BIM 2 6 2005-09-19T08:04:00Z 2005-09-19T08:04:00Z 99 56427 321639 TBMM 2680 643 394995 9.3821 0 6 nk 6 nk 0

DÖNEM : 22        CİLT : 90       YASAMA YILI : 3

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

123 üncü Birleşim

1 Temmuz 2005 Cuma

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1.- Antalya Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'nun, ülkemizde artan asayiş sorununa ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun cevabı

2.- Burdur Milletvekili Bayram Özçelik'in, boşanmanın yarattığı aile sorunlarına ve çözüm önerilerine ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun cevabı

3.- Bursa Milletvekili Mustafa Dündar'ın, Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu üyeleriyle birlikte Batı Trakya ziyaretindeki tespitleri ile Müslüman Türk azınlığın sorunlarına ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.- Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üyeliğine İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu'nun grubunca aday gösterildiğine ilişkin TBMM Başkanlığı tezkeresi (3/867)

2.- Bazı milletvekillerinin belirtilen sebep ve sürelerle izinli sayılmalarına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/868)

3.- Aydın Milletvekili Ahmet Rıza Acar'a ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/869)

4.- Denizli Milletvekili Mehmet Uğur Neşşar'a ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/870)

5.- Kars Milletvekili Zeki Karabayır'a ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/871)

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.- Adana Milletvekili Kemal Sağ ve 25 milletvekilinin, buğday ve şeker satışlarından doğacak görev zararlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/303)

2.- Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem Cantimur ve 27 milletvekilinin, dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan buğday ve şeker satışlarıyla ilgili sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/304)

IV.- ÖNERİLER

A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ

1.- Gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin CHP Grubu önerisi

2.- (944) sıra sayılı kanun tasarısının İçtüzüğün 91 inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi ile gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin AK Parti Grubu önerisi

V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1.- Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)

2.-Özürlüler Hakkında ve Bazı Kanunlar ile Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı; Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun'un Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'nın Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Samsun Milletvekili Haluk Koç ile 46 Milletvekilinin Özürlüler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler  ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/1029, 2/215, 2/424, 2/437) (S. Sayısı: 969)

3.- Eskişehir Milletvekilleri Mehmet Ali Arıkan, Cevdet Selvi ile Mehmet Yücesan ve Muharrem Tozçöken ile Fahri Keskin'in; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifleri ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (2/543, 2/562) (S. Sayısı: 971)

4.- Belediye Kanunu Tasarısı; Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun; Belediye Kanununa ve Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanuna Birer Bend Eklenmesine Dair Kanun Teklifi; İzmir Milletvekili Kemal Anadol ile 37 milletvekilinin; 5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması ile 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunlarına Birer Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1038, 2/272, 2/482) (S. Sayısı: 944)

VI.- SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Bursa Milletvekili Ertuğrul YALÇINBAYIR'ın, Kastamonu-Araç İlçesi Şehit Ünal Aksoy Yatılı Bölge Okulunda yemekten zehirlenen öğrencilere ve okullardaki zehirlenme olaylarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6237)

2.- Kırşehir Milletvekili Hüseyin BAYINDIR'ın, Ankara'da bir özel okulun düzenlediği törene ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6242)

3.- Bursa Milletvekili Ertuğrul YALÇINBAYIR'ın, kızamık aşısında "tek doz aşı" kampanyasıyla ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/6246)

4.- Antalya Milletvekili Hüseyin EKMEKCİOĞLU'nun, doktora için geçici olarak başka üniversitelere giden araştırma görevlileriyle ilgili düzenlemeye ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6388)

5.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Düzce İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/6415)

6.- Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ'nün, Çorlu SSK Hastanesi inşaatına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/6423)

7.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Düzce İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6431)

8.- Samsun Milletvekili Haluk KOÇ'un, yaş çay alım fiyatlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER'in cevabı (7/6454)

9.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bolu İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,

Gümüşhane İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,

Kütahya İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,

Sakarya İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,

İlişkin soruları ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/6471, 6472, 6473, 6474)

10.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bolu İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6494)

11.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Gümüşhane İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına ilişkin Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6496)

12.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Kütahya İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına ilişkin Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6497)

13.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Sakarya İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına ilişkin Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6498)

14.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, kadınlara yönelik şiddet olaylarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Nimet ÇUBUKÇU'nun cevabı (7/6522)

15.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, Kilis'te bir şahsın ölümüyle ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/6523)

16.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Nevşehir İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,

Aksaray İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,

Erzurum İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,

Bartın İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,

İlişkin soruları ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/6530, 6531, 6532, 6533)

17.- Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın, Milas Anadolu Lisesinde bir öğrencinin okuduğu şiirden dolayı göz altına alınmasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/6595)

18.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Fener Rum Patrikhanesinin faaliyetlerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/6628)

19.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, diyabet hastalarının bölgesel dağılımına ve bu hastalıkla mücadele çalışmalarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/6635)

20.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, bakanlık ve bağlı kuruluşlardaki personel sayısına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY'ın cevabı (7/6771)

21.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, kamuda çalışan personelin dağılımına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN'in cevabı (7/6823)


I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 11.00'de açılarak altı oturum yaptı.

Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü ve Beşinci Oturumlar

Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç'ın, yurt dışında yaşayan vatandaşların çifte vatandaşlık sorunlarına ve alınması gereken önlemlere ilişkin gündemdışı konuşmasına İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, cevap verdi.

Çanakkale Milletvekilli İbrahim Köşdere, Bulgaristan'da yapılan seçim ile seçim sonuçlarına ve Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisinin başarısında Türklerin etkilerine ve beklentilerine,

Aksaray Milletvekili Ahmet Yaşar, Anadolu'nun turizm potansiyeli ile Aksaray'ın turizm değerlerine, turizmde tanıtımın önemine ve bu konularda yapılması gerekenlere,

İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.

Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in (6/1216) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi okundu; sorunun geri verildiği bildirildi.

Malatya Milletvekili Ahmet Münir Erkal ve 37 milletvekilinin, İnönü Üniversitesi Rektörlüğü hakkındaki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının (10/301),

Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu ve 36 milletvekilinin, Antalya-Kaleiçi'nin korunmasına yönelik sorunların (10/302),

Araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve öngörüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı,

Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonca, Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün'ün yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki (3/733) esas numaralı dosyasının daha önce karara bağlanan (3/626) esas numaralı dosyayla aynı olduğu tespit edildiğinden, Başbakanlığa iade edilmek üzere Başkanlığa iadesine karar verildiği, Başkanlıkça gereğinin yerine getirileceği,

Açıklandı.

Dilekçe Komisyonu Başkanlığının, dilekçe sahiplerine süresi içerisinde cevap vermek amacıyla, TBMM'nin tatilde bulunduğu süre içerisinde de çalışmalarına devam etmesine ilişkin tezkeresi,

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 51 inci sırasında yer alan 161 sıra sayılı İçtüzük Değişikliği Teklifinin bu kısmın 2 nci sırasına, 14 üncü sırasında yer alan 969 sıra sayılı kanun tasarısının 3 üncü sırasına, 292 nci sırasında yer alan 943 sıra sayılı kanun teklifinin 9 uncu sırasına alınmasına, Genel Kurulun, 1.7.2005 Cuma, 2.7.2005 Cumartesi ve 3.7.2005 Pazar günkü birleşimlerinde de kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine ilişkin AK Parti Grubu önerisi, yapılan görüşmelerden sonra,

Kabul edildi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:

1 inci sırasında bulunan, Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/212) (S. Sayısı: 305) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon raporu henüz gelmediğinden, ertelendi.

2 nci sırasına alınan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Ankara Milletvekilleri Salih Kapusuz ve Haluk İpek, Bursa Milletvekili Faruk Çelik, Hatay Milletvekili Sadullah Ergin ile Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa'nın, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılması Hakkında İçtüzük Teklifi (2/140) (S.Sayısı: 161), görüşmelerini müteakiben,

3 üncü sırasına alınan, Özürlüler Hakkında ve Bazı Kanunlar ile Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı; Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun'un Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'nın Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Samsun Milletvekili Haluk Koç ile 46 milletvekilinin Özürlüler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (1/1029, 2/215, 2/424, 2/437) (S. Sayısı: 969), tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçilmesi,

Kabul edildi.

Saat 20.30’da toplanmak üzere, Beşinci Oturuma 19.23’de son verildi.

                                  Nevzat Pakdil

                                    Başkanvekili

            Bayram Özçelik                              Ahmet Küçük

             Burdur                                                Çanakkale

Kâtip Üye                                               Kâtip Üye

                        Yaşar Tüzün                                

                                             Bilecik                               

                        Kâtip Üye                               

Altıncı Oturum

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:

3 üncü sırasına alınan, Özürlüler Hakkında ve Bazı Kanunlar ile Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı; Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun'un Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'nın Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Samsun Milletvekili Haluk Koç ile 46 milletvekilinin Özürlüler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (1/1029, 2/215, 2/424, 2/437) (S. Sayısı: 969) görüşmelerine devam edilerek       26 ncı maddesine kadar kabul edildi.

Alınan karar gereğince, 1 Temmuz 2005 Cuma günü saat 14.00'te toplanmak üzere, birleşime 23.07'de son verildi.

 

 

İsmail Alptekin

 

 

 

 

Başkanvekili

 

 

 

Ahmet Küçük

 

Bayram Özçelik

 

 

Çanakkale

 

Burdur

 

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

 

 


      No.: 169

 

II.- GELEN KÂĞITLAR

1 Temmuz 2005 Cuma

 

Rapor

1.- Ankara Milletvekili Salih Kapusuz'un; Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (2/560) (S. Sayısı: 973) (Dağıtma tarihi: 1.7.2005) (GÜNDEME)

 

Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Adana Milletvekili Kemal SAĞ ve 25 Milletvekilinin, buğday ve şeker satışlarından doğacak görev zararlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/303) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.6.2005)

2.- Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem CANTİMUR ve 27 Milletvekilinin, dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan buğday ve şeker satışlarıyla ilgili sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/304) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.6.2005)


BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 14.00

1 Temmuz 2005 Cuma

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik) , Bayram ÖZÇELİK (Burdur)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 123 üncü Birleşimini açıyorum.

Toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.

İSMET ATALAY (İstanbul) - Başkan, hani toplantı yetersayısı?!

BAŞKAN - Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündemdışı söz vereceğim.

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, yoklama yapmanız gerekir.

İSMET ATALAY (İstanbul) - Kaç kişi var Başkan, çoğunluk var mı?!

BAŞKAN - Gündemdışı ilk söz, ülkemizde artan asayiş sorunları hakkında söz isteyen…

ATİLA EMEK (Antalya) - Yoklama yapmanız gerekir.

BAŞKAN - ...Antalya Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'na aittir.

Buyurun Sayın Ekmekcioğlu.

ATİLA EMEK (Antalya) - Çoğunluk yok Sayın Başkan.

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, yoklama yapmanız gerekir.

BAŞKAN - Lütfen, Sayın Koç...

İSMET ATALAY (İstanbul) - Kaç kişi var Başkan, çoğunluk var mı?!

HALUK KOÇ (Samsun) - Sizin takdirinize bağlı, ama, burada yeterli sayı yok.

BAŞKAN - Sayın Ekmekcioğlu, buyurun.

ATİLA EMEK (Antalya) - Olur mu böyle şey; siz de mi…

BAŞKAN - Lütfen, sayın milletvekilleri…

Buyurun Sayın Ekmekcioğlu.

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1.- Antalya Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'nun, ülkemizde artan asayiş sorununa ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun cevabı

HÜSEYİN EKMEKCİOĞLU (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde artan asayiş sorunları hakkında gündemdışı söz almış bulunmaktayım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ülkemiz, derin ve toplumsal etkileri giderek yoğunlaşan bir kriz sürecinden geçmiştir. Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası eşliğinde şekillenen iktisat politikaları, toplumsal yapının bütününde dönüştürücü etkiler yaratmaktadır. Özelleştirmeler ve kamusal denetimin daraltılması politikalarıyla sürdürülen bu dönüşümlerin toplumsal maliyetleri, artan işsizlik ve yoksulluk olarak karşımıza çıkmaktadır.

AKP, seçim propagandası boyunca halkımıza vaat ettiği politikaları icraatının ilk günlerinden itibaren terk etmiş ve ülkenin kaynaklarını ve iktisadî geleceğini doğrudan doğruya yabancı sermayeye terk etmeyi amaçlayan politikaları kabul etmekten çekinmemiştir.

İşsizlik ülkemizde giderek artmaktadır. 2004 yılı katılım öncesi ekonomik programa göre, iktidar, 2005-2007 yıllarında işsizlik oranının yüzde 10 civarında kalmasını öngörmektedir. Yüksek işsizlik oranı, özel sektörde ve kamu sektöründe çalışma şartlarını esnekleştirmekte, ücretleri bastırmakta ve işçileri kayıt dışında çalışmaya zorlamaktadır. İşsizlerin kişisel ve ailevî mağduriyetleri bir yana, onbinlerce vasıflı insanın işsiz kalması veya vasfına uymayan işlerde çalışması, yitirilen üretim olanakları bakımından toplum için büyük bir kayıptır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son zamanlarda, ülkemizde, kapkaç, hırsızlık, gasp gibi olaylarda artış gözlenmektedir. Bunların bir kısmında ölümlü sonuçlar meydana gelmektedir. Sadece polisiye tedbirle bir sonuca varılması olanaksızdır. Ülkemizde ileri boyutlara varan işsizlik, tarımda istihdamın giderek azalması ve bunun sonucunda kırsaldan kentlere aşırı ve dengesiz bir şekilde oluşan göç olayları sonucunda çaresiz bir şekilde büyüyen şehirlerin varoşlarına gelen vatandaşlarımız, organize suç şebekelerinin tuzağına düşmektedirler. Bu gençlerimiz, iş bulmak umuduyla geldiği, taşı toprağı altın olarak bildiği kentlerde bir süre sonra hayal kırıklığına uğramakta ve psikolojik çöküntü içine girmektedirler. Yukarıda bahsettiğimiz sorunlar acilen çözülmelidir.

Değerli arkadaşlarım, kırsalda 7'den 70'e her yaş grubundaki insanımızı istihdam etme özelliği olan tarım sektörünün küçülmesiyle birlikte, binlerce insanımız işsiz duruma düşmüştür. Tarım sektörünün küçülmesi ile kapkaç olayları arasında doğrudan bir ilişki vardır. Kapkaççıların geldiği yerler araştırıldığında, karşımıza ilginç sonuçlar çıkmaktadır. Ayrıca, güvenlik gerekçeleriyle köylerinden göç etmek zorunda kalan insanlarımız da, varoşlarda çok sıkıntılı yaşamlar sürdürmektedirler. Bunlar da, aynı şekilde suç şebekeleri için bir potansiyel oluşturmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye genelinde, 2003 yılında 321 800 olay meydana gelmiştir. Asayiş olayları, 2004 yılında yüzde 10'luk bir artışla 353 700'e ulaştı. Bu kapsamdaki suçlarda en büyük artış yüzde 31'le yankesicilik ve kapkaçta oldu. Yankesicilik ve kapkaç olayları, 2003 yılında 12 800 iken, 2004 yılında 16 790'a yükseldi. Evden hırsızlık olaylarında 2003, 2004 yıllarında yüzde 15'lik artış meydana gelirken, işyerlerindeki hırsızlıklarda yüzde 6 oranında artış kaydedildi. Şahıslara yönelik gasp olaylarında ise, yüzde 35'lik bir artış meydana geldi. 2003 yılında 3 150 kişi gasp yoluyla soyulurken, bu rakam, 2004 yılında 4 260'a ulaştı.

Bu rakamlar da gösteriyor ki, insanlarımız, sokakta rahatça gezemez, evlerinde huzurlu bir yaşam süremez hale gelmiştir.

Tüm ülkemiz olduğu gibi Antalya da bu olaylardan nasibini almıştır. İlimizdeki asayiş sorunları, son yıllarda çok artış göstermiştir; artık, bunun önüne geçilmesi gerekmektedir.

Bilindiği gibi, Antalya, Türkiye'nin en çok göç alan ilidir. 2000 yılında nüfusu 1 720 000 olan ilimizin 2004 yılı nüfusu, yaklaşık 2 000 000 olarak belirlenmiştir. Yılda, ortalama, 6 500 000 yabancı ve 2 500 000 yerli turistin de ilimize geldiği gözönüne alınırsa, bu rakam daha da fazlalaşacaktır. Bu turistler, ülkemize, yaklaşık 6 milyar dolar bırakmaktadırlar. Asayiş sıkıntıları nedeniyle bu turistler ülkemizden soğutulursa, ekonomimize ciddî katkılar yapan bu sektör çok büyük yaralar alabilir. Bu da ülkemizin bütün kesimlerini, ciddî anlamda, olumsuz yönde etkiler.

2 000 000 nüfuslu Antalya ve ilçelerinde çalışan polis sayısı kesinlikle yeterli değildir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ekmekcioğlu, buyurun.

HÜSEYİN EKMEKCİOĞLU (Devamla) - Antalya ve ilçelerinin eksik olan polis kadrosunun acilen tamamlanması gereklidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de, son yıllarda suç patlaması yaşanmaktadır. Bunun altında ne yatıyor diye bakılırsa, Türkiye'de izlenen ekonomik ve sosyal politikalar ortaya çıkacaktır. Ülkemizde, yıllardır atılan adımlar, alınan kararlar, Türkiye'yi suç üreten bir toplumsal yapıya dönüştürmüştür.

Bu olayı, sadece polisiye ve hukukî tedbirlerle ortadan kaldırmak giderek güçleşmeye başlamıştır. Olay, artık, çok tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Ülkemizde, son zamanlarda, bölücü, yıkıcı, irticaî terör olaylarında artış gözlenmektedir. Yüce Türk Milleti de, bu bölücülere desteğin hangi iç ve dış çevrelerden geldiğini çok iyi bilmektedir. Teröre, bu ulus, 30 000 can verdi. Yeter artık, analarımızı ağlatmayalım, yıllardır acı çekmiş bu ulusun sabrını taşırmayalım, bu işin kökünü kurutalım artık.

Bugün, Adalet Bakanlığında yaşanan olay da, gündeme taşıdığımız konunun açık bir örneğidir.

Ülkemizin bu yapıdan kurtulabilmesi için, istihdamın artırılması, insanlarımız arasındaki gelir dağılımının daha adaletli bir şekle getirilmesi mutlaka gereklidir. Bunun için de, biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ülkemizin sorunlarını Yüce Meclise taşıdık, taşımaya da devam edeceğiz.

Bu sıkıntıların en kısa sürede çözülmesini diler, hepinizi saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ekmekcioğlu.

Gündemdışı konuşmaya Hükümet adına İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu cevap vereceklerdir.

Buyurun Sayın Bakan. (AK Parti sıralarından alkışlar)

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Antalya Milletvekili Sayın Hüseyin Ekmekcioğlu'nun, ülkemizde artan asayiş sorunları konulu gündemdışı konuşması üzerine söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Sayın Ekmekcioğlu'na, asayiş konuları üzerinde tutumumuzu açıklamaya fırsat veren konuşmaları için teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlarım, bilindiği üzere, İçişleri Bakanlığımız, yurdun içgüvenliğinin, asayişinin sağlanması, kamu düzeninin ve Anayasada yazılı hak ve hürriyetlerin korunması gibi, devlet ve toplum hayatımız bakımından, hayatî önemi haiz görevleri yerine getirmekle yükümlüdür. Kamu düzeni ve huzurunun sağlanmasında, güvenlik güçlerimiz canla başla çalışmaktadırlar; ancak, biz, asayişin sağlanmasında en önemli kamusal dinamiklerden birinin de, güvenlik tedbirlerinin sosyoekonomik politikalarla desteklenmesi olduğuna inanıyoruz. İşte bu nedenle, güvenlik politikalarını sosyal politikalarla dengeli bir şekilde yürütme gayreti içinde olduğumuzu müteaddit defalar da bildirdik.

Huzur ve asayişin temini, yalnızca -biraz önce değerli arkadaşımın da belirttiği gibi- bir polisiye sorun değildir. Elbette, öncelikli olarak asayişin korunması ve huzurun temin edilmesi güvenlik kuvvetlerinin işidir; ama, suç ve suçluluk birer sosyal hadisedir. Suç işlenmesinin arkasındaki sosyal, kültürel, psikolojik ve ekonomik sebeplerin bir arada düşünülüp değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim, biz, Hükümet olarak, meseleye böyle yaklaşıyoruz ve bunun için de bilhassa şehirlerimizde mala karşı işlenen suçlar; tinerci, madde bağımlısı gençler, sokakta yaşayan çocuklarla ilgili olarak bu saydığım bütün nedenlerin tamamını kuşatacak, kısaca, orta ve uzun vadeli çözüm önerilerini içeren birkaç bakanlığı kapsayan çalışmaları da yürütmeye başlattık. Bildiğiniz gibi, beş bakan arkadaşımızın katılımıyla bir komisyon kurduk ve bu komisyon, eldeki bütün verilerden istifade etmek suretiyle, bütün bakanlıkların, bu konuyla ilgili bütün kamu kurum ve kuruluşlarının imkânlarını harekete geçirdiler.

Bu toplantılar sonucunda, kısa vadede, sorunların polisiye boyutları öncelikle ele alınmış, başta İstanbul olmak üzere, büyük illerimizde ve ülkenin genelinde suç tiplerine göre suçlu profilleri çıkarılmıştır. Hangi suçları kimler, kaç yaş grubundakiler, hangi ekonomik veya sosyal katmandan gelenler işlemektedir; bunun tespiti yapılmıştır. Eldeki veriler, özellikle hırsızlık, kapkaç, yaralama, dolandırıcılık gibi suçların genellikle 18 yaşından küçük çocuklar kullanılmak suretiyle yapıldığını da ortaya koymaktadır. İçgöç, ekonomik nedenler, parçalanmış aile, eğitim yetersizliği, rehabilitasyona yönelik kurumsal yapı eksikliği, sivil toplumun güvenlik hizmetine yeterince istekli olmaması gibi, yılların birikimleri, sebepleri bu anlamda öne çıkmaktadır. İfade ettiğim bu tespitler ışığında, kısa vadede, soruna, öncelikle polisiye anlamda müdahale edebilmek için İçişleri Bakanlığı olarak yayımladığımız bir genelgeyle suça hassas bölgelerin tespit edilerek buralar için özel tedbirler alınmasını istedik; öncelikle, buralarda alan hâkimiyetinin tesis edilmesini istedik. Bunun için de, önce 81 il valimizi Ankara'da topladık. Bu konu birlikte görüşüldü, alınması gereken önlemler konusunda fikir birliği ve birtakım prensipler tespit edildi. Ayrıca, bundan hemen sonra da, yine 81 ilimizin emniyet müdürleri de ocak sonu ve şubat başında iki grup halinde yine Ankara'da toplandı; bir durum değerlendirmesi yaptık ve bu değerlendirmeler sonunda polisiye tedbirler olarak şu tedbirlerin acilen alınmasına karar verdik: Birincisi, toplumsal olaylarda kullanılan çevik kuvvet birimlerinin asayiş hizmetlerinde de kullanılması.

İkincisi; Emniyet Teşkilatının büro hizmetlerinde kullandığı eleman sayısının azaltılarak sokak hâkimiyetine dönük kadro tasarrufu sağlanması; yani, il emniyet müdürlükleri, ilçe emniyet müdürlükleri, polis merkezleri, idarî bürolarda, kademelerde çalışanların da sokağa çıkmalarını temin ettik. Suçtan endişe duyan her birimin, her bir kurumun sivil toplum kuruluşunun ve vatandaşın suçla mücadeleye aktif katılımının sağlanması gibi acil önlemler alınması kararlaştırıldı ve uygulamaya konuldu ve bu tespitler ışığında, hemen, örneğin, İstanbul İlinde çevik kuvvetin önemli bir bölümü asayiş hizmetlerinde görevlendirilmiş oldu. Yine, emniyet müdürlükleri bünyesindeki birimlerde suça hassas olan, en çok suç işlenen ve en yoğun olan saatlerde İstanbul'un bu semtlerinde görev almaya başladılar. Bunun yanında, orta vadede de alınan bir önemli önlem, İstanbul İlimiz pilot il seçildi ve bu ilde ilk uygulama olarak 9 mobil ekip kurulmuş oldu ve bu ayın sonuna kadar da bunun sayısı 17'ye çıkarılacak. Bu ekipler 24 saat esasına göre çalışmaktadır. Bu mobil ekiplerin içerisinde psikiyatrist, doktor, psikolog ve bir de polis bulunmaktadır. Bunlar, 24 saat, sokakta yaşayan çocuklar, madde bağımlısı çocuklar, tinercilerle ilgili olarak görev yapmakta, bunlar toplanıp, yine, kurulmuş olan istasyonlara, merkezlere getirilmekte, oradan da rehabilitasyon için sağlık birimlerimize gönderilmektedir. Tabiî, bunun yanında da bir önemli tedbir de bu kentlerimizde -ki İstanbul, Ankara, Antalya gibi önemli kentlerimizde- yeterli sayıda polis istihdamı için, eksik olan polis açığının giderilmesi için de çalışmalar yapılmıştı. Biraz sonra onunla da ilgili sayıları vereceğim.

Tabiî, bu polis açığının kapatılması için, Avrupa Birliği standartlarına, dünya standartlarına ulaşabilmemiz için, geçtiğimiz günlerde, sizin de himmetinizle, bu Parlamentodan bir yasa çıkardık. Dört yıllık fakülte ve yüksekokul mezunlarını, en az altı aylık bir yoğun eğitimden sonra polis memuru olarak kadrolara tayin edeceğiz. Bu yıl planlanan 2 000 polis adayı, polis öğrencisi okullara alındı, başlandı, işte, beşbuçuk ay sonra bunlar kadrolara dağıtılacaktır. Yine, tabiî, geriye kalan 8 000 kişiyi de çok kısa sürede eğitimlerini tamamlayıp kadroya katmayı düşünüyoruz.

Ayrıca, yine, bu dönemde, suç ve suçlularla mücadelede etkinliğin artırılması amacıyla, polis meslek yüksekokullarımız bugün itibariyle mezunlarını verdiler -ki, 6 000 küsur öğrenci bu sene mezun oluyor- bunun 3 964'ünü İstanbul'a vermiş olduk. Aynı şekilde, diğer metropol iller, büyük iller başta olmak üzere diğer illerimize de, ihtiyaca göre, bu polis meslek yüksekokulunu yeni bitiren polislerimiz, buralara da dağıtılmış oldu. Bu okullarımızdan mezun olan, polis meslek yüksekokulundan mezun olan öğrenci sayımız, biraz evvel de bildirdiğim gibi 6 213'tür. Bununla beraber, sayının yanında, polisimizin teknolojiden azamî istifadesi, yeterli modern araç ve gereçle donatılması için de, bütçe imkânları zorlanmak suretiyle, bu ihtiyaçların da giderilmesine çalışılmaktadır.

Tabiî, suçla mücadelede, bilimsel ve teknik yöntemleri de önplanda tutmaktayız. Bu amaçla da, Emniyet Genel Müdürlüğü Suç Analiz Merkezini oluşturduk.

Yine, gerçekten, hem İstanbul hem Türkiyemiz için çok önemli bir projeyi de geçtiğimiz günler işletmeye açtık. Kısaca, MOBESE İstanbul Projesi dediğimiz, yazılımı tamamıyla Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ve 7 Mayıs 2003 tarihinde de İnterpro Bilişim Ödülleri birincisi seçilen, teknoloji olarak en yeni, en gelişmiş ve en kapsamlı, dünyada benzeri olmayan bir projedir bu MOBESE Projesi. Bu proje, bildiğiniz gibi, 17 Haziran 2005 tarihinde Sayın Başbakanımızın katıldığı bir törenle hizmete girmiştir.

Bu proje, arşivlerdeki bilgilerin aktif olarak kullanılabildiği bir bilişim projesidir. Bir anlamda, elektronik polis uygulamasıdır. Aynı zamanda, önleyici kolluk hizmetleri açısından da polisimize destek sağlayacak önemli bir projedir. Bu projeyle, İstanbul, Avrupa standartlarında insan hak ve özgürlüklerini gözeten bir güvenlik hizmetine kavuşacak ve polisimiz daha etkin bir görev yapacaktır.

Bu proje, ilk olarak -2001 yılında başladı- 2002 yılında Diyarbakır'da ve daha sonra İstanbul İlinde NATO Zirvesi sırasında kısmen uygulanmıştır. Bu projeyle, polis araçlarının hareketleri dijital harita üzerinden izlenebilmektedir. Görevli personelin, merkezle ve amirleriyle her türlü iletişimi kolay ve hızlı bir şekilde sağlanmaktadır. Bu projeyi büyük illerimizden başlamak üzere tüm illerimize bir plan dahilinde yapmayı da planlıyoruz. Önümüzdeki günlerde, inşallah, Ankara İlimizde de bu proje tamamlanıp, Ankaralıların hizmetine sunmuş olacağız. Tabiî, bu sistemlerle suçun delillendirilmesi ve suçluların daha kolay yakalanması da sağlanmaya başlanacaktır.

Yine, delilden suçluya ulaşma mantığıyla hareket etmekte olan Emniyet Teşkilatımızda bu alanda çalışma, olay yeri inceleme ekiplerini güçlendirmek için de Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı katkılarıyla 100 tane, yeni, tam donanımlı olay yeri inceleme aracı alınmıştır; bu da, ihtiyacı olan illerimize tevzi edilecektir.

Yine, doğrudan suça müdahalede yeni teknolojilerin kullanılması için yapılan çalışmalarda önemli gelişmeler kaydedilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; konuşmamın başında belirttiğim gibi, biz olaya sadece bir polisiye sorun olarak bakmıyoruz; esas itibariyle ceza adaletinin sağlanması bağlamında yapılan çalışmalarla da güvenlik birimlerimizin moral değerlerini de korumak durumundayız. Ayrıca, yeni Türk Ceza Kanununda suç ve suçlulukla ilgili önleyici hükümler de getirilmiştir. Önümüzdeki günlerde bu çalışmaların net sonuçlarını birlikte göreceğimizi de düşünüyorum.

Asayişle ilgili sorunların tamamen bertaraf edilmesi tabiî ki mümkün olmayabilir; ancak, toplumsal rahatsızlığa neden olmayacak ölçüye indirgenmesi konusundaki gayretlerimize de aralıksız devam edeceğiz.

Değerli arkadaşlarım, bütün gücümüzle suç ve suçlulukla mücadeleye devam ediyoruz. Son dönemlerde kamuoyunda gündeme gelen şahsa karşı işlenen suçlar ile hırsızlık ve kapkaç gibi özellikle mala karşı işlenen suçların önlenmesi amacıyla, güvenlik kuruluşlarımızda -polisimiz, jandarmamız ve Sahil Güvenlik Komutanlığımız- bilimsel ve teknik çalışmalara hız verilmiş, başta İstanbul olmak üzere büyük illerde yeni tedbirler geliştirilmiştir.

Ülkemizin genel asayişinde bir bozulma ve gerileme söz konusu olmayıp, terör, malî suçlar, organize suç örgütleri, uyuşturucu madde kaçakçılığı olaylarında üstün bir başarı, hırsızlık ve kapkaç gibi adi olayların önlenmesinde devreye sokulan tedbirlerle iyileşmeler ortaya çıkmaya başlamıştır.

Polisimiz ve jandarmamız, mevcut şartlarda kendisine tevdi edilen görevi özveriyle sürdürmektedir. Bu konuda bizlere de, güvenlik birimlerimizin fedakâr çalışmalarına yardımcı olmak düşmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Değerli Milletvekili Arkadaşımızın konuşmasında bahsettiği Antalya İlimizde de emniyet ve asayiş hizmetlerini büyük bir dikkat içerisinde yürütüyoruz. Antalya İlimizin, turizm merkezi olmasını ve 5 000 000'un üzerinde yabancı turist ağırladığını da hesaba katarak, personel takviyesini de en üst düzeye çıkardık. Yeni atama döneminde, polis meslek yüksekokullarından yeni mezun olan 150 kişi olmak üzere, toplam 352 polis memuru ve 75 rütbeli personel takviyesi yapılmıştır bu yıl Antalya İlimize.

Turistik ve metropol özelliğini dikkate alarak, Antalya İlinde 6 adet olay yeri inceleme araç sayısını, bu amaçla 10'a çıkardık. Sonuç olarak, Antalya İlimizin asayiş durumunun da en güzel bir seviyede olması için büyük bir çaba göstermekteyiz.

Daha huzurlu bir Türkiye ve mutlu bir toplum için her türlü tedbiri aldığımızı ifade ediyor, bu vesileyle, Yüce Heyeti, yeniden, saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Gündemdışı ikinci söz, aile sorunları ve çözüm önerileri hakkında söz isteyen Burdur Milletvekili Bayram Özçelik'e aittir.

Buyurun Sayın Özçelik. (AK Parti sıralarından alkışlar)

2.- Burdur Milletvekili Bayram Özçelik'in, boşanmanın yarattığı aile sorunlarına ve çözüm önerilerine ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun cevabı

BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; aile sorunları ve çözüm önerileri hakkında gündemdışı söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, hepinizi en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Ekonomik değerler, sosyal dengeler, ruhsal ihtiyaçlar ve daha sayamayacağımız birçok temel dinamik esaslar hep aileden alır gücünü. Bu noktadan hareketle denilebilir ki, ülkenin geleceğini belirleyen ve ülkenin olmazsa olmazı ailedir. Aile, sağlamlık derecesiyle milletlerin geleceğini şekillendirmek gibi zor bir görevi de üstlenmiştir. Aileyi oluşturan bireyler mikro seviyede 4-5 kişiyi geçmiyor gibi görünse de, aslında, bir ülke gibidir. Aile denilen bu ülkedeki huzur, istikrar, karşılıklı saygı, sevgi, hoşgörü, fikir özgürlüğü, bireysel ve toplumsal haklara riayet derecesine göre gelişebilir ya da aksi durumda, aile denilen ülkenin ekonomisi ve sosyal dengeleri altüst olur ve bir çıkmaza doğru hızla sürüklenmeye başlar. Aile denilen ülke bir kaosla karşı karşıyadır; artık, bu kaos, mahkeme koridorlarının soğuk duvarlarının şahitliğinde ve geride bıraktığı biryığın hatırayla sözde son bulur; ama, aslında, bu, bir son değildir, bir felaketin başlangıcıdır.

Boşanan bir ailenin bu ülkeye nasıl bu kadar zararı olabilir diye düşünenler için, yaş grubu ve cinsiyete göre boşanma yüzdesi incelendiğinde, boşanma olaylarının yaklaşık yüzde 58'inin 25 ve 39 yaş grubu erkeklerde, 20 ve 34 yaş grubu kadınlarda meydana geldiği görülmektedir. Sadece bu istatistikî veriden yola çıkarak, bakın nasıl dehşete düşürücü sonuçlara ulaşıyoruz; yani, bu bize nasıl bir mesaj verir ya da vermelidir; işte film burada kopuyor.

Yaşları 25 ve 39 arasında değişen bu insanlar, hayatlarının en önemli ve en verimli çağında, hayatları boyunca karşılaşabilecekleri en önemli duygusal buhranla karşı karşıya kalınca, otomatikman, üretkenlik ve verimlilik noktasında bu ülkenin ekonomik dengelerini etkilemeye başladıkları gibi, ruhsal sarsıntıları nedeniyle, karşı cinse kin ve öfke duyarak, toplumsal çatışma ya da cins ayırımcılığı noktasına işi götürebiliyor ve yeni evlenecek insanlar üzerinde de evliliğe karşı olumsuz fikirlere yol açabiliyor.

Boşanmalar, sadece erkek yönüyle değil, aynı zamanda, kadınların etkilemesiyle de tedavisi imkânsız yaralar açıyor. 20-34 yaş grubu arasında yer alan kadınlar da boşanma sonrası, ekonomik ve ruhsal dengeler açısından, bu ülkenin asla gözardı edilemeyecek önemli problemlerinin arasına giriyor.

Evlilik süresine göre boşanma yüzdesi incelendiğinde, Türkiye'de, boşanmaların yüzde 44,89'u evliliğin ilk beş yılında meydana geldiği görülmekte; bu sonuç da, bizi, evliliğin, bireyler arasında iletişim noktasında sağlıklı hale gelebilmesi için, zamana ihtiyaç duyduğunu göstermektedir.

Nedenlere göre boşanma yüzdesinin son on yıllık trendi incelendiğinde, Türkiye'deki boşanmaların en önemli nedeninin geçimsizlik olduğunu ve boşanma davalarının son on yılda yüzde 72 arttığını da görmekteyiz.

Özellikle, erkeklerin büyük paralara kavuştuklarında, kadınların ise yoksulluk içinde yaşamak zorunda kaldıklarında boşandıkları da elde edilen şaşırtıcı sonuçlardandır. Boşanma nedeni olarak ikinci ve üçüncü sırada ise, terk ve zina gelmektedir.

Yukarıdaki sebepler nedeniyle evlilik sorunları yaşayan bir çiftin, anne-baba olarak da çocuklarıyla sağlıklı ilişkiler kurabilmeleri zordur. Anne ya da baba, ayrı ayrı, çocuklarıyla sağlıklı ilişkiler kursalar bile, birlikte, çocuklarına karşı tutarlı, dengeli tutum ve davranışlar sergilemekte güçlük çekiyorlar.

Son zamanlarda, Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarımız arasında da boşanmaların arttığını görüyoruz. Almanya'da, evlenen çiftlerin yüzde 50'si boşanıyor. Almanya'daki vatandaşlarımızından 1993 yılında 156 425 çift boşanırken, 2003 yılında 213 975 çift boşandı. Her yıl, dikkatinizi çekiyorum, her yıl 170 000 çocuk, boşanma ve ayrılmalar yüzünden ebeveynlerinin birinin yanında kalıyor. Araştırmaya göre, her 7 çocuktan 1’i, anne-babadan birinin yanında yetişiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Özçelik, buyurun.

BAYRAM ÖZÇELİK (Devamla) - Ülkemizde boşanma oranları 7 coğrafî bölgeye göre sıralandığında, en yüksek bölgemiz Ege Bölgesi, bunu İç Anadolu Bölgesi ve Marmara Bölgesi takip ediyor.

Evlilik sorunlarının başında, ülkemizde, özellikle ekonomik sorunlar da gelmektedir. Ekonomik olarak zayıf olan evliliklerde sorun ihtimali, ekonomik yönden güçlü bir evliliğe göre daha fazladır.

Boşanmayı tetikleyen bir başka neden olarak karşımıza, son dönemlerde çığ gibi büyüyen kredi kartı borçları da çıkıyor. Kredi kartı mağdurlarının evleri, işyerleri, arabaları haczediliyor, maaşlarına, emeklilik ikramiyelerine el konuluyor ve anlaşmalı olarak da aileler birbirinden ayrılıyor.

Peki; çözüm nedir? Önerilerimiz:

1- Ailenin temelinin atıldığı, resmî hüviyet kazandırıldığı, nikâh işlemlerinin yapıldığı belediyelerde, nikâh öncesi, o ay nikâhı kıyılacak çiftlerin tamamının hazır bulunacağı aileiçi iletişim seminerlerinin düzenlenmesi; bu seminerler içerisinde çiftlere aile bilincini ortaya koyacak örnekleme usulü eğitimler düzenlenmesi; yine, belediyeler aracılığıyla, aileiçi problem yaşayan çiftlerin rahatlıkla başvurabilecekleri aile destek birimlerinin kurulması gerekiyor.

2- Müstakbel eşlerin birbirlerini tanımaları noktasında onlara yardımcı olabilecek bilgilendirme kitapçıkları, doküman ve broşürler hazırlanması gerekiyor.

3- TRT aracılığıyla, aileiçi sağlıklı ilişkileri örnekleyen, bizim aile yapımıza uygun belgesel ya da dizi tarzında programların yaptırılması, bunların TRT ve özel TV'lerde gösterilmesinin sağlanması.

4- Lise ve dengi okullarda gençlerin, aileiçi iletişim ve evlilik noktasında mutlaka bilgilendirilmesi.

5- Türk müziğinin, hangi tarzda olursa olsun, büyük bir çoğunluğunun ayrılık üzerine yazılmış eserlerden oluşmasının, aileleri karamsarlığa ittiği noktasını da önemli görüyoruz. Bu olumsuzluğun olumlu bir yaklaşımla; yani, aileiçi ilişkiler, mutlu evlilikler, evlilik denilen kutsal müessesenin ayakta kalabilmesi adına yapılabilecek fedekârlıkları içeren altyapılarıyla insanlarımızın dikkatine sunulması.

Mutlu evliliği anlatan yeni müzik eserlerinin oluşturulması noktasında, sanatçılarının teşvik edilmesi ve hatta sanatçılardan oluşan ve gönüllülük esas olmak üzere, bir aile destek biriminin kurulması.

6- Gazete ve dergi yazar ve editörleriyle bir araya gelinerek, neler yapılabileceğine dair fikir platformu oluşturulması ve aile konulu yazıların belirli periyotlar arasında ödüllendirilmesi.

7- Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün öncülüğünde Türk aile yapısını ve aileiçi iletişim konularını içeren yeni oyunların sahneye konulması ve ülke geneline yansıtılması. Gerekirse, özel tiyatroların da katılabileceği en iyi aile tiyatro oyunu yarışmalarının tertip edilmesi.

Aileiçi yaşanabilecek en kötü hastalık olarak niteleyeceğimiz boşanma hastalığının tedavisi için, teşhis ve tedavi ünitelerinin kurulması, öncelikle, mevcut aile yapımızın son durumunu tespit amaçlı, Devlet İstatistik Enstitüsü aracılığıyla, ivedilikle bir anket çalışması yapılarak -gözönüne alınıp, bu anket çalışmasının- yeni ve farklı stratejilerin belirlenmesi.

Siz değerli milletvekillerime ve televizyonu başında bizleri izleyen sevgili vatandaşlarıma saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Özçelik.

Gündemdışı konuşmaya Hükümet adına Devlet Bakanı Nimet Çubukçu cevap vereceklerdir.

Buyurun Sayın Bakan. (AK Parti sıralarından alkışlar)

DEVLET BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli üyeler; sözlerime başlarken, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aile kurumu, bildiğiniz üzere, toplumsal hayatımızın temelidir. Bu önemli gerçek, Anayasamızda da "aile, Türk toplumunun temelidir" ifadesiyle yer almıştır. Türk toplumu, tarih boyunca güçlü aile değerleriyle birlikte var olmuş ve toplumsal gelişmenin en önemli dinamiği olarak ailedeki dayanışmaya önem vermiştir. Toplumsal dayanışma ve yardımlaşma mekanizmalarının işlemesinde, sevgi, saygı gibi temel değerlerin yaşatılmasında, aile, en önemli kilit rol oynamıştır. Ailedeki çözülme, sosyal güvenlikte, sosyal hizmetlerde, çocuk ihmalinde, kadın istismarında, uyuşturucu ve diğer suçlarda, muhtaç bireylerin bakımında toplumumuza ağır yükler getirmektedir.

Gerek 58 inci Hükümet tarafından ilan edilen acil eylem planında gerekse 59 uncu hükümet programında, sosyal politikaların hangi temel kıstaslarla yürütüleceği ve hangi önceliklerle ele alınacağı açıkça ifade edilmiştir. Bakanlığımıza bağlı Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü de, başından beri, bu anlamda hizmet vermek üzere kurulmuş bir kuruluştur.

Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün görevi, ailenin huzur ve refahını temin edecek çalışmalar yapmaktır; bu sorunları araştırmak, tespit etmek ve bu yönde sosyal politikalar geliştirmektir. Bütün bu hizmetlerin eksiksiz yapılması demek, Türkiye'nin, şu anda olduğundan daha huzurlu ve daha mutlu bir ülke olması demektir.

Sosyal politikaları yürütmekte yaşadığımız temel güçlüklerden birisi de, sayın milletvekilimizin de değindiği gibi, veri yetersizliğidir. Bu sebeple, önceki faaliyetlerimizde de olduğu gibi, bu konudaki devam eden çalışmalarımız, bu sorunların objektif tespitini yapmak ve objektif kriterlerle sorunu masaya yatırmak şeklinde olacaktır. Bunun için yürütülen araştırma projesinin yıl içinde tamamlanacağını umuyoruz. Bununla birlikte, asıl amaç, elde edilen bilimsel bilginin her bir sorunun çözümünde sağlıklı zemin teşkil etmesidir. Bu kapsamda ülke genelinde tespit etmeye çalıştığımız pek çok sorun vardır. Sokak çocukları, sigara ve uyuşturucu kullanımı, kız çocuklarının okula gönderilmesi, aile içindeki şiddet, istismar, cinsiyet ayırımcılığı, yaşlıların barınması, pek çok sorun alanında elde edilecek bilimsel veriler, hiç kuşkusuz, sorunların çözümünü hızlandıracaktır.

Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Türkiye'nin bilgi çağına doğru attığı önemli adımlardan biridir. Yeniden yapılandırılarak kurumsal kimliğine kavuşan Genel Müdürlük, kamu teşkilatı içinde bu kriterlerle ele alınmalıdır. Türkiye'nin, bu konuda zaman kaybına ve enerji kaybına tahammülü yoktur, sahipsiz sorunlara da tahammülü yoktur, karadüzen çözümlerle oyalanmaya da tahammülü yoktur. Bütün bunların bilincinde, aklın, bilimin gösterdiği yolda, çözüm, milletin ortak değerleri ve menfaatlarının korunmasıyla mümkündür.

Ailelerin eğitim boşluğu doldurulmadan mevcut sorunları aşmanın mümkün olmadığı da her platformda belirtilir ve bu hizmetin nasıl yürütüleceği unutulur. Her ne kadar geniş bir uygulama alanı bulamasa da, Kurum, aile eğitimi konusunda çok önemli bir birikime sahiptir. Ancak, bu tür hizmetlerin yürütülmesi geniş çaplı organizasyonları ve hatta dönemsel kampanyaları zorunlu kılmaktadır. Aile eğitimi programlarının büyük maliyetler getirdiği açıktır yürütmeye; ancak, unutmamak gerekir ki, aile eğitimindeki eksikliğin maliyeti çok daha büyüktür. Özellikle, sağlık, hijyen, hamilelik ve doğum, çocuk eğitimi konusunda yanlışlıkların önümüze koyduğu ağır sorun listesi bu konuda bizi ciddî adımlar atmaya yöneltmektedir; aile ve sosyal araştırmalar bu açıdan da çok önemlidir.

Güçlü bir aile yapısı, toplumun temel sorunlarını aşmada en önemli çözüm olarak öne çıkmaktadır. Artan toplumsal sorunlar ailenin sorun çözen bir ünite olarak yeniden güçlendirilmesini zorunlu kılıyor.

Toplumsal gelişmemiz açısından büyük önem taşıyan bir başka hizmet alanı da aile eğitimidir. Gerçekten, bugün karşı karşıya olduğumuz sorunların önemli bir kısmının aile eğitimindeki boşluklarla ilişkili olduğunu görüyoruz. Bu alandaki boşluğu doldurmak için aileiçi eğitim programlarını yaygınlaştırmak vazgeçilmez hedefimizdir.

Sebebi ne olursa olsun, bilgi toplumuna doğru hızla ilerleyen Türkiye, anne ve baba eğitimindeki açıklarını da doldurmak zorundadır. Özellikle, çocuk eğitimindeki eksik ve yanlış uygulamaların yetişmekte olan nesiller üzerinde nasıl bir engel oluşturduğunu görmezlikten gelemeyiz. Güçlü aile, sorun çözme kabiliyeti yüksek aile demektir. Bugün, toplumsal gelişmemizin önünde birer engel olarak duran sorunların önemli bir kısmı, ailenin zayıflaması sonucu ortaya çıkmıştır. Ailenin fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için ciddî destek programları yürütmek zorundayız. Kısacası, bu sorunların çözümünde işbirliğine gitmek zorundayız.

Toplumun tüm kesimlerinin, ailenin bütünlüğüne ve aile sorunlarına duyarlılığının geliştirilmesi açısından gündemdışı söz alarak bu konuyu Meclis gündemine taşıyan Burdur Milletvekilimiz Sayın Bayram Özçelik'e teşekkür ediyor, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Gündemdışı üçüncü söz, Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonunun Batı Trakya ziyareti ile Müslüman Türk azınlığın sorunları hakkında söz isteyen Bursa Milletvekili Mustafa Dündar'a aittir.

Buyurun Sayın Dündar. (AK Parti sıralarından alkışlar)

3.- Bursa Milletvekili Mustafa Dündar'ın, Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu üyeleriyle birlikte Batı Trakya ziyaretindeki tespitleri ile Müslüman Türk azınlığın sorunlarına ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması

MUSTAFA DÜNDAR (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu üyesi milletvekilleriyle birlikte, Türkiye-Yunanistan Dostluk Grubu Başkanı olarak, 27 ve 28 Haziran 2005 günlerinde, bazı temaslarda bulunmak üzere Batı Trakya'yı ziyaret ettik. Bu ziyaret çerçevesinde tespitlerimizi, siz değerli milletvekilleri ve Türkiye kamuoyuyla paylaşmak üzere söz aldım.

Batı Trakyalı olmam vesilesiyle, başta Karma Parlamento Komisyonu Başkanımız Sayın Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu ve geziye katılan diğer arkadaşlar adına bu konuşmayı yapıyorum; bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gümülcine ve İskeçe'de gerçekleşen ziyarette, soydaşlarımızın seçmiş olduğu temsilcileri, dernek başkanları, seçilmiş müftüler, milletvekili, Yunan yetkililerle görüşmeler yapılmış ve soydaşların yaşamış oldukları köylerde birebir temaslarımız olmuştur.

Batı Trakya'da yapmış olduğumuz tespitler neticesi edinmiş olduğumuz izlenimleri anlatmadan önce, Türkiye'nin 3 Ekimde Avrupa Birliğiyle başlayacağı müzakereler öncesinde ziyaretin ne kadar isabetli olduğu aşikârdır. Daha müzakereler başlamadan, belirli çevrelerin, özellikle İstanbul'daki azınlıkları gündeme getirerek bazı taleplerde bulunmaları, Türk kamuoyunun dikkatini, İstanbul Rumlarının karşılığı olarak Yunanistan'da kalan Batı Trakya Türklerinin üzerine çevirmiş ve bu durum da, ziyaretin önemini bir kat daha artırmıştır.

Değerli milletvekilleri, heyet, yapmış olduğu ziyaret ve temaslar neticesi aşağıda anlatacağım sorunları tespit etmiştir.

Batı Trakya'da, etnik kimlik sorunu vardır. Yunan yönetimi, Lozan Antlaşmasında "Türk azınlık" ifadesinin bulunmadığını ileri sürerek, Batı Trakya azınlığını "Müslüman azınlık" olarak tanımlamaktadır.

Bu düşünceyle, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği ve Gümülcine Türk Gençler Birliği, isminde "Türk" kelimesi bulunduğu gerekçesiyle kapatılmıştır. En son, İskeçe Türk Birliğine, 1984 yılında açılan kapatma davasıyla kapanma kararı verilmiş ve Yunanistan Yargıtay Genel Kurulunun 7 Şubat 2007 tarihinde kapatılma kararını onanmasıyla sonuçlanmıştır.

Yerel yolların tükenmiş olması nedeniyle İskeçe Türk Birliği yetkilileri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gideceklerini ziyaretimizde bizlere bildirmişlerdir.

Bu konu, Yunanlar tarafından o kadar millî bir hassasiyetle takip edilmektedir ki, gezi süresinde, İskeçe'de Muzaffer Salihoğlu Azınlık Lisesinin 40 ıncı mezuniyet yılı törenlerinde, emekli olan bir Yunan öğretmenin plaketini alırken konuşmasında "azınlık lisesinde eğitim Elence ve Müslümanca yapılmaktadır" şeklindeki ifadesi komisyon üyelerince de müşahede edilmiştir.

Türkiye'deki Rum azınlık böyle bir sorun yaşamamakla birlikte, İstanbul'da Rum kelimesi rahatlıkla kullanılmaktadır. Örnek olarak, Balıklı Rum Hastanesi, Rum Zoğrafyon Lisesi gibi.

Avrupa Birliği üyeliğini kazanmış bir ülke olarak ve hâlâ insan hak ve özgürlüklerinde belirlenen kriterleri aşamayan Yunanistan Hükümetinin bu çağdışı tutumlarının Avrupa Birliği Parlamentosunda ne şekilde ele alınacağı konusunu doğrusu merak ediyoruz.

Yine, bu gezide tespit etmiş olduğumuz önemli bir sorun da, eğitim sorunudur. Batı Trakya'da eğitim kalitesi oldukça düşmüştür. Okullarda araç gereç eksikliği, Türkiye'den gelmesi gereken Türkçe kitapların ve öğretmenlerin zamanında Batı Trakya'ya girişlerine müsaade edilmemesi, eğitimin kalitesinin düşük olmasının temel gerekçeleridir.

Türkiye ile Yunanistan arasında varılan mutabakata göre, her yıl, karşılıklı olarak, azınlık ortaokul ve liselerine gönderilmesi kararlaştırılan 35 kontenjan öğretmenden ancak 16 öğretmene müsaade edilmektedir.

Yine, Yunanistan'da, zorunlu temel eğitim 9 yıl iken, azınlık okullarında 6 yıldır.

Yine, Türkiye'den gelmesi gereken 50 kitaptan, incelenmesi tamamlanan sadece 21'ine 2003 yılında müsaade edilmiştir. Oradaki öğrenciler, hâlâ, 1960'lı yıllardan kalan kitapları fotokopiyle çoğaltarak eğitimlerini sürdürmektedirler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Dündar, buyurun.

MUSTAFA DÜNDAR (Devamla) - Yine, bazı bölgelerde, ilkokuldan sonra, Türklerin gidebileceği ortaokullar (gymnasium'lar) açılmıştır; fakat, Hemetli Nahiyesine yapmış olduğumuz ziyarette, orada, o okul yöneticilerinden öğreniyoruz ki, tamamen Türklerin gitmiş olduğu okulda, Türkçe olarak sadece din dersi verilmektedir, geriye kalan bütün dersler Yunancadır.

Yine, bu geziyle tespit etmiş olduğumuz diğer önemli bir sorun, müftülük sorunudur. 1913 Atina ve 1923 Lozan Antlaşmalarına göre, Batı Trakya'da müftülerin seçimle işbaşına gelmesi gerekmektedir. 1985 yılında Gümülcine'de, 1990 yılında ise İskeçe Müftülerinin vefatı neticesi boşalan müftülük makamlarına, Yunan Hükümeti tarafından atamalar yapılmıştır. Batı Trakya Müslüman Türk toplumu da, tayin edilmiş bu müftüleri tanımamış ve daha sonra, kendi müftülerini seçmiştir; fakat, Yunan Hükümeti de, halkın seçtiği müftüyü göreve atamayarak, ikili bir durumun ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Yetkiyi kullanabilen, oradaki soydaşların işlemlerini yapabileceği, atanmış müftü vardır, bir de kendilerinin seçmiş olduğu, tanıdıkları ve herhangi bir resmî işlem yapamayan seçilmiş müftü; dolayısıyla, oradaki soydaşlarımız bir ikilem içerisinde sorun yaşamaktadırlar.

Buna mukabil, yine, İstanbul'da, patrik, Sen Sinod tarafından özgürce seçilebilmektedir.

Diğer önemli bir sorun, vakıflar sorunudur. Lozan Antlaşmasına göre, Batı Trakya'daki Müslüman Türk Cemaati, kendi vakıflarını idare etme ve yöneticilerini seçme hakkına sahiptir. Buna rağmen, bugün, vakıflar, kendi yönetimini seçememekte ve ehliyetsiz atamalarla idare edilmektedir.

Geçmişte çeşitli bahanelerle ve satın almalar yoluyla pek çok vakıf emlaki azınlığın elinden çıkarılmıştır. Bugün, vakıflar, vergi bahanesiyle devlete borçlandırılarak ve vergi borçları da çeşitli nedenlerle tahsil edilmeyerek, faiz ve gecikme tazminatıyla birlikte meblağ yükselmekte ve ödenemez hale gelmektedir. Bu durum da bahane edilerek, vakıf mallarına ipotek konulmaktadır.

Buna mukabil, Avrupa Birliği müktesebatına uyum sürecinde çıkarılan kanunlarla İstanbul'daki Rum azınlık ise vakıf yöneticilerini kendileri seçebilmektedir. Yine, yapılan yeni düzenlemelerle, azınlık vakıflarına, taşınmaz mal edinebilmelerine ve taşınmaz malları üzerinde tasarrufta bulunabilmelerine olanak sağlanmıştır.

ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Sayın Başkan, Meclisin gündemi çok yoğun...

MUSTAFA DÜNDAR (Devamla ) - Yine, yeni Vakıflar Kanunu Tasarısı, Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda görüşülmektedir. Cemaat vakıflarının tapuda namı müstear -yani, güvenilir kişiler- veya namı mevhumlar -yani, dinî büyükler- hazine, vasiyet eden veya bağışlayan adına kayıtlı taşınmaz malların vakıf adına tescil edilmesi hükmü tasarıda bulunmaktadır.

Komisyonumuzun tespit etmiş olduğu diğer bir sorun da vatandaşlıktan çıkarılanlar sorunudur. 1998 yılında yürürlükten kaldırılmış olan Yunan Vatandaşlık Yasasının 19 uncu maddesindeki "Yunan ırkından olmayan bir vatandaş, geriye dönmemek üzere Yunanistan'dan ayırıldığına kanaat getirilmesi halinde resen vatandaşlıktan çıkarılır" hükmü gereği, Avrupa Birliği Konseyi Irkçılığı ve Ayırımcılığı Önleme Komitesi Raporuna göre 60 004 kişi vatandaşlıktan çıkarılmış, bu konuyla ilgili, Rodop Milletvekili İlhan Ahmet'in Yunan Meclisinde vermiş olduğu soru önergesine verilen cevaba göre ise, bu rakamın, 46 638 kişi olduğu açıklanmıştır. Bunlarla ilgili olarak da geriye dönük mağduriyetleri giderecek özel düzenlemeler hâlâ bugüne kadar yapılmamıştır.

Yine, diğer bir sorun Batı Trakya Türkleri üzerindeki. seçme ve seçilme hakkının engellenmesidir. 1990 yılında getirilen yüzde 3'lük seçim barajı -bu baraj bağımsız adaylara da uygulanmaktadır- Türklerin kuracağı bir parti adına veya bağımsız olarak Yunan Meclisine temsilci göndermesi fiilen ortadan kalkmaktadır. Barajı aşmak için ise, en az 200 000 oy gerekmektedir. Oradaki Müslüman kardeşlerimizin, Türklerin sayısı da 150 000 civarındadır.

Yine, Avrupa Birliği fonlarından en az yararlanan ve Avrupa Birliğinde en az gelişmiş üç bölgeden birinin Gümülcine olduğu, camilerin onarımına ve minare yapılmasına izin verilmediği de bize aktarılan sıkıntılar, sorunlar arasındadır.

Değerli milletvekilleri, Batı Trakya'da yapmış olduğumuz temaslar ve görüşmeler neticesinde bizlere iletilen sorunlar bunlardır. Fakat, buna rağmen son beş yılda ikili ve AB çatısı altında ilişkilerde çok olumlu gelişmeler gözlenmektedir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir yıl içerisinde ikinci kez Yunanistan Başbakanıyla bir araya gelmesi olumlu gelişmelerin göstergesidir.

İki ülke Başbakanları, bu pazar günü İpsala'da doğalgaz boru hattının temel atma töreni için bir araya gelecekler ve bu vesileyle sınır bölgesiyle ilgili çeşitli projeleri uygulamak için görüşmeler yapacaklardır. İki ülkenin 2004 yılı sonu itibariyle 1 800 000 000 dolar olan ticaret hacminin artırılmasının yollarını arayacaklardır.

Bu süreçle soydaşlarımızın sorunlarının Avrupa Birliği normlarına uygun bir şekilde çözüme kavuşturulacağı kanaatini taşıyorum.

BAŞKAN - Sayın Dündar, toparlayabilir misiniz.

MUSTAFA DÜNDAR (Devamla ) - Toparlıyorum Başkanım.

Değerli milletvekilleri, Batı Trakyalı kardeşlerimiz öncelikle, ilk defa, bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının Batı Trakya'yı ziyaretlerinden ziyadesiyle memnun kalmışlardır. Yine, komisyonun ziyareti, onları memnun etmiş ve onlara heyecan katarak moral ve destek vermiştir. İlk defa resmî bir Türk heyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi heyeti Batı Trakya'yı ziyaret etmiştir.

Bu vesileyle, onların da bizlerden bir-iki talebi olmuştur. Türkiye'nin Yunan vatandaşlarına vizeyi kaldırmasına rağmen, Yunanistan'ın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vizeyi kaldırmadığı bizlere iletilmiş. Bu, Yunan makamlarının bir sorunudur, onların çözmesi gereken bir sorundur; ama, bir sorun olarak bize iletilmiştir.

Yine, yurtdışı çıkışlarda alınan 70 000 000 Türk Liralık harcın kaldırılması talep edilmektedir. Bu taleplerin amacı, Türkiye ve akrabalarıyla bağlarının kuvvetlenmesi, irtibatın kopmaması ve ekonomik ilişkilerin gelişmesidir.

Karma Parlamento Komisyonu üyesi arkadaşlarım, tespit etmiş oldukları bu sorunları, hiç şüphe yok ki, Avrupa Birliği nezdindeki temaslarda da gündeme getireceklerdir. Bu durumun, hem sorunların çözümüne hem de dostluğun ve ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacağı kanaatini taşıyorum.

Karma Parlamento Komisyonu tarafından geziyle ilgili daha detaylı rapor açıklanacaktır. Benim anlattıklarım, tespit etmiş olduğumuz sorunların konu başlıklarıdır.

Bu gezi vesilesiyle yapılacak değerlendirmeler neticesinde, Türkiye'nin müzakere sürecinde, Avrupa Birliği, kendi içindeki olumsuzlukları da ortadan kaldırmış olacaktır diye düşünüyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Dündar.

Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutup, bilgilerinize sunacağım.

Tezkereyi okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.- Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üyeliğine İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu'nun grubunca aday gösterildiğine ilişkin TBMM Başkanlığı tezkeresi (3/867)

1 Temmuz 2005

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisini temsil edecek grubu oluşturmak üzere, siyasî parti grup başkanlığınca Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üyeliğine aday gösterilen İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu'nun ismi, aynı kanunun 12 nci maddesi uyarınca Başkanlık Divanında yapılan görüşmeyi müteakiben Genel Kurulun bilgilerine sunulur.

    Bülent Arınç

           Türkiye Büyük Millet Meclisi

            Başkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

2 adet Meclis araştırması önergesi vardır; okutuyorum:

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.- Adana Milletvekili Kemal Sağ ve 25 milletvekilinin, buğday ve şeker satışlarından doğacak görev zararlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/303)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ile Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin dahilde işleme rejimi (DİR) kapsamında yaptıkları ve son iki yılda büyük ölçüde artış gösteren buğday ve şeker satışlarından 2003 yılı itibariyle doğan ve 2004-2005 yılları itibariyle de doğacak olan görev zararlarının sağlıklı bir bütçe yapmayı önemli ölçüde etkileyeceği, bu harcamanın tahmin edilememesindeki sakıncalar nedeniyle genel bütçeye getireceği gerek kümülatif gerek yıla ilişkin malî yükün tespit edilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, yapılan bu ihracat kaydına bağlı satışların, söz konusu ihracat işlemlerinden doğan döviz bazlı ülke kazançlarıyla karşılaştırılarak, 2004-2005 yıllarında yüksek oranlı artış gösteren DİR kapsamından, buğday ve şeker satışlarının devam ettirilip ettirilmeyeceğine karar verilmesi bakımından da önem arz etmesi nedeniyle, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.

1.- Kemal Sağ                                (Adana)

2.- Berhan Şimşek                                (İstanbul)

3.- Kemal Kılıçdaroğlu                                (İstanbul)

4.- Ramazan Kerim Özkan                                (Burdur)

5.- Mustafa Erdoğan Yetenç                                (Manisa)

6.- Ali Oksal                                (Mersin)

7.- Mehmet Yıldırım                                (Kastamonu)

8.- Muharrem Kılıç                                (Malatya)

9.- Gökhan Durgun                                (Hatay)

10.- Erdoğan Kaplan                                (Tekirdağ)

11.- Şevket Arz                                (Trabzon)

12.- Şefik Zengin                                (Mersin)

13.- Ahmet Küçük                                (Çanakkale)

14.- Feridun Fikret Baloğlu                                (Antalya)

15.- Şevket Gürsoy                                (Adıyaman)

16.- İzzet Çetin                                (Kocaeli)

17.- Mehmet Boztaş                                (Aydın)

18.- Mehmet Sefa Sirmen                                (Kocaeli)

19.- Sıdıka Sarıbekir                                (İstanbul)

20.- İlyas Sezai Önder                                (Samsun)

21.- Mehmet Işık                                (Giresun)

22.- Osman Özcan                                (Antalya)

23.- Nail Kamacı                                (Antalya)

24.- A. İsmet Çanakcı                                (Ankara)

25.- Mustafa Yılmaz                                (Gaziantep)

26.- Ahmet Yılmazkaya                                (Gaziantep)

Gerekçe:

Esasen ihracat kaydına dayalı olarak yapılan Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamındaki, nispeten istikrarlı seyir izleyen şeker satışları yanında, özellikle buğday satışlarının 2004 ve 2005 yıllarında çok önemli artışlar gösterdiği dikkati çekmektedir.

Önceki yıllarda bu satışlardan doğan görev zararlarının finansmanı için gerek Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve gerekse Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin (TŞFAŞ) yurt dışından kredi kullandığı ve bu kredilerin ödenmesinde de güçlük çekildiği bilinmektedir. Nitekim, kısaca, "torba yasa" tabir edilen 5335 sayılı Yasanın geçici 1 inci maddesi de, bu kredilerden hazineye borçlar ile DİR kapsamındaki satışlardan doğan görev zararları için hazineden olan alacaklarla mahsubuna ilişkindir.

Bu satışların geçmiş yıllarla ilgili kümülatif etkilerinin bu yasa çerçevesinde yapılacak mahsuplaşma ile giderilmiş olacağı söylenebilir. Ancak, 2004 ve 2005 yılı DİR kapsamındaki satışlardan mevcut eğilime göre, TMO için yaklaşık 500 milyon YTL, TŞFAŞ için de yaklaşık 100 milyon YTL olmak üzere toplam olarak yaklaşık 600 milyon YTL (600 trilyon TL) görev zararı doğacağı tahmin edilmektedir.

Diğer taraftan, 2003 yılında olduğu gibi, iç alım ya da üretimle karşılanamayan kaliteli buğday ihtiyacı için ithalat yapılarak, bir yandan YTL cinsinden görev zararları ile karşılaşılırken, diğer yandan da döviz cinsinden kayıplarla bu zararların arttığı gözlenmektedir. Dolayısıyla, katlanılan bu külfete karşılık, yapılan ihracattan sağlanan avantajların bilinmesi gerektiği düşünülmektedir. Ülke sathındaki bu ilave maliyetlerin iç üreticiye yansıyan kısmının da, bu desteğin tarımsal üretime mi, yoksa ihracatçıya mı sağlandığı; yani, üretimi teşvik edici ya da doğrudan üretimle ilişkisi olmayan aracı ihracatçı şirketlerin desteklendiği ticarî bir teşvik unsuru mu olduğunun bilinmesi önem arz etmektedir.

Ayrıca, bu kapsamda yapılan satışlarda gerek şirket sayısındaki artışlar gerekse miktar artışları ilgili mevzuata uymayan ya da İlgili mevzuata göre yükümlülüklerin yerine getirilmediği durumlarla karşılaşmayı da beraberinde getirmektedir.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun şekere verilen sübvansiyonu Temmuz 2006 tarihinden itibaren iki yıl içinde yüzde 39 oranında düşüreceğini de açıkladığını ve durumun dünya fiyatlarına düşüş yönünde etki yapacağı, dolayısıyla, gelecek iki yıldan itibaren DİR kapsamındaki satışların genel bütçeye yükünün daha da artacağı dikkate alınarak, genel bütçeye ilişkin tahmin belirsizlikleri yaratması yanında, ülkece katlanılan malî külfetler karşılığında sağlanan malî yararlar ile mevzuat gereğince yerine getirilmemiş olan mükellefiyetler ve mevzuat dışı uygulamalarla ilgili sonuçların öğrenilmesi, bilinmesi bakımından gerekçede ifade edilen hususların Yüce Meclisimizce kurulacak bir komisyonca incelenmesini takdirlerinize arz ederiz.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Diğer önergeyi okutuyorum:

2.- Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem Cantimur ve 27 milletvekilinin, dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan buğday ve şeker satışlarıyla ilgili sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/304)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Toprak Mahsulleri Ofisi ile Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin mevcut ve gelecek yıllarda doğması muhtemel görev zararlarının oluşumunda dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan buğday ve şeker satışlarının katkısının ne olduğunun belirlenebilmesi ve aynı zamanda oluşabilecek görev zararlarının boyutunun belirlenerek bütçeye yaratacağı yükün önceden tespit edilebilmesi büyük önem taşımaktadır.

Öte yandan, dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan ve son yıllarda önemli ölçüde artış gösteren buğday ve şeker satışlarının ihracata ve dolayısıyla döviz kazanımına sağladığı katkılar ile dahilde işleme rejiminin sağlamış olduğu imkânlar nedeniyle ortaya çıkan kayıpların kıyaslanabilmesi, bu rejimin sağlıklı işleyip işlemediğine dolayısıyla bu rejim çerçevesinde şeker ve buğday satışlarına devam edilip edilmeyeceğine karar verilmesi bakımından da önem arz etmektedir.

Tüm bu nedenlerle, Toprak Mahsulleri Ofisi ile Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ tarafından, dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan buğday ve şeker satışları konusunda Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederim.

1.- Abdullah Erdem Cantimur                                (Kütahya)

2.- Kerim Özkul                                (Konya)

3.- Mustafa Çakır                                (Samsun)

4.- Ali Küçükaydın                                (Adana)

5.- Zeyid Aslan                                (Tokat)

6.- Halide İncekara                                (İstanbul)

7.- Hanefi Mahçiçek                                (Kahramanmaraş)

8.- Niyazi Pakyürek                                (Bursa)

9.- Yahya Baş                                (İstanbul)

10.- Recep Koral                                (İstanbul)

11.- Mustafa Ataş                                (İstanbul)

12.- Ali Temür                                (Giresun)

13.- Cahit Can                                (Sinop)

14.- Mehmet Soydan                                (Hatay)

15.- Avni Doğan                                (Kahramanmaraş)

16.- Ali Sezal                                (Kahramanmaraş)

17.- Fatih Arıkan                                (Kahramanmaraş)

18.- Sedat Kızılcıklı                                (Bursa)

19.- Polat Türkmen                                (Zonguldak)

20.- Seracettin Karayağız                                (Muş)

21.- Suat Kılıç                                (Samsun)

22.- İsmail Bilen                                (Manisa)

23.- Mehmet Çerçi                                (Manisa)

24.- Nurettin Aktaş                                (Gaziantep)

25.- Alaettin Güven                                (Kütahya)

26.- Muharrem Candan                                (Konya)

27.- Zülfü Demirbağ                                (Elazığ)

28.- Taner Yıldız                                (Kayseri)

Gerekçe:

Dahilde işleme rejimi kararının amacı, dünya piyasa fiyatlarından hammadde temin etmek suretiyle ihracatı artırmak, ihraç ürünlerine uluslararası piyasalarda rekabet gücü kazandırmak, ihraç pazarlarını geliştirmek ve ihraç ürünlerini çeşitlendirmektir.

İhraç sonrası dahilde işleme rejimini kapsamında alınan hammadde yurt içinde serbest dolaşıma tabidir. Bu şekilde mal alan ihracatçılar, yeterli denetim yapılmadığı hallerde bu malları yurt içinde pazarlayarak piyasa dengelerini olumsuz etkilemektedir.

İhracat öncesi temin edilen hammaddenin belge sürelerinin uzun ve sık sık süre uzatımı verilmesinden dolayı, belge kapatılana kadar iç piyasaya verildiği kanaati yaygındır. Bunun da kontrolü ve ispatının mümkün olmadığı bilinmektedir.

Zaman zaman, ihracatçı birlikleri genel sekreterliklerince, belge kapatıp teminat iadesinden sonra firma ihracatının gerçeği yansıtmadığını bildirmektedir. Dolayısıyla, dahilde işleme rejimi kapsamında satılarak katlanılan külfet bir yana, ihracattan sağlanacak avantajlar da elde edilememektedir.

Dahilde işletme rejimi kapsamındaki satış yapılan şirket sayısındaki hızla şirket artışı, hızla devam eden dahilde işleme rejimi kapsamındaki satışlar bazı endişeleri de beraberinde getirmektedir.

Dahilde işleme rejimi kapsamında Toprak Mahsulleri Ofisi ve Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin mal teslimi yaptığı bazı firmaların tabela firması olduğu tespitleri yapılmış, bundan dolayı da Toprak Mahsulleri Ofisi ve Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin görev zararlarına sebep olmuştur.

Bu nedenlerden dolayı, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ tarafından, dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan buğday ve şeker satışları konusunda Meclis araştırması açılması kamu menfaatı açısından uygun olacaktır.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, bazı sayın milletvekillerimizin izinli sayılmalarına dair bir tezkeresi vardır; ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım.

Okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)Ê

2.- Bazı milletvekillerinin belirtilen sebep ve sürelerle izinli sayılmalarına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/868)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Aşağıda adları yazılı sayın milletvekillerinin hizalarında gösterilen süre ve nedenlerle izinli sayılmaları, Başkanlık Divanının 23 Haziran 2005 tarihli toplantısında uygun görülmüştür.

Genel Kurulun onayına sunulur.

    Bülent Arınç

           Türkiye Büyük Millet Meclisi

            Başkanı

"Ağrı Milletvekili Mehmet Melik Özmen, hastalığı nedeniyle, 6.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 20 gün, mazereti nedeniyle, 26.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 16 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Ankara Milletvekili İsmail Değerli, hastalığı nedeniyle, 16.6.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Antalya Milletvekili Tuncay Ercenk, mazereti nedeniyle, 19.4.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 11 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Aydın Milletvekili Ahmet Rıza Acar, hastalığı nedeniyle, 18.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 20 gün, 25.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 102 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Aydın Milletvekili Mehmet Boztaş, mazereti nedeniyle, 27.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 11 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Aydın Milletvekili Mehmet Semerci, mazereti nedeniyle, 27.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 12 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Denizli Milletvekili V. Haşim Oral, mazereti nedeniyle, 25.4.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 11 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Denizli Milletvekili Mehmet U. Neşşar, hastalığı nedeniyle, 25.4.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 14 gün, 30.4.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 65 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, hastalığı nedeniyle, 30.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Hatay Milletvekili Mehmet Soydan, hastalığı nedeniyle, 8.6.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 14 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"İstanbul Milletvekili Mehmet Mustafa Açıkalın, mazereti nedeniyle, 5.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 12 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"İstanbul Milletvekili Alaattin Büyükkaya, mazereti nedeniyle, 22.4.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 11 gün, 13.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 11 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu, mazereti nedeniyle, 17.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"İzmir Milletvekili Canan Arıtman, mazereti nedeniyle, 17.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 2 hafta"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"İzmir Milletvekili Mehmet S. Tekelioğlu, hastalığı nedeniyle, 3.6.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 50 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan, hastalığı nedeniyle, 30.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Kars Milletvekili Zeki Karabayır, hastalığı nedeniyle, 13.6.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 60 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Kilis Milletvekili Veli Kaya, mazereti nedeniyle, 11.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 16 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün, hastalığı nedeniyle, 17.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 12 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

"Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen, hastalığı nedeniyle, 29.4.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 21 gün"

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, bazı sayın milletvekillerine ödenek ve yolluğunun verilebilmesine ilişkin üç tezkeresi vardır; ayrı ayrı okutup, oylarınıza sunacağım.

3.- Aydın Milletvekili Ahmet Rıza Acar'a ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/869)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Hastalığı nedeniyle bu yasama yılında aralıksız iki ay izin alan Aydın Milletvekili Ahmet Rıza Acar'a, İçtüzüğün 154 üncü maddesi gereğince ödenek ve yolluğunun verilebilmesi, Başkanlık Divanının 23 Haziran 2005 tarihli toplantısında uygun görülmüştür.

Genel Kurulun onayına sunulur.

    Bülent Arınç

           Türkiye Büyük Millet Meclisi

            Başkanı

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

4.- Denizli Milletvekili Mehmet Uğur Neşşar'a ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/870)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Hastalığı nedeniyle bu yasama yılında aralıksız iki ay izin alan Denizli Milletvekili Mehmet U. Neşşar'a, İçtüzüğün 154 üncü maddesi gereğince ödenek ve yolluğunun verilebilmesi, Başkanlık Divanının 23 Haziran 2005 tarihli toplantısında uygun görülmüştür.

Genel Kurulun onayına sunulur.

    Bülent Arınç

           Türkiye Büyük Millet Meclisi

            Başkanı

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

5.- Kars Milletvekili Zeki Karabayır'a ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/871)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Hastalığı nedeniyle bu yasama yılında aralıksız iki ay izin alan Kars Milletvekili Zeki Karabayır'a, İçtüzüğün 154 üncü maddesi gereğince ödenek ve yolluğunun verilebilmesi, Başkanlık Divanının 23 Haziran 2005 tarihli toplantısında uygun görülmüştür.

Genel Kurulun onayına sunulur.

    Bülent Arınç

           Türkiye Büyük Millet Meclisi

            Başkanı

BAŞKAN - Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun, İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup, oylarınıza sunacağım.

Öneriyi okutuyorum:

IV.- ÖNERİLER

A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ

1.- Gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin CHP Grubu önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 1.7.2005 Cuma günü (bugün) yapılan toplantısında siyasî parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin, İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

Saygılarımla.

       Haluk Koç

            Samsun

                Grup Başkanvekili

Öneri:

Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 132 nci sırasında yer alan 719 sıra sayısının bu kısmın 3 üncü sırasına alınması önerilmiştir.

BAŞKAN - Cumhuriyet Halk Partisi Grup önerisi lehinde söz isteyen, Mersin Milletvekili Sayın Mustafa Özyürek; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Özyürek, süreniz 10 dakikadır.

MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Malatya Milletvekilimiz Mevlüt Aslanoğlu ve arkadaşlarının verdiği bir kanun teklifinin bugüne kadar gündeme alınmaması nedeniyle, Grubumuz, bunun gündeme alınması yolunda Danışma Kuruluna bir öneri götürmüş; ama, ne yazık ki, bu, kabul edilmemiştir. Şimdi, sizin takdirinize, önünüze bu konu gelmiş bulunuyor.

Değerli arkadaşlarım, konu -biraz sonra teklif sahibi olarak Sayın Mevlüt Aslanoğlu da ayrıntılarıyla anlatacak- kredi kartları faizlerinin çok yüksek olması, buna bir çözüm bulunması yönündeki bir öneridir.

Biliyorsunuz, faizler, genel olarak düşmüştür. Bankalarımız çarşaf çarşaf ilanlar veriyorlar, 25 yıllık konut kredilerini, aylık 1,33 faizle pazarlamaya çalışıyorlar. Bunun gibi, diğer tüketici kredilerinde de oranlar son derece düşmüştür. Buna karşılık, kredi kartlarındaki faiz oranları son derece yüksektir. Örneğin, büyük bankalarımızdan Akbankın kredi kartlarında uyguladığı aylık faiz oranı yüzde 6,25'tir. Bunu, yıllık bileşik olarak alırsanız, yüzde 107'dir. Bunun gibi, Yapı ve Kredi Bankasının faiz oranı yine yüzde 6,25'tir ve Ziraat Bankasının -ki, en düşüklerinden biri olmasına rağmen- aylık yüzde 4,50'dir, yıllık bileşik yüzde 69,63'tür.

Çağdaş uygulamada, çağdaş ekonomide ödemeler artık, genellikle kredi kartlarıyla yapılmaktadır. Kredi kartlarına böylesine, bugünün şartlarında çok yüksek faiz uygulanması, tüketiciyi, kredi kartları kullananları mağdur etmektedir. Buna, Türkiye Büyük Millet Meclisinin mutlaka bir çözüm bulması gerekiyor. Eğer tüketiciyi düşünüyorsak, halkı düşünüyorsak, Sayın Mevlüt Aslanoğlu ve arkadaşlarının kanun teklifinin gündeme alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu, Yüce Heyetin takdirlerine sunuyoruz.

Değerli arkadaşlarım, dün burada İçtüzükte bir değişiklik yapıldı ve herhalde bugün, biraz sonra bu İçtüzüğe uygun olarak uygulamalar başlayacak. Bunun ne kadar antidemokratik bir yöntem olduğunu, dün, Cumhuriyet Halk Partisi adına konuşan arkadaşlarımız ifade ettiler. Bugün, burada, uygulamayla da göreceksiniz, şu anda, Bankacılık Yasa Tasarısı, dün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda, beş gün, gece aralıksız devam eden çalışmalarımızla tamamlandı; dün sabah 8'de bitti.

Böylesine yoğun bir mesai verilen tasarı, bugün, herhalde buraya gelecek ve 7 maddeymiş gibi; yani, 30'ar maddelik bloklar halinde, 7 maddeymiş gibi görüşülecek.

Muhalefetin bu konuda katkı yapması, bu konuda değerlendirme yapması ve eleştiri yapmasının önü bütünüyle kesilmiş olacak. Yani, buna, ne yazık ki demokrasi demek mümkün değil. Eğer, o kanun, burada, bildiğimiz yöntemle, madde madde görüşülmüş olsaydı, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak, çok önem verdiğimiz maddelerde söz alacak, önergeler verecek ve sizin de pek çoğuna katılacağına inandığım düzenlemeleri hep birlikte yapma şansına sahip olacaktık; ama, ne yazık ki, artık, bu İçtüzük maddesi devam ettiği sürece, bu katkı yapma şansımız bütünüyle elimizden alınmış olmaktadır. 30 maddelik bloklar halinde görüşme yapmak demek, konuyu hiç görüşmemek, hiç gündeme getirmemektir.

Adalet ve Kalkınma Partisinin bunu yapmak yerine, şöyle bir İçtüzük değişikliği daha makul olurdu: Diyebilirlerdi ki, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine alınmış olan kanunlar, görüşülmeden kabul edilmiş sayılır; boşu boşuna Meclisi oyalamazdık.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, bu Bankacılık Yasa Tasarısı -belki, burada konuşma fırsatımız olmayacak, görüşme fırsatımız olmayacak İçtüzük nedeniyle- çok önemli düzenlemeleri içeriyor. Mesela, onlardan biri, biliyorsunuz, şu ana kadar, güç durumda kalan, zor duruma düşen bankalara TMSF tarafından el konuluyor. El konulan bu bankaların bütün taahhütleri, borçları, alacakları devlet tarafından üstleniliyor ve bu nedenle de, şu ana kadar devlet 47 milyar dolar yük altına girmiştir. Bu 47 milyar dolara karşılık, şu ana kadar 1,5 milyar dolar tahsil edilmiştir ve TMSF yetkililerinin ifade ettiğine göre, bunun geriye kalanının da ancak 6 milyar doları tahsil edilebilecektir; yani, 47 milyar dolarlık bir yükün, bir zararın sadece 7,5 milyar doları tahsil edilecek. Öbürü ne olacak; öbürüne, yine, bu konuda hükümet yetkililerinin belirttiği gibi, bir bardak soğuk su içilecek.

Onun için, biz diyoruz ki, geliniz, artık bankaları fona almaktan vazgeçelim. Bankalar, kendi kuralları içinde ve elbette fonun denetiminde, zor duruma düştüklerinde tasfiye edilsin. Mevduatla ilgili zaten 50 milyar liralık bir güvence var; o güvence çerçevesinde halkın paralarını ödeyelim; ama, o bankaya kredi vermiş, o bankadan çeşitli şekillerde alacağı olan, bir kısmı şaibeli borç - alacak ilişkisi içinde bulunan bu yükü devlet üstlenmesin. Ama, ne yazık ki, bunu kabul ettiremedik.

Yine, değerli arkadaşlarım, burada, bugün belki önünüze gelecek olan Bankacılık Yasa Tasarısında, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim önerimizle ve AKP'li bazı milletvekillerinin de desteğiyle, İhlas Finans kuruluşunun tasfiyesiyle ilgili bir düzenleme yaptık. Orada öngördüğümüz yöntem şudur: Şu anda, İhlas Finansın tasfiyesi İhlas Finans yetkililerince yapılmaktadır ve tasfiye sonunda elde edilen kaynakların, paraların dağıtımında, oraya para yatırmış olan küçük yatırımcılardan bize gelen, inanıyorum ki sizlere de gelen şikâyetlere göre, çok adaletsiz, haksız bir dağıtım yapılmakta, 100 000'i geçen insan mağdur edilmektedir. Gene, Plan ve Bütçe Komisyonundaki müzakereler sırasında, TMSF Başkanı, tutanaklara geçen ifadesinde, İhlas Finansın olayında        1 300 000 000 dolarlık bir hortumlamanın söz konusu olduğunu söylemiştir. Öyleyse, bu hortumlamanın önüne geçmek, devletin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevidir.

Yukarıda, iyi niyetle, ülkesini düşünen ve devletin kaynaklarının hortumlanmasına, küçük yatırımcının mağdur edilmesine vicdanı elvermeyen milletvekillerinin oylarıyla buraya gelecek olan raporda, tasarıda, İhlas Finansın tasfiyesinin Fon tarafından yapılması öngörülmektedir. Bu yönde oy veren AKP'li milletvekillerimizin korkusu, bazı kulis faaliyetleri sonunda, burada, bu düzenlemeden vazgeçilmesidir. Ben inanıyorum ki…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Özyürek, lütfen tamamlar mısınız; 1 dakikalık süre veriyorum.

Buyurun.

MUSTAFA ÖZYÜREK (Devamla) - Bu yüzbinleri aşan küçük yatırımcının hakkının korunması noktasında, bütün milletvekillerimizin, parti farkı gözetmeden duyarlı davranmasını bekliyoruz. Eğer bu konuda duyarlılığınız devam eder, 100 000'in üstündeki küçük yatırımcının hakkını korursanız, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak saygıdeğer bir iş yapmış olursunuz. Eğer bu yapılmadığı takdirde, Türkiye'de küçük yatırımcının hortumlanmasına göz yumuyoruz gibi bir sonuç doğar ki, küçük yatırımcıların hortumlanmasına, bu Meclisin, her zaman olduğu gibi, duyarlı davranacağına inanıyorum ve Değerli Milletvekilimiz Mevlüt Aslanoğlu ve arkadaşlarının verdiği kredi kartları faizlerinin makul düzeye indirilmesi noktasındaki kanun teklifinin gündeme alınmasını talep ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Özyürek.

Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin lehinde söz isteyen, Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 10 dakikadır.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; ne istiyoruz; onu önce anlatayım size, çok açık bir tabirle.

Hepimiz kredi kartı kullanıyoruz. Parası olan insan, ekstre geldiği zaman götürüp tarihinde yatırdığı zaman bankaya bir tek kuruş komisyon, herhangi bir şey ödemiyor. Kimin parası varsa, o ay ekstre geliyor, paranı yatırıyorsun, bir kuruş ücret, masraf ödemiyorsun. Ancak, paran yoksa size banka bir limit açıyor, kredi açıyor, kredi kartı limiti açıyor, her ay asgarî bir miktar ödemek zorunluluğu koyuyor, o limit çerçevesinde hep faiz yürütüyor. Tamam, banka eğer kredi açmışsa faizini alacaktır; ancak, size rakam vereceğim. Hazine bonosunun faizi yıllık yüzde 16,5; doğru mu arkadaşlar?.. 25 yıllık konut kredilerinin, tüketici kredisi dediğimiz konut kredilerinin faizi 1,33. Normal, ben bir araba alacağım dediğin zaman 1,5 ile 1,60 arasında -bankaların uyguladığı rate'ler bugün- veya benim ihtiyacım var, oğluma düğün yapacağım, bana bir tüketici kredisi ver diyorsunuz, gidip, 1,5'le;1,60'la borçlanabiliyorsunuz bankadan. Peki, kredi kartı nedir; bir tüketim aracıdır. Yani, oğluma düğün yapacağım -bir bankaya gidiyorsunuz- bana para ver diyorsunuz, tüketici kredisi alıyorsunuz, aylık 1,5 faiz; ama, o düğünün gelinliğini gidip kredi kartınızla aldığınız zaman onun faizi ne oluyor biliyor musunuz; aylık 1,5 faizin compound'ı yıllık yüzde 20'ye gelir aşağı yukarı, yıllık yüzde 20 faize gelir; ama, kredi kartıyla harcanan, garipler… Bakın, ne diyorum, ödeyemeyen insanlardan… Dikkatlerinize sunuyorum; bugün, Türkiye'deki bankaların uyguladığı kredi kartı faizlerini, yıllık compound okuyorum: Yüzde 107, yüzde 78, yüzde 100, yüzde 79, yüzde 79, yüzde 107, yüzde 68, yüzde 100, yüzde 107, yüzde 107, yüzde 107, yüzde 100, yüzde 59, yüzde 164 ve yüzde 69.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, burada, parası olmayan insanlar ne hale geliyor, bakın. 15 katrilyon, şu anda kredili kredi kartı borcu olan insan var, 15 katrilyon! Türkiye'deki şu anda kredili kredi kartı kullanan insanın şu andaki borcu... Bunun içinde 1 katrilyonluk civarı da artık alınamıyor, takibata gitmiş.

Değerli milletvekilleri, ben kredi kartı kullanıyorum, hiçbir masraf ödemiyorum; ama, parası olmayan; ama, yaşam koşulları insanları kredi kartıyla borçlanmak zorunda bırakıyor. Hiç kimse istemez; ama, yaşam koşulları… Çocuğuna bir gömlek alacak. Bir babanın çocuğuna bir gömlek alamamasının ezikliğini hissedebiliyor musunuz; mecburen gidip kredi kartıyla alıyor.

Onun için, değerli milletvekilleri, hepimizin burada sorumluğu var. Göz göre göre bu insanların yok olmasına hep bakıyoruz. Tam birbuçuk iki yıl oldu. Her seferinde çok net anlattım; bunun siyaseti olmaz, siyasetle bunun bir ilgisi yoktur arkadaşlar. Ne olursunuz, bu insanlara yardımcı olalım. Kredi kartı da bir tüketim aracıdır, tüketici kredisi de. Bir araba alan insan 1,5 ödeyecek aylık; fakat, kredi kartıyla bilmem, gömlek aldım, kravat aldım diye ödediğin zaman, aylık yüzde 5 faiz ödeyecek ve bir de compound faiz… Faizlerin yüzde 16 olduğu bir ülkede eğer yüzde 169'la bankamızın biri hâlâ kredi kartı faizi alıyorsa, yazıklar olsun bizlere. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, bunun siyaseti olmaz. Gelin, hep birlikte, hep birlikte… Biz, burada, asla bankalar zarar etsin demiyoruz. Bankalar, eğer bir kredi veriyorsa, tabiî, bunun faizini alacaktır; ama, bir takas komisyonu, takas komisyonu arkadaşlar, faizler yüzde 150 iken takas komisyonu, bir bankadan, bir bankanın kredi kartını… Bir takas merkezi var, kredi kartları; orada komisyon alıyorlar birbirlerinden; yüzde 4,5 arkadaşlar. Faizler yüzde 130 iken bu 4,5'ti, hâlâ 4,5! Olmaz arkadaşlar…

MEHMET KARTAL (Van) - Faiz haram zaten!..

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Tamam, bir defalık takas komisyonuna alsın; ilk ay... Ondan sonra önerimiz şu: Ondan sonra, eğer müşteri isterse, bunu, tüketici kredisi şeklinde normal tüketici kredisine dönüştürelim; yani, yine ilk aylık banka zarar etmesin, takas komisyonuna alsın; ama, bir aydan sonra, eğer "benim bu borcumu tüketici kredisine çevir" diyorsa müşteri, bankalar da, tıpkı tüketici kredisi gibi, bu babta yapmalı. O zaman, insanlar, büyük zarar görmez arkadaşlar.

Ne olursunuz, bu yasayı hep beraber… Birsürü insan perişan. Demin, Burdur Milletvekilimiz Sayın Özçelik aileyle ilgili konuştular. Hakikaten, aile faciaları oluyor. Sayın Özçelik'e teşekkür ediyorum; konuşmasında özellikle kredi kartı borçlarından dolayı ailelerin hangi facialarla karşı karşıya kaldığını çok iyi özetlediler; ama, biz seyirci kalmayalım. Hakikaten birileri bu ülkede bir şey yapıyor, ben yaptım oldu diyor göz göre göre. Defalarca burada konuştum. Haa, bunun 37 nci madde uyarınca Genel Kurulda görüşülmesine sizler destek verdiniz; bir kere hepinize teşekkür ediyorum; ama, bir türlü gelmiyor, bir türlü Meclis gündemine getirilmiyor.

Ben, kredi kartı mağdurları adına ve ülkede geçimini çok zor koşullar altında idame ettirmeye çalışan insanlar için yalvarıyorum; gelin, facialara neden olmayalım, bu yasaya evet diyelim. Kredi kartı bir tüketim aletidir, tüketim aracıdır, tüketici kredisidir, kendisidir. Bunu normal tüketici kredisi kapsamına aldıracak bu yasa değişikliğine eğer olur verirseniz, onlar adına sizlere minnettar kalırım.

Teşekkür ediyorum.

Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Aslanoğlu.

Grup önerisi aleyhinde söz isteyen Adana Milletvekili Recep Garip.

Buyurun Sayın Garip.

RECEP GARİP (Adana) - Saygıdeğer arkadaşlar, Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Cumhuriyet Halk Partisi Grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabiî, burada, konuşmuş olduğumuz konu, arkadaşlarımızın biraz önceki belirttikleri gibi ciddî bir konudur, Türkiye'deki kredi kartları olayı sıradan bir olay değildir. Bu olayın ciddî bir şekilde, komisyonlar kurularak, Türkiye'deki bu problemin halledilmesi, bankalar sistemindeki bankaların hakları olmayan paraları kazanmalarının bir arka planını çok ciddî noktada masaya yatırmak gerekiyor. Bu nedenle, doğru olan, kredilendirmeyi önlemektir, caydırmaktır. Bu anlamda, caydırıcı rol oynamazsanız, ciddî noktada buna karşı tedbirler koymazsanız, tabiî ki, kişiler ayaklarını yorganlarına göre uzatmazlar, ceplerindeki paraya göre harcama yapmazlar.

MEHMET KARTAL (Van) - Kimsenin tercihi değil, herkes ihtiyaçtan yapıyor.

RECEP GARİP (Devamla) - Böyle bir sistem, böyle bir noktaya doğru, Türkiye'nin içerisinde bulunmuş olduğu ortam, hepimizin cebinde bulunmuş olan kredi kartları noktasındaki bu kredilendirme konusu ciddî riskleri taşıyor; bunlar doğru şeylerdir. Reklamlarla oluşturulan tüketim ekonomisinin bir sonucu olarak doğmuştur. Hayatımızı reklamlar yönlendiriyorsa, bu konuda çok daha bilinçli, çok daha entelektüel, çok daha aydın bir Türkiye'nin oluşmasına ihtiyacımız vardır; buna katkıda bulunmalıyız.

Ödeyemeyeceğimiz krediyi mutlak suretle bireyin, ferdin almaması gerekiyor; bu konuda bir bilinç, bir düşünce ufkunun oluşması gerektiğini düşünüyorum. Yeni krizlere yönelik herhangi bir şekilde bir özendirmenin ötesinde, yeni krizlere düşmeden Türkiye'nin, önü açık Türkiye'nin, büyük coğrafyaya sahip olan bir Türk Ulusunun dünya devletleri içerisindeki asaletli duruşunu büyüterek devam etmemiz gerekiyor.

Değerli arkadaşlar, demokrasi...

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Recep Bey, çözüm, çözüm…

RECEP GARİP (Devamla) - Ben sizi dinledim, sakin bir şekilde dinledim ve sakin konuşuyorum.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Tamam, tamam… Ben de sakin söylüyorum.

BAŞKAN - Sayın Garip…

Sayın Aslanoğlu lütfen…

RECEP GARİP (Devamla) - Değerli arkadaşlar, demokrasi tahammül etme sanatıdır, özgürce düşündüklerimizi söyleyebilme sanatıdır.

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Söz kesme, konuşturmama sanatıdır!..

RECEP GARİP (Devamla) - Demokrasi, özgürce yazabilme, konuşabilme, ifadelendirebilme sanatıdır.

ATİLLA KART (Konya) - İçtüzükteki demokratik olmayan değişikliğe neden oy verdin o zaman?!

RECEP GARİP (Devamla) - Müsaade edin… Müsaade edin… Dünü taşıma buraya, dünü taşımayın…

BAŞKAN - Sayın Garip, bir saniye…

RECEP GARİP (Devamla) - Bugünü konuşuyoruz, şu anda konuşuyoruz. Bugünü konuşuyoruz…

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Üç senedir nerede, niye getirmiyorsunuz?

ATİLLA KART (Konya) - Yüzün kızarmıyor mu?! Utanma duygun yok mu?!

RECEP GARİP (Devamla) - İnsan haklarını…

MEHMET KARTAL (Van) - Yüksek faiz savunulur mu kardeşim?!

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Üç yıl geçti...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…

RECEP GARİP (Devamla) - Değerli arkadaşlar, demokrasinin sadece tanımını yapıyorum.

FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) - Bu İçtüzükle mi?!

ATİLA EMEK (Antalya) - İçtüzüğe niye evet dedin?!

RECEP GARİP (Devamla) - Sadece tanımını yapıyorum…

BAŞKAN - Sayın Garip, Genel Kurula hitap eder misiniz.

RECEP GARİP (Devamla) - Yani, demokrasinin tanımına katılmıyorsanız, o sizin bilebileceğiniz bir şey, insan haklarını özgürce kullanabilme sanatıdır demokrasi.

HALİL TİRYAKİ (Kırıkkale) - Sen kendine bak, kendine…

RECEP GARİP (Devamla) - Buraya çıkıyorsunuz ve burada özgürce söyleyebiliyorsunuz, konuşabiliyorsunuz.

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - İçtüzüğe niye oy verdin o zaman Recep Bey?!

RECEP GARİP (Devamla) - Bundan daha özgürce bulunan bir kürsü var mı?

BAŞKAN - Sayın Garip, Genel Kurula hitap eder misiniz.

Sayın milletvekilleri, lütfen…

TUNCAY ERCENK (Antalya) - Yanlış şeyler söylüyorsun.

RECEP GARİP (Devamla) - Doğru şeyler söylediğimi, tarih kayıtlara düşüyor. (CHP sıralarından gürültüler)

Demokrasi…

FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) - Ne tarihi!..

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Hangi demokrasi?!

RECEP GARİP (Devamla) - Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Haluk Koç'un önerisiyle gelen 719 sıra sayılı bu kanunun, mutlak surette bir mutfak çalışmasının gerektiğini düşünmekteyim.

MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Tamam. Gündeme alırsanız çalışırız.

RECEP GARİP (Devamla) - Onun için, özellikle 969 sıra sayılı Özürlüler Yasası birazdan gündemimize geliyor. 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarımız var. Bankalar Kanunu Tasarımız var.

ATİLA EMEK (Antalya) - Toptancılıkla geliyor, toptancılıkla!

RECEP GARİP (Devamla) - Yine, 930 sıra sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Değişikliği gerektirecek olan kanun tasarıları var. Yine, 971 sıra sayıda yer alan Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda bazı değişikliklerin yapılması konusunda sıraya girmiş olan yasalar var; dolayısıyla…

HALİL TİRYAKİ (Kırıkkale) - Mevzua gel, mevzua…

BAŞKAN - Sayın Tiryaki, lütfen…

Sayın Tiryaki, söyleyecekleriniz varsa, söz istersiniz, kürsüden hitap edersiniz.

HALİL TİRYAKİ (Kırıkkale) - Mevzua gelmiyor Başkanım.

BAŞKAN - Lütfen, Sayın Tiryaki…

ATİLA EMEK (Antalya) - Konuşma hakkımızı bundan sonra artık hiç kullanamayacağız Sayın Başkan.

BAŞKAN - Şimdi, sayın milletvekilleri, kürsüye çıkan hatibi konuşturmayalım mı, ne yapalım yani?!

ATİLA EMEK (Antalya) - Kürsü hakkımız elimizden alındı. Yerimizden konuşacağız artık.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Garip.

RECEP GARİP (Devamla) - Ben demokrasi hakkımı kullanıyorum bu kürsüde. Özgürce konuşuyorum ve ifadelendiriyorum.

MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Biz de istiyoruz…

RECEP GARİP (Devamla) - Değerli arkadaşlar, son haftalarda elbette ki çok çalıştık, elbette ki bunaldık. Gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz. Bakın, bugün 1 Temmuz, tatile girmemiz gerekiyordu.

ATİLA EMEK (Antalya) - Biz çalışırız sonuna kadar.

RECEP GARİP (Devamla) - Cuma, cumartesi ve pazar günü de çalışacağız.

Ben, bu duygularla, önerinin ekim ayına kalmasını ve ekim ayında ciddî bir mutfak çalışması yapılarak…

MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Gündeme alınacak, şimdi görüşmüyoruz.

M.CEVDET SELVİ (Eskişehir) - Kavrayamamış…

RECEP GARİP (Devamla) - …bundan sonraki süreçte çok daha derli toplu görüşmeler yapılacağı düşüncesiyle aleyhinde sözlerimi tamamlıyor, hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Garip.

Önerinin aleyhinde söz isteyen, İstanbul Milletvekili Ünal Kacır; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar, CHP sıralarından "Ooo!"sesleri)

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Arkadaşlar, lütfen, sakin dinleyelim!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri…

Buyurun Sayın Kacır.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin Grup önerisi aleyhinde söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

ALİ ARSLAN (Muğla) - Nihayet kürsüye terfi ettin!

NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Helal olsun sana!

ÜNAL KACIR (Devamla) - Sayın Milletvekilleri, bu ülkede faizler yüzde 70 iken AK Parti iktidara geldi. Büyük bir çoğunluğa sahip olan AK Parti, geldiği günün ertesi günü, burada bir kanun teklifi vererek, faizlerin yüzde 70'lerden yüzde 15'lere indirilmesini önerebilir idi; ama, bu, gerçekçi olmazdı. Ekonomi, kendi şartları içerisinde tedbirler alırsanız istediğiniz yöne gelecektir. İşte, ikibuçuk senelik bir zaman dilimi içerisinde iyi bir ekonomi yönetimi, faizler yüzde 15'in altında; yani, her şey kanun çıkarılarak zorla düzeltilemez. Ekonominin kendi kuralları vardır, kendi koşulları vardır. O koşulları oluşturmak bizim görevimizdir. Yoksa, ekonomiye direkt müdahale ederek yasa çıkarıp, ben bunun artık böyle olmasını istiyorum diyerek netice almak mümkün değil.

Kredi kartı faizlerinin çok yüksek olduğunu hepimiz görüyoruz; ancak, kendi kendime önce şu soruyu soruyorum: Bu kredi kartı olayını dünyada biz mi icat ettik…

ATİLA EMEK (Antalya) - İcat edenin Allah belasını versin!

ÜNAL KACIR (Devamla) - …biz mi çıkardık bunu?! Yani, Türkiye mi çıkardı kredi kartını?!

ATİLA EMEK (Antalya) - Beddua et, kurtulalım, bitsin!..

ÜNAL KACIR (Devamla) - Kurallarını bizim belirlediğimiz bir sistem değil. Önce dünyada kullanılmış bir sistem bu kredi kartı ve biz de, dünyada kullanılan bu kredi kartı sistemini almış, ülkemizde kullanıyoruz.

TUNCAY ERCENK (Antalya) - Ara sıra laf at!.. Olmuyor böyle!..

ÜNAL KACIR (Devamla) - Peki, dünyada bu iş nasıl diye baktığınız zaman, Türkiye'deki faizlerin altında mı, üzerinde mi; Türkiye'deki kredi kartı faizlerinin üzerinde veya altında olup olmadığını, işin uzmanlarının incelemesi gerekir. Bankalar Yasası komisyonda görüşülürken, arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiye göre, bunlar orada tartışılmış ve maalesef, dünyada da kredi kartı faizlerinin yüksek olduğu görülmüştür.

Değerli arkadaşlar, kredi kartı faizlerine halkımızın bulaşmamasını ve bu faizler altında ezilmemesini temin edecek yasaları oluşturmamız gerekir; ama, bu yasaların nasıl oluşacağı Meclisimizde bellidir. Elbette ki, tekliflerin de buraya getirilmesi, değerlendirilmesi ve burada yasa oluşturulması mümkündür; ama, bu, çok teknik bir konudur, uzmanlık alanı, incelemeler yapmak, çalışmalar yapmak gereken bir konudur ve hepimiz biliyoruz ki, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, bu doğrultuda bir çalışma yapmaktadır. Bu çalışma, en kısa zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisine gelecektir ve bu konu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Plan ve Bütçe Komisyonunda, gerekirse altkomisyonlarda enine boyuna konuşulacak, tartışılacak ve kredi kartı sistemini de çökertmeden sürdürecek bir yapıyı oluşturmamız gerekiyor.

Az önce, Sayın Garip de söyledi; aslında, bugün, Meclis olarak tatile çıkmamız gereken bir gün; ama, niçin çıkmadık; Özürlüler Yasası için, hem AK Parti hem Cumhuriyet Halk Partisi halkımıza söz verdi ve bu yasayı çıkaracağız dedik.

Arkasından, Belediyeler Yasası, Anayasa Mahkemesinden dönmesinden dolayı, mutlaka çıkarmamız gereken bir yasa.

Yine, Bankalar Kanunu, Plan ve Bütçe Komisyonunda arkadaşlarımızın gece gündüz çalışarak bize yetiştirmeye çalıştıkları ve çıkarmamız gereken bir yasa.

Dolayısıyla, gündemimizde önemli yasalarımız var. Bu da çok önemli bir yasa; ancak, bu, işin uzmanları tarafından, üzerinde, sistemi bozmadan, sistemi altüst etmeden çözülmesi gereken bir yasa olduğundan, AK Partinin Grup önerisi doğrultusunda hareket edilmesini ve CHP Grup önerisi aleyhinde oy kullanılmasını, ben, değerli arkadaşlarıma tavsiye ediyorum ve Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kacır.

Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Sayın milletvekilleri, Kâtip Üyeler arasında anlaşmazlık olduğu için elektronik cihazla oylama yapacağız.

3 dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, öneri kabul edilmemiştir.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup, oylarınıza sunacağım.

2.- 944 sıra sayılı kanun tasarısının İçtüzüğün 91 inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi ile gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin AK Parti Grubu önerisi

      1.7.2005

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 1.7.2005 Cuma günü (bugün) yapılan toplantısında, siyasî parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin, İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

      Faruk Çelik

               Bursa

AK Parti Grup Başkanvekili

Grup Önerisi:

944 sıra sayılı kanun tasarısının İçtüzüğün 91 inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi, bölümlerinin ekteki cetveldeki gibi olması ve gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 4 üncü sırasına alınması; ayrıca, 304 üncü sırasında yer alan 971 sıra sayılı kanun teklifinin bu kısmın 3 üncü sırasına, yine gündemin 297 nci sırasında yer alan 959 sıra sayılı Kanun Tasarısının 6 ncı sırasına alınması önerilmiştir.

    Belediye Kanunu

                         Bölümler                          Maddeler

                         1. Bölüm               1 ilâ 16 ncı maddeler

                         2. Bölüm               17 ilâ 46 ncı maddeler

                         3. Bölüm               47 ilâ 72 nci maddeler

                         4. Bölüm               73 ilâ 87 nci maddeler ile                     

                                                  Geçici 1 ilâ geçici 5 inci maddeler

BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, AK Parti Grup önerisinin aleyhinde söz isteyenler: Ankara Milletvekili Oya Araslı, İstanbul Milletvekili Hasan Fehmi Güneş, Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan.

Grup önerisinin lehinde söz isteyenler: İstanbul Milletvekili Recep Koral, Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa.

Şimdi, aleyhinde söz isteyen, Ankara Milletvekili Sayın Oya Araslı; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Araslı, süreniz 10 dakikadır.

OYA ARASLI (Ankara)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Dün, demokrasimizin tarihimizdeki en karanlık dönemeçlerden birine girdiğini düşündüğümü ifade etmek istiyorum; bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekillerinin….

ATİLLA KART (Konya)- Sayın Başkan, çok ses, gürültü var…

BAŞKAN- Sayın Araslı, bir saniye…

MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Sayın Başkan, sükuneti bir sağlarsanız...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, İktidar Partisi milletvekillerinin Genel Kurulda sessiz olmasını istiyorsunuz; ama, her milletvekili, her sayın milletvekili önce kendisine bir baksın lütfen…

Buyurun Sayın Araslı. (CHP sıralarından "gürültünün geldiği yere bakın" sesleri)

BAŞKAN- Lütfen sayın milletvekilleri…

OYA ARASLI (Devamla)- Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekillerinin tasarı ve teklifler üzerinde konuşma yapma imkânını göstermelik duruma indirgeyen bir düzenleme aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Demokrasimiz suskunluğa mahkûm edilmiştir. Kimlerin oylarıyla? Cumhuriyet Halk Partisi Grubu, böyle bir içtüzük değişikliğine olumlu oy vermemenin, desteklememenin onurunu ve huzurunu taşımaktadır; ama, bu teklifin, bu içtüzük değişikliğinin savunuculuğunu yapanlar, şunu hiçbir zaman akıllarından çıkarmamalıdırlar: Demokrasi susturulamaz, suskunluğa mahkûm edilemez, hele ülkemizdeki demokrasiyi suskunluğa mahkûm etmeye kimsenin gücü yetmez; ama, demokrasiyi suskunluğa çalıştıranlar her kim olursa olsun, tarihimizde örnekleri vardır, her zaman ebedi bir suskunluğa ve utanca mahkûm olmuşlardır. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Böyle bir kaderi demokrasimizin çatısı altında kimsenin kendisi için hazırlamamış olmasını dilerdim; ama, burada, dün, demokrasiyi susturmak, suskunluğa mahkûm etmek hedefine yönelik bir düzenleme maalesef kabul edilmiştir ve böyle bir düzenlemeyi meşrulaştırmak için, 1996'da Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılmış bir içtüzük değişikliğinin altındaki Cumhuriyet Halk Partisi Grubu mensuplarının imzalarına ve adlarına sığınılmıştır. Dün, iki dönemdir Parlamentoda görev yapıyorum; ama, hiç bu kadar adımın sıklıkla dile getirildiği bir toplantı olduğunu hatırlamadığımı söylemeliyim; ama, hemen ifade edeyim ki, 1996'da yapılan, altında benim de imzam olan, Sayın Salih Kapusuz'un da grubu adına katıldığı içtüzük değişikliği, ne kadar gözden saklanmaya çalışılırsa çalışılsın, dün kabul edilen içtüzük değişikliğinden fevkalade farklıdır. Orada, özel görüşme yönteminin kabul edilmesi için Danışma Kurulunda oybirliğince uzlaşmaya varılması ve bu önerinin Genel Kurula bu uzlaşma üzerine getirilmesi şart koşulmuştu. Bunun anlamı nedir; muhalefet, siyasî parti gruplarından herhangi birisi olmaz dediği zaman, bu özel görüşme yönteminin uygulanamayacağıdır; yani, milletvekilinin daha özel bir prosedür içerisinde yasama çalışmalarına katkı sağlamasına imkân olmadığıdır bu koşul gerçekleştirilmediği takdirde. Ama, dün kabul edilen düzenleme bu oybirliğini etkisizleştirecek bir alternatif getirmektedir. Danışma Kurulunda uzlaşma olmadığı takdirde, gruplar, özel görüşme yöntemini Türkiye Büyük Millet Meclisine önerebileceklerdir ve alelade bir çoğunlukla bu kabul edilerek özel görüşme yöntemi uygulanacaktır.

Değerli arkadaşlar, bu iki düzenleme birbirinin aynısı mı? Aralarındaki fark, önemsenemeyecek, küçük bir fark mı? Birisi muhalefetin önleme imkânını tamamen ortadan kaldırıyor, birisi muhalefet "olur" demezse böyle bir yöntemin uygulanmasını imkânsız hale getiriyor. Eğer, içinizde, bu iki düzenleme aynıdır diyenler varsa, ben, bunu, onların, demokrasi ve hukuk bilgisinin sığlığına atfetmek istiyorum. Demokrasiye gönül vermiş bir insanın bu aradaki farkı görmemesi mümkün değil; ama, aynıdır deniliyorsa, dediğim gibi, ya ortada bir bilgi eksikliği, bir değerlendirme eksikliği vardır veya bir kasıt vardır, bir takıyye vardır. Demokrasiye gönül verdim diyenler, aslında, hiç inanmadıkları bir şeyi, demokrasiye gönül verdiklerini anlatmak, göz boyamak için söylüyorlardır. Bu içtüzük değişikliğinin arkasında olanların, bu hususları, çok dikkatle, bir kere daha düşünmelerini dilerim.

Bu içtüzük değişikliği dün kabul edildi ve bugün de ilk uygulamasına geçiliyor.

Değerli arkadaşlarım, getirilen öneriye bakınız: 90'ı aşkın madde, dört bölüm içerisinde görüşülecek. Milletvekilleri, gruplar veya şahısları adına, yapılacak dört görüşmede, 15 ile 30 arasında madde ihtiva eden bölümler hakkında eleştiri yapacaklar, görüşlerini ifade edecekler, çözüm önerileri burada getirecekler. Bu mümkün olabilir mi arkadaşlar?! Ne kadar mümkün olacağını biraz sonra göreceğiz; ama, neyi istiyorsunuz: Buraya gelen arkadaşlarımız, ayrılan kısacık süreler içerisinde "gözlerimin içine bak, ne dediğimi anlarsın, hadi allahaısmarladık" diye mi gitsinler bu kürsüden; onu mu istiyorsunuz? Muhalefetin suskun kalmasını, yasama çalışmalarından dışlanmasını mı istiyorsunuz? Bize tahammülünüz mü yok? Ama, bize tahammül etmek zorundasınız; çünkü, inansanız da inanmasanız da, demokrasi bunu gerektiriyor. Muhalefet, bu Mecliste, ne yaparsanız yapın, konuşacaktır. Eğer buradaki imkânlarımızı kısıtlarsanız, dışarıda, sokaklarda konuşacağız. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Görüşlerimizi, sizlerin burada yaptıklarını ulusumuza anlatacağız.

Biliyoruz, bu imkânı burada kısıtlamanızdaki temel amaç, yaptığınız yanlış politikaları, burada bile uyguladığınız yanlış politikaları burada dile getirmemizi engellemek. Ulusumuz, TRT 3'ü seyrederek, dinleyerek bunları öğrenmesin istiyorsunuz; başka neyle izah edebiliriz bunu? Gelin, burada, biz, bunu istemedik, bu düzenlemeyi şu amaçla yaptık diye söyleyin. Niye getirdiğiniz belli. Buradaki görüşme süresini kısaltmak istiyorsunuz, ne pahasına olursa olsun, kısaltmak istiyorsunuz. Gerçeklerin söylenmesine imkân kalmasa da, milletvekilinin yasama çalışmalarına imkân bırakılmasa da, bunu yapmak istiyorsunuz. Böyle bir zihniyeti, demokrasiyle nasıl bağdaştırabilirsiniz?! Böyle bir zihniyetin, böyle bir uygulamanın demokrasiyle bağdaşmayacağı Anayasa Mahkememizin kararlarında açık seçik ortaya konulmuş. Bir de, önerge sayısını milletvekilleri için 2'ye indiriyorsunuz. O da yetmiyor, uygulamada, bu 2'yi bile muhalefetin kullanmasına imkân vermeyecek biçimde, önergeler, her bölümle ilgili olarak veriliyor. Hiç değilse İçtüzükteki esasa bağlı kalınsaydı, bu özel uygulama yönteminde de muhalefete hiç değilse hiç değilse bir önerge vermek imkânı tanınsaydı, bu imkân saklı tutulsaydı; ama, kimin umurunda! Bir an önce yasalar büyük bir süratle çıkacak, ne olursa olsun çıkacak, muhalefet sussa da, Parlamento suskunluğa mahkûm edilse de çıkacak.

Değerli arkadaşlarım, bu çok yanlış bir gidiştir. Böyle bir gidişe, böyle bir öneri bağlamında bizim katkı vermemiz, asla ve kata mümkün değildir. Biz, yasaların suskun bir düzen içerisinde görüşülmesini kabul edemeyiz. Arkamızdaki demokrasi geleneği bunu gerektirir. Biz gerçekten demokrasiye inandık; biz gerçekten demokrasinin yaşaması için çaba sarf ettik. Bu çabanın nelere mal olduğunu, arkalarında çok kısa bir geçmiş bulunan birtakım partiler belki anlayamazlar…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Araslı, lütfen, toparlar mısınız.

Buyurun.

OYA ARASLI (Devamla) - …ama, bu mücadele, gerçekten, büyük bir kararlılık ve özveriyle yürütülmüştür bugüne kadar ve bugünden sonra da yürütülecektir. Bu öneriyi kabul etmiyoruz ve bu öneri, konuşma imkânlarımızı kısıtlasa da, her yerde, her vesileyle görüşlerimizi söyleyeceğiz; sokaklar konuşacak bunu yaptığımız zaman. (CHP sıralarından alkışlar) Ama, düşünün, bir demokrasi ve Parlamento susarken sokakların konuşmaya başlaması ne kadar sağlıklı bir işarettir, bunu da bir düşünün.

Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Araslı.

Önerinin aleyhinde söz isteyen, İstanbul Milletvekili Hasan Fehmi Güneş.

Buyurun Sayın Güneş. (CHP sıralarından alkışlar)

HASAN FEHMİ GÜNEŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; dün yaptığımız içtüzük değişikliği, daha doğrusu dün yaptığınız içtüzük değişikliği, Parlamentonun tarihine bir başarı olarak geçmeyecektir. Yanlış yapılmıştır, gereksiz bir iş yapılmıştır. O içtüzük değişikliğini yapmak yerine, eğer, belli yasaları çıkarmak gerekiyorsa mutlaka, söz verdinizse birilerine, kendinizi bu konuda mecbur hissediyor iseniz, onu, muhalefet partisine, muhalefet milletvekillerine söyleyebilirdiniz, tatil yapmayabilirdik; ama, enine boyuna, hepsini konuşabilirdik. Hepsini konuşmalıyız. Siz de konuşmalısınız; ama, biz de konuşmalıyız. Bir madde halinde, bir düzenleme halinde, söylenecek ne söz varsa burada söylenmelidir, burada söylenmesi engellenmemelidir. Gerekirse tatile gitmemeliyiz, burada çalışmalıyız, buna açığız. (CHP sıralarından alkışlar) Ama, düdüklütencerede yemek pişirir gibi, yapar gibi, görüşür gibi yapmak, ama görüşmemek, kanun çıkarmış gibi yapmak ama kanun gibi görüşmemek bize yakışmaz, Türkiye Büyük Millet Meclisine yakışmaz (CHP sıralarından alkışlar) Türkiye Büyük Millet Meclisinin üyelerine yakışmaz, bize yakışmaz. Ben, kendime yakıştıramıyorum, hiçbirinize yakıştıramıyorum. Yanlış yapılmıştır; yapılmamalıydı.

Bakın, üç gün önce çıkardığımız hâkimler, savcılarla ilgili yasa konusunda Yargıtay Başkanlar Kurulu bir açıklama yaptı, bir bildiri yayınladı ve bu bildiriye bakarak yaptığımız işle övünemeyiz. Yasalar yeterli bir hazırlık ortamından geçmeden kabul edildiği için noksanlıklar olmaktadır.

Bildiriden okuyorum: "Bu yasa sorunlarımızı çözmekten uzaktır. Yürütmenin yargıyı etki altına alma düşüncesinin bir örneği olarak karşımıza çıkmıştır. Yargıda siyasallaştırma yaratacaktır. Bu durum, laikliğe ve ulusal bütünlüğe aykırı söylemleri hayata geçirmeye çalışanlara destek yaratacak, belirtilen değerler korumasız kalabilecektir. Hukuk devleti ilkesi ve cumhuriyet nitelikleri, anayasal düzen içerisinde yargı organlarınca korunması gereken değerlerden olup, laiklik ilkesi ve ulusun bütünlüğünün korunmasında Yargıtay, dün olduğu gibi bugün de bundan sonra da taraf olmaya devam edecektir." (CHP sıralarından "bravo" sesleri, alkışlar)

Bunu söylettiğiniz, bu bildiriyi yazdırdığınız doğru mu oldu?! Parlamentoyla karşı karşıya gelen bir Yargıtayı bu şekilde konuşturmanız doğru mu oldu?! Bunun tek çaresi var; hepimiz söyleyeceğiz, hepimiz bildiklerimizi söyleyeceğiz ve doğruyu yapacağız, doğru yasaları çıkaracağız; bizim istediğimizi değil.

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Söylüyorsunuz; biz engellemedik ki…

HASAN FEHMİ GÜNEŞ (Devamla) - Bakın, bugün getirmek istediğiniz ve o İçtüzüğe göre görüşmek istediğiniz Belediyeler Yasası 90 madde civarında. 90 maddede 4 bölüm takdir buyurmuşsunuz -lütfenmişsiniz 4 bölüm diye, 1 bölüm de yapabilirdiniz demek ki- 4 arkadaşımız konuşabilecek. 90 maddede bizden sadece 4 arkadaşımız grup adına konuşabilecek. Bu, insafla bağdaşır mı?! Gözünüzü seveyim; vicdanınız buna elveriyor mu?! Bu doğru mu?! 90 maddeyle ilgili 2'şer önerge verilebilir her maddede; 180 önergeyi doldurmuşsunuz, bizim bir tek önerge verme imkânımız kalmamış. Bu kurnazlık mı?! Bu açıkgözlülük mü?! Bu soyluluk mu?! Bu şık mı?! Bu zarif mi?! Bu yakışıyor mu milletvekilliğine, bu yakışıyor mu?! (CHP sıralarından "bravo" sesleri, alkışlar)

Demek ki, bu İçtüzüğü böyle kullanmak niyetindesiniz. O zaman, burada iyi niyet aranmaz. Niye böyle yapılır; muhalefetsizlik özlemiyle bu yapılabilir; muhalefet istemiyoruz, muhalefet olmasın… Kendinizi de o konuda etkin görmüyorsunuz, hükümetten ne geldiyse o geçsin... Yani, yasamanın yerine muhalefetsiz olan iktidar grubu geçsin, iktidar grubu yönetimin gönderdiği bütün düzenlemeleri kabul etsin. Niye o?!. Niye görüşmeden kaçırıyorsunuz? Görüşmeden niye kaçırıyorsunuz; yani, görüşürsek, her şeyini görüşürsek, her şeyi ortaya çıkarsa... Gizlemek istediğiniz bazı konular mı var? Bu uygulama ve bugün Belediyeler Yasasıyla ilgili az evvel arz ettiğimiz girişiminiz bunun göstergesi. Görüşüyor gibi yapmak; ama, görüşmeden, hükümetin gönderdiği tasarıları yasalaştırmak. Bunu kabul etmeyin lütfen. Biz olsak da olmasak da bunu kabul etmeyin lütfen. Milletvekilliğinin görevi değil. Bu yanlış, bu soylu değil, bu yüksek değil, büyük değil, küçük bir hesap ürünü.

Bizim konumumuza gelince, Cumhuriyet Halk Partisinin... Biz, aydınlanma devriminin siyasal örgütüyüz, aydınlanma devriminin siyasal örgütüyüz. Aydınlanma devriminin siyasal örgütüne yakışan hareketi yapacağız, bu yanlışlığı kabul etmeyeceğiz. Kabul etmiyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin siyasal bütünlüğü, siyasal meşruiyeti, iktidar ve muhalefetle vardır, iktidar ve muhalefetle tamdır, biri olmazsa noksandır. Biz, o meşruiyeti koruma konusunda gösterdiğiniz duyarsızlığı karşılıksız bırakmayacağız.

Muhalefet salonda olsun; ama, sussun, etkin olmasın, işlerimize karışmasın, görev yapmasın, önerge vermesin, az konuşsun, istediğimiz gibi yasaları geçirelim... Bu kabul edilemez, bu olmaz, bu, demokrasi olmaz. Görüşüyor gibi yapıp görüşmemek göstermelik bir oyundur. Böylesi bir oyuna katılmayız.

Evcilik oynar gibi demokrasicilik oynanmaz, evcilik oynar gibi milletvekilliği yapılmaz, parlamentoculuk yapılmaz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bunu kabul etmiyoruz, bunu kabul etmeyeceğiz, hiç kabul etmeyeceğiz!

Bu dayatma, susturma yasasının iptali için, bugün başvuruyoruz; dün kabul ettiğiniz dayatma, susturma yasasının iptali için, bugün başvuracağız. Anayasa Mahkemesinin yerleşmiş içtihatlarının bir yenisiyle, görülüyor ki, iptal edilecektir ve mahcup olacaksınız. (CHP sıralarından "mahkûm olacaklar" sesleri) Mahcup olacaksınız, mükerrir olacaksınız ve mahcup olacaksınız.

Bu dayatmayı reddedeceğiz. Bu dayatmayı reddederek, bu konuşmadan sonra, sizi, bu yanlış oyununuzla başbaşa bırakacağız. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Bu girişim, bu girişimimiz, Özürlüler Yasasını kapsamamaktadır. Bu girişim, Özürlüler Yasasından sonraki bölüme dönük tutumunuza bir başkaldırıdır, bir başkaldırıdır; susturulamayacağımızın, bizi susturmaya kalkışmanın kimsenin haddi olmadığının eylemsel dışavurumudur; bu yasakçı, korku ürünü düzenlemeye boyun bükmeyeceğimizin anlamlı bir anlatımıdır. Sizin oyununuza ve siyasal günahınıza ortak olmaya tenezzül etmeyeceğiz. Sizi, oyununuzla, günahınızla başbaşa bırakacağız.

Bu, bu demokrasiye dokundurtmayacağımızın, demokrasiyi yaralatmayacağımızın, demokrasiyi taklit ettirmeyeceğimizin dışavurumudur aynı zamanda, demokrasiyi koruma konusunda kararlılığımızın dışavurumudur aynı zamanda.

Sizin, parlamenter demokrasiyi, istediğiniz gibi oynayacak bir nesne haline getirmenize müsaade etmeyeceğiz, bilesiniz!

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, ayakta alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Güneş.

(CHP milletvekilleri Genel Kurul salonunu terk etti)

BAŞKAN - Önerinin lehinde söz isteyen, İstanbul Milletvekili Recep Koral.

Buyurun Sayın Koral. (AK Parti sıralarından alkışlar)

RECEP KORAL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, burada, tabiî, bir İçtüzük tartışmasıyla konuya başladık. Aslında, görüştüğümüz konu bir İçtüzük tartışması değil. Malum, İçtüzüğü, Meclisimiz dün kabul etti. Tıpkı, geçmişte, bir Anayasa maddesiyle ilgili de görüşme yapıyoruz, kabul ediyoruz; ondan sonra gelen konuşmacı, bakıyoruz ki, Anayasa maddesinin, kesinleşmiş maddenin aleyhinde konuşmaya devam ediyor. Anayasa maddesi kesinleşene kadar görüşlerinizi söyleyebilirsiniz; ama, kesinleştikten sonra, onun aleyhinde konuşma hakkı hiçbirimizin olmaması lazım. Burada da, İçtüzük kesinleştiğine göre, bir İçtüzük tartışmasına girmememiz lazımdı.

Ben, aslında, muhalefetin burada olmasını isterdim; çünkü, Sayın Ünal Kacır'a çok tezahürat yapmışlardı; gerçekten de hakları vardı; çünkü, Sayın Ünal Kacır'ın hiç sataşmadığı CHP'li üye kalmamıştı. Onun karşılığını aldı diye düşünüyorum; ama, biz de bir iltifat almak isterdik tabiî bu arada.

Değerli arkadaşlar, tabiî, konumuz, temel kanun olarak Belediye Kanununun görüşülüp görüşülmemesi ve bir sıralama. Hepiniz biliyorsunuz, Belediye Kanunu, bu Meclisten 5272 sayıyla geçti ve kanunlaştı; halen devam ediyor. Hatta, Belediye Kanununun, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından, bazı maddeleri, Mecliste yeniden görüşülsün diye Meclise geldi, Mecliste yeniden görüşüldü ve yeniden görüşme sırasında, genel oylama yapılmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş durumda. Yani, Belediye Kanununun önemini, muhalefetiyle iktidarıyla, bu Parlamento çatısı altında olan ve bu ülkede yaşayan bütün insanlar, bütün yerel yöneticiler biliyorlar. Hal böyleyken, Anayasa Mahkemesi, genel oylama yapılmadı gerekçesiyle Belediye Kanununu iptal etmiştir ve iptal ederken de şöyle bir gerekçe koymuştur; demiştir ki: Ben, bu kanunu iptal ediyorum; ancak, benim iptal kararım altı ay sonra yürürlüğe girecektir. Yani, altı ay içerisinde yeni bir kanun çıkarmak zorundasınız.

Bu kanun, bu Mecliste defalarca -altkomisyon, üstkomisyon ve Mecliste- görüşüldü; bu üçüncü görüşülmesi. Yani, konuşma hakkımız, görüşlerimizi ifade etme hakkımız ortadan kaldırılıyor diye düşünmenin, asla, en küçük bir desteği yoktur. Bunu söylemeye bile dilimizin varmaması lazım. Bu Mecliste, bu kadar ısrarla görüşülen bir kanun, şimdi, yeniden, çok küçük teknik düzenlemelerle Meclise gelmiştir. Önergelerle de bazı teknik düzeltmeler yapmayı arzu etmekteyiz.

Dolayısıyla, bu manada, temel kanun olan, yerel yönetimlerin en önemli ayağı olan belediyelerle ilgili bir kanunun, Anayasa Mahkemesinin verdiği süre dolmadan, bu Mecliste, mutlak surette çıkarılması gerekiyordu. Dolayısıyla, bir temel kanun olmadığını iddia etmemiz söz konusu değildir ve zamanının da kısıtlı olmadığını söylememiz mümkün değildir. Bu durumda, temel kanun olan Belediye Kanununun zaman dolmadan çıkarılması çok özel bir aciliyettir.

Aynı zamanda, İçtüzükle ilgili bu kanun 87 madde değerli kardeşlerim. 87 maddelik bir kanunda 174 tane önerge verme hakkı var. Bu 174 tane önerge üzerinde 5'er dakika konuşma hakkı var. Bu 5'er dakikayı 174 önergede aynen kullanırsanız, Meclis Başkanvekilimizin, Meclis Başkanvekillerimizin de vereceği toleransları bir kenara bırakırsanız, 870 dakika kullanmak durumundasınız; bu da 15 saat ediyor. Yani, sadece önergeler üzerinde, bu Mecliste, hızlı görüşme, temel kanun görüşmesi olmasına rağmen, 15 saat konuşma hakkımız var. Bir de buna soru-cevaplarla ilgili 75 dakikayı, 1,5 saati, bölümler hakkında konuşmayla alakalı, yine, 75 dakikayı, 3 saati eklediğinizde, 18 saatlik bir görüşme, 87 maddelik bir kanunda, İçtüzüğün bu hızlı işleyişiyle geliyor. Yani "bu da yetersiz" dememiz mümkün değil; bu, kanunun üçüncü görüşmesi.

Dolayısıyla, değerli arkadaşlarım, bu konuda söylenmiş olan sözlerin çeliştiğini ifade etmek istiyorum.Arkadaşlarımız burada olmadığı için, söyleyeceğim şeyleri söylememe de gerek kalmadı; dinleme ihtiyacı söz konusu olmayabilir, takdir ediyorum.

Yalnız, bir hususu da burada… Tabiî dışarıda televizyon verdiği için muhalefetteki arkadaşlarımız da dinleyebilir. Buraya geldiğimiz zaman, gerçekten, bu Mecliste, gerek CHP sıralarında gerek bizim arkadaşlarımız arasında konusunu çok iyi bilen ve hitabet sanatı da çok yüksek olan arkadaşlarımız var. Böyle, karşıdakini rencide etmeden, insanların onuruyla oynamadan, mutlak surette söyleyeceklerini en güzel şekilde ifade ederler ve insanları kızdırarak değil, gerekirse güldürerek tenkitlerini yapabilme imkânları vardır; ama, maalesef, bunu ters şekilde kullanıyoruz. Ne olur, bundan sonra, bu konuda sanatlarını uygun şekilde kullansınlar ve düzgün bir şekilde Meclisin çalışmasına onlar da katkıda bulunsunlar diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlar, bu manada, Meclis içerisinde, elbette, bu kadar sürede bunların konuşulması, fikirlerin söylenilmesi, değişiklik önergelerinin belirtilmesi, ifade edilmesi, verilmesi söz konusudur; bu manada bir sıkıntı söz konusu değildir. Kaldı ki, bu Parlamento içerisindeki milletvekilleri -hani bir tatil meselesi var ya, bir de sokak meselesiyle birleştirelim- tatile gitmiyoruz; sokaklardan geldik, sokaklara gidiyoruz bu gündemi bitirdikten sonra ve bugüne kadar sokaklarda halkın sesini dinleyerek, halkın sokaktaki sesiyle sandıklara girdik, sandıklardan çıktık; yine sokaktaki sesi dinlemeye devam edeceğiz; onların taleplerini, arzularını dinleyerek gerek hükümet bazında gerek Parlamento bazında arzu ettikleri iyileştirmeleri yapmak üzere de çalışmaya devam edeceğiz.

Bu manada görüşlerimi arz ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Koral.

Grup önerisinin lehinde söz isteyen, Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa; buyurun.

EYÜP FATSA (Ordu) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; grup önerimizin lehinde söz aldım; Sayın Divanı ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, grup önerileri üzerinde konuşuyoruz. Yani, gündem, grup önerilerinin Genel Kurulda tartışılması, görüşülmesi; ama, yine, bir İçtüzük tartışması şeklinde devam etti. Öncelikle, bu İçtüzükle ilgili ve temel kanunla ilgili bir iki hususu, Genel Kurulla, sizlerle ve kamuoyuyla da paylaşmak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, İçtüzükte, temel kanun veya temel yasa, AK Parti tarafından, bizim tarafımızdan ihdas edilmiş, gündeme getirilmiş bir konu değildir. Biz, aslında, İçtüzükte var olan bir konuyu konuşuyoruz; İçtüzüğün 91 inci maddesi… Biraz önce, Sayın Araslı -her ne kadar, konuştular, gittiler, dinleme lütfunda bulunmadılar- kendilerinin de, temel yasayla ilgili bir tekliflerinin olduğunu, verilen bu teklifin altında da kendi imzası olduğunu da ifade etti. Biz, olmayan bir şeyi ihdas etmedik. İçtüzüğün tarifinde ve İçtüzüğün hangi yasalarda nasıl olacağına dair, konuşmaların, görüşmelerin ne şekilde yapılacağına dair, önergeler nasıl verilecek, maddeler üzerinde konuşmalar nasıl olacak, bütün bunlara dair ve temel yasanın tarifi nasıl olacak, bununla ilgili, daha önce çıkarılan temel yasa, Anayasa Mahkemesi tarafından, gerekçeli kararıyla beraber iptal edilmiştir. Demiştir ki Anayasa Mahkemesi: Bir; bunun tarifini yapmalısınız. Nedir temel yasa, bu nasıl görüşülecek, bölümleri nasıl olacak, önergeler nasıl verilecek, ne kadar verilecek, her madde üzerinde mi önerge verilecek, yoksa, her bölümle ilgili mi önerge verilecek, soru-cevap nasıl olacak; bütün bunları, gerekçesiyle beraber, iptal etmiş ve gerekçesini de yazmıştır. Dolayısıyla, dün Genel Kurulda yapılan, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesine uygun bir temel yasa tarifi ve bu yasanın Genel Kurulda nasıl görüşüleceğine dair ayrıntılardan ibarettir. Bunun demokrasiyi askıya almakla, bunun muhalefetin sesini kesmekle, bunun kanun, kural tanımazlıkla ne alakası var; doğrusunu isterseniz, bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Kaldı ki, Sayın Araslı da, temel yasa olsun diye, kendisi de, altında imzası bulunan önerge vermiş. Yani, bir şey ihdas ediyor falan değiliz, kimsenin sesi falan kesiliyor değil.

Değerli arkadaşlar, bakın, Belediyeler Yasasını görüşeceğiz. İkinci sefer Genel Kurulda görüşülüyor ve iki sefer komisyonlarda görüşüldü bu. İlk görüşmesinde, bir ayı aşkın süre, iktidar ve muhalefet milletvekilleri tarafından altkomisyonda, en az bir hafta da komisyonda görüşüldü, Anayasa Mahkemesi tarafından bazı gerekçelerden dolayı iptal edildi. Şimdi tekrar geldi ve komisyonda yeniden görüşüldü. Genel Kurulda görüşüldü, komisyonlarda görüşüldü, şimdi tekrar Genel Kurulda görüşülecek… Allahaşkına, ben buradan sormak istiyorum…

AHMET YENİ (Samsun) - Yok ki, kime soracaksın?

EYÜP FATSA (Devamla) - Dinliyor arkadaşlar bizi, burada olmasalar bile, kulislerde dinlediklerinin farkındayım, biliyorum.

Allahaşkına, söylenmedik ne kaldı bununla ilgili?! Belediyeler Yasasıyla ilgili söylenmedik ne kaldı?! Yani, adama sorarlar; kardeşim, niyetiniz üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi? Adama sorarlar bunu. Üzüm yemekse, buyurun, Genel Kurul burada. Aylarca görüşüldü bu, aylarca görüşüldü. Önümüzde, en az yirmi otuz saat, bunun üzerinde konuşma ve görüşme imkânımız var; arkadaşım teferruatına girdi, tekrar etmek istemiyorum.

Değerli arkadaşlar, onun için, bu, yersiz ve lüzumsuz bir tartışmadır. Dünyanın bütün gelişmiş demokratik ülkelerinde temel yasa uygulamaları vardır. Dün, burada, ayrıntılarıyla bunlar ifade edildi, anlatıldı. Bilinmeyen, olmayan, uygulanmayan bir şeyi yapıyor falan değiliz. Geçen 21 inci Dönemde, 1 000 küsur maddelik Medenî Kanunu, burada biz temel yasa olarak görüştük; arkadaşlar var, hatırlayacaklardır. Yaklaşık 300 maddeden fazla Gümrük Kanununu temel yasa olarak görüştük. Yani, kimin sesi kesildi?! Kimin sesi kesildi allahaşkına?! Ne askıya alındı?! Cumhuriyetin temel kazanımlarıyla temel yasanın ne alakası var, ne alakası var?! Onun için, bunlar yersiz ve lüzumsuz tartışmalardır. Millete söyleyecek bir şeyi olan gelir burada konuşur.

Değerli arkadaşlar, tabiî, bu vesileyle bir iki hususu da burada ifade etmek istiyorum. Sayın Araslı'yı biraz önce dinledik, kamuoyu da dinledi. Diyor ki Sayın Araslı: "Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en karanlık günlerini yaşıyor."

AHMET YENİ (Samsun) - Kendileri yaşıyor.

EYÜP FATSA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, tarihinin hiçbir döneminde Türkiye, kendi içinde ve dışarıda bu kadar kendine güvenli, bu kadar kendinden emin olmadı. (AK Parti sıralarından alkışlar) Türkiye'nin ufku bugünkünden daha açık hiçbir dönemde olmadı, olmadı; ama, "tarihinin en karanlık günlerini yaşıyor" diyenler, kendi iktidar oldukları ve iktidar sorumlulukları taşıdıkları dönemlerde -1970'li yıllardan bahsediyorum, 1980'li yıllara doğru- yaşanan Türkiye'deki karanlık dönemin sorumlularıdır. Caddelerin bölündüğü, sokakların bölündüğü, ailelerin bölündüğü, üniversitelerin, okulların, sınıfların bölündüğü dönemi yaşayanlar, eğer tekrar özlem duydukları şey buysa, asla bizi bu oyunun içinde bulamayacaklardır (AK Parti sıralarından alkışlar) asla böyle bir oyunun parçası olmayacağız. Eğer karanlık dönemlerden bahsetmek gerekiyorsa, bunlardan bahsetmek gerekir.

Yine, Sayın Araslı "sokaklar konuşacak" dediler.

Değerli arkadaşlar ve aziz milletim; sokakların konuştuğu zaman bu milletin hangi acıları yaşadığını, yüreklerin nasıl sızladığını, gencecik bedenlerin nasıl yok olduğunu bu aziz millet görmedi mi?! Özlediğiniz bu mudur allahaşkına ya?! (AK Parti sıralarından alkışlar) Allahaşkına, özlenen bu mudur yani?! Sokakların konuştuğu zamanın ne manaya geldiğini, bizi dinleyen aziz milletimiz biliyor. Biz, bu oyunun da bir parçası olmayacağız.

RAMAZAN TOPRAK (Aksaray) - 3 Kasımda konuştu, 28 Martta konuştu.

EYÜP FATSA (Devamla) - Bu oyunun da bir parçası olmayacağız.

Değerli arkadaşlar, sokaklar konuştu, millet konuştu; 3 Kasımda konuştu, 28 Martta konuştu.

Lütfen, geçmiş hassasiyetleri, geçmişte acı çektiğimiz, ıstırap duyduğumuz, bugün hatırlamak bile istemediğimiz hassas konuları yeniden Türkiye'nin gündemine getirmek suretiyle, kendimize ve aziz milletimize, ülkemize haksızlık etmeye kimsenin hakkı yoktur diyor; Genel Kurulu saygıyla selamlıyor, önerimizin kabulü yönünde oyunuzu bekliyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Fatsa.

Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, Belediye Kanunu Tasarısı üzerinde, her madde için milletvekillerinin talebi üzerine söz kaydı yapılmıştır; ancak, alınan karar gereğince tasarı bölümler halinde görüşüleceğinden, daha önce alınan sözler işleme konulamayacaktır.

Bölümler üzerinde şahısları adına söz isteyen milletvekillerine, istem sırasına göre söz verilecektir.

Bilgilerinize sunulmuştur.

Sayın milletvekilleri, birleşime 5 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.29
İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.41

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KATİP ÜYELER: Harun TÜFEKCİ (Konya), Ahmet KÜÇÜK ( Çanakkale)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 123 üncü Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Alınan karar gereğince, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.

V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1.- Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)

BAŞKAN - 1 inci sırada yer alan kanun teklifinin geri alınan maddeleriyle ilgili komisyon raporu gelmediğinden, teklifin görüşmelerini erteliyoruz.

2 nci sırada yer alan, Özürlüler Hakkında ve Bazı Kanunlar ile Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı; Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun'un Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'nın Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Samsun Milletvekili Haluk Koç ile 46 Milletvekilinin Özürlüler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonları raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

2.- Özürlüler Hakkında ve Bazı Kanunlar ile Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı; Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun'un Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'nın Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Samsun Milletvekili Haluk Koç ile 46 Milletvekilinin Özürlüler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/1029, 2/215, 2/424, 2/437) (S. Sayısı: 969) (x)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

Geçen birleşimde 25 inci madde kabul edilmişti.

Şimdi, yeni madde ihdasına dair bir önerge vardır; bu önergenin işlemini yapacağız.

Sayın milletvekilleri, malumları olduğu üzere, görüşülmekte olan tasarı veya teklife konu kanunun, komisyon metninde bulunmayan, ancak tasarı veya teklifle çok yakın ilgisi bulunan bir maddesinin değiştirilmesini isteyen ve komisyonun salt çoğunlukla katıldığı önergeler üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açılacağı, İçtüzüğün 87 nci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüdür. Bu nedenle, önergeyi okutup, komisyona soracağım; komisyon önergeye salt çoğunlukla (21 üyesiyle) katılırsa, önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açacağım; komisyonun salt çoğunlukla katılmaması halinde ise önergeyi işlemden kaldıracağım.

Şimdi, önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 969 sıra sayılı kanun tasarısına yeni madde olarak aşağıdaki maddenin eklenmesini ve diğer maddelerin teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Ali Topuz

Ufuk Özkan

İzzet Çetin

 

İstanbul

Manisa

Kocaeli

 

Ali Arslan

Osman Kaptan

Mehmet Boztaş

 

Muğla

Antalya

Aydın

 

Hüseyin Ekmekcioğlu

Ferit Mevlüt Aslanoğlu

Mehmet Mesut Özakcan

 

Antalya

Malatya

Aydın

 

Madde 26.- 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş, Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

Ek Madde 1- 2022 sayılı Muhtaç ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinden istifade ederek aylık almaya başlayan özürlü kadınlardan sonradan evlenmek suretiyle aylık alma hakkını kaybedenlerin haksız yere aldıkları aylıkların hazinece geri tahsili için başlatılan işlemler bu kanunun yayımı tarihinden itibaren durdurulur, bu nedenle hazinece tahsil edilen miktar ilgililere müracaatları üzerine 1 ay içinde geri ödenir. Bu durumları henüz tespit edilmemiş olan özürlü kadınlarla ilgili araştırmalara ve takibata bu kanunun yayımı tarihinden itibaren son verilir.

BAŞKAN - Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş)- Sayın Başkan, salt çoğunluğumuz hazır değil; katılamıyoruz.

BAŞKAN - Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılmamış olduğundan, önergeyi işlemden kaldırıyorum.

26 ncı maddeyi okutuyorum:

MADDE 26.- 24.5.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 3 üncü maddesinin (c) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (d) bendi ve (e) bendine (11) numaralı alt bent eklenmiştir.

d) "Bakıma Muhtaç Özürlü"; özürlülük sınıflandırmasına göre resmi sağlık kurulu raporu ile ağır özürlü olduğu belgelendirilenlerden, günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olan kişiyi,

11- "Çocuk evleri"; 0-18 yaşlar arasındaki korunmaya muhtaç çocukların kaldığı ev birimlerini,"

BAŞKAN - Madde üzerinde şahsı adına söz isteyen Denizli Milletvekili Sayın Ümmet Kandoğan; buyurun.

ÜMMET KANDOĞAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Özürlülerle ilgili olarak hazırlanmış olan bu kanun tasarısının, inşallah, kısa bir zaman içerisinde kanunlaşıp yürürlüğe girmesini de temenni ediyorum.

Değerli milletvekilleri, özürlülerle ilgili olarak, bugüne kadar, gerek devlet olarak gerek hükümetler olarak gerekse özel kuruluşlar olarak ve gerekse biz vatandaşlar olarak yapmamız gereken işleri yaptığımızı söylememiz mümkün değil. İşte, bugün, gelen bir kanun tasarısıyla, geçmişten beri yapamadıklarımızın karşılığı olarak, onlara bir vefa borcu olarak böyle bir kanun tasarısı gündemde; ancak, bu kanun tasarısının da özürlülerle ilgili olarak her şeyi halledeceğini ileri sürmemiz de doğru olmayacaktır. Bir kere daha, Türkiye'de ne kadar özürlü vatandaşımızın olduğunun doğru bir istatistiğini de yapamadığımızı ifade etmek istiyorum ve yine, bugüne kadar, gerek kamu kesiminde gerekse özel kesimde, mevcut, yürürlükteki kanunlara uygun olarak yapılması gerekenleri de yapamadığımızı ifade etmek istiyorum. Örneğin, kamuda çalışması gereken özürlü işçi sayısı 19 500 civarında olması gerekirken, maalesef, şu anda çalışan özürlü sayısı          15 000'ler civarındadır ve yine, devlette memur olarak çalışması gereken özürlü sayımız 47 000 olması gerekirken, şu anda çalışan 8 500 civarında memurun olması, kamunun yapması gereken bir işi ne kadar ihmal ettiğinin de bir göstergesi olarak karşımızda durmaktadır ve yine, özel sektörde çalışması gereken özürlü sayımız 57 000 civarında olması gerekirken, şu anda çalışan özürlü sayımızın da 21 000 olduğunu gözönüne alacak olursak, bunları, kanunla, yönetmelikle ne kadar teminat altına alırsak alalım, bunların ciddî bir şekilde takip edilmediği takdirde, çıkaracağımız bu özürlülerle ilgili yeni yasanın da özürlü vatandaşlarımıza çok fazla bir şey getirebileceğini ifade etmemiz zordur.

Bakınız, geçici maddelerle ilgili düşüncelerimi ifade etmek istiyorum. Geçici madde 1; bu kanunda öngörülen yönetmelikler kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde çıkarılır ve çıkarılması gereken yönetmelik sayısı -ben saydım; yanlış da olabilir- 13 adet yönetmelik çıkarılması lazım. Ben kamuda çalıştığım için biliyorum ki, kanunlara ne kadar böyle hükümler koyarsak koyalım, uygulamada bunlara uyulmadığını her zaman görmek mümkündür.

Ben, buradan ikaz etmek istiyorum. Bu 13 yönetmeliğin mutlaka öngörülen süreler içerisinde… Hatta, ben, bu bir yıllık sürenin de son derece uzun olduğunu düşünüyorum ve bu nedenle, bu yönetmeliklerin altı ay içerisinde, üç ay içerisinde yürürlüğe girip, özürlü vatandaşlarımızın yeni imkânlara kavuşması gerekir. Nedir yönetmelik; bazıları bir tek bakanlığa verilmiş olan bir yetki, bazıları birden fazla bakanlığa verilmiş olan bir yetki. Oturur bakanlığın ilgili yetkilileri, yarından itibaren çalışmaya başlarlar ve en kısa zamanda bu yönetmelikler yürürlüğe girip, özürlü vatandaşlarımızın toplumla daha iyi, uyumlu yaşayabilmesinin önü açılır.

Mesela, geçici 2 nci maddeyle, kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut binalar, yollar, kaldırımlar, açık alanlarla ilgili, özürlü vatandaşlarımızın rahatlıkla yaşayabilmeleri için, tam yedi yıllık bir süre getiriyoruz sayın milletvekilleri; yani, bu yedi yıllık süre son derece uzun bir süredir. Yedi yıl boyunca bu özürlü vatandaşlarımızın mevcut şartlarda yaşamaya devam etmelerini izah etmenin mantıklı bir açıklaması yok. Niçin yedi yıl? Hadi, bunu bir ölçüde kabul edebiliriz kamu binalarıyla ilgili; ama, geçici 3 üncü maddeye bakacak olursak, toplu taşıma araçlarıyla ilgili, özürlü vatandaşlarımızın buralarda rahatlıkla seyahat edebilmelerini sağlamayla ilgili düzenlemede de yine tam yedi yıllık bir süre veriyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kandoğan, toparlar mısınız lütfen.

Buyurun, 1 dakikalık süre veriyorum.

ÜMMET KANDOĞAN (Devamla) - Nedir yedi yıllık süre kamu araçlarının özürlü vatandaşlarımızın istifade edebilmesi için uygun bir hale getirilebilmesi için verilen süre. Bu yedi yıllık süre içerisinde özürlü vatandaşlarımız ne yapacaklar; bu kamuya ait araçlardan nasıl istifade edecekler?!

O nedenle, değerli milletvekilleri, bu kanun burada görüşülürken, en azından şu söylemiş olduğum hususlarla ilgili olarak kanunda getirdiğimiz süreleri ne olur aşağıya çekelim. Özürlü vatandaşlarımızın daha iyi bir hayat sürebilmeleri için getirilen bu süreler, son derece uzun olan sürelerdir.

Ben, bu duygu ve düşüncelerle, bu kanunun özürlü vatandaşlarımız için, ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kandoğan.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

27 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 27.- 2828 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (e) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

a) Bu Kanun kapsamına giren sosyal hizmetlere ilişkin faaliyetler, Devletin denetim ve gözetiminde, sivil toplum kuruluşları ile halkın gönüllü katkı ve katılımı da sağlanarak bir bütünlük içinde yürütülür. Sunulacak bakım ve diğer hizmetlerin kapsamı ve bu hizmetleri verecek olan gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma usül ve esasları ve diğer hususlar Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

28 inci maddeyi okutuyorum:

MADDE 28.- 2828 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (g) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

g) Kuruma bağlı olanlar dışında kurulacak sosyal hizmet kuruluşlarının, özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti verenler hariç olmak üzere açılış iznine, her türlü standartlarına ve işleyişlerine ilişkin esasları, varsa ücret tarifelerini tespit etmek, onaylamak, denetimini yapmak ve bu esaslara uymayanların faaliyetlerini durdurmak.

BAŞKAN - Madde üzerinde, şahsı adına söz isteyen, Erzurum Milletvekili Mücahit Daloğlu?.. Yok.

İstanbul Milletvekili Ünal Kacır?..

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Vazgeçtim.

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

29 uncu maddeyi okutuyorum:

MADDE 29.- 2828 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Kurumun merkez teşkilatı bir Genel Müdür, beş Genel Müdür Yardımcısı ile aşağıdaki esas birimlerden oluşur:

a) Hukuk Müşavirliği.

b) Teftiş Kurulu Başkanlığı.

c) Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı.

d) İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı.

e) Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.

f) Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı.

g) Aile-Kadın ve Toplum Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.

h) Çocuk Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.

i) Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.

j) Özürlü Bakım Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.

k) Sosyal Hizmetler Eğitim Merkezi Başkanlığı.

l) Yaşlı Bakım Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.

m) Sosyal Yardım Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.

n) Döner Sermaye Merkez Müdürlüğü.

o) Özel Kalem Müdürlüğü.

p) Savunma Uzmanlığı.

BAŞKAN - Madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan Kanun Tasarısının 29 uncu maddesiyle değiştirilen 2828 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının bent numaralarının;

(e) bendinin (j) olarak, (f) bendinin (l) olarak, (g) bendinin (n) olarak, (h) bendinin (e) olarak, (j) bendinin (g) olarak, (l) bendinin (f) olarak, (m) bendinin (h) olarak, (n) bendinin (m) olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Faruk Çelik

Ahmet Yeni

Kerim Özkul

 

Bursa

Samsun

Konya

 

Tevfik Akbak

 

Fikret Badazlı

 

Çankırı

 

Antalya

 

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

DEVLET BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum.

Gerekçe:

2828 sayılı Kanunun diğer maddelerindeki atfa madde uygun hale getirilmekte, içerikte değişiklik yapılmamaktadır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Maddeyi, kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

30 uncu maddeyi okutuyorum:

MADDE 30.- 2828 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.

EK MADDE 7.- Sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmayan, bakıma muhtaç özürlülerden ailesini kaybetmiş olanlar ile ailesi ekonomik veya sosyal yoksunluk içerisinde bulunanlara bakım hizmetinin resmi veya özel bakım kurumlarında ya da ikametlerinde verilmesi sağlanır.

Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetlerinin kapsamı ve bu hizmetleri verecek olan gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma usül ve esasları, denetlenmeleri ile ücretlendirme ve ödemeleri Kurumun koordinatörlüğünde, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetinin karşılığı olarak her ay için kişi başına belirlenecek tutar, iki aylık net asgari ücretten fazla olamaz.

Bakıma muhtaç özürlülerin, Kurumca bakılanlar dışındakilerin bakım ücreti bu amaçla Kurum bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.

BAŞKAN - Ek 7 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Ek madde 8'i okutuyorum:

EK MADDE 8.- İşitme ve konuşma özürlülerine gerek görüldüğü hâllerde tercümanlık yapmak üzere illerde işaret dili bilen personel görevlendirilir. Personelin işaret lisanı öğrenmeleri için gerekli kursların düzenlenmesi sağlanır. Bu personelin görev ve yetkileri, çalışma koşulları ile ilgili usül ve esaslar Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün müştereken hazırlayacakları yönetmelikle belirlenir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

30 uncu maddeyi, kabul edilen ek 7 ve 8 inci maddelerle birlikte oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

31 inci maddeyi okutuyorum:

MADDE 31.- 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasına (n) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent ve ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

o) Özürlülerin araçları için ayrılmış park yerlerinde,

(o) bendinin ihlâli hâlinde para cezası iki kat artırılır.

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

32 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 32.- 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

s) Özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programları.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

33 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 33.- 21.5.1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesine (n) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (o) bendi eklenmiş ve mevcut (o) bendi (p) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.

o) Özürlü bireylerin spor yapabilmelerini sağlamak ve yaygınlaştırmak üzere; spor tesislerinin özürlülerin kullanımına da uygun olmasını sağlamak, spor eğitim programları ve destekleyici teknolojiler geliştirmek, gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları ile yayınlar yapmak, spor adamları yetiştirmek, özürlü bireylerin spor yapabilmesi konusunda ilgili diğer kuruluşlarla işbirliği yapmak,

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

34 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 34.- 7.5.1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.

m) Rehabilite edici tıbbi hizmetlerde kullanılan yardımcı araç ve gereçleri üretmek amacıyla, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulacak kuruluşların açılış iznini vermeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir. Bu kurum ve kuruluşların açılış izninin verilmesine, üretim ve personel standardına, işleyiş ve denetimi ile daha önce açılmış olan kurum ve kuruluşların durumlarına ilişkin esaslar Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, yeni madde ihdasına dair önerge vardır.

Malumları olduğu üzere, görüşülmekte olan tasarı veya teklife konu kanunun komisyon metninde bulunmayan, ancak tasarı ve teklifle çok yakın ilgisi bulunan bir maddesinin değiştirilmesini isteyen ve komisyonun salt çoğunlukla katıldığı önergeler üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açılacağı, İçtüzüğün 87 nci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüdür.

Bu nedenle, önergeyi okutup Komisyona soracağım, Komisyon önergeye salt çoğunlukla, 21 üyesiyle katılırsa, önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açacağım. Komisyonun salt çoğunlukla katılmaması halinde ise, önergeyi işlemden kaldıracağım.

Şimdi, önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 969 sıra sayılı kanun tasarısına yeni madde olarak aşağıdaki maddenin eklenmesini ve diğer maddelerin teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Ali Topuz

Hüseyin Ekmekcioğlu

Ufuk Özkan

 

İstanbul

Antalya

Manisa

 

İzzet Çetin

Ali Arslan

Ferit Mevlüt Aslanoğlu

 

Kocaeli

Muğla

Malatya

 

M. Mesut Özakcan

Osman Kaptan

Mehmet Boztaş

 

Aydın

Antalya

Aydın

 

"Madde 35.- 3359 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Sağlık işletmelerinde koruyucu sağlık hizmetleri ve sosyal güvencesi bulunmayan özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları ile bunun için gerekli görülen muayene ve tetkik hizmetleri dışında teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetler ücretli olup, sağlık işletmesince tahakkuk ettirilen masraflar ilgili kurumca herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın öncelik ve ivedilikle ve ödeme emri beklenilmeksizin ödenir."

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ(Muş)-Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

DEVLET BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Salt çoğunluk bulunmadığı için, önergeyi işlemden kaldırıyorum.

35 inci maddeyi okutuyorum:

MADDE 35.- 30.4.1992 tarihli ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

EK MADDE 3.- Görme, ortopedik, işitme, dil-konuşma, ses bozukluğu, zihinsel ve ruhsal özürlü çocuklardan özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam etmeleri uygun görülenlerin eğitim giderlerinin, her yıl bütçe uygulama talimatında belirlenen miktarı Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

36 ncı maddeyi okutuyorum:

MADDE 36.- 28.12.1993 tarihli ve 3960 sayılı Kalıtsal Hastalıklarla Mücadele Kanununun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Madde 1.- Devlet, kalıtsal kan hastalıklarından thalessemia ve orak hücreli anemi dahil olmak üzere, bütün kalıtsal kan hastalıklarıyla ve özürlülüğe yol açan diğer kalıtsal hastalıklarla koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında mücadele eder. Bunun için gerekli ödenek Sağlık Bakanlığı yılı bütçesine konulur.

Kalıtsal kan hastalıklarıyla ve özürlülüğe yol açan diğer kalıtsal hastalıklarla koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında mücadele için gerekli önlemler ve bu konuda uygulanacak usul ve esaslar Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

37 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 37.- 13.4.1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (u) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

u) Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve çocuklara karşı şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

38 inci maddeyi okutuyorum:

MADDE 38.- 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 348 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

1) Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi.

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

39 uncu maddeyi okutuyorum:

MADDE 39.- 22.5.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 108 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve ikinci fıkrasının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu Kanunda öngörülen idari para cezaları, 101 inci maddedeki idari para cezaları hariç, gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verilir. 101 inci madde kapsamındaki idari para cezaları ise, doğrudan Türkiye İş Kurumu İl Müdürü tarafından verilir.

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Yeni madde ihdasına dair önerge vardır.

Bilindiği gibi, görüşülmekte olan tasarı ve teklife konu kanunun, komisyon metninde bulunmayan, ancak tasarı veya teklif ile çok yakın ilgisi bulunan bir maddesinin değiştirilmesini isteyen ve komisyonun salt çoğunlukla katıldığı önergeler üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açılacağı İçtüzüğün 87 nci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüdür.

Bu nedenle, önergeyi okutup, Komisyona soracağım, Komisyon önergeye salt çoğunlukla (21 üyesiyle) katılırsa, önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açacağım. Komisyonun salt çoğunlukla katılmaması halinde ise, önergeyi işlemden kaldıracağım.

Şimdi, önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 969 sıra sayılı kanun tasarısına yeni madde olarak aşağıdaki maddenin eklenmesini ve diğer maddelerin teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Ufuk Özkan

Osman Kaptan

İzzet Çetin

 

Manisa

Antalya

Kocaeli

 

Ali Arslan

Mehmet Boztaş

Hüseyin Ekmekcioğlu

 

Muğla

Aydın

Antalya

 

Ali Topuz

M. Mesut Özakcan

Ferit Mevlüt Aslanoğlu

 

İstanbul

Aydın

Malatya

 

Madde 40.- 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (p) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

p) Büyükşehir içindeki toplutaşıma hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek, Büyükşehir sınırları içindeki kara ve denizde taksi ve servis araçları dahil toplutaşıma araçlarına ruhsat vermek. Belediyelerce işletilen veya belediyelerin işletim hakkını imtiyaz sözleşmeleriyle devrettiği her türlü toplutaşıma araçlarının ve duraklarının özürlülerin yararlanmasına ve ulaşabilirliği ile Türk standartlarına uygunluğunu sağlamak, özürlüler ile öğretilebilir zihinsel özürlülerin ve tekerlekli sandalye kullanıcılarının veya diğer özürlüler için uygun görülen zorunlu refakatçilerin ücretsiz ulaşımları için gerekli tedbirleri almak, kiraya verilen büfe, otopark, tuvalet vb. işyerlerinin en az yüzde 2'sinin öncelikli olarak özürlüler ve özürlülere hizmet veren vakıf ve dernekler tarafından işletilmesi ve istihdamını sağlamak. (Adı geçen işyerlerinin tahsisinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.)

BAŞKAN - Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, Komisyonun salt çoğunluğu hazır olmadığı için katılamıyoruz.

BAŞKAN - Komisyon önergeye salt çoğunluğuyla katılmamış olduğundan, önergeyi işlemden kaldırıyorum.

40 ıncı maddeyi okutuyorum:

MADDE 40.- 10.7.2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

EK MADDE 1.- Büyükşehir belediyelerinde özürlülerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme, danışmanlık, sosyal ve meslekî rehabilitasyon hizmetleri vermek üzere özürlü hizmet birimleri oluşturulur. Bu birimler, faaliyetlerini özürlülere hizmet amacıyla kurulmuş vakıf, dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği hâlinde sürdürürler. Özürlü hizmet birimlerinin kuruluş, görev, yetki, sorumluluk ve işleyişine ilişkin usül ve esaslar Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

41 inci maddeyi okutuyorum:

MADDE 41.- 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 122 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen "dil, ırk, renk, cinsiyet," ibaresinden sonra gelmek üzere "özürlülük," ibaresi eklenmiştir.

BAŞKAN - Madde üzerinde, şahsı adına söz isteyen, İstanbul Milletvekili Sayın Lokman Ayva.

LOKMAN AYVA (İstanbul) - Vazgeçtim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ayva..

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

42 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 42.- 25.3.1997 tarihli ve 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesinin (h) bendine aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

Başkanlığın bağlı olduğu Bakanın onayı ile özürlü kimlik kartı hazırlama veya verme yetkisi, valiliklere devredilebilir. Özürlü kimlik kartı hazırlama ve verme usül ve esasları, İçişleri Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünce müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

43 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 43.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Madde 7.- Başkanlığın ana hizmet birimleri şunlardır:

a) Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanlığı.

b) Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanlığı.

c) Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı.

d) Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

44 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 44.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanlığı

Madde 8.- Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:

a) Özürlülerin rehabilitasyonu ve eğitimi sürecinde ilgili kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.

b) Özürlülerin rehabilitasyonuna yönelik her türlü standardın oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapmak.

c) Rehabilitasyon alanında faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlardaki yapılan çalışmaları takip etmek, sorunları ve çözüm yollarını araştırmak.

d) Rehabilitasyon ve eğitim alanları ile ilgili (panel, sempozyum, konferans ve benzeri) etkinliklerde bulunmak.

e) İstihdamı kısıtlayan engellerin kaldırılmasını, istihdam alanlarının genişletilmesini ve özürlülerin kendi işini kurmalarına yönelik çalışmaları takip etmek ve tekliflerde bulunmak.

f) Özürlülerin günlük hayatlarında karşılaştıkları fiziki ve mimari engellerin kaldırılması ve bu konudaki standartların belirlenmesi için teklifler hazırlamak ve hazırlatmak.

g) Kamuya açık sosyal, kültürel, sportif tesis ve alanlar ile kitle iletişim ve ulaşım araçlarından özürlülerin faydalanmasını sağlayıcı tedbirleri araştırmak, değerlendirmek ve teklifler hazırlamak.

h) Özürlü çocuklara, gençlere, yetişkinlere bütünleştirilmiş ortamlarda ve her düzeyde eğitim imkanı sağlamaya yönelik çalışmaları takip etmek.

ı) Özürlülüğün önlenmesi, erken teşhisi, özürlülerin rehabilitasyonu, eğitimi ve sosyal güvenlikleri ile ilgili konularda teklif ve projeler hazırlamak, hazırlatmak ve uygulatmak.

i) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz isteği?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

45 inci maddeyi okutuyorum:

MADDE 45.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanlığı

Madde 9.- Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:

a) Özürlülük politikasının belirlenmesine yönelik veri oluşturmak.

b) Özürlülük alanındaki çalışmaları takip etmek, değerlendirmek.

c) Özürlülerle ilgili mevzuatı derlemek, incelemek ve geliştirilmesine yönelik çalışma yapmak.

d) Özürlülere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanma amacıyla kullanılmak üzere özürlüler kimlik kartı hazırlamak, hazırlatmak ve her türlü işlemleri takip etmek.

e) Başkanlık birimlerinin bilgi işlem ve otomasyon ihtiyacını karşılamak ve yürütmek.

f) Başkanlık birimlerinin iş akışlarını izleyerek etkin ve verimli iş, bilgi akışı ve iletişim düzenini sağlamak, bunlara yönelik gelişmeleri izlemek ve geliştirmek için önerilerde bulunmak.

g) Bilgi portalını oluşturmak, yönetmek ve iletişim ağını sağlamak.

h) Özürlüler ile ilgili veri tabanı oluşturulmasını sağlamak.

ı) Ulusal kurum ve kuruluşlardan özürlülere yönelik istatistiksel bilgilerin bilgi işlem ortamında toplanmasını sağlamak ve değerlendirmek.

i) Başkanın direktif ve emirlerini ilgililere duyurmak ve işlemleri takip etmek.

j) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

46 ncı maddeyi okutuyorum:

MADDE 46.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 10 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı

Madde 10.- Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:

a) Başkanlığın uluslararası ilişkilerini düzenlemek ve yürütmek.

b) Özürlülere yönelik oluşturulan sosyal politikaları uluslararası ve ülkeler ölçeğinde izlemek ve değerlendirmek.

c) Uluslararası düzeyde özürlülere yönelik faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarla işbirliği kurmak, sürdürmek, geliştirmek, ilgili personelin bilgilendirilmesini sağlamak.

d) Avrupa Birliği ile özürlülük alanındaki çalışmaları yürütmek.

e) Özürlülere yönelik faaliyetlerde uluslararası kurum ve kuruluşlardaki gelişmeleri takip etmek, özürlülerin sorunlarını ve çözüm yollarını ortak araştırmak, ortaya çıkan sorunlar hakkında ortak inceleme ve araştırma yapmak, yaptırmak, bu konuda ortak proje ve teklifleri hazırlamak ve hazırlatmak.

f) Uluslararası kurum ve kuruluşlardan özürlülere yönelik istatistiksel bilgilerin toplanmasını sağlamak.

g) Özürlülerle ilgili uluslararası gelişmeleri takip etmek, antlaşma ve sözleşmelerin ülkemizdeki uygulamalarını izlemek ve değerlendirmek.

h) Başkanlığın koordinatörlüğündeki uluslararası düzeyde özürlülere yönelik faaliyetler için teşkil edilen kurulların ve organizasyonların sekretarya hizmetini yürütmek.

ı) Yabancı kaynaklı dokümanların temini, tercümesi ve ilgili birimlerin bilgilendirilmesini sağlamak.

i) Başkanlığın iç ve dış tanıtımını ve halkla ilişkiler hizmetlerini yürütmek.

j) Başkanlığın her türlü protokol işlerini düzenlemek ve yürütmek.

k) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

47 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 47.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı

Madde 11.- Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:

a) Başkanlık birimlerince önerilen projelerin hazırlanması veya hazırlatılması ile ilgili çalışma yapmak ve uygulanmasına destek sağlamak.

b) Başkanlıkça yapılmasına karar verilen projelerin gerçekleşmesi amacıyla gerekli malî kaynakların sağlanması için ilgili birimlerle kurum ve kuruluşlarla iletişim kurmak.

c) Projenin tamamlanmasından sonra hazırlanacak proje sonuç raporunun ilgili birimler aracılığı ile duyurulmasını sağlamak.

d) Proje veri tabanının oluşturulmasını sağlamak.

e) Başkanlık süreli yayınının hazırlanması ve yayınlanması için gerekli çalışmaları yapmak ve yaptırmak.

f) Başkanlıkça görevlendirildiğinde, genel yahut özel protokole bağlı işbirlikleri geliştirmek.

g) Başkanlığı ilgilendiren toplantı, brifing ve görüşmeleri düzenlemek, Özürlüler Yüksek Kurulu ve Özürlüler Şârasının sekretarya hizmetlerini yürütmek, önemli not ve tutanakları tutmak ve yayımlamak.

h) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

48 inci maddeyi okutuyorum:

MADDE 48.- 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (1) sayılı cetvelin " Ana Hizmet Birimleri" bölümü "1. Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanlığı, 2. Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanlığı, 3. Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı, 4. Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı" şeklinde değiştirilmiştir.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

49 uncu maddeyi okutuyorum:

MADDE 49.- a) Ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü bölümünden çıkarılmış, ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek adı geçen Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı (I) sayılı cetvelin adı geçen Genel Müdürlüğe ait bölümüne eklenmiştir.

b) Ekli (3) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Özürlüler İdaresi Başkanlığı bölümünden çıkarılmış, ekli (4) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek adı geçen Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı (I) sayılı cetvelin adı geçen Başkanlığa ait bölümüne eklenmiştir.

BAŞKAN - Maddeyi, ekli listeyle birlikte oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

50 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 50.- 6.6.2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin 2/a bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

2. a) (II) sayılı mallardan kayıt ve tescile tabi olanların veraset yoluyla intikaller hariç ilk intisabında istisna uygulanan malların, 7 nci maddenin 2 nci bendinde sayılanlar hariç olmak üzere, istisnadan yararlananlar dışındakilere iktisabında, ilk iktisabındaki matrah esas alınarak adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan kayıt ve tescili tarihinde geçerli olan oran üzerinden, bu tarihte özel tüketim vergisi alınır.

BAŞKAN - Madde üzerinde, şahsı adına söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Gürsoy Erol; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Sayın Erol, süreniz 5 dakikadır.

GÜRSOY EROL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan tasarının 50 nci maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, bu maddeyle ne getirilmek isteniyor; özürlü vatandaşlar, araç almak istedikleri zaman, ÖTV ödemiyorlar. Daha öncesinde, beş senede bir bu hakka sahip oluyorlardı; yani, beş sene içerisinde aracı satmak isterlerse, o zaman, ÖTV'sini ödüyorlardı; eğer, beş seneden sonra satmak isterlerse, o zaman, bu ÖTV'yi yine ödemiyorlardı. Yalnız, geçen sene bu sıralarda, yani, temmuz ayında, Maliyenin, bazı kanunlarda diye geçen, çoğumuzun da içinde neler olduğunu anlamadığımız o yasalardan birinde, beş seneden sonra da sattığında ÖTV ödeme şartı getirildi. Şimdi, biz, bu maddeyle, özürlü vatandaşlar, eğer, beş seneden sonra araçlarını satarlarsa ÖTV ödemesinler diyoruz.

Şimdi, biraz sonra, bu konuyla ilgili, zannediyorum, hükümet tarafından, bu maddenin kaldırılmasıyla ilgili bir önerge gelecek. Savunması şu: Bunu özürsüz birine sattığı için, özürsüz biri bu ÖTV'yi ödesin. Şimdi, uygulamada, bu, kesinlikle böyle olmuyor. Beş sene geçtikten sonra, altı sene, yedi sene, zaten araba yıpranmış- bu arabayı satarken, aynı şartlarda, alan karşı taraf, ÖTV'sini ödemek üzere bir araba mı satın alır, yoksa, ÖTV'sini ödememek üzere başka bir arabayı, normal bir arabayı mı satın alır?! Yani, uygulamada, bu, tekrar, özürlünün sırtına, âdeta, ötelenmiş bir vergi gibi geliyor.

Biz, şimdi, bu maddenin, özürlüler adına yanlış olarak uygulandığını ve özellikle Plan ve Bütçe Komisyondaki arkadaşların, bu noktada, uygun görüşüyle bu madde ilave edildi.

Söz almamak için... Keza, 51 inci maddede de, benzinli motorlar için 1 600, sadece dizel motorlar için 2 000 motora kadar çıkması olarak geldi. Özürlü kişiler, zaten, uzun süre kullanacağı için, yakıttan tasarruf etme adına, özellikle, dizel arabalarda da, 1 600 öncesindeki araçlar küçük araç olduğu için, sandalye koymakta zorluk çektiklerinden, onun için, 2 000'e kadar dizel arabaları da rahatlıkla kullanabiliyorlar. Dolayısıyla, dizel arabalarda, bir sonraki maddede de, yine, hükümet adına, bu maddenin çıkarılmasıyla ilgili bir önerge gelecek.

Şimdi, özürlülerin, bu noktada, özel bir talepleri var ve geçmişte uygulanan, bir sene önce bizim kaldırdığımız bu yanlışın tekrar düzeltilmesini talep ediyorlar. Bu noktada aşırı bir müracaat, aşırı bir telefon var.

Hemen şunu da ifade edeyim; ben, bugüne kadar almış olduğum araçların hiçbirini de, ÖTV'siz, özürlü statüsünde de almadım. Benim şahsımla da alakası yok, bunu da özellikle hatırlatmak istiyorum; ama, özürlüler adına gelen telefon ve faksların da haddi hesabı yok.

Bu yanlışlık Plan Bütçede düzeltildi. Eğer, destek verirseniz, biraz sonra bu önergeyle kaldırılmadan bu şekilde geçerse, özürlüler adına, aynı şekilde geçmişte uygulandığı gibi, hayırlı bir icraat işlemiş olacağınızı ifade ediyorum ve bu noktada desteklerinizi bekliyoruz.

Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erol.

Madde üzerinde 1 adet önerge vardır, önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 969 sıra sayılı kanun tasarısının 50 nci maddesinin tasarıdan çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

İrfan Gündüz

Mustafa Nuri Akbulut

Ali Temur

 

İstanbul

Erzurum

Giresun

 

İsmail Bilen

 

Ünal Kacır

 

Manisa

 

İstanbul

 

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

DEVLET BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul ) - Efendim, kısa bir açıklama yapmak istiyorum.

Özellikle, buradaki düzenleme, hem hükümet tasarısında hem de tasarıda, tekliflerde olmayan bir maddeydi; Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerimizin önergesiyle kabul edildi. Hükümet, burada, 1 600 cc'nin üstündeki araçları lüks tüketim olarak kabul etmekte ve dolayısıyla, bunun üstündeki araç edinimlerinde verginin ödenmesi gerektiğini düşünmektedir; bu sebeple, önergeye katılıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Özürlü olmayanların mal edinmesinde vergi adaletinin sağlanabilmesi ve istisnalara yol açmaması amacıyla madde tasarıdan çıkarılmaktadır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul etmeyenler…

Sayın Milletvekilleri, lütfen... Önergenin kabul edilip edilmediği anlaşılmamaktadır.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

50 nci madde metinden çıkmıştır.

51 inci maddeyi 50 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 50.- 4760 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (2) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"2. (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tabi mallardan:

a) 87.03 (motor silindir hacmi benzin motorlu araçlar için 1.600 cm3'ü, motor silindir hacmi dizel motorlu araçlar için 2.000 cm3'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm3'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P numaralarında yer alanların sakatlık derecesi % 90 veya daha fazla olan malul ve engelliler tarafından,

b) 87.03 (motor silindir hacmi benzin motorlu araçlar için 1.600 cm3'ü, motor silindir hacmi dizel motorlu araçlar için 2.000 cm3 ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm3'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P numaralarında yer alanların bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından,

Beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı,"

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

1 adet önerge vardır; önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 969 sıra sayılı kanun tasarısının 50 nci maddesinin tasarıdan çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

İrfan Gündüz

Mustafa Nuri Akbulut

Ali Temür

 

İstanbul

Erzurum

Giresun

 

İsmail Bilen

Ünal Kacır

Sabri Varan

 

Manisa

İstanbul

Gümüşhane

 

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

DEVLET BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Silindir hacmi 1600 cm3'ün üstünde yer alan araçların lüks tüketim kapsamına girmesi nedeniyle amaca hizmet etmeyeceği düşünüldüğünden madde tasarıdan çıkarılmaktadır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Böylece, 51 inci madde de tasarıdan çıkarılmıştır.

52 nci maddeyi 50 nci madde olarak okutuyorum:

Yürürlükten kaldırılan hükümler

MADDE 50.- a)17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun ek 37 nci maddesi,

b) 29.6.1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 668 inci maddesinin üçüncü fıkrası,

c) 22.4.1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun 14 üncü maddesinin son fıkrası,

Yürürlükten kaldırılmıştır.

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Geçici Madde 1'i okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yürürlüğe konulur.

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Geçici Madde 2'yi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 2.- Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Geçici Madde 3'ü okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 3.- Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma getirilir.

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Geçici Madde 4'ü okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 4.- Bu Kanunla Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü teşkilat kanunlarında yapılan yeni düzenleme sebebiyle kadro ve görev unvanları değişenler veya kaldırılanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Başkanlıkta boş bulunan durumlarına uygun kadrolara atanırlar. Bunlar yeni bir kadroya atanıncaya kadar her türlü mali haklarını eski kadrolarına göre almaya devam ederler. Söz konusu personelin atandıkları yeni kadroların aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer malî hakları toplamının net tutarı, eski kadrosunda en son ayda almakta oldukları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer malî hakları toplamı net tutarından az olması halinde aradaki fark giderilinceye kadar atandıkları kadroda kaldıkları sürece hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir. Kadro ve görev unvanı değişmeyenler ise aynı kadro ve görev unvanlarına atanmış sayılırlar.

BAŞKAN - Madde üzerinde Sayın Komisyonun düzeltme talebi vardır; buyurun Sayın Başkan.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, dördüncü satırdaki "Başkanlıkta" kelimesinin metinden çıkarılmasını teklif ediyoruz.

BAŞKAN - Sayın Yıldız, yanlışlıkla mı yer aldı?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Bir düzeltme…

BAŞKAN - Düzeltme not alındı.

Düzeltmeyle birlikte maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

53 üncü maddeyi 51 inci madde olarak okutuyorum:

Yürürlük

Madde 51.- Bu Kanunun 35 inci maddesi ile 50 nci maddesinin (a) bendi 1.6.2006 tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

54 üncü maddeyi 52 nci madde olarak okutuyorum:

Yürütme

Madde 52.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN - Madde üzerinde şahsı adına, İstanbul Milletvekili Sayın Lokman Ayva söz istemiştir.

Buyurun Sayın Ayva. (AK Parti sıralarından alkışlar)

LOKMAN AYVA (İstanbul) - Sayın Başkanım, aziz milletimin kıymetli vekilleri; şu anda, gerçekten duygusal bir durumdayım; lütfen, kusuruma bakmayın.

28 Haziranda çok önemli bir an yaşadık; bir insanın kalbinin aynı anda, hem matemi hem de bayramı yaşadığı bir andı benim için. Benim rahmetli babamın vefatının senei devriyesi 28 Hazirandır. Biz babamla, ben 11 yaşımda görme yeteneğimi kaybettikten sonra çok sıkıntılar çektik. Çeşitli hayat mücadelelerinde acılar, dışlanmalar, çeşitli sorunlar yaşadık, karşılaştık. İkibuçuk yıldır hükümetimizin gayret ettiği, partimizin yoğun olarak çalıştığı, sivil toplum kuruluşlarımızın destek verdiği, katkıda bulunduğu, vatandaşlarımızın, mektup, meil, telefon, faksla katkıda bulunduğu süreç sonunda, çok önemli bir an yaşandı. Sevgili Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, aynı zamanda Genel Başkanımızın verdiği Grup toplantımızdaki müjde, daha sonra, yine, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal'ın bu müjdeyi tamamlayan açıklamaları, Türkiye'yi ve bizleri bayram sevincine boğdu. Bu anlamda, çok önemli bir değişimin adımları atılmış durumda şu anda. Yani, Türkiye'de, kayıp bir kitle, sizlerin sayesinde açığa çıktı. Türkiye'de, bir kitle, artık, bundan sonra üretime rahatlıkla katılabilecek. Artık, tabiri caizse, her türlü insan hak ve hürriyetlerine sahip oluyor; bunlar belki şu anda çok az gibi görünebilir ama... 23 Nisanda Başbakanımızı ziyaret eden 6 yaşındaki ikiz çocukların gelecekleri, bizim yaşadıklarımızı yaşamayacakları açısından, son derece güzel bir gelecek haline dönüştü. Bu anlamda, ben, her türlü duygularımı ifade etmekte zorluk çekiyorum; ama, şükranlarımı sunmak istiyorum.

Bu arada, bu kanunun çıkmasında gerçekten çok büyük katkılar oldu; uzmanlarımız katkıda bulundu, memurlarımız, bürokrat arkadaşlarımız, dediğim gibi, sivil toplum kuruluşu temsilcilerimiz, vatandaşlarımız; ama, burada, birkaç da isimden bahsetmek istiyorum müsaadenizle; Devlet eski Bakanımız Güldal Akşit Hanımefendiye teşekkür ediyorum. Grup başkanvekillerimize, başta Faruk Çelik Bey olmak üzere -bu süreci son derece önemli bir hale getirdi- bütün Grup başkanvekillerimize, Cumhuriyet Halk Partisi grup başkanvekillerine ve Genel Başkan Yardımcımız Nükhet Hotar Göksel'e, büyük emekler, büyük çalışmalarla süreci hızlandırma katkıları nedeniyle şükranlarımı arz etmek istiyorum. Son aşamada, gerçekten kararlı, tutarlı, istikrarlı bir şekilde olayı götüren Sevgili Bakanımız Nimet Çubukçu'ya da ayrıca teşekkür etmek istiyorum.

Bizim vatandaşımız, özürlü vatandaşlarımız, Türkiye Büyük Millet Meclisiyle, hükümetiyle, bütün devletiyle gurur duyuyor ve inşallah, buradaki milletvekillerimiz, bundan sonraki Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmalarında görev alacak arkadaşlarımız da özürlü vatandaşlarıyla iftihar edecekler, hem yurt içinde hem yurt dışında büyük katkılarda bulunacaklar.

Ben, bu vesileyle, tekrar şükranlarımı arz ediyor ve bütün vatandaşlarıma şu çağrıda bulunmak istiyorum: Bizim yaptığımız iyilikleri ve bize yapılan kötülükleri lütfen unutalım; ama, bizim yaptığımız kötülükler ile bize yapılan iyilikleri asla unutmayalım diyorum.

Tekrar şükranlarımı sunuyor; hepimize Allah'tan sağlık, mutluluk ve afiyet diliyorum efendim. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ayva.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

İçtüzüğün 86 ncı maddesine göre, oyunun rengini belli etmek üzere aleyhte söz isteyen Gürsoy Erol…

GÜRSOY EROL (İstanbul) - Konuşmayacağım.

BAŞKAN - Sayın Erol, vazgeçtiniz; teşekkür ediyorum.

Lehte söz isteyen Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan… Yok.

Trabzon milletvekili Cevdet Erdöl; buyurun.

CEVDET ERDÖL (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hiç kimse isteyerek özürlü doğmaz, isteyerek özürlü de olmaz. Özürlü insanlarımıza vermiş olduğunuz bu destekten dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu kanunun hazırlanması sırasında, gerek tasarı ve gerekse Sayın Ayva'nın teklifi yanında -her ne kadar burada yoklar; ama, ben, isimlerini zikretmek istiyorum- Cumhuriyet Halk Partisinin değerli Grup Başkanvekillerinin tekliflerini, biz, Sağlık Komisyonunda birleştirdik ve bir altkomisyon kurduk. Bu altkomisyonda, çok değerli bir çalışma yaptı arkadaşlarım. Başta, bu altkomisyonun başkanı olan Sayın Lokman Ayva'yı ve yine, Dr.Osman Akman, Nevzat Doğan ve Turhan Çömez'i, Cumhuriyet Halk Partisinden katkı veren Ali Arslan ve Enver Öktem'i, burada, teşekkür ederek yâd etmek istiyorum. Aynı şekilde, Sağlık Komisyonumuzun çok değerli üyelerine, Cumhuriyet Halk Partisine ve AK Partiye mensup bütün üyelere, yine aynı şekilde Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli mensuplarına, verdikleri katkılar nedeniyle çok teşekkür ediyorum. Sayın Güldal Akşit Hanımefendiyi, bu konuda gerçekten çok minnetle anlamız gerekiyor ve Sayın Çubukçu'ya da, kanunu sahiplenen bir bakan olarak başarılar diliyorum, kendisini tebrik ediyorum.

Bu yasanın, tüm milletimize, sadece özürlülere değil tüm milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Oyumun rengi kabuldür; hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erdöl.

Tasarının tümü açıkoylamaya tabidir.

Açıkoylamanın şekli hakkında Genel Kurulun kararını alacağım.

Açıkoylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Oylama için 5 dakika süre vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy pusulalarını, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Ayrıca, vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını, yine, oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Özürlüler Hakkında ve Bazı Kanunlar ile Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı; Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun'un Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'nın Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Samsun Milletvekili Haluk Koç ile 46 Milletvekilinin Özürlüler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin açıkoylama sonucunu arz ediyorum:

Kullanılan oy sayısı                                : 229

Kabul                                : 229 (x)

Böylece, tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Şimdi, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, teşekkür konuşması yapacaktır.

Buyurun Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün toplumun yüzde 12'sini teşkil eden, yılların ihmali sonucu sorunları sürekli artan özürlülerle ilgili tasarıyı kanunlaştırmış bulunuyoruz.

Dünyada 1970'li yıllardan itibaren özürlülük alanında önemli düzenlemeler gerçekleştirilmiş ve yaygınlaştırılmıştır. İlk başlarda özürlülük konusunda hâkim olan medikal yaklaşımın yerini, son yıllarda, sosyal yaklaşımın etkisiyle bizatihi Özürlüler Kanunu biçimindeki düzenlemeler almıştır.

Özürlülük konusunda yeni bir politika aracı olarak nitelendirilebilecek olan yeni versiyon kanunlar, insan hakları ve ayırımcılık merkezli temalarıyla, özürlülük olgusuna yeni bir yaklaşımı belirlemektedir. Yapısı açısından, özürlülük olgusuna, küresel değerler ve bir anlamda da standart kurallar içermesi bağlamında benzerlikler taşıyan bu tür kanunlar, detaylarında ait oldukları toplumsal koşulları içermesi açısından da farklılaşmaktadır.

Özürlülerimiz, eğitim, çalışma ve toplum hayatında gerektiği şekilde yer alamamaktadırlar. Toplumsal önyargılar, fizikî çevre düzenlemelerinin yetersizliği, ulaşım sistemlerinin özürlülerin kullanımına uygun olmaması ve bunun gibi pek çok engel bulunmaktaydı.

Ayrıca, konuyla ilgili mevzuat dağınıklığı, hizmet sunumunun farklı kurumlar eliyle koordinasyonsuz bir biçimde yönetilmesi ve standart uygulamaların olmaması, özürlü bireylerin gereksinimlerinin karşılanamamasına neden olmaktaydı.

Bütün bu gerekçeler ve tespitler sonucu, yaklaşık iki yıldır çalışmaları sürdürülen tasarının kanunlaşması mutluluk vericidir. Özürlü bireylerin toplumsal yaşama tam ve eşit katılımı, üretken ve bağımsız olabilmeleri yolunda büyük bir adım atılmıştır.

Ülkemiz açısından çok önemli bir alanda yeni bir süreci başlatacak olan bu kanunun hayırlı olmasını diler; başta kanunun çıkması için desteklerini esirgemeyen Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyefendiye ve Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanına, hazırlanmasında büyük emeği geçen, bu tasarıda belki en fazla teşekkürü hak eden ve minnettar olduğumuz Sayın Güldal Akşit Hanımefendiye teşekkürü bir borç bilir, Lokman Ayva, Gürsoy Erol gibi, bu camianın Parlamentodaki temsilcilerine gayretlerinden dolayı, sivil toplum örgütlerine, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuyla birlikte Plan ve Bütçe Komisyonuna, grup başkanvekillerimize ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılan çalışmalar sırasında sundukları katkı ve desteklerinden dolayı bütün milletvekillerimize teşekkür eder; sevgi ve saygıyla hepinizi selamlarım. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

3 üncü sıraya alınan, Eskişehir Milletvekilleri Mehmet Ali Arıkan, Cevdet Selvi ile Mehmet Yücesan ve Muharrem Tozçöken ile Fahri Keskin'in; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifleri ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu raporunun görüşmelerine başlıyoruz.

3.- Eskişehir Milletvekilleri Mehmet Ali Arıkan, Cevdet Selvi ile Mehmet Yücesan ve Muharrem Tozçöken ile Fahri Keskin'in; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifleri ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (2/543, 2/562) (S. Sayısı: 971) (x)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yerinde.

Hükümet?.. Yerinde.

Komisyon raporu 971 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Teklifin tümü üzerinde söz talebi?.. Yok.

Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1 inci maddeyi okutuyorum:

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK

YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ

MADDE 1.- 28.3.1983 tarihli ve 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununun ek 31 inci maddesinin başlığında ve madde metninde yer alan "Osmangazi Üniversitesi" ibaresi "Eskişehir Osmangazi Üniversitesi" olarak değiştirilmiştir.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı konusunda Kâtip Üyeler arasında anlaşmazlık olduğu için, işaretle yapılan oylamayı elektronik cihazla yapacağım.

BURHAN KILIÇ (Antalya) - Karar yetersayısı istemedik Sayın Başkan!

BAŞKAN - Sayın Milletvekili, niye itiraz ediyorsunuz?!

Oylamayı elektronik cihazla yapacağım. (AK Parti sıralarından "hangi maddenin oylaması" sesleri)

1 inci maddenin oylamasını sayın milletvekilleri... Lütfen, dinler misiniz!

Oylama için 3 dakika süre veriyorum ve oylamayı başlatıyorum:

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 1 inci madde kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Teklifin tümünü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Teklif kabul edilmiş ve yasalaşmıştır.

4 üncü sıraya alınan, Belediye Kanunu Tasarısı; Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun; Belediye Kanununa ve Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanuna Birer Bend Eklenmesine Dair Kanun Teklifi; İzmir Milletvekili Kemal Anadol ile 37 Milletvekilinin; 5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması ile 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunlarına Birer Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu raporunun görüşmelerine başlıyoruz.

4.- Belediye Kanunu Tasarısı; Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun; Belediye Kanununa ve Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanuna Birer Bend Eklenmesine Dair Kanun Teklifi; İzmir Milletvekili Kemal Anadol ile 37 milletvekilinin; 5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması ile 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunlarına Birer Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1038, 2/272, 2/482) (S. Sayısı: 944) (x)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yerinde.

Hükümet?.. Yerinde.

Komisyon raporu 944 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Sayın milletvekilleri, biraz önce alınan karar gereğince, bu tasarı, İçtüzüğün 91 inci maddesi kapsamında değerlendirilmiştir. Bu nedenle, tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanıp maddelerine geçilmesi kabul edildikten sonra bölümler halinde görüşülecek ve bölümlerde yer alan maddeler ayrı ayrı oylanacaktır.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen, AK Parti Grubu adına, Konya Milletvekili Sayın Halil Ürün; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA HALİL ÜRÜN (Konya) - Sayın Başkan, sayın milletvekili arkadaşlarım; gündemimizde yer alan Belediye Kanunu Tasarısı üzerinde AK Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, konuşmamı, aslında, dört ana başlık altında sizlere sunmaya çalışacaktım; ancak, biraz daha, sürenin, zamanın önemli olduğunu dikkate alarak kısaltacağım. Yeniden yapılanmanın önem ve önceliğini, tasarının tarihçesi ve geldiğimiz noktayı, getirilen yenilikleri, itirazlara cevapları ve nihaî değerlendirmeleri sizlere aktaracaktım; biraz daha konuşmamı kısaltmaya çalışacağım.

Değerli arkadaşlar, bilmek gerekir ki, ülkemizi muasır medeniyetin üzerine taşımamızda en önemli husus yeniden yapılanmadır. Özellikle, dünyanın gelişen çehresine bakarak nasıl bir yol izlememiz gerektiği açıktır. Katı merkeziyetçi, her şeye merkezden karar verilen, bürokratik işlemlerin hizmetin ortaya çıkışına imkân vermediği yönetim biçimlerinden demokratikleşme, yerelleşme, sivilleşme ekseninde, insanı merkez alan bir yönetim biçimine dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri gibi biz de artık geçiyoruz.

Halkın ihtiyaç duyduğu hizmetlerin sunumunda görevin ve yetkinin özelliği dikkate alınarak halka en yakın olan yönetim tarzının benimsenmesi, bütün gelişmiş ülkelerin kabul ettiği bir yoldur. AK Parti olarak biz de bunu yapıyoruz ve bildiğiniz gibi, daha önce bu yolda bazı kanunları burada, Meclisimizde tartıştık, müzakere ettik ve kanunlaştırdık. Bunlar, Kamu Yönetiminin Yeniden Yapılandırılması, Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Belediye Kanunu, İl Özel İdaresi Kanunu.

Geçmiş dönemlerde, özellikle cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda olsaydı, elbette, merkeziyetçi bir anlayışı benimsemek ihtiyaçtı; çünkü, o dönemlerde ne sivil toplum örgütleri sivil alanda ne yerel alanda bir kurumlaşma yoktu, makine parkları yoktu, yapılacak olan hizmetleri ihtiyaca göre karşılayacak olan imkânlardan mahrumdu. O bakımdan, merkeziyetçi bir anlayışla meseleleri çözmek bir ihtiyaçtı; ama, bugün, belediye nüfusu, artık, toplam nüfusun neredeyse 3/4'üne, yani yüzde 75'ine ulaşmış. Bu durumda, aynı yönetim tarzını devam ettirmenin bir anlamı yok. O bakımdan, elbette, yerinden yönetim ağırlıklı bir yapılanmaya ihtiyaç var ve biz de AK Parti yönetimi olarak, iktidarları olarak, başından beri, halka verdiğimiz sözlerin gereği olarak bunu yapmaya çalışıyoruz.

Değerli arkadaşlar, yeniden yapılanma, dinamik bir süreçtir. Bu süreci ilmî ve akılcı bir yöntemle sürdürmeyecek olursak, ülkemizi, bugün içinde bulunduğu durumdan daha iyi bir noktaya taşıyamayız. Yapısal reformları her alanda yapmaya mecburuz. Hem siyasî hem sosyal hem ekonomik hem de sağlık ve eğitim alanında gerekli yapısal reformları yapmak gerekir.

Değerli arkadaşlar, şu anda müzakere ettiğimiz tasarının tarihçesi ve geldiğimiz nokta üzerinde birkaç hususu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Halihazırda görüşmekte olduğumuz Belediye Kanunu Tasarısı 9.7.2004 tarihinde, 5215 sayıyla, Meclisimizde müzakere edilerek, kanunlaşmış; ancak, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından bazı maddelerine yapılan itiraz üzerine, yeniden görüşülmek üzere Meclisimize iade edilmişti. Aynı kanun tasarısı, bazı değişikliklerle, bu defa, 7.12.2004 tarihinde 5272 kanun numarasıyla Meclisimizde kabul edilerek kanunlaştı, Cumhurbaşkanınca da onaylandı; ancak, 5272 sayılı Kanuna Anayasa Mahkemesi nezdinde yapılan itiraz üzerine, kanun, Yüksek Mahkemece şekil yönünden iptal edildi.

Şimdi, bütün bu safhaları geçtikten sonra, yapılan değerlendirmeler üzerine, komisyonlardaki gerekli düzeltmeler üzerine, kanun, şu anda, âdeta bütün hususlar dikkate alınarak önümüze tasarı halinde gelmiştir; yani, hem Sayın Cumhurbaşkanımızın testinden hem Anayasa Mahkemesinin testinden geçerek buraya gelmiştir. Dolayısıyla, kanun tasarısıyla ilgili olarak; muhalefet grubu gerçi burada yok; ama, eğer olsa bile, onlara sözümüz şudur: Anayasaya aykırılıkla ilgili yapılan itirazların, Cumhurbaşkanından dönecek diye yapılan itirazların hiçbir mesnedi yoktur, temeli yoktur. Bunu, burada, hemen ifade etmemiz gerekir.

Geldiğimiz nokta itibariyle şunu hemen söyleyebiliriz: Muhalefet sözcülerinin bu tasarının belli bazı noktalarına yaptıkları itirazlar da, sadece ve sadece, sübjektif ve daha çok, pratik olmayan, işi biraz daha bürokratik birtakım aşamalara doğru sevk eden itirazlardır; ciddîye alınmaları mümkün değildir.

Değerli arkadaşlar, tasarıyla getirilen yeniklikler başlığında şu birkaç maddeyi sizlerle paylaşmak istiyorum:

Belediye hizmetlerinin daha etkili ve verimli olması için, belediye kurulmasında uygulanan nüfus şartı 2 000'den 5 000'e çıkarılmıştır.

Ayrıca, kurulu bir belediyenin sınırlarına 5 000 metreden daha yakın olan yerleşim yerlerinde belediye kurulmaması benimsenmiştir.

Belediye sınırlarının tespiti basitleştirilmiştir.

Mahalle kurulması kolaylaştırılmıştır ve mahalle ve muhtarlığın ihtiyaçlarının belediyelerce karşılanması öngörülmüştür.

Belediye meclisi kararı, kaymakamın görüşü ve vali onayıyla mahalle kurulabilecektir.

Belde ismi değiştirilmesi kolaylaştırılmıştır. Belde adının, belediye meclisi üye tamsayısının 3/4 çoğunluğunun kararı, valinin görüşü ve İçişleri Bakanlığının onayıyla değiştirilmesi imkânı getirilmiştir.

Nüfusu 2 000'den aşağı düşen belediyelerin tüzelkişiliğinin, Danıştayın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine müşterek kararnameyle sona erdirilmesi imkânı getirilmiştir.

Belediye görev yetkileri tek tek sayılmak yerine, alanlar sayılarak, mahallî müşterek nitelikteki her türlü görev ve hizmetin belediyelerce yapılması esası benimsenmiştir.

Belediye meclisinin her ay toplanabilmesi imkânı getirilmiştir; dolayısıyla, olağanüstü hal gibi durumlardan kaçınılmıştır.

İhtisas komisyonları toplantısında sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin alınması imkânı sağlanmıştır.

Bütün belediye meclis üyelerine, her meclis toplantısı için, belediye başkan ödeneğinin günlük brüt miktarının 1/3'ü huzur hakkı ücreti olarak ödenmesi esası benimsenmiştir.

Keza, belediye başkanlarının görevlerinin devamı süresince siyasî partilerin yönetim ve denetim organlarında görev almamaları ve profesyonel spor kulüplerinde başkanlık ve yöneticilik yapmamaları kuralı getirilmiştir. Bu, gerçekten, belediye başkanları için çok sıkıntı verici bir durumdu; bunu, yasayla, kanunla aşmış bulunuyoruz.

Belediye başkanlarının görev ve yetkileri yeniden düzenlenmiştir.

Nüfusu 50 000'in üzerindeki yerleşim birimlerinde, belediye başkanının genel seçimlerden itibaren altı ay içerisinde stratejik plan ve performans programı yapması mecburiyeti getirilmiştir.

Belediyelerde standart kadro esası ve norm kadro usulü getirilmiştir.

Belde ve şehirlerde esenlik ve huzur sağlanması amacıyla belediye zabıtası ve itfaiye teşkilatıyla ilgili yeni düzenlemeler getirilmiştir.

Değerli arkadaşlar, yine, belediye bütçesinin kesinleşmesi için, eskiden olan, mülkî makamın tasdiki usulü kaldırılmıştır.

Belediye gelir ve giderleri yeniden gözden geçirilerek belirlenmiştir.

Ayrıca, bu kanun tasarısının kanunlaşması halinde, önümüzdeki dönemlerde, ekim ayında da, inşallah, belediye ve il özel idareleri gelirleri kanun tasarısı taslağı Meclisteki odalarımıza kadar intikal etti; bu yolda da yine muhalefetin itirazı yersizdir; bu da, süratle Meclisimize gelecek ve kanunlaşacaktır.

Büyükşehir belediyeleri ve nüfusu 50 000'in üzerinde belediyeler, kentsel gelişim projeleri hazırlayabileceklerdir.

Ayrıca, bütün belediyeler, mevzuatta belirlenen usullerle şirket ve işletme kurabileceklerdir.

Gönüllü kişilerin belediye hizmetlerine gönüllü katılmaları imkânı sağlanmıştır.

Tasarı üzerine, tabiî ki, muhalefetin birtakım değerlendirmeleri olmuştur. Bu, özellikle Plan ve Bütçe Komisyonunda karşı oy yazısı olarak sunulan bu yazıya, bu konuda da, zaten, verilen cevaplar, yapılan yenilikler buna en büyük cevaptır.

Değerli arkadaşlar, bu hususta, kanunun tümü üzerine, geneli üzerine söyleyebileceğimiz pek çok şey var; ancak, bunlarla yetinerek ben sözlerimi tamamlamak istiyorum ve bu kanun tasarısının hazırlanmasında, bugüne kadar, Meclis gündemine taşınmasında emeği geçen, başta komisyon üyelerimiz olmak üzere, elbette bakanlıklar olmak üzere ve emeği geçen bütün sivil toplum örgütlerinin değerli temsilcileri olmak üzere, yerel yöneticiler olmak üzere, herkese, burada, Grubum adına teşekkür ediyor, kanunun bugünden itibaren, inşallah, hepimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ürün.

Şahsı adına söz isteyen, Samsun Milletvekili Haluk Koç?.. Yok.

Çankırı Milletvekili Tevfik Akbak?.. Yok.

Erzurum Milletvekili Mücahit Daloğlu?.. Yok.

Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan?.. Yok.

Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan?.. Yok.

İstanbul Milletvekili Recep Koral?.. buyurun.

RECEP KORAL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Belediye Kanunu, biliyorsunuz, bu, Meclisimize üçüncü gelişi. Anayasa Mahkemesince son oylama eksikliği nedeniyle iptal edilmesinden sonra 2572 sayılı Kanunun, yeniden, teknik düzenlemeleriyle birlikte Meclisimize geldi. Daha önce altkomisyon ve Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmüş olan bir kanun vardı. Şimdi de, tasarı olarak yine Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldü, iktidar ve muhalefetin değerli katkılarıyla geldi. Dolayısıyla, şu andan sonra yapılabilecek olan, bazı teknik ilavelerdir.

Bu şekliyle, belediyelerimizin, Anayasanın verdiği altı aylık süre dolmadan yeni bir kanuna kavuşmasına katkıda bulunanların hepsine teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Koral.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Kâtip Üyeler arasında anlaşmazlık olduğu için, işarî oylamayı elektronik cihazla yapacağım.

Oylama için 3 dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, maddelere geçilmesi kabul edilmiştir.

Şimdi, birinci bölümün görüşmelerine başlıyoruz.

Birinci bölüm, 1 ilâ 16 ncı maddeleri kapsamaktadır.

Birinci bölüm üzerinde söz isteyenler: AK Parti Grubu adına, İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar; şahısları adına, İstanbul Milletvekili Yahya Baş, Konya Milletvekili Ahmet Işık.

AK Parti Grubu adına söz isteyen İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar?.. Yok.

Şahsı adına söz isteyen Yahya Baş?..

YAHYA BAŞ (İstanbul) - Konuşmayacağım Sayın Başkan.

BAŞKAN - Konya Milletvekili Sayın Ahmet Işık; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

AHMET IŞIK (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının birinci bölümü üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, değişimin ve dönüşümün çarpıcı bir hızda ve yoğunlukta yaşandığı küresel şartlarda, toplumsal yapı ve ilişkilerde büyük değişim ve dönüşümler yaşanmaktadır. Yaşanan bu gelişim, kamu yönetimi düşüncesi, yapısı ve fonksiyonları üzerinde de derin etkiler bırakmış, neyin, nasıl yapılması gerektiğinden hareketle, devletin görevlerinde ve iş yapma yöntemlerinde tartışmalara yol açmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yeni kamu yönetimi anlayışı, yönetimde etkinlik ve verimliliği temel almaktadır. Geleceğin belirsizliklerine karşı hazırlı olma, hızlı karar alma ve sorunlara süratle uygun çözümler bulma, değişime uyum sağlamanın temel gerekleridir.

Değerli milletvekilleri, kamu yönetiminde yeniden yapılanma, mahallî idarelerde de bir dönüşüm ve değişimi gerekli kılmaktadır. Mahallî idarelerin teşkilat yapıları, görevleri ve yetkileri, çalışma yöntemleri ve süreçleri ile amaçları da değişimin konusu olacaktır. Bu idarelerde aşırı bürokratik yapıların kaldırılması, etkin çalışan, esnek ve daha küçük birimlerin oluşturulması, çalışma yöntem ve süreçlerinin sorgulanmasını gerektirmektedir. Kamu hizmetlerinin sunumunda mahallî idarelere daha çok görev ve sorumluluk verilmesi, merkezî idare ile mahallî idareler arasındaki yetki ve kaynak dağılımının geleneksel yapısının değiştirilmesini de zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla, mahallî idarelerin daha fazla yetki, sorumluluk ve kaynakla desteklenmesi, bu idarelerin yönetim, yapı ve anlayışlarında da buna uygun değişimleri gerektirmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; mahallî idareler, temsilî demokraside halkın yerel, kamusal menfaatlarının teminatıdır. Diğer taraftan, demokratik sistemin önemli bir unsuru olarak, çoğulculuğun, katılımın sağlanmasında, yerel ve ulusal menfaatların uzlaştırılmasında, halkın tercihleri ile talep ve beklentilerinin yönetime yansıtılmasında mahallî idarelerin önemli rolleri bulunmaktadır. Mahallî idareler, halkın katılımını sağlamada merkezî idareye göre çok daha fazla imkân ve yeteneklere sahiptir ve böylece tüm sistemin yönetim kapasitesini de güçlendirmektedir.

Değerli milletvekilleri, kamu yönetiminde gerçekleştirilen birçok değişim ve gelişime rağmen, aynı çabalar, mahallî idareler, dolayısıyla belediye yönetimleri konusunda da gösterilememiş, bunun sonucunda, bu idareler, kendilerinden beklenen hizmetleri başarıyla yerine getirecek yeterli bir kurumsal yapıya, maalesef, kavuşamamışlardır. Günümüzde, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de belediyeler, diğer mahallî idarelere göre daha fazla öne çıkmışlardır. Bunda, belediyelerin kent yönetimlerinden sorumlu ve gelişmelere daha duyarlı olmalarının payı büyüktür.

Değerli milletvekilleri, tasarı yasalaştığında, belediye idaresi ile belde halkı arasında sürekli işbirliği, dayanışma ve karşılıklı güven artacaktır. Belediyeler, idarenin bütünlüğüne uygun görev yapan, güvenilir, öngörebilir, açık ve saydam, hesap verme yükümlülüğü olan, verimli, etkin ve kaliteli hizmet sunan bir yapıya kavuşacaktır. Demokratik değerlerin yaygınlaşmasına ve refahın artmasına da katkıda bulunacaklardır.

Değerli milletvekilleri, tasarının, başta belediyeler olmak üzere milletimize hayırlı olmasını temenni ediyor, Genel Kurulu, tekrar, saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Işık.

Birinci bölüm üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, birinci bölümde yer alan maddeleri, varsa, o madde üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza sunacağım.

1 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Amaç" başlıklı 1 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere, genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılması öngörülmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 1 inci maddesi, sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle, 944 sıra sayılı kanun tasarısının 1 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

2 nci madde üzerinde 1 önerge vardır; önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Kapsam" başlıklı 2 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş)- Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)- Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN- Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere, genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 2 nci maddesi, sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle, 944 sıra sayılı kanun tasarısının 2 nci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN- Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Sayın milletvekilleri, Kâtip Üyeler arasında karar yetersayısı konusunda anlaşmazlık olduğu için, önergeyi elektronik cihazla oylayacağız.

Oylama için 3 dakikalık süre veriyorum ve karar yetersayısı arayacağım.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, önerge reddedilmiştir.

2 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

3 üncü madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe :

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 3 üncü maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 3 üncü maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, önergeyi oylarınıza sunacağım; ancak, Kâtip Üyeler arasında anlaşmazlık olduğu için, işarî oylamayı elektronik cihazla yapacağız.

Karar yetersayısı arayacağım.

Oylama için 2 dakikalık süre veriyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, önerge reddedilmiştir.

3 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

4 üncü maddeden önce 1 adet önerge vardır; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Kuruluş" başlıklı 4 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılması öngörülmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 4 üncü maddesi, sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 4 üncü maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

4 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

5 inci maddeden önce 1 adet önerge vardır; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Sınırların Tespiti" başlıklı 5 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılması öngörülmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 5 inci maddesi, sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 5 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

5 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

6 ncı maddeden önce 1 adet önerge vardır; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Sınırların Kesinleşmesi" başlıklı 6 ncı maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılması öngörülmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 6 ncı maddesi, sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 6 ncı maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

6 ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

7 nci madde üzerinde 2 adet önerge vardır; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının "Sınır uyuşmazlıklarının çözümü" başlıklı 7 nci maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

"Bir il dahilindeki beldeler veya köyler arasında sınır uyuşmazlığı çıkması halinde ilgili belediye meclisi ve köy ihtiyar meclisiyle bağlı olunan il veya ilçe idare kurulunun görüşleri otuz gün süre verilerek istenir. Vali, bu görüşleri değerlendirerek sınır uyuşmazlığını karara bağlar. Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin sınır değişikliklerinde büyükşehir belediye meclisinin de görüşü alınır. Bir il dahilindeki beldeler veya köyler arasındaki sınır uyuşmazlıklarının nasıl halledileceği İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir."

BAŞKAN - Aykırı olan diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Sınır uyuşmazlıklarının çözümü" başlıklı 7 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş)- Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)- Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN- Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 7 nci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 7 nci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Sayın Küçük, karar yetersayısı vardır.

Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının "Sınır uyuşmazlıklarının çözümü" başlıklı 7 nci maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

"Bir il dahilindeki beldeler veya köyler arasında sınır uyuşmazlığı çıkması halinde ilgili belediye meclisi ile köy ihtiyar meclisiyle bağlı bulunan il veya ilçe idare kurulunun görüşleri 30 gün süre verilerek istenir. Vali bu görüşleri değerlendirerek sınır uyuşmazlığını karara bağlar. Büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan ilçe ve il kademe belediyelerinin sınır değişikliklerinde büyükşehir belediye meclisinin de görüşü alınır. Bir il dahilindeki beldeler veya köyler arasındaki sınır uyuşmazlıklarının nasıl halledileceği İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir."

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Üniter yapıya sahip olan Türkiye'de, yerel yönetimlerin yerine getirdiği hizmetler beş ana grupta toplanabilir. Bunlar;

1. İmarla ilgili görevler (imar planı, inşaat ruhsatı, kaçak inşaatlarla mücadele, kamulaştırma ve vb.)

2. Kent hizmetiyle ilgili görevler (çöp toplama ve yok etme, toplu taşıma ve itfaiye ve benzeri.

3. Ekonomik nitelikli görevler (hal ve pazar, toplu konut, ekmek fabrikası, süpermarket vb.)

4. Sosyal ve kültürel hizmetler (sinema, konser salonu, spor tesisi, kütüphane, kurslar ve kreş)

5. Kontrol ve denetim (fiyat kontrolü, inşaatların denetimi, gıda ve çevre sağlığı kontrolü, ceza uygulama vb) dir.

Merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında kesin ayrımlara gitmek gerçekçi bir yaklaşım olmadığı için Anayasada merkezi idare, "kamu hizmetlerinin gereklerine göre" genel yetkili kılınmıştır.

Merkezî idarenin görev ve yetkileri, Anayasada belirlenen temel hak ve hürriyetlerden anlaşılmaktadır. Ancak, Anayasada örgütlenme ile ilgili düzenlemede görevler ve hizmetler sayılarak sınırlandırılmamıştır. Anayasanın 127 nci maddesinin beşinci fıkrasında "Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir" denilmek suretiyle merkezi yönetimin yetkileri ayrıntıya varan bir titizlikle düzenlenirken merkezi yönetimin görev ve hizmetleri şunlardır şeklinde hiçbir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Merkezi yönetim ile mahalli idareler arasındaki görev bölüşümü, bunlar arasındaki ilişkilerin niteliğini ve yoğunluğunu belirleyen unsurların başında gelmesi açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Kamu görevlerinin değişik düzeydeki yönetim birimleri arasında paylaştırılması, ülkelerin devlet felsefesine, geleneklerine ve toplumsal - ekonomik yapılarına göre belirlenmektedir. Uzun mahalli idareler geleneğinin sahip ülkelerde, yerel birimlerin merkeze verilen düzenleyici, üretici, hizmet sunucu bir dizi görevini üslenmiş olduğu görülmektedir. Bu nedenle, merkez-yerel biçimde, evrensel nitelikli ayrım yapmak olanaksızdır. Daha fonksiyonel ölçütler olarak, yerel nitelikli, yerel halka yönelik, yerel katkıya elverişli, küçük ölçekli, daha verimli olarak yapılabilecek, mali güçlerin olanak verdiği görevlerin, mahalli idarelere bırakılması gerektiği söylenebilir.

Tasarının birinci fıkrasının ilk cümlesinde yer alan "Kaymakamın" ibaresi, "bağlı olunan il veya ilçe idare kurulunun" ibaresiyle değiştirilmiş ve birinci fıkrasının sonuna "Bir il dahilindeki beldeler ve köyler arasındaki sınır uyuşmazlıklarının nasıl halledileceği, İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir" cümlesi eklenmiştir.

İl merkezine bağlı yerleşim birimlerinde, belediye sınırlarının belirlenmesi halindeki belirsizliği ortadan kaldırmak amacıyla, ilk cümledeki değişiklik yapılmıştır. Birinci fıkranın sonuna eklenen cümle ile de, iller arasında meydana gelebilecek faklı uygulamaların önüne geçilebilecektir.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Sayın Küçük, karar yetersayısı var.

7 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

8 inci madde üzerinde iki adet önerge vardır. Okutup; aykırılıklarına göre işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı "Birleşme ve katılma" başlıklı 8 inci maddenin ikinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

"Bir belde veya köyün veya bunların bazı kısımlarının meskûn sahasının, komşu bir beldenin meskûn sahasıyla birleşmesi veya bu sahalar arasındaki mesafenin 5 000 metrenin altına düşmesi ve yapılacak referandumda buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için olumlu oy vermesi halinde başvuruya ait evrak, valilik tarafından iltihak olunacak belediyeye gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içerisinde başvuru hakkındaki kararını verir. Belediye meclisinin uygun görmesi halinde katılım gerçekleşir. Büyükşehirlerde birleşme ve katılma işlemleri, iltihak olunacak ilçe ve ilk kademe belediye meclislerinin görüşü üzerine, büyükşehir belediye meclisinde karara bağlanır. Katılma sonrası oluşacak yeni sınır hakkında, 6 ncı maddeye göre işlem yapılır ve sonuç İçişleri Bakanlığına bildirilir."

BAŞKAN - İkinci önergeyi okutup, işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Birleşme ve Katılma" başlıklı 8 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclisine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

5272 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin "Belde, köy veya bunların bazı kısımlarının meskûn sahaları arasında 5 000 metre ve altında mesafe bulunması, birleşmiş sayılmalarına yeterlidir" şeklindeki ikinci fıkrasının tasarıda madde metninden çıkarılması yerindedir.

Tasarının 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında da "iltihak olunacak belde sakinlerinin oylarına başvurulmadan" belde sınırlarında değişiklik yapılması öngörülmüş ve bu fıkradaki düzenleme de buna göre yapılmıştır. Diğer bir anlatımla, katılımın gerçekleşmesinde, iltihak olunacak belde halkı (yerel topluluk) tümüyle dışlanmıştır.

1988 yılında Türkiye tarafından imzalanan "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı" 1991 yılında bazı çekincelerle, 3723 sayılı Yasayla onaylanmıştır. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının Türkiye tarafından da benimsenen "Yerel Yönetim Sınırlarının Korunması" başlığını taşıyan  5 inci maddesinde,

"Yerel yönetimlerin sınırlarında, mevzuatın elverdiği durumlarda ve mümkünse bir referandum yoluyla ilgili yerel topluluklara önceden danışılmadan değişiklik yapılamaz" hükmüne yer verilmiştir.

Yapılan düzenleme, iltihak olunacak belde sakinlerinin oyuna başvurulmamasını öngördüğü için, söz konusu 5 inci maddeye ve dolayısıyla Anayasanın 90 ıncı maddesine aykırı düşmektedir.

Tasarının 8 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 8 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler.. Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Diğer önergeyi okutup, işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Birleşme ve katılma" başlıklı 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

"Bir belde veya köyün veya bunların bazı kısımlarının meskûn sahasının, komşu bir beldenin meskûn sahası ile birleşmesi veya bu sahalar arasındaki mesafenin 5 000 metrenin altına düşmesi ve yapılacak referandumda buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için olumlu oy vermesi halinde başvuruya ait evrak, valilik tarafından iltihak olunacak belediyeye gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içerisinde başvuru hakkındaki kararını verir. Belediye meclisinin uygun görmesi halinde katılım gerçekleşir. Büyükşehirlerde birleşme katılma işlemleri, iltihak olunacak ilçe ve ilk kademe belediye meclislerinin görüşü üzerine, büyükşehir belediye meclisinde karara bağlanır. Katılma sonrası oluşacak yeni sınır hakkında, 6 ncı maddeye göre işlem yapılır ve sonuç İçişleri Bakanlığına bildirilir."

BAŞKAN - Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılması öngörülmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Üniter yapıya sahip olan Türkiye'de yerel yönetimlerin yerine getirildiği hizmetler 5 ana grupta toplanabilir:

1. İmarla ilgili görevler

2. Kent hizmetiyle ilgili görevler

3. Ekonomik nitelikli görevler (hal ve pazar, toplu konut, ekmek fabrikası, süpermarket vb.)

4. Sosyal ve kültürel hizmetler (sinema-konser salonu, spor tesisi, kütüphane, kurslar, kreş)

5. Kontrol ve denetim (fiyat kontrolü, inşaatların denetimi, gıda ve çevre sağlığı kontrolü, ceza uygulama vb.)

Hizmetlerin sunumunda yönetimler arasında kesin ayırımlara gitmek gerçekçi bir yaklaşım tarzı olmayabilir. Aynı hizmet türü ile yerel ve merkezî yönetim farklı gerekçelerle ilgilenebilir. Örneğin, ilköğretim hizmetinden sağlanan faydanın bir kısmı yerel olarak kabul edilebilir. Fakat bu, hizmetin yerel yönetimlerce sunulması için yeterli koşul değildir. Ölçek ekonomileri ve eğitimin tüm ülkede eşit koşullarda sağlanması gibi nedenlerle merkezî yönetimce sunulması istenebilir.

Kanun tasarısı birleşme ve katılma konusunu 5272 sayılı Yasadan farklı bir şekilde düzenlemesine karşın, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına uygun bir düzenleme getirmemiştir.

Daha önceki düzenlemede buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurusu yer almıyordu. Şimdi bu tasarıyla getirilen, "buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının başvurusu" ile, seçim ortamında "referandumda verilecek oylar" aynı şey değildir.

Bu nedenle, birleşme ve katılmanın Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına uygun bir şekilde, buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için referandumda olumlu oy vermesi halinde mümkün olmasına yönelik değişiklik yapılmıştır.

AHMET YENİ (Samsun) - Karar yetersayısının aranılmasını istiyorum.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, önergeyi oylarınıza sunacağım; ancak, Samsun Milletvekili Ahmet Yeni karar yetersayısının aranılmasını istediği için, elektronik cihazla oylama yapacağız.

Oylama için 2 dakika süre veriyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı vardır; önerge kabul edilmemiştir.

8 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

9 uncu madde üzerinde 1 adet önerge vardır; önergeyi okutup işleme alıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Mahalle ve yönetimi" başlıklı 9 uncu maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 9 uncu maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 9 uncu maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Sayın Küçük, karar yetersayısı var.

9 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

10 uncu madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belde Adının Değiştirilmesi" başlıklı 10 uncu maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

            M.Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?..

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 10 uncu maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 10 uncu maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Sayın Küçük, karar yetersayısı var.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

11 inci madde üzerinde 2 adet önerge vardır; önergeleri geliş sırasına göre okutup, aykırılık derecelerine göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediyeler Kanunu Tasarısının 11 inci maddesinin son fıkrasına aşağıdaki ibarenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

"2 000'in üzerinde olup da sonradan nüfusu 2 000'in altına düşen, kurulmuş, mevcut belediyeler, mevcut konumlarını muhafaza ederler."

    Ülkü Güney

           Bayburt

BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Tüzel Kişiliğin Sona Erdirilmesi" başlıklı 11 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon katılıyor mu?..

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Yapılan bu düzenlemeyle; bağlı olduğu il veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50 000'in üzerinde olan bir başka belediyenin sınırına 5 000 metreden daha yakın hale gelen belediye ve köylerin; genel imar düzeni veya temel altyapı hizmetlerinin gerekli kılması durumunda, Danıştayın görüşü alınarak İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine müşterek kararname ile tüzelkişiliklerinin sona erdirilerek ilgili belediyeye katılması öngörülmektedir. Bu düzenleme, tüzelkişilikleri sona erdirilip ilgili belediyeye katılması söz konusu yerel toplulukların yani belediye ile köy halkının, katılma konusunda kendilerine referandum yoluyla danışılmasını öngörmediğinden usulüne göre yürürlüğe konulmuş olan "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı"na aykırılık teşkil etmektedir.

Diğer taraftan 11 inci maddenin ikinci fıkrasının ilk cümlesinde yapılan düzenleme ile de; nüfusu 2 000'in altına düşen belediyelerin, Danıştayın görüşü alınarak İçişleri Bakanlığının önerisi üzerine müşterek kararname ile köye dönüştürülmesi öngörülmüştür. Belediye olan mahallî toplumun görüşü alınmadan yapılacak böyle bir düzenleme de, yukarıda etraflıca açıklanan nedenlerle "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı"na ve dolayısıyla Anayasanın 90 ıncı maddesine aykırılık teşkil edecektir. Diğer taraftan Anayasanın 127 nci maddesinde mahallî idareler; il, belediye ve köy olarak gösterilmiştir. Belediyenin köye göre daha üst bir yönetim birimi olduğu açıktır. Bu durumda belediyelerin, sırf nüfuslarının 2 000'in altına düşmesi nedeniyle köye dönüştürülmeleri, onların kazanılmış haklarının ihlali anlamına geleceğinden böyle bir dönüştürülmenin Anayasanın 2 nci maddesinde ifade edilen hukuk devleti anlayışıyla bağdaştırılması da mümkün değildir.

Tasarının 11 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 11 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Sayın Küçük, karar yetersayısı var.

Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediyeler Kanunu Tasarısının 11 inci maddesinin son fıkrasına aşağıdaki ibarenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

"2000 yılı nüfus sayımına göre nüfusu 2 000'in üzerinde olup da sonradan nüfusu 2 000'in altına düşen, kurulmuş, mevcut belediyeler, mevcut konumlarını muhafaza ederler."

    Ülkü Güney

           Bayburt

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılamıyoruz efendim.

BAŞKAN - Sayın Güney, konuşacaksınız galiba; buyurun.

Süreniz 5 dakikadır. (Alkışlar)

ÜLKÜ GÖKALP GÜNEY (Bayburt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gönül isterdi ki, bu yasayı, burada, iktidar ve muhalefet birlikte tartışarak yasalaştıralım; ama, şu anda gördüğümüz manzara, Anamuhalefet Partisi sıraları bomboş. İktidarın İçtüzükte yapmış olduğu bir değişiklikle, toptan 20 madde 30 madde bir araya getiriyoruz, burada bu kanunu görüşüyoruz. Bana göre şeklen görüşüyoruz. Bu kanunun içeriğini biz burada görüşmüyoruz.

Burada, acaba iki gün daha fazla çalışsak, üç gün daha fazla çalışsak, herkes konuşabilseydi -her madde için- değerli arkadaşlar, ne kaybederdik?! Ben, bağımsız bir milletvekiliyim, sadece kendi irademle, hiçbir etki altında kalmadan, burada tecrübeli bir arkadaşınız olarak konuşuyorum. Ne olurdu üç gün daha fazla konuşsak?! Bu gerginliği niye yarattık, değer miydi?! İktidara geldiğiniz zaman "daha çok hürriyet", "daha çok demokrasi", "yasakları kaldıralım" diyen siz değil miydiniz, Sayın Başbakanımız değil miydi?! Buna ne gerek vardı arkadaşlar?! Nihayet bir günümüzü alırdı, üç günümüzü alırdı.

Şimdi, ben, bir milletvekili olarak, burada, inanın, bunu içime sindiremiyorum ve son derece rahatsızım. Olmaması lazımdı. Niçin, niye bu noktaya geldik?! Aslında, burada -dikkat edin- suç, sizin bizim değil, yöneticilerin. İş bu raddeye gelmemeliydi, diyalogla bu iş halledilmeliydi. Demokrasinin temelinde diyalog vardır. Demokrasi, sadece çoğunluğun dayatması değildir. Demokrasi, aynı zamanda azınlığın birlikte olduğu katılımcı demokrasi… Birlikte olur. Böyle şey olur mu?! Bunu, içimden, inanın üzülerek burada ifade ediyorum ve bundan son derece rahatsızım arkadaşlar.

Bu takdir sizin. Siz bunu böyle düşünebilirsiniz, biz bunu getirelim, toptan geçirelim diyebilirsiniz. Geçirirsiniz, bu olur; ama, işte, bir de bu olur! Avrupa Birliğine girmek istiyoruz, Parlamentomuzun durumu budur. Bunu, hepinizin takdirlerine, özellikle yöneticilerin takdirlerine arz ediyorum.

Değerli arkadaşlarım, benim bu önergeme de hayır diyeceksiniz, ben bunu biliyorum; ama, bakın, bu önergemin içeriğinde ne var: Biliyorsunuz, Türkiye'de, şu anda 3 215 belediye var. Bu belediyelerin, 340 tanesinin nüfusu 2 000'in altında, yani 2000 senesindeki nüfus sayımının altına düşmüş. Şöyle veya böyle, 10 kişi düşmüş, 50 kişi düşmüş, 1 kişi düşmüş; düşmüş… Bu 340 belediye, bu kanun çıktığı zaman köye dönüşecek. Her ne kadar, değerli arkadaşım, Sayın Bakan "biz bunu Danıştaya götürüyoruz; işte, Bakanlık karar verecek, Danıştay karar verecek" diyorsa da… Siz iyi niyetlisiniz, böyle düşünebilirsiniz; ama, yarın gelecek bir iktidar veya bir bakan, bunların hepsini köy haline çevirir.

Şimdi, arkadaşlarım, bunu sizin vicdanlarınıza sunuyorum; on yıldır, onbeş yıldır, yirmibeş yıldır veya dört yıldır belediye vasfını almış, küçük belediye… Burada yaşayan insanlar, belediye hudutları içinde yaşayan insanlar olarak bugüne kadar gelmişler. Biz bunlara diyoruz ki "hayır, siz artık köy oldunuz" ve gerekçe olarak da diyoruz ki, işte "zaten sizin bir mühür, bir arabanız var, aldığınız parayı hep personel giderlerine veriyorsunuz" falan. Bunların aldığı para ne; İller Bankasından, bunlar, ya 5 milyar ya 3 milyar, bilemediniz 8 milyar alır. Yani, bu 340 belediye, şu anda, koca Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin üzerinde büyük bir yük mü, çok büyük bir yük mü?! Bu 340 belediyeyi yarın kapattığımız zaman…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Güney, toparlar mısınız.

Buyurun.

ÜLKÜ GÖKALP GÜNEY (Devamla) - Onu da söyleyeyim; kesinlikle siyasî mülahazalar altında bunu söylemiyorum. Bu belediyelerin yüzde 90'ı, Adalet ve Kalkınma Partisine mensup belediyeler, bunu da bilin; ama, bu insanları biz şimdi niye köy haline çevirelim, onların başında bu kılıcı tutalım; yazık günah değil mi? Devlet bir babadır; baba, verdiğini geri alır mı?! Devlet onları bundan on sene evvel, onbeş sene evvel belediye yapmış; onlar, belediye olmaya alışmışlar, belediyenin, iyi kötü, getirdiği imkânları kullanıyorlar; işte, ilk defa çöp arabasını görmüşler, ilk defa o beldede bir şehircilik planı yapılmış, yavaş da olsa bir şeyler yapıyorlar.

Gelin, bunun onuru sizlerin olsun; bu 340 belediyeyi yetim bırakmayalım, mağdur etmeyelim. Bunların kalmasıyla da ne bu bütçe çöker, hiçbir şey olmaz; ama, bunun, cidden, şerefi ve onuru sizlerin olsun; bu insanları mağdur olmaktan kurtaralım diyorum, bunu sizlerden bekliyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, önergeyi oylamaya sunacağım; ancak, işarî oylamayı elektronik cihazla yapacağım.

Oylama için iki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, önerge reddedilmiştir.

11 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Birleşime 5 dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 19.07

 


ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 19.15

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KATİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 123 üncü Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

944 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

4.- Belediye Kanunu Tasarısı; Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun; Belediye Kanununa ve Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanuna Birer Bend Eklenmesine Dair Kanun Teklifi; İzmir Milletvekili Kemal Anadol ile 37 milletvekilinin; 5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması ile 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunlarına Birer Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1038, 2/272, 2/482) (S. Sayısı: 944) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

Tasarının Birinci Bölümünde yer alan 12 nci maddesi üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Kararlarının uygulanması ve nüfus" başlıklı 12 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 12 nci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 12 nci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Sayın Küçük, karar yetersayısı var; önerge reddedilmiştir.

12 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

13 üncü madde üzerinde 1 adet önerge vardır; önergeyi okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Hemşehri Hukuku" başlıklı 13 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Son dönemlerde "yönetişim" konusundaki bütün isteklere, gelişmelere ve çeşitli deneyimlerin yaşanıyor olmasına karşın, Belediye Kanunu Tasarısının 13 üncü maddesindeki Hemşehri Hukuku maddesi 1580 sayılı Yasadakinden daha ileri bir düzenleme getirmektedir. 1930 yılından bu yana yasal bir hak olmasına karşın etkin olarak işlemeyen hemşehri hukukunun, ancak aktif katılımı teşvik edecek yeni düzenlemelerle yaşama geçirilebilmesinin mümkün olabileceği açıktır.

Hemşehrilerin etkin katılımını sağlayacak ilk önemli adımın "saydamlık" ve "bilgi edinme hakkı" olduğu kuşkusuzdur. Yeni yetkilerle donatılan belediyelerin karar almadan ve uygulamaya geçmeden önce, malî kaynaklar ve harcamalar konusunda "hemşehrilerini" bilgilendirmesi, gereksinmelerini ve eğilimlerini saptaması da önemli bir konudur. Soyut bir hemşehri hukukunun, somut bir uygulama haline nasıl dönüşeceği konusunda yeterince bilgi birikimi olduğu açıktır.

Bu çerçevede, beldenin stratejik planının hazırlanması ve yıllık programların uygulanmasından önce kararlardan doğrudan etkilenecek "hemşehrilerin" bilgilendirilmesi ve onların da kararlara katımı sağlanabilir. Bu çerçevede, belde halkının Belediye Meclisinin gündemine katkıda bulunma hakkı ya da alınan bir meclis kararına toplu itiraz hakkı gibi düzenlemeler de getirilebilir. Yine bazı imar yatırım ya da harcama kararları için referandum yaparak görüşlerin alınması da bu bağlamda düşünülebilir.

Demokratikliği sadece seçimlere indirgemediğimiz zaman belediyenin uygulamalarının hemşehri denetiminden geçmesinin yollarının aranması önemli bir çaba olmaktadır. Kararlara katılımın yanı sıra, belde halkının belediye yönetimine güvensizlik duyduğu durumlarda yerel yöneticileri "görevden çekilmeye çağrı hakının" ihdas edilmesi, hemşehri denetimini sağlayan bir yöntem olarak uygun olabilir.

Tasarının 13 üncü maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 13 üncü maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Sayın Küçük, karar yetersayısı var; önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

14 üncü madde üzerinde 2 adet önerge vardır; önce geliş sırasına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının "Belediyenin görev ve sorumlulukları" başlıklı 14 üncü maddesinin (b) fıkrasındaki "okulöncesi eğitim kurumları açabilir" hükmünün fıkra metninden çıkarılarak aşağıdaki gibi değiştirilmesi saygıyla arz olunur.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

"Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakım ve onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her türlü tesis açabilir ve işletebilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerin korunmasını sağlayabilir, bu amaçla bakım ve onarımını yapabilir, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa edebilir."

BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının "Belediyenin görev ve sorumlulukları" başlıklı 14 üncü maddesinin  ikinci fıkrası Anayasaya aykırı olduğu için madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclisine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynaklar aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Belediye Kanunu Tasarısının 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki "Belediye, kanunlarla başka bir kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen mahallî müşterek nitelikteki diğer görev ve hizmetleri de yapar veya yaptırır" hükmü Anayasaya aykırı  bir düzenlemedir.

Kanun tasarısının 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde Anayasanın öngördüğü yapıya uygun şekilde belediyenin görevleri tek tek sayılmış, kanun tasarısının 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında ise, belediye bu sayılan görevler dışındaki diğer görevler bakımından genel yetkili kılınmıştır. Belediye diğer görevler bakımından genel yetkili kılınmakla kalmamış, aynı zamanda "yapar, yaptırır" ibaresiyle, belediyeye verilecek diğer görevlerin kamu tarafından sunumu da şart olmaktan çıkarılarak, bu görevlerin piyasalaştırılarak sunumu mümkün hale getirilmiştir.

Anayasadaki düzenleme, merkezî idarenin genel yetkili, mahallî idarelerin ise özel yetkili kuruluşlar olduğunu göstermektedir.

Yani, merkezî idarenin mahallî müşterek ihtiyaçların karşılanmasına müdahale etmesi Anayasa Mahkemesinin içtihatlarıyla bir ölçüde mümkün olmasına karşılık, Anayasada ve Anayasa Mahkemesi içtihatlarında yerel yönetimlere, mahallî müşterek ihtiyaçlar alanını aşarak ulusal kamu hizmetleri alanında doğrudan görevler verecek şekilde düzenleme yapmak Anayasaya aykırıdır.

Eğitim, sağlık, kültür, tarım gibi alanlarda merkezî yönetimin taşra örgütlenmesini kaldırarak, il sınırları içinde il özel idarelerini, belediye sınırları içinde belediye başkanlıklarını genel yetkili idare yapmak mümkün hale getirilmektedir.

Merkezî idare ile yerel yönetimler arasında görev bölüşümüne ilişkin birçok kanun, dava veya itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesinin önüne gelmiştir. Mahkeme, bu vesilelerle mahallî müşterek ihtiyaç kavramına ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi bu değerlendirmelerinde; Anayasanın il, belediye ya da köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarının neler olduğunu belirlemediğini, bunun saptanmasını yasaya bıraktığını, bu durumda yasaların kamu yararını gözeterek Anayasa sınırları içinde merkezî yönetimle yerel yönetim arasındaki görev sınırlarını belirleyebileceğine  karar vermiştir.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum ve işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının "Belediyenin görev ve sorumlulukları" başlıklı 14 üncü maddesinin (b) fıkrasındaki "okulöncesi eğitim kurumları açabilir" hükmünün fıkra metninden çıkarılarak  aşağıdaki gibi  değiştirilmesi saygıyla arz olunur.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

 "Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakım ve onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her türlü tesis açabilir ve işletebilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerin korunmasını sağlayabilir; bu amaçla bakım ve onarımını yapabilir, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa edebilir."

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Okulöncesi eğitim kurumları çok çeşitli olup, bunların açılma ve işletilmesi ihtisas gerektirir bir faaliyet olup, bu işin görevli genel idare kurulunca yürütülmesi gerekmektedir.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Sayın Küçük, karar yetersayısı var; önerge reddedilmiştir.

14 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

15 inci madde üzerinde 2 adet önerge vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

TBMM Genel Kurulunda 944 sıra sayısı ile görüşülmekte olan Belediye Kanunu Tasarısının 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendindeki "ve miktarı yirmibeşbin YTL'ye kadar olan" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

Faruk Çelik

Ahmet Işık

Mehmet Sarı

 

Bursa

Konya

Osmaniye

 

İrfan Gündüz

Cevdet Erdöl

Abdullah Erdem Cantimur

 

İstanbul

Trabzon

Kütahya

 

BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum ve işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediyenin Yetkileri ve İmtiyazları" başlıklı 15 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 15/i maddesinde belirtildiği üzere belediyeler borç alabilirler. Belediyelerin Hazine garantili dış borçlarında bütçe kanunları ile getirilen sınırlamalara bağlı olarak artış oranında bir azalma olsa da Hazine'ye olan iç borçlarının artarak devam ettiği, netice itibariyle yerel yönetimlerin finansman durumunda rahatlama olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum da bu konuda belediyeler üzerindeki vesayet yetkisinin gerekli kıldığı denetimin öneminin açık bir göstergesidir.

Temel yaklaşım yerel yönetimlerin borçlanmasının sermaye harcanması niteliğindeki harcamalar için söz konusu olmasıdır. Birkaç ülke uygulaması hariç cari harcamalar için yerel yönetimlerin borçlanma yetkisi bulunmamaktadır. Bu kural yerelleşmenin en yoğun olduğu ülkeler için de geçerli olmaktadır.

Borçlanma konusunda ülkelerin önemli bir kısmında borçlanma üzerinde bir üst sınır ve izin süreci bulunmaktadır. Türkiye'nin kamu borç stokunun büyüklüğü ve kamu finansman dengeleri dikkate alındığında yerel yönetimlere tanınan borçlanma olanağının büyüklüğü ve sakıncaları kendiliğinden ortaya çıkar.

Tasarının 15 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 15 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

TBMM Genel Kurulunda 944 sıra sayısı ile görüşülmekte olan Belediye Kanunu Tasarısının 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendindeki "ve miktarı yirmibeşbin YTL'ye kadar olan" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

   İrfan Gündüz

(İstanbul) ve arkadaşları.

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyorum efendim.

BAŞKAN - Sayın Gündüz, konuşacak mısınız?

İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul) - Evet Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Gündüz. (AK Parti sıralarından alkışlar)

İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; önerge sahipleri adına söz almış bulunuyorum; hepinizi en kalbî duygularımla selamlıyorum, saygılarımı sunuyorum.

Şimdi, Türkiye'nin, gerçekten Avrupa Birliğine ve dünyaya açılan bir döneme girdiğini hepimiz görüyoruz. Aslında dünya parlamentolarındaki çalışma stili ile bizim parlamentomuzdaki bu çalışma stilini, hatta İçtüzüğümüzü, bu çağdaş dünyadaki uygulamalara uygun bir şekilde değiştirmenin ben zaruretine inanıyorum. Ben, ikibuçuk yıl, Avrupa Konseyi Türk Delegasyon üyeliği yaptım. Avrupa Konseyi Parlamentosunda, her mesele, bir defa, komisyonlarda halledilir; katılan arkadaşlarımız bilirler. Orada bir raportör komisyonda seçilir, raportör yardımcıları seçilir. Komisyonlarda mesele enine boyuna tartışılır, herkes konuşmasını yapar, önergesini verir; kabul edilir, edilmez; ama, raportör nihayetinde bu tartışmalardan sonra elde edilen neticeyi önce komisyonda sunar, komisyonda kabul edildikten sonra Genel Kurula gelir. Genel Kurulda, raportörün kendi raporunu takdim etme süresi 8 dakikadır. Olumlu ya da olumsuz, milletvekillerinin konuşma hakkı da 3 dakikadır ve kesinlikle bunun müsamahası filan da yoktur. Sonra, böyle bir tek milletvekilinin karar yetersayısı istiyorum gibi bir talebi de, böyle bir yetkisi de yoktur. Orada, hatta, nispî çoğunluk da yoktur, bu bizim söylediğimiz. Katılan milletvekillerinin ne kadarsa ona göre, artı ya da eksi ya da çekimser, karşıda yanar, oyunuzu verirsiniz; kabul edilir, edilir; edilmez, reddedilir. Esasında, burada komisyonların gerçekten uzman milletvekillerinden oluşması, raportörün uzmanlardan oluşması, her türlü sivil toplum örgütleriyle, üniversitelerle, diğer toplumsal kesimlerle irtibat sağlanarak, onların da görüşleri alınarak, bunun olgunlaştırılması, hepsi komisyonlarda yapılır; ama, maalesef, bizim burada, bakın, bir hakkın kötüye kullanılmasının en güzel örneği, her maddede aynı isim önerge veriyor, önergelerin gerekçelerinin hepsi aynı.

BAŞKAN - Sayın Gündüz, önerge üzerinde konuşur musunuz.

İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) - Bu tasarıda, muhalefet partisi milletvekillerinin yazdığı "ayrışık oy" bizim tabirimizle de "muhalefet şerhi"nde bir ibare var, onu da arz etmek istiyorum size: "Devleti dar ve geniş anlamda tanımlamak mümkündür. Dar anlamda devlet, kamu tüzelkişilerinin yalnızca merkezî ve siyasal nitelikte olanlarını kapsar. Yerel yönetimler, dar anlamda, bu kapsamın içinde yer almazlar." Aslında, burada bir zihniyet farklılığı var. Biz ise diyoruz ki, belediyeler, yerel yönetimler, aslında devletin ilk kapısıdır; bütün problemler orada başlayıp, çözümler de orada bulunmalıdır. Belediyelerin meclislerinde her mahalle temsil edilmeli, her mahallenin problemi o mecliste her gün gündeme getirilerek mahallelerin problemleri yerinde çözülmelidir. Aslında bu anlayış, vatandaşının ayağına, kırmızı halı serer gibi devlet hizmetini götürme anlayışıdır.

Avrupa Birliğinde kamu hizmetlerinin yüzde 60'ı belediyeler tarafından yapılır, Almanya'da yüzde 70'i belediyeler tarafından yapılır, bizim ülkemizde ise sadece yüzde 8'i belediyeler tarafından yapılır. Yani, siz suları tersine akıtamazsınız, çağdaş dünyanın gittiği bu yön, bizim de yönümüzdür. Dolayısıyla, yerel ve yerinden yönetim, bugün, pek çok problemimizin ilk çözüm kapısıdır.

Burada, bizim şu anda söylediğimiz, yeni Belediye Yasa Tasarımızdaki teklif, 25 milyara kadar olan konularda anlaşmazlığı çözme yetkisi veriliyordu. Büyükşehirlerde bu miktar bile bazı problemlere sebep oluyor. Biz, yine, bunu eskisine döndürerek, o yüzden önergemizi verdik.

Önergemizin kabulünü diliyor; hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gündüz.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…

Sayın Küçük, karar yetersayısı vardır.

Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

15 inci maddeyi kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

16 ncı madde üzerinde 1 adet önerge vardır; önergeyi okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediyeye Tanınan Muafiyet" başlıklı 16 ncı maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 16 ncı maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 16 ncı maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

16 ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Sayın Küçük, karar yetersayısı vardır; madde kabul edilmiştir.

Birinci bölüm üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Birleşime saat 20.45'e kadar ara veriyorum.

 

 

Kapanma Saati: 19.32

 


DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 20.45

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 123 üncü Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

944 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

4.- Belediye Kanunu Tasarısı; Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun; Belediye Kanununa ve Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanuna Birer Bend Eklenmesine Dair Kanun Teklifi; İzmir Milletvekili Kemal Anadol ile 37 milletvekilinin; 5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması ile 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunlarına Birer Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1038, 2/272, 2/482) (S. Sayısı: 944) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

Tasarının ikinci bölümü üzerindeki görüşmelere başlıyoruz.

İkinci bölüm, 17 ilâ 46 ncı maddeleri kapsamaktadır.

İkinci bölüm üzerinde, AK Parti Grubu adına, Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordu söz istemişlerdir.

Buyurun Sayın Ordu.

Süreniz 10 dakika.

AK PARTİ GRUBU ADINA HÜSNÜ ORDU (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekillerimiz; Belediye Kanunu Tasarısının ikinci bölümü üzerinde Grubum adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, çok kısa ve öz olarak, bu yasa tasarısıyla yerel yönetimlere ait neler geliyor diye baktığımızda; vesayeti daha çok azaltan, yani, yerele, belediyelere daha çok yetki veren; katılımı çoğaltan, belediyelerdeki katılımı daha da çoğaltan, gerek muhtarlarla gerek sivil toplum örgütleriyle gerek meslek odalarıyla gerekse üniversitelerle, bir şekilde katılımı daha da çoğaltan; denetim konusunda yerel noktadaki denetimi daha da fazlalaştıran ve yerinden yönetimi daha çok karar noktasında güçlendiren ve planlamalarla ilgili, uzun vadeli planlamalara yönelik daha çok karar alma özelliğini veren bir anlayışa sahip bir tasarıyı, kısmet olursa, bugün, Yüce Meclisten çıkaracağız.

Bu anlamda baktığımızda, hiç şüphesiz, bu yasa tasarısı, bu ifade ettiğim dört temel unsurda, yerel idarelerden olan belediyelerimize ve yerinden yönetime, geniş anlamda, bu noktada, artılar getiriyor.

Eksiler gibi gözüken nedir diye baktığımızda; işte, hepimizin ifade ettiği, tasarıda da ifade edilen, nüfusu 2 000'in altındaki belediyeler, belirli bir sürede, eğer, birleşme imkânı bulamazsa, bu birleşmeyi temin edemeyen belediyeler açısından, ilk mahallî idareler seçimine kadar ve bu birleşme süresinden sonra bile, İçişleri Bakanlığının önerisi, Danıştayın görüşü ve müşterek bir kararnameden sonra ancak uygulanabilir hale gelecek. Bu anlamda, geçtiğimiz günlerde, burada, negatif olarak duran geçici 3'üncü maddede, 31.12.2005 tarihiyle ilgili, biraz sonra, geçici 3 üncü madde üzerinde verilen bir önergeyle de, bu sürenin azlığından, yetişmediğinden bahisle, geçtiğimiz günlerde yaklaşık 250'ye yakın belediye başkanımızın AK Parti Grup Salonunda Grup Başkanvekilimiz Sayın Faruk Çelik'in Başkanlığında yapılan toplantıyla, onların talebi üzerine, 31.12.2005 tarihi bir yıl daha ötelenmek suretiyle, kendilerinin arzu ettiği bir şekilde, bir yıl daha ötelenmiş oldu; yani, birleşmeyle ilgili 31.12.2006 tarihine kadar bir hak tanımış olduk.

Bu anlamda, tabiî ki, bu tasarı, belediyelere malî yönden de destek verilebilmesini temin etmek için, yakında, çok yakında, Belediye ve İl Özel İdareleri Gelirler Yasasıyla da takviye yapıldıktan sonra, bu anlamda yerinden yönetimi, hem katılım açısından hem malî açıdan hem de arzu ettiğimiz hedefe tam yaklaşmasa bile, çok daha işlerli bir hale getirmiş olacağız. Burada hedeflenen şeyleri yüzde 100 yapamasak bile, gerçekten bu kanunla, arzu edilen hedefe daha çok yaklaşılan, yerinden yönetimi güçlendiren bir hedefe doğru gidiyoruz.

Bu anlamda, bu tasarıda ikinci bölüm içerisinde yer alan, örneğin vesayetle ilgili bir konuya bir tane, bir maddelik bir örnek verecek olursak; 1580 sayılı Belediye Kanununda, belediye meclis kararlarının, bazı kararlarının kesinleşmesi açısından "onay sistemi" diye, mülkî idare amirlerine onaya gidiyordu. Şimdi bu ikinci bölümdeki maddemizde yer alan bir düzenlemeyle, belediye meclis kararları onay şeklinden çıkarılıyor, belediye başkanına hukuksal bir noktada itiraz hakkı tanıyoruz, tekrar meclis görüşüyor, eğer bu noktadaki kararını tekrar ifade ederse karar kesinleşiyor, tabiî ki, bunun dışında, gerek belediye başkanlığının gerekse mülkî idarenin idarî yargı yolu denetimi açıkta kalıyor. Dolayısıyla, vesayet açısından geçmişte uygulanan bir sistemle ilgili belediye meclis kararları, belediye yönetimi, idarî açıdan biraz daha özgür bir hale geliyor.

Katılımı çoğaltan bir düşünceyle ilgili bir örnek verecek olursak; belediye meclis toplantılarına ve ihtisas komisyonlarına, burada kanuna uygun usullerle seçilen mahalle muhtarlarının temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, meslek odaları temsilcileri, üniversite temsilcileri, üniversite temsilcileri, buralardan seçilen heyetler ve kişiler, bu temsil ettikleri kurumlara ait, ihtisas ve meclis komisyonlarında söz sahibi oluyor. Bu, şu demek: Gerçekten, bu konumu ihtiva eden üyeler, hem ihtisas komisyonlarında hem de mecliste fikirlerini açıklama fırsatı bulacaklar. Bunu da, katılımı sağlayan bir anlayışa verebileceğimiz bir örnek olarak söyleyebiliriz.

Yine, bu tasarıda, bu bölümde, belediye meclisinin, karar organı olarak çok daha güçlü bir şekilde ifade edilmesi var. Bundan sonra, belediye meclis kararları, karar merciî noktasında, bu düzenlemeyle çok daha güçlü bir hale gelecek.

Denetim açısından yerelleşmeyi ele alacak olursak; bu kanun tasarısında, bu bölümde, denetimle ilgili, meclisin bir yıl evvelki gelir ve gider bütçesi ile aktif ve pasif bilançosuyla ilgili mecliste oluşturulan denetim komisyonlarına, bir yıl evvelki gelir ve gider hesaplarıyla ilgili belediyelerde kendilerine ihdas edilen odalarda, bu noktadaki gelir ve gider bütçelerini, yerinde, 45 günlük bir süreyle denetleme yetkisi veriyoruz. Bu denetimin sonuçlarını, bu komisyon, meclis başkanlarına havale yapıyor. Bu anlamda da, denetim fonksiyonunu, çok daha genişleyen, katılımı çoğaltan bir hale getirmeye çalışıyoruz.

Planlamayla ilgili bir örnek verecek olursak; bu anlamda, stratejik planlamalarla ilgili altyapı, çevre, ulaşım gibi, bir ilçenin, bir ilin son derece önemli olan gelecek planlamalarında, uzun vadeli planlar yapılıyor. Bu planlarla ilgili, belediye meclisleri, bu alınan kararları, uzun vadeli plana, programa uygun şekilde uygulama fırsatı buluyor; dolayısıyla, bu yasada, bizim, çok daha fazla konuları içeren şeyleri ifade etme imkânımız var; ama, özetle, başlangıçta ifade ettiğim gibi, vesayet açısından, katılımı çoğaltan bir anlayış açısından, yerinden denetim açısından, yerinden yönetimin kararının güçlendirilmesi açısından ve uzun vadeli planlar açısından, belediye yönetimi geçmişe göre çok daha şeffaf, çok daha katılımcı bir noktaya geliyor.

Ben, bu vesileyle, bu tasarıda, eksiğiyle, artısıyla, fazlasıyla, katılma noktasında güç veren, imkân yaratan tüm katılımcılara, tüm sivil kuruluşlara ve Meclisimizde yer alan tali ve anakomisyonlarımıza teşekkür ediyorum.

Bu anlamda, bu tasarıya olumlu noktada oy kullanacağımızı ifade ediyorum ve bu tasarının ülkemize, yerel yönetimlere hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.

Saygılarımla. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ordu.

İkinci bölüm üzerinde şahsı adına söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Nusret Bayraktar; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

NUSRET BAYRAKTAR (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; ikinci bölümün görüşülmesi esnasında şahsım adına söz aldım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

5272 sayılı Belediye Kanunu, 24.12.2004 tarihinde aslında onaylanarak yürürlüğe girmişti. Şöyle, kısa bir, hafızalarımızı tazeleyelim. 1990 yılından bu yana, Türkiye'de, yerel yönetimlerle ilgili, hepimiz, her siyasî parti, her iktidara gelen hükümet mensupları ve muhalefet partililer ve sivil toplum örgütleri, yerel yönetimlerle ilgili, merkezî vesayetten, yetkisizlikten, sorumluluk paylaşımından, kaynaksızlıktan şikâyette bulunmuşlardı. 3 Kasım seçimleri öncesi de, AK Partinin referansı, yerel yönetimlerle halka daha iyi hizmet getirilebileceğinin konuşularak, dillendirilerek, AK Partinin merkezî yönetimde iktidara gelmesiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, iktidarı ve muhalefetiyle, her ne kadar, önergelerde gördüğümüz kadarıyla, sivil toplum örgütlerinden gerektiği şekilde bilgi alınamadığı için bu madde çıkarılsın, bu madde çıkarılsın, bu madde çıkarılsın deniliyor ise de, yıllarca tartışılan, gündeme geldikten sonra da komisyonlarda, siyasî parti gruplarında ve sivil toplum örgütlerinde ve belediye başkanlıklarımızın organize ettiği bütün toplantılarda tartışıla tartışıla bu kanun gerçekleşmiş, Cumhurbaşkanı tarafından üç maddesiyle ilgili iade söz konusu olmuş, üç maddenin görüşülerek yeniden tasdik edildiği esnada, Anayasa Mahkemesince, sadece usul açısından, oylama nitelikli gerekçeden kaynaklanarak yeniden görüşülmesi talep edilmiştir. Dolayısıyla, aslında, altı aydır yürürlükte olan ve yıllarca arzu ettiğimiz değişikliklerin, en azından büyük bir bölümünün tahakkuk ettiğini gördüğümüz şu kanunda, merkezî vesayet kalkmıştır; sorumluluk ve merkeziyetçilikle ilgili konular arzu ettiğimiz seviyeye gelmediyse dahi, büyük merhale katedilmiştir; kaynakla ilgili, hem belediye kanununda hem de bundan sonra gelebilecek belediyeler ve il özel idareleri gelirler kanununda düzeltilmeye çalışılacaktır.

Amaç, yerinden hizmet olduğuna göre, halkın bizatihi yerinden hizmetleri daha etkili, daha verimli bulabilmesi için bu çalışmaları yerine getirirken, altı aylık süreç içerisinde de gelen muhtelif şikâyetler ve aksaklıkların da bilvesile düzeltilmesine imkân bulduğumuz şu andaki 944 sayılı kanunla, kimi önergelerle, kimi komisyonlarda belli düzeltmelerle, eksik olan, Anayasa Mahkemesinin de belirtmiş olduğu hususlar da tamamlanarak yürürlüğe girmesi öne alınmıştır.

Ben, şimdi, burada, bir de, Sayın Ülkü Güney'in dile getirdiği, nüfusu 2 000'in altında olan belediyelerin kapatılması konusuna da işaret etmek istiyorum. Türkiye'de 3 225 belediye var. Aslında, bu belediyeler, gerçekten, tasnif edildiği zaman, 1923 yılında 436, bugün, 16'sı büyükşehir, 65'i merkez olmak üzere 3 215 belediyemiz var. 1950 yılında belediyelerde yaşayan nüfus, genel nüfus oranına göre yüzde 27,5'ti; 2000 yılında yüzde 78,73'e yükselmiş, ilerleyen on yıllık süreç içerisinde yüzde 85'lere çıkacaktır. Yani, nüfusumuzun yüzde 85'i belediyelerde yaşıyor. Halk, bütün hizmetlerini, doğduğu günden ölümüne kadar belediyelerden almak istiyor.

Bu hizmetler, bizatihi belediyelerden, demokratik ve şeffaf bir anlayışla, yerinden yönetim ilkelerine göre istendiğine göre, gelişen ve değişen ülke ve dünya şartlarına paralel olarak, mutlaka, belediyelerle ilgili bu yasaların gerçekleşmesi gerekiyordu. Ne yazık ki, 1930 yılında çıkarılan 1580 sayılı Yasaya göre "2 000 nüfusun üzerinde belediye kurulur" deniliyordu; ama, 2 000 nüfusun altında kalınca ne olur; boşlukta kaldı ve otuz yıldır 2 000 nüfuslu belediyeleri yöneten arkadaşlarımız, o beldeleri köylükten kurtaramadılarsa, cazibe merkezi olamadılarsa, hizmet üretemedilerse, demek ki, burada bir sancı vardır, burada aksayan bir yön vardır; bir operasyona ihtiyaç var; ya yerinde tedavi ederek nüfus kriterini artırmak gerekiyor ya birleştirmek gerekiyor ya da operasyonla orayı kapatmak gerekiyor; bunun başka yolu yok.

Bu tartışıldı, konuşuldu ve şimdi, eğer, verilen süre içerisinde birleşme gerçekleşirse birleşecekler ve bundan sonra nüfus kriteri ve sınır kriteri getirilerek, 5 000 nüfusun altında yeni belediye kurulamayacak ve 2 000'in altına düşenler, yeni nüfus sayımı yapılacak, seçim yapılacak zamana kadar eğer 2 000 nüfusu da koruyamazlarsa, o zaman, elbette kapatılacaklardır. Bu bakımdan, bu noktalarla ilgili hassasiyeti de dile getirmek gerekiyor.

Altı aylık uygulamalardan da gördüğümüz kadarıyla, aksayan yönlerin büyük bir bölümü, burada, aslında, giderilmeye çalışılmış.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bayraktar, tamamlayabilir misiniz.

Buyurun.

NUSRET BAYRAKTAR (Devamla) - Özlük haklarında da düzenlemeler yapılmış, bazı teknik düzenlemeler de yapılıyor. Eksik görülen şeyler de önergelerle tamamlanmaya çalışılacaktır.

Bu kanunun, bir an önce, belediyelerimizin hizmetlerinin devamı açısından aksaklığa mahal bırakmadan geçmesinin ve yürürlüğe girmesinin faydalı olacağını düşünüyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bayraktar.

İkinci bölüm üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, ikinci bölümde yer alan maddeleri, eğer varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza sunacağım.

17 nci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediye Meclisi" başlıklı 17 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 17 nci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 17 nci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…

Sayın Küçük, karar yetersayısı var.

Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

17 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum:

Sayın milletvekilleri, işarî oylamayı elektronik cihazla yapacağım ve 3 dakika süre vereceğim.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 17 nci madde kabul edilmiştir.

18 inci madde üzerinde 2 adet önerge vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

TBMM Genel Kurulunda 944 sıra sayısıyla görüşülmekte olan Belediye Kanunu Tasarısının 18 inci maddesinin (h) bendinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

"h) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL'den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek."

 

Faruk Çelik

Cevdet Erdöl

Abdullah Erdem Cantimur

 

Bursa

Trabzon

Kütahya

 

Hüseyin Tanrıverdi

 

Sabri Varan

 

Manisa

 

Gümüşhane

 

BAŞKAN - Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Meclisin Görev ve Yetkileri" başlıklı 18 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının "Belediye meclisinin görev ve yetkileri" başlığını taşıyan 18 inci maddesinin (c) bendinde, "Belediyenin imar planlarını görüşmek ve onaylamak" belediye meclisinin görevleri arasında sayılmıştır. 3194 sayılı kanun ile plan onama konusunda yetkili kılınan belediyeler ve valiliklerin bu yetkileri kullanabilecek biçimde reorganizasyonunun gerçekleştirilmesi zorunludur. Tasarıda bu amaçla yapılacak düzenlemede (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Şehir Plancıları Odası’nın görüşleri de alınarak) imar birimleri verilen yetki ve sorumluluğa uygun biçimde genişletilmeli, imar birimlerinin imar adası ve imar parseli ölçeğinde uygulama ve denetimi sağlanırken, Fen İşleri Birimleri yapı ölçeği ile sınırlandırılmalı ve bu alanda gerçekten uzmanlaşmaları sağlanmalıdır.

Tasarının 18 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 18 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

TBMM Genel Kurulunda 944 sıra sayısıyla görüşülmekte olan Belediye Kanunu Tasarısının 18 inci maddesinin (h) bendinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

"h) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL'den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek."

                                     Faruk Çelik

                        (Bursa) ve arkadaşları

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin takdirine bırakıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

15 inci maddede yapılan değişikliğe uyum sağlanmaktadır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

18 inci maddeyi kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

19 uncu madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Başkanlık Divanı" başlıklı 19 uncu maddesinin Anayasaya aykırılığı nedeniyle tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

5272 sayılı Kanunun 19 uncu maddesine tasarıda da aynen yer verilmiştir. Bu maddenin son fıkrasında "Meclisinin çalışmalarına ve katılıma ilişkin esas ve usuller İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir" denilmiştir. Maddede belediye meclisinin çalışmalarına ilişkin ilkeler konusunda herhangi bir düzenleme yer almadığından, bu konudaki usul ve esasları belirleyen bir yönetmelik, aslî düzenleme yapmış olacaktır. Halbuki Anayasaya göre, Anayasanın gösterdiği ayrık haller dışında, yürütmenin aslî düzenleme yetkisi yoktur; yürütme, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılacak ve yerine getirilecek bir yetki ve görevdir. Anayasanın 8 inci maddesinde ifade edilmiş olan bu ilke, yürütmenin ancak kanun ile aslî olarak düzenlenmiş bir alanda düzenleme yetkisi kullanılabileceğini açıkça ortaya koymaktadır. Anayasanın 7 nci maddesine göre ise, aslî düzenleme yetkisi, Türkiye Büyük Millet Meclisinindir ve devredilemez."

Kanunda bir hususun yönetmelikle düzenleneceğinin belirtilmesi, o hususun kanunla düzenlenmiş olduğu anlamına gelmez. Kanunla yapılmış bir düzenlemeden söz edilebilmesi için, o hususun en azından temel ilkelerinin kanunda gösterilmesi gerekir.

19 uncu maddenin son fıkrası, yukarıda belirtildiği üzere, yürütmenin kanuniliği ilkesine aykırı olarak, yürütmeye aslî düzenleme yapmak imkânı tanıdığı için Anayasanın 8 inci maddesine; yasamaya ait olan aslî düzenleme yetkisini yürütmeye devrettiği için Anayasanın 7 nci maddesine; böyle bir yetki Anayasaya dayanmadığı için Anayasanın 6 ncı maddesine aykırıdır.

Tasarının 19 uncu maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 19 uncu maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

19 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

20 nci madde üzerinde 2 adet önerge vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının "Meclis toplantısı" başlıklı 20 nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

Meclis toplantısı

Madde 20.- Belediye Meclisi, her ay, ayın ilk haftası, önceden kararlaştırıldığı gün, çalışma saatleri içinde toplanır. Ancak, belediye meclisi, nüfusu 20 000'e kadar olan belediyelerde üç ayda bir, 50 000'e kadar olan belediyelerde iki ayda bir toplantı yapılmasını kararlaştırabilir.

Meclis, resmî tatile rastlayan günlerde çalışmasına ara verebilir. Belediye Meclisi her yıl bir ay tatil kararı alabilir.

Önemli ve acele bir iş çıkarsa Belediye Başkanının yazılı çağrısı veya üyelerinden 1/3'ünün gerekçeli teklifi ile Belediye Meclisi olağanüstü toplanır.

Bütçe görüşmesine rastlayan toplantı süresi en çok yirmi gün, diğer toplantıların süresi en çok beş gündür.

Mutat toplantı yeri dışında toplanılmasının zorunlu olduğu durumda üyelere önceden bilgi vermek kaydıyla meclis başkanının belediye sınırları içerisinde belirlediği yerde toplantı yapılır. Ayrıca, toplantının yeri ve zamanı mutat usullerle belde halkına duyurulur.

Meclis toplantıları açıktır. Muhalle muhtarları oy hakkı olmaksızın Meclis toplantılarına katılabilir ve süresi 10 dakikayı geçmemek üzere mahallesini ilgilendiren gündemdeki konularla ilgili görüş bildirebilir. Meclis başkanının veya üyelerden herhangi birinin gerekçeli önerisi üzerine, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kapalı oturum yapılmasına karar verilebilir.

Meclis görüşmeleri görevlilerce tutanağa geçirilir, başkan ve kâtip üyeler tarafından imzalanır. Toplantılar, meclisin kararıyla sesli ve görüntülü cihazlarla da kaydedilebilir. Kapalı yapılmayan toplantıların tutanakları isteyen herkese verilir ve varsa görüntüleri ile birlikte elektronik ortamda yayımlanır. Görüntü kasetlerinin kopyaları maliyet bedeli karşılığı isteyenlere verilir.

BAŞKAN - Aykırı olan ikinci önergeyi okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Meclis toplantısı" başlıklı 20 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 20 nci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 20 nci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının "Meclis toplantısı" başlıklı 20 nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

Meclis toplantısı

Madde 20.- Belediye Meclisi, her ay, ayın ilk haftası, önceden kararlaştırıldığı gün, çalışma saatleri içinde toplanır. Ancak, belediye meclisi, nüfusu 20 000'e kadar olan belediyelerde üç ayda bir, 50 000'e kadar olan belediyelerde iki ayda bir toplantı yapılmasını kararlaştırabilir.

Meclis, resmî tatile rastlayan günlerde çalışmasına ara verebilir. Belediye Meclisi her yıl bir ay tatil kararı alabilir.

Önemli ve acele bir iş çıkarsa Belediye Başkanının yazılı çağrısı veya üyelerinden 1/3'ünün gerekçeli teklifi ile Belediye Meclisi olağanüstü toplanır.

Bütçe görüşmesine rastlayan toplantı süresi en çok yirmi gün, diğer toplantıların süresi en çok beş gündür.

Mutat toplantı yeri dışında toplanılmasının zorunlu olduğu durumda üyelere önceden bilgi vermek kaydıyla meclis başkanının belediye sınırları içerisinde belirlediği yerde toplantı yapılır. Ayrıca, toplantının yeri ve zamanı mutat usullerle belde halkına duyurulur.

Meclis toplantıları açıktır. Muhalle muhtarları oy hakkı olmaksızın Meclis toplantılarına katılabilir ve süresi 10 dakikayı geçmemek üzere mahallesini ilgilendiren gündemdeki konularla ilgili görüş bildirebilir. Meclis başkanının veya üyelerden herhangi birinin gerekçeli önerisi üzerine, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kapalı oturum yapılmasına karar verilebilir.

Meclis görüşmeleri görevlilerce tutanağa geçirilir, başkan ve kâtip üyeler tarafından imzalanır. Toplantılar, meclisin kararıyla sesli ve görüntülü cihazlarla da kaydedilebilir. Kapalı yapılmayan toplantıların tutanakları isteyen herkese verilir ve varsa görüntüleri ile birlikte elektronik ortamda yayımlanır. Görüntü kasetlerinin kopyaları maliyet bedeli karşılığı isteyenlere verilir.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

20 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

21 inci madde üzerinde 2 adet önerge vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan Belediye Kanununun 21 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Ünal Kacır

Recep Koral

Yahya Baş

 

İstanbul

İstanbul

İstanbul

 

 

Muzaffer Baştopçu

 

 

 

Kocaeli

 

 

"Gündem

Madde 21.- Her ayın ilk günündeki belediye meclis gündemi belediye başkanı tarafından belirlenerek en az üç gün önceden üyelere bildirilir ve çeşitli yöntemlerle halka duyurulur.

Her ayın ilk toplantısında belediye başkanı ve meclis üyeleri belediyeye ait işlerle ilgili konuların gündeme alınmasını önerebilir. Öneri, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kabul edildiği takdirde gündeme alınır.

İmar konuları ile yıllık bütçe dışında kalan gündemdeki diğer konular ile üyelerin teklifleri; toplantıya katılanların salt çoğunluğunun kabulü halinde komisyonlara havale edilmeksizin belediye meclisince görüşülerek karara bağlanabilir."

BAŞKAN - Aykırı olan diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Gündem" başlıklı 21 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 21 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 21 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Sayın Küçük, karar yetersayısı vardır.

Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan Belediye Kanununun 21 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

       Ünal Kacır

(İstanbul) ve arkadaşları

"Gündem

Madde 21.- Her ayın ilk günündeki belediye meclis gündemi belediye başkanı tarafından belirlenerek en az üç gün önceden üyelere bildirilir ve çeşitli yöntemlerle halka duyurulur.

Her ayın ilk toplantısında belediye başkanı ve meclis üyeleri belediyeye ait işlerle ilgili konuların gündeme alınmasını önerebilir. Öneri, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kabul edildiği takdirde gündeme alınır.

İmar konuları ile yıllık bütçe dışında kalan gündemdeki diğer konular ile üyelerin teklifleri; toplantıya katılanların salt çoğunluğunun kabulü halinde komisyonlara havale edilmeksizin belediye meclisince görüşülerek karara bağlanabilir."

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Evet, takdire bırakıyorum.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Metin daha anlaşılır hale getirilmiş ayrıca komisyonlara havale edilmesine gerek duyulmayan maddelerin direkt görüşülmesine imkân sağlanmıştır.

BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda 21 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

22 nci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Kanun Tasarısının "Toplantı ve Karar Yetersayısı" başlıklı 22 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclisine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynaklar aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 22 nci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 22 nci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

23 üncü madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Meclis Kararlarının Kesinleşmesi" başlıklı 23 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?..

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 23 üncü maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 23 üncü maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

24 üncü madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "İhtisas Komisyonları" başlıklı 24 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 24 üncü maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 24 üncü maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

25 inci madde üzerinde 2 adet önerge vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılık derecelerine göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının "Denetim Komisyonu" başlıklı 25 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

"İl ve ilçe belediyeleri ile nüfusu 10 000'in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisi, her ocak ayı toplantısında belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile hesap ve işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından gizli oyla ve üye sayısı beşten çok olmamak üzere bir denetim komisyonu oluşturur. Beş üyenin üçü muhalefet partilerine mensup üyeler arasından seçilir. Komisyonun muhalefet partilerine mensup üyeleri, her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tamsayısına oranlanması suretiyle oluşur.

Komisyon, belediye başkanı tarafından belediye binası içinde belirlenen yerde çalışır ve çalışmalarında kamu kuruluşlarından müfettiş, denetçi ve kontrolör unvanıyla görev yapan personelden ve bu unvanı taşıyan kamu personelinden veya uzman kişilerden yararlanabilir. Bunların denetim komisyonunda çalıştırılmalarına ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.

Denetim komisyonu toplantılarına, belediye ve bağlı kuruluşlar dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarından görevlendirilenlere 1 000; kamu personeli dışındaki diğer uzman kişilere büyükşehir belediyelerinde 3 000, diğer belediyelerde 2 000 gösterge rakamının devlet memurlarına uygulanan aylık katsayı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere, belediye meclisince belirlenecek miktarda günlük ödeme yapılır. Denetim komisyonunda belirlenecek kişi ve gün sayısı belediye meclisince belirlenir."

BAŞKAN - Aykırı olan diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının "Denetim Komisyonu" başlıklı 25 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Tasarının 25 inci maddesi ile Denetim Komisyonunun kurulması öngörülmektedir.

Denetim Komisyonuna ilişkin tasarı hükmü genel nitelikte düzenlemeler getirmekle birlikte, son dönemde bütçesel karar sürecinde saydamlığı ve hesap verme sorumluluğunu artırmaya yönelik olarak, kamu malî yönetiminde ve malî denetim sisteminde yapılan değişiklikleri içerecek şekilde tasarlanmamıştır. Maddenin 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümleri çerçevesinde eksiktir.

Tam olarak 2006 yılından itibaren uygulamasına geçilecek olan yeni sistemde kurumsal düzeyde stratejik planlama, iç kontrol, iç denetim gibi yeni süreçler devreye girmektedir. Bu yeni süreçlerin getireceği yeni mekanizmaların Meclis Denetim Komisyonu tarafından mutlak şekilde dikkate alınması gerekmektedir. Bu, komisyonun çalışma sürecindeki etkinliğini artıracağı gibi yeni öngörülen mekanizmaların doğru algılanması ve etkin bir şekilde uygulanması konusunda belirleyici dinamik bir faktör olacaktır.

Günümüzde modern kamu malî yönetim ve denetim sistemlerini geleneksel uygulamalardan ayıran özelliklerin başında rol ve sorumlulukların açık olması ve açık olarak tanımlanmış görev ve yetkilere göre kurumların denetim işlevlerini yerine getirmesidir. Dolayısıyla, meclis üyeleri arasından gizli oyla seçilen ve konunun doğrudan uzmanı olmayan komisyon üyelerinin belediye hesap ve işlemlerini denetleyebilmesi için denetimde öncelikle neleri sorgulayacaklarının çerçevesinin çizilmesi gerekmektedir.

Konu bu çerçevede değerlendirildiğinde maddenin aşağıdaki hususlarda eksik olduğu görülmektedir.

Sadece hesap ve işlemlerin değil, stratejik planların ve uygulama sonuçlarının ayrıntılı incelenmesi.

Belediyeyi yükümlülük altına sokan faaliyetlerin temel inceleme ve denetleme başlıkları içinde olması ve bunlarla ilgili belediyenin başlangıç hedeflerinin uygulama sonuçları çerçevesinde sorgulanması. Başta borçlanma ve borçların sürdürülebilirliği ile ihale ve büyük yatırım projeleri olmak üzere, hedef ve uygulama sonuçlarının hesap verme sorumluluğu çerçevesinde açık bir şekilde ortaya konması.

Vergi ve benzeri malî yükümlülükler gibi piyasa ve vatandaş üzerinde yük yaratan kararların ve uygulama sonuçlarının değerlendirilmesi.

Belediyenin hizmet sunumu çerçevesinde sahip olduğu varlıklardaki artışın ve azalışın incelenmesi.

Faaliyet raporları, iç denetçilerin hazırladıkları kapsamlı denetim raporları, Sayıştayın dış denetim raporları ve İçişleri Bakanlığının yetkili denetim ve kontrol birimlerinin raporları çerçevesinde hesap ve işlemlerin denetlenmesi.

Bunlar Meclis Denetim Komisyonunun denetim sürecinde dikkate alması ve sonuçlandırması gereken temel noktalar olmalı, bunların dışında komisyon kendi ilgisine göre denetimi genişletmelidir; ancak, Meclis Denetim Komisyonu genel hükümlerde belirtilen denetim usullerinin dışında bunlarla çatışacak ve bu denetim sonuçları ile ters düşecek mükerrer denetim görevleri üstlenmemelidir.

Tasarının 25 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 25 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının "Denetim Komisyonu" başlıklı 25 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

"İl ve ilçe belediyeleri ile nüfusu 10 000'in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisi, her ocak ayı toplantısında belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile hesap ve işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından gizli oyla ve üye sayısı beşten çok olmamak üzere bir denetim komisyonu oluşturur. Beş üyenin üçü muhalefet partilerine mensup üyeler arasından seçilir. Komisyonun muhalefet partilerine mensup üyeleri, her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tamsayısına oranlanması suretiyle oluşur.

Komisyon, belediye başkanı tarafından belediye binası içinde belirlenen yerde çalışır ve çalışmalarında kamu kuruluşlarından müfettiş, denetçi ve kontrolör unvanıyla görev yapan personelden ve bu unvanı taşıyan kamu personelinden veya uzman kişilerden yararlanabilir. Bunların denetim komisyonunda çalıştırılmalarına ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.

Denetim komisyonu toplantılarına, belediye ve bağlı kuruluşlar dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarından görevlendirilenlere 1 000; kamu personeli dışındaki diğer uzman kişilere büyükşehir belediyelerinde 3 000, diğer belediyelerde 2 000 gösterge rakamının devlet memurlarına uygulanan aylık katsayı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere, belediye meclisince belirlenecek miktarda günlük ödeme yapılır. Denetim komisyonunda belirlenecek kişi ve gün sayısı belediye meclisince belirlenir."

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılması öngörülmektedir.

Yapılan değişikliklerle; denetim komisyonunun en çok beş üyeden ve muhalefet ağırlıklı oluşması, komisyon çalışmalarında özellikle müfettiş, denetçi ve kontrolör unvanı ile görev yapan personelden yararlanılması ve bunların denetim komisyonunda çalıştırılmalarına ilişkin usul ve esasların İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikte düzenlenmesi önerilmektedir.

Denetim komisyonunun kendisinden beklenen yararı sağlaması için muhalefet ağırlıklı oluşması şarttır. Öte yandan mevzuata aykırı işlemlerin, kamu zararına neden olan işlemlerin veya suç konusu oluşturan işlemlerin, bu işleri meslek olarak yürütenlerce saptanması gerekir. Aksi takdirde ya yeterli kanıt edilemeyecek ya da hatalı ve yanlış suç isnatları söz konusu olabilecektir. Ayrıca, bu görevi yürütecek olanların görevlendirilmelerine ilişkin usul ve esasların önceden belirlenmesine ihtiyaç vardır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

26 ncı madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Meclisin Bilgi Edinme ve Denetim Yolları" başlıklı 26 ncı maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyorum.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 26 ncı maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 26 ncı maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

27 nci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Başkan ve Meclis Üyelerinin Görüşmelere Katılamayacağı Durumlar" başlıklı 27 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyorum efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

FARUK ÇELİK (Bursa) - Hükümet katılıyor efendim, niye gerekçeyi okutuyorsunuz?

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyoruz efendim.

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 27 nci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 27 nci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

28 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Başkan ve Meclis Üyelerinin Yükümlülükleri" başlıklı 28 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 28 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 28 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

29 uncu madde üzerinde1 adet önerge vardır; okutup, işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Meclis Üyeliğinin Sona Ermesi" başlıklı 29 uncu maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 29 uncu maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 29 uncu maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Sayacağım sayın milletvekilleri. Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

30 uncu madde üzerinde1 adet önerge vardır; okutup, işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Meclisin Feshi" başlıklı 30 uncu maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 30 uncu maddesi, sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 30 uncu maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

31 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Boşalan Meclisin Görevinin Yerine Getirilmesi" başlıklı 31 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 31 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 31 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

32 nci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Huzur ve İzin Hakkı" başlıklı 32 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 32 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 32 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

33 üncü madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediye Encümeni" başlıklı 33 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 33 üncü maddesine göre belediye encümeni seçilmiş ve atanmış üyelerden oluşmaktadır. Anayasanın 127 nci maddesi uyarınca yerel yönetimler "karar organları seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileri"dir. Belediye encümenlerinin, karar organı mı, yoksa yürütme organı mı olduğu, üzerinde fikirbirliği sağlanamayan bir konudur.

Anayasa Mahkemesi 22.6.1988 gün ve E:1987/18, K:1988/23 sayılı Kararında, il daimî encümenini "il kamu tüzelkişiliğinin karar organlarından biri" olarak kabul etmiş ve il daimî encümeninde memurların da yer almasını sağlamaya yönelik yasal düzenlemeyi iptal etmiştir. Öte yandan yine Anayasa Mahkemesi, 13.6.1988 gün ve E:1987/22, K:1988/19 sayılı Kararında,

"Anayasa gereği kuruluşları ayrı yasalarla düzenlenmiş üç ayrı yerel yönetim biriminden en özgün yapıyı taşıyan belediyeler, 14.4.1930 günlü, 1580 sayılı Belediye Kanununa göre kurulmuşlardır. Bu yasaya göre, belediye tüzelkişiliğinin organları, belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanı olup, belediye meclisi ile belediye encümeni karar, belediye başkanı ise yürütme organıdır" denilmiştir.

Anayasa Mahkemesinin anılan kararları karşısında, belediye encümeninde memur üyelere -hem de toplanma ve karar çoğunluğunu elde tutar sayıda- yer verilmesi, tasarının Anayasaya uygun olarak hazırlanmadığını göstermektedir.

Tasarının 33 üncü maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 33 üncü maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

34 üncü madde üzerinde 2 adet önerge vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının 34 üncü maddesinin (f) bendindeki "ve miktarı beşbin YTL'ye kadar," ibaresi ile "alacaklarının" ibaresinin çıkarılması ve "alacaklarının" ibaresi yerine "uyuşmazlıklarının" ibaresinin getirilmesi arz ve teklif olunur.

 

Recep Yıldırım

Recep Koral

Yahya Baş

 

 

Sakarya

İstanbul

İstanbul

 

 

 

Muzaffer Baştopçu

 

 

 

 

Kocaeli

 

 

 

BAŞKAN -Diğer önergeyi okutup, işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Encümenin Görev ve Yetkileri" başlıklı 34 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 34 üncü maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 34 üncü maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.

Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının 34 üncü maddesinin (f) bendindeki "ve miktarı beşbin YTL'ye kadar," ibaresi ile "alacaklarının" ibaresinin çıkarılması ve "alacaklarının" ibaresi yerine "uyuşmazlıklarının" ibaresinin getirilmesi arz ve teklif olunur.

Recep Yıldırım

(Sakarya) ve arkadaşları

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe: 15 inci maddenin birinci fıkrasının (k) bendindeki değişiklikle uyum sağlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

35 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Encümen Toplantısı" başlıklı 35 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 35 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 35 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

36 ncı madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Encümen Üyelerine Verilecek Ödenek" başlıklı 36 ncı maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş)- Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)- Katılmıyoruz.

BAŞKAN- Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 36 ncı maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 36 ncı maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

37 nci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediye Başkanı" başlıklı 37 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş)- Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)- Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN- Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasadır.

Tasarının 37 nci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 37 nci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

38 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediye Başkanının Görev ve Yetkileri" başlıklı 38 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasadır.

Tasarının 38 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 38 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN- Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

39 uncu madde üzerinde 2 adet önerge vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

944 sıra sayılı kanun tasarısının 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Faruk Çelik

Recep Koral

Nihat Ergün

 

Bursa

İstanbul

Kocaeli

 

İdris Naim Şahin

 

Hüseyin Tanrıverdi

 

İstanbul

 

Manisa

 

"Belediye başkanına nüfusu;

a) 10 000'e kadar olan belediyelerde 80 000,

b) 10 001'den 100 000'e kadar olan belediyelerde 110 000,

c) 100 001'den 500 000'e kadar olan belediyelerde 140 000,

d) 500 001'den 2 000 000'e kadar olan belediyelerde 190 000,

e) 2 000 001'den fazla olan belediyelerde 230 000,

gösterge rakamının devlet memurları için belirlenen aylık katsayıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek ödenir. Nüfusu 50 000'in altındaki il merkezi ile nüfusu 50 000'in üzerinde olan büyükşehir belediye sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediye başkanlarının ödeneğinin hesaplanmasında uygulanacak gösterge rakamı (c) bendindeki gösterge rakamından aşağı olamaz."

BAŞKAN- Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediye Başkanının özlük hakları" başlıklı 39 uncu maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş)- Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasa aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 39 uncu maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 39 uncu maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Birleşime 5 dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 21.57


BEŞİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 22.10

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 123 üncü Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.

944 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

4.- Belediye Kanunu Tasarısı; Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun; Belediye Kanununa ve Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanuna Birer Bend Eklenmesine Dair Kanun Teklifi; İzmir Milletvekili Kemal Anadol ile 37 Milletvekilinin; 5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması ile 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunlarına Birer Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1038, 2/272, 2/482) (S. Sayısı: 944) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

Tasarının ikinci bölümünde yer alan 39 uncu madde üzerindeki ikinci önergeyi okutup, işleme alacağım.

Okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

944 sıra sayılı kanun tasarısının 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Faruk Çelik

Recep Koral

Nihat Ergün

 

Bursa

İstanbul

Kocaeli

 

İdris Naim Şahin

 

Hüseyin Tanrıverdi

 

İstanbul

 

Manisa

 

"Belediye başkanına nüfusu;

a) 10 000'e kadar olan belediyelere 80 000,

b) 10 001'den 100 000'e kadar olan belediyelerde 110 000,

c) 100 001'den 500 000'e kadar olan belediyelerde 140 000,

d) 500 001'den 2 000 000'a kadar olan belediyelerde 190 000,

e) 2 000 001'den fazla olan belediyelerde 230 000,

gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek ödenir. Nüfusu 50 000'in altındaki il merkezi ile nüfusu            50 000'in üzerinde olan büyükşehir belediye sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediye başkanlarının ödeneğinin hesaplanmasında uygulanacak gösterge rakamı (c) bendindeki gösterge rakamından aşağı olamaz.

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş)- Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, katılıyorum; ama, orada bir düzeltme yapmamız gerekiyor.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Bu (e) bendinden sonra gelen, nüfusu 50 001'den az olan il merkez belediyelerinde ibaresindeki "50 001'den" ibaresindeki "50 001'den" ibaresi "100 001" olarak değişmesi gerekir. O şekilde katılıyoruz.

BAŞKAN - Not alınmıştır Sayın Bakan.

Sayın Çelik, önerge sahibi olarak düzeltmeye katılıyor musunuz?

FARUK ÇELİK (Bursa) - Katılıyorum.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Görev itibariyle birbirine yakın belediyeler arasındaki ödenek dengesizliğinin giderilmesi ve hizmette verimliliğin artırılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

39 uncu maddeyi kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

40 ıncı madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Başkan Vekili" başlıklı 40 ıncı maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş)- Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 40 ıncı maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerçeklerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 40 ıncı maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

41 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Stratejik plan ve performans programı" başlıklı 41 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 41 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 41 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

42 nci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Yetki Devri" başlıklı 42 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 42 nci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 42 nci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

43 üncü madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "İhtilaf hali" başlıklı 43 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 43 üncü maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 43 üncü maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

44 üncü madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediye başkanlığının sona ermesi" başlıklı 44 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 44 üncü maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 44 üncü maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

45 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediye başkanlığının boşalması halinde yapılacak işlemler" başlıklı 45 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 45 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 45 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

46 ncı madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Kanun Tasarısının "Belediye başkanı görevlendirilmesi" başlıklı 46 ncı maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclisine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynaklar aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 46 ncı maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 46 ncı maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

İkinci bölüm üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Üçüncü bölüm üzerindeki görüşmeler başlıyoruz.

Üçüncü bölüm, 47 ilâ 72 nci maddeleri kapsamaktadır.

Üçüncü bölüm üzerinde, AK Parti Grubu adına söz isteyen Kayseri Milletvekili Adem Baştürk.

Sayın Baştürk?.. Yok.

Üçüncü bölüm üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, üçüncü bölümde yer alan maddeleri, eğer varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza sunacağım.

47 nci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Görevden uzaklaştırma" başlıklı 47 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SAİT AÇBA (Afyonkarahisar) - Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 47 nci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 47 nci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

48 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediye Teşkilatı" başlıklı 48 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SAİT AÇBA (Afyonkarahisar) - Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 48 inci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 48 inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

49 uncu madde üzerinde 2 adet önerge vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılık derecelerine göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan Belediye Yasasının 49 uncu maddesinin 7 nci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

İdris Naim Şahin

Recep Koral

Mehmet Beşir Hamidi

 

İstanbul

İstanbul

Mardin

 

Asım Aykan

Zülfü Demirbağ

Mevlüt Çavuşoğlu

 

Trabzon

Elazığ

Antalya

 

"Norm kadrosunda belediye başkan yardımcısı bulunan belediyelerde norm kadro sayısına bağlı kalınmaksızın; belediye başkanı, zorunlu gördüğü takdirde, nüfusu 50 000'e kadar olan belediyelerde bir, nüfusu 50 001-200 000 arasında olan belediyelerde iki, nüfusu 200 001-500 000 arasında olan belediyelerde üç, nüfusu 500 000 ve fazla olan belediyelerde dört belediye meclis üyesini belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirebilir. Bu şekilde görevlendirilen meclis üyelerine belediye başkanına verilen ödeneğin 2/3'ünü aşmamak üzere belediye meclisi tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir ve taleplerine göre bir sosyal güvenlik kurumu ile ilişkilendirilir. Bu şekilde görevlendirme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dahil ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil etmez ve belediye meclisinin görev süresini aşamaz. Sosyal güvenlik prim ve benzeri giderleri belediye bütçesinden karşılanır."

BAŞKAN - Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Genel Kurulda 944 sıra sayısıyla görüşülmekte olan Belediye Kanunu Tasarısının 49 uncu maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Abdurrahman Anik

Faruk Çelik

Abdullah Veli Seyda

 

Bingöl

Bursa

Şırnak

 

Yekta Haydaroğlu

Faruk Anbarcıoğlu

Ahmet Yaşar

 

Van

Bursa

Aksaray

 

"Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plancısı , çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşmeyle çalıştırılabilir. Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca atama yapılamaz. Bu personelin, yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş kadro unvanının gerektirdiği nitelikleri taşımaları şarttır. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli olarak istihdam edileceklere ödenecek net ücret, söz konusu kadro unvanı için birinci derecenin birinci kademesi esas alınmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre tespit edilecek her türlü ödemeler toplamının net tutarının yüzde 25 fazlasını geçmemek üzere belediye meclisi kararıyla belirlenir. Genel hükümlere göre birinci dereceden kadro ihdas edilemeyen kadro unvanları için ise o kadro unvanından ihdası yapılmış en yüksek kadro derecesinin birinci kademesi esas alınır ve yapılacak ödemenin azamî tutarı yukarıda belirtilen usule göre tespit olunur. Bu fıkra hükümlerine göre çalıştırılacak personel için İçişleri Bakanlığı unvanlar itibariyle sınırlama getirebilir.

Avukat, mimar, mühendis (inşaat mühendisi ve harita mühendisi olmak kaydıyla) ve veteriner kadrosu bulunmayan veya işlerin azlığı nedeniyle bu unvanlarda kadrolu personel istihdamına ihtiyaç duyulmayan belediyelerde, bu hizmetlerin yürütülmesi amacıyla, haftanın ya da ayın belirli gün veya saatlerinde kısmî zamanlı olarak sözleşmeyle personel çalıştırılabilir. Kısmî zamanlı olarak çalıştırılacak personel sayısı yukarıda belirtilen her unvan için birden fazla olamaz ve bunlarla yapılacak sözleşme süresi takvim yılını aşamaz. Bunlara ödenecek net ücret, aynı unvanlı kadroların birinci derecesinin birinci kademesi için yapılması gereken bütün ödemeler toplamının net tutarının yarısı geçmemek ve çalıştırılacak süreyle orantılı olmak üzere belediye meclisi kararıyla tespit edilir. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli personel olarak çalıştırılanlar için iş sonu tazminatı ödenmez ve işsizlik sigortası primi yatırılmaz.

BAŞKAN - Bir saniye Sayın Özçelik.

Sayın milletvekilleri, salonda muhalefet partisi olmamasına rağmen, Kâtip Üye arkadaşımızın okudukları anlaşılmamaktadır. Lütfen, sessiz olalım.

Buyurun Sayın Özçelik.

… Bunlardan yaptıkları başka işler sebebiyle herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olanlar için sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primi yatırılmaz ve aynı kişi birden fazla belediye veya bağlı kuruluşta çalıştırılamaz.

Üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri uyarınca çalıştırılacak personele her ne ad altında olursa olsun sözleşme ücreti dışında herhangi bir ödeme yapılmaz ve ücret mahiyetinde aynî ya da nakdî menfaat temin edilmez. Bu personel hakkında bu kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilenler hakkındaki hükümler uygulanır. Bu personele ait sözleşme örnekleri sözleşmenin imzalanmasını izleyen 30 gün içinde İçişleri Bakanlığına ve Maliye Bakanlığına gönderilir.

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SAİT AÇBA (Afyonkarahisar) - Takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Sözleşmeli ve kısmî zamanlı olarak çalıştırılacak personelin çalıştırılmasına ilişkin usuller ile bunlara ödenecek ücretin tespiti ve haklarında uygulanacak hükümler ayrıntılı olarak düzenlenmektedir.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan Belediye Yasasının 49 uncu maddesinin 7 nci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

İdris Naim Şahin

(İstanbul) ve arkadaşları

"Norm kadrosunda belediye başkan yardımcısı bulunan belediyelerde norm kadro sayısına bağlı kalınmaksızın; belediye başkanı, zorunlu gördüğü takdirde, nüfusu 50 000'e kadar olan belediyelerde bir, nüfusu 50 001-200 000 arasında olan belediyelerde iki, nüfusu 200 001-500 000 arasında olan belediyelerde üç, nüfusu 500 000 ve fazla olan belediyelerde dört belediye meclis üyesini belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirebilir. Bu şekilde görevlendirilen meclis üyelerine belediye başkanına verilen ödeneğin 2/3'ünü aşmamak üzere belediye meclisi tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir ve taleplerine göre bir sosyal güvenlik kurumu ile ilişkilendirilir. Bu şekilde görevlendirme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dahil ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil etmez ve belediye meclisinin görev süresini aşamaz. Sosyal güvenlik prim ve benzeri giderleri belediye bütçesinden karşılanır."

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SAİT AÇBA (Afyonkarahisar) - Takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, katılıyorum; ama, müsaade ederseniz, son cümlede bir ilave yapmam gerekiyor.

BAŞKAN - Düzeltme yapacaksınız herhalde; buyurun Sayın Bakan.

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Yedinci fıkranın son cümlesi şu şekilde olacak: "Sosyal güvenlik prim ve benzeri giderlerden kurum karşılıkları belediye bütçesinden karşılanır."

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Teklif edilen değişiklikle 39 uncu madde paralelinde bir gruplandırma yapılmakta ve belediye başkan yardımcılarına çalıştıkları süre içinde bir sosyal güvenlik kurumuyla ilişkilendirme imkânı sağlanmaktadır.

BAŞKAN - Sayın Bakanın düzeltmesiyle birlikte önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Kabul edilen önergeler doğrultusunda 49 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

50 nci madde üzerinde 2 adet önerge vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının 50 nci maddesinin birinci fıkrasında geçen "üç ay" ibaresinin "iki ay" olarak değiştirilmesini arz ederim.

    Recep Koral

           İstanbul

BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Personel Devri" başlıklı 50 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe :

944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.

Tasarının 50 nci maddesi sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 50 nci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.

Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının 50 nci maddesinin birinci fıkrasında geçen "üç ay" ibaresinin "iki ay" olarak değiştirilmesini arz ederim.

    Recep Koral

           İstanbul

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe :

Kadro ve unvanlarıyla ataması yapılamayanların mağdur olacağı düşünüldüğünden, sürenin azaltılmasının doğru olacağı düşünüldüğünden.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

51 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Zabıtanın Görev ve Yetkileri" başlıklı 51 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon, önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, salt çoğunluğumuz mevcut şu anda; katılıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

52 nci madde üzerinde 1 önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "İtfaiye" başlıklı 52 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

53 üncü madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Acil Durum Planlaması" başlıklı 53 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Salt çoğunluk var mı Sayın Başkanım?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Salt çoğunluğumuz hazır Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

54 üncü madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alacağım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Denetimin Amacı" başlıklı 54 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan, salt çoğunluğumuz hazır.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

55 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alacağım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Denetimin Kapsamı ve Türleri" başlıklı 55 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

56 ncı madde üzerinde 2 adet önerge vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Yasa Tasarısının 56 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki "mart ayı" ibaresinin "nisan ayı" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Recep Koral

Yahya Baş

Muzaffer Baştopçu

 

İstanbul

İstanbul

Kocaeli

 

BAŞKAN - Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Faaliyet Raporu" başlıklı 56 ncı maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum :

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Yasa Tasarısının 56 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki "Mart ayı" ibaresinin "Nisan ayı" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

    Recep Koral

(İstanbul) ve arkadaşları

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) -Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN- Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

57 nci madde üzerinde 1 adet önerge vardır, okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Hizmetlerde Aksama" başlıklı 57 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) -Katılıyor Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN- Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir..

58 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır, okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Denetimle İlgili Diğer Hükümler" başlıklı 58 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) -Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum :Kabul edenler…Kabul etmeyenler…Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum :Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

59 uncu madde üzerinde 2 adet önerge vardır, geliş sıralarına göre okutup aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Kanun Tasarısının 59 uncu maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

 

Recep Koral

Yahya Baş

Muzaffer Baştopçu

 

İstanbul

İstanbul

Kocaeli

 

"Büyükşehir belediyelerinde büyükşehir sınırları ve mücavir alanları içinde belediyelerince tahsil edilen emlak vergisi tutarının tamamı ilgili ilçe ve ilk kademe belediyeleri tarafından alınır. Bunlardan büyükşehir belediyesine veya özel idareye ayrıca pay kesilmez."

BAŞKAN - Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediyenin Gelirleri" başlıklı 59 uncu maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Kanun Tasarısının 59 uncu maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

    Recep Koral

(İstanbul) ve arkadaşları

"Büyükşehir belediyelerinde büyükşehir sınırları ve mücavir alanları içinde belediyelerince tahsil edilen emlak vergisi tutarının tamamı ilgili ilçe ve ilk kademe belediyeleri tarafından alınır. Bunlardan büyükşehir belediyesine veya özel idareye ayrıca pay kesilmez."

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Bu fıkra mevcut 5272 sayılı Yasanın 59 uncu maddesinde de aynen bulunmaktadır. Büyükşehir belediyeleri, il sınırı içinden toplanan vergilerden pay almakta olup, bu paydan ilçe ve ilk kademe belediyelerine pay verilmemektedir. Emlak vergisi gelirleri ilçe ve ilk kademe belediyelerinin en önemli gelir kalemini oluşturmaktadır. Dolayısıyla, emlak vergisi gelirlerinden kesinti yapılmaması ilçe ve ilk kademe belediyelerini malî açıdan rahatlatmasını amaçlamaktadır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

60 ıncı madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediyenin Giderleri" başlıklı 60 ıncı maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

61 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediye Bütçesi" başlıklı 61 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

62 nci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Bütçenin Hazırlanması ve Kabulü" başlıklı 62 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz efendim.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

63 üncü madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Harcama Yetkilisi" başlıklı 63 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

64 üncü madde üzerinde 2 adet önerge vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Yasa Tasarısının 64 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki "mart ayı" ayı ibaresinin "nisan ayı" ayı olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Recep Koral

Yahya Baş

Muzaffer Baştopçu

 

İstanbul

İstanbul

Kocaeli

 

BAŞKAN - Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Kesin Hesap" başlıklı 64 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye Yasa Tasarısının 64 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki "mart ayı" ibaresinin "nisan ayı" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

         Muzaffer Baştopçu

(Kocaeli) ve arkadaşları

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

BAŞKAN - 65 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Kanun Tasarısının "Bütçe Sistemi" başlıklı 65 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş)- Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)- Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

66 ncı madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Geçmiş Yıl Bütçesinin Devamı" başlıklı 66 ncı maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş)- Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)- Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

67 nci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Gelecek Yıllara Yaygın Hizmet Yüklenmeleri" başlıklı 67 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş)- Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)- Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

68 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Borçlanma" başlıklı 68 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş)- Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)- Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

69 uncu madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Arsa ve Konut Üretimi" başlıklı 69 uncu maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

70 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Şirket Kurulması" başlıklı 70 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Saat 23.00 olduğundan ve Üçüncü Bölümün bitmesi için de 2 madde kaldığı için, Üçüncü Bölümün sonuna kadar çalışma süremizin uzatılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

71 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "İşletme Tesisi" başlıklı 71 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

72 nci madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Borç ve Alacakların Takas ve Mahsubu" başlıklı 72 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

M. Akif Hamzaçebi

           Trabzon

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Üçüncü Bölüm üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Çalışma süremizin dolması sebebiyle, alınan karar gereğince kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için 2 Temmuz 2005 Cumartesi günü saat 12.00'de toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

 

Kapanma saati: 23.01