DÖNEM: 22
CİLT: 113 YASAMA YILI: 4
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
74 üncü Birleşim
14 Mart 2006 Salı
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.- Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 23.2.2006 tarihli ve 5462 sayılı
Kanunun Anayasanın 89 uncu maddesine göre bir kez daha görüşülmek üzere geri
gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/994)
2.- Ankara Milletvekili Reha Denemeç
hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının geri gönderilmesine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi (3/995)
3.- Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in,
Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifini (2/686), geri aldığına ilişkin önergesi
(4/374)
B) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS
ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve 28
milletvekilinin, Alevî İslam inancına sahip vatandaşların inanç ve kültürlerini
yaşamalarında karşılaştıkları sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/345)
2.- Muğla Milletvekili Ali Arslan ve 30
milletvekilinin, kızamık aşısı uygulamalarının araştırılarak hastalıkla etkin
mücadele için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/346)
IV.-
GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI
A)
ÖNGÖRÜŞMELER
1.- Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına
Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Haluk Koç, İstanbul Milletvekili Ali
Topuz ve İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol'un, çocuklarının ticarî iş ve
ilişkilerinde nüfuzunu kullandığı, lojman giderlerini kamuya ödeterek siyasî
ahlak kurallarına aykırı davrandığı ve kamuyu zarara uğrattığı iddiasıyla
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi
(11/5)
2.- Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin ve 30
milletvekilinin, Kocaeli Dilovası Beldesindeki kansere bağlı ölümlerle sanayi
atık bağlantısının araştırılarak sorumluların tespiti ve alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/254)
3.- Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve 30
milletvekilinin, Kocaeli-Gebze İlçesi Dilovası Beldesindeki sanayi
kuruluşlarının atıklarının çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/258)
V.-
AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Ali Kemal
Kumkumoğlu'nun, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, konuşmasında, şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
VI.-
SEÇİMLER
A)
KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM
1.- Dilekçe Komisyonunda açık bulunan
üyeliğe seçim
B) RADYO VE
TELEVİZYON ÜST KURULUNDA AÇIK BULUNAN ÜYELİĞE SEÇİM
VII.-
SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in,
zamanaşımına uğrayan ceza davalarına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil
ÇİÇEK'in cevabı (7/11889)
2.- Bursa Milletvekili Mehmet
KÜÇÜKAŞIK'ın, adlî yardımla görevlendirilen avukatların ücretlerinin
ödenmemesine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı (7/11890)
3.- Ankara Milletvekili Ersönmez
YARBAY'ın, bir karakol amirliğinin bir tahkik talebiyle ilgili beyanına ilişkin
sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı (7/11891)
4.- Muğla Milletvekili Gürol ERGİN'in,
tarımdaki istihdam azalışına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY'ın
cevabı (7/11909)
5.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S.
KESİMOĞLU'nun, terörle mücadele çalışmalarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı
Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/11921)
6.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
bir şairin ölüm yıldönümünün güvenlik açısından riskli gün kapsamına alındığı
iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı
(7/11924)
7.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın,
emniyet güçlerinin İstanbul'daki bir gösteriye yönelik tutumuna ilişkin sorusu
ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/11929)
8.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in,
Adana İlindeki bazı suç verilerine,
Ankara İlindeki bazı suç verilerine,
Antalya İlindeki bazı suç verilerine,
Bursa İlindeki bazı suç verilerine,
Diyarbakır İlindeki bazı suç verilerine,
Erzurum İlindeki bazı suç verilerine,
Eskişehir İlindeki bazı suç verilerine,
Gaziantep İlindeki bazı suç verilerine,
İstanbul İlindeki bazı suç verilerine,
İzmir İlindeki bazı suç verilerine,
Kocaeli İlindeki bazı suç verilerine,
Kayseri İlindeki bazı suç verilerine,
Konya İlindeki bazı suç verilerine,
Mersin İlindeki bazı suç verilerine,
Sakarya İlindeki bazı suç verilerine,
Samsun İlindeki bazı suç verilerine,
İlişkin soruları ve İçişleri Bakanı
Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/11935, 11937, 11938, 11939, 11940, 11941, 11942,
11943, 11944, 11945, 11946, 11947, 11948, 11949, 11950, 11951)
9.- Ankara Milletvekili Ersönmez
YARBAY'ın, bir karakol amirliğinin bir tahkik talebiyle ilgili beyanına ilişkin
sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/11954)
10.- Gaziantep Milletvekili Ahmet
YILMAZKAYA'nın, Gaziantep'teki bir Devlet Hastanesi inşaatına ilişkin sorusu ve
Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/11973)
11.- İzmir Milletvekili Erdal
KARADEMİR'in, diğer kurumlara geçiş yapan Diyanet İşleri Başkanlığı personeline
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet AYDIN'ın cevabı (7/11993)
12.- Çanakkale Milletvekili Ahmet
KÜÇÜK'ün, Çanakkale'nin Biga İlçesinde imamlara yönelik bir bilgilendirme
çalışmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet AYDIN'ın cevabı
(7/11997)
13.- İstanbul Milletvekili Kemal
KILIÇDAROĞLU'nun, Türk Telekomun özelleştirilmesiyle ilgili bazı iddialara
ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/12001)
14.- Mersin Milletvekili Mustafa
ÖZYÜREK'in, koruma görevlilerine ve Başbakanlık binek araçlarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN'in
cevabı (7/12005)
15.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün,
hastalık riski taşıyan kanatlı hayvanların itlafına ilişkin Başbakandan sorusu
ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER'in cevabı (7/12010)
16.- Denizli Milletvekili Mehmet U.
NEŞŞAR’ın, Tekelin 2006 yılındaki tütün alımlarına ilişkin Başbakandan sorusu
ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/12016)
17.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın,
kredi kartı borçlularına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER'in cevabı (7/12019)
18.- Denizli Milletvekili Ümmet
KANDOĞAN'ın, özelleştirme gelir ve giderlerine ilişkin Başbakandan sorusu ve
Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/12021)
19.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in,
Türkiye 2005 İlerleme Raporundaki "Şirketler Hukuku" bölümüne ilişkin
sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı (7/12075)
20.- Hatay Milletvekili Fuat ÇAY'ın,
İskenderun Körfezinde batan bir gemideki zehirli atıkların çıkarılmasına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE'nin cevabı (7/12093)
21.- İstanbul Milletvekili Kemal
KILIÇDAROĞLU'nun, kamu bankalarının eski personeline göreve dönme imkânı
verilip verilmeyeceğine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Mehmet Ali ŞAHİN'in cevabı (7/12098)
22.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
BOTAŞ Genel Müdür Vekiliyle ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER'in cevabı 7/12124)
23.- Yalova Milletvekili Muharrem
İNCE'nin, Yalova Çiftlikköy'deki Eti Maden İşleri sosyal tesislerine ilişkin
sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER'in cevabı
(7/12125)
24.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret
BALOĞLU'nun, Antalya-Ilıca Köyü çevre düzenleme projesine ilişkin sorusu ve
İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/12139)
25.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret
BALOĞLU'nun, Antalya'daki bazı köy yollarının onarım ihtiyacına ilişkin sorusu
ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/12140)
26.- Adana Milletvekili N. Gaye
ERBATUR'un, Adana'nın Seyhan İlçesindeki tarihî bir konağa ilişkin sorusu ve
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ'un cevabı (7/12148)
27.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın,
kısa vadeli dış borçlar ile dış ticaret açığına ilişkin Başbakandan sorusu ve
Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN'in cevabı (7/12205)
28.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in,
kümes hayvanlarına kuş gribi aşısı uygulamasına ilişkin Başbakandan sorusu ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER'in cevabı (7/12216)
29.- Denizli Milletvekili Mustafa
GAZALCI'nın, Adana ve Malatya Sigara fabrikalarının kapatılacağı iddiasına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/12221)
30.- Manisa Milletvekili Ufuk ÖZKAN'ın,
Hükümet üyelerinin kullandıkları uçaklara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal
UNAKITAN'ın cevabı (7/12239)
31.- Hatay Milletvekili Fuat ÇAY'ın, bazı
personelin taşra teşkilatında görevlendirilmesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve
Ticaret Bakanı Ali COŞKUN'un cevabı (7/12250)
32.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in,
Uzan Grubuna ait çimento fabrikalarının satışı dolayısıyla TMSF aleyhine açılan
davalara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif
ŞENER'in cevabı (7/12253)
33.- Samsun Milletvekili Musa
UZUNKAYA'nın, Samsun'daki sulama ve taşkın önleme çalışmalarına ilişkin sorusu
ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER'in cevabı (7/12259)
34.- Adana Milletvekili N. Gaye
ERBATUR'un, AB'nin kadına yönelik şiddet konusundaki bir programına ilişkin
sorusu ve Devlet Bakanı Nimet ÇUBUKÇU'nun cevabı (7/12330)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
Birinci ve İkinci Oturumlar
TBMM Genel Kurulu saat
14.00'te açılarak beş oturum yaptı.
Oturum Başkanı ve TBMM
Başkanvekili Nevzat Pakdil, İstiklal Marşımızın Mecliste kabul edilişinin 85
inci yıldönümünde, marşımızın, Türk Milletinin topyekûn onurunu temsil eden en
önemli millî mutabakat metni olduğunu; Mehmet Âkif Ersoy'un düşünceleri ile
İstiklal Marşımızın ulusumuz için önemini gerçekçi ve yararlı bir şekilde
değerlendirebilmemizin, toplumsal açıdan millî değerlerimize sahip çıktığımızı,
bu konularda birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu gösteren önemli bir kriter
olduğunu; bu vesileyle, merhum Mehmet Âkif Ersoy ile millî mücadeleyi başlatan
ve ona bütün varlıklarıyla kendilerini adayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve
silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle andığını ifade eden bir konuşma yaptı.
İstanbul Milletvekili
Ahmet Sırrı Özbek, Beykoz Çocuk ve Göğüs Hastalıkları Hastanesinin kapatılıp,
tüm kadrosu ve mevcutlarıyla Süreyyapaşa Göğüs ve Kalp Damar Hastalıkları
Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesine nakledilmesi sonrasında yaşanan
sıkıntılar ile Beykoz İlçesindeki orman köylülerinin sorunlarına,
Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Yılmazcan, hâkim ve savcılarımızın çözümlenmiş olan
sorunları ile henüz çözüm bekleyen bazı sorunlarına ve bu konuda alınması
gereken tedbirlere,
İlişkin gündemdışı birer
konuşma yaptılar.
Bursa Milletvekili Faruk
Anbarcıoğlu'nun, doğu ve güneydoğuda vatanî görevlerini tamamladıktan sonra
terhis olan bazı askerlerin yaşadıkları psikolojik problemlerin tedavi edilerek
onların topluma kazandırılması için rehabilitasyon ve rehberlik çalışması
yapılmasının önemine ilişkin gündemdışı konuşmasına, Millî Savunma Bakanı
Mehmet Vecdi Gönül cevap verdi.
Gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 13
üncü sırasında yer alan 1090 sıra sayılı kanun tasarısının bu kısmın 11 inci
sırasına alınmasına ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül
ettirilmesine; 6.3.2006 tarihinde dağıtılan ve Genel Kurulun 7.3.2006 tarihli
71 inci Birleşiminde okunmuş bulunan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkındaki
(11/5) esas numaralı gensoru önergesinin, gündemin "Özel Gündemde Yer
Alacak İşler" kısmında yer almasına, Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince,
gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin Genel Kurulun 14.3.2006
Salı günkü birleşiminde yapılmasına; Gündemin "Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmının 199 uncu sırasında yer
alan (10/254) ve 203 üncü sırasında yer alan (10/258) esas numaralı Kocaeli-Gebze
İlçesinin Dilovası Beldesindeki sanayi kuruluşlarının atıklarının çevre ve
insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilen Meclis araştırması önergelerinin
öngörüşmelerinin Genel Kurulun 14.3.2006 Salı günkü birleşiminde birlikte
yapılmasına ve görüşmelerin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin
uzatılmasına; Genel Kurulun 14.3.2006 Salı ve 15.3.2006 Çarşamba günkü
birleşimlerinde sözlü soruların görüşülmemesine; 15.3.2006 Çarşamba günü
15.00-22.00 ve 16.3.2006 Perşembe günü 14.00-21.00 saatleri arasında
çalışmalarını sürdürmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi, kabul edildi.
Gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:
3 üncü sırasında bulunan,
Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/212) (S.
Sayısı: 305) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon
raporu henüz gelmediğinden;
4 üncü sırasında bulunan,
Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun Tasarısının (1/1030)
(S. Sayısı: 904),
5 inci sırasında bulunan,
Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl ve 4 Milletvekilinin, Türk Tabipleri Birliği
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, İstanbul Milletvekili
Kemal Kılıçdaroğlu ve 35 Milletvekilinin, 23.1.1953 Tarihli ve 6023 Sayılı Türk
Tabipleri Birliği Kanununun 3224 Sayılı Yasa ile Değişik 60 ıncı Maddesinin
Birinci Fıkrasının Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifinin (2/672, 2/604) (S.
Sayısı: 1069),
Görüşmeleri, ilgili komisyon
yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından;
Ertelendi.
6 ncı sırasında bulunan,
Değişik Adlar Altında İlave Ödemesi Bulunmayan Memurlara ve Sözleşmeli
Personele Ek Ödeme Yapılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının (1/1171) (S. Sayısı: 1103),
görüşmelerine devam olunarak, çerçeve 1 inci maddeye bağlı ek 5 inci maddesine
kadar kabul edildi.
Saat 19.08'de toplanmak
üzere, ikinci oturuma 18.32'de son verildi.
|
|
Nevzat
Pakdil |
|
|
|
Başkanvekili |
|
|
Bayram
Özçelik |
|
Yaşar
Tüzün |
|
Burdur |
|
Bilecik |
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
|
|
Harun
Tüfekci |
|
|
|
Konya |
|
|
|
Kâtip Üye |
|
Üçüncü, Dördüncü ve Beşinci Oturumlar
Değişik Adlar Altında
İlave Ödemesi Bulunmayan Memurlara ve Sözleşmeli Personele Ek Ödeme Yapılması
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısının (1/1171) (S. Sayısı: 1103), görüşmelerine devam olunarak 3
üncü maddesine kadar kabul edildi, 3 üncü madde üzerinde bir süre görüşüldü.
14 Mart 2006 Salı günü
saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 21.04'te son verildi.
|
|
Sadık
Yakut |
|
|
|
Başkanvekili |
|
|
Harun
Tüfekci |
|
Yaşar
Tüzün |
|
Konya |
|
Bilecik |
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
No.: 99
II.- GELEN KÂĞITLAR
10 Mart 2006 Cuma
Raporlar
1.- Özel Tüketim Vergisi
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (1/1145) (S. Sayısı: 1112) (Dağıtma tarihi: 10.3.2006)
(GÜNDEME)
2.- Adıyaman Milletvekili
Mahmut Göksu ve 9 Milletvekilinin; Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol
İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Yeniden Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün
Mamullerinin Üretimine, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 Sayılı Kanunda ve 233
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna Bir Geçici
Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(2/722) (S. Sayısı: 1113) (Dağıtma tarihi: 10.3.2006) (GÜNDEME)
No.: 100
13 Mart 2006 Pazartesi
Teklif
1.- Ordu Milletvekili
Enver Yılmaz'ın; İcra ve İflas Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması ve
Kanuna Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (2/725) (Adalet
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.2.2006)
Rapor
1.- Kuzey Ankara Girişi
Kentsel Dönüşüm Projesi Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı
ve İçişleri ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonları Raporları
(1/1166) (S. Sayısı: 1114) (Dağıtma tarihi: 13.3.2006) (GÜNDEME)
Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri
1. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, Gelibolu Yarımadası Tarihî
Millî Parkıyla ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/11630)
2. - İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, içkili yer izinleriyle
ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11862)
3. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, bazı ekonomik verilere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11863)
4. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, bir televizyon
programındaki bazı açıklamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/11864)
5. - Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ'in, Ankara-Yenimahalle
Belediyesinin yaptırdığı bir ankete ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/11865)
6. - Antalya Milletvekili Atila EMEK'in, bölünmüş yol projesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11866)
7. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya ulaşım planı ile
ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11868)
8. - İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, personel maaşı ödeyemeyen
belediyelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11870)
9. - İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, yabancılara mülk satışına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11872)
10. - İzmir
Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, AB'nin Türk üniversitelerinin projelerini
finansmanına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11873)
11. - Hatay
Milletvekili Fuat ÇAY'ın, Amanos Dağında tesis kurulduğu iddiasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11874)
12. - İzmir
Milletvekili Ahmet ERSİN'in, Ziraat Bankasının personel alımına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/11875)
13. -
Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Türk Dil Kurumunun yazılı basında
kullanılan Türkçe üzerindeki denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/11876)
14. -
Antalya Milletvekili Tuncay ERCENK'in, THY'nin bazı uçakları seferden kaldırıp
kaldırmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11877)
15. -
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, şehit yakınlarına sağlanan haklara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11878)
16. - İzmir
Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, Rus doğalgazında kesinti olduğu iddiasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11882)
17. - İzmir
Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, inşaat sektörünün deprem kuşağına göre
yönlendirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11883)
18. - Niğde
Milletvekili Orhan ERASLAN'ın, bütçeden derneklere yapılan yardıma ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11884)
19. - İzmir
Milletvekili Ahmet ERSİN'in, İzmir'de çimento ve hazır beton fiyatlarındaki
artışa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11885)
20. -
İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in, Konya gezisinde bir şahsı ziyaret
edip etmediğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11886)
21. - Bursa
Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa çevre yolu projesine ilişkin Bayındırlık
ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/11893)
22. -
Eskişehir Milletvekili Cevdet SELVİ'nin, bölünmüş yol projesine ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/11894)
23. -
Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, bazı akaryakıt bayilerine
kesilen cezaya ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11910)
24. - Hatay
Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, elektrik enerjisi üretimine, barajlara ve
elektrik götürülen köylere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/11912)
25. -
Eskişehir Milletvekili Mehmet Vedat YÜCESAN'ın, Rus doğalgazının teminindeki
aksama riskine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11913)
26. -
Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN'ın, Ankara'daki bazı apartmanların
doğalgazının kesilmesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/11914)
27. -
Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREK'in, Rus doğalgazının alım fiyatına ilişkin
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11917)
28. - Hatay
Milletvekili Züheyir AMBER'in, Rus doğalgazının fiyatlandırılmasına ilişkin
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11918)
29. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ardahan'daki bir köy yolunun
genişletilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11919)
30. -
İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, İstanbul Büyükşehir Belediyesince
alınacak yangın araçlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11922)
31. -
Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'nın canlı hayvan pazarı
ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11923)
32. - İzmir
Milletvekili Canan ARITMAN'ın, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin türbe
onarımı ile ilgili kararlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11925)
33. -
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, İstanbul'da imara açılan yeşil alanlara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11926)
34. - Niğde
Milletvekili Orhan ERASLAN'ın, yurtdışından yardım ve kredi alan belediyelere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11930)
35. -
Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'daki hava kirliliğine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11931)
36. -
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, İstanbul Deniz Otobüsleri Şirketince
işletilen iki feribotun fiyatına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11932)
37. -
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, İstanbul'a yapılacak bir yabancı yatırıma
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11933)
38. -
İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, İstanbul'daki İstiklal Caddesinin
yenilenmesi çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11952)
39. -
Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, eğitimde fırsat eşitliği sağlanmasına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11965)
40. -
Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, yaptırılan okul ve derslik sayısına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11966)
41. -
Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın, okul müdürü atamalarına ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11967)
42. -
Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, İstanbul'daki bazı müdür ve müdür yardımcısı
atamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11968)
43. -
Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, şube müdürlüğü kadrolarına yapılan
atamalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11969)
44. -
Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAY'ın, öğretim elemanlarının, naklen atanma
şartlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11970)
45. -
Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Şanlıurfa Kız Meslek Lisesi
binasının satışına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11971)
46. - Ordu
Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, bir doktor hakkındaki soruşturmaya
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11974)
47. - Ordu
Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, bir televizyon kanalında yayınlanan bazı
hastanelerle ilgili iddialara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11975)
48. - Hatay
Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, bazı sağlık verilerine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11977)
49. - Ordu
Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, Haydarpaşa Numune Hastanesindeki bir
bölümün taşınmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11978)
50. - Hatay
Milletvekili Züheyir AMBER'in, ağız sağlığı ve diş tedavi hizmetlerine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11979)
51. -
Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNER'in, kan şekeri ölçüm cihazlarına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11980)
52. -
İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, Ankara Yüksek İhtisas Eğitim ve
Araştırma Hastanesine yapılan bir görevlendirmeye ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11983)
53. - Ordu
Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, kamu sağlık kurumlarının alacaklarının
terkinine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11984)
54. - İzmir
Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, kabotaj hakkına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11990)
55. -
Diyarbakır Milletvekili Muhsin KOÇYİĞİT'in, havayolu şirketlerinin uçuş
personelinin çalışma sürelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11991)
56. -
Eskişehir Milletvekili Mehmet Vedat YÜCESAN'ın, Eskişehir'deki demiryolu
hattının yer altına alınması projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11992)
57. -
Malatya Milletvekili Miraç AKDOĞAN'ın, sözde Ermeni iddialarına karşı yürütülen
çalışmalara ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru
önergesi (7/11994)
58. -
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, şehit yakınlarına sağlanan haklara ilişkin
Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11995)
No.: 101
14 Mart 2006 Salı
Cumhurbaşkanınca Geri Gönderilen Kanun
1.- 23.2.2006 Tarihli ve
5462 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun ve Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü Maddeleri Gereğince
Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/1180)
(Anayasa ve Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.3.2006)
Tasarı
1.- Başbakanlık Teşkilatı
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/1181) (İçişleri ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.3.2006)
Teklifler
1.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber ve 4 Milletvekilinin; Karayolu
Taşıma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/726) (Adalet
ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 2.3.2006)
2.- Muğla Milletvekili
Orhan Seyfi Terzibaşıoğlu'nun; 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname ile 2985 Sayılı Toplu Konut Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkındaki Kanun Teklifi (2/727) (İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10.3.2006)
3.- Denizli Milletvekili
Mustafa Gazalcı ve 26 Milletvekilinin; Devlet Memurları Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/728) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.3.2006)
4.- Mersin Milletvekili
Ersoy Bulut ve 3 Milletvekilinin; Turizm Bölgelerinde Kış Sezonunda Hizmet
Veren Resort Tesislerinde Çalışanların SSK Primleri ile Gelir Vergisinde
İndirim Sağlanması Hakkında Kanun Teklifi (2/729) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm; Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6.3.2006)
Tezkereler
1.- İzmir Milletvekili Bülent
Baratalı'nın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi (3/991) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.3.2006)
2.- İzmir Milletvekili Enver Öktem'in; Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/992) (Anayasa
ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş
tarihi: 10.3.2006)
3.- Kocaeli Milletvekili
Salih Gün'ün; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi (3/993) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.3.2006)
Sözlü Soru Önergeleri
1. - Balıkesir Milletvekili Sedat PEKEL'in, yoksullukla mücadeleye
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1674) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/2/2006)
2. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya'daki bir
köy ilköğretim okulunun kapanma nedenine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1675) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
3. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Kaş,
Demre ve Finike Mal Müdürlükleri kadrolarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1676) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
4. - Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, tekstil sektörünün
sorunlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1677) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/2/2006)
5. - Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, tekstil sektöründeki
istihdama, enerji maliyetlerine ve vergilendirmeye ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/1678) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
6. - Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER'in, Hamas Heyetinin ülkemizi
ziyaretine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1679) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/2/2006)
7. - Balıkesir Milletvekili Sedat PEKEL'in, polislerin çalışma
şartlarına ve özlük haklarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1680)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
8. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya'nın bir
köyünde açılacak taşocağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1681) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
Yazılı Soru Önergeleri
1. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Vergi Barışı Kanununun
uygulamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12605) (Başkanlığa
geliş tarihi: 16/2/2006)
2. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, İzmir'deki kamu kurum ve
kuruluşlarının bazı hizmet ihalelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12606) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
3. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, tasfiye halindeki İhlas Finans
Kurumuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12607) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16/2/2006)
4. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Bilim Araştırma Vakfı ve
Milli Değerleri Koruma Vakfına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12608) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
5. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Telsim ihalesine ve
haberleşme güvenliğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12609)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
6. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, çeşitli maddelerdeki KDV
oranına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12610) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17/2/2006)
7. - Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, enerji kaynakları
politikasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12611) (Başkanlığa
geliş tarihi: 17/2/2006)
8. - İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, bazı ürünlerdeki KDV
oranının indirilmesiyle ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12612) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
9. - Antalya Milletvekili Atila EMEK'in, Antalya'nın Manavgat İlçesine
organize yat yapım ve çekek yeri yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/12613) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
10. - Edirne Milletvekili Nejat GENCAN'ın, sınır
ticaretine getirilen kısıtlamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12614) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
11. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, bir
firmanın gümrük mevzuatına aykırı davrandığı iddialarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/12615) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
12. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Adana'da
görev yapan iki kamu görevlisi hakkındaki iddialara ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/12616) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
13. - Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın, TEDAŞ
yöneticilerine ve personeline ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12617) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
14. - Antalya Milletvekili Tuncay ERCENK'in,
Antalya İlinde deniz turizminin geliştirilmesine yönelik çalışmalara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12618) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
15. - Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in,
yoksullukla mücadeleye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12619)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
16. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, TOKİ'nin
Bingöl deprem konutları ihalesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12620)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
17. - İstanbul Milletvekili Bihlun TAMAYLIGİL'in,
turizm sektörünün sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12621) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
18. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun,
Cidde Ekonomik Forumu programına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/12622) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/2/2006)
19. - Balıkesir Milletvekili Orhan SÜR'ün, bir ders
kitabındaki Ermeni meselesiyle ilgili ifadelere ilişkin Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/12623) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17/2/2006)
20. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun,
Ayasofya Camii envanterindeki eserlere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12624) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/2/2006)
21. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun,
Ayasofya Vakfiyesinin tahribata uğradığı iddiasına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12625)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
22. - Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREK'in, bazı
unvanlardaki kamu görevlilerine ek ödeme yapılmamasına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12626)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
23. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, istisnai
memuriyet ve danışmanlık kadrolarından diğer kamu görevlerine yapılan atamalara
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru
önergesi (7/12627) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
24. - Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜN'ün, bir
gazete ve televizyon kuruluşunun hisselerinin halka arz girişimine ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru
önergesi (7/12628) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
25. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, TMSF'nin
Star Gazetesini yönetimine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12629) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/2/2006)
26. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Aile ve
Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün uzman yardımcılığı sınavına ilişkin
Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/12630) (Başkanlığa
geliş tarihi: 16/2/2006)
27. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in,
Şanlıurfa Bakım ve Rehabilitasyon Merkezine ilişkin Devlet Bakanından (Nimet
ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/12631) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
28. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, idari
yargı hakim adaylığı sınavının ertelenmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12632) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
29. - Manisa Milletvekili Ufuk ÖZKAN'ın, çocuk
suçluluğuna ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12633)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
30. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
BALOĞLU'nun, Isparta'da Antalya plakalı araçlara yüksek oranda trafik cezası
uygulandığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12634) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
31. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, aranan bir
şahısla ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12635) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
32. - Samsun Milletvekili Musa UZUNKAYA'nın,
çeşitli suçlarla ilgili verilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12636) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
33. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın,
Sinop-Erfelek Belediyesinin zorunlu tasarruf hesap icmallerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12637) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
34. - Ankara Milletvekili Zekeriya AKINCI'nın,
Mamak Belediyesi ile bir şirket arasındaki ilişkiye ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12638) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
35. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
Antalya-Köprülü Kanyonundaki bazı çevre sorunlarına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12639) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
36. - Samsun Milletvekili Musa UZUNKAYA'nın, İstiklal
Marşı Şairinin anılmasına ve Hacettepe kampüsündeki kaçak yapılaşmaya ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12640) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17/2/2006)
37. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
Antalya'nın Kumluca İlçesinin trafo ihtiyacına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12641) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/2/2006)
38. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, Türkiye
Elektrik Dağıtım Şebekesi İyileştirme Projesinin ihalesine ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12642) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/2/2006)
39. - Mardin Milletvekili Muharrem DOĞAN'ın, hurda
araçlara yönelik mali af düzenlenmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12643) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/2/2006)
40. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Muhasebat
Genel Müdürlüğünün hatalı işlem yaptığı iddiasına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12644) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
41. - Manisa Milletvekili Ufuk ÖZKAN'ın, konut
edindirme yardımı hesaplarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12645) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
42. - Konya Milletvekili Ahmet IŞIK'ın, CHP Genel
Başkanının avukatlığı sırasında verdiği gelir vergisi beyannamelerine ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12646) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/2/2006)
43. - İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun,
likit ve pastörize yumurtadaki KDV oranının düşürülmesine ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12647) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
44. - Hatay
Milletvekili Züheyir AMBER'in, THY'nin yer hizmetleri ihalesine ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12648) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
45. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ Merkezdeki sağlık personeline ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12649) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/2/2006)
46. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12650)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
47. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12651)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
48. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12652)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
49. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12653)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
50. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12654)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
51. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12655)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
52. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12656)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
53. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12657)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
54. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12658)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
55. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12659)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
56. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu Merkezdeki sağlık personeline ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12660) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/2/2006)
57. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12661) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16/2/2006)
58. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12662) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16/2/2006)
59. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12663) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16/2/2006)
60. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12664) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16/2/2006)
61. - Ardahan
Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12665) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/2/2006)
62. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12666) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16/2/2006)
63. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12667) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16/2/2006)
64. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12668) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16/2/2006)
65. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12669) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16/2/2006)
66. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce-Merkezdeki sağlık personeline ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12670) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/2/2006)
67. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12671)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
68. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12672)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
69. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12673)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
70. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12674)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
71. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12675)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
72. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12676)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
73. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12677)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
74. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı Merkezdeki sağlık personeline
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12678) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16/2/2006)
75. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12679)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
76. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12680)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
77. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12681)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
78. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12682)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
79. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12683)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
80. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12684)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
81. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12685)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
82. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12686)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
83. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12687)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
84. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12688)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
85. -
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık
personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12689)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
86. -
Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Şanlıurfa'da çocuklarda görülen
bir hastalığa ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12690)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
87. - Konya
Milletvekili Atilla KART'ın, Konya-Ankara hızlı tren projesine ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12691) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/2/2006)
88. - Muş Milletvekili Şerif ERTUĞRUL'un, Muş
havaalanına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12692)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
89. - İzmir Milletvekili Ali Rıza BODUR'un, bir
şirketin Halk Bankasından kullandığı kredilere ilişkin Devlet Bakanından (Ali
BABACAN) yazılı soru önergesi (7/12693) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)
90. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Kiyoto
Protokolünün imzalanmamasının nedenine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12694) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
91. - Malatya Milletvekili Muharrem KILIÇ'ın, bir
milletvekili heyetinin İtalya'ya yaptığı ziyarete ilişkin Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/12695) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/2/2006)
92. - Kastamonu Milletvekili
Mehmet YILDIRIM'ın, pancar üretimine ve şeker kaçakçılığına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/12696) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)
93. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Konya'da
çöken Zümrüt Apartmanı mağdurları için bir çalışma yapılıp yapılmadığına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12697) (Başkanlığa geliş tarihi:
20/2/2006)
94. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
Antalya'nın Manavgat İlçesinin yükseköğretim öğrenci yurdu ihtiyacına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12698) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
95. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, HAMAS
Liderinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12699) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
96. - Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın,
sağlık ve eğitim hizmetlerine yönelik bir beyanına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/12700) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
97. - Hatay Milletvekili Gökhan DURGUN'un, bir
milletvekili hakkında basında çıkan iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12701) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
98. - Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ'nün,
ülkemizde yaşayan Romanlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12702)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
99. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Boğaziçi
İmar Yüksek Koordinasyon Kurulunun bir kararına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12703) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
100. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, İGDAŞ ve
Belbim firmalarına yönelik yolsuzluk iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/12704) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
101. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, yapı
denetim şirketi ortağı belediye meclisi üyelerine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/12705) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
102. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın,
bürokraside politik kadrolaşma iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12706) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
103. - Hatay Milletvekili Gökhan DURGUN'un, Hatay'da
kapatılan Meyve Fidancılığı Araştırma Enstitüsünün arazisine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12707) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
104. - Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, tekstil
ve konfeksiyon sektörlerinin sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12708) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
105. - Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN'in, konut
edindirme yardımı hesaplarının tasfiyesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12709) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
106. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın,
Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/12710) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
107. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
BALOĞLU'nun, tekstil sektöründeki sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12711) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
108. - Zonguldak Milletvekili Harun
AKIN'ın, TÜBİTAK'ın görevine son verdiği özürlü bir personele ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12712) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
109. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın,
Rekabet Kurulunca kesilen cezaların tahsilatına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12713) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
110. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, tarım
dışı amaçlar için kullanılan arazilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12714) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
111. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya
Atatürk Devlet Hastanesinin alımlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12715) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
112. - Samsun Milletvekili Haluk KOÇ'un, TÜBİTAK
Başkanlığına yapılan atamayla ilgili yargı kararına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/12716) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
113. - Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, Devlet
Bakanı Kürşad TÜZMEN hakkındaki bir iddiaya ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12717) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
114. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
Antalya'da verilen maden ruhsatlarına ve madencilik faaliyetlerinin denetimine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12718) (Başkanlığa geliş tarihi:
28/2/2006)
115. - İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, Ilısu
Barajı projesine ve Hasankeyf'in korunmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12719) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
116. - Antalya Milletvekili Tuncay ERCENK'in, AB
ülkelerinde işadamlarının serbest dolaşımına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12720) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
117. - Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın,
mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12721) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
118. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun,
konut edindirme yardımı kesintilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12722) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
119. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
BALOĞLU'nun, Başbakan ve bakanların uğurlanma ve karşılanmalarına dair
genelgenin uygulamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12723)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
120. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK'nın
karar almada yaşadığı sorunla ilgili yazısına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12724) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
121. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK
Başkanı ve üyeleri arasında bazı sorunlar olduğu iddialarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12725) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
122. - İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in,
ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12726) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
123. - İstanbul Milletvekili Bihlun TAMAYLIGİL'in,
Türk Telekomun özelleştirilmesinde imzalanan sözleşmelere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/12727) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
124. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa SİRMEN'in,
İzmit'te Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait bir işhanının kiralanmasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12728) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
125. - İstanbul Milletvekili Mehmet SEVİGEN'in, yeni
uydu için gerekli transponder alımına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12729) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
126. - Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUN'un,
konut edindirme yardımı hesaplarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12730) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
127. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, TOKİ
inşaatlarında kullanılan malzemelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12731) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
128. - İzmir Milletvekili Hakkı AKALIN'ın, medyaya
yönelik bazı ifadelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12732)
(Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
129. - Hatay Milletvekili Fuat ÇAY'ın, Samsun-Ceyhan
petrol boru hattı uygunluk belgesi onaylarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12733) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
130. - Malatya Milletvekili Muharrem KILIÇ'ın,
Birinci Ordu Komutanlığının bir ihalesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12734) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
131. - İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN'in, Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun bazı hükümlerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12735) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
132. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, ithalatta
uygunluk denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12736)
(Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
133. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
BALOĞLU'nun, Maliye Bakanı hakkındaki iddialar kapsamında basına yönelik
açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12737) (Başkanlığa
geliş tarihi: 2/3/2006)
134. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, F Tipi
cezaevlerindeki açlık protestolarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12738) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
135. - Ankara Milletvekili İsmail DEĞERLİ'nin, F
tipi cezaevlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12739)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
136. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12740) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28/2/2006)
137. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, yabancı
hukuk bürolarının ülkemizdeki faaliyetlerine ve denetimlerine ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12741) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
138. - İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in,
Gazi olayları faillerinin bulunmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12742) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
139. - Çanakkale Milletvekili İsmail
ÖZAY'ın, Çanakkale-Lapseki-Bayramiç yolundaki heyelana ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/12743) (Başkanlığa geliş tarihi:
20/2/2006)
140. - Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN'ın,
Burdur'un Karamanlı İlçesine kadastro memuru görevlendirilmesine ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/12744) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24/2/2006)
141. - Manisa Milletvekili Hasan ÖREN'in, bölünmüş
yol projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12745) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
142. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12746) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
143. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un,
ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12747) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
144. - Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın,
AB-İŞKUR işbirliğiyle açılan kurslara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12748) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
145. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, sosyal
güvenlik destek primi ödemelerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12749) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
146. - Ankara Milletvekili Ayşe Gülsün BİLGEHAN'ın,
kadınların işgücüne katılımına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12750) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
147. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12751) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
148. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un,
ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12752) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
149. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun,
çocuk işgücüne ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12753) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
150. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın,
özelleştirilen Seydişehir Eti Alüminyum Tesisleri işçilerinin özlük haklarına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/12754)
(Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
151. - Manisa Milletvekili Hasan ÖREN'in, Gediz
Nehrindeki kirlilikle mücadeleye yönelik bir projeye ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12755) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
152. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12756)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
153. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un,
ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12757) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
154. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun,
İspanya'da düzenlenen bir karnavala ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/12758) (Başkanlığa geliş tarihi:
21/2/2006)
155. - İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN'in,
Avusturya Başbakanının Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamalarına ilişkin Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/12759) (Başkanlığa
geliş tarihi: 23/2/2006)
156. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Türk
basını ile ilgili bir beyanına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/12760) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/2/2006)
157. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru
önergesi (7/12761) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
158. - Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK'in, Çek
Dışişleri Bakanıyla görüşmesinde sarf ettiği iddia edilen bazı sözlerine
ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi
(7/12762) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
159. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in,
Telsim'in satışına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif
ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12763) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
160. - İzmir Milletvekili Serpil YILDIZ'ın, Eximbank
ile ilgili bir iddiaya ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12764) (Başkanlığa geliş tarihi:
28/2/2006)
161. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER)
yazılı soru önergesi (7/12765) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
162. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK
Başkanlığının Kurul üyeleri hakkındaki yazısına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12766)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
163. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK
yönetimi ile ilgili bazı iddialara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12767) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28/2/2006)
164. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK'nın
gönderdiği bir yazıya ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12768) (Başkanlığa geliş tarihi:
28/2/2006)
165. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK'nın
gönderdiği yurt dışı toplantılarla ilgili yazılara ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12769)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
166. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK'nın
yurt dışındaki bazı toplantılarla ilgili yazısına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12770) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28/2/2006)
167. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, TMSF'ye
AK Parti Genel Merkezinden Telsim'in satışıyla ilgili bir faks gönderildiği
iddiasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER)
yazılı soru önergesi (7/12771) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
168. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, TMSF
Başkanının basına yaptığı açıklama ile aynı konuda bilgi edinme başvurusuna verilen
cevaptaki tenakuza ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif
ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12772) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
169. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
hastanelerdeki başhekim yardımcılığı kadrolarına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12773)
(Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
170. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, şans
oyunlarından yapılan kesintilere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12774) (Başkanlığa geliş tarihi:
24/2/2006)
171. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğünde görevli bazı bürokratlara ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12775)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
172. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, Badminton
Federasyon Başkanlığı seçimlerine ve İran'daki bir turnuvaya ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi
(7/12776) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
173. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/12777) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
174. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın,
TÜİK'in belirlediği açlık ve yoksulluk sınırı miktarlarına ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/12778) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21/2/2006)
175. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in,
TRT'de yayınlanan programlara ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı
soru önergesi (7/12779) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
176. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in,
TRT'nin hazırladığı bir belgeselin yayından kaldırıldığı iddiasına ilişkin
Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/12780) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28/2/2006)
177. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi
(7/12781) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
178. - Şanlıurfa Milletvekili Turan TÜYSÜZ'ün,
Anadolu Ajansına alınan personele ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY)
yazılı soru önergesi (7/12782) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
179. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Merkez
Bankasının döviz alımına ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru
önergesi (7/12783) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
180. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi
(7/12784) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
181. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK'nın
DASK Yönetim Kurulu üyeliği hakkındaki yazılarına ilişkin Devlet Bakanından
(Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/12785) (Başkanlığa geliş tarihi:
28/2/2006)
182. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
Antalya'daki tekstil üreticilerinin sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından
(Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/12786) (Başkanlığa geliş tarihi:
21/2/2006)
183. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi
(7/12787) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
184. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un,
ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı
soru önergesi (7/12788) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
185. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, bir
yetiştirme yurdundaki şiddet iddialarına ilişkin Devlet Bakanından (Nimet
ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/12789) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
186. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi
(7/12790) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
187. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun,
çocuk işgücüne ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi
(7/12791) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
188. - Kırklareli Milletvekili Mehmet S.
KESİMOĞLU'nun, kurulması düşünülen nükleer santrallere ilişkin Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/12792) (Başkanlığa geliş tarihi:
20/2/2006)
189. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, jeotermal
ve güneş termal kaynaklara sahip bölgelere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12793) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
190. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün,
sıvılaştırılmış doğalgaz dönüşüm tesislerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12794) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
191. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12795) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
192. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un,
ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12796) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
193. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
Antalya'nın bir köyünün yol, su ve elektrik sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12797) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
194. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Konya'daki
bir dershanenin yapı güvenliğine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12798) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
195. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Konya'daki
bir gösteride yaşanan olaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12799) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
196. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in,
Galatasaray Adası projesiyle ilgili bir iddiaya ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12800) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
197. - Gaziantep Milletvekili Ahmet
YILMAZKAYA'nın, Kur'an kurslarının müfredatına ve denetimine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12801) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
198. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya
içme suyu şebekesinin durumuna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12802) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
199. - Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in,
Zonguldak'ın Ereğli İlçesinde vekaletle yürütülen görevlere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12803) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
200. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
Antalya'nın Yeşildere Mahallesi ve Şarampol bölgesinin kamu güvenliğine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12804) (Başkanlığa geliş tarihi:
28/2/2006)
201. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12805)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
202. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın,
İstanbul-Eminönü'nde bir karakolun kapatılmasına ve yapılan kamulaştırmalara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12806) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28/2/2006)
203. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Şemdinli
olayları soruşturmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12807) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
204. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Özel
Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun uygulanmasındaki sorunlara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12808) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
205. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in,
Başbakanın Mersin gezisinde eylem yapan çiftçiye baskı yapıldığı iddiasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12809) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/3/2006)
206. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın,
Diyarbakırspor-Konyaspor maçında meydana gelen olaylara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12810) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
207. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa SİRMEN'in,
İzmit'in Alikahya Beldesindeki imar planına aykırı yapılaşmaya ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12811) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
208. - İstanbul Milletvekili Bihlun TAMAYLIGİL'in,
İstanbul'da depremle ilgili bir projenin direktörlüğüne yapılan atamaya ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12812) (Başkanlığa geliş tarihi:
1/3/2006)
209. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa SİRMEN'in,
Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin bir ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12813) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
210. - Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN'in, Kocaeli
Büyükşehir Belediyesinin SEKA Kent Parkı Projesi ihalesine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12814) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
211. - Antalya Milletvekili Osman KAPTAN'ın, turizm
sektörünün bazı sorunlarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12815) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
212. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
Antalya'da atıl durumdaki tarihi yerlere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12816) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
213. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Devlet
Tiyatroları Ankara Yeni Sahne Salonunun kapanmasına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12817) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
214. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
Antalya'ya gelen turist sayısının azalmasına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12818) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
215. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
Antalya'daki bir ören yerinin elektriğinin kesilmesine ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12819) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
216. - Antalya Milletvekili Tuncay ERCENK'in, turizm
sektöründeki sorunlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12820) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
217. - Tunceli Milletvekili V. Sinan YERLİKAYA'nın,
turizmi geliştirici tedbirlere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12821) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
218. - Antalya Milletvekili Atila EMEK'in, Türk
turizmindeki tanıtım sorunlarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12822) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
219. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, müze
giriş ücretleriyle ilgili bir iddiaya ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12823) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
220. - İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın,
İzmir'deki sanat salonlarının durumuna ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12824) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
221. - İzmir Milletvekili Canan ARITMAN'ın, yurt
dışına çıkarılmış tarihi eserlerin geri alınmasına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12825) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
222. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Side
Turizm Danışma Müdürlüğünün personel ihtiyacına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12826) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
223. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12827)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
224. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un,
ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12828) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
225. - İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in,
Başbakanın oturduğu evlerle ilgili beyanname verilip verilmediğine ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12829) (Başkanlığa geliş tarihi:
20/2/2006)
226. - Tekirdağ Milletvekili Erdoğan KAPLAN'ın,
Tekirdağ'ın Çorlu İlçesinde esnafa yönelik vergi uygulamalarıyla ilgili
iddialara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12830) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20/2/2006)
227. - Adana Milletvekili Kemal SAĞ'ın, bazı
ürünlerdeki KDV oranlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12831) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
228. - Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN'in,
TÜPRAŞ'ın kamu hisselerinin satışı konusunda Danıştayın verdiği yürütmeyi
durdurma kararına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12832)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
229. - Mardin Milletvekili Muharrem DOĞAN'ın,
Mardin'de kurulan fakültelere kadro ve ödenek tahsisine ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12833) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
230. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın,
bölünmüş yol kamulaştırma bedellerinin ödenmesine ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12834) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
231. - Kırklareli Milletvekili Mehmet S.
KESİMOĞLU'nun, Ankara-Siteler'deki elektrik kesintisine ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12835) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
232. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın,
mayınlı arazilerin temizlenmesinde izlenen usule ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12836) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
233. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, Hazine
adına tescil edilen mera ve tarım arazilerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12837) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
234. - Manisa Milletvekili Hasan ÖREN'in, emekli
belediye başkanlarının özlük haklarındaki farklılıklara ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12838) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
235. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in,
çocuklarının ticari faaliyetlerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12839) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
236. - İstanbul Milletvekili Mehmet SEVİGEN'in,
kızının Telsim ihalesiyle ilgili görüşme yaptığı iddiasına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12840) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
237. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un,
pastörize ve likit yumurtadaki KDV indirimine ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12841) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
238. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12842) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28/2/2006)
239. - Karaman Milletvekili Mevlüt AKGÜN'ün, kamu
avukatlarının özlük haklarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12843) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
240. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Merkez
Vergi Uzlaşma Komisyonuna ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12844) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
241. - Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın, oğluna
ticari avantaj sağladığı iddialarına ve bir belediyeye yapılan yardıma ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12845) (Başkanlığa geliş tarihi:
2/3/2006)
242. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, yurt
dışındaki bir Türk okulunun açılışına katılan bürokratlara ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12846) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
243. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın, eğitim
istatistiklerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12847)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
244. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın,
düzenleyici işlemlere ve atamalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12848) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
245. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın, kısmi
zamanlı usta öğreticilere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12849) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
246. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın, il yapım
programlarına ve e-yatırım projesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12850) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
247. - Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın,
yurt dışında sürekli görevlendirmelere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12851) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
248. - Artvin Milletvekili Yüksel ÇORBACIOĞLU'nun,
vekil öğretmenlerin özlük haklarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12852) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
249. - Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin,
okullardaki yetiştirme ve sınavlara hazırlama kurslarına ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12853) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
250. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
BALOĞLU'nun, Antalya'nın Serik İlçesindeki bir öğrenci yurduna ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12854) (Başkanlığa geliş tarihi:
22/2/2006)
251. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in,
İzmir-Torbalı-Subaşı Beldesindeki öğretmen ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12855) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
252. - Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın,
Diyarbakır'da bir grup ilköğretim müfettişi hakkında soruşturma açılmasına ve
ilköğretim müfettişlerinin statüsüne ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12856) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
253. - Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın
sözleşmeli öğretmenlerin özlük haklarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12857) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
254. - Ankara Milletvekili Ayşe Gülsün BİLGEHAN'ın,
okul öncesi eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12858) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
255. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
öğrencilerin işledikleri suçlara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12859) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
256. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
Antalya'nın bir beldesindeki okul binası yapımına ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12860) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
257. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12861)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
258. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun,
gençler arasındaki şiddetin azaltılmasına yönelik çalışmalara ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12862) (Başkanlığa geliş tarihi:
1/3/2006)
259. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Ordu
Devlet Hastanesi onarım ihalesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12863) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
260. - Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in,
İstanbul Küçükçekmece'de yeni bir hastane yapımına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12864) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
261. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun,
doktorların çalışma koşullarına ve yabancı doktor çalıştırılmasına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12865) (Başkanlığa geliş tarihi:
21/2/2006)
262. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, yabancı
sağlık personeli çalıştırılmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12866) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
263. - Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN'ın,
Burdur'un Karamanlı İlçesinin uzman hekim ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12867) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)
264. - Şanlıurfa Milletvekili Turan TÜYSÜZ'ün,
tedavi faturalarının incelenmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12868) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2006)
265. - Şanlıurfa Milletvekili Turan TÜYSÜZ'ün, Gün
Hastanesi projesine ve zorunlu hizmet yerine, getirilmesi düşünülen
uygulamalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12869)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2006)
266. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, bir
hastanenin kanalizasyon sorununa ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12870) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
267. - Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN'in, Bolu
İzzet Baysal Devlet Hastanesinin ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesine
dönüştürülmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12871)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
268. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12872) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28/2/2006)
269. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, ithalatta
uygunluk denetimine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12873)
(Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
270. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun,
başhekim, şef ve şef yardımcısı atamaları ile performans ödemelerine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12874) (Başkanlığa geliş tarihi:
1/3/2006)
271. - Şanlıurfa Milletvekili Turan TÜYSÜZ'ün,
yabancı doktor çalıştırılmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12875) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
272. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun,
verem hastalığına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12876)
(Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
273. - Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ'ın,
fındık borsası kurulmasına ve Fiskobirlik'in mali durumuna ilişkin Sanayi ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/12877) (Başkanlığa geliş tarihi:
22/2/2006)
274. - Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ'ın,
kayısı borsası kurulmasına ve Kayısıbirlik'in mali durumuna ilişkin Sanayi ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/12878) (Başkanlığa geliş tarihi:
22/2/2006)
275. - Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ'ın,
şeker ve yapay tatlandırıcı kaçakçılığına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12879) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
276. - Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ'ın,
bazı şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12880) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
277. - Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ'ın,
şeker sektörüne ve denetimine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12881) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
278. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/12882)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
279. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un,
ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12883) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
280. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, su
kaynaklarının araştırılmasına ve balık türlerinin korunmasına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12884) (Başkanlığa geliş tarihi:
20/2/2006)
281. - İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, şap
hastalığına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12885) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
282. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
BALOĞLU'nun, Süt Sığırcılığı Projesi kapsamında dağıtılan ineklere ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12886) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/2/2006)
283. - Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDER'in,
hububat üreticilerinin desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12887) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
284. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, bazı
illerdeki narenciye üretimine ve ticaretine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12888) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
285. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, narenciye
üretimine ve ticaretine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12889) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
286. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, narenciye
üreticisinin sorunlarına ve desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12890) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)
287. - Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ'nün,
çiftçi kayıt sistemine kayıt yaptırmamış olanlara destekleme primi ödenmemesine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12891)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
288. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, Ankara
Büyükşehir Belediyesinin ithal ettiği ağaçlarda hastalık çıktığı iddiasına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12892) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28/2/2006)
289. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
BALOĞLU'nun, Müsteşarı ile ilişkilerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12893) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
290. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12894)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
291. - Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın,
sertifikalı tohum kullanan çiftçiler ile kütlü pamuk üreticilerinin desteklenmelerine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12895)
(Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
292. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, karayolu
taşımacılığındaki yeni düzenlemelere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12896) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)
293. - Antalya Milletvekili Hüseyin EKMEKÇİOĞLU'nun,
Antalya Havaalanı Dış Hatlar Terminalinin işletme ihalesine ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12897) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)
294. - Gaziantep Milletvekili
Abdulkadir ATEŞ'in, TCDD'nin işletme fazlası taşınmazlarının satışına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12898) (Başkanlığa geliş tarihi:
21/2/2006)
295. - Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, Muş Havaalanı
pistinin onarımına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12899)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)
296. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın bir
gazetede çıkan TCDD ile ilgili haberdeki iddialara ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12900) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
297. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, bir
Telekom çalışanının işe iadesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12901) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
298. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12902)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
299. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un,
TCDD'nin işletme fazlası gayrimenkullerinin satışına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12903) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
300. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un,
ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12904) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
301. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Avea'nın
abone bilgilerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12905)
(Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)
302. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, TCDD'nin
bazı taşınmazlarının satışına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12906) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)
303. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi
(7/12907) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
304. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli
personele ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12908)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İzmir Milletvekili Ahmet
ERSİN ve 28 Milletvekilinin, Alevi İslam inancına sahip vatandaşların inanç ve
kültürlerini yaşamalarında karşılaştıkları sorunların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve
105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/345) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/3/2006)
2.-
Muğla Milletvekili Ali ARSLAN ve 30 Milletvekilinin, kızamık aşısı
uygulamalarının araştırılarak hastalıkla etkin mücadele için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/346)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/3/2006)
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
14 Mart 2006 Salı
BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Türkân MİÇOOĞULLARI
(İzmir)
BAŞKAN - Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 74 üncü Birleşimini açıyorum.
Toplantı yetersayısı
vardır; gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Cumhurbaşkanlığının bir
tezkeresi vardır; okutup bilgilerinize sunacağım.
III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.- Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair 23.2.2006 tarihli ve 5462 sayılı Kanunun Anayasanın
89 uncu maddesine göre bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderildiğine
ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/994)
10.3.2006
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İLGİ : 24.2.2006 günlü,
A.01.0.GNS.0.10.00.02-18482/47307 sayılı yazınız.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulunca 23.02.2006 gününde kabul edilen 5462 sayılı "Ceza
ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun" incelenmiştir.
İncelenen yasanın 1 inci
maddesiyle değiştirilen, 13.12.2004 günlü, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasanın 110 uncu maddesinin ikinci fıkrasında,
"(2) Mahkûmiyete
konu suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya
tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair hukukî sorumlulukları saklı kalmak
üzere;
a) Kadın veya altmışbeş
yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları altı ay,
b) Yetmiş yaşını bitirmiş
kişilerin mahkûm oldukları bir yıl,
c) Yetmişbeş yaşını
bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları üç yıl,
veya daha az süreli hapis
cezasının konutunda çektirilmesine hükmü veren mahkemece veya hükümlü başka bir
yerde bulunmuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemece karar
verilebilir."
düzenlemesine yer
verilmiştir.
5275 sayılı Yasanın 110
uncu maddesinde, özel infaz yöntemleri düzenlenmiş, bu bağlamda "konutta
infaz"ın temel ilkelerine de yer verilmiştir.
Maddenin üçüncü fıkrasına
göre, hükmü veren ya da hükümlü başka yerde ise o yerde bulunan aynı derecedeki
mahkeme,
Yetmişbeş yaşını bitiren,
Üç yıl veya daha az
süreli hapis cezasına mahkûm olan,
Sağlık durumu, cezanın
infazı kurumlarında çektirilmesine elverişli olmadığı, tam teşekküllü devlet ya
da üniversite hastanelerince verilecek raporla belirlenen,
İşledikleri suç nedeniyle
herhangi bir zarar doğmuşsa, bu zararı aynen iade, suçtan önceki duruma getirme
ya da tazmin yoluyla tümüyle gideren,
hükümlülerin cezalarının
konutta çektirilmesine karar verebilecektir.
İncelenen yasayla
maddenin ikinci fıkrası yeniden düzenlenmiş, üçüncü fıkra kuralı değiştirilerek
ikinci fıkraya taşınmıştır.
Yapılan değişiklikle,
işlenen suç nedeniyle doğmuş zarara ilişkin hukuksal sorumluluk saklı kalmak
koşuluyla,
Yetmişbeş yaşını
bitirenlerden,
Üç yıl ya da daha az
süreli hapis cezasına mahkûm olanların,
bu cezalarının konutta
çektirilmesine ilgili mahkemece karar verilebileceği kurala bağlanmıştır.
Görüldüğü gibi, getirilen
düzenlemede, yetmişbeş yaşını bitirenlerden üç yıl ya da daha az süreli hapis
cezası verilenlerin, cezalarının konutta çektirilmesi için aranan,
Hükümlünün sağlık
durumunun, cezasının infaz kurumlarında çektirilmesine elverişli olmadığının
tam teşekküllü devlet ya da üniversite hastanelerince verilecek raporla
saptanması ve,
İşlenen suç nedeniyle
doğan zararın aynen iade, suçtan önceki duruma getirme ya da tazmin yoluyla
tümüyle giderilmesi,
koşulları
kaldırılmaktadır.
1.6.2005 gününde
yürürlüğe konulan 5275 sayılı Yasanın 110 uncu maddesi kuralının, aradan çok
kısa bir süre geçmesine karşın değiştirilmesini ve söz konusu iki koşulun
kaldırılmasını haklı kılacak nedenler yasa teklifinin gerekçesinde, Adalet
Komisyonu raporunda ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu görüşmelerinde
açıklıkla ortaya konulamamıştır.
Tersine, yasal
düzenlemenin, bir siyasî parti eski başkanının durumuna çözüm getirmek ve
üzerine geçirdiği Hazine yardımını geri ödemeden cezasının infazını evinde
sağlamak amacıyla yapıldığı, tüm kamuoyunun bildiği ve hiç kimsenin
yadsıyamadığı bir gerçektir.
Kişinin suçluluğunun
yargılama sonunda sabit bulunarak cezalandırılması durumu, temel hak ve
özgürlüklerin kısıtlandığı farklı bir statüyü gerektirmektedir.
Cezaların infaz rejiminin
yasayla düzenlenmesinin temel amacı, Anayasanın 2 nci maddesinde yer verilen
hukuk devleti ilkesinin gereği olarak, hükümlülük statüsüne girenlere hukuksal
güvenliğin sağlanmasıdır. Anayasada cezaların infazı konusunda özel kural
getirilmediği için bu alanın düzenlenmesi yasama organının takdir yetkisi
içindedir.
İnfaz rejimini düzenleyen
yasa koyucunun, bu rejimin temel ilkelerinden hareketle, hükümlünün yaşını,
sağlık durumunu ve özgürlüğü bağlayıcı cezanın süresini gözeterek kimi özel
infaz yöntemleri benimsemeye de yetkili olduğu açıktır.
Bununla birlikte, yasama
organının, bu alandaki takdir yetkisini kullanırken hukukun genel ilkeleriyle
birlikte Anayasal kurallarla da bağlı olduğu tartışmasızdır.
Anayasanın 2 nci
maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin başlangıçta belirtilen temel ilkelere
dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir.
Hukuk devleti, tüm
etkinliklerinde hukuka ve Anayasaya uyan devlettir. Hukuk devleti ilkesi,
devlet organlarının, bu bağlamda yasama organının anayasal kurallar yanında
genel hukuk kurallarına uymasını zorunlu kılmaktadır.
Genel hukuk kuralları,
yasaların genel, soyut, nesnel olmasını ve kamu yararı amacıyla çıkarılmasını
gerektirmektedir. Yasaların bu öğelere uygun olması hukuk devleti ilkesinin de
koşullarındandır.
Anayasa mahkemesinin
20.11.1996 günlü, E.1996/58, K.1996/43 sayılı kararında da vurgulandığı gibi,
"…. yasaların genelliği ilkesi, özel, aktüel ve geçici bir durumu
gözetmeyen, belli bir kişiyi hedef almayan, .... kuralların getirilmesini"
zorunlu kılmaktadır.
Hukuk devletinin tanımına
giren birçok öğeden biri de, kamu yararı düşüncesi olmaksızın, başka bir
deyişle, özel çıkarlar için ya da belli kişilerin yararına olarak bir yasanın
kabul edilemeyeceğidir. Kamu yararı amacı taşımayan yasaların, amaç öğesi
yönünden Anayasanın 2 nci maddesindeki hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği
açıktır.
İncelenen yasayla 5275
sayılı Yasanın 110 uncu maddesinde yapılması öngörülen değişiklik, yukarıda
açıklanan nedenlerle, öznel ve kişiye özgü niteliği karşısında hukuk devleti
ilkesiyle bağdaşmamaktadır.
Getirilen kuraldan
kapsama giren ya da girecek olanların da yararlanacak olması, değişikliğin,
zamanlaması itibariyle bir siyasal partinin eski genel başkanı için yapıldığı,
dolayısıyla kişiye özgü olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.
Ayrıca, getirilen kuralın
kamunun değil, kişilerin yararını gözettiği gözardı edilemeyecek bir olgudur.
Cezanın konutta infazı için aranan, işlenen suç nedeniyle doğan zararın
ödenmesi koşulunun kaldırılması, değişikliğin kamu yararı amacı taşımadığını
göstermektedir. Düzenlemede, zarara ilişkin hukuksal sorumluluğun saklı
tutulduğunun belirtilmesi sonuca etkili değildir. Çünkü, cezanın konutta
çektirilmesinin zorlayıcı öğesi olan zararın ödenmesi önkoşulu ortadan
kaldırılmaktadır.
Yayımlanması yukarıda
açıklanan gerekçelerle uygun görülmeyen 5462 sayılı "Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun",
Türkiye Büyük Millet Meclisince bir kez daha görüşülmesi için, Anayasanın
değişik 89 ve 104 üncü maddeleri uyarınca ilişikte geri gönderilmiştir.
Ahmet
Necdet Sezer
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN - Bilgilerinize
sunulmuştur.
Başbakanlığın bir
tezkeresi vardır; okutuyorum:
2.- Ankara
Milletvekili Reha Denemeç hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının geri
gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/995)
9.3.2006
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) 17.10.2005
tarihli ve B.02.0.PPG.0.12-310/14573 sayılı yazımız,
b) Adalet Bakanlığının
17.02.2006 tarihli ve B.03.0.CİG.0.00.00.03-1-128-18-2005/6076 sayılı yazısı.
Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı bünyesinde bulunan Ataköy Otelcilik Anonim Şirketini zarara uğratmak
suçunu işediği iddia olunan Ankara Milletvekili Reha Denemeç hakkında tanzim
edilen ve ilgi (a) yazı ile Başkanlığınıza gönderilen soruşturma dosyasının
iadesi ile ilgili Adalet Bakanlığından alınan ilgi (b) yazı sureti ve ekleri
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
BAŞKAN - Anayasa ve
Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu karma komisyonda bulunan dosya, Hükümete
geri verilmiştir.
Kanun teklifinin geri
alınmasına dair bir önerge vardır; okutuyorum:
3.- Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini (2/686), geri
aldığına ilişkin önergesi (4/374)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
(2/686) esas numaralı
Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifimi geri çekmek istiyorum.
Gereğini arz ederim.
Faruk
Çelik
Bursa
AK
Parti Grubu Başkanvekili
BAŞKAN - İçişleri
Komisyonunda bulunan teklif geri verilmiştir.
Meclis araştırması
açılmasına ilişkin iki önerge vardır; ayrı ayrı okutuyorum:
B) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS
ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin ve 28 milletvekilinin, Alevî İslam inancına sahip
vatandaşların inanç ve kültürlerini yaşamalarında karşılaştıkları sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/345)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Sayıları 20 000 000
civarında tahmin edilen Alevî İslam inancına sahip vatandaşlarımızın, inanç ve
kültürlerini yaşamak, yaşatmak, öğrenmek ve öğretmekte önemli ve ciddî
sorunları vardır.
Tarihte çeşitli kıyımlara
ve iftiralara uğramış olan Alevî vatandaşlarımız, halen dahi, bazıları kasıtlı
ve bazıları da bilgisizlikten kaynaklanan haksız söz, davranış ve
yakıştırmalara muhatap olmaktadırlar. Ne yazık ki, bugüne kadar, ne Alevîlerin
tamamen haklı olan talepleri karşılanmış ve ne de Alevîlik hakkında, toplum,
yeterince bilgilendirilmemiştir.
Ulusun aslî unsuru olan
ve laik cumhuriyete, Atatürk ilkelerine, devrimlerine ve devletin üniter
yapısına son derece bağlı olan Alevî vatandaşlarımızın, inanç ve kültürleriyle
ilgili, kırıp dökmeden ve yasal sınırlar içinde dile getirdikleri taleplerinin
görmezden gelinmesi üzücüdür ve insan haklarına aykırıdır.
Alevî İslam inancına
sahip vatandaşlarımızın en temel hakları olan inanç ve kültürleriyle ilgili
karşılaştıkları sorunlar giderilmediği gibi, tersine bir gayret olduğu
nedeniyle, sorun, giderek, uluslararası bir boyut kazanmaktadır. Bu gidişle,
Avrupa Birliği kurumlarının ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin baskılarına
maruz kalmak kaçınılmaz olacaktır.
O halde, Türkiye Büyük
Millet Meclisi, bu aşamaya gelmeden, sorunu ele almalı ve çözüm bulmalıdır.
Sunulan nedenlerle, Alevî
vatandaşlarımızın inanç ve kültürlerini yaşamak, yaşatmak, öğrenmek ve
öğretmekte karşılaştıkları engellerle ilgili yakınmalarına neden olan sorunların
ve bu sorunların giderilmesi için alınması gereken önlemlerin tespiti amacıyla,
Anayasanın 98 ve İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis
araştırması açılmasını talep ederiz.
1.- Ahmet Ersin (İzmir)
2.- Nadir Saraç (Zonguldak)
3.- Hakkı Ülkü (İzmir)
4.- Muharrem Toprak (İzmir)
5.- Kemal Kılıçdaroğlu (İstanbul)
6.- Bülent Baratalı (İzmir)
7.- Ali Kemal Deveciler (Balıkesir)
8.- Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar)
9.- Osman Kaptan (Antalya)
10.- Gürol Ergin (Muğla)
11.- Abdurrezzak Erten (İzmir)
12.- Enver Öktem (İzmir)
13.- Harun Akın (Zonguldak)
14.- Orhan Sür (Balıkesir)
15.- Uğur Aksöz (Adana)
16.- Tacidar Seyhan (Adana)
17.- Atila Emek (Antalya)
18.- Hüseyin Ekmekcioğlu (Antalya)
19.- Tuncay Ercenk (Antalya)
20.- Ali Rıza Gülçiçek (İstanbul)
21.- Mehmet Kartal (Van)
22.- Ali Oksal (Mersin)
23.- Ufuk Özkan (Manisa)
24.- Sıdıka Sarıbekir (İstanbul)
25.- Nurettin Sözen (Sivas)
26.- Muharrem Kılıç (Malatya)
27.- Türkân Miçooğulları (İzmir)
28.- Vezir Akdemir (İzmir)
29.- Ensar Öğüt (Ardahan)
BAŞKAN - Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önerge, gündemde yerini
alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası
geldiğinde yapılacaktır.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
2.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan ve 30 milletvekilinin, kızamık aşısı uygulamalarının
araştırılarak hastalıkla etkin mücadele için alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/346)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Kızamık hastalığı, erken
dönemde zatürre, beyin iltihabı gibi ölüme ve sakatlığa neden olabilen
sonuçlarının yanı sıra geç dönemde de öldürücü bir beyin hasarı olan Subakut
Sklerezon Panensefalit'e (SSPE) yol açmaktadır.
Kızamık hastalığı
geçirenlerin sayısıyla orantılı olarak SSPE hastalığının gelişme riski de
artmaktadır. Türkiye'de son yıllarda SSPE vaka sayısında dramatik artışlar,
özellikle Güneydoğu Anadolu illerinde daha belirgin olarak gözlenmektedir.
Doğu illerinde ve kırsal
kesimlerde kızamık aşı oranlarının düşük olması, tüm nüfus içinde çocuk nüfus
oranının ülkemizin diğer illerine göre daha fazla olması nedeniyle bölgede çok
sayıda SSPE vakası ortaya çıkmıştır. Sadece Şanlıurfa'da bildirimi yapılan vaka
sayısı 127, Viranşehir İlçesinde vaka sayısı ise 31'dir. Dolayısıyla, Sağlık
Bakanlığı tarafından yapılan "hastalığın nadiren görüldüğü"
açıklaması gerçeği yansıtmamaktadır.
Dünya Sağlık Örgütünün
verilerine göre SSPE hastalığının dünyada görülme oranı 300 000'de birken,
ülkemizde aynı oran 20 000'de bire kadar düşmüştür. Türkiye'de 3 000 SSPE
hastası olduğu tahmin edilmektedir.
2004 yılında Sağlık
Bakanı Recep Akdağ, ilgili kurullar ve genel müdürlük tarafından SSPE
hastalığıyla ilgili özel bir araştırma yapıldığını ifade etmiş ancak bu
araştırmanın sonuçları kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Sağlık Bakanlığı tarafından
bilimsel bir açıklama yapılmaması; bazı medya organlarında hastalığın tek doz
kızamık aşısına bağlı olarak geliştiği iddiaları kaygı ve paniğe yol açmakta ve
halk çocuklarını aşılatmadan kaçınmaktadır. Kızamık aşılamasının kesintiye
uğraması ileride ulusal bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkabilir.
Ülkemizde tek doz kızamık
aşı uygulaması 1970 yılında 9 uncu ayda başlamış ancak 1980 yılında 12 nci ve
15 inci aylar arası tek doz uygulamasına geçilmiştir. 1988 yılında, daha çok
ölüme yol açan erken vakaları önlemek için Dünya Sağlık Örgütünün önerisiyle 9
uncu ayda tek doz aşı uygulaması yeniden başlatılmıştır. Aşılama oranının bazı
yörelerde yüzde 30 gibi çok düşük oranlarda olması ve 9 uncu ayda yapılan
aşılamada anneden geçen antikorların etkisiyle çocukların yüzde 20'sinde
kızamık aşısının etkisizleşerek koruyucu antikorların gelişmemesi, kızamık
salgınlarında çocuklarımızın yüzde 75-yüzde 80'ini savunmasız bırakmıştır. Bu
uygulamanın yanlışlığı geç de olsa fark edilmiş ve 1998'de tek doz aşı
uygulamasından vazgeçilmiştir.
Aşısı yapıldığı halde
SSPE hastalığına yakalanan çocuklarımız ve aileleri feryat etmektedir.
Gelişmiş ülkelerde
kızamık, SSPE ve benzeri hastalıklara neredeyse hiç rastlanmadığı için bir halk
sağlığı sorunu olarak görülmemektedir. Bu hastalıklarla mücadele ve tedavi
bizim gibi ülkelerin sorunudur.
Türkiye'de SSPE
hastalığıyla ilgili bilimsel komiteler kurulmalı ve uluslararası sağlık
örgütleriyle işbirliği içinde tedaviye yönelik çözüm üretilmelidir.
SSPE görülme oranının
yükselmesinin nedenleri ve hastalığın değişen özellikleri tespit edilmelidir.
Panik halindeki yurttaşlarımız aydınlatılmalı, yanlış bilgilendirme sonucu
kızamık aşısına karşı gelişen ve çok vahim sonuçlar doğurabilecek inanışlarla
mücadele edilmelidir.
SSPE hastaları ve
yakınları bu ölümcül hastalıkla savaşımlarında devletten destek ve ilgi
beklemektedir.
SSPE hastalığının erken
evrelerinde kullanıldığında hastalığın gelişimini yavaşlatan ve yaşam süresinin
uzamasını sağlayan ilaçların Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı tarafından ücretsiz
olarak verilmesi sağlanmalı ve hasta çocukların ailelerine devlet yardımı
yapılmalıdır. Hastaların tedavi görebilecekleri birimler ve klinikler kurulmalı,
hasta ve yakınları için rehabilitasyon hizmeti verilmelidir.
Dünyada ilk aşı
üretebilen ülkeler içinde olmamıza rağmen ve yetmiş yıl önce Ankara'da
Hıfzıssıhha Enstitüsünde 17 farklı aşıyı üretebiliyorken, yanlış kararlarla bu
alandan çekilmenin ve dışa bağımlı duruma getirilmesinin bedelini ödüyoruz.
Yaşadığımız dramatik
durum ülkemiz kaynaklarının koruyucu sağlık hizmetleri ve özellikle aşılama
için daha fazla kaynağın ayrılması gerçeğini bir kez daha kanıtlamıştır.
Ülkemizde SSPE
vakalarının sorunları ve çözümlerinin belirlenmesi için Anayasanın 98 inci ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince
Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.
1.- Ali Arslan (Muğla)
2.- Mahmut Yıldız (Şanlıurfa)
3.- Ali Oksal (Mersin)
4.- Ufuk Özkan (Manisa)
5.- Mehmet Vedat Melik (Şanlıurfa)
6.- Mehmet Kartal (Van)
7.- Mahmut Duyan (Mardin)
8.- Mehmet Uğur Neşşar (Denizli)
9.- Enver Öktem (İzmir)
10.- Harun Akın (Zonguldak)
11.- Vezir Akdemir (İzmir)
12.- Hüseyin Ekmekcioğlu (Antalya)
13.- Orhan Sür (Balıkesir)
14.- Nadir Saraç (Zonguldak)
15.- Birgen Keleş (İstanbul)
16.- Hakkı Ülkü (İzmir)
17.- Muharrem Toprak (İzmir)
18.- Kemal Kılıçdaroğlu (İstanbul)
19.- Bülent Baratalı (İzmir)
20.- Ali Kemal Deveciler (Balıkesir)
21.- Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar)
22.- Osman Kaptan (Antalya)
23.- Gürol Ergin (Muğla)
24.- Abdurrezzak Erten (İzmir)
25.- Uğur Aksöz (Adana)
26.- Tacidar Seyhan (Adana)
27.- Atila Emek (Antalya)
28.- Tuncay Ercenk (Antalya)
29.- Sıdıka Sarıbekir (İstanbul)
30.- Nurettin Sözen (Sivas)
31.- Muharrem Kılıç (Malatya)
BAŞKAN - Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini
alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası
geldiğinde yapılacaktır.
Gündemin "Özel
Gündemde Yer Alacak İşler" kısmına geçiyoruz.
Bu kısımda yer alan,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Grup Başkanvekilleri, Samsun Milletvekili
Haluk Koç, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve İzmir Milletvekili Kemal
Anadol'un, çocuklarının ticarî iş ve ilişkilerinde nüfuzunu kullandığı, lojman
giderlerini kamuya ödeterek siyasî ahlak kurallarına aykırı davrandığı ve
kamuoyunu zarara uğrattığı iddiasıyla Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında
Anayasanın 99 uncu ve İçtüzüğün 106 ncı maddeleri uyarınca bir gensoru
açılmasına ilişkin (11/5) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp
alınmayacağı hususundaki görüşmelere başlıyoruz.
IV.- GENSORU, GENEL
GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE
MECLİS
ARAŞTIRMASI
A)
ÖNGÖRÜŞMELER
1.-
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili
Haluk Koç, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve İzmir Milletvekili K. Kemal
Anadol'un, çocuklarının ticarî iş ve ilişkilerinde nüfuzunu kullandığı, lojman
giderlerini kamuya ödeterek siyasî ahlâk kurallarına aykırı davrandığı ve
kamuyu zarara uğrattığı iddiasıyla Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında
gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/5)
BAŞKAN - Hükümet?..
Yerinde.
Önerge daha önce
bastırılıp dağıtıldığı ve Genel Kurulun 7.3.2006 tarihli 71 inci Birleşiminde
okunduğu için tekrar okutmuyorum.
Sayın milletvekilleri,
Anayasanın 99 uncu maddesine göre, bu görüşmede, önerge sahiplerinden bir
üyeye, siyasî parti grupları adına birer milletvekiline ve Bakanlar Kurulu
adına Başbakan veya bir bakana söz verilecektir.
Konuşma süreleri, önerge
sahibi için 10 dakika, gruplar ve hükümet için 20'şer dakikadır.
Şimdi, söz alan sayın
üyelerin isimlerini okuyorum: Önerge sahipleri adına İstanbul Milletvekili
Kemal Kılıçdaroğlu; gruplar adına, Anavatan Partisi Grubu adına İstanbul
Milletvekili Emin Şirin, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul
Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu, AK Parti Grubu adına Bursa Milletvekili
Sedat Kızılcıklı.
Şimdi, ilk söz, önerge
sahibi olarak, İstanbul Milletvekili Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun. (CHP
sıralarından alkışlar)
Sayın Kılıçdaroğlu,
süreniz 10 dakikadır.
Sayın milletvekilleri,
her konuşmacı arkadaşa sürelerine ek 4'er dakika süre verilecektir; sayın
konuşmacıların, bu süre içerisinde konuşmalarını tamamlamalarını ve itiraz
etmemelerini rica ediyorum.
Buyurun Sayın
Kılıçdaroğlu.
KEMAL KILIÇDAROĞLU
(İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Üçüncü gensoruyu
görüşüyoruz aynı bakan hakkında.
Sayın Bakan,
Kızılcahamam'da, sizlere şöyle bir kitapçık dağıttı "İddialar ve
Gerçekler" Bu kitapçığın hemen kapağında şöyle bir ifade yer alıyor:
"Temiz toplum, temiz ve dürüst siyaset adına bu karalama kampanyasını
kınıyorum"
Şimdi değerli arkadaşlar,
burada söylediğimiz sözlerden, cümlelerden, eğer, bir tanesinin belgesi
sahteyse, bir tanesinin belgesi yoksa -Sayın Bakanın bizi kınadığının tam
aksine- biz Sayın Bakanı kınıyoruz. Gelsin, bu kürsüde, açıkça şunu söylesin:
Söylediğiniz şu belge yalandır, söylediğiniz şu belge sahtedir, söylediğiniz şu
belgeyi siz çarpıtıyorsunuz desin. Böyle bir şey yok.
Sayın Bakan diyor ki:
"Efendim, TÜPRAŞ'ın 14,76'lık hissesinin satışını SPK'ya bildirdik."
Tümüyle gerçekdışı, tümüyle yalan.
Değerli arkadaşlarım, şu
belge, şu belge; 28 Şubat 2005, açıkça diyor ki: "Hisseyi ben satın almak
istiyorum" diyor. 28 Şubat -aynı tarih- Özelleştirme İdaresi Başkanı, 28
Şubat "size satıyorum" diyor. Aynı tarih, 28 Şubat, İş Bankası Menkul
Değerlere "satın bu firmaya, parasını da bizim Ziraat Bankasındaki
hesabımıza yatırın" diyor. Sayın Bakan olayı çarpıtıyor; diyor ki:
"Efendim, biz bunu bildirdik." Hayır efendim, siz bunu bildirmediniz
Sayın Bakanım. Sermaye Piyasası Kurulu şunu söylüyor: "Bunu satmadan önce
ÖYK kararını ilan edeceksiniz. İlan etmediniz, yanlış yaptınız" diyor.
Siz, sattıktan sonra diyorsunuz "biz ilan ettik…" Kimse size
"sattıktan sonra niye ilan ettiniz" diye soruyor mu Sayın Bakan?!
Niçin konuları çarpıtıyorsunuz?!
Şimdi, birinci sorum şu;
Sayın Bakana birinci sorum: Bu satıştan 752 000 000 dolar hazinenin kaybı oldu.
752 000 000 doların hesabını ne zaman vereceksiniz? Vicdanınız sızlıyor mu
sızlamıyor mu? Birinci sorum bu.
Efendim, Sayın Bakan
diyor ki Galataport ihalesiyle ilgili olarak: "Bunu biz durdurduk;
Danıştay karar verdi, biz durdurduk" diyor. Ee, iyi yaptınız; bari
durdurmasaydınız! Siz, yargı kararlarını uygulamama geleneğinden geldiğiniz
için, Danıştayın vermiş olduğu bir kararın arkasına da sığınarak "biz bunu
durdurduk" diyorsunuz. Sizin niyetiniz neydi Sayın Bakan, ben söyleyeyim:
Galataport ihalesine çıkış tarihi 15.6.2005, zarfların açılış tarihi 16.9.2005,
dosyaların Devlet Planlama Teşkilatına, yani, Sayın Abdüllatif Şener'e gittiği
tarih 29.9.2005, Danıştayın yürütmeyi durdurma kararı verdiği tarih 5.1.2006,
Abdüllatif Şener Beyin dosyayı Özelleştirme İdaresine gönderdiği tarih
31.1.2006. Sayın Abdüllatif Şener bu dosyayı beş ay elinde tutuyor.
Şimdi, Sayın Bakana
ikinci sorum: Sayın Abdüllatif Şener bu dosyayı hangi gerekçeyle beş ay tuttu?
Bununla ilgili olarak, parantez içinde bir soru daha: Sayın Abdüllatif Şener,
özelleştirmeden ötürü, acaba, hangi dosyayı, bugüne kadar, beş ay elinde
tutmuştur?
Şimdi, Sayın Bakan bir
şey daha söylüyor; diyor ki… Galataport ihalesiyle ilgili olarak, burada da
iddia edildi ve söylendi, 2 000 000 dolarlık bir proje çiziliyor ve
Başbakanlıkta, Başbakanın başkanlığında, Sayın Binali Yıldırım'ın da, Sayın
Kemal Unakıtan'ın da, o dönemin Kültür Bakanı olan Sayın Erkan Mumcu'nun da
bulunduğu bir toplantıda Galataport İhalesi konuşuluyor, proje üzerinde
konuşuluyor.
Şimdi, Sayın Bakana,
üçüncü sorumu soruyorum: Sayın Bakan, ihale öncesinde, ihaleye katılacak bir
firmanın, çizmiş olduğu bir projeyi, siz, hangi hakla, hangi gerekçeyle, hangi
siyasal ahlak kurgusuyla Başbakanlık Konutunda görüşüyorsunuz? Bunun da yanıtını,
bu kürsüden bekliyorum.
Sayın Bakan diyor ki:
"Hayalî ihracatla ilgili sahte belge düzenlemek… Böyle bir şey yoktur,
böyle bir iddianame yoktur." İddianame şu, değerli milletvekilleri:
İstanbul Cumhuriyet Savcılığının 1/5685 numaralı iddianamesi. İddianamede ne
diyor; onu da okuyayım; Sayın Bakanın belki bilgisi olmayabilir, Yüce Meclisin
de bilgisi olmayabilir. "Sahte belge alıp, kayıtlarına intikal ettirerek
kullandıkları ve sahte belge düzenledikleri anlaşılmış olmakla…" diye
başlıyor ve bitiyor. "Bunlar hakkında kamu davası açılması…" Peki,
nasıl oluyor da bir bakan, bu iddianameden haberinin olmadığını söylüyor?!
Şimdi, geliyorum dördüncü
soruma: Sayın Bakan, az önce okuduğum ve Meclis kürsüsünde gösterdiğim bu
iddianame doğru mu, yoksa, bu iddianame yanlış mı? Bu iddianameden haberiniz
var mı, yoksa haberiniz yok mu?
Efendim, Sayın Bakan
diyor ki: "Üç sefer kendim için af çıkardım!.. Böyle bir şey yanlıştır,
yalandır" diyor. "Bu söylemlerin tamamı yalandır" diyor, kendi
ifadesine göre.
Beşinci sorumu soruyorum
Sayın Bakana: Sayın Bakan, sizin şirketleriniz -ortak olduğunuz dönemler dahil-
çıkardığınız vergi barışı affından yararlandı mı yararlanmadı mı?! Gelin, bu
kürsüye deyin ki, benim şirketlerim aftan yararlanmadı. Ve bir şey daha…
ÜNAL KACIR (İstanbul) -
Niye yararlanmasın!
KEMAL KILIÇDAROĞLU
(Devamla) - Hayır; yararlanabilir. "Af çıkarmadık" diyor ya, onun
için.
Bir şey daha
söyleyeceğim… (AK Parti ve CHP sıralarından gürültüler)
ATİLA EMEK (Antalya) -
Laf atma!.. Laf atma!..
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
"Yararlanmadı" dedi!..
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, lütfen…
KEMAL KILIÇDAROĞLU
(Devamla) - Zamanımı almayın arkadaşlar, zamanımı almayın!..
Sayın Bakana bir şey daha
soruyorum, altıncı sorum: Gümrük kaçakçılığı ve toplu halde hayalî ihracat
davası -davası değil- soruşturması, şu anda Şişli Cumhuriyet Savcılığında devam
ediyor. Bu dosya açıldığı gün, istifa edecek misiniz?
Yedinci sorum: Bu kürsüye
gelip, kendi çocuklarınızın yumurtasının reklamını yaptınız Sayın Bakan.
Diyorsunuz ki, "çocuklarım" diyorsunuz… "Ayıptır, böyle bir şey
yapmayın, benim çocuklarım nasıl geçinecek" diyor. Ve diyor "benim
çocuklarımın sayesinde pastörize likit yumurta yiyorsunuz." Oğlunuzun,
hakkınızda gensoru konuşulurken, hangi cesaretle, gelip, Türkiye Büyük Millet
Meclisi kürsüsünde, kendi çocuğunuzun yumurtalarının reklamını yapacaksınız.
Bunun hangi ahlakla bağdaşır yönü var Sayın Bakan? Gelin burada onu da bir
anlatın; dinleyelim bakalım.
Şimdi, değerli
arkadaşlarım, bir şey daha söyleyeyim…
MUSTAFA ÜNALDI (Konya) -
Reklamı siz yapıyorsunuz!
KEMAL KILIÇDAROĞLU
(Devamla) - Tutanakları açın bakın, çok güzel reklamı var Sayın Bakanın.
Şimdi, bakın, Sayın
Bakana bir şey daha soracağım; bu da bir başka sorum: İhale öncesinde, ihaleye
katılacak firmalarla görüşme yapmak, üstelik, bu görüşmeleri yaparken de
adamları otelin arka kapısından alarak, kimse görmesin diye, ne ölçüde
ahlakîdir?
Bir başka sorum: Bu
kürsüde söyledik; sizin çocuklarınız İsrail'e Ofer'in uçağıyla gitti mi gitmedi
mi? Yanıt yok; bunun yanıtını bekliyoruz.
Bir başka sorumuz: Siz,
Ofer'in uçağıyla İtalya'ya niçin gittiniz? Acaba, bu gidişin arkasında Millî
Piyango'nun özelleştirilmesi var mı yok mu? Bunun yanıtını da bilmiyoruz.
Şimdi, Sayın Bakan, gelip
diyor ki, efendim "karalama kampanyaları…" Hangi karalama kampanyası
arkadaşlar! Bakın, size, Şişli Cumhuriyet Savcılığıyla ilgili dosyayı söylerken
elimde belge yoktu diye düşünmeyin. Belgenin altında kimin imzası var biliyor
musunuz değerli arkadaşlar; Sayın Kürşad Tüzmen'in imzası var. Sayın Kürşad
Tüzmen "Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu çerçevesinde ilgili dosyayı Şişli
Cumhuriyet Savcılığına gönderdim" diyor. Biz, elimizde belge olmadan bu
kürsüde konuşmayız; Sayın Bakan da gelip bütün bu iddiaların aksi belgelerini
koysun, biz de kendisine saygı duyalım.
Bir şey daha: Sayın
Bakan, siz, bir soru önergesine verdiğiniz yanıtta diyorsunuz ki: "Ben,
emin kişi olduğum için KOMBASSAN'ın yüz milyarlarca liralık gayrimenkulünü
üstüme aldım dokuz ay sonra da aynı fiyatla devrettim." Sizin, kendi soru
önergesine verdiğiniz yanıt. "Emin kişi olarak tarafıma verilmiştir
bu" diyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın
Kılıçdaroğlu, lütfen, toparlar mısınız; eksüre verilmeyecektir.
Buyurun.
KEMAL KILIÇDAROĞLU
(Devamla) - Bir soru daha soruyorum Sayın Bakana: Bu kürsüde, 53 dönümlük 2/B
arazisinin, aslında bir başbakana ait olduğunun ve emin kişi olduğu için de
bunun Sayın Maliye Bakanının üstüne kaydedildiği burada söylendi. Şimdi, siz,
bu "emin kişi" tanımına da giriyor musunuz girmiyor musunuz Sayın
Bakan?! Bu 53 dönümlük arazi size mi ait, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a mı ait?
Bunun da yanıtını bekliyorum.
Şimdi, değerli
arkadaşlar, çok sevilen bir dizi var, Kurtlar Vadisi. Şimdi, ben, o dizinin
yönetmeninden özellikle istirham ediyorum, yeni bir dizi daha yapsınlar:
"Hortumcular vadisi Türkiye!" (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü, bu
hortumcular vadisinde kimler var arkadaşlar biliyor musunuz; bu hortumcular
vadisinde, söylediğim bu belgelere rağmen, siyaseti temiz tutmak uğruna halka
gidip oy alan, buraya gelip de, bu belgelere rağmen, birtakım insanları koruyan
insanlar var. Bunların arkasında "Müslümanız" diye ortaya çıkıp,
yaptığı kaçak villaya "Allah'ın mülküdür" diye plaka asanlar var!
(CHP sıralarından alkışlar)
Bunları, siz, halka
gidip, neyi anlatacaksınız, nasıl anlatacaksınız?! Buraya, Sayın Bakan, gelip
bunların yanıtını vermediği sürece, siz, elinizi vicdanınıza koyup, nasıl oy
vereceksiniz?! Nasıl oy vereceksiniz?! (CHP sıralarından "verirler, verirler"
sesleri) Vicdan denen bir şey var arkadaşlar, tutarlılık denilen bir şey var.
Bakın, bir şey daha
söyleyeceğim. Bu hortumcular vadisinde ne var; bu hortumcular vadisinde
"vallahi, billahi ben rüşvet almayacağım" diye uluslararası bir
belgenin altına imza atanlar var. Siz, Japonya'dan bağış alırken, niçin, oraya
"biz rüşvet almayacağız" diye hüküm koyduruyorsunuz?! Demek ki,
artık, Türkiye'yi o konuma getirdiniz ki, yabancı ülkeler, sizin iktidarınıza,
Türkiye Cumhuriyetine güven duymuyorlar ve bu belge ve bu belge ve bu belge,
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonuna,
komisyonlarına kadar geliyor.
ÜNAL KACIR (İstanbul) -
Saçmalıyorsun, saçmalıyorsun!
KEMAL KILIÇDAROĞLU
(Devamla) - Siz, buna ne diyorsunuz arkadaşlar?! Yani, bunu, halkın görmediğini
mi sanıyorsunuz siz?! Siz, daha ne yapıyorsunuz…
Sayın Bakana bir sorum
daha var: "Çocuklarım geçinemiyor" diyor. Yani, Sayın Bakan "aç
mı kalsınlar" diyorsunuz?! Kimse, sizin çocuklarınız aç kalsın,
geçinmesinler dedi mi?! Sizin çocuklarınız, sizin adınızı kullanarak Vodafona
gitmesinler, sizin adınızı kullanarak Telsime gitmesinler, sizin adınızı
kullanarak Ofer'in uçağına binmesinler, sizin adınızı kullanarak bazı ihalelere
aracılık yapmasınlar; biz, bunu söylüyoruz. Bunun adı, hukukta "nüfuz
ticaretidir" Sayın Bakanım. Bu nüfuz ticaretini de en iyi Sayın Bakan
yapıyor, en iyi Sayın Bakan yapıyor. Hiç, bu konuda kimsenin tereddütü yok.
Hatta, bu, hortumcular vadisi Türkiye'nin arasına, bol miktarda yumurta reklamı
da koyabilirler ve Sayın Bakanda, o reklamlara çıkabilir. Böyle bir şey Türkiye
Cumhuriyetinde bugüne kadar yaşandı mı arkadaşlar?! Hangi çağda yaşıyoruz?!
Siyasî ahlak diyoruz…
Bakın, ben, size bir şey
daha söyleyeyim değerli arkadaşlar: Bu ülkeye demokrasiyi Cumhuriyet Halk
Partisi getirdi, çokpartili rejimi Cumhuriyet Halk Partisi getirdi; ama,
Cumhuriyet Halk Partisi bir konuda daha kararlıdır: Cumhuriyet Halk Partisi bu
ülkeye temiz siyaseti, siyasî ahlakı getirmeye kararlıdır; önünde hangi güç olursa
olsun, hangi güç olursa olsun getirecektir. (CHP sıralarından alkışlar) Siz
direnin, siz, biraz sonra…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
KEMAL KILIÇDAROĞLU
(Devamla) - Sayın Başkan, teşekkür edeceğim.
AHMET YENİ (Samsun) -
İSKİ skandallarını unuttuk değil mi!.. (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın
Kılıçdaroğlu, eksüre vermeyeceğimi söylemiştim; sadece teşekkür için Sayın
Kılıçdaroğlu.
KEMAL KILIÇDAROĞLU
(Devamla) - Hangi güç olursa olsun, demokrasiyi ve temiz siyaseti getirenleri
hep beraber yürekten alkışlayacağız.
AHMET YENİ (Samsun) -
İSKİ'yi unutmadık daha, İSKİ'yi!
KEMAL KILIÇDAROĞLU
(Devamla) - Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Anavatan Partisi
Grubu adına söz isteyen Emin Şirin, İstanbul Milletvekili.
Sayın Şirin, süreniz 20
dakikadır.
ANAVATAN PARTİSİ GRUBU
ADINA EMİN ŞİRİN (İstanbul) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Sayın
Unakıtan hakkında verilmiş olan gensoru için Anavatan Partisi adına söz almış
bulunuyorum; hepinizi hürmetle selamlarım.
Samimî söyleyeyim,
üzgünüm; yani, bir Maliye Bakanı hakkında bir gensoru görüşmesi için çıkıp,
bazı konuları burada belgeleriyle anlatmak insana kolay gelmiyor, ağır geliyor,
hakikaten ağır geliyor.
Bir kere, gensoru
meselesinin bir felsefesi üzerinde iki kelime etmek istiyorum. Gensoru, belirli
iddiaların ispat mekanizması değil, etik davranıp davranmadığı, ahlaklı
davranıp davranmadığı, dürüst davranıp davranmadığı söz konusu olan veya kamu
menfaatını zedelediği düşünülen bir bakan veya başbakan hakkında işletilen bir
mekanizma.
Dolayısıyla, bazen
"müddei, iddiasını ispatla yükümlüdür" gibi sözlerin edildiğini
görüyoruz. Bu konuda da size hak vermek suretiyle, bazı iddiaları da ispat
edecek belgeleri de getirdim. Ancak, ortada çok ciddî sorumluluklar ortaya
çıkaran bazı hususlar olduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
İşin detaylarına girmeden
evvel, Maliye Bakanımızın iki görevi olduğunu hatırlamak lazım: Bir Maliye
Bakanlığı görevi var, bir de özelleştirmeden sorumlu bakanlık görevi var; iki
şapkayı taşıyor. Kendisini Maliye Bakanı olarak hatırladığımız zaman, eğer
bugün konuştuğumuz bu iddialar olmasaydı, muhtemelen iyi bir bakan olarak da
hatırlanacaktı; zira, devraldıkları ve sonra da takip ettikleri IMF programı
içinde, Sayın Bakan, malî disipline dikkat eden, Türkiye'ye malî disiplini
büyük ölçüde getiren, vergi toplama konusunda azamî hassasiyeti gösteren bir
bakan olarak, iktidara gelinen 1 220 gün içinde -şaka gibi geliyor ama, AK
Parti 1 220 gündür iktidarda; yani, programlar 100 günden, 500 günden
yapılırken, 1 220 gün oldu- iyi bir performans gösterdi; ama, gelin görün ki,
kendisini bu iyi meziyetleriyle hatırlama imkânımız olmayacak.
Bir kere, Maliye Bakanı
olarak kendisine sorduğumuz sorular var, onların cevaplarını bekleyeceğiz. Bunlardan
birincisi, yüksek vergi uzlaşma kurulunda ne olup bittiği. Yüksek vergi uzlaşma
kurulunda olan bitenler, kamuyu alakadar eden hususlar; çünkü, orada uzlaşma
yaparken, bazı vergi gelirlerinden vazgeçiyorsunuz; uzlaşıyorsunuz ama,
vazgeçiyorsunuz. Ben, şimdi, burada, birinci sorumu soruyorum, isim vererek:
Citibankın ne kadar vergisini sildi Sayın Bakan, bunu bir açıklasın. Neden
Citibankın vergisini sildi, cezalarını sildi, onun açıklamalarını da
bekliyoruz.
Demin, Kemal Kılıçdaroğlu
Beyefendi söylediler "belgesiz konuşmuyoruz" diye. Bizim de aksine
hareket etmediğimizden, herhalde bir tereddüdünüz yok.
İkincisi, kendisine bağlı
olan Millî Emlakin satışları hakkında bize bir bilgi versin; Millî Emlakten
kime, ne satıldı, onları da öğrenmek kamunun hakkı. Eğer bunlar, doğru
bedellerden, usulüne uygun, ihaleli bir şekilde satılıyorsa, kendisini, demin
takdir ettiğimiz konular kapsamında da takdir ederiz; ancak, çıkacak
neticelerden epey tereddütlüyüz.
Burada Sayın
Kılıçdaroğlu, TÜPRAŞ, Galataport, hayalî ihracat, vergi barışı, yumurta,
ihaleden önce görüşmeler, Ofer meselesi, Millî Piyango, Çekmeköy'deki 2/B
arazisi gibi konuların üzerinde durdu. Tekrar etmek herhalde doğru olmayacak.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun bütün söylediklerinin de altına imza atarak; bu
soruların cevaplarını bizim de beklediğimizi belirtmek istiyorum.
Burada, başka konular da
var; kaçak villa sorunu var "o sorun beni alakadar etmiyor" diyor.
Ondan sonra, yumurta fabrikasının arıtma tesisi var, cezaları var, Kuşadası
Limanının özelleştirilmesi var, Galataport var, AB firması var; var, var, var.
Şimdi, ben, burada,
evvela, maalesef, doğruyu söylemediğini size belgesiyle ortaya koymak
istiyorum.
AK Partili milletvekili
kardeşlerimiz, bu hafta sonu Kızılcahamam'dalardı; Kızılcahamam'da, Sayın
Bakan, kendilerine bir kitapçık dağıttı. Bu kitapçığı biz de internet
sitesinden indirdik, okuduk.
Sayın Bakan,
Libananco'yla ilgili… Biliyorsunuz, Uzunlarla, ÇEAŞ'la, Kepez'le ilgili olarak
Libananco diye bir şirket, ÇEAŞ ve Kepez meselesiyle ilgili olarak Türkiye
aleyhine 10 milyar dolarlık bir dava açtı. Bu Libananco şirketinin açtığı
uluslararası tahkim davasında, Sayın Unakıtan'ın oğlunun yabancı avukatlara
aracılık yaptığı iddiaları ortaya atıldı. Bu arada, belirteyim, bu iddialar
ortaya atılmasaydı, Avukat Mr. Moore -ismini de veriyorum- geçen perşembe günü,
Sayın Abdullah Unakıtan vasıtasıyla randevu almıştı, hadise ortaya çıkınca
iptal edildi.
Sayın Unakıtan'ın 11 Mart
günü -11 Mart, tarihe dikkatinizi çekerim- Kızılcahamam'da, AK Parti
milletvekillerine dağıttığı ve sitesinde bulunan "Hakkımdaki Haksız,
Yersiz, Gerçeklerle Bağdaşmayan ve Maksatlı İddialar ve Gerçekler"
başlıklı kitapçıkta bu konuyla ilgili ne yapıyor, ne yazmış; okuyalım:
"Mevcut mevzuat çerçevesinde uluslararası yatırım uyuşmazlıklarının çözümü
merkezinde -bunun kısaltılmış ismi ICSID- Bakanlığıma bağlı olarak çalışan
hazine avukatlarının temsil yetkisi yoktur, bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu
makamda, ICSID nezdinde görülecek olan söz konusu davayla ilgili olarak, dışarıdan
hizmet alınması konusunda yetki Enerji Bakanlığına verilmiş olup, söz konusu
davayla ilgili olarak Bakanlığım tarafından yapılacak herhangi bir işlem
bulunmamaktadır." Açık değil mi?.. "Dolayısıyla, Maliye Bakanı
olarak, bu konuyla ilgili herhangi bir kişi veya kurumla görüşmem söz konusu
olmadığından, oğlumun veya başka bir kişinin böyle bir görüşme ya da randevuya
aracılık edildiği iddiası da hayal mahsulüdür" diyor.
"Halkımız tarafından
ciddiye dahi alınmayacak bu tür iddialar, hakkımda şerefsizce ve haysiyetsizce,
körü körüne yürütülen bir karalama kampanyasının parçasıdır." Açık değil
mi söyledikleri?..
Şimdi, elimde bir yetki
belgesi var; bu yetki belgesinin tercümesini okuyorum; orijinalini de, şu anda,
gruptaki mesul arkadaşlarımız basına dağıtıyorlar. Sayın Bakan da isterse, ya
takdim ederiz ya basından alır.
"Antet: Türkiye
Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı." Sizin Bakanlığınız.
"Konu: Libananco
Holding tahkim davası için yetki belgesi talebi."
Ana konu: Sayın Hüsnü
Tunç Ceyhan, malî müşavir Bakanlıkta. Sayın Ümit Pamukçu, yardımcı Hazine
avukatı ve Neslihan Beşli Göksel, Hazine avukatı ve İlker Çetin, Hazine
avukatı.
Maliye Bakanının, 10 Mart
2005 tarihinde; yani, o açıklamayı "şerefsizdir bunu diyenler"
açıklamasını yaptığı günden bir gün evvel, 10 Mart 2006 tarihli ve
B.07.0.BHM.41512 sayılı onayıyla, Bakanın onayıyla, Libananco Holding
tarafından Türkiye aleyhine başlatılan tahkim davası için yetkili
kılınmışlardır.
"İmza: Mehmet Şirin,
Yardımcı Müsteşar." "Şirin" soyadı bir tesadüf, akrabalığım veya
tanışıklığım yok.
Şimdi, yani, 11 Mart
günü, sizlere, sevgili dostlarım "böyle bir şeyi söyleyen
şerefsizdir" derken Bakan, bir gün evvel, kendi onayıyla,
"vermedim" dediği onayların hepsini vermiş. Şimdi, buna ne diyeceğiz
biz?! Ne diyeceğiz buna; yalan değil de, nedir bu?! (CHP sıralarından alkışlar)
Orada da bitmiyor. Bu
hanımlar ve beyler yazışmaları yapmışlar, Türkiye'nin itirazlarını iletmişler;
karşı taraf da, bu yetki belgesini kabul ettiğini, yani, Maliye Bakanlığının
yetki belgesini kabul ettiğini burada bildirmiş.
Şimdi, gensorunun… Belge
istiyorsunuz, müddei, iddiasını ispatla mesuldür diye. Sayın Başbakanımız da,
yanlış hatırlamıyorsam, Sayın Unakıtan'ın yalan söylediğine dair bana belge
getirin demişti. İşte belge, burada belge, yalanın belgesi!..
Kamunun malları
satılırken, gensorunun bir etik sorunu olduğunu da dikkate almak suretiyle,
yapılan bazı genel hataları sayıp, özellikle İktidar Partisi Grubundan, bu
konulara dikkat etmesini istiyoruz. Bu konuların yalnız Yüce Divana gidip
gitmemesi söz konusu değil. Bu konular, Türkiye'nin başına iş açıyor; lütfen,
bu konulara dikkat edin.
Bir, satılan malların
şartnameleri kamuoyuna açık değil. Siz, bir milletvekili olarak, Özelleştirme
İdaresi Telekomu satarken, bu satış gerçekleşmeden şartnameyi göremiyorsunuz,
gidip para vermeniz lazım. Para vermeden, milletvekilinin şartnameyi görme
imkânı yok. Böyle bir şey olabilir mi?! Aynı şekilde, Telsim satılırken de
şartnameyi görme imkânınız yok. Böyle bir şey olabilir mi; bu makul mü?!
Devam edelim… Gayrimenkul
özelleştirmelerinde, imar planları sonradan değişiyor. Şimdi, size, somut bir
örnek vereceğim: Hilton satıldı İstanbul'da, 250 000 000 dolara Hilton satıldı.
Hilton'un etrafında çok geniş araziler var. Şimdi, buradan uyarıyorum: 4,5
milyar dolarlık bir kule inşaatı için imar talebinden geliyor satın alan.
Şimdi, bu imar verilebilir; doğru; ama, bu imarı vereceksiniz, ihaleyi yapmadan
evvel verin. İhaleyi yapmadan evvel 4,5 milyar dolarlık inşaat yapılabilme
imkânını siz oraya koyarsanız, yüzde 50 inşaatçı payından 2 milyar doların
üzerinde, yüzde 30'la da 1,5 milyar dolar civarında bir arazi değerinden
bahsediyorsunuz. Özelleştirme İdaresi burayı kaça satmış; 250 000 000 dolara.
Bu konuştuğumuz ipotetiktir dersiniz, diyebilirsiniz; ancak, Galataportta da
aynı şeyi gördük, Hilton'un özelleştirmesinde de aynı şeyi görüyoruz, başka
gayrimenkul satışlarında da aynı şeyi görüyoruz. Bir gayrimenkülü satmadan
oraya verilecek olan azamî imarı ilan etmek mecburiyetindesiniz. Bunu yapmamanızın
sebebi nedir?!
Üçüncü konuya geleceğim;
malî ödeme şartları. Herhangi bir şeyi satıyoruz, TÜPRAŞ'ı satıyoruz, Telekomu
satıyoruz; arkasından, satın alanları bile hayrete düşürecek şekilde vergi
indirimleri sağlıyoruz. Allahaşkına, bu vergi indirimleri, Kurumlar Vergisinin
yüzde 10 indirileceği bu özelleştirmeler yapılmadan önce ilan edilemez mi veya
şartnamenin içine, nakit akımını devletin bir tasarrufuyla etkileme durumu
çıkar ise fiyatta değişiklik olacağı konulamaz mı, bunlar bu kadar zor işler mi?!
Şimdi, gelelim en önemli
konuya ve bakın, Türkiye'nin başına ne işler açıyorsunuz. Güvenlik konusu…
Bunların hepsinden, etik olarak, özelleştirmeden sorumlu Sayın Unakıtan
sorumludur, Başbakan sorumludur. Başbakan niye sorumludur; onu da size anlatayım.
Ben, buradaki bazı sevgili arkadaşlarımla beraber, Unakıtan, Sayın Unakıtan'la
aynı bölgenin milletvekiliyim ve Unakıtan, Sayın Unakıtan listede bile yoktu.
Sayın Başbakan, adaylığı kabul edilmeyince listeden düştü; sonra, biliyorsunuz,
Siirt'ten seçildi, hepimiz de bu adaletsizliğin ortadan kalktığına memnun olduk
ve geldi, Başbakan oldu. Başta listede olmayan Unakıtan, fevkalade yakın bir
dostluk gösterisiyle, Başbakanımızın yerine aday oldu, birinci bölgenin birinci
sırasından. Burada bir mesuliyet olmadığını Başbakanın söylemesine imkân yok.
Neden yok; onu da söyleyeyim, onun da cevabını bekliyorum -Sayın Başbakan,
Yardımcısını yollamış, kendisi yok- ocak ayının ortasında, Sayın Unakıtan'ın
oğlu, Sayın Başbakanın oğluyla Kanada'da buluştular. Niye Kanada'da
buluşuyorlar, ne var Kanada'da, Türkiye'de buluşamazlar mı, bu kadar samimiyet
mi var aralarında?! Başbakanımızın oğlu, niye Amerika'da, oturduğu yerde
buluşmuyor da Unakıtan'ın oğluyla, ocak ayının ortasında Kanada'da buluşuyor?!
Bu da yeni bir soru. Yeni şeyler söyleyelim; söyleyelim, olur; merak ediyoruz,
öğrenelim.
Şimdi, bu güvenlik
sorusuna gelelim, fevkalade önemlidir. Türk Telekom satıldı. Türk Telekom
satılmadan evvel, özellikle, özellikle, soru önergeleriyle, güvenlik belgesi
istenip istenmediğini sorduk; istenmedi. Hatırlıyorsunuz, Mesut Yılmaz,
Türkbank ihalesiyle ilgili olarak gelen istihbarat bilgilerini zamanında
okumadığı veya değerlendirmediği için Yüce Divana gitti. Biz, şimdi, Türk
Telekomu satarken güvenlik belgesi istemiyoruz. Böyle bir şey olabilir mi?!
Bugün, Türk Telekomda,
eskiden İngiliz istihbaratında çalıştığı bilinen İngiliz mühendisler çalışıyor;
neden?! Türk Telekom Türk mühendislerle bugüne kadar idare edilemedi mi, yeni
İngiliz mühendisler mi lazım?! Neden geldi bu adamlar?!
Biraz daha devam edeyim.
Yine, soru önergesinin sonunda ispat edilmiş şekildedir. Herhangi bir şekilde
Telekomu satın almış olan Suudi Arabistanlı ve Lübnanlı şirketin, bu
hisselerini, herhangi bir izin almadan Türk mevzuatından, Türk otoritelerinden,
istediğine satma hakkı var. Yarın, Kıbrıs Rum kesimine satarsa ne
yapacaksınız?! Ne hakkınız var bunu durdurmaya şimdi?! Bu şartlar konulmadan
bir özelleştirme yapılabilinir mi?!
Buna benzer bir şekilde,
gerek mesuliyetinde olmamakla beraber, Vodafondan bahsedeyim, Telsimden
bahsedeyim. Vodafone şirketi, Yunanistan'ın en büyük mobil telefon
işletmecilerinden biri. Bundan beş altı ay evvel, Vodafonda çalışan bir Yunanlı
mühendis genç, evlenmek üzereyken -tırnak içinde- intihar ederek öldü. Araştırma
başladı. Bu araştırmanın sonucunda, bundan üç hafta evvel, Yunanistan'daki
Vodafon yetkilileri, kendi ağızlarından, bütün telefonları dinlediklerini, bu
telefon dinlemelerinin içine üst kademe bürokratların, siyasîlerin ve
askerlerin girdiğini tespit ettiler. Orada da bitmedi; Ericssonun
malzemeleriyle, bu bütün dinlemelerin Amerikan sefaretine nakledildiği ortaya
çıktı. Biz bunlara karşı ne tedbir aldık bu özelleştirmelerde?!
Şimdi, Vodafonun
istediğine satması bir tarafa, biz, bugün, Sayın Başbakanımız ile bir bakanın
konuşması eğer GSM üzerinden yapılacaksa, Türk Telekoma da girip çıkacaksa
bunun emniyetini koruyabilecek durumda değiliz, biliyor musunuz bunu? Böyle bir
özelleştirme olabilir mi?! Güvenliği bu kadar ikinci plana atabilecek bir
özelleştirme olabilir mi?! Niçin yapıyoruz bunu? Niçin yaptığımızı da
söyleyelim:
Bütçe disiplinine dikkat
eden bakanımız sayesinde, 35 milyar dolar civarında faiz ödeyeceğiz bu sene,
günlük faiz 100 000 000 dolar. 6 milyar dolara sattığınız, bir bedelle sattığınız
bir varlık altmış günlük faize gidiyor. 4,5 milyara sattığınız bir varlık,
kırkbeş günlük faize gidiyor. Pek tabiî özelleştirme yaparsınız. Doğru yapılan
özelleştirmenin değerini de alkışlayacağımıza hiçbir tereddüt yok; ancak,
güvenlik unsurunu dikkate almazsanız, şartnameleri kamuya açık bir şekilde ilan
etmezseniz, milletvekillerinden bile saklarsanız, bu şekilde bir
özelleştirmenin herhangi bir manası olabilir mi?!
Sayın Bakana son bir
sözüm var. Etik olarak… (Anavatan Partisi sıralarından "kaçtı, kaçtı"
sesleri) "Kızım benimle görüşmedi" diyor. "Kızım Telsimle
görüşmedi" diyor. Kayıtları var Sayın Bakan, 5 Eylül günü görüştü. O
görüşmenin ötesinde bir şeyleri daha tetkik edin, belki kızınız size
söylememiştir. Acaba, kayıtlı veya kayıtdışı kontör alıp satma işine de
girdiler mi?! Bu konuyu da kızınızla çok ciddî tetkik etmenizi tavsiye ederim.
Cevapları bulduğunuz zaman biz de size gerekli cevapları vereceğiz.
Sevgili dostlarım
üzüldüğümü söylemiştim, hakikaten üzülüyorum. Bir bakanın, bu kadar yanlış bir
özelleştirme sistematiği içinde olması; kamunun vergilerini silerken, bunları
kamuya açıklamadan saklaması, Vergi Usul Kanununa saklanarak -kapalı oturumda
gelip bize burada anlatabilir değil mi; onu da yapmıyor- Millî Emlak
satışlarının ne şekilde satıldığını, yapıldığını göstermemesi, zannederim, etik
bakımdan çok zedeleyici bir durum ortaya çıkardı. Keşke, kendisini ilk
tanıdığımız günlerdeki gibi sempatik "Kemal Abi" olarak
hatırlasaydık; ancak, Kılıçdaroğlu'na iştirak ediyorum, maalesef, hortumcular
vadisinin içinde Kemal Bey kayboluyor.
Hepinize saygılar
sunarım. (Anavatan Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Şirin.
Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına söz isteyen, İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu; buyurun.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ALİ KEMAL
KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlarım,
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan hakkında verilen gensoru önergesi hakkında
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla
selamlarım.
Değerli arkadaşlarım, bu,
Sayın Bakan hakkında verilen üçüncü gensoru önergesi. Şu çok yaygın biçimde
seslendiriliyor: "Canım, bu kadar da bu işin üzerine gidilir mi, üç defa
gensoru önergesi verilir mi?" Bir defa, şekil olarak yanlış değil,
uygulamada çok daha farklı örnekleri var; mesela, bir önceki iktidar döneminde
Başbakan Sayın Bülent Ecevit hakkında, şimdi burada milletvekili olarak bulunan
çok sayıda arkadaşımızın da altında imzasının bulunduğu yirmiiki gensoru
önergesi verilmiş, yirmiiki gensoru önergesi verilmiş. O haksız bir şey midir;
olmayabilir. Niye olmayabilir; çünkü, gensorunun bir mantığı vardır. Burada
Sayın Bakana, her iki gensoruda da, hem Anamuhalefet Partisinin hem diğer
muhalefet partisinin çok sayıda sormuş olduğu soru var. Bu süreç içerisinde,
basında, televizyonlarda, bu tartışmalar nedeniyle ortaya konmuş çok sayıda
soru var. Şimdi, eğer bu soruların hiçbir tanesi ne muhalefeti ne basını ne
televizyonda bu soruları soranları ne kamuoyunu hatta ne de İktidar Partisinin
milletvekillerini tatmin edebilecek bir düzeyde olmamışsa, bu gensorunun
arkasını bırakmak, görevini yapmamak anlamına gelir.
Değerli arkadaşlarım, biz
görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Sayın Bakanın, burada, kendisine defalarca
sorulmuş olan sorulara, bugün sorulmuş olan sorulara ve bugün devamında
sorulacak olan sorulara cevap vermek gibi bir sorumluluğu var.
Arkadaşlarımız
tekrarladılar. Bakın, kısaca ben de Sayın Bakana sorulmuş olan soruların bir
kısmını özet olarak sizlerle paylaşayım. Soru ve iddialar:
Kuşadası, TÜPRAŞ ve
Galataport ihaleleri kamu vicdanını rahatsız etmiştir. Bu üç şaibeli ihalenin
hem hükümet hem de işadamı olarak tarafları aynıdır. Bu böyle midir değil midir
Sayın Bakanım? Siz, bunu, buradaki milletvekillerine, kamuoyuna anlatamazsanız,
bu iddiaların ve bu soruların sonu gelmez.
Kuşadası'nda, grubun
yetkilisine "bu yönetmelik yasalara aykırıdır" dendiğinde, yetkili
"yönetmelik yetmiyorsa kanun çıkarırız" demiş, maalesef, Meclis,
yönetmelik yetmeyince kanun çıkarmaya katkı vermiştir. Sayın Bakan, bu iddialar
kullanılmış mıdır kullanılmamış mıdır? Bu Meclis, sizin aracılığınızla,
yönetmeliğin yetmediği bu yerde kanun çıkarılmasına gayret sarf etmiş midir
etmemiş midir? Bu kanun çıkmış mıdır çıkmamış mıdır?
Bakanın içinde olduğu
hayalî ihracat tutarı 1,7 milyar dolardır. Devletten alınan vergi iadesi tutarı
ise 250 000 000 dolar. Bakanın sorumlu olduğu bölümde hayali ihracat 200 000
000 dolar, vergi iadesi ise 30 000 000 dolardır.
Bakanın yaptırdığı kaçak
villayla ilgili olarak, Üsküdar Belediyesi 3 defa yıkım kararı almış, Sayın
Bakan üç defa burada mührü kırarak inşaatına devam etmiş ve inşaatını
bitirmiştir. Bu böyle olmuş mudur olmamış mıdır Sayın Bakan? Sonradan şöyle
oldu, af geldi, yeni düzenlemeler yapıldı; onlar başka. Yasa sizi bu anlamda
bağlarken, bu mühürlemeler yapılırken, siz, bu mühürleri kırıp bu inşaatı
bitirdiniz mi bitirmediniz mi?!
Bakanın eşinin
kullanımına sunulmak üzere gümrükten çekilmiş, bütün masrafları Bakanlıkça karşılanan
Mercedes araba, Başbakanlığa ait arabayla çarpışarak kaza yapmış, durum böylece
açığa çıkmıştır; doğru mudur değil midir Sayın Bakan?! Eşinize böyle bir araba
tahsis edilmiş midir edilmemiş midir?!
Bakanın çocuklarının
Bandırma ve Manyas çevresindeki tesislerinin etrafında bu süreçte geniş
araziler alınmıştır. Buradaki arazilerin miktarı ne idi, ne oldu?! Sayın
Bakanın bu konularla ilgili hiçbir şey söylediğine tanık olanınız var mı
değerli arkadaşlar?!
Yumurta tesislerine ve
asit fabrikasına arıtma tesisleri olmadığı için kesilen cezalar ne olmuştur
Sayın Bakan?!
ÜNAL KACIR (İstanbul) -
Devlet arazisi mi?!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Avea-Telekom ilişkisinde Telekomun 80 trilyonu tahsil edilmeyip
yeni şirkete devredilmiştir. Ne olmuştur bu 80 trilyonun akıbeti Sayın Bakan?!
Sayın Bakan geldi, bu
kürsüden "Ofer mofer tanımam" diyerek yalan söyledi. Bu iddia,
sizinle, en az, Bakanlar Kurulunda üç yıla yakın çalışmış bir arkadaşınızın
iddiasıdır.
Bir başka iddiası var bu
arkadaşınızın: Önce bu belediye başkanı 2/B arazisi kapatıyor, bunu kendi
kaydına alamadığı için, bir arkadaşına rica ediyor; o arkadaşı, o sırada naylon
fatura işiyle meşgul. Kim söylüyor bunu Sayın Bakan; bu iddianın muhatabı
pozisyonunda olan Sayın Başbakanla ve sizinle birlikte üç yıl beraber bu
Parlamentoda bütün uygulamalarınızı birlikte gerçekleştirdiğiniz, şimdi, bir
muhalefet partisinin Genel Başkanı olan bir arkadaşınız söylüyor.
Değerli arkadaşlarım,
bunları görmeden…
ÜNAL KACIR (İstanbul) -
Senaryo yazıyor, senaryo!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Senaryoysa, senaryo olmadığını…
ÜNAL KACIR (İstanbul) -
Hepsi senaryo!..
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Bu soruların cevabı yoktur bu tutanaklarda.
ÜNAL KACIR (İstanbul) -
Niye tutanakları doğru okumuyorsun?!
ALİ TOPUZ (İstanbul) -
Sen sus!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bakın, sorun şudur; biz, ille böyledir
demiyoruz, sorun şudur: Bu iddialar bu kürsüden seslendirilmiştir; ama, bu
iddiaların cevapları bu kürsüden seslendirilmemiştir, bu Meclisin
tutanaklarında yoktur. Bu soruların cevapları bu kürsüden seslendirilmeyip bu
Meclisin tutanaklarına girmediği müddetçe muhalefet bu gensoru iddiasından…
Muhalefet, böyle bir Maliye Bakanının hâlâ Maliye Bakanlığı görevine devam
ediyor olmasına fırsat verir, müsaade ederse, görevini yapmıyor demektir. Biz
görevimizi yapmanın kararlılığı içerisindeyiz. Bunun böyle bilinmesini isteriz.
AHMET YENİ (Samsun) -
Devam et!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Değerli arkadaşlarım, Maliye Bakanı bunun yerine buradan ne
anlatıyor; çok ilginç; bu sorular kendisine sorulduğunda, sanki gensoru onun
için değil de başkaları için verilmiş gibi, sanki soruların muhatabı kendisi
değil de başkalarıymış gibi, önce, İktidar Partisinin neredeyse yarı resmî
gazetesi sayılabilecek, sözcüsü niteliğinde sayılabilecek bir gazetede birtakım
şeyler seslendiriliyor. Olmuyor, onlarla ilgili geri tepince olay, her şeyi
inkâr ediyor; ama, aynı Sayın Bakan bu kürsüye çıkıp, hiç sıkılmadan, otuz yılı
aşkın siyasal yaşamı boyunca şöyle eleştirilmiştir böyle eleştirilmiştir; ama,
siyasetin kirliliğine ne kendisini ne ailesini hiçbir şekilde bulaştırmamış,
siyasetteki en önemli özelliği, en önemli misyonu bu olarak bilinen
Anamuhalefet Partisinin Genel Başkanıyla ilgili olarak "senin içinde
oturduğun kooperatifin tapusu var mı" sorusunu soruyor.
AHMET YENİ (Samsun) -
Cevap verebildi mi?!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Değerli arkadaşlar, bir müsaade eder misiniz. Şimdi, bu kürsüden,
tabiî, söylenenler duyuluyor da, sizin oradan söyledikleriniz bu kürsüden
duyulmuyor. Sayın Bakan bundan yararlanıyor.
Şimdi ben soruyorum:
Sayın Bakan, siz bir Maliye Bakanı olarak bir kooperatifin tasfiye edilmeden
üyelerine tapularının verilmeyeceğini bilmiyor musunuz?!
AHMET YENİ (Samsun) -
Bahçesi ne oldu, bahçesi?!
BAŞKAN - Sayın Yeni,
lütfen…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Biliyor iseniz, bile bile bu iddiayı bu kürsüden seslendirmeyi bir
Maliye Bakanı olarak kendinize nasıl yakıştırdınız?!
ALİ TOPUZ (İstanbul) - Bu
kadar yanlışlığa himaye gösteriyorsunuz.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Bir başka sorum var değerli arkadaşlarım. Yani, Maliye Bakanı böyle
bir şeyi söyledi diye, bu soruya cevap verme şansı artık, muhatabının, yok
diye, oradan söylenenler bu kürsüden duyulmuyor diye, siz, Maliye Bakanının
aslında sizi de yanıltan, aslında sizi de ciddîye almayan, kamuoyunu hiçbir
şekilde ciddîye almayan bu iddiasını nasıl alkışladınız değerli arkadaşlar?!
Şimdi, Maliye Bakanının
yöntemi bu. Peki, yeni iddialar var mı? Yeni iddialar yağmaya devam ediyor,
yağmur gibi…
Bakın, ben size küçük bir
örnek vereyim: Değerli arkadaşlarım, firma Hatchlson Port, Genel Direktörü John
Meredith. Bu firmayla ilişki 23 Ocakta Davos'ta başlıyor. Aradan üç ay geçiyor,
şirketin yetkilisi Meredith, AKP'yi, yerel seçimlerde elde etmiş olduğu başarı
nedeniyle kıvançla ve sevinçle kutluyor.
Değerli arkadaşlar, bu,
orijinal bir belge, Başbakanlıktan orijinal bir belge.
HALİL AYDOĞAN
(Afyonkarahisar) - Ne var bunda?!
AHMET YENİ (Samsun) - Tüm
dünya kutladı.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Şu var; değerli arkadaşlarım, şu var: Sayın Başbakanın, artık
sadece milletvekillerini Kızılcahamam'a götürerek onları ikna etmesi yetmiyor,
Sayın Başbakanın çantası delindi.
AGÂH KAFKAS (Çorum) - Ne
diyorsun sen yahu!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Sayın Başbakanın, artık önce Başbakanlık çalışanlarını, sonra
şurada gördüğünüz muhalefet partisi sözcülerinin ortaya koymuş olduğu belgeler
nedeniyle diğer bakanlıkların yetkililerini Kızılcahamam'a götürüp onlarla da
birtakım telkin, terapi toplantıları yapması lazım; ama, değerli arkadaşlar,
hiç yapamayacağınız bir şey var; nedir o biliyor musunuz: Artık, yetmiş milyon
yurttaş sizin ne yapmak istediğinizi, Türkiye'yi nereye taşımak istediğinizi,
yolsuzluklarınızı, haksızlıklarınızı, çarpıtmalarınızı, iftiralarınızı görür
hale geldi, yetmiş milyonu Kızılcahamam'a nasıl taşıyacaksınız; vallahi onu ben
bilemem, o sizin probleminiz! (CHP sıralarından alkışlar)
AHMET YENİ (Samsun) - Bir
de anket sonuçlarını söyle!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Değerli arkadaşlar, ilişki devam ediyor… İlişki devam ediyor…
Şirket yetkilileri Sayın Maliye Bakanını 8-9 Aralıkta Çin'e ve Hong Kong'a
kendi tesislerini görmeye çağırıyor. Sayın Maliye Bakanı adına Naci Aban, o
tarihlerde değil; ama, bir hafta sonra bu ziyareti yapabileceklerini ifade eden
bir metin gönderiyor. Bir hafta sonra yapılan ziyarette, uçağa; yani, o bilinen
meşhur Ofer'in, Eyal Ofer adındaki oğlunun uçağına, Bay-Bayan Unakıtan,
Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, Devlet Demiryolları Genel Müdürü
Süleyman Karaman, Türk Telekom Genel Müdürü Mehmet Ekinalan, Mehmet Kutman ve
ayrıca Global temsilcisi Kadri Somunlu katılıyor. Orada çok uzun görüşmeler
yapılıyor; özellikle, görüşmek istedikleri şirketin sahibiyle de görüşme yapıyorlar,
Li Ka Shing'le. Görüşmeler bittikten sonra Sayın Bakan, yanına eşini, Kutman'ı
ve Global temsilcisini alarak, diğer yetkilileri orada bırakıp bilinmeyen bir
yere gidiyor ve dört gün kayıp. Nereye gittiniz Sayın Bakan? Niye bu sorunun
cevabını vermiyorsunuz? Niye yetkilileri bırakıp da sadece Kutmanları yanınıza
alarak gittiniz?
Asıl soru şudur değerli
arkadaşlarım: Bu ziyarete Ofer'in oğlunun uçağıyla gidiliyor; görüşülenler
Oferler değil. Sayın Bakan, bu, nasıl bir ilişkidir ki, sizin, Çin'de, Hong
Kong'ta başka firmalarla yapacağınız görüşme için Ofer'in oğlunun uçağı size
özel olarak tahsil ediliyor?
Değerli arkadaşlarım,
bunun sizin için hiçbir anlamı yok mu? Yani, bu telkinler, sizin bu kadar
ufkunuzu gerçekten daraltıyor mu?
Aileye araç tahsili devam
ediyor mu; evet, aileye araç tahsili devam ediyor, bu Mercedes'ten sonra iş
bitmiyor. Mercedes'ten sonra, İstanbul Defterdarlığı kayyım bürosunun 1.6.2005
tarihinde satın aldığı 34 DEF 30 plakalı araç aileye tahsil ediliyor.
ALİ TOPUZ (İstanbul) -
Tahsis…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Tahsis ediliyor.
Bu, Cumhuriyet Halk
Partisi sözcüleri tarafından bütçe görüşmeleri sırasında gündeme getirildiği
için bundan vazgeçiliyor. Bu defa, İstanbul Vergi İdaresi Başkanlığı tarafından
kiralanan 10 araçtan biri olan, 2006 model, Passat marka, 34 DU 6059 plakalı
araç ailenin hizmetine tahsis ediliyor. Şoförünü de söyleyeyim; Cesur Yanık.
Üstelik, bu arabanın OGS geçiş ücretleri dahil bütün masrafları kurumun
çalışanlarının maaşlarının yattığı banka tarafından karşılanıyor. Hiçbir şey
ifade etmiyor herhalde sizin için!
NECATİ UZDİL (Osmaniye) -
Koskoca Bakanın ailesi bir otomobile mi binemeyecek?!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bu hükümet, ilk defa iktidara geldiğinde,
sanki milletvekilleri orada bedava oturuyormuş gibi -üç yıl önce, üçbuçuk yıl
önce- ortak masraflar hariç, 650 000 000 lira kira vererek oturdukları
lojmanlardan bu milletvekilleri çıkarıldı.
Sayın Bakan, siz, şimdi
hangi yüzle bir lojmanda oturabiliyorsunuz?!
NECATİ UZDİL (Osmaniye) -
Biz kirada otururuz!..
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Değerli arkadaşlar, siz, bunu hangi anlayışla kabul ediyorsunuz?
MUHARREM İNCE (Yalova) -
Sayın milletvekilleri, nasıl destekliyorsunuz bu Maliye Bakanını?!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Yani, söylenecek şeylerin sınırı yok.
Değerli arkadaşlarım,
Maliye Bakanının oğlu likit yumurta üretimine başlamadan, likit yumurta diye
bir şeyin varlığını bilen kaç milletvekili vardı? Nereden aklınıza likit
yumurtanın KDV'sinin yüzde 18'den yüzde 8'e indirilmesi gibi bir fikir geldi?
200 000 çalışan tekstil işkolundan atılıp, işini kaybettikten sonra, çözüm diye
tekstil işkolunda KDV'yi yüzde 18'den yüzde 8'e indirdiniz, 200 000 işçi işini
kaybettikten sonra; hiç kimsenin adını sanını bilmediği likit yumurta
üretiminin KDV'sinin yüzde 18'den yüzde 8'e indirilmiş olmasının sizin için
hiçbir anlamı yok mu değerli arkadaşlar?!
Bu soruları, siz, bize
olmasa bile, kendi iç dünyanızda kendinize sormuyor musunuz?
Bir Maliye Bakanının oğlunun,
elbette Maliye Bakanının oğlu da iş yapacak; ama, değerli arkadaşlarım, bir
Maliye Bakanının oğlunun, tamamı teşvikli, ithalatının tamamı KDV indirimli bir
yatırım yapmasını siz etik açıdan doğru buluyor musunuz değerli arkadaşlarım?!
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Hadi, konuşun!..
ALİ TOPUZ (İstanbul) -
Bir laf atın!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Sanıyorum, bu soruların hepimiz açısından bir yanıtı olması
gerekir.
Değerli arkadaşlarım,
bakın, Sayın Maliye Bakanının oğlunun marifetlerinin en çok tartışıldığı bir
dönemde bir bilet çıkarılıyor. Şu, EGO Genel Müdürlüğünün biletinin büyütülmüş
halidir.
Sayın Bakan, bu ihale ne
zaman yapıldı? Oğlunuz bu iş için EGO'ya ne kadar para ödedi? Bu ihalenin
şartları ne idi? Bunları, hiçbir şekilde, o benim oğlum, beni ilgilendirmez,
onun ayrı işi var deyip siz geçiştirebilir misiniz? Âdeta, milletle dalga geçer
gibi, Maliye Bakanının oğlunun marifetlerinin, Mecliste, televizyonlarda,
gazetelerde, kamuoyunda tartışıldığı bir süreçte, böyle bir uygulamanın yapılmış
olmasını, siz doğru buluyor musunuz değerli arkadaşlar? İçinizde çok büyük
sanayiciler var, işadamları var. O sanayicilere soruyorum: Siz, hiç, yaşamınız
boyunca, Türkiye'nin en büyük televizyonuna tamamı 1 dakikadan fazla süren
reklam verebilme imkânını, fırsatını bulabildiniz mi? Sayın Bakan, bu oğlunuzun
size bir kastı mı var; yoksa, bu oğlunuz da, sizin gibi, ne buradaki
milletvekillerini ne de Türkiye kamuoyunu ciddîye almıyor.
Değerli arkadaşlarım, bu
söylemler, iddialar, sadece bizim iddialarımız mıdır; hayır. Bakın, sizin
iktidarınıza yıllarca destek olmuş, sizin kurucu üyeniz olmuş, sizin içinizden
çıkmış, size danışmanlık yapmış gazeteci arkadaşlarınız, sizin için, bu
uygulamalar için, Sayın Maliye Bakanıyla ilgili, Sayın Maliye Bakanının uygulamaları
için neler söylüyor; Taha Kıvanç… Yani, Fehmi Koru: "Unakıtan likit
yumurta reklamlarını nasıl buluyorsunuz? Yoksa görmediniz mi? Eğer şimdiye
kadar görmemişseniz, son birkaç haftadır Kanal D ve CNN Türk kanallarına hiç
göz atmamışsınız demektir. Unakıtan firmasının reklamı yalnızca bu iki kanalda
dönüyor; çünkü..."
ÜNAL KACIR (İstanbul) -
Devam et…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - "Benim meraklandığımı gören, bu işlerden anlar bir dostum,
biraz zaman ayırıp, durumu rapor etti: Ülkemizin ilk likit yumurtasını üreten
firma reklamlarını yalnızca Doğan Medya Grubu (DMG) organlarında
yayınlıyormuş... Raporun en tuhaf bölümü şuydu: DMG, Unakıtan firmasına, pek
duyulmamış olağanüstülükte bir indirim uyguluyormuş..."
Şimdi, buradan
anlaşılıyor ki, bu uzun reklamlar, bu firmaya, bu indirimler nedeniyle
verilmiş.
Fehmi Koru devam ediyor:
"Acaba Kemal
Unakıtan kürsülerde sergilediği o bildik, rahat tavrıyla mı karşılıyordur
partisi içinde yükselen eleştirileri? Yoksa 'acaba bizde de bir hata var mı'
sorusunu hem kendi vicdanına hem de ailesi fertlerine soruyor mudur?"
Devam ediyor:
"Yolsuzluklar tarihi
bayağı zengin olan ülkemizde ise, hemen her skandalın merkezinde, bir veya
birden fazla politikacı yakını bulunur.
Yolsuzluk elbette ciddî
bir iddiadır ve mutlaka somut delillerle ispatlanmadan ağza alınmamalıdır.
Ancak, politik hayatta çok yaygın 'iyi günde kötü günde dayanışma' ve bize özgü
geniş kapsamlı 'dokunulmazlık' uygulaması iddiaların araştırılmasını ve hukukî
bir sonuca bağlanmasını zorlaştırıyor. Yakınlara çıkar sağlanıp sağlanmadığını,
devlet ve iktidar gücünün kötüye kullanılıp kullanılmadığını ancak politikanın
gücü bittikten, iktidarı elinden gittikten sonra sorgulayabiliyoruz
ülkemizde." Kim söylüyor bunu; Taha Kıvanç.
HALİL AYDOĞDU (Afyonkarahisar)
- Kurucu mu onlar?
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Kuruculara da geleceğim.
HALİL AYDOĞDU
(Afyonkarahisar) - Hayır, alakası yok.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Devam ediyor başka bir yazıda:
"Çocuklarıyla ilgili
iddialar her gün bir gazeteye malzeme olan Kemal…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın
Kumkumoğlu, lütfen, toparlayabilir misiniz.
Buyurun.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - "…Unakıtan da, güleç tavrını hiç bozmadan 'ne yani, bakan
oldum diye çocuklarım ticaret yapmayacak mı' diye savuşturuyor
saldırıları."
Devam ediyor:
"Doğru olan ölçü
herhalde şu: Politika, politikacı yakınlarının para kazandırıcı işlerinden uzak
kalmasına sebep olmamalı; ancak devlette karar alma makamlarını işgal
edenlerden de bu alanlarda bir fedakârlık beklenmeli. Yakınları ticarî hayatta
başarılı olmak ve çok para kazanmak istiyorsa, politikacı bakanlık görevini
düşünmemeli. Ya da bakan yakınları az kazançlı işlerle yetinebilmeli.
Özveri isteyen bir ölçü
bu ve bugünün dünyasında insanların özverili davranmaları için gerçekten
kahraman olmaları gerekiyor. Ancak, Kemal Unakıtan'ın partisi, oy istemek için
önüne çıktığı Türk toplumuna, tam da bu sözü vererek iktidar olmamış mıydı?
Koltuklar ve iktidarlar
geçicidir, kalıcı olan ise itibarlar ve başarılardır."
Başka bir yazara
geçiyorum, Ali Bayramoğlu; sanıyorum bununla ilişkileriniz daha yakın:
"Bakan… Tayyip Erdoğan'ın kendi partisinden birçok milletvekilini bile
isyan ettiren kimi durumlar karşısında neden savunmaya geçtiğini anlamak bu
nedenlerle zor."
Devam ediyor:
"Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a AK Parti içinden bile birçok ses
yükseliyorsa, bilmek gerekir ki, kamuoyu, Unakıtan üzerinden sadece AK Partiye
değil, tüm bir siyaset mekanizmasına ilişkin sorular sormakta ve şüpheye
düşmektedir."
Başka bir isim, Ali
Bulaç: "Ancak, biz sussak bile rakipler susmayacak. Zaman geldi, dosyaları
bir bir kasalardan çıkarıyorlar, kirli bohçalar açılıyor. Burada söylenmesi
gereken şudur: Ya hiç kirli iş yoktur, herkes tertemizdir demek ya da evet
vardır; ama, biz, kabile asabiyetiyle hareket edip bunları örtbas edeceğiz
iddiasında bulunmak. Ben, başkalarının kirli bohçaları açıp teşhir etmelerine
fırsat bırakmadan kendimizin bunların üstüne gitmemiz gerektiğini
düşünenlerdenim."
Bir başka yerde devam
ediyor: "AK Parti üst kademe yetkililerine de tavsiyem, bu gibi konuların
üstüne gitmeleri, herkesten önce şeffaflığa, temizliğe, hakka ve hukuka sahip
çıkıp, yolsuzluk ve hırsızlığı örtbas etmemeleridir. 'Bizi eleştirenler, bizden
çıkar beklentisi içindedirler veya aleyhimizde kurulmuş komplonun
parçasıdırlar' demek kimseye ikna edici gelmiyor."
Değerli arkadaşlarım,
devam edebilirim, daha çok örnek var burada; ama, zamanımın sınırlı olduğunu
görüyorum.
Şimdi, bu, sadece basınla
mı ilgili; hayır değerli arkadaşlarım, hâlâ içinizde olan milletvekili
arkadaşlar var. Ne söylüyorlar?.. Sayın Çömez, Unakıtan'a yazdığı mektupta:
"Peki, Sayın Unakıtan, kalkan bu ellerle gerçekten aklandınız mı; kâğıt
üzerinde evet; ama, vicdanlarda hayır." Kim söylüyor bunu; sizin hâlâ
içinizde olan bir milletvekili arkadaşınız. Ne diyor başka: "Yeter artık
Sayın Unakıtan, siz, partiye ve ülkeye yük oluyorsunuz. Sizi artık
taşıyamıyoruz, istifa edin."
Bir başka milletvekiliniz
ne diyor: "Erken teşhis birçok badireyi önler. Eğer gereği yapılmazsa,
bunun sonucu sandıkta ortaya çıkar. Bu, radyasyon gibidir, birikerek tecelli
eder."
Şimdi, değerli
arkadaşlarım, hâlâ, bunları söyleyen milletvekili arkadaşlarımız bile
içinizdeyken, bugüne kadar, sizin her söylediğinize destek olmuş, sizi
yönlendirebilmek için olağanüstü çaba, gayret sarf etmiş, kamuoyunu sizin
iddialarınızın arkasına takabilmek için yıllarca emek vermiş gazeteciler
bunları söylerken, siz, eğer, burada, biz parmak kaldırdık ve Unakıtan'ı…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan, 1-2 dakika…
BAŞKAN - Lütfen, Sayın
Kumkumoğlu. Hayır…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - 2 dakika… 2 dakika sadece…
BAŞKAN - Baştan ben
kuralı koydum Sayın Kumkumoğlu.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Tamam; 1 dakika Sayın Başkan…
BAŞKAN - Lütfen… Teşekkür
için açıyorum.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - 1 dakika Sayın Başkan…
BAŞKAN - Lütfen, Sayın
Kumkumoğlu. Hayır…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Tamam, 1 dakika Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın
Kumkumoğlu, teşekkür edecekseniz açacağım.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- İzin verin o kadar Sayın Başkan.
BAŞKAN - Lütfen Sayın
Başkan…
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Çok önemli bir konu tartışılıyor.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Tamamlıyorum. Sayın Başkanım, 1 dakika… 1 dakika…
BAŞKAN - Buyurun.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Parmak kaldırarak aklayacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım,
burada mutlaka anlatacağım diye bir iddiam vardı; Sayın Başkanım, sizden rica
ediyorum. "Çılgın Türkler" kitabı, ilk bakıldığında, şovenist bir
anlayışla yazılmış gibi gelebilir; ama, aslında, o kitap, yok edilmeye
çalışılan, her şeyini kaybetmiş bir ulusun, kendi küllerinden nasıl yaratıldığının
hikâyesidir. Çılgınlığı da o yaratıcılıktan gelmektedir.
Orada bir anekdot var:
İnönü Zaferinden sonra asker çok zor durumdadır, çaresizdir. Son imkân olarak
-umutsuzdurlar ama- Ankara'dakiler bir bağış kampanyası açarlar. Bağış
kampanyası olağanüstü ilgi toplar. Türkiye'nin her yerinden bağış kampanyasına
bağışlar yağmaktadır. İstanbul da bu bağışa katılmaktadır. İstanbul'da bir
gazetenin koridorları dolmuş, dışarılara taşmıştır insanlar bağış yapmak için
ve herkes, sırayla gelip "Bakkal Ahmet 100 kuruş, Halil Hacı Asım 75
kuruş, terlikçi Adem 200 kuruş" diye bağışlarını yapmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - O arada, bir küçük çocuk, 8-9 yaşlarında, çelimsiz bir çocuk da
kuyruktadır. Ona sıra geldiğinde, zaten milletin kalabalığından bunalmış bağış
toplayan "çekil şuradan" der. Hasan dimdik ayağa dikilir, cebindeki
bütün varlığını masanın üstüne koyar "Hasan'dan 5 kuruş" der.
Değerli arkadaşlar, bu
ülke, Hasanların 5 kuruşlarıyla kuruldu, onlara karşı vicdanî sorumluluklarınız
var; eve gittiğinizde çocuklarınıza cevabını veremeyeceğiniz parmakları,
lütfen, kaldırmayın.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Kumkumoğlu.
AK Parti Grubu adına söz
isteyen Bursa Milletvekili Sayın Sedat Kızılcıklı; buyurun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
SEDAT KIZILCIKLI (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu tarafından Maliye Bakanı hakkında verilen gensoru önergesine
ilişkin Grubumuzun düşüncelerini dile getirmek üzere huzurlarınızda
bulunuyorum; öncelikle, sizleri, saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, 3
Kasım 2002 seçimleri sonuçlandığında, sonuçlar açıklandığında, Türkiye olarak,
Türk Halkı olarak, hepimiz mutlu olmuştuk; çünkü, bu seçim sonuçlarında,
Parlamento, iki partili bir yapıya kavuşmuştu; bunun anlamı, güçlü bir iktidar,
tek başına bir iktidar, güçlü bir muhalefet demekti.
Tek başına iktidar demek,
Türkiye'de uzun yıllardır arzu ettiğimiz, istediğimiz istikrar ve güven
ortamının tekrar Türkiye'ye gelmesi demekti.
Güçlü bir muhalefet
demek, denetimi eksiksiz olarak yerine getirecek bir muhalefet anlayışı
demektir. Türkiye gibi demokrasiyle yönetilen ülkelerde, muhalefetin olaylar
karşısındaki tavrı, duruşu, gerçekten çok önemlidir. İktidarın yanlışlıklarını,
eksikliklerini gösteren, çıkış yollarını, çözüm yollarını gösteren muhalefetin,
bu ülkede, herkesin başı üzerinde yeri vardır.
Ancak, üç yıllık dönemde
şunu gördük ki, geçmişteki muhalefet tavrı yüzünden Meclis dışında kalan
muhalefet partisi, aynı anlayışını, maalesef, devam ettirmektedir; bu manada,
Türkiye'yi de hayal kırıklığına uğratmaya devam etmektedir.
Bugünkü gensoru önergesi
de geçmişteki muhalefet anlayışının en bariz göstergesidir. Bu önerge de,
diğerleri gibi, hukukî belgelerden uzak, dedikodulara dayalı, gazete
haberlerinden yola çıkılarak hazırlanmış, siyasî linç içerikli ve ya tutarsa
mantığıyla verilmiş önergelerden birisidir.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Vallahi, insaf artık!
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Okumanız yazmanız yok mu sizin?
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Hukukî değil siyasîdir, yolsuzlukla mücadele için değil karalama
kampanyalarına katkı için verilmiştir ve biraz önce buraya gelen muhalefet
partilerinin sözcüleri -lütfen, dikkat edin değerli kardeşlerim, tüm
milletvekillerine sesleniyorum- şu gensoruda belirttikleri üç tane iddiayla
ilgili bir cümle laf etmemişlerdir; çünkü, bu iddialara kargalar bile güler, bu
Meclis de gülecektir değerli kardeşlerim. (AK Parti sıralarından alkışlar; CHP
sıralarından gürültüler)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Yapma ya!.. Allah Allah!..
NECATİ UZDİL (Osmaniye) -
Helal olsun!
SEDAT KIZILCIKLI (Devamla)
- Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; daha önce verilen iki
gensoruyla ilgili, Sayın Bakan da, Partimizin sözcüleri de, bunların yanlış
olduğunu, yanlış beyanlar olduğunu, geldiler, burada ifade ettiler, bunlarla
ilgili çıkan haberleri tekzip ettiler, yargıya intikal etmesi gerekenleri
yargıya intikal ettirdiler. Dolayısıyla, ben, muhalefet partilerinin yaptığı
gibi yapmayacağım "geçmişteki gensoruda şu, şu, şu iddialar vardı"
deyip deyip, bugünkü iddialara hiç girmeden, hiç konuşmadan, onlarla ilgili bir
cümle bile söylemeden bu kürsüden inmeyeceğim; ben, bugünkü iddialarla ilgili,
bugün verilen iddialarla ilgili konuşmak istiyorum.
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Bunlar söylenmedi mi burada? Sen dinlemiyor musun?
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Bakın…
"1- Maliye Bakanının
kızı, ortağı olduğu Telemobil firmasının temsilcisi olarak, 5 Eylül 2005
tarihinde Telsimi ziyaret ederek ürünlerini pazarlamaya çalışmıştır. Bu, açıkça
bir nüfuz ticaretidir; çünkü, soyadı Unakıtan olmasaydı böyle bir görüşme
gerçekleştiremezdi. Kaldı ki, Zeynep Unakıtan, bu görüşmeyi başlangıçta inkâr
etmek suretiyle nüfuz ticareti yaptığını bir anlamda tevilli olarak kabul
etmiştir…"
Değerli arkadaşlar,
bakın, Ticaret Sicil Gazetesi var, bu Ticaret Sicil Gazetesinde Sayın
Unakıtan'ın kızının şirket ortağı olduğu açıktır, bu gizli bir şey değildir.
İkincisi: Bu ülkede,
hiçbir yasa, insanların birbirleriyle görüşmelerini, şirket yetkililerinin
birbirleriyle görüşmelerini kesinlikle yasaklamamaktadır. Bu bir suç değildir.
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Etik mi?
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Üçüncüsü: Bakın, arkadaşlar, gizli amaçlı görüşmeler, karanlık
düşünceyle oluşacak olan görüşmeler, bu kadar ayan beyan olmaz, davulla
zurnayla yapılmaz.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Bakan yaptı.
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - O görüşmelerde randevu defterine kayıtlar girmiştir. Gizli
kameralara görüntüler girmiştir ve her türlü… Şeffaf, açık, saydam bir şekilde
görüşme gerçekleştirilmiştir. Sadece Sayın Maliye Bakanının kızı değil, tam 147
tane firma, Telsimle, o konular üzerinde görüşme yapmıştır; siz, herhalde
hepsini suçluyorsunuz, suçlamaya devam edin.
Değerli arkadaşlar,
burada, deniliyor ki: "Nüfuz ticareti yapılmıştır." Lütfen,
arkadaşlar, bir para transferinin belgesini ortaya koyun. Telsim ile Telemobil
firması arasında bir para transferinin, lütfen, belgesini ortaya koyun.
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Koyacak, merak etmeyin!..
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Bir mal transferini, lütfen, ortaya koyun, mal alınmıştır,
karşılığında şu para, şu bankadan yollanmıştır, elden verilmiştir, çek
kesilmiştir, fatura kesilmiştir, hadi ondan da vazgeçtim, bir sipariş fişinin
bari belgesini ortaya koyun; ama, koyamıyorsunuz; çünkü, böyle bir belgeniz
yok. O yüzden de, müfteri durumuna düşüyorsunuz, düşmeye de devam edeceksiniz
değerli kardeşlerim. (AK Parti sıralarından alkışlar)
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Rüşvetin belgesi olmaz.
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Arkadaşlar, size sesleniyorum…
BAŞKAN - Sayın
Kızılcıklı; bir saniye…
Sayın Bodur… Lütfen,
Sayın Bodur… Niye saygı göstermiyorsunuz?
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Bizi saf yerine koyuyor, biz saf değiliz.
BAŞKAN - Lütfen, Sayın
Bodur…
Buyurun Sayın Kızılcıklı.
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Arkadaşlar, bu çamur size yapışır. Olmayanları oldu gibi göstermek de
ancak size yakışır. Siz bu yolda devam edin değerli kardeşlerim.
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Şimdiye kadar hep size yakıştı.
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - İddia 2- Maliye Bakanının oğlu pastörize yumurta yatırımı yaptığı
süre içerisinde, pastörize yumurtadaki KDV oranı yüzde 18'den, yüzde 8'e
indirilmiştir. Maliye Bakanının oğlu olmasaydı, indirilir miydi falan
filan…(CHP sıralarından gürültüler)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Niye falan filan!..
BERHAN ŞİMŞEK (İstanbul)
- Falan filan değil o!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, 29.12.2004 tarihindeki kararname; sizin
bu gensoruyu vermenizden onbeş ay önce, 29.12.2004 tarihindeki Bakanlar Kurulu
kararnamesi. Burada süt yüzde 8, süttozu yüzde 18'ken, kararnameye süttozu da
ilave edilmiştir, aynı nevi ürün olduğu için, o da yüzde 8'e düşürülmüştür.
NECATİ UZDİL (Osmaniye) -
Ne zaman?
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Yumurtanın yanına likit ve pastörize ilave edilmiştir, o da yüzde
8'e düşürülmüştür.
SEDAT PEKEL (Balıkesir) -
O zaman likit yumurta üreten var mıydı?!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Ayrıca, Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye'de eğitimde, sağlıkta,
ilaçta, temel gıdada ve son olarak da tekstilde KDV indirimlerini yapmıştır.
NECATİ UZDİL (Osmaniye) -
Lojmana gel, lojmana!..
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Şimdi, ben biliyorum ki, hem bu tarafta hem de bu tarafta bu
sektörlerle ilgili faaliyet gösteren işadamlarımız vardır. O zaman çıkıp şunu
söyleyebilir miyiz; bu milletvekilleri için Bakanlar Kurulu böyle bir karar
almıştır, KDV indirimleri bunlar için yapılmıştır? Hayır, bunlar için
yapılmamıştır.
Bakın, değerli
kardeşlerim, AK Partiye nasip oluyor vergi indirimlerini yapmak, AK Partiye
nasip oluyor KDV indirimlerini yapmak. Evet, Allah'a şükür, iftihar ediyoruz;
yüzde 18'deki KDV oranlarını yüzde 8'e düşürüyoruz, Kurumlar Vergisini
indiriyoruz, Gelir Vergisini de indiriyoruz. Bakanlar Kurulu, bu ülkede
Anayasanın eşitlik ilkesine ve kamu menfaatlarını gözeterek kararlar alır,
birilerinin menfaatları için değil. Geçmişte, sizlerin hükümette olduğu
dönemlerde bu milletin sırtına yüklediğiniz vergileri indirmek AK Partiye nasip
oluyor. Hamdolsun, bundan gurur duyuyoruz değerli kardeşlerim. (AK Parti
sıralarından alkışlar) Allah'a çok şükür!
NECATİ UZDİL (Osmaniye) -
Bravo!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Bakın, 1993-1995 tarihleri arasında da Bakanlar Kurulunun KDV
indirimleri ya da bindirimleri vardır. Sizlerin de zaman zaman hükümet ortağı
olduğunuz dönemlerde, acaba, siz KDV bindirirken birilerine kızdığınız için,
KDV indirirken birilerine menfaat sağlamak için mi indiriyordunuz? Herhalde,
siz de, kamu menfaatını gözeterek iş yapıyordunuz. AK Parti de aynen bunları
yapmaya devam etmektedir.
Üçüncü iddia. Bakınız,
deniliyor ki: "Bir Maliye Bakanı hangi gerekçeyle lojmanda oturmaya devam
ediyor, hangi gerekçeyle lojman masraflarını devlete ödetiyor? Acaba, Unakıtan,
sade bir yurttaş gibi kiralık bir dairede oturmasını sağlayacak gelir
düzeyinden yoksun mudur?"
Biraz önce bu iddialarla
ilgili arkadaşlarımız konuşmadı.
Değerli arkadaşlar,
bakın, elimde Kamu Konutları Yönetmeliği var. Bir kere bu konut, kesinlikle, bu
lojman, bizim dönemimizde yapılmamıştır; Sayın Unakıtan'dan önceki dönemde
yapılmıştır. Sayın Unakıtan'dan önceki dönemlerde de bu konutta oturan sayın
maliye bakanları da vardı. Niye gensoruyu o zaman vermediniz, niye onlarla
ilgili gensoru vermediniz?
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Milletvekili lojmanlarını niye sattınız o zaman?
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Bakın, Kamu Konutları Yönetmeliğinin "Kamu konutları
türleri" başlıklı 5 inci maddesinin (a) bendinde -belgeli konuşuyoruz
arkadaşlar; bakın, belgeli konuşuyoruz- "Özel tahsisli konutlar,
yönetmeliğe ekli 1 sayılı cetvelde gösterilen ve temsil özelliği olan makam ve
rütbe sahiplerine tahsis edilen özel nitelikli konutlardır" hükmü yer
almaktadır.
Kamu Konutları
Yönetmeliğine ekli "Özel tahsisli konutlar" başlıklı 1 sayılı
cetvelde ise "Kamu Konutları Kanunu gereğince özel tahsisli konutların;
a) Isınma giderleri,
b) Demirbaş eşya ve
mefruşat giderleri,
c) Aydınlatma, elektrik,
su, gaz, temizlik, telefon, kapıcı, aşçı, kaloriferci, bahçıvan ve benzeri
giderleriyle her türlü işletme, bakım ve onarım giderleri,
İlgili kurum ve
kurullarınca karşılanır.
Özel tahsisli konutların,
tahsis edileceği, temsil özelliği olan makam ve rütbe sahipleri aşağıda
gösterilmiştir.
A- Temsil özelliği olup
kira bedelliği alınmayacak olanlar;
1- Sayın Cumhurbaşkanı,
Sayın Başbakan"
Altında devam ediyor.
"Kamu Konutları
Kanununa göre kira bedeli alınacak makam sahipleri:
1- Bakanlar" ve
devam ediyor.
ALİ TOPUZ (İstanbul) - Ne
yüzsüz bunlar, böyle yüzsüzlük görmedim ben; neyi neyle kıyaslıyorlar!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Değerli arkadaşlar, şimdi, meşru olan, ahlakî olan, yasalara uygun
olan bu konuda siz Sayın Bakanı neyle suçluyorsunuz?! Elinizi vicdanınıza
koyun, siz, bu soruyu sorma yüzünü nerede buluyorsunuz?!
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Hangi Maliye Bakanı oturdu daha önce? İsim söyle, hangi Maliye Bakanı…
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Elinizi vicdanınıza koyun. Bu giderler bu yasaya göre karşılanıyor…
(CHP ve Anavatan Partisi sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Lütfen sayın
milletvekilleri…
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - …Kirası da Sayın Bakan tarafından ödeniyor.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Hangi Maliye Bakanı oturuyordu?!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - İşte, kirasının da dekontu…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
İsim söyle… Hangi Maliye Bakanı oturuyordu o zaman?!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Sayın Bakan kira ödemekle mükelleftir, mükellefiyetini yerine
getirmektedir.
FAHRETTİN ÜSTÜN (Muğla) -
Eve gidince aynaya bak!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Tabiî ki, masraflar, kurum ve kuruluş tarafından karşılanacaktır;
yasa öyle diyor. Yasayla ilgili, yasanın hakkında sizler nasıl aleyhte
konuşuyorsunuz?!
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Lojmanları niye sattınız o zaman; madem oturacaktı, niye sattınız?! Samimi
olun!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Bu Meclisten çıkan yasalara göre hazırlık yapılıyor. Buna nasıl
cesaret ediyorsunuz, doğrusu anlamak mümkün değil. "Yazıklar olsun
size" demekten başka hiçbir şey yok değerli kardeşlerim.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Sana yazıklar olsun! Samimî olun, samimî!
K. KEMAL ANODOL (İzmir) -
Daha önce hangi bakan oturdu?!
BAŞKAN - Lütfen sayın
milletvekilleri…
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Değerli arkadaşlar, konuşun, bağırın; elinizde belge yok, bilgi
yok; her şey size serbest.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Hangi bakan oturdu daha önce?!
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Senin de okuman yazman yok.
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Bağırmaya devam edin. Bağırmayla bizi korkutamazsınız. Sizden de
korkmuyoruz, kimseden korkmuyoruz. Biz, doğru düzgün işimize bakıyoruz değerli
kardeşlerim. (AK Parti sıralarından alkışlar)
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Siz, yolsuzluktan da korkmuyorsunuz.
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Bakın, Adalet ve Kalkınma Partisi bu ülkeye geldiğinden beri,
yolsuzlukla mücadelede çok önemli yol katetmiştir değerli kardeşlerim.
Yolsuzlukları araştırma komisyonunu, Adalet ve Kalkınma Partisi, kurulması için
getirmiştir. Bu komisyon kurulmuştur. Bu komisyonun kurulması neticesinde,
iddialar Yüce Mecliste değerlendirilmiştir ve Yüce Meclis gereğini yapmıştır.
Karaparayla mücadeleyi AK
Parti getirmiştir, kanunları değiştirmiştir. Bakın, AK Partiden önce, hazine
garantili krediler vardı. Bunlar bütçede gösterilmiyor, birileri alıyor,
kullanıyor, bir yerlere harcıyordu; bir disiplin yoktu; ama, AK Parti geldi,
bunlar bütçe içerisinde kullanılmaya ve gösterilmeye başlandı, bir disipline
alındı.
Değerli arkadaşlar,
devlet bankalarının görev zararlarını hepiniz bilirsiniz. AK Partiden önce,
devlet bankaları, nedense, hep zarar ederdi; diğer iktidarlar döneminde hep
zarar ederdi. Birileri kredileri alır; ama, geri ödemezdi. Bunun da adı
"görev zararı" olurdu. Yaklaşık 15 milyar dolar para bu şekilde
buharlaşmıştı, uçmuştu, milletin sırtına binmişti; ama, çok şükür, AK Parti
geldi, devlet bankalarının görev zararları bitti. Allah'a çok şükür, bu
paralar, şimdi, millete hizmet olarak kullandırılıyor.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Şimdi de mısır oldular, tavuklara mısır oldular.
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Değerli arkadaşlar, AK Partiden önce kara çarşambalar vardı;
hatırlar mısınız? Bir devalüasyon yapılmadan önce, hükümet tarafından, Bakanlar
Kurulu kararıyla bir devalüasyon yapılmadan bir gece önce, bazıları, özellikle
o günkü iktidarlara yakın olanlar, TL'den ya da borsadan dövize geçip,
hayatları boyunca kazanamayacakları paraları kazanırlardı ve maalesef, bu kara
çarşambalar bu ülkede yaşanırdı. 5 Nisanda da böyle olmuştur, 1999'da da
olmuştu, 2001'de de olmuştu; ama, AK Parti geldi, bu ülkede kara çarşamba yok,
kara perşembe yok, haftanın bütün günleri aktır, aydınlıktır değerli
kardeşlerim. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Özelleştirmeler
yapılıyordu bu ülkede kapalı kapılar arkasında, özelleştirme teklifleri
konutlarda açılıyordu. AK Parti geldi, yetmişiki milyonun gözü önünde, canlı,
televizyonlarda, her türlü özelleştirmeyi bu milletin gözünün içine soka soka
yapıyor ve böylelikle, en şeffaf özelleştirmeyi de yapan parti AK Parti
İktidarıdır.
ALİ KEMAL DEVECİLER
(Balıkesir) - Sen, kendin bile inanmıyorsun… Kendin bile inanmıyorsun…
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - İçi boşaltılan bankalar vardı değerli kardeşlerim; hatırlar
mısınız? 22 tane bankanın içi boşaltılmıştı. Tam, bu milletin sırtına
faizleriyle birlikte 50 milyar dolar, maalesef, yük binmişti.
Ben şimdi soruyorum: AK
Parti döneminde bir tane bile bankanın içi boşaltılmış mıdır, bir tane bile
banka Fona devredilmiş midir; hayır. O millete 50 milyar dolar yük bindirilen
bankalar, Allah'a şükür, bugün yoktur.
ENİS TÜTÜNCÜ (Tekirdağ )
- Onları Ecevit Hükümeti yaptı, Ecevit…
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Bakın, Türkiye Mevduat Sigorta Fonu 1983'ten beri, Sigorta Fonu
1983'ten beri vardı; ama, tahsilat da yapamıyordu. İşte, AK Parti geldi, 2003
yılında bankalarla ilgili kanunda gerekli değişiklikleri yaptı ve bakın, bunun
neticesinde tahsilat hızlandı. Üç yıl içinde, iktidarımız döneminde 2 636 hâkim
ortakla protokol yapılmıştır. 2003 yılına kadar TMSF'nin tahsil ettiği para
sadece 1,5 milyar dolarken, AK Parti döneminde bu 10 milyar doları geçmiş ve 20
milyar dolara doğru hızla yürümektedir.
Bakın, önceden yolsuzluğa
bulaşmış olanlar, banka sahipleri, bankaların içini boşaltmış olanlar aynı
şatafatlarına, aynı debdebelerine, lüks içinde yaşamaya devam ediyorlardı,
kimse bunlara seslerini çıkaramıyordu. Vay onun televizyonu var, vay onun basın
kuruluşu var, vay onun bilmem nesi var denilerek hiçbir iktidar cesaret
edemiyordu; ama, AK Parti geldi, gerekli yasal değişiklikleri yaptı, Allah'a
çok şükür hepsinin mal varlıklarına el konuldu, tavuklarına kadar, alkollerine
kadar satışlar gerçekleştirildi ve şimdi, AK Parti döneminde, milletten
hortumlanan paralar millete geri döndürülüyor. Evet, kararlıyız; hem sinekleri
kurutacağız hem de yolsuzluk bataklığını tamamen kurutacağız değerli
arkadaşlar; bundan herkesin haberi olsun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Bakın değerli
kardeşlerim, AK Parti döneminde yatırımlara ayrılan kaynaklar sürekli artış
göstermektedir.
FAHRETTİN ÜSTÜN (Muğla) -
Maliye Bakanına konuş sen, Maliye Bakanına!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - 2003'te 5,5 katrilyon, 2004'te 6,5 katrilyon, 2005'te 10 katrilyon
yatırımlara ayrılırken, şimdi 2006'da tamı tamına 15 katrilyon yatırımlara para
ayrılmaktadır.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Nerede?!. Nerede?!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Cumhuriyet döneminde 3 500 kilometre duble yol yapılmışken, AK
Parti döneminde 7 000 kilometre duble yol yapılmıştır, üç yıllık dönem
içerisinde.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Nerede o yollar, nerede?!.
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - AK Partiden önceki üç yıl içinde sadece 6 tane baraj hizmete
sokulmuştu; AK Parti geldi, kendi dönemindeki üç yıl içinde yüzlerce barajı
hizmete soktu.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
- Kendini çok zorlama, gösteremezsin.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Kaç yüz baraj?!. Bunu bir kere daha telaffuz edin; kaç yüz baraj yaptınız?!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - TOKİ kurulduğu günden beri 48 000 tane ev yapabilmişti…
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Kaç yüz baraj?!. Kaç yüz baraj?!.
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - …AK Partiyle birlikte, bu, 150 000'e doğru yürümektedir; AK Parti
150 000 tane evi bu vatandaşa hediye etmektedir.
Değerli kardeşlerim,
nemalar vardı, sizin de söz verdiğiniz, diğer iktidarların da söz verdiği, bir
türlü ödenmeyen nemalar vardı; hiçbir vebali olmamasına rağmen, AK Parti geldi,
bu nemaları da ödüyor, 15 katrilyon tutarındaki bu nemalar da ödeniyor.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
- Kızılcahamam'ın hamamında mı hazırladın bu konuşmayı Sedat?!
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Söz verdiğiniz fındık paralarını ödemediniz daha, fındık paralarını!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Ücretsiz ders kitapları veriliyor. Sosyal Yardımlaşma Dayanışma
Fonundan fakir fukaraya 3,5 katrilyon lira para veriliyor. 2007 yılı sonunda
yol ve suyu olmayan köy kalmasın diye, tam 2 katrilyon, köylere destek götürme
hizmeti için buralara kaynak olarak aktarılıyor.
Dolayısıyla, değerli
arkadaşlar, şu bir gerçek ki, yolsuzlukla yan yana değiliz, tamamen onun
karşısındayız. AK Partinin geçmişi temizdir, AK Partinin bugünü temizdir.
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Geçmişiniz yok ki!
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Sayın Başkan, İcraatın İçinden programına döndü…
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Değerli kardeşlerim, AK Partinin geçmişinde Türkbanklar yoktur, AK
Partinin geçmişinde İSKİ'ler yoktur ve olmayacaktır değerli kardeşlerim. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Geçmişiniz yok ki sizin!..
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Barajlar nerede, barajlar?!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Bağırmaya devam edin, doğru cevapları alacaksınız; ne kadar
bağırırsanız, o kadar doğru cevabı alacaksınız.
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Sana göre doğru…
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün burada siyasî linçe
tabi tutulmak istenen, hakkında türlü karalama kampanyalarının açıldığı Sayın
Maliye Bakanının üç yıllık icraatlarına, kısaca şöyle bir bakalım değerli
kardeşlerim.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Önce tavuktan başla, ondan sonra mısıra gel, ondan sonra da yumurtaya!..
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Enflasyon tek haneli rakamlara düşürülmüştür. Bu, otuz yıl, kırk
yıl sonra başarılması mümkün olmayan bir gerçektir.
Ortalama büyüme hızı…
Bakın, AK Partiden önce, son on yıl, onbeş yıl ortalama büyüme hızı yüzde 2
iken, AK Parti dönemindeki, üç yılda ortalama büyüme hızı yüzde 7 seviyesine
gelmiştir.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Sizi de Yüce Divana götüreceğiz. Nasıl Mesut Yılmaz'a keyifle oy verdik,
gönderdik, aynı şekilde size de vereceğiz.
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Kişi başına millî gelir 2 500 dolarlardan 5 000 dolara AK Parti…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın
Kızılcıklı, lütfen, toparlayabilir misiniz.
ALİ KEMAL DEVECİLER
(Balıkesir) - Sedat, sen kendin de inanmıyorsun buna; ama, milletvekilliğini
garantileyeyim diye konuşuyorsun!
BAŞKAN - Sayın Deveciler…
ALİ KEMAL DEVECİLER
(Balıkesir) - İnanmıyorsun aslında…
BAŞKAN - Sayın Deveciler…
Lütfen sabredin…
ALİ KEMAL DEVECİLER
(Balıkesir) - Doğruyu söylüyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Lütfen…
Buyurun Sayın Kızılcıklı.
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Sayın Başkanım, bu süreleri de ilave ederseniz, çok memnun
olacağım.
Bakın, bütçe açığının
millî gelire oranı yüzde 15'di, şimdi yüzde 2'ye düştü. Bu, ne demektir;
yaklaşık 50 katrilyonluk bütçe açığı 9-10 katrilyona düştü demektir.
Kamu borçlanma faizleri
yüzde 70'lerden yüzde 14'lere düşmüştür. Bunun için, bu ülkede, yaklaşık 100
katrilyonluk tasarruf yapılmıştır.
Bakın, değerli
kardeşlerim, çok ilginç bir örnek vereceğim size. 2001 yılı bütçesine lütfen
gidin, bakın. 2001 yılı bütçesine gittiğiniz zaman şunu göreceksiniz: 37
katrilyon vergi toplanmıştır, 41 katrilyon faiz ödenmiştir. Şimdi bir de,
gelin, 2005 bütçesine bakın. 106 katrilyon vergi toplanmıştır, 45 katrilyon
faiz ödenmiştir. Önceden, bütün vergiler faize giderken, şimdi sadece yüzde
40'lar civarında vergiler faize gitmektedir, yüzde 60'ı da milletin cebine
gitmektedir, hizmet olarak dönmektedir.
Değerli kardeşlerim,
memurlar, emekliler, işçiler, enflasyona bu dönemde ezdirilmemiştir, vergi
barışı yapılmıştır, gelir idaresi yeniden yapılandırılmıştır, KDV indirimleri
yapılmıştır, Kurumlar Vergisi düşürülmüştür, Gelir Vergisi indirilecektir.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Barajlara gel… Barajları bir söylesene.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Bunu yalan makinesine bağlamak lazım!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Değerli kardeşlerim, kamu kâğıtlarından, ilk defa, vergi alınmaya
başlanmıştır.
Özelleştirme, yirmi yılda
8 milyar dolar gerçekleşirken, son üç yılda 22 milyar dolarlık özelleştirme
yapılmıştır.
Kısaca söylüyorum: Geçici
alkışlar için değil, kalıcı başarılar için çalışılmış ve gerçekten, hizmetin
destanı yazılmıştır.
Sayın Bakanım, bunların
başınıza, denk bütçe yaptığınız, hazineyi doldurduğunuz için geldiğini
düşünüyorum. Eski alışkanlıkları devam edenlerin ağzı kamaşmakta, iştahı
kabarmaktadır; ancak, bu milletin parasını bundan sonra hortumlayamayacaklar,
bu sefer avuçlarını yalayacaklar. Kamu kaynakları milletimizindir ve yine, bu
milletin menfaatına kullanılacaktır. Bu kaynaklara ulaşamayan kurtlar, belli
ki, kuzuyu yemeyi kafasına koymuştur; ama, buna müsaade edilmeyecektir değerli
kardeşlerim. (AK Parti sıralarından alkışlar)
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Kuzuya bak, kuzuya!..
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Okumadan söyle.
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Son olarak, muhalefete seslenmek istiyorum.
Bugün, Türkiye'nin önü
açıktır. Ülkemiz, istikrar ve güven ortamını sağlamıştır.
HARUN AKIN (Zonguldak) -
Sorulara cevap verin, sorulara…
MEHMET SEMERCİ (Aydın) -
Milletin canını nasıl yakacaksınız?!
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Gelin, siz de buna destek olun. Türkiye'nin boşa geçirecek zamanı
yoktur. Durumunuzu anlıyoruz, başarılı iktidarlar karşısında muhalefet etmenin
zorluğunu tahmin edebiliyoruz. Hezeyanlarla, dedikodularla, gazete
kupürleriyle, asılsız, belgeden yoksun iddialarla siyasî rant sağlamanız mümkün
değildir.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
- İşine bak sen, işine!..
SEDAT KIZILCIKLI
(Devamla) - Siyasî rant elde etmek için yüzünüzü millete dönmeniz
gerekmektedir, sırtını millete yaslayıp hizmet etmek gerekmektedir. AK Parti,
işte bunları yapıyor. Onun için, 3 Kasımdaki oyu yüzde 34 iken, 28 Marttaki oyu
yüzde 42'ye çıkmıştır. İnşallah, bu trend yüzde 50'ye doğru yürümektedir.
Gelin, siz de muhalefet anlayışını değiştirin; yoksa, millet sizi değiştirecek
değerli kardeşlerim.
Hepinizi sevgiyle,
saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Kızılcıklı.
Şimdi, Hükümet adına
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan.
Buyurun Sayın Bakan. (AK
parti sıralarından alkışlar; CHP sıralarından "ayağa kalk, ayağa"
sesleri)
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Oturma, oturma!.. Kalk, ayağa kalk!.. Yüce Divana sen de gideceksin, merak
etme.
BAŞKAN - Sayın Bakan,
süreniz 20 dakikadır.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; alışkanlık oldu herhalde, ayda bir karşınıza çıkıyorum.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Daha çok çıkarsın!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu tarafından, son altı
ay içinde üç defa önerge verildi, gensoru önergesi.
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Nasıl ayda bir oluyor bu?!
BAŞKAN - Lütfen, sayın
milletvekilleri…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Son bir ay içinde iki tanesi, son bir ay içinde iki tanesi
verildi.
Şimdi, bu iş alışkanlık
edildi; ama, gensoru önergesinin de suyunu çıkardınız yani, yüzünüze gözünüze
bulaştırıyorsunuz.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Sen de bakanlığı yüzüne gözüne bulaştırdın!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bakın, şimdi, bir bakan hakkında gensoru önergesi, değerli
arkadaşlar…
RASİM ÇAKIR (Edirne) -
Sorulara yanıt ver önce!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Dur, geleceğim, acele etme.
Bir bakan hakkında
gensoru önergesi, böyle, üç defa, şimdiye kadar getirilmedi. Ne için verilir bu
gensoru önergesi?..
RASİM ÇAKIR (Edirne) -
Yamuğu olana verilir!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Gensoru önergesi ciddî konularda verilir. Öyle iddialar
vardır ki, söylediğin zaman yer yerinden sarsılır arkadaş. Öyle konuya verilir
gensoru önergesi. İkide bir, burada, papağan gibi aynı şeyleri tekrarlamakla gensoru
önergesi verilmez ki. Üç seneden beri cevaplandırdığım konuyu, geliyor, burada,
bir şey duymamış gibi, dıt dıt dıt, yine anlatıyor. Kardeşim, gensoru önergesi
ciddî konulara verilir. Verdiğin zaman, o bakan yerinde duramaz. Öyle konuya
verilir. (CHP sıralarından gürültüler)
Şimdi, ben bakıyorum,
iddialara bakıyorum, bu iddialar ne acaba diye bakıyorum ben; bu iddialar, hiç
de böyle ciddî konular değil.
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Hepsi fasa fiso, değil mi?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Tutarsız ve karalamaya dönük iddialar devamlı.
Şimdi, bir ay önce
verdiler ya bana bir gensoru, bir ay önce yazdılar, şu vardır, bu vardır;
onları, burada tek tek cevapladım. Şimdi, arkadan, üçüncüyü verirken
söyledikleri konuya bakın: Bir; kızının Vodafonla Telsim ilişkisi var mı,
Telsime gitmiş mi? Altı ay önce gitmiş; ama, bu konuyla değil. Açıklayacağım…
Efendime söyleyeyim, sen
lojmanda oturuyor musun? Oturuyorum, üç senedir oturuyorum.
Efendime söyleyeyim, KDV…
2004 yılında Bakanlar Kuruluyla KDV indirilmesi yapılmış.
Yani, ileri sürdüğün
iddialar, şu bir ay içerisinde yapılmış iddia değil. Daha önce niye ötekine de
koymadınız, onları da açıklayayım?!
V. HAŞİM ORAL (Denizli) -
Yeni geldi evrakları da ondan.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Niye?! Aklınız neredeydi sizin ya?! (AK Parti sıralarından
alkışlar)
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Neyi nereye koyacağımızı sana mı soracağız?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ama, o değil… Nedir maksat; maksat, arka arkaya, arka
arkaya bir şeyler bulacaklar; efendime söyleyeyim, araştır kardeşim, araştır
kardeşim, ne bulursan getir, ne bulursan getir… Yeter ki karalayalım mantığı
var ya.
MUHARREM İNCE (Yalova) -
Niye lojmanda oturuyorsun?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ondan dolayı, arka arkaya getiriyor, üç sene önce olmuş
hadiseyi, şimdi, yeni olmuş gibi… Getir, birinci önergede cevaplayayım; getir,
ikinci önergede cevaplayayım. Hep yaptığınız bu!
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
- Nasıl tökezlediniz Sayın Bakan!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, gensoru önerge verme işini de kötü bir alışkanlığa
dönüştürdünüz. Bu memlekete yazık! Bakın, lüzumsuz yere milleti meşgul
ediyorsunuz. Şu gördüğünüz çatı, devamlı surette boş işlerle mi uğraşacak,
sizin getirdiğiniz boş önergelerle mi uğraşacak?!
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Seninle mi uğraşacağız yahu?! Kaç tane af çıkardın, kaç tane af çıkardın?!
Seninle mi uğraşacağız?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Buranın... Bakın, ben şimdi, gelirken hesabını yaptım.
NECATİ UZDİL (Osmaniye) -
Sorulara gel!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Buranın bir günü, bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir
günlük çalışması, bu millete 3 trilyona mal oluyor, bu millete 3 trilyona…
İşte, bugün gitti buna. (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Bakan, bir
saniye…
Sayın milletvekilleri,
Sayın Kılıçdaroğlu önerge sahibi olarak 15 dakika; Sayın Şirin, Anavatan
Partisi Grubu adına 25 dakika…
HÜSEYİN ÖZCAN (Mersin) -
18 dakika Sayın Başkanım.
BAŞKAN - …Sayın
Kumkumoğlu Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına 25 dakika; toplam 75 dakika
konuşmak suretiyle Sayın Bakan hakkında iddialarda bulundular. Şimdi, lütfen,
sabredin, Sayın Bakan iddialara cevap versin. (CHP sıralarından "cevap
vermiyor" sesleri, gürültüler) Lütfen sayın milletvekilleri…
Buyurun Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, şimdi
ne oluyor biliyor musunuz? Bak, bütün millet bunu biliyor. Artık, ben de,
gelince, üçüncü önergede gülmeye başladım. Millet gülüyor bunlara ya, millet!
Vallahi gülüyorum yani, ne yapayım!
Şimdi, diyor ki birileri:
"Cumhuriyet Halk Partisi muhalefet yapamıyor, beceremiyor
muhalefeti." Yazıyor, gazeteler yazıyor boyuna. Şimdi, arkadaşlarda bir
panik, bir panik. Nasıl yapalım muhalefeti, nasıl yapalım muhalefeti… Haydi,
Maliye Bakanına bir önerge; olmadı, bir daha önerge; olmadı... Sizden rica
ediyorum, dördüncü önergeyi de kısa zamanda bekliyorum! Allahaşkına yapın yani,
dördüncü önergeyi de getirin! (CHP sıralarından "Başbakanla ilgili
getireceğiz" sesleri) Getirin, herkesi de getirin; AK Partinin alnı açık.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Yolsuzluklara cevap ver!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bakın, şimdi, gensorunun süreci hakkında da kısaca bilgi
vermek istiyorum değerli arkadaşlar.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Sorulara cevap ver!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bilindiği üzere, 15 Şubat 2006 tarihinde yapılan gensoru
görüşmeleri sırasında sizlerin verdikleri güven ve itimatla gensoru önergesi
reddedildi; ancak, hemen ardından, şahsım üzerinden AK Parti aleyhinde yoğun
bir nifak ve karalama kampanyası başlatıldı. Her gün yeni bir iddia gündeme
getirildi. Her yeni iddia, ertesi birkaç gün boyunca bire bin katarak
sulandırılmış, yalancının mumu misali bir iki gün sonra ortaya çıkan yalan
haber ve iddialar yokmuş farz edilerek, körler, sağırlar, birbirini ağırlar
misali, koro halinde aynı şarkılara devam edilmiştir. Bu yoğun medya
bombardımanının ardından, gensoru müessesesinin hiç de özüne uymayan bir
biçimde, Anamuhalefet Partisinin temsilcileri tarafından bir gensoru önergesi
tekrar Yüce Meclisin huzuruna getirilmiştir. Süreç de böyle işliyor. Yani, o
yoğun medya baskısı, bu karalama kampanyasından dolayı Allah bana sabır versin.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Amin!..
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
- Biraz da vicdan versin!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Kimsenin de başına vermesin; ama, bu kadar yalan ve
iftiralarla dolu karalama kampanyasına, herhalde, ender kimselerden birisiyim
maruz kalan.
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Allah versin!
MUHARREM İNCE (Yalova) -
Sabır da Allah'tan, lüks de Allah'tan…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Organize bir biçimde yürütülen bu karalama kampanyasını
bizler bir yerlerden hatırlıyoruz. Bu tür çabalar, Türkiye'nin eski siyaset
anlayışının devamı değerli arkadaşlar. Bu siyaset anlayışına sahip olanlar,
sanıyorlar ki, bu tür çabalar prim toplar.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Eski siyasette götürmek yoktu; ama, yenide var.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Halbuki, son üç yıl içinde, iktidarımız döneminde eski
Türkiye gitti, yerine yeni Türkiye geldi.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Götürme dönemi başladı değil mi?!
CANAN ARITMAN (İzmir) -
Hortum sistemi devam ediyor, hortumlama devam ediyor.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bu Türkiye, ekonomik olarak istikrarı yakalamış, sürekli
büyüyen, demokratikleşme sürecini tamamlayan, vizyon sahibi bir Türkiye'dir.
Birileri, bildikleri siyasî ezberine devam edecekler; ancak, biz de,
bildiğimizden vazgeçmeyeceğiz, Türkiye'yi daha ileri götürme yarışında
durmadan, hep ileri koşmaya devam edeceğiz arkadaşlar.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Ofer'le beraber!..
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
- Töklezleyerek… Tökezleyerek…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün burada
gündeme getirilen iddiaları ve bunların arkasındaki niyetleri gerçek manada
anlamak için bunların bilinmesinde fayda var. Birazdan, tek tek anlatacağım.
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Zaman kalmadı, zaman!..
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Gündeme getirilen iddiaların hepsi yalandır, iftiradır.
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Belgeler?!.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Trafik kazası doğru mu, yalan mı?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Allah'a şükürler olsun, bir bakan olarak, ne benim
hesabını veremeyeceğim bir meselem vardır ne de AK Parti Grubu bu kadar açık
bir kampanyaya karşı prim verecek durumda değildir.
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Okumadan söyle Sayın Bakan, okumadan söyle!
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Çarpışan otomobilleri anlatacaktınız, çarpışan otomobilleri.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bakınız, şimdi, burada, üç tane konu konuşuldu ya; bu üç
tane konuyu, ben, tek tek açıklayacağım şimdi.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Çarpışan otomobiller…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ama, bu arada, öyle, burada, geliyorlar, işte şunu da
açıkla, bunu da açıkla… Niye yazmıyorsun gensoruya, niye yazmıyorsun?! Yaz da
açıklayayım. Sizinle uğraşacak halim mi var benim?! Ama, ona rağmen yine
açıklayayım. Bir defa, buraya gelip de çok büyük yalan söyleyen bir sözcü var;
benim 2/B'deki arazimin Başbakana ait olduğunu söyleme cüretini gösteriyor. Bu
kadar büyük yalan, ben, hayatımda görmedim. Benim aldığım arazi Başbakana
aitmiş! Bunu eğer iddia edemeyen…
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Hepsi senin mi Sayın Bakan?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Gönlünüz yetiyorsa… Söylüyorum şimdi; bunu iddia edip de
ispat edemeyen şerefsizdir diyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar) Hadi
bakalım, çıkın!.. Hadi, çıkın da söyleyin! Benim üzerimdeki 2/B arazisi, 2/B
arazisi Başbakanınmış! Bunu iddia ediyorsan, gönlün yetiyorsa, çık, göster
belgesini; iddia edip de ispat edemiyorsan da şerefsizsiniz! Hadi bakalım,
hadi!.. Burama getirdiniz benim birader ya!.. (CHP ve Anavatan Partisi
sıralarından gürültüler)
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
İspat ederse ne olacak?!
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Sayın Başkan, lütfen…
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara)
- Sayın Başkan, sapıttı!..
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - İkincisi… (CHP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)
BAŞKAN - Sayın Bakan…
Sayın Bakan…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Efendim?
BAŞKAN - Sayın Bakan,
lütfen, sizi temiz bir dille konuşmaya davet ediyorum. Lütfen…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Peki…
Şimdi, bakınız,
yalanların ardı arkası kesilmiyor.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Sayın Başkan, tutanaklardan çıkması lazım bu ifadenin.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Benim oğlum Ofer'in uçağıyla İsrail'e gitmişmiş. Bu
iddiayı yapıp da ispat edemeyen şerefsizdir! (CHP sıralarından sıra kapaklarına
vurmalar, gürültüler)
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Sen çok yalancısın!
BAŞKAN - Sayın Bakan…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Benim…
MUHARREM KILIÇ (Malatya)
- Sözünü geri alsın!
VEZİR AKDEMİR (İzmir) -
Olmaz böyle şey!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bakınız, Libananco'yla ilgili laf ediyorlar burada,
Libananco'yla ilgili laf ediyorlar. Libananco davası, biliyorsunuz, bir hakeme
gidilmiştir, yurt dışında bir yere gidilmiştir. Şimdi, burada, Libananco
davasında, biz…
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Mahdumlar Kanada'da buluşuyor…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şeyleri burada, bütün evraklar burada. Enerji Bakanlığına
yurt dışından… (CHP ve Anavatan Partisi sıralarından sıra kapaklarına vurmalar,
gürültüler)
RASİM ÇAKIR (Edirne) -
Sayın Başkan, bu Parlamentonun şerefini koruma işi size düşüyor; lütfen,
görevinizi yapın!
BAŞKAN - Bir saniye…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, Libananco davasınıda Enerji Bakanlığı takip edecek.
Bununla ilgili yazıları yazdık. Enerji Bakanlığına aittir. Bakanlığımla ilgili
herhangi bir avukat tutma, dışarıdan hukuk hizmeti alma diye bir durum söz
konusu değildir. Burada, bütün yazılar burada, bütün onaylar burada,
istediğinize de gösteririm; ama, bu arada, o dışarıdaki bizi dava eden kuruluşa
da bir cevap verilmesi lazım; çünkü, Enerji Bakanlığı şu anda o hizmet
anlaşmasını yapamamış; fakat, bu arada da devletin menfaatı ortada olduğu için,
ben, hazine avukatlarına bir itiraz yazma, yani, oradaki Türkiye Cumhuriyetinin
menfaatını korumak için bir itiraz yazma izni veriyorum. Burada gösterilen izin
odur. Kime veriyorum o izni; dışarıdan herhangi bir avukata, hukuk bürosuna
değil, bu devletin avukatlarına veriyorum, hazine avukatlarına, itiraz siz de
yapabilirsiniz diye, onlara da, devletin, cumhuriyetin menfaatları haleldar
olmasın diye onlara da bir şey veriyorum. Şimdi, bu yolsuzluk mu allahaşkına?!
Bu şaibeli bir durum mu?! Bu kötü bir durum mu?! Türkiye Cumhuriyetinin
haklarını, menfaatlarını korumak için hazine avukatlarına, yani, devletin
avukatlarına onay vermişim. Bu mu şaibe allahaşkına ya?! Yani buraya
getiriyorlar, anlamadan, dinlemeden, bilmeden… İşte, bütün avukatlarımız da
burada, hukuk müşavirlerimiz de burada, dosyalarımız da burada. Bu kadar olmaz
ki!
HALİL AKYÜZ (İstanbul) -
Ofer nerede, Ofer?! Onlara cevap ver!
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Soruların hiçbirine cevap vermedi.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - İkide bir, eşimle ilgili, araba… Allahaşkına, şimdi, ben
İstanbul'a gittiğim zaman bana bir araba tahsis edilir. Ben Türkiye
Cumhuriyetinin Maliye Bakanıyım. Bütün bakanlara bu yapılmış ve bütün bakanlara
da araba verilmiş orada. Gezerek gidecek halim yok. Ben toplantıya giderken,
eşimi de bir araba eve götürüyor. Bu araba yok gümrükten kaçmış, yok efendim
şundan olmuş, benzinini bu koymuş… Araba Defterdarlığın arabasıdır, 1994
yılından beri kullanılan araba ya! Bütün bakanlar binmiş, eşleri de kullanmış
giderken ihtiyaç olduğu için, müsteşara da vermişler, diğer bakanlık mensubuna
da vermişler. Yani, bunu burada getirip de, Bakanlığın, eşimi eve götürmek
için, götürdüğü arabayı, Defterdarlığın arabasını…
İZZET ÇETİN (Kocaeli) -
Sayın Bakan, aleyhinize delil olur bu Anayasa Mahkemesinde!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Gümrükten kaçırılmış araba, benzinini Defterdarlık koymuş…
Efendim, eşim çıkmış da "ben, Maliye Bakanının hanımıyım" demiş.
Böyle şeylere… Ya, bu alakası, aslı astarı olmayan şeyleri getirip de koskoca
Büyük Millet Meclisini meşgul etmenin anlamı var mı; bu mu ciddî meseleler
yani?! Söyledikleri, hepsi bu.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Bu parmaklar kurtarmaz sizi Yüce Divanda!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ama, şimdi geliyorum, esas gensoru önergesinde bahsedilen
Telsim Vodafon meselesine. Öncelikle şunu söylemek istiyorum: Kızımın Telsim
ihalesinde Vodafon şirketine aracılık ettiği şeklindeki çirkin ve yalan bir
iddia. Çirkin ve yalan bir iddia.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Ne işi var Telsimde?
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ha, ne işi var?!.
Şimdi, öyle bir senaryo
yazılıyor ki değerli arkadaşlar, bazı medya da buna şey tutuyor tabiî. Benim
kızım, efendim, 14 Kasımda… Baştan şey o... 14 Kasımda… İşte şey de yazdı bana,
bir soru önergesi de geldi; aynı senaryo. 14 Kasımda bir siyah BMW'yle Telsime
gidiyormuş, Telsimin oradaki genel müdürü koşarak geliyor, karşılıyor onu, o da
o sırada soruyor, Vodafoncular da geldi mi diye. Senaryoya bakın siz şimdi;
geldi mi?.. Çıkıyorlar, efendime söyleyeyim, kızım da orada onlarla, efendim o
işi, aracılık yapıyor; onu söylemek istiyorlar. Bir defa, bak, biraz… Daha
önceki söylediğimi aynen söylüyorum; bunu iddia ediyor musunuz etmiyor musunuz?
Bir defa çıkın. Hiç kıvırtmayın. İddia ediyor musunuz böyle bir şey olduğunu,
etmiyor musunuz; onu söyleyin bana bakayım. Hiç öyle, geldi mi gitti mi, yok.
(CHP sıralarından gürültüler)
Gittiğini iddia ediyor
musunuz? Bak, gene ağır konuşacağım. (CHP sıralarından gürültüler)
NECATİ UZDİL (Osmaniye) -
Yakışmıyor sana, yakışmıyor!
HÜSEYİN BAYINDIR
(Kırşehir) - Utanmaz adam! Sen ağır konuşmayacaksın!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ha… Şimdi… Herhalde, tahmin ediyorum, Vodafon 14 Kasımda
gitmiş, ona bir senaryo hazırlanıyor.
NECATİ UZDİL (Osmaniye) -
Sen sorulara cevap ver.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Yani, bu kadar çirkin, yalan bir iddia olamaz arkadaşlar
yahu. Allahaşkına…
NECATİ UZDİL (Osmaniye) -
Gitmemiş mi?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Benim kızım gitmişmiş de, Vodafonda…
Gene ağır şey
söyleyeceğim, gene hoplayacaksınız orada.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Hadi canım sen de!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ee… Böyle edepsizce iddialarda kimse bulunmasın.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Sensin edepsiz!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bu iddiasını ispat edemeyen, gene adi bir müfteridir.
İftira atan, müfteridir.
BAŞKAN - Sayın Bakan…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Hadi…(CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Bakan…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Gönlünüz yetiyorsa söyleyin. (CHP sıralarından gürültüler)
HÜSEYİN BAYINDIR
(Kırşehir) - Sayın Başkan, o adamı alın oradan. Ahlaksızı alın oradan!
RASİM ÇAKIR (Edirne) -
Sayın Başkan…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ha, şimdi, gitti mi gitmedi mi?! (CHP sıralarından
"Sayın Başkan" sesleri, gürültüler)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, lütfen… Lütfen…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, gitti mi gitmedi mi… Değerli arkadaşlar… (CHP
sıralarından gürültüler)
RASİM ÇAKIR (Edirne) -
Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi; yapın görevinizi!
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, lütfen…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Evet. Burada, benim kızım…
BAŞKAN - Sayın Bakan…
ENVER ÖKTEM (İzmir) -
Sayın Başkan, görevinizi yapınız. Hakaret ediyor milletvekillerine.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, yerlerinize oturur musunuz…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Benim kızım 5 Eylülde gitmiştir.
ENVER ÖKTEM (İzmir) -
Sessiz kalamazsınız buradan.
BAŞKAN - Oturur musunuz
yerinize…
Siz konuştuğunuz müddetçe
müdahale edilmez. Oturur musunuz yerinize Sayın Milletvekilim.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - 5 Eylülde niçin gitmiştir; teknik bir soruyu sormak için
gitmiştir. Gidince de… (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN -Sayın Bakanım,
bir saniye…
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Mikrofonu kessenize… Ayıptır ya!
BAŞKAN - Sayın Bodur,
lütfen…
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Ama, ayıptır ya!
BAŞKAN - Lütfen Sayın
Bodur.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Ayıptır! Yani, ne demektir?!
BAŞKAN - Sayın Bodur,
lütfen…
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Hayatımızı alnımızın teriyle kazanıyoruz. Öyle ahlaksızlık yapmayın!
BAŞKAN - Sayın Bodur…
HALİL AKYÜZ (İstanbul) -
Böyle bir ahlaksız bakan da yoktur.
BAŞKAN - Sayın Bakan,
Tüzüğün 67 nci maddesi "Genel Kurulda kaba ve yaralayıcı sözler söyleyen
kimseyi Başkan derhal, temiz bir dille konuşmaya davet eder…"
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Çok şükür!
BAŞKAN - "…buna
rağmen, temiz bir dil kullanmamakta ısrar ederse kürsüden ayrılmaya davet
eder."
Lütfen, biraz önceki
kullandığınız kelimelerle ilgili, maksadını aştığını sözlerinizin ve özür diler
misiniz. Lütfen Sayın Bakan…
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Özür dilesin.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Kelimelerimi… Sayın Başkan, ben burada kelimelerimi
seçerek söylüyorum. Ben, kimseye o lafları söylemiyorum; ama, bu iddiayı iddia
edip de ispat edemeyen diyorum ben; kimseye ben şudur demiyorum, alınmayın.
(CHP sıralarından gürültüler)
M. CEVDET SELVİ
(Eskişehir) - Sayın Başkan, böyle bir âdet yok, buna hakkı yok; ne söyleyecekse
söylesin; ama, terbiyeli söylesin!
BAŞKAN - Lütfen, sayın
milletvekilleri…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Onun için…
M. CEVDET SELVİ
(Eskişehir) - Milletin önünde "şerefsiz" diye bağırmadan… Özür dile!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - …o kelimelerimi bu şekilde tavzih ediyorum Sayın Başkanım.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Ne demek "şerefsiz"?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; benim kızım
gitmiştir, 5 Eylülde gitmiştir; öyle, 14 Kasım falan senaryoları çizilmesin. 5
Eylülde gitmiştir; gittiği zaman da açık açık da oradan randevu almıştır; hem
teknik bazı bilgiler elde etmek için gitmiştir hem de kendi ürünlerini
tanıtmıştır.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
İtiraf ediyor!.. Merdi kıpti itiraf ediyor!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Fakat, oraya mal satmak için de gitmedi. Eğer 5 Eylülde
mal satmak için gitseydi…
UFUK ÖZKAN (Manisa) - Mal
pazarlamaya gitti.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - …5 Eylülden, eylül, ekim, kasım, aralık, ocak, şubat,
mart; bir tane mal satmış mı, gösterin bana!
ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Az
önce, gitmemişti hani!..
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bir tane teklifi var mı, gösterin bana; bırakın mal
satmayı, teklif var mı, gösterin bana. Bir tane mal satmak için bir teşebbüsü
olmuş mu?!
ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Ne
işi var orada?!
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
- Kahve falı bakmaya mı gitmişler?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Oraya 150 tane adam gitmiş görüşmeye; ne var görüşmeye
gidince?! Bakan kızıysan görüşemeyeceksin, oraya gidemeyeceksin, buraya gidemeyeceksin,
konuşamayacaksın.
Bakınız şimdi, eğer
yanlış bir şey varsa, gelin burada konuşalım, tartışalım.
UFUK ÖZKAN (Manisa) -
Konuşuyoruz, yanlışını söylüyoruz.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Eğer burada, eğer bir suiistimal varsa, eğer bir ihaleye
girmişlik, yanlışlıkla da olsa girmişlik varsa, eğer bir nüfuz suiistimalinden
dolayı menfaat elde edilmiş varsa, gelin konuşalım; ama, böyle karalamayla
bunları yapmayın allahaşkına; bunlar, bu çatının altına yakışmıyor bunlar.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Sayın Başkan, sözünü geri almadı; hâlâ devam ettiriyorsunuz!
M. CEVDET SELVİ
(Eskişehir) - Eğer Bakan şerefliyse, özür dilesin!
BAŞKAN - Lütfen, Sayın
Selvi…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi gelelim KDV indirimine… KDV indirimi… (CHP
sıralarından gürültüler)
Değerli arkadaşlar, KDV
indirimini biz ne zaman yaptık…
M. CEVDET SELVİ
(Eskişehir) - Sayın Başkan, eğer şerefliyse, özür dilesin!
BAŞKAN - Sayın Selvi,
lütfen…
M. CEVDET SELVİ
(Eskişehir) - Olayları saptırarak milletvekillerine "şerefsiz" demeye
hakkı yok.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bütün gıda maddelerinde biz KDV indirimini yaptık. Gıda
maddelerinde KDV…
M. CEVDET SELVİ
(Eskişehir) - Eğer şerefsiz değilse, sözünü geri alsın!
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Bizim şerefimizi cümle âlem biliyor!
BAŞKAN - Lütfen,
yerlerinize oturur musunuz sayın milletvekilleri.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Temel gıda maddelerinde KDV indirimi yaptık. Şimdi, ben
size soruyorum: Et, süt, yumurta, bu milletin temel gıda maddesi değil mi?
Bunların hepsinde biz indirim yaptık.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Onlar eskiden beri…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Neymiş; babası Maliye Bakanı yahut oğlu bilmem yumurta işi
yapıyor diye, yumurta indirildi…
İZZET ÇETİN (Kocaeli) -
Utan bunları konuşmaktan…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, biz, bunu, Bakanlar Kurulu kararıyla 2004 yılında
yaptık; kimse bir şey demiyor. Şimdi, hani, Bakanın hakkında bir şey
arayacaklar, bulacaklar ya, araştır maraştır, falan falan… Eğer, bir şey inmiş,
pastörize yumurtanın KDV'si inmiş, Bakanın çocuğu da bununla uğraşıyor, ondan
sonra, bundan dolayı…
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Türkiye'de başka üreten var mı?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bakanın çocuğu, inen kâğıt işi de yapsaydı… Kâğıdı da
indirdik biz, kalemi de indirdik, defteri de indirdik.
M. CEVDET SELVİ
(Eskişehir) - Bırak canım onları!..
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Türkiye'de kaç tane pastörize yumurta yapan var?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bakınız, şimdi, süte…
FAHRETTİN POYRAZ
(Bilecik) - Eski defterleri karıştırıp duruyorlar…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Tabiî, eski defterleri karıştırıp duruyorlar yani. Neden;
züğürt tüccar misali…
İZZET ÇETİN (Kocaeli) -
Kuş gribinden ne kadar yumurta topladı!..
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, bakınız, reçel inmiş, peynir tozu inmiş; sütün
pastörizesi de 8, kendisi de 8, yumurtanın pastörizesi 8 olmuş, kendisi de 8.
Yani bunda yadırganacak ne var?!
Şimdi, ne çıkardılar biliyor
musun; şeyi indirdik, tekstilde KDV'yi indirdik, bazı basın mensupları, bakanın
oğlu tekstil işiyle uğraşıyor demeye başladılar. (CHP sıralarından gürültüler)
Yahu, bu kadar artık ayağa düşürüldü bu iş.
UFUK ÖZKAN (Manisa) -
Konuyu saptırma…
ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Bu
bakanlığı ayağa sen düşürdün Sayın Bakan …
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Yani, biz, tekstili indiriyormuşuz, benim oğlumun tekstil
şirketi varmış da, onun için indiriyormuşuz! Bunu yazanlar oldu yani.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bakan,
lütfen, toparlar mısınız.
Buyurun.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Tamam.
Şimdi, size soruyorum.
Bakın…
UFUK ÖZKAN (Manisa) -
Özel uçakla seyahat ettin mi? Hangi firmanın uçağına biniyorsun? Hâlâ cevabını
bekliyorum, üç hafta oldu…
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, lütfen…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Onu burada cevaplandırdım…
UFUK ÖZKAN (Manisa) -
Hayır…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Onu burada cevaplandırdım, tekrar cevaplandırırım.
UFUK ÖZKAN (Manisa) -
İkinci defa sordum… Özel uçağa binip gittin mi gitmedin mi?
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Yazılı da verdim, burada da cevaplandırdım; ama, sizin
niyetiniz duymak değil, sizin niyetiniz öğrenmek değil.
UFUK ÖZKAN (Manisa) -
Türkiye'nin büyük firmalarını şaibe altında bırakıyorsun. Nasıl Maliye
Bakanısın?! Yazıklar olsun!..
BAŞKAN - Sayın Özkan,
lütfen…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, şunu söyleyeyim...
HÜSEYİN BAYINDIR
(Kırşehir) - Sayın Bakan, utanmayı öğren biraz…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Burada, yatıp kalkıp, şimdi -bakandan bir şey bulamıyorlar
ya, kendisinden bir şey bulamıyorlar- çocuklarla uğraşıyorlar.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Ne
becerikli çocuklarınız var!.. Allah herkese versin!.. Helal olsun!..
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi öyle bir şey yapıyorlar ki, çocuklar… İki tane, iki
kutu yumurtaya Türkiye'nin gündemini bağladınız; iki kutu yumurtaya bağlandı.
Sanki büyük işler yapıyorlarmış, çok büyük şirketlermiş!.. Yahu, bu şirketlere
bir bakın bakayım, bu mütevazı şirketlere bakın; Türkiye'nin ilk 10'una mı
giriyor, Türkiye'nin ilk 100'üne mi giriyor, Türkiye'nin ilk 500'üne mi
giriyor, Türkiye'nin ilk 1 000'ine mi giriyor?! O kadar büyüttüler bunu.
Yumurta değil, sanki uçak satıyor adamlar!
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Onu da yaparlar!.. Kabiliyetli çocuklar!..
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - İki kutu yumurta sata sata… Bir de reklam vermiş işte.
Hata etmiş, reklam vermiş. Onu da kestirdik. Kesin dedik.
Şimdi, geliyorum lojman
işine. Bak, bunlar vardı. Gensoru önergesinde ne varsa, onları
cevaplandırıyorum tekrar.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Milletvekili lojmanlarını niye sattın?
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Evet arkadaş, ben bir şey söylüyorum. Ben lojmanda
oturuyorum. (CHP sıralarından "Helal olsun!" sesleri) Helal mi?!
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Milletvekili lojmanlarını niye sattın o zaman?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, oturduğum lojman, benim Bakanlığım döneminde
alınmış lojman değildir bir defa. Benden önceki bakanlar nasıl oturmuşsa öyle
oturuyorum. Aynı şekilde Zekeriya Temizel de oturuyordu lojmanda.
Saracoğlu'ndaki lojmanda oturuyordu. Niye laf etmiyorsunuz, niye
konuşmuyorsunuz onu?!
MUHARREM İNCE (Yalova) -
Halkın içinde niye oturmuyorsun, halkın içinde?! AKP milletvekilleri halktan
korkmaz!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ben halkın içinden gelmişim.
Arkadaş, kanunlar
çerçevesinde oturuyorum, kanunlar çerçevesinde de kiramı ödüyorum.
MUHARREM İNCE (Yalova) -
Kaç para ödüyorsun?!
BAŞKAN - Sayın İnce,
lütfen…
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Göster makbuzunu!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Yasalarda, kimlerin hangi konularda oturabileceğine dair
burada yönetmeliğimiz var işte.
MUHARREM İNCE (Yalova) -
Kaç para?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Yönetmelik burada. Çıkın… Yönetmeliği de getirdim size,
yönetmelik de burada. Bakınız; kanuna bakın, mevzuata bakın, buna aykırı bir
şey bulamazsınız. Kanuna, yasalara uygun şeye, etiktir-etik değildir tartışması
ne zaman başladı?! Ama, şimdi ben size bir şey söyleyeceğim bakın. Ben size
eğer, arkadaşlar, kusura bakmayın, ben kendim değil de çocuğumu oturtuyorum bu
lojmanda desem, ne dersiniz; olur mu Sayın Bakan dersiniz.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Makbuzları getir!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Sana, tamam anladık, devlet hakkını vermiş, kanunu vermiş;
ama, oğlunu oturtuyorsun; olur mu?!.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Ödediğiniz kira makbuzunu gösterin!
BAŞKAN - Sayın Bodur…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi bakın değerli arkadaşlar, çok önemli bir konudan
bahsediyorum, çok önemli. Sayın Baykal, sizin oğlunuz var değil mi; doktor olan
oğlunuz var mı yok mu; var.
V. HAŞİM ORAL (Denizli) -
Ne ilgisi var gensoruyla?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Evli mi değil mi; evli. Peki, siz, kendi
milletvekilliğiniz döneminde size tahsis edilen lojmanda oğlunuzu oturttunuz mu
oturtmadınız mı; onu söyleyin bana. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AHMET YENİ (Samsun) -
Daha neler varmış be!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, bir bakana diyor ki: Sen niçin oturuyorsun diyor,
kendi oğlunu senelerce oturtuyor. Evli, gelinini, oğlunu oturtuyor.
NECATİ UZDİL (Osmaniye) -
Lojman sırası gelmiyor mu senin oğlunun?
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ha?.. Oturtuyor. Beni bir şeyle suçlarken, Genel
Başkanınıza bakın bakalım, var mı onda bir şey? (CHP sıralarından gürültüler)
Var mı, ona bakın.
Bunu gazeteler yazdı mı
yazmadı mı? Bak, bak, bak, yazıyor burada.
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Ne yazıyor, onu söyle.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ha…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Ne yazıyor?
CANAN ARITMAN (İzmir) -
Çamur atma!
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, lütfen…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bu, kanuna da aykırı, etiğe de aykırı, her bir şeye
aykırı. Bunu kim yapıyor; Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı yapıyor.
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Geçen gensoruda da aynı cevabı verdin. Çapulcubaşı!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ve bunu da gazeteler yazmaya başlayınca da apar topar
çıkartıyor. Yaa!
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Geçen sefer de aynı çamuru attın sen.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Kendinizi… Aynaya bakın, aynaya. Aynalar boşuna olmadı.
Bakın aynaya… Bakın aynaya…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Malih Gökçek nerede oturuyor, söylesene.
BAŞKAN - Sayın Bakan,
buyurun.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Toparlıyorum.
Şimdi burada deniyor ki…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
5 dakika oldu.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - … kooperatif tasfiye olmadan tapu alınmazmış. Nasıl
alınmaz?! Siz avukatsınız, gidin bakın Çayyolu'ndaki kooperatiflere, kimler
almış, kimler almamış? Kooperatif devam ederken tapu alınır; ama, siz alamazsınız.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Ferdî mülkiyete geçilecek.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi soruyorum…
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Melih Gökçek aldı mı?
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Burası Angora Evleri, Angora.
NECATİ UZDİL (Osmaniye) -
Evet!
CANAN ARITMAN (İzmir) -
Böyle temize çıkamazsınız!..
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, o Angora Evlerinde kamuya ait işgal ettiğiniz yeri
boşalttınız mı boşaltmadınız mı Sayın Baykal? Bana boyuna soruyorsunuz, ben de
sorayım size yahu!
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Ferdî mülkiyete geçilecek.
AHMET KÜÇÜK (Çanakkale) -
Sen, kendi hesabını ver!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ben de size bir sorayım. Kamuya ait yeri… (CHP
sıralarından gürültüler)
İZZET ÇETİN (Kocaeli) -
Kendi hesabını ver sen, kendi hesabını!
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Yalan söylüyor!..
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, lütfen…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Kamunun yerini gasbettiniz mi etmediniz mi? Eğer, o yeri
daha boşaltmadıysanız, gaspçısınız, gaspçı.
Bakın, burada, evin
şeyleri burada.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Sen Bakansın, senin görevin ne?!
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Belgeler elinde, incele!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Olur.
Ben, şahsen hicap ederim;
yani, Sayın Baykal'ın evine gideyim "şu kadar yeri gasbetmişsiniz siz
kamudan, boşaltın" diyeyim. Ben, utanırım doğrusu; ama, daha hâlâ orada
elektrik direkleriniz dikili, bahçede dikili.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Sen başka şeylerden utan!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - O, kaçak yaptığınız havuzu yıktınız mı yıkmadınız mı,
söyleyin bana! Devam ediyor onlar daha. Önce kendinize bakınız. Bak, beni daha
şey etmeyin, daha neler var burada; daha neler var burada. (CHP sıralarından
gürültüler)
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Yalancıyı?!.
HÜSEYİN BAYINDIR
(Kırşehir) - Bavul dolusu mu?! Bavul dolusu mu?! Mısır hangisi, mısır?!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Gazi Erçel, parasını şeyden bir gün önce Türk Lirasından
dolara çevirdi diye başına gelmedik kalmadı; Sayın Baykal, acaba çevirdi mi
parasını çevirmedi mi Gazi Erçel gibi?
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Belgeler elinde, incele! Bakan sensin!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Peki, hani bir servet beyannamesi çıkarıldı; Olcay Hanımın
acaba niye servetini açıklamıyor, bir şey var mı yok mu?! Niye olmuyor bu?!
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Bu senin yaptığın ne?! Müfterilik bu işte!
ALİ RIZA BODUR (İzmir) -
Bütün belgeler elinde, açıklasana!
BAŞKAN - Sayın Bodur…
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ben değil, siz açıklayın; ben niye açıklayayım?!
CANAN ARITMAN (İzmir) -
Ayıp! Ayıp!
ORHAN SÜR ( Balıkesir) -
Yüzsüzlük örneği, yüzsüzlük!
UFUK ÖZKAN (Manisa) -
Yazıklar olsun sana!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Servet beyannamesi dediğin zaman, kendine ait, eşine ait
ve onsekiz yaşından küçük çocukların varsa onlara ait, açıklanır. Ben, bu kadar
oldum, bu kadar…
Şimdi, herkes soruyor
kamuoyunda; yahu, Sayın Baykal bütün servetini, nerede, o yasaklı dönemi var
ya, az bir zaman, orada elde etmiş, orada avukatlık yapmış; acaba o avukatlık
gelirlerini ne kadar beyan etmiş diye soruyorlar; ben bilmiyorum.
ORHAN SÜR (Balıkesir) -
Bakan sensin, gereğini yap!
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Makam sende, niye bakmıyorsun?..
BAŞKAN - Sayın Anadol,
lütfen!..
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Yalan söylüyor! Yalan söylüyor!
BAŞKAN - Lütfen Sayın
Anadol.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ben dinledim, dinledim.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
4 trilyon dedi, 4 milyar çıktı.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Hiç telaşa kapılmayın, panik yapmayın, dinleyin. Ben
dinledim, hepiniz dinleyin. Niye kızıyorsunuz canım?! Ne var bunda
allahaşkına?! (AK Parti sıralarından alkışlar)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
4 trilyon dedin, 4 milyar çıktı.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ben, sizden, şimdi, sözlerime son verirken, dördüncü
önergenizi de tez zamanda bekliyorum.
Hepinize saygılar
sunuyorum. Sağ olun efendim. Teşekkür ediyorum. Sağ olun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakan.
TUNCAY ERCENK (Antalya) -
Sayın Maliye Bakanı, sen, sokağa nasıl çıkıyorsun?!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Sayın Başkan…
BAŞKAN - Yerinizden…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Sayın Başkan…
BAŞKAN - Hayır, yerinize
geçer misiniz lütfen.
Sayın Kumkumoğlu,
buyurun.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) -
Yüce Divanda Allah sana yardımcı olsun Sayın Bakan!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (İstanbul) - Sana da, sana da!..
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, lütfen… Sayın Kumkumoğlu'nun sözlerini anlayalım.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Sayın Bakanın hakaretlerle kullandığı ifadeler bana ait ve
çarpıtılarak kullanılmış ifadeler. Tutanakları, daha önce, getirmenizi talep
etmiştim.
BAŞKAN - Sayın
Kumkumoğlu, nedir onlar?
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- "Şerefsiz" dedi, daha ne diyecek?! (Gürültüler)
BAŞKAN - Bir saniye sayın
milletvekilleri! Niye sabredemiyorsunuz?!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Müsaade eder misiniz…
BAŞKAN - Lütfen!.. Nasıl
anlaşacağız?!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakan "bu kürsüde bu ifadeleri kullanıp
ispatlayamayan şerefsizdir" dedi, beni…
BAŞKAN - Sayın
Kumkumoğlu…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Bu ifadeleri ben kullandım.
BAŞKAN - …sayın
milletvekillerimiz sessizce dinlemediği müddetçe sizi anlamamız mümkün değil.
İçtüzük gereği ben sormak
zorundayım. Bunu İçtüzük emrediyor.
Sayın Kumkumoğlu, ne için
söz istiyorsunuz?
Buyurun.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakan benim kullandığım birtakım ifadeleri
çarpıtarak burada tekrarlayıp, ama, bu ifadeler bana aitmiş gibi beni
şerefsizlikle suçladı.
BAŞKAN - Sayın
Kumkumoğlu, nedir o sözler? Söylediği sözler nedir?
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Sayın Maliye Bakanının üzerinde duran, Sayın Maliye Bakanının…
(Gürültüler)
Sayın Başkan…
(Gürültüler)
Müsaade eder misiniz
arkadaşlar…
Sayın Başkan, ben, size,
o laflar burada kullanılırken, Sayın Başkan, lütfen, bu ifadeler benimle
ilgilidir, bu ifadelerin geçtiği tutanağı bu konuşma süresinde buraya getirin
dedim. Şimdi, siz, bunu, hiç olmamış gibi, burada yeniden sorgulamayın lütfen!
Konunun ne olduğunu biliyorsunuz.
Sayın Bakan, tam da
kendisine yakışan bir ifadeyi, burada, durup dururken ithaf etmemiş insanlar
için kullanmıştır.
BAŞKAN - Sayın
Kumkumoğlu, Başkanlık, burada, hiç kimseyi sorgulamıyor. İçtüzük gereği,
söylediği sözler nedir diye soruyorum.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Söyledi işte.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Söyledim Sayın Başkan.
BAŞKAN - Bunu, sorgulamak
şeklinde anlamayın lütfen.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul)
- Sayın Başkan, söyledim.
İZZET ÇETİN (Kocaeli) -
Özür dilemeye davet ettiğiniz sözler onlar.
BAŞKAN - Sayın Çetin,
oturur musunuz.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Sayın Başkan, burada sizin Başkanlığınızda, bir milletvekili bu
kürsüden kullandığı ifadeler nedeniyle şerefsizlikle suçlanmıştır. Bundan daha
ağır bir itham olamaz. Bundan daha ağır bir itham nedeniyle bir milletvekili
burada söz hakkı talep etmemiştir.
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Kumkumoğlu.
V.-
AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu'nun, Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın, konuşmasında, şahsına sataşması nedeniyle konuşması
AGÂH KAFKAS (Çorum) -
Sana söylediğini nasıl anladın?!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Terbiyesizlik yapma! (AK Parti sıralarından gürültüler)
FAHRETTİN POYRAZ
(Bilecik) - Ne terbiyesizliği?!. Lafını geri al!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Sayın Başkan, bakın… Sayın Başkan…
FAHRETTİN POYRAZ
(Bilecik) - "Terbiyesizlik yapma" lafını geri al!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Terbiyesizdir o ifadeyi kullanan!
AGÂH KAFKAS (Çorum) -
Sana iade ediyorum.
FAHRETTİN POYRAZ
(Bilecik) - Sözünü geri alsın!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - O ifadeyi kullanan terbiyesizdir!
AGÂH KAFKAS (Çorum) - O
sözü sana iade ediyorum.
BAŞKAN - Oturur musun
Sayın Milletvekili…
FAHRETTİN POYRAZ
(Bilecik) - "Terbiyesizlik yapma" lafını geri alsın.
AGÂH KAFKAS (Çorum) -
Sana iade ediyorum.
BAŞKAN - Lütfen Sayın
Milletvekili…
FAHRETTİN POYRAZ
(Bilecik) - "Terbiyesizlik yapma" sözünü geri alsın.
AGÂH KAFKAS (Çorum) -
Sana iade ediyorum.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - O zaman, kullandığın ifadeye bak.
AGÂH KAFKAS (Çorum) -
Sana iade ediyorum. Nasıl anladın?!
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Kullandığın ifadeye bak.
FAHRETTİN POYRAZ
(Bilecik) - Sözünü geri alsın!
AGÂH KAFKAS (Çorum) -
Nasıl anladın dedim, sen bundan niye alınıyorsun?!.
Sayın Başkan…
FAHRETTİN POYRAZ
(Bilecik) - "Terbiyesizlik yapma" lafını geri alsın Başkanım.
BAŞKAN - Sayın
Milletvekili, lütfen, oturur musunuz…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Bu tutanaklar…
BAŞKAN - Sayın
Kumkumoğlu, niçin kullandınız? Sayın Kumkumoğlu, biraz önceki ifadeyi niçin
kullandınız?
AGÂH KAFKAS (Çorum) - Sen
nasıl anladın?!
BAŞKAN - Lütfen Sayın
Kafkas…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - "Sayın Bakanın, kullandığı ifadelerle sizi kastettiğini nasıl
anladınız" dedi.
FAHRETTİN POYRAZ
(Bilecik) - Lafını geri almıyor Başkanım.
BAŞKAN - Sayın
Kumkumoğlu, lütfen, geri alır mısınız sözünüzü. Sayın Kumkumoğlu, lütfen,
sözünüzü geri alır mısınız.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - O, kullandığı lafı geri alırsa, ben de alırım.
BAŞKAN - Sayın
Kumkumoğlu, lütfen…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Ama, çok çirkin bir laf Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın
Kumkumoğlu, Sayın Bakan hiçbir kimseyi kastederek söylememiştir o sözü; lütfen,
geri alır mısınız.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Ben, Sayın Bakan için söylemiyorum, ifadeyi kullanan, ama,
tutanaklara geçmeyen arkadaşımızın ifadesi için kullanıyorum. Arkadaşlarımız
duymuş olabilirler.
AGÂH KAFKAS (Çorum) -
Nasıl anladınız dedim; şimdi bunda ne var?!
BAŞKAN - Sayın
Kumkumoğlu, lütfen… Hoş değil bu, İçtüzüğün kabul etmediği bir usuldür.
Buyurun Sayın Kumkumoğlu.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Bu çirkinliği arkadaşıma bırakarak sözümü geri alıyorum; ama, bu
davranışın son derece çirkin bir davranış olduğunu, arkadaşım da, bu ifadeyi
duyanlar da, tanıktırlar, biliyorlar.
Sayın Başkan, bu tutanak,
Sayın Maliye Bakanı hakkında bundan önce verilmiş olan gensoru önergesiyle
ilgili tutanaktır, 16 Şubat 2006.
Şimdi, ben, burada,
konuşmamın bir bölümünde şunları söyledim: Sayın Bakan, burada, daha önce
kendisiyle ilgili kullanılmış olan soru ve iddialarla ilgili, bu tutanaklara
geçmiş bir tek ifade kullanmamıştır. Şimdi, bunlardan birisini burada
tekrarladım, 15 Şubat 2006 tarihli tutanaktan okuyorum…
ALİM TUNÇ (Uşak) - Kim
söylüyor?..
V. HAŞİM ORAL (Denizli) -
Sayın Bakan söylüyor, dinle bak; tutanaktan söylüyor.
ALİM TUNÇ (Uşak) - Sana
sormadım zaten, ona sordum.
V. HAŞİM ORAL (Denizli) -
Dinle… Dinle…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Müsaade eder misiniz...
BAŞKAN - Sayın
Kumkumoğlu, lütfen; sataşmayla ilgili…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - "Erkan Mumcu (Devamla) - Daha bitmedi. Hiçbir 2/B arazisi
üzerinde bizim parti binamız yok. Burada parti sözcüsü geldi, diyor ki: 'Parti
binaları var.' Bir de, burada bir senaryo anlatıldı. Maliye Bakanı 2/B arazisi
alıyormuş da, onun bir arkadaşı Başbakan oluyormuş da… Hikâye öyle değil
değerli arkadaşım, hikâye şöyle: Önce bir belediye başkanı 2/B arazisini
kapatıyor; ama, bunu kendi kaydına alamadığı için, izah edemediği için bir
arkadaşından rica ediyor. O arkadaşı o sırada naylon fatura işleriyle meşgul.
Daha sonra, o şahıs, başka vesilelerle gelip, devletin yönetim kademelerine
geliyor. Eğer, bunun hesabını…" derken mikrofon kapatılıyor.
Şimdi, değerli
arkadaşlarım, ben bu ifadeyi tekrarladım.
Sayın Bakan nereye kaçtı?
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN
YARDIMCISI MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Kaçmadı, kimse kaçmadı.
AHMET YENİ (Samsun) - Ne
biçim ifade kullanıyorsun?!.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Müsaade eder misiniz...
Şimdi, bu şerefsizlikle
ilgili itham edilen iddia, bu Genel Kurulda değil, bu gensoru önergesinin
görüşüldüğü şu salonda değil, bundan önceki gensoru önergesinin görüşüldüğü
sırada bir muhalefet partisinin Genel Başkanı tarafından, sizinle birlikte üç
yıl aynı Bakanlar Kurulunda görev yapmış bir eski Sayın Bakan tarafından
kullanılmıştır. Şimdi, bu tutanaklarda bu Sayın eski Bakanın ve şimdiki Genel
Başkanın ifadeleriyle ilgili olarak bir tek cevap var mıdır Sayın Bakan? Niye
vermediniz?..
Eğer böyle bir
şerefsizlik var idiyse, bu, bana ait midir, yoksa, birlikte yönetimde
bulunduğunuz kurumunuza, Bakanlar Kuruluna mı aittir? Bu güvensizlik bana dönük
bir güvensizlik midir, yoksa, üç yıl birlikte görev yaptığınız, her şeyi
birlikte paylaştığınız, her kararı birlikte aldığınız, Türkiye'yi hep birlikte
uçurumun kenarına kadar sürüklediğiniz o Bakanlar Kuruluna mı aittir? (AK Parti
sıralarından gürültüler)
AHMET YENİ (Samsun) - Geç
onları!.. Geç onları!..
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Sayın Başkan, şimdi de…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Kumkumoğlu…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Sayın Başkan…
BAŞKAN - Lütfen Sayın
Kumkumoğlu…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Sayın Başkan, bir talebim var; müsaade eder misiniz…
BAŞKAN - Lütfen…
Etmiyorum…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Sayın Başkan, bir talebim var; müsaade eder misiniz…
BAŞKAN - Etmiyorum Sayın
Kumkumoğlu…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Sayın Başkan, bir talebim var...
BAŞKAN - Teşekkür için
Sayın Kumkumoğlu… Lütfen…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Teşekkür için; ama, bir talebimi size ileteceğim.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) -
Süre vermediniz Sayın Başkan…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Sizin, şimdi, Sayın Maliye Bakanından, bu konuyla ilgili olarak
daha önce konuşulmuş ve yanıtlanmamış bu konuyu…
AHMET YENİ (Samsun) -
Hepsini yanıtladı…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - …başkasının iddiasını, burada, gensoru görüşmesi nedeniyle
cevaplandırılmamış sorular içerisine alarak sormuş bir milletvekiline yönelik
bu hakareti Sayın Bakanın geri almasını sizin önerinizle talep ediyorum. Sayın
Bakan bunu yapmak zorundadır. Eğer böyle bir iddia varsa, o iddianın muhatabı
ben değilim; o iddianın muhatabı, bir önceki gensoruda bu konuyu gündeme
getirmiş olan Sayın Bakandır, üç yıl birlikte çalıştığı Sayın Genel Başkandır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
FARUK ANBARCIOĞLU (Bursa)
- Yarası olan gocunur!..
BAŞKAN - Lütfen Sayın
Kumkumoğlu… Teşekkür ediyorum Sayın Kumkumoğlu.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Hayır, bu talebim ne olacak Sayın Başkan?
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Kumkumoğlu.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Sayın Başkan, bu talebim ne olacak?
BAŞKAN - Lütfen… Teşekkür
ediyorum.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Sayın Başkan, bu talebim ne olacak?
BAŞKAN - Yerinize geçer
misiniz Sayın Kumkumoğlu.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Sayın Başkan, sizin orada durmanız, benim bu haklı talebimi yok
sayma hakkını size vermez.
BAŞKAN - Sayın
Kumkumoğlu, yerinize geçer misiniz.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Sayın Başkan, benim bu haklı talebimle ilgili ne yapacağınızı
bilmek istiyorum.
BAŞKAN - Yerinize geçer
misiniz Sayın Kumkumoğlu. Tamam, talebinizi yaptınız, yerinize geçin.
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(Devamla) - Hayır, ne yapacaksınız?!
BAŞKAN - Yerinize geçer
misiniz… Teşekkür ediyorum…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Sayın Başkan, bu talebimle ilgili bir şey yapmayı düşünüyor musunuz?
IV.- GENSORU, GENEL
GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE
MECLİS
ARAŞTIRMASI (Devam)
A)
ÖNGÖRÜŞMELER (Devam)
1.-
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili
Haluk Koç, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve İzmir Milletvekili K. Kemal
Anadol'un, çocuklarının ticarî iş ve ilişkilerinde nüfuzunu kullandığı, lojman
giderlerini kamuya ödeterek siyasî ahlâk kurallarına aykırı davrandığı ve
kamuyu zarara uğrattığı iddiasıyla Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında
gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/5) (Devam)
BAŞKAN - Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan hakkında (11/5) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp
alınmayacağı hususundaki görüşmeler tamamlanmıştır. (CHP sıralarından
gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar)
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Sayın Başkan, burada bütün milletvekillerinin hakkını korumak
sizin görevinizdir!
BAŞKAN - Şimdi, gensoru
önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususunu oylarınıza sunacağım… (CHP
sıralarından sıra kapaklarına vurmalar, gürültüler)
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - Siz, burada, bir bakanı koruyup, onun, bir milletvekiline haksız
yere iftira etmesine, hakaret etmesine müsaade edemezsiniz!
BAŞKAN - Ancak, Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan hakkındaki (11/5) esas numaralı gensoru önergesinin
gündeme alınıp alınmayacağı hususunun oylamasının açıkoylama şeklinde
yapılmasına dair önerge vardır; önergeyi okutup, imza sahiplerini arayacağım.
Okutuyorum…
ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU
(İstanbul) - O zaman, ben de, bu iftirayı, bu iddiayı sahibine iade ediyorum,
on misliyle! Şerefsizlik ancak bunlara yakışır!
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Gensorunun gündeme alınıp
alınmayacağıyla ilgili, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 143 üncü
maddesi gereğince açıkoylama talebimizi saygıyla arz ederiz.
Kemal Anadol?.. Burada.
Ali Topuz?.. Burada.
Ramazan Kerim Özkan?..
Burada.
Ali Kemal Kumkumoğlu?..
Burada.
Erdoğan Yetenç?.. Burada.
Hakkı Ülkü?.. Burada.
Yakup Kepenek?.. Burada.
Mehmet Kartal?.. Burada.
Ali Rıza Bodur?.. Burada.
Halil Akyüz?.. Burada.
Mustafa Gazalcı?..
Burada.
İsmet Atalay?.. Burada.
Güldal Okuducu?.. Burada.
Harun Akın?.. Burada.
Mustafa Özyürek?..
Burada.
Ali Oksal?.. Burada.
Mustafa Özyurt?.. Burada.
Uğur Aksöz?.. Burada.
Halil Tiryaki?.. Burada.
Erdoğan Kaplan?.. Burada.
Hüseyin Ekmekcioğlu?..
Burada.
Atila Emek?.. Burada.
Osman Özcan?.. Burada.
Açıkoylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Alınan karar gereğince,
açıkoylama elektronik cihazla yapılacaktır.
Oylama için 5 dakika süre
vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden
yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy
pusulalarını, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca, vekâleten oy
kullanacak sayın bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını,
oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy
pusulasını, yine, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkındaki (11/5) esas numaralı
gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin yapılan oylamanın
açıkoylama sonucu:
Oy sayısı : 514
Kabul : 172
Ret : 341
Çekimser : 1 (x)
Böylece, gensoru önergesi
reddedilmiştir. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Birleşime 15 dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 17.41
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.56
BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir), Bayram ÖZÇELİK
(Burdur)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 74 üncü Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
Gündemin
"Seçim" kısmına geçiyoruz.
VI.-
SEÇİMLER
A)
KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM
1.- Dilekçe
Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN - Dilekçe
Komisyonunda boş bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen bir üyelik
için, Konya Milletvekili Muharrem Candan aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
B) RADYO VE
TELEVİZYON ÜST KURULUNDA AÇIK BULUNAN ÜYELİĞE SEÇİM
BAŞKAN - Şimdi, Radyo ve
Televizyon Üst Kurulunda boş bulunan bir üyelik için, 3984 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 6 ncı maddesi gereğince
seçim yapacağız.
Kanunun 6 ncı maddesi
gereğince, Üst Kurulda boş bulunan ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna düşün bir
üyelik için iki aday gösterilmiştir. Adayların adları, oy pusulası şeklinde
düzenlenmek suretiyle bastırılmıştır. Toplantı ve karar yetersayısı mevcut
olmak şartıyla, seçimde, aday listesinden en çok oyu alan aday seçilmiş olacaktır.
Adayların adlarını,
soyadı sırasına göre okuyorum: Arif Merdol, Kudret Ulusoy.
Oylamanın ne şekilde
yapılacağını arz ediyorum:
Görevli arkadaşlar, her
milletvekiline 1 oy pusulası dağıtacaklardır. Oy pusulasını alan sayın üye,
aday listesinden bir adayın isminin karşısındaki kareyi çarpı işaretiyle
işaretleyecek, adının okunmasını bekleyecektir.
Herhangi bir tereddüde
mahal vermemek için, komisyon ve hükümet sıralarında yer alan kâtip üyelerden,
komisyon sırasındaki kâtip üyeler Adana'dan başlayarak Denizli'ye kadar
-Denizli dahil- ve Diyarbakır'dan başlayarak İstanbul'a kadar -İstanbul dahil-
hükümet sırasındaki kâtip üyeler ise İzmir'den başlayarak Mardin'e kadar
-Mardin dahil- ve Mersin'den başlayarak Zonguldak'a kadar -Zonguldak dahil- adı okunan
milletvekilinin adını defterden işaretleyecek ve 1 zarf alacaktır. Adı
işaretlenen milletvekili, daha sonra, oy pusulasını içeren zarfı, Başkanlık
Divanı kürsüsünün önüne konulmuş olan oy kutusuna atacaktır.
Aday listesinde birden
fazla adayın işaretlendiği oy pusulaları geçersiz sayılacaktır.
Bu hususlar, oy
pusulasında, dipnot olarak da açıkça belirtilmiştir.
Sayın kâtip üyelerin
yerlerini almalarını, oy pusulaları ile zarfların da görevli personel
tarafından, sayın milletvekillerine dağıtılmasını rica ediyorum.
Şimdi, oylamanın sayım ve
dökümü için, ad çekmek suretiyle, 5 kişilik bir tasnif komisyonu tespit
edeceğim.
Sadullah Ergin, Hatay
Milletvekili?.. Yok.
Sayın milletvekilleri,
lütfen yerlerinize oturur musunuz…
Zeynep Karahan Uslu,
İstanbul Milletvekili?.. Burada.
Bekir Bozdağ, Yozgat
Milletvekili?.. Burada.
Sayın Bozdağ, buyurun.
Mehmet Vedat Melik,
Şanlıurfa Milletvekili?.. Yok.
Fuat Ölmeztoprak, Malatya
Milletvekili?.. Yok.
Ersin Arıoğlu, İstanbul
Milletvekili?.. Burada.
Niyazi Pakyürek, Bursa
Milletvekili?.. Yok.
Adem Baştürk, Kayseri
Milletvekili?.. Burada.
Atila Emek, Antalya
Milletvekili?.. Burada.
Tasnif komisyonuna
seçilen üyeler, oylama işlemi bittikten sonra komisyon sıralarında yerlerini
alacaklardır.
Oylamaya Adana İlinden
başlıyoruz.
(Oylar toplanıldı)
BAŞKAN - Oyunu
kullanmayan sayın milletvekili var mı?.. Yok.
Oylama işlemi bitmiştir.
Tasnif komisyonu üyeleri
lütfen yerlerini alsınlar.
Tasnif komisyonu üyeleri
İstanbul Milletvekili Zeynep Karahan Uslu, Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ,
Antalya Milletvekili Atila Emek, İstanbul Milletvekili Ersin Arıoğlu, Kayseri
Milletvekili Adem Baştürk; lütfen yerlerinizi alın.
Sayın Adem Baştürk?..
Sayın Baştürk?.. Sayın Baştürk?.. Yok.
Sayın Baştürk'ün yerine,
yeniden, kura çekmek suretiyle, isim belirleyeceğiz.
Kayseri Milletvekili
Sayın Mustafa Elitaş?.. Burada.
(Oyların ayırımı yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda boş bulunan 1 üyelik için
yapılan seçime ilişkin tasnif komisyonu tutanağı gelmiştir; okuyorum:
Radyo ve Televizyon Üst
Kurulunda boşalan ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için
yapılan seçime 391 üye katılmış, kullanılan oyların dağılımı aşağıda
gösterilmiştir:
Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu Aday Listesi
Arif Merdol : 308
Kudret Ulusoy : 67
Boş :
11
Geçersiz : 5
Toplam : 391
Buna göre, Arif Merdol,
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeliğine seçilmiştir; kendisine hayırlı
olmasını diliyorum.
Birleşime 10 dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 18.40
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.57
BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Türkân MİÇOOĞULLARI
(İzmir)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 74 üncü Birleşiminin Üçüncü
Oturumu açıyorum.
Gündemin "Genel
Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmına
geçiyoruz.
Bu kısmın 199 uncu
sırasında yer alan, Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin ve 30 milletvekilinin,
Kocaeli Dilovası Beldesindeki kansere bağlı ölümlerle sanayi atık bağlantısının
araştırılarak sorumluların tespiti ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla ve 203 üncü sırasında yer alan, Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve 30
milletvekilinin, Kocaeli-Gebze İlçesi Dilovası Beldesindeki sanayi
kuruluşlarının atıklarının çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98
inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergelerinin birleştirilerek yapılacak öngörüşmesine
başlıyoruz.
IV.- GENSORU, GENEL
GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE
MECLİS
ARAŞTIRMASI (Devam)
A)
ÖNGÖRÜŞMELER (Devam)
2.- Kocaeli
Milletvekili İzzet Çetin ve 30 milletvekilinin, Kocaeli Dilovası Beldesindeki kansere
bağlı ölümlerle sanayi atık bağlantısının araştırılarak sorumluların tespiti ve
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/254)
3.- Kocaeli
Milletvekili Eyüp Ayar ve 30 milletvekilinin, Kocaeli-Gebze İlçesi Dilovası
Beldesindeki sanayi kuruluşlarının atıklarının çevreye ve insan sağlığına
olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/258)
BAŞKAN - Hükümet?..
Yerinde.
Meclis araştırması
önergeleri, sırasıyla, Genel Kurulunun 22.2.2005 tarihli 61 inci ve 8.3.2005
tarihli 67 nci birleşimlerinde okunduğundan, tekrar okutmuyorum.
İçtüzüğümüze göre, Meclis
araştırması açılıp açılmaması hususunda, sırasıyla, hükümete, siyasî parti
gruplarına ve önergelerdeki birinci imza sahibine veya onların göstereceği bir
diğer imza sahibine söz verilecektir.
Konuşma süreleri, hükümet
ve gruplar için 20'şer dakika, önerge sahipleri için 10'ar dakikadır.
Şimdi, söz alan sayın
üyelerin isimlerini okuyorum: Gruplar adına, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin; önerge sahipleri, Kocaeli Milletvekili
Muzaffer Baştopçu, Edirne Milletvekili Rasim Çakır.
İlk söz, Hükümet adına,
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'ye aittir.
Buyurun Sayın Bakan.
Süreniz 20 dakikadır. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dilovası'nda
yaşanan hava kirliliğiyle alakalı olarak Kocaeli Milletvekili arkadaşlarımızın
ayrı ayrı vermiş oldukları araştırma önergesi, elbette ki… Kendi bölgem olan,
seçim bölgem olan Kocaeli için, ülkemizin sanayisinin önemli miktarda yükünü
çeken Dilovası için… Gerçekten, hem hava, toprak, su kalitesinin bozulduğunu ve
bugün içerisinde bulundukları olumsuz şartları, tabiî, bu araştırma önergesi
vesilesiyle, meseleyi, teferruatlı olarak, enine boyuna tartışma ve görüşme
imkânını bulacağız.
Ülkemizin son yirmi
yıllık sanayileşme profiline baktığımız zaman, Kocaeli, tek başına, Türkiye
sanayiinin yüzde 20'sini bünyesinde barındırıyor. Bu yüzde 20'lik sanayi
yükünün… 400 adet birinci sınıf, 7 000 adet ikinci ve üçüncü sınıf gayrisıhhî
müesseseyle, âdeta bir sanayi kenti konumundadır Kocaeli.
Kocaeli, Türkiye
sanayiinin tek başına yüzde 20'sini bünyesinde barındırmakla, Türkiye'nin en
büyük ikinci sanayi metropolüdür.
Yine, Türkiye'nin ilk 500
sanayi kuruluşundan 75 tanesi, yani, yüzde 15'i, ilk 100 büyük sanayi
kuruluşundan 18'i Kocaeli'nde bulunmaktadır.
Bakanlığımızca,
geçtiğimiz yılların ihmali sonucu yoğunlaşan ve son üç yılda uygulamada
karşılaşılan sorunların giderilmesi ve Avrupa Birliği müktesebatına uyum süreci
de dikkate alınarak, sanayicilerimizi yakından ilgilendiren, su, hava, katı
atıklarla alakalı, tehlikeli atıklarla alakalı olmak üzere 18 adet yönetmelik
çıkardık. Bunlardan sanayi tesislerinin almak zorunda olduğu emisyon izni
prosedürlerini içeren Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolu
Yönetmeliğini 2004 yılında yayınladık.
Isınma amaçlı kullanılan
yakıtların özelliklerini yeniden belirleyen katı yakıtların torbalı olarak
satılmasını ve yakma sistemlerine standartlar getirdik. Bununla alakalı da,
Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolu Yönetmeliğini çıkardık.
Biz, Dilovası özelinde
meseleyi irdelediğimiz zaman gördüğümüz tablo şudur: Dilovası'nda 171 tane
fabrika var. Bu 171 tane fabrikadan 34 tanesi hava kirliliğine katkıda bulunan
fabrikalar olarak tespit edilmiştir.
Bizim Dilovası'nda
fabrikalar dört şekilde sınıflandırılabilir. Bunları, demir-çelik sektöründe
faaliyet gösteren fabrikalar, kimya ve boya sektöründe faaliyet gösteren
fabrikalar, antrepo olarak kullanılan tesisler ve kömür depolama birimleri,
tesisleri olarak, bizim, Kocaeli'nin Dilovası'ndaki 171 tane tesisi sıralamamız
mümkündür.
Dilovası'nda bir organize
sanayi bölgesi var, münferiden kurulmuş, Dilovası Organize Sanayi Bölgesi. İki
yıl öncesinde, Bakanlık olarak, Dilovası'ndaki hava kirliliğiyle alakalı vaki
şikâyetleri ve mahallinde tespit etmiş olduğumuz olumsuzlukları, yaptırmış
olduğumuz ölçümlerle tespit etmiş olduğumuz tutanaklar, bize, bölgede bir
araştırma yapmamızın şart olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda, Dilovası'nda,
Türkiye Bilimsel Teknik Araştırma Kurumunun, Marmara Araştırma Merkezinin (MAM)
Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsünün, Kocaeli Üniversitesinin sanayi
kirliliğiyle alakalı, hava kirliliğiyle alakalı araştırma yapmak üzere çevre
mühendisliğinin ve Bakanlığımız İl Müdürlüğünün birlikte yapmış oldukları
oldukça kapsamlı bir çalışma raporu…
Biz, bu rapora
baktığımızda, biraz önce sıralamış olduğum bu fabrikalardan demir-çelik
sektöründeki fabrikaların, ergitme sırasında, hurdaların ergimesi sırasında
birtakım uçucuların, partiküllerin, zehirli gazların yeterince filtre
edilmeden, hatta hiç filtre edilmeden tabiata bırakıldığını, yine, bazı kimya
ve boya sektöründeki fabrikaların solvent buharlarını yeterince filtre edip
atmosfere bırakmadıklarını veyahut da ki, hiç filtre etmeden, tamamen
kontrolsüz bir şekilde tabiata bıraktıklarını, yine, bu kömür depolama
tesislerinden onbinlerce ton, yüzbinlerce ton kömürün gelip geçmiş olduğunu,
Türkiye'nin önemli bir ithalat kapısı olan, liman kapısı olan Dilovası'ndaki bu
kömür depolarından uçucuların, partiküllerin bölgede çok ciddî bir kirliliğe
mahal verdiğini…
Yine, bir başka olumsuz
tablo da şudur tabiî: Dilovası'nda, Türkiye'nin İstanbul'la ulaşımını sağlayan
bir tarafından TEM geçiyor, bir tarafından E-5 geçiyor. Bu kadar yoğun bir
trafik yükünün, hava kalitesinin bozulmasında ve civardaki sanayi tesislerinin
ulaşım yollarında meydana gelen tozların, partiküllerin, çevrenin hava
kalitesinin bozulmasında fevkalade müessir olduklarını, bu rapor, bize, açık ve
net bir şekilde ifade etmektedir.
Bu rapora baktığımız
zaman, biz, bu raporu… Bundan üç dört ay kadar önce, Kocaeli Ticaret Odasının
(İzmit Ticaret Odasının) merkezinde yapmış olduğumuz bir toplantıda, bizimle
birlikte, Kocaeli Üniversitesinin çevre bölümünden değerli bilim adamları
vardı, TÜBİTAK'tan değerli bilim adamları vardı, Gebze Yüksek Teknoloji
Enstitüsünden değerli bilim adamları vardı; yine, bizim Çevre ve Orman İl
Müdürlüğünden uzman arkadaşlarımız, bu raporun kamuoyuna açıklanmasında bizimle
birlikteydiler. Biz, bu, kamuoyuna yapmış olduğumuz açıklamada, Kocaeli'ndeki
hava kalitesinin, su kalitesinin bozulduğunu; ama, bununla alakalı fabrikalara
bir iç termin planı kısa bir süre içerisinde bize önermelerini istedik. 2006
sonuna kadar, bu fabrikalardan, gerek demir-çelik sektöründe olanlar gerekse
kimya ve boya sektöründe olanların, bize gerekli filtre tesislerini yaparak
hava kalitesinin bozulmasına mahal vermemeleri noktasında gerekli tedbirleri
almalarını, bizim Dilovası Organize Sanayi Bölgesinin yetkililerinden istedik.
Bununla alakalı, fabrikalardan, şu anda, bölgede, hava kalitesiyle alakalı bu
menfi oluşumun önüne geçmek için çalışmaların olduğunu yakından takip ediyoruz.
Ancak, burada şunu ifade
etmekte fayda görüyorum: Bizim Dilovası'ndaki hava kalitesinin ölçümüyle
alakalı olarak, fabrikalardan kaynaklanan bu olumsuzluğu, bizim, mobil
istasyonlarla ölçümleme imkânımız var; ancak, biz, solvent buharlarını...
Bakın, bu çok önemli.
SALİH GÜN (Kocaeli) -
Sayın Bakanım, Kocaeli'nde yok, İstanbul'dan geliyor mobil.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Sayın Milletvekilim, biz, elimizdeki mobil
istasyonlarımızı, izleme istasyonlarımızı, bazen, Türkiye'nin riskli gördüğümüz
bölgelerine sevk ettiğimizi...
Tabiî, bu konularla
alakalı, biz, burada, çok önemli, çok ciddî bir meseleyi konuşuyoruz.
Ben, 1975 senesinde,
mühendislik fakültesi son sınıfında, bir tez çalışması yapmak için ilk olarak
gittim Dilovası'na. Dilovası'na 1975 senesinde gittiğimde, Dilovası'nın
manzarası şuydu: Birkaç tane fabrika vardı, şu anda Dilovası Merkez Camiinin
yanında birkaç tane ev vardı. Bugün, o birkaç fabrika ve birkaç tane evin
olduğu Dilovası'nda bugün yaklaşık 35 000 insan yaşıyor, 171 tane de fabrika
var.
Şimdi, bir taraftan
fabrikalar yapılmaya devam ederken, bir taraftan da insanlar oraya taşınmaya
devam ediyorlardı. Yani, yılların olumsuzluğunun, Türkiye'nin, aslında,
sanayileşmedeki ve kentleşmedeki çarpıklığının en dehşetengiz tablosu bugün
Dilovası'nda yaşanıyor. Yani, Bayındırlık Bakanlığı, belediyeler, bu konuyla
alakalı olarak, bölgedeki bu vahim tabloyu görüp, bu gelişmeleri görüp, gerekli
tedbirleri -planları zamanında yaparak, bu tedbirleri- almamışlardır.
Dilovası'nın şöyle bir
tablosu da var: Yani, Dilovası'nın hangi konumda olduğunu bilmeyenler için
ifade etmekte fayda var; bir kuytu, bir çanağın içerisinde, denize açılan tarafta
da bir tepe var. Yani, bazen, vadinin içerisindeki fabrikaların oluşturmuş
olduğu hava kirliliğini bir sirkülasyonla alıp dağıtacak hava akımları olmuyor;
partiküller havada asılı kalıyor, hava kirliliği Dilovası'nın üzerine âdeta
çöküyor.
Biz, Avrupa Birliği
fonlarından temin etmiş olduğumuz kredilerle Dilovası'ndaki atıksu tesislerinin
yapılması… Çünkü, Dilovası Deresi, Organize Sanayi Bölgesi… Marmara Denizindeki
deniz kirliliğinin yüzde 25'ini tek başına bu bölge oluşturuyor. Burası çok
enteresan bir bölge. Elbette ki, hava kalitesinin izlenmesiyle alakalı olarak,
yine, bölgede gerekli tedbirleri alıp, orada, Dilovası Organize Sanayi Bölgesi
yetkilileri, yani, sanayicilerle birlikte hava kalitesini izleme ağını da
kuruyoruz. Ancak, şunu söyleyeyim: Dilovası'ndaki bu olumsuz tablo, kolay kolay
insanın kabullenemeyeceği bu tablo bugün nasıl çözülebilir; yani, biz, oradaki
bütün fabrikalara filtre taktıracağız, emisyonlarına, deşarjlarına; hepsine
gerekli hassasiyeti göstereceğiz; ama, bir boya fabrikasının bacasının hemen
yanı başında hatta saçağının dibinde ev var, bu evlerin sayısı, bu konutların
sayısı yüzlerle, binlerle ifade ediliyor. Aslında, ben bunu… Keşke mümkün
olabilse de, bu söyleyecek olduğum şeyi, bunu yapabilsek. Ben, bunu, sanayicilere
de teklif ettim. Dedim ki, gelin, Dilovası'ndaki bu nüfusu başka yere taşıyalım
ve burada meydana gelecek olan sanayi arsalarını -buralar Türkiye'nin en
değerli sanayi arsaları- biz, sanayie tahsis edelim. Sanayiden, sanayiciden
almış olduğumuz parayla da, bu insanları başka bir yere taşıyıp, orada, çok
daha temiz bir havada, çok daha temiz bir çevrede, çok daha medenî bir şekilde
yaşayabilecekleri mekanları oluşturalım. Ben bu teklifimi, Dilovası'nın
Organize Sanayi Bölgesi yetkililerine ilettim.
Bunu, bu projeyi
gerçekleştirebilirsek, Türkiye'de, aslında, çok iyi, fevkalâde örnek iş
yapılacağına da inanıyorum; ama, bu, kolay bir iş değildir. Bunun için, şu
anda, Gebze Organize Sanayi Bölgesinde, sanayi arsasının metrekaresinin 100-150
dolar olduğunun, Dilovası'nda, konutlardan boşalacak olan alanın 4 000 - 5 000
dönüm olacağını, 4 000 000 - 5 000 000 metrekare olacağını, bunun da rayiç
bedellerle alınıp satılması halinde, sanayie tahsis edilmesi halinde, bu
meselenin kökten çözülebileceğine inanıyorum. Ancak, şöyle bir eleştiri
arkadaşlarımız getirebilirler. Eleştiri yapmak, herkesin en kolay yapabilecek
olduğu şeydir. Şimdi, benden sonra konuşacak değerli milletvekili
arkadaşlarımdan, muhalefet milletvekili arkadaşlarımdan birisi, o bölgenin
hemen yanı başında belediye başkanlığı yapmış bir arkadaşımdır. Yani, o
arkadaşımın söylecekleri de, elbette ki, ben de merakla bekliyorum, ne
söyleyecek acaba…
SALİH GÜN (Kocaeli) -
Ondört yılda bir tane ruhsat vermedim.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - O arkadaşımızın, tabiî, daha önce, partisinden
Bayındırlık Bakanlığı yapan bir arkadaşımızın, uzun yıllar Bayındırlık
Bakanlığı yapan bir arkadaşımızın, bu bölgeyle alakalı, bizim Hükümetimize
kadar, Dilovası özelinden hava kalitesiyle, çevreyle alakalı, evet, maalesef,
ileri bir adım atılamamıştır.
Tabiî, burada, şu
realiteyi kabul etmemiz lazım. Bu ülkenin başta siyasetçilerinin, bu ülkenin
işadamlarının, bu ülkenin entelektüellerinin çevre diye fazla bir dertleri yok;
çünkü, çevre, bizim her sabah soframıza gelen ekmek gibi, çay gibi, zeytin gibi
önemsediğimiz bir şey değildir. Aslında, çevrenin, hava olduğunu, su olduğunu,
toprak olduğunu ve bu üçlünün insan hayatının olmazsa olmazları olduğunu, ekmek
kadar, su kadar, çay kadar, şeker kadar, peynir kadar, zeytin kadar elzem
olduğunu hep birlikte fark ettiğimiz zaman, çevre meselesi, kamuoyunda
yeterince makes bulmuyorsa, çevreyle alakalı yeterli duyarlılıklar yoksa,
bizim, sadece bir kurumun, bir sivil toplum kuruluşunun, bir meslek örgütünün,
bir Bakanlığın, tek başına bu konuda bütün meseleleri çözmesi mümkün değil. Bu
konuda, bir kere, hepimizin, iktidar, muhalefet, sivil toplum, üniversite,
entelektüel, yazar, medya, herkesin birlikte olması lazım ve bunun, ulusal bir
sorun olduğunu görmemiz lazım. Bu meselenin üstüne hep birlikte yürümemiz
lazım. Yani, bu mesele, sadece Dilovası'nın meselesi olsa, Dilovası 35 000
kişiyi aşıyor. 35 000 kişiyi, oradaki arsaları, sanayicilere satarız, aldığımız
paralarla onlara başka yerde ev de yaparız, dükkân da yaparız, onları oraya
taşırız; ama, bu mesele, Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda daha fazla başını
ağrıtacak bir meseledir. Elbetteki, biz, Hükümet olarak, bu konuyla alakalı,
Avrupa Birliği sürecindeki Türkiye'nin çevre kalitesinin, çevre politikalarının
yakından takip edilmesiyle alakalı ileri adımları atıyoruz. Tehlikeli atıklarla
alakalı, evsel atıklarla alakalı ciddî yatırımları yapıyoruz. Bunları teşvik
ediyoruz. Belediyelere, hiç de üzerimize vazife olmamasına rağmen,
Bakanlığımızın, hükümetimizin fonlarından çok ciddî destekler veriyoruz. Tabiî,
biz, Türkiye'deki su kalitesinin bozulmasıyla, atık suların hiç arıtılmadan
nehirlere, denizlere boşaltılmasının nasıl büyük riskler oluşturduğunu ve bunu
da, bu meseleyi de bizim, belli bir plan dahilinde, önümüzdeki yedi ile dokuz
yıl arasında çözmekle alakalı hem finansman hem de mühendislik fizibilitelerini
hazırladığımızı çok rahatlıkla ifade edeyim ki, Türkiye olarak, bu meselede,
bir tarafında yerel yönetimler, bir tarafında sanayi, bir tarafında da merkezî
hükümet olmak kaydüşartıyla bu devasa sorunları çözebileceğimize inanıyorum.
Türkiye'nin gayri safî hâsılasından sadece yüzde 0,8 bir pay ayırmamız halinde,
yerel yönetimler ve sanayicinin bu aymazlığından kurtulması halinde Türkiye'nin
çevre sorunlarının üstesinden gelmek mümkündür…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Bakan.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Dünyanın çevreyle alakalı sorunlarını çözmüş gelişmiş
ülkelerinin gerek medyasının, gerek genel kamuoyunun, gerek üniversitelerinin
ve gerekse siyaset erbabının bu konuda bizden çok daha ileri olduğunu, bu
meselenin bir eğitim sorunu olduğunu, bu meselenin bir bilinç meselesi
olduğunu, Türkiye, bu konuda, eğer, kolektif bir bilinci geliştirebilirse bütün
meselelerini aşmak için kullanacağı en büyük enstrüman ortak aklı harekete
geçirmek, ortak bilinci oluşturmaktan geçmektedir. Sorunların esas çözüm
noktasının bamteli burasıdır.
Bu konuyla alakalı yapmış
olduğumuz çalışmalardan birkaç küçük hususu siz değerli milletvekili
arkadaşlarımla ve kamuoyuyla paylaşma imkânı bulduğum için, bu araştırma
önergesini veren, iktidar ve muhalefetten değerli arkadaşlarıma teşekkür
ediyorum. Ümit ediyorum ki, bugün burada, bu araştırma önergesinin
görüşülmesinden sonra kabul edilecek, araştırma komisyonunun kurulması kabul
edilip, bizim, bölgede yapmış olduğumuz bu çok kapsamlı çalışmaya, değerli
milletvekillerimizin ve Meclisimizin taraf olmasıyla bu ciddî meselede bizim
işimiz daha kolaylaşacak, bizim elimiz daha rahatlayacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakan.
Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına, Kocaeli Milletvekili Sayın İzzet Çetin; buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
Sayın Çetin, süreniz 20
dakikadır.
CHP GRUBU ADINA İZZET
ÇETİN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Kocaeli İli
Gebze İlçemiz Dilovası Beldesinde son yıllarda, özellikle son on yılda
gerçekleşen ölümlerin büyük bir bölümünün kansere dayalı ölümler olması
nedeniyle, bu bölgenin sanayi kuruluşlarının, biraz evvel Sayın Bakanımızın da
söylediği şekilde, çevreye, havaya, suya, toprağa etkilerini yerinde incelemek
amacıyla vermiş olduğumuz Meclis araştırma önergesi hakkında söz almış
bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, her
şeyden önce amaç üzüm yemek. Gerçekten, biraz evvel Sayın Bakan da işaret etti,
Sayın Bakanımızın, Dilovası konusunda söyledikleri rakamlar ve alınması gereken
önlemlere aynen iştirak ettiğimi belirtmek istiyorum.
Tabiî, bu ele aldığımız
önergede bahsedilen konu, aslında, kalkınma süreçlerinde pek çok ülkenin karşı
karşıya kalmış bulunduğu sorunlardan birisi. Hızlı sanayileşme ve çarpık
kentleşmenin doğal sonucu olarak, en belirgin, en çarpıcı bir biçimde Dilovası'nda,
insanlarla sanayi kuruluşları iç içe olduğu için çok ciddî sorunlar var. Çevre
kirliliği, salt kirliliğin kaynağındaki yerleşim birimlerini değil, kirliliğin
şekline bağlı olarak, Çernobil olayında olduğu gibi, bir bölgeyi, hatta çok
geniş alanları etkileyerek tüm insanlığı tehdit edebiliyor. O nedenle, çevre
konusunda, iktidar ya da muhalefet ayırımı ya da şu bu siyasî görüş
farklılığını gündeme getirmenin doğru olmadığını düşünüyorum.
Gerçekten, çevreyi, yani,
tüm insanlığın üzerinde ortak hareket etmesini gerektiren sorunlara baktığımız
zaman, öncelikle, küresel ısınma, sera etkisi ve iklim değişmeleri sorununu,
atmosferdeki ozon tabakasının incelmesi sorunu, genel olarak kirlenme ve hava
kirlenmesi sorunu, içmesuyu kaynakları ve denizlerle ilgili sorunlar, tüm
insanlığın ortak sorunları. Bu sorunlara ortak çözüm bulmak zorundayız.
Değerli arkadaşlarım,
İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan hızlı kentleşme ve sanayileşmeyle
birlikte, doğa üzerinde baskının artması, kalkınma anlayışına 1970'li yıllarla
birlikte yeni bir boyut eklemiş. Eklenen bu yeni boyut çevre boyutu. Bu da,
1972 yılından bu yana, Birleşmiş Milletler düzeyinde ele alınmakta ve
konferanslar düzenlenerek, deklarasyonlar, raporlar yayınlanarak, politikalar
geliştirilmektedir. Bir insan hakkı olarak çevre hakkını, ilk kez, 1972'de,
Birleşmiş Milletler ve Çevre Konferansı sonucunda yayınlanan Stockholm
Bildirisinde yer aldığını görüyoruz. Bu tarihten sonra, konuyla ilgili olarak
geliştirilen birçok uluslararası belge, çevre hakkını, insan hakları içerisinde
değerlendirmiş. Bizim de Anayasamızın 17 nci maddesi "Herkes, yaşama,
maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir" derken,
56 ncı maddemiz Anayasada "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama
hakkına sahiptir." Çevreyi geliştirmek ve çevre kirlenmesini önlemek
devletin ve yurttaşların görevidir diyor.
Yine, 43 üncü madde
kıyılardan yararlanmayı, 44 ve 45 inci maddeler toprağın korunmasını, 169 uncu
maddeyse ormanların korunması ve geliştirilmesine ilişkin konuları düzenliyor.
Yani, insanlarımızın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı hem uluslararası
belgelerde hem de Anayasamızda güvence altına alınmış.
Değerli arkadaşlarım,
çevre sorunlarının insanlar ve diğer canlılar üzerindeki ciddî tehditleri her geçen
gün artmakta. Çevre kirliliğinin canlılar üzerinde meydana getirdiği
hastalıkların tek tek sıralanmasına hiç gerek yok. Bunlar, kalp ve damar
hastalıklarından böbrek hastalıklarına, astım ve kronik bronşitten kolera gibi
çeşitli salgın hastalıklara kadar insanlığı tehdit eden hastalıklar.
Yani, ilimiz Kocaeli'ne
geldiğimiz zaman, gerçekten Kocaeli'nin sanayileşmede ulaştığı nokta itibariyle
çevre sorunlarıyla uğraşan illerimizin başında geldiğini görmezlikten
gelemeyiz. Biraz evvel, Sayın Bakan da verdi rakamları, bir kez de ben buradan
belirtmek istiyorum.
Gerçekten, Kocaeli, sahip
olduğu yaklaşık 400 adet birinci sınıf ve 7 000'den fazla ikinci ve üçüncü
sınıf sanayi kuruluşuyla bir sanayi kenti konumunda. Bu özelliğiyle, Türk
imalat sanayiine yaptığı yüzde 20'lik üretim katkısıyla, İstanbul'dan sonra en
büyük katkıyı veren küçücük bir coğrafyaya sahip il. Hemen hemen bu oran yirmi
yıldan bu yana değişmedi.
Kocaeli'ne ait gayri safî
yurtiçi hâsılanın yüzde 70'ini sanayi sektörü, yüzde 27'sini de hizmetler
sektörü, yüzde 3'ünü de tarım sektörü gerçekleştiriyor.
Değerli arkadaşlarım,
biraz evvel yine belirtildi. 500 sanayi kuruluşundan 75'i, ilk 100 büyük sanayi
kuruluşundan da 18'ine Kocaeli evsahipliği yapıyor; ama, bu, 75 sanayi kuruluşu
ya da Kocaeli'ndeki en büyük 100 sanayi kuruluşunun sadece 13'ü Kocaeli'ndeki
vergi daireleriyle ilişkilendirilmiş; bunların dışındakilerden 84'ü İstanbul,
diğerleri de başka illerle ilişkilendirildiği için, Kocaeli'ni ve Kocaeli'ndeki
çevreyi kirletmelerine rağmen, Kocaeli'ne bir katkılarından, ne vergi olarak ne
de başka biçimde katkılarından söz edebilmek mümkün değil.
Yine, tüm Türkiye'de
tüketilen elektriğin yaklaşık yüzde 10'unu Kocaeli tüketiyor; bu da,
Kocaeli'ndeki sanayiin boyutlarını göstermesi açısından önemli. Kocaeli, 90
civarında da yabancı sermayeli kuruluşu, 20 civarında organize sanayi bölgesini
de bağrında taşıyor.
Değerli arkadaşlarım,
araştırma önergemizde de belirtildi; Dilovası'nda, biraz evvel Sayın Bakanımız
171 olarak verdi rakamı, o bölgede uzun yıllar belediye başkanlığı yapan Salih
Gün arkadaşım, yeni rakam aldı, 186 diyor, ben de 170 civarında sanayi
kuruluşunun olduğunu biliyorum. Bu 180 ya da 170 sanayi kuruluşu ne kadarlık
bir alanda derseniz; hemen hemen çoğunuz İstanbul'a giderken Tavşancıl'ı
geçtiğinizde bir dereye iner, Tavşanlı'ya doğru bir yokuşa tırmanırsınız
arabayla; bir iniş ve bir yokuşun o vadisinde, Dilderesi'nin sağında ve solunda
175-180 sanayi kuruluşu. Tabiî, bunların önemli bir bölümü uzun yıllardan bu
yana orada faaliyetini sürdürüyor. Örneğin, Çolakoğlu Demir-Çelik Sanayii 1966
yılında kurulmuş; Diler Demir-Çelik Sanayii, 1950'li yıllarda Karabük'te
haddehane olarak başlamış, 1970'li yıllarla o bölgeye gelmiş. Daha sonra, hızlı
bir şekilde çarpık sanayileşme ve özellikle çarpık kentleşmeye neden olan göç
olayları nedeniyle, zamanında önlem alınmadığı için, bugün küçücük bir alanda
hem 50 000'e yaklaşan nüfus hem de 170 büyük sanayi kuruluşu iç içe yaşıyor.
Değerli arkadaşlarım,
Sayın Bakanımız da belirtti; hava, gürültü ve su kirliliği o bölgede inanılmaz
boyutlarda. Burada faaliyetlerini sürdüren fabrikaların, atıklarını
Dilderesi'ne bıraktıkları hem çevre halkı tarafından biliniyor hem de Sayın
Çevre ve Orman Bakanımız tarafından, bir konuşmasında açıkça teyit ediliyor.
Marmara Denizindeki
kirliliğin yüzde 25'ini, tek başına Dilovası'ndaki kuruluşlar gerçekleştiriyor.
Körfez kirliliğinin de yüzde 42'den fazlasını, yine Dilovası'ndaki sanayi
kuruluşları gerçekleştiriyor. Bu biliniyor, Çevre ve Orman Bakanımız tarafından
da biliniyor, yöre halkı tarafından da biliniyor, artık Kocaeli Büyükşehir
-yani, geçtiğimiz yıl yapılan düzenlemeyle, İstanbul'la birlikte, belediye
sınırlarımız il sınırları olarak kabul edildi- belediye başkanları da biliyor;
ama, her ne hikmetse, konuşmalardan öteye bir önlem alınamıyor.
Değerli arkadaşlar, son
yıllarda Dilovası'nda meydana gelen ölüm olaylarında kanser nedenlerinin
anormal derecede artmış olması, ister istemez, bölgedeki sanayi kuruluşlarının
faaliyetleri ve bunların atıklarının insan sağlığı üzerindeki etkisini dikkatle
incelememizi gerektiriyor. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sayın Onur Hamzaoğlu tarafından, Dilovası'nda
yaşanan kanser nedenli ölümlere ilişkin bir araştırma ve bu konuda bir ön rapor
hazırlanmış. Sayın Hamzaoğlu ile dün yaptığım görüşmede, nihaî raporunu bir
hafta-on gün içerisinde tamamlayacağını söyledi. Bu raporda yer alan bilgilere
göre, Dilovası'nda, son sekiz yılda gerçekleşen ölümlerin yüzde 32,3'ü kanser
nedeniyle. Kanser nedenli bu ölümlerin yüzde 44'ü akciğer, yüzde 19,5'i de mide
kanseri. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, dünyadaki ölümlerin yüzde
12'si kanser nedeniyle. Türkiye'deki ölüm olaylarının da yüzde 12 civarında
kansere dayalı ölüm olduğu biliniyor. Yani, Dilovası'ndaki ölümlerin, dünya ve
Türkiye ortalamalarının 2,5 katından daha fazlası kansere dayalı ölümler.
Görüldüğü gibi, Dilovası'nda yaşanan kansere bağlı ölümler, hem dünyadaki
rakamların hem de ülkemizdeki rakamların çok çok üzerinde.
İlimizde, bu konuda
görevli kamu kurumları ve yerel yönetimlerin gerekli hassasiyeti gösterdikleri
kanaatinde değilim. Üstelik, Çevre ve Orman Bakanının da, bölge milletvekili
olmasına rağmen, bölgenin bu konudaki kötü talihini yenecek ciddî çalışmalarını,
maalesef görebilmiş değiliz. Biraz evvelki konuşmasında, Sayın Bakanımız da,
bizim gibi o bölgenin sorunlarını dile getirmekten öteye, çok fazla önlem ya da
çok fazla tedbir alındığını ortaya koymuş değil.
Gerçekten en köklü çözüm,
o bölgede sanayi kuruluşları ile insanları birbirinden ayırmak belki; ama, bu,
bugünkü Türkiye koşullarında fiziken imkânsız gibi gözüken tabloyu önümüze
koyuyor.
Gerçekçi olursak, bizim
Kocaeli'nde, 1970'li yıllarda, doğusundan şehre girenler, kokudan, otobüslerde
bile burunlarını kapatırdı. 1990'lı yılların başında ilimize vali olarak atanan
bugünkü Sayın Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterinin önderliğinde, yine -o zaman
büyükşehir değildi- İzmit Belediye Başkanı Sayın Sirmen'in ortak çabalarıyla,
Kocaeli'ndeki o koku bir yıl içerisinde temizlenebildi.
Kocaeli Körfez'deki balık
çeşidi yok olmuştu; evsel atıklarının ve sanayi kuruluşlarının filtre ve
doğrudan atıklarını denize göndermesinin önü kesilince görüldü ki, denizdeki
canlılar; yani, balık çeşidi artmaya başladı; hatta, bazı bölgelerde yeniden
denize girilmeye başlandı.
Şimdi, gerçekten
Kocaeli'nde olduğu gibi Dilovası'nda da eğer fabrikaların, sanayi
kuruluşlarının, boya fabrikalarının ve o bölgeyi kirleten diğer kuruluşların
alması gereken önlemler hatırlatılır ve yapması gerekenler yapılırsa,
yapmadıkları takdirde yaptırım uygulanırsa, bugünkü değerlerin çok altına
inebilir.
Değerli arkadaşlar, o
bölgede halkın rahatsız olduğu bir başka ana sorun da, gürültü kirliliği; yani,
Çolakoğlu ve Diler Demir-Çelik Fabrikalarının, o demir eritme ve döküm
sırasında yapmış olduğu gürültüden, o yöredeki halk, gece yatağından fırlayıp
uyanabiliyor. Eğer arabayla geçerseniz oradan, gürültüyü, E-5'ten de, TEM
Otoyolundan da duyabilirsiniz.
Şimdi, değerli
arkadaşlar, tabiî, ülkemiz ne yazık ki, bazı fabrikaların üzerine gittiğinde,
fabrika sahipleri, alması gereken önlemler yerine, diyebilirler ki, biz
istihdam yaratıyoruz, adam çalıştırıyoruz, vergi veriyoruz, ülke ekonomisine
katkı yapıyoruz; eğer üzerimize gelirseniz, Çek Cumhuriyetine gideriz,
Bulgaristan'a gideriz, Türkî cumhuriyetlere gideriz ya da şuraya gideriz,
buraya gideriz diye tehditkâr yaklaşabilirler. Şunu çok açıkça söylüyorum ki,
özellikle Dilovası'ndaki sanayi kuruluşları gibi kuruluşlar, ancak Türkiye'de faaliyet
sürdürebilir. Dünyanın hiçbir ülkesi, o tarz çalışma metoduyla, o tip, kendini
yenilememiş, kırk yıldır, elli yıldır yenilememiş kuruluşlara çalışma izni
vermez; bu, ancak Türkiye'de rastlanabilecek bir durum.
Değerli arkadaşlarım,
Sayın Bakanımız çevreyle ilgili olarak basında yer alan bir demecinde,
Türkiye'nin Avrupa Birliğinin çöplüğü olmaktan çıktığını, çevre konseptine
uymayan fabrikaların faaliyetlerine son verileceğini, 2005'ten sonra bütün
fabrikaların çevreye duyarlı bir şekilde üretim yapmak zorunda kalacaklarını,
aksi takdirde, 500 000 dolardan 1 000 000 dolara kadar para cezasına
çarptırılacaklarını açıkladı.
Bu demecinin üzerinden
ondört ay geçti; şimdi, buradan, Sayın Bakanıma sormak istiyorum: Dilovası'nda
kaç fabrikayı çevreye duyarlı üretim yapar hale getirdiniz? Çevreye uygun
üretim yapmayan fabrikalar, bugüne kadar kaç milyon dolar cezaya çarptırıldı?
Örneğin, ses kirliliği, hava kirliliği, görüntü kirliliği, deniz kirliliği ve
termik kirlilik yaratan ve bölge halkının en çok şikâyet ettiği Çolakoğlu ve
Diler Demir-Çelik Fabrikalarına ne kadar ceza yazdınız? Bunların çevreye
duyarlı üretim yapmalarını sağlamak için neler yaptınız? Polisan hakkında, o,
solventleri en çok filtre kurmadan havaya yayan o büyük fabrika konusunda ne yaptınız?
Değerli arkadaşlarım,
hepiniz biliyorsunuz, bu tip kuruluşlar, zaman zaman çevreye yönelik
ağaçlandırma yaparlar; zaman zaman -üzerine gittiğiniz zaman- bir okul ya da
kamuya hibe niteliğinde bir şeyler yaparlar ya da çevre düzenlemesi adı altında
birkaç çiçek dikerler; arkasından ödül alırlar. Çok kolaydır onlar için o
ilişkileri kurmak, geliştirmek; ama, hem çalışanları açısından hem yörede
yaşayanlar açısından hem insanlık açısından, çevre açısından alması gereken
önlemleri almaktan her zaman kaçınırlar.
Gerçekten, o bölgede,
Dilderesi 1970'li yıllarda -en iyi Salih Gün Başkan bilir. Sayın Bakan da, ben
de 1970'li yılların başında Kocaeli'ne geldik- benim en çok gittiğim köy
Gebze'nin Tavşanlı Köyü idi. Tavşanlı Köyünde o bölgenin en güzel meyvesi;
şeftalisi, kirazı birbirinden güzel meyvelerdi. Bugün, o Dilderesi dediğimiz
dereye, kış aylarında yağan karın erimesiyle birlikte Gebze çöplüğü de iniyor,
normal yağmur sularıyla birlikte -Sayın Bakan da belirtti- kömür atıkları da,
tozları da olduğu gibi iniyor. 70'li yıllarda balık avlanılan dere bugün insan
sağlığını tam anlamıyla tehdit eder bir konuma gelmiş, ölmüş vaziyettedir.
Değerli arkadaşlarım,
gerçekten, Kocaeli'ndeki sorunlar bitecek gibi değil. Bakınız, bundan dört ay
önce, Sayın Bakanımıza, cevaplandırması istemiyle yazılı bir soru önergesi
vermiştim. Buna bugüne kadar cevap alamadım; yani, 9 Kasım 2005 tarihinde
verdiğim önerge… Derince'de uzun yıllardan beri 3 000 ton "benzen heksa
klorür" adı verilen atık madde son derece elverişsiz koşullarda
depolanmış, Kocaeli için atom bombası niteliği taşıyan bir depolama Kocaeli'nin
merkezinde… Sayın Bakanımız da, bu konuda, bunun, mutlaka tasfiye edileceğini,
kaldırılacağını vaat etmiş olmasına rağmen, bırakınız, o benzen heksaklorür
tanklarını, varillerini oradan attırmayı, benim yazılı soruma bile cevap verme
zahmetinde bulunmadı.
Yine, değerli arkadaşlar,
geçtiğimiz ay, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin bir Çevre Komisyonu var. Bu
Çevre Komisyonu inceleme yapıyor Kocaeli'nde; Pakmayanın, Depa ilaç
fabrikasının, Pirellinin, Goodyearın, Berksanın, Brissanın, Hyundainin, Yıldız
Suntanın çevreyi kirlettiğini; bunun yanında, bazı fabrikaların, örneğin,
Kartonsan, Güncallar Piliç, Kordsa, Sakosa, Enerjisa, Çelik Halat gibi
fabrikaların da çevreye duyarlı olduklarının tespitini yapmış. Şimdi, İzmit'in
doğusundaki bu fabrikalar konusunda Çevre Sağlığı Komisyonunun raporu,
Büyükşehir Belediyesince ya da Çevre ve Orman Bakanlığımızca incelenecek mi,
takip edilecek mi, bunu bilmiyorum.
Yine, Kocaeli'nde -Sayın
Bakanımız ikide bir söylüyor- serbest bölge var, Gölcük'te kuruldu, Gölcük'ün
girişinde Yazlık Köyü sınırları içerisinde. Depremden sonra denizde bir çökme
olmuştu. Ben merak ettim, geçtiğimiz ekim ayında o serbest bölgeye girdim,
İzmit'e doğru o daracık körfez tam 950 metre dolduruldu; bu da bir çevre
tahribatı. Nereden dolduruldu; Kocaeli'nin en güzel beldelerinden birisi olan
Halıdere sırtlarında koskoca bir alan, şimdi uzaktan gördüğünüzde bir toz duman
yığını oralarda…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
İZZET ÇETİN (Devamla) -
Toparlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Çetin,
buyurun.
İZZET ÇETİN (Devamla) -
Eskiden, yani halen de, meyve bahçeleri ve diğer, köylünün ufak tefek bahçeleri
toz bulutları altında ağustos ayında kurudu. Halıdere Belediyesi de bu konuda
gerekli duyarlılığı göstermedi, oradan gelir elde etme yoluna gitti.
Şunu belirtmek istiyorum
değerli arkadaşlar: Çevre sorunu, gerçekten hepimizin sorunu, sadece o bölgede
yaşayan insanların sorunu değil, hepimizin ortak sorunu; ama, Dilovası, çok
özel bir konumu var, Türkiye'de değil, belki, dünyada Dilovası kadar çevrenin
tahrip edildiği, doğanın tahrip edildiği, suyun ve havanın kirlendiği bir başka
yere rastlamak mümkün değil. O nedenle, kurulacak bir araştırma komisyonunun,
önergemizde olduğu gibi, yerinde inceleyerek, alınması gereken önlemleri
Meclise taşıması, başta Dilovası'nda yaşayan yurttaşlarımız olmak üzere, sanayi
bölgemiz Kocaeli ve diğer sanayi bölgeleri için bundan böyle çok daha iyi
sonuçlar doğuracağını umuyor, bu düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Çetin.
AK Parti Grubu adına söz
isteyen Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar.
Buyurun Sayın Ayar. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA EYÜP
AYAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Kocaeli'nin
Gebze İlçesine bağlı Dilovası Beldesinde, kanser hastalığı nedeniyle ölümlerin
arttığı, hava kirliliğinin arttığı, çevre ve halk sağlığı yönünden gerekli
tedbirlerin alınması için verilmiş olan önergeler hakkında Grubumuz adına söz
almış bulunmaktayım; bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kocaeli Üniversitesi Halk
Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu imzasıyla, 11 Kasım
2004 tarihinde yapmış oldukları çalışmanın ön raporunda, Dilovası'ndaki
belediyeden defin ruhsatlarını almış incelememişler. 1 Ocak 1995 ve 10 Ekim
2004 tarihleri arasında, toplam 494 ölüm gerçekleşmiş, bu ölümlerin yüzde
32,3'ü kanser nedeniyle gerçekleşmiş. Bu, tabiî, çok ciddî bir durum; çünkü,
dünyadaki ölümlerin de yüzde 12,5'i, Türkiye'deki ölümlerin de yüzde 12,5'i
kanser nedeniyle. Dilovası'ndaki durum, Türkiye ortalamasının da 2,5 katı
fazla. Tabiî, bunun üzerine, medya, sivil toplum örgütleri ve Dilovası halkı bu
konuyu Türkiye'nin gündemine taşıdı. Eğer, Yüce Meclis karar verir, araştırma
komisyonunu kurarsak, bölgenin sorunlarının çözümünde neler yapılması
gerekiyorsa bunları tespit edip, tedbir alacağımıza inanıyorum.
Değerli arkadaşlar, ben,
Kocaeli Milletvekiliyim; ama, Gebze'de oturuyorum, Dilovası da Gebze'nin bir
beldesi. Dilovası'nı, bir ova olduğunu da, bugünkü durumunu da biliyorum.
Burayla ilgili tabiî çalışmalarımız da var.
Ben de, 1987 yılından
2005 yılının sonuna kadar Dilovası'ndaki bütün ölümlerin defin ruhsatlarını
aldım. Belediyeden aldım bunları. Şimdi, burada ilginç durumlar var. 1987'den
1995'e kadar 189 ölüm olmuş, bunlardan sadece 4'ü kanser nedeniyle. Tabiî, bunu
yüzdeye vurduğumuz zaman yüzde 2,1 civarında, ki bu gerçekten düşük bir rakam;
ama, ondan sonraki kesite de baktığımız zaman; yani, 1995 yılından 2005 yılının
sonuna kadar 559 ölüm olmuş, bunların 151'i kanser. Oranladığımız zaman, bu da
yüzde 27 ve toplamına bakarsak, toplam 748 ölümden 155'i kanser. Bunun yüzde
20,72'si kanser nedeniyle, ölümler içerisindeki oran bu. Yani, benim yapmış
olduğum çalışmalarda bu yüzde 32,5'luk oranı hiçbir şekilde bulamadık; ama,
neticesinde, burada, kanser nedeniyle ölümler ortalamanın üzerinde.
Hiç kanser nedeniyle
ölümler olmasa dahi, Dilovası'nın bilinen bir gerçeği var ki, burada yoğun hava
kirliliği ve çarpık kentleşmeden dolayı birçok sıkıntılar beraberinde
yaşanmaktadır.
Değerli arkadaşlar,
Dilovası'nın şöyle kısaca tarihçesini ve konumunu belirtmek istersem, Tavşancıl
ile Gebze arasında. 1970 yılında Çerkeşli Köyünün nüfusu 1 226 ve Aşağı
Çerkeşli dediğimiz kısımda da 400 kişi yaşıyor. Sene 1970. Bundan önce de,
tabiî İstanbul ile Hereke arasında bulunması, içinden yolların geçmesi,
demiryolunun geçmesi, denize kıyısının olması, limanlarının olması, burayı,
sanayi için de bir cazibe haline getirmiştir.
1980'de, buranın nüfusu 2
600'dür. 1987 yılında, belediye olması için, Çerkeşli ve Muallim Köyleriyle
birleşmişti. 1990 yılında nüfusu 18 500; bugün, gündüz nüfusu 50 000'in
üzerinde; böyle, âdeta, bir kanserli hücre gibi büyüyen bir şehir oluştu.
Şimdi -Bakanımız da
belirtti- topografik konumuna baktığımız zaman, bir çukurda, üç tarafı
tepelerle kaplı, deniz tarafı açık bir çukur ve 1 700 hektar alan üzerine
kurulmuş Dilovası. Bunun yaklaşık 500 hektarı orman, 215 hektarı 2/B, kalan 990
hektarının da bir kısmı hazine, kalan kısmı da tapulu yerler.
Burada, yine, bir sorun
daha bizim karşımıza çıkıyor. 2/B arazilerinin üzerinde 2 000'in üzerinde konut
var. Yani, diğer sorunları çözsek bile, burada 2/B sorunu yine karşımıza
çıkıyor. Gebze'nin birçok yerinde 2/B sorunu var. Bu 2/B'lerin üzerinde,
dediğim gibi, konutlar var, devletin okulu var, yolu var, elektriği var, suyu
var…
Tabiî, sanayileşmeyle
beraber göç olayı da arttı. Dilovası'na gelen göçlere baktığımız zaman, yüzde
60'ı Doğu Anadolu'dan, yüzde 20'si Karadeniz Bölgesinden, yüzde 15'i de Marmara
Bölgesinden geliyor.
Şimdi, ben, burada bir
konuya dikkat çekmek istiyorum. Göç eden insan, fakir insan, yoksul insan ve
Dilovası'na, sanayisinden, fabrikalarından dolayı gelmiş; ideali, bir iş bulmak
ve başını sokacak da bir gecekondu yapmak. Bunu yapmış; ama, ne altyapı var ne
imar var ne ruhsat var… Bu şekliyle bir şehir meydana geliyor.
Tabiî, fabrikalar da aynı
şekilde gelmiş, fabrikalar da, kurallara pek fazla uyarak, oraya gelmiş,
yerleşmiş değiller.
Şimdi, buradan, ben,
herkese şunu söylemek istiyorum: Bakınız, Türkiye'nin, eğer, üç önemli problemi
varsa, bunların biri işsizliktir, biri fakirliktir, biri de bölgelerarası
farklılıklardır; işte, göçün nedeni de budur. Bizim, burada, AK Parti olarak,
iktidara geldiğimiz günden beri yapmak istediğimiz, Türkiye'deki rant
ekonomisini reel ekonomiye çevirmek. Yani, epey bir mesafe aldık; artık faiz
para etmiyor, dövize, ne bileyim, işte, altına para yatırmakla çok fazla gelir
elde edilmiyor; artık, Türkiye'de üretim yapmak… Biz hep şunu söylüyoruz:
Sanayiin önündeki engelleri kaldıralım, yatırım, üretim, ihracat üçgenini
kuralım. Bunlar olacak ki, istihdam olsun, Türkiye büyüsün ve insanlarımız
zenginleşsin, problemleri çözülsün.
Biz, bunu Türkiye
genelinde de uygulamak için 49 vilayete teşvik getirdik; yetmedi, Türkiye'nin
her tarafını duble yollarla bir dantel gibi örüyoruz. Enerji yatırımları
yapıyoruz. İstiyoruz ki, Türkiye'nin her yeri yatırımlar için bir cazibe
merkezi olsun. Oradaki insanlarımız doğup büyüdükleri topraklar üzerinde
geçimlerini temin edebilsinler ve bu yoğun göç olayı da olmasın; çünkü,
Türkiye'nin doğusu kalkmış, batıya doğru göç ediyor.
Organize sanayi
bölgelerinden kısaca bahsedecek olursam… Bakın, Gebze'de, Dilovası dahil, 13
tane organize sanayi bölgesi var, Tuzla'dan Tavşancıl'a kadar. Gebze'nin kuzeyi
organize sanayi bölgeleriyle kaplı ve bunların üç tanesi faaliyette, 10
tanesinin de altyapısı yapılıyor; işte, kimi bitmiş, kimi bitmek üzere. Yapılan
hesaplara göre, buradaki organize sanayi bölgelerinin tamamı faaliyete geçtiği
zaman, buralarda 100 000 insan çalışacak. Aileleriyle 4'er kişi hesap edersen,
etti sana 400 000. Şu an, zaten, Gebze'nin nüfusu 600 000'in üzerinde. 1 000
000'un üzerinde bir ilçe; ama, coğrafyasına baktığımız zaman, bu kadar yükü, bu
kadar sanayii, acaba, bu bölge, çevre yönünden taşıyabilecek mi? Onun için,
buralarla ilgili bugünden tedbir alınması lazım.
Şimdi, Dilovası Organize
Sanayi Bölgesine gelirsek… Aslında, organize sanayi bölgeleri önceden kurulur
ve organize sanayi bölgesi kurulması için, işte, birtakım önlemler var; yani, o
kurulacak olan yerden akarsu geçmeyecek, demiryolu, karayolu geçmeyecek, orada
akaryakıt tankları olmayacak, yerleşim bölgesine 15 kilometre uzakta olacak,
SİT alanı olmayacak, termik santralı olmayacak…
Dilovası'na baktığımız
zaman bunların hepsi var; çünkü, Dilovası, zaten, önceden sanayileşmişti,
sonradan organize şekline döndü; ama, iyi de oldu. Niye iyi oldu; bakınız,
ancak bu şekliyle, Dilovası Organize Sanayi Bölgesi, şimdi, hem finansman
yönünden hem yetki yönünden güçlendi ve biraz sonra anlatacak olduğum çok
önemli yatırımları da, artık, Dilovası Organize Sanayi Bölgesi yapabilmektedir.
Dilovası Organize Sanayi
Bölgesi içerisinde -demin muhtelif rakamlar söylendi, ben onların da son
bilgilerini almıştım- 168 tane fabrika bulunmaktadır. Bu fabrikalarda, yan
sanayi hariç, 15 000 insan çalışmaktadır. Buranın ülke ekonomisine 1,5 milyar
dolar katmadeğeri var ve buradan 600 000 000 dolar da ihracat yapılmaktadır,
buranın ürünlerinden.
Şimdi "bir tedbir
alınmadı" dedi İzzet Bey; ama, gerçekten, birçok tedbir var, onları şimdi
size anlatacağım.
Bir defa, Dilovası, DOSB,
kendi içerisindeki bütün fabrikalarının, o söylemiş olduğunuz Diler Demir-Çelik
olsun -isimlerini de söylüyorum siz söylediğiniz için- diğer demir-çelik
fabrikası olsun, bunlar çatılarını yeniliyorlar, oradaki bütün fabrikalar,
bacasını, filtresini, arıtma tesisini, nesi varsa, bunları, yeniden, günün
şartlarına göre yerine getiriyorlar ve bunlara verilen süre 2006'nın sonudur.
2006'nın sonundan itibaren, çevreyle ilgili, buradaki sanayiden dolayı bir
kirlilik olmayacak ve çok önemli bir proje burası için. Çevre ve Orman
Bakanlığının Avrupa Yatırım Bankasından getirtmiş olduğu bir proje ve bu
projeye uygun 8 000 000 dolarlık bir arıtma tesisi yapılıyor. Dilovası'ndaki
bütün konutların ve bütün sanayiin ne kadar atıkları varsa burada toplanıp,
bunlar, arıtıldıktan sonra deşarj edilecekler.
Değerli arkadaşlar,
Körfez'in kirliliğini konuştuk. Körfez'in Karamürsel'den Hereke'ye kadar, daha
önce, bir kolektör sistemiyle beraber, orada Körfez'in kirliliğiyle ilgili
birtakım tedbirler alınmıştı; ama, maalesef, bakın, Hereke'de, Dilovası'nda,
Gebze'de hiçbir arıtma tesisi yok. Oradaki bütün sanayiin, bütün konutların
atıkları derelerle beraber denize deşarj edilmekte.
Meşhur Dilderesi;
konuşuldu, ben de söyleyeyim; Dilderesi Pelitli Köyünden başlıyor ve
Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi, Gebze'nin Yenikent, Sultan Orhan,
Arapçeşme, İnönü Mahallesinin atıklarını alıyor, en önemlisi, Gebze çöplüğünün
sızıntılarını alıyor, daha sonra, taşocaklarından gelen kirlilikleri de
topluyor ve en nihayet, Dilovası'nın sanayiden ve konutlardan gelen atıklarını
da alarak denize dökülüyor ve koskoca denizin, Körfezin yüzde 25 kirliliğini
sağlıyor.
Şimdi ne yapılıyor;
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi -artık, biliyorsunuz, Kocaeli'nin tümü
Büyükşehir- Kocaeli Büyükşehrin eli, artık, Kandıra'ya da uzanıyor,
Karamürsel'e de uzanıyor, Dilovası'na, Gebze'ye de uzanıyor. Gebze'nin merkez
mahallerinin altyapısı ihale edildi. Dilovası'nın 50 kilometre, altyapı,
kanalizasyon ve su şebeke ihalesi yapıldı. Şimdi, Gebze'ye de bir arıtma tesisi
yapılıyor, Dilovası'na da yapılıyor, Hereke'ye de yapılıyor. Bunlar bittiği
zaman, artık, Dilderesi'nin de bu kirliliği bitmiş olacak.
En önemlisi, buralardaki
katı atık sorunları, çöp sorunu ve bu, Türkiye'nin sorunu... Türkiye'de
yaklaşık 2 000 civarında vahşi çöp alanı dediğimiz; yani, çöpü alıp doğaya
olduğu gibi bırakıyorsun; bu, Dilovası'nda da böyle, Gebze'de de böyle.
Çiçektepe mevkiinde -ÇED
Raporu alındı- burada çöp deponi alanı yapılıyor, entegre bir tesis oluyor.
Oradaki çöpler, sızıntıları arıtılacak, metangazları yakılacak, üzerleri
kapatılıp orası yeşillendirilecek ve o bölgenin, 2028 yılına kadar, katı atık
sorunu da çözülmüş olacak.
Değerli arkadaşlar,
şimdi, Dilovası'nın kirleticilerine bakacak olursak kısaca; Dilderesi'ni
söyledik, katı atıklarından dolayı kirleticileri var; ama, buradan geçen TEM ve
D-100 yolu var. D-100 yolundan günde 13 500 araç geçiyor, TEM yolundan
yaklaşık, yılda, 36 200 000 araç geçiyor. Tabiî, bunların, toz olarak, egzoz
gazları, gürültü kirliliği oluşturuyor.
Yine, maalesef,
Dilovası'nın sahile hiçbir cephesi yok, tamamı limanlarla kaplı, 8 tane liman
iskele, 1 tane daha yapılıyor. Bu limanlara, yılda yaklaşık 12 500 gemi
geliyor. Bunlardan, yine, 12 500 000 ton yükleme, 32 500 000 ton da boşaltma
oluyor. Gelen malların çoğu hurda, kömür ve kimyasal maddeler ve bundan dolayı
da, limanlardan gelen kirlilikler var.
İzzet Beyin de söylediği
gibi, insanların temiz bir çevrede yaşaması anayasal hak. Çevreye baktığımız
zaman, değerli arkadaşlar, doğanın üç ana unsuru var; toprak, su ve hava.
Bunların, bırakın hiçbirini, bir tanesi olmasa yaşayamaz. Şimdi, toprak
erozyonla ve diğer kirliliklerle beraber azalıyor. Atmosferin kalınlığı 150
kilometre, bunun sadece 5 000 kilometresinde canlılar yaşayabiliyor. Dünyanın
yüzde 70'i sularla kaplı; ama, bu yüzde 70'in yüzde 2,5'i tatlısu, bunun da
yüzde 87'si buzullarda ve yeraltında. Yani, bizim, havayı korumamız lazım, suyu
korumamız lazım, toprağı korumamız lazım.
Türkiye'nin her
tarafından Kocaeli'ne, Gebze'ye, Dilovası'na göç geliyor. Burada konutlar
artıyor, burada fabrikalar artıyor, burada insanlar artıyor; ama, buranın
havası artmıyor, buranın suyu artmıyor, buranın toprağı artmıyor; bilakis,
azalıyor. Onun için, Türkiye'nin en önemli sorunlarından bir tanesi de çevre
konusudur.
Değerli arkadaşlar, Çevre
Bakanlığımız, Türkiye'de ilk defa Dilovası'nda bir kirlilik haritası çıkardı.
Bakanımız da bahsetti, bunun finansmanını Organize Sanayi Bölgesi sağlıyor;
ama, projeyi TÜBİTAK, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Kocaeli Üniversitesi
ortak olarak yürütüyorlar. Yine, burada 24 saat ölçümler yapılıyor. Bu
ölçümlere baktığımız zaman, buradaki gerek kükürtdioksit olsun gerek partikül
maddeler olsun Kocaeli ortalamasının üzerinde; ama, henüz tehlike sınırlarında
değil. Avrupa mevzuatına göre de, sürdürülebilir değil; bunu, burada, açıklıkla
söyleyeyim.
Dilovası'nın en önemli
sorunlarından bir tanesi de, organize sanayi bölgesi olmuş; ama, bunun
içerisinde iki tane adacık gibi mahallemiz var; Fatih Mahallesi ve Yeniyıldız
Mahallesi. Buranın halkının, orada yaşayanların, muhtarlar vasıtasıyla
müracaatı var. Bunlar da, başka bölgelere, haklarını alarak, buradan taşınmak
istiyorlar ve bu mahallelerinin de organize sanayi bölgesine dahil edilmesini
istiyorlar. Bu konuda da, valiliğimizin güzel çalışmaları var.
Son olarak şunu
söyleyebilirim…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Ayar,
lütfen toparlar mısınız.
Buyurun.
EYÜP AYAR (Devamla) -
Bitiriyorum.
Son olarak şunu
söylüyorum: Tabiî ki, bütün Türkiye'nin sorunları önümüzde, dert bir değil.
Eldeki imkânlarla beraber her meselemizi çözmeye gayret ediyoruz.
Aslında, Dilovası, daha
önce de olduğu gibi, bir gülovası da olabilir, bu mümkündür. Dilovası'nın çok
önemli bir kirliliği de; kışın, bilhassa, yakıttan kaynaklanmakta, ısınmadan dolayı,
kalitesiz yakıttan kaynaklanmakta. Buraya, 2007 yılında Dilovası'na doğalgaz
gelecek; ama, 2006 yılında da gelebilir; çünkü, belediye yetkililerinin de bu
konuda bir çalışması var.
Söylemiş olduğum,
Dilderesi'nin ıslahı, arıtma tesislerinin yapılması, Dilovası'nın altyapısının
yapılması, katı atıklarla ilgili çöp deponi alanlarının yapılması, bunlar hepsi
beraber, birlikte yapıldığı zaman; ki, bunların -yapılacak demiyorum- birçoğu
başladı, devam ediyor. Bunlar, kısa süre içerisinde bittiği zaman, Dilovası,
gülovası da olabilir. Onun için, burada, sanayi de olacak, konutlar da olacak,
herkes kurallara riayet edecek, hep birlikte, huzur içerisinde Dilovası'nı
yaşanabilir bir şehir yapacağız.
Bu duygularla, Yüce
Meclisi, tekrar, saygıyla selamlıyor, sizlere teşekkür ediyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Ayar.
Şimdi, önerge sahibi
olarak, Kocaeli Milletvekili Sayın Salih Gün…
Buyurun Sayın Gün. (CHP
sıralarından alkışlar)
SALİH GÜN (Kocaeli) -
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bir seyahat dolayısıyla saat
21.00'de uçağım kalkacağı için, bana özveride bulunan ANAP Grubu adına konuşma
yapacak İbrahim Özdoğan'a ve sırasını veren Sayın Kocaeli Milletvekilimiz
Muzaffer Baştopçu'ya ve bu öneriyi kabul eden Divan Başkanımıza, Büyük Millet
Meclisi Başkanımıza çok teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar,
dünyada, maliyeden daha önde tutulan çevre konusudur. Hal böyle iken, bu
hükümet, Çevre Bakanlığını Orman Bakanlığıyla birleştirdi, Orman Bakanlığının
sorunları dağları aşmış, bir de en önemli sorun olan çevre sorunu olduğu halde.
Değerli arkadaşlar, bugün
yapılan konuşmalardan… Çok değerli Sayın Bakanımızın pek suçu yoktur, konuyu
kucağında bulmuştur. Konuşmalarımda bahsettiğim bazı konularda, yalnız biraz
geç kalmıştır. Dilovası'nda, yalnız atmosfer kirliliği yok; deniz kirliliği
var, gürültü kirliliği var, çevre, her şeyiyle bütün kirliliği üzerinde
taşıyor.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Dilovası, nüfusu 3 500 iken, 1987 yılında belediye oldu. 800
hane civarında ev vardı. Belediye olması da, biraz önce arkadaşımın söylediği
gibi, yeterli olmadığından üç tane köyü birleştirip de belediye yaptılar. O
gün, kaç tane sanayi kuruluşu vardı biliyor musunuz 1987 yılında; 14 tane
sanayi kuruluşu vardı. Sene 2006; onyedi, onsekiz yıl sonra, 168 sanayi
kuruluşu ruhsatlı olarak, belediyeden ruhsat almış, faaliyet göstermekte.
Şimdi Dilovası'nın nüfusu
45-50 bin civarında. Tezada bakın, fabrika ruhsatı talep ediliyor, al; konut
ruhsatı talep ediliyor, al; konut ile fabrika arası 30 metre olan mahaller var.
Burada kim suçlu; ruhsatı verenler ve buna müsaade edenler. Yeni seçilen
belediye başkanı benim siyasî partimden değil; ama, kendisini kutluyorum,
insanlık adına da buradan teşekkür ediyorum. Seçildiği günden beri 1 tane
sanayi ruhsatı vermemiştir.
Devlet, hükümet ne
yapmıştır; vatandaşa bir adım gitmeden -sanayicilerin hepsini kastetmiyorum-
çevre, insanlığımız için hiçbir tedbir almadan bölgeyi organize sanayi bölgesi
ilan etmiştir. Yahu, otuzbeş yıldır faaliyette olan fabrikalara kıyak yapacağız
diye, neden organize sanayi bölgesi yapıyorsunuz?! Otuzbeş yıldır bu memleketi
zehirlemişler. Bu memlekete, Kocaeli'nde bir kuruş vergisi nasip olmamış,
sanayi ile konut alanı iç içe, buraya organize sanayi bölgesi yapıyorsunuz ve
arkadaşım biraz önce söylüyor, diyor ki: "Gebze'de 13 tane organize sanayi
bölgesi… Bunların 3-4 tanesi faaliyette." 13 tane olduğunda Gebze… Bugün
Dilovası konusu geldi, yarın Gebze konusu gelecek. Buradan ticaret odasını da,
buna ruhsat veren Sanayi Bakanını da, eğer, müsaade ettiyse Çevre Bakanını da
kınıyorum. 13 tane organize sanayi bölgesi, burayı çöplük haline getirecektir,
çöplük!
Sanayici sizi dinlemez.
Arıtma tesisi yapar, periyodik bakımını yapmadığı sürece, o çevreyi kirletmeye
devam eder. Bakanlıktan, bölgenin bakanlık temsilcisi olan memurlar gider,
burada arıtma tesisi var; periyodik bakımı yapılmadığı sürece, baca filtresi
çalışmadığı sürece çevreyi kirletmeye devam eder. Siz bu sanayiciyi, elektrik
ucuz, su ucuz, havayı kirletmeye devam edin diye de organize sanayi bölgesine
alıyorsunuz. Yok böyle bir şey.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Dilovası'ndaki durum Çernobil faciasından daha kötüdür. Rüzgâr
akışları, Dilderesi'nin taşıdığı kirlilik, filtresiz arıtma tesisleri,
fabrikaların yol açtığı kirlilikten dolayı ölüm raporları, biraz önce
arkadaşlarım da söyledi, belirli bir oranda… 748 kişinin ölümünün içerisinde
341 kişisi kalp krizinden, 150'si kanser, 257'si de diğer nedenlerden; fakat,
150 kişinin 126 kişisi son altı yılda kanserden ölmüştür; yalnız Dilovası
Belediyesinden alınan raporlar budur. Bu fabrikalarda da en az 10 000 kişi
çalışmaktadır. Bunlara Allah uzun ömür versin, bunlar ölüyorsa da, İstanbul'da
oturuyorsa İstanbul'da ölüyor, İzmit'te oturuyorsa İzmit'te ölüyor.
V. HAŞİM ORAL (Denizli) -
Uçak kaçıyor!
BAŞKAN - Sayın Oral,
lütfen...
SALİH GÜN (Devamla) -
Toparlıyorum efendim.
Sayın Başkan, daha 3
dakikam var. ("Uçak gidiyor" sesleri, gülüşmeler)
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Gün, siz devam edin.
SALİH GÜN (Devamla) -
Uçak gidebilir efendim, önemli değil.
Şimdi, Türkiye'de,
Dilovası'ndaki kanser oranı yüzde 34. Biraz önce arkadaşlarım da bahsetti,
dünyada bu yüzde 12 civarında. Buna acil tedbir… Sayın Bakanım söyledi,
toplantı yaptık Kocaeli'nde.
Sayın Bakanım, ben size burada
3 sefer, Kocaeli milletvekilleri olarak bir toplantı yapalım, herkes, bu
bölgenin sorunları hakkında bir tartışalım… Ben kasıt olduğunu zannetmiyorum,
zamanınız olmadığı için belki bu toplantıyı gerçekleştiremediniz; ama,
Kocaeli'nde çevreyle ilgili bir toplantı yaparken, ben Çevre Komisyonundayım,
beni niye davet etmediniz, Kocaeli milletvekillerini niye çağırmadınız?
Üniversiteyle konuşuyorsunuz, devletin memuru valiyle konuşuyorsunuz, gayet
normal. Ben, Kocaeli'nin, ondört yıl belediye başkanlığı yapmışım, bir beldede,
bu işi en iyi bilenim. Siz dahil, Kocaeli'ndeki, Dilovası'ndaki, ne dereyi
bilirsiniz, ne tepeyi, ancak gözlemlemeniz üzerine gidersiniz. Ben, yedi yıl
önce, Atabay Fabrikasını, Taray Çiftliğini, çevreyi kirletiyor diye mahkemeye
verdim ve üç yıl tazminat aldım. Sizin böyle bir şeyiniz var mı Bakanlık
olarak? Sizden öncekileri de kastediyorum. Onun için, buradaki sorunu bizden
saklamayın; bu güzel girişimi hep beraber yürütelim.
Şimdi, Dilovası'nın,
artık, ismini de "kanserovası" koymak lazım ve buraya girerken ve
çıkarken "bu beldeye giren yüzde 45 kanser riskiyle karşı karşıyadır"
demek lazım; halkı uyarmak zorundayız. Buradan, Ankara'dan çıkıyorum, Tavşancıl
sınırına kadar, bir tane, bu, sis basmış gibi çevre kirliliği olan hiçbir yerden
geçmiyorum. Sayın Bakanım da, aynı şeyi, biraz önce söylüyor; bunu da inkâr
etmiyor. Ama, bu kadar sanayiin olduğu yerde, bir tane mobil ölçüm cihazı yok.
Bereket versin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sayesinde ölçüm yapılıyor
ve İzmit ve İstanbul Ticaret Odası, çevrenin -ne kadar kirlendiği- durumunu ve
fabrikalardaki çevreyi kirletme oranını "biz yetkili değiliz" diye
vermiyorlar.
Değerli arkadaşlar,
insanlığa saygımız varsa, burada, çözüm, sadece Dilovası değil, dünyada -biraz
önce söyledim- Maliye Bakanlığının önündedir Çevre Bakanlığı. Bu Meclis, bu
hükümet, Çevre Bakanlığını birleştirdi Orman Bakanlığıyla. Apayrı, yepyeni bir
Çevre Bakanlığı kurulmalı. Bu Türkiye, yol geçen hanı gibi, denizleriyle,
karasıyla, çöplük değildir.
Bunun, en kısa sürede
halledileceğini umut ediyorum. Dilovası'nda ve çevrede yaşayanlara, herkese de,
kanserden uzak, hastalıksız, uzun ömürler diliyorum; hepinize saygılar
sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Gün.
Şimdi, önerge sahipleri
adına Muzaffer Baştopçu, Kocaeli Milletvekili…
Buyurun Sayın Baştopçu.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
MUZAFFER BAŞTOPÇU
(Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Kocaeli-Gebze
İlçesi Dilovası Beldesindeki sanayi kuruluşlarının atıklarının çevre ve insan
sağlığına etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırma komisyonu kurulmasını istiyoruz. Ben, önerge
sahipleri adına bu konuda söz almış bulunuyorum; hepinizi en içten sevgi ve
saygılarımla selamlıyorum.
Bugün Dilovası'nda
yaklaşık 50 000 nüfus yaşıyor. Gerçi, gündüz nüfusu 50 000'i aşıyor; ama, bu
güzel beldemizde 1954'te ilk kurulan boya fabrikasıyla sanayi gelip yerleşiyor.
60'lı yıllardan itibaren de hızla yoğun bir sanayileşme süreci yaşıyor ve bu
sanayileşme süreci yaşanırken, gayet tabiî ki, bütün Türkiye'nin bu
bölgelerinde olduğu gibi, çarpık yapılaşma, plansız kentleşmeyle birlikte çevre
sorunları da bugünlere geliyor ve devasa boyutlara ulaşıyor. Başta hava, su,
toprak kirliliği olmak üzere, bütün kirlilikleri bu bölgede, maalesef,
insanımızla birlikte, aynı fotoğraf karesi içerisinde görüyoruz.
Bölgenin topografik
yapısından da kaynaklanan; ki, bir çukur alan, bir çanak şeklinde alan... Hemen
üst tarafında TEM-6 var, alt tarafta D-100. Yoğun bir trafik iki tarafta, yoğun
bir sanayileşme ve bu sanayileşmenin, maalesef, zamanında alınmayan çevresel
önlemleriyle birlikte, o bölgede çok önemli çevre sorunları ve o sorunların
yarattığı öncelikli sağlık sorunları.
Tabiî, bu çevre sorunları
sadece Dilovası'nda değil; ama, Dilovası'nın ayrı bir karakteristiği ortaya
çıktı. Dilovası'ndaki bu önemli konu, biraz önceki konuşmacı arkadaşlarımın da
belirttiği gibi, Kocaeli Üniversitemizin Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim
Dalının yaptığı bir araştırma ve Dilovası'ndaki ölüm nedenlerinin, maalesef,
büyük bir bölümünün kanserden kaynaklandığı konusundaki tespitleri.
Araştırmacılar öyle tahmin ediyorum ki önümüzdeki günlerde ayrıntılı
raporlarını da yazacaklar; ama, kayıtlara göre, 1 Ocak 1995-10 Ekim 2004
tarihleri arasında 494 ölüm olmuş ve yaklaşık sekiz yılı kapsayan bu zaman
zarfı içerisindeki ölümlerin yüzde 32,3'ü kanser nedeniyle gerçekleşmiş. Tabiî,
Türkiye ortalaması ile dünya ortalaması kanserde hemen hemen aynı; ama, burada,
Dilovası'ndaki ortalamanın yüzde 32,3 olması çok önemli bir sayısal değer.
Bunun da yüzde 44'ü akciğer kanseri, yüzde 19,5'i de mide kanseri nedeniyle
gerçekleşmiş. Kimya, demir-çelik, enerji sektörünün de ağırlıklı olarak
bulunduğu bu bölgemizde, aynı zamanda depolama ve transfer alanları da
bulunuyor; ki, bunlar da bu konuya ilave bir yük getiriyor.
Bütün bu sorunları
etraflıca konuşmak, görüşmek ve kapsamlı bir rapor hazırlamak için, biz, bu
araştırma komisyonunun kurulmasını istedik. İnanıyorum ki, tasviplerinizle, bu
komisyon kurulacak, çalışacak; öncelikli olarak Dilovası'ndaki insanımıza ve
dolayısıyla, Türkiye'deki çevre sorunlarına, hepimizin önüne ışık olacak.
Son yıllarda hızla
gelişen teknoloji ve sanayi, birçok imkânı insanlığın hizmetine sunarken, gayet
tabiî ki, birlikte getirdiği çevre sorunları da hepimizi bir yerlerde köşeye
sıkıştırmaktadır; ama, burada önemli olan, bu çevre sorunlarını zamanında
tespit ederek gerekli önlemleri almak ve alınan bu önlemlerle de insanımıza
sağlıklı ortamlar oluşturmaktır. Dilovası, bu kapsamda, çevre sorunlarının her
çeşidinin olduğu yer demiştik; ama, biliyoruz ki, başta Kocaeli Üniversitemiz
olmak üzere, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitümüz, TÜBİTAK-MAM, yerel
yönetimlerimiz, il ve il özel idaremiz ve gayet tabiî ki İl Çevre Müdürlüğümüz
bu kapsamda ve Çevre ve Orman Bakanlığımız, ortaklaşa çalışarak, bu
bölgelerdeki çevre sorunlarının en aza indirgenerek gerekli önlemlerin
alınmasında büyük çabalar sarf etmektedir.
Çevre kirliliğiyle ilgili
olarak beldede her türlü çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmaların en
önemlilerinden bir tanesini de Büyükşehir Belediyemiz yapmıştır. 2005'te
gerçekleşen bu çalışmalarda, bölgede azotdioksit değeri 1 212
miligram/metreküp; ki, bu maddenin uzun vadeli sınır değeri 100 miligram/metreküp
ve kısa vadeli sınır değeri 300 miligram/metreküptür, çok yüksek bir değer ve
ikincil olarak da hidrokarbon değeri 2 534 miligram/metreküp, bu maddenin de
kısa vadeli sınır değeri 140 miligram/metreküp olduğundan, bu sonuçlar, hem AB
mevzuatına göre, hava kalitesinin Dilovası'nda çok kötü olduğunu, özellikle
hidrokarbon kirliliğinin ulusal ve uluslararası sınır değerlerinin çok üzerinde
olduğunu göstermiştir.
Tabiî, bunlar ne
diyorlar; diyorlar ki: Değerleriniz budur, buna karşı, muhakkak, önlemlerinizi
üretin.
Kocaeli İl Çevre
Müdürlüğünün yaptığı çalışmalar da, Dilovası'nda kükürtdioksit ve partiküler
madde oranının Kocaeli ortalamasının 2 katı üzerinde olduğunu göstermiştir.
Bir yandan Dilovası'nda
çevre kirliliğiyle ilgili bütün ölçümler yapılırken, diğer yandan, çok önemli
önlemler de alınmıştır. Bir kere, Dilovası'ndaki 171 adet sanayi tesisinin her
birinin çevreyle ilgili hangi önlemleri alması gerektiği, hem ulusal
standartlar bazında hem de uluslararası standartlar bazında hangi önlemleri alması
gerektiği kendilerine anlatılmıştır, hem de tekrar tekrar anlatılmıştır.
Alo Çevre 181 hattıyla
insanımıza, halkımıza bu konulardaki ihbarları yapmaları öğütlenmiştir, hassas
olmaları öğütlenmiştir.
Dilova'sında, özellikle
emisyonlarla ilgili olarak, filtresi olmayan sanayi kuruluşlarına bunlar
bilimsel olarak anlatılmış ve birçoğunun filtrasyonlarının yapılması
sağlanmıştır.
Kömür işletmeleri ve
eleme depoları, 31 Aralık 2006 yılı sonuna kadar, Çerkeşli Köyüne, kentten
uzaklaştırılarak taşınacaktır.
Büyükşehir tarafından
yirmi yıl ömürlü, çok büyük kapasiteli, evsel nitelikli katı atık deponi
alanları ve projeleri hazırlanmış, izinleri çıkarılmış, işletmeye hazır hale
getirilmiştir.
En önemli olarak da, 7
Haziran 2004 tarihinde Kocaeli Çevre Düzeni Planı yapılmıştır. Çevre düzeni
planı yapılması, bizim Kocaeli'nde bu sorunların kökten çözümüyle direkt
bağlantılı olacaktır.
Evlerden kaynaklanan atık
suların arıtım tesisi 2007 yılı içerisinde bitirilmiş ve işletmeye alınmış
olacaktır.
11 Mart 2005 tarihinde
-ben de bir eski belediyeci olarak; ki, biz, bunları takip ediyorduk-
Körfez'deki gemilerin, şileplerin, tankerlerin sintine sularını ve atıklarını
atmaları konusunda, burada, Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini
Esaslarına Dair Kanun çıkarıldığından, yönetmeliğiyle birlikte, 6 limana,
gemilerden atık alma lisansı verilmiştir.
Taşocakları, 30 Haziran
2007'ye kadar kırma, eleme tesislerini kapalı alan içerisine alacaklardır.
Bölgenin
ağaçlandırılmasına ilgili kurumlarca devam edilmektedir.
Bölgedeki gürültü
kirliliğiyle ilgili de çalışmalar yapılmış ve kesinlikle mücadele edilecektir.
2/B bölgeye geçtiğinde,
yasalaştığında, kalıcı çözümler de üretmiş olacaktır, çevresel etki
değerlendirmesi ve çevre kirliliği açısından.
Bölgeye doğalgaz
getirilmesi çalışmaları 2006 yılında gerçekleştirilecek -ki, bu yoğun
çalışmalar yapılıyor- ve kalitesiz kömürlerin bölgede kullanılması…
Dolayısıyla, hava kirliliği, atmosfer kirliliğinin önüne de geçilecektir.
Bölgedeki dere ıslah
çalışmalarının nasıl yapılacağı projelendirilmiş, başta Dilderesi olmak üzere,
DSİ tarafından, bu yaz, bu çalışmalar başlatılacak ve tamamlanacaktır.
Dilovası'ndaki eksik olan 50 kilometrelik kanalizasyon şebekesinin projesi
hazırlanmış, hemen yapımına geçilecektir. Bütün sanayi kuruluşları, artık, çok
sıkı bir denetim altında olacaklardır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Baştopçu,
lütfen, toparlayabilir misiniz.
Buyurun.
MUZAFFER BAŞTOPÇU
(Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.
Gayet tabiî ki, burada,
Dilovası'ndaki insanımızın sağlığı, bizim için her şeyden çok daha önemli.
Çevre sorunlarını da en kısa sürede çözmeye, bütün ilgili kurumlarımızla
çalışıyoruz.
Tasviplerinizle kurulacak
araştırma komisyonu ise, bu konularda çok önemli bir görevi ifa edecektir.
Bu konudan olarak, ben,
tekrar, komisyonumuzun, şimdiden, başarılı çalışmalar yapması dileğimle,
hepinize en içten saygılarımı sunuyorum. Sağ olun, var olun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Baştopçu.
Meclis araştırması
önergeleri üzerindeki öngörüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi, Meclis araştırması
açılıp açılmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Meclis araştırması açılmasını
kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Meclis araştırmasını
yapacak komisyonun 12 üyeden kurulmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Komisyonun çalışma
süresinin, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üyenin seçimi tarihinden
başlamak üzere üç ay olmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Komisyonun gerektiğinde
Ankara dışında da çalışabilmesi hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Alınan karar gereğince,
kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 15 Mart 2006 Çarşamba
günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 20.27