BIM BIM 2 0 2006-04-03T07:40:00Z 2006-04-03T07:40:00Z 71 43902 250242 TBMM 2085 500 307314 9.3821 0 6 nk 6 nk 0

DÖNEM: 22                          CİLT: 113                                 YASAMA YILI: 4

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

74 üncü Birleşim

14 Mart 2006 Salı

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.- Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 23.2.2006 tarihli ve 5462 sayılı Kanunun Anayasanın 89 uncu maddesine göre bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/994)

2.- Ankara Milletvekili Reha Denemeç hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/995)

3.- Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini (2/686), geri aldığına ilişkin önergesi (4/374)

B) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS  ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve 28 milletvekilinin, Alevî İslam inancına sahip vatandaşların inanç ve kültürlerini yaşamalarında karşılaştıkları sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/345)

2.- Muğla Milletvekili Ali Arslan ve 30 milletvekilinin, kızamık aşısı uygulamalarının araştırılarak hastalıkla etkin mücadele için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/346)

IV.- GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A) ÖNGÖRÜŞMELER

1.- Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Haluk Koç, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol'un, çocuklarının ticarî iş ve ilişkilerinde nüfuzunu kullandığı, lojman giderlerini kamuya ödeterek siyasî ahlak kurallarına aykırı davrandığı ve kamuyu zarara uğrattığı iddiasıyla Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/5)

2.- Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin ve 30 milletvekilinin, Kocaeli Dilovası Beldesindeki kansere bağlı ölümlerle sanayi atık bağlantısının araştırılarak sorumluların tespiti ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/254)

3.- Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve 30 milletvekilinin, Kocaeli-Gebze İlçesi Dilovası Beldesindeki sanayi kuruluşlarının atıklarının çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/258)

V.- AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu'nun, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, konuşmasında, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

VI.- SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1.- Dilekçe Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

B) RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULUNDA AÇIK BULUNAN ÜYELİĞE SEÇİM

VII.- SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, zamanaşımına uğrayan ceza davalarına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı (7/11889)

2.- Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, adlî yardımla görevlendirilen avukatların ücretlerinin ödenmemesine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı (7/11890)

3.- Ankara Milletvekili Ersönmez YARBAY'ın, bir karakol amirliğinin bir tahkik talebiyle ilgili beyanına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı (7/11891)

4.- Muğla Milletvekili Gürol ERGİN'in, tarımdaki istihdam azalışına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY'ın cevabı (7/11909)

5.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, terörle mücadele çalışmalarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/11921)

6.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, bir şairin ölüm yıldönümünün güvenlik açısından riskli gün kapsamına alındığı iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/11924)

7.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, emniyet güçlerinin İstanbul'daki bir gösteriye yönelik tutumuna ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/11929)

8.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Adana İlindeki bazı suç verilerine,

Ankara İlindeki bazı suç verilerine,

Antalya İlindeki bazı suç verilerine,

Bursa İlindeki bazı suç verilerine,

Diyarbakır İlindeki bazı suç verilerine,

Erzurum İlindeki bazı suç verilerine,

Eskişehir İlindeki bazı suç verilerine,

Gaziantep İlindeki bazı suç verilerine,

İstanbul İlindeki bazı suç verilerine,

İzmir İlindeki bazı suç verilerine,

Kocaeli İlindeki bazı suç verilerine,

Kayseri İlindeki bazı suç verilerine,

Konya İlindeki bazı suç verilerine,

Mersin İlindeki bazı suç verilerine,

Sakarya İlindeki bazı suç verilerine,

Samsun İlindeki bazı suç verilerine,

İlişkin soruları ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/11935, 11937, 11938, 11939, 11940, 11941, 11942, 11943, 11944, 11945, 11946, 11947, 11948, 11949, 11950, 11951)

9.- Ankara Milletvekili Ersönmez YARBAY'ın, bir karakol amirliğinin bir tahkik talebiyle ilgili beyanına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/11954)

10.- Gaziantep Milletvekili Ahmet YILMAZKAYA'nın, Gaziantep'teki bir Devlet Hastanesi inşaatına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/11973)

11.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, diğer kurumlara geçiş yapan Diyanet İşleri Başkanlığı personeline ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet AYDIN'ın cevabı (7/11993)

12.- Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, Çanakkale'nin Biga İlçesinde imamlara yönelik bir bilgilendirme çalışmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet AYDIN'ın cevabı (7/11997)

13.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, Türk Telekomun özelleştirilmesiyle ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/12001)

14.- Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREK'in, koruma görevlilerine ve Başbakanlık binek araçlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN'in cevabı (7/12005)

15.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, hastalık riski taşıyan kanatlı hayvanların itlafına ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER'in cevabı (7/12010)

16.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR’ın, Tekelin 2006 yılındaki tütün alımlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/12016)

17.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, kredi kartı borçlularına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER'in cevabı (7/12019)

18.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, özelleştirme gelir ve giderlerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/12021)

19.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Türkiye 2005 İlerleme Raporundaki "Şirketler Hukuku" bölümüne ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı (7/12075)

20.- Hatay Milletvekili Fuat ÇAY'ın, İskenderun Körfezinde batan bir gemideki zehirli atıkların çıkarılmasına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE'nin cevabı (7/12093)

21.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, kamu bankalarının eski personeline göreve dönme imkânı verilip verilmeyeceğine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN'in cevabı (7/12098)

22.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, BOTAŞ Genel Müdür Vekiliyle ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER'in cevabı 7/12124)

23.- Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, Yalova Çiftlikköy'deki Eti Maden İşleri sosyal tesislerine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER'in cevabı (7/12125)

24.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Ilıca Köyü çevre düzenleme projesine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/12139)

25.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya'daki bazı köy yollarının onarım ihtiyacına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/12140)

26.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, Adana'nın Seyhan İlçesindeki tarihî bir konağa ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ'un cevabı (7/12148)

27.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, kısa vadeli dış borçlar ile dış ticaret açığına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN'in cevabı (7/12205)

28.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, kümes hayvanlarına kuş gribi aşısı uygulamasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER'in cevabı (7/12216)

29.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın, Adana ve Malatya Sigara fabrikalarının kapatılacağı iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/12221)

30.- Manisa Milletvekili Ufuk ÖZKAN'ın, Hükümet üyelerinin kullandıkları uçaklara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/12239)

31.- Hatay Milletvekili Fuat ÇAY'ın, bazı personelin taşra teşkilatında görevlendirilmesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN'un cevabı (7/12250)

32.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Uzan Grubuna ait çimento fabrikalarının satışı dolayısıyla TMSF aleyhine açılan davalara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER'in cevabı (7/12253)

33.- Samsun Milletvekili Musa UZUNKAYA'nın, Samsun'daki sulama ve taşkın önleme çalışmalarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER'in cevabı (7/12259)

34.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, AB'nin kadına yönelik şiddet konusundaki bir programına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Nimet ÇUBUKÇU'nun cevabı (7/12330)


I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

Birinci ve İkinci Oturumlar

TBMM Genel Kurulu saat 14.00'te açılarak beş oturum yaptı.

Oturum Başkanı ve TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil, İstiklal Marşımızın Mecliste kabul edilişinin 85 inci yıldönümünde, marşımızın, Türk Milletinin topyekûn onurunu temsil eden en önemli millî mutabakat metni olduğunu; Mehmet Âkif Ersoy'un düşünceleri ile İstiklal Marşımızın ulusumuz için önemini gerçekçi ve yararlı bir şekilde değerlendirebilmemizin, toplumsal açıdan millî değerlerimize sahip çıktığımızı, bu konularda birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu gösteren önemli bir kriter olduğunu; bu vesileyle, merhum Mehmet Âkif Ersoy ile millî mücadeleyi başlatan ve ona bütün varlıklarıyla kendilerini adayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle andığını ifade eden bir konuşma yaptı.

İstanbul Milletvekili Ahmet Sırrı Özbek, Beykoz Çocuk ve Göğüs Hastalıkları Hastanesinin kapatılıp, tüm kadrosu ve mevcutlarıyla Süreyyapaşa Göğüs ve Kalp Damar Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesine nakledilmesi sonrasında yaşanan sıkıntılar ile Beykoz İlçesindeki orman köylülerinin sorunlarına,

Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan, hâkim ve savcılarımızın çözümlenmiş olan sorunları ile henüz çözüm bekleyen bazı sorunlarına ve bu konuda alınması gereken tedbirlere,

İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.

Bursa Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu'nun, doğu ve güneydoğuda vatanî görevlerini tamamladıktan sonra terhis olan bazı askerlerin yaşadıkları psikolojik problemlerin tedavi edilerek onların topluma kazandırılması için rehabilitasyon ve rehberlik çalışması yapılmasının önemine ilişkin gündemdışı konuşmasına, Millî Savunma Bakanı Mehmet Vecdi Gönül cevap verdi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 13 üncü sırasında yer alan 1090 sıra sayılı kanun tasarısının bu kısmın 11 inci sırasına alınmasına ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesine; 6.3.2006 tarihinde dağıtılan ve Genel Kurulun 7.3.2006 tarihli 71 inci Birleşiminde okunmuş bulunan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkındaki (11/5) esas numaralı gensoru önergesinin, gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmında yer almasına, Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince, gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin Genel Kurulun 14.3.2006 Salı günkü birleşiminde yapılmasına; Gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmının 199 uncu sırasında yer alan (10/254) ve 203 üncü sırasında yer alan (10/258) esas numaralı Kocaeli-Gebze İlçesinin Dilovası Beldesindeki sanayi kuruluşlarının atıklarının çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilen Meclis araştırması önergelerinin öngörüşmelerinin Genel Kurulun 14.3.2006 Salı günkü birleşiminde birlikte yapılmasına ve görüşmelerin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasına; Genel Kurulun 14.3.2006 Salı ve 15.3.2006 Çarşamba günkü birleşimlerinde sözlü soruların görüşülmemesine; 15.3.2006 Çarşamba günü 15.00-22.00 ve 16.3.2006 Perşembe günü 14.00-21.00 saatleri arasında çalışmalarını sürdürmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi, kabul edildi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:

3 üncü sırasında bulunan, Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/212) (S. Sayısı: 305) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon raporu henüz gelmediğinden;

4 üncü sırasında bulunan, Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun Tasarısının (1/1030) (S. Sayısı: 904),

5 inci sırasında bulunan, Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl ve 4 Milletvekilinin, Türk Tabipleri Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve 35 Milletvekilinin, 23.1.1953 Tarihli ve 6023 Sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanununun 3224 Sayılı Yasa ile Değişik 60 ıncı Maddesinin Birinci Fıkrasının Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifinin (2/672, 2/604) (S. Sayısı: 1069),

Görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından;

Ertelendi.

6 ncı sırasında bulunan, Değişik Adlar Altında İlave Ödemesi Bulunmayan Memurlara ve Sözleşmeli Personele Ek Ödeme Yapılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının (1/1171) (S. Sayısı: 1103), görüşmelerine devam olunarak, çerçeve 1 inci maddeye bağlı ek 5 inci maddesine kadar kabul edildi.

Saat 19.08'de toplanmak üzere, ikinci oturuma 18.32'de son verildi.

 

 

Nevzat Pakdil

 

 

 

Başkanvekili

 

 

Bayram Özçelik

 

Yaşar Tüzün

 

Burdur

 

Bilecik

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

 

 

Harun Tüfekci

 

 

 

Konya

 

 

 

Kâtip Üye

 

                       

Üçüncü, Dördüncü ve Beşinci Oturumlar

Değişik Adlar Altında İlave Ödemesi Bulunmayan Memurlara ve Sözleşmeli Personele Ek Ödeme Yapılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının (1/1171) (S. Sayısı: 1103), görüşmelerine devam olunarak 3 üncü maddesine kadar kabul edildi, 3 üncü madde üzerinde bir süre görüşüldü.

14 Mart 2006 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 21.04'te son verildi.

 

 

Sadık Yakut

 

 

 

Başkanvekili

 

 

Harun Tüfekci

 

Yaşar Tüzün

 

Konya

 

Bilecik

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

 


No.: 99

II.- GELEN KÂĞITLAR

10 Mart 2006 Cuma

Raporlar

1.- Özel Tüketim Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1145) (S. Sayısı: 1112) (Dağıtma tarihi: 10.3.2006) (GÜNDEME)

2.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu ve 9 Milletvekilinin; Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Yeniden Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün Mamullerinin Üretimine, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 Sayılı Kanunda ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/722) (S. Sayısı: 1113) (Dağıtma tarihi: 10.3.2006) (GÜNDEME)

No.: 100

13 Mart 2006 Pazartesi

Teklif

1.- Ordu Milletvekili Enver Yılmaz'ın; İcra ve İflas Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması ve Kanuna Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (2/725) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.2.2006)

Rapor

1.- Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve İçişleri ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonları Raporları (1/1166) (S. Sayısı: 1114) (Dağıtma tarihi: 13.3.2006) (GÜNDEME)

Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri

1. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkıyla ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11630)

2. - İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, içkili yer izinleriyle ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11862)

3. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, bazı ekonomik verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11863)

4. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, bir televizyon programındaki bazı açıklamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11864)

5. - Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ'in, Ankara-Yenimahalle Belediyesinin yaptırdığı bir ankete ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11865)

6. - Antalya Milletvekili Atila EMEK'in, bölünmüş yol projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11866)

7. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya ulaşım planı ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11868)

8. - İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, personel maaşı ödeyemeyen belediyelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11870)

9. - İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, yabancılara mülk satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11872)

10. - İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, AB'nin Türk üniversitelerinin projelerini finansmanına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11873)

11. - Hatay Milletvekili Fuat ÇAY'ın, Amanos Dağında tesis kurulduğu iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11874)

12. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, Ziraat Bankasının personel alımına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11875)

13. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Türk Dil Kurumunun yazılı basında kullanılan Türkçe üzerindeki denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11876)

14. - Antalya Milletvekili Tuncay ERCENK'in, THY'nin bazı uçakları seferden kaldırıp kaldırmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11877)

15. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, şehit yakınlarına sağlanan haklara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11878)

16. - İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, Rus doğalgazında kesinti olduğu iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11882)

17. - İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, inşaat sektörünün deprem kuşağına göre yönlendirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11883)

18. - Niğde Milletvekili Orhan ERASLAN'ın, bütçeden derneklere yapılan yardıma ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11884)

19. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, İzmir'de çimento ve hazır beton fiyatlarındaki artışa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11885)

20. - İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in, Konya gezisinde bir şahsı ziyaret edip etmediğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11886)

21. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa çevre yolu projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/11893)

22. - Eskişehir Milletvekili Cevdet SELVİ'nin, bölünmüş yol projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/11894)

23. - Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, bazı akaryakıt bayilerine kesilen cezaya ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11910)

24. - Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, elektrik enerjisi üretimine, barajlara ve elektrik götürülen köylere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11912)

25. - Eskişehir Milletvekili Mehmet Vedat YÜCESAN'ın, Rus doğalgazının teminindeki aksama riskine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11913)

26. - Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN'ın, Ankara'daki bazı apartmanların doğalgazının kesilmesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11914)

27. - Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREK'in, Rus doğalgazının alım fiyatına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11917)

28. - Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, Rus doğalgazının fiyatlandırılmasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11918)

29. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ardahan'daki bir köy yolunun genişletilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11919)

30. - İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, İstanbul Büyükşehir Belediyesince alınacak yangın araçlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11922)

31. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'nın canlı hayvan pazarı ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11923)

32. - İzmir Milletvekili Canan ARITMAN'ın, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin türbe onarımı ile ilgili kararlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11925)

33. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, İstanbul'da imara açılan yeşil alanlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11926)

34. - Niğde Milletvekili Orhan ERASLAN'ın, yurtdışından yardım ve kredi alan belediyelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11930)

35. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'daki hava kirliliğine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11931)

36. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, İstanbul Deniz Otobüsleri Şirketince işletilen iki feribotun fiyatına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11932)

37. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, İstanbul'a yapılacak bir yabancı yatırıma ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11933)

38. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, İstanbul'daki İstiklal Caddesinin yenilenmesi çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11952)

39. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, eğitimde fırsat eşitliği sağlanmasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11965)

40. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, yaptırılan okul ve derslik sayısına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11966)

41. - Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın, okul müdürü atamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11967)

42. - Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, İstanbul'daki bazı müdür ve müdür yardımcısı atamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11968)

43. - Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, şube müdürlüğü kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11969)

44. - Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAY'ın, öğretim elemanlarının, naklen atanma şartlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11970)

45. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Şanlıurfa Kız Meslek Lisesi binasının satışına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11971)

46. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, bir doktor hakkındaki soruşturmaya ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11974)

47. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, bir televizyon kanalında yayınlanan bazı hastanelerle ilgili iddialara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11975)

48. - Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, bazı sağlık verilerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11977)

49. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, Haydarpaşa Numune Hastanesindeki bir bölümün taşınmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11978)

50. - Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, ağız sağlığı ve diş tedavi hizmetlerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11979)

51. - Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNER'in, kan şekeri ölçüm cihazlarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11980)

52. - İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, Ankara Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine yapılan bir görevlendirmeye ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11983)

53. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, kamu sağlık kurumlarının alacaklarının terkinine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11984)

54. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, kabotaj hakkına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11990)

55.                  - Diyarbakır Milletvekili Muhsin KOÇYİĞİT'in, havayolu şirketlerinin uçuş personelinin çalışma sürelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11991)

56. - Eskişehir Milletvekili Mehmet Vedat YÜCESAN'ın, Eskişehir'deki demiryolu hattının yer altına alınması projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11992)

57. - Malatya Milletvekili Miraç AKDOĞAN'ın, sözde Ermeni iddialarına karşı yürütülen çalışmalara ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/11994)

58. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, şehit yakınlarına sağlanan haklara ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11995)

No.: 101

14 Mart 2006 Salı

Cumhurbaşkanınca Geri Gönderilen Kanun

1.- 23.2.2006 Tarihli ve 5462 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü Maddeleri Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/1180) (Anayasa ve Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.3.2006)

Tasarı

1.- Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/1181) (İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.3.2006)

Teklifler

1.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber ve 4 Milletvekilinin; Karayolu Taşıma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/726) (Adalet ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 2.3.2006)

2.- Muğla Milletvekili Orhan Seyfi Terzibaşıoğlu'nun; 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 2985 Sayılı Toplu Konut Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi (2/727) (İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.3.2006)

3.- Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı ve 26 Milletvekilinin; Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/728) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.3.2006)

4.- Mersin Milletvekili Ersoy Bulut ve 3 Milletvekilinin; Turizm Bölgelerinde Kış Sezonunda Hizmet Veren Resort Tesislerinde Çalışanların SSK Primleri ile Gelir Vergisinde İndirim Sağlanması Hakkında Kanun Teklifi (2/729) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm; Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 6.3.2006)

Tezkereler

1.-          İzmir Milletvekili Bülent Baratalı'nın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/991) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.3.2006)

2.-  İzmir Milletvekili Enver Öktem'in; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/992) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.3.2006)

3.- Kocaeli Milletvekili Salih Gün'ün; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/993) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.3.2006)

Sözlü Soru Önergeleri

1. - Balıkesir Milletvekili Sedat PEKEL'in, yoksullukla mücadeleye ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1674) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

2. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya'daki bir köy ilköğretim okulunun kapanma nedenine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1675) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

3. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Kaş, Demre ve Finike Mal Müdürlükleri kadrolarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1676) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

4. - Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, tekstil sektörünün sorunlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1677) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

5. - Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, tekstil sektöründeki istihdama, enerji maliyetlerine ve vergilendirmeye ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1678) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

6. - Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER'in, Hamas Heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1679) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

7. - Balıkesir Milletvekili Sedat PEKEL'in, polislerin çalışma şartlarına ve özlük haklarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1680) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

8. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya'nın bir köyünde açılacak taşocağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1681) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

Yazılı Soru Önergeleri

1. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Vergi Barışı Kanununun uygulamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12605) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

2. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, İzmir'deki kamu kurum ve kuruluşlarının bazı hizmet ihalelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12606) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

3. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, tasfiye halindeki İhlas Finans Kurumuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12607) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

4. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Bilim Araştırma Vakfı ve Milli Değerleri Koruma Vakfına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12608) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

5. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Telsim ihalesine ve haberleşme güvenliğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12609) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

6. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, çeşitli maddelerdeki KDV oranına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12610) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

7. - Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, enerji kaynakları politikasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12611) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

8. - İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, bazı ürünlerdeki KDV oranının indirilmesiyle ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12612) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

9. - Antalya Milletvekili Atila EMEK'in, Antalya'nın Manavgat İlçesine organize yat yapım ve çekek yeri yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12613) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

10. - Edirne Milletvekili Nejat GENCAN'ın, sınır ticaretine getirilen kısıtlamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12614) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

11. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, bir firmanın gümrük mevzuatına aykırı davrandığı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12615) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

12. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Adana'da görev yapan iki kamu görevlisi hakkındaki iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12616) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

13. - Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın, TEDAŞ yöneticilerine ve personeline ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12617) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

14. - Antalya Milletvekili Tuncay ERCENK'in, Antalya İlinde deniz turizminin geliştirilmesine yönelik çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12618) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

15. - Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, yoksullukla mücadeleye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12619) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

16. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, TOKİ'nin Bingöl deprem konutları ihalesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12620) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

17. - İstanbul Milletvekili Bihlun TAMAYLIGİL'in, turizm sektörünün sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12621) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

18. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Cidde Ekonomik Forumu programına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/12622) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

19. - Balıkesir Milletvekili Orhan SÜR'ün, bir ders kitabındaki Ermeni meselesiyle ilgili ifadelere ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/12623) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

20. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, Ayasofya Camii envanterindeki eserlere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12624) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

21. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, Ayasofya Vakfiyesinin tahribata uğradığı iddiasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12625) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

22. - Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREK'in, bazı unvanlardaki kamu görevlilerine ek ödeme yapılmamasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12626) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

23. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, istisnai memuriyet ve danışmanlık kadrolarından diğer kamu görevlerine yapılan atamalara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12627) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

24. - Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜN'ün, bir gazete ve televizyon kuruluşunun hisselerinin halka arz girişimine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12628) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

25. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, TMSF'nin Star Gazetesini yönetimine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12629) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

26. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün uzman yardımcılığı sınavına ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/12630) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

27. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Şanlıurfa Bakım ve Rehabilitasyon Merkezine ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/12631) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

28. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, idari yargı hakim adaylığı sınavının ertelenmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12632) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

29. - Manisa Milletvekili Ufuk ÖZKAN'ın, çocuk suçluluğuna ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12633) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

30. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Isparta'da Antalya plakalı araçlara yüksek oranda trafik cezası uygulandığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12634) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

31. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, aranan bir şahısla ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12635) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

32. - Samsun Milletvekili Musa UZUNKAYA'nın, çeşitli suçlarla ilgili verilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12636) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

33. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın, Sinop-Erfelek Belediyesinin zorunlu tasarruf hesap icmallerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12637) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

34. - Ankara Milletvekili Zekeriya AKINCI'nın, Mamak Belediyesi ile bir şirket arasındaki ilişkiye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12638) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

35. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya-Köprülü Kanyonundaki bazı çevre sorunlarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12639) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

36. - Samsun Milletvekili Musa UZUNKAYA'nın, İstiklal Marşı Şairinin anılmasına ve Hacettepe kampüsündeki kaçak yapılaşmaya ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12640) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

37. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'nın Kumluca İlçesinin trafo ihtiyacına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12641) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/2/2006)

38. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, Türkiye Elektrik Dağıtım Şebekesi İyileştirme Projesinin ihalesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12642) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/2/2006)

39. - Mardin Milletvekili Muharrem DOĞAN'ın, hurda araçlara yönelik mali af düzenlenmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12643) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/2/2006)

40. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Muhasebat Genel Müdürlüğünün hatalı işlem yaptığı iddiasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12644) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

41. - Manisa Milletvekili Ufuk ÖZKAN'ın, konut edindirme yardımı hesaplarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12645) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

42. - Konya Milletvekili Ahmet IŞIK'ın, CHP Genel Başkanının avukatlığı sırasında verdiği gelir vergisi beyannamelerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12646) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

43. - İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, likit ve pastörize yumurtadaki KDV oranının düşürülmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12647) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

44. - Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, THY'nin yer hizmetleri ihalesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12648) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

45. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ Merkezdeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12649) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

46. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12650) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

47. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12651) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

48. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12652) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

49. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12653) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

50. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12654) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

51. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12655) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

52. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12656) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

53. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12657) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

54. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12658) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

55. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Elazığ'ın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12659) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

56. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu Merkezdeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12660) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

57. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12661) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

58. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12662) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

59. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12663) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

60. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12664) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

61. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12665) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

62. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12666) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

63. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12667) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

64. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12668) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

65. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Bolu'nun bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12669) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

66. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce-Merkezdeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12670) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

67. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12671) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

68. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12672) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

69. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12673) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

70. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12674) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

71. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12675) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

72. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12676) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

73. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Düzce'nin bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12677) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

74. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı Merkezdeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12678) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

75. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12679) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

76. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12680) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

77. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12681) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

78. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12682) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

79. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12683) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

80. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12684) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

81. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12685) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

82. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12686) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

83. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12687) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

84. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12688) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

85. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Çankırı'nın bir ilçesindeki sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12689) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

86. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Şanlıurfa'da çocuklarda görülen bir hastalığa ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12690) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

87. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Konya-Ankara hızlı tren projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12691) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

88. - Muş Milletvekili Şerif ERTUĞRUL'un, Muş havaalanına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12692) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

89. - İzmir Milletvekili Ali Rıza BODUR'un, bir şirketin Halk Bankasından kullandığı kredilere ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/12693) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/2/2006)

90. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Kiyoto Protokolünün imzalanmamasının nedenine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12694) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

91. - Malatya Milletvekili Muharrem KILIÇ'ın, bir milletvekili heyetinin İtalya'ya yaptığı ziyarete ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/12695) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

92.                  - Kastamonu Milletvekili Mehmet YILDIRIM'ın, pancar üretimine ve şeker kaçakçılığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12696) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/2/2006)

93. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Konya'da çöken Zümrüt Apartmanı mağdurları için bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12697) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

94. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'nın Manavgat İlçesinin yükseköğretim öğrenci yurdu ihtiyacına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12698) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

95. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, HAMAS Liderinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12699) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

96. - Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın, sağlık ve eğitim hizmetlerine yönelik bir beyanına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12700) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

97. - Hatay Milletvekili Gökhan DURGUN'un, bir milletvekili hakkında basında çıkan iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12701) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

98. - Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ'nün, ülkemizde yaşayan Romanlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12702) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

99. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulunun bir kararına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12703) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

100. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, İGDAŞ ve Belbim firmalarına yönelik yolsuzluk iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12704) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

101. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, yapı denetim şirketi ortağı belediye meclisi üyelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12705) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

102. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, bürokraside politik kadrolaşma iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12706) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

103. - Hatay Milletvekili Gökhan DURGUN'un, Hatay'da kapatılan Meyve Fidancılığı Araştırma Enstitüsünün arazisine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12707) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

104. - Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12708) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

105. - Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN'in, konut edindirme yardımı hesaplarının tasfiyesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12709) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

106. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın, Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12710) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

107. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, tekstil sektöründeki sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12711) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

108.                - Zonguldak Milletvekili Harun AKIN'ın, TÜBİTAK'ın görevine son verdiği özürlü bir personele ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12712) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

109. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, Rekabet Kurulunca kesilen cezaların tahsilatına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12713) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

110. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, tarım dışı amaçlar için kullanılan arazilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12714) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

111. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya Atatürk Devlet Hastanesinin alımlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12715) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

112. - Samsun Milletvekili Haluk KOÇ'un, TÜBİTAK Başkanlığına yapılan atamayla ilgili yargı kararına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12716) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

113. - Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN hakkındaki bir iddiaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12717) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

114. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'da verilen maden ruhsatlarına ve madencilik faaliyetlerinin denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12718) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

115. - İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, Ilısu Barajı projesine ve Hasankeyf'in korunmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12719) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

116. - Antalya Milletvekili Tuncay ERCENK'in, AB ülkelerinde işadamlarının serbest dolaşımına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12720) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

117. - Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın, mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12721) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

118. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, konut edindirme yardımı kesintilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12722) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

119. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Başbakan ve bakanların uğurlanma ve karşılanmalarına dair genelgenin uygulamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12723) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

120. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK'nın karar almada yaşadığı sorunla ilgili yazısına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12724) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

121. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK Başkanı ve üyeleri arasında bazı sorunlar olduğu iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12725) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

122. - İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12726) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

123. - İstanbul Milletvekili Bihlun TAMAYLIGİL'in, Türk Telekomun özelleştirilmesinde imzalanan sözleşmelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12727) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

124. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa SİRMEN'in, İzmit'te Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait bir işhanının kiralanmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12728) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

125. - İstanbul Milletvekili Mehmet SEVİGEN'in, yeni uydu için gerekli transponder alımına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12729) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

126. - Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUN'un, konut edindirme yardımı hesaplarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12730) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

127. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, TOKİ inşaatlarında kullanılan malzemelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12731) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

128. - İzmir Milletvekili Hakkı AKALIN'ın, medyaya yönelik bazı ifadelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12732) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

129. - Hatay Milletvekili Fuat ÇAY'ın, Samsun-Ceyhan petrol boru hattı uygunluk belgesi onaylarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12733) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

130. - Malatya Milletvekili Muharrem KILIÇ'ın, Birinci Ordu Komutanlığının bir ihalesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12734) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

131. - İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN'in, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun bazı hükümlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12735) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

132. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12736) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

133. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Maliye Bakanı hakkındaki iddialar kapsamında basına yönelik açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12737) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

134. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, F Tipi cezaevlerindeki açlık protestolarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12738) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

135. - Ankara Milletvekili İsmail DEĞERLİ'nin, F tipi cezaevlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12739) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

136. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12740) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

137. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, yabancı hukuk bürolarının ülkemizdeki faaliyetlerine ve denetimlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12741) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

138. - İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in, Gazi olayları faillerinin bulunmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12742) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

139.                - Çanakkale Milletvekili İsmail ÖZAY'ın, Çanakkale-Lapseki-Bayramiç yolundaki heyelana ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/12743) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

140. - Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN'ın, Burdur'un Karamanlı İlçesine kadastro memuru görevlendirilmesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/12744) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

141. - Manisa Milletvekili Hasan ÖREN'in, bölünmüş yol projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/12745) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

142. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/12746) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

143. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/12747) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

144. - Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, AB-İŞKUR işbirliğiyle açılan kurslara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/12748) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

145. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, sosyal güvenlik destek primi ödemelerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/12749) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

146. - Ankara Milletvekili Ayşe Gülsün BİLGEHAN'ın, kadınların işgücüne katılımına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/12750) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

147. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/12751) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

148. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/12752) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

149. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, çocuk işgücüne ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/12753) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

150. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, özelleştirilen Seydişehir Eti Alüminyum Tesisleri işçilerinin özlük haklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/12754) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

151. - Manisa Milletvekili Hasan ÖREN'in, Gediz Nehrindeki kirlilikle mücadeleye yönelik bir projeye ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12755) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

152. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12756) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

153. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12757) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

154. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, İspanya'da düzenlenen bir karnavala ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/12758) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

155. - İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN'in, Avusturya Başbakanının Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamalarına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/12759) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

156. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Türk basını ile ilgili bir beyanına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/12760) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

157. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/12761) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

158. - Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK'in, Çek Dışişleri Bakanıyla görüşmesinde sarf ettiği iddia edilen bazı sözlerine ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/12762) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

159. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Telsim'in satışına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12763) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

160. - İzmir Milletvekili Serpil YILDIZ'ın, Eximbank ile ilgili bir iddiaya ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12764) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

161. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12765) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

162. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK Başkanlığının Kurul üyeleri hakkındaki yazısına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12766) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

163. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK yönetimi ile ilgili bazı iddialara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12767) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

164. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK'nın gönderdiği bir yazıya ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12768) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

165. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK'nın gönderdiği yurt dışı toplantılarla ilgili yazılara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12769) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

166. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK'nın yurt dışındaki bazı toplantılarla ilgili yazısına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12770) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

167. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, TMSF'ye AK Parti Genel Merkezinden Telsim'in satışıyla ilgili bir faks gönderildiği iddiasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12771) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

168. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, TMSF Başkanının basına yaptığı açıklama ile aynı konuda bilgi edinme başvurusuna verilen cevaptaki tenakuza ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/12772) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

169. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, hastanelerdeki başhekim yardımcılığı kadrolarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12773) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

170. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, şans oyunlarından yapılan kesintilere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12774) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

171. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünde görevli bazı bürokratlara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12775) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

172. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, Badminton Federasyon Başkanlığı seçimlerine ve İran'daki bir turnuvaya ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12776) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

173. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/12777) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

174. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, TÜİK'in belirlediği açlık ve yoksulluk sınırı miktarlarına ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/12778) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

175. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, TRT'de yayınlanan programlara ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/12779) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

176. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, TRT'nin hazırladığı bir belgeselin yayından kaldırıldığı iddiasına ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/12780) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

177. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/12781) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

178. - Şanlıurfa Milletvekili Turan TÜYSÜZ'ün, Anadolu Ajansına alınan personele ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/12782) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

179. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Merkez Bankasının döviz alımına ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/12783) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

180. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/12784) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

181. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SPK'nın DASK Yönetim Kurulu üyeliği hakkındaki yazılarına ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/12785) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

182. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'daki tekstil üreticilerinin sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/12786) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

183. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/12787) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

184. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/12788) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

185. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, bir yetiştirme yurdundaki şiddet iddialarına ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/12789) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

186. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/12790) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

187. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, çocuk işgücüne ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/12791) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

188. - Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, kurulması düşünülen nükleer santrallere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/12792) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

189. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, jeotermal ve güneş termal kaynaklara sahip bölgelere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/12793) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

190. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, sıvılaştırılmış doğalgaz dönüşüm tesislerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/12794) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

191. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/12795) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

192. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/12796) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

193. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'nın bir köyünün yol, su ve elektrik sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12797) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

194. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Konya'daki bir dershanenin yapı güvenliğine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12798) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

195. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Konya'daki bir gösteride yaşanan olaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12799) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

196. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Galatasaray Adası projesiyle ilgili bir iddiaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12800) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

197.                - Gaziantep Milletvekili Ahmet YILMAZKAYA'nın, Kur'an kurslarının müfredatına ve denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12801) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

198. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya içme suyu şebekesinin durumuna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12802) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

199. - Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, Zonguldak'ın Ereğli İlçesinde vekaletle yürütülen görevlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12803) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

200. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'nın Yeşildere Mahallesi ve Şarampol bölgesinin kamu güvenliğine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12804) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

201. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12805) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

202. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, İstanbul-Eminönü'nde bir karakolun kapatılmasına ve yapılan kamulaştırmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12806) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

203. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Şemdinli olayları soruşturmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12807) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

204. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun uygulanmasındaki sorunlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12808) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

205. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, Başbakanın Mersin gezisinde eylem yapan çiftçiye baskı yapıldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12809) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

206. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Diyarbakırspor-Konyaspor maçında meydana gelen olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12810) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

207. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa SİRMEN'in, İzmit'in Alikahya Beldesindeki imar planına aykırı yapılaşmaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12811) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

208. - İstanbul Milletvekili Bihlun TAMAYLIGİL'in, İstanbul'da depremle ilgili bir projenin direktörlüğüne yapılan atamaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12812) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

209. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa SİRMEN'in, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin bir ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12813) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

210. - Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN'in, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin SEKA Kent Parkı Projesi ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12814) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

211. - Antalya Milletvekili Osman KAPTAN'ın, turizm sektörünün bazı sorunlarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12815) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

212. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'da atıl durumdaki tarihi yerlere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12816) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

213. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Devlet Tiyatroları Ankara Yeni Sahne Salonunun kapanmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12817) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

214. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'ya gelen turist sayısının azalmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12818) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

215. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'daki bir ören yerinin elektriğinin kesilmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12819) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

216. - Antalya Milletvekili Tuncay ERCENK'in, turizm sektöründeki sorunlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12820) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

217. - Tunceli Milletvekili V. Sinan YERLİKAYA'nın, turizmi geliştirici tedbirlere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12821) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

218. - Antalya Milletvekili Atila EMEK'in, Türk turizmindeki tanıtım sorunlarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12822) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

219. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, müze giriş ücretleriyle ilgili bir iddiaya ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12823) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

220. - İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, İzmir'deki sanat salonlarının durumuna ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12824) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

221. - İzmir Milletvekili Canan ARITMAN'ın, yurt dışına çıkarılmış tarihi eserlerin geri alınmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12825) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

222. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Side Turizm Danışma Müdürlüğünün personel ihtiyacına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12826) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

223. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12827) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

224. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12828) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

225. - İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, Başbakanın oturduğu evlerle ilgili beyanname verilip verilmediğine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12829) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

226. - Tekirdağ Milletvekili Erdoğan KAPLAN'ın, Tekirdağ'ın Çorlu İlçesinde esnafa yönelik vergi uygulamalarıyla ilgili iddialara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12830) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

227. - Adana Milletvekili Kemal SAĞ'ın, bazı ürünlerdeki KDV oranlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12831) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

228. - Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN'in, TÜPRAŞ'ın kamu hisselerinin satışı konusunda Danıştayın verdiği yürütmeyi durdurma kararına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12832) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

229. - Mardin Milletvekili Muharrem DOĞAN'ın, Mardin'de kurulan fakültelere kadro ve ödenek tahsisine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12833) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

230. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, bölünmüş yol kamulaştırma bedellerinin ödenmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12834) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

231. - Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, Ankara-Siteler'deki elektrik kesintisine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12835) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

232. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, mayınlı arazilerin temizlenmesinde izlenen usule ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12836) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

233. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, Hazine adına tescil edilen mera ve tarım arazilerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12837) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

234. - Manisa Milletvekili Hasan ÖREN'in, emekli belediye başkanlarının özlük haklarındaki farklılıklara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12838) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

235. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, çocuklarının ticari faaliyetlerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12839) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

236. - İstanbul Milletvekili Mehmet SEVİGEN'in, kızının Telsim ihalesiyle ilgili görüşme yaptığı iddiasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12840) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

237. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, pastörize ve likit yumurtadaki KDV indirimine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12841) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

238. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12842) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

239. - Karaman Milletvekili Mevlüt AKGÜN'ün, kamu avukatlarının özlük haklarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12843) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

240. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Merkez Vergi Uzlaşma Komisyonuna ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12844) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

241. - Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın, oğluna ticari avantaj sağladığı iddialarına ve bir belediyeye yapılan yardıma ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12845) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

242. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, yurt dışındaki bir Türk okulunun açılışına katılan bürokratlara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12846) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

243. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın, eğitim istatistiklerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12847) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

244. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın, düzenleyici işlemlere ve atamalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12848) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

245. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın, kısmi zamanlı usta öğreticilere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12849) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

246. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın, il yapım programlarına ve e-yatırım projesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12850) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

247. - Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın, yurt dışında sürekli görevlendirmelere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12851) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

248. - Artvin Milletvekili Yüksel ÇORBACIOĞLU'nun, vekil öğretmenlerin özlük haklarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12852) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

249. - Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, okullardaki yetiştirme ve sınavlara hazırlama kurslarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12853) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

250. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya'nın Serik İlçesindeki bir öğrenci yurduna ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12854) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

251. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, İzmir-Torbalı-Subaşı Beldesindeki öğretmen ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12855) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

252. - Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın, Diyarbakır'da bir grup ilköğretim müfettişi hakkında soruşturma açılmasına ve ilköğretim müfettişlerinin statüsüne ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12856) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

253. - Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın sözleşmeli öğretmenlerin özlük haklarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12857) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

254. - Ankara Milletvekili Ayşe Gülsün BİLGEHAN'ın, okul öncesi eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12858) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

255. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, öğrencilerin işledikleri suçlara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12859) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

256. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'nın bir beldesindeki okul binası yapımına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12860) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

257. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12861) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

258. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, gençler arasındaki şiddetin azaltılmasına yönelik çalışmalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12862) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

259. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Ordu Devlet Hastanesi onarım ihalesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12863) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

260. - Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, İstanbul Küçükçekmece'de yeni bir hastane yapımına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12864) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

261. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, doktorların çalışma koşullarına ve yabancı doktor çalıştırılmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12865) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

262. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, yabancı sağlık personeli çalıştırılmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12866) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

263. - Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN'ın, Burdur'un Karamanlı İlçesinin uzman hekim ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12867) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/2/2006)

264. - Şanlıurfa Milletvekili Turan TÜYSÜZ'ün, tedavi faturalarının incelenmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12868) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2006)

265. - Şanlıurfa Milletvekili Turan TÜYSÜZ'ün, Gün Hastanesi projesine ve zorunlu hizmet yerine, getirilmesi düşünülen uygulamalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12869) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2006)

266. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, bir hastanenin kanalizasyon sorununa ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12870) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

267. - Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN'in, Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesinin ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesine dönüştürülmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12871) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

268. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12872) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

269. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12873) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

270. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, başhekim, şef ve şef yardımcısı atamaları ile performans ödemelerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12874) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

271. - Şanlıurfa Milletvekili Turan TÜYSÜZ'ün, yabancı doktor çalıştırılmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12875) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

272. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, verem hastalığına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12876) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

273. - Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ'ın, fındık borsası kurulmasına ve Fiskobirlik'in mali durumuna ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/12877) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

274. - Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ'ın, kayısı borsası kurulmasına ve Kayısıbirlik'in mali durumuna ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/12878) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

275. - Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ'ın, şeker ve yapay tatlandırıcı kaçakçılığına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/12879) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

276. - Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ'ın, bazı şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/12880) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

277. - Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ'ın, şeker sektörüne ve denetimine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/12881) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

278. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/12882) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

279. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/12883) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

280. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, su kaynaklarının araştırılmasına ve balık türlerinin korunmasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12884) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

281. - İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, şap hastalığına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12885) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

282. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Süt Sığırcılığı Projesi kapsamında dağıtılan ineklere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12886) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

283. - Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDER'in, hububat üreticilerinin desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12887) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

284. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, bazı illerdeki narenciye üretimine ve ticaretine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12888) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

285. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, narenciye üretimine ve ticaretine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12889) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

286. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, narenciye üreticisinin sorunlarına ve desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12890) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/2/2006)

287. - Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ'nün, çiftçi kayıt sistemine kayıt yaptırmamış olanlara destekleme primi ödenmemesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12891) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

288. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, Ankara Büyükşehir Belediyesinin ithal ettiği ağaçlarda hastalık çıktığı iddiasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12892) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

289. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Müsteşarı ile ilişkilerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12893) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

290. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12894) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

291. - Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, sertifikalı tohum kullanan çiftçiler ile kütlü pamuk üreticilerinin desteklenmelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12895) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

292. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, karayolu taşımacılığındaki yeni düzenlemelere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12896) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/2/2006)

293. - Antalya Milletvekili Hüseyin EKMEKÇİOĞLU'nun, Antalya Havaalanı Dış Hatlar Terminalinin işletme ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12897) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

294.                - Gaziantep Milletvekili Abdulkadir ATEŞ'in, TCDD'nin işletme fazlası taşınmazlarının satışına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12898) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/2/2006)

295. - Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, Muş Havaalanı pistinin onarımına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12899) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2006)

296. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın bir gazetede çıkan TCDD ile ilgili haberdeki iddialara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12900) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

297. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, bir Telekom çalışanının işe iadesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12901) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

298. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12902) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

299. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, TCDD'nin işletme fazlası gayrimenkullerinin satışına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12903) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

300. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, ithalatta uygunluk denetimine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12904) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

301. - İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Avea'nın abone bilgilerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12905) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/3/2006)

302. - İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, TCDD'nin bazı taşınmazlarının satışına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12906) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/3/2006)

303. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/12907) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

304. - Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, engelli personele ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12908) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2006)

Meclis Araştırması Önergeleri

1.-  İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN ve 28 Milletvekilinin, Alevi İslam inancına sahip vatandaşların inanç ve kültürlerini yaşamalarında karşılaştıkları sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/345) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/3/2006)

2.- Muğla Milletvekili Ali ARSLAN ve 30 Milletvekilinin, kızamık aşısı uygulamalarının araştırılarak hastalıkla etkin mücadele için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/346) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/3/2006)
BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

14 Mart 2006 Salı

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 74 üncü Birleşimini açıyorum.

Toplantı yetersayısı vardır; gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Cumhurbaşkanlığının bir tezkeresi vardır; okutup bilgilerinize sunacağım.

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.- Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 23.2.2006 tarihli ve 5462 sayılı Kanunun Anayasanın 89 uncu maddesine göre bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/994)

                                        10.3.2006

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İLGİ : 24.2.2006 günlü, A.01.0.GNS.0.10.00.02-18482/47307 sayılı yazınız.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca 23.02.2006 gününde kabul edilen 5462 sayılı "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" incelenmiştir.

İncelenen yasanın 1 inci maddesiyle değiştirilen, 13.12.2004 günlü, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasanın 110 uncu maddesinin ikinci fıkrasında,

"(2) Mahkûmiyete konu suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair hukukî sorumlulukları saklı kalmak üzere;

a) Kadın veya altmışbeş yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları altı ay,

b) Yetmiş yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları bir yıl,

c) Yetmişbeş yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları üç yıl,

veya daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesine hükmü veren mahkemece veya hükümlü başka bir yerde bulunmuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemece karar verilebilir."

düzenlemesine yer verilmiştir.

5275 sayılı Yasanın 110 uncu maddesinde, özel infaz yöntemleri düzenlenmiş, bu bağlamda "konutta infaz"ın temel ilkelerine de yer verilmiştir.

Maddenin üçüncü fıkrasına göre, hükmü veren ya da hükümlü başka yerde ise o yerde bulunan aynı derecedeki mahkeme,

Yetmişbeş yaşını bitiren,

Üç yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkûm olan,

Sağlık durumu, cezanın infazı kurumlarında çektirilmesine elverişli olmadığı, tam teşekküllü devlet ya da üniversite hastanelerince verilecek raporla belirlenen,

İşledikleri suç nedeniyle herhangi bir zarar doğmuşsa, bu zararı aynen iade, suçtan önceki duruma getirme ya da tazmin yoluyla tümüyle gideren,

hükümlülerin cezalarının konutta çektirilmesine karar verebilecektir.

İncelenen yasayla maddenin ikinci fıkrası yeniden düzenlenmiş, üçüncü fıkra kuralı değiştirilerek ikinci fıkraya taşınmıştır.

Yapılan değişiklikle, işlenen suç nedeniyle doğmuş zarara ilişkin hukuksal sorumluluk saklı kalmak koşuluyla,

Yetmişbeş yaşını bitirenlerden,

Üç yıl ya da daha az süreli hapis cezasına mahkûm olanların,

bu cezalarının konutta çektirilmesine ilgili mahkemece karar verilebileceği kurala bağlanmıştır.

Görüldüğü gibi, getirilen düzenlemede, yetmişbeş yaşını bitirenlerden üç yıl ya da daha az süreli hapis cezası verilenlerin, cezalarının konutta çektirilmesi için aranan,

Hükümlünün sağlık durumunun, cezasının infaz kurumlarında çektirilmesine elverişli olmadığının tam teşekküllü devlet ya da üniversite hastanelerince verilecek raporla saptanması ve,

İşlenen suç nedeniyle doğan zararın aynen iade, suçtan önceki duruma getirme ya da tazmin yoluyla tümüyle giderilmesi,

koşulları kaldırılmaktadır.

1.6.2005 gününde yürürlüğe konulan 5275 sayılı Yasanın 110 uncu maddesi kuralının, aradan çok kısa bir süre geçmesine karşın değiştirilmesini ve söz konusu iki koşulun kaldırılmasını haklı kılacak nedenler yasa teklifinin gerekçesinde, Adalet Komisyonu raporunda ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu görüşmelerinde açıklıkla ortaya konulamamıştır.

Tersine, yasal düzenlemenin, bir siyasî parti eski başkanının durumuna çözüm getirmek ve üzerine geçirdiği Hazine yardımını geri ödemeden cezasının infazını evinde sağlamak amacıyla yapıldığı, tüm kamuoyunun bildiği ve hiç kimsenin yadsıyamadığı bir gerçektir.

Kişinin suçluluğunun yargılama sonunda sabit bulunarak cezalandırılması durumu, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı farklı bir statüyü gerektirmektedir.

Cezaların infaz rejiminin yasayla düzenlenmesinin temel amacı, Anayasanın 2 nci maddesinde yer verilen hukuk devleti ilkesinin gereği olarak, hükümlülük statüsüne girenlere hukuksal güvenliğin sağlanmasıdır. Anayasada cezaların infazı konusunda özel kural getirilmediği için bu alanın düzenlenmesi yasama organının takdir yetkisi içindedir.

İnfaz rejimini düzenleyen yasa koyucunun, bu rejimin temel ilkelerinden hareketle, hükümlünün yaşını, sağlık durumunu ve özgürlüğü bağlayıcı cezanın süresini gözeterek kimi özel infaz yöntemleri benimsemeye de yetkili olduğu açıktır.

Bununla birlikte, yasama organının, bu alandaki takdir yetkisini kullanırken hukukun genel ilkeleriyle birlikte Anayasal kurallarla da bağlı olduğu tartışmasızdır.

Anayasanın 2 nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir.

Hukuk devleti, tüm etkinliklerinde hukuka ve Anayasaya uyan devlettir. Hukuk devleti ilkesi, devlet organlarının, bu bağlamda yasama organının anayasal kurallar yanında genel hukuk kurallarına uymasını zorunlu kılmaktadır.

Genel hukuk kuralları, yasaların genel, soyut, nesnel olmasını ve kamu yararı amacıyla çıkarılmasını gerektirmektedir. Yasaların bu öğelere uygun olması hukuk devleti ilkesinin de koşullarındandır.

Anayasa mahkemesinin 20.11.1996 günlü, E.1996/58, K.1996/43 sayılı kararında da vurgulandığı gibi, "…. yasaların genelliği ilkesi, özel, aktüel ve geçici bir durumu gözetmeyen, belli bir kişiyi hedef almayan, .... kuralların getirilmesini" zorunlu kılmaktadır.

Hukuk devletinin tanımına giren birçok öğeden biri de, kamu yararı düşüncesi olmaksızın, başka bir deyişle, özel çıkarlar için ya da belli kişilerin yararına olarak bir yasanın kabul edilemeyeceğidir. Kamu yararı amacı taşımayan yasaların, amaç öğesi yönünden Anayasanın 2 nci maddesindeki hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği açıktır.

İncelenen yasayla 5275 sayılı Yasanın 110 uncu maddesinde yapılması öngörülen değişiklik, yukarıda açıklanan nedenlerle, öznel ve kişiye özgü niteliği karşısında hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır.

Getirilen kuraldan kapsama giren ya da girecek olanların da yararlanacak olması, değişikliğin, zamanlaması itibariyle bir siyasal partinin eski genel başkanı için yapıldığı, dolayısıyla kişiye özgü olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.

Ayrıca, getirilen kuralın kamunun değil, kişilerin yararını gözettiği gözardı edilemeyecek bir olgudur. Cezanın konutta infazı için aranan, işlenen suç nedeniyle doğan zararın ödenmesi koşulunun kaldırılması, değişikliğin kamu yararı amacı taşımadığını göstermektedir. Düzenlemede, zarara ilişkin hukuksal sorumluluğun saklı tutulduğunun belirtilmesi sonuca etkili değildir. Çünkü, cezanın konutta çektirilmesinin zorlayıcı öğesi olan zararın ödenmesi önkoşulu ortadan kaldırılmaktadır.

Yayımlanması yukarıda açıklanan gerekçelerle uygun görülmeyen 5462 sayılı "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun", Türkiye Büyük Millet Meclisince bir kez daha görüşülmesi için, Anayasanın değişik 89 ve 104 üncü maddeleri uyarınca ilişikte geri gönderilmiştir.

                        Ahmet Necdet Sezer

                               Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Başbakanlığın bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

2.- Ankara Milletvekili Reha Denemeç hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/995)

                                          9.3.2006

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi : a) 17.10.2005 tarihli ve B.02.0.PPG.0.12-310/14573 sayılı yazımız,

b) Adalet Bakanlığının 17.02.2006 tarihli ve B.03.0.CİG.0.00.00.03-1-128-18-2005/6076 sayılı yazısı.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı bünyesinde bulunan Ataköy Otelcilik Anonim Şirketini zarara uğratmak suçunu işediği iddia olunan Ankara Milletvekili Reha Denemeç hakkında tanzim edilen ve ilgi (a) yazı ile Başkanlığınıza gönderilen soruşturma dosyasının iadesi ile ilgili Adalet Bakanlığından alınan ilgi (b) yazı sureti ve ekleri ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

                        Recep Tayyip Erdoğan

                                         Başbakan

BAŞKAN - Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu karma komisyonda bulunan dosya, Hükümete geri verilmiştir.

Kanun teklifinin geri alınmasına dair bir önerge vardır; okutuyorum:

3.- Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini (2/686), geri aldığına ilişkin önergesi (4/374)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(2/686) esas numaralı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifimi geri çekmek istiyorum.

Gereğini arz ederim.

                                     Faruk Çelik

                                               Bursa

                        AK Parti Grubu Başkanvekili

BAŞKAN - İçişleri Komisyonunda bulunan teklif geri verilmiştir.

Meclis araştırması açılmasına ilişkin iki önerge vardır; ayrı ayrı okutuyorum:

B) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS  ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve 28 milletvekilinin, Alevî İslam inancına sahip vatandaşların inanç ve kültürlerini yaşamalarında karşılaştıkları sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/345)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Sayıları 20 000 000 civarında tahmin edilen Alevî İslam inancına sahip vatandaşlarımızın, inanç ve kültürlerini yaşamak, yaşatmak, öğrenmek ve öğretmekte önemli ve ciddî sorunları vardır.

Tarihte çeşitli kıyımlara ve iftiralara uğramış olan Alevî vatandaşlarımız, halen dahi, bazıları kasıtlı ve bazıları da bilgisizlikten kaynaklanan haksız söz, davranış ve yakıştırmalara muhatap olmaktadırlar. Ne yazık ki, bugüne kadar, ne Alevîlerin tamamen haklı olan talepleri karşılanmış ve ne de Alevîlik hakkında, toplum, yeterince bilgilendirilmemiştir.

Ulusun aslî unsuru olan ve laik cumhuriyete, Atatürk ilkelerine, devrimlerine ve devletin üniter yapısına son derece bağlı olan Alevî vatandaşlarımızın, inanç ve kültürleriyle ilgili, kırıp dökmeden ve yasal sınırlar içinde dile getirdikleri taleplerinin görmezden gelinmesi üzücüdür ve insan haklarına aykırıdır.

Alevî İslam inancına sahip vatandaşlarımızın en temel hakları olan inanç ve kültürleriyle ilgili karşılaştıkları sorunlar giderilmediği gibi, tersine bir gayret olduğu nedeniyle, sorun, giderek, uluslararası bir boyut kazanmaktadır. Bu gidişle, Avrupa Birliği kurumlarının ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin baskılarına maruz kalmak kaçınılmaz olacaktır.

O halde, Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu aşamaya gelmeden, sorunu ele almalı ve çözüm bulmalıdır.

Sunulan nedenlerle, Alevî vatandaşlarımızın inanç ve kültürlerini yaşamak, yaşatmak, öğrenmek ve öğretmekte karşılaştıkları engellerle ilgili yakınmalarına neden olan sorunların ve bu sorunların giderilmesi için alınması gereken önlemlerin tespiti amacıyla, Anayasanın 98 ve İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılmasını talep ederiz.

1.- Ahmet Ersin            (İzmir)

2.- Nadir Saraç            (Zonguldak)

3.- Hakkı Ülkü                     (İzmir)

4.- Muharrem Toprak         (İzmir)

5.- Kemal Kılıçdaroğlu                (İstanbul)

6.- Bülent Baratalı        (İzmir)

7.- Ali Kemal Deveciler (Balıkesir)

8.- Halil Ünlütepe    (Afyonkarahisar)

9.- Osman Kaptan    (Antalya)

10.- Gürol Ergin           (Muğla)

11.- Abdurrezzak Erten                     (İzmir)

12.- Enver Öktem          (İzmir)

13.- Harun Akın    (Zonguldak)

14.- Orhan Sür               (Balıkesir)

15.- Uğur Aksöz        (Adana)

16.- Tacidar Seyhan       (Adana)

17.- Atila Emek       (Antalya)

18.- Hüseyin Ekmekcioğlu                (Antalya)

19.- Tuncay Ercenk     (Antalya)

20.- Ali Rıza Gülçiçek  (İstanbul)

21.- Mehmet Kartal             (Van)

22.- Ali Oksal                   (Mersin)

23.- Ufuk Özkan       (Manisa)

24.- Sıdıka Sarıbekir  (İstanbul)

25.- Nurettin Sözen           (Sivas)

26.- Muharrem Kılıç        (Malatya)

27.- Türkân Miçooğulları (İzmir)

28.- Vezir Akdemir       (İzmir)

29.- Ensar Öğüt        (Ardahan)

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge, gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Diğer önergeyi okutuyorum:

2.- Muğla Milletvekili Ali Arslan ve 30 milletvekilinin, kızamık aşısı uygulamalarının araştırılarak hastalıkla etkin mücadele için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/346)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Kızamık hastalığı, erken dönemde zatürre, beyin iltihabı gibi ölüme ve sakatlığa neden olabilen sonuçlarının yanı sıra geç dönemde de öldürücü bir beyin hasarı olan Subakut Sklerezon Panensefalit'e (SSPE) yol açmaktadır.

Kızamık hastalığı geçirenlerin sayısıyla orantılı olarak SSPE hastalığının gelişme riski de artmaktadır. Türkiye'de son yıllarda SSPE vaka sayısında dramatik artışlar, özellikle Güneydoğu Anadolu illerinde daha belirgin olarak gözlenmektedir.

Doğu illerinde ve kırsal kesimlerde kızamık aşı oranlarının düşük olması, tüm nüfus içinde çocuk nüfus oranının ülkemizin diğer illerine göre daha fazla olması nedeniyle bölgede çok sayıda SSPE vakası ortaya çıkmıştır. Sadece Şanlıurfa'da bildirimi yapılan vaka sayısı 127, Viranşehir İlçesinde vaka sayısı ise 31'dir. Dolayısıyla, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan "hastalığın nadiren görüldüğü" açıklaması gerçeği yansıtmamaktadır.

Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre SSPE hastalığının dünyada görülme oranı 300 000'de birken, ülkemizde aynı oran 20 000'de bire kadar düşmüştür. Türkiye'de 3 000 SSPE hastası olduğu tahmin edilmektedir.

2004 yılında Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ilgili kurullar ve genel müdürlük tarafından SSPE hastalığıyla ilgili özel bir araştırma yapıldığını ifade etmiş ancak bu araştırmanın sonuçları kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Sağlık Bakanlığı tarafından bilimsel bir açıklama yapılmaması; bazı medya organlarında hastalığın tek doz kızamık aşısına bağlı olarak geliştiği iddiaları kaygı ve paniğe yol açmakta ve halk çocuklarını aşılatmadan kaçınmaktadır. Kızamık aşılamasının kesintiye uğraması ileride ulusal bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkabilir.

Ülkemizde tek doz kızamık aşı uygulaması 1970 yılında 9 uncu ayda başlamış ancak 1980 yılında 12 nci ve 15 inci aylar arası tek doz uygulamasına geçilmiştir. 1988 yılında, daha çok ölüme yol açan erken vakaları önlemek için Dünya Sağlık Örgütünün önerisiyle 9 uncu ayda tek doz aşı uygulaması yeniden başlatılmıştır. Aşılama oranının bazı yörelerde yüzde 30 gibi çok düşük oranlarda olması ve 9 uncu ayda yapılan aşılamada anneden geçen antikorların etkisiyle çocukların yüzde 20'sinde kızamık aşısının etkisizleşerek koruyucu antikorların gelişmemesi, kızamık salgınlarında çocuklarımızın yüzde 75-yüzde 80'ini savunmasız bırakmıştır. Bu uygulamanın yanlışlığı geç de olsa fark edilmiş ve 1998'de tek doz aşı uygulamasından vazgeçilmiştir.

Aşısı yapıldığı halde SSPE hastalığına yakalanan çocuklarımız ve aileleri feryat etmektedir.

Gelişmiş ülkelerde kızamık, SSPE ve benzeri hastalıklara neredeyse hiç rastlanmadığı için bir halk sağlığı sorunu olarak görülmemektedir. Bu hastalıklarla mücadele ve tedavi bizim gibi ülkelerin sorunudur.

Türkiye'de SSPE hastalığıyla ilgili bilimsel komiteler kurulmalı ve uluslararası sağlık örgütleriyle işbirliği içinde tedaviye yönelik çözüm üretilmelidir.

SSPE görülme oranının yükselmesinin nedenleri ve hastalığın değişen özellikleri tespit edilmelidir. Panik halindeki yurttaşlarımız aydınlatılmalı, yanlış bilgilendirme sonucu kızamık aşısına karşı gelişen ve çok vahim sonuçlar doğurabilecek inanışlarla mücadele edilmelidir.

SSPE hastaları ve yakınları bu ölümcül hastalıkla savaşımlarında devletten destek ve ilgi beklemektedir.

SSPE hastalığının erken evrelerinde kullanıldığında hastalığın gelişimini yavaşlatan ve yaşam süresinin uzamasını sağlayan ilaçların Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı tarafından ücretsiz olarak verilmesi sağlanmalı ve hasta çocukların ailelerine devlet yardımı yapılmalıdır. Hastaların tedavi görebilecekleri birimler ve klinikler kurulmalı, hasta ve yakınları için rehabilitasyon hizmeti verilmelidir.

Dünyada ilk aşı üretebilen ülkeler içinde olmamıza rağmen ve yetmiş yıl önce Ankara'da Hıfzıssıhha Enstitüsünde 17 farklı aşıyı üretebiliyorken, yanlış kararlarla bu alandan çekilmenin ve dışa bağımlı duruma getirilmesinin bedelini ödüyoruz.

Yaşadığımız dramatik durum ülkemiz kaynaklarının koruyucu sağlık hizmetleri ve özellikle aşılama için daha fazla kaynağın ayrılması gerçeğini bir kez daha kanıtlamıştır.

Ülkemizde SSPE vakalarının sorunları ve çözümlerinin belirlenmesi için Anayasanın 98 inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.

1.- Ali Arslan                     (Muğla)

2.- Mahmut Yıldız      (Şanlıurfa)

3.- Ali Oksal                     (Mersin)

4.- Ufuk Özkan       (Manisa)

5.- Mehmet Vedat Melik               (Şanlıurfa)

6.- Mehmet Kartal             (Van)

7.- Mahmut Duyan      (Mardin)

8.- Mehmet Uğur Neşşar                  (Denizli)

9.- Enver Öktem          (İzmir)

10.- Harun Akın    (Zonguldak)

11.- Vezir Akdemir       (İzmir)

12.- Hüseyin Ekmekcioğlu                (Antalya)

13.- Orhan Sür               (Balıkesir)

14.- Nadir Saraç    (Zonguldak)

15.- Birgen Keleş       (İstanbul)

16.- Hakkı Ülkü             (İzmir)

17.- Muharrem Toprak         (İzmir)

18.- Kemal Kılıçdaroğlu                (İstanbul)

19.- Bülent Baratalı        (İzmir)

20.- Ali Kemal Deveciler (Balıkesir)

21.- Halil Ünlütepe    (Afyonkarahisar)

22.- Osman Kaptan    (Antalya)

23.- Gürol Ergin           (Muğla)

24.- Abdurrezzak Erten                     (İzmir)

25.- Uğur Aksöz        (Adana)

26.- Tacidar Seyhan       (Adana)

27.- Atila Emek       (Antalya)

28.- Tuncay Ercenk     (Antalya)

29.- Sıdıka Sarıbekir  (İstanbul)

30.- Nurettin Sözen           (Sivas)

31.- Muharrem Kılıç        (Malatya)

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmına geçiyoruz.

Bu kısımda yer alan, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Grup Başkanvekilleri, Samsun Milletvekili Haluk Koç, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol'un, çocuklarının ticarî iş ve ilişkilerinde nüfuzunu kullandığı, lojman giderlerini kamuya ödeterek siyasî ahlak kurallarına aykırı davrandığı ve kamuoyunu zarara uğrattığı iddiasıyla Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında Anayasanın 99 uncu ve İçtüzüğün 106 ncı maddeleri uyarınca bir gensoru açılmasına ilişkin (11/5) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelere başlıyoruz.

IV.- GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE

MECLİS ARAŞTIRMASI

A) ÖNGÖRÜŞMELER

1.- Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Haluk Koç, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol'un, çocuklarının ticarî iş ve ilişkilerinde nüfuzunu kullandığı, lojman giderlerini kamuya ödeterek siyasî ahlâk kurallarına aykırı davrandığı ve kamuyu zarara uğrattığı iddiasıyla Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/5)

BAŞKAN - Hükümet?.. Yerinde.

Önerge daha önce bastırılıp dağıtıldığı ve Genel Kurulun 7.3.2006 tarihli 71 inci Birleşiminde okunduğu için tekrar okutmuyorum.

Sayın milletvekilleri, Anayasanın 99 uncu maddesine göre, bu görüşmede, önerge sahiplerinden bir üyeye, siyasî parti grupları adına birer milletvekiline ve Bakanlar Kurulu adına Başbakan veya bir bakana söz verilecektir.

Konuşma süreleri, önerge sahibi için 10 dakika, gruplar ve hükümet için 20'şer dakikadır.

Şimdi, söz alan sayın üyelerin isimlerini okuyorum: Önerge sahipleri adına İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu; gruplar adına, Anavatan Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Emin Şirin, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu, AK Parti Grubu adına Bursa Milletvekili Sedat Kızılcıklı.

Şimdi, ilk söz, önerge sahibi olarak, İstanbul Milletvekili Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Kılıçdaroğlu, süreniz 10 dakikadır.

Sayın milletvekilleri, her konuşmacı arkadaşa sürelerine ek 4'er dakika süre verilecektir; sayın konuşmacıların, bu süre içerisinde konuşmalarını tamamlamalarını ve itiraz etmemelerini rica ediyorum.

Buyurun Sayın Kılıçdaroğlu.

KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Üçüncü gensoruyu görüşüyoruz aynı bakan hakkında.

Sayın Bakan, Kızılcahamam'da, sizlere şöyle bir kitapçık dağıttı "İddialar ve Gerçekler" Bu kitapçığın hemen kapağında şöyle bir ifade yer alıyor: "Temiz toplum, temiz ve dürüst siyaset adına bu karalama kampanyasını kınıyorum"

Şimdi değerli arkadaşlar, burada söylediğimiz sözlerden, cümlelerden, eğer, bir tanesinin belgesi sahteyse, bir tanesinin belgesi yoksa -Sayın Bakanın bizi kınadığının tam aksine- biz Sayın Bakanı kınıyoruz. Gelsin, bu kürsüde, açıkça şunu söylesin: Söylediğiniz şu belge yalandır, söylediğiniz şu belge sahtedir, söylediğiniz şu belgeyi siz çarpıtıyorsunuz desin. Böyle bir şey yok.

Sayın Bakan diyor ki: "Efendim, TÜPRAŞ'ın 14,76'lık hissesinin satışını SPK'ya bildirdik." Tümüyle gerçekdışı, tümüyle yalan.

Değerli arkadaşlarım, şu belge, şu belge; 28 Şubat 2005, açıkça diyor ki: "Hisseyi ben satın almak istiyorum" diyor. 28 Şubat -aynı tarih- Özelleştirme İdaresi Başkanı, 28 Şubat "size satıyorum" diyor. Aynı tarih, 28 Şubat, İş Bankası Menkul Değerlere "satın bu firmaya, parasını da bizim Ziraat Bankasındaki hesabımıza yatırın" diyor. Sayın Bakan olayı çarpıtıyor; diyor ki: "Efendim, biz bunu bildirdik." Hayır efendim, siz bunu bildirmediniz Sayın Bakanım. Sermaye Piyasası Kurulu şunu söylüyor: "Bunu satmadan önce ÖYK kararını ilan edeceksiniz. İlan etmediniz, yanlış yaptınız" diyor. Siz, sattıktan sonra diyorsunuz "biz ilan ettik…" Kimse size "sattıktan sonra niye ilan ettiniz" diye soruyor mu Sayın Bakan?! Niçin konuları çarpıtıyorsunuz?!

Şimdi, birinci sorum şu; Sayın Bakana birinci sorum: Bu satıştan 752 000 000 dolar hazinenin kaybı oldu. 752 000 000 doların hesabını ne zaman vereceksiniz? Vicdanınız sızlıyor mu sızlamıyor mu? Birinci sorum bu.

Efendim, Sayın Bakan diyor ki Galataport ihalesiyle ilgili olarak: "Bunu biz durdurduk; Danıştay karar verdi, biz durdurduk" diyor. Ee, iyi yaptınız; bari durdurmasaydınız! Siz, yargı kararlarını uygulamama geleneğinden geldiğiniz için, Danıştayın vermiş olduğu bir kararın arkasına da sığınarak "biz bunu durdurduk" diyorsunuz. Sizin niyetiniz neydi Sayın Bakan, ben söyleyeyim: Galataport ihalesine çıkış tarihi 15.6.2005, zarfların açılış tarihi 16.9.2005, dosyaların Devlet Planlama Teşkilatına, yani, Sayın Abdüllatif Şener'e gittiği tarih 29.9.2005, Danıştayın yürütmeyi durdurma kararı verdiği tarih 5.1.2006, Abdüllatif Şener Beyin dosyayı Özelleştirme İdaresine gönderdiği tarih 31.1.2006. Sayın Abdüllatif Şener bu dosyayı beş ay elinde tutuyor.

Şimdi, Sayın Bakana ikinci sorum: Sayın Abdüllatif Şener bu dosyayı hangi gerekçeyle beş ay tuttu? Bununla ilgili olarak, parantez içinde bir soru daha: Sayın Abdüllatif Şener, özelleştirmeden ötürü, acaba, hangi dosyayı, bugüne kadar, beş ay elinde tutmuştur?

Şimdi, Sayın Bakan bir şey daha söylüyor; diyor ki… Galataport ihalesiyle ilgili olarak, burada da iddia edildi ve söylendi, 2 000 000 dolarlık bir proje çiziliyor ve Başbakanlıkta, Başbakanın başkanlığında, Sayın Binali Yıldırım'ın da, Sayın Kemal Unakıtan'ın da, o dönemin Kültür Bakanı olan Sayın Erkan Mumcu'nun da bulunduğu bir toplantıda Galataport İhalesi konuşuluyor, proje üzerinde konuşuluyor.

Şimdi, Sayın Bakana, üçüncü sorumu soruyorum: Sayın Bakan, ihale öncesinde, ihaleye katılacak bir firmanın, çizmiş olduğu bir projeyi, siz, hangi hakla, hangi gerekçeyle, hangi siyasal ahlak kurgusuyla Başbakanlık Konutunda görüşüyorsunuz? Bunun da yanıtını, bu kürsüden bekliyorum.

Sayın Bakan diyor ki: "Hayalî ihracatla ilgili sahte belge düzenlemek… Böyle bir şey yoktur, böyle bir iddianame yoktur." İddianame şu, değerli milletvekilleri: İstanbul Cumhuriyet Savcılığının 1/5685 numaralı iddianamesi. İddianamede ne diyor; onu da okuyayım; Sayın Bakanın belki bilgisi olmayabilir, Yüce Meclisin de bilgisi olmayabilir. "Sahte belge alıp, kayıtlarına intikal ettirerek kullandıkları ve sahte belge düzenledikleri anlaşılmış olmakla…" diye başlıyor ve bitiyor. "Bunlar hakkında kamu davası açılması…" Peki, nasıl oluyor da bir bakan, bu iddianameden haberinin olmadığını söylüyor?!

Şimdi, geliyorum dördüncü soruma: Sayın Bakan, az önce okuduğum ve Meclis kürsüsünde gösterdiğim bu iddianame doğru mu, yoksa, bu iddianame yanlış mı? Bu iddianameden haberiniz var mı, yoksa haberiniz yok mu?

Efendim, Sayın Bakan diyor ki: "Üç sefer kendim için af çıkardım!.. Böyle bir şey yanlıştır, yalandır" diyor. "Bu söylemlerin tamamı yalandır" diyor, kendi ifadesine göre.

Beşinci sorumu soruyorum Sayın Bakana: Sayın Bakan, sizin şirketleriniz -ortak olduğunuz dönemler dahil- çıkardığınız vergi barışı affından yararlandı mı yararlanmadı mı?! Gelin, bu kürsüye deyin ki, benim şirketlerim aftan yararlanmadı. Ve bir şey daha…

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Niye yararlanmasın!

KEMAL KILIÇDAROĞLU (Devamla) - Hayır; yararlanabilir. "Af çıkarmadık" diyor ya, onun için.

Bir şey daha söyleyeceğim… (AK Parti ve CHP sıralarından gürültüler)

ATİLA EMEK (Antalya) - Laf atma!.. Laf atma!..

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - "Yararlanmadı" dedi!..

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…

KEMAL KILIÇDAROĞLU (Devamla) - Zamanımı almayın arkadaşlar, zamanımı almayın!..

Sayın Bakana bir şey daha soruyorum, altıncı sorum: Gümrük kaçakçılığı ve toplu halde hayalî ihracat davası -davası değil- soruşturması, şu anda Şişli Cumhuriyet Savcılığında devam ediyor. Bu dosya açıldığı gün, istifa edecek misiniz?

Yedinci sorum: Bu kürsüye gelip, kendi çocuklarınızın yumurtasının reklamını yaptınız Sayın Bakan. Diyorsunuz ki, "çocuklarım" diyorsunuz… "Ayıptır, böyle bir şey yapmayın, benim çocuklarım nasıl geçinecek" diyor. Ve diyor "benim çocuklarımın sayesinde pastörize likit yumurta yiyorsunuz." Oğlunuzun, hakkınızda gensoru konuşulurken, hangi cesaretle, gelip, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde, kendi çocuğunuzun yumurtalarının reklamını yapacaksınız. Bunun hangi ahlakla bağdaşır yönü var Sayın Bakan? Gelin burada onu da bir anlatın; dinleyelim bakalım.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, bir şey daha söyleyeyim…

MUSTAFA ÜNALDI (Konya) - Reklamı siz yapıyorsunuz!

KEMAL KILIÇDAROĞLU (Devamla) - Tutanakları açın bakın, çok güzel reklamı var Sayın Bakanın.

Şimdi, bakın, Sayın Bakana bir şey daha soracağım; bu da bir başka sorum: İhale öncesinde, ihaleye katılacak firmalarla görüşme yapmak, üstelik, bu görüşmeleri yaparken de adamları otelin arka kapısından alarak, kimse görmesin diye, ne ölçüde ahlakîdir?

Bir başka sorum: Bu kürsüde söyledik; sizin çocuklarınız İsrail'e Ofer'in uçağıyla gitti mi gitmedi mi? Yanıt yok; bunun yanıtını bekliyoruz.

Bir başka sorumuz: Siz, Ofer'in uçağıyla İtalya'ya niçin gittiniz? Acaba, bu gidişin arkasında Millî Piyango'nun özelleştirilmesi var mı yok mu? Bunun yanıtını da bilmiyoruz.

Şimdi, Sayın Bakan, gelip diyor ki, efendim "karalama kampanyaları…" Hangi karalama kampanyası arkadaşlar! Bakın, size, Şişli Cumhuriyet Savcılığıyla ilgili dosyayı söylerken elimde belge yoktu diye düşünmeyin. Belgenin altında kimin imzası var biliyor musunuz değerli arkadaşlar; Sayın Kürşad Tüzmen'in imzası var. Sayın Kürşad Tüzmen "Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu çerçevesinde ilgili dosyayı Şişli Cumhuriyet Savcılığına gönderdim" diyor. Biz, elimizde belge olmadan bu kürsüde konuşmayız; Sayın Bakan da gelip bütün bu iddiaların aksi belgelerini koysun, biz de kendisine saygı duyalım.

Bir şey daha: Sayın Bakan, siz, bir soru önergesine verdiğiniz yanıtta diyorsunuz ki: "Ben, emin kişi olduğum için KOMBASSAN'ın yüz milyarlarca liralık gayrimenkulünü üstüme aldım dokuz ay sonra da aynı fiyatla devrettim." Sizin, kendi soru önergesine verdiğiniz yanıt. "Emin kişi olarak tarafıma verilmiştir bu" diyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kılıçdaroğlu, lütfen, toparlar mısınız; eksüre verilmeyecektir.

Buyurun.

KEMAL KILIÇDAROĞLU (Devamla) - Bir soru daha soruyorum Sayın Bakana: Bu kürsüde, 53 dönümlük 2/B arazisinin, aslında bir başbakana ait olduğunun ve emin kişi olduğu için de bunun Sayın Maliye Bakanının üstüne kaydedildiği burada söylendi. Şimdi, siz, bu "emin kişi" tanımına da giriyor musunuz girmiyor musunuz Sayın Bakan?! Bu 53 dönümlük arazi size mi ait, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a mı ait? Bunun da yanıtını bekliyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, çok sevilen bir dizi var, Kurtlar Vadisi. Şimdi, ben, o dizinin yönetmeninden özellikle istirham ediyorum, yeni bir dizi daha yapsınlar: "Hortumcular vadisi Türkiye!" (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü, bu hortumcular vadisinde kimler var arkadaşlar biliyor musunuz; bu hortumcular vadisinde, söylediğim bu belgelere rağmen, siyaseti temiz tutmak uğruna halka gidip oy alan, buraya gelip de, bu belgelere rağmen, birtakım insanları koruyan insanlar var. Bunların arkasında "Müslümanız" diye ortaya çıkıp, yaptığı kaçak villaya "Allah'ın mülküdür" diye plaka asanlar var! (CHP sıralarından alkışlar)

Bunları, siz, halka gidip, neyi anlatacaksınız, nasıl anlatacaksınız?! Buraya, Sayın Bakan, gelip bunların yanıtını vermediği sürece, siz, elinizi vicdanınıza koyup, nasıl oy vereceksiniz?! Nasıl oy vereceksiniz?! (CHP sıralarından "verirler, verirler" sesleri) Vicdan denen bir şey var arkadaşlar, tutarlılık denilen bir şey var.

Bakın, bir şey daha söyleyeceğim. Bu hortumcular vadisinde ne var; bu hortumcular vadisinde "vallahi, billahi ben rüşvet almayacağım" diye uluslararası bir belgenin altına imza atanlar var. Siz, Japonya'dan bağış alırken, niçin, oraya "biz rüşvet almayacağız" diye hüküm koyduruyorsunuz?! Demek ki, artık, Türkiye'yi o konuma getirdiniz ki, yabancı ülkeler, sizin iktidarınıza, Türkiye Cumhuriyetine güven duymuyorlar ve bu belge ve bu belge ve bu belge, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonuna, komisyonlarına kadar geliyor.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Saçmalıyorsun, saçmalıyorsun!

KEMAL KILIÇDAROĞLU (Devamla) - Siz, buna ne diyorsunuz arkadaşlar?! Yani, bunu, halkın görmediğini mi sanıyorsunuz siz?! Siz, daha ne yapıyorsunuz…

Sayın Bakana bir sorum daha var: "Çocuklarım geçinemiyor" diyor. Yani, Sayın Bakan "aç mı kalsınlar" diyorsunuz?! Kimse, sizin çocuklarınız aç kalsın, geçinmesinler dedi mi?! Sizin çocuklarınız, sizin adınızı kullanarak Vodafona gitmesinler, sizin adınızı kullanarak Telsime gitmesinler, sizin adınızı kullanarak Ofer'in uçağına binmesinler, sizin adınızı kullanarak bazı ihalelere aracılık yapmasınlar; biz, bunu söylüyoruz. Bunun adı, hukukta "nüfuz ticaretidir" Sayın Bakanım. Bu nüfuz ticaretini de en iyi Sayın Bakan yapıyor, en iyi Sayın Bakan yapıyor. Hiç, bu konuda kimsenin tereddütü yok. Hatta, bu, hortumcular vadisi Türkiye'nin arasına, bol miktarda yumurta reklamı da koyabilirler ve Sayın Bakanda, o reklamlara çıkabilir. Böyle bir şey Türkiye Cumhuriyetinde bugüne kadar yaşandı mı arkadaşlar?! Hangi çağda yaşıyoruz?! Siyasî ahlak diyoruz…

Bakın, ben, size bir şey daha söyleyeyim değerli arkadaşlar: Bu ülkeye demokrasiyi Cumhuriyet Halk Partisi getirdi, çokpartili rejimi Cumhuriyet Halk Partisi getirdi; ama, Cumhuriyet Halk Partisi bir konuda daha kararlıdır: Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkeye temiz siyaseti, siyasî ahlakı getirmeye kararlıdır; önünde hangi güç olursa olsun, hangi güç olursa olsun getirecektir. (CHP sıralarından alkışlar) Siz direnin, siz, biraz sonra…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KEMAL KILIÇDAROĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, teşekkür edeceğim.

AHMET YENİ (Samsun) - İSKİ skandallarını unuttuk değil mi!.. (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Kılıçdaroğlu, eksüre vermeyeceğimi söylemiştim; sadece teşekkür için Sayın Kılıçdaroğlu.

KEMAL KILIÇDAROĞLU (Devamla) - Hangi güç olursa olsun, demokrasiyi ve temiz siyaseti getirenleri hep beraber yürekten alkışlayacağız.

AHMET YENİ (Samsun) - İSKİ'yi unutmadık daha, İSKİ'yi!

KEMAL KILIÇDAROĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Anavatan Partisi Grubu adına söz isteyen Emin Şirin, İstanbul Milletvekili.

Sayın Şirin, süreniz 20 dakikadır.

ANAVATAN PARTİSİ GRUBU ADINA EMİN ŞİRİN (İstanbul) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Sayın Unakıtan hakkında verilmiş olan gensoru için Anavatan Partisi adına söz almış bulunuyorum; hepinizi hürmetle selamlarım.

Samimî söyleyeyim, üzgünüm; yani, bir Maliye Bakanı hakkında bir gensoru görüşmesi için çıkıp, bazı konuları burada belgeleriyle anlatmak insana kolay gelmiyor, ağır geliyor, hakikaten ağır geliyor.

Bir kere, gensoru meselesinin bir felsefesi üzerinde iki kelime etmek istiyorum. Gensoru, belirli iddiaların ispat mekanizması değil, etik davranıp davranmadığı, ahlaklı davranıp davranmadığı, dürüst davranıp davranmadığı söz konusu olan veya kamu menfaatını zedelediği düşünülen bir bakan veya başbakan hakkında işletilen bir mekanizma.

Dolayısıyla, bazen "müddei, iddiasını ispatla yükümlüdür" gibi sözlerin edildiğini görüyoruz. Bu konuda da size hak vermek suretiyle, bazı iddiaları da ispat edecek belgeleri de getirdim. Ancak, ortada çok ciddî sorumluluklar ortaya çıkaran bazı hususlar olduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum.

İşin detaylarına girmeden evvel, Maliye Bakanımızın iki görevi olduğunu hatırlamak lazım: Bir Maliye Bakanlığı görevi var, bir de özelleştirmeden sorumlu bakanlık görevi var; iki şapkayı taşıyor. Kendisini Maliye Bakanı olarak hatırladığımız zaman, eğer bugün konuştuğumuz bu iddialar olmasaydı, muhtemelen iyi bir bakan olarak da hatırlanacaktı; zira, devraldıkları ve sonra da takip ettikleri IMF programı içinde, Sayın Bakan, malî disipline dikkat eden, Türkiye'ye malî disiplini büyük ölçüde getiren, vergi toplama konusunda azamî hassasiyeti gösteren bir bakan olarak, iktidara gelinen 1 220 gün içinde -şaka gibi geliyor ama, AK Parti 1 220 gündür iktidarda; yani, programlar 100 günden, 500 günden yapılırken, 1 220 gün oldu- iyi bir performans gösterdi; ama, gelin görün ki, kendisini bu iyi meziyetleriyle hatırlama imkânımız olmayacak.

Bir kere, Maliye Bakanı olarak kendisine sorduğumuz sorular var, onların cevaplarını bekleyeceğiz. Bunlardan birincisi, yüksek vergi uzlaşma kurulunda ne olup bittiği. Yüksek vergi uzlaşma kurulunda olan bitenler, kamuyu alakadar eden hususlar; çünkü, orada uzlaşma yaparken, bazı vergi gelirlerinden vazgeçiyorsunuz; uzlaşıyorsunuz ama, vazgeçiyorsunuz. Ben, şimdi, burada, birinci sorumu soruyorum, isim vererek: Citibankın ne kadar vergisini sildi Sayın Bakan, bunu bir açıklasın. Neden Citibankın vergisini sildi, cezalarını sildi, onun açıklamalarını da bekliyoruz.

Demin, Kemal Kılıçdaroğlu Beyefendi söylediler "belgesiz konuşmuyoruz" diye. Bizim de aksine hareket etmediğimizden, herhalde bir tereddüdünüz yok.

İkincisi, kendisine bağlı olan Millî Emlakin satışları hakkında bize bir bilgi versin; Millî Emlakten kime, ne satıldı, onları da öğrenmek kamunun hakkı. Eğer bunlar, doğru bedellerden, usulüne uygun, ihaleli bir şekilde satılıyorsa, kendisini, demin takdir ettiğimiz konular kapsamında da takdir ederiz; ancak, çıkacak neticelerden epey tereddütlüyüz.

Burada Sayın Kılıçdaroğlu, TÜPRAŞ, Galataport, hayalî ihracat, vergi barışı, yumurta, ihaleden önce görüşmeler, Ofer meselesi, Millî Piyango, Çekmeköy'deki 2/B arazisi gibi konuların üzerinde durdu. Tekrar etmek herhalde doğru olmayacak. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bütün söylediklerinin de altına imza atarak; bu soruların cevaplarını bizim de beklediğimizi belirtmek istiyorum.

Burada, başka konular da var; kaçak villa sorunu var "o sorun beni alakadar etmiyor" diyor. Ondan sonra, yumurta fabrikasının arıtma tesisi var, cezaları var, Kuşadası Limanının özelleştirilmesi var, Galataport var, AB firması var; var, var, var.

Şimdi, ben, burada, evvela, maalesef, doğruyu söylemediğini size belgesiyle ortaya koymak istiyorum.

AK Partili milletvekili kardeşlerimiz, bu hafta sonu Kızılcahamam'dalardı; Kızılcahamam'da, Sayın Bakan, kendilerine bir kitapçık dağıttı. Bu kitapçığı biz de internet sitesinden indirdik, okuduk.

Sayın Bakan, Libananco'yla ilgili… Biliyorsunuz, Uzunlarla, ÇEAŞ'la, Kepez'le ilgili olarak Libananco diye bir şirket, ÇEAŞ ve Kepez meselesiyle ilgili olarak Türkiye aleyhine 10 milyar dolarlık bir dava açtı. Bu Libananco şirketinin açtığı uluslararası tahkim davasında, Sayın Unakıtan'ın oğlunun yabancı avukatlara aracılık yaptığı iddiaları ortaya atıldı. Bu arada, belirteyim, bu iddialar ortaya atılmasaydı, Avukat Mr. Moore -ismini de veriyorum- geçen perşembe günü, Sayın Abdullah Unakıtan vasıtasıyla randevu almıştı, hadise ortaya çıkınca iptal edildi.

Sayın Unakıtan'ın 11 Mart günü -11 Mart, tarihe dikkatinizi çekerim- Kızılcahamam'da, AK Parti milletvekillerine dağıttığı ve sitesinde bulunan "Hakkımdaki Haksız, Yersiz, Gerçeklerle Bağdaşmayan ve Maksatlı İddialar ve Gerçekler" başlıklı kitapçıkta bu konuyla ilgili ne yapıyor, ne yazmış; okuyalım: "Mevcut mevzuat çerçevesinde uluslararası yatırım uyuşmazlıklarının çözümü merkezinde -bunun kısaltılmış ismi ICSID- Bakanlığıma bağlı olarak çalışan hazine avukatlarının temsil yetkisi yoktur, bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu makamda, ICSID nezdinde görülecek olan söz konusu davayla ilgili olarak, dışarıdan hizmet alınması konusunda yetki Enerji Bakanlığına verilmiş olup, söz konusu davayla ilgili olarak Bakanlığım tarafından yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır." Açık değil mi?.. "Dolayısıyla, Maliye Bakanı olarak, bu konuyla ilgili herhangi bir kişi veya kurumla görüşmem söz konusu olmadığından, oğlumun veya başka bir kişinin böyle bir görüşme ya da randevuya aracılık edildiği iddiası da hayal mahsulüdür" diyor.

"Halkımız tarafından ciddiye dahi alınmayacak bu tür iddialar, hakkımda şerefsizce ve haysiyetsizce, körü körüne yürütülen bir karalama kampanyasının parçasıdır." Açık değil mi söyledikleri?..

Şimdi, elimde bir yetki belgesi var; bu yetki belgesinin tercümesini okuyorum; orijinalini de, şu anda, gruptaki mesul arkadaşlarımız basına dağıtıyorlar. Sayın Bakan da isterse, ya takdim ederiz ya basından alır.

"Antet: Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı." Sizin Bakanlığınız.

"Konu: Libananco Holding tahkim davası için yetki belgesi talebi."

Ana konu: Sayın Hüsnü Tunç Ceyhan, malî müşavir Bakanlıkta. Sayın Ümit Pamukçu, yardımcı Hazine avukatı ve Neslihan Beşli Göksel, Hazine avukatı ve İlker Çetin, Hazine avukatı.

Maliye Bakanının, 10 Mart 2005 tarihinde; yani, o açıklamayı "şerefsizdir bunu diyenler" açıklamasını yaptığı günden bir gün evvel, 10 Mart 2006 tarihli ve B.07.0.BHM.41512 sayılı onayıyla, Bakanın onayıyla, Libananco Holding tarafından Türkiye aleyhine başlatılan tahkim davası için yetkili kılınmışlardır.

"İmza: Mehmet Şirin, Yardımcı Müsteşar." "Şirin" soyadı bir tesadüf, akrabalığım veya tanışıklığım yok.

Şimdi, yani, 11 Mart günü, sizlere, sevgili dostlarım "böyle bir şeyi söyleyen şerefsizdir" derken Bakan, bir gün evvel, kendi onayıyla, "vermedim" dediği onayların hepsini vermiş. Şimdi, buna ne diyeceğiz biz?! Ne diyeceğiz buna; yalan değil de, nedir bu?! (CHP sıralarından alkışlar)

Orada da bitmiyor. Bu hanımlar ve beyler yazışmaları yapmışlar, Türkiye'nin itirazlarını iletmişler; karşı taraf da, bu yetki belgesini kabul ettiğini, yani, Maliye Bakanlığının yetki belgesini kabul ettiğini burada bildirmiş.

Şimdi, gensorunun… Belge istiyorsunuz, müddei, iddiasını ispatla mesuldür diye. Sayın Başbakanımız da, yanlış hatırlamıyorsam, Sayın Unakıtan'ın yalan söylediğine dair bana belge getirin demişti. İşte belge, burada belge, yalanın belgesi!..

Kamunun malları satılırken, gensorunun bir etik sorunu olduğunu da dikkate almak suretiyle, yapılan bazı genel hataları sayıp, özellikle İktidar Partisi Grubundan, bu konulara dikkat etmesini istiyoruz. Bu konuların yalnız Yüce Divana gidip gitmemesi söz konusu değil. Bu konular, Türkiye'nin başına iş açıyor; lütfen, bu konulara dikkat edin.

Bir, satılan malların şartnameleri kamuoyuna açık değil. Siz, bir milletvekili olarak, Özelleştirme İdaresi Telekomu satarken, bu satış gerçekleşmeden şartnameyi göremiyorsunuz, gidip para vermeniz lazım. Para vermeden, milletvekilinin şartnameyi görme imkânı yok. Böyle bir şey olabilir mi?! Aynı şekilde, Telsim satılırken de şartnameyi görme imkânınız yok. Böyle bir şey olabilir mi; bu makul mü?!

Devam edelim… Gayrimenkul özelleştirmelerinde, imar planları sonradan değişiyor. Şimdi, size, somut bir örnek vereceğim: Hilton satıldı İstanbul'da, 250 000 000 dolara Hilton satıldı. Hilton'un etrafında çok geniş araziler var. Şimdi, buradan uyarıyorum: 4,5 milyar dolarlık bir kule inşaatı için imar talebinden geliyor satın alan. Şimdi, bu imar verilebilir; doğru; ama, bu imarı vereceksiniz, ihaleyi yapmadan evvel verin. İhaleyi yapmadan evvel 4,5 milyar dolarlık inşaat yapılabilme imkânını siz oraya koyarsanız, yüzde 50 inşaatçı payından 2 milyar doların üzerinde, yüzde 30'la da 1,5 milyar dolar civarında bir arazi değerinden bahsediyorsunuz. Özelleştirme İdaresi burayı kaça satmış; 250 000 000 dolara. Bu konuştuğumuz ipotetiktir dersiniz, diyebilirsiniz; ancak, Galataportta da aynı şeyi gördük, Hilton'un özelleştirmesinde de aynı şeyi görüyoruz, başka gayrimenkul satışlarında da aynı şeyi görüyoruz. Bir gayrimenkülü satmadan oraya verilecek olan azamî imarı ilan etmek mecburiyetindesiniz. Bunu yapmamanızın sebebi nedir?!

Üçüncü konuya geleceğim; malî ödeme şartları. Herhangi bir şeyi satıyoruz, TÜPRAŞ'ı satıyoruz, Telekomu satıyoruz; arkasından, satın alanları bile hayrete düşürecek şekilde vergi indirimleri sağlıyoruz. Allahaşkına, bu vergi indirimleri, Kurumlar Vergisinin yüzde 10 indirileceği bu özelleştirmeler yapılmadan önce ilan edilemez mi veya şartnamenin içine, nakit akımını devletin bir tasarrufuyla etkileme durumu çıkar ise fiyatta değişiklik olacağı konulamaz mı, bunlar bu kadar zor işler mi?!

Şimdi, gelelim en önemli konuya ve bakın, Türkiye'nin başına ne işler açıyorsunuz. Güvenlik konusu… Bunların hepsinden, etik olarak, özelleştirmeden sorumlu Sayın Unakıtan sorumludur, Başbakan sorumludur. Başbakan niye sorumludur; onu da size anlatayım. Ben, buradaki bazı sevgili arkadaşlarımla beraber, Unakıtan, Sayın Unakıtan'la aynı bölgenin milletvekiliyim ve Unakıtan, Sayın Unakıtan listede bile yoktu. Sayın Başbakan, adaylığı kabul edilmeyince listeden düştü; sonra, biliyorsunuz, Siirt'ten seçildi, hepimiz de bu adaletsizliğin ortadan kalktığına memnun olduk ve geldi, Başbakan oldu. Başta listede olmayan Unakıtan, fevkalade yakın bir dostluk gösterisiyle, Başbakanımızın yerine aday oldu, birinci bölgenin birinci sırasından. Burada bir mesuliyet olmadığını Başbakanın söylemesine imkân yok. Neden yok; onu da söyleyeyim, onun da cevabını bekliyorum -Sayın Başbakan, Yardımcısını yollamış, kendisi yok- ocak ayının ortasında, Sayın Unakıtan'ın oğlu, Sayın Başbakanın oğluyla Kanada'da buluştular. Niye Kanada'da buluşuyorlar, ne var Kanada'da, Türkiye'de buluşamazlar mı, bu kadar samimiyet mi var aralarında?! Başbakanımızın oğlu, niye Amerika'da, oturduğu yerde buluşmuyor da Unakıtan'ın oğluyla, ocak ayının ortasında Kanada'da buluşuyor?! Bu da yeni bir soru. Yeni şeyler söyleyelim; söyleyelim, olur; merak ediyoruz, öğrenelim.

Şimdi, bu güvenlik sorusuna gelelim, fevkalade önemlidir. Türk Telekom satıldı. Türk Telekom satılmadan evvel, özellikle, özellikle, soru önergeleriyle, güvenlik belgesi istenip istenmediğini sorduk; istenmedi. Hatırlıyorsunuz, Mesut Yılmaz, Türkbank ihalesiyle ilgili olarak gelen istihbarat bilgilerini zamanında okumadığı veya değerlendirmediği için Yüce Divana gitti. Biz, şimdi, Türk Telekomu satarken güvenlik belgesi istemiyoruz. Böyle bir şey olabilir mi?!

Bugün, Türk Telekomda, eskiden İngiliz istihbaratında çalıştığı bilinen İngiliz mühendisler çalışıyor; neden?! Türk Telekom Türk mühendislerle bugüne kadar idare edilemedi mi, yeni İngiliz mühendisler mi lazım?! Neden geldi bu adamlar?!

Biraz daha devam edeyim. Yine, soru önergesinin sonunda ispat edilmiş şekildedir. Herhangi bir şekilde Telekomu satın almış olan Suudi Arabistanlı ve Lübnanlı şirketin, bu hisselerini, herhangi bir izin almadan Türk mevzuatından, Türk otoritelerinden, istediğine satma hakkı var. Yarın, Kıbrıs Rum kesimine satarsa ne yapacaksınız?! Ne hakkınız var bunu durdurmaya şimdi?! Bu şartlar konulmadan bir özelleştirme yapılabilinir mi?!

Buna benzer bir şekilde, gerek mesuliyetinde olmamakla beraber, Vodafondan bahsedeyim, Telsimden bahsedeyim. Vodafone şirketi, Yunanistan'ın en büyük mobil telefon işletmecilerinden biri. Bundan beş altı ay evvel, Vodafonda çalışan bir Yunanlı mühendis genç, evlenmek üzereyken -tırnak içinde- intihar ederek öldü. Araştırma başladı. Bu araştırmanın sonucunda, bundan üç hafta evvel, Yunanistan'daki Vodafon yetkilileri, kendi ağızlarından, bütün telefonları dinlediklerini, bu telefon dinlemelerinin içine üst kademe bürokratların, siyasîlerin ve askerlerin girdiğini tespit ettiler. Orada da bitmedi; Ericssonun malzemeleriyle, bu bütün dinlemelerin Amerikan sefaretine nakledildiği ortaya çıktı. Biz bunlara karşı ne tedbir aldık bu özelleştirmelerde?!

Şimdi, Vodafonun istediğine satması bir tarafa, biz, bugün, Sayın Başbakanımız ile bir bakanın konuşması eğer GSM üzerinden yapılacaksa, Türk Telekoma da girip çıkacaksa bunun emniyetini koruyabilecek durumda değiliz, biliyor musunuz bunu? Böyle bir özelleştirme olabilir mi?! Güvenliği bu kadar ikinci plana atabilecek bir özelleştirme olabilir mi?! Niçin yapıyoruz bunu? Niçin yaptığımızı da söyleyelim:

Bütçe disiplinine dikkat eden bakanımız sayesinde, 35 milyar dolar civarında faiz ödeyeceğiz bu sene, günlük faiz 100 000 000 dolar. 6 milyar dolara sattığınız, bir bedelle sattığınız bir varlık altmış günlük faize gidiyor. 4,5 milyara sattığınız bir varlık, kırkbeş günlük faize gidiyor. Pek tabiî özelleştirme yaparsınız. Doğru yapılan özelleştirmenin değerini de alkışlayacağımıza hiçbir tereddüt yok; ancak, güvenlik unsurunu dikkate almazsanız, şartnameleri kamuya açık bir şekilde ilan etmezseniz, milletvekillerinden bile saklarsanız, bu şekilde bir özelleştirmenin herhangi bir manası olabilir mi?!

Sayın Bakana son bir sözüm var. Etik olarak… (Anavatan Partisi sıralarından "kaçtı, kaçtı" sesleri) "Kızım benimle görüşmedi" diyor. "Kızım Telsimle görüşmedi" diyor. Kayıtları var Sayın Bakan, 5 Eylül günü görüştü. O görüşmenin ötesinde bir şeyleri daha tetkik edin, belki kızınız size söylememiştir. Acaba, kayıtlı veya kayıtdışı kontör alıp satma işine de girdiler mi?! Bu konuyu da kızınızla çok ciddî tetkik etmenizi tavsiye ederim. Cevapları bulduğunuz zaman biz de size gerekli cevapları vereceğiz.

Sevgili dostlarım üzüldüğümü söylemiştim, hakikaten üzülüyorum. Bir bakanın, bu kadar yanlış bir özelleştirme sistematiği içinde olması; kamunun vergilerini silerken, bunları kamuya açıklamadan saklaması, Vergi Usul Kanununa saklanarak -kapalı oturumda gelip bize burada anlatabilir değil mi; onu da yapmıyor- Millî Emlak satışlarının ne şekilde satıldığını, yapıldığını göstermemesi, zannederim, etik bakımdan çok zedeleyici bir durum ortaya çıkardı. Keşke, kendisini ilk tanıdığımız günlerdeki gibi sempatik "Kemal Abi" olarak hatırlasaydık; ancak, Kılıçdaroğlu'na iştirak ediyorum, maalesef, hortumcular vadisinin içinde Kemal Bey kayboluyor.

Hepinize saygılar sunarım. (Anavatan Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Şirin.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen, İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlarım, Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan hakkında verilen gensoru önergesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlarım.

Değerli arkadaşlarım, bu, Sayın Bakan hakkında verilen üçüncü gensoru önergesi. Şu çok yaygın biçimde seslendiriliyor: "Canım, bu kadar da bu işin üzerine gidilir mi, üç defa gensoru önergesi verilir mi?" Bir defa, şekil olarak yanlış değil, uygulamada çok daha farklı örnekleri var; mesela, bir önceki iktidar döneminde Başbakan Sayın Bülent Ecevit hakkında, şimdi burada milletvekili olarak bulunan çok sayıda arkadaşımızın da altında imzasının bulunduğu yirmiiki gensoru önergesi verilmiş, yirmiiki gensoru önergesi verilmiş. O haksız bir şey midir; olmayabilir. Niye olmayabilir; çünkü, gensorunun bir mantığı vardır. Burada Sayın Bakana, her iki gensoruda da, hem Anamuhalefet Partisinin hem diğer muhalefet partisinin çok sayıda sormuş olduğu soru var. Bu süreç içerisinde, basında, televizyonlarda, bu tartışmalar nedeniyle ortaya konmuş çok sayıda soru var. Şimdi, eğer bu soruların hiçbir tanesi ne muhalefeti ne basını ne televizyonda bu soruları soranları ne kamuoyunu hatta ne de İktidar Partisinin milletvekillerini tatmin edebilecek bir düzeyde olmamışsa, bu gensorunun arkasını bırakmak, görevini yapmamak anlamına gelir.

Değerli arkadaşlarım, biz görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Sayın Bakanın, burada, kendisine defalarca sorulmuş olan sorulara, bugün sorulmuş olan sorulara ve bugün devamında sorulacak olan sorulara cevap vermek gibi bir sorumluluğu var.

Arkadaşlarımız tekrarladılar. Bakın, kısaca ben de Sayın Bakana sorulmuş olan soruların bir kısmını özet olarak sizlerle paylaşayım. Soru ve iddialar:

Kuşadası, TÜPRAŞ ve Galataport ihaleleri kamu vicdanını rahatsız etmiştir. Bu üç şaibeli ihalenin hem hükümet hem de işadamı olarak tarafları aynıdır. Bu böyle midir değil midir Sayın Bakanım? Siz, bunu, buradaki milletvekillerine, kamuoyuna anlatamazsanız, bu iddiaların ve bu soruların sonu gelmez.

Kuşadası'nda, grubun yetkilisine "bu yönetmelik yasalara aykırıdır" dendiğinde, yetkili "yönetmelik yetmiyorsa kanun çıkarırız" demiş, maalesef, Meclis, yönetmelik yetmeyince kanun çıkarmaya katkı vermiştir. Sayın Bakan, bu iddialar kullanılmış mıdır kullanılmamış mıdır? Bu Meclis, sizin aracılığınızla, yönetmeliğin yetmediği bu yerde kanun çıkarılmasına gayret sarf etmiş midir etmemiş midir? Bu kanun çıkmış mıdır çıkmamış mıdır?

Bakanın içinde olduğu hayalî ihracat tutarı 1,7 milyar dolardır. Devletten alınan vergi iadesi tutarı ise 250 000 000 dolar. Bakanın sorumlu olduğu bölümde hayali ihracat 200 000 000 dolar, vergi iadesi ise 30 000 000 dolardır.

Bakanın yaptırdığı kaçak villayla ilgili olarak, Üsküdar Belediyesi 3 defa yıkım kararı almış, Sayın Bakan üç defa burada mührü kırarak inşaatına devam etmiş ve inşaatını bitirmiştir. Bu böyle olmuş mudur olmamış mıdır Sayın Bakan? Sonradan şöyle oldu, af geldi, yeni düzenlemeler yapıldı; onlar başka. Yasa sizi bu anlamda bağlarken, bu mühürlemeler yapılırken, siz, bu mühürleri kırıp bu inşaatı bitirdiniz mi bitirmediniz mi?!

Bakanın eşinin kullanımına sunulmak üzere gümrükten çekilmiş, bütün masrafları Bakanlıkça karşılanan Mercedes araba, Başbakanlığa ait arabayla çarpışarak kaza yapmış, durum böylece açığa çıkmıştır; doğru mudur değil midir Sayın Bakan?! Eşinize böyle bir araba tahsis edilmiş midir edilmemiş midir?!

Bakanın çocuklarının Bandırma ve Manyas çevresindeki tesislerinin etrafında bu süreçte geniş araziler alınmıştır. Buradaki arazilerin miktarı ne idi, ne oldu?! Sayın Bakanın bu konularla ilgili hiçbir şey söylediğine tanık olanınız var mı değerli arkadaşlar?!

Yumurta tesislerine ve asit fabrikasına arıtma tesisleri olmadığı için kesilen cezalar ne olmuştur Sayın Bakan?!

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Devlet arazisi mi?!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Avea-Telekom ilişkisinde Telekomun 80 trilyonu tahsil edilmeyip yeni şirkete devredilmiştir. Ne olmuştur bu 80 trilyonun akıbeti Sayın Bakan?!

Sayın Bakan geldi, bu kürsüden "Ofer mofer tanımam" diyerek yalan söyledi. Bu iddia, sizinle, en az, Bakanlar Kurulunda üç yıla yakın çalışmış bir arkadaşınızın iddiasıdır.

Bir başka iddiası var bu arkadaşınızın: Önce bu belediye başkanı 2/B arazisi kapatıyor, bunu kendi kaydına alamadığı için, bir arkadaşına rica ediyor; o arkadaşı, o sırada naylon fatura işiyle meşgul. Kim söylüyor bunu Sayın Bakan; bu iddianın muhatabı pozisyonunda olan Sayın Başbakanla ve sizinle birlikte üç yıl beraber bu Parlamentoda bütün uygulamalarınızı birlikte gerçekleştirdiğiniz, şimdi, bir muhalefet partisinin Genel Başkanı olan bir arkadaşınız söylüyor.

Değerli arkadaşlarım, bunları görmeden…

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Senaryo yazıyor, senaryo!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Senaryoysa, senaryo olmadığını…

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Hepsi senaryo!..

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Bu soruların cevabı yoktur bu tutanaklarda.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Niye tutanakları doğru okumuyorsun?!

ALİ TOPUZ (İstanbul) - Sen sus!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bakın, sorun şudur; biz, ille böyledir demiyoruz, sorun şudur: Bu iddialar bu kürsüden seslendirilmiştir; ama, bu iddiaların cevapları bu kürsüden seslendirilmemiştir, bu Meclisin tutanaklarında yoktur. Bu soruların cevapları bu kürsüden seslendirilmeyip bu Meclisin tutanaklarına girmediği müddetçe muhalefet bu gensoru iddiasından… Muhalefet, böyle bir Maliye Bakanının hâlâ Maliye Bakanlığı görevine devam ediyor olmasına fırsat verir, müsaade ederse, görevini yapmıyor demektir. Biz görevimizi yapmanın kararlılığı içerisindeyiz. Bunun böyle bilinmesini isteriz.

AHMET YENİ (Samsun) - Devam et!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, Maliye Bakanı bunun yerine buradan ne anlatıyor; çok ilginç; bu sorular kendisine sorulduğunda, sanki gensoru onun için değil de başkaları için verilmiş gibi, sanki soruların muhatabı kendisi değil de başkalarıymış gibi, önce, İktidar Partisinin neredeyse yarı resmî gazetesi sayılabilecek, sözcüsü niteliğinde sayılabilecek bir gazetede birtakım şeyler seslendiriliyor. Olmuyor, onlarla ilgili geri tepince olay, her şeyi inkâr ediyor; ama, aynı Sayın Bakan bu kürsüye çıkıp, hiç sıkılmadan, otuz yılı aşkın siyasal yaşamı boyunca şöyle eleştirilmiştir böyle eleştirilmiştir; ama, siyasetin kirliliğine ne kendisini ne ailesini hiçbir şekilde bulaştırmamış, siyasetteki en önemli özelliği, en önemli misyonu bu olarak bilinen Anamuhalefet Partisinin Genel Başkanıyla ilgili olarak "senin içinde oturduğun kooperatifin tapusu var mı" sorusunu soruyor.

AHMET YENİ (Samsun) - Cevap verebildi mi?!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bir müsaade eder misiniz. Şimdi, bu kürsüden, tabiî, söylenenler duyuluyor da, sizin oradan söyledikleriniz bu kürsüden duyulmuyor. Sayın Bakan bundan yararlanıyor.

Şimdi ben soruyorum: Sayın Bakan, siz bir Maliye Bakanı olarak bir kooperatifin tasfiye edilmeden üyelerine tapularının verilmeyeceğini bilmiyor musunuz?!

AHMET YENİ (Samsun) - Bahçesi ne oldu, bahçesi?!

BAŞKAN - Sayın Yeni, lütfen…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Biliyor iseniz, bile bile bu iddiayı bu kürsüden seslendirmeyi bir Maliye Bakanı olarak kendinize nasıl yakıştırdınız?!

ALİ TOPUZ (İstanbul) - Bu kadar yanlışlığa himaye gösteriyorsunuz.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Bir başka sorum var değerli arkadaşlarım. Yani, Maliye Bakanı böyle bir şeyi söyledi diye, bu soruya cevap verme şansı artık, muhatabının, yok diye, oradan söylenenler bu kürsüden duyulmuyor diye, siz, Maliye Bakanının aslında sizi de yanıltan, aslında sizi de ciddîye almayan, kamuoyunu hiçbir şekilde ciddîye almayan bu iddiasını nasıl alkışladınız değerli arkadaşlar?!

Şimdi, Maliye Bakanının yöntemi bu. Peki, yeni iddialar var mı? Yeni iddialar yağmaya devam ediyor, yağmur gibi…

Bakın, ben size küçük bir örnek vereyim: Değerli arkadaşlarım, firma Hatchlson Port, Genel Direktörü John Meredith. Bu firmayla ilişki 23 Ocakta Davos'ta başlıyor. Aradan üç ay geçiyor, şirketin yetkilisi Meredith, AKP'yi, yerel seçimlerde elde etmiş olduğu başarı nedeniyle kıvançla ve sevinçle kutluyor.

Değerli arkadaşlar, bu, orijinal bir belge, Başbakanlıktan orijinal bir belge.

HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) - Ne var bunda?!

AHMET YENİ (Samsun) - Tüm dünya kutladı.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Şu var; değerli arkadaşlarım, şu var: Sayın Başbakanın, artık sadece milletvekillerini Kızılcahamam'a götürerek onları ikna etmesi yetmiyor, Sayın Başbakanın çantası delindi.

AGÂH KAFKAS (Çorum) - Ne diyorsun sen yahu!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Sayın Başbakanın, artık önce Başbakanlık çalışanlarını, sonra şurada gördüğünüz muhalefet partisi sözcülerinin ortaya koymuş olduğu belgeler nedeniyle diğer bakanlıkların yetkililerini Kızılcahamam'a götürüp onlarla da birtakım telkin, terapi toplantıları yapması lazım; ama, değerli arkadaşlar, hiç yapamayacağınız bir şey var; nedir o biliyor musunuz: Artık, yetmiş milyon yurttaş sizin ne yapmak istediğinizi, Türkiye'yi nereye taşımak istediğinizi, yolsuzluklarınızı, haksızlıklarınızı, çarpıtmalarınızı, iftiralarınızı görür hale geldi, yetmiş milyonu Kızılcahamam'a nasıl taşıyacaksınız; vallahi onu ben bilemem, o sizin probleminiz! (CHP sıralarından alkışlar)

AHMET YENİ (Samsun) - Bir de anket sonuçlarını söyle!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, ilişki devam ediyor… İlişki devam ediyor… Şirket yetkilileri Sayın Maliye Bakanını 8-9 Aralıkta Çin'e ve Hong Kong'a kendi tesislerini görmeye çağırıyor. Sayın Maliye Bakanı adına Naci Aban, o tarihlerde değil; ama, bir hafta sonra bu ziyareti yapabileceklerini ifade eden bir metin gönderiyor. Bir hafta sonra yapılan ziyarette, uçağa; yani, o bilinen meşhur Ofer'in, Eyal Ofer adındaki oğlunun uçağına, Bay-Bayan Unakıtan, Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, Devlet Demiryolları Genel Müdürü Süleyman Karaman, Türk Telekom Genel Müdürü Mehmet Ekinalan, Mehmet Kutman ve ayrıca Global temsilcisi Kadri Somunlu katılıyor. Orada çok uzun görüşmeler yapılıyor; özellikle, görüşmek istedikleri şirketin sahibiyle de görüşme yapıyorlar, Li Ka Shing'le. Görüşmeler bittikten sonra Sayın Bakan, yanına eşini, Kutman'ı ve Global temsilcisini alarak, diğer yetkilileri orada bırakıp bilinmeyen bir yere gidiyor ve dört gün kayıp. Nereye gittiniz Sayın Bakan? Niye bu sorunun cevabını vermiyorsunuz? Niye yetkilileri bırakıp da sadece Kutmanları yanınıza alarak gittiniz?

Asıl soru şudur değerli arkadaşlarım: Bu ziyarete Ofer'in oğlunun uçağıyla gidiliyor; görüşülenler Oferler değil. Sayın Bakan, bu, nasıl bir ilişkidir ki, sizin, Çin'de, Hong Kong'ta başka firmalarla yapacağınız görüşme için Ofer'in oğlunun uçağı size özel olarak tahsil ediliyor?

Değerli arkadaşlarım, bunun sizin için hiçbir anlamı yok mu? Yani, bu telkinler, sizin bu kadar ufkunuzu gerçekten daraltıyor mu?

Aileye araç tahsili devam ediyor mu; evet, aileye araç tahsili devam ediyor, bu Mercedes'ten sonra iş bitmiyor. Mercedes'ten sonra, İstanbul Defterdarlığı kayyım bürosunun 1.6.2005 tarihinde satın aldığı 34 DEF 30 plakalı araç aileye tahsil ediliyor.

ALİ TOPUZ (İstanbul) - Tahsis…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Tahsis ediliyor.

Bu, Cumhuriyet Halk Partisi sözcüleri tarafından bütçe görüşmeleri sırasında gündeme getirildiği için bundan vazgeçiliyor. Bu defa, İstanbul Vergi İdaresi Başkanlığı tarafından kiralanan 10 araçtan biri olan, 2006 model, Passat marka, 34 DU 6059 plakalı araç ailenin hizmetine tahsis ediliyor. Şoförünü de söyleyeyim; Cesur Yanık. Üstelik, bu arabanın OGS geçiş ücretleri dahil bütün masrafları kurumun çalışanlarının maaşlarının yattığı banka tarafından karşılanıyor. Hiçbir şey ifade etmiyor herhalde sizin için!

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Koskoca Bakanın ailesi bir otomobile mi binemeyecek?!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bu hükümet, ilk defa iktidara geldiğinde, sanki milletvekilleri orada bedava oturuyormuş gibi -üç yıl önce, üçbuçuk yıl önce- ortak masraflar hariç, 650 000 000 lira kira vererek oturdukları lojmanlardan bu milletvekilleri çıkarıldı.

Sayın Bakan, siz, şimdi hangi yüzle bir lojmanda oturabiliyorsunuz?!

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Biz kirada otururuz!..

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, siz, bunu hangi anlayışla kabul ediyorsunuz?

MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın milletvekilleri, nasıl destekliyorsunuz bu Maliye Bakanını?!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Yani, söylenecek şeylerin sınırı yok.

Değerli arkadaşlarım, Maliye Bakanının oğlu likit yumurta üretimine başlamadan, likit yumurta diye bir şeyin varlığını bilen kaç milletvekili vardı? Nereden aklınıza likit yumurtanın KDV'sinin yüzde 18'den yüzde 8'e indirilmesi gibi bir fikir geldi? 200 000 çalışan tekstil işkolundan atılıp, işini kaybettikten sonra, çözüm diye tekstil işkolunda KDV'yi yüzde 18'den yüzde 8'e indirdiniz, 200 000 işçi işini kaybettikten sonra; hiç kimsenin adını sanını bilmediği likit yumurta üretiminin KDV'sinin yüzde 18'den yüzde 8'e indirilmiş olmasının sizin için hiçbir anlamı yok mu değerli arkadaşlar?!

Bu soruları, siz, bize olmasa bile, kendi iç dünyanızda kendinize sormuyor musunuz?

Bir Maliye Bakanının oğlunun, elbette Maliye Bakanının oğlu da iş yapacak; ama, değerli arkadaşlarım, bir Maliye Bakanının oğlunun, tamamı teşvikli, ithalatının tamamı KDV indirimli bir yatırım yapmasını siz etik açıdan doğru buluyor musunuz değerli arkadaşlarım?!

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Hadi, konuşun!..

ALİ TOPUZ (İstanbul) - Bir laf atın!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Sanıyorum, bu soruların hepimiz açısından bir yanıtı olması gerekir.

Değerli arkadaşlarım, bakın, Sayın Maliye Bakanının oğlunun marifetlerinin en çok tartışıldığı bir dönemde bir bilet çıkarılıyor. Şu, EGO Genel Müdürlüğünün biletinin büyütülmüş halidir.

Sayın Bakan, bu ihale ne zaman yapıldı? Oğlunuz bu iş için EGO'ya ne kadar para ödedi? Bu ihalenin şartları ne idi? Bunları, hiçbir şekilde, o benim oğlum, beni ilgilendirmez, onun ayrı işi var deyip siz geçiştirebilir misiniz? Âdeta, milletle dalga geçer gibi, Maliye Bakanının oğlunun marifetlerinin, Mecliste, televizyonlarda, gazetelerde, kamuoyunda tartışıldığı bir süreçte, böyle bir uygulamanın yapılmış olmasını, siz doğru buluyor musunuz değerli arkadaşlar? İçinizde çok büyük sanayiciler var, işadamları var. O sanayicilere soruyorum: Siz, hiç, yaşamınız boyunca, Türkiye'nin en büyük televizyonuna tamamı 1 dakikadan fazla süren reklam verebilme imkânını, fırsatını bulabildiniz mi? Sayın Bakan, bu oğlunuzun size bir kastı mı var; yoksa, bu oğlunuz da, sizin gibi, ne buradaki milletvekillerini ne de Türkiye kamuoyunu ciddîye almıyor.

Değerli arkadaşlarım, bu söylemler, iddialar, sadece bizim iddialarımız mıdır; hayır. Bakın, sizin iktidarınıza yıllarca destek olmuş, sizin kurucu üyeniz olmuş, sizin içinizden çıkmış, size danışmanlık yapmış gazeteci arkadaşlarınız, sizin için, bu uygulamalar için, Sayın Maliye Bakanıyla ilgili, Sayın Maliye Bakanının uygulamaları için neler söylüyor; Taha Kıvanç… Yani, Fehmi Koru: "Unakıtan likit yumurta reklamlarını nasıl buluyorsunuz? Yoksa görmediniz mi? Eğer şimdiye kadar görmemişseniz, son birkaç haftadır Kanal D ve CNN Türk kanallarına hiç göz atmamışsınız demektir. Unakıtan firmasının reklamı yalnızca bu iki kanalda dönüyor; çünkü..."

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Devam et…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - "Benim meraklandığımı gören, bu işlerden anlar bir dostum, biraz zaman ayırıp, durumu rapor etti: Ülkemizin ilk likit yumurtasını üreten firma reklamlarını yalnızca Doğan Medya Grubu (DMG) organlarında yayınlıyormuş... Raporun en tuhaf bölümü şuydu: DMG, Unakıtan firmasına, pek duyulmamış olağanüstülükte bir indirim uyguluyormuş..."

Şimdi, buradan anlaşılıyor ki, bu uzun reklamlar, bu firmaya, bu indirimler nedeniyle verilmiş.

Fehmi Koru devam ediyor:

"Acaba Kemal Unakıtan kürsülerde sergilediği o bildik, rahat tavrıyla mı karşılıyordur partisi içinde yükselen eleştirileri? Yoksa 'acaba bizde de bir hata var mı' sorusunu hem kendi vicdanına hem de ailesi fertlerine soruyor mudur?"

Devam ediyor:

"Yolsuzluklar tarihi bayağı zengin olan ülkemizde ise, hemen her skandalın merkezinde, bir veya birden fazla politikacı yakını bulunur.

Yolsuzluk elbette ciddî bir iddiadır ve mutlaka somut delillerle ispatlanmadan ağza alınmamalıdır. Ancak, politik hayatta çok yaygın 'iyi günde kötü günde dayanışma' ve bize özgü geniş kapsamlı 'dokunulmazlık' uygulaması iddiaların araştırılmasını ve hukukî bir sonuca bağlanmasını zorlaştırıyor. Yakınlara çıkar sağlanıp sağlanmadığını, devlet ve iktidar gücünün kötüye kullanılıp kullanılmadığını ancak politikanın gücü bittikten, iktidarı elinden gittikten sonra sorgulayabiliyoruz ülkemizde." Kim söylüyor bunu; Taha Kıvanç.

HALİL AYDOĞDU (Afyonkarahisar) - Kurucu mu onlar?

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Kuruculara da geleceğim.

HALİL AYDOĞDU (Afyonkarahisar) - Hayır, alakası yok.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Devam ediyor başka bir yazıda:

"Çocuklarıyla ilgili iddialar her gün bir gazeteye malzeme olan Kemal…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kumkumoğlu, lütfen, toparlayabilir misiniz.

Buyurun.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - "…Unakıtan da, güleç tavrını hiç bozmadan 'ne yani, bakan oldum diye çocuklarım ticaret yapmayacak mı' diye savuşturuyor saldırıları."

Devam ediyor:

"Doğru olan ölçü herhalde şu: Politika, politikacı yakınlarının para kazandırıcı işlerinden uzak kalmasına sebep olmamalı; ancak devlette karar alma makamlarını işgal edenlerden de bu alanlarda bir fedakârlık beklenmeli. Yakınları ticarî hayatta başarılı olmak ve çok para kazanmak istiyorsa, politikacı bakanlık görevini düşünmemeli. Ya da bakan yakınları az kazançlı işlerle yetinebilmeli.

Özveri isteyen bir ölçü bu ve bugünün dünyasında insanların özverili davranmaları için gerçekten kahraman olmaları gerekiyor. Ancak, Kemal Unakıtan'ın partisi, oy istemek için önüne çıktığı Türk toplumuna, tam da bu sözü vererek iktidar olmamış mıydı?

Koltuklar ve iktidarlar geçicidir, kalıcı olan ise itibarlar ve başarılardır."

Başka bir yazara geçiyorum, Ali Bayramoğlu; sanıyorum bununla ilişkileriniz daha yakın: "Bakan… Tayyip Erdoğan'ın kendi partisinden birçok milletvekilini bile isyan ettiren kimi durumlar karşısında neden savunmaya geçtiğini anlamak bu nedenlerle zor."

Devam ediyor: "Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a AK Parti içinden bile birçok ses yükseliyorsa, bilmek gerekir ki, kamuoyu, Unakıtan üzerinden sadece AK Partiye değil, tüm bir siyaset mekanizmasına ilişkin sorular sormakta ve şüpheye düşmektedir."

Başka bir isim, Ali Bulaç: "Ancak, biz sussak bile rakipler susmayacak. Zaman geldi, dosyaları bir bir kasalardan çıkarıyorlar, kirli bohçalar açılıyor. Burada söylenmesi gereken şudur: Ya hiç kirli iş yoktur, herkes tertemizdir demek ya da evet vardır; ama, biz, kabile asabiyetiyle hareket edip bunları örtbas edeceğiz iddiasında bulunmak. Ben, başkalarının kirli bohçaları açıp teşhir etmelerine fırsat bırakmadan kendimizin bunların üstüne gitmemiz gerektiğini düşünenlerdenim."

Bir başka yerde devam ediyor: "AK Parti üst kademe yetkililerine de tavsiyem, bu gibi konuların üstüne gitmeleri, herkesten önce şeffaflığa, temizliğe, hakka ve hukuka sahip çıkıp, yolsuzluk ve hırsızlığı örtbas etmemeleridir. 'Bizi eleştirenler, bizden çıkar beklentisi içindedirler veya aleyhimizde kurulmuş komplonun parçasıdırlar' demek kimseye ikna edici gelmiyor."

Değerli arkadaşlarım, devam edebilirim, daha çok örnek var burada; ama, zamanımın sınırlı olduğunu görüyorum.

Şimdi, bu, sadece basınla mı ilgili; hayır değerli arkadaşlarım, hâlâ içinizde olan milletvekili arkadaşlar var. Ne söylüyorlar?.. Sayın Çömez, Unakıtan'a yazdığı mektupta: "Peki, Sayın Unakıtan, kalkan bu ellerle gerçekten aklandınız mı; kâğıt üzerinde evet; ama, vicdanlarda hayır." Kim söylüyor bunu; sizin hâlâ içinizde olan bir milletvekili arkadaşınız. Ne diyor başka: "Yeter artık Sayın Unakıtan, siz, partiye ve ülkeye yük oluyorsunuz. Sizi artık taşıyamıyoruz, istifa edin."

Bir başka milletvekiliniz ne diyor: "Erken teşhis birçok badireyi önler. Eğer gereği yapılmazsa, bunun sonucu sandıkta ortaya çıkar. Bu, radyasyon gibidir, birikerek tecelli eder."

Şimdi, değerli arkadaşlarım, hâlâ, bunları söyleyen milletvekili arkadaşlarımız bile içinizdeyken, bugüne kadar, sizin her söylediğinize destek olmuş, sizi yönlendirebilmek için olağanüstü çaba, gayret sarf etmiş, kamuoyunu sizin iddialarınızın arkasına takabilmek için yıllarca emek vermiş gazeteciler bunları söylerken, siz, eğer, burada, biz parmak kaldırdık ve Unakıtan'ı…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan, 1-2 dakika…

BAŞKAN - Lütfen, Sayın Kumkumoğlu. Hayır…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - 2 dakika… 2 dakika sadece…

BAŞKAN - Baştan ben kuralı koydum Sayın Kumkumoğlu.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Tamam; 1 dakika Sayın Başkan…

BAŞKAN - Lütfen… Teşekkür için açıyorum.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - 1 dakika Sayın Başkan…

BAŞKAN - Lütfen, Sayın Kumkumoğlu. Hayır…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Tamam, 1 dakika Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Kumkumoğlu, teşekkür edecekseniz açacağım.

MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - İzin verin o kadar Sayın Başkan.

BAŞKAN - Lütfen Sayın Başkan…

MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Çok önemli bir konu tartışılıyor.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Tamamlıyorum. Sayın Başkanım, 1 dakika… 1 dakika…

BAŞKAN - Buyurun.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Parmak kaldırarak aklayacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, burada mutlaka anlatacağım diye bir iddiam vardı; Sayın Başkanım, sizden rica ediyorum. "Çılgın Türkler" kitabı, ilk bakıldığında, şovenist bir anlayışla yazılmış gibi gelebilir; ama, aslında, o kitap, yok edilmeye çalışılan, her şeyini kaybetmiş bir ulusun, kendi küllerinden nasıl yaratıldığının hikâyesidir. Çılgınlığı da o yaratıcılıktan gelmektedir.

Orada bir anekdot var: İnönü Zaferinden sonra asker çok zor durumdadır, çaresizdir. Son imkân olarak -umutsuzdurlar ama- Ankara'dakiler bir bağış kampanyası açarlar. Bağış kampanyası olağanüstü ilgi toplar. Türkiye'nin her yerinden bağış kampanyasına bağışlar yağmaktadır. İstanbul da bu bağışa katılmaktadır. İstanbul'da bir gazetenin koridorları dolmuş, dışarılara taşmıştır insanlar bağış yapmak için ve herkes, sırayla gelip "Bakkal Ahmet 100 kuruş, Halil Hacı Asım 75 kuruş, terlikçi Adem 200 kuruş" diye bağışlarını yapmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - O arada, bir küçük çocuk, 8-9 yaşlarında, çelimsiz bir çocuk da kuyruktadır. Ona sıra geldiğinde, zaten milletin kalabalığından bunalmış bağış toplayan "çekil şuradan" der. Hasan dimdik ayağa dikilir, cebindeki bütün varlığını masanın üstüne koyar "Hasan'dan 5 kuruş" der.

Değerli arkadaşlar, bu ülke, Hasanların 5 kuruşlarıyla kuruldu, onlara karşı vicdanî sorumluluklarınız var; eve gittiğinizde çocuklarınıza cevabını veremeyeceğiniz parmakları, lütfen, kaldırmayın.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kumkumoğlu.

AK Parti Grubu adına söz isteyen Bursa Milletvekili Sayın Sedat Kızılcıklı; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA SEDAT KIZILCIKLI (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu tarafından Maliye Bakanı hakkında verilen gensoru önergesine ilişkin Grubumuzun düşüncelerini dile getirmek üzere huzurlarınızda bulunuyorum; öncelikle, sizleri, saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, 3 Kasım 2002 seçimleri sonuçlandığında, sonuçlar açıklandığında, Türkiye olarak, Türk Halkı olarak, hepimiz mutlu olmuştuk; çünkü, bu seçim sonuçlarında, Parlamento, iki partili bir yapıya kavuşmuştu; bunun anlamı, güçlü bir iktidar, tek başına bir iktidar, güçlü bir muhalefet demekti.

Tek başına iktidar demek, Türkiye'de uzun yıllardır arzu ettiğimiz, istediğimiz istikrar ve güven ortamının tekrar Türkiye'ye gelmesi demekti.

Güçlü bir muhalefet demek, denetimi eksiksiz olarak yerine getirecek bir muhalefet anlayışı demektir. Türkiye gibi demokrasiyle yönetilen ülkelerde, muhalefetin olaylar karşısındaki tavrı, duruşu, gerçekten çok önemlidir. İktidarın yanlışlıklarını, eksikliklerini gösteren, çıkış yollarını, çözüm yollarını gösteren muhalefetin, bu ülkede, herkesin başı üzerinde yeri vardır.

Ancak, üç yıllık dönemde şunu gördük ki, geçmişteki muhalefet tavrı yüzünden Meclis dışında kalan muhalefet partisi, aynı anlayışını, maalesef, devam ettirmektedir; bu manada, Türkiye'yi de hayal kırıklığına uğratmaya devam etmektedir.

Bugünkü gensoru önergesi de geçmişteki muhalefet anlayışının en bariz göstergesidir. Bu önerge de, diğerleri gibi, hukukî belgelerden uzak, dedikodulara dayalı, gazete haberlerinden yola çıkılarak hazırlanmış, siyasî linç içerikli ve ya tutarsa mantığıyla verilmiş önergelerden birisidir.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Vallahi, insaf artık!

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Okumanız yazmanız yok mu sizin?

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Hukukî değil siyasîdir, yolsuzlukla mücadele için değil karalama kampanyalarına katkı için verilmiştir ve biraz önce buraya gelen muhalefet partilerinin sözcüleri -lütfen, dikkat edin değerli kardeşlerim, tüm milletvekillerine sesleniyorum- şu gensoruda belirttikleri üç tane iddiayla ilgili bir cümle laf etmemişlerdir; çünkü, bu iddialara kargalar bile güler, bu Meclis de gülecektir değerli kardeşlerim. (AK Parti sıralarından alkışlar; CHP sıralarından gürültüler)

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Yapma ya!.. Allah Allah!..

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Helal olsun!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; daha önce verilen iki gensoruyla ilgili, Sayın Bakan da, Partimizin sözcüleri de, bunların yanlış olduğunu, yanlış beyanlar olduğunu, geldiler, burada ifade ettiler, bunlarla ilgili çıkan haberleri tekzip ettiler, yargıya intikal etmesi gerekenleri yargıya intikal ettirdiler. Dolayısıyla, ben, muhalefet partilerinin yaptığı gibi yapmayacağım "geçmişteki gensoruda şu, şu, şu iddialar vardı" deyip deyip, bugünkü iddialara hiç girmeden, hiç konuşmadan, onlarla ilgili bir cümle bile söylemeden bu kürsüden inmeyeceğim; ben, bugünkü iddialarla ilgili, bugün verilen iddialarla ilgili konuşmak istiyorum.

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Bunlar söylenmedi mi burada? Sen dinlemiyor musun?

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Bakın…

"1- Maliye Bakanının kızı, ortağı olduğu Telemobil firmasının temsilcisi olarak, 5 Eylül 2005 tarihinde Telsimi ziyaret ederek ürünlerini pazarlamaya çalışmıştır. Bu, açıkça bir nüfuz ticaretidir; çünkü, soyadı Unakıtan olmasaydı böyle bir görüşme gerçekleştiremezdi. Kaldı ki, Zeynep Unakıtan, bu görüşmeyi başlangıçta inkâr etmek suretiyle nüfuz ticareti yaptığını bir anlamda tevilli olarak kabul etmiştir…"

Değerli arkadaşlar, bakın, Ticaret Sicil Gazetesi var, bu Ticaret Sicil Gazetesinde Sayın Unakıtan'ın kızının şirket ortağı olduğu açıktır, bu gizli bir şey değildir.

İkincisi: Bu ülkede, hiçbir yasa, insanların birbirleriyle görüşmelerini, şirket yetkililerinin birbirleriyle görüşmelerini kesinlikle yasaklamamaktadır. Bu bir suç değildir.

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Etik mi?

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Üçüncüsü: Bakın, arkadaşlar, gizli amaçlı görüşmeler, karanlık düşünceyle oluşacak olan görüşmeler, bu kadar ayan beyan olmaz, davulla zurnayla yapılmaz.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Bakan yaptı.

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - O görüşmelerde randevu defterine kayıtlar girmiştir. Gizli kameralara görüntüler girmiştir ve her türlü… Şeffaf, açık, saydam bir şekilde görüşme gerçekleştirilmiştir. Sadece Sayın Maliye Bakanının kızı değil, tam 147 tane firma, Telsimle, o konular üzerinde görüşme yapmıştır; siz, herhalde hepsini suçluyorsunuz, suçlamaya devam edin.

Değerli arkadaşlar, burada, deniliyor ki: "Nüfuz ticareti yapılmıştır." Lütfen, arkadaşlar, bir para transferinin belgesini ortaya koyun. Telsim ile Telemobil firması arasında bir para transferinin, lütfen, belgesini ortaya koyun.

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Koyacak, merak etmeyin!..

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Bir mal transferini, lütfen, ortaya koyun, mal alınmıştır, karşılığında şu para, şu bankadan yollanmıştır, elden verilmiştir, çek kesilmiştir, fatura kesilmiştir, hadi ondan da vazgeçtim, bir sipariş fişinin bari belgesini ortaya koyun; ama, koyamıyorsunuz; çünkü, böyle bir belgeniz yok. O yüzden de, müfteri durumuna düşüyorsunuz, düşmeye de devam edeceksiniz değerli kardeşlerim. (AK Parti sıralarından alkışlar)

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Rüşvetin belgesi olmaz.

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Arkadaşlar, size sesleniyorum…

BAŞKAN - Sayın Kızılcıklı; bir saniye…

Sayın Bodur… Lütfen, Sayın Bodur… Niye saygı göstermiyorsunuz?

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Bizi saf yerine koyuyor, biz saf değiliz.

BAŞKAN - Lütfen, Sayın Bodur…

Buyurun Sayın Kızılcıklı.

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Arkadaşlar, bu çamur size yapışır. Olmayanları oldu gibi göstermek de ancak size yakışır. Siz bu yolda devam edin değerli kardeşlerim.

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Şimdiye kadar hep size yakıştı.

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - İddia 2- Maliye Bakanının oğlu pastörize yumurta yatırımı yaptığı süre içerisinde, pastörize yumurtadaki KDV oranı yüzde 18'den, yüzde 8'e indirilmiştir. Maliye Bakanının oğlu olmasaydı, indirilir miydi falan filan…(CHP sıralarından gürültüler)

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Niye falan filan!..

BERHAN ŞİMŞEK (İstanbul) - Falan filan değil o!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, 29.12.2004 tarihindeki kararname; sizin bu gensoruyu vermenizden onbeş ay önce, 29.12.2004 tarihindeki Bakanlar Kurulu kararnamesi. Burada süt yüzde 8, süttozu yüzde 18'ken, kararnameye süttozu da ilave edilmiştir, aynı nevi ürün olduğu için, o da yüzde 8'e düşürülmüştür.

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Ne zaman?

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Yumurtanın yanına likit ve pastörize ilave edilmiştir, o da yüzde 8'e düşürülmüştür.

SEDAT PEKEL (Balıkesir) - O zaman likit yumurta üreten var mıydı?!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Ayrıca, Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye'de eğitimde, sağlıkta, ilaçta, temel gıdada ve son olarak da tekstilde KDV indirimlerini yapmıştır.

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Lojmana gel, lojmana!..

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Şimdi, ben biliyorum ki, hem bu tarafta hem de bu tarafta bu sektörlerle ilgili faaliyet gösteren işadamlarımız vardır. O zaman çıkıp şunu söyleyebilir miyiz; bu milletvekilleri için Bakanlar Kurulu böyle bir karar almıştır, KDV indirimleri bunlar için yapılmıştır? Hayır, bunlar için yapılmamıştır.

Bakın, değerli kardeşlerim, AK Partiye nasip oluyor vergi indirimlerini yapmak, AK Partiye nasip oluyor KDV indirimlerini yapmak. Evet, Allah'a şükür, iftihar ediyoruz; yüzde 18'deki KDV oranlarını yüzde 8'e düşürüyoruz, Kurumlar Vergisini indiriyoruz, Gelir Vergisini de indiriyoruz. Bakanlar Kurulu, bu ülkede Anayasanın eşitlik ilkesine ve kamu menfaatlarını gözeterek kararlar alır, birilerinin menfaatları için değil. Geçmişte, sizlerin hükümette olduğu dönemlerde bu milletin sırtına yüklediğiniz vergileri indirmek AK Partiye nasip oluyor. Hamdolsun, bundan gurur duyuyoruz değerli kardeşlerim. (AK Parti sıralarından alkışlar) Allah'a çok şükür!

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Bravo!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Bakın, 1993-1995 tarihleri arasında da Bakanlar Kurulunun KDV indirimleri ya da bindirimleri vardır. Sizlerin de zaman zaman hükümet ortağı olduğunuz dönemlerde, acaba, siz KDV bindirirken birilerine kızdığınız için, KDV indirirken birilerine menfaat sağlamak için mi indiriyordunuz? Herhalde, siz de, kamu menfaatını gözeterek iş yapıyordunuz. AK Parti de aynen bunları yapmaya devam etmektedir.

Üçüncü iddia. Bakınız, deniliyor ki: "Bir Maliye Bakanı hangi gerekçeyle lojmanda oturmaya devam ediyor, hangi gerekçeyle lojman masraflarını devlete ödetiyor? Acaba, Unakıtan, sade bir yurttaş gibi kiralık bir dairede oturmasını sağlayacak gelir düzeyinden yoksun mudur?"

Biraz önce bu iddialarla ilgili arkadaşlarımız konuşmadı.

Değerli arkadaşlar, bakın, elimde Kamu Konutları Yönetmeliği var. Bir kere bu konut, kesinlikle, bu lojman, bizim dönemimizde yapılmamıştır; Sayın Unakıtan'dan önceki dönemde yapılmıştır. Sayın Unakıtan'dan önceki dönemlerde de bu konutta oturan sayın maliye bakanları da vardı. Niye gensoruyu o zaman vermediniz, niye onlarla ilgili gensoru vermediniz?

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Milletvekili lojmanlarını niye sattınız o zaman?

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Bakın, Kamu Konutları Yönetmeliğinin "Kamu konutları türleri" başlıklı 5 inci maddesinin (a) bendinde -belgeli konuşuyoruz arkadaşlar; bakın, belgeli konuşuyoruz- "Özel tahsisli konutlar, yönetmeliğe ekli 1 sayılı cetvelde gösterilen ve temsil özelliği olan makam ve rütbe sahiplerine tahsis edilen özel nitelikli konutlardır" hükmü yer almaktadır.

Kamu Konutları Yönetmeliğine ekli "Özel tahsisli konutlar" başlıklı 1 sayılı cetvelde ise "Kamu Konutları Kanunu gereğince özel tahsisli konutların;

a) Isınma giderleri,

b) Demirbaş eşya ve mefruşat giderleri,

c) Aydınlatma, elektrik, su, gaz, temizlik, telefon, kapıcı, aşçı, kaloriferci, bahçıvan ve benzeri giderleriyle her türlü işletme, bakım ve onarım giderleri,

İlgili kurum ve kurullarınca karşılanır.

Özel tahsisli konutların, tahsis edileceği, temsil özelliği olan makam ve rütbe sahipleri aşağıda gösterilmiştir.

A- Temsil özelliği olup kira bedelliği alınmayacak olanlar;

1- Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan"

Altında devam ediyor.

"Kamu Konutları Kanununa göre kira bedeli alınacak makam sahipleri:

1- Bakanlar" ve devam ediyor.

ALİ TOPUZ (İstanbul) - Ne yüzsüz bunlar, böyle yüzsüzlük görmedim ben; neyi neyle kıyaslıyorlar!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Değerli arkadaşlar, şimdi, meşru olan, ahlakî olan, yasalara uygun olan bu konuda siz Sayın Bakanı neyle suçluyorsunuz?! Elinizi vicdanınıza koyun, siz, bu soruyu sorma yüzünü nerede buluyorsunuz?!

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Hangi Maliye Bakanı oturdu daha önce? İsim söyle, hangi Maliye Bakanı…

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Elinizi vicdanınıza koyun. Bu giderler bu yasaya göre karşılanıyor… (CHP ve Anavatan Partisi sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Lütfen sayın milletvekilleri…

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - …Kirası da Sayın Bakan tarafından ödeniyor.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Hangi Maliye Bakanı oturuyordu?!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - İşte, kirasının da dekontu…

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - İsim söyle… Hangi Maliye Bakanı oturuyordu o zaman?!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Sayın Bakan kira ödemekle mükelleftir, mükellefiyetini yerine getirmektedir.

FAHRETTİN ÜSTÜN (Muğla) - Eve gidince aynaya bak!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Tabiî ki, masraflar, kurum ve kuruluş tarafından karşılanacaktır; yasa öyle diyor. Yasayla ilgili, yasanın hakkında sizler nasıl aleyhte konuşuyorsunuz?!

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Lojmanları niye sattınız o zaman; madem oturacaktı, niye sattınız?! Samimi olun!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Bu Meclisten çıkan yasalara göre hazırlık yapılıyor. Buna nasıl cesaret ediyorsunuz, doğrusu anlamak mümkün değil. "Yazıklar olsun size" demekten başka hiçbir şey yok değerli kardeşlerim.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Sana yazıklar olsun! Samimî olun, samimî!

K. KEMAL ANODOL (İzmir) - Daha önce hangi bakan oturdu?!

BAŞKAN - Lütfen sayın milletvekilleri…

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Değerli arkadaşlar, konuşun, bağırın; elinizde belge yok, bilgi yok; her şey size serbest.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Hangi bakan oturdu daha önce?!

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Senin de okuman yazman yok.

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Bağırmaya devam edin. Bağırmayla bizi korkutamazsınız. Sizden de korkmuyoruz, kimseden korkmuyoruz. Biz, doğru düzgün işimize bakıyoruz değerli kardeşlerim. (AK Parti sıralarından alkışlar)

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Siz, yolsuzluktan da korkmuyorsunuz.

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Bakın, Adalet ve Kalkınma Partisi bu ülkeye geldiğinden beri, yolsuzlukla mücadelede çok önemli yol katetmiştir değerli kardeşlerim. Yolsuzlukları araştırma komisyonunu, Adalet ve Kalkınma Partisi, kurulması için getirmiştir. Bu komisyon kurulmuştur. Bu komisyonun kurulması neticesinde, iddialar Yüce Mecliste değerlendirilmiştir ve Yüce Meclis gereğini yapmıştır.

Karaparayla mücadeleyi AK Parti getirmiştir, kanunları değiştirmiştir. Bakın, AK Partiden önce, hazine garantili krediler vardı. Bunlar bütçede gösterilmiyor, birileri alıyor, kullanıyor, bir yerlere harcıyordu; bir disiplin yoktu; ama, AK Parti geldi, bunlar bütçe içerisinde kullanılmaya ve gösterilmeye başlandı, bir disipline alındı.

Değerli arkadaşlar, devlet bankalarının görev zararlarını hepiniz bilirsiniz. AK Partiden önce, devlet bankaları, nedense, hep zarar ederdi; diğer iktidarlar döneminde hep zarar ederdi. Birileri kredileri alır; ama, geri ödemezdi. Bunun da adı "görev zararı" olurdu. Yaklaşık 15 milyar dolar para bu şekilde buharlaşmıştı, uçmuştu, milletin sırtına binmişti; ama, çok şükür, AK Parti geldi, devlet bankalarının görev zararları bitti. Allah'a çok şükür, bu paralar, şimdi, millete hizmet olarak kullandırılıyor.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Şimdi de mısır oldular, tavuklara mısır oldular.

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Değerli arkadaşlar, AK Partiden önce kara çarşambalar vardı; hatırlar mısınız? Bir devalüasyon yapılmadan önce, hükümet tarafından, Bakanlar Kurulu kararıyla bir devalüasyon yapılmadan bir gece önce, bazıları, özellikle o günkü iktidarlara yakın olanlar, TL'den ya da borsadan dövize geçip, hayatları boyunca kazanamayacakları paraları kazanırlardı ve maalesef, bu kara çarşambalar bu ülkede yaşanırdı. 5 Nisanda da böyle olmuştur, 1999'da da olmuştu, 2001'de de olmuştu; ama, AK Parti geldi, bu ülkede kara çarşamba yok, kara perşembe yok, haftanın bütün günleri aktır, aydınlıktır değerli kardeşlerim. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Özelleştirmeler yapılıyordu bu ülkede kapalı kapılar arkasında, özelleştirme teklifleri konutlarda açılıyordu. AK Parti geldi, yetmişiki milyonun gözü önünde, canlı, televizyonlarda, her türlü özelleştirmeyi bu milletin gözünün içine soka soka yapıyor ve böylelikle, en şeffaf özelleştirmeyi de yapan parti AK Parti İktidarıdır.

ALİ KEMAL DEVECİLER (Balıkesir) - Sen, kendin bile inanmıyorsun… Kendin bile inanmıyorsun…

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - İçi boşaltılan bankalar vardı değerli kardeşlerim; hatırlar mısınız? 22 tane bankanın içi boşaltılmıştı. Tam, bu milletin sırtına faizleriyle birlikte 50 milyar dolar, maalesef, yük binmişti.

Ben şimdi soruyorum: AK Parti döneminde bir tane bile bankanın içi boşaltılmış mıdır, bir tane bile banka Fona devredilmiş midir; hayır. O millete 50 milyar dolar yük bindirilen bankalar, Allah'a şükür, bugün yoktur.

ENİS TÜTÜNCÜ (Tekirdağ ) - Onları Ecevit Hükümeti yaptı, Ecevit…

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Bakın, Türkiye Mevduat Sigorta Fonu 1983'ten beri, Sigorta Fonu 1983'ten beri vardı; ama, tahsilat da yapamıyordu. İşte, AK Parti geldi, 2003 yılında bankalarla ilgili kanunda gerekli değişiklikleri yaptı ve bakın, bunun neticesinde tahsilat hızlandı. Üç yıl içinde, iktidarımız döneminde 2 636 hâkim ortakla protokol yapılmıştır. 2003 yılına kadar TMSF'nin tahsil ettiği para sadece 1,5 milyar dolarken, AK Parti döneminde bu 10 milyar doları geçmiş ve 20 milyar dolara doğru hızla yürümektedir.

Bakın, önceden yolsuzluğa bulaşmış olanlar, banka sahipleri, bankaların içini boşaltmış olanlar aynı şatafatlarına, aynı debdebelerine, lüks içinde yaşamaya devam ediyorlardı, kimse bunlara seslerini çıkaramıyordu. Vay onun televizyonu var, vay onun basın kuruluşu var, vay onun bilmem nesi var denilerek hiçbir iktidar cesaret edemiyordu; ama, AK Parti geldi, gerekli yasal değişiklikleri yaptı, Allah'a çok şükür hepsinin mal varlıklarına el konuldu, tavuklarına kadar, alkollerine kadar satışlar gerçekleştirildi ve şimdi, AK Parti döneminde, milletten hortumlanan paralar millete geri döndürülüyor. Evet, kararlıyız; hem sinekleri kurutacağız hem de yolsuzluk bataklığını tamamen kurutacağız değerli arkadaşlar; bundan herkesin haberi olsun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Bakın değerli kardeşlerim, AK Parti döneminde yatırımlara ayrılan kaynaklar sürekli artış göstermektedir.

FAHRETTİN ÜSTÜN (Muğla) - Maliye Bakanına konuş sen, Maliye Bakanına!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - 2003'te 5,5 katrilyon, 2004'te 6,5 katrilyon, 2005'te 10 katrilyon yatırımlara ayrılırken, şimdi 2006'da tamı tamına 15 katrilyon yatırımlara para ayrılmaktadır.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Nerede?!. Nerede?!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Cumhuriyet döneminde 3 500 kilometre duble yol yapılmışken, AK Parti döneminde 7 000 kilometre duble yol yapılmıştır, üç yıllık dönem içerisinde.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Nerede o yollar, nerede?!.

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - AK Partiden önceki üç yıl içinde sadece 6 tane baraj hizmete sokulmuştu; AK Parti geldi, kendi dönemindeki üç yıl içinde yüzlerce barajı hizmete soktu.

ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Kendini çok zorlama, gösteremezsin.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Kaç yüz baraj?!. Bunu bir kere daha telaffuz edin; kaç yüz baraj yaptınız?!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - TOKİ kurulduğu günden beri 48 000 tane ev yapabilmişti…

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Kaç yüz baraj?!. Kaç yüz baraj?!.

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - …AK Partiyle birlikte, bu, 150 000'e doğru yürümektedir; AK Parti 150 000 tane evi bu vatandaşa hediye etmektedir.

Değerli kardeşlerim, nemalar vardı, sizin de söz verdiğiniz, diğer iktidarların da söz verdiği, bir türlü ödenmeyen nemalar vardı; hiçbir vebali olmamasına rağmen, AK Parti geldi, bu nemaları da ödüyor, 15 katrilyon tutarındaki bu nemalar da ödeniyor.

ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Kızılcahamam'ın hamamında mı hazırladın bu konuşmayı Sedat?!

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Söz verdiğiniz fındık paralarını ödemediniz daha, fındık paralarını!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Ücretsiz ders kitapları veriliyor. Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Fonundan fakir fukaraya 3,5 katrilyon lira para veriliyor. 2007 yılı sonunda yol ve suyu olmayan köy kalmasın diye, tam 2 katrilyon, köylere destek götürme hizmeti için buralara kaynak olarak aktarılıyor.

Dolayısıyla, değerli arkadaşlar, şu bir gerçek ki, yolsuzlukla yan yana değiliz, tamamen onun karşısındayız. AK Partinin geçmişi temizdir, AK Partinin bugünü temizdir.

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Geçmişiniz yok ki!

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Sayın Başkan, İcraatın İçinden programına döndü…

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Değerli kardeşlerim, AK Partinin geçmişinde Türkbanklar yoktur, AK Partinin geçmişinde İSKİ'ler yoktur ve olmayacaktır değerli kardeşlerim. (AK Parti sıralarından alkışlar)

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Geçmişiniz yok ki sizin!..

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Barajlar nerede, barajlar?!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Bağırmaya devam edin, doğru cevapları alacaksınız; ne kadar bağırırsanız, o kadar doğru cevabı alacaksınız.

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Sana göre doğru…

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün burada siyasî linçe tabi tutulmak istenen, hakkında türlü karalama kampanyalarının açıldığı Sayın Maliye Bakanının üç yıllık icraatlarına, kısaca şöyle bir bakalım değerli kardeşlerim.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Önce tavuktan başla, ondan sonra mısıra gel, ondan sonra da yumurtaya!..

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Enflasyon tek haneli rakamlara düşürülmüştür. Bu, otuz yıl, kırk yıl sonra başarılması mümkün olmayan bir gerçektir.

Ortalama büyüme hızı… Bakın, AK Partiden önce, son on yıl, onbeş yıl ortalama büyüme hızı yüzde 2 iken, AK Parti dönemindeki, üç yılda ortalama büyüme hızı yüzde 7 seviyesine gelmiştir.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Sizi de Yüce Divana götüreceğiz. Nasıl Mesut Yılmaz'a keyifle oy verdik, gönderdik, aynı şekilde size de vereceğiz.

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Kişi başına millî gelir 2 500 dolarlardan 5 000 dolara AK Parti…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kızılcıklı, lütfen, toparlayabilir misiniz.

ALİ KEMAL DEVECİLER (Balıkesir) - Sedat, sen kendin de inanmıyorsun buna; ama, milletvekilliğini garantileyeyim diye konuşuyorsun!

BAŞKAN - Sayın Deveciler…

ALİ KEMAL DEVECİLER (Balıkesir) - İnanmıyorsun aslında…

BAŞKAN - Sayın Deveciler… Lütfen sabredin…

ALİ KEMAL DEVECİLER (Balıkesir) - Doğruyu söylüyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Lütfen…

Buyurun Sayın Kızılcıklı.

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Sayın Başkanım, bu süreleri de ilave ederseniz, çok memnun olacağım.

Bakın, bütçe açığının millî gelire oranı yüzde 15'di, şimdi yüzde 2'ye düştü. Bu, ne demektir; yaklaşık 50 katrilyonluk bütçe açığı 9-10 katrilyona düştü demektir.

Kamu borçlanma faizleri yüzde 70'lerden yüzde 14'lere düşmüştür. Bunun için, bu ülkede, yaklaşık 100 katrilyonluk tasarruf yapılmıştır.

Bakın, değerli kardeşlerim, çok ilginç bir örnek vereceğim size. 2001 yılı bütçesine lütfen gidin, bakın. 2001 yılı bütçesine gittiğiniz zaman şunu göreceksiniz: 37 katrilyon vergi toplanmıştır, 41 katrilyon faiz ödenmiştir. Şimdi bir de, gelin, 2005 bütçesine bakın. 106 katrilyon vergi toplanmıştır, 45 katrilyon faiz ödenmiştir. Önceden, bütün vergiler faize giderken, şimdi sadece yüzde 40'lar civarında vergiler faize gitmektedir, yüzde 60'ı da milletin cebine gitmektedir, hizmet olarak dönmektedir.

Değerli kardeşlerim, memurlar, emekliler, işçiler, enflasyona bu dönemde ezdirilmemiştir, vergi barışı yapılmıştır, gelir idaresi yeniden yapılandırılmıştır, KDV indirimleri yapılmıştır, Kurumlar Vergisi düşürülmüştür, Gelir Vergisi indirilecektir.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Barajlara gel… Barajları bir söylesene.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Bunu yalan makinesine bağlamak lazım!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Değerli kardeşlerim, kamu kâğıtlarından, ilk defa, vergi alınmaya başlanmıştır.

Özelleştirme, yirmi yılda 8 milyar dolar gerçekleşirken, son üç yılda 22 milyar dolarlık özelleştirme yapılmıştır.

Kısaca söylüyorum: Geçici alkışlar için değil, kalıcı başarılar için çalışılmış ve gerçekten, hizmetin destanı yazılmıştır.

Sayın Bakanım, bunların başınıza, denk bütçe yaptığınız, hazineyi doldurduğunuz için geldiğini düşünüyorum. Eski alışkanlıkları devam edenlerin ağzı kamaşmakta, iştahı kabarmaktadır; ancak, bu milletin parasını bundan sonra hortumlayamayacaklar, bu sefer avuçlarını yalayacaklar. Kamu kaynakları milletimizindir ve yine, bu milletin menfaatına kullanılacaktır. Bu kaynaklara ulaşamayan kurtlar, belli ki, kuzuyu yemeyi kafasına koymuştur; ama, buna müsaade edilmeyecektir değerli kardeşlerim. (AK Parti sıralarından alkışlar)

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Kuzuya bak, kuzuya!..

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Okumadan söyle.

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Son olarak, muhalefete seslenmek istiyorum.

Bugün, Türkiye'nin önü açıktır. Ülkemiz, istikrar ve güven ortamını sağlamıştır.

HARUN AKIN (Zonguldak) - Sorulara cevap verin, sorulara…

MEHMET SEMERCİ (Aydın) - Milletin canını nasıl yakacaksınız?!

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Gelin, siz de buna destek olun. Türkiye'nin boşa geçirecek zamanı yoktur. Durumunuzu anlıyoruz, başarılı iktidarlar karşısında muhalefet etmenin zorluğunu tahmin edebiliyoruz. Hezeyanlarla, dedikodularla, gazete kupürleriyle, asılsız, belgeden yoksun iddialarla siyasî rant sağlamanız mümkün değildir.

ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - İşine bak sen, işine!..

SEDAT KIZILCIKLI (Devamla) - Siyasî rant elde etmek için yüzünüzü millete dönmeniz gerekmektedir, sırtını millete yaslayıp hizmet etmek gerekmektedir. AK Parti, işte bunları yapıyor. Onun için, 3 Kasımdaki oyu yüzde 34 iken, 28 Marttaki oyu yüzde 42'ye çıkmıştır. İnşallah, bu trend yüzde 50'ye doğru yürümektedir. Gelin, siz de muhalefet anlayışını değiştirin; yoksa, millet sizi değiştirecek değerli kardeşlerim.

Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kızılcıklı.

Şimdi, Hükümet adına Maliye Bakanı Kemal Unakıtan.

Buyurun Sayın Bakan. (AK parti sıralarından alkışlar; CHP sıralarından "ayağa kalk, ayağa" sesleri)

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Oturma, oturma!.. Kalk, ayağa kalk!.. Yüce Divana sen de gideceksin, merak etme.

BAŞKAN - Sayın Bakan, süreniz 20 dakikadır.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; alışkanlık oldu herhalde, ayda bir karşınıza çıkıyorum.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Daha çok çıkarsın!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu tarafından, son altı ay içinde üç defa önerge verildi, gensoru önergesi.

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Nasıl ayda bir oluyor bu?!

BAŞKAN - Lütfen, sayın milletvekilleri…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Son bir ay içinde iki tanesi, son bir ay içinde iki tanesi verildi.

Şimdi, bu iş alışkanlık edildi; ama, gensoru önergesinin de suyunu çıkardınız yani, yüzünüze gözünüze bulaştırıyorsunuz.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Sen de bakanlığı yüzüne gözüne bulaştırdın!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bakın, şimdi, bir bakan hakkında gensoru önergesi, değerli arkadaşlar…

RASİM ÇAKIR (Edirne) - Sorulara yanıt ver önce!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Dur, geleceğim, acele etme.

Bir bakan hakkında gensoru önergesi, böyle, üç defa, şimdiye kadar getirilmedi. Ne için verilir bu gensoru önergesi?..

RASİM ÇAKIR (Edirne) - Yamuğu olana verilir!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Gensoru önergesi ciddî konularda verilir. Öyle iddialar vardır ki, söylediğin zaman yer yerinden sarsılır arkadaş. Öyle konuya verilir gensoru önergesi. İkide bir, burada, papağan gibi aynı şeyleri tekrarlamakla gensoru önergesi verilmez ki. Üç seneden beri cevaplandırdığım konuyu, geliyor, burada, bir şey duymamış gibi, dıt dıt dıt, yine anlatıyor. Kardeşim, gensoru önergesi ciddî konulara verilir. Verdiğin zaman, o bakan yerinde duramaz. Öyle konuya verilir. (CHP sıralarından gürültüler)

Şimdi, ben bakıyorum, iddialara bakıyorum, bu iddialar ne acaba diye bakıyorum ben; bu iddialar, hiç de böyle ciddî konular değil.

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Hepsi fasa fiso, değil mi?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Tutarsız ve karalamaya dönük iddialar devamlı.

Şimdi, bir ay önce verdiler ya bana bir gensoru, bir ay önce yazdılar, şu vardır, bu vardır; onları, burada tek tek cevapladım. Şimdi, arkadan, üçüncüyü verirken söyledikleri konuya bakın: Bir; kızının Vodafonla Telsim ilişkisi var mı, Telsime gitmiş mi? Altı ay önce gitmiş; ama, bu konuyla değil. Açıklayacağım…

Efendime söyleyeyim, sen lojmanda oturuyor musun? Oturuyorum, üç senedir oturuyorum.

Efendime söyleyeyim, KDV… 2004 yılında Bakanlar Kuruluyla KDV indirilmesi yapılmış.

Yani, ileri sürdüğün iddialar, şu bir ay içerisinde yapılmış iddia değil. Daha önce niye ötekine de koymadınız, onları da açıklayayım?!

V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Yeni geldi evrakları da ondan.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Niye?! Aklınız neredeydi sizin ya?! (AK Parti sıralarından alkışlar)

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Neyi nereye koyacağımızı sana mı soracağız?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ama, o değil… Nedir maksat; maksat, arka arkaya, arka arkaya bir şeyler bulacaklar; efendime söyleyeyim, araştır kardeşim, araştır kardeşim, ne bulursan getir, ne bulursan getir… Yeter ki karalayalım mantığı var ya.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Niye lojmanda oturuyorsun?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ondan dolayı, arka arkaya getiriyor, üç sene önce olmuş hadiseyi, şimdi, yeni olmuş gibi… Getir, birinci önergede cevaplayayım; getir, ikinci önergede cevaplayayım. Hep yaptığınız bu!

ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Nasıl tökezlediniz Sayın Bakan!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, gensoru önerge verme işini de kötü bir alışkanlığa dönüştürdünüz. Bu memlekete yazık! Bakın, lüzumsuz yere milleti meşgul ediyorsunuz. Şu gördüğünüz çatı, devamlı surette boş işlerle mi uğraşacak, sizin getirdiğiniz boş önergelerle mi uğraşacak?!

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Seninle mi uğraşacağız yahu?! Kaç tane af çıkardın, kaç tane af çıkardın?! Seninle mi uğraşacağız?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Buranın... Bakın, ben şimdi, gelirken hesabını yaptım.

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Sorulara gel!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Buranın bir günü, bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir günlük çalışması, bu millete 3 trilyona mal oluyor, bu millete 3 trilyona… İşte, bugün gitti buna. (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Bakan, bir saniye…

Sayın milletvekilleri, Sayın Kılıçdaroğlu önerge sahibi olarak 15 dakika; Sayın Şirin, Anavatan Partisi Grubu adına 25 dakika…

HÜSEYİN ÖZCAN (Mersin) - 18 dakika Sayın Başkanım.

BAŞKAN - …Sayın Kumkumoğlu Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına 25 dakika; toplam 75 dakika konuşmak suretiyle Sayın Bakan hakkında iddialarda bulundular. Şimdi, lütfen, sabredin, Sayın Bakan iddialara cevap versin. (CHP sıralarından "cevap vermiyor" sesleri, gürültüler) Lütfen sayın milletvekilleri…

Buyurun Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, şimdi ne oluyor biliyor musunuz? Bak, bütün millet bunu biliyor. Artık, ben de, gelince, üçüncü önergede gülmeye başladım. Millet gülüyor bunlara ya, millet! Vallahi gülüyorum yani, ne yapayım!

Şimdi, diyor ki birileri: "Cumhuriyet Halk Partisi muhalefet yapamıyor, beceremiyor muhalefeti." Yazıyor, gazeteler yazıyor boyuna. Şimdi, arkadaşlarda bir panik, bir panik. Nasıl yapalım muhalefeti, nasıl yapalım muhalefeti… Haydi, Maliye Bakanına bir önerge; olmadı, bir daha önerge; olmadı... Sizden rica ediyorum, dördüncü önergeyi de kısa zamanda bekliyorum! Allahaşkına yapın yani, dördüncü önergeyi de getirin! (CHP sıralarından "Başbakanla ilgili getireceğiz" sesleri) Getirin, herkesi de getirin; AK Partinin alnı açık.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Yolsuzluklara cevap ver!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bakın, şimdi, gensorunun süreci hakkında da kısaca bilgi vermek istiyorum değerli arkadaşlar.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Sorulara cevap ver!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bilindiği üzere, 15 Şubat 2006 tarihinde yapılan gensoru görüşmeleri sırasında sizlerin verdikleri güven ve itimatla gensoru önergesi reddedildi; ancak, hemen ardından, şahsım üzerinden AK Parti aleyhinde yoğun bir nifak ve karalama kampanyası başlatıldı. Her gün yeni bir iddia gündeme getirildi. Her yeni iddia, ertesi birkaç gün boyunca bire bin katarak sulandırılmış, yalancının mumu misali bir iki gün sonra ortaya çıkan yalan haber ve iddialar yokmuş farz edilerek, körler, sağırlar, birbirini ağırlar misali, koro halinde aynı şarkılara devam edilmiştir. Bu yoğun medya bombardımanının ardından, gensoru müessesesinin hiç de özüne uymayan bir biçimde, Anamuhalefet Partisinin temsilcileri tarafından bir gensoru önergesi tekrar Yüce Meclisin huzuruna getirilmiştir. Süreç de böyle işliyor. Yani, o yoğun medya baskısı, bu karalama kampanyasından dolayı Allah bana sabır versin.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Amin!..

ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Biraz da vicdan versin!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Kimsenin de başına vermesin; ama, bu kadar yalan ve iftiralarla dolu karalama kampanyasına, herhalde, ender kimselerden birisiyim maruz kalan.

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Allah versin!

MUHARREM İNCE (Yalova) - Sabır da Allah'tan, lüks de Allah'tan…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Organize bir biçimde yürütülen bu karalama kampanyasını bizler bir yerlerden hatırlıyoruz. Bu tür çabalar, Türkiye'nin eski siyaset anlayışının devamı değerli arkadaşlar. Bu siyaset anlayışına sahip olanlar, sanıyorlar ki, bu tür çabalar prim toplar.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Eski siyasette götürmek yoktu; ama, yenide var.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Halbuki, son üç yıl içinde, iktidarımız döneminde eski Türkiye gitti, yerine yeni Türkiye geldi.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Götürme dönemi başladı değil mi?!

CANAN ARITMAN (İzmir) - Hortum sistemi devam ediyor, hortumlama devam ediyor.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bu Türkiye, ekonomik olarak istikrarı yakalamış, sürekli büyüyen, demokratikleşme sürecini tamamlayan, vizyon sahibi bir Türkiye'dir. Birileri, bildikleri siyasî ezberine devam edecekler; ancak, biz de, bildiğimizden vazgeçmeyeceğiz, Türkiye'yi daha ileri götürme yarışında durmadan, hep ileri koşmaya devam edeceğiz arkadaşlar.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Ofer'le beraber!..

ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Töklezleyerek… Tökezleyerek…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün burada gündeme getirilen iddiaları ve bunların arkasındaki niyetleri gerçek manada anlamak için bunların bilinmesinde fayda var. Birazdan, tek tek anlatacağım.

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Zaman kalmadı, zaman!..

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Gündeme getirilen iddiaların hepsi yalandır, iftiradır.

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Belgeler?!.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Trafik kazası doğru mu, yalan mı?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Allah'a şükürler olsun, bir bakan olarak, ne benim hesabını veremeyeceğim bir meselem vardır ne de AK Parti Grubu bu kadar açık bir kampanyaya karşı prim verecek durumda değildir.

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Okumadan söyle Sayın Bakan, okumadan söyle!

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Çarpışan otomobilleri anlatacaktınız, çarpışan otomobilleri.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bakınız, şimdi, burada, üç tane konu konuşuldu ya; bu üç tane konuyu, ben, tek tek açıklayacağım şimdi.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Çarpışan otomobiller…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ama, bu arada, öyle, burada, geliyorlar, işte şunu da açıkla, bunu da açıkla… Niye yazmıyorsun gensoruya, niye yazmıyorsun?! Yaz da açıklayayım. Sizinle uğraşacak halim mi var benim?! Ama, ona rağmen yine açıklayayım. Bir defa, buraya gelip de çok büyük yalan söyleyen bir sözcü var; benim 2/B'deki arazimin Başbakana ait olduğunu söyleme cüretini gösteriyor. Bu kadar büyük yalan, ben, hayatımda görmedim. Benim aldığım arazi Başbakana aitmiş! Bunu eğer iddia edemeyen…

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Hepsi senin mi Sayın Bakan?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Gönlünüz yetiyorsa… Söylüyorum şimdi; bunu iddia edip de ispat edemeyen şerefsizdir diyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar) Hadi bakalım, çıkın!.. Hadi, çıkın da söyleyin! Benim üzerimdeki 2/B arazisi, 2/B arazisi Başbakanınmış! Bunu iddia ediyorsan, gönlün yetiyorsa, çık, göster belgesini; iddia edip de ispat edemiyorsan da şerefsizsiniz! Hadi bakalım, hadi!.. Burama getirdiniz benim birader ya!.. (CHP ve Anavatan Partisi sıralarından gürültüler)

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - İspat ederse ne olacak?!

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Sayın Başkan, lütfen…

BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) - Sayın Başkan, sapıttı!..

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - İkincisi… (CHP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN - Sayın Bakan… Sayın Bakan…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Efendim?

BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen, sizi temiz bir dille konuşmaya davet ediyorum. Lütfen…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Peki…

Şimdi, bakınız, yalanların ardı arkası kesilmiyor.

MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Sayın Başkan, tutanaklardan çıkması lazım bu ifadenin.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Benim oğlum Ofer'in uçağıyla İsrail'e gitmişmiş. Bu iddiayı yapıp da ispat edemeyen şerefsizdir! (CHP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar, gürültüler)

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Sen çok yalancısın!

BAŞKAN - Sayın Bakan…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Benim…

MUHARREM KILIÇ (Malatya) - Sözünü geri alsın!

VEZİR AKDEMİR (İzmir) - Olmaz böyle şey!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bakınız, Libananco'yla ilgili laf ediyorlar burada, Libananco'yla ilgili laf ediyorlar. Libananco davası, biliyorsunuz, bir hakeme gidilmiştir, yurt dışında bir yere gidilmiştir. Şimdi, burada, Libananco davasında, biz…

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Mahdumlar Kanada'da buluşuyor…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şeyleri burada, bütün evraklar burada. Enerji Bakanlığına yurt dışından… (CHP ve Anavatan Partisi sıralarından sıra kapaklarına vurmalar, gürültüler)

RASİM ÇAKIR (Edirne) - Sayın Başkan, bu Parlamentonun şerefini koruma işi size düşüyor; lütfen, görevinizi yapın!

BAŞKAN - Bir saniye…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, Libananco davasınıda Enerji Bakanlığı takip edecek. Bununla ilgili yazıları yazdık. Enerji Bakanlığına aittir. Bakanlığımla ilgili herhangi bir avukat tutma, dışarıdan hukuk hizmeti alma diye bir durum söz konusu değildir. Burada, bütün yazılar burada, bütün onaylar burada, istediğinize de gösteririm; ama, bu arada, o dışarıdaki bizi dava eden kuruluşa da bir cevap verilmesi lazım; çünkü, Enerji Bakanlığı şu anda o hizmet anlaşmasını yapamamış; fakat, bu arada da devletin menfaatı ortada olduğu için, ben, hazine avukatlarına bir itiraz yazma, yani, oradaki Türkiye Cumhuriyetinin menfaatını korumak için bir itiraz yazma izni veriyorum. Burada gösterilen izin odur. Kime veriyorum o izni; dışarıdan herhangi bir avukata, hukuk bürosuna değil, bu devletin avukatlarına veriyorum, hazine avukatlarına, itiraz siz de yapabilirsiniz diye, onlara da, devletin, cumhuriyetin menfaatları haleldar olmasın diye onlara da bir şey veriyorum. Şimdi, bu yolsuzluk mu allahaşkına?! Bu şaibeli bir durum mu?! Bu kötü bir durum mu?! Türkiye Cumhuriyetinin haklarını, menfaatlarını korumak için hazine avukatlarına, yani, devletin avukatlarına onay vermişim. Bu mu şaibe allahaşkına ya?! Yani buraya getiriyorlar, anlamadan, dinlemeden, bilmeden… İşte, bütün avukatlarımız da burada, hukuk müşavirlerimiz de burada, dosyalarımız da burada. Bu kadar olmaz ki!

HALİL AKYÜZ (İstanbul) - Ofer nerede, Ofer?! Onlara cevap ver!

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Soruların hiçbirine cevap vermedi.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - İkide bir, eşimle ilgili, araba… Allahaşkına, şimdi, ben İstanbul'a gittiğim zaman bana bir araba tahsis edilir. Ben Türkiye Cumhuriyetinin Maliye Bakanıyım. Bütün bakanlara bu yapılmış ve bütün bakanlara da araba verilmiş orada. Gezerek gidecek halim yok. Ben toplantıya giderken, eşimi de bir araba eve götürüyor. Bu araba yok gümrükten kaçmış, yok efendim şundan olmuş, benzinini bu koymuş… Araba Defterdarlığın arabasıdır, 1994 yılından beri kullanılan araba ya! Bütün bakanlar binmiş, eşleri de kullanmış giderken ihtiyaç olduğu için, müsteşara da vermişler, diğer bakanlık mensubuna da vermişler. Yani, bunu burada getirip de, Bakanlığın, eşimi eve götürmek için, götürdüğü arabayı, Defterdarlığın arabasını…

İZZET ÇETİN (Kocaeli) - Sayın Bakan, aleyhinize delil olur bu Anayasa Mahkemesinde!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Gümrükten kaçırılmış araba, benzinini Defterdarlık koymuş… Efendim, eşim çıkmış da "ben, Maliye Bakanının hanımıyım" demiş. Böyle şeylere… Ya, bu alakası, aslı astarı olmayan şeyleri getirip de koskoca Büyük Millet Meclisini meşgul etmenin anlamı var mı; bu mu ciddî meseleler yani?! Söyledikleri, hepsi bu.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Bu parmaklar kurtarmaz sizi Yüce Divanda!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ama, şimdi geliyorum, esas gensoru önergesinde bahsedilen Telsim Vodafon meselesine. Öncelikle şunu söylemek istiyorum: Kızımın Telsim ihalesinde Vodafon şirketine aracılık ettiği şeklindeki çirkin ve yalan bir iddia. Çirkin ve yalan bir iddia.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Ne işi var Telsimde?

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ha, ne işi var?!.

Şimdi, öyle bir senaryo yazılıyor ki değerli arkadaşlar, bazı medya da buna şey tutuyor tabiî. Benim kızım, efendim, 14 Kasımda… Baştan şey o... 14 Kasımda… İşte şey de yazdı bana, bir soru önergesi de geldi; aynı senaryo. 14 Kasımda bir siyah BMW'yle Telsime gidiyormuş, Telsimin oradaki genel müdürü koşarak geliyor, karşılıyor onu, o da o sırada soruyor, Vodafoncular da geldi mi diye. Senaryoya bakın siz şimdi; geldi mi?.. Çıkıyorlar, efendime söyleyeyim, kızım da orada onlarla, efendim o işi, aracılık yapıyor; onu söylemek istiyorlar. Bir defa, bak, biraz… Daha önceki söylediğimi aynen söylüyorum; bunu iddia ediyor musunuz etmiyor musunuz? Bir defa çıkın. Hiç kıvırtmayın. İddia ediyor musunuz böyle bir şey olduğunu, etmiyor musunuz; onu söyleyin bana bakayım. Hiç öyle, geldi mi gitti mi, yok. (CHP sıralarından gürültüler)

Gittiğini iddia ediyor musunuz? Bak, gene ağır konuşacağım. (CHP sıralarından gürültüler)

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Yakışmıyor sana, yakışmıyor!

HÜSEYİN BAYINDIR (Kırşehir) - Utanmaz adam! Sen ağır konuşmayacaksın!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ha… Şimdi… Herhalde, tahmin ediyorum, Vodafon 14 Kasımda gitmiş, ona bir senaryo hazırlanıyor.

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Sen sorulara cevap ver.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Yani, bu kadar çirkin, yalan bir iddia olamaz arkadaşlar yahu. Allahaşkına…

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Gitmemiş mi?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Benim kızım gitmişmiş de, Vodafonda…

Gene ağır şey söyleyeceğim, gene hoplayacaksınız orada.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Hadi canım sen de!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ee… Böyle edepsizce iddialarda kimse bulunmasın.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Sensin edepsiz!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bu iddiasını ispat edemeyen, gene adi bir müfteridir. İftira atan, müfteridir.

BAŞKAN - Sayın Bakan…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Hadi…(CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Bakan…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Gönlünüz yetiyorsa söyleyin. (CHP sıralarından gürültüler)

HÜSEYİN BAYINDIR (Kırşehir) - Sayın Başkan, o adamı alın oradan. Ahlaksızı alın oradan!

RASİM ÇAKIR (Edirne) - Sayın Başkan…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ha, şimdi, gitti mi gitmedi mi?! (CHP sıralarından "Sayın Başkan" sesleri, gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen… Lütfen…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, gitti mi gitmedi mi… Değerli arkadaşlar… (CHP sıralarından gürültüler)

RASİM ÇAKIR (Edirne) - Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi; yapın görevinizi!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Evet. Burada, benim kızım…

BAŞKAN - Sayın Bakan…

ENVER ÖKTEM (İzmir) - Sayın Başkan, görevinizi yapınız. Hakaret ediyor milletvekillerine.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, yerlerinize oturur musunuz…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Benim kızım 5 Eylülde gitmiştir.

ENVER ÖKTEM (İzmir) - Sessiz kalamazsınız buradan.

BAŞKAN - Oturur musunuz yerinize…

Siz konuştuğunuz müddetçe müdahale edilmez. Oturur musunuz yerinize Sayın Milletvekilim.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - 5 Eylülde niçin gitmiştir; teknik bir soruyu sormak için gitmiştir. Gidince de… (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN -Sayın Bakanım, bir saniye…

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Mikrofonu kessenize… Ayıptır ya!

BAŞKAN - Sayın Bodur, lütfen…

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Ama, ayıptır ya!

BAŞKAN - Lütfen Sayın Bodur.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Ayıptır! Yani, ne demektir?!

BAŞKAN - Sayın Bodur, lütfen…

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Hayatımızı alnımızın teriyle kazanıyoruz. Öyle ahlaksızlık yapmayın!

BAŞKAN - Sayın Bodur…

HALİL AKYÜZ (İstanbul) - Böyle bir ahlaksız bakan da yoktur.

BAŞKAN - Sayın Bakan, Tüzüğün 67 nci maddesi "Genel Kurulda kaba ve yaralayıcı sözler söyleyen kimseyi Başkan derhal, temiz bir dille konuşmaya davet eder…"

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Çok şükür!

BAŞKAN - "…buna rağmen, temiz bir dil kullanmamakta ısrar ederse kürsüden ayrılmaya davet eder."

Lütfen, biraz önceki kullandığınız kelimelerle ilgili, maksadını aştığını sözlerinizin ve özür diler misiniz. Lütfen Sayın Bakan…

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Özür dilesin.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Kelimelerimi… Sayın Başkan, ben burada kelimelerimi seçerek söylüyorum. Ben, kimseye o lafları söylemiyorum; ama, bu iddiayı iddia edip de ispat edemeyen diyorum ben; kimseye ben şudur demiyorum, alınmayın. (CHP sıralarından gürültüler)

M. CEVDET SELVİ (Eskişehir) - Sayın Başkan, böyle bir âdet yok, buna hakkı yok; ne söyleyecekse söylesin; ama, terbiyeli söylesin!

BAŞKAN - Lütfen, sayın milletvekilleri…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Onun için…

M. CEVDET SELVİ (Eskişehir) - Milletin önünde "şerefsiz" diye bağırmadan… Özür dile!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - …o kelimelerimi bu şekilde tavzih ediyorum Sayın Başkanım.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Ne demek "şerefsiz"?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; benim kızım gitmiştir, 5 Eylülde gitmiştir; öyle, 14 Kasım falan senaryoları çizilmesin. 5 Eylülde gitmiştir; gittiği zaman da açık açık da oradan randevu almıştır; hem teknik bazı bilgiler elde etmek için gitmiştir hem de kendi ürünlerini tanıtmıştır.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - İtiraf ediyor!.. Merdi kıpti itiraf ediyor!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Fakat, oraya mal satmak için de gitmedi. Eğer 5 Eylülde mal satmak için gitseydi…

UFUK ÖZKAN (Manisa) - Mal pazarlamaya gitti.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - …5 Eylülden, eylül, ekim, kasım, aralık, ocak, şubat, mart; bir tane mal satmış mı, gösterin bana!

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Az önce, gitmemişti hani!..

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bir tane teklifi var mı, gösterin bana; bırakın mal satmayı, teklif var mı, gösterin bana. Bir tane mal satmak için bir teşebbüsü olmuş mu?!

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Ne işi var orada?!

ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Kahve falı bakmaya mı gitmişler?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Oraya 150 tane adam gitmiş görüşmeye; ne var görüşmeye gidince?! Bakan kızıysan görüşemeyeceksin, oraya gidemeyeceksin, buraya gidemeyeceksin, konuşamayacaksın.

Bakınız şimdi, eğer yanlış bir şey varsa, gelin burada konuşalım, tartışalım.

UFUK ÖZKAN (Manisa) - Konuşuyoruz, yanlışını söylüyoruz.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Eğer burada, eğer bir suiistimal varsa, eğer bir ihaleye girmişlik, yanlışlıkla da olsa girmişlik varsa, eğer bir nüfuz suiistimalinden dolayı menfaat elde edilmiş varsa, gelin konuşalım; ama, böyle karalamayla bunları yapmayın allahaşkına; bunlar, bu çatının altına yakışmıyor bunlar.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Sayın Başkan, sözünü geri almadı; hâlâ devam ettiriyorsunuz!

M. CEVDET SELVİ (Eskişehir) - Eğer Bakan şerefliyse, özür dilesin!

BAŞKAN - Lütfen, Sayın Selvi…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi gelelim KDV indirimine… KDV indirimi… (CHP sıralarından gürültüler)

Değerli arkadaşlar, KDV indirimini biz ne zaman yaptık…

M. CEVDET SELVİ (Eskişehir) - Sayın Başkan, eğer şerefliyse, özür dilesin!

BAŞKAN - Sayın Selvi, lütfen…

M. CEVDET SELVİ (Eskişehir) - Olayları saptırarak milletvekillerine "şerefsiz" demeye hakkı yok.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bütün gıda maddelerinde biz KDV indirimini yaptık. Gıda maddelerinde KDV…

M. CEVDET SELVİ (Eskişehir) - Eğer şerefsiz değilse, sözünü geri alsın!

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Bizim şerefimizi cümle âlem biliyor!

BAŞKAN - Lütfen, yerlerinize oturur musunuz sayın milletvekilleri.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Temel gıda maddelerinde KDV indirimi yaptık. Şimdi, ben size soruyorum: Et, süt, yumurta, bu milletin temel gıda maddesi değil mi? Bunların hepsinde biz indirim yaptık.

MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Onlar eskiden beri…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Neymiş; babası Maliye Bakanı yahut oğlu bilmem yumurta işi yapıyor diye, yumurta indirildi…

İZZET ÇETİN (Kocaeli) - Utan bunları konuşmaktan…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, biz, bunu, Bakanlar Kurulu kararıyla 2004 yılında yaptık; kimse bir şey demiyor. Şimdi, hani, Bakanın hakkında bir şey arayacaklar, bulacaklar ya, araştır maraştır, falan falan… Eğer, bir şey inmiş, pastörize yumurtanın KDV'si inmiş, Bakanın çocuğu da bununla uğraşıyor, ondan sonra, bundan dolayı…

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Türkiye'de başka üreten var mı?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bakanın çocuğu, inen kâğıt işi de yapsaydı… Kâğıdı da indirdik biz, kalemi de indirdik, defteri de indirdik.

M. CEVDET SELVİ (Eskişehir) - Bırak canım onları!..

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Türkiye'de kaç tane pastörize yumurta yapan var?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bakınız, şimdi, süte…

FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - Eski defterleri karıştırıp duruyorlar…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Tabiî, eski defterleri karıştırıp duruyorlar yani. Neden; züğürt tüccar misali…

İZZET ÇETİN (Kocaeli) - Kuş gribinden ne kadar yumurta topladı!..

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, bakınız, reçel inmiş, peynir tozu inmiş; sütün pastörizesi de 8, kendisi de 8, yumurtanın pastörizesi 8 olmuş, kendisi de 8. Yani bunda yadırganacak ne var?!

Şimdi, ne çıkardılar biliyor musun; şeyi indirdik, tekstilde KDV'yi indirdik, bazı basın mensupları, bakanın oğlu tekstil işiyle uğraşıyor demeye başladılar. (CHP sıralarından gürültüler) Yahu, bu kadar artık ayağa düşürüldü bu iş.

UFUK ÖZKAN (Manisa) - Konuyu saptırma…

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Bu bakanlığı ayağa sen düşürdün Sayın Bakan …

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Yani, biz, tekstili indiriyormuşuz, benim oğlumun tekstil şirketi varmış da, onun için indiriyormuşuz! Bunu yazanlar oldu yani.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen, toparlar mısınız.

Buyurun.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Tamam.

Şimdi, size soruyorum. Bakın…

UFUK ÖZKAN (Manisa) - Özel uçakla seyahat ettin mi? Hangi firmanın uçağına biniyorsun? Hâlâ cevabını bekliyorum, üç hafta oldu…

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Onu burada cevaplandırdım…

UFUK ÖZKAN (Manisa) - Hayır…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Onu burada cevaplandırdım, tekrar cevaplandırırım.

UFUK ÖZKAN (Manisa) - İkinci defa sordum… Özel uçağa binip gittin mi gitmedin mi?

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Yazılı da verdim, burada da cevaplandırdım; ama, sizin niyetiniz duymak değil, sizin niyetiniz öğrenmek değil.

UFUK ÖZKAN (Manisa) - Türkiye'nin büyük firmalarını şaibe altında bırakıyorsun. Nasıl Maliye Bakanısın?! Yazıklar olsun!..

BAŞKAN - Sayın Özkan, lütfen…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, şunu söyleyeyim...

HÜSEYİN BAYINDIR (Kırşehir) - Sayın Bakan, utanmayı öğren biraz…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Burada, yatıp kalkıp, şimdi -bakandan bir şey bulamıyorlar ya, kendisinden bir şey bulamıyorlar- çocuklarla uğraşıyorlar.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Ne becerikli çocuklarınız var!.. Allah herkese versin!.. Helal olsun!..

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi öyle bir şey yapıyorlar ki, çocuklar… İki tane, iki kutu yumurtaya Türkiye'nin gündemini bağladınız; iki kutu yumurtaya bağlandı. Sanki büyük işler yapıyorlarmış, çok büyük şirketlermiş!.. Yahu, bu şirketlere bir bakın bakayım, bu mütevazı şirketlere bakın; Türkiye'nin ilk 10'una mı giriyor, Türkiye'nin ilk 100'üne mi giriyor, Türkiye'nin ilk 500'üne mi giriyor, Türkiye'nin ilk 1 000'ine mi giriyor?! O kadar büyüttüler bunu. Yumurta değil, sanki uçak satıyor adamlar!

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Onu da yaparlar!.. Kabiliyetli çocuklar!..

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - İki kutu yumurta sata sata… Bir de reklam vermiş işte. Hata etmiş, reklam vermiş. Onu da kestirdik. Kesin dedik.

Şimdi, geliyorum lojman işine. Bak, bunlar vardı. Gensoru önergesinde ne varsa, onları cevaplandırıyorum tekrar.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Milletvekili lojmanlarını niye sattın?

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Evet arkadaş, ben bir şey söylüyorum. Ben lojmanda oturuyorum. (CHP sıralarından "Helal olsun!" sesleri) Helal mi?!

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Milletvekili lojmanlarını niye sattın o zaman?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, oturduğum lojman, benim Bakanlığım döneminde alınmış lojman değildir bir defa. Benden önceki bakanlar nasıl oturmuşsa öyle oturuyorum. Aynı şekilde Zekeriya Temizel de oturuyordu lojmanda. Saracoğlu'ndaki lojmanda oturuyordu. Niye laf etmiyorsunuz, niye konuşmuyorsunuz onu?!

MUHARREM İNCE (Yalova) - Halkın içinde niye oturmuyorsun, halkın içinde?! AKP milletvekilleri halktan korkmaz!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ben halkın içinden gelmişim.

Arkadaş, kanunlar çerçevesinde oturuyorum, kanunlar çerçevesinde de kiramı ödüyorum.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Kaç para ödüyorsun?!

BAŞKAN - Sayın İnce, lütfen…

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Göster makbuzunu!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Yasalarda, kimlerin hangi konularda oturabileceğine dair burada yönetmeliğimiz var işte.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Kaç para?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Yönetmelik burada. Çıkın… Yönetmeliği de getirdim size, yönetmelik de burada. Bakınız; kanuna bakın, mevzuata bakın, buna aykırı bir şey bulamazsınız. Kanuna, yasalara uygun şeye, etiktir-etik değildir tartışması ne zaman başladı?! Ama, şimdi ben size bir şey söyleyeceğim bakın. Ben size eğer, arkadaşlar, kusura bakmayın, ben kendim değil de çocuğumu oturtuyorum bu lojmanda desem, ne dersiniz; olur mu Sayın Bakan dersiniz.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Makbuzları getir!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Sana, tamam anladık, devlet hakkını vermiş, kanunu vermiş; ama, oğlunu oturtuyorsun; olur mu?!.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Ödediğiniz kira makbuzunu gösterin!

BAŞKAN - Sayın Bodur…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi bakın değerli arkadaşlar, çok önemli bir konudan bahsediyorum, çok önemli. Sayın Baykal, sizin oğlunuz var değil mi; doktor olan oğlunuz var mı yok mu; var.

V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Ne ilgisi var gensoruyla?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Evli mi değil mi; evli. Peki, siz, kendi milletvekilliğiniz döneminde size tahsis edilen lojmanda oğlunuzu oturttunuz mu oturtmadınız mı; onu söyleyin bana. (AK Parti sıralarından alkışlar)

AHMET YENİ (Samsun) - Daha neler varmış be!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, bir bakana diyor ki: Sen niçin oturuyorsun diyor, kendi oğlunu senelerce oturtuyor. Evli, gelinini, oğlunu oturtuyor.

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Lojman sırası gelmiyor mu senin oğlunun?

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ha?.. Oturtuyor. Beni bir şeyle suçlarken, Genel Başkanınıza bakın bakalım, var mı onda bir şey? (CHP sıralarından gürültüler) Var mı, ona bakın.

Bunu gazeteler yazdı mı yazmadı mı? Bak, bak, bak, yazıyor burada.

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Ne yazıyor, onu söyle.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ha…

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Ne yazıyor?

CANAN ARITMAN (İzmir) - Çamur atma!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bu, kanuna da aykırı, etiğe de aykırı, her bir şeye aykırı. Bunu kim yapıyor; Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı yapıyor.

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Geçen gensoruda da aynı cevabı verdin. Çapulcubaşı!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ve bunu da gazeteler yazmaya başlayınca da apar topar çıkartıyor. Yaa!

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Geçen sefer de aynı çamuru attın sen.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Kendinizi… Aynaya bakın, aynaya. Aynalar boşuna olmadı. Bakın aynaya… Bakın aynaya…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Malih Gökçek nerede oturuyor, söylesene.

BAŞKAN - Sayın Bakan, buyurun.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Toparlıyorum.

Şimdi burada deniyor ki…

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - 5 dakika oldu.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - … kooperatif tasfiye olmadan tapu alınmazmış. Nasıl alınmaz?! Siz avukatsınız, gidin bakın Çayyolu'ndaki kooperatiflere, kimler almış, kimler almamış? Kooperatif devam ederken tapu alınır; ama, siz alamazsınız.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Ferdî mülkiyete geçilecek.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi soruyorum…

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Melih Gökçek aldı mı?

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Burası Angora Evleri, Angora.

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Evet!

CANAN ARITMAN (İzmir) - Böyle temize çıkamazsınız!..

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, o Angora Evlerinde kamuya ait işgal ettiğiniz yeri boşalttınız mı boşaltmadınız mı Sayın Baykal? Bana boyuna soruyorsunuz, ben de sorayım size yahu!

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Ferdî mülkiyete geçilecek.

AHMET KÜÇÜK (Çanakkale) - Sen, kendi hesabını ver!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ben de size bir sorayım. Kamuya ait yeri… (CHP sıralarından gürültüler)

İZZET ÇETİN (Kocaeli) - Kendi hesabını ver sen, kendi hesabını!

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Yalan söylüyor!..

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Kamunun yerini gasbettiniz mi etmediniz mi? Eğer, o yeri daha boşaltmadıysanız, gaspçısınız, gaspçı.

Bakın, burada, evin şeyleri burada.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Sen Bakansın, senin görevin ne?!

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Belgeler elinde, incele!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Olur.

Ben, şahsen hicap ederim; yani, Sayın Baykal'ın evine gideyim "şu kadar yeri gasbetmişsiniz siz kamudan, boşaltın" diyeyim. Ben, utanırım doğrusu; ama, daha hâlâ orada elektrik direkleriniz dikili, bahçede dikili.

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Sen başka şeylerden utan!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - O, kaçak yaptığınız havuzu yıktınız mı yıkmadınız mı, söyleyin bana! Devam ediyor onlar daha. Önce kendinize bakınız. Bak, beni daha şey etmeyin, daha neler var burada; daha neler var burada. (CHP sıralarından gürültüler)

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Yalancıyı?!.

HÜSEYİN BAYINDIR (Kırşehir) - Bavul dolusu mu?! Bavul dolusu mu?! Mısır hangisi, mısır?!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Gazi Erçel, parasını şeyden bir gün önce Türk Lirasından dolara çevirdi diye başına gelmedik kalmadı; Sayın Baykal, acaba çevirdi mi parasını çevirmedi mi Gazi Erçel gibi?

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Belgeler elinde, incele! Bakan sensin!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Peki, hani bir servet beyannamesi çıkarıldı; Olcay Hanımın acaba niye servetini açıklamıyor, bir şey var mı yok mu?! Niye olmuyor bu?!

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Bu senin yaptığın ne?! Müfterilik bu işte!

ALİ RIZA BODUR (İzmir) - Bütün belgeler elinde, açıklasana!

BAŞKAN - Sayın Bodur…

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ben değil, siz açıklayın; ben niye açıklayayım?!

CANAN ARITMAN (İzmir) - Ayıp! Ayıp!

ORHAN SÜR ( Balıkesir) - Yüzsüzlük örneği, yüzsüzlük!

UFUK ÖZKAN (Manisa) - Yazıklar olsun sana!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Servet beyannamesi dediğin zaman, kendine ait, eşine ait ve onsekiz yaşından küçük çocukların varsa onlara ait, açıklanır. Ben, bu kadar oldum, bu kadar…

Şimdi, herkes soruyor kamuoyunda; yahu, Sayın Baykal bütün servetini, nerede, o yasaklı dönemi var ya, az bir zaman, orada elde etmiş, orada avukatlık yapmış; acaba o avukatlık gelirlerini ne kadar beyan etmiş diye soruyorlar; ben bilmiyorum.

ORHAN SÜR (Balıkesir) - Bakan sensin, gereğini yap!

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Makam sende, niye bakmıyorsun?..

BAŞKAN - Sayın Anadol, lütfen!..

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Yalan söylüyor! Yalan söylüyor!

BAŞKAN - Lütfen Sayın Anadol.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ben dinledim, dinledim.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - 4 trilyon dedi, 4 milyar çıktı.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Hiç telaşa kapılmayın, panik yapmayın, dinleyin. Ben dinledim, hepiniz dinleyin. Niye kızıyorsunuz canım?! Ne var bunda allahaşkına?! (AK Parti sıralarından alkışlar)

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - 4 trilyon dedin, 4 milyar çıktı.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ben, sizden, şimdi, sözlerime son verirken, dördüncü önergenizi de tez zamanda bekliyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. Sağ olun efendim. Teşekkür ediyorum. Sağ olun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

TUNCAY ERCENK (Antalya) - Sayın Maliye Bakanı, sen, sokağa nasıl çıkıyorsun?!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan…

BAŞKAN - Yerinizden…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan…

BAŞKAN - Hayır, yerinize geçer misiniz lütfen.

Sayın Kumkumoğlu, buyurun.

ŞEVKET ARZ (Trabzon) - Yüce Divanda Allah sana yardımcı olsun Sayın Bakan!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (İstanbul) - Sana da, sana da!..

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen… Sayın Kumkumoğlu'nun sözlerini anlayalım.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Sayın Bakanın hakaretlerle kullandığı ifadeler bana ait ve çarpıtılarak kullanılmış ifadeler. Tutanakları, daha önce, getirmenizi talep etmiştim.

BAŞKAN - Sayın Kumkumoğlu, nedir onlar?

MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - "Şerefsiz" dedi, daha ne diyecek?! (Gürültüler)

BAŞKAN - Bir saniye sayın milletvekilleri! Niye sabredemiyorsunuz?!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Müsaade eder misiniz…

BAŞKAN - Lütfen!.. Nasıl anlaşacağız?!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakan "bu kürsüde bu ifadeleri kullanıp ispatlayamayan şerefsizdir" dedi, beni…

BAŞKAN - Sayın Kumkumoğlu…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Bu ifadeleri ben kullandım.

BAŞKAN - …sayın milletvekillerimiz sessizce dinlemediği müddetçe sizi anlamamız mümkün değil.

İçtüzük gereği ben sormak zorundayım. Bunu İçtüzük emrediyor.

Sayın Kumkumoğlu, ne için söz istiyorsunuz?

Buyurun.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakan benim kullandığım birtakım ifadeleri çarpıtarak burada tekrarlayıp, ama, bu ifadeler bana aitmiş gibi beni şerefsizlikle suçladı.

BAŞKAN - Sayın Kumkumoğlu, nedir o sözler? Söylediği sözler nedir?

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Sayın Maliye Bakanının üzerinde duran, Sayın Maliye Bakanının… (Gürültüler)

Sayın Başkan… (Gürültüler)

Müsaade eder misiniz arkadaşlar…

Sayın Başkan, ben, size, o laflar burada kullanılırken, Sayın Başkan, lütfen, bu ifadeler benimle ilgilidir, bu ifadelerin geçtiği tutanağı bu konuşma süresinde buraya getirin dedim. Şimdi, siz, bunu, hiç olmamış gibi, burada yeniden sorgulamayın lütfen! Konunun ne olduğunu biliyorsunuz.

Sayın Bakan, tam da kendisine yakışan bir ifadeyi, burada, durup dururken ithaf etmemiş insanlar için kullanmıştır.

BAŞKAN - Sayın Kumkumoğlu, Başkanlık, burada, hiç kimseyi sorgulamıyor. İçtüzük gereği, söylediği sözler nedir diye soruyorum.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Söyledi işte.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Söyledim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Bunu, sorgulamak şeklinde anlamayın lütfen.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, söyledim.

İZZET ÇETİN (Kocaeli) - Özür dilemeye davet ettiğiniz sözler onlar.

BAŞKAN - Sayın Çetin, oturur musunuz.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, burada sizin Başkanlığınızda, bir milletvekili bu kürsüden kullandığı ifadeler nedeniyle şerefsizlikle suçlanmıştır. Bundan daha ağır bir itham olamaz. Bundan daha ağır bir itham nedeniyle bir milletvekili burada söz hakkı talep etmemiştir.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kumkumoğlu.

V.- AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu'nun, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, konuşmasında, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

AGÂH KAFKAS (Çorum) - Sana söylediğini nasıl anladın?!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Terbiyesizlik yapma! (AK Parti sıralarından gürültüler)

FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - Ne terbiyesizliği?!. Lafını geri al!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, bakın… Sayın Başkan…

FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - "Terbiyesizlik yapma" lafını geri al!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Terbiyesizdir o ifadeyi kullanan!

AGÂH KAFKAS (Çorum) - Sana iade ediyorum.

FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - Sözünü geri alsın!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - O ifadeyi kullanan terbiyesizdir!

AGÂH KAFKAS (Çorum) - O sözü sana iade ediyorum.

BAŞKAN - Oturur musun Sayın Milletvekili…

FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - "Terbiyesizlik yapma" lafını geri alsın.

AGÂH KAFKAS (Çorum) - Sana iade ediyorum.

BAŞKAN - Lütfen Sayın Milletvekili…

FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - "Terbiyesizlik yapma" sözünü geri alsın.

AGÂH KAFKAS (Çorum) - Sana iade ediyorum.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - O zaman, kullandığın ifadeye bak.

AGÂH KAFKAS (Çorum) - Sana iade ediyorum. Nasıl anladın?!

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Kullandığın ifadeye bak.

FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - Sözünü geri alsın!

AGÂH KAFKAS (Çorum) - Nasıl anladın dedim, sen bundan niye alınıyorsun?!.

Sayın Başkan…

FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - "Terbiyesizlik yapma" lafını geri alsın Başkanım.

BAŞKAN - Sayın Milletvekili, lütfen, oturur musunuz…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Bu tutanaklar…

BAŞKAN - Sayın Kumkumoğlu, niçin kullandınız? Sayın Kumkumoğlu, biraz önceki ifadeyi niçin kullandınız?

AGÂH KAFKAS (Çorum) - Sen nasıl anladın?!

BAŞKAN - Lütfen Sayın Kafkas…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - "Sayın Bakanın, kullandığı ifadelerle sizi kastettiğini nasıl anladınız" dedi.

FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - Lafını geri almıyor Başkanım.

BAŞKAN - Sayın Kumkumoğlu, lütfen, geri alır mısınız sözünüzü. Sayın Kumkumoğlu, lütfen, sözünüzü geri alır mısınız.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - O, kullandığı lafı geri alırsa, ben de alırım.

BAŞKAN - Sayın Kumkumoğlu, lütfen…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Ama, çok çirkin bir laf Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Kumkumoğlu, Sayın Bakan hiçbir kimseyi kastederek söylememiştir o sözü; lütfen, geri alır mısınız.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Ben, Sayın Bakan için söylemiyorum, ifadeyi kullanan, ama, tutanaklara geçmeyen arkadaşımızın ifadesi için kullanıyorum. Arkadaşlarımız duymuş olabilirler.

AGÂH KAFKAS (Çorum) - Nasıl anladınız dedim; şimdi bunda ne var?!

BAŞKAN - Sayın Kumkumoğlu, lütfen… Hoş değil bu, İçtüzüğün kabul etmediği bir usuldür.

Buyurun Sayın Kumkumoğlu.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Bu çirkinliği arkadaşıma bırakarak sözümü geri alıyorum; ama, bu davranışın son derece çirkin bir davranış olduğunu, arkadaşım da, bu ifadeyi duyanlar da, tanıktırlar, biliyorlar.

Sayın Başkan, bu tutanak, Sayın Maliye Bakanı hakkında bundan önce verilmiş olan gensoru önergesiyle ilgili tutanaktır, 16 Şubat 2006.

Şimdi, ben, burada, konuşmamın bir bölümünde şunları söyledim: Sayın Bakan, burada, daha önce kendisiyle ilgili kullanılmış olan soru ve iddialarla ilgili, bu tutanaklara geçmiş bir tek ifade kullanmamıştır. Şimdi, bunlardan birisini burada tekrarladım, 15 Şubat 2006 tarihli tutanaktan okuyorum…

ALİM TUNÇ (Uşak) - Kim söylüyor?..

V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Sayın Bakan söylüyor, dinle bak; tutanaktan söylüyor.

ALİM TUNÇ (Uşak) - Sana sormadım zaten, ona sordum.

V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Dinle… Dinle…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Müsaade eder misiniz...

BAŞKAN - Sayın Kumkumoğlu, lütfen; sataşmayla ilgili…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - "Erkan Mumcu (Devamla) - Daha bitmedi. Hiçbir 2/B arazisi üzerinde bizim parti binamız yok. Burada parti sözcüsü geldi, diyor ki: 'Parti binaları var.' Bir de, burada bir senaryo anlatıldı. Maliye Bakanı 2/B arazisi alıyormuş da, onun bir arkadaşı Başbakan oluyormuş da… Hikâye öyle değil değerli arkadaşım, hikâye şöyle: Önce bir belediye başkanı 2/B arazisini kapatıyor; ama, bunu kendi kaydına alamadığı için, izah edemediği için bir arkadaşından rica ediyor. O arkadaşı o sırada naylon fatura işleriyle meşgul. Daha sonra, o şahıs, başka vesilelerle gelip, devletin yönetim kademelerine geliyor. Eğer, bunun hesabını…" derken mikrofon kapatılıyor.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, ben bu ifadeyi tekrarladım.

Sayın Bakan nereye kaçtı?

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Kaçmadı, kimse kaçmadı.

AHMET YENİ (Samsun) - Ne biçim ifade kullanıyorsun?!.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Müsaade eder misiniz...

Şimdi, bu şerefsizlikle ilgili itham edilen iddia, bu Genel Kurulda değil, bu gensoru önergesinin görüşüldüğü şu salonda değil, bundan önceki gensoru önergesinin görüşüldüğü sırada bir muhalefet partisinin Genel Başkanı tarafından, sizinle birlikte üç yıl aynı Bakanlar Kurulunda görev yapmış bir eski Sayın Bakan tarafından kullanılmıştır. Şimdi, bu tutanaklarda bu Sayın eski Bakanın ve şimdiki Genel Başkanın ifadeleriyle ilgili olarak bir tek cevap var mıdır Sayın Bakan? Niye vermediniz?..

Eğer böyle bir şerefsizlik var idiyse, bu, bana ait midir, yoksa, birlikte yönetimde bulunduğunuz kurumunuza, Bakanlar Kuruluna mı aittir? Bu güvensizlik bana dönük bir güvensizlik midir, yoksa, üç yıl birlikte görev yaptığınız, her şeyi birlikte paylaştığınız, her kararı birlikte aldığınız, Türkiye'yi hep birlikte uçurumun kenarına kadar sürüklediğiniz o Bakanlar Kuruluna mı aittir? (AK Parti sıralarından gürültüler)

AHMET YENİ (Samsun) - Geç onları!.. Geç onları!..

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, şimdi de…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kumkumoğlu…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan…

BAŞKAN - Lütfen Sayın Kumkumoğlu…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, bir talebim var; müsaade eder misiniz…

BAŞKAN - Lütfen… Etmiyorum…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, bir talebim var; müsaade eder misiniz…

BAŞKAN - Etmiyorum Sayın Kumkumoğlu…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, bir talebim var...

BAŞKAN - Teşekkür için Sayın Kumkumoğlu… Lütfen…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Teşekkür için; ama, bir talebimi size ileteceğim.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Süre vermediniz Sayın Başkan…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Sizin, şimdi, Sayın Maliye Bakanından, bu konuyla ilgili olarak daha önce konuşulmuş ve yanıtlanmamış bu konuyu…

AHMET YENİ (Samsun) - Hepsini yanıtladı…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - …başkasının iddiasını, burada, gensoru görüşmesi nedeniyle cevaplandırılmamış sorular içerisine alarak sormuş bir milletvekiline yönelik bu hakareti Sayın Bakanın geri almasını sizin önerinizle talep ediyorum. Sayın Bakan bunu yapmak zorundadır. Eğer böyle bir iddia varsa, o iddianın muhatabı ben değilim; o iddianın muhatabı, bir önceki gensoruda bu konuyu gündeme getirmiş olan Sayın Bakandır, üç yıl birlikte çalıştığı Sayın Genel Başkandır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FARUK ANBARCIOĞLU (Bursa) - Yarası olan gocunur!..

BAŞKAN - Lütfen Sayın Kumkumoğlu… Teşekkür ediyorum Sayın Kumkumoğlu.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Hayır, bu talebim ne olacak Sayın Başkan?

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kumkumoğlu.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, bu talebim ne olacak?

BAŞKAN - Lütfen… Teşekkür ediyorum.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, bu talebim ne olacak?

BAŞKAN - Yerinize geçer misiniz Sayın Kumkumoğlu.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, sizin orada durmanız, benim bu haklı talebimi yok sayma hakkını size vermez.

BAŞKAN - Sayın Kumkumoğlu, yerinize geçer misiniz.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, benim bu haklı talebimle ilgili ne yapacağınızı bilmek istiyorum.

BAŞKAN - Yerinize geçer misiniz Sayın Kumkumoğlu. Tamam, talebinizi yaptınız, yerinize geçin.

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (Devamla) - Hayır, ne yapacaksınız?!

BAŞKAN - Yerinize geçer misiniz… Teşekkür ediyorum…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, bu talebimle ilgili bir şey yapmayı düşünüyor musunuz?

IV.- GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE

MECLİS ARAŞTIRMASI (Devam)

A) ÖNGÖRÜŞMELER (Devam)

1.- Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Haluk Koç, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol'un, çocuklarının ticarî iş ve ilişkilerinde nüfuzunu kullandığı, lojman giderlerini kamuya ödeterek siyasî ahlâk kurallarına aykırı davrandığı ve kamuyu zarara uğrattığı iddiasıyla Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/5) (Devam)

BAŞKAN - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında (11/5) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmeler tamamlanmıştır. (CHP sıralarından gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar)

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, burada bütün milletvekillerinin hakkını korumak sizin görevinizdir!

BAŞKAN - Şimdi, gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususunu oylarınıza sunacağım… (CHP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar, gürültüler)

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - Siz, burada, bir bakanı koruyup, onun, bir milletvekiline haksız yere iftira etmesine, hakaret etmesine müsaade edemezsiniz!

BAŞKAN - Ancak, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkındaki (11/5) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususunun oylamasının açıkoylama şeklinde yapılmasına dair önerge vardır; önergeyi okutup, imza sahiplerini arayacağım.

Okutuyorum…

ALİ KEMAL KUMKUMOĞLU (İstanbul) - O zaman, ben de, bu iftirayı, bu iddiayı sahibine iade ediyorum, on misliyle! Şerefsizlik ancak bunlara yakışır!

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gensorunun gündeme alınıp alınmayacağıyla ilgili, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 143 üncü maddesi gereğince açıkoylama talebimizi saygıyla arz ederiz.

Kemal Anadol?.. Burada.

Ali Topuz?.. Burada.

Ramazan Kerim Özkan?.. Burada.

Ali Kemal Kumkumoğlu?.. Burada.

Erdoğan Yetenç?.. Burada.

Hakkı Ülkü?.. Burada.

Yakup Kepenek?.. Burada.

Mehmet Kartal?.. Burada.

Ali Rıza Bodur?.. Burada.

Halil Akyüz?.. Burada.

Mustafa Gazalcı?.. Burada.

İsmet Atalay?.. Burada.

Güldal Okuducu?.. Burada.

Harun Akın?.. Burada.

Mustafa Özyürek?.. Burada.

Ali Oksal?.. Burada.

Mustafa Özyurt?.. Burada.

Uğur Aksöz?.. Burada.

Halil Tiryaki?.. Burada.

Erdoğan Kaplan?.. Burada.

Hüseyin Ekmekcioğlu?.. Burada.

Atila Emek?.. Burada.

Osman Özcan?.. Burada.

Açıkoylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Alınan karar gereğince, açıkoylama elektronik cihazla yapılacaktır.

Oylama için 5 dakika süre vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy pusulalarını, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Ayrıca, vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını, yine, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkındaki (11/5) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin yapılan oylamanın açıkoylama sonucu:

Oy sayısı  :                         514

Kabul        :                         172

Ret            :                         341

Çekimser   :              1 (x)

Böylece, gensoru önergesi reddedilmiştir. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Birleşime 15 dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 17.41

 

 


İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 17.56

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 74 üncü Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.

VI.- SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1.- Dilekçe Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN - Dilekçe Komisyonunda boş bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen bir üyelik için, Konya Milletvekili Muharrem Candan aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

B) RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULUNDA AÇIK BULUNAN ÜYELİĞE SEÇİM

BAŞKAN - Şimdi, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda boş bulunan bir üyelik için, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 6 ncı maddesi gereğince seçim yapacağız.

Kanunun 6 ncı maddesi gereğince, Üst Kurulda boş bulunan ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna düşün bir üyelik için iki aday gösterilmiştir. Adayların adları, oy pusulası şeklinde düzenlenmek suretiyle bastırılmıştır. Toplantı ve karar yetersayısı mevcut olmak şartıyla, seçimde, aday listesinden en çok oyu alan aday seçilmiş olacaktır.

Adayların adlarını, soyadı sırasına göre okuyorum: Arif Merdol, Kudret Ulusoy.

Oylamanın ne şekilde yapılacağını arz ediyorum:

Görevli arkadaşlar, her milletvekiline 1 oy pusulası dağıtacaklardır. Oy pusulasını alan sayın üye, aday listesinden bir adayın isminin karşısındaki kareyi çarpı işaretiyle işaretleyecek, adının okunmasını bekleyecektir.

Herhangi bir tereddüde mahal vermemek için, komisyon ve hükümet sıralarında yer alan kâtip üyelerden, komisyon sırasındaki kâtip üyeler Adana'dan başlayarak Denizli'ye kadar -Denizli dahil- ve Diyarbakır'dan başlayarak İstanbul'a kadar -İstanbul dahil- hükümet sırasındaki kâtip üyeler ise İzmir'den başlayarak Mardin'e kadar -Mardin dahil- ve Mersin'den başlayarak Zonguldak'a kadar     -Zonguldak dahil- adı okunan milletvekilinin adını defterden işaretleyecek ve 1 zarf alacaktır. Adı işaretlenen milletvekili, daha sonra, oy pusulasını içeren zarfı, Başkanlık Divanı kürsüsünün önüne konulmuş olan oy kutusuna atacaktır.

Aday listesinde birden fazla adayın işaretlendiği oy pusulaları geçersiz sayılacaktır.

Bu hususlar, oy pusulasında, dipnot olarak da açıkça belirtilmiştir.

Sayın kâtip üyelerin yerlerini almalarını, oy pusulaları ile zarfların da görevli personel tarafından, sayın milletvekillerine dağıtılmasını rica ediyorum.

Şimdi, oylamanın sayım ve dökümü için, ad çekmek suretiyle, 5 kişilik bir tasnif komisyonu tespit edeceğim.

Sadullah Ergin, Hatay Milletvekili?.. Yok.

Sayın milletvekilleri, lütfen yerlerinize oturur musunuz…

Zeynep Karahan Uslu, İstanbul Milletvekili?.. Burada.

Bekir Bozdağ, Yozgat Milletvekili?.. Burada.

Sayın Bozdağ, buyurun.

Mehmet Vedat Melik, Şanlıurfa Milletvekili?.. Yok.

Fuat Ölmeztoprak, Malatya Milletvekili?..  Yok.

Ersin Arıoğlu, İstanbul Milletvekili?..  Burada.

Niyazi Pakyürek, Bursa Milletvekili?.. Yok.

Adem Baştürk, Kayseri Milletvekili?..  Burada.

Atila Emek, Antalya Milletvekili?..  Burada.

Tasnif komisyonuna seçilen üyeler, oylama işlemi bittikten sonra komisyon sıralarında yerlerini alacaklardır.

Oylamaya Adana İlinden başlıyoruz.

(Oylar toplanıldı)

BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın milletvekili var mı?.. Yok.

Oylama işlemi bitmiştir.

Tasnif komisyonu üyeleri lütfen yerlerini alsınlar.

Tasnif komisyonu üyeleri İstanbul Milletvekili Zeynep Karahan Uslu, Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Antalya Milletvekili Atila Emek, İstanbul Milletvekili Ersin Arıoğlu, Kayseri Milletvekili Adem Baştürk; lütfen yerlerinizi alın.

Sayın Adem Baştürk?.. Sayın Baştürk?.. Sayın Baştürk?.. Yok.

Sayın Baştürk'ün yerine, yeniden, kura çekmek suretiyle, isim belirleyeceğiz.

Kayseri Milletvekili Sayın Mustafa Elitaş?.. Burada.

(Oyların ayırımı yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda boş bulunan 1 üyelik için yapılan seçime ilişkin tasnif komisyonu tutanağı gelmiştir; okuyorum:

Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda boşalan ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için yapılan seçime 391 üye katılmış, kullanılan oyların dağılımı aşağıda gösterilmiştir:

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Aday Listesi

Arif Merdol    : 308

Kudret Ulusoy                        :   67

Boş          :   11

Geçersiz  :     5

Toplam   :  391

Buna göre, Arif Merdol, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeliğine seçilmiştir; kendisine hayırlı olmasını diliyorum.

Birleşime 10 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 18.40


ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 18.57

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Türkân MİÇOOĞULLARI (İzmir)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 74 üncü Birleşiminin Üçüncü Oturumu açıyorum.

Gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmına geçiyoruz.

Bu kısmın 199 uncu sırasında yer alan, Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin ve 30 milletvekilinin, Kocaeli Dilovası Beldesindeki kansere bağlı ölümlerle sanayi atık bağlantısının araştırılarak sorumluların tespiti ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla ve 203 üncü sırasında yer alan, Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve 30 milletvekilinin, Kocaeli-Gebze İlçesi Dilovası Beldesindeki sanayi kuruluşlarının atıklarının çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergelerinin birleştirilerek yapılacak öngörüşmesine başlıyoruz.

IV.- GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE

MECLİS ARAŞTIRMASI (Devam)

A) ÖNGÖRÜŞMELER (Devam)

2.- Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin ve 30 milletvekilinin, Kocaeli Dilovası Beldesindeki kansere bağlı ölümlerle sanayi atık bağlantısının araştırılarak sorumluların tespiti ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/254)

3.- Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve 30 milletvekilinin, Kocaeli-Gebze İlçesi Dilovası Beldesindeki sanayi kuruluşlarının atıklarının çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/258)

BAŞKAN - Hükümet?.. Yerinde.

Meclis araştırması önergeleri, sırasıyla, Genel Kurulunun 22.2.2005 tarihli 61 inci ve 8.3.2005 tarihli 67 nci birleşimlerinde okunduğundan, tekrar okutmuyorum.

İçtüzüğümüze göre, Meclis araştırması açılıp açılmaması hususunda, sırasıyla, hükümete, siyasî parti gruplarına ve önergelerdeki birinci imza sahibine veya onların göstereceği bir diğer imza sahibine söz verilecektir.

Konuşma süreleri, hükümet ve gruplar için 20'şer dakika, önerge sahipleri için 10'ar dakikadır.

Şimdi, söz alan sayın üyelerin isimlerini okuyorum: Gruplar adına, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin; önerge sahipleri, Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu, Edirne Milletvekili Rasim Çakır.

İlk söz, Hükümet adına, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'ye aittir.

Buyurun Sayın Bakan.

Süreniz 20 dakikadır. (AK Parti sıralarından alkışlar)

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dilovası'nda yaşanan hava kirliliğiyle alakalı olarak Kocaeli Milletvekili arkadaşlarımızın ayrı ayrı vermiş oldukları araştırma önergesi, elbette ki… Kendi bölgem olan, seçim bölgem olan Kocaeli için, ülkemizin sanayisinin önemli miktarda yükünü çeken Dilovası için… Gerçekten, hem hava, toprak, su kalitesinin bozulduğunu ve bugün içerisinde bulundukları olumsuz şartları, tabiî, bu araştırma önergesi vesilesiyle, meseleyi, teferruatlı olarak, enine boyuna tartışma ve görüşme imkânını bulacağız.

Ülkemizin son yirmi yıllık sanayileşme profiline baktığımız zaman, Kocaeli, tek başına, Türkiye sanayiinin yüzde 20'sini bünyesinde barındırıyor. Bu yüzde 20'lik sanayi yükünün… 400 adet birinci sınıf, 7 000 adet ikinci ve üçüncü sınıf gayrisıhhî müesseseyle, âdeta bir sanayi kenti konumundadır Kocaeli.

Kocaeli, Türkiye sanayiinin tek başına yüzde 20'sini bünyesinde barındırmakla, Türkiye'nin en büyük ikinci sanayi metropolüdür.

Yine, Türkiye'nin ilk 500 sanayi kuruluşundan 75 tanesi, yani, yüzde 15'i, ilk 100 büyük sanayi kuruluşundan 18'i Kocaeli'nde bulunmaktadır.

Bakanlığımızca, geçtiğimiz yılların ihmali sonucu yoğunlaşan ve son üç yılda uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi ve Avrupa Birliği müktesebatına uyum süreci de dikkate alınarak, sanayicilerimizi yakından ilgilendiren, su, hava, katı atıklarla alakalı, tehlikeli atıklarla alakalı olmak üzere 18 adet yönetmelik çıkardık. Bunlardan sanayi tesislerinin almak zorunda olduğu emisyon izni prosedürlerini içeren Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolu Yönetmeliğini 2004 yılında yayınladık.

Isınma amaçlı kullanılan yakıtların özelliklerini yeniden belirleyen katı yakıtların torbalı olarak satılmasını ve yakma sistemlerine standartlar getirdik. Bununla alakalı da, Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolu Yönetmeliğini çıkardık.

Biz, Dilovası özelinde meseleyi irdelediğimiz zaman gördüğümüz tablo şudur: Dilovası'nda 171 tane fabrika var. Bu 171 tane fabrikadan 34 tanesi hava kirliliğine katkıda bulunan fabrikalar olarak tespit edilmiştir.

Bizim Dilovası'nda fabrikalar dört şekilde sınıflandırılabilir. Bunları, demir-çelik sektöründe faaliyet gösteren fabrikalar, kimya ve boya sektöründe faaliyet gösteren fabrikalar, antrepo olarak kullanılan tesisler ve kömür depolama birimleri, tesisleri olarak, bizim, Kocaeli'nin Dilovası'ndaki 171 tane tesisi sıralamamız mümkündür.

Dilovası'nda bir organize sanayi bölgesi var, münferiden kurulmuş, Dilovası Organize Sanayi Bölgesi. İki yıl öncesinde, Bakanlık olarak, Dilovası'ndaki hava kirliliğiyle alakalı vaki şikâyetleri ve mahallinde tespit etmiş olduğumuz olumsuzlukları, yaptırmış olduğumuz ölçümlerle tespit etmiş olduğumuz tutanaklar, bize, bölgede bir araştırma yapmamızın şart olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda, Dilovası'nda, Türkiye Bilimsel Teknik Araştırma Kurumunun, Marmara Araştırma Merkezinin (MAM) Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsünün, Kocaeli Üniversitesinin sanayi kirliliğiyle alakalı, hava kirliliğiyle alakalı araştırma yapmak üzere çevre mühendisliğinin ve Bakanlığımız İl Müdürlüğünün birlikte yapmış oldukları oldukça kapsamlı bir çalışma raporu…

Biz, bu rapora baktığımızda, biraz önce sıralamış olduğum bu fabrikalardan demir-çelik sektöründeki fabrikaların, ergitme sırasında, hurdaların ergimesi sırasında birtakım uçucuların, partiküllerin, zehirli gazların yeterince filtre edilmeden, hatta hiç filtre edilmeden tabiata bırakıldığını, yine, bazı kimya ve boya sektöründeki fabrikaların solvent buharlarını yeterince filtre edip atmosfere bırakmadıklarını veyahut da ki, hiç filtre etmeden, tamamen kontrolsüz bir şekilde tabiata bıraktıklarını, yine, bu kömür depolama tesislerinden onbinlerce ton, yüzbinlerce ton kömürün gelip geçmiş olduğunu, Türkiye'nin önemli bir ithalat kapısı olan, liman kapısı olan Dilovası'ndaki bu kömür depolarından uçucuların, partiküllerin bölgede çok ciddî bir kirliliğe mahal verdiğini…

Yine, bir başka olumsuz tablo da şudur tabiî: Dilovası'nda, Türkiye'nin İstanbul'la ulaşımını sağlayan bir tarafından TEM geçiyor, bir tarafından E-5 geçiyor. Bu kadar yoğun bir trafik yükünün, hava kalitesinin bozulmasında ve civardaki sanayi tesislerinin ulaşım yollarında meydana gelen tozların, partiküllerin, çevrenin hava kalitesinin bozulmasında fevkalade müessir olduklarını, bu rapor, bize, açık ve net bir şekilde ifade etmektedir.

Bu rapora baktığımız zaman, biz, bu raporu… Bundan üç dört ay kadar önce, Kocaeli Ticaret Odasının (İzmit Ticaret Odasının) merkezinde yapmış olduğumuz bir toplantıda, bizimle birlikte, Kocaeli Üniversitesinin çevre bölümünden değerli bilim adamları vardı, TÜBİTAK'tan değerli bilim adamları vardı, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsünden değerli bilim adamları vardı; yine, bizim Çevre ve Orman İl Müdürlüğünden uzman arkadaşlarımız, bu raporun kamuoyuna açıklanmasında bizimle birlikteydiler. Biz, bu, kamuoyuna yapmış olduğumuz açıklamada, Kocaeli'ndeki hava kalitesinin, su kalitesinin bozulduğunu; ama, bununla alakalı fabrikalara bir iç termin planı kısa bir süre içerisinde bize önermelerini istedik. 2006 sonuna kadar, bu fabrikalardan, gerek demir-çelik sektöründe olanlar gerekse kimya ve boya sektöründe olanların, bize gerekli filtre tesislerini yaparak hava kalitesinin bozulmasına mahal vermemeleri noktasında gerekli tedbirleri almalarını, bizim Dilovası Organize Sanayi Bölgesinin yetkililerinden istedik. Bununla alakalı, fabrikalardan, şu anda, bölgede, hava kalitesiyle alakalı bu menfi oluşumun önüne geçmek için çalışmaların olduğunu yakından takip ediyoruz.

Ancak, burada şunu ifade etmekte fayda görüyorum: Bizim Dilovası'ndaki hava kalitesinin ölçümüyle alakalı olarak, fabrikalardan kaynaklanan bu olumsuzluğu, bizim, mobil istasyonlarla ölçümleme imkânımız var; ancak, biz, solvent buharlarını... Bakın, bu çok önemli.

SALİH GÜN (Kocaeli) - Sayın Bakanım, Kocaeli'nde yok, İstanbul'dan geliyor mobil.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Sayın Milletvekilim, biz, elimizdeki mobil istasyonlarımızı, izleme istasyonlarımızı, bazen, Türkiye'nin riskli gördüğümüz bölgelerine sevk ettiğimizi...

Tabiî, bu konularla alakalı, biz, burada, çok önemli, çok ciddî bir meseleyi konuşuyoruz.

Ben, 1975 senesinde, mühendislik fakültesi son sınıfında, bir tez çalışması yapmak için ilk olarak gittim Dilovası'na. Dilovası'na 1975 senesinde gittiğimde, Dilovası'nın manzarası şuydu: Birkaç tane fabrika vardı, şu anda Dilovası Merkez Camiinin yanında birkaç tane ev vardı. Bugün, o birkaç fabrika ve birkaç tane evin olduğu Dilovası'nda bugün yaklaşık 35 000 insan yaşıyor, 171 tane de fabrika var.

Şimdi, bir taraftan fabrikalar yapılmaya devam ederken, bir taraftan da insanlar oraya taşınmaya devam ediyorlardı. Yani, yılların olumsuzluğunun, Türkiye'nin, aslında, sanayileşmedeki ve kentleşmedeki çarpıklığının en dehşetengiz tablosu bugün Dilovası'nda yaşanıyor. Yani, Bayındırlık Bakanlığı, belediyeler, bu konuyla alakalı olarak, bölgedeki bu vahim tabloyu görüp, bu gelişmeleri görüp, gerekli tedbirleri -planları zamanında yaparak, bu tedbirleri- almamışlardır.

Dilovası'nın şöyle bir tablosu da var: Yani, Dilovası'nın hangi konumda olduğunu bilmeyenler için ifade etmekte fayda var; bir kuytu, bir çanağın içerisinde, denize açılan tarafta da bir tepe var. Yani, bazen, vadinin içerisindeki fabrikaların oluşturmuş olduğu hava kirliliğini bir sirkülasyonla alıp dağıtacak hava akımları olmuyor; partiküller havada asılı kalıyor, hava kirliliği Dilovası'nın üzerine âdeta çöküyor.

Biz, Avrupa Birliği fonlarından temin etmiş olduğumuz kredilerle Dilovası'ndaki atıksu tesislerinin yapılması… Çünkü, Dilovası Deresi, Organize Sanayi Bölgesi… Marmara Denizindeki deniz kirliliğinin yüzde 25'ini tek başına bu bölge oluşturuyor. Burası çok enteresan bir bölge. Elbette ki, hava kalitesinin izlenmesiyle alakalı olarak, yine, bölgede gerekli tedbirleri alıp, orada, Dilovası Organize Sanayi Bölgesi yetkilileri, yani, sanayicilerle birlikte hava kalitesini izleme ağını da kuruyoruz. Ancak, şunu söyleyeyim: Dilovası'ndaki bu olumsuz tablo, kolay kolay insanın kabullenemeyeceği bu tablo bugün nasıl çözülebilir; yani, biz, oradaki bütün fabrikalara filtre taktıracağız, emisyonlarına, deşarjlarına; hepsine gerekli hassasiyeti göstereceğiz; ama, bir boya fabrikasının bacasının hemen yanı başında hatta saçağının dibinde ev var, bu evlerin sayısı, bu konutların sayısı yüzlerle, binlerle ifade ediliyor. Aslında, ben bunu… Keşke mümkün olabilse de, bu söyleyecek olduğum şeyi, bunu yapabilsek. Ben, bunu, sanayicilere de teklif ettim. Dedim ki, gelin, Dilovası'ndaki bu nüfusu başka yere taşıyalım ve burada meydana gelecek olan sanayi arsalarını -buralar Türkiye'nin en değerli sanayi arsaları- biz, sanayie tahsis edelim. Sanayiden, sanayiciden almış olduğumuz parayla da, bu insanları başka bir yere taşıyıp, orada, çok daha temiz bir havada, çok daha temiz bir çevrede, çok daha medenî bir şekilde yaşayabilecekleri mekanları oluşturalım. Ben bu teklifimi, Dilovası'nın Organize Sanayi Bölgesi yetkililerine ilettim.

Bunu, bu projeyi gerçekleştirebilirsek, Türkiye'de, aslında, çok iyi, fevkalâde örnek iş yapılacağına da inanıyorum; ama, bu, kolay bir iş değildir. Bunun için, şu anda, Gebze Organize Sanayi Bölgesinde, sanayi arsasının metrekaresinin 100-150 dolar olduğunun, Dilovası'nda, konutlardan boşalacak olan alanın 4 000 - 5 000 dönüm olacağını, 4 000 000 - 5 000 000 metrekare olacağını, bunun da rayiç bedellerle alınıp satılması halinde, sanayie tahsis edilmesi halinde, bu meselenin kökten çözülebileceğine inanıyorum. Ancak, şöyle bir eleştiri arkadaşlarımız getirebilirler. Eleştiri yapmak, herkesin en kolay yapabilecek olduğu şeydir. Şimdi, benden sonra konuşacak değerli milletvekili arkadaşlarımdan, muhalefet milletvekili arkadaşlarımdan birisi, o bölgenin hemen yanı başında belediye başkanlığı yapmış bir arkadaşımdır. Yani, o arkadaşımın söylecekleri de, elbette ki, ben de merakla bekliyorum, ne söyleyecek acaba…

SALİH GÜN (Kocaeli) - Ondört yılda bir tane ruhsat vermedim.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - O arkadaşımızın, tabiî, daha önce, partisinden Bayındırlık Bakanlığı yapan bir arkadaşımızın, uzun yıllar Bayındırlık Bakanlığı yapan bir arkadaşımızın, bu bölgeyle alakalı, bizim Hükümetimize kadar, Dilovası özelinden hava kalitesiyle, çevreyle alakalı, evet, maalesef, ileri bir adım atılamamıştır.

Tabiî, burada, şu realiteyi kabul etmemiz lazım. Bu ülkenin başta siyasetçilerinin, bu ülkenin işadamlarının, bu ülkenin entelektüellerinin çevre diye fazla bir dertleri yok; çünkü, çevre, bizim her sabah soframıza gelen ekmek gibi, çay gibi, zeytin gibi önemsediğimiz bir şey değildir. Aslında, çevrenin, hava olduğunu, su olduğunu, toprak olduğunu ve bu üçlünün insan hayatının olmazsa olmazları olduğunu, ekmek kadar, su kadar, çay kadar, şeker kadar, peynir kadar, zeytin kadar elzem olduğunu hep birlikte fark ettiğimiz zaman, çevre meselesi, kamuoyunda yeterince makes bulmuyorsa, çevreyle alakalı yeterli duyarlılıklar yoksa, bizim, sadece bir kurumun, bir sivil toplum kuruluşunun, bir meslek örgütünün, bir Bakanlığın, tek başına bu konuda bütün meseleleri çözmesi mümkün değil. Bu konuda, bir kere, hepimizin, iktidar, muhalefet, sivil toplum, üniversite, entelektüel, yazar, medya, herkesin birlikte olması lazım ve bunun, ulusal bir sorun olduğunu görmemiz lazım. Bu meselenin üstüne hep birlikte yürümemiz lazım. Yani, bu mesele, sadece Dilovası'nın meselesi olsa, Dilovası 35 000 kişiyi aşıyor. 35 000 kişiyi, oradaki arsaları, sanayicilere satarız, aldığımız paralarla onlara başka yerde ev de yaparız, dükkân da yaparız, onları oraya taşırız; ama, bu mesele, Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda daha fazla başını ağrıtacak bir meseledir. Elbetteki, biz, Hükümet olarak, bu konuyla alakalı, Avrupa Birliği sürecindeki Türkiye'nin çevre kalitesinin, çevre politikalarının yakından takip edilmesiyle alakalı ileri adımları atıyoruz. Tehlikeli atıklarla alakalı, evsel atıklarla alakalı ciddî yatırımları yapıyoruz. Bunları teşvik ediyoruz. Belediyelere, hiç de üzerimize vazife olmamasına rağmen, Bakanlığımızın, hükümetimizin fonlarından çok ciddî destekler veriyoruz. Tabiî, biz, Türkiye'deki su kalitesinin bozulmasıyla, atık suların hiç arıtılmadan nehirlere, denizlere boşaltılmasının nasıl büyük riskler oluşturduğunu ve bunu da, bu meseleyi de bizim, belli bir plan dahilinde, önümüzdeki yedi ile dokuz yıl arasında çözmekle alakalı hem finansman hem de mühendislik fizibilitelerini hazırladığımızı çok rahatlıkla ifade edeyim ki, Türkiye olarak, bu meselede, bir tarafında yerel yönetimler, bir tarafında sanayi, bir tarafında da merkezî hükümet olmak kaydüşartıyla bu devasa sorunları çözebileceğimize inanıyorum. Türkiye'nin gayri safî hâsılasından sadece yüzde 0,8 bir pay ayırmamız halinde, yerel yönetimler ve sanayicinin bu aymazlığından kurtulması halinde Türkiye'nin çevre sorunlarının üstesinden gelmek mümkündür…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Dünyanın çevreyle alakalı sorunlarını çözmüş gelişmiş ülkelerinin gerek medyasının, gerek genel kamuoyunun, gerek üniversitelerinin ve gerekse siyaset erbabının bu konuda bizden çok daha ileri olduğunu, bu meselenin bir eğitim sorunu olduğunu, bu meselenin bir bilinç meselesi olduğunu, Türkiye, bu konuda, eğer, kolektif bir bilinci geliştirebilirse bütün meselelerini aşmak için kullanacağı en büyük enstrüman ortak aklı harekete geçirmek, ortak bilinci oluşturmaktan geçmektedir. Sorunların esas çözüm noktasının bamteli burasıdır.

Bu konuyla alakalı yapmış olduğumuz çalışmalardan birkaç küçük hususu siz değerli milletvekili arkadaşlarımla ve kamuoyuyla paylaşma imkânı bulduğum için, bu araştırma önergesini veren, iktidar ve muhalefetten değerli arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ümit ediyorum ki, bugün burada, bu araştırma önergesinin görüşülmesinden sonra kabul edilecek, araştırma komisyonunun kurulması kabul edilip, bizim, bölgede yapmış olduğumuz bu çok kapsamlı çalışmaya, değerli milletvekillerimizin ve Meclisimizin taraf olmasıyla bu ciddî meselede bizim işimiz daha kolaylaşacak, bizim elimiz daha rahatlayacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Kocaeli Milletvekili Sayın İzzet Çetin; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Çetin, süreniz 20 dakikadır.

CHP GRUBU ADINA İZZET ÇETİN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Kocaeli İli Gebze İlçemiz Dilovası Beldesinde son yıllarda, özellikle son on yılda gerçekleşen ölümlerin büyük bir bölümünün kansere dayalı ölümler olması nedeniyle, bu bölgenin sanayi kuruluşlarının, biraz evvel Sayın Bakanımızın da söylediği şekilde, çevreye, havaya, suya, toprağa etkilerini yerinde incelemek amacıyla vermiş olduğumuz Meclis araştırma önergesi hakkında söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, her şeyden önce amaç üzüm yemek. Gerçekten, biraz evvel Sayın Bakan da işaret etti, Sayın Bakanımızın, Dilovası konusunda söyledikleri rakamlar ve alınması gereken önlemlere aynen iştirak ettiğimi belirtmek istiyorum.

Tabiî, bu ele aldığımız önergede bahsedilen konu, aslında, kalkınma süreçlerinde pek çok ülkenin karşı karşıya kalmış bulunduğu sorunlardan birisi. Hızlı sanayileşme ve çarpık kentleşmenin doğal sonucu olarak, en belirgin, en çarpıcı bir biçimde Dilovası'nda, insanlarla sanayi kuruluşları iç içe olduğu için çok ciddî sorunlar var. Çevre kirliliği, salt kirliliğin kaynağındaki yerleşim birimlerini değil, kirliliğin şekline bağlı olarak, Çernobil olayında olduğu gibi, bir bölgeyi, hatta çok geniş alanları etkileyerek tüm insanlığı tehdit edebiliyor. O nedenle, çevre konusunda, iktidar ya da muhalefet ayırımı ya da şu bu siyasî görüş farklılığını gündeme getirmenin doğru olmadığını düşünüyorum.

Gerçekten, çevreyi, yani, tüm insanlığın üzerinde ortak hareket etmesini gerektiren sorunlara baktığımız zaman, öncelikle, küresel ısınma, sera etkisi ve iklim değişmeleri sorununu, atmosferdeki ozon tabakasının incelmesi sorunu, genel olarak kirlenme ve hava kirlenmesi sorunu, içmesuyu kaynakları ve denizlerle ilgili sorunlar, tüm insanlığın ortak sorunları. Bu sorunlara ortak çözüm bulmak zorundayız.

Değerli arkadaşlarım, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan hızlı kentleşme ve sanayileşmeyle birlikte, doğa üzerinde baskının artması, kalkınma anlayışına 1970'li yıllarla birlikte yeni bir boyut eklemiş. Eklenen bu yeni boyut çevre boyutu. Bu da, 1972 yılından bu yana, Birleşmiş Milletler düzeyinde ele alınmakta ve konferanslar düzenlenerek, deklarasyonlar, raporlar yayınlanarak, politikalar geliştirilmektedir. Bir insan hakkı olarak çevre hakkını, ilk kez, 1972'de, Birleşmiş Milletler ve Çevre Konferansı sonucunda yayınlanan Stockholm Bildirisinde yer aldığını görüyoruz. Bu tarihten sonra, konuyla ilgili olarak geliştirilen birçok uluslararası belge, çevre hakkını, insan hakları içerisinde değerlendirmiş. Bizim de Anayasamızın 17 nci maddesi "Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir" derken, 56 ncı maddemiz Anayasada "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir." Çevreyi geliştirmek ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve yurttaşların görevidir diyor.

Yine, 43 üncü madde kıyılardan yararlanmayı, 44 ve 45 inci maddeler toprağın korunmasını, 169 uncu maddeyse ormanların korunması ve geliştirilmesine ilişkin konuları düzenliyor. Yani, insanlarımızın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı hem uluslararası belgelerde hem de Anayasamızda güvence altına alınmış.

Değerli arkadaşlarım, çevre sorunlarının insanlar ve diğer canlılar üzerindeki ciddî tehditleri her geçen gün artmakta. Çevre kirliliğinin canlılar üzerinde meydana getirdiği hastalıkların tek tek sıralanmasına hiç gerek yok. Bunlar, kalp ve damar hastalıklarından böbrek hastalıklarına, astım ve kronik bronşitten kolera gibi çeşitli salgın hastalıklara kadar insanlığı tehdit eden hastalıklar.

Yani, ilimiz Kocaeli'ne geldiğimiz zaman, gerçekten Kocaeli'nin sanayileşmede ulaştığı nokta itibariyle çevre sorunlarıyla uğraşan illerimizin başında geldiğini görmezlikten gelemeyiz. Biraz evvel, Sayın Bakan da verdi rakamları, bir kez de ben buradan belirtmek istiyorum.

Gerçekten, Kocaeli, sahip olduğu yaklaşık 400 adet birinci sınıf ve 7 000'den fazla ikinci ve üçüncü sınıf sanayi kuruluşuyla bir sanayi kenti konumunda. Bu özelliğiyle, Türk imalat sanayiine yaptığı yüzde 20'lik üretim katkısıyla, İstanbul'dan sonra en büyük katkıyı veren küçücük bir coğrafyaya sahip il. Hemen hemen bu oran yirmi yıldan bu yana değişmedi.

Kocaeli'ne ait gayri safî yurtiçi hâsılanın yüzde 70'ini sanayi sektörü, yüzde 27'sini de hizmetler sektörü, yüzde 3'ünü de tarım sektörü gerçekleştiriyor.

Değerli arkadaşlarım, biraz evvel yine belirtildi. 500 sanayi kuruluşundan 75'i, ilk 100 büyük sanayi kuruluşundan da 18'ine Kocaeli evsahipliği yapıyor; ama, bu, 75 sanayi kuruluşu ya da Kocaeli'ndeki en büyük 100 sanayi kuruluşunun sadece 13'ü Kocaeli'ndeki vergi daireleriyle ilişkilendirilmiş; bunların dışındakilerden 84'ü İstanbul, diğerleri de başka illerle ilişkilendirildiği için, Kocaeli'ni ve Kocaeli'ndeki çevreyi kirletmelerine rağmen, Kocaeli'ne bir katkılarından, ne vergi olarak ne de başka biçimde katkılarından söz edebilmek mümkün değil.

Yine, tüm Türkiye'de tüketilen elektriğin yaklaşık yüzde 10'unu Kocaeli tüketiyor; bu da, Kocaeli'ndeki sanayiin boyutlarını göstermesi açısından önemli. Kocaeli, 90 civarında da yabancı sermayeli kuruluşu, 20 civarında organize sanayi bölgesini de bağrında taşıyor.

Değerli arkadaşlarım, araştırma önergemizde de belirtildi; Dilovası'nda, biraz evvel Sayın Bakanımız 171 olarak verdi rakamı, o bölgede uzun yıllar belediye başkanlığı yapan Salih Gün arkadaşım, yeni rakam aldı, 186 diyor, ben de 170 civarında sanayi kuruluşunun olduğunu biliyorum. Bu 180 ya da 170 sanayi kuruluşu ne kadarlık bir alanda derseniz; hemen hemen çoğunuz İstanbul'a giderken Tavşancıl'ı geçtiğinizde bir dereye iner, Tavşanlı'ya doğru bir yokuşa tırmanırsınız arabayla; bir iniş ve bir yokuşun o vadisinde, Dilderesi'nin sağında ve solunda 175-180 sanayi kuruluşu. Tabiî, bunların önemli bir bölümü uzun yıllardan bu yana orada faaliyetini sürdürüyor. Örneğin, Çolakoğlu Demir-Çelik Sanayii 1966 yılında kurulmuş; Diler Demir-Çelik Sanayii, 1950'li yıllarda Karabük'te haddehane olarak başlamış, 1970'li yıllarla o bölgeye gelmiş. Daha sonra, hızlı bir şekilde çarpık sanayileşme ve özellikle çarpık kentleşmeye neden olan göç olayları nedeniyle, zamanında önlem alınmadığı için, bugün küçücük bir alanda hem 50 000'e yaklaşan nüfus hem de 170 büyük sanayi kuruluşu iç içe yaşıyor.

Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanımız da belirtti; hava, gürültü ve su kirliliği o bölgede inanılmaz boyutlarda. Burada faaliyetlerini sürdüren fabrikaların, atıklarını Dilderesi'ne bıraktıkları hem çevre halkı tarafından biliniyor hem de Sayın Çevre ve Orman Bakanımız tarafından, bir konuşmasında açıkça teyit ediliyor.

Marmara Denizindeki kirliliğin yüzde 25'ini, tek başına Dilovası'ndaki kuruluşlar gerçekleştiriyor. Körfez kirliliğinin de yüzde 42'den fazlasını, yine Dilovası'ndaki sanayi kuruluşları gerçekleştiriyor. Bu biliniyor, Çevre ve Orman Bakanımız tarafından da biliniyor, yöre halkı tarafından da biliniyor, artık Kocaeli Büyükşehir -yani, geçtiğimiz yıl yapılan düzenlemeyle, İstanbul'la birlikte, belediye sınırlarımız il sınırları olarak kabul edildi- belediye başkanları da biliyor; ama, her ne hikmetse, konuşmalardan öteye bir önlem alınamıyor.

Değerli arkadaşlar, son yıllarda Dilovası'nda meydana gelen ölüm olaylarında kanser nedenlerinin anormal derecede artmış olması, ister istemez, bölgedeki sanayi kuruluşlarının faaliyetleri ve bunların atıklarının insan sağlığı üzerindeki etkisini dikkatle incelememizi gerektiriyor. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sayın Onur Hamzaoğlu tarafından, Dilovası'nda yaşanan kanser nedenli ölümlere ilişkin bir araştırma ve bu konuda bir ön rapor hazırlanmış. Sayın Hamzaoğlu ile dün yaptığım görüşmede, nihaî raporunu bir hafta-on gün içerisinde tamamlayacağını söyledi. Bu raporda yer alan bilgilere göre, Dilovası'nda, son sekiz yılda gerçekleşen ölümlerin yüzde 32,3'ü kanser nedeniyle. Kanser nedenli bu ölümlerin yüzde 44'ü akciğer, yüzde 19,5'i de mide kanseri. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, dünyadaki ölümlerin yüzde 12'si kanser nedeniyle. Türkiye'deki ölüm olaylarının da yüzde 12 civarında kansere dayalı ölüm olduğu biliniyor. Yani, Dilovası'ndaki ölümlerin, dünya ve Türkiye ortalamalarının 2,5 katından daha fazlası kansere dayalı ölümler. Görüldüğü gibi, Dilovası'nda yaşanan kansere bağlı ölümler, hem dünyadaki rakamların hem de ülkemizdeki rakamların çok çok üzerinde.

İlimizde, bu konuda görevli kamu kurumları ve yerel yönetimlerin gerekli hassasiyeti gösterdikleri kanaatinde değilim. Üstelik, Çevre ve Orman Bakanının da, bölge milletvekili olmasına rağmen, bölgenin bu konudaki kötü talihini yenecek ciddî çalışmalarını, maalesef görebilmiş değiliz. Biraz evvelki konuşmasında, Sayın Bakanımız da, bizim gibi o bölgenin sorunlarını dile getirmekten öteye, çok fazla önlem ya da çok fazla tedbir alındığını ortaya koymuş değil.

Gerçekten en köklü çözüm, o bölgede sanayi kuruluşları ile insanları birbirinden ayırmak belki; ama, bu, bugünkü Türkiye koşullarında fiziken imkânsız gibi gözüken tabloyu önümüze koyuyor.

Gerçekçi olursak, bizim Kocaeli'nde, 1970'li yıllarda, doğusundan şehre girenler, kokudan, otobüslerde bile burunlarını kapatırdı. 1990'lı yılların başında ilimize vali olarak atanan bugünkü Sayın Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterinin önderliğinde, yine -o zaman büyükşehir değildi- İzmit Belediye Başkanı Sayın Sirmen'in ortak çabalarıyla, Kocaeli'ndeki o koku bir yıl içerisinde temizlenebildi.

Kocaeli Körfez'deki balık çeşidi yok olmuştu; evsel atıklarının ve sanayi kuruluşlarının filtre ve doğrudan atıklarını denize göndermesinin önü kesilince görüldü ki, denizdeki canlılar; yani, balık çeşidi artmaya başladı; hatta, bazı bölgelerde yeniden denize girilmeye başlandı.

Şimdi, gerçekten Kocaeli'nde olduğu gibi Dilovası'nda da eğer fabrikaların, sanayi kuruluşlarının, boya fabrikalarının ve o bölgeyi kirleten diğer kuruluşların alması gereken önlemler hatırlatılır ve yapması gerekenler yapılırsa, yapmadıkları takdirde yaptırım uygulanırsa, bugünkü değerlerin çok altına inebilir.

Değerli arkadaşlar, o bölgede halkın rahatsız olduğu bir başka ana sorun da, gürültü kirliliği; yani, Çolakoğlu ve Diler Demir-Çelik Fabrikalarının, o demir eritme ve döküm sırasında yapmış olduğu gürültüden, o yöredeki halk, gece yatağından fırlayıp uyanabiliyor. Eğer arabayla geçerseniz oradan, gürültüyü, E-5'ten de, TEM Otoyolundan da duyabilirsiniz.

Şimdi, değerli arkadaşlar, tabiî, ülkemiz ne yazık ki, bazı fabrikaların üzerine gittiğinde, fabrika sahipleri, alması gereken önlemler yerine, diyebilirler ki, biz istihdam yaratıyoruz, adam çalıştırıyoruz, vergi veriyoruz, ülke ekonomisine katkı yapıyoruz; eğer üzerimize gelirseniz, Çek Cumhuriyetine gideriz, Bulgaristan'a gideriz, Türkî cumhuriyetlere gideriz ya da şuraya gideriz, buraya gideriz diye tehditkâr yaklaşabilirler. Şunu çok açıkça söylüyorum ki, özellikle Dilovası'ndaki sanayi kuruluşları gibi kuruluşlar, ancak Türkiye'de faaliyet sürdürebilir. Dünyanın hiçbir ülkesi, o tarz çalışma metoduyla, o tip, kendini yenilememiş, kırk yıldır, elli yıldır yenilememiş kuruluşlara çalışma izni vermez; bu, ancak Türkiye'de rastlanabilecek bir durum.

Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanımız çevreyle ilgili olarak basında yer alan bir demecinde, Türkiye'nin Avrupa Birliğinin çöplüğü olmaktan çıktığını, çevre konseptine uymayan fabrikaların faaliyetlerine son verileceğini, 2005'ten sonra bütün fabrikaların çevreye duyarlı bir şekilde üretim yapmak zorunda kalacaklarını, aksi takdirde, 500 000 dolardan 1 000 000 dolara kadar para cezasına çarptırılacaklarını açıkladı.

Bu demecinin üzerinden ondört ay geçti; şimdi, buradan, Sayın Bakanıma sormak istiyorum: Dilovası'nda kaç fabrikayı çevreye duyarlı üretim yapar hale getirdiniz? Çevreye uygun üretim yapmayan fabrikalar, bugüne kadar kaç milyon dolar cezaya çarptırıldı? Örneğin, ses kirliliği, hava kirliliği, görüntü kirliliği, deniz kirliliği ve termik kirlilik yaratan ve bölge halkının en çok şikâyet ettiği Çolakoğlu ve Diler Demir-Çelik Fabrikalarına ne kadar ceza yazdınız? Bunların çevreye duyarlı üretim yapmalarını sağlamak için neler yaptınız? Polisan hakkında, o, solventleri en çok filtre kurmadan havaya yayan o büyük fabrika konusunda ne yaptınız?

Değerli arkadaşlarım, hepiniz biliyorsunuz, bu tip kuruluşlar, zaman zaman çevreye yönelik ağaçlandırma yaparlar; zaman zaman -üzerine gittiğiniz zaman- bir okul ya da kamuya hibe niteliğinde bir şeyler yaparlar ya da çevre düzenlemesi adı altında birkaç çiçek dikerler; arkasından ödül alırlar. Çok kolaydır onlar için o ilişkileri kurmak, geliştirmek; ama, hem çalışanları açısından hem yörede yaşayanlar açısından hem insanlık açısından, çevre açısından alması gereken önlemleri almaktan her zaman kaçınırlar.

Gerçekten, o bölgede, Dilderesi 1970'li yıllarda -en iyi Salih Gün Başkan bilir. Sayın Bakan da, ben de 1970'li yılların başında Kocaeli'ne geldik- benim en çok gittiğim köy Gebze'nin Tavşanlı Köyü idi. Tavşanlı Köyünde o bölgenin en güzel meyvesi; şeftalisi, kirazı birbirinden güzel meyvelerdi. Bugün, o Dilderesi dediğimiz dereye, kış aylarında yağan karın erimesiyle birlikte Gebze çöplüğü de iniyor, normal yağmur sularıyla birlikte -Sayın Bakan da belirtti- kömür atıkları da, tozları da olduğu gibi iniyor. 70'li yıllarda balık avlanılan dere bugün insan sağlığını tam anlamıyla tehdit eder bir konuma gelmiş, ölmüş vaziyettedir.

Değerli arkadaşlarım, gerçekten, Kocaeli'ndeki sorunlar bitecek gibi değil. Bakınız, bundan dört ay önce, Sayın Bakanımıza, cevaplandırması istemiyle yazılı bir soru önergesi vermiştim. Buna bugüne kadar cevap alamadım; yani, 9 Kasım 2005 tarihinde verdiğim önerge… Derince'de uzun yıllardan beri 3 000 ton "benzen heksa klorür" adı verilen atık madde son derece elverişsiz koşullarda depolanmış, Kocaeli için atom bombası niteliği taşıyan bir depolama Kocaeli'nin merkezinde… Sayın Bakanımız da, bu konuda, bunun, mutlaka tasfiye edileceğini, kaldırılacağını vaat etmiş olmasına rağmen, bırakınız, o benzen heksaklorür tanklarını, varillerini oradan attırmayı, benim yazılı soruma bile cevap verme zahmetinde bulunmadı.

Yine, değerli arkadaşlar, geçtiğimiz ay, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin bir Çevre Komisyonu var. Bu Çevre Komisyonu inceleme yapıyor Kocaeli'nde; Pakmayanın, Depa ilaç fabrikasının, Pirellinin, Goodyearın, Berksanın, Brissanın, Hyundainin, Yıldız Suntanın çevreyi kirlettiğini; bunun yanında, bazı fabrikaların, örneğin, Kartonsan, Güncallar Piliç, Kordsa, Sakosa, Enerjisa, Çelik Halat gibi fabrikaların da çevreye duyarlı olduklarının tespitini yapmış. Şimdi, İzmit'in doğusundaki bu fabrikalar konusunda Çevre Sağlığı Komisyonunun raporu, Büyükşehir Belediyesince ya da Çevre ve Orman Bakanlığımızca incelenecek mi, takip edilecek mi, bunu bilmiyorum.

Yine, Kocaeli'nde -Sayın Bakanımız ikide bir söylüyor- serbest bölge var, Gölcük'te kuruldu, Gölcük'ün girişinde Yazlık Köyü sınırları içerisinde. Depremden sonra denizde bir çökme olmuştu. Ben merak ettim, geçtiğimiz ekim ayında o serbest bölgeye girdim, İzmit'e doğru o daracık körfez tam 950 metre dolduruldu; bu da bir çevre tahribatı. Nereden dolduruldu; Kocaeli'nin en güzel beldelerinden birisi olan Halıdere sırtlarında koskoca bir alan, şimdi uzaktan gördüğünüzde bir toz duman yığını oralarda…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İZZET ÇETİN (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Çetin, buyurun.

İZZET ÇETİN (Devamla) - Eskiden, yani halen de, meyve bahçeleri ve diğer, köylünün ufak tefek bahçeleri toz bulutları altında ağustos ayında kurudu. Halıdere Belediyesi de bu konuda gerekli duyarlılığı göstermedi, oradan gelir elde etme yoluna gitti.

Şunu belirtmek istiyorum değerli arkadaşlar: Çevre sorunu, gerçekten hepimizin sorunu, sadece o bölgede yaşayan insanların sorunu değil, hepimizin ortak sorunu; ama, Dilovası, çok özel bir konumu var, Türkiye'de değil, belki, dünyada Dilovası kadar çevrenin tahrip edildiği, doğanın tahrip edildiği, suyun ve havanın kirlendiği bir başka yere rastlamak mümkün değil. O nedenle, kurulacak bir araştırma komisyonunun, önergemizde olduğu gibi, yerinde inceleyerek, alınması gereken önlemleri Meclise taşıması, başta Dilovası'nda yaşayan yurttaşlarımız olmak üzere, sanayi bölgemiz Kocaeli ve diğer sanayi bölgeleri için bundan böyle çok daha iyi sonuçlar doğuracağını umuyor, bu düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çetin.

AK Parti Grubu adına söz isteyen Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar.

Buyurun Sayın Ayar. (AK Parti sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA EYÜP AYAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Kocaeli'nin Gebze İlçesine bağlı Dilovası Beldesinde, kanser hastalığı nedeniyle ölümlerin arttığı, hava kirliliğinin arttığı, çevre ve halk sağlığı yönünden gerekli tedbirlerin alınması için verilmiş olan önergeler hakkında Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu imzasıyla, 11 Kasım 2004 tarihinde yapmış oldukları çalışmanın ön raporunda, Dilovası'ndaki belediyeden defin ruhsatlarını almış incelememişler. 1 Ocak 1995 ve 10 Ekim 2004 tarihleri arasında, toplam 494 ölüm gerçekleşmiş, bu ölümlerin yüzde 32,3'ü kanser nedeniyle gerçekleşmiş. Bu, tabiî, çok ciddî bir durum; çünkü, dünyadaki ölümlerin de yüzde 12,5'i, Türkiye'deki ölümlerin de yüzde 12,5'i kanser nedeniyle. Dilovası'ndaki durum, Türkiye ortalamasının da 2,5 katı fazla. Tabiî, bunun üzerine, medya, sivil toplum örgütleri ve Dilovası halkı bu konuyu Türkiye'nin gündemine taşıdı. Eğer, Yüce Meclis karar verir, araştırma komisyonunu kurarsak, bölgenin sorunlarının çözümünde neler yapılması gerekiyorsa bunları tespit edip, tedbir alacağımıza inanıyorum.

Değerli arkadaşlar, ben, Kocaeli Milletvekiliyim; ama, Gebze'de oturuyorum, Dilovası da Gebze'nin bir beldesi. Dilovası'nı, bir ova olduğunu da, bugünkü durumunu da biliyorum. Burayla ilgili tabiî çalışmalarımız da var.

Ben de, 1987 yılından 2005 yılının sonuna kadar Dilovası'ndaki bütün ölümlerin defin ruhsatlarını aldım. Belediyeden aldım bunları. Şimdi, burada ilginç durumlar var. 1987'den 1995'e kadar 189 ölüm olmuş, bunlardan sadece 4'ü kanser nedeniyle. Tabiî, bunu yüzdeye vurduğumuz zaman yüzde 2,1 civarında, ki bu gerçekten düşük bir rakam; ama, ondan sonraki kesite de baktığımız zaman; yani, 1995 yılından 2005 yılının sonuna kadar 559 ölüm olmuş, bunların 151'i kanser. Oranladığımız zaman, bu da yüzde 27 ve toplamına bakarsak, toplam 748 ölümden 155'i kanser. Bunun yüzde 20,72'si kanser nedeniyle, ölümler içerisindeki oran bu. Yani, benim yapmış olduğum çalışmalarda bu yüzde 32,5'luk oranı hiçbir şekilde bulamadık; ama, neticesinde, burada, kanser nedeniyle ölümler ortalamanın üzerinde.

Hiç kanser nedeniyle ölümler olmasa dahi, Dilovası'nın bilinen bir gerçeği var ki, burada yoğun hava kirliliği ve çarpık kentleşmeden dolayı birçok sıkıntılar beraberinde yaşanmaktadır.

Değerli arkadaşlar, Dilovası'nın şöyle kısaca tarihçesini ve konumunu belirtmek istersem, Tavşancıl ile Gebze arasında. 1970 yılında Çerkeşli Köyünün nüfusu 1 226 ve Aşağı Çerkeşli dediğimiz kısımda da 400 kişi yaşıyor. Sene 1970. Bundan önce de, tabiî İstanbul ile Hereke arasında bulunması, içinden yolların geçmesi, demiryolunun geçmesi, denize kıyısının olması, limanlarının olması, burayı, sanayi için de bir cazibe haline getirmiştir.

1980'de, buranın nüfusu 2 600'dür. 1987 yılında, belediye olması için, Çerkeşli ve Muallim Köyleriyle birleşmişti. 1990 yılında nüfusu 18 500; bugün, gündüz nüfusu 50 000'in üzerinde; böyle, âdeta, bir kanserli hücre gibi büyüyen bir şehir oluştu.

Şimdi -Bakanımız da belirtti- topografik konumuna baktığımız zaman, bir çukurda, üç tarafı tepelerle kaplı, deniz tarafı açık bir çukur ve 1 700 hektar alan üzerine kurulmuş Dilovası. Bunun yaklaşık 500 hektarı orman, 215 hektarı 2/B, kalan 990 hektarının da bir kısmı hazine, kalan kısmı da tapulu yerler.

Burada, yine, bir sorun daha bizim karşımıza çıkıyor. 2/B arazilerinin üzerinde 2 000'in üzerinde konut var. Yani, diğer sorunları çözsek bile, burada 2/B sorunu yine karşımıza çıkıyor. Gebze'nin birçok yerinde 2/B sorunu var. Bu 2/B'lerin üzerinde, dediğim gibi, konutlar var, devletin okulu var, yolu var, elektriği var, suyu var…

Tabiî, sanayileşmeyle beraber göç olayı da arttı. Dilovası'na gelen göçlere baktığımız zaman, yüzde 60'ı Doğu Anadolu'dan, yüzde 20'si Karadeniz Bölgesinden, yüzde 15'i de Marmara Bölgesinden geliyor.

Şimdi, ben, burada bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Göç eden insan, fakir insan, yoksul insan ve Dilovası'na, sanayisinden, fabrikalarından dolayı gelmiş; ideali, bir iş bulmak ve başını sokacak da bir gecekondu yapmak. Bunu yapmış; ama, ne altyapı var ne imar var ne ruhsat var… Bu şekliyle bir şehir meydana geliyor.

Tabiî, fabrikalar da aynı şekilde gelmiş, fabrikalar da, kurallara pek fazla uyarak, oraya gelmiş, yerleşmiş değiller.

Şimdi, buradan, ben, herkese şunu söylemek istiyorum: Bakınız, Türkiye'nin, eğer, üç önemli problemi varsa, bunların biri işsizliktir, biri fakirliktir, biri de bölgelerarası farklılıklardır; işte, göçün nedeni de budur. Bizim, burada, AK Parti olarak, iktidara geldiğimiz günden beri yapmak istediğimiz, Türkiye'deki rant ekonomisini reel ekonomiye çevirmek. Yani, epey bir mesafe aldık; artık faiz para etmiyor, dövize, ne bileyim, işte, altına para yatırmakla çok fazla gelir elde edilmiyor; artık, Türkiye'de üretim yapmak… Biz hep şunu söylüyoruz: Sanayiin önündeki engelleri kaldıralım, yatırım, üretim, ihracat üçgenini kuralım. Bunlar olacak ki, istihdam olsun, Türkiye büyüsün ve insanlarımız zenginleşsin, problemleri çözülsün.

Biz, bunu Türkiye genelinde de uygulamak için 49 vilayete teşvik getirdik; yetmedi, Türkiye'nin her tarafını duble yollarla bir dantel gibi örüyoruz. Enerji yatırımları yapıyoruz. İstiyoruz ki, Türkiye'nin her yeri yatırımlar için bir cazibe merkezi olsun. Oradaki insanlarımız doğup büyüdükleri topraklar üzerinde geçimlerini temin edebilsinler ve bu yoğun göç olayı da olmasın; çünkü, Türkiye'nin doğusu kalkmış, batıya doğru göç ediyor.

Organize sanayi bölgelerinden kısaca bahsedecek olursam… Bakın, Gebze'de, Dilovası dahil, 13 tane organize sanayi bölgesi var, Tuzla'dan Tavşancıl'a kadar. Gebze'nin kuzeyi organize sanayi bölgeleriyle kaplı ve bunların üç tanesi faaliyette, 10 tanesinin de altyapısı yapılıyor; işte, kimi bitmiş, kimi bitmek üzere. Yapılan hesaplara göre, buradaki organize sanayi bölgelerinin tamamı faaliyete geçtiği zaman, buralarda 100 000 insan çalışacak. Aileleriyle 4'er kişi hesap edersen, etti sana 400 000. Şu an, zaten, Gebze'nin nüfusu 600 000'in üzerinde. 1 000 000'un üzerinde bir ilçe; ama, coğrafyasına baktığımız zaman, bu kadar yükü, bu kadar sanayii, acaba, bu bölge, çevre yönünden taşıyabilecek mi? Onun için, buralarla ilgili bugünden tedbir alınması lazım.

Şimdi, Dilovası Organize Sanayi Bölgesine gelirsek… Aslında, organize sanayi bölgeleri önceden kurulur ve organize sanayi bölgesi kurulması için, işte, birtakım önlemler var; yani, o kurulacak olan yerden akarsu geçmeyecek, demiryolu, karayolu geçmeyecek, orada akaryakıt tankları olmayacak, yerleşim bölgesine 15 kilometre uzakta olacak, SİT alanı olmayacak, termik santralı olmayacak…

Dilovası'na baktığımız zaman bunların hepsi var; çünkü, Dilovası, zaten, önceden sanayileşmişti, sonradan organize şekline döndü; ama, iyi de oldu. Niye iyi oldu; bakınız, ancak bu şekliyle, Dilovası Organize Sanayi Bölgesi, şimdi, hem finansman yönünden hem yetki yönünden güçlendi ve biraz sonra anlatacak olduğum çok önemli yatırımları da, artık, Dilovası Organize Sanayi Bölgesi yapabilmektedir.

Dilovası Organize Sanayi Bölgesi içerisinde -demin muhtelif rakamlar söylendi, ben onların da son bilgilerini almıştım- 168 tane fabrika bulunmaktadır. Bu fabrikalarda, yan sanayi hariç, 15 000 insan çalışmaktadır. Buranın ülke ekonomisine 1,5 milyar dolar katmadeğeri var ve buradan 600 000 000 dolar da ihracat yapılmaktadır, buranın ürünlerinden.

Şimdi "bir tedbir alınmadı" dedi İzzet Bey; ama, gerçekten, birçok tedbir var, onları şimdi size anlatacağım.

Bir defa, Dilovası, DOSB, kendi içerisindeki bütün fabrikalarının, o söylemiş olduğunuz Diler Demir-Çelik olsun -isimlerini de söylüyorum siz söylediğiniz için- diğer demir-çelik fabrikası olsun, bunlar çatılarını yeniliyorlar, oradaki bütün fabrikalar, bacasını, filtresini, arıtma tesisini, nesi varsa, bunları, yeniden, günün şartlarına göre yerine getiriyorlar ve bunlara verilen süre 2006'nın sonudur. 2006'nın sonundan itibaren, çevreyle ilgili, buradaki sanayiden dolayı bir kirlilik olmayacak ve çok önemli bir proje burası için. Çevre ve Orman Bakanlığının Avrupa Yatırım Bankasından getirtmiş olduğu bir proje ve bu projeye uygun 8 000 000 dolarlık bir arıtma tesisi yapılıyor. Dilovası'ndaki bütün konutların ve bütün sanayiin ne kadar atıkları varsa burada toplanıp, bunlar, arıtıldıktan sonra deşarj edilecekler.

Değerli arkadaşlar, Körfez'in kirliliğini konuştuk. Körfez'in Karamürsel'den Hereke'ye kadar, daha önce, bir kolektör sistemiyle beraber, orada Körfez'in kirliliğiyle ilgili birtakım tedbirler alınmıştı; ama, maalesef, bakın, Hereke'de, Dilovası'nda, Gebze'de hiçbir arıtma tesisi yok. Oradaki bütün sanayiin, bütün konutların atıkları derelerle beraber denize deşarj edilmekte.

Meşhur Dilderesi; konuşuldu, ben de söyleyeyim; Dilderesi Pelitli Köyünden başlıyor ve Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi, Gebze'nin Yenikent, Sultan Orhan, Arapçeşme, İnönü Mahallesinin atıklarını alıyor, en önemlisi, Gebze çöplüğünün sızıntılarını alıyor, daha sonra, taşocaklarından gelen kirlilikleri de topluyor ve en nihayet, Dilovası'nın sanayiden ve konutlardan gelen atıklarını da alarak denize dökülüyor ve koskoca denizin, Körfezin yüzde 25 kirliliğini sağlıyor.

Şimdi ne yapılıyor; Kocaeli Büyükşehir Belediyesi -artık, biliyorsunuz, Kocaeli'nin tümü Büyükşehir- Kocaeli Büyükşehrin eli, artık, Kandıra'ya da uzanıyor, Karamürsel'e de uzanıyor, Dilovası'na, Gebze'ye de uzanıyor. Gebze'nin merkez mahallerinin altyapısı ihale edildi. Dilovası'nın 50 kilometre, altyapı, kanalizasyon ve su şebeke ihalesi yapıldı. Şimdi, Gebze'ye de bir arıtma tesisi yapılıyor, Dilovası'na da yapılıyor, Hereke'ye de yapılıyor. Bunlar bittiği zaman, artık, Dilderesi'nin de bu kirliliği bitmiş olacak.

En önemlisi, buralardaki katı atık sorunları, çöp sorunu ve bu, Türkiye'nin sorunu... Türkiye'de yaklaşık 2 000 civarında vahşi çöp alanı dediğimiz; yani, çöpü alıp doğaya olduğu gibi bırakıyorsun; bu, Dilovası'nda da böyle, Gebze'de de böyle.

Çiçektepe mevkiinde -ÇED Raporu alındı- burada çöp deponi alanı yapılıyor, entegre bir tesis oluyor. Oradaki çöpler, sızıntıları arıtılacak, metangazları yakılacak, üzerleri kapatılıp orası yeşillendirilecek ve o bölgenin, 2028 yılına kadar, katı atık sorunu da çözülmüş olacak.

Değerli arkadaşlar, şimdi, Dilovası'nın kirleticilerine bakacak olursak kısaca; Dilderesi'ni söyledik, katı atıklarından dolayı kirleticileri var; ama, buradan geçen TEM ve D-100 yolu var. D-100 yolundan günde 13 500 araç geçiyor, TEM yolundan yaklaşık, yılda, 36 200 000 araç geçiyor. Tabiî, bunların, toz olarak, egzoz gazları, gürültü kirliliği oluşturuyor.

Yine, maalesef, Dilovası'nın sahile hiçbir cephesi yok, tamamı limanlarla kaplı, 8 tane liman iskele, 1 tane daha yapılıyor. Bu limanlara, yılda yaklaşık 12 500 gemi geliyor. Bunlardan, yine, 12 500 000 ton yükleme, 32 500 000 ton da boşaltma oluyor. Gelen malların çoğu hurda, kömür ve kimyasal maddeler ve bundan dolayı da, limanlardan gelen kirlilikler var.

İzzet Beyin de söylediği gibi, insanların temiz bir çevrede yaşaması anayasal hak. Çevreye baktığımız zaman, değerli arkadaşlar, doğanın üç ana unsuru var; toprak, su ve hava. Bunların, bırakın hiçbirini, bir tanesi olmasa yaşayamaz. Şimdi, toprak erozyonla ve diğer kirliliklerle beraber azalıyor. Atmosferin kalınlığı 150 kilometre, bunun sadece 5 000 kilometresinde canlılar yaşayabiliyor. Dünyanın yüzde 70'i sularla kaplı; ama, bu yüzde 70'in yüzde 2,5'i tatlısu, bunun da yüzde 87'si buzullarda ve yeraltında. Yani, bizim, havayı korumamız lazım, suyu korumamız lazım, toprağı korumamız lazım.

Türkiye'nin her tarafından Kocaeli'ne, Gebze'ye, Dilovası'na göç geliyor. Burada konutlar artıyor, burada fabrikalar artıyor, burada insanlar artıyor; ama, buranın havası artmıyor, buranın suyu artmıyor, buranın toprağı artmıyor; bilakis, azalıyor. Onun için, Türkiye'nin en önemli sorunlarından bir tanesi de çevre konusudur.

Değerli arkadaşlar, Çevre Bakanlığımız, Türkiye'de ilk defa Dilovası'nda bir kirlilik haritası çıkardı. Bakanımız da bahsetti, bunun finansmanını Organize Sanayi Bölgesi sağlıyor; ama, projeyi TÜBİTAK, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Kocaeli Üniversitesi ortak olarak yürütüyorlar. Yine, burada 24 saat ölçümler yapılıyor. Bu ölçümlere baktığımız zaman, buradaki gerek kükürtdioksit olsun gerek partikül maddeler olsun Kocaeli ortalamasının üzerinde; ama, henüz tehlike sınırlarında değil. Avrupa mevzuatına göre de, sürdürülebilir değil; bunu, burada, açıklıkla söyleyeyim.

Dilovası'nın en önemli sorunlarından bir tanesi de, organize sanayi bölgesi olmuş; ama, bunun içerisinde iki tane adacık gibi mahallemiz var; Fatih Mahallesi ve Yeniyıldız Mahallesi. Buranın halkının, orada yaşayanların, muhtarlar vasıtasıyla müracaatı var. Bunlar da, başka bölgelere, haklarını alarak, buradan taşınmak istiyorlar ve bu mahallelerinin de organize sanayi bölgesine dahil edilmesini istiyorlar. Bu konuda da, valiliğimizin güzel çalışmaları var.

Son olarak şunu söyleyebilirim…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ayar, lütfen toparlar mısınız.

Buyurun.

EYÜP AYAR (Devamla) - Bitiriyorum.

Son olarak şunu söylüyorum: Tabiî ki, bütün Türkiye'nin sorunları önümüzde, dert bir değil. Eldeki imkânlarla beraber her meselemizi çözmeye gayret ediyoruz.

Aslında, Dilovası, daha önce de olduğu gibi, bir gülovası da olabilir, bu mümkündür. Dilovası'nın çok önemli bir kirliliği de; kışın, bilhassa, yakıttan kaynaklanmakta, ısınmadan dolayı, kalitesiz yakıttan kaynaklanmakta. Buraya, 2007 yılında Dilovası'na doğalgaz gelecek; ama, 2006 yılında da gelebilir; çünkü, belediye yetkililerinin de bu konuda bir çalışması var.

Söylemiş olduğum, Dilderesi'nin ıslahı, arıtma tesislerinin yapılması, Dilovası'nın altyapısının yapılması, katı atıklarla ilgili çöp deponi alanlarının yapılması, bunlar hepsi beraber, birlikte yapıldığı zaman; ki, bunların -yapılacak demiyorum- birçoğu başladı, devam ediyor. Bunlar, kısa süre içerisinde bittiği zaman, Dilovası, gülovası da olabilir. Onun için, burada, sanayi de olacak, konutlar da olacak, herkes kurallara riayet edecek, hep birlikte, huzur içerisinde Dilovası'nı yaşanabilir bir şehir yapacağız.

Bu duygularla, Yüce Meclisi, tekrar, saygıyla selamlıyor, sizlere teşekkür ediyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ayar.

Şimdi, önerge sahibi olarak, Kocaeli Milletvekili Sayın Salih Gün…

Buyurun Sayın Gün. (CHP sıralarından alkışlar)

SALİH GÜN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bir seyahat dolayısıyla saat 21.00'de uçağım kalkacağı için, bana özveride bulunan ANAP Grubu adına konuşma yapacak İbrahim Özdoğan'a ve sırasını veren Sayın Kocaeli Milletvekilimiz Muzaffer Baştopçu'ya ve bu öneriyi kabul eden Divan Başkanımıza, Büyük Millet Meclisi Başkanımıza çok teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, dünyada, maliyeden daha önde tutulan çevre konusudur. Hal böyle iken, bu hükümet, Çevre Bakanlığını Orman Bakanlığıyla birleştirdi, Orman Bakanlığının sorunları dağları aşmış, bir de en önemli sorun olan çevre sorunu olduğu halde.

Değerli arkadaşlar, bugün yapılan konuşmalardan… Çok değerli Sayın Bakanımızın pek suçu yoktur, konuyu kucağında bulmuştur. Konuşmalarımda bahsettiğim bazı konularda, yalnız biraz geç kalmıştır. Dilovası'nda, yalnız atmosfer kirliliği yok; deniz kirliliği var, gürültü kirliliği var, çevre, her şeyiyle bütün kirliliği üzerinde taşıyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dilovası, nüfusu 3 500 iken, 1987 yılında belediye oldu. 800 hane civarında ev vardı. Belediye olması da, biraz önce arkadaşımın söylediği gibi, yeterli olmadığından üç tane köyü birleştirip de belediye yaptılar. O gün, kaç tane sanayi kuruluşu vardı biliyor musunuz 1987 yılında; 14 tane sanayi kuruluşu vardı. Sene 2006; onyedi, onsekiz yıl sonra, 168 sanayi kuruluşu ruhsatlı olarak, belediyeden ruhsat almış, faaliyet göstermekte.

Şimdi Dilovası'nın nüfusu 45-50 bin civarında. Tezada bakın, fabrika ruhsatı talep ediliyor, al; konut ruhsatı talep ediliyor, al; konut ile fabrika arası 30 metre olan mahaller var. Burada kim suçlu; ruhsatı verenler ve buna müsaade edenler. Yeni seçilen belediye başkanı benim siyasî partimden değil; ama, kendisini kutluyorum, insanlık adına da buradan teşekkür ediyorum. Seçildiği günden beri 1 tane sanayi ruhsatı vermemiştir.

Devlet, hükümet ne yapmıştır; vatandaşa bir adım gitmeden -sanayicilerin hepsini kastetmiyorum- çevre, insanlığımız için hiçbir tedbir almadan bölgeyi organize sanayi bölgesi ilan etmiştir. Yahu, otuzbeş yıldır faaliyette olan fabrikalara kıyak yapacağız diye, neden organize sanayi bölgesi yapıyorsunuz?! Otuzbeş yıldır bu memleketi zehirlemişler. Bu memlekete, Kocaeli'nde bir kuruş vergisi nasip olmamış, sanayi ile konut alanı iç içe, buraya organize sanayi bölgesi yapıyorsunuz ve arkadaşım biraz önce söylüyor, diyor ki: "Gebze'de 13 tane organize sanayi bölgesi… Bunların 3-4 tanesi faaliyette." 13 tane olduğunda Gebze… Bugün Dilovası konusu geldi, yarın Gebze konusu gelecek. Buradan ticaret odasını da, buna ruhsat veren Sanayi Bakanını da, eğer, müsaade ettiyse Çevre Bakanını da kınıyorum. 13 tane organize sanayi bölgesi, burayı çöplük haline getirecektir, çöplük!

Sanayici sizi dinlemez. Arıtma tesisi yapar, periyodik bakımını yapmadığı sürece, o çevreyi kirletmeye devam eder. Bakanlıktan, bölgenin bakanlık temsilcisi olan memurlar gider, burada arıtma tesisi var; periyodik bakımı yapılmadığı sürece, baca filtresi çalışmadığı sürece çevreyi kirletmeye devam eder. Siz bu sanayiciyi, elektrik ucuz, su ucuz, havayı kirletmeye devam edin diye de organize sanayi bölgesine alıyorsunuz. Yok böyle bir şey.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dilovası'ndaki durum Çernobil faciasından daha kötüdür. Rüzgâr akışları, Dilderesi'nin taşıdığı kirlilik, filtresiz arıtma tesisleri, fabrikaların yol açtığı kirlilikten dolayı ölüm raporları, biraz önce arkadaşlarım da söyledi, belirli bir oranda… 748 kişinin ölümünün içerisinde 341 kişisi kalp krizinden, 150'si kanser, 257'si de diğer nedenlerden; fakat, 150 kişinin 126 kişisi son altı yılda kanserden ölmüştür; yalnız Dilovası Belediyesinden alınan raporlar budur. Bu fabrikalarda da en az 10 000 kişi çalışmaktadır. Bunlara Allah uzun ömür versin, bunlar ölüyorsa da, İstanbul'da oturuyorsa İstanbul'da ölüyor, İzmit'te oturuyorsa İzmit'te ölüyor.

V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Uçak kaçıyor!

BAŞKAN - Sayın Oral, lütfen...

SALİH GÜN (Devamla) - Toparlıyorum efendim.

Sayın Başkan, daha 3 dakikam var. ("Uçak gidiyor" sesleri, gülüşmeler)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Gün, siz devam edin.

SALİH GÜN (Devamla) - Uçak gidebilir efendim, önemli değil.

Şimdi, Türkiye'de, Dilovası'ndaki kanser oranı yüzde 34. Biraz önce arkadaşlarım da bahsetti, dünyada bu yüzde 12 civarında. Buna acil tedbir… Sayın Bakanım söyledi, toplantı yaptık Kocaeli'nde.

Sayın Bakanım, ben size burada 3 sefer, Kocaeli milletvekilleri olarak bir toplantı yapalım, herkes, bu bölgenin sorunları hakkında bir tartışalım… Ben kasıt olduğunu zannetmiyorum, zamanınız olmadığı için belki bu toplantıyı gerçekleştiremediniz; ama, Kocaeli'nde çevreyle ilgili bir toplantı yaparken, ben Çevre Komisyonundayım, beni niye davet etmediniz, Kocaeli milletvekillerini niye çağırmadınız? Üniversiteyle konuşuyorsunuz, devletin memuru valiyle konuşuyorsunuz, gayet normal. Ben, Kocaeli'nin, ondört yıl belediye başkanlığı yapmışım, bir beldede, bu işi en iyi bilenim. Siz dahil, Kocaeli'ndeki, Dilovası'ndaki, ne dereyi bilirsiniz, ne tepeyi, ancak gözlemlemeniz üzerine gidersiniz. Ben, yedi yıl önce, Atabay Fabrikasını, Taray Çiftliğini, çevreyi kirletiyor diye mahkemeye verdim ve üç yıl tazminat aldım. Sizin böyle bir şeyiniz var mı Bakanlık olarak? Sizden öncekileri de kastediyorum. Onun için, buradaki sorunu bizden saklamayın; bu güzel girişimi hep beraber yürütelim.

Şimdi, Dilovası'nın, artık, ismini de "kanserovası" koymak lazım ve buraya girerken ve çıkarken "bu beldeye giren yüzde 45 kanser riskiyle karşı karşıyadır" demek lazım; halkı uyarmak zorundayız. Buradan, Ankara'dan çıkıyorum, Tavşancıl sınırına kadar, bir tane, bu, sis basmış gibi çevre kirliliği olan hiçbir yerden geçmiyorum. Sayın Bakanım da, aynı şeyi, biraz önce söylüyor; bunu da inkâr etmiyor. Ama, bu kadar sanayiin olduğu yerde, bir tane mobil ölçüm cihazı yok. Bereket versin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sayesinde ölçüm yapılıyor ve İzmit ve İstanbul Ticaret Odası, çevrenin -ne kadar kirlendiği- durumunu ve fabrikalardaki çevreyi kirletme oranını "biz yetkili değiliz" diye vermiyorlar.

Değerli arkadaşlar, insanlığa saygımız varsa, burada, çözüm, sadece Dilovası değil, dünyada -biraz önce söyledim- Maliye Bakanlığının önündedir Çevre Bakanlığı. Bu Meclis, bu hükümet, Çevre Bakanlığını birleştirdi Orman Bakanlığıyla. Apayrı, yepyeni bir Çevre Bakanlığı kurulmalı. Bu Türkiye, yol geçen hanı gibi, denizleriyle, karasıyla, çöplük değildir.

Bunun, en kısa sürede halledileceğini umut ediyorum. Dilovası'nda ve çevrede yaşayanlara, herkese de, kanserden uzak, hastalıksız, uzun ömürler diliyorum; hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gün.

Şimdi, önerge sahipleri adına Muzaffer Baştopçu, Kocaeli Milletvekili…

Buyurun Sayın Baştopçu. (AK Parti sıralarından alkışlar)

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Kocaeli-Gebze İlçesi Dilovası Beldesindeki sanayi kuruluşlarının atıklarının çevre ve insan sağlığına etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırma komisyonu kurulmasını istiyoruz. Ben, önerge sahipleri adına bu konuda söz almış bulunuyorum; hepinizi en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Bugün Dilovası'nda yaklaşık 50 000 nüfus yaşıyor. Gerçi, gündüz nüfusu 50 000'i aşıyor; ama, bu güzel beldemizde 1954'te ilk kurulan boya fabrikasıyla sanayi gelip yerleşiyor. 60'lı yıllardan itibaren de hızla yoğun bir sanayileşme süreci yaşıyor ve bu sanayileşme süreci yaşanırken, gayet tabiî ki, bütün Türkiye'nin bu bölgelerinde olduğu gibi, çarpık yapılaşma, plansız kentleşmeyle birlikte çevre sorunları da bugünlere geliyor ve devasa boyutlara ulaşıyor. Başta hava, su, toprak kirliliği olmak üzere, bütün kirlilikleri bu bölgede, maalesef, insanımızla birlikte, aynı fotoğraf karesi içerisinde görüyoruz.

Bölgenin topografik yapısından da kaynaklanan; ki, bir çukur alan, bir çanak şeklinde alan... Hemen üst tarafında TEM-6 var, alt tarafta D-100. Yoğun bir trafik iki tarafta, yoğun bir sanayileşme ve bu sanayileşmenin, maalesef, zamanında alınmayan çevresel önlemleriyle birlikte, o bölgede çok önemli çevre sorunları ve o sorunların yarattığı öncelikli sağlık sorunları.

Tabiî, bu çevre sorunları sadece Dilovası'nda değil; ama, Dilovası'nın ayrı bir karakteristiği ortaya çıktı. Dilovası'ndaki bu önemli konu, biraz önceki konuşmacı arkadaşlarımın da belirttiği gibi, Kocaeli Üniversitemizin Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalının yaptığı bir araştırma ve Dilovası'ndaki ölüm nedenlerinin, maalesef, büyük bir bölümünün kanserden kaynaklandığı konusundaki tespitleri. Araştırmacılar öyle tahmin ediyorum ki önümüzdeki günlerde ayrıntılı raporlarını da yazacaklar; ama, kayıtlara göre, 1 Ocak 1995-10 Ekim 2004 tarihleri arasında 494 ölüm olmuş ve yaklaşık sekiz yılı kapsayan bu zaman zarfı içerisindeki ölümlerin yüzde 32,3'ü kanser nedeniyle gerçekleşmiş. Tabiî, Türkiye ortalaması ile dünya ortalaması kanserde hemen hemen aynı; ama, burada, Dilovası'ndaki ortalamanın yüzde 32,3 olması çok önemli bir sayısal değer. Bunun da yüzde 44'ü akciğer kanseri, yüzde 19,5'i de mide kanseri nedeniyle gerçekleşmiş. Kimya, demir-çelik, enerji sektörünün de ağırlıklı olarak bulunduğu bu bölgemizde, aynı zamanda depolama ve transfer alanları da bulunuyor; ki, bunlar da bu konuya ilave bir yük getiriyor.

Bütün bu sorunları etraflıca konuşmak, görüşmek ve kapsamlı bir rapor hazırlamak için, biz, bu araştırma komisyonunun kurulmasını istedik. İnanıyorum ki, tasviplerinizle, bu komisyon kurulacak, çalışacak; öncelikli olarak Dilovası'ndaki insanımıza ve dolayısıyla, Türkiye'deki çevre sorunlarına, hepimizin önüne ışık olacak.

Son yıllarda hızla gelişen teknoloji ve sanayi, birçok imkânı insanlığın hizmetine sunarken, gayet tabiî ki, birlikte getirdiği çevre sorunları da hepimizi bir yerlerde köşeye sıkıştırmaktadır; ama, burada önemli olan, bu çevre sorunlarını zamanında tespit ederek gerekli önlemleri almak ve alınan bu önlemlerle de insanımıza sağlıklı ortamlar oluşturmaktır. Dilovası, bu kapsamda, çevre sorunlarının her çeşidinin olduğu yer demiştik; ama, biliyoruz ki, başta Kocaeli Üniversitemiz olmak üzere, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitümüz, TÜBİTAK-MAM, yerel yönetimlerimiz, il ve il özel idaremiz ve gayet tabiî ki İl Çevre Müdürlüğümüz bu kapsamda ve Çevre ve Orman Bakanlığımız, ortaklaşa çalışarak, bu bölgelerdeki çevre sorunlarının en aza indirgenerek gerekli önlemlerin alınmasında büyük çabalar sarf etmektedir.

Çevre kirliliğiyle ilgili olarak beldede her türlü çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmaların en önemlilerinden bir tanesini de Büyükşehir Belediyemiz yapmıştır. 2005'te gerçekleşen bu çalışmalarda, bölgede azotdioksit değeri 1 212 miligram/metreküp; ki, bu maddenin uzun vadeli sınır değeri 100 miligram/metreküp ve kısa vadeli sınır değeri 300 miligram/metreküptür, çok yüksek bir değer ve ikincil olarak da hidrokarbon değeri 2 534 miligram/metreküp, bu maddenin de kısa vadeli sınır değeri 140 miligram/metreküp olduğundan, bu sonuçlar, hem AB mevzuatına göre, hava kalitesinin Dilovası'nda çok kötü olduğunu, özellikle hidrokarbon kirliliğinin ulusal ve uluslararası sınır değerlerinin çok üzerinde olduğunu göstermiştir.

Tabiî, bunlar ne diyorlar; diyorlar ki: Değerleriniz budur, buna karşı, muhakkak, önlemlerinizi üretin.

Kocaeli İl Çevre Müdürlüğünün yaptığı çalışmalar da, Dilovası'nda kükürtdioksit ve partiküler madde oranının Kocaeli ortalamasının 2 katı üzerinde olduğunu göstermiştir.

Bir yandan Dilovası'nda çevre kirliliğiyle ilgili bütün ölçümler yapılırken, diğer yandan, çok önemli önlemler de alınmıştır. Bir kere, Dilovası'ndaki 171 adet sanayi tesisinin her birinin çevreyle ilgili hangi önlemleri alması gerektiği, hem ulusal standartlar bazında hem de uluslararası standartlar bazında hangi önlemleri alması gerektiği kendilerine anlatılmıştır, hem de tekrar tekrar anlatılmıştır.

Alo Çevre 181 hattıyla insanımıza, halkımıza bu konulardaki ihbarları yapmaları öğütlenmiştir, hassas olmaları öğütlenmiştir.

Dilova'sında, özellikle emisyonlarla ilgili olarak, filtresi olmayan sanayi kuruluşlarına bunlar bilimsel olarak anlatılmış ve birçoğunun filtrasyonlarının yapılması sağlanmıştır.

Kömür işletmeleri ve eleme depoları, 31 Aralık 2006 yılı sonuna kadar, Çerkeşli Köyüne, kentten uzaklaştırılarak taşınacaktır.

Büyükşehir tarafından yirmi yıl ömürlü, çok büyük kapasiteli, evsel nitelikli katı atık deponi alanları ve projeleri hazırlanmış, izinleri çıkarılmış, işletmeye hazır hale getirilmiştir.

En önemli olarak da, 7 Haziran 2004 tarihinde Kocaeli Çevre Düzeni Planı yapılmıştır. Çevre düzeni planı yapılması, bizim Kocaeli'nde bu sorunların kökten çözümüyle direkt bağlantılı olacaktır.

Evlerden kaynaklanan atık suların arıtım tesisi 2007 yılı içerisinde bitirilmiş ve işletmeye alınmış olacaktır.

11 Mart 2005 tarihinde -ben de bir eski belediyeci olarak; ki, biz, bunları takip ediyorduk- Körfez'deki gemilerin, şileplerin, tankerlerin sintine sularını ve atıklarını atmaları konusunda, burada, Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun çıkarıldığından, yönetmeliğiyle birlikte, 6 limana, gemilerden atık alma lisansı verilmiştir.

Taşocakları, 30 Haziran 2007'ye kadar kırma, eleme tesislerini kapalı alan içerisine alacaklardır.

Bölgenin ağaçlandırılmasına ilgili kurumlarca devam edilmektedir.

Bölgedeki gürültü kirliliğiyle ilgili de çalışmalar yapılmış ve kesinlikle mücadele edilecektir.

2/B bölgeye geçtiğinde, yasalaştığında, kalıcı çözümler de üretmiş olacaktır, çevresel etki değerlendirmesi ve çevre kirliliği açısından.

Bölgeye doğalgaz getirilmesi çalışmaları 2006 yılında gerçekleştirilecek -ki, bu yoğun çalışmalar yapılıyor- ve kalitesiz kömürlerin bölgede kullanılması… Dolayısıyla, hava kirliliği, atmosfer kirliliğinin önüne de geçilecektir.

Bölgedeki dere ıslah çalışmalarının nasıl yapılacağı projelendirilmiş, başta Dilderesi olmak üzere, DSİ tarafından, bu yaz, bu çalışmalar başlatılacak ve tamamlanacaktır. Dilovası'ndaki eksik olan 50 kilometrelik kanalizasyon şebekesinin projesi hazırlanmış, hemen yapımına geçilecektir. Bütün sanayi kuruluşları, artık, çok sıkı bir denetim altında olacaklardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Baştopçu, lütfen, toparlayabilir misiniz.

Buyurun.

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.

Gayet tabiî ki, burada, Dilovası'ndaki insanımızın sağlığı, bizim için her şeyden çok daha önemli. Çevre sorunlarını da en kısa sürede çözmeye, bütün ilgili kurumlarımızla çalışıyoruz.

Tasviplerinizle kurulacak araştırma komisyonu ise, bu konularda çok önemli bir görevi ifa edecektir.

Bu konudan olarak, ben, tekrar, komisyonumuzun, şimdiden, başarılı çalışmalar yapması dileğimle, hepinize en içten saygılarımı sunuyorum. Sağ olun, var olun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Baştopçu.

Meclis araştırması önergeleri üzerindeki öngörüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, Meclis araştırması açılıp açılmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Meclis araştırması açılmasını kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Meclis araştırmasını yapacak komisyonun 12 üyeden kurulmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Komisyonun çalışma süresinin, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üyenin seçimi tarihinden başlamak üzere üç ay olmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Komisyonun gerektiğinde Ankara dışında da çalışabilmesi hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Alınan karar gereğince, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 15 Mart 2006 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

 

Kapanma Saati: 20.27