DÖNEM:
22 CİLT: 99 YASAMA YILI: 4
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
24 üncü Birleşim
29 Kasım 2005 Salı
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI
A)
GündemdIşI Konuşmalar
1.- Manisa Milletvekili Ufuk Özkan'ın, akaryakıt pompalarına
ödeme kaydedici cihazların bağlanması uygulamasında karşılaşılması muhtemel
sorunlara ilişkin gündemdışı konuşması
2.- Burdur Milletvekili Bayram Özçelik'in, su kaynaklarının
tarımda verimli kullanılmasının önemine ve bu konuda alınması gereken
tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması
3.- Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi'nin, Filistin
Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü münasebetiyle, Filistin Halkının karşı
karşıya bulunduğu sıkıntılara ilişkin gündemdışı konuşması
B)
Tezkereler ve Önergeler
1.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun (6/1583)
esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/340)
2.- Erzincan Milletvekili Talip Kaban'ın İçişleri Komisyonu
üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/339)
3.- Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı'nın, 12 Eylül 1980
Tarihinden Sonra, Çalışmadan Alıkonulan, Kapatılan ve Münfesih Sayılan Meslekî
Dernek ve Kuruluşların Yeniden Açılması ve Hazineye Devredilen Taşınmazların
Geri Verilmesi ile İlgili Kanun Teklifinin (2/264) doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/337)
4.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, 5084 ve
5350 Sayılı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (2/577)
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/338)
C)
Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI Önergelerİ
1.- Bitlis Milletvekili Vahit Kiler ve 26 milletvekilinin,
sigara kaçakçılığının ülke güvenliği, ekonomisi ve halk sağlığına verdiği
zararların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/327)
IV.- ÖNERİLER
A)
DanIşma Kurulu Önerİlerİ
1.- Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden
düzenlenmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi
V.- SEÇİMLER
A)
Komİsyonlarda AçIk Bulunan Üyelİklere Seçİm
1.- İçişleri Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
VI.- SORULAR VE CEVAPLAR
A)
Sözlü Sorular ve CevaplarI
1.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, Bandırma
Limanının özelleştirileceği iddialarına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/809)
2.- Manisa Milletvekili Ufuk Özkan'ın, engellilerin
sorunlarının çözümünde kurumlararası koordinasyon ile coğrafî ve sosyal
farklılıklara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/816)
3.- Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın, Antalya'nın
Manavgat İlçesinin iki köyü arasındaki yolun yapımına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/817) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
4.- Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın,
Antalya-Manavgat-Uzunlar Köyünün köprü ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/818) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı
5.- Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın, Antalya-Manavgat-Gebece
Köyü yollarının asfalt ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/819) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
6.- Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç'ın, Malatya'da
doğrudan gelir ve mazot desteği ödemelerinin ne zaman yapılacağına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/847) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
7.- Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük'ün, doğrudan gelir
desteği ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/861) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
8.- Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır'ın, doğrudan
gelir desteği ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/862) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
9.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in, TMO'ya eleman
alımında erkek olma koşulu aranmasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/876) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
cevabı
10.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, Malezya'dan
palmyağı ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/893) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
11.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, Malezya'dan
ithal edilen palmyağının kullanım alanlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/894) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı
12.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, et ithalatının
hayvancılığa etkilerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/897) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
13.- Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın, Antalya'nın
Gazipaşa İlçe-sindeki bir köprü yapımına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/913) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
cevabı
14.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, Niğde İlindeki
Dikilitaş Göletine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/930) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
15.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, gıda maddelerinin
kamusal denetimine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/931) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
16.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in, bazı ithal gıda
ürünlerinin genetik yapılarının kontrolüne ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/934) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı
17.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, çiftçi
borçlarının ertelenme-sine ve mağdur çiftçilere yönelik çalışmalara ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/946) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
18.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, Burdur'un
Bucak İlçesindeki bazı yerleşim birimleri arasındaki yolun asfalt ihtiyacına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/953) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
19.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in, Hatay İlinde
doğrudan gelir desteği ödemelerinin ne zaman yapılacağına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/955) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
20.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, Burdur'un Bucak
İlçesindeki bir yolun asfaltlanmasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/956) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
cevabı
21.- Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık'ın, genetik
tohumlarla ilgili tarım politikasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/969) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
cevabı
22.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, pirinç
ithalatına ilişkin Ta-rım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/980) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
23.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, hayvancılığın
geliştirilmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1001) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
24.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, yapılan
atamalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1011) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
25.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, hayvancılık
kredisine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1024) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
26.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, ziraî ilaç
kullanımının denetlenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1036) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
27.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, kaçak et
kesimlerinden kay-naklanan ekonomik kayıplara
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1040) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
28.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, kayısı
üreticilerinin uğradığı zarara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1050) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
29.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, köy merkezli
tarımsal danış-manlık merkezlerine sözleşmeli personel alımında yaş sınırına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1068) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
30.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, patates stoğuna
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1072) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
31.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, doğal afetlerde
zarar gören çiftçilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1111) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
32.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in, Mersin-Tarsus
İlçesinde do-ğal afetlerden zarar gören buğday ve bağ üreticilerine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1126) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
33.- Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, tarımsal
desteğin artırıl-ması için yapılacak çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1177) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
cevabı
34.- Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün'ün, köy yollarının altyapılarının
iyileştirilmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1213) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
35.- Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır'ın, çiftçilerin
kredi borçlarına ve mağduriyetlerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1248) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
cevabı
36.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, DTÖ'nün son
Cenevre toplantısına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1259) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
37.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, çiftçilere
dağıtılan düvelerin vasıflarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1262) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
38.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, TİGEM'de bulunan
işletmelerin ihalesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1263) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
39.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, İstanbul ve
çevre illerde şarbon hastalığının çıkıp çıkmadığına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1264) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı
40.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, at
yarışlarındaki görevlen-dirmelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1265) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
41.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, bazı illerimizde
görülen ve Kırım Kongo Ateşli Humması adıyla bilinen hastalığa karşı ne gibi
önlemler alındığına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1266) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
42.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in, tarım ilacı
kullanımına ve kuru üzüm destekleme alımına yönelik çalışmalara ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1277) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
43.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, ülkemizde çeltik
üretiminin geliştirilmesine ve pirinçte uygulanan gümrük vergisinin düşürülüp
düşürülmeyeceğine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1285) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
44.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, hayvancılığın
geliştirilmesine ve et ithalatına uygulanan sınırlamaların kaldırılıp
kaldırılmayacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1286) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
45.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, gıda denetimine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1302) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
46.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in, tütüne uygulanan
kotalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1334) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
47.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in, pamuk, incir ve
üzüm üreticilerinin prim ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1336) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
cevabı
48.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, kayısı
üreticisinin tabiî afet kapsamına alınıp alınmayacağına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1345) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
49.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, doğal
afet nede-niyle zarar gören çiftçilere yapılan yardıma ilişkin Tarım ve
Köyişleri Baka-nından sözlü soru önergesi (6/1361) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
50.- Antalya Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'nun,
Antalya'nın yatırım teşvik uygulamasına dahil edilmesine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1463) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
51.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, 1990-2004
yılları arasındaki canlı hayvan ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1474) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı
52.- Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık'ın, bazı tarım
ürünlerine destekleme primi ödenmesi şartlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1490) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı
53.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım'ın, TMO
tarafından dahilde işleme rejimi kapsamında satılan buğdaylara ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1572) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
54.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun,
Rize'nin Çamlıhemşin İlçesinde meydana gelen sel felaketine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1574) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
55.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, Balıkesir'in,
Köy Bazlı Katı-lımcı Yatırım Programları Yönetmeliği kapsamına alınmamasına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1577) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
56.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in, çiftçileri
destekleme çalışmalarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1586) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
B)
YazIlI Sorular ve CevaplarI
1.- Diyarbakır Milletvekili Muhsin KOÇYİĞİT'in, konut
edindirme yardımı hesaplarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal
UNAKITAN'ın cevabı (7/7901)
* Ek cevap
2.- Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ'in, milletvekili
lojmanlarının satışına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı
(7/8053)
* Ek cevap
3.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, millî gelire,
akaryakıt fiyatı ve vergileri ile kaçak elektrik ve akaryakıta ilişkin
Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/8489)
4.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, işsizliğe ilişkin
Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU'nun
cevabı (7/8503)
5.- Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ'nün, İŞKUR'da atanan
ve görevden alınan personele ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU'nun cevabı (7/8506)
6.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, Trakya Tarımsal
Araştırma Enstitüsü arazisi üzerine iş merkezi ve otel yapılacağı iddialarına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER'in
cevabı (7/8513)
7.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK'in, akademik kadrolara
yapılacak atamaların izne bağlanmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN'in cevabı (7/8518)
8.- Antalya Milletvekili Tuncay ERCENK'in, personel atama
işlemlerinin izne bağlanmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN'in cevabı (7/8519)
9.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun,
Antalya'nın balıkçı barınağı ihtiyacına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân
Bakanı Faruk Nafız ÖZAK'ın cevabı (7/8530)
10.- Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREK'in, Giresun'daki
bir arsanın kamulaştırılmasına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı
Faruk Nafız ÖZAK'ın cevabı (7/8531)
11.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Uludağ Millî
Parkındaki çalışmalarda kesilecek ağaçlara ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve
İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK'ın cevabı (7/8532)
12.- Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN'in, Kocaeli Serbest
Bölgesinde yapılan altyapı çalışmalarına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân
Bakanı Faruk Nafız ÖZAK'ın cevabı (7/8533)
13.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in,
Bursa-İnegöl-Kurşunlu Beldesindeki köprünün onarımına ilişkin sorusu ve
Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK'ın cevabı (7/8534)
14.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN'ın, Konya-Adana
bölünmüş yolundaki hasara ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk
Nafız ÖZAK'ın cevabı (7/8535)
15.- İzmir Milletvekili Serpil YILDIZ'ın, karayollarındaki
yenileme ve onarım çalışmaları ile yol kusurlarının neden olduğu kazalara
ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK'ın cevabı
(7/8536)
16.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, Karadeniz
otoyolu inşaatı için yapılan kamulaştırmalara ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve
İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK'ın cevabı (7/8537)
17.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, GAP bölgesindeki
illerde el değiştiren taşınmazlara ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân
Bakanı Faruk Nafız ÖZAK'ın cevabı (7/8538)
18.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun,
Karayolları Genel Müdürlüğünün Antalya'daki bir taşınmazına ilişkin sorusu ve
Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK'ın cevabı (7/8539)
19.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, 58 ve 59 uncu
hükümetler döneminde Başbakanlık Tanıtma Fonundan alınan desteğe,
1999-2002 yılları arası Başbakanlık Tanıtma Fonundan alınan
desteğe,
İlişkin soruları ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız
ÖZAK'ın cevabı (7/8540, 8541)
20.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, tamamlanmamış
yatırımlara ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK'ın
cevabı (7/8542)
21.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, İşsizlik
Sigortası Fonuna ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat
BAŞESGİOĞLU'nun cevabı (7/8550)
22.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, SSK'nın ilaç
harcamalarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat
BAŞESGİOĞLU'nun cevabı (7/8552)
23.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun,
Antalya'nın Gazipaşa İlçesindeki muz üretim bölgelerinin sulama sorununa
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER'in cevabı
(7/8601)
24.- Aydın Milletvekili Mehmet Mesut ÖZAKCAN'ın, atama ve
yer değişikliği yapılan okul müdürlerine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/8684)
25.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa'nın İnegöl
İlçesine fen lisesi açılıp açılmayacağına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/8689)
26.- İzmir Milletvekili Türkân MİÇOOĞULLARI'nın, alfabe
öğretimindeki yöntem değişikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/8694)
27.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR'ın, Hudutlar ve
Sahiller Genel Müdürlüğü ile Ankara İl Sağlık Müdürlüğünce yapılan ihalelere
ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/8710)
28.- Ankara Milletvekili İsmail DEĞERLİ'nin, Ankara İl
Sağlık Müdürlüğünün bir ihalesiyle ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Sağlık
Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/8712)
29.- Bursa Millletvekili Kemal DEMİREL'in, tamamlanmamış
yatırımlara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY'ın cevabı (7/9643)
30.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, alınan ve hurdaya
çıkarılan araçlara, ilişkin soruları ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY'ın cevabı
(7/9804, 9805)
31.- İzmir Milletvekili Yılmaz KAYA'nın, TRT-Futbol Vizyon
programının bir katılımcısı hakkındaki iddialara ilişkin sorusu ve Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanvekili İsmail ALPTEKİN'in cevabı (7/10981)
32.- Bursa Milletvekili Ertuğrul YALÇINBAYIR'ın, Bilgi
Edinme Hakkı Kanunu uyarınca hazırlanan raporlara ilişkin sorusu ve Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanvekili İsmail ALPTEKİN'in cevabı (7/11201)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat
15.00'te açılarak üç oturum yaptı.
Oturum Başkanı ve TBMM
Başkanvekili İsmail Alptekin, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle, emeği geçen
öğretmenlere bir teşekkür konuşması yaptı.
24 Kasım Öğretmenler Günü
münasebetiyle Genel Kurulu ziyaret eden öğretmenlere Başkanlıkça
"Hoşgeldiniz" denildi.
24 Kasım Öğretmenler Günü
nedeniyle:
Erzurum Milletvekili Ömer
Özyılmaz'ın,
Afyonkarahisar
Milletvekili Reyhan Balandı'nın,
Denizli Milletvekili
Mustafa Gazalcı'nın,
Öğretmenlerin yaşadığı
sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin gündemdışı konuşmalarına, Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin cevap verdi.
Çek Cumhuriyeti
Parlamentosu Temsilciler Meclisi Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Jan
Vidim'in davetlisi olarak Çek Cumhuriyetine ziyarette bulunacak olan Türkiye
Büyük Millet Meclisi Millî Savunma Komisyonu üyelerinden oluşacak Parlamento
heyetini oluşturmak üzere gruplarınca isimleri bildirilen milletvekillerine
ilişkin Başkanlık tezkeresi,
Türkiye Büyük Millet
Meclisi ve Sayıştay Başkanlığının 2004 Mali Yılı Kesinhesaplarına İlişkin
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu Raporu (5/17) (S.
Sayısı: 1017),
Genel Kurulun bilgisine
sunuldu.
Denizli Milletvekili
Mustafa Gazalcı ve 30 milletvekilinin, eğitim ve öğretim hizmetlerinde çalışan
öğretmenler ile diğer görevlilerin ekonomik ve sosyal sorunlarının
araştırılarak çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/326) Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergenin
gündemdeki yerini alacağı ve öngörüşmesinin, sırası geldiğinde yapılacağı
açıklandı.
Gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:
1 inci sırasında bulunan,
Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/212) (S.
Sayısı: 305) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon
raporu henüz gelmediğinden;
2 nci sırasında bulunan,
Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında (1/950) (S.
Sayısı: 920),
3 üncü sırasında bulunan,
Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin (1/1030)
(S. Sayısı: 904),
Kanun Tasarılarının
görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından;
Ertelendi.
4 üncü sırasında bulunan,
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının (1/1121) (S.
Sayısı: 1014) görüşmelerine devam edilerek 17 nci maddesine kadar kabul edildi.
29 Kasım 2005 Salı günü
saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 20.01'de son verildi.
İsmail Alptekin
Başkanvekili
|
Harun
Tüfekci |
Türkân
Miçooğulları |
|
Konya |
İzmir |
|
Kâtip Üye |
Kâtip Üye |
No.: 35
II.- GELEN KÂĞITLAR
25 Kasım 2005 Cuma
Tasarı
1.- Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile
78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısı (1/1146) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Plan ve
Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.11.2005)
Teklifler
1.- Muğla Milletvekili Ali Cumhur Yaka ve 27 Milletvekilinin; 657
Sayılı Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
(2/619) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.11.2005)
2.- Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık ve 28 Milletvekilinin; 5434
Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun Teklifi (2/620) (İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18.11.2005)
3.- Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın; 6183 Sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna Geçici Bir Madde İlavesi Hakkında
Kanun Teklifi (2/621) (Plan ve Bütçe
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.11.2005)
No.: 36
28 Kasım 2005 Pazartesi
Teklifler
1.- Malatya Milletvekili Süleyman Sarıbaş'ın; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılması Hakkında İçtüzük Teklifi (2/622)
(Anayasa Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.11.2005)
2.- Samsun Milletvekili Mehmet Kurt'un; Pasaport Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/623) (İçişleri Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.11.2005)
3.- Kahramanmaraş Milletvekili Fatih Arıkan ve 9
Milletvekilinin; Pasaport Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
(2/624) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.11.2005)
Raporlar
1.- Konya Milletvekili Atilla Kart'ın; Yeniceoba Adıyla Yeni İlçe
Kurulması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan
Gündeme Alınma Önergesi (2/130)
(S. Sayısı: 1020) (Dağıtma tarihi: 28.11.2005) (GÜNDEME)
2.- Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Yüksek ve Orta Dereceli Okullar
Öğretmenleri ile İlkokul Öğretmenlerinin Haftalık Ders Saatleri ile Ek Ders
Ücretleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Millî
Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/1061) (S. Sayısı: 1021)
(Dağıtma tarihi: 28.11.2005) (GÜNDEME)
3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suudi Arabistan Krallığı
Hükümeti Arasında Güvenlik, Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerle Mücadele
Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve İçişleri ile Dışişleri Komisyonları Raporları (1/1080) (S. Sayısı:
1024) (Dağıtma tarihi: 28.11.2005) (GÜNDEME)
4.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Moğolistan Hükümeti Arasında
Büyükelçilik Binasının Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine Satışına İlişkin
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/1110) (S. Sayısı: 1026) (Dağıtma tarihi: 28.11.2005)
(GÜNDEME)
5.- Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Arap Devletleri Ligi
Genel Sekreterliği Arasında Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/1116) (S.
Sayısı: 1027) (Dağıtma tarihi: 28.11.2005) (GÜNDEME)
Yazılı Soru Önergesi
1. - Bursa Milletvekili Ertuğrul YALÇINBAYIR'ın, Bilgi Edinme Hakkı
Kanunu uyarınca hazırlanan raporlara ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanından yazılı soru önergesi
(7/11201) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2005)
No.: 37
29 Kasım 2005 Salı
Teklifler
1.- Şırnak Milletvekili Mehmet Tatar ve Denizli Milletvekili Ümmet
Kandoğan'ın; 24.2.1968 Tarih ve 1005 Sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara
Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunun 1.
Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/625) (Plan ve Bütçe
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.11.2005)
2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt ve 24 Milletvekilinin; 17.3.1981
Tarihli ve 2429 Sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/626) (İçişleri Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.11.2005)
3.- Muş Milletvekili Sabahattin Yıldız'ın; Yükseköğretim Kurumları
Teşkilatı Hakkında
41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı
Kanun ile
78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin
Kanun Teklifi (2/627) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.11.2005)
4.- Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun; Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
(2/628) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 24.11.2005)
Meclis Araştırması Önergesi
1. - Bitlis Milletvekili Vahit KİLER ve 26 Milletvekilinin, sigara
kaçakçılığının ülke güvenliği, ekonomisi ve halk sağlığına verdiği zararların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98
inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/327) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.11.2005)
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.10
29 Kasım 2005 Salı
BAŞKAN: Başkanvekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN - Saygıdeğer
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 24 üncü Birleşimini açıyorum.
Toplantı yetersayısı
vardır; görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce, üç
sayın milletvekiline gündemdışı söz vereceğim.
Konuşma süreleri 5'er
dakikadır. Hükümet bu konuşmalara cevap verebilir. Hükümetin cevap süresi 20
dakikadır.
Gündemdışı ilk söz,
akaryakıt istasyonlarındaki yazarkasa uygulamalarında meydana gelen
aksaklıklarla ilgili söz isteyen Manisa Milletvekili Ufuk Özkan'a aittir.
Sayın Özkan, buyurun.
(CHP sıralarından alkışlar)
III.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GündemdIşI Konuşmalar
1.- Manisa
Milletvekili Ufuk Özkan'ın, akaryakıt pompalarına ödeme kaydedici cihazların
bağlanması uygulamasında karşılaşılması muhtemel sorunlara ilişkin gündemdışı
konuşması
UFUK ÖZKAN (Manisa) -
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekili arkadaşlarım; akaryakıt pompalarına bağlanacak yazarkasalarla
ilgili gündemdışı söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım,
bildiğiniz gibi, uygulamayı yakından takip eden arkadaşlarım, uygulamadaki
aksaklıkları, problemleri biliyorlar; fakat, ben, sizin de gündeminize taşımak
için bu konuda söz aldım, sizi biraz bilgilendirmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım,
akaryakıt pompalarına bağlanacak olan ödeme kaydedici cihazlarla ilgili, 1
trilyon lirayı aşan istasyonlara, en geç 1 Temmuz 2005 tarihinde bunların
bağlanması lazımdı; fakat, aksaklıklar oralardan bugüne kadar devam etmektedir.
Bu aksaklıklarla ilgili, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Ölçüler ve Standartlar
Genel Müdürlüğünün yazısından bazı alıntılar yaparak sizlerle paylaşacağım.
Değerli arkadaşlarım,
akaryakıt istasyonlarındaki pompalara ödeme kaydedici cihazların bağlanması
uygulamasında karşılaşılan problemler ve bunların çözüm yollarının belirlenmesi
amacıyla, 18 Ağustos 2005 tarihinde, İstanbul'da, akaryakıt pompası
imalatçıları ve Bakanlık temsilcilerinin katıldığı bir toplantı yapılıyor. Söz
konusu toplantıda, akaryakıt pompası imalatçılarınca pompalara ödeme kaydedici
cihazların bağlanması işlemlerinin kendi servisleri dışında kişiler tarafından
yapıldığı, bu işlemler sırasında sayaçların otomasyon sisteminde bazı
parçalarının değiştirildiği, bundan da sayaçların ayarlarının etkilendiği, tüm
yasal sorumluluğun imalatçı ve ithalatçı firmalarda olduğuna değinilerek,
pompalara kendi servisleri dışında kişilerin müdahale etmesine izin verilmemesini
talep ediyorlar.
Yine aynı yazıda
"akaryakıt pompalarına ödeme kaydedici cihazların bağlanması uygulamasıyla
ilgili olarak, sayaçların ayarlarına müdahale edilemeyecek şekilde, imalatçı ve
ithalatçı firmalarca yeniden hazırlanacak damga planlarının en geç 14 Ekim 2005
tarihi mesai bitimine kadar bildirilmesini istiyorlar.
Yine, aynı yazıda,
“bağlayıcı bir unsur olarak, ilgili firmayla servis sözleşmesi bulunmayan tamir
ve ayar yetkili belgeli kişilerin müdahale ettikleri akaryakıt sayaçları il
müdürlüğünce damgalanmayacaktır" diye de bir ifade kullanılıyor.
Yine Ölçüler ve
Standartlar Genel Müdürlüğünün 28.10'da yazmış olduğu bir yazıdan size şunları
söylemek istiyorum: Hepinizin bildiği gibi, 3516 sayılı Ölçüler ve Ayarlar
Kanunu hükümleri çerçevesince bu işler yapılır.
Değerli arkadaşlarım,
bunu belirterek tekrar şöyle bir ifade kullanılıyor: Bu genelgenin daha iyi
anlaşılması amacıyla, sektör temsilcileriyle 11.10.2005 tarihinde tekrar bir
toplantı yapılıyor. Bu toplantıda, Maliye Bakanlığı Gelirler İdaresi
Başkanlığınca Bakanlığa bildirilen yazarkasa bağlanma takviminin, yazarkasa
imalatçı firmalar tarafından il il
tasnifinin yapılarak, uygulamanın söz konusu taraflarca işbirliği anlayışı
içinde, yazarkasa firmalarının takvimi dikkate alınarak gerçekleştirilecektir.
Yine aynı yazıda, 18
Ağustos 2005 tarihinde İstanbul'da yapılan toplantıda "yazarkasa takılma
sürecinde akaryakıt sayaçlarına dışarıdan müdahalenin engellenmesi, sayaçların
otomasyon sistemi ve diğer parçalarında herhangi bir değişikliğe sebebiyet
verilmemesi açısından ve bu gibi durumların meydana gelmesi halinde akaryakıt
pompa üreticileri, ithalatçıları sorumlu olacağından, sadece akaryakıt pompa
imalatçı ve ithalatçılarıyla servis sözleşmesi olanlar yazarkasa takma işlemini
gerçekleştirecektir" diye ifade var.
Değerli arkadaşlarım, bu
genelgelerde, bu yazılarda ifade edilen "bu nedenle akaryakıt sayaçlarında
yapılacak değişiklik ve tadilatların mutlaka o sayacın imalatçısı ve
ithalatçısı tarafından yapılması zorunludur" cümlesi, bazı akaryakıt pompa
imalatçısı ve ithalatçısı firmalar tarafından akaryakıt bayileri karşısında
baskı unsuru olarak kullanılmaktadır. Bu şartların olması, rekabetin ve
tüketicinin korunması açısından bir engeldir. Zira, servise yönelik bütün
şartları imalatçı belirlerse ve tüketicinin alternatifi olmazsa, hizmet
kalitesi düşer ve maliyetler artar.
Değerli arkadaşlarım, şu
iki genelge, şu iki yazı şunu ifade etmektedir, bunlardan çıkan anlam şudur:
Yazarkasa rantının paylaşımıyla ilgili kavganın belgeleridir. Sanki, vergi
kaybını önlemek esas alınmış gibi, yazarkasaların bu şekilde gündeme gelmesi,
bu konudaki dağınıklık ve başıbozukluğun burada da kalmadığını şunlarla ifade
etmek istiyorum: Maliye Bakanlığı, 13 Ekim 2005 tarihinde akaryakıt pompalarına
bağlanacak yazarkasalarla ilgili yeni bir tebliğ yayımlamış, bu tebliğ 1.11.
2005 tarihinden itibaren pompalardan yapılacak tüm satışlar için perakende
satış fişi veya faturası düzenlemesi mecburi tutulmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Özkan.
UFUK ÖZKAN (Devamla) -
Sağ olun Başkanım
Sayın Başkan, değerli
arkadaşlarım; Türkiye'de yazarkasa bağlanması gereken pompa adedi yaklaşık 70
000 adettir. Bu 70 000 adet pompanın yaklaşık 20 000'ine yazarkasa bağlanması
mümkün değildir. Bunun, istasyoncularımıza ve ülkemize maliyeti, yaklaşık
100-150 milyon dolarlık ilave bir yük getirmektedir. Bugüne kadar Türkiye'de
bağlanmış olan yazarkasa adedi, maalesef, 200'ü-300'ü geçmemiştir. Bu hızla
devam edeceğini düşünürsek, en iyimser tahminle, üç dört yıldan önce bu
uygulamanın bütün istasyonlarda olması söz konusu dahi değildir.
Totalizatör uygulamasını
bu sektörün içinden gelen arkadaşlarım son derece iyi bilirler. Totalizatör,
aslında yazarkasanın yerine geçecek bir uy-gulamadır, bütün pompalarda da
vardır, ilave bir maliyet de gerektirmez.
Sevgili arkadaşlarım,
yazarkasa uygulaması, kesinlikle, kaçak akaryakıtın ve akaryakıttaki vergi
kaybının önüne geçecek bir engel değildir. Üzülerek ifade etmek istiyorum, AKP
döneminde, sadece akaryakıtta değil, vergisi yüksek olan bütün mallarda kaçak
ve hileli satışlar, maalesef, devam edip gelmektedir. Paranın el
değiştirdiğini, dürüstlerin zarar gördüğünü, bu sözlerle buradan da ifade etmek
istiyorum.
Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Özkan.
Gündemdışı ikinci söz,
tarımda suyun verimli kullanılmasıyla ilgili söz isteyen Burdur Milletvekili
Bayram Özçelik'e aittir.
Sayın Özçelik, buyurun.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
2.- Burdur
Milletvekili Bayram Özçelik'in, su kaynaklarının tarımda verimli
kullanılmasının önemine ve bu konuda alınması gereken tedbirlere ilişkin
gündemdışı konuşması
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) -
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; tarımda suyun verimli kullanılması
hakkında gündemdışı söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, hepinizi en içten
sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Su, doğal hayatın en
önemli kaynağı. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, 6 milyarı aşan dünya
nüfusunun 2 milyarı ileri düzeyde su sıkıntısı yaşıyor. Bu nedenle, günümüzde
olduğu gibi gelecekte de dünyanın karşı karşıya kalacağı en ciddî problemlerden
birisi su sorunudur. Özellikle, artan nüfus ve suyun bilinçsizce kullanımı,
gelecekte su sorununun daha büyük boyutlara ulaşacağını gösteriyor. Dünyadaki
hızlı nüfus artışı nedeniyle miktarı giderek azalan su, petrolden daha değerli
hale geldi; çünkü, petrolün alternatifi var; ama, suyun alternatifi yok. Su
bakımından yoksul ülkeler açısından tehlike çanları çalıyor.
Kullanım alanlarına
bakıldığında, özellikle tarımda suyun çok büyük bir önemi var. Yeryüzünde
tüketilen suyun yüzde 10'u evlerde, yüzde 70'i tarımda, yüzde 20'si ise
sanayide kullanılıyor. Tarımda kullanılan suyla yeryüzündeki besinlerin yüzde
40'ı yetişiyor; dolayısıyla, su kaynaklarının tehlikede olması, yeryüzündeki
insanların yaşamını doğrudan tehdit ediyor.
Türkiye'de 25,8 milyon
hektar işlenmiş alan, sulanabilir alan olarak ayrılmıştır. Ekonomik olarak
sulanabilen alan potansiyeli ise 8,5 milyon hektardır. 1997 yılı sonu
itibariyle toplam sulanan alan yaklaşık olarak 4,5 milyon hektar. Bu oran,
ekonomik olarak sulanabilen alanın yüzde 53'ünü oluşturuyor.
Birçok konuda olduğu
gibi, ülkemizde, tarımsal sulamada bilinçli olduğumuzu söylemek ne yazık ki
mümkün değil; ancak, bilinçsiz sulama sonucunda oluşan tuzlanmanın, binlerce
hektarlık tarım alanını bir daha kullanılmaz duruma getirdiği de bilinen bir
gerçek.
Devlet İstatistik
Enstitüsü, 2030 yılında Türkiye nüfusunun 100 000 000'u aşacağını tahmin
ediyor. 2030'da kişi başına yıllık su miktarının 1 000 metreküpün altına
düşmesi ve Türkiye'nin su fakiri bir ülke haline gelmesinden endişe ediliyor.
Türkiye'nin yıllık
ortalama akarsu potansiyeli 186 milyar metreküp civarında. Sulama suyunun
toprağa uygulanmasına genel olarak üç farklı yöntem vardır. Bunlardan
birincisi, yüzey sulama dediğimiz, çiftçilerin deyimiyle salma sulama
yöntemidir. Yani, bitkinin yetiştirildiği alana suyu salarak tüm yüzeyin
sulanmasıdır. Yüzey sulama yöntemiyle su uygulama randımanları yüzde 40 ile 60
arasındadır.
İkinci bir sulama
yöntemi, yağmurlama sulama yöntemidir. Bu sistemdeyse, sulama suyu belirli bir
basınç altında ve belirli aralıklarla yerleştirilmiş yağmurlama başlıklarıyla
iletilerek yapay bir yağış sağlanıyor; randıman oranıysa yüzde 70 ile 80
arasındadır.
Üçüncü sulama yöntemiyse,
mikro sulama ya da damla sulama yöntemidir. Damla sulama yönteminde, suyun,
bütün yüzeye ya da yağmurlama sistemindeki gibi, geniş bir alan yerine,
bitkinin kök bölgesine ve çevresine ihtiyaç duyulan oranda damlalar şeklinde
uygulanmaktadır. Bu sistemle bitkinin ihtiyaç duyduğu gübre de aynı oranda
verilmektedir. Bu sistemde uygulama randımanı yüzde 85 ile 95 oranındadır.
Bu üç sulama yöntemi
karşılaştırıldığında, suyun en verimli kullanıldığı sistem damla sulama
yöntemidir. Damla sulama yöntemiyle, sadece su tasarrufu değil, enerji, gübre
ve işgücü kullanımında önemli ölçüde tasarruf sağlanıyor.
Türkiye'de sulanan
alanların yaklaşık yüzde 80'i yüzeysel salma sulama yöntemiyle sulanırken, yüzde
20'ye yakını yağmurlama yöntemiyle ve ancak yüzde 1'i damla sulama yöntemiyle
sulanıyor. Damla sulamanın yaygınlaşabilmesi için devletin bu konuda teşvik
vermesi gerekiyor. Bu yöntemde, ilk yatırımın diğer yöntemlere göre pahalı
olması, istenilen düzeylere çıkılamadığını gösteriyor. Peki, damla sulamada ne
sağlanıyor; sudan yüzde 30-50, enerjiden yüzde 30-50, işçilikten yüzde 70,
gübreden yüzde 30-50, ilaçtan yüzde 50 tasarruf sağlanıyor, verim ve
kalitedeyse yüzde 30-50 artış sağlanıyor, Bu yöntem, çoraklaşmayı önlüyor,
doğal su kaynaklarını koruyor. Bugün normal metotlarla sulanan 4,5 milyon
hektar araziyi, hiçbir altyapı masrafı yapılmadan 6,5 milyon hektara çıkarmak
mümkün. Bugünkü teknolojilerle Türkiye topraklarının 8,5 milyon hektarı
sulanabilecektir. Halbuki, damla sulama yöntemiyle Türkiye'nin tarım
arazilerinin tamamına yakın miktarını sulama imkânı verecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Özçelik.
BAYRAM ÖZÇELİK (Devamla)
- Sonuç olarak -Tarım Bakanlığı, Enerji Bakanlığıyla birlikte- her yıl 300 000
dekarlık damla sulama projesi programlandığı zaman -bunun tüm maliyeti 30-60
milyon dolardır- bunun ülkeye getireceği yarar en az 500 000 000 dolardır. Bu
maliyeti Bakanlığın hibe etme şartı yoktur. Bu, diğer ülkelerde olduğu gibi,
uzun vadeli düşük faizli kredi olarak verilebilir. Bunun ülkeye ekonomik ve
sosyal yönden fayda sağlayacağına, tabiî kaynakları koruyacağına, tarımın nefes
alacağına ve çoraklaşmanın önleneceğine inanmaktayız.
Siz değerli milletvekillerine
saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Özçelik.
Gündemdışı üçüncü söz, 29
Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü ve Ortadoğu'daki
gerginliğin ilkokul çağındaki çocuklara kadar yansıtıldığı ortamda Filistin
dramını bir kez daha dünya kamuoyunun gündemine getirmek amacıyla söz isteyen
Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi'ye aittir.
Sayın Tanrıverdi,
buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
3.- Manisa
Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi'nin, Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma
Günü münasebetiyle, Filistin Halkının karşı karşıya bulunduğu sıkıntılara
ilişkin gündemdışı konuşması
HÜSEYİN TANRIVERDİ
(Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Birleşmiş Milletler
Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü dolayısıyla gündemdışı söz almış
bulunuyorum; sözlerime başlamadan önce, şahsım ve Türkiye-Filistin
Parlamentolararası Dostluk Grubu adına Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Malumunuz olduğu üzere,
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 29 Kasım 1977 yılı oturumunda alınan
kararla, bugün, yani 29 Kasım, Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü
olarak ilan edilmiştir.
Türkiye-Filistin
Parlamentolararası Dostluk Grubu adına, tüm dünyadaki mazlum milletlerin sembolü
olan Filistinli kardeşlerimizin Dayanışma Gününün özgürlük ve egemenliklerine
vesile olmasını diliyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türkiyemizin yakın coğrafyasında birçok yakıcı ve yıkıcı
gelişmeler olmaktadır. Bunların hepsini gayet dikkatle ve endişeyle takip
etmekteyiz. Özellikle güneyimizde, Suriye, Irak ve Filistin bölgesinde yaşanan
gelişmeler kaygı vericidir. Kasım ayının 11'inde birinci ölüm yıldönümü olan
Filistin eski Devlet Başkanı merhum Yaser Arafat'ın vefatından sonra yeniden
şekillenen İsrail-Filistin anlaşmazlığındaki barışa yönelik adımlar ve çabalar
gelecek için umut vermekle beraber, hâlâ, nihaî ve kalıcı bir barış için daha
çok çalışmak ve çaba sarf etmek gerektiğini ortaya koymuştur.
Elli yılı aşkın bir
süredir devam eden İsrail-Filistin çatışmasının temelinde, 29 Kasım 1947
tarihli Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 181 sayılı kararının tam ve doğru
bir şekilde uygulanamaması ve Filistin Halkının vazgeçilmez haklarının elinden
alınmış olması yatmaktadır. Dileğimiz ve arzumuz, Filistin'in, bir an önce,
özgür uluslar topluluğu içinde, egemen ve eşit bir üye olarak yerini almasıdır.
Ortadoğu'ya barış ve istikrar ancak bu şekilde gelecek ve bölgedeki tüm
halklara, ekonomik ve toplumsal açıdan yeni imkânlar sunacaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Filistin Halkına yönelik baskı ve kuşatmaların İsrail'e de
güvenlik ve huzur getirmediği açıktır. Unutulmamalı ki, Ortadoğu'da barışın
yolunun güvenlikten değil, güvenliğin yolunun barıştan geçtiği artık
anlaşılmalıdır. Karşılıklı tanınmış sınırlar içinde, Filistin ve İsrail'in yan
yana yaşamalarını sağlayacak kapsamlı bir anlaşmaya varılabilmesi için, görüşme
masası tek çıkar yoldur. Dörtlü yol haritası üzerinde, taraflar, daha önceden
açıkladıkları iyi niyetlerini somut adımlara dönüştürmeli ve masa başındaki
müzakereleri sürdürmelidir; çünkü, Ortadoğu'da akan kan, her gün dökülen
gözyaşı, alışılmış olağan görüntüler olarak algılanmaya başlanmıştır. Bunu
kabullenmek asla mümkün değildir.
29 Kasım gününü
"Filistin Halkıyla Dayanışma Günü" ilan eden Birleşmiş Milletler, bu
konu üzerinde daha çok hassasiyetle durmalıdır; çünkü, Filistin halkı haksız
bir şekilde topraklarından çıkarılmış, yurtlarından edilmişlerdir. Ayrıca,
oradaki kaos ortamı, dünya barışını da tehdit eder bir hal almıştır.
Dünyada medeniyetler
ittifakı için girişimler yapılırken, Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin sadece
bir sınır ve toprak değil, artık, medeniyetlerarası çatışmaya doğru gittiği
endişesini taşıyorum. 2003 yılında güvenlik gerekçesiyle başlanan tecrit ve
utanç duvarının inşası, bütün uluslararası camianın uyarılarına, Birleşmiş
Milletlerin kararlarına, Uluslararası Adalet Divanının 2003 yılı aralık ayında
İsrail'in aleyhine verdiği açık karara rağmen, halen devam etmektedir. Bu
duvarın inşası tüm hızıyla sürerken, Birleşmiş Milletlerin, hâlâ İsrail
tarafında karşılık bulmayan barış ve sağduyu çağrılarında bulunması, dünya
kamuoyunun gözünden kaçmamaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
HÜSEYİN TANRIVERDİ
(Devamla) - Sayın Başkan, müsaade ederseniz…
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Tanrıverdi, devam ediniz.
HÜSEYİN TANRIVERDİ
(Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; barışın her zaman savaştan
ve çatışmadan zor olduğunu ortaya koyan bir gelişmeden söz etmek istiyorum. Ramazan
Bayramında arkadaşlarıyla oynarken İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu
hayatını kaybeden 12 yaşındaki Filistinli Ahmet'in organları, babasının
girişimleriyle, 6 İsrailli çocuğa hayat verdi. Evet; Filistin'de yıllardır
yaşanan bu tür dehşet tablolarına karşı müthiş bir vicdan infilakı halinde
cereyan eden bu tablo, yüz yılımızın değil, bin yılımızın trajedisidir. Bu
tablo, vücutlarını ortadan kaldırmak için çabalayanlara karşı, yani, insanlık
ayıbına karşı, insanlık vicdanının volkanlaşmasıdır. Daha açık bir ifadeyle,
kendilerini öldürmeye gelenlere karşı, kendilerinde dirilen bir topluma verilen
bin yılımızın dersidir. Bu davranışla, Filistinli Ahmet'in hayat veren organları diyor ki değerli
dostlar "bizi öldürmeye gelen bizde dirilir." Bu, ne müthiş insanlık
dersidir! Bu, ne büyük fedakârlıktır! Hayatını yok edenlere hayat veren bu
soylu davranıştan daha büyük mesaj olabilir mi dersiniz?!. Filistinli Ahmet'in
mesajı, hayatı; hayatı da, mesajıdır.
Her fırsatta, dünya
barışı ve medeniyetlerarası ittifakı önceleyen, gündeme getiren Başbakanımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İspanya'nın Barselona Kentinde düzenlenen 10 uncu
AB Akdeniz Zirvesinde, bildiğiniz gibi, Lübnan, Filistin ve İsrail'le
toplantıya katılan temsilcileriyle ikili görüşmelerde bulundu. Türkiye, her
zaman çatışmanın ve Filistin halkının çektiği sıkıntıların sona ermesi için
elinden gelen dayanışmayı ortaya koymaktadır. Tarihî sorumluluğumuz, kültürel
bağlarımız ve misyonumuz, bize bu sorumluluğu yüklemektedir. Bu görev, bölgede
uzun yıllardır barışı tesis etmiş bir medeniyet olarak bizlere düşmektedir; bu,
tarihî bir roldür.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 25 Ocak tarihinde Filistin ve 28 Martta da İsrail tarafında
yapılacak genel seçimler sonrasında, umarım, yenilenen yönetimler barış için
daha kararlı ve ilkeli adımlar atarlar. Uluslararası toplumu ve kuruluşları
barış için daha çok çaba sarf etmeye davet ediyorum.
Sözlerimi burada
tamamlarken, hükümetimizce yürütülen
çalışmalardan da güç alarak, Filistin Halkıyla dayanışmamızı daha da
kararlı biçimde sürdüreceğimizi ifade ediyor, Filistin Halkıyla Uluslararası
Dayanışma Gününün sadece mazlum
Filistin Halkı için değil, tüm ezilen, horlanan ve sömürülen dünya halkları ve
insanlık için topyekûn dayanışmaya vesile olmasını diliyor; hepinize, tekrar,
şahsım ve Dostluk Grubumuz adına selam ve saygılarımı sunuyorum.
Sayın Başkan teşekkür
ediyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Tanrıverdi, bu güzel konuşmanız için.
Saygıdeğer milletvekili
arkadaşlarım, gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
diğer sunuşları vardır.
Sözlü soru önergesinin
geri alınmasına dair bir önerge vardır; okutuyorum:
B) Tezkereler ve Önergeler
1.- Antalya
Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun (6/1583) esas numaralı sözlü sorusunu
geri aldığına ilişkin önergesi (4/340)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Gündemin Sözlü Sorular
kısmının 364 üncü sırasında yer alan (6/1583) esas numaralı sözlü soru önergemi
geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz
ederim.
Feridun Fikret Baloğlu
Antalya
BAŞKAN - Sözlü soru
önergesi geri verilmiştir.
Komisyondan istifa
önergesi vardır, okutuyorum:
2.-
Erzincan Milletvekili Talip Kaban'ın İçişleri Komisyonu üyeliğinden çekildiğine
ilişkin önergesi (4/339)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İçişleri Komisyonu
üyeliğinden istifa ediyorum.
Gereğini arz ederim.
Talip Kaban
Erzincan
BAŞKAN - Bilgilerinize
sunulmuştur.
Bir Meclis araştırması
önergesi vardır; okutuyorum:
C)
Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI Önergelerİ
1.- Bitlis Milletvekili
Vahit Kiler ve 26 milletvekilinin, sigara kaçakçılığının ülke güvenliği,
ekonomisi ve halk sağlığına verdiği zararların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/327)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Dünyada 1,1 milyar kişi
sigara içmektedir ve bu rakamların sadece yüzde 15'i zengin ülkelerde, yüzde
85'i de gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır. Ülkemizde ise yetişkin nüfusun
yaklaşık yarısı sigara içmektedir. Ülkemizde sigara içen 17 000 000 kişi günde
40 000 000 doları, yılda ise 15 milyar
doları sigaraya vermektedir. Böylesine büyük bir pazar suç örgütlerinin
iştahını kabarttığı gibi, suç örgütlerinden öte terör örgütlerinin ve dış güçler
diye tanımlanan odakların hareketlerini hızlandırmaktadır. Artık sahte ile
kaçağın iç içe geçtiği bu tip olaylar, ülke ekonomisine olduğu kadar halk
sağlığına ve daha da önemlisi ülke güvenliğine büyük zararlar vermektedir.
Sigara kaçakçılığının Türk halk sağlığı, ülke güvenliği ve Türk ekonomisine
verdiği zararların tespiti amacıyla Anayasanın 98 ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca ir araştırma açılmasını
saygılarımızla arz ederiz.
1.- Vahit Kiler (Bitlis)
2.- Abdullah Erdem Cantimur (Kütahya)
3.- Mücahit Daloğlu (Erzurum)
4.- Ünal Kacır (İstanbul)
5.- Vahit Kirişci (Adana)
6.- Mustafa Ilıcalı (Erzurum)
7.- Hasan Bilir (Karabük)
8.- Mahmut Kaplan (Şanlıurfa)
9.- Mehmet Ceylan (Karabük)
10.- Ali İbiş (İstanbul)
11.- Mustafa Elitaş (Kayseri)
12.- Recep Yıldırım (Sakarya)
13.- Soner Aksoy (Kütahya)
14.- Abdulmecit Alp (Bursa)
15.- Murat Yıldırım (Çorum)
16.- İbrahim Çakmak (Tokat)
17.- Hasan Ali Çelik (Sakarya)
18.- İsmail Soylu (Hatay)
19.- Ali Küçükaydın (Adana)
20.- Fahri Çakır (Düzce)
21.- Osman Kılıç (Sivas)
22.- Ekrem Erdem (İstanbul)
23.- Erdoğan Özegen (Niğde)
24.- Aziz Akgül (Diyarbakır)
25.- Muharrem Karslı (İstanbul)
26.- Nusret Bayraktar (İstanbul)
27.- Nur Doğan Topaloğlu (Ankara)
Gerekçe:
Dünyada 1,1 milyar kişi
sigara içmektedir ve bu rakamın yüzde 15'i zengin ülkelerde, yüzde 85'i de
gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır. Ülkemizde ise yetişkin nüfusun yaklaşık
yarısı sigara içmektedir. Ülkemizde sigara içen 17 000 000 kişi günde 40 000
000 doları, yılda ise 15 milyar doları sigaraya vermektedir. Böylesine büyük
bir pazar, suç örgütlerinin iştahını kabarttığı gibi, suç örgütlerinden öte,
terör örgütlerinin ve dış güçler diye tanımlanan odakların hareketlerini
hızlandırmaktadır. Artık, sahte ile kaçağın iç içe geçtiği bu tip olaylar, ülke
ekonomisine olduğu kadar halk sağlığına ve daha da önemlisi ülke güvenliğine
büyük zararlar vermektedir.
Önceleri Çin'de üretilen
ve yurdumuza kaçak yollardan sokulan sigaraların, bugün, Irak'ta yine kaçak
yollardan üretilip yurda sokulduğu bilgileri mevcuttur. Eldeki bilgilere göre,
sınır ticareti kapsamında Gürbulak Sınır Kapısından giriş çıkış yapan yaklaşık
2 000 kişi İran'a gidip geliyor. Bu şekilde giriş çıkış yapan bu 2 000 kişi
binlerce karton sigarayla yurda giriş yapmaktadır. İran'da kartonunu 15 YTL'ye
alan kişi, aynı gün, aynı kartonu 40 YTL'ye satabilmektedir. Sadece Gürbulak
Sınır Kapısından, anılan sistemle, yılda yaklaşık 50 000 000 paket sigara girmektedir.
Resmî rakamlar dışında, araçların gizli bölmelerine yerleştirilen sigaraların
bildirilenin 10 katı olduğu tahmin edilmektedir. Bu rakamlarla da ulaşılan
rakam yıllık 500 000 000 paketi bulmaktadır.
Gümrük Müfettişliğinin
İçişleri Bakanlığına da intikal eden resmî raporlarına göre, Türkiye'de kaçak
sigaranın yıllık vergi zararı 1 katrilyon lira civarında ve bu yolda en önemli
köprü Kuzey Irak'taki bazı Kürt bölgeleri. Habur'dan giren kaçak sigaralar
arasında Tekel 2000 ile Samsun 216 ve Maltepe markalarının olması olayın
ülkemiz açısından ciddîyetini bir kez daha ortaya koymaktadır.
AB kaynakları ise, kaçak
sigara dosyasında bir parça değişik bir güzergâhı öne sürmektedir. AB
kaynakları, kaçak sigaranın, Porto Riko'dan, İspanya'nın Valencia Kenti üzerinden
Limasol'a, oradan Beyrut'a, oradan da Irak'a ulaştırıldığını savunmaktadır. Bu
durumda, güzergâhı neresi olursa olsun, Türkiye'ye kaçak sigara sokulması
amacında olunduğunu çağrıştırıyor.
|
|
|
|
Yakalanan Sigara |
|
Yıl |
Olay Sayısı |
Şüpheli Sayısı |
Paketi |
|
1999 |
742 |
1 113 |
931 290 |
|
2000 |
924 |
1 356 |
2 134 023 |
|
2001 |
568 |
805 |
2 775 768 |
|
2002 |
538 |
817 |
1 967 332 |
|
2003 |
1 120 |
1 440 |
3 640 545 |
1.1.2004-12.4.2004 |
592 |
746 |
456 536 |
|
|
TOPLAM |
4 484 |
6 277 |
11 905 494 |
Emniyet kaynaklı
yukarıdaki tablo itibariyle, son altı yıllık dönemde olay sayısı bazı yıllar
için her ne kadar düşmüş gibi görünse de, yakalanan sigara paketi sayısındaki
artışın hız kesmediği açıkça görülmektedir. Bu tablonun bu eksende
gerçekleşmesinin etmenlerini iyi tahlil etmek önemli bir gereksinimdir.
Yukarıdaki tablo sadece Emniyet kaynaklı rakamları ortaya koymaktadır. Gümrük
Müsteşarlığı ya da diğer ilgili mercilerin ellerindeki rakamlar olayın daha
ciddî boyutlarda olduğu iddiasını taşımaktadır. Bu bağlamda bir değerlendirme
yapmak gerekirse, kaçak sigarayla ilgili olarak zikredilen rakamlarla, gerçek
rakamlar arasında ciddî farklar vardır. Tütün mamulleriyle ilgili kaçakçılığın
önlenmesi, izlenmesi ve soruşturulmasında görevli personelin teknik
donanımlarının eksikliği, kaçak ve sahte sigaranın Türk Ceza Kanununun 119 uncu
maddesi gereği ön ödemeye tabi tutulması ve sonuçta cezaların caydırıcı
olmaması gibi etkenler, kaçakçılıkla mücadelede zafiyet yaratmaktadır. Bir
diğer husus da, bandrol hususudur. Şu an mevcut bandrollerin, kolay taklit
ediliyor olması, güvenliği tehlikeye düşürmekte ve kaçağı körüklemektedir.
Ulusal ve uluslararası
güvenlik güçlerinin yerel ve bölgesel düzlemde gerçekleştirdiği tüm operasyonel
aktivitelere karşın kaçakçılık yaygınlığı artırılmaktadır. Organize suç
örgütlerinin yasa dışı denetimleri marifetiyle canlı cansız her türlü varlığın
kaçakçılığın öznesi olduğunu üzülerek görüyoruz. Birbirinden bağımsız olduğu
gibi ilintili de olabilen kaçakçılık tiplerinin getirileri sadece organize suç
örgütlerinin değil, organize terör örgütlerinin de kasalarında birikmektedir.
Bu kirli ve karmaşık trafikte, ülkemizin ve insanımızın çıkarlarının zarar
görmesi durumu, mevcut durumun devamının tehlikeli gidişatına dikkat
çekmektedir. Uluslararası terörün besin deposu olarak da zaman zaman
karşılaştığımız kaçakçılık tiplerinden sigara kaçakçılığının ülkemizde hangi
yollarla yapıldığıyla ilgili olarak bir araştırma komisyonu kurulmasının büyük
faydalar sağlayacağı muhakkaktır.
BAŞKAN - Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini alacak
ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası
geldiğinde yapılacaktır.
Danışma Kurulunun bir
önerisi vardır; okutup, oylarınıza sunacağım.
IV.-
ÖNERİLER
A) DanIşma Kurulu Önerİlerİ
1.-
Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin
Danışma Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
Gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 296
ncı sırasında yer alan 1010 sıra sayılı Tehlikeli Malların Karayolu ile
Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşmasına Katılmamızın Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının bu kısmın 5 inci sırasına, 5 inci sırasında
yer alan 1009 sıra sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Bağlı Okulların Millî
Eğitim Bakanlığına Devredilmesi ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısının 6 ncı sırasına, 262 nci sırasında yer alan 949 sıra sayılı
Devlet Planlama Teşkilatı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 7 nci sırasına, 263
üncü sırasında yer alan 950 sıra sayılı Maden Kanununda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun Tasarısının 8 inci sırasına alınmasının; 29.11.2005 Salı günkü
birleşiminde, Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından cevaplandırılması istemiyle
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilen sözlü soru önergelerinin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasının; 30.11.2005
Çarşamba günkü birleşimde sözlü soruların görüşülmemesinin; Genel Kurulun
30.11.2005 Çarşamba ve 1.12.2005 Perşembe günleri 15.00-20.00 saatleri arasında
çalışmalarını sürdürmesinin Genel Kurulun onayına sunulması Danışma Kurulunca
uygun görülmüştür.
Bülent Arınç
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
|
Salih Kapusuz |
Ali Topuz |
Ömer Abuşoğlu |
|
AK Parti Grubu Başkanvekili |
CHP Grubu Başkanvekili |
Anavatan Partisi Grubu Başkanvekili |
BAŞKAN - Danışma Kurulu
önerisinin aleyhinde, Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu;
buyurun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya)- Sayın Başkan, Yüce Meclisin çok değerli üyeleri; Danışma Kurulunun
aleyhinde söz aldım; şekil olarak değil.
Sayın Bakanım, bugün,
yaklaşık 45 tane soruya cevap verecek; ama, iki yıl geçti, aradan iki yılı
geçenler var, bir tanesi de benim sorum veya sormuşum; Malatya'da kayısı yandı,
kayısı dondu… Geçmiş olsun… O soruya, iki yıl sonra cevap veriyoruz.
Onun için, benim ricam,
sözlü soru önergelerine vaktinde ve olaylar güncelliğini korurken cevap
verirsek, bir şey ifade eder. Bu konuyu bir kere söylemek istiyorum.
Yine, burada, bu
soruların birçoğu doğrudan gelir desteği… Çiftçi, gün istiyor, çiftçi diyor ki:
"Devletim, ne gün ödeyecekse, ödeme gününü bilmeliyim." Artık,
çiftçiye hangi gün ödeyeceksek, insanlar, hangi gün bu ödeme yapılacak, ne gün
ödenecek, ne zaman ödenecek diye hep bunun rüyasını artık görmek istemiyorlar
ve bunun hayaliyle yaşıyorlar. Bu nedenle, Tarım Bakanlığımız, eğer, bu
doğrudan gelir desteği ödemelerinin hangi gün, hangi dakika yapılacağını il il
bildirirlerse, tabiî, bu, çiftçimiz açısından çok önemli bir olgu olur diyorum.
Sayın milletvekilleri,
ben, bir başka konuya da değinmek istiyorum. Son birbuçuk yıldır Malatya'da,
önce her gün 40-50 hasta, son günlerde her gün 200 hasta ishal, karın ağrısı ve
kusma tanısıyla hastanelere koştu. Son birbuçuk aydır, bu devlet nerede! Son
birbuçuk aydır!.. Maalesef, serumları hastane bahçelerinde, artık, takıyorlar.
Biz, etik olarak, devletimizin insan sağlığının, insanın, ülkemizin tek değeri
insanın hep yanında olacağını bekledik; ama, bugüne kadar Sağlık Bakanlığımız
kılını kıpırdatmadı! Hak mıdır bu?! 10 000 kişi oldu, 10 000 kişi! Arkadaşlar,
nedir bu ya! Yani, Malatya'nın günahı ne?! Malatyalı bir şey mi yapmıştır?!
Yazık ediyoruz birbuçuk aydır. Bu ülkede bir tek yetkili yok mu?!. İnsan
sağlığıyla ilgilenen bir tek yetkili yok mu?! Birbuçuk aydır hastane
bahçelerinde insanlar sedyede serumlu geziyor.
Değerli arkadaşlarım,
biz, buna layık değiliz. Ben geçen hafta, son on gündür, Malatya İnönü
Üniversitesi... Burada, biz, şu yapmıştır, şu yapmıştır, şu yapmıştır diye
suçluyu önce aramıyoruz; biz, nedir bu sorun; çözümü, bu sorunun çözümünü
arıyoruz, insanımızın sağlığını arıyoruz, insanımızı arıyoruz. Ama, son on
gündür, her gün 300 olay, 300 vaka… Çocuklarımızda rota virüsü saptandı. Sebebi
ne olursa olsun, ama bunun sebebi nedir?.. Biz, kim yapmıştır, o suçludur,
Ahmet suçludur, Mehmet suçludur, aramıyoruz; nedir bunun çözümü diyoruz; ama,
hep toplar taca atıldı ve sonuçta olaya sahip çıkan olmadı.
Ben, bu sabah 8.00'de
Ankara Hıfzıssıhha Kurumuna gittim. Arkadaşlar, nerede bu rapor?.. Nerede bu
rapor?.. Malatya'nın su örneklerinin raporu?.. Bilgi Edinme Yasası çıkardık
değil mi?! Maalesef, raporu alamadım. Orada halk kırılıyor. Nihayet bugün sabah
orada ben kıyamet kopardım. Bugün, galiba, aldığım bilgiye göre, Malatya'ya bu akşam
uçağıyla Sağlık Bakanlığının 5 yetkilisi gidiyor. Yani birbuçuk mı ay beklemek
lazım?!
Malatya Eczacı Odasından
aldığımız bilgilere göre son bir ayda 32 000 tane ishal ilacı satılmış.
Arkadaşlar, hangi ülkede
yaşıyoruz?! Hani insandı?!. Hayretler içinde kalıyorum! Yazıklar olsun bize,
yazıklar olsun bana, eğer bir çözüm getiremediysem!
Değerli arkadaşlarım, ben
buradan haykırıyorum: Bugün 10 000 kişi, yarın 20 000 kişi... Ben tabip
değilim; bunun kuluçka dönemi olurmuş; kuluçka döneminin sonunda çok geniş
kitlelere bu uzanabilirmiş... Buradan haykırıyorum: Bu soruna el konmalı. Kim
yaptıysa yaptı, önemli değil. Önce sorun bitsin, önce çözümünü, sonra nedenini
bulalım. Sonra dönelim, niçin bu olmuş diye konuşalım.
Değerli arkadaşlarım,
ben, hükümeti göreve davet ediyorum. Malatyalı haykırıyor...
Bundan bir ay önce, yine
yetiştirme yurtlarında çocuklarımıza uyguladığımızla Malatya'yı, Türkiye
kamuoyunun ağzına attık. Teşekkür ediyorum, Malatya neden oldu; daha sonra, tüm
yetiştirme yurtlarında, artık, genelge değişti, artık, bakan çocuklar hemşire
olacak, ebe olacak. Malatyalı olarak da, Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğüne,
böyle bir genelgeyi değiştirdiklerinden dolayı da mutluluğunu yaşıyorum.
Arkadaşlar, Malatya'yı,
Türkiye'nin kamuoyuna, adam döven veya Malatya'ya giden insanlar dizanteri
olacak, başka tür hastalığa yakalanacak, ishal olacak, kusacak diye eğer
Türkiye kamuoyuna göstermek istiyorsak yazık ediyoruz, biz Malatya olarak
bunlara layık değiliz
Ne olursunuz, cevap
bekliyorum, ne olursunuz Malatyalıya sahip çıkalım, Malatya'ya sahip çıkalım.
Ben, hükümeti göreve davet ediyorum.
Saygılarımla. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Aslanoğlu.
Önerinin lehinde, Malatya
Milletvekili, Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Sayın Süleyman Sarıbaş;
buyurun.
SÜLEYMAN SARIBAŞ
(Malatya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; Danışma Kurulu
önerisi lehine söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında, Danışma
Kurulumuzda bir uzlaşıyla gelmişti, lehine söz almak da istememiştim; ama,
biraz önce konuşan milletvekili arkadaşımın hassasiyeti için kendisine teşekkür
ediyorum.
Değerli arkadaşlar,
hakikaten son iki aydır benim de seçim bölgem olan Malatya'da bir şeyler
oluyor.
Öncelikle, sözlerime
başlarken, cumartesi günü Pötürge İlçemizde meydana gelen depremde zarar gören
hemşerilerime geçmiş olsun diyorum. Umuyorum ki, belediye başkanlarımızla, iki
ilçemizin belediye başkanlarıyla da görüştüm, hükümetten acil yardım
istiyorlar; yani, deprem, maalesef, altyapıyı bozuyor; deprem, maalesef,
içmesuyu şebekelerini, altyapı hizmetlerini bozuyor; gerek Pötürge İlçemiz
gerekse Doğanyol İlçemiz bu depremden büyük hasar görmüşlerdir; şu ana kadar
Afet Fonundan herhangi bir yardım almadıklarını, sadece Kızılayımızın birkaç
çadır göndermekle ihtiva ettiğini söylediler; bu yeterli değil. Hükümetimizin,
gerekli hassasiyeti göstereceğini ve depreme uğrayan vatandaşlarımızın
yaralarını sarmak için, belediyelerimize, Afet Fonundan, altyapı parası
göndereceğini tahmin ediyorum; bir an önce çabuklaşmasını talep ediyorum.
Bundan bir ay evvel,
Malatya, yine, Türkiye'nin gündemindeydi; Çocuk Esirgeme Yuvamızdaki, o vahim,
herkesi üzen olay, Malatya'nın ismini bir defa daha gündeme getirmişti.
Umuyorum ve tahmin ediyorum ki, o konuda da bir araştırma önergemiz var; bu
Meclisin, Yüce Meclisin gündemine gelir ve neler olduğunu, nelerin olup
bittiğini, bu Meclis, enine boyuna araştırır ve çözüm yollarını da bir an önce
ortaya koyar diye düşünüyorum.
Bunun yanında, biraz önce
milletvekili arkadaşımın, meslektaşımın dile getirdiği, hakikaten, Malatya'da,
son bir ay içerisinde 35 000 kişi, günlük 10 000 kişi -dün televizyonlarda
izledim- eczanelerden ishal ilacı alıyor. Geçen hafta belediye başkanımızla
telefonla görüştüm; sudan olmadığını söylüyor. Ancak, Malatya'da bir ishal
vakası var. İshal, muhtemelen, mikroptan olan bir şey; ben tıp doktoru falan
değilim; ama, muhtemelen, mikroptan olan bir şey ve Malatya'nın değişik
mahallelerinde husule geldiğine göre, şehir şebekesinden, muhtemelen, ki son
duyumumuza göre de Hıfzıssıhha Kurumumuzun raporu da menfi çıkmıştır. Vatandaş
iddia ediyor, diyor ki: "Bu suya kanalizasyon artığı karışmakta ve
hastanelerimize, şu ana kadar, dün akşam itibariyle 7 000 kişi müracaat
etmişti; ama, hastaneye müracaat etmeden, eczaneden ilaç almak suretiyle kendi
tedavisine, tedarikine düşen vatandaşımızın sayısı da 30 000.
Malatya, bunları hak
etmedi arkadaşlar. Malatya, Türkiye'nin güzide şehirlerinden biri; insanları,
hakikaten çalışkan. Malatyalı, bu devlet ne istediyse onu yaptı; vergi istedi,
vergisini verdi; askerlik dedi, askerliğine gitti. Devletine sadakatinde hiçbir
şüphesi olmayan insanların yaşadığı bir şehir. Şimdi, reva mıdır, bir şehirde
otuz gündür bir ishal vakası oluşacak, hükümetten tek çıt çıkmayacak? Reva
mıdır, devletin yetkilileri, kanalizasyon şebekesi karışıp karışmadığını suya
bir haftadır öğrenemeyecek ve belediye başkanı akşam televizyondaydı, diyor
ki:"Vebali bana, suyumuzu için."
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Suda çıktı…
SÜLEYMAN SARIBAŞ
(Devamla) - Şimdi, bu, vebal almayla, sağlık konusu, vebal almayla çözülecek
bir iş midir arkadaşlar?!
EDİP SAFDER GAYDALI
(Bitlis) - Ulemaya sorun…
SÜLEYMAN SARIBAŞ
(Devamla) - Yani "vebaliniz bana, ölün" de; insanları öldürmemek, bizim
asıl görevimiz bu, insanları yaşatmak.
Şimdi, bir sorun var
Malatya'da, 35 000 kişi ishal olmuşsa bir sağlık problemi var. Malatya'da da
Sağlık İl Müdürlüğümüz var, Türkiye'de Hıfzıssıhha Kurumumuz var. Bir gün de
bunun tedbirlerini almak, hakikaten, suya karışan bir kanalizasyon artığı var
ise bunu kesmek, önlemek bu çağda mümkün; ama, bir vurdumduymazlık var, bir
aymazlık var. Canım, ne yapalım, işte havale ettik Hıfzıssıhha'ya, suları da
gönderdik, bakalım ne çıkacak…
Peki, çıkacak da, 35 000
kişinin ishal olmasına vesile olan bir idare, bir yönetim -bu, ister mahallî
idare olsun ister merkezî idare olsun- hiç mi suçlanmayacak, hiç mi hesap
sorulmayacak?! Yani, bu vatandaş hesabını kime soracak?
Değerli arkadaşlar, duble
yol Türkiye'nin her tarafında, gitti. Malatya'da şu ana kadar yapılan duble yol
sayısı 5 kilometre falan. Malatya'nın hiçbir ilçesine… 13 tane ilçesi var. 1
tanesi geçmiş hükümet döneminde başlamıştı; Eski Malatya Battalgazi İlçemizin,
10 kilometrelik bir yolun 5 kilometresi yapılmıştı, öyle duruyor. Tahmin
ediyorum, senede 3 trilyon ödenek ayrılıyor, yolun bitmesi için tam 100
trilyona daha ihtiyaç var.
Şimdi, hiçbir ilçesinin
yoluna bırakın yeni yol yapmayı, çukurları doldurulmamış. Kuluncak İlçemizin
istimlaki tamam, yol istimlaki tamam, dört senedir tamam, güzergâhı belli,
henüz bir greyder vurulmadı.
Hekimhan-Sivas yolu,
yani, Malatya-Sivas yolunun hiçbir kilometresinde -arabayla bir geçerseniz
görürsünüz- arabanızla sağlam seyahat etmeniz mümkün değil.
Muhtarlar arıyor her gün,
Malatya'nın değişik köylerinden muhtarlar arıyor, diyor ki:"Vekilim,
stabilize namına bir şey dökülmedi bu sene Malatya'nın hiçbir köyünün yoluna,
stabilize namına bir şey dökülmedi." 50 tane kamyonu var Malatya Köy
Hizmetlerinin; Allah için, bir köyün bir çukuruna bir stabilize dökün; asfalt
yapmayacaksınız, biliyorum, böyle bir beklentimiz yok; ama, bari
stabilizelerini dökün, bari köylü vatandaşımız ulaşımını rahat sağlasın, çukura
batmasın.
Kayısısı perişan… Sayın
Bakanım burada; 2001 yılında kayısıyı 3 000 000 liraya vermişiz, Malatyalı 3
000 000 liraya satmış, 4 000 000 liraya satmış; bugün, kayısı 700-800 bin lira
-benim de var- 1 800 000 lira maliyeti var, işçilik maliyeti var. Haa, serbest
piyasa merbest piyasa da, fındık da serbest piyasa Sayın Bakanım; fındığa
birsürü teşvik verildi, birsürü para verildi. Ne var, bir 10 trilyon, 20
trilyon da Malatyalı üreticiyi destekleyecek bir yöntem yok muydu?! Yani,
Malatya 161 000 oy verdi bu iktidara, yüzde 56 oy verdi; yani, bunun
karşılığını isteme, hakkı değil mi?! Ben de onlardan biriyim, bana da oy verdi…
AHMET YENİ (Samsun) - Siz
de o oylarla geldiniz.
SÜLEYMAN SARIBAŞ
(Devamla) - Ben, o oyların karşılığını istiyorum.
Yani, Malatya'nın
kayısısından başka da bir geçimi yok. Malatya'nın bütün köylüsü, arazisi
olmayan da kayısıda çalışarak geçinir, bütün köylüsü kayısıyla yaşar. Şimdi,
kayısısı para etmedi; ne yapacak Malatyalı?! Kayısı olmayınca, köylü esnafa
gitmeyince, esnafı ne yapacak; esnafı kirasını ödeyemeyecek, vergisini
veremeyecek, Bağ-Kurunu yatıramayacak; çünkü, köylüde para yok; köylünün parası
işçiye yetmedi, mevcut tarlasının bir kısmını veya evindeki hayvanını satarak
işçi parasını ödüyor.
Değerli arkadaşlar,
bakın, 5 000 kişi hastanelere müracaat etmiş bu ishal vesilesiyle; ama, İnönü
Üniversitemizin memur kadroları yok, kadro kanunu yok; 1 000 memur kadrosuna
ihtiyacı var. İşte 15 tane üniversite kuruyoruz; onların kadroları o kanun
tasarısında var. Hassasiyetle rica ediyorum, Sayın Kapusuz'dan da rica
ediyorum; o üniversitelerin kadro kanunları çıkarken İnönü Üniversitemizin
kadro kanununu da ona dahil edelim. Yani, bu insanlar hasta olduğu zaman, işte
üniversite hastanesine koşmak zorunda; eğer, üniversite, bu hastalara, kadro
eksikliği nedeniyle cevap veremiyorsa, sonuçta o üniversitenin rektörünün (A) veya (B) olması beni çok
ilgilendirmiyor; ama, üniversite Malatya'nın üniversitesi, o hastane
Malatyalılara hizmet eden bir hastane. Onun da -üniversitemizin, hastanemizin
kadro kanununun da- gelecek, 15 üniversite kuruluşu hakkındaki kanuna
ilavesini, Malatyalılar, bu hükümetten bekliyor.
Değerli arkadaşlar,
Malatya'da, yatırımlar da, maalesef, içler açısı. Evet, Malatya teşvik
kapsamına alındı; bu bağlamda, 49 tane fabrikanın temeli de atıldı. Aslında,
fabrika falan yok arkadaşlar. Teşvikle 40'ar dönüm arazi alınıyor; Malatyalı
esnaf, çarşıda bir dükkânı var, oraya bir depo yapıyor 1 000 metrekarelik, 49
dönümüne kayısı dikiyor. 49 dönümü kayısı bahçesi; orada, fabrika diye kurduğu
1 000 metrekare kapalı alanı da dükkânının büyük ana deposu yapıyor; çalışan
falan kimse yok. Malatya'da, son üç senede istihdam... 50 000 işsizi var.
Hırsızlık almış başını gitmiş, yankesicilik almış başını gitmiş; ki, Malatya güvenli bir şehirdir, insanların
evlerini açık bırakarak yattığı bir şehirdir, böyle şeylerin olmadığı bir
şehirdir; ama, şu an, Malatya'da insanlar, artık, bunları konuşur hale
geldiler. Gündüz gözü, Kuluncak İlçemizde, bir köyde, kamyonu dayamış…
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Sarıbaş,
konuşmanızı tamamlar mısınız.
SÜLEYMAN SARIBAŞ
(Devamla) - Tamamlıyorum efendim.
Kuluncak İlçemizde -hiç
böyle şeyler olmayan bir ilçemiz- kamyonu dayamış, adamın iki katlı evini,
kamyona, gece doldurmuş, gitmiş. Malatyalı, bunlarla tanıştı. Bunların, bir an
önce, tedbirlerinin alınmasının anayolu, Malatya'nın kayısısına önem vermek,
destek vermek, Malatyalının problemlerini çözmek, yollarını yapmak, köylerinin
içmesuyunu yapmak. Bunları da, Malatyalı hak etti diye düşünüyorum; çünkü,
Malatyalı, en çok oyu bu iktidara veren şehirlerden biri, bunların
karşılığında, en ufak bir şey almış değil. İktidarı, buradan, uyarıyorum. Bu
aldığınız oyların karşılığını, bedelini lütfen ödeyin diyorum ve hepinize
saygılar sunuyorum. (Anavatan Partisi
ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Öneri üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Öneriyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mehmet Mehdi Eker, gündemin "Sözlü Sorular"
kısmının 3, 4, 5, 9, 12, 13, 17, 21, 22, 23, 29, 32, 33, 34, 39, 43, 44, 45,
50, 54, 58, 62, 67, 68, 69, 73, 80, 82, 93, 103, 129, 144, 160, 167, 170, 171,
172, 173, 174, 181, 183, 184, 192, 209, 211, 216, 225, 269, 274, 285, 354, 355,
358, 368 inci sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir.
Sayın Bakanın bu isteğini, sırası geldiğinde yerine getireceğim.
İçtüzüğün 37 nci
maddesine göre verilmiş 2 adet doğrudan gündeme alınma önergesi vardır; ayrı
ayrı okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
III.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Tezkereler ve Önergeler (Devam)
3.- Denizli
Milletvekili Mustafa Gazalcı'nın, 12 Eylül 1980 Tarihinden Sonra, Çalışmadan
Alıkonulan, Kapatılan ve Münfesih Sayılan Meslekî Dernek ve Kuruluşların
Yeniden Açılması ve Hazineye Devredilen Taşınmazların Geri Verilmesi ile İlgili
Kanun Teklifinin (2/264) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/337)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
(2/264) esas numaralı
yasa önerisinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 37 nci maddesi
gereğince doğrudan gündeme alınmasını dilerim.
Saygılarımla.
Mustafa Gazalcı
Denizli
BAŞKAN - Sayın Gazalcı,
önerge sahibi olarak söz istiyorsunuz; buyurun.
Süreniz 5 dakika.
MUSTAFA GAZALCI (Denizli)
- Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; yaklaşık iki yıl önce
verdiğim bir yasa önerisinin, 37 nci maddeye göre gündeme alınması için söz
aldım, önerge verdim.
İçeriği şu: 12 Eylül
1980, demokratik düzenimizi böldü, birçok demokratik kuruluşları -siyasî
partileri, sendikaları, dernekleri- ortadan kaldırdı, birçok kişi de aşından,
işinden oldu, hatta canından olanlar oldu. Biz, 12 Eylül askerî darbesini
yapanlara hukuksal bir hesap soramadık; ama, hiç olmazsa o yaraları sarmak için
bu Parlamentodan önce ve bu Meclis tarafından kimi adımlar atıldı; insanlara
siyasî hakları geri verildi, siyasî partiler yeniden açıldı ve malları geri
verildi, sendikalar mallarını geri aldı; ancak, 12 Eylülden sonra kapatılan, kapatılmış
sayılan dernekler mallarını alamadılar.
Değerli arkadaşlar, şimdi
bir demokrasi sınavı vereceğiz. Milletvekili arkadaşlarımız bir hakkın teslimi
için, gündeme alınması için oy kullanacaklar, teklif hemen yasalaşmıyor.
Bakın, geçen hafta burada
Öğretmenler Günü için hepimiz nutuklar söyledik, öğretmenleri övdük, övdük,
övdük. Öğretmenlerin TÖBDER diye bir derneği vardı, 650 şubesi, yaklaşık 200
000 üyesi vardı. 12 Eylülden sonra yöneticilerinin bir kısmı alındı, 3 Nolu
Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından beş ila sekiz yıl arasında cezalar çektiler,
mallarına da el konuldu.
Derneğin Genel Başkanı
Gültekin Gazioğlu'nu geçenlerde yitirdik -o sırada yurt dışındaydı- 1981'de bu
mahkûmiyet kararı çıktı, 1989'da Derneğin Genel Başkanının da içinde olduğu 20
yöneticisi Ankara'da 2 Nolu Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden yargılandı ve
aklandı. Yani, askerî mahkeme mahkûmiyet kararı verdi, sivil mahkeme akladı.
Durumun düzeltilmesi için Yargıtaya gidildi, sonuç alınmadı. . Adalet Komisyonu
Başkanımız burada, kendisine gittim, Adalet Bakanımıza gittim, grup
başkanvekilleriyle konuştum, Maliye Bakanlığına verdim.
Değerli arkadaşlar,
öğretmenlere "eli öpülesi öğretmenler" demek güzel sözler; ama,
bakın, öğretmenler demokratik istemlerini dile getirmek için Ankara'ya gelmek
istediler; biz, kilometrelerce ötesinde yollarını kestik onların, cop vurduk,
gaz bombasıyla... Dizleri parçalandı, yerde sürüklendi…
SALİH KAPUSUZ (Ankara) -
İzinsiz, izinsiz!
MUSTAFA GAZALCI (Devamla)
- Aylıklarından keserek... Malları mülkleri var… Bakın, şu listeyi, ben, oraya,
Maliye Bakanlığına da verdim, Adalet Bakanlığına da verdim…
SALİH KAPUSUZ (Ankara) -
Sayın Gazalcı, o tür eylemler izinsiz olmuştur, izinsiz olduğunu kendileri de
söylemişlerdir. Bugüne kadar izinli bir tek miting yapmadılar.
BAŞKAN - Sayın Kapusuz,
lütfen…
Sayın Gazalcı, siz devam
ediniz efendim.
MUSTAFA GAZALCI (Devamla)
- Hayır, basın açıklaması... Bakın…
SALİH KAPUSUZ (Ankara) -
İzinsiz yapılmıştır.
MUSTAFA GAZALCI (Devamla)
- Başkanım, herhalde süreme özen göstereceksiniz.
BAŞKAN - Siz devam edin,
sürenize eklerim.
MUSTAFA GAZALCI (Devamla)
- Bakın, Halit Çelenk'in TÖBDER davasında... Yazdığı bir kitaptır bu. Bu
hukuksal çelişkiyi ortaya koyan bir kitaptır.
Değerli arkadaşlar,
yalnız TÖBDER değil, yalnız öğretmenlerin malı değil, başkaca kapatılmış
derneklerin malları da var ise, biz, onların da iadesini istiyoruz.
Öğretmenler, siyasî partilerden zengin değildir, sendikalardan zengin değildir,
onlar güç koşullardadır, sizden başka bir şey istemiyorlar, ihsan istemiyorlar
minnet istemiyorlar; kendi mallarını istiyorlar.
Bakın, bu Parlamentoya
geleli, belki on kez bu konuyu dile getirdik.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Gazalcı,
size fazladan süre de verdim; lütfen konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
MUSTAFA GAZALCI (Devamla)
- Son cümlelerimi söylüyorum.
Arkadaşlar, 12 Eylül
yarasını sarmak için bir adım atıyoruz. Genel Kurula gelecek, o zaman üzerinde
müzakere edelim, enine boyuna konuşalım; ama, şimdi, milletvekillerimizden,
parti ayırımı gözetmeksizin olumlu oy vermelerini diliyorum ve bir yarayı
saralım diyorum.
Hepinize saygılar
sunuyorum. Teşekkür ediyorum. (CHP, Anavatan Partisi ve DYP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Gazalcı.
Önerge üzerinde, Hatay
Milletvekili Sayın Mehmet Eraslan; buyurun.
MEHMET ERASLAN (Hatay)
- Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabiî ki, 2005 Türkiyesi
1980 Türkiyesi değil. 1980'den bu yana yirmibeş yıllık bir süreç işlemiştir. Bu
yirmibeş yıllık süreç içerisinde, dünya da büyük bir değişime uğramıştır,
Türkiye de ve Türkiye'de yaşayan aziz milletimiz de önemli bir değişime,
toplumsal değişime uğramıştır. Daha demokratik bir Türkiye, daha üst düzeyde
demokrasiyi özümsemeye çalışan bir Türkiye ve hukukun üstünlüğünü tesis etmeye
çalışan bir Türkiye, kalkınmaya müstehak olan, kalkınmayı, gelişmeyi,
zenginleşmeyi, millet olarak hayat standardını yükseltmeyi kendine amaç edinen
bir Türkiye'yle bugün karşı karşıyayız.
Tabiî, 1980 yılında, Türk
Ceza Kanununun 141 inci maddesine muhalefet ettikleri gerekçesiyle, vakti
zamanında, siyasî partiler kapatılmış, sendikalar kapatılmış, onların mallarına
el konulmuş, dernekler ve birtakım kuruluşlar kapatılmış; bizim de arzu
etmediğimiz, artık, dünyanın da hazmedemediği, Türkiye'nin de hazmedemediği
demokrasidışı birtakım girişimler, birtakım eylemler olmuştur. Fakat, Türkiye,
bugün, yirmibeş yıl sonrasını yaşamaktadır. Kapatılan siyasî partiler ve
sendikaların hakları iade edilmiş ve malları da, hazineye irat edilen, hazineye
devredilen malları da verilmiştir; ama, ben burada bir eksiklik görüyorum: Bu
yirmibeş yıllık süreç içerisinde, meslekî dernek yöneticilerinin hakları da
iade edilmiştir; ama, hazineye irat edilen, hazineye devredilen, bu meslekî
derneklerimizin, birtakım derneklerimizin ve kuruluşlarımızın, maalesef, bugüne
kadar, hakları olan, kendi öz malları, kendi malları olan, ekonomik değeri olan
mallar iade edilmemiştir. Bu, büyük bir eksikliktir. Bu yönde kimi kararlar da
vardır, mahkeme kararları, yargı kararları da vardır ve bunlar, bugüne kadar da
uygulanmamıştır. Bu doğru bir şey değildir ve bu kanun teklifinin lehinde
olduğumuzun altında yatan gerçek de işte budur.
Yirmibeş yıl sonra,
1980'den bu yana, yirmibeş yıl sonra geldiğimiz Türkiye'de, geldiğimiz
demokraside, geldiğimiz hukukun üstünlüğünde, oda başkanları, iki yıldan fazla
görev yapmışlarsa bir daha yapamazlar; federasyon başkanları, iki yıldan fazla
görev yapmışlarsa, bundan sonra görev yapamazlar... Dünyanın neresinde,
insanların seçme ve seçilme özgürlükleri kısıtlanmıştır? Hâlâ demokrasimizin
topallayarak yürüdüğünü ifade etmek istiyorum. Böyle bir demokrasi, böyle bir
hukukun üstünlüğü kabul edilebilir mi?! İktidar ne yapmıştır; oda başkanlarını
değiştirmek, federasyon başkanlarını değiştirmek ve kadrolaşmak üzere yasal
düzenleme yapmış ve insanlarımızın seçme ve seçilme özgürlüklerini,
hürriyetlerini kısıtlamıştır.
Şimdi, siyasî
mülahazalarla, siyasî ikbal kaygısıyla, taraftar toplama kaygısıyla Türkiye Büyük
Millet Meclisinde yasama yapılamaz. Böyle bir ülkeye, böyle bir Türkiye'ye,
böyle bir cennet vatanın Parlamentosuna bu yakışmaz ve hiçbirimiz bunu
yakıştırmamak durumundayız. Yasama faaliyetini daha ciddî, daha doğru, daha
reel, daha demokratik ve hukuka saygılı bir biçimde yapmamızın gerekliliğini
millet bizden fevkalade bir şekilde beklemektedir ve istemektedir. Kadrolaşmayı
bir tarafa bırakarak bu ülkede 73 000 000…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Eraslan,
konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
MEHMET ERASLAN (Devamla)
- Kadrolaşma mülahazalarıyla, kadrolaşma mantalitesiyle ve insanların seçme ve
seçilme özgürlüklerini ellerinden alarak yasama faaliyeti yapmayı bir kenara
bırakmalı, partilerüstü... Bakın, demokrasi ve hukukun üstünlüğü, tamamen
siyasetüstü, partilerüstü, hepimize lazım olacak, bir gün hepimizin de mutlaka
işine yarayacak ve milleti de aydınlık yarınlara taşıyacak olan unsurlardır,
faktörlerdir. 73 000 000 insanı tek bir aile, tek bir bayrak, tek bir vatan,
tek bir millet duygusuyla, mantalitesiyle, inancıyla, felsefesiyle, siyasî
partiler, iktidarlar ve hükümetler, 73 000 000 insanın her bir ferdini kendi
vatandaşı, kendi öz evladı, kendi öz parçası olarak görmeli. "Bu benden
değil, bu gitsin; ama, bu benden, bu gelsin, bu iki yıl görev yaptı,
seçilmesin…"
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Eraslan,
konuşmanızı tamamlar mısınız…
MEHMET ERASLAN (Devamla)
- Teşekkür ediyorum, toparlıyorum Sayın Başkanım.
Bu mantığı, artık, 21 inci
milenyum asrında bir kenara bırakmalı, daha ciddî, daha reel, daha ayakları
yere basan siyasî felsefeyle Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşımanın gayreti
içerisinde olmalıyız diyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP ve
Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Sayın milletvekilleri,
görüşmeler tamamlanmıştır.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum…
MUSTAFA GAZALCI (Denizli)
- Karar yetersayısının aranılmasını istiyorum.
BAŞKAN - Önergeyi
oylayacağım ve karar yetersayısını arayacağım.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Karar yetersayısı yoktur;
birleşime 5 dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.17
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati : 16.30
BAŞKAN : Başkanvekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER : Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN
(Bilecik)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 24 üncü Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
III.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Tezkereler ve Önergeler (Devam)
3.- Denizli
Milletvekili Mustafa Gazalcı'nın, 12 Eylül 1980 Tarihinden Sonra, Çalışmadan
Alıkonulan, Kapatılan ve Münfesih Sayılan Meslekî Dernek ve Kuruluşların
Yeniden Açılması ve Hazineye Devredilen Taşınmazların Geri Verilmesi ile İlgili
Kanun Teklifinin (2/264) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/337) (Devam)
BAŞKAN - Denizli
Milletvekili Sayın Mustafa Gazalcı'nın, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre vermiş
olduğu doğrudan gündeme alınma önergesinin oylamasında karar yetersayısı
bulunamamıştı.
Şimdi, önergeyi tekrar
oylarınıza sunacağım ve karar yetersayısını arayacağım.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Saygıdeğer milletvekili
arkadaşlarım, Kâtip Üyelerimiz arasında sayım noktasında bir ihtilaf vardır;
elektronik cihazla oylama yapacağım.
Oylama için 4 dakikalık
süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, karar yetersayısı vardır; önerge kabul edilmemiştir.
İkinci önergeyi
okutuyorum:
4.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; 5084 ve
5350 Sayılı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (2/577)
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/338)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
(2/577) esas numarasıyla
verdiğim 5084 ve 5350 sayıl Kanunlarda yapılması gereken değişiklikle ilgili
kanun teklifim bugüne kadar komisyonlar ve Genel Kurulda ele alınmamıştır.
Meclis İçtüzüğünün 37 nci maddesi uyarınca kanun teklifimin Meclis Genel
Kuruluna getirilmesini bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
BAŞKAN - Önerge üzerinde,
Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu; buyurun.
Süreniz 5 dakika.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Saygıdeğer Başkan, değerli milletvekilleri; bir kere, 26 Kasımda
Malatya'nın Pötürge ve Doğanyol İlçelerimizde 5,3 şiddetinde olan depremden
dolayı tüm Doğanyol ve Pötürge halkına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum;
Bayındırlık Bakanımdan, bu yörenin sorunlarına acilen çözüm bulmasını talep
ediyorum.
Değerli milletvekilleri,
5084 sayılı Yasayı bundan iki yıl önce çıkardık, yani, Teşvik Yasası. 36 ildi.
Arkasından 26.2'de de yeni 13 il ilave oldu. Burada yatırım süresi 5 yıldı.
Düzce ile Hakkâri'yi, Malatya ile Hakkâri'yi, Afyon ile Şırnak'ı, Uşak ile
Batman'ı aynı kefeye koyduk. Güneydoğudaki milletvekillerine soruyorum, amaç
neydi; yatırım ve istihdam. Eğer, biz, ülkemizdeki birtakım sorunlara ekonomik çözümlerle çözüm bulmazsak, bu
ülkenin insanını doyuramayız.
Değerli arkadaşlarım, bu
yasa 50 sene gündemde kalsa, bu iki yasa -5084 ve 5350 sayılı Yasa- bir yasak
savmadır. Hiçbir zaman kalkınmadaki öncelikli yörelere ve özellikle gayri safi
millî hâsılası 800 dolar ve aşağı illere 1 tane yatırım gitmedi. Soruyorum
arkadaşlar; iki yıldır illerinize, Şırnak'a, Batman'a, Bingöl'e, Bitlis'e,
Hakkâri'ye hangi yatırım geldi?..
Değerli arkadaşlarım, çok
açık ve net konuşalım, bu yasa, IMF'in direnmesiyle bir yasak savma yasasıydı.
O zaman da söyledim, 5 yılda kimse gitmez, 5 yıla yatırımcı gitmez. Ne
olursunuz, eğer bu ülkenin kalkınmasını istiyorsanız, eğer bu ülkedeki birtakım
sorunlara ekonomik çözümler getirmek istiyorsanız, bu yasak savmacı yasayla bu
ülke kalkınamaz arkadaşlar. Gelin, ben burada teklifimde, gayri safî millî
hâsılası 800 dolar ve aşağı olan illerde 25 yıl öneriyorum. Ne alıyorsunuz...
Zaten bir şey alamıyorsunuz, orada istihdam yaratamıyorsunuz. Kademeli bir
şekilde 15 yıl ve 25 yıl; yani, Hakkâri'ye 25 yıl gibi bir öneri yapıyorsam,
diğer illere bu rakam 15 yıl olsun. O zaman yatırımcı gider, o zaman istihdam
yaratılır. Yasak savmacı bu yasayla bu ülkede kimse yatırım yapmaz arkadaşlar,
özellikle bu geri kalmış yörelerimizde.
Ne oluyor; bu yasa çıktı,
Gaziantep'ten Kilis'e gittiler, Gaziantep'ten Adıyaman'a gittiler. İzmir'den
Afyon'a geldiler; yasak savıyoruz. Birtakım üreticileri mevcut yerlerinden -bu
yasanın birtakım imkânlarından yararlan-sın diye- Kilis'e gönderdik
Gaziantep'ten ve birtakım illere… Soruyorum Tuncelili milletvekillerime, bu
yasayla 1 tane yatırım geldi mi?..
Arkadaşlar, bu yasanın
amacı geri kalmış yörelerimizi kalkındırmaktı ve haksız rekabet yaratıyoruz.
Eğer, biz, kendi değerlerimizi, kendi ürünle-rimizi değerlendirmezsek, bu
ülkenin ekonomik özgürlüğü olmazsa, ithal i-kamesi olan malları getirir trafik
memurluğu yaparsak… İthal et, yüzde 10 kâr koy, sat. Nedir; ihracat yükseliyor.
Hayır arkadaş, bu ülkenin yüzde 100 katmadeğer yaratan mallarına, biz, eğer,
ihracatta öncelik vermezsek -bu ülkenin kayısısıdır, fındığıdır- bu ülkenin
birtakım ara sanayi mallarına, bu ülkede yüzde 100 katmadeğer yaratan mallara,
eğer, biz, öncelikli ihracat teşviki vermezsek, bu ülke kalkınamaz, hep bir
yerlerimizden bir yere bağlı kalırız arkadaşlar. Onun için, ben rica ediyorum;
bu yasak savmacı yasayı… O zaman, teşvik kapsamına giren illerin milletvekili
arkadaşlarım, bizim ili-miz teşvik kapsamına giriyor diye seviniyorlardı.
Burada kendilerine yalvardım, arkadaşlar, sevinmeyin; gitmeyecek diye. Geldi mi
arkadaşlar, geldi mi yatırım?!
V. HAŞİM ORAL (Denizli) -
Vallahi doğru söylüyorsun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) - Ne olursunuz, gelin, eğer bu ülkenin kalkınmasını istiyorsanız
-kalkınmanın siyaseti olmaz; insan ve insan emeği, istihdam- gelin, adam gibi
bir yasa çıkaralım. 5 yıla kimse gitmiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu,
konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
Gelin, 25 yıl verin
bakayım, Hakkâri'ye yatırımcı gidiyor mu?! İstanbul'da bir yatırımcı Düzce'ye
gideceğine niye Hakkâri'ye gitsin arkadaşlar?..
Ben, özellikle, Doğu,
Güneydoğu ve Karadeniz Bölgesinde hiçbir sanayi tesisi olmayan
milletvekillerime yalvarıyorum, eğer ilinizi seviyorsanız, eğer bu ülkeyi
seviyorsanız bu yasak savmacı yasayı değiştirelim. Onun için, arkadaşlar,
gelin, bu yasayı doğrudan gündeme aldıralım. Hepimizin geleceği, çocuklarımızın
geleceği. Her yıl 1 000 000 insan iş arıyor. Burada, bakıyorum, projeleri
yapılmış, projelerin hiçbiri iki yıldır hayata geçmemiş, çoğu illerde.
Arkadaşlar, sadece vicdanlarınıza
sunuyorum. Bize bizden başkasının faydası yoktur; ancak biz özgür olursak, biz
kendi ekmeğimizi kendimiz çıkarırsak, o zaman bu ülkede hepimiz özgür oluruz,
çocuklarımız özgür olur; aksi halde, egemenlik ve özgürlük sadece bayrak
egemenliği değildir…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu,
lütfen tamamlayınız konuşmanızı.
Buyurun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) - Artık, şunu bilin: Ekonomik özgürlüğü olmayan hiçbir ülke egemen ve
özgür olamaz.
Hepinize saygılar
sunuyorum. Teşekkür ederim. (CHP ve Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Aslanoğlu.
Önerge üzerinde, Denizli
Milletvekili Sayın Ümmet Kandoğan; buyurun..
ÜMMET KANDOĞAN (Denizli)
- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Daha önce çıkarılmış olan
teşvik kanunlarıyla ilgili, Malatya Milletvekilimizin bir kanun teklifi
üzerinde söz aldım.
Bu kanunlar burada
yasalaşırken, 10'larca milletvekilimiz bu kürsüye gelip, çıkarılan bu teşvik
yasalarının teşvik verilen illere bir katkısının olmayacağını çok açık ve net
bir şekilde ifade ettiler.
Ben, ikinci kanun
çıkarıldığında bu kürsüye geldim ve buradan, 25 il valiliğine yazmış olduğum
yazının cevaplarını bu kürsüden okudum. 25 il valiliği, bana gönderdikleri
cevapta, bu, 5084 sayılı Teşvik Kanunundan sonra illerinde herhangi bir yatırım
olmadığını ifade ettiler; ben, bunu, bu kürsüden geldim söyledim. Benim
konuşmamdan sonra, AK Parti Grup Başkanvekili bu kürsüye geldi, tutanak da elimde;
bakınız, o tutanaktan okuyorum. Sayın Grup Başkanvekili, benim biraz önce
yapmış olduğum konuşmadan esinlenerek diyor ki: "Şimdi, arkadaşımızın
birisinin -benim- siz, bu kanunu çıkardınız, bu kadar zaman geçti, doğu ve
güneydoğu illerinde hiçbir yatırım yok, hiçbir işlem yok. Ben, şu kadar ilden
şu kadar bilgi aldım gibi ifadeleri kullanmış olması fevkalade üzücü bir
hadisedir." AK Parti Grup Başkanvekili, benim o ifadelerimin doğru
olmadığını anlatmak için bu kürsüde bunu söylüyor.
Şimdi, AK Partinin ikinci
ismi, Dengir Mir Mehmet Fırat; bir beyanatı elimde. Şimdi okuyorum Dengir Mir
Mehmet Fırat'ın beyanatını; diyor ki: "Teşvik Yasası çıktığından bu yana
Adıyaman'dan öteye bir tek yatırım gitmemiş."
Şimdi o Grup Başkanvekili
gelsin bu kürsüye -ben söylediğimde itiraz ediyordu "sen bu bilgileri
nereden aldın, bu bilgiler yanlış, bu kürsüyü haksız bir şekilde
kullanıyorsun" diyen Grup Başkanvekili- şimdi gelsin, bu kürsüden, Dengir
Mir Mehmet Fırat'ın ifadesini yorumlasın. "Adıyaman'dan ileriye bir tek
yatırım yok" diyor AK Partinin ikinci adamı.
Değerli milletvekilleri,
burada…
SALİH KAPUSUZ (Ankara) -
Birinci, ikinci diye bir görevlendirme yok.
ÜMMET KANDOĞAN (Devamla)
- Var, var; Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türkiye dışına çıktığında, AK Parti
Genel Başkan Vekilliğini Dengir Mir Mehmet Fırat yürütüyor.
SALİH KAPUSUZ (Ankara) -
Bizde öyle numaralandırma yok.
FEHMİ HÜSREV KUTLU
(Adıyaman) - Sen yanlış anlamışsın.
ÜMMET KANDOĞAN (Devamla)
- Hayır efendim.
Değerli milletvekilleri,
Sayın Ali Coşkun da çok itiraz ediyordu, bizim buradaki o haklı eleştirilerimiz
karşısında Ali Coşkun da itiraz ediyordu; şimdi Ali Coşkun da hidayete ermiş.
Ali Coşkun da diyor ki, yani, biz yanlış yaptık, böyle bir teşvik uygulaması
olmaz, bunun sektörel ve bölgesel olması lazım.
Değerli milletvekilleri,
bizim konuşma tutanaklarımız da burada. Biz o zaman, o dönem çıktık dedik ki,
yanlış yapıyorsunuz, böyle bir teşvik uygulaması dünyanın hiçbir yerinde yok.
Teşvik getirmek istiyorsanız, teşvik, sektörel veya bölgesel olur. Siz
sektörlere teşvik verin, bölgelere teşvik verin şeklinde ifadelerde bulunduk,
beyanatlarda bulunduk. Ancak, o gün buraya çıkan İktidar Partisi
milletvekilleri "bu Teşvik Yasası çıktıktan sonra doğu ve güneydoğu ihya
olacak, işsizliğin belini kırıyoruz, doğu ve güneydoğuyu kalkındırıyoruz"
şeklinde ifadelerde bulundu.
Şimdi, ben, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgesinden, bu teşvikten yararlanan ilden gelen
milletvekillerimize sormak istiyorum, bu Teşvik Yasası, iki teşvik yasası
çıktıktan sonra illerinize ne tür yatırımlar yapıldı; ben, merak ediyorum,
buraya gelin, ne kadar istihdam yarattınız, ne kadar yeni yatırımlar oldu,
geliniz, onları burada anlatınız. Yoksa, popülist bir yaklaşımla… Geçen sefer
de söylemiştim, o mesele, 36 il meselesi gündeme geldiğinde, Sayın Recep Tayyip
Erdoğan, AK Parti Grup toplantısında, bizim illerimiz de bunun içerisine girsin
şeklinde itiraz eden milletvekillerine çıktı, kürsüden, siz, popülist bir
yaklaşım sergiliyorsunuz; biz, AK Parti olarak popülist bir yaklaşım
sergilemeyeceğiz dedi. 36 ilden sonra 13 il daha teşvik kapsamı içerisine
alındı.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kandoğan,
konuşmanızı tamamlar mısınız.
Buyurun.
ÜMMET KANDOĞAN (Devamla)
- Şimdi, ben, bir Denizli Milletvekili olarak, Türkiye'nin ekonomisine
geçmişten günümüze çok büyük bir katkı sağlayan, yaklaşık 1,5 milyar dolarlık
ihracat yapan bir ilin milletvekili olarak soruyorum: Bu Teşvik Yasası eğer
sektörel ve bölgesel bazda uygulanmış olsaydı, bizim söylediğimiz şekilde
Teşvik Yasası Meclis gündeminden geçmiş olsaydı, bugün, ben, öyle inanıyorum
ki, yüzbinlerce yeni istihdam yaratılacaktı, yüzbinlerce yeni işsiz iş
bulacaktı, Denizli bu işin öncülüğünü yapacaktı; ancak, yılbaşından beri,
Denizli'den -altını çizerek söylüyorum- yaklaşık 10 000 kişi, organize sanayi
bölgesindeki fabrikalardan işten çıkarıldılar.
Değerli milletvekilleri,
deneme-yanılma yoluyla buradan geçirmiş olduğunuz kanunların bu millete ve bu
memlekete faydası olmadığı, bu Teşvik Kanunuyla çok açık ve net bir şekilde
ortaya çıkmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kandoğan,
lütfen -son defa eksüre veriyorum- konuşmanızı tamamlayınız.
ÜMMET KANDOĞAN (Devamla)
- Son cümlelerim…
O bakımdan, Sayın Malatya
Milletvekilimizin gündeme getirmiş olduğu bu kanun teklifinin Türkiye Büyük
Millet Meclisinin gündemine alınmasını ve üzerinde hep beraber çalışarak,
Türkiye'nin teşvikle ilgili gerçek ihtiyacı neyse, ona göre bir teşvik yasasını
bu Meclisten çıkaralım. 2002 yılında yüzde 10,3 olan işsizlik şu anda aynı
rakamda değerli milletvekilleri; üç yıl geçmiş aradan, yine, işsizlik
Türkiye'de yüzde 10,3. Eğer, işsizliğin belini kırmak istiyorsak, yeni istihdam
yaratmak istiyorsak, bu Teşvik Yasası mutlaka gözden geçirilerek, sektörel ve
bölgesel bazda bir teşvik yasası çıkarılması gerektiğine inanıyor ve Yüce
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP, CHP ve Anavatan Partisi sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Kandoğan.
MEHMET ERASLAN (Hatay) -
Sayın Başkan…
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Eraslan.
MEHMET ERASLAN (Hatay) -
Benim de söz talebim vardı…
BAŞKAN - Hayır; sadece
bir kişi konuşacaktı efendim; Ümmet Bey konuştu.
Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Gündemin
"Seçim" kısmına geçiyoruz.
V.-
SEÇİMLER
A) Komİsyonlarda AçIk Bulunan Üyelİklere Seçİm
1.-
İçişleri Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN - İçişleri
Komisyonunda boş bulunan ve Anavatan Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için,
İstanbul Milletvekili Göksal Küçükali aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Gündemin "Sözlü
Sorular" kısmına geçiyoruz.
VI.-
SORULAR VE CEVAPLAR
A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Balıkesir
Milletvekili Sedat Pekel'in, Bandırma Limanının özelleştirileceği iddialarına
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/809)
BAŞKAN - Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Sorunun görüşülmesi
ertelenmiştir.
2.- Manisa
Milletvekili Ufuk Özkan'ın, engellilerin sorunlarının çözümünde kurumlararası
koordinasyon ile coğrafî ve sosyal farklılıklara ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/816)
BAŞKAN -Soruyu
cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.
Sorunun görüşülmesi
ertelenmiştir.
3.- Antalya
Milletvekili Osman Özcan'ın, Antalya'nın Manavgat İlçesinin iki köyü arasındaki
yolun yapımına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/817) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
4.- Antalya
Milletvekili Osman Özcan'ın, Antalya-Manavgat-Uzunlar Köyünün köprü ihtiyacına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/818) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
5.- Antalya
Milletvekili Osman Özcan'ın, Antalya-Manavgat-Gebece Köyü yollarının asfalt
ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/819) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
6.- Malatya
Milletvekili Muharrem Kılıç'ın, Malatya'da doğrudan gelir ve mazot desteği
ödemelerinin ne zaman yapılacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/847) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
7.-
Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük'ün, doğrudan gelir desteği ödemelerine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/861) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
8.-
Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır'ın, doğrudan gelir desteği ödemelerine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/862) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
9.- Hatay
Milletvekili Züheyir Amber'in, TMO'ya eleman alımında erkek olma koşulu
aranmasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/876) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
10.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, Malezya'dan palmyağı ithalatına ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/893) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
11.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, Malezya'dan ithal edilen palmyağının kullanım
alanlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/894) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
12.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, et ithalatının hayvancılığa etkilerine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/897) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
13.-
Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın, Antalya'nın Gazipaşa İlçesindeki bir köprü
yapımına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/913) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
14.- Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan'ın, Niğde İlindeki Dikilitaş Göletine ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/930) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
15.- Ankara
Milletvekili Yakup Kepenek'in, gıda maddelerinin kamusal denetimine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/931) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
16.- Hatay
Milletvekili Züheyir Amber'in, bazı ithal gıda ürünlerinin genetik yapılarının
kontrolüne ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/934) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
17.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, çiftçi borçlarının ertelenmesine ve
mağdur çiftçilere yönelik çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/946) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
cevabı
18.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, Burdur'un Bucak İlçesindeki bazı yerleşim
birimleri arasındaki yolun asfalt ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/953) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı
19.- Hatay
Milletvekili Züheyir Amber'in, Hatay İlinde doğrudan gelir desteği ödemelerinin
ne zaman yapılacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/955) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
20.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, Burdur'un Bucak İlçesindeki bir yolun
asfaltlanmasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/956) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
21.- Bursa
Milletvekili Mehmet Küçükaşık'ın, genetik tohumlarla ilgili tarım politikasına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/969) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
22.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, pirinç ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/980) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı
23.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, hayvancılığın geliştirilmesine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1001) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
24.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, yapılan atamalara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1011) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı
25.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, hayvancılık kredisine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1024) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
26.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, ziraî ilaç kullanımının denetlenmesine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1036) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
27.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, kaçak et kesimlerinden kaynaklanan ekonomik
kayıplara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1040) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı
28.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, kayısı üreticilerinin uğradığı zarara ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1050) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
29.- Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan'ın, köy merkezli tarımsal danışmanlık merkezlerine
sözleşmeli personel alımında yaş sınırına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1068) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
cevabı
30.- Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan'ın, patates stoğuna ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1072) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı
31.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, doğal afetlerde zarar gören çiftçilere ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1111) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
32.- Mersin
Milletvekili Hüseyin Güler'in, Mersin-Tarsus İlçesinde doğal afetlerden zarar
gören buğday ve bağ üreticilerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1126) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
33.-
Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, tarımsal desteğin artırılması için
yapılacak çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1177) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
34.-
Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün'ün,
köy yollarının altyapılarının iyileştirilmesine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1213) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
35.-
Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır'ın, çiftçilerin kredi borçlarına ve
mağduriyetlerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1248) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
36.- Ankara
Milletvekili Yakup Kepenek'in, DTÖ'nün son Cenevre toplantısına ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1259) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
37.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, çiftçilere dağıtılan düvelerin vasıflarına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1262) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
38.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, TİGEM'de bulunan işletmelerin ihalesine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1263) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
39.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, İstanbul ve çevre illerde şarbon hastalığının
çıkıp çıkmadığına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1264) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
40.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, at yarışlarındaki görevlendirmelere ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1265) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
41.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, bazı illerimizde görülen ve Kırım Kongo Ateşli
Humması adıyla bilinen hastalığa karşı ne gibi önlemler alındığına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1266) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
42.- İzmir
Milletvekili Vezir Akdemir'in, tarım ilacı kullanımına ve kuru üzüm destekleme
alımına yönelik çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1277) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
43.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, ülkemizde çeltik üretiminin
geliştirilmesine ve pirinçte uygulanan gümrük vergisinin düşürülüp
düşürülmeyeceğine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1285) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
44.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, hayvancılığın geliştirilmesine ve et
ithalatına uygulanan sınırlamaların kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1286) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
45.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, gıda denetimine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1302) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
46.- İzmir
Milletvekili Vezir Akdemir'in, tütüne uygulanan kotalara ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1334) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
47.- İzmir
Milletvekili Vezir Akdemir'in, pamuk, incir ve üzüm üreticilerinin prim
ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1336)
ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
48.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, kayısı üreticisinin tabiî afet
kapsamına alınıp alınmayacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1345) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
49.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, doğal afet nedeniyle zarar gören
çiftçilere yapılan yardıma ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1361) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
50.-
Antalya Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'nun, Antalya'nın yatırım teşvik
uygulamasına dahil edilmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1463) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
51.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, 1990-2004 yılları arasındaki canlı hayvan
ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1474)
ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
52.- Bursa
Milletvekili Mehmet Küçükaşık'ın, bazı tarım ürünlerine destekleme primi
ödenmesi şartlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1490) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
53.-
Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım'ın, TMO tarafından dahilde işleme rejimi
kapsamında satılan buğdaylara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1572) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
54.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Rize'nin Çamlıhemşin İlçesinde
meydana gelen sel felaketine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1574) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
55.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, Balıkesir'in, Köy Bazlı Katılımcı
Yatırım Programları Yönetmeliği kapsamına alınmamasına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1577) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
56.- İzmir
Milletvekili Vezir Akdemir'in, çiftçileri destekleme çalışmalarına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1586) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
BAŞKAN - Saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım, biraz önce de Genel Kurula arz ettiğim gibi, Tarım
ve Köyişleri Bakanı Sayın Mehmet Mehdi Eker sorulara topluca cevap vereceğini
Başkanlığımıza belirtmişti, biz de sizin heyetinize arz etmiştik.
Şimdi, 3 üncü sıradan
başlamak üzere, Tarım ve Köyişleri Bakanına yöneltilen soru önergelerini
topluca okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Osman Özcan
Antalya
Manavgat İlçemizin
Gebece Köyü-Mahruçamlı Mahallesinin Ahmetler Köyüne uzaklığı 2 kilometredir. Halbuki, bu iki köy
birbirine gidebilmek için tahmini 55 kilometre yol katetmek zorundadırlar.
Gebece Köyü-Mahrumçalı
Mahallesi ile Ahmetler Köyünü birbirine bağlayacak 2 kilometrelik yola ne zaman
başlanacak ve ne zaman bitirilecektir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Osman Özcan
Antalya
Manavgat Uzanlar Köyünün
Yeşilada Mahallesi arasından Karpuz Çayı geçmektedir. Köylüler bu mahalleye
geçmek için 30 kilometre yol katetmek zorunda kalmaktadır.
Uzunlar Köyü ile Yeşilada
Mahallesi arasındaki çay üzerinde bir köprü yapıldığı zaman,
Çavuşköyü-Uzunlar-Kadılar-Halitağalar-Çenger-Boztepe-Karakaya-Odaönü-Yalçıdibi-Örenşehir
ve Alanya'nın bazı köy ve beldeleri de, Akseki-Konya istikametine giderken
20-30 kilometrelik yol kısalığından faydalanacaklardır.
Adı geçen çay üzerinde
2004 yılı içinde bir köprü yaptırılarak, köylülerin mağduriyetini gidermeyi
düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Osman Özcan
Antalya
Manavgat İlçemizin Gebece
Köyü, tarım ve hayvancılıkla uğraşan, nüfusu yoğun köylerimiz arasındadır.
Bu köyümüzün, senelerdir
söz verilmesine karşın yolları asfaltlanmamıştır. Gebece Köyünün yollarının
asfaltlanması 2004 yılı programına alınarak, aynı yıl asfaltlanma işleri
tamamlanacak mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından, Anayasanın 98 ve İçtüzüğün 96 ncı
maddeleri gereğince sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Muharrem Kılıç
Malatya
2003 yılının sonlarına
yaklaşmamıza karşın Malatya İlimizdeki çiftçilere doğrudan gelir desteği ve
mazot yardımı destekleri henüz yapılmamıştır.
Bu bağlamda;
1- 2003 yılı içinde
Malatyalı çiftçilerimize doğrudan gelir desteği ve mazot desteği ödemeleri
yapılacak mı? 2003 yılı içinde ödemeler yapılmayacaksa ödeme takvimi belli mi?
2- 2003 yılı için Malatya
İlindeki çiftçilere doğrudan gelir desteği ve mazot desteği ödemeleri için
ayrılan miktar ne kadardır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Ahmet Küçük
Çanakkale
Türkiye, tahıl tarımının
yaygın ve yoğun yapıldığı bir tarım ülkesidir. Yurdumuzun her bölgesinde tahıl
ürünlerinin ekimi en geç aralık ayında tamamlanmak zorunda olduğu göz önüne
alındığında, doğrudan gelir desteğinin amacına ulaşabilmesi için ödemelerin
tamamının aralık ayına kadar yapılması zorunluluk arz etmektedir.
Bu doğrultuda;
1- 2003 yılı için
belirlenen doğrudan gelir desteği toplam tutarı ne kadardır? 2003 yılı
bütçesinden doğrudan gelir desteğine ayrılan miktar ne kadardır? 2003 yılı
bütçesinden ayrılan doğrudan gelir desteği payının ne kadarı ödenmiştir?
Ödenmişse, ödenen kısım, hangi illere, hangi oranda yapılmıştır? Bugüne kadar
herhangi bir ödeme yapılmadıysa, ödemeler ne zaman ve hangi kriterlere göre
yapılacaktır?
2 - 2004 yılı için
üreticilerimize doğrudan gelir desteğinden farklı olarak üretim girdilerine yönelik yeni destekleme yöntemleriniz
var mı? Varsa, nelerdir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Hüseyin Bayındır
Kırşehir
Son dönemlerde uygulanan
ekonomi politikaları sonucunda Türk tarımı gerilemiş ve Türk çiftçilerimiz
sefalete itilmiştir.
Doğrudan gelir desteği
ödemesine hak kazanan ve sıkıntılar içinde bulunan üreticilere 2003 yılına ait
ilk ödemenin Kasım ayı içerisinde yapılmasının planlandığı tarafınızdan ifade
edilmişti.
1.- Daha önce açıklamış
olduğumuz ödeme takvimi hâlâ geçerli midir? Hâlâ geçerli ise ödemeler neden
hâlâ yapılmamıştır?
2.- Eğer değişmiş ise,
2003 yılı doğrudan gelir desteği ödemeleri ne zaman yapılacaktır?
3.- Yaşanılan büyük kuraklık
nedeniyle ciddî sıkıntılar içinde bulunan Kırşehirli çiftçilerimiz doğrudan
gelir desteği ödemelerini ne zaman alacaklardır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Züheyir Amber
Hatay
1.- Toprak Mahsulleri
Ofisinin 9 adet eksper ve 8 adet muhasebe elemanı alımı duyurusunda (ÖSYM internet sayfası) aranan
şartlarda alınacak tüm elemanların erkek olması şartı, Anayasanın 10 uncu
maddesi olan "kanun önünde eşitlik "ilkesiyle bağdaşmakta mıdır? Bu
konuda yeni bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?
2.- Cumhuriyetimizin
kuruluşundan bu yana kadınlarımızın birçok mesleği başarılı ve özverili bir
şekilde sürdürdüklerini görüyor ve biliyoruz. Bu koşul, Avrupa Birliğine üye
olmaya, kriterlerini uygulamaya ve hayata geçirmeye çalıştığımız bu dönemde
sizce doğru bir örnek oluşturmakta mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aracılığınızla aşağıdaki
sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
Sayın Başbakanın Malezya
ziyaretinden sonra;
1.- 300 000 ton palmyağı
ithal edildi mi?
2.-Bu yağlar, bitkisel
yağ olarak, özellikle doğu ve güneydoğu
başta olmak üzere ülkemizin diğer bölgelerinde insan tüketimine sunuldu
mu?
3.- Bu yağların dolumu
özel tesislerde mi, yoksa merdivenaltı tabir edilen yerlerde mi yapıldı?
4.- Bakanlığımıza bu
yağların insan tüketimine sunmak için başvuran ve izin alan firma veya firmalar
var mı?
5.- Bu yağın ithalatıyla
yerli üretici ve çiftçiyi zor durumda bıraktığınızı biliyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplanmasını arz ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
1-Malezya'dan ithal
edilen palm yağı hangi amaçla ithal edilmiştir?
2- Palm yağında yüzde
44,3 doymuş yağ asidi ayçiçekyağında yüzde 7 olan doymuş yağ asidi varken ithal
edilen bu yağların insan tüketimine sunulduğunda akciğer, kalp ve damar
hastalıklarına yüksek asitli yağların neden olduğu düşünülürse palmyağının
insan tüketiminde kullanılmasını nasıl önleyeceksiniz?
3- Aslında sabunluk
sınıfına girmesi gereken diş macunu, tıraş sabunu ve el sabunu gibi kimya
sanayiinde hammadde olarak kullanılan palm yağının vatandaşa yedirilmesi doğru
mudur?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıda yer alan
soruların Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplanmasını arz
ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
1- Türkiye'de yıllar
itibariyle son on yılda et üretimi ne miktarda gerçekleşmiştir?
2- Yıllar itibariyle son
on yılda ne miktarda et ithalatı yapılmıştır ve bunun için ne kadar döviz
ödenmiştir?
3- 1985 yılından itibaren
et fiyatlarını düşürmek üzere zaman zaman başvurulan et ithalatının serbest
bırakılması uygulamalarının, hayvancılık sektörüne etkileri ne olmuştur?
4- Et ithalatının serbest
bırakılacağına ilişkin basında yer alan haberler doğru mudur? Eğer doğru ise,
2003 yılı programında "yetiştiricilerin hayvan ihtiyaçlarının yurt içinden
karşılanması esası" benimsenmesine karşın, böyle bir karar alınmak
istenmesinin gerekçeleri nedir?
5- Et ithalatının serbest
bırakılması yerine, hayvansal üretimi artırmak için uygulanan desteklemeleri
genişletmeyi düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim. 6.1.2004
Osman Özcan
Antalya
Antalya İli Gazipaşa
İlçesinin Sugözü ve Şahinler Köylerini birbirine bağlayan Akdere Köprüsü iki
yıl önce yıkıldı. Ulaşım kış günlerinin büyük bir bölümünde yapılamıyor.
1- Bu iki köyü birbirine
bağlayan Akdere Köprüsünün yapımına ne zaman başlanacaktır?
2- Halkın ve öğrencilerin
tahta köprüler üzerinden geçmesi tehlike arz etmektedir. Bu nedenle, Akdere
Köprüsünün yapımına öncelik verecek misiniz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Orhan Eraslan
Niğde
Köy Hizmetleri Niğde İl
Müdürlüğünce ihale edilen Dikilitaş Göletinin inşaatı 1998 yılında tamamlanmış
ve gölete geçen yıl su verilmiştir.
Göletin sulama kanalları
2002 yılında ihale edilmiş, o yıl konulan 100 milyar Türk Lirası ödenek ile
2003 yılında konulan 150 milyar Türk Liralık ödenek, su kaçağı olduğu
gerekçesiyle kullanılmamıştır.
Yöre halkı, 40 000 dönüm
araziyi sulayacak olan göletin bir an önce hizmete girmesini beklemektedir.
Soru 1: Dikilitaş Göletinde kaçak olup olmadığı
konusunda kesinleşmiş bir sonuç var mıdır?
Soru 2: Göletin proje
aşamasında zemin etüdü yapılmış mıdır? Yapılmış ise sonuçları nelerdir?
Soru 3: Sulama
kanallarıyla ilgili olarak projenin küçültüleceği yönünde duyumlar
alınmaktadır. Bu yönde yapılan bir çalışma var mıdır? Var ise gerekçesi
nelerdir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun,
Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 96 ncı ve 98 inci maddeleri uyarınca Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü olarak cevaplanmasını istiyorum.
Yakup Kepenek
Ankara
Bakanlığınızın görev
alanına giren gıda maddelerinin kamusal denetimi konusunda:
1. Her türlü etli, sütlü
ve unlu ürünlerin denetimi ne ölçüde yapılmaktadır?
2. Kentlerde, kaçak
kesilen et satılmakta mıdır?
3. Varsa, kentlere göre,
kaçak et kesimi oranı ne kadardır?
4. Kaçak et kesimi ve
satışında hangi hayvanların etleri katkı maddesi olarak kullanılmaktadır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim. 26.1.2004
Züheyir Amber
Hatay
1 - Son yıllarda,
gelişmiş ülkelerde, genetik yapısını değiştirme metoduyla üretilen gıdalar,
toksik nedenlerle insan sağlığına kalıcı zararlar vermektedir. Ülkemizde, ithal
edilen genetik yapısı değiştirilmiş ürün olup olmadığına ilişkin herhangi bir
beyan aranmakta mıdır? Bununla ilgili bir yasal düzenleme var mıdır?
2 - Bir beyan aranıyorsa,
denetim yapılabilmesi için analiz yapacak laboratuvar sistemi var mıdır?
Tonlarca ithal üründe bu analizi nasıl gerçekleştiriyorsunuz?
3 - Eğer böyle bir
laboratuvar sisteminiz varsa, ABD ve Arjantin'den ithal edilen mısır ve soya
fasulyesinin sağlığa zararlı olmadığını ve genetik yapısı değişmemiş ürünler
olduğunu garanti eder misiniz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplanmasını arz ederim.
9.2.2004
Sedat Pekel
Balıkesir
Tarım kesiminde
çalışanlar, halen, toplumumuzun en düşük gelirli, sosyal refahın nimetlerinden
en yoksun kesimini oluşturmaktadır. Başta Balıkesir olmak üzere, yurdun birçok
yöresinde yaşanan ağır kış koşulları nedeniyle çiftçimiz mağdur olmuştur.
Tarımda yüzbinlerce üretici, Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatifleri
borçlarını ve özellikle yığılan faizlerini ödeyemez duruma düşmüştür.
Hükümetiniz, çiftçilerimizin borçlarını nisan ayı sonuna kadar ertelemiştir.
Ancak, bu durum, ülkemizde haziran ayında hasat yapan ve borcunu ödemek isteyen
çiftçilerimiz için bir kolaylık olmamıştır. Buna göre;
1 - Çiftçilerimizin,
tarım kredi kooperatiflerine borçlarını haziran ayı veya sonrasına ertelemeyi
düşünüyor musunuz?
2 - Ağır kış koşulları
nedeniyle mağdur olan çitçilerimizin mağduriyetlerini giderecek çalışmalar
yapmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Sorularımın Anayasa ve
Meclis İçtüzüğü gereğince Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplanmasını arz ederim.
Ramazan Kerim Özkan
Burdur
Burdur İli Bucak İlçesi
Kızılkaya Kasabası-Yuva Köyü-Ürkütlü Belediyesi arasındaki yol 2002 yılında Köy
Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından genişletilmiş, sanat yapıları tamamlanmış
ve 2003 yılında asfaltlanmak üzere programa alınmıştır.
Ancak, aradan geçen süre
içerisinde asfaltlanmamış olup stabilize toprak yol olarak bırakılmıştır. Bu
da, doğal olarak, hem yerleşim merkezleri arasındaki ulaşımı aksatmakta hem de
çevre kirliliğine yol açmaktadır.
1- 2004 yılında
asfaltlamanın yapılması için gerekli ödenek ayrıldı mı?
2- Bu yolun
asfaltlanmasının bir an önce tamamlanarak mağduriyetin giderilmesini düşünür
müsünüz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim. 12.2.2004
Züheyir Amber
Hatay
1- Doğrudan gelir desteği
ödenmeyen Hatay İlimiz çiftçilerinin ödemeleri ne zaman gerçekleştirilecektir?
2- Söz verdiğiniz
tarihteki ödemelerin gecikme nedeni nedir? Kaynak yetersizliği söz konusu ise
neden bir ödeme takvimi verdiniz?
3- Bundan sonraki ödeme
dilimi hangi tarihte olacaktır? Yine söz verdiğiniz bundan sonraki ödemeleri
geciktirmeyi düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Sorularımın Tarım ve
Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Ramazan Kerim Özkan
Burdur
Burdur İlimizin
güneydoğusunda yer alan Isparta sınırındaki Bucak İlçesi Kızıllı Köyü ile
Karacaören arasındaki 14 kilometrelik yolun genişletilmesi ve sanat yapıları
çalışmaları 2002 yılında tamamlanmasına rağmen bugüne kadar asfaltlaması
yapılmamıştır.
Aynı zamanda Isparta
köylerinden Kızıllı'ya ve Antalya'ya geçişi sağlayan bu yolun asfaltlanması
2004 yılı programına da alınmamıştır.
Ulaşımın aksamasına ve
çevre kirliliğine yol açan söz konusu stabilize toprak yolun bir an önce
asfaltlanması için projenin 2004 yılı ek programına dahil edilmesini ve bunun
için ek ödenek sağlanmasını düşünür müsünüz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim. 16.2.2004
Mehmet Küçükaşık
Bursa
Son yıllarda tarımda
kullanılan tohumların genetik yapılarının değiştirilerek genetik tohumlar (GM)
üretildiği; ancak, bu tohumlardan elde edilen ürünlerin insan sağlığını tehdit
etmesi nedeniyle, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, birçok ülkede yasaklandığı
ve üretici firmaların bu sebeple bu ülkelerde fabrikalarını kapatmak zorunda
kaldıkları bilinmektedir.
Sorular:
1- Bu çerçevede ülkemizin
AB üyeliği sürecinde genetik tohumlarla ilgili tarım politikası nedir?
2- Ülkemizde, şu anda
genetik tohum üretimi konusunda faaliyet gösteren kaç şirket vardır? Bu
şirketler kaç tür tohum üretmektedir?
3- Bu şirketlerin
denetimi ve sağlığa uygunluğu konusundaki çalışmalarınız nelerdir?
4- Birçok ülkede
karteller oluşturmuş ve ülke tarımını ve insan sağlığını tehdit eden genetik
tohum üreticilerine yönelik hangi tedbirleri almayı düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplanmasını arz ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
1- 1 Ocak 2003-20 Şubat
2004 tarihleri arasında hangi firma ne kadar pirinç ithal etmiştir?
2- İthal pirincin tonunun
600 dolardan 1000 dolara çıkmasını nasıl önlemeyi düşünüyorsunuz?
3- Önceki yıllarda pirinç
ithal eden firmalar hangileridir? Bu firmalar ne kadar pirinç ithal
etmişlerdir?
4- Pirinç
yetiştiricilerimizin sorunlarına bir çözüm getirebilecek misiniz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Dursun Akdemir
Iğdır
1- Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı görevine başladığınızda Türkiye'nin küçük ve büyükbaş hayvan sayısı
ne kadardır?
2- Aradan geçen süre
içerisinde bu sayıda herhangi bir artış olmuş mudur? Yoksa, mevcut durum
Türkiye'nin canlı hayvan ihtiyacını karşılamakta yeterli midir?
3- Hayvancılığın
geliştirilmesiyle ilgili olarak Bakanlığınızca hangi projeler geliştirilerek
uygulamaya konulmuştur?
4- Bugün itibariyle,
Türkiye'nin küçük ve büyükbaş hayvan ihracat ve ithalatındaki son durum nedir?
Bu ticaret hangi ülkelere yapılmaktadır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplanmasını arz ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
1- 58-59 uncu hükümetler
döneminde size bağlı kuruluşlarda kaç atama yapılmıştır?
2- Bakanlığınıza bağlı
kuruluşlarda idarî görevlere her iki hükümet döneminde vekâleten, tedviren ve
görevlendirme ile kaç atama yapılmıştır?
3- İdarî görevlerde
bulunan idarecilerden kaçı başka yerlere görevlendirilmiştir?
Görevlendirilenlerin
aldıkları harcırah miktarı ne kadardır?
4- 58 inci ve 59 uncu
hükümetler döneminde asil veya vekil kaç idareci görevinden alınmıştır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Dursun Akdemir
Iğdır
Soru: Çiftçilerin tarla
ziraatı yanında hayvancılıkla da iştigal ettiği malumlarınızdır. Tarımla ilgili
tüm girdileri ortağı durumunda olduğu tarım kredi kooperatiflerinden temin eden
çiftçiler, hayvancılık kredisini tarım kredi kooperatiflerinden temin
edemediğinden, bu durum mağdur olmalarına sebebiyet vermektedir. Bu
mağduriyetin giderilmesi amacıyla çiftçilere tarım kredi kooperatifleri kanalıyla
düşük faizli hayvansal kredi kullandırılması hususunda herhangi bir çalışmanız
var mıdır? Varsa, düşündüğünüz başlıca önlemler nelerdir? Konuyla ilgili olarak
2004/6840 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında gerekli düzenlemeleri yapmayı
düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın,
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Dursun Akdemir
Iğdır
1- Tütün ve pamuk gibi
sanayi ürünlerinde kullanılabilecek ve AB ülkelerinde kullanımı yasaklanmış
ilaçların, gıda maddeleri üretiminde yaygın ve yanlış kullanıldığı konusunda
basında zaman zaman yer alan iddia ve deliller ihbar kabul edilerek herhangi
bir işlem yapılmış mıdır?
2- Sebze ve meyve
üretiminde kullanılan ziraî ilaçlamanın, insan sağlığı ve doğaya etkileri
Bakanlığınızca denetlenmiş midir? Aykırı uygulamalar tespit edilmiş ise ne gibi
müeyyideler uygulanmıştır?
3- Ruhsatlı ilaçların
bile, kullanma talimatına uyulmadığı için sağlığı ciddî ölçüde tehdit ettiği
hususunda, çiftçilerimiz bir program çerçevesinde eğitilmekte midir?
4- İhraç edilen ürünlerde
kimyasal maddelerin AB sağlık kriterlerine uygunluğu denetlendiği halde iç
piyasaya verilen ürünlerin denetlenmediği basında yer almaktadır.
Vatandaşımızın sağlığının korunması açısından Bakanlığınızca ne gibi tedbirler
düşünülmektedir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Dursun Akdemir
Iğdır
1- Bugün itibariyle,
hijyenik olmayan ortamlarda kaçak olarak küçük ve büyükbaş canlı hayvan kesimi
yapılmakta mıdır? Yapılmakta ise, kaçak et kesimlerinden devletin uğradığı
yıllık vergi kaybı ne kadardır?
2- Küçük ve büyükbaş
canlı hayvan kesimlerinde insan sağlığının korunması, ekonomik kayıpların
önlenmesi ve AB'ye uyum kapsamında iktidarınız tarafından bugüne kadar hangi
önlem alınmıştır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Dursun Akdemir
Iğdır
Bilindiği gibi, Iğdır
çiftçisinin önemli geçim kaynaklarından birisi kayısıdır. Bu yıl kayısı
ağaçları çiçek halinde iken sıcaklığın aniden düşmesi sonucunda, Iğdır
Ovasındaki bütün kayısı ağaçları soğuktan etkilenmiştir. Sonuç olarak,
kayısından hiçbir ürün alınamayacaktır.
Bu nedenle;
1- Kayısı üreticisinin bu
yılki zararının ne olacağı çalışması başlatıldı mı?
2- Zararın karşılanmasını
düşünüyor musunuz?
3- Eğer düşünüyorsanız,
hangi kriterlerle, ne zaman ödenecektir?
4- Bu doğal afete karşı
ileriye yönelik alternatif bir yöntem araştırıp ortaya koyabilir misiniz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Orhan Eraslan
Niğde
Bakanlığınız tarafından
bu yıl köy merkezli tarımsal danışmanlık merkezlerinde sözleşmeli olarak
çalıştırılmak üzere alınan ziraat mühendisi ve veteriner hekim alımlarında üst
yaş sınırı olarak 36 yaş belirlenmişti.
Bazı bölgelerde bu
sınırın aşıldığı ve 40 yaşına kadar olan adayların da göreve başlatıldığı ifade
edilmektedir.
Soru 1- Söz konusu
alımlarda, üst yaş sınırı 36 olarak belirlenmiş ve bu sınır aşılmış mıdır?
Soru 2- Aşılmış ise
gerekçesi nedir ve bu şekilde kaç kişi başlatılmıştır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Orhan Eraslan
Niğde
Bilindiği üzere, Niğde
İlimizde binlerce çiftçi ailesi, geçimini patates üreticiliğinden
sağlamaktadır.
Üreticiye maliyeti 150
000 TL olan patates, şu anda 70-90 bin TL gibi düşük fiyatlarla satılmaktadır.
Bu ilimizdeki çiftçilerin elinde halen 150 000 ton civarında patates stoku
bulunmaktadır ve çürümeye yüz tutmuştur.
Soru 1- Gerek ülkemiz
genelinde ve gerekse Niğde'deki üreticilerin elinde bulunan patates stokunun
eritilmesi yönünde Bakanlığınızca bir çalışma yapılmakta mıdır?
Soru 2- Çiftçi
ailelerinin ortaya çıkan bu mağduriyetlerinin giderilmesi için bir önlem alınmakta
mıdır? Alınıyor ise nelerdir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
1 - Doğal afetlerden
zarar gören çiftçilere ödenmesi gereken zarar tutarı ne kadardır?
2 - Doğal afetlerden
zarar gören çiftçilere bu ödeme ne zaman yapılacaktır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Hüseyin Güler
Mersin
Mersin Tarsus İlçemizin
Karadirlik, Sayköy, Cinköy, Çiriştepe, Ulaş, Sucular, İbrişim, Dedeler,
Taşkuyu, Kerimler, Tepeköy, Taşcılı ve Kadelli olmak üzere toplam 13 köyümüzde
4.4.2004 tarihinde aşırı dondan dolayı 526 bağ üreticisi yüzde 70 oranında
zarar görmüştür.
Bununla birlikte
15.5.2004 tarihinde aşırı dolu yağmasından dolayı Çokak, Yanıkkışla, Çavuşlu ve
Koçmarlı Köyü buğday üreticileri yüzde 70 oranında zarara uğramıştır.
Sorular:
1 - Bağ üreticilerimizin don
olayı neticesinde gördükleri zararın karşılanması için Bakanlık olarak ne
yapmayı düşünüyorsunuz?
2 - Dolu afetinden dolayı
zarar gören buğday üreticileri için, zararlarını telafi edici yönde bir
çalışmanız var mıdır?
3 - Bir ödeme
yapılacaksa, ne zaman ve nasıl yapmayı düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köy işleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Ümmet Kandoğan
Denizli
1- Geçmişte tarımda
kendisine yeterli dünyanın 7 ülkesinden biri olan Türkiye'nin; günümüzde
tarımda ithalatçı ülkeler içinde yer almasında neler etkili olmuştur?
2- Şekerpancarı ve tütün
gibi bazı endüstri bitkilerinin ekim alanlarının sınırlandırılması ve kota
uygulamasında IMF ve Dünya Bankasının baskıları ve telkinleri mi etkili
olmuştur?
3- Hükümetin tarım
kesimine vermiş olduğu desteği yeterli buluyor musunuz? Yeterli bulmuyorsanız,
tarımsal desteğin artırılması ve Türk tarımının geliştirilmesi için Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı olarak kısa, orta ve uzun vadede hedefleriniz var mıdır?
Varsa bu hedefler nelerdir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Yaşar Tüzün
Bilecik
Soru 1- Yapmış olduğum
araştırmaya göre köy yollarının altyapısı en fazla 16 ton tonajlı araçlara
göre, menfezler ise 36 ton tonajlı araçlara göre yapılıyor. Oysa günümüzde bu
yollarda çalışan iş makineleri ve kamyonların tonajları 30 tondan başlıyor, 50
tonluk, 60 tonluk TIR'lar bu yollarda seyrediyor, yollar sürülmüş tarlaya
dönüyor.
Bu yollarla ilgili
altyapıların iyileştirilmesi konusunda çalışma yapıyor musunuz?
Soru 2- Menfezlerin
güçlendirilmesi için çalışmanız var mıdır?
Soru 3- Köy yollarından
asfalt zeminli olan yolların asfalt bakımları her yıl yapılıyor mu?
Bilecik İlimize bu konuda
ne kadar ödenek ayırdınız?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ediyorum.
Hüseyin Bayındır
Kırşehir
Kırşehir Akpınar
İlçesinde faaliyet göstermekte olan 2095 sayılı Kelismailuşağı Tarım Kredi
Kooperatifi ortakları, 2002 yılında, 2003 yılı ödemeli olarak kredi
kullanmışlardır.
Bilindiği gibi,
geçtiğimiz yıl Kırşehir'de ekim döneminde büyük bir kuraklık yaşanmış,
çiftçiler önemli ölçüde zarar görmüşlerdir. Bu nedenle, büyük bir çoğunluğu
ödemelerini o yıl içerisinde gerçekleştirememişlerdir. Bunun üzerine 4876
sayılı Kanun gereğince, ortakların borçları taksitlendirilmiş, buna rağmen
yaşanılan kuraklık nedeniyle taksitlerini ödeyememişler ve genel müdürlükçe
icra takibi yapılmıştır. Borç, yasal faiziyle beraber, eklenen avukat ve
mahkeme masraflarıyla, ödenmesi imkânsız bir hale gelmiş ve çiftçilerimiz
mağdur olmuşlardır.
1- Kırşehir'de yaşanan
kuraklık göz önüne alınarak çiftçilerin ödemelerinin dondurulması ve
ödeyebilecekleri şartlarda taksitlendirilmesi düşünülmekte midir? Düşünülüyorsa
ne zaman uygulanacaktır?
2- Yaşam şartları
gittikçe ağırlaşan çiftçilerin mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda Bakanlık
olarak programladığınız projeleriniz nelerdir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Yakup Kepenek
Ankara
DTÖ'nün 5 gün süren
tarımsal destekleme ve tarım ürünlerinde dış ticaret konulu son Cenevre
toplantısı ile ilgili olarak:
1. Türkiye bu
görüşmelerin gizli yapılan bölümüne katılmış mıdır?
2. Görüşmelerde elde
edilecek sonuçların Türkiye tarımı üzerinde olası etkileri için ön
değerlendirme yapılmış mıdır?
3. Varılan ön uzlaşmanın
Türkiye tarım politikası, özellikle de tarımsal destekleme üzerine ne gibi
etkileri olabilecektir?
4. Anlaşmanın, tarım
ürünlerinin fiyat düzeyini ve dış ticaretini ne yönde etkileyeceği
öngörülmektedir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim. 6.8.2004
Fahrettin Üstün
Muğla
Geçmiş dönemlerde çeşitli
şekillerde çiftçilerimize dağıtılan düvelerin üstün vasıflı, verimli ve kültür
ırkı olmaları şarttı. Tarım ve hayvancılığımız zor günler yaşarken, gerek
Bakanlığınız, gerek Orköy ve gerekse Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu
tarafından çiftçiye dağıtılan düvelerin
geçmiş dönemlerde aranılan şartları taşımadığı ilgili kesimlerce ifade
edilmektedir.
Sorular:
1. Bakanlığınız
sırasında, üstün vasıflılığı belgeleyen pedigriye (soy kütüğü) son verildi mi?
2. Dağıtımı yapılacak
damızlık düveler niçin Damızlık Yetiştiriciler Birliğinden temin edilmeyip özel
sektöre ihale edilmiştir?
3. Bakanlığınız döneminde
ne kadar gebe düve dağıtımı yapılmıştır? Bu düveler nerelere dağıtılmıştır?
4. Dağıtımı yapılan bu
düvelerden kaçı ölmüş, kaçı verimsizlik nedeniyle şikâyet konusu olmuştur?
5. Soy kütüğü kayıt
şartının kaldırılması nedeniyle çiftçiye dağıtımı yapılacak düvelerin vasıfsız
olması, çiftçilerimizi mağdur etmeyecek midir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
1. Bakanlığınıza bağlı
TİGEM'de bulunan işletmeler hangi yöntemle ihaleye çıkarılmıştır?
2. Bu ihalelere kimler
katılmıştır? Bu ihaleleri kimler kazanmıştır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
Soru:
1- İstanbul İlinde veya
çevre illerde Şarbon (Anthrax) hastalığı çıkmış mıdır?
2- Şarbon hastalığına
karşı gerekli önlemler alınmış mıdır? Alınmışsa, neler yapılmıştır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
1- At yarışlarında saha
veterineri olarak görevlendirilmiş personel şef Fahrettin Çeliker'in meslekî
bilgisi nedir?
2- Buna benzer
görevlendirme var mıdır?
3- İstanbul'da geçen at
yarışları sırasında ölen iki attan doping kontrolü için marazî madde alınmış mıdır? Alınmışsa sonuç
ne çıkmıştır?
4- At yarışlarında
görevlendirilmiş üniversite öğrencilerinin at yarışlarıyla ilgili bilgisi
nedir? Öğrencilerin okula devam ettikleri dönemlerde yarışlara gitmediği halde
ücretini aldıkları doğru mudur?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
Geçen hafta içinde Tokat
İlimizde 4, Erzurum İlimizde 1 vatandaşımızın ölümü ve Giresun İlimizde 4
vatandaşımızın ağır hasta olarak tıp fakültesinde karantinaya alınmasına neden
olan Bunyoviridae ailesine mensup nairovirus cinsine bağlı virüslerin neden
olduğu hastalığın keneler tarafından taşınıyor olduğu ve ülkemize bu kenelerin
göçmen kuşlarla gelerek sığırlarda konakladığı bilinmektedir. Şu an, Tokat,
Giresun, Çorum, Erzincan ve Erzurum'da birçok yerde çiftlik hayvanları üzerinde
bu virüsü taşıyan kenelerin bulunduğu bilinmektedir.
Soru 1- Kırım Kongo
Ateşli Humması adıyla bilinen ve insanlarda karaciğer, akciğer ve dalakta
hemoraji ve ödeme neden olarak ölümcül etkiler meydana getiren hastalıkla
ilgili olarak konakçı hayvanlarda ne gibi bir mücadele yapılmıştır?
Soru 2- Bu hastalığın
yayılmasını önlemek için neler yapılmıştır?
Soru 3- Bu hastalığı,
ihbarı mecburî hastalıklar kapsamına almayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Vezir Akdemir
İzmir
Yurdumuz tarımında
gerçekleşen birim alanda verim artışı ve ürün çeşitlenmesi sonucu, tarım ilacı
(PESTİST) kullanımında hem çeşit hem miktar olarak artış gözlenmektedir.
Pestistlerin çoğu zehirli kimyasal maddeler olduklarından insan sağlığını,
hayvan sağlığını ve doğal dengeyi olumsuz olarak etkilemektedir.
1- Pestistlerin çoğu
zehirli kimyasal maddeler olduklarından dolayı insan sağlığını doğal denge ve
çevre olumsuz etkilemektedir. Pestist gibi kimyasal maddenin kullanımı için
yeterli uzman personeli ve çiftçiyi bilgilendirecek ne tür çalışmalarınız
vardır?
2- Tahıl ambarı olan Ege
Bölgesinde yetişen kuru üzüm, sağlık anlamında faydalı olduğu gibi, ülke
ekonomisine katkılar sağlamaktadır. Çiftçinin korunması bakımından devletin
daha önce fındıkta olduğu gibi Tariş'in arz fazlası üzümün alınması için bir
çalışmanız var mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim. 21.9.2004
Sedat Pekel
Balıkesir
Ülkemizde yaklaşık 370
000 ton çeltik üretimi yapılırken, ithalat rakamlarının yaklaşık 600 000 ton
gibi korkutucu boyuta ulaştığı belirtilmektedir. Pirinçte yerli üretimi
korumaya çalışan Türkiye'ye Amerika Birleşik Devletlerinin sınırlamaları kaldırması
için yoğun bir baskı yaptığı bilinmektedir. Buna göre;
1- ABD'nin baskıları
karşısında pirinçte uygulanan yüzde 35 oranındaki gümrük vergisinin
düşürülmesine yönelik çalışmalarınız bulunmakta mıdır?
2- Bu durumun üreticimiz
üzerinde oluşturacağı mağduriyetler araştırılmış mıdır?
3- Pirinç üretimini
korumak, ülkemizi pirinç konusunda dışa bağımlılıktan kurtarmak için ne tür
çalışmalar yapılmaktadır?
4- Çeltik üretim
alanlarının genişletilmesi ve verimliliğin dünyayla rekabet düzeyine getirilmesi
için ne tür çalışmalar yapılmaktadır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim. 21.9.2004
Sedat Pekel
Balıkesir
Ekonomiye
kazandıracağımız ve ülkemizin hayvansal protein açığını kapatacak tarımdaki
potansiyel üretim kaynaklarından birisi de hayvancılıktır. Uygulanan yanlış
politikalar ve dış yönlendirmelerle hayvancılığımıza zarar verilmiş, Türkiye
ihracatçı konumundan ithalatçı konuma gelmiştir. Son olarak ABD, Türkiye'ye et
ithalatı sınırlamalarının kaldırılması konusunda baskı yapılmaktadır. Buna
göre;
1- ABD'nin baskıları
karşısında et ithalatına uygulanan sınırlamaların kaldırılmasına yönelik
çalışmalarınız bulunmakta mıdır?
2- ABD'nin taleplerini
zaten mağdur durumda olan yetiştiricimiz üzerinde oluşturacağı olumsuzluklar
araştırılmış mıdır?
3- Hayvan
yetiştiriciliğini korumak, ülkemizin ithalatçı konumdan ihracatçı konuma
getirmek ve dışa bağımlılıktan kurtarmak için ne tür çalışmalar yapılmaktadır?
4- Hayvancılığımızın
dünya ile rekabet düzeyine getirilmesi için ne tür çalışmalar yapılmaktadır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.04.10.2004
Sedat Pekel
Balıkesir
5179 sayılı Gıdaların
Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ile 5 Haziran 2004 tarihinde, gıda
denetimi konusundaki tüm yetki Bakanlığınıza verilmiştir. Yasaya göre gıda
denetimi yapılabilmesi için 20'den fazla yönetmelik çıkarılması gerekmektedir.
Buna göre;
1- Geçen süre içerisinde,
konuyla ilgili yönetmeliklerin çıkarılması neden tamamlanamamıştır?
2- Toplum sağlığını
tehdit edecek hastalıkların önüne geçmek için hangi illerde ne tür denetimler
yapılmıştır? Bu denetimleri yeterli buluyor musunuz?
3- Gıda denetimi ve
laboratuvar personellerinin eğitilmesi ile ilgili çalışmaları yeterli buluyor
musunuz?
4- Denetimler için
laboratuvarlar yeterli modern cihazlara sahip midir? Bu konuda ne tür
çalışmalar yapılmaktadır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Vezir Akdemir
İzmir
Tütün üretimi ülkemizin
ekonomisi için önemi büyüktür. Türkiye'de Ege Bölgesi, tütün üretimi alanı,
miktarı ve ihracattaki payı ile ilk sırayı almaktadır. Bu bölgede üretilen
tütünler, uluslararası piyasada İzmir tütünleri olarak tanınırlar. Nikotini
düşük, yanmaları yavaş, kokulu tütünler olan Ege Bölgesi tütünleri sigara
yapımcıları tarafından aranmaktadır. Türk çiftçisinin tütün üretimini daha
rahat yapabilmesi için tütüne konulan kotaların kaldırılması şarttır.
1 - Dünya tütün
üretiminde yüzde 41 payla Çin birinci sırayı almaktadır. Türkiye, yüzde
1,84'lük payla sekizinci sıradadır. Ülkemizin tütün tüketimi 120 ton
civarındadır. Bu miktar, ülkemizin ekonomisinin kalkınması için çok düşük
miktardadır. Bu nedenle, tütüne uygulanan kota kaldırılmalı ya da kotanın ülkenin
gerçeklerini göz önünde bulundurarak uygulanması şarttır. Bakanlığınızın Türk
çiftçisini koruma adına herhangi bir çalışması var mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Vezir Akdemir
İzmir
Ülkemizde artan nüfusa
orantılı olarak temel gıda talebinin de hızla artacağını göstermektedir.
Küreselleşme kapsamında dünya ticaretinde ortaya çıkan serbestleşme süreci
tarım ürünlerinin ülkemizin kalkınması için ne kadar önemli olduğu tartışmasız
bir gerçektir. Özellikle de tahıl ambarı olan Ege Bölgesinde üretilen pamuk,
incir ve üzüm ekicilerine devlet tarafından destekleme kredisi ya da prim
mukabilinde bir yardım yapılması şarttır.
1 - Türkiye ekonomisi
için tarım hâlâ en önemli dayanak noktasıdır. Gerek ülkemizin gıda ihtiyacı
gerekse dünyada artan rekabet koşulları tarımsal ürünlerin önemini bir kat daha
artırmıştır. Mevcut pazarımızı kaybetmemek ve daha artırmak için çiftçimizi
ekonomik olarak güçlendirmek adına özellikle pamuk, incir ve üzüm üreticisine
prim adı altında para desteği yapılması şarttır. Bakanlığınızca bu konuda bir
çalışma var mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
2090 sayılı Yasa uyarınca
çiftçilere yaptığınız tabiî afet yardımıyla ilgili,
a) Malatya'da 50 000
aileyi ilgilendiren kayısı ürününün yüzde 50-60'lık kısmı donmadı mı?
b) Ağırlıklı olarak
fındık üreticisine verilen yardımda, acaba fındıktan bu yıl için ürün
alınamadı, ancak kayısıdan ürün alındı mı?
c) Kayısı üreticisi tabiî
afet kapsamına neden alınamadı?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Nisan ayı başlarında
ülkemizde yaşanan don olayı birçok ilimizde yetişen ürünleri tamamen yok etmiş,
özellikle yılda tek ürün veren sebze ve meyvelerde bu yıl için hiç ürün
alınamamıştır.
Nisan başından itibaren
yaşanan don olayından dolayı oluşan çiftçi zararlarının bir kısmının
karşılanacağı defalarca belirtilmiş ve son olarak geçen hafta 50 trilyon
tutarında tabiî afet yardımı yapılması hükümetimizce karara bağlanmıştır.
1- Ülkemizin hangi
bölgelerinde don olayı yaşanmıştır?
2- Don felaketi nedeniyle
tahsis edilen 50 trilyon hangi illerimize tahsis edilmiştir?
3- Ödeme yapılmayan
illerde don olayı yaşanmamış mıdır?
4- Malatya'da yaşanan don
olayı nedeniyle kayısı rekabetinin yüzde 60'lık kısmı yok olmasına karşın ödeme
yapılan iller arasında olmamasını nasıl açıklayabiliyorsunuz?
5- 2090 Sayılı Tabiî
Afetlerle İlgili Yardımlar Hakkındaki Kanun her bölgeye ve ürüne göre mi değerlendiriliyor?
6- Don olayıyla ilgili
yapılan yardımda objektif kriterler uygulandı mı? Yardım yapılan iller ile
yapılmayan illerde yok olan ürünler arasında don olayı dışında başka etkenler
nelerdir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Hüseyin Ekmekcioğlu
Antalya
Büyükşehir
Belediyelerinin, yeni çıkan yasayla sınırları genişlemiş ve bu sınırlara
tarımsal üretimde bulunan yerler de dahil edilmiştir. Tarımsal üretimi ve
özellikle entegre seracılığı artırmak ve yatırım yapacak firmaları desteklemek
için, Antalya Büyükşehir Belediyesi sınırlarındaki yatırımların, mutlaka teşvik
altına alınması gereklidir.
Soru 1: Ülkemiz ve
Antalya bölgemiz için son derece önemli olan tarımsal ve modern seracılıkla
ilgili yatırımlara ilişkin, teşvik belgesi uygulamasına, Antalya Büyükşehir
Belediyesi sınırları içerisindeki yerlerin de dahil edilmesi hakkında
Bakanlığınızca bir çalışma yapılmakta mıdır?
Soru 2: Antalya
Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yer alan TÜGEM arazileri, yatırım
teşvik kapsamı dışında bırakılmıştır. Bakanlığınız tarafından Antalya'daki bazı
firmaları, tarımsal üretimi ve yatırımı artırmak amacıyla destelediğiniz bu
ortamda; bu iki durum bir çelişki yaratmaktadır. Bu çelişkiyi ortadan kaldırmak
için Bakanlığınızca ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
1- 1990-2004 yılları
arasında yurt dışından ne kadar canlı hayvan ithal edilmiştir?
2- Bu hayvanların ne
kadarı yaşamaktadır?
3- 1990-2004 yılları
arasında hayvan ithalatı için ödenen döviz ne kadardır?
4- 15.02.GTP numaralı
ürünlerden 1990-2005 yılları arasında ne kadar ithal edilmiştir?
5- 15.02.GTP numaralı
ürünleri ithal eden firmalar hangileridir? Ne kadar miktarda ithalat
yapmışlardır?
6- 15.02.GTP'li ürünler
hangi ülkelerden ithal edilmiştir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Mehmet Küçükaşık
Bursa
Bilindiği gibi 2004/36
sayılı "2004 Yılı Kütlü Pamuk, Yağlık Ayçiçeği, Soya Fasulyesi, Kanola,
Dane Mısır ve Zeytinyağı Üreticilerine Destekleme Primi Ödenmesine İlişkin
Bakanlar Kurulu Kararı Uygulama Tebliği" 22.09.2004 tarih ve 25591 Sayılı
Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu çerçevede;
Sorular:
1- İlgili Tebliğin 6 ncı
maddesinin (c) fıkrasında belirtildiği üzere kütlü pamuk ve soya fasulyesinden
farklı olarak kanola ve dane mısır da destekleme priminden yararlanma koşulu
olarak sertifikalı tohumluk faturasının aslının istenmesinin sebebi nedir? Bu
ayrım neden yapılmıştır? Daha önceki yıllarda böyle bir uygulama yapılmış
mıdır?
2- Mısırda 1 inci ürünün
ocak ayında, 2 nci ürünün mayıs ayında alındığı düşünülürse, 22 Eylülde
yayınlanan bu genelgeyle, çiftçiyi zor durumda bırakacak geriye dönük bir
uygulama yapılmasının sebebi nedir?
3- Mısır ve kanola
tohumunda son yıllarda yaşanan dışa bağımlılığı daha da artıran ve Türk
çiftçisine hizmet etmekten uzak olan bu tebliği düzeltmeyi düşünüyor
musunuz? 28.06.2005
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mehdi Eker tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Mehmet Yıldırım
Kastamonu
1- Toprak Mahsulleri
Ofisi tarafından dahilde işleme izni belgesiyle 2003-2004-2005 yıllarında
satılan buğdayların miktarı ne kadardır?
2- Dahilde işleme izni
belgesiyle (DİİB) satın alınan buğdaylardan ne kadarı ihraç edilmiştir?
İhracatı yapılmayan buğdaylar ve yapmayan firmalar hakkında ne gibi işlemler
yapılmıştır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Mehmet Mehdi Eker tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. 29.08.2005
Saygılarımla.
Feridun Fikret Baloğlu
Antalya
Rize Çamlıhemşin
İlçesinde meydana gelen sel felaketinde uğranılan can ve mal kaybı bölgede her
yıl yaşanılan benzer acılar gibi kamuoyuna yansımıştır.
Bu bağlamda:
1- Sel ve heyelan
tehlikesi altında yaşamlarını sürdüren insanlarımızın sorunlarına ne zaman
kalıcı çözümler bulunacaktır? Her felaketten sonra vaatler yapılarak zararlar
kısmen karşılanarak gelecek yılın yağışlarına kadar çaresiz beklenecek midir?
2- Bölgenin şartlarını ve
iklim özelliklerini iyi bilen uzman katkısı ile Rize İlimizdeki
vatandaşlarımızın can ve mal kaybını önleyecek acil bir plan oluşturulması için
hazırlığınız var mıdır?
3- Rize'deki son
felakette uğranılan can ve mal kaybının dökümü nedir? Geçen sürede yapılan
yardımların miktarı ve dağıtımı nedir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim. 9.9.2005
Sedat Pekel
Balıkesir
Tarım ve tarıma dayalı
sanayisiyle Balıkesir ve ilçelerinin ülke ekonomisine katkısı son derece
önemlidir. Bakanlığınızca hazırlanan ve 23.8.2005 tarihinde yürürlüğe giren Köy
Bazlı Katılımcı Yatırım Programlarının Desteklenmesi Yönetmeliğinde Balıkesir
teşvik kapsamına alınmamıştır. Buna göre;
1- Yönetmelik hangi
kriterlere göre hazırlanmıştır?
2- Doğal kaynakların
korunmasını dikkate alarak, kırsal alanda gelir düzeyinin yükseltilmesini
amaçlayan yönetmelik kapsamına Balıkesir ve ilçeleri neden alınmamıştır?
3- Yönetmeliğin 8 inci
maddesinde geçen "mısır kurutma, depolama, süt toplama, soğutma ve işleme,
meyve-sebze depolama, ambalajlama, paketleme, jeotermal, güneş, rüzgâr ve
benzeri alternatif enerji kaynakları kullanılan seraların yapımı" gibi
yatırım konuları Balıkesir ve ilçelerinde de teşvik edilebilecekken, ilimizin
gözardı edilmesindeki temel gerekçe nedir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Köyişleri Bakan Mehdi Eker tarafından cevaplanmasını arz ederim.
Vezir Akdemir
İzmir
Mevcut iktidar tarımı
desteklemeyerek, köylü ve çiftçimizi ayakta duramayacak noktaya getirmiştir.
Köylü ve çiftçi şaşkın ve perişandır. Geleceğe umutları kalmamıştır. Böyle
devam ederse, sosyal patlama kaçınılmaz hale gelecektir. Son dört yıl
içerisinde tarımdaki gelişme oranı yüzde 4 iken, bu oran yüzde 2'ye
gerilemiştir. Tarımın millî gelir içindeki payı yüzde 13,4'ten yüzde 11,7'ye
gerilemiştir.
1- Ege Bölgesindeki köylü
ve çiftçi perişan. Tütün, şekerpancarı, pamuk ve buğday üreticisine acilen
devlet tarafından doğrudan destekleme yapılmalıdır. Bakanlık olarak çiftçinin
bu mağduriyetini gidermek için, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, günün koşullarına
göre çiftçiye doğrudan destekleme anlamında bir çalışmanız var mıdır?
2- Çiftçi üretimini rahat
yapabilmesi ve rekabet gücünü artırabilmesi için elektrik ve mazot gibi
girdilerin fiyatlarını düşürmeyi düşünüyor musunuz?
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, soru önergelerinin okunması tamamlanmıştır.
Birleşime 5 dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 17.33
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati : 17.43
BAŞKAN : Başkanvekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER : Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN
(Bilecik)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 24 üncü Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Sözlü soru önergelerinin
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VI.-
SORULAR VE CEVAPLAR (Devam)
A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI (Devam)
3.- Antalya
Milletvekili Osman Özcan'ın, Antalya'nın Manavgat İlçesinin iki köyü arasındaki
yolun yapımına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/817) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
4.- Antalya
Milletvekili Osman Özcan'ın, Antalya-Manavgat-Uzunlar Köyünün köprü ihtiyacına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/818) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
5.- Antalya
Milletvekili Osman Özcan'ın, Antalya-Manavgat-Gebece Köyü yollarının asfalt
ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/819) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
6.- Malatya
Milletvekili Muharrem Kılıç'ın, Malatya'da doğrudan gelir ve mazot desteği ödemelerinin
ne zaman yapılacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/847) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
7.-
Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük'ün, doğrudan gelir desteği ödemelerine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/861) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
8.-
Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır'ın, doğrudan gelir desteği ödemelerine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/862) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
9.- Hatay
Milletvekili Züheyir Amber'in, TMO'ya eleman alımında erkek olma koşulu
aranmasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/876) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
10.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, Malezya'dan palmyağı ithalatına ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/893) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
11.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, Malezya'dan ithal edilen palmyağının kullanım
alanlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/894) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
12.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, et ithalatının hayvancılığa etkilerine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/897) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
13.-
Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın, Antalya'nın Gazipaşa İlçesindeki bir köprü
yapımına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/913) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
14.- Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan'ın, Niğde İlindeki Dikilitaş Göletine ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/930) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
15.- Ankara
Milletvekili Yakup Kepenek'in, gıda maddelerinin kamusal denetimine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/931) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
16.- Hatay
Milletvekili Züheyir Amber'in, bazı ithal gıda ürünlerinin genetik yapılarının
kontrolüne ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/934) ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
17.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, çiftçi borçlarının ertelenmesine ve
mağdur çiftçilere yönelik çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/946) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
cevabı (Devam)
18.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, Burdur'un Bucak İlçesindeki bazı yerleşim
birimleri arasındaki yolun asfalt ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/953) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
19.- Hatay
Milletvekili Züheyir Amber'in, Hatay İlinde doğrudan gelir desteği ödemelerinin
ne zaman yapılacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/955) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
20.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, Burdur'un Bucak İlçesindeki bir yolun
asfaltlanmasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/956) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
21.- Bursa
Milletvekili Mehmet Küçükaşık'ın, genetik tohumlarla ilgili tarım politikasına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/969) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
22.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, pirinç ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/980) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
23.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, hayvancılığın geliştirilmesine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1001) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
24.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, yapılan atamalara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1011) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
25.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, hayvancılık kredisine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1024) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
26.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, ziraî ilaç kullanımının denetlenmesine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1036) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
27.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, kaçak et kesimlerinden kaynaklanan ekonomik
kayıplara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1040) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
28.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, kayısı üreticilerinin uğradığı zarara ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1050) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
29.- Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan'ın, köy merkezli tarımsal danışmanlık merkezlerine
sözleşmeli personel alımında yaş sınırına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1068) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
cevabı (Devam)
30.- Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan'ın, patates stoğuna ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1072) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in
cevabı (Devam)
31.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, doğal afetlerde zarar gören çiftçilere ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1111) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
32.- Mersin
Milletvekili Hüseyin Güler'in, Mersin-Tarsus İlçesinde doğal afetlerden zarar
gören buğday ve bağ üreticilerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1126) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
(Devam)
33.-
Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, tarımsal desteğin artırılması için
yapılacak çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1177) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
34.-
Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün'ün,
köy yollarının alt yapılarının iyileştirilmesine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1213) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
(Devam)
35.-
Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır'ın, çiftçilerin kredi borçlarına ve
mağduriyetlerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1248) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
36.- Ankara
Milletvekili Yakup Kepenek'in, DTÖ'nün son Cenevre toplantısına ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1259) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
37.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, çiftçilere dağıtılan düvelerin vasıflarına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1262) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
38.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, TİGEM'de bulunan işletmelerin ihalesine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1263) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
39.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, İstanbul ve çevre illerde şarbon hastalığının
çıkıp çıkmadığına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1264) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
40.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, at yarışlarındaki görevlendirmelere ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1265) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
41.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, bazı illerimizde görülen ve Kırım Kongo Ateşli
Humması adıyla bilinen hastalığa karşı ne gibi önlemler alındığına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1266) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
42.- İzmir
Milletvekili Vezir Akdemir'in, tarım ilacı kullanımına ve kuru üzüm destekleme
alımına yönelik çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1277) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
(Devam)
43.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, ülkemizde çeltik üretiminin
geliştirilmesine ve pirinçte uygulanan gümrük vergisinin düşürülüp düşürülmeyeceğine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1285) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
44.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, hayvancılığın geliştirilmesine ve et
ithalatına uygulanan sınırlamaların kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1286) ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
45.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, gıda denetimine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1302) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
46.- İzmir
Milletvekili Vezir Akdemir'in, tütüne uygulanan kotalara ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1334) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
47.- İzmir
Milletvekili Vezir Akdemir'in, pamuk, incir ve üzüm üreticilerinin prim
ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1336)
ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
48.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, kayısı üreticisinin tabiî afet
kapsamına alınıp alınmayacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1345) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
(Devam)
49.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, doğal afet nedeniyle zarar
gören çiftçilere yapılan yardıma ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1361) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
(Devam)
50.-
Antalya Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'nun, Antalya'nın yatırım teşvik
uygulamasına dahil edilmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1463) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
(Devam)
51.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, 1990-2004 yılları arasındaki canlı hayvan
ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1474)
ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
52.- Bursa
Milletvekili Mehmet Küçükaşık'ın, bazı tarım ürünlerine destekleme primi
ödenmesi şartlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1490) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
53.-
Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım'ın, TMO tarafından dahilde işleme rejimi
kapsamında satılan buğdaylara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1572) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
(Devam)
54.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Rize'nin Çamlıhemşin İlçesinde
meydana gelen sel felaketine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1574) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı
(Devam)
55.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, Balıkesir'in, Köy Bazlı Katılımcı
Yatırım Programları Yönetmeliği kapsamına alınmamasına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1577) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
56.- İzmir
Milletvekili Vezir Akdemir'in, çiftçileri destekleme çalışmalarına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1586) ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in cevabı (Devam)
BAŞKAN - Tarım ve
Köyişleri Bakanı Sayın Mehmet Mehdi Eker'i, soruları cevaplandırmak üzere
kürsüye davet ediyorum.
Buyurun Sayın Eker.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri;
sözlü soru önergelerine cevap vermek üzere huzurlarınızdayım, Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Tabiî, sözlü soru
önergelerinin bir kısmı, kapatılan, mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüyle
ilgili. O nedenle, Antalya Milletvekili Sayın Osman Özcan'ın 6/817, 818 ve 819
numaralı soru önergelerine, Köy Hizmetleriyle ilgili bulunduğu ve bu genel
müdürlük mülga hale geldiği için bir cevap vermenin çok anlamlı olmayacağını
düşündüğümden, müsaadenizle onları geçiyorum; ama, bilgi olarak, Sayın
Milletvekilimize, ben bunları yazılı olarak aktaracağım.
Malatya Milletvekili
Sayın Muharrem Kılıç'ın önergesine cevap olarak arz ediyorum: Malatya İlinde,
2003 yılı uygulamaları sonunda, yaklaşık olarak 48 000 çiftçiye tarımsal
üretimde bulundukları 2,5 milyon dekar arazi için 40 trilyon TL doğrudan gelir
desteği ve 4,9 trilyon TL mazot desteği ödemesi yapılmıştır.
Çanakkale Milletvekili
Sayın Ahmet Küçük'ün sözlü soru önergesine cevap arz ediyorum: Birinci sorusuna
cevaben arz edeceğim husus; 2003 yılı DGD ödemeleri için 2,66 katrilyon
tahakkuk ettirilmiş, bu miktarın 540 trilyonu 2003 yılında, 2,12 katrilyonu da
2004 yılında ödenmiştir. Keza, mazot desteği ödemeleri iki dilim halinde
yapılmış olup, 311 trilyonu 2003 yılında ve 325 trilyonu ise 2004 yılında
yapılmıştır.
Sayın Küçük'ün ikinci
sorusuyla ilgili olarak da bazı bilgiler arz etmek istiyorum. Üç yılı aşkın
süredir iktidar görevini sürdüren 58 ve 59 uncu AK Parti Hükümetleri döneminde,
tarım sektörüne büyük önem verilmiştir. Bu süre zarfında, sektöre, bütçe
imkânları ölçüsünde gerekli destekler sağlanmıştır. Bilindiği üzere, 2001
yılında yürürlüğe konulan politikalar çerçevesinde, tarımda girdi ve fiyat
destekleri kaldırılarak, doğrudan gelir desteği uygulamaya konmuştur. Ayrıca,
alternatif ürün ödemeleri, telafi edici ödemeler gibi yeni destekleme araçları
devreye sokulmuş, prim ve hayvancılık desteklerinin kapsamı genişletilmiştir.
2001 yılında ülke
genelinde uygulamaya konan doğrudan gelir desteği uygulamalarına 2004 yılında
da devam edilmiştir. Ayrıca, tarımsal kalkınma kooperatiflerine düşük faizli
kredi verilerek, bütçe imkânları ölçüsünde, bu kooperatifler desteklenmektedir.
Son oniki yılda yapılanın daha fazlasını, AK Parti İktidarı ikibuçuk yıllık
süre içerisinde yapmıştır.
Buna ilave olarak, 2004
ve 2005 yıllarında çıkarılan Bakanlar Kurulu kararlarıyla "tarıma can
suyu" adı altında, çiftçilerimize düşük faizli tarımsal kredi kullandırma
imkânı getirilmiştir. Bu uygulama kapsamında, üreticilerimize, piyasada
uygulanan cari faiz oranlarından yüzde 25 ile, yüzde 60 arasında, indirimli
kredi imkânı sunulmuştur. Diğer bir ifadeyle, çiftçilerimize verilen sübvansiyonlu
kredi faiz oranları, kredi konularına göre, yüzde 8 ile yüzde 15 aralığına
çekilmiştir. Bu kapsamda, 2004 yılında çiftçilerimize 1,3 katrilyon TL kredi
verilmiştir. 2005 yılı eylül ayı
itibariyle, 589 000 üreticimize yaklaşık 2,5 katrilyon TL kredi kullandırılmıştır.
Önümüzdeki yıllardaki
destekleme politikalarımızla ilgili olarak Bakanlığımızca bir Tarım Strateji
Belgesi hazırlanmış, bu belge kapsamında tarımsal desteklemeler yeniden
yapılandırma yoluna gidilmiştir. 2006-2010 döneminde uygulanmak üzere
hazırlanan Tarım Strateji Belgesi, Yüksek Planlama Kurulunca kabul edilmiş ve
bu doğrultuda hazırlanan Tarım Çerçeve Kanunu Türkiye Büyük Millet Meclisinin
gündemine getirilmiştir. Bu belgede, değişen ve gelişen beklentiler ışığında
önümüzdeki dönemde yürütülecek tarım politikalarının temel doğrultuları
belirlenmekte, uygulanacak destekleme araçları tanımlanmakta ve bunların
bütçedeki payları tespit edilmektedir. Belgede, Avrupa Birliğine uyum süreci ve
Dünya Ticaret Örgütü kurallarındaki gelişmeler bağlamında öncelikli destekleme
alanları belirlenmiştir. Nitekim, bu belgede yer alan temel stratejiler
ışığında, 2005 yılı geçiş yılı kabul edilerek, uygulanacak tarımsal
desteklemeler buna göre şekillendirilmiştir.
2005 yılında tarımsal
desteklemeler için toplam 4,1 katrilyon TL kaynak ayrılmıştır. Ayrıca,
kooperatif destekleri kapsamında, 2002 yılında sadece 25 kooperatife destek
verilebilmişken, 2003 ve 2004 yıllarında, kırsal alanda sosyal destek
projesinden desteklenen kooperatifler de dahil olmak üzere toplam 325
kooperatife destek verilmiştir. 2005 yılında kooperatif projelerine genel
bütçeden 90 trilyon TL kaynak ayrılmıştır. Önceki yıllarda desteklenip
rehabilite edilmesi gereken projeler ve işletmeye geçen kooperatiflerin yem ve
girdi ihtiyaçlarının karşılanması için de 10 trilyon TL ödenek ayrılmıştır.
2005 yılında kırsal alanda sosyal destek projesinden yaklaşık 200 kooperatife
200 trilyon TL tutarında kredi desteği verilmesi planlanmıştır. 2005 yılında
kırsal alanda sosyal destek projesi ve genel bütçe kaynaklarıyla toplam 304
kooperatif desteklenmiş olacaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bu sorunun cevabı bağlamında, bir ilave bilgi de izninizle
sunmak istiyorum. Ayrıca biz, 2005 yılı içerisinde, bildiğiniz gibi, toplam 683
trilyon TL tutarında mazot ve gübre desteğini de çiftçilerimize ödedik.
Kırşehir Milletvekilimiz
Sayın Hüseyin Bayındır'ın sorularına cevap olarak da, yine 2003 yılı doğrudan
gelir desteği ödemelerine ilişkin olarak yaklaşık 2,75 milyon çiftçimize,
tarımsal üretimde bulundukları yaklaşık 16,7 milyon hektar alan için yaklaşık
2,7 katrilyon TL ödeme yapılmış olup, bu kapsamda Kırşehir İlinin 2003 yılına
ait yaklaşık 39 trilyon TL'lik de gelir ödemesi 2004 yılında ödenmiş ve
ödenmesi tamamlanmıştır.
Hatay Milletvekili Sayın
Züheyir Amber'in sorularına cevap olarak; 2003 yılı açıktan atama yetkisi
kapsamında, Toprak Mahsulleri Ofisince, devlet memurları sınavı ve kamu
personeli sınavlarında başarılı olan adaylar arasından, 9 eksper ve 8
muhasebeci olmak üzere toplam 17 pozisyona yerleştirme yapılması için ÖSYM
Başkanlığına talepte bulunulmuş ve taşra teşkilatımızın ağır çalışma şartları,
taşra işyerlerinin mahrumiyet yerlerinde olması nedeniyle, adaylarda erkek olma
şartı aranmıştı. Daha sonra yapılan itirazlar sonucunda, Devlet Personel
Başkanlığınca yayınlanan talimatla, erkek olma şartının kaldırıldığı, eşitlik
ilkesi doğrultusunda hareket edilmesi gerektiği bildirilmiş ve bu çerçevede
başvuru süresi bir hafta uzatılmıştır. 2003 yılı açıktan atama yetkisi
kapsamında, ÖSYM'ce bir bayan aday Konya Şubesi Çumra Ajans Müdürlüğümüze
yerleştirilmiş; ancak, ilgili şahıs eş durumu nedeniyle daha sonra İzmir'e
nakledilmiştir.
Ayrıca, 22.10.2004
tarihli ve 2004/7 sayılı Başbakanlık Genelgesinde, personel temininde eşitlik
ilkesine uygun hareket edilmesi, cinsiyet ayırımı yapılmaması gerekliliği
vurgulanmış, 2004 ve 2005 yıllarında yapılan yerleştirme işlemlerinde de bu
doğrultuda hareket edilmiştir.
Yine, Sayın Vekilimizin
ikinci sorusuyla ilgili olarak da, burada söyleyeceğim şey, alınacak personelle
ilgili olarak cinsiyet şartı ortadan kaldırılmıştır.
Muğla Milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün sorularıyla ilgili olarak; Sayın Başbakanımızın Malezya
ziyaretinden önce ve sonra da, palmyağı ithalatı gerçekleşmiştir Türkiye'de.
Malezya ve Endonezya'dan, 2004 yılında 76 936 ton, 2005 yılı ekim ayı
itibariyle de 10 960 ton palmyağı ithal edilmiştir.
Bakanlığımız tarafından
kontrol belgesi düzenlenerek ithalatı gerçekleştirilen palmyağı gıda sanayiinde
kullanılmaktadır ve Bakanlığımızdan gıda sicili ve üretim izni almış
işletmelerin teknik ve hijyenik koşulları gıda üretimine uygun olup, söz konusu
işletmeler Türk Gıda Kodeksi çerçevesinde üretim yapmaktadır.
Sayın Vekilimizin
dördüncü sorusuyla ilgili olarak da, Bakanlığımızca gıda sicili ve üretim izni
almış söz konusu ürünü üreten işyerleriyle ilgili bilgiler aşağıda
belirtilmektedir.
İki tane firma. Besler
Gıda ve Kimya Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi. Ürünü, Besler yemeklik karışım
sıvı yağ ki, bunun muhtevasında pamuk, soya, palm, ayçiçek, fındık ve mısıryağı
var. Belge tarihi 30.12.2003, son kullanma tarihi 30.10.2013.
Yine, bu çerçevede bir
başka firma, Altınyağ Kombinaları AŞ. Altınyağ yemeklik karışım sıvı yağ;
muhtevasında palmyağı, soya ve ayçiçek yağları. Belge tarihi 14.10.2003 ve son
kullanma tarihi 14.10.2013.
Sayın Üstün'ün beşinci
sorusuyla ilgili olarak da, ülkemizin bitkisel yağ açığı 800 000 ton civarında,
bitkisel yağ üretimimiz ise 1 300 000 ton civarındadır. Palmyağı üretimi
ülkemizde olmadığı için, ithalatının, çiftçimizi olumsuz yönde etkileyeceği
düşünülmemektedir.
Yine, Muğla Milletvekili
Sayın Fahrettin Üstün'ün, (6/894-4060) numarayla belirttiği önergeye cevap
olarak; Bakanlığımız tarafından, insan gıdası olarak kullanılan,
"1511" gümrük tarife istatistik pozisyon numaralı palmyağına kontrol
belgesi düzenlenmekte ve ithalatı gerçekleştirilen söz konusu palmyağı, gıda
sanayiinde kullanılmaktadır; dolayısıyla, teknik ve sınaî amaçlı olan ve sabun
ve benzeri kimya sanayiinde hammadde olarak kullanılan palmyağının ithalatı,
Bakanlığımızın yetki alanının dışında, dışticaret mevzuatıyla ilişkilidir.
Muğla Milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün bir başka soru önergesi. Son on yıl itibariyle gerçekleşen
et üretimini arz ediyorum: 1980'de 204 000 ton et üretimi gerçekleşmiş
Türkiye'de. Bu miktara, tabiî, Devlet İstatistik Enstitüsünün kayıtları ve
kayıtlı mezbaha ve buna ilaveten kurban kesimleri dahil. 1985'te bu rakam 498
709, 1990'da 506 995; yine, 1990 yılında
piliç eti de 162 569 ton; 1995'te 415 240 ton kırmızı et, 282 064 ton da piliç
eti; 2004 yılında da, 317 900 ton kırmızı et ve 772 000 ton piliç eti olarak
üretim gerçekleşmiştir.
Yine Sayın Üstün'ün, aynı
önergede yer alan 2 nci ve 3 üncü sorusuna cevap olarak; 1994 yılında 9 218
ton, 1995 yılında 45 102 ton, 1996 yılında 16 329 ton et ithalatı
gerçekleşmiştir. En son 1996. Bakanlığımızca, 1996 yılı ağustos ayından
itibaren et ithalatı için -sığır, koyun ve keçi etleri olmak üzere- kontrol
belgesi düzenlenmemiştir. Bunun nedeni, yurt içinde ve yurt dışında o tarihte
vuku bulan bazı hayvan hastalıkları sebebiyle alınan tedbirlerdir.
Yine, Sayın Üstün'ün
dördüncü sorusuyla ilgili olarak da; et ithalatı yasak değildir kanunen; ancak,
hastalıklar nedeniyle kontrol belgeleri düzenlenirken gerek et ithal edilen
ülkelerdeki hastalık durumu gerekse bizim ülkemizin şartları değerlendirilmek
suretiyle, buralarda, kontrol belgesi bu amaçla ilgili olarak
düzenlenmemektedir.
Sayın Üstün'ün beşinci
sorusuyla ilgili olarak da; hayvancılık sektöründe halihazırda uygulanmakta
olan desteklemeler süt hayvancılığının geliştirilmesi yanında besi
hayvancılığını da olumlu yönde etkilemektedir; çünkü, süt hayvancılığında elde
edilen erkek danalar besiciliğin ana materyalini oluşturmaktadır. Nitekim 24
Şubat 2005 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanan hayvancığın desteklenmesi
hakkında karar yürürlüğe girmiş ve hayvancılığın rekabet gücünü artırmak,
sürdürülebilirliğini sağlamak üzere Bakanlığımızca 2005-2013 yılları arasında
uygulanacak bir hayvancılık stratejisi hazırlanmış, uygulamaya başlanmış,
bununla birlikte hayvancılığın geliştirilmesi için hayvancılık kararnamesi
kapsamında yapılan destekleme miktarlarının artırılarak sürdürülmesi hedef
olarak belirlenmiştir.
Antalya Milletvekili
Sayın Osman Özcan'ın (6/913) ve yine
Niğde Milletvekili Sayın Orhan Eraslan'ın (6/930-4457) numaralı önergeleri Köy
Hizmetleri Genel Müdürlüğüyle ilgili olduğu için, mülga haldeki bu kuruluşla
ilgili sorulara ait bilgileri ben yazılı olarak -arzu ediyorlarsa- kendilerine
ileteceğim.
Ankara Milletvekili Sayın
Yakup Kepenek'in (6/931) sayılı önergesinin ilk 4 sorusuna cevap olarak; gıda
satış ve toplu tüketim yerlerinde 2004 yılında toplam olarak 143 508 adet
denetim yapılmış, 128 denetimle ilgili olarak idarî para cezası verilmiş ve 2005
yılında ise -içinde bulunduğumuz yılda, bugüne kadar; ki, bu tarih, kasım
ayının 25'i- 171 000 adet denetim yapılmış; 2005 yılı içerisinin 11 ayında.
2004 yılında 47 624 gıda
üreten işyeri denetlenmiş, bu işyerlerinden 1 213'üne idarî para cezası verilmiş,
512 işyeri hakkında ise, cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.
2005 yılında -günümüze
kadar- gıda üretim yeri, gıda satış yeri ve toplu tüketim yerlerinde 256 966
adet denetleme yapılmıştır. Bu işyerlerinden 3 334'üne idarî para cezası
verilmiş, 225 işyeri hakkında ise, cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda
bulunulmuştur.
Mezbaha ve et mamulleri
üretim tesisleri, rutin olarak, yılda en az iki defa denetlenmekte olup, 5179
sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ve ilgili yönetmeliklerine
uygun olmayan şartlara sahip mezbaha ve tesislere gerekli kanunî işlemler
yapılmakta. Kentlerde kaçak et satışına izin verilmemekte; ancak, zaman zaman
kaçak kesim olduğu tespit edilmekte ve 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası
Kanunu gereği bunlara el konularak, bunlarla ilgili kanunda belirtilen gerekli
yasal işlem yapılmaktadır. Tabiî, bu tür olaylar münferit olaylar şeklindedir
ve bu nedenle de oranlanacak düzeyde değil.
Bakanlığımızca
ruhsatlandırılan kombina ve kesimhanelerin denetimi, Bakanlık il
müdürlüklerinde bulunan kontrolörler tarafından yılda en az iki defa olmak
üzere yapılmakta; ayrıca, 24 Şubat 2005 tarihinde çıkan "Hayvancılığın
Desteklenmesi Hakkında Karar" kapsamında, Bakanlıkça yapılacak
sözleşmeyle, hayvansal orijinli gıdaların kontrolünde etkinliğin sağlanması,
hayvan hastalıklarıyla mücadele, mezbaha ve denetim hizmetlerinin
iyileştirilmesi amacıyla Bakanlığın belirlediği bölge ve işletmelerde akredite
edilmiş veteriner hekim çalıştırılması amaçlı çalışmalar devam etmektedir.
Hatay Milletvekili Sayın
Züheyir Amber'in sorularıyla ilgili olarak da, ithal edilen mısır ve soya
fasulyesi daha çok yem sanayiinde kullanılmakta. Ülkemizde, yetiştirme amaçlı
olanlar hariç; yani, tohum amaçlı olanlar hariç, genetiği değiştirilmiş
ürünlerle ilgili herhangi bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, gerek iç
piyasada gerekse ithalat aşamasında buna ilişkin özel bir kontrol yapılmamakta.
Genetik olarak değiştirilmiş ürünlerin insan ve hayvan yemi olarak kullanımı
hususunda Cartagena Biyogüvenlik Protokolü dışında yasaklayıcı veya serbest
kılıcı herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu kapsamda, Birleşmiş
Milletler tarafından hazırlanan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından
24.6.2003 tarihinde onaylanan Cartagena Biyogüvenlik Protokolü 24.1.2004
tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bakanlığımızca, hem
Cartagena Biyogüvenlik Protokolü hem de genetik olarak değiştirilmiş ürünlerle
ilgili olarak AB mevzuat uyum çalışmaları kapsamında mevzuat çalışmaları
başlatılmış, oluşturulan ulusal biyogüvenlik komisyonunca, Bakanlığımızca,
genetik olarak değiştirilmiş ürünlerin üretimi, ithalatı, ihracatı ve
araştırmalarının kontrolü amacıyla bir biyogüvenlik sistemi oluşturmak üzere
biyogüvenlik yasa tasarısı hazırlanmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin
gündemine getirilmiştir. Biyogüvenlik yasa tasarısı, hazırlanacak diğer
yönetmelik ve tebliğlere de hukukî dayanak oluşturacaktır.
Yine, Sayın Amber'in
ikinci ve üçüncü sorularına cevap olarak, Bakanlığımıza bağlı Ankara İl Kontrol
Laboratuvar Müdürlüğü ile Bursa Gıda Kontrol ve Merkez Araştırma Enstitüsü
Müdürlüğü bünyesinde, ithal edilen hammadde, işlenmiş ve/veya işlenmemiş gıda
ve yemlerde genetik modifiye organizma içerip içermediklerini kalitatif ve
kantitatif yönden tayin yapabilecek altyapıya sahip biyogenetik laboratuvarları
kurulmuştur.
Balıkesir Milletvekili
Sayın Sedat Pekel'in birinci ve ikinci sorularına cevap olarak; 4876 sayılı
Kanuna göre, borçları yapılandırılan Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği
ortaklarının 31.10.2003 olan birinci taksit ödeme süresinde ödemeleri gereken
taksitlerini ödememeleri veya eksik ödemeleri halinde, taksit vadesini takip
eden günden itibaren tarımsal TEFE faiz oranına 5 puan ilavesiyle tespit
edilecek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiziyle birlikte, 90 günlük,
29.1.2004 tarihine kadar ek süre verilmiştir. 29.1.2004 tarihine kadar birinci
taksitlerini ödeyemeyenlere, önce, 30.4.2004 tarihine kadar, bilahara da 10.9.2004
tarihine kadar ek süre tanınmıştır. 10.9.2004 tarihinden itibaren de, 31.1.2005
tarihine kadar ve ardından da Ekim 2004 taksidini faiziyle ve Ekim 2005
taksidini de faizsiz ödemeleri kaydıyla 3.5.2005 tarihine kadar yeni bir imkân
tanınmıştır. 2003/4876 sayılı Kanun kapsamında borçlarını faizsiz
taksitlendiren çiftçilerimizden 3.5.2005 tarihine kadar tanınan sürede de Ekim
2003 ve Ekim 2004 taksitlerini ödeyemeyen çiftçilerimize, bu taksitlerini
gecikme faizleriyle birlikte, ayrıca Ekim 2005 taksitlerini de faizsiz
ödemeleri kaydıyla 31.10.2005 tarihine kadar yeni bir imkân daha tanınmıştır.
Burdur Milletvekili Sayın
Ramazan Kerim Özkan'ın, yine, mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüyle ilgili
bir sorusu vardır. Ben, kendisine yazılı olarak bu sorunun cevabını ileteceğim.
Hatay Milletvekili Sayın
Züheyir Amber'in 3 sorusuna cevap olarak; 2003 yılı üretim dönemine ait Hatay
İlinin yüzde 50'lik birinci dilim doğrudan gelir desteği ödemeleri 2004 yılı
şubat ayında, yüzde 50'lik ikinci dilim ödemeleri ise 2004 yılı eylül ayında TC
Ziraat Bankasındaki çiftçi hesaplarına aktarılarak tamamlanmıştır.
Burdur Milletvekili Sayın
Ramazan Kerim Özkan'ın, yine, mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüyle ilgili
(6/956) sayılı önergesine cevap olarak da; yazılı olarak kendisine cevabı -arzu
etmesi halinde- takdim edeceğim.
Bursa Milletvekili Sayın
Mehmet Küçükaşık'ın (6/969) sayılı önergesiyle ilgili olarak birinci sorusuna
cevaben, Bakanlığımızca transgenik bitkilerle ilgili çalışmaların dünyayla
paralel götürülmesi, insanlarımızın muhtemel risklerden korunması, biyogüvenlik
altyapısının oluşturulması, teknik elemanların eğitimi, halkımızın
bilinçlendirilmesi ve benzeri konularda gerekli hassasiyet gösterilmektedir. Bu
itibarla, Cartagena Biyogüvenlik Protokolünün uygulamaya konulması aşamasında
Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından desteklenen Tarımsal Araştırmalar
Genel Müdürlüğümüzün koordinatörlüğünde yürütülmekte olan ve acil eylem
planında da yer alan Biyogüvenlik Çerçeve Yasasının çıkarılması çalışmaları
devam etmektedir, Yüce Meclisin gündemindedir.
Sayın Küçükaşık'ın ikinci
ve üçüncü sorularına cevaben de arz edeceğim husus şu: Ülkemizde transgenik
tohum üretimi konusunda faaliyet gösteren herhangi bir şirket ve kuruluş
olmadığı gibi, bu konuda tohum üretimi de yapılmamaktadır.
Dördüncü sorusuna cevap
olarak arz ediyorum: Sertifikalı tohumluk ithalatında genetiği değiştirilmiş
organizma limiti sıfır olacak ve tohumlukların transgenik çeşitlere ait
olmadıkları konusunda ihracatçı ülke garantisi ve ithalatçı firma taahhüdü
istenecektir. Ayrıca, ithalat sırasında alınacak örneklerde laboratuvar
analizleri yapılacaktır. Gerek ithal edilen ve gerekse yurt dışında üretilen
tohumluklardan yoklama analizleri yapılacak; ayrıca, yerli ve yabancı firmalar
tarafından ithal edilen ve ülkede geliştirilen çeşitlere ait tohumları eken
yetiştiricilerin üretim alanlarından numune alınarak, izleme başlatılacaktır.
Sonuçların menfî çıkması durumunda, 308 sayılı Yasa ve buna istinaden çıkarılan
yönetmelikler çerçevesinde işlemler yapılacaktır.
Fiilî ithalatta,
gümrüklerde, Bakanlık görevlileri tarafından var-yok analizi yapılacak, pozitif
çıkan örneklerden detaylı analizler laboratuvarlarda yapılacaktır. İthal edilen
ürünlerde ve gıdalarda, ithalat öncesi, ihracatçı ülke yetkili otoritesinden ve
ithal eden firmadan, ilgili ürünün Bakanlıkça belirlenen limitlerin üstünde
genetiği değiştirilmiş organizma içermediğine dair beyan ve taahhütname
istenmesine, fiilî ithalat aşamasında da numune alınarak kontrol analizleri
yapılmasına karar verilmiştir. Mısırdan elde edilen glikoz ve früktoz şurubu,
mısırözü ve soyayağı ile benzeri ürünlerin ithalatında sadece ihracatçı ülke
garantisi ve ithalatçı firma taahhüdü istenecektir. Yapılan analiz ücretleri
ilgili firmadan tahsil edilecektir.
Gıda ve yem amaçlı
ithalat sırasında uygulanacak limitlerde, AB limitleri baz alınacaktır. Sadece
yem maddeleri için belli sınırlar içinde etiketleme yapılması düşünülmektedir.
Sertifikalı tohumluk
ithalatında genetiği değiştirilmiş organizma limiti sıfır olacak ve
tohumlukların transgenik çeşitlere ait olmadıkları konusunda ihracatçı ülke
garantisi ve ithalatçı firma taahhüdü istenecektir. Ayrıca, ithalat sırasında
alınacak örneklerde laboratuvar analizleri yapılacaktır.
Muğla Milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün (6/980) sayılı önergesine cevap olarak, birinci ve üçüncü
sorularına cevaben; 1.1.2003 ve 20.2.2004 tarihleri arasında Bakanlığımızca
çeşitli firmalara 293 adet pirinç kontrol belgesi düzenlenmiştir. 2002 yılında
459 000 ton, 2003 yılında ise 454 000
ton pirinç ithal edilmiştir.
1 Ekim 2004 - 31 Temmuz
2005 tarihleri arasında TMO tarafından kullanılmak üzere 50 000 ton pirinç
ithalatı için tarife kontenjanı açılmıştır. Bu tarife kontenjanı kapsamında,
114 adet firmaya 440 571 ton çeltik karşılığı olarak, 207 000 ton pirinç için
ithalat izni verilmiş, bu kapsamda 2004 yılında 120 000 ton pirinç ithal edilmiştir.
9.3.2005 tarihi itibariyle, ABD long gray pirincinin
fiyatı 340-350 dolar -metrik ton itibariyle- Amerika Birleşik Devletleri medium
gray pirincinin fiyatı 310 dolar/ton, Mısır pirincinin fiyatı 355 dolar/ton,
Tayland pirincinin fiyatı da 295 dolar/ton seviyelerindedir. Yapılan veya
yapılacak ithalatların hangi ülkeden ve ne miktar yapılacağı hususunda, o
ülkelerdeki çeltik ve pirinç fiyatları ile navlunlar önemli rol oynamakta olup,
bu konudaki firma tercihleri tamamen serbest rekabet şartları içerisinde
oluşmaktadır.
Dördüncü sorusuna cevap
olarak da; Türkiye çeltik verimi dünya çeltik verim ortalamasının üzerinde
olmasına rağmen, çeltik üretimimiz iç talebimizi karşılayamamaktadır.
Burada şunu ifade etmek
istiyorum: 2005 yılı içerisinde çeltik üretimimiz, önceki yılların oldukça
üzerinde bir artışla, 610 000 ton seviyesinde beklenmektedir.
Iğdır Milletvekili Sayın
Dursun Akdemir'in sorularına cevap olarak; 2002 yılı hayvan mevcutları; 9 804
000 adet büyükbaş, 31 954 000 küçükbaş, 764 725 baş tek tırnaklı ve 251 100 000
kanatlı hayvan mevcudu vardır. 2003 yılı hayvan mevcudu ise; 9 789 000 adet
büyükbaş, 32 203 000 küçükbaş, 724 090 baş tek tırnaklı ve 283 685 000 kanatlı
hayvan mevcudu var. 2004 yılı hayvan mevcudu; 10 047 000 adet büyükbaş, 31 841
000 adet küçükbaş hayvandır.
Hayvan sayılarında,
örneğin, büyükbaş hayvan sayısında geçen dönem itibariyle çok az bir artış
olmuş, küçük hayvan sayısı ise son üç yılda fazla bir değişiklik
göstermemiştir.
Yine, Sayın Akdemir'in
üçüncü sorusuna cevap olarak da; tarım içinde önemli bir yer tutan, Avrupa
Birliği karşısında rekabet şansımızın zayıf olduğu bir sektör olan hayvancılık
sektörünü geliştirmek için 2003 ve 2004 yıllarında önemli çalışmalar
başlatılmış olup, bu çalışmalara 2005 yılında da devam edilmiştir.
2005 yılında
Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Kararname çıkarılarak, destekleme kapsamı
genişletilmiştir. 2003 yılında hayvancılık destekleri için ayrılan kaynak 135
trilyon TL iken, 2004 yılında bu miktar 353 trilyon TL'ye ve 2005 yılında ise
622 trilyon TL'ye çıkarılmıştır.
Hayvancılığa ayrılan
destek miktarında, iki yıl içerisinde yüzde 500'lük bir artış olmuştur. Burada
hayvancılık destekleriyle ilgili olarak bahsettiğim husus, bizim, genel bütçe
imkânlarımızla Bakanlığın bütçesinden tahsis ettiğimiz miktardır. Buna, Sosyal
Hizmetlerden aldığımız, Sosyal Dayanışmayı Teşvik Fonundan buraya aktardığımız
200 trilyona yakın para dahil değildir.
2005/8503 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı kapsamında yer alan hayvancılık destekleri, destek fonları
itibariyle aşağıda belirtilmektedir:
Yem bitkileri ekilişi
desteği, gebe düve desteği, sunî tohumlamadan doğan buzağı desteği, sunî
tohumlama desteği, süt desteği, süt sağım ünitesi desteği, 2004'te uygulanan et
desteği, hastalıklardan âri işletme desteği, hayvan kimlik sistemi
desteklemesi, aşı desteklemesi, sözleşmeli hayvansal orijinli gıda kontrolünde
veteriner hekim çalıştırılması desteği, hayvan gen kaynaklarının korunması
desteği, ana arı desteği, su ürünleri desteği, düşük faizli kredi desteği, ki,
burada damızlık sığır ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği için yüzde 60,
küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için yüzde 40 indirimli kredi imkânı var.
Buna ilaveten hayvancılık
alanında yürüttüğümüz projeler ise, Soykütüğü ve Ön Soykütüğü Projeleri, Döl
Kontrolü Projeleri, Anadolu Alacası ve Esmeri Geliştirme Projesi, İvesi
Koyunculuğunu Geliştirme Projesi, Ortaklar Mülkiyetindeki Kooperatif Projeleri
ve Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesidir.
Sayın Akdemir'in dördüncü
sorusuna cevap olarak da; kasaplık ve besilik canlı hayvan ithalatı için, 1996
yılı ağustos ayından bugüne kadar, kontrol belgesi düzenlenmemiştir.
2003 yılında, Lübnan'a
42 000 adet koyun ihraç edilmiş, 2003 yılı damızlık sığır ithalatımız 2
128 baş olup, küçükbaş hayvan ithalatımız bulunmamaktadır.
2004 yılında damızlık
sığır ithalatımız bulunmamakta, yine 2004 yılı Ortadoğu ülkelerine yapılan
canlı koyun ihracatımız 46 000 baş olmuştur.
Muğla Milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün sorularına cevap olarak; birinci sorusuna cevaben,
Bakanlığımıza bağlı kuruluşlarda, 58 inci ve 59 uncu AK Parti Hükümetleri
döneminde, özür gruplarından dolayı nakil talebinde bulunanlar, tayin nakil
döneminde kendi isteğiyle nakil talebinde bulunanlar, unvan değişikliği,
görevde yükselme, özelleştirmeden dolayı atama, kurumlararası naklen atama,
emeklilik sonrası, istifa sonrası, seçim sonrası atama olmak üzere, toplam
atama, nakil ve tayinle ilgili işlem sayısı 7 575'tir.
İkinci sorusuna cevap
olarak; Bakanlığımız bağlı kuruluşlarında 58 ve 59 uncu hükümetler döneminde
vekâlet, tedviren ve görevlendirme olmak üzere toplam 557 adet atama
yapılmıştır.
Üçüncü sorusuna cevap
olarak; idarî görevlerde bulunan 13 personel geçici olarak başka yerlerde
görevlendirilmiştir.
Yine, dördüncü sorusuna
cevap olarak da; 58 ve 59 uncu hükümetler döneminde idareci olarak görev yapan
351 personelin görev değişikliği söz konusu olmuş, 446 personelin de tedvir görevi kaldırılmıştır.
Iğdır Milletvekili Sayın
Dursun Akdemir'in (6/1024) sayılı önergesine cevap olarak; 2004/6840 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararına ek olarak çıkartılan 2004/7738 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararıyla, tarım kredi kooperatiflerince indirimli faiz oranları üzerinden
hayvancılık kredisi kullandırılma imkânı getirilmiş ve bu kapsamda 2.9.2004 ile
31.12.2004 tarihleri arasında kredi kullandırılmıştır. Ayrıca, 2005 yılı için
ise 18.1.2005 tarih ve 25704 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren
tarımsal üretimin geliştirilmesi, verimliliğin ve kalitenin artırılması ve
üreticilerin finansman ihtiyaçlarının uygun koşullarda karşılanması amacıyla TC
Ziraat Bankası AŞ ve tarım kredi kooperatiflerince tarımsal üretime yönelik yatırım
ve işletme kredisi kullandırılmasına ilişkin 2005/8378 sayılı Bakanlar Kurulu
kararı kapsamında, tarım kredi kooperatifleri tarafından damızlık süt sığırı
yetiştiriciliği için yüzde 60 indirimli işletme ve yatırım kredisi; büyükbaş
hayvan yetiştiriciliği -ki, bu, sığır ve manda için- yüzde 40 indirimli işletme
ve yatırım kredisi; küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için, yani, koyun ve keçi
için ise yüzde 40 indirimli işletme ve yatırım kredisi kullandırılmasına
ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. 2005/8378 sayılı Bakanlar Kurulu kararı
doğrultusunda sübvansiyonlu krediler kapsamında yüzde 40-60 faiz indirimli
hayvancılık kredisi kullandırılmasına 2005 yılı sonuna kadar devam edilecektir.
2006 yılı için de hazırlıklar sürdürülmektedir.
Iğdır Milletvekili Sayın
Dursun Akdemir'in (6/1036) sayılı önergesine cevap olarak: tütün ve pamuk gibi
sanayi bitkilerinde kullanılabilecek ve AB ülkelerinde kullanımı yasaklanmış
ilaçlar gıda maddeleri üretiminde kullanılmamaktadır. Bugün Avrupa Birliğinde
yasaklanmış, insan, bitki ve çevre sağlığı açısından sakıncalı bulunan hiçbir
ilaç Türkiye'de ruhsatlandırılmamakta ve kullanılmamaktadır.
AB'de 850 adet aktif
madde ziraî mücadelede kullanılmaktayken, bu sayı Türkiye'de 487'dir. Sadece,
az da olsa, ruhsatlı ziraî mücadele ilaçları tavsiye dışı kullanılmaktadır.
Tavsiye dışı kullanımın önüne geçmek amacıyla, Bakanlığımızca eğitim
çalışmaları artırılmış, denetimler hızlandırılmıştır. Sadece Antalya İlinde,
tavsiye dışı ilaç satışında bulunan 22 adet ziraî ilaç bayiine bir ay süreyle
işyeri kapatma cezası uygulanmış, ayrıca, kalıntıya neden olan ve tavsiye dışı
kullanılan metamidofoz aktif maddeli ilaçların 2004 yılı imal ve ithalinin
yüzde 50 oranında azaltılmasına ve 2005 yılı ocak ayı itibariyle de ruhsatının
tamamen iptaline karar verilmiştir.
İlaçların
izlenebilirliğini sağlamak ve tavsiye dışı kullanımına engel olmak için
ilaçlarda barkod sistemine geçilmiştir.
Ziraî mücadelede
kullanılan ilaçlar ruhsat aşamasında, toksikoloji, ekotoksikoloji, kalıntı,
biyolojik etkinlik, fiziksel, kimyasal özellikleri ile dünyadaki ruhsat durumu
göz önüne alınarak değerlendirilmekte, uygun bulunduğu takdirde ruhsat işlemine
alınmaktadır.
Ziraî ilaçların,
tavsiyesine uygun kullanılması halinde, insan, bitki ve çevre sağlığına olumsuz
etkisi mümkün olmamaktadır. Kullanımından kaynaklanan bir şikâyetin olması
halinde, Bakanlığımızca yerinde inceleme yapılarak, gerekli cezaî müeyyide
uygulanmaktadır.
Ziraî mücadele
uygulamalarında kimyasal mücadele öncelikli olarak kullanılmakla birlikte, çevre
dostu bitki koruma yöntem ve tekniklerinin -ki, biz buna, entegre mücadele,
biyolojik mücadele, tahmin ve erken uyarı yöntemi diyoruz- ilaçların
kullanımının, tekniklerin kullanımının yaygınlaşması ve bu konuda üreticinin
bilinçlenmesi konularında eğitim ve uygulama çalışmaları devam etmektedir.
Pestisitlerin doğaya,
çevreye ve en fazla zararının kullanım hatalarından kaynaklandığı bilinmekte
olup, bu doğrultuda çiftçi eğitimlerine ağırlık verilmektedir.
2003 yılında ziraî
mücadele programında ülkemizde tespiti yapılan önemli hastalık ve zararlı
konularına öncelik verilerek, eğitim programları hazırlanmış ve 1 697 adet
teknik eleman ve 82 000 çiftçi eğitilmiştir. 2004 yılında ise ziraî mücadele
programı kapsamında 2 136 teknik eleman ve 99 000 çiftçi eğitilmiştir.
5179 sayılı Gıdaların
Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun, 5.6.2004 tarih ve 25483 sayılı Resmî
Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş, bu kanunla, üretimden satış noktasına
kadar gıda güvenliğine yönelik denetimler Bakanlığımız tarafından yürütülmeye
başlanmıştır.
Ayrıca, rutin olarak
yapılan denetim çalışmalarının yanı sıra, Avrupa Komisyonundan alınan
bildirimlere konu ürünleri üreten işyerlerine yönelik yapılan denetimler de
artırılmıştır. Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğinde Beşinci Bölümde yer alan gıda
maddelerinde bulunmasına izin verilen maksimum pestisit kalıntı limitlerinin,
AB ile uyumlu olarak güncelleştirilmesi amacıyla, Türk Gıda Kodeksi Gıdalarda
Maksimum Bitki Koruma Ürünleri Kalıntı Limitleri Tebliği hazırlanarak, 11 Ocak
2005 tarih ve 25697 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Iğdır Milletvekili Sayın
Dursun Akdemir'in, yine, bir başka önergesi, (6/1040) sayılı önergesi. Esasen
bu soruya, (6/931) de, benzer soru olduğu için cevap verildi; ama, ben yine de
değineyim; çünkü, burada bulunuyorsunuz.
5 Ocak 2005 tarih ve
25691 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan son Kırmızı Et Yönetmeliği kapsamında
ruhsatlandırma çalışmaları devam etmektedir. Bugüne kadar 480 adedi belediye
mezbahası ve 123 adedi özel sektöre ait kombina ve mezbaha olmak üzere, toplam
601 adet kombina ve mezbaha ruhsatlandırılmıştır.
Kaçak kesimler konusu,
vergi kaybından önce halk sağlığı açısından önem arz ettiğinden, il müdürlüklerimiz
ve yerel yönetimler tarafından bu konudaki takip sıkıca yapılmaktadır.
Yine, hayvancılığın
desteklenmesi hakkında karar doğrultusunda Bakanlıkça yapılacak sözleşmeyle
hayvansal orijinli gıda kontrolünde etkinliğin sağlanması, hayvan hastalıklarıyla
mücadele, mezbaha ve denetim hizmetlerinin iyileştirilmesi amacıyla Bakanlığın
belirlediği bölge ve işletmelere akredite edilmiş veteriner hekim
çalıştırılması amaçlı çalışmalar devam etmekte, bu kapsamda 25.5.2005 tarihli
Resmî Gazetede bir tebliğ yayımlanmış olup, bu tebliğin uygulama çalışmaları
devam etmektedir.
Avrupa Birliğine kanatlı
hayvan eti ihracatı kapsamında, 2005 yılı ocak ayında ülkemizi bu kapsamda
ziyaret eden uzmanlardan oluşan bir Avrupa Birliği heyeti, Türkiye'nin üçüncü
ülkeler listesine dahil edilmesi yönünde komisyona rapor sunmuş, komisyon bu
raporu dikkate almış ve Türkiye üçüncü ülkeler listesine girmiştir.
Iğdır Milletvekili Sayın
Dursun Akdemir'in, yine, (6/1050) ve (5240) sayılı önergesine cevap olarak;
Iğdır İlinde kayısı ağaçlarının dondan etkilendiği konusunda Bakanlığımıza afet
ihbarı intikal etmemiştir. Iğdır İl Müdürlüğüyle yapılan görüşmeler sonucunda,
kayısı ağaçlarında meydana gelen don zararının yüzde 40'ın altında olduğu
öğrenilmiştir. Konunun 2090 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirilebilmesi
için, çiftçilerin tüm tarımsal varlığının, tüm mal varlığının parasal değeri
üzerinden yüzde 40'ın üzerinde zarar görmesi ve diğer gelirleriyle zararını
karşılayamayacak durumda olması şartı aranmaktadır bildiğiniz gibi.
Iğdır İl Müdürlüğümüz
tarafından çiftçilerimize, yerel basın aracılığıyla, 5.4.2004 tarihinde meydana
gelen don olayının akabinde aynı zararın gelecek yıllarda da olabileceği
ihtimali düşünülerek 15 Mart-15 Nisan tarihleri arasında çiçeklenmeyi geciktirici
hormonların uygulanması ve budamanın geç yapılması gibi kültürel önlemler
almaları, kayısıda geç meyve veren çeşitlerin seçimi, alternatif meyve tür ve
çeşitlerine yönelinmesi gibi hususlarda gerekli bilgi verilmiştir.
Tabiî afet zararlarından
dolayı çiftçilerimiz önemli gelir kayıplarına uğramaktadır. 2090 sayılı Tabiî
Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanuna göre
mevcut imkânlar çerçevesinde çiftçilerimizin zararlarının tam olarak
karşılanması mümkün değildir. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de
çiftçilerimizin maruz kaldığı tabiî afet zararlarının karşılanmasında
kullanılacak en etkin yöntem tarım sigortasıdır. Bu amaçla hazırlanan 5363
sayılı Tarım Sigortaları Kanunu 21 Haziran 2005 tarihli Resmî Gazetede, Bakanlılığımızca
hazırlanan tarım sigortaları havuzu çalışma usul ve esasları hakkında
yönetmelik ile Hazine Müsteşarlığınca hazırlanan tarım sigortaları uygulama
yönetmeliği ise 22 Eylül 2005 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe
girmiştir. Devletin çiftçiye sigorta primi desteği sağladığı Tarım Sigortaları
Kanunuyla gelişmiş ülkelerde uygulanan bir risk yönetim sistemine
kavuşulmuştur.
Niğde Milletvekili Sayın
Orhan Eraslan'ın sorularına cevap olarak; Bakanlığımız öncülüğünde yürütülen ve
2004 yılından itibaren üç yıl süreyle uygulamaya konan köy merkezli tarımsal
üretime destek projesinde halen 81 ilde 1 007 ziraat mühendisi veya veteriner
hekim unvanlı tarım danışmanı hizmet vermektedir.
Yine, Niğde Milletvekili
Sayın Orhan Eraslan'ın sorularına cevap olarak; ülkemizde patates üretimi
yıllar itibariyle 2002'de 5,2 milyon ton, 2003'te 5,3 milyon ton, 2004'te 4,8
milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Patates, ülkemizde, piyasa
dalgalanmalarından en fazla etkilenen ürünlerdendir. Dolayısıyla, piyasa fiyatlarındaki
artışlar, bir sonraki yıl için ekim alanlarının artmasına ve stoklar
oluşmasına, fiyatlardaki düşmeyse, bir sonraki yıl üretimin azalmasına neden
olmaktadır. Dışpazar taleplerinin sık
sık değişiklik göstermesi nedeniyle, ihracata yönelik çeşit ve standartta ürün
bulunamamakta ve üreticimiz, dışpazar taleplerine ayak uyduramamaktadır.
İhracat imkânlarının da kısıtlı olması nedeniyle yurtiçi fiyatları düşmektedir.
Patates ürününe, 1 Nisan 2004 ile 31 Mayıs 2004 tarihleri arasında, ton başına
19 dolar ihracat iadesi verilmiştir. Arz fazlası olan ürünlerin, ülkemizin
diğer ülkelere yapacağı gıda yardımı programına alınması hususunda gerekli
çalışmalar yapılmıştır.
Muğla Milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün sorularına cevap olarak; 2004 yılında, 53 ilimizde, çeşitli
türlerde ve miktarlarda, tabiî afetlerden yüzde 40 ve üzerinde zarar gören
toplam 145 144 çiftçi ailesinin tarımsal varlıklarında toplam olarak 692
trilyon TL tutarında zarar meydana gelmiştir. Valiliklerce, zarar gördükleri
tespit edilen çiftçilerimizin, il hasar tespit komisyon kararlarına istinaden,
TC Ziraat Bankasında açtırmış oldukları hesap numaralarına, bütçe imkânları
çerçevesinde, 322 trilyon TL kanunî ödeme bedelinin yüzde 15'i ve yüzde 20'sine
tekabül eden toplam 50 trilyon TL çiftçilerimizin hesaplarına yatırılmıştır. Bu
çerçevede, Muğla İlinde 2004 yılında meydana gelen afetlerden zarar gören 11
çiftçimize 10,2 milyar TL ödeme yapılmıştır.
Mersin Milletvekili Sayın
Hüseyin Güler'in sorularına cevap olarak; Mersin İlinde 2004 yılında meydana
gelen, don, dolu, sel, taşkın, fırtına nedeniyle yüzde 40'ın üzerinde zarar
gördüğü il hasar tespit komisyonlarınca belirlenen 1 137 çiftçiye ait
zararlarının kanunî ödeme bedeli olan 5,2 trilyon TL'nin bütçe ödenek imkânları
çerçevesinde yüzde 20'sine tekabül eden 1,82 trilyon TL'si ödenmiştir.
Denizli Milletvekili
Sayın Ümmet Kandoğan'ın sorularına cevap olarak; ülkemiz tarımsal dışticaret
dengesi, 2004 yılı ihracatımız 6,44 milyar dolar, ithalatımız 5,98 milyar dolar
olarak gerçekleşmiş ve yaklaşık 500 milyon dolar fazla vermiştir. Ancak, üretim
açığı bulunan ürünlerin ve yetiştirilmesine ülkemizin ekolojik şartlarının
imkân vermediği ürünlerin ithalatı yapılmaktadır.
Sayın Kandoğan'ın ikinci
sorusunda belirttiği şekerpancarıyla ilgili husus Bakanlığımızla ilgili
olmayıp, Sanayi ve Ticaret Bakanlığıyla ilgilidir.
Üçüncü sorusuna cevap
olarak da; Bakanlığımızca çiftçilerimize bütçe imkânlarının elverdiği azamî
ölçüde destek verilmekte, Dünya Ticaret Örgütü bünyesindeki kurallar da gözetilmek
suretiyle, sektörün süratle geliştirilmesini sağlayacak olan yeni politika ve
stratejilerin belirlenmesi amacıyla bir Tarım Strateji Belgesi hazırlanmıştır.
Burada, Tarım Strateji
Belgesinde öngörülen desteklemelerle ilgili genel ilkeler şunlardır: Ekonomik
etkinlik, bölgesel farklılıkların giderilmesi, gıda güvencesi ve güvenliği,
sürdürülebilirlik, Avrupa Birliği ve Dünya Ticaret Örgütü kurallarıyla uyum ve
piyasa mekanizmalarının korunması, burada, göz önünde bulundurulan temel
hedeflerdir.
2006-2010 Tarım Strateji
Belgesiyle birlikte, çevre açısından hassas alanlarda tarım arazilerinin
korunması amacıyla, tazminata dayalı bir yeni destekleme aracı yürürlüğe
konulacaktır.
Ayrıca, doğrudan gelir
desteği ödemelerinde gübre kullanımını toprak analizlerine dayandıran, bu
şekilde de aşırı gübre kullanımını önlemeyi amaçlayan şartlı ödemelerin
yapılması öngörülmektedir.
Yine, hayvancılık
desteklemelerinde de çevre korumaya yönelik yatırımlar özendirilecektir.
Bilecik Milletvekili
Sayın Yaşar Tüzün'ün sorusu, mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüyle ilgilidir;
kendisine yazılı olarak bu sorunun cevabını ileteceğim.
Kırşehir Milletvekili
Sayın Hüseyin Bayındır'ın sorularına cevap olarak; çeşitli doğal afetler ve
olağanüstü sebepler dolayısıyla gününde tahsil edilemeyen alacakların Merkez
Birliğince belirlenecek esaslar çerçevesinde tecil edilebileceği Tarım Kredi
Kooperatifleri Merkez Birliğinin anasözleşmesinin 57 nci maddesinde
belirtildiği ifade edilmektedir. Bu kapsamda, yürürlükteki mevzuata göre, deprem,
kuraklık, don, yangın, su baskını ve dolu gibi afetler veya bitkisel ve
hayvansal hastalıklar yüzünden mahsulün en az 1/3'ünün hasar görmesi nedeniyle
gününde tahsil edilemeyen kooperatif alacaklarının, Merkez Birliği Yönetim
Kurulunca tespit edilecek esaslara göre, her ortağın durumu ayrı ayrı
incelenerek, faizli olarak tecil edilebileceği hususu yer almaktadır. Kanunî
takipte borcu bulunan ortaklar ile kooperatiflerimizin genel vade tarihine
kadar faizli borçlarının yüzde 20'sini, 31.10.2005 tarihini geçmemek üzere,
kooperatiflerine müracaat ederek yatırmaları halinde, taksit aralıkları üç
aydan fazla olmamak şartıyla, bir yıl süreyle faizli olarak ödeme kolaylığı
sağlanmıştır. Ayrıca, kanunî takipte borcu bulunan çiftçilerimize, kanunî
takipteki borçlarını defaten kapatmak istemeleri halinde, ödeme günü itibariyle
hesaplanacak faizinden yüzde 20'si oranında indirim yapılması imkânı
sağlanmıştır. Ortakların borçlarının tecil edilmesi amacıyla değerlendirmeye
alınabilmesi için il ve ilçelerde oluşturulan hasar tespit komisyonları
raporları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının onayı ve TC Ziraat Bankası
mutabakatıyla Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Yönetim Kuruluna
intikal etmesi gerektiği belirtilmektedir.
Diğer taraftan, Tarım
Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürlüğünce, 10 Eylül 2004
tarihinden daha önce 31.1.2005 tarihine kadar, ardından da Ekim 2004 taksitinin
faiziyle ve Ekim 2005 taksitini de faizsiz ödemeleri kaydıyla, 3.5.2005
tarihine kadar yeni bir imkân daha tanınmıştır.
Tarım sektörünün
yıllardır çözüm bekleyen birikmiş sorunlarını bir-iki yıl gibi kısa bir zaman
dilimi içerisinde çözmenin zorluğu malumlarınızdır; ancak, 58 ve 59 uncu
hükümetlerimiz döneminde sağlanan siyasî istikrar, uygulanan politikalar,
alınan tedbirler ve tarıma verilen destekler, tarımdaki iyileşmeyi, zamanla,
daha belirgin hale getirecektir. 58 ve 59 uncu hükümetler döneminde, daha
önceden uygulamaya konulan doğrudan gelir desteği, prim desteği, hayvancılık
desteklerine devam edilmiştir.
Bunun yanında, tarım
sektöründe başlatılan çalışmalar arasında, özetle; çiftçi borçlarının yeniden
yapılandırılması, mazot ve gübre desteği, sulamada kullanılan enerji
borçlarının yapılandırılması ve enerji desteği, 1 000 Köye 1 000 Tarımcı
Projesi, Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi, "tarıma can suyu" adı
altında, anılan çiftçilerimize düşük faizli kredi imkânı verilmesi, hayvancılık
ve prim desteklerinin önemli oranlarda artırılması, gezici toprak tahlil
laboratuvarları projesi, F1 hibrit sebze tohumculuğunun geliştirilmesi, Mahsul
Fiyatına Sertifikalı Tohumluk Projesi, hayvan ıslahı projeleri, temel mevzuat
çalışmaları, baraj havzalarının organik tarıma açılması, 1 000 adet göletin
balıkçılığa açılması, mera ıslah çalışmaları, üretme istasyonlarının ve TİGEM'e
ait işletmelerin uzun süreli olarak kiraya verilmesi ve Toprak Mahsulleri
Ofisinin yeniden yapılandırılması.
Diğer taraftan, Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı, tarım sektörünü gelişmiş ülkelerin tarım sektörünün
seviyesine getirmek için başlatmış olduğu çalışmalara ve uygulamaya koyduğu
projelere, bir dizi yeni programlar ve projeleri hayata geçirmek suretiyle
devam etme kararlılığındadır. Bu kapsamda yapılacak faaliyetler arasında,
Bakanlık dahil, kurumsal altyapının geliştirilmesi, piyasa istikrarını sağlayıcı
mekanizmaların oluşturulması, üreticilerin yurt çapında ve etkin
örgütlenmesinin sağlanması, doğrudan gelir desteği uygulamalarının üretimi
yönlendirici nitelikte revizyonu, kırsal kalkınma desteklerinin uygulamaya
konması, prim ödemelerinin ve hayvancılık desteklerinin artırılarak ve
zamanında ödenmesinin sağlanması, tarım sigortası uygulamasının
yaygınlaştırılması, sertifikalı tohumluk kullanımının yaygınlaştırılması,
organize tarım ve hayvancılık bölgelerinin oluşturulması, organik tarımsal
üretimin geliştirilmesi ve gıda güvenliğine ilişkin çalışmalar yer almaktadır.
Ankara Milletvekili Sayın Yakup Kepenek'in
sorusuna cevap olarak; 31 Temmuz 2004 tarihli karar, Dünya Ticaret Örgütü üyesi
ülkelerin 27-31 Ağustos 2004 tarihleri arasında Cenevre'de gerçekleştirilen
görüşmeleri neticesinde alınmıştır.
Kararın alındığı müzakere sürecinde, merkezden ve Dünya Ticaret Örgütü
nezdindeki daimî temsilciliğimizden katılım sağlanmıştır.
31.7.2004 tarihinde
üzerinde uzlaşmaya varılan metin, 2000 yılında Dünya Ticaret Örgütü Tarım
Anlaşmasının 20 nci maddesine dayanarak başlatılan ileri tarım müzakerelerinin
son aşamasını oluşturan modaliteler çerçevesine aittir. Başka bir deyişle,
üzerinde uzlaşılan metin, yeni dönem hükümlerinin tespit edilmesinde
kullanılacak bir araç niteliğinde olup, henüz herhangi bir anlaşmadan söz etmek
mümkün değildir; ancak, gelinen nokta itibariyle, yeni dönem kurallarının neler
olacağının yaklaşık olarak bilinmesi mümkündür.
Yeni dönemde, genel
olarak ithalat baskısının artması ve yeni ihracat imkânlarının ortaya çıkması
beklenmektedir. Bu hususların üye ülkelere yansıması ise büyük ölçüde bu
ülkelerin uygulayacakları politikalara bağlıdır. Gelişmiş ülkelerin kırmızı
kutu desteklerini, ihracat teşviklerini ve koruma oranlarını düşürmeleriyle
gelişmekte olan ülkelerin tarımsal ürün ihracatlarının artması beklenmektedir.
Yine, desteklerin azaltılmasıyl, önemli ölçüde desteklenen ürünlerin
uluslararası piyasa fiyatlarının yükselmesi ve bunun da potansiyeli olan
gelişme yolundaki ülkeler için teşvik unsuru olacağı düşünülmektedir. Yeni
dönem Dünya Ticaret Örgütü kurallarının Türk tarımı üzerine muhtemel etkilerini
şimdiden tam olarak tahmin etmek mümkün değil; ancak, bu konuyla ilgili
müzakere gelişmelerine bağlı olarak, Bakanlığımızca çalışma ve değerlendirmeler
yapılmaktadır.
Varılan ön uzlaşma, genel
olarak, ticareti ve üretimi bozucu desteklerin -ki, buna kırmızı kutu
destekleri deniliyor- önemli ölçüde azaltılması, ihracat rekabeti çerçevesinde
ihracat teşviklerinin sıfırlanacak şekilde hızlıca düşürülmesi ve koruma
oranlarının -bunlara gümrük vergileri diyoruz- indirilmesiyle 1995 yılında
başlatılmış olan uluslararası tarım ürünleri ticaretindeki liberalizasyon
sürecinin devamını hedeflemektedir.
Varılan uzlaşmanın Türk
tarım politikası üzerine muhtemel etkileri bağlamında öne çıkan konular, gümrük
vergilerinin indirilmesiyle bazı ürünlerde ithalat baskısının artması, ihracat
teşviklerinde yapılacak indirimler ile bazı ürünlerin ihracatına verilecek
destek miktarının azalması ve indirime tabi destek -ki, kırmızı kutu
destekleri- çerçevesinde yer alan asgarî destek miktarlarında yapılacak
indirimle de bazı ürünlerin desteklerinin sınırlandırılmasıdır.
Üzerinde uzlaşmaya
varılan çerçeve metnin mevcut hükümleri dikkate alındığında, uluslararası
piyasalarda tarım ürünlerinin fiyat düzeylerinin yeni dönem hükümlerinin
uygulanmasına paralel olarak bir miktar artması beklenmektedir. Bunun nedeni,
ürün fiyatlarının arz ile talebin bir fonksiyonu olması ve özellikle gelişmiş
ülkeler tarafından verilen yüksek miktarlardaki desteklerin azaltılmasıyla
global anlamda arzın azalması olacaktır. Bunun da, özellikle gelişmekte olan
ülkeler için yeni ihracat fırsatları yaratması beklenmektedir.
Avrupa Birliğinin bazı
ürünlerin ihracatına verdiği destekler ve ABD'nin bazı ürünlerin ihracatını
kolaylaştırıcı yönde kullandığı ihracat kredileri, bu programlar çerçevesindeki
ürünlerin uluslararası piyasa fiyatlarını düşürmektedir.
Bu noktadan hareketle, bu
programların kaldırılması, küçültülmesi ya da disiplin altına alınmasıyla, bu
ürünleri ithal eden ülkelerin ithalat giderlerinin artması, bu ürünleri ihraç
etme olanağı olan ülkelerin de ihracat gelirlerinin artması beklenmektedir.
Muğla Milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün sorularına cevap olarak; Bakanlığımız ile Türkiye Damızlık
Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliğince, Merkez Birliğine üye 52 ilde Soy
Kütüğü Projesi, 81 ilde ise geçici kayıt sistemi olan Ön Soy Kütüğü Projesi
yürütülmektedir.
10.3.2005 tarihi
itibariyle Soy Kütüğü Projesinde kayıtlı 23 968 işletmede 619 931 baş sığır, Ön
Soy Kütüğünde ise 606 240 işletmede 1 871 131 baş sığır kayıtlı bulunmaktadır.
Tarımsal kalkınma
kooperatiflerinin uyguladığı hayvancılık projelerinin ihaleleri Bakanlığımız
Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü tarafından yapılmakta, bu ihalelere
Damızlık Yetiştiricileri Birliğinin katılması teşvik edilmekte ve halen de
katılmaktadır.
Bakanlığımız
Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü, tarımsal kalkınma kooperatifleri
vasıtasıyla, 28.11.2005 tarihi itibariyle, Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi
çerçevesinde 26 270 adet ve yatırım programından 21 200 adet olmak üzere,
toplam 47 470 adet düve dağıtılmıştır. Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesinden
2 500 adet ve yatırım programından 3 972 adet olmak üzere, toplam 6 472 adet
düvenin dağıtımı devam etmektedir. Bu çalışmalar sonuçlandığında, 53 942 baş
düve dağıtılmış olacaktır.
Kırsal Alanda Sosyal
Destek Projesinde dağıtımı yapılan 26 270 baş gebe düveden 1 204'ü, genel bütçe
programından 21 200 baş gebe düveden 2 000 adedi elden çıkmış olup, bunların
sigorta marifetiyle yerine konulma çalışmaları devam etmektedir.
Hayvan dağıtımı yapılan
kooperatiflerden, verimsizlik nedeniyle toplam 7 ilde şikâyet söz konusu olmuş,
bu kapsamda gerekli denetim yapılmış ve eksikliklerin giderilmesi için rapor
verilmiştir.
Bakanlığımız
Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğünce, tarımsal kalkınma
kooperatiflerine uygulanan hayvancılık projelerine ihale yoluyla temin edilen
düveler, çiftçilerimizi mağdur etmemekte, bilakis memnun etmektedir; çünkü,
hayvan alım ihalelerinde satın alınan düveler, teknik şartnamelerde
belirtildiği üzere, konularına vâkıf seçim heyetleri tarafından, ırk
özelliklerini taşıyan, birinci kuşak kayıtlı, kaliteli hayvanlar arasından
temin edilmektedir.
Muğla Milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün diğer sorularına cevap olarak arz ediyorum: Yüksek Planlama
Kurulu, 4.7.2003 tarihinde aldığı kararla, Bakanlığımız ilgili kuruluşlarından
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı birkısım işletmelerin tasfiye
edilerek uzun süreli kiraya verilmesi konusunda TİGEM Yönetim Kurulunu yetkili
kılmıştır. Alınan yetki çerçevesinde, istekli firmalardan talip oldukları
işletmeler için proje yapmaları istenmiş ve müracaatı yapılan 128 projeden 44
adedi, Türkiye Kalkınma Bankası, Ziraat Bankası, tarım kredi kooperatifleri ve
TİGEM uzmanlarından oluşan komisyonun incelemesiyle yeterlik almıştır. 100 puan
üzerinden 70 puan alan projeler yeterli görülmüş; ayrıca, rekabeti sağlamak
açısından, 3 katılımcıdan az olan işletmeler için 60 puan yeterli görülmüştür.
İlan metninde belirtilen kriterler çerçevesinde değerlendirmeye tabi tutulan
proje sahibi firmalar, ikinci aşamada, kapalı zarfla kira teklifi verme
yöntemiyle ihaleye çağrılmışlardır. TİGEM İhale Komisyonu tarafından yapılan
ihalede zarflar firma yetkilileri huzurunda açılmış, sözleşme ve devir teslime
ilişkin çalışmalar sürdürülmektedir.
Yine, Sayın Üstün'ün
ikinci sorusuna cevap olarak da; yapılan ihalelerde, 5 firma katılmış, 2 firma
katılmış, 7 firma katılmış, 7 firma katılmış, 5 firma katılmış, 2 firma
katılmış, 3 firma katılmış, 7 firma katılmış, 4 firma katılmış, 6 firma
katılmış, 3 firma katılmış ve 8 firma katılmıştır.
Muğla milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün sorularına cevap olarak; şarbon hastalığı, hayvanlarda
görülen ve insanlara da geçebilen zoonoz bir hastalıktır; münferit olarak,
zaman zaman ülkemizde ortaya çıkmaktadır. 2005 yılı içerisinde İstanbul ve
çevre illerinde çıkan şarbon hastalığının sayısal verileri aşağıdaki tabloda
verilmiştir.
Tekirdağ'da 2 mihrak
çıkmış ve 5 361 hayvan aşılanmıştır; Bursa'da yine 2 mihrak görülmüş, 1 430
hayvan aşılanmıştır; Eskişehir'de 1 mihrak görülmüş, 2 969 baş hayvan
aşılanmıştır. 2005 yılı eylül ayı itibariyle, İstanbul İlinde veya çevre
illerde aktif şarbon hastalığı mihrakı bulunmamaktadır.
Şarbon hastalığıyla
ilgili olarak alınan idarî ve fennî tedbirler, Hayvan Sağlığı Zabıtası
Kanununda ve ilgili mücadele yönetmeliklerinde belirtilen hususlardır.
Muğla Milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün 6/1265 sayılı önergesine cevaben; Fahrettin Çeliker, 2004
Ankara at yarışları birinci döneminde yardımcı tartı hakemi olarak
görevlendirilmiştir. İkinci dönemde, at yarışları teknik kadroda görev
alacakların listesi yapılırken saha veterineri olarak yanlışlıkla, sehven
yazılmış ve bu husus düzeltilmiştir. Fahrettin Çeliker'e at yarışlarında önceki
yıllarda da görev verildiğinden bu konuda belli bir birikimi bulunduğuna dair
bilgiler mevcuttur.
29.7.2004 tarihinde
İstanbul Veliefendi Hipodromunda yapılan koşularda ölen Kara Kaplan ve Tutturan
isimli atlardır. Kara Kaplan isimli at 2 yaşlı safkan İngiliz atı olup ilk kez
start almış, koşu esnasında saparak bariyerler dışına çıkarak düşmüş ve saha
veterinerince yapılan muayenesinde boyun kırılması sonucu öldüğü anlaşılmıştır.
İlk defa start alan bir attan ısrarla birincilik beklenmesi yarış camiasında
arzu edilecek bir durum değildir. Bu nedenle, bu ata doping yapılması şüphesi
oluşmadığından atta doping marazî maddesi alınmamıştır. Tutturan isimli at 5
yaşında olup, o tarihteki yarışın favorisi atlardan biri olarak düşünülmüş; at,
geçmişte akciğerlerinde kanama şikâyetiyle tedavi edilmiş, yarış günü resmî
görevlilerce yapılan muayenesinde olumsuz bir durum tespit edilmemiştir. Doping
şüpheli maddesinden Etlik Doping Laboratuvarına gönderilen numunede yeterince
plazma ayrılmadığından çok yönlü doping analizi yapılamamış, bunun üzerine
ikinci numune istenmiş, ancak, bu numune pıhtılaşmış olduğundan bu numunede de
doping analiz çalışması yapılamamıştır. Bu konu, 7.9.2004 tarihinde yapılan
yüksek komiserler kurulunda, yüksek komiserler kurulu toplantısında üyelerden
oluşturulan komisyonun hazırladığı rapor görüşülmüş, ancak, resmî görevlilerin
sorumlulukları nispetinde olayla ilgili ihmal ve kusurlarının bulunup
bulunmadığı hususunda tahkikatın derinleştirilerek araştırılması için, kurul,
üye ve müşavirlerinden oluşan ikinci bir komisyon kurmuş, bu komisyonun
hazırladığı rapora göre mevzuata uygun hareket edildiği, resmî görevlilerin
ihmal veya kusurunun bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
At yarışlarında
görevlendirilenlerin statü eğitim ve nitelikleri belli olup, meslekî nitelik
aranmayan kadrolara lise veya dengi okul mezunlarından görevlendirmeler
yapılmakta, göreve gelmeyenlere kesinlikle ücret ödenmemektedir.
Muğla Milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün sorularına cevap olarak; "Kırım Kongo Ateşli
Humması" adlı hastalık, ilk defa, 2002 bahar ve yaz aylarında Tokat ve
civar illerinde, klinik olarak, halsizlik, yaygın vücut ağrısı, ateş, kusma ve
baş ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkmıştır.
Sağlık Bakanlığı bölgede
aynı belirtileri gösteren hastalardan serum ve kan örnekleri alarak Refik
Saydam Hıfzıssıhha Merkez Başkanlığı kanalıyla, belirtiler Q ateşi hastalığıyla
benzerlik gösterdiği için, bu yönden incelenmek üzere, yurt dışına
gönderilmiştir. Analiz sonuçlarından 7'sinin Q ateşi olduğu, 8 hastanın ise Q
ateşi hastalığı geçirmiş enfeksiyon titrelerine sahip olduğu anlaşılmıştır.
2003 yılı bahar aylarında aynı belirtilerle seyreden vakaların bildirilmesi üzerine
Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı ve
Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesinde uzmanların yer aldığı bir ekiple
epidemiyolojik bir inceleme yapılmış; alınan kan örnekleri ve serumlar
Fransa'da bulunan Pasteur Enstitüsü Laboratuvarına gönderilmiş, yapılan
çalışmalar sonucunda hastalığın Kırım Kongo hemorajik ateşi olduğu tespit
edilmiştir. Bunun üzerine gerekli çalışmalar yapılmış ve dünyada çok nadir
görülen birçok hastalıkla benzerlik gösteren, ülkemizde yapılamayan bu tür
hastalıkların teşhisleriyle ilgili laboratuvar çalışmalarına devam edilmiş,
Sağlık Bakanlığıyla işbirliği, bu konuda, bu hastalıkla mücadele konusunda,
devam etmektedir. Hastalık 2003 yılı sonlarında kesin olarak tanımlanmış, hastalığın etyolojisi tam olarak bilinmediği
için ihbarı mecburî hastalıklar listesine alınmamıştır; Bakanlığımıza bağlı
Etlik Veteriner Araştırma Enstitüsünce hastalığın hayvanlardaki boyutuyla
ilgili çalışmalar devam etmektedir.
İzmir Milletvekili Sayın
Vezir Akdemir'in sorusuna cevap olarak; ülkemizde yürütülmekte olan mücadele
çalışmalarında kullanılan kimyasal maddelerin üreticiye tavsiyeden kullanımına
kadar geçen aşamalarda, Bakanlığımızın il ve ilçe teşkilatlarında görevli
teknik elemanlar tarafından, bayilerin ve üreticilerin eğitimi
gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda, 2004 yılında ülkemizde tespiti yapılan
önemli hastalık ve zararlı konularına öncelik verilerek eğitim programları
hazırlanmış ve 2 136 adet teknik elemanın eğitimi -6 144 adet eğitim toplantısı
düzenlenerek- 99 000 adet çiftçi eğitimi gerçekleştirilmiştir. Bu soruyla
ilgili detay bilgileri daha önce bir başka soruya cevap verirken, Sayın Dursun
Akdemir'in sorusuna cevap bağlamında verdiğim için, çok daha fazla detay gereği
bulunmamaktadır.
İkinci sorusuna cevap
olarak da; Yine Sanayi ve Ticaret Bakanlığına, Tarişle ilgili bir sorudur,
Sanayi ve Ticaret Bakanlığını doğrudan ilgilendiriyor. Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı vasıtasıyla aldığımız cevabı ben burada aktarıyorum: Tariş Üzüm
Birliğinin piyasa koşullarında faaliyet göstermesine imkân sağlamak amacıyla
üzüm ürününe yönelik aşağıdaki tedbirler alınarak uygulanmıştır:
İran üzümünün sınır ticareti yoluyla girişini
önlemek amacıyla çekirdeksiz kuruüzüm sınır ticareti kapsamından çıkarılmış ve
kaçak girişleri engellemek için tedbirler artırılmıştır. Çekirdeksiz kuruüzüm
arzını azaltmak amacıyla ihracatın yaşüzüme yönelmesini sağlayacak tedbirler
alınmıştır. Bağ sahalarındaki artışı
önlemek ve bölgeye has kuruüzümün kalite ve özelliğinin bozulmasını engellemek
amacıyla üzüm fidanlarının dağıtımı ve teşviki durdurulmuştur; böylece,
çekirdeksiz kuruüzümde arz fazlasına yol açan unsurların giderilmesi için
gerekli tedbirler bugüne kadar alınmış ve alınan tedbirlerin sonuçları da
kendini göstermiştir.
Balıkesir Milletvekili
Sayın Sedat Pekel'in sorusuna cevaben; çeltik ve pirinçte uygulanan cari Gümrük
Vergisi oranları ve 2005 yılı tarife kontenjanı kapsamında uygulanan Gümrük
Vergisi oranları aşağıda verilmektedir:
Çeltikte Dünya Ticaret
Örgütü taahhüdü yüzde 45, cari Gümrük Vergisi oranı yüzde 34, 2005 tarife
kontenjanı için Gümrük Vergisi oranı yüzde 20'dir. Kahverengi pirinçte, Dünya
Ticaret Örgütü taahhüdü yüzde 45, cari Gümrük Vergisi oranı yüzde 36, tarife
kontenjanı için Gümrük Vergisi oranı yüzde 25'tir. Pirinçte, Dünya Ticaret
Örgütü taahhüdü yüzde 45, cari Gümrük Vergisi oranı yüzde 45 ve 2005 tarife
kontenjanı için Gümrük Vergisi oranı yüzde 43'tür.
Ülkemizdeki son altı
yıllık üretim ve ithalat rakamları aşağıda arz ediliyor:
2000'de, 350 000 ton
çeltik üretimi, 210 000 ton pirinç üretimi, 146 000 ton pirinç ithalatı, 304
000 ton çeltik ithalatı, toplam pirinç karşılığı ise 329 000 tondur. 2004
yılında, ülkemizde çeltik üretimi 490 000 ton, pirinç üretimi 294 000 ton,
pirinç ithalatı 104 000 ton ve toplam çeltik ithalatı 35 000 ton, toplam pirinç
karşılığı ise 151 693 tondur.
2005 yılına ait rakamlar
tahmindir; onu da ben arz edeyim. Çeltik üretimi yaklaşık 600 000 ton, bunun
pirinç karşılığı 400 000 tona yakındır. Dolayısıyla da ithalatın bu oranda
azalması tahmin edilmektedir.
Sayın Pekel'in ikinci
sorusuna cevap olarak; 2005 yılında uygulanacak tarife kontenjanı uygulaması,
2004 yılında olduğu gibi üreticilerimizin lehine olacaktır. İthalat yapma
ihtiyacında olan sanayiciler piyasaya girdiklerinden, üreticiler çeltiklerini
daha rahat bir şekilde pazarlayabilmekte; ayrıca, ithalatta uygulanan Gümrük
Vergisi oranlarının düşürülmesine yönelik bir çalışma bulunmadığından
üreticilerin bu durumdan etkilenmesi söz konusu olmayacak, aksine, ithalatın
üreticiden yapılacak alıma bağlanması münasebetiyle üretici mağduriyeti
önlenmiş olacaktır.
Üçüncü sorusuna da cevap
olarak; dünya piyasalarında çeltik ve pirinç fiyatlarının düşük ve ülkemiz
açısından ithalatın cazip olması nedeniyle, pirinç ve çeltik sektörü genellikle
ithal ürün tercih etmektedir. İçpiyasa dengeleri de dikkate alınarak, üretici
ve tüketiciyi koruma ve ülke ihtiyacı kadar çeltik ve pirincin özellikle hasat
dönemleri dışında girişini sağlama konusunda çalışılmaktadır.
Balıkesir Milletvekili
Sayın Sedat Pekel'in, yine, sorularına cevap olarak; Amerika Birleşik
Devletlerinde 24.12.2003 tarihinde BSE hastalığı görülmesi üzerine, risk
grubunda bulunan canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin ithalatı yapılmamaktadır.
Yine, ülkemiz hayvancılığının
geliştirilmesi amacıyla, Bakanlığımızca, hayvancılık sektöründe birçok alanda
geliştirme ve destekleme faaliyetleri yürütülmektedir. Ben, biraz önce, başka
sorulara verdiğim cevaplar çerçevesinde, detaylı bir şekilde, bu projeleri ve
destekleri anlattığım için, ayrıca burada cevaplamanın gerekli olmadığını
düşünüyorum.
Balıkesir Milletvekili
Sayın Sedat Pekel'in bir başka önergesiyle ilgili olarak... Yasanın yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde, yasada belirtilen hükümler
gereğince, 12 adet yönetmeliğin yayımlanması gerekmektedir; ancak, yeni
yönetmelikler yayımlanıncaya kadar, 560 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
gereğince yayımlanmış olan yönetmeliklerin kanuna aykırı olmayan hükümlerinin
uygulanmasına devam edilmektedir. Gıda Kanununun yürürlüğe girmesinden bugüne
kadar 5 adet yönetmelik yayımlanmıştır, 10 adet yönetmelikle ilgili olarak da
çalışmalar devam etmektedir.
Ülkemiz genelinde toplam
28 000 gıda üreten işyeri, 400 000 civarında gıda maddesi satan ve toplu
tüketim işyeri bulunmaktadır. Gıda işyerlerine yönelik olarak yapılan resmî
kontrol ve denetimler tarım il müdürlüklerimiz tarafından yürütülmektedir.
Bakanlığımızca planlanan, başta İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya olmak üzere,
15 büyük ilde gıda işyerlerine yönelik denetimler başlatılmış olup, Türkiye
genelinde, 2005 yılında, bugüne kadar yaklaşık 257 000 denetim yapılmıştır.
Gıda satış ve toplu tüketim yerlerinde, 2004 yılında toplam 143 508 adet denetim yapılmış olup, 128 idarî
para cezası verilmiş, 12 işyeri de savcılığa bildirilmiştir.
İzmir Milletvekili Sayın
Vezir Akdemir'in tütünle ilgili bir sorusu, tütün piyasasıyla ilgili bir soru;
ancak, Tarım Bakanlığımızın, tütün bitkisinin üretimi ve geliştirilmesiyle
ilgili olarak görevi var; dolayısıyla, bu konudaki sorunun muhatabı biz
değiliz.
İzmir Milletvekili Sayın
Vezir Akdemir'in sorusu; 2005 yılında pamuk fiyatları geçen yıl olduğu gibi,
üreticilerimiz açısından istenilen seviyede gerçekleşmemiştir; çünkü, dünyada
pamuk fiyatları düşük seyretmiştir. Kilogramı 1,76 dolardan 1,15 dolara
düşmüştür Liverpool borsasında. Bu, tabiî, bu bizim ülkemizi de, bizim
üreticilerimizi de maalesef olumsuz etkilemiştir. Ancak, üreticilerimize
verdiğimiz doğrudan gelir desteği, prim destekleri, mazot ve gübre desteği
dikkate alındığında, 2005 yılında, Türkiye'de ortalama 843 000 TL olan kilogram
başına pamuk üretim maliyetinin 250-300 bin TL'si üreticilerimize destek olarak
verilmektedir. Bu bağlamda, 1993 yılında başlatılan, 1998 yılında pamuğun da
dahil edildiği prim ödemelerine, 58 ve 59 uncu hükümetlerimiz döneminde de
devam edilmiş, kütlü pamukta 2001 ürününe 70 000 TL/kilogram, 2002 ürününü 85
000 TL/kilogram, 2003 ürününe 90 000 TL/kilogram prim ödenmiştir. 2004 yılı
ürünü pamuğa, bir önceki yıla göre yüzde 111 artışla, kilogram başına, standart
tohumluk olursa 190 000 TL, eğer sertifikalı tohumluk olursa 228 000 TL prim
ödenmiştir. 2004 yılı ürünlerine prim ödenmesi için 2005 yılı bütçesine, bir
önceki yıla göre yüzde 113 artışla 656 trilyon TL kaynak ayrılmış, bunun 432 trilyon
TL'si pamuk primi ödemeleri için kullanılmıştır.
Malatya Milletvekilimiz
Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun kayısıyla ilgili sorularına cevaben; Malatya
İlinin 13 ilçesinin 338 köyünde 2-5 Nisan 2004 tarihleri arasında meydana gelen
geç ilkbahar donlarından 25 334 çiftçi ailesine ait kayısı ağaçları çiçek ve
çağla formundayken zarar görmüştür. Don zararı nedeniyle 2090 sayılı Kanun
çerçevesinde hasar tespiti yaptırmak üzere tarım il ve ilçe müdürlüklerine
başvuran çiftçilerin ürün kayıpları yüzde 60 civarında olmasına rağmen, 2004
yılı kurukayısı rekoltesi yaklaşık 45 000 ton olmuştur. Kayısı üreticilerinin
dondan zarar görmelerine rağmen, tarımdışı ve diğer tarımsal gelirleriyle
zararlarını karşılayabilecek durumda olmaları, tarımsal kredi veren kuruluşlardan
kredi kullanabilecek durumda olmaları, 25 334 çiftçi ailesinin, tarımsal
varlığının zarar gören varlığına oranlandığında yüzde 40'ın altında kalmaları
sebebiyle, il hasar tespit komisyonlarınca karar altına alınmış olması
nedeniyle, 2090 sayılı Kanun çerçevesinde yardım yapılamamıştır.
Karadeniz Bölgesinde
meydana gelen don olayından zarar gören fındık üreticilerinin ise, 2090 sayılı
Kanundan yararlanmaya hak kazanmış oldukları, yine il hasar tespit
komisyonlarınca karar altına alınmıştır.
Malatya Milletvekilimiz
Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun sorularına cevaben; 2004 yılında Amasya,
Ankara, Antalya, Artvin, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Burdur, Bursa, Çanakkale,
Çankırı, Çorum, Denizli, Edirne, Erzurum, Giresun, Hakkâri, Hatay, Mersin,
İstanbul, İzmir, Kars, Kayseri, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Manisa, Mardin,
Muğla, Muş, Niğde, Ordu, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, Tekirdağ, Tokat, Trabzon,
Van, Yozgat, Bayburt, Karaman, Kırıkkale, Batman, Şırnak, Ardahan, Yalova,
Kilis, Osmaniye, Düzce, Iğdır ve Gümüşhane İllerinde çeşitli tabiî afetlerden
yüzde 40 ve üzerinde zarar gören toplam 145 144 çiftçi ailesinin tarımsal
varlıklarında toplam 692 trilyon TL tutarında zarar görüldüğüne dair
valiliklerce alınan il hasar tespit komisyon kararlarına istinaden, çiftçilerin
TC Ziraat Bankasından açtırmış oldukları hesap numaralarına Bakanlık bütçe
imkânları çerçevesinde kanunî ödeme bedelinin yüzde 15 ve yüzde 20'sine tekabül
eden yaklaşık 50 trilyon TL tahsisat yapılmıştır.
MUHARREM İNCE (Yalova) -
Yüzde 15?!..
Millet hâlâ para
bekliyor.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Yüzde 15 ve 20…
Bütün illerde 2090 sayılı
Tabiî Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun ve
bu kanuna bağlı olarak çıkarılan yönetmelik hükümlerine göre hasar tespit
çalışmaları yapıldığından, her bölgeye ve ürüne göre farklı uygulama yapılması
söz konusu değildir. 2090 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi, tabiî afetlerden zarar
gören çiftçilerin zarar ve ziyanlarının mahiyetini, oranlarını ve tutarlarını
tespit etmeye, çiftçinin ödeme gücüne göre karşılama şekillerini belirlemeye
her il ve ilçede kurulan hasar tespit komisyonları yetkili kılınmıştır.
Antalya Milletvekili
Sayın Hüseyin Ekmekcioğlu'nun sorularına cevaben; Antalya Büyükşehir Belediyesi
sınırları içerisinde seracılık yatırımlarına teşvik belgesi verilmesine ilişkin
Bakanlığımızca bir çalışma yapılmamaktadır.
Yine, Antalya Büyükşehir
Belediyesi sınırları içerisinde Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğüne
ait tarımsal yatırım arazisi bulunmamaktadır.
Muğla Milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün sorusuna cevaben; 1996 yılından sonra besilik canlı hayvan
ithalatı için kontrol belgesi düzenlenmemiştir.
1990-2004 yılları
arasında damızlık canlı hayvan ithal edilmiştir. 1990 yılında 6 032 baş,
1991'de 22 732 baş, 1992 yılında 32 506 baş, 1993 yılında 37 075 baş, 1994
yılında 9 884 baş, 1995 yılında 71 461 baş, 1996 yılında 32 684 baş, 1997
yılında 8 437 baş, 1999 yılında 600 baş, 2000 yılında 2 837 baş, 2001 yılında
224 baş, 2003 yılında 1 124 baş olmak üzere, 225 596 baş damızlık hayvan
ithalatı yapılmıştır 1990-2004 yılları arasında.
1990-2004 yıllarında
ithal edilen toplam besilik ve damızlık canlı hayvan sayısı 1 501 258 adettir.
2001 yılından itibaren 15.02 GTP numaralı ürünler için kontrol belgesi
düzenlenmemiştir. 1996-2001 yılları arasında ise 15.02 GTP numaralı ürünler
için 461 adet kontrol belgesi düzenlenmiş olup 63 firma tarafından 19 ülkeden
muhtelif zamanlarda ithalat yapılmıştır.
Bursa Milletvekili Sayın
Mehmet Küçükaşık'ın sorularına cevap: Kütlü pamukla ilgili birinci, ikinci ve
üçüncü sorusu. 2004 yılı ürünü kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soya fasulyesi,
kanola, tane mısır ve zeytinyağı üreticilerine destekleme pirimi ödenmesine
ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılması
Hakkında Tebliğ, 12.3.2005 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe
girmiş; bununla ilgili hazırlanan genelge illere gönderilmiş ve gerekli
duyurular yapılmıştır. Yapılan değişiklikle, primden yararlanmak isteyen tane mısır
üreticilerinin sertifikalı tohumluk kullanım şartı ve sertifikalı tohumluk
faturasını getirme zorunluluğu kaldırılmıştır; kanolada ise, sertifikalı
tohumluk faturası daha önceki yıllarda olduğu gibi istenmektedir.
Önceki yıllarda,
destekleme primi uygulama tebliğleri, sonraki yılın nisan, mayıs aylarında
yayımlanmaktayken, ilk kez bu yıl aynı üretim yılında yayımlanmıştır. Tebliğden
önce de üreticilerin mağdur olmamaları için illere defalarca yazılmış ve
üreticiler bilgilendirilmiştir. Tebliğin yayım tarihinden önce ürünlerin
satılması gibi bir durum ve geriye dönük bir uygulama yapılması söz konusu
değildir. Önceki yıllarda istenen belgelerin dışında hiçbir yeni belge
istenmemiştir.
Kastamonu Milletvekili
Sayın Mehmet Yıldırım'ın sorularına cevaben; Toprak Mahsulleri Ofisi Genel
Müdürlüğünce, dahilde işleme rejimi kapsamında, 2003 yılında 23 984 ton, 2004
yılında 907 410 ton ve 23.11.2005 tarihi itibariyle, 2005 yılında 2 442 207 ton
olmak üzere, üç yılda, toplam 2 373 589 ton buğday için satış sözleşmesi
imzalanmıştır.
2003 yılı buğday
satışlarının tamamı ihracat sonrası yapılmıştır. 2004 yılında, ihracat öncesi
399 495 ton, ihracat sonrası 507 915 ton buğday satılmıştır. 2005 yılında,
23.11.2005 tarihi itibariyle, 1 033 132 ton ihracat öncesi, 1 409 075 ton
ihracat sonrası buğday satış sözleşmesi imzalanmıştır. İhracat öncesi
satışların, dahilde işleme rejimi belgesinde yer alan süreler içerisinde mamul
madde halinde ihracatının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu süreler 6 ile 12
ay arasında değişmekte ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca bu sürelere eksüre
verilebilmektedir. Dahilde işleme izin belgelerinin süreleri, yukarıda
belirtildiği üzere 6-12 ay arasında değişmekte olup, ihracatın belge süresi
içerisinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. İhracatın gerçekleşip
gerçekleşmediğiyse Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından takip edilmektedir.
Ayrıca, ihracat öncesi satışlar TMO müfettişleri tarafından denetlenmektedir.
Antalya Milletvekili
Sayın Feridun Fikret Baloğlu'nun soruları daha çok Bayındırlık Bakanlığıyla
ilgilidir. Bu sorular, sel ve heyelan tehlikesiyle ilgili ve Afet İşleri Genel
Müdürlüğünü ilgilendiren sorulardır, bu nedenle, ben, bu soruları
cevaplamayacağım.
Balıkesir Milletvekili
Sayın Sedat Pekel; Tarım Reformu Uygulama Projesi Türkiye Cumhuriyeti ile
Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası arasında akdedilen 12 Temmuz 2001 ikraz
anlaşması çerçevesinde uygulamaya konmuştur.
Geçen süre içerisinde
Türk çiftçisine yönelik yatırım destek faaliyetlerine olan ihtiyacın artması ve
yetersiz kaynak kullanımı gibi nedenlerle 2004 yılından itibaren ARIP, yani,
Tarım Reformu Uygulama Projesi yeniden yapılanma sürecine girmiştir. Bu süreç
içerisinde arazi toplulaştırılması, köy bazlı katılımcı hibe yatırımları,
çiftçi örgütleri için kapasite artırımı ve çevresel anlamda hassas bölgelerdeki
çiftçileri desteklemeyi amaçlayan faaliyetleri de kapsayacak şekilde yeni
bileşenler ilave edilmiştir. Bu bileşenlerden olan köy bazlı katılımcı yatırım
programının toplam bütçesi 30 000 000 ABD Doları olup, amacı kırsal alandaki
tarım üreticileri ile kırsal toplum tarafından yapılacak ekonomik amaçlı
yatırımlar ve kamu hizmetine yönelik altyapı yatırımlarının desteklenmesidir.
Köy bazlı katılımcı
yatırım programının aynı zamanda Türkiye'de üyelik öncesinde Avrupa Birliğinden
bu türdeki yatırım programlarına yönelik fonların kullanılmasında yerel düzeyde
kapasitenin güçlendirilmesi de hedeflenmektedir.
Köy bazlı katılımcı
yatırım programında uygulanacak pilot iller belirlenirken, bölgesel kalkınma
ajansları için oluşturulan istatistikî bilgi birimleri, yani, NUTS esas
alınmıştır.
Her bölgede yer alan
iller kendi aralarında değerlendirilirken, her ildeki toplam kırsal nüfus
başına düşen tarım alanı, kişi başına gelir, okuryazarlık oranı, işsizlik
oranı, tarımsal sanayi kuruluş sayısı, köy yolu asfalt oranı, toplam sulanan
alan oranı, ilde içmesuyu olanağı olan köy sayısı, ildeki başarılı kooperatif
sayıları gibi kriterlerden bir matriks oluşturulmuş, değerlendirme buna göre
yapılmış ve projenin ilgili birimleri tarafından onaylanarak 2005 yılında
uygulanacak iller, pilot iller belirlenmiştir. 1 Ocak 2006 tarihi itibariyle bu
proje Türkiye'nin tüm 81 vilayetinde uygulanacaktır.
İzmir Milletvekili Sayın
Vezir Akdemir'in sorusuna cevaben arz ediyorum: Tarımsal desteklerin revize
edilmesi çalışmaları çerçevesinde, doğrudan gelir desteğinin toplam tarımsal
destekler içindeki payının azaltılması ve programın tarımsal politika
tercihlerimiz doğrultusunda üretim ve üreticiyle ilişkilendirilmesini
sağlayacak mekanizmalarla donatılması hedeflenmektedir. Nitekim, Bakanlığımızın
2005 yılı bütçesinde, tarımsal destekleme ödeneklerinin dağılımında doğrudan
gelir desteğinin payı yüzde 55 oranında azaltılmış ve Tarım Strateji Belgesinde
yer alan şekliyle, 2006 için, bunun yüzde 45'e indirilmesi hedeflenmektedir.
Diğer taraftan,
üreticilerimizin tarımsal sulamada kullandıkları ve 1995 yılından bu yana
günümüze taşınan 660 trilyon TL'lik enerji borçlarına da ödeme kolaylığı
getirilmiş; üreticilerimizin, faizleriyle birlikte 1 katrilyon TL'yi bulan
enerji borcu, biriken faiz dikkate alınmadan ve ek bir faiz uygulaması
yapılmaksızın, 36 ay süreyle taksitlendirilmiştir. Sulama enerjisi borçlarını
zamanında ödeyen üreticiler için de, enerji fiyatlarında yüzde 15'lik bir
indirim sağlanmıştır.
Ayrıca, hampetrol
fiyatlarında meydana gelen artışın üreticiye yansımasını önlemek bakımından,
Bakanlığımızca, çiftçilerimize mazot desteği verilmiştir. Bu amaçla, 2003 ve
2004 yıllarında toplam 640 trilyon TL mazot desteği sağlanmıştır. Böylelikle,
üreticilerimize, mazotu yüzde 40 daha ucuza kullanma imkânı sağlanmış; 2005
yılında da, yine, çiftçilerimize mazot desteği verilmesi kararlaştırılmış ve
410 trilyon Türk Lirası, çiftçilerimize mazot desteği olarak eylül ve ekim
aylarında ödenmiştir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 54 soru önergesine verdiğim cevapları arz ettim.
Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakanım.
Sayın Aslanoğlu, buyurun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum. Demin de arz etmiştim, çok
güncelliği geçmiş sorulara cevap verdiniz, buna rağmen teşekkür ediyorum.
Vicdanınıza soruyorum:
145 000 çiftçi geçen yıl dondan zarar gördü, bunun 25 000'i Malatya'daydı. Ben
bunu hazmedemiyorum, Malatya hazmedemiyor. Siz söylediniz, 25 000 üretici mal
varlığının yüzde 60'ını kaybetmiş. "50 trilyon lira para verdik"
dediniz. Sayın Bakanım, 50 trilyon lira parayı sadece Giresun ve Ordu'ya
verdiniz, Türkiye'nin o saydığınız hiçbir iline vermediniz. Sadece Giresun ve
Ordu aldı o parayı. Türkiye'deki hiçbir il bir kuruş para almadı. Biz vicdanen
kabullenemiyoruz.
İkincisi; dediniz ki
"tarımsal kredi alabilecek." Sayın Bakanım, biliyor musunuz -siz,
tarımın babasısınız- Ziraat Bankası diyor ki köylüye: "Git şehirden bir tane
ev getir." Adam borcunu ödemiş, harcını ödemiş, bir kuruş borcu yok, harcı
yok, takır takır ödüyor; ama, aynen şu ifadeyi kullanıyor: Şehirden bir ev, bir
de, 2 tane memur -işçi olmaz diyor- kefil getireceksin diyor. Sayın Bakanım,
böyle bir finansman olur mu? Ben, bu cumartesi yaşadım ve Sayın Ziraat Bankası
Genel Müdürüme arz ettim; ama, böyle, tarım kalkınmaz Sayın Bakanım.
Ayrıca, bir kez daha
sunuyorum: İl hasar tespit komisyonları, Sayın Bakanım, dilim varmıyor,
sahtekârlık mı yapması lazım? Yani, 10 liralık malı 1 lira gösterip, evini 1
lira gösterip, traktörünü 1 lira gösterip, ürününü 20 lira mı göstermesi lazım
Sayın Bakanım? Dürüst insana bu ülkede yer yok mu? Malatya Tarım İl Müdürlüğü
ve Malatya'daki İl Hasar Tespit Komisyonu dürüst çalıştı. Mal varlığının yüzde
60'ını kaybeden Malatya bir kuruş para alamadı.
Fındığın ağacı mı yandı
Sayın Bakanım? Fındığın ağacı mı dondu? O da bir ürün, bu da bir üründü. Ben
fındıkçıya niye verdiniz demiyorum; ama, Sayın Bakanım, adil olunsun. Önce
vicdanlarınıza sorun Sayın Bakanım.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Aslanoğlu.
Saygıdeğer milletvekili
arkadaşlarım, gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 3, 4, 5, 9, 12, 13, 17, 21, 22,
23, 29, 32, 33, 34, 39, 43, 44, 45, 50, 54, 58, 62, 67, 68, 69, 73, 80, 82, 93,
103, 129, 144, 160, 167, 170, 171, 172, 173, 174, 181, 183, 184, 192, 209, 211, 216, 225, 269, 274, 285, 354, 355, 358,
368 inci sıralarındaki sorular Tarım ve Köyişleri Bakanımız Sayın Mehmet Mehdi
Eker tarafından cevaplandırılmıştır.
Sayın Bakanımıza ve
çalışmalarımıza iştirak eden siz sayın milletvekillerimize teşekkürlerimi
sunuyorum.
Saygıdeğer arkadaşlarım,
alınan karar gereğince kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 30
Kasım 2005 Çarşamba günü, yani, yarın saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyorum.
Kapanma Saati :19.30