milyar 673 milyon dolara indi. Uyguladýðý kararlý ekonomi
politikalar, Türkiye’yi, otuz sekiz yýl sonra enflasyonda tek haneli
rakamlarla tanýþtýrdý.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Müthiþ baþarý olmuþ! Kuzey Irak’a girdiniz!
AYHAN
ZEYNEP TEKÝN BÖRÜ (Devamla) – Bitirmek üzereyim…
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
AYHAN
ZEYNEP TEKÝN BÖRÜ (Devamla) – AK Parti, hükûmet sorumluluðu üstlendiði
ilk günden bu yana, dýþ politikada, Türkiye’nin tarihî birikimine,
misyonuna yakýþan adýmlarý kararlý ve hýzlý bir biçimde atarken,
dört yýlda saðladýðý baþarýyý, millî gelirdeki artýþtan, kalkýnma
hýzýndan, enflasyon ve faizdeki düþüþlerden, yapýlan baþarýlý
özelleþtirmelerden, uluslararasý iliþkilerden ve kazanýmlardan
görebilmek mümkündür.
Bu
duygu ve düþüncelerle, daha fazla kalkýnmýþ, geliþmiþ, güvenli,
dünyada ve yurtta barýþý tesis eden bir Türkiye için Ulaþtýrma ve
Millî Savunma Bakanlýðýmýzýn 2007
yýlý bütçesinin hayýrlara vesile olmasýný temenni ediyor, ülkemize
yeni yýlýn ve bayramýn güzellikler getirmesi temennisiyle, yüce
Meclisi tekrar saygýyla selamlýyorum. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Hayýrlara vesile olsun!
BAÞKAN
– Teþekkür ederiz Sayýn Tekin Börü .
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Sayýn Baþkaným, Sayýn Konuþmacý, konuþmasýnýn
baþýnda ismen Cumhuriyet Halk Partisi Grubunu kastederek konuþmacýlarýmýzýn
üslubuyla ilgili beyanda bulunmuþtur, içeriðiyle ayný zamanda.
Ýster yerimden, ister… Uygun görürseniz, çok kýsa, yeni bir tartýþmaya
mahal vermeden…
BAÞKAN
– Buyurun.
Sayýn
Anadol’a talebi doðrultusunda kýsa bir açýklama için söz veriyorum.
V. - AÇIKLAMALAR VE
SATAÞMALARA ÝLÝÞKÝN KONUÞMALAR (Devam)
2.- Ýzmir
Milletvekili K. Kemal Anadol’un, Adana Milletvekili Ayhan Zeynep Tekin
Börü’nün, konuþmasýnda, Grubuna sataþmasý nedeniyle konuþmasý
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Sayýn Baþkaným, size çok teþekkür ediyorum
söz verdiðiniz için.
Þimdi,
Danýþma Kurulunda planlandýðý gibi, þu anda Türkiye Büyük Millet
Meclisinde bulunan üç parti grubuna ayrýlan kýrk beþer dakikalýk
süre içinde Cumhuriyet Halk Partisinden
görevli sözcülerimiz, bilgili, donanýmlý, hazýrlýklý biçimde bu
sürüleri doldurarak Cumhuriyet Halk Partisinin görüþlerini dile
getirmektedirler. Bu konuda, süreyi artýrma, zamaný boþa harcama
ve Meclisin mesaisini çoðaltma gibi bir durumun söz konusu olmadýðý
açýktýr. Hiçbir partinin diðerinden daha fazla söz hakký yoktur,
kýrk beþer dakikalýk süre içinde. Eðer zaman aþýlýyorsa, Cumhuriyet
Halk Partisine sataþýlarak, beni cevap verme mecburiyetinde býrakan
arkadaþ gibi, sözcülerin sataþmalarý yüzünden zaman artmakta ve
oturumun maliyeti ondan yükselmektedir; bu bir.
Ýkincisi,
Cumhuriyet Halk Partili konuþmacýlar, elbette istesek de istemesek
de Türkiye’nin gündemine oturan Cumhurbaþkanlýðý seçimi, erken seçim
gibi konularda partimizin taleplerini tekrarlayacaklardýr. Bu,
bütçe görüþmelerinin dýþýnda, ona engel olan bir husus deðildir.
Kaldý
ki, her fýrsatta AKP’nin birinci parti olacaðý, AKP’nin anketlerde
hep önde gittiði iddialarýndan rücu mu etti arkadaþlarýmýz? Erken
seçimi, demokrasilerde safsata olarak niteleyecek bir noktaya
geldiler ve erken seçimden korkar duruma geldiler. Bu sorularýmýn
da altýný çiziyorum. Cumhuriyet Halk Partisinin tutarlý çizgisinin
bir daha belirlendiði bu þekilde kanýtlanmýþ oluyor.
Teþekkür
ediyorum.
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Anadol.
AHMET
YENÝ (
IV. - KANUN TASARI
VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
(Devam)
1.- 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý ile 2005
A) MÝLLÎ SAVUNMA BAKANLIÐI (Devam)
1.- Millî Savunma
Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim
Bütçesi
2.- Millî Savunma
Bakanlýðý 2005
B) SAVUNMA SANAYÝÝ
MÜSTEÞARLIÐI (Devam)
1.- Savunma Sanayi
Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
C) ULAÞTIRMA BAKANLIÐI
(Devam)
1.- Ulaþtýrma Bakanlýðý
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Ulaþtýrma Bakanlýðý
2005
D) TELEKOMÜNÝKASYON
KURUMU (Devam)
1.- Telekomünikasyon
Kurumu 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
E) DENÝZCÝLÝK
MÜSTEÞARLIÐI (Devam)
1.- Denizcilik
Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Denizcilik
Müsteþarlýðý 2005
F) SÝVÝL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Sivil Havacýlýk
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
BAÞKAN
– Sayýn milletvekilleri, Hükûmetin söz isteði var.
Ýlk
söz, Millî Savunma Bakanýmýz Sayýn Vecdi Gönül tarafýndan talep
edilmiþtir ve süresi yirmi dakika.
Buyurun
Sayýn Bakan. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
MÝLLÎ
SAVUNMA BAKANI MEHMET VECDÝ GÖNÜL (Kocaeli) – Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; Millî Savunma Bakanlýðýnýn 2007 yýlý bütçesiyle
ilgili açýklamalarýma geçmeden evvel, zatýalinizi ve deðerli
milletvekillerimizi saygýyla selamlýyorum.
Huzurlarýnýza
getirilen 13 milyar 52 milyon YTL’lik Millî Savunma Bakanlýðý 2007 yýlý
bütçe teklifi, mevcut ekonomik ve sosyal politikalar, orta vadeli
program ve enflasyonla mücadele programý çerçevesinde kamu açýklarýnýn
sýnýrlý bir boyutta tutulmasý amacýyla alýnan tedbirlerin gerektirdiði
kamu harcamalarýnýn azaltýlmasý çalýþmalarý ve Türk Silahlý Kuvvetlerinin
zorunlu ihtiyaçlarý ile uluslararasý siyasal durum dikkate alýnarak
azami tasarruf prensibiyle hazýrlanmýþtýr.
Ulusal
ve uluslararasý güvenliði etkileyen, çok yönlü, öngörülmesi güç
ve sýnýr tanýmayan, öncelikle terörizm olmak üzere asimetrik tehdit
ve risklerin oluþturduðu istikrarsýzlýklarýn merkezinde kalan
Türkiye’yi iç ve dýþ tehditlere karþý savunmakla yükümlü olan Türk
Silahlý Kuvvetlerinin caydýrýcýlýk gücünü idame ettirmesi, eski
Sovyetler Birliði’nin daðýlmasýndan sonra meydana gelen belirsizlik
ortamýnda daha da büyük bir önem taþýmaktadýr.
Ayrýca,
demokratik, laik ve çaðdaþ Türkiye’nin, öncelikle kendi bölgesinde
olmak üzere uluslararasý alanda da barýþ, güvenlik ve istikrarýn
saðlanmasý yönünde tarihten kaynaklanan sorumluluklarý bulunmaktadýr.
Türkiye, günümüzün tehditleriyle mücadelede, geliþen her yeni
durum karþýsýnda, millî menfaatleri doðrultusunda uygun politikalara
yönelmek ve jeopolitik imkânlarý etkin bir þekilde kullanmak suretiyle
küresel ortamdaki etkinliðini artýrabilecek ve bölgesel inisiyatif
sahibi ülke durumunu güçlendirebilecektir.
Deðerli
milletvekilleri, Türkiye, altmýþ yýldýr Birleþmiþ Milletler, elli
yýlý aþkýn bir süredir NATO üyesidir. Kore Harekâtý’yla baþlayan barýþý
destekleme vizyonumuz, hâlen, Birleþmiþ Milletler þemsiyesi altýnda
Lübnan, NATO þemsiyesi altýnda Kosova ve Afganistan ve Avrupa Birliði
þemsiyesi altýnda Bosna-Hersek’te yürütülen barýþý destekleme görevlerine
katkýlarýna devam etmektedir. Birleþmiþ Milletler þemsiyesi altýnda
Lübnan’da teþkil edilen barýþ gücüne katýlan Türkiye, hâlihazýrda
bir istihkâm inþaat bölüðü konuþlandýrmýþ, ayný maksatla oluþturulan
deniz görev gücünde bir fýrkateyn görevlendirmiþtir.
Türkiye,
NATO faaliyetleri kapsamýnda, Afganistan’da, Aðustos 2006 ayýndan
itibaren Fransa ve Ýtalya’yla birlikte teþkil edilen Kâbil Bölge Komutanlýðý
bünyesinde göreve baþlamýþtýr. Türkiye, Kâbil Bölge Komutanlýðý
görevini, Nisan-Aralýk 2007 döneminde komutan olarak icra edecektir.
Ayrýca, Afganistan’da da Kâbil’e 30 kilometre mesafedeki Vardak
ilinde bir bölgesel imar ekibi oluþturulmuþtur. Bu imar ekibinin korunmasý
da Türk Silahlý Kuvvetlerinin oradaki gücü vasýtasýyla yapýlacaktýr.
NATO
þemsiyesi altýnda icra edilen bir baþka barýþý koruma görevi de
Kosova’da yürütülen, KFOR olarak adlandýrýlan Kosova Harekâtý’dýr.
Almanya ve Avusturya’yla birlikte oluþturulan KFOR Güney Çok Uluslu
Görev Kuvveti’ne bir manevra taburuyla katkýda bulunan Türkiye,
Mayýs 2007 ayýndan itibaren bir yýllýk süreyle görev kuvvetinin liderliðini
de üstlenecektir.
Türkiye,
NATO’nun süreklilik arz
Sayýn
Baþkan, sayýn milletvekilleri; Avrupa Birliði üyesi olma yolunda
mücadelesini sürdüren Türkiye için Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasýnda
yer alabilmek de stratejik bir önem ve önceliðe sahiptir. Bu kapsamda,
Türkiye, Avrupa Birliðinin Bosna-Hersek’te 2004 yýlýnda NATO’dan
devraldýðý ve NATO imkân ve yeteneklerini de kullanarak baþlatýlan
EUFOR-ALTHEA Harekâtý ve Haziran 2006 ayýnda Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde
baþlattýðý EUFOR RD CONGO Harekâtýna da
katký saðlamaktadýr.
Türkiye’nin
Balkanlar’da barýþ ve istikrarýn idamesi maksadýyla 1998 yýlýnda
kuruluþuna öncülük ettiði Güneydoðu Avrupa Tugayý bu yýlýn þubat-aðustos
aylarý arasýnda Afganistan’da baþarýyla görev yapmýþtýr. Anýlan
Tugayýn karargâhý Aðustos 2007 yýlýndan itibaren dört yýl süreyle Ýstanbul’da
konuþlandýrýlacaktýr.
Sayýn
milletvekilleri, Sayýn Baþkan; ülkemiz Avrupa Birliðinin aday ülkesidir
ve nihai hedef olan tam üyelik için gereken her þeyi yapmaktadýr. Ancak,
nasýl ki, daha önce tesis edilen gümrük birliðiyle ekonomik entegrasyon
büyük ölçüde Avrupa Birliðiyle gerçekleþmiþ ise, bugün Ankara-Washington
Anlaþmalarý (Nice Implementation Document) ve Berlin Plus Anlaþmalarýy
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; gerek bölgesel ve gerekse küresel
güvenlik ortamýnda yaþanan geliþmeler kapsamýnda, özellikle Kafkaslar
ve Hazar Havzasý’nda bulunan enerji kaynaklarýnýn Batýlý kullanýcýlara
ulaþtýrýlmasý bakýmýndan, Karadeniz, uluslararasý toplumun dikkatini
çekmiþ, küresel aktörlerin bu bölgeye ilgisi önemli ölçüde, son zamanlarda,
artmýþtýr. Karadeniz’deki güvenlik giriþimine öncelik
Akdeniz’de,
Bakû-Ceyhan petrol hattýnýn hizmete girmesiyle bölgesel küresel
enerji güvenliði açýsýndan
Sayýn
Baþkan, yüce Meclisin deðerli üyeleri; Türkiye, içinde bulunduðu
bölgedeki geliþmeler, mevcut ekonomik ve sosyal politikalar, kalkýnma
planlarý, ekonomik istikrarý saðlama ve enflasyon mücadele programý
çerçevesinde hazýrlanan Millî Savunma Bakanlýðý 2006 yýlý bütçesi,
11 milyar 877 milyon YTL olarak kanunlaþmýþ idi. Huzurlarýnýza getirilen
13 milyar 52 milyon YTL’lik Millî Savunma Bakanlýðý 2007 yýlý bütçe
teklifi, mevcut ekonomik ve sosyal politikalar, orta vadeli program
ve enflasyonla mücadele programý çerçevesinde, kamu açýklarýnýn
sýnýrlý bir boyutta tutulmasý amacýyla, alýnan tedbirlerin gerektirdiði
kamu harcamalarýnýn azaltýlmasý çalýþmalarý ve Türk Silahlý Kuvvetlerinin
zorunlu ihtiyaçlarý ile uluslararasý siyasal durum dikkate alýnarak
azami tasarruf prensibiyle hazýrlanmýþtýr.
Millî
Savunma Bakanlýðýnýn 2007 yýlý bütçe teklifinin oluþturulmasý
aþamasýnda Genelkurmay Baþkanlýðý ve kuvvet komutanlýklarýndan
alýnan bütçe teklifleri toplamý 14 milyar 643 milyon YTL’dir. Ancak,
Yüksek Planlama Kurulunun kararlarý doðrultusunda, 2007 yýlý bütçe
teklif tabaný 1,6 milyar daha aþaðý çekilerek 13 milyar 52 milyon
YTL olarak huzurlarýnýza getirilmiþ bulunmaktadýr.
Mal
ve hizmet alým giderleri kapsamýnda 6 milyar 684 milyon, yüzde 50’si,
silahlý kuvvetlerin personelinin barýnma, beslenme, giyim gibi,
yasalarla belirlenen yasal istihkaklarý, akaryakýt, yakacak, taþýma,
ulaþým gibi tüketim mal ve hizmet alýmlarý; yüzde 50’si ise, Stratejik
Hedef Planý-2007 programý doðrultusunda modernizasyon ihtiyacý
için planlanmýþ bulunmaktadýr.
Bütçe
teklifimizde 82,7 milyon YTL olarak yer alan cari transfer giderleri,
NATO baþta olmak üzere, üyesi bulunduðumuz uluslararasý kuruluþlara
yapýlacak üyelik aidatlarýnýn ödenmesi ve Türk cumhuriyetleri
ile diðer dost ülkelerden eðitim maksadýyla gelen personelin masraflarýnýn
karþýlanmasý için harcanacaktýr.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Savunma Sanayii Müsteþarlýðý,
3238 sayýlý Kanun’la 1985 yýlýnda kurulmuþ olup söz konusu Kanun’
Savunma
Sanayii Destekleme Fonu gelirleri, 3238 sayýlý Kanun’un amacýna
uygun olarak yürütülen Türk Silahlý Kuvvetleri projelerinin finansmanýnda
kullanýlmaktadýr. 3238 sayýlý Kanun’un 9’uncu maddesinde yer alan
“Müsteþarlýðýn bütçesi, Savunma Sanayii Destekleme Fonu’nun yüzde
2’sini aþmayacak miktardan meydana gelir” hükmü gereði, Savunma
Sanayii 2007 yýlý bütçesi teklifi, Savunma Sanayii Destekleme Fonu’nun
yaklaþýk yüzde 1’inden oluþmaktadýr.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Yüksek Planlama Kurulu tarafýndan
tespit edilen tavanlar ve Savunma Sanayii Stratejik Planý dikkate
alýnarak hazýrlanan Müsteþarlýðýn 2007 yýlý toplam bütçe teklifi
27 milyon 527 bin YTL’dir.
Savunma
Sanayii tarafýndan uygulanmaya aktarýlan her projede belli bir
teknolojik altyapý hedeflenmiþ ve Türk Silahlý Kuvvetlerinin ihtiyaçlarý
doðrultusunda ana hatlarýyla elektronik, kripto, uzay havacýlýk
avionik sistem entegrasyonu, modelleme ve simülasyon denizaltý
savunma harbi, sensör, birleþim ve yazýlým alanlarýnda önemli teknolojiler
kazanýlmýþtýr.
Hâlihazýrda
Savunma Sanayii tarafýndan kara, hava, elektronik sistemler, deniz
araçlarý, elektronik harp algýlayýcýlar, roket, füze, mühimmat ve
ar-ge, araþtýrma geliþtirme projeleri çerçevesinde yaklaþýk 100
proje yürütülmektedir. Bu, tamamen Türkiye malý olan, yürütülen
projeler bir broþür þeklinde sizlere takdim edilmiþtir. Burada önemli
projeler seçilmiþtir. Mesela, Makine Kimyanýn yýllardýr ürettiði
ve iftihar ettiðimiz bazý projeler yer almamýþtýr. Bu sebeple bu
projeleri sizlere teker teker saymayacaðým.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; 233 sayýlý Kamu Ýktisadi Teþebbüsleri
ve Hakkýndaki Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi bir iktisadi
devlet teþekkülü olarak Makine Kimya Endüstrisi Kurumu, 17 Haziran
2000 tarihinden itibaren Millî Savunma Bakanlýðý ile ilgilendirilmiþtir.
Kurumun ana görevi, Türk Silahlý Kuvvetlerinin her türlü silah, mühimmat,
roket, savaþ araç ve gereçlerini üretmektir. Makine Kimya, faaliyetleri
daha etkin ve verimli bir þekilde gerçekleþtirmek maksadýyla on üç
yýldýr uygulanan on iki ayrý genel müdürlükten oluþan baðlý ortaklýk
modeli kaldýrýlmýþ, 1 Nisan 2003 tarihinden itibaren tek genel müdürlük
ve fabrika iþletme modeline dönüþülmüþtür. Kurum, yeniden yapýlanma
sonucu alýnan tedbirlere baðlý olarak üretiminde verimliliðin
artmasý ve 2005 yýlýnda 358 milyon YTL’lik satýþ hacmiyle Türkiye’deki
500 þirket içerisinde 120’nci sýradan 81’inci sýraya yükselmiþtir.
Türk Silahlý Kuvvetlerinin taleplerine yönelik alanlarda, Kuruma
daha az maliyet yükleyen usullerle modernizasyon ve yeni ürüne yönelik
yatýrým imkâný saðlama çalýþmalarý hâlen devam etmektedir.
Sayýn
Baþkan, yüce Meclisin deðerli üyeleri; 2007 yýlý bütçe teklifimiz,
azami tasarruf ve kaynaklarýn etkin kullanýmý ilkeleri temel alýnarak
hazýrlanmýþtýr. Bütçemizdeki sözleþmeleri devam
Sayýn
Baþkan, yüce Meclisin deðerli üyeleri; sözlerimin burasýnda, konuþmalarýyla
bütçemize katkýda bulunan deðerli milletvekillerimize ve daha
evvel de sevk ettiðimiz kanunlarý en kýsa zamanda gerçekleþtiren
sizlere, Bütçe Komisyonunda bize büyük destek veren sayýn Komisyon
üyelerine ayrý ayrý teþekkür ediyorum.
Savunma
alanýnda gösterdiðiniz ilgi sonucu, savunma sanayisindeki yerli
katký oraný, bizim göreve geldiðimizde yüzde 20’ler civarýndaydý,
þimdi yüzde 30’lara çýkmýþ bulunuyor ve hedefimiz, bunu, yüzde
50’lerin üzerine çýkartmaktadýr. Ayrýca, savunma sanayisinde Büyük
Atatürk’ün vaktiyle Meclis açýþýnda söylediði savunma sanayisinin
yerli imkânlarla saðlanmasý hedefi de bütün kuruluþlarýmýzýn bir
hedefi olarak her zaman karþýmýzda tuttuðumuz bir gaye þeklinde
gerçekleþmektedir.
Savunma
ihtiyaçlarýmýzý büyük fedakârlýklarla karþýlayan ve askerine
“Mehmetçik” ismi vererek askerliðini kendisiyle özdeþleþtiren
büyük Türk milletinin temsilcisi olan sizlerin huzurunuza getirilen
Bakanlýk bütçemizin aynen kabulünü takdirlerinize sunar; bu vesileyle,
yeni yýlýnýzý ve bayramýnýzý tebrik eder, hepinize saygýlarýmý
sunarým. (Alkýþlar)
BAÞKAN
– Sayýn Bakana teþekkür ediyorum.
Hükûmet
adýna Ulaþtýrma Bakanýmýz Sayýn Binali Yýldýrým kalan süreyi tamamlayacak
efendim.
Kalan
süreyi ilave ettim efendim.
Buyurun.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Ýstanbul) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
Ulaþtýrma Bakanlýðý ile baðlý kuruluþlarý Denizcilik Müsteþarlýðý,
Sivil Havacýlýk Genel Müdürlüðü ve Bakanlýðýmýzýn iliþkili kuruluþu
Telekomünikasyon Kurumunun 2007 yýlý bütçe teklifinin görüþülmesi
vesilesiyle hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Bakanlýðýmýzýn,
burada konuþmacýlarýn da ifade ettiði gibi, hepimizin günlük yaþamýnýn
üçte 2’sini doðrudan ilgilendiren çok geniþ bir görev alaný olduðunu
hatýrlatmak istiyorum. Bu yüzden de tabii, burada, bize ayrýlan kýsýtlý
zaman içerisinde, Bakanlýðýmýzýn sorumlu olduðu merkez ve on dört
baðlý, ilgili, iliþkili kuruma ait faaliyetleri dört baþý mamur anlatmak
gayet tabii ki çok mümkün olmayacak. Her birine 2 dakika ayýrsak bile,
28 dakika eder ki, bizim toplam süremizin üzerinde bir zamandýr.
Ben,
her þeyden önce, burada, gerek AK Parti Grubundan gerek ana muhalefet
partisi Cumhuriyet Halk Partisinden gerekse Anavatan Grubunun sözcülerinin
burada yaptýklarý deðerlendirmeler, görüþler ve hatta tenkitler
için teþekkür ediyorum. Böylece, bize ve yüce Meclis vasýtasýyla,
milletimize, ulaþtýrmada, haberleþmede bu iktidar döneminde neler
yapýldý neler yapýlamadý, bunlarý bir kez daha sizlerle paylaþma
imkâný bulduk.
Ayrýca,
burada dile getirilen, zannediyorum bilgi eksikliðinden kaynaklanan
bazý yanlýþ anlaþýlmaya neden olacak hususlarý da açýklýða kavuþturmak
mümkün olacaktýr.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Ulaþtýrma Bakanlýðýmýzýn merkez
bütçesi 807 milyon YTL’dir. Bunu, eðer, baðlý, ilgili, iliþkili kurumlarla
beraber topladýðýmýz zaman, bu rakam 1 milyar 158 milyona ulaþmaktadýr.
Bu bütçeyle, memleketin ulaþtýrma ve haberleþme sorunlarýný en
rasyonel, kaynaklarý en iyi þekilde kullanmak suretiyle yapmanýn
gayreti içerisindeyiz.
Sizlere,
çalýþma odalarýnýza býrakýlan þöyle bir doküman, Ulaþtýrma Bakanlýðýnýn
ulaþtýrma ve haberleþmede dört yýl içerisinde yapmýþ olduðu faaliyetleri
çok detaylý olarak ihtiva etmektedir. Eðer, boþ vakit bulup bir bakabilirseniz,
burada anlatacaklarýmdan çok daha fazlasýný burada görme imkânýna
sahip olacaksýnýz. Zira, benim sürem burada bunlarý anlatmaya yetmeyecektir.
Dediðimiz
gibi, ulaþtýrmadan baþlarsak, demir yollarýmýz var, deniz yollarýmýz
var, hava taþýmacýlýðý var ve kara yolu ulaþtýrmasý var.
Þimdi,
demir yollarýyla isterseniz konuþmamýzý sürdürelim. Çünkü, demir
yollarý bütün ulusumuzun hep gündeminde olmuþ; bazen iyi günleri
olmuþ, bazen kötü günleri olmuþ. Burada ifade edildi, cumhuriyet
döneminden önce sahip olduðumuz topraklarda 14.500 kilometre demir
yolu aðýna ulaþmýþýz, 1856 ile 1920 arasýnda. Ama, Kurtuluþ Savaþý’ndan
sonra elimizde, kala kala 4.158 kilometre yol aðýmýz kalmýþ.
“Demir
yolu bir ülkeye ümran ve refah tevlit eder.” diyen Büyük Atatürk demir
yolu seferberliðini baþlatmýþ ve 1950’lere kadar baþlatýlan bu hamle
sonucu 8 bin kilometre demir yolu aðýna ulaþmýþýz. O dönemde demir
yolunu önemli bir öncelikli ulaþým politikasý olarak belirleyen
Yüce Atatürk ve emeði geçenleri burada yad etmek istiyorum, þükranlarýmý
sunmak istiyorum. Ancak 1950’den 2003 yýlýna gelinceye kadar demir
yollarýnda çok ciddi bir makas deðiþikliði görüyoruz. Bu makas deðiþikliði
de, demir yollarýna yatýrýmýn gittikçe azaltýlmasý, hatta ve hatta
hiçbir yatýrým ayrýlmadýðý dönemleri görüyoruz. Bu, ülkemiz
için, demir yollarýmýz için kayýp bir yarým asýr olmuþtur, maalesef.
Ancak, bu gidiþe bir dur demenin zamaný gelmiþti. Yýl 2003 ve göreve
geldiðimizde ilk iþimiz, bu ülkenin ulaþýmla ilgili önceliklerini,
sorunlarýný bir plan çerçevesinde ortaya koymak, buna göre öncelikleri
belirlemek ve gerekli projeleri hayata geçirmekti.
Demir
yollarýnýn, artýk, kaderine terk edilme vakti geçmiþti, demir yollarýnýn
ayaða kalkma zamaný gelmiþti. Ýþte, bu noktadan hareketle, bu ülkenin
gündemini yýllarca iþgal
1860
yýlýnda Sultan Adülmecit bir proje yaptýrýyor; Asya Kýtasý ile Avrupa
Kýtasý’ný deniz altýndan bir tünelle birleþtirecek. 1904 yýlýnda
II. Abdülhamit projeleri çizdiriyor ve inþaata baþlayacak, ancak,
ömrü vefa etmiyor. Aradan yüz yýl geçiyor, proje ülkenin gündeminde
ve yýl 2004: Hükûmetimiz, Sayýn Baþbakanýmýzýn da iþtirakiyle, artýk,
bu projenin, bu kadar geciken bu projenin daha da gecikmemesi gerektiðine
karar veriyor ve Marmaray Tüp Geçiþ Projesi’nin temelini atýyoruz.
Þu anda Marmaray Tüp Geçiþ Projesi tüm hýzýyla devam ediyor. Yarýn
dört noktadan -Sögütlüçeþme’den iki, Kazlýçeþme’den iki olmak üzere-
13,5 metrelik tünellerin otomatik delme makinesiyle açýlmasýna
baþlanacak. Bunun için bir tören düzenledik, bütün milletvekillerimizi
ve Ýstanbullularý burada bulunmaya davet ediyorum, çünkü, tarihî
bir olay.
Efendim,
þimdi, bu Marmaray Projesini biraz anlatmak istiyorum, Sayýn Baþkan,
izninizle: Marmaray Projesi, sadece Asya ile Avrupa’yý denizin 60
metre altýndan birleþtiren bir proje deðil. Marmaray Projesi, ayný
zamanda, hem Ýstanbul’un toplu ulaþýmýna köklü çözümler getirecek
bir proje; bunun yaný sýra da, yýllar yýlý, batýdan-doðuya, doðudan-batýya
“Ýpek Yolu” diye anýlan ulaþým koridorunu tamamlayan en önemli kýsmý.
Ýþte, bu Proje, 2010 yýlýnda hizmete girdiðinde, çok önemli bir ulaþým
eksikliði giderilmiþ olacak.
Proje’nin
üç kýsýmdan ibaret olduðunu da ifade etmem gerekiyor. Birinci kýsmý,
13,5 kilometrelik yer altý ve deniz altý tünel. Ýkinci kýsmý, Gebze’den
Haydarpaþa’ya devam
Bu
projeyi yaparken bir þeyi daha gerçekleþtirdik, dedik ki: “Proje,
sadece ihale edilip yapýlan bir proje olmasýn.” Ya ne olsun? “Burada,
Türkiye’de de bir teknoloji olsun.” Onun için, Sakarya’da kurulu TÜVASAÞ
Fabrikamýzýn yanýnda bir hýzlý tren üretim fabrikasý kurduk. Özel
sektör, Devlet Demiryollarý ve Kore ortaklýðýyla gerçekleþtirilen
bu fabrika da önümüzdeki yýlýn sonunda hýzlý tren imalatýna baþlýyor.
Böylece, Türkiye, hýzlý tren üreten ülke hâline geliyor ve böylece,
sadece Türkiye deðil, Türkiye’yi çevreleyen onlarca ülkenin ihtiyacýný
da karþýlayacak çok önemli bir tesis, bugün, Sakarya’da yükseliyor.
Ayrýca,
tabii, Türkiye’de yine yýllardan beri, 1975’ten beri bu ülkenin gündeminde
olan bir Ankara-Ýstanbul Sürat Demir Yolu Projesi var. Sayýn Eþref
Erdem’e teþekkür ediyorum, hakikaten, bu ülkenin ibretlik bir iþini
burada gündeme taþýdý; bize de bu Projenin ne olup ne olmadýðýný
açýklama fýrsatý verdi.
Bildiðiniz
gibi, yýl 1975… 73 yýlýnda ben lise son sýnýf öðrencisiyim ve seçim
propagandalarýmýzda kulaðýmýza bir laf geliyor: “Ankara-Ýstanbul
arasý sürat demir yolu olacak, üç saatte seyahat edilecek.” Ne kadar
güzel deðil mi! Ama, 75 geçiyor… 75’te temel atýyorlar, doðru, 75’te
bir temel atýlýyor, atýlan temel bugün hâlâ orada. 75, 85, 95, 2005; kaç
sene? Otuz iki sene. Yani, Abdülhamit’in tahtta kaldýðý süre boyunca,
biz, milletimiz hýzlý tren bekledi, hýzlý tren gelmedi.
Þimdi,
bu proje ne, Kýsaca: Ankara’dan Arifiye’yi birleþtirecek bir hat düþünülmüþ.
Düþünülürken de düþünce þu: Ýki nokta arasýndaki en kýsa mesafe
bir doðrudur. Cetvelle çizilmiþ. Ýhale yapmýþlar, proje yok bir þey
yok, 85 kilometresi ihale edilmiþ. Tünellere bir girmiþler, içinden
çýkamamýþlar. Bugünkü parayla 800 trilyon topraðýn altýna gömülmüþ.
Ýþin ne kadarýný tutuyor diye merak ettim, baktým, yapýlan bu 800
trilyon, harcanan bu 800 trilyon, 55 kilometrelik tünel, iþin, sadece,
deðerli arkadaþlar, yüzde 5’ine tekabül ediyor.
Peki,
proje ne zaman bitecek? Belli deðil. Kaça mal olacak? O da belli deðil.
Dipsiz kuyu.
Peki,
buna biz devam mý etseydik deðerli arkadaþlar? Bu ülkenin kaynaklarý
o kadar çok mu fazla? Topraða gömecek daha fazla paramýz yok. Hesap
kitap yapacaksýnýz, çünkü, bu ülkenin sýrtýna sývanmýþ, kötü yönetimlerden
milyarlarca dolar borç var; hem borcu ödeyeceksiniz hem de bu ülkenin
geç kalmýþ hizmetlerini göreceksiniz. Bu iki iþi bir arada baþaracak
bir iktidar var, o da AK Parti. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Ýþte,
bu projeyi biz inceledik ve daha fazla kamu kaynaðý israf edilmesin
diye bir kenara koyduk. Onun yerine, mevcut demir yolu hattýnýn yanýna,
tamamen hýzlý tren standardýnda, bir gidiþ, bir geliþ olmak üzere inþaatý
baþladý.
Bunun
için de bazý arkadaþlarýmýz bazý þeyler söyledi. Tabii, söylenen o
kadar yanlýþ þey var ki, ben bunun neresini düzelteyim, ne kadar zamanda
düzelteyim, doðrusu þaþkýn vaziyetteyim.
Þimdi,
Ankara-Ýstanbul arasýndaki hýzlý demir yolunun mevcut hatla hiçbir
alakasý yok, mevcut hat orada gidiyor. Tamamen düz, hiçbir yolu kesmeden
-ya karayolu üstten geçiyor ya alttan geçiyor- Ankara-Eskiþehir
yolunu dört sefer köprüyle geçen bir proje; 4.300 kilometre viyadükle,
Türkiye’nin en uzun viyadüðüne sahip olan bir proje. Þu anda inþaatý
yüzde 90’larý geçti ve 2007’de, hýzlý tren, Ankara-Eskiþehir arasýnda
deneme seferlerine baþlayacak. 255 kilometre bir saat beþ dakikada
Ankara’dan Eskiþehir’e gitmek mümkün hâle gelecek. Ýþte, bunu yaptýðýmýz
zaman, Türkiye de, dünyada 8’inci ülke, hýzlý tren taþýmacýlýðýna
geçen 8’inci ülke olma unvanýný da böylece kazanmýþ oluyor.
Deðerli
arkadaþlar, burada, dikkat ederseniz, konuþmacýlar ne yapmadýðýmýzý
anlatmýyorlar, yaptýðýmýz þeylerin, eksik bilgiyle, yanlýþ olduðunu
ifade etmeye çalýþýyorlar. Ben de, görevim… Bunun için teþekkür ediyorum.
Yanlýþ da olsa, eksik de olsa, yapýlaný anlatmýþ olmanýz bir kazançtýr,
ülke için bir kazançtýr.
Bu
vesileyle þunu söylemek istiyorum: Atatürk döneminde 200 kilometre
demir yolu yapýlýr iken yýlda, 1950-2003 arasý 10 kilometreye düþmüþ.
Bizim dönemimizde ulaþtýðýmýz rakam 200 kilometredir. Atatürk döneminin,
demir yollarýna ne kadar önem verdiyse, bu dönem de demir yollarýna
o kadar önem verilmiþtir. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Seksen senede ayný seviyeye ulaþtýnýz yani!
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Þu kadarýný söyleyeyim: Deðerli
arkadaþlar, son üç yýlda demir yollarýna ayýrdýðýmýz kaynak 6 katrilyondur.
Rakamlar yalan söylemez. Ýnsanlar yanlýþ söyleyebilir, ama, rakamlar
ortada, yapýlan iþ ortada. Ben sizlere tavsiye ediyorum. Bir gün,
organize edeceðim, buradan trenle gideceðiz Eskiþehir’e kadar,
ne yapýlmýþ ne yapýlmamýþ, biz burada illüzyon mu yapýyoruz, o zaman
görürsünüz.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Aman aman, istemeyiz, baþýmýza bir iþ gelir.
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Önce AKP’lileri götür, AKP’liler gelsin.
MUHARREM
DOÐAN (Mardin) – Sayýn Bakan, biz geliriz.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Ýþte, bununla da kalmadýk, Ankara-Konya
Hýzlý Tren Projesi’ne de bu dönemde baþladýk. Þimdi, Ankara-Konya
Tren Projesi’nde altyapý süratle devam ediyor. Üstyapý için…
AHMET
IÞIK (Konya) – Bravo!
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Teþekkür ederim Ahmet Bey.
Efendim,
bakýn, þimdi zamanýmýz hýzla geçiyor. Þimdi, Konya’nýn üstyapýsý
ihalesine de çýkýyoruz.
Yüz
yýl içerisinde bakýmý yapýlmayan hatlar var. Dört yýl içerisinde bakýmýný
gerçekleþtirdiðimiz hat miktarý 500 kilometredir. Kim diyor demir
yollarýna önem verilmiyor? Ýþte, Halep oradaysa, arþýn Mecliste.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar) Ýþte, þu kitapta hepsini göreceksiniz.
Burada bu kitap, dört yýllýk Ulaþtýrma Bakanlýðý faaliyetlerinin
ulaþtýrma ve haberleþmede ülkeyi nereden nereye taþýdýðýmýzýn
en açýk kanýtýdýr deðerli milletvekilleri.
Þimdi,
zamanýmýz su gibi akýyor. Demir yollarýna daha çok zaman ayýracaktým;
ancak, müsaadenizle diðer sektörlere geçmek istiyorum…
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Duvara mý çarptý?
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Duvara filan çarpmayýz, bu AK
Parti Hükûmeti duvara çarpmaz, ülkenin önüne çekilen duvarlarý kaldýrýr.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar) Duvara çarpanlar, bu ülkeye hizmetlerini
geçiktirenler, duvara çarpanlar, yýllarca laf edenler, iþ yapmayanlardýr.
Bunu halkýmýz çok iyi biliyor.
HALÝL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Sayýn Bakan, sen kaç yurttaþýmýzýn
ölümüne sebep oldun, biliyor musun?
AHMET
YENÝ (
HALÝL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Vicdanýnla baþ baþa kalýyor musun.
Kaç yurttaþýn ölümüne sebep oldun?
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Onun da cevabýný vereyim size.
HALÝL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Vereceksin… Vereceksin…
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Çok konuþuldu, onun da cevabýný
vereyim size.
HALÝL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Veremezsin.
HALÝL
AKYÜZ (Ýstanbul) – Onun hesabýný Allah’a vereceksin, bize deðil.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Þimdi, deðerli milletvekilleri,
hareket eden her þey risk altýndadýr…(AK Parti ve CHP sýralarýndan
karþýlýklý gürültüler)
NAÝL
KAMACI (
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Deðerli milletvekilleri, lütfen
dinlerseniz…
Sayýn
Baþkan, deðerli arkadaþlar; bu…
BAÞKAN
– Sayýn Kamacý lütfen…
NAÝL
KAMACI (
BAÞKAN
– Arkadaþlar, birbirinize laf atarsanýz Sayýn Bakanýn anlattýklarýný
dinleyemeyiz.
Lütfen!..
NAÝL
KAMACI (
BAÞKAN
– Buyurun Sayýn Bakan.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Sayýn Baþkan, bu Pamukova tren
kazasý zaman zaman gündeme getiriliyor. Þimdi, hem ülkemizde hem
dünyada yýlda binlerce insan kazalarda hayatýný kaybediyor. Kazalar…
Hareket
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Deve keselim de kaza yapmayalým.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Kazaya geliyorum: Þimdi, bu kaza
hýz aþýmýndan kaynaklanan bir kazadýr.
AYHAN
ZEYNEP TEKÝN BÖRÜ (Adana) – Sayýn Bakan, her ülkede oluyor.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Efendim, þimdi, müsaade ederseniz,
bu, 80 kilometreyle gidilmesi gereken bir noktada 132 kilometreyle
gidince bu kazanýn olmamasý bir mucize olurdu, bu kaza oldu. Bu keþke
olmasaydý. Ama, bu ne ilk olacak ne de son. Bizden sonra Japonya’da oldu,
Ýtalya’da oldu, Ýsveç’te oldu, Karadað’da oldu, Ýran’da oldu, Hindistan’da
oldu. Bunu savunmak için söylemiyorum.
Gelelim
Türkiye’ye: Yýl 1979, Cumhuriyet Halk Parti azýnlýk hükûmeti, 5 Kasým,
11 Kasým, iki tane tren kazasý, ölü sayýsý 48.
FARUK
ANBARCIOÐLU (
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – 5 Kasým, 12 Kasým, açýn bakýn.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Çarpýþtýlar.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – O zaman Güneþ Öngüt Ulaþtýrma
Bakaný, Sayýn Baykal Enerji Bakaný.
FARUK
ANBARCIOÐLU (
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Her zaman kaza olabilir. Þimdi
bu kaza…
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – O kazayla bu kazanýn ne alakasý var?
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Efendim, þimdi… (CHP sýralarýndan
gürültüler)
RASÝM
ÇAKIR (
BAÞKAN
– Efendim, müdahale etmeyelim, lütfen!.. (CHP sýralarýndan gürültüler)
Efendim,
açýklama istediniz, açýklama yapýyor Sayýn Bakan.
Lütfen,
müdahale etmeyelim.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Eðer o günün gazetelerini açýp
bakarsanýz…
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Sen “teknolojiyi getirdim” diyorsun yahu.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – O kazayla ilgili söylenenleri
bir okursanýz ondan sonra gelirsiniz bu konuyu konuþuruz.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Okuduk.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Ben þunu demek istiyorum.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, bir deve keselim, olsun bitsin.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Kaza her dönemde olabilir, her
zaman olabilir ve kazalarýn sebebinin de yüzde 85’i, yüzde 90’ý insan
hatasýndandýr. Bunlar bilimsel olarak kanýtlanmýþ þeylerdir. Þimdi,
bu konuyu…
RASÝM
ÇAKIR (
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Þimdi, bu konuyu bir kazadan çýkarýp,
bir siyaset kazasýna dönüþtürürseniz, bunu, hiç kimse hoþ karþýlamaz
deðerli arkadaþlarým.
RASÝM
ÇAKIR (Edirne) – Bakanýn yanlýþ kararýndan kaynaklanýyorsa bu kaza
ne olacak?
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Hayýr, ben… Raporlar orada, bilim
kurulu raporlarý orada, yapýlan çalýþmalar orada, olayýn dosyasý
orada. Hiçbir þeyden, hiçbir sorumluluktan kaçmýyoruz. Yaptýðýmýz
her þeyin sonuna kadar arkasýndayýz. Lütfen, bu konuyu daha istismar
etmeyelim. Þimdi, kalkýp bugün deseniz ki, þurada kaza olacak, kehanette
bulunsanýz, kaza oldu diye siz haklý mýsýnýz? Böyle bir þey kabul
edilebilir mi deðerli arkadaþlar?
MUHARREM
KARSLI (Ýstanbul) – Hava yollarýna vakit kalmadý.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Evet, þimdi geliyoruz hava yollarýna.
Hava yollarýnda, insanýmýz, vatandaþýmýzýn çoðunluðu ne diyordu
biliyor musunuz? “Ömrüm geldi geçti, gözüm açýk gidecek, acaba uçaða
binebilecek miyim?” Öyle miydi arkadaþlar?
AHMET
IÞIK (Konya) – Doðru söylüyorsunuz, doðru. Aynen doðru söylüyorsunuz.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Ne oldu? Ne oldu? Þimdi, sepetini
alan, çocuðunu alan, filesini alan havaalanýna koþuyor deðerli vatandaþlarým.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Devesini alan havaalanýna gidiyor!
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Bu ülkede, bu ülkede, 2003 yýlýnda…
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Devesini alan müdür oluyor, kimin devesi varsa müdür
oluyor.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Asgari ücret 380 milyon lira Sayýn Bakan.
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, siz Genel Kurula hitap edin.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, asgari ücret 380 milyon lira, kim
binecek uçaða?
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, siz konuþmanýza devam edin.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Evet, deðerli arkadaþlar, hava
taþýmacýlýðý artýk tabana yayýldý.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, senin bu lafýn devede kulak, devede
kulak.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Ýmtiyazlý taþýmacýlýk olmaktan
çýktý. Bu ülkede 8 milyon uçaða binerken, bugün 21 milyon vatandaþýmýz
uçaða biniyor. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar) Laf deðil iþ yapýyoruz.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Devede kulak!
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – 5 milyon, 5 milyon vatandaþýmýz
ilk defa uçaða bindi, ilk defa…
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Deve, deve…
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Deve nerede? (CHP sýralarýndan
gürültüler)
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Kestiniz deveyi!
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Apronda…
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Deðerli arkadaþlar, bu da yetmez.
2003 yýlýnda Türkiye’de 150 uçak varken, bugün 264 uçak var.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Kaç deve var?
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Türkiye’de 16 tane havaalaný
açýkken, bugün 38 tane havaalaný açýk. (AK Parti sýralarýndan “Bravo”
sesleri, alkýþlar)
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Hayvanlarý Koruma Derneði eylem yapacak þimdi.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Türkiye’de, sadece Ýstanbul ve
Ankara’dan birkaç þehrimize uçuþ yapýlýrken, þimdi Trabzon’dan Adana’ya,
Ýzmir’den Malatya’ya, Diyarbakýr’a, Erzurum’a ve Gaziantep’e sefer
var.
AHMET
YENÝ (
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Samsun’dan Ýzmir’e sefer var. Altý
noktadan, bugün, 38 havaalanýmýza sefer yapýlýyor. Hedefimiz, 73
milyon insanýmýzý uçaða bindirinceye kadar bu projeye devam edeceðiz.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Þimdi,
havaalaný… Sayýn Erdem, “Ankara’da havaalaný yaptýnýz, fiyaka yapýyorsunuz”
dedi. Eðer, Türkiye’nin baþkentine bu havaalanýný çok görüyorsa,
benim diyecek bir þeyim yok. (AK Parti sýralarýndan “Bravo” sesleri,
alkýþlar)
K.KEMAL
ANADOL (Ýzmir) – Öyle demedi!
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Ama, þunu söylüyorum: “Bunun bedeli
nedir?” diye sordu. “Hangi bedele yaptýðýnýzý da söyleyin” dedi.
K.KEMAL
ANADOL (Ýzmir) – Hah, onu söyledi…
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Onu da açýklýyorum, dikkatle
dinleyin.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Efendim, þimdi, Ankara Esenboða Havaalaný’nýn mevcut
yolcu sayýsý 3 milyon 830 bin. Biz, göreve geldiðimizde 1 milyon 800
bin. Biz, bu havaalanýný, terminali yaptýrmak için ne kadar yolcu garantisi
verdik? 1 milyon 250 bin Sayýn Anadol. Fiyaka mý yapýyoruz, iþ mi yapýyoruz,
iþte burada, cevap burada. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (Antalya) – Sayýn Bakan, Sayýn Erdem pistten bahsetti,
pistten.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Bugün gerçekleþen yolcu sayýsýnýn
üçte 1’inden daha az bir garantiyle 500 trilyonluk tesisi yirmi üç
ayda, bu ülkenin baþkentine yaraþýr hâlde yaptýk mý yapmadýk mý? (AK
Parti sýralarýndan “Bravo” sesleri, alkýþlar)
Ýþte,
eser orada, kimseyi kandýrmýyoruz. Bak, Ankara’dan çýkýyorsunuz,
bulvarla, üç gidiþ, üç geliþli yolla, güzel güzel, rahat rahat Esenboða’ya
gidiyorsunuz. Geçen, bir eski siyasimiz, bilinen bir sima, ilk defa
gelince “biz hangi ülkeye geldik” diye sormuþ. (CHP sýralarýndan gülüþmeler)
ATÝ
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Ýþte, deðiþimi takip edemeyenler
var, bir de deðiþimin lokomotifi olanlar var; fark burada deðerli
arkadaþlarým. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Efendim,
þimdi, hava…
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Konuþup duruyorsunuz burada, halka sorun;
burada övünüp duruyorsunuz!
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Bu baþarýyý kutlayalým, Mecliste bir deve keselim.
(AK Parti sýralarýndan “Deveye takýlýp kalma” sesleri)
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Þimdi, sen, bu deve iþini çok fazla
önemsiyorsun ama oraya girmeyeceðim, merak etme, onu ayrýca konuþuruz.
Onun cevabýný biz verdik, kamuoyu ne düþündüðümüzü biliyor, cevabýný
anýnda verdik.
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Bir de Mecliste dinleyelim.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Ama, onun o noktaya gelmesinin
arka planýný ben size anlatayým. Yine, bu, bir tortu, geçmiþten gelen
tortularýn sonucu.
NAÝL
KAMACI (
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Deve mi?
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Onu da konuþuruz.
Eðer,
gider öyle bir uçak kiralarsanýz, uçaðýn iþletme masraflarý maliyetinin
2 katýna çýkýyorsa, bu uçaklardan kurtulmak için deve bile az gelir.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
NAÝL
KAMACI (
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Ama, yapýlan iþin yeri ve zamaný
yanlýþtýr.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Sizden almýþlar izni demek ki!
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Bu yanlýþtýr, yeri, zamaný yanlýþtýr.
Demek ki, arkadaþlar o kadar illallah etmiþ ki, bu kötü kontrattan
ancak ve ancak deve kesmekle kurtulur demiþler.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, deveyi kesim talimatýný siz vermiþsiniz
gibi konuþuyorsunuz!
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Ama yanlýþ yerde, yanlýþ zamanda
yapmýþlar. Bunu, kapalý bir mekanda, gidip evinde veya bir kurban yerinde
kesse daha düzgün bir iþ yapmýþ olurdu.
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Bakýn, Türk Hava Yollarý, dönemimizde
3 kat büyümüþtür, cirosu 1 milyar 100 milyondan 3 milyara yükselmiþtir.
Sadece Türk Hava Yollarý deðil, Türk Hava Yollarýnýn taþýmacýlýktaki
payý yüzde 100’den yüzde 62’ye gerilemesine raðmen, taþýdýðý yolcu
8,5 milyondan 20 milyona yükselmiþtir.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Aman Sayýn Bakan, eveleme develeme seninki!
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – O zaman niye görevden aldýnýz Genel Müdürü?
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Efendim, þimdi…
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, konuþmanýzý tamamlar mýsýnýz.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Efendim, zamaným yok, daha fazla…
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Seninki eveleme develeme!
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Þimdi, gelelim, bir de, haberleþmeden…
Denizciliðe hiç giremedik. Denizcilikte, burada, bir þeyler söylendi.
Denizcilikte Türkiye kara listedeydi deðerli arkadaþlar, kara
liste. Türk gemileri, kara sularýmýzdan dýþarý çýkýnca tutuluyordu,
gittiði ilk limanda tutuluyordu. 2002 yýlý sonu, 800 küsur gemi denetlenmiþ,
211 tanesi tutulmuþ. Niye?.. Bakýmý, tutumu iyi yapýlmadýðý için,
standartlarý düþük olduðu için. Þimdi ne olmuþ? Gemilerimiz kara
listeden ak listeye geçmiþ. AK Partiye yakýþan da budur. (AK Parti
sýralarýndan alkýþlar) 2006 yýlýnda tutulan gemi sayýsý, dikkatinizi
çekiyorum, 45’tir, 45; 211’den, 45’e gelmiþiz. Bunlar lafla olmuyor.
Ehil insanlarý iþin baþýna getireceksiniz, iþinizi iyi yapacaksýnýz,
laubalilik yapmayacaksýnýz, titizce iþinizi takip edeceksiniz,
bu sonucu alacaksýnýz. Ýþte, Türkiye’nin hakký ak listeydi, ak listeye
de AK Parti Ýktidarýnda geçmiþ olduk.
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Sayýn Bakan, sizin oðlan da gemi alýyor…
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Deðerli arkadaþlar, þimdi…
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Sizin oðlan da 1,5 milyon liraya gemi alýyor…
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Þimdi…
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Oðlanýn gemisinden de bahsedecek misiniz?
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Deðerli arkadaþlar…
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, konuþmanýzý tamamlar mýsýnýz.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Efendim, tamamlýyorum Sayýn
Baþkaným.
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Sayýn Bakan, oðlan gemi aldý mý almadý mý?
SÜLEYMAN
SARIBAÞ (Malatya) – Kýrk beþ dakika…
BAÞKAN
– Efendim, biliyorsunuz ki ayný talebi siz de yapýyorsunuz. O kadar
çok müdahale oldu ki, onu nazara alýyorum Sayýn Baþkan.
Sayýn
Bakan, konuþmanýzý tamamlayýn lütfen.
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Sayýn Bakan, gemiler ak ise, oðlunuz gemi aldý mý,
almadý mý?
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Bu ülkede denizcilikte…
HALÝL
AKYÜZ (Ýstanbul) – Sayýn Bakanýn verdiði rakamlar doðru deðil beyler,
inceleyin lütfen.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Benim verdiðim rakamlarýn hepsi
doðru.
HALÝL
AKYÜZ (Ýstanbul) – Doðru deðil!
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Bunu da, gelir size gösteririm.
HALÝL
AKYÜZ (Ýstanbul) – Ýnceleyeceðiz zaten.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Ben burada milletin huzurunda
konuþuyorum.
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Sayýn Bakan, sizin oðlan gemi aldý mý almadý mý?
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Ben milletvekillerinin huzurunda
görüþüyorum. Benim yanlýþ rakam verme lüksüm yok deðerli arkadaþlar.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Sayýn Bakan, sizin bakanlýk döneminizde, oðlunuz
gemi aldý mý almadý mý?
BAÞKAN
– Sayýn milletvekilleri, lütfen müdahale etmeyelim.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Oðlum gemi aldý, ne oldu?
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Sizin bakanlýk dönemizde deðil mi? Ak listeden kastýnýz
buysa...
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, siz Genel Kurula hitap ederek son sözlerinizi söyleyin.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Bununla ilgili kazandýðýmýz
yirmi bir tane dava var, 100 milyarýn üzerinde tazminat aldýk. Onu
da, eðitim gören çocuklara verdik. Evet, cevabý bu!
SÜLEYMAN
SARIBAÞ (
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – CHP iktidarýnda ne olacaðýný göreceksiniz?
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Cevabý bu... Cevabý bu...
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Yüce Divanda görüþeceðiz, bizim iktidarda.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Nerede istersen görüþürüz.
Ona gitmeden milletin önüne gideceðiz, orada görüþeceðiz. (AK Parti
sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, siz konuþmanýzý tamamlayýn lütfen. Sayýn Bakan, çok
geçtiniz sürenizi, lütfen...
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Siz bu Yüce Divan korkularýný
salmaya devam edin. Millet sizi ibretle izliyor!
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, icraatýn baþý sensin, niye...
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, siz konuþmanýzý tamamlayýn.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Yaptýðýnýz yolsuzluklara bakmýyorsun, Ali
Dibolara bakmýyorsun, muhalefete laf söylüyorsun.
BAÞKAN
– Sayýn Bayýndýr, çok heyecanlanmayýn, lütfen... Sayýn Bayýndýr, sakin
olun, sakin olun efendim.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Efendim, tabii...
Sayýn
Baþkaným biraz süre verebilir misiniz?
BAÞKAN
– Veremem efendim, çok aþtýk süremizi. Son cümlelerinizi rica ediyorum.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – Efendim telekomünikasyon sektöründe
çok önemli...
BAÞKAN
– Soru-cevap kýsmýnda bazý konulara da cevap verirsiniz.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Devamla) – ... önemli konular vardý, ama süremiz
yetmedi gördüðünüz gibi.
Ben,
bütçemizin ülkemize, ulaþým sektörüne, haberleþme sektörüne,
milletimize hayýrlý uðurlu olmasýný diliyorum ve burada yapýlan
konuþmalarla yapýlan katkýlardan dolayý da teþekkürlerimi sunuyorum.
Sað
olun, var olun. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyoruz Sayýn Bakan.
Aleyhte
olmak üzere son konuþma, Balýkesir Milletvekili Sayýn Sedat Pekel.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Sayýn Bakan, oðlan gemiyi kaç paraya aldý, söylemediniz. Benim duyduðum 1,5 milyon euro, doðru
mu?
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Ýstanbul) – Yanlýþ, yanýma gel doðrusunu söyleyeyim.
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Ben oraya gelemem, ben senin daire baþkanýn mýyým
ayaðýna geleyim, milletvekiliyim!
BAÞKAN
– Süreniz on dakika efendim.
SEDAT
PEKEL (Balýkesir) – Aleyhte þahsým adýna söz aldýðým dokuzuncu tur
görüþmeleriyle ilgili konuþmama baþlamadan önce, yüce heyetinizi
saygýyla selamlýyorum.
Sayýn
milletvekilleri, Millî Savunma Bakanlýðý, Ulaþtýrma Bakanlýðý
ile diðer kurum ve kuruluþlarla ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisinin
görüþ, eleþtiri ve önerilerini arkadaþlarým dile getirdiler. Ben
de konuþmamda önemli gördüðüm ve deðinilmeyen konulara dikkat çekmeye
çalýþacaðým.
Deðerli
milletvekilleri, Ulaþtýrma Bakanlýðýnýn 2007 bütçesi 822 milyon
YTL olarak teklif edilmiþ ve bunun yaklaþýk 600 milyon YTL’si yatýrýmlara
ayrýlmýþtýr. Yatýrýmlar içinde de demir yollarýna 350, hava yollarýna
34, haberleþme ve evrensel hizmetlere 91, kamulaþtýrmaya 32, limanlar
ve balýkçý barýnaklarýna da 50 milyon YTL ödenek ayrýlmýþtýr. Fakat,
burada dikkat edilmesi gereken esas nokta þudur: 998 milyon YTL olan
2006 yýlý ödeneði ile 2007 yýlý ödeneðini karþýlaþtýrdýðýmýzda
yüzde 19,2 oranýnda bir gerileme görülmektedir.
Diðer
yandan, hava, deniz ve kara, ayrýca haberleþme gibi stratejik hizmetleri
kapsayan Ulaþtýrma Bakanlýðýnýn bütçesi, ne düþündürücüdür ki, 1
milyar 638 milyon YTL’lik Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýmýzýn bütçesinin
çok altýnda kalabilmektedir. Bu da, AKP Hükûmetinin bir mali yönetim,
planlama ve programlama zafiyetinin içinde olduðunu açýkça ortaya
koymaktadýr.
Bakýnýz,
Ýstanbul-Ýzmir arterinde deniz-kara ulaþýmýnýn önemli bir ayaðý
olan Bandýrma-Ýzmir tren seferlerinin demir yolu iyileþtirme çalýþmalarýnýn
tamamlanmýþ olmasýna raðmen hâlâ baþlatýlamamýþ olmasý, AKP
Hükûmetinin bu konudaki zafiyetini açýða çýkaran en somut örneklerden
biri olarak karþýmýzda durmaktadýr. Cumhuriyetle birlikte yurdun
dört bir yanýný demir aðlarla ören bir ulusun çocuklarý, AKP döneminde
Bandýrma’dan Ýzmir’e trenle gidememektedir. Üst düzey yetkililerin
ve Sayýn Bakanýn takvime baðlý sözlerine raðmen, halkýmýz, býrakýn
hýzlandýrýlmýþ treni, üç yýldýr normal trene bile binememektedirler.
101 kilometrelik demir yolu için 40 milyon YTL harcayan Bakanlýðýn,
bu yolun denetimi için 1 milyon euroyu veremeyerek seferleri baþlatamamasý,
ödenek sorunundan deðil, bizce yönetim anlayýþýndan kaynaklanmaktadýr.
Sayýn
milletvekilleri, AKP Ýktidarýnýn zafiyeti, ne yazýk ki kara yolu
yatýrýmlarýnda da yaþanmaktadýr. Yine, bunun en somut örneðini
kendi bölgemden vermek istiyorum. AKP Hükûmetinin Acil Eylem Planý
kapsamýnda yapýlmasýna söz verdiði Ýstanbul-Ýzmir kara yolunda
önemli arterlerden biri olan Bandýrma-Susurluk bölünmüþ yolunda
son derece büyük sorunlar yaþanmaktadýr. Yolun müteahhidine kesilen
yüksek ceza, kamulaþtýrma ve malzeme temini gibi çeþitli sorunlar
nedeniyle çalýþmalar yaklaþýk bir buçuk yýl durmuþ, bu süre içinde
tek bir çivi bile çakýlmamýþtýr. Yolun, bölünmüþ yol seviyesinde
tamamlanarak trafiðe açýlabilmesi için 11 milyon YTL ödeneðe ihtiyaç
vardýr.
Bir
diðer yatýrým olan Bandýrma-Gönen arasýndaki bölünmüþ yol için, AKP,
2006 yýlýnda 2,5 milyon YTL’ye ihtiyaç duyulurken, Hükûmet sadece 294
bin YTL ödenek ayýrmýþ, buna baðlý olarak yolun inþaatýný alan firma,
ödenek yetersizliðini gerekçe göstererek yol yapým çalýþmalarýný
durdurmuþtur. Yolun bitirilebilmesi için 6,7 milyon YTL’ye ihtiyaç
duyulmaktadýr.
Kara
yolunu bitiremeyen, demir yolunu bitiremeyen AKP Ýktidarý elbette
ki boþ durmamýþ, Balýkesir’imiz için akla gelecek ne kadar olumsuzluk
varsa hayata geçirmiþtir.
Hükûmet,
Bandýrma Limaný’ný özelleþtirme kapsamýna almýþ, Tekeli, TMO’yu ve
sebze tohum üretme istasyonunu kapatmýþ, SEKA’yý âdeta peþkeþ çekmiþ,
Eti Holdingin merkezini Ankara’ya taþýmýþ, kültür merkezlerine,
fakülte inþaatýna yeterli ödeneði ayýrmamýþtýr. Yatýrýmlara yeterli
ödeneklerin verilmemesi durumunda istihdamýn artmasý ve bölge
ekonomisinin kalkýnmasý elbette beklenemez. Birçok belediye baþkanlýðý
ve 5 milletvekilini AKP’ye sunan Balýkesir bunu hak etmemektedir.
Görüldüðü gibi, yatýrýmlar, bu yetersiz ödenekler ve bu anlayýþla
da kolay kolay bitirilemeyecektir. Ancak, görünen odur ki, bu gidiþle
AKP Ýktidarý sandýkta bitecektir.
Deðerli
milletvekilleri, Türkiye’de sivil havacýlýk sektörüne cumhuriyetin
kuruluþundan bu yana büyük önem verilmiþtir. 16 Þubat 1925’te kurulan
Türk Hava Kurumu, ulusal havacýlýðýmýzýn en önemli kurumlarýndan
biri olarak Türk ulusuna, Türk gençliðine eðitim ve hizmet vermektedir.
Kurumun, Yüce Önder Atatürk tarafýndan verilen görevi layýkýyla
yapabilmesi için yeterli ve istikrarlý kaynaða ihtiyacý bulunmaktadýr.
Kurumun asýl gelir kaynaðý olan kurban derileri ülkemizin sivil havacýlýðýnýn
güçlenmesi için önem arz etmektedir. Son yýllarda çýkan tartýþmalarýn
Türk Hava Kurumunun deri gelirlerini azalttýðýný biliyoruz. AKP
Hükûmetinin bu noktada Türk Hava Kurumunu destekleyici tavýr sergilemesi,
Atatürk’ün armaðaný olan Kurumun Türkiye Cumhuriyeti ile sonsuza
dek yaþamasýný saðlayacaktýr.
Deðerli
milletvekilleri, cumhuriyetin kuruluþundan bu yana büyük önem verilmiþ
ulusal ve stratejik kuruluþ olan Türk Hava Yollarý 1933’te kurulmuþ,
90’da özelleþtirme kapsamýna alýnmýþ ve bu yýlýn haziran ayýnda da
özel sektör statüsüne geçmiþtir.
Türk
Hava Yollarýný yakýndan takip eden KÝT Komisyonunun bir üyesi olarak
dikkat çekmek istediðim diðer nokta da, Türk Hava Yollarýnýn özelleþtirilmesinin
ulusal ve kamusal açýdan yararlý olmayýþýdýr, hatta çeliþkili durumlar
da söz konusudur. 4046 sayýlý Özelleþtirme Kanunu’nda özelleþtirmelerin
amacý, ekonomide verimlilik artýþý ve kamu giderlerinde azalma
saðlamak olarak belirtilmektedir.
Bugüne
kadar gerçekleþtirilen özelleþtirmelerin ekonomiye saðladýðý
verimlilik tartýþmasý bir yana, Türk Hava Yollarýnýn özelleþtirilmesi,
kanunda belirtilen mantýkla da çeliþmektedir, çünkü, Türk Hava Yollarý,
özelleþtirme kapsamýna alýndýðý günden bu yana, siyasi baskýlara
açýk kurumsal yapýsýnýn barýndýrdýðý dezavantajlara ve Körfez
krizi, ekonomik kriz, 99 depremi, 11 Eylül saldýrýlarý gibi tüm olumsuzluklara
karþýn, oldukça yüksek bir baþarý grafiði çizmiþ bir kuruluþtur.
Mali
göstergelere bakýldýðýnda, özelleþtirmeye gerekçe olarak gösterilen
istihdam fazlalýðý ve düþük verimlilik iddialarýnýn son on yýlda
Türk Havayollarý için geçersiz olduðu da ayrý bir gerçekliktir.
Türk Hava Yollarý gibi gerçekten stratejik kuruluþlarýn, kurumlarýn,
KÝT’lerin özelleþtirilmesi, ulusal çýkarlarýmýz için son derece büyük
bir tehdit oluþturmakta ve önemli bir kaybý da beraberinde getirmektedir.
Sayýn
milletvekilleri, Türk Hava Yollarý, artýk, Bakanlýðýmýza baðlý
kuruluþ olmasa da, ulusal havacýlýðýmýz açýsýndan bir semboldür,
uluslararasý platformda bir tanýtým imajýmýzdýr; ancak, Türk Hava
Yollarý, AKP Ýktidarý döneminde maalesef imaj kaybetmiþtir. Bakýnýz,
geçen hafta Atatürk Havalimaný’nda yaþananlar tam bir skandaldýr.
Ýade edilen bir uçak için deve kurban edilmesi, devenin Türk Hava Yollarýna
fatura edilmesi, devenin aprona izinsiz yollardan sokulmasý ve bütün
bu iþlerin baþýnda, Türk Hava Yollarý Teknik AÞ’nin üst düzey bir yetkilisinin
bulunmasý, ulusal ve uluslararasý kamuoyunda imaj kaybettiren bir
skandal olarak yer almýþtýr. AKP Ýktidarý anlayýþý, Türk ulaþým sektörünü,
deve skandalýyla ve çöl kültürüyle kervancýlýða…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
ÜNAL
KACIR (Ýstanbul) – Sedat, sen de mi takýldýn deveye? Sen bari takýlma!
AHMET
YENÝ (
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
SEDAT
PEKEL (Devamla) – … dönüþtürme yolunda hýzla ilerlemektedir.
Bir
diðer skandal ise, Türk Hava Yollarýnýn VIP ve CIP salonlarýnda görev
alacak personelin cinsellik ve dinî içerikli sorularla seçilmesi
için anket yapýlmýþ olmasýdýr. Baþbakanýn Ýstanbul Büyükþehir Belediyesindeki
kadrosuna dayalý anlayýþ, Türk Hava Yollarýný, daha geniþ kapsamda
da Türkiye’yi iyi yönetememektedir.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; sözlerime son verirken, uluslararasý
rekabet çaðýnda, milyar dolarlýk kurum ve kuruluþlarýmýzý cemaat-tarikat
iliþkileriyle idare etmeye çalýþan AKP Ýktidarýnýn bakanlýklarýnda
ve belediyelerde de ayný anlayýþý sürdürmeye çalýþtýðýný görmekteyiz.
Muhalefeti “Ýki koyun gütmeyi bilmezler.” diyerek eleþtiren Sayýn
Baþbakan Erdoðan…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Efendim, son cümlenizi rica edeyim, süreniz tamamlandý.
SEDAT
PEKEL (Devamla) – …Sayýn Baþbakan Erdoðan, Kabinesinde, yorgun, aklý
karýþýk ve skandallara karýþmasýna karþýn görevde tuttuðu bakanlarla
dört yýldýr Türkiye’yi idare etmektedir. Ancak, artýk, sandýk önümüze
gelmiþtir. Halk, mutfaðýnda ne piþtiðine, sosyal yaþamýnda ne deðiþtiðine,
iþsizliðin hangi aþamada olduðuna, gelecekten umutlu olup olmadýðýna
bakarak, skandallarý hatýrlayarak oy verecektir. Siyaset-ticaret-tarikat
üçgeninde, artýk, yolun sonuna gelinmiþtir.
2007
bütçesinin ülkemiz ve halkýmýz için yararlý olmasýný diliyor, ayrýca,
yüce Türk ulusunun yeni yýlýný ve Kurban Bayramlarýný kutluyor, hepinize
saygýlar sunuyorum. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Pekel.
Sayýn
milletvekilleri, þimdi sorulara geçiyoruz. Sorularýn kýsa, net
ve açýk sorulmasýný özellikle rica ediyorum, çünkü, birçok soru sormak
isteyen arkadaþýmýz var. Hepsine mümkün olduðu kadar imkân saðlayalým.
Soru on dakikalýk bir süre içerisinde sorulacak ve on dakika tamamlandýðýnda
cevaba geçeceðiz.
Sayýn
Iþýk, buyurun.
Kýsa
ve öz rica ediyorum.
AHMET
IÞIK (Konya) – Sayýn Baþkaným, teþekkür ediyorum.
Sorum
Ulaþtýrma Bakanýmýza.
Sorumdan
önce Sayýn Bakaným, özel bir þey ifade etmek istiyorum Ýrfan Bey müsaade
ederse…
BAÞKAN
– Bir dakika…
Deðerli
arkadaþlar, özellikle milletvekili arkadaþlarýmýzdan da rica
edeyim. Sorular sorulurken bakanlarýmýz ve yardýmcýlarý not alacaklar.
Sorularýn, konuþmanýn ve hitabýn daha net ve açýk olmasýný rica
ediyorum.
Buyurun.
AHMET
IÞIK (Konya) – Ulaþtýrma Bakanýmýza ifade etmek istiyorum sorumu.
Sorumdan önce Sayýn Bakaným, özel bir þey ifade etmek istiyorum. Bugün
sizin için ve sevdikleriniz için önemli bir gün. Bugün sizin doðum gününüz.
Doðum gününüzü 2,5 milyon Konyalý hemþehrim adýna tebrik ediyorum.
[CHP sýralarýndan “Aaa” sesleri, alkýþlar (!)]
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Ayýp, ayýp!
TURAN
TÜYSÜZ (Þanlýurfa) – Bravo!
AHMET
IÞIK (Konya) – Yine, 2,5 milyon Konyalý hemþehrim adýna yaptýrmýþ olduðum
pastayý ve hazýrlattýðýmýz gülleri
size birazdan takdim edeceðiz.
Sorum
þu Sayýn Bakaným: Konya-Ankara arasý
Hýzlý Tren Pojesi’yle ilgili altyapýnýn fiziksel çalýþmalarý
hýzlý bir þekilde devam etmekte. Gerçekten, Konya’ya tarihî anlar yaþatýyorsunuz.
Fakat, üstyapýyla ilgili sizden detaylý bilgi almak istiyoruz Sayýn
Bakaným. Üstyapýnýn ihalesi ne zaman gerçekleþecek? Üstyapýyla
ilgili þu an bizleri seyretmekte olan tüm Konyalý insanlarýmýz merakla
bekliyor. Bu müjdeyi sizden ayrýntýlý bir þekilde almak istiyoruz.
Tekrar
doðum gününüzü kutluyorum. Pastanýz ve gülleriniz hazýr, birazdan
takdim edeceðiz.
Teþekkür
ederim.
BAÞKAN
– Teþekkür ederiz Sayýn Iþýk.
MUHARREM
ÝNCE (Yalova) – Sayýn Baþkaným, 1920’den beri bu Meclis böyle soru
görmedi, hatta, 1071’den beri görmedi.
BAÞKAN
– Sayýn Kaptan, buyurun efendim.
OSMAN
KAPTAN (Antalya) – Teþekkür ederim Sayýn Baþkan.
Sayýn
Millî Savunma Bakanýna iki sorum var: Birincisi, “koordinatör”
adýy
Ýkinci
sorum: Kerkük ve Kuzey Irak’ta meydana gelen geliþmeler ve fiilî oluþumlar
karþýsýnda Türkiye’nin kýrmýzý çizgilerini korumak amacýyla saptanmýþ
politikalarýmýz var mýdýr?
Sayýn
Ulaþtýrma Bakanýna sormak istiyorum. Birincisi: Türkiye’nin turizm
gerçeði Antalya’nýn doðusunda ve batýsýnda da artýk uluslararasý
nitelikte birer havaalanýna ihtiyaç vardýr. Bu konuda bir çalýþmanýz
var mý? Gazipaþa Havaalaný’nýn son durumu nedir?
Ýkinci
soru: Bakanlýðýnýzýn 2005 bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda görüþülürken
sorduðum bir soruya “Antalya-Burdur demir yolu ulaþým ana planýna
alýnacak” demiþtiniz. Alýndý mý? Bu konuda son durum nedir?
Üçüncüsü:
Antalya’nýn doðu ve batý ilçelerini birbirine ve mevcut havaalanýna
baðlayan raylý ulaþým sistemi talebimiz vardý. Bu konuda bir çalýþma
var mý?
Son
soru: Karayolu Taþýma Yönetmeliði son otuz dört ayda yedi defa deðiþtirildi.
Kamyoncularýmýz ve nakliyecilerimiz bu konudan çok maðdur oluyorlar.
Sayýn Bakan, bu deðiþiklikler daha ne kadar devam edecek? Bu konuda
bir açýklama yapar mýsýnýz?
Teþekkür
ederim.
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Kaptan.
Sayýn
Baloðlu, buyurun.
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Teþekkür ediyorum.
Sayýn
Ulaþtýrma Bakanýna soruyorum. Birincisi: Antalya’da, Antalya Körfezi’nde
deniz ulaþýmýnýn 2006 yýlýnda gerçekleþeceði söylenmiþti, Antalya’da
yapýlan açýklamalarda. Bu konuda hiçbir geliþim saðlanmadý. Sayýn
Bakanýn bu konuda hazýrladýðý bir proje var mý? Bilgi verebilir
mi?
Ýkincisi:
Türkiye’deki otobüs þirketleri birer birer batýyor. Sayýn Bakan,
uçakla insan taþýmanýn çok hýzlý geliþtiðini söylüyor. Oysaki bu
alanda hâlâ kara yolu insan taþýmacýlýðý sektörün büyük bölümünü
gerçekleþtiriyor. Otobüs þirketlerinin batmasý, on binlerce otobüs
çalýþanýnýn iþsiz kalmasý karþýsýnda bu sektöre vergi kolaylýklarý
gerçekleþtirmek için Bakanlar Kuruluna bir öneri getirecek mi?
Türkiye’de
uçakla taþýmadaki insan sayýsýnýn 8 milyondan 21 milyona çýktýðýný
söyledi. Bu süreç içinde kara yollarý insan taþýmacýlýðýndaki gerilemenin
oranýný biliyor mu?
Bir
de son olarak þunu sormak istiyorum: Sayýn Bakan, seksen yýl önceki
10 milyonluk nüfusu olan genç cumhuriyetin yaptýðý demir yolu ile
seksen yýl sonra bugünkü 70 milyonluk cumhuriyetin yaptýðý demir
yolunu kýyaslýyor. Bu haksýz bir kýyaslama. Sayýn Bakanýn ölçülerini
beðenmiyorum, kendisini bir daha
gözden geçirecek mi bu konuda, merak ediyorum?
Sað
olun.
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Baloðlu.
Sayýn
Ekmekcioðlu…
MEHMET
IÞIK (Giresun) – Antalya’nýn çok sorunu var Sayýn Bakan.
BAÞKAN
– Evet, bugün Antalya…
Buyurun.
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (Antalya) – Sayýn Baþkan, teþekkür ediyorum.
Ulaþtýrma
Bakanýmýza üç sorum var. Antalya-Manavgat ve Antalya-Demre-Beymelek’teki
tekne yapým ve çekek bölgelerinin Antalya ve ülke ekonomisine saðlayacaðý
katký, deniz ve turizmin geliþimine vereceði ivme açýsýndan son
derece önemli bir projedir. Bu projenin kýsa zamanda bitirilmesi
için Bakanlýðýnýzca bir çalýþma yürütülmekte midir?
Ýkinci
sorum: Antalya’daki balýkçýlar, ticari liman içerisinde korunaksýz
bir biçimde iþlerini yapmak ve barýnmak durumundadýrlar. Bu balýkçýlarýn
modern bir barýnaða ihtiyaçlarý bulunmaktadýr. Antalya’da liman
dýþýnda modern bir balýkçý barýnaðý yapmayý düþünüyor musunuz?
Üçüncü
sorum:
Teþekkür
ediyorum.
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Ekmekcioðlu.
Sayýn
Özdoðan, buyurun.
ÝBRAHÝM
ÖZDOÐAN (Erzurum) – Teþekkür ediyorum.
Sayýn
Millî Savunma Bakanýmýza… Kuzey Irak’ta de facto olarak etable edilmeye
çalýþýlan Kürt devleti temelinde Kerkük’ün demografik yapýsý deðiþtirilmeye
çalýþýlmaktadýr. Bu kapsamda Kerkük’teki Kürt nüfus artýrýlmaktadýr.
Kerkük’teki Türkmenlerin varlýðý tamamen yok edilme tehlikesiyle
karþý karþýyadýr. Türkmenler, devletimizden destek ve Kerkük’teki
varlýklarýnýn ortadan kaldýrýlma planýna karþý adýmlar atmasýný
beklemektedirler. Hükûmetimiz, Büyük Orta Doðu Projesi çerçevesinde
planlanan Kürt devleti oluþumundan mý yana, yoksa, Türkmenlerin Kerkük’te
siyasi varlýklarýnýn desteðine mi yakýn durmaktadýr? Hükûmetimiz,
önümüzdeki dönemde, Kerkük konusunda somut bir adým atacak mýdýr?
Türkmenlerle iliþkileriniz ne durumda? Türkmenleri destek kapsamýnda
þu ana kadar atmýþ olduðunuz bir adým var mýdýr?
Ýkinci
sorum: Daha önce 40 milyon dolara alýnan F-16 uçaklarý sizin iktidarýnýz
zamanýnda 100 milyon dolara alýnmaktadýr. Hâlbuki daha geliþmiþ
olan JSP uçaklarý 70 milyon dolara alýnmaktadýr. Aradaki bu fark nereden
kaynaklanmaktadýr?
Teþekkür
ediyorum.
BAÞKAN
– Teþekkür ederim Sayýn Özdoðan.
Sayýn
Mehmet Ali Bulut, buyurun.
MEHMET
ALÝ BULUT (Kahramanmaraþ) – Sayýn Baþkaným, Millî Savunma Bakanýmýza
soracaðým.
Basýnda
takip ettiðimiz kadarýyla, 15 milyar dolarlýk, Türk Silahlý Kuvvetlerine
savaþ uçaðý ve jet alýmý çalýþmalarý yapýlýyormuþ, ithal edilecekmiþ.
Acaba -bu 15 milyar dolar büyük bir para- bunu yerli yatýrýma yönlendirerek
yerli üretemez miyiz?
Bir
de, Türk Silahlý Kuvvetlerimizin silah ihtiyacýnýn ne kadarýný
yerli olarak üretiyoruz? Bunlarý öðrenmek istiyorum.
Teþekkür
ederim.
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Bulut.
Soru
süremiz tamamlandý. Sayýn Bakanlarýmýz sýrayla…
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (Antalya) – Sayýn Baþkan, daha süremiz var.
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Baþkaným, bize söz vermiþtiniz, ne oldu?
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (Antalya) – Sayýn Baþkaným, daha var süremiz.
BAÞKAN
– Bir dakika efendim.
Þimdi,
orayla benim buradaki þey biraz farklý, buradaki görüntü. Tamam,
doðrudur, doðrudur.
Bir
kiþiye daha…Sayýn Ünlütepe. Buradaki þeye göre…
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Benim de hakkým var Baþkaným. Bana söz verdiniz.
FERAMUS
ÞAHÝN (Tokat) – Sayýn Baþkaným, üç dakika vardý orada.
BAÞKAN
– Cihaza ben… Oraya karýþmýyorum.
Sayýn
Ünlütepe, buyurun efendim.
HALÝL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Sayýn Baþkan, aracýlýðýnýz
Afyonkarahisar
ili kýrk beþ yýl öncesi sivil uçuþlardan faydalanan bir ilimizdi. Bugün
sivil uçuþlardan yararlanamamaktadýr. Hâlihazýrda 275-300 bin civarýnda
yurttaþýmýz yurt dýþýnda çalýþmaktadýr. Ýlimizdeki askerî havaalanýný
uluslararasý ve ulusal uçuþlara açacak mýsýnýz? Açýlacaksa ne zaman?
Teþekkür
ediyorum.
FERAMUS
ÞAHÝN (Tokat) – Sayýn Baþkan, süremiz var.
BAÞKAN
– Teþekkür ederim.
Sayýn
Tiryaki, buyurun, kýsa ve öz...
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Sayýn Baþkan, teþekkür ederim.
Türk
sanayisine ve Türk ordusuna altmýþ sene en üst düzeyde hizmet vermiþ
olan Makine Kimya Endüstrisi Kurumu ne yazýk ki 1980 sonrasý bir enkaz
hâli gibi boþaltýlmýþtýr. Dýþ güçlerin iþtahýný kabartan bir hâl almýþtýr.
Makine Kimya Endüstrisi Kurumu içi boþaltýlmýþ, sonuncu, Türkiye
ve Türk ordusunun âdeta baþý dýþa baðýmlý bir hâle getirilmiþtir.
Bir
zamanlar Kýrýkkale 18 bin iþçisiyle üç vardiya çalýþýrken, bugün
2.600 kadar memur ve iþçisiyle çalýþmaktadýr.
AKP
iktidara gelmeden önce, meydanlarda her gün Makine Kimya Kurumunu
eski günlerine getireceklerini söylüyorlardý. Ancak, dört yýldýr
iktidarda olmalarýna raðmen hiçbir geliþme olmamýþtýr. Meydanlarda
insanlarýn oyunu almak için söylediklerinin tersine, bugün Makine
Kimya Kurumu dahi kötü durumlar yaþamaktadýr. Aradan geçen bu zaman
içerisinde ne bir teknoloji getirildi ne de yenileme yapýldý.
BAÞKAN
– Sayýn Tiryaki, sorunuzu sorar mýsýnýz.
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Soruyorum. Bir dakika Baþkaným, soruyorum.
BAÞKAN
– Siz yorumluyorsunuz, yorum yok.
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Türkiye’nin bir zamanlar en verimli kurumu
olan Makine Kimya Endüstrisi Kurumu, ne yazýk ki, ilk baþta ÇELBOR
özelleþtirildi, gitti.
Ýkincisi
-soruyorum Bakanýma- bir zamanlar Türk sanayisinin gözdesi olan
çelik fabrikasý tezgâhlarý hurda fiyatýna, 60 kuruþtan satýþa çýkarýldý.
Bunlarla ilgili, yetmiyormuþ gibi, bundan sonra top fabrikasý, mühimmat
fabrikasý, pirinç fabrikasý da gidecek mi? Yani, bunlar hurda fiyatýna
satýlacak mý? Türkiye’nin ve Kýrýkkale’nin geleceði olan Makine
Kimya Endüstrisi Kurumu bu gidiþle ne duruma gelecektir? Yoksa,
meydanlarda söylediklerinizi unutup, Kýrýkkale’yi terk mi edeceksiniz?
Teþekkür
ederim Baþkaným, sað olun.
BAÞKAN
– Teþekkür ederim Sayýn Tiryaki.
Biraz
uzun oldu, ama, yorumuyla birlikte… Sayýn Bakan herhâlde gerekli açýklamayý
yapar.
Buyurun,
Sayýn Savunma Bakanýmýz mý?
FERAMUS
ÞAHÝN (Tokat) – Bir ben kaldým soracak Sayýn Baþkan.
BAÞKAN
– Efendim, üç-dört dakika zaten geçtik.
Buyurun
Sayýn Bakaným.
Önce,
Millî Savunma Bakanýmýz cevap verecek.
MÝLLÎ
SAVUNMA BAKANI MEHMET VECDÝ GÖNÜL (Kocaeli) – Sayýn Baþkaným, önce
Makine Kimyayla ilgili… Sayýn Tiryaki tabii Kýrýkkale Milletvekili
olduðu için…
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Bakaným, þu katalogda Kýrýkkale’nin adý dahi
yok. Kim çýkardýysa…
MÝLLÎ
SAVUNMA BAKANI MEHMET VECDÝ GÖNÜL (Kocaeli) – En son sayfaya bak. En
son sayfaya bakar mýsýnýz.
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Türkiye’nin Kýrýkkale’si…
MÝLLÎ
SAVUNMA BAKANI MEHMET VECDÝ GÖNÜL (Kocaeli) – En son sayfaya bakar
mýsýnýz.
Kýrýkkaleli
olduðu için, tabii, ben kendilerine, ne kadar hassasiyet gösterdiklerini
biliyorum.
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Akrabayýz, sen de Kýrýkkalelisin Bakaným.
MÝLLÎ
SAVUNMA BAKANI MEHMET VECDÝ GÖNÜL (Kocaeli) – Evet, doðru.
Þimdi,
Kýrýkkale’nin hayati bir meselesidir bu, ama, Türkiye’nin de hayati
bir meselesidir. Ancak, þunu söyleyeyim, bugün, Kara Kuvvetlerimizin
dýþarýya muhtaç olmamasýnda en önemli dayanaðýmýz Makine Kimya
Endüstrisidir. Mermimiz orada yapýlmaktadýr, mühimmatýmýz orada
yapýlmaktadýr, tüfeðimiz orada yapýlmaktadýr, tank parçalarý orada
yapýlmaktadýr, 105’lik, 155’lik obüsler orada yapýlmaktadýr namlularýyla
beraber. Bunlara ilaveten, son zamanlarda en iftihar edeceðimiz
husus “panter” ve “fýrtýna” dediðimiz kundaðý motorlu howitzer’ler
de orada yapýlmaktadýr.
Biraz
evvel konuþmamda da ifade ettiðim gibi, alýnan tedbirlerle, Makine
Kimya, Türkiye’deki 500 büyük firmanýn arasýnda 120’nci sýradan
81’inci sýraya yükselebilmiþtir. Orada çalýþan insanlarýmýzýn
adedinin çokluðu deðil, kalitesinin yükselmesi önemlidir.
HALÝL
TÝRYAKÝ (Kýrýkkale) – Kýrýkkale’ye bir þey yok Sayýn Bakaným, Kýrýkkale’ye
bir þey yok!
MÝLLÎ
SAVUNMA BAKANI MEHMET VECDÝ GÖNÜL (Kocaeli) – Biz de buna gayret ediyoruz.
Bunlara
ilaveten, son bir hususu söyleyeyim: Daha yeni, iki gün önce, 12 milyon
dolarlýk üstün teknoloji ürününü yurt dýþýna satmak üzere Genel Müdürümüz
imza atmýþtýr. Ben, kendilerine de teþekkür ediyorum. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar)
Sayýn
Bulut’un sorusuna… Evet, son günlerde, 15 milyar dolar civarýnda bir
alýþveriþ için Amerika’yla pazarlýk yapýlmaktadýr. Bunun 10-12 milyar
dolarlýk kýsmý F-35’ler, yani, Joint Strike Fighter’lar, F-16’dan sonra
dünyanýn en iyi uçaklarý olarak kadromuza girecek olan uçaklardýr.
Bunu, dokuz ülke üretmektedir. Dokuz ülkeden bir tanesi de Türkiye’dir.
Üretime katkýmýzdan dolayý, elbet teknolojiye de katkýmýz olmaktadýr.
Bunun 4 ilâ 6 milyar dolarlýk kýsmý Türkiye’de üretilecektir.
Bunun
dýþýnda, F-16’larýn modernizasyonu var. Bu da 1,5 milyar dolarlýk
bir husustur. F-16’lar, bizdeki F-16’lar, tabii, çok eskiden alýndýðý
için, modernize edilmek ihtiyacýndaydýlar. Bunlarýn modernizasyonuyla,
Amerika’nýn elindeki F-16’larla ayný seviyeye geleceklerdir.
Bunun
dýþýnda da bazý diðer hususlar eklenince -ki, bunlardan en önemlisi
yeni alýnacak F-16’dýr- bunlarla beraber 12 ile 15 milyar arasýnda
bir harcama önümüzdeki on-on beþ yýl içerisinde yapýlacaktýr.
Bir
baþka soru -zannediyorum Sayýn Özdoðan sormuþtu- “Daha önce alýnan
F-16’lar 50 milyon dolara alýndý, þimdikiler 100 milyon dolara alýnacak”
þeklinde. Önce, bir bilgisini düzelteyim. Ýlk alýnan F-16’lar ki, Türkiye’de
assemble edilmiþti, montajý yapýlmýþtý. 160 uçak -ilk uçak- 50 milyon
dolar deðil, 20 milyon dolardýr. Daha sonra alýnan 80 uçak ise 30 milyon
dolardýr. Þimdi alýnacak 30 F-16 için teklif bekliyoruz. Bunun da fiyatýnýn
100 milyon dolar deðil, 40 ile 50 milyon dolar arasýnda olmasý beklenmektedir.
Ama, tabii, pazarlýk payý vardýr. Bunun Türkiye’ye katkýsý, payý da
hâlen pazarlýk hâlindedir. Bu pazarlýklarý yapan arkadaþlarýmýz
da bütün ciddiyetleriyle çalýþmaktadýrlar. Hakikaten, ülkelerine
büyük hizmet vermektedirler. Huzurlarýnýzda kendilerine teþekkür
ediyorum.
Diðer
sorulara hem Sayýn Bakanýmýza da zaman kalsýn diye hem de Dýþiþleri
Bakanlýðýyla bizim Bakanlýk arasýndaki çizgi biraz hassasiyet
gösterdiði için, yazýlý olarak cevap arz edeceðim.
Teþekkür
ederim.
BAÞKAN
– Teþekkür ederim Sayýn Bakan.
Ulaþtýrma
Bakanýmýza söz veriyorum, cevaplandýrmak için.
Az
bir süremiz var Sayýn Bakan. Bir ek süre vereceðim karþýlýklý tartýþma
sebebiyle, ama sorularý nasýl cevaplandýracaksýnýz onun planýný
siz yapýn.
Buyurun.
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Ýstanbul) – Teþekkür ediyorum.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Afyon Milletvekilimiz Sayýn Ünlütepe
Afyon Askerî Havaalaný’nýn sivil uçuþlara neden açýlmadýðýný sordu.
Bu konuda Millî Savunma Bakanlýðýmýza gerekli müracaatý yaptýk
ve olumlu görüþ gelmesi hâlinde burayý sivil uçuþlara açacaðýz. Çünkü,
bildiðiniz gibi, bu havaalaný NATO amaçlý yapýlmýþ ve NATO hizmetleri
dâhilinde kullanýlan bir havaalanýdýr, sivil hava uçuþlarýna gerek
Hava Kuvvetlerimizin gerek Genelkurmayýn envanterinde bulunan
18 havaalanýný ortak kullanmaktayýz, onun cevabýna göre hareket
edeceðiz.
Sayýn
Ahmet Iþýk, Ankara-Konya Hýzlý Tren Projesi’nin altyapýsý devam ediyor
ve önümüzdeki ay içerisinde de üstyapýnýn ihalesini yapacaðýz.
Böylece, Konya-Ankara arasýndaki hýzlý trenle ilgili yapýlmamýþ
bir iþimiz kalmayacak ve süresi içerisinde de tamamlayacaðýz.
Diðer
bir soru, Sayýn Sedat Pekel konuþmasýný yaparken, tabii, Bandýrma-Ýzmir
demir yoluyla ilgili, neden açýlmadýðýný sordu. Bu yolun uzun süreden
beri bakýmý yapýlmamýþtý, bakýmýný yaptýrdýk, ancak, tabii, bu bakýlan
yolun denetlemelerinin yapýlmasý, gerekli sertifikalarýn verilmesi
için bir zamana ihtiyaç vardý, bu zaman biraz gecikti, bu bakýmdan
hak veriyorum. Tabii, konuþmasýnda da Sayýn Pekel, sürekli tekrar
ettikleri bir þeyi tekrar gündeme getirdi: “Bu Hükûmet, cemaat-tarikat
iliþkisiyle iþ yapýyor.” Ben bunu kendilerine yakýþtýramadým. Bizim
Hükûmetimiz milletten gücünü alýr, milletin dýþýnda baþka bir güç tanýmayýz.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar) Kimseyle de iliþkiler içerisinde
deðiliz. Milletimizin verdiði destekle, milletin hizmetini görmeye
devam ediyoruz. Bu neviden iddialar ve isnatlar, iddia sahibini
baðlar ve ispatý da kendisine düþer diye ilave etmek istiyorum.
Bugün,
Antalya vekillerimizin günü, bütün Antalya’yla ilgili sorunlar
da bu vesileyle gündeme geliyor.
Sayýn
Baloðlu, Gazipaþa Havaalaný… Bir sefer ihaleye çýktýk, maalesef,
talipli çýkmadý; çünkü, havaalaný yanlýþ yere yapýlmýþ. Havaalanýný
yapmýþlar, ama, hemen yanýndaki daðý unutmuþlar. Ýþte bu da, kamu
kaynaklarýnýn nasýl çarçur edildiðinin tipik bir örneði. Bunu,
uçuþ okulu olarak deðerlendirmek üzere yeni bir çalýþma baþlattýk,
2007’de bunu da gerçekleþtireceðiz.
Deniz
ulaþtýrmasýyla ilgili, belediyeye bir fizibilite, talebi üzerine
verdik. Biz denizcilikte yakýtý, ÖTV’yi kaldýrdýk. Bundan sonra devlet
olarak deniz taþýmacýlýðý yapacak deðiliz. Müteþebbislerin önünü
açtýk. Kim Antalya-Alanya arasýnda, Kemer-Alanya arasýnda deniz taþýmacýlýðý
yaparsa, bu fizibil bir iþtir, bunu öneriyoruz.
Antalya
Limaný dýþýnda bir balýkçý barýnaðý arayýþýmýz vardýr. Ancak, turizm
bölgesi olmasý nedeniyle, bölgedeki arkeolojik hassasiyet de
dikkate alýndýðýnda, bu çalýþmalar biraz aðýr ilerliyor, ama, devam
ediyor.
Manavgat’la
ilgili yine bir soru soruldu. Hakikaten orada nehir aðzýnda irili
ufaklý tekne yapýmý var. Bunlarý bir sitede birleþtirmek ve bu þekilde
daha güzel, daha verimli çalýþmalarýný saðlamak için 1/25 ölçekli
çevre planý haritalarý çizildi, gerekli izinler yapýlýyor ve buraya
da bir yat imalat sitesi yakýn zamanda gerçekleþtirilecek. Çalýþmalarý
devam ediyor.
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (Antalya) – Ne zaman, Sayýn Bakan?
ULAÞTIRMA
BAKANI BÝNALÝ YILDIRIM (Ýstanbul) – Bunlarýn iþlemleri var; ÇED
planlarý yapýlýyor, ondan sonra ilgili kurumlardan izinler alýnýyor.
Bu süreci yaþýyoruz. Bunlar bizim kontrolümüzde olan þeyler deðil
ama, titizlikle takip ediyoruz, onu söyleyebilirim.
Siz
ifade ettiniz yine. Hakikaten gemi inþa sektörümüz bu dönemde çok
geliþti. Bunu siz de söylediniz. Antalya serbest bölgesinde sadece
3 tane yat imalatçýsý varken, bugün 27’ye çýktý ve Türkiye, yat imalatýnda
dünyada üçüncü sýraya yükseldi. Bu çok büyük bir geliþmedir. Ýþte
bu bizim dönemimizde oldu, burada aldýðýmýz teþvik tedbirleriyle
oldu. Ben oraya iki sefer gittim, sorunlarýný dinledim, istedikleri
kolaylýklarý yaptýk. Bundan sonra da ne istiyorlarsa onu da, yine
mümkün olanlarýný yapmanýn gayretinde olacaðýz.
Tabii,
Antalya-Eskiþehir demir yolu baðlantýsýndan da söz edildi. Bu baðlantý
fizibilite etütlerini 2007 yatýrým programýna koyduk. Takdir edersiniz
ki, demir yolu yatýrýmlarý, maliyeti çok yüksek projelerdir. Önce
projelerini hazýrlayacaðýz. Önem sýrasýna da kaynak bulduðumuz
zaman… Bir de, proje yapmak için zaman kaybetmeyelim diye böyle bir
çalýþma içerisine girdik.
Sayýn
Kaptan, Karayolu Taþýma Kanunu, Türkiye’de karayolu taþýmacýlýðýna
yeni baþtan köklü bir düzenleme getirdi. Elli yýldan beri el atýlmayan
bu sektörde yapýlan bu önemli düzenlemeyle beraber, bazý aksaklýklarýn
olmasý gayet doðal. Ama, bugün, bu Kanun’a göre çýkarýlan yönetmeliðe
uyum oraný yüzde 98’dir. Tabii, zaman zaman yönetmelikte çýkan aksaklýklar
düzeltilmiþtir. Bundan sonra da çýkarsa yine düzeltilecek. Amacýmýz,
sektörde faaliyet gösterenlerin hayatýný kolaylaþtýrmak. Yasalarý
insanlarýmýzýn hayatýný zorlaþtýrmak deðil, onlarýn hem iþlerini
kolay etmek hem de hayatýný kolaylaþtýrmak için yapýyoruz. Bu deðiþiklikler
de bu cümleden yapýlan deðiþikliklerdir.
Diðer
sorularý, Sayýn Baþkaným izninizle, yazýlý olarak bilahare cevaplandýracaðým.
Teþekkür
ediyorum.
BAÞKAN
– Sayýn Bakana teþekkür ediyoruz.
Soru-cevap
faslý da tamamlanmýþtýr.
Þimdi
sýrasýyla, dokuzuncu turda yer alan bütçelerin bölümlerine geçilmesi
hususunu ve bölümlerini ayrý ayrý okutup oylarýnýza sunacaðým.
Millî
Savunma Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümlerine
geçilmesini oylarýnýza sunuyorum:
Bölümleri
okutuyorum:
09 - MÝLLÎ SAVUNMA
BAKANLIÐI
1.– Millî Savunma
Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
A
– C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
01 Genel Kamu Hizmetleri 51.650.000
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
02 Savunma Hizmetleri 12.987.998.000
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
10 Sosyal Güvenlik ve Sosyal Yardým
Hizmetleri 12.750.000
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
TOPLAM 13.052.398.000
BAÞKAN–
Kabul edenler... Etmeyenler...
Millî
Savunma Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümleri
Millî
Savunma Bakanlýðý 2005
2.– Millî Savunma
Bakanlýðý 2005
BAÞKAN–
(A) cetvelinin genel toplamýný okutuyorum:
Millî Savunma Bakanlýðý 2005
A
– C E T V E L Ý
. (YTL)
- Genel Ödenek Toplamý : 14.935.061.678,13
- Toplam Harcama : 10.282.349.658,13
- Ödenek Dýþý Harcama : 200.442.114,24
- Ýptal Edilen Ödenek : 4.830.602.005,30
- Ertesi Yý
BAÞKAN–
(A) cetvelini
Millî
Savunma Bakanlýðý 2005
Savunma
Sanayii Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümlerine
geçilmesini oylarýnýza sunuyorum:
Bölümleri
okutuyorum:
40.28- SAVUNMA SANAYÝ
MÜSTEÞARLIÐI
1.– Savunma Sanayi
Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
A
– C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
01 Genel Kamu Hizmetleri 4.827.250
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
02 Savunma Hizmetleri 22.520.500
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
03 Kamu Düzeni ve Güvenlik Hizmetleri 174.000
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
07 Saðlýk Hizmetler 5.250
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
TOPLAM 27.527.000
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
(B) cetvelini okutuyorum:
B – C E T V E L Ý
KODU Açýklama (YTL)
03 Teþebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 2.050.000
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
05 Diðer Gelirler 25.477.000
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
TOPLAM 27.527.000
BAÞKAN–
Kabul edenler... Etmeyenler...
Savunma
Sanayii Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümleri
Ulaþtýrma
Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümlerine geçilmesini
oylarýnýza sunuyorum:
Bölümleri
okutuyorum:
16- ULAÞTIRMA BAKANLIÐI
1.– Ulaþtýrma Bakanlýðý
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
A
– C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
01 Genel Kamu Hizmetleri 6.275.740
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
02 Savunma Hizmetleri 272.220
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
04 Ekonomik iþler ve Hizmetler 815.060.040
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
TOPLAM 821.608.000
BAÞKAN–
Kabul edenler... Etmeyenler...
Ulaþtýrma
Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümleri
Ulaþtýrma
Bakanlýðý 2005
2.– Ulaþtýrma Bakanlýðý
2005
BAÞKAN–
(A) cetvelinin genel toplamýný okutuyorum:
Ulaþtýrma Bakanlýðý 2005
A
– C E T V E L Ý
. (YTL)
- Genel Ödenek Toplamý : 386.162.139,00
- Toplam Harcama : 316.576.915,16
- Ödenek Dýþý Harcama : 1.978.992,18
- Ýptal Edilen Ödenek : 71.564.216,02
BAÞKAN–
(A) cetvelini
Ulaþtýrma
Bakanlýðý 2005
Telekomünikasyon
Kurumu 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümlerine geçilmesini
oylarýnýza sunuyorum:
Bölümleri
okutuyorum:
42.02 – TELEKOMÜNÝKASYON
KURUMU
1.– Telekomünikasyon
Kurumu 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
A
– C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
01 Genel Kamu Hizmetleri 129.097.145
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
03 Kamu Düzeni ve Güvenlik Hizmetleri 27.500.000
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
04 Ekonomik Ýþler ve Hizmetler 749.582.855
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
TOPLAM 906.180.000
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
(B) cetvelini okutuyorum:
B – C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
03 Teþebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 812.351.130
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
05 Diðer Gelirler 93.828.870
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
TOPLAM 906.180.000
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
Telekomünikasyon Kurumu 2007 yýlý
merkezî yönetim bütçesinin bölümleri
Denizcilik Müsteþarlýðý 2007 yýlý merkezî
yönetim bütçesinin bölümlerine geçilmesini oylarýnýza sunuyorum:
Bölümleri okutuyorum:
16.81
– DENÝZCÝLÝK MÜSTEÞARLIÐI
1.–
Denizcilik Müsteþarlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
A – C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
01 Genel Kamu Hizmetleri 5.546.820
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
02 Savunma Hizmetleri 441.400
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
03 Kamu Düzeni ve Güvenlik Hizmetleri 7.500
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
04 Ekonomik Ýþler ve Hizmetler 58.812.180
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
07 Saðlýk Hizmetleri 139.100
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
TOPLAM 64.947.000
BAÞKAN–
Kabul edenler... Etmeyenler...
Denizcilik
Müsteþarlýðý 2007 yýlý merkezî yönetim bütçesinin bölümleri
Denizcilik
Müsteþarlýðý 2005
2.– Denizcilik
Müsteþarlýðý 2005
BAÞKAN–
(A) cetvelinin genel toplamýný okutuyorum:
Denizcilik Müsteþarlýðý 2005
A
– C E T V E L Ý
. (YTL)
- Genel Ödenek Toplamý : 62.692.265,20
- Toplam Harcama : 33.797.330,63
- Ödenek Dýþý Harcama : 3.461.923,22
- Ýptal Edilen Ödenek : 32.356.857,79
- Ertesi Yý
BAÞKAN–
(A) cetvelini
Denizcilik
Müsteþarlýðý 2005
Sivil
Havacýlýk Genel Müdürlüðü 2007 yýlý merkezî yönetim bütçesinin bölümlerine
geçilmesini oylarýnýza sunuyorum:
Bölümleri
okutuyorum:
40.28- SÝVÝL HAVACILIK
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.– Sivil Havacýlýk
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
A
– C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
01 Genel Kamu Hizmetleri 5.402.600
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
03 Kamu Düzeni ve Güvenlik Hizmetleri 215.000
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
04 Ekonomik Ýþler ve Hizmetler 11.638.400
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
TOPLAM 17.256.000
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
(B) cetvelini okutuyorum:
B – C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
03 Teþebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 23.656.000
BAÞKAN– Kabul edenler... Etmeyenler...
TOPLAM 23.656.000
BAÞKAN–
Kabul edenler... Etmeyenler...
Sivil
Havacýlýk Genel Müdürlüðü 2007 yýlý merkezî yönetim bütçesinin bölümleri
Sayýn
milletvekilleri, böylece Millî Savunma Bakanlýðý, Savunma Sanayii
Müsteþarlýðý, Ulaþtýrma Bakanlýðý, Telekomünikasyon Kurumu, Denizcilik
Müsteþarlýðý ve Sivil Havacýlýk Genel Müdürlüðünün 2007 yýlý bütçeleri
ile Millî Savunma Bakanlýðý, Ulaþtýrma Bakanlýðý ve Denizcilik Müsteþarlýðýnýn
2005 mali yýlý kesinhesaplarý kabul edilmiþtir. Hayýrlý olmasýný
temenni ediyorum.
Sayýn
milletvekilleri, birleþime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati :
17.07
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açýlma Saati:
17.29
BAÞKAN: Baþkan Vekili
Ýsmail ALPTEKÝN
KÂTÝP ÜYELER: Bayram
ÖZÇELÝK (Burdur), Türkân MÝÇOOÐULLARI (Ýzmir)
BAÞKAN
– Sayýn milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 38’inci
Birleþimi’nin Üçüncü Oturumu’nu açýyorum.
IV. - KANUN TASARI
VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
(Devam)
1.- 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý ile 2005
G) ENERJÝ VE TABÝÎ
KAYNAKLAR BAKANLIÐI
1.- Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
2.- Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlýðý 2005
H) ENERJÝ PÝYASASI
DÜZENLEME KURUMU
1.- Enerji Piyasasý
Düzenleme Kurumu 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
Ý) ULUSAL BOR ARAÞTIRMA
ENSTÝTÜSÜ
1.- Ulusal Bor
Araþtýrma Enstitüsü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
J) ELEKTRÝK ÝÞLERÝ
ETÜD ÝDARESÝ GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.- Elektrik Ýþleri
Etüd Ýdaresi Genel Müdürlüðü 2007
Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
K) TÜRKÝYE ATOM
ENERJÝSÝ KURUMU
1.- Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
L) MADEN TETKÝK
VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.- Maden Tetkik
ve Arama Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý
Merkezî Yönetim Bütçesi
M) PETROL ÝÞLERÝ
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.- Petrol Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Petrol Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2005
N) DEVLET SU ÝÞLERÝ
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.- Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
2.- Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2005
BAÞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerlerinde.
Onuncu
tur görüþmelere baþlýyoruz.
Onuncu
turda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý, Enerji Piyasasý Düzenleme
Kurumu, Ulusal Bor Araþtýrma Enstitüsü, Elektrik Ýþleri Etüt Ýdaresi
Genel Müdürlüðü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Maden Tetkik ve Arama
Genel Müdürlüðü, Petrol Ýþleri Genel Müdürlüðü, Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü bütçeleri yer almaktadýr.
Sayýn
milletvekilleri, alýnan karar gereðince, tur üzerindeki görüþmeler
bittikten sonra yirmi dakika süreyle soru-cevap iþlemi yapacaðýz.
Soru sorma iþlemiyle ilgili açýklamalarý daha önceleri de yaptýðým
için tekrarlamýyorum. Soru sormak isteyen milletvekilleri görüþmelerin
bitimine kadar yerlerinden soru sorabilirler. Soru sorma iþlemini
daha sonra sýrasý geldiðinde baþlatacaðým.
Bilgilerinize
arz ediyorum.
Onuncu
turda gruplarý ve þahýslarý adýna söz alan sayýn üyelerin isimlerini
þimdi Genel Kurulun bilgilerine arz ediyorum:
Adalet
ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna: Sinop Milletvekili Sayýn Mustafa
Öztürk, yedi buçuk dakika; Muþ Milletvekili Sayýn Seracettin Karayaðýz,
yedi buçuk dakika; Düzce Milletvekili Sayýn Fahri Çakýr, yedi buçuk
dakika; Siirt Milletvekili Sayýn Öner Gülyeþil, yedi buçuk dakika;
Kütahya Milletvekili Sayýn Hüsnü Ordu, yedi buçuk dakika; Ýzmir
Milletvekili Sayýn Tevfik Ensari, yedi buçuk dakika;
Anavatan
Partisi Grubu adýna: Malatya Milletvekili Sayýn Miraç Akdoðan,
otuz beþ dakika; Mardin Milletvekili Sayýn Muharrem Doðan, on dakika;
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna: Adana Milletvekili Sayýn Tacidar Seyhan,
onbeþ dakika; Balýkesir Milletvekili Sayýn Orhan Sür, altý dakika;
Ýzmir Milletvekili Sayýn Sedat Uzunbay, altý dakika; Zonguldak Milletvekili
Sayýn Harun Akýn, altý dakika; Aydýn Milletvekili Sayýn Mehmet Mesut
Özakcan, altý dakika; Isparta Milletvekili Sayýn Mevlüt Coþkuner,
altý dakika;
Süreyle
konuþacaklardýr.
Þahýslarý
adýna söz isteði var. Lehte olmak üzere, Kayseri Milletvekili Sayýn
Taner Yýldýz, on dakika; aleyhte olmak üzere, Zonguldak Milletvekili
Sayýn Nadir Saraç, on dakika.
Þimdi,
Adalet ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna Sinop Milletvekili Sayýn
Mustafa Öztürk, buyurun efendim. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
AK
PARTÝ GRUBU ADINA MUSTAFA ÖZTÜRK (Sinop) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðýmýzýn 2007 mali yýlý bütçesi
üzerinde AK Parti Grubu adýna söz almýþ bulunuyorum. Bu vesileyle
Grubumuz ve þahsým adýna hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Deðerli
arkadaþlar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðýmýz, ülkemizin sýnýrlý
doðal kaynaklarýný akýlcý bir þekilde kullanarak yeni teknolojilerle
enerji üretimini çeþitlendirmiþ, ayný zamanda alternatif enerji
kaynaklarýný insan ve çevre saðlýðýný da dikkate alarak üretim
portföyümüze kazandýrmýþtýr. Böylelikle, sürdürülebilir enerji
arzýný saðlama yönünde ciddi ilerlemeler kaydetmiþ, sektörlerde
yeni yasal düzenlemeler yapýlarak doðal kaynaklarýmýzýn verimli
kullanýmýný saðlamýþtýr. Bu kapsamda, Maden Kanunu'nda deðiþiklik
yapýlarak, sektörün ihtiyaç duyduðu tek bir mevzuat oluþumu saðlanmýþ,
bunun sonucunda üretim ve ihracat artýþý gerçekleþmiþtir.
Bu
Kanun ile, ürettiði madeni yurt içinde ve kendi tesisinde iþleyip
ilave katma deðer saðlayanlardan devlet hakkýnýn yüzde 50 daha az
alýnmasý öngörülerek, sektörde cevher zenginleþtirme ve nihai
ürünlere yönelik yatýrýmlar teþvik edilmiþtir.
Yine,
mermer ve bor gibi önemli madenlerimizde hýzlý ihracat artýþlarý
saðlanmýþtýr. 2006 yýlý sonunda toplam maden ihracatýnýn 2 milyar
dolarý aþmasý beklenmektedir.
Kamunun
elindeki kömür sahalarý özel sektör iþletmeciliðine açýlarak, yeni
üretim ve istihdam alanlarý oluþturulmaktadýr.
Yurt
içinde petrol ve doðal gaz arama yatýrýmlarýna büyük önem verilmiþtir;
bugüne kadar bu alanda 1,04 milyar dolar yatýrým gerçekleþtirilmiþtir.
Deðerli
milletvekilleri, ülkemizde ilk defa 2005 yýlýnda çýkarýlan bir kanunla,
yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn özel sektör marifetiyle elektrik
üretilmesi imkâný saðlanmýþ, faaliyetler lisans kapsamýna alýnarak,
yatýrýmcýlara, ülkemizin rüzgâr, kanal tipi hidro ve küçük rezervuarlý
hidroelektrik üretimi için fizibilite yapabilmeleri saðlanmýþtýr.
Ayrýca,
Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðünün portföyündeki projelerin su
kullaným hakký özel sektöre açýlmýþtýr.
Bununla
birlikte, rüzgâra dayalý elektrik üretimi yapacak yatýrýmcýlara
hizmet etmek üzere ülke rüzgâr potansiyeli haritasý çýkarýlmýþtýr.
Yine,
jeotermal enerjiden yararlanmayla ilgili yasal boþluk giderilmiþ,
bu potansiyelimizin ülke yararýna kullanýmýný saðlayacak Jeotermal
Kanunu Tasarýsý çalýþmalarý tamamlanmýþ ve Türkiye Büyük Millet
Meclisine sunulmuþtur.
Ýktidarýmýz
döneminde, “BOREN” olarak isimlendirilen Ulusal Bor Araþtýrma Enstitüsü
ile Uluslararasý Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi kurulmuþ
ve borun kullaným alanlarýnýn artýrýlmasý baþta olmak üzere, bu
alanda olumlu sonuçlar alýnmaya baþlanmýþtýr.
Deðerli
milletvekilleri, Doðu’nun zengin enerji kaynaklarýnýn Batý piyasalarýna
taþýnmasý ve ülkemizin ihtiyaç duyduðu enerjiyi temin etme yönünde
Türkiye’yi bir enerji ticaret merkezi konumuna getirme çalýþmalarýnda
büyük bir mesafe katedildiðini gururla söylemek isterim. Bütün
dünyanýn gýptayla baktýðý ve örnek aldýðý 4 milyar dolarlýk
Bakû-Tiflis-Ceyhan Projesi, sýfýrdan devralýnarak ve eþine az rastlanýr
bir çalýþmayla yaklaþýk üç yýlda tamamlanmýþtýr.
Deðerli
milletvekilleri, enerji maliyetlerinin düþürülmesi Hükûmetimizin
öncelikli hedeflerindendir. Bu hedefler doðrultusunda, dört yýldýr
elektrik fiyatlarýna zam yapýlmamýþtýr. Bilakis, sanayide kullanýlan
elektriðin fiyatý ortalama yüzde 6,5; konutlarda kullanýlan elektriðin
fiyatý ortalama yüzde 1,5 oranýnda indirilmiþtir. Elektrikteki
kayýp kaçak oranlarýyla yapýlan mücadele sonucunda, geliþmiþ ülkelerin
3 katýna ulaþan kayýp kaçak oranlarýmýz yaklaþýk yüzde 22’lerden
yüzde 17’lere düþürülmüþtür.
Deðerli
arkadaþlar, BOTAÞ tarafýndan ithal edilen doðal gazýn tüketim noktalarýna
ulaþtýrýlmasý ve doðal gazýn ülke sathýna yaygýnlaþtýrýlmasý
için, iktidarýmýz süresince, 5.409 kilometre uzunluðunda 36 adet
yeni hat inþa edilmiþtir. Bizden önce sadece dokuz ilimize gaz arzý
saðlanmýþken, þu anda kýrk üç ilimize gaz arzý saðlanmaktadýr.
2008’de ise yetmiþ ilimize doðal gaz verilmiþ olacaktýr.
Yine,
Devlet Su Ýþlerinde, Hükûmetimiz öncesinde, son üç yýlda, 9 tesis tamamlanmýþken,
kýsýtlý bütçe imkânlarýna raðmen, 2003 ile 2006 yýllarý arasýnda
Hükûmetimizce tamamlanarak hizmete açýlan tesis sayýsý 363’tür. Bu
tesisler ile yaklaþýk 10 katrilyonluk yatýrýmý ülkemize kazandýrmýþ
bulunmaktayýz.
Deðerli
milletvekilleri, istikrarlý bir þekilde, ülkemiz her yýl yüzde 5
ve üzerinde bir kalkýnma hýzýný yakalamak zorundadýr. Bu nedenle,
2015, 2020, 2030 yýllarýndaki ülkemizin enerji ihtiyacý göz önüne alýnarak
talep planlamasý yapýlmýþ olup, mevcut su kaynaklarýmýzýn ve bilinen
yer altý kaynaklarýmýzýn enerji ihtiyacýmýzý karþýlayamayacaðý
apaçýk görülmektedir.
Bu
sebeple, Hükûmetimiz, ülkemizde bir nükleer enerji santralinin kurulmasýný
ihtiyaç olarak görmüþtür. Enerji Bakanlýðýmýz ülkemizin geleceðiyle
ilgili enerji planlamalarýný bu doðrultuda yapmýþ olup, nükleer
enerjinin ülkemize kazandýrýlmasý konusunda çalýþmalarý baþlatmýþtýr.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
MUSTAFA
ÖZTÜRK (Devamla) – Nükleer enerji santrallerinin kurulabileceði
en uygun yerler tespit edilmiþ, bunlarýn baþýnda, kendi seçim bölgem
olan Sinop ilimiz de öncelikli yer olarak belirlenmiþtir. Ýlimizde
Atom Enerjisi Kurumu tarafýndan belirlenen alanda sismik ve jeolojik
araþtýrmalar hâlâ yürütülmektedir. Nükleer santrallerle ilgili
bir yasa tasarýsý da Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilmiþ
olup, tasarý yasalaþtýktan sonra konuyla ilgili çalýþmalar hýz kazanacaktýr.
Deðerli
arkadaþlar, ülkemizin ve insanýmýzýn kalkýnma ve refahýnýn artýrýlmasý
için, temel ihtiyacýmýz olan yeterli, sürekli ve ucuz maliyetli
enerji ihtiyacý vardýr. Bu istikamette, Hükûmetimiz ve Bakanlýðýmýz
her türlü planlama ve çalýþmayý yürütmektedir.
Bu
vesileyle, tekraren, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðýmýzýn
2007
BAÞKAN
– Teþekkür ediyoruz Sayýn Öztürk.
Adalet
ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna, Muþ Milletvekili Sayýn Seracettin
Karayaðýz.
Buyurun
efendim. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
AK
PARTÝ GRUBU ADINA SERACETTÝN KARAYAÐIZ (Muþ) – Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; Enerji Piyasasý Düzenleme Kurumu 2007 mali yýlý
bütçesi üzerine Grubum adýna söz almýþ bulunmaktayým. Konuþmama
baþlamadan önce, hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Enerji
Piyasasý Düzenleme Kurumu, 19 Kasým 2001 yýlýnda kurulmuþ, enerji
sektörünün serbest rekabet ortamýnda düzenlenmesi ve denetlenmesi
konusunda kendisine verilen görevi yerine getirmeye çalýþan
bir kurumumuzdur.
Baþarýlý
çalýþmalarýyla, ülkemize enerji konusunda birçok kazanýmlar saðlamýþtýr.
Ülkemiz sanayisinin rekabet gücünü artýrmak amacýyla bugüne kadar
48 adet doðal gaz daðýtým bölgesinin ihalesini gerçekleþtirmiþ olup,
ülkemizin büyük bir kýsmý doðal gaz kullanýmýna baþlamýþtýr. Bu,
ülkemiz ve sanayimize katký açýsýndan çok önemli bir kazanýmdýr.
2007 bütçesiyle daha da faydalý hizmetler yapacaðýný ümit etmekteyiz.
Kuruma
yüklenen aþýrý yükten dolayý, vatandaþlardan gelen þikâyetleri de
burada Kurum Baþkanýna ve Bakanýmýza hatýrlatmak durumundayým.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; enerji, modern toplumlarýn en
önemli ihtiyaçlarýndan biridir. Hükûmetimiz, pek çok konuda olduðu
gibi enerji konusunda da çok önemli adýmlar atmýþtýr. AK Parti Ýktidarýndan
önce kalýcý ve entegre bir enerji politikasýndan söz etmek mümkün
deðilken, iktidara gelmemizle birlikte Petrol Piyasasý Kanunu,
LPG Piyasasý Kanunu, Maden Kanunu, Ulusal Bor Araþtýrma Enstitüsü
Kanunu, Uluslararasý Hidrojen Enerji Teknoloji Merkezi Kanunu,
Yenilenebilir Enerji Kanunu, Doðal gazda Deðiþiklik Kanunu, Elektrik
Piyasasý Kanununda Deðiþiklik Dikey Entegrasyonu gibi kanunlarý
çýkartarak enerji piyasasýnýn önünü açmýþ ve büyük bir canlýlýk getirmiþtir.
Gene,
bu piyasanýn ihtiyacý olan, Petrol Kanunu, Petrol Kaçakçýlýðýný
Önleme Kanunu, Jeotermal Enerji ve Mineralli Sular Kanunu, Enerji
Verimliliði Kanunu, Doðal Gaz Ýthali Hakkýndaki Kanun ve Nükleer
Enerji Kanunu, bir kýsmý Meclise gönderilmiþ, bir kýsmý ise komisyonlarda
bitme aþamasýndadýr.
Sayýn
milletvekilleri, bizden önce baþlayýp yýllarca sürüncemede kalan
barajlarýmýzdan Þanlýurfa, Borçka, Alparslan-1, Obruk, Torul baraj
ve hidroelektrik santralleri 2007 yýlýnda iþletmeye açýlacak noktaya
getirilmiþlerdir.
Gene,
2007 yýlýnda yapýmýna baþlanacak olan, Yusufeli, Boyabat, Ilýsu,
Baðbaþý ve Mavi Tünel hidroelektrik santralleri dâhil 26 projenin
toplam kurulu gücü 4.875 megavat, üreteceði enerji ise 15,6 kilovat
saat olacaktýr.
Muþ
ilini geri kalmýþlýktan kurtaracak sulama ve enerji amaçlý Alparslan-2
Barajý da, ümit ediyoruz ki, kýsa bir sürede programa alýnacaktýr.
Ayrýca,
Bakû-Tiflis, Kerkük-Yumurtalýk, Samsun-Ceyhan petrol boru hatlarýyla,
bunlara paralel doðal gaz hatlarýnýn bölgeye baðlanmasýyla, Ceyhan
dünyanýn en önemli enerji merkezlerinden biri hâline gelecektir.
Deðerli
milletvekilleri, bizden önceki hükûmetlerin yanlýþ politikalarý,
ülkemizi enerjide daha fazla dýþarýya baðýmlý hâle getirmiþtir.
Hükûmetimiz bu sorunu çözmek amacýyla birçok projeler hazýrlamýþtýr.
Bunlardan biri de nükleer enerji konusundaki çalýþmalardýr. Altýn
madeni konusunda daha önce sahnelenen senaryolar, nükleer enerji
söz konusu olduðunda gene sahneye konuldu. Bu vesileyle, altýn konusunda
dönen dolaplarý gözler önüne sermenin bedelini canýyla ödeyen Sayýn
Necip Hablemitoðlu’nu burada saygýyla anýyorum. Dünyanýn birçok
yerinde altýn madenlerinde siyanür kullanýldýðý hâlde, bize gelince
kýyametleri kopardýlar. Dünyada 443 adet nükleer santral kurulmuþ
ve 31 ülkede yapýmlarý, inþaatý devam ederken, Paris’in göbeðinde
dahi nükleer enerji santralleri bulunurken, Türkiye söz konusu olduðunda
yine engellemeye kalktýlar.
Deðerli
milletvekilleri, þunu bilmemiz gerekir ki, enerji çok önemli bir sanayi
girdisidir. Pahalý olduðunda baþka ülkelerle rekabet þansýný
kaybedersiniz. Ayrýca, enerji ihraç
Sayýn
milletvekilleri, bunca yapýlan iþlere karþý bizler teþekkür beklerken,
âdeta, bu ülkeye neden bu kadar hizmet veriyorsunuz, dercesine, muhalefet
milletvekillerinden kürsüye çýkanlar, gelen vuruyor giden vuruyor,
gelen saldýrýyor giden saldýrýyor. Dört yýl önce iktidarý devraldýðýmýzda,
ülkemiz âdeta savaþtan çýkmýþ bir ülke gibiydi. Fabrika ve atölyelerin
çoðu kapanmýþ ya da kapanma noktasýna gelmiþ, bir gecede servetlerini
kaybetmiþ insanlar üzüntüsünden intihar ediyor, iþ adamlarý “Yarýn
dolar ne olacak?” diye her gün endiþeyle bekliyordu. Hizmet deseniz
yok. Kýrk senedir el sürülmemiþ okullar; ebesiz, hemþiresiz, doktorsuz
hastaneler; köy okullarýnda 120 kiþilik sýnýflar; yolu, elektriði
ve suyu olmayan on binlerce köy.
Bu
sorunlarýn büyük bir kýsmý iktidarýmýz döneminde çözülebildi.
Ama, sorunlarýn tümü de bitmiþ deðil. Bunlarýn baþýnda da iþsizlik
geliyor. Bu konuda sorunlu tek ülke de Türkiye deðildir arkadaþlar.
Geliþmiþ birçok ülke de bu sorunla boðuþmaktadýr. Sanayide otomasyon
ve robotlaþma süreci, bütün ülkelerde iþsizliði týrmandýrmaktadýr.
Bizim
dönemimizde 1 milyon 923 bin kiþi iþe baþlamýþ olsa da, iþsizlik oranýnda
önemli bir düþüþ olmamýþtýr. Bu sorunu gidermek de AK Partinin iþidir.
Çünkü, AK Parti, ekonomimize on altý çeyrek sürekli büyümeyi saðlayan
ender partilerden biridir.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; 2002 genel seçimlerinde halkýmýz
siyasetçilere çok ince bir ders verdi. O “Meclis, biri indiðinde diðeri
kalkan tahterevallinin iki kolu deðildir” dedi.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun.
SERACETTÝN
KARAYAÐIZ (Devamla) – Baþarýsýz Parlamentoyu, iktidarýyla muhalefetiyle
silip attý. AK Parti, 355 kiþilik Grubuyla, âdeta bir granit bloktur.
Halk
arasýnda “Yel kayadan ne alýr?” diye bir atasözümüz vardýr. Burada,
eleþtiriden de öteye hakarete varan ifadeler kullanýlmaktadýr.
Bu çatý altýnda, her birimiz, yüz binlerce insaný temsil etmekteyiz.
Bizler birbirimize saygýlý olmazsak, bize kim saygý gösterecek?
Milyonlarca insanýmýzýn ümit beslediði bu Meclisimizin saygýnlýðýný
koruyacak davranýþlarýnýzý göstereceðinizi ümit ediyorum.
Bu
duygu ve düþüncelerle, hepinizi saygýyla selamlýyor, Enerji Piyasasý
Düzenleme Kurumu bütçesinin ülkemize ve insanýmýza hayýrlar getirmesini
temenni ediyorum. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Karayaðýz.
Adalet
ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna üçüncü konuþmacý, Düzce Milletvekili
Sayýn Fahri Çakýr. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Buyurun.
AK
PARTÝ GRUBU ADINA FAHRÝ ÇAKIR (Düzce) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
Ulusal Bor Araþtýrma Enstitüsünün 2007 yýlý bütçesi üzerine, AK Parti
Grubu adýna, söz almýþ bulunmaktayým. Yüce heyetinizi saygýlarýmla
selamlýyorum.
Deðerli
arkadaþlar, hakkýnda çok deðiþik yorumlar yapýlan bor madeni, yeryüzünde
metal ile ametal arasý, yarý iletken özelliðe sahip bir elementtir.
Doðal hâli tek baþýna deðil, baþkaca elementlerle birleþik hâlde bulunmasý
dolayýsýyla farklý bir özellik taþýmaktadýr. Bor madeninden bundan
dört bin yýl önce Uzak Doðu’da, Tibet’te insanoðlunun haberdar olduðu;
Sümerler ve Etiler döneminde altýn ve gümüþ iþçiliðinde, Mýsýrlýlar
tarafýndan mumyalama iþleminde, Romalýlar tarafýndan cam yapýmýnda,
Yunanlýlar tarafýndan temizlikte, 9’uncu yüzyýlda Araplar tarafýndan
ilaç yapýmýnda kullanýldýðýna iliþkin elimizde kuvvetli bilgiler
mevcuttur. Avrupa’ya Marco Polo tarafýndan Tibet’ten getirildiði
söylenmektedir. Bor olarak dünyada
Deðerli
arkadaþlar, ülkemizde 1950-1960 yýllarý arasýnda bor madeninin gerçek
rezervleri tespit edilerek, ekonomik deðeri keþfedilmiþ ve çýkartýlmaya
baþlanmýþtýr. Sanayisinin tuzu sayýlan bor madeninin, ülkemizde,
Eskiþehir, Balýkesir, Kütahya,
Deðerli
milletvekilleri, Bor Enstitüsü, kýsa adýy
Deðerli
arkadaþlar, iki yüz otuz çeþit mineral ile doðada, toprakta birlikte
bulunan ve bugün iki yüz elliden fazla kullaným alanýna sahip olan
bor ve bor madeni, ikinci sýradaki Amerika Birleþik Devletleri’nde
yaklaþýk 300-400 metre yerin derinliklerinden çýkartýlýrken, ülkemizde
yeryüzüne gayet yakýn, 30 metre gibi bir mesafede bulunduðundan,
çok kolayca -ülkemizde- çýkarabilme imkânýna sahiptir. Çýkartýldýðý
þekliyle satýlabildiði gibi, rafine edilerek, ayrýþtýrýlýp, parçalanýp,
elenip öðütülerek, toz hâline getirilip, yani rafine edildikten
sonra satýlmasý, ham hâlindeyken deðeri ton baþýna 40 dolarý geçmezken,
rafine edildikten sonra pekâlâ 200 dolarlarýn üzerine fiyatlarý çýkabilmektedir.
Ýþte
bu nedenledir ki, topraktan çýktýðý þekliyle, hatta rafine edilmiþ
þekliyle de deðil, uç ürüne dönüþtürülerek ekonomiye kazandýrýlmasý
esas olmalýdýr. Ýþte Bor Enstitüsünün, kýsaca BOREN’in tam da görevi
budur.
Sayýn
milletvekilleri, þu konu iyice bilinmelidir ki, bor madeni, yazýldýðý
çizildiði, söylendiði ve fevkalade spekülasyonlara meydan verilecek
þekilde tartýþýldýðý gibi, yüzlerce milyar dolarlarla ifade edilen
bir pazar payýna sahip deðildir. Dünyadaki pazar payý, yýl itibarýyla
1,2 milyar dolar mesabesindedir. Bu pazar payýnýn yüzde 40 küsuru,
yüzde 40’tan biraz fazlasý ABD’ye aittir; yüzde 40’ýn biraz altýndaki bir
Ýþte
tüm bunlarý göz önünde bulundurarak, BOREN’in bilimsel çalýþmalarý
sonucunda, tarým bor, gübre sanayisinde bor kullanýlarak yapýlan
üretimde üretim artýþý saðlamýþ bir çalýþma sonucudur.
Ýnþaat
sektöründe, çimento sanayisinde mukavemetli ve maliyeti düþüren
çimento elde edilmesi saðlanmýþ olup, buna da örnek olarak Denizli
Çimento AÞ’de yapýlan çalýþmalar birer numunedir.
Ayrýca,
tekstilde ýsýya dayanýklý, yanmayan itfaiye giysileri, branda ve
çadýr üretimi olumlu sonuçlar vermiþ ve üretime geçilmesi planlanmýþtýr.
Yine, yakýn zamanda medyada da yer aldýðý gibi, uzun süre dayanýklý
yakýt pili üretimi gerçekleþtirilmiþtir.
Deðerli
arkadaþlar, biz inanýyoruz ki, BOREN’in bu bilimsel çalýþmalarý devam
etmeli ve de özellikle finansal açýdan desteklenmelidir.
Konuþmamda
da ifade etmeye çalýþtýðým gibi, çalýþmalara baþka çalýþmalar da
eklenerek, üretim tesislerinin ülkemizde kurulup, nihai ürünleri
imal ederek, dünya bor rezervindeki tekelimizi uç ürünler elde…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun.
FAHRÝ
ÇAKIR (Devamla) – Deðerli arkadaþlar, bor rezervindeki tekelimizi
uç ürünleri imal etmede, üretmede de elde edip, pazar payýmýzý yükseltmenin
yolunu birlikte aramalýyýz, diyor; Ulusal Bor Araþtýrma Enstitümüzün
2007 yýlý bütçesinin hayýrlara vesile olmasý temennisiyle, gelecekteki
Kurban Bayramý’nýzý tebrik ediyor, yüce Meclise saygýlar sunuyorum.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Çakýr.
Adalet
ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna Siirt Milletvekili Sayýn Öner Gülyeþil.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Buyurun
efendim.
AK
PARTÝ GRUBU ADINA ÖNER GÜLYEÞÝL (Siirt) – Sayýn Baþkan, sayýn milletvekilleri;
2007 mali yýlý merkezî yönetim bütçesinin Türkiye Atom Enerjisi Kurumu,
Elektrik Ýþleri Etüt Ýdaresi Genel Müdürlüðü bütçeleri hakkýnda
görüþlerimi sizlerle paylaþmak üzere Grubum adýna söz almýþ bulunuyorum.
Bu vesileyle, yüce heyetinizi ve televizyonlarý baþýnda bizi izleyen
tüm vatandaþlarýmý saygýyla selamlýyorum.
Ülkemizde
nükleer teknolojiyle ilgili faaliyetler 1956 yýlýnda Atom Enerjisi
Komisyonunun kurulmasýyla baþlamýþtýr. Ýlk reaktör ve Uluslararasý
Atom Enerjisi Ajansýna üyelik, birçok ilkleri gerçekleþtiren Atom
Enerjisi Komisyonu, atom enerjisiyle ilgili faaliyetlerin deðiþen
koþullara uygun olarak daha etkin yürütülmesi için, 1982 yýlýnda
yerini 2690 sayýlý Kanun’la kurulan Türkiye Atom Enerjisi Kurumuna
býrakmýþtýr.
Ýstanbul’da
bir, Ankara’da iki merkezde hizmet veren Türkiye Atom Enerjisi Kurumu,
iki temel sorumluluðu olan bir ihtisas kurumumuzdur.
Birinci
sorumluluðu, ülkemizde nükleer teknolojinin enerji üretimi, tarým,
týp, çevre, gýda, hayvancýlýk gibi çeþitli alanlarda kullanýmý sýrasýnda
çalýþanlarýn, halkýn ve çevrenin korunmasý için nükleer güvenlik
ve radyasyondan korunmayla ilgili düzenleme ve denetleme faaliyetlerini
yerine getirmektir.
Ýkinci
sorumluluðu ise, ülkemizin nükleer politikasýnýn esaslarýný ortaya
koyarak, belirlenen strateji çerçevesinde halkýmýzýn yaþam kalitesinin
iyileþtirilmesi doðrultusunda, nükleer teknolojilerden faydalanmada
öncü olmak üzere araþtýrma ve geliþtirme yapmaktýr.
Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu, nükleer teknolojinin çeþitli alanlarda uygulanmasý
sýrasýnda halkýmýzýn radyasyona karþý güvenliðini saðlamak için
kullanýcý ve iþleticilere verilecek ruhsat ve lisans gibi yetkilendirmelere
ve yapýlacak denetimlere esas olacak yeni mevzuatý oluþturmakta
ve mevcut mevzuatý deðiþen koþullara göre geliþtirmektedir.
Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu, mevzuat geliþtirme faaliyetlerinde ülkemizin
ihtiyaçlarýný, Uluslararasý Radyasyondan Korunma Komisyonu ve
Uluslararasý Atom Enerjisi Ajansý gibi kuruluþlarýn tavsiyelerini
ve Avrupa Birliði direktiflerini esas almaktadýr.
Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu, týbbi uygulamalarda kullanýlan 10 bini aþan
sayýda cihaz ve endüstriyel uygulamalarda kullanýlan 5 bini aþan
sayýda cihaz lisanslamakta ve bunlarýn periyodik takip ve denetimlerini
yapmaktadýr. Ülke sathýnda 74 adet radyasyon erken uyarý istasyonu,
14 gümrük ve sýnýr noktasýnda 39 adet radyasyon ölçüm sistemleri kurmuþtur.
Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu, ayrýca nükleer güvenlik alanýnda ülkemizin
taraf olduðu birçok uluslararasý anlaþmalardan doðan millî yükümlülüklerimizin
yerine getirilmesi için yürütülen çalýþmalarý koordine etmekte,
nükleer bilimler alanýnda yürütülen uluslararasý çalýþmalarý
desteklemekte, nükleer güç programý kapsamýnda kurulacak olan nükleer
tesislerde yerli katkýyý azami oranda kullanmak üzere, nükleer reaktör
ve yakýt çevrimi teknolojisi alanýnda araþtýrmalar yürütmektedir.
Sayýn
Baþkan, sayýn milletvekilleri; bilindiði üzere, ülkemizin nükleer
güç programýnýn ilk aþamasý olarak 5 bin megavat civarýnda nükleer
güç kapasitesinin 2020’ye kadar devreye girmesi planlanmaktadýr.
Bu
kapsamda, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, 2004, 2005 yýllarýnda nükleer
güç santrali kurulmasý için lisans almýþ; alýnmýþ olan Akkuyu sahasýnýn
yaný sýra, diðer olasý nükleer tesis sahalarý konusunda çalýþmalar
yapmýþtýr. Bu çalýþmalar sonucunda Sinop, demin deðerli milletvekili
arkadaþým Mustafa Bey’in de ifade ettiði gibi, en uygun saha olarak
öne çýkmýþtýr.
Sinop
sahasýnda jeoloji, hidroloji, çevre ve diðer konularda saha lisanslarýna
esas verileri toplamak üzere çalýþmalar sürdürülmektedir.
Enerji
sektöründeki küresel ve bölgesel geliþmeler de göz önünde tutularak,
73 milyon insanýmýzýn nükleer ve radyasyon güvenliðini, emniyetini
emanet ettiðimiz, nükleer teknoloji alanýnda araþtýrma ve geliþtirmeler
yaparak halkýmýzýn refah seviyesinin artýrýlmasýna katký koymasýný
beklediðimiz Türkiye Atom Enerjisi Kurumuna, burada özetlemeye
çalýþtýðým faaliyetlerini yerine getirmek için 2007 yýlý bütçesinden
ayrýlan ödeneðin geçmiþ yýllara oranla artýrýlmýþ olmasýna raðmen
yetersizliði Hükûmetimizin de malumlarýdýr.
Ülkemizde
özellikle nükleer güç programýndaki geliþmeler paralelinde gelecek
dönemde artmasý beklenen nükleer teknoloji alanýndaki faaliyetlerde
nükleer güvenliðin, emniyetin, radyasyondan korunmanýn temin edilebilmesi
ve nükleer teknolojiden faydalanmada geliþmiþ ülkeler seviyesini
yakalayabilmek için, gelecek yýllarda daha büyük miktarda ve yýllara
göre artan oranlarda kaynak tahsis etmek hedeflerimizden birisidir.
Sayýn
Baþkan, sayýn milletvekilleri; 1935 yýlýnda 2819 sayýlý Yasa ile kurulmuþ
bulunan Elektrik Ýþleri Etüt Ýdaresi Genel Müdürlüðü, ülkemizin
hidrolik, rüzgâr, jeotermal, güneþ, biyokütle ve diðer yenilenebilir
enerji kaynaklarý öncelikli olmak üzere, tüm enerji kaynaklarýnýn
deðerlendirilmesine ve enerjinin etkin ve verimli tüketilmesine
yönelik olarak hidrolik, rüzgâr ve güneþ enerjisi potansiyellerini
belirlemekte, fizibilite ve örnek uygulama projeleri hazýrlamakta,
tanýtým amaçlý pilot sistemleri geliþtirmekte, etüt, eðitim ve bilinçlendirme
hizmetlerini yürütmektedir.
Ayrýca,
3096 sayýlý Yasa kapsamýnda hazýrlanan HES projelerinin tesis, iþletme
ve denetimi ve danýþmanlýk hizmetleri, 4628 sayýlý Yasa kapsamýnda
baþvurulan HES projelerinin deðerlendirilmesi ve kamulaþtýrma
iþlemleri Elektrik Etüt Ýdaresi tarafýndan gerçekleþtirilmekte,
diðer kamu kurum ve kuruluþlara, bu görev ve uzmanlýk alaný içinde
etüt ve araþtýrma iþleri yaptýrmaktadýr.
2003-2006
döneminde Türkiye genelinde 130 adet proje tamamlanarak 2,3 milyar
kilovat saatlik ilave hidroelektrik enerji potansiyeli belirlenmiþ,
yatýrýmcýlar tarafýndan kullanýlabilecek proje portföyü, 232
adet proje ile 34,8 milyar kilovat saatlik potansiyele ulaþmýþtýr.
Küçük
HES potansiyelinin belirlenmesi kapsamýnda Doðu Karadeniz, Batý
Karadeniz, Batý Akdeniz ve Orta Akdeniz havzalarýnda etüt çalýþmalarý
yapýlmýþtýr. 5,3 milyar kilovat saatlik 141 adet Elektrik Ýþleri
Etüt Ýdaresi projesine yatýrýmcý baþvurusu gerçekleþmiþ ve toplam
deðeri 60 milyar YTL olan protokoller imzalanmýþtýr.
Biyokütle
kaynaklarýmýz konusunda hâlihazýrda kýrsal bölgelerimizde odun,
tezek ve bitkisel atýk kullanýmý yýlda yaklaþýk 6 milyon ton eþ deðer
petrol büyüklüðündedir ve bu miktar, hidrolik enerji kaynaklarýndan
ürettiðimiz elektrik enerjisinin yaklaþýk yarýsý ve 2005 yýlý Türkiye
toplam birincil enerji tüketiminin 90 milyon eþ deðer petrol olduðu
dikkate alýnarak, yaklaþýk yüzde 7’sini karþýlamaktadýr. Bu tür
kaynaklarýn geleneksel yöntemlerle yakýlmasý yerine, gazifikasyon
ve sývalaþtýrma yöntemleriyle akaryakýt, elektrik ve ýsý enerjisi
üretiminde deðerlendirilmesi için TÜBÝTAK ile uygulamalý ar-ge
projeleri de sürdürülmektedir.
Elektrik
Ýþleri Etüt Ýdaresinde, 226’sý teknik personel olmak üzere, toplam
837 personel çalýþmaktadýr. 2007 yýlý bütçe talebi 32 milyon 299 bin
YTL olup, bu miktarýn 3,3 milyon YTL’si yatýrým harcamalarý için öngörülmüþtür.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; iktidarýmýz döneminde, Elektrik
Ýþleri Etüt Ýdaresi Genel Müdürlüðüne, yeni ve yenilenebilir
enerji kaynaklarýmýzýn deðerlendirilmesinde, enerjinin etkin,
verimli kullanýmýnda yönlendirici ve öncü kuruluþ olma vizyonu
doðrultusunda yeni bir ufuk kazandýrýlmýþtýr. Ýdare, tüm ilgili taraflarla
güçlü iþ birliði tesis etmek ve teknolojideki geliþmeleri öncelikle
gözetmek suretiyle, hidrolik enerji, rüzgâr enerjisi, güneþ enerjisi,
biyoenerji ve enerji verimliliði alanlarýnda sergilediði etkinliklerle
yatýrýmcýmýza ýþýk tutmakta ve halkýmýzý bilinçlendirmektedir.
Son
dört yýlda ortaya konulan 2,3 milyar kilovat saatlik ilave hidroelektrik
potansiyel, 2004 yýlýnda hizmete açýlan enerji parký ve ayný yýlda
kurulan biyodizel pilot tesisi, 2005 yýlýnda inþa edilen örnek bina
çalýþmalarý, geçtiðimiz günlerde tamamlanmýþ olan Türkiye Rüzgâr
Enerjisi Atlasý, yenilenebilir enerji kaynaklarý ve enerji verimliliði
kanun taslaklarý, Ýdarenin gerçekleþtirdiði çalýþmalardan bazýlarýdýr.
Elektrik
Ýþleri Etüt Ýdaresi, kapsamýna aldýðý görevlerdeki etkinliklerini
insan gücü ve bütçe imkânlarý ölçüsünde ve diðer kuruluþlarla iþ
birliði ortamýný geliþtirmek suretiyle giderek artýrma çabasý
içinde çalýþmalarýný sürdürmeye devam edecektir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
ÖNER
GÜLYEÞÝL (Devamla) – Elektrik Ýþleri Etüt Ýdaresi Genel Müdürlüðü
ile Türkiye Atom Enerjisi Kurumu yönetici ve çalýþanlarýný gerçekleþtirdikleri
baþarýlý çalýþmalarýndan dolayý tebrik ediyor, önümüzdeki dönemlerde
bu baþarýnýn artarak daha iyi noktalara taþýnacaðýna yürekten
inanýyorum.
Bu
duygu ve düþüncelerle, 2007 yýlý
BAÞKAN
– Teþekkür ediyoruz Sayýn Gülyeþil.
Adalet
ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna, Kütahya Milletvekili Sayýn Hüsnü
Ordu, buyurun efendim. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
AK
PARTÝ GRUBU ADINA HÜSNÜ ORDU (Kütahya) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
2007 mali yýlý bütçesiyle ilgili, Enerji Bakanlýðý ve kurumlarýyla
ilgili Grubum adýna görüþlerimi yüce Meclise arz etmek üzere buraya
çýkmýþ bulunuyorum.
Þimdi,
enerji deyince, ben önce enerjiyle ilgili, ilk, Hükûmetimiz kurulduðu
zaman programýmýza bakýyorum ve daha sonraki dönemde de Hükûmet
Programý’mýzdaki yaptýðýmýz, taahhüt ettiðimiz vasýflara bakýyorum.
Böyle baktýðýmýz zaman, Enerji Bakanlýðýmýzýn ve kurumlarýmýzýn
yaptýðý gerçekten güzel þeyler var. Bunlar nelerdir diye baktýðýmýzda,
örneðin, Hükûmet Programý’nda, fon ve paylarýn düþürülmesine yönelik,
hükûmet programlarýmýzda ifade ettiðimiz þeyler var. Bununla ilgili
olumlu geliþmeler oldu. Kayýp kaçakla ilgili daha asgariye indirmek
için yazdýðýmýz -Hükûmet Programý’mýzda- taahhütler var. Bu konuda,
her ne kadar dünyadaki öngörülen kayýp kaçak oranlarýna ulaþmýþ olmasak
da, bununla ilgili 2-3 puan civarýnda yaptýðýmýz uygun davranýþ
biçimleri var.
Özelleþtirmeyle
ilgili yaptýðýmýz bir süreç var, ama, bunu, þu anda önünü açtýk, henüz
diyemeyiz. Bu konuda bir soru iþaretim var.
Ülkemizin
dünyadaki daðýtým terminali konusunda yaptýðýmýz olumlu iþler
var. Bunun deðiþik projelerini hepimiz biliyoruz.
Yine,
burada önemli olan bir þeyin burada altýný çizmek istiyorum: Biz,
Hükûmet Programý’mýzda enerji politikalarýmýzda yerli kaynaklarý
önceleyen bir hedef geliþtireceðimizi ifade ediyoruz. Þimdi, buna,
buradan böyle baktýðýmýz zaman, bugün geldiðimiz noktada Enerji
Bakanlýðýmýzdan en önemli beklentilerimizi de þöyle sýralayabiliriz:
Þimdi, Türkiye 2006 bütçesine baktýðýmýz zaman, petrol ve doðal gazla
ilgili tek bir kalemde ödediði döviz çýkýþý Türkiye’den yaklaþýk
29 milyar dolar civarýnda. Tabii, bunun geliþimi geçmiþ dönemlerle
ilgili. Ancak, cari açýða baktýðýmýz zaman da yaklaþýk 30 küsur milyar
dolar civarýnda bir cari açýðýmýz var. Neredeyse tek bir kalem, petrol
ve doðal gazla ilgili cari açýða eþ deðer bir kaleme gelmiþ durumda.
Ýhracatýmýza
bakýyoruz, 85 milyar dolar civarýnda 2006 yýlýnda. Yine, petrole
ve doðal gaza baktýðýmýzda, ithalat, döviz çýkýþý olarak, demin
ifade ettiðim 30 milyar dolar civarýnda 2006 sonu takribi beklenen;
o da üçte 1 mertebesinde.
Buradan,
tabii ki, hiç þüphesiz Türkiye’nin geleceðe yönelik beklentileri
þunlar: Bu, iki tane handikap meydana getiriyor. Bir, ekonomik hedefler
açýsýndan Türkiye’nin cari açýðýyla eþ deðer bir ithal enerji baðýmlýlýðýna
gelen bu ülkenin, mutlak surette bu süreçten yerli kaynaklara yönelik
bir pozisyonla çýkma þartý var. Bugün geldiðimiz noktada, bizim
Enerji Bakanlýðýmýzdan beklediðimiz beklentilerin en önemlisi
bu bence, Türkiye’nin beklentisi de bu.
Ýkinci
bir þeyi ifade etmek gerekirse buradan, hiç þüphesiz, ithal doðal
gazla ilgili bugün geldiðimiz noktada, geçmiþ dönemlerdeki uygulanan
politikalardan dolayý, bu süreç böyle devam ederse, yine ekonomik
hedeflerimizle ilgili, doðal gazdaki ve dünyadaki artýþlardan
dolayý, yine ekonomik hedeflerle ilgili, elektrik fiyatlarýndaki
artýþ hiç kaçýnýlmaz bir þekilde gelecektir. Bütün bu süreçleri ortaya
koyduðumuzda, bugünün problemi olmamasýna raðmen, bizim, enerji
politikalarýnda, Hükûmet Programý’nda da ifade ettiðimiz gibi, geleceði
düzenlerken -biliyorum ki Enerji Bakanlýðýmýzýn da bu noktada yaptýðý
çalýþmalar var- en kýsa sürede yerli kaynaklarý önceleyen, 4628’in
ruhunu bozmadan, bir geçiþ dönemi süresince yenilenebilir enerjideki,
benzeri bir þekilde en azýndan bunu geliþtirebiliriz. Bu hedefi,
Türkiye açýsýndan mutlaka geliþtirmemiz þart.
Bunu
böyle ifade ettikten sonra, bütçeye baktýðýmýz zaman hepimizin
hemfikir olduðu þeyler var. Bunlar neler? Ýþte, büyüme, faiz oranlarýndaki
düþüþ, faiz dýþý harcamalardaki kalemlerimizin artýþý, enflasyon
vesair, cari açýk, bununla ilgili izlenmesi gerek. Ýþsizlikteki
azalmanýn yeterli olmadýðýný ifade ediyor bütün Türkiye. Bu noktada
bizim de sizlerden farklý düþüncemiz yok. Ancak, bu ekonominin son
dört yýlda yaptýðý birtakým icraatlarla acaba Türkiye’de neler geliþti
diye objektif olarak baktýðýmýz zaman þunlarý ifade edebiliriz:
Benim burada ifade edeceðim þeyler, hiç þüphesiz, kendi ilimle ilgili,
bazý, son dört senede geliþtirdiðimiz, Hükûmet adýna icraatlarýmýz.
Ama, ben çok iyi biliyorum ki, seksen bir ilde ve ilçelerinde benzer
þekilde bizim yaptýðýmýz önemli icraatlar ve uygulamalar var. Bunlar
nelerdir?
Deðerli
arkadaþlarým, yol… Bakýn, burada duble yollarýmýz var. Ben, Kütahya
ilinin bir milletvekiliyim. Kütahya-Afyon yolu, yýllardýr yapýlamamýþ,
bugün duble yol nispetinde devam ediyor. Kütahya-Eskiþehir yolu,
duble yol devam ediyor.
NURÝ
ÇÝLÝNGÝR (Manisa) – Konuyla ne ilgisi var?
HÜSNÜ
ORDU (Devamla) – Kütahya-Antalya-Afyon yolu, duble yol devam ediyor.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Seçim geliyor seçim, Tayyip Bey listeye koyacak!
MEHMET
ZÝYA YERGÖK (
HÜSNÜ
ORDU (Devamla) – Kütahya-Balýkesir yolu…
Bu
tür yollar, seksen bir ilde, hiç þüphesiz, sizin illerinizde de devam
Bir
tek þey ifade etmek gerekirse, cumhuriyet dönemi boyunca yapýlan
3 bin küsur kilometre duble yolu göz önüne aldýðýmýz zaman, bunun
yaklaþýk 2 katýný yapan bir icraat hükûmeti var. Bunu ifade etmek durumundayýz.
Toplu
konutlar…
HÜSEYÝN
ÖZCAN (
HÜSNÜ
ORDU (Devamla) – Bakýn, toplu konutlar…
HÜSEYÝN
ÖZCAN (
HÜSNÜ
ORDU (Devamla) – Bakýn, toplu konutlar… 200 bin, bugün toplu konut icra
etmiþ durumda bu Hükûmet.
TACÝDAR
SEYHAN (
HÜSNÜ
ORDU (Devamla) – Bakýn, saðlýkla ilgili yaptýðýmýz, bütçedeki geliþmeler.
Özel sektör hüviyetinde saðlýk hastaneleri yapýyoruz, Kütahya’da,
Tavþanlý’da, benim bölgemde bir sürü yerde. Hastane iþlerinde gerçekten
özel sektör hüviyetinde geliþtirdiðimiz makine ve ekipman var.
TACÝDAR
SEYHAN (
HÜSNÜ
ORDU (Devamla) – Eðitim alanýnda bütçede geliþtirdiðimiz þeyler…
Eðitim alanýnda, enerji altyapý yatýrýmlarýyla ilgili, TEDAÞ örneðin…
Bakýn, aydýnlatmalarýmýz, þehir merkezleri, bütün illerde var.
Ben, arkadaþlarýma tercüman oluyorum.
Doðal
gazla ilgili…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
MEHMET
ZÝYA YERGÖK (
HÜSNÜ
ORDU (Devamla) – Bakýn, enerjiyle ilgili, doðal gazla ilgili kendi
bölgemi söylüyorum: Kütahya ili Tavþanlý, Gediz, Emet ilçelerine
kadar yapýlan doðal gaz hizmetleri var.
Bakýn,
burada yapýlan yatýrýmlar var, kömür yatýrýmlarý var, degabaj hizmetleri
var. Samimi söylüyorum, sadece kendi ilimizde, sadece bu son dört
senede, kamu ve özel sektörün yaptýðý yatýrýmlarla, yaklaþýk 2.500
insan yeni iþ sahasýna kavuþtu.
Þimdi,
özet olarak þunu söylemek istiyorum: Tabii ki, Türkiye’nin gerçekten
uzun soluklu bir yürüyüþe ihtiyacý var. Ancak, bu Hükûmet halkýn gönlündeki
ukdeleri tam olarak çözünceye kadar istikrarlý bir þekilde bu
Hükûmetin yürüyüþüne ihtiyaç var.
Ben,
bu vesileyle, bütçenin hayýrlý olmasýný diliyor, hepinize saygýlar
sunuyorum. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyoruz Sayýn Ordu.
Adalet
ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna son konuþmacý, Ýzmir Milletvekili
Sayýn Tevfik Ensari.
Buyurun
Sayýn Ensari. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
AK
PARTÝ GRUBU ADINA TEVFÝK ENSARÝ (Ýzmir) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðünün
2007 mali yýlý bütçesi üzerinde AK Parti Grubu adýna söz almýþ bulunuyorum.
Bu vesileyle, Grubum ve þahsým adýna yüce heyetinizi saygýyla selamlýyorum.
Deðerli
milletvekilleri, dünyanýn dörtte 3’ü su, yaratýlan bütün canlýlarýn
hayat kaynaðý yine su. Su, yaþamýmýzýn devamý için çok gerekli olan
bir doðal kaynak; ancak, hiç tükenmeyecek sandýðýmýz diðer doðal
kaynaklar gibi su ve sulak alanlar yok olmaya baþladý. Dünyanýn su
kapasitesi bakýmýndan geleceði pek parlak deðil. Hýzla su kýtlýðýna
doðru gidiliyor ve durum onu gösteriyor ki, yeni yüzyýlýn ikinci yarýsýnda
ülkeler artýk petrol için deðil, su için savaþacak. Türkiye, bugün
itibarýyla, kendi su kaynaklarý kendisine yetebilen nadir ülkelerden
biridir. Bizler de elimizdekinin deðerini iyi bilmeliyiz.
Devlet
Su Ýþleri Genel Müdürlüðümüz, ülkemizde bulunan tüm su kaynaklarýnýn
planlamasý, yönetimi, gerçekleþtirilmesi, geliþtirilmesi ve iþletilmesinden
sorumlu ana kuruluþ olarak doðal kaynaklarýmýzý en akýlcý þekilde
kullanmayý hedeflemektedir. Bunun içindir ki, nüfusu 100.bini aþan
þehirlerin içme ve kullanma suyu temini, hidroelektrik enerji üretimi,
zirai sulama suyunun saðlanmasý, taþkýn koruma ve dere ýslahý hizmetlerini
yürüten, ülkemizin en büyük kamu kuruluþlarýndan birisidir.
Hükûmetimizin,
ülkemizin yatýrým ve üretim kapasitesini nereden nereye getirdiðini
ekonomideki son göstergelerde hep birlikte görüyoruz. Bu büyümede
Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðümüzün katkýlarýný ve son sürat
hizmet üretme çabasýný da takdir etmek gerekiyor. Ülkemizin dört
bir yanýndaki þantiyeleri -tabiri caizse- arý kovaný gibi iþlemektedir.
Türkiye’nin
78 milyon hektar olan yüz ölçümünün yaklaþýk olarak üçte 1’ini teþkil
Deðerli
milletvekilleri, Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðümüzün sadece
son bir ayda yaptýðý çalýþmalarý da sizlerle paylaþmak istiyorum:
Sayýn
Baþbakanýmýzýn iþtirakiyle 2 Aralýk 2006 tarihinde Kastamonu’da
15 tesis, 9 Aralýkta yine Devlet Su Ýþleri tesislerinin de arasýnda
bulunduðu 32 tesis ve son olarak bugün, Sayýn Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanýmýzla beraber benim de hazýr bulunduðum 103 adet tesisi daha
hizmete aldý Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðümüz.
Bakýn,
önemli bir hususu sizlere arz ediyorum: Bir zamanlar bol bol temel
atýlan, fakat hiç tesis bitirilemeyen bir kurumda, þimdi tek tek deðil
toplu açýlýþ merasimleri yapýlýyor. Bir ayda 129 tesisi hizmete
açabilecek kapasiteye ulaþmýþ bir Devlet Su Ýþlerinden söz ediyorum.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðü
bizden önceki dönemde, yani 2000-2002 yýllarý arasýnda sadece 9 tesisi
tamamlayabilmiþken, 2003 yýlýndan sonra, bütçesinin yüzde 50’si,
personel sayýsýnýn da yüzde 20’si azaltýlmasýna raðmen, önceki döneme
kýyasla 11 kat daha fazla iþ üretmeyi baþarmýþtýr. Demek ki, bu kuruluþ,
son dört yýlda kendisine verilen her kuruþu yerinde ve etkin kullanmýþtýr.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðümüzün
önemsediðim diðer bir görevi de taþkýnlarla mücadeledir. Bu maksat
Yakýn
zamanda meydana gelen taþkýnlarýn, yerleþim birimlerinde dere yataklarýnýn
kesitlerinin daraltýlmasý neticesinde meydana geldiði tespit
edilmiþtir. Eðer, Devlet Su Ýþleri gerekli çalýþmalarý yapmamýþ olsaydý,
bu son taþkýnlarýn vereceði hasar çok daha büyük ve yaþanacak can
kaybý çok daha fazla olabilirdi.
Deðerli
milletvekilleri, Devlet Su Ýþlerinin kuruluþundan bu yana, barajlarýn
daha uzun süre hizmet etmesini saðlamak için yaptýðý diðer önemli
bir çalýþma da aðaçlandýrmadýr. Bu çalýþmalarda 150 milyon adetten
fazla fidan dikilmiþtir. Böylelikle, su ve toprak kaynaklarýnýn korunmasý
yanýnda, erozyon kontrolü ile gelecek nesillere daha yeþil bir ülke
býrakýlacaktýr.
Deðerli
arkadaþlarým, Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðümüz, yürüttüðü etkin
kaynak kullanýmý ve tasarruflar neticesinde 3,5 katrilyon Türk lirasý
tutarýnda, tarihinin en büyük tasarrufunu gerçekleþtirmiþtir.
Böylece, ülkemizin ekonomisine 2 adet Atatürk Barajý deðerinde
katký saðlanmýþtýr.
Seçim
bölgem olan Ýzmir’de de çok büyük hamleler gerçekleþtirilmiþtir. Hepiniz
biliyorsunuz, yýllardýr bitmeyen iþler vardý. Hatta, ana muhalefet
partisi milletvekillerimiz, bu kürsüden Sayýn Baþbakanýmýzýn sözünü
keserek Beydað Barajý’ný soruyorlardý. 1993 yýlýnda baþlamýþ ve nice
hükûmetler eskitmiþ, fakat, bir tek çivi dahi çakýlmamýþtý. Beydað
Barajý, Devlet Su Ýþleri yatýrýmlarý içinde önemli bir barajdýr.
Bu barajla, özellikle Menderes Havzasý’ndaki yer altý sularýný düzenlemenin
yanýnda, oradaki çiftçilerin yaþamlarýný ve üretimi de kolaylaþtýracak
olan bir barajdýr. Arazilerini sulamak için her yýl 36 trilyon enerji
parasý ödeyen bölgedeki çiftçilerimiz, 2004 yýlýnda yeniden baþlatýlan
Beydað Barajý’nýn önümüzdeki yýl bittiðini göreceklerdir. Yine,
Kavaklýdere Barajý ile modern sulama tesisleri kýsa sürede tamamlanmýþ,
Ýzmir’in içme suyu ihtiyacýný uzun süre karþýlayacak olan Gördes
Barajý’nýn yapýmý da hýzla devam etmektedir.
Deðerli
milletvekilleri, doðum yerim ve memleketim olan Mardin’de, kime beyaz
suyun þehre getirilme meselesini sorarsanýz, size elli yýllýk
hikâyesini anlatýrdý. Bu proje, elli yýldýr konuþulan ve maalesef,
bir türlü hayata geçirilemeyen bir projeydi. Þehir sürekli susuzluktan
kývranýyordu. Bakýn, bu elli yýllýk rüya, yine bizim Hükûmetimiz döneminde
gerçekleþti.
Sözlerime
son verirken, yaptýklarý deðerli hizmetlerden, süremin sýnýrlý olmasý
sebebiyle sadece kýsa bir özet sunmaya çalýþtýðým Genel Müdürlüðümüze
çalýþmalarýnda baþarýlar dileyerek, 2007 mali yýlý bütçesinin
Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðümüze ve milletimize hayýrlý olmasýný
diliyor, yüce heyetinizi saygýyla selamlýyorum. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Ensari.
Adalet
ve Kalkýnma Partisi Grubu adýna konuþmalar tamamlandý.
Anavatan
Partisi Gruba adýna, Malatya Milletvekili Sayýn Miraç Akdoðan, buyurun
efendim. (Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
ANAVATAN
PARTÝSÝ GRUBU ADINA MÝRAÇ AKDOÐAN (Malatya) – Sayýn Baþkan, deðerli
milletvekilleri; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý ile baðlý ve
iliþkili kuruluþlarýn bütçeleri üzerinde Anavatan Partisinin görüþlerini
ifade etmek üzere huzurlarýnýzda bulunuyorum. Hepinizi sevgi ve
saygýlarýmla selamlarým.
Deðerli
arkadaþlar, aslýnda, diðer birçok alanda olduðu gibi, enerji konusunda
da, geçtiðimiz bir yýl boyunca, maalesef, kayda deðer bir ilerleme
olmamýþtýr. Bütçenin içeriði, geçen yýl gibi bu yýl da, maalesef,
içi hava dolu, boþ bir çuval gibidir. Görüntüde bir kütlesi var gibi,
siz öyle görüyorsunuz, ama, içinde kayda deðer hiçbir þey yoktur. Bütün
bunlara raðmen, biz, eleþtiriden ziyade tespit ve teklif içeren deðerlendirmelerimizi
sizlerle ve milletimizle paylaþmaya çalýþacaðýz.
Deðerli
milletvekilleri, enerji, çevre ve ekonomiyle birlikte sürdürülebilir
kalkýnmanýn en önemli unsurudur. Sürdürülebilir enerji yaklaþýmý,
ihtiyacýmýz olan enerjinin en az finansmanla, en az çevre maliyetiyle,
en az sosyal sorunla ve istikrarlý olarak teminini gerektirmektedir.
Türkiye,
kalkýnmakta olan bir ülke konumunda bulunmasý sebebiyle, enerji
ihtiyacý diðer devletlere göre daha hýzlý artan bir ülkedir. Ülkemizin
enerji tüketiminde ilk sýrayý taþ kömürü, linyit, petrol, doðal
gaz, hidrolik ve jeotermal enerji, odun, hayvan ve bitki artýklarý gibi
birincil kaynaklar ile güneþ enerjisi almakta. Elektrik enerjisi ve
kok ise ikincil enerji kaynaðý olarak tüketim içinde yerini almaktadýr.
Ülkemizdeki enerji talebinin yüzde 60’tan fazlasý ise dýþ kaynaklar
yoluyla karþýlanmaktadýr. Son yýllarda birincil enerji tüketiminde
büyük artýþlar saðlanmýþsa da, özellikle elektrik alanýnda hâlâ geliþmiþ
ülke ortalamalarýnýn çok gerisinde olduðumuz görülmektedir.
Enerji
talebine iliþkin deðerlendirmelerde, 2020 yýlýnda 222 milyon ton
petrol eþ deðeri enerji tüketeceðimiz ifade ediliyor; ayný dönemde,
brüt enerji talebinin ise, ortalama 460 milyar kilovat saat olarak
gerçekleþeceði öngörülmektedir. Bu talebi karþýlamak için ortalama
50 bin megavatlýk yeni yatýrým yapýlmasý gerekmektedir. Bu arada,
hâlihazýrdaki kurulu gücümüzün yaklaþýk 39 bin megavat olduðunu
hatýrlatmak isterim. Bu tablo, sürdürülebilir enerji politikalarýnýn
önemini açýkça ortaya koymaktadýr.
Bu
vesileyle, ülkemizin gelecekteki enerji talebine iliþkin çeþitli
kurumlarýn çok farklý rakamlar ortaya koymalarýnýn yol açtýðý kargaþaya
da deðinmek istiyorum.
Enerji
talebi rakamlarý, Türkiye’nin gelecekte yapmasý gereken enerji
yatýrýmlarýnýn belirleyicisidir. Yani, bu rakamlarda ortaya çýkan
farklýlýklarýn parasal karþýlýðý 10 milyarlarca dolarla ifade
edilmektedir. Resmî açýklamalara göre, Türkiye’nin 2020 yýlýna kadar
yaklaþýk 130 milyar dolar yatýrým yapmasý gerekiyor; yani, yýlda
10 milyar dolarlýk bir enerji yatýrýmýndan bahsedilmektedir. Talep
senaryolarýndaki farklýlýk, yüzde 50’leri zaman zaman aþabilmektedir,
bu da, 50 milyar dolara yakýn bir farka iþaret etmektedir. Dolayýsýyla,
enerji konusunun, hem sonuçlarý hem maliyetleri bakýmýndan þakaya
gelir tarafý yoktur.
Yine
hatýrlatmak isterim ki, özellikle AKP’li arkadaþlarýmýzýn sýkça
dile getirdikleri, nispeten yüksek maliyetli üretim yapan doðal
gaz çevrim santrallerinin kurulmasýnýn gerisindeki sebeplerden
biri de, iþte bu enerji talebi senaryolarýndandýr. Ýþin yürütmesine
iliþkin siyasi ve ahlaki tartýþmalardan baðýmsýz olarak söylüyorum
ki, bu konuda, Türkiye’nin enerji kriziyle karþý karþýya kalmasýndansa,
nispeten, yüksek maliyetli de olsa, yeterli enerjiye sahip olmasý
konusunda bir tercih yapýlmýþtýr. Daha doðrusu, bu endiþelerde
kýsmi haklýlýk payý olduðu görülmüþse de, enerji talebine iliþkin
deðerlendirmelerde abartý bulunduðu açýkça ortadadýr. Bu tecrübe
ýþýðýnda, önümüzdeki yýllara iliþkin enerji talebi senaryolarýnýn
saðlýklý ve güvenilir verilere dayandýrýlmasý konusunda sorumluluk
sahipleri daha dikkatli olmalýdýr. Enerji talebi tahminlerinin
temel parametreleri olan ekonomik büyüme, nüfus, enerji fiyatlarý,
teknolojik geliþmeler, enerji politikalarý ve enerji tasarrufu
konularý gerçekçi bir yaklaþýmla deðerlendirilmelidir.
Deðerli
milletvekilleri, Türkiye’nin jeopolitik konumu enerji konusunda
bize fevkalade önemli avantajlar saðlýyor. Dünya enerji tüketiminin
yaklaþýk yüzde 90’ý, fosil kaynaklar denen kömür, petrol ve doðal
Dünya
petrol rezervlerinin büyük bölümüne sahip olan Orta Doðu ve Orta
Asya ülkeleri hemen yaný baþýmýzdadýr. Ayný þekilde, dünyanýn en
büyük enerji tüketicileri olan Avrupa ve diðer Batý ülkeleri de
diðer yanýmýzdadýr. Bugün dünyada üretilen petrolün yaklaþýk yarýsý
baþka bölgelere taþýnmaktadýr. Bu oranýn 2020’de yüzde 60’ýn üzerine
çýkmasý da bekleniyor. Amerika’nýn, özellikle de hemen yaný baþýmýzdaki
Avrupa Birliðinin, birincil enerji kaynaklarýný, ithalat oranýnýn
yüzde 70’lerin üzerine çýkaracaðý tahmin ediliyor. Bu durum Türkiye’ye
dünyanýn en önemli enerji terminallerinden biri olma fýrsatýný da
veriyor. Nitekim, Bakû-Tiflis-Ceyhan boru hattý projesini bu doðrultuda
atýlmýþ önemli bir adým olarak görüyoruz. Rusya ve Hazar bölgesi doðal
gazlarýný Avrupa’ya taþýyacak projeler de bu konumu deðerlendirmeye
yönelik diðer çabalardýr. Bununla birlikte, Rusya ve Orta Asya’da
henüz proje aþamasýna bile getiremediðimiz pek çok enerji fýrsatý
bulunmaktadýr. Bakû-Tiflis-Ceyhan botu hattýnýn, karþýlaþýlan bütün
engellere raðmen, sonuçlandýrýlmýþ olmasý önemli bir baþarýdýr.
Bu projede emeði geçen bütün hükûmetleri, bütün baþbakanlarý, bakanlarý
ve bürokratlarý kutluyoruz. Ancak, doðal gaz projeleri baþta olmak
üzere, Türkiye’nin enerji terminali olma iddiasýný güçlendirecek
yeni projelerin geliþtirilmesi konusunda son yýllarda dikkat çekici
bir yavaþlama yaþandýðý da görülüyor. Geçmiþte yapýlan iþlerdeki
yanlýþlýklarý döndüre döndüre gündeme getirenlerin, kendilerinin
yeni ve kalýcý neler yaptýklarýný ortaya koymalarýný da bu arada
bekliyoruz. Çünkü, son yýllarda Bakû-Tiflis-Ceyhan veya Mavi Akým çapýnda
bir enerji projesi geliþtirilememiþtir. Elbette var olan projeleri
devam ettirmek ve sonuçlandýrmak önemlidir, ama daha önemli olaný,
ülkenin enerji politikalarýnda köklü deðiþiklikler yapacak yeni
projeler üretilmesi ve hayata geçirilmesi deðil midir?
Deðerli
arkadaþlarým, özellikle AK Partinin sahip olduðu kamuoyu ve Meclis
desteði çapýnda bir güçle iþ baþýna gelmiþ bir Hükûmetten beklenen,
bu fýrsatlarý hayata geçirmesiydi. Maalesef, bu dönem hayal kýrýklýðýyla
geçmiþtir. Bu ataletin pratik sonucu, Türk cumhuriyetlerinin doðal
gaz rezervlerinin ticaretinin büyük bir hýz
Bu
hat, dünyada tüketilen petrolün doksanda 1’ini taþýyacaktýr. Oysa,
bulunduðumuz bölgede dünya petrolünün yarýsý üretilmekte, bunun
yarýsý da baþka yerlere taþýnmaktadýr. Dolayýsýyla, sadece bu
hat Türkiye’nin hedefleri açýsýndan yeterli deðildir, daha doðrusu,
olmamalýdýr. Kimse sanmasýn ki, bu konuda hâlihazýrda sahip olduðumuz
avantajlar sonuna kadar gidecektir. Türkiye’nin devre dýþý býrakýlarak,
söz konusu bölgelerdeki petrol ve doðal gazýn nakline iliþkin alternatifler
üretme çabalarý bugün her zamankinden daha fazladýr. Esasen enerji
piyasasýnda uluslararasý bir oyuncu olmanýn yolu sadece transit
geçiþ yeri deðil, doðrudan ticari aktör konumuna yükselmekten geçmektedir.
Bu fýrsat Türkiye’nin elinde her zaman vardý, ama, geçmiþten beri söz
konusu fýrsat çok kolayca ve tamamen vizyonsuzluktan kaynaklanan
sebeplerle harcanmýþtýr.
Deðerli
milletvekilleri, enerji konusundaki vizyonsuzluk bugüne mahsus
da deðildir. Osmanlý Sadrazamý Mahmut Þevket Paþa 1913 yýlýnda yazdýðý
bir raporda “Kuveyt ve Katar gibi çölden ibaret iki kaza yüzünden Ýngiltere
ile ihtilaf çýkaramayýz. Bu ehemmiyetsiz topraklardan ne gibi faydamýz
olabilir?” demektedir. Buna karþýlýk, ayný yýl, Ýngiliz Dýþiþleri
Bakaný Sir Edward Grey, politikalarýný “temel hedefimiz Basra Körfezi’nde
ve onu tamamlar nitelikteki Mezopotamya’da Ýngiliz çýkarlarýný
korumaktýr.” þeklinde ortaya koymuþtur. Bugün Amerika’nýn her türlü
zorluða göðüs gererek savunduðu küreselleþme politikalarýnýn
tercümesinin dünyadaki bütün enerji kaynaklarýnýn Amerika’nýn
eriþimine açýk olmasý anlamýna geldiðini bilmeyen yoktur zannediyorum.
Deðerli
arkadaþlar, artýk, bu yüzyýllýk enerji uykusundan uyanmak zorundayýz.
Kendimize saðlýklý, derinlikli ve ileriye dönük, doðru öngörüleri
olan bir enerji politikasý oluþturmalýyýz. Bugün ülkemizde böyle
bir politikanýn varlýðýndan söz etmek maalesef mümkün deðildir.
Eðer böyle bir politika olsaydý, Türkiye, tahkime giden firmalara
200 milyon dolara yakýn para ödemek zorunda kalmazdý. Eðer böyle bir
politikamýz olsaydý, Enerji Bakanlýðý, sektörün neredeyse tüm taraflarýyla
kavgalý durumda bulunmazdý. Eðer böyle bir politikamýz olsaydý,
nükleer santral konusu ortada býrakýlmaz, somut bir sonuca ulaþtýrýlýrdý.
Eðer böyle bir politikamýz olsaydý, mevcut termik ve hidrolik santrallere
iliþkin iþletme sorunlarýna kalýcý çözümler getirildi. Eðer böyle
bir politikamýz olsaydý, bor ve toryum gibi madenlerin durumu sadece
fýsýltý gazetelerinde tartýþýlmaz, bunlarýn en azýndan ülkemizde
iþlenmesi için gerekli çalýþmalar yapýlýrdý. Eðer böyle bir politikamýz
olsaydý, ülkemiz, kaçak akaryakýtýn cirit attýðý bir yer hâline gelmezdi.
Hepsi
bir yana, bugün Türkiye’de elektrik üretiminin maliyetinin bile
doðru dürüst hesaplanmadýðý bilinen bir gerçektir. Hâlihazýrda var
olan yap-iþlet-devret ve otoprodüktör elektrik fiyatlarýnýn
hiçbiri ekonominin kurallarýna uygun deðildir. Maliyet hesabýnýn
olmadýðý bir yerde enerji piyasasýndan bahsetmek ve buna göre ülkenin
kaderini belirleyecek modellemeler yapmak mümkün deðildir. Bu
þartlarda Türkiye’nin enerji ihtiyacýný karþýlayacak yatýrýmlarý
sürdürebilmesi mümkün gözükmemektedir. Yani, yüz yýllýk uykumuzdan
uyanmak yerine, daha derin uykulara dalmak üzereyiz. Oysa, 1980 sonrasý
rahmetli Özal’ýn ufku, Sovyetler Birliðinin daðýlmasý ve Orta Doðu’daki
bilinen diðer geliþmeler ile Türk dýþ politikasýnda enerji konusunu
da içeren büyük bir geniþleme yaþatmýþtýr. Ama, bu dinamik geliþmenin
son yýllarda týkandýðýný hep beraber görüyoruz. Avrupa Birliði
üyeliði sürecinin doðurduðu ve son geliþmeler ýþýðýnda henüz kârýný,
zararýný tam olarak kestiremediðimiz hareketlilik bir kenara býrakýlýrsa,
görünen budur.
Deðerli
milletvekilleri, enerji konusundaki tartýþmalarda en çok üzerinde
durulan hususlardan biri de, hidroelektrik kaynaklarýmýzdýr. Bugün
mevcut hidroelektrik kapasitemiz, enerji ihtiyacýmýzýn dörtte
1’ine yakýnýný karþýlamaya yetecek güçtedir. Türkiye’nin hidroelektrik
enerji potansiyelinin henüz yarýsý dahi kullanýlamamýþtýr. Yeni
hidroelektrik enerji yatýrýmlarýnýn, düþük maliyetle, hýzlý bir
þekilde ve gerçekçi bir yaklaþýmla hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Bu konuda, hâlihazýrda kullanýlan ve kamuya büyük avantaj saðlýyor
gibi gözüken sistemin aslýnda iþler olmadýðý bilinmektedir. Bu
yaklaþýmla, projelerin çoðunluðunun zamanýnda bitirilmesi, hatta
yapýlmasý mümkün olmayacaktýr. Oysa, enerjide dýþa baðýmlýlýðýn
mahzurlarýna iliþkin gayet heyecanlý nutuklar da atýlmaktadýr.
Yerli kaynaklarýn kullanýlmasý konusunda yapýlan iþler ise bu nutuklarla
çeliþmektedir.
Hidroelektrik
enerji potansiyelimizi tümüyle kullanabilmek için, yaklaþýk 140
civarýnda olan santrallerimizin sayýsýný yaklaþýk 700’e çýkarmamýz
gerekmektedir. Ýnþa hâlinde olan 3 bin megavat kapasiteli 39 santrali
saymazsak, kalan 23 bin megavat kapasiteli 500 civarýndaki santral
için yapýlmýþ doðru dürüst sosyal ve çevre maliyet çalýþmasý da yoktur.
Hatta, bu 500 civarýndaki santralin elektromekanik teçhizatýnýn
ülkemizde imalatýyla ilgili dahi düþünülmüþ bir proje ve atýlmýþ
adým bulunmamaktadýr.
Türkiye,
uluslararasý kuruluþlar tarafýndan artýk yenilenebilir enerji
kapsamýnda
Öte
yandan, yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn mutlaka sürekli enerji
kaynaklarýyla desteklenmesi gerektiðini de belirtmek istiyorum.
Uzun süre yaðmur yaðmadýðý, güneþ çýkmadýðý veya rüzgâr esmediði
dönemlerde bu kaynaklara baðlý enerji üretim tesisleri devre dýþý
kalacaktýr. Bunlarýn boþluðunu mutlaka linyit, doðal gaz, nükleer
enerji gibi kaynaklarla çalýþan santrallerin doldurmasý gerekiyor.
Yani, enerji ihtiyacýmýzý sadece hidroelektrik ve yenilenebilir
kaynaklara baðlý kýlmak hem mümkün deðil hem de doðru deðildir. Konunun
bu açýdan da deðerlendirilmesi gerektiðini düþünmekteyim.
Deðerli
arkadaþlarým, enerji konusunda üzerinde en çok durmamýz gereken
hususlardan birisi de verimliliktir. Enerji verimliliði ile kalkýnmýþlýk
arasýnda doðrusal bir iliþki vardýr. Türkiye enerji verimliliði konusunda
fevkalade geri durumdadýr. Bu çerçevede alýnacak önlemler TÜBÝTAK
tarafýndan hazýrlanan Enerji Teknolojileri Raporu’nda ortaya konuyor.
Buna göre, yapý sektöründe bina tasarýmlarýnýn bilgisayar kullanýlarak
optimizasyonu saðlanmalýdýr. Dýþ ortam sýcaklýklarý ve gün ýþýðýndan
en iyi þekilde yararlanmayý saðlayacak pencere sistemleri geliþtirilmeli,
doðal aydýnlatmaya önem verilmelidir. Enerji tasarrufuna yönelik
çatýlar, kiremitler ve paneller kullanýlmalýdýr. Enerji, su ve havalandýrma
sistemlerini düzenleyen ileri kontrol sistemleri tercih edilmelidir.
Bölgesel ýsýtma ve soðutma sistemlerine yönelinmelidir. Geri kazanýlabilir
malzemeler ile inþa edilecek binalarda ýsý ve elektrik ihtiyaçlarýnýn
büyük bölümünün yenilenebilir kaynaklardan saðlanmasý gerekmektedir.
Isýnýn kademeli olarak kullanýmý ve geri kazanýmý, atýklarýn iþlenmesi,
atýk sularýn arýtýlarak yeniden kullanýlmasý gibi önlemler ciddi
miktarda enerji tasarrufu saðlayacaktýr. Sanayi sektöründe ise
yeni fabrika tasarýmlarý için ileri teknolojinin geliþtirilmesi
ön plana çýkarýlmalýdýr. Ýleri türbin sistemleri, yanma verimini
yükselten teknolojiler, ýsý enerjisinin kullanýmýný optimize
Endüstriyel
ekoloji yaklaþýmý çerçevesinde, ömürleri bitmiþ ürünlerin ve atýklarýn
geri kazanýlarak ürün girdisi olarak kullanýlmasý da bu sürece
katký saðlayacaktýr.
Kimya,
metalürji, biyoteknoloji alanlarýndaki geliþmeler, yeni ve verimli
sanayi üretimlerinin yapýlabilmesini mümkün kýlmaktadýr.
Enerjinin
en yoðun kullanýldýðý alanlardan biri olan ulaþtýrma sektöründe de
yakýt verimliliðini artýran ve emisyonlarý düþüren teknolojiler
hýzla geliþmekte, temiz enerji üretimine iliþkin pek çok çalýþma da
bu arada yapýlmaktadýr.
Deðerli
arkadaþlarým, esasen enerjide verimliliðin artýrýlmasýyla ilgili
daha pek çok þeyler söylenebilir. Sadece artan çevre kirliliði ve
sera etkisi dahi bu çerçevede etkili önlemler alýnmasýný gerekli
kýlýyor. Hâlbuki, Türkiye olarak, biz, henüz iletim ve daðýtým hatlarýmýzdaki
yüzde 20’yi bulan enerji kaybýna bile doðru dürüst çözüm bulabilmiþ
deðiliz. Enerjinin verimsiz kullanýlmasýnýn en önemli sebeplerinden
biri olan kaçak elektrik kullanýmý ve eski teknolojiler konusunda
da yapýlan çok fazla bir þey, maalesef, yoktur.
Verimlilik
konusu birçoklarýmýza basit ve üzerinde bu kadar ayrýntýlý durulmasý
gereksiz bir husus gibi de gelebilir. Ancak, bu durum hiç de öyle deðildir.
Tasarruf ve verimlilik, literatürde, negatif vat, yani negat-vat
santrali olarak ifade edilmektedir. Örneðin, Amerika Birleþik Devletleri’nin,
geçtiðimiz otuz beþ yýlda, gayrisafi millî hasýlasý yüzde 125’in üzerinde
artarken, enerji tüketimi sadece yüzde 30 artmýþtýr. Bu, Amerika’nýn
daha az enerjiye ihtiyacý olduðunu deðil, enerjiyi verimli kullandýðýný
ortaya koymaktadýr. Yani, Amerika, daha az enerji girdisiyle daha
fazla gayrisafi millî hasýla üretmiþtir. Ayný þekilde, Amerika’yla
karþýlaþtýrýldýðýnda fevkalade az enerji kullanan Avrupa devletleri
her hâlde taþ devrinde yaþamýyor, sadece enerjiyi daha verimli deðerlendiriyorlar.
(Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
Enerji
konusunda dýþa baðýmlý olan ülkemizin, enerji verimliliðine Amerika
ve Avrupa’dan daha fazla önem vermesi gerektiði açýktýr. Enerji konusundaki
tasarruf tedbirlerini her türlü imkâný kullanarak hayata geçirmenin,
örneðin ithal ürünlere uygulanan kýsýtlamalardan hiçbir farký
yoktur. Çin’den getirilen ucuz mallara uygulanan vergiyle, binalarýn
izolasyonunu zorunlu tutmak veya az ýþýk veren kalitesiz ampullerin
satýþýný yasaklamak ülkemiz açýsýndan ayný sonuçlarý doðuran
bir durumdur. Her ikisi de, ülkemiz kaynaklarýnýn gereksiz yere dýþarýya
gitmesine engel olma amacý taþýmaktadýr. 1.000 megavat karþýlýðý
enerji tasarrufu ve verimliliði saðlamak, 2-3 katý güçte bir santral
kurmaya eþ deðer sonuç yaratmaktadýr. Maharet çok enerji tüketmek
deðil, kullandýðýnýz enerjiyle olabildiði kadar çok iþ yapabilmektir.
Bu konuda Elektrik Ýþleri Etüt Ýdaresi tarafýndan yapýlan hesaplarda,
verimlilik artýþý ve tasarrufun ilk etapta Türkiye’ye saðlayacaðý
faydanýn 3 milyar dolar olacaðý görülüyor.
Deðerli
arkadaþlarým, sonuç olarak, enerji alanýnda yapýlmasý gereken iþleri
ana baþlýklarýyla þu þekilde özetlemek mümkündür:
Enerji
girdilerimiz mümkün olduðunca çeþitlendirilmeli ve farklý kaynaklar
devreye sokulmalý. Hidrolik, jeotermal, rüzgâr ve linyit gibi yerli
kaynaklar dikkatle deðerlendirilmelidir.
Arzýn
yönetilmesi kadar talebin yönetilmesine de önem verilmelidir.
Yani, enerji verimliliði ve tasarrufu konusunda ciddi adýmlar
atýlmalýdýr.
Sanayide
rekabet seviyemizi artýracak enerji maliyeti oluþturulmalýdýr.
Çünkü, ülkemizdeki sanayici, örneðin Amerika’daki rakibinin 2
katýna yakýn maliyetle enerji kullanmaktadýr.
Enerji
koridoru olma özelliðimiz güçlendirilmeli. Ama, esas olanýn, enerjiye
bekçilik etmek deðil, onun ticaretini yapmak, yani sahibi olmak olduðu
unutmamalýdýr.
Enerji
üretimi, daðýtýmý ve tüketimi konusunda farklý teknolojiler geliþtirilmesi
ve kullanýlmasý teþvik edilmelidir. Enerji sektörü rekabet esasýna
dayalý olarak yeniden yapýlandýrýlmalýdýr. Petrol ve doðal gaz depolama
kapasitelerimizin artýrýlmasý için mevcut projelere ilave çalýþmalar
yapýlmalý, bir stok ajansý kurulmalýdýr. Yeni ve ileri teknolojiyle
donatýlmýþ rafinerilerin kurulmasý saðlanmalýdýr. Sektörde nitelikli
iþ gücünün yetiþtirilmesi için gerekli yönlendirmeler yapýlmalýdýr.
Düþük kaliteli kömürler için akýþkan yatakta yakma teknolojisine
sahip termik santrallerin kurulmasý teþvik edilmelidir. Kurulacak
bütün konvansiyonel tesisler ve otoprodüktör santraller için kojenerasyon
þartý aranmalýdýr. Kömür dumansýzlaþtýrma, koklaþtýrma, gazlaþtýrma
ve sývýlaþtýrma teknolojileri desteklenmelidir.
Deðerli
milletvekilleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðýmýz, bütün boyutlarýyla
deðerlendirildiðinde 120 bin çalýþana ve 70 milyar dolara yakýn
bir portföye hükmetmektedir. Bu, Türkiye’nin ihracatýna yakýn bir
miktarý ifade ediyor. Sözünü ettiðimiz portföyün kaynaðý da, sonuçta,
milletin cebidir. Böylesine devasa bir paranýn derinlikli politikalar
ve incelikli stratejiler doðrultusunda kullanýlmasý gerektiði
açýktýr.
Sayýn
Enerji Bakanýmýz, Plan ve Bütçe Komisyonundaki sunuþunda Bakanlýðýnýn
politika ve stratejilerini aþaðý yukarý ayný baþlýklarla ifade
etmiþti. Ardýndan da, Türkiye’nin enerji politikasý olmadýðýndan
söz etmenin mümkün olmadýðýný belirtmiþti. Yaþadýðýmýz olaylar,
konuþmam içerisinde ifade ettiðim hususlar göz önüne alýndýðýnda,
Türkiye’nin enerji politikalarýnýn maalesef kâðýt üzerinde kaldýðý,
uygulamanýn baþka türlü yürüdüðü görülecektir.
Enerji
politikamýzýn olmadýðýnýn, bu alandaki tasarruflarýn baþka saiklerle
yapýldýðýnýn en basit göstergesi, Türkiye’nin dünyanýn en pahalý
enerjisini kullanan ülkelerden biri olmasýdýr. Enerji fiyatlarýnýn
yüksekliðinin Türkiye’nin bu kaynaklarý ithal ediyor olmasýyla ilgisi
de yoktur. En az bizim kadar enerjide dýþa baðýmlý ülkelerde, dolar
üzerinden karþýlaþtýrýldýðýnda, elektrik ve akaryakýt fiyatlarý
Türkiye’nin çok çok altýndadýr.
Bütün
devlet politikalarýnda rastlanan ve rastladýðýmýz yapboz veya deneme
yanýlma yöntemi enerji alanýnda da geçerlidir. Bir yerde yapboz var
ise, orada politika ve strateji yoktur. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðýnda
o kadar çok yapboz iþi olmuþtur ki, hem bu Bakanlýk çalýþanlarý hem
sektör hem de konuyla muhatap vatandaþlarýmýz þaþkýnlýk içinde kalmýþlardýr.
Örneðin, Maden Tetkik Arama Kurumu önce sahadan çekilip atýl duruma
düþürülmüþ, sonra yeniden sahaya sürülmüþtür. Doðal gazda farklý
kontratlar birleþtirilmiþ ve sonuçta Türkiye gazý eskisinden daha
pahalý almaya baþlamýþtýr. Çünkü, fiyatý düþen gaz hem miktarý az
hem de kontrat süresi kýsa olanýdýr; buna karþýlýk, fiyatý yükselen
gaz hem miktarý yüksek hem de kontrat süresi daha uzun olanýdýr. Bunlarýn
neresinde politika, neresinde strateji vardýr deðerli arkadaþlarým?
Sayýn
Enerji Bakanýmýz, tüm hatalarý, eksiklikleri, yanlýþlarý geçmiþ
dönemlere yükleyip, yapýlan, edilen ne varsa hepsini de kendisine
mal etmektedir. Ama hepimiz iyi biliyoruz ki, bu dönem yapýlan çok
da fazla bir þey yoktur. Devam
Türkiye’nin
altýn deðerindeki dört yýlý heba edilmiþtir. Geçen yýl da bu kürsüden
belirttiðim gibi, Hükûmet, enerji alanýnda tam bir mirasyedidir. Bugüne
kadar, içinde vizyon emaresi olan herhangi bir proje yapamamýþtýr,
ciddi hiçbir yeni yatýrým gerçekleþtirememiþtir. Türkiye’de koalisyon
hükûmetleri döneminde dahi, enerji konusunda, bu dönemde yapýlandan
daha fazla iþ yapýlmýþtýr. Kafalarýnda geleceðe dair hiçbir plan,
proje ve hatta hayal olmadan iþ baþýna gelenlerin Türkiye’yi getirdiði
nokta da iþte budur.
Deðerli
arkadaþlarým, Hükûmet, gerek enerji konusunda gerekse de diðer alanlarda,
sýkýþtýðý zaman, tüm suçu geçmiþ dönemlere atarak kendini kurtarmaya
çalýþmak istemektedir. Türkiye, 1990’lý yýllar boyunca biriktirdiði
problemlerin bedelini 2000 ve 2002 yýllarý arasýnda ödemek zorunda
kalmýþtýr; týpký, 2002’den beri biriktirilen sorunlarýn bedelini
ileriki bir tarihte ödemek zorunda kalacaðý gibi.
Deðerli
milletvekilleri, Türkiye’nin enerji kaynaklarý bakýmýndan dýþa
baðýmlýlýðýnýn ve üstelik bunun büyük bölümünün de tek bir ülkeye
olmasýnýn yol açabileceði sýkýntýlarý az çok hepimiz tahmin edebiliriz.
Bu çerçevede, doðal gazla üretim yapan elektrik santralleri, sýk
sýk, büyük bir sorun olarak dile getirilmektedir. Buna karþýlýk,
Hükûmet, söz konusu santrallerden sözleþmeleri yasal olarak sonlandýrýlmasý
mümkün olanlar için bu yola baþvurmayýp, tam tersine, süre uzatýmýna
gitmiþtir. Hatta, bu santrallerin üretimlerinin durdurulmasý konusunda
verilmiþ yargý kararlarý var iken, Bakanlar Kurulu kararýyla üretimin
devam etmesi de saðlanmýþtýr. Peki, gerekçe nedir? Gerekçe, doðal
gaz santralleri üretim yapmaz ise Türkiye’nin elektriksiz kalacaðýdýr.
Nispeten ucuz maliyetle ve Keban Barajý’na denk üretim yapabilen
Bursa’daki doðal gaz santrali çalýþtýrýlmaz iken, daha pahalý üretim
yapan diðer santrallerden elektrik alýnmaktadýr.
Bu
arada, hâlâ, yerli kaynaklara dayalý hidrolik ve termik santrallerin
öneminden dem vurulmaktadýr. Ama, ne hidrolik kaynaklarýn gerçek anlamda
enerji üretimine katký saðlar hâle getirilmesi saðlanmakta ne de
kömüre dayalý yeni teknik santraller kurulup iþletmeye alýnmaktadýr.
Hatta, bu konularda doðru dürüst fizibilite dahi yapýlamamýþtýr.
Hidrolik
potansiyelimizin ne kadarýnýn çevreye zarar vermeden kullanýlabilir
olduðu saðlýklý deðerlendirmelerle de ortaya konabilmiþ deðildir.
Kömür kaynaklarýmýzýn ne kadarýnýn Kyoto Protokolü engeline takýlmadan
kullanýlabilecek kalitede olduðu da, ayný þekilde, deðerlendirilip
açýklanmamýþtýr. Peki, ne yapýlmaktadýr? Sadece, geçmiþ þikâyet
edilmekte, karanlýk birtakým iliþkiler ile ayný çarpýklýklar devam
ettirilmektedir.
Enerji
konusu öyle edebiyatla, kürsülerde nutuk atmakla, saða sola efelenmekle
çözülebilecek bir sorun da deðildir. Bu sorunun çözümü, doðru stratejiler,
doðru planlamalar ve doðru yatýrýmlar ile mümkündür.
Oysa,
son dört yýldýr, Türkiye’de, enerji yatýrýmlarý daha önce hiç olmadýðý
kadar azalmýþtýr. Devletin resmî raporlarýnda 2010 yýlýndan itibaren
ülkenin enerji kriziyle karþý karþýya kalacaðý ifade ediliyor.
Enerji tesisleri, öyle, üç ayda, beþ ayda kurulabilecek tesisler
de deðildir deðerli arkadaþlarým. Örneðin, son günlerde yeniden
gündeme gelen nükleer santralin kurulup üretime geçebilmesinin
süresi yedi-sekiz yýldýr. Ülkemiz þartlarýnda hidroelektrik ve termik
santrallerin kuruluþ süresi beþ yýldan az deðildir. En hýzlý inþa
edilen doðal gaz santrallerinin üretime geçmesi dahi bir buçuk-iki
yýl sürmektedir. Yani, bugün, þu anda, diðer bütün iþleri bir kenara
býrakýp enerji konusunda yoðunlaþsak bile, 2010’a bir þey yetiþtirebilmemiz
mümkün deðildir.
Deðerli
milletvekilleri, enerji konusu, esasen dinamik ve aydýnlýk bir konudur.
Ama, burada, ister istemez hep karýþýk ve karanlýk taraflarýný da
konuþmak durumunda da kaldýk. Hâlbuki, biz, enerji konusunda ülkemizin
elde ettiði göðüs kabartýcý baþarýlarý da konuþmak isterdik. Daha
enflasyonun yüzde 10 arttýðý son bir yýlda, Ankara’da doðal gaz fiyatýnýn
nasýl olup da çok daha fazla arttýðý konusuna bile giremedik.
Enerji
konusundaki sýkýntýlarýn, sabaha kadar konuþsak, bitmeyeceðini
biliyoruz. Ama, süremin bittiðini de göz önünde bulundurarak, konuþmamý
burada tamamlýyor; bütün bunlara raðmen, Bakanlýk bütçemizin hayýrlara
vesile olmasýný diliyorum, hepinizi saygýyla selamlýyorum.
(Anavatan Partisi sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyoruz Sayýn Akdoðan.
Sayýn
milletvekilleri, saat 20.00’de toplanmak üzere birleþime ara veriyorum.
Kapanma Saati:
19.05
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açýlma Saati:
20.04
BAÞKAN: Baþkan Vekili
Ýsmail ALPTEKÝN
KÂTÝP ÜYELER: Bayram
ÖZÇELÝK (Burdur), Türkân MÝÇOOÐULLARI (Ýzmir)
BAÞKAN
– Sayýn milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 38'inci
Birleþimi'nin Dördüncü Oturumu'nu açýyorum.
Onuncu
tur üzerindeki görüþmelere kaldýðýmýz yerden devam edeceðiz.
IV. - KANUN TASARI
VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
(Devam)
1.- 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý ile 2005
G) ENERJÝ VE TABÝÎ
KAYNAKLAR BAKANLIÐI (Devam)
1.- Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
2.- Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlýðý 2005
H) ENERJÝ PÝYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1.- Enerji Piyasasý
Düzenleme Kurumu 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
Ý) ULUSAL BOR ARAÞTIRMA
ENSTÝTÜSÜ (Devam)
1.- Ulusal Bor
Araþtýrma Enstitüsü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
J) ELEKTRÝK ÝÞLERÝ
ETÜD ÝDARESÝ GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Elektrik Ýþleri
Etüd Ýdaresi Genel Müdürlüðü 2007
Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
K) TÜRKÝYE ATOM
ENERJÝSÝ KURUMU (Devam)
1.- Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
L) MADEN TETKÝK
VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Maden Tetkik
ve Arama Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý
Merkezî Yönetim Bütçesi
M) PETROL ÝÞLERÝ
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Petrol Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Petrol Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2005
N) DEVLET SU ÝÞLERÝ
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
2.- Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2005
BAÞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Onuncu
tur üzerinde, þimdi, söz sýrasý Anavatan Partisi Grubu adýna Mardin
Milletvekili Sayýn Muharrem Doðan'a aittir. (Anavatan Partisi sýralarýndan
alkýþlar)
Sayýn
Doðan, süreniz on dakika.
ANAVATAN
PARTÝSÝ GRUBU ADINA MUHARREM DOÐAN (Mardin) – Teþekkür ediyorum Sayýn
Baþkan.
Deðerli
milletvekilleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðýna baðlý Devlet
Su Ýþleri Genel Müdürlüðü ve Petrol Ýþleri Genel Müdürlüðü 2007 yýlý
bütçesi üzerinde söz almýþ bulunuyorum. Þahsým ve Anavatan Partisi
Grubum adýna yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygýyla selamlýyorum.
Deðerli
milletvekilleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý ülkenin kalkýnmasý
açýsýndan büyük önem arz etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomisinin
ve sanayisinin de lokomotifidir. Bu nedenle, enerjide dýþa baðýmlýlýðý
en aza düþürmek için öz kaynaklarýmýz harekete geçirilerek inovasyon
projelerin bir an önce yapýlmasý gerekir. Aksi takdirde, Türkiye,
elektrik kesintilerinin ve karanlýðýn ülkesi olabilir; millî ekonomimiz
çöker, iþsizlik ve yoksulluk artar.
Sayýn
Bakaným, Yüksek Planlama 2008 yýlýnda -karanlýk gösteriyor-
"elektrik yetersiz." diyor. "Baraj yapacak su arýyoruz."
diyorsunuz, ama, inovasyon projeleri üretemediniz. Ses çýkaracak
yatýrým projeleri þimdiye kadar hayata geçirmeniz gerekiyordu.
Bunlarý sizden bekliyoruz.
Programda
olduðu hâlde, Ilýsu Barajý ve Cizre Barajý geciktirilmiþ. Bunun nedenini
soruyorum. Türkiye'nin elektrik ihtiyacýný kömürden mi, gazdan mý,
rüzgârdan mý, güneþten mi, nükleerden mi,
Sayýn
Bakan, sayýn milletvekilleri; Anavatan olarak çözüm önerimiz þudur:
Enerji pazarý reformu hemen yapýlmalýdýr. Bugün ülkemizde çalýþan
hidroelektrik santralleri sayýsý 142'dir. Ýnþaat hâlinde 41 adet santral var; birisini bile iþletmeye
açsaydýnýz, önemli bir mesafe katedilirdi diye düþünüyorum.
Su
kaynaklarýmýzdan 36 milyon 800 bin kilovat saat güç kazanabiliriz.
Yine, ayný þekilde, 21 milyar kilovat saat enerji üretilebilir. Ülkemizde,
dýþ kredili olarak yapýlmak üzere, geçmiþ hükûmetler döneminde Bakanlar
Kurulu kararýnca karara baðlanmýþ 10 adet büyük proje var. Bu projelerle
de yýlda 13,5 milyar kilovat saat enerji üretilebilir. Parasal deðeri
1 milyar dolar civarýndadýr. Ýþte size yatýrým projesi. Lütfen, Sayýn
Bakaným, bunun üzerinde ciddiyetle eðilirseniz memnun olurum.
Baþka
bir konu, Doðu, Güneydoðu bölgelerimizde elektrik kesintilerinin
had safhada olduðunu, enerji ve nakil hatlarýnýn, trafolarýn yetersiz
geldiðini ve elektrik kesintileri de bir iki gün süre zarfýnda ancak
gelebildiðini size arz etmiþtim. Siz, bana, Doðu, Güneydoðu'da tahsilat
yapýlamadýðýný söylemiþtiniz. Ancak, yatýrým veya önlem bakýmýndan
çözüm yapamadýk. Sayýn Bakaným, buna da bir çözüm bulursak çok iyi
olur.
Ülkemizde
enerji kayýp oraný yüzde 18'dir. Dünyanýn hiçbir ülkesinde yok. Buna
da çok önem vermemiz lazým. Üzülüyorum, 10 barajdan elde edilen enerjinin
7'si kayýplara gitmektedir. Bunun için bir önlem alýrsak çok iyi olur.
Anavatan
Partisi olarak biz, hiçbir zaman barajlara karþý olmadýk, karþý da
deðiliz. Anavatan iktidarlarýnda 7 tane baraj temelden yapýlmýþ
ve iþletmeye açýlmýþtýr, iþte, Atatürk Barajý, Karakaya, Karakamýþ,
Dicle Barajý, Birecik Barajý ve en son Batman Hidroelektrik Santralleri
yapýlmýþtýr ve üretime kazandýrýlmýþtýr. Ancak, Ilýsu Barajýnýn
mevcut projesi yapýlmasý durumunda, biliyorsunuz, on iki bin yýllýk
medeniyet ve tarih yok olacaktýr. Bununla birlikte 95 köyümüz, 4
belde ve antik kent Hasankeyf ve 99 mezra da su altýnda kalacaktýr ve
ben, size, Anavatan Partisi olarak bir çözüm önerisi, bir proje sunmuþtum.
Ama, bu projeyi size sunmadan önce Büyük Önder Atatürk'ün bir sözünü
tutanaklara geçmesi açýsýndan arz ediyorum: "Milletimizi en
geniþ refah vasýta kaynaklarýna sahip kýlacaðýz. Millî kültürümüzü
muasýr medeniyet seviyesinin üstüne çýkaracaðýz. "
Hasankeyf,
millî kültürümüzdür Sayýn Bakaným. Bu son yýllarda teknolojinin
imkânlarýndan yararlanarak size sunmuþ olduðum bu çözüm önerisi
projemizi, ben, zatýalinize takdim edeceðim, ancak, þunu söylemek
istiyorum: Bu proje, iki tane barajý öngörmektedir. Suçeken Barajý
ve Ilýksu Barajýnýn yapýlmasý durumunda, hem Hasankeyf'i kurtarýyoruz
hem ayný enerjiyi elde ediyoruz. Ayný zaman ve ayný parasal deðerde,
deðiþmiyor. Dolayýsýyla, on iki bin yýllýk tarih ve kültür olan Hasankeyf'i
de kurtarmýþ oluyoruz.
Sayýn
Bakaným, sizi üzecek ve hepimizi üzecek bir hususu da sizlerle paylaþmak
istiyorum. Uyanýþ gazetesi, 3 Kasým 2006 tarihinde Karaman'da çýkan
bir gazetenin haberine göre "Borç, çiftçiyi adliyeye taþýdý"
diyor ve burada "Ayrancý ilçesine baðlý çeþitli köylerde 60'a
yakýn çiftçi, jandarma nezaretinde toplanarak Karaman Adliyesine
sevk edilmiþtir. Gönderen DSÝ 4. Bölge
Müdürlüðü" diyor ve "Adliyede borçlarýnýn ödenmesi için
haklarýnda hapsen tehzip kararý çýkarýlan çiftçiler mal beyanýnda
bulunarak imza attý." Burada, yine, ayný gazete haberinde,
Ayrancý Belediyesine ait otobüs görünüyor. 60 kiþi, insan toplanýyor,
getiriliyor ve diðer taraftan da jandarma nezaretinde adliyeye
sevk ediliyor ve burada çiftçi diyor ki: "Arpa buðday ekimiyle
geçim saðlayan Ayrancý çiftçisi, þubat ayýnda ödemesi gereken borçlarý
için 'Zaten iþlerimiz iyi deðil. Mahsulümüz kazandýrmadý. Bir de
mahkeme kapýsýna dayandýk. Þubat ayý çalýþma sezonumuz. Bize sýcak
para lazým. Biz bu borcu nasýl ödeyeceðiz?"
Sayýn
Bakaným, size inanýyorum, iyi niyetinize de hiçbir þüphem yok, Sayýn
Genel Müdürüme de inanýyorum, ancak, bu konunun meydana gelmesi
noktasýndaki sorumlularýn üzerine gidilmesini talep ediyorum,
çünkü, çiftçimiz bizim her þeyimizdir, çiftçimiz olmazsa biz hiçbir
þey yapamayýz, çünkü, onlar köyde ürettiklerinin bize en iyisini
getirip sunmaktadýrlar. Dolayýsýyla, Ulu Önder Atatürk'ün de söylediði
gibi, milletin efendisi köylüyü bu hâle getirenleri de cezalandýrmamýz
gerekir diye düþünüyorum.
Bir
baþka hususa ben deðinmek istiyorum. Deðerli arkadaþlar -ben, burada-
biliyorsunuz, Türkiye dinler ülkesidir, bir mozaiðiz, ama, yüz binlerce,
öncesinde baþka dine mensup insanlarýmýzýn söylediklerini sizlerle
paylaþmak istiyorum. Sabah güneþ doðarken "Allah'ým aydýnlýðý,
güneþi verdin, bizi karanlýktan aydýnlýða getirdin, sana teþekkür
ediyoruz." öðle vakti olduðunda, tekrar "Allah'ým sýrtýmýzý
ýsýttý güneþ, üretim yaptýk, size minnettarýz." akþam olduðunda,
tekrar Allah'a yalvararak "Allah'ým güneþ gitti karanlýk baþladý,
karanlýkta yaþam olmaz, ne olur bir an önce güneþi getir." derlermiþ.
Bu
duygu ve düþüncelerle, Sayýn Bakaným, Türkiye Cumhuriyeti'ni karanlýktan
alýp aydýnlýða getirecek þu anda yetkili, sizler ve yanýnýzdakilerdir.
Ben ülkenin bir ferdi olarak, buraya gelmiþ bir milletvekili olarak
sizden istirhamým budur. Ýnovasyon projeleri yaratalým, ülkeyi
karanlýktan çýkaralým. Gerçekten, þu anda, mevcut, Türkiye'nin kurulu
gücü kâfi gelmemektedir. Türkiye 2008 yýlýnda bir enerji darboðazýyla
karþý karþýyadýr. Siz benden daha iyi biliyorsunuz. Bu noktada, baþarýlý
çalýþmalar diliyorum ve þunu…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
MUHARREM
DOÐAN (Devamla) – Sayýn Baþkaným, iki dakikada bitireceðim.
BAÞKAN
– Lütfen konuþmanýzý tamamlayýn.
MUHARREM
DOÐAN (Devamla) – Teþekkür ediyorum.
Sayýn
Bakaným, biliyorsunuz, yaþamýn kaynaðý tarýmdýr. Tarýmýn da kaynaðý
gübredir. Bugün, ülkemizde gübrenin yüzde 70'ine yakýný da ithaldir,
dýþarýdan geliyor. Ama, Mazýdaðý'nda kurulan fosfat tesisleri büyük
bir servettir, ülke için büyük servettir, GAP bölgesi için altyapýyý
oluþturacak bir servettir ve gübre fabrikasý kurulmamasýyla bu tesisler
devlete 500 milyon dolar resmî zarar yaratmýþtýr. Ben bunu Sayýn Maliye
Bakanýndan sordum. 300 milyon dolar zarar. Fabrikanýn maliyeti 147
milyon, yýllýk 25 milyon. Ancak bir gübre fabrikasý kurulursa bölgelerarasý
geliþmiþlik farkýnýn ortadan kalkacaðýný, istihdam yaratacaðýný
ve her iki tesisi de çalýþtýracaðýna olan inancým tamdýr, çünkü, Büyük
Önder Atatürk dedi ki: "Ýcra eden, tatbik eden, daima karar verenden
daha kuvvetlidir."
Biz
o bölgenin çocuðuyuz, o bölgede yaþýyoruz ve ben diyorum ki, ne
olur bir gübre fabrikasý kuralým. Bu tesisleri, her ne kadar özelleþtirme
kapsamýna da aldýysak bile, alacak kiþi bu tesisleri bedava bile
alsa, ama bir gübre fabrikasý kurarsa o her iki tesisi de çalýþtýracaktýr
ve o bölge büyük kalkýnma hamlesine sahip olacaktýr.
Bir
de, Suriye ve Türkiye hudutlarýnda -biliyorsunuz- petrol yataklarý
ve doðal gaz yataklarýmýz var. Suriye'yle sözleþmeler yapýlabilir.
Bunlarý yaparsanýz memnun olurum. Türkiye'de en zengin doðal gaz yataklarý
biliyorsunuz Diyarbakýr'ýn Hazro ilçesindedir. Bunun üzerinde de
bir çalýþma yaparsak çok mutlu oluruz.
Türkiye
için diyorum her þey. Teþekkür ediyorum.
Dolayýsýyla,
görüþtüðümüz 2007 yýlý Enerji Bakanlýðýmýzýn ve baðlý kuruluþlarýnýn bütçelerinin
milletimize, ülkemize hayýrlara vesile olmasýný diliyorum. Bu
arada, emeði geçen herkese teþekkür ediyorum. Size ve aziz milletime
olan saygýmý da arz ediyorum. (Alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Doðan.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna, Adana Milletvekili Sayýn Tacidar Seyhan.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
Sayýn
Seyhan, süreniz on beþ dakika.
CHP
GRUBU ADINA TACÝDAR SEYHAN (Adana) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna, Enerji Bakanlýðý bütçesi üzerinde
söz almýþ bulunuyorum. Hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Deðerli
arkadaþlarým, gönül isterdi ki, Baþbakanýn açýþ konuþmasýnda bize
ifade ettiði her þey gerçek olsun, biz de o güzellikler içerisinde
kendimizi mutlu ve huzurlu hissedelim, ama, gelin görün ki, Türkiye'de
enerji sektörünün durumu böyle deðil. Ben, þimdi, önce onlara açýklýk
getireceðim.
Sayýn
Baþbakan dedi ki: "Elbistan B'yi, gittim ben açtým." Doðru,
Enerji Bakanýyla gitti, açtýlar. Yalnýz, onu enforme eden Sayýn Enerji
Bakaný, sanýyorum, Baþbakana, Elbistan B'yi, Elbistan A'da iki ünite
kapatýp ödünç kömürle açmýþ olduðunu ifade etmedi. Elbistan (B)
ödünç kömürle açýldý arkadaþlar; iki ünite kapatýldý, Elbistan B'de
iki ünite çalýþtýrýldý.
Geçen
yýlki konuþmalarýna bakýn Sayýn Bakanýn, geçen yýlki konuþmasýnda
diyordu ki: "Biz o ihaleyi açtýk." Doðru, ihale açýldý arkadaþlar.
Ýktidara geleli bu Enerji Bakanlýðý tam dört yýl oldu, dört yýldýr
bu ihale sonuçlanmadý. Teklif verme süresi 2007'ye kadar uzatýldý.
Bakýn
arkadaþlar, Elbistan, dünyanýn en büyük kömür havzalarýndan biri.
Orada otuz beþ-kýrk yýl süreyle 100 milyon ton linyit çýkarýlabilir
ve orada 10 bin megavat enerji üretimi yapmak mümkün. Ama, ne oldu da
bu Enerji Bakanlýðý dört yýlda ihaleyi gerçekleþtiremedi? Ne oluyor?
Yani, Çöllolar mevkisinde Kýþlaköy iþletme etüdü rehabilitasyonuna
iki yýl uðraþtýrdýlar bir firmayý, 2 milyon euro para verdiler. Helalühoþ
olsun iyi yaptýysa, ama, çýkan sonuç, bir önceki danýþmanlýk firmasýnýn
ortaya koyduðu verilerle veya bir önceki ortaya konan verilerle
ayný, hiçbir þey görmedik. Niye bu ülkeyi beklettiniz? Elbistan'ýn
üstüne gidin, külden göremiyorsunuz. Dünyada hangi standartlara
bakarsanýz bakýn, baca ölçülerimiz uymuyor. Ben isterdim ki…
"Elbistan B'yi açtýk…" Doðru, açtýnýz, ama, oraya yatýrým kararýný
siz vermediniz, Bu iktidar döneminde baþlatýlmýþ bir proje deðildi.
Bitirdiðiniz için teþekkür ediyoruz, bitirin, ama, üretime geçirin
orayý. Ýnsan saðlýðýný koruyarak, kül atýðýný doðru muhafaza ederek,
baca sistemini doðru kurarak. Ama, siz, dört yýlda ihale yapamazsanýz,
bunu, buraya gelip biz, Elbistan B'yi açtýk diye sunamazsýnýz. Birincisi
bu.
Ýkincisi:
Enerji ihraç ediyoruz dedi Sayýn Bakan, yurt dýþýna, Sayýn Baþbakanýn...
Bunda bir doðruluk payý var. KARTET, 200 megavatlýk bir enerji gönderiyor,
ne kadar olduðunu hepiniz biliyorsunuz. Sayýn Bakan, enerji ihraç
ettiðimizi söylediniz de bir tek firma için gece yarýsý önergesiyle,
ayný firmadan söz ediyorum, bu Meclisten yasayý geçirip ertesi
gün, Adalet ve Kalkýnma Partisinden duyarlý milletvekillerinin de
katýlýmýyla, vicdaný elvermeyenlerin katýlýmýyla, ertesi gün o
yasayý çektiðinizi niye söylemiyorsunuz Baþbakana? Niye söylemiyorsunuz?
Bari, bunu, burada, ithal yapýyoruz diye sunmayýn. Adrese teslim
kanunu burada siz çýkardýnýz ve adrese teslim kanunu siz kendi elinizle
çektiniz. Yapmayýn! Bu sözleri söyleyen, bu ülkenin Baþbakaný.
Üçüncüsü:
Yenilenebilir enerji kaynaklarý. Þimdi, EPDK'nýn verileri var elimde.
Sayýn Baþkanla da konuþtum. Ýki Atatürk Barajý. Projeyi aldýnýz mý,
proje onayýný aldýnýz mý, siz, enerjiyi elde etmiþ mi oluyorsunuz?
EPDK'dan lisans alýndý mý bu enerji elde edilmiþ mi oluyor? Þimdi, Deðerli
Baþkanýn verdiði bilgiye göre, 117 megavat hidrolikte üretime geçen,
2006'da. 117 megavat! 2005'te 45 megavat. Yani, bu "Ýki Atatürk Barajý
oranýnda elektrik üreteceðiz." diye Türkiye Büyük Millet Meclisinde
sunulur mu arkadaþlar? Böyle bir þey olur mu? Rüzgârcýlar kan aðlýyor.
Ýki toplantý yaptýk. EPDK Baþkaný da, Müsteþar da oradaydý. Rüzgârcýlardan,
yatýrým yapamýyoruz biz, 30 megavatýn dýþýnda yatýrýma para harcadýk
diyebilen bir kiþi çýkmadý. Ama, Sayýn Bakan çýktýðýnda, her zaman
"Yenilenebilir enerjide devrim yaptýk. Bu ülkenin geleceðini
yenilenebilir enerjiye baðladýk." diyor. Sayýn Bakan, o baðladýðýnýz
Yenilenebilir Enerji Kanunu'nda bugün elde ettiðiniz sonuç sýfýra
yakýndýr. Yapmayýn bu ülkeye bu kötülüðü. Eðer sorunlar varsa, getirin
çözelim. Rüzgârcýlarý, o aldýðý lisansý devreye sokabilecek kanunu
getirin, ilk imzayý bizler atalým. Hidrolikçilerin önünü açalým.
Ama, yapýn bunu. Bunlarý yapmadan, yatýrýma dönüþmediðini bile
bile, burada, Türkiye'yi yenilenebilir enerjiyle enerji cenneti
yapacaðýz, enerji ihraç edeceðiz demeyin. Birazdan DPT raporlarýný
okuyacaðým.
Üçüncüsü,
doðal gaz arkadaþlar. Türkiye'yi, doðal gaz cenneti yaptýk. Bakýn,
Putin doðal gazýn üstünde oturuyor. Putin bir açýklama yaptý,
"Çok endiþeliyiz, doðal gazýn elektrik enerjisindeki payý yüzde
30'u geçti, bunu dengelemek lazým." dedi. Bizim ülkemizde, Bakan
ve Baþbakan, ne kadar fazla doðal gaz aldýk, ne kadar fazla doðal gaza
baðýmlý olduk diye bunu bir övünç kaynaðý yapýyor. Bunu anlayabilir
misiniz? Putin bunu bilmiyor mu? Deðerli arkadaþlar, yapmayýn!
Sayýn
Bakan, Þahdeniz Projesi bir yýl gecikiyor. Niye gecikiyor? 120 dolara
siz oradan doðal gaz alacakken, þimdi
268 dolarlara doðal gaz alýyorsunuz. Niye bunlarý enforme etmiyorsunuz
Deðerli Baþbakana? Rusya doðal gazý Türkmenistan'dan alýyor, üstüne
kârýný koyuyor, 3 katý fiyatla bize satýyor, Siz Türkmenistan'la direkt
iliþkiye girmiyorsunuz. Böyle, Saakaþvili'yle, Putin'le el sýkýþmak,
Rusya'ya gidip gelmekle bu iþler olmuyor deðerli arkadaþlar, ben sonuca
bakarým.
Gelelim
depolama tesislerine: "Silivri bitti bitecek" dedi, geçen
haziranda bitirecekti, bitiremedi; gitti, Ege'de þimdi depolama
tesisi kiraladý, iyi etti tabii. Enerji depolayacak bir tesisimiz
olmazsa, doðal gaz kýsýlýnca nereden alacaðýz? Ama, 1,6 milyar metre
küplük tesisin varken, sen 280 bine mahkûm ediyorsan bu ülkeyi, bunu
oturup düþünmek lazým deðerli arkadaþlar.
Hani,
þu çok bahsettiðiniz Tuz Gölü Projesi? Hani devreye girecekti?
Dört senedir bütün konuþmanýzda o var Sayýn Bakan. Bununla mý uðraþtýracaksýnýz
milleti?
Arkadaþlar,
geliyoruz kurumlara: "BOTAÞ battý, batacak" diyor, Sayýn
Enerji Bakanýmýz "korkmayýn BOTAÞ'tan, Hazinemiz var" diyor.
Hazinede para varsa, önce, buradaki elektrik santrallerinin rehabilitasyonuna
harca. Sizin göreviniz kurumlarý birbirine borçlandýrmak deðil.
Size baðlý kurumlarýn birbirine borcu 20 milyar dolar. Böyle bir
þey olur mu deðerli arkadaþlar? Hiç böyle bir þey gördünüz mü? Bizden
hangi bütçeyi istiyorsunuz? Bakýn, sadece TEDAÞ'a... Bir ara
"TEDAÞ'ta kâr ettik." diye aðzýndan kaçýrdý bir Enerji Bakanlýðý
yetkilisi. Baðlý kurumlarýn bütçelerini ayýrdýlar, bir tek TEDAÞ
ortada kalýnca, onlarýn zararlarý devreden çýkýnca, TEDAÞ kâr etmiþ
oldu. Böyle þey olur mu? Deðerli arkadaþlar, TEDAÞ'a 2006'da -bu Resmî
Gazete'de yayýmlanan raporlara göre hepsini okuyorum- 600 milyon
YTL aktarýldý nakit sýkýntýsý giderilsin diye, yatýrým ihtiyacýnýn
giderilmesi için de 314 milyon YTL aktarýldý. Þimdi BOTAÞ'a bakýyoruz,
"Zam yapmadýk elektriðe" diyor. Ne kadar artmýþ biliyor musunuz?
2006'dan bu yana yüzde 200'ün üzerinde artýþ var; "Biz zam yapmadýk."
diyor. Sayýn Bakan, zam yapmadýysanýz, o zaman vatandaþýn zarar etmesine,
dört yýl önce, niye göz yumdunuz, niye yüksek fiyattan enerji sattýrdýnýz?
Yap-iþlet, yap-iþlet-devretler için niye önlem almadýnýz? Ne zaman
haklýsýnýz? Þimdi mi? Zam yapmadýðýnýz için þimdi mi haklýsýnýz,
dört yýl önce vatandaþ soyulurken sessiz kaldýðýnýz için mi haklýydýnýz?
Bunun cevabýný kim verecek?
Bakýn,
"1 varil, 24 dolardan 76 dolara çýktý." diyor Sayýn Bakan.
Çýktý, doðru. 24 dolarken de vatandaþa, siz, elektriði bu fiyattan
satýyordunuz. Çeliþkilerle uðraþmak istemiyoruz.
BOTAÞ'ýn
8 milyar YTL alacaðý var, doðru, BOTAÞ batmýyor. Siz kendi aðzýnýzla
söylediniz, 884 milyon YTL'si Melih Gökçek'in borcu. Niye almýyorsunuz?
(CHP sýralarýndan alkýþlar) Niye almýyorsunuz Sayýn Bakan? Olmaz
böyle þey! Baþka yerden transfer ediyorsunuz, fakir fukaranýn cebinden.
884
milyon YTL EGO'nun borcu, 2 milyar YTL de EÜAÞ'ýn borcu var. Yani, sizin
göreviniz, kamu kurumlarý arasýnda borç alýþveriþi yapmak mý? Vatandaþýn
parasýný, kamu kurumlarýndan öbürüne aktarmak mýdýr göreviniz?
Özelleþtirmeyi bunun için mi yapýyorsunuz?
Yapacaðýnýz
ve yapmak istediðiniz þeylerden bahsetmek istiyorum Sayýn Bakan.
Sayýn Bakan, Allah aþkýna soruyorum size: Ne yaptýnýz? Santralleri
rehabilite edip verim mi artýrdýnýz? Kayýp kaçaðý mý önlediniz?
Ne yaptýnýz? Tahsilat problemini mi çözdünüz kurumlarýnýzýn?
Yap-iþlet, yap-iþlet-devretlerle ilgili maliyetlerden mi kurtardýn
sen bu ülkeyi? Sayýn Bakan, ucuz kaynak buldunuz da yeni santraller
mi devreye soktunuz? Türkiye'de rekabeti mi artýrdýnýz? Sayýn Bakan,
emre amade kapasitesinde önemli bir artýþ yok. Bunu mu saðladýnýz?
Popülizm yapýp Türkiye'yi karanlýða götürmekten baþka Sayýn Bakan
hiçbir þey yapmadý. 2008'de bunun sonuçlarýný görürsünüz.
Size
soruyorum. Sayýn Bakan "Ben tarihe geçmeyi bekliyorum."
Diyor, Ben de Bakana soruyorum: Kurumlarýn finansal yapýsýný bozmak
mýdýr tarihe geçmek? Sayýn Bakan, kendi kaynaklarýyla finansal yapýsýný
koruyamayacak hâle devlet kurumlarýný getirmek midir tarihe geçmek?
Sayýn
Bakan, Ege linyitlerinde Denetleme Kurulu raporu varken, 350 bin
ton/yýl kömür alým yapýlmasý taahhüt edilmiþken, daha kalitesiz kömürü
1,2 milyon ton alarak iþletmeyi, 5 milyon YTL zarara uðratmaya seyirci
kalmak mýdýr tarihe geçmek? Niye seyirci kaldýnýz? Denetleme Kurulu
raporu burada.
Bir
gece yarýsý önergesiyle, Sayýþtay raporu olmasýna raðmen, yap-iþlet,
yap-iþlet-devretlerin vatandaþa maliyeti 2 euro sente düþecekken,
onlarý, yeniden bu kurumlara verebilmek için Türkiye Büyük Millet
Meclisine önerge sokmak mýdýr tarihe geçmek deðerli arkadaþlar?
Devletin
kurumlarýnda… Ben sordum Sayýn Bakandan: Önümde bir liste var, kimleri
yerleþtirdiniz baðlý kuruluþlara diye. Yedinci sayfanýn sonundaki
isim yarýda bitmiþ, yazýcýnýn mürekkebi gitmiþ Sayýn Bakan. Eþ,
dost, akraba iliþkileriyle Bakanlýðý donattýnýz; siz, oradaki
iliþkileri liyakatsiz bir þekilde temsil etme durumunda olan insanlara
teslim ettiniz. Bilgili olanlarý tenzih ediyorum, olmayanlar için
söylüyorum bunu. Size, Cumhurbaþkanlýðý, iki kere "bu atamayý
yapmýyorum" diye gönderdi bir insanýn adýný, siz, onu orada tuttunuz,
Ak Enerji Operasyonu yapýp "ben bu hýrsýzý yakaladým" dediniz.
Ülkenin 2,5 milyar dolar zarara uðratýlmasýna göz yumdunuz Sayýn
Bakan. Yanýnýzda EPDK Baþkaný oturuyor; EPDK'nýn size rapor vermesine
raðmen, ÇEAÞ ve Kepez'e el koymak için altý buçuk ay beklediniz, niye
beklediniz?
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, çok ayýp etmiþsiniz.
TACÝDAR
SEYHAN (Devamla) – Sayýn Bakan, bize söyler misiniz: Yunanistan'ýn
yaptýðý anlaþmaya göre, Yunanistan'a ne kadara gazý satacaksýnýz?
Rusya'dan ne kadara alýyorsunuz, Yunanistan'a kaça satacaksýnýz?
Bana onu söyleyin. Rusya'dan aldýðýnýz miktarýn altýnda mý üstünde
mi? Altýndaysa bu kötülüðü bu ülkeye niye yapýyorsunuz Sayýn Bakan?
Böyle mi tarihe geçeceksiniz?
"30
bine yakýn maden ruhsatý verdik." diyor. Bu, arama ruhsatý. Bunlarýn
sadece 6.700'ü iþletme ruhsatý. Bunlarýn içerisinden 2.700 tanesi
iþletmeye geçmiþ, 700'ü kum, çakýlla dolu. Sadece 2 bin tane. Bunlarýn
içerisinden de büyük bir kýsmýnda üretim çok düþük.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
TACÝDAR
SEYHAN (Devamla) – Bu mudur tarihe geçmek Sayýn Bakan? Siz böyle mi
tarihe geçmeyi düþünüyorsunuz? Bugünden sonra biraz da ne yapacaðýnýzý
söyleyeyim, baþýmýza ne geleceðini de söyleyeyim. Bundan sonra
neler olacak biliyor musunuz? Yegâne gündemimiz enerji tasarrufu…
ALÝ
ÝHSAN MERDANOÐLU (Diyarbakýr) – Tarihe siz geçin.
TACÝDAR
SEYHAN (Devamla) – …yegâne gündemimiz enerji tasarrufu.
Lütfederseniz…
Burada
Sayýn Bakan kitap daðýtmýþ. Kitapta ne yazýyor biliyor musunuz "jeotermal
kanunu, petrol kanunu, enerji verimliliði kanunu -karþýsýna da
yazmýþ- son aþamada" hangi aþama Sayýn Bakan? Biz onlarý Türkiye
Büyük Millet Meclisinin kayýtlarýna indireli bir yýl oldu, bir yýl
oldu Sayýn Bakan, hangi son aþamadan bahsediyorsunuz? Yukarýda
iki ayaðýmýzý bir pabuca, oraya "son aþamada" demek için mi
soktunuz?
Madem,
enerji verimliliði, diyorsunuz, saðlanýrsa bu ülke yüzde 20'ye yakýn
tasarruf edebilir. Dört yýldýr siz bu milletin düþmaný mýsýnýz, dört
yýlda kýrk kere…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
TACÝDAR
SEYHAN (Devamla) – Bitiriyorum Sayýn Baþkaným.
BAÞKAN
– Son cümlenizi rica edeyim Sayýn Seyhan.
TACÝDAR
SEYHAN (Devamla) – Dört yýlda kýrk kere çýkacak enerji verimliliði
yasasýný orada tuttunuz, sonra gidip Enerji Verimliliði Eðitim Tesisi'nin
açýlýþýný yaptýnýz. Kanunu çýkarmadan eðitim tesisinin açýlýþýný
yaptýnýz? Bu kötülüðü bu millete niye yaptýnýz Sayýn Bakan?
Arkadaþlar,
bakýn, 2008'den itibaren: Þu kadar kilovat/saatin üzerinde elektrik
kullananlar þu kadar para ödeyecek diyeceðimiz günler yakýndýr.
Bulgaristan'dan elektrik ithal edeceðimiz günler yakýndýr ve emin
olun, bunun dýþýnda yap-iþlet, yap-iþlet-devret ÝHD'lere yalvar yakar
olacaðýmýz günler yakýndýr. DPT sözcülerini susturarak, Baþbakaný
yanlýþ enforme ederek, gerçekleri kamuoyundan gizleyerek bu anlayýþýn
arkasýndaki siyasi beklenti kabul edilemez. Benim vicdaným kabul
etmiyor Sayýn Bakan. Bununla tarihe geçersiniz, ama geçtiðiniz tarih
sayfalarý kesinlikle ak olmayacaktýr, o tarihin kara sayfalarýnda
yer alacaksýnýz.
Hepinizi
saygýyla selamlýyorum. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Seyhan.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna Balýkesir Milletvekili Sayýn Orhan Sür.
Sayýn
Sür, kýsa bir süreniz var, ama bunu toparlayacaðýnýzý biliyorum,
buyurun. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
CHP
GRUBU ADINA ORHAN SÜR (Balýkesir) – Teþekkür ediyorum Sayýn Baþkaným.
Sayýn
Baþkaným, deðerli arkadaþlarým; görüþülmekte olan 2007 merkezî yönetim
bütçesinin onuncu bölümünde BOREN bütçesi üzerine söz almýþ bulunuyorum.
Yüce Meclisi saygýyla selamlýyorum.
Çok
deðerli arkadaþlarým, bundan daha birkaç yýl önce bu kürsüde BOREN'in
kurulmasýný ve BOREN'in bu ülkeye hangi yararlarý getireceðini
konuþtuk. Yepyeni bir oluþum. Olmasý gerekiyordu, kurulmasý gerekiyordu
ve kuruldu. Bir þeyler yapmaya çalýþýyorlar, bir þeyler üretmeye çalýþýyorlar,
kaynaklar belli, kadro belli, topu topu 28 kiþilik bir kadro verdik,
dedik ki: Bu 28 kiþilik kadroyla bu ülkenin geleceði olduðu iddia
edilen boru deðerlendirin ve Türkiye'yi gelecekte söz sahibi yapýn.
Bunu
yapabilmek için ne yapacaklar? Elbette, çeþitli çalýþmalar gerçekleþtirecekler,
üniversitelerle ortak çalýþacaklar ve yeni teknolojileri sanayimize
kazandýrýp sanayicimizi bir adým öne geçirmeye çalýþacaklar ve
dünyada en çok bora sahip ülkenin sanayicileri olarak, onlarýn gelecekte
ülkemizi dünyada daha iyi temsilini saðlamaya çalýþacaklar.
Þimdi,
elbette bunlarý uzun uzun benden önceki konuþmacý arkadaþlarým da
anlattýlar. Burada boru çok konuþtuk, buraya bor'u da getirdik, borun
ne olduðunu anlattýk ama, þunu gayet iyi biliyoruz: Bor, sadece bir
tuz. Yani, hiçbir yemeðin ana maddesi deðil, tatlandýrýcý. O nedenle,
bor üzerinde yapýlan çalýþmalardan öyle çok hýzlý bir þeyler beklemek
de belki elbette hayalcilik, ama umudumuz, çok güzel þeylerin üretilmesi.
Bunu BOREN gerçekleþtirmeye çalýþýyor. Ýþte, çimento sanayisinde
bir þeyler yapmaya çalýþýyor, tarýmda bor'umuzu daha iyi kullanmaya
çalýþýyor, ama ilk birkaç gündür de burada biz bütçeyi görüþüyoruz.
Bütçe
görüþmelerinde, maalesef, burada yaþanan olaylar, inanýyorum ki,
dýþarýdan Meclis toplantýlarýný izleyenleri gerçekten üzüyor.
Bütçenin ilk görüþüldüðü gün, Sayýn Genel Baþkanýmýz Sayýn Baþbakana
"sizin geometriniz, fiziðiniz, kimyanýz bozuldu" demiþti
ama, o günden bu yana bu kürsüye çýkan, ne hikmetse, bakanlarýn da galiba
fizikleri, kimyalarý bozuldu ki, her þeyi onlar çok biliyorlar.
CAVÝT
TORUN (Diyarbakýr) – Fizikleri düzgün.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Sanki, AKP Ýktidarýndan önce bir Türkiye yokmuþ, her
þeyi siz yaratmýþsýnýz, her þeyi siz üretmiþsiniz…
ÞÜKRÜ
ÜNAL (Osmaniye) – Ne güzel.
ORHAN
SÜR (Devamla) – …ne varsa AKP yapmýþ. Size hiçbir þey verilmemiþ, size
hiçbir þey býrakýlmamýþ. Þimdi, yani bunlarý dinledikçe de inanýn
tüylerim diken diken oluyor. Bugün burada, bu kürsüde, ayný okulun
ayný sýralarýný paylaþtýðým iki tane arkadaþým konuþma yaptý.
Bir tanesi "ben bilim adamýyým" dedi; bir tanesi dedi ki:
"Ben bakaným, milletvekillerine yalan söylemem."
Þimdi,
deðerli arkadaþlarým, Sayýn Bakan belki yalan söylemedi ama, gerçekleri
de hiç söylemedi. Gerçekleri de hiç söylemedi.
ÝRFAN
GÜNDÜZ (Ýstanbul) – O zaman cevap verseydiniz.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Evet, o zaman konuþma hakkým olsaydý cevap verecektim,
bunu siz daha iyi biliyorsunuz da, þimdi veriyorum.
Þimdi,
"ben bilim adamýyým" diyen bir arkadaþým, iptal edilen Hýzlý
Tren Projesi için "projesi yok" dedi, bunu Bakan da söyledi.
Kesikleri yok diye burada hatta iddialarda bulundu, kendisi inþaat
mühendisi. Yani, inanýyorum ki, bize, demir yolunu öðreten Ýstanbul
Teknik Üniversitesinin profesörleri saçlarýný, baþlarýný o anda
yoldular, biz bunu bu okuldan nasýl mezun ettik diye. Kesinlikle bu
yaþandý.
Þimdi,
bakýn, projesi yok denilen o iþin, o Hýzlý Tren Projesi'nin 1970'li yýllarda
Alman Ober Mayer firmasýna yaptýrýlan projeleri var. Hem de bu ülke
o zaman 20 milyon mark ödemiþ o projelere. Þimdi deniyor ki: Proje
yok...
AHMET
YENÝ (
ORHAN
SÜR (Devamla) – Bakan diyor ki, Sayýn Bakan diyor ki: "Ben baktým,
þu ana kadar yapýlan iþler bu iþin yüzde 5'i." Peki, proje yoktu
da iþin yüzde 5'i olduðunu nereden anladýnýz?
AHMET
YENÝ (Samsun) – Ulaþtýrma geçti.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Ulaþtýrma, kamulaþtýrma, hepsi ayný.
AHMET
YENÝ (Samsun) – Ulaþtýrma geçti, geçti.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Geçmedi, hiçbir þey geçmedi.
Bakýn
deðerli arkadaþlarým, siz vatandaþlarý aldattýðýnýzý zannedebilirsiniz...
AHMET
YENÝ (Samsun) – Konuya gelelim.
ORHAN
SÜR (Devamla) – …siz belki burada çoðunluðunuzla, siz buradaki sayýnýzla
buradan bazý yasalarý, bazý bütçeleri geçirebilirsiniz, ama bunlarýn
hesabý sorulacak. Bunlarýn hesabý sorulacak ve burada sanki öyle
bir konuþuyorsunuz ki, AKP'den önce kimse demir yolu yapmamýþ. Sanki
hýzlý treni de siz baþlatmýþsýnýz.
YEKTA
HAYDAROÐLU (Van) – Tabii biz baþlattýk.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Ya, yapmayýn Allah'ýnýzý severseniz! Ýhalesini siz
yapmadýnýz, sizden önceki Hükûmet yaptý. Yani ona bari sahip çýkmayýn.
CAVÝT
TORUN (Diyarbakýr) – Doðru deðil.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Nasýl doðru deðil?
CAVÝT
TORUN (Diyarbakýr) – Doðru deðil. O para Ýspanya'dan geldi.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Býrakýn, biz biliyoruz. Ben size gelin anlatayým onlarý.
Ben size geleyim anlatayým onlarý.
CAVÝT
TORUN (Diyarbakýr) – Ýspanya tarafýndan verildi kredi.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Evet, Ýspanyol kredisi kullanýldý, birinci etap.
BAÞKAN
– Sayýn Torun, müdahale etmeyin lütfen.
YEKTA
HAYDAROÐLU (Van) – Bora gel, bora.
BAÞKAN
– Müdahale etmeyin efendim.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Deðerli arkadaþlarým, projesi olmayan, yollarý
ihale etmekte üstünüze yok sizin de.
YEKTA
HAYDAROÐLU (Van) – Borla ilgili anlatýn.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Boru ben size çok anlattým, görmemiþtiniz bile, gösterdim,
öðrenmiþ oldunuz. Onu öðrendiðinizi zannediyorum artýk. Þimdi size
ulaþtýrmayý anlatacaðýz, onu da öðreteceðiz.
YEKTA
HAYDAROÐLU (Van) – Borla ilgili konuþun.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Ama bunlarda yaptýklarýnýzý…
YEKTA
HAYDAROÐLU (Van) – Boru anlatýn, boru…
ORHAN
SÜR (Devamla) – …bu iþlerde yaptýklarýnýzý, buralarda dönen yolsuzluklarýn
hesabýný elbette vereceksiniz. 437 milyon euroya ihale ettiðiniz
bir iþi nasýl 640-650 milyon eurolara çýkardýðýnýzý, kesin hesaptaysa
bu rakamlarýn 700-800 bin euroyu nasýl bulacaðýný birlikte göreceðiz.
1 milyar dolara mal edeceðinizi iddia ettiðiniz, 1 milyar 200 milyon
dolara mal edeceðinizi iddia ettiðiniz bir hýzlý tren projesinin
nasýl 3-4 milyar dolara mal olduðunu bu toplum görecek.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
CAVÝT
TORUN (Diyarbakýr) – Yuvacýk Barajýný anlatýyorsun herhâlde.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Evet, onu da anlatýrým.
BAÞKAN
– Sayýn Sür, lütfen tamamlayýn.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Bitiriyorum Sayýn Baþkan.
Yuvacýk
Barajý konusunda Sayýn Genel Baþkaným cevabýný verdi, "Ýspatlamýyorsanýz,
gereðini yapamýyorsanýz, yapmýyorsanýz namertsiniz" dedi.
Siz esasýnda bunu yapýn.
CAVÝT
TORUN (Diyarbakýr) – Mahkeme yapacak onu.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Siz esasýnda bunu yapýn.
Bak,
dokunulmazlýklarý kaldýrýn burada, gelin. Gelin, dokunulmazlýklarý
kaldýralým, herkes hesabýný versin. Ama, iþinize gelmiyor deðil mi
dokunulmazlýklarý kaldýrmak. Ýþte, sadece burada çoðunluðunuza
dayanarak bugün bunlarý konuþursunuz, ama, yarýn bunlarýn hesabýný
teker teker bu topluma, bu halka vereceksiniz.
Hepinize
saygýlar sunuyorum ve 2007 bütçesinin hayýrlý, uðurlu olmasýný diliyorum.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Sür.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna, Ýzmir Milletvekili Sayýn Sedat Uzunbay.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
Süreniz
altý dakika.
Buyurun.
CHP
GRUBU ADINA SEDAT UZUNBAY (Ýzmir) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
Enerji Bakanlýðýmýza baðlý önemli kuruluþlarýmýzdan olan Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu ile Elektrik Ýþleri Etüt Ýdaresinin 2007 yýlý
bütçeleri üzerinde Grubum adýna söz almýþ bulunuyorum. Hepinizi
saygýyla selamlýyorum.
Deðerli
arkadaþlarým, gerek Elektrik Ýþleri Etüt Ýdaresi gerekse Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu, Türkiye'nin elektrik potansiyelinin ortaya
çýkarýlmasý ve geleceðe dönük projeksiyonlarýn ortaya konulmasý
konusunda ciddi görevler üstlenmiþ önemli kuruluþlarýmýzdýr.
Elektrik
Ýþleri Etüt Ýdaresi bu görevini 1935 yýlýndan bu yana yerine getirmeye
çalýþmýþ ve yerli potansiyelin ortaya çýkarýlmasý konusunda ciddi
veriler elde etmiþtir. Ancak, uzun süreden bu yana izlenen enerji
politikalarýyla, özellikle, termik ve hidrolik potansiyellerimizin
deðerlenmesine dönük çalýþmalarýmýz bugüne kadar enerji yatýrýmlarý
boyutuna dönüþtürülememiþtir. Yerli enerji kaynaklarýmýzýn yatýrým
politikasý biçiminde deðerlendirilememiþ olmasýndan kaynaklanan
faturalarý, bugün ve bundan sonra da ödemeye devam edeceðiz.
Deðerli
arkadaþlar, Türkiye'miz, bugün, hepinizin bildiði gibi, enerjide
dýþa baðýmlý üretim ve tüketim yapýsýna sahiptir. Bu durum, dýþa
baðýmlýlýk, mecburiyetten deðil, bu baðýmlýlýk hem AKP hem de daha
önceki hükûmetlerin tercihlerinden kaynaklanmaktadýr.
Deðerli
milletvekilleri, Türkiye'de enerji tüketimi -2003 yýlýndan itibaren-
bir önceki yýla göre, kýyasla, 2003'te 6,5; 2004'te 6,3; 2005'te 7,2 ve
2006'da gerçekleþme, tahminî olarak da, 6,6 oranýnda artmýþtýr. 2007
yýlýnda da enerji tüketim artýþýnýn yaklaþýk 6,9 civarýnda olacaðý
öngörülmektedir.
Artan
enerji talebini nasýl karþýlayacaðýmýzýn yanýtýný mutlaka bulmak
zorundayýz. AKP hükûmetleri tarafýndan benimsenen model, önceki
hükûmetlerle aynýdýr. Yani, bu model, artan enerji ihtiyacýný karþýlamak
için yapýlacak yatýrýmlarý sadece özel sektörün yapmasý modelidir.
Deðerli
milletvekilleri, Türkiye'de artan enerji ihtiyacýna paralel enerji
yatýrýmlarýný özel sektörün yapmasý için, piyasanýn serbest piyasa
özelliklerine sahip olmasý gerekir. Piyasamýz, tüm yasalarý çýkarmamýza
raðmen, serbest piyasa özelliðine sahip olamamýþtýr. Bugünkü enerji
piyasasýna serbest piyasa deme imkâný yoktur. Bu piyasaya özel sektörün
ilgi duymadýðý da bir gerçektir. Bu durumda, artan enerji ihtiyacýný
karþýlayacak enerji yatýrýmlarýný yapamamak gibi bir tehlikeyle
karþý karþýyayýz demektir.
Deðerli
milletvekilleri, özel sektörün bugüne kadarki enerji yatýrýmlarý,
kamu yatýrýmlarýndaki azalmalarý karþýlamaktan uzaktýr. Özel sektörün
ilgi duymadýðý bu piyasada gelecekte oluþacak enerji açýðýný kamu
yatýrýmlarýyla kapatma anlayýþý yaþama geçirilememiþtir. Bu
anlayýþ, AKP Ýktidarý döneminde de ortaya konulmamýþtýr.
Enerji
konusu Türkiye için bu denli hayati bir öneme sahipken, AKP hükûmetleri,
2002 yýlýnda enerjiye yapýlan yatýrým kadar yatýrým yapamamýþtýr.
2002 yýlýnda, kriz döneminin hemen arkasýnda, 98 baz fiyatlarýyla
635 milyon YTL sabit sermaye yatýrýmý olarak enerji yatýrýmý yapabilmiþtir.
Geçen dört yýl boyunca, bu yatýrýmlar, 2002'ye göre her yýl deðiþmiþtir.
Özellikle 2003'te 2002'ye kýyasla yüzde 12 azalmýþtýr; 2004'te 2002'ye
göre yüzde 40 azalmýþtýr, 2005'te yine 2002'ye göre yüzde 32 azalmýþtýr,
2006'da da yine 2002'ye göre yüzde 40 civarýnda azalacaðý gerçekleþme,
tahminî olarak, öngörülmektedir. 2007 yýlý için de durum çok farklý
olmayacaktýr. AKP'nin, son beþ yýlda baþlattýðý ve bitirdiði hiçbir
yeni enerji tesisi yatýrýmý da yoktur.
Deðerli
milletvekilleri, enerji verimliliði konusu AKP döneminde sadece
bir söylem olarak kalmýþtýr. Enerjinin etkin ve verimli kullanýlmasýyla
ilgili yasa tasarýsý hazýrlýðýndan baþka hiçbir çalýþma olmamýþtýr.
Elektrikte
kayýp ve kaçak oranýný indirme konusunda Bakanlýðýn büyük iddialarý vardý. Bakanlýk bu konudaki
iddiasýný da yitirmiþ bulunmaktadýr. Artýk ciddi hiçbir çalýþma
yapýlamýyor. Oysa, bu kayýp, kaçak miktarý 2 bin megavatlýk nükleer
santralin yýllýk üretimine eþittir.
Termik
santrallerimizde kapasite kullanma oraný geliþmiþ ülkelerin oldukça
gerisindedir. Termik santrallere yapýlacak sadece ek yatýrýmlarla
1.000 megavatlýk bir nükleer santralin üretimine eþit bir üretim saðlanabilecektir.
Deðerli
milletvekilleri, bugün bir nükleer santralin kurulma maliyeti,
ayný güçteki termik ya da hidrolik santrallerin maliyetlerinin
yaklaþýk 2 ila 4 katý civarýndadýr. Kuruluþ maliyeti, yatýrým faizleri,
amortisman, çalýþmanýn durdurulmasýndan sonraki atýklarýn korunmasý
gibi giderler dikkate alýndýðýnda, nükleer santralin kilovat saat
baþýna üretim maliyeti konvansiyonel santrallerde üretilen elektrik
maliyetinden çok daha yüksektir. Nükleer santrali kim kurarsa kursun
maliyeti budur.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun.
SEDAT
UZUNBAY (Devamla) – Yakýt bakýmýndan nükleer santrallar de dýþa baðýmlýdýr.
Çünkü, nükleer yakýt dünyada birkaç kartel tarafýndan imal edilmektedir.
Stratejik madde olduðundan temini de sýký kurallara baðlýdýr.
Sayýn
Bakanýmýz Plan ve Bütçe Komisyonundaki Bakanlýk bütçe görüþmelerinin
bir yerinde þöyle diyor: "Daha evvelden seyrettiðimiz, þiirler
yazdýðýmýz sular bunlar. Þýrýl þýrýl akan derelerden biz elektrik
üretiyoruz."
Deðerli
arkadaþlar, baþýndan bu yana anlatmaya çalýþtýklarýmdan bir sonuç
çýkýyor: Sular hâlâ akýp gidiyor, Sayýn Bakan da sularý seyretmeye
devam ediyor. Kim bilir, belki bir süre sonra þiir de yazmaya baþlayacaktýr.
Hepinizi
saygýyla selamlýyorum. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyoruz Sayýn Uzunbay.
Þimdi,
Zonguldak Milletvekili Sayýn Harun Akýn, buyurun efendim. (CHP sýralarýndan
alkýþlar)
CHP
GRUBU ADINA HARUN AKIN (Zonguldak) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
Enerji Bakanlýðý bütçe görüþmelerinde Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüðünün
2007 bütçesi hakkýnda Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna söz almýþ
bulunuyorum. Yüce Meclisi saygýyla selamlýyorum.
1935
yýlýnda kurulmuþ olan MTA, 1983'ten sonra küresel ekonomi adý altýnda
uygulanan politikalarla günümüzde ne duruma geldi, bakmak istiyoruz.
Bugün yetki ve sorumluluklarýn belli olmadýðý MTA'da, yönetici
kadrolar, siyasi yandaþlýk ön planda tutularak doldurulmuþtur.
Bölge müdürlükleri iþlevsiz hâle gelmiþtir. Üzülerek ifade ediyorum
ki, bugün, MTA'da, proje hazýrlayacak teknik eleman bulmakta zorluk
çekersiniz.
MTA'nýn
vazgeçilmezlerinden olan sondaj çalýþmalarý için yeterli sayýda
maden mühendisi, jeoloji mühendisi, sondör sayýsý gittikçe azalmýþ,
özellikle de sondör sayýsý 1983 yýlýndan günümüze 130 kiþiye düþmüþ,
bunlarýn da yüzde 90'ý emekliliði hak etmiþ durumdadýr. Bugün bu sondörler
emekliliklerini isteseler, MTA'da sondaj çalýþmalarý sona erecek,
kurum iþlevsiz hâle gelecektir. Bütçede makine alýmý için para ayrýldýðýný
görüyoruz. Ancak kurumda makineleri kullanacak sondörler, yani,
operatörler yok. Bunu anlamak mümkün deðil.
Sayýn
Bakan, þimdi, bizden sonra konuþmasýnda, burada sondaj iþlerini
ihale ettiklerini ve daha uygun fiyatlara yaptýrdýklarýný söyleyebilirler.
MTA'nýn ihale ettiði sondajlarýn birçoðu yarýda kalýyor Sayýn Bakan,
firmalar býrakýp kaçýyor ve ihale ettiðiniz o sondajý bugün gözden
çýkarttýðýnýz MTA kurumunun elemanlarý tamamlýyor. Eskiþehir Sarýcakaya
mevkisinde yapýlan altýn sondajý bunlara sadece bir örnektir. TTK
gibi bir kuruluþ bu yýlýn sonunda sondaj talebinde bulunuyor, MTA
makine ve ekipman yokluðu yüzünden talebe bugüne kadar karþýlýk
veremiyor. Oysaki, bu kuruluþlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünlere
gelmesinde lokomotif görevi yapmýþ, ülkemizin geleceðinin teminatý
olan kuruluþlardýr.
Deðerli
arkadaþlar, nasýl demir-çelik savunma sanayisinin vazgeçilmez
sektörü ise, taþ kömürü de demir-çelik sanayisinin olmazsa olmazýdýr.
Ülkemiz açýsýndan son derece stratejik öneme sahiptir. Ancak, Türkiye
Taþ Kömürü Kurumu da MTA gibi yok edilmeye çalýþýlýyor.
Biz
bu gerçekleri söylediðimiz zaman Sayýn Bakanýn bizlere verdiði
yanýtý sizlerle paylaþmak istiyorum. Bu kürsüden söyledi, Zonguldak'ta
Karadon'da kuyu açýlýþýnda tüm Zonguldak halkýna, Türkiye halkýna
söyledi. Ne dedi Sayýn Bakan: "TTK'yý ayaða kaldýracaðýz. Dolayýsýyla,
TTK ayaða kalktýðý zaman MTA da ayaða kalkacak. Zonguldak'ý enerji
merkezi hâline getireceðiz. TTK'da 5 milyon ton kömür üreteceðiz,
özel sektörde 4,5 milyon ton kömür üreteceðiz. 10 bin kiþiye iþ imkâný
saðlayacaðýz."
Sayýn
Bakan, Zonguldak'ta, kömüre ihtiyacýnýz olduðunu söylediniz ve
"Bu kömür için ülkenin milyarlarca dolarý yurt dýþýna gidiyor."
dediniz. Hepimiz alkýþladýk sizi, tüm Zonguldak alkýþladý. Bugün
söylediklerinize bakýyoruz, TTK'da üretim 2,5 milyon tondan 1,5 milyon
tona düþmüþtür. "Özel sektörde 4,5 milyon ton kömür üreteceðiz"
deseniz, bugün size kargalar güler. 10 bin kiþiye iþ imkâný ne oldu
Sayýn Bakan? 1.200 kiþi üretime iþçi aldýnýz, teþekkür ettik, bugün
de ediyoruz, ama, AKP döneminde Kurumda
çalýþan personel 17 bindi, bugün 10 binler seviyesinde. Sizin
döneminizde 7 bin kiþi bu Kurumdan emekli oldu.
"Taþ
kömürü için yurt dýþýna trilyonlarca para ödüyoruz." dediniz.
Bugün baktýðýmýzda azaldý mý bu? Tam tersine… 1990'lý yýllarda TTK
asýl iþi olan-demir çelik sanayisine metalurjik kömür üretimi 1,3
milyon tonlardan, AKP döneminde 300 bin tonlarýn altýna düþmüþtür.
Açýn Erdemir Genel Müdürüne sorun, kaç ton kömür alýyor sizden.
Erdemir,
Kardemir her yýl milyarlarca dolar ödeyerek yurt dýþýndan kömür almakta.
Kömürün vataný Zonguldak limanlarý, deðerli arkadaþlar, yurt dýþýndan
gelen, ithal kömür taþýyan gemilerle dolup taþmaktadýr. Meselenin
özü budur Sayýn Bakan. Biz, bu meselenin bu özünü size anlatmaya çalýþýyoruz.
TTK ise, metalürjik kömür üretiminden neredeyse vazgeçmiþ, düþük
kalitede kömür üreterek bugün 1,5 milyon tonlarda üretim yapmaktadýr.
Asýl
mal satmasý gereken Erdemir, Kardemir yurt dýþýna milyarlarca dolar
öderken, TTK termik santrallerin peþine düþmektedir. Sayýn Bakan,
üzülerek söylüyorum, TTK, ÇATES'e verdiði kömürü de, kiraya verdiði
sahalardan aldýðý kömürle yerine getirmektedir.
Kýsacasý,
TTK, bu dönemde, AKP döneminde taþeron kurum durumuna gelmiþtir.
Asli iþi olan hazýrlýk laðamlarý ihale edildi. Bu özelleþtirme çalýþmalarýndan
hiçbir verim alamadýk. Bunun sonunda kazý iþini de ihale ettiniz
geçtiðimiz hafta. Kömürün yýkamasýnýn yapýldýðý lavvarlarý da
ihale ettiniz. Yeri þehrin merkezinde idi, kaldýrýlmasýna biz de
sýcak baktýk, ama ihale ettiðiniz mobil lavvarlar, bugün kömürleri
yýkayamýyorlar ve kuyu baþlarý kömürlerle dolu. Ýsterseniz gazete
ilanlarýný size gösterebilirim. Kuyu baþlarý kömür yýðýnlarýyla
dolu.
TTK'yý
Maden Kanunu kapsamýna soktunuz, büyük ihaleler yaptýnýz, ulusal
ve yerel medya önünde imza törenlerini þova dönüþtürdünüz, ayný
17 Aralýk'ta Kýzýlay'ý bayram yerine çevirdiðiniz gibi; fakat, ihaleleri
alan firmanýn biri kaçtý, teminatýný yaktý, birinin de pek mutlu olduðu
söylenemez Sayýn Bakan.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim, konuþmanýzý tamamlayýnýz lütfen.
HARUN
AKIN (Devamla) – Teþekkür ederim.
Masa
baþýnda ihaleler yapýldý TTK'da. Masa baþýnda haritalarla ihaleleri
yaptýnýz. Þirketleri daða bayýra saldýnýz, pul parasý, mühür parasý,
trilyonlarý gitti. Yazýk deðil mi, bu ülkenin þirketleri deðil mi
bunlar? Siz, Sayýn Bakan, AKP Ýktidarý, hem TTK'ya hem de özel iþletmeciye
yanlýþ yapmýþtýr. MTA'dan nasýl kurtulmak istiyorsanýz, TTK'dan da öyle
kurtulmak istiyorsunuz.
Sayýn
Bakan, bugün, sormak istiyoruz: Dünyanýn en ünlü Rus petrol devi,
Zonguldak Filyos bölgesine yatýrým yapmak için -Türkiye'nin en önemli
bürokratlardan EPDK Baþkaný yanýnýzda- dilekçesi ne oldu? Niye cevap
vermiyorsunuz? Dünyanýn en ünlü Rus petrol devi yatýrým yapacak, Maliye Bakaný da burada bütçe
görüþmelerinde "Bizim dönemimizde, Türkiye, yabancý yatýrým
cenneti oldu." dedi. Bize göre yabancý yatýrým ne, size göre
ne? Size göre, hazýr kurumlarý alan, bankalarý alan, bize göre ise
gelip parasýný yatýran, arsasýný alan, üretim yapan, iþ imkâný saðlayan
yabancý sermaye…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun, tamamlayýn.
HARUN
AKIN (Devamla) – Ýþte, bu yabancý sermayenin önünü týkadýnýz ve bugüne
kadar da cevap vermediniz. Maalesef, Hyundai'yi kaçýrdýðýnýz gibi
Lukoil de gitti diye düþünüyoruz.
Son
olarak -tabii, deðerli arkadaþlar, altý dakikalýk süre gerçekten
bunlarý anlatacak kadar yetmiyor- Sayýn Bakan, Genel Maden-Ýþ Sendika
Baþkaný diyor ki, Sayýn Çetin Altun: "Eline kazma, baþýna baret,
ayaðýna çizme, 4 bin kiþi þu anda Kurumda kömürle yüz yüze gelecek
durumda." Niye kulak vermiyorsunuz böyle bir çaðrýya? MTA
"elimde sondör kalmadý." diyor, duyarsýz kalýyorsunuz ve
ülkenin Enerji Bakanýsýnýz. Ülkemizin stratejik zenginliklerine
sahip çýktýðýnýzý söylüyorsunuz, ama, sadece buradan mikrofonlardan
söylüyorsunuz.
Bütün
bu olumsuz tabloya raðmen, söylenecek çok þey olmasýna raðmen,
MTA'nýn bugün konuþtuðumuz ve görüþtüðümüz bütçesinin yine MTA kurumuna hayýrlý
olmasýný temenni ediyorum.
Sayýn
Bakan, bu konuþma kitapçýðýnýzý çok kýsa inceledim. Elli beþ sayfalýk
bir konuþma hazýrlamýþsýnýz. TTK ile MTA birer buçuk sayfa, yani, elli
beþ sayfalýk bir Enerji Bakanýnýn konuþmasýnda iki üç sayfada Türkiye'nin
en önemli kurumlarý geçiyor. Bu kitapta bir þey doðru. Evet, Türkiye'nin
enerji ve maden yataklarý olduðu, çok deðerli yataklarý olduðu
doðru, ama, sizin politikanýz ve AKP Ýktidarýnýn yanlýþlýðý bir
gerçektir.
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Akýn.
HARUN
AKIN (Devamla) – Evet, ben, bütçenin tekrar hayýrlý olmasýný temenni
ediyorum deðerli arkadaþlar ve ülkemizin yer altý kaynaklarýna
sahip çýkacak, üretim ekonomisini hayata geçirecek ve sosyal devleti
güçlendirecek Cumhuriyet Halk Partisi iktidara gelecek ve ülkemize
yaptýðýnýz bu tahribatýn hesabýný AKP Ýktidarýndan soracaktýr.
Yüce
Meclisi saygýyla selamlýyorum. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyoruz Sayýn Akýn.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna, Aydýn Milletvekili Sayýn Mehmet Mesut
Özakcan. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
Arkadaþlar,
süremize lütfen dikkat edelim. Gereken ek süreyi veriyorum, yeni
bir ek süre istemeyelim lütfen.
Buyurun
efendim.
CHP
GRUBU ADINA MEHMET MESUT ÖZAKCAN (Aydýn) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý, Petrol Ýþleri Genel Müdürlüðü
2007 bütçesi üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna söz almýþ
bulunuyorum. Hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Petrol
Ýþleri Genel Müdürlüðü, 1954 yýlýnda çýkarýlmýþ 6326 sayýlý Petrol
Kanunu kapsamýnda ülkemizin ham petrol ve doðal gaz arama ve üretim
faaliyetlerinin düzenlenmesi, yönlendirilmesi ve denetlenmesi
görevini yerine getirmektedir.
Petrol
Ýþleri Genel Müdürlüðüne bu kanun tasarýsýyla çok önemli yönlendirici
ve düzenleyici görevler verilmiþtir. Kanun tasarýsýnda Petrol Ýþleri
Genel Müdürlüðünün belirtilen bu görevlerini layýkýyla yerine
getirebilmesine imkân saðlayacak þekilde gelirleri ve buna uygun
özerk bütçe yapýsý belirlenmiþken görev ve sorumluluk alanýnýn
önem ve büyüklüðüne uygun düþmeyen sýnýrlý bir bütçeye mahkûm edilmiþtir.
Diðer
taraftan, uzun yýllar petrol sektörünü sevk ve idare etmiþ olan ve bugün
de yine önemli görevler yüklenen Petrol Ýþleri Genel Müdürlüðünün,
ne yazýk ki, henüz bir teþkilat yasasý bile yoktur. Kuruma, yani,
Petrol Ýþleri Genel Müdürlüðüne 2007 bütçesiyle yeni Petrol Kanunu
ile kendisine verilmiþ görevleri gerçekleþtirebilecek maddi bir
olanak saðlandýðýný söylemek mümkün deðildir. Petrolün, doðal gazýn
yaþamýmýzda bu kadar önemli yer aldýðý günümüzde Petrol Ýþleri Genel
Müdürlüðüne gereken önemin verilmesi, bütçeden gerekli ödeneðin
ayrýlmasý zorunlu bir ihtiyaç hâline gelmiþtir.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; Türk ekonomisi, cari açýk tehdidi
ve riski altýndadýr. Türk ekonomisi, 35 milyar dolarla dünyada
millî gelirine oranla en yüksek cari açýk veren ülke ve ekonomi durumuna
gelmiþtir. Türkiye'de ekonomi en ufak rüzgârdan etkilenecek durumda.
Deðerli
arkadaþlar, cari açýkla ilgili eleþtirilerimizi, endiþelerimizi
ifade ettiðimiz zaman, gerek Sayýn Ali Babacan Plan Bütçe Komisyonunda
gerekse Sayýn Baþbakan burada geçtiðimiz hafta yapmýþ olduklarý
konuþmalarýnda "ithalatýn 29 milyar dolarý enerji" diyerek
sanki enerji alanýndaki ithalatta bir masumiyet varmýþ gibi, bir
tehlike söz konusu deðilmiþ gibi algýlama ve anlayýþ içerisindeler.
Deðerli
arkadaþlar, esasen, ithalatýn 29 milyar dolarlýk kýsmýnýn enerji
alanýnda gerçekleþmiþ olmasý çok daha ciddi bir tehlike, tehdit ve
risktir. Sayýn Baþbakan "Ýthalatta neyi ithal ettiðimizi araþtýracaksýnýz?
Nereden nereye geldik ve bizim sadece enerjiye ödediðimiz para 29
milyar dolar. Artýk iller, ilçeler doðal gazla ýsýnmaya baþladý; sanayi
ve teknolojide doðal gaz kullanýlýr hâle geldi." diyerek kendi
doðal enerji kaynaklarýmýz ve zenginliklerimiz dururken enerjide
nasýl dýþa baðýmlý hâle geldiðimizi itiraf etmektedirler.
Doðal
gazda, Rusya'yla Ýran doðal gazýna baðlý hâle gelmiþiz. Vanalarýn biri
Rusya'da, diðeri Ýran'ýn elinde. Elektrik enerjimizin yüzde 46'sý çok
pahalý ve halkýmýzýn, ülkemizin yararýna olmayan sözleþmelerle
yapýlmýþ doðal gaz santrallerinden üretiliyor. OECD ülkeleri içinde,
sanayide, Ýtalya ve Japonya'dan sonra en pahalý elektrik enerjisini
kullanan 3'üncü ülkeyiz. Sayýn Bakan, 11,70 sent olan konutlardaki
elektrik fiyatýna uzun süredir zam yapmayarak her gün, her eve üç beþ
ekmek veriyormuþ gibi ekonomi saðladýklarýný ifade ediyor idi. Öyle
sanýyorum ki bütçe görüþmelerinden sonra önümüzdeki haftalarda
ya da aylarda yapacaklarý elektrik zammýyla, verdikleri ekmekleri
de katlayarak geri alacaklardýr.
Deðerli
milletvekilleri, enerji alanýnda yaþanan sorunlar, yolsuzluklar
ve soygunlar devam ediyor. Sayýn Bakan "Çözüm bulmak görevimiz,
ama, biz, bu sorunlarý kucaðýmýzda bulduk." diyor. Dört yýldan
beri, sorunlar kucakta taþýnýyor. Yolsuzluklar ve soygunlar, AKP
Ýktidarýnda katlanarak devam ediyor.
Akaryakýt
kaçakçýlýðýyla ilgili Meclis araþtýrma komisyonunun 3 milyar dolarlýk
vergi geliri kaybýna sebep olan 8,5 milyar dolarlýk akaryakýt kaçakçýlýðýyla
ilgili tespitleri içeren rapor, Sayýþtay ve Cumhurbaþkanlýðý Yüksek
Denetleme Kurulunun milyarlarca dolar kamu zararýna sebep olan
yolsuzluklarla ilgili enerji raporlarý, AKP Ýktidarý döneminde,
arþivlerde tozlanmaya terk edilmiþ ve üstü örtülmüþ olarak duruyor.
Deðerli
arkadaþlar, bu yolsuzluklarýn üzerine gidilmediði sürece, bu yolsuzluklar
önlenmediði sürece, Türkiye ekonomisinin, Türkiye'nin düzelmesi
mümkün deðildir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim, konuþmanýzý tamamlayýn.
MEHMET
MESUT ÖZAKCAN (Devamla) – Bu konuda gereken hassasiyetin gösterilmesini,
Meclis Baþkanýmýzdan da geçtiðimiz süre içinde birçok kez diledik.
Sayýþtay raporlarýný, sekiz saat, Plan Bütçe Komisyonunda, Sayýþtayýn
uzmanlarý, Komisyonumuza brifing vererek tüm Komisyon üyelerimizi
bilgilendirdiler. O sekiz saatlik ayrýntýlarýyla dökümü yapýlýp
bilgi sunulan raporlar, Meclis Baþkanlýðýmýza sunuldu.
Ben,
þu andaki Sayýn Meclis Baþkan Vekilimize de bunun hangi aþamada olduðunu,
ne yapýldýðýný sorduðumda "Meclis Ýç Tüzüðü'nün müsait olmadýðýný,
yapýlabilecek bir þeyin olmadýðýný" ifade ettiler. Gerekiyorsa,
Meclis Ýç Tüzüðü de deðiþtirilir, bu yolsuzluklarýn, bu soygunlarýn
üzerine gidilir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Sayýn Özakcan, ek süreniz de tamamlandý, ben rica ediyorum son cümleniz…
MEHMET
MESUT ÖZAKCAN (Devamla) – Ýzninizle Sayýn Baþkaným, bitiriyorum.
Deðerli
arkadaþlarým, Sayýn Baþbakanýmýz, geçen hafta yaptýklarý konuþma
içerisinde Çine Barajý'ndan söz ettiler, "Çine Barajý'nda proje
deðiþikliðiyle 350 milyon dolar tasarruf saðladýk, bunlar az parayla
daha çok, daha verimli, daha kaliteli iþ yapmamýza dair sadece
birkaç örnektir." dediler.
Deðerli
arkadaþlarým, bu doðru bir açýklama deðil. Eðer, bilerek söyleniyor
ise kuyruklu yalan. Elbette baraj yapýmýnda bir iki önemli proje deðiþikliði
yapýlmýþ, ama, enjeksiyon metrajý ve sayýsý düþürülmüþ, elektrik
santralinin seviyesi 5 metre yükseltilmiþ, bundan dolayý 15 milyon
dolarlýk bir tasarruf saðlanmýþ, ama, üretilecek olan enerjinin azalmasýndan
dolayý da 100 milyon dolarlýk bir kayýp söz konusu. Yani, 400 milyon
dolar düzeyinde bir harcama ile bitecek olan barajda proje deðiþikliðiyle
350 milyon dolarlýk bir tasarruf saðlanýldýðýnýn iddia edilmesine
inanmak, elbette, konuyu yakýndan takip eden hiç kimse için mümkün deðildir.
Sayýn
Baþkan, deðerli arkadaþlarým; bunu da bilgilerinize ve dikkatlerinize
sunarak, 2007 mali yýlý bütçemizin ülkemize hayýrlý olmasýný dileyerek,
teþekkür ediyor, saygýlarýmý sunuyorum. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ederim Sayýn Özakcan.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adýna son konuþmacý, Isparta Milletvekili Sayýn
Mevlüt Coþkuner.
Buyurun
efendim. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
CHP
GRUBU ADINA MEVLÜT COÞKUNER (Isparta) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri;
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý çerçevesinde Devlet
Su Ýþleri Genel Müdürlüðü hakkýnda Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adýna görüþlerimi belirtmek üzere söz almýþ bulunmaktayým. Yüce
Meclisinizi saygýyla selamlarým.
Deðerli
milletvekilleri, 21'inci yüzyýlýn dünyasýnda birçok politika aracý
ve aktörü deðiþmekte ve geliþmektedir. Kimi unsurlar yapýsal bir
dönüþüm geçirirken, kimi unsurlarýn da ortadan kalktýðýný belirtmek
hata olmayacaktýr. Ancak bu deðiþimlere karþýn, bazý ögeler her dönemde
olduðu gibi varlýklarýný günümüzde de sürdürmektedirler. Bu sebepten
dolayý, söz konusu unsurlarýn üzerine daha fazla eðilmek, politika
koyucu öznenin en temel görevlerinden bir tanesidir.
Bu
çerçevede baktýðýmýzda ulusal su politikasý da ayný nitelikleri
barýndýrmaktadýr. Ülkemizin kurulduðu ilk zamanlardan bugünlere
kadar sularýn yönetimi önemini korumuþ ve bu önemi kavradýðýmýz
her dönem, ülkemizin yararýna politikalar ortaya konulmuþtur.
Ancak, günümüzde özellikle de 58 ve 59'uncu Hükûmet dönemlerinde söz
konusu politikalarýn isabetli ve verimli biçimde yürütüldüðünü
iddia etmek pek mümkün deðildir. Bu
durumun en temel göstergelerinden bir tanesi, bugün üzerinde konuþtuðumuz
bütçe rakamlarýdýr.
Bilindiði
üzere, Devlet Su Ýþleri genel itibarýyla su politikasý ve bunun yaný
sýra enerji politikasý alanýnda faaliyet gösteren bir kurumdur.
Kurum yatýrýmlarýnýn kamu yatýrým harcamalarýnýn tarým sektörü
alanýnda yapýlanlar arasýnda payý yüzde 71'dir. Enerji sektöründe
bu oran yüzde 50'lere gerilemektedir. DSÝ'nin, 2007 yýlý bütçe ödenekleri
teklifleri içerisinde toplam payý yüzde 3 civarýndadýr. 2006 yýlýna
göre ise bu ödeneklerde yüzde 4,4'lük bir artýþ söz konusudur. Ülkemizde
enflasyon oraný göz önüne alýnacak olursa bu bakýmdan DSÝ'ye ayrýlan
ödeneklerin reel olarak azaldýðýný görmekteyiz.
Sayýn
milletvekilleri, baþta ifade ettiðimiz þekilde hayati önemi olan
bir alanda ödeneklerin reel olarak azalmasý önemli bir sorundur. Bu
durum, kanýmca Hükûmetin su ve enerji politikasýna ne derece önem
verdiðini gözler önüne sermektedir, çünkü, sembolik bir bütçe ödeneðiyle,
ancak sembolik hizmetler yerine getirilir.
Aslýnda
Hükûmetin unuttuðu þey kanýmca kamu hizmeti ve piyasa hizmeti ayrýmýdýr.
Bizler, zaten Sayýn Baþbakanýn piyasaya ne kadar önem verdiðini biliyoruz.
Ülkemizde ne zaman önemli bir durum olsa, tehlikeli bir geliþme yaþansa,
Baþbakan önce "piyasalar etkilenir" söylemiyle karþýmýza
çýkýyor. Oysa biz biliyoruz ki, bu "piyasalar" denilen þey
son derece kýrýlgan bir olgudur. Ülkeye çekmek için çaba sarf ettiðimiz
yabancý yatýrýmcý caný sýkýldýðý zaman parasýný alýr, çeker gider,
ama, bizler de yine "piyasa etkilenir" diye söylemlerimize
devam ederiz.
Tabii
ki, bu "piyasalar" söyleminin karþýsýnda bir de "kamu
hizmeti" söylemi vardýr. Kamu hizmeti, faydasý bölünemeyen,
tüm toplumun yararýna sunulmuþ ve devletin asli görevlerinden sayýlan
hizmetlere verilen addýr. Dolayýsýyla, kamu hizmeti olarak sayýlan
hiçbir hizmet, piyasa, özel çýkarlarýn yarýþtýðý ortamlara býrakýlamaz,
çünkü, burada kamu çýkarý vardýr, halk çýkarý vardýr ve olmalýdýr.
Ýþte,
bugün, burada DSÝ'nin bütçesi çerçevesinde tartýþtýðýmýz su ve
enerji politikasý da bu çerçevede deðerlendirilmesi gereken bir
nitelik arz etmektedir. Bu politikalar, kamu hizmeti olarak deðerlendirilmeli
ve kamusal usul ve yetki kurallarýna göre hayata geçirilmelidir.
Oysa, bu Hükûmet döneminde bazý uygulamalar, iktidarýn su ve enerji
politikalarýna bizim baktýðýmýz gibi bakmadýðýný göstermektedir.
Sayýn
Bakan DSÝ'nin yarým kalan yatýrým projeleriyle ilgili olarak, giriþimcilere
açýlan projelerle bu iþlerin yapýlacaðý ve serbest piyasa usulleriyle
yatýrým iþlerini çözeceðini belirtmiþtir. Bu durum, isabetli bir
tercih göstergesi deðildir.
Sayýn
milletvekilleri, 1980 sonrasý, özellikle de yeni sað, bütün bu politikalarý
denemiþ, devleti sadece savunma ve adalet temelli iþlerle uðraþan
aygýt hâline getirmeye çalýþmýþtýr. Ama, unutulan bir kavram vardý,
o da kamu yararýydý. Ýþte bu kamu yararý gereði, bu tip iþler özel
sektöre býrakýlamaz ve býrakýlmamalýdýr. Su ve enerji politikasý,
klasik emanet usulüyle ve bizzat devlet tarafýndan kamusal yetki ve
usullere göre tamamlanmasý gereken iþlerdir. Onun için, bu yanlýþtan
bir an önce dönülmelidir. Aslýnda, bu yanlýþlýk, Adalet ve Kalkýnma
Partisinin siyaset felsefesiyle uyumsuzluk oluþturmamaktadýr.
Çünkü, bu anlayýþa göre, su politikasý, talebe göre belirlenmektedir.
Yani, küreselleþmenin, bir anlayýþýn yansýmasý olarak toplumsal
mutabakatýn talep ettiði bir arz da deðildir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
MEVLÜT
COÞKUNER (Devamla) – Biraz önce, kamu hizmeti bahsi çerçevesinde
de ifade ettim; su yönetimi, kiþisel taleplerden oluþmamalýdýr.
Bu Mecliste sýklýkla ifade ettiðiniz ve yönetim reformu adý altýnda
sunmaya çalýþtýðýnýz yerelleþme düþüncesiyle bu iþler yürümez,
çünkü, toplumsal bakamýyoruz demektir. Oysa, gelecekte su politikamýzýn
nasýl þekilleneceði yönünde biraz kafa yorulduðunda, karþýmýza
ABD'nin gerçekleri de çýkacaktýr ve bunu, Türkiye gerçeðiyle uyuþturmak
gerekir.
Sayýn
Bakan, bir tarih, burada "Teorik olarak söz ettik ve çözüm önerileri
sunduk." dedi. Ancak, pratikte de hiçbir þey güllük gülistanlýk
deðildir. Bakýn, hemen her hafta, bölgem olan Isparta'ya gitmekteyim.
Isparta'da, bu konuda gerçekten yatýrýmlar yapýlmýþ, ama, 60 bin hektar
tarým arazisinin sadece 17 bin hektarý sulanmaktadýr.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý
BAÞKAN
– Efendim, son cümlenizi rica ediyorum.
Buyurun.
MEVLÜT
COÞKUNER (Devamla) – Baðlýyorum.
Bunun
önemini kavramak hepinizin görevidir diye düþünüyorum.
Sayýn
Baþkan, deðerli milletvekilleri; politika anlayýþý kaynaklý bu
sorunlarýn yaný sýra, bugün bütçesini görüþtüðümüz Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü idari açýdan da sorunlu bir yapý arz etmektedir.
Muð
Yüce
Meclisi tekrar saygýlarla selamlýyorum. (CHP sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ederim Sayýn Coþkuner.
Siyasi
parti gruplarý adýna konuþmalar tamamlanmýþtýr.
Þahsý
adýna, lehte olmak üzere Kayseri Milletvekili Sayýn Taner Yýldýz.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Sayýn
Yýldýz, süreniz on dakika.
TANER
YILDIZ (Kayseri) – Sayýn Baþkaným, deðerli milletvekili arkadaþlarým;
ben de yüce heyetinizi saygýyla selamlýyorum.
Tabii,
dikkat ediyorum, yani, siyasi istikrardan filan hiç bahseden yok.
Arkadaþlarýmýz güzel güzel anlatýyorlar ama, bir ülkedeki… Bu toplantýyý
beþ yýl önce yapmýþ olsaydýk, bizim, býrakýn enerjiyi, baþka sektörü,
diðer sektörleri, belki de tek bahsedeceðimiz bu ülkenin tehdidi
siyasi istikrar olacaktý. Peki, beþ yýl önce tehdit olan siyasi istikrar
bugün bu ülkenin avantajý, bu ülkenin fýrsatý olmaz mý? Niye konuya
böyle yaklaþmýyoruz?
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Onu siz yapacaksýnýz…
TANER
YILDIZ (Devamla) – Tabii, iþte, onlarý anlatacaðým þimdi.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Tamam…
TANER
YILDIZ (Devamla) – Beþ yýl önce bir bankacýlýk sektöründeki, banka
sektörünün içerisindeki birisi bu kadar büyüyebileceðini tahmin
edebiliyor muydu?
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Sayýn Milletvekili, beþ yýl önce sen kýrk beþ
yaþýndaydýn, bugün elli yaþýndasýn.
TANER
YILDIZ (Devamla) – Ýþte þimdi, bakýn…
BAÞKAN
– Sayýn Yýldýz, siz kendi görüþlerinizi Genel Kurula anlatýn efendim;
buyurun.
TANER
YILDIZ (Devamla) – … arz güvenliði de olsun, büyüme de olsun, yatýrým
da olsun, hepsi bunlarýn siyasi istikrarýn þemsiyesi altýnda yapýlmak
durumundadýr.
Bakýn,
19/9/2001 tarihli bir yazý aktaracaðým. "Birleþmiþ Milletler Ticaret
ve Kalkýnma Örgütü…"
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Bakýlacak hâliniz kalmadý.
TANER
YILDIZ (Devamla) – Sayýn Milletvekilim, bak, iþinize gelmeyebilir,
ama, bak, burayý dinleyin lütfen.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Dinliyoruz, dinliyoruz Sayýn Vekilim.
NAÝL
KAMACI (Antalya) – Ya kardeþim, dinlemek zorunda mýyýz?
TANER
YILDIZ (Devamla) – "Ticaret ve Kalkýnma Örgütü (UNCTAD) tarafýndan
hazýrlanan Dünya Yatýrým Raporu'na göre Angola, Slovakya, Vietnam
gibi ülkeler Türkiye'nin 2 katý yabancý sermayeyi çekerken, bu yýl
ilk kez uygulanan doðrudan yatýrým endeksine göre, Uganda, Zimbabve,
Benin, Burkina Faso bile, performansý itibarýy
Deðerli
arkadaþlar…
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Ne kadar yabancý sermaye getirdiniz?
TANER
YILDIZ (Devamla) – Ne kadar yabancý sermaye? Onu aktarayým o zaman:
Türkiye'nin beþ yýl içerisinde, özellikle toplam sabit sermaye yatýrýmlarý,
kamu artý özel sektör olarak 2001 yýlýnda -milyar YTL olarak söyleyeceðim-
11,1 milyar YTL'den 27,83 milyar YTL'ye kamuda, 22,4 milyar YTL'den 93,3
milyar YTL'ye de özel sektörde geçtiðini söylemek durumundayýz.
HÜSEYÝN
ÖZCAN (Mersin) – Enerjiye gel, enerjiye!
TANER
YILDIZ (Devamla) – Enerjiye de geliyorum. Kamu artý özel sektör sabit
sermaye yatýrýmlarýnda, kamuda, Hükûmetimiz enerji sektöründeki
serbestleþmeyi dikkate alarak yüzde 2,6 küçülmüþtür. Özel sektör
ise, bunun yerine, kademeli olarak monte edilecek bir yatýrým aðý
kurmaya hazýrlanmaktadýr. Evet, burada bir kýsým gecikmeler strateji
belgesine göre de olmuþ olabilir. Ama, özellikle yabancý sermayenin
Türkiye'ye çekilmesi… Çünkü, büyüme hýzlarýný dikkate aldýðýmýzda,
dünya büyüyor; geliþmekte olan ülkeler yüzde 7,2; geliþmiþ ülkelerde
yüzde 2,9; ortalama dünya yüzde 4,9 büyüyor. Türkiye bunun daha üzerinde,
biliyorsunuz. Elektrik ve enerji sektöründeki büyümeyi 1,5 ile çarparsak
7,5-8'lik bir büyümeye karþý gelen bir yatýrýmýn düzenlenmesi lazým.
Rakamlar bunu gösteriyor.
Þimdi,
peki, Türkiye'ye gelen uluslararasý sermaye Türkiye'nin büyüme hýzýndan
daha büyük olduðu için böyle bir sermayeye ihtiyacýmýz var, bunda
mutabýkýz. Ve Türkiye'ye gelen yabancý sermayenin geliþinde de
bir sýkýntý yok, rakamlar da bunu gösteriyor.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sýcak para…
TANER
YILDIZ (Devamla) – Demek ki, bizim enerji sektöründeki düzenlediðimiz
kanuni mevzuatlarda da bir sýkýntý yok. Ýkincil mevzuatlar da EPDK
tarafýndan düzenleniyor.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Niye yatýrým yok?
TANER
YILDIZ (Devamla) – Dolayýsýyla, gelmek istediðim nokta þu: Özel sektör
ve kamunun yapacaðý yatýrýmlarla alakalý kârý makul oranlarda bölüþmesi
lazým. Geçmiþ yýllarda olduðu gibi, özel sektörün, kamunun büyük
oranda paylaþacaðý kârý kendi üzerine almasýyla beraber sürdürülemez
bir paylaþým olmuþtu. Þu anda bunlarýn düzenlenmesinin mutlaka tabii
ki Bakanlýðýmýz tarafýndan yapýlýyor olmasý lazým.
Ülkemizin
önemli bir avantajý var. O da, AB müzakerelerinde bir kýsým baþlýklar
askýya alýnmýþ olabilir, bazý dezavantajlý durumlar ortaya çýkmýþ
olabilir.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – AB'ye girme, çýkamazsýn!
TANER
YILDIZ (Devamla) – Ama, ben size önemli bir þey söyleyeyim: AB politikasýnda
özellikle enerji sektörünün avantajýný ülkemiz fazlasýyla kullanmak
durumundadýr. Burada sektörde deðiþen, sýrf Türkiye'deki politikalar
deðildir. Enerji sektörü bir deðiþim içerisindedir. Kamu aðýrlýklý
sektör, yerini özel sektöre býrakmak durumundadýr. Bu deðiþimin
son derece itinalý bir þekilde düzenlenmesi lazým.
Dikkat
edin, AB tarafýndan yayýmlanan Yeþil Kitap'ýn ana stratejisinde de
bir deðiþme vardýr. O da, özellikle…Mesela çevre, yerini enerji verimliliðine
býrakmýþtýr. Peki, Putin ile Ukrayna'nýn geçen yýl içerisindeki krizi,
hangi noktaya getirmiþtir? Uluslararasý Enerji Ajansýnýn dahi bir
kýsým verileri deðiþmiþtir. Forbes'teki sýralama bile deðiþmiþtir.
Bugün, Gasprom, 65 milyar dolarlýk kârýný açýkladýðý anda Forbes'in
sýralamasý deðiþmiþtir.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Vekilim, kârýný boþ ver, Ankara'nýn Dikmen'inde
her gün elektrik kesiliyor.
TANER
YILDIZ (Devamla) – Bu nereye gelmiþtir? Mesela, Uluslararasý Enerji
Ajansý, þu anda nükleeri daha ön plana çýkarmýþtýr. Hâlbuki doðal
gaz daha ön planda idi. Yani, güç dengesiyle enerji dengesinin örtüþmeye
çalýþtýðý bu ortamda, Türkiye bütün dinamikliðini hem siyaseten
hem de enerji sektöründe göstermek durumundadýr. Ana strateji deðiþmemektedir,
o da, bu ülke seçimini yapmýþtýr. Ülke, enerji sektöründe serbestleþmeyi
tercih etmiþtir, kabul etmiþtir, bu deðiþimi düzenlemek durumundadýr.
Tabii
ki, arz güvenliði çok önemlidir. Geliþmekte, büyümekte olan bir ülkeyiz.
Ýthal enerji oranýmýz yüksektir, yerli kaynak potansiyelimiz vardýr;
ancak stratejik olan ve ayný zamanda hemen hemen jeopolitik ve jeostratejik
önemi nedeniyle de bizim bu avantajý kullanmamýz lazým. Doðu-batý
ve kuzey-güney enerji koridorunda yapacaklarýmýz son derece net
bir þekilde aktarýlmýþtýr.
Avrupa
Birliði ülkelerinin 2007 gaz ihtiyacý 561 milyar metre küptür. 2020
yýlýnda 800 milyar metre küpe çýkacaktýr bu ihtiyaç. Türkiye'de
2020'deki gaz ihtiyacý 50 milyar metre küp civarýnda ve Türkiye üzerinden
Avrupa Birliðine aktarýlabilecek gaz miktarý ise 100 milyar metre
küp civarýndadýr. Biliyorsunuz, Avrupa Birliðinin en büyük tedarikçisi
olan Norveç'te þu anda 85 milyar metre küp/yýlla üretim yapýlmaktadýr,
ama buna raðmen Avrupa Birliði, aynen bizdeki gibi, enerji çeþitlemesine
gitmek istemektedir.
Rusya
bugün Avrupa Birliðine 155 milyar metreküp vermektedir. Bu, ayný
zamanda vermiþ olmasýna raðmen bir tehdit unsuru olarak görülmektedir.
Çünkü, burada uluslararasý stratejiler, artýk, ülkelerin siyasi
tercihleri enerjiden baðýmsýz düþünülememektedir. O yüzden, bizim
üzerinde çalýþtýðýmýz Nabuko Projesinin -Avusturya dâhil beþ ülkeyi
ilgilendirmektedir. Kýsa kýsa geçiyorum- Þahdeniz Projesinin, özellikle
Güney Avrupa ülkelerini, Akdeniz ülkelerini ilgilendiren
Bakû-Tiflis-Erzurum üzerinden gelecek olan ve þu anda Yunanistan'la
anlaþmalarý yapýlmýþ, fiilî inþaatlarý baþlamýþ, artýk, açýlýþlarý
yapýlacak olan boru hatlarý vardýr. Ýtalya dahi, artýk, Libya, Cezayir
ve Tunus'tan aldýðý gazý çeþitlendirmek için Türkiye üzerinden bu
tercihini yapmýþtýr. Çünkü, Cezayir'den aldýðý gazýn çeþitlendirilmesini
mutlaka ülke stratejisi olarak düzenlemiþtir.
Bahsetmeme
gerek yok, Bakû-Tiflis-Ceyhan boru hattý, ayný þekilde, stratejiktir.
Mali yanýndan daha çok, bugün 250 milyon dolar civarýnda bir mali getirisi
olacaksa bile, daha büyük oranda stratejik bir konumu vardýr. Parayla
ölçülemez bir stratejik konumu vardýr.
Biliyorsunuz,
1998 yýlýnda 9,8 dolar olan varil petrol fiyatý bizim zamanýmýzda
75 dolarlara kadar çýkmýþ, þu anda belki de stabil olmamasýna raðmen
58 dolarlar civarýnda geliþmektedir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
TANER
YILDIZ (Devamla) – Sayýn Baþkaným, tamamlýyorum.
Bütün
bunlar bizi nereye götürmektedir? Avrupa Birliðinde özellikle bizim,
jeopolitik, jeostratejik durumumuzu çok iyi kullanmamýz gerekmektedir.
Geçen ay Ýtalya'da yapýlan bir toplantýda, Avrupa Parlamentosu Üyesi
Gianni de Michelis, Avrupa Birliðinin geleceðinin Türkiye'yi
dâhil etmezse, gidiþatýnýn, her iki taraf için de iyi olmayacaðýna,
özellikle AB'nin enerji temini konusunda, masaya yatýrýlarak, dikkati
çekmiþtir. Michelis, AB'nin kömür ve çelik üzerine kurulan ve bunu
finansla devam ettirdiði, fakat, savunma ve hepsinden daha önemlisi
enerjiyle devam ettirmek zorunda kaldýðý bir politikasýnýn olmasý
gerektiðini söylemiþtir. Hatta, Michelis cümlelerini þöyle tamamlamýþtýr:
"Türkiye'nin olmadýðý bir Akdeniz, Avrupa için çok önemli deðildir.
Avrupa, Akdeniz boyutunu deðerlendirmelidir. Yoksa, Baltýklara
sýrtýný dayayan Avrupa, Alplerin güneyini, Balkanlarý, sorun çýkarýyor
diye istemezse… Ama, böyle bir Avrupa'nýn da dünyada etkili olmasý
mümkün deðildir."
Deðerli
arkadaþlar, ben, sözlerimi tamamlarken Enerji Bakanlýðý bütçemizin
hayýrlý olmasýný temenni ediyorum, saygýlar sunuyorum. (AK Parti
sýralarýndan alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyoruz Sayýn Yýldýz.
Sayýn
milletvekilleri, birleþime beþ dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
21.30
BEÞÝNCÝ OTURUM
Açýlma Saati:
21.44
BAÞKAN: Baþkan Vekili
Ýsmail ALPTEKÝN
KÂTÝP ÜYELER: Bayram
ÖZÇELÝK (Burdur), Türkân MÝÇOOÐULLARI (Ýzmir)
BAÞKAN
– Sayýn milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 38'inci
Birleþimi'nin Beþinci Oturumu'nu açýyorum.
Onuncu
tur üzerindeki görüþmelere kaldýðýmýz yerden devam edeceðiz.
IV. - KANUN TASARI
VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
(Devam)
1.- 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý ile 2005
G) ENERJÝ VE TABÝÎ
KAYNAKLAR BAKANLIÐI (Devam)
1.- Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
2.- Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlýðý 2005
H) ENERJÝ PÝYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1.- Enerji Piyasasý
Düzenleme Kurumu 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
Ý) ULUSAL BOR ARAÞTIRMA
ENSTÝTÜSÜ (Devam)
1.- Ulusal Bor
Araþtýrma Enstitüsü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
J) ELEKTRÝK ÝÞLERÝ
ETÜD ÝDARESÝ GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Elektrik Ýþleri
Etüd Ýdaresi Genel Müdürlüðü 2007
Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
K) TÜRKÝYE ATOM
ENERJÝSÝ KURUMU (Devam)
1.- Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
L) MADEN TETKÝK
VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Maden Tetkik
ve Arama Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý
Merkezî Yönetim Bütçesi
M) PETROL ÝÞLERÝ
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Petrol Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Petrol Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2005
N) DEVLET SU ÝÞLERÝ
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
2.- Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2005
BAÞKAN
– Hükûmet ve Komisyon yerinde.
Þimdi,
þahsý adýna lehte sayýn milletvekilimiz konuþmasýný yapmýþtý.
Hükûmetin
söz isteði var.
Enerji
ve Tabiî Kaynaklar Bakanýmýz Sayýn Hilmi Güler söz istemiþtir, kendilerine
söz vereceðim.
Buyurun
efendim. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Süreniz
kýrk beþ dakika.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Sayýn Baþkan,
deðerli milletvekilleri; hepinizi saygýyla selamlýyorum ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý bütçesinin hem Bakanlýðýmýza hem ülkemize
hem de bölgemize hayýrlý olmasýný diliyorum.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Bölge hangi bölge?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Orta Doðu
ve Avrupa, hepsi beraber.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Büyük Orta Doðu Projesi…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi ben,
dikkat ederseniz, size burada bir iktidar-muhalefet ayrýmý yaparak
bir konuþma yapmayacaðým. Yani, tipik bir bütçe konuþmasýnýn ötesinde,
temel konularý ele alan ve mümkün olduðu kadar da enerji politikamýz
hakkýnda millî bir yaklaþým olarak neler yapacaðýmýzý sunmak isteyeceðim.
Dolayýsýyla,
baþtan söylüyorum, yani bunu iktidara mensup bir milletvekili, bakan
olarak deðil, ayný zamanda ülkemizin bir meselesi olarak sunmak istiyorum.
Çünkü, tarihî günler yaþýyoruz enerjide ve enerji politikamýz, ileriye
dönük en az yirmi beþ – otuz yýlý, hatta elli yýlý þekillendirecek.
Onun için bu noktada yapacaðýmýz çalýþmalar sadece bizi deðil, çocuklarýmýzý
ve torunlarýmýzý ilgilendiren çalýþmalar. Bunun için de evrensel
deðerler olan hakkaniyet, dürüstlük ve tutarlýlýk temeli üzerinde,
üç ayak üzerinde bunu oturtacaðým ve yapmak istediðim þey de sizlere
bunu tanýtmak, yaptýklarýmýzý bildirmektir. Ýþin ilginç tarafý,
arkadaþlarým da bazý noktalarý belki takip edecek zamaný olmadý
yoðun çalýþmalar içinde. Onun için bu sunuþ, sadece cevabi bir konuþma
deðil, ayný zamanda neler yaptýðýmýz hakkýnda bilgilendirme konuþmasý
olacak.
Önce
þunu söyleyeyim: Enerji konusu dünyanýn dýþ politikasýný da etkileyen,
bundan önceki yüzyýlda sýnýrlarý þekillendiren, þimdi dostluklara,
düþmanlýklara sebep olan çok önemli bir konu ve çok parametreli bir
mesele. Bu bakýmdan vizyonumuzun ülke olarak çok iyi anlaþýlmasý
lazým. Burada Hükûmetimizin geliþtirdiði bir model var, bir konsept
var: Ya kaynak coðrafyasý olacaksýnýz ya geçiþ coðrafyasý olacaksýnýz.
Kaldý ki, biz, kaynak coðrafyasý olarak da ümitliyiz. Yani, ülkemizde
bazý kaynaklarýn olduðuna dair ümidimiz var. Ancak, tabii, bunu ispat
etmemiz lazým.
Öte
taraftan, geçiþ coðrafyasý konseptini oluþturmaya çalýþýyoruz.
Çünkü, yaptýðýmýz çalýþmalarda þunu gördük: Türkiye'nin doðusundan
düþey bir çizgi çizdiðiniz zaman, dünya petrollerinin ve doðal gazýn
yüzde 70'i doðumuzda, batýda da bunu tüketenler var. Dolayýsýyla,
böyle bir ortamda…
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Sayýn Baþkan, çok gürültü var.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Sizlere de
duyurabiliyor muyum sesimi acaba arkadaþlar?
Þimdi,
burada, þöyle bir haritayý size göstermek istiyorum. Bu haritada,
dikkat ederseniz, Türkiye'nin -þöyle düþey bir çizgi çizdiðimiz zaman-
sol tarafýnda dünya petrollerinin ve doðal gazýnýn yüzde 70'i var,
batýda da tüketiciler var ve Türkiye burada çok önemli bir köprü,
bir koridor. Biz, bu geçiþ coðrafyasýný, þu anda, makropolitik olarak
oluþturuyoruz. Türkiye'nin konumunu bu haritayla çok daha iyi anlayabiliriz.
Bunun için de, geçiþ coðrafyasý konsepti içinde en önemli projeleri
gerçekleþtiren bir Hükûmet, ayný zamanda bir Meclisiz. Bu da, Bakû-Tiflis-Ceyhan
Projesi'dir. Bu proje, 1.776 kilometre uzunluðunda, üçte 2'si Türkiye
üzerinde bulunan, daðlarý tepeleri aþarak, taa Hazar Denizi'nin
petrolünü Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden aþýrýp, bunu
Ceyhan'da denize indiren projedir. Buradan 1 milyon ton petrol akmýþtýr.
Þu ana kadar altmýþ tanker yüklenmiþtir ve Ceyhan çok önemli bir enerji
merkezi olma durumundadýr. Hepimiz için bu gurur vesilesidir.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Emeði olanlara da teþekkür etmek lazým, geçmiþten
bugüne kadar.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Gayet tabii.
Zaten, emeði olan herkese teþekkür ettiðimiz gibi… Bu projenin baþlangýcýnda
göreve geldiðimizde yüzde sýfýrdý inþaatý. Bu inþaatý biz gerçekleþtirdik.
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar) Bu proje, yüz aký bir projedir.
Þimdi
de, bu projenin ikinci kardeþi olan Þahdeniz Projesini gerçekleþtiriyoruz.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Bakû-Ceyhan'da hissemiz ne kadar Sayýn Bakan?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bu, petrol
projesiydi. Bu da, ikinci olarak da, Þahdeniz Projesi de doðal gaz
projesidir. Bu doðal gaz projesinde, þu anda, ilk deneme gazýný sýnýrdan
aldýk çok þükür. Bu proje, ayný zamanda Yunanistan'a, oradan da Ýtalya'ya
geçecek. Yunanistan'la olan hattý büyük bir süratle yetiþtiriyoruz.
Hem Yunanlýlar kendi tarafýný tamamlýyorlar hem biz tamamlýyoruz.
Bu projenin, 15 Temmuzda, inþallah, ilk doðal gazýný Yunanistan'a
Türkiye'den vermiþ olacaðýz. 250 milyon metre küple baþlayacak,
750'ye, oradan 3 milyar metre küpe çýkacak. Peþinden Adriyatik Denizi'ni
geçerek, Ýtalya'yý çizmeye benzetirsek, o topuktan, Otranto dediðimiz
yerden -ki, Fatih Sultan Mehmet'in de bir süre orada kaldýðý bir yerdir,
Osmanlý'nýn- biz, doðal gazla Ýtalya'ya geçmiþ olacaðýz.
Marmara
Denizi'ndeki geçiþini, 17 kilometrelik deniz geçiþini de bitirdik.
Þimdi, Meriç Nehri'nin altýný geçiyoruz. Meriç Nehri'nin altýndan,
700 metrelik bir bloðu ýrmaðýn altýndan geçiyoruz. Çeltik tarlalarýna
da zarar vermeden bunu yapýyoruz. Aslýnda, parasýný verdik çeltiðin.
Ama, þu anda, hasat da yapýldýktan sonra, yine de ziyan olmasýn dedik
parasýný verdiðimiz hâlde. Þimdi tam zamaný, bunu oradan geçiyoruz.
700 metrelik bir bandý ýrmaðýn altýndan, Meriç Nehri'nin altýndan geçiyoruz.
Bu
da muhteþem bir proje. Çünkü, Avrupa'nýn, Güneydoðu Avrupa'nýn en
önemli doðal gaz hatlarýndan bir tanesi olacak. Daha þimdiden Balkan
ülkeleri buraya katýlmak istiyor, Yunanistan ve Ýtalya'nýn dýþýnda.
Bir
diðer proje de Nabucco Projesi. Avrupa Birliði üç yerden gaz alýyor
deðerli milletvekillerimiz. Bunlar, biliyorsunuz, Cezayir, Rusya
ve Norveç. Üç yerden alýyor. Kaynaklarýný çoðaltmak istiyorlar, yani,
bütün yumurtalarý bir sepete koymamak istiyorlar. Onun için de, dördüncü
arter olarak, en önemli hat olarak da Nabucco Projesi'ni arzu ediyorlar.
Burada beþ ortaðýz biz: Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Macaristan
ve Avusturya. Buradan 30 milyar metre küp doðal gaz geçecek. Avrupa
Birliðinin 2020 yýllarýnda, 2025 yýllarýndaki talebi 100 milyar
metre küpe çýkacak. Bu, en önemli damarlardan bir tanesi olacak ve
bizim de Avrupa Birliðindeki en önemli kozlarýmýzdan bir tanesi.
Bir tanesi Yunanistan-Ýtalya hattý, ikincisi Nabucco hattý.
Þimdi,
buna biz bir de üçüncüsünü, elektriði katýyoruz. Elektrik olarak da
"UCTE" dediðimiz Avrupa elektrik network'üne inþallah
2007'de üye oluyoruz. O zaman aramýzda elektrik alýþveriþini de oluþturmuþ
olacaðýz. Zaten, baðlantýlarýmýz var, bunu da oluþturuyoruz.
Burada
þöyle bir avantajýmýz var bizim: Biz suyumuzun yüzde 35'ini kullandýk,
9'u inþa hâlinde, geri kalanýný kullanmadýk. Ama, süratli bir þeklide
bunlarý kullanýyoruz.
Rüzgârda
yaptýklarýmýzý kýsa bir anlatacaðým. Çünkü, olayý ben bir millî mesele
olarak alýyorum, yani, burada, muhalefet-iktidar meselesi deðil.
Yani, bu olayý baþtan bilelim ki… Ben bilinmediðini görüyorum,
onun için anlatmak durumundayým.
Burada
yenilenebilir enerji, çevre dostu bir enerji türü olduðu için Avrupa'da
bunun fiyatý daha pahalý. Dolayýsýyla, saat farkýndan dolayý bunu
alma, satma imkânýmýz olacak, böyle bir avantaj bize saðlayacak. Buna
da inþallah önümüzdeki yýl, 2007'de üye olacaðýz.
Bu
bahsettiðimiz projelere bir de
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Sayýn Bakan, Bakû-Tiflis-Ceyhan hattýndaki hissemizi
söyler misiniz rica etsek, Bakû-Tiflis-Ceyhan hattýndaki hissemiz
ne kadar?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ben müsaade
ederseniz bir anlatayým, ondan sonra o kýsýmlarý size anlatacaðým.
ATÝ
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Konu geçmeden...
BAÞKAN
– Sayýn milletvekilleri, lütfen müdahale etmeyelim.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Deðerli arkadaþlarýmýz,
burada, bakýn, önce olayýn konseptini...
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Konu geçiyor da o yüzden Sayýn Bakan.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Hayýr, hayýr.
O takdiri bana býrakýn. Anlatan benim. Dinlerseniz, ben size anlatacaðým
bunu.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Tamam. Yani, hattaki hissemizi merak ettim.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Çünkü, buradaki
mesele þudur… Bu taþ kömüründe biraz önce anlattýðýnýz konularla
da baðlantýyý biraz sonra kuracaðým, onu da merak etmeyin.
Þimdi,
buradaki mesele þu: Önce bir makro olarak Türkiye'nin bir vizyonunu
bir göresiniz, görelim hep beraber. Bunun için bunu anlatýyorum.
Samsun-Ceyhan Projesi ikinci boru hattýmýz. Bakû-Tiflis-Ceyhan Hazar
bölgesinin petrolünü getiriyor, Samsun-Ceyhan Kazakistan ve Orta
Asya'nýn petrolünü getiriyor, Kerkük-Yumurtalýk da Irak petrolünü
getiriyor. Dolayýsýyla, üç deðiþik petrol Ceyhan bölgesinde harmanlanmýþ
olacak. Bu muhteþem bir avantaj saðlýyor Ceyhan bölgesine ve burada
yapýlacak ilave tesisler, yeni tesisler, rafineri gibi, petrokimya
gibi, hatta LNG terminali gibi tesisler, bize burada büyük bir avantaj
saðlayacak. Dolayýsýyla, enerji politikamýzdaki ana unsurumuz,
enerji dünyasýnda önemli bir aktör olmak. Birincisi bu. Ýkincisi:
Edilgen bir ülke deðil etken bir ülke olmak. En önemli nokta bu. Bir
de, gayet tabii ki, doðal gaz gibi, petrol gibi yakýtlar açýsýndan
çeþmenin baþýnda olmak. Bu çok önemli, çünkü, artýk, doðal gaz ve petrol
ayný zamanda bir silah olarak, bir dýþ politika enstrümaný olarak
kullanýlýyor. Bu, bu bakýmdan dikkat çekici bir üstünlük bizim
için.
Bunun
dýþýnda, gayet tabii ki, bir Arap, Mýsýr'dan gelen, Arap doðal gazý diye
bahsettiðimiz ki, þu anda Humus'ta, Suriye'de, 350 kilometrelik bir
hattý tamamladýðýmýz zaman Kilis'ten Türkiye'ye girecek. Bu da bizim
kaynak çeþitliliðini ve ülke çeþitliliðini artýrmada büyük bir
avantaj saðlayacak.
Bir
baþka konu burada, tabii ki, Irak doðal gazýyla ilgili. Bunlar, tabii,
þu anda daha tasavvur hâlinde, daha henüz tasavvur hâlinde. Bunun,
tabii, görüþmeleri yeni baþladý. Eðer bu da gerçekleþirse, üç doðal
gaz, üç de petrol hattýy
Þimdi,
burada, arada, Mavi Akým'ýn uzatýlmasý, Ankara'dan Ceyhan'a uzatýlmasý
önemli bir konu. Bir de, geçen hafta Ýsrail'de mutabakata vardýðýmýz
ve þimdiye kadar uygulanmamýþ bir mühendislik uygulamasý. Dört ayrý
kalemi, biz, ayný zarf, boru içinde -üç ayrý boru, bir de elektriði,
dört ayrý kalemi- taþýyacaðýz. Bunlardan bir tanesi petrol, diðeri
doðal gaz, üçüncüsü su, dördüncüsü elektrik. Buna bir de fiber optiði
ekleyebiliriz. Fakat, hem ilgili bakanýn hem benim sahama girmediði
için, Bakanlýk sahama girmediði için onu konuþmadýk, ama, o da elektrik
gibi ayný hatta konulabilecek beþinci bir kalem. Dolayýsýyla,
biz, ona da, otomatikman, var gözüyle bakýyoruz.
Bunun
avantajý ne olacak? En baþta, petrolde, Samsun-Ceyhan Projesi'ni bu
bambaþka bir destinasyona, bambaþka bir yöne götürecek. Çünkü, þu
hattý biz eðer Ceyhan'dan düþünseydik þöyle gidecekti, sadece batýya
gidecekti. Hâlbuki, aþaðýda Eylat, Aþkelon'dan sonra Kýzýldeniz'e, oradan Hindistan'a
ve Japonya'ya, Kore'ye kadar gidecek. Bu çok önemli bir özellik bizim
için, çok önemli bir avantaj. Türkiye'yi, burada, enerji noktasýnda
bizi çok üstün bir konuma getiriyor.
Ýkincisi:
Su, Filistin'e ve Ürdün'e de su. Bu ayný zamanda "Barýþ Projesi"
olarak devreye girecek. En önemli gerilim unsurlarýndan bir tanesini
de ortadan kaldýrdýðýmýz için bölgede bize üstünlükler saðlayacak.
ATÝ
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bu Manavgat'tan
deðil. Manavgat'ýn suyu Antalya bölgesine gidecek; çünkü, o bölgenin
ihtiyacý var. Biz, orada proje deðiþikliði yaptýk. Özelleþtirme
onu Antalya bölgesine verdi. Bu, Göksu'nun denize akan suyu, yani denize
akan suyu deðerlendiriyoruz. Suyumuzu, tarýmda kullanacaðýmýz,
içeceðimiz suyu vermiyoruz, onlar zaten kullanýlacak. Bizim su politikamýzda,
2023 yýlýna kadar suyu son damlasýna kadar kullanacaðýmýzý bir
plana aldýk, fakat çok süratli çalýþarak, 2023'e kadar beklemeyeceðiz,
yedi sene sonra bu projelerin hepsi gerçekleþmiþ olacak; çünkü, Devlet
Su Ýþleri burada son sürat çalýþmalarýný sürdürüyor. Yenilenebilir
enerjiyle de bu projelerin lisanslarýný süratli bir þekilde veriyoruz.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, siz iktidar oldunuz, yaðmur da
yaðmaz oldu.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, bunu
þunun için söyledim: Burada en önemli noktamýz, bir enerji koridoru,
enerji köprüsü olma noktasýyla birlikte, gayet tabii ki, bir enerji
terminaline de dönüþüyoruz. Koridorla terminal arasýnda þu fark
var: Koridordan geçerken paranýzý ödüyorsunuz, transit bir gelir
saðlýyor. Terminal olduðunuzda ayný zamanda iþin ticaretini yapýyorsunuz.
Buradan ayný zamanda alýp satma meselesi oluyor ve ilave katma deðerler
katýyor. Onun için köprü ve koridor eski konseptin içindeydi, þimdi
ona ilaveten, onu terk etmiyoruz, ona ilaveten terminal kavramýný
da katýyoruz. Bu bakýmdan önemli.
Þimdi,
bu çalýþmalarý yaparken, tabii þu anda, ilgili ülkelerden, demin
Bakû-Tiflis-Ceyhan'da size üç ülkeyi bahsettim. Bunlardan bir tanesi
Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye. Tabii, buna þimdi eklenebilecek
ülkeler var, eklenme ihtimalini aþan ve gerçekleþmeye doðru giden
bir Kazakistan var. Kazak petrolü ve doðal gazýnýn buraya katýlmasý
söz konusu, belki ileride diðer ülkelerin, Türkmenistan da buraya
girebilir.
Dolayýsýyla,
biz burada bir enerji diplomasisi sürdürüyoruz ve Dýþiþleri Bakanlýðýyla
da çok yakýn çalýþarak bu çalýþmalarý sürdürüyoruz ve bu, ayný zamanda
bizim artýk bir devlet politikasý hâline geldi, çünkü, geçtiðimiz
yüzyýlýn kralý petroldü. Þimdi, gelecek yýllarda bu petrole doðal
gaz eklendi ve biz bunun önemini bilerek ülkemizde de doðal gaz ve
petrol aramaya aðýrlýk veriyoruz. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklýðý
yatýrým bütçesi göreve geldiðimizde 50 milyon dolar civarýndaydý,
þimdi 360 milyon dolarý geçti. Dolayýsýyla, buraya aðýrlýk veriyoruz.
Sadece Kazakistan, Türkmenistan, Libya, Mýsýr, Irak gibi deðil, þimdi
artýk, Ekvador gibi, Myanmar gibi ülkelerde bu petrol ve doðal gaz
görüþmelerini yapýyoruz. Týpký, Fransa'nýn, Japonya'nýn, Ýtalya'nýn
da petrolü yok, doðal gazý yok; onlar da dýþa açýlarak bu çalýþmalarý
sürdürüyorlar.
Bu
bakýmdan, çalýþmalarýmýzýn bütünü önce dýþ politika vizyonu açýsýndan
budur ve burada daha evvelki sýkýntýlý durumlardan dersler alarak
gidiyoruz. Anlaþmalarý masaya yatýrdýk, pazarlýklarýný yaptýk.
Bunlar içinde doðal gaz var. Bu ülkelerden Rusya ile yaptýðýmýz üç ayrý
fiyattan aldýðýmýz doðal gazý tek fiyata çektik, fiyatý düþürdük.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Zarar ettirdiniz ülkeyi Sayýn Bakan.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Rakamlar
belli, her þey belli.
Onun
dýþýnda "al ya da öde"de 40 milyar metre küplük doðal gazý sildirdik
ve bundan dolayý üzerimizdeki bu yük kalkýnca, biz, kömür santralleri
ve suya aðýrlýk verdik. Bu, en önemli dönemeç noktalarýndan bir tanesidir
ve ondan sonra Cezayir'le pazarlýk yaptýk. Cezayir'den de indirim aldýk.
Þimdi, Ýran'la görüþmelerimizi sürdürüyoruz. Bunlar gerçekten kolay
iþler deðil, çünkü, yapýlmýþ bir anlaþmayý, uluslararasý bir anlaþmayý
düzeltmek, Anayasa'yý düzeltmekten… Anayasa'yý düzeltebiliyorsunuz,
ama, uluslararasý anlaþmayý deðiþtiremiyorsunuz, böyle bir yapýsý
var. Bu bakýmdan, biz, bunu, kuvvetli argümanlarla tahkimlerde de
sürdürerek, ayrýca pazarlýklar yaparak bunu saðlýyoruz. Eðer bunu
yapmamýþ olsaydýk, doðal gazda þimdi dayanýlmaz fiyatlarla bu doðal
gazý kullanacaktýk. Bundan elektrik üretecektik. Þu anda, biz, doðal
gazda -rakamlarý ve þeyi zamanýnýzý almamak için söylemiyorum,
ama, isterseniz kayýtlarýný da size verebilirim- ve…
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – 168 dolara doðal gaz alýyoruz Sayýn Bakan.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – …ve elektrikte
biz, Avrupa Birliðinin en ucuz elektriðini ve doðal gazýný kullandýran
ülkeyiz biz. Bunu özellikle bilin. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Bunun altýný çizerek söylüyorum ve herkese de bunu ispat edebilirim.
O sizin bahsettiðiniz eskidendi. Eski ile yeniyi karýþtýrmamak
lazým. Saatler artýk çalýþýyor, saatler durmadý. Saatler çalýþýyor.
Takvimin yapraklarý hýzlý hýzlý gidiyor ve biz, bakýn, dördüncü seneyi
devirdik, þimdi beþinci seneye girdik.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, siz iktidara geldiniz geleli yaðmur da yaðmýyor,
kar da yaðmýyor.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Onun için, burada…
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Sanayi Odasý yalan mý söylüyor?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýnýz,
ben size þunu söylüyorum: Tekrar tekrar kaynaklarý…
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – TOBB Baþkaný yalan mý söylüyor?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Evet, yanlýþ
söylüyor ve çarpýtýlmýþ söylüyor.
ATÝ
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Size tekrar
tekrar…
Bakýnýz,
ben bir Türkiye Cumhuriyeti Bakaný olarak size söylüyorum ve üstelik
de bu iþlerde daha evvel çalýþmýþ biri olarak, büyük projelerde çalýþmýþ
biri olarak söylüyorum, doðal gazda daha evvelden çalýþmýþ biri
olarak söylüyorum, tekrar tekrar söylüyorum, bunu biliniz: Biz, doðal
gazda ve elektrikte… Kaynaklarýný da size verebilirim. Zaten cumartesi
günü de iþ adamlarýyla bunun tekrar görüþmelerini yapacaðýz. Onlarýn
bilgileri yanlýþ deðildi, ama eskiydi. Biz, yeni, güncel rakamlarý
kullanýyoruz. Sizde daha yeni rakamlar varsa getirirsiniz, eðer
öyle bir þey varsa ispat edersiniz.
Mühendislikte
bir usul vardýr: Mühendisler iknaya çalýþmaz, ispat eder. Gelirsiniz,
ispat edersiniz, ispat edersiniz. Rakam meydanda. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar)
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – OECD ülkelerinden üçüncü en pahalý enerji kullanan
ülkeyiz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, bu,
iþin bir tarafý. Ben size bilgi veriyorum. Siz de bilginizi çýkarýrsýnýz,
karþýlýklý olarak bu belgeleri ortaya koyarýz, gösteririz.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Bu bilgileri siz verdiniz, soru önergelerine cevap
Sayýn Bakan, sizin cevabýnýz bunlar.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, biraz
önce yatýrýmlar konuþuldu, elektrik yatýrýmlarý…
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (Antalya) – Sayýn Bakaným, iþinize geldi mi duyuyorsunuz,
iþinize gelmedi mi duymuyorsunuz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Hiç yatýrým
yapýlmýyor, þöyle oluyor, böyle oluyor, gibi þeyler söylendi.
Þimdi…
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Çivi çakmadýnýz Sayýn Bakan.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Anlatýyorum.
Ýsterseniz, bakýn, Sayýn Tacidar Seyhan Bey, ben sizi, hakikaten
sevdiðim, takdir ettiðim bir arkadaþýmýzsýnýz…
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Ben de sizi seviyorum, ama…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ama, anlatýyorum.
Bakýn, ben size burada sýradan bir konuþma yapmýyorum.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Buyurun efendim, buyurun.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Sýradan siyasi
bir konuþma yapmýyorum. Ben, diðer arkadaþlarýmýz gibi, biz… Nesini
söyleyeyim, yani, profesyonel politikacý deðiliz. Size burada
bir þeyler anlatýyoruz.
HASAN
ÖREN (Manisa) – Ýyisiniz, iyisiniz…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Sizler de ayný
þekilde.
Bakýnýz, burada, size burada teknik
olarak rakamlarý anlatýyorum.
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Sayýn Bakaným, onu ben tekrar ederim, merak etmeyin.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Burada iki
model var, iki model var yatýrýmlarda. Þimdi, deniyor ki: "Hiç yatýrým
yapýlmadý." Aslýnda biz istesek üç ay içinde Türkiye'yi yatýrýmlara
boðabiliriz. Nasýl yaparýz? Eski yap-iþlet-devretler gibi, yap-iþletler
gibi alým garantili anlaþmalara, ihaleye çýkarýz, herkese bu ihaleleri
daðýtýrýz.
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ondan sonra
da elektrikte, doðal gazda "al ya da öde"yle, garantili alým
usulleriyle, bütün cezalarýyla beraber bunlara girersiniz; ondan
sonra da sadece siz deðil, çocuklarýnýz, torunlarýnýz "yandým
Allah" diye bu sefer þikâyet edip dururlar. Biz böyle bir þey yapmýyoruz.
Biz, yerli kaynaklarýmýzý tamamen rekabetçi bir ortamda yatýrýmlara
açýyoruz. Ne yapýyoruz? Bakýn, öyle olsa, þimdi hemen açarýz o yolu,
EPDK'yý filan da kaldýrýrýz.
HASAN
ÖREN (Manisa) – EPDK'yý nasýl kaldýracaksýnýz?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Hepimiz kararlarý
veririz, deriz ki: Þu kadar fiyattan alýnacak, þu kadar sene alýnacak,
yirmi beþ sene alým garantisi, fiyat da þu. Üretmezse de parasýný
alýrsýn, arýza çýkarsa da parasýný alýrsýn, yaðmur yaðmazsa da parasýný
verirsin, rüzgâr esmezse de parasýný verirsin, doðal gaz gelmezse
de parasýný verirsin; ondan sonra da kelepçe gibi anlaþmalarla
kendinizi baðlarsýnýz, ne sanayiniz ne ihracatçýnýz ne turizminiz
kalkýnýr. Böyle bir þey. Buna razý olursanýz bunu yapalým. Ama, biz
bunu seçmedik. Biz, halkýmýzýn karþýsýna çýktýk, dedik ki: Biz, bu
yatýrým modeliyle enerji politikamýzý sürdüreceðiz, dedik. Böyle
yaparken de ne yaptýk? Önce eski yatýrýmlarý bitirdik. Biz kompleks
yapmadan…
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Kýrþehirli yemeðini mum ýþýðýnda yiyor Sayýn
Bakan.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Anlayamadým.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Kýrþehir'de her gün elektrik kesintisi yapýyorsunuz,
Kýrþehirli mum ýþýðýnda yiyor her gün yemeðini.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Anlatacaðým.
Þimdi,
bakýnýz, rakamlarla ilgili ben size bilgi veriyorum. Bakýnýz, sadece
verimli çalýþarak ne yaptýðýmýzý size söyleyeyim. Rakam vereceðim,
benimkiler rakam. 2002 yýlý sonunda üretimimiz: 129 milyar kilovat
saat elektrik üretiyorduk, 2002'nin sonunda ürettiðimiz. 2006'nýn sonunda
bunu 174 milyar kilovat saate çýkardýk. Yüzde 35 artýþ vardýr burada.
Yüzde 35, üretim artýþý yüzde 35. O zaman biz 3,5 milyar kilovat saat
Bulgaristan'dan elektrik alýyorduk. Bu elektriði de kestik. Þimdi,
Nahcivan'a elektrik satýyoruz, Suriye'ye elektrik satýyoruz, Irak'a
elektrik satýyoruz, Gürcistan'a elektrik satýyoruz…
ATÝ
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – …gene de fazlamýz
var çok þükür ve ayný zamanda…
ATÝ
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýnýz,
yüzde 35 büyümek ne demektir dört senede, dört senede yüzde 35 büyümek?
Arkadaþlar, üçte 1'den fazla bir þey bu ve bunu yaparken, kurulu gücümüz
de 31,8 bin megavattan 40,2 bin megavata çýktý. Buradaki artýþ da
yüzde 29'dur ve sadece, biz, eski santrallerimizi modernize ederek,
gece gündüz çalýþarak… Biz uyumuyoruz, gece gündüz çalýþýyoruz,
arkadaþlarýmýz yirmi dört saat çalýþýyor. (AK Parti sýralarýndan
alkýþlar) Bu arkadaþlarýmýzla biz, bir takým bütünlüðü içinde…
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Az da Kýrþehir'de çalýþsýnlar… (AK Parti sýralarýndan
"Sus ya" sesi)
Kim
o densiz?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýnýz,
þöyle söyleyeyim size: 8.300 megavat katýldý sadece verimden, sadece
verimden; yani, Soma gibi yerlerde, Tunçbilek gibi santrallerimizi
modernize ederek, 250 megavat ekledik oraya, 250 megavat ekledik,
sadece verimini artýrarak. Borularý yenilendi, bacalarý yenilendi.
Bunlarýn hepsinin anlaþmalarý karmakarýþýktý ve bunlardan kimi
tahkimdeydi, bunlarla görüþtük.
Þimdi,
neticede, bakýnýz, eðer itirazlarýnýz varsa, rakamla konuþuyorum
ben, rakamla konuþalým…
ATÝ
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Rakamlarla
konuþuyoruz.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, rakamý býrak. Her gün biz Kýrþehir'de
mum ýþýðýnda yemek yiyoruz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Anlatýyorum…
Onu anlatýyorum… Onu anlatýyorum.
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, siz Genel Kurula hitap edin.
Sayýn
Bayýndýr, Kýrþehir meselesini, tamam, gündeme getirdiniz, Bakan
deðerlendirecek.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, þöyle
söyleyeyim…
BAÞKAN
– Buyurun.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Deðerli arkadaþlar,
Türkiye'de elektrik üretimi, biraz önce söylediðim gibi, yüzde 35
arttý. Bu nasýl artýyor? Þimdi, eskiden…
MEHMET
KURT (Samsun) – Soru sor.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Niye rahatsýz oluyorsun?
ALÝ
TEMÜR (Giresun) – Dinlemek istiyoruz.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Senin tuzun kuru! Otur yerine!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bir Antalya'yý
söyleyeyim,
Bir
ÇEAÞ Kepez meselesini düþünün. 2058 yýlýna kadar bu yasa dýþý uygulama
devam edecekti ve 11 baraj, 43 trafo merkezini biz yedi vilayette
geri aldýk.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Niye altý buçuk ay beklediniz?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ve, arkadaþlar,
bunlar boyacý küpü deðil.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Niye altý buçuk ay beklediniz?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bunlar böyle
bir daldýrýp çýkartmakla olmuyor, bunlar çalýþmayla oluyor, bunlar
bilgiyle oluyor, bunlar riskle oluyor. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
Bunlar hukuki altyapýyla oluyor.
Bakýnýz,
þu anda, yedi yüz tane dava var bizim aleyhimizde, yedi yüz dava var.
Bu yedi yüz davadan baþkalarý gibi korksaydýk, biz bu iþlerin üzerine
gidemezdik. Bu iþ cesaret istiyor, yürek istiyor, bilgi istiyor bu
iþ. (AK Parti sýralarýndan "Bravo" sesleri, alkýþlar) O bakýmdan,
aramýzdaki fark bu.
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Kuzu gibisiniz Avrupa Birliðinin karþýsýnda.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, burada,
size þunlarý ifade etmek istiyorum: Biz, Bulgar elektriði vardý kestik,
ondan sonra, iþte bu ÇEAÞ Kepez meselesi vardý, mobil santraller
vardý, bunlarýn hepsini düzelttik ve þu anda üretimi artýrýyoruz.
Bakýnýz, bunu yaparken 1,9 milyar dolar da tahkim davasýyla biz boðuþuyoruz,
bunlarý da düzeltiyoruz. Bunlar öyle kolay iþler deðil.
Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðýnýn bir özelliði var, hem yatýrým bakanlýðý,
yatýrýmlarýný yapacaksýnýz, bu arada bir sürü kanunlar, DPT'si, Hazinesi,
izinler alacaksýnýz, bu yatýrým için yüzde 6,5 faiz dýþý limiti var,
belli kanunlar var, bu kanunlarla bunlarýn aralarýndan geçeceksiniz
ve iþi yapacaksýnýz. Ýkinci olarak, servis bakanlýðý. Herhangi bir yatýrým
altý ay gecikebilir, ama, bir elektrik altý saniye gecikmez, bir doðal
gaz gecikmez.
ATÝ
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Dolayýsýyla,
hizmet bakanlýðý. Ýkincisi, iþletme bakanlýðý. Kâr zarar hesap edeceksiniz,
fiyatlarý hesap edeceksiniz, verimliliði artýracaksýnýz.
Bakýnýz,
ben size bunlarla ilgili birkaç rakam vereceðim. Mesela bunlardan
BOTAÞ'la ilgili bir rakam vereyim size. Hani, battý, þu oldu, bu oldu,
dediðiniz BOTAÞ. Bu BOTAÞ, geldiðimizde 3.010 kiþiyle iþe girdik,
þu anda 2.770 kiþi çalýþýyor burada, sayýsý azalmýþ.
Ýkinci
olarak, Türkiye Petrollerinde de
geldiðimizde 6 bin kiþi vardý
-bakýn, yatýrým bütçesi arttýðý hâlde- 5 bine düþtü. Burada verimi artýrdýk. TKÝ'de ayný þekilde.
Biz adam baþý verimi artýrýyoruz ve bunlarý yaparak gidiyoruz.
Bir misal vereyim size BOTAÞ'la ilgili, kýrk yerde þantiyesi var.
Bu, öyle, inþaat þantiyesi deðil. Bu boru hatlarý, daðlar tepeler
aþýlarak gidiliyor, dereler aþýlarak gidiliyor. Bir Bakû-Tiflis-Ceyhan
projesinde biz üç yüz tane ýrmaða yer deðiþtirdik. Üç yüz tane ýrmaða,
o borular geçecek diye… Irmaðý kenara alýyorsunuz, bir tarafýný,
boruyu geçiriyorsunuz, ondan sonra tekrar ýrmak eski hâline geliyor.
Bu þekilde daðlar tepeler aþýlarak gitti. Yani, bunlar öyle kolay
iþler deðil. Þahdeniz Projesi öyle. Sadece, kendi vilayetimden size
misal vereyim: Ordu'nun doðal gazý için yedi yüz týr doðal gaz borusu
taþýndý, yedi yüz týr daðlarýn tepelerin baþýna. Yani bunlarý, olayýn
büyüklüðünü, ölçeðini görün diye söylüyorum ve göreve geldiðimizde,
on yedi yýlda 9 vilayette doðal gaz varken þu anda 43 vilayette var.
Bu kolay iþ deðil. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar) Yani, burada
sizden ben baþka bir þey beklemiyorum ama, hakkaniyet…
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Ordu hariç!
Ordu hariç!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – …dürüstlük
ve tutarlýlýk.
TACÝDAR
SEYHAN (
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bu üç konu
üzerinde durmamýz lazým bizim. Yani bunlar tamamen siyaset dýþý,
bunlar evrensel doðrular. Hakkaniyet, dürüstlük ve tutarlýlýk.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Efendim, 8 milyar dolar alacaðý yok mu bu kurumun?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, buradan
size þunu anlatmaya çalýþýyorum: Þimdi, biz bu yatýrýmlarýmýzý…
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Niye tahsil etmiyorsunuz? Yapmayýn!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – …çok kararlý
bir þekilde yapýyoruz.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Ýstediðiniz þeyi söylüyorsunuz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Verimliliðe
dikkat ediyoruz.
HASAN
ÖREN (Manisa) – Doðal gaza gelmiþken büyükþehir belediye baþkanýyla
ilgili olayý anlatýrsan.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýnýz biraz
önce dediniz ki, hiçbir yatýrým yapýlmadý. Yani, insaf!
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, Melih Gökçek'ten para tahsil edebiliyor
musunuz?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bir misal vereyim.
Þimdi, bakýnýz…
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Melih Gökçek size kafa tutuyor.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, eski
yatýrýmlarý bitiriyoruz, "Bunu niye yapýyorsunuz?" diyorsunuz.
Yeniye baþlýyoruz, ona laf söylüyorsunuz. Yani, þimdi ben size þöyle
anlatayým: Afþin-Elbistan (B) yatýrýmý…
HASAN
ÖREN (Manisa) – Þu Melih Gökçek'i anlat, ondan sonra geç.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) -…2 milyar dolarlýk
bir yatýrýmdýr. Bunun yüzde 25'i biz gelmeden ele alýnmýþtý. 2 milyarlýk
bir yatýrýmýn bize kalan kýsmý 1,5
milyar dolardýr.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Sayýn Bakan, yatýrýmý eleþtirmiyoruz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bu 1,5 milyar
dolar yerine, biz…
TACÝDAR
SEYHAN (
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – …100 milyon
dolarlýk on beþ tane ayrý yatýrým yapabilirdik. Baþkasý buna baþladý,
biz buna dokunmayalým diye on beþ ayrý…
TACÝDAR
SEYHAN (
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – …100 milyonluk
on beþ tane yatýrýmý baþlatabilirdik. Böyle bir þey yapmadýk.
K.KEMAL
ANADOL (Ýzmir) – "Ödünç kömürle açtýnýz." diyor.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Ödünç kömürle açtýnýz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Hayýr, hayýr,
ödünç deðil.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Ýhale yaptýnýz mý?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Hayýr, hayýr.
Ben size anlatayým.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Yaptýnýz mý ihaleyi?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Yok, yok, bak
anlatýyorum size.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Dört senedir…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, ben
bunlarýn içindeyim.
TACÝDAR
SEYHAN (
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, bakýn
Tacidar Bey, ben size anlatayým. Bakýn, iki mühendis konuþuyoruz.
HALÝL
AYDOÐAN (Afyonkarahisar) – Öyle bir usul yok, anlatma ya!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, bakýnýz,
Çöllolar meselesindeki evvelki proje, bizim iptal ettiðimiz proje,
bizim kömürümüzü çarçur ediyordu. Biz bu ihaleyi iptal ettik.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Ettiniz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Biraz da bir
þeyler geldi kulaðýmýza, iptal ettik.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Ne güzel.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Tamam mý, iptal
ettik. Onun üzerine projeyi yeniden ele aldýk. Bu projeyi bütün detaylarýyla
bir de gözden geçirdik. Ondan sonra da þimdi ihaleye çýktýk. Orada
biz, her iki santrale de yetecek kadar kömürümüz var, Çöllolar'ý da
ihale ettik, Çöllolar'ý, ayýn 19'unda teklifleri alacaðýz ve süratli
bir þekilde çalýþýlacak. Biz kömüre…
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Dört senedir ihale edemediniz, dört senedir!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Deðil. Onun
orada…
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Dört senedir… Yapmayýn!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Biz aslýnda,
bakýnýz, tartýþmalý bir usulle girebilirdik, ama, biz bu konuyu iyi
bildiðimiz için…
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Kontrat devirlerini bir gecede yaptýnýz ama.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – …bu iþin de
bir parça uzmaný olduðumuz için iptal ettik, risk aldýk. Risk aldýk.
Risk almak biraz bilgi iþidir, cesaret iþidir.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Kontrat devirlerini bir gecede yaptýnýz, dört senedir
ihale yapamýyorsunuz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Neyse, ben
size bir þeyler anlatmaya çalýþýyorum. O risk bizdedir, hesabýný
biz vereceðiz. Hesabýný biz vereceðiz. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, Melih Gökçek'ten niye hesabýný
soramýyorsunuz?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýnýz,
þimdi, baþka bir þey anlatayým size.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Bunda anlatacak bir þeyiniz yok, baþka bir þey anlatýn.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Deðerli arkadaþlar,
bir kömür arama seferberliði baþlattýk. Daha hiç yapýlmamýþ bir
þey. Daha yapýlmamýþ bir þey. Þöyle: TTK'yý, TKÝ'yi, MTA'yý, hatta
TPAO'yu, Maden Ýþleri Genel Müdürlüðünü, Etibankýn, Eti Madenciliðin
bütün maden mühendislerini alarak, deðiþik bir çalýþma yaptýk. Dedik
ki: Gelin bütün maden mühendisleri, bütün jeologlar, jeofizikçiler
hep bir araya gelin. Bir takým kurduk. Aradaki engelleri kaldýrdýk,
duvarlarý kaldýrdýk. TPAO, TKÝ, bunlar hep ayrý kuruluþlar. Dedik ki
biz: Ayný Bakanlýða baðlýsýnýz, gelin bakalým, ne bilginiz, belgeniz
varsa, datalar varsa, gelin bir çalýþalým ve kömür arama seferberliði
baþlattýk ve bizim altý sene sonra hedefimiz vardý, ikinci senede
bu hedefi gerçekleþtirdik çok þükür. 800 milyon ton kömür bulduk, 800
milyon ton. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Nerede buldunuz bunu?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, bu,
lafla, bakýn, lafla, öyle kravatla oturarak sýcak odalarda, bu iþ,
böyle kömür aranmaz. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Sayýn Bakaným, nerede buldunuz?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Kömür, tulumu
giyeceksiniz…
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Sayýn Bakan, bu, senin denetleme kurulu raporun.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Hazýr kömürü TTK çýkartamýyor Sayýn Bakan.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Tulumu giyeceksiniz,
postalý ayaðýnýza çekeceksiniz,
TACÝDAR
SEYHAN (
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – …elinize maden
çekicini alacaksýnýz…
BAÞKAN
– Sayýn Seyhan, lütfen, müdahale etmeyin.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – …dað tepe demeden
gezeceksiniz.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Erdemir, Kardemir nereden kömür alýyor?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Sýcak odada
nescafe içerek, böyle bu iþler olmuyor, bu iþler olmuyor.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Yapma ya! Yapma ya! Sen, Zonguldak'taki hazýr kömürü
çýkartamýyorsun.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bu iþ, biraz
alýn teri, biraz bilgi, biraz enerji, biraz riskle oluyor.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Zonguldak'taki kömürü çýkartýn ya!
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Hazýr bekliyor.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, Zonguldak'a
geliyorum. Zonguldak'a geliyorum.
Bakýn,
Zonguldak -ben de Karadenizliyim- Zonguldak…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Sayýn Bakan… Sayýn Bakan…
BAÞKAN
– Sayýn Akýn, lütfen… Bakýn, ben anlayamýyorum konuþmayý.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Maksat bilgi
vermek.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Katký veriyorum Sayýn Bakana.
BAÞKAN
– Ama, siz de anlayamazsýnýz. Dinleyelim, beðenmeyebiliriz.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Ben katký veriyorum Sayýn Bakana.
BAÞKAN
– Efendim, beðenmezseniz, soru sorarsýnýz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Mademki, bakýn,
benim þimdi anlatma stilimi bozmak istiyorsunuz.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Hazýr kömürü çýkartamýyorsunuz.
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Sayýn Baþkan, burasý ilkokul mu, kime
ders veriyorsunuz?
BAÞKAN
– Sayýn Baloðlu, lütfen ya…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Farkýndayým
ne yapmak istediðinizin, ama mühim deðil, ben sizin istediðiniz makamdan
da söylerim.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Ben katký veriyorum.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, þimdi…
Þimdi, bakýn…
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Sayýn Bakan, ondan evvel bir de Ordu'ya gel, þu
doðal gaz ne zaman gelecek?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Geleceðim,
bak, anlatacaðým, geleceðim, geleceðim. Sen gene fýndýðýný dökmeye
devam et, ben de doðal gazý getiririm, tamam mý?
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Tamam.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, bak…
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Fýndýðý yediniz, doðal gaz, baþka bir þey de
olmaz zaten.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Deðerli hemþehrim,
ben seni seviyorum, sen benim kardeþimsin.
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Ben de sizi çok seviyorum Sayýn Bakaným.
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, siz Genel Kurula hitap edin.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, Zonguldak'ý
anlatýyorum size bakýnýz. Zonguldak…
TACÝDAR
SEYHAN (
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ben, Ereðli
Demir-Çelik'in beþ yýl yönetiminde bulundum.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Yapmayýn ya! Niye atlýyorsunuz?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ereðli'yi de
bilirim, Zonguldak'ý da bilirim.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Cevap verin o zaman!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Yani, öyle
biz, hayalî, ütopik þeylerden bahsetmiyoruz. Ereðli yönetimindeyken
de ben, Zonguldak'tan kömür alýnmasý için dört ayrý çalýþma yaptýk.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – O zaman da…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – O çalýþmalardan
bir tanesi, cevher alýmýný baþtan aþaðý deðiþtirdik, kömür alýmýný
deðiþtirdik, merdane alýmýný deðiþtirdik, refrakter alýmýný deðiþtirdik,
bir de somon balýkçýlýðýný; beþ ayrý çalýþma yaptýk. Kömürü de iyi biliyoruz.
Þu anda, bu hâliyle, Zonguldak kapanacaktý.
Hatýrlar
mýsýnýz, siz Zonguldaklýsýnýz, yaþýnýz da müsait.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Evet.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Somon balýðý
üretiliyordu, oralarý hep kapatýyorlardý, haberiniz var mý ondan?
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Efendim, bir iþ adamý çýkmýþ söylemiþ, hiç size yakýþýyor
mu?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Balýk yetiþtirecekti
Alarko Firmasý…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Bir iþ adamý çýkmýþ söylemiþ, Zonguldak'ýn görüþü
deðil ki bu.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Anlatýyorum,
bakýn ne yaptýk. Bakýn, anlatýyorum, anlatýyorum, bakýn…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Bir iþ adamý Ýstanbul'dan çýkmýþ, böyle bir saçmalýk…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Zonguldak'a
ben de geleyim, siz de beraber gelin, beraber halkýn içinde gezelim.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Ama, bunu geçen de söylediniz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, ben,
projeleri anlatýyorum size. Ben, Zonguldak'a yedi defa gittim, yedi
defa gittim.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Efendim, bir Enerji Bakaný olarak, bir saçmalayan
iþ adamýnýn…
BAÞKAN
– Sayýn Akýn, lütfen…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, ben,
Zonguldak'a yedi defa giderek, görerek…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Bizi ilgilendirmiyor somon balýðý.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – …maden ocaðýna
inerek… Hiçbir bakan yýllardýr maden ocaðýna inmemiþken, maden ocaðýna
indim. Bunu bir iftihar için söylemiyorum, görevim olduðu için söylüyorum.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Ýshak Alaton bizi ilgilendirmez Sayýn Bakaným.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Anlatýyorum…
Haa, o zaman kömürü…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Bizi ilgilendirmiyor ki Ýshak Alaton.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Anlatýyorum
iþte….
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Bizi baðlamýyor, ama Zonguldak'a mal etmeyin bunu
efendim.
BAÞKAN
– Sayýn Akýn, müsaade ederseniz anlatsýn.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn ne yaptýk:
Maden Yasasý'ný birlikte deðiþtirdik, sað olun, güzel bir þey yaptýk.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Biz kabul etmedik.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Oraya bir kelime
ekledik, bir kelime ekledik. "Yapar" kelimesini, bir de
"yaptýrýr" kelimesini ekledik ve daha evvelden…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Sayýn Bakaným, biz, buraya, bu Kanun'a TTK'nýn girmesini
istemedik. Sürekli aynýsýný söylüyorsunuz. (AK Parti sýralarýndan
gürültüler)
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Deðerli arkadaþlar,
þimdi, orada 22 iþletme vardý, ufak.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Evet…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bu iþletmeler,
teknik olmayan usullerle, birazcýk da tartýþmalý usullerle, 22 tane
iþletme… Zonguldaklýlar dinliyorsa, isterlerse telefonla sizlere
de, bizlere de baðlanýr. Þimdi, 22 yer vardý ve bunlarýn ürettikleri
toplam kömürün miktarý 125-130 bin tondu. Biz, bunu ihaleye çýktýk,
þu anda 850 bin ton kömür üretiyoruz. (AK Parti sýralarýndan
"Bravo" sesleri, alkýþlar) Bu kadar ve…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Yanlýþ söylüyorsunuz. Yanlýþ söylüyorsunuz Sayýn
Bakaným.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bu kömür,
önümüzdeki yýl…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Yanlýþ söylüyorsunuz. Yanlýþ! 550 bin ton kömür üretiyor
þu anda.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, ben
rakamlarla konuþuyorum. Yanlýþsa getirin.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Ama, yanlýþ söylüyorsunuz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – TTK'nýn Genel
Müdürü burada.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Yanlýþ söylüyorsunuz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ayný zamanda
bir bürokrattýr, size doðrusunu söylesin.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Peki, Erdemire, Kardemire ne kadar kömür veriyorsunuz?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, anlatýyorum
þimdi…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Metalürjik kömürü konuþun.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ben metalürjistim
ayný zamanda. Hep de bana rastlýyor bu iþler.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Oraya ne kadar kömür gönderiyorsunuz?
BAÞKAN
– Sayýn Akýn…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, anlatayým
size. Bir dahaki seneki…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Böyle bir üslubum yok, ama yanlýþ…
BAÞKAN
– Siz anlattýnýz, bir de Sayýn Bakan anlatsýn. Ama böyle bir usulümüz
yok.
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Bakan da bu üslupla konuþamaz yalnýz.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Ama Sayýn Baþkan…
BAÞKAN
– Sayýn Milletvekilimiz, böyle bir usulümüz yok.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, Zonguldak'a
yine siz selam gönderin, ben de selam gönderiyorum, sevdiðimiz insanlar.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Selam gönderme meselesi deðil ya!
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Hiç yakýþmýyor Bakaným!
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Ordu'ya da gönderin Sayýn Bakaným…
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Sayýn Bakan, bir de Antalya'ya bir selam gönderin…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, burada
1,5 milyon ton bir dahaki senenin hedefidir ve þu anda kömürde…
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Antalya'ya bir selam gönderin…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, kömürde
yaptýðýmýz çalýþmalarý daha sonra göreceksiniz. Yani, yaptýklarýmýz
daha sonra ortaya çýkacak.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Erdemire ne kadar kömür veriyorsunuz Sayýn Bakaným?
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Ya, Sayýn Bakan, Ý. Melih Gökçek borcunu niye
ödemiyor, onun cevabýný ver. (AK Parti sýralarýndan gürültüler)
MUZAFFER
BAÞTOPÇU (Kocaeli) – Sus da Bakaný dinleyelim.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýnýz,
þimdi, þunlar… Kömürde daha evvel kapanan yerleri tekrar açtýk. Kapanan
yerler tekrar açýldý. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar) Bakýn, bu açýlan
ocaklarýn kapýsýnda kilit dahi yoktu. Kapanmýþ zaten.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Ýþte, ocaklar burada, bakýn! Sayýn Bakan, ocaklar
burada, bakýn!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Yani, içinde
bir þey yok, terk edilmiþti ve…
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Ocaklar burada, bakýn! Bunlar ne olacak? Antalya'da…
MUZAFFER
BAÞTOPÇU (Kocaeli) – Bir sus da dinle Allah aþkýna ya!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Biz bunlarý
TKÝ… Bakýnýz, Zonguldak'takileri özel sektöre verdik, üretimi artýrdýk.
Þimdi, ýsýnmayla ilgili…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Hangi üretim Sayýn Bakan?
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Ocaklar burada, fotoðraflara bakýn, bunlar ne
olacak?
MUZAFFER
BAÞTOPÇU (Kocaeli) – Dinle ya Allah Aþkýna! Biz de dinliyoruz.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Sayýn Bakaným, inanýn size hiç yakýþmýyor!
MUZAFFER
BAÞTOPÇU (Kocaeli) – Böyle müzakere usulü mü var?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi bakýn,
ben size bir þey söyleyeyim. Sayýn milletvekilleri, ben arkadaþlarýma
anlatmak…
BAÞKAN
– Sayýn Ercenk…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Baþtan aþaðý külliyen yalan!
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Antalya mahvoldu!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, þimdi,
bakýn…
BAÞKAN
– Sayýn Ercenk, Zonguldak'ý konuþuyoruz, maþallah Antalya bu iþte
çok daha fazla.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, bakýn…
ATÝ
BAÞKAN
– Lütfen efendim…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi bakýn,
kömürle ilgili anlatayým deðerli arkadaþlarým.
Bakýnýz…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Sayýn Bakaným, söylediklerinizin hiçbiri doðru
deðil!
BAÞKAN
– Efendim, yarýþmayalým birbirimizle, ayýp oluyor; bu bize yakýþmýyor.
Buyurun
efendim siz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, kömürde
yapýlanlarý anlatayým: Þu ana kadar, býrakýn ýsýtýlmayý, ýsýtmayý
filan býrakýn, elektrik üretimini býrakýn, sadece dar gelirli vatandaþlara
þu ana kadar daðýtýmýz kömür 4,5 milyon ton. (AK Parti sýralarýndan
"Bravo" sesleri, alkýþlar) Þimdi, bu 4,5 milyon ton, bakýn,
ben gözünüzün önüne gelsin diye söylüyorum.
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Sayýn Bakan, kömür tozlarýný kömür diye
satýyorsunuz, "Ýþ yapýyoruz." diyorsunuz. Ayýptýr! Yazýktýr!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – 10 tonluk
kamyonlarla, 450 bin kamyon yapar. (CHP sýralarýndan "Kaç kilometre
yapar?" sesleri) Bakýn, bir de ona 7-8 metre kamyon boyu ekle, hesap
et.
Þimdi,
bakýn…
BAÞKAN
– Sayýn Baloðlu, biraz ne söylediðinizin farkýnda olun.
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Farkýndayým efendim. Kömür diye daðýttýklarý
kömür tozu.
BAÞKAN
– Rica ediyorum, sizi ikaz ediyorum.
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (
BAÞKAN
– Efendim, oturun lütfen yerinize.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Deðerli arkadaþlar,
bu 4,5 milyon ton kömür, yerin altýna iniliyor, bu kömür oradan çýkarýlýyor,
bu kömür yýkanýyor, kýrýlýyor, paketleniyor, ondan sonra mese
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, Ý. Melih Gökçek'ten hesabý niye
almýyorsun?
BAÞKAN
– Sayýn Bayýndýr…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ondan sonra,
Sosyal Dayanýþma Yardýmlaþma Fonu'nun elemanlarý, kaymakamlar, valilerimizin
de yardýmýyla, ev ev daðýtýlýyor.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Ý. Melih Gökçek'ten parayý niye alamýyorsunuz?
BAÞKAN
– Sayýn Bayýndýr, lütfen…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – 4,5 milyon
ton… Arkadaþlar, bu kravatla çýkmýyor bu iþler, kravatla çýkmýyor.
(AK Parti sýralarýndan "Bravo" sesleri, alkýþlar) Kravatla
çýkmýyor, bununla olmuyor.
HASAN
ÖREN (Manisa) – Sayýn Bakaným…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Kaský takacaksýnýz,
çizmeyi giyeceksiniz ayaðýnýza, kömüre ineceksiniz. Kömüre inmezseniz,
kömür kendiliðinden çýkmýyor, bunu bilin.
FERÝDUN
FÝKRET BALOÐLU (Antalya) – Palavrayla çýkýyor! Ayýp! Kandýrma!
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Niye çýkarmýyorsunuz?
SÜLEYMAN
SARIBAÞ (Malatya) – Sayýn Baþkan, kravatlarý çýkartalým mý?
BAÞKAN
– Sayýn Baloðlu…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, eðer
biz…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Ya, Sayýn Bakan… Ayýp oluyor! Yazýklar olsun!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, eðer
biz baðýmsýzlýktan bahsediyorsak, millî kaynaklarýmýzdan bahsediyorsak,
dýþa baðýmlýlýðýmýzý azaltmak istiyorsak, yerli kaynaklara böyle
dönülüyor iþte. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar) Çalýþma böyle
olur.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Ya, Sayýn Bakan, gözümüze baka baka yalan söylüyorsunuz!
Yakýþmýyor bu size! Yalan söylüyorsunuz! Yazýklar olsun!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi , bu
kömür meselesinde…
BAÞKAN
– Sayýn Akýn, lütfen oturur musunuz.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Gözümüze baka baka yalan söylüyorsunuz! Lütfen,
Sayýn Bakan…
AHMET
IÞIK (Konya) – Hakaret ediyor Sayýn Baþkan.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bana, toplantýdan
çýktýktan sonra baþka bir þeyler diyorsunuz.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Erdemire, Kardemire ne kadar kömür verdiniz? Yazýk
ya, vallahi yazýk! Ben bu hâlimden utanýyorum.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, bakýn,
bu kömürleri…
BAÞKAN
– Lütfen arkadaþlar…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Deðerli arkadaþlar,
saygýdeðer milletvekilleri…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Erdemire, Kardemire ne kadar kömür veriyorsun?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, bu kömürlerin
þöyle bir özelliði var…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Evlere verdiðiniz kömürü konuþmuyoruz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Onu da sen
ver! Bak, kömürü ben çýkarttým, onu da sen ver hadi!
HARUN
AKIN (Zonguldak) – TTK taþ kömürü, kömürü metalürjik kömür…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bak, ben metalürjistim.
O kömürün nasýl koklaþtýðýný, nasýl çýktýðýný söylüyorum.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Evet Sayýn Bakaným, siz Erdemirde çalýþtýnýz.
BAÞKAN
– Sayýn Akýn, lütfen oturur musunuz yerinize.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ben de size
diyorum ki: Eðer bunu biliyorsanýz, orasý özelleþmiþ bir kurum, onu
da siz becerin; OYAK'la görüþün de siz satýn.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Erdemirin 2 milyon ton ihtiyacý var, Kardemirin
1 milyon ton. Ne kadar veriyorsunuz?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Tamam, otur
yerine!
BAÞKAN
– Sayýn Akýn, lütfen oturun yerinize.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, ben
anlatýyorum. Heyecanlanma! Heyecanýn geçince daha iyi anlayacaksýn,
ne söylediðinin farkýna varacaksýn belki. Biraz dikkat et söylediðin
kelimelere.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Ben kýzýyorum kendime, bunlarý mý soracaktýk size?
Hiç yakýþmýyor Sayýn Bakaným ya!
AVNÝ
DOÐAN (Kahramanmaraþ) – Kendine ne kadar kýzsan haklýsýn!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, burada,
bakýnýz arkadaþlar, 4,5 milyon ton kömür, bugün, dört senedir dar gelirli
vatandaþlarýmýzýn soðuk kýþ günlerini sýcacýk odalarýnda geçirmesini
saðlýyor.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, masal anlatýyorsun, masal!
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, konuþmanýz bitmek üzere. Toparlar mýsýnýz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ve iþte sosyal
proje budur.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, bir sorum var: Ý. Melih Gökçek'in
size borcu var, niye almýyorsunuz? Adam sana borcunu ödemiyor, seni
takmýyor!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, þimdi,
jeotermal… Bakýn arkadaþlar…
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Sayýn Bakan, Akkuþ'tan arýyorlar Akkuþ'tan. Soba
da istiyorlar, soba…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Soba deðil,
ben ona kuzine de göndereceðim.
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Soba, soba…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Kuzine de
göndereceðiz, merak etmeyin. Benim hemþehrilerim sobayla yetinmiyor,
kuzine de istiyor. Ýçinde patates de piþecek kýþýn, tamam mý? (AK
Parti sýralarýndan alkýþlar)
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Fýndýk kabuðunu ben gönderirim!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Tamam, beraber
yapacaðýz. Senin döktüðün o fýndýðý da kavurup yiyecekler!
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Kabuðunu ben göndereceðim! Sobasýný sen
ver.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Deðerli arkadaþlar,
þimdi, bakýnýz, ben oradan geliyorum, Gölköy'den geliyorum. Geçen
bayram orada kaldým. Acaba sen hiç Gölköy'de kaldýn mý Sayýn Milletvekilim?
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Çok.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Kalmadýn deðil
mi?
Ý.
SAMÝ TANDOÐDU (Ordu) – Kaldým kaldým.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, arkadaþlar,
benim söylemek istediðim þey þu: Tabii, bu iþi daha da anlatabiliriz;
ama, gerek yok. Ben size þunu söyleyeyim: Yenilenebilir enerji diyorsanýz,
jeotermal haritalarý çýkarttýk, rüzgâr haritasý çýktý. Bunlarýn
hepsi… Bakýnýz, bu harita, böyle bir sulu boyayla boyanmýþ, bir ressamýn
elinden çýkmýþ bir harita deðil.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Bir harita da burada var. Burada katliam var.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Buradaki
her bir noktanýn rüzgâr hýzý var, her bir noktanýn.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Burada katliam var.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Otuz yýllýk
datalarla 10 bin nokta… Dünyanýn en modern usulüyle çýktý bu. Ve sarýdan
itibaren kýrmýzýya doðru rüzgâr hýzlarý var. Böyle, sulu boya ile boyanmadý
bu ve burada tahminimizin üstünde rüzgâr enerjisi var.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Sayýn Bakan, niye yatýrým yok o zaman?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Gelin, siz
de bunun…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, konuþmanýzý tamamlar mýsýnýz.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Sayýn Bakan, hiçbir iddiama cevap vermediniz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Deðerli arkadaþlar,
biz enerji dünyasýnda, bakýnýz, geleceðe eskiden yanlýþ raylar döþenmiþti.
Biz o yanlýþ raylarý söktük, þimdi doðru yöne raylarý döþedik, vagonu
ve lokomotifi koyduk.
TACÝDAR
SEYHAN (
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Sayýn Baþbakanýmýzýn
liderliðinde, deðerli milletvekillerimizin katkýlarýyla, Bakanlar
Kurulunda kardeþlik havasýyla, takým oyunuyla, mütevazý, ama kararlý
bir þekilde, cesaretle, Türkiye'yi dünyanýn en büyük on ekonomisi
arasýna sokacaðýz. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar, CHP sýralarýndan
gürültüler)
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Masal masal.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Sayýn Bakan, hiçbir iddiama cevap vermediniz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bunu yaparken
sizden de isteðimiz þu: Bunu ben size anlatmak istedim, hatta dedim
ki, gerekiyorsa, gelip Grubunuza anlatayým bunu dedim.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Ne oldu Zonguldak kömürü?
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Sayýn Bakan, iki tane iddiam var, hiçbirine cevap
vermediniz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Çünkü, bu
olay, bakýn, millî bir olaydýr, millî bir meseledir.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Zonguldak kömürü ne oldu?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, sizin
çocuklarýnýz da, torunlarýnýz da, bu parlak, güzel Türkiye'de yaþayacaklar.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Sayýn Bakan, bu ne, bu ne? Niye görev yapmýyorsunuz!
Bu ne?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Söylediðiniz
sorularýn hemen hemen cevap verilecek tarafý olmadýðý için de
ben, size, sadece doðru olanlarý anlattým. Ýnþallah, bunlarýn temeline
inersiniz.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Cevap vermiyorsunuz Sayýn Bakan.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Cevap vermiyorsunuz ki ya.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ben ve deðerli
arkadaþlarým, deðerli bürokrat arkadaþlarým her zaman için sizin
emrinizde, ben de sizin emrinizdeyim. Ne zaman isterseniz…
TACÝDAR
SEYHAN (
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn,
rüzgârlarý da söyleyeyim size.
TACÝDAR
SEYHAN (
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Rüzgârla ilgili…
29 megavat kurulu rüzgâr vardý. 30'u, Sayýn Baþbakanýmýzýn katýlýmýy
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Bu yýl 33 megavat açýldý Sayýn Bakan, 33 megavat,
EPDK Baþkaný orada oturuyor.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýnýz,
hiç öyle sesinizi yükselterek olmuyor.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Ama, 33 megavat açýldý.
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, konuþmanýzý tamamlayýn lütfen.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bu iþ teknik
bir iþtir. Ben, buraya otuz beþ senemi verdim. Masanýn her tarafýnda
oturdum.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Efendim, bu raporlar sizin Bakanlýðýnýzýn raporlarý.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bir dakika,
anlatayým. Özelde de bulundum, kamuda da bulundum; tamam mý. Bu iþ,
bilimsel ve teknik usullerle yapýlýr; ancak, ne yazýk ki, Türkiye'de
bilime dayalý bir siyaset geleneði yok. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Biraz vicdanlý olun, ne olur.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ýlk defa size,
ar-ge aðýrlýklý, proje aðýrlýklý, teknik aðýrlýklý çalýþmalar sunuyoruz.
Bakýn, bu, böyle, ressamlarýn çizdiði þeyler deðil. Bakýnýz, þu jeotermal
harita…
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Kanunu çýkar Sayýn Bakan, harita göstereceðine
kanunu çýkar.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Beraber çýkaracaðýz,
kanun da çýkacak, merak etme.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Ne zaman, beþ sene daha mý bekleyeceðiz?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýn, çiçekler
çekilerek büyümez, tamam mý?
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Dört sene geçti, dört!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, bunlarýn
her biri sondajla oldu.
Þimdi,
on dört tanesini ihale ettik. Bütün Ege Bölgesi, yeni enerji konusundaki
uygulamalarýný jeotermal esaslý olarak Aydýn, Dikili, Ýzmir… Sizin
Sayýn Ülkü de -milletvekiliniz þu anda yok burada- bu jeotermalle
uðraþýyor. Þu anda Türkiye Avrupa'da birinci, dünyada yedinci jeotermalde.
Kanunu da beraber çýkaracaðýz, þu anda bütçe kanunu görüþülüyor.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Sonuca bakýn…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bütçe kanunu
bitince, bizim bekleyen dört tane kanunumuz var. O kanun o hâle nasýl
geldi? Yine sizlerle beraber geldi. Þimdi de parmak kalkacak, kanun
olacak…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Zonguldak bitti mi?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bu kadar beklediniz...
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Sadece 8 megavat… Kaç senedir bekliyor bu? Kaç senedir
bekliyor?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Madem istiyorsanýz,
o zaman, benim böyle konuþmamý bozacaðýnýz þekilde, bana bu konuþma
hakkýný gerek duyurmadan, ben bunu beþ dakikalýk size bir konuþma
yapardým, bir an evvel bu iþ biterdi, kanunlarý da çýkarýrdýk.
TACÝDAR
SEYHAN (
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ama, siz gürültü
yapýyorsunuz. (AK Parti sýralarýndan alkýþlar)
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Hayýr, ne alakasý var?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Baþka amaçla
gidiyorsunuz.
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, efendim, son cümlelerinizi rica ediyorum.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Bunlarý bana siz imzanýzla yolladýnýz. Bunlar sizin
imzanýz, benim deðil.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Son cümlelerim
þu: Þimdi, biz…
SÜLEYMAN
SARIBAÞ (Malatya) – Þov yapýyor þov! Artist bu ya, artist! Meclise bu
kadar hakaret edilerek konuþulur mu?
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Masal anlatýyor, masal. Enerji masalý.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Deðerli milletvekilleri,
biz þu anda bir zihniyet deðiþimi yapýyoruz. Eski usullerle gitseydik,
sizin yap-iþlet-devretlerle, yap-iþletlerle, alým garantileriyle
bunu bir an evvel bitirirdik, ama, biz yerli kaynaklarla bunu yapýyoruz.
TACÝDAR
SEYHAN (
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bunu yaparken,
kayýp kaçakla uðraþýyoruz. 1 milyon 120 bin elektrik kaçaðý yakaladýk.
Bu öyle kolay bir þey deðil.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Enerji verimliliði kanununu çýkar.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Enerji verimliliði
de hazýrlandý. Zaten biz enerji verimliliðini kanunla deðil, þu anda
kanuna gerek yok. Biz zaten verimli çalýþýyoruz þu anda. (AK Parti
sýralarýndan alkýþlar)
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Televizyonda niye þov yapýyorsunuz o zaman?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Eðer verimli
çalýþmasaydýk, dört sene, görev zararý ilan etmeden, dört sene…
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Ne alakasý var?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – …dört sene
elektriðe zam yapmadan, indirim yaparda gitmezdik.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Yüzde 20 kâr saðladýk diyen Bakan sizsiniz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bakýnýz, þu
anda elektrik konusu…
BAÞKAN
– Sayýn Bakan… Sayýn Bakan… lütfen.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Sayýn Baþkan,
ama, bakýnýz, neticede bunu kamuoyu da dinliyor.
BAÞKAN
– Efendim, bu suallerin sonu gelmez.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Bir cümle daha
söyleyeyim Sayýn Baþkan.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Zonguldak kömürü bitti mi? Zonguldak kömürü bitti
mi?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Þimdi, elektrikte
daha evvelden görev zararý vardý.
Bakýnýz,
deðerli arkadaþlarým, þu, son bir paragraf, birkaç cümleyle bunu bitireyim.
Eskiden enerji KÝT'lerinin görev zararý vardý. Görev zararý olduðu
zaman vergi vermiyordu. Hazine, yatýrýmlarýný yapýyordu, borçlarýný
hazine ödüyordu, vergi filan da vermiyordu.
Bakýnýz,
biz, hem eskinin borçlarýný ödedik, hem yatýrýmlarýmýzý yapýyoruz…
MUZAFFER
BAÞTOPCU (Kocaeli) – Vergileri ödüyoruz.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – …hem vergimizi
çatýr çatýr ödüyoruz hem verimli yerli kaynaða dayalý çalýþýyoruz
-yaklaþýk 13 katrilyon bir kazanç saðladýk- hem de düþük enerji politikasýyla
enflasyona önemli katkýlarýmýz oldu…
YÜKSEL
ÇORBACIOÐLU (Artvin) – Hem de dýþ borcumuz artýyor!
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – …hem de ayný
zamanda turizmimiz, sanayimiz bundan dolayý da kalkýndý.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Maþallah (!) Maþallah (!)
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Yani, daha
bir Enerji Bakanýndan baþka ne istiyorsunuz? Yani, baþka ne istiyorsunuz?
(AK Parti sýralarýndan alkýþlar) Sizin düþündüklerinizin biz çok
ötesine geldik zaten.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Zonguldak ne oldu þimdi?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – "Hidrojen
enerjisi" diyorsunuz, kuruyoruz, "biyodizel" diyorsunuz…
Dalga geçtiniz önce…
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Kim dalga geçti yahu!
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Kanunu nerede, kanunu?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Biyodizel,
bu Hükûmetimizin bir katkýsýdýr ve bir dönüþüm projesi, Türkiye'nin
dönüþüm projesidir.
TACÝDAR
SEYHAN (Adana) – Kanunu nerede, kanunu?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Ýþte, dýþa
baðýmlýlýðý azaltmak, böyle bilimsel ve tekniksel usullerle olur.
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, lütfen konuþmanýzý bitirin efendim.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Devamla) – Evet, hepinize
saygýlar sunuyorum. Bütçemizin hayýrlý olmasýný diliyorum. Allah
bize bugünleri aratmasýn.
Saygýlar
sunuyorum. (AK Parti sýralarýndan "Bravo" sesleri, alkýþlar,
CHP sýralarýndan gürültüler)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyoruz Sayýn Bakan.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Zonguldak'a selam söyle Sayýn Bakaným!
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Sayýn Baþkan, oylarken karar yeter sayýsý istiyorum.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Sayýn Bakan, ne oldu Melih Gökçek? Yüzüne bakmýyor
senin, seni takmýyor! Seni takmýyor, muhatap bile kabul etmiyor!
BAÞKAN
– Aleyhte olmak üzere, Zonguldak Milletvekili Sayýn Nadir Saraç.
(CHP sýralarýndan alkýþlar)
NADÝR
SARAÇ (Zonguldak) – Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri; Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý 2007 yýlý bütçesi üzerinde görüþlerimi
ifade etmek üzere huzurlarýnýzdayým. Hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Deðerli
milletvekilleri, yaþamýn ve ekonominin en temel deðerlerinden
olan enerji ve madencilik sektörlerinin geliþtirilmesi, hizmete
sunulmasý için, ülkemizin coðrafik durumu da deðerlendirilerek,
öncelikle ulusal enerji politikamýzýn oluþturulmasý, uzun vadeli
hedeflerin devreye sokulma zorunluluðu vardýr. Çünkü, enerji, Türkiye'nin
kalkýnma hedefinin en önemli göstergelerinden biridir. Türkiye,
özellikle 1980 sonrasý, ülkenin ulusal deðerleri ve baðýmsýzlýðýna,
doðal kaynak ve birikimine, kamusal yarar ve toplumsal çýkarýna
duyarsýz kalan, onlarý göz ardý eden siyaset anlayýþlarýyla yönetilmektedir.
Ýþte bu anlayýþlardýr ki, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarý
açýsýndan yapýlan çalýþmalarý yetersiz kýlmýþ, özellikle güneþ,
rüzgâr ve jeotermal kaynaklarýmýzýn önemli bir potansiyel oluþturduðu
bilinmesine karþýn, bu alandaki çalýþmalarýn önüne yeni setler çekilmiþtir.
Deðerli
milletvekilleri, "ulusal deðerleri sahipleneceðiz, onlarý
hep öncelikli kýlacaðýz" söylemleriyle yola çýkan Adalet ve
Kalkýnma Partisi Ýktidarý, dört yýlý aþkýn süreç içindeki kömür politikalarýna,
özelde, demin Sayýn Bakanýn sözünü ettiði, Zonguldak taþ kömürüne
bakýþ açýsýný þöyle bir deðerlendirelim: Stratejik bir doðal kaynaðýmýz
olan taþ kömürümüz, üretimine baþlandýktan sonra, cumhuriyet döneminde,
metalürjik özelliði nedeniyle yerli sanayimizin kalbi durumuna
gelmiþ, demir çelik üretiminin öncülüðünü üstlenen Erdemir ve Kardemirin
de kuruluþ nedeni olmuþtur.
Yirmi-yirmi
beþ yýl öncesine kadar bünyesinde 50 bini aþkýn iþçiyi barýndýran
Türkiye Taþkömürü Kurumu, IMF ve Dünya Bankasý dayatmalarý ve Avrupa
Birliði uyum yasalarý altýnda Elektrik, Doðal Gaz, Petrol Piyasasý
Yasalarý, ithal kömüre yöneliþ ve genel anlamdaki enerji sektörünün
özelleþtirilmesi bakýþýyla bugün 10 bin çalýþanýn altýna düþürülmüþtür
ve böylece de bölge insanýný umutsuzluðu iten bir süreci de yaþamak
durumunda býrakmýþlardýr.
Geçtiðimiz
süreçte bizlerin de hem istihdam hem de ülke ekonomisi açýsýndan
kýsmen olumlu baktýðýmýz Türkiye Taþkömürü Kurumunun çalýþmadýðý
dört büyük sahadan üçü ihaleye çýkarýlmýþ ve Sayýn Bakanýn özel sektörün
4,5 milyon tonluk üretim beklentisi hedefi de kömürde devrim olarak
deðerlendirilmiþtir. Bu hedefe yönelik beklentiler yaþama geçemediði
gibi, benzer durum Kozlu ve Karadon laðým ihalelerinde yaþanmýþ,
Taþkömürü Kurumunun tüm olanaklarý seferber edilmesine karþýn hedeflenen
metrelerin çok gerisinde kalýnmýþtýr.
Deðerli
milletvekilleri, ülke madenciliði, taþ kömürüne olan ihtiyacýmýz
ve her yýl ithal kömür için ödenen milyarlarca dolar konusu birlikte
deðerlendirilmelidir. Türkiye Taþkömürü Kurumu kendi iþ gücü,
kendi birikimi ve deneyimine dayanarak daha fazla zaman ve kaynak
israfýna meydan vermeden kendi iþini kendi görmelidir.
Bu
yýl üretime katýlan 1.200'ü aþkýn üretim iþçisi için baþta Sayýn Bakan
olmak üzere emeði geçenlere teþekkürlerimizi hem basýn hem de medya
kanalýyla iletmiþtik. Ama bu beklenti Türkiye Taþkömürü Kurumunun
sorununu çözememiþ, 2 bini aþan iþçimizin son iki yýl içinde emekli
olmasý ve yýlbaþýndan itibaren de 1.500'ü aþan iþçimizin de emekli
olacaðý düþünüldüðünde, 2002 yýlýnda 2 milyon 240 bin ton olan üretimin
dört yýl sonunda, yani iktidarýn beþinci yýla girdiði bu yýl 1 milyon
370 bin tona gerilemesinin nedeni de Sayýn Bakanýn demin sözünü
ettiði "biz, kömür arama seferberliði baþlattýk" þeklinde
yorumladýðý o düþüncenin çok somut, olumsuz bir kanýtý olarak karþýnýzdadýr.
Sanayisinin
can damarý, üretim ekonomisinin bel kemiði olan bölgede, Türkiye
Taþkömürü Kurumuna yeni üretim iþçisi takviyesi yapýlarak, yeniden
yapýlanma programý ýþýðýnda üretim ve verimliliðinin artýrýlmasý
dýþýnda çözüm görülmemektedir.
Deðerli
milletvekilleri, yine, Sayýn Bakanýmýz, demin, mühendisliðin iddia
deðil, ispat olarak tanýmlanacaðýný söyledi. Ben de bir mühendisim
ve demin verdiðim, sizlere sunduðum tüm rakamlar, 2002 yýlýndan 2006
yýlýna kadar Türkiye Taþkömürü Kurumunda yapýlan yaklaþýk 1 milyon
ton gerilemenin, 1 milyon ton geriye gitmenin de çok çarpýcý bir örneði
olarak karþýmýzda durmaktadýr.
Maden
ocaklarýný kapatýp somon balýðý üretelim gibi bir fanteziyi ön
plana çýkararak, yapýlmakta olan çalýþmalarý bu söylemle örtüþtürüp,
kömür konusunda alýnan kararlarýn bir bölümü olumluluklar içerse
de, tüm hedeflenen beklentilerin yaþama geçirilememesine raðmen,
dört yýllýk iktidarýnýz sonucunda Kurumdaki üretimi 1 milyon ton
geriye götürmeyi, eðer siz devrim olarak deðerlendiriyorsanýz, bunu
kamuoyunun takdirlerine býrakýyorum.
Deðerli
milletvekilleri, bir ülkenin enerji sektörlerinin lokomotifi,
olmazsa olmazlarýndan biri de barajlardýr. Öncelikle, Güneydoðu
Anadolu'muzun ve genel olarak ülkemizin bir GAP'ý var bildiðiniz gibi.
Ýþte, benzer konumda, bugün, 1,5 milyon insanýmýzýn yaþadýðý, baþta
Zonguldak, Bartýn ve Karabük olmak üzere, taþ kömürü ve demir-çeliðin
dýþýnda, endüstriyel altyapýsý, doðal tarihsel olgusu ve coðrafik
özelliði gereði bölgeyi bu karamsar tablodan kurtaracak öncelikli
alternatif düþünce, 1970'li yýllardan bu yana, yani otuz yýlý aþkýn
zamandýr gündemde olan, ama bugüne kadar somut herhangi bir noktaya
taþýnamayan Filyos Vadisi Projesi'dir. Bu projenin baþlangýcýný
oluþturan Mengen Köprübaþý Barajý Bolu Çayý üzerinde enerji üretmek
ve Filyos Çayý havzasýnda taþkýn zararlardan koruma amacýyla, bölgede
21 Mayýs 1998 tarihinde yaþanan, belediye baþkanlýðý yaptýðým Devrek
baþta olmak üzere, Yenice, Gökçebey, Çaycuma, Saltukova ve Bartýn'ý
da sular altýnda býrakan, trilyonlarca mal kaybýna ve can kaybýna
da yol açan büyük sel felaketinden sonra gündeme getirilmiþ ve 2001
yýlýnýn sonunda ihale edilmesine karþýn, 2006 yýlýnda bitirilmesi
hedeflenmiþtir. Geçen süreçte, yeterli ödenek verilemediðinden,
bitirilmesi hedeflenen yýldaki parasal ve fiziki gerçekleþme
oraný ancak yüzde 47 olabilmiþtir.
Bizler,
Köprübaþý Barajý'mýzýn bitmesini ve ardýndan Devrek ilçemiz Yaðmurca
köyü hudutlarýndaki Çay Barajý'na baþlanmasýný beklerken henüz
kamulaþtýrma çalýþmalarýnýn bile bitirilememiþ olmasý, barajlar
konusunda Bakanlýðýmýzýn aldýðý yolun çok somut bir göstergesidir.
Serbest
bölgeden tutunuz sözünü ettiðim barajlarýna, limanýndan rafinerisine,
turizminden sosyal yaþamýn koordinesine Batý Karadeniz'in bir
tür GAP'ý olan proje, son aylardaki yeni geliþmelerle, bölge insanýna
farklý heyecanlar yaþattý.
Bartýn
dýþýnda teþvikten yararlanamayan, hatta sektörel bazdaki teþvik
istemleri de yaþama geçirilemeyen bölgede, bütün bu olumsuzluklara
karþýn bazý yabancý ve yerli firmalarýn Vadi'ye yatýrým yapma giriþimleri
oldu. Heyecanlý tartýþmalarýn, bürokratik iþlemlerin, hatta karþýlýklý
yer görmeleri bile içeren görüþmelerin yapýlarak, tahsis taleplerinin
de ivme kazandýðý süreçte firmalara sunulan yeni yerlere yönlendirme
sonucunda, giriþim, âdeta, buzdolabýna taþýnarak, bölge insanýnýn
bu umutlarý da, âdeta, bir baþka bahara býrakýldý.
Deðerli
milletvekilleri, kamuoyumuz þu sorunun yanýtlarýný aramaktadýr:
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý ulusal deðerlerimizi sahiplenmekten
yana mýdýr? Metalürjik özelliði nedeniyle stratejik öneme sahip
ve 1,3 milyar dolarlýk rezervi olduðu bilinen, ayrýca iki yüz yýla
yakýn ekonomik ömrünün olduðunu bildiðimiz taþ kömürünü sadece
özel sektöre deðil, bugünkü 1 milyon 350 bin tonluk üretimi 5 milyon
tona çýkarmaya yönelik hangi kararlýlýklar içindedir?
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Buyurun efendim.
NADÝR
SARAÇ (Devamla) – Teþekkür ederim Sayýn Baþkaným.
Zonguldak'ta
yapýlacaðý duyumlarý aldýðýmýz çok sayýda termik santralde, bu
üretim koþullarýna göre, kendi taþ kömürümüz yerine ithal kömür
seçeneði mi ön plana çýkarýlacaktýr? Yani, yaþanýlan bütün bu
olumsuzluklarýn ardýndan, 1980 sonrasý dayatýlan IMF politikalarý
gereði, "özelleþtirme" adý altýnda "babalar gibi satarým"
yaklaþýmýyla, hazýrlýk iþleri, galeri açma iþleri, lavvarlar ve
son olarak panolardan kömür kazýlmasý gibi Kurumun var olma nedenleri
olan unsurlarýn yeni özelleþtirme arayýþlarýna devam mý edilecektir?
Deðerli
milletvekilleri, bütün bu tespitlerim sonucunda ulusal deðerlerimize
sahip çýkýlmasý umudumu yineliyor, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý
bütçesi ve 2007 yýlý merkezî yönetim bütçesinin hayýrlý olmasý dileklerimle,
tüm yurttaþlarýmýzýn yeni yýl ve Kurban Bayramý'ný kutluyor, yüce
Meclisi saygýyla selamlýyorum. (Alkýþlar)
BAÞKAN
– Teþekkür ediyoruz Sayýn Saraç.
Sayýn
milletvekilleri, konuþmalar tamamlanmýþtýr.
Þimdi,
sorulara geçiyoruz. Ancak, bir hususu Genel Kurulun bilgisine
arz etmek istiyorum: Soru sorarken arkadaþlarýmýz yorum da getirmeleri
sebebiyle, sýrada olan diðer arkadaþlarýmýzýn soru sorma imkânýna
bir noktada engel oluyorlar. Þu anda 10'dan fazla arkadaþýmýz soru
talebinde bulunmuþtur. Ben herkese -Baþkanlýk Divaný olarak aramýzdaki
kararýmýz- bir dakika süre vereceðim.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Ýtirazýmýz yok. Doðrudur Sayýn Baþkan, doðrudur.
BAÞKAN
– Bu bir dakikalýk süre içerisinde en acil olan sorusunu kýsa, öz
sorsun. Böylece herkes sorsun.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Doðru bir uygulamadýr efendim.
BAÞKAN
– Teþekkür ederim Sayýn Baþkan desteðinizden dolayý.
Þimdi,
ben, sýrayla soru sahiplerine söz veriyorum.
Sayýn
Özdoðan, buyurun.
ÝBRAHÝM
ÖZDOÐAN (Erzurum) – Teþekkür ediyorum.
Birinci
sorum: Erzurum için iyi bir ekonomik deðer olan Erzurum Oltu Balkaya
linyit kömürü yataklarýný tekrar iþletmeye açmayý düþünüyor musunuz?
Erzurumlular,
doðal gaz faturalarýný öderken, tek bir merkezden tahsilat yapýldýðý
için saatlerce kuyruk beklemektedirler. Bu yüzden Erzurumlu canýndan
bezmiþtir. Erzurumlunun bu acý çilesine kýsa zamanda bir çözüm bulmayý
düþünüyor musunuz?
Üçüncü
sorum: Iðdýr Tuzluca ilçesi Ünlendi Barajý için çalýþmalara kýrk
altý yýl önce baþlandý, proje çalýþmalarý 2002'de tamamlandý, verimli
bir baraj olduðuna karar verildi. Beþ yýldan beri neden inþasýna
baþlamak için ödenek ayýrmadýnýz?
Diðer
bir sorum: Nükleer enerji santrallerinin kurulmasý için özel sektör
temsilcileriyle yapýlan toplantýlardan sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlýðý hangi kararlarý almýþtýr ve bu doðrultuda hangi adýmlarý
atmýþtýr?
Diðer
bir sorum...
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
BAÞKAN
– Teþekkür ederim.
Sayýn
Iþýk…
AHMET
IÞIK (
Sayýn
Bakaným, Konya Tuz Gölü altýna doðal gaz depolamasýyla ilgili projeniz
hangi aþamada?
Çimentoda
borun kullanýlmasý gündemde. Denemelerin geldiði safha nedir? Maliyete
katkýsý oransal olarak ne olacaktýr?
Yatýrým
politikanýzýn temel atma üzerine deðil, yarým kalmýþ yatýrýmlarý
tamamlama üzerine olduðunu söylüyorsunuz, ifade ediyorsunuz. Yarým
kalmýþ yatýrýmlardaki öncelik stratejiniz nedir?
Son
olarak, bor sahalarýnýn altýndaki kömürün çýkarýlabileceðini
ifade ediyorsunuz. Çalýþmalarýnýz hangi aþamadadýr?
Teþekkür
ediyorum.
BAÞKAN
– Teþekkür ediyoruz Sayýn Iþýk.
Sayýn
Emek…
ATÝ
Soru
1: Bu konuda, 2005 yýlý Ekim ayýnda gündem dýþý konuþmam ve soru önergemle
konuyu Meclis gündemine taþýmamýza karþýn hiçbir iþlem yapýlmamýþtýr.
Gelinen bu noktada, talanýn ve katliamýn önlenmesi için Maden Yasasý'nda
acil deðiþiklikler yapmayý düþünüyor musunuz?
Soru
2: Turizmin baþkenti Antalya'da 1.150 ruhsat verildiði ve bu ruhsatlara
dayalý açýlan ve açýlacak olan ocaklar turizme zarar verdiðine göre,
Antalya için özel ve ivedi bir önlem alýnacak mýdýr?
Sayýn
Bakan, bugün iki tane faks, Milletvekilimiz Osman Kaptan'a geldi.
Feryat ediyor. Ben, bu konuda…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
ATÝ
BAÞKAN
– Sayýn Emek, teþekkür ederim.
Sayýn
Ercenk, buyurun efendim.
TUNCAY
ERCENK (
BAÞKAN
– Teþekkür ederim.
Sayýn
Ayvazoðlu, buyurun.
FERÝDUN
AYVAZOÐLU (Çorum) – Sayýn Bakan, þu görmüþ olduðunuz gazete haberi
size bir þeyi hatýrlatýyor mu? 2004 yerel seçimlerinden önce
"Koçhisar Barajý size feda olsun" þeklinde bir propagandanýz
oldu. Bu doðrultuda olmak üzere, on bir yýldýr tamamlanmamýþ durumda
bulunan, Sayýn Bakan Hilmi Güler olarak da sizlerin açýklamalarýna
raðmen, söz vermesine raðmen, 1 milyar TL gibi göstermelik ödeneklerle
akýbeti meçhul olan, yapýmýna umut baðlayan çiftçiler, köylüler ile
oradan ekmek bekleyen çalýþanlarý ödeneksizlik nedeniyle ortada
kalan, ciddi bir geliþme de olmayan Çorum Alaca ilçesi Koçhisar Barajý'ný
ne zaman tamamlamayý düþünüyorsunuz? Yoksa, yapýmýndan tamamen
vaz mý geçtiniz?
Ýki:
Yine, 1995 yýlýnda ihalesi yapýlan, Çorum ili Dodurga, Ýskilip,
Uðurludað, Oðuzlar, Laçin ve Osmancýk gibi ilçelerimize, çevresine
ve ülkemizin…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafýndan kapatýldý)
FERÝDUN
AYVAZOÐLU (Çorum) – …elektrik üretimine ciddi oranda katkýda bulunacak
olan Obruk Barajý'nýn en son durumunu ve ne zaman faaliyete geçeceðini
söyler misiniz?
BAÞKAN
– Teþekkür ederim Sayýn Ayvazoðlu.
Sayýn
Ekmekcioðlu, buyurun.
HÜSEYÝN
EKMEKCÝOÐLU (Antalya) – Sayýn Baþkan, teþekkür ediyorum.
Sorularým
Enerji Bakaný Sayýn Hilmi Güler'edir.
Antalya-Korkuteli
Bingeçit Barajý inþaatýna (Bu baraj "Kargalýk Barajý" diye
de anýlmaktadýr.) 2002 seçimlerinde söz verilmesine raðmen bir türlü
baþlanamamýþtýr. Bu beþinci bütçemiz. Ben, çeþitli vesilelerle,
bu önemli sorunu Meclis gündemine defalarca taþýdým. Verilen her
yanýtta, Korkuteli Kargalýk Barajý'nýn inþaatýna baþlanamayacaðý
tarafýma iletildi. Korkuteli'miz için hayati önem taþýyan bu barajý
2007 yýlý programýna almayý düþünüyor musunuz?
Ýkinci
sorum: Antalya-Elmalý'da bulunan Aðlan ve Baranda, yörenin önemli
göllerindendir. Bu göllerin sularýný doðal olarak tahliye
BAÞKAN
– Sayýn Sývacýoðlu, buyurun efendim.
MUSA
SIVACIOÐLU (Kastamonu) – Teþekkür ediyorum Sayýn Baþkan. Delaletinizle
Sayýn Enerji Bakanýma kýsaca bir soru yöneltmek istiyorum:
Enerji
Piyasasý Düzenleme Kurulu ve Enerji Bakanlýðýmýzýn gayretleriyle
Kastamonu da 2007 yýlýnda doðal gaza kavuþuyor. Bunun için teþekkür
ediyorum. Ayrýca, 2 Aralýkta açtýðýmýz Taþköprü Karadere Barajý
ve yine 2004'te açýlan Asar Göleti için de ayrýca, baþta DSÝ Genel Müdürümüz
ve deðerli bürokratlarýna teþekkür ediyorum.
Programda
olmadýðý hâlde yatýrým programýna alýnýp çalýþmalarý hâlen devam
eden Daday Bezirgan Barajý için de ayrýca teþekkür etmek istiyorum.
Buna ilaveten, tüm Kastamonulularýn…
BAÞKAN
– Siz sorunuzu sorun efendim.
MUSA
SIVACIOÐLU (Kastamonu) – Hemen sorumu soruyorum Sayýn Baþkaným.
Yine,
çalýþmalarýnýn yapýldýðýný bildiðimiz, 11 bin hektar arazinin sulanacaðý,
Kastamonu þehir içme suyunu da saðlayacak olan Kýrýk Barajý hangi
aþamadadýr? Bununla ilgili çalýþmalarýnýz nelerdir? Bunu öðrenmek
istiyorum.
BAÞKAN
– Sayýn Melik…
MEHMET
VEDAT MELÝK (Þanlýurfa) – Sayýn Bakan, Harran Ovasý'nda taban suyu
yükselmesine baðlý olarak kýsmen görülmekte olan çoraklaþma nedenlerinin
baþýnda, bildiðiniz gibi, sulama sisteminde tarla içi drenaj sisteminin
bulunmamasý gelmektedir. Kuruluþ yasasýnda bulunmadýðý için tarla
içi drenaj sistemini Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðü yapamamaktadýr.
Drenaj sistemi çalýþmalarýnýn kýsmen devam ettiði Ova'daki bu iþler
daha önce Köy Hizmetleri Genel Müdürlüðünce ihale edilmiþti. Köy
Hizmetleri Genel Müdürlüðü kapatýldýðý için bu hizmetler ancak il
özel idaresince yapýlabilecektir. Fakat, il özel idaresinin mali
imkânlarý, bildiðiniz gibi, böylesine önemli bir iþi yapmaya müsait
deðildir. Dolayýsýyla, Harran Ovasý'ný çoraklaþmadan kurtarabilecek
olan tarla içi drenaj sisteminin yaptýrýlabilmesi için DSÝ Kanunu'nda
deðiþiklik yapmayý düþünüyor musunuz? Deðiþiklik yapmayý düþünmüyorsanýz
bu hizmetleri nasýl yapmayý düþünüyorsunuz?
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum.
Sayýn
Saraç…
NADÝR
SARAÇ (Zonguldak) – Teþekkür ederim Sayýn Baþkan.
Sayýn
Bakaným, deminki konuþmamda da belirttim, Türkiye Taþkömürü Kurumunun
bir üretim gerileme sürecinde olduðunu biliyoruz. Bu sürecin, gerileme
sürecinin nasýl aþýlacaðýný düþünüyorsunuz? Çünkü, gerçekten
çok önemli bir noktada. Bir de Filyos Vadisi Projesi'nde Köprübaþý
ve Çay Barajlarý var. Köprübaþý Barajý yüzde 50 noktalarýnda, Çay
Barajý ise henüz baþlanamadý. Duyumlarýmýza göre, yap-iþlet-devret
modeliyle belli arayýþlarýn hâkim olduðu söyleniyor. Bu konudaki
düþünceniz nelerdir?
Teþekkür
ederim.
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum.
Sayýn
Saraç'la süremiz bitti, biraz da geçtik.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Hayýr Baþkaným, benim var.
BAÞKAN
– Þimdi, cevaplarý almamýz lazým.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Baþkaným bir soru daha var. 10 kiþiydik, ben 10'uncu
sýradayým.
BAÞKAN
– Efendim?
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Bir soru daha var.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Bir soru daha var efendim. 9 tane oldu Sayýn
Baþkan.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – 10 kiþiyiz. Birer dakikadan… 9 tane oldu Sayýn
Baþkaným.
BAÞKAN
– Efendim, bakýn oraya. Geriye sayýyor Sayýn Akýn, geriye sayýyor.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – 10 kiþiyiz ama, sizden kaynaklanýyor Sayýn Baþkan.
BAÞKAN
– Geriye sayýyor…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – 10 kiþiyiz. Listeyi ben aldým, ben 10'uncuyum.
BAÞKAN
– Sayýn Akýn, kýsa, öz…
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Çok teþekkür ederim.
BAÞKAN
– Buyurun.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Sayýn Bakaným, öncelikle bir yanlýþý düzeltmek
istiyorum. Yýllar evvel bir iþ adamý Zonguldak'la ilgili -Sayýn Ýshak
Alaton- "Somon balýðý üretelim." demiþ. Bu, bizi ve Zonguldak'ý,
hiçbir insaný, bir milletvekili olarak, bir yurttaþ olarak ilgilendirmiyor.
O zamanki Hükûmet baþýndaki kiþiler dâhil hiç kimse bu projeye sýcak
bakmadý. Siz de, lütfen, bunu, bir daha bu Meclis kürsüsünden söylemeyin.
Sorum
bir: Erdemir ve Kardemire ne kadar metalürjik kömür veriyorsunuz?
Yeni iþçi alýmý TTK'ya düþünüyor musunuz? Filyos Vadisi'ne yatýrým
yapmak için EPDK'ya dilekçesini veren Rus firmasý Lukoil'e cevabý
ne zaman vereceksiniz?
Teþekkür
ediyorum.
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Akýn.
Evet
Sayýn Bakan, buyurun.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Sayýn Baþkan, þimdi sorularýn cevaplarýný vermeye
çalýþýyorum.
Birincisi,
Sayýn Özdoðan'ýn linyit kömürüyle ilgili. Bu Oltu-Balkaya kömür
ruhsat sahasý aslýnda çalýþýyor. Belki Sayýn Milletvekilimizin
yeteri kadar yakýndan takip etmediðini zannediyorum. 1,6 milyon
YTL bedelle Oltu Madenciliðe verildi ve orada 600 kiþi çalýþýyor
þu anda. Bu, daha evvelden zarar edip kapanan madenlerden bir tanesiydi.
25 bin ton kömürün de 10-15 bin tonluk kömürü Sosyal Dayanýþma Yardýmlaþma
Fonu'yla dar gelirli vatandaþlarýmýza oradan daðýtýyoruz. Dolayýsýyla,
hem 600 kiþi çalýþýyor hem de 1,6 milyon YTL bedelle de bunun ihalesi
yapýldý, çalýþýyor.
Onun
dýþýnda nükleer enerjiyle ilgili çalýþmalarýmýz sürüyor. Yasa
tasarýsý zaten Mecliste. Bununla ilgili özel þirketler görüþmelerini
sürdürüyor. Bütçe kanunundan sonra bunu ele alacaðýz. Ayný zamanda,
hem Sinop'ta hem de Mersin'de, Akkuyu'da… Mersin-Akkuyu zaten hazýr.
Sinop'taki çalýþmalar da TAEK tarafýndan sürdürülüyor. Orada
PTT'nin binasýný da biz devraldýk. Yani, çalýþmalarla ilgili dokümanlar,
broþürler, kitaplar, bilimsel ve teknik bütün doküman hazýr. Dolayýsýyla,
bu yýlbaþýndan sonra bunu, çalýþmalarýmýzý sonuçlandýracaðýz.
Bunun
dýþýnda, doðal gazla ilgili bahsettiðiniz nokta bizimle ilgili
deðil. Biliyorsunuz, Erzurum'un doðal gazý özel sektör tarafýndan
yürütülüyor, daðýtým ihalesi. Onu da kendileri… Bildiðiniz gibi
EPDK tarafýndan yapýlýyor. Ayrýca, dört ayrý bankayla da anlaþma
yapýlarak bu bahsettiðiniz çileye de orada son verilecek. Dolayýsýyla
sizin sorularýnýza olan cevabým bu.
Bunun
dýþýnda borla ilgili, Sayýn…
DURSUN
AKDEMÝR (Iðdýr) – Efendim, benim de Iðdýr'la ilgili bir sorum vardý.
Ben býktýðým için Ýbrahim Bey'e sordurmuþtum.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Ünlendi Barajý'ný
diyorsunuz.
DURSUN
AKDEMÝR (Iðdýr) – Evet, Ünlendi Barajý.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Onunla ilgili
arkadaþlarýmýz…Þu anda alamýyoruz. Çünkü, bizim yatýrým için ayýrdýðýmýz
para…
DURSUN
AKDEMÝR (Iðdýr) – Ben býktým size sormaktan Sayýn Bakan.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Biliyorum.
Onu
biz özel sektöre yaptýracaðýz. Bununla ilgili olarak da büyük bir
enerji kapasitesi var.
DURSUN
AKDEMÝR (Iðdýr) – Bu sözünüz tutanaklara geçti…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Evet, gayet tabii,
gayet tabii.
DURSUN
AKDEMÝR (Iðdýr) – Vaat olarak kabul ediyorum.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Vaat deðil bu.
Neticede özel sektöre veriyoruz bu tip çalýþmalarý ve þu ana kadar
da yaptýðýmýz, geçen ay 43 tane tesisimizi o þekilde verdik. Artýk,
bunlarý bundan sonra büyük ölçüde DSÝ yapmayacak. DSÝ yapmayacak,
özel sektör yapacak. Çok da kârlý bir baraj. Bir tek mesele, yatýrýmcýnýn
oraya çekilmesi için uygun kombinezonun, yani ortaklýðýn kurulmasý.
Þimdi,
borlu çimentoyla ilgili, Sayýn Iþýk, ciddi çalýþmalarýmýz oldu ve
þu anda çimentoda borun kullanýlabileceðine dair DSÝ'nin laboratuvarlarýnda
bu çalýþmalar yapýldý. Hem enerjide yüzde 10-12 tasarruf saðlanýyor
hem mukavemet artýyor hem de çatlamayý önlüyor ve biz, DSÝ'nin bir barajýnda
bunu kullanacaðýz. Ayný zamanda, yollarýn çimentoyla kaplanmasýnda
da asfalt yerine bunu kullanmayý düþünüyoruz. Þu anda elimizde
3.500 ton borlu çimento var. Bunlarý orada deneyeceðiz.
Bunun
dýþýnda…
AHMET
IÞIK (Konya) – Konya-Tuz Gölü efendim…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Konya-Tuz Gölü'nün
altýnda bunun boru ihalesine çýktýk, mühendislik ihalesi bitti.
Þimdi, bu ihaleyi Dünya Bankasýyla birlikte yapýyoruz. Onu deðerlendirdiðimiz
zaman, biz, Hirfanlý Barajý'ndan oraya su getireceðiz. O eritip suyu,
tuzu, Tuz Gölü'ne vereceðiz. Þu anda ihale süreci devam ediyor.
Onun
dýþýnda, yarým kalmýþ yatýrýmlarý, bitmeye yakýn olanlarýna aðýrlýk
vererek çalýþmalarý sürdürüyoruz. O borun altýnda kalan kömürleri
de sanki onu bir dekapaj gibi düþünerek, altýna girip kömürünü alýyoruz,
bor da ayrýca bize yan ürün olarak kalýyor. Eti Madencilik ve TKÝ, bu
çalýþmayý ortak yürütüyorlar.
Onun
dýþýnda, biliyorsunuz, bir de Mavi Tünel'in de ihalesi yapýldý. Konya
ve bölgenize büyük katkýsý olacak. Bu da bizim yeni yatýrýmlarýmýzdan.
Maden
ocaklarýyla ilgili Antalya'da bahsettiðiniz nokta, hakikaten, bizim
de çok üzerinde durduðumuz bir konu. Antalya hýzla büyüdüðü için ve
buraya da inþaat malzemesi gerektiði için, maden ruhsatlarýyla
ilgili…
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Sayýn Bakan…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Evet, ona cevap
veriyorum, ikinize birden cevap veriyorum.
Bu
noktada bir hassasiyet var. O noktayý, altýný çizerek, sizin dikkatinize
sunmak istiyorum. Arama ruhsatý ayrý, iþletme ruhsatý ayrý. Þimdi,
arama ruhsatý alan kiþiler, aslýnda, orada iþletme yapamazlar ve
bunun için, bakýnýz bunun için, mahallî idarecilerden izin almasý lazým.
Buradaki muhatap mahallî idarecilerdir, biz deðiliz. Yani, herhangi
bir arama ruhsatýný alan kiþi, iþletme için kazmayý vurabilmesi
için, mahallî idarecilerden izin alacak. O izin olmadýðý sürece, bu
olmaz.
ATÝ
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Talan niye devam
ediyor? O talan, o mahallî bir meseledir. Oraya siz de milletvekili
olarak… O bizim meselemiz deðil, o
tamamen… Bakýnýz, zabýta…
ATÝ
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Hayýr, hayýr…
Ýþte anlatýyorum.
BAÞKAN
– Sayýn Emek, teþekkür ediyorum.
Buyurun.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Þimdi, taþ da ayný
zamanda bir mineraldir, yani, taþ diye, belki kum diye, çakýl diye
bunu biz belki küçümsüyor gibi konuþuyoruz, ama, o da neticede bir
yer altý zenginliði.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Ormanda olmaz Sayýn Bakan! Orman burasý. Bakýn,
ben göstereceðim þimdi…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Ama, bakýn, benden,
eðer, sorunun cevabýný istiyorsanýz, sorunuza cevap veriyorum.
BAÞKAN
– Sayýn Ercenk, dinleyelim.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Bakýnýz…
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Soruma cevap olmuyor.
BAÞKAN
– Sayýn Ercenk, siz dinlemiyorsunuz, elinizde bir resim, durmadan
resim gösteriyorsunuz.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Ben göstereceðim resim tabii, efendim.
BAÞKAN
– Efendim dinleyin. Eðer çok önemliyse, Sayýn Bakan burada, getirir
gösterirsiniz.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) – Bakan diyor ki: "Bizi ilgilendirmez, mahallî
idarenin iþi."
BAÞKAN
– Getirir gösterirsiniz efendim.
Buyurun.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Sayýn Milletvekilim,
elinizdeki resmin ne olduðunu biliyorum ben. Size söylediðim nokta
þu: Arama ruhsatýyla iþletme yapýlamaz. Ýþletme ruhsatý deðil.
Siz de bu noktada hassasiyetle takip edin, biz de takip edelim.
Ayrýca
da, bununla ilgili olarak yasal deðiþikliði de yapacaðýz. Bu, olayý
kökünden çözecek. Ama, bu Antalya hýzlý büyüdüðü için daha uzaklardan
yüksek maliyetle taþ, çakýl alacaðýna, kum alacaðýna o bölgeye giriyorlar.
Hatta bazýlarý da baþka maden var diye giriyorlar. Dolomit var diye
giriyorlar. Bunlarý da tespit ettik. Hatta altýn var diye giriyorlar.
Biz onun da ne olduðunu inceledik. Üzerlerine gidiyoruz. Ama, yani,
neticede, iþletme ruhsatýyla arama ruhsatlarý farklý þeyler. Onun
için de, mahallî idareciler buna izin vermedikleri takdirde, böyle
bir kargaþaya da gerek kalmaz.
Bizim
dýþýmýzla olmakla beraber, sorumluðu paylaþtýðýmýz için oradaki
arkadaþlarla, bunda da biz gerekli kanuni deðiþikliði yapacaðýz.
ATÝ
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Þimdi, taþ ocaðýyla
ilgili, yine, Sayýn Ercenk de benzer þeyi söylemiþti.
FERÝDUN
AYVAZOÐLU (Çorum) – Koçhisar Barajý Sayýn Bakaným.
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Koçhisar Barajý'yla
ilgili olarak þöyle söyleyeyim: Evet, orada…
FERÝDUN
AYVAZOÐLU (Çorum) – Bu þekilde feda oldu mu?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Biliyorum, onlarýn
sözünü verdik, doðrudur, ama, neticede, maç bitmedi, maç devam ediyor,
daha süre bitmedi, daha bir senemiz daha var, merak etmeyin, ama,
biz, bu arada, Obruk Barajý'ný bitirdik. Bu çok önemli bir nokta. Yani,
bu Obruk Barajý hesapta yoktu ve ben orada santrali de dâhil olmak
üzere ve biz bunu inþallah üretime de alacaðýz, hem sulama hem elektrik
üreteceksiniz. Bunu yaptýk. Ýçme suyunuz vardý sizin. Biz onu, Hatap
Barajý'ný yaptýk. Niye bu olanlarý da söylemiyorsunuz? Yani,
biz neticede onu da yaptýk. Bizim
elimizde…
FERÝDUN
AYVAZOÐLU (Çorum) – Faaliyete geçiþ tarihini sordum Sayýn Bakan.
BAÞKAN
– Sayýn Bakan, süreniz tamamlandý.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Ýki soru kaldý Sayýn Baþkaným.
ENERJÝ VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – …belli bir bütçe var.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Sayýn Baþkaným…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Bu bütçe içinde
bir öncelik sýrasýna göre gidiyoruz. Obruk Barajý ile Hatap ve içme
suyu daha önemli sizin için.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Sayýn Baþkaným…
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Ýçme suyu arýtma
tesisiyle beraber bitiyor. Dolayýsýyla Çorum'un sorunlarýný kökten
çözmüþ oluyoruz.
Zonguldak…
FERÝDUN
AYVAZOÐLU (Çorum) – Obruk'un tarihi belli mi Sayýn Bakaným?
ENERJÝ
VE TABÝÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HÝLMÝ GÜLER (Ordu) – Evet, önümüzdeki
yýl mekaniði bitiyor, 2007'nin sonunda bitiriyoruz.
HARUN
AKIN (Zonguldak) – Ýki soru kaldý Sayýn Bakan.
BAÞKAN
– Teþekkür ediyorum Sayýn Bakan. Geri kalanlara yazýlý cevap verebilirsiniz.
Soru-cevap
süresi tamamlanmýþtýr.
Sayýn
milletvekilleri, birleþime beþ dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati :
23.11
ALTINCI OTURUM
Açýlma Saati:
23.20
BAÞKAN: Baþkan Vekili
Ýsmail ALPTEKÝN
KÂTÝP ÜYELER: Bayram
ÖZÇELÝK (Burdur), Türkân MÝÇOOÐULLARI (Ýzmir)
BAÞKAN
– Sayýn milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 38'inci
Birleþimi'nin Altýncý Oturumu'nu açýyorum.
Onuncu
tur üzerindeki görüþmelere kaldýðýmýz yerden devam edeceðiz.
IV. – KANUN TASARI
VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
(Devam)
1.- 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý ile 2005
G) ENERJÝ VE TABÝÎ
KAYNAKLAR BAKANLIÐI (Devam)
1.- Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
2.- Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlýðý 2005
H) ENERJÝ PÝYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1.- Enerji Piyasasý
Düzenleme Kurumu 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
Ý) ULUSAL BOR ARAÞTIRMA
ENSTÝTÜSÜ (Devam)
1.- Ulusal Bor
Araþtýrma Enstitüsü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
J) ELEKTRÝK ÝÞLERÝ
ETÜD ÝDARESÝ GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Elektrik Ýþleri
Etüd Ýdaresi Genel Müdürlüðü 2007
Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
K) TÜRKÝYE ATOM
ENERJÝSÝ KURUMU (Devam)
1.- Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
L) MADEN TETKÝK
VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Maden Tetkik
ve Arama Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý
Merkezî Yönetim Bütçesi
M) PETROL ÝÞLERÝ
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Petrol Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Petrol Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2005
N) DEVLET SU ÝÞLERÝ
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
2.- Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2005
BAÞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Þimdi,
sýrasýyla onuncu turda yer alan bütçelerin…
II. – YOKLAMA
(CHP
sýralarýndan bir grup milletvekili ayaða kalktý)
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Yoklama istiyoruz.
ÜNAL
KACIR (Ýstanbul) – Karar yeter sayýsý istiyorum.
BAÞKAN
– Evet, yoklama istiyorsunuz.
ÜNAL
KACIR (Ýstanbul) – Hayýr, karar yeter sayýsý efendim.
BAÞKAN
– Efendim, ikisini de iþleme koyarým, o bir engel deðil ki.
ÜNAL
KACIR (Ýstanbul) – Ben karar yeter sayýsý istiyorum.
ÞÜKRÜ
ÜNAL (Osmaniye) – Önce karar yeter sayýsý istendi. (CHP sýralarýndan
"Yoklama istedik" sesleri)
K.KEMAL
ANADOL (Ýzmir) – Hayýr olur mu? Önce yoklama istendi.
BAÞKAN
– Þimdi, sýrasýyla onuncu turda yer alan bütçelerin bölümlerine geçilmesi
hususunu ve bölümlerini ayrý ayrý okutup oylarýnýza sunacaðým.
K.KEMAL
ANADOL (Ýzmir) – Yoklama istiyoruz.
BAÞKAN
– Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðýnýn 2007 yýlý bütçesinin bölümlerine
geçilmesini oylarýnýza sunuyorum. Ancak…
K.KEMAL
ANADOL (Ýzmir) – Yoklama…
BAÞKAN
– Efendim, müsaade buyurun. Aldým talebinizi.
K.KEMAL
ANADOL (Ýzmir) – Tamam.
BAÞKAN
– Ancak, oylamadan önce bir yoklama talebi vardýr.
Þimdi,
bu talebi yerine getireceðim. Ancak, yoklama talebini iþleme koyabilmem
için, ayakta olup, yoklama talep
Þimdi,
Sayýn Anadol, Sayýn Akýn, Sayýn Deveciler, Sayýn Sür, Sayýn Ekmekcioðlu,
Sayýn Saraç, Sayýn Çorbacýoðlu, Sayýn Ören, Sayýn Emek, Sayýn Özcan,
Sayýn Özkan, Sayýn Melik, Sayýn Ayvazoðlu, Sayýn Yergök, Sayýn Bayýndýr,
Sayýn Ercenk, Sayýn Baloðlu, Sayýn Seyhan, Sayýn Uzunbay, Sayýn Gencan.
20
kiþi tamam þimdi.
Þimdi,
yoklama iþlemini baþlatýyorum ve yoklama için beþ dakika süre vereceðim.
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Sayýn Baþkan, pusula gönderenleri, lütfen,
kontrol edin.
BAÞKAN
– Baþlatýyorum efendim:
(Elektronik
cihazla yoklamaya baþlandý)
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Bitti süre.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Hayýr… Hayýr. Hayýr… Hayýr…
ATÝ
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Yok… Yok… Olmaz…
ATÝ
K.
KEMAL ANADOL (Ýzmir) – Burhan Bey, Ýdare Amirisin sen, sonradan oy vermek
olur mu!
BAÞKAN
– Sayýn milletvekilleri, bir defa, kürsüyü boþaltalým. Kürsüyü
boþaltalým bir, önce.
HÜSEYÝN
BAYINDIR (Kýrþehir) – Hayýr… Hayýr…
ATÝ
(Elektronik
cihazla yoklamaya devam edildi)
BAÞKAN
– Sayýn milletvekilleri, toplantý yeter sayýsý vardýr. (AK Parti
sýralarýndan alkýþlar)
IV. – KANUN TASARI
VE TEKLÝFLERÝ ÝLE KOMÝSYONLARDAN
GELEN DÝÐER ÝÞLER
(Devam)
1.- 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçe Kanunu Tasarýsý ile 2005 Mali Yýlý Genel ve Katma Bütçeye
Dahil Daireler ve Ýdareler Kesinhesap
Kanunu Tasarýlarý (1/1252; 1/1236, 3/1139; 1/1237, 3/1140) (S. Sayýsý:
1269, 1270, 1271) (Devam)
G) ENERJÝ VE TABÝÎ
KAYNAKLAR BAKANLIÐI (Devam)
1.- Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
2.- Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlýðý 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
H) ENERJÝ PÝYASASI
DÜZENLEME KURUMU (Devam)
1.- Enerji Piyasasý
Düzenleme Kurumu 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
Ý) ULUSAL BOR ARAÞTIRMA
ENSTÝTÜSÜ (Devam)
1.- Ulusal Bor
Araþtýrma Enstitüsü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
J) ELEKTRÝK ÝÞLERÝ
ETÜD ÝDARESÝ GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Elektrik Ýþleri
Etüd Ýdaresi Genel Müdürlüðü 2007
Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
K) TÜRKÝYE ATOM
ENERJÝSÝ KURUMU (Devam)
1.- Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
L) MADEN TETKÝK
VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Maden Tetkik
ve Arama Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý
Merkezî Yönetim Bütçesi
M) PETROL ÝÞLERÝ
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Petrol Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
2.- Petrol Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
N) DEVLET SU ÝÞLERÝ
GENEL MÜDÜRLÜÐÜ (Devam)
1.- Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî
Yönetim Bütçesi
2.- Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
BAÞKAN
– Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlýðýnýn 2007 yýlý bütçesinin bölümlerine
geçilmesini oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiþtir.
Sayýn
milletvekilleri, bu saatte uzun bir oylama yaptýk. Arkadaþlarýmýz
lütfen yerinden ayrýlmasýn.
Bölümleri
okutuyorum:
20- ENERJÝ VE TABÝÎ
KAYNAKLAR BAKANLIÐI
1.- Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
A
– C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
01 Genel Kamu Hizmetleri 266.956.100
BAÞKAN –
02 Savunma Hizmetleri 399.600
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
03 Kamu Düzeni ve Güvenlik Hizmetleri 260.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
04 Ekonomik iþler ve Hizmetler 110.094.300
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
GENEL
TOPLAM 377.710.000
BAÞKAN
– Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiþtir.
Enerji
ve Tabiî Kaynaklar Bakanlýðý 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin
bölümleri kabul edilmiþtir.
Enerji
ve Tabiî Kaynaklar Bakanlýðý 2005 Mali yýlý kesinhesabýnýn bölümlerine
geçilmesini oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
2.- Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlýðý 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
BAÞKAN
– (A) cetvelinin genel toplamýný okutuyorum:
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlýðý 2005
Mali Yýlý Kesinhesabý
A
– C E T V E L Ý
(YTL)
- Genel Ödenek Toplamý : 261.439.730,00
- Toplam Harcama : 244.165.397,43
- Ýptal Edilen Ödenek : 17.274.332,57
BAÞKAN
– (A) cetvelini kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiþtir.
Enerji
ve Tabiî Kaynaklar Bakanlýðý 2005
Enerji
Piyasasý Düzenleme Kurumu 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin
bölümlerine geçilmesini oylarýnýza sunuyorum:
Bölümleri
okutuyorum:
42.05- ENERJÝ PÝYASASI
DÜZENLEME KURUMU
1.- Enerji Piyasasý
Düzenleme Kurumu 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
A
– C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
01 Genel Kamu Hizmetleri 6.003.010
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
02 Savunma Hizmetleri 770.290
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
04 Ekonomik Ýþler ve Hizmetler 88.364.540
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir
GENEL
TOPLAM 95.137.840
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
(B) cetvelini okutuyorum:
B – C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
03 Teþebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 74.175.000
BAÞKAN –
05 Diðer Gelirler 5.212.840
BAÞKAN –
06 Sermaye Gelirleri 17.250.000
BAÞKAN –
09 Red ve Ýadeler (-) -1.500.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
TOPLAM 95.137.840
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
Enerji Piyasasý Düzenleme Kurumu
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümleri kabul edilmiþtir.
Ulusal Bor Araþtýrma Enstitüsü 2007 Yýlý
Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümlerine geçilmesini oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiþtir.
Bölümleri okutuyorum:
40.26-
ULUSAL BOR ARAÞTIRMA ENSTÝTÜSÜ
1.-
Ulusal Bor Araþtýrma Enstitüsü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
A – C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
04 Ekonomik Ýþler ve Hizmetler 7.623.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
GENEL
TOPLAM 7.623.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
(B) cetvelini okutuyorum:
B – C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
04 Alýnan Baðýþ ve Yardýmlar ile
Özel Gelirler 6.303.000
BAÞKAN –
05 Diðer Gelirler 1.000.000
BAÞKAN –
TOPLAM 7.303.000
BAÞKAN –
Ulusal Bor Araþtýrma Enstitüsü 2007 Yýlý
Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümleri kabul edilmiþtir.
Eletrik Ýþleri Etüt Ýdaresi Genel Müdürlüðü
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümlerine geçilmesini oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiþtir.
Bölümleri okutuyorum:
40.39-
ELEKTRÝK ÝÞLERÝ ETÜT ÝDARESÝ GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.-
Elektrik Ýþleri Etüt Ýdaresi Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim
Bütçesi
A – C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
01 Genel Kamu Hizmetleri 8.370.670
BAÞKAN –
02 Savunma Hizmetleri 327.900
BAÞKAN –
04 Ekonomik Ýþler ve Hizmetler 23.600.430
BAÞKAN –
GENEL
TOPLAM 32.299.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
(B) cetvelini okutuyorum:
B – C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
03 Teþebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 1.970.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
04 Alýnan Baðýþ ve Yardýmlar ile
Özel Gelirler 28.909.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
05 Diðer Gelirler 420.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
TOPLAM 31.299.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
Eletrik Ýþleri Etüt Ýdaresi Genel Müdürlüðü
2007 yýlý Merkezî Yönetim bütçesinin bölümleri kabul edilmiþtir.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2007 yýlý
Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümlerine geçilmesini oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiþtir.
Bölümleri okutuyorum:
40.27-
TÜRKÝYE ATOM ENERJÝSÝ KURUMU
1.-
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
A – C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
01 Genel Kamu Hizmetleri 7.478.595
BAÞKAN –
03 Kamu Düzeni ve Güvenlik Hizmetleri 450.000
BAÞKAN –
04 Ekonomik Ýþler ve Hizmetler 56.933.400
BAÞKAN –
07 Saðlýk Hizmetleri 213.005
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
GENEL
TOPLAM 65.075.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
(B) cetvelini okutuyorum:
B – C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
03 Teþebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 8.262.500
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
04 Alýnan Baðýþ ve Yardýmlar ile
Özel Gelirler 56.607.000
BAÞKAN –
05 Diðer Gelirler 202.000
BAÞKAN –
06 Sermaye Gelirleri 3.500
BAÞKAN –
TOPLAM 65.075.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 2007 Yýlý
Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümleri kabul edilmiþtir.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüðü
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümlerine geçilmesini oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiþtir.
Bölümleri okutuyorum:
40.40-
MADEN TETKÝK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.-
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
A – C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
01 Genel Kamu Hizmetleri 47.461.850
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
02 Savunma Hizmetleri 92.200
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
03 Kamu Düzeni ve Güvenlik Hizmetleri 800.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
04 Ekonomik Ýþler ve Hizmetler 129.448.950
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir
GENEL
TOPLAM 177.803.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
(B) cetvelini okutuyorum:
B – C E T V E L Ý
KODU Açýklama (YTL)
03 Teþebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 6.663.000
BAÞKAN –
04 Alýnan Baðýþ ve Yardýmlar ile
Özel Gelirler 169.753.000
BAÞKAN –
05 Diðer Gelirler 337.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
TOPLAM 176.753.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüðü
2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümleri kabul edilmiþtir.
Petrol Ýþleri Genel Müdürlüðü 2007 yýlý
Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümlerine geçilmesini oylarýnýza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiþtir.
Bölümleri okutuyorum:
20.92
– PETROL ÝÞLERÝ GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.-
Petrol Ýþleri Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
A – C E T V E L Ý
KODU Açýklama (YTL)
01 Genel Kamu Hizmetleri 1.093.700
BAÞKAN –
02 Savunma Hizmetleri 74.700
BAÞKAN –
03 Kamu Düzeni ve Güvenlik Hizmetleri 120.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
04 Ekonomik Ýþler ve Hizmetler 3.318.600
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
GENEL
TOPLAM 4.607.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
Petrol
Ýþleri Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümleri
kabul edilmiþtir.
Petrol
Ýþleri Genel Müdürlüðü 2005 mali yýlý kesinhesabýnýn bölümlerine
geçilmesini oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
2.- Petrol Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
BAÞKAN
– (A) cetvelinin genel toplamýný okutuyorum:
Petrol Ýþleri Genel Müdürlüðü 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
A
– C E T V E L Ý
. (YTL)
- Genel Ödenek Toplamý : 3.832.763,00
- Toplam Harcama : 3.262.891,02
- Ýptal Edilen Ödenek : 569.871,98
BAÞKAN – (A) cetvelini
(B) cetvelinin genel toplamýný okutuyorum:
B
– C E T V E L Ý
(YTL)
- Bütçe tahmini : 3.853.000,00
- Yýlý tahsilatý : 3.980.953,35
BAÞKAN
– (B) cetvelini kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiþtir.
Petrol
Ýþleri Genel Müdürlüðü 2005 mali yýlý kesinhesabýnýn bölümleri
kabul edilmiþtir.
Devlet
Su Ýþleri Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümlerine
geçilmesini oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
Bölümleri
okutuyorum:
20.91 – DEVLET SU
ÝÞLERÝ GENEL MÜDÜRLÜÐÜ
1.- Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesi
A
– C E T V E L Ý
KODU Açýklama
(YTL)
01 Genel Kamu Hizmetleri 20.387.880
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
02 Savunma Hizmetleri 605.800
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
03 Kamu Düzeni ve Güvenlik Hizmetleri 6.450.000
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
04 Ekonomik Ýþler ve Hizmetler 3.668.560.020
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
06 Ýskân ve Toplum Refahý Hizmetleri 261.534.100
BAÞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
07 Saðlýk Hizmetleri 313.200
BAÞKAN –
GENEL
TOPLAM 3.957.851.000
BAÞKAN –
Devlet
Su Ýþleri Genel Müdürlüðü 2007 Yýlý Merkezî Yönetim Bütçesinin bölümleri
Devlet
Su Ýþleri Genel Müdürlüðü 2005 mali yýlý kesinhesabýnýn bölümlerine
geçilmesini oylarýnýza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiþtir.
2.- Devlet Su Ýþleri
Genel Müdürlüðü 2005 Mali Yýlý Kesinhesabý
BAÞKAN-
(A) cetvelinin genel toplamýný okutuyorum:
Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðü 2005
Mali Yýlý Kesinhesabý
A
– C E T V E L Ý
. (YTL)
- Genel Ödenek Toplamý : 3.852.765.956,20
- Toplam Harcama : 3.602.247.565,52
- Ödenek Dýþý Harcama : 17.409.053,18
- Ýptal Edilen Ödenek : 262.600.718,18
- Ertesi Yý
BAÞKAN
– (A) cetvelini
(B)
cetvelinin genel toplamýný okutuyorum:
B
– C E T V E L Ý
(YTL)
- Bütçe tahmini : 3.735.649.000,00
- Yýlý tahsilatý : 3.243.644.358,44
BAÞKAN
– (B) cetvelini
Devlet
Su Ýþleri Genel Müdürlüðü 2005
Sayýn
milletvekilleri, böylece, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlýðý, Enerji
Piyasasý Düzenleme Kurumu, Ulusal Bor Araþtýrma Enstitüsü, Elektrik
Ýþleri Etüt Ýdaresi Genel Müdürlüðü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu,
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüðü, Petrol Ýþleri Genel Müdürlüðü
ile Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðünün 2007 yýlý bütçeleri ile
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlýðý, Petrol Ýþleri Genel Müdürlüðü
ve Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðünün 2005 mali yýlý kesinhesaplarý
kabul edilmiþtir. Hayýrlý olmasýný diliyorum.
Programa
göre, kuruluþlarýn bütçe ve kesin hesaplarýný sýrasýyla görüþmek
için, 21 Aralýk Perþembe günü saat 11.00'de toplanmak üzere birleþimi
kapatýyorum. Ýyi geceler diliyorum.
Kapanma Saati:
23.50