DÖNEM:
22 CİLT: 131 YASAMA YILI: 5
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
4 üncü Birleşim
5 Ekim
2006 Perşembe
İ
Ç İ N D E K İ L E R
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
1.- Balıkesir Milletvekili Orhan
Sür’ün, Edremit Körfezi’nin çevre sorunları ve Körfez çevresindeki belediyelerin
sıkıntılarına ilişkin gündem dışı konuşması ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman Pepe’nin cevabı
2.- Siirt Milletvekili Öner Ergenç’in,
Dünya Öğretmenler Günü münasebetiyle, bilgi toplumunda öğretmen
profiline ve millî eğitimde son dönemde düzenlenen kampanya ve çalışmalara
ilişkin gündem dışı konuşması
3.- İstanbul Milletvekili Recep
Koral’ın, İstanbul’un sorunlarına ve Büyükşehir Belediye Başkanlığının
uygulamalarına ilişkin gündem dışı konuşması
B) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE
MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- Denizli Milletvekili Mustafa
Gazalcı ve 23 milletvekilinin, Necip Hablemitoğlu cinayeti ile
ilgili iddiaların araştırılması amacıy
2.- Ordu Milletvekili İdris Sami
Tandoğdu ve 24 milletvekilinin, fındıktaki fiyat politikası konusunda
genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/34)
C) TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.- Türkiye-Sırbistan Parlamentolararası
Dostluk Grubu kurulmasına ilişkin Başkanlık Tezkeresi (3/1128)
2.- Türkiye-Karadağ Parlamentolararası
Dostluk Grubu kurulmasına ilişkin Başkanlık Tezkeresi (3/1129)
3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı Bülent Arınç’ın, Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Ulusal
Halk Meclisi Başkanı Amar Saadani’nin davetine icabetle, beraberinde
bir parlamento heyetiyle Cezayir’e resmî ziyarette bulunmasına
ilişkin Başkanlık Tezkeresi (3/1130)
IV.- AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Balıkesir Milletvekili Ali
Kemal Deveciler’in, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin, konuşmasındaki
bir cümle nedeniyle açıklaması
V.- ÖNERİLER
A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ
1.- (11/6) esas numaralı gensoru
önergesinin görüşme günü ile gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine
ilişkin Danışma Kurulu önerisi
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
1.- Çanakkale Milletvekilleri
Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere’nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî
Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi
(Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
2.- Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil
ve Terkinine İlişkin Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(1/1030) (S. Sayısı: 904)
3.- Tohumculuk Kanunu Tasarısı
ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu
Raporu (1/822) (S. Sayısı: 662)
VII.- SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Kırklareli Milletvekili Mehmet
S. KESİMOĞLU’nun, TMSF’nin el koyduğu ve satışa çıkardığı tarihî
eserlere ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atil
2.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in,
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kurulan aile danışmanlık
bürolarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet AYDIN’ın
cevabı (7/16271)
3.-Antalya Milletvekili Feridun
Fikret BALOĞLU’nun, Rusya’da Türk turizmi aleyhindeki kampanyaya
ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atil
4.- Antalya Milletvekili Feridun
Fikret BALOĞLU’nun, Antalya’da kavşak yapım çalışmalarının doğal ve antik
yapıya zarar verdiği iddialarına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Atilla KOÇ’un cevabı (7/16487)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM
Genel Kurulu saat 13.00’te açılarak üç
oturum yaptı.
Kütahya
Milletvekili Alaettin Güven, Dünya Hayvanları Koruma Gününe ve çevrenin tabiî
bir parçası olan bitki ve hayvanları korumanın önemine ilişkin gündemdışı bir
konuşma yaptı.
Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateş’in, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
uygulamasının doğurduğu sorunlar ile Dikmen 4 ve 5 inci Etap Kentsel Dönüşüm
Projesi çalışmalarına,
Kars
Milletvekili Zeki Karabayır’ın, KÖYDES Projesi uygulama sonuçlarına,
İlişkin
gündemdışı konuşmalarına İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, cevap verdi.
Trabzon
Milletvekili M. Akif Hamzaçebi ve 41 milletvekilinin, fındık piyasasındaki
sorunların (10/377),
İzmir
Milletvekili Erdal Karademir ve 20 milletvekilinin, artan orman yangınlarının
sebeplerinin (10/378),
Araştırılarak
alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin
gündemdeki yerlerini alacağı ve öngörüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı
açıklandı.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın:
Fransa’ya,
Avusturya’ya,
Malezya’ya;
Sanayi
ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun’un, İtalya’ya;
Yaptıkları
resmî ziyaretlere katılacak milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkereleri,
Gündemin
“Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:
1 inci
sırasında bulunan, Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun
Teklifinin (2/212) (S. Sayısı: 305) görüşmeleri, daha önce geri alınan
maddelere ilişkin komisyon raporu henüz gelmediğinden,
2 nci
sırasında bulunan, Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun
Tasarısının (1/1030) (S. Sayısı: 904) görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri
Genel Kurulda hazır bulunmadığından,
Ertelendi.
3 üncü
sırasında bulunan ve İçtüzüğün 91 inci maddesi kapsamında değerlendirilerek
temel kanun olarak bölümler halinde görüşülmesi kararlaştırılan, Tohumculuk
Kanunu Tasarısının (1/822) (S. Sayısı: 662) üzerindeki görüşmeler tamamlanarak,
birinci bölüm üzerinde bir süre görüşüldü.
Osmaniye
Milletvekilleri:
Şükrü
Ünal,
Mehmet
Sarı,
Durdu
Mehmet Kastal,
Osmaniye
Milletvekili Necati Uzdil’in, konuşmasında, şahsına sataşıldığı iddiasıyla
birer açıklamada bulundular.
5 Ekim
2006 Perşembe günü, alınan karar gereğince saat 13.00’te toplanmak üzere,
birleşime 18.22’de son verildi.
İsmail Alptekin
Başkanvekili
Ahmet Gökhan Sarıçam Türkân
Miçooğulları
Kırklareli
İzmir
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
No.: 4
II.- GELEN KÂĞITLAR
5 Ekim 2006 Perşembe
Tasarılar
1.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Arnavutluk
Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/1247) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve
Turizm ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2006)
2.- Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/1248) (Millî Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
29.9.2006)
Teklifler
1.- Manisa Milletvekili Hasan Ören ve 5
Milletvekilinin; 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/867) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2006)
2.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekilleri Hatay Milletvekili Sadullah Ergin, Bursa Milletvekili Faruk
Çelik, İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz, Ankara Milletvekili Salih Kapusuz,
Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri
İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol, Samsun
Milletvekili Haluk Koç ile Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Gaziantep Milletvekili
Ömer Abuşoğlu'nun; Milletvekili Seçimi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi (2/868) (Anayasa Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi:
5.10.2006)
3.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekilleri Hatay Milletvekili Sadullah Ergin, Bursa Milletvekili Faruk
Çelik, İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz, Ankara Milletvekili Salih Kapusuz,
Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa ve 245 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/869)
(Anayasa Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 5.10.2006)
Raporlar
1.- Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu (1/1187) (S. Sayısı: 1235) (Dağıtma tarihi: 5.10.2006) (GÜNDEME)
2.- Ankara Milletvekili Bülent Gedikli ve 17
Milletvekilinin; Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun Teklifi, Balıkesir
Milletvekili Ali Kemal Deveciler'in; Vergi Usul Kanununun Bir Maddesinde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, Bursa Milletvekili Sedat
Kızılcıklı'nın; Vergi Usul Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi, Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve 36 Milletvekilinin; Vergi Usul
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Mersin Milletvekili
Mustafa Özyürek ve 27 Milletvekilinin; Mali Tatil Kanun Teklifi ve Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (2/866, 2/692, 2/774, 2/857, 2/864) (S. Sayısı: 1237)
(Dağıtma tarihi: 5.10.2006) (GÜNDEME)
Yazılı Soru Önergesi
1.- Diyarbakır Milletvekili Aziz AKGÜL'ün,
Diyarbakır Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının teftişi raporuna
ve bir projenin ödeneklerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/17918) (Başkanlığa geliş tarihi:
5/10/2006)
Meclis Araştırması Önergesi
1.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI ve 23
Milletvekilinin, Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili iddiaların
araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/379) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20/9/2006)
Genel Görüşme Önergesi
1.- Ordu
Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU ve 24 Milletvekilinin, fındıktaki fiyat
politikası konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri
uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/34) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21/9/2006)
Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı
Soru Önergeleri
1.-
Karaman Milletvekili Mevlüt AKGÜN'ün, kurulması planlanan uzay üssünün
yer seçimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14346)
2.-
İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin
yabancı bir girişimle kuracağı iddia edilen gayrimenkul yatırım ortaklığına
ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/14396)
5 Ekim 2006 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 13.03
BAŞKAN: Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER: Ahmet Gökhan SARIÇAM
(Kırklareli), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)
BAŞKAN
– Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4’üncü Birleşimini açıyorum.
Toplantı
yetersayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Sayın
milletvekilleri, gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekilimize
gündem dışı söz vereceğim.
Gündem
dışı ilk söz, Uluslararası Öğretmenler Günü münasebetiyle, Siirt
Milletvekili Sayın Öner Ergenç’e aittir.
Buyurun
efendim… Yok.
Geldiği
zaman, söz hakkı bakidir.
Gündem
dışı ikinci söz isteği, Edremit Körfezi’nin çevre sorunlarıyla ilgili
olmak üzere, Balıkesir Milletvekili Sayın Orhan Sür’e aittir.
Buyurun
Sayın Sür.
Süreniz
5 dakikadır.
III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
1.- Balıkesir Milletvekili Orhan Sür’ün, Edremit Körfezi’nin
çevre sorunları ve Körfez çevresindeki belediyelerin sıkıntılarına
ilişkin gündem dışı konuşması ve Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin
cevabı
ORHAN
SÜR (Balıkesir)- Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın
Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; Edremit Körfezi’nin
çevre sorunlarıyla ilgili gündem dışı söz almış bulunuyorum; Yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlarım, Edremit Körfezi’nde bulunan 5 belediyenin; Edremit
Belediyesi, Zeytinli Belediyesi, Akçay Belediyesi, Güre ve Kadıköy
Belediyelerinin kurduğu bir Belediyeler Birliğince işletilen
evsel atık su arıtma tesisi var. Bu tesisin bugünkü konumu maalesef
hiç içler açıcı değil. Bu tesisin, elektrik borcu nedeniyle 12 Eylül
2006 tarihinde elektrikleri kesildi. Bu tarihte başlatılan kolektör
hattı yenileme çalışmaları ancak jeneratör yardımıyla devam ediyor.
Tesis, Kalkınma Bankası ve Turizm Bakanlığının ATAK Projesi kapsamında
1998 yılında devreye girdi, 1999 Haziranında işletilmek üzere Birliğe
devredildi. Bugün yaklaşık 3 trilyon civarında anapara ve faiz borcuna
erişen bir elektrik borcu var. Edremit Belediyesi, 1 Ekim 1999’dan 31
Aralık 2001’e kadar topladığı atık su ücretini yüzde 100 olarak aktarma
kararı almasına rağmen hiç aktarmamıştır. 31 Aralık 2001 tarihi
itibariyle Edremit Belediyesinin topladığı, fakat birliğe aktarmadığı,
emanette tuttuğu 221 milyarla eğer o tarihte elektrik borçları ödenseydi
bugün bu Birliğin beş kuruş borcu olmayacaktı. Edremit Belediyesi,
1 Ocak 2002 tarihinden itibaren, topladığı atık su bedelinin yüzde
50’sini aktarma kararı almış, fakat yine Birliğe hiç para aktarmamıştır.
Yine, Edremit Belediyesi, 20 Mart 2003 tarihinde Meclis kararıyla,
topladığı atık su bedellerini Birliğe aktarmama kararı almıştır.
Şimdi,
Değerli arkadaşlarım, 1 Ağustos 2004’e kadar Edremit Belediyesi,
bu atık su tesisinin elektrik bedellerini karşılamak için beş kuruş
para ödemiyor. 16 Haziran 2004 tarihinde 2000/03 sayılı Meclis kararıyla
atık su bedellerini aktaracağı kararını almış, parçalar halinde,
16 Haziran 2004’ten 31 Aralık 2005 tarihine kadar ödeme yapmıştır.
Yaptığı ödeme, 176 milyar lira. Aynı süre içinde, Akçay Belediyesi
240 milyar lira, Zeytinli Belediyesi 370 milyar lira atık su bedeli
ödemiştir bu Birliğe.
Edremit
Belediyesi sınırları içinde yaşayan insan sayısı 45 bin, Akçay’da,
10 bin, Zeytinli’de 11 bin kişi yaşıyor. Rakamlarla, yaşayan nüfusu
karşılaştırdığınızda, Edremit Belediyesinin, yani, ödemiş görünmesine
rağmen, çok düşük bir rakam ödediğini görüyorsunuz.
Yine,
Edremit Belediyesi, 1 Ocak 2006 tarihinden bugüne kadar beş kuruş
atık su bedeli ödememiştir. İçişleri kontrolörlerinin 22 Nisan
2003 tarihinde 139/16 sayılı teftiş raporuyla tespit edilen Edremit
Belediyesinin atık su borçlarını anapara ve faizleriyle bugüne
taşırsak, ödemesi gereken para, 2 trilyon 750 milyar lirayı bulmaktadır,
sadece o günkü borçlarını. Yani, bir anlamda Edremit Belediyesi
para ödemediği için, Edremit Körfezi bir çevre felaketiyle karşı karşıya
bulunmaktadır. Çünkü, bu tesisin çalışmaması durumunda, Edremit’in
mavi bayraklı, Akçay’ın, Zeytinli’nin o mavi bayraklı plajları, maalesef,
kirlenecektir. Bir doğa felaketiyle karşı karşıya oluyoruz.
Birlik,
eğer elektrik paralarını zamanında ödeyebilseydi, ayrıca, yine
ATAK Projesi kapsamında, İller Bankasından ödediği elektrik parasının
da yüzde 50’sini geri alacaktı. Bunu da yapamamakta. Bu nedenle, Edremit
Belediyesinin topladığı atık su bedellerinin amaç dışında kullanılmasının
engellenmesi ve Çevre Bakanlığımızın bu konuda gereken tedbiri
alması gerekmektedir. Elektrikleri kesmek çözüm değildir değerli
arkadaşlarım. Burada yaşayan binlerce insanımızı cezalandırma
noktasındayız.
Yine,
ikinci bir konu, Edremit Körfezi’nde tüm ulusumuzu ilgilendiren
bir faciaya doğru adım adım ilerlenmekte. Bu ne, değerli arkadaşlarım?
Bu da, Havran sınırları içinde işletilmeye çalışılan bir altın madenimiz
var. 1990’lı yıllarda devreye girmesi için çalışılıyordu; fakat, o
günlerde oluşan tepkiler ve
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ORHAN
SÜR (Devamla) – Daha sonra ilk arama ve işletme ruhsatını alan şirket,
bu madenin işletme ruhsatını devretmiştir. Devralan şirket, şimdi
gayrisıhhi müessese ruhsatı almak amacıyla çalışmalar yapmaktadır
ve bu alanda yapacağı çalışmayı, buradan çıkaracağı ham maddeyi
Bergama’ya götürüp, orada işleyeceğini ifade etmektedir.
Değerli
arkadaşlarım, Bergama’daki altın madeninin, biliyoruz ki, Danıştaydan
durdurulması kararı var. Bu yetmiyormuş gibi, Edremit Körfezi
içinde, Havran sınırı içindeki ham maddenin de oraya taşınarak, madenin
de oraya taşınarak orada işletilmesi düşünülüyor. Ama, maalesef,
bu arada, bu işletmeye gayrisıhhi müessese ruhsatı talebi karşısında,
Balıkesir Valisinin gönderdiği bir yazı var. Bu yazı konusunda,
ben, Çevre Bakanımızı uyarmak istiyorum.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ORHAN
SÜR (Devamla) – Sayın Başkan, bitiriyorum.
BAŞKAN
– Lütfen, son cümlenizi alayım.
ORHAN
SÜR (Devamla) – Çok teşekkür ediyorum.
Biliyorsunuz,
4086 sayılı Yasa’nın 5’inci maddesi gayet açıktır. Zeytinliklere 3
kilometre içinde, toz yaratacak ve zeytine zarar verecek hiçbir tesisin
kurulması mümkün değildir. Balıkesir Valiliği, işletme ruhsatının
alındığı 1992 tarihini esas alarak gayrisıhhi müessese ruhsatı verilmesinde
bu yasayı uygulamamaktadır ve bu büyük bir hatadır. Müracaat bugün
yapılmıştır, ruhsat bugün talep edilmektedir, o zaman 4086 sayılı
Yasa’nın bugün yürürlükte olması gerekmektedir. Çevre Bakanımızın
bu konularda duyarlı olmasını, gerek turizm açısından gerek gelecek
kuşaklara daha sağlıklı bir çevre bırakabilmemiz için, Çevre Bakanlığımızın
bu olaylara müdahale etmesini talep ediyorum, saygılar sunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyoruz Sayın Sür.
Çevre
ve Orman Bakanımız Sayın Osman Pepe, gündem dışı konuşmaya cevap
verecektir.
Buyurun.
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sözlerime başlamadan hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Saygıdeğer
milletvekili arkadaşımızın, Edremit Körfezi’nde meydana gelen
çevre sorunlarıyla alakalı yapmış olduğu konuşma üzerine, ben de,
bölgedeki ve ülke genelindeki çevre sorunlarına bu vesileyle değinmek
istiyorum.
Değerli
milletvekili arkadaşımızın da ifade ettiği gibi Kalkınma Bankası
ve Turizm Bakanlığınca temin edilen desteklerle 1998 yılında Edremit
Körfezi’ndeki belediyelerin kurmuş olduğu Birliğin atık su arıtma
tesisleri yapılmış ve 1 Kasım 2001 tarihinde de devreye alınmıştır.
Bu Birlik içerisinde, Edremit Belediyesi, Zeytinli Belediyesi,
Kadıköy Belediyesi, Akçay Belediyesi ve Güre Belediyeleri var.
Bu belediyelerin
kurmuş olduğu bu Birliğin, bugünkü tarih itibariyle, yaklaşık olarak
3,5 trilyonluk ödenmemiş elektrik borçları var; arıtma tesisinin
elektrik borcunu ödemiyorlar. Bu, nereden, nasıl kaynaklanıyor:
1998, 1999, 2000, 2001 yıllarında Edremit Belediyesi topladığı su bedellerini, ödemesi gereken
atık su bedellerini, maalesef, ödememiş. Tabii, o belediye başkanının
mensup olduğu parti de şu anda Mecliste yok. Yani, o arkadaşımızın
mensup olduğu partiyi burada zikretmeye gerek görmüyorum; çünkü,
zaten, yanlış yapanların hesabını millet görüyor. Şimdi…
İ. SAMİ
TANDOĞDU (Ordu) – Çok güzel; sizinkini de görecek!
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) – Sizi de gördük canım.
İ. SAMİ
TANDOĞDU (Ordu) – Göreceğiz, göreceğiz…
ÖMER
ABUŞOĞLU (
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Ama, yanlışa yanlış devam ediyor, AKP devam
ediyor.
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) – Arkadaşlar, değerli milletvekilleri,
burada karşılıklı, tabii, polemik yapmak, aslında, çok hoşuma gitmez,
hele bu mübarek ramazan ayında; ama, ramazandan sonra polemik yapmak
isterseniz yaparız, onu söyleyeyim size.
ÖMER
ABUŞOĞLU (
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) – Değerli milletvekilleri,
benim esas üzerinde durmak istediğim husus şudur: O siyasi parti,
bu siyasi parti, velev ki, benim siyasi partime mensup olsa dahi,
bir belediye başkanında çevre bilinci gelişmemişse, gelecek endişesi
yoksa, insan haklarına saygı yoksa, bu insan, belediyenin arıtma
tesisinin elektrik parasını da ödemez, bunun gereğini yerine de
getirmez, bundan da kılı kıpırdamaz.
Şimdi,
bu 5 tane belediyenin durumlarına bir bakalım. Bu belediyelerin
bir kısmında bugün sayaç yok, sayaç. Yani, vatandaş suyu kullanıyor;
ama, sayacı yok. Bu belediyelerin bir kısmı artezyen kullanıyor,
şebeke yok. Artezyen kullanan insan, suyu bedelsiz olarak çekiyor;
ama, kullandıktan sonra kanalizasyona veriyor onu, kanalizasyona
verdiği zaman bunun karşılığında da herhangi bir bedel ödemiyor.
Şimdi,
tabii, buradaki belediyelerin borçlarının en büyüğü, doğru, Edremit
Belediyesinin; çünkü, nüfusu en büyük olan Edremit Belediyesi ve
borcun da en büyüğü ona ait. Tabii, burada Birlik Başkanı, Zeytinli
Belediye Başkanı. Zeytinli Belediye Başkanı -borçlar, elektrik
borçları- belediyenin borçları yapılandırılırken çıkartılan affa
müracaat etmiyor. Etseydi, bu yapılandırma imkânı olacaktı. Bir
de, zamanında ödenmiş olsaydı bu elektrik borçları, arıtma tesislerinin
yüzde 50 elektrik masraflarını İller Bankası ödüyor, bunu da yerine
getirmemişler. Şimdi, bizim, burada, belediye başkanlarıyla görüşmelerimiz
oldu, yani, bu konuyla alakalı olarak, TEDAŞ’la görüşmelerimiz oldu.
TEDAŞ’tan bize ifade edilen husus şudur: Eğer belediyeler, bu Birlik,
son ayın borcunu öderse, son ayki faturasını öderse, biz, arıtma tesisinin
elektriğini açarız. Tabii, burada elbette ki bu işi yapacak olan Birliğin
Başkanıdır.
Değerli
milletvekilleri...
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Edremit Belediyesi parayı ödemiyor Sayın
Bakan, Akçay Belediyesinin 1 lira borcu yok mesela.
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) – Şimdi, ben, zaten bu işin buraya
gelmesini istemiyorum. Yani, bu, işte, iktidar, muhalefet partisi
belediyesi ayrımına işi götürmenin doğru olmadığını ifade ediyorum.
Bak, o zaman ben şunu söylerim: Af çıktığı zaman Zeytinli Belediye
Başkanı niye müracaat edip de bu aftan istifade etmedi, sildirmedi
borcunu?
ORHAN
SÜR (Balıkesir) – Hangi tarihte?
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) – Olur mu?!
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Hangi tarihte?
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) – Geçen sene çıkan ve müracaat
etmeleri halinde borçları yapılandırılıyordu, niye müracaat
etmedi?!
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Edremit Belediyesi parayı ödemezse, taksiti
nasıl ödeyecek Sayın Bakanım? 3 trilyon borcu var Edremit Belediyesinin,
AKP’li belediyenin.
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) – Değerli arkadaşlar, mesele
şudur: Türkiye’de çevreyle alakalı hassasiyetlerin yeterince gelişmediğini,
gerek evsel atıklarla alakalı gerekse atık sularla alakalı Türkiye’nin
epey yürümesi gereken yolu olduğunu, burada belediyelerin -hiçbir
ayrıma tabi tutmadan şimdi söylüyorum- çevre diye bir endişeleri
gündemlerinin birinci sırasında değildir. Bakın, biz, yapmış olduğumuz
yasal düzenlemeyle çıkartmış olduğumuz Çevre Kanunu’nda, belediyeler
toplamış oldukları atık su bedellerini veyahut da Çevre Temizlik
Vergilerini yerine kullanmak mecburiyetini getirdik. Çevre Kanunu’nun
11’inci maddesi bunu son derece açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bununla
alakalı, ben, Çevre ve Orman Bakanı olarak burada hem siz değerli
milletvekili arkadaşlarımın hem de televizyonları başında şu anda
bizi izlemekte olan sevgili vatandaşlarımıza açıkça ifade ediyorum,
benim nezdimde AK Partili belediye ile CHP’li belediye başkanı,
DYP’li belediye başkanı arasında zinhar fark yoktur. (AK Parti sıralarından
alkışlar) Yanlış yapan hangi partiden olursa olsun…
RASİM
ÇAKIR (
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Bakın, bunu çok açık ve net bir
şekilde söylüyorum…
RASİM
ÇAKIR (
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) –Nerede yok ya?! Ayvalık’ta Çamlık’ı verdiniz
CHP’li belediye diye Sayın Bakan.
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri…
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Sizin danışmanınız bana dedi ki: “AKP İlçe
Başkanı gelseydi bu iş olurdu” dedi. Yüksel Bey, benim yüzüme söyledi.
BAŞKAN
– Sayın Deveciler…
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Nasıl yok burada particilik?!
BAŞKAN
– Sayın Milletvekili…
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Benim yüzüme söyledi.
BAŞKAN
- …oturur musunuz yerinize.
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Benim yüzüme söyledi.
BAŞKAN
– Yerinize oturur musunuz.
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – “Getirseydiniz AKP İlçe Başkanını olurdu
bu iş” dedi.
BAŞKAN
– Sayın Milletvekili…
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Esas o danışmanı görevden alın önce, o Yüksel
Bey’i görevden alın.
BAŞKAN
– Sayın Milletvekili, son ihtarımı yapıyorum, oturur musunuz. Burası
Parlamento, kabadayı yeri değil. El kol hareketiyle kürsüdeki
bir bakana öyle işlem yapamazsınız. Lütfen, yerinize oturun.
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – O zaman, yanıltmasın.
BAŞKAN
– Lütfen, yerinize oturun; gereğini yaparım.
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Oturuyorum, ben yerimdeyim.
BAŞKAN
– Oturun yerinize, lütfen, dinleyin.
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Doğruyu söylesin.
BAŞKAN
- Beğenmeyebilirsiniz, çıkar konuşursunuz. Lütfen…
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Verin söz hakkı, konuşalım o zaman.
BAŞKAN
– Rica ediyorum…
Buyurun
Sayın Bakan.
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Başkanım, söz hakkı istiyorum.
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; ben buradaki konuşmamda hiçbir partiyi, hiçbir milletvekilini
töhmet altında bırakacak bir konuşma yapmıyorum; ben Türkiye’nin
gerçeğini, Türkiye’nin fotoğrafını ortaya koyuyorum. Türkiye’nin
siyasetçisinin, Türkiye’nin entelektüelinin, Türkiye’nin sanayicisinin
çevreyle alakalı hassasiyetlerinin yeterince gelişmemiş olduğunu
söylüyorum. Yani, buradan AK Partilinin de, CHP’linin de, ANAP’lının
da hanesine düşen bir şey varsa, herkes alsın. Bireysel ve kurumsal
sorumluluklarımızı her birimiz yeterince yerine getirirsek,
Türkiye’nin önünün daha aydınlık olacağını söylüyorum.
Çevreyle
alakalı hassasiyetlerin gelişmemiş olmasından dolayı, evet, en
büyük ıstırabı ben çekiyorum. Niye? Türkiye’nin çevreyle alakalı
fotoğrafına baktığım zaman en çok benim yüzüm kızarıyor. Yani, bu
belediyenin mensup olduğu parti şu partiymiş, benim partim değilmiş
diye bundan keyif çatarak oturmam mümkün değil ki. Ama, hep birlikte
bu söylediğim hususlarda çözüm üretme noktasında bizim gayretlerimize
sizin de destek vermeniz lazım. Dört dönem bu Parlamento gündemine
gele gide gele gide bitap düşmüş olan Çevre Kanunu müzakere edilirken
CHP’li milletvekili arkadaşlarımdan bir teki bile bu Genel Kurulda
yoktu.
GÜROL
ERGİN (Muğla) – Nasıl yoktu ya?!
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) – Şimdi, yani, çevreye verdiğimiz
değer, çevreyle alakalı…
RASİM
ÇAKIR (
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) – …projelere verecek olduğumuz
destek sadece siyasi mülahazalarla yapılacak tutumlarla izah
edilemez.
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, konuşmayı beğenmeyebiliriz…
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
–…hatta, hiç hoşumuza gitmeyebilir; ama, öyle müdahaleyle olmaz…
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
– Verdiğim süre içerisinde konuşacak.
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
– Eğer bir yanlış varsa, söz istersiniz, ben size İçtüzüğe göre söz
veririm; ama, yerinizden müdahale; olmaz böyle şey.
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
– Efendim, lütfen oturalım.
Buyurun
Sayın Bakan.
RASİM
ÇAKIR (
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Bakanlığımız, son derece sınırlı imkânlarıyla, belediyelerin mensup
olduğu partilere hiç bakmadan… Bakın, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesine,
CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesine, CHP’li Trabzon Belediyesine,
DSP’li Ordu Belediyesine, HADEP’li veyahut da ki -hepsini tek tek saymaya gerek yok-
DYP’li ve diğer siyasi partilere mensup il belediyesi, ilçe belediyelerine,
biz elimizdeki imkânlarla hibe kredileri vererek, katı atık tesisleri
kurmaları için onları destekliyoruz. Bakın, hiçbir ayırım yapmadan
yapıyoruz bunu.
Yine,
atık su arıtma tesisleri kurmalarıyla alakalı olarak, Avrupa Birliği
fonlarının, belediyelerimizin öncelik sıralamasını yaparak,
partilerinin durumlarına, isimlerine bakarak değil, hassas bölgedeyse,
deniz kenarındaysa, sulak alanları tehdit ediyorsa, o belediyelere
öncelik tanıyoruz ve onlara hem kendi öz kaynaklarımızı hem de Avrupa
Birliği kaynaklarını kullandırtmada son derece titiz davranıyoruz.
Değerli
milletvekilleri, çevreyle alakalı, ben, önümüzdeki sekiz on yıl
içerisinde, Türkiye’nin, bugünkü Avrupa Birliğinin giriş standartlarına
erişebileceğine inanıyorum. Bununla alakalı getirmiş olduğumuz
yönetmeliklerle, yapmış olduğumuz yasal düzenlemelerle, ülkenin
imkânlarını zorlayarak elde etmiş olduğumuz kaynaklarla, fonlarla
ve Avrupa Birliğinden temin edecek olduğumuz, 2007-2008-2009 yılında
temin edecek olduğumuz hibeler veyahut da uzun vadeli kredilerle,
Türkiye, inşallah 2014 yılına kadar takribi 30 milyar euroluk bir
yatırımı yapmaya kararlıdır; yani, bugün, burada, Erdemit Körfezi’yle
alakalı önümüze konulan bu fotoğraf, Türkiye’nin dört bir yanında
daha parlak değildir. Bunu, hepimizin hoşuna gidecek, ülkenin yüzünü
ağartacak şekle dönüştürmek hepimizin boynunun borcudur.
Bakanlık
olarak çıkartmış olduğumuz Çevre Kanunu’nun bize tanımış olduğu
inisiyatif alanı içerisinde bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.
Değerli milletvekili arkadaşlarımızın ve saygıdeğer kamuoyumuzun
bunu bilmesini arzu ediyor; bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan.
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Sayın Başkan, söz istiyorum.
BAŞKAN
– Buyurun efendim, bir isteğinizi bana ulaştırın.
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Başkanım, az evvel, Sayın Orman Bakanı konuşurken
“ben AKP’li, CHP’li, DYP’li belediyeler arasında hiçbir ayırım yapmıyorum”
dedi. Ben de, haziran ayında olan bir olayı, bugüne kadar hiç aksettirmedim;
ama, şimdi, konuşmasından dolayı, ben kürsüden, hemen iki üç dakika
söz istiyorum, bunu izah etmek için ve siz bundan dolayı bana “kabadayı”
dediniz. Ben haklıyım, kabadayı diyemezsiniz. Sizin de bundan dolayı
lafınızı geri almanızı istiyorum. Kesinlikle... Kabadayılık değildir
bu, bir hakkı savunmak kabadayılık değildir. Ben, İçtüzüğe göre
söz istiyorum.
BAŞKAN
– Sayın Milletvekilim, bu Parlamentoda hak kürsüde savunulur, yerinizdeki
hoş olmayan, el kol hareketiyle, ayağa kalkmak suretiyle yaptığınız
hareket hoş değil; ama, benim sözüm sizi incittiyse, ben bundan dolayı
özür diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Ama, o talebiniz bu gündem
dışı sözle ilgili bir talep olmadığı için, yine ben… Herhangi bir
gerginliğe meydan vermemek bakımından, yerinizden iki cümleyle
açıklayın Sayın Deveciler.
Buyurun.
IV.- AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Balıkesir Milletvekili Ali Kemal Deveciler’in,
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin,
konuşmasındaki bir cümle nedeniyle açıklaması
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Sayın Başkan, az evvel Sayın Çevre Bakanı
konuşurken, işte, benim kendi bölgem olan Körfez’in sorunlarıyla ilgili
konuşurken “ben bugüne kadar AKP, CHP ve DYP’li belediyeler arasında
hiçbir ayırım yapmadım” dedi.
Şimdi,
buradaki zaten, yapılan olay ayırımdır. 3 trilyona yakın bir borcu
olan bir Edremit Belediyesi var, AKP’li belediye. Daha evvelden,
MHP’li dönemden kalmış olabilir.
Ben buna
istinaden, ayırım yaptığını, daha evvelki, danışmanın kanalıyla
da bize yapılan hareketi söyledim. Siz bana “kabadayılık yapmayın”
dediniz, ben onun için söz aldım.
Müsaade
ediyorsanız, bir iki dakikalığına anlatmak istiyorum.
BAŞKAN
– O “kabadayılık” işini hallettik, tamam, değil mi?
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Tamam, teşekkür ediyorum.
İki dakikayla
halletmek istiyorum ben de.
BAŞKAN
– Buyurun.
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Şimdi, Sayın Bakan “AKP ve CHP’li, DYP’li belediyeler
arasında ayırım yapmıyorum” dedi. Kesinlikle yanlış. Bir kere, az
evvelki konu, daha evvelden MHP’li Belediye Başkanı döneminden gelen
borçlardır, doğru; ama, yeni gelen AKP belediyesi, dört yıldan beri
o da borcu ödememektedir. Eski yapılan hatayı devam ettirmektedir.
Şu anda 3 trilyon borcu vardır. 3 trilyon borç, 3,5 trilyon lira TEK’e
olan borçtur. AKP’li belediye 3 trilyon lirayı ödese, zaten, bir borç
kalmayacaktır. Bununla ilgili bir yaptırım yapılması gerekirken,
Zeytinli Belediye Başkanı, Birlik Başkanını suçlamaktadır; bu,
bir kere yanlıştır.
İkincisi,
ben haziran ayında, Ayvalık Belediye Başkanıy
Ayvalık
Belediyesinde bir problem var. Ayvalık Belediyesinde bir Çamlık
bölgesi var, Ayvalık’la özdeşleşmiş vaziyette. Elli yıldan beri Ayvalık
kullanıyor, Ayvalıklıların hizmetinde. Bu Çamlık, iki üç sene evvel,
bir mahkeme kararıy
MUZAFFER
BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Böyle bir usul var mı Başkan?!
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Hakkında bir işlem yapmanız lazım. Ben de
dedim ki. ben bir Balıkesir Milletvekiliyim…
BAŞKAN
– Sayın Deveciler…
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – … ben, AKP’li, CHP’li değil…
BAŞKAN
- Siz, Bakana olan şikâyetinizi dile getirdiniz. Cevabını öyle… Tamam…
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – … o yörenin milletvekiliyim, siz bunu söyleyemezsiniz.
BAŞKAN
– Efendim, tamam artık, sizin bunu uzatmanıza gerek yok.
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Bu sefer kıvırtmaya başladı “Sayın Vekilim
yanlışlık oldu” şudur budur…
BAŞKAN
– Tamam efendim, tamam.
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Onun için, Sayın Bakan, eğer “ben, partiler
arasında ayırım yapmıyorum” diyorsa, önce, o danışmanını görevden
alsın; çünkü, o danışman, belki Bakanın bilgisi dahilinde olmayabilir,
o yanlışı yapmaya devam ediyor. Bunu, buradan arz ediyorum ve Sayın
Bakanımın da takdirlerine arz ediyorum.
BAŞKAN
– Sayın Bakanım, var mı diyeceğiniz bir şey?
ÇEVRE
VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Kocaeli) – Buna cevap verilmez ki efendim.
BAŞKAN
– Yok.
ŞÜKRÜ
ÜNAL (Osmaniye) – Aziz, mübarek günde… Biraz tebessüm et.
ALİ KEMAL
DEVECİLER (Balıkesir) – Yalan söyleyecek halimiz yok.
BAŞKAN
- Teşekkür ederim.
Sayın
milletvekilleri, uluslararası Öğretmenler Günü münasebetiyle
söz isteyen Siirt Milletvekili Sayın Öner Ergenç’e söz veriyorum.
Buyurun
efendim. (AK Parti sıralarından alkışlar)
III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
A) GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
2.- Siirt Milletvekili Öner Ergenç’in, Dünya Öğretmenler
Günü münasebetiyle, bilgi toplumunda öğretmen profiline ve millî
eğitimde son dönemde düzenlenen kampanya ve çalışmalara ilişkin
gündem dışı konuşması
ÖNER
ERGENÇ (Siirt) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dünya Öğretmenler
Günü vesilesiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum; bu vesileyle,
Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hızlı değişme ve gelişme, insan
kaynağına ilgi, bilgi insanı, yeni bilgi teknolojileri, bilgiye
dayalı örgütlenmeler ve organizasyonlar, insani değerlere dönüş
gibi değerler, bilgi toplumunun başlıca yükselen değerleridir günümüzde.
Bu değerlerin oluşmasını ve benimsenmesini sağlayacak olan eğitim
sürecinde, en büyük görev, hiç şüphe yok ki, öğretmene düşmektedir.
Yüksek teknolojiye rağmen, bugünün insanı, maalesef, mutlu değildir,
kalabalıklar içerisinde yalnızlaşmıştır. İnsanlık, bu handikaptan
bir çıkış yolu bulmak zorundadır. Bunun da yolu bilgi, hedefi ise insani
değerlerdir. Bu bakımdan, bilgi insanının duygusal öğrenme kapasitesini
harekete geçirmesi lazımdır.
İnsani
değerlerin topluma yeniden kazandırılması sürecinde en önemli
görev, hiç şüphe yok ki, öğretmenindir. Bugün, hızla artan bilgi yüküne
hâkim olmak, bilgide güncelliği canlı tutmak, öğretmenin kendisini
sürekli olarak geliştirmesinin temel şartıdır. Buna göre, öğretmenin
bilgi odağı, öğretmekten ziyade öğrenmektir.
Bilgi
toplumunun öğretmen profilinde şu motifler olmalıdır: Öğretmen
işini sevmeli, başarıya ihtiyaç duymalıdır, bilgi teknolojilerinden
azami ölçüde yararlanmalıdır. Bilgisayar destekli interaktif öğrenmede
imkân oluşturmalıdır. Uluslararası standartları yakalamayı hedeflemelidir.
Öğrencinin bilgi edinmesini mümkün kılacak aktif bir ortam oluşturmalıdır.
Öğrenen insan modelini öngörmelidir.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; toplumsal yaşam kuralları, ahlaki
değerler, insani ilişkiler, iletişim, saygı, sevgi, hoşgörü, topluma
katkı gibi giderek azalmakta olan insani değerlerin kazanılması
için uygun ortamın hazırlanmasında öğretmen çok önemli bir rol oynamaktadır.
Bütün
bu hususların sağlanması için, hiç şüphe yok ki, idarenin gerekli ortamı
oluşturması lazımdır. İşte, bu amaçla, İktidarımız, AK Parti İktidarı
döneminde bu amacı gerçekleştirmeye yönelik 406 bin bilgisayar
eğitimin hizmetine sokulmuştur. Bütün okullar internete bağlanıyor.
Okul kayıtları internetten yapılıyor. Öğretmenlerin ilk atama ve
yer değiştirmeleri elektronik ortamda yapılmaya başlandı. Bilgiye
erişim portalı hizmete alındı. OKS’yle ilgili işlemler internetten
yapılıyor.
İlköğretim
ve ortaöğretimde müfredat yenilendi, çağa uygun bir standarda getirilmeye
çalışıldı. Liseler dört yıla çıkarıldı. İlk ve ortaöğretim öğrencilerine
dört yılda 380 milyon ders kitabı ücretsiz olarak dağıtıldı ve bundan
sonra da dağıtılmaya devam edilecektir.
Öğretmenlik,
kariyer basamaklar halinde yeniden yapılandırıldı. Öğretmenler
için dizüstü bilgisayar ve konut projesi başlatıldı. Ek ders ücretleri
yüzde 40 oranında artırıldı. Atamalar objektif kriterlere bağlandı.
3 bin
kapalı okul yeniden öğretime açıldı. Geçen dört yıllık sürede 3.270
okul, takriben 85 bin derslik yapılarak, 2,5 milyon yeni kapasite ortaya
çıkarıldı. Bunun sonucunda, okullaşma oranı, okul öncesinde yüzde
21’e -ki, benim ilim Siirt’te bu oran yüzde 60’ın üzerine çıkarılmıştır,
Türkiye ortalamasının 3 katıdır- ilköğretimde yüzde 96’ya, ortaöğretimde
yüzde 65’e yükseldi.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Konuşmanızı tamamlayın lütfen.
ÖNER
ERGENÇ (Devamla) – Tamamlıyorum Sayın Başkan.
“Haydi
Kızlar Okula” kampanyasıyla 175 bin kız çocuğu okullaştırıldı. Fakir
öğrenciler burslarla destekleniyor. Yükseköğretimde okuyan çocuklar
2002’de 45 YTL burs alırken, bugün 130 milyon olarak burs alıyor; artış
oranı yüzde 189. Ayrıca, bu öğrencilere, yemek bedeli olarak da,
günlük 2,5 milyon lira yemek bedeli ödenmektedir.
Özürlü
çocuklarımız için özürlerine uygun yeni okullar yapıldı, evden okula,
okuldan eve bu çocuklarımız ücretsiz olarak taşınıyor ve taşınmaya
devam ediyor.
Millî
Eğitim Akademisi kuruldu, 15 yeni üniversite kuruldu.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bütün bu çabalar, ülkemizin, muasır
medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarılmasına matuf olan çabalardır.
Bu başarılı
çabalarından dolayı başta Hükümetimizi ve Bakanlığımızı, Sayın
Millî Eğitim Bakanımızı bu çalışmalarından dolayı tebrik ediyor,
başarılarının artarak devamını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyoruz Sayın Ergenç.
MUHARREM
İNCE (Yalova) – Sayın Başkanım, uluslararası öğretmenler günü değildir
“Dünya Öğretmenler Günü”dür. Burada bir düzeltme yapalım. 1966’dan
beri kutlanan bir gündür. Adını doğru yapalım diye söylüyorum.
BAŞKAN
– Teşekkür ederim.
Bu, bizim
elimizdeki zabıtlara böyle yazılmış, ben de düzeltiyorum eğer öyleyse.
Üçüncü
gündem dışı söz isteği, İstanbul ili ve sorunlarına ilişkin olmak
üzere, İstanbul Milletvekili Sayın Recep Koral’a aittir.
Buyurun
Sayın Koral.
3.- İstanbul Milletvekili Recep Koral’ın, İstanbul’un
sorunlarına ve Büyükşehir Belediye Başkanlığının uygulamalarına
ilişkin gündem dışı konuşması
RECEP
KORAL (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
3 Ekim Salı günü gündem dışı söz alan muhalefet milletvekili arkadaşımın
konuşması sonrası, sizlere İstanbul’un gerçeklerini söyleyeceğim
demiştim, bu vesileyle söz aldım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İstanbul,
Hükûmetimizin katkıları ve belediyelerimizin başarılı hizmetleriyle
hızla dönüşüyor. 2004 öncesi plansız programsız başlanan ve âdeta
tıkanan yatırımlar, 2004 seçimleriyle seçilen İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanımız Sayın Kadir Topbaş’la birlikte canlanmış, yarım bırakılan yatırımlar tamamlanmış,
bunlara ilave acil yatırımlar başlatılmıştır; büyük bir hızla bitirilerek,
halkımızın hizmetine sunulmaktadır.
GÜROL
ERGİN (Muğla) – Dikkat edin,Tayyip Bey’e dokunabilir!
RECEP
KORAL (Devamla) – Merkezî yönetim ile mahallî idarelerin uyumu hizmetlerde
patlamayı getirmiştir.
ALİ KEMAL
KUMKUMOĞLU (İstanbul) – Evine kaç yıldır arabayla gidemiyorsun?
RECEP
KORAL (Devamla) – Bize, AK Partiye güvenen halkımıza şükranlarımızı
arz ediyorum.
NURİ
ÇİLİNGİR (Manisa) – Esma Sultan Yalısı satılacak mı?!
RECEP
KORAL (Devamla) – Bu güven halkımıza hizmet olarak dönmektedir, dönmeye
devam edecektir.
ALİ KEMAL
KUMKUMOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, Sayın Koral’ın mahallesine
kaç seneden beri araç giremiyor söylesin.
RECEP
KORAL (Devamla) – Sayın Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir sınırlarının…
BAŞKAN
– Sayın Koral… Sayın Koral, bir dakika…
Birincisi,
sizden ricam, biraz daha ağır konuşmanız; ben takip edemiyorum.
İkincisi
de, değerli arkadaşlar, niye kürsüdeki arkadaşımıza tahammül
edemiyoruz, niye müdahale ediyoruz?!
ALİ KEMAL
KUMKUMOĞLU (İstanbul) – Sizin mahallenize kaç yıldır araç giremiyor?!
BAŞKAN
– Yani, Parlamentonun en önemli özelliklerinden birisi birbirimizi
dinlemek. Rica ediyorum. Orası kürsü, hepimizin kullandığı yer.
NURİ
ÇİLİNGİR (Manisa) – Esma Sultan Yalısı satılacak mı satılmayacak
mı?!
GÜROL
ERGİN (Muğla) – Sayın Başkan, rahatsız etmiyoruz da uyarıyoruz. Söyledikleri
Tayyip Bey’e de dokunabilir. Çünkü…
BAŞKAN
– Efendim, siz, o değerli fikirlerinizi bizim aracılığımızla ulaştırırsanız,
memnun olurum.
Buyurun
Sayın Koral.
RECEP
KORAL (Devamla) – Sayın Kadir Topbaş, İstanbul Büyükşehir sınırlarının
il sınırlarına çıkarılmasıyla kendisine yüklenen sorumluluğun
farkındadır. Bu nedenle, hiçbir ayırım yapmadan, yetki ve kaynaklarını
tüm ilçe ve ilk kademe belediyeleriyle paylaşmaktadır. Gördüğümüz
en paylaşımcı başkanlardan biridir. Bu durumda, hele hele mübarek
Ramazan ayında kendisini ayırımcılıkla suçlamak, haksızlığın en
büyüğünü yapmak demektir.
Örnek
verilen Kadıköy ilçesi ile Boğazköy beldesinin kıyaslanmasında
sadece nüfusa bakılarak karar verilemez. Kadıköy ilçesi, Büyükşehir
Belediyesi kurulduğundan beri Büyükşehirden hizmet almaktadır,
ana arterlerine Büyükşehir hizmet vermektedir; İstanbul’un en gelişmiş
ilçesidir; alt ve üst yapıları eksiksizdir; yeni çağdaş yatırım talepleri
vardır ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanmaktadır;
kaldı ki, Boğazköy Belde Belediyesi, tüm belde ve köyler gibi AK Parti
tarafından çıkarılan yeni bir kanun
Boğazköy,
yılların ihmali ve yetersiz kaynaklarıyla, kanalizasyonu, suyu
dahi olmayan, yolları perişan, İstanbul’un tam ortasında mezra yaşantısı
yaşayan beldelerden birisiydi. Burada yaşayan insanlara evinin
çeşmesinden su içmeyi çok mu görüyoruz; pis sularda oynayan çocuklara
bir kanalizasyon yatırımını çok mu görüyoruz; çamurlu ayaklarla
okula giremeyen, ayağını temizlemeye su bulamayan yavrularımıza
bu hizmetlerin yanı sıra kapalı spor salonu yapan Büyükşehir Belediye
Başkanımızı ayırımcılıkla mı suçluyoruz?! Evet, ayırımcılık var;
ama, bu pozitif bir ayırımcılıktır. İstanbul’da yaşayan ve içecek su
bulamayan Boğazköy ve benzeri beldelere Kadıköy standardında hizmet
verebilme ayırımcılığıdır. Bu, tıpkı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın,
1994 yılında içecek suyu olmayan ve en az oyu aldığı Adalar’a deniz
altından su götürme cesaretini ve nezaketini gösterme ayırımıdır.
Onun açtığı yoldan, tüm İstanbul’a ve İstanbul’da yaşayanlara aynı
kalitede hizmet vermeyi hedefleyen bir Büyükşehir Belediye Başkanımız
var. Kıskançlık nedeniyle, lütfen, haksızlık etmeyelim. Bilgi alalım,
ola ki, özür dileme centilmenliğini gösterebiliriz.
İstanbul’un
ayağına batan dikenleri, eline batmış olan kıymıkları steril bir şekilde
çıkarıyor ve yaralarını sarıyoruz. Kilitlenen noktalara köprü,
kavşak, geçitler birbiri ardına yapılarak düğümler çözülüyor. Yeni
bulvarlar açılıyor, yan yollara rahatlık sağlanıyor. Raylı sistemin
uzunluğu artırılıyor, metro ve karayol tünelleriyle ulaşım rahatlatılmaya
çalışılıyor. Bugün dünden rahat, yarın bugünden daha rahat olacak
İstanbullu için.
Florya’dan
Yeşilköy’e tüm sahil yeşilleniyor, akvaryumuyla halkımıza açılıyor.
Halka açık yeşil alanlarda çimin arasında kalan ayrık otlarını bile
temizleyen bir bakım anlayışıyla hizmet ediyoruz.
İl Başkanımızın
villasının bahçesine çim ve fidan dikilmiş. Konuşmacı öyle diyor;
Büyükşehir Belediyesi peyzaj yapmış diyor. Basında haber yapılmış,
mış, mış…
Değerli
milletvekilleri “mış, mış”ları bir tarafa bırakıp da, Sayın İl Başkanını
arayıp bilgi alsanız da, bu yalana ortak olmasanız olmaz mıydı?! Elbette
olurdu; ama, bu, Meclis kürsüsünden yıpratma yapmasını engellerdi
arkadaşımızın.
Nitekim,
arkadaşımızın konuşması üzerine, İl Başkanımız bu belgeleri kendisine
iletmiştir. Burada da elimdedir, burada da kamuoyuna açıklıyorum.
Konu, basında, yalan yanlış ve yanlı verilmiştir. Doğrusu şöyledir:
İl Başkanımız Sayın Mehmet Müezzinoğlu, özel bir firmaya -firma adı
faturada vardır- sadece evinin bahçesine 60 metrekare hazır rulo
çim serdirmiştir. Bunun dışında bir hizmet alımı yoktur ve Park Bahçeler
Müdürlüğünden de herhangi bir talebi olmamıştır.
3 Nisan
2006’da çim serilmiştir, 5 Nisanda elimde gördüğünüz makbuz ve faturayla
ödemesi yapılmıştır; 6 Nisanda gazetede çıkan haber üzerine, aynı
gün düzeltme gönderilmiştir; 10 Nisanda da hakaret ve TCK 125’e göre
dava açılmıştır, ceza davası açılmıştır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Buyurun, konuşmanızı tamamlayın efendim.
RECEP
KORAL (Devamla) – Eskiden kalma çamur atma siyasetini hoşgörmediğimizin
bilinmesini istiyorum. Lütfen, ucuz karalama taktiklerinin kimseye
faydası olmadığını, burada, bir kere daha gördük; ama, bu vesileyle
de gerçeğin kamuoyu tarafından bilinmesine fırsat verdiğiniz
için teşekkür ediyorum.
HALİL
AKYÜZ (İstanbul) – Sayın Başkan, belediye meclisi değil burası,
Türkiye Büyük Millet Meclisi!
RECEP
KORAL (Devamla) – Yine, Maltepe’de, Maltepe Belediyesi… Halen bir
çalışmanın yapılmakta olduğunu ifade ettiler. Belediye Başkanının
kardeşinin aldığı arsaya imar planıyla haksız bir irtikap yaptığını
burada ifade etti arkadaşımız. Bunun da yalan olduğunu buradan
ifade ediyorum.
HALİL AKYÜZ (İstanbul) – Burası İstanbul
Belediye Meclisi değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi; niye hatırlatmıyorsunuz?!
RECEP
KORAL (Devamla) – Değerli arkadaşlar, burada mahkeme kararı var.
Belediye Başkanımız yargıya müracaat etmiş ve…
BAŞKAN
– Sayın Koral, bir dakika…
Sayın
Milletvekilim, siz ne diyorsunuz?..
HALİL
AKYÜZ (İstanbul) – Ben de onu anlatmaya çalışıyorum. Burası…
BAŞKAN-
Sayın Milletvekilim, bir dakikanızı rica edeyim.
Siz,
neredesiniz şu anda?
HALİL
AKYÜZ (İstanbul) – Söyleyeyim… Söyleyeyim…
BAŞKAN-
Siz, şu anda neredesiniz?
HALİL
AKYÜZ (İstanbul) – Burası, İstanbul Belediye Meclisi değil!..
BAŞKAN-
Ben size bir şey soruyorum…
HALİL
AKYÜZ (İstanbul) – Burası, İstanbul Belediye Meclisi değil!..
BAŞKAN-
Hayır, bırakın onu; ben size bir şey soruyorum: Şu anda siz, hangi
mekândasınız?
HALİL
AKYÜZ (İstanbul) – Türkiye Büyük Millet Meclisindeyim.
BAŞKAN-
Türkiye Büyük Millet Meclisinin kürsüsünde her şey konuşulur; bunu
da siz bilin. Oturun yerinize! Lütfen, oturun efendim!.. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
HALİL
AKYÜZ (İstanbul) – Hayır, her şey konuşulur; ama, İstanbul İl Başkanı
burada konuşulmaz.
BAŞKAN-
Lütfen, oturun efendim!...
HALİL
AKYÜZ (İstanbul) – İstanbul’da herhangi bir partinin il başkanı burada
konuşulmaz.
BAŞKAN-
Varsa bir diyeceğiniz buradan konuşursunuz. (AK Parti sıralarından alkışlar) Lütfen…
Böyle bir yol yok Sayın Milletvekilim.
HALİL
AKYÜZ (İstanbul) – İstanbul’da herhangi bir partinin il başkanı burada
konuşulmaz!..
BAŞKAN-
Siz, herhalde başka bir yerde olduğunuzu…
HALİL
AKYÜZ (İstanbul)- Burası, İstanbul Belediye Meclisi değil!
BAŞKAN-
Oturun efendim, lütfen… Rica ediyorum, oturun efendim!...
HALİL
AKYÜZ (İstanbul) – Sayın Başkan, niye müdahale etmiyorsunuz?!..
BAŞKAN-
Buyurun Sayın Koral, siz, konuşmanızı tamamlayın.
RECEP
KORAL (Devamla)- Evet, Maltepe Belediyesiyle ilgili, lütfen… Bu konuları
burada konuşup cevaplandırmayacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
“Maltepe
Belediye Başkanı, kardeşinin arsasına imar planı yaparak haksız
rant sağladı” dediniz; yalan olduğunun belgesi, mahkeme kararı,
Kartal 3. Sulh Ceza Mahkemesi, 23 Ağustos 2006. Mahkeme kararı şöyle: “Açıklanan sözcüklerin,
tekzip isteğinin, kamuoyu önünde kötü bir şahıs ve yönetici olduğunu
göstermek maksadıyla kişisel haklarını, şeref ve haysiyetini ihlal
edici tarzda bulunduğu mahkemece
Değerli
arkadaşlar, bu mahkeme kararı varken dahi, bir belediye başkanını
ters işlem yapmakla suçlamanın ne manaya geldiğini sizlerin takdirine
bırakıyorum.
İstanbul’un
dünya kültür başkenti seçilmesini, burada, arkadaşımız bir övünç
vesilesi olarak söyledi. Biz de gurur duyuyoruz; ama, buna, tabii
ki, Büyükşehir Belediyesinin katkıları var. Büyükşehrin kurmuş olduğu
Metropolitan Plan Bürosunda 400’ü aşkın mimar ve hocalarımızla yapılan
çalışmalar tüm Marmara’yı, İstanbul’u planlıyor, buraya hayat veriyor.
Bu
planlarla, eskiden rantçı denilen -hani SHP döneminde, eski, 94 öncesi
“ballı komisyon" tabirini kullandı. O dönemde kullanılan, basında
yer alan bir tabirdi- artık, ballı komisyon tabiri -balın tadı damağında
kalanlar söylüyor- herhalde kalkmıştır. Rant, artık, kente, kentliye,
İstanbulluya dönmektedir.
KAZIM
TÜRKMEN (Ordu) – Yapma be!..
BAŞKAN-
Sayın Koral, konuşmanızı tamamlayınız
RECEP
KORAL (Devamla)- Tamamlıyorum efendim, bitiriyorum.
İLYAS
SEZAİ ÖNDER (
RECEP
KORAL (Devamla) – Bitiriyorum…
Bu konuşmayı
yapan milletvekili arkadaşımız ya İstanbul’da yaşamıyor ya da yanlış
yapıyor.
Tarihte
ilk kez -en şiddetli kışta kar altında kalan İstanbul’u- Valilik, Büyükşehir
ve diğer belediyelerimizin aldığı olağanüstü tedbirlerle, ilk
kez İstanbullu evine, işine, okuluna ulaşım imkânı buldu. İşte, afet
yönetimi bu. İşte, İstanbul’u yönetmek bu.
İstanbul’un
sahibi olarak sakın kendinizi görmeyin. İstanbul’un sahibi, sadece
İstanbul’da yaşayanlar değil, tüm Türkiye’dir.
GÜROL
ERGİN (Muğla) – Yeter!..
RECEP
KORAL (Devamla) - Çünkü, İstanbul Türkiye’dir, Türkiye İstanbul’dur.
İLYAS
SEZAİ ÖNDER (
RECEP
KORAL (Devamla) - Halkımızın kendisini kimin daha iyi yöneteceğini
çok iyi bilir ve bunu seçimde de göstermiştir.
GÜROL
ERGİN (Muğla) – Yeter Başkan, yeter!
BAŞKAN
– Sayın Koral, lütfen tamamlayın konuşmanızı efendim.
RECEP
KORAL (Devamla) – Yağmurdaki sele tedbir istiyorsanız, Alibeyköy’e
gidin, Haliç’e akan derelerin nasıl uysallaştığını ve üzerinin bulvar
haline geldiğini görün.
GÜROL
ERGİN (Muğla) – Başkan, yetmedi mi?!
RECEP
KORAL (Devamla) - Boğaz’a akan derelerin nasıl renk değiştirdiğini
görün. Ne olur, kendinize bir iyilik yapın ve Büyükşehir Belediye
Başkanımızla bir İstanbul turu yapın.
İçinde
sevdiklerimin de yaşadığı İstanbul’u ve güzel İstanbulluları, hepinizi
saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Aziz
İstanbul…
BAŞKAN
– Sayın Koral, lütfen, konuşmanızı tamamlayın.
RECEP
KORAL (Devamla) - … güzel İstanbul, bizleri
Aziz
İstanbullu, güzel İstanbullu, rahat uyu, rahat uyan; sizler için çalışan
AK Partili yöneticiler ve kadrolar var.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum Sayın Koral.
Sayın
milletvekilleri, gündem dışı konuşmalar tamamlanmıştır.
GÜROL
ERGİN (Muğla) – Sayın Başkan, 4 dakika fazla konuşturdunuz. Dün, ben
10 dakikalık konuşmaya çıktım, 1 dakika fazla konuşturmamak için
elinizden geleni yaptınız. Yazıklar olsun!..
BAŞKAN
– Efendim, ne kadar müdahalelerle… Arada bizim konuştuğumuzun,
herhalde, farkında değilsiniz.
GÜROL
ERGİN (Muğla) – Sizi yadırgadığımı ve yazıklar olsun dediğimi söylüyorum.
BAŞKAN
– Onu nazara aldım efendim.
Şimdi,
gündeme geçiyoruz.
ENİS
TÜTÜNCÜ (Tekirdağ) – Sayın Başkan, tutumunuz hakkında söz istiyorum.
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.
ENİS
TÜTÜNCÜ (Tekirdağ) – Tutumunuz hakkında söz istiyorum.
BAŞKAN
– Meclis araştırması açılmasına ilişkin bir önerge vardır; okutuyorum:
B) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE
MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı ve 23 milletvekilinin,
Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili iddiaların araştırılması
amacıy
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
18 Aralık
2002 tarihinde, Ankara Portakal Çiçeği Sokağındaki evinin önünde
silahlı saldırı sonucu öldürülen Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nu
öldüren katil ya da katiller bugüne kadar ortaya çıkarılamamış
ve olay “faili meçhul cinayet” sayılmıştır.
Doç.
Dr. Necip Hablemitoğlu, yazdığı kitaplar ve değişik yerlerde yaptığı
konuşmalarda ulusal çıkarları savunmuş, Bergama’daki siyanürle
altın aramaya karşı çıkanları Alman vakıflarının örgütlediğini
savunmuştur. Yazdığı “Alman Vakıfları Bergama Dosyası” kitabında,
özellikle Alman vakıflarının Türkiye’deki faaliyetleri konusunda
çok değişik iddialarda bulunmuştur.
Cinayetin
işlenişinden bugüne, değişik basın yayın organlarında Doç. Dr. Necip
Hablemitoğlu’nun yazdıkları ve söylediklerinden dolayı dış güçler
tarafından öldürüldüğü konusunda yayınlar yapılmıştır. Son günlerde
bu iddialara gazetelerde yer alan yeni iddialar eklenmiştir. Araştırmacı
yazar Talip Kaban Karlıbel 27 Haziran 2006 tarihinde bir gazeteye
yaptığı açıklamada; …Hablemitoğlu Türkiye’deki gizli Alman faaliyetleri
üzerine ciddî araştırmalar yapan önemli bir bilim insanıydı. Hablemitoğlu’nun
yaptığı bir diğer çalışma da, Alman gizli servisi BND’nin üzerineydi.
Necip Hoca, BND’nin Alman vakıfları üzerinden PKK ve birçok yıkıcı,
bölücü örgüt ve derneklere finansal kaynak sağladığını dile getiriyordu.
“Bu yüzden, Alman gizli servisi BND’nin 2002’de yayınlanan Türkiye Raporunda
Hablemitoğlu’nun Türkiye’de baş Alman düşmanı olarak nitelendirildiği
ve kısa zamanda bu tutumundan vazgeçirilmesi gerektiği ifade
edildiğini”
“Suikast
günü bölgede ilginç gelişmeler meydana gelmiştir. GSM operatörlerinin
baz istasyonlarında oluşan frekans bozukluğu, bu ilginçliklerin
başında gelmektedir. Bu tip frekans bozucu cihazları Almanya’da faaliyet
gösteren Wandel Und Golderman adlı firma üretmektedir” demektedir.
Tüm
yurttaşlarımızın vicdanını rahatsız
Bu olayın
araştırılması, irdelenmesi ve yeni siyasî cinayetlerin önünün
alınabilmesi için Anayasanın 98 inci maddesine, Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddesine göre Meclis araştırılmasını
dileriz.
1. Mustafa
Gazalcı (Denizli)
2. Sedat
Pekel (Balıkesir)
3. Bülent
Baratalı (İzmir)
4. Abdulaziz
Yazar (Hatay)
5. Ali
Oksal (
6.
Uğur Aksöz (
7. Ati
8. Birgen
Keleş (İstanbul)
9.
Türkân Miçooğulları (İzmir)
10. İdris
Sami Tandoğdu (Ordu)
11. Nadir
Saraç (Zonguldak)
12.
Kâzım Türkmen (Ordu)
13.
Tuncay Ercenk (
14. Özlem
Çerçioğlu (Aydın)
15. Harun
Akın (Zonguldak)
16. Yaşar
Tüzün (Bilecik)
17. Ferit
Mevlüt Aslanoğlu (
18.
Şevket Arz (
19.
Ali Kemal Deveciler (Balıkesir)
20.
Mehmet Mesut Özakcan (Aydın)
21.
Mehmet Boztaş (Aydın)
22. Gaye
Erbatur (
23. Rasim
Çakır (
24. Nail
Kamacı (
BAŞKAN
– Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge,
gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki
öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.
Bir genel
görüşme önergesi vardır, okutuyorum:
2.- Ordu Milletvekili İdris Sami Tandoğdu ve 24 milletvekilinin,
fındıktaki fiyat politikası konusunda genel görüşme açılmasına
ilişkin önergesi (8/34)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Karadeniz
Bölgesindeki fındık üreticilerinin sorunları hakkında Anayasanın
98 ve İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca genel görüşme
açılmasını arz ve teklif ederiz.
1. İdris
Sami Tandoğdu (Ordu)
2.
Kâzım Türkmen (Ordu)
4. Nadir
Saraç (Zonguldak)
5. İlyas
Sezai Önder (
6. Tuncay
Ercenk (
7. Özlem
Çerçioğlu (Aydın)
8. Bülent
Baratalı (İzmir)
9. Harun
Akın (Zonguldak)
10. Yaşar
Tüzün (Bilecik)
11. Ferit
Mevlüt Aslanoğlu (
12. Ali
Oksal (
13.
Mehmet Işık (Giresun)
14.
Şevket Arz (
15.
Ali Kemal Deveciler (Balıkesir)
16.
Mehmet Mesut Özakcan (Aydın)
17.
Mehmet Boztaş (Aydın)
18. N.
Gaye Erbatur (
19.
Birgen Keleş (İstanbul)
20. Sedat
Pekel (Balıkesir)
21. Rasim
Çakır (
22.
Uğur Aksöz (
23. Nail
Kamacı (
24. Abdulaziz
Yazar (Hatay)
25.
Ati
Gerekçe:
Karadeniz
Bölgesindeki fındık üreticisinin bütün bir yıl boyunca emek vererek
yetiştirdiği fındık ürününe hükümetin verdiği taban fiyatın getirdiği
sıkıntı her geçen gün artmaktadır.
Hükümetin
verdiği 4 YTL’lik taban fiyatı sadece 50 randımanlı Giresun tombul
fındığına olup, bölgenin diğer il ve ilçelerinde ise fındık 2 YTL 50
Kuruşun altına düşmüştür.”
OSMAN
KAPTAN (
“Fındık
köylüsü başta olmak üzere bölgede fındığa bağlı olarak geçimini
sağlayan vatandaşlarımız bu fiyatlarla tükenme noktasına gelmiş
ve büyük bir çaresizliğin içine düşmüşlerdir…”
HALUK
KOÇ (
“Fındığı
üreticiden almak için hükümet tarafından görevlendirilen Toprak
Mahsulleri Ofisi ise yeterli donanıma sahip olmamakla birlikte,
konu hakkında da hiçbir bilgisi bulunmamaktadır.
Bu fiyatlara
mahkûm edilen fındık üreticisi zaten zorluklar içinde devam ettirmeye
çalıştığı yaşam mücadelesinde iflas noktasına gelmiş, borç bataklığının
içine düşmüştür. Okulların açılmasıyla birlikte çocuğuna önlük,
kalem, defter alamayan fındık köylüsünün sıkıntılarının çözülmesi
noktasında bir kararlılığın Türkiye Büyük Millet Meclisinde ortaya
çıkması, hem bölge halkını hem de köylüyü rahatlatacaktır.
Fındık
ürününün ve yetiştiricisi köylünün sorunlarının büyüklüğü düşünüldüğünde
bu sorunların çözümü noktasında birinci derecede belirleyici
olan hükümettir.
Bu nedenle
Meclisimiz bir genel görüşme açarak bu konuda ulusal iradenin sürece
müdahale etmesinin önü de açılmış olacaktır.”
BAŞKAN
– Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge
gündemde yerini alacak ve genel görüşme açılıp açılmaması konusundaki
öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 3 tezkeresi vardır, ayrı ayrı
okutup oylarınıza sunacağım.
C) TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.- Türkiye-Sırbistan Parlamentolararası Dostluk
Grubu kurulmasına ilişkin Başkanlık Tezkeresi (3/1128)
4
Ekim 2006
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki
3620 Sayılı Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca, Sırbistan Parlamentosu
ile TBMM arasında parlamentolararası dostluk grubu kurulması hususu
Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Bülent
Arınç
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN
–
İkinci
tezkereyi okutuyorum:
2.- Türkiye-Karadağ Parlamentolararası Dostluk
Grubu kurulmasına ilişkin Başkanlık Tezkeresi (3/1129)
4
Ekim 2006
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki
3620 Sayılı Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca, Karadağ Parlamentosu
ile TBMM arasında parlamentolararası dostluk grubu kurulması hususu
Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Bülent
Arınç
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
HALUK
KOÇ (
BAŞKAN
– Karar yetersayısı arayacağım.
Karar
yeter sayısı yoktur; birleşime 5 dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 13.54
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.11
BAŞKAN: Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER: Ahmet Gökhan SARIÇAM
(Kırklareli), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4’üncü
Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
III.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI (Devam)
C) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)
2.- Türkiye-Karadağ Parlamentolararası Dostluk
Grubu kurulmasına ilişkin Başkanlık Tezkeresi (3/1129) (Devam)
BAŞKAN
– Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının ikinci tezkeresinin
oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı; şimdi, tezkereyi
yeniden oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Tezkereyi
Efendim,
Kâtip Üyeler arasında mutabakat sağlanamamıştır, oylamayı elektronik
oylama cihazıyla yapacağım.
Oylama
için 3 dakika süre vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen
üyelerin teknik personelden yardım istemelerini, bu yardıma rağmen
de sisteme giremeyen üyelerin, oy pusulalarını, oylama için öngörülen
3 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca,
vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten
oy kullandığını, oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını
da taşıyan oy pusulasını, yine, oylama için öngörülen 3 dakikalık
süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Tezkere
Üçüncü
tezkereyi okutuyorum:
3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent
Arınç’ın, Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Meclisi
Başkanı Amar Saadani’nin davetine icabetle, beraberinde bir parlamento
heyetiyle Cezayir’e resmî ziyarette bulunmasına ilişkin Başkanlık
Tezkeresi (3/1130)
04
Ekim 2006
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç’ın, Cezayir Demokratik
Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Meclisi Başkanı Amar Saadani’nin davetine
icabet etmek üzere, beraberinde Parlamento heyetiyle, Cezayir’e
resmî ziyarette bulunması hususu Türkiye Büyük Millet Meclisinin
Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 6
ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Bülent
Arınç
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN
–
Danışma
Kurulunun bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.
V.- ÖNERİLER
A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ
1.- (11/6) esas numaralı gensoru önergesinin görüşme
günü ile gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin
Danışma Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
No: 200 Tarihi:
5.10.2006
3 Ekim
2006 tarihli “Gelen Kâğıtlar” listesinde yayımlanan ve bastırılarak
dağıtılan, Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkındaki (11/6) esas
numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmaması hususundaki
görüşmelerinin Genel Kurulun 10 Ekim 2006 Salı günkü birleşiminde
yapılmasının, 5 Ekim 2006 Perşembe (bugünkü) “Gelen Kâğıtlar” listesinde
yayımlanan ve bastırılarak dağıtılan 1237 sıra sayılı kanun teklifinin
de 48 saat geçmeden gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler” kısmının 5 inci sırasına alınması ve diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesinin,
Genel
Kurulun onayına sunulması Danışma Kurulunca uygun görülmüştür.
|
Bülent Arınç |
|
|
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı |
|
Salih Kapusuz AK Parti Grubu Başkanvekili |
Ali Topuz CHP Grubu Başkanvekili |
Ömer Abuşoğlu Anavatan Partisi Grubu Başkanvekili |
BAŞKAN
–
Sayın
milletvekilleri, gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
1.- Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim
Köşdere’nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici
Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici
Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
1. Çanakkale
Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası
Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun
Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
BAŞKAN
– 1’inci sırada yer alan kanun teklifinin geri alınan maddeleriyle
ilgili Komisyon raporu gelmediğinden, teklifin görüşmelerini
erteliyoruz.
2’nci
sırada yer alan, Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin
Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.- Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine
İlişkin Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1030)
(S. Sayısı: 904)
BAŞKAN
– Komisyon?.. Yok.
Ertelenmiştir.
3’üncü
sırada yer alan, Tohumculuk Kanunu Tasarısı ile Tarım, Orman ve Köyişleri
Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- Tohumculuk Kanunu Tasarısı ile Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu Raporu (1/822)
(S. Sayısı: 662) (x)
BAŞKAN
– Hükümet ve Komisyon yerinde.
Geçen
birleşimde, birinci bölüm üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştı;
şimdi, birinci bölümde yer alan maddeleri, varsa o maddeler üzerinde
önerge işlemelerini yaptıktan sonra, ayrı ayrı oylarınıza sunacağım.
1’inci
maddeyi okutuyorum:
TOHUMCULUK KANUNU TASARISI
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE
1-
BAŞKAN
– Madde üzerinde 2 önerge vardır; İçtüzüğün 91’inci maddesine göre,
geliş sırasına göre ilk 2 önergeyi okutup işleme alacağım.
İlk
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 1 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
Atila Emek |
|
Balıkesir |
Aydın |
|
|
A. Kemal Kumkumoğlu |
Osman Kaptan |
Kâzım Türkmen |
|
İstanbul |
|
Ordu |
“Amaç
Madde
1- Bu Kanunun amacı; bitkisel üretimde verim ve kaliteyi yükseltmek,
tohumluklara kalite güvencesi sağlayacak önlemleri almak, tohumluk
üretim ve ticareti ile ilgili düzenlemeleri yapmak ve tohumculuk
sektörünün yeniden yapılandırılması ve geliştirilmesi için gerekli
olan düzenlemeleri gerçekleştirmektir.”
BAŞKAN
– Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
– Konuşacak?..
KÂZIM
TÜRKMEN (Ordu) – Ben konuşacağım.
BAŞKAN
– Buyurun efendim.
KÂZIM
TÜRKMEN (Ordu) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bugün burada
görüşmekte olduğumuz Tohumculuk Yasası’yla ilgili, elbette ki,
Türkiye’nin ihtiyaçları ve bu kalitenin mutlak düzelmesi gerekiyor;
ancak, Türkiye’de, Tohumculuk Yasası dediğimiz zaman, tüm bireyler,
tüm tarım kesimi bununla yakından ilgilidir. Bu Yasa’yı görüşürken,
Türkiye’deki millî değerlerimizi, millî varlığımızı yok sayarak
adım atmak, kendi toplumumuzun beklentilerini yok sayarak gitmek
hiç mümkün değildir.
Bugün,
Tohumculuk Yasa’sını görüşürken, Türkiye’de 8.000.000 insanın, kendi…
Karadeniz’in, dünyadaki en güzel ürünlerinden biri olan fındığın
gözardı edilmiş olması hiçbir zaman düşünülemez ve affedilemez.
Değerli
arkadaşlarımın, hepinizin bildiği gibi, Türkiye’nin değil, dünyanın
da bildiği gibi, Türkiye’deki fındık olayı, bir macera değil, bir
hüzne dönüşmüştür. Bugün, şu anda, Karadeniz Bölgesinde, 1 kilogram
fındığın bedeli 2 milyon 600 bin Türk Lirasıdır. Geçtiğimiz 5 Ekim
günü, aynı fındığın 1 kilogramının bedeli 6 milyon 500 bin Türk Lirasıydı.
Yani, 4 milyon lira daha düşük bir fiyattır. Sayın Tarım Bakanı açıklama
yaptı; 1 kilogram fındığın bedelinin 3 milyon 400 bin olduğunu söylüyor.
Bu gün, fındık 2 milyon 600 bin Türk Lirası.
Sayın
Başbakan, Karadeniz’e geldiği zaman fındıkta kendisine gelecek
tepkilerden çekindiği için Ordu’ya gelemeyerek, sadece, bölünmüş
yolu bahane edip vatandaşla konuşurken, fındık fiyatlarını soruyor
ve vatandaşa diyor ki: “Fındığınızı Toprak Mahsulleri Ofisine vermeyin,
tüccara vermeyin, FİSKOBİRLİK’e verin.” Neden FİSKOBİRLİK’e verecek;
oradaki fiyatlar 1 milyon Türk Lirası
daha fazla. Bu gerçek bizim için çok uzak değil.
Bakın,
geçmiş dönemdeki FİSKOBİRLİK’e Yönetim Kurulu Başkanı ne diyor:
“Ben, Başbakana gittim. Yanında Sayın Cüneyt Zapsu vardı. Bana ‘Cüneyt
Zapsu Bey’le görüşün’ dedi -belgeler burada- sonra, Cüneyt Zapsu
Bey’le görüştüm, bana, gizlice ’20 milyon kilogram fındığı sat’ dedi.
Kendisine, bu fındığı satarsam, fındık fiyatlarının düşeceği konusunda
endişem olduğunu söylediğim zaman ‘canım, fındık fiyatları düşerse
düşsün, bundan sen ne etkileneceksin’ diye beni iknaya çalıştı.
Ben de bunu
Şimdi,
aynı Başbakan, yurt dışına giderken, kendisine sorulan bir soru
üzerine diyor ki: “Ben Türkiye’yi düşündüm, Türkiye’nin kazancını
düşündüm” diyerek, kendisini böyle bir savunmaya götürüyor. (AK
Parti sıralarından gürültüler) Önce beni dinleyin, sonra konuşun.
Değerli
milletvekilleri, geçen sene bugün için Avrupa’da fındığın kentali
800 dolardı, şu anda 450 dolar; yani, 350 dolar daha noksan veriyoruz
fındığı. Hem 8 milyon insan bundan perişan, köylü perişan, aç; artı,
hazinedeki gelir kaybı 1 milyar doların üzerinde. Herhalde, Sayın
Başbakan bir sürçülisan yapmış olacak ki, “Türkiye kaybeder” sözü,
tam tersine -benim destek verdiğim, gönül verdiğim- Türkiye’nin bu
millî ürününü 10 kişinin emrine vermiş olmasından dolayı “onlar
kaybeder” demek istemiştir. Bunun başka bir türlü izahı olamaz. 1
milyar dolar hazine kaybediyor. İnsanlar perişan ve aç. Böyle bir
durumda, burada, Türkiye’nin millî ürünlerini daha iyiye getirmek,
Tohumculuk Yasası’yla ilgili iyileştirmenin söz konusu olabilmesi
için, önce millî varlığımızın mutlak korunması gerekiyor.
Şimdi,
burada, Sayın Bakan övünerek fındık fiyatlarını açıkladı. Sayın
Bakan, senin açıklamış olduğun fındık fiyatına, Sayın Başbakan bile,
“Toprak Mahsulleri Ofisine değil, 1 milyon daha fazla fiyat veren
FİSKOBİRLİK’e verin” demiştir. Bu, fiyatların düşük olduğunun itirafıdır.
Siz, hâlâ, kendi vermiş olduğunuz fındık fiyatlarıyla ilgili savunmaya
devam ederek, hem Türkiye’nin millî gelirine…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Efendim, son cümlenizi alayım, lütfen.
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) - … hem de Karadeniz’in 8 milyon insanına büyük
zulmediyorsunuz.
Değerli
milletvekilleri, 8 milyon insan demek, Türkiye’yi koruyan, vatanı
koruyan, Karadeniz’in yapısını bilen insanlar bilsin ki, sizin
Grup Başkanvekilleriniz bile, o bölgede gezerken halkın büyük tepkisine
mazhar olmuştur. Biz tabii ki bu tepkiyi
BAŞKAN
– Sayın Türkmen…
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – Bitiriyorum son sözümü.
BAŞKAN
– Hayır, ben başka bir şey söyleyeceğim. Bakın, sözünüzü kesmedim.
Sizin önergeniz elimde.
HALUK
KOÇ (
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
- Siz başka bir şey teklif ettiniz, başka bir şey konuşuyorsunuz.
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Son cümlenizi rica ediyorum. Lütfen, son cümleniz…
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – Sayın Başkan…
HALUK
KOÇ (
BAŞKAN
– Elbette edeceğim tabiî. Ben İçtüzüğü uygulayacağım.
HALUK
KOÇ (
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla)– Sayın Başkan, bu tohumculuktur, bu.
HALUK
KOÇ (
BAŞKAN
– İçtüzüğü uygulayacağım ben.
HALUK
KOÇ (
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – 8 milyon insan hakkındaki konu tohumculuk olmayacak
da ne olacak Sayın Başkan?!
BAŞKAN
– Efendim, son cümlenizi rica ediyorum.
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – Son cümlemi söylüyorum: Sayın Başkan, siz bu hareketinizle
8 milyon insanı açlığa, sefalete gitmesine çanak tutuyorsunuz
burada. Bu 8 milyon adına sizi protesto ediyorum. O insanların beklentisi
daha iyi bir yaşam hakkı, daha iyi geçinmektir.
BAŞKAN
– Efendim, o konuda söz alırsınız, istediğiniz kadar konuşursunuz.
HALUK
KOÇ (
BAŞKAN
– Efendim, bana görevimi hatırlatmayın lütfen.
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – Bizi konuşturmamak için bütün bu uğraşlar boşa
olacak.
HALUK
KOÇ (
GÜROL
ERGİN (Muğla) – Siz kendiniz dediniz “Milletin kürsüsü, konuşulur
her şey” diye.
BAŞKAN
– Konuşmanızı tamamlayın efendim, lütfen.
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – Sayın Başkan, konuşmamı tamamlıyorum. Ama, şu
hareketinizle 8 milyon insanın daha iyi geçim şartlarında olmasına…
Siz de, 10 kişi adına sözümü kesiyorsunuz. Belli ki, sadece Sayın Başbakan
değil, bu 10 kişiyle beraber hepiniz iş birliği içerisindesiniz.
Sizi kutluyorum sizi!
Sizi
kutluyor(!) ve teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyoruz Sayın Türkmen.
Sayın
milletvekilleri, biraz önce gerekçesini dinlediğiniz, Hükûmetin
ve Komisyonun katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum:
İkinci
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının 1 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
Atila Emek |
|
Balıkesir |
Aydın |
|
|
Kâzım Türkmen |
Osman Kaptan |
A. Kemal Kumkumoğlu |
|
Ordu |
|
İstanbul |
Amaç
Madde
1.- Bu Kanunun amacı; bitkisel üretimde verimliliği artırmak ve kaliteyi
yükseltmek, tohumluklara kalite güvencesi sağlamak, tohumluk üretim
ve ticareti ile ilgili düzenlemeleri yapmak ve tohumculuk sektörünün
yeniden yapılandırılması ve geliştirilmesi için gerekli olan düzenlemeleri
gerçekleştirmektir.
BAŞKAN
– Efendim, biraz önce dinlediğiniz önergeye katılıyor musunuz Sayın
Komisyon?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet, katılıyor musunuz?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN
– Önerge sahibi söz istiyor mu?
KÂZIM
TÜRKMEN (Ordu) – İstiyorum.
BAŞKAN
– Sayın Türkmen, buyurun.
HALUK
KOÇ (
FİKRET
BADAZLI (
BAŞKAN
– Buyurun efendim.
KÂZIM
TÜRKMEN (Ordu) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye dünyanın
en kaliteli fındığını üretiyor; dünyanın yüzde 75’ini fiilen üreten,
ürettiği fındığın yüzde 80’ini ihraç
Özellikle
Karadeniz Bölgesi, fiziki bakımdan ele aldığınız zaman, oradaki
fındık olayı Tanrı’nın bir lütfudur. Çünkü, o insanlar, hem toprağını
korumuş oluyor, hem de vatanını korumuş oluyor. Biraz önce söylerken,
nasıl vatanını koruyor dediğimiz zaman… Karadeniz çok dağlık bir
bölgedir. Eğer üç sene siz Karadeniz’in o fındık bölgelerine gitmeyiniz,
her biri bir orman haline dönüşebilir. İşte, Sayın Grup Başkanvekili’nin
kendisine yapılan oradaki saldırıyı
Kaldı
ki, sayın milletvekilleri, o saldırıyı yapmak isteyen insanların
içlerinde AKP’ye oy vermiş, yöneticilik yapmış olan insanlar bile
şu anda oradadır. Böyle bir konunun içerisinde, böyle bir olayı küçük
görmek, bu insanların geleceğini karartmak hiçbirimizin hakkı olmaması
lazım. Şu anda Sayın Bakanın elinde telefonu, yanında bir sürü bürokratları
var, 3 milyon 400 bin lira fındık maliyeti açıklıyorsunuz, şu anda
Türkiye’de ortalama fındık 2 milyon 600 bin lira. Sayın Bakan, hiç
vicdanınız sızlamıyor mu? Siz, aldığınız maaşla, akşamları evde
eşinizle, çocuğunuzla rahat yemek yerken, huzur içinde olurken, açlık
ve sefalete terk etmiş olduğunuz insanların sıkıntısını, bir insan
olarak yüreğinizde taşımıyor musunuz? O insanların büyük bir bölümü,
Karadeniz’in dik yamaçlarında bellerine ip bağlayarak, kolan bağlayarak,
urgan bağlayarak fındık toplayan insanlar. Sırtında çocukları, ellerinde
sepetleriyle, bıraktığınız zaman 100 metre kayalıktan aşağıya
inecek biçimde arazide bu geçimlerini sağlıyorlar. Şimdi siz, vatanına,
bayrağına, milletine bu kadar bağlı bu bölgenin bu insanlarını açlığa,
sefalete terk ederek, acaba, kimlerin kucağına terk etmek istiyorsunuz?
Böylesine bir anlayışı, Türkiye’nin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
ve biz Cumhuriyet Halk Partililerin
Değerli
arkadaşlarım, zaman zaman soruyorlar, diyorlar ki: “Sizin bu konudaki
öneriniz nedir, parayı nereden bulacağız?” Sayın milletvekilleri,
Türkiye, şu anda, her gün iç borç faiziyle 90 milyon dolar ödüyor. Tüm
Karadeniz’in ihtiyacı, o gün verilseydi, 150 trilyondu; yani, birbuçuk
günlük faizle, ne bugün Türkiye’de fındık konuşulacaktı ne de bugün
insanlarımız perişan olacaktı ne de hazine 1 milyar doların üzerinde
bir kayıp verecekti.
Peki,
başka ne var? Dün, burada hayretle, ibretle izledim İç İşleri Bakanını,
anarşi konusunda konuşamayan, hâlâ gençlerimizin ölümünde sesi
çıkmayan İç İşleri Bakanı, dün burada alabildiğine KÖYDES programını
bir pas atmayla övdü ve methettiler.
Değerli
arkadaşlarım, KÖYDES programı için harcanan paranın miktarı 2 katrilyondur.
Bu projeyi gönülden destekliyoruz; ancak, bir tek şartla…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) –Sayın Başkan…
BAŞKAN
– Buyurun.
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – Siz bu ihaleleri kimlere veriyorsunuz; yandaşlarınıza,
sizin vücut dilinizden anlayanlara. Sadece, bu, Hatay’da değil, geliniz
Ordu’ya… KÖYDES’le ilgili projelerin kimlere verildiğini -kendinize
güveniyorsanız, doğru yapıldığına inanıyorsanız- bir araştırma
önergesiyle ortaya çıkaralım. Sadece KÖYDES programıyla ilgili
normal ihale kanunu yapılsaydı, yüzde 20’yle en az 200 trilyon gibi
bir gelir sağlanırdı.
ABDULLAH
ERDEM CANTİMUR (Kütahya) – Vali yaptı…
MEHMET
EMİN TUTAN (
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – Değerli arkadaşlar, şimdi, uygulamanızı eğer
candan dinlemek istiyorsanız, şu elimdeki belgeyi iki dakika dinlemenizi
size tavsiye ediyorum.
MEHMET
EMİN TUTAN (
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – Bakın, ben burada veriyorum, gelin araştırma
önergesi yapalım diyorum.
MEHMET
EMİN TUTAN (
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – Tüm imamlarımızı tenzih ederek Ordu’daki Orta
Cami İmamının…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Sayın Türkmen, son cümleniz için açıyorum.
Buyurun.
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – Hemen bunu söyleyip bitiriyorum Sayın Başkan.
Bunu,
Sağlık Müdürlüğünde Satın Alma Komisyonu Başkanı yaptınız. İhaledeki
tüm evrakları almaktan, yandaşlara vermekten, dosyaları ilgililere
el altından vermiş olmaktan şu anda bu arkadaşlar içeride, tutuklu.
Şu anda, savcıdaki devam ediyor, 38 trilyon para; yani, bunlar sizin
zihniyetinizi, yapınızı orta yere çok rahat koyuyor. Bundan niye
rahatsız oluyorsunuz? Neden, bir araştırma önergesiyle beraber,
bunlara sahip çıkmak istemiyorsunuz?
BAŞKAN
– Sayın Türkmen, son cümlenizi rica ediyorum.
KÂZIM
TÜRKMEN (Devamla) – Son cümlemi söylüyorum.
Bakın,
KÖYDES programını Sayıştaydan kaçırdınız, kaçırdığınız için tüm
yandaşlarınıza veriyorsunuz. O bakımdan, eğer, kendinize güveniyorsanız,
Sayın Bakan güveniyorsa, bir kere KÖYDES’teki ihaleleri Sayıştay
kapsamına alacak yürekliliği gösterin; ama, o yürekliliği göstermek
için doğru olmak lazım, öz olmak lazım, hakkaniyet sahibi olmak lazım.
O bakımdan,
Karadeniz’deki bu ürünün bedelini 10 kişiye yedirmiş olmanızın
altında yatan zihniyet de budur. Bu zihniyet, Türkiye’yi de batıracaktır
bu ölçüde; ama, sizi tam sandığa gömecektir. Karadeniz insanı, tarım
kesimindeki tüm insanlarımız bu yanlışı, çirkinliği asla affetmeyecektir;
ekmek parasıyla oynayan sizleri hiçbir zaman tarih de affetmeyecek.
Teşekkür
ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
ABDULLAH
ERDEM CANTİMUR (Kütahya) – Kaymakamlara hakaret etmeyin.
BAŞKAN
– Teşekkür ederim Sayın Türkmen.
Sayın
milletvekilleri, maddeyi oylamaya geçmeden önce İç Tüzük’ün
66’ncı maddesini Genel Kurulun bilgisine arz ediyorum: “Kürsüdeki
üyenin sözü ancak Başkan tarafından, kendisini İçtüzüğe uymaya
veya konudan ayrılmamaya davet etmek için kesilebilir. İki defa
yapılan...” (AK Parti ve CHP sıralarından gürültüler)
FAHRETTİN
POYRAZ (Bilecik) – Önergeyle ilgili konuşsun.
BAŞKAN
– Arkadaşlar, biz görevimizi yapıyoruz.
FAHRETTİN
POYRAZ (Bilecik) – Başkanım, önergeyle ilgili konuşsun.
BAŞKAN
– “…davete rağmen, konuya gelmeyen milletvekilinin aynı birleşimde
o konu hakkında konuşmaktan menedilmesi, Başkan tarafından Genel
Kurula teklif olunabilir. Genel Kurul, görüşmesiz işaret oyu ile karar
verir.”
Değerli
arkadaşlar, ne ben burada zorda kalayım ne de arkadaşlarımız beni
bir sıkıntıya soksunlar. Bu kürsü milletin kürsüsü, serbest kürsü;
ama, verdiğimiz önerge üzerinde asgari ölçüde bir şey söylemek lazım.
Söze başlayıp sonuna kadar önergeyle hiç ilgisi olmayan… Çok haklı
olabiliriz, çok yerinde olabilir, o sizin takdiriniz; ama, böyle
bir durum İç Tüzük’e uymamak gibi bir tezatla karşı karşıya bırakıyor
beni. Ben, rica ediyorum; ben, bütün arkadaşlarımı, dostlarımı kucaklıyorum.
Burada hiçbir arkadaşımın gönlünde benimle ilgili, tarafsızlığım
noktasında bir tereddüt olmasını istemiyorum; ama, kürsüye çıkan
arkadaşlarımın buna hassasiyetle uymalarını rica ediyorum.
Şimdi,
önergeyi oylarınıza sunuyorum…
HALUK
KOÇ (
BAŞKAN
– Karar yeter sayısı arayacağım.
HALUK
KOÇ (
BAŞKAN
– Sayın arkadaşlar, sayımı bekliyorum.
HALUK
KOÇ (
Sayın
Başkan, zorla yok, sıksak çıkmıyor işte.
BAŞKAN
– Karar yeter sayısı bulunamamıştır, birleşime 5 dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 14.41
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 14.50
BAŞKAN: Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER: Ahmet Gökhan SARIÇAM
(Kırklareli), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4’üncü Birleşiminin
Üçüncü Oturumunu açıyorum.
662
sıra sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
3.- Tohumculuk Kanunu Tasarısı ile Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu Raporu
(1/822) (S. Sayısı: 662) (Devam)
BAŞKAN
- Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Tasarının
1’inci maddesi üzerindeki Ordu Milletvekili Kâzım Türkmen ve arkadaşlarının önergesinin
oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza
sunuyorum ve karar yeter sayısını arayacağım.
Önergeyi
1’inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum:
2’nci
maddeyi okutuyorum:
Kapsam
MADDE
2. -
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, İç Tüzük’ün 91’inci maddesi gereği, geliş sırasına
göre, ilk 2 önergeyi okutup işleme alacağım.
İlk
önergeyi okutuyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 2 nci maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
Atila Emek |
|
Balıkesir |
Aydın |
|
|
A. Kemal Kumkumoğlu |
Osman Kaptan |
İ. Sami Tandoğdu |
|
İstanbul |
|
Ordu |
|
Kâzım Türkmen |
Ahmet Yılmazkaya |
|
|
Ordu |
|
|
Kapsam
Madde
2. - Bu Kanun; tarla, bağ-bahçe, orman ve diğer bitki türleri çoğaltım
materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması,
tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal
yapılanmalar ile ilgili düzenlemeleri kapsar.
BAŞKAN
– İkinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 2 nci maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
Atila Emek |
|
Balıkesir |
Aydın |
|
|
A. Kemal Kumkumoğlu |
Osman Kaptan |
İ. Sami Tandoğdu |
|
İstanbul |
|
Ordu |
|
|
Ahmet Yılmazkaya |
|
|
|
|
|
Kapsam
Madde
2.- Bu Kanun; tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri ve
diğer bitki türleri çoğaltım materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların
kayıt altına alınması, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa
denetimi ve kurumsal yapılanmalarla ilgili düzenlemeleri kapsar.
BAŞKAN
– Öncelikle, geliş sırasına göre birinci önergeyi işleme alıyorum.
Son
okunan önergeyi… Sayın Komisyondan soruyorum, katılıyor musunuz?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Hükûmet katılıyor mu?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılıyoruz Sayın Başkan.
(CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN
- Şimdi…
(Bir
grup CHP milletvekili Komisyon sırası ve Başkanlık kürsüsü önünde toplandı)
AHMET
KÜÇÜK (Çanakkale) – Sahtekârlık ya, böyle bir şey olur mu?! Böyle bir
sahtekârlık var mı?! Bu sahtekârlığa göz yummayız.
HÜSEYİN
EKMEKCİOĞLU (
ŞEVKET
ARZ (
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
– Hayır… Bu Mecliste taleplerimiz böyle mi anlatılıyor Sayın Çakır?!
RASİM
ÇAKIR (
ORHAN
SÜR (Balıkesir) – Burasını siz Meclislikten çıkardınız.
TUNCAY
ERCENK (
BAŞKAN
– Benim yapacağım bir şey var mı? Önergeye katılıp katılmadığını sormak benim
görevim.
ORHAN
SÜR (Balıkesir) – Sizin göreviniz de, onlarınki de yalan söylemek değil.
KÂZIM
TÜRKMEN (Ordu) – Bu oyunu çok gördük biz. Böyle bir şey olur mu?! Bu, hakkı
kötüye kullanmaktır, müsaade etmeyin.
BAŞKAN
– Hayır, neye müsaade etmeyeceğim; ben şeyi kullanacağım.
ALİ
KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) – Uygulama hileciliği yapılıyor.
MEHMET
IŞIK (Giresun) – Sadece konuşmayı engellemek için yapılmış, bir hakkın kötüye
kullanılması. Siz buna müsaade etmeyin lütfen.
BAŞKAN
- Efendim, öbürünü…
HALİL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Burada ahlaksızlık yapılıyor.
BAŞKAN
- Efendim, benim yapacağım İç Tüzük’e uymak.
ŞEVKET
ARZ (
BAŞKAN
- Yerinize oturur musunuz… Ben değerlendireceğim. Efendim, yerinize oturun.
(Başkanlık kürsüsü ve Komisyon sırası önünde gürültüler)
Sayın
milletvekilleri, Başkanlık Divanı çalışma imkânı bulamadığından, birleşime ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 14.55
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 15.07
BAŞKAN: Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP
ÜYELER: Ahmet Gökhan SARIÇAM (Kırklareli), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4’üncü
Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
662 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam
edeceğiz.
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
3.- Tohumculuk Kanunu Tasarısı ile Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu Raporu
(1/822) (S. Sayısı: 662) (Devam)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Tasarının
2’nci maddesi üzerindeki Ordu Milletvekili Kâzım Türkmen ve arkadaşlarının
önergesinin işlemine devam edeceğiz.
Komisyon
ve Hükûmetin katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum:
AHMET
KÜÇÜK (Çanakkale) – Sayın Bakan, katıldığınız önergeye niye el kaldırmıyorsunuz?!
BAŞKAN
–
AHMET
KÜÇÜK (Çanakkale) – Niye katılmıyorsunuz?!
RASİM
ÇAKIR (
ORHAN
SÜR (Balıkesir) – Hani katılıyordunuz, niye el kaldırmıyorsunuz?!
Niye katılmıyorsunuz?!
ŞEVKET
ARZ (
BAŞKAN
–
RASİM
ÇAKIR (
ORHAN
SÜR (Balıkesir) – Burada sahtekârlık var!
(Bir
grup CHP milletvekili Başkanlık kürsüsü önünde toplandı)
BAŞKAN
– Diğer önergeyi okutuyorum…(Gürültüler)
AHMET
KÜÇÜK (Çanakkale) – Böyle samimiyetsiz Meclis olmaz! Böyle ahlaksız
Meclis olur mu?!
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, lütfen yerinize oturun efendim. (Başkanlık
kürsüsü önünde gürültüler) Sayın Milletvekilleri…
RASİM
ÇAKIR (
RAMAZAN
KERİM ÖZKAN (Burdur) – Sayın Başkan, böyle bir uygulama var mı?!
BAŞKAN
– Efendim, yerinize oturun, ben bir açıklama yapacağım. (Başkanlık
kürsüsü önünde gürültüler) Efendim, yerinize oturmazsanız benim
çalışmama engel oluyorsunuz demektir o.
RASİM
ÇAKIR (
HALİL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Sayın Başkan, sizin döneminizde muhalefetin
sesini tıkıyorsunuz ve böyle tarihe geçeceksiniz. Sıkılmıyor musunuz?!
BAŞKAN
– Ona vicdanlar karar verecek.
HALİL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Vicdan değil, siz karar veriyorsunuz.
BAŞKAN
– Efendim, lütfen yerinize oturunuz.
HALİL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Siz Ana Muhalefeti susturuyorsunuz.
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, yerimize oturalım lütfen.
HALİL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Niye?!. Hayır! Grubumun hakkını korumak
zorundayım.
BAŞKAN
– Sayın İdare Amirleri… İdare Amirleri gereğini yapsın efendim. Lütfen…
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
– Lütfen efendim… Yerinize oturun, açıklama yapacağım.
RASİM
ÇAKIR (
HALİL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Hayır, hayır!..
BAŞKAN
– Oturmuyorsunuz…
HALİL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Oturmuyoruz…
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
– Efendim, sayın milletvekillerinin, muhalefet partisi milletvekillerinin
yerine oturmadıkları ve…
HALİL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – …ve sizin tutumunuzu kınıyoruz.
BAŞKAN
– …Meclisin Başkanlık Divanını çalıştırmama noktasındaki tavırları
zapta geçsin. (Başkanlık kürsüsü önünde gürültüler)
FAHRETTİN
ÜSTÜN (Muğla) – Biz konuşmak istiyoruz.
BAŞKAN
– Ben birleşime 10 dakika ara veriyorum; bir düşünün efendim.
Kapanma Saati: 15.10
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.20
BAŞKAN: Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER: Ahmet Gökhan SARIÇAM
(Kırklareli), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4’üncü
Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
662 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam
edeceğiz.
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
3.- Tohumculuk Kanunu Tasarısı ile Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu Raporu
(1/822) (S. Sayısı: 662) (Devam)
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Tasarı’nın
2’nci maddesi üzerindeki ikinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarının 2 nci maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Kâzım Türkmen |
Ali Kemal Deveciler |
Mehmet Mesut Özakcan |
|
|
Ordu |
Balıkesir |
Aydın |
|
|
Atila Emek |
Ali Kemal Kumkumoğlu |
Osman Kaptan |
|
|
|
İstanbul |
|
|
|
|
İ. Sami Tandoğdu |
|
|
|
|
Ordu |
|
|
Kapsam:
Madde
2.- Bu kanun; tarla, bağ-bahçe, orman ve diğer bitki türleri çoğaltım
materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına
alınması, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa
denetimi ve kurumsal yapılanmalar ile ilgili düzenlemeleri kapsar.
HALUK
KOÇ (
BAŞKAN
– Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Katılıyorsunuz.
Hükûmet
katılıyor mu? (CHP sıralarından gürültüler)
HALUK
KOÇ (
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ
EKER (Diyarbakır) – Katılıyoruz. (CHP sıralarından gürültüler)
İRFAN
GÜNDÜZ (İstanbul) – Oturun...
NURETTİN
AKTAŞ (
RASİM
ÇAKIR (
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (
ŞEVKET
ARZ (
BAŞKAN
– Hükûmetin ve Komisyonun katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum:
ŞEVKET
ARZ (
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
– Değerli milletvekilleri, yerimize oturalım lütfen.
ŞEVKET
ARZ (
BAŞKAN
– Ben, İç Tüzük’ün gereğini yerine getiriyorum. (Gürültüler)
Sayın
milletvekilleri, yerinize oturun!
NURETTİN
AKTAŞ (
ŞEVKET
ARZ (
NURETTİN
AKTAŞ (
BAŞKAN
– Yerimize oturalım efendim!
Sayın
İdare Amirleri, Genel Kurulun huzurunu sağlayın efendim. Buyurun
efendim…
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
– İç Tüzük’e göre, benim yapacağım bir şey yok.
İRFAN
GÜNDÜZ (İstanbul) – Oylamaya devam Başkan. (AK Parti sıralarından
“oylamaya devam Başkan” sesleri)
HALİL
ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) – Muhalefetin konuşma hakkına müdahale
edemezsiniz.
BAŞKAN
– Sayın İdare Amirleri… Nerede İdare Amirlerimiz?!
ŞEVKET
ARZ (
BAŞKAN
– Buyurun efendim… Buyurun efendim… Yerimize oturalım… Sakin olalım…
(Başkanlık kürsüsü önünde gürültüler)
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
– Sayın İdare Amirleri…
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
– Efendim, yerinizde de anlatırsınız. Buyurun…
Buyurun
arkadaşlar, lütfen, yerinize oturun. (Başkanlık kürsüsü önünde gürültüler)
Bu, hoş bir görüntü değil, millet seyrediyor.
ATİ
BAŞKAN
– Lütfen efendim… Yerinize oturun efendim…
RASİM
ÇAKIR (
BAŞKAN
– Efendim, lütfen, yerinize oturun.
RASİM
ÇAKIR (
(Başkan
ayağa kalktı)
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, şu anda İdare Amirleri göreve davet edilmiş,
Genel Kurulun sükûnetini sağlayamamıştır. (Başkanlık kürsüsü önünde
gürültüler) Eğer yerinize oturmazsanız ara vereceğim ve İç Tüzük’ün
gereğini yerine getireceğim. Lütfen yerinize oturun efendim…
(Başkanlık kürsüsü önünde gürültüler)
ORHAN
SÜR (Balıkesir) – Sayın Bakan orada takıyye yapacak…
HASAN
KARA (Kilis) – Asıl siz takiye yapıyorsunuz!
BAŞKAN
- Lütfen yerinize oturun efendim… (Başkanlık kürsüsü önünde gürültüler)
Birleşime
yarım saat ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.24
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 15.52
BAŞKAN: Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER: Ahmet Gökhan SARIÇAM
(Kırklareli), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4’üncü
Birleşiminin Altıncı oturumunu açıyorum.
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
3.- Tohumculuk Kanunu Tasarısı ile Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu Raporu
(1/822) (S. Sayısı: 662) (Devam)
BAŞKAN
– 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
Komisyon
ve Hükûmet?.. Yerinde.
Tasarının
2’nci maddesi üzerindeki Ordu Milletvekili Kâzım Türkmen ve arkadaşlarının
vermiş olduğu ve Komisyonun ve Hükûmetin katıldığı önergenin oylamasını
yapacağım.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum:
Şimdi,
2’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
3’üncü
maddeyi okutuyorum:
Tanımlar
MADDE
3.-
BAŞKAN
– Madde üzerinde değişiklik önergeleri vardır. Madde üzerinde, milletvekilleri
tarafından verilmiş 2 önerge ile Hükûmet tarafından verilmiş 1 önergeyi
sırasıyla okutacağım, sonra, bu önergeleri aykırılık sırasına
göre işleme alacağım.
İlk
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Tohumculuk Yasa Tasarısının 3 üncü maddesinin
(a), (e) ve (o) bentlerinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederim.
Mehmet
Mehdi Eker
Tarım
ve Köyişleri Bakanı
a) Alt
Birlik: Faaliyet konularına göre bitki ıslahçıları, tohum sanayicileri
ve üreticileri, fide üreticileri, fidan üreticileri, tohum yetiştiricileri,
tohum dağıtıcıları, süs bitkileri üreticileri ve tohumculukla
ilgili konularda iştigal
e) Çeşit:
Bir veya birden fazla genotipin birleşmesinden ortaya çıkan ve kendine
has özelliklerle tanımlanan, sözü edilen özelliklerden en az biriyle
diğer herhangi bir bitki grubundan ayrılan, değişmeksizin çoğaltılmaya
uygunluğu bakımından bir bütün olan, botanik taksonomi içinde yer
alan genetik yapıyı,
o) Tescil:
Yurt içinde veya yurt dışında ıslah edilen veya bulunan ve geliştirilen
bitki çeşitlerinin farklı, yeknesak ve durulmuş olduğunun ve/veya
biyolojik ve teknolojik özellikleri ile hastalık ve zararlılara
dayanıklılığının ve tarımsal değerlerinin tespit edilerek kütüğe
kaydedilmesini,
BAŞKAN
– Diğer önergeleri sırasıyla okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Tohumculuk Kanunu Tasarısının 3 üncü maddesinin (a) bendinde
“tohum yetiştiricilerinden” sonra gelen ”tohum kullanıcıları ve
süs bitkileri üreticileri” tabirlerinin metinden çıkarılmasını
arz ve teklif ederiz.
|
Haluk Koç |
Faruk Çelik |
Necati Uzdil |
|
|
|
Osmaniye |
|
Özkan Öksüz |
Şevket Arz |
Abdullah Çetinkaya |
|
|
|
|
|
|
Mehmet Işık |
|
|
|
Giresun |
|
BAŞKAN
– Son önergeyi okutuyorum ve okuttuğum bu önerge en aykırı önerge olduğu
için işleme alacağım.
Buyurun:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının 3 üncü maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Sami Tandoğdu |
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
|
Ordu |
Balıkesir |
Aydın |
|
Atila Emek |
A. Kemal Kumkumoğlu |
Osman Kaptan |
|
|
İstanbul |
|
|
Ahmet Yılmazkaya |
Mehmet Işık |
Şevket Arz |
|
|
Giresun |
|
Tanımlar
Madde
3.- Bu Kanunda geçen;
a) Alt
birlik: Faaliyet konularına göre; bitki ıslahçıları, tohum sanayicileri
ve üreticileri, fide üreticileri, fidan üreticileri, tohum yetiştiricileri,
tohum kullanıcıları, süs bitkileri üreticileri ve tohumculukla
ilgili diğer konularla uğraşan gerçek veya tüzel kişiler tarafından
oluşturulan tüzel kişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek
kuruluşunu,
b)
Araştırma kuruluşu: Bitki çeşitlerinin ıslahı veya bulunması ve
geliştirilmesi ile ilgili faaliyet gösteren, nitelikleri ve çalışma
usul ve esasları Bakanlıkça belirlenen kamu kurum ve kuruluşlarını
veya özel kuruluşları,
c) Bakanlık:
Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,
d) Birlik:
Türkiye Tohumcular Birliğini,
e) Çeşit:
Bir veya birden fazla genotipin birleşmesinden ortaya çıkan ve kendine
has özelliklerle tanımlanan, sözü edilen özelliklerden en az biriyle
diğer herhangi bir bitki gurubundan ayrılan, değişmeksizin çoğaltılmaya
uygunluğu bakımından bir bütün olan, botanik taksonomi içinde yer
alan, geleneksel ve/veya biyoteknolojik yöntemlerle geliştirilmiş
olan genetik yapıyı,
f) Çeşit
listesi: Kayıt altına alınan ve ticareti yapılan çeşitlerin yayımlandığı
listeyi,
g) Durulmuşluk:
Çeşidin, tekrarlanan üretimlerden sonra veya belirli çoğaltım dönemleri
sonunda ilgili özellikleri değişmeksizin aynı kalmasını,
h)
Farklılık: Bir çeşidin, müracaatının yapıldığı tarihte herkesçe
bilinen çeşitlerden, tescile esas özelliklerden, en az bir tanesi
bakımından farklılık göstermesini,
ı) Genetik
kaynak: Bitki ıslahçıları ve bilim adamlarının ihtiyacı olan genlerin
sağlandığı, bitki yapılarında genetik farklılık ve farklı özellikler
içeren potansiyel populasyon, bir ülkede veya bir bölgede doğal
olarak bulunan bitkilerin yabanî türleri ve bunların geçiş formları,
yerel çeşitler, özel amaçlarla geliştirilmiş çeşitler ve bazı önemli
karakterlere sahip ıslah materyallerini,
i) Islah:
Elde bulunan çeşitlerin korunmasını ve devamlılığını sağlama,
bunların üzerinde çalışarak, özelliklerini daha da iyileştirme,
genetik kaynak ve stoklardan yararlanarak çeşit veya çeşitler elde
etme amacıyla yapılan çalışmaları,
j) Islahçı:
Bir çeşidi ıslah
k) Kütük:Bu
Kanun kapsamında kayıt altına alınan çeşitlerin ve genetik kaynaklar
kapsamına giren materyallerin kayıtlı olduğu sicilleri,
l)
Özel üretim alanları: Tohumluk üretimi yapılması amacıyla, sınırları
Bakanlık tarafından belirlenen alanları,
m)
Standart tohumluk: Kayıt altına alınan çeşitlere ait ve Bakanlık tarafından
belirlenen bitki türlerinde, sadece laboratuvar kontrolleriyle
ticarete arz edilen tohum veya çoğaltım materyalini,
n) Tavsiye
listesi: Kayıt altına alınan çeşitlerin, yetiştirilmelerinin uygun
olduğu bölgelerin belirlendiği listeyi,
o) Tescil:
Yurt içinde veya yurt dışında ıslah edilen veya bulunan ve geliştirilen
bitki çeşitlerinin yeni, farklı, yeknesak ve durulmuş olduğunun;
biyolojik ve teknolojik özellikleri ile hastalık ve zararlılara dayanıklılığının ve tarımsal değerlerinin
tespit edilerek kütüğe kaydedilmesini,
p) Tohumculuk
sektörü: Bitki çeşitlerini ıslah
r) Tohumluk:
Bitkilerin çoğaltımı için kullanılan tohum, yumru, fide, fidan, çelik
gibi generatif ve vegetatif bitki kısımlarını,
s) Tohumluk
kontrolörü: Tohumluk sertifikasyonuna ilişkin kontrolleri yapan,
numune alan ve piyasa denetimlerini yaparak bu konularda belge
düzenleyen kamu görevlilerini veya özel kişileri,
t) Tohumluk
kontrolü: Fiziksel ve biyolojik durumları tespit edilen tohumlukların,
standartlara uygunluğunun kontrol edilmesini,
u) Tohumluk
sertifikasyonu: Tohumlukların tarla ve laboratuvar kontrolleri
sonucunda genetik, fiziksel, biyolojik ve sağlıkla ilgili değerlerinin
standartlara uygunluğunun tespit edilmesi ve bunun belgelendirilmesi
işlemini,
ü) Tohumluk
sınıfı: Tohumlukların üretilmesinde takip edilen döl sırası veya
generasyonunu,
v) Tohumluk
standardı: Tohumluğun fiziksel ve biyolojik niteliklerini belirleyen
kalite ölçülerini,
y) Üretim
izni: Yurt içinde veya yurt dışında ıslah edilen veya bulunan ve geliştirilen
bitki çeşitlerinin biyolojik ve teknolojik özellikleri ile hastalık
ve zararlılara dayanıklılığının ve tarımsal özelliklerinin tespit
edilerek, çeşit tescil edilinceye kadar verilen süreli izni,
z) Yeknesaklık:
Çeşidin çoğaltımı esnasında, çoğaltma metoduna bağlı olarak beklenen
varyasyonun dışındaki diğer özellikler yönünden bir örneklik göstermesini
veya yeterince homojen olmasını,
İfade eder.
BAŞKAN
– Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Katılmıyorsunuz.
Önerge
sahibi?..
ALİ TOPUZ
(İstanbul) – Mehmet Işık konuşacak.
BAŞKAN
– Buyurun.
MEHMET
IŞIK (Giresun) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 662 sıra sayılı
Tohumculuk Kanunu Tasarısının 3’üncü maddesiyle ilgili olarak
verdiğim değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunuyorum; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Ancak,
biraz önce yaşadığımız olaydan fevkalade üzüntü duyduğumu, bir demokratik
Meclise yakışmayacak bir engelleme içinde olduğunuzu, sözümüzün
kesilmek istendiğini, 40 maddelik bir yasanın temel yasa haline
getirildiğini; ama, ondan sonra hiç olmazsa konuşmak için fırsat yaratmak
için İç Tüzük’ün verdiği imkânlardan faydalanmamızın da engellenmeye
çalışılmış olmasını, burada, üzüntüyle belirtmek istiyorum. (AK
Parti sıralarından gürültüler)
Evet,
kardeşim, bu açık; şimdi, hiç itiraz etmeyin, bu açık. Biz de istedik
ki, bu fırsattan istifade edip konuşalım; ama, bizim konuşmamız sizi
rahatsız ediyor herhalde. Etmesin arkadaşlar; biz, bu ülke için, bu
toplum için, insanlar için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Beğenirsiniz,
beğenmezsiniz; ama, bizim düşüncelerimizi dinlemek durumundasınız;
demokrasi bu, tahammül edeceksiniz, dinleyeceksiniz. (CHP sıralarından
alkışlar) Dinlemezseniz, yarın da sizi kimse dinlemez. Eğer bugün
dinlemeyi sağlarsanız, yarın da dinlenmek hakkını alırsınız.
Değerli
arkadaşlarım, Tohumculuk Yasası’yla ilgili bir iki cümle söyleyeceğim
ve esas konuya geçeceğim.
Değerli
arkadaşlarım, bu Tohumculuk Yasası’yla, Türk tohumculuk piyasasını
uluslararası tekellerin işgal edip, Türk tohumculuğunu devreden
çıkarmasından endişelerim var; kısaca belirtiyorum, sizinle paylaşmak
istiyorum.
Bakanlık,
tohum üretimi, sertifikasyonu, pazarlaması vesaire surette kendisine
verilen yetkileri başka kurumlara süreli veya süresiz devredebilir
diye bir madde var; çok tehlikelidir. Bakanlık, eğer bu kontrolü kaybederse,
hem getiren hem satan hem pazarlayan hem de kontrol
Bir
de, tarım, ziraat odaları, ticaret odaları ve sanayi odalarının
içinde olması gereken buradaki meslek gruplarının, yani fidan yetiştirme,
satma, pazarlama, sanayi gibi kuruluşların ayrı bir birim, alt birim
halinde toplanması sakıncalıdır. O zaman fonksiyon kargaşası doğar;
aynı kurumlar aynı işi birkaç kurumda takip etmek durumunda kalırlar;
ama, bu pek yadırgadığımız bir olay değil; siz buna alışkınsınız! En
basitinden, son zamanda tartıştığımız FİSKOBİRLİK olayı. Getirdiniz
karşısına Toprak Mahsulleri Ofisini koydunuz. Bu adam görevini yapıyor,
yıllardır -50 tane kooperatifi, 254 ortağıyla beraber- bu Birlik
bu hizmeti yapıyor, halkına hizmet ediyor. Nedir sizden istediği,
istediği nedir; 150 trilyon lira kredi. Kredi!.. Peki, Ofer’lere 450
milyon dolar kafadan imkân sağlıyorsunuz da -TÜPRAŞ’tan aldığı hisseleri-
450 milyon doları bir kişiye verebiliyorsunuz da, 8 milyon insana,
burada niçin bunun beşte 1’ini veremiyorsunuz kredi olarak?! Hem de
kredi! Öteki bağış, bu kredi. Niye veremiyorsunuz?.. “Veremeyiz
efendim…” Niye? “Biz onu devreden çıkaracağız, piyasayı özel sektöre
açacağız, özel sektörün kontrolünde olacak, devlet olmayacak…” Ne
oldu peki, devlet niye girdi; baktılar ki pabuç pahalı, Hükûmet baktı
ki pabuç pahalı, bu işin sonu Doğu Karadeniz’de, fındık bölgesinde
kötüye gidiyor, eh bir kurtarma yapalım… Ne yapalım; efendim, Toprak
Mahsulleri Ofisini devreye sokalım… Niçin Toprak Mahsulleri Ofisi,
FİSKOBİRLİK duruyor orada, hazır, deposuyla, işçisiyle, memuruyla,
imkânlarıyla… 70 milyon kredi almış; nereden aldı, bilmiyorum, şu anda
duydum. Bu kredi nereden alındı; Toprak Mahsulleri Ofisinin desteğiyle
alındı. Toprak Mahsulleri Ofisi nedir; bir devlet kurumu. Devlet kurumu
nasıl kredi alır; devletin, Hükûmetin talebiyle, isteğiyle alır. Peki,
bu destek, istek Toprak Mahsulleri Ofisine verilirken FİSKOBİRLİK’e
niye verilmedi, niçin verilmedi?.. “Efendim, imkânımız yok…” Peki,
Ziraat Bankası niye kuruldu? Ziraat Bankasının yönetiminde kim var,
kim bunlar; hepsi devlet memuru değil mi, devletin atadığı insanlar
değil mi? Niçin vermediniz; çile çektirmek için! Ama, şunu söyleyeyim…
MEHMET
BEŞİR HAMİDİ (Mardin) – İş Bankası niye vermedi?..
MEHMET
IŞIK (Devamla) – Efendim, müsaade ederseniz ben konuşayım da, siz de
konuşmak istiyorsanız, gelir konuşursunuz; çünkü, zaten kıstınız
kısabildiğiniz kadar.
Efendim,
bakınız, çok rica ediyorum, şunu iyice anlayınız: Türkiye, fındığı
pahalı da satsa ucuz da satsa, senede 240-250 bin ton iç fındık satıyor.
Dikkat edin… Daha önce bunu sattık, beş on senelik ortalama budur,
hiç değişmemiş; 7 milyon liraya da sattık, bu kadar sattık, 2 milyon
liraya da sattık, bu kadar miktar sattık; yani, 240 ilâ 250 bin ton. Peki,
bu sene fındık düşük; kabuklu 2 milyon 600 bin civarında …
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Buyurun efendim, konuşmanızı tamamlayın. Lütfen...
MEHMET
IŞIK (Devamla) – İki üç cümle söyleyeceğim, bırakacağım.
BAŞKAN
– Son cümlenizi rica ediyorum.
MEHMET
IŞIK (Devamla) – Bu sefer 1,8 dolar; kabuklusu bu. İç olunca 3,6 dolar.
Hadi, iç halinde 4 dolardan sattığımızı
Soruyorum
size arkadaşlar: Gerçekten, vicdanen içiniz rahat ediyor mu bu ülkenin
1 milyar dolar kaybetmesine? Vicdanınız rahat ediyor mu? Siyaseten
bunu içinize sindirebiliyor musunuz? Yani, bunu gerçekten iyi yaptık
diyebiliyor musunuz? Diyebiliyorsanız, mesele yok.
Sayın
Bakan açıkladı “3 milyon 400 bin lira fındığın maliyeti” dedi. Geçen
gün Sayın Başbakan açıkladı “2 milyon 200 bin lira.” Sayın Bakana soruyorum:
Sizin açıkladığınız fiyatın…
BAŞKAN
– Sayın Işık, son cümleniz için açtım. Lütfen…
MEHMET
IŞIK (Devamla) – …sizin fiyatın altında, Sayın Başbakanın açıkladığı
fiyattan dolayı kendinize güvensizliğin başladığını hissettiniz
mi? Size güvenmiyor, yanındaki bir başka danışmana güvendiğini
belirtiyor bu. Bu, açık açık bu demektir. Sayın Bakan, bunu iyi düşünün,
değerlendirin.
Hepinize
saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyoruz.
Gerekçesini
dinlediğiniz ve Komisyonun katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum:
İkinci
önergeyi okutuyorum ve işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Tohumculuk Kanunu Tasarısının 3 üncü maddesinin (a) bendinde
“tohum yetiştiricilerinden” sonra gelen ”tohum kullanıcıları ve
süs bitkileri üreticileri” tabirlerinin metinden çıkarılmasını
arz ve teklif ederiz.
Haluk Koç (
BAŞKAN
– Komisyon katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tohum
kullanıcıları ve süs bitkileri üreticileri, tarımsal üretim yapan
çiftçilerdir. Çiftçilerin Ziraat Odaları Birliği adıyla oluşturdukları
birlikleri vardır. Kargaşa yaratılacağından alt birlik kurmaları
uygun değildir.
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza
sunuyorum:
Sayın
milletvekilleri, karar yeter sayısı bulunamamıştır; birleşime
5 dakika ara veriyorum…
SALİH
KAPUSUZ (
BAŞKAN
– Affedersiniz, çıkarıyorum…
HALUK
KOÇ (
BAŞKAN
– Evet, ikaz gördük; kusura bakmayın.
Birleşime
5 dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.10
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.15
BAŞKAN: Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER: Ahmet Gökhan SARIÇAM
(Kırklareli), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4’üncü
Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.
662 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam
edeceğiz.
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
3.- Tohumculuk Kanunu Tasarısı ile Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu Raporu
(1/822) (S. Sayısı: 662) (Devam)
BAŞKAN
- Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Tasarının
3’üncü maddesi üzerindeki ikinci
önergenin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Hükûmet
ve Komisyonun katılmadığı önergeyi tekrar oylarınıza sunuyorum:
Şimdi,
birinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Tohumculuk Yasa Tasarısının 3 üncü maddesinin
(a), (e) ve (o) bentlerinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederim.
Mehmet Mehdi
Eker
Tarım
ve Köyişleri Bakanı
a) Alt
Birlik: Faaliyet konularına göre bitki ıslahçıları, tohum sanayicileri
ve üreticileri, fide üreticileri, fidan üreticileri, tohum yetiştiricileri,
tohum dağıtıcıları, süs bitkileri üreticileri ve tohumculukla
ilgili konularda iştigal
e) Çeşit:
Bir veya birden fazla genotipin birleşmesinden ortaya çıkan ve kendine
has özelliklerle tanımlanan, sözü edilen özelliklerden en az biriyle
diğer herhangi bir bitki grubundan ayrılan, değişmeksizin çoğaltılmaya
uygunluğu bakımından bir bütün olan, botanik taksonomi içinde yer
alan genetik yapıyı,
o) Tescil:
Yurt içinde veya yurt dışında ıslah edilen veya bulunan ve geliştirilen
bitki çeşitlerinin farklı, yeknesak ve durulmuş olduğunun ve/veya
biyolojik ve teknolojik özellikleri ile hastalık ve zararlılara
dayanıklılığının ve tarımsal değerlerinin tespit edilerek kütüğe
kaydedilmesini,
BAŞKAN
– Komisyon katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
– Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Ülkemizde
tohumlukların ticaretinde, tohumluk üreticilerinin yanı sıra
tohum dağıtımını gerçekleştirenler de önemli görev üstlenmektedirler.
Bu görevi üstlenen tohum dağıtıcılarının, bu kanun kapsamında
oluşturulacak alt birlikte bir meslek örgütü olarak yer almalarının
gerekli olduğu düşünülmüştür.
Uluslararası
Yeni Bitki Çeşitleri Birliği (UPOV) tarafından yapılan ve uluslararası
Bu kanun
kapsamında yapılan tescil işlemlerinde yenilik şartı aranmaz. Ayrıca,
çeşit tescilinde bitki gruplarına göre farklı testler yapıldığından,
uygulamada zorluklarla karşılaşmamak için tescil tanımında değişiklik
yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
BAŞKAN
– Gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum:
3’üncü
maddeyi oylarınıza sunuyorum:
4’üncü
maddeyi okutuyorum:
İKİNCİ BÖLÜM
Tohumlukların Kaydı, Üretimi,
Sertifikasyonu, Ticareti ve Piyasa Denetimi
Kayıt
altına
MADDE
4. -
BAŞKAN
– Madde üzerinde milletvekilleri tarafından verilmiş 2 önerge ile
Hükûmet tarafından verilmiş 1 önergeyi sırasıyla okutacağım; sonra,
bu önergeleri aykırılık sırasına göre işleme alacağım.
Birinci
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Tohumculuk Yasa Tasarısının 4 üncü maddesinin
ikinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederim.
Mehmet
Mehdi Eker
Tarım
ve Köyişleri Bakanı
“Islah
edilmiş çeşitler farklılık, yeknesaklık ve durulmuşluk ve/veya biyolojik,
teknolojik özellikleri ile tarımsal değerleri belirlenmek suretiyle;
genetik kaynaklar ise morfolojik ve/veya moleküler karakterizasyonu
yapılarak kayıt altına alınır. Süs bitkileri ile çiçek tohumlarında
kayıt şartı aranmaz.”
BAŞKAN
– Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 4 üncü maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Sezai Önder |
Şevket Arz |
A. Kemal Kumkumoğlu |
|
|
|
İstanbul |
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
Ahmet Yılmazkaya |
|
Balıkesir |
Aydın |
|
|
Atila Emek |
Osman Kaptan |
İ. Sami Tandoğdu |
|
|
|
Ordu |
Kayıt
altına
Madde
4. - Bitki çeşitlerinin tescili, üretim izni ve standart tohumluk
çeşit kaydı ile genetik kaynakların kütüğe kaydedilmesi Bakanlık
tarafından yapılır.
Islah
edilmiş çeşitler; farklılık, yeknesaklık ve durulmuşluk ve/veya biyolojik,
teknolojik özellikleri ile tarımsal değerleri belirlenmek suretiyle;
genetik kaynaklar ise morfolojik ve/veya moleküler karakterizasyonu
yapılarak kayıt altına alınır.
Tarımsal
bitki türlerine ait çeşitlerin; kayıtla ilgili işlemleri, devamlılığın
sağlanması, katalog oluşturulması ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle
belirlenir.
Ayrıca
tescil, üretim izni ve standart tohumluk çeşit kaydı ile ilgili hususlar bitki gruplarına göre yönetmelikle
düzenlenir.
BAŞKAN
– Üçüncü ve son önergeyi okutup, en aykırı önerge olduğu için işleme
alacağım:
Önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 4 üncü maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
|
|
İstanbul |
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
Ahmet Yılmazkaya |
|
Balıkesir |
Aydın |
|
|
Atila Emek |
Osman Kaptan |
İ. Sami Tandoğdu |
|
|
|
Ordu |
Kayıt
altına
Madde
4. - Bitki çeşitlerinin tescili, üretim izni ve standart tohumluk
çeşit kaydı ile genetik kaynakların kütüğe kaydedilmesi Bakanlık
tarafından yapılır.
Islah
edilmiş çeşitler; farklılık, yeknesaklık ve durulmuşluk ve/veya biyolojik,
teknolojik özellikleri ile tarımsal değerleri belirlenmek suretiyle;
genetik kaynaklar ise morfolojik ve/veya moleküler karakterizasyonu
yapılarak kayıt altına alınır.
Tarımsal
bitki türlerine ait çeşitlerin; kayıt altına alınması, kütükte kalış
süresi, kayıt altına almanın yenilenmesi, kütükten silinmesi,
devamlılığın sağlanması, katalog oluşturulması ile ilgili usul
ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Ayrıca
tescil, üretim izni ve standart tohumluk çeşit kaydı ile ilgili hususlar bitki gruplarına göre yönetmelikle
düzenlenir.
BAŞKAN
– Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Sayın Önder, buyurun.
İLYAS
SEZAİ ÖNDER (Samsun) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Tohumculuk Yasası’nın 4’üncü maddesinin üçüncü
fıkrasıyla ilgili olarak vermiş olduğumuz değişiklik önergesi konusunda
görüşlerimi arz edeceğim; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlarım, tabii, konu, Tohumculuk Yasası olunca, tarımdan bahsetmemek
olmaz. Tarımdan bahsedilince de, temsilcisi bulunduğum Samsun’un
içinde bulunduğu durumdan bahsetmemek olmaz diye düşünüyorum.
Değerli
arkadaşlarım,
Değerli
arkadaşlarım, tütünden vazgeçtik, fındık konusunda arkadaşlarımız
konuşuyorlar; ben de bir kelime konuşmak istiyorum fındık konusunda.
Maalesef, İktidarın yanlış tutumu sonucu, fındık alay konusu oldu.
Bugün Samsun’da çıkan bir mahallî gazetede şöyle bir haber var; diyor
ki: “Fındığın kabuğu fındığın içinden daha fazla para ediyor.” Maalesef,
fındığı o hale getirdik.
Değerli
arkadaşlarım, yine, bugün, kaynağı İhlas Haber Ajansı olan ve Samsun’un
tarımdan dolayı içinde bulunduğu durumu anlatan bir haberden sizlere
kısaca bahsetmek istiyorum. Türkiye’de gayri
Değerli
arkadaşlarım, şimdi, iktidar milletvekili arkadaşlarımız haklı
olarak olayları kendi zaviyelerinden ele alıyorlar, pembe tablolar
çiziyorlar; ama, o pembe tablolar bizim içinde bulunduğumuz, özellikle
benim temsilcisi bulunduğum Samsun’da yok değerli arkadaşlar. Samsun’un
merkez ilçesi dahi, bulunmakta olduğu 15’inci sıradan, ilçeler
içindeki sıralamada 35’inci sıralara düştü.
Değerli
arkadaşlarım, Samsun’da çeltik konusunda sıkıntı var, ayçiçeği konusunda
sıkıntı var. Fındık konusundaki sıkıntıyı aylardır izah etmeye çalışıyoruz.
Fındık konusuyla ilgili biz bölge milletvekilleri olarak dört defa
Karadeniz bölgesine gittik. Burada fındık konusunda konuşan çok
arkadaşlarımızdan o konuyu çok daha iyi biliyoruz. Üreticinin bugün
içinde bulunduğu sıkıntıyı çok iyi anlıyoruz; çünkü, çeşitli bölgelerde,
20’nin üzerinde bölgede fındık konusunda defalarca toplantı yaptık,
dert dinledik. Fındık benim ilimi de ilgilendiriyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı.)
BAŞKAN
– Efendim, son cümlelerinizi rica edeyim.
İLYAS
SEZAİ ÖNDER (Devamla) – Samsun’da 60 bin ton fındık üretiliyor değerli
arkadaşlarım, yılda. Terme, Çarşamba, Ondokuzmayıs, Tekkeköy, Salıpazarı,
Ayvacık ilçelerimizde yılda 60 bin ton fındık üretiliyor. Üreticinin
bu sorunlarını bize anlatma fırsatı vereceksiniz.
Değerli
arkadaşlarım, yani, bize konuşma hakkı vereceksiniz, görevimizi
yapma imkânı vereceksiniz. Muhalefete karşı sınırsız güç kullanma
eğilimindesiniz. Bunu yapmayın, huzuru lütfen bozmayın.
Yüce
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum Sayın Önder.
Gerekçesini
dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının 4 üncü maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İ.
Sami Tandoğdu (Ordu) ve arkadaşları
Kayıt
altına
Madde
4 - Bitki çeşitlerinin tescili, üretim izni ve standart tohumluk çeşit
kaydı ile genetik kaynakların kütüğe kaydedilmesi Bakanlık tarafından
yapılır.
Islah
edilmiş çeşitler; farklılık, yeknesaklık ve durulmuşluk ve/veya biyolojik,
teknolojik özellikleri ile tarımsal değerleri belirlenmek suretiyle;
genetik kaynaklar ise morfolojik ve/veya moleküler karakterizasyonu
yapılarak kayıt altına alınır.
Tarımsal
bitki türlerine ait çeşitlerin; kayıtla ilgili işlemleri, devamlılığın
sağlanması, katalog oluşturulması ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle
belirlenir.
Ayrıca
tescil, üretim izni ve standart tohumluk çeşit kaydı ile ilgili hususlar
bitki gruplarına göre yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN
– Sayın Komisyon katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Katılmıyorsunuz…
Önerge
sahibi olarak Sayın Tandoğdu söz istemişlerdir.
Buyurun
Sayın Tandoğdu.
İ. SAMİ
TANDOĞDU (Ordu) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım…
Sayın
Başkan, süre olarak 5 + 3 istiyorum mümkünse; çünkü, iki önemli konuya
değineceğim. Fındığın bugünkü gündemde bitmesi için konuşmalarımın
tamama ermesi gerekir. O nedenle, şu andaki Tohumculuk Yasası görüşmesinde
tarımın başı, babası, tarımın petrolü, tarımın altını, tarımın
her şeyi olan fındığı konuşmadan buradan geçmek mümkün değil. Bilhassa
Karadeniz’in şu anki mağduriyetinde, Karadeniz’in şu anda ekonomik
savaş verdiği, ekonomik bunalım içerisinde yaşadığı yerde fındığı
konuşmamak mümkün değil.
Şimdi,
Sayın Bakanım buradayken, iki tane öneriyle geleceğim. Birincisi,
don felaketinden, devletten, fındık köylüsünün alacağı olan 252
trilyon lira parayı, artı, bir 252 trilyon lira daha verilse, 500
trilyon lirayla fındığın arz fazlası ödenmiş olsa, bugün, fındık piyasada
6 milyon liraydı. Yanlış mı söylüyorum doğru mu söylüyorum Sayın Bakanım?
Yani, sevgili arkadaşlarım, 500 trilyon lira para verilmiş olsaydı
FİSKOBİRLİK’e veyahut da Toprak Mahsulleri Ofisine, bugün, fındık
5,5-6 milyon liraydı.
Söylüyorum;
arz ediyor, “paramız yok” diyorlar, “devletin parasını peşkeş çekemeyiz”
diyorlar, “devlet batmasın, partim batsın” diyebilen çok fedakâr bir
Başbakan var. Ben, o Başbakana, buradan, sesleniyorum. İ. Melih Gökçek
Ankara’da ağaç dikiyor arkadaşlar, 400 trilyon lira para veriyor.
Bu devlet, Ankara Belediyesinden fakir mi?!
KEMAL
SAĞ (
İ. SAMİ
TANDOĞDU (Devamla) – Lütfen… Eğer, bu 500 trilyon lira para 8 milyon
insanın mağduriyetini kaldıracaksa, yok edecekse, bu paranın verilmesi
lazım. Bu paranın verilmesi için, daha evvelki alacakları olan… Mevlüt
Bey, Malatya Milletvekili arkadaşım gözüme bakıyor, “Malatyalıların
kayısıdan 32 trilyon lira alacağı var” diyor.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (
İ. SAMİ
TANDOĞDU (Devamla) – 35 trilyon. Onu da, bu arada, Sayın Bakanımdan
talep ediyoruz, rica ediyoruz.
Şimdi,
efendim, fındığın arz fazlasının bitimiyle ilgili çalışmalarımızı
şurada bir anlatmak istiyorum. Ben İran’a gittiğimde, arz fazlası
fıstığı nasıl bitirdiklerini bana anlattılar. İran’da ve bazı ülkelerde
bazı ürünler, önemli ürünler millî ürün olmuştur. Ben de fındığın millî
ürün olması ve devlet ikramına girmesi için kanun teklifi verdim.
Başta Karadeniz milletvekilleri olmak üzere tüm Meclisteki arkadaşlarımdan
bu kanuna destek istiyorum.
Peki,
orada, aynen İran’da olduğu gibi, herhangi bir devlet protokolünde
veyahut da herhangi bir misafirhanede, gittiğimizde bize verilen
şey, önümüze bir pet su, bir kâse içerisinde de fıstık veriliyor. Karşımızdaki
başbakan veyahut da turizm bakanı veyahut da sağlık bakanı 15’inci
saniyeden sonra fıstıktan birer tane yemeye başlıyor ve biz, orada
20 kişi, 20 dakikalık bir konuşma esnasında tam 3,5 kilo fıstık tüketmişiz.
Sevgili
arkadaşlar, devlet, bunu, devlet ikramı haline getirdiği zaman,
çay, kahve yerine fındık ikram edildiğinde arz fazlası fındığın biteceğini
görüyor. Bunun en güzel örneğini, bundan bir ay evvel kızımın düğününde
nikâh şekeri dağıtılması istendiğinde ben erkek tarafına dedim
ki, fındık dağıtacaksınız ve fındığı -bu şekilde- nikâh şekeri haline
getirerek dağıttırdım. Ne kadar fındık dağıttım biliyor musunuz:
50 kilo iç fındık, 50 kilo iç fındık 100 kilo kabuklu fındık yapar. Ordu
vilayetinde üç ay içerisinde evlenenlerin sayısını tespit ettiğimde
-belediyeden istediğimde- 2.799 kişi Haziran-Temmuz-Ağustos ayında
evlenmiş; buna bütün seneyi koyduğumuz zaman 3.500 yapar. Bir yılda
Ordu vilayetindeki düğünlerde fındık tüketimi ne olur? 175 ton
olur. Türkiye geneline bunu yaydığımız zaman, 81 vilayete, 125 bin
ton fındık yapar; bu, arz fazlası için çok büyük bir giderdir. Eğer bunun
içerisine, biraz evvel, AK Partili milletvekili arkadaşımın söylediği
gibi, “kardeşim fındık yemeyeceğim” diyorsan, yalnız Karadenizliler
çocuklarına düğünlerinde fındığı nikâh şekeri olarak ikram ederlerse,
harcayacakları fındık miktarı 85 bin tondur.
Sevgili
arkadaşlarım, fındığın arz fazlası olayını
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İ. SAMİ
TANDOĞDU (Devamla) – Sayın Başkan, 5+3 demiştim.
BAŞKAN
– Efendim?
İ. SAMİ
TANDOĞDU (Devamla) – 5+3…Teşekkür ederim.
Sayın
Zapsu’nun emrinden, Sayın Zapsu’nun zimmetinden bu fındığı kurtardığımız
zaman, bu fındık, değerinde fiyat bulacaktır; ama, aba altından sopa
gösteriliyor. Deniyor ki: Arjantin’de, Şili’de, Amerika’nın diğer
yerlerinde, Avrupa’nın çok yerlerinde yeniden fındık ektirilecek
ve bu fındıkla da, bizim talebimiz azalacak.
Arkadaşlar,
Cenabı Allah, Ordu ile Fatsa’nın toprağını fındık için yaratmış. Oradaki
fındığın lezzetinin hiçbir ülkede olması mümkün değil. Onun tadını
çikolataya hiçbir ülkenin fındığı vermez. Lütfen, bu konu üzerinde
hassasiyetle durmanızı istiyorum. Bu
Ben sizden
bir şey daha istiyorum; Karadeniz milletvekillerinden ve Sayın
Başbakanımdan da: İcraatın İçerisinde programlar yapıyorsunuz;
lütfen, bu programı fındık üzerine yapın da, o bölgenin nasıl küskünlüğünü,
nasıl dargınlığını göreceksiniz. Ben sizden bunu hassaten istiyor,
hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyoruz Sayın Tandoğdu.
Gerekçesini
dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Üçüncü
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Tohumculuk Yasa Tasarısının 4 üncü maddesinin
ikinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederim.
Mehmet
Mehdi Eker
Tarım
ve Köyişleri Bakanı
“Islah
edilmiş çeşitler farklılık, yeknesaklık ve durulmuşluk ve/veya biyolojik,
teknolojik özellikleri ile tarımsal değerleri belirlenmek suretiyle;
genetik kaynaklar ise morfolojik ve/veya moleküler karakterizasyonu
yapılarak kayıt altına alınır. Süs bitkileri ile çiçek tohumlarında
kayıt şartı aranmaz.”
BAŞKAN
– Sayın Komisyon?..
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tohumculuk
sektörü gelişmiş ülkelerdeki uygulamalara paralel olarak, süs
bitkileri ve çiçek tohumları üretim veya çoğaltımı sertifikasyon
sistemi içinde yürütülmediğinden kayıt altına alınma zorunluluğunun
kaldırılması düşünülmüştür. Ayrıca, 5042 sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine
Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun kapsamında kayıt
altına alınması mümkün olduğundan ve bu sektörde çeşitler sürekli
ve hızlı bir şekilde değiştiğinden bu madde tadil edilmiştir.
BAŞKAN
– Gerekçesini dinlediğimiz önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum:
5’inci
maddeyi okutuyorum:
Tohumluk
üretimi
MADDE
5-
BAŞKAN
– İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre, 2 önerge vardır; bu önergeleri,
geliş sırasına göre okutacağım, aykırılık durumuna göre de işleme
alacağım.
İlk
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 5 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Yüksel Çorbacıoğlu |
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
|
Artvin |
Balıkesir |
Aydın |
|
A. Kemal Kumkumoğlu |
Ahmet Yılmazkaya |
Atila Emek |
|
İstanbul |
|
|
|
|
Osman Kaptan |
|
|
|
|
|
“Tohumluk
üretimi
Madde
5- Bakanlık tarafından, bitkisel ve tarımsal özellikleri belirlenerek
sadece kayıt altına alınan çeşitlere ait tohumlukların üretimine
izin verilir.
Tohumlukların
yetiştirileceği özel üretim alanlarının özellikleri ile sınırları
içerisinde tohumluk üretimi yapan ve bitkisel ürün yetiştiren gerçek
veya tüzel kişilerin uyması gereken hususlar Bakanlık tarafından
hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Özel
üretim alanlarının sınırları içerisinde, Bakanlıkça izin verilmeyen
tohumluk veya bitkisel ürün yetiştirilemez.
Tohumculuk
sektörü, yurt içinde yatırım yapmak kaydıyla, Avrupa Birliği standartlarında
ve uluslararası rekabete uygun bir şekilde gelişmesi amacıy
BAŞKAN
– İkinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 5 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Yüksel Çorbacıoğlu |
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
|
Artvin |
Balıkesir |
Aydın |
|
A. Kemal Kumkumoğlu |
Ahmet Yılmazkaya |
Atila Emek |
|
İstanbul |
|
|
|
|
Osman Kaptan |
|
|
|
|
|
“Tohumluk
üretimi
Madde
5- Bakanlık tarafından, bitkisel ve tarımsal özellikleri belirlenerek
sadece kayıt altına alınan çeşitlere ait tohumlukların üretimine
izin verilir.
Tohumlukların
yetiştirileceği özel üretim alanlarının özellikleri ile sınırları
içerisinde tohumluk üretimi yapan ve bitkisel ürün yetiştiren gerçek
veya tüzel kişilerin uyması gereken hususlar Bakanlık tarafından
hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Özel
üretim alanlarının sınırları içerisinde, Bakanlıkça izin verilmeyen
tohumluk veya bitkisel ürün yetiştirilemez.
Tohumculuk
sektörü, yurt içinde yatırım yapmak kaydıyla, Avrupa Birliği standartlarında
ve uluslararası rekabete uygun bir şekilde gelişmesi amacıy
BAŞKAN
– En aykırı olan bu önergeyi işleme alıyorum.
Sayın
Komisyon, katılıyor musunuz?..
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet, Katılıyor musunuz?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Gerekçeyi…
YÜKSEL
ÇORBACIOĞLU (Artvin) – Konuşacağım efendim.
BAŞKAN
– Sayın Çorbacıoğlu, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
YÜKSEL
ÇORBACIOĞLU (Artvin) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle,
1963 yılından sonra gelişen olaylar karşısında dünya tarımının Türkiye’deki
sorunlarına da cevap vermek açısından böyle bir yasa tasarısının
düzenlenmesine ihtiyaç vardı; ancak, bu haliyle düzenlenmesi doğru
olmuyor. Ben, bir tek problemini söyleyeyim. Tohumculuk alanında
hiçbir önlem almadan, yabancı sermayenin karşısında yerli sermayeyi
tamamen dışlayan ve tohumculuk sektörünün yabancı sermayenin veya
yabancı şirketlerin eline geçmesine fırsat veren bir yasa. Bu konuda
bir önlem alınmamış. Bunun, tabii, bu yasalaşırsa, ileride acısını
hep beraber yaşayacağız.
Tabii,
burada, sadece tohumculuk sektöründe yerli sermayeyi korumuyoruz
derken, biz, tohumculuğun ilgi alanında olan çiftçilerimizi de
-AKP İktidarı olarak söylüyorum- korumuyoruz. Yani, hangi tarafa
dönersek bir sorunla karşılaşıyoruz. Üzüm üreticisinden ayçiçeği
üreticisine, fındık üreticisinden narenciye üreticisine, çay
üreticisine kadar, her tarafta sorun var.
Benim
ilimde de, özellikle, yapılan tarımlarda ağırlıklı olarak, çay faaliyeti
yapılmakta, fındık tarımı da yapılmaktadır; ancak, bu çay konusunda
bir şey söylemek isterim. 22 Eylül günü, Sayın Başbakan, Rize’deyken,
bir söz söylemiş, bu, basına yansıdı 23 Eylülde: “Ben, fazla çay alarak,
denize dökerek, yetimin hakkını kimseye yedirtmem.” Yani, baktığınızda,
çok, böyle, mertçe söylenen bir söz gibi, siyasetçi bunu nasıl söyler
gibi, bir söz gibi algılanıyor. Bunu söylüyorsunuz bir Başbakan olarak,
ondan sonra dönüp gidiyorsunuz. Yani, bunu söyleyerek sorun çözüldü
mü? Sorun orada duruyor. Fazla çay almakla bu sorunu çözemezsiniz.
Bu sorunun temelinde, kaçak çay sorununu çözmek yatıyor. Siz, eğer
kaçak çay sorununu çözerseniz, bu sorunu da çözmüş olursunuz. Türkiye’de,
son yıllarda, onu söyleyeyim -yani belli bir süredir bu sorunu yaşıyoruz-
yaklaşık, rakam olarak veremiyorum; ama, satılmayan çayımıza, yerli
çaya baktığımızda o karşılığını bulursunuz, 40 bin ton civarında,
yasal olarak giren ve büyük kısmı kaçak olarak gelen çay nedeniyle
bu sorun var. Ben, Başbakandan, fazla çayı alıp da vatandaşa para vermesini
istemiyorum. Ben, Sayın Başbakandan, kaçak çayın yurda girişini
engellemesini istiyorum. Bunu yaparsak ne olacak? Eğer, çay girmezse,
Türkiye’nin ürettiği çay miktarı, tüketimiyle zaten denk geliyor.
Bakın,
Karadeniz’de, çay bölgesinde 312 tane, özel sektörün irili ufaklı
fabrikası var. Bunun kaç tanesi kapalı biliyor musunuz? Yarısı kapalı;
şu anda 169 tanesi üretime devam ediyor, yarısı kapandı. Neden? Aldığı
çayı satamadı, satıp parasını üreticiye ödeyemedi, hem kendi mağdur
oldu ve özellikle üretici mağdur oldu. Neden? Çünkü, piyasaya giren
kaçak çay yüzünden. Şimdi, devletin sorumluluğu, Sayın Başbakanın
sorumluluğu, üstelik de Rizeli Başbakanın sorumluluğu burada
gündeme geliyor. Siz, kaçak çayın yurda girişini önleyeceksiniz.
Efendim, yapamıyorum derseniz, o zaman, iktidar görevini de yürütmeye
çalışmayın. Bütün sorun bu değerli milletvekilleri. Ben, Sayın Başbakanın,
Rizeli olması nedeniyle sorunu bildiğini sanıyordum; ama, bu
açıklamalarından sonra, çay sorununu bilmediğini düşünüyorum,
o nedenle bu uyarı görevimi yapmak durumunda kaldım. Eğer, çay sorununa
da, fındık sorununa da, üzüm sorununa da, narenciye sorununa da,
Sayın Başbakan ve bu İktidar sahip çıkarsa, bunun çözülmeyecek bir
tarafı yok. Fındıkta, 1 milyar dolar yaklaşık bir kayba uğrayacağız.
Bakın, 1 milyar dolar, ne üreticinin ne tüccarın, hiç kimsenin kaybı
değil. Bu 1 milyar dolar Türkiye Cumhuriyeti’nin kaybı. 2005 yılında
2 milyar dolarlık ihracat yaptık, 2006’da 1 milyar dolar ihracat yapacağız.
2 milyar dolar ihracatı hangi fiyatlarla yaptık? 7 milyon lirayla
yaptık. Demek ki oluyormuş, bir problem yok. Şimdi, bunun bir sorumlusu
olması lazım değerli milletvekilleri.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Buyurun efendim, konuşmanızı tamamlayın.
YÜKSEL
ÇORBACIOĞLU (Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkan.
Bunun
sorumlusu da, ne muhalefet partisidir ne üreticidir ne vatandaştır,
doğal olarak, İktidar Partisidir.
Sizleri
tekrar sorumluluğunuza davet ediyorum, çiftçiye bir baba gibi sahip
çıkmanızı diliyorum.
Hepinize
sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyoruz Sayın Çorbacıoğlu.
Sayın
milletvekilleri, gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza
sunuyorum:
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (
ÖMER
ABUŞOĞLU (
BAŞKAN
– Önerge
Birinci
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının 5 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Yüksel Çorbacıoğlu (Artvin) ve arkadaşları
“Tohumluk
üretimi
Madde
5- Bakanlık tarafından, bitkisel ve tarımsal özellikleri belirlenerek
sadece kayıt altına alınan çeşitlere ait tohumlukların üretimine
izin verilir.
Tohumlukların
yetiştirileceği özel üretim alanlarının özellikleri ile sınırları
içerisinde tohumluk üretimi yapan ve bitkisel ürün yetiştiren gerçek
veya tüzel kişilerin uyması gereken hususlar Bakanlık tarafından
hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Özel
üretim alanlarının sınırları içerisinde, Bakanlıkça izin verilmeyen
tohumluk veya bitkisel ürün yetiştirilemez.
Tohumculuk
sektörü, yurt içinde yatırım yapmak kaydıyla, Avrupa Birliği standartlarında
ve uluslararası rekabete uygun bir şekilde gelişmesi amacıy
BAŞKAN
– Sayın Komisyon katılıyor mu?..
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Kanun Tasarısının 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “hususlar
yönetmelikle belirlenir” ibaresi “hususlar Bakanlık tarafından
hazırlanacak yönetmelikle belirlenir” şeklinde, dördüncü fıkrasında
yer alan “çıkarılacak tebliğ ile düzenlenir” ibaresi “çıkarılacak
yönetmelik ile düzenlenir” şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza
sunuyorum:
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum:
6’ncı
maddeyi okutuyorum:
Tohumluk
sertifikasyonu
MADDE
6.-
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, madde üzerinde önergeler vardır. İç Tüzük’ün
91’inci maddesine göre, geliş sırasına göre ilk 2 önergeyi okutacağım,
sonra bu önergeleri aykırılık sırasına göre işleme alacağım.
İlk
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 6 ncı maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
A. Kemal Kumkumoğlu |
|
Balıkesir |
Aydın |
İstanbul |
|
Ahmet Yılmazkaya |
Atila Emek |
Osman Kaptan |
|
|
|
|
|
Ufuk Özkan |
Hüseyin Bayındır |
|
|
Manisa |
Kırşehir |
|
Tohumluk
sertifikasyonu
Madde
6.- Yurt içinde üretilen, 4’üncü maddeye göre tescil edilen veya üretim
izni verilen çeşitlerden, tohumluk sınıflarına göre yetiştirilen
ve üretilen tohumluklar, sertifikasyon işlemine tabi tutulur.
Tarla
ve laboratuvar kontrolleri yapılarak, tohumluk standartlarına
uygun olarak sertifikalandırılan tohumluklar, usulüne göre ambalajlanarak
etiketlenir.
Tohumluk
sertifikasyon esasları ile bitki gruplarına göre ambalajlama ve
etiketlemede uyulacak hususlar, Bakanlık tarafından hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir.
BAŞKAN
– İkinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 6 ncı maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
A. Kemal Kumkumoğlu |
|
Balıkesir |
Aydın |
İstanbul |
|
Ahmet Yılmazkaya |
Atila Emek |
Osman Kaptan |
|
|
|
|
|
Ufuk Özkan |
Hüseyin Bayındır |
|
|
Manisa |
Kırşehir |
|
Tohumluk
sertifikasyonu
Madde
6- Yurt içinde üretilen, 4 üncü maddeye göre tescil edilen veya üretim
izni verilen çeşitlerden, tohumluk sınıflarına göre yetiştirilen
ve üretilen tohumluklar, sertifikasyon işlemine tabi tutulur.
Tarla
ve laboratuvar kontrolleri yapılarak, tohumluk standartlarına
uygun olarak sertifikalandırılan tohumluklar, usulüne göre ambalajlanarak
etiketlenir.
Tohumluk
sertifikasyon esasları ile ambalajlama ve etiketlemede uyulacak
hususlar, bitki gruplarına göre Bakanlık tarafından hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir.
BAŞKAN
– Bu önerge maddeye en aykırı önerge olduğundan işleme alıyorum ve
Sayın Komisyona soruyorum: Önergeye katılıyor musunuz?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet, katılıyor musunuz?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Sayın Bayındır, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yüce
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben,
iktidara geldiğiniz 3 Kasım 2002’deki çiftçinin durumu ile bugünkü
durum arasında kısa bir değerleme yapacağım.
Sayın
Bakan, siz iktidara gelip de o koltuğa oturduğunuz gün, Türk çiftçisi
mazotunu 1.100 liraya alıyor, buğdayını 400 liraya satıyor, DAB
gübresini 220 liradan alıyordu. Bugün, aradan dört yıl geçti, dört
yıldır parlak döneminiz gelip geçti; dört yıldır köylünün, çiftçinin
üzerinden silindir gibi geçtiniz ve 1.100 liraya mal olan mazot, bugün
2.500 lira, 220 liraya aldığı gübrenin tonu 700 lira ve buğdayı 400
liraya verirken bugün buğdayın fiyatı 280, 290 ve 300 lira. Bunun neresinde
çiftçiye verdiğiniz katkı, bunun neresinde yoksul köylüye verdiğiniz
olanak?! Asla!... Sizin ekonomi anlayışınızda çiftçi diye, köylü
diye bir derdiniz filan yok. Köye giderdiniz, gitmezdiniz onu filan
bilmem; Türk çiftçisi misafirperverdir, kapısını açar, o yoksul haliyle
sizi doyurur, yani, sizin yapamadığınızı yapar onlar.
Sayın
Başbakanımız televizyonlara çıktı, hububat fiyatlarını açıklayacak,
kendine has o edasıyla, o görkemli haliyle Sayın Başbakanımız müjde
veriyor ve diyor ki çiftçiye: “Buğdaya 35 kuruş prim vereceğim, arpaya
25 kuruş prim vereceğim.” Sayın Bakan da yanında. Sayın Bakan, nerede?!.
Nerede, bu verdiğiniz prim sözleri?!. Aldatmacaysa, halkı aldatmayın.
Eğer verdiğiniz sözü tutacaksanız, biraz sonra çıkın buraya, primleri
ne zaman ödeyeceğinizi açık açık söyleyin; söyleyin ki, biz de anlayalım.
Bir
şey daha söyleyeyim:: Bu Hükûmetin uyguladığı ekonominin adını düşünüyorum,
bilenlere soruyorum, daha iyi bilenlere soruyorum, kitaptan defterden
araştırıyorum; yok öyle bir isim; böyle bir ekonomi adı yok. Ben buldum
şimdi, bu ekonominin adı “üçkâğıt ekonomisi”, bunun baş mimarı da Sayın
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan; faiz, döviz ve borsa… Onun dışında,
insan yok mu? Sizi rantiyeciler sizi!.. Sizi bu halkın oyunu alıp da,
onlardan yana görünüp de takiye yapanlar sizi!.. Sizi biraz evvel
burada inanmadığınıza “evet” deyip, “hayır” deyip katakulliye getiren
katakulliciler sizi!.. Ama, bir şey söyleyeyim; bu iş bitti…
BAYRAM
ÖZÇELİK (Burdur) – Sen Partini anlat; ne yapacaksın, onları anlat.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Devamla) – Bak, Sayın Milletvekilim, ben Partimi anlatacağım.
BAYRAM
ÖZÇELİK (Burdur) – Anlatamazsın…
HÜSEYİN
BAYINDIR (Devamla) – Elbette anlatacağım. Bak, ben size bir şey söyleyeyim
mi -teşekkür ederim sana- ey Türk çiftçisi, Cumhuriyet Halk Partisi
iktidarında, asla, biz, bunlar gibi yapma şansına sahip değiliz.
ASIM
AYKAN (
HÜSEYİN
BAYINDIR (Devamla) – Bırakın şimdi; o benim işim değil.
ŞEVKET
ARZ (
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Hatibe müdahale etmeyelim.
Buyurun
efendim, siz Genel Kurula hitap edin.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Devamla) – Biz, çiftçinin kullandığı Özel Tüketim Vergisini
kaldıracağız, almayacağız. Çiftçinin kullandığı elektrikten alınan
KDV’yi yüzde 1’e indireceğiz. Gübrenin üzerinden aldığınız KDV’yi
yüzde 1’e indireceğiz. Çiftçinin elektrik borçlarını yeniden yapılandırarak,
borç faizlerini sileceğiz ve ödemeleri faizsiz olarak beş yıla yayacağız.
Tarımı asla serbest piyasa koşullarına bırakmayacağız. Dışarıdan
empoze edilen IMF ve Dünya Bankası politikalarını değil, ihtiyaç
duyulan doğru tarım politikalarını üreteceğiz. Biz çiftçiye kucak
açacağız. Biz çiftçiyle birlikte, onların alın terinin, emeğinin
karşılığını vereceğiz.
Geçen
yıl pancara da
BAYRAM
ÖZÇELİK (Burdur) – Tarım Bakanına ait değil ki o, Sanayi Bakanına
ait.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Devamla) – Bırakın şimdi, bırakın şimdi; onlar, onlar… Bakın,
ben, size bir şey söyleyeyim: Sayın Vekilim, merak etme, biz, sizin
bakanlarınızı çoraplarından tanırız; onların kartvizitleri çoraplarında
yazılı, merak etmeyin. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın
Bakan, Kırşehir’de, sayın milletvekilleri, 5 bine yakın çiftçi icra
takibinde; artık, icra sonuçlandı ağır cezada yargılanmaya başladılar…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Sayın Bayındır, konuşmanızı tamamlayın lütfen.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Devamla) – Şimdi, çiftçi nerede Sayın Bakan; artık, köylere
filan gitmenize gerek kalmadı. Bakın, bana gelen yüzlerce karardan
bir tanesini okuyorum; ağır ceza mahkemesinin kararı: “Türk milleti
adına karar; gereği düşünüldü…” Bu çiftçi Kilimli köyünde “adımı
ver” dediği için veriyorum, Mustafa Kaya. Onun eşinin, çocuklarının,
ecdadının selamı var Sayın Bakanım size, bilmiş olun.
Değerli
milletvekilleri, açık ve seçik ve net: Çiftçi ve tarım konusunda hiç
ama hiçbir şey yapmadınız, yapma şansınız filan da yok; çünkü, sizin
beslendiğiniz kaynaklar farklı. Sizin derdiniz oy alırkendi, şimdi,
onlar değil, şimdi, siz zenginleri seversiniz. Biz, sizleri tanıdık
artık; takke düştü, keliniz göründü. Sizi ve Bakanı önce vicdanınıza,
ondan sonra da aziz Türk çiftçisine havale ediyorum, bütün Genel Kurulu
da saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyorum Sayın Bayındır.
Gerekçesini
dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 6 ncı maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
A. Kemal Deveciler (Balıkesir)
ve arkadaşları
Tohumluk
sertifikasyonu
Madde
6- Yurt içinde üretilen, 4 üncü maddeye göre tescil edilen veya üretim
izni verilen çeşitlerden, tohumluk sınıflarına göre yetiştirilen
ve üretilen tohumluklar, sertifikasyon işlemine tabi tutulur.
Tarla
ve laboratuvar kontrolleri yapılarak, tohumluk standartlarına
uygun olarak sertifikalandırılan tohumluklar, usulüne göre ambalajlanarak
etiketlenir.
Tohumluk
sertifikasyon esasları ile bitki gruplarına göre ambalajlama ve
etiketlemede uyulacak hususlar, Bakanlık tarafından hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir.
BAŞKAN
– Sayın Komisyon katılıyor mu?..
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet katılıyor mu?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Kanun
tasarısının 6 ncı maddesinin son fıkrasında yer alan “Tohumluk sertifikasyon
esasları ile ambalajlama ve etiketlemede uyulacak hususlar, bitki
gruplarına göre yönetmelikle belirlenir” şeklindeki cümle, “tohumluk
sertifikasyon esasları ile bitki gruplarına göre ambalajlama ve
etiketlemede uyulacak hususlar, Bakanlık tarafından hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir.” şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN
– Gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum:
7’nci
maddeyi okutuyorum:
Tohumluk
ticareti
MADDE
7-
BAŞKAN
– Madde üzerinde önergeler vardır.
İç Tüzük’ün
91’inci maddesine göre, geliş sırasına göre 2 iki önergeyi okutacağım,
sonra, bu önergeleri aykırılık sırasına göre işleme alacağım.
İlk
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 7 nci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
Ufuk Özkan |
M. Mesut Özakcan |
|
Balıkesir |
Manisa |
Aydın |
|
A. Kemal Kumkumoğlu |
Osman Kaptan |
Ahmet Yılmazkaya |
|
İstanbul |
|
|
|
Atila Emek |
Rasim Çakır |
|
|
|
|
|
Tohumluk
ticareti
Madde
7.- Yurt içinde sadece kayıt altına alınmış çeşitlere ait tohumlukların
ticaretine izin verilir.
Bu tohumluklar,
Bakanlık tarafından belirlenmiş nitelik ve standartlara uygun,
sertifikalı veya kütüğe kaydedilmek üzere
Tohumlukların
ithal edilmesi ve ihracı Bakanlığın iznine tabidir. İthal edilecek
tohumluklarda yurt içi standartlara uygun olma şartı aranır. Tohumluk
ithalatı ve ihracatına ilişkin usul ve esaslar, ilgili kurum ve kuruluşların
görüşlerine dayanarak Bakanlıkça belirlenir.
BAŞKAN
– Diğer önergeyi okutuyorum ve bu önergeyi işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 7 nci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Ufuk Özkan |
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
|
Manisa |
Balıkesir |
Aydın |
|
A. Kemal Kumkumoğlu |
Ahmet Yılmazkaya |
Rasim Çakır |
|
İstanbul |
|
|
|
Osman Kaptan |
Atila Emek |
|
|
|
|
|
Tohumluk
ticareti
Madde
7.- Yurt içinde sadece kayıt altına alınmış çeşitlere ait tohumlukların
ticaretine izin verilir.
Bu tohumluklar,
Bakanlık tarafından belirlenmiş nitelik ve standartlara uygun,
sertifikalı veya kütüğe kaydedilmek üzere
Tohumlukların
ithal edilmesi ve ihracı Bakanlığın yazılı iznine tâbidir. İthal
edilecek tohumluklarda yurt içi standartlara uygun olma şartı aranır.
Tohumluk ithalatı ve ihracatına ilişkin usul ve esaslar, ilgili kurum
ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenir.
BAŞKAN
– Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Önerge üzerinde Sayın Çakır görüşlerini açıklayacak. Sayın Çakır,
buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
RASİM
ÇAKIR (
Sayın
Başkan, Tohumculuk Yasası başladığı anda, Yüce Mecliste, Genel Kurulda,
hiçbirimizin tasvip etmediği birtakım hoş olmayan olayları hep
birlikte yaşadık.
Takdir
edersiniz ki, bizlerin bu talebi kendi şahsımızla ilgili değil,
temsil ettiğimiz, bize güven duyan, bize oy veren Türk çiftçisinin
sorunlarını, bir nebze olsun bu kürsüde anlatabilmeye yönelikti.
Sizin şahsınıza ve heyetinize karşı en ufak bir saygısızlık, en
ufak bir art niyet beslemediğimizi bilmenizi istiyorum. Bu anlamda
da değerli hoşgörünüzü saygıyla selamlıyorum.
İktidar
Partisi milletvekili arkadaşlarım bilmeliler ki, büyük iktidar
olabilmenin ölçüsü, muhalefeti ne kadar susturduğu, muhalefetin
üzerinde ne kadar terör estirdiği, muhalefete ne kadar zulüm ettiğiyle
ölçülmez. Eğer büyük iktidar olmak istiyorsanız, o zaman, muhalefete
ne kadar hoşgörüyle ve anlayışla davrandığınızla bu ölçülür.
O bakımdan,
diliyorum, bundan sonraki Genel Kurullarda, bu türden nahoş olayları
yaşamamıza hiçbir arkadaşımız sebebiyet vermez. Eğer, şahsım ve
Grubum adına da, bir hatamız varsa, Yüce Heyetinize ve yönetiminize
karşı, Grubum adına da özür dilerim.
Değerli
arkadaşlarım, bu kadar gürültünün sonunda, benim, Edirne Milletvekili
olarak yapmak istediğim, Edirne’de çiftçinin hasadının sonu olan,
yani, son ürün olan, son mahsul olan çeltik hasadının çok kızgın bir şekilde
bugünlerde yapılıyor olmasıydı ve bu konuda, 5 dakika, hem Heyetinizi
hem Sayın Bakanı uyarmak arzusu içerisindeydim.
Sayın
Bakan, Meclis Başkanımızın açılış resepsiyonunda ifade ettiği
720 bin lira artı 60 kuruş prim şeklinde Osmancık çeltik fiyatı… O gece,
şahsen benim hoşnutlukla karşıladığım, galiba iyi bir şeyler olacak
dediğim bir gece oldu; ama, maalesef, hasat başlayınca, harman başlayınca,
mal pazara çıkınca neyin ne olduğunu üzülerek gördük. Maalesef, bugün,
İpsala’da, Toprak Mahsulleri Ofisinin verdiği en yüksek fiyat 620
bin lira ve tüccardaki -tüccarda da alıcı yok- fiyat da 500-550 bin lira.
Sayın Bakanın dikkatine sunuyorum.
Belki
İktidarınızın
Rutubet
15; 15,1 ise Ofis malı almıyor. Barem 3,5; eğer, baremi 2, 2,5’a düşürürseniz
Sayın Bakan, belki, o zaman, fiyat, 690, 700, 710 noktalarına çıkar,
belki, o zaman, biraz olsun çeltik üreticilerinin ıstırabını düşürürüz.
Tabii ki, sizler dünya gıda kodeksini esas alarak birtakım rakamlar
tespit ediyorsunuz; ama, ülke gerçeklerini de, lütfen, göz önünde bulundurmak
mecburiyetindeyiz.
Belki
sizin milletvekilleriniz bu sorunları sizlere aktarmazlar; ama,
biz, muhalefet milletvekili olarak, sizlere yardımcı olalım, sizlere
ışık tutalım düşüncesiyle bu sorunları size aktarıyorum.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Buyurun, konuşmanızı tamamlayın.
RASİM
ÇAKIR (Devamla) – Sayın Bakanım, dün Genel Kurulda sorular kısmında, size, Bakanlığınıza bir soru
sordum; ama, maalesef, sorduğum soruyla ilgili bir yanıt alamadım.
Hatırlayacaksınız, sorduğum soru, Tarım Kredi Kooperatifi Genel
Müdürünün yapmış olduğu birtakım icraatlarla ilgiliydi. Şimdi,
o dünkü soruma bir iki soru daha ilave ederek, diliyorum, hem dünkünün
hem bugünkünün yanıtlarını hem Yüce Heyete hem de bana verirsiniz.
Tarım
kredi kooperatifinde neler oluyor ve niçin oluyor?
Tarım
kredi kooperatifinin malı olan Güven Sigorta, bir sürü gayrimenkulünü
-Ataköy’de 30 daire, Fenerbahçe’de 2 villa, Ankara’da 2 daire, Mersin
Bölgenin tüm varlığını, İzmir’de ve Bursa’daki malvarlığını- satmış
olmasına rağmen, 2005 yılında 20 trilyon lira zarar gösteriyor. Sayın
Bakanım, bu zarardan haberiniz var mı; konuyu inceliyor musunuz?
Bu zararın neticesinde Tarım Kredi Kooperatifi Genel Müdürlüğü,
Tarım Kredi Kooperatifi Genel Müdürlüğünün bütçesinden bu Güven
Sigortaya 8 trilyon lira para naklediyor. Bunu, ben, Sayın Bakanıma
soruyorum: Bu gayrimenkullerin kimlere satıldığını, hangi kişi
ve kurumların bu gayrimenkulleri kaç paraya aldığını bilmek istiyorum.
Üsküdar’da değeri 250 milyar yapmayan bir gayrimenkule 3,5 trilyon
boya badana, onarım parası harcanıp harcanmadığını bilmek istiyorum.
Bunu, ben değil, tarım kredi kooperatiflerine üye olan yüzbinlerce
üretici bilmek istiyor.
Bu noktada,
gerek Başbakanlık Denetleme Kurulu üyelerini gerek Cumhurbaşkanlığı
gerekse Bakanlığın müfettişlerini tarım kredi kooperatiflerinde
neler olup bittiğiyle ilgili göreve davet ediyorum.
Sayın
Başkanın hoşgörüsüne teşekkür ederek, Yüce Heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ederiz Sayın Çakır.
Sayın
milletvekilleri, gerekçesini dinlediğimiz önergeyi oylarınıza
sunuyorum:
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 7 nci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ufuk Özkan (Manisa) ve arkadaşları
Tohumluk
ticareti
Madde
7.- Yurt içinde sadece kayıt altına alınmış çeşitlere ait tohumlukların
ticaretine izin verilir.
Bu tohumluklar
Bakanlık tarafından belirlenmiş nitelik ve standartlara uygun,
sertifikalı veya kütüğe kaydedilmek üzere
Tohumlukların
ithal edilmesi ve ihracı Bakanlığın iznine tabidir. İthal edilecek
tohumluklarda yurt içi standartlara uygun olma şartı aranır. Tohumluk
ithalatı ve ihracatına ilişkin usul ve esaslar ilgili kurum ve kuruluşların
görüşlerine dayanarak Bakanlıkça belirlenir.
BAŞKAN
– Sayın Komisyon katılıyor musunuz?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
– Sayın Başkan, gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Kanun
tasarısının 6 ncı maddesinin son fıkrasında yer alan “görüşleri
alınarak” ibaresi “görüşlerine dayanarak” ibaresiyle değiştirilmiştir.
BAŞKAN
– Gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum:
8’inci
maddeyi okutuyorum:
Piyasa
denetimi
MADDE
8. -
BAŞKAN
– Madde üzerinde önergeler vardır.
İç Tüzük’ün
91’inci maddesine göre, geliş sırasına göre 2 önergeyi okutacağım,
sonra, bu önergeleri aykırılık sırasına göre işleme alacağım.
İlk
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 8 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
A. Kemal Kumkumoğlu |
|
Balıkesir |
Aydın |
İstanbul |
|
Ahmet Yılmazkaya |
Osman Kaptan |
Yavuz Altınorak |
|
|
|
Kırklareli |
Piyasa
denetimi
Madde
8.- Tohumlukları yetiştiren, işleyen ve satışa hazırlayan, dağıtan
ve satan gerçek veya tüzel kişiler, Bakanlık tarafından yetkilendirilir
ve denetlenir. Yetkilendirme ve denetim ile ilgili usul ve esaslar
Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Ticarete
arz edilen tohumlukların standartlara uygunluğu ile etiket ve ambalaj
bilgilerinin doğruluğu ve ilgili diğer hususlar Bakanlıkça denetlenir.
BAŞKAN
– İkinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 8 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
A. Kemal Kumkumoğlu |
|
Balıkesir |
Aydın |
İstanbul |
|
Ahmet Yılmazkaya |
Osman Kaptan |
Yavuz Altınorak |
|
|
|
Kırklareli |
Piyasa
denetimi
Madde
8.- Tohumlukları yetiştiren, işleyen ve satışa hazırlayan, dağıtan
ve satan gerçek veya tüzel kişiler, Bakanlık tarafından yetkilendirilir
ve denetlenir. Yetkilendirme ve denetim ile ilgili usul ve esaslar
Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Ticarete
arz edilen tohumlukların standartlara uygunluğu ile etiket ve ambalaj
bilgilerinin doğruluğu Bakanlıkça denetlenir.
BAŞKAN
– Bu önerge maddeye en aykırı önerge olduğundan, işleme alıyorum.
Sayın
Komisyon önergeye katılıyor musunuz?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet, katılıyor musunuz?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
– Buyurun Sayın Altınorak.
YAVUZ
ALTINORAK (Kırklareli) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekili
arkadaşlarım; sözlerime başlarken her birinizi, ayrı ayrı, saygıyla
selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlarım, bugün, çok önemli bir kanun tasarısını görüşüyoruz.
Neden önemli, öncelikle onu ifade etmek istiyorum.
Tohumculuk,
öncelikle, ülke nüfusumuzun yarısını çok yakından ilgilendiriyor
ve ülke nüfusumuzun da bir tamamını dolaylı olarak ilgilendirmekte.
Ülkemiz, tarımı dünyada kendi kendine yeten yedi ülkeden birisiyken,
her geçen gün, ülkemiz, tamamen dışa bağımlı, ithalata dayalı bir
şekilde, tarım ürünlerini ithal etmeye devam etmektedir. Ne yazık
ki, bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün hükûmetler, -dört yıldır da iktidarda
bulunan AKP Hükûmeti döneminde de, bundan öncekilerde olduğu gibi-
ithalata dayalı tarım ürünleriyle ilgili çalışmalarına devam
etmişlerdir.
Ben,
çok üzülerek ifade etmek istiyorum ki, Tohumculuk Yasası’nı, bugün,
uzlaşma sağlanmadan Parlamentodan geçirme çabasında olan İktidar
ve İktidar yetkililerinin, böyle bir yasayı, daha uygun bir biçimde,
daha fazla zamanı kullanarak, enine boyuna tartışarak, tüm toplumumuzun,
tüm kesimlerini kapsayan bir biçimde, ülkemizde tohumculukla iştigal
eden ve ülkemize katma değer yaratma gayreti içerisinde olan firmaları
da kapsayacak ve onların da gelişimini sağlayacak bir biçimde Meclisten
çıkarılmasının daha uygun olacağını düşünüyorum.
Değerli
arkadaşlarım, şu ana kadar kürsüyü kullanma gayreti içerisinde
olan İktidar mensuplarının sözcüleri ve biz, Muhalefet Partisinin
temsilcileri, ülkemizin bütün bölgelerindeki tarımın unsurları
olan bütün ürünlerin hangi biçimde sorun ve sıkıntılar içerisinde
olduğunu sizlerle paylaşmaya çalıştık. Ben de, şimdi, sizlere,
Trakya’mızın gerçekten çok büyük sorun ve sıkıntılar içerisinde olduğu
buğday, ayçiçeği, mısır ve benzeri tüm ürünlerle ilgili olarak, çok
kısa biçimde sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Öncelikle,
yarın, Alpullu Şeker Fabrikasının pancar alım kampanyası açılacak.
Ben, buradan, Trakya pancar üreticilerine, kampanyalarının hayırlı
olmasını diliyorum; ama, 400 bin ton/yıllık kapasitesi olan bir fabrikada,
yüzyirmi gün çalışan bir fabrikanın, bugün, maalesef, kota sistemiyle
birlikte, 170 bin ton pancar üretip, sadece kırk ve kırkbeş günlük süre
içerisinde çalışacağını, üzülerek, burada, sizlere ifade etmek
istiyorum.
Değerli
arkadaşlarım, tohumculuk, madem bu kadar çok önemli ve çok seri bir
biçimde Parlamentonun gündeminden geçirilmeye çalışılıyor ise…
Sayın Bakanımın bunu özellikle dinlemesini rica ediyorum. Gerçi,
Tarım Bakanımızı doğrudan ilgilendirmiyor; ama, tohumculuk olduğu
için, Tohumculuk Yasası’nı da Tarım Bakanlığı bugün gündemimize
taşıdığı için, kendisini de kısmen ilgilendirdiğini düşünüyorum.
Türk Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğüne bağlı Alpullu Şeker Fabrikası
bünyesinde bulunan Sarımsaklı Tohum Üretme Çiftliğimiz, cumhuriyet
tarihimizden bugüne kadar, özellikle buğday tohumuyla ilgili, ülkemize
son derece büyük katkılar sağlamış ve ülkemizin karnını doyurabilecek,
insanlarımızın geleceğe daha aydınlık ve güzel bir biçimde bakmasını
sağlayabilecek, ekonomisine katkı sağlayabilecek tohum üretimi
yaparken, AKP İktidarı döneminde bu tesisler kapatılma noktasına
getirilmiş, en nihayetinde, Özelleştirme İdaresine devredilmiş
ve bugün yarın, çok farklı arsa spekülatörlerinin eline geçecek konuma
getirilmiştir.
Ben,
Sayın Tarım Bakanımızdan, bölgemizin akciğeri olan Sarımsaklı Tohum
Üretme Çiftliği 18 bin dönüm arazisinin, Tarım Bakanlığı bünyesinde
asli görevini yürütmek üzere, yani, tohum üretiminin de bundan sonraki
süreçte devam etmesini sağlayacak bir biçimde Tarım Bakanlığına
geçirilmesinin çok daha faydalı ve yararlı olacağını düşünüyorum.
Bu anlamda da katkı verebileceğini tahmin ediyorum.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Buyurun efendim, konuşmanızı tamamlayın.
YAVUZ
ALTINORAK (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, o kadar çok konuşacak
sözlerimiz, konularımız var ki, zaman yetmiyor. Sizlerin de… Bugün,
çok tartışmalı bir çabadan sonra, bu kürsüdeki konuşma hakkımızı
kısmen de olsa aldık. Bu konuda çaba gösteren arkadaşlarımıza gerçekten
teşekkür ediyorum. Ama, bu, çok önemli bir yasa olması hasebiyle,
bunların, gerçekten çok detaylı biçimde konuşulmasının gereği olduğunu
düşünüyorum.
Ben
ilerleyen süre içerisinde, fırsat bulursak, bir kez daha kürsüye gelip,
bölgemizle ilgili sorunları sizlerle paylaşma gayreti içerisinde
olacağımı ifade ediyorum; ama, bir konuda da tavsiyede bulunmak istiyorum:
Eğer, bu şekilde çalışmalara devam edecek olursak, AKP İktidarı bu
konulardaki ısrarına bu şekilde devam edecek olursa, inanıyorum
ki, dört yıl önce saptan ve samandan yapmış olduğunuz AKP çatısı, çok
küçük bir rüzgârla uçmaya devam edecektir ve bu her geçen gün de somut
olarak görülmektedir. Bunu, böyle bilmenizi diliyorum.
Hepinize
en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
CAVİT
TORUN (Diyarbakır) – Sen kendi işine bak.
BAŞKAN
– Teşekkür ediyoruz Sayın Altınorak.
Gerekçesini
dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı kanun tasarısının 8 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ali Kemal Deveciler (Balıkesir)
ve arkadaşları
Piyasa
Denetimi
Madde
8.- Tohumlukları yetiştiren, işleyen ve satışa hazırlayan, dağıtan
ve satan gerçek veya tüzel kişiler, Bakanlık tarafından yetkilendirilir
ve denetlenir. Yetkilendirme ve denetim ile ilgili usul ve esaslar
Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Ticarete
arz edilen tohumlukların standartlara uygunluğu ile etiket ve ambalaj
bilgilerinin doğruluğu ve ilgili diğer hususlar Bakanlıkça denetlenir.
BAŞKAN
– Sayın Komisyon katılıyor musunuz?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe
Kanun
tasarının 8 inci maddesinin ilk fırkasında yer alan “yönetmelikle
belirlenir” ibaresi “Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle
belirlenir” şeklinde değiştirilmiş ve son fıkraya “ve ilgili diğer
hususlar” ibaresi eklenmiştir.
BAŞKAN
– Gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum:
Birleşime
5 dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 17.20
SEKİZİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 17.30
BAŞKAN:
Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER: Ahmet Gökhan SARIÇAM
(Kırklareli), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4’üncü
Birleşiminin Sekizinci Oturumunu açıyorum.
BAŞKAN
– 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
3.- Tohumculuk Kanunu Tasarısı ile Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu Raporu
(1/822) (
BAŞKAN
- Komisyon ve Hükûmet yerinde.
9’uncu
maddeyi okutuyorum:
Ücret
MADDE
9-
BAŞKAN
– Madde üzerinde önergeler vardır. İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre
geliş sırasına göre ilk 2 önergeyi okutacağım; sonra, bu önergeleri,
aykırılık sırasına göre işleme alacağım.
İlk
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının 9 uncu maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
A. Kemal Kumkumoğlu |
|
Balıkesir |
Aydın |
İstanbul |
|
Nejat Gencan |
Osman Kaptan |
Ahmet Yılmazkaya |
|
|
|
|
Ücret
Madde
9.- Sunulan hizmetler ile onaylanan ve düzenlenen belgeler karşılığında,
aşağıda belirtilen ücretler alınır:
a) Başvuru inceleme ücreti,
b) Tescil
ücreti,
c) Üretim izni ücreti,
d) Standart
tohumluk kayıt ücreti,
e) Genetik kaynaklar kayıt ücreti,
f) Sertifikasyon hizmetleri ücreti,
1. Tarla
kontrolleri ücreti,
2. Laboratuvar
kontrolleri ücreti;
3. Belgelendirme
ücreti,
4. Etiket
ücreti,
g) Yayın
ücretleri,
h) Diğer
ücretler.
Bu ücretler,
her yıl ocak ayında Bakanlık tarafından belirlenerek Resmî Gazetede
ilan edilir. Ücretlerin belirlenmesi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle
düzenlenir.
BAŞKAN
– İkinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının 9’uncu maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
A.Kemal Kumkumoğlu |
|
Balıkesir |
Aydın |
İstanbul |
|
Nejat Gencan |
Osman Kaptan |
Ahmet Yılmazkaya |
|
|
|
|
Ücret
Madde
9- Sunulan hizmetler ile onaylanan ve düzenlenen belgeler karşılığında,
aşağıda belirtilen ücretler alınır:
a) Başvuru
inceleme ücreti,
b) Tescil
ücreti,
c) Üretim
izni ücreti,
d)
Standart tohumluk kayıt ücreti,
e) Genetik
kaynaklar kayıt ücreti,
f) Sertifikasyon
hizmetleri ücreti,
1. Tarla
kontrolleri ücreti,
2. Laboratuvar
kontrolleri ücreti,
3. Belgelendirme
ücreti,
4. Etiket
ücreti,
g) Yayın
ücretleri,
h) Diğer
ücretler.
Bu ücretler,
her yıl ocak ayında Bakanlık tarafından belirlenerek ilan edilir. Ücretlerin
belirlenmesi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN
– Bu önerge maddeye en aykırı önerge olduğundan işleme alıyorum ve
Komisyonun görüşünü soruyorum.
Önergeye
katılıyor musunuz Sayın Komisyon?..
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet, katılıyor musunuz?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Kim konuşuyor efendim?
HALUK
KOÇ (
BAŞKAN
– Buyurun efendim.
NEJAT
GENCAN (
Öncelikle,
bu Yasa’nın görüşülmesiyle, tarımı ve tarımın sorunlarını burada
konuşma fırsatını yakalamış bulunuyoruz.
Dün,
Sayın Bakanımızın bir konuşmasından söze başlayacağım. Öncelikle,
buğdayda süneyle ilgili başarılı bir sezon geçirdiklerini bahsetti;
ama, bizim bölgemizde, yani, Trakya’da ve Edirne’de, süneyle ilgili
sıkıntıyı en çok yöremiz yaşadı. Zamanında yapılmayan ilaçlamadan
dolayı, bazı ilçelerimizde, bu yaz, buğdayını yemlik fiyatına,
280 bin liraya, 290 bin liraya satan çiftçilerimizle karşı karşıya
kaldık. Öncelikle, bunu tekrar belirtmek istiyorum.
İkinci
bir çelişkiyi de bölgemizde yaşadık: Bakanlığa bağlı olan tarım il
müdürlükleri bölgemizde süne olmadığını söylüyor; ama, Bakanlığımıza
bağlı olan Toprak Mahsulleri Ofisi, alım fiyatlarını açıklarken vermiş
olduğu ve açıklamış olduğu tebliğde, yüzde 1 ve yüzde 2’de hiçbir fiyat
kırımı yapılmadan mal alınmasını öngörüyor; ama, yüzde 2 ile yüzde
4 arasındaki buğday alımlarında, yani süne tahribatı yüzde 3, yüzde
4 civarı olan alımlarda da buğdayın fiyatını otomatikman 39 kuruş
aşağı düşürüyor. Yani, Toprak Mahsulleri Ofisi, vermiş olduğunuz
355 bin TL fiyattan hiçbir zaman bölgemizde buğday alımını yapmadı
ve tüccarın eline çiftçimizi mahkûm ettiniz. Bu birincisi.
İkincisi;
ayçiçeği bölgesi olan ve ayçiçeği ekimini en çok yapan yöremiz
Trakya’da, ayçiçeği alımını yapan Trakya Birlik’in bu yıl açıklamış
olduğu fiyat geçtiğimiz yılın altında bir fiyat. Geçen yıl 505 lira
olan ayçiçeği alım fiyatı, bu yıl 500 lira; ama, geçen yıl verilmiş
olan primle telafi edilmiş olan ayçiçeği, bu yıl primle tekrar desteklenmezse,
çiftçimizin tekrar ayçiçeği ekiminden vazgeçeceğini ve başka yönlere
yöneleceğini bilmenizi istiyorum. Bu yıl, bölgemizde gezdiğimiz
süre içerisinde de, genelde ayçiçeğinden vatandaşımızın prim beklentisi,
en az 250 bin TL. Bu verilmediği süre içerisinde, bu yıl 1 milyon tona
yaklaşan üretimimizin, rekoltemizin önümüzdeki yıl aşağıya düşeceğini
ve en çok yağ ve yağlı bitkilerle ilgili dışarıya döviz ödediğimiz
bir konuda, ülkemizin, tekrar sıkıntı içerisine gireceğini bilmenizi
istiyorum.
Bölgemizde
diğer konulara, çeltik ve benzeri konulara arkadaşlarımız yeteri
kadar değindiler; ama, ayçiçeğinde yapılması gereken ve bu yıl içerisinde,
şubattan başlayarak mayıs ayı sonuna kadar, Meclisin kapanma tarihine
kadar yapmış olduğumuz zeytinyağı, zeytin ve yağlı bitkilerle ilgili
komisyon çalışmamızın raporu Meclise sunuldu; ama, sizlere iletildi
mi iletilmedi mi bilmiyorum Bakanım. Bu raporda belirtmiş olduğumuz
birliklerin sıkıntıları, üreticilerin sıkıntıları ve ülkemizin
ihtiyacı olan yağlık üretimi ve yağlı bitkileri üretme konusundaki
bütün tedbirleri sizlere sunduk. Türkiye’nin çeşitli bölgelerini
gezdik ve var olan sıkıntıların tespitlerini yaptık. Oradaki önerilerimizi
dikkate alırsanız, önümüzdeki yıl içerisinde, ayçiçeği konusunda
ve yağlı bitkiler konusunda, ülkemizde bir aşama kaydedileceğini
sizlere bir daha hatırlatmak istiyorum bu kürsüden.
Öncelikle
primlerin bir an önce açıklanmasını istiyor üreticilerimiz; yani,
ekim dönemine girmeden önce, çiftçimizin buğday mı, ayçiçeği mi,
başka bir ürün mü ekip ekemeyeceği konusunda karar vermesi için, bu
aylarda, ekim ayında, primlerin miktarlarının ve ne zaman ödeneceğinin
bir an önce açıklanmasını sizden bekliyorlar. Bunu açıklarsak, o zaman,
tarımdaki planlamayı, ürün desenini ve üretmemiz gereken miktarları
başarılı bir şekilde belirleme şansını ve tarımda bir planlamayı
yapma şansını yakalamış olacağız.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Buyurun efendim, konuşmanızı tamamlayın.
NEJAT
GENCAN (Devamla) – Bitiriyorum Başkanım.
Öncelikle,
bölgemizde bu şekildeki beklentilere cevap verecek bu açıklamayı
en kısa sürede sizlerin yapacağınıza inanıyorum ve bu duygular
BAŞKAN
– Teşekkür ediyoruz Sayın Gencan.
Sayın
milletvekilleri, gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza
sunuyorum:
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının 9’uncu maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
A. Kemal Deveciler (Balıkesir)
ve arkadaşları
Ücret
Madde
9- Sunulan hizmetler ile onaylanan ve düzenlenen belgeler karşılığında,
aşağıda belirtilen ücretler alınır:
g) Başvuru inceleme ücreti,
h) Tescil
ücreti,
i) Üretim izni ücreti,
j) Standart
tohumluk kayıt ücreti,
k) Genetik kaynaklar kayıt ücreti,
l) Sertifikasyon hizmetleri ücreti;
1. Tarla
kontrolleri ücreti,
2. Laboratuvar
kontrolleri ücreti,
3. Belgelendirme
ücreti,
4. Etiket
ücreti,
g) Yayın
ücretleri,
h) Diğer
ücretler.
Bu ücretler,
her yıl ocak ayında Bakanlık tarafından belirlenerek Resmî Gazetede
ilan edilir. Ücretlerin belirlenmesi ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle
düzenlenir.
BAŞKAN
– Sayın Komisyon, katılıyor musunuz önergeye?..
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Kanun
tasarısının 9’uncu maddesinin son fıkrasında yer alan “Ücretler
ile ilgili usul ve esaslar” ibaresi “Ücretlerin belirlenmesi ile ilgili
usul ve esaslar” şeklinde ve “ilan edilir” ibaresi “Resmî Gazetede
ilan edilir” şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN
– Gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum:
10’uncu
maddeyi okutuyorum:
İlan
MADDE
10-
BAŞKAN
– Madde üzerinde önergeler vardır. İç tüzük’ün 91’inci maddesine göre,
geliş sırasına göre ilk 2 önergeyi okutacağım; sonra bu önergeleri
aykırılık derecelerine göre işleme alacağım.
İlk
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının 10’uncu maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
A. Kemal Kumkumoğlu |
|
Balıkesir |
Aydın |
İstanbul |
|
Ahmet Yılmazkaya |
Osman Kaptan |
Mehmet S. Kesimoğlu |
|
|
|
Kırklareli |
|
|
Şevket Arz |
|
|
|
|
|
İlan
Madde
10- 4’üncü madde hükümlerine göre kayıt altına alınan çeşitler ile
tavsiye listesinde yer alan çeşitler, Bakanlıkça süreli olarak çıkarılacak
bültende ilan edilir.
Bültende,
kütükten silinen veya tavsiye listesinden çıkarılan çeşitler ile
tohumculukla ilgili düzenlemeler hakkında bilgiler yayımlanır.
BAŞKAN
– İkinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının 10 uncu maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
Şevket Arz (Önergede yok) |
|
Balıkesir |
Aydın |
|
|
A. Kemal Kumkumoğlu |
Osman Kaptan |
Ahmet Yılmazkaya |
|
İstanbul |
|
|
|
|
Mehmet S. Kesimoğlu |
|
|
|
Kırklareli |
|
İlan
Madde
10- 4’üncü madde hükümlerine göre kayıt altına alınan çeşitler ile
tavsiye listesinde yer alan çeşitler ile tohumculukla ilgili düzenlemeler
hakkındaki bilgiler Bakanlıkça süreli olarak çıkarılacak bültende
ilan edilir.
BAŞKAN
– Bu önerge en aykırı önerge olduğundan işleme alıyorum.
Sayın
Komisyon, katılıyor musunuz?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Sayın Arz, buyurun.
ŞEVKET
ARZ (
Her
yıl, bu ülkede yaklaşık 8 milyon insan fındıktan geçiniyor. Bu fındık,
tarımın getirdiği 6 milyar doların 2 milyar dolarını tek başına;
yani, yüzde 33’ünü getiriyor.
Evet,
arkadaşlar, bu fındıktan 8 milyon insan geçiniyor. Fındık demek, Karadeniz
demektir. Karadeniz demek, Türkiye demektir. Çanakkale’ye gittiğiniz
zaman, Çanakkale’deki şehitliği gezdiğiniz zaman, Dumlupınar’a
gittiğiniz zaman, Dumlupınar’daki şehitlikleri gezdiğiniz zaman,
Karadenizlileri görürsünüz, Karadenizlilerin mezarlıklarını
görürsünüz. Karadenizli bu toprağına öyle sahiptir. Bugün ülkemizi
bölmek isteyenlere karşı Güneydoğu’da da en fazla şehit verenler
Karadenizlilerdir.
Fındık
da aynı Karadenizli gibidir. Bu ülkenin topraklarını erozyona
karşı korur. Karadeniz’in dağlık, yamaçlık arazilerinde fındık, o
toprakları sımsıkı tutar ve bu ülkenin topraklarına bekçilik yapar.
Bu fındık,
2 milyar dolar gelir getiren bu fındık, bu ülkemizde, bu yıl sizin uyguladığınız
yanlış politikalar sonucu, gelir 1 milyar doların altına düşecektir.
Yanlış politika izliyorsunuz; onun için, 1 milyar doların altına
düşecektir. Bakın, arkadaşlar, bu olay…
Size
bir örnek vereceğim: Turizm mevsimi döneminde, Akdeniz’de, Ege’de,
İstanbul’da turizm geliri düşsün diye, turistik bölgelere bomba koyuyorlar.
Kim koyuyor; PKK’lılar koyuyor. Bu ülkenin dövizini, gelirini sabote
etmek için; bunlar, bu ülkeye ihanet ediyorlar. Fındık politikasında
yapılan da yanlıştır arkadaşlar. Fındık politikasında da, Türkiye’ye
giren geliri engelliyorsunuz. Yaptığınızın ne anlama geldiğini
Karadenizli seçmen söylüyor. Fındıkçıyı perişan ediyorsunuz.
Sevgili
arkadaşlarım, daha yeni, yedi ay önce, kayısıda don olayı oldu; 35
trilyon ödeyeceğinizi söylediniz.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (
ŞEVKET
ARZ (Devamla) – Sayın Bakan diyor ki, yedi ay oldu “daha dosyalar hazırlanmadı.”
Sayın Bakan, iki yıl oldu fındıkta don olalı, 252 trilyonu niye ödemediniz?!
(CHP sıralarından alkışlar) Söz verdiniz, ödemiyorsunuz. Karadenizli
fındıkçıya söz verdiniz. Söz vermek başka bir şeye benzemez; yapamayacağınız
işin sözünü vermeyin. (CHP sıralarından alkışlar)
Sevgili
arkadaşlar, bakın, Başbakan “Karadeniz Sahil Yolunu 2005 yılında
bitireceğim” dedi. Bürokratlar yanlış bilgi verdiler. Şimdi de fındıkta
aynı, yanlış bilgi veriyorlar ona. Kalktı, 2005 yılı sonunda bitmeyince
özür diledi. Erdemdir, özür dilemek de bir erdemdir. 2006’nın sonunda
da biteceği yok. Biterse, o yoldan en fazla ben faydalanacağım, en
çok da ben istiyorum bitmesini; ama, fındıkta yanlış politika yapıyorsunuz.
Gelin, fındıkçıdan da özür dileyin, yanlış politikadan vazgeçin.
Vazgeçin, fındıkçıdan özür dileyin. Fındık fiyatı, siz özür dileyin,
kendiliğinden 6 milyon lirayı bulacak. Siz, fındıkçıdan yana mısınız,
Temel’den, Hasan’dan, Hüseyin’den, İdris’ten yana mısınız; yoksa,
Hans’tan yana mısınız?! Türkiye’ye döviz girsin istiyoruz; Temel, Hasan,
Hüseyin, İdris faydalansın. Siz, yok, Hans faydalansın istiyorsunuz;
çünkü, iş birlikçi Hanslar Türkiye’de var, siz onlarla berabersiniz,
Türk halkıyla beraber değilsiniz.
Bakın,
arkadaşlar, Karadenizli sizi sevdi. Yüzde 52 oy verdi size, size
yüzde 52 oy verdi; en yüksek oyu verdi. Sakarya’dan Artvin’e kadar 43
milletvekili aldınız, biz Cumhuriyet Halk Partisi de 13 milletvekili
aldık. Fındık bölgesi burası. Bakın, sizi sevdi, size oy verdi; ama,
ihanet ediyorsunuz fındıkçıya. Karadenizli, ihanetin bedelini
en ağır şekilde öder. Sevdi mi sever. İhanetin bedelini de neyle ödediğini
siz bilirsiniz. Aynı seçimde bununla karşılaşacaksınız.
Sevgili
arkadaşlar, daha önce tütünü burada söyledim. Karadenizlinin tütününü
sizden önceki ANAP İktidarı komaya soktu, siz cenazesini kaldırdınız.
Şimdi, fındığa yöneldiniz, arkasından çaya gidiyorsunuz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Buyurun, konuşmanızı tamamlayın efendim.
ŞEVKET
ARZ (Devamla) – Sevgili arkadaşlar, bu yol, iyi yol değil. Karadenizliyi
bitiriyorsunuz. Karadenizli demek, Türkiye demektir. Bu yoldan
vazgeçin.
Bir de,
son olarak, geçen hafta, Ulaştırma Bakanı -burada yok- Trabzon’da ek
bina temelini atarken şunu söyledi: “
BURHAN
KILIÇ (
ŞEVKET
ARZ (Devamla) - Her politikanız böyle yanlış mı olacak? Bir an yanlıştan
dönmenizi bekliyoruz.
Saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyoruz Sayın Arz.
Sayın
milletvekilleri, gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının 10’uncu maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ali Kemal Deveciler (Balıkesir) ve arkadaşları
İlan
Madde
10- 4’üncü madde hükümlerine göre kayıt altına alınan çeşitler ile
tavsiye listesinde yer alan çeşitler, Bakanlıkça süreli olarak çıkarılacak
bültende ilan edilir.
Bültenler,
kütükten silinen veya tavsiye listesinden çıkarılan çeşitler ile
tohumculukla ilgili düzenlemeler hakkındaki bilgiler yayımlanır.
BAŞKAN
– Sayın Komisyon, katılıyor musunuz önergeye?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Kanun
tasarısının 10’uncu maddesinin son fıkrasında yer alan “Bültende
ayrıca yer alacak hususlar, Bakanlık tarafından belirlenir” ibaresi
madde metninden çıkarılmıştır.
BAŞKAN
– Gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum:
11’inci
maddeyi okutuyorum:
Tazminat
MADDE
11-
BAŞKAN
– Madde üzerinde 2 önerge vardır; geliş sırasına göre okutuyorum
ve aykırılık durumuna göre de işleme alacağım:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının 11’inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
A. Kemal Kumkumoğlu |
|
Balıkesir |
Aydın |
İstanbul |
|
Mehmet Yıldırım |
Osman Kaptan |
Ahmet Yılmazkaya |
|
Kastamonu |
|
|
Tazminat
Madde
11- Fiillerinin ayrıca suç sayılma hâli saklı kalmak üzere, zarara
neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal
Dava,
zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren
bir yıl içinde, her hâlde zararın meydana gelmesinden itibaren iki
yıl içinde açılabilir.
BAŞKAN
– İkinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının 11’inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
A. Kemal Deveciler |
M. Mesut Özakcan |
A. Kemal Kumkumoğlu |
|
Balıkesir |
Aydın |
İstanbul |
|
Mehmet Yıldırım |
Osman Kaptan |
Ahmet Yılmazkaya |
|
Kastamonu |
|
|
Tazminat
Madde
11- Fiillerinin ayrıca suç sayılma hâli saklı kalmak üzere, zarara
neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal
Dava,
zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren
altı ay içinde, her hâlde zararın meydana gelmesinden itibaren bir
yıl içinde açılabilir.
BAŞKAN
– Önergeyi işleme alıyorum.
Sayın
Komisyon, katılıyor musunuz?..
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT KİRİŞCİ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet, katılıyor musunuz?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Önerge üzerinde Sayın Yıldırım konuşacaktır.
Sayın
Yıldırım, buyurun.
MEHMET
YILDIRIM (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Tohumculuk
Yasası’nın 11’inci maddesi “Tazminat” bölümünde söz aldım. Biz, burada
2 tane önerge verdik. Bu önergemizde, altı ay içerisinde tohumundan
zarar gören üreticinin tohumu satan firma veya kurum hakkında dava
hakkı var. Bunun altı ay içerisine, bir yıla indirilmesini talep
ediyoruz. Yasa tasarısında iki yıl var. Dava süreci başlayacak,
iki yılı düşünün artık, hukuk savaşı başlayacak. Üreticinin mağduriyetini
engellemek için, biz, bu süreyi aşağı çekmek istiyoruz. Önergenin
amacı bu olmakla beraber, bugün, önemli konu olan tarımın sorunlarını
da birkaç dakika içerisinde anlatmak istiyorum.
Değerli
arkadaşlar, arkadaşlarımız fındığı konuştular. Fındıkta, Kastamonu
olarak, bizim de diyeceğimiz var. Şimdiye kadar Kastamonu fındık
bölgesi 170 kilometre mesafe. Cide’den Doğanyurt’una, Abana’sına,
İnebolu’suna, Çatalzeytin’ine ve Bozkurt’una kadar geçen ilçelerimizde 10 bin tona yakın fındık üretimi
yapılmaktadır; ancak, burası fındık bölgesi değildi şimdiye kadar,
FİSKOBİRLİK, burada üretimi desteklemek üzere örgütlenme yapmamıştı.
Şimdi,
bu yıl da orada üretim yapan çiftçiler, tüccara havale ediliyordu;
ancak, olumlu bir gelişmeyi, ben, her kürsüye çıktığımda anlatmaya
çalışıyorum. Bu fındık konusunda Hükûmetin yaptıklarının yanlış
olduğunu söylemekle birlikte, biz Kastamonu olarak önemli bir gelişmeye
adım attık. İnebolu’da 50 tane satış alım merkezinde Ofis büro açtı
ve İnebolu’da fındık alımına başladı. Fındık alımına başladığı zaman
da, Ofis bu kararı verdiği zaman da, Sayın Bakan bu kararı verdiğinde,
Sayın Bakanı aradım, Kastamonu-İnebolu halkı adına, Cide halkı adına
ve Abana halkı adına, Bozkurt halkı adına teşekkür ettim; kendisi de
buradadır. Biz doğruya doğru, eğriye eğri diyeceğiz.
BURHAN
KILIÇ (Antalya) – Bravo.
MEHMET
YILDIRIM (Devamla) - Ama, yanlış bir şu var; bakın, çeltik var. Sayın
Bakanla, burada, Tosya’da çeltik festivaline katıldık, pirinç ve
çeltik festivaline katıldık. Sayın Başesgioğlu, iftihar ettiğimiz
Bakanımız, sevgili Kastamonulu hemşehrimiz, onunla da birlikteydik.
Sayın Bakan, orada “çeltik sorununu çözeceğim” dedi. Bak, bizi, Tosyalılar
burada, izliyor Sayın Bakan; açıkladığın fiyat 700 bin lira. Bu fiyat
çok düşük kaldı; yani, güdük kaldı, güdük…
Bugün,
bu dönemde, biz, 22’nci Dönem milletvekilleri Meclise geldiğimiz
günden beri, Türkiye’de çeltik üretimi artmıştır. Çeltik üretiminden
dolayı politikaları kutluyorum; ama, şimdi, üretim arttı diye,
üretim artıran insanları cezalandıramayız. Amerika Birleşik Devletleri,
Dünya Ticaret Örgütüne bizi şikâyet etti diye, pirinçle ilgili ithalatın
önünü açarsak, biz, Türkiye’yi dışarıdan gelen olaylara açarsak, pirinççimizi,
çeltikçimizi, sarımsakçımızı koruyamayız, ürünümüzü ithalata
teslim ederiz, ithalatla biz de cari açık veririz. Tarla var, insan
var, çiftçi var; ekmek istiyor, üretmek istiyor.
Bakın,
mısırda, Türkiye dışarı bağımlı olmaktan kurtuldu, çeltikte kurtulma
noktasına geldi. 800 bin ton çeltik ürettik, neredeyse Türkiye’nin
ihtiyacı olan 600 bin ton pirinci Türkiye, 100 bin ton civarında açıkta
kaldık; ama, açıkladığınız fiyat doğru değildir. Çeltik ekme, Amerikan
pirincini ye diyorsunuz. Türk halkı Amerikan pirincini yemek istemiyor,
Çin sarımsağını tüketmek istemiyor. Biz, Türkiye sarımsağını, Türkiye fındığını
ve Türk çiftçisinin ürettiği, Edirnelisinin, Kargılısının, Tosyalısının,
Durağanlısının, Boyabatlısının, Termelisinin, Çarşambalının,
Bafralının, Osmancıklının ürettiği pirinci tüketmek istiyoruz. İthal pirince karşı tavır bekliyoruz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
– Buyurun efendim, konuşmanızı tamamlayın.
MEHMET
YILDIRIM (Devamla) – Sayın Başkan,
tamamlıyorum.
Sevgili
arkadaşlar, bakın, sarımsakta belli bir noktaya geldik. Türkiye Büyük
Millet Meclisine -burası hal değildi, ben de kabzımal değildim-ürünlerle
çıktık. Meclis Başkanımızın müsamahasına sığındık, sizin hoşgörünüze
sığındık; ama, buradan, kürsüden, Türkiye’ye bir ürünü tanıtmaya çalıştık.
Elimizin birine Kastamonu-Taşköprü sarımsağını, elimizin birine
de Çin sarımsağını alarak vatandaşımızın bilinçlenmesine bu kürsüden
yardımcı olduk. Hükûmetten bu konuda destek aldık. En büyük destek Sayın
Başesgioğlu’ndandır, kendisine teşekkür ediyorum; hiç bundan da
kendimi alıkoymuyorum. İkinci büyük destek de Kürşad Tüzmen’den gelmiştir;
ona da teşekkür ediyorum. Çünkü, değerli arkadaşlar, bu mücadeleyi
birlikte yapacağız, Türk çiftçisini birlikte kalkındıracağız,
Türk çiftçisini Amerikan çiftçisine heder ettirmeyeceğiz, Çin
çiftçisine heder ettirmeyeceğiz, Tayland çiftçisine heder ettirmeyeceğiz.
Üretimi artıracağız, fabrikalarda üretimi, tarlada üretimi, kamuda
dürüst yönetimi gerçekleştireceğiz. Bu milletin karşısına açık
alınla çıkacağız.
Bu gidişiniz
pek iyi görünmüyor. Bakın, AKP’nin oyları aşağıya doğru iniyor, Cumhuriyet
Halk Parti yükseliyor. Bu, size bir ders vermeli. Çiftçiyi gözden çıkarmışsanız
inanın ki oylarınız aşağıya doğru geliyor. Hiçbir iktidar kendisine
karşı kötülük yapmaz, kendisine karşı bu çiftçinin bu durumunu gözardı
edemez. Gelin, mallarımızın CIF değerlerini artırarak, onlara
olan fonlarını artırarak serbest piyasa rekabet koşulları içerisinde
rekabet şartlarını geliştirelim diyorum, Yüce Meclise saygılar
sunuyorum, hayırlı iftarlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
– Teşekkür ediyoruz Sayın Yıldırım.
ÖMER
ABUŞOĞLU (
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza
sunuyorum; karar yeter sayısı talep edilmiştir:
Karar
yeter sayısı bulunamamıştır; birleşime 5 dakika ara veriyorum.
Kapanma
saati: 18.01
DOKUZUNCU OTURUM
Açılma Saati: 18.07
BAŞKAN: Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER: Ahmet Gökhan SARIÇAM
(Kırklareli), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4’üncü
Birleşiminin Dokuzuncu Oturumunu açıyorum.
662 sıra
sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam
edeceğiz.
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
3.- Tohumculuk Kanunu Tasarısı ile Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu Raporu
(1/822) (
BAŞKAN
– Komisyon ve Hükûmet?.. Yerinde.
Tasarı’nın
11’inci maddesi üzerindeki Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım
ve arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Hükûmet
ve Komisyonun katılmadığı önergeyi tekrar oylarınıza sunuyorum
ve karar yeter sayısı arayacağım:
Şimdi,
diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının 11’inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
A. Kemal Deveciler (Balıkesir)
ve arkadaşları
“Tazminat
Madde
11- Fiillerinin ayrıca suç sayılma hâli saklı kalmak üzere, zarara
neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal
Dava,
zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren
bir yıl içinde, her hâlde zararın meydana gelmesinden itibaren iki
yıl içinde açılabilir. “
BAŞKAN
– Sayın Komisyon, katılıyor musunuz?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ ÖZKAN ÖKSÜZ (
BAŞKAN
– Sayın Hükûmet?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
– Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Kanun
tasarısının 11 inci maddesinin son fıkrasında yer alan “altı ay”
ibaresi “bir yıl” olarak değiştirilmiştir.
BAŞKAN
– Gerekçesi okunan önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum:
Sayın
milletvekilleri, çalışma süremiz dolmak üzere olduğundan, sözlü
soru önergeleri ile diğer denetim konularını sırasıyla görüşmek
için, 10 Ekim 2006 Salı günü, alınan karar gereğince saat 14.00’te toplanmak
üzere, birleşimi kapatıyorum.
İyi
akşamlar diliyorum.
Kapanma Saati:
18.09