Normal deneme 2 10 2006-07-28T08:09:00Z 2006-07-28T08:09:00Z 1 77993 444565 Türkiye Büyük Millet Meclisi 3704 1043 521515 10.2625 Clean 0 0 nk 0 nk 0 0 0 nk 0 nk MicrosoftInternetExplorer4

DÖNEM: 22                              CİLT: 124               YASAMA YILI: 4

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

117 nci Birleşim

20 Haziran 2006 Salı

  I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II.- GELEN KÂĞIT­LAR

III.- YOK­LAMA

IV.- BAŞ­KAN­LIĞIN GENEL KURULA SUNUŞ­LARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1.- Edir­ne Mil­let­vekili Ali Ayağ'ın, tarihî ve gelenek­sel Kırk­pınar yağ­lı güreş­lerinin 645 in­ci yıl­dönümüne ve bu sporun yaşatıl­masının önemine iliş­kin gün­dem­dışı konuş­ması

2.- İz­mir Mil­let­vekili Oğuz Oyan'ın, belediyeler­de norm kad­ro il­ke ve stan­dart­larıy­la il­gili esas­lar hak­kın­daki karara iliş­kin gün­dem­dışı konuş­ması ve İçiş­leri Bakanı Ab­dül­kadir Ak­su'nun cevabı

3.- İs­tan­bul Mil­let­vekili İl­han Al­bay­rak'ın, 17 Haziran Dün­ya Çöl­leş­mey­le Mücadele Gününe ve Af­rika'da yaşanan kurak­lığa bağ­lı aç­lık teh­likesine kar­şı alın­ması gereken ted­bir­lere iliş­kin gün­dem­dışı konuş­ması

B) TEZ­KERELER VE ÖNER­GELER

1.- TBMM Baş­kan­lığın­ca esas komis­yon olarak Plan ve Büt­çe Komis­yonuna, tali komis­yon olarak da Mil­lî Eğitim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Komis­yonuna havale edil­miş olan, İs­tan­bul Mil­let­vekili Ber­han Şim­şek ve 17 mil­let­vekilinin, Dev­let Memur­ları Kanununa Ek Mad­de Ek­len­mesine İliş­kin Kanun Tek­lifinin (2/763) amaç ve içerik açısın­dan, esas komis­yon olarak Mil­lî Eğitim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Komis­yonun­da görüşül­mesine iliş­kin Plan ve Büt­çe Komis­yonu Baş­kan­lığı tez­keresi (3/1078)

2.- Dilek­çe sahip­lerine süresi içerisin­de cevap ver­mek amacıy­la, TBMM'nin tatil­de bulun­duğu süre içerisin­de de çalış­malarına devam et­mesine iliş­kin Dilek­çe Komis­yonu Baş­kan­lığı tez­keresi (3/1079)

3.- Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la Koç'un Kazakis­tan'a yap­tığı res­mî ziyarete katılacak mil­let­vekil­lerine iliş­kin Baş­bakan­lık tez­keresi (3/1080)

4.- Anavatan Par­tisi Grup Baş­kan­vekili Malat­ya Mil­let­vekili Süley­man Sarıbaş'ın, Çeşit­li Kanun­lar­da Değişik­lik Yapıl­ması Hak­kın­da Kanun Tek­lifinin (2/683) doğ­rudan gün­deme alın­masına iliş­kin öner­gesi (4/397)

5.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Ber­han Şim­şek'in, Sivas Madımak Oteli'nin Barış, Kül­tür ve Sanat Müzesi Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifinin (2/570) doğ­rudan gün­deme alın­masına iliş­kin öner­gesi (4/398)

C) ÇEŞİT­Lİ İŞ­LER

1.- Genel Kurulu ziyaret eden Lit­van­ya Cum­hur­baş­kanı Val­das Adam­kus ve beraberin­deki heyete Baş­kan­lık­ça "Hoş­gel­diniz" denil­mesi

V.- ÖNERİLER

A) SİYASÎ PAR­Tİ GRUBU ÖNERİLERİ

1.- (10/358) esas numaralı Mec­lis araş­tır­ması öner­gesinin, Genel Kurulun 20.6.2006 Salı gün­kü bir­leşimin­de görüşül­mesine iliş­kin Anavatan Par­tisi grup önerisi

2.- Genel Kurulun çalış­ma gün ve saat­leri ile gün­dem­deki sıralamanın yeniden düzen­len­mesine iliş­kin CHP grup önerisi

VI.- AÇIK­LAMALAR VE SATAŞ­MALARA İLİŞ­KİN KONUŞ­MALAR

1.- Hatay Mil­let­vekili Fuat Geçen'in, Malat­ya Mil­let­vekili Süley­man Sarıbaş ile Hatay Mil­let­vekili Meh­met Eras­lan'ın, konuş­maların­da, adının, yol­suz­luk­lar konusun­daki id­dialara esas teş­kil edecek şekil­de anıl­masına iliş­kin açık­laması

2.- An­kara Mil­let­vekili Salih Kapusuz'un, Par­tisinin Disip­lin Kuruluna sevk edilen mil­let­vekilinin id­dialarını is­pat et­mesi gerek­tiğine, sadece söz­de kalan it­ham­ların doğ­ru ol­madığına iliş­kin açık­laması

VII.- KANUN TASARI VE TEK­LİF­LERİ İLE KOMİS­YON­LAR­DAN GELEN DİĞER İŞ­LER

1.- Çanak­kale Mil­let­vekil­leri Meh­met Daniş ve İb­rahim Köş­dere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Mil­lî Par­kı Kanununa Geçici Bir Mad­de Ek­len­mesine Dair Kanun Tek­lifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Mad­de Ek­len­mesine Dair Kanun Tek­lifi) ile Plan ve Büt­çe Komis­yonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)

2.- Bazı Kamu Alacak­larının Tah­sil ve Ter­kinine İliş­kin Kanun Tasarısı ile Plan ve Büt­çe Komis­yonu Raporu (1/1030) (S. Sayısı: 904)

3.- Tür­kiye Cum­huriyeti Hükümeti ile Amerika Bir­leşik Dev­let­leri Hükümeti Arasın­da Yayıl­manın Ön­len­mesi Amaç­larına Yönelik Yar­dım Sağ­lan­masının Kolay­laş­tırıl­ması İçin İş­bir­liğine İliş­kin An­laş­manın Onay­lan­masının Uy­gun Bulun­duğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışiş­leri Komis­yonu Raporu (1/1115) (S. Sayısı: 1147)

4.- Mar­din Mil­let­vekili Nihat Eri ve 4 Mil­let­vekilinin; Sıvılaş­tırıl­mış Pet­rol Gaz­ları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elek­trik Piyasası Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifi ve Sanayi, Ticaret, Ener­ji, Tabiî Kay­nak­lar, Bil­gi ve Tek­noloji Komis­yonu Raporu (2/813) (S. Sayısı: 1205)

5.- Memur­lar ile Diğer Kamu Görev­lilerinin Bazı Disip­lin Cezalarının Af­fı Hak­kın­da Kanun Tasarısı ve Iğ­dır Mil­let­vekili Dur­sun Ak­demir ile Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met Kan­doğan ve Trab­zon Mil­let­vekili Kemalet­tin Gök­taş ile 12 Mil­let­vekilinin, Memur­lar ile Diğer Kamu Görev­lilerinin Disip­lin Cezalarının Af­fı Hak­kın­da Kanun Tek­lif­leri ve Adalet Komis­yonu Raporu (1/994, 2/321, 2/474) (S. Sayısı: 952)

6.- Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Kurul­ması Hak­kın­da Kanun Tasarısı ve Av­rupa Bir­liği Uyum ile Plan ve Büt­çe Komis­yon­ları Rapor­ları (1/1188) (S. Sayısı: 1202)

7- Deniz­li Mil­let­vekili Os­man Nuri Filiz ile Balıkesir Mil­let­vekili Ali Os­man Sali'nin; Dev­let Plan­lama Teş­kilatı Kuruluş ve Görev­leri Hak­kın­da Kanun Hük­mün­de Karar­namede Değişik­lik Yapıl­ması Hak­kın­da Kanun Tek­lifi ve Plan ve Büt­çe Komis­yonu Raporu (2/499) (S. Sayısı: 949)

8.- Adalet ve Kal­kın­ma Par­tisi Grup Baş­kan­vekili An­kara Mil­let­vekili Salih Kapusuz'un; Atatürk Or­man Çift­liği Müdür­lüğü Kuruluş Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifi ile Plan ve Büt­çe Komis­yonu Raporu (2/773) (S. Sayısı: 1200)

VIII.- SORULAR VE CEVAP­LAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAP­LARI

1.- Hatay Mil­let­vekili Gök­han DUR­GUN'un, 2003'ten itibaren Hatay'da yapılan ihalelere iliş­kin sorusu ve Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la KOÇ'un cevabı (7/13787)

2.- Adana Mil­let­vekili N. Gaye ER­BATUR'un, Adana Böl­ge Müzesinin ulusal müze statüsüne alınıp alın­mayacağına iliş­kin sorusu ve Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la KOÇ'un cevabı (7/13892)

3.- İz­mir Mil­let­vekili Canan ARIT­MAN'ın, ören yeri gelir­lerinin yerel yönetim­lere dev­redilip dev­redil­meyeceğine iliş­kin sorusu ve Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la KOÇ'un cevabı (7/13893)

4.- Bur­sa Mil­let­vekili Kemal DEMİREL'in, müzelerin güven­liğine iliş­kin sorusu ve Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la KOÇ'un cevabı (7/13897)

5.- An­tal­ya Mil­let­vekili Atila EMEK'in, An­tal­ya-Manav­gat'ta belir­lenen golf alan­larına iliş­kin sorusu ve Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la KOÇ'un cevabı (7/13898)

6.- İz­mir Mil­let­vekili En­ver ÖK­TEM'in, Malî Suç­ları Araş­tır­ma Kurulunun yet­kilerinin sınır­lan­dırılacağı id­diasına iliş­kin Baş­bakan­dan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/13937)

7.- Adana Mil­let­vekili Tacidar SEY­HAN'ın, Bin­göl'deki TOKİ konut­larıy­la il­gili id­dialara iliş­kin Baş­bakan­dan sorusu ve Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısı Meh­met Ali ŞAHİN'in cevabı (7/13940)

8.- İz­mir Mil­let­vekili Muhar­rem TOP­RAK'ın, an­ne ve bebek ölüm­lerinin azal­tıl­ması çalış­malarına iliş­kin Baş­bakan­dan sorusu ve Sağ­lık Bakanı Recep AK­DAĞ'ın cevabı (7/13945)

9.- Diyar­bakır Mil­let­vekili Muh­sin KOÇ­YİĞİT'in, bazı kişilerin TMSF ile il­gili görev alıp al­madık­larına iliş­kin sorusu ve Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısı Ab­dül­latif ŞENER'in cevabı (7/13970)

10.- Şan­lıur­fa Mil­let­vekili Turan TÜY­SÜZ'ün, bazı kişilerin TMSF ile il­gili görev alıp al­madık­larına iliş­kin sorusu ve Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısı Ab­dül­latif ŞENER'in cevabı (7/13971)

11.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Emin ŞİRİN'in, TMSF'nin bazı ihalelerine ve yap­tır­dığı iş­ler­le il­gili bazı id­dialara iliş­kin sorusu ve Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısı Ab­dül­latif ŞENER'in cevabı (7/13975)

12.- Karaman Mil­let­vekili Mev­lüt AK­GÜN'ün, Um­re or­ganizas­yon­larının denetimine iliş­kin sorusu ve Dev­let Bakanı Meh­met AY­DIN'ın cevabı (7/13989)

13.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, özel kalem müdür­lüğüne yapılan atamalara iliş­kin sorusu ve Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la KOÇ'un cevabı (7/14008)

14.- Adana Mil­let­vekili N. Gaye ER­BATUR'un, Adana-Sey­han'daki Şeyh Cemil Nar­dalı Konağının res­toras­yonuna iliş­kin sorusu ve Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la KOÇ'un cevabı (7/14009)

15.- Sinop Mil­let­vekili En­gin AL­TAY'ın, Mil­lî Eğitim es­ki Bakanı Mus­tafa Necati'nin evinin kiraya veril­mesine iliş­kin sorusu ve Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la KOÇ'un cevabı (7/14010)

16.- Trab­zon Mil­let­vekili Asım AY­KAN'ın, fes­tival­lere iliş­kin sorusu ve Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la KOÇ'un cevabı (7/14011)

17.- Karaman Mil­let­vekili Mev­lüt AK­GÜN'ün, Türk tarih ve kül­türünün büyük şah­siyet­lerinin tanıtıl­masına iliş­kin sorusu ve Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la KOÇ'un cevabı (7/14012)

18.- Karaman Mil­let­vekili Mev­lüt AK­GÜN'ün, 65 yaş üzerin­dekilerin ay­lık­larına ve sağ­lık kar­nelerine iliş­kin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/14020)

19.- Gazian­tep Mil­let­vekili Ab­dul­kadir ATEŞ'in, Tür­kiye ve dört ül­kenin or­tak­laşa girişimiy­le bir savaş uçağı üretil­mesi projesine iliş­kin sorusu ve Mil­lî Savun­ma Bakanı M. Vec­di GÖNÜL'ün cevabı (7/14031)

20.- Balıkesir Mil­let­vekili Tur­han ÇÖMEZ'in, Tür­kiye-ABD or­tak taar­ruz uçağı projesine iliş­kin sorusu ve Mil­lî Savun­ma Bakanı M. Vec­di GÖNÜL'ün cevabı (7/14032)

21.- İz­mir Mil­let­vekili Muhar­rem TOP­RAK'ın, sağ­lık gös­ter­gelerine ve doğum kon­trolüne iliş­kin sorusu ve Sağ­lık Bakanı Recep AK­DAĞ'ın cevabı (7/14035)

22.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Emin ŞİRİN'in, Dinç Bil­gin'in 28 Şubat süreciy­le il­gili bir açık­lamasına iliş­kin Baş­bakan­dan sorusu ve Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısı Meh­met Ali ŞAHİN'in cevabı (7/14198)

23.- Edir­ne Mil­let­vekili Nejat GEN­CAN'ın, Top­lu Konut İdaresinin Edir­ne'deki faaliyet­lerine iliş­kin Baş­bakan­dan sorusu ve Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısı Meh­met Ali ŞAHİN'in cevabı (7/14201)

24.- Zon­gul­dak Mil­let­vekili Harun AKIN'ın, Fil­yos Vadisin­deki yer­leşim birim­lerinin ekonomik kal­kın­masına yönelik projeye iliş­kin sorusu ve Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısı Ab­dül­latif ŞENER'in cevabı (7/14218)

25.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Emin ŞİRİN'in, Gazian­tep Çimen­to Fab­rikasının bir ihalesine iliş­kin sorusu ve Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısı Ab­dül­latif ŞENER'in cevabı (7/14219)

26.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Halil AK­YÜZ'ün, İs­tan­bul Atatürk Kül­tür Mer­kezi Müdür­lüğüne yapılan atamaya iliş­kin sorusu ve Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la KOÇ'un cevabı (7/14232)

27.- An­tal­ya Mil­let­vekili Feridun Fik­ret BALOĞ­LU'nun, An­tal­ya'daki bir an­tik ken­tin ay­dın­lat­madan doğan elek­trik bor­cuna iliş­kin sorusu ve Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la KOÇ'un cevabı (7/14234)

28.- Bur­dur Mil­let­vekili Ramazan Kerim ÖZ­KAN'ın, bayan it­faiye tek­niker­lerinin atan­masına iliş­kin Baş­bakan­dan sorusu ve Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısı Meh­met Ali ŞAHİN'in cevabı (7/14252)

29.- Hatay Mil­let­vekili Fuat ÇAY'ın, Kır­sal Kal­kın­ma Yatırım­larının Des­tek­len­mesi Teb­liği kap­samın­daki il­lere iliş­kin Baş­bakan­dan sorusu ve Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısı Ab­dül­latif ŞENER'in cevabı (7/14257)

30.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, basın müşavir­liğine yapılan atamalara iliş­kin sorusu ve Çev­re ve Or­man Bakanı Os­man PEPE'nin cevabı (7/14266)

31.- Edir­ne Mil­let­vekili Rasim ÇAKIR'ın, Edir­ne'de or­man vas­fını yitir­miş arazilerin ağaç­lan­dırıl­masına iliş­kin sorusu ve Çev­re ve Or­man Bakanı Os­man PEPE'nin cevabı (7/14268)

32.- Edir­ne Mil­let­vekili Rasim ÇAKIR'ın, bir bürok­ratın bir siyasî par­tinin il kon­gresine katıl­dığı id­diasına iliş­kin sorusu ve Çev­re ve Or­man Bakanı Os­man PEPE'nin cevabı (7/14269)

33.- Balıkesir Mil­let­vekili Tur­han ÇÖMEZ'in, golf sahası olarak tah­sis edilen arazilere iliş­kin sorusu ve Çev­re ve Or­man Bakanı Os­man PEPE'nin cevabı (7/14270)

34.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Lok­man AY­VA'nın, yaş­lılık ay­lığı bağ­lan­masın­da kar­şılaşılan bir soruna iliş­kin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/14304)

35.- Şan­lıur­fa Mil­let­vekili Turan TÜY­SÜZ'ün, has­taneler­de en­fek­siyon­lara yol açan virüse ve Yük­sek Sağ­lık Şûrasına iliş­kin sorusu ve Sağ­lık Bakanı Recep AK­DAĞ'ın cevabı (7/14311)

36.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, basın müşavir­liğine yapılan atamalara iliş­kin sorusu ve Ulaş­tır­ma Bakanı Binali YIL­DIRIM'ın cevabı (7/14324)

37.- Adana Mil­let­vekili Tacidar SEY­HAN'ın, Bin­göl'ün bazı köy­lerinin telefon sorununa iliş­kin sorusu ve Ulaş­tır­ma Bakanı Binali YIL­DIRIM'ın cevabı (7/14328)

38.-Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, basın müşavir­liğine yapılan atamalara iliş­kin sorusu ve Mil­lî Savun­ma Bakanı M. Vec­di GÖNÜL'ün cevabı (7/14333)

39.- Zon­gul­dak Mil­let­vekili Nadir SARAÇ'ın, Zon­gul­dak İl sınırının değiş­tiril­mesine iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan sorusu ve İçiş­leri Bakanı Ab­dül­kadir AK­SU'nun cevabı (7/14338)

40.- An­kara Mil­let­vekili Yakup KEPENEK'in, Cum­huriyet Gazetesine yapılan bom­balı sal­dırılar­la il­gili açık­lamasına iliş­kin Baş­bakan­dan sorusu ve Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısı Meh­met Ali ŞAHİN'in cevabı (7/14343)

41.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, Bilecik İlin­deki belediyelere yapılan yar­dım­lara iliş­kin sorusu ve Çev­re ve Or­man Bakanı Os­man PEPE'nin cevabı (7/14353)

42.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Emin ŞİRİN'in, bir köşe yazarının ifade et­tiği rüş­vet içerik­li id­dialara iliş­kin sorusu ve Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısı Ab­dül­latif ŞENER'in cevabı (7/14355)

43.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Emin ŞİRİN'in, TMSF yöneticilerinin ic­raat­larının Anayasaya uy­gun­luğuna iliş­kin sorusu ve Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısı Ab­dül­latif ŞENER'in cevabı (7/14356)

44.- Balıkesir Mil­let­vekili Tur­han ÇÖMEZ'in, İz­mir-Ber­gama Bazilikasın­da yapılan bir ayine iliş­kin sorusu ve İçiş­leri Bakanı Ab­dül­kadir AK­SU'nun cevabı (7/14364)

45.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, Bilecik'te yapılan ihalelere iliş­kin sorusu ve Ulaş­tır­ma Bakanı Binali YIL­DIRIM'ın cevabı (7/14398)

46.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, Bilecik'teki ibadet­hanelere yapılan yar­dım­lara ve din görev­lisi açığına iliş­kin sorusu ve Dev­let Bakanı Meh­met AY­DIN'ın cevabı (7/14399)

47.- Trab­zon Mil­let­vekili M. Akif HAM­ZAÇEBİ'nin, İs­tan­bul Atatürk Hava Limanı Ser­best Böl­gesin­de bir şir­kete yapılan arazi tah­sisine iliş­kin sorusu ve Dev­let Bakanı Kür­şad TÜZ­MEN'in cevabı (7/14400)

48.- Balıkesir Mil­let­vekili Tur­han ÇÖMEZ'in, açılan ve kapanan şir­ket sayısın­daki ar­tışın nedenine iliş­kin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞ­KUN'un cevabı (7/14402)

49.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, Deniz­li'de yapılan ihalelere iliş­kin sorusu ve Ulaş­tır­ma Bakanı Binali YIL­DIRIM'ın cevabı (7/14492)

50.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, TBMM Spor Oyun­ları kap­samın­daki atıcılık müsabakasına iliş­kin sorusu ve Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­vekili İs­mail ALP­TEKİN'in cevabı (7/14569)

51.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Ber­han ŞİM­ŞEK'in, TBMM Spor Oyun­ları kap­samın­daki atıcılık müsabakasına iliş­kin sorusu ve Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­vekili İs­mail ALP­TEKİN'in cevabı (7/14570)

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 14.00'te açılarak yedi oturum yap­tı.

Balıkesir Mil­let­vekili Ali Kemal Deveciler, Kör­fez Zey­tin Has­talık ve Zarar­lılarıy­la Mücadele Bir­liğinin finans sıkın­tısı çek­mesi sonucun­da zey­tin zarar­lılarıy­la havadan yapılan mücadelenin ak­samasının olum­suz­luk­larına ve alın­ması gereken ted­bir­lere,

Af­yon­karahisar Mil­let­vekili Rey­han Balan­dı, demok­ratik rejim­ler­de önemi gün geç­tik­çe ar­tan basın etiğine,

İliş­kin gün­dem­dışı birer konuş­ma yap­tılar.

Kon­ya Mil­let­vekili Rem­zi Çetin'in, Tür­kiye'nin Av­rupa Bir­liği üyeliği katılım sürecin­de atılan adım­lara ve bu konudaki geliş­melere iliş­kin gün­dem­dışı konuş­masına, Dev­let Bakanı Ali Babacan cevap ver­di.

Çorum Mil­let­vekili Feridun Ay­vazoğ­lu, Çorum İline bağ­lı bazı köy­ler­de görülen ve keneler­den bulaşan Kon­go-Kırım kanamalı ateşi has­talığı vakalarına iliş­kin bir açık­lamada bulun­du.

Muş Mil­let­vekili Meh­met Şerif Er­tuğ­rul'un (3/983) (S. Sayısı: 1178),

Sam­sun Mil­let­vekili Haluk Koç'un (3/984) (S. Sayısı: 1179),

Yasama dokunul­maz­lık­larının kal­dırıl­masına gerek bulun­madığı hak­kın­da Anayasa ve Adalet Komis­yon­ları üyelerin­den kurulu kar­ma komis­yon rapor­ları Genel Kurulun bil­gisine sunul­du.

Bul­garis­tan Ulusal Mec­lis Baş­kanı Geor­gi Pirins­ki'nin davet­lisi olarak Bul­garis­tan'a res­mî ziyaret­te bulunacak olan Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kanı Bülent Arınç'ın beraberin­deki Par­lamen­to heyetini oluş­tur­mak üzere grup­ların­ca isim­leri bil­dirilen mil­let­vekil­lerine iliş­kin Baş­kan­lık tez­keresi Genel Kurulun bil­gisine sunul­du.

Gün­demin "Genel Görüş­me ve Mec­lis Araş­tır­ması Yapıl­masına Dair Ön­görüş­meler" kıs­mının 310 un­cu sırasın­da yer alan (10/369) esas numaralı Mec­lis araş­tır­ması öner­gesinin ön­görüş­mesinin, Genel Kurulun 15.6.2006 Per­şem­be gün­kü bir­leşimin­de yapıl­masına iliş­kin CHP Grubu önerisinin, yapılan görüş­meler­den son­ra, kabul edil­mediği açık­lan­dı.

Gün­demin "Kanun Tasarı ve Tek­lif­leri ile Komis­yon­lar­dan Gelen Diğer İş­ler" kıs­mının:

1 in­ci sırasın­da bulunan, Kamu İhale Kanununa Geçici Mad­de Ek­len­mesine Dair Kanun Tek­lifinin (2/212) (S. Sayısı: 305), görüş­meleri, daha ön­ce geri alınan mad­delere iliş­kin komis­yon raporu henüz gel­mediğin­den;

2 nci sırasın­da bulunan, Bazı Kamu Alacak­larının Tah­sil ve Ter­kinine İliş­kin (1/1030)             (S. Sayısı: 904),

3 ün­cü sırasın­da bulunan, Tür­kiye Cum­huriyeti Hükümeti ile Amerika Bir­leşik Dev­let­leri Hükümeti Arasın­da Yayıl­manın Ön­len­mesi Amaç­larına Yönelik Yar­dım Sağ­lan­masının Kolay­laş­tırıl­ması İçin İş­bir­liğine İliş­kin An­laş­manın Onay­lan­masının Uy­gun Bulun­duğuna Dair (1/1115)   (S. Sayısı: 1147),

Kanun Tasarılarının görüş­meleri, il­gili komis­yon yet­kilileri Genel Kurul­da hazır bulun­madığın­dan;

Er­telen­di.

4 ün­cü sırasın­da bulunan ve İç­tüzüğün 91 in­ci mad­desi kap­samın­da değer­len­dirilerek temel kanun olarak bölüm­ler halin­de görüşül­mesi karar­laş­tırıl­mış olan, Kamu Denet­çiliği Kurumu Kanunu Tasarısının (1/1158) (S. Sayısı: 1206), görüş­meleri tamam­lanarak, elek­tronik cihaz­la yapılan açıkoy­lamadan son­ra, kabul edilip kanun­laş­tığı açık­lan­dı.

5 in­ci sırasın­da bulunan, Mar­din Mil­let­vekili Nihat Eri ve 4 Mil­let­vekilinin, Sıvılaş­tırıl­mış Pet­rol Gaz­ları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elek­trik Piyasası Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifinin (2/813) (S. Sayısı: 1205), tümü üzerin­de bir süre görüşül­dü.

20 Haziran 2006 Salı günü saat 15.00'te top­lan­mak üzere, bir­leşime 21.56'da son veril­di.

 

 

 

Nev­zat Pakdil

 

 

 

Baş­kan­vekili

 

 

Bay­ram Özçelik

 

Tür­kân Miçooğulları

 

Bur­dur

 

İz­mir

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

No.: 162

II.- GELEN KÂĞITLAR

19 Haziran 2006 Pazartesi

Tek­lif­ler

1.- Adalet ve Kal­kın­ma Par­tisi Grup Baş­kan­vekili Bur­sa Mil­let­vekili Faruk Çelik'in; İmar Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun Tek­lifi (2/820) (Bayın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Turizm ile Adalet Komis­yon­larına) (Baş­kan­lığa geliş tarihi: 14.6.2006)

2.- Nev­şehir Mil­let­vekili Os­man Sey­fi ve 7 Mil­let­vekilinin; Tabiî Afet­ler­den Zarar Gören Çift­çilere Yapılacak Yar­dım­lar Hak­kın­da Kanun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifi (2/821) (Tarım, Or­man ve Köyiş­leri ile Plan ve Büt­çe Komis­yon­larına) (Baş­kan­lığa geliş tarihi: 14.6.2006)

Süresi İçin­de Cevap­lan­dırıl­mayan Yazılı Soru Öner­geleri

1.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Emin ŞİRİN'in, bazı bürok­rat­lara uy­gulanan disip­lin cezalarına iliş­kin Kül­tür ve Turizm Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13426)

2.- İz­mir Mil­let­vekili Canan ARIT­MAN'ın, Sudanlı bir işadamı ile giz­li bir görüş­me yap­tığı id­diasına iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13926)

3.- Bur­dur Mil­let­vekili Ramazan Kerim ÖZ­KAN'ın, Bur­dur-Bucak-Gün­doğ­du Bel­desinin iç­me suyu sorununa iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13927)

4.- Bur­dur Mil­let­vekili Ramazan Kerim ÖZ­KAN'ın, Deniz­li-Bur­dur karayolu Güney Bel­desi geçişin­deki elek­trik direk­lerine iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13928)

5.- İz­mir Mil­let­vekili Bülent BARATALI'nın, su kay­nak­larının sür­dürülebilir kul­lanımına iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13929)

6.- Kırk­lareli Mil­let­vekili Meh­met S. KESİMOĞ­LU'nun, bir şah­sın Baş­bakan danış­manı sıfatıy­la yap­tığı id­dia edilen görüş­melere iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13930)

7.- Hatay Mil­let­vekili Ab­dulaziz YAZAR'ın, ABD'nin İs­ken­derun Limanını kul­lan­mak is­tediği id­dialarına iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13931)

8.- Niğ­de Mil­let­vekili Or­han ERAS­LAN'ın, An­tal­ya'daki bazı iş­yeri yapı kooperatif­lerinin sorun­larıy­la il­gili id­dialara iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13934)

9.- İz­mir Mil­let­vekili En­ver ÖK­TEM'in, özel güven­lik şir­ket­lerine iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13935)

10.- İz­mir Mil­let­vekili En­ver ÖK­TEM'in, Sos­yal Sigor­talar ve Genel Sağ­lık Sigor­tası Kanununa iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13936)

11.- Adana Mil­let­vekili Tacidar SEY­HAN'ın, Bin­göl'deki dep­rem­lerin mağ­dur­larına iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13941)

12.- Kon­ya Mil­let­vekili Atil­la KART'ın, Kon­ya İlin­deki bazı proje ve çalış­malara iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13942)

13.- Mer­sin Mil­let­vekili Mus­tafa ÖZ­YÜREK'in, millî egemen­lik­le il­gili bazı ifadelerine iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13943)

14.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Meh­met SEVİGEN'in, bir konuş­masın­daki bazı ifadelerine iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13944)

15.- Adana Mil­let­vekili N. Gaye ER­BATUR'un, uzay araş­tır­maları ve çalış­malarına iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13946)

16.- Adana Mil­let­vekili N. Gaye ER­BATUR'un, Adana İlin­deki yatırım­lara iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13948)

17.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Ali Rıza GÜL­ÇİÇEK'in, bir öğ­ret­men lisesiy­le il­gili bazı id­dialara iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/13951)

18.- Mer­sin Mil­let­vekili Er­soy BULUT'un, yaban­cıların taşın­maz edin­melerine iliş­kin Bayın­dır­lık ve İskân Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13953)

19.- Bur­dur Mil­let­vekili Ramazan Kerim ÖZ­KAN'ın, Bur­dur-Çav­dır-Kozağaç Bel­desinin yay­la yolunun iyileş­tiril­mesine iliş­kin Bayın­dır­lık ve İskân Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13954)

20.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, özel kalem müdür­lüğüne yapılan atamalara iliş­kin Bayın­dır­lık ve İskân Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13955)

21.- Adana Mil­let­vekili Tacidar SEY­HAN'ın, Bin­göl İlinin bazı il­çelerinin karayolu sorununa iliş­kin Bayın­dır­lık ve İskân Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13956)

22.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, özel kalem müdür­lüğüne yapılan atamalara iliş­kin Çalış­ma ve Sos­yal Güven­lik Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13957)

23.- Sam­sun Mil­let­vekili Haluk KOÇ'un, BAĞ-KUR'luların refakat­çi, am­bulans ve yol üc­ret­lerinin öden­memesine iliş­kin Çalış­ma ve Sos­yal Güven­lik Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13958)

24.- İz­mir Mil­let­vekili En­ver ÖK­TEM'in, İz­mir-Bor­nova-Gök­dere Köyün­de bulunan zehir­li atık dolu varil­lere iliş­kin Çev­re ve Or­man Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13960)

25.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Emin ŞİRİN'in, ABD ile or­tak hazır­lanacak "stratejik viz­yon bel­gesi"ne iliş­kin Dışiş­leri Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13966)

26.- An­kara Mil­let­vekili Ay­şe Gül­sün BİL­GEHAN'ın, Fran­sa Ulusal Mec­lisin­de görüşülecek olan Er­meni soy­kırımı id­dialarıy­la il­gili yasa tek­lifine iliş­kin Dışiş­leri Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13967)

27.- Malat­ya Mil­let­vekili Süley­man SARIBAŞ'ın, Türk­çenin AB'nin res­mi dili ol­masına iliş­kin Dışiş­leri Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13968)

28.- Zon­gul­dak Mil­let­vekili Harun AKIN'ın, AB'nin böl­gesel kal­kın­ma fon­ların­dan yarar­lanacak il­lere iliş­kin Dev­let Bakanın­dan (Ali BABACAN) yazılı soru öner­gesi (7/13979)

29.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, kamu borç stoğuna iliş­kin Dev­let Bakanın­dan (Ali BABACAN) yazılı soru öner­gesi (7/13981)

30.- Balıkesir Mil­let­vekili Tur­han ÇÖMEZ'in, sos­yal, kül­türel ve eğitim alan­ların­da AB'nin des­tek­lediği projelere iliş­kin Dev­let Bakanın­dan (Ali BABACAN) yazılı soru öner­gesi (7/13982)

31.- Balıkesir Mil­let­vekili Tur­han ÇÖMEZ'in, 2001 ila 2005 yıl­ların­daki bazı ekonomik gös­ter­gelere iliş­kin Dev­let Bakanın­dan (Ali BABACAN) yazılı soru öner­gesi (7/13983)

32.- Adana Mil­let­vekili Kemal SAĞ'ın, "Ek­ranın Büyüsüne Kapıl­madan" ad­lı kitabın yazarına iliş­kin Dev­let Bakanın­dan (Beşir ATALAY) yazılı soru öner­gesi (7/13985)

33.- Manisa Mil­let­vekili Ufuk ÖZ­KAN'ın, pet­rol arama ve üretim faaliyet­lerine iliş­kin Ener­ji ve Tabiî Kay­nak­lar Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13990)

34.- Bur­sa Mil­let­vekili Kemal DEMİREL'in, yenilenebilir kay­nak­lar­dan elek­trik üretimine iliş­kin Ener­ji ve Tabiî Kay­nak­lar Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13991)

35.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, özel kalem müdür­lüğüne yapılan atamalara iliş­kin Ener­ji ve Tabiî Kay­nak­lar Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13992)

36.- Bur­dur Mil­let­vekili Ramazan Kerim ÖZ­KAN'ın, Bur­dur-Tefen­ni-Sazak Köyü arazisinin sulama suyu ih­tiyacına iliş­kin Ener­ji ve Tabiî Kay­nak­lar Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13993)

37.- Bur­sa Mil­let­vekili Meh­met KÜÇÜKAŞIK'ın, doğal­gaz fiyat­larının sanayi sek­törüne et­kilerine iliş­kin Ener­ji ve Tabiî Kay­nak­lar Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13994)

38.- Adana Mil­let­vekili Tacidar SEY­HAN'ın, Bin­göl İlin­deki baraj projelerine iliş­kin Ener­ji ve Tabiî Kay­nak­lar Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13995)

39.- Kon­ya Mil­let­vekili Atil­la KART'ın, Mavi Tünel Projesiy­le il­gili çalış­malara iliş­kin Ener­ji ve Tabiî Kay­nak­lar Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13996)

40.- Kon­ya Mil­let­vekili Atil­la KART'ın, Kon­ya-Boz­kır-Çağ­layan'da yapıl­mak­ta olan gölete iliş­kin Ener­ji ve Tabiî Kay­nak­lar Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13997)

41.- Giresun Mil­let­vekili Meh­met IŞIK'ın, Çoruh Elek­trik Dağıtım A.Ş. Giresun Mües­sese Müdür­lüğünün bazı ihalelerine iliş­kin Ener­ji ve Tabiî Kay­nak­lar Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13998)

42.- An­tal­ya Mil­let­vekili Nail KAMACI'nın, An­tal­ya-Dem­re İl­çesinin hükümet konağı ih­tiyacına iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/13999)

43.- Kocaeli Mil­let­vekili İz­zet ÇETİN'in, Ömer­li Barajı su top­lama hav­zasın­da kurul­masına izin verilen bir sanayi tesisine iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14001)

44.- Kocaeli Mil­let­vekili İz­zet ÇETİN'in, Yerel Yönetim­ler Kamu İş­veren­leri Sen­dikasına iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14002)

45.- Kocaeli Mil­let­vekili İz­zet ÇETİN'in, Kocaeli-Derin­ce Belediyesinin alım­larıy­la il­gili id­dialara iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14003)

46.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Emin ŞİRİN'in, İs­tan­bul Büyük­şehir Belediyesinin bir imar düzen­lemesi ile in­şaat ve gay­rimen­kul yatırım or­tak­lık­ların­da ihaleye çıkıp çık­mayacağına iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14005)

47.- An­kara Mil­let­vekili Yakup KEPENEK'in, An­kara Büyük­şehir Belediyesinin kul­lan­dığı amb­leme iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14006)

48.- An­tal­ya Mil­let­vekili Nail KAMACI'nın, An­tal­ya-Dem­re Ver­gi Dairesinin per­sonel ih­tiyacına iliş­kin Maliye Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14014)

49.- An­tal­ya Mil­let­vekili Nail KAMACI'nın, ver­gi uyuş­maz­lığı davalarına iliş­kin Maliye Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14016)

50.- Adana Mil­let­vekili N. Gaye ER­BATUR'un, yatırım­ların ve is­tih­damın teş­vikiy­le il­gili kanun kap­samına alınan il­ler­deki yatırım­lara iliş­kin Maliye Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14018)

51.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, görev­den alınan bürok­rat­lara iliş­kin Millî Eğitim Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14022)

52.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Meh­met Ali ÖZ­POLAT'ın, İs­tan­bul Bağ­cılar Or­han­gazi Lisesin­den bir öğ­ren­cinin ilişiğinin kesil­mesine iliş­kin Millî Eğitim Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14025)

53.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Emin ŞİRİN'in, İs­tan­bul Şile'de iki köy il­köğ­retim okulunun bir şir­kete tah­sis edil­mesine iliş­kin Millî Eğitim Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14028)

54.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, özel kalem müdür­lüğüne yapılan atamalara iliş­kin Sağ­lık Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14033)

55.- Or­du Mil­let­vekili İd­ris Sami TAN­DOĞ­DU'nun, pratis­yen hekim­lerin ilaç yaz­ma yet­kisinin kısıt­lan­masına iliş­kin Sağ­lık Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14036)

56.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, At­las­jet Havayol­larının Deniz­li uçuş­larının ip­tal edil­mesine iliş­kin Ulaş­tır­ma Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14045)

57.- Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met KAN­DOĞAN'ın, özel kalem müdür­lüğüne yapılan atamalara iliş­kin Ulaş­tır­ma Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14046)

58.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Kemal KILIÇ­DAROĞ­LU'nun, İz­mit'in Derin­ce Limanın­daki TCDD'ye ait bir tesisin kiralan­masıy­la il­gili soruş­tur­maya iliş­kin Ulaş­tır­ma Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14047)

59.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Kemal KILIÇ­DAROĞ­LU'nun, Tef­tiş Kurulu Baş­kanı hak­kın­daki id­dialara iliş­kin Ulaş­tır­ma Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14048)

60.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Emin ŞİRİN'in, Türk Telekom'un 2005 yılı kârına ve kamuya geçen per­soneline iliş­kin Ulaş­tır­ma Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14049)

61.- Es­kişehir Mil­let­vekili Meh­met Vedat YÜCESAN'ın, An­kara-İs­tan­bul Hız­lı Tren Projesine iliş­kin Ulaş­tır­ma Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14050)

62.- İz­mir Mil­let­vekili Ah­met ER­SİN'in, İz­mir'deki bazı kamu ihalelerine iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/14053)

63.- Kon­ya Mil­let­vekili Atil­la KART'ın, TCDD'nin belediyelere hur­da mal­zeme satışına iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/14054)

64.- An­kara Mil­let­vekili Yıl­maz ATEŞ'in, An­kara'da okul­lara uy­gulanan su tarifesine iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/14055)

65.- An­tal­ya Mil­let­vekili Nail KAMACI'nın, Tuz­la Belediyesin­ce yeni ev­li çift­lere dağıtılan bir kitaba iliş­kin Baş­bakan­dan yazılı soru öner­gesi (7/14056)

66.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14057)

67.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14058)

68.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14059)

69.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14060)

70.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14061)

71.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14062)

72.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak'taki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14063)

73.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak'taki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14064)

74.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak ve Damal'daki bazı köy­lere mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14065)

75.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki bir köyün son­daj yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14066)

76.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki bir köyün son­daj yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14067)

77.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki bir köyün son­daj yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14068)

78.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki bir köyün şehir deposu yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14069)

79.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof'taki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14070)

80.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof'taki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14071)

81.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof'taki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14072)

82.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof'taki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14073)

83.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof'taki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14074)

84.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof'taki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14075)

85.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Çıl­dır'daki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14076)

86.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Çıl­dır'daki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14077)

87.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14078)

88.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14079)

89.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14080)

90.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14081)

91.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14082)

92.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14083)

93.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14084)

94.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köye mem­ba yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14085)

95.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köyün son­daj yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14086)

96.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Damal'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14087)

97.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Damal'daki köy yol­ları onarımı ve köp­rü yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14088)

98.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Damal'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14089)

99.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Damal'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14090)

100.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köyün son­daj yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14091)

101.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köyün son­daj yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14092)

102.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köyün son­daj yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14093)

103.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köyün son­daj yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14094)

104.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Damal'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14095)

105.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Damal'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14096)

106.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Damal'daki bir köyün stabilize yol yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14097)

107.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Damal'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14098)

108.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Damal'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14099)

109.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14100)

110.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14101)

111.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14102)

112.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14103)

113.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14104)

114.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14105)

115.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14106)

116.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14107)

117.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14108)

118.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14109)

119.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14110)

120.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14111)

121.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14112)

122.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14113)

123.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14114)

124.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki köy yol­ları onarımı ve köp­rü yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14115)

125.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köp­rü yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14116)

126.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Göle'deki bir köp­rü yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14117)

127.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak'taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14118)

128.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak'taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14119)

129.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak'taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14120)

130.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak'taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14121)

131.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak'taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14122)

132.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak'taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14123)

133.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak'taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14124)

134.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak'taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14125)

135.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak'taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14126)

136.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak'taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14127)

137.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Hanak'taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14128)

138.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof’taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14129)

139.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof’taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14130)

140.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof’taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14131)

141.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof’taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14132)

142.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof’taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14133)

143.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof’taki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14134)

144.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof’taki bir köyün stabilize yol yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14135)

145.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof’taki köy yol­ları onarımı ve köp­rü yapımı için ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14136)

146.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Posof’taki bir köp­rü yapımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14137)

147.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Çıl­dır'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14138)

148.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Çıl­dır'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14139)

149.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Çıl­dır'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14140)

150.- Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Çıl­dır'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14141)

151.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Çıl­dır'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14142)

152.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Çıl­dır'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14143)

153.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Çıl­dır'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14144)

154.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Çıl­dır'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14145)

155.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan Çıl­dır'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14146)

156.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14147)

157.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14148)

158.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14149)

159.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14150)

160.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14151)

161.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14152)

162.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14153)

163.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14154)

164.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14155)

165.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14156)

166.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14157)

167.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14158)

168.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14159)

169.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14160)

170.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14161)

171.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14162)

172.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14163)

173.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14164)

174.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14165)

175.-  Ar­dahan Mil­let­vekili En­sar ÖĞÜT'ün, Ar­dahan'daki köy yol­larının onarımına ay­rılan ödeneğe iliş­kin İçiş­leri Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14166)

176.- Mer­sin Mil­let­vekili Hüseyin ÖZ­CAN'ın, Diyar­bakır Millî Eğitim Müdürü hak­kın­daki bazı id­dialara iliş­kin Millî Eğitim Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14169)

177.-  An­kara Mil­let­vekili Yıl­maz ATEŞ'in, halk eğitim mer­kez­lerin­de çalışan us­ta öğ­reticilere iliş­kin Millî Eğitim Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14170)

178.- An­tal­ya Mil­let­vekili Atila EMEK'in, Manav­gat Dev­let Has­tanesin­de uz­man dok­tor ih­tiyacına iliş­kin Sağ­lık Bakanın­dan yazılı soru öner­gesi (7/14172)

179.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Hasan AY­DIN'ın, TMSF'ye dev­redilen bir şir­ket­ler grubun­da yapılan atamalara ve bazı id­dialara iliş­kin Dev­let Bakanı ve Baş­bakan Yar­dım­cısın­dan (Ab­dul­latif ŞENER) yazılı soru öner­gesi (7/14176)

No.: 163

II.- GELEN KÂĞITLAR

20 Haziran 2006 Salı

Raporlar

1.- Kütah­ya Mil­let­vekili Soner Ak­soy ile 7 Mil­let­vekilinin; Jeoter­mal Ener­ji Kay­nak­ları ve Mineral­li Sular Kanunu Tek­lifi, İz­mir Mil­let­vekili Hak­kı Ül­kü'nün; Jeoter­mal Kay­nak­lar ve Mineral­li Sular Kanun Tek­lifi ve Deniz­li Mil­let­vekili Meh­met Yük­sek­tepe'nin; Jeoter­mal Kay­nak­ları ve Mineral­li Sular Kanunu Tek­lifi ile Sanayi, Ticaret, Ener­ji, Tabiî Kay­nak­lar, Bil­gi ve Tek­noloji Komis­yonu Raporu (2/454, 2/76, 2/579) (S. Sayısı: 1208) (Dağıt­ma tarihi: 20.6.2006) (GÜN­DEME)

2.- Kay­seri Mil­let­vekili Mus­tafa Elitaş'ın; Sos­yal Yar­dım­laş­ma ve Dayanış­mayı Teş­vik Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­ması Hak­kın­da Kanun Tek­lifi ve İçiş­leri Komis­yonu Raporu (2/775) (S. Sayısı: 1209) (Dağıt­ma tarihi: 20.6.2006) (GÜN­DEME)

3.- Büt­çe Kanun­ların­da Yer Alan Bazı Hüküm­lerin İl­gili Kanun ve Kanun Hük­mün­de Karar­namelere Ek­len­mesi ve Bazı Kanun ve Kanun Hük­mün­de Karar­nameler­de Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun Tasarısı ve İs­tan­bul Mil­let­vekili Mus­tafa Ataş ve 9 Mil­let­vekilinin; Bazı Kanun­lar­da Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun Tek­lifi ile Plan ve Büt­çe Komis­yonu Raporu (1/1219, 2/812) (S. Sayısı: 1210) (Dağıt­ma tarihi: 20.6.2006) (GÜN­DEME)

4.- Kamu Finans­manı ve Borç Yönetiminin Düzen­len­mesi Hak­kın­da Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hük­mün­de Karar­nameler­de Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun Tasarısı ve Bayın­dır­lık, İmar, Ulaş­tır­ma ve Turizm; Sağ­lık, Aile, Çalış­ma ve Sos­yal İş­ler ile Plan ve Büt­çe Komis­yon­ları Rapor­ları (1/1193) (S. Sayısı: 1211) (Dağıt­ma tarihi: 20.6.2006) (GÜN­DEME)

BİRİN­Cİ OTURUM

Açıl­ma Saati: 15.04

20 Haziran 2006 Salı

BAŞ­KAN: Baş­kan­vekili İs­mail ALP­TEKİN

KÂTİP ÜYELER: Harun TÜFEK­Cİ (Kon­ya), Ah­met KÜÇÜK (Çanak­kale)

BAŞ­KAN - Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin 117 nci Bir­leşimini açıyorum.

III. - YOK­LAMA

BAŞ­KAN - Elek­tronik cihaz­la yok­lama yapacağım.

Yok­lama için 5 dakika süre veriyorum. Sayın mil­let­vekil­lerinin, oy düğ­melerine basarak salon­da bulun­duk­larını bil­dir­melerini, bu süre içerisin­de elek­tronik sis­teme giremeyen mil­let­vekil­lerinin, salon­da hazır bulunan tek­nik per­sonel­den yar­dım is­temelerini; buna rağ­men sis­teme giremeyen üyelerin ise, yok­lama pusulalarını, görev­li per­sonel aracılığıy­la, 5 dakikalık süre içerisin­de Baş­kan­lığa ulaş­tır­malarını rica ediyorum.

Yok­lama iş­lemini baş­latıyorum.

(Elek­tronik cihaz­la yok­lama yapıl­dı)

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, top­lan­tı yeter­sayısı var­dır; görüş­melere baş­lıyoruz.

Gün­deme geç­meden ön­ce üç sayın mil­let­vekiline gün­dem­dışı söz vereceğim.

Gün­dem­dışı ilk söz, Kırk­pınar güreş­lerinin tarihî ve gelenek­sel önemi hak­kın­da ol­mak üzere, Edir­ne Mil­let­vekili Sayın Ali Ayağ'a ait­tir.

Buyurun Sayın Ayağ. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

Süreniz 5 dakika.

IV.- BAŞ­KAN­LIĞIN GENEL KURULA SUNUŞ­LARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1.- Edir­ne Mil­let­vekili Ali Ayağ'ın, tarihî ve gelenek­sel Kırk­pınar yağ­lı güreş­lerinin 645 in­ci yıl­dönümüne ve bu sporun yaşatıl­masının önemine iliş­kin gün­dem­dışı konuş­ması

ALİ AYAĞ (Edir­ne) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; tarihî Kırk­pınar yağ­lı güreş­lerinin 645 in­ci yıl­dönümü nedeniy­le söz al­mış bulunuyorum; Yüce Mec­lisi say­gıy­la selam­lıyorum.

Sul­tan­lar şeh­ri Edir­nemiz, nice cihan im­parator­luk­larına şahit­lik et­miş, bun­lar­dan en şan­lısı yüce dev­letimize dok­saniki yıl baş­kent­lik yap­mış, şan­lı geç­mişiy­le tarihimizin en değer­li kent­lerin­den­dir. Tarihe dam­gasını vur­muş köp­rüleriy­le, mucizenin vücut bul­duğu Selimiyesiy­le, yüz­yıl­lara mey­dan okuyan ker­van­saray­larıy­la, cihana nam sal­mış ölüm­süz peh­livan­larıy­la, yiğit­liğin can bul­duğu muh­teşem bir şehir, yaşayan bir müzedir Edir­ne.

Edir­nemizin sahip ol­duğu büyük tarihî kim­lik Av­rupa tarafın­dan da tes­cil­len­miş ve Sağ­lık Müzemiz Av­rupa Kon­seyi tarafın­dan 2004 yılı Av­rupa müze ödülüne layık görül­müş­tür.

Sarayiçi'nde aç bırakılarak ölüme mah­kûm edilen as­ker-sivil 20 000 şehidin aziz hatıralarını yaşat­mak amacıy­la Sarayiçi'nde 1994 tarihin­de bitirilen Bal­kan Şehit­liğimiz de Edir­nemizin tarihini yedi düvele gös­teren büyük bir eser­dir.

Edir­ne'nin tem­sil et­tiği kül­tür, in­sanımızın yük­sek karak­teri, şerefi, vatan sev­gisi ve mil­let bilin­cinin özetidir. Bu yük­sek kül­türün yapıtaş­ların­dan biri de, geleneğinin baş­lan­gıcı, kah­raman or­dumuzun Rumeli'nin fet­hiy­le baş­layan tarihî Kırk­pınar yağ­lı güreş­leridir.

Edir­ne'de, er mey­danın­da sadece yiğit­ler güreş­mez; orada akıtılan ter, bir mil­letin direniş ve öz­gür­lük ruhunun sak­lı ol­duğu mücadele az­minin sem­bolüdür.

Kırk­pınar, yal­nız­ca bir coğ­raf­yanın, Edir­ne'nin değeri değil, orada vücut bulan bir mil­letin, Müs­lüman Türk Mil­letinin yiğit­lik des­tanının yazıl­dığı paha biçilemez bir kül­tür mirasıdır.

Değer­li mil­let­vekil­leri, yiğit peh­livan­larımızın spor tarihimize kazan­dır­dığı şan­lı say­falar, kuşak­tan kuşağa ak­tarılan ve ak­tarılacak övünç abideleridir. Kök­lü ve mil­lî kim­liğimizi yan­sıtan gelenek­leriy­le Kırk­pınar'ın başarı des­tan­ları, Türk gen­cinin her zaman daha büyük hedef­lere koş­masını sağ­layacak övünç kay­nak­larıdır.

Peh­livan, yiğit­liğin, mert­liğin, dürüst­lüğün, üs­tün şah­siyet sahibi ol­manın, say­gın­lığın, dayanış­ma ve ah­lakın kişisel­leş­miş biçimidir. "Ben, güreşir­ken, ar­kam­da daima Türk Mil­letinin ol­duğunu ve mil­letin şerefini düşünürüm" diyen, Ulu Ön­derimiz Atatürk'ün öv­güsüy­le şeref­len­dir­diği Kurt­dereli Meh­met Peh­livanın, çıkar­dığı güreş­ler­le Av­rupa ve Amerika'da "Sul­tanın As­lanı" un­vanını alan Adalı Halil'in, "gök­te nasıl bir güneş var­sa, güreş­te de sadece Yusuf var­dır" söz­leriy­le tak­dir edilen, Tür­kün yenil­mez­liğinin sim­gesi, cihan peh­livanı Koca Yusuf'un mil­lî kim­liğimize kat­kılarını unutamayız.

Güreşin muh­teşem kül­türümüz­le bir­leş­tiği Kırk­pınar yağ­lı güreş­leri hak et­tiği şekil­de yaşatıl­malıdır. Yeni nesil­lere gerek­li bil­giler aşılan­malı, hayatın da, as­lın­da, bir er mey­danı ol­duğu çok iyi an­latıl­malıdır.

Kırk­pınar bir ef­sanedir. Ef­saneleri ise duy­mak yet­mez. Dil­lere des­tan mirası yaşamadan bilemez­siniz. Kırk­pınar'ı, an­cak Sarayiçi'ndeki o havayı soluyarak, o tarihi yaşayarak, his­sederek an­layabilir­siniz.

Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; yedi cihana gücümüzü gös­teren ve olağanüs­tü koşul­lar­da dahi bağım­sız­lığımız ve öz­gür­lüğümüzü bırakamayacağımızı dün­yanın en büyük ül­kelerine gös­teren ec­dadımıza vefamızı, on­ların bırak­tığı mirasa dört el­le sarılarak ödeyebiliriz.

Biz, büyük kur­tuluş mücadelemizi vereli an­cak bir in­san öm­rü kadar zaman geç­ti. Anıların hâlâ taze, yürek­lerin hâlâ yanık ol­duğu sek­senüç yıl­da akıl al­maz yol­lar katet­tik. Bu süre zar­fın­da, miras al­dığımız büyük medeniyetimizi tem­sil eden değer­lere can­la, baş­la sarılarak büyüdük ve geliş­tik.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Buyurun Sayın Ayağ.

ALİ AYAĞ (Devam­la) - Bun­dan son­ra da yapacağımız gay­ret net olarak or­tada dur­mak­tadır. Ec­dadımızın en büyük miras­ların­dan, baş­ka hiç­bir mil­lete nasip ol­mayacak, dün­yanın hiç­bir yerin­de ol­mayan bir spor geleneği olan tarihî Kırk­pınar yağ­lı güreş­lerine top­lum­sal bağ­lılığımızı ar­tıracak ör­nek tavır­lar geliş­tir­mek, ilk adımı ise, tarihî Kırk­pınar güreş­lerine katıl­mak olacak­tır.

Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; biliyor­sunuz, bu yıl Edir­ne acı bir sel felaketi yaşadı. Yaşanan bu felaketin sonuç­ları Edir­ne için çok acı ol­muş­tur. Yarım as­rı geç­kin süredir Edir­ne'de yaşanan, âdeta, ar­tık, yaşamımızın bir par­çası haline gelen bu sorunun çözümü için art ar­da, kalıcı çözüm­ler üretiyoruz. Bu çalış­malarımıza biz­den des­tek­lerini esir­gemeyen Hükümetimizin değer­li üyelerine yürek­ten teşek­kür ediyorum. Son­suza kadar yaşatacağımız tarihimizin en kök­lü değeri Kırk­pınar yağ­lı güreş­lerinin yapıl­dığı Sarayiçi'nin de sel­den ötürü gör­düğü zarar­ların gideril­mesin­de en büyük pay sahibi olan Baş­bakan Yar­dım­cımız ve spor­dan sorum­lu Dev­let Bakanı Sayın Meh­met Ali Şahin ol­mak üzere, değer­li bakan­larımıza, bir Edir­neli olarak, es­ki Kırk­pınar Ağası olarak, bir vatan­sever olarak canıgönül­den teşek­kür ediyorum.

Türk Mil­letinin men­subiyet şuurunu yaşat­mak kolay bir iş değil­dir. Bu mil­letin men­subu olabil­mek için tarihiy­le, kül­türüy­le, örf ve gelenek­leriy­le bir bütün olan mozaiğe sahip çık­mak ve onu korumak mesuliyetimiz var­dır. Edir­neli hem­şerilerim adına siz değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larımı ve yüce mil­letimizi, bu geleneğe hiz­met ver­miş es­ki bir Kır­pınar Ağası olarak, yiğit­ler har­manı er mey­danın­da 30 Haziran-1 ve 2 Tem­muz­da Sarayiçi'nde yapılacak, Tür­kiye baş­peh­livanının seçileceği 645 in­ci tarihî Kır­pınar yağ­lı güreş­lerine davet ediyorum. Siz­leri, şan­lı tarihimizi yaşamaya davet ediyorum; mil­letimizin coş­kusuna katıl­maya, 645 yıl­dır sus­mayan davul­lar, zur­nalar eş­liğin­de peş­rev çeken büyük peh­livan­ları iz­ler­ken, o muh­teşem senar­yonun bir par­çası ol­maya, Türk Mil­letinin geleceğini in­şa eden siz­leri geç­mişimiz­den feyz al­maya davet ediyorum. Siz­ler­den, bizim olan ve nice mil­let­lerin gıp­tay­la bak­tığı muh­teşem kül­tür abidemiz tarihî Kır­pınar yağ­lı güreş­lerini Sarayiçi'nde şeref­len­dir­menizi bek­liyorum.

Yüce Mec­lisi, tek­rar, say­gıy­la selam­lıyorum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Ayağ.

Sayın mil­let­vekil­leri, gün­dem­dışı ikin­ci söz, Bakan­lar Kurulunun 22.4.2006 tarihin­de Res­mî Gazetede yayım­lanan, belediyeler­de norm kad­ro il­ke ve stan­dart­larına iliş­kin esas­lar hak­kın­daki kararıy­la il­gili ol­mak üzere, İz­mir Mil­let­vekili Sayın Oğuz Oyan'a ait­tir.

Buyurun Sayın Oyan.

2.- İz­mir Mil­let­vekili Oğuz Oyan'ın, belediyeler­de norm kad­ro il­ke ve stan­dart­larıy­la il­gili esas­lar hak­kın­daki karara iliş­kin gün­dem­dışı konuş­ması ve İçiş­leri Bakanı Ab­dül­kadir Ak­su'nun cevabı

OĞUZ OYAN (İz­mir) - Teşek­kür ederim Sayın Baş­kan.

Değer­li mil­let­vekil­leri, ön­celik­le, bugün, konuş­ma sırasını or­tak olarak benim­le bir­lik­te pay­laş­mak durumun­da olan; ama, sırasını bana veren Kocaeli Mil­let­vekili Salih Gün'e teşek­kür ediyorum. Ken­disi, Yalova-Al­tınova-Subaşı'ndaki ter­saneyle il­gili bir konuş­ma yapacak­tı. Bu ter­sane girişimiy­le il­gili yürüt­meyi dur­dur­ma kararına rağ­men bunun dur­durul­madığını, dolayısıy­la, burada yar­gı kararına uyul­madığını burada ifade ediyorum, ken­di konuma geçiyorum.

Efen­dim, belediyeler­de norm kad­ro meselesi il­ke olarak doğ­ru bir yak­laşım; fakat, il­ke olarak doğ­ru bir yak­laşımın, bu İk­tidarın elin­de "kamu yararı", "kamu hiz­meti" kav­ramını öne al­madan nasıl çığırın­dan, nasıl mec­rasın­dan çıkarıl­dığını görüyoruz, üzülerek.

As­lın­da, in­san kay­nak­larının daha verim­li, daha tutum­lu yönetimi, daha et­kili bir in­san kay­nak­ları yönetimi çok önem­lidir; ama, burada, 22 Nisan tarihin­de bir Bakan­lar Kurulu kararıy­la İk­tidarın getir­diği bu norm kad­ro uy­gulaması, ne yazık ki, Tür­kiye'nin ve belediyelerin, yerel yönetimin ih­tiyaç­larına cevap ver­memek­te ve ne yazık ki, yerel yönetim­leri hiz­met üretemez, hiz­meti piyasadan al­maya zor­lar bir yapıya yönel­mek­tedir.

Bakınız, bu olayın vahametini şuradan an­latayım. Mev­cut düzen­leme, Tür­kiye'deki belediyeler­de çalışan tüm memur ve iş­çi kad­rolarını or­talama yüz­de 10 civarın­da azalt­mak­ta; yani, 34 000 civarın­da bir kad­ro azal­masına yol aç­mak­ta. An­cak, bu yüz­de 10'luk oran, eğer dolu kad­rolar olarak yüz­de 10'luk oran boş kad­rolara göre yapıl­say­dı çok daha yük­sek bir oran söz konusuy­du. Eğer geçici iş­çi olarak bugün belediyeler­de çalış­tırılan kad­rolar açısın­dan bakar­sak çok daha yük­sek oran­da azalt­malar söz konusu.

Size bir ör­nek vereyim, Salih­li Belediyesi ör­neğini vereyim: Salih­li Belediyesin­de bu yeni norm kad­roy­la memur sayısı, mev­cut kad­rolar yüz­de 29 oranın­da azal­tıl­mak­ta, boş kad­roya göre azal­ma yüz­de 54'e çık­mak­ta. Geçici iş­çi ise çok daha büyük. Bakınız, memur sayısı Salih­li Belediyesi ör­neğin­de 101'e düşürülüyor. Bu karar­namey­le "geçici iş­çi memur sayısının yüz­de 40'ını aşamaz" diye bir kural getiril­diği için, 402 geçici iş­çi -Salih­li Belediyesin­de- sayısı 40'a düşürül­mek­te; dolayısıy­la, yüz­de 90'lık bir azalt­ma söz konusu ol­mak­ta. Üs­telik, geçici iş­çilerin çalış­ma süreleri her yıl büt­çeler­de vizey­le yapıl­dığı için, bun­ların kapı dışına konul­ma ih­timali de çok yük­sek ol­mak­ta. Bu neden­le, bu, çok risk­li, büyük sos­yal yaralar açacak bir Bakan­lar Kurulu kararı.

Ay­rıca, belediyelere çok yük­sek bir kıdem taz­minatı yükü getir­me olasılığı olan bir düzen­lemey­le kar­şı kar­şıyayız. Belediyeler­le, tam, borç­ların yeniden yapılan­dırıl­ması konusun­da bir mutabakata varıl­mış­ken, bir­den bire, belediyelere, şim­di, kıdem taz­minatı yük­lerini üzer­lerine yığ­mak durumun­dayız.

Öte yan­dan, kamu hiz­metinin nasıl yerine getir­tileceği gibi bir kav­ram­la kar­şı kar­şıyayız. Belediyeler 6 grubu ay­rıl­mış, as­lın­da 4 gruba; çün­kü, bazıları bun­ların, bir tanesi mahal­lî idare bir­lik­leri, bir tanesi de belediyelerin şir­ket­leridir. Belediyeler 4 ana grubu ay­rıl­mış, 3 200 küsur belediye, bu 4 ana grubun al­tın­da da alt grup­lara ay­rıl­mış; ama, ör­neğin, D-1 grubun­da 958 belediye, D-2 grubun­da 661 belediye, bun­ların hep­si ay­nı kalıba sokularak, sadece nüfus öl­çütün­den bakılarak, bun­ların, baş­ka, turis­tik vesaire özel­lik­leri de çok faz­la önem taşımayarak… Çok faz­la diyorum; çün­kü, bir kademe yük­selt­mek, bun­ların sorun­larını çöz­müyor. Ör­neğin, Bod­rum'da bu tür durum­lar ya da güney sahil­lerimiz­de çok faz­la var. Dolayısıy­la, burada, bir iyi yönetim plan­laması yapıl­ması müm­kün ol­maz duruma geliyor.

As­lın­da, bütün bun­lar belediyelere verilen görev­ler­de bir azalış doğ­rul­tusun­da yapıl­mıyor. Tam ter­sine, belediyelere verilen görev­ler, belediye yasalarıy­la art­mış durum­da. Dolayısıy­la, bu kad­roy­la, bu hiz­met­ler nasıl yapılacak? Burada, bir kere, çok ağır bir idarî vesayet ol­duğunun al­tını çiz­mek is­tiyorum. Hem yerel yönetim­lere özerk­lik diyecek bu an­layış hem de bun­ların bütün norm kad­roları, böy­lesine sıkı bir şekil­de, hiç­bir es­nek­liğe yer tanımadan bağ­layacak.

As­lın­da, kararın amacı çok açık. Karar diyor ki: "Hiz­met üret­me, hiz­met satın al" Bunu çok açık söy­lüyor. Buna iliş­kin kararın, esas­ların 17 nci mad­desin­de diyor ki: "Memur­lar ve diğer kamu görev­lileri eliy­le yürütül­mesi zorun­lu ol­mayan hiz­met­lerin, hiz­met satın al­ma yoluy­la kar­şılan­ması esas­tır." Yani, burada esas, piyasadan hiz­met satın al­mak­tır; dolayısıy­la, norm kad­royu kısıyorum ve seni zor­luyorum, mec­bur ediyorum, üret­me kamu hiz­metini, satın al den­mek­tedir belediyelere.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Buyurun.

OĞUZ OYAN (Devam­la) - Bu, kamu hiz­met üretim­lerini taşeron­laş­tır­mak­tır, kamu hiz­met­leri üretimini piyasalaş­tır­mak­tır ve tabiî ki, çalışan­ları sen­dikasız­laş­tır­mak­tır. Böy­le bir an­layış kabul edilemez.

Uy­gulamada or­taya çıkan man­zara çok daha ağır olabilir; çün­kü, memur­lar eliy­le yürüt­me meselesi dahi, olayı tam açık­lamıyor. Nüfusu 20 000'in al­tın­da olan bütün il­çe bel­de belediyelerin­de, sağ­lık per­soneli kad­rosu ör­neğin, kul­lanılamıyor. Dolayısıy­la, bu hiz­met­ler memur eliy­le de yürütülemez durum­da. Oy­sa, Tür­kiye'deki belediyelerin çok büyük bölümü, yüz­de 80'den faz­lası  20 000 nüfusun al­tın­da. Yani, bütün bun­ları da, ör­neğin, bu kadar önem­li bir konuda sağ­lık per­soneli kul­lanamaz duruma getiriyor­sunuz ve her şeyi piyasadan al­maya yön­len­diriyor­sunuz.

Bu, belediyelere verilen yet­kilerin kul­lanılamaz duruma gel­mesine dönük bir karar­dır. Hukuka ve yasaya ay­kırıdır. Kal­dı ki, Bakan­lar Kurulu kararıy­la bu kadar önem­li düzen­leme yapılıp yapılamayacağı da doğ­rudan doğ­ruya hukuk sorunudur.

Tabiî, burada, yeni ihaleler, yeni ihaleler yoluy­la da belediyeler aracılığıy­la yeni Ali Dibolar yarat­manın kapılarının da ar­dına kadar açıl­dığını belirt­mek gerekir. Burada çok hatalı; ama, bel­ki de, bu, düzen­leyen Hükümet açısın­dan çok da is­tenen bir sonuç olabilir; ama, biz bunun, mut­laka, yar­gıdan döneceğine inanıyoruz. Bugün 20 Haziran. 22 Hazirana kadar belediyelerin bu konuda, 60 gün­lük süre içerisin­de dava aç­ma hak­ları var­dır. Bir­çok belediye dava aç­mış­tır. Diğer belediyelerin de bunu iz­leyeceğine inanıyoruz ve biz, davanın, dava sonuç­larının, bu kararın ip­tali yönün­de olacağına inanıyoruz.

Eğer, o şekil­de olur­sa… Bugün burada İçiş­leri Bakanı muh­temelen şim­di cevap verecek; İçiş­leri Bakanın­dan en azın­dan şunu talep ediyorum: Eğer, bu dava sonuç­ları, en azın­dan, size bunu düzelt­me fır­satı verir­se, lüt­fen, bu fır­satı kul­lanın. Bu yan­lış bir düzen­lemedir, bu yan­lış­tan dön­mek gerekir.

Son olarak şunu ifade et­mek is­tiyorum: Bir baş­ka düzen­leme, gene, bu İk­tidarın, Mil­lî Eğitim­le il­gili yap­tığı düzen­leme de çok acı sonuç­lar verebilecek durum­da. Tür­kiye'de öğ­ret­men­leri kıs­mî zaman­lı geçici eğitici olarak çalış­tır­ma kapısı açıl­mış­tı 2005 sonun­da. Bu düzen­leme yar­gıdan dön­dü. İk­tidar, şim­di bunu, yeniden bir, 31 Mart­ta Res­mî Gazetede yayım­lanan bir düzen­lemey­le, 657 sayılı Dev­let Memur­ları Kanununun 4 ün­cü mad­desin­de yeniden değişik­lik yap­tı ve bu değişik­lik­le, daha ön­ce ip­tal edilen 4/C mad­desi yerine 4/B mad­desine, bu söz­leş­menin, bu Dev­let Memur­ları Kanununun, söz­leş­meli kıs­mî zaman­lı öğ­ret­men çalış­tır­ma meselesini getir­mek is­tiyor; Anayasaya, kanun­lara ve hukukun ev­ren­sel il­kelerine ay­kırı bir durum­dur. Eğitim işi, sürek­lilik is­teyen bir iş­tir. Dolayısıy­la, alınan per­sonelin daimî per­sonel kad­rosun­da ol­ması gerekir. Eğer, mut­laka, söz­leş­meli çalış­tır­mak is­tiyor­sanız, o zaman, yapacağınız iş, kad­ro kar­şılığı söz­leş­meli per­sonel olarak çalış­tır­mak; yani, diğer kamu görev­lileri statüsü ver­mek­tir. 20 000 öğ­ret­men şu an bunun­la il­gili san­cılı bir bek­leyiş için­dedir. Bu konuda da bir düzelt­menin, doğ­ru bir çiz­giye gel­menin yol­ları aran­malıdır.

Teşek­kür ediyorum…

BAŞ­KAN - Sayın Oyan, konuş­manızı tamam­lar mısınız…

OĞUZ OYAN (Devam­la) - Teşek­kür ediyorum Sayın Baş­kan,

Say­gıy­la selam­lıyorum. (CHP sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ederiz Sayın Oyan.

Sayın Oyan'ın konuş­masına kar­şı, İçiş­leri Bakanımız Sayın Ak­su cevap verecek­ler.

Buyurun Sayın Bakan. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

İÇİŞ­LERİ BAKANI AB­DÜL­KADİR AK­SU (İs­tan­bul) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım; İz­mir Mil­let­vekili Sayın Prof. Dr. Oğuz Oyan ar­kadaşımızın, Bakan­lar Kurulumuzun 22 Nisan 2006 tarihin­de Res­mî Gazetede yayım­lanan, belediyeler­de norm kad­ro il­ke ve stan­dart­larına iliş­kin esas­lar hak­kın­daki karar­la il­gili yap­mış ol­duğu konuş­ma üzerine söz al­mış bulunuyorum; bu vesiley­le, konuş­mamın başın­da Yüce Mec­lisin siz değer­li üyelerini en iç­ten say­gılarım­la selam­lıyorum.

Değer­li ar­kadaş­lar, hız­lı değişim süreci, top­lum­sal ör­güt­ler gibi, kamu yönetimin­de de bu sürece uyum sağ­lan­masını zorun­lu kıl­mak­tadır. Bu hız­lı değişim, kamu idarelerin­de ör­güt­len­me ve hiz­met ver­me biçim ve an­layışını da değiş­tir­mek­tedir. Bu süreç içerisin­de diğer un­sur­lar­la bir­lik­te in­san un­surunun da sürek­li göz­den geçirilip geliş­tiril­mesi kaçınıl­maz hale gel­miş­tir. Kamu yönetimi ve kamu hiz­met­lerin­deki hız­lı değişim süreci kamunun yapısının büyümesine ve iş­lev­lerinin çeşit­len­mesine neden ol­muş­tur. Bu dönüşüm ve değişim sürecin­de kır­tasiyecilik art­mış, kamu hiz­met­lerin­deki et­kin­lik ve verim­lilik de azal­mış­tır.

Bu geliş­me ve değişim­ler ışığın­da kamu kurum ve kuruluş­larının görev­lerini et­kin ve verim­li bir şekil­de yerine getirebil­meleri için ih­tiyaç duy­duk­ları op­timal, diğer bir ifadey­le ih­tiyaç­tan ne daha az ne de daha faz­la kad­ronun nitelik ve sayısal açıdan tes­pit edil­mesini amaç­layan norm kad­ro çalış­maları da önem kazan­mış­tır.

Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım; kamu yönetiminin yeniden yapılan­dırıl­ması çalış­maları kap­samın­da, bil­diğiniz gibi, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyük­şehir Belediye Kanunu, 5302 sayılı İl Özel İdare Kanunu ve 5355 sayılı Mahal­lî İdare Bir­lik­leri Kanunu yürür­lüğe konularak mahal­lî idareler­deki yeniden yapılan­dır­ma çalış­maları baş­latıl­mış ve mahal­lî idarelerin görev ve yet­kileri de yeniden düzen­len­miş­ti. Bu düzen­lemeler­le bir­lik­te, mahal­lî idare per­sonelini il­gilen­diren ve ön­ceden mer­kezî idarenin uh­desin­de olan bir­çok yet­ki de mahal­lî idarelere, yani belediyelerimize ve özel idarelerimize dev­redil­miş­ti.

5393 sayılı Belediye Kanununun 49 un­cu, 5216 sayılı Büyük­şehir Belediye Kanununun 21 in­ci, 5355 sayılı Mahal­lî İdare Bir­lik­leri Kanununun 17 nci ve 22 nci mad­deleriy­le 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 36 ncı mad­desine göre, belediye ve bağ­lı kuruluş­larıy­la mahal­lî idare bir­lik­lerinin ve il özel idarelerinin kad­ro iş­lem­lerinin norm kad­ro il­ke ve stan­dart­ları çer­çevesin­de il­gili mec­lis­ler­le yürütüleceği hüküm al­tına alın­mış­tır.

Diğer taraf­tan, söz konusu Belediye Kanununun 49 un­cu mad­desinin birin­ci fık­rası ile 5302 sayılı İl Özel İdare Kanununun 36 ncı mad­desinin birin­ci fık­rasın­da, norm kad­ro il­ke ve stan­dart­larının İçiş­leri Bakan­lığı ile Dev­let Per­sonel Baş­kan­lığı tarafın­dan müş­tereken belir­leneceği, kanun­da hüküm al­tına alın­mış­tır. Norm kad­roy­la, stan­dart­larıy­la il­gili esas­lar belir­lenir­ken, yani, biz, iki kurum bu çalış­maları yapar­ken şun­lar dik­kate alın­mış­tır: Kad­ro sürecine iliş­kin iş­lem­lerin, ar­tık mer­keze gön­deril­meyip, mahal­lin­de sonuç­lan­dırıl­ması, bunun sonucun­da da kır­tasiyeciliğin azal­tıl­ması, zaman ve kay­nak is­rafının ön­len­mesi ve hiz­met­ler­de et­kin­liği sağ­layacak bir yapının oluş­turul­ması; yine, belediye ve bağ­lı kuruluş­lar ile mahal­lî idare bir­lik­lerin­de kamu kay­nak­larının verim­li kul­lanıl­ması, kamu hiz­met­lerin­de hiz­met kalitesini ar­tıracak nitelik­te, un­van­da ve sayıda per­sonel is­tih­damını sağ­layacak alt­yapının oluş­turul­ması.

İş­te, bütün bun­ların sonucu olarak da es­nek, değişim­lere uyum sağ­layabilecek, denet­lenebilir ve ön­görülebilir bir sis­temin oluş­turul­ması amaç­lan­mış­tır.

Siz­lere arz et­meye çalış­tığım bu il­keler çer­çevesin­de yürütülen çalış­malar son­rasın­da, siz­lerin de bil­diğiniz gibi, Belediyeler ve Bağ­lı Kuruluş­ları­ ile Mahal­lî İdare Bir­lik­leri Norm Kad­ro İl­ke ve Stan­dart­larına İliş­kin Esas­lar, İl Özel İdareleri Norm Kad­ro İl­ke ve Stan­dart­larına İliş­kin Esas­lar­la il­gili Bakan­lar Kurulu karar­larımız da 22 Nisan 2006 gün ve 26147 sayılı Res­mî Gazetede yayım­lanarak yürür­lüğe gir­miş­tir. Belediyeler, bağ­lı kuruluş­lar ve mahal­lî idare bir­lik­leri, hukukî durum­ları ve hiz­met özel­lik­lerine göre, biraz ön­ce değer­li ar­kadaşımızın da belirt­tiği gibi, 6 adet ana gruba, bu ana grup­lar da ken­di içerisin­de 48 adet alt gruba ay­rıl­mış­tır. Fark­lı şart­lara sahip idareler, kesin­lik­le ay­nı grup­lar­da yer al­mamış­lar­dır. Dolayısıy­la, kad­ro yapıları da, gerek un­van­lar açısın­dan ve gerek­se de sayısal an­lam­da bir­birinin ben­zeri değil­dir. Grup­lar itibariy­le norm kad­ro stan­dart­ları cet­vel­leri in­celen­diğin­de bu husus net bir biçim­de görülecek­tir.

Değer­li ar­kadaş­lar, mahal­lî idarelerimizin hukukî durum­ları ve hiz­met özel­lik­leri dik­kate alın­dığı tak­dir­de, bel­de ve il­çe belediyelerinin sayısal an­lam­daki faz­lalığı da dik­kati çek­mek­tedir. Ül­kemiz­de mev­cut 3 225 adet belediyemizin 2 757 tanesini bel­de ve il­çe belediyeleri oluş­tur­mak­tadır. Ay­rıca, 16 büyük­şehir belediyesi, 65 adet il belediyesi, 387 adet büyük­şehir il­çe ve ilk kademe belediyesi bulun­mak­tadır. Bel­de ve il­çe belediyelerinin sayısal an­lam­daki bu faz­lalığı, esas itibariy­le 0 - 5 000 nüfus grubun­da yoğun­laş­mak­tadır. Ör­neğin, 0 ile 2 999 nüfus aralığın­da tam 958 adet belediye, 3 000 nüfus ile 4 999 -yani 5 000- nüfus aralığın­da ise 661 belediye bulun­mak­tadır. Bu iki grup­ta top­lam belediye sayısı 1 619 tanedir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 4 ün­cü mad­desinin birin­ci fık­rasın­da yer alan "Nüfusu 5 000 ve üzerin­de olan yer­leşim birim­lerin­de belediye kurulabilir. İl ve il­çe mer­kez­lerin­de belediye kurul­ması zorun­ludur" hük­mü de göz önün­de bulun­durulacak olur­sa, demek ki belediye kurul­masın­daki esas rakam, nüfus, 5 000'dir. An­cak, daha alt nüfusa sahip olan belediyeler­de de hiz­met­lerin yürümesi lazım, hiz­met ih­tiyaç­ları da göz önüne alınarak, buralar­da da, teş­kilat­lan­manın ve dolayısıy­la da norm kad­ro il­ke ve stan­dart­larının uy­gulan­ması gerek­lidir. Dolayısıy­la, değişik grup­lar­da yer alan belediyeler, çok az is­tis­nalar ol­sa dahi, bir­bir­lerin­den çok fark­lı şart­lara sahip ol­mayan belediyeler­dir.

Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım; ana grup­ları oluş­turan alt grup­ların kad­roları tes­pit edilir­ken, norm kad­ro il­ke ve esas­ları belir­lenir­ken şu husus­lar da tarafımız­dan dik­kate alın­mış­tır: Belediye ve bağ­lı kuruluş­ları ile bun­lar­da mev­cut memur kad­roları göz­den geçirilerek, her ana grubu oluş­turan alt grup için or­talama kad­ro sayısı tes­pit edil­miş ve tes­pit edilen or­talama kad­roların stan­dart sap­maları da göz önün­de bulun­durularak norm kad­ro stan­dar­dı belir­len­meye çalışıl­mış­tır. Diğer taraf­tan, bu stan­dart­lar belir­lenir­ken, her ana gruba ait alt grup­lar içerisin­de, son­daj yön­temiy­le, bu alt grup­lara ait per­sonelin hiz­met sınıf­ları itibariy­le dağılımı in­celen­miş; bu in­celeme neticesin­de de, belediyenin yürüteceği hiz­met­ler­den han­gilerinin ihale yoluy­la gör­dürülebileceği husus­ları da bu çalış­mada diğer bir paramet­re olarak değer­len­diril­miş­tir. Bunun­la bir­lik­te, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyük­şehir Belediyesi Kanunu ve 5355 sayılı Mahal­lî İdare Bir­lik­leri Kanununun ve 5302 sayıl İl Özel İdaresi Kanunun­da belediyeler, bağ­lı kuruluş­lar ve mahal­lî idare bir­lik­leri ile il özel idarelerinin görev ve yet­kileri in­celenerek, yeni düzen­lemeler­le bir­lik­te mey­dana gelen hiz­met geniş­lemesi, bu stan­dart­ların belir­len­mesin­de ay­rıca değer­len­diril­miş­tir.

Değer­li ar­kadaş­lar, belediyeler, bağ­lı kuruluş­ları ile diğer özel idare ve mahal­lî idare bir­lik­leri, alt grup­lar itibariy­le, mev­cut kad­rolarının in­celen­mesi neticesin­de, özel­lik arz eden ve sadece il­gili idarenin kul­lan­masına izin verilen un­van­lar, norm kad­ro stan­dart­ları cet­vel­lerin­de sayıl­mış­tır. Bu hususun kanunî dayanağı da, 5393 sayılı Belediye Kanununun 48 in­ci ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 35 in­ci mad­deleridir.

Diğer taraf­tan, belediyeler, bağ­lı kuruluş­lar, mahal­lî idare bir­lik­leri ile il özel idare teş­kilat­larını, kanun­ların­da sayılan birim­leri de dik­kate alarak, faaliyet alan­larına ve ih­tiyaç­larına is­tinaden belir­lenen birim­lere göre mec­lis­lerinin kararıy­la oluş­turacak­lar­dır. Mahal­lî idarelerin norm kad­ro il­ke ve stan­dart­ları çer­çevesin­de, kad­roların ih­das, ip­tal ve değiş­tiril­mesine karar ver­mek, ar­tık mec­lis­lerin görev ve yet­kileridir. Es­kiden, bil­diğiniz gibi, bu idareler, kad­rolarının derece değişik­lik­lerini bile An­kara'dan sorup yap­mak­tay­dılar. Şim­di bütün bu yet­kileri, belediye mec­lis­leri ken­dileri kul­lanacak­lar­dır.

Norm kad­roya iliş­kin esas­lar ile mahal­lî idarelerin ken­di özel şart­ları ve iş yük­leri dik­kate alınarak, yönetim ter­cih­lerine önem ver­meye, in­san kay­nak­larının kul­lanımın­da ise yönetim es­nek­liği tanımaya özen gös­teril­miş, yerel yönetim­lerin özerk­liği güç­len­diril­meye ve idarî vesayet hafif­letil­meye çalışıl­mış­tır. 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 un­cu mad­desin­de, il­kön­ce söz­leş­meli per­sonel çalış­tırılabilecek alan­lar, daha son­ra da kad­ro kar­şılığı tam zaman­lı söz­leş­meli per­sonel çalış­tırılabilecek un­van­lar sayıl­mış­tır. Ay­rıca, avukat, mimar, mühen­dis ve veteriner kad­rosu bulun­mayan veya iş­lerin az­lığı nedeniy­le bu un­van­lar­da kad­rolu per­sonel is­tih­damına ih­tiyaç duyul­mayan belediyeler­de de bu hiz­met­lerin yürütülebil­mesi amacıy­la, haf­tanın belir­li gün veya saat­lerin­de kıs­mî zaman­lı olarak söz­leş­meli per­sonel çalış­tırabil­meleri de hüküm al­tına alın­mış; bu yasay­la bu im­kân getiril­miş. Yine, 5393 sayılı Belediye Kanunun 14 ve 15 in­ci mad­delerin­de, belediyelerimizin görev ve sorum­luluk sahasın­daki han­gi iş­leri ken­dilerinin yapacak­ları, han­gilerini de is­tedik­leri tak­dir­de yap­tırabilecek­leri açık­lan­mış­tır.

Ay­rıca, Belediye ve Bağ­lı Kuruluş­ları ile Mahal­lî İdare Bir­lik­leri Norm Kad­ro İl­ke ve Stan­dart­larına İliş­kin Esas­ların 17 nci mad­desin­de açık­laması yapılan hiz­met satın alın­ması konusun­da da yeni düzen­len­miş bir husus ol­madığının da al­tını çiz­mek is­tiyorum.

Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım; netice olarak, norm kad­ro stan­dart­larının belir­len­mesin­den son­ra bazı belediyelerimiz kad­ro sayısı konusun­da sıkın­tılar ol­duğunu dile getir­mek­teler­se de yerel yönetim birim­lerimizin daha et­kin ve verim­li çalışabil­meleri konusun­da ne gerek­liy­se on­ları yap­maya karar­lıyız. Uy­gulamada or­taya çıkabilecek ak­sak­lık­ları soruna dönüş­meden çöz­me an­layışı içerisin­de ol­duğumuzu özel­lik­le belirt­mek is­tiyorum. Değer­li ar­kadaşıma da buradan şunu söy­lemek is­tiyorum ki, bu ak­sak­lık­ların gideril­mesi için de ar­kadaş­larımıza talimat ver­dik, görülen ak­sak­lık­ların gideril­mesi için çalış­malar baş­latıl­mış­tır.

Bu an­layış­tan hareket­le, 2006 Yılı Mer­kezî Yönetim Büt­çe Kanununun 25 in­ci mad­desi uyarın­ca, adam/ay olarak vize edilen geçici iş­çi pozis­yon­larının 31 Aralık 2006 tarihine kadar da kul­lanımına devam olunacağına iliş­kin bakan­lık genel­gesi çıkar­dım ve bunu da bütün belediyelere gön­der­dim.

Bu vesiley­le, hiç­bir çalışanımızı mağ­dur et­me gibi bir düşün­ce için­de ol­madığımızı ve bu konuda, gerekiyor­sa, biraz ev­vel de belirt­tiğim gibi, alın­ması gerek­li ilave her tür­lü ted­biri de alacağımızı ifade et­mek is­tiyorum.

Bu vesiley­le, hepinize en derin say­gılarımı tek­rar sunuyorum. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Bakan.

Gün­dem­dışı üçün­cü söz, 17 Haziran Dün­ya Çöl­leş­mey­le Mücadele Günü vesilesiy­le, İs­tan­bul Mil­let­vekili Sayın İl­han Al­bay­rak'a ait­tir.

Buyurun Sayın Al­bay­rak. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

3.- İs­tan­bul Mil­let­vekili İl­han Al­bay­rak'ın, 17 Haziran Dün­ya Çöl­leş­mey­le Mücadele Gününe ve Af­rika'da yaşanan kurak­lığa bağ­lı aç­lık teh­likesine kar­şı alın­ması gereken ted­bir­lere iliş­kin gün­dem­dışı konuş­ması

İL­HAN AL­BAY­RAK (İs­tan­bul) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; 2006 Ulus­lararası Çöl­leş­me Yılı nedeniy­le ve özel­lik­le Af­rika'da yaşanan kurak­lık konusun­da gün­dem­dışı söz al­mış bulun­mak­tayım.

Değer­li mil­let­vekil­leri, Bir­leş­miş Mil­let­ler kay­nak­larına göre, çöl­leş­me ve kurak­lık, yer­küredeki 4 mil­yar hek­tar­dan faz­la alanı ve 110 ül­kede yaşayan 1,2 mil­yar nüfusun yaşamını doğ­rudan teh­dit et­mek­tedir. Çöl­leş­me, kurak ve yarı kurak böl­geler­de in­san faaliyet­leriy­le or­taya çıkan arazi bozul­maları, çöl­leş­me ve kurak­lık top­rağın verim­liliğini azalt­mak­ta, vejetas­yonun bozul­masına yol aç­mak­ta, gıda üretimini azal­tarak kıt­lığa sebep ol­mak­ta, göç­lere, an­laş­maz­lık­lara, hat­ta savaş­lara or­tam hazır­lamak­tadır.

Yaş­lı dün­yamız­da her yıl 24 mil­yar ton top­rak çöl­leş­me nedeniy­le verim­liliğini kay­bet­mek­te ve bit­kisel üretim yapılamamak­tadır. Dün­yada hız­la yayıl­mak­ta olan çöl­leş­me ve kurak­lık sonucu, in­sanoğ­lunun gelecek­te içecek su, tenef­füs edecek temiz hava, ekecek top­rak bul­mak­ta büyük zor­luk­lar­la kar­şılaşacağı aşikâr­dır. Küresel ekonomi geniş­ledik­çe, yer­kürenin doğal sis­tem­leri ve kay­nak­lar üzerin­deki bas­kıları art­mak­tadır.

Değer­li mil­let­vekil­leri, küresel ısın­ma, kurak­lık, çöl­leş­me, kay­nak­ların kuruması, kötü yönetim­ler ve nüfus ar­tışı nedeniy­le yeni yüz­yılın baş­ların­da dün­ya, cid­dî bir su sorunuy­la da kar­şı kar­şıyadır. Bir­leş­miş Mil­let­ler rapor­larına göre, günümüz­de 1,1 mil­yar in­san temiz suya ulaşamamak­tadır ve 2,4 mil­yar in­san ise susuz­luk nedeniy­le sağ­lık koşul­ların­dan yok­sun yaşamak­tadır­lar. Susuz­luk ile yok­sul­luk arasın­da iliş­ki kur­mak da müm­kün­dür; çün­kü, yok­sul­luk, su sıkın­tısı çekilen böl­geler­de yoğun­laş­mak­tadır.

Doğu Af­rika ül­keleri son el­li yılın en büyük kurak­lığını yaşıyor. Yar­dım kuruluş­ları Af­rika'ya acil yar­dım çağ­rılarını yineliyor­lar. Özel­lik­le Doğu Af­rika'ya yar­dım­lar zamanın­da ulaş­tırıl­maz­sa felaketin kaçınıl­maz olacağı kesin. Somali'yi et­kisi al­tına alan kurak­lık, Etiyop­ya, Ken­ya, Erit­re, Tan­zan­ya ve Cibuti'de hayatı teh­dit ediyor. Söz konusu ül­keler­de 11 000 000'dan faz­la in­san cid­dî aç­lık teh­likesi yaşıyor. Hava sıcak­lığının 40 derecenin üzerin­de sey­ret­tiği bu ül­keler­de su kay­nak­larının büyük bir kıs­mı kurumuş durum­da. Su bul­mak için harekete geçen göçebe grup­lar arasın­da mey­dana gelen çatış­malar ise susuz­luk sorununun getir­diği felaketi ikiye kat­lıyor. Kurak­lık, in­san­ların geçim kay­nağı olan hay­van­cılığa da büyük zarar veriyor. Aç­lık ve susuz­luk yüzün­den bin­ler­ce büyük­baş hay­van ölüyor, kalan­lar da ölümün eşiğin­de.

Değer­li mil­let­vekil­leri, Af­rika genelin­de yaşanan kurak­lık, aç­lık ve iç savaş nedeniy­le yüz­bin­ler­ce in­sanın hayatını kay­bedebileceği düşünül­meli ve Türk Hal­kı Af­rika'ya kayıt­sız kal­mamalıdır. İn­sanî yar­dım vak­fı, in­san­ların bir bar­dak su için kilomet­reler­ce yürümek zorun­da kal­dığı, bir pirinç tanesine on­lar­ca elin uzan­dığı Af­rika'da yaşanan çaresiz­liğe yar­dım elimizi uzatalım çağ­rısı yapıyorum. Susuz­luk ve aç­lık nedeniy­le ölüm­lerin baş­ladığı Somali'de, in­san­lar, su bulabil­mek için kilomet­reler­ce yürüyor­lar. Su sıkın­tısı çekilen yer­ler­de Af­rikalıların, ih­tiyaç­ları kadar suyu satın alabil­meleri için bir gün­lük gelir­lerin­den daha faz­lasını ver­meleri gerekiyor. Hal­kın büyük bir kesiminin ise, suyu dahi alabilecek düzen­li bir gelir­leri yok. Su bulamayan­ların id­rar­larını içerek hayat­ta kal­maya çalış­tığı Af­rika ül­kelerin­deki in­san­lık dramına, Türk Hal­kının da des­teği bek­leniyor. Acil yar­dım gön­deril­memesi halin­de, kurak­lığın büyük bir in­san­lık dramına yol açacağı ve acil yar­dıma ih­tiyaç duyan Af­rikalı sayısının 11 000 000 ol­duğunu unut­mamalıyız. Gereken yar­dımın sadece üç­te 1'inin sağ­lan­dığı göz önün­de tutul­duğun­da, Af­rika ül­kelerinin çok daha geniş boyut­ta yar­dıma ih­tiyacı ol­duğu an­laşılıyor. Bu yar­dım projesi içerisin­de, Türk Cum­huriyetinin, Türk Cum­huriyeti Hal­kının da bir payının ol­ması bek­leniyor.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Buyurun efen­dim.

İL­HAN AL­BAY­RAK (Devam­la) - Her 15 saniyede bir çocuğun susuz­luk nedeniy­le hayata göz­lerini kapadığı göz önün­de tutulur­sa, Af­rika ül­kelerin­deki susuz­luğun vahameti an­laşılıyor.

Unutul­mamalıdır ki, tuvalet­ler­de tek bir sifon çekil­diğin­de kanalizas­yon­lara karışan su mik­tarı, Af­rika'da susuz­luk için­de kıv­ranan bir in­sanın gün boyu iç­mek, yemek pişir­mek ve temiz­let­mek için tüket­tiği sudan faz­la. Bir baş­ka deyiş­le, 1 rezer­vuar dolusu su, Af­rika'da 5 gün­lük iç­mesuyuna denk. Bu vahamet içerisin­de Türk Hal­kın­dan bek­lenen, her dakika susuz­luk ve kurak­lık nedeniy­le ölüme mah­kûm kal­mış in­san­lara kar­şı duyar­lı olun­masıdır.

Bu neden­le, hem Mec­lisimizin hem hal­kımızın hem de sivil top­lum kuruluş­larının ve özel­lik­le dün­yanın bu konu üzerin­de has­sasiyet­lerini gös­ter­melerinin bir in­san­lık görevi ol­duğunu hatır­latır­ken, bize de bu duyar­lılığı açık­layan İn­sanî Yar­dım Vak­fına teşek­kür eder­ken, söz­lerimi Pey­gam­berimizin bir hadisiy­le bitir­mek is­tiyorum: "Kıyamet kopar­ken, siz­den biriniz, elin­de bir hur­ma dalı bulunur da bunu kıyamet kop­madan dik­meye gücü yeter­se, onu dik­sin, bırak­masın."

Yüce Mec­lisi say­gıy­la selam­lıyorum. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Al­bay­rak.

BAŞ­KAN - Hükümetin söz is­teği?.. Yok.

Sayın mil­let­vekil­leri, gün­dem­dışı konuş­malar tamam­lan­mış­tır.

Gün­deme geçiyoruz.

Baş­kan­lığın Genel Kurula sunuş­ları var­dır.

Plan ve Büt­çe Komis­yonu Baş­kan­lığının (2/763) esas numaralı, İs­tan­bul Mil­let­vekili Ber­han Şim­şek ve 17 mil­let­vekilinin, Dev­let Memur­ları Kanununa Ek Mad­de Ek­len­mesine İliş­kin Kanun Tek­lifi hak­kın­da İç­tüzüğün 34 ün­cü mad­desi uyarın­ca veril­miş bir tez­keresi var­dır; okutuyorum:

B) TEZ­KERELER VE ÖNER­GELER

1.- TBMM Baş­kan­lığın­ca esas komis­yon olarak Plan ve Büt­çe Komis­yonuna, tali komis­yon olarak da Mil­lî Eğitim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Komis­yonuna havale edil­miş olan, İs­tan­bul Mil­let­vekili Ber­han Şim­şek ve 17 mil­let­vekilinin, Dev­let Memur­ları Kanununa Ek Mad­de Ek­len­mesine İliş­kin Kanun Tek­lifinin (2/763), amaç ve içerik açısın­dan, esas komis­yon olarak Mil­lî Eğitim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Komis­yonun­da görüşül­mesine iliş­kin Plan ve Büt­çe Komis­yonu Baş­kan­lığı tez­keresi (3/1078)

                                                                                                             14.06.2006

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığın­ca, 18.04.2006 tarihin­de tali komis­yon olarak Mil­lî Eğitim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Komis­yonuna havale edilen (2/763) esas nolu "İs­tan­bul Mil­let­vekili Ber­han Şim­şek ve 17 mil­let­vekilinin; Dev­let Memur­ları Kanununa Ek Mad­de Ek­len­mesine İliş­kin Kanun Tek­lifi"nin amaç ve içerik açısın­dan esas komis­yon olarak Mil­lî Eğitim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Komis­yonun­da görüşül­mesi uy­gun görül­müş­tür.

Bu neden­le, (2/763) esas numaralı kanun tek­lifinin, İç­tüzüğün 34 ün­cü mad­desi gereğin­ce esas komis­yon olarak Mil­lî Eğitim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Komis­yonuna havale edil­mesini arz ederim.

                                                                                                               Sait Aç­ba

                                                                                                          Af­yon­karahisar

                                                                                           Plan ve Büt­çe Komis­yonu Baş­kanı

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, okun­muş bulunan tez­keredeki Plan ve Büt­çe Komis­yonunun talebi Mil­lî Eğitim, Kül­tür, Genç­lik ve Spor Komis­yonun­ca da uy­gun bulun­duğun­dan, bu is­tem İç­tüzüğün 34 ün­cü mad­desinin dör­dün­cü fık­rası uyarın­ca Baş­kan­lığımız­ca yerine getiril­miş­tir.

Bil­gilerinize sunul­muş­tur.

Dilek­çe Komis­yonu Baş­kan­lığının bir tez­keresi var­dır; okutup, oy­larınıza sunacağım.

2.- Dilek­çe sahip­lerine süresi içerisin­de cevap ver­mek amacıy­la, TBMM'nin tatil­de bulun­duğu süre içerisin­de de çalış­malarına devam et­mesine iliş­kin Dilek­çe Komis­yonu Baş­kan­lığı tez­keresi (3/1079)

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Dilek­çe Komis­yonu Genel Kurulunun 15 in­ci top­lan­tısın­da, Anayasanın Dilek­çe Hak­kı baş­lık­lı 74 ün­cü mad­desi ve 3071 sayılı Dilek­çe Hak­kının Kul­lanıl­masına Dair Kanunun il­gili hüküm­leri gereğin­ce, baş­vuru sahip­lerine süresi içerisin­de cevap verebil­mek amacıy­la, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin tatil­de bulun­duğu süre içerisin­de de Dilek­çe Komis­yonunun çalış­malarının devam et­mesi için çalış­ma iz­ni talebin­de bulunul­masına karar veril­miş­tir.

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi İç­tüzüğünün 25 in­ci mad­desi uyarın­ca gereği tak­dir­lerinize arz olunur.

                                                                                                           Yah­ya Ak­man

                                                                                                               Şan­lıur­fa

                                                                                                Dilek­çe Komis­yonu Baş­kanı

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir.

Baş­bakan­lığın Anayasanın 82 nci mad­desine göre veril­miş bir tez­keresi var­dır; okutup oy­larınıza sunacağım.

3.- Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la Koç'un Kazakis­tan'a yap­tığı res­mî ziyarete katılacak mil­let­vekil­lerine iliş­kin Baş­bakan­lık tez­keresi (3/1080)

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Kül­tür ve Turizm Bakanı Atil­la Koç'un, KITF 2006 Turizm ve Seyahat Fuarına katıl­mak ve görüş­meler­de bulun­mak üzere, bir heyet­le bir­lik­te 26-29 Nisan 2006 tarih­lerin­de Kazakis­tan'a yap­tığı res­mî ziyarete, ek­li lis­tede ad­ları yazılı mil­let­vekil­lerinin de iş­tirak et­mesi uy­gun görül­müş ve bu konudaki Bakan­lar Kurulu Kararının sureti ilişik­te gön­deril­miş­tir.

Anayasanın 82 nci mad­desine göre gereğini arz ederim.

                                                                                                    Recep Tay­yip Er­doğan

                                                                                                               Baş­bakan

                  LİS­TE

Muzaf­fer R. Kur­tul­muşoğ­lu           (An­kara)

Bay­ram Öz­çelik                              (Bur­dur)

Meh­met Emin Murat Bil­giç            (Is­par­ta)

Recep Özel                                     (Is­par­ta)

Nuri Çilin­gir                                   (Manisa)

BAŞ­KAN - Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir.

Sayın mil­let­vekil­leri, Anavatan Par­tisi Grubunun İç­tüzüğün 19 un­cu mad­desine göre veril­miş bir önerisi var­dır; okutup oy­larınıza sunacağım.

V.- ÖNERİLER

A) SİYASÎ PAR­Tİ GRUBU ÖNERİLERİ

1.- (10/358) esas numaralı Mec­lis araş­tır­ması öner­gesinin, Genel Kurulun 20.6.2006 Salı gün­kü bir­leşimin­de görüşül­mesine iliş­kin Anavatan Par­tisi grup önerisi

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Danış­ma Kurulunun 20.06.2006 Salı günü (bugün) yap­tığı top­lan­tıda siyasî par­ti grup­ları arasın­da oy­bir­liği sağ­lanamadığın­dan; Grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç­tüzüğün 19 un­cu mad­desi uyarın­ca Genel Kurulun onayına sunul­masını arz ederiz.

Say­gılarımız­la.

                                                                                                          Ömer Abuşoğ­lu

                                                                                                        Grup Baş­kan­vekili

Öneri :

Gün­demin Genel Görüş­me ve Mec­lis Araş­tır­ması Yapıl­masına Dair Ön­görüş­meler kıs­mının 296 ncı sırasın­da bulunan (10/358) esas numaralı kamu kurum ve kuruluş­ların­daki yol­suz­luk id­diaları ile il­gili Mec­lis araş­tır­ma öner­gesinin, Genel Kurulun 20.06.2006 Salı gün­kü bir­leşimin­de görüşül­mesi öneril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, Anavatan Par­tisi Grubunun önerisinin lehin­de ve aley­hin­de söz is­tek­leri var. Şim­di, on­ları, Divan Kâtip­leri, görev­liler­le, geliş sırasına göre değer­len­diriyor­lar. Genel Kurula bil­gi vereceğim.

Sayın mil­let­vekil­leri, önerinin aley­hin­de, Deniz­li Mil­let­vekili Sayın Üm­met Kan­doğan.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Sayın Baş­kan, ön­ce, lehin­de olan­ları bir din­leyelim.

BAŞ­KAN - Lehin­de olan­lar faz­la, kura çekeceğiz, onun iş­lem­leri var; kür­süyü bek­letemeyiz.

Buyurun.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; siz­leri say­gıy­la selam­lıyorum.

Tabiî, bu öner­geyi veren Anavatan Grubunun değer­li konuş­macılarını ön­ce din­lememiz gerekir­di, han­gi gerek­çey­le bu grup önerisini Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisine getir­dik­lerini, niçin böy­le bir ih­tiyaç duy­duk­larını ken­dilerin­den duy­mamız gerekir­di; an­cak, Sayın Baş­kanımızın tak­diri bu şekil­de ol­du. Ben, bu konuy­la il­gili olarak düşün­celerimi açık­lamaya çalışacağım.

Anavatan Par­timiz, Tür­kiye'de özel­lik­le son dönem­ler­de or­taya çıkan ve top­lumu büyük öl­çüde derin­den yaralayan yol­suz­luk­lar­la il­gili olarak bir grup önerisini Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin gün­demine getir­di. Yol­suz­luk meselesi, değişik zaman­lar­da, dönem­ler­de Tür­kiye'nin hep en ön­celik­li meselelerinin başın­da yer al­mış­tır; ama, son dönem­de, özel­lik­le yol­suz­luk meselelerinin, ar­tık her gün kar­şılaş­tığımız, her an kar­şımıza çıkan olay­lar şek­line dönüş­mesin­den de Türk Mil­letinin büyük öl­çüde rahat­sız ol­duğunun da al­tını çiz­mek is­tiyorum.

Özel­lik­le bu konuy­la il­gili olarak son dönem­ler­de yapılan bazı an­ket­ler var. O an­ket­ler­den bir tanesini de Adalet ve Kal­kın­ma Par­tisi yap­tır­mış­tı biliyor­sunuz ve o an­ketin neticeleri kamuoyuy­la pay­laşıl­dı. O an­ketin neticesin­de, Tür­kiye'de, Hükümetin yol­suz­luk­la başarısız bir mücadele ser­gilediğini söy­leyen­lerin oranı yüz­de 57,6. Bunun al­tını çiz­mek is­tiyorum. Tür­kiye'deki vatan­daş­ların yüz­de 57,6'sı Adalet ve Kal­kın­ma Par­tisi İk­tidarının yol­suz­luk­lar­la yapılan mücadelede -İk­tidarın- başarısız ol­duğunu söy­lüyor. Bu, kamuoyu an­ket­leriy­le or­taya konulan çok cid­dî bir durum. Eğer, siz, ken­di döneminiz­de vatan­daş­ların yüz­de 57,6'sını bu nok­tada ik­na edemediy­seniz, bu nok­tada tat­min edemediy­seniz, yol­suz­luk­la mücadelelerin son dönem­de alabil­diğine art­tığını söy­leyen vatan­daş­ların oranı bu şekil­de çık­mış­sa, İk­tidar Par­tisi olarak, Hükümet olarak bu konuy­la il­gili oturup düşün­meniz lazım, nerede hata yap­tığınızı or­taya koy­manız lazım. En azın­dan, bun­dan son­ra bu hataların tek­rar yapıl­maması için han­gi ted­bir­leri alacağınızı çok açık ve net bir şekil­de değer­len­dir­meniz lazım.

BAŞ­KAN - Sayın Kan­doğan, ben, size…

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Geliyorum…

BAŞ­KAN - Önerinin lehi yahut da aley­hin­de söz is­tediniz.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Evet…

BAŞ­KAN - Siz hep geliyor­sunuz, gel­diğiniz nok­tada da söz hak­kınız bitiyor. Bakın, bunu bir gelenek haline getir­meyelim.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Sayın Baş­kanım, lüt­fen, bakın…

BAŞ­KAN - Ben siz­den… Ama, gün­dem­dışı söz alın, baş­ka bir konuda söz alın, sonuna kadar…

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Efen­dim… Efen­dim… Sayın Baş­kanım, verilen…

BAŞ­KAN - Ama, rica ediyorum, bu İç­tüzüğü bize yan­lış uy­gulat­mayın, lüt­fen, rica ediyorum.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Sayın Baş­kan, daha baş­lar­ken ger­meyin!

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Sayın Baş­kanım, verilen öner­ge…

BAŞ­KAN - Siz, Anavatan Par­tisinin önerisi hak­kın­da konuşun.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Evet, onun­la konuşacağım. Verilen öner­ge…

BAŞ­KAN - Ama, siz baş­ka şey konuşuyor­sunuz.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Hatibin ne konuşacağına karışamaz­sınız Sayın Baş­kan!

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Efen­dim, verilen öner­ge, Tür­kiye'deki yol­suz­luk­ların araş­tırıl­ması, in­celen­mesi… Ben, bir durum tes­piti yapıyorum. Tür­kiye'de bir an­ket yapıl­mış İk­tidar Par­tisi tarafın­dan... (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Ama, bunu kişisel­leş­tiremez­siniz.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Efen­dim, bu an­ket­te, vatan­daş­ların yüz­de 57,6'sı…

BAŞ­KAN - Siz, önerinin geneli üzerin­de konuşun, kişisel­leş­tir­meyin lüt­fen.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Geliyorum efen­dim, yani, bunu söy­lemedim.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Daha baş­lar­ken geriyor­sunuz, lüt­fen… Daha haf­tanın başın­da geriyor­sunuz Mec­lisi; ger­meyin!

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Sayın Baş­kanım, daha Mec­lisin başın­da lüt­fen Mec­lisi ger­meyin, daha haf­tanın ilk günü.

BAŞ­KAN - Efen­dim, biz Mec­lisi ger­miyoruz; biz, yasa ve İç­tüzüğe göre hareket ediyoruz; hoş­lan­mayabilir­siniz.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Sayın Baş­kanım, ben sizin hoşunuza giden şey­leri söy­lemek durumun­da değilim! Ben, yol­suz­luk­la il­gili olarak Tür­kiye'de bir durum tes­piti yapıyorum, mev­cut durum bu. Yol­suz­luk­lar­la bu dönem­de yapılan mücadeleyi vatan­daş­ların yüz­de 57,6'sı başarısız buluyor; ben bunu söy­lemeyecek miyim bu kür­süden?! Bir mil­let­vekili olarak niçin sesimi kes­meye çalışıyor­sunuz?! Böy­le bir an­layışı red­dediyorum Sayın Baş­kan! (CHP ve Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar) O zaman bana…

BAŞ­KAN - Sayın Kan­doğan, geneli konuşur­sunuz; ama, kişisel­leş­tir­meyin lüt­fen.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Hatibin konuşacağına nasıl karışıyor­sunuz Sayın Baş­kan; adaba ay­kırı bir şey mi konuşuyor?!

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Efen­dim, bu yol­suz­luk… Ben, Ah­met, Meh­met yol­suz­luk yap­mış diye şah­sîleş­tir­miyorum ki; Tür­kiye'deki bir genel profili or­taya koyuyorum; lüt­fen!

BAŞ­KAN - Siz geneli or­taya koyun; buyurun.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Efen­dim, lüt­fen…

Sayın Baş­kan, bakınız, 2 dakikamı çal­dınız, lüt­fen bunu da ilave edin.

Değer­li mil­let­vekil­leri…

BAŞ­KAN - Buna siz sebep ol­dunuz o zaman.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Efen­dim, Sayın Baş­kanım, lüt­fen… Bu şekil­de bir Mec­lis yönetimiy­le bugün­kü oturum­ları tamam­layamayız Sayın Baş­kan; lüt­fen!

BAŞ­KAN - Sayın Kan­doğan, siz, Genel Kurula hitap edin.

Buyurun.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Al­lah al­lah!..

Sayın Baş­kanım, bakınız, bugüne kadar benim sesimi kes­mek için her tür­lü yol denen­di burada: Ar­tık bu saat­ten son­ra, bu nok­tadan son­ra sizin de dev­reye gir­menizi yadır­gıyorum, lüt­fen Sayın Baş­kanım.

AH­MET YENİ (Sam­sun) - Vay, vay, vay!..

BAŞ­KAN - Hiç merak et­meyin, hiç­bir mil­let­vekilinin sesi o kür­süden kesil­mez.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Çok yap­tınız efen­dim, çok yap­tınız Sayın Baş­kanım.

BAŞ­KAN - Buyurun.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Değer­li mil­let­vekil­leri…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Sayın Baş­kan, siz yönetir­ken hep niza çıkıyor.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Değer­li mil­let­vekil­leri, bakınız…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Siz yönetir­ken oluyor bun­lar Sayın Baş­kan!

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - …Ulus­lararası Say­dam­lık Ör­gütü bir araş­tır­ma yapıyor, Tür­kiye'deki yol­suz­luk­lar­la il­gili bir araş­tır­ma yapıyor. Bu da yayın­lan­dı geçen­ler­de. Hepimizi rahat­sız edecek ifadeler var. Yani, bu meselelerin Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisin­de cid­dî bir şekil­de ele alın­ması lazım. Bun­ların sebep­lerinin araş­tırıl­ması lazım. Bun­lar­la il­gili han­gi ted­bir­lerin alınacağı hususu bu Mec­lis­ce et­raf­lıca konuşul­ması, tar­tışıl­ması lazım.

Şim­di, 2002 seçim­lerin­den ön­ce, biliyor­sunuz, Tür­kiye'deki seçim mey­dan­ların­da en çok üzerin­de durulan husus­ların başın­da "3Y" geliyor­du; yok­sul­luk, yol­suz­luk ve yasak­lar. Hükümet, Adalet ve Kal­kın­ma Par­tisi, seçim mey­dan­ların­da bu 3Y ile mücadele edeceğini söy­leyerek ik­tidara gel­di ve biz de bek­ledik ki, yol­suz­luk­lar­la mücadele ol­sun, yok­sul­luk­la mücadele ol­sun. Yok­sul­luk­la mücadele ol­madı; gelir dağılımın­daki adalet maalesef bu dönem­de daha da kötüleş­ti. Yok­sul­luk­la mücadelede Hükümetin başarısız ol­duğunu söy­leyen­lerin oranı da yüz­de 71,5. Vatan­daş­ların yüz­de 71,5'i yok­sul­luk­la yapılan mücadelede de Hükümeti başarısız sayıyor. İş­siz­lik­le yapılan mücadele yüz­de 77 başarısız ve Hükümetin en id­dialı ol­duğu, Adalet ve Kal­kın­ma Par­tisinin en id­dialı ol­duğu konu yol­suz­luk­lar­la mücadele et­mek­ti. Biliyor­sunuz, bu meseleler geç­miş dönem­ler­de de ol­muş­tur, or­taya çık­mış­tır; ama, geç­miş dönem­ler­deki bu meseleler, o dönem­ler­dekilerin hesabının vatan­daş tarafın­dan görül­mesini sağ­lamış­tır. Ama, şim­di gelinen nok­tada yol­suz­luk­lar ar­tık alabil­diğin­ce ay­yuka çıkıyor.

Biz burada gel­dik söy­ledik, TÜP­RAŞ'ın 14,76'sının kamu yararı ol­madan, ihale yapıl­madan, rekabet şart­ları oluş­turul­madan Ofer'e satıl­masının yan­lış ol­duğunu bu kür­süden ben yir­mi kez söy­ledim. İtiraz edil­di buralar­dan. Ama, gelinen nok­tada, Danış­tay 12. Dairesi, TÜP­RAŞ'ın yüz­de 14,76'lık bölümünün kamu yararına ay­kırı bir şekil­de, rekabet or­tamı oluş­turul­madan ve o gün­kü geçer­li fiyat­lar değer­len­diril­meden satışının yapıl­dığını or­taya koy­du ve bu satış­tan fakir fukaranın, garip gurebanın cebin­den 800 000 000 dolar çık­tı ar­kadaş­lar, 800 000 000 dolar. Şim­di, gelip, bunun hesabını kim verecek bu kür­süler­den? Maliye Bakanına söy­ledik o dönem­ler­de "efen­dim, biz, usulüne uy­gun yap­tık" demiş­ti; ben de id­dia et­miş­tim, yap­mamış­tınız. Danış­tay 12. Dairesi şim­di or­taya koy­du; satışın usul­süz ol­duğunu, satış­ta kamu yararına uyul­madığını, satışın rekabet or­tamın­da yapıl­madığını Danış­tay 12. Dairesi or­taya koy­du ve şim­di, bu kararı fiilen uy­gulama im­kânı da kal­madı Tür­kiye'de, fiilen uy­gulayamıyor­sunuz bu kararı; ama, olan, yüz­de 14,76'ya ol­du; olan, fakir fukaranın, garip gurebanın 800 000 000 dolarına ol­du. Şim­di, bunun hesabını kim verecek? Ama, buradan söy­lüyorum ki, TÜP­RAŞ'ın bu şekil­deki satışının hesabını o bürok­rat­lar veriyor, on­lar verecek. Maliye Bakanı on­lara da sahip çık­mış­tı, soruş­tur­ma iz­ni ver­memiş­ti bu konuda; ama, Danış­tay, soruş­tur­ma iz­ni veril­memesi kararını boz­du; şim­di, ön­celik­le, o bürok­rat­lar yar­gılanacak, on­ların kur­tuluşu yok; ama, sırada Maliye Bakanı var. Maliye Bakanı da ken­disini kur­taramayacak bu satış­tan dolayı.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Baş­bakan var…

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Mer­sin) - Baş­bakan…

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - İş­te, oraya kadar da uzanır.

İş­te, bugün bir grup top­lan­tısın­da da konuşul­du; Tekelin iç­ki bölümünün satışıy­la il­gili olarak, iki sene içerisin­de rakam­ların nereden nereye gel­diğini bugün bütün mil­let duy­du. Bun­ların hesabını kim verecek?

Çeşit­li il­ler­den, Hatay'da yol­suz­luk­lar, Karaman'dan o haber­ler… Çorum Belediyesin­de çek­ler, senet­ler havada uçuşuyor.

Sinop Mil­let­vekili ayağa kalk­mış "Sinop'taki yol­suz­luk­ların içerisin­de AK Par­ti İl Baş­kanı var" diyor, "yönetim var" diyor. Şim­di bir mil­let­vekili bunu söy­lüyor.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Buyurun.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - AK Par­tinin içerisin­de yer alan, şu an­da AK Par­ti sıraların­da oturan bir mil­let­vekili söy­lüyor bunu, "teş­kilat­lar­da yol­suz­luk yapılıyor" diyor.

Bir mil­let­vekili, Hatay'daki yol­suz­luk meselelerini dile getir­di diye par­tiden ih­raç edil­di. Cum­huriyet tarihin­de görül­memiş bir hadise; bir mil­let­vekili çıkıyor, ken­di ilin­de yol­suz­luk­ların ol­duğunu söy­lüyor, yol­suz­luk­lar­dan bah­sediyor ve bun­ların cid­dî bir şekil­de ele alın­masını söy­leyen bir mil­let­vekili par­tisin­den ih­raç edil­di. Şim­di, gelinen nok­tada, vatan­daş­ların, bu şekil­deki, bu or­tam­daki bir Tür­kiye'de siyasî par­tilere olan inan­cının ve güveninin han­gi nok­talara düşeceğinin tak­dirini siz­lere bırakıyorum değer­li mil­let­vekil­leri.

Bu meselelerin hafife alın­maması lazım. Bu meselelerin üzerine cid­dî bir şekil­de gidil­mesi lazım. Yol­suz­luk nereden ve kim tarafın­dan yapılır­sa yapıl­sın, mut­laka, hesabının sorul­ması lazım ve bu hesabın sorulacağı ilk yer de Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisidir. İş­te, bu araş­tır­ma öner­gesi onun için son derece önem­lidir. An­cak, bu araş­tır­ma öner­gesinin veril­diği tarih itibariy­le -biraz son­ra AK Par­ti gelip söy­leyecek- Mec­lis kapan­mak üzere, zamanımız kal­madı, o neden­le bu araş­tır­ma öner­gesinin aley­hin­de oy kul­lanıyoruz diyecek­ler ve ben de onun için aley­hin­de söz al­dım. Yani, bu durum… Üç haf­tadır getirilen bütün araş­tır­ma öner­geleriy­le il­gili AK Par­tinin itirazı bu, bugün de ay­nı şey olacak. Benim itirazım bunadır. Yok­sa, yol­suz­luk meselenin çözül­mesi, araş­tırıl­ması, in­celen­mesi, üzerin­de durul­ması, bir mil­let­vekili olarak en ön­celik­li görev­lerimiz arasın­dadır. Onun için, Anavatan Par­tisi Grubu adına bu öneriyi getiren ar­kadaş­lara da teşek­kür ediyorum huzur­larınız­da; Tür­kiye'nin çok cid­dî bir meselesine par­mak bas­mış­lar­dır. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar) Ama, maalesef, biz bu meseleleri ne zaman tar­tışacağız ar­kadaş­lar? Bu meseleleri ne zaman çözeceğiz?

Bakınız, an­ket­ler­deki rakam­ları söy­ledim. Bu rakam­lar, Tür­kiye'deki siyasetin, siyaset­çilerin, siyasî par­tilerin, vatan­daş tarafın­dan, bu meselelere eğilin­mediği düşünül­düğü için, olum­suz yorum­lanıyor.

Teşek­kür ediyor, say­gılar sunuyorum. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ederim Sayın Kan­doğan.

Leh­te, Malat­ya Mil­let­vekili Sayın Süley­man Sarıbaş; buyurun. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Teşek­kür ediyorum.

Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım; Grubumuz önerisi lehine söz al­mış bulunuyorum; hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Değer­li ar­kadaş­lar, Anavatan Par­tisi, grup önerisin­de ne is­tiyor; kısa ve net, her­kesin an­layacağı şekil­de söy­lüyorum; taş­rada, il­ler­de, mahal­lî idareler­de yapılan yol­suz­luk­lara Mec­lis el koy­sun, bu yol­suz­luk­ların sebep­lerini, sonuç­larını araş­tır­sın; kim­ler yapıyor, neden yapıyor, bun­lar or­taya çık­sın diyor. Buna "hayır" diyecek, bun­lar araş­tırıl­masın, bun­lar kapatıl­sın, bun­ların üs­tü ör­tül­sün, yol­suz­luğu yapanın yanına yol­suz­luk kâr kal­sın mı diyeceğiz; yok­sa, bu yol­suz­luk­ları, hakikaten bu Mec­lisin görevidir, hakikaten bu yol­suz­luk ar­tık mil­letimizi için­den çıkıl­maz bir hale getir­miş­tir, geleceğe umut­la bak­masının önünü kes­miş­tir, bun­lar araş­tırıl­sın, bun­ların sorum­luları, fail­leri yar­gıya tes­lim edil­sin mi diyeceğiz; yok­sa, hayır, bun­ları araş­tır­mayalım, böy­le bir şey­leri yap­mayalım, yapan yap­sın, yapanın da yanına kâr kal­sın mı diyeceğiz; iş­te, önerimizin amacı bu. Önerimiz­de bun­lar araş­tırıl­sın diyoruz. Niye araş­tırıl­sın diyoruz; elim­de bir gazete kupürü var, bugün­kü gazete ar­kadaş­lar.

"Teminatını 21 kez çek­ti, soruş­tur­ma iz­ni çık­madı!.." Yani, bir müteah­hit ihaleye gir­diği teminat­larını daha iş bit­meden çekiyor, geri yatırıyor, çekiyor, geri yatırıyor; bürok­rat buna vesile oluyor; bürok­rat hukuk­suz, kanun­suz, ah­lâk­sız iş yapıyor; ilin valisi soruş­tur­ma iz­ni ver­miyor bürok­ratına. Niye; "o bürok­rat bizim adamımız!" Ha, kay­tan bıyık­lı adam­lar var ya, o kay­tan bıyık­lı adam­lar ve bizim adam­larımız… (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar) Böy­le bir şey olabilir mi hukuk dev­letin­de?! "Benim adamım, senin adamın" olabilir mi?! Yol­suz­luğu, ah­lâk­sız­lığı, hır­sız­lığı kim yapıyor­sa, bun­ları soruş­tur­mayacak­sak, bun­ların üzerine git­meyecek­sek, bu öner­geleri red­dedecek­sek, siyasî dav­ranacak­sak, siz­den ön­ceki yapan­ların nasıl yanına kâr kal­madıy­sa sizin de yanınıza kâr kal­mayacağını adım gibi biliyorum ar­kadaş­lar.

Ne diyor Sayın Baş­bakan; Sayın Baş­bakan, bir mil­let­vekili şikâyet­te bulun­duğun­da "bur­numa pis kokular geliyor" diyor. Yani, Sayın Baş­bakan sadece kokusunu al­dığını söy­lüyor. Hal­buki, yap­ması gereken şey, sorul­ması gereken şey, bu his­set­tiği kokuların üzerine git­mesidir.

Ne ol­du Çorum Belediyesin­de ar­kadaş­lar; Belediye Baş­kanın kasasın­da yol­suz­luk çek­leri çık­tı. Sayın İçiş­leri Bakanı burada mı bil­miyorum, soru sor­duk "ne gibi iş­lem yapacak­sın" diye; dört ay ol­du, henüz cevap alamadığım gibi, en ufak bir tah­kikatı baş­lat­madı.

Baş­ka ne ol­du ar­kadaş­lar; Hatay'da Ali Dibo olay­larını bil­meyen var mı?! Yani, şurada, mil­letimin gözüne "Ali Dibo" dediğim zaman nere hatır­lanıyor; Hatay hatır­lanıyor; nere hatır­lanıyor; bütün belediyeler hatır­lanıyor; nere hatır­lanıyor; bütün özel idareler hatır­lanıyor…

OR­HAN ERAS­LAN (Niğ­de) - AKP… AKP…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Peki, bu Ali Dibolar devam mı edecek; Ali Dibolar size puan mı kazan­dıracak; yani, yan­daş­larınız, par­tidaş­larınız, yönetim kurulu üyeleriniz bu ihaleleri, ihalesiz ihaleleri alıp ser­vet­lerine ser­vet katar, bun­ları da seçim mey­dan­ların­da Par­tiniz yararına har­car­sa, bu kay­bet­tiğiniz, yol­suz­luk­ların üzerine git­memeden kay­bet­tiğiniz puan­ları, mil­lete ulufe dağıtarak, er­zak dağıtarak, kömür dağıtarak hal­ledeceğinizi mi düşünüyor­sunuz?! Böy­le bir şey yok ar­kadaş­lar, böy­le bir şey yok.

Biz diyoruz ki: Gelin, siyaset­çiye, siyaset kurumuna henüz güven bit­meden, dibe vur­madan, bir araş­tır­ma komis­yonu kuralım ve bu araş­tır­ma komis­yonu bu il­ler­deki bu ah­lak­sız­ca ihale bezir­gân­lığını, bu ah­lak­sız­ca vatan­daşı sömür­me sis­temini araş­tır­sın ve fail­lerini de yar­gıya tes­lim et­sin. Yani, çok mu şey is­tiyoruz; hukuk dev­letin­de ol­ması gereken, hakikaten hukuka uyul­ması gereken bir öneri getir­dik önünüze.

Biliyorum, bun­lara faz­la kulağınızı aç­mayacak­sınız; çün­kü, aç­say­dınız, zaten bizim bu önerileri getir­memize gerek yok­tu; aç­say­dınız, zaten siz Hükümet­siniz, bun­ları yap­mayan­lar­dan hesap sor­ma yet­kisi eliniz­de. Bu hesabı sor­madığınız için…

İş­te, Sayın Vali niye ver­memiş?! Nerede İçiş­leri Bakanı; niye demiyor "Sayın Vali, niye ver­miyor­sun bu soruş­tur­ma iz­nini" diye?!

Biraz ön­ce ar­kadaşım söy­ledi, 14,75'i Ofer'le Kemal Dibo ol­du; Kemal Dibo olayı ol­du, Ofer'e satıl­dı.

Ne diyor 12. İdare Mah­kememiz: Bu, duyurul­mamış­tır, gerek­li katılım sağ­lan­mamış­tır, yeter­li duyuru yapıl­madan, ilan yapıl­madan yapıl­mış­tır, kanuna, hukuka ay­kırı bir ihaledir. Kesin­leş­ti bu; yani, idare mah­kememizin kararı or­tada.

Şim­di, daha ön­ce bu konuda burada gen­soru öner­gesi de veril­di, bu konu tar­tışıl­sın, gün­deme alın­sın denil­di. O gün "ben Ofer'i moferi tanımam" diyen­ler, son­radan an­ladık ki, özel uçak­larıy­la seyahat yap­mış­lar, son­radan an­ladık ki, özel uçak­larıy­la Dubailere, par­don Hong Kong­lara git­miş­ler, giz­li pazar­lık­lar yapıl­mış. Bir Baş­bakan, çık­tı, basının huzurun­da açık­ça dedi ki: "Ben Ofer mofer tanımam kar­deşim." Ak­şam çık­tı -bir televiz­yon kanalına- "Teke Tek Prog­ramı"na, adını da söy­leyeyim -dedi ki: "Bir­kaç defa görüş­müş olabilirim." Er­tesi gün çık­tı dedi ki: "Görüş­tüm­se görüş­tüm, kime ne" dedi. Tür­kiye'de böy­le bir şey var mı ar­kadaş­lar?! Biri görüş­tüğü için -biri Türk­bank davasın­da görüş­tüğü için- Yüce Divan­da hesap verecek, bir tanesi "görüş­tüm­se görüş­tüm" diyecek. O zan­nediyor ki, görüş­tüm­se görüş­tüm derim, bu da yanıma kâr kalır. Kim­senin yanına kâr kal­madı. Eğer yukarıda Al­lah var­sa, eğer bu ül­kede hukuk var­sa, eğer bu ül­ke hukuk dev­leti ise, yapanın yanına kâr kal­mayacak ar­kadaş­lar. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar) Biz, en azın­dan, bunun fır­satını ver­medik, ver­meyeceğiz de. Ha, geç­miş­te yapan­ların da -ay­nen söy­lüyorum- on­ların da yanına kâr kal­mayacak, adalet­te her­kes hesabını ver­mek zorun­da kalacak.

Değer­li ar­kadaş­lar, bu yol­suz­luk, son gün­ler­de, her taraf­tan… Malat­ya Belediyesin­de bir tanesine el al­tın­dan haber gön­der­dim, dedim ki, "ya, şu Malat­ya Belediyesin­de yapılan yol­suz­luk­ları bana gön­der" diye... Bakın, 15 say­fa gel­di. Hiç basına çıkan bir şey değil; ama, 15 say­fa yol­suz­luk gel­di. Eğer, bütün belediyelere yazın, bu kadar rapor­lar al­maz iseniz, o zaman söy­leyin.

Peki, niye araş­tır­mıyoruz bun­ları; ihaleler kime veriliyor, nasıl veriliyor, nasıl pay­laşılıyor, Par­tinin han­gi eleman­ları yan­daş olarak kabul ediliyor, üç davet­le, üç tek­lif­le iş veriliyor, teminat­ları tek­rar iade ediliyor... Bel­ki, teminat­sız da veriliyor­dur da bir­çok yer­de; tabiî, bun­ları… İş­te, bun­ları araş­tıralım, bun­ları çıkar­talım diye bu öner­geyi ver­dik.

Şim­di, bu öner­geyi tar­tış­mayacağız, yol­suz­luk­ları araş­tır­mayacağız, yol­suz­luk­ların üzerine git­meyeceğiz; ama, biz, yol­suz­luk­lar­la mücadele adına İk­tidara gelip oturacağız, yol­suz­luk­lar­la mücadele bizim baş konumuz olacak, son­ra… Bugün bana biri bir mesaj çek­miş -ay­nen burada söy­lüyorum- diyor ki: "Tay­yip Bey sizi mil­let­vekili yap­tı, ah­de vefasız­lık et­tiniz" diyor. Tay­yip Bey, peki, mil­lete "yol­suz­luk­la mücadele edeceğim" demiş, o, mil­letin tamamına ah­de vefasız­lık et­miş de, biz buna "dur" demek için mücadeleye gir­miş­sek, yani, bu ayıp bir şey mi?! Mil­lete söz ver­medik mi yol­suz­luk­la mücadele edeceğimizi; ver­dik. Niye et­miyoruz?! İş­te öner­ge; gelin araş­tıralım, şu çek olayı nedir Çorum Belediyesin­de; gelin araş­tıralım, şu Hatay'daki bu Ali Dibo olayı nedir; gelin araş­tıralım, şu Türk­bank, par­don, TÜP­RAŞ'taki Kemal Dibo olayı nedir.

Türk­bank diyorum; evet, onu araş­tır­dık, onu soruş­tur­duk da, gön­der­dik de il­gili yere. Yapacağımız bir şey yok, yar­gı, kararını verecek. İn­şal­lah, her­kes hesabını al­nının akıy­la verir; ama, burada da şu Kemal Dibo'yu bir araş­tıralım, şu 14,75'i nasıl ver­miş bu Kemal Dibo? Özel­leş­tir­me Üst Kurulun­da Sayın Baş­bakan bu usul­süz iş­leme nasıl im­za at­mış, nasıl onay ver­miş, bir araş­tıralım, bir soralım. Yap­mamış­lar­sa, her­kes hesabını ver­sin, o zaman da ak­lan­sın; ama, bun­ları yap­maz­sınız; çün­kü, yapacak şeyiniz kal­madı; gel­diğiniz gün haram sof­rasına oturun­ca, haram­zade olun­ca, ar­tık, haramın hesabını sor­mak gibi bir az­miniz, niyetiniz kal­madı, o bit­ti, o, orada kal­dı; çün­kü, haram o kadar iş­tah­lı ve o kadar tat­lıdır ki…

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Siz bunu çok yapıyor­sunuz!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - …gir­diği cebi de, gir­diği bey­ni de, gir­diği hükümeti de, gir­diği par­ti grubunu da, val­lahi, yakar da, dağıtır da, yok da eder! (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

İn­şal­lah, on­ların kısa sürede neticelerini, kısa sürede sonuç­larını göreceğiz. San­dık bu mil­letin önüne gelecek, san­dık, bu mil­let, Ali Dibo olay­larının, Kemal Dibo olay­larının hesabını, val­lahi soracak, bil­lahi soracak. Ha, sor­maz falan demeyin; sor­maz falan demeyin...

AH­MET YENİ (Sam­sun) - Anavatan'ı mı an­latıyor­sun?!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Anavatan, mil­lete onun hesabını ver­di, mil­let onun da hesabını gör­dü. Ha, sıra siz­de. Bak, beş seçim­dir bu ül­kede ik­tidar değişiyor; 91'de değiş­ti, 95'te değiş­ti, 99'da değiş­ti, 2002'de değiş­ti. Yani, mil­leti, duy­muyor, gör­müyor, an­lamıyor zan­net­meyin. Mil­let gör­mese her seçim­de ik­tidarı değiş­tir­mez. Sizi de görüyor, yap­tığınız yol­suz­luk­ları da görüyor. Daha dün, mil­let­vekilinizin kar­deşi 20 000 000 lirayı…

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

A. İS­MET ÇANAK­CI (An­kara) - Yani, bun­lar da mı gidici?!..

BAŞ­KAN - Buyurun.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - …yani, es­ki paray­la 20 tril­yon lirayı vatan­daş­tan top­ladı, kaç­tı git­ti. Bütün basın­da var­dı dün, bütün basın­da yazıyor­du. Ben yap­madım her­hal­de, sizin mil­let­vekilinizin kar­deşi yap­tı! (AK Par­ti sıraların­dan gürül­tüler) "Yalan" deyin o zaman, tek­zip edin, basın­da yazıyor. Han­gi ile el at­sanız, böy­le eliniz­de kalıyor. Han­gi ilin yol­suz­luğuna el at­sanız, val­lahi, şuradan yet­kili biri yaz­sın valilik­lere "il il yol­suz­luk­ları gön­der" diye, her il eliniz­de kalıyor, her il eliniz­de kalıyor. Dev­letin büt­çesini yol­suz­luk­lar büt­çesi haline getir­diniz, yan­daş­larınıza, par­tidaş­larınıza peş­keş çek­mek­ten öteye gidemediniz!..

FERİT MEV­LÜT AS­LANOĞ­LU (Malat­ya) - Malat­ya İnönü Üniver­sitesine kad­ro ver­miyor­lar!..

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - "Yol­suz­luk­la mücadele edeceğim" diye gelen­ler, yol­suz­luğun bir par­çası, mütem­mim cüzü, ay­rıl­maz öz­nesi ol­dular.

Hepinize say­gılar sunuyorum. (Anavatan Par­tisi ve CHP sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Sarıbaş.

Aleyh­te, An­kara Mil­let­vekili Sayın Salih Kapusuz; buyurun efen­dim. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım; hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Anavatan Par­tisi Grubunun grup önerisinin aley­hin­de söz al­dım…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Tabiî, aley­hin­de söz alacak­sın, lehin­de alacak değil­sin ya!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Birilerinin yap­tığı gibi, aleyh­te söz alıp da leh­te konuş­ma yap­mayacağım.

FERİT MEV­LÜT AS­LANOĞ­LU (Malat­ya) - Yap!..

A. İS­MET ÇANAK­CI (An­kara) - En­gel değil.

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Her­kes, ken­dine uy­gun tavır, dav­ranış ve yakışanı yapar, ben de ken­dime göre olanı yaparım değer­li ar­kadaş­lar. Bunu bugüne kadar her­kes böy­le bilir, siz de böy­le bilin Değer­li Mil­let­vekilim! Biz, bugüne kadar bu konuda her alan­da ol­duğumuz hal­de, mey­dan­lar­da bulun­duğumuz hal­de, şu güne kadar bir tek şey duy­dunuz mu, duyabil­diniz mi?!. (CHP sıraların­dan gürül­tüler)

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - İş­te, basın yazıyor!..

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Duyamaz­sınız.

Dolayısıy­la, şim­di, bir öner­ge, el­bet­te, İç­tüzük size böy­le bir hak ver­miş, bir öner­ge veriyor­sunuz, ver­diğiniz her öner­gey­le il­gili olarak cevabınızı da burada alır­sınız. Hiç tered­düt gös­ter­meyin.

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - İçeriğini konuş, içeriğini!..

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Bakınız, içeriğini konuşacağım, biraz­cık sab­redecek­siniz. Hukuk dev­letin­den bah­sedecek­siniz, hukuk diyecek­siniz, hak diyecek­siniz; peki, hukuk dev­letin­de hak arama yolu nedir?

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Mec­lisin araş­tırıp yar­gıya sevk et­mesidir.

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Bun­lar­dan bir tanesi.

Peki, yar­gıya in­tikal et­miş­se bir olay, ne yapılır; yar­gının sonucu bek­lenir.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Niye bek­lemedin Şem­din­li'de?..

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Senin söy­lediğin her konu, açık­ladığın her şey yar­gıya in­tikal et­miş. Yar­gıya in­tikal et­miş konular­da "ne yap­tınız" diye soruyor­sunuz.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Şem­din­li'de niye bek­lemediniz beyefen­di?

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Lüt­fen… Değer­li ar­kadaş­lar, bakınız, biraz­cık tutar­lı olun, biraz­cık tutar­lı olacak­sınız. Bakınız, bun­lar­la il­gili her şeyin de cevabını vereceğim.

Muhalefet et­mek demek, buraya çıkıp yük­sek ses­le konuş­mak demek değil­dir ar­kadaş­lar. Eğer bir şeyi ten­kit ediyor­sanız, bu ten­kit et­tiğiniz şey­ler­le il­gili planınızı, projenizi ve or­taya koyacağınız var­sa eliniz­de bir bel­genizi, bil­ginizi buraya getirecek­siniz.

Biraz ön­ce Çorum'dan bah­sedil­di. Çorum, şu an­da ve bun­dan ön­ceki belediyeler dönemin­de geçirilen dep­rem son­rası 5 kat yerine 4 kat uy­gulamasına geçil­miş.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - 5'e gir­mek için rüş­vet lazım.

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Evet, bu 4 ün­cü kat­tan son­rasına, bu geç­miş dönem­de, on yıl geriye doğ­ru olarak ne yapıl­mış; kat ar­tırımı için belediye mec­lisin­den karar alın­mış. Bu alınan karar­lar usul hatasını bün­yesin­de taşımak­la bir­lik­te alın­mış, zim­met olarak bir ay­rı hesap tutul­muş, bun­lar­la il­gili olarak yapılan bir tef­tiş­te bun­lar tes­pit edil­miş. Bunun üzerine olay hem kamuoyuna hem de İçiş­leri Bakan­lığına yan­sımış.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Çek­ler nereye yan­sımış?

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Dik­kat eder­seniz söy­leyeceğim.

Bu tes­pit edilen­ler İçiş­leri Bakan­lığı müfet­tiş­leri tarafın­dan da in­celen­miş, sorum­lular hak­kın­da suç duyurusun­da bulun­muş ve şu an­da il­gili sav­cılık da bu konuyu mah­kemeye in­tikal et­tir­miş. Şu an­da, biz par­ti olarak, bu konuyu, gün­deme gel­diği gün­de ar­kadaş­larımızı gön­der­dik in­celet­tik, bak­tık ki, yasal olarak yapıl­ması gerek­li olan her şey yapılıyor, biz de şu an itibariy­le yar­gı sonuç­larını bek­liyoruz. Ken­dimizi yar­gı yerine koy­ma hak ve salahiyetine biz de sahip değiliz, siz de sahip değil­siniz. Bu kadar açık ve net!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Şem­din­li yar­gıda değil mi Baş­kan?!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Eğer, hukuk dev­letin­den bah­sediyor­sanız, hukuk­dışı bir­takım yap­tırım­ları biz­den bek­liyor­sanız, biz o yola gir­meyiz. Değer­li ar­kadaş­lar, hatır­layın…

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Çok masum değil bun­lar!.

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - …biz, bu Mec­lis­te…

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Şem­din­li Komis­yonunu niye kur­duk Sayın Kapusuz; yar­gıya in­tikal et­miş­tİ?!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - …soruş­tur­ma komis­yonu da kur­duk, araş­tır­ma komis­yonu da kur­duk, gerekir­se de kurarız.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Niye?!..

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Dolayısıy­la, bu konular­la il­gili olarak, bakınız, bir baş­ka husus: Şim­di, biraz ön­ce, yine, Hatay meselesi dile dolan­dı. Değer­li ar­kadaş­lar…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - "Ali Dibo" de; Hatay deme Ali Dibo.

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Bakınız, bu konuy­la il­gili olarak, bu Mec­lis­te, bir­çok defa…

BAŞ­KAN - Sayın Sarıbaş, hiç uy­gun ol­muyor. Siz, Grup Baş­kan­vekilisiniz, hiç uy­gun ol­muyor.

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - … bir­çok defa, bu konu gün­deme getiril­di; bir­çok defa gün­deme getiril­di. Bu konuy­la il­gili, ar­kadaş­larımız her seferin­de açık­lama yap­tı; ama, siz, ıs­rar­la ve inat­la tek­rara da devam ediyor­sunuz.

Bakınız değer­li ar­kadaş­lar, Hatay'da 5 751 ihale yapıl­mış. El­bet­te, bu ihalelere, bütün Tür­kiye Cum­huriyeti vatan­daşı katıl­ma hak­kına sahip.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Siz ihale hükümetisiniz; bol bol ihale yapıyor­sunuz.

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Eğer, değer­li ar­kadaş­lar, bu mem­lekete hiz­met ediyor­sanız, hiz­met edecek­seniz, el­bet­te yatırım­lar yapacak­sınız; yatırım­lar da ihale yoluy­la olur.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - İhale konusun­da başarılısınız (!)

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - İhalesiz yapılacak olur­sa, ay­nen, bel­ki, sizin bek­lediğiniz gibi, geç­miş­te birilerinin alış­kan­lığı gibi, birilerine ver­sin diyor­sunuz. Hayır, biz, o yolu ter­cih et­miyoruz. Bizim ter­cih et­tiğimiz yol yasal yol­dur, ihale yoludur.

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Kılıf ol­muş, kılıf!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Bak, bütün bas­kılara rağ­men, İhale Kanunun­da yapıl­ması gerek­li olan değişik­lik konusun­da bile, has­sasiyetimiz gereği, bu değişik­liği gün­deme getir­medik.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Ofer, Ofer!..

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Ofer'e ne diyor­sunuz Sayın Kapusuz?!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Bakınız, bu ihaleler­den; ki, yak­laşık yüz­de 50'ye yakın AK Par­tiye oy ver­miş, yani, Hatay'da yak­laşık olarak her 2 kişiden 1 kişinin AK Par­tili ol­duğu bir il­de, AK Par­tiye oy veren in­san­ların bulun­duğu bir il­de, eğer, oradaki es­naf ve tüc­car AK Par­tili diye yasal hak­kını kul­lanamayacak­sa, bu bir hak­sız­lık an­lamına gel­mez mi ar­kadaş­lar?! Bun­lar­dan sadece yüz­de 4,6'sı, evet, AK Par­ti üyesi, AK Par­tinin belir­li görev­ler­de bulunan in­san­ları, yani 266 tane ihale al­mış­lar. 5 751 ihaleden -yapılan ihaley­le, bakın, ihalesiz değil, korumacılık­la değil- sadece 4,6'sı, AK Par­tililerin de ihale al­dığı bir uy­gulama.

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Yüz­de kaçını al­mış, yüz­de kaçını?!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Şim­di, değer­li ar­kadaş­lar, bakınız, bir hususun al­tını çiz­mek is­tiyorum. (CHP ve Anavatan Par­tisi sıraların­dan gürül­tüler)

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Yüz­de kaçını al­mış, hatır­lıyor musun?!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Değer­li mil­let­vekil­leri, eğer konuşacak­sanız, buyurun.

BAŞ­KAN - Sayın Kapusuz, siz, Genel Kurula hitap edin.

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Bir rahat­sız­lığınız var galiba.

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Hayır canım!.. Sorulara cevap verin, sorulara!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Rahat­sız­lık duyacağınız bir şey var­sa, o rahat­sız­lığınızı açık açık söy­leyin, mil­let de duy­sun, ben de duyayım.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Ofer'i bir izah edin!

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Ofer'i an­latın!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Değer­li ar­kadaş­lar, şim­di, bakınız, şu met­ninize bakıyorum Sayın Sarıbaş, bu met­niniz­de yok Ofer; o zaman, yaz­say­dınız.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Evet, doğ­ru; onu son­ra araş­tıralım diyoruz. Canım, bun­dan son­ra bir­sürü yol­suz­luk ol­du.

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Ofer'i yaz­say­dınız, Ofer'i getir­sey­diniz, Ofer'i konuş­say­dık...

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Sayın Baş­kan, dört ay ol­muş!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Ama, yok kar­deşim, yok!..

Bakın, ben niye ikaz ediyorum sizi biliyor musunuz; her seferin­de söy­ledim, burada söz alan ar­kadaş­larımız gün­dem­le ken­dini bağ­lı gör­meliler, hem ken­di şah­sına hem de bu Yüce Heyetin şah­sına say­gı gereği buna dik­kat gös­ter­meliler. Ben, buna has­sasiyet gös­teriyorum; ama, gös­ter­meyen ar­kadaş­ları da siz­lere havale ediyorum.

MUHAR­REM DOĞAN (Mar­din) - Biz de seni Al­lah'a havale ediyoruz.

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Değer­li ar­kadaş­lar, şim­di, bir diğer hususu daha ifade et­mek is­terim. Şim­di, ar­kadaş­larımız bu ve ben­zeri konular­la il­gili olarak bir şeyi daha bil­sin­ler ki, 3628 sayılı Yasayı çıkar­dık; bu yasa gereği, eğer kamuoyun­da gör­sel veyahut da yazılı basın­da her­han­gi bir yol­suz­luk­la il­gili id­dia çıkar­sa, bu çıkan id­diayı sav­cılar resen, hemen dev­reye girip araş­tır­mak, soruş­tur­mak, gerek­li davaları aç­mak­la hem görev­liler hem de sorum­lular.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Her zaman öy­ley­di Sayın Kapusuz.

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Bu bah­si geçen konular­la il­gili olarak, bugüne kadar ol­duğu gibi bun­dan son­ra da sav­cıları göreve davet ediyoruz.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Mec­lisin görevi yok mu?!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Bizim en ufak bir tered­dütümüz yok, kor­kumuz da yok, ol­mayacak da. Yan­lış yapan kim olur­sa ol­sun, en yakınımız­dan en uzağımıza varın­caya kadar her kim olur­sa ol­sun, üzerine git­mek AK Par­ti İk­tidarının görevidir ve gereği de yapıl­mak­tadır. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar, CHP sıraların­dan al­kış­lar[!])

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Mer­sin) - Par­tiden mil­let­vekili ih­raç et­tiniz!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Sizin üs­lubunuz, sizin yak­laşımınız acaba üzüm mü yemek, bağ­cıyı mı döv­mek?! Bugüne kadar yapılan­lar or­ta yer­de; hiç­bir konuda boş­luk bırak­madık, bırakıl­maması konusun­da da yet­kilileri göreve davet ediyoruz.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Yet­ki biz­de Sayın Kapusuz, bu Mec­lis yet­kili!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Her alan­da bizim yan­lış­lık yapana, yol­suz­luk yapana, hır­sız­lık yapana sahip çık­mak gibi bir ah­lakî meziyetimiz yok­tur, ol­mamış­tır ve ol­mayacak­tır da! (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

FUAT ÇAY (Hatay) - Ali Dibo'ya izin ver, görelim bakalım!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Değer­li ar­kadaş­lar, ama, hukuk dev­letinin tabiî sonucu olarak, hak sahip­leri ve kamunun hak­kını koruma konusun­da, Mec­lisin denetimiy­le bir­lik­te, asıl görev yar­gımıza ait­tir.

ALİ RIZA BODUR (İz­mir) - Sayın Kapusuz, Ofer­lere ben sat­madım his­se senet­lerini!..

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Yar­gımız bu konuda han­gi kararı verir­se ver­sin, ben, bu karar­la il­gili olarak, her alan­da, hepimizin duyar­lı ol­duğunu çok iyi biliyorum. Onun için, sonuç olarak şunu ifade et­mek is­tiyorum…

FUAT ÇAY (Hatay) - Ali Dibo soruş­tur­masına "evet" de bakalım!

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Bugün, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin res­men tatile gir­mesine iki haf­ta kal­mış. Bu iki haf­ta zar­fın­da çıkarıl­ması gerek­li olan bir­çok yasalarımız var; el­bet­te, denetim konusu da gün­dem­deki konular­dan­dır.

A. İS­MET ÇANAK­ÇI (An­kara) - Yetiş­mez!..

SALİH KAPUSUZ (Devam­la)- Şu an itibariy­le, eğer, bu konuyu kabul­len­sek bile, araş­tır­masını kabul et­sek bile -ki, yar­gıya da in­tikal et­tiğini ifade et­tim- komis­yon olarak ve yapılacak çalış­malar olarak, süre de, şu an itibariy­le uy­gun değil. Son­ra, bu id­diaların bir­çoğu da, bize göre, yar­gıya in­tikal et­tiği için…

FUAT ÇAY (Hatay) - Yar­gıya in­tikal et­medi…

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - …yapıl­ması gerek­li olan­lar da yapıl­dığı için araş­tırıl­masına gerek ol­madığını ifade ediyor, hepinizi say­gıy­la selam­lıyor ve ANAP Grubunun getir­diği öneriye katıl­madığımızı açık bir dil­le de ifade ediyorum.

Say­gılar sunuyorum değer­li mil­let­vekil­leri. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ederiz Sayın Kapusuz.

ALİ RIZA BODUR (İz­mir) - Vic­danen rahat­ladınız mı?!.

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - O rahat­lama gön­lünüze bağ­lı…

BAŞ­KAN - Son söz is­teği, leh­te ol­mak üzere, Hatay Mil­let­vekili Sayın Gök­han Dur­gun…

Sayın Dur­gun, buyurun. (CHP sıraların­dan al­kış­lar)

MUS­TAFA YIL­MAZ (Gazian­tep) - Yüz­de 50'yi bir izah et…

GÖK­HAN DUR­GUN (Hatay) - Sayın Baş­kan, sayın mil­let­vekil­leri; hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Hatay'da or­taya çıkan yol­suz­luk­lar­la il­gili söz al­mış bulunuyorum. Anavatan Par­tisinin ver­miş ol­duğu öneriye olum­lu bak­tığımızı, olum­lu oy kul­lanacağımızı da söz­lerimin başın­da ifade et­mek is­tiyorum.

Biraz ön­ce, Sayın Kapusuz'u din­ler­ken, Hatay'da böy­le bir olayın ol­madığını görüyoruz; öy­le an­latıyor! Peki, bu ne?!. Bu ne, bu?!. Bu ne?!. Bu ne?!. Bun­da ne var biliyor musunuz?..

ALİ RIZA BODUR (İz­mir) - Kâğıt…

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Kâğıt, evet… An­tak­ya Doğumevin­deki onarım iş­leri:

Bir, çatının yap­tırıl­ması. Kar­şısın­da, Sayın Sadul­lah Er­gin'in el yazısıy­la "Mah­mut Bon­cuk."

İki, Jeneratörün yenilen­mesi. Kar­şısın­da, yine, Sayın Sadul­lah Er­gin'in el yazısıy­la "40-50 mil­yar." Ne bu 40-50 mil­yar?!. Bu iş­teki kâr mik­tarı! Yani, Sayın Er­gin, bu ihaleleri pay­laş­tırır­ken, kârı da hesap­lıyor; yani, ne kadar kâr edilecek, onu da hesap­lıyor; açık, burada.

Üçün­cü, kireç giderici ve hid­rofor sis­teminin yenilen­mesi, "Mah­mut Açık­göz." Kim Mah­mut Açık­göz; İl Genel Mec­lisi Üyesinin kar­deşi.

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Tesadüf, bun­ların hep­si tesadüf!

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Diğer bir mad­de: Katın ve zemin katın, has­tane girişinin tüm kapı pen­cere ve duvar­larının yenilen­mesi, "Mus­tafa İnan."

Şim­di, Sayın Kapusuz diyor ki: "Her 2 kişiden 1'i AKP'ye oy ver­miş­tir, bu in­san­lar ihale al­masın mı?" Evet, her 2 kişiden 1'i ihale al­mamış değer­li ar­kadaş­larım. Buyurun, şurada, Sağ­lık Bakan­lığıy­la il­gili soru öner­geme gelen cevap var; ihaleyi alan­lar: Ömer İs­hakoğ­lu -kim Ömer İs­hakoğ­lu; genç­lik kol­ları es­ki il baş­kanı- Öz­canoğul­ları, Hakan Öz­türk -hep­si il yöneticisi, hep­si Par­tinin bel­li kademesin­de görev yapan in­san­lar- Mus­tafa Açık­göz, Şük­rü Çağ­lar­su, İs­hakoğ­lu Medikal, İs­hakoğ­lu Medikal, Mah­mut Narin.

Şim­di, bu Ali Dibo şir­keti iş­te buradan çık­tı. Ben Sayın Geçen'i kut­luyorum, bir Hatay­lı olarak da ken­disine teşek­kür ediyorum (CHP ve Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar) ama, diyorum ki, Sayın Geçen, niye hak­sız­lık­ları or­taya koyuyor­sun; hır­sız­lık­ları or­taya koyuyor­sun, iş­te seni böy­le atar­lar! İş­te böy­le atar­lar seni, ih­raç eder­ler! Yani, senin suçun, hır­sız­lık­ları, yol­suz­luk­ları or­taya çıkar­mak! (CHP ve Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar) Sayın Baş­bakan, ik­tidara gelir­ken, oy is­ter­ken, hır­sız­lık­ların, yol­suz­luk­ların üzerine gideceğim diye oy is­tedi ve bu al­dığınız oyun da yüz­de 70'i, yüz­de 80'i, hır­sız­lık­ları or­taya çıkaracağınız için veril­di; ama, ne ol­du; Sayın Baş­bakan "damar­dan gir­dik, kalp­ten gir­dik, aort­tan çık­tık" diyor; ama, ken­di ilin­de, ken­di mem­leketin­de, Tür­kiye'de, AKP yöneticileri, il genel mec­lisi üyeleri ihale pazar­lıyor, ihale komis­yon­culuğu yapıyor, "bana bel­ge getirin" diyor. İş­te bel­ge!.. İş­te bel­geler!.. Ne bel­gesi arıyor­sun Sayın Baş­bakan?!

TEV­FİK AK­BAK (Çan­kırı) - Sav­cıya verin, sav­cıya!..

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Ver­dik, ver­dik, merak et­meyin…

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Sav­cıya vereceğiz, vereceğiz, sav­cıya da vereceğiz.

MUS­TAFA BAŞ (İs­tan­bul) - Beş ay­dır sav­cıya veremediniz mi?!

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Şim­di, 2 kişiden 1'i AKP'li; ama, siz çok has­sas dav­ranıyor­sunuz, al­dığınız oya göre mi ihale dağıtacak­sınız?! Böy­le bir hak­kınız, böy­le bir yet­kiniz mi var sizin?!. Yani, ne kadar oy al­dıy­sanız, o kadar ihale!..

Şim­di, yeni bir soru öner­gesi ver­miş­tim, onun cevabı da gel­di; Sos­yal Hiz­met­ler İl Müdür­lüğü… Değer­li ar­kadaş­larım, burada… Bel­ge… Sayın Baş­bakan, buyurun bel­ge!.. Evet, burada, top­lam 78 tane ihale yapıl­mış, 4 tril­yon değerin­de. 78 ihalenin 37 tanesini, bu say­dığım Ali Dibo şir­keti al­mış; iş­te bel­gesi! Hani bin­de 4'tü, 5 000 ihale için­de 266'ydı?! İş­te, buyurun!

Değer­li ar­kadaş­larım, ben­ce yapıl­ması gereken…

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - 5 700 ihale yok mu?!

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Efen­dim?..

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - 5 761 ihale yok mu?!

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Efen­dim, 5 700 değil. Buyurun, size vereyim, fotokopisini vereyim.

Bakın, değişik bir yön­tem gös­tereceğim size.

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Nasıl vereceğiz?! (CHP sıraların­dan gürül­tüler)

BAŞ­KAN - Ar­kadaş­lar, kar­şılık­lı konuş­mayalım.

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Değer­li ar­kadaş­larım…

BAŞ­KAN - Sayın Dur­gun, siz Genel Kurula hitap edin.

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Tamam Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Buyurun.

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Değer­li ar­kadaş­larım, bakın, burada 2 tane tek­lif mek­tubu var.

MUS­TAFA BAŞ (İs­tan­bul) - Sav­cıya niye git­miyor­sunuz?!

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Bakın, sav­cıya verin diyor­sunuz da siz ön­ce bir in­celeyin bakalım. 2 tanesi de Saman­dağı Dev­let Has­tanesine veriliyor; tarih­leri 9.2.2004, 15.1.2004; arada çok az bir zaman var. Burada, Thalaset diye bir par­ça alınıyor. Bu, Ak­deniz anemisi olan çocuk­lar­da kanın temiz­len­mesiy­le il­gili bir par­ça. Bun­lar, ihaleye gir­mesin diye ikiye bölünüyor. Bir gün 500 tanesi alınıyor, bir gün 500 tanesi alınıyor; top­lam 1 000 tane. Fiyat 12 750 000 lira. Şim­di sor­dum, şu gün, 2004 değil, 2006'nın haziran ayın­da bu par­çanın fiyatı 4 000 000 lira. 4 000 000 liralık bir par­ça, 2004 yılın­da, ihale açıl­mak­sızın, iki gün aray­la, ay­nı fir­manın tek­lif mek­tup­larıy­la Saman­dağı Has­tanesine veriliyor. Bu ne ar­kadaş­lar, bu ne?! Bu, Ali Dibo değil mi?! Bu ne?! Bugün­kü fiyatıy­la 4 000 000'luk par­ça, -her­hal­de o gün 2 000 000 falan­dı- 12 750 00 liraya veriliyor! Bunu or­taya çıkaran Yaşar Ar­tar is­min­deki ar­kadaşımıza da şim­di soruş­tur­ma açılıyor. Aç­sın­lar, her­kes hesabını verecek; ama, bu ar­kadaşımız, bunun alımına im­za at­mıyor. İm­za at­mıyor...

ALİ RIZA BODUR (İz­mir) - Vic­dan sahibi...

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Gelelim, baş­ka ne var; An­tak­ya Doğumevin­de var. Doğumevin­de bil­gisayar işi yapılıyor. Tek­lif­ler­le karar veriliyor. Son­ra bakıyor­lar ki, tek­lif mik­tarını aş­mış, ihale yapıl­ması gerekiyor. Onu, bir biçim­de ört­bas edip, tek­rar, yeniden çöz­meye çalışılıyor.

Yine, Saman­dağı Dev­let Has­tanesin­de bir çatı yapılıyor; yapıl­madan parası ödeniyor; yapıl­madan!.. Bel­geleri var. Yapıl­madan parası ödeniyor. Kime ödeniyor; İl Genel Mec­lisi Üyesinin kar­deşine ödeniyor.

Daha da var ar­kadaş­lar, daha da var. Şim­di, sabah­leyin, Hatay'da yeni bir uy­gulama, saat 4'te, 5'te.

Sayın İl Genel Mec­lisi Üyesi Mah­mut Narin diye bir ar­kadaşımız var, bütün bu ihalelerin büyük çoğun­luğunu da alan ar­kadaşımız; şu an­da İl Genel Mec­lisi Baş­kanı. Hem ihaleyi yapıyor, 40 tril­yon­luk bir büt­çe, hem de ihaleyi alan fir­ma ken­disinin fir­ması!

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Bal tutan par­mağını yalar!

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Yani, bu nasıl bir iş­tir, bu nasıl yapılır, bu hay­ret bir şey! Bu, Ali Dibo iş­te! İş­te bu Ali Dibo!

Şim­di, ar­kadaş­lar, sabah­leyin köy­lere gidiyor bu ar­kadaşımız, AKP il­çe baş­kanıy­la beraber. Köy­ler­de namaz kılıyor, namaz­dan son­ra muh­tarı çağırıyor. Diyor ki, sizin bu meranız kötü vaziyet­te, bakamıyor­sunuz, bu merayı bana kırk yılığına kiraya verin, yir­mi yıl­lığına; ben burayı düzen­leyeyim, ih­ya edeyim, bakayım, on­dan son­ra size tek­rar geri dev­redeyim.

Şim­di, köy­ler­de meralara bile el uzat­mış bir an­layış var. Bunu kim yapıyor; AKP il­çe baş­kanı, An­tak­ya Mer­kez İl­çe Baş­kanı ile İl Genel Mec­lisi Üyesi, Baş­kanı yapıyor. Bu İl Genel Mec­lisi Üyesi, Baş­kanının ihale al­mak­tan baş­ka hiç işi yok mudur?! Hiç­bir işi yok mudur?! Bütün ihaleler Narin­ler!.. Araş­tırıyoruz; bu ar­kadaşımızın, daha ön­ce, yemek fir­ması gibi, temiz­lik fir­ması gibi hiç­bir ic­raatı yok; ama, 2002 seçim­leri bitin­ce, bu ar­kadaş­larımızın hep­si fir­ma kur­muş­lar: Temiz­lik fir­ması, yemek fir­ması, güven­lik fir­ması. Bir bakıyoruz ki, hep­sini bu ar­kadaş­larımız alıyor­lar.

Bir ar­kadaşımızın bir olayını daha an­latayım size. Bil­ginize sunuyorum; yani, yol­suz­luk­ları takip et­meniz için söy­lüyorum, olayı an­lamanız için söy­lüyorum.

A. İS­MET ÇANAK­CI (An­kara) - Biliyor­lar zaten, söy­lemeye gerek yok!

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Cezaevin­de ihale yapılıyor. Bu ar­kadaşım 2 tane tek­lif mek­tubu veriyor; biri yük­sek fiyat, biri düşük fiyat ve diyor ki, ben bunu hep yaparım, bu nor­mal­dir diyor.

Nasıl olur ar­kadaş­lar, 2 tane tek­lif mek­tubu verir­siniz; biri düşük fiyat biri yük­sek fiyat?.. Yani, diğer tek­lif­ler­de ken­disinin­ki yük­sek­te kalır­sa onu koyacak, değil­se düşük fiyat­la onu al­maya çalışacak. İş­te, bu da ay­rı bir Ali Dibo yol­suz­luğu!

MUS­TAFA BAŞ (İs­tan­bul) - Götür o bel­geyi sav­cıya ver!

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Değer­li ar­kadaş­larım, şim­di, ben şunu söy­lemek is­tiyorum. Sayın Baş­bakan, yol­suz­luk­lara damar­dan gir­diğini söy­lüyor, yol­suz­luk­ları bitir­diğini söy­lüyor.

MUS­TAFA BAŞ (İs­tan­bul) - Sav­cıya git­sene!

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Ben sav­cı değilim. Sav­cı değilim… Sav­cı değilim… Merak et­meyin…

Ya, bir kere, şunu söy­leyeyim size ar­kadaş­lar: Niye rahat­sız oluyor­sunuz?.. Yani, bir deseniz, evet ya, bu yapıl­mış­sa, biz de ar­kadaşımız hak­kın­da gereğini yapalım deseniz ya; ama, siz ter­sini yapıyor­sunuz. Nasıl bir par­tisiniz, an­layamadım ben. Yol­suz­luk­ları ih­bar eden Hatay Mil­let­vekilini ih­raç ediyor­sunuz, yol­suz­luk yapan görevine devam ediyor! Şim­di, nasıl iş bu?! Bu nasıl bir iş?! Yani, bu ül­kede, bu Par­lamen­to içerisin­de dürüst ol­mak, yol­suz­luk­lara kar­şı ol­mak suç mudur; ih­raç edil­mesi gereken bir suç mudur bu?! Böy­le bir şey olabilir mi?! Ama, siz ih­raç ediyor­sunuz, yol­suz­luk­ları da koruyor­sunuz. Tabiî ki, şim­di, bu an­layış­la "sav­cı mısın" diye sorabilir­sin bana otur­duğun yer­den!..

MUS­TAFA BAŞ (İs­tan­bul) - Sen sav­cıya niye git­miyor­sun?! Sav­cıya git, on­ları ver.

GÖK­HAN DUR­GUN (Devam­la) - Değer­li ar­kadaş­larım, ben siz­den şunu bek­lerim: Tür­kiye yol­suz­luk­lar­dan çok çek­ti, hır­sız­lık­lar­dan çok çek­ti. Bugün, hâlâ, en kötü biçim­de yol­suz­luk­lar ve hır­sız­lık­lar yaşan­mak­tadır. Eğer siz, Tür­kiye'yi seviyor­sanız, yetimin hak­kı diyor­sanız, garip gurebanın hak­kı diyor­sanız, ön­ce bu yol­suz­luk­ların üzerine gider­siniz.

Bırakın bu yasaları… Yok efen­dim, trafik yasasıy­mış, şuy­muş buy­muş; imalat­haneye dön­dü Mec­lis. Mec­lis kanun yapar, kanun imal et­me makinesi değil­dir. Faz­la mesai yapalım, al­dığımız siparişin imalatını bitirelim gibi bir an­layış­la Mec­lis çalış­tırılıyor. Böy­le bir şey olamaz. Tar­tış­ma yok, konuş­ma yok, fay­dası var mıdır yok mudur, onu or­taya koy­mak yok. Şim­di denir ki, efen­dim, iki haf­ta kal­dı, biz bun­ları bitir­mek zorun­dayız; o neden­le, biz bu komis­yonun yapıl­masına, açıl­masına, araş­tır­ma açıl­masına gerek duy­muyoruz. Gerek duyun ar­kadaş­lar, gerek duyun. Tür­kiye'de han­gi kanunu yapar­sanız yapın, yol­suz­luk­lar bit­meden Tür­kiye'nin sorunu çözül­mez, hiç­bir şekil­de çözül­mez.

O neden­le, ben, tek­rar, bu araş­tır­ma öner­gesinin lehin­de, Cum­huriyet Halk Par­tisi Grubu olarak olum­lu oy vereceğimizi söy­lüyorum; Tür­kiye'nin yol­suz­luk­larının yaşan­madığı bir dönemin bek­len­tisi için­de ol­duğumu söy­lemek is­tiyorum. (CHP sıraların­dan al­kış­lar)

MUS­TAFA BAŞ (İs­tan­bul) - Sen en iyisi o bel­geleri sav­cıya götür.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Dur­gun.

Sayın mil­let­vekil­leri, Anavatan Par­tisi Grubunun…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Karar yeter­sayısı is­tiyoruz.

BAŞ­KAN - …İç­tüzüğün 19 un­cu mad­desine göre veril­miş olan öner­gesi üzerin­deki görüş­meler tamam­lan­dı. Şim­di oy­lamaya geçeceğim. Karar yeter­sayısı…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Sayın Baş­kan, buraya kulak verir­seniz… Karar yeter­sayısı…

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Karar yeter­sayısı…

BAŞ­KAN - Efen­dim, müsaade buyurun; ama, bu cüm­le tamam­lan­madan o sizin dediğinizi söy­leyemem.

Şim­di, oy­lamaya geçeceğim ve karar yeter­sayısı da arayacağım.

Anavatan Par­tisi Grubunun önerisini oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler…

Sayın mil­let­vekil­leri, Divan Kâtip­lerinin sayım üzerin­de mutabakatı yok­tur. Elek­tronik cihaz­la yapacağım oy­lamayı ve 5 dakika süre vereceğim. Bu süre içerisin­de cihaza giremeyen­ler Baş­kan­lığa pusulay­la oy­larını ulaş­tırabilir­ler ve baş­latıyorum oy­lamayı.

(Elek­tronik cihaz­la oy­lama yapıl­dı)

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, karar yeter­sayısı var­dır ve öneri red­dedil­miş­tir.

Sayın mil­let­vekil­leri, Cum­huriyet Halk Par­tisi Grubunun İç­tüzüğün 19 un­cu mad­desine göre veril­miş bir önerisi var­dır; okutup oy­larınıza sunacağım.

Buyurun.

2.- Genel Kurulun çalış­ma gün ve saat­leri ile gün­dem­deki sıralamanın yeniden düzen­len­mesine iliş­kin CHP grup önerisi

                                                                                                             20.06.2006

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Danış­ma Kurulunun 20.06.2006 Salı günü (bugün) yap­tığı top­lan­tısın­da siyasî par­ti grup­ları arasın­da oy­bir­liği sağ­lanamadığın­dan, Grubumuzun aşağıdaki önerisini İç­tüzüğün 19 un­cu mad­desi gereğin­ce Genel Kurulun onayına sunul­masını say­gılarım­la arz ederim.

                                                                                                              Ali Topuz

                                                                                                                İs­tan­bul

                                                                                                        Grup Baş­kan­vekili

Öneri:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi gün­deminin Kanun Tasarı ve Tek­lif­leri ile Komis­yon­lar­dan Gelen Diğer İş­ler kıs­mının 18 in­ci sırasın­da yer alan 952 sıra sayısının bu kıs­mın 5 in­ci sırasına, 5 in­ci sırasın­da yer alan 1202 sıra sayısının bu kıs­mın 6 ncı sırasına, 16 ncı sırasın­da yer alan 949 sıra sayısının bu kıs­mın 7 nci sırasına, 10 un­cu sırasın­da yer alan 1200 sıra sayısının bu kıs­mın 8 in­ci sırasına, 15 in­ci sırasın­da yer alan 1159 sıra sayısının bu kıs­mın 9 un­cu sırasına, 8 in­ci sırasın­da yer alan 1204 sıra sayısının bu kıs­mın 10 un­cu sırasına, 6 ncı sırasın­da yer alan 1199 sıra sayısının bu kıs­mın 11 in­ci sırasına, 20 nci sırasın­da yer alan 1040 sıra sayısının bu kıs­mın 12 nci sırasına, 13 ün­cü sırasın­da yer alan 1203 sıra sayısının bu kıs­mın 14 ün­cü sırasına, 11 in­ci sırasın­da yer alan 933 ve 993'e 1 in­ci ek sıra sayısının bu kıs­mın 15 in­ci sırasına, 32 nci sırasın­da yer alan 817 sıra sayısının bu kıs­mın 16 ncı sırasına, 20.06.2006 Salı gün­lü gelen kâğıt­lar­da yayım­lanan, 48 saat geç­meden, 1210 ve 1211 sıra sayılarının bu kıs­mın 13 ün­cü ve 17 nci sıralarına alın­ması; 20.06.2006 Salı, 21.06.2006 Çar­şam­ba, 27.06.2006 Salı ve 28.06.2006 Çar­şam­ba günü söz­lü sorular ve diğer denetim konularının görüşül­memesi ve bu bir­leşim­ler­de kanun tasarı ve tek­lif­lerinin görüşül­mesi, Genel Kurulun 30.06.2006 Cuma günü de top­lan­ması ve bu bir­leşim­de kanun tasarı ve tek­lif­lerinin görüşül­mesi, Genel Kurulun 20.06.2006 Salı günü 1200 sıra sayısının bitimine kadar; 21.06.2006 Çar­şam­ba günü saat 14.00'te baş­layıp 1040 sıra sayısının bitimine kadar; 22.06.2006 Per­şem­be günü saat 13.00'te baş­layıp 1203 sıra sayısının bitimine kadar çalış­malarını sür­dür­mesi, 28.06.2006 Çar­şam­ba günü saat 14.00'te baş­laması, 29.06.2006 Per­şem­be günü saat 13.00'te, 30.06.2006 Cuma günü saat 14.00'te baş­laması öneril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, önerinin aley­hin­de Hatay Mil­let­vekili Sayın Meh­met Eras­lan…

Buyurun.

MEH­MET ERAS­LAN (Hatay) - Sayın Baş­kan…

BAŞ­KAN - Sayın Eras­lan, bir dakika…

Sayın mil­let­vekil­leri, cihaz­da bir arıza ol­duğun­dan bir­leşime 5 dakika ara veriyorum.

 

 

Kapan­ma Saati : 16.55

 

 

 

 

İKİN­Cİ OTURUM

Açıl­ma Saati: 17.05

BAŞ­KAN: Baş­kan­vekili İs­mail ALP­TEKİN

KÂTİP ÜYELER: Harun TÜFEK­Cİ (Kon­ya), Ah­met KÜÇÜK (Çanak­kale)

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin 117 nci Bir­leşiminin İkin­ci Oturumunu açıyorum.

V.- ÖNERİLER (Devam)

A) SİYASÎ PAR­Tİ GRUBU ÖNERİLERİ (Devam)

2.- Genel Kurulun çalış­ma gün ve saat­leri ile gün­dem­deki sıralamanın yeniden düzen­len­mesine iliş­kin CHP grup önerisi (Devam)

BAŞ­KAN - Cum­huriyet Halk Par­tisi Grubunun İç­tüzüğün 19 un­cu mad­desine göre ver­miş ol­duğu öneri okun­muş­tu.

Şim­di, söz sırası, önerinin aley­hin­de ol­mak üzere, Hatay Mil­let­vekili Sayın Meh­met Eras­lan'a ait­tir.

Buyurun Sayın Eras­lan.

MEH­MET ERAS­LAN (Hatay) - Sayın Baş­kan, çok değer­li mil­let­vekil­leri; ön­celik­le hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum. Bu haf­taki görüş­melerimizin ve Mec­lis çalış­malarımızın ül­kemize, mil­letimize hayır­lar getir­mesini temen­ni ediyorum.

Cum­huriyet Halk Par­tisinin ver­miş ol­duğu grup önerisinin aley­hin­de şah­sım adına söz talep et­tiğimi ve bu min­val­de konuşacağımı ön­celik­le zatıâlilerinizin düşün­celerine beyan et­mek is­tiyorum.

Çok değer­li mil­let­vekil­leri, grup önerisine bak­tığımız zaman bu haf­ta ve gelecek haf­ta ger­çek­ten çok yoğun bir çalış­ma tem­posu var. Burada görüşülecek olan kanun tasarıları, kanun tek­lif­leri tabiî ki önem­li, görüşül­mesi gerekiyor; Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisin­de yasalaş­ması, bit­mesi ve uy­gulamaya gir­mesi gereken ger­çek­ten önem­li kanun tasarıları, kanun tek­lif­leri. Yoğun bir çalış­ma tem­posu olacak bu haf­ta ve gelecek haf­ta. Bu da çok güzel; ama, her haf­ta denetim konularının ve mil­let­vekil­lerinin sor­muş ol­duğu söz­lü soruların görüşül­memesini bir tür­lü an­lamak müm­kün değil. Her haf­ta sürek­li, has­sasiyet­le bu konu üzerin­de durul­masını ifade ediyoruz. Bugüne kadar bu has­sasiyet gös­teril­medi; ama, in­şal­lah, bun­dan son­ra her bir mil­let­vekilinin yazılı soru öner­gelerine Bakan­larımız, gelir­ler, in­şal­lah, burada cevap verir­ler, denetim konuları en iyi şekil­de Par­lamen­toda ic­ra edilir temen­nisiy­le bu işi bu şekil­de geçiş­tiriyorum ve az ön­ce de ifade et­tiğim gibi, bu haf­ta ve gelecek haf­ta ger­çek­ten yoğun bir tem­poy­la çalışacak olan Mec­lis, ay­nı zaman­da önem­li kanun tasarılarını görüşecek­tir; fakat, bu ül­kede, Tür­kiye'de yet­mişüç mil­yon ül­ke in­sanının ay­rıca çözümünü bek­lediği ken­dine has prob­lem­leri var. Köy­de, cad­dede, sokak­ta, taş­rada, Anadolu'da, Tür­kiye'nin her bir yerin­de in­san­lar bir çözüm arayışı içerisin­de, bir çaresiz­lik, bir ac­ziyet, bir fukaralık içerisin­de ve maalesef, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisine göz­lerini dik­miş ve Mec­lis­ten, özel­lik­le siyasî iradeden, Hükümet­ten çözümünü bek­lediği çok önem­li, bire bir ken­dilerini, hal­kı, mil­leti, Tür­kiye'yi, ül­keyi ve Tür­kiye'nin ulusal bir­liğini ve bütün­lüğünü, çıkarını ve men­faatını il­gilen­diren çok önem­li konular var, on­lara temas et­mek is­tiyorum.

Değer­li ar­kadaş­lar, bu ül­kede tarım sek­törü is­tih­damın yüz­de 33'ünü oluş­tur­mak­tadır, ay­nı zaman­da gay­ri safî mil­lî hâsılanın yüz­de 11'ini teş­kil et­mek­tedir; fakat, gelinen nok­tada köy­lü, çift­çi bit­miş durum­dadır. Naren­ciye üreticisi de, yaş seb­ze, mey­ve üreticisi de, ay­nı zaman­da tarımın diğer ürün­lerini üreten in­san­lar da ger­çek­ten büyük bir ac­ziyet içerisin­dedir. Nereden kay­nak­lanıyor; gir­di maliyet­lerinin yük­sek­liğin­den kay­nak­lanıyor, mazotun yük­sek­liğin­den, güb­renin yük­sek­liğin­den, tohum­luğun ve ilaç üc­ret­lerinin yüz­de 100'ün üzerin­deki ar­tışın­dan; ama, ürünü satar­ken de, maliyetin al­tın­da satışın­dan kay­nak­lanıyor. Buğ­daya 375 000 lira fiyat biçil­di, birin­ci sınıf ek­mek­lik buğ­day. Gidin, bakın, Amik Ovasın­da, Çukurova'da, in­sanımız, 270 000 lira, 280 000 liraya buğ­dayını sat­mak­la kar­şı kar­şıyadır ve maalesef, emeği dışın­da koy­duğu mas­rafı tek­rar top­lama nok­tasın­da büyük bir ac­ziyet içerisin­dedir. Bu, bütün ürün­ler­de böy­ledir. Maliyet­ler her geçen gün ar­tıyor; ama, ürün fiyat­ları ya yerin­de sayıyor veya ger­çek­ten kay­da değer bir ar­tış gös­ter­mediği için çift­çimiz ve köy­lümüz geçin­me nok­tasın­da ve zararını ve ziyanını kar­şılama ve taz­min et­me nok­tasın­da büyük bir çaresiz­lik içerisin­de.

Kamu görevi yapan muh­tar­lar… Bun­lar hep ül­kenin, mil­letin, iş­te… Bakın, Danış­ma Kurulu önerilerin­de var ol­ması gereken konular ve çözüme kavuş­turul­ması gereken konular. Ya Danış­ma Kurulu önerilerin­de veya grup önerilerin­de, bu ül­kenin Mec­lisine, Tür­kiye'nin bu büyük ve ul­vî Mec­lisine gel­mesi gereken ve özel­lik­le siyasî ik­tidar tarafın­dan, AKP Hükümeti tarafın­dan çözüme kavuş­turul­ması gereken çok önem­li konular­dır. Mil­leti bire bir il­gilen­diren ve mil­letin büyük bir has­sasiyet gös­ter­diği konular­dır bu konular.

Muh­tar­lar… Kamu görevi görüyor muh­tar­lar. Muh­tar­lar at­tık­ları her im­zadan sorum­lular; ama, 200 küsur mil­yon maaş alıyor­lar, üc­ret alıyor­lar; as­garî üc­ret 380 000 000. Bir as­garî üc­reti bile muh­tar­lara veremiyoruz. Önem­li bir kamu görevi gör­dük­leri hal­de ve sorum­luluk al­tına ken­dilerini koy­duk­ları hal­de; maalesef, as­garî üc­ret dahi ken­dilerine veremiyoruz ve al­dık­ları paray­la Bağ-Kur primini ödeme nok­tasın­da büyük zor­luk­lar yaşamak­tadır­lar.

Kamu çalışan­larının yüz­de 90'ı, maalesef, yok­sul­luk sınırının al­tın­da üc­ret alır­ken, yine, aç­lık sınırıy­la eş­değer maaş alan, üc­ret alan kamu görev­lileri var­dır ve acaba, bunun­la, nasıl borç­larımızı, ev kiramızı, elek­trik paramızı, har­camalarımızı, eğitim, sağ­lık gider­lerimizi nasıl kar­şılarız düşün­cesiy­le fak­rüzaruret içerisin­de, yok­luk, yok­sul­luk ve sefalet içerisin­de yaşam­larına devam et­mek­tedir­ler.

Diğer taraf­tan, iş­siz­lik, Tür­kiye'nin baş belası durumun­da. İş­siz­lik her geçen gün ar­tıyor. Bu Mec­lisin en büyük görevi, ül­kenin geleceği, Tür­kiye'nin geleceği olan geç­liğimize is­tih­dam kapıları oluş­tur­mak­tır, özel sek­tör­de veya kamuda; ama, maalesef, iş­siz­lik oranını res­mî rakam­lar 10,3'ü gös­terir­ken, şim­di, 12'lere dayan­dı; ama, gay­rires­mî rakam­lara bak­tığımız zaman ger­çek­ten iş­siz­lik oranı yüz­de 20'nin üzer­lerine doğ­ru gidiyor. 20 000 000 in­sanımız yok­sul­luk sınırının al­tın­da yaşar­ken, 1 000 000 in­sanımız, maalesef, Tür­kiye'de aç. Bunun sonucun­da ne oluyor; bunun sonucun­da olan, ger­gin­lik, hır­sız­lık, kap­kaç, güven or­tamının kalk­ması ve kaos. Bun­lara biz çare bul­madık­ça, iş­siz­lik, fak­rüzaruret, gelir­siz­lik, bun­lara çare bul­madık­ça, huzur­lu ve güven­li bir Tür­kiye'yi oluş­tur­mak müm­kün değil.

Gelir dağılımın­daki adalet­siz­lik her geçen gün ar­tıyor ve üst gelir grubu ile en alt gelir grubu arasın­daki makas her geçen gün ar­tıyor. Bu ül­kede zen­gin daha zen­gin, mut­lu bir azın­lık; ama, geniş halk kit­leleri, geniş yel­pazeler, ger­çek­ten, fak­rüzaruret içerisin­de, yok­luk ve yok­sul­luk içerisin­de, gelir­siz­lik, parasız­lık içerisin­de yaşama gay­reti ve çır­pınışı ser­gilemek­tedir.

KOBİ'lerimiz, sanayicilerimiz, teks­til­cilerimiz, yük­sek gir­di maliyet­leri, ver­gi, SSK primi, ener­ji, ener­jinin pahalılığı ve nak­liyedeki pahalılık sebebiy­le kâr edememek­te ve kapasite ar­tırımı yerine kapasiteyi düşür­mek­tedir veya maalesef, dün­ya piyasasıy­la yarışamadığı için, var­lığını sür­düremediği için, ül­ke dışına gidip, yurt dışına gidip, yatırım­larını baş­ka yer­ler­de gör­mek­tedir. Bütün bun­lar bu ül­kenin sorun­ları.

Suç iş­leme oran­ları her geçen gün ar­tıyor. Bu haber­lere üzülüyoruz. Bu is­tatis­tik­leri al­dığımız zaman, bun­lar biz­leri mut­lu et­miyor, üzüyor. Ama, çözüm neresi; işte, çözüm burası; çözüm Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi; çözüm, siyasî hükümetin, ik­tidarın, siyasî bir irade ve karar­lılık­la bu meseleler üzerine git­mesi ve samimî bir şekil­de çözüme kavuş­sun diye gay­ret gös­ter­mesidir.

Suç iş­leme oran­ları ar­tar­ken, terör, maalesef, sıfır terör, Tür­kiye'de ar­tık mak­simum terör haline gel­miş­tir. Her geçen gün şehit­lerimiz, her geçen gün gazilerimiz ol­mak­tadır. Bir­çoğunu da televiz­yon­lar ve gazeteler gös­ter­memek­tedir; ama, biz bun­ları biliyoruz ve görüyoruz. Bu da bizim içimizi kanatan büyük bir yaramız­dır.

Yok­sul­luk­lar, yasak­lar, yol­suz­luk­lar, dolayısıy­la, 3Y… 3Y'yle il­gili, ger­çek­ten, siyasetin, siyaset kurumunun ve Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin çok duyar­lı, çok has­sas, çok cid­dî, iradeli ve karar­lı ol­ması gerek­mek­tedir. Ak­si tak­dir­de, siyaset kurumu ile mil­leti barış­tır­manın ve Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin say­gın­lığının korun­masının müm­künatı kal­mayacak­tır ve şu an taş­rada, Anadolu'da, Tür­kiye'de alev var­dır, ateş var­dır; köy­de de, tar­lada da, KOBİ'ler­de de, es­naf­lar­da da, hulasa, sek­törel baz­da her yer­de bir ateş her yeri sar­maya baş­lamış, sar­malamış ve âdeta yok et­meye doğ­ru git­mek­tedir.

Yol­suz­luk­lar konusu… Az ön­ce mil­let­vekil­lerimiz çık­tılar, burada, yol­suz­luk­lar­dan bah­set­tiler. Anavatan Par­tisi bir öner­ge ver­di. Bu öner­geye hepimizin evet demesi gerekiyor­du; çün­kü, yol­suz­luk­lar bu ül­kenin damarına gir­miş durum­da…

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Buyurun.

MEH­MET ERAS­LAN (Devam­la) - …ve yol­suz­luk­lar­la il­gili her siyasî par­tinin, özel­lik­le İk­tidarın, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi çatısı al­tın­da bulunan her bir fer­din, her bir mil­let­vekilinin, her bir Mec­lis üyesinin ger­çek­ten samimî ol­ması gerekiyor­du. Yok­sa, yol­suz­luk­la mücadele et­mek, yol­suz­luğu söy­leyen, burada ateş var, burada alev var, burada sön­dürül­mesi gereken deh­şet­li bir yan­gın var diyen ve yol­suz­luk­la mücadele eden in­san­ları par­tiden ih­raç et­mek değil­dir.

Sayın Geçen, acaba par­tiden ih­raç edil­mesi gereken bir mil­let­vekili miy­di? Yol­suz­luk yapan bir mil­let­vekili miy­di? Sayın Geçen buradalar. Sayın Geçen, size soruyorum: Siz yol­suz­luk mu yap­tınız? Hır­sız­lık mı yap­tınız? Gay­rimeş­ru bir iş mi yap­tınız; çıkın, bu kür­süde an­latın, bu kür­süde konuşun. Neden Par­tiniz­den ih­raç edil­diniz? Par­tiniz­den ih­raç edil­me sebep­leriniz neler­dir? Bu konudaki sus­kun­luğunuzu an­lamamız da müm­kün değil. Yok­sa suç­lu Fuat Geçen midir, yok­sa suç­lu bir baş­kaları mıdır?

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Eras­lan.

MEH­MET ERAS­LAN (Devam­la) - Teşek­kür edip kapatıyorum.

Bunun da Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisin­de bir açık­lığa kavuş­ması gerek­mek­tedir diyorum ve Tür­kiye'nin gün­demini meş­gul eden bu haber­lerin içeriğiy­le il­gili kamuoyunun da ay­dın­latıl­ması gerek­tiğine inanıyorum ve siz­leri, Yüce Heyetinizi say­gıy­la, hür­met­le ve muhab­bet­le selam­lıyorum.

Hepinize teşek­kür ediyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Eras­lan.

Leh­te söz is­teği var.

An­kara Mil­let­vekili Sayın Salih Kapusuz; buyurun.

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım; hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Cum­huriyet Halk Par­tisinin ver­miş ol­duğu grup önerisinin lehin­de söz al­dım. Hepinizi, bu an­lam­da, bazı husus­ları ifade ederek, uzun­ca zaman al­madan söz­lerimi top­lamak is­tiyorum.

Şim­di, biz, yasama görevi yapan mil­let­vekil­leri olarak, top­lumun prob­lem­lerini çöz­mek, top­lumun yasamadan bek­lediği, yasal olarak düzen­len­mesi gerek­li olan bir­takım düzen­lemeler var­sa, bu ih­tiyaç­ları kar­şılamak, ne gerekiyor­sa bun­ları yerine getir­me konusun­da görevimizi yap­mak üzere burada görev­len­diril­dik. Her zaman ifade ederim, bir kez daha tek­rar et­mek­te yarar görüyorum. Bulun­duğumuz görev, bir mes­lek değil­dir. Siyaset ve mil­let­vekil­liği, mes­lekî bir görev değil­dir, sadece bir nöbet­tir; belir­li dönem, mil­letin ver­diği irade doğ­rul­tusun­da, mil­lete ait bir­takım hiz­met­leri yerine getir­me konusun­da görev yap­mak­tır. Yani, hepimiz, ik­tidarımız­la, muhalefetimiz­le mil­letimiz adına bir görev yapıyoruz.

Özü itibariy­le, şu an­da gel­miş olan grup önerisi, Par­lamen­toda grubu bulunan 3 siyasî par­tinin, şu kalan son iki haf­talık çalış­ma dönemiy­le il­gili olarak ön­gör­dük­leri, üzerin­de kıs­mî de ol­sa mutabakat sağ­ladık­ları bir husus­tu; fakat, bazı sebep­ler­le Anavatan Par­tisi buna katıl­madı; ama, pay­laşacağımız husus­lar, bu talep edilen husus­ları da ar­kadaş­larımız­la bir­kaç cüm­ley­le pay­laşacak olur­sak, bu, gün­lük prog­ram­ları bitir­meye yönelik­tir. Salı gün­leri 15.00-bitimi; çar­şam­ba günü 14.00-bitimi; per­şem­be günü de 14.00-bitimi olarak bu haf­tayı düşünüyoruz. Ar­kadaş­larımızın önerisi bunu ih­tiva ediyor.

Şu an­da yarım olan, LPG is­tas­yon­larıy­la il­gili olarak yarım kalan bir tasarı var.

Memur­larımızın, daha ön­ceden getiril­di; ama, 330'u bul­ma konusun­da bir sıkın­tı görül­düğü için, Memur Sicil Af­fı olarak bilinen tasarı, bugün, diğer par­tilerimizin de mil­let­vekil­lerinin kat­kılarıy­la bu 330'u buraya getir­dik; 330, af ih­tiva et­tiği için. İnanıyorum ki, bugün, Mec­lis bunu da sonuç­lan­dıracak.

Yatırım­ların önünü aç­ma nok­tasın­da bir baş­ka tasarı var. Dev­let Plan­lamanın öner­diği ve hakikaten, uzun müd­det bek­leyen -daha çağ­daş bazı hiz­met­leri yapabil­mek için- özel­lik­le ve ön­celik­le yapıl­ması gerek­li olan bir düzen­leme var.

Bir de, Atatürk Or­man Çift­liğinin -ki, mutabakat­la- An­karalıların ih­tiyacını kar­şılamaya yönelik, özel­lik­le yol, kanalizas­yon, dere ıs­lahı ve rek­reas­yon alan­ları, park ve bah­çeye yönelik plan­ların yapıl­ması doğ­rul­tusun­da mutabakat­la sonuç­lan­dırılan 1 mad­delik bir tek­lif var.

Bunun yanın­da -kamuoyun­da sık­ça- bu son gün­ler­de özel­lik­le in­şaat sek­törün­de mey­dana gelen hız­lı geliş­me kar­şısın­da konut sahibi ol­ma ih­tiyacın­da olan in­san­ların bek­lediği "mort­gage" diye bilinen, konut finans­manıy­la il­gili bir tasarı var, tek­nik bir tasarı, bu da gün­dem­de yerini alıyor.

Doğu ve güney­doğuda, ay­nen An­kara ve İs­tan­bul gibi, daha kaliteli eğitimin yapılabil­mesi için Bil­kent Üniver­sitesinin, oralara da eğitim götür­mesine yönelik bir kanun tasarısı var.

Sağ­lık Bakan­lığın­da bazı kad­rolar var ki -okul­ları al­dık bün­yesin­den- bu görev­ler­de, bu un­van­lar­da görev yapan kim­se yok; ama, o kad­royu kul­lanamıyoruz. Bunun yerine ebe, hem­şire, dok­tor gön­der­meye yönelik bir düzen­leme, bir tasarı var, bunu çıkar­mak is­tiyoruz.

Or­man mühen­dis­liği… Ki, ül­kemizin önem­li bir kıs­mı or­mana müsait ol­masına rağ­men, bu görev­de bulunan­ların, üniver­sitelerimiz­den mezun ol­muş, hat­ta fakül­telerimiz­de önem­li görev­ler yapan­ların bu mes­leği top­lum içerisin­de daha verim­li ve özel­lik­le de or­man sek­törünü daha hayata geçir­mek, daha ak­tif bir pozis­yona sok­mak için önem­li bir kanun tasarısı var, bunu düzen­liyoruz.

Bu arada, Büt­çe Kanunu ve savun­ma sanayiinin bazı talep­leri var ki, bir­kaç mad­delik -ki bir kad­ro talebidir- tek­nik bir talep­tir, bu kar­şılan­maya yönelik­tir.

Bu arada, ateş­li silah­lar… Bizim gazilerimizin harç alınan…

FERİT MEV­LÜT AS­LANOĞ­LU (Malat­ya) - İnönü Üniver­sitesini niye getir­miyor­sunuz?

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Mev­lüt Bey…

FERİT MEV­LÜT AS­LANOĞ­LU (Malat­ya) - Orada da has­talar var, yap­mayın Salih Bey!..

SALİH KAPUSUZ (Devam­la) - Şim­di, bu savun­ma sanayiiy­le il­gili olarak 1 mad­delik bir kad­ro talebi var, bunu kar­şılayacağız.

Yani, özü itibariy­le top­lumumuzun ih­tiyacı olan bir­çok ön­celik­li yasalar arasın­dan seçil­miş, bu iki haf­ta içerisin­de, bir­lik­te çalışarak yasalaş­tır­mayı düşün­düğümüz tasarıları ve tek­lif­leri ih­tiva eden bir talep­tir.

Biz, Cum­huriyet Halk Par­tisinin ve değer­li grup­ların, bu manadaki, kat­kılarına hem teşek­kür ediyoruz hem bir or­ta yol gibi öner­dik­leri, bu dönem­de çıkarıl­masını uy­gun gör­dük­leri, ön­celik­ler konusun­da da kat­kı ver­dik­leri için, belir­leme nok­tasın­daki katılım­ların­dan dolayı ken­dilerine teşek­kür ediyorum. Bunun doğ­ru bir öneri ol­duğunu ifade ediyor, say­gılar sunuyorum. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Kapusuz.

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Sayın Baş­kanım, Sayın Kapusuz, konuş­masın­da "Anavatan Par­tisinin uy­gun gör­düğü; fakat, bazı sebep­ler­le katıl­madığı" dedi. O bazı sebep­leri açık­lamak üzere söz hak­kımız doğ­muş­tur. Top­lumun üzerin­de, kafalar­da her­han­gi bir is­tif­ham belir­memesi için, o konuda söz is­tiyorum.

BAŞ­KAN - Bakacağım, gerekir­se yeriniz­den bir söz veririz.

Şim­di, zaten, aleyh­te, Malat­ya Mil­let­vekili Süley­man Sarıbaş…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Sayın Baş­kan, karış­tır­mayın efen­dim, o ay­rı, bu ay­rı; ben söz hak­kımı kul­lanacağım.

BAŞ­KAN - Buyurun. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

İR­FAN GÜN­DÜZ (İs­tan­bul) - "Bazı sebep­ler" sataş­ma an­lamına gel­mez Sayın Baş­kanım.

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - İs­tif­ham beliriyor.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum. Cum­huriyet Halk Par­tisi grup önerisi aley­hine söz al­dım.

As­lın­da, Cum­huriyet Halk Par­tisi grup önerisi demek işime gel­miyor. AK Par­tinin, Cum­huriyet Halk Par­tisine sun­duğu, Cum­huriyet Halk Par­tisinin de kabul edip buraya getir­diği bir öneridir.

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Nereden çıkarıyor­sun bunu?!

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Bu tarif size ait.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Dün beraber­dik…

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Beraber­dik… Ayıp değil mi?!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Bun­da an­laş­tınız, an­laşıl­dı…

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - An­laş­mak baş­ka bir şey.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Bu öneri, AK Par­ti tarafın­dan size sunul­du…

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Böy­le bir mil­let­vekilinin burada bulun­masın­dan esef ediyorum.

ALİ RIZA BODUR (İz­mir) - Es­ki par­tine bu kadar hak­sız­lık yap­ma.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Ali Bey, bu öneriyi AK Par­ti sun­du, siz de kabul edip, grup önerisi olarak buraya getir­diniz; olay bu!

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Ne alakası var?!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Efen­dim, doğ­rusu bu!.. Böy­le ol­madı mı?! Şu kâğıt­lar siz­de yok mu Sayın Ali Topuz?!

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Efen­dim?..

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Bu kâğıt­lar siz­de yok mu?!

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Var.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - AK Par­tinin önerisi değil mi bu?!

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Hayır efen­dim!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Ay­rı tutun, ör­tüş­müyor mu?!

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Hayır efen­dim, benim önerim.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Yok mu bu kâğıt­tan?! Yok­sa, "yok" deyin; var! Bunu öner­diler, siz de grup önerisi olarak getir­diniz. Dolayısıy­la, sizin öneriniz… (CHP sıraların­dan gürül­tüler)

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Şim­di konuşacağım, hak et­tiğiniz cevabı vereceğim.

BAŞ­KAN - Sayın Sarıbaş, siz, Genel Kurula hitap edin, lüt­fen…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - İşin özün­de, sizin öneriniz, AK Par­tinin önerisidir. Baş­ka bir şey yok. (CHP sıraların­dan gürül­tüler)

VEZİR AK­DEMİR (İz­mir) - Ne demek, siz de oradan gel­mediniz mi siz?!

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Avan­ta!.. Avan­ta ol­madığı için…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Haa…

Değer­li ar­kadaş­lar, her iki, İk­tidar Par­tisi ve Anamuhalefet Par­tisi iki haf­talık gün­dem­de an­laş­tılar. An­laş­madık­ları konu yok. An­laş­madık­ları konu yok!

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Avan­ta yok, onun için… Avan­ta hariç, avan­ta!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Şim­di, mil­letin bey­nin­de tek an­laş­madık­ları konu olarak Cum­hur­baş­kan­lığını gös­teriyor­lar. AK Par­tililer, siz dik durun, on­da da an­laşacak­lar. Siz ne önerir­seniz, onu da kabul edecek­ler! (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar) Çün­kü, şim­diye kadar kabul et­medik­leri hiç­bir şey yok! (CHP sıraların­dan gürül­tüler) Hiç­bir şey yok!..

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Sayın Baş­kan, konuy­la hiç alakası yok, sataş­maya mahal veriyor!

BAŞ­KAN - Sayın Sarıbaş, lüt­fen, konuya geçer misiniz.

ALİ RIZA BODUR (İz­mir) - Yahu sen çok hak­sız­lık ediyor­sun; o sıralar­dan gel­din sen.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Siyasî par­tilerin malî yar­dım­ları kesil­di; kimin­le an­laş­tınız?! AK Par­ti ile Cum­huriyet Halk Par­tisi an­laş­tı. RTÜK üyeleri seçil­di; kim­ler an­laş­tı?

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Para konusu?!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Para konusu…

MEH­MET KILIÇ (Kon­ya) - Para konusu!..

VEZİR AK­DEMİR (İz­mir) - İkibuçuk yıl neredey­din?!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Yar­gı kararı burada, çık konuş yar­gı kararı aley­hine. Ön­ce bir hukuka uyan idare ol­duğunuzu or­taya koyacak­sınız, ön­ce yasalara ve yar­gının karar­larına uyacak­sınız. Kes­tiniz de ne ol­du? Yar­gı hak­sız­sınız dedi, hukuk­suz­sunuz dedi, otuzal­tı gün süre geç­ti, şim­di de ceberut­sunuz, ödemiyor­sunuz! Olay bu!

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Sinir­len­me, sinir­len­me…

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Baş­ka zaman söy­le. Onu bahane yap­ma!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - "AK Par­ti an­laş­madı" diyor­sunuz; ama, AK Par­ti ön­ce… Bu Mec­lis­te niye yasa yapılır; idare uy­sun diye yasa yapılır. İdarenin uy­madığı yasalara, idarenin uy­madığı yar­gı karar­ları var­ken yasa yap­manın bir an­lamı var mı?! Var mı yani, yar­gı karar verecek, siz uy­mayacak­sınız, key­fî dav­ranacak­sınız; ama, on­dan son­ra da kanun­ları çıkaralım… Niye, uy­gulamadığınız kanun­ları niye çıkarıyor­sunuz, ne amaç­la çıkarıyor­sunuz?! Yar­gı karar­larına…

Haa, efen­dim yar­gının bağım­sız­lığı… Biraz ön­ce Sayın Kapusuz çık­tı, "efen­dim, yar­gıya in­tikal et­miş, yar­gı ne der­se o." Yar­gı demiş diyeceğini, yar­gı demiş! Yar­gı demiş diyeceğini; ama, yar­gıya uy­mayan bir hükümet, yar­gıya uy­mayan bir idare var. Şim­di, Cum­huriyet Halk Par­tililer niye alınıyor ben an­lamıyorum. Bu öneri AK Par­tiy­le or­tak karar­laş­tırıl­madı mı?

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Üçümüzün karar­laş­tır­dığı öneri.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Evet, üçümüz de karar­laş­tır­dık, doğ­ru. Ben de bu kanun­ların çık­masını is­tiyorum.

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Niye vaz­geç­tiniz?

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - İş­te onu izah ediyorum.

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Para ver­mediler diye!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Ben de bu kanun­ların… Mil­letimizin huzurun­da söy­lüyorum…

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Avan­ta… Avan­ta…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Evet, 22 tril­yon lirayı alıp şato yap­tırır­ken, genel mer­kez binası yap­tırır­ken size iyi, 42 tril­yon lirayı alıp güzel güzel zevk sefa içerisin­de uçak­lar­la gezer­ken, siz siyaset yapacak­sınız; ama, Anavatan Par­tisinin, mah­kemenin ver­diği, yar­gının ver­diği, hak ve hukuk­tan doğan hak­kını ver­meyecek­siniz, siyaseten boğ­maya çalışacak­sınız ve mil­let de bunu gör­meyecek!..

VEZİR AK­DEMİR (İz­mir) - Kötü kul­lan­dınız, Anavatan kötü kul­lan­dı.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Kim­seden ulufe is­temiyorum, kim­seden şunu da is­temiyorum; is­tediğim bir tek bir şey var: Yar­gı kararına uyun. Çıkar der­siniz ki, biz yar­gı tanımıyoruz, hukuk tanımıyoruz, hak tanımıyoruz. O zaman ben de cevap veririm: O zaman niye yasa çıkarıyoruz, yasa çıkar­manın an­lamı ne? Madem­ki uy­mayacak­sınız, madem­ki on­lar sizi bağ­lamayacak, madem­ki… Sadece fakir fukaranın elin­deki ek­meğini, aşını al­mak için mi yasa çıkarıyor­sunuz? Biraz da siz uyun çıkar­dığınız yasalara. Çıkar­dınız, yar­gı yüzünüze çarp­tı. Bir­leş­tiniz, par­tilerin yar­dımını kes­tiniz, yar­gı yüzünüze çarp­tı, hukuk­suz­luğu or­taya koy­du. Ben de diyorum ki, gelin hukuka uyun. Bir defa ol­sun hukuka uyun. Bir defa ol­sun hukuka uyun ki…

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Sayın Baş­kan, Danış­ma Kurulu kararıy­la ne alakası var?

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Danış­ma Kurulu kararına geliyor Sayın Baş­kan, Danış­ma Kurulu kararına geliyor.

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Grup önerisiy­le ne alakası var?!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Ben siz­lere değil, mil­letime söy­lüyorum.

Burada çıkacak kanun­ların tamamına Anavatan Par­tisi olarak bir itirazımız yok, bun­lar mil­letimizin de bek­lediği kanun­lar, kabul nok­tasına gel­diğin­de gerek­li değişik­lik öner­gelerimiz­le, itiraz­larımız­la vereceğiz; ama, bir şeyin al­tını çiziyorum; burada an­laş­tığınız bir şey daha var: Atatürk Or­man Çift­liğin­de de an­laş­tınız. "Efen­dim, biz öner­geyi hazır­ladık, zaten ken­di is­tediğimiz hale getir­dik."

Melih Gök­çek'i oraya bir sokun gerisine karış­mayın. Bir gir­sin, 1 met­rekare bir yer verin, seneler­dir Atatürk'ün mirası diye göz­bebeği gibi bak­tığımız yerin hele 1 met­rekaresini Melih Gök­çek'in eline tutuş­turun, budunu kur­tarabiliyor musunuz göreceğim on­dan son­ra! Üç sene son­ra, dört sene…

FAH­Rİ KES­KİN (Es­kişehir) - Perişan hal­de, kim kur­taracak?!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Fah­ri Bey, sen karış­ma, senin o iş­lere ak­lın yet­mez!

Dört sene son­ra…

FAH­Rİ KES­KİN (Es­kişehir) - Vay, vay vay!..

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Sen pey­nirini sat­maya bak!

Dört sene son­ra…

BAŞ­KAN - Sayın Sarıbaş…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Dört sene son­ra, Atatürk Or­man Çift­liği diye…

BAŞ­KAN -Sayın Sarıbaş, bir dakikanızı rica ediyorum.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - … bir yer tanımaz­sınız.

BAŞ­KAN - Sayın Sarıbaş, bir dakikanızı rica ediyorum.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Sayın Baş­kan, söz­lerimi kes­mek gibi bir kas­tınız var­sa, buyurun, kesin.

BAŞ­KAN - Sayın Ar­kadaşımızın söz at­ması doğ­ru değil; ama, ifadeniz son derece ağır. Lüt­fen, onu geri alın.

FAH­Rİ KES­KİN (Es­kişehir) - Senin ak­lının neye er­diğini de bu mil­let çok iyi öğ­ren­di!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Şim­di, Sayın Fah­ri Kes­kin'in bir usulü var­dır.

BAŞ­KAN - Buraya gelen her mil­let­vekili, mil­letin vekilidir, her şeye layık­tır. Rica ediyorum.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Bu kür­süye çıkıp, bir görüş ifade edememiş­tir şim­diye kadar. Biraz ön­ce yol­suz­luk­ları tar­tış­tık. Sayın Geçen, bir­sürü id­dia et­ti televiz­yon­lar­da. Sayın Kapusuz dedi ki: "Bun­lar yok." Şim­di, ya Sayın Kapusuz ger­çeği sap­tırıyor ya Fuat Geçen yalan söy­lüyor.

AGÂH KAF­KAS (Çorum) - Geçen'i bu işe karış­tır­ma!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Şim­di, her laf, her konuş­maya, her kür­süye çıkana, Sayın Es­kişehir Mil­let­vekilimiz laf atacak­lar da cevap­sız mı kalacak Sayın Baş­kan?!

BAŞ­KAN - Efen­dim, cevabın bir usulü ve üs­lubu var.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Siz uyar­mayacak­sınız, ben de hak­kını vereceğim, hukukunu vereceğim, cevabını da vereceğim. İs­tediğini de yapacak… Böy­le şey olur mu?! (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

FAH­Rİ KES­KİN (Es­kişehir) - Seni mil­let biliyor!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Bir kere, bırak, çık buraya konuş; ne biliyor­san konuş, konuş!..

Ben ne diyorum; ben diyorum ki, bu kanun­ları biz des­tek­liyoruz; an­cak, böy­le çir­kin bir pazar­lığın için­de ol­mayız.

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Pazar­lık tek­lif eden siz­siniz yahu! Pazar­lık is­teyen siz değil misiniz?!

BAŞ­KAN - Sayın Sarıbaş, bir dakikanızı rica edeceğim bir baş­ka konuda.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Tamam Sayın Baş­kan.

IV.- BAŞ­KAN­LIĞIN GENEL KURULA SUNUŞ­LARI (Devam)

C) ÇEŞİT­Lİ İŞ­LER

1.- Genel Kurulu ziyaret eden Lit­van­ya Cum­hur­baş­kanı Val­das Adam­kus ve beraberin­deki heyete Baş­kan­lık­ça "Hoş­gel­diniz" denil­mesi

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, Tür­kiye Cum­huriyeti Cum­hur­baş­kanı Sayın Ah­met Nec­det Sezer'in davet­lisi olarak ül­kemizi ziyaret et­mek­te olan Lit­van­ya Cum­hur­baş­kanı Sayın Val­das Adam­kus ve beraberin­deki heyet, Mec­lis Baş­kanımız Sayın Bülent Arınç'la bir­lik­te şu an­da Mec­lisimizi teş­rif et­miş­ler­dir. (Al­kış­lar) Ken­dilerine, Yüce Mec­lisimiz adına "hoşgel­diniz" diyorum.

V.- ÖNERİLER (Devam)

A) SİYASÎ PAR­Tİ GRUBU ÖNERİLERİ (Devam)

2.- Genel Kurulun çalış­ma gün ve saat­leri ile gün­dem­deki sıralamanın yeniden düzen­len­mesine iliş­kin CHP grup önerisi (Devam)

BAŞ­KAN - Buyurun Sayın Sarıbaş.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Evet, Sayın Cum­hur­baş­kanına, ben de "hoş gel­diniz" diyorum.

Tabiî, konuğumuzun önün­de çok derin konulara gir­mek is­temiyorum; an­cak, bu gelen tasarıların tamamının Anavatan Par­tisi olarak mil­letimizin hay­rına ol­duğunu düşünüyorum; an­cak, değer­li ar­kadaş­lar, tam al­tı ay­dır bu Mec­lis denetim görevi yap­madı. Yap­tık der­seniz, yapın… Bir tane denetim, genel görüş­meyi, araş­tır­ma öner­gesini kabul et­mediniz. Al­tı ay­dır denetim görevi yap­mayan bir Mec­lisin, sadece otomatik yasa çıkar­tan bir mekaniz­maya dönüş­mesini haz­medebiliyor musunuz?! Bu kanun­ların tamamını okudum, in­celedim diyen bir mil­let­vekili var­sa ben al­nın­dan öpeceğim. Ben, Grup Baş­kan­vekili olarak saat 09.00'da gelip bun­ları in­celemeye çalışıyorum ve maalesef, kavuşamıyorum. Şim­di -ki, gelecek haf­ta gelecek­ler, hâlâ, komis­yon­da görüşül­medi ar­kadaş­lar- Terör­le Mücadele Yasası gelecek, Hâkim ve Sav­cılar Kanunun­da değişik­lik gelecek, ceza yar­gılaması gelecek; bun­lar henüz komis­yon­da dahi görüşül­medi; ama, biz, bun­ları, burada kanun­laş­tıracağız. Yani, ne geleceğini bil­mediğimiz şey­leri dahi, şim­diden, or­tak pren­sip­le karar al­tına alacağız ve kanun­laş­tıracağız.

Ha, hiç merak et­meyin; ben, öy­le para pul, Par­timin yar­dımı falan yok... Yar­gı karar ver­miş. Yar­gının kararına sonuna kadar hepiniz say­gı gös­terecek­siniz; say­gısız­lık yap­sanız da say­gı gös­terecek­siniz; suç iş­leyen­ler de cezasını çekecek. Ben, o hukuk­sal mücadeleyi veririm; iki senedir veriyorum; ne ol­du, boğul­dum mu yani?!

MUS­TAFA ATAŞ (İs­tan­bul) - Sizi mil­let boğ­muş zaten!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - İki senedir o mücadeleyi veriyorum; hak­sız­lığınızı, hukuk­suz­luğunuzu da her defasın­da yar­gı kararıy­la or­taya koyuyorum; ama, mil­letimin önün­de, Anavatan Par­tisinin siyaset yap­maması için, Cum­huriyet Halk Par­tisi ile İk­tidar Par­tisinin el ele vererek bir boğ­ma yarışına gir­dik­lerini beyan ediyorum; bunu, açık açık beyan ediyorum. Ha, hukuk­suz­luk adına bunu yap­malarını da bu kür­süden kınıyorum.

Hepinize say­gılar sunuyorum. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Sarıbaş.

Sayın Geçen, cihaza gir­miş­siniz; ama, bu konuda yazılı olarak Baş­kan­lığa talebinizi gön­derir­seniz değer­len­direceğiz.

FUAT GEÇEN (Hatay) - Tamam Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Leh­te, İs­tan­bul Mil­let­vekili Sayın Ali Topuz; buyurun. (CHP sıraların­dan al­kış­lar)

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Kâğıt da yanın­da! Grup önerisi elin­de…

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Çok ayıp ediyor­sunuz, bir mil­let­vekiline yakış­mıyor!

BAŞ­KAN - Buyurun efen­dim.

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Sayın Baş­kan, sayın mil­let­vekil­leri; grup önerimiz üzerin­de, leh­te söz al­mış bulunuyorum.

Ön­ce, önerimizin özünü ve amacını size açık­layacağım; daha son­ra da, bu önerimiz dolayısıy­la bu kür­süye taşın­mış bir­takım çir­kin if­tiraları, buradan, en açık bir şekil­de yanıt­layacağım.

Değer­li mil­let­vekil­leri, Dör­dün­cü Yasama Yılımızın son iki haf­tasına giriyoruz. Bu iki haf­tayı iyi değer­len­direcek olur­sak, bir yan­dan, ulus­lararası iliş­kilerimiz açısın­dan çık­ması zorun­lu olan yasalarımızı çıkaracağız, öte yan­dan da, top­lumumuzun bazı kesim­lerinin, bu dönem­de, bu Par­lamen­todan bek­ledik­leri yasaları çıkaracağız; yapacağımız en doğ­ru iş budur. Biz, bu doğ­ru işi yapabil­mek için, geçen haf­ta has­sasiyet gös­ter­dik, Adalet ve Kal­kın­ma Par­tisi tarafın­dan getirilen grup önerisinin aley­hin­de konuş­tuk; çün­kü, önümüze getirilen gün­dem, bu Mec­lisi tıkayan ve bu Mec­lis­ten, huzur için­de, verim­li bir çalış­ma bek­lemeye im­kân ver­meyen bir or­tam yaratacak­tı. Bunu, bütün çıp­lak­lığıy­la, bu kür­süden ifade et­tim. Öy­le an­laşılıyor ki, iyi an­latamadım ve o öneri kabul edil­di. Kabul edilen öneride, 14-15 tane temel kanun var­dı.

Biz, temel kanun­ların, ger­çek­ten temel kanun ol­ması gerek­tiğini düşünürüz; çün­kü, İç­tüzüğümüzün 91 in­ci mad­desi temel kanun­lar­la il­gili bir düzen­leme getir­miş­tir. Bu düzen­lemenin özü, çok önem­li kanun­ların, bütün grup­lar tarafın­dan Danış­ma Kurulun­da uz­laş­ma sağ­lanarak, daha hız­lı bir konuş­ma prosedürü için­de, Mec­lis­ten, bir an ev­vel çıkarıl­masını ön­görüyor. Ama, bu İç­tüzük mad­desine bir ilave yapıl­dı; o ilavey­le, Danış­ma Kurulun­daki mutabakat sağ­lanamadığı tak­dir­de, grup­ların da öneri getirebil­mesi im­kânını ver­di ve Anayasa Mah­kemesi de bunu uy­gun bul­du. Anayasa Mah­kememizin uy­gun bul­duğu bir hüküm­dür, ona say­gımız var­dır; ama, ben­ce, temel kanun­ların konuşul­ması sırasın­da, bu biçimiy­le 91 in­ci mad­de, bu Mec­lis­te ger­gin­lik yarat­maya aday bir mad­dedir; çün­kü, 91 in­ci mad­dey­le buraya getirilen öneri, bir is­tis­naî durumu ifade ediyor. O is­tis­naî durumu genel bir durum haline dönüş­tür­mek yan­lış­tır. Bu neden­le geçen haf­ta mutabakat sağ­layamadık.

Bu haf­ta, bu önümüz­deki iki haf­tayı verim­li geçirebil­mek için, Mec­lisin daha huzur için­de bir çalış­ma yapabil­mesi için, grup baş­kan­vekil­leriy­le bir araya gelerek buna bir çözüm arama yoluna gir­dik. Sayın Kapusuz "bu konuy­la il­gili bir görüş­me yapalım" dedi. Ben, kısaca düşün­celerimi söy­ledim. "Anavatan Par­tisiy­le de görüşeyim, onun düşün­celerini de alalım, son­ra bir sonuca bel­ki varabiliriz" dedi. O çer­çevede, bizim, nasıl bir gün­dem olur­sa ona evet diyebileceğimizi ön­gören bir ay­rın­tılı düzen­lemeyi hazır­ladık ve daha son­ra Sayın Kapusuz, Sayın Sarıbaş ve ben bir araya gelerek, bu çer­çevede bir konuş­ma yap­tık, bir değer­len­dir­me yap­tık.

Bu değer­len­dir­menin özü şu: Bir kere, daha ön­ce gün­deme alın­mış, 15 -sanıyorum- temel kanunun 2'si görüşülerek çık­mış­tı; üç çalış­ma günü için­de 2 temel kanun çıkar­dık buradan biliyor­sunuz. Geriye kalan­lar­dan 9 tanesinin gün­dem­den çıkarıl­ması, dönem sonuna, yani gelecek döneme bırakıl­ması… Sadece, bun­ların içerisin­den bizim de temel kanun olarak görüş­mede sakın­ca gör­mediğimiz ve as­lın­da çık­ması gereken 4 yasayı muhafaza ederek, 9 tanesini gün­demin dışına çıkar­ma konusun­da yap­tığımız öneri, her iki grup tarafın­dan da olum­lu kar­şılan­dı. Ay­rıca, var olan gün­deme, bu haf­ta içerisin­de il­gili komis­yon­lar­dan çıkıp gel­mesi muh­temel olan çok önem­li 3 tane yasa var. Eğer, on­lar, usulüne uy­gun bir şekil­de komis­yon­lar­da görüşülüp karara bağ­lanır, Mec­lise gereken zaman­da ulaş­tırılabilir­se, on­ların da, bu dönem­de, bu iki haf­ta için­de konuşul­masına fır­sat veren bir tak­vim hazır­ladık. Bu 3 kanunun 1'i Terör­le Mücadele Yasasıdır; mut­laka çık­ması lazım­dır; ama, o yasa içerisin­de, Cum­huriyet Halk Par­tisi olarak bizim duruşumuz bel­lidir, ona kar­şı tav­rımız bel­lidir. On­lar gideril­mez­se dahi yasanın çık­masın­da bir sakın­ca gör­meyiz; biz, mücadelemizi öbür konuy­la il­gili olarak sür­dürürüz; çün­kü, Terör­le Mücadele Yasasının bizatihi çık­mamasın­dan doğan çok cid­dî sıkın­tılar da var­dır. İkin­cisi, hâkim­ler ve sav­cılar­la il­gili bir yasa tasarısıdır; onun da tatil­den ön­ce çık­masın­da sayılamayacak kadar yarar var­dır. Bir baş­kası, Dokuzun­cu Kal­kın­ma Planıy­la il­gili kanun tasarısıdır; onun da mut­laka yetiş­mesi lazım­dır. Eğer, iş­lem­ler tamam­lanır­sa, o 3'ü de gelecek.

Burada, daha ev­vel gün­deme al­dığımız yasalar­da bir ön­celik sırası belir­leyerek, bun­lar­dan özel­lik­le Dev­let Memur­larının Disip­lin Cezalarının Af­fedil­mesine Dair Kanun, büyük tar­tış­malara neden ol­muş, büyük bek­len­tiler yarat­mış. Bu in­san­larımızı daha faz­la bek­let­memek için, onu ön­celik­le konuş­mak için, gün­demin ön sıralarına al­mak temel ter­cihimiz ol­muş­tur. Ay­rıca, or­man mühen­dis­leri ve or­man en­düs­tri mühen­dis­leriy­le il­gili bir yasanın da bir an ev­vel çık­ması bek­len­diği için, onun da ön­celik alarak burada görüşül­mesini sağ­lamayı düşünerek bir gün­dem önerisi yapıl­dı ve yap­tığımız görüş­mede -Sayın Kapusuz ve Sayın Sarıbaş- bu konuda bir mutabakat içerisin­de ol­duğumuzu tes­pit et­tik.

Sayın Sarıbaş, burada konuşur­ken "bu tek­lif, bu öneri Salih Kapusuz'dan gel­di, siz ona katıl­dınız" diyor; öy­le de ol­sa ne olacak?!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Bir şey ol­maz; biz de onu söy­ledik. Bir şey olur demedik ki!

ALİ TOPUZ (Devam­la) - Eğer doğ­ru bir öneriy­se ona katıl­mak suç sayıl­maz; bu bir. Ama, öy­le de değil­dir. Gün­demin bu sırasını, han­gi kanunun, han­gi gün, han­gi saat­te konuşulacağı, bütün bun­ların hesap­lamasını yapan Cum­huriyet Halk Par­tisi Grubudur.

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Doğ­ru.

ALİ TOPUZ (Devam­la) - Ben, gün­lük bir prog­ram yap­tım. Her kanunun muh­temelen kaç dakika bir tar­tış­maya ih­tiyaç ol­duğunu hesap­layarak, ona göre her günün dakikalarını dik­kate alarak, prog­ramı hazır­lan­dı tarafımız­dan. Dolayısıy­la da, bu öner­geyi benim ver­mem­den daha doğal bir şey yok. Danış­ma Kurulu top­lan­tısını çağır­dığımız zaman, Sayın Mec­lis Baş­kanının Baş­kan­lığın­da, şunu ifade et­tim; bu öneriyi ben im­zalayarak buraya getir­dim; ama, bu öneri, 3 grubun önerisidir; is­tenir­se 3 grup müş­tereken bu öneriyi yap­mış olabiliriz diye, Mec­lis Baş­kanının önün­de de ifade et­tim.

Şim­di, Sayın Sarıbaş, ben­ce çok yan­lış bir üs­lup­la ve muhalefet zan­nedilen; fakat, muhalefet­le il­gisi ol­mayan bir tutum­la bu kür­süde konuş­tu. Ben, Sayın Sarıbaş'ın için­de bulun­duğu durumu çok iyi an­layan­lar­dan birisiyim; hat­ta, bu konuy­la il­gili olarak, ken­disine, bu son bir iki gün için­de en yük­sek düzey­de hukukî des­tek de sağ­ladım.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Doğ­ru.

ALİ TOPUZ (Devam­la) - Cum­huriyet Halk Par­tisinin baş­hukuk danış­manı, mah­keme karar­larını, Danış­tay kararını in­celeyerek bir rapor yaz­dı, yazılı olarak bana ver­di. O raporun bir nüs­hasını Sayın Kapusuz'a ver­dim, bir nüs­hasını da ken­dilerine ver­dim. Bu konuda alınan mah­keme karar­larına göre hak­lı ol­duğunuz an­laşılıyor dedim.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Tamam, dediniz, doğ­ru.

ALİ TOPUZ (Devam­la) - Ger­çi, o yasanın -yani, siyasî par­tilere yar­dım yapıl­masıy­la il­gili yasayı öneren bir Cum­huriyet Halk Par­tili mil­let­vekili ar­kadaşımız­dır, Os­man Bey- o yasanın doğ­ru ol­duğu kanısın­dayım ben; ama, mah­kemelerin or­taya koy­duğu karara kar­şı al­mamız gereken tav­rın da, mah­keme karar­larına uy­gun hareket et­mek ol­duğun­dan da hiç­bir zaman vaz­geçecek bir in­san değilim; ne ben ne Grubum. Bu kat­kıyı da yap­tım ken­dilerine. (CHP ve AK Par­tisi grubun­dan al­kış­lar)

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Teşek­kür ederim.

ALİ TOPUZ (Devam­la) - Ama, şim­di buradaki konuş­madan da an­laşılıyor ki, Sayın Sarıbaş, burada, kür­süden bir pazar­lık yapıyor.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Biz pazar­lık için­de ol­madık!

BAŞ­KAN - Buyurun efen­dim.

ALİ TOPUZ (Devam­la) - Bizi pazar­lık­la suç­luyor.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Hayır, öy­le bir şey yok!

ALİ TOPUZ (Devam­la) - Bizi pazar­lık­la suç­layan Sayın Sarıbaş, bu kür­süden diyor ki; eğer diyor… Bunu daha ön­ce de söy­lemiş­ti; ben, ken­disine, Sayın Sarıbaş, sakın bu id­diayı tek­rar­lamayın; yani, "bu bizim paramız veril­mez­se ben bu Danış­ma Kurulu önerisine im­za at­mam…" Bunu söy­lemeyin, yan­lış olur, yakış­maz size demiş­tim. Şim­di, bunu kür­süye getir­di. Getir­mesey­di, ben söy­lemeyecek­tim bunu; ama "ya bize, Siyasî Par­tiler Kanununa uy­gun şekil­de çıkan mah­keme karar­larına uy­gun biçim­de para verir­siniz, o zaman ben buna katılırım ya para ver­mez­seniz ben buna katıl­mam…" Bu, pazar­lık değil de nedir ar­kadaş­lar?! (CHP ve AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

Söz­lerimi şöy­le bitir­mek is­tiyorum, son söz­lerim şöy­le: Değer­li ar­kadaş­larım, siyaset cid­dî bir iş­tir, par­ti de cid­dî bir or­ganizas­yon­dur, par­ti grubu da çok cid­dî bir kurum­dur. Ben şim­di, ar­kadaş­lara soruyorum: Siz, san­dık­tan çıkarak mı grup kur­dunuz; yok­sa, il­lüz­yon yapıp, şap­kadan çıkarak mı grup kur­dunuz?!

Say­gılar sunuyorum. (CHP ve AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - 2 000 000 oy al­dık.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Topuz.

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Sayın Baş­kan…

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, Sayın Hatay Mil­let­vekili Fuat Geçen yazılı olarak Mec­lis Baş­kan­lığımıza müracaat ederek, İç­tüzüğün 60 ın­cı mad­desine göre, yerin­den, kısa bir açık­lamada bulun­ma is­teğin­de bulun­muş­tur.

Sayın Geçen'e, bir sataş­maya mey­dan ver­memek üzere söz veriyorum.

Buyurun Sayın Geçen.

VI.- AÇIK­LAMALAR VE SATAŞ­MALARA İLİŞ­KİN KONUŞ­MALAR

1.- Hatay Mil­let­vekili Fuat Geçen'in, Malat­ya Mil­let­vekili Süley­man Sarıbaş ile Hatay Mil­let­vekili Meh­met Eras­lan'ın, konuş­maların­da, adının, yol­suz­luk­lar konusun­daki id­dialara esas teş­kil edecek şekil­de anıl­masına iliş­kin açık­laması

FUAT GEÇEN (Hatay) - Sayın Baş­kanım, bugün, gün­dem­den bu yana, özel­lik­le yol­suz­luk­lar­la il­gili, Anavatan Grubunun bir öner­gesiy­le bir­lik­te, sürek­li, adımın yol­suz­luk­lar konusun­da id­dialara ana teş­kil edecek şekil­de anıl­ması… As­lın­da, geçen haf­ta süresin­ce de bu devam et­miş­ti. Çok söz al­mayı düşün­medim; an­cak, ar­tık…

MEH­MET ERAS­LAN (Hatay) - Sayın Baş­kan, an­laşıl­mıyor, kür­süden konuş­sun.

BAŞ­KAN - Sayın Geçen, elinizi çeker­seniz, mik­rofon rahat hareket…

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Mik­rofon bozuk, an­laşıl­mıyor.

FUAT GEÇEN (Hatay) - Efen­dim, izin verir­seniz, sanırım kür­sü daha sağ­lık­lı olacak. Eğer müsaade eder­seniz, 2 dakikayı orada kul­lanayım.

BAŞ­KAN - Efen­dim, talebiniz bu. Ben, yok­sa…

FUAT GEÇEN (Hatay) - Efen­dim, talebimi söz­lü olarak değiş­tireyim. Eğer, izin verir­seniz öy­le yapalım.

BAŞ­KAN - Buyurun Sayın Geçen; kısa ve öz yal­nız, bir sataş­maya mey­dan ver­meyecek şekil­de. (CHP ve Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

FUAT GEÇEN (Hatay) - Teşek­kür ederim Sayın Baş­kanım iyi niyetiniz ve toleran­sınız için.

Şim­di, efen­dim, benim söy­leyeceğim şey­ler çok siyasî veya iş­te, AK Par­ti Grubun­dan ay­rıl­dı, ay­rıl­mak üzerey­di, disip­line maz­har ol­du nok­tasın­da değil. Ben, daha önem­li bir şey as­lın­da arz et­mek is­tiyorum.

Şim­di, Sayın Sarıbaş'ın "yalan söy­lüyor­sunuz, ya Sayın Kapusuz doğ­ru söy­lemiyor veya Fuat Geçen yalan söy­lüyor" iş­te, Sayın Eras­lan'ın bu konudaki esas gös­ter­me, Üm­met Beyin, geçen haf­ta bir­kaç ar­kadaşın… Ben, sürek­li bu konular­la il­gili bir baş­lan­gıç­mışım gibi sunul­mam, as­lın­da, cevap hak­kımı çok­tan doğur­muş­tu. Ben, bunu da fır­sat bileyim; şu Hatay meselesini bir­kaç kelimey­le izah edeyim.

Şim­di, as­lın­da, ben, AK Par­ti Mil­let­vekiliyim şu an­da. AK Par­tiden ih­racım süreci bit­memiş­tir. Bir AK Par­ti Mil­let­vekili olarak, ken­di seçim böl­gem­de her­han­gi bir yan­lı tav­ra maruz kal­madan yapılan in­celeme neticesin­de, maalesef, bütün Par­tiyi bağ­lamamak­la bir­lik­te, Hatay özelin­de, teş­kilat men­sup­larımız, kay­da değer sayıda; ki, bu sayı yüz­de 50'lerin üzerin­dedir… Usul­lü-usul­süz tes­pitini yap­mam bir hak­sız­lığa sebebiyet verebilir. Şu an­da, o işin usul yönü, ger­çek­ten, Grup Baş­kan­vekilimizin söy­lediği gibi yar­gıdadır, önem­li bir kıs­mı yar­gıya in­tikal et­miş­tir. An­cak, etik olarak, yani, siyaset ah­lakı olarak, bir mil­let­vekilimizin, netice alın­sın alın­masın, bu manada bir tel­kin­de bulun­ması veya yazılı bir bel­geyi, neticesi ger­çek­leş­medi, ama, ben, bunun böy­le de sonuç­lanacağını bil­meden seh­ven bir yazı yaz­dım demesini, ben, ah­lakî bul­mamış­tım ve bunu kamuoyuy­la pay­laş­mış­tım. İler­leyen süreç­te, Hatay'da teş­kilat­ta rol alan -bakın, seç­men bazın­da demiyorum, bir hak­kın yerine kon­ması için bun­ları söy­lüyorum- teş­kilat­ta görev alan, yani, siyaset ak­tör­lerinin içerisin­de teş­kilat bazın­da rol alan ar­kadaş­ların bu iş­le il­gili çok önem­li ihaleler al­dığı konusunu or­taya koy­muş­tum ve ay­nı nok­tadayım.

Sayısal olarak, şim­di, böy­le 5 000'ler 3 000'ler ver­meyeceğim, bazı mah­cubiyet­ler or­taya çıkabilir diye ver­meyeceğim. Neden; çün­kü, bun­ların değer­len­dir­me biçim­lerine çok fark­lı yak­laşıl­dı, basın da doğ­ru yaz­madı -buradan onu da söy­lüyorum- basın da bu sayıları speküle et­ti; an­cak, bunu savun­ma adına Par­timin bazı söz­cülerinin de bu işe çok doğ­ru yak­laş­madığını gör­düm.

Dolayısıy­la, bu gel­git­ler­de, med­cezir­ler­de bir­takım hukuk ih­lal­leri ol­du. Öy­le zan­nediyorum, en çok da -iler­leyen zaman­da bunu doğ­ru yazar­sa tarih- benim hukukum ih­lal edil­di; çün­kü, ben, ken­di özelin­de Hatay'da yaşanan­lar­dan hareket ederek, 81 vilayet­te bir ted­bir geliş­tiril­sin is­tedim. Acaba, bunun ben­zer­leri diğer il­ler­de de olabilir mi? Biz­de böy­le bir şey var. Bu çok ah­lakî değil, bu çok doğ­ru değil, bu çok kanunî değil. Burada, kamu hukuku ih­lal ediliyor; an­cak, süreç­te, el­bet­te tar­zım­la il­gili sor­gulanacak çok şey olabilir; ama, esas­la il­gili, ay­nen ol­ması gereken yer­de duruyorum. Benim özelim­de, yani Hatay özelin­de, ger­çek­ten, AK Par­ti olarak biz­lerin baş­lan­gıç­ta ver­diğimiz söz­le cid­dî şekil­de çelişir bir siyasî ak­tör­lerimizin bu işe bulaş­mış­lığı var­dır; bunun is­patı da var­dır. (CHP ve Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

Dolayısıy­la, ben, sadece bu ted­birin geliş­tiril­mesini ar­zu et­tim; an­cak, olay öy­le bir mec­raya gel­di ki, yani, her gün "Ali Dibo" nok­tasın­da adım anılarak buraya çağ­rılır gibi isim veril­mem… Bel­ki, muhalefetin veya baş­ka ar­kadaş­ların ken­di stratejileri gereği bu açık­lamamın yapıl­masına yönelik bir plan­ları da olabilir; an­cak, ben, mil­letin hukukunu korumak­la siz­ler gibi görev­li bir mil­let­vekiliyim. Dolayısıy­la, hukukun korun­ması ve et­tiğim yeminin gereğini yap­ma gay­retim­deki hiç­bir halimi sor­gulat­mam ve sor­gulat­madım.

Teşek­kür ediyorum. (CHP ve Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Geçen.

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Sayın Baş­kan, yerim­den bir şey ifade edebilir miyim efen­dim?

BAŞ­KAN - Buyurun.

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Sayın Baş­kan, ben de ay­nı talep­te bulun­muş­tum; henüz bek­liyorum.

2.- An­kara Mil­let­vekili Salih Kapusuz'un, Par­tisinin Disip­lin Kuruluna sevk edilen mil­let­vekilinin id­dialarını is­pat et­mesi gerek­tiğine, sadece söz­de kalan it­ham­ların doğ­ru ol­madığına iliş­kin açık­laması

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım; biraz ön­ce AK Par­ti Mil­let­vekili ol­duğunu söy­leyen ar­kadaşımız -evet, bir sürecin devam et­tiği, bilinen bir gerçek­tir- Par­timizin Disip­lin Kurulu tarafın­dan bir müey­yideye tabidir.

Şim­di, bizim hiç­bir or­ganımız, hiç­bir mil­let­vekilimiz, ki, elin­de bel­gesi, bil­gisi olup da, eğer, bize güven­miyor­lar­sa bile, bağım­sız yar­gıya götürüp tes­lim et­mez­ler­se, biz, her tür­lü id­diayı is­pata davet et­tiğimiz bu in­san­lara baş­ka şey­ler de söy­lemek durumun­da kalırız.

MUHAR­REM DOĞAN (Mar­din) - Yani, teh­dit ediyor­sun!..

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Hak ve hukuk der­seniz, ted­bir dediğiniz şey­le, it­ham et­tiğiniz şeyin bir­bir­leriy­le buluş­ması lazım. Ted­bir ne, bulun­ması gerek­li olan, alın­ması gerek­li olan, yapıl­ması gerek­li olan ne; bunu net or­ta yere koy­mak lazım. Sadece söz olarak, mual­lak­ta konuşulan bazı şey­ler­le kos­koca bir mües­seseyi it­ham et­mek kim­senin hak­kı da değil­dir, had­di de değil­dir. Dolayısıy­la, siz… Bel­geniz var­sa, getirin demişiz; it­ham ediyor­sunuz, is­pat­layın demişiz.

Ay­rıca, siz, hem par­tili ol­duğunuzu söy­lüyor­sunuz hem de için­de bulun­duğunuz mües­seseyi yaralıyor­sunuz.

Ben, yine, bir kez daha, sadece AK Par­tili olarak değil, Cum­huriyet Halk Par­tili ol­sun, baş­ka par­tili ol­sun veyahut da vatan­daş ol­sun, sav­cı ol­sun, elin­de bel­gesi, bil­gisi, kimin neyi var­sa getir­sin­ler, sonuna kadar des­teğiz; ama, sadece, söz­de it­ham­lar­la bu işin söz­lü bir seviyede kal­masını doğ­ru bul­muyoruz.

Benim burada ifade et­mek is­tediğim husus, AK Par­tiye kim­senin yakış­tıracağı hiç­bir şey yok­tur.

Teşek­kür ediyorum. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ederim.

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Sayın Baş­kan…

BAŞ­KAN - Evet, buyurun; sizin itirazınız ney­di, açık­ça bana ifade eder misiniz.

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Efen­dim, Sayın Kapusuz konuş­masın­da, bugün CHP tarafın­dan gün­deme getirilen tek­lifin Anavatan Par­tisinin de uy­gun gör­düğü; an­cak, bazı sebep­ler­le bu tek­life katıl­madığı nok­tasın­da bir açık­lamada bulun­du.

BAŞ­KAN - Efen­dim, sizin…

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Ben bu konuda, bazı sebep­ler­le, niçin katıl­madığımızı…

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Sayın Sarıbaş izah et­ti bunu.

BAŞ­KAN - An­ladım… Sayın Sarıbaş söz al­dı, bunu gayet açık bir şekil­de an­lat­tı. İl­lâ ben an­latacağım diye bir şey…

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Efen­dim, Sayın Sarıbaş şah­sı adına konuş­tu, ben Anavatan Par­tisi Grubu adına…

BAŞ­KAN - Efen­dim, şah­sı adına söz al­sa da, Par­tiniz adına bu konuları açık­ladı. Yeni bir söz verecek bir durum yok.

Teşek­kür ederim.

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Taraf­lı dav­ranıyor­sunuz Sayın Baş­kan!

BAŞ­KAN - Sayın Kes­kin…

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Taraf­lı dav­ranıyor­sunuz! Sizi mil­lete şikâyet ediyorum.

BAŞ­KAN - Sayın Kes­kin, sizin­le il­gili söy­lenen söz­ler hususun­da Baş­kan­lık olarak gerek­li ikaz­da bulun­duk. Sizin için de, İç­tüzüğe göre söz ver­memiz gereken bir durum yok­tur.

Teşek­kür ederim.

FAH­Rİ KES­KİN (Es­kişehir) - Cevap ver­mek is­tiyorum…

V.- ÖNERİLER (Devam)

A) SİYASÎ PAR­Tİ GRUBU ÖNERİLERİ (Devam)

2.- Genel Kurulun çalış­ma gün ve saat­leri ile gün­dem­deki sıralamanın yeniden düzen­len­mesine iliş­kin CHP grup önerisi (Devam)

BAŞ­KAN - Şim­di, Cum­huriyet Halk Par­tisi Grubunun İç­tüzüğün 19 un­cu mad­desine göre veril­miş bir öner­gesi var­dır…

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Karar yeter­sayısı is­tiyorum…

BAŞ­KAN - Öner­ge üzerin­deki konuş­malar da tamam­lan­mış­tır.

Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler…

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Karar yeter­sayısı var­dı Sayın Baş­kan…

BAŞ­KAN - Karar yeter­sayısı arayacağım.

Kabul et­meyen­ler… Öneri kabul edil­miş­tir ve karar yeter­sayısı var­dır.

Sayın mil­let­vekil­leri, İç­tüzüğün 37 nci mad­desine göre veril­miş 2 adet doğ­rudan gün­deme al­ma öner­gesi var­dır; ay­rı ay­rı okutup iş­leme alacağım ve oy­larınıza sunacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

IV.- BAŞ­KAN­LIĞIN GENEL KURULA SUNUŞ­LARI (Devam)

B) TEZ­KERELER VE ÖNER­GELER (Devam)

4.- Anavatan Par­tisi Grup Baş­kan­vekili Malat­ya Mil­let­vekili Süley­man Sarıbaş'ın, Çeşit­li Kanun­lar­da Değişik­lik Yapıl­ması Hak­kın­da Kanun Tek­lifinin (2/683) doğ­rudan gün­deme alın­masına iliş­kin öner­gesi (4/397)

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

25.1.2006 tarihin­de Yüce Baş­kan­lığa sunulan ve 6.2.2006 tarihin­de il­gili komis­yon­lara havale edilen (2/683) esas sayılı Çeşit­li Kanun­lar­da Değişik­lik Yapıl­ması Hak­kın­daki Kanun Tek­lifimiz havale edil­diği Plan Büt­çe Komis­yonun­da bek­leme süresi içerisin­de görüşül­mediğin­den, kanun tek­lifimizin İç­tüzüğün 37 nci mad­desi uyarın­ca doğ­rudan gün­deme alın­ması hususunu arz ederim.

Say­gılarım­la.

                                                                                                        Süley­man Sarıbaş

                                                                                                                Malat­ya

BAŞ­KAN - Öner­ge sahibinin söz is­teği var mı efen­dim?

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Evet efen­dim.

BAŞ­KAN - Buyurun. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Sayın Baş­kan, değer­li ar­kadaş­lar; ver­miş ol­duğumuz kanun tek­lifi süresi içerisin­de komis­yon­da görüşül­mediği için İç­tüzüğün 37 nci mad­desine göre Genel Kurula in­dir­mek zorun­da kal­dık. Söz­lerime baş­lar­ken hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Değer­li ar­kadaş­lar, biliyor­sunuz, son zaman­lar­da hemen hemen her gün mem­leketimizin bir köşesine bir şehit cenazesi git­mek­te ve maalesef, ateş düş­tüğü yeri yak­mak­ta. Bu kanun tek­lifimiz de, şehit aileleriy­le il­gili bir kanun tek­lifi. Bu kanun tek­lifimiz­de… 7 mad­deden oluşan bir tek­lifimiz var. Bunun 1 in­ci mad­desi, şehit dul ve yetim­lerine şehidin silahını bulun­dur­ma ruh­satı olarak veriyoruz; bun­lar­dan harç alın­maması nok­tasın­da bir değişik­lik. 2 nci mad­desi, şehit yakın­larına ödenen taz­minat­ların dağılım oran­larını belir­lemek için, yap­tık… Çün­kü, bu konuda çok ih­tilaf çık­mak­ta, davalar açıl­mak­ta. Şehidin eşi, füruu, çocuk­ları, usulü, ken­di araların­da tar­tış­ma yaşadık­ları için, bu blok parayı bölüşemedik­leri için ve ne kadar kıs­mının manevî taz­minat, ne kadar kıs­mının mad­dî taz­minat ol­duğu belir­len­mediği için bir­takım iç çekiş­melere sebep ol­mak­ta. Bunun, kanun­la mik­tar­larının açık açık belir­len­mesini ve niza yarat­mamasını is­tiyoruz.

Yine, önem­li bir şey var; biliyor­sunuz, kanunumuza göre şehit ailelerin­den var­sa çocuğu veya eşini kamu görevine, işe alıyoruz. Bu da, uy­gulamada çok büyük rahat­sız­lık­lar yaratıyor. Şu manada rahat­sız­lık yaratıyor; bir tanesinin alın­ması nor­mal, biz bunun ikiye çık­masını is­tiyoruz. Niye ikiye çık­masını is­tiyoruz...

Sayın Baş­kan, gürül­tüden ben duy­muyorum...

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, Sayın Hatibi din­leyelim.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Şöy­le. Genel­de şehidin çocuğu çok küçük kalıyor; dul eşi, bu kad­royu o çocuğuna sak­lıyor. Çocuk çok küçük ol­duğu için ailenin büyük­leri bunun şehidin ailesine veril­mesi için geline, yani dul eşe bas­kı yapıyor­lar. Dolayısıy­la, aile arasın­da kısa sürede bir kop­ma mey­dana geliyor ve gelin­le muğ­ber olunuyor. Bunu biz iki taneye çıkar­talım. Bir tanesi şehidin eş ve çocuğuna, bir tanesi de şehidin kar­deşine veyahut da usul, füru ak­rabalarına veril­mesi nok­tasın­da. Bu çok faz­la da değil. İn­şal­lah şehit ol­maz, bu ül­kede daha faz­la kan ak­maz; ama, senede 100-200 kad­royu bu şekil­de bu büyük dev­letin tah­sis et­mesin­de de bir sakın­ca yok diye düşün­dük.

Bir baş­kası, ar­kadaş­lar, şehit der­nek­lerimiz, maalesef, bu der­nek­lerimiz kiralarını, yakıt paralarını dahi veremiyor­lar. Hiç değil­se, il mer­kez­lerin­de, nüfusu 100 000'i aşan il mer­kez­lerin­de veya 30'dan faz­la şehidi olan il­çe mer­kez­lerin­de, şehit der­nek­lerimizin, kamunun boş kalan yer­lerin­den valinin iz­niy­le yarar­lan­malarını, bu müm­kün ol­madığı tak­dir­de de senede bel­li bir mik­tar paranın bun­ların kira ve yakıt­ları için ay­rıl­masını tek­lif et­miş­tik.

Kanunumuz tamamen bun­lara yönelik. Eğer bu ak­sak­lık­ları giderir­sek, bu vatan için canını ver­miş, bu vatan için kanını ver­miş, bu vatan için genç yaş­ta dul kal­mış, yetim kal­mış in­san­ların ve on­ların bir araya getir­dik­leri der­nek­lerin bir neb­ze ol­sun sorun­larını, en azın­dan bilinen sorun­larını çöz­me im­kânımız olacak.

Bir baş­ka, kanun­la belir­lemek is­tediğimiz husus da şehidin tarifidir ar­kadaş­lar. Biliyor­sunuz, şehidin tarifi hemen hemen hiç­bir kanun­da yok. Sadece vatan için ölen­lere şehit denil­diğini biz gelenek­lerimiz­den biliyoruz; an­cak, silah al­tın­da göreve gider­ken araba kazasın­da öleni biz şehit say­mıyoruz veyahut da as­ker­lik nedeniy­le ran­zadan düş­müş, erimiz şehit ol­muş, bunu şehit say­mıyoruz. O hal­de şehide bir tarif getir­memiz lazım ve açık­lık getir­memiz lazım. Ben­ce görevi, yani sevk ev­rakını al­dık­tan ter­his olana kadar­ki dönem içerisin­de yakalanacağı daimî bir has­talık­tan dolayı malul…

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Sayın Baş­kan, bitiriyorum efen­dim.

BAŞ­KAN - Buyurun.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - …ölümü halin­de de şehit sayıl­ması gerek­tiği kanaatin­deyim; çün­kü, her ne olur­sa ol­sun, o vatan görevine git­memiş ol­sa trafik kazası bel­ki ol­mayacak veya o görev için zorun­lu silah al­tın­da bulun­masa ran­zadan düş­meyecek. Yani, mut­laka şehit tarifine bir net açık­lık getir­mek bakımın­dan da yasaya bir mad­de koy­duk; çün­kü, bu konuda çok dava var, özel­lik­le iki konuda bin­leri aşan davalar var. Oğ­lunun şehit olup ol­madığı nok­tasın­da tes­pit davaları var; bir de, bu verilen taz­minat­ların, dev­let yar­dım­larının pay­laşımı nok­tasın­da miras­çılar arasın­da büyük davalar var. Bun­ları or­tadan kal­dır­mak için; yani, şehit­lerimizi ve şehit­lerimizin yakın­larını, o acının üs­tüne bir de mah­kemeler­de hak arama mücadelesine götür­memek için bu kanun tek­lifini ver­dik.

Baş­ka bir yönü de, ar­tık, şehit­lerimiz kapı kapı hak aramasın­lar, Baş­bakan­lık­ta bir şehit takip müdür­lüğü kuralım, bun­ların hak­ları tek bir mer­kez­de top­lan­sın diye ver­dik…

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - …ve des­tek­leyeceğinizi umuyorum.

Hepinize say­gılar sunuyorum.

BAŞ­KAN - Efen­dim, ilave edeceğiniz bir şey var­sa, buyurun.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Yani, şunu demek is­tedik efen­dim: Baş­bakan­lık­ta bir şehit takip müdür­lüğü kuralım, bir aileden bir şehit ol­duğu tak­dir­de aile oraya müracaatını yap­sın, orası bütün iş­lem­lerini neticelen­dir­sin; yani, şehit ailelerimiz bir Emek­li San­dığına, bir bağ­lı ol­duğu kuruma, bir gidip Sos­yal Sigor­talara veyahut da bir­liğine, kapı kapı uğ­raş­masın­lar, tek bir mer­kez­den bu iş­leri hal­leder ve nerede şehidimiz var ise, hiç on­ların uğ­raş­masına gerek kal­madan, ev­rak­larını tan­zim edecek, hak­larını verecek bir müdür­lük oluş­turalım Baş­bakan­lık­ta ve şehit ailelerimiz de ilk defa nerey­le muhatap ol­duk­larını bil­sin­ler. Bu rahat­lığı da getirelim diyorum.

Hepinize say­gılar sunuyorum. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Sarıbaş.

Efen­dim, bir mil­let­vekili olarak Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met Kan­doğan.

Sayın Kan­doğan, buyurun.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; siz­leri say­gıy­la selam­lıyorum.

Bir değer­li mil­let­vekilimizin ver­miş ol­duğu bir kanun tek­lifinin, bu kanun tek­lifi de, şehit­lerimizi ve şehit ailelerimizi yakın­dan il­gilen­diren bir kanun tek­lifinin kırk­beş gün sürey­le Büt­çe Plan Komis­yonun­da görüşülememesinin al­tın­da yatan man­tığı an­lamak müm­kün değil.

Bir kanun tek­lifi veriyor, bir ih­tiyaç­tan dolayı bir kanun tek­lifi veriliyor, bu kanun tek­lifi kırk­beş gün bek­liyor, Büt­çe Plan Komis­yonun­da görüşül­meyecek, daha son­ra İç­tüzüğün 37 nci mad­desine göre, mil­let­vekilimiz, bunu doğ­rudan gün­deme alın­masıy­la il­gili bir öner­ge verecek. Şehit­lerimize ne kadar sahip çık­tığımızın çok açık bir gös­ter­gesi bu, değer­li mil­let­vekil­leri.

Şim­di, bugün Danış­ma Kurulu önerisi gel­di, grup önerisi, oy­lan­dı, kabul edil­di; LPG tesis­leriy­le il­gili olarak bu konuyu gün­deme al­dık. Peki, ben şim­di soruyorum; şehit­lerimizi il­gilen­diren, şehit ailelerimizi il­gilen­diren böy­le çok önem­li bir kanun tek­lifi otogaz tesis­lerin­den daha mı az önem­li ar­kadaş­lar, siz­lere sor­mak is­tiyorum, daha mı az önem­li?! Atatürk Or­man Çift­liğinin Büyük­şehir Belediyesine bazı hak­larının dev­redil­mesin­den daha mı az önem­li şehit ailelerimiz­le il­gili bu kanun tek­lifinin önemi?! O hal­de, her gün Doğu ve Güney­doğu Anadolu Böl­gesin­de yeni şehit­ler ver­diğimiz bir or­tam­da şehit ailelerimizi yakın­dan il­gilen­diren bir kanun tek­lifinin, burada doğ­rudan gün­deme alın­ma meselesinin, Büt­çe Plan Komis­yonun­da hal­ledilemediği için Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisine getiril­mesi ne kadar acı verici bir şey! Şu an­da manen biz­leri iz­leyen şehit­lerimizin vic­dan­ları, kemik­leri sız­lıyor ar­kadaş­lar!

MUS­TAFA NURİ AK­BULUT (Er­zurum) - Vay be!..

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Evet, evet; "vay be" diyor­sunuz ama oradan, ben tek­rar ediyorum, o şehit­lerimizin manen kemik­leri sız­lıyor.

MUS­TAFA NURİ AK­BULUT (Er­zurum) - Şehit­ler siyasete alet edil­mez!..

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - On­lar, bu vatan için şehit ol­dular, kan­larını, can­larını, her şey­lerini bu vatan için feda et­tiler.

MUS­TAFA NURİ AK­BULUT (Er­zurum) - Ayıp­tır, in­san biraz utanır!

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Bun­ların ailelerini yakın­dan il­gilen­diren bir konuyu bir kanun tek­lifi halin­de bir mil­let­vekilimiz verecek, Büt­çe Plan Komis­yonun­da kırk­beş gün görüşül­meyecek. Geliniz, bunu buradan izah ediniz, niçin Büt­çe Plan Komis­yonun­da görüşül­mediğini buradan an­latınız, biz de tat­min olalım, ik­na olalım. Ama, diyor­sanız ki, bu kanunun bazı tek­nik ek­sik­lik­leri var, bazı yan­lış­lık­ları var; Büt­çe Plan Komis­yonun­da giderilir­di o yan­lış­lık­lar, o ek­sik­lik­ler orada hal­ledilir­di; bırakınız orada, bel­ki burada hal­leder­dik, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Genel Kurulun­da çözer­dik meseleleri, ek­sik var­sa, yan­lış var­sa, hata var­sa. Ama, siz, kırk­beş gün al­mayacak­sınız, bek­letecek­siniz; Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin gün­demine doğ­rudan alın­masına iliş­kin bir öner­ge verilecek…

Bakacağım biraz son­ra, merak ediyorum, par­mak­larınızı göreceğim, bunun lehin­de mi aley­hin­de mi oy kul­lanacağınızı merak ediyorum, göreceğim biraz son­ra.

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Merak et­me, o bel­li.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Nedir, lehin­de mi oy kul­lanacak­sınız?

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Görecek­siniz biraz son­ra.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Lehin­de oy kul­lanacak­sanız, teşek­kür ederim.

İn­şal­lah, bunu bugün kabul eder­sek, bir baş­ka öneriy­le öne alın­masını da haf­taya oy­layalım, Mec­lis kapan­madan ön­ce bunu da geçirelim.

İR­FAN GÜN­DÜZ (İs­tan­bul) - Geliyor zaten, haf­taya salı günü geliyor.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - O zaman, bunu da geçirelim.

Biraz ön­ce, bakınız, bir mil­let­vekilimiz oradan laf at­maya çalışıyor­du. Bak, şim­di Grup Baş­kan­vekiliniz ne söy­lüyor Sayın Mil­let­vekilim; o, sizin söy­ledik­lerinizi tamamen tek­zip et­ti şim­di.

Değer­li mil­let­vekil­leri, bu şehit­lerimiz, vatan için can­larını, mal­larını feda et­miş­ler­dir, geride gözü yaş­lı bir­çok in­san bırak­mış­lar­dır. Makam­ları cen­net ol­sun, hepimizin ar­zusu odur.

Geliniz, bu kanun tek­lifinin doğ­rudan Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin gün­demine alın­ması yolun­da oy­larımızı kul­lanalım ve ben, bu vesiley­le, bu kanun tek­lifini Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisine sunan Çok Değer­li Mil­let­vekil­lerimize de huzur­larınız­da teşek­kür ediyorum. İn­şal­lah, bun­dan son­ra, daha huzur­lu gün­ler temen­ni ediyorum, şehit ver­mediğimiz gün­leri temen­ni ediyorum.

Bu ül­kenin bir­lik ve beraber­lik içerisin­de kal­kın­masını, geliş­mesini temen­ni ediyor, Yüce Heyetinizi say­gıy­la selam­lıyorum. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Kan­doğan.

Sayın mil­let­vekil­leri, Sayın Sarıbaş'ın öner­gesi üzerin­deki konuş­malar tamam­lan­mış­tır.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Karar yeter­sayısının aran­masını is­tiyorum Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Şim­di, öner­geyi oy­larınıza sunacağım ve karar yeter­sayısı is­teyeceğim.

Öner­geyi kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir, karar yeter­sayısı var­dır. (Al­kış­lar)

Şim­di, ikin­ci öner­geyi okutuyorum:

5.- İs­tan­bul Mil­let­vekili Ber­han Şim­şek'in, Sivas Madımak Oteli'nin Barış, Kül­tür ve Sanat Müzesi Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifinin (2/570) doğ­rudan gün­deme alın­masına iliş­kin öner­gesi (4/398)

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

2/570 esas numaralı kanun tek­lifimin Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi İç­tüzüğünün 37 nci mad­desine göre iş­leme alın­masını arz ederim.

                                                                                                          Ber­han Şim­şek

                                                                                                                İs­tan­bul

BAŞ­KAN - Sayın Şim­şek öner­ge sahibi olarak söz is­temiş­ler­dir.

Buyurun Sayın Şim­şek. (CHP sıraların­dan al­kış­lar)

BER­HAN ŞİM­ŞEK (İs­tan­bul) - Sayın Baş­kan, sayın mil­let­vekil­leri; Madımak Otelinin Barış, Kül­tür ve Sanat Müzesi Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifimin İç­tüzüğün 37 nci mad­desine göre gün­deme alın­ması için söz al­mış bulunuyorum; Yüce Mec­lisi say­gıy­la selam­larım.

2 Tem­muz 1993 tarihin­de Sivas'ta 4 ün­cü Pir Sul­tan Ab­dal Kül­tür Şen­lik­lerinin ikin­ci günün­de, şen­liğe katılan ay­dın­larımızın, sanat­çılarımızın, yurt­taş­larımızın kal­dığı otel yakıl­mış ve o sırada otel­de bulunan 37 yurt­taşımız diri diri yanarak can ver­miş­ti.

O tarih­te, bu olay­la ve bu olayın fail­lerinin cezalan­dırıl­masıy­la il­gili bazı siyaset­çiler namus, şeref sözü ver­miş­ler ve kan­ları yer­de kal­mayacak demiş­ler­di.

Buna kar­şın, yine, bazı siyaset­çiler, "Sivas Davası" olarak anılan ve o vah­şete katıl­dık­ları id­dia edilen­lerin yar­gılan­dığı davada, maalesef, sanık avukatı olarak bulun­muş­lar­dır.

Bu hain sal­dırının üzerin­den onüç yıl geç­ti. Şöy­le geriye dönüp bak­tığımız­da, bu olay­la il­gili, bu tür olay­ların bir daha yaşan­maması için kay­da değer bir geliş­me sağ­lanamadı.

Sayın Baş­kan, sayın mil­let­vekil­leri; 37 canın diri diri yakıl­dığı sal­dırının fail­leri kimi yakalan­mış, kimi de tutuk­lan­dık­tan son­ra, eve dönüş yasası gibi, af yasaların­dan yarar­lan­mış­tır; an­cak, top­lum olarak, dev­let olarak bu sal­dırı ve buna ben­zer sal­dırılar­da, sal­dırılar­dan hemen son­ra verilen söz­lerin, gös­terilen tep­kinin devamı gel­memiş­tir.

Bu süreç bizi, mayıs ayın­da yaşanan Danış­tay sal­dırısına götür­müş­tür. Danış­tay sal­dırısın­dan son­ra çete piyasası kurul­muş, soruş­tur­may­la il­gili bil­gi ve bel­geler basına sız­dırılarak hedef şaşır­tıl­mak is­ten­miş­tir. Hedef şaşırt­ma ey­lemini kimin yap­tığı bel­lidir. Esas çete, Sivas'ta o acı olay­ları yapan­lar­dır. Çete aranacak­sa, otel yak­ma ey­lemini yapan­lara ve on­ların ar­kasın­da sürük­lenen­lere ve on­ların ar­kasın­da duran­lara bakıl­malıdır.

Sayın Baş­bakan geç­tiğimiz gün­ler­de "kök­ten­din­ciler dediğimiz şey­ler pek çok mar­jinal grup­lar, bu çok mar­jinal grup­ların da Tür­kiye'de ağır­lık­lı bir esin­tisi söz konusu değil­dir" ifadelerini kul­lan­mış­tır. Madımak yan­gını, kök­ten­din­ci fik­rin ey­leme geç­miş ol­duğu bir hareket­tir, Danış­tay olayın­da ol­duğu gibi.

Nazi Al­man­yasın­da 6 000 000 in­sanın Yahudi ol­maların­dan dolayı im­ha edil­meleri, sadece anıl­mak­la kal­mıyor, ırk­çı ve şid­dete kar­şı in­san­ların hak­larını savun­mak için "top­lama kamp­ları" ders­ler­de okutuluyor ve top­lum, bu in­san­lık­dışı teh­likeler kar­şısın­da uyanık tutuluyor.

Yine, Al­man­ya'da 1993 yılın­da Solin­gen kasabasın­da 5 Türk vatan­daşımızın ölümüy­le sonuç­lanan bir kun­dak­lama olayı yaşan­mış­tı. Bu olay­dan son­ra Al­man Hükümeti, kun­dak­lanan evi yeşil alana çevir­di ve kat­ledilen 5 yurt­taşımız için 5 çınar ağacı dikip, anıt yaparak, vatan­daş­larımızın ve biz­lerin acısını hafif­let­meye çalış­mış ve bu tür olay­lara kar­şı duyar­lı bir tavır ser­gilemiş­tir.

Av­rupa Bir­liği üyeliği yolun­da uyum paket­leri çıkarıyoruz, hukukî düzen­lemeler yapıyoruz; ama, esas yapıl­ması gereken, yasaları çıkart­mak kadar, bu an­layışı, yaşam biçimini yeşert­mek­tir. Uyum, yasalar­da ol­duğu kadar top­lum­sal yaşam­da da ol­malıdır.

Sivas'ta sal­dırının ger­çek­leş­tiril­diği Madımak Oteli, yapılan tadilat son­rası otel ve kebap salonu olarak kul­lanıl­mak­ta. Bir in­san­lık ayıbının acısının yaşan­dığı, in­san­ların yakıl­dığı bu mekânın bir kebap salonu olarak kul­lanıl­ması, in­san­lığa kar­şı iş­lenen baş­ka bir ayıbı sim­gelemek­tedir.

Al­man­ya, Solin­gen'de çınar ağaç­ları diker­ken, Madımak'ı bizim otel ve kebap salonu olarak kul­lan­maya devam et­memiz, şid­det içeren olay­lara kar­şı Al­man­ya'nın ve bizim bakışımızı, fark­lılığımızı, maalesef, or­taya koyuyor.

Bu kanun tek­lifiy­le, otelin özel mül­kiyet­te bulun­ması nedeniy­le, anayasal mül­kiyet hak­kına sahip çıkarak, Madımak Otelinin sahibinin rızası alınıp, bedeli ödenerek kamulaş­tırıl­ması ve müzeye dönüş­türül­mesi için Kül­tür ve Turizm Bakan­lığı yet­kili kılın­mak­tadır.

Konuy­la il­gili Kül­tür ve Turizm Bakanı Sayın Atil­la Koç, Er­zin­can Mil­let­vekilimiz Sayın Erol Tınas­tepe'nin yazılı soru öner­gesine ver­diği yanıt­ta, Kül­tür ve Turizm Bakan­lığının 2863 sayılı Kül­tür ve Tabiat Var­lık­larını Koruma Kanununun kap­samın­da yer alan taşın­maz­ları kamulaş­tır­ma yet­kisine sahip ol­duğu, Madımak Otelinin 2863 sayılı Yasa kap­samın­da bulun­madığı ve özel mül­kiyet­te bulun­ması nedeniy­le özel şahıs­ların veya sivil top­lum ör­güt­lerinin talebi halin­de özel müze olarak değer­len­dirilebileceğini söy­lemek­tedir.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Buyurun efen­dim.

BER­HAN ŞİM­ŞEK (Devam­la) - Geç­tiğimiz yıl yurt için­de ve yurt dışın­da Madımak Otelinin müze yapıl­ması için bir im­za kam­pan­yası düzen­len­miş, sanat­çılarımızın, ay­dın­larımızın, konuya duyar­lı sivil top­lum ör­güt­lerinin yöneticileri tarafın­dan on­bin­lere varan im­za, yet­kililere, Baş­bakan Yar­dım­cısına tes­lim edil­miş­tir.

Bu otelin müze yapıl­ması top­lumumuzu barış­tıracak, kamp­laş­malara son verecek­tir. Otelin müzeye dönüş­türül­mesi, Sivas Kon­gresinin düzen­len­diği, Anadolu ay­dın­lan­masının baş­ken­ti, Âşık Vey­sel'in, Pir Sul­tan Ab­dal'ın ken­ti Sivas'ın ve Sivas hal­kının bu vah­şet­le anıl­masını ön­leyecek ve vic­dan­ları rahat­latacak­tır.

Sivas'ın böy­le bir sal­dırıy­la anıl­ması kabul edilemez. Olaya kar­şın ve bu olay­ların çık­masına ön­der­lik eden­lerin yüzün­den Kuvayı Mil­liyenin temel­lerinin atıl­dığı Sivas ve Sivas­lılar suç­lanamaz.

Bu tek­lif önem­lidir. Bugün, Av­rupa'da İs­lamofobiden bah­sediliyor…

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Sayın Şim­şek, son cüm­lenizi rica ediyorum, ek­süre ver­dim.

BER­HAN ŞİM­ŞEK (Devam­la) - Bitiriyorum Sayın Baş­kan.

Bu, Av­rupa Bir­liği süreci içerisin­de de böy­le bir müzenin yapıl­ması, Tür­kiye'ye bakış­taki bazı şeh­la an­layışı da or­tadan kal­dıracak­tır.

İn­san hak­ları ve demok­rasiyi, içini kav­ram olarak dol­durup, sadece ken­dimize talep et­mek gibi bir an­layışın peşin­de değil­sek, bu kanun tek­lifinin yasalaş­masıy­la kurulacak olan barış ve kül­tür müzesinin, ül­kemiz ve dün­ya barışına kat­kıda bulunacağına inanıyor ve o sal­dırıda yaşam­larını yitiren ay­dın, sanat­çı ve yurt­taş­larımızı say­gıy­la, rah­met­le anıyorum. Yat­tık­ları yer ışık ol­sun.

Yüce Mec­lisi say­gıy­la selam­larım. (CHP ve Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Şim­şek.

Malat­ya Mil­let­vekili Sayın Muhar­rem Kılıç.

Buyurun Sayın Kılıç. (CHP sıraların­dan al­kış­lar)

MUHAR­REM KILIÇ (Malat­ya) - Sayın Baş­kan, sayın mil­let­vekil­leri; Sivas kat­liamının yapıl­dığı Madımak Otelinin barış, kül­tür ve sanat müzesi yapıl­masına yönelik kanun tek­lifi hak­kın­da şah­sım adına söz al­mış bulun­mak­tayım; Yüce Mec­lisi say­gıy­la selam­lıyorum.

Değer­li mil­let­vekil­leri, bun­dan onal­tı yıl ön­ce, 2 Tem­muz 1993'te, ül­kemiz için utanç kay­nağı olan Sivas kat­liamı yaşan­dı. Bu kat­liam­da gen­cecik kız­larımız, delikan­lılarımız, şair­lerimiz, bağ­lama us­talarımız, semah dönen can­larımız diri diri yakıl­dılar.

Değer­li ar­kadaş­lar, aradan uzun bir süre geç­tiği için bu vah­şi olayı kısaca özet­lemek is­tiyorum. Pir Sul­tan Ab­dal Der­neği, her yıl, Banaz'da, Pir Sul­tan Ab­dal Şen­lik­leri düzen­lemek­tedir. 1993 yılın­da yapılacak şen­lik, Sivas Kül­tür Müdür­lüğü bah­çesine dikilen Ozan­lar Anıtının açılışı nedeniy­le, Kül­tür Bakan­lığının da mad­dî kat­kıları sağ­lanarak, Sivas'ta yapıl­maya karar veriliyor.

Şen­lik için, Kül­tür Bakan­lığının kat­kısı ve des­teği bulun­mak­tadır. Valilik­ten gerek­li izin­ler alın­mış­tır. Yasadışı bir top­lan­tı ve şen­lik söz konusu değil­dir. Şen­liğin yapıl­masını or­ganize eden Pir Sul­tan Ab­dal Der­neği, şen­liğin daha bir ses getir­mesi için Alevî ör­güt­lerini, ay­dın­ları ve sanat­çıları da şen­liğe davet et­miş­tir.

Değer­li mil­let­vekil­leri, şen­lik­ler 1 Tem­muz­da baş­lıyor. Birin­ci gün, şair, ay­dın ve sanat­çıların, Sivas Valisinin de katıl­dığı bir panel düzen­leniyor, her­han­gi bir olay da ol­muyor; an­cak, bu huzur or­tamı bazı gerici güç­leri rahat­sız et­miş olacak ki, o gece, şen­lik­ler­le il­gili hakaret ve küfür­ler içeren, vatan­daş­ları tah­rik et­meye dönük "Müs­lüman kamuoyuna" diye baş­layan bil­diriler mahal­leler­de dağıtılıyor. Bu hazır­lık­ların semeresi de görülecek­tir. Cuma namazın­dan çıkan in­san­lar, bir grubun yön­len­dir­mesiy­le, şen­lik mahal­line ve Madımak Oteline taş­lı ve sopalı sal­dırılar düzen­liyor­lar. 13.15'te baş­layan sal­dırı 7 saat sürüyor, oradaki in­san­lar yakıl­dık­tan son­ra da, 20.15'te sona eriyor.

Değer­li mil­let­vekil­leri, yapılan bu sal­dırı, sadece Alevîlere yönelik bir sal­dırı değil­dir. Atılan slogan­lara bak­tığımız­da bu açık­ça or­tadadır. Slogan­lar­dan bazılarını size açık­lamak is­tiyorum: "Cum­huriyet burada kurul­du burada yıkılacak", "yaşasın şeriat", "zafer İs­lamın" "kah­rol­sun laik­lik" deniliyor.

Sal­dırı, sadece şen­lik alanı ve Madımak Oteliy­le sınır­lı kal­mıyor. Atatürk'ün Sivas Kon­gresini top­ladığı Kon­gre Binasının da cam­ları kırılıyor, Atatürk'ün büs­tü dev­riliyor, Ozan­lar Anıtı, Pir Sul­tan'ın hey­keli sanılarak, boğazına ip takılarak yer­de sürük­leniyor.

Değer­li ar­kadaş­lar, bu vah­şi kat­liamı yapan­ların bir kıs­mı cezalan­dırıl­mış­sa da, bun­ların önem­li kıs­mı, AKP İk­tidarı tarafın­dan çıkarılan eve dönüş yasasıy­la salıveril­diler. Kuzey Irak'tan PKK'lı terörist­ler gel­sin diye çıkarılan yasadan Sivas kat­liamının hüküm­lüleri ve Hiz­bul­lah hüküm­lüleri yarar­lan­dılar ne yazık ki!

Sayın Baş­kan, sayın mil­let­vekil­leri; Sivas kat­liamın­dan yak­laşık bir ay ön­ce Al­man­ya'nın Solin­gen Ken­tin­de de bir kat­liam yaşan­dı. Al­man ırk­çılar Türk vatan­daş­larının otur­duğu evi kun­dak­ladılar, 5 vatan­daşımız öl­dü; an­cak, Al­man­ya, o vatan­daş­larımızın öl­düğü evin en­kazını temiz­ledi, oraya anıt dik­ti. Orada ölen 5 vatan­daşımızın is­mi yazıl­dı ve orada bu in­san­ların ırk­çılar tarafın­dan kat­ledil­diği bel­gelen­di. An­cak, biz ne yap­tık, bir de biz­deki duruma bakalım: Vatan­daş­larımızın kat­ledil­diği Madımak Otelini daha son­ra ne yap­tık; res­tore yap­tık, otel olarak kul­lan­maya baş­ladık. Daha son­ra ne yap­tık; o otelin alt katını bu kez de lokan­ta yap­tık. Şu an­da, o otelin alt katın­da, utan­madan, sıkıl­madan kebap pişiriliyor değer­li ar­kadaş­lar. Bun­dan hepimizin utan­ması gerekiyor…

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Buyurun.

MUHAR­REM KILIÇ (Devam­la) - Sağolun Baş­kanım.

Otelin ne önün­de ne de yanın­da, kat­liamın yapıl­dığını gös­teren, 35 vatan­daşımızın kat­ledil­diğini gös­teren hiç­bir iz de bulun­mamak­tadır. Âdeta, bu vah­şi kat­liam unut­turul­maya çalışıl­mak­tadır.

Sayın Baş­kan, sayın mil­let­vekil­leri; bu yasa tek­lifi, bir ayıbın or­tadan kal­dırıl­masına yönelik­tir. Hükümete ve Par­lamen­toya bir şans tanın­mış­tır. Madımak Oteli kamulaş­tırılarak müzeye dönüş­türül­melidir. Bu müzede kat­liama iliş­kin fotoğ­raf­lar, bel­geler, kat­liam­da yaşamını yitiren o masum in­san­ların eş­yaları ser­gilen­melidir. Önüne bir de anıt dikilerek, kat­ledilen bu güzel in­san­ların isim­leri yazılarak bu vatan­daş­larımızın gerici güç­ler­ce kat­ledil­diği belir­til­melidir.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Sayın Kılıç, son cüm­lenizi efen­dim, son...

MUHAR­REM KILIÇ (Devam­la) - Son cüm­lelerim.

Dev­let yet­kililerinin katılımıy­la her yıl orada an­ma top­lan­tıları yapılarak kamuoyun­da demok­rasiye sahip çık­ma duyar­lılığı oluş­turul­malıdır. 4 000 kilomet­re giderek Solin­gen'deki an­ma top­lan­tılarına katılan dev­let yet­kilileri 350 kilomet­re uzak­lık­taki Sivas kat­liamını an­ma top­lan­tılarına da gidebil­melidir­ler.

Sivas kat­liamının unut­turul­maya çalışıl­ması cum­huriyet düş­man­larına cesaret ver­mek­tedir.

Bu yasa tek­lifine des­tek vereceğiniz ümidiy­le, hepinize say­gılar sunuyorum. (CHP sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Kılıç.

Sayın mil­let­vekil­leri, Sayın Şim­şek'in önerisini oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­memiş­tir efen­dim.

Sayın mil­let­vekil­leri, alınan karar gereğin­ce söz­lü soru öner­geleriy­le diğer denetim konularını görüş­müyor ve gün­demin "Kanun Tasarı ve Tek­lif­leri ile Komis­yon­lar­dan Gelen Diğer İş­ler" kıs­mına geçiyoruz.

VII.- KANUN TASARI VE TEK­LİF­LERİ İLE KOMİS­YON­LAR­DAN GELEN DİĞER İŞ­LER

1.- Çanak­kale Mil­let­vekil­leri Meh­met Daniş ve İb­rahim Köş­dere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Mil­lî Par­kı Kanununa Geçici Bir Mad­de Ek­len­mesine Dair Kanun Tek­lifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Mad­de Ek­len­mesine Dair Kanun Tek­lifi) ile Plan ve Büt­çe Komis­yonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)

BAŞ­KAN - 1 in­ci sırada yer alan kanun tek­lifinin geri alınan mad­deleriy­le il­gili komis­yon raporu gel­mediğin­den tek­lifin görüş­melerini er­teliyoruz.

2 nci sırada yer alan, Bazı Kamu Alacak­larının Tah­sil ve Ter­kinine İliş­kin Kanun Tasarısı ile Plan ve Büt­çe Komis­yonu raporunun görüş­melerine kal­dığımız yer­den devam edeceğiz.

2.- Bazı Kamu Alacak­larının Tah­sil ve Ter­kinine İliş­kin Kanun Tasarısı ile Plan ve Büt­çe Komis­yonu Raporu (1/1030) (S. Sayısı: 904)

BAŞ­KAN - Komis­yon?.. Yok.

Er­telen­miş­tir.

3 ün­cü sırada yer alan, Tür­kiye Cum­huriyeti Hükümeti ile Amerika Bir­leşik Dev­let­leri Hükümeti Arasın­da Yayıl­manın Ön­len­mesi Amaç­larına Yönelik Yar­dım Sağ­lan­masının Kolay­laş­tırıl­ması İçin İş­bir­liğine İliş­kin An­laş­manın Onay­lan­masının Uy­gun Bulun­duğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışiş­leri Komis­yonu raporunun görüş­melerine kal­dığımız yer­den devam edeceğiz.

3.- Tür­kiye Cum­huriyeti Hükümeti ile Amerika Bir­leşik Dev­let­leri Hükümeti Arasın­da Yayıl­manın Ön­len­mesi Amaç­larına Yönelik Yar­dım Sağ­lan­masının Kolay­laş­tırıl­ması İçin İş­bir­liğine İliş­kin An­laş­manın Onay­lan­masının Uy­gun Bulun­duğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışiş­leri Komis­yonu raporu (1/1115) (S. Sayısı:1147)

BAŞ­KAN - Komis­yon?.. Yok.

Er­telen­miş­tir.

4 ün­cü sırada yer alan, Mar­din Mil­let­vekili Nihat Eri ve 4 Mil­let­vekilinin; Sıvılaş­tırıl­mış Pet­rol Gaz­ları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elek­trik Piyasası Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifi ve Sanayi, Ticaret, Ener­ji, Tabiî Kay­nak­lar, Bil­gi ve Tek­noloji Komis­yonu raporunun görüş­melerine kal­dığımız yer­den devam edeceğiz.

4.- Mar­din Mil­let­vekili Nihat Eri ve 4 Mil­let­vekilinin; Sıvılaş­tırıl­mış Pet­rol Gaz­ları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elek­trik Piyasası Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifi ve Sanayi, Ticaret, Ener­ji, Tabiî Kay­nak­lar, Bil­gi ve Tek­noloji Komis­yonu Raporu (2/813) (S. Sayısı: 1205) (x)

BAŞ­KAN - Komis­yon ve Hükümet yerin­de.

Geçen bir­leşim­de, tek­lifin tümü üzerin­de grup­lar adına yapılan konuş­malar tamam­lan­mış­tı.

Şim­di, şahıs­ları adına konuş­malar yapılacak­tır.

Şahıs­ları adına ilk söz, Adana Mil­let­vekili Sayın Recep Garip.

RECEP GARİP (Adana) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım; geçen per­şem­be günü devam et­miş ol­duğumuz 1205 sıra sayılı yasay­la il­gili, LPG'yle il­gili şah­sım adına söz al­dım; hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Görüş­mek­te ol­duğumuz LPG tesis­leriy­le il­gili bu yasanın, özel­lik­le dağıtım hiz­met­lerin­de mey­dana gelebilecek ak­samaların önüne geçil­mesi, yapıl­mış olan nitelik­li yatırım­ların heba ol­maması, ül­kemizin hay­rına ve men­faatına kul­lanıl­ması konusun­da ted­bir­ler alın­ması, imar plan­larının yapıl­masına kadar, özel­lik­le faaliyet iz­ninin veril­mesi için bu kanun tek­lifi hazır­lan­mış­tır hepinizin bil­diği gibi. Bu konuda mut­lak suret­te bir düzen­leme gerekiyor­du. Belediyeler tarafın­dan imar uy­gulamasının yapıl­maması nedeniy­le, gay­ri sıh­hî mües­sese yer­lerin­de iş­yeri aç­ma, çalış­ma ruh­satı ol­mayan otogaz is­tas­yon­larıy­la bir­lik­te değer­len­diril­memesi gerek­tiği üzerin­de mut­lak suret­te durul­muş­tu. Yine, kanun­da ön­görülen şart­ların tamamının yerine getiril­memesinin kamu, mal, can güven­liği açısın­dan mut­lak suret­te sıkın­tı doğuracağı, dolayısıy­la böy­le bir ted­birin alın­masının şart ol­duğu; dolayısıy­la, imar plan­larının henüz yapıl­maması nedeniy­le, iş­yeri aç­ma, çalış­ma ruh­sat­lan­dır­ma iş­lem­lerini tamam­layamayan otogaz is­tas­yon­larına 31.12.2007 tarihine kadar geçici faaliyet iz­ni veril­mesini sağ­lamak gayesiy­le bu yasa hazır­lan­mak­tadır. Hayır­lı olacağını düşünüyor, hepinize say­gılar sunuyorum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Garip.

İkin­ci söz is­teği, Ay­dın Mil­let­vekili Sayın Ah­met Rıza Acar'a ait.

Buyurun efen­dim. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

AH­MET RIZA ACAR (Ay­dın) - Sayın Baş­kan, çok değer­li mil­let­vekil­leri; hepinizi say­gı ve hür­met­le selam­lıyorum efen­dim.

2005 yılın­da LPG piyasasını düzen­lemey­le alakalı bir kanun çıkar­mış­tık. Bu çıkar­dığımız kanun­da uy­gulama tarih­leri var­dı; bu uy­gulama tarih­lerinin sonucun­da da, EPDK, üç ay bir uzat­ma getir­miş­ti. Bizim çıkar­dığımız belediye kanun­larıy­la alakalı olarak mücavir alan­ların geniş­lemesin­den dolayı, bu sek­tör­de faaliyete geçen fir­maların, yatırım­cı ar­kadaş­larımızın, is­tih­dam sağ­layan kurum ve kuruluş­larımızın sıkın­tıları mey­dana gel­miş­tir. Bu sıkın­tıları aş­ma adına, imar faaliyet­lerin­de ve çalış­maların­da zaman kazan­mak ve bu fir­maların da iş­lerini sağ­lık­lı bir biçim­de, yani, bugüne kadar 5 000 civarın­da lisans al­mış olan fir­maların içerisine dahil ol­maları açısın­dan, 31.12.2007 tarihine kadar uzat­ma veril­mek­tedir. Dolayısıy­la, bu uzat­may­la, bu piyasanın sağ­lık­lı bir zemine oturacağını düşünüyor, hayır­lı ol­ması dileğiy­le, hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum. (AK Par­ti ve CHP sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Acar.

Komis­yonun bir söz is­teği var, bir açık­lama yapacak zan­nediyorum; buyurun.

SANAYİ, TİCARET, ENER­Jİ, TABİÎ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NOLOJİ KOMİS­YONU BAŞ­KANI SONER AK­SOY (Kütah­ya) - Efen­dim gerek­çe bölümün­de, orijinal, gelen met­nin gerek­çe bölümün­de, son satıra gel­meden ön­ceki üçün­cü satır­da "men edil­mesini" den­miş, "men edil­memesi" olacak efen­dim.

BAŞ­KAN - "Men edil­memesi…" Evet, bunu, bu şekil­de düzel­terek oy­layacağız.

Sayın mil­let­vekil­leri, tek­lifin tümü üzerin­deki görüş­meler tamam­lan­mış­tır.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Karar yeter­sayısı…

BAŞ­KAN - Mad­delerine geçil­mesini oy­larınıza sunacağım ve karar yeter­sayısı arayacağım.

Mad­delerine geçil­mesini oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Karar yeter­sayısı var­dır ve kabul edil­miş­tir.

1 in­ci mad­deyi okutuyorum:

SIVILAŞ­TIRIL­MIŞ PET­ROL GAZ­LARI (LPG) PİYASASI KANUNU VE ELEK­TRİK PİYASASI KANUNUN­DA DEĞİŞİK­LİK YAPIL­MASINA DAİR KANUN­DA DEĞİŞİK­LİK YAPIL­MASINA İLİŞ­KİN KANUN TEK­LİFİ

MAD­DE 1- 2/3/2005 tarih­li ve 5307 sayılı Sıvılaş­tırıl­mış Pet­rol Gaz­ları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elek­trik Piyasası Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanunun geçici 2 nci mad­desinin birin­ci fık­rasının son cüm­lesi aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­miş­tir.

"An­cak bu Kanun yürür­lüğe gir­meden ön­ce kurul­duğu dönem­deki mev­zuata göre gay­ri sıh­hî mües­sese veya iş yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­sat­lı olarak bu Kanun gereği güven­lik ve lisans gerek­lerini yerine getirerek faaliyet­lerini sür­düren otogaz is­tas­yon­ları, lisans al­mak şar­tıy­la faaliyet­lerine devam eder­ler. Bu Kanun gereği güven­lik ve lisans gerek­lerine uy­duğu TSE tarafın­ca belir­len­diği hal­de, imar plan­larının henüz yapılamamasın­dan dolayı iş yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­sat­lan­dır­ma iş­lem­leri sonuç­lan­dırılamıyor­sa, imar plan­larının tamam­lan­ması için, iş yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­satı alabilecek­lere 31/12/2007 tarihine kadar geçici faaliyet lisan­sı verilir. Diğer­leri faaliyet­ten men edilir."

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­de, Anavatan Par­tisi Grubu adına Er­zurum Mil­let­vekili Sayın İb­rahim Öz­doğan; buyurun. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

ANAVATAN PAR­TİSİ GRUBU ADINA İB­RAHİM ÖZ­DOĞAN (Er­zurum) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım; Sıvılaş­tırıl­mış Pet­rol Gaz­ları Piyasası Kanunu ve Elek­trik Piyasası Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifi ve Sanayi, Ticaret, Ener­ji, Tabiî Kay­nak­lar, Bil­gi ve Tek­noloji Komis­yonu raporu hak­kın­da, 1 in­ci mad­dede -1205 sıra sayılı kanun tek­lifinin 1 in­ci mad­desin­de- Anavatan Par­tisi Grubu adına söz al­mış bulun­mak­tayım; bu vesiley­le, Yüce Heyetinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Değer­li ar­kadaş­lar, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi, mil­letimizin tem­sil edil­diği en üst or­gan­dır ve tek or­gan­dır; fakat, buradan çıkan yasalar yürüt­me kurulu tarafın­dan, yani hükümet­ler tarafın­dan uy­gulan­madığı tak­dir­de, kanun­lara say­gılı olun­madığı tak­dir­de, o zaman, dev­let­te kaos mey­dana gelir. Maalesef, AKP Hükümeti bu yasaları uy­gulamıyor.

BAY­RAM ÖZ­ÇELİK (Bur­dur) - AK Par­ti!..

İB­RAHİM ÖZ­DOĞAN (Devam­la) - AKP!.. Bun­dan son­ra benim gözüm­de AKP; ilk defa söy­lüyorum!

Bu yasalara, maalesef, say­gı gös­teril­miyor, mah­keme karar­larına say­gı gös­teril­miyor. Mah­keme kararı neticesi, Anavatan Par­tisine büt­çeden, Hazineden ay­rılan paraya rağ­men, Hükümet, maalesef, en­gel oluyor. Bu, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisine yapılabilecek en büyük say­gısız­lık­tır; hukuka ve demok­rasiye yapılabilecek en büyük say­gısız­lık­tır; demok­rasi ve hukuk dev­letinin boy­nuna yağ­lı il­meği geçir­mek­tir değer­li ar­kadaş­lar. Bir gün, AKP Hükümeti olarak, keser döner, sap döner, bir gün de hesap döner misali, siz­ler nasıl ki, hukuk dev­letinin ve demok­rasinin boy­nuna yağ­lı il­meği geçiriyor­sanız, kodes­te, bir gün, hukuk tarafın­dan mut­laka sizin boy­nunuza geçirilecek­tir. Bunu, böy­lelik­le siz­lere ve mil­letimize an­lat­mak is­tiyorum. Bu, büyük bir hak­sız­lık­tır. Bu, büyük zulüm­dür. Bu, hukuk tanımaz­lık­tır. Mil­letimizin bunu duy­ması gerek­mek­tedir.

Değer­li ar­kadaş­lar, ener­jiy­le il­gili, burada, bu yasama yılın­da ve geçen sene de bir­çok kanun tek­lifi gel­di; fakat, ener­ji konusun­da, maalesef, hâlâ, daha hukuk dev­letin­de, demok­rasiler­de ol­ması gereken­ler yapıl­madı.

Geçen sene, Ener­ji Bakan­lığıy­la il­gili bir telefon konuş­masına takılan bir­kaç bürok­rat ve işadamı kodese tıkan­dı. Bir mil­let­vekili de, bir sayın mil­let­vekili de bu yüz­den is­tifa et­ti değer­li ar­kadaş­lar. Mavi Akım­la il­gili şaibeler… Buna rağ­men, Sayın Ener­ji Bakanı, hâlâ daha yerin­de otur­mak­tadır. Ben, mil­letimize bu ger­çek­leri an­lat­mak için huzur­larınız­da bulunuyorum; yok­sa, hakikaten, bu Ener­ji Bakanının burada otur­masına rağ­men, burada konuş­mak­tan, değer­li ar­kadaş­lar, hicap duy­duğumu ifade et­mek is­tiyorum. Biz, Ener­ji Bakanına şaibeler­le il­gili söz­leri söy­lüyoruz; geçen yıl veya bu senenin baş­ların­da "yel değir­menine sal­dırıyor­sunuz" diyor­lar; fakat, Ener­ji Bakanının ver­diği cevap ­da, maalesef, bal­ta nerede; suya düş­tü. Su nerede; inek iç­ti. İnek nerede; dağa kaç­tı. Dağa ne ol­du; yan­dı, bit­ti, kül ol­du şek­lin­de cevap­lar veriyor değer­li ar­kadaş­lar. Böy­le bir şey ol­maz.

Batı demok­rasilerine bak­tığımız zaman, bir bakan hak­kın­da, bir yürüt­me kurulu üyesi hak­kın­da en küçük bir şaibede is­tifa ediyor­lar değer­li ar­kadaş­lar. Böy­le bir an­layış olabilir mi?

Bu gün, Sayın Baş­bakanın grup top­lan­tısını çok kısa bir süre iz­leme durumun­da kal­dım. İş­te, diyor ki Sayın Baş­bakan, "İk­tidarı yıp­rat­ma adına, cum­huriyetin ve demok­rasinin değer­leriy­le oy­namayın, kurum­larıy­la oy­namayın."

Ey, Sayın Baş­bakan, ben de size buradan diyorum ki, muhalefeti bas­kı al­tına al­ma, muhalefeti yıp­rat­ma, ez­me adına, asıl, siz, cum­huriyetin, dev­letin ve hukukun kural­larıy­la oy­namayın.

Neden Anavatan Par­tisinin Hazine tarafın­dan yapıl­mış yar­dımını ve mah­keme kararıy­la veril­miş yar­dımını ver­miyor­sunuz, en­gel oluyor­sunuz? Bir gün, mut­laka, hukuk bunun hesabını, siz­lere verecek­tir.

Değer­li ar­kadaş­lar, çok yakın tarih­lerimiz bunun misal­leriy­le doludur, ib­ret al­manızı is­tir­ham ediyorum siz­den. İb­ret al­manızı is­tir­ham ediyorum. Bu böy­le git­mez, mut­laka, bir gün, mil­let siz­den hesap soracak­tır.

Değer­li ar­kadaş­lar, ener­ji sorunumuz en büyük sorun­lar­dan birisidir. Maalesef, ener­jiy­le alakalı olarak son derece iyi şey­ler ol­muyor. Bakınız, bu konudaki görüş­lerimi şöy­le ak­tar­mak is­tiyorum:

Değer­li ar­kadaş­lar, ön­celik­le ener­ji stratejisi dün­yadaki en önem­li un­sur­lar­dan biri haline gel­miş durum­dadır; çün­kü, gir­di maliyet­leri olarak, geliş­mek­te olan ül­keler için ulus­lararası rekabet­te en büyük avan­taj konumun­dadır. Dahası, ener­ji sağ­layan ya da ener­ji koridor­ların­da geçiş konumun­da olan ül­keler, jeopolitik olarak önem­li konuma gel­mek­tedir­ler. Ar­tan pet­rol fiyat­ları nedeniy­le de, ül­kelerin cari açık­larına direkt et­ki yap­mak­tadır. Tabiî, ileriyi gör­meden; yani, pet­rol fiyat­ların­daki ar­tışı düşün­meden, söz­de, Tür­kiye'yi avan­taj­lı konuma getirecek yeni for­mül an­laş­maları im­zalayan­lar­dan böy­le ön­görüler bek­lemek de ol­duk­ça hatalı olacak­tır; ama, bun­lar­dan daha önem­li olan ise ül­kelerin ener­ji sağ­ladık­ları ül­kelerin çeşit­liliği ve kul­lan­dık­ları ener­jideki çeşit­lilik­ler­dir. Bir ül­kenin stratejik olarak ener­ji bağım­lısı olup ol­maması da bun­lara göre ayar­lan­malıdır.

Değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım, biraz­dan, ben siz­lere çok yoğun rakam­lar ve araş­tır­malar­la bir­lik­te, Tür­kiye'deki ener­jideki çar­pık­lık­lar­dan bah­set­mek is­tiyorum. Umarım, beni dik­kat­le din­ledik­ten son­ra, kay­nak­larımızı neden verim­li kul­lan­madığımız konusun­da, her­kesin ak­lın­da derin şüp­heler uyanır.

Değer­li ar­kadaş­lar, 38 500 megavat­lık top­lam kurulu güce sahip olan Tür­kiye'deki ter­mal tesis­ler top­lam kapasitenin yüz­de 75'ini, hid­roelek­trik tesis­leri ise yüz­de 25'ini oluş­tur­mak­tadır. Dahası, Tür­kiye'nin ener­ji talebinin de 2020'ye kadar yıl­da or­talama yüz­de 8 art­ması bek­len­mek­tedir. Bunun an­lamı ise 2020 yılına kadar, düşük elek­trik talebi durumun­da 80 000 megavat, yük­sek talep durumun­da ise 96 000 megavat ilave ener­ji gerekecek ol­duğudur. Diğer yan­dan, ön­lem alın­maması durumun­da, 2020 yılın­da it­hal kay­nak­lara bağım­lılık oranının yüz­de 80'lere yük­sel­mesi ve ül­ke üretiminin rekabet gücünün zayıf­laması risk­leri de bulun­mak­tadır. Tür­kiye'nin bu sıkın­tıyı aşabil­mesi için de, 2020'ye kadar top­lam 80 mil­yar dolar ener­ji yatırımı yap­ması gerek­tiği ifade edil­mek­tedir. Bu da, yıl­da or­talama 5,3 mil­yar dolar­lık bir yatırıma tekabül et­mek­tedir.

Değer­li ar­kadaş­lar, asıl önem­li konu ise özel­leş­tir­medeki çar­pık­lık­tır. Bütün dün­yada ener­ji üretim san­tral­ları sabit fiyat ve alım garan­tisiy­le özel­leş­tirilir­ken, Tür­kiye'de, daha kâr­lı olan ener­ji dağıtım şebekeleri özel­leş­tiril­miş­tir. İhaleleri alan bazı fir­malar da kayıp kaçak oranının yük­sek­liğini mev­cut abonelerin üzerine yük­leyerek çıkar­mak­ta, son ödeme tarihin­de öden­meyen her fatura için beş iş­günü için­de kapatıl­masına yönelik uyarı yazısı gel­mek­te ve fahiş bir gecik­me cezasıy­la ödemeler kabul edil­mek­tedir ve kayıp kaçak oran­larını düşür­meye yönelik bir çalış­ma da maalesef yap­mamak­tadır­lar.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Buyurun efen­dim.

İB­RAHİM ÖZ­DOĞAN (Devam­la) - Zaten, ener­ji nakil hat­ların­daki ek­sik­liği gider­menin maliyeti de 10 mil­yar dolara ulaş­mış­tır değer­li ar­kadaş­lar ve yeni yatırım ol­madığı için de bu rakam sürat­le art­mak­tadır. 2004 yılı rakam­larına göre ise net tüketim 86 193 844 kilovat olup, kayıp kaçak ise 19 674 189 kilovat olarak ger­çek­leş­miş­tir.

Gelelim, ener­ji özel­leş­tir­melerin­de dik­kat edil­mesi gereken nok­talara. Ener­jide tekel­leş­meye im­kân tanıyacak düzen­lemeler­den kesin­lik­le kaçınıl­malıdır. Ener­ji dağıtım ihalelerin­de Türk fir­maları için kolay­lık­lar sağ­lan­malıdır. Türk fir­malarının rekabet­te zor­lan­mamaları gerek­mek­tedir. Ener­ji Sek­törü Refor­mu ve Strateji Bel­gesin­de belir­tilen kurum­ların üzer­lerine düşen ödev­lerini muhak­kak yap­ması gerek­mek­tedir. Özel­leş­tir­meler yapıl­dık­tan son­ra özel­leş­tir­me…

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ederim Sayın Öz­doğan.

İB­RAHİM ÖZ­DOĞAN (Devam­la) - Teşek­kür ediyorum.

BAŞ­KAN - Şah­sı adına, Adana Mil­let­vekili Sayın Recep Garip… (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

RECEP GARİP (Adana) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım; 1205 sıra sayılı yasanın 1 in­ci mad­desin­de şah­sım adına söz al­dım; hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Az ön­ce gerek­çesin­den bah­set­tiğimiz, LPG tesis­lerinin mad­de kap­samı dışına çıkarıl­ması amacıy­la düzen­leniyor ve 5307 sayılı Kanunun güven­lik ve lisans şart­larını sağ­lamadık­ların­dan dolayı, TSE tarafın­dan tes­pit edil­mesine rağ­men, imar plan­larının henüz yapılamaması nedeniy­le bir­sürü ak­samalara neden oluyor. Dolayısıy­la, iş­yeri aç­ma, çalış­ma ruh­sat­larını hazır­layamama, yapamama gibi… Hazır­lan­mış olan çok cid­dî tesis­lerin heba edil­memesi konusun­da bir çalış­madır. Dolayısıy­la, bu yasay­la, 31.12.2007 tarihine kadar geçici faaliyet iz­ni sağ­lan­ması amaç­lan­mış­tır.

Dolayısıy­la, böy­le bir sıkın­tıyı gider­me amacıy­la düzen­lenen bu yasanın hayır­lı ol­masını diliyor, hepinize say­gılar sunuyorum. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Garip.

Sayın Daloğ­lu?.. Yok.

Adana Mil­let­vekili Sayın Sey­han; buyurun efen­dim. (CHP sıraların­dan al­kış­lar)

TACİDAR SEY­HAN (Adana) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

1 in­ci mad­dede, biz, bir süre uzatımı veriyoruz. Tek­rar­lamak is­tiyorum, bu bir af değil. Güven­lik yüküm­lülük­lerini yerine getiren ve burada TSE stan­dart­larını oluş­tur­muş fir­maların sadece imar­dan kay­nak­lanan zorun­luluk­larını yerine getirememelerin­den kay­nak­lanan en­gel­leri or­tadan kal­dır­mak ar­zusun­dayız. Biz, son gün­ler­de, fir­madan, bugüne kadar yüküm­lülüğünü yerine getir­miş fir­malar­dan bir­çok faks al­dık. "Bugüne kadar yüküm­lülüğünü yerine getir­miş, lisans al­mış in­san­lara hak­sız­lık değil mi yap­tığınız" diyor­lar.

Şim­di, değer­li ar­kadaş­lar, bu, birey­lerin üzerine verilen bir yüküm­lülüğün yerine getiril­mesi getiril­memesi meselesi değil­dir. Bunu getir­mek is­teyen in­san­ların, imar­dan kay­nak­lanan yüküm­lülük­lerini yerine getirir­ken Belediye Kanunun­daki en­gel­ler­den dolayı iş­lem­lerini tamam­lamama durum­ları var, tamam­layamama durum­ları var; bu neden­le, biz yerine getir­miş in­san­ların yanın­da, iyi niyet­li olup, iş­let­mesini ken­di alın­teriy­le sür­dür­meye çalışan in­san­ların burada mağ­dur ol­malarını en­gel­lemek için bu yasa tek­lifini veriyoruz. Burada da, Ener­ji Piyasası Düzen­leme Kuruluna bir yet­ki veriyoruz; geçici lisans ver­me yet­kisi. Eğer, zaten TSE stan­dart­larına uy­gun değil­se ve zaten bu fir­malar güven­lik gerek­lerini yerine getiremiyor ise, EPDK bu geçici lisan­sı da ver­meyecek­tir. Yal­nız -şunu ay­dın­lat­mak is­tiyorum bir kez daha- TSE koşulu imar koşulunu kap­samaz, eğer TSE içerisin­de güven­lik koşulun­da imarınız ek­sik diye bu fir­malara yeniden belediyeler­de veya EPDK'da güç­lük çıkarılır­sa bu birikim ar­tarak devam eder; yani, 1 200'ün üzerin­de fir­mayı mağ­dur et­miş oluruz.

Şunu an­lat­mak is­tiyorum: El­bet­te stan­dart­larını yerine getir­memiş in­san­lara hemen Bakan­lık iş­lem yap­sın ve gereğini yerine getir­sin, cezaî müey­yide uy­gulasın; ama, sadece imar sorunu var­sa en­gel ol­masın, Bakan­lık buna yar­dım­cı ol­sun, imar iş­lem­leri sonuç­lan­dırılın­caya kadar faaliyet­lerine devam edebil­meleri için -bu fir­maların- gerek­li iz­ni ve bel­geyi ver­sin; ak­si tak­dir­de bin­ler­ce kişiyi işin­den ederiz ve buraya alın­teriy­le yatırım yap­mış in­san­ları da mağ­dur ederiz. Bizim 1 in­ci mad­dedeki tüm has­sasiyetimiz bu nok­ta üzerine yoğun­laş­mış­tır.

Bir de şunu an­lat­mak is­tiyorum: Şu ana kadar biz yasayı bir mik­tar gecik­tir­dik, per­şem­be günü yasanın çık­mamasın­dan dolayı dağıtım is­tas­yon­ları 500 000 YTL cezayı yememek için dağıtım iş­lemini dur­dur­dular. Şim­di bu is­tas­yon­lar satış yap­mıyor. Sakın ola ki, EPDK, bu kanunun yayımın­dan son­ra imar­la il­gili yüküm­lülük­lerini yerine getirip getir­mediği konusun­da bir bel­ge alın­caya kadar, ben bu fir­maları men ederim, bun­lara gaz sat­tır­mam diye bir koşul­la fir­maların üzerine gelir­se, iki ay, üç ay sürey­le, belediyeler rahat­sız­lık çıkar­dığı süre içerisin­de, yine, 1 200 fir­mayı mağ­dur duruma sokarız. Bu kanunun yayımı tarihin­den itibaren, bu fir­malar geçici lisans alana kadar faaliyet­lerini sür­dürebilir­ler. Bir iş­leyiş, bir ön­koşul var­dır; ama, eğer, imar gerek­lerine uy­muyor­sa ve EPDK lisans ver­meyecek­se, buna ne Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin ne kamuoyunun söy­leyecek bir şeyi yok.

Bizim amacımız, bu yasayı düzen­ler­ken -tek­rar ediyorum- Tür­kiye'de namus­lu, dürüst yatırım yap­mış, bu ekonomiye kat­kı koyan ve is­tih­dam sağ­layan fir­maların, kanun­la ken­dilerine sunulan gerek­leri 31.12.2007'ye kadar yerine getir­meleri halin­de, bu fir­maların faaliyet­lerine devam et­mesidir. 31.12.2007'de yüküm­lülük­lerini yerine getir­memiş­ler­se, bun­lar faaliyet­ten menedilecek­ler­dir.

Hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum. (CHP sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Sey­han.

Mad­de üzerin­deki konuş­malar tamam­lan­mış­tır.

Mad­de üzerin­de 4 adet öner­ge var­dır; öner­geleri geliş sırasına okutacağım, ay­kırılığına göre iş­leme alacağım.

Birin­ci öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1205 sıra sayılı Sıvılaş­tırıl­mış Pet­rol Gaz­ları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elek­trik Piyasası Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifinin 1 in­ci mad­desinin ikin­ci parag­rafın­da yer alan "imar plan­larının tamam­lan­ması için" ifadesinin "imar plan­larının tamam­lan­ması ile" şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                   Ah­met Rıza Acar                        Tacidar Sey­han

                                           Ay­dın                                       Adana

BAŞ­KAN - İkin­ci öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1205 sıra sayılı kanun tek­lifinin 1 in­ci mad­desin­de yer alan "iş­yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­satı alabilecek­lere 31.12.2007 tarihine kadar geçici faaliyet lisan­sı verilir" ibaresinin "iş­yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­satı alabilecek­lere imar plan­ları hazır­lanın­caya kadar geçici faaliyet lisan­sı verilir" şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Ömer Abuşoğ­lu

Turan Tüy­süz

Muhar­rem Doğan

 

Gazian­tep

Şan­lıur­fa

Mar­din

 

Züheyir Am­ber

Muzaf­fer Kur­tul­muşoğ­lu

Hüseyin Öz­can

 

Hatay

An­kara

Mer­sin

BAŞ­KAN- Üçün­cü öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1205 sıra sayılı kanun tek­lifinin 1 in­ci mad­desin­de yer alan "iş­yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­satı alabilecek­lere 31.12.2007 tarihine kadar geçici faaliyet lisan­sı verilir" ibaresinin "iş­yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­satı alabilecek­lere 31.12.2008 tarihine kadar geçici faaliyet lisan­sı verilir" şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

Say­gılarımız­la.

 

 

Ömer Abuşoğ­lu

 

Muhar­rem Doğan

 

 

Gazian­tep

 

Mar­din

 

Züheyir Am­ber

Muzaf­fer Kur­tul­muşoğ­lu

Hüseyin Öz­can

 

 

Hatay

An­kara

Mer­sin

 

BAŞ­KAN- Son öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1205 sıra sayılı kanun tek­lifinin 1 in­ci mad­desin­de yer alan "iş­yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­satı alabilecek­lere 31.12.2007 tarihine kadar geçici faaliyet lisan­sı verilir" ibaresinin "iş­yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­satı alabilecek­lere 01.06.2008 tarihine kadar geçici faaliyet lisan­sı verilir" şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

Say­gılarımız­la.

 

 

Ömer Abuşoğ­lu

 

Muhar­rem Doğan

 

 

Gazian­tep

 

Mar­din

 

Züheyir Am­ber

Muzaf­fer Kur­tul­muşoğ­lu

Hüseyin Öz­can

 

 

Hatay

An­kara

Mer­sin

 

BAŞ­KAN- Sayın Komis­yon bu son öner­geye katılıyor mu?

SANAYİ, TİCARET, ENER­Jİ, TABİÎ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NOLOJİ KOMİS­YONU BAŞ­KANI SONER AK­SOY (Kütah­ya) - Katıl­mıyoruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Hükümet katılıyor mu?

MİL­LÎ SAVUN­MA BAKANI MEH­MET VEC­Dİ GÖNÜL (Kocaeli) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Öner­ge sahip­leri, gerek­çeyi mi okutalım?

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Hayır, konuşacağız.

BAŞ­KAN - Sayın Abuşoğ­lu, buyurun.

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; bugün üzerin­de görüş­tüğümüz LPG is­tas­yon­larının açıl­ması ve faaliyet­lerine devam et­mesini sağ­layacak olan kanun tasarısı ol­duk­ça gecik­miş ve kamuoyu ve il­gililer tarafın­dan da ol­duk­ça aciliyeti ve önemi dolayısıy­la bek­lenen ve il­giy­le iz­lenen bir tasarı durumun­da.

An­cak, bu tasarı mev­cut haliy­le ih­tiyaç­ları kar­şılayamıyor; çün­kü, bir­takım müteşeb­bis­ler LPG is­tas­yon­larıy­la il­gili yatırım­lar­da bulun­muş­lar ve bel­li stan­dart­lar çer­çevesin­de bu yatırım­larını ger­çek­leş­tir­miş­ler ve faaliyet sür­dürüyor­lar; ama, bu nok­tada kamu üzerine düşen görevi yap­mamış; imar plan­larıy­la bun­ları des­tek­leyici ve bun­ların faaliyet­lerini, kanun­lar ve mev­zuat çer­çevesin­de yürüt­mesini sağ­layacak bir­takım düzen­lemeleri de ger­çek­leş­tir­mek­te ağır kal­mış­lar. İş­te, kamunun görevini yap­mak­ta ağır dav­ran­ması sonucu or­taya çıkan mağ­duriyet­leri kal­dır­mak üzere bir süre uzatımı, geçici faaliyet lisan­sı veril­mesiy­le il­gili bir düzen­leme getiriyor bu 1 in­ci mad­de. An­cak, getir­diği mad­de itibariy­le, getir­diği tarih itibariy­le 31.12.2007 tarihini getiriyor. Biz diyoruz ki, bu tarih yet­mez; çün­kü, kamu, bugüne kadar ol­duğu gibi bun­dan son­ra da görevini zamanın­da ve konunun aciliyetini dik­kate alarak yerine getir­mek­te gecikebilir ve ağır dav­ranabilir. Bizim geleneğimiz­de zaten şu var­dır; bilinen bir ifadedir bu: "Dev­let ahes­te gerek­tir" diye bir ifade var­dır taa Os­man­lıdan kal­ma. Böy­le bir gelenek­ten gelen dev­let iş­leyişi ve bürok­rasi çar­kı durur­ken, bun­dan son­ra, bugüne kadar­ki olan gelenek­lerini ar­tık gözar­dı edip ken­disine yeni bir gelenek oluş­tur­ma, dev­let, piyasanın iş­leyişi çer­çevesin­de, acul ol­mak gerekir gibi yeni bir ifade geliş­tirecek değil­dir. Bugüne kadar­ki olan alış­kan­lık­larını bun­dan son­ra da sür­dürecek­tir.

Onun için, biz diyoruz ki, 31.12.2007 tarihi yeter­li ol­maz, o tarih gel­diğin­de kamu üzerine düşen görev­lerin bir kıs­mını yap­mayabilir, yap­mamış olabilir, bu durum­da yeniden bir geçici faaliyet ruh­satı, geçici faaliyete izin veren yeni bir düzen­leme ih­tiyacı olabilir. İş­te, biz, bunu or­tadan kal­dır­mak üzere, kamunun iş­leyişini ve kamu bürok­rasisinin ağır dav­ran­masını da dik­kate alarak 31.12.2008 tarihini öne sürüyoruz. Madem bir düzen­leme yapıyoruz ileride or­taya çıkabilecek mağ­duriyet­leri ön­lemek ve bu alan­lara yatırım yap­mış in­san­ları devam­lı el­lerinin yüreği üzerin­de dur­mak­tan alıkoy­mak ve on­ları rahat­lat­mak açısın­dan bir yıl daha ön­görülen tarihi ileriye at­mak gibi bir tek­lifimiz var. Bu amaç­la bu öner­geyi düzen­ledik. Tamamen, bu piyasada faaliyet gös­teren iş­let­melerin ve yatırım­cıların, or­taya çıkabilecek kamu kay­nak­lı ak­sak­lık­lar­dan mutazar­rır ol­maması, zarar gör­memesi için bu tarihi bir yıl daha ileriye at­mak gibi bir düşün­cey­le bu öner­geyi hazır­ladık. Burada, hem özel teşeb­büsün yararı var­dır hem de kamunun yararı var­dır. Bu neden­le, bu öner­gemizin des­tek­leneceğini umuyor, hepinize say­gılar sunuyorum. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Abuşoğ­lu.

Gerek­çesini din­lediğiniz öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge kabul edil­memiş­tir.

Diğer öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1205 sıra sayılı kanun tek­lifinin 1 in­ci mad­desin­de yer alan "iş­yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­satı alabilecek­lere 31.12.2007 tarihine kadar geçici faaliyet lisan­sı verilir" ibaresinin" "iş­yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­satı alabilecek­lere 31.12.2008 tarihine kadar geçici faaliyet lisan­sı verilir" şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz tek­lif ederiz.

Say­gılarımız­la.

                                                                                     Ömer Abuşoğ­lu (Gazian­tep) ve ar­kadaş­ları

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon katılıyor mu?

SANAYİ, TİCARET, ENER­Jİ, TABİÎ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NOLOJİ KOMİS­YONU BAŞ­KANI SONER AK­SOY (Kütah­ya) - Katıl­mıyoruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Hükümet katılıyor mu?

MİL­LÎ SAVUN­MA BAKANI MEH­MET VEC­Dİ GÖNÜL (Kocaeli) - Katıl­mıyoruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi mi okutalım?..

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Gerek­çeyi okutun efen­dim.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Bu durum­daki tesis­lerin henüz imar ol­madığın­dan dolayı imara iş­lenememesi nedeniy­le lisans al­mak için gerek­li fizikî alt­yapı ve İş­yeri Aç­ma ve Çalış­ma Ruh­satı verilememesi nedeni ile faaliyet­ten menedil­mesi yerine imar plan­larının tamam­lan­ması sonucu imara iş­lenemeyişin­den dolayı faaliyet­ten menedil­memesini sağ­lamak ve bu zaman­da nitelik­li yatırım­ların heba ol­masını ön­lemek ve dolayısıy­la LPG dağıtım hiz­met­lerin­de ak­sama nedeniy­le oluşabilecek LPG arz sıkın­tısının gideril­mesi amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Gerek­çesini din­lediğiniz öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge kabul edil­memiş­tir.

Üçün­cü öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1205 sıra sayılı kanun tek­lifinin 1 in­ci mad­desin­de yer alan "iş­yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­satı alabilecek­lere 31.12.2007 tarihine kadar geçici faaliyet lisan­sı verilir" ibaresinin" "iş­yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­satı alabilecek­lere imar plan­ları hazır­lanın­caya kadar geçici faaliyet lisan­sı verilir" şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                     Ömer Abuşoğ­lu (Gazian­tep) ve ar­kadaş­ları

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon katılıyor mu?

SANAYİ, TİCARET, ENER­Jİ, TABİÎ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NOLOJİ KOMİS­YONU BAŞ­KANI SONER AK­SOY (Kütah­ya) - Katıl­mıyoruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Hükümet katılıyor mu?

MİL­LÎ SAVUN­MA BAKANI MEH­MET VEC­Dİ GÖNÜL (Kocaeli) - Katıl­mıyoruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Gerek­çesini öner­ge sahip­leri açık­layacak efen­dim.

Buyurun Sayın Öz­can.

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Mer­sin) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; Anavatan Grubu olarak bu öner­gemiz hak­kın­da söz al­mış bulunuyorum; Yüce Mec­lisi say­gıy­la selam­lıyorum.

Değer­li ar­kadaş­lar, bu LPG; ger­çek­ten çev­rey­le, sağ­lık­la ve doğal olarak da ül­kemizin geleceğiy­le il­gili sorun­larımız var. Bunun için de lisans olarak LPG lisan­sı dağıtımına şöy­le bir göz at­tığımız­da, lisans verilen 30 dağıtıcı, LPG top­lama lisan­sı 62, taşıma lisan­sı 11, tüp imalat lisan­sı 5, otogaz bayilik lisan­sı 3 816, otogaz bayii lisan­sı ise 70. Tüp muayenesi tamiri ve bakım lisan­sı ise 3 994. Lisans verilen­ler, veril­meyen­ler­le bir­lik­te 4 500. Ay­rıca, otogaz bayilik lisans baş­vurusu sonuç­lan­dırıl­mayan­lar ise, iş­yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­satı bulun­mayan­lar 577, iş­yeri aç­ma ve çalış­ma ruh­satın­da LPG faaliyeti iş­len­memiş olan­lar 208, as­garî mesafeye uy­gun ol­mayan­lar 214, diğer sebep­ler­den dolayı 1 253 tane LPG is­tas­yonumuzun faaliyeti konusun­da sıkın­tıları ol­duğunu görüyoruz.

Değer­li ar­kadaş­lar, el­bet­te ki imar durumu önem­lidir. İmar durumunu… Eğer biz bu süreyi kısa tut­tuğumuz­da, yarın belediye mec­lis üyelerinin ki, yatırım yapan bu in­san­lar, belediyenin ve belediye mec­lis üyelerinin, ay­rıca büyük­şehir ve alt birim belediyelerinin ve il­çe belediyelerinin imar durumunu bu in­san­lara ver­mediğin­de tek­rar mağ­dur olacak­lar­dır. Bu sürenin kısa ol­duğunu söy­lüyoruz. Bu süre içerisin­de eğer tamam­lan­madığın­da, tamam­lan­ması için -özel­lik­le bazı belediyelerimizin sıkın­tılarını biliyoruz- bu in­san­ları zor durum­da bırakacak­lar­dır ve bun­lar­dan bel­ki de çeşit­li neden­ler­den hava parası alacak­lar­dır. Bun­lara fır­sat ver­memek için bu sürenin uzatıl­masın­da yarar var­dır diyoruz ve siz­leri say­gıy­la selam­lıyorum. Bu süre kısa süredir. Bir­buçuk yıl da değil, en aşağı 2008'in onikin­ci ayının sonuna kadar bu sürenin uzatıl­masın­da yarar var­dır diye düşünüyor, Yüce Mec­lisi say­gıy­la selam­lıyorum. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Öz­can.

Gerek­çesini din­lediğiniz öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge kabul edil­memiş­tir.

Son öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1205 sıra sayılı Sıvılaş­tırıl­mış Pet­rol Gaz­ları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elek­trik Piyasası Kanun­da Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifinin 1 in­ci mad­desinin ikin­ci parag­rafın­da yer alan "imar plan­larının tamam­lan­ması için" ifadesinin "imar plan­larının tamam­lan­ması ile" şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                       Ah­met Rıza Acar (Ay­dın) ve ar­kadaş­ları

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon katılıyor mu?

SANAYİ, TİCARET, ENER­Jİ, TABİÎ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NOLOJİ KOMİS­YONU BAŞ­KANI SONER AK­SOY (Kütah­ya) - Olum­lu görüş­le tak­dire bırakıyoruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

MİL­LÎ SAVUN­MA BAKANI MEH­MET VEC­Dİ GÖNÜL (Kocaeli) - Katılıyoruz efen­dim.

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Gerek­çe, Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Gerek­çesini okutuyorum:

Gerek­çe:

Kanuna açık­lık getirerek, imar uy­gulamasının 31.12.2007 tarihine kadar, geçici faaliyet lisan­sı veril­mesinin önün­de en­gel teş­kil et­mesini or­tadan kal­dır­mak.

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, biraz ön­ce gerek­çesini din­lediğiniz Sayın Ah­met Rıza Acar ve Sayın Tacidar Sey­han tarafın­dan veril­miş olan öner­geyi oy­larınıza sunuyorum…

İB­RAHİM ÖZ­DOĞAN (Er­zurum) - Karar yeter­sayısı is­tiyorum Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Karar yeter­sayısı arayacağım.

Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler…

Karar yeter­sayısı bulunamamış­tır.

Sayın mil­let­vekil­leri, bir­leşime, saat 20.00'de top­lan­mak üzere ara veriyorum.

 

Kapan­ma Saati: 19.08

 

 

 

ÜÇÜN­CÜ OTURUM

Açıl­ma Saati: 20.15

BAŞ­KAN: Baş­kan­vekili İs­mail ALP­TEKİN

KÂTİP ÜYELER: Harun TÜFEK­Cİ (Kon­ya), Ah­met KÜÇÜK (Çanak­kale)

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin 117 nci Bir­leşiminin Üçün­cü Oturumunu açıyorum.

1205 sıra sayılı kanun tek­lifinin görüş­melerine kal­dığımız yer­den devam ediyoruz.

VII.- KANUN TASARI VE TEK­LİF­LERİ İLE KOMİS­YON­LAR­DAN

GELEN DİĞER İŞ­LER (Devam)

4.- Mar­din Mil­let­vekili Nihat Eri ve 4 Mil­let­vekilinin; Sıvılaş­tırıl­mış Pet­rol Gaz­ları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elek­trik Piyasası Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifi ve Sanayi, Ticaret, Ener­ji, Tabiî Kay­nak­lar, Bil­gi ve Tek­noloji Komis­yonu Raporu (2/813) (S. Sayısı: 1205) (Devam)

BAŞ­KAN - Komis­yon ve Hükümet yerin­de.

Tek­lifin 1 in­ci mad­desi üzerin­de Ay­dın Mil­let­vekili Ah­met Rıza Acar ve Adana Mil­let­vekili Tacidar Sey­han tarafın­dan verilen öner­genin oy­lamasın­da karar yeter­sayısı bulunamamış­tı. Şim­di, öner­geyi tek­rar oy­larınıza sunacağım ve karar yeter­sayısı arayacağım.

Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler... Kabul et­meyen­ler...

Karar yeter­sayısı bulunamamış­tır; bir­leşime 5 dakika ara veriyorum.

 

Kapan­ma Saati: 20.17

 

 

DÖR­DÜN­CÜ OTURUM

Açıl­ma Saati: 20.28

BAŞ­KAN: Baş­kan­vekili İs­mail ALP­TEKİN

KÂTİP ÜYELER: Harun TÜFEK­Cİ (Kon­ya), Ah­met KÜÇÜK (Çanak­kale)

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin 117 nci Bir­leşiminin Dör­dün­cü Oturumunu açıyorum.

1205 sıra sayılı kanun tek­lifinin görüş­melerine kal­dığımız yer­den devam edeceğiz.

VII.- KANUN TASARI VE TEK­LİF­LERİ İLE KOMİS­YON­LAR­DAN

GELEN DİĞER İŞ­LER (Devam)

4.- Mar­din Mil­let­vekili Nihat Eri ve 4 Mil­let­vekilinin; Sıvılaş­tırıl­mış Pet­rol Gaz­ları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elek­trik Piyasası Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifi ve Sanayi, Ticaret, Ener­ji, Tabiî Kay­nak­lar, Bil­gi ve Tek­noloji Komis­yonu Raporu (2/813) (S. Sayısı: 1205) (Devam)

BAŞ­KAN - Komis­yon ve Hükümet yerin­de.

Tek­lifin 1 in­ci mad­desi üzerin­de Ay­dın Mil­let­vekili Sayın Ah­met Rıza Acar ve Adana Mil­let­vekili Sayın Tacidar Sey­han tarafın­dan verilen öner­genin oy­lamasın­da karar yeter­sayısı bulunamamış­tı. Şim­di, öner­geyi tek­rar oy­larınıza sunacağım ve karar yeter­sayısı arayacağım.

Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler... Kabul et­meyen­ler... Öner­ge kabul edil­miş­tir ve karar yeter­sayısı var­dır.

Şim­di, 1 in­ci mad­deyi öner­ge doğ­rul­tusun­da oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Mad­de kabul edil­miş­tir.

2 nci mad­deyi okutuyorum…

Sayın mil­let­vekil­leri, bu sırada, Baş­kan­lığa, yeni mad­de ih­dasına dair, ay­nı mahiyet­te veril­miş 2 öner­ge var.

Malum­ları ol­duğu üzere, görüşül­mek­te olan tasarı veya tek­life konu kanunun komis­yon met­nin­de bulun­mayan; an­cak, tasarı veya tek­lif­le çok yakın il­gisi bulunan bir mad­desinin değiş­tiril­mesini is­teyen ve komis­yonun salt çoğun­luk­la katıl­dığı öner­geler üzerin­de yeni bir mad­de olarak görüş­me açılacağı, İç­tüzüğün 87 nci mad­desinin dör­dün­cü fık­rası hük­müdür. Bu neden­le, öner­geyi okutup Komis­yona soracağım. Komis­yon öner­geye salt çoğun­luk­la, yani, 13 üyey­le katılır­sa, öner­ge üzerin­de yeni bir mad­de olarak görüş­me açacağım. Komis­yonun salt çoğun­luk­la katıl­maması halin­de ise, öner­geleri iş­lem­den kal­dıracağım.

Öner­gelerin ikisi de ay­nı mahiyet­tedir, sıray­la okutup, bir­leş­tirerek iş­leme alacağım.

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1205 sıra sayılı kanun tek­lifine aşağıdaki mad­denin ek­len­mesini ve diğer mad­delerin tesel­sül et­tiril­mesini arz ve tek­lif ederim.

 

Faruk Çelik

 

Ah­met Rıza Acar

 

Faz­lı Er­doğan

 

Bur­sa

 

Ay­dın

 

Zon­gul­dak

 

 

Tev­fik Ak­bak

 

Fah­ri Çakır

 

 

 

Çan­kırı

 

Düz­ce

 

"Mad­de 2- 5307 sayılı Kanunun geçici 7 nci mad­desinin birin­ci fık­rasın­da yer alan "1.6.2003 ila 31.12.2005 tarih­leri" ibaresi "1.6.2003 ila 31.12.2006 tarih­leri" şek­lin­de ve "31.3.2006" ibaresi de "31.3.2007" şek­lin­de değiş­tiril­miş­tir."

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, diğer öner­ge de metin olarak ay­nı ol­duğun­dan, öner­ge sahip­lerinin im­zalarını okutuyorum:

 

Os­man Kap­tan

 

Nejat Gen­can

 

Kerim Öz­kan

 

An­tal­ya

 

Edir­ne

 

Bur­dur

 

Nuri Çilin­gir

 

Feramus Şahin

 

Hasan Ören

 

Manisa

 

Tokat

 

Manisa

 

 

Meh­met Kar­tal

 

Tacidar Sey­han

 

 

 

Van

 

Adana

 

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon, ay­nı mahiyet­te olan 2 öner­geye salt çoğun­luk­la katılıyor musunuz?

SANAYİ, TİCARET, ENER­Jİ, TABİÎ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NOLOJİ KOMİS­YONU BAŞ­KANI SONER AK­SOY (Kütah­ya) - Katılıyoruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Salt çoğun­luğunuzu arayacağım.

Evet, 15 Sayın Komis­yon Üyemiz komis­yon yerin­dedir ve salt çoğun­luk var­dır.

Şim­di, Komis­yon öner­gelere salt çoğun­luk­la katıl­mış ol­duğun­dan, öner­ge üzerin­de yeni bir mad­de olarak görüş­me açıyorum.

Söz is­teyen var mı? Yok.

Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge kabul edil­miş­tir ve kabul edilen öner­ge yeni bir mad­de olarak ek­len­miş­tir ve 2 nci mad­de olarak ek­len­miş­tir.

Şim­di, 2 nci mad­deyi 3 ün­cü mad­de olarak okutuyorum:

MAD­DE 3.- Bu Kanun yayımı tarihin­de yürür­lüğe girer.

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­de Anavatan Par­tisi Grubu adına, Er­zurum Mil­let­vekili Sayın İb­rahim Öz­doğan; buyurun. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

ANAVATAN PAR­TİSİ GRUBU ADINA İB­RAHİM ÖZ­DOĞAN (Er­zurum) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım; Sıvılaş­tırıl­mış Pet­rol Gaz­ları Piyasası Kanunu ve Elek­trik Piyasası Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına Dair Kanun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifi ve Sanayi, Ticaret, Ener­ji, Tabiî Kay­nak­lar, Bil­gi ve Tek­noloji Komis­yonu raporu üzerin­de, 1205 sayılı kanun tek­lif­lerin­de, Anavatan Par­tisi Grubu adına söz al­mış bulun­mak­tayım; bu vesiley­le, Yüce Heyetinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Değer­li ar­kadaş­lar, bizim en büyük yaramız ener­ji sorunudur ve bu kap­sam­da elek­trik­tir. Bu konudaki görüş­lerimi açık­lamaya yüce huzurunuz­da devam et­mek is­tiyorum.

Değer­li ar­kadaş­lar, ener­jideki özel­leş­tir­meler yapıl­dık­tan son­ra, özel­lik­le ihaleleri alan fir­maların kaçak ve kayıp ener­ji üzerin­de önem­le dur­malarını sağ­layacak ted­bir­ler getiril­melidir.

Böl­gesel tarife modelinin, düz­gün iş­lememesi nedeniy­le, çok cid­dî tep­kiler çekeceği muhak­kak­tır.

Ener­ji sek­törün­de bir güven boş­luğu ol­duğu or­tadadır. Özel­lik­le, doğal­gaza aşırı bağım­lılık, uzun vadeli al ya da öde an­laş­maları, özel sek­törün elin­deki doğal­gaz depolama tesis­lerine doğal­gaz it­hal izin­lerinin bin­bir zor­luk­la veril­mesi ve bu gibi husus­lar, yatırım yap­mak is­teyen­leri düşün­dür­mek­tedir. Zaten, çok lisans alan pek çok fir­ma da bu neden­ler­le bek­lemek­tedir.

Arz güven­liğiy­le bir­lik­te rekabet­teki piyasanın iş­leyiş mekaniz­ması da, diğer bir önem­li husus­tur. Ener­ji kul­lanımın­daki verim­liliği ar­tıracak ted­bir­lerin de alın­ması gerek­mek­tedir. Ener­ji stratejik bir sek­tör olup, belir­li bir kamu payının, piyasa denetimi sağ­lan­ması açısın­dan muhak­kak el­de tutul­ması gerek­mek­tedir. Ay­rıca, her­kesin bil­diği gibi, kamu, maliyet­leri tamamen yan­sıt­mamak­tadır. Bu itibar­la, özel­leş­tir­meler son­rası, EPDK'nın onayın­dan geç­se bile, Bakan­lar Kurulu tarafın­dan değiş­tirilecek ulusal fiyat­ta aşırılık­lar ol­ması muh­temel­dir. Çün­kü, bu hükümetin iş âlemiy­le, özel­lik­le de yaban­cı yatırım­cılar­la ne kadar iç­li dış­lı ol­duğu or­tadadır.

Bir baş­ka husus ise, ener­jide 2010 senesi son­rası cid­dî açık­lar­la kar­şılaşacağımız muhak­kak­tır. İleride bu yatırım­ların özel sek­tör mü dev­let tarafın­dan mı yapılacağının şim­diden çok iyi or­ganize edil­mesi gerek­mek­tedir. Bu neden­le de bu tasarının ana amaç­ların­dan bir tanesinin de, yatırım or­tamın­daki belir­siz­lik­lerin kal­dırıl­ması ol­masını bek­ler­dik.

Bun­ların yanı sıra, Rus gazına yüz­de 65 oranın­da bağım­lı olan Tür­kiye, 2005 yılın­da ay­nı zaman­da 1 000 met­reküp gaza 260 dolar vererek en pahalı fiyatı ödeyen ül­keler­den birisi ol­muş­tur. Gas­promun açık­lamasına göre, Tür­kiye 2005 yılın­da Rus­ya'dan alacağı doğal­gaza 260 dolar öder­ken, Batı Av­rupa ül­kelerinin or­talaması 135 dolar­da kal­mış­tır. Tür­kiye 2005 yılın­da 31,5 mil­yar met­reküp­lük doğal­gaz alımı yap­mış­tır. Bunun 19 mil­yar met­reküp­lük kıs­mı Rus­ya'dan sağ­lan­mak­tadır.

Değer­li ar­kadaş­lar, hükümet göreve gel­diğin­de Rus­lar­la 3 ay­rı doğal­gaz an­laş­ması bulun­mak­tay­dı. Bat­tı Hat­tı An­laş­masın­da fiyat 127, Turus­gaz An­laş­masın­da ise 131 dolar­dı. En ucuz an­laş­ma olarak anılan Mavi Akım­da ise fiyat 107 dolar­dı. Pazar­lık­lar son­rasın­da Rus­lar­la varılan an­laş­ma gereği, Kasım 2003 tarihin­de, Batı Hat­tı, Turus­gaz ve Mavi Akım An­laş­maları için or­talama 130 dolar­la uz­laşıl­dı. Böy­lece, Batı Hat­tı ve Turus­gaz an­laş­masın­da fiyat düşer­ken, Mavi Akım­da ise yük­sel­miş ol­du; an­cak, Rus­lar, pet­rol ürün­leri fiyatının doğal­gaza yan­sımasın­da kat­sayı ar­tışı getir­miş­tir. Ant­laş­manın ar­dın­dan pet­rol fiyat­ları bek­len­medik biçim­de yük­selir­ken doğal­gaz fiyat­ları da kat­lanarak art­mış­tır. Ay­rıca, 2005 yılı başın­da BOTAŞ Rus­lar­dan in­dirim is­tediy­se de olum­suz cevap al­mış­tır. Aralık 2005'e gelin­diğin­de ise es­ki for­mül geçer­li ol­sa da, 185 dolar öden­mesi gereken Mavi Akım­da doğal­gazın 1 000 met­reküpüne 245 dolar öden­miş­tir. Bu ne vahim bir durum­dur. İran doğal­gazının ise 260 dolar bile üzerin­de ol­duğu id­dia edil­miş­tir. Kısaca, doğal­gaz an­laş­maların­da for­mülas­yon gereği 2005 yılın­da yüz­de 50 ar­tış ol­duğunu söy­leyebiliriz. 2006 yılın­daki ar­tış oranının ise yüz­de 25'i bulacağı düşünül­mek­tedir.

Şim­di Tür­kiye'ye ener­ji konusun­da bu kadar zarar veren ant­laş­maların al­tın­da im­zası bulunan bu Hükümetin samimiyetin­den ve işinin eh­li ol­duğun­dan şüp­he duy­mak­tayız.

Değer­li mil­let­vekil­leri, Tür­kiye'de 1 kilovat/saat ener­jinin maliyeti kömür­de 3,43 sent, doğal­gaz­da 4,33 sent ve fueloil­de ise 4,22 sent gibi yük­sek düzey­ler­de ger­çek­leş­mek­tedir. Bu, Av­rupa Bir­liği ül­kelerinin en az 5-6 katı düzeyin­dedir. Arz güven­liği açısın­dan ül­kemiz­de üretim kay­nak­ları itibariy­le op­timal bir dağılım sağ­lanamamış­tır. Mev­cut durum­da, doğal­gaza dayalı üretim mev­cut üretimin yak­laşık yarısını oluş­tur­mak­tadır.

Doğal­gazın tamamına yakını it­hal edil­diği için elek­trik ener­jisi üretimin­de it­hal gir­dilerinin payı anor­mal derecede art­mış, dolayısıy­la dış­ticaret açığını bes­ler bir konuma gel­miş­tir. Ay­nı şekil­de, yer­li maden yatak­ları atıl vaziyet­te bek­ler­ken, it­hal kömüre dayalı elek­trik üretimi yoluna gidil­miş­tir. Doğal­gazın it­hal bir gir­di ol­masının yanın­da, bunun çok büyük bir kıs­mının tek bir yaban­cı ül­keden sağ­lan­ması da, arz güven­liği açısın­dan teh­like oluş­tur­muş­tur. Al ya da öde yüküm­lülüğü nedeniy­le, alınan doğal­gazın kul­lanımın­da sorun­lar yaşan­mış, çözüm olarak, ih­tiyaç faz­lası doğal­gazın elek­trik üretimin­de kul­lanıl­ması yoluna gidil­miş­tir. Bu durum, yer­li kay­nak­lara dayalı lin­yit ve hid­roelek­trik san­tral­larının atıl kal­ması sonucunu doğur­muş­tur.

Biz, Anavatan İk­tidarın­da, yer­li kay­nak­lara hız­la yöneliş sağ­layacağız.

Diğer yan­dan, doğal­gaz kon­trat­larının hep­si al ya da öde yüküm­lülüğü içer­mek­tedir. Söz konusu yüküm­lülüğün gerek­tir­diği gaz mik­tarını eritebil­mek için, elek­trik üretimi büyük öl­çüde doğal­gaza bağım­lı hale getiril­miş­tir. Yani, doğal­gaz ih­tiyacı ger­çek­çi tah­min edil­memiş, alın­mak zorun­da kalınan gazı tüketecek mekaniz­malar geliş­tiril­miş­tir. Ör­neğin, bugün itibariy­le alınan top­lam gazın yak­laşık yüz­de 65'i elek­trik üretimin­de kul­lanıl­mak­tadır. Bu oran, doğal­gaz üreten ül­keler­de bile yüz­de 10'u, 15'i geç­memek­tedir; çün­kü, doğal­gaz, esas itibariy­le, sanayi tesis­lerin­de, gir­di olarak veya ısın­ma amaç­lı kul­lanıma el­veriş­li bir ener­ji kay­nağıdır. Bu çar­pık­lığın müseb­bibi de bugün­kü Hükümet­tir.

Bütün bun­ların yanı sıra, Elek­trik Üretim Anonim Şir­keti, dev­lete ait doğal­gaz san­tralın­da 3,5 sen­te  mal edilen elek­triği, özel sek­tör­den 9 ile 13 sent arasın­da değişen fiyat­lar­dan al­mak­tadır.

Ül­kemiz­deki en büyük HES'ler ise an­cak yüz­de 30 kapasitey­le çalış­mak­tadır. Bu san­tral­lar­daki elek­trik üretim maliyeti ise, 1 sent civarın­dadır. Ter­mik san­tral­ların top­lam kapasitenin sadece yüz­de 16'sı HES'lerin ise an­cak yüz­de 30'u kul­lanılır­ken, özel doğal­gaz san­tral­larının kapasite kul­lanım oranı yüz­de 86,2'dir.

Daha da önem­lisi, Hükümet, son üç yıl­da, maliyet­ler yüz­de 22 art­masına rağ­men -yap­tık­ları an­laş­ma gereği, Rus­ya'dan gelen gazın fiyatı pet­role en­deks­len­miş­tir- elek­triğe zam yap­mamış ve bu görev zararını da iç borç­lan­may­la finan­se et­me yoluna git­miş­tir. Bu neden­le de, özel san­tral iş­let­mecileri de zor durum­dadır.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Buyurun efen­dim, konuş­manızı tamam­layın lüt­fen.

İB­RAHİM ÖZ­DOĞAN (Devam­la) - Sanayideki elek­trik kul­lanım fiyatı olarak ise ül­kemiz 9,8 sent­le OECD ül­kelerin­de 3 ün­cü sıradadır. Ulus­lararası rekabet­te gir­di maliyet­leri bakımın­dan en önem­li sorun olan ener­jideki bu yük­sek fiyat, sanayicinin asıl en büyük kabusu haline gel­miş­tir. Bu rakam­lar, ABD'de 4,18; Al­man­ya'da 6,5; Yunanis­tan'da 5,6; Çin'de ise 3,2 şek­lin­dedir. Yani, ener­jide ucuz fiyat uy­gulamasının ol­mayacağı hiç­bir düzen­lemenin Tür­kiye'ye fay­dası ol­mayacak­tır; biz, buna Anavatan Par­tisi olarak şid­det­le kar­şıyız.

Diğer görüş­lerimi 3 ün­cü mad­dede yüce huzurunuz­da açık­layacağım; hepinize say­gılarımı arz ediyorum. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ederiz Sayın Öz­doğan.

Mad­de üzerin­de, şah­sı adına, Düz­ce Mil­let­vekili Sayın Fah­ri Çakır; buyurun.

FAH­Rİ ÇAKIR (Düz­ce) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; görüşül­mek­te olan 1205 sıra sayılı LPG Piyasası Kanunu üzerin­de, şah­sım adına, söz al­mış bulun­mak­tayım; Yüce Heyetinizi say­gılarım­la selam­lıyorum.

Değer­li ar­kadaş­lar, bilin­diği gibi, bu kanunun esas amacı, 5 750 adet LPG is­tas­yonun­dan yak­laşık 1 026 tanesi ruh­sat alamadığı ya da bir baş­ka deyim­le lisans alamadığı için, lisans al­ma süresinin 13 Haziran 2006 tarihin­de bit­mesiy­le de bu sürenin uzatıl­masına iliş­kin bir çalış­manın sonucu. Dolayısıy­la, bu lisans alamayan, EPDK'dan lisans alamayan bu is­tas­yon­lara lisans verilebilir mi; an­cak, bunun şar­tı ne, onu getir­meye çalış­tık, yap­tığımız iş bun­dan ibaret. Dolayısıy­la, ken­di el­lerin­de ol­mayan sebep­ler­den, belediyelerin mücavir alan­larını geniş­let­mesi, imar uy­gulamaları ya da buna ben­zer baş­ka neden­ler­den dolayı alamamış­lar­sa, bu alamayan LPG is­tas­yon­larına 2007'nin sonuna kadar süre uzatıl­ması, tarafımız­ca, özel­lik­le uy­gun görül­müş­tür. Dolayısıy­la, şar­tımız da şudur -kanun içerisin­de de açık­lık­la belir­til­miş­tir- in­san can ve mal güven­liğini teh­dit et­miyor­sa, TSE stan­dart­larına uy­gun­luk var­sa, tek­nik şart­ları da yerine getir­miş­se, bu is­tas­yon­lar, imar plan­larının süresi dolun­caya, çalış­malar bitin­ceye kadar, çalış­malarına geçici lisans­la devam et­meleri uy­gun görül­müş­tür.

O neden­le, ben ümit ediyorum ki, bu yasa tasarısı sek­törün önünü açacak ve bir­takım kolay­lık­ları beraberin­de getirerek, lisans al­ma yolun­da, bu is­tas­yon­lara yol açacak­tır diye ümit ediyor ve bu tasarının, sek­töre, mil­letimize hayır­lı ol­ması temen­nisiy­le, Yüce Heyetinizi, tek­raren, say­gılarım­la selam­lıyorum. (AK Par­ti ve CHP sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Çakır.

Şah­sı adına, Adana Mil­let­vekili Sayın Tacidar Sey­han.

Buyurun Sayın Sey­han.

TACİDAR SEY­HAN (Adana) - Ben, yasa kap­samına giren tüm fir­maların duyar­lılık gös­tereceğine inanıyorum. Tek bek­len­timiz var: Belediyelerin, sorum­luluk­larını yerine getir­miş olan sek­tör­lere yar­dım­cı olarak, Tür­kiye'de namus­lu yatırım yapan işadam­larının yol­larına devam et­mesini sağ­lamak­tır. EPDK'ya da, ay­nı bürok­ratik en­gel­lerin bir an ön­ce or­tadan kal­dırıl­ması hususun­da, ay­nı gay­reti gös­ter­mesini ve sek­törün rahat­lamasını sağ­lamasını, buradan, siz­lerin nez­din­de rica ediyorum. Bu bir sorum­luluk­tur, görev­dir; bu görevi yerine getirecek­lerine de inanıyorum.

Hepinize say­gılar sunuyorum. (CHP ve AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Sey­han.

Mad­de üzerin­deki konuş­malar tamam­lan­mış­tır.

Mad­dey­le il­gili 1 öner­ge var; okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1205 sıra sayılı kanun tek­lifinin 3 ün­cü mad­desin­de yer alan "Bu Kanun yayımı tarihin­de yürür­lüğe girer" ifadesinin "Bu kanun 01.07.2006 tarihin­de yürür­lüğe girer" olarak değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

Say­gılarımız­la.

 

Ömer Abuşoğ­lu

Turan Tüy­süz

Muhar­rem Doğan

 

 

Gazian­tep

Şan­lıur­fa

Mar­din

 

 

Züheyir Am­ber

İb­rahim Öz­doğan

Muzaf­fer R. Kur­tul­muşoğ­lu

 

 

Hatay

Er­zurum

An­kara

 

 

 

Dur­sun Ak­demir

 

Hüseyin Öz­can

 

 

Iğ­dır

 

Mer­sin

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon katılıyor mu?

SANAYİ, TİCARET, ENER­Jİ, TABİÎ KAY­NAK­LAR, BİL­Gİ VE TEK­NOLOJİ KOMİS­YONU BAŞ­KANI SONER AK­SOY (Kütah­ya) - Katıl­mıyoruz efen­dim.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

MİL­LÎ SAVUN­MA BAKANI MEH­MET VEC­Dİ GÖNÜL (Kocaeli) - Katıl­mıyoruz Sayın Baş­kan.

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Gerek­çeyi…

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Bu durum­daki tesis­lerin hak sahip­lerine kanunun yayımın­dan son­ra bir hazır­lık yap­ma fır­satı veril­mesi amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, gerek­çesini okut­tuğum öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge kabul edil­memiş­tir.

3 ün­cü mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir.

4 ün­cü mad­deyi okutuyorum:

MAD­DE 4.- Bu Kanun hüküm­lerini Bakan­lar Kurulu yürütür.

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­de, Anavatan Par­tisi Grubu adına, Mer­sin Mil­let­vekili Sayın Hüseyin Güler; buyurun. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

ANAVATAN PAR­TİSİ GRUBU ADINA HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­lar; bu kanun met­ni üzerin­de Grubum adına söz al­mış bulunuyorum; hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Evet, yürür­lük mad­desi; ama, görünen o ki, bu süreç, yine "göç yolun­da düzelir" man­tığı içerisin­de, yarın­lar yapılan­madan… Zaman zaman hep ifade et­tiğiniz bir şey var­dır; biz, on yılın, on­beş yılın yapılan­masını, dev­rimini yarat­tık diyor­sunuz; ama, bak­tığımız­da, kısaca, bir yılın önünü dahi göremiyor­sunuz. Bu kanun çıkar­ken, mücavir alan­lar dışı kap­sam alanı geniş­letilir­ken bun­lar bilin­miyor muy­du; hep­si biliniyor­du as­lın­da; ama, bunu al­gılayacak, bunu yapılan­dıracak siyasal duruş önem­liy­di. Bu çık­sın bir an­da, on­dan son­ra gereken yapılır; yani, son­radan çıkan ak­sak­lık­lar da tek­rar ken­diliğin­den düzelir man­tığı…

Evet, bu kanunun çık­masını biz de yürek­ten is­tiyoruz; ama, ifade et­tiğimiz şu var: Bugün 850 ile 1 200  bayiin mağ­duriyetin­den söz ediliyor. Biz de is­tiyoruz, on­lar mağ­dur ol­masın­lar; ama, bir top­lumun temel ih­tiyacı dahi kar­şılanamaz­ken, o mağ­dur olacak bayilerin durumu, bir an­lık geçici ol­mayacak zaten. On­lar da, bu süreç içerisin­de, bugün mağ­duriyeti bir an­lık giderilecek; ama, on­dan son­ra tek­rar ay­nı sıkın­tılar­la kar­şı kar­şıya kalacak.

Belediyelerin imar planı konusun­daki, bugün, kıs­men ak­sayan yön­leri itibariy­le bak­tığımız­da, bu süreler zaten yeter­siz kalacak­tır. Bunu, daha ön­ce, hatır­lar­sanız, bu Söz­leş­meli Per­sonel Kanunun­da, sağ­lık teş­kilatın­da çık­mış­tı, o zaman­lar da ikaz et­miş­tik; bir yıl son­ra o sorun­lar ken­diliğin­den gün yüzüne çıkın­ca, siz­ler bir kanun tek­lifi daha çıkar­dınız.

Söy­lemek is­tediğimiz bir şey­ler var. Biz­ler, bu kanunun, Tür­kiye'nin sorun­larının çözül­mesin­de, bir derece -bir derece, al­tını net olarak çiziyorum- bir derece mer­hem bile olamayacak. O zaman nedir kay­gınız, der­diniz?

Bakıyoruz, süreç içerisin­de hepimizin vur­guladığı bir olay var. 4 mil­let­vekili ar­kadaş ve diğer im­zalar­la beraber hız­lı bir şekil­de çıkarıl­ması is­teniyor. Ee, sor­mak lazım, düne kadar ner­dey­diniz ar­kadaş­lar? Yani, yumur­ta hikâyesi ol­masın, sıkın­tılarımız tam kapıya dayan­madan bun­lar çözüm­len­sin dediğimiz­de, biz­leri din­lemediniz, din­lememeye de özen gös­ter­diniz; ama, hız­lı bir şekil­de çık­ması için de çaba sarf ediyor­sunuz.

Biz de, bu kanun­la, mağ­dur olan, baş­ta bayilerimiz ol­mak üzere, bu ağın bir an ön­ce sorun­larının çözüm­len­mesin­den yanayız. Mücavir alan geniş­letil­di. Bu kap­sam içerisine giren bayilerin pozis­yonu ne olacak dediğimiz­de, "ee, bir yıl…" Bir yıl son­ra, "bir daha çözeriz…" Her­hal­de o bir yıl son­rası size kıs­met ol­mayacak, an­laşılan o görünüyor.

Biz­ler de diyoruz ki, bu kanun­la beraber, bayilerin -her şeyin enf­las­yonu ol­duğu gibi bayilerin de enf­las­yonu var- bir top­lumun ih­tiyacı olan baş­ta bayiler ol­mak üzere ve dağıtım ağı konusun­da gerek­li ted­bir­lerin, can ve mal güven­liğinin alın­ması gerekiyor.

Biraz, top­lum olarak, yaşadık­larımızı da çabuk unutuyoruz. Nice şehir içerisin­de ve şehir alanı dışın­da kalan LPG veya diğer pet­rol is­tas­yon­larının yaşatılan teh­likeleri göz önün­de bulun­dur­duğumuz­da, kon­trol mekaniz­masın­dan da yok­sun kalacak. O zaman, bu denetime, bir an ön­ce, sağ­lık­lı zemin­ler­de yapılan­dırıp ve kon­trol mekaniz­masını da kur­mak lazım.

Bu kanun­lar, top­lumun yarın­larını yapılan­dır­mak demek­tir; ama, gör­düğüm kadar, sadece, burada "Kabul eden­ler… Et­meyen­ler…" Ama, hiç de din­lemeye niyetiniz yok. Bizim de ifade et­tiğimiz nok­taların al­tını çiz­diğimiz olay­lar bun­lar.

Bu kanun bir an ön­ce çık­sın diye, grup baş­kan­vekili ar­kadaş­lar geliyor. O zaman, diğer kanun­ları düşünüyorum; niye bu kadar yoğun bir tıkama mekaniz­ması var­ken, bugün­kü kanun­ların, bu kanunun hız­lı çık­masın­da neler oluyor diye düşün­mek­te fay­da var diye düşünüyorum.

Çok basit, ver­diğimiz öner­geler çok masum. Bu yürür­lük kanunu iki yıl son­ra iş­lese ne olur. Tür­kiye'deki mev­zuat bel­li, belediye mec­lis­lerinin veya belediye baş­kan­lık­larının yapısı bel­li. Bir yıl ön­cesin­den çık­madı da, bun­dan son­ra, bir yıl içerisin­de çıkar mı bir man­tığı var? O zaman, hepimiz de göreceğiz ki, bu kanun bir yıl son­ra tıkanacak ve tıkan­dık­tan son­ra da yapılacak tek şey var, yeniden bir kanun çıkar­mak.

Harıl harıl çalışıyoruz. San­ki burada sipariş üzerine veril­miş kanun­lar bir an ön­ce çıkarıl­sın… Amaç ne; amaç, kanun­da "egemen­lik kayıt­sız şart­sız mil­letin­dir" dediğiniz gibi, burada gelip, kat­kınızı bek­liyoruz, mil­let­vekilinin iradesini bek­liyoruz, yan­sımasını. Çok masum ken­di öner­gelerinize bile dahi katıl­maz­ken, muhalefetin öner­gelerini es geçiyor­sunuz. Bugün ne ol­duy­sa, şehit­lerimiz­le il­gili bir öner­gede kat­kıda bulun­dunuz. Çok has­sas bir konuy­du tabiî. Böy­le bir süreç içerisin­de politika yap­maya da niyetimiz yok; ama, muhalefetin sesine kulak ver­memek­le yap­tığınız tek bir şey var, ken­di ipinizi çeker gibisiniz; çün­kü, sokağa çık­tığınız an­da, top­lum­la barışık ol­mayı bir yana bırakın, sadece, git­tiğiniz nok­talar, ken­di kon­greleriniz dışın­da değil.

Evet; Mec­lis tatile girecek. Bun­dan son­ra, seçim böl­gelerinize gideceğinizi düşünüyor­sunuz; ama, halk nasıl kar­şılayacak, onu göreceğiz. Halk bel­ki ses­siz bir tep­ki içerisin­de, tep­kisini dile getir­mek­te zor­lanır; ama, bunun yanın­da, san­dık­ta gereken zaten der­si verecek­tir. Bugün­kü yaşadık­ları sıkın­tıyı, hafızalarının zayıf mı ol­duğunu düşünüyor­sunuz?! Son yir­mi yılın seçim sonuç­larına bir bakın lüt­fen. Bak­tığınız­da, hal­kın iradesinin nasıl yan­sıdığını, ses­siz tep­kinin nasıl bir çığ gibi büyüdüğünü, lüt­fen, unut­mayın.

Burası bir fab­rikas­yon değil, burası bir sipariş yeri değil. Kanun­lar buradan top­lumun çıkar­ları uğ­runa ve yir­mi yılın yapılan­ması düşünülerek çıkar­tılır; ama, takır takır çıkart­maya özen gös­teriyor­sunuz. Bunun Mec­lisin iradesi ol­duğunu mu düşünüyor­sunuz? Yürüt­me res­men yasamanın bey­nine ipotek koy­muş; yani, ne yet­ki veriliyor­sa, ne görev veriliyor­sa -şekil doğ­ru- Mec­lis buradan karar çıkar­tıyor ve çıkar­tır­ken de yapıl­ması gereken tek şey var "Kabul eden­ler… Et­meyen­ler…" Sor­gulama man­tığın­dan çok, verilen görevin yerine getiril­mesiy­le il­gili bir an­layış hâkim.

Tabiî ki, özeleş­tiri her­kesin yap­ması gerekir. Bu ül­kede Mec­lisin ve mil­let­vekil­lerinin iradesinin yan­sıyabil­mesi için katılım­cı ve bil­giy­le donatıl­ması gerekir; ama, hepimiz de görüyoruz ki, Mec­lisin yükü ve ağır­lığı o kadar çok faz­la ki, ken­di ken­dimizi günah keçisi ilan edip özeleş­tiri ve an­gar­yalar al­tın­da boğulup kalır­ken, bu yasalara da en ufak bir kat­kımız bulun­mamak­ta.

Biz­lerin al­tını çiz­mesi gereken nok­ta net; polemik konusuna gir­meden, bu ül­kenin çıkar­larını yapılan­dırır­ken, çıkar­larını korur­ken yapıl­ması gereken tek şey var, bu Mec­lisin iradesinin net olarak, baş­ta da denetim ol­mak üzere, yasama konusun­da da üzerine düşen has­sasiyeti yerine getir­mek zorun­da.

Son gör­düğümüz sürece bakıyoruz da sabaha kadar çalışacağız; bu, İş Kanununa dahi ay­kırı. Bir hekim olarak söy­lüyorum, buradan sabaha kadar çıkacak, verilecek siparişin hatası o kadar büyük olacak ki, al­tı ay son­ra tek­rar kar­şımıza geri gelecek­siniz. On­dan son­ra da "çok çalış­tık" diye övünecek­siniz.

Al­tını tek­rar çiziyoruz. Bu yasanın, as­lın­da, daha ön­ceden yapılanıp, top­lumun bu tür sorun­ları, kar­şılaş­madan çözüm­len­mesi gerekir­di; bugün de çöz­meyecek; ama, yak­laşık 850 bayiin sorun­larını bir an­lık çözecek, bu doğ­rul­tuda da yapıl­ması gereken şey "pal­yatif tedavi" dediğimiz, hekim olarak; yani, sadece şikâyet­lerin gideril­mesi olacak. Asıl, yine, o top­lumun sorun­ları, yine, ken­di iç dinamik­leriy­le baş başa kalacak ve bugün, LPG'nin, tabiî ki, Tür­kiye'deki bağım­lılığın­dan Sayın İb­rahim Öz­doğan bah­set­ti. Bu ener­ji açısın­dan, top­lumun on yıl­ları, yir­mi yıl­ları, maalesef, ipotek al­tına alın­dı. On­lar­dan da bah­set­meyeceğiz. Ener­ji sorunu fark­lı bir gün­dem. Bu, son derece açık olan bir kanunun, her vesilesiy­le, top­lumun sorun­larının kıs­men çözümün­de bir vesile ol­masını diliyoruz. Biz, Anavatan olarak, yapıcı bir boyut­ta eleş­tiri mekaniz­mamızı yönelt­tik. Sizin, en ufak, bun­lar­dan al­ma veya bun­lar­dan bir sonuç çıkar­ma gibi bir düşün­ceniz yok. Bu ken­di düşün­ceniz "biz, tek başımıza ik­tidarız, gerekeni yaparız" man­tığı var. Bunun hal­kın gözün­de çok da olum­lu bir imaj yarat­madığını siz­ler de biliyor­sunuz.

Bu kanunun, yine de, bayilerimizin sorun­larının çözüm­len­mesin­de, en kısa sürede hayata geç­mesi konusun­da da temen­nimiz bu top­luma fay­dalı ol­ması; ama, belediyelerin yapılan­masını da göz önün­de bulun­durarak, ver­diğimiz çok masum öner­gelere, keş­ke, yüreğiniz­de evet demenize rağ­men, burada, gelip, sadece grup baş­kan­vekil­lerinizin veya Hükümetin tem­sil­cisi veya Komis­yon Baş­kanının tem­sil­cileriy­le burada sadece yön­len­diril­diniz.

Yine de hayır­lı ol­sun diyor, say­gılar sunuyorum. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Güler.

Mad­de üzerin­deki konuş­malar tamam­lan­mış­tır.

4 ün­cü mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler.. Mad­de kabul edil­miş­tir.

Sayın mil­let­vekil­leri, tek­lifin tümünü oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler…

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Konuş­mam var­dı…

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Bit­ti efen­dim. Bir dahaki sefer konuşur­sun.

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Bir dahaki sefer, bir dahaki.

BAŞ­KAN - Kabul et­meyen­ler… Tek­lif kabul edil­miş ve kanun­laş­mış­tır; hayır­lı ol­sun.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Sayın Baş­kan, konuş­mam var­dı efen­dim.

BAŞ­KAN - Sayın Kan­doğan, ben oy­ladık­tan son­ra bana ulaş­tı, ben­de bir şey yok.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Olur mu Sayın Baş­kan!  Kaç saat ön­ce ver­miş­tim onu Sayın Baş­kan!

BAŞ­KAN - Yasa kabul edil­miş ve kanun­laş­mış­tır; hayır­lı ol­masını diliyorum.

Bir­leşime 5 dakika ara veriyorum.

 

Kapan­ma Saati: 21.00

 

 

BEŞİN­Cİ OTURUM

Açıl­ma Saati: 21.10

BAŞ­KAN: Baş­kan­vekili İs­mail ALP­TEKİN

KÂTİP ÜYELER: Harun TÜFEK­Cİ (Kon­ya), Ah­met KÜÇÜK (Çanak­kale)

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin 117 nci Bir­leşiminin Beşin­ci Oturumunu açıyorum.

5 in­ci sıraya alınan, Memur­lar ile Diğer Kamu Görev­lilerinin Bazı Disip­lin Cezalarının Af­fı Hak­kın­da Kanun Tasarısı ve Iğ­dır Mil­let­vekili Dur­sun Ak­demir ile Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met Kan­doğan ve Trab­zon Mil­let­vekili Kemalet­tin Gök­taş ile 12 Mil­let­vekilinin, Memur­lar ile Diğer Kamu Görev­lilerinin Disip­lin Cezalarının Af­fı Hak­kın­da Kanun Tek­lif­leri ve Adalet Komis­yonu raporunun görüş­melerine baş­lıyoruz.

VII.- KANUN TASARI VE TEK­LİF­LERİ İLE KOMİS­YON­LAR­DAN

GELEN DİĞER İŞ­LER (Devam)

5.- Memur­lar ile Diğer Kamu Görev­lilerinin Bazı Disip­lin Cezalarının Af­fı Hak­kın­da Kanun Tasarısı ve Iğ­dır Mil­let­vekili Dur­sun Ak­demir ile Deniz­li Mil­let­vekili Üm­met Kan­doğan ve Trab­zon Mil­let­vekili Kemalet­tin Gök­taş ile 12 Mil­let­vekilinin, Memur­lar ile Diğer Kamu Görev­lilerinin Disip­lin Cezalarının Af­fı Hak­kın­da Kanun Tek­lif­leri ve Adalet Komis­yonu Raporu (1/994, 2/321, 2/474) (S. Sayısı: 952)

BAŞ­KAN - Komis­yon ve Hükümet?.. Yok.

Er­telen­miş­tir.

6 ncı sıraya alınan, Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Kurul­ması Hak­kın­da Kanun Tasarısı ve Av­rupa Bir­liği Uyum ile Plan ve Büt­çe Komis­yon­ları rapor­larının görüş­melerine baş­layacağız.

6.- Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Kurul­ması Hak­kın­da Kanun Tasarısı ve Av­rupa Bir­liği Uyum ile Plan ve Büt­çe Komis­yon­ları Rapor­ları (1/1188) (S. Sayısı: 1202) (x)

BAŞ­KAN - Hükümet ve Komis­yon?.. Yerin­de.

Komis­yon raporu 1202 sıra sayıy­la bas­tırılıp dağıtıl­mış­tır.

Sayın mil­let­vekil­leri, alınan karar gereğin­ce, bu tasarı, İç­tüzüğün 91 in­ci mad­desi kap­samın­da görüşülecek­tir. Bu neden­le, tasarı, tümü üzerin­deki görüş­meler tamam­lanıp, mad­delere geçil­mesi kabul edil­dik­ten son­ra bölüm­ler halin­de görüşülecek ve bölüm­ler­de yer alan mad­deler ay­rı ay­rı oy­lanacak­tır.

Tasarının tümü üzerin­de, AK Par­ti Grubu adına, İs­tan­bul Mil­let­vekili Sayın Alaat­tin Büyük­kaya; buyurun.

Süreniz 20 dakika.

AK PAR­Tİ GRUBU ADINA ALAAT­TİN BÜYÜK­KAYA (İs­tan­bul) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Kurul­ması Hak­kın­da Kanun Tasarısı üzerin­de AK Par­ti Grubu adına konuş­ma yap­mak üzere söz al­mış bulunuyorum. Söz­lerime baş­lamadan ön­ce Yüce Heyetinizi say­gıy­la selam­larım.

Bilin­diği üzere, Par­timizin ve Hükümetimizin temel politikası, yer­li ol­sun yaban­cı ol­sun özel sek­tör yatırım­larının önünü aç­mak, bunu bir rekabet or­tamı içerisin­de ül­kenin kal­kın­masına sun­mak­tır. Nitekim, ik­tidar olur ol­maz hemen yer­li ve yaban­cı ser­mayenin önünü aç­mak üzere bir dizi ted­bir­ler uy­gulamaya koy­duk. Malî af­tan tutun da, Nereden Bul­dun Yasasına, ver­gi in­dirim­lerine kadar al­dığımız ted­bir­ler­le, açık­çası, özel sek­tör yatırım­larının politikalarımıza uy­gun olarak geliş­mesini de sağ­ladık.

TUN­CAY ER­CENK (An­tal­ya) - Yatırım in­dirimi kalk­tı ama…

ALAAT­TİN BÜYÜK­KAYA (Devam­la) - Yatırım in­dirimi yerine diğer avan­taj­ları koy­duk.

Özel­lik­le 17 Haziran 2003 tarihin­de 4875 sayılı Doğ­rudan Yaban­cı Yatırım­lar Kanununu çıkararak yaban­cı ser­mayenin ül­kemize girişi konusun­da da en önem­li adım­lar­dan birini at­tık.

Bu kanunun yürür­lüğe gir­mesin­den Nisan 2006 ayına kadar, özel­lik­le dik­katinizi çek­mek is­terim, 10 511 adet yaban­cı ser­mayeli şir­ket ve şube kurul­muş­tur. Ay­rıca, 2 217 adet yer­li ser­mayeli şir­kete de yaban­cı ser­maye iş­tiraki ger­çek­leş­miş­tir. Bu, çok önem­li bir rakam­dır. Bu da, yapılan düzen­lemenin ne kadar isabet­li ve doğ­ru ol­duğunu gös­ter­mek­tedir. An­cak, hemen belirt­meliyim ki, özel yatırım­ların ve yaban­cı ser­mayenin gir­mesi sadece bir mev­zuat konusu da değil­dir; esas olan o ül­kenin is­tik­rarına ve geleceğine duyulan güven­dir. Bu ol­madan, sadece mev­zuat­la işi çözemez­siniz. Eğer 10 000 tane iş­let­me kurul­muş­sa, bu kadar yaban­cı ser­maye iş­tiraki ger­çek­leş­miş­se, AK Par­ti İk­tidarı dönemin­de ekonomide sağ­lanan neticeler ve ül­kenin geleceğine duyulan güven­dir. Bu sebep­ledir ki, yaban­cı ser­maye yatırım­ların­da, ger­çek­ten, cum­huriyet tarihinin en önem­li geliş­meleri de bu dönem­de sağ­lan­mış­tır. Kısaca, ül­kemiz, kriz ül­kesi ol­mak­tan çıkıp, fır­sat­lar ül­kesi haline gel­miş­tir. Bunun en açık gös­ter­gesi de, dün­yanın çeşit­li ül­kelerin­den gelen yatırım­cıların ül­kemize yatırım yap­mak için büyük bir çaba içine gir­miş ol­malarıdır.

2001 yılına kadar olan dönem­de ül­kemize gelen yaban­cı ser­mayenin tutarı yıl­lık baz­da 1 mil­yar doları aş­maz­ken, sadece 2005 yılın­da 9,7 mil­yar dolar nakit yaban­cı ser­maye girişi sağ­lan­mış­tır. Yak­laşık on senede ger­çek­leş­tirilemeyen, bir yıl­da ger­çek­leş­tiril­miş­tir. Proje halin­de olan yatırım­lar­dan hiç bah­set­miyorum, on­lara hiç değin­miyorum; ben, sadece, nakit girişi ifade ediyorum.

TUN­CAY ER­CENK (An­tal­ya) - Ama, canı sıkılın­ca çıkıyor.

ALAAT­TİN BÜYÜK­KAYA (Devam­la) - Özel sek­törümüz ise yatırım yap­mak­ta, kapasite kul­lanımın­da ve ih­racat­ta, âdeta, cum­huriyet tarihinin en önem­li dönemini yaşamak­tadır.

AH­MET ER­SİN (İz­mir) - Özel sek­tör ağ­lıyor, ağ­lıyor!

ALAAT­TİN BÜYÜK­KAYA (Devam­la) - Biz, açık­çası, bu ül­kede taş üs­tüne taş koyan her­kesi de bağ­rımıza basıyoruz, on­ları en önem­li bir şekil­de değer­len­dirip des­tek­liyoruz da; çün­kü, biz biliyoruz ki, her yatırım, aç­lığın, yok­sul­luğun, iş­siz­liğin yok ol­ması demek­tir. Onun için, yatırım yapan her­kesin önünü aç­maya, bugüne kadar ol­duğu gibi, bun­dan son­ra da daima hazır olacağız. Nitekim, Türk özel sek­törü 2003 yılın­da 40 mil­yar YTL, 2004 yılın­da 61 mil­yar YTL, 2005 yılın­da ise yak­laşık 75 mil­yar YTL sabit ser­maye yatırımı yap­mış­tır. Ül­kenin geleceğine güven­meyen bir özel sek­tör, bunu hiç­bir zaman için yapamaz.

Bunun an­lamı, baş­ka bir an­lamı da, 2003 yılın­da top­lam yatırım­ların yüz­de 70'inin, 2004 yılın­da yüz­de 77'sinin, 2005 yılın­da ise, yine, yüz­de 75'inin Tür­kiye'de özel sek­tör tarafın­dan bu yatırım­ların yapıl­dığıdır.

Kapasite kul­lanım oran­ları ise yüz­de 90'lı rakam­lara ulaş­mış­tır. İş­te, bu, Hükümetimizin ekonomik an­layışına uy­gun bir kal­kın­ma modelinin de sonucudur. Böy­lece, bir taraf­tan büt­çe politikaları yoluy­la malî disip­lin sağ­lanır­ken, diğer taraf­tan, getirilen teş­vik­ler­le de özel sek­törün önü açıl­mış­tır.

Son olarak Kurum­lar Ver­gisi Kanunun­da yap­tığımız düzen­lemey­le Kurum­lar Ver­gisi oranı yüz­de 30'dan yüz­de 20'ye in­diril­miş­tir. Şim­di, iş hayatın­da olan, bizi din­leyen her­kese ses­len­mek is­tiyorum: Acaba üç yıl ön­ce, dört yıl ön­ce yüz­de 56'lara varan Kurum­lar Ver­gisi oranının yüz­de 20'ye düşeceğini hiç­bir kim­se hayal edebilir miy­di? Ama, bu, hayalin ötesin­de, ger­çek­leş­ti ve yüz­de 20'ye in­di. Dolayısıy­la, ül­kemiz, ver­gi oran­ları konusun­da da dün­yada avan­taj­lı bir statüye kavuş­muş­tur. Bu da, Tür­kiye'ye gelecek yatırım­lar için ay­rıca özel bir önem de taşıyor.

Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; diğer taraf­tan, ül­kemiz­de özel sek­tör yatırım­larının ar­tarak devam et­mesinin sağ­lan­ması, ekonomimizin büyüme potan­siyelinin ar­tırıl­ması, sür­dürülebilir bir yapıya kavuş­turul­ması da büyük bir önem taşımak­tadır. Bugünün dün­ya ekonomisin­de, ül­kelerin özel sek­töre dayalı sür­dürülebilir büyüme hedefini ger­çek­leş­tirebil­meleri, hem ken­di mil­lî kay­nak­larını harekete geçirebil­melerine hem de hız­la ar­tan ulus­lararası doğ­rudan yatırım­ları cez­bederek bu tür dış kay­nak­lar­dan azamî öl­çüde is­tifade edebil­melerine bağ­lıdır.

2005 yılın­da dün­yada doğ­rudan yaban­cı yatırım­lar yüz­de 29'luk ar­tış­la, 897 mil­yar dolara ulaş­mış­tır. Bu tab­lo, bütün ül­keler için önem­li bir potan­siyeli gös­ter­mek­tedir. Nitekim, son yıl­lar­da ulus­lararası doğ­rudan yatırım çek­me konusun­da ül­kelerarası rekabet yoğun­luk kazan­mış, geliş­miş ve geliş­mek­te olan tüm ül­keler bu yatırım­ları çek­meye yönelik yeni strateji ve politika geliş­tir­me arayış­larına hız ver­miş­ler­dir.

Ül­kemizin bu rekabet or­tamın­da var­lık gös­terebil­mesi ve ekonomimize kat­kı sağ­layacak nitelik ve büyük­lük­teki ulus­lararası yatırım­ları cez­bedebil­mesi, en az diğer ül­kelerin­ki kadar iyi tasar­lan­mış yapısal sis­tem­leri oluş­tur­mayı ve gerek­li politikaları geliş­tir­meyi de bir ih­tiyaç haline getir­miş­tir.

Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; ulus­lararası doğ­rudan yatırım çek­me konusun­da çeşit­li ül­kelerin gös­ter­dik­leri per­for­man­sa bakarak, ül­kemizin bu alan­da rekabet gücünü ar­tıracak düzen­lemeleri yap­mamız da gerek­mek­tedir. Bu düzen­lemeleri yapan ül­kelerin sonuç­ları ise ger­çek­ten çok dik­kat çekicidir. Bu geliş­menin dışın­da as­la kalamayız.

Ör­neğin, Çek Cum­huriyeti 1990'lı yıl­ların başın­da 1 mil­yar dolara ulaşamayan doğ­rudan yatırım giriş­lerini, şim­di yıl­lık 5 mil­yar doların üzerin­de ger­çek­leş­tir­miş­tir.

Yine, ay­nı gelişim Macaris­tan'da da göz­len­mek­tedir. Macaris­tan Yatırım ve Ticaret Geliş­tir­me Ajan­sının kurul­duğu 1993 yılın­dan itibaren, doğ­rudan yaban­cı yatırım giriş­lerinin eğilimi yıl­lık baz­da yak­laşık 1 mil­yar dolar­lık ar­tış gös­teren bir üst seviyede sey­ret­meye baş­lamış­tır.

Evet, bunu, Polon­ya ve diğer ül­keler­deki ör­nek­ler­le el­bet­te çoğal­tabiliriz. Bul­garis­tan, Roman­ya, İs­rail, Danimar­ka, bir­çoğu ay­nı yol­dan geç­miş­tir.

Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; ül­kemiz için böy­le bir kurum­sal yapı oluş­tur­maya yönelik olarak uzun süredir devam eden çalış­malar sonucun­da Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Kurul­ması Hak­kın­da Kanun Tasarısı hazır­lan­mış ve komis­yon­lar­da görüşülerek ol­gun­laş­tırıl­mış ve huzurunuza getiril­miş­tir.

Bu kanunun amacı, Tür­kiye'ye yatırım yapıl­masını özen­dir­mek için, yatırım des­tek­leri, tanıtım stratejilerinin belir­len­mesi ve uy­gulan­masını sağ­lamak­tır. Bu amaç­la da, Tür­kiye'de Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı kurul­mak­tadır. Ay­rıca, bu kanun­la da, bu Ajan­sın görev ve teş­kilat yapısı da düzen­len­mek­tedir.

Ajans, Baş­bakan­lığımıza bağ­lıdır. Baş­bakan, bu yet­kisini bir bakana dev­rederek kul­lanabilecek­tir. Ajans, bu kanun­da bulun­mayan hüküm­ler için de özel hukuk hüküm­lerine tabi olacak­tır.

Peki, Ajans han­gi iş­leri yapacak­tır; Ajan­sın görev­leri ise kısaca şun­lar­dır:

Ulusal düzey­de yatırım des­tek ve tanıtım stratejisini kal­kın­ma ajans­ları ile diğer kuruluş­lar­la iş­bir­liği halin­de belir­lemek ve uy­gulamak.

Kamu kurum ve kuruluş­ları, kal­kın­ma ajans­ları ve özel sek­tör kuruluş­ların­ca ulus­lararası düzey­de yürütülen yatırım des­tek ve tanıtım faaliyet­lerini koor­dine et­mek ve des­tek­lemek.

Yatırım­cılara yönelik bil­gilen­dir­me ve yön­len­dir­me hiz­met­lerini tasar­lamak, sun­mak, yatırım­cıların yatırım yap­madan ön­ce, yatırım aşamasın­da ve yatırım­larını yap­tık­tan son­ra ih­tiyaç duy­duk­ları bil­gilen­dir­me, yön­len­dir­me hiz­met­lerini kal­kın­ma ajans­larıy­la iş­bir­liği halin­de sağ­lamak.

Yatırım­lara iliş­kin izin ve onay iş­lem­lerinin tamam­lan­masın­da des­tek sağ­lamak üzere il­gili kurum ve kuruluş­lar ile kal­kın­ma ajans­ları nez­din­de bu iş­lem­leri takip et­mek.

Unut­mayın, şim­diye kadar, bu iş­ler, bir­çok kuruma dağıl­mış ve kimin, nerede, neyi yapacağı da çoğu zaman bilin­miyor­du. Dolayısıy­la, tek el­de koor­dinas­yon sağ­lanıyor.

Diğer bir görevi de, Bakan­lar Kurulun­ca yer­li ser­maye yatırım­lar ile doğ­rudan yaban­cı yatırım­lar için fark­lı veya ay­nı ol­mak üzere, yatırımın türüne, yerine, ser­maye tutarına ve yatırımın sağ­layacağı is­tih­dam im­kânı gibi kriter­lere göre belir­lenecek yatırım­ların izin, onay iş­lem­lerini il­gili kurum ve kuruluş­lar ile kal­kın­ma ajans­ları nez­din­de yatırım­cılar adına yürüt­mek ve sonuç­lan­dır­mak.

Yatırım­cıların kar­şılaşabilecek­leri en­gel ve sorun­ları tes­pit ederek sorun­ların çözümü konusun­da il­gili mer­ciler nez­din­de girişim­de bulun­mak.

Tür­kiye'de yatırım­ların ar­tırıl­masına kat­kı sağ­layacak her tür­lü bil­gi ve veriyi oluş­tur­mak veya il­gili kurum ve kuruluş­lar­dan top­lamak, gün­cel­lemek ve dağıt­mak, ulusal ve ulus­lararası kuruluş­lar­la bu konuda iş­bir­liği yap­mak.

Yatırım des­tek ve tanıtım faaliyet­lerine et­kin­lik kazan­dır­mak amacıy­la gerek­li politikaların oluş­turul­masına yönelik olarak il­gili mer­ciler nez­din­de girişim­de bulun­mak.

Yatırım or­tamının iyileş­tiril­mesine iliş­kin reform sürecine kat­kı sağ­lamak; bu kap­sam­da öneriler geliş­tir­mek.

Görev alanına giren konular­da ulusal ve ulus­lararası kon­gre, seminer ve ben­zeri top­lan­tılar düzen­lemek.

Ajan­sın görev alanına giren konular­da Türk­çe ve yaban­cı yayın­lar yaparak, bu faaliyet­leri des­tek­lemek.

Sayın Baş­kan ve değer­li mil­let­vekil­leri; görüş­mek­te ol­duğumuz kanun tasarısıy­la kurulan Ajans, Danış­ma Kurulu ile ana hiz­met birim­leri ve yar­dım­cı hiz­met birim­lerin­den oluş­mak­tadır.

Danış­ma Kurulu, Baş­bakan tarafın­dan belir­lenecek bakan­lar ile özel sek­tör tem­sil­cilerin­den teş­kil edil­mek­tedir. Böy­lece, özel sek­törün eğilim­leri de ajan­sın çalış­malarına yan­sıtıl­mak­tadır.

Ay­rıca, Danış­ma Kuruluna doğ­rudan Baş­bakanın baş­kan­lık et­mesi de, çalış­maların verim­liliğini o kadar ar­tıracak­tır.

Ajans, bu teş­kilat yapısıy­la, bağım­sız, hız­lı karar alıp iş­lem yapabilecek özel­liğe sahip­tir. Bütün bu özel­lik­ler­le, Ajans, yatırım hiz­met­lerini tek el­de top­layarak, bürok­ratik en­gel­leri or­tadan kal­dır­mak­tadır.

Bu itibar­la, söz konusu kanun­la kurulan Ajan­sın yapacağı çalış­malar­la, ulus­lararası doğ­rudan yatırım­ların ar­tırıl­masın­dan sağ­lanabilecek yeni iş im­kân­ları, iş­siz­lik­le mücadele politikalarına, ih­racat açılım­ları, dış­ticaret den­gesini iyileş­tir­meye yönelik politikalara, yeni üretim tek­nolojilerinin ül­keye trans­feri, ulusal rekabet gücünü ar­tır­mayı hedef­leyen politikalara, büyük öl­çek­li ser­maye, sınır­lı yer­li ser­mayey­le ger­çek­leş­tirilemeyen özel­leş­tir­me politikalarına, çağ­daş alt­yapı im­kân­ları yaratacak olan projelerin ger­çek­leş­tiril­mesine önem­li öl­çüde des­tek olacağına olan inan­cımız tam­dır.

Evet, Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; söz­lerime son verir­ken, bu kanunun ül­kemize, Türk Mil­letine, iş hayatına hayır­lı ve uğur­lu ol­masını diliyorum. İnanıyorum ki, bu kanun­la, AK Par­ti İk­tidarı Tür­kiye'de bir il­ki daha hayata geçir­miş olacak­tır.

Hepinize say­gılar sunuyorum. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ederiz Sayın Büyük­kaya.

Cum­huriyet Halk Par­tisi Grubu adına, Mer­sin Mil­let­vekili Sayın Mus­tafa Öz­yürek.

Buyurun Sayın Öz­yürek.

CHP GRUBU ADINA MUS­TAFA ÖZ­YÜREK (Mer­sin) - Sayın Baş­kan, say­gıdeğer mil­let­vekil­leri; Tür­kiye Yatırım Des­tek Ajan­sı Tasarısı hak­kın­da söz al­mış bulunuyorum; hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Değer­li ar­kadaş­larım, Sayın Baş­bakanın çeşit­li açık­lamaları ol­du, özel­lik­le yurt dışın­da. Şunu söy­lüyor; diyor ki: Bugüne kadar, Tür­kiye'ye yatırım yap­mak is­teyen­ler, kar­şıların­da çok çeşit­li birim­leri buluyor­lar­dı; şim­di, bun­dan böy­le, bir ajans kuruyorum, o ajan­sı da ken­dime bağ­lıyorum, yatırım yapacak olan­lar doğ­rudan benim­le muhatap olacak­lar.

Bu an­layış doğ­rul­tusun­da hazır­lan­mış bir tasarı bu ve bu tasarı hukuk sis­temimizin hiç­bir yerine uy­muyor değer­li ar­kadaş­larım. Şim­di, mesela, üc­ret­ler. Değil mi, kamuda çalışan­ların, hepimizin bil­diği bir üc­ret sis­temi var­dır. Burada çalışan­ların üc­ret­leri nasıl belir­lenir diye yasaya bakıyoruz; diyor ki: "Baş­bakan tarafın­dan belir­lenir." Tavanı yok, tabanı yok, yani Baş­bakanın bütünüy­le yet­kisine kal­mış bir düzen­leme. O bakım­dan, bel­ki ih­tiyaç olarak yaban­cı ser­mayenin iş­lerini kolay­laş­tıracak bir or­ganizas­yon kurulabilir; ama, bunun, bizim kamu hukuku için­de bir yeri ol­ması lazım, sınır­larının doğ­ru dürüst çizil­mesi lazım.

Daha ön­ce, yine, ben­zer bir şekil­de, biliyor­sunuz, kal­kın­ma ajans­larıy­la il­gili de bir kanun çıkar­dık. Ama, değer­li ar­kadaş­larım, yaban­cı ser­maye, kalıcı ser­maye, böy­le ajans­lar­la filan gel­miyor, ajans­lar­la filan çekil­miyor. Ekonomik kon­jonk­tür burada çok belir­leyici oluyor. Değer­li ar­kadaş­larım ifade et­tiler, iş­te, yaban­cı ser­maye giriş­leriy­le il­gili, ol­duk­ça önem­li rakam­lar­dan bah­set­tiler. Doğ­rudur; ama, bu yaban­cı ser­maye nereye geliyor ve nasıl geliyor; buna bak­mak lazım. Şu ana kadar, yaban­cı ser­maye, genel­lik­le, hazır, çalışan, kâr eden, ban­kaları satın al­mak için gel­di, çeşit­li kuruluş­ları satın al­mak için gel­di; ama, yeni fab­rika kuracağım diye, yeni iş alanı yaratacağım diye, is­tih­dam yaratacağım diye, ih­racat yapacağım diye gelen bir yaban­cı ser­mayeye tanık ol­madık.

Değer­li ar­kadaş­larım, Tür­kiye'de, yaban­cı ser­mayey­le il­gili, bu konular­la il­gili Hazine bün­yesin­de çeşit­li üniteler var, çeşit­li birim­ler var. Bu birim­ler ile yeni kurulan bu Ajan­sın iliş­kileri ne olacak; buralar­da çok cid­dî boş­luk­lar var. Gecenin bu iler­leyen saatin­de çok faz­la vak­tinizi al­mak is­temiyorum; ama, bu Ajans, görecek­siniz, kurul­duğu an­dan itibaren, iş­ler­ken önem­li sorun­lar çıkacak, bunu çöz­mek için, bel­ki, kısa süre son­ra bir tasarı daha buraya gelecek­tir.

Değer­li ar­kadaş­larım, Tür­kiye, yaban­cı ser­maye konusun­da 1954 yılın­dan beri sürek­li kanun çıkarıyor. İlk defa, Pet­rol Kanunuy­la bir­lik­te Yaban­cı Ser­mayeyi Teş­vik Kanununu çıkar­mış­tır. Daha son­ra o kanun çok değişik­lik­lere uğ­radı; ama, hep bir amacı ol­muş­tur. Yani, yaban­cı ser­maye, han­gi yaban­cı ser­mayeyi is­tiyoruz: Tür­kiye'ye tek­noloji getirenini is­tiyoruz, is­tih­dam yaratanı is­tiyoruz, ih­racat yapanı is­tiyoruz, bel­li büyük­lük­te olan­ları is­tiyoruz gibi şart­lar var­dı. Daha son­ra bu şart­lar, her şey kal­dırıl­dı, gel­sin de nasıl gelir­se gel­sin nok­tasına dön­dük.

Tabiî, bunun için­de bir kalıcı yaban­cı ser­maye var, bir de his­se senedi al­mak için, hazine bonosu al­mak için gelen sıcak­ser­maye var. Şim­di, bu sıcak­ser­maye gelir­ken, niteliğini düşün­meden düğün bay­ram et­tik, dedik ki: Ne güzel iş­te, sürek­li yaban­cı ser­maye geliyor, dolar kuru art­mıyor, 1 200 000, 1 300 000'de kalıyor, bor­samız tavan yapıyor, ne âlâ… Hiç­bir zaman bunun kalıcı ol­madığını, kritik bir an­da Tür­kiye'yi terk edebileceğini düşün­medik ve bu yaban­cı ser­mayeye, özel­lik­le "sıcak­para" dediğimiz kısa vadeli yaban­cı ser­mayeye ver­gi konul­ması, Tobin ver­gisi konul­ması nok­tasın­da öneri yapan­ları da, âdeta, ser­maye düş­manı ilan et­tik. Oy­sa, yaşadığımız bu ekonomik kriz­de gör­dük ki, gelen bu kısa vadeli ser­maye kritik bir an­da Tür­kiye'yi terk ediyor, Tür­kiye'yi terk eder­ken de Tür­kiye'yi bir kritik krize sokuyor. İş­te, çeşit­li rakam­lar var; 4 mil­yar dolar çık­tı diyen­ler var, 7 mil­yar dolar çık­tı diyen­ler var; ama, önem­li bir yaban­cı ser­mayenin çık­maya baş­ladığı, özel­lik­le Amerika Bir­leşik Dev­let­lerin­de faiz­lerin yük­sel­mesin­den son­ra, daha güven­li olan o ül­kelere giden sıcak­paranın, bizim gibi geliş­mek­te olan ül­keleri terk et­tiğini görüyoruz.

Şim­di, değer­li ar­kadaş­larım, yaban­cı ser­maye, özel­lik­le, kalıcı ser­mayeyi çekebil­mek amacıy­la bu ajan­sın kurul­duğu, gerek­çesin­de de var, Baş­bakanın çeşit­li açık­lamaların­da var, ama, tabiî, baş­ta da söy­ledim, sadece kanun çıkararak, sadece for­maliteleri azal­tarak, yaban­cı ser­mayeyi çek­mek müm­kün değil­dir ve yaban­cı ser­mayenin ne getir­diğini, ne götüreceğini de düşün­mek lazım. Deniliyor ki, kalıcı yaban­cı ser­maye gelir­se, bu, faiz de ödemediğimiz için kalıcı olacak, ekonomi için çok yarar­lı olacak düşün­celeri, id­diaları var; ama, unutulan nok­ta şu: Bu yaban­cı ser­maye gel­diği gibi çıkabilir; yani, diyelim Finans­ban­kı satın alan Yunan ser­mayesi, his­selerini satıp çıkabilir, ay­rıca, her yıl sağ­lanan kârın ken­di payına düşen kıs­mını alıp götürebilir. O neden­le, yani, yaban­cı ser­maye gel­di diye düğün bay­ram yap­mak doğ­ru değil­dir. Yaban­cı ser­mayenin kalıcı olarak gel­mesin­de yarar var; ama, yeni yatırım­lara geliyor­sa, yeni iş­let­me kur­mak için geliyor­sa, is­tih­dam yarat­mak için geliyor­sa, yeni tek­noloji getiriyor­sa, gel­sin­ler; ama, onun dışın­da benim hazır, tıkır tıkır çalışan kâr eden kuruluş­larımı satın al­mak için gelen yaban­cı ser­mayenin ekonomiye önem­li bir kat­kısı yok­tur.

Şim­di, çalış­mak­ta olan bazı ban­kalarımız, yaban­cılara satıl­dı. Peki, bu ban­ka yer­li ser­mayenin elin­dey­ken de çalışıyor­du, kâr ediyor­du; ama, o kâr Tür­kiye'de kalıyor­du. Şim­di, yaban­cı ser­maye o ban­kanın his­selerini satın al­dığı zaman, onun el­de et­tiği kâr dışarıya trans­fer ediliyor. O bakım­dan, yaban­cı ser­mayenin bir bedeli ol­duğunu düşün­memiz lazım.

Değer­li ar­kadaş­larım, tabiî, yaban­cı ser­mayeyi çek­meye uğ­raşır­ken, bu mak­sat­la ajans kurar­ken, biraz ön­ce de bah­sedil­di, yatırım in­dirimini kal­dır­dık biz. Yani, ser­mayeyi, yatırımı teş­vik eden, özel­lik­le sanayi tesis­lerine yatırım yapan­ları, KOBİ'leri teş­vik eden bir yatırım in­dirimini burada kısa bir süre ön­ce oy­larınız­la kal­dır­dık. O zaman da biz buna çok şid­det­le itiraz et­tik ve Kurum­lar Ver­gisini 10 puan in­direbil­mek için, Gelir Ver­gisini 5 puan in­direbil­mek için yatırım in­dirimini kal­dır­dık. Bunun sonucu ne ol­du; büyük iş­let­meleri, özel­lik­le finan­sal kuruluş­ları 10 puan­lık oran in­dirimin­den yarar­lan­dır­dık, buna kar­şılık sanayi kuruluş­larını, KOBİ'leri yatırım in­dirimin­den mah­rum et­mek suretiy­le daha faz­la ver­gi ödemelerine neden ol­duk. Yani, büyük kuruluş­ları, büyük finan­sal kuruluş­ları KOBİ'ler sır­tın­dan, sınai tesis­ler sır­tın­dan finan­se et­miş ol­duk. Bu büyük hak­sız­lık­tır ve Tür­kiye'nin yatırım yap­ma kapasitesine çok cid­dî şekil­de en­gel olacak­tır.

Değer­li ar­kadaş­larım, bu Yatırım Ajan­sı, dediğim gibi, ön­celik­le hukuk sis­temimize, kamu hukuku sis­temimize ay­kırı pek çok hüküm içer­mek­tedir. Bir, alış­tığımız sis­temin için­de çok fark­lı bir nok­tada kalacak­tır ve diğer kuruluş­lar­la olan iliş­kilerin­de büyük sorun­lar yaşanacak­tır ve kamuda var olan den­geleri bütünüy­le or­tadan kal­dıracak­tır. Her­kes, iş­te, Yatırım Ajan­sın­da kaç lira ödeniyor, bil­mem han­gi KİT'in genel müdürüne kaç lira ödeniyor diye böy­le mukayeseler yapacak­tır. Onun için, burada ödenecek üc­ret­lerin tavanı ve tabanıy­la il­gili hiç yok­sa bel­li sınır­lamalar getiril­mesi yarar­lı olur­du.

Değer­li ar­kadaş­larım, gecenin bu saatin­de daha faz­la vak­tinizi al­mak is­temiyorum.

Hepinize say­gılar sunuyorum. (CHP ve AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Öz­yürek.

Anavatan Par­tisi Grubu adına, Kars Mil­let­vekili Sayın Selami Yiğit; buyurun. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

ANAVATAN PAR­TİSİ GRUBU ADINA SELAMİ YİĞİT (Kars) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Kurul­ması Hak­kın­daki Kanun Tasarısının tümü üzerin­de, Anavatan Grubu adına söz al­mış bulunuyorum; hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Değer­li mil­let­vekil­leri, araş­tır­malara göre, Tür­kiye, Çin'den son­ra, en faz­la yaban­cı ser­maye çek­me potan­siyeline sahip dün­yadaki ikin­ci ül­kedir. Yaban­cı ser­maye çek­me nok­tasın­da, daha alt sıralar­da yer alan Brezil­ya ise, yıl­da or­talama 30 mil­yar dolar­lık yaban­cı yatırımı ül­kesine çekebil­mek­tedir. Böy­le bakıl­dığın­da, potan­siyeli daha yük­sek olan Tür­kiye'nin, Brezil­ya'dan daha faz­la, yani, yıl­da 30 mil­yar doların üzerin­de yaban­cı ser­mayeyi çekebil­mesi müm­kün­dür. An­cak, gerek­li alt­yapının ol­maması, bürok­ratik en­gel­ler, is­tik­rar­sız­lık­lar ve stratejik bir plan­lama yapıl­maması nedeniy­le, uzun yıl­lar, ül­kemize yaban­cı ser­maye girişi maalesef çok düşük seviyede ol­muş­tur. 2000 yılına kadar yaban­cı ser­maye girişi yıl­lık or­talama 1 mil­yar dolar düzeyin­de kal­mış­tır. Oy­sa, büyük öl­çek­li is­tih­dam yaratan, tek­noloji trans­feri sağ­layan, ih­racata dönük yaban­cı yatırım, bir­çok ül­kenin kal­kın­masın­da hayatî rol oy­namış­tır. Bu nok­tada, İr­lan­da ve Macaris­tan'ı ör­nek gös­terebiliriz. Yir­mi yıl kadar ön­ce, Av­rupa'nın en yok­sul ül­kesi olan İr­lan­da, doğ­ru bir stratejik plan­lama ve teş­vik­ler­le yaban­cı yatırım­cıyı ken­disine çekerek, ekonomik kal­kın­ma sağ­lamış­tır. Macaris­tan da, ay­nı şekil­de, otomotiv sanayii ve bilişim tek­nolojisini ül­kesine çekerek, büyük bir ham­le yap­mış­tır. Peki, bu ül­keler, yaban­cı ser­mayeyi çek­mek için neler yap­mış­lar­dır? Ör­neğin, İr­lan­da, yatırım yapacak yaban­cı sek­tör­lere bedava arazi tah­sis et­miş, uzun vadeli ver­gi in­dirim­leri ve teş­vik­ler sağ­lamış, çok el­veriş­li is­tih­dam politikaları geliş­tir­miş, bürok­ratik iş­lem­leri en aza in­dir­gemiş­tir. Biz­de ise, ül­kemiz ekonomisinin gelişimin­de hayatî önemi bulunan yaban­cı ser­mayenin gel­mesini bırakalım teş­vik et­meyi, en­gel­lemek için âdeta elimiz­den geleni yap­mışız. Bin­ler­ce kişiye sürek­li iş im­kânı yaratacak ve ih­racata dönük yatırım yapacak olan Ford Fir­masına İz­mit'te tah­sis edilen arazinin, sırf siyasî amaç­lar­la, Mec­lis soruş­tur­ma ve araş­tır­ma konusu ol­duğu unutul­mamalıdır.

Ül­kemiz­de yaban­cı yatırım­ların ar­tırıl­masını stratejik olarak plan­layacak ve or­ganize edecek bir kurumun şim­diye kadar ol­maması, büyük bir ek­sik­lik­tir. Nitekim, bu ek­sik­lik, Av­rupa Bir­liğinin iler­leme raporun­da da vur­gulan­mış, son olarak 2005 iler­leme raporun­da da yaban­cı yatırım­ları or­ganize edecek bir kurumun bulun­maması eleş­tiril­miş­tir. Görüş­mek­te ol­duğumuz tasarı, bu açıdan bakıl­dığın­da Av­rupa Bir­liği sürecin­de önem­li bir ek­sik­liği gider­meye yönelik­tir; an­cak, tasarıyı in­celediğimiz­de kurumun iş­levini nasıl yerine getireceği konusun­da pek çok muğ­lak­lık var­dır.

Değer­li mil­let­vekil­leri, tasarıy­la il­gili eleş­tirilerimize geç­meden ön­ce, ül­kemize son yıl­lar­da ar­tan yaban­cı ser­maye girişine iliş­kin bazı kay­gılarımızı dile getir­mek is­tiyorum. Sayın Baş­bakan "büyük yatırım­cılar Tür­kiye'ye akın akın gel­meye baş­lamış­tır" diye övün­mek­tedir. Sayın Baş­bakanın deyimiy­le son üç yıl­da Tür­kiye'ye 11 622 yaban­cı ser­maye girişi ol­muş, 6 000 yaban­cı ser­mayeli şir­ket kurul­muş­tur. Yaban­cı ser­maye girişini değer­len­dirir­ken han­gi alan­lara han­gi yaban­cı ser­maye girişinin sağ­lan­dığı önem taşımak­tadır.

Bir yıl kadar geriye dönüp bakacak olur­sak, 10 Nisan 2005'te, Türk Ekonomi Ban­kasının yüz­de 84'üne sahip olan TEB Malî Yatırım­ların yüz­de 50'si 216 000 000 dolara Fran­sız BNP Paribas Fir­masına satıl­mış­tır. 11 Nisan 2005'te, Dış­ban­kın yüz­de 89 his­sesi 985 000 000 euroya Hol­lan­da-Bel­çika finan­sal grubu For­tis'e satıl­mış­tır. 24 Ağus­tos 2005'te, Garan­ti Ban­kasının his­sedarı olan Doğuş Grubu, Ban­kanın yüz­de 25 his­sesinin General Elec­tric'e satışı konusun­da an­laş­maya var­mış­tır. 28 Ey­lül 2005'te, Yapı Kredi Ban­kasının yüz­de 57'si İtal­yan Unic­redit ile Koç Hol­ding or­tak­lığı olan Koç­ban­ka 1 188 000 000 euroya satıl­mış­tır. 13 Aralık 2005'te C Bank'ın yüz­de 57'si İs­rail­li Bank Hapoalim'e 113 000 000 dolara satıl­mış­tır. 3 Nisan 2006'da Finans­ban­kın yüz­de 46'sı Yunan­lı National Bank'a 2,3 mil­yar euroya satıl­mış­tır. 8 Mayıs 2006'da Tek­fen­ban­kın yüz­de 70'i Yunan­lı EFG'ye satıl­mış­tır. 29 Mayıs 2006'da Deniz­ban­kın yüz­de 75'i 2,4 mil­yar dolara Fran­sa-Bel­çika or­tak­lığı olan Dexia'ya satıl­mış­tır.

Değer­li mil­let­vekil­leri, lis­teyi uzat­mak müm­kün. Bu kuruluş­lar, ül­kemizin özel sek­töre ait en kâr­lı ban­kaları ve finans­man kuruluş­larıdır. Ban­ka ve finans kuruluş­ları dışın­da, özel­leş­tir­me port­föyü için­de bulunan büyük iş­let­meler de yaban­cı ser­mayenin il­gi alanın­da yer al­mak­tadır. Kısaca bun­lara göz atalım: Türk Telekom 6,5 mil­yar dolara Oger'e satıl­mış­tır. Tel­sim 6 152 000 000 dolara Vodafon'a satıl­mış­tır. TÜP­RAŞ'ın 14,76'sı, ip­tal edilen Galataport­la adını duy­duğumuz Ofer'e, üs­telik İs­tan­bul Men­kul Kıy­met­ler Bor­sasının yüz­de 10 ek­siğine, yani, 500 000 000 dolara satıl­mış­tır. Zin­cir­likuyu Dubai Kuleleri ise El Mak­tum'a veril­miş­tir.

Değer­li mil­let­vekil­leri, Sayın Baş­bakanın "akın akın geliyor­lar" diye övün­düğü yaban­cı ser­mayenin büyük bir bölümü, en kâr­lı ban­kalarımız ile en kâr­lı kuruluş­larımıza il­gi gös­ter­mek­tedir. Son iki yıl için­de yapılan özel­leş­tir­meler ve satış­lar­la Tür­kiye'de yaban­cıların ban­kalar­daki payı yüz­de 80'e, bor­sadaki büyük­lük­leri ise yüz­de 65'e çık­mış­tır. Bu oran­lar kay­gı verici düzey­dedir.

Sırada ener­ji ihaleleri, İs­tan­bul Büyük­şehir Belediyesinin doğal­gaz ihaleleri ve liman­lar var­dır. Oy­sa, des­teğe ger­çek­ten ih­tiyacımız olan pek çok yatırım alanına, Hükümetin becerik­siz­liği yüzün­den, yaban­cı ser­maye uzak dur­mak­tadır. Ör­neğin, otomotiv şir­keti Güney Koreli Hyun­dai'nin, is­tih­dam yaratacak 1,2 mil­yar dolar­lık yatırımı Çek Cum­huriyetine kay­mış­tır. Daha faz­la yatırım için niyet­lenen Ford'u ür­kütüyoruz. Peki, Sayın Baş­bakanın deyimiy­le "akın akın" gelen bu yaban­cı ser­maye, ekonomimizin büyüme potan­siyeline ne gibi bir kat­kıda bulun­muş­tur? İs­tih­damı ar­tıracak hiç­bir yatırıma gidil­mediği, ar­tan iş­siz­lik rakam­larıy­la or­tadadır. Ar­tan cari açık da, ih­racata yönelik her­han­gi bir yatırımın yapıl­madığını gös­ter­mek­tedir. En vahimi de, yak­laşık iki ay­dır yaşanan güven­siz­lik or­tamı, yeni bir yatırım ve is­tih­dam im­kânı yarat­mayan ve al­dık­ları hazır şir­ket­leri çalış­tıran yaban­cı ser­mayeyi çekil­meye it­miş­tir. Daha bir haf­ta için­de piyasalar­da yaşanan dal­galan­maya Mer­kez Ban­kasının müdahale et­mek zorun­da kal­ması, gelen sıcak­paranın da ar­tık git­tiğinin en açık gös­ter­gesidir. Bu güven­siz­lik or­tamı, ulus­lararası kredi kuruluş­larını da, Tür­kiye'nin ekonomik gös­ter­gelerini ve kredi notunu yeniden değer­len­dir­me eğilimine sok­muş­tur.

Değer­li mil­let­vekil­leri, çar­şam­ba günü, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Plan ve Büt­çe Komis­yonun­da, Baş­bakan Yar­dım­cısı Sayın Ab­dül­latif Şener'in, Dokuzun­cu Yedi Yıl­lık Kal­kın­ma Planıy­la il­gili sunumunu din­ledik. Kal­kın­ma Planın­da da belir­til­diği gibi, geç­tiğimiz 2005 yılın­da ül­kemize 9,7 mil­yar dolar bir yaban­cı ser­maye girişi ol­muş­tur. Yaban­cı ser­mayenin girişi is­tih­dam im­kân­larının art­masına yaramamış; ama, Sayın Bakanın da vur­guladığı gibi, giderek ar­tan cari açığın yüz­de 42'si doğ­rudan yaban­cı ser­mayey­le finan­se edilebil­miş­tir.

Rekabet gücünün ar­tırıl­ması, is­tih­damın ar­tırıl­ması, beşerî geliş­me ve sos­yal dayanış­manın güç­len­diril­mesi, böl­gesel geliş­menin sağ­lan­ması ve kamu hiz­met­lerin­de kalite ve et­kin­liğin ar­tırıl­ması ek­sen­leri üzerine otur­tulan Dokuzun­cu Kal­kın­ma Planı Stratejisinin hayata geçiril­mesi için de, yaban­cı ser­mayenin ül­kemize çekil­mesinin büyük önemi var­dır; an­cak, bu konuya Hükümetin bakış açısın­da çok büyük ek­sik­lik­ler ol­duğunu belirt­meliyim.

Yaban­cı ser­mayeyi çek­mek ve yaban­cı ser­mayenin ekonomiye iv­me kazan­dır­masını is­tiyor­sanız, çok yön­lü ve kap­sam­lı bir reform prog­ramını ay­nı an­da hayata geçir­meniz gerek­lidir. Bunun için ön­celik­le yapıl­ması gereken üç şey var­dır: Rüş­vet ve yol­suz­luk ön­len­melidir, kayıt­dışılık ön­len­melidir, cid­dî bir ver­gi refor­muy­la bir­lik­te teş­vik sis­temi yeniden göz­den geçiril­melidir; çün­kü, yatırım­lara ay­rılan her 3 liradan 1 lirasının rüş­vet ve yol­suz­luk­lara git­tiği; Tür­kiye'de yatırım yapanın, ben­zine, lit­re başına, Amerika Bir­leşik Dev­let­lerin­de yatırım yapan­dan 1 dolar faz­la ödediği; is­tih­dam ver­gilerin­de yüz­de 42'yle, Gelir Ver­gisin­de yüz­de 45'le dün­ya rekoru kır­dığı; her 100 kişiden 45'inin kayıt­dışı çalış­tırıl­dığı; faiz­lerin, bırakın düş­meyi yük­sel­me eğilimine gir­diği; teş­vik adı al­tın­da, kal­kın­mada ön­celik­li yörelerin içerisine politik amaç­lar­la geliş­miş bazı il­lerin de dahil edil­diği, zaten kıt olan kay­nak­ların siyasî rant el­de et­mek amacıy­la sav­rul­duğu bir ül­keye, yatırım amaç­lı yaban­cı ser­maye çek­mek ger­çek­ten müm­kün değil­dir.

Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; bu genel değer­len­dir­melerin ar­dın­dan tasarıya yönelik bir­kaç eleş­tiriyi dik­katinize sun­mak is­tiyorum.

Kuruluş yasasını görüş­tüğümüz Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sının iş­leyişine iliş­kin bazı temel belir­siz­lik­ler var­dır.

Tasarıda, hem Ajan­sın idarî ve malî özerk­liğe sahip bir kuruluş olacağın­dan söz ediliyor hem de bu kuruluş Baş­bakan­lık­la iliş­kilen­diriliyor. Böy­lesine önem­li bir iş­lev görecek olan Ajan­sın ger­çek­ten ekonomiye kat­kısının sağ­lan­ması is­teniyor­sa, bağım­sız bir kurul olarak, siyasî et­kiler­den uzak bir biçim­de düzen­len­mesi gerekir­di.

Ajan­sın Danış­ma Kurulunun yapısın­da belir­siz­lik­ler var­dır. Tasarının 5 in­ci mad­desi, Danış­ma Kurulunun, Baş­bakan tarafın­dan belir­lenen bakan­lar ve özel sek­tör tem­sil­cilerin­den oluş­masını ön­görüyor. Bu bakan­lar ve özel sek­tör tem­sil­cileri han­gi bakan­lık­ların tem­sil­cileridir, kaç kişiler­dir, bu bel­li değil­dir. Böy­lesine önem­li bir ajan­sın Danış­ma Kurulunun oluşumunun baş­bakan­ların tak­dirine bırakıl­ması doğ­ru değil­dir.

Ajans­ta is­tih­dam edilecek per­sonele ödenecek üc­ret­lerin de Baş­bakanın tak­dirine bırakıl­ması doğ­ru değil­dir.

Tasarının 10 un­cu mad­desi, ajan­sın baş­kanı ile diğer per­sonelinin üc­ret ve diğer malî hak­larının üst sınırının Baş­bakan tarafın­dan belir­len­mesini ön­görüyor ki, eğer bu kuruluş bir kamu kuruluşu ise, böy­le bir per­sonel rejimi politikası, mev­cut yasal düzen­leme ve uy­gulamalara ters düş­mek­tedir. Bu fık­ray­la getirilen ve tamamen baş­bakan­ların tak­dirine bırakılan bir üc­ret politikası, is­ter is­temez ak­lımıza ül­kemize daha faz­la yaban­cı ser­maye çek­mek amacına yönelik olarak oluş­turulan Kurumu, bir an­lam­da ik­tidarın ar­ka bah­çesi haline getir­me niyetini gös­ter­mek­tedir.

Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sının büt­çesine iliş­kin de belir­siz­lik­ler var­dır.

Tasarının 9 un­cu mad­desin­de yer alan, ajans tarafın­dan üc­ret kar­şılığı sağ­lanabilecek çeşit­li hiz­met­ler kar­şılığın­da el­de edilecek gelir­ler­le kas­tedilenin ne ol­duğu belir­siz­dir.

(c) fık­rasın­da "ger­çek ve tüzel­kişiler­den sağ­lanan yar­dım ve bağış­lar" denil­mek­tedir. Bu yar­dım ve bağış­ları han­gi kuruluş­lar ya da kim­ler, ne amaç­lar­la yapacak­lar­dır? Baş­bakan­la doğ­rudan il­gili bir kurum ol­masına kar­şın, Ajan­sın denetimi Sayış­taya bırakıl­mış­tır. Sayış­tayın Ajan­sa yönelik denetim rapor­larının nereye verileceği ve bu rapor­lar­la il­gili ne gibi iş­lem yapılacağı belir­siz­dir. Ajan­sın kuruluşuy­la bir­lik­te, Hazine Müs­teşar­lığı bün­yesin­de bulunan ve as­lî görevi ül­kemiz yatırım olanak­larının yurt dışın­da tanıtımını yapan Hazine Müs­teşar­lığı bün­yesin­deki Yaban­cı Ser­maye Genel Müdür­lüğünün faaliyet­leri ne olacak­tır? Bu kurumumuzun faaliyet­lerine son veril­meyecek­se, iki kurumun görev alan­larının çatış­ması nedeniy­le or­taya çıkabilecek kar­gaşa nasıl giderilecek­tir?

Değer­li mil­let­vekil­leri, tasarıda gör­düğümüz bu ek­sik­lik ve belir­siz­lik­ler, ger­çek­ten, ül­kemiz ekonomisinin büyük ih­tiyaç duy­duğu, daha faz­la yaban­cı ser­maye çek­mek ve bun­ları yatırıma yönelt­mek amacıy­la oluş­turul­ması gereken Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sını et­kisiz kılacak­tır.

Söz­lerimi, cum­huriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk'ün 1923 yılın­da İz­mir İk­tisat Kon­gresin­de yap­tığı konuş­masın­dan bir alın­tıyı günümüz Türk­çesiy­le ak­tar­mak is­tiyorum.

Şöy­le diyor Atatürk: "Sanıl­masın ki, ekonomi alanın­da düşünür ve konuşur­ken yaban­cı ser­mayeye kar­şıyız. Bizim ül­kemiz, buraya gelecek olan yaban­cı ser­mayenin on­lar adına yöneticisidir. Daha faz­la is­tih­dam yarat­maya ve ser­mayeye ih­tiyacımız var. Kanun­larımıza uy­mak koşuluy­la, yaban­cı ser­mayeye gereken her tür­lü teminatı ver­meye her zaman hazırız. Yeter ki, yaban­cı ser­maye bizim çalış­ma hayatımıza ve ekonomimize katıl­sın ve hem ül­kemiz hem de on­lar için yarar­lı ol­sun."

Değer­li mil­let­vekil­leri, bu biçimiy­le Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sının bek­lenen fay­dayı sağ­lamayacağına inanıyor, hepinize say­gılar sunuyorum. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Yiğit.

Sayın mil­let­vekil­leri, şahıs­ları adına, Nev­şehir Mil­let­vekili Sayın Os­man Sey­fi… Yok.

Deniz­li Mil­let­vekili Sayın Os­man Nuri Filiz; buyurun. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

OS­MAN NURİ FİLİZ (Deniz­li) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Kurul­ması Hak­kın­da Kanun Tasarısının tümü üzerin­de şah­sım adına söz al­mış bulunuyorum; hepinize say­gılar sunarım.

Sayın Baş­kan, bu kanun tasarısıy­la, ül­kenin ekonomik kal­kın­masın­da ih­tiyaç duyulan yatırım­ların ar­tırıl­ması için Tür­kiye'de yatırım yapıl­masını özen­dir­meye yönelik yatırım des­tek ve tanıtım stratejisinin belir­len­mesi, uy­gulan­ması mak­sadıy­la Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı kurul­ması düşünül­mek­tedir.

Ulusal kal­kın­mamız açısın­dan ekonomik büyüme potan­siyelinin ar­tırıl­ması ve sür­dürülebilir yapıya kavuş­turul­ması büyük önem arz et­mek­tedir. Günümüz­de ül­ke ekonomisinin özel sek­töre dayalı, sür­dürülebilir büyüme hedefinin ger­çek­leş­tirilebil­mesi, an­cak, yer­li kay­nak­ların yanın­da, doğ­rudan yaban­cı ser­maye girişinin sağ­lan­masıy­la da müm­kün olabil­mek­tedir. Ül­kemizi yaban­cı ser­maye yönün­den cazip hale getir­mek için ül­kenin tanıtımı, kay­nak­ları hak­kın­da ulus­lararası yatırım­cıların bil­gilen­diril­mesi bir ajan­sın kurul­masıy­la müm­kün olabilecek­tir.

1990'lı yıl­lar­da, Çek Cum­huriyeti, Macaris­tan, Polon­ya, Bul­garis­tan, Roman­ya, İs­rail ve Danimar­ka gibi ül­keler böy­le bir yatırım ajans­ları kur­muş­lar­dır. Bu ajans­ların kurul­masıy­la, Çek Cum­huriyetin­de 1990 yılın­da 1 mil­yar dolar olan doğ­rudan yaban­cı ser­maye girişi, daha son­ra, her yıl 5 mil­yar dolara doğ­ru tır­man­mış­tır. Yine, 89 000 000 dolar olan Polon­ya'nın doğ­rudan yaban­cı ser­maye girişi 1990'da, 1993 yılın­da 1,7 mil­yar dolar, 1995 ve 2000 yıl­ları arasın­da ise or­talama yıl­lık 6,4 mil­yar dolar doğ­rudan yaban­cı ser­maye girişi sağ­lan­mış­tır.

Ön­celeri Dev­let Plan­lama Teş­kilatı, daha son­ra, Hazine Müs­teşar­lığı bün­yesin­de bulunan Yaban­cı Ser­maye Genel Müdür­lüğünün buradaki fonk­siyonu ne olacak diye bir soru ak­la gelebilir. Hazine Müs­teşar­lığına bağ­lı bulunan Yaban­cı Ser­maye Genel Müdür­lüğü, doğ­rudan yaban­cı yatırım politikalarının belir­len­mesi ve uy­gulan­masıy­la il­gilidir.

Bu kanun tasarısı ise, ül­ke kay­nak­larının yaban­cı ser­mayedar­lara ül­kenin tanıtıl­masın­dan ibaret­tir, fonk­siyon­ları tamamen fark­lıdır.

Ulus­lararası doğ­rudan yatırımın ar­tırıl­masıy­la;

Bir: Her şey­den ön­ce yeni iş im­kân­ları doğacak; yani, iş­siz­lik azalacak.

İkin­cisi: İh­racat ar­tacak ve dolayısıy­la dış ticaret den­gesi iyileşecek­tir.

Üçün­cüsü: Yeni üretim tek­nolojilerinin ül­keye trans­feri sağ­lanacak, ulus­lararası rekabet gücü ar­tacak­tır. Büyük öl­çek­li ser­maye, sınır­lı yer­li ser­mayey­le ger­çek­leş­tirilemeyen özel­leş­tir­me politikalarına ve çağ­daş alt­yapı im­kân­larını yaratacak olan projelerin ger­çek­leş­tiril­mesine önem­li öl­çüde des­tek sağ­layacak­tır.

Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; sağ­ladığı fay­dalar sebebiy­le 1990'ların başın­dan itibaren ulus­lararası doğ­rudan yatırımı çek­me konusun­da çalış­malar ar­tarak devam et­mek­tedir. Bu amaç­la ül­keler, yeni stratejiler ve politikalar geliş­tiril­mesini önem­li bir gerek­lilik haline gel­miş­tir. Ulus­lararası doğ­rudan yatırımı çek­me konusun­da başarılı olan pek çok ül­ke, ulus­lararası ekonomik kon­jonk­tür­deki geliş­melere paralel olarak hız­la değişen, yatırım­ları yön­len­dirici fak­tör­leri yakın­dan takip ederek, fark­lılaşan ekonomik ve top­lum­sal dinamik­lerin sağ­layabileceği rekabet an­layışına dayalı yeni politika ve strateji ser­gilen­meye, uy­gulamaya konul­muş­tur. Bu tür politika ve stratejilerin en temel uy­gulama aracı belir­li bir kurum­sal kapasite vasıtasıy­la yürütülen yatırım, des­tek ve tanıtım faaliyet­leridir. Tür­kiye'nin son dönem­de yakaladığı güç­lü ve is­tik­rar­lı mak­roekonomik per­for­man­sı, ulus­lararası yatırım­cılar açısın­dan büyük önem taşıyan ön­görülebilir­lik ve büyüme potan­siyeli bakımın­dan cazibesini ar­tır­mış­tır. Ulus­lararası yatırım­cıların ar­tan il­gisi doğ­rudan yatırım girişi gös­ter­gelerine de yan­sımak­tadır. Ulus­lararası doğ­rudan yatırım çek­me per­for­man­sın­daki bu ar­tışı sürek­li kıl­mak ve ül­keye ulusal ekonomik kal­kın­ma hedef­lerinin gerek­tir­diği nitelik­te ulus­lararası doğ­rudan yatırım girişi sağ­lamak açısın­dan Tür­kiye'nin diğer ül­kelere bu alan­daki yarış­ta rekabet gücünün ar­tırıl­ması büyük önem taşımak­tadır. Bu bağ­lam­da, Tür­kiye'de yatırım des­tek ve tanıtım faaliyet­lerinin gerek­tir­diği nitelik­ler­de bir kurum­sal kapasitenin henüz oluş­turulamamış ol­masının, rekabet gücü açısın­dan bir ek­sik­lik teş­kil et­tiği açık­tır.

Konuş­mamı tamam­lar­ken, ül­kemiz açısın­dan önem­li bir kurum­sal ih­tiyacı kar­şılayacak olan bu kanun tasarısıy­la kurulacak Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sının, ül­kemiz için hayır­lara vesile ol­masını diler, hepinize say­gılar sunarım. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Filiz.

Şah­sı adına, Mer­sin Mil­let­vekili Sayın Mus­tafa Öz­yürek... Yok.

Şah­sı adına, Deniz­li Mil­let­vekili Sayın Üm­met Kan­doğan; buyurun. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

Sayın mil­let­vekil­leri, ar­kadaş­lar, yerinize oturur musunuz.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; siz­leri say­gıy­la selam­lıyorum.

Nihayet bir konuş­ma fır­satı el­de edebil­dim. Bugün, Sayın Mec­lis Baş­kan­vekilimiz, daha ilk konuş­mam­da, konuş­mamın baş­lan­gıcın­da, diğer hatip­lere yap­madığı müdahaleyi bana yap­tı.

Daha son­ra, görüşül­mek­te olan ve kanun­laşan bir tek­lif üzerin­de, 4 ün­cü mad­dede söz hak­kım ol­masına rağ­men, 86 ncı mad­deye göre söz talebim ol­masına rağ­men, maalesef, konuş­ma im­kânını bulamadım. Bunun tak­dirini siz­lere bırakıyorum.

Değer­li mil­let­vekil­leri, son derece önem­li bir kanun tasarısını görüşüyoruz; an­cak, bu kanun tasarısı kanun­laş­tık­tan son­ra Tür­kiye'de her şeyin gül­lük gülis­tan­lık olacağını da düşün­memek lazım.

MEH­MET FEH­Mİ UYANIK (Diyar­bakır) - Niye?..

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Şim­di, Sayın Feh­mi Bey oradan müdahalede bulunuyor. Şim­di, Sayın Feh­mi Beye de ben buradan soruyorum; 5084 sayılı Teş­vik Kanununu burada kabul et­tik. O Teş­vik Kanunu burada görüşülür­ken, özel­lik­le teş­vik kap­samı içerisin­de olan il­lere çok büyük öl­çüde yatırım­ların gideceği, o böl­gelerin ih­ya olacağı, o böl­gedeki iş­siz­liğin önüne geçileceği buralar­da ifade edil­di. An­cak, yak­laşık iki ikibuçuk yıl son­ra, dün Sayın Baş­bakan bir konuş­ma yapıyor­du. Sayın Baş­bakan diyor ki: "Teş­vik Kanunun­da bazı yan­lış­lık­lar yap­tık, hatalar yap­tık, o yan­lış­lık­lar ve hatalar­dan dön­memiz gerekiyor. O neden­le, yıl sonuna doğ­ru bu kanun­daki yan­lış­lık­ları ve hataları, ek­sik­lik­leri düzel­teceğiz."

Şim­di, o kanun tek­lifi, tasarısı burada görüşülür­ken biz buraya gel­dik, bunun böy­le olacağını işaret et­tik, ifade et­tik Sayın Mil­let­vekilim ve ben, o böl­gedeki 24 il valiliğine res­men sor­dum, Teş­vik Kanunu hayata geç­tik­ten son­ra il­leriniz­de ne tür yatırım­lar yapıl­dı diye ken­dilerine sor­dum; res­mî cevap al­dım. İnanın, bazı il­ler dışın­da, iki üç il dışın­da, o böl­gede yapılan hemen hemen hiç­bir yatırım yok.

Sayın Kapusuz, o zaman çık­tı, benim konuş­mam­dan son­ra buraya gel­di, yapılan müracaat­ları, şu il­de bu kadar, bu il­de bu kadar müracaat var diye kür­süde söy­ledi. Şim­di, ben, burada Sayın Kapusuz'a da sor­mak is­tiyorum; şim­di gel­sin, o böl­gede yapılan yatırım­ları bir kez daha buradan yük­sek ses­le biz­lere duyur­sun; vatan­daşımız da duy­sun.

Şim­di, böy­le bir kanun çıkıyor diye, Tür­kiye'ye çok büyük öl­çüde yaban­cı ser­mayenin, doğ­rudan yaban­cı yatırımın geleceğini zan­net­meyin.

Sayın Alaat­tin Büyük­kaya'yı din­ledim, Sayın Büyük­kaya da ay­nı şeyi söy­ledi. Bir il­ki ger­çek­leş­tiriyor… Tamam, bir ilk. Ama, bu kanun çıkın­ca, dün­yadaki o yaban­cı ser­mayenin, o likidite bol­luğunun hemen Tür­kiye'ye geleceğini zan­nediyor­sanız, yanılıyor­sunuz. Yaban­cı ser­maye, Tür­kiye'ye, böy­le bir kanun ol­madığı için bugüne kadar gel­mez­lik yap­madı. Yaban­cı ser­maye, yarın, bu kanun çık­tık­tan son­ra da koşa koşa gel­meyecek.

Dün­yada, özel­lik­le bu dönem­de bir likidite bol­luğu da var; an­cak, Amerika'nın, FED'in, faiz oran­larını yüz­de 2'ler­den yüz­de 5'lere çıkar­ması ve bu ay içerisin­de de 0,25 puan daha ar­tıracak ol­ması; Japon­ya'nın, sıfır olan faiz oranını yük­selt­mesi; Av­rupa Mer­kez Ban­kasının faiz oran­larını yüz­de 2,5 seviyesine çıkar­ması Tür­kiye için çok büyük bir teh­like ar­kadaş­lar. O neden­le, Tür­kiye'deki yatırım or­tamının iyileş­tiril­mesi lazım, is­tih­dam üzerin­deki ver­gi yük­lerinin göz­den geçiril­mesi lazım, ener­ji maliyet­lerinin, ener­jinin yük­sek ol­masının göz­den geçiril­mesi ve bun­lar­la il­gili ted­bir­ler alın­ması lazım.

Bakınız, Bur­sa'da, Tür­kiye'deki ilk pol­yes­ter ip­lik fab­rikası bugün kapan­dı ar­kadaş­lar. 1 000 iş­çi çalışıyor­du orada, Bur­sa'da ve Tür­kiye'nin dev tesis­lerin­den biriy­di; bugün kapan­dı. 1 000 iş­çisiy­le beraber bu fab­rika kapan­dı Sayın Karapaşaoğ­lu. 1 000 kişi, bugün, Bur­sa'da iş­siz kal­dı. Niye iş­siz kal­dı? Diyor ki: "Ben dün­yay­la rekabet edemiyorum, Çin'le rekabet edemiyorum, iş­çilik üzerin­deki ver­gi yükü, is­tih­dam yükü faz­la, ener­ji maliyet­leri faz­la." Ay­nen ken­di ifadesi o fab­rika sahibinin. Doğal­gaz, iki yıl içerisin­de yüz­de 50 zam­lan­dı. Şim­di, siz, Tür­kiye'de enf­las­yonu yüz­de 5-6 hesap edecek­siniz; ama, maliyet­ler üzerin­de çok önem­li bir yere sahip olan doğal­gaz yüz­de 50 oranın­da ar­tacak! Bu fab­rikalar nasıl rekabet edecek dün­yay­la?!

Deniz­li'de, sanayie doğal­gaz gel­di. Geçen git­tim, sanayi böl­gesini gez­dim. Orada doğal­gaza dönen fab­rikaların büyük çoğun­luğu tek­rar kömüre dönüyor­lar; al­tı ay içerisin­de, bir yıl içerisin­de doğal­gaz kul­lan­mak­tan vaz­geç­tiler. Niye; doğal­gaz maliyet­leri çok yük­sek, iki yıl içerisin­de yüz­de 50 seviyesin­de art­tı. Şim­di, böy­le bir or­tam için­de bulunan Tür­kiye'ye yaban­cı yatırım­cılar gelir­ken kaç kez düşünecek­ler ve öy­le en­teresan ki, için­de bulun­duğumuz bu dönem­de, Tür­kiye'deki yatırım­cılar yurt dışına yatırım için gidiyor­lar; Roman­ya'ya gidiyor­lar, Bul­garis­tan'a gidiyor­lar, Suriye'ye gidiyor­lar, Mısır'a gidiyor­lar. Yani, bizim ken­di yatırım­cımız yurt dışına git­mek için can atıyor; biz, bu kanun çık­tık­tan son­ra Tür­kiye'ye yaban­cı ser­mayenin akacağını zan­nediyoruz! Yanılıyoruz ar­kadaş­lar.

Bu bir ilk adım­dır. Bu kanunun çık­ması gerekiyor; doğ­ru. Ama, bu kanun çıkın­ca her şeyin çok mükem­mel olacağını, Tür­kiye'nin bir yatırım cen­neti olacağını düşünüyor­sanız ve öy­le ifade edil­di -biraz ön­ce AK Par­ti Grubu adına konuşan ar­kadaşım öy­le ifade et­ti- ben, bunun yan­lış ol­duğunu söy­lemek is­tiyorum.

Şim­di, bir ül­kede, bir güven or­tamı, is­tik­rar or­tamı var­sa yaban­cı ser­maye gelir. Yaban­cı ser­maye niçin gelir; kâr­lı bir or­tam bulur­sa yaban­cı ser­maye gelir. Eğer, böy­le bir or­tam bul­maz­sa, yaban­cı ser­maye o ül­keye niye gel­sin; gel­mesi için bir sebep yok. Şim­di, Tür­kiye'ye son dönem­de yaban­cı ser­mayenin gel­diği söy­leniyor. Yaban­cı ser­maye geliyor; ama, nasıl geliyor yaban­cı ser­maye; yaban­cı ser­maye, geç­miş­ten günümüze faaliyet­lerini devam et­tiren sek­tör­lere geliyor, özel­lik­le finans sek­törüne geliyor. Son dönem­de, bakın, kâr­lılık­larını en faz­la ar­tıran kesim finans sek­törü, ban­ka sek­törü. Son dönem­deki talep­ler, geliş­ler ban­ka sek­törüne geliyor. Niye; ban­ka sek­törün­de tat­lı kâr­lar var. Niye; ban­ka sek­törün­de verilen reel faiz­ler var. Siz, dün­yadaki en büyük reel faizi Tür­kiye'de sunar­sanız, verir­seniz -gelinen alan­lar da- bu faiz­le iş­tigal edilen alan­lara yaban­cı ser­maye gelir.

Yaban­cı ser­maye gel­sin, hepimiz ar­zu ediyoruz; ama, ben şim­di merak ediyorum… Yaban­cı ser­mayenin, doğ­rudan yaban­cı yatırımın Tür­kiye'ye 9,5 mil­yar dolar gel­diği söy­leniyor. Ben soruyorum, 9,5 mil­yar dolar­lık doğ­rudan yaban­cı yatırımının Tür­kiye'ye gel­mesi nedeniy­le Tür­kiye'de ne kadar is­tih­dam yaratıl­mış­tır? Bir ar­kadaşımız çık­sın, bunun rakam­larını söy­lesin. Ne kadar is­tih­dam yaratıl­mış­tır; mesele budur.

Gelen yaban­cı yatırım, Tür­kiye'de, yeni is­tih­dam alan­ları yaratıyor­sa, o alan­da yeni fab­rikalar kuruyor­sa, yeni iş alan­ları açıyor­sa doğ­rudan yaban­cı yatırımın o ül­keye sağ­lık­lı bir şekil­de gel­diğini ifade edebiliriz; ama, Tür­kiye'deki mev­cut durum, maalesef, böy­le değil. Böy­le ol­say­dı, Tür­kiye'deki iş­siz­lik rakam­larının -9,5 mil­yar dolar­lık yaban­cı yatırım ve özel sek­tör yatırım­larının da yük­sek ol­duğu söy­len­di- dev­ral­dığınız yıl­daki 10,3'ten bugün 11,9'a çık­maması lazım­dı. Hem diyecek­siniz yüz­de 7,5 bir büyüme or­tamı var, rakamı var… Yüz­de 7,5'lik bir büyüme or­tamın­da Tür­kiye'deki …

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Buyurun.

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Dediğin oran

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Gelen doğ­rudan yaban­cı yatırımın is­tih­dam yarat­ması lazım Sayın Mil­let­vekilim. O zaman bu yaban­cı yatırım sağ­lık­lı bir yatırım olur; yok­sa, ben de biliyorum 11,9 rakamı mev­sim şart­ların­dan dolayıdır…

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Tabiî… Söy­lemiyor­sun ama!..

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - …ama, 2005 yılının rakamı 10,3; dev­ral­dığınız üç­buçuk yıl ön­ceki rakam da 10,3 idi. Benim itirazım buna; yani, Tür­kiye'de yatırım or­tamının iyileş­tiğine dair bir işaret yok.

Bunun sebebi ne biliyor musunuz; Tür­kiye'ye yapılan ara malı it­halatı. Maalesef, Tür­kiye'deki iş­siz­liğin temelin­deki en önem­li sebep, yan­lış politikalar sonucu Tür­kiye'nin bir it­halat cen­neti haline getiril­mesidir. Tarih­te görül­memiş öl­çüde, 80 mil­yar dolar­lık bir ara malı it­halatı ol­du 2005 yılı içerisin­de. Her ara malı it­halatı, Tür­kiye'deki o ara malını üreten KOBİ'nin kapan­ması demek­tir.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Son cüm­lelerimi müsaade eder­seniz.

BAŞ­KAN - Buyurun.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Her ara malı it­halatı, o ara malı üretimini yapan KOBİ'lerin kapan­ması demek, o üretimi yapan KOBİ'ler­deki, iş­let­meler­deki iş­çi sayısının azal­tıl­ması demek. O neden­le değer­li mil­let­vekil­leri, yatırım or­tamının iyileş­tiril­mesi lazım, is­tih­dam üzerin­deki ver­gi yük­lerinin azal­tıl­ması lazım, ener­ji maliyet­lerinin düşürül­mesi lazım, güven ve is­tik­rar verici bir or­tamın kurul­ması lazım. Dün­yanın hiç­bir ül­kesin­de yok­tur; geç­mişe yönelik ver­gi politikaları, ver­gi karar­ları alınıyor. Geç­mişe yönelik ver­gi karar­larını gören yaban­cı yatırım­cı Tür­kiye'ye gelir, yatırım yapar mı değer­li mil­let­vekil­leri?!

Benim kanun­la il­gili -eğer konuş­ma im­kânım olacak olur­sa- bölüm­ler üzerin­de de, özel­lik­le tek­nik konular­da da görüş­lerimi ifade et­meye çalışacağım.

Bu kanun tasarısının, hepimize, mil­letimize, mem­leketimize hayır­lara vesile ol­masını diliyorum.

İn­şal­lah, söy­len­diği gibi, bu kanun­dan son­ra, Tür­kiye bir yatırım cen­neti olur, doğ­rudan yaban­cı yatırımın gel­diği bir ül­ke konumuna gelir.

Hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ederim Sayın Kan­doğan.

Sayın mil­let­vekil­leri, konuş­malar tamam­lan­mış­tır.

Şim­di, soru-cevap kıs­mına geçiyoruz.

Değer­li ar­kadaş­lar, bir hay­li, soru sor­mak is­teyen sayın mil­let­vekilimiz var. O bakım­dan, ar­kadaş­larımız kısa ve öz soru sor­maları halin­de bir baş­ka sayın mil­let­vekilimize de im­kân tanımış olur­lar.

Buyurun Sayın Güler.

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Teşek­kür ediyorum Sayın Baş­kan. Sizin aracılığınız­la, Sayın Bakana 3 tane soru sor­mak is­tiyorum.

Son zaman­lar­da, Tür­kiye'ye giren yaban­cı ser­mayenin, ne öl­çüde doğ­rudan yatırım, port­föy yatırım ve plas­man­lara yönel­diği hak­kın­da rakam ve değer­len­dir­meleri rica edeceğim.

İkin­cisi: Tür­kiye'ye gelen ser­mayenin bugün­kü mev­cut yapısıy­la, üret­tiği kat­madeğer, is­tih­dam gibi temel, ül­kenin çıkar­larına uy­gun bir sonuç mu, yok­sa, ül­kenin sömürül­mesine bir vesile ve bir araç mı ol­duğu şek­lin­de. Bil­gilen­dirir­se rakam­lar­la, sevineceğiz.

Üçün­cüsü: Tabiî, Tür­kiye'de stratejik önemi olan ban­kacılık sek­törün­deki son el değiş­tir­meler­le beraber, yarın­lar­daki en büyük kay­gılar­dan bir tanesi de, finans boyutun­da bağım­lılığın, ül­kenin önün­de ne gibi en­gel­ler oluş­turacağı, sıkın­tılar yaratacağı konusun­da bil­gi verir­se...

Teşek­kür ediyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ederiz Sayın Güler.

Sayın Kan­doğan, buyurun.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Teşek­kür ediyorum Sayın Baş­kanım.

Sayın Bakanıma sor­mak is­tiyorum: Bu kanun tasarısı cid­dî bir şekil­de in­celen­diğin­de, Sayın Baş­bakanın, bu kanun tasarısıy­la bir­lik­te, çok tefer­ruat meseleler­le bile il­gilen­mesini or­taya çıkaran bir kanun tasarısı. Dün­yanın geliş­miş bütün ül­kelerin­de, sayın baş­bakan­ların bu kadar tefer­ruat meseleler­le il­gilen­mesi, Sayın Baş­bakanın il­gilen­mesi gereken diğer konular­la il­gilen­mesinin önün­de bir en­gel teş­kil eder mi?

Bir iki ör­nek de ver­mek is­tiyorum müsaade eder­seniz. "Baş­kan ile diğer per­sonelin üc­ret ve gün­delik­leri ile diğer malî hak­ların üst sınırı Baş­bakan tarafın­dan belir­lenir." Bir ül­kenin baş­bakanının, bir kurulun baş­kan ve per­sonelinin üc­ret ve gün­delik­leri ile diğer malî hak­larının üst sınır­larını dahi belir­lemey­le uğ­raşacak kadar vak­ti var mıdır yok mudur?

Teşek­kür ediyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Kan­doğan.

Sayın Sarıbaş, buyurun.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Teşek­kür ediyorum Sayın Baş­kan.

Aracılığınız­la, Sayın Bakana sor­mak is­tiyorum: Geç­miş­te Sayın Demirel'in ve rah­met­li Sayın Özal'ın hayali olan GAP Projesinin, dört yıl­lık ik­tidarınız dönemin­de dur­ma nok­tasına gel­diğini hepimiz biliyoruz. Bu proje ne olacak Sayın Bakan? Yani, bu projeye yatırım yapacak mısınız; yok­sa, güney­doğuyu, Hükümetiniz olarak, def­ter­den çıkar­dınız mı?

Bir baş­ka soru: Tür­kiye'nin, özel­lik­le yaban­cı yatırım­cının gel­diği alan­ları hepimiz biliyoruz; ki, dinamik sek­tör­lere, ener­ji, ulaşım -özel­lik­le liman­lar konusuy­la- telekomünikas­yon ve finans sek­tör­lerine geliyor­lar. Bir ül­kenin diz çöker­til­mesinin, bir ül­keye dayat­maların kabul et­tiril­mesinin ana yolu da, bu dinamik sek­tör­leri ele geçiren yaban­cı tekel ser­mayelerin… Gelecek­te bu ül­kenin mil­lî çıkar­ları nok­tasın­da dik dur­mamızı ön­leyecek… Ted­bir­leriniz var mı; yani, dik dur­mamızı sağ­layacak ted­bir­leri al­dınız mı bun­ları dev­reder­ken, var­lık satış­larını dev­reder­ken? Bun­ları sor­mak is­tiyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ederim Sayın Sarıbaş.

Buyurun Sayın Tüy­süz.

TURAN TÜY­SÜZ (Şan­lıur­fa) - Teşek­kür ediyorum Sayın Baş­kan. Sizin aracılığınız­la, Sayın Bakana bir­kaç soru sor­mak is­tiyorum.

Sayın Bakanım, 2005 yılın­da, mül­kiyet satış­ları ve özel­leş­tir­me dolayısıy­la yap­tığınız o var­lık satış­ları çık­tık­tan son­ra net yaban­cı yatırım­cı mik­tarı ne kadar­dır? Yani, kısacası, yaban­cı yatırım­cı kaç tane fab­rika yap­mış­tır ve han­gi böl­geler­de yap­mış­tır?

Bir ikin­ci sorum: Böl­gelerarası geliş­miş­lik far­kı, AK Par­ti Hükümeti dönemin­de bir kat daha art­mış­tır. Özel­lik­le Güney­doğu ve Doğu Anadolu Böl­gesin­de kişi başına gün­lük har­cama 1 doların al­tın­dadır. Bu düzeni acaba belediyelerin halk­tan top­ladığı ve belediyeler aracılığıy­la iaşeler dağıt­mak­la mı çöz­meyi düşünüyor­sunuz; yok­sa, oraya bir yatırım yap­mayı düşünüyor musunuz?

Teşek­kür ediyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ederim Sayın Tüy­süz.

Sayın Koç­yiğit, buyurun.

MUH­SİN KOÇ­YİĞİT (Diyar­bakır) - Teşek­kür­ler Sayın Baş­kanım.

Sorumu soruyorum: Sayın Bakanım, 2005 yılı cari iş­lem­ler açığının finans­manın­da doğ­rudan yaban­cı ser­mayenin kat­kısı ne ol­muş­tur; açık­lar mısınız?

Bir diğer sorum: Küresel ser­mayenin ül­kemiz­deki tutarı, is­tih­dam, üretim ve ih­racata kat­kısı nedir; rakam­sal olarak açık­lar mısınız?

Teşek­kür ediyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Koç­yiğit.

Sayın Ar­mağan, buyurun efen­dim.

MEH­MET SAİT AR­MAĞAN (Is­par­ta) - Teşek­kür ederim Sayın Baş­kanım.

Ön­celik­le, görüşül­mek­te olan yasayı benim­sediğimi ve ül­kemize hayır­lar getir­mesini diliyorum. Bu bağ­lam­da, Sayın Bakana, soru sor­mak is­tiyorum.

Daha ön­ce çıkar­dığımız 5084 sayılı Teş­vik Kanunun­dan, Tür­kiye, is­tediğiniz verimi alabil­miş midir?

Yine, bu bağ­lam­da, Sayın Baş­bakanın, Giresun'da belirt­tiği gibi, 5084'ün bazı ak­sak­lık­lar içer­diğini ve ül­keye yeteri kadar yarar­lı olamadığını dile getir­miş­tir. 5084'le önümüz­deki gün­ler­de, böl­gesel ve sek­törel yeni teş­vik­ler getirecek misiniz?

Teşek­kür ediyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Ar­mağan.

Sayın Doğan...

MUHAR­REM DOĞAN (Mar­din) - Teşek­kür ediyorum Sayın Baş­kanım. Aracılığınız­la Sayın Bakanıma iki sorum var­dır.

Birin­cisi; Sayın Bakanım, büyümenin öl­çüsü ih­racat gelir­leri ol­duğuna göre, Hükümetinizin dört yıl­lık dönem­deki ih­racat yatırımını yeter­li buluyor musunuz?

İkin­ci sorum: Yatırım des­tek ve tanıtım ajans­ların­dan bah­sediyor­sunuz. Ar­kadaş­larımız, GAP'ın kapatıl­dığın­dan bah­set­tiler, ben buna değin­meyeceğim, baş­ka soru soracağım GAP'la il­gili olarak. Sayın Bakanım, biliyor­sunuz, GAP'ın tarım­daki ger­çek­leş­me oranı, geç­miş hükümet­ler dönemin­de yüz­de 12'ye kadar getiril­miş ve şu an­da, yüz­de 12'dir. Sizin dönemiz­de bir iler­leme katet­memiş­tir. Hal­buki, bu, yüz­de 80'lere çekil­diği tak­dir­de, 4 000 000 iş­siz in­sana iş im­kânı vereceğini biliyor muy­dunuz? Neden yap­mıyor­sunuz?

Teşek­kür ediyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Doğan.

Sayın Ak­demir, buyurun.

DUR­SUN AK­DEMİR (Iğ­dır) - Sayın Baş­kan, sorularımın Sayın Bakan tarafın­dan cevap­lan­dırıl­masını Makamınız­dan arz ediyorum.

"Kal­kın­ma ajans gelir­leri Baş­bakan tarafın­dan uy­gun görülen ban­kalar­da açılacak hesap­lar­da tutulur" ifadesi yasada geçiyor. "Ajan­sın gider­leri Baş­bakan tarafın­dan onay­lanan büt­çeden ödenir" deniyor. Bu bağ­lam­da;

Bir: Baş­bakanın, Ajan­sın gelir­lerini, gös­tereceği hesaba yatırıl­masıy­la, bu hesabın bir ör­tülü ödenek biçimine dönüş­tüğünü ya da dönüşeceğini düşünüyor musunuz? Baş­bakan şaibe al­tın­da kalır mı?

İki: böy­le bir özerk kuruluş -ki, malî ve idarî açıdan özerk bir kuruluş olarak kuruluyor bu kuruluş- gelir ve gider­lerinin Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin denetiminin dışın­da karar­laş­tırıl­ması, demok­ratik denetim kapılarını kapat­maz mı?

Üçün­cü sorum: Sayın Baş­bakana bu kadar ay­rın­tılı bir görev veril­mesi, acaba, Hükümetinizin mer­keziyet­çilik­ten uzak­laş­ma görüşünü zedelemez mi? Bu konuyu da söz­lü olarak cevap­lar­sa mem­nun kalırım.

Teşek­kür ediyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Ak­demir.

Sayın Öz­can…

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Mer­sin) - Sayın Baş­kanım, Sayın Bakanıma sorum: Bu özel­leş­tir­me konusun­da, her çık­tığınız­da özel­leş­tir­meyi öve öve bitiremediniz; ama -biz de özel­leş­tir­meye kar­şı değiliz- Mer­sin Limanı özel­leş­tiği hal­de, hâlâ, han­tal­dır ve yenileş­me ol­mayın­ca, haliy­le güneye kayıyor taşımacılık. Bu konuda bir çalış­malarınız var mı?

Mer­sin Limanını, özel­lik­le tek­nolojik olarak yenilemeyi düşünüyor musunuz?

Bu özel­leş­tir­meyi bu kadar bek­let­menin an­lamı var mı? Özel­lik­le, İs­rail ve Lüb­nan'a kayıyor. Bu konuda bir çalış­manız var mı; onu öğ­ren­mek is­tiyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Öz­can.

Buyurun Sayın Bakan.

DEV­LET BAKANI VE BAŞ­BAKAN YAR­DIM­CISI MEH­MET ALİ ŞAHİN (İs­tan­bul) - Sayın Baş­kanım, ar­kadaş­larımızın yönelt­tiği tüm sorulara kısa sürede yazılı olarak cevap vereceğimizi ifade ediyorum.

Teşek­kür ederim.

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Kısa ve net ol­du Sayın Bakan!

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Bakan.

Sayın mil­let­vekil­leri, tasarının tümü üzerin­deki görüş­meler tamam­lan­mış­tır.

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Karar yeter­sayısı, Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Mad­delerine geçil­mesini oy­larınıza sunuyorum ve karar yeter­sayısı arayacağım: Kabul eden­ler…Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir ve karar yeter­sayısı var­dır.

Şim­di, birin­ci bölümün görüş­melerine baş­lıyoruz.

Birin­ci bölüm, 1 ilâ 8 in­ci mad­deleri kap­samak­tadır.

Birin­ci bölüm üzerin­de söz is­teği var:

Cum­huriyet Halk Par­tisi Grubu adına İs­tan­bul Mil­let­vekili Sayın Bir­gen Keleş…

Buyurun efen­dim. (CHP sıraların­dan al­kış­lar)

CHP GRUBU ADINA BİR­GEN KELEŞ (İs­tan­bul) - Teşek­kür ederim Sayın Baş­kan.

Sayın Baş­kan, sayın mil­let­vekil­leri; Tür­kiye Yatırım, Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Kurul­ması Hak­kın­daki Kanun Tasarısı konusun­da Grubum adına söz al­mış bulunuyorum ve Yüce Mec­lise say­gılar sunuyorum.

İn­celemek­te ol­duğumuz tasarının "amaç" mad­desin­de, Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sının ül­kenin ekonomik kal­kın­ması için önem­li olan yatırım­ları özen­direcek des­tek ve tanıtım stratejilerinin belir­len­mesi ve uy­gulan­ması için kurul­duğu an­latıl­mak­tadır. Ay­rıca, Ajan­sın kamu tüzel­kişiliğini haiz ol­duğu, idarî ve malî özerk­liğe sahip bulun­duğu ve Baş­bakan­lık­la il­gili bir kuruluş ol­duğu belir­til­mek­tedir. As­lın­da "il­gili kuruluş" tanımına uy­mamak­tadır idarî ve malî özerk­liğe sahip ol­ması. O bakım­dan "Baş­bakan­lık­la il­gili" ifadesinin ne an­lama gel­diği açık­lan­malıdır.

Ajan­sın görev­leriy­le il­gili olan 3 ün­cü mad­dede de, ulusal düzey­de yatırım des­tek ve tanıtım stratejisinin kal­kın­ma ajans­larının ve il­gili kuruluş­ların iş­bir­liğiy­le oluş­turulacağı belir­til­mek­tedir. Yatırım­cının yatırım yap­madan ön­ce, yatırım yapar­ken ve yatırım­dan son­ra ih­tiyaç duyacağı bil­gilen­dir­me ve yön­len­dir­me hiz­met­lerinin, kal­kın­ma ajan­sı ve bu Tanıtım Ajan­sı tarafın­dan bir­lik­te verileceği ifade edil­mek­tedir. Yer­li, yaban­cı yatırım­cıların izin ve onay iş­lem­lerinin il­gili kuruluş­lar nez­din­de ve yatırım ajans­ları, kal­kın­ma ajans­ları nez­din­de Tanıtım Ajan­sı tarafın­dan iz­leneceği ve sonuç­lan­dırılacağı açık­lan­mak­tadır ve yatırım or­tamının iyileş­tiril­mesine iliş­kin reform çalış­maların­da da kat­kı yapacağı belir­til­mek­tedir.

Genel gerek­çede, yatırım des­tek ve tanıtım iş­lerini uy­gulayan Kurumun özel sek­tör bakış açısıy­la ve özel sek­tör yak­laşımıy­la iş yap­ması gerek­tiği açık­lan­mak­tadır.

Şim­di, sayın mil­let­vekil­leri, kal­kın­ma ajans­larıy­la yakın iş­bir­liği için­de çalışacağı için, biraz, kal­kın­ma ajans­larını hatır­lamak­ta yarar var­dır diye düşünüyorum. Bilin­diği gibi kal­kın­ma ajans­ları garip kuruluş­lar­dı. Ne mer­kezî ne yerel, ne kamu ne özel, tüzel­kişilik­te; ama, kamu tüzel­kişiliği değil­di; kamu kay­nak­larını kul­lanıyor­du; ama, özel hukuk hüküm­lerine tabiy­di. Böl­gesel bir yönü var­dı; çün­kü, bir­kaç ili bir­den kap­sıyor­du; fakat, buna kar­şılık mer­kezî idarey­le il­gisi yok­tu ve hukukî rejim bakımın­dan da kamu idaresi değil­di, Anayasanın 123 ün­cü, 126 ncı ve 127 nci mad­delerin­de ön­görülen idarî yapının dışın­daki oluşum­lar­dı bun­lar ve kuruluşu ve çalış­malarıy­la da Anayasanın bir­çok hük­müne ay­kırıy­dılar.

2003 yılın­da, böl­gesel kal­kın­ma ajans­ları konusun­da bir araş­tır­ma yapıl­dı ve bu araş­tır­ma raporun­da şu söy­leniyor­du: Yakın çağ­lar­da böl­ge düzeyine siyasal kim­lik veril­mesin­den özen­le kaçınan bir böl­ge ve böl­ge plan­laması an­layışı mev­cut­tu, böl­genin et­nik temel­lere dayan­dırıl­masın­dan ve ona bir siyasî kim­lik veril­mesin­den fev­kalade uzak duruluyor­du. Bu bakış açısı, son zaman­lar­da değiş­ti ve bun­dan, ulusal dev­let­ler­den hoş­lan­mayan ve ulusal dev­let­lerin elin­deki gücü, ulus­larüs­tü kuruluş­lar­la ve yerel kuruluş­lar­la, güç odak­larıy­la pay­laş­masın­dan mut­lu olan ulus­lararası siyasî ve ekonomik güç odak­ları ol­duğun­dan bah­sediliyor­du.

Şim­di, Av­rupa Bir­liği ül­kelerinin de, 26 tane böl­ge kurul­masın­dan ve kal­kın­ma ajans­larının kurul­masın­dan duy­duğu mut­luluk ve bunun için yap­tık­ları bas­kı düşünülür­se, bu yorumun çok faz­la ger­çek­çi ol­madığı söy­lenemez. İçin­de bulun­duğumuz koşul­lar gös­ter­miş­tir ki, bu yak­laşımı ve bunun yol açacağı geliş­meleri küçüm­seme lük­süne de Tür­kiye sahip değil­dir.

Kal­kın­ma ajans­ları çalış­maya baş­ladığın­da, bir­bir­leriy­le rekabet edecek olan projelere, Av­rupa Bir­liği fon­ları sayesin­de, Av­rupa Bir­liğinin seç­me olanağı olacak­tı ve bu olanak nedeniy­le de, hem böl­geleri ve hem böl­ge için­de projeleri seç­me şan­sına kavuş­muş olacak­tı Av­rupa Bir­liği. Sadece buna değil, ay­nı zaman­da, Av­rupa Bir­liğinin des­tek ver­diği projelere yer­li kay­nak­ları da ak­tar­mak­la yüküm­lü olan Tür­kiye'nin, mer­kezî idareden ve yerel yönetim­ler­den ayır­dığı kay­nak­ları da et­kileme ve yön­len­dir­me şan­sına sahip olacak­tı.

Şim­di, değer­li ar­kadaş­larım, küçük iş­yer­leri kurul­masına ve kayıt­dışı ekonominin geliş­mesine yol açacak bir düzen­di bu kal­kın ajans­ları. Onun için de, kayıt­dışı ekonominin ön­len­mesini ve tek­noloji uy­gulan­masını olum­suz yön­de et­kileyeceği söy­lenebilir.

As­lın­da, Dokuzun­cu Plan, hedef­ler açısın­dan cid­dî hedef­ler oluş­tur­mak­tan ve politikalar oluş­tur­mak­tan uzak kalan bir plan­dır. Bu bakım­dan da hem kal­kın­ma ajans­larını hem de bu Tanıtım Ajan­sını yön­len­dir­mek açısın­dan büyük bir ek­sik­lik doğ­muş­tur.

Bir diğer önem­li ek­sik­lik de, Tanıt­ma Ajan­sının, ken­disiy­le il­gili olan kuruluş­lar­la ve o konuda çalışan kuruluş­lar­la arasın­daki bağ­lan­tının gev­şek­liğin­den kay­nak­lan­mak­tadır. Mesela, Dev­let Plan­lama Teş­kilatı gibi, Hazine Müs­teşar­lığı gibi bu konular­la çok il­gili olan kuruluş­lar­la olan bağ­lan­tısı bile bel­li değil­dir ve ay­nı zaman­da, Dev­let Plan­lama Teş­kilatı, bu Ajan­sın kur­duğu kurul­da, Danış­ma Kurulun­da yer bile al­mamak­tadır.

Sayın mil­let­vekil­leri, kamu kay­nak­larını kul­lanan, kamu tüzel­kişiliğine sahip olan; ama, yap­tığı işin kamu hiz­meti olup ol­madığı bel­li ol­mayan bir kuruluş­tan söz ediyoruz şim­di. Per­soneli Baş­bakan tarafın­dan atan­mak­tadır; ama, iş hukukuna tabi ol­duğu ifade edil­mek­tedir. Diğer bir deyiş­le, kamu yönetimin­deki konumu, statüsü ve oradaki kuruluş­lar­la olan bağ­lan­tısı büyük bir belir­siz­lik ve çeliş­ki içeren bir kuruluş­tur söz konusu olan.

Genel gerek­çede, borç yarat­mayan doğ­rudan yaban­cı yatırım­lar­dan söz edil­mek­tedir; ama, tabiî ki, doğ­rudan yaban­cı yatırım­ların kâr trans­feri diye bir ger­çek var­dır; bun­ların han­gi alana, han­gi kapasitede ve ne yap­mak için gel­diği önem­lidir. Ne yazık ki, bu konuya, İk­tidar tarafın­dan bugüne kadar hiç önem veril­memiş­tir; tasarıdan an­laşıl­dığı kadarıy­la, İk­tidar, hâlâ, daha bu konumunu muhafaza et­mek­tedir. İk­tidar, yer­li-yaban­cı ayırımını kal­dır­mayı ve âdeta, yaban­cı ser­mayeye hiç­bir koşul ileri sür­memeyi bir meziyet say­mak­tadır. Oy­sa, nereye gel­dik­leri, nasıl gel­dik­leri, han­gi kapasitede gel­dik­leri, Tür­kiye'ye yarar­lı ol­mak açısın­dan, fev­kalade büyük önem taşımak­tadır.

Uy­gulanan bu politikaların tabiî ger­çek­çi ol­ması ve sorun­ları çözecek ol­ması önem­lidir; ama, bun­ların bir­bir­leriy­le olan bağ­lan­tıları da önem­lidir; bir­bir­lerinin et­kisini azalt­mamaları, tam ter­sine des­tek­lemeleri büyük önem taşımak­tadır ve tutar­lı ol­maları çok önem­lidir. Adalet ve Kal­kın­ma Par­tisinin bu konuda iyi bir sınav ver­diğini söy­lemek, ne yazık ki, müm­kün değil­dir; çün­kü, bun­ların, politikaların yarar­lı olabil­mesi için, her şey­den ön­ce, sorun­ların doğ­ru sap­tan­ması gerekir. Adalet ve Kal­kın­ma Par­tisi ise, ya sorun­ları gör­mez­den gel­mek­te, ya sap­tamak­ta ama ön­lem­lerini yeter­li düzey­de al­mamak­ta veyahut da tam ters yön­de adım­lar at­mak­tadır.

Şim­di, bakın, ters yön­de adım­lar at­maya bir ör­nek, daha ön­ce konuşan bir ar­kadaşım tarafın­dan da veril­di; ben de, burada değin­mek is­tiyorum. Şim­di, bugün, yatırım­ların des­tek­len­mesin­den bah­sediyoruz, bunun için ajans­lar kurul­masın­dan bah­sediyoruz. Kuş­kusuz, her tür­lü yatırımın des­tek­len­mesin­de ve bunun­la il­gili yatırım­cının iş­lerinin kolay­laş­tırıl­masın­da yarar olabilir; ama, değer­li ar­kadaş­larım, biz, bugün, bunu savunur­ken, bir haf­ta ön­ce, biliyor­sunuz, yatırım in­dirimini kal­dır­dık. Yatırım­cılar için çok önem­li bir teş­vik un­suru olan yatırım in­dirimini, Kurum­lar Ver­gisi Kanunu konuşulur­ken kal­dır­dık; daha doğ­rusu, Gelir Ver­gisi Kanunun­da kal­dırılan yatırım in­diriminin kal­dırıl­masının Kurum­lar Ver­gisi açısın­dan da geçer­li ol­duğunu kabul et­miş ol­duk. Diğer bir deyiş­le, bir elimiz­le ver­diğimizi diğer elimiz­le al­mış durum­dayız ve bunun doğ­ru bir yak­laşım ol­madığını bil­meliyiz; ama, bu, tamamıy­la cid­dî bir plan­lama an­layışın­dan yok­sun ol­mak­tan ve bir­bir­leriy­le bağ­lan­tısız iş­ler yap­mamız­dan kay­nak­lan­mak­tadır.

As­lın­da, yatırım­ların des­tek­len­mesi ve yatırım olanak­larının tanıtıl­ması, kuş­kusuz yarar­lıdır; ama, bil­meliyiz ki, Tür­kiye'nin bugün için­de bulun­duğu koşul­lar­da, asıl sorun, yatırım­ların des­tek­len­mesi veyahut da tanıtıl­masın­dan çok, asıl önem­li sorun, İk­tidarınız tarafın­dan kabul edilen, benim­senen, ıs­rar­la uy­gulanan politikaları değiş­tir­me ih­tiyacıdır.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Buyurun.

BİR­GEN KELEŞ (Devam­la) - Biliniz ki, bu politikalar cid­dî olarak göz­den geçiril­mediği ve değiş­tiril­mediği tak­dir­de, ekonomi için cid­dî geliş­meler sağ­lan­ması ve doğ­ru iş­ler yapıl­ması kolay değil­dir.

Ben, en kısa sürede bu konuda karar al­manızı ve seçime giderek bu sorunu kök­ten çöz­menizi dileyerek konuş­mamıza son veriyorum ve Mec­lisi say­gıy­la selam­lıyorum. (CHP sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyoruz Sayın Keleş.

Anavatan Par­tisi Grubu adına, Mer­sin Mil­let­vekili Sayın Hüseyin Öz­can; buyurun efen­dim. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

ANAVATAN PAR­TİSİ GRUBU ADINA HÜSEYİN ÖZ­CAN (Mer­sin) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Kurul­ması Hak­kın­da Kanun Tasarısının birin­ci bölümü hak­kın­da Anavatan Grubu adına söz al­mış bulunuyorum; Yüce Mec­lisi say­gıy­la selam­lıyorum.

Değer­li ar­kadaş­lar, bu kanunun amacı, ül­kenin ekonomik kal­kın­masın­da gerek­sinim duyulan yatırım­ların ar­tırıl­ması için, Tür­kiye'de yatırım yapıl­masını özen­dir­meye yönelik yatırım des­tek ve tanıtım stratejisinin belir­len­mesi, uy­gulan­ması amacıy­la bir ajans kurul­ması ve bu ajan­sın görev, yet­ki ve teş­kilatını düzen­lemek denil­mek­tedir.

Değer­li ar­kadaş­lar, ül­kenin ekonomik kal­kın­masın­da gerek­sinim duyulan yatırım­lar neler­dir, neler özen­dirilecek­tir? Gerek­sinim duyulan yatırım­ların bir lis­tesi, fizibilitesi var mıdır? Ön­celik­leri neler­dir, ön­celik­lerine göre nasıl özen­dirilecek­tir? Az geliş­miş böl­geler yatırım bek­lemek­tedir. İh­tiyaç­lar, is­tih­dam, üretim ve refah düzeyinin yük­sel­mesi, göçün ön­len­mesi ve kal­kın­ma şek­lin­de sıralanıp, lis­te uzayabilir. Dev­letin ih­tiyaç­larının başın­da ise gelirini ar­tır­mak, kayıt­dışı ekonomiye ön­lem al­mak, borç­larını ödeyebilecek büt­çeyi denk­leş­tir­mek diye sıralanabilir. Sos­yal güven­lik sis­temi, eğitim, sağ­lık ve bu gibi kamu hiz­met­lerin­de top­lum­sal fonk­siyon­lar göz önüne alın­dığın­da, sürek­li olarak kay­nak yeter­siz­liğin­den dem vuran bu Hükümet, yatırım­cıları cez­bet­mek adına, mev­cut bütün kay­nak­ları sefer­ber et­mek­te karar­lı bir görün­tü ver­mek­tedir. Bu nok­tada yatırım­ları cez­bet­menin de is­tih­damı ar­tır­mak bakımın­dan top­lum­sal bir çaba ol­duğu ileri sürülebilir el­bet­te; an­cak, hüküm­lü ve en­gel­lilerin is­tih­dam zorun­luluğuy­la il­gili oran­ları, iş­veren­ler üzerin­deki yükün hafif­letil­mesi gerek­çesiy­le düşüren bir zih­niyet­ten, in­sana yakışır bir is­tih­dam yaratacağını bek­lemek, hayal­den öteye bir şey değil­dir. Tarım sek­törün­de çalışan­ların kan ağ­ladığı ül­kemiz­de var olan is­tih­damı daha yok et­mek pahasına yapılan­lar­dan bir iyilik bek­lemek müm­kün değil­dir. Bu kanun­la da, zaten, gel­mesi için her tür­lü mev­zuat kay­nak­larının sağ­lan­mış ol­duğu yaban­cı ser­mayenin, ül­keye tek­noloji getirip getir­mediği ya da is­tih­dam yaratıp yarat­madığına bakıl­mak­sızın gelişine teş­rifat­çılık yapılarak, elimiz­dekini al­mak için ağ­zını sulan­dıran yaban­cı, yatırım yap­mak için değil, yok­sulun alın­terini al­mak için geliyor.

Değer­li ar­kadaş­lar, bir taraf­tan kural­sız ve kısın­tısız özel­leş­tir­me uy­gulamaları sonucun­da ser­mayeye geçen kamusal değer­ler en çok teh­likeli üretim yön­tem­lerine sah­ne olacak, gerek doğal çev­re ve bit­ki ör­tüsü gerek­se in­san yaşamını büyük bir teh­like içerisine sokacak­tır.

Eurogold şir­ketine kar­şı yıl­lar­dır Ber­gama'da sür­dürülen mücadele ben­zeri çabalar bir suç olarak değer­len­dirilebil­mek­tedir.

Öte yan­dan, Car­gill için, çev­renin kat­line al­dır­mak­sızın yok olan bu güzel tarım arazisinin ne şart­lar içerisin­de bu Car­gill'e veril­diğini de görüyoruz, gerek basın­da gerek­se yaşayan Bur­sa'daki Or­han­gazi hal­kın­dan bunu sor­mak lazım. Bu verim­li arazi bakın neler­le şey yapılıyor. Car­gill, Bur­sa Or­han­gazi'de, birin­ci sınıf tarım arazisi olan, ay­nı zaman­da koruma al­tın­daki büyük araziler­de fab­rika yap­maya soyunan­ları Sayın Baş­bakan nasıl koruyor.

İş yar­gıya gidiyor ve yar­gı gereğini yerine getiriyor; ama, yar­gının ver­miş ol­duğu kararı ise, maalesef Hükümet uy­gulamıyor. Bun­da kim­lerin çıkarı var, kim­ler fay­dalanıyor; her­kes de görüyor ve bunu, her­kesin gözün­den de giz­leyemez­siniz.

Değer­li ar­kadaş­lar, yaban­cı ser­mayeyi buraya özen­diriyoruz; ama, yaban­cı ser­maye ne için geliyor; faz­la kâr et­mek için geliyor. Yaban­cı ser­maye, kalıcı olarak burada bir yatırım yapıyor mu; yap­tık­ları yatırıma bakar­sanız, ya telekomünikas­yon üzerin­de veyahut da ban­kacılık üzerin­de. Ban­kacılar neye geliyor; kârı alıp götürüyor. Nereye; ül­kesine götürüyor.

AH­MET YENİ (Sam­sun) - Yaban­cı ser­mayeye kar­şı mısınız?

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Devam­la) - Biz yaban­cı ser­mayeye kar­şı değiliz; ama, kalıcı yaban­cı ser­mayeye kar­şı değiliz; ama, gün­lük kâr­la gelip, alıp götüren, iş­çinin alın­terini, memurun alın­terini, memurun alın­terini, köy­lünün ve es­nafın alın­terini götüren yaban­cı ser­mayeye kar­şıyız. Siz kar­şı değil misiniz?! Biz, gün­lük kâr amacıy­la gelip de göçen bu ser­mayeye kar­şıyız; ama, kalıcı ser­mayeye, el­bet­te ki yatırım­cı bir ser­mayenin de yanın­dayız. Biz, bu konuda, böy­le şey değiliz, zayıf iradeli değiliz. Biz, bu ül­kenin kal­kın­masını is­tiyoruz; ama, siz­ler, bakıyor­sunuz ki, kim kâr edecek­se onun yanın­dasınız, ya Ofer'in veyahut da baş­ka birilerinin. Bakıyoruz, hiç­bir küçük yatırım yap­tılar mı?! Soruyorum: Doğu ve güney­doğuya han­gi yatırımı yap­tı?! Sayın Baş­bakan Siirt'ten mil­let­vekili olarak gel­di, Siirt'e han­gi yaban­cı yatırımı götür­dü?! Diyar­bakır'ı, Kars'ı, Af­yon'u… Han­gi yatırımı götür­dünüz, söy­ler misiniz? Bakıyor­sunuz, ban­kalar üzerin­de veyahut da ül­kenin liman­ları üzerin­de, yaban­cı ser­mayeye geliyor­sunuz, bun­lar al­sın, götür­sün, biz­ler de tıpış tıpış bakalım...

Bunun dışın­da neler yapıyor­sunuz, söy­ler misiniz?! Bir­sürü özel­leş­tir­meler yap­tınız, nereye bir kazık çak­tınız söy­ler misiniz?!

AH­MET YENİ (Sam­sun) - Limanı götüremez­ler, liman burada.

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Devam­la) - Limanı götüremiyor­sunuz; ama, liman­daki çalışan, ör­neğin Mer­sin Limanın­daki bütün telekomünikas­yon, elek­tronik şey­ler iş­lemediği için, Hay­fa'ya gidiyor, Laz­kiye'ye gidiyor. Bu paralar bizim paralarımız. Hani özel­leş­tir­diy­diniz, övünüyor­dunuz...

AH­MET YENİ (Sam­sun) - Liman Tür­kiye'de kalıyor, liman git­miyor.

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Devam­la) - Lüt­fen… Lüt­fen… Bu konuda duyar­lı ol­mak zorun­dayız.

BAŞ­KAN - Sayın Öz­can, kar­şılık­lı konuş­mayalım.

Sayın mil­let­vekil­leri, müdahale et­meyelim; Sayın Hatip Genel Kurula hitap ediyor.

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Devam­la) - Sayın Baş­kan, kad­rolu laf atan­lar… Bırakın, hal­kın lehine olan şey­leri konuşuyoruz.

Siz­ler gel­diniz, an­cak ken­di rek­lamınızı yapıyor­sunuz. İs­tan­bul'daki, An­kara'daki bill­board­lara bakın, Sayın Baş­bakan ken­di rek­lamını yapıyor. Nereyi tanıtıyor ki acaba, neden oralar iş­gal edil­di?! Çıkıyor, balon dağıtıyor. Ör­neğin, Deniz­li Şeh­rin­de 35 000 balon, 60 000 met­re tül kul­lanıyor. İn­san­lar aç, aç, Sayın Baş­bakan! İn­san­lar 1 met­re bezi dahi bulamıyor! Kefen dahi bulamayan ölüler var, yap­mayın! (Anavatan Par­tisi sıraların­dan "Bravo" ses­leri, al­kış­lar)

AH­MET YENİ (Sam­sun) - Liman Tür­kiye'de kal­dı Sayın Mil­let­vekili, liman burada duruyor.

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Devam­la) - Biz limanı veyahut da baş­ka şey­leri değil… Liman kalacak­sa onun tek­nolojisini de yenilemek zorun­dasınız.

AH­MET YENİ ( Sam­sun) - Yaban­cı ser­mayeye kar­şı mısınız?

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Devam­la) - Lüt­fen, laf atarak iş­leri fark­lı yön­lere çek­meyin. Soruyoruz: 9 000 bisik­let dağıt­tınız, han­gi iş­çinin alın­terin­den; babanızın kesesin­den mi dağıt­tınız, söy­ler misiniz?! Hani, balon dağıtıyor­sunuz, çikolata dağıtıyor­sunuz arabaların ar­kasın­da, neyin tanıtımını yapıyor­sunuz siz?! Bel­li fir­maların tanıtımın­dan baş­ka bir şey değil.

Öte taraf­tan, o kömür alan­lar, tor­bay­la şey alan­lara helal ol­sun, analarının sütü gibi helal ol­sun; çün­kü, on­ların alın­teri, on­ların ver­miş ol­duğu emeğin kar­şılığını, tutup da, rek­lam yap­manıza gerek yok. On­lar alacak­lar, hem tor­badaki kömürünü de alacak, yiyecek­lerini de alacak­lar; çün­kü, onun emeğin­den çalıyor­sunuz, onun alın­terin­den çalıyor­sunuz, çocuğunun geleceğin­den çalarak birik­tir­dik­lerinizi, tutuyor­sunuz, rek­lam ol­sun diye dağıtıyor­sunuz, yazık­tır!..

İnanç­ları sömürüyor­sunuz. Özel­lik­le ramazan ayın­da if­tar çadır­larına giderek rek­lam yap­manın bir an­lamı yok. Bu ül­kede in­san­lar aç; 20 000 000 in­san aç­lık sınırına dayan­mış, 1 000 000 in­san aç­lık sınırının al­tın­da. Hiç mi vic­dan yok, bun­ların sesine kulak ver­meye de; tutuyor­sunuz, Oferlere, 800 000 000 doları bir gecede ver­mek­ten vic­danınız sız­lamıyor mu?! O ölen, sokak­ta aç kalan, o, bali içerek hayatını mah­veden çocuk­lara hiç acıma duy­gunuz yok mu; neden sahip­lenil­miyor?!

Çıkıyor­sunuz, burada, gelen hatibe laf at­mak için… Genel Baş­kanınıza yaranamaz­sınız; yarın bu sıralar­da çoğunuz ol­mayacak­sınız. İnanıyoruz ki, siz bu taraf­lara gidecek­siniz, bel­ki de şey olarak… Bu Mec­lis­te de bulun­mayacak­sınız. Siz ken­dinizi laf atarak bir yere getiremeyeceğinize inanın; ama, halk bunu görüyor. Hal­kın önün­den kaçamaz­sınız. Hal­kın emeğini birilerine peş­keş çek­meye hiç­bir hak­kınız yok. Çün­kü, siz, ik­tidara gelir­ken üç tane yol­suz­luk­tan…

AH­MET YENİ (Sam­sun) - ANAP'ı an­latıyor­sun.

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Devam­la) - …hır­sız­lık­tan ve on­lar­dan hesap sor­mak için gelecek­tiniz; ama, maalesef bunun hesabını veremiyor­sunuz; çün­kü, siz, ön­celik­le dokunul­maz­lık­tan kaçıyor­sunuz. Ken­di hesabını ver­meyen hal­kı nasıl yönetecek?!.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Gön­der­dik ya Yüce Divana!..

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Devam­la) - Yüce Divana giden­ler… Bu dev­letin varını yoğunu birilerine veren­ler, bir gecede "görüş­mediğim" diyen adam­lara sunan­lar Yüce Divana gidecek. O Yüce Divana giden­ler… Yukarıyı bek­leyen, o Yüce Divana git­mek is­teyen, inan edin o Cum­hur­baş­kan­lığına giremeyecek. Onun hesabını yaparak bu ül­kede in­san­ları bir­birine düşür­meye, hal­kı böl­meye, çift­çiye küfür et­meye, hakaret et­meye hak­kı yok. Gidiyor, çift­çiye küfür et­tiği hal­de çift­çiyi mah­kemeye veriyor; ama, Tür­kiye'de hukuk var, hukuk gereğini yap­tı, o çift­çi beraat et­ti. Sayın Baş­bakan sözün­den utanır mı utan­maz mı ar­tık bilemiyoruz, onu onun tak­dirine bırakıyoruz.

Değer­li ar­kadaş­lar, biz, yaban­cı ser­mayeye kar­şı değiliz; ama, kalıcı, burada yatırım yapan, is­tih­dama yönelik yaban­cı ser­mayenin yanın­dayız; ama, sıcak­paray­la alıp da götürülen, bir gecede mil­yon­lar­ca doları dışarı çıkaran yaban­cı ser­mayeye kar­şı ol­duğumuzu bil­diriyor, Yüce Mec­lisi say­gıy­la selam­lıyorum. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Öz­can.

Şahıs­ları adına söz is­teği var.

Kocaeli Mil­let­vekili Sayın Muzaf­fer Baş­top­çu.

Sayın Baş­top­çu, buyurun. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

MUZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Kocaeli) - Sayın Baş­kan, sayın mil­let­vekil­leri; 1202 sıra sayılı Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Kurul­ması Hak­kın­da Kanun Tasarısı üzerin­de kişisel görüş­lerimi açık­lamak üzere söz al­mış bulunuyorum; bu vesiley­le, hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Ar­tık hepimiz biliyoruz ki, çok yay­gın adıy­la küresel­leşip, kocaman bir köy haline gelen dün­yamız ekonomisin­de, ül­ke ekonomilerinin ulusal kay­nak­larını harekete geçirip, özel sek­tör ön­cülüğün­de sür­dürülebilir büyümelerini ger­çek­leş­tir­meleri yal­nız başına yeter­li ol­mayıp, yaban­cı ser­maye ve yatırım kay­nak­ların­dan da en çok yarar sağ­lamayı kesin bir zorun­luluk haline getir­miş­tir. Borç yükünü ar­tır­madan dış kay­nak sağ­layıp, is­tih­dam yaratarak iş­siz­liğe çare oluş­turan, dış­satım olanağı ve ver­gi geliri ar­tışı sağ­layan, ileri tek­noloji ve modern iş­let­mecilik model­leri getiren yaban­cı yatırım­ların gerek­li koşul­ları sağ­layarak doğ­rudan cez­bedil­mesi, ulusal ekonomi politikaların­da ar­tık temel strateji haline gel­miş­tir. Bu stratejiyi sağ­lamanın koşulu da, belir­li bir kurum­sal yapı ve kapasitey­le yürütül­mesi, gerek­li yatırım, des­tek ve tanıtım faaliyet­leridir.

AK Par­ti Hükümetimizin, bu tasarıy­la ve yeni yak­laşımıy­la, ül­kemiz­de yer­li ve yaban­cı yatırım­cılara yatırım or­tamı ve yatırım im­kân­larını hazır­layarak, yatırım­ların, yatırım ön­cesi, yatırım süreci ve yatırım son­rası gerek­sinim duy­duk­ları her konuda bil­gilen­dir­me, yön­len­dir­me, des­tek ve yar­dım­cı ol­malarına olanak sağ­lanacak­tır.

Ajans, idarî ve malî özel­liği olan bir yapıda hız­la karar verip hiz­met sunabilen, değişen koşul­lara hemen uyum sağ­layabilen, özel sek­tör an­layış ve yak­laşımıy­la çalışan, Baş­bakan­la, Baş­bakan­lık­la il­gili ulusal düzey­de yatırım, des­tek ve stratejisi belir­leyip uy­gulayacak olan bir kamu tüzel­kişiliğidir. Ajans, kal­kın­ma ajans­ları ve diğer il­gili kuruluş­lar­la iş­bir­liği için­de çalışacak­tır.

Sayın Baş­kan, sayın mil­let­vekil­leri; Sayın Baş­bakan tarafın­dan belir­lenen bakan­lar ve özel sek­tör tem­sil­cilerin­den oluşan bir danış­ma kurulu Ajan­sın omur­gası olup, yatırım, des­tek ve tanıtım stratejisi konusun­da öneriler geliş­tirecek, ger­çek­leş­tirecek ve faaliyet­ler­de bulunacak tav­siyeleri sunacak­tır. Ül­kemiz­de yatırım, des­tek ve tanıtım faaliyet­leri ile rekabet üzerin­deki kurum­sal kapasite boş­luğu bu tasarıy­la dol­durul­muş olacak­tır.

Hem Av­rupa Bir­liği Uyum Komis­yonu ve hem de Plan ve Büt­çe Komis­yon­ların­da ay­rın­tılı bir biçim­de tar­tışılıp bugün­kü hale getirilen tasarıya emeği geçip kat­kısı olan her­kese teşek­kür ediyoruz. Yatırım, Des­tek ve Tanıtım Ajan­sımızın ül­kemiz, in­sanımız ve bütün yatırım­cılar için hayır­lı ol­masını diliyor, hepinizi, tek­rar, say­gıy­la selam­lıyorum. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ederim Sayın Baş­top­çu.

Şah­sı adına, Kütah­ya Mil­let­vekili Sayın Hasan Feh­mi Kinay. Buyurun efen­dim. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

HASAN FEH­Mİ KİNAY (Kütah­ya) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; görüşül­mek­te olan Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Kurul­ması Hak­kın­da Kanun Tasarısı üzerine şah­sım adına söz al­mış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi ve aziz mil­letimizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Tür­kiye, bugün yeni bir kav­ram­la daha tanışıyor, yeni bir kuruma daha kavuşuyor. Dün­yada yak­laşık 164 ulusal ve 250'nin üzerin­de böl­gesel tanıtım ajan­sı bulunuyor. Görünen o ki, bu alan­da ol­duk­ça geç kal­mışız. Bel­ki de şu ana kadar söz alan değer­li muhalefet par­tisi mil­let­vekil­leri en yapıcı ten­kidi bu alan­da geç kal­dığımıza bağ­layarak yap­malıy­dılar; an­cak, bu nok­taya değin­memiş­ler­dir.

Esas itibariy­le, Tür­kiye, yatırım­cıya fır­sat sağ­ladığı un­sur­ları tanıtım nok­tasın­da bir ajans kur­mak­ta dün­yanın gerisin­de kal­mış­tır. Tabiî ki bu gecik­menin bir­takım sebep­leri var­dır. Bu sebep­lerin başın­da, ül­ke ekonomisin­de yaşanan is­tik­rar­sız or­tam önem­li rol oy­namış­tır. Bir mukayese yap­maya im­kân ver­mek üzere, enf­las­yonun yak­laşık yüz­de 70 seviyesin­de bulun­duğu, faiz oran­larının yüz­de 80'ler düzeyin­de ol­duğu, büt­çe hedef­lerine hiç­bir zaman ulaşılamadığı, para biriminin bol sıfır­lar­la ve değer­lerine akıl sır er­mediği, finans sek­törün­de içini boşalt­maların, hor­tum­lamaların yaşan­dığı ve tas­fiyelerin yaşan­dığı, on yıl­lık süre içerisin­de neredey­se büyümenin yüz­de sıfıra yakın sey­ret­tiği, siyasal kriz­lerin gün­demi belir­lediği ve hep­sin­den önem­lisi, girişim­ciye kor­san gözüy­le bakıl­dığı bir or­tam­da, el­bet­te ki, her­han­gi bir yatırım tanıt­ma, promos­yon sağ­lama nok­tasın­da faaliyet gös­teril­mesi bek­lenemez­di.

Değer­li ar­kadaş­lar, bugün itibariy­le, enf­las­yon yüz­de 8'ler seviyesin­dedir ve or­ta ve uzun vadeli krediler yüz­de 10 ile 20 civarın­da finan­se edilebil­mek­tedir.

Malî disip­lin sağ­lan­mış ve büt­çe hedef­leri gelir yönün­den aşıl­mış, gider yönün­den azal­mış­tır.

Türk Lirasına güven art­mış, paradan al­tı sıfır atıl­mış­tır. Para nor­mal­leş­miş­tir, bir öl­çü birimi ol­duğu or­taya çık­mış­tır.

Yürür­lük­te yatırım ve is­tih­dam yasası bulun­mak­tadır. 49 ilimiz­de yatırım­cıya bedel­siz ar­sa tah­sisi baş­ta ol­mak üzere, is­tih­dam teş­vik­leri ve ener­ji des­tek­leri sağ­lan­mak­tadır. 75 kat­ril­yon liralık özel sek­tör yatırımı ger­çek­leş­tiril­mek­te, 25 kat­ril­yon­luk kamu yatırımı sağ­lan­mak­tadır.

Sanayide, turizm­de, in­şaat sek­törün­de, finans sek­törün­de, kısacası, tüm sek­tör­ler­de en­deks değer­leri yüz­de 100'ün üzerin­de sey­ret­mek­tedir.

Ar­tık, girişim­ciye il­tifat edil­mek­tedir; sorunun bir par­çası olarak değil, çözümün bir par­çası olarak görül­mek­tedir.

KOBİ stratejisi ey­lem planı oluş­turul­muş; bu bağ­lam­da, Sanayi Bakan­lığı, Mil­lî Eğitim Bakan­lığı, Dev­let Plan­lama Teş­kilatı, Yük­seköğ­retim Kurumu, KOS­GEB, TESK, Odalar ve Bor­salar Bir­liği, Gelir İdaresi Baş­kan­lığı, Tür­kiye İş Kurumu, Dış Ticaret Müs­teşar­lığı, ih­racat­çı bir­lik­leri, kısacası, ekonomide tüm mis­yon sahibi olan kurum ve kuruluş­larımız, girişim­ciye büyük bir des­tek sağ­lamak­tadır.

Kurum­lar Ver­gisi ve Gelir Ver­gisi oran­ları düşürül­müş­tür. Ener­ji maliyet­leri, elek­trik fiyat­ları hiç ar­tırıl­mamak suretiy­le, doğal­gaza ve mazota, ulus­lararası düzey­de yaşanan pet­rol krizine rağ­men, çok cüzi sayılabilecek oran­da zam yapılarak rekabet or­tamı güç­len­diril­miş­tir. Bu sayededir ki, Tür­kiye'de, özel­leş­tir­me sürecin­de çok önem­li başarılar sağ­lan­mış­tır.

Bir­çok ban­ka, değerinin çok çok üzerin­de, yapılan yatırım­lar­la iliş­kilen­dirilemeyecek kadar çok çok üzerin­de bir değer­le his­selerini sat­ma im­kânı bul­muş­tur.

AK Par­ti İk­tidarıy­la bir­lik­te, Tür­kiye'de, çalışan, üreten, is­tih­dam yaratan, ih­racat yapan tüm üretim un­sur­ları güç­len­miş­tir ve Tür­kiye'nin değerini ar­tır­mış­tır.

Değer­li ar­kadaş­lar, bu doğ­rul­tuda, daha son­raki bölüm­de tek­rar söz alarak yapılan eleş­tirilere cevap ver­meye çalışacağım.

Bu amaç­la, yatırım des­tek ve tanıtım ajans­larının kuruluşunu görüş­tüğümüz bu yasanın ül­kemize hayır­lar getir­mesini temen­ni ediyor, hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Kinay.

Sayın mil­let­vekil­leri, bir­leşime 5 dakika ara veriyorum.

 

Kapan­ma Saati: 22.58

 

 

 

AL­TIN­CI OTURUM

Açıl­ma Saati: 23.12

BAŞ­KAN: Baş­kan­vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Ah­met KÜÇÜK (Çanak­kale), Harun TÜFEK­Cİ (Kon­ya)

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin 117 nci Bir­leşiminin Al­tın­cı Oturumunu açıyorum.

VII.- KANUN TASARI VE TEK­LİF­LERİ İLE KOMİS­YON­LAR­DAN

GELEN DİĞER İŞ­LER (Devam)

6.- Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Kurul­ması Hak­kın­da Kanun Tasarısı ve Av­rupa Bir­liği Uyum ile Plan ve Büt­çe Komis­yon­ları Rapor­ları (1/1188) (S. Sayısı: 1202) (Devam)

BAŞ­KAN - Komis­yon ve Hükümet yerin­de.

1202 sıra sayılı kanun tasarısının görüş­melerine kal­dığımız yer­den devam edeceğiz.

Şim­di, tasarının birin­ci bölümü üzerin­de soru-cevap iş­lemi yapılacak­tır.

Sayın Doğan, buyurun.

MUHAR­REM DOĞAN (Mar­din) - Teşek­kür ediyorum.

Sayın Baş­kan, aracılığınız­la Sayın Bakanıma 1-2 tane soru yönelt­mek is­tiyorum.

Sayın Bakanım, öz­kay­nak­larımızı iş­leterek cazibe mer­kezi haline getir­mek is­tediğiniz böl­gelerimiz han­gileridir?

Mar­din-Mazıdağı Fos­fat Tesis­lerini özel­leş­tirerek o böl­geyi cazibe mer­kezi haline getireceğinize dair sözünüz var, Hükümetin sözü var. Dört yıl geç­ti -bu tesis­lerin dev­lete ver­diği zarar bugün itibariy­le 490 000 000 dolar­dır- Mar­din ve böl­ge hal­kı daha ne kadar bek­leyecek­tir? Bu tesis­lere alıcı çık­maz­sa ne yapacak­sınız?

Teşek­kür ediyorum.

BAŞ­KAN - Sayın Doğan, teşek­kür ediyorum.

Sayın Güler, buyurun.

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Teşek­kür ediyorum Sayın Baş­kan.

Sizin aracılığınız­la Sayın Bakana 3 sorum var.

Özel­leş­tir­me yapıl­madan ön­ce Tür­kiye'de özel­lik­le Kurum­lar Ver­gisinin düşürül­mesi açık­lan­say­dı, bugün­kü satış…

BAŞ­KAN - Sayın Güler, lüt­fen mik­rofonu yak­laş­tırır mısınız.

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Sayın Baş­kan, sizin aracılığınız­la Sayın Bakana sorularım var, cevap­lan­dırır­sa… Çün­kü "yazılı da cevap vereceğim" diyor, kamuoyun­da tar­tışıl­masın­da da fay­da var­dır diye düşünüyoruz.

Özel­leş­tir­me yapıl­madan ön­ce Kurum­lar Ver­gisinin yüz­de 30'dan yüz­de 20'ye düşürül­düğü beyan edil­sey­di, bugün­kü büyük özel­leş­tir­me yapılan kurum­ların satış bedeli daha yük­sek olur muy­du?

Stratejik önemi olan kurum­ların satışı, özel­lik­le Türk Telekom, Aria, Ay­cell… Kulak­ları dediğimiz, sürecin, ül­kenin stratejik önemi olan kurum­larının satışın­da, bu kadar, dün­yanın han­gi ül­kesin­de top­yekûn bir satış söz konusudur? Bunun, ulus­lararası strateji açısın­dan, ulusal güven­lik açısın­dan bir kay­gı duyulur mu?

Öbür sorularımız ise: Bugün, stratejik önemi olan kurum­lar­dan bir tanesi de ener­ji yatırım­larıy­la il­gili. Bu konuda zaten bu ül­kenin on yıl­ları, yir­mi yıl­ları ipotek al­tın­da; bunun ön­len­mesi açısın­dan ne gibi ted­bir­ler alın­mak­tadır?

Son sorum: İk­tidara gel­diğiniz­den beri ar­tan bor­cu bugün­kü yapılan yatırım olarak mı değer­len­dir­diniz, yok­sa, bor­cu borç­la mı ödediniz?

Bu konuda sorularımıza yanıt verir­seniz mem­nun oluruz.

Teşek­kür ediyoruz.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Güler.

Sayın Koç­yiğit, buyurun.

MUH­SİN KOÇ­YİĞİT (Diyar­bakır) - Teşek­kür­ler Sayın Baş­kanım.

Sayın Bakanıma 2 tane sorum var.

Birin­cisi: Tür­kiye'nin en zen­gin doğal­gaz yatak­ları Diyar­bakır'ın Haz­ro İl­çesin­de bulun­mak­tadır. Bu doğal­gaz yatak­larının iş­let­meye açılarak, bu il­çemizin cazibe mer­kezi durumuna getirilebil­mesi için dört yıl­lık İk­tidarınız dönemin­de ne yap­tınız, açık­lar mısınız?

Son sorum: Küresel ser­mayenin böl­gelerarası dağılımını açık­lar mısınız?

Teşek­kür ederim.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Koç­yiğit.

Sayın Kan­doğan, buyurun.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Teşek­kür ederim Sayın Baş­kanım.

Yal­nız, 5 dakika soru-cevap süresi ver­diniz; İç­tüzüğün 91 in­ci mad­desine göre, soru-cevap süresinin bölüm­ler üzerin­de 15 dakika ol­ması lazım Sayın Baş­kanım. Ön­celik­le onu ifade et­mek is­tiyorum ve onun düzel­til­mesini özel­lik­le is­tir­ham ediyorum.

Sayın Bakanım­dan da şu soruma cevap is­tiyorum: Bu kanunun 14 ün­cü mad­desin­de "bu Kanunun uy­gulan­masın­da, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kon­trol Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 6245 sayılı Har­cırah Kanunu hüküm­lerinin uy­gulan­mayacağı" hük­münü amir.

Böy­le bir mad­denin bu kanun içerisin­de han­gi gerek­çeler­le yer al­dığını Sayın Bakanım­dan öğ­ren­mek is­tiyorum.

Teşek­kür ediyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Kan­doğan.

Sayın Bakan, buyurun.

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Sayın Baş­kan, sorulara yazılı olarak cevap vereceğiz.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Bil­gi yeter­siz olun­ca, tabiî, yazılı ver­mek zorun­da.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Bakan.

Birin­ci bölüm üzerin­deki görüş­meler tamam­lan­mış­tır.

Şim­di, birin­ci bölüm­de yer alan mad­deleri ve var­sa, o mad­de üzerin­deki öner­ge iş­lem­lerini yap­tık­tan son­ra, ay­rı ay­rı oy­larınıza sunacağım.

TÜR­KİYE YATIRIM DES­TEK VE TANITIM AJAN­SI KURUL­MASI HAK­KIN­DA KANUN TASARISI

Amaç ve kuruluş

MAD­DE 1-

BAŞ­KAN - 1 in­ci mad­de üzerin­de 5 adet öner­ge var­dır. An­cak, her mad­de üzerin­de, mil­let­vekil­lerin­ce, sadece 2 öner­ge verilebil­diğin­den, ön­ce geliş sırasına göre ilk öner­geyi okutacağım, ikin­ci öner­geyi okutacağım, son­ra bu öner­geleri ay­kırılık sırasına göre iş­leme alacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 1 in­ci mad­desinin birin­ci fık­rasın­da geçen "gerek­sinim" ibaresinin "ih­tiyaç" şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederim.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

BAŞ­KAN - İkin­ci öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 1 in­ci mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Bir­gen Keleş

Bülent Baratalı

Ali Kemal Kum­kumoğ­lu

 

İs­tan­bul

İz­mir

İs­tan­bul

 

Ali Kemal Deveciler

Er­dal Karademir

Ferit Mev­lüt As­lanoğ­lu

 

Balıkesir

İz­mir

Malat­ya

Amaç ve kuruluş

Mad­de 1- (1) Bu Kanunun amacı; ül­kenin ekonomik kal­kın­masın­da gerek­sinim duyulan yatırım­ların ar­tırıl­ması için Tür­kiye'de yatırım yapıl­masını özen­dir­meye yönelik yatırım des­tek ve tanıtım stratejilerinin belir­len­mesi ve uy­gulan­ması ve değer­len­diril­mesi mak­sadıy­la kurulan Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sının görev, yet­ki ve teş­kilâtını düzen­lemek­tir.

(2) Bu Kanunun uy­gulan­masını sağ­lamak ve Kanun­la ken­disine verilen görev­leri yerine getir­mek üzere kamu tüzel­kişiliğini haiz, idarî ve malî özerk­liğe sahip ve Baş­bakan­lık­la il­gili Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı kurul­muş­tur.

(3) Baş­bakan, Ajan­sın yönetimi ile il­gili yet­kilerini gerek­li gör­düğü tak­dir­de bir bakan eliy­le kul­lanabilir.

(4) Ajans, bu Kanun­da hüküm bulun­mayan hal­ler­de özel hukuk hüküm­lerine tabidir.

(5) Ajan­sın mer­kezi İs­tan­bul'dadır.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Ferit Mev­lüt As­lanoğ­lu konuşacak.

BAŞ­KAN - Buyurun Sayın As­lanoğ­lu.

FERİT MEV­LÜT AS­LANOĞ­LU (Malat­ya) - Sayın Baş­kan, Yüce Mec­lisin değer­li üyeleri; hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Değer­li mil­let­vekil­leri, üretim ve is­tih­dam diyoruz. Tabiî, ön­ce, bu ül­kenin ken­di kay­nak­ları. Bu ül­kenin ken­di kay­nak­larını, yeni kat­madeğer yaratacak, ilave kat­madeğer yaratacak bir şekil­de üret­memiz lazım.

An­cak, ben, biraz, 5084 sayılı Yasadan bah­sedeceğim. 5084 sayılı Yasa bu Mec­lis­te iki defa görüşül­dü. Biliyor­sunuz, bir 36 il, daha son­ra bir 13 il ilave edil­di.

Değer­li mil­let­vekil­leri, bir yasa yapar­ken, yasak sav­ma yasası yapıl­maması lazım. O yasanın, ül­kenin en uç nok­tasına kadar git­mesi gerekir. Peki, soruyorum size: Dönüp bak­mıyor musunuz, bu yasayı yap­tık, bu yasa acaba bu ül­keye ne getir­di? Bun­dan ders al­mıyor muyuz?

Tabiî, burada, 5084 sayılı Yasayı yapar­ken, özel­lik­le, yal­varır­casına, bir kere, şu il­ler arasın­da eşit­lik koy­mayalım, geliş­miş il­ler ile geliş­memiş il­ler arasın­da, gelin, kademeli bir süreli ol­sun dedik -yani, Hak­kâri'ye yir­mibeş yıl- yani, en az geliş­miş yöreler­den, çok daha uzun vadeden baş­layarak... Zaten, buralar­da bir şey yok ar­kadaş­lar. Buralara bir yatırım git­miyor. Dönün bakın, o ilin mil­let­vekil­lerinin vic­danına ses­leniyorum. Bu yasa, buradan geçer­ken, özel­lik­le, gir­meyen 13 ilimizin mil­let­vekil­leri, hep, böy­le sevin­diler. Ay­nen şu ifadeyi kul­lan­dım yine: Bey­ler sevin­meyin. Trafik memur­luğu yap­tık. Bazı il­ler­den bazı il­lere git­ti; An­tep'ten çev­resin­deki il­lere, Deniz­li'den çev­resin­deki il­lere, Adana'dan çev­resin­deki il­lere. Hiç­bir şey değiş­medi; yani, o il­ler­den boşal­dı, et­rafın­daki il­lere git­ti. Bir kere, ön­ce, bu ül­kenin yer­li sanayicisini koruyalım ar­kadaş­lar.

Biz­de bir yaban­cı hay­ran­lığı baş­ladı. Nedir ar­kadaş­lar? Yaban­cı yatırım­cıya kar­şı gel­meyelim; ama, yaban­cı yatırım­cı gelip, ül­kede kat­madeğer yaratan, bu ül­keye ilave kat­madeğer­ler yaratan bir yatırım yap­tı mı? Han­gi yaban­cı yatırım­cı gel­di, bana söy­ler misiniz?!

Değer­li ar­kadaş­lar, 5084 sayılı Yasayı değiş­tir­mez­sek ve bu ül­kenin, özel­lik­le geri kal­mış, gay­ri safî mil­lî hâsıladan az pay alan il­lere, hep­ten bu il­leri it­miş oluruz.

Tür­kiye'de, her tür­lü sorunu, an­cak ekonomik çözüm­ler­le çözeriz. Bir ül­kenin bağım­sız­lığı, ekonomik bağım­sız­lık­tır. Ekonomik bağım­sız­lığı ol­mayan­lar hiç­bir ül­ke, hiç­bir yere gidemez ar­kadaş­lar. Ken­di yatırım­cımızı koruyup kol­lamayacağız… Bir yaban­cı hay­ran­lığı baş­ladı.

Değer­li ar­kadaş­lar, gecenin bu saatin­de, bu kanunu, her­kes, san­ki, bu ül­kenin, yaban­cı yatırım­cıların önünü açacak, gül­lük gülis­tan­lık yapacak… Hiç böy­le bir şey yok ar­kadaş­lar. Ön­ce, 5084 sayılı Yasayı değiş­tirelim. 5084 sayılı Yasayı… Gay­ri safî mil­lî hâsıladan en az pay alan il­lere; ör­neğin, otuz yıl verelim ar­kadaş­lar. 800 doların al­tın­daki il­lerimize otuz yıl verelim veya bazı il­lerimizin; ör­neğin, Diyar­bakır'ın, han­gi mer­kezin­de gay­ri safî mil­lî hâsıla, diyelim, 1 200 dolar­sa, bil­mem, Haz­ro İl­çesi 800 dolar­sa, buralara otuz yıl verelim, yatırım­cının git­mesinin önünü açalım. Git­miyor ar­kadaş­lar, bu şekil­de, yatırım­cı.

İki; uy­gulanan teş­vik sis­temiy­le, siz in­san­lara elek­trik parasını tah­sil ediyor­sunuz, aradan bir sene geçiyor, lüt­fedip, iade et­meye çalışıyor­sunuz. Ya inanacak­sınız ya inanacak­sınız! Eliniz­de dev­letin gücü var. Eğer kim hile yapıyor­sa, mah­sup edecek­siniz.

Ken­di yatırım­cınıza hiç­bir şekil­de, hiç­bir şekil­de bir des­tek ver­meyecek­siniz, on­dan son­ra, burada bir­takım şey­ler konuşuluyor ar­kadaş­lar.

Ar­kadaş­lar, bu ül­kenin üretime ih­tiyacı var; ama, bu koşul­lar­la, 5084 sayılı Yasa ol­duğu sürece, bu ül­kenin yer­li yatırım­cısı bir yere gidemez ar­kadaş­lar.

İki; yatırım in­dirimi. Bugün Tür­kiye'de eğer bir­çok yatırım…

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

FERİT MEV­LÜT AS­LANOĞ­LU (Devam­la) - Sayın Baş­kan, topar­lıyorum.

BAŞ­KAN - Sayın As­lanoğ­lu, lüt­fen, topar­lar mısınız.

Buyurun.

FERİT MEV­LÜT AS­LANOĞ­LU (Devam­la) - Tür­kiye'deki bir­çok yatırımın doğuş nedeni, uy­gulanan yatırım in­dirimidir. Siz, yatırım in­dirimini in­san­ların elin­den al­dınız.

Kurum­lar Ver­gisi; bakın, Kurum­lar Ver­gisi kim­den tah­sil ediliyor; ağır­lık­lı finans­man sek­törün­den.

Ül­kedeki bir­takım kay­nak­ları yok et­tik.

Değer­li ar­kadaş­lar, bu ül­kenin ken­di öz­değer­lerine sahip çıkalım, ken­di öz­değer­lerini eğer, bun­lar kat­madeğer yaratacak teş­vik­ler­le, eğer biz bir yere getir­mez­sek, hep birilerine tes­lim oluruz, hep elimizi birilerine aç­mış oluruz; yazık ediyoruz!

Sayın Baş­bakan dün söy­ledi. Burada yal­var­dık size 5084 sayılı Yasa çıkar­ken; et­meyin, tut­mayın, bu yasa yan­lış dedik, uy­gulan­maz dedik. Siz söy­lüyor­sunuz…

Değer­li ar­kadaş­lar, sahip çıkalım ken­di ürünümüze. Malat­ya'da kayısı don­du, iki ay geç­ti, hiç kim­senin umurun­da değil. İn­san­lar aç mı, tok mu… On­dan son­ra, yaban­cı birisi gel­diği zaman "oo, hoş­gel­din, safa gel­din…" Gelir, daha büyük…

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

FERİT MEV­LÜT AS­LANOĞ­LU (Devam­la) - Sayın Baş­kan, son kelime…

BAŞ­KAN - Sayın As­lanoğ­lu, lüt­fen…

FERİT MEV­LÜT AS­LANOĞ­LU (Devam­la) - Gelir; ama, gider­ken bu ül­kenin bir­takım değer­lerini de alır gider; bunu böy­le bilin.

Hepinize say­gılar sunuyorum. (CHP sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın As­lanoğ­lu.

Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Karar yeter­sayısı is­tiyoruz Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Arayacağım.

Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler…

Sayın mil­let­vekil­leri, Kâtip Üyeler arasın­da an­laş­maz­lık ol­duğu için, elek­tronik cihaz­la oy­lama yapacağız.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Sayın Baş­kan, pusula gön­deren­lerin aran­masını is­tiyorum.

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, pusula gön­deren sayın mil­let­vekil­lerimiz, lüt­fen, Genel Kurul­dan ay­rıl­masın­lar; isim­lerini okutacağım.

3 dakikalık süre veriyorum.

(Elek­tronik cihaz­la oy­lama yapıl­dı)

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, karar yeter­sayısı var­dır; öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 1 in­ci mad­desinin birin­ci fık­rasın­da geçen "gerek­sinim" ibaresinin "ih­tiyaç" şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederim.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Tak­dire bırakıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Katılıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Güven, konuşacak mısınız?

SALİH KAPUSUZ (Kay­seri) - Gerek­çe…

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Türk­çe dil kural­larına daha uy­gun olacağı düşün­cesiy­le bu öner­ge veril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Mad­deyi kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Mad­de kabul edil­miş­tir.

Tanım­lar

MAD­DE 2-

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­de, 4 adet öner­ge var­dır; an­cak, her mad­de üzerin­de, İç­tüzüğün 91 in­ci mad­desi gereğin­ce, mil­let­vekil­lerin­ce sadece 2 adet öner­ge verilebil­diğin­den, ön­ce geliş sırasına göre 2 öner­geyi okutacağım, son­ra bu öner­geleri ay­kırılık sırasına göre iş­leme alacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 2 nci mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Bir­gen Keleş

Bülent Baratalı

Ali Kemal Kum­kumoğ­lu

 

İs­tan­bul

İz­mir

İs­tan­bul

 

A. Kemal Deveciler

 

Er­dal Karademir

 

Balıkesir

 

İz­mir

Tanım­lar

Mad­de 2 - (1) Bu Kanun­da geçen;

a) Ajans: Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sını,

b) Baş­kan: Ajan­sın en üst yöneticisi olan Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Baş­kanını,

c) Kurul: Danış­ma Kurulunu,

ç) Yatırım: Yer­li ser­mayeli yatırım­lar ile doğ­rudan yaban­cı yatırım­ları ifade eder."

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Sayın Baş­kan, bütün öner­geler­de karar yeter­sayısının aran­masını is­tiyorum; baş­tan, peşin peşin söy­leyeyim.

BAŞ­KAN - Diğer öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 2 nci mad­desinin (ç) ben­dinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederim.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

"ç) Yatırım: Yer­li ser­mayeli yatırım­ları ve doğ­rudan yaban­cı yatırım­ları,"

BAŞ­KAN - Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Hükümet katılıyor mu?

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Güven?..

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Gerek­çe okun­sun Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Mad­denin daha iyi an­laşıl­ması açısın­dan bu öner­ge veril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Karar yeter­sayısının aran­masını is­tiyorum Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Sayın Sarıbaş, her öner­genin baş­lan­gıcın­da söy­leme hak­kınız var; top­tan is­teme gibi bir hak­kınız yok.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Biraz ön­ce de söy­ledim Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Ben sorar­ken, siz karar yeter­sayısı is­teyecek­siniz.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Peşin söy­lüyorum, bütün öner­geler­de is­tiyorum.

BAŞ­KAN - Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 2 nci mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                         Bir­gen Keleş (İs­tan­bul) ve ar­kadaş­ları

"Tanım­lar

Mad­de 2- (1) Bu Kanun­da geçen;

a) Ajans: Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sını,

b) Baş­kan: Ajan­sın en üst yöneticisi olan Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Baş­kanını,

c) Kurul: Danış­ma Kurulunu,

ç) Yatırım: Yer­li ser­mayeli yatırım­lar ile doğ­rudan yaban­cı yatırım­ları ifade eder."

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katıl­mıyoruz Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet?..

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Keleş, konuşacak mısınız?

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Gerek­çe...

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Kanun tasarısının (b) fık­rasına "Ajan­sın en üst yöneticisi olan" ibaresi ek­len­miş­tir.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Elim havada Sayın Baş­kan, karar yeter­sayısı…

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum; karar yeter­sayısı arayacağım: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Karar yeter­sayısı var­dır; öner­ge red­dedil­miş­tir.

2 nci mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir.

Ajan­sın görev­leri

MAD­DE 3-

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­deki ilk 2 öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 3 ün­cü mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Bir­gen Keleş

Bülent Baratalı

Ali Kemal Kum­kumoğ­lu

 

 

İs­tan­bul

İz­mir

İs­tan­bul

 

 

 

A. Kemal Deveciler

 

Er­dal Karademir

 

 

Balıkesir

 

İz­mir

Ajan­sın görev­leri

Mad­de 3- (1) Ajan­sın görev­leri şun­lar­dır:

a) Ulusal düzey­de yatırım des­tek ve tanıtım stratejisini, kal­kın­ma ajans­ları ve il­gili diğer kuruluş­lar­la iş­bir­liği halin­de belir­lemek ve uy­gulamak,

b) Kamu kurum ve kuruluş­ları, kal­kın­ma ajans­ları ve özel sek­tör kuruluş­ların­ca ulus­lararası düzey­de yürütülen yatırım des­tek ve tanıtım faaliyet­lerinin eş­güdümünü sağ­lamak ve des­tek­lemek,

c) Yatırım­cılara yönelik bil­gilen­dir­me ve yön­len­dir­me hiz­met­leri tasar­lamak ve sun­mak; yatırım­cıların, yatırım yap­madan ön­ce, yatırım aşamasın­da ve yatırım­larını yap­tık­tan son­ra ih­tiyaç duy­duk­ları bil­gilen­dir­me ve yön­len­dir­me hiz­metini kal­kın­ma ajans­ları ile iş­bir­liği halin­de sağ­lamak,

ç) Yatırım­lara iliş­kin izin ve onay iş­lem­lerinin tamam­lan­masın­da des­tek sağ­lamak üzere il­gili kurum ve kuruluş­lar ile kal­kın­ma ajans­ları nez­din­de bu iş­lem­leri takip et­mek,

d) Bakan­lar Kurulun­ca yer­li ser­mayeli yatırım­lar ile doğ­rudan yaban­cı yatırım­lar için fark­lı veya ay­nı ol­mak üzere, yatırımın türüne, yerine, ser­maye tutarına veya yatırımın sağ­layacağı is­tih­dam im­kânı gibi kriter­lere göre belir­lenecek yatırım­ların izin ve onay iş­lem­lerini il­gili kurum ve kuruluş­lar ile kal­kın­ma ajans­ları nez­din­de yatırım­cılar adına yürüt­mek ve sonuç­lan­dır­mak,

e) Yatırım­cıların kar­şılaşabilecek­leri en­gel ve sorun­ları tes­pit ederek sorun­ların çözümü konusun­da il­gili mer­ciler nez­din­de girişim­de bulun­mak,

f) Tür­kiye'de yatırım­ların ar­tırıl­masına kat­kı sağ­layacak her tür­lü bil­gi ve veriyi oluş­tur­mak veya il­gili kurum ve kuruluş­lar­dan top­lamak, gün­cel­lemek ve dağıt­mak, ulusal ve ulus­lararası kuruluş­lar­la bu konuda iş­bir­liği yap­mak,

g) Yatırım des­tek ve tanıtım faaliyet­lerine et­kin­lik kazan­dır­mak amacıy­la gerek­li politikaların oluş­turul­masına yönelik olarak il­gili mer­ciler nez­din­de girişim­de bulun­mak,

ğ) Yatırım or­tamının iyileş­tiril­mesine iliş­kin reform sürecine kat­kı sağ­lamak; bu kap­sam­da öneriler geliş­tir­mek,

h) Görev alanına giren konular­da ulusal ve ulus­lararası kon­gre, seminer ve ben­zeri top­lan­tılara tek­nik ve mad­dî kat­kı sağ­lamak, des­tek­lemek, düzen­lemek ve bun­lara katıl­mak,

ı) Ajan­sın görev alanına giren konular­da Türk­çe ve yaban­cı dil­ler­de basılı ve elek­tronik yayın­lar çıkar­mak ve bu tür yayın­ları des­tek­lemek,

i) Kanun­lar­la verilen diğer görev­leri yap­mak.

BAŞ­KAN - Diğer öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 3 ün­cü mad­desinin (h) ben­dinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederim.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

"h) Görev alanına giren konular­da ulusal ve ulus­lararası kon­gre, seminer ve ben­zeri top­lan­tılara tek­nik ve mad­dî kat­kı sağ­lamak, des­tek­lemek, düzen­lemek ve bun­lara katıl­mak ve bu or­ganizas­yon­lara katıl­mak is­teyen­lere gerek­li im­kân­ları sağ­lamak"

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Hükümet katılıyor mu?

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Bu öner­gey­le, ulus­lararası oluşum­lara katıl­mak is­teyen­lere gerek­li im­kân­ları sağ­lamak Ajan­sın görev­leri arasın­da sayıl­mak­tadır.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Karar yeter­sayısı…

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum; karar yeter­sayısı arayacağım: Kabul eden­ler… Et­meyen­ler… Karar yeter­sayısı var­dır; öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 3 ün­cü mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                         Bir­gen Keleş (İs­tan­bul) ve ar­kadaş­ları

Ajan­sın görev­leri

Mad­de 3- (1) Ajan­sın görev­leri şun­lar­dır:

a) Ulusal düzey­de yatırım des­tek ve tanıtım stratejisini, kal­kın­ma ajans­ları ve il­gili diğer kuruluş­lar­la iş­bir­liği halin­de belir­lemek ve uy­gulamak,

b) Kamu kurum ve kuruluş­ları, kal­kın­ma ajans­ları ve özel sek­tör kuruluş­ların­ca ulus­lararası düzey­de yürütülen yatırım des­tek ve tanıtım faaliyet­lerinin eş­güdümünü sağ­lamak ve des­tek­lemek,

c) Yatırım­cılara yönelik bil­gilen­dir­me ve yön­len­dir­me hiz­met­leri tasar­lamak ve sun­mak; yatırım­cıların, yatırım yap­madan ön­ce, yatırım aşamasın­da ve yatırım­larını yap­tık­tan son­ra ih­tiyaç duy­duk­ları bil­gilen­dir­me ve yön­len­dir­me hiz­metini kal­kın­ma ajans­ları ile iş­bir­liği halin­de sağ­lamak,

ç) Yatırım­lara iliş­kin izin ve onay iş­lem­lerinin tamam­lan­masın­da des­tek sağ­lamak üzere il­gili kurum ve kuruluş­lar ile kal­kın­ma ajans­ları nez­din­de bu iş­lem­leri takip et­mek,

d) Bakan­lar Kurulun­ca yer­li ser­mayeli yatırım­lar ile doğ­rudan yaban­cı yatırım­lar için fark­lı veya ay­nı ol­mak üzere, yatırımın türüne, yerine, ser­maye tutarına veya yatırımın sağ­layacağı is­tih­dam im­kânı gibi kriter­lere göre belir­lenecek yatırım­ların izin ve onay iş­lem­lerini il­gili kurum ve kuruluş­lar ile kal­kın­ma ajans­ları nez­din­de yatırım­cılar adına yürüt­mek ve sonuç­lan­dır­mak,

e) Yatırım­cıların kar­şılaşabilecek­leri en­gel ve sorun­ları tes­pit ederek sorun­ların çözümü konusun­da il­gili mer­ciler nez­din­de girişim­de bulun­mak,

f) Tür­kiye'de yatırım­ların ar­tırıl­masına kat­kı sağ­layacak her tür­lü bil­gi ve veriyi oluş­tur­mak veya il­gili kurum ve kuruluş­lar­dan top­lamak, gün­cel­lemek ve dağıt­mak, ulusal ve ulus­lararası kuruluş­lar­la bu konuda iş­bir­liği yap­mak,

g) Yatırım des­tek ve tanıtım faaliyet­lerine et­kin­lik kazan­dır­mak amacıy­la gerek­li politikaların oluş­turul­masına yönelik olarak il­gili mer­ciler nez­din­de girişim­de bulun­mak,

ğ) Yatırım or­tamının iyileş­tiril­mesine iliş­kin reform sürecine kat­kı sağ­lamak; bu kap­sam­da öneriler geliş­tir­mek,

h) Görev alanına giren konular­da ulusal ve ulus­lararası kon­gre, seminer ve ben­zeri top­lan­tılara tek­nik ve mad­dî kat­kı sağ­lamak, des­tek­lemek, düzen­lemek ve bun­lara katıl­mak,

ı) Ajan­sın görev alanına giren konular­da Türk­çe ve yaban­cı dil­ler­de basılı ve elek­tronik yayın­lar çıkar­mak ve bu tür yayın­ları des­tek­lemek,

i) Kanun­lar­la verilen diğer görev­leri yap­mak.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?..

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet?..

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Keleş?..

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Gerek­çe…

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Kanun tasarısının 3 ün­cü mad­desinin (b) fık­rasın­da yer alan "faaliyet­lerin koor­dinas­yonunu sağ­lamak" ibaresi "faaliyet­lerin eş­güdümünü sağ­lamak" şek­lin­de değiş­tiril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir.

Teş­kilat

MAD­DE 4-

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­deki ilk 2 öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 4 ün­cü mad­desinin mad­de baş­lığının aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

Bir­gen Keleş

Bülent Baratalı

Ali Kemal Kum­kumoğ­lu

 

İs­tan­bul

İz­mir

İs­tan­bul

 

 

A. Kemal Deveciler

 

Er­dal Karademir

 

Balıkesir

 

İz­mir

Ör­güt

MAD­DE 4- (1) Ajan­sın teş­kilâtı; Danış­ma Kurulu, ana hiz­met birim­leri ile danış­ma ve yar­dım­cı hiz­met birim­lerin­den oluşur.

BAŞ­KAN - ikin­ci öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 4 ün­cü mad­desin­de geçen "Ajan­sın teş­kilatı" ibaresinin "Ajans teş­kilatı" şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederim.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar)- Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

TARIM VE KÖYİŞ­LERİ BAKANI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Diyar­bakır) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Türk­çe dil kural­larına daha uy­gun olacağı düşün­cesiy­le bu öner­ge veril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 4 ün­cü mad­desinin mad­de baş­lığının aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                         Bir­gen Keleş (İs­tan­bul) ve ar­kadaş­ları

Ör­güt

Mad­de 4- (1) Ajan­sın teş­kilatı; Danış­ma Kurulu, ana hiz­met birim­leri ile danış­ma ve yar­dım­cı hiz­met birim­lerin­den oluşur.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar)- Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet?

TARIM VE KÖYİŞ­LERİ BAKANI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Diyar­bakır) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Kanun Tasarısının 4 ün­cü mad­desinin mad­de baş­lığın­da yer alan "Teş­kilat" ibaresi "Ör­güt" şek­lin­de değiş­tiril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir.

"Kurul ve görev­leri

MAD­DE 5-

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­deki ilk 2 öner­geyi okutup, iş­leme alacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 5 in­ci mad­desinin ikin­ci fık­rasının aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederim.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

"2) Kurula Baş­bakan baş­kan­lık eder. Baş­bakanın bulun­madığı durum­lar­da Kurula, Baş­bakanın görev­len­dir­diği bir Bakan baş­kan­lık eder."

BAŞ­KAN - Ay­kırı olan ikin­ci öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 5 in­ci mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Bir­gen Keleş

Bülent Baratalı

Ali Kemal Kum­kumoğ­lu

 

 

İs­tan­bul

İz­mir

İs­tan­bul

 

 

 

A. Kemal Deveciler

 

Er­dal Karademir

 

 

Balıkesir

 

İz­mir

Kurul ve görev­leri

Mad­de 5- (1) Danış­ma Kurulu; Baş­bakan tarafın­dan belir­lenen bakan­lar ve özel sek­tör tem­sil­cilerin­den oluşur. Baş­kan Kurulun doğal üyesidir.

(2) Kurula Baş­bakan baş­kan­lık eder.

(3) Kurulun görüşeceği konuların nitelik ve özel­lik­lerinin gerek­tir­mesi halin­de diğer kamu kurum ve kuruluş tem­sil­cileri ile sivil top­lum ör­güt­leri tem­sil­cileri de Baş­bakanın daveti üzerine top­lan­tıya çağ­rılabilir.

(4) Kurul yıl­da en az iki defa ol­mak üzere Baş­bakanın çağ­rısı üzerine top­lanır. Kurulun sek­retar­ya hiz­met­lerini Ajans yürütür.

(5) Kurulun görev­leri şun­lar­dır:

a) Yatırım des­tek ve tanıtım stratejisi konusun­da öneriler geliş­tir­mek,

b) Ajan­sın yürüteceği faaliyet­lerin et­kin­liğini ar­tır­mak üzere tav­siyeler­de bulun­mak,

c) Ajan­sın yıl­lık faaliyet planını değer­len­dir­mek,

ç) Ajan­sın yıl­lık faaliyet planın­da yer alan konular­la il­gili kurum ve kuruluş­ların uy­gulamaya sağ­layabileceği kat­kıları belir­lemek.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet Katılıyor mu?

TARIM VE KÖYİŞ­LERİ BAKANI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Diyar­bakır) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Kanun tasarısının 5 in­ci mad­desin­de (4) numaralı ben­din­de yer alan "bir" ibaresi "iki" şek­lin­de değiş­tiril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 5 in­ci mad­desinin ikin­ci fık­rasının aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederim.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

"(2) Kurula Baş­bakan baş­kan­lık eder. Baş­bakanın bulun­madığı durum­lar­da Kurula, Baş­bakanın görev­len­direceği bir Bakan baş­kan­lık eder.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon katılıyor mu öner­geye?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet?..

TARIM VE KÖYİŞ­LERİ BAKANI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Diyar­bakır) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Baş­bakanın yoğun prog­ramının olabileceği ve kurulun top­lan­tılarının ak­samaması düşün­cesiy­le bu öner­ge veril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

5 in­ci mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Mad­de kabul edil­miş­tir.

Baş­kan

MAD­DE 6-

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­deki ilk 2 öner­geyi okutup, iş­leme alacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 6 ncı mad­desinin ikin­ci fık­rasının aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederim.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

"2) Baş­kan, en az dört yıl­lık eğitim veren yük­seköğ­retim kurum­ların­dan veya bun­lara denk­liği Yük­seköğ­retim Kurulu tarafın­dan kabul edilen yurt dışın­daki yük­seköğ­retim kurum­ların­dan mezun olan, mes­lekî açıdan yeter­li bil­gi ve deneyime sahip bulunan ve mes­leği ile il­gili olarak kamu veya özel sek­tör­de en az beş yıl çalış­mış olan­lar arasın­dan müş­terek karar­name ile atanır."

BAŞ­KAN - Ay­kırı olan öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 6 ncı mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Bir­gen Keleş

Bülent Baratalı

Ali Kemal Kum­kumoğ­lu

 

 

İs­tan­bul

İz­mir

İs­tan­bul

 

 

 

A. Kemal Deveciler

 

Er­dal Karademir

 

 

Balıkesir

 

İz­mir

Baş­kan

Mad­de 6- (1) Ajan­sın en üst yöneticisi olan Baş­kan, Ajan­sın genel yönetim ve tem­silin­den sorum­ludur.

(2) Baş­kan, en az dört yıl­lık eğitim veren yük­seköğ­retim kurum­ların­dan veya bun­lara denk­liği Yük­seköğ­retim Kurulu tarafın­dan kabul edilen yurt dışın­daki yük­seköğ­retim kurum­ların­dan mezun olan, Kamu Per­soneli Yaban­cı Dil Bil­gisi Seviye Tes­pit Sınavın­dan en az (80) puan al­mış veya buna denk kabul edilen ulus­lararası geçer­liliği bulunan bel­geye ve mes­leki açıdan yeter­li bil­gi ve deneyime sahip, mes­leği ile il­gili olarak kamu veya özel sek­tör­de en az on yıl çalış­mış olan­lar arasın­dan Baş­bakan tarafın­dan atanır.

(3) Baş­kan, Ajan­sın hiz­met­lerinin mev­zuata, Hükümetin genel ekonomi politikalarına, Danış­ma Kurulu tav­siyelerine uy­gun olarak yürütül­mesini ve Ajan­sın faaliyet alanına giren konular­da diğer kamu kurum ve kuruluş­ları ile iş­bir­liği ve koor­dinas­yonu sağ­lamak­la görev­li ve Baş­bakana kar­şı sorum­ludur.

(4) Baş­kanın görev ve yet­kileri şun­lar­dır:

a) Ajan­sın iş­lev­lerinin yerine getirilebil­mesi için gerek­li yatırım des­tek ve tanıtım stratejisini, yıl­lık faaliyet planını ve büt­çesini Baş­bakana sun­mak ve uy­gulan­masını sağ­lamak,

b) Danış­ma Kurulu top­lan­tısın­dan en az 15 gün ön­ce yıl­lık faaliyet raporunu ve iz­leyen yıl faaliyet planını hazır­layarak Danış­ma Kurulu üyelerinin değer­len­dir­mesine sun­mak,

c) Ajans per­sonelinin işe alın­ması ve diğer iş­lem­lerini Baş­bakanın onayına sun­mak,

ç) Ajan­sın görev­leriy­le il­gili konular­da diğer kamu kurum ve kuruluş­ları ile gerek­li iş­bir­liği ve koor­dinas­yonu sağ­lamak,

d) Ajan­sın görev­leriy­le il­gili düzen­leyici iş­lem­leri yürür­lüğe koy­mak,

e) Hiz­met birim­lerinin uyum­lu, verim­li, disip­lin­li ve düzen­li biçim­de çalış­masını temin et­mek,

f) Ajan­sı res­mi ve özel kuruluş­lar nez­din­de tem­sil et­mek.

(5) Ajans teş­kilatının her kademedeki yöneticileri, yap­mak­la yüküm­lü bulun­duk­ları hiz­met veya görev­leri, Baş­kanın emir ve direk­tif­leri yönün­de mev­zuata, plan ve prog­ram­lara uy­gun olarak düzen­lemek ve yürüt­mek­ten bir üst kademeye kar­şı sorum­ludur.

(6) Baş­kan ve her kademedeki Ajans yöneticileri, sınır­larını yazılı olarak açık­ça belirt­mek şar­tıy­la yet­kilerin­den bir kıs­mını ast­larına dev­redebilir­ler. Yet­ki dev­ri, yet­ki dev­reden amirin sorum­luluğunu kal­dır­maz.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

TARIM VE KÖYİŞ­LERİ BAKANI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Diyar­bakır) - Katılamıyoruz Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Kanun tasarısının 6 ncı mad­desinin (2) numaralı ben­din­de yer alan "en az beş yıl" ibaresi "en az on yıl" şek­lin­de değiş­tiril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 6 ncı mad­desinin ikin­ci fık­rasının aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederim.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

"2) Baş­kan, en az dört yıl­lık eğitim veren yük­seköğ­retim kurum­ların­dan veya bun­lara denk­liği Yük­seköğ­retim Kurulu tarafın­dan kabul edilen yurt dışın­daki yük­seköğ­retim kurum­ların­dan mezun olan, mes­lekî açıdan yeter­li bil­gi ve deneyime sahip bulunan ve mes­leği ile il­gili olarak kamu veya özel sek­tör­de en az beş yıl çalış­mış olan­lar arasın­dan müş­terek karar­name ile atanır."

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet?..

TARIM VE KÖYİŞ­LERİ BAKANI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Diyar­bakır) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Ajan­sın özerk­liği göz önün­de bulun­durul­duğun­da böy­le bir değişik­liğin gerek­li olacağı düşün­cesiy­le bu öner­ge veril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

6 ncı mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Mad­de kabul edil­miş­tir.

Ana hiz­met birim­leri

MAD­DE 7-

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­deki ilk 2 öner­geyi okutup, iş­leme alacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı tasarının 7 nci mad­desi ikin­ci fık­rasın­da geçen "bil­gilen­dir­mek" ibaresin­den son­ra gel­mek üzere "bilinç­len­dir­mek" ibaresinin ek­len­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

BAŞ­KAN - Ay­kırı olan ikin­ci öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum.

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 7 nci mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Bir­gen Keleş

Bülent Baratalı

Ali Kemal Kum­kumoğ­lu

 

 

İs­tan­bul

İz­mir

İs­tan­bul

 

 

 

A. Kemal Deveciler

 

Er­dal Karademir

 

 

Balıkesir

 

İz­mir

Ana hiz­met birim­leri

Mad­de 7- (1) Ajan­sın ana hiz­met birim­leri şun­lar­dır:

a) Yatırım Tanıtım Hiz­met­leri Daire Baş­kan­lığı,

b) Yatırım­cı Hiz­met­leri Daire Baş­kan­lığı.

(2) Yatırım Tanıtım Hiz­met­leri Daire Baş­kan­lığı, ül­kedeki yatırım or­tamı ve yatırım im­kân­ları hak­kın­da yatırım­cıları bil­gilen­dir­mek ve yön­len­dir­mek üzere yurt için­de ve yurt dışın­da her tür­lü faaliyeti prog­ram­lamak, yürüt­mek ve Baş­kan tarafın­dan verilen iş­leri yap­mak­la görev­lidir.

(3) Yatırım­cı Hiz­met­leri Daire Baş­kan­lığı, yatırım­cıların yatırım yap­madan ön­ce, yatırım aşamasın­da ve yatırım­larını yap­tık­tan son­ra ih­tiyaç duyabilecek­leri çeşit­li des­tek hiz­met­lerini tasar­lamak ve yürüt­mek ve Baş­kan tarafın­dan verilen ben­zer iş­leri yap­mak­la görev­lidir.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet?..

TARIM VE KÖYİŞ­LERİ BAKANI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Diyar­bakır) - Katıl­mıyoruz.

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Gerek­çe okun­sun.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Kanun tasarısının 7 nci mad­desinin (2) numaralı ben­din­de yer alan "ve Baş­kan tarafın­dan verilen ben­zer iş­leri yap­mak­la görev­lidir" ifadesin­deki "ben­zer" ibaresi mad­de met­nin­den çıkarıl­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler... Kabul et­meyen­ler... Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutup iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 7 nci mad­desi ikin­ci fık­rasın­da geçen "bil­gilen­dir­mek" ibaresin­den son­ra gel­mek üzere, "bilinç­len­dir­mek" ibaresinin ek­len­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet?..

TARIM VE KÖYİŞ­LERİ BAKANI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Diyar­bakır) - Katılamıyoruz.

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Gerek­çe…

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Öner­ge ile Yatırım Tanıtım Hiz­met­leri Daire Baş­kan­lığının görev­leri arasına yatırım­cıları bilinç­len­dir­mek görevinin de dahil edil­mesi amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler... Kabul et­meyen­ler... Öner­ge red­dedil­miş­tir.

7 nci mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler... Kabul et­meyen­ler... Kabul edil­miş­tir.

Danış­ma ve yar­dım­cı hiz­met birim­leri

MAD­DE 8-

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon Baş­kanının mad­de üzerin­de düzelt­me talebi var­dır.

Buyurun Sayın Baş­kan.

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Sayın Baş­kan "Hukuk Müşavir­liği" baş­lığı al­tın­da "yönet­melik tasarıları" şek­lin­de geçen ifade "yönet­melik tas­lak­ları" şek­lin­de değişecek.

BAŞ­KAN - Sayın Baş­kan, not alın­mış­tır.

Mad­de üzerin­deki ilk 2 öner­geyi okutup iş­leme alacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 8 in­ci mad­desinin 3 ün­cü fık­rasının (ç) ben­din­de geçen, "kayıt­larını tut­mak­la" ibaresin­den son­ra gel­mek üzere, "kayıt­ların en­van­terini tut­mak­la" ibaresinin ek­len­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

BAŞ­KAN - Ay­kırı olan ikin­ci öner­geyi okutup iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 8 in­ci mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Bir­gen Keleş

Bülent Baratalı

Ali Kemal Kum­kumoğ­lu

 

 

İs­tan­bul

İz­mir

İs­tan­bul

 

 

 

A. Kemal Deveciler

 

Er­dal Karademir

 

 

Balıkesir

 

İz­mir

Danış­ma ve yar­dım­cı hiz­met birim­leri

Mad­de 8- (1) Ajan­sın danış­ma birimi, Hukuk Müşavir­liği; yar­dım­cı hiz­met birimi ise İn­san Kay­nak­ları ve Des­tek Hiz­met­leri Daire Baş­kan­lığıdır.

(2) Hukuk Müşavir­liği;

a) Baş­kan, Ajans birim­leri ve diğer kamu kurum ve kuruluş­ları tarafın­dan gön­derilen kanun, tüzük ve yönet­melik tasarıları ile diğer hukukî konular hak­kın­da görüş bil­dir­mek­le,

b) Ajan­sın men­faat­lerini koruyucu, an­laş­maz­lık­ları ön­leyici hukukî ted­bir­leri zamanın­da al­mak, an­laş­ma ve söz­leş­melerin bu esas­lara uy­gun olarak yapıl­masına yar­dım­cı ol­mak­la,

c) Ad­lî ve idarî davalar­da gerek­li bil­gileri hazır­lamak, taraf ol­duğu ad­lî ve idarî davalar­da Ajan­sı tem­sil et­mek veya Ajans tarafın­dan hiz­met satın al­ma yoluy­la tem­sil et­tirilen davaları takip ve koor­dine et­mek­le,

ç) Baş­kan tarafın­dan verilecek diğer görev­leri yap­mak­la,

görev­lidir.

(3) İn­san Kay­nak­ları ve Des­tek Hiz­met­leri Daire Baş­kan­lığı;

a) Ajan­sın in­san gücü politikası ve plan­laması konusun­da çalış­malar yap­mak, tek­lif­ler­de bulun­mak ve per­sonelin öz­lük iş­lem­lerini yürüt­mek­le,

b) Ajan­sın bil­gi tek­nolojileri alt yapısını kur­mak, iş­let­mek ve geliş­tir­mek­le,

c) Ajan­sın ih­tiyacı olan her tür­lü yapım, satın al­ma, kiralama, bakım ve onarım, ar­şiv, sağ­lık ve ben­zeri her tür­lü idari ve mali hiz­met­leri yürüt­mek­le,

ç) Ajan­sın, her tür­lü taşınır ve taşın­maz mal­larının kayıt­larını tut­mak­la,

d) Baş­kan tarafın­dan verilecek diğer görev­leri yap­mak­la,

görev­lidir.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet?..

TARIM VE KÖYİŞ­LERİ BAKANI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Diyar­bakır) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Kanun tasarısının 8 in­ci mad­desinin (2) numaralı ben­dinin (ç) alt ben­din­de yer alan "Ajan­sın, taşınır ve taşın­maz mal kayıt­larını tut­mak­la," ibaresi "Ajan­sın, her tür­lü taşınır ve taşın­maz mal­larının kayıt­larını tut­mak­la," şek­lin­de değiş­tiril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutup iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı tasarının 8 in­ci mad­desinin 3 ün­cü fık­rasının (ç) ben­din­de geçen "kayıt­larını tut­mak­la" ibaresin­den son­ra gel­mek üzere "kayıt­ların en­van­terini tut­mak­la" ibaresinin ek­len­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet?..

TARIM VE KÖYİŞ­LERİ BAKANI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Diyar­bakır) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Öner­gey­le mad­dede kav­ram tas­hihinin yapıl­ması amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

8 in­ci mad­deyi oy­larınız­la sunuyorum değişik­lik haliy­le: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Mad­de kabul edil­miş­tir.

Böy­lece, birin­ci bölüm­de yer alan mad­delerin oy­lamaları tamam­lan­mış­tır.

Şim­di, ikin­ci bölümün görüş­melerine baş­lıyoruz.

İkin­ci bölüm, 9 ilâ 16 ncı mad­deleri kap­samak­tadır.

İkin­ci bölüm üzerin­de, Cum­huriyet Halk Par­tisi Grubu adına söz is­teyen Trab­zon Mil­let­vekili Sayın Akif Ham­zaçebi; buyurun. (CHP sıraların­dan al­kış­lar)

CHP GRUBU ADINA MEH­MET AKİF HAM­ZAÇEBİ (Trab­zon) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; Tür­kiye Yatırım ve Des­tek Ajan­sı Kurul­masına İliş­kin Kanun Tasarısının ikin­ci bölümü nedeniy­le görüş­lerimi açık­lamak üzere Cum­huriyet Halk Par­tisi Grubu adına söz al­dım; söz­lerime baş­lar­ken hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Tasarı, Tür­kiye'ye doğ­rudan yaban­cı yatırım­ların çekilebil­mesi için, Tür­kiye'nin, daha doğ­rusu, Tür­kiye'deki yatırım fır­sat­larının yaban­cılara tanıtıl­ması amacıy­la görev yapacak olan bir or­ganizas­yonun kuruluşunu düzen­lemek­tedir.

Tür­kiye Yatırım ve Des­tek Tanıtım Ajan­sı isim­li bu kuruluş, dün­yanın bir­çok ül­kesin­de var­dır; yani, bu, Tür­kiye'de kurul­mak is­tenen bu kuruluşun ben­zeri, dün­yanın bir­çok ül­kesin­de, özel­lik­le, doğ­rudan yaban­cı yatırım alanın­da daha iyi bir yatırım or­tamı yarat­mak amacıy­la çaba gös­teren ül­kelerin bir­çoğun­da bulun­mak­tadır.

Tür­kiye, es­ki adıy­la yaban­cı ser­mayeyi, bugün­ler­de kul­lanılan adıy­la ulus­lararası ser­mayeyi veya doğ­rudan yaban­cı yatırım­ları çekebil­mek amacıy­la, yak­laşık el­li yılı aş­kın bir zaman­dan beri çaba gös­ter­mek­tedir. Tür­kiye bu konuda ilk düzen­lemesini 1954 yılın­da 6224 sayılı Yaban­cı Ser­mayeyi Teş­vik Kanununu kabul ederek yap­mış­tır. 6224 sayılı Kanun, bugün için bel­ki teş­vik bile sayılamayacak bazı özel­lik­leri nedeniy­le, o gün­lerin Tür­kiyesinin ekonomik or­tamı ve dün­ya ekonomik or­tamı içerisin­de teş­vik sayılabilecek bir özel­liğiy­le, Tür­kiye'ye yaban­cı yatırım­ları çekebil­mek amacıy­la bir çer­çeve çiz­miş­tir. O gün­ler­de, bu yasay­la, yaban­cı ser­mayeye verilen en önem­li teş­vik, Tür­kiye'de faaliyet gös­teril­mesi sonucun­da el­de edilen kârın diğer ül­kelere trans­fer edil­mesidir. Bugün için teş­vik denemeyecek bu özel­lik, o gün­lerin ekonomik or­tamı içerisin­de bir teş­vik özel­liği taşıyor­du.

Tür­kiye 1954 yılın­da kabul et­tiği bu yasay­la 2003 yılına kadar gel­miş ve 2003 yılın­da kabul et­tiği 4875 sayılı Doğ­rudan Yaban­cı Yatırım­lar Kanunuy­la yeni bir çer­çeve çiz­miş ve bir­çok düzen­lemesini bu yasa içerisine al­mak suretiy­le, yaban­cılar için daha kolay takip edilebilir bir mev­zuat oluş­tur­muş­tur.

2003 yılın­daki bu temel düzen­lemenin ön­cekin­den en büyük far­kı, doğ­rudan yaban­cı yatırım­ların Tür­kiye'ye gel­mesin­de her­han­gi bir izin al­ma zorun­luluğu bulun­mamasıdır. Yasa, daha ön­ce izin­le gelen yaban­cı ser­maye için bu iz­ni kal­dır­mak suretiy­le ol­duk­ça önem­li bir adım at­mış­tır.

2003 yılın­daki bu yasaya kadar, onun ön­cesin­de, yine, 1989 yılın­da o zaman­ki hükümetin al­mış ol­duğu ve liberalizas­yon karar­ları olarak isim­len­direbileceğimiz karar­lar, Tür­kiye'nin doğ­rudan yaban­cı yatırım­lara bakışın­da yine bir önem­li değişik­lik, önem­li bir dönüm nok­tasıdır; an­cak, bütün bun­lara rağ­men, Tür­kiye, maalesef, doğ­rudan yaban­cı yatırım­ları çek­mede başarılı olamamış­tır. Rekabet et­tiği ül­keler­le ül­kemizi kıyas­ladığımız­da, bu konuda Tür­kiye'nin mesafe al­dığını söy­lemek, maalesef, müm­kün değil­dir.

Tür­kiye, 2000 yılın­dan bu yana daha iyi bir yatırım or­tamı yaratabil­mek amacıy­la çeşit­li düzen­lemeler yap­mak­tadır. Şir­ket kuruluş­larının basit­leş­tiril­mesi, doğ­rudan yaban­cı yatırım­lar için 2003 yılın­da kabul edilen yasay­la izin zorun­luluğunun kal­dırıl­ması bun­ların en önem­lileridir. Yine, Kurum­lar Ver­gisin­de geç­tiğimiz gün­ler­de yapılan in­dirim bu çer­çevede değer­len­dirilebilecek bir diğer karar­dır. Şim­di de, görüş­mek­te ol­duğumuz bu Ajan­sın kurul­ması, bugüne kadar atıl­mış olan adım­ların sonun­cusu olarak kar­şımıza çık­mak­tadır.

Ajans kurul­masıy­la, Tür­kiye, yaban­cı yatırım­cılara Tür­kiye'nin, yani, Tür­kiye'deki fır­sat­ların tanıtıl­ması amacıy­la daha es­nek bir yapı oluş­tur­mak­tadır. Bugüne kadar kamunun üst­len­diği bir görevi, özel sek­tör ağır­lık­lı olarak oluş­turulan yeni bir or­ganizas­yon üst­lenecek­tir. An­cak, değer­li ar­kadaş­lar, 1954 yılın­da baş­layan yaban­cı ser­mayeyi çek­me çabasın­da bugün nereye gel­diğimiz konusun­da bir değer­len­dir­me yapar­sak, Tür­kiye'nin bu konuda başarılı ol­duğunu söy­lemenin müm­kün ol­madığını düşünüyorum. Rakam­lar da esasen bunu gös­ter­mek­tedir.

Bir­leş­miş Mil­let­ler Ticaret ve Kal­kın­ma Kon­feran­sı isim­li ör­gütün, kısa adıy­la UNC­TAD isim­li ör­gütün 2005 yılın­da yayım­ladığı Dün­ya Yatırım Raporun­dan bazı rakam­ları siz­lerin dik­katine sun­mak is­tiyorum:

2004 sonu itibariy­le dün­yada 9 tril­yon dolar­lık doğ­rudan yaban­cı yatırım stoku bulun­mak­tadır. 2000 yılın­da en yük­sek düzeyine ulaş­mış olan bu yatırım­lar, 2001 yılın­daki 11 Ey­lül olayın­dan son­ra bir azalış sey­ri içerisine gir­miş, 2001'de yüz­de 41 oranın­da bir azalış, 2002'de yüz­de 13 ve 2003 yılın­da da yüz­de 12 oranın­da bir azalış ol­duğunu görüyoruz. 2001 son­rası baş­layan bu düşüş eğilimi 2004 yılın­da ter­sine dön­müş ve 2004 yılın­dan itibaren doğ­rudan yaban­cı yatırım mik­tarın­da yine bir ar­tış eğilimi içerisine giril­diğini görüyoruz. 2004'te yüz­de 2 ar­tış­la doğ­rudan yaban­cı yatırım­lar 648 mil­yar dolara, 2005 yılın­da da yüz­de 38 oranın­da ar­tış­la 897 mil­yar dolara ulaş­mış­tır. Söz konusu ar­tış, 2001 son­rası mey­dana gelen ar­tış­lar önem­li öl­çüde şir­ket bir­leş­meleri ve satın al­maları nedeniy­ledir. Bunun dışın­da, yeni yatırım amacıy­la doğ­rudan yaban­cı yatırımın diğer ül­kelere yönel­mesi, bu top­lam rakam içerisin­de çok büyük boyut­lar­da değil­dir.

Yine, 2004 yılın­da dün­yadaki doğ­rudan yaban­cı yatırım­ların yüz­de 64'ünü geliş­miş ül­kelerin çek­tiğini, kalan yüz­de 36'nın ise geliş­mek­te olan ül­keler tarafın­dan çekil­diğini görüyoruz. Yani, hâlâ, ağır­lık, geliş­miş ül­keler tarafın­dadır. Doğ­rudan yaban­cı yatırım­cıların çok büyük bir kıs­mını geliş­miş ül­keler çek­mek­tedir. Tür­kiye, 2,7 mil­yar dolar­la, 2004 yılın­da, dün­ya sıralamasın­da 35 in­ci sırada yer al­mak­tadır. An­cak, geliş­mek­te olan ül­kelerin gerek top­lam doğ­rudan yaban­cı yatırım­lar içerisin­deki al­dık­ları pay gerek­se imalat sanayiin­den al­dık­ları, imalat sanayii yatırım­ların­dan al­dık­ları payın es­ki yıl­lara kıyas­la 2004 yılın­da yük­sel­miş ol­duğunu ve önümüz­deki dönem­de de bu yük­selişin devam edeceğini söy­leyebiliriz.

An­cak, Tür­kiye'ye gelen doğ­rudan yaban­cı yatırım­lara bak­tığımız­da, bu yatırım­ların, yeni yatırım, is­tih­dam yaratan yatırım amacıy­la gel­mek­ten çok, daha çok port­föy yatırımı şek­lin­de gel­diğini, yani, Tür­kiye'deki mev­cut şir­ket­lerin satın alın­masına yönelik olarak gel­diğini görüyoruz. Bakınız, Hazine Müs­teşar­lığının yayın­ladığı Ulus­lararası Doğ­rudan Yatırım­lar Raporuna göre, 2006 yılın­da yayım­lanan bu rapora göre, Tür­kiye'de en büyük 5 ulus­lararası doğ­rudan yatırım­lar şun­lar olarak gözüküyor: Birin­cisi Garan­ti Ban­kası, ikin­cisi Turk­cell, üçün­cüsü Türk Telekom, dör­dün­cüsü Dış­bank, beşin­cisi Yapı Kredi Ban­kası.

Değer­li ar­kadaş­lar, görül­düğü gibi, yaban­cı ser­mayenin, ulus­lararası ser­mayenin Tür­kiye'de il­gi duy­duğu alan­lar, sanıl­dığı gibi baş­ka fark­lı alan­lar değil, yeni yatırım­lar değil, daha çok telekomünikas­yon ve finans kesimi ol­duğu görül­mek­tedir.

Bu lis­teye, esasen, 2001 son­rası finans kesimin­de yer alan ve bugün için­de bulun­duğumuz süreç­te de devam eden bir­takım satın al­maları da ek­lediğimiz­de, tab­lonun çok daha kabarık ol­duğunu görürüz, ban­ka sayısının çok daha faz­la ol­duğunu ve TMSF'nin sat­tığı Tel­simi ek­lediğimiz­de, telekomünikas­yon sek­törüne olan il­ginin olağanüs­tü yük­sek ol­duğunu görürüz.

Tür­kiye'de doğ­rudan yaban­cı yatırımın il­gi duy­duğu üçün­cü alan gay­rimen­kul sek­törüdür değer­li ar­kadaş­lar. Yaban­cılar, Tür­kiye'deki gay­rimen­kul­lere, taşın­maz­lara yine büyük il­gi duy­mak­tadır. Yani, şunu demek is­tiyorum: Ajans kurul­ması, Tür­kiye'nin doğ­rudan yaban­cı yatırım­ları çekebil­mek amacıy­la yap­tığı olum­lu bir adım­dır bel­ki; ama, sonuca ulaş­mak için çok yeter­siz bir adım­dır.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Sayın Ham­zaçebi, lüt­fen, tamam­layabilir misiniz.

Buyurun.

MEH­MET AKİF HAM­ZAÇEBİ (Devam­la) - Topar­lıyorum Sayın Baş­kan; teşek­kür ederim.

Tür­kiye'nin yaban­cılara "Tür­kiye'nin fır­satı" olarak tanıtabileceği un­sur­lar ger­çek­te çok faz­la değil­dir. Bakın, Tür­kiye, iş­gücü maliyeti açısın­dan, diğer ül­keler­le kıyas­lan­dığın­da, sadece Uzak­doğu ül­keleriy­le değil, on­ları bir kenara bırakalım, ama, üyesi ol­maya çalış­tığımız Av­rupa Bir­liğine üye olan ül­keler­le bile kıyas­ladığımız­da, kötü bir nok­tadadır.

Bakın, iş­gücü maliyetinin 2004 yılı rakam­larını ver­mek is­tiyorum size: Çalışılan saat başına maliyet, dolar cin­sin­den, Polon­ya'da 2,54'tür, Roman­ya'da 0,53'tür, Tür­kiye'de 3,46'dır değer­li ar­kadaş­lar; Çin, Hin­dis­tan ve diğer Uzak­doğu ül­kelerini say­mıyorum, çok çok aşağıdadır. Yani, Tür­kiye'nin, ger­çek­te, fır­sat­ları o kadar faz­la değil­dir.

Yine, is­tih­dam üzerin­deki ver­gi yükünün Tür­kiye'de yüz­de 42,7 ile OECD birin­ciliğine oturan bir oran ol­duğunu görür­sek, yine, Tür­kiye'nin, iş­gücü maliyeti açısın­dan son derece olum­suz durum­da ol­duğunu görürüz.

Değer­li ar­kadaş­lar, tasarının bütününe bak­tığımız­da, tasarıda yer alan, Ajans yapılan­ması içerisin­de yer alan Danış­ma Kurulunun yeteri kadar ak­tif bir yapıda ol­madığını görüyoruz. Danış­ma Kurulu yapılan­ması ek­sik­tir, sadece il­gili bakan­lar ve özel sek­tör tem­sil­cilerin­den oluşuyor. Buraya sivil top­lum ör­güt­lerinin de mut­laka gir­mesi gerekir, bu konuda faaliyet gös­teren sivil top­lum ör­güt­lerinin mut­laka gir­mesi gerekir. Yine, doğ­rudan Tür­kiye'deki yatırım fır­sat­larının tanıtıl­ması amacıy­la faaliyet yapacak bu kuruluşun yatırım des­tek ve tanıtım stratejilerini belir­leme açısın­dan da Ajans Danış­ma Kurulunun daha et­kin bir yapıya ve görev alanına kavuş­turul­ması gerekir diye düşünüyorum.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

MEH­MET AKİF HAM­ZAÇEBİ (Devam­la) - Son cüm­lelerim Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Buyurun Sayın Ham­zaçebi.

MEH­MET AKİF HAM­ZAÇEBİ (Devam­la) - Bütün her şeye rağ­men, Tür­kiye Yatırım ve Des­tek Ajan­sının hayır­lı ol­masını diliyorum, hepinize say­gılar sunuyorum. (CHP ve AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Ham­zaçebi.

Anavatan Par­tisi Grubu adına söz is­teyen Mer­sin Mil­let­vekili Hüseyin Güler.

Buyurun Sayın Güler. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

ANAVATAN PAR­TİSİ GRUBU ADINA HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Teşek­kür ediyorum Sayın Baş­kan.

Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; şu Mec­lis tab­losuna bak­tığımız­da, bırakın AKP'nin din­leme gibi lük­sünün ol­madığını; ama, bırakın, bu kanun­ları halk din­lesin. Ev­lere şen­lik bir Mec­lis gün­demiy­le devam ediyoruz. Ken­di öner­geleriniz var, ken­di öner­gelerinize dahi sahip çıkamıyor­sunuz; ama, bak­tığımız­da, muhalefet olarak bizim öner­gelerimize sıra gel­memesi için hem temel kanun olarak geçir­diniz, o da yet­medi, bunun yanın­da da, ken­di ver­diğiniz öner­geler­le önümüzü tıkamanın kav­gasını veriyoruz.

Mesele, bu kanun­ların hal­kın önün­de tar­tışıl­ması gerekir. Biraz ön­ce bir konuya da tanık ol­duk, biraz ön­ce Sayın Mev­lüt As­lanoğ­lu "an­laş­tık" diyor. Ne an­laş­tılar­sa, ben de merak ediyorum, kamuoyu da… Bırakın, son derece açık ve net olan, yapıcı olan ken­di öner­gelerinize dahi sahip çık­ma şan­sınız yok. Peki, şu saat­te, al­lahaş­kına, neyin siparişi bu, söy­ler misiniz; bu kanun­lar teker teker çık­mak zorun­da mı? Ar­ka taraf­ta din­lemeyen bir­sürü mil­let­vekili ar­kadaş­lar var. Biraz­dan karar yeter­sayısı is­tediğimiz­de hemen yetişecek­siniz, kabul edip et­meyen­ler… Peki, o zaman, bunu halk­tan niye kaçırıyor­sunuz? Temel kanun dediniz, tar­tış­tır­mıyor­sunuz. Bırakın, öner­geler tar­tışıl­sın. Öy­le bak­tığımız­da bun­lar dahi tar­tışıl­mıyor.

İlk plan­da bak­tığımız­da, son derece uy­gun­muş gibi görünen, ama, Av­rupa Bir­liği stan­dart­ların­dan dayatılan bir kanun. Bu, bize uy­maz. İçin­de o kadar soru ve kay­gı verici veriler var ki, bunu merak et­tik sor­duk, Sayın Bakan cevap­lama ih­tiyacını dahi duy­madı; "biz cevap vereceğiz, yazılı cevap…" Vereceği de meç­hul, verileceği de meç­hul.

HÜSEYİN TAN­RIVER­Dİ (Manisa) - Yazılı olarak verecek.

HÜSEYİN GÜLER (Devam­la) - Ama, halk­tan niye sak­lıyor­sunuz? Bu kanun­lar­da sor­duğumuz sorular açık ve net.

HÜSEYİN TAN­RIVER­Dİ (Manisa) - Kalıcı ol­sun diye yazılı verecek.

HÜSEYİN GÜLER (Devam­la) - Bu bir, eğer özel müteşeb­bis ruhunu teş­vik edecek­se, Sayın Baş­bakanın Baş­bakan­lığı hiç­bir an­lam ifade et­mez.

Pazar­lama mı?.. Onu bil­mem. Evet, bu kanun­da en önem­li un­sur, ulus­lararası ser­mayenin de kabul­lenebileceği uy­gun stan­dart­lar­da bir kamu inisiyatifin­den çok, özel inisiyatif sahibi, yani kamu sek­törünün ol­ması gerekir; ama, bak­tığımız­da, bir­çok şey, inisiyatif Sayın Baş­bakan­da; oradaki çalışan per­sonelin maaşın­dan, öz­lük hak­ların­dan tutun da, ken­disin­den son­ra atama yapabilecek tüm yönetime kadar.

Evet, diyor ki, dört yıl­lık yük­sekokul mezunu. Ben de sor­mak is­tiyorum, burası özel statüde mi, yok­sa, her­han­gi bir, sıradan bir kurum mu? Burası, gerek ulus­lararası iliş­kiler gerek hukukî ve gerek ekonomik boyut­larıy­la beraber burası özel bir kurum, ih­tisas kurumu; ama, bak­tığımız­da, yapılan­ma o kadar net ki, daha çok, siyasî iradenin, yani, Baş­bakanın, tamamıy­la, inisiyatif elin­de. On­dan son­ra, Tür­kiye'de dışarıdan gelecek ser­mayenin önün­deki söz­de en­gel­ler açılacak­mış gibi al­gılanıyor. Tam ter­sine, burada, pazar­lama… Bilemiyorum, taşeron­luk mu al­gılanır, pazar­lama mı, bunu da an­lamak­ta zor­lanıyoruz.

İfade et­tiğimiz şu: Şu saat­te, lüt­fen, bu kanun­ların, bu kadar seri bir şekil­de tar­tışıl­madan geç­mesini, ben şah­sen bir mil­let­vekili olarak içime sin­diremiyorum.

Bir kanuna, eğer kabul edip et­meme konusun­da hal­kın iradesinin yan­sıması gerekiyor­sa, burada enine boyuna tar­tışıl­ması gerekir. Bu, usul yönün­den tamamıy­la yok­sun, ifade et­tiğimiz gibi, ken­di öner­gelerinize dahi sahip çıkamayacak kadar, bana göre, bunun al­tını dol­dur­mak­ta zor­lanıyorum; çün­kü, bir öner­ge, veril­miş ol­mak için veril­mez. Eğer, bu ül­keye kat­kıda bulun­ması, yasadaki ak­sak­lık­ların gideril­mesi için veril­mesi gerekiyor­sa, ona uy­gun bir doz­da veril­melidir.

Bakıyoruz, tabiî ki, Tür­kiye'deki yatırım teş­vik­lerine bak­tığımız­da, Sayın Bakana sor­duk, son dört yıl­da, sizin İk­tidarınız­da, tek başınıza övün­düğünüz AKP İk­tidarın­da Tür­kiye'ye gelen dış ser­mayenin konumu ne; daha çok rant, mev­duat, repo, bor­sa; yani, üretim­den yok­sun, 1 koyup 3 alan bir zih­niyetin un­sur­ları. Tür­kiye'de bırakın is­tih­damı, yatırım alan­larını teş­viki, olan yatırım im­kân­ların­dan dahi mah­rum kalın­mak­ta. Özel­leş­tir­me adı al­tın­da yapılan bir­çok kamu kurumuna is­tih­dam açısın­dan bak­tığımız­da, her geçen gün sayısının düş­tüğünü, hat­ta, kapatıl­dığını görüyoruz. Yani, baş­ka rant­lar için alın­dı, bugün is­tih­dam­dan yok­sun, üretim­den yok­sun bir an­layış hâkim. Tabiî ki, ser­maye büyük oran­da rant için gel­diğin­den, dün­yada en büyük faiz oran­ları, yani, ran­tın en büyük ol­duğu ül­ke, maalesef, Tür­kiye. Bu konuda ül­keyi birin­ci yap­tınız; çün­kü, Brezil­ya birin­ciy­di, onu da elin­den al­dınız. Siz­leri yürek­ten kut­luyoruz(!)

Bugün ül­kedeki reel faize uy­gulanan dün­yadaki rant, bazen iş­te Amerika'da on yıl­lık tah­vil­ler 5,15 diye kıyamet koparılır­ken, Tür­kiye'de beş yıl­lık bir yıl­da alınıyor; gerisini siz düşünün. Tabiî ki, ser­maye cen­neti açısın­dan bak­tığımız­da Tür­kiye'ye, ran­tın teş­vik edil­diği ve bunun da kon­trol­süz, ya sıcak­para gelir­se, nasıl gelir­se gel­sin bir an­layış­la beraber, maalesef, Tür­kiye her geçen gün sömürül­meye devam ediyor.

Evet, dış ser­maye açısın­dan bak­tığımız­da durum böy­le. Yine, soru sor­duk, dedik ki, Tür­kiye'nin bor­cu art­tı; peki neden art­tı, burada gelip yanıt verin. Özel­leş­tir­mey­le de övün­dünüz, eliniz­de varınızı yoğunuzu sat­tınız; ama, bu doğ­rul­tuda, bu ül­kenin bor­cu neden art­tı? Yatırım alanına bakıyor­sunuz, kamu sıfıra yakın, özel sek­töre bakıyor­sun, Tür­kiye'nin o büyüme hızına uy­gun değil. O zaman, bu bor­cun an­lamı ne? Tek, ak­la bir şey kalıyor: Borç sür­dürülebilir bir ül­ke konumun­dayız. Temel mesele bu. Bu konuda da ül­ke olarak, dün­ya kon­jonk­türün­de, global­leşen dün­ya dediğimiz bir süz­geç­te sadece sömürüye son derece müsait bir ül­ke konumun­dayız.

Bu ül­kenin yarın­ları üretim­den yok­sun ol­duğu müd­det­çe her geçen gün karan­lığa doğ­ru gidiyor. As­lın­da bun­ları siz­ler de iyi biliyor­sunuz. Her vesiley­le sokağa çık­tığınız­da, size, her kesimin sorun­larını pay­laş­tığı an­da, bak­tığınız­da, her şey eliniz­de kalıyor. Ekonomi de bugün, çok övün­düğünüz ekonomi, iki haf­tada ne ol­duy­sa, SOS ver­di. Hemen çok basit bir mazeret de bul­dunuz: "Dış kon­jonk­tür." Bazen, çalış­kan bir öğ­ren­ci var­dır, sınıfını geç­tiği zaman "ben başar­dım" der, başarısız­lığın­da "öğ­ret­men bırak­tı" der. Sizin mazeretiniz de çok hazır, hemen "dış kon­jonk­tür; bizim inisiyatifimizin dışın­da." Peki, bu yarın­ları göremediniz mi? Ül­kedeki koşul­ları tar­tar­ken, bu kadar in­ce pamuk ip­liğine bağ­lı bir ekonomik bir­lik­telik, sizi, sür­dürülebilir bir boyuta ulaş­tırabilir mi; müm­kün değil ve bir an­da yüz­de 30 devalüas­yon ol­du "kur ayar­laması" ve çok da makul kabul et­mek müm­kün değil. Daha ön­ce beş yıl­da yapılan bir devalüas­yonu siz bir haf­tada uy­gulamak zorun­da kal­dınız. Bun­dan son­rası mı? Val­lahi, görünen köy kılavuz is­temez; ama, maalesef karan­lığa doğ­ru git­meye devam ediyor. Çün­kü, bu ül­ke üret­miyor. Üretimi en ufak bir konuda teş­vik et­mediniz. İs­tih­damı ar­tıracak projelere teş­vik oranın­da da cid­dî an­lam­da dağınık, Tür­kiye'nin bir­çok öl­çek­li, özel­lik­le böl­gesel ve en­düs­triyel alan­dan yok­sun bir teş­vik an­layışıy­la tıkadınız. O zaman, yapıl­ması gereken tek şey var: Göl­ge et­meyin, ih­san is­temez. Bu ül­kenin yarın­larını, lüt­fen, kayıp yıl­ları olarak, AKP'nin kayıp yıl­ları olarak tarihe geç­meyin.

HÜSEYİN TAN­RIVER­Dİ (Manisa) - En­dişe et­meyin, emin el­ler­de, Tür­kiye emin el­ler­de.

HÜSEYİN GÜLER (Devam­la) - En­dişemiz ül­kemiz adına. En ufak bir şekil­de birey­sel bir kay­gı peşin­de değiliz. "Emin el­ler­de" dediğiniz süreç­te yarın­larınızı göremiyor­sunuz. Yani, Anayasayı değiş­tirecek çoğun­luk ver­miş bu hal­kımız; ama, buna kar­şı, süreç içerisin­de, maalesef, yarın­larını göremez ol­du. Yani, kısaca, tesadüfen yaşıyor bu hal­kımız, günübir­lik yaşıyor. Bunu ül­kem olarak hak et­miyoruz. Her geçen gün yok­sul­luk ve sefalet bu ül­kemin kaderi değil. Siyasal duruşumuzun gerek­çesi, bu ül­kemizi refah­ta buluş­tur­mak mağ­duriyet­te değil.

Bak­tığımız­da, çok net bir veri yeşil­kart; ar­tık iaşeye bağım­lı bir kit­le olarak al­gılanıyor top­lum­da ve her geçen gün, ken­di ken­dine yeten 7 ül­keden biri ol­mamıza rağ­men, bugün, iaşeye bağım­lı, gün­lük yaşamını, an­cak, muh­taç bir boyut­ta, yok­sul ve aç bir boyut­ta, mil­yon­lara varan büyük bir kit­le. Bu da sizin eseriniz, bun­dan da gurur duyabilir­siniz; ama, ül­kem, bunu hak et­miyor. Ül­kenin yarın­ları, hayal­leri ve umut­larına bak­tığımız­da, zen­gin­lik­te, üret­ken­lik­te, emek­te buluş­ması gerekir. Üret­meyen bir top­lumun, yarın­ları, maalesef karan­lık. Üret­meden tüket­mek…

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Sayın Güler, lüt­fen, topar­layabilir misiniz.

Buyurun.

HÜSEYİN GÜLER (Devam­la) - Teşek­kür ediyorum Sayın Baş­kan.

Üret­meden tüket­menin bedeli çok ağır­dır. Bu top­lum, maalesef, üret­meden tüket­menin bedelini ağır ödemeye baş­ladı. Yani, kısaca, balayı dönemi bit­ti; cicim ay­ları da bit­ti, az kal­dı. Faturalar, kabarık bir şekil­de, bu hal­kın önün­de.

Tabiî ki, her geçen gün, bu hal­kın iradesine baş­vur­mak, yani, er­ken genel seçim­le bu hal­kın önüne çık­mak -bana göre yürek is­ter- AKP'nin yapabileceği tek şey, en büyük iyilik. Biz, her zaman hal­kın iradesine say­gılıyız ve ona da baş­vur­mak­tan onur duyarız. Ha, bizi beğenir veya beğen­mez, sizi beğenir veya beğen­mez; ama, halk, öy­le bir gös­terecek ki, seçim sonuç­larına, hepiniz, bu rüyanın bit­tiğini, kâbus­la uyan­dığınızı görecek­siniz. Bu ül­kem in­sanının unut­tuğunu zan­net­meyin; çün­kü, her git­tiğimiz yer­de…

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Münec­cim­liği bırak da öteki şey­leri an­lat!

HÜSEYİN GÜLER (Devam­la) - Gelin, buyurun, siz an­latın an­latacağınız bir şey var­sa. Din­lemeye de niyetiniz yok; laf at­mayı marifet say… Buyurun, kür­sü sizin.

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Ya, bırak şim­di, bu saat­te ne an­latıyor­sun. Bu saaten son­ra çekil­mez.

HÜSEYİN GÜLER (Devam­la) - Hayır, kür­sü sizin. Bu saat­te çalış­mayı zulüm olarak getirir­sen, mesele o.

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Kanunu an­lat, mad­delerini an­lat.

HÜSEYİN GÜLER (Devam­la) - Biz, kanun­ları net olarak an­lat­tık, an­lat­maya da devam ediyoruz. Bu kanunun uy­gulan­masın­da büyük ak­sak­lık­lar olacak­tır.

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Ha, on­ları an­lat.

HÜSEYİN GÜLER (Devam­la) - Şim­diden uyarıyoruz; Sayın Baş­bakanın inisiyatifiy­le bir kurum yapılan­dırıl­maz. Ken­di iç dinamik­lerin­de ve çağ­daş kon­jonk­türel koşul­lara uy­gun hareket yeteneği gelişen ve inisiyatif hak­kını kul­lanabilecek bir iradenin hâkim ol­ması gerekir; ama, yap­tığınız bu yapılan­ma ve kanun­la bun­lar­dan yok­sun­luğunu, maalesef, göreceğiz. Evet, kanun hak­kın­da o kadar çok söy­lenecek, Tür­kiye'nin tab­losu o kadar net çizilecek ki, ümit ediyoruz ki…

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - An­lat da is­tifade edelim!

HÜSEYİN GÜLER (Devam­la) - Kanun hak­kın­da, o zaman, konuş­tuk­larımızı din­lemiyor­sunuz.

ÜNAL KACIR (İs­tan­bul) - Baş­ka şey an­latıyor­sun; kanun­dan bah­set!

HÜSEYİN GÜLER (Devam­la) - Din­lemiyor­sunuz; söy­lenen hiç­bir şeyi al­gılamak­ta… Din­lememek­te ıs­rar­cısınız ve verilen tüm birikim­leri de pay­laş­mama niyetin­desiniz.

Her şeye rağ­men, bu kanunun, ül­kem adına hayır­lı uğur­lu ol­masını…

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

HÜSEYİN GÜLER (Devam­la) - Tamam­lıyorum Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Lüt­fen Sayın Güler, teşek­kür için aç­tım.

Buyurun.

HÜSEYİN GÜLER (Devam­la) - Her şeye rağ­men, gönül is­ter, yürek is­ter, bu hal­kım her şeyin en iyisine layık ve bu kanunun da ül­kem adına hayır­lı uğur­lu ol­masını diliyor, hepinize say­gılar sunuyorum. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Güler.

Bölüm üzerin­de, şah­sı adına söz is­teyen Is­par­ta Mil­let­vekili Sayın Emin Bil­giç; buyurun.

Süreniz 5 dakika.

MEH­MET EMİN MURAT BİL­GİÇ (Is­par­ta) - Sayın Baş­kan, değer­li üyeler; gecenin bu iler­leyen vak­tin­de Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı Kanun Tasarısının ikin­ci bölümü hak­kın­da konuş­mak üzere, şah­sım adına söz al­mış bulunuyorum; söz­lerime baş­lar­ken, Yüce Heyetinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Şüp­hesiz, Tür­kiye'de, İk­tidarımız dönemin­de, son üç yıl­lık or­talama büyüme yüz­de 7,5'tir. Şu an­da, devalüas­yona rağ­men, Tür­kiye'de kapasite kul­lanımı fab­rikalar­da, üretim alan­ların­da giderek art­maya devam et­mek­tedir ve yüz­de 80'lerin üzerine çık­mış­tır.

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Baş­bakan duy­masın "devalüas­yon"u…

MEH­MET EMİN MURAT BİL­GİÇ (Devam­la) - Tür­kiye'de sabit ser­maye yatırım­ları son derece hız­lı art­mış­tır İk­tidarımız dönemin­de ve ekonomi ger­çek an­lam­da da büyümüş­tür. Bunun tar­tışılacak her­han­gi bir yönü de yok­tur; ama, daha ön­ceki ANAP'lı, son beş yıl­lık, yani 1997-2002 dönemini dik­kate alarak yap­tığımız or­talama büyüme oranı hesap­lamaların­da, Tür­kiye'nin, beş yıl­lık, 2002'ye kadar olan büyüme oranı yüz­de 0'dır. Bunun an­lam­lı bir sonuç ol­duğunu ve her­kese ders vereceğini, her­kesin bun­dan alacağı şey­ler olacağını düşünüyorum.

Şüp­hesiz Tür­kiye'de, bu ser­maye ajan­sıy­la bir­lik­te, yaban­cı ser­mayenin ar­tırıl­ması için önem­li bir araç ih­das edil­mek­tedir. Daha ak­tif bir biçim­de Tür­kiye'nin tanıtıl­ması müm­kün olabilecek­tir; an­cak, bu, her or­gan­da ol­duğu gibi, her kurum­da ol­duğu gibi, çok iyi çalış­ma yönet­melik­lerinin ve çok iyi çalış­ma ekip­lerinin ol­ması, sek­törel odak­lan­maların sağ­lan­masıy­la müm­kün olabilecek­tir. Bu an­lam­da, özel­lik­le, bu kanun­la çalış­maya baş­layacak kurumun ön­celik­lerini belir­leyerek, cid­dî ül­ke stratejileriy­le, sek­tör stratejileriy­le yürümesi ve bu çer­çevede daha başarılı olabileceğini de düşünüyorum. Bu an­lam­da da, daha tah­kim edil­miş bir çalış­ma sis­temine ih­tiyaç ol­duğu da açık­tır. Bu haliy­le, daha faz­la geliş­tiril­meye ih­tiyaç ol­duğunu düşün­mek­teyim.

Tür­kiye'de ve dün­yada yaban­cı ser­maye alanın­da en önem­li kriter­ler, pazara yakın­lık, ham­mad­de, üretim maliyet­leri ol­duğu kadar, tek­nolojik üs­tün­lük ve ay­nı zaman­da, ser­maye, ar­tık baş­lıbaşına bir üretim fak­törü haline gel­miş­tir ve yaban­cı ser­maye yatırım­ların­da, giderek, öl­çek ekonomileri daha an­lam­lı hal­dedir.

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Hadi canım, ne öl­çeği!.. Neden bah­sediyor­sun?!.

MEH­MET EMİN MURAT BİL­GİÇ (Devam­la) - Tür­kiye'nin, özel­lik­le 1995'te içine gir­diği Av­rupa Bir­liği macerası ve bu çer­çevede, güm­rük bir­liği içerisin­de, 1 Ocak 1996'dan itibaren or­taya çıkan dış­ticaret açık­ları, Av­rupa Bir­liğine, giderek ikiye kat­lanan dış­ticaret açık­ları, Tür­kiye için önem­li sorun­lar yarat­mış­tır. Bu sorun­ların üs­tesin­den gelebil­mek için, 1995'te bu güm­rük bir­liğine giriş kararı alın­dığın­da, dış­ticaret açık­larının yaban­cı ser­maye yatırım­larıy­la den­geleneceği var­sayıl­mış­tı, o zaman­ki DYP-CHP Hükümeti tarafın­dan; an­cak, bu ger­çek­leş­medi. Bunun ger­çek­leş­memesinin ana sebebi de, o tarih­te Tür­kiye'nin güm­rük bir­liğinin karar mekaniz­masına gir­memiş ol­masıdır. Güm­rük bir­liğinin, Tür­kiye, bugün sadece, karar­larına maruz bir ül­ke konumun­dadır, karar­lar bizim dışımız­da alın­mak­tadır, o gün yapılan hatanın da bedelidir. Bu hata, gene DYP-ANAP Hükümet­leri tarafın­dan, 1 Ocak 1996'dan itibaren de devam et­tiril­miş­tir. Tür­kiye'nin, özel­lik­le benim dileğim, güm­rük bir­liğinin karar mekaniz­masın­da yerini al­ması suretiy­le, daha faz­la yaban­cı ser­maye çek­me şan­sına sahip ol­duğudur ve bu yön­de de, Hükümetimizin de gerek­li adım­ları at­ması, gerek­li çalış­maları yürüt­mesi, Tür­kiye için son derece el­zem­dir. Dün­kü hataları tek­rar et­memek­te de fay­da var­dır.

Şüp­hesiz, Tür­kiye, bir küresel­leş­me ekonomisini yaşamak­tadır. Küresel­leş­me çağının içerisin­de, Türk ekonomisi, küresel rekabete uyum sağ­lamaya çalış­mak­tadır. Buna yönelik olarak, şüp­hesiz, böy­lesine bir ajan­sın kurul­ması önem­lidir, fay­dalıdır; an­cak, Tür­kiye'den yurt dışına giden yaban­cı ser­maye ih­racının da mut­laka düzen­len­mesi, des­tek­len­mesi ve korun­ması gerek­mek­tedir.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Sayın Bil­giç, lüt­fen, topar­lar mısınız.

Buyurun.

MEH­MET EMİN MURAT BİL­GİÇ (Devam­la) - Şüp­hesiz, Tür­kiye'ye gelen yaban­cı ser­mayeyi tanıt­mak ve des­tek­lemek önem­li ol­duğu kadar, Tür­kiye'den, küresel rekabet il­keleri doğ­rul­tusun­da pazar veya ham­mad­de veya üretim maliyet­lerini dik­kate alarak yurt dışına giden ser­mayemizin de korun­ması ve büyütül­mesine de, Tür­kiye'nin des­tek ver­mesi ve bu yön­de de yeni bir ajans, yeni bir yapılan­ma, yeni bir kurum ih­tiyacına da dik­kat çekerek söz­lerimi tamam­lamak is­tiyorum ve şüp­hesiz, bu tasarının bu haliy­le, Tür­kiye için fay­dalı, hayır­lı bir çalış­ma ol­duğunu, bir tasarı ol­duğunu düşün­düğümü belir­terek, des­tek vereceğimi ve Tür­kiye için hayır­lı uğur­lu ol­ması dilek­lerimi belirt­mek is­tiyorum, say­gılar sunuyorum efen­dim. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Bil­giç.

İkin­ci bölüm üzerin­de şah­sı adına söz is­teyen, Hasan Feh­mi Kinay, Kütah­ya Mil­let­vekili.

Sayın Kinay, buyurun.

HASAN FEH­Mİ KİNAY (Kütah­ya) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­larım; gecenin bu iler­leyen saatin­de, kurul­ması yönün­de yoğun çaba sarf et­tiğimiz -muhalefetiy­le ik­tidarıy­la- yatırım des­tek ve tanıtım ajans­larının ül­kemize hayır­lar getir­mesini tek­rar temen­ni ediyorum.

Kısaca, burada yapılan bir önem­li ten­kidi vuzuha kavuş­tur­mak adına bir nok­taya temas et­mek is­tiyorum. Bazı ar­kadaş­larımız, yaban­cıların teş­vik edil­diği yönün­de bazı değer­len­dir­meler­de bulun­dular. Oy­sa, biz, biliyor­sunuz, kal­kın­ma ajans­larını, geç­tiğimiz ay­lar­da Yüce Mec­lisimiz­de kanun­laş­tır­mış­tık. Kal­kın­ma ajans­ları, hepinizin bil­diği gibi, Tür­kiye'de böl­gesel kal­kın­ma politikalarına, Av­rupa Bir­liğin­de yapılan deneyim­ler ışığın­da des­tek sağ­layacak, özel­lik­le yer­li girişim­cimizi harekete geçirecek, Av­rupa Bir­liği fon­larıy­la, mer­kezi hükümet büt­çesiy­le des­tek­lenen, yerel yönetim­lerin de iş­tirak et­tiği çok önem­li bir projedir ve bu nok­tada, yer­li yatırım­cıların des­tek­len­mediği yönün­de yapılan yer­siz ten­kit­ler bir an­lam­da eleş­tiril­miş… Eleş­tiriye cevap ver­miş oluyorum.

Diğer taraf­tan, yaban­cı yatırım­cılar­la il­gili, doğ­rudan yaban­cı ser­mayey­le il­gili olarak, bugün görüş­mek­te ol­duğumuz yatırım des­tek ve tanıtım ajans­ları Tür­kiye'nin gün­demine yeni bir kurum olarak kazan­dırıl­mak­tadır. Gerek yer­li gerek­se yaban­cı yatırım­cıların, ül­kemiz­de is­tih­dam sağ­lamak üzere, üretime kat­kı sağ­lamak üzere, rekabet gücünü -her şey­den ön­ce- ar­tır­mak üzere büyük bir iş­lev taşıyacağını ifade ediyorum.

Hepinizi tek­raren say­gıy­la selam­lıyorum. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Kinay.

Mad­de üzerin­de soru-cevap iş­lemi yapılacak­tır.

Sayın Doğan, buyurun.

MUHAR­REM DOĞAN (Mar­din) - Evet, teşek­kür ediyorum Sayın Baş­kanım. Aracılığınız­la Sayın Bakanıma sorularım var.

Sayın Bakanım, Doğu-Güney­doğu Böl­gelerimizin ekonomik can damarı Habur ve Nusay­bin Güm­rük Kapılarıdır. Bu kapılar­da sınır ticaretini hal­ka açacak mısınız?

İkin­ci soru: Söz ver­diğiniz hal­de, sınır ticaret mer­kezini bugüne kadar kuramadınız. Nusay­bin Güm­rük Kapısının sınır ticaret mer­kezini kur­mamak­la… Yatırım des­tek ve tanıtım an­layışıy­la çeliş­miyor mu?

Üçün­cü soruyu soruyorum: Şu ana kadar, mil­let­vekili ar­kadaş­larımızın sorularının hiç­birine söz­lü olarak cevap veril­memiş­tir. Sorulan soruların hep­si de önem­li sorun­lar­dır. Bakan olarak bilerek mi cevap ver­miyor­sunuz; yok­sa, sorular­la il­gili bil­gileriniz mi yok? Bir açık­lama yapar­sanız teşek­kür ederim, sevinirim.

BAŞ­KAN - Sayın Doğan, teşek­kür ediyorum.

BAY­RAM ÖZ­ÇELİK (Bur­dur) - Kalıcı ol­sun diye yazılı cevap veriyor.

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, lüt­fen…

Sayın Öz­doğan, buyurun.

İB­RAHİM ÖZ­DOĞAN (Er­zurum) - Teşek­kür ediyorum Sayın Baş­kanım. Aracılığınız­la, Sayın Hükümete şu sual­leri tev­cih et­mek is­tiyorum:

Birin­ci sorum: 3 Ekim 2005, müzakere tarihi alın­masıy­la bir­lik­te, Baş­bakan, Tür­kiye'ye ser­maye akımı baş­layacağını söy­lemiş­ti. Bu ne öl­çüde ger­çek­leş­ti? Şu ana kadar, bil­diğimiz kadarıy­la, bize göre hiç­bir şey ger­çek­leş­medi.

İkin­ci sorum: Tür­kiye'ye giren yaban­cı ser­maye yeni yatırım alan­larına mı gir­miş­tir; yok­sa, Anavatan ik­tidar­larının yap­tık­larına mı yaban­cı ser­maye talip ol­muş­tur?

Üçün­cü sorum: Yap­tığı sek­sen gün­de dev­ri âlem gezileriy­le kamuoyunun tep­kilerine sebep olan Baş­bakan, bu gezilerini savun­mak için şöy­le demiş­tir: "Ben gez­miyorum, Tür­kiye'yi pazar­lıyorum, iş bağ­lan­tısı yapıyorum" diyor. Sayın Baş­bakanın bu bağ­lan­tıların­dan Tür­kiye'ye şu ana kadar ne kadar yaban­cı ser­maye girişi ol­muş­tur? Yani, is­tedik­leri, İs­tan­bul… Vaat et­tik­leri, es­ki İETT arazisin­de Dubai Towers yap­mak için talip olan Şeyh Mak­tum'un dışın­da, Sayın Baş­bakanın baş­ka büyük fark­lı başarıları ol­muş mudur?

Dör­dün­cü sorum: Hükümet, ör­neğin, TÜP­RAŞ ve Telekom ihalelerini yaban­cı ser­mayeye başarı hanesine mi yaz­mış­tır? Tür­kiye'nin stratejik dev bazı kurum­larını kapı kapı yurt dışın­da dolaşarak pazar­lamaya çalış­mak 59 un­cu Hükümetin özel­leş­tir­me politikası mıdır?

Son sorumu soruyorum: Hükümetin yaban­cı ser­maye sok­mak is­tediği sek­tör­ler han­gileridir? Hükümetin, güç­lü ve den­geli Av­rupa ül­kelerin­de ol­duğu gibi, korumayı plan­ladığı ulusal ekonomik sınır­ları var mıdır? Ör­neğin, 59 un­cu Hükümet için, Dol­mabah­çe Sarayı, Top­kapı Sarayı, İs­tan­bul Vapur İş­let­meleri, Nem­rut Dağı, Er­zurum'daki Palan­döken kayak tesis­leri de özel­leş­tirilebilir mi ve yaban­cı ser­mayeye verilebilir mi?

Teşek­kür ediyor, say­gılar sunuyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Öz­doğan.

Sayın Koç­yiğit, buyurun.

MUH­SİN KOÇ­YİĞİT (Diyar­bakır) - Teşek­kür­ler Sayın Baş­kanım.

İki tane sorum var; birin­cisi, Sayın Bakanıma:

Tarım ve tarıma dayalı sanayiin geliş­tirilebil­mesi için GAP yatırım­larının bir an ön­ce bitiril­mesi gerek­mek­tedir. GAP yatırım­larının bir an ön­ce bitirilebil­mesi için dış kredi, dış finans­man sağ­lama yönüne gidecek misiniz?

İkin­ci sorum: Böl­gelerarası gelir dağılımının, böl­gelerarası den­gesiz­lik­lerin or­tadan kal­dırılabil­mesi için, adalet­siz 5084 sayılı Teş­vik Yasasını göz­den geçirerek, böl­gesel ve sek­törel baz­da yeni bir teş­vik yasası çıkar­mayı düşünüyor musunuz?

Teşek­kür ederim.

BAŞ­KAN - Sayın Koç­yiğit, teşek­kür ediyorum.

Sayın Abuşoğ­lu, buyurun.

ÖMER ABUŞOĞ­LU (Gazian­tep) - Teşek­kür ederim Sayın Baş­kan.

Benim bir tek sorum olacak; yal­nız, Sayın Bakan, daha ön­ceki uy­gulamalar gibi "yazılı cevap vereceğim" diyecek­se sorunun da faz­la bir an­lamı ol­muyor; çün­kü, soru ve cevabı, ikisi bir araya gel­diğin­de an­lam taşıyor.

Şim­di, kur­duğumuz Yatırım Ajan­sı, Tür­kiye lehine, özel­lik­le yaban­cılara bir­takım danış­man­lık hiz­met­leri, ben­zeri hiz­met­ler ver­mek üzere kuruluyor ve Tür­kiye'nin ekonomik an­lam­da da tanıtımını yap­mak üzere kuruluyor. Bu, netice olarak, özel sek­tör tarafın­dan yerine getiril­mesi ve yürütül­mesi gereken bir işin dev­let tarafın­dan üst­lenil­miş ol­ması. Yaban­cı yatırım­cıların tav­rı açık­tır. Her­han­gi bir ül­keye yatırım yap­mak is­tedik­leri zaman, ül­key­le il­gili ol­mak üzere, ken­di güven­dik­leri -o ül­kenin olabilir veya ol­mayabilir- bir­takım danış­man­lık şir­ket­leri aracılığıy­la o ül­ke ekonomisi hak­kın­da ve yatırım yapacak­ları sek­tör hak­kın­da her tür­lü bil­giyi top­lar­lar ve kâr­lı görür­ler­se de gelir o ül­kede yatırım yapar­lar; hiç­bir zaman dev­let ajans­larının, dev­let kuruluş­larının ver­dik­leri bil­giler­le yetin­mez­ler. Bu bakım­dan, kurulan bu Ajan­sın, özel sek­törün ken­di içerisin­de or­ganize ol­ması gereken bir yapıda ol­ması durur­ken dev­let bu işe el at­mış durum­da. Ben­zer uy­gulamayı zamanın­da Odalar Bir­liği ger­çek­leş­tir­meye çalış­tı; fakat, başarılı ol­madı. Yine, burada da bugün şevk­le ve iş­tiyak­la İk­tidar Par­tisinin çıkar­maya çalış­tığı bu kanun da, geç­miş­teki bu uy­gulama ben­zeri başarılı ol­mayacak­tır.

Benim şim­di sorum şu: Acaba, ger­çek­ten Hükümet, böy­le bir ajan­sı başarılı olacak ve ül­keye hiz­met edecek­tir diye inanarak mı getiriyor; ak­si tak­dir­de, sırf, laf ol­sun, bir­takım tasarılar burada görüşül­sün diye mi getiriyor? Buna cevap is­tiyorum.

Teşek­kür ediyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Abuşoğ­lu.

Sayın Öz­can, buyurun.

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Mer­sin) - Sayın Baş­kan, Sayın Bakanıma bir­kaç tane sorum var.

Bir: Birikim­lerimizi özel­leş­tirerek kaç mil­yar dolar kasamıza gir­di? Siz, ik­tidarı alır­ken iç bor­cumuz 144 mil­yar dolar iken 246 mil­yar dolara çık­mış­tır. 102 mil­yar dolar acaba nerede yatırım yap­tık? Dış­borç ise, 2002 yılın­da 63 mil­yar dolar iken, 2005 yılı sonuy­la 67 mil­yara yük­sel­miş­tir. Acaba, nerelere biz, Hükümet olarak yatırım yap­tık da, bir taraf­tan özel­leş­tir­meden parayı alıyoruz, bir taraf­tan da bu kadar borç­lanıyoruz? Bunu öğ­ren­mek is­tedim.

Bir de, Tarım Bakanı ol­duğunuz için, bugün, buğ­day taban­fiyatıy­la il­gili açık­ladığınız fiyat­lar­dan acaba köy­lüler Top­rak Mah­sul­leri Ofisine buğ­dayı bu fiyat­lar­dan veriyor­lar mı?

Teşek­kür ediyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Öz­can.

Sayın Bakan, buyurun.

TARIM VE KÖYİŞ­LERİ BAKANI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Diyar­bakır) - Teşek­kür ediyorum Sayın Baş­kan.

Ben, Sayın Doğan'ın, Sayın Öz­doğan'ın, Sayın Koç­yiğit'in, Sayın Abuşoğ­lu'nun sorularına yazılı olarak cevap vereceğim; çün­kü, çok kap­sam­lı sorular; bun­lara tabiî ki ay­rın­tılı bir şekil­de cevap ver­mek gerekiyor.

Sayın Öz­can'ın, buğ­day fiyatıy­la il­gili olarak sor­duğu soruya cevap vereceğim. O da, evet, biz, bugüne kadar 300 000 tona yakın hububatı bu fiyat­lar­dan al­dık; alım­larımız devam ediyor.

Teşek­kür ediyorum. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Bakan.

Baş­ka soru ol­madığı için soru-cevap iş­lemi tamam­lan­mış­tır.

İkin­ci bölüm üzerin­deki görüş­meler tamam­lan­mış­tır.

Şim­di, ikin­ci bölüm­de yer alan mad­deleri, var­sa o mad­de üzerin­deki öner­ge iş­lem­lerini yap­tık­tan son­ra ay­rı ay­rı oy­larınıza sunacağım.

Büt­çe ve denetim

MAD­DE 9-

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­deki ilk 2 öner­geyi okutup, iş­leme alacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı tasarının 9 un­cu mad­desi 2 nci fık­rası ikin­ci cüm­lesin­de geçen "al­tı ay" ibaresinin, "bir yıl" ibaresi şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

BAŞ­KAN - Ay­kırı öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum.

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 9 un­cu mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Bir­gen Keleş

Bülent Baratalı

Ali Kemal Kum­kumoğ­lu

 

 

İs­tan­bul

İz­mir

İs­tan­bul

 

 

 

Ali Kemal Deveciler

 

Er­dal Karademir

 

 

Balıkesir

 

İz­mir

Büt­çe ve denetim

Mad­de 9- (1) Ajan­sın büt­çesi, aşağıdaki kay­nak­lar­dan oluşur:

a) Ajans tarafın­dan üc­ret kar­şılığı sağ­lanabilecek çeşit­li hiz­met­ler kar­şılığın­da el­de edilecek gelir­ler.

b) Genel büt­çeden Baş­bakan­lık büt­çesine bu amaç­la konulacak ödenek.

c) Ger­çek ve tüzel kişiler­den sağ­lanan yar­dım ve bağış­lar.

(2) Ajans büt­çesinin gelir, gider ve muhasebesine iliş­kin usul ve esas­lar ile Ajans hiz­met­lerin­den üc­ret kar­şılığı sağ­lanacak olan­ların bağ­lı olacağı esas­lar, Ajans tarafın­dan çıkarılacak ve Maliye Bakan­lığı tarafın­dan uy­gun görülecek yönet­melik­le düzen­lenir. Ajan­sın hesap yılı malî yıl­dır. Ajans her hesap yılın­dan en az al­tı ay ön­ce gelecek yıl için­de yapacağı iş­lerin prog­ramına ve mas­raf­larına kar­şılık ol­mak üzere Baş­bakan­lık büt­çesin­den öden­mesini talep et­tiği tutarı Baş­bakana bil­dirir.

(3) Ajans gelir­lerinin, gider­lerini kar­şılaması esas­tır. Ajans gelir­leri, Baş­kan tarafın­dan uy­gun görülen ban­kalar­da açılacak hesap­lar­da tutulur. Bu gelir­ler­den hesap yılı sonuna kadar har­can­mayan paralar Maliye Bakan­lığına bil­diril­dik­ten son­ra Ajan­sın er­tesi yıl gelir hesabına ak­tarılır. Ajan­sın gider­leri Baş­bakan tarafın­dan onay­lanan büt­çeden kar­şılanır.

(4) Ajan­sın malî iş­lem­leri, Sayış­tayın denetimine tabidir. Sayış­tayın denetime iliş­kin raporu Baş­bakan­lığa ve Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisine sunulur.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

TARIM VE KÖYİŞ­LERİ BAKANI MEH­MET MEH­Dİ EKER (Diyar­bakır) - Katılamıyoruz.

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Gerek­çe…

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Karar yeter­sayısı..

BAŞ­KAN - Bir saniye Sayın Güler.

Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Kanun tasarısının 9 un­cu mad­desinin (2) numaralı ben­din­de yer alan ilk cüm­ledeki "yönet­melik­le" ibaresin­den ön­ce gel­mek üzere "ve Maliye Bakan­lığı tarafın­dan uy­gun görülecek" ifadesi ek­len­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunacağım…

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Karar yeter­sayısı..

BAŞ­KAN - Sayın Güler, şim­di is­teyebilir­siniz.

Karar yeter­sayısı da arayacağım.

Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Karar yeter­sayısı var­dır; öner­ge red­dedil­miş­tir.

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Mer­sin) - Baş­kan, say! Eğer 100 kişi var­sa…

BAŞ­KAN - Diğer öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı tasarının 9 un­cu mad­desi 2 nci fık­rası ikin­ci cüm­lesin­de geçen "al­tı ay" ibaresinin, "bir yıl" ibaresi şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe

Öner­gey­le, Ajan­sın yapacağı iş­lerin gelecek bir yıla sâri kılın­ması amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

9 un­cu mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Mad­de kabul edil­miş­tir.

Per­sonele iliş­kin hüküm­ler

MAD­DE 10-

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­deki ilk 2 öner­geyi okutup iş­leme alacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı tasarının 10 un­cu mad­desi birin­ci fık­rasın­da geçen "30'u" ibaresinin, "35'i" ibaresi şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

BAŞ­KAN - Ay­kırı olan ikin­ci öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı Kanun Tasarısının 10 un­cu mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Bir­gen Keleş

Bülent Baratalı

Ali Kemal Kum­kumoğ­lu

 

 

İs­tan­bul

İz­mir

İs­tan­bul

 

 

 

Ali Kemal Deveciler

 

Er­dal Karademir

 

 

Balıkesir

 

İz­mir

Per­sonele iliş­kin hüküm­ler

Mad­de 10- (1) Ajans hiz­met­leri, top­lam sayısı 40'ı geç­memek üzere, iş mev­zuatı hüküm­lerine göre is­tih­dam edilen uz­man per­sonel ve des­tek per­soneli eliy­le yürütülür. Sek­reter­lik, halk­la iliş­kiler, ar­şiv, idari, mali ve per­sonel­le il­gili iş­lem­ler gibi iş­leri yürütecek olan des­tek per­sonelinin sayısı, Ajans top­lam per­sonel sayısının yüz­de yir­misini geçemez.

(2) Uz­man per­sonel, en az dört yıl­lık eğitim veren yük­seköğ­retim kurum­ların­dan veya bun­lara denk­liği Yük­seköğ­retim Kurulun­ca kabul edilen yurt dışın­daki yük­seköğ­retim kurum­ların­dan mezun ol­muş, Kamu Per­soneli Yaban­cı Dil Bil­gisi Seviye Tes­pit Sınavın­dan en az (80) puan al­mış veya buna denk kabul edilen ulus­lararası geçer­liliği bulunan bel­geye sahip aday­lar arasın­dan is­tih­dam edilir.

(3) Kamu kurum ve kuruluş­ların­da çalışan­lar­dan, bu Kanun­da belir­tilen nitelik­leri taşıyan­lar, ken­dilerinin is­teği ve kurum­larının muvafakati ile Ajans­ta Baş­kan, daire baş­kanı veya uz­man per­sonel olarak is­tih­dam edilebilir. Bun­ların kurum­larıy­la olan iliş­kileri iş ak­dinin yapıl­masıy­la son bulur. Bun­lara verilecek üc­ret ile diğer mali ve sos­yal hak­lar yapılacak iş ak­di ile belir­lenir. Bu şekil­de is­tih­dam edilen­ler, Ajans­taki görev­leri sona er­diğin­de, öğ­renim durum­ları, hiz­met yılı ve un­van­ları dik­kate alınarak ön­ceki kurum­ların­da kariyer­lerine veya durum­larına uy­gun boş bir kad­ro veya pozis­yona en geç üç ay için­de atanır­lar ve her­han­gi bir iş­leme gerek kal­mak­sızın en geç bir ay içerisin­de göreve baş­latılır­lar. An­cak, bu kişilerin atan­maların­da, ön­ceki kurum­ların­daki idari un­van­lar dik­kate alın­maz. Bu fık­ra uyarın­ca ön­ceki kurum­larına dönen kişilerin Ajans­ta geçen hiz­met­leri kazanıl­mış hak ay­lık derece ve kademelerin­de değer­len­dirilir. Bu durum­da kıdem taz­minat­ları öden­mez ve bu süreler emek­lilik ik­ramiyesinin hesabın­da dik­kate alınır. Bu şekil­de görev­len­dirilecek per­sonel sayısı top­lam per­sonel sayısının yüz­de otuzunu aşamaz.

(4) Ajans per­soneli, emek­lilik ve sos­yal güven­lik yönün­den 17/7/1964 tarih­li ve 506 sayılı Sos­yal Sigor­talar Kanununa tabidir.

(5) Baş­kan ve Ajans­ta is­tih­dam edilecek tüm per­sonel­de;

a) Türk vatan­daşı ol­mak,

b) Kamu hak­ların­dan mah­rum bulun­mamak,

c) Af­fa uğ­ramış ol­salar bile Dev­letin şah­siyetine kar­şı iş­lenen suç­lar­la, zim­met, ih­tilas, ir­tikap, rüş­vet, hır­sız­lık, dolan­dırıcılık, sah­tecilik, inan­cı kötüye kul­lan­ma, dolan­lı if­las gibi yüz kızar­tıcı veya şeref ve hay­siyeti kırıcı suç­tan veya is­timal ve is­tih­lak kaçak­çılığı hariç kaçak­çılık, res­mi ihale ve alım satım­lara fesat karış­tır­ma, Dev­let sır­larını açığa vur­ma suç­ların­dan dolayı hüküm­lü bulun­mamak,

şart­ları aranır.

(6) Baş­kan ile diğer per­sonelin üc­ret ve gün­delik­leri ile diğer mali hak­larının üst sınırı Baş­bakan tarafın­dan belir­lenir.

(7) Ajans per­soneline iliş­kin tüm ih­tilaf­lar iş mah­kemelerin­de görülür.

(8) Ajan­sın, özel bil­gi ve uz­man­lık gerek­tiren geçici mahiyet­teki iş­lerin­de vekalet, is­tis­na veya hiz­met ak­di ile yer­li ve yaban­cı danış­man ve uz­man­lar is­tih­dam edilebilir.

(9) Baş­kan ve diğer per­sonelin, görev­lerinin ifası sırasın­da yap­tık­ları mas­raf­ların han­gilerinin Ajans büt­çesin­den kar­şılanabileceğine dair usul ve esas­lar yönet­melik­le belir­lenir.

(10) Baş­kan, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kon­trol Kanunun­da belir­tilen nitelik­leri haiz bir iç denet­çi atar.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katılamıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet?..

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

ALİ TOPUZ (İs­tan­bul) - Gerek­çeyi okutun Sayın Baş­kan.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Kanun tasarısının 10 un­cu mad­desinin (1) numaralı ben­din­de yer alan "30'u geç­memek üzere" ibaresi "40'ı geç­memek üzere" şek­lin­de değiş­tiril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı tasarının 10 un­cu mad­desi birin­ci fık­rasın­da geçen "30'u" ibaresinin, "35'i" ibaresi şek­lin­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Öner­gey­le, ajans hiz­met­lerin­de çalış­tırıl­masını sağ­lamak üzere 35 per­sonelin görev­len­diril­mesine olanak sağ­lan­ması amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

10 un­cu mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir.

Söz­leş­me ile araş­tır­ma, etüd, proje yap­tır­ma

MAD­DE 11-

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­deki ilk 2 öner­geyi okutup, iş­leme alacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı tasarının 11 in­ci mad­desin­de geçen "araş­tır­ma" ibaresin­den son­ra gel­mek üzere, "in­celeme" ibaresinin ek­len­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

BAŞ­KAN - Ay­kırı olan ikin­ci öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı Kanun Tasarısının 11 in­ci mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Bir­gen Keleş

Bülent Baratalı

Ali Kemal Kum­kumoğ­lu

 

 

İs­tan­bul

İz­mir

İs­tan­bul

 

 

 

Er­dal Karademir

 

Ali Kemal Deveciler

 

 

İz­mir

 

Balıkesir

Söz­leş­me ile araş­tır­ma, etüd, proje yap­tır­ma

Mad­de 11- (1) Ajan­sın görev­leri kap­samın­daki faaliyet­ler­le il­gili olarak araş­tır­ma, etüd ve proje hazır­lama ve diğer iş­ler, hazır­lanacak yönet­melik­teki usül ve esas­lar çer­çevesin­de söz­leş­me ile Türk veya yaban­cı ger­çek ve tüzel kişilere yap­tırılabilir.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Kanun Tasarısının 11 in­ci mad­desin­de yer alan "yönet­melik­teki esas­lar çer­çevesin­de" ibaresi "yönet­melik­teki usül ve esas­lar çer­çevesin­de" ibaresi olarak değiş­tiril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı tasarının 11 in­ci mad­desin­de geçen "araş­tır­ma" ibaresin­den son­ra gel­mek üzere, "in­celeme" ibaresinin ek­len­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                                          Alaet­tin Güven

                                                                                                                Kütah­ya

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet?..

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Öner­gey­le, Ajan­sın görev­leri arasına in­celeme görevinin ek­len­mesi amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

11 in­ci mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir.

Bil­gi is­teme ve giz­liliğe uy­ma

MAD­DE 12-

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­de ilk 2 öner­geyi okutup iş­leme alacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 12 nci mad­desin­de geçen "her tür­lü bil­giyi" ibaresinin "her tür­lü veriyi" olarak değiş­tiril­mesi hususun­da gereğini say­gılarım­la arz ederim.

                                                                                                           Tev­fik Ak­bak

                                                                                                                 Çan­kırı

BAŞ­KAN - Ay­kırı olan ikin­ci öner­geyi okutup iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının "Bil­gi is­teme ve giz­liliğe uy­ma" baş­lık­lı 12 nci mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Mus­tafa Öz­yürek

Bülent Baratalı

Kemal Kılıç­daroğ­lu

 

 

Mer­sin

İz­mir

İs­tan­bul

 

 

 

Meh­met Akif Ham­zaçebi

 

Tür­kân Miçooğul­ları

 

 

 

 

 

 

 

Trab­zon

 

İz­mir

(A) (1) Ajans, araş­tır­ma ve in­celeme konuları için bu Kanun kap­samın­da görev­leri ile il­gili gerek­li gör­düğü her tür­lü bil­giyi kamu kurum ve kuruluş­ların­dan is­temeye yet­kilidir. Ken­dilerin­den bil­gi is­tenen kamu kurum ve kuruluş­ları, söz konusu is­teğe cevap ver­mek ve gereken kolay­lığı gös­ter­mek­le yüküm­lüdür­ler. Ajan­sın her tür­lü per­soneli, bu yol­dan sağ­lanan bil­giler­den sır mahiyetin­de olan­ları açık­layamaz, ken­dilerinin veya baş­kalarının men­faatine kul­lanamaz.

(B) (1) Ajans hiz­met­leri, top­lam sayısı 30'u geç­memek üzere, iş mev­zuatı hüküm­lerine göre is­tih­dam edilen uz­man per­sonel ve des­tek per­soneli eliy­le yürütülür. Sek­reter­lik, halk­la iliş­kiler, ar­şiv, idari, mali ve per­sonel­le il­gili iş­lem­ler gibi iş­leri yürütecek olan des­tek per­sonelinin sayısı, Ajans top­lam per­sonel sayısının yüz­de yir­misini geçemez.

(2) Uz­man per­sonel, en az dört yıl­lık eğitim veren yük­seköğ­retim kurum­ların­dan veya bun­lara denk­liği Yük­seköğ­retim Kurulun­ca kabul edilen yurt dışın­daki yük­seköğ­retim kurum­ların­dan mezun ol­muş, Kamu Per­soneli Yaban­cı Dil Bil­gisi Seviye Tes­pit Sınavın­dan en az (80) puan al­mış veya buna denk kabul edilen ulus­lararası geçer­liliği bulunan bel­geye sahip aday­lar arasın­dan is­tih­dam edilir.

(3) Kamu kurum ve kuruluş­ların­da çalışan­lar­dan, bu Kanun­da belir­tilen nitelik­leri taşıyan­lar, ken­dilerinin is­teği ve kurum­larının muvafakati ile Ajans­ta Baş­kan, daire baş­kanı veya uz­man per­sonel olarak is­tih­dam edilebilir. Bun­ların kurum­larıy­la olan iliş­kileri iş ak­dinin yapıl­masıy­la son bulur. Bun­lara verilecek üc­ret ile diğer mali ve sos­yal hak­lar yapılacak iş ak­di ile belir­lenir. Bu şekil­de is­tih­dam edilen­ler, Ajans­taki görev­leri sona er­diğin­de, öğ­renim durum­ları, hiz­met yılı ve un­van­ları dik­kate alınarak ön­ceki kurum­ların­da kariyer­lerine veya durum­larına uy­gun boş bir kad­ro veya pozis­yona en geç üç ay için­de atanır­lar ve her­han­gi bir iş­leme gerek kal­mak­sızın en geç bir ay içerisin­de göreve baş­latılır­lar. An­cak, bu kişilerin atan­maların­da, ön­ceki kurum­ların­daki idari un­van­lar dik­kate alın­maz. Bu fık­ra uyarın­ca ön­ceki kurum­larına dönen kişilerin Ajans­ta geçen hiz­met­leri kazanıl­mış hak ay­lık derece ve kademelerin­de değer­len­dirilir. Bu durum­da kıdem taz­minat­ları öden­mez ve bu süreler emek­lilik ik­ramiyesinin hesabın­da dikate alınır. Bu şekil­de görev­len­dirilecek per­sonel sayısı top­lam per­sonel sayısının yüz­de otuzunu aşamaz.

(4) Ajans per­soneli, emek­lilik ve sos­yal güven­lik yönün­den 17/7/1964 tarih­li ve 506 sayılı Sos­yal Sigor­talar Kanununa tabidir.

(5) Baş­kan ile diğer per­sonelin üc­ret ve gün­delik­leri ile diğer mali hak­larının üst sınırı Baş­bakan tarafın­dan belir­lenir.

(6) Ajans per­soneline iliş­kin tüm ih­tilaf­lar iş mah­kemelerin­de görülür.

(7) Ajan­sın, özel bil­gi ve uz­man­lık gerek­tiren geçici mahiyet­teki iş­lerin­de vekalet, is­tis­na veya hiz­met ak­di ile yer­li ve yaban­cı danış­man ve uz­man­lar is­tih­dam edilebilir.

(8) Baş­kan ve diğer per­sonelin, görev­lerinin ifası sırasın­da yap­tık­ları mas­raf­ların han­gilerinin Ajans büt­çesin­den kar­şılanabileceğine dair usul ve esas­lar yönet­melik­le belir­lenir.

(9) Baş­kan, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kon­trol Kanunun­da belir­tilen nitelik­leri haiz bir iç denet­çi atar.

(C) (1) Bu Kanunun uy­gulan­masına iliş­kin usul ve esas­ları gös­teren yönet­melik­ler, al­tı ay için­de il­gili kurum ve kuruluş­ların görüş­leri alınarak Ajans tarafın­dan hazır­lanır ve yürür­lüğe konulur.

(D) (1) Bu kanunun uy­gulan­masın­da 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kon­trol Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 6245 sayılı Har­cırah Kanunu hüküm­leri uy­gulan­maz.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Anadol, gerek­çeyi okutuyorum...

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Evet.

Gerek­çe:

Kanun hüküm­leri arasın­da uyum sağ­lan­ması amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler... Kabul et­meyen­ler... Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 12 nci mad­desin­de geçen "her tür­lü bil­giyi" ibaresinin "her tür­lü veriyi" olarak değiş­tiril­mesi hususun­da gereğini say­gılarım­la arz ederim.

                                                                                                           Tev­fik Ak­bak

                                                                                                                 Çan­kırı

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Öner­ge ile, an­lam bütün­lüğünün sağ­lan­ması amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler... Kabul et­meyen­ler... Öner­ge red­dedil­miş­tir.

12 nci mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler... Kabul et­meyen­ler... Kabul edil­miş­tir.

Yönet­melik­ler

MAD­DE 13-

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­deki ilk 2 öner­geyi okutup, iş­leme alacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 13 ün­cü mad­desin­de geçen "al­tı ay" ibaresinin "8 ay" olarak değiş­tiril­mesi hususun­da gereğini say­gılarım­la arz ederim.

                                                                                                           Tev­fik Ak­bak

                                                                                                                 Çan­kırı

BAŞ­KAN - Ay­kırı olan ikin­ci öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı Kanun Tasarısının 13 ün­cü mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Bir­gen Keleş

Bülent Baratalı

Ali Kemal Kum­kumoğ­lu

 

 

İs­tan­bul

İz­mir

İs­tan­bul

 

 

 

Ali Kemal Deveciler

 

Er­dal Karademir

 

 

Balıkesir

 

İz­mir

Yönet­melik­ler

Mad­de 14- (1) Bu Kanunun uy­gulan­masına iliş­kin usul ve esas­ları gös­teren yönet­melik­ler, en geç bir yıl için­de il­gili kurum ve kuruluş­ların görüş­leri alınarak Ajans tarafın­dan hazır­lanır ve yürür­lüğe konulur.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Kanun tasarısının 14 ün­cü mad­desin­de yer alan "en geç al­tı ay" ibaresi "en geç bir yıl" şek­lin­de değiş­tiril­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler... Kabul et­meyen­ler... Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutup iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 13 ün­cü mad­desin­de geçen "al­tı ay" ibaresinin "8 ay" olarak değiş­tiril­mesi hususun­da gereğini say­gılarım­la arz ederim.

                                                                                                           Tev­fik Ak­bak

                                                                                                                 Çan­kırı

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet?..

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe:

Öner­gey­le, il­gili kurum ve kuruluş­ların görüş­lerinin daha iyi an­laşılabil­mesi için süre bakımın­dan es­nek­lik getiril­mek is­ten­miş­tir.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

13 ün­cü mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir.

Uy­gulan­mayacak hüküm­ler

MAD­DE 14-

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­deki ilk 2 öner­geyi okutup iş­leme alacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 14 ün­cü mad­desinin metin­den çıkarıl­masını arz ve tek­lif ederiz.

 

Süley­man Sarıbaş

Hüseyin Güler

İb­rahim Öz­doğan

 

 

Malat­ya

Mer­sin

Er­zurum

 

 

Muhar­rem Doğan

Dur­sun Ak­demir

Hüseyin Öz­can

 

 

Mar­din

Iğ­dır

Mer­sin

 

 

 

Selami Yiğit

 

Hasan Öz­yer

 

 

Kars

 

Muğ­la

BAŞ­KAN - Ay­kırı olan öner­geyi okutup iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının "Uy­gulan­mayacak hüküm­ler" baş­lık­lı 14 ün­cü mad­desinin aşağıdaki gibi değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Mus­tafa Öz­yürek

Kemal Kılıç­daroğ­lu

Bülent Baratalı

 

 

Mer­sin

İs­tan­bul

İz­mir

 

 

 

Meh­met Akif Ham­zaçebi

 

Tür­kân Miçooğul­ları

 

 

Trab­zon

 

İz­mir

(A) (1) Bu Kanunun uy­gulan­masın­da, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kon­trol Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 6245 sayılı Har­cırah Kanunu hüküm­leri uy­gulan­maz.

(B) (1) Ajans hiz­met­leri, top­lam sayısı 30'u geç­memek üzere, iş mev­zuatı hüküm­lerine göre is­tih­dam edilen uz­man per­sonel ve des­tek per­soneli eliy­le yürütülür. Sek­reter­lik, halk­la iliş­kiler, ar­şiv, idari, mali ve per­sonel­le il­gili iş­lem­ler gibi iş­leri yürütecek olan des­tek per­sonelinin sayısı, Ajans top­lam per­sonel sayısının yüz­de yir­misini geçemez.

(2) Uz­man per­sonel, en az dört yıl­lık eğitim veren yük­seköğ­retim kurum­ların­dan veya bun­lara denk­liği Yük­seköğ­retim Kurulun­ca kabul edilen yurt dışın­daki yük­seköğ­retim kurum­ların­dan mezun ol­muş, Kamu Per­soneli Yaban­cı Dil Bil­gisi Seviye Tes­pit Sınavın­dan en az (80) puan al­mış veya buna denk kabul edilen ulus­lararası geçer­liliği bulunan bel­geye sahip aday­lar arasın­dan is­tih­dam edilir.

(3) Kamu kurum ve kuruluş­ların­da çalışan­lar­dan, bu Kanun­da belir­tilen nitelik­leri taşıyan­lar, ken­dilerinin is­teği ve kurum­larının muvafakati ile Ajans­ta Baş­kan, daire baş­kanı veya uz­man per­sonel olarak is­tih­dam edilebilir. Bun­ların kurum­larıy­la olan iliş­kileri iş ak­dinin yapıl­masıy­la son bulur. Bun­lara verilecek üc­ret ile diğer mali ve sos­yal hak­lar yapılacak iş ak­di ile belir­lenir. Bu şekil­de is­tih­dam edilen­ler, Ajans­taki görev­leri sona er­diğin­de, öğ­renim durum­ları, hiz­met yılı ve un­van­ları dik­kate alınarak ön­ceki kurum­ların­da kariyer­lerine veya durum­larına uy­gun boş bir kad­ro veya pozis­yona en geç üç ay için­de atanır­lar ve her­han­gi bir iş­leme gerek kal­mak­sızın en geç bir ay içerisin­de göreve baş­latılır­lar. An­cak, bu kişilerin atan­maların­da, ön­ceki kurum­ların­daki idari un­van­lar dik­kate alın­maz. Bu fık­ra uyarın­ca ön­ceki kurum­larına dönen kişilerin Ajans­ta geçen hiz­met­leri kazanıl­mış hak ay­lık derece ve kademelerin­de değer­len­dirilir. Bu durum­da kıdem taz­minat­ları öden­mez ve bu süreler emek­lilik ik­ramiyesinin hesabın­da dik­kate alınır. Bu şekil­de görev­len­dirilecek per­sonel sayısı top­lam per­sonel sayısının yüz­de otuzunu aşamaz.

(4) Ajans per­soneli, emek­lilik ve sos­yal güven­lik yönün­den 17/7/1964 tarih­li ve 506 sayılı Sos­yal Sigor­talar Kanununa tabidir.

(5) Baş­kan ve Ajans­ta is­tih­dam edilecek tüm per­sonel­de;

a) Türk vatan­daşı ol­mak,

b) Kamu hak­ların­dan mah­rum bulun­mamak,

c) Af­fa uğ­ramış ol­salar bile Dev­letin şah­siyetine kar­şı iş­lenen suç­lar­la, zim­met, ih­tilas, ir­tikap, rüş­vet, hır­sız­lık, dolan­dırıcılık, sah­tecilik, inan­cı kötüye kul­lan­ma, dolan­lı if­las gibi yüz kızar­tıcı veya şeref ve hay­siyeti kırıcı suç­tan veya is­timal ve İs­tih­lak kaçak­çılığı hariç kaçak­çılık, res­mî ihale ve alım satım­lara fesat karış­tır­ma, dev­let sır­larını açığa vur­ma suç­ların­dan dolayı hüküm­lü bulun­mamak, şart­ları aranır.

(6) Baş­kan ile diğer per­sonelin üc­ret ve gün­delik­leri ile diğer mali hak­larının üst sınırı Baş­bakan tarafın­dan belir­lenir.

(7) Ajans per­soneline ilişin tüm ih­tilaf­lar iş mah­kemelerin­de görülür.

(8) Ajan­sın, özel bil­gi ve uz­man­lık gerek­tiren geçici mahiyet­teki iş­lerin­de vekalet, is­tis­na veya hiz­met ak­di ile yer­li ve yaban­cı danış­man ve uz­man­lar is­tih­dam edilebilir.

(9) Baş­kan ve diğer per­sonelin, görev­lerinin ifası sırasın­da yap­tık­ları mas­raf­ların han­gilerinin Ajans büt­çesin­den kar­şılanabileceğine dair usul ve esas­lar yönet­melik­le belir­lenir.

(10) Baş­kan, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kon­trol Kanunun­da belir­tilen nitelik­lere haiz bir iç denet­çi atar.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon, öner­geyi katılıyor mu?..

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet, katılıyor mu?

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe: Kanun hüküm­leri arasın­da uyum sağ­lan­ması amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutup, iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı Kanun tasarısının 14 ün­cü mad­desinin metin­den çıkar­tıl­masını arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                     Süley­man Sarıbaş (Malat­ya) ve ar­kadaş­ları

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon, katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet, katılıyor mu?..

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Buyurun Sayın Sarıbaş. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekili ar­kadaş­lar; görüşül­mek­te olan Kal­kın­ma Yatırım ve Des­tek Tanıtım Ajans­larının Kurul­masına Dair Kanunun 14 ün­cü mad­desi üzerin­de söz al­mış bulunuyorum; hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum.

Öner­gemiz üzerin­de söz al­mış bulunuyorum. Değer­li ar­kadaş­lar, öner­gemizin özü, mad­denin metin­den çıkar­tıl­masıdır. Neden çıkar­tıl­masıdır? Zaten, idarenin genel il­kesidir. Bir kurum kuruyor­sanız, o kurumun iş­leyiş ve usul­lerini or­taya koyan yönet­meliği çıkar­ma yet­kisi, zaten Anayasadan kay­nak­lanan ve genel il­keler­den kay­nak­lanan bir yet­kidir. Dolayısıy­la, Anayasadan ve genel il­keden kay­nak­lanan bir yönet­melik çıkar­ma yet­kisi idarenin her zaman müm­kün­ken, bu kanun­lara il­la da yönet­melik çıkar­ma yet­kisi ay­rıca koy­manın bir an­lamı yok­tur. Kal­dı ki, bu Ajans Baş­bakan­lığa bağ­lı olarak kurulan bir ajans. Dolayısıy­la, Baş­bakan­lığın, Bakan­lar Kurulun­da her zaman yönet­melik çıkar­ma yet­kisi var ise, ay­rıca Kuruma bu genel il­keler ve Anayasal il­keler müm­kün iken, yönet­melik çıkart­ma yet­kisini, ay­rıca tanımanın bir an­lamı ol­madığı kanaatiy­le biz bu öner­geyi ver­miş­tik. Dolayısıy­la, bu mad­denin metin­den çıkar­tıl­masını öner­dik.

Gel­diğimiz nok­tada, Cum­huriyet Halk Par­tisi sağol­sun, öner­gelerini okut­tu, hep­si de oy­lan­dı; ama, Ali Abi, ken­di öner­gelerine hayır oyu ver­di. Bunu da an­lamış ol­madım, an­layamadım.

FERİDUN FİK­RET BALOĞ­LU (An­tal­ya) - Evet oyu ver­dim ben.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - İn­şal­lah, bu bir­lik­teliğiniz böy­le devam eder diye düşünüyorum, her zaman devam eder. Biz de, 13 Ekim­de Anavatan Par­tisi olarak grup kur­duk­tan son­ra, hep bu kür­süde, mil­letin hay­rına olan kanun­lar­da beraber olun, bir­lik­te olun, biz de des­tek olalım demiş­tik. Yap­tığımız iş­te budur. Siz zaten, ne güzel, bir­lik­te, beraber­siniz, biz de des­tek oluyoruz. Hakikaten, des­tek ol­mak adına ver­dik bu öner­geyi de. Niye des­tek ol­mak adına ver­dik; çün­kü, hakikaten, böy­le bir mad­deye ih­tiyaç yok; çün­kü, Baş­bakan­lığın yönet­melik çıkart­ma, hat­ta, tüzük çıkart­ma yet­kisi genel il­kedir. Ee, bu kuruluş da Baş­bakan­lığa bağ­lı olarak kurulan bir kuruluş ol­duğuna göre, ay­rıca bu mad­deye, il­la da "bu kurum yönet­melik çıkarır" diye bir hüküm koy­manın, ar­tı getireceği hiç­bir şey de yok.

Hiç gül­me Salih Bey, gül­me…

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - İkin­ci bas­kı yapıyor­sun.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - İşin doğ­rusu bu; hukuk­çu olarak da doğ­ru söy­lüyorum, Baş­bakan­lığın yönet­melik çıkart­ma yet­kisi her zaman var, Bakan­lar Kurulunun her zaman var. Bu kurumu da oraya bağ­lı kuruyoruz.

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Kanuna bunu koyar­sak, buna uy­gun olarak yönet­melik çıkar­ma…

BAŞ­KAN - Sayın Kapusuz, lüt­fen… Lüt­fen, Sayın Kapusuz…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Koy­masanız da olur, biz o kanaat­teyiz ve…

BAŞ­KAN - Sayın Sarıbaş, Genel Kurula hitap eder misiniz lüt­fen.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Teşek­kür ediyorum Sayın Baş­kan uyar­dığınız için. Ne yapayım, Salih Bey konuşun­ca mec­buren cevap ver­mek zorun­da kalıyorum.

Değer­li ar­kadaş­lar, gecenin bu saatin­de, hakikaten, önem­li bir kanun çıkar­tıyoruz. Biz, bu kanuna baş­tan beri des­tek ol­duğumuzu… Hakikaten, ül­kemizin kal­kın­ması için bir­takım, ar­tık, yatırım­cının önünü açacak kanun­ların gel­mesi nok­tasın­da zaruret de görüyoruz; ama, kanun çıkart­manın tek başına ül­keyi kal­kın­dır­maya yet­mediğini de, hepimizin id­rak et­mesi lazım; 13 000 tane kanunumuz var. Siz­den ön­ceki hükümet­ler, bu ül­keyi yöneten­ler de bu ül­keyi seviyor­lar­dı, on­lar da bir­sürü kanun çıkar­dılar; ama, Av­rupa'ya bak­tığımız zaman, Av­rupa'da yok­sul­luk­ta, geriden ikin­ciyiz. Bu ne demek? Demek ki, çok kanun çıkar­tan ül­ke çok zen­gin olan ül­ke değil. Eğer çok kanun çıkar­tan ül­ke çok zen­gin olan ül­ke ol­say­dı, 800 küsur ol­du galiba, 800-900 kanun çıkar­dık, üç senede çok zen­gin olur­duk. Çok mu zen­gin ol­duk; hayır, 13 000 000 yeşil­kart­lımız var. Çok mu zen­gin ol­duk; hayır; 19 000 000, Dev­let İs­tatis­tik Ens­titüsünün raporuna göre, yok­sulumuz var. Demek ki, kanun­la karın doyurul­muyor. Yani, ben gecenin bu saatin­de vatan­daş­larımıza şunu söy­lüyorum: Bu kanun sizin cebinize para koy­mayacak, kar­nınızı da doyur­mayacak; yarın çor­banızın yanına bir sıcak ek­mek getirecek bir şey değil. Bu kanunu uy­gular­sanız, çok uzun vadede yatırım­cınızın önünü açan bir kanun­dur; ama, ben yine inanıyorum ki, güney­doğu ve doğuya 50 tane de teş­vik kanunu, 50 tane de des­tek kanunu çıkar­sanız, biz­zat dev­let ken­di yatırım yap­madığı müd­det­çe, biz­zat dev­let elini taşın al­tına koy­madığı müd­det­çe, in­san­lara doğu ve güney­doğuya, maalesef, yatırım yap­tıramıyor­sun. İş­te, netice itibariy­le, siz­den ön­ceki hükümet­ler de en az 20 tane teş­vik kanunu çıkar­dılar. Ne ol­du; hiç­bir şey ol­madı. Sadece dev­letin GAP'a yap­tığı yatırım­la kal­dı, sadece dev­letin baraj­lara yap­tığı yatırım­la kal­dı; ama, bakın, güney­doğuya sadece dev­letin yatırım­ları oranın kal­kın­masına vesile ol­du…

MAH­MUT GÖK­SU (Adıyaman) - Adıyaman'a fab­rika kurul­du; Adıyaman'a özel sek­tör des­teği var.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Plan olarak söy­lüyorum. Kesin­lik­le Doğu ve Güney­doğu Anadolu'ya dev­let yatırım yap­malıdır.

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Sayın Gök­su, lüt­fen…

Sayın Sarıbaş, lüt­fen, topar­lar mısınız.

Buyurun.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Devam­la) - Adıyaman'da özel sek­tör var… Adıyaman'ın 50 000 iş­sizi var; Adıyaman benim kom­şu vilayetim; 50 000 iş­sizi var. Adıyaman'da buğ­day da para et­miyor, Tekel­de tütün de para et­miyor, Adıyaman­lı da perişan. Eğer, bu teş­vik kanun­larıy­la kal­kın­say­dı, Adıyaman'ın 50 000 iş­sizi ol­maz­dı. Buradan Adıyaman­lılara da say­gılarımı sunuyorum. Sayın Vekiliniz, Adıyaman'ın abat ol­duğunu söy­lüyor, eğer, abat­sanız, ben bil­miyor­sam, mesele yok.

Say­gılar sunuyorum. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Sarıbaş.

Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge, red­dedil­miş­tir.

14 ün­cü mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir.

Yürür­lük

MAD­DE 15-

BAŞ­KAN - Mad­de üzerin­deki ilk 2 öner­geyi okutup, iş­leme alacağım.

İlk öner­geyi okutuyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı Kanun Tasarısının 15 in­ci mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

 

Bir­gen Keleş

Bülent Baratalı

A. Kemal Kum­kumoğ­lu

 

 

İs­tan­bul

İz­mir

İs­tan­bul

 

 

 

A. Kemal Deveciler

 

Er­dal Karademir

 

 

Balıkesir

 

İz­mir

Yürür­lük

Mad­de 15- (1) Bu Kanunun 9 un­cu mad­desi 1.1.2007 tarihin­de diğer hüküm­leri yayımı tarihin­de yürür­lüğe girer.

BAŞ­KAN - Ay­kırı olan ikin­ci öner­geyi okutup iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sayılı kanun tasarısının 15 in­ci mad­desin­de geçen "yayımı tarihin­de" ibaresinin "yayımı tarihin­den bir ay son­ra yürür­lüğe girer" olarak değiş­tiril­mesi hususun­da gereğini say­gılarım­la arz ederim.

                                                                                                           Tev­fik Ak­bak

                                                                                                                 Çan­kırı

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?..

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe: Tek­lif­le, kanun yürür­lüğe girene kadar il­gili kurum ve kuruluş­lar açısın­dan daha iyi şart­ların oluş­ması amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

Diğer öner­geyi okutup iş­leme alıyorum:

Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisi Baş­kan­lığına

Görüşül­mek­te olan 1202 sıra sayılı kanun tasarısının 15 in­ci mad­desinin aşağıdaki şekil­de değiş­tiril­mesini arz ve tek­lif ederiz.

                                                                                         Bir­gen Keleş (İs­tan­bul) ve ar­kadaş­ları

Yürür­lük

Mad­de 15- (1) Bu kanunun 9 un­cu mad­desi 1.1.2007 tarihin­de diğer hüküm­leri yayımı tarihin­de yürür­lüğe girer.

BAŞ­KAN - Sayın Komis­yon öner­geye katılıyor mu?

PLAN VE BÜT­ÇE KOMİS­YONU BAŞ­KANI SAİT AÇ­BA (Af­yon­karahisar) - Katıl­mıyoruz.

BAŞ­KAN - Sayın Hükümet katılıyor mu?..

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Hayır, katıl­mıyoruz.

K. KEMAL ANADOL (İz­mir) - Gerek­çe okun­sun.

BAŞ­KAN - Gerek­çeyi okutuyorum:

Gerek­çe: Büt­çe ve denetim­le il­gili 9 un­cu mad­denin yeni büt­çe yılın­da yürür­lüğe gir­mesi amaç­lan­mış­tır.

BAŞ­KAN - Öner­geyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Öner­ge red­dedil­miş­tir.

15 in­ci mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir.

Yürüt­me

MAD­DE 16-

BAŞ­KAN - Mad­deyi oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler… Kabul edil­miş­tir.

İkin­ci bölüm­de yer alan mad­delerin oy­lamaları tamam­lan­mış­tır.

Tasarının görüş­meleri tamam­lan­mış­tır.

İç­tüzüğün 86 ncı mad­desi gereğin­ce, tasarının lehin­de görüşünü belirt­mek üzere söz is­teyen, Deniz­li Mil­let­vekili Sayın Üm­met Kan­doğan; buyurun. (AK Par­ti sıraların­dan "lehin­demi!.." ses­leri)

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; başın­dan beri AK Par­ti mil­let­vekil­lerimiz şahıs adına konuş­malar yap­tılar, on­ları din­ledik; niye ben çıkın­ca rahat­sız oluyor­sunuz sayın mil­let­vekilim?! (AK Par­ti sıraların­dan "hayır, hayır" ses­leri) Niye rahat­sız oluyor­sunuz?!

Sayın mil­let­vekil­leri, şim­di, ben din­ledim; bir mil­let­vekilimiz çık­tı, son gün­ler­deki devalüas­yon­dan bah­set­ti. İyi ki, Sayın Baş­bakan yok burada, onu din­lemedi; yok­sa, o mil­let­vekilinin işi çok zor; devalüas­yon­dan bah­set­ti.

Şim­di, öner­ge veren mil­let­vekil­lerimize bakıyorum; burada yok­lar ken­dileri. (AK Par­ti sıraların­dan "var, var" ses­leri) Yok, öner­ge veren mil­let­vekilimiz yok. Neye im­za at­tığını da bil­mediğin­den çok eminim. Bir baş­ka mil­let­vekilimizin öner­gesi var, ken­di öner­gesinin lehin­de par­mağını kal­dır­mıyor.

Şim­di, Sayın Kapusuz, bugün, benim konuş­mamı, burada, gel­di, eleş­tir­di. Şim­di, ben de, Sayın Kapusuz'a sor­mak is­tiyorum: Yapılan şu iş etik midir al­lahaş­kına?! Yani, verilen öner­gelerin hep­si, al­tın­da ay­nı cüm­leler­le bitiyor. Yani, böy­le bir kanun tek­lifinin, tasarısının, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisin­de görüşül­mesini içinize sin­direbiliyor musunuz ar­kadaş­lar?! Sin­direbiliyor musunuz? Sin­direbiliyor­sanız, mesele yok. O zaman, ben, sizin, bu kanunu hiç okumadığınız­dan eminim, hiç okumamış­sınız. Niye; çün­kü, o kadar çok hatalar var ki. Biraz ön­ce…

BAŞ­KAN - Sayın Kan­doğan…

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Geliyorum…

BAŞ­KAN - Sayın Kan­doğan…

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Oyumun ren­gini belir­teceğim, iş­te, onun için belir­teceğim.

Şim­di, bakınız, 1 in­ci mad­desini açın, bakın, bakalım "Baş­bakan­lık­la il­gili Tür­kiye…" Ne alakası var bunun, bu cüm­lenin?! Bunun içerisine nasıl yer­leş­tiril­miş, kim yer­leş­tir­miş, ben merak ediyorum.

Değer­li mil­let­vekil­leri, lüt­fen, alelacele, bir kanunu buradan geçir­me uğ­runa, bun­ları tar­tış­madan, üzerin­de görüş­meden; lüt­fen, al­lahaş­kına, yap­mayın bun­ları, yap­mayın.

Şim­di, zaten temel kanun olarak gel­di, temel kanun; 16 mad­de temel kanun. Muhalefeti de konuş­tur­mamak için eliniz­den gelen gay­reti gös­teriyor­sunuz. Kim kazanıyor al­lahaş­kına bun­dan?! Yani, bunun, bu şekil­de buradan geç­mesin­den, sizin ne men­faatınız var, merak ediyorum. Yani, şunun üzerin­de tar­tışıl­say­dı, görüşül­sey­di, konuşul­say­dı, ne olur­du?!

Sayın bakan­lara soruyoruz; soru sor­duk burada; cevap yok ar­kadaş­lar, cevap yok. Ben, şim­di, merak ediyorum, niçin Kamu İhale Kanununa tabi değil, niçin? Yani, bir ar­kadaşımız çık­sın, bunun açık­lamasını yap­sın. Niçin Har­cırah Kanununa tabi değil? Niçin Kamu Malî Yönetimi ve Kon­trol Kanununa tabi değil? Yani, niçin? Bunun sebebi nedir, soruyorum sayın mil­let­vekil­leri.

MUZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Kocaeli) - Sen an­lamaz­sın!

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Şim­di, o "an­lamaz­sın" diyen mil­let­vekili kim­se, ay­nı söz­leri ken­disine ay­nen it­haf ediyorum. Ben, bunu satır satır okudum. Her­hal­de, Muzaf­fer Bey kıv­ran­dığınıza göre siz­siniz o; ben, bu kanunu okumadığınız­dan da eminim.

MUZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Kocaeli) - Sen okuduğunu da an­lamaz­sın!

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Sen… Ben, seni çok iyi tanıyorum Sayın Baş­top­çu, seni çok iyi tanıyorum. Geçen gün burada otur­dunuz, bu Baş­denet­çilik­le il­gili kanun­la il­gili, burada…

BAŞ­KAN - Sayın Kan­doğan… Sayın Kan­doğan…

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - …Komis­yon adına siz­diniz; nasıl savun­duğunuzu da çok iyi biliyorum, ne kadar okuduğunuzu da, ne kadar çalış­tığınızı da çok iyi biliyorum. Ben, der­simi çalışıyorum Sayın Baş­top­çu.

MUZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Kocaeli) - An­lamaz­sın, sen an­lamaz­sın!

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Bakın, gecenin bu saatin­de, saat 15.00'te gel­dim, bu saate kadar Mec­lis­ten ay­rıl­madan oturan tek mil­let­vekili benim; hepiniz çık­tınız, dolaş­tınız, gel­diniz, maç sey­ret­tiniz, çay iç­tiniz, kah­ve iç­tiniz, yemek yediniz; ama, ben, burada otur­dum, sonuna kadar bunu takip ediyorum.

HÜSEYİN TAN­RIVER­Dİ (Manisa) - Sen melek­sin!

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Sonuna kadar takip ediyorum ve bunun­la il­gili de söy­lenecek çok şeyim var. Bu kurulun yap­tırım gücü nedir? Kurul getir­miş­siniz, ne yapacak bu kurul; ne yapacak bu kurul; var mı bir şey?

MUZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Kocaeli) - An­lar­sın sen, an­lar­sın!

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Deniz­li) - Yıl­da…

O zaman, Sayın Baş­top­çu, al­lahaş­kına niye bu kür­süde gelip de bu kanun­la il­gili bir şey söy­lemediniz?!

MUZAF­FER BAŞ­TOP­ÇU (Kocaeli) - An­lat­tık, an­lat­tık; sen an­lamadın!

BAŞ­KAN - Sayın Baş­top­çu, lüt­fen…

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Kim an­lat­tı? Bütün tutanak­ları getireceğim yarın; bu kanunun her­han­gi bir mad­desiy­le il­gili konuşan mil­let­vekil­lerinin hiç­biri bir şey söy­lemedi; tutanak­ları getireceğim yarın, getireceğim tutanak­ları. Gel­diler, burada klasik cüm­leler… Beni de konuş­tur­mamak için, sırada ben varım çün­kü, "bu kanun çok iyi kanun­dur, hayır­lı uğur­lu ol­sun, mem­leketin men­faatınadır." Budur söy­lenen. Bunun dışın­da var­sa, okuyacağım, yarın tutanak­ları getireceğim Sayın Baş­top­çu.

HÜSEYİN TAN­RIVER­Dİ (Manisa) - Mem­leketin hay­rına bir kanun.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Değer­li mil­let­vekil­leri, bir baş­bakan, bu kadar ay­rın­tı, tefer­ruat­la uğ­raşır mı ar­kadaş­lar?! Açın bir kanuna bakın; ger­çi bakana dev­ret­me yet­kisi de veriliyor; ama, yani, per­sonelin atan­masın­dan üc­retinin sınırına kadar Baş­bakana görev veriyor­sunuz değer­li mil­let­vekil­leri! Yani, o kadar çok yoğun iş yükü arasın­da, burada çalışacak 30 per­sonelin maaşının üst sınırının ne olacağına Baş­bakan karar verecek. Ya, böy­le bir şey olabilir mi?! Bakınız, bütün geliş­miş ül­kelere bakınız, böy­le bir uy­gulama var­sa, baş­bakanı bu kadar tefer­ruat­la uğ­raşan baş­ka bir ül­ke var­sa, ben, bu söz­lerimi geri alacağım…

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Sayın Kan­doğan, lüt­fen, topar­lar mısınız.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Yok, dün­yanın hiç­bir ül­kesin­de, hiç­bir baş­bakan, böy­le iş­ler­le uğ­raş­maz. Büt­çenin, per­sonelin işe alın­ması ve diğer iş­lem­leri de baş­bakanın onayıy­la yürür­lüğe giriyor. Büt­çenin onay­lan­ması baş­bakana ait. Böy­le bir şey olabilir mi?!

Şim­di, an­layamadığım bir husus daha var: "Yönet­melik alt ay içerisin­de çıkar." Niye?!. Bu kadar, çok önem­li bir kanun­sa, çok mu zor­dur ar­kadaş­lar bir yönet­melik hazır­lamak?! Çok mu zor­dur?! Bu kadar önem­liy­di bu kanun... Bu kanunun yürür­lüğe gir­mesi, an­cak, yönet­melik­lerini yürür­lüğe gir­mesiy­le olacak; çün­kü, kanunun uy­gulan­masını yönet­melik or­taya koyacak. Al­tı ay­da, Tür­kiye'de, bir yönet­melik çıkaracağız!.. Doğ­rudan yaban­cı yatırım­ları dört göz­le bek­lediğimiz bir ül­kede, yönet­melik­lerin çıkarıl­ması için al­tı ay­lık bir süre!.. Hani iş­lerimiz çok hız­lı yürüyor­du; hani, on gün­de, on­beş gün­de ruh­sat­lar veriliyor­du?! Al­tı ay, gelecek olan in­san­lar, bu yönet­meliğin, bu kanunun hayata geç­mesi için gerek­li olan yönet­meliğin çık­masını bek­leyecek. On­dan son­ra da, oligar­şik bürok­rasiden bah­sediyor, bürok­ratik oligar­şiden bah­sediyor Sayın Baş­bakan. Siz, yet­kiyi, bürok­rat­lara al­tı ay­lık bir süre verir­seniz, o bürok­rat da, bunu, al­tın­cı ayın son günü hazır­lar ar­kadaş­lar.

Onun için, bir kanun getirir­ken, lüt­fen, üzerin­de tar­tışalım, görüşelim, konuşalım, araş­tıralım, in­celeyelim ve en doğ­rusu ney­se onu söy­leyelim, onu bulalım. Bu kanunun çık­ması lazım, söy­lüyorum, des­tek de veriyorum; ama, böy­le, des­tek ver­diğimiz bir kanunu bile alelacele Mec­lis­ten geçir­meye kal­kar­sanız yan­lış yapar­sanız. Yarın, uy­gulamada cid­dî sıkın­tılar­la kar­şı kar­şıya kalır­sınız.

Şim­di, burada "mes­lekî açıdan yeter­li bil­gi ve deneyime sahip…" Nasıl öl­çecek­sin bunu?! Yaz­mış­sınız buraya… Nasıl öl­çülecek, soruyorum; bir ar­kadaşımız gel­sin, an­lat­sın. Nasıl?.. Eliniz­deki öl­çü nedir? Yok, öl­çü yok, her­han­gi bir öl­çü yok. "En az beş yıl çalış­ma…" Peki, en az beş yıl olan birisinin, kamuda veya özel sek­tör­de, mes­lekî açıdan yeter­li bil­gi ve deneyimini nasıl öl­çecek­siniz?

(Mik­rofon otomatik cihaz tarafın­dan kapatıl­dı)

BAŞ­KAN - Sayın Kan­doğan, teşek­kür için lüt­fen.

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Son cüm­lelerimi söy­lüyorum.

BAŞ­KAN - Teşek­kür için Sayın Kan­doğan…

ÜM­MET KAN­DOĞAN (Devam­la) - Tamam, son cüm­lelerimi…

Yaban­cı dil seviyesi… Kamu per­soneli seç­me sınavın­da 80 al­ma şar­tı; özel sek­tör­dey­se ne olacak? Özel sek­tör­de çalışan birisini atıyor­sak ne yapacağız? Kamu per­soneli ise kamu per­soneli seç­me sınavın­dan 80 alacak, yok­sa, ol­maz­sa, ne yapacağız? Ar­kadaş­lar, yani, ne olur, bun­ların üzerin­de çok cid­dî çalışalım. Bakınız, gecenin bu saatin­de, gel­dik, burada oturuyoruz, kat­kı ver­meye çalışıyoruz.

İn­şal­lah, bu kanun, mem­leketimize, doğ­rudan yaban­cı yatırım­ların gel­mesin­de fay­dalı olur, kat­kı sağ­lar. En azın­dan, yeni is­tih­dam, üretim, ih­racat konuların­da da ül­kemize fay­da sağ­layacağına inanıyorum; ama, bu ek­sik­leriy­le beraber, oyumun ren­ginin de olum­lu ol­duğunu belir­tiyor, hepinizi say­gıy­la selam­lıyorum. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Kan­doğan.

İç­tüzüğün 86 ncı mad­desine göre oyunun ren­gini belirt­mek üzere, aleyh­te ol­mak üzere, Ferit Mev­lüt As­lanoğ­lu, Malat­ya Mil­let­vekili... Yok.

Tasarının görüş­meleri tamam­lan­mış­tır.

Tasarının tümünü oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler… Kabul et­meyen­ler…Tasarı kabul edil­miş ve kanun­laş­mış­tır.

Dev­let Bakanı Ali Babacan teşek­kür konuş­ması yapacak­lar­dır.

Buyurun Sayın Bakan. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

DEV­LET BAKANI ALİ BABACAN (An­kara) - Sayın Baş­kan, değer­li mil­let­vekil­leri; ül­kemiz­de özel sek­tör yatırım­larının art­ması, hem bun­dan son­raki dönem­de ekonomimizin büyüme hızı açısın­dan hem de ül­kemiz­de is­tih­damın çoğal­tıl­ması açısın­dan son derece büyük önem taşımak­tadır. Özel­lik­le küresel ser­mayenin ül­kemize daha çok cez­bedil­mesi, Tür­kiye'deki, hem tek­noloji birikiminin fark­lı bir saf­haya, fark­lı bir boyuta gir­mesini sağ­layacak­tır hem de Tür­kiye'de özel­lik­le bazı sek­tör­ler­de yeteri kadar ol­mayan ser­maye birikiminin, bir bakıma ulus­lararası ser­maye tarafın­dan kar­şılan­masını ve ül­kemizin ih­tiyaç duy­duğu yatırım­ların tüm dün­yaya açıl­masını sağ­layacak­tır.

Tür­kiye'nin, yıl­lar boyu cez­bet­tiği ulus­lararası ser­maye, özel­lik­le doğ­rudan ser­maye yak­laşık 1 mil­yar dolar civarın­day­dı; an­cak, ül­kemizin son yıl­lar­da yakalamış ol­duğu is­tik­rar or­tamı ve Av­rupa Bir­liği sürecin­de katet­tiği mesafe, pek çok fark­lı ül­keden çok sayıda ulus­lararası kuruluşun Tür­kiye'ye daha çok dik­kat et­mesine, Tür­kiye'ye yatırım­larını daha çok yön­len­dir­mesine sebep ol­muş­tur ve 2003 yılın­da 1,8; 2004 yılın­da 2,8; 2005 yılın­da ise 9,7 mil­yar dolar­lık doğ­rudan ulus­lararası ser­maye girişi ül­kemize ger­çek­leş­miş­tir. Bu yıl, bu rakam­ların daha da üs­tün­de bir ser­maye girişi bek­lemek­teyiz.

Ulus­lararası yatırım­cıların, özel­lik­le Tür­kiye'deki iş or­tamıy­la il­gili daha detay­lı bil­gi edinebil­mesi ve yatırım süreci es­nasın­da ya da yatırım son­rasın­da kar­şı kar­şıya kalabileceği güç­lük­ler ve özel­lik­le bazı bürok­ratik süreç­lerin uzaması, ger­çek­ten yatırım­cıların önün­de önem­li bir sorun olarak dur­mak­tadır.

İş­te, bu yasay­la kuracak ol­duğumuz Tür­kiye Yatırım Des­tek ve Tanıtım Ajan­sı, yatırım­cılara, hem yatırım­ları boyun­ca hem de yatırım­larını tamam­ladık­tan son­raki süreç­te kar­şı kar­şıya kalabilecek­leri güç­lük­ler­de yar­dım­cı olacak­tır ve kurum­lararası koor­dinas­yonu sağ­layan önem­li bir fonk­siyonu da yerine getir­miş olacak­tır.

Yine bu Kurum, Tür­kiye'nin yatırım or­tamı açısın­dan ulus­lararası yatırım­cılara tanıtımı, an­latıl­ması konusun­da da çok önem­li bir görev üst­lenecek­tir. Biz ne kadar Tür­kiye'de reform yapacak olur­sak olalım, yatırım or­tamını ne kadar iyi bir şek­le, iyi bir düzene sokacak olur­sak olalım, eğer bunu an­latamaz­sak, eğer yatırım­cıların bun­dan haberi yok­sa, yeterin­ce tanıtılamaz­sa, tak­dir eder­siniz ki, bu, ül­kemizin yeteri kadar yatırım çek­mesin­de bizi is­tediğimiz nok­taya götüremeyecek­tir.

Bu ajan­sın kurul­muş ol­duğu, ben­zer ajans­ların kurul­muş ol­duğu pek çok ül­ke var, yüz­ler­ce ör­nek var. Tür­kiye, bir bakıma bu konuda geç de kal­mış durum­da; an­cak, bu tasarının yasalaş­masıy­la beraber bir önem­li ek­siğimizi de gider­miş olacağız ve özel­lik­le es­nek bir yapılan­may­la ve özel sek­tör pers­pek­tifiy­le, Tür­kiye'nin çok daha faz­la mik­tar­da, doğ­rudan ser­maye cez­bet­mesi konusun­da bu kurumun ger­çek­ten önem­li bir fonk­siyon üst­leneceğini düşünüyoruz.

Burada bu yasaya ver­diğiniz des­tek için hepinize teşek­kür­lerimi sunuyorum ve Mec­lisimizin çalış­maların­da başarılar diliyorum, iyi ak­şam­lar diliyorum. (AK Par­ti sıraların­dan al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın mil­let­vekil­leri, bir­leşime 5 dakika ara veriyorum.

 

Kapan­ma Saati: 01.25

 

 

 

YEDİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 01.35

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Harun TÜFEKCİ (Konya), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin 117 nci Bir­leşiminin Yedin­ci Oturumunu açıyorum.

7 nci sıraya alınan, Deniz­li Mil­let­vekili Os­man Nuri Filiz ile Balıkesir Mil­let­vekili Ali Os­man Sali'nin; Dev­let Plan­lama Teş­kilatı Kuruluş ve Görev­leri Hak­kın­da Kanun Hük­mün­de Karar­namede Değişik­lik Yapıl­ması Hak­kın­da Kanun Tek­lifi ve Plan ve Büt­çe Komis­yonu raporunun görüş­melerine baş­lıyoruz.

VII.- KANUN TASARI VE TEK­LİF­LERİ İLE KOMİS­YON­LAR­DAN

GELEN DİĞER İŞ­LER (Devam)

7.- Deniz­li Mil­let­vekili Os­man Nuri Filiz ile Balıkesir Mil­let­vekili Ali Os­man Sali'nin; Dev­let Plan­lama Teş­kilatı Kuruluş ve Görev­leri Hak­kın­da Kanun Hük­mün­de Karar­namede Değişik­lik Yapıl­ması Hak­kın­da Kanun Tek­lifi ve Plan ve Büt­çe Komis­yonu Raporu (2/499) (S. Sayısı: 949)

BAŞ­KAN - Komis­yon?.. Yok

Er­telen­miş­tir.

8 in­ci sıraya alınan, Adalet ve Kal­kın­ma Par­tisi Grup Baş­kan­vekili An­kara Mil­let­vekili Salih Kapusuz'un; Atatürk Or­man Çift­liği Müdür­lüğü Kuruluş Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifi ile Plan ve Büt­çe Komis­yonu raporunun görüş­melerine baş­layacağız.

8.- Adalet ve Kal­kın­ma Par­tisi Grup Baş­kan­vekili An­kara Mil­let­vekili Salih Kapusuz'un; Atatürk Or­man Çift­liği Müdür­lüğü Kuruluş Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifi ile Plan ve Büt­çe Komis­yonu Raporu (2/773) (S. Sayısı: 1200) (x)

BAŞ­KAN - Komis­yon ve Hükümet yerin­de.

Komis­yon raporu 1200 sıra sayısıy­la bas­tırılıp dağıtıl­mış­tır.

Tek­lifin tümü üzerin­de Anavatan Par­tisi Grubu adına söz is­teyen, Muzaf­fer Kur­tul­muşoğ­lu An­kara Mil­let­vekili.

Buyurun Sayın Kur­tul­muşoğ­lu. (Anavatan Par­tisi sıraların­dan al­kış­lar)

ANAVATAN PAR­TİSİ GRUBU ADINA MUZAF­FER R. KUR­TUL­MUŞOĞ­LU (An­kara) - Sayın Baş­kan, sayın mil­let­vekili ar­kadaş­larım; söz­lerime baş­lamadan ev­vel hepinizi sev­gi ve say­gıy­la selam­lıyorum.

Atatürk Or­man Çift­liği gibi güzide bir yerin bu saate konuşul­ması, ben­ce çok şık ol­madı; ama, ne yapalım! Burada, ne halk bizi din­liyor ne de il­gililer; ama, hiç değil­se, hani "ken­din pişir ken­din ye" var ya, bize, bu saat­ten son­ra bu düşüyor.

İş­te, muhalefetin, İk­tidarın bir araya gel­meyişinin sebep­lerin­den birisi de siz ar­kadaş­larımın bu saat­te burada ol­masıdır. Mec­lis çalış­maları bel­lidir, 15.00-19.00 arasıdır; ama, iş­te görülüyor, buradayız.

1200 sayılı Atatürk Or­man Çift­liği hak­kın­da, Anavatan Par­tisi Grubu olarak söz al­mış bulun­mak­tayım.

Sayın Baş­kan, sayın mil­let­vekil­leri; Baş­ken­timizin nadir yeşil­lik kay­nak­larının en önem­lisi Atatürk'ün adını taşıyan Or­man Çift­liğidir. Atatürk Or­man Çift­liği, Atatürk'ün Türk mil­letine ar­mağanıdır; fakat, o, bizim için miras değil, genç­liğe bırakacağımız bir emanet­tir. Atatürk, Baş­ken­tin temel­leri atıl­dığın­da biz­zat il­gilenerek geleceğin An­karasına önem­li bir miras bırak­mış­tır. Üs­telik, o kadar yakın­dan il­gilen­miş­tir ki, Çift­liğe yap­tırılan ev­de Selanik'teki evin modeli alın­mış­tır.

Sayın mil­let­vekil­leri, Atatürk bu çift­liği kur­mayı plan­ladığın­da çev­resin­dekiler ona buranın bir çift­lik kurul­ması için bulun­ması lazım olan vasıf­lar­dan hiç­birini taşımadığı, batak­lık, çorak, fakir bir yer ol­duğu hak­kın­da fikir­lerini belir­tir­ler. Atatürk'ün on­lara cevabı kesin ve an­lam­lı ol­muş­tur: "İş­te, is­tediğiniz yer böy­le ol­malıdır. An­kara'nın kenarın­da hem batak hem çorak hem de fena yer; bunu, biz ıs­lah et­mez­sek kim gelip ıs­lah edecek" demiş­tir. Buradan çıkaracağımız sonuç ise, Atatürk Or­man Çift­liğinin ger­çek amacının in­san ile top­rak arasın­daki iliş­kiden dolayı or­taya çıkan sorun­ların hal­ledilebilir ol­duğunu or­taya kay­mak­tır. Yani, Atatürk Or­man Çift­liği -cum­huriyetin kuruluşu, amacı- sadece kent mer­kezin­de yeşil alan yaratıl­ması değil­dir; Ulu Ön­der Atatürk, bu Or­man Çift­liğini, Tür­kiye'nin tarım en­düs­trileş­mesin­de bir ör­nek model olarak or­taya koy­muş­tur. Zor­lu çalış­maların ar­dın­dan or­taya çıkan Çift­lik, boz­kır top­rak­ların nasıl yeşer­meye baş­layabileceğinin, ürüne dönüş­türülebileceğinin önem­li bir kanıtıdır. Kısacası, Atatürk Or­man Çift­liğinin amaç­ları arasın­da, tarıma kat­kı var­dır, tarıma yol gös­ter­mek var­dır. Şim­diy­se, sadece bu böl­gede değil tüm ül­kede tarıma tır­pan vuruluyor. Bu tek­lif de bunun bir gös­ter­gesidir.

Sayın mil­let­vekil­leri, Atatürk'ün vasiyetin­de anılan, Türk Mil­letine miras bırakıl­mış 52 000 000 met­rekare Atatürk Or­man Çift­liği alanın­dan, geriye, 1950 ile 1983 yıl­ları arasın­da çıkan 7 ay­rı yasay­la bir­lik­te, bugün, kemirile kemirile Atatürk Or­man Çift­liği 33 487 000 met­rekare alan kal­mış­tır. Birin­ci derecede doğal SİT alanı olan Atatürk Or­man Çift­liğinin tek­rar ele alın­ması; an­cak, bu alanın koruma esas­larına göre plan­lan­ması gerek­mek­tedir; an­cak, bu tek­lifin komis­yon­dan çıkan hali, Atatürk Or­man Çift­liğini korumayı değil, biraz da talanı amaç­lamak­tadır. Ney­se ki, bu yan­lış­tan dönül­dü. Muhalefetin ve sivil top­lumun yük­sek sesiy­le, hal­kın vic­danına uy­mayan uy­gulamalar­dan vaz­geçil­di. Bunun için de, yan­lış­tan dön­mek bir arif­lik­tir; bunu gör­düğünüz için de size teşek­kür ediyorum.

Bilesiniz ki, muhalefet hep ten­kit eden değil­dir; muhalefet, doğ­ruya da doğ­ru diyen­dir. Ben, bugüne kadar, İk­tidarın yap­tığı hiç­bir doğ­ruya yan­lış demedim. İş­te, bunun da ör­neğini tek­rar veriyorum; yan­lış­tan dön­dünüz, dön­düğünüz için de size teşek­kür ediyorum.

Bu tek­lifin gerek­çelerini iyi okumak lazım. Gerek­çeler­de par­selas­yon çalış­ması yapılabil­mesi ve alt geçit, üst geçit yapabil­mek için kanun değişik­liğine gidileceği söy­leniyor. Böy­lesine yoğun ve önem­li gün­dem­lerin ol­duğu bir dönem­de par­selas­yon çalış­ması için kanun çıkar­mak hem TBMM'nin gün­demini oyalamak hem de Atatürk Or­man Çift­liği gibi bir alanı, par­sel bazına in­dir­mek an­lamına gel­mek­tedir. Bu alan belediyeye tah­sis edil­meden de gerek­li par­selas­yon, alt geçit, üst geçit çalış­maları yapılabilir. Elimiz­de, bir­sürü plan­lama, araç ve gereç­ler var­dır. Buradaki çalış­maları, belediyeye, biz­zat yap­mak is­tiyor­sak, Tarım ve Köyiş­leri Bakan­lığın­dan izin alın­sın, gerek­li yol­ları, üst geçit­leri ve met­ro geçiş­lerini, geçit­lerini Atatürk Or­man Çift­çilinin doğal yapısına zarar ver­meden yapıl­masına hiç­bir kim­se kar­şı ol­maz ve kar­şı da değil­dir.

Bir baş­ka gerek­çe de, kaçak yapıların en­gel­len­mesidir. Mev­cut yasa çer­çevesin­de kaçak yapıları en­gel­lemek Tarım ve Köyiş­leri Bakan­lığına ait­tir. Zaten, il­gili bakan­lığın yet­kileri bu nok­tada yeter­lidir. Kaçak yapıların en­gel­len­mesi için, Atatürk Or­man Çift­liğinin baş­ka bir kuruma dev­redil­mesi çok da gerek­li değil­dir diye düşünüyorum.

Yasa tek­lifinin gerek­çelerin­den bir tanesi de, Atatürk Or­man Çift­liğinin müs­takil ada ve par­selas­yon çalış­masının yapılamamasıdır. Atatürk Or­man Çift­liği gibi kıy­met­li bir alan­da böy­le bir çalış­ma baş­lat­mak is­teyen bir yak­laşım, bel­ki de, baş­ka fikir­leri or­taya çıkarabilir. Ama, ben bunun böy­le olacağını da zan­net­miyorum; çün­kü, Atatürk Or­man Çift­liğinin bütün­cül yak­laşım­lar­la ele alın­ması gerekir diye düşünüyorum. Eğer üs­tünü kapalı geçiyor­sam, orada bir şey­ler var­dır, söy­lemediğimi bilesiniz.

Bu öner­gey­le yapılan değişik­liğin ar­dın­dan, Sayın Melih Gök­çek, projelerini yine de hayata geçirebilir, halihazır­da bulunan Hay­vanat Bah­çesini modern­leş­tirebilir, alt-üst geçit­ler yapabilir, yol yap­ma iz­ni hâlâ var. Biz bun­lara hiç kar­şı ol­madık; yeter ki, yeşil alan­lara kim­seler dokun­masın.

Bunun gibi projeler için, 33 000 000 met­rekarelik alanın ken­dine tah­sis edil­mesine gerek yok­tu diye düşünebiliyorum. Eğer amacı buy­sa, ken­disine özel bir izin çıkaralım ve bu projelerini ger­çek­leş­tir­sin; ama, amaç, başıboş dav­ranıp, o mirası is­tediği gibi kul­lan­mak ise, iş­te, buna, ben ve Par­tim ve Türk Mil­leti kar­şıdır ve kar­şı olacak­tır.

Yasa tek­lifin­de, alan, kul­lanım tanım­ları da çok belir­siz. Bazı durum­lar­da bedel­siz devir­lerin ol­duğu or­taya çıkıyor. Kamu yararı görülebilecek durum­lar­da bazı alan­ların bedel­siz olarak belediyeye dev­ri söz konusu olacak­tır deniliyor; fakat, buradaki "kamu yararı" ifadesi hiç açık değil­dir.

Ay­rıca, il­gili bakan­lık, tüm görev ve yet­kilerini, on yıl­lığına belediyeye dev­ret­miş oluyor; yani, belediye, is­tediği gibi orada top koş­turabilecek­tir.

Atatürk Or­man Çift­liğinin ger­çek amaç­larının arasın­da, dev­let üretim çift­lik­leri olarak çalış­ması da var idi. Ulu Ön­der Mus­tafa Kemal Atatürk, biz­lere miras bırak­tığı çift­lik­ler için şöy­le diyor: "Çift­lik­lerin, yerine göre araziyi ıs­lah ve tan­zim et­mek, muhit­lerini güzel­leş­tir­mek, hal­ka gezecek, eğ­lenecek ve din­lenecek sıh­hî yer­ler, hilesiz ve nefis gıda mad­deleri temin ey­lemek, bazı yer­ler­de ih­tikâr­lı -yani, vur­gun­culuk- fiilî ve muvaf­fakiyet­li mücadelede bulun­mak gibi hiz­met­leri de zik­re şayan­dır, an­maya değer­dir. Bu kanaat­le, tasar­rufum al­tın­daki bu çift­lik­leri, bütün tesisat, hay­vanat ve demir­baş­larıy­la beraber Hazineye hediye ediyorum" demek­tedir.

Sayın mil­let­vekil­leri, Atatürk Or­man Çift­liği cum­huriyet tarihi boyun­ca yağ­malan­dı. Kapalı alan mik­tarı sürek­li art­tı. Tek­lifin Komis­yon­dan çıkan ilk hali de, yeni kapalı alan­lar yapıl­masının önünü açıyor­du. Ney­se ki, bu yan­lış­tan dön­dünüz. Yan­lış­tan dön­mek de er­dem­dir; daha büyük er­dem de, muhalefetin sesini kıs­mamak, hat­ta, din­lemek­tir. Eğer -tek­rar söy­lüyorum- bugün, burada, gece saat 2'de yasalar konuşuluyor­sa, muhalefet ile İk­tidarın arasın­daki iletişim bozuk­luğun­dan baş­ka bir şey değil­dir. Siz, beni sus­tur­maya da kalk­sanız -zan­net­miyorum öy­le bir şeyinizin olacağını- her zaman, bu kür­süye çık­tığım­da, bu kon­sen­süsü yarat­mak için ne lazım­sa elim­den gel­diği kadar söy­leyeceğim; ta ne zamana kadar; İk­tidarın bun­ları an­lamasına kadar söy­leyeceğim. Ben hiç vaz­geç­meyeceğim.

Eğer, bu yan­lış­tan dönül­mesey­di sev­gili ar­kadaş­larım, Atatürk Or­man Çift­liğinin, hani, görünür­de yüz­de 5'ini… "Bina yapabilir" denil­diğin­de, yüz­de "5'ten ne çıkar" deniliyor­du. İş­te, yüz­de 5 nedir, biliyor musunuz; 1 700 000 met­rekaredir. Onun da büyük­lüğünü söy­lüyorum, hac­mini, 240 tane fut­bol sahası geniş­liğin­de buraya bina yapılabilir­di. İş­te, bu yan­lış­tan dönül­mesini onun için­de is­tedik, onun için böy­le, burada zor­luk­ları söy­lüyor­duk; on­dan dönül­düğü içinde mut­luyum; bu büyük­lük­teki bir alanın beton­laş­ması, yağ­malan­ması yolunu aç­mak­tan baş­ka bir şey ol­mayacak­tı.

Atatürk'ün kur­duğu doğal, tarih­sel ve kül­türel miras­tır. Baş­kent An­karamızın gerek duy­duğu yeşil alan­ların büyük kıs­mını bu Çift­lik içeriyor. Onun için de, bu Çift­lik, hepimizin; Atatürk'ün genç­liğe mirasıdır, ül­kemize mirasıdır; bunun korun­masını da, her­kesin bir vazifesi olarak düşünüyorum ve böy­le ol­masını is­tiyorum.

Yal­nız, burada bir şey daha var; öner­gey­le, Atatürk Or­man Çift­liği arazileri üzerin­de konut, ticaret ve sanayi amaç­lı yapılaş­ma yapılamaz… İk­tidarın önerisi bu; fakat, burada belir­len­meyen bir şey daha var. Sayın Belediye Baş­kanı diyor ki: "Ben, büyük hay­vanat bah­çesi yapacağım, Çin'den balık­lar getireceğim."

Yarın, buraya, veteriner müdür­lüğü diye bir bina yap­sa -hay­vanat bah­çesini koruyor ya- bah­çeler müdür­lüğü diye bir bina yap­sa, fen iş­leri müdür­lüğü diye bir bina yap­sa, -ar­tık, bunu çoğalt­mak, çok misal­ler- ne diyecek­siniz o zaman? İş­te, ticaret için yap­mıyorum; ama, belediyenin gerek­tiğin­de bütün şubelerini buraya kuruyorum dediğin­de ne diyeceğiz acaba? Acaba bunu düşün­dü mü tek­lif sahibi ar­kadaşım? Burada, bu yok. Bunu uyarıyorum, bunu söy­lüyorum.

El­bet­te ki, Atatürk Or­man Çift­liğinin güzel­leş­mesini hepimiz is­teriz, oranın korun­masını da is­teriz, oranın yağ­malan­mamasını da is­teriz. Bugüne kadar yağ­malan­mış, bun­dan son­ra da yağ­malan­mamasını da is­teriz; ama, burada bir boş­luk var. Bu boş­luğu gör­meniz lazım diye düşünüyorum. İn­şal­lah, bu söz­lerimi dik­kate alır­sınız da, yarın, dev­ret­tik diye piş­man ol­mayız; çün­kü, biz, bazen öy­le ol­du ki -Türk Mil­letiyiz- elinizi verir­siniz, kolunuzu alamaz­sınız. Unut­mayın, bunu söy­lüyorum.

Hele hele, böy­le, An­kara'nın göbeğin­de güzide bir yeşil­liğin, An­kara'nın ak­ciğeri olan, solunum kay­nağımız olan bir yeşil­liğin beton­laş­masına yol açar­sak, bu saat­te, gecenin bu saatin­de ver­diğiniz o karar­la, bir gün -temen­nim böy­le bir şey değil- el­lerim kırıl­say­dı da, o ak­şam, o gece ben elimi kal­dır­masay­dım diye düşün­memek için sizi uyarıyorum.

Ama, el­bet­te ki, buranın bakımına, güzel bir mesire yeri ol­masına, yeşil­liğinin kal­masına, doğanın korun­masına ben de evet diyeceğim, derim de; ama, kor­kum, belediyenin oraya yapacağı beton­laş­madan kor­kuyorum. Ne diyebilir­siniz; on sene ver­diniz adama, dev­ret­tiniz. Ben diyecek, burada, bu hay­van­ların sıh­hatini korumak için veteriner müdür­lüğü binası yap­tım, park ve bah­çeler müdür­lüğü binası yap­tım, fen iş­leri yap­tım, hep­sini yap­tım. Ne diyecek­sin o zaman? "Bana dev­ret­tin. Ben sana ne dedim; ticarî mak­sat­lı bina yap­mayacağım dedim, yap­mıyorum da..." Peki, buna ne diyecek­sin o zaman?

AGÂH KAF­KAS (Çorum) - Yap­maz, yap­maz!

MUZAF­FER R. KUR­TUL­MUŞOĞ­LU (Devam­la) - Sev­gili ar­kadaş­larım, şim­di, in­sanoğ­luyuz, beşeriz biz. Biz yet­kiyi al­dık­tan son­ra var ya, ar­kamıza dönüp hiç bak­madık bugüne kadar çoğu zaman. Ben uyarayım da, ben söy­ledim olayım değil, tutanak­lara geç­sin. Tarih, bir gün, Atatürk'ün Or­man Çift­liğini nasıl talan et­tik­lerini de, bir gün, birisi -tarih­ten der ki- böy­le bir adam çık­mış, bun­ları uyar­mış; ama, o an­da uyanamadılar; çün­kü, saat 02.00 ol­muş­tu, 02.00 ol­muş­tu, uy­kuya dal­mış­lar­dı diyebilir­ler diye de onu söy­lüyorum ar­kadaş­larım.

Ama, yine de, daha yeşil bir An­kara ve Tür­kiye diliyor, Türk Mil­letine ve Yüce Mec­lise say­gılarımı sunuyorum. Hepinize say­gılar, bu saat­te beni sabır­la din­lediğiniz için. (Al­kış­lar)

BAŞ­KAN - Teşek­kür ediyorum Sayın Kur­tul­muşoğ­lu.

Tek­lifin tümü üzerin­de baş­ka söz talebi?.. Yok.

Görüş­meler tamam­lan­mış­tır.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Karar yeter­sayısı...

BAŞ­KAN - Arayacağım Sayın Sarıbaş.

Mad­delerine geçil­mesini oy­larınıza sunuyorum: Kabul eden­ler... Kabul et­meyen­ler...

Karar yeter­sayısı yok­tur; bir­leşime 5 dakika ara veriyorum.

 

Kapan­ma Saati: 01.57

 

 

SEKİZİN­Cİ OTURUM

Açıl­ma Saati: 02.06

BAŞ­KAN: Baş­kan­vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Harun TÜFEK­Cİ (Kon­ya), Ah­met KÜÇÜK (Çanak­kale)

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin 117 nci Bir­leşiminin Sekizin­ci Oturumunu açıyorum.

1200 sıra sayılı kanun tek­lifinin görüş­melerine kal­dığımız yer­den devam edeceğiz.

VII.- KANUN TASARI VE TEK­LİF­LERİ İLE KOMİS­YON­LAR­DAN

GELEN DİĞER İŞ­LER (Devam)

8.- Adalet ve Kal­kın­ma Par­tisi Grup Baş­kan­vekili An­kara Mil­let­vekili Salih Kapusuz'un; Atatürk Or­man Çift­liği Müdür­lüğü Kuruluş Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifi ile Plan ve Büt­çe Komis­yonu Raporu (2/773) (S. Sayısı: 1200)

BAŞ­KAN - Komis­yon ve Hükümet yerin­de.

Tek­lifin mad­delerine geçil­mesinin oy­lamasın­da karar yeter­sayısı bulunamamış­tır. Şim­di, tek­lifin mad­delerine geçil­mesini tek­rar oy­larınıza sunacağım ve karar yeter­sayısını arayacağım.

Kabul eden­ler…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - 93 kişi var Baş­kanım.

BAŞ­KAN - Lüt­fen, Sayın Mil­let­vekili…

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Sizin göreviniz değil ki o.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - 93 kişi var Baş­kanım, sayın is­ter­seniz.

BAŞ­KAN - Burada Kâtip Üyeler var Sayın Sarıbaş; lüt­fen…

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Ar­kadaş­lar, burada Kâtip Üyeler var, sizin göreviniz değil.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Takip ediyoruz.

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - Takip edebilir­siniz; ama, o senin görevin değil! Kim ne der­se desin.

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, lüt­fen…

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Yasak mı burada dur­mak?!

FAH­Rİ KES­KİN (Es­kişehir) - Otur yerine!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Bağır­ma oradan!

BAŞ­KAN - Sayın Sarıbaş, lüt­fen yerinize geçer misiniz.

SALİH KAPUSUZ (An­kara) - O kadar da çok müdahale et­meyin ya!

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Baş­kan, yok. Biz say­dık.

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, Kâtip Üyeler arasın­da an­laş­maz­lık ol­duğu için elek­tronik cihaz­la oy­lama yapacağız.

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Elek­tronik oy­lama yapalım, tamam.

HÜSEYİN GÜLER (Mer­sin) - Sayınız yet­miyor Baş­kan.

BAŞ­KAN - 3 dakikalık süre veriyorum.

(Elek­tronik cihaz­la oy­lamaya baş­lanıl­dı)

SÜLEY­MAN SARIBAŞ (Malat­ya) - Sayın Baş­kan, pusulaları tek tek okuyup salon­da olup ol­madık­larını tes­pit edelim.

BAŞ­KAN - Oy pusulası gön­deren sayın mil­let­vekil­leri Genel Kurul­dan ay­rıl­masın­lar lüt­fen.

(Elek­tronik cihaz­la oy­lamaya devam edil­di)

BAŞ­KAN - Oy ver­me iş­lemi tamam­lan­mış­tır sayın mil­let­vekil­leri.

Sayın Kerim Öz­kul?.. Burada.

Sayın Ek­rem Er­dem?.. Burada.

Sayın Eyüp Ayar?.. Yok.

Sayın Ay­han Sefer Üs­tün?.. Burada.

Sayın İn­ci Öz­demir?.. Yok.

Sayın Halil Öz­yol­cu?..

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Mer­sin) - Ayıp ayıp!.. Getir­diği bel­li zaten.

BAŞ­KAN - Sayın İr­fan Yazıcıoğ­lu?.. Yok.

HÜSEYİN ÖZ­CAN (Mer­sin) - Bu Kâtip yapıyor bunu, gözümüze baka baka.

BAŞ­KAN - Sayın Öz­yol­cu burada mı?..

Sayın Meh­met Alp?..

Sayın Mah­mut Uğur Çetin?..

Sayın Saf­fet Ben­li?..

Sayın Semiha Öyüş?..

Sayın Meh­met Öz­lek?..

Sayın Ab­dül­kadir Kart?..

Sayın Öner Gül­yeşil?..

Sayın Mus­tafa Zey­dan?.. Yok.

Sayın Beşir Atalay?.. Yerine.

Sayın İs­mail Soy­lu?..

Sayın Gür­soy Erol?.. Burada.

Sayın Maliki Ej­der Ar­vas?.. Burada.

Sayın Hüseyin Çelik?..

Sayın Hüs­nü Or­du?..

Sayın Nec­det Budak?..

Sayın mil­let­vekil­leri, karar yeter­sayısı yok­tur; bir­leşime 5 dakika ara veriyorum.

 

Kapan­ma Saati: 02.14

 

 

DOKUZUN­CU OTURUM

Açıl­ma Saati: 02.17

BAŞ­KAN: Baş­kan­vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Harun TÜFEK­Cİ (Kon­ya), Ah­met KÜÇÜK (Çanak­kale)

BAŞ­KAN - Sayın mil­let­vekil­leri, Tür­kiye Büyük Mil­let Mec­lisinin 117 nci Bir­leşiminin Dokuzun­cu Oturumunu açıyorum.

1200 sıra sayılı kanun tek­lifinin görüş­melerine kal­dığımız yer­den devam edeceğiz.

VII.- KANUN TASARI VE TEK­LİF­LERİ İLE KOMİS­YON­LAR­DAN

GELEN DİĞER İŞ­LER (Devam)

8.- Adalet ve Kal­kın­ma Par­tisi Grup Baş­kan­vekili An­kara Mil­let­vekili Salih Kapusuz'un; Atatürk Or­man Çift­liği Müdür­lüğü Kuruluş Kanunun­da Değişik­lik Yapıl­masına İliş­kin Kanun Tek­lifi ile Plan ve Büt­çe Komis­yonu Raporu (2/773) (S. Sayısı: 1200) (Devam)

BAŞ­KAN - Komis­yon?.. Yok.

Alınan karar gereğin­ce kanun tasarı ve tek­lif­lerini sırasıy­la görüş­mek için, 21 Haziran 2006 Çar­şam­ba günü saat 14.00'te top­lan­mak üzere bir­leşimi kapatıyorum.

 

 

Kapan­ma Saati: 02.18