DÖNEM : 22 CİLT : 90 YASAMA YILI : 3
T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ
123 üncü Birleşim
1
Temmuz 2005 Cuma
İ Ç İ N D E K İ L E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1.- Antalya Milletvekili Hüseyin
Ekmekcioğlu'nun, ülkemizde artan asayiş sorununa ve alınması gereken tedbirlere
ilişkin gündemdışı konuşması ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun cevabı
2.- Burdur Milletvekili Bayram Özçelik'in,
boşanmanın yarattığı aile sorunlarına ve çözüm önerilerine ilişkin gündemdışı
konuşması ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun cevabı
3.- Bursa Milletvekili Mustafa Dündar'ın,
Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu üyeleriyle birlikte Batı
Trakya ziyaretindeki tespitleri ile Müslüman Türk azınlığın sorunlarına ve
alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması
B)
TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.- Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu
üyeliğine İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu'nun grubunca aday
gösterildiğine ilişkin TBMM Başkanlığı tezkeresi (3/867)
2.- Bazı milletvekillerinin belirtilen
sebep ve sürelerle izinli sayılmalarına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/868)
3.- Aydın Milletvekili Ahmet Rıza Acar'a
ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/869)
4.- Denizli Milletvekili Mehmet Uğur
Neşşar'a ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/870)
5.- Kars Milletvekili Zeki Karabayır'a
ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/871)
C) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- Adana Milletvekili Kemal Sağ ve 25
milletvekilinin, buğday ve şeker satışlarından doğacak görev zararlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/303)
2.- Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem
Cantimur ve 27 milletvekilinin, dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan buğday
ve şeker satışlarıyla ilgili sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/304)
IV.-
ÖNERİLER
A) SİYASÎ
PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
1.- Gündemdeki sıralamanın yeniden
düzenlenmesine ilişkin CHP Grubu önerisi
2.- (944) sıra sayılı kanun tasarısının
İçtüzüğün 91 inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi ile gündemdeki
sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin AK Parti Grubu önerisi
V.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
1.- Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş
ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici
Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Madde
Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S.
Sayısı: 305)
2.-Özürlüler Hakkında ve Bazı Kanunlar ile
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı;
Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun'un Özürlüler İdaresi Başkanlığı
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'nın Özürlüler
ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi ile Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul
Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Samsun Milletvekili
Haluk Koç ile 46 Milletvekilinin Özürlüler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan
ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/1029, 2/215, 2/424, 2/437) (S. Sayısı: 969)
3.- Eskişehir Milletvekilleri Mehmet Ali
Arıkan, Cevdet Selvi ile Mehmet Yücesan ve Muharrem Tozçöken ile Fahri
Keskin'in; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifleri ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
Raporu (2/543, 2/562) (S. Sayısı: 971)
4.- Belediye Kanunu Tasarısı; Adana
Milletvekili Atilla Başoğlu'nun; Belediye Kanununa ve Büyükşehir
Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulü Hakkında Kanuna Birer Bend Eklenmesine Dair Kanun Teklifi; İzmir
Milletvekili Kemal Anadol ile 37 milletvekilinin; 5434 Sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması ile 506 Sayılı Sosyal
Sigortalar Kanunu ile 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunlarına Birer Ek Madde Eklenmesi
Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1038, 2/272,
2/482) (S. Sayısı: 944)
VI.-
SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Bursa Milletvekili Ertuğrul
YALÇINBAYIR'ın, Kastamonu-Araç İlçesi Şehit Ünal Aksoy Yatılı Bölge Okulunda
yemekten zehirlenen öğrencilere ve okullardaki zehirlenme olaylarına ilişkin
sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6237)
2.- Kırşehir Milletvekili Hüseyin
BAYINDIR'ın, Ankara'da bir özel okulun düzenlediği törene ilişkin sorusu ve
Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6242)
3.- Bursa Milletvekili Ertuğrul
YALÇINBAYIR'ın, kızamık aşısında "tek doz aşı" kampanyasıyla ilgili
iddialara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/6246)
4.- Antalya Milletvekili Hüseyin
EKMEKCİOĞLU'nun, doktora için geçici olarak başka üniversitelere giden
araştırma görevlileriyle ilgili düzenlemeye ilişkin sorusu ve Millî Eğitim
Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6388)
5.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in,
Düzce İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına
ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/6415)
6.- Tekirdağ Milletvekili Enis
TÜTÜNCÜ'nün, Çorlu SSK Hastanesi inşaatına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı
Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/6423)
7.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in,
Düzce İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6431)
8.- Samsun Milletvekili Haluk KOÇ'un, yaş
çay alım fiyatlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi EKER'in cevabı (7/6454)
9.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in,
Bolu İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,
Gümüşhane İlinde 2005 yılı için planlanan
yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,
Kütahya İlinde 2005 yılı için planlanan
yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,
Sakarya İlinde 2005 yılı için planlanan
yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,
İlişkin soruları ve Ulaştırma Bakanı
Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/6471, 6472, 6473, 6474)
10.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in,
Bolu İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6494)
11.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in,
Gümüşhane İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına
ilişkin Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6496)
12.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in,
Kütahya İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına
ilişkin Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6497)
13.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in,
Sakarya İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına
ilişkin Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/6498)
14.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün,
kadınlara yönelik şiddet olaylarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı
Nimet ÇUBUKÇU'nun cevabı (7/6522)
15.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün,
Kilis'te bir şahsın ölümüyle ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan sorusu
ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/6523)
16.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in,
Nevşehir İlinde 2005 yılı için planlanan yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,
Aksaray İlinde 2005 yılı için planlanan
yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,
Erzurum İlinde 2005 yılı için planlanan
yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,
Bartın İlinde 2005 yılı için planlanan
yatırımlara ayrılan ödenek miktarına,
İlişkin soruları ve Ulaştırma Bakanı
Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/6530, 6531, 6532, 6533)
17.- Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın,
Milas Anadolu Lisesinde bir öğrencinin okuduğu şiirden dolayı göz altına
alınmasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı
(7/6595)
18.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in,
Fener Rum Patrikhanesinin faaliyetlerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı
Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/6628)
19.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret
BALOĞLU'nun, diyabet hastalarının bölgesel dağılımına ve bu hastalıkla mücadele
çalışmalarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/6635)
20.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in,
bakanlık ve bağlı kuruluşlardaki personel sayısına ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı Beşir ATALAY'ın cevabı (7/6771)
21.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in,
kamuda çalışan personelin dağılımına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN'in cevabı (7/6823)
I.- GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 11.00'de açılarak
altı oturum yaptı.
Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü ve
Beşinci Oturumlar
Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç'ın,
yurt dışında yaşayan vatandaşların çifte vatandaşlık sorunlarına ve alınması
gereken önlemlere ilişkin gündemdışı konuşmasına İçişleri Bakanı Abdülkadir
Aksu, cevap verdi.
Çanakkale Milletvekilli İbrahim Köşdere,
Bulgaristan'da yapılan seçim ile seçim sonuçlarına ve Hak ve Özgürlükler
Hareketi Partisinin başarısında Türklerin etkilerine ve beklentilerine,
Aksaray Milletvekili Ahmet Yaşar,
Anadolu'nun turizm potansiyeli ile Aksaray'ın turizm değerlerine, turizmde
tanıtımın önemine ve bu konularda yapılması gerekenlere,
İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.
Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in
(6/1216) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi okundu;
sorunun geri verildiği bildirildi.
Malatya Milletvekili Ahmet Münir Erkal ve
37 milletvekilinin, İnönü Üniversitesi Rektörlüğü hakkındaki yolsuzluk ve
usulsüzlük iddialarının (10/301),
Antalya Milletvekili Feridun Fikret
Baloğlu ve 36 milletvekilinin, Antalya-Kaleiçi'nin korunmasına yönelik
sorunların (10/302),
Araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel
Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve
öngörüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı,
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden
kurulu Karma Komisyonca, Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün'ün yasama
dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki (3/733) esas numaralı dosyasının daha
önce karara bağlanan (3/626) esas numaralı dosyayla aynı olduğu tespit
edildiğinden, Başbakanlığa iade edilmek üzere Başkanlığa iadesine karar
verildiği, Başkanlıkça gereğinin yerine getirileceği,
Açıklandı.
Dilekçe Komisyonu Başkanlığının, dilekçe
sahiplerine süresi içerisinde cevap vermek amacıyla, TBMM'nin tatilde bulunduğu
süre içerisinde de çalışmalarına devam etmesine ilişkin tezkeresi,
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 51 inci sırasında yer alan
161 sıra sayılı İçtüzük Değişikliği Teklifinin bu kısmın 2 nci sırasına, 14
üncü sırasında yer alan 969 sıra sayılı kanun tasarısının 3 üncü sırasına, 292
nci sırasında yer alan 943 sıra sayılı kanun teklifinin 9 uncu sırasına
alınmasına, Genel Kurulun, 1.7.2005 Cuma, 2.7.2005 Cumartesi ve 3.7.2005 Pazar
günkü birleşimlerinde de kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine ilişkin AK
Parti Grubu önerisi, yapılan görüşmelerden sonra,
Kabul edildi.
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:
1 inci sırasında bulunan, Kamu İhale
Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/212) (S. Sayısı:
305) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon raporu henüz
gelmediğinden, ertelendi.
2 nci sırasına alınan, Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekilleri Ankara Milletvekilleri Salih Kapusuz ve Haluk
İpek, Bursa Milletvekili Faruk Çelik, Hatay Milletvekili Sadullah Ergin ile
Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa'nın, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
Değişiklik Yapılması Hakkında İçtüzük Teklifi (2/140) (S.Sayısı: 161),
görüşmelerini müteakiben,
3 üncü sırasına alınan, Özürlüler Hakkında
ve Bazı Kanunlar ile Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun Tasarısı; Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun'un Özürlüler
İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İstanbul Milletvekili Lokman
Ayva'nın Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal
Anadol, Samsun Milletvekili Haluk Koç ile 46 milletvekilinin Özürlüler Kanunu
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifinin (1/1029, 2/215, 2/424, 2/437) (S. Sayısı: 969), tümü
üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçilmesi,
Kabul edildi.
Saat 20.30’da toplanmak üzere, Beşinci
Oturuma 19.23’de son verildi.
Nevzat Pakdil
Başkanvekili
Bayram
Özçelik Ahmet Küçük
Burdur Çanakkale
Kâtip Üye Kâtip Üye
Yaşar Tüzün
Bilecik
Kâtip
Üye
Altıncı Oturum
Gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:
3 üncü sırasına alınan,
Özürlüler Hakkında ve Bazı Kanunlar ile Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı; Tekirdağ Milletvekili Mehmet
Nuri Saygun'un Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İstanbul
Milletvekili Lokman Ayva'nın Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Cumhuriyet Halk
Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir
Milletvekili Kemal Anadol, Samsun Milletvekili Haluk Koç ile 46 milletvekilinin
Özürlüler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (1/1029, 2/215, 2/424, 2/437) (S. Sayısı:
969) görüşmelerine devam edilerek
26 ncı maddesine kadar kabul edildi.
Alınan karar gereğince, 1
Temmuz 2005 Cuma günü saat 14.00'te toplanmak üzere, birleşime 23.07'de son
verildi.
|
|
İsmail
Alptekin |
|
|
|
|
Başkanvekili |
|
|
|
Ahmet
Küçük |
|
Bayram
Özçelik |
|
|
Çanakkale |
|
Burdur |
|
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
|
No.: 169
II.- GELEN
KÂĞITLAR
1 Temmuz
2005 Cuma
Rapor
1.- Ankara Milletvekili Salih Kapusuz'un;
Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair
Kanun Teklifi ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Raporu (2/560) (S. Sayısı: 973) (Dağıtma tarihi: 1.7.2005) (GÜNDEME)
Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Adana Milletvekili Kemal SAĞ ve 25
Milletvekilinin, buğday ve şeker satışlarından doğacak görev zararlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98
inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/303) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.6.2005)
2.- Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem
CANTİMUR ve 27 Milletvekilinin, dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan buğday
ve şeker satışlarıyla ilgili sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/304)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30.6.2005)
BİRİNCİ OTURUM
Açılma
Saati: 14.00
1 Temmuz
2005 Cuma
BAŞKAN:
Başkanvekili Sadık YAKUT
KÂTİP
ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik) , Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin
123 üncü Birleşimini açıyorum.
Toplantı yetersayısı
vardır; görüşmelere başlıyoruz.
İSMET ATALAY (İstanbul) -
Başkan, hani toplantı yetersayısı?!
BAŞKAN - Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündemdışı söz vereceğim.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Sayın Başkan, yoklama yapmanız gerekir.
İSMET ATALAY (İstanbul) -
Kaç kişi var Başkan, çoğunluk var mı?!
BAŞKAN - Gündemdışı ilk
söz, ülkemizde artan asayiş sorunları hakkında söz isteyen…
ATİLA EMEK (Antalya) -
Yoklama yapmanız gerekir.
BAŞKAN - ...Antalya
Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'na aittir.
Buyurun Sayın
Ekmekcioğlu.
ATİLA EMEK (Antalya) -
Çoğunluk yok Sayın Başkan.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Sayın Başkan, yoklama yapmanız gerekir.
BAŞKAN - Lütfen, Sayın
Koç...
İSMET ATALAY (İstanbul) -
Kaç kişi var Başkan, çoğunluk var mı?!
HALUK KOÇ (Samsun) -
Sizin takdirinize bağlı, ama, burada yeterli sayı yok.
BAŞKAN - Sayın
Ekmekcioğlu, buyurun.
ATİLA EMEK (Antalya) -
Olur mu böyle şey; siz de mi…
BAŞKAN - Lütfen, sayın
milletvekilleri…
Buyurun Sayın
Ekmekcioğlu.
III. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'nun, ülkemizde artan asayiş sorununa ve
alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması ve İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu'nun cevabı
HÜSEYİN EKMEKCİOĞLU
(Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde artan asayiş
sorunları hakkında gündemdışı söz almış bulunmaktayım; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Ülkemiz, derin ve
toplumsal etkileri giderek yoğunlaşan bir kriz sürecinden geçmiştir.
Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası eşliğinde şekillenen iktisat
politikaları, toplumsal yapının bütününde dönüştürücü etkiler yaratmaktadır.
Özelleştirmeler ve kamusal denetimin daraltılması politikalarıyla sürdürülen bu
dönüşümlerin toplumsal maliyetleri, artan işsizlik ve yoksulluk olarak
karşımıza çıkmaktadır.
AKP, seçim propagandası
boyunca halkımıza vaat ettiği politikaları icraatının ilk günlerinden itibaren
terk etmiş ve ülkenin kaynaklarını ve iktisadî geleceğini doğrudan doğruya
yabancı sermayeye terk etmeyi amaçlayan politikaları kabul etmekten çekinmemiştir.
İşsizlik ülkemizde giderek artmaktadır.
2004 yılı katılım öncesi ekonomik programa göre, iktidar, 2005-2007 yıllarında
işsizlik oranının yüzde 10 civarında kalmasını öngörmektedir. Yüksek işsizlik
oranı, özel sektörde ve kamu sektöründe çalışma şartlarını esnekleştirmekte,
ücretleri bastırmakta ve işçileri kayıt dışında çalışmaya zorlamaktadır.
İşsizlerin kişisel ve ailevî mağduriyetleri bir yana, onbinlerce vasıflı
insanın işsiz kalması veya vasfına uymayan işlerde çalışması, yitirilen üretim
olanakları bakımından toplum için büyük bir kayıptır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son
zamanlarda, ülkemizde, kapkaç, hırsızlık, gasp gibi olaylarda artış
gözlenmektedir. Bunların bir kısmında ölümlü sonuçlar meydana gelmektedir.
Sadece polisiye tedbirle bir sonuca varılması olanaksızdır. Ülkemizde ileri
boyutlara varan işsizlik, tarımda istihdamın giderek azalması ve bunun
sonucunda kırsaldan kentlere aşırı ve dengesiz bir şekilde oluşan göç olayları
sonucunda çaresiz bir şekilde büyüyen şehirlerin varoşlarına gelen
vatandaşlarımız, organize suç şebekelerinin tuzağına düşmektedirler. Bu
gençlerimiz, iş bulmak umuduyla geldiği, taşı toprağı altın olarak bildiği
kentlerde bir süre sonra hayal kırıklığına uğramakta ve psikolojik çöküntü
içine girmektedirler. Yukarıda bahsettiğimiz sorunlar acilen çözülmelidir.
Değerli arkadaşlarım, kırsalda 7'den 70'e
her yaş grubundaki insanımızı istihdam etme özelliği olan tarım sektörünün
küçülmesiyle birlikte, binlerce insanımız işsiz duruma düşmüştür. Tarım sektörünün
küçülmesi ile kapkaç olayları arasında doğrudan bir ilişki vardır.
Kapkaççıların geldiği yerler araştırıldığında, karşımıza ilginç sonuçlar
çıkmaktadır. Ayrıca, güvenlik gerekçeleriyle köylerinden göç etmek zorunda
kalan insanlarımız da, varoşlarda çok sıkıntılı yaşamlar sürdürmektedirler.
Bunlar da, aynı şekilde suç şebekeleri için bir potansiyel oluşturmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye genelinde, 2003 yılında 321
800 olay meydana gelmiştir. Asayiş olayları, 2004 yılında yüzde 10'luk bir
artışla 353 700'e ulaştı. Bu kapsamdaki suçlarda en büyük artış yüzde 31'le
yankesicilik ve kapkaçta oldu. Yankesicilik ve kapkaç olayları, 2003 yılında 12
800 iken, 2004 yılında 16 790'a yükseldi. Evden hırsızlık olaylarında 2003,
2004 yıllarında yüzde 15'lik artış meydana gelirken, işyerlerindeki
hırsızlıklarda yüzde 6 oranında artış kaydedildi. Şahıslara yönelik gasp
olaylarında ise, yüzde 35'lik bir artış meydana geldi. 2003 yılında 3 150 kişi
gasp yoluyla soyulurken, bu rakam, 2004 yılında 4 260'a ulaştı.
Bu rakamlar da gösteriyor ki,
insanlarımız, sokakta rahatça gezemez, evlerinde huzurlu bir yaşam süremez hale
gelmiştir.
Tüm ülkemiz olduğu gibi Antalya da bu
olaylardan nasibini almıştır. İlimizdeki asayiş sorunları, son yıllarda çok
artış göstermiştir; artık, bunun önüne geçilmesi gerekmektedir.
Bilindiği gibi, Antalya, Türkiye'nin en
çok göç alan ilidir. 2000 yılında nüfusu 1 720 000 olan ilimizin 2004 yılı
nüfusu, yaklaşık 2 000 000 olarak belirlenmiştir. Yılda, ortalama, 6 500 000
yabancı ve 2 500 000 yerli turistin de ilimize geldiği gözönüne alınırsa, bu
rakam daha da fazlalaşacaktır. Bu turistler, ülkemize, yaklaşık 6 milyar dolar
bırakmaktadırlar. Asayiş sıkıntıları nedeniyle bu turistler ülkemizden
soğutulursa, ekonomimize ciddî katkılar yapan bu sektör çok büyük yaralar
alabilir. Bu da ülkemizin bütün kesimlerini, ciddî anlamda, olumsuz yönde
etkiler.
2 000 000 nüfuslu Antalya ve ilçelerinde
çalışan polis sayısı kesinlikle yeterli değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Ekmekcioğlu, buyurun.
HÜSEYİN EKMEKCİOĞLU (Devamla) - Antalya ve
ilçelerinin eksik olan polis kadrosunun acilen tamamlanması gereklidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Türkiye'de, son yıllarda suç patlaması yaşanmaktadır. Bunun altında ne yatıyor
diye bakılırsa, Türkiye'de izlenen ekonomik ve sosyal politikalar ortaya
çıkacaktır. Ülkemizde, yıllardır atılan adımlar, alınan kararlar, Türkiye'yi
suç üreten bir toplumsal yapıya dönüştürmüştür.
Bu olayı, sadece polisiye ve hukukî
tedbirlerle ortadan kaldırmak giderek güçleşmeye başlamıştır. Olay, artık, çok
tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Ülkemizde, son zamanlarda, bölücü, yıkıcı,
irticaî terör olaylarında artış gözlenmektedir. Yüce Türk Milleti de, bu
bölücülere desteğin hangi iç ve dış çevrelerden geldiğini çok iyi bilmektedir.
Teröre, bu ulus, 30 000 can verdi. Yeter artık, analarımızı ağlatmayalım,
yıllardır acı çekmiş bu ulusun sabrını taşırmayalım, bu işin kökünü kurutalım artık.
Bugün, Adalet Bakanlığında yaşanan olay
da, gündeme taşıdığımız konunun açık bir örneğidir.
Ülkemizin bu yapıdan kurtulabilmesi için,
istihdamın artırılması, insanlarımız arasındaki gelir dağılımının daha adaletli
bir şekle getirilmesi mutlaka gereklidir. Bunun için de, biz, Cumhuriyet Halk
Partisi olarak, ülkemizin sorunlarını Yüce Meclise taşıdık, taşımaya da devam
edeceğiz.
Bu sıkıntıların en kısa sürede çözülmesini
diler, hepinizi saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın
Ekmekcioğlu.
Gündemdışı konuşmaya Hükümet adına
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu cevap vereceklerdir.
Buyurun Sayın Bakan. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Antalya Milletvekili Sayın Hüseyin
Ekmekcioğlu'nun, ülkemizde artan asayiş sorunları konulu gündemdışı konuşması
üzerine söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Öncelikle, Sayın Ekmekcioğlu'na, asayiş
konuları üzerinde tutumumuzu açıklamaya fırsat veren konuşmaları için teşekkür
ediyorum.
Değerli arkadaşlarım, bilindiği üzere,
İçişleri Bakanlığımız, yurdun içgüvenliğinin, asayişinin sağlanması, kamu
düzeninin ve Anayasada yazılı hak ve hürriyetlerin korunması gibi, devlet ve
toplum hayatımız bakımından, hayatî önemi haiz görevleri yerine getirmekle
yükümlüdür. Kamu düzeni ve huzurunun sağlanmasında, güvenlik güçlerimiz canla
başla çalışmaktadırlar; ancak, biz, asayişin sağlanmasında en önemli kamusal
dinamiklerden birinin de, güvenlik tedbirlerinin sosyoekonomik politikalarla
desteklenmesi olduğuna inanıyoruz. İşte bu nedenle, güvenlik politikalarını
sosyal politikalarla dengeli bir şekilde yürütme gayreti içinde olduğumuzu
müteaddit defalar da bildirdik.
Huzur ve asayişin temini, yalnızca -biraz
önce değerli arkadaşımın da belirttiği gibi- bir polisiye sorun değildir.
Elbette, öncelikli olarak asayişin korunması ve huzurun temin edilmesi güvenlik
kuvvetlerinin işidir; ama, suç ve suçluluk birer sosyal hadisedir. Suç
işlenmesinin arkasındaki sosyal, kültürel, psikolojik ve ekonomik sebeplerin
bir arada düşünülüp değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim, biz, Hükümet
olarak, meseleye böyle yaklaşıyoruz ve bunun için de bilhassa şehirlerimizde
mala karşı işlenen suçlar; tinerci, madde bağımlısı gençler, sokakta yaşayan
çocuklarla ilgili olarak bu saydığım bütün nedenlerin tamamını kuşatacak,
kısaca, orta ve uzun vadeli çözüm önerilerini içeren birkaç bakanlığı kapsayan
çalışmaları da yürütmeye başlattık. Bildiğiniz gibi, beş bakan arkadaşımızın
katılımıyla bir komisyon kurduk ve bu komisyon, eldeki bütün verilerden
istifade etmek suretiyle, bütün bakanlıkların, bu konuyla ilgili bütün kamu
kurum ve kuruluşlarının imkânlarını harekete geçirdiler.
Bu toplantılar sonucunda, kısa vadede,
sorunların polisiye boyutları öncelikle ele alınmış, başta İstanbul olmak
üzere, büyük illerimizde ve ülkenin genelinde suç tiplerine göre suçlu
profilleri çıkarılmıştır. Hangi suçları kimler, kaç yaş grubundakiler, hangi
ekonomik veya sosyal katmandan gelenler işlemektedir; bunun tespiti
yapılmıştır. Eldeki veriler, özellikle hırsızlık, kapkaç, yaralama,
dolandırıcılık gibi suçların genellikle 18 yaşından küçük çocuklar kullanılmak
suretiyle yapıldığını da ortaya koymaktadır. İçgöç, ekonomik nedenler,
parçalanmış aile, eğitim yetersizliği, rehabilitasyona yönelik kurumsal yapı
eksikliği, sivil toplumun güvenlik hizmetine yeterince istekli olmaması gibi,
yılların birikimleri, sebepleri bu anlamda öne çıkmaktadır. İfade ettiğim bu
tespitler ışığında, kısa vadede, soruna, öncelikle polisiye anlamda müdahale
edebilmek için İçişleri Bakanlığı olarak yayımladığımız bir genelgeyle suça
hassas bölgelerin tespit edilerek buralar için özel tedbirler alınmasını
istedik; öncelikle, buralarda alan hâkimiyetinin tesis edilmesini istedik.
Bunun için de, önce 81 il valimizi Ankara'da topladık. Bu konu birlikte
görüşüldü, alınması gereken önlemler konusunda fikir birliği ve birtakım
prensipler tespit edildi. Ayrıca, bundan hemen sonra da, yine 81 ilimizin emniyet
müdürleri de ocak sonu ve şubat başında iki grup halinde yine Ankara'da
toplandı; bir durum değerlendirmesi yaptık ve bu değerlendirmeler sonunda
polisiye tedbirler olarak şu tedbirlerin acilen alınmasına karar verdik:
Birincisi, toplumsal olaylarda kullanılan çevik kuvvet birimlerinin asayiş
hizmetlerinde de kullanılması.
İkincisi; Emniyet Teşkilatının büro
hizmetlerinde kullandığı eleman sayısının azaltılarak sokak hâkimiyetine dönük
kadro tasarrufu sağlanması; yani, il emniyet müdürlükleri, ilçe emniyet
müdürlükleri, polis merkezleri, idarî bürolarda, kademelerde çalışanların da
sokağa çıkmalarını temin ettik. Suçtan endişe duyan her birimin, her bir
kurumun sivil toplum kuruluşunun ve vatandaşın suçla mücadeleye aktif
katılımının sağlanması gibi acil önlemler alınması kararlaştırıldı ve
uygulamaya konuldu ve bu tespitler ışığında, hemen, örneğin, İstanbul İlinde
çevik kuvvetin önemli bir bölümü asayiş hizmetlerinde görevlendirilmiş oldu.
Yine, emniyet müdürlükleri bünyesindeki birimlerde suça hassas olan, en çok suç
işlenen ve en yoğun olan saatlerde İstanbul'un bu semtlerinde görev almaya
başladılar. Bunun yanında, orta vadede de alınan bir önemli önlem, İstanbul
İlimiz pilot il seçildi ve bu ilde ilk uygulama olarak 9 mobil ekip kurulmuş
oldu ve bu ayın sonuna kadar da bunun sayısı 17'ye çıkarılacak. Bu ekipler 24
saat esasına göre çalışmaktadır. Bu mobil ekiplerin içerisinde psikiyatrist,
doktor, psikolog ve bir de polis bulunmaktadır. Bunlar, 24 saat, sokakta
yaşayan çocuklar, madde bağımlısı çocuklar, tinercilerle ilgili olarak görev
yapmakta, bunlar toplanıp, yine, kurulmuş olan istasyonlara, merkezlere
getirilmekte, oradan da rehabilitasyon için sağlık birimlerimize
gönderilmektedir. Tabiî, bunun yanında da bir önemli tedbir de bu kentlerimizde
-ki İstanbul, Ankara, Antalya gibi önemli kentlerimizde- yeterli sayıda polis
istihdamı için, eksik olan polis açığının giderilmesi için de çalışmalar
yapılmıştı. Biraz sonra onunla da ilgili sayıları vereceğim.
Tabiî, bu polis açığının kapatılması için,
Avrupa Birliği standartlarına, dünya standartlarına ulaşabilmemiz için,
geçtiğimiz günlerde, sizin de himmetinizle, bu Parlamentodan bir yasa çıkardık.
Dört yıllık fakülte ve yüksekokul mezunlarını, en az altı aylık bir yoğun
eğitimden sonra polis memuru olarak kadrolara tayin edeceğiz. Bu yıl planlanan
2 000 polis adayı, polis öğrencisi okullara alındı, başlandı, işte, beşbuçuk ay
sonra bunlar kadrolara dağıtılacaktır. Yine, tabiî, geriye kalan 8 000 kişiyi
de çok kısa sürede eğitimlerini tamamlayıp kadroya katmayı düşünüyoruz.
Ayrıca, yine, bu dönemde, suç ve
suçlularla mücadelede etkinliğin artırılması amacıyla, polis meslek
yüksekokullarımız bugün itibariyle mezunlarını verdiler -ki, 6 000 küsur
öğrenci bu sene mezun oluyor- bunun 3 964'ünü İstanbul'a vermiş olduk. Aynı
şekilde, diğer metropol iller, büyük iller başta olmak üzere diğer illerimize
de, ihtiyaca göre, bu polis meslek yüksekokulunu yeni bitiren polislerimiz,
buralara da dağıtılmış oldu. Bu okullarımızdan mezun olan, polis meslek
yüksekokulundan mezun olan öğrenci sayımız, biraz evvel de bildirdiğim gibi 6
213'tür. Bununla beraber, sayının yanında, polisimizin teknolojiden azamî
istifadesi, yeterli modern araç ve gereçle donatılması için de, bütçe imkânları
zorlanmak suretiyle, bu ihtiyaçların da giderilmesine çalışılmaktadır.
Tabiî, suçla mücadelede, bilimsel ve
teknik yöntemleri de önplanda tutmaktayız. Bu amaçla da, Emniyet Genel
Müdürlüğü Suç Analiz Merkezini oluşturduk.
Yine, gerçekten, hem İstanbul hem
Türkiyemiz için çok önemli bir projeyi de geçtiğimiz günler işletmeye açtık.
Kısaca, MOBESE İstanbul Projesi dediğimiz, yazılımı tamamıyla Emniyet Genel
Müdürlüğü tarafından yapılan ve 7 Mayıs 2003 tarihinde de İnterpro Bilişim
Ödülleri birincisi seçilen, teknoloji olarak en yeni, en gelişmiş ve en
kapsamlı, dünyada benzeri olmayan bir projedir bu MOBESE Projesi. Bu proje,
bildiğiniz gibi, 17 Haziran 2005 tarihinde Sayın Başbakanımızın katıldığı bir
törenle hizmete girmiştir.
Bu proje, arşivlerdeki bilgilerin aktif
olarak kullanılabildiği bir bilişim projesidir. Bir anlamda, elektronik polis
uygulamasıdır. Aynı zamanda, önleyici kolluk hizmetleri açısından da polisimize
destek sağlayacak önemli bir projedir. Bu projeyle, İstanbul, Avrupa
standartlarında insan hak ve özgürlüklerini gözeten bir güvenlik hizmetine
kavuşacak ve polisimiz daha etkin bir görev yapacaktır.
Bu proje, ilk olarak -2001 yılında
başladı- 2002 yılında Diyarbakır'da ve daha sonra İstanbul İlinde NATO Zirvesi
sırasında kısmen uygulanmıştır. Bu projeyle, polis araçlarının hareketleri
dijital harita üzerinden izlenebilmektedir. Görevli personelin, merkezle ve
amirleriyle her türlü iletişimi kolay ve hızlı bir şekilde sağlanmaktadır. Bu
projeyi büyük illerimizden başlamak üzere tüm illerimize bir plan dahilinde
yapmayı da planlıyoruz. Önümüzdeki günlerde, inşallah, Ankara İlimizde de bu
proje tamamlanıp, Ankaralıların hizmetine sunmuş olacağız. Tabiî, bu
sistemlerle suçun delillendirilmesi ve suçluların daha kolay yakalanması da
sağlanmaya başlanacaktır.
Yine, delilden suçluya ulaşma mantığıyla
hareket etmekte olan Emniyet Teşkilatımızda bu alanda çalışma, olay yeri
inceleme ekiplerini güçlendirmek için de Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme
Vakfı katkılarıyla 100 tane, yeni, tam donanımlı olay yeri inceleme aracı
alınmıştır; bu da, ihtiyacı olan illerimize tevzi edilecektir.
Yine, doğrudan suça müdahalede yeni
teknolojilerin kullanılması için yapılan çalışmalarda önemli gelişmeler
kaydedilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; konuşmamın başında belirttiğim gibi, biz olaya sadece bir
polisiye sorun olarak bakmıyoruz; esas itibariyle ceza adaletinin sağlanması
bağlamında yapılan çalışmalarla da güvenlik birimlerimizin moral değerlerini de
korumak durumundayız. Ayrıca, yeni Türk Ceza Kanununda suç ve suçlulukla ilgili
önleyici hükümler de getirilmiştir. Önümüzdeki günlerde bu çalışmaların net
sonuçlarını birlikte göreceğimizi de düşünüyorum.
Asayişle ilgili sorunların tamamen
bertaraf edilmesi tabiî ki mümkün olmayabilir; ancak, toplumsal rahatsızlığa
neden olmayacak ölçüye indirgenmesi konusundaki gayretlerimize de aralıksız
devam edeceğiz.
Değerli arkadaşlarım, bütün gücümüzle suç
ve suçlulukla mücadeleye devam ediyoruz. Son dönemlerde kamuoyunda gündeme
gelen şahsa karşı işlenen suçlar ile hırsızlık ve kapkaç gibi özellikle mala
karşı işlenen suçların önlenmesi amacıyla, güvenlik kuruluşlarımızda
-polisimiz, jandarmamız ve Sahil Güvenlik Komutanlığımız- bilimsel ve teknik
çalışmalara hız verilmiş, başta İstanbul olmak üzere büyük illerde yeni tedbirler
geliştirilmiştir.
Ülkemizin genel asayişinde bir bozulma ve
gerileme söz konusu olmayıp, terör, malî suçlar, organize suç örgütleri,
uyuşturucu madde kaçakçılığı olaylarında üstün bir başarı, hırsızlık ve kapkaç
gibi adi olayların önlenmesinde devreye sokulan tedbirlerle iyileşmeler ortaya
çıkmaya başlamıştır.
Polisimiz ve jandarmamız, mevcut şartlarda
kendisine tevdi edilen görevi özveriyle sürdürmektedir. Bu konuda bizlere de,
güvenlik birimlerimizin fedakâr çalışmalarına yardımcı olmak düşmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; Değerli Milletvekili Arkadaşımızın konuşmasında bahsettiği
Antalya İlimizde de emniyet ve asayiş hizmetlerini büyük bir dikkat içerisinde
yürütüyoruz. Antalya İlimizin, turizm merkezi olmasını ve 5 000 000'un üzerinde
yabancı turist ağırladığını da hesaba katarak, personel takviyesini de en üst
düzeye çıkardık. Yeni atama döneminde, polis meslek yüksekokullarından yeni
mezun olan 150 kişi olmak üzere, toplam 352 polis memuru ve 75 rütbeli personel
takviyesi yapılmıştır bu yıl Antalya İlimize.
Turistik ve metropol özelliğini dikkate
alarak, Antalya İlinde 6 adet olay yeri inceleme araç sayısını, bu amaçla 10'a
çıkardık. Sonuç olarak, Antalya İlimizin asayiş durumunun da en güzel bir
seviyede olması için büyük bir çaba göstermekteyiz.
Daha huzurlu bir Türkiye ve mutlu bir
toplum için her türlü tedbiri aldığımızı ifade ediyor, bu vesileyle, Yüce
Heyeti, yeniden, saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
Gündemdışı ikinci söz, aile sorunları ve
çözüm önerileri hakkında söz isteyen Burdur Milletvekili Bayram Özçelik'e
aittir.
Buyurun Sayın Özçelik. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
2.- Burdur
Milletvekili Bayram Özçelik'in, boşanmanın yarattığı aile sorunlarına ve çözüm
önerilerine ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun
cevabı
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) - Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; aile sorunları ve çözüm önerileri hakkında
gündemdışı söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, hepinizi en içten sevgi ve
saygılarımla selamlıyorum.
Ekonomik değerler, sosyal dengeler, ruhsal
ihtiyaçlar ve daha sayamayacağımız birçok temel dinamik esaslar hep aileden
alır gücünü. Bu noktadan hareketle denilebilir ki, ülkenin geleceğini belirleyen
ve ülkenin olmazsa olmazı ailedir. Aile, sağlamlık derecesiyle milletlerin
geleceğini şekillendirmek gibi zor bir görevi de üstlenmiştir. Aileyi oluşturan
bireyler mikro seviyede 4-5 kişiyi geçmiyor gibi görünse de, aslında, bir ülke
gibidir. Aile denilen bu ülkedeki huzur, istikrar, karşılıklı saygı, sevgi,
hoşgörü, fikir özgürlüğü, bireysel ve toplumsal haklara riayet derecesine göre
gelişebilir ya da aksi durumda, aile denilen ülkenin ekonomisi ve sosyal
dengeleri altüst olur ve bir çıkmaza doğru hızla sürüklenmeye başlar. Aile
denilen ülke bir kaosla karşı karşıyadır; artık, bu kaos, mahkeme
koridorlarının soğuk duvarlarının şahitliğinde ve geride bıraktığı biryığın
hatırayla sözde son bulur; ama, aslında, bu, bir son değildir, bir felaketin
başlangıcıdır.
Boşanan bir ailenin bu ülkeye nasıl bu
kadar zararı olabilir diye düşünenler için, yaş grubu ve cinsiyete göre boşanma
yüzdesi incelendiğinde, boşanma olaylarının yaklaşık yüzde 58'inin 25 ve 39 yaş
grubu erkeklerde, 20 ve 34 yaş grubu kadınlarda meydana geldiği görülmektedir.
Sadece bu istatistikî veriden yola çıkarak, bakın nasıl dehşete düşürücü
sonuçlara ulaşıyoruz; yani, bu bize nasıl bir mesaj verir ya da vermelidir;
işte film burada kopuyor.
Yaşları 25 ve 39 arasında değişen bu
insanlar, hayatlarının en önemli ve en verimli çağında, hayatları boyunca
karşılaşabilecekleri en önemli duygusal buhranla karşı karşıya kalınca,
otomatikman, üretkenlik ve verimlilik noktasında bu ülkenin ekonomik
dengelerini etkilemeye başladıkları gibi, ruhsal sarsıntıları nedeniyle, karşı
cinse kin ve öfke duyarak, toplumsal çatışma ya da cins ayırımcılığı noktasına
işi götürebiliyor ve yeni evlenecek insanlar üzerinde de evliliğe karşı olumsuz
fikirlere yol açabiliyor.
Boşanmalar, sadece erkek yönüyle değil,
aynı zamanda, kadınların etkilemesiyle de tedavisi imkânsız yaralar açıyor.
20-34 yaş grubu arasında yer alan kadınlar da boşanma sonrası, ekonomik ve
ruhsal dengeler açısından, bu ülkenin asla gözardı edilemeyecek önemli
problemlerinin arasına giriyor.
Evlilik süresine göre boşanma yüzdesi
incelendiğinde, Türkiye'de, boşanmaların yüzde 44,89'u evliliğin ilk beş
yılında meydana geldiği görülmekte; bu sonuç da, bizi, evliliğin, bireyler
arasında iletişim noktasında sağlıklı hale gelebilmesi için, zamana ihtiyaç
duyduğunu göstermektedir.
Nedenlere göre boşanma yüzdesinin son on
yıllık trendi incelendiğinde, Türkiye'deki boşanmaların en önemli nedeninin
geçimsizlik olduğunu ve boşanma davalarının son on yılda yüzde 72 arttığını da
görmekteyiz.
Özellikle, erkeklerin büyük paralara
kavuştuklarında, kadınların ise yoksulluk içinde yaşamak zorunda kaldıklarında
boşandıkları da elde edilen şaşırtıcı sonuçlardandır. Boşanma nedeni olarak
ikinci ve üçüncü sırada ise, terk ve zina gelmektedir.
Yukarıdaki sebepler nedeniyle evlilik
sorunları yaşayan bir çiftin, anne-baba olarak da çocuklarıyla sağlıklı
ilişkiler kurabilmeleri zordur. Anne ya da baba, ayrı ayrı, çocuklarıyla
sağlıklı ilişkiler kursalar bile, birlikte, çocuklarına karşı tutarlı, dengeli
tutum ve davranışlar sergilemekte güçlük çekiyorlar.
Son zamanlarda, Almanya'da yaşayan Türk
vatandaşlarımız arasında da boşanmaların arttığını görüyoruz. Almanya'da,
evlenen çiftlerin yüzde 50'si boşanıyor. Almanya'daki vatandaşlarımızından 1993
yılında 156 425 çift boşanırken, 2003 yılında 213 975 çift boşandı. Her yıl,
dikkatinizi çekiyorum, her yıl 170 000 çocuk, boşanma ve ayrılmalar yüzünden
ebeveynlerinin birinin yanında kalıyor. Araştırmaya göre, her 7 çocuktan 1’i,
anne-babadan birinin yanında yetişiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Özçelik, buyurun.
BAYRAM ÖZÇELİK (Devamla) - Ülkemizde
boşanma oranları 7 coğrafî bölgeye göre sıralandığında, en yüksek bölgemiz Ege
Bölgesi, bunu İç Anadolu Bölgesi ve Marmara Bölgesi takip ediyor.
Evlilik sorunlarının başında, ülkemizde,
özellikle ekonomik sorunlar da gelmektedir. Ekonomik olarak zayıf olan
evliliklerde sorun ihtimali, ekonomik yönden güçlü bir evliliğe göre daha
fazladır.
Boşanmayı tetikleyen bir başka neden
olarak karşımıza, son dönemlerde çığ gibi büyüyen kredi kartı borçları da
çıkıyor. Kredi kartı mağdurlarının evleri, işyerleri, arabaları haczediliyor,
maaşlarına, emeklilik ikramiyelerine el konuluyor ve anlaşmalı olarak da
aileler birbirinden ayrılıyor.
Peki; çözüm nedir? Önerilerimiz:
1- Ailenin temelinin atıldığı, resmî
hüviyet kazandırıldığı, nikâh işlemlerinin yapıldığı belediyelerde, nikâh
öncesi, o ay nikâhı kıyılacak çiftlerin tamamının hazır bulunacağı aileiçi
iletişim seminerlerinin düzenlenmesi; bu seminerler içerisinde çiftlere aile
bilincini ortaya koyacak örnekleme usulü eğitimler düzenlenmesi; yine,
belediyeler aracılığıyla, aileiçi problem yaşayan çiftlerin rahatlıkla
başvurabilecekleri aile destek birimlerinin kurulması gerekiyor.
2- Müstakbel eşlerin birbirlerini
tanımaları noktasında onlara yardımcı olabilecek bilgilendirme kitapçıkları,
doküman ve broşürler hazırlanması gerekiyor.
3- TRT aracılığıyla, aileiçi sağlıklı
ilişkileri örnekleyen, bizim aile yapımıza uygun belgesel ya da dizi tarzında
programların yaptırılması, bunların TRT ve özel TV'lerde gösterilmesinin
sağlanması.
4- Lise ve dengi okullarda gençlerin,
aileiçi iletişim ve evlilik noktasında mutlaka bilgilendirilmesi.
5- Türk müziğinin, hangi tarzda olursa
olsun, büyük bir çoğunluğunun ayrılık üzerine yazılmış eserlerden oluşmasının,
aileleri karamsarlığa ittiği noktasını da önemli görüyoruz. Bu olumsuzluğun
olumlu bir yaklaşımla; yani, aileiçi ilişkiler, mutlu evlilikler, evlilik
denilen kutsal müessesenin ayakta kalabilmesi adına yapılabilecek
fedekârlıkları içeren altyapılarıyla insanlarımızın dikkatine sunulması.
Mutlu evliliği anlatan yeni müzik
eserlerinin oluşturulması noktasında, sanatçılarının teşvik edilmesi ve hatta
sanatçılardan oluşan ve gönüllülük esas olmak üzere, bir aile destek biriminin
kurulması.
6- Gazete ve dergi yazar ve editörleriyle
bir araya gelinerek, neler yapılabileceğine dair fikir platformu oluşturulması
ve aile konulu yazıların belirli periyotlar arasında ödüllendirilmesi.
7- Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün
öncülüğünde Türk aile yapısını ve aileiçi iletişim konularını içeren yeni
oyunların sahneye konulması ve ülke geneline yansıtılması. Gerekirse, özel
tiyatroların da katılabileceği en iyi aile tiyatro oyunu yarışmalarının tertip
edilmesi.
Aileiçi yaşanabilecek en kötü hastalık
olarak niteleyeceğimiz boşanma hastalığının tedavisi için, teşhis ve tedavi
ünitelerinin kurulması, öncelikle, mevcut aile yapımızın son durumunu tespit
amaçlı, Devlet İstatistik Enstitüsü aracılığıyla, ivedilikle bir anket çalışması
yapılarak -gözönüne alınıp, bu anket çalışmasının- yeni ve farklı stratejilerin
belirlenmesi.
Siz değerli milletvekillerime ve
televizyonu başında bizleri izleyen sevgili vatandaşlarıma saygılar sunuyorum.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Özçelik.
Gündemdışı konuşmaya Hükümet adına Devlet
Bakanı Nimet Çubukçu cevap vereceklerdir.
Buyurun Sayın Bakan. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
DEVLET BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) -
Sayın Başkan, değerli üyeler; sözlerime başlarken, hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Aile kurumu, bildiğiniz üzere, toplumsal
hayatımızın temelidir. Bu önemli gerçek, Anayasamızda da "aile, Türk
toplumunun temelidir" ifadesiyle yer almıştır. Türk toplumu, tarih boyunca
güçlü aile değerleriyle birlikte var olmuş ve toplumsal gelişmenin en önemli
dinamiği olarak ailedeki dayanışmaya önem vermiştir. Toplumsal dayanışma ve
yardımlaşma mekanizmalarının işlemesinde, sevgi, saygı gibi temel değerlerin
yaşatılmasında, aile, en önemli kilit rol oynamıştır. Ailedeki çözülme, sosyal
güvenlikte, sosyal hizmetlerde, çocuk ihmalinde, kadın istismarında, uyuşturucu
ve diğer suçlarda, muhtaç bireylerin bakımında toplumumuza ağır yükler
getirmektedir.
Gerek 58 inci Hükümet tarafından ilan
edilen acil eylem planında gerekse 59 uncu hükümet programında, sosyal
politikaların hangi temel kıstaslarla yürütüleceği ve hangi önceliklerle ele
alınacağı açıkça ifade edilmiştir. Bakanlığımıza bağlı Aile ve Sosyal
Araştırmalar Genel Müdürlüğü de, başından beri, bu anlamda hizmet vermek üzere
kurulmuş bir kuruluştur.
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel
Müdürlüğünün görevi, ailenin huzur ve refahını temin edecek çalışmalar
yapmaktır; bu sorunları araştırmak, tespit etmek ve bu yönde sosyal politikalar
geliştirmektir. Bütün bu hizmetlerin eksiksiz yapılması demek, Türkiye'nin, şu
anda olduğundan daha huzurlu ve daha mutlu bir ülke olması demektir.
Sosyal politikaları yürütmekte yaşadığımız
temel güçlüklerden birisi de, sayın milletvekilimizin de değindiği gibi, veri
yetersizliğidir. Bu sebeple, önceki faaliyetlerimizde de olduğu gibi, bu
konudaki devam eden çalışmalarımız, bu sorunların objektif tespitini yapmak ve
objektif kriterlerle sorunu masaya yatırmak şeklinde olacaktır. Bunun için
yürütülen araştırma projesinin yıl içinde tamamlanacağını umuyoruz. Bununla
birlikte, asıl amaç, elde edilen bilimsel bilginin her bir sorunun çözümünde
sağlıklı zemin teşkil etmesidir. Bu kapsamda ülke genelinde tespit etmeye
çalıştığımız pek çok sorun vardır. Sokak çocukları, sigara ve uyuşturucu
kullanımı, kız çocuklarının okula gönderilmesi, aile içindeki şiddet, istismar,
cinsiyet ayırımcılığı, yaşlıların barınması, pek çok sorun alanında elde
edilecek bilimsel veriler, hiç kuşkusuz, sorunların çözümünü hızlandıracaktır.
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel
Müdürlüğü, Türkiye'nin bilgi çağına doğru attığı önemli adımlardan biridir.
Yeniden yapılandırılarak kurumsal kimliğine kavuşan Genel Müdürlük, kamu
teşkilatı içinde bu kriterlerle ele alınmalıdır. Türkiye'nin, bu konuda zaman
kaybına ve enerji kaybına tahammülü yoktur, sahipsiz sorunlara da tahammülü
yoktur, karadüzen çözümlerle oyalanmaya da tahammülü yoktur. Bütün bunların
bilincinde, aklın, bilimin gösterdiği yolda, çözüm, milletin ortak değerleri ve
menfaatlarının korunmasıyla mümkündür.
Ailelerin eğitim boşluğu doldurulmadan
mevcut sorunları aşmanın mümkün olmadığı da her platformda belirtilir ve bu
hizmetin nasıl yürütüleceği unutulur. Her ne kadar geniş bir uygulama alanı
bulamasa da, Kurum, aile eğitimi konusunda çok önemli bir birikime sahiptir.
Ancak, bu tür hizmetlerin yürütülmesi geniş çaplı organizasyonları ve hatta
dönemsel kampanyaları zorunlu kılmaktadır. Aile eğitimi programlarının büyük
maliyetler getirdiği açıktır yürütmeye; ancak, unutmamak gerekir ki, aile
eğitimindeki eksikliğin maliyeti çok daha büyüktür. Özellikle, sağlık, hijyen,
hamilelik ve doğum, çocuk eğitimi konusunda yanlışlıkların önümüze koyduğu ağır
sorun listesi bu konuda bizi ciddî adımlar atmaya yöneltmektedir; aile ve
sosyal araştırmalar bu açıdan da çok önemlidir.
Güçlü bir aile yapısı, toplumun temel
sorunlarını aşmada en önemli çözüm olarak öne çıkmaktadır. Artan toplumsal
sorunlar ailenin sorun çözen bir ünite olarak yeniden güçlendirilmesini zorunlu
kılıyor.
Toplumsal gelişmemiz açısından büyük önem
taşıyan bir başka hizmet alanı da aile eğitimidir. Gerçekten, bugün karşı
karşıya olduğumuz sorunların önemli bir kısmının aile eğitimindeki boşluklarla
ilişkili olduğunu görüyoruz. Bu alandaki boşluğu doldurmak için aileiçi eğitim
programlarını yaygınlaştırmak vazgeçilmez hedefimizdir.
Sebebi ne olursa olsun, bilgi toplumuna
doğru hızla ilerleyen Türkiye, anne ve baba eğitimindeki açıklarını da
doldurmak zorundadır. Özellikle, çocuk eğitimindeki eksik ve yanlış
uygulamaların yetişmekte olan nesiller üzerinde nasıl bir engel oluşturduğunu
görmezlikten gelemeyiz. Güçlü aile, sorun çözme kabiliyeti yüksek aile
demektir. Bugün, toplumsal gelişmemizin önünde birer engel olarak duran
sorunların önemli bir kısmı, ailenin zayıflaması sonucu ortaya çıkmıştır. Ailenin
fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için ciddî destek programları yürütmek
zorundayız. Kısacası, bu sorunların çözümünde işbirliğine gitmek zorundayız.
Toplumun tüm kesimlerinin, ailenin
bütünlüğüne ve aile sorunlarına duyarlılığının geliştirilmesi açısından
gündemdışı söz alarak bu konuyu Meclis gündemine taşıyan Burdur Milletvekilimiz
Sayın Bayram Özçelik'e teşekkür ediyor, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
Gündemdışı üçüncü söz, Türkiye-Avrupa
Birliği Karma Parlamento Komisyonunun Batı Trakya ziyareti ile Müslüman Türk
azınlığın sorunları hakkında söz isteyen Bursa Milletvekili Mustafa Dündar'a
aittir.
Buyurun Sayın Dündar. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
3.- Bursa
Milletvekili Mustafa Dündar'ın, Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento
Komisyonu üyeleriyle birlikte Batı Trakya ziyaretindeki tespitleri ile Müslüman
Türk azınlığın sorunlarına ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı
konuşması
MUSTAFA DÜNDAR (Bursa) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu
üyesi milletvekilleriyle birlikte, Türkiye-Yunanistan Dostluk Grubu Başkanı
olarak, 27 ve 28 Haziran 2005 günlerinde, bazı temaslarda bulunmak üzere Batı Trakya'yı
ziyaret ettik. Bu ziyaret çerçevesinde tespitlerimizi, siz değerli
milletvekilleri ve Türkiye kamuoyuyla paylaşmak üzere söz aldım.
Batı Trakyalı olmam vesilesiyle, başta
Karma Parlamento Komisyonu Başkanımız Sayın Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu ve geziye
katılan diğer arkadaşlar adına bu konuşmayı yapıyorum; bu vesileyle, hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Gümülcine ve İskeçe'de gerçekleşen
ziyarette, soydaşlarımızın seçmiş olduğu temsilcileri, dernek başkanları,
seçilmiş müftüler, milletvekili, Yunan yetkililerle görüşmeler yapılmış ve
soydaşların yaşamış oldukları köylerde birebir temaslarımız olmuştur.
Batı Trakya'da yapmış olduğumuz tespitler
neticesi edinmiş olduğumuz izlenimleri anlatmadan önce, Türkiye'nin 3 Ekimde
Avrupa Birliğiyle başlayacağı müzakereler öncesinde ziyaretin ne kadar isabetli
olduğu aşikârdır. Daha müzakereler başlamadan, belirli çevrelerin, özellikle
İstanbul'daki azınlıkları gündeme getirerek bazı taleplerde bulunmaları, Türk
kamuoyunun dikkatini, İstanbul Rumlarının karşılığı olarak Yunanistan'da kalan
Batı Trakya Türklerinin üzerine çevirmiş ve bu durum da, ziyaretin önemini bir
kat daha artırmıştır.
Değerli milletvekilleri, heyet, yapmış
olduğu ziyaret ve temaslar neticesi aşağıda anlatacağım sorunları tespit
etmiştir.
Batı Trakya'da, etnik
kimlik sorunu vardır. Yunan yönetimi, Lozan Antlaşmasında "Türk
azınlık" ifadesinin bulunmadığını ileri sürerek, Batı Trakya azınlığını
"Müslüman azınlık" olarak tanımlamaktadır.
Bu düşünceyle, Batı
Trakya Türk Öğretmenler Birliği ve Gümülcine Türk Gençler Birliği, isminde
"Türk" kelimesi bulunduğu gerekçesiyle kapatılmıştır. En son, İskeçe
Türk Birliğine, 1984 yılında açılan kapatma davasıyla kapanma kararı verilmiş
ve Yunanistan Yargıtay Genel Kurulunun 7 Şubat 2007 tarihinde kapatılma
kararını onanmasıyla sonuçlanmıştır.
Yerel yolların tükenmiş
olması nedeniyle İskeçe Türk Birliği yetkilileri Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesine gideceklerini ziyaretimizde bizlere bildirmişlerdir.
Bu konu, Yunanlar
tarafından o kadar millî bir hassasiyetle takip edilmektedir ki, gezi
süresinde, İskeçe'de Muzaffer Salihoğlu Azınlık Lisesinin 40 ıncı mezuniyet
yılı törenlerinde, emekli olan bir Yunan öğretmenin plaketini alırken
konuşmasında "azınlık lisesinde eğitim Elence ve Müslümanca yapılmaktadır"
şeklindeki ifadesi komisyon üyelerince de müşahede edilmiştir.
Türkiye'deki Rum azınlık
böyle bir sorun yaşamamakla birlikte, İstanbul'da Rum kelimesi rahatlıkla
kullanılmaktadır. Örnek olarak, Balıklı Rum Hastanesi, Rum Zoğrafyon Lisesi
gibi.
Avrupa Birliği üyeliğini
kazanmış bir ülke olarak ve hâlâ insan hak ve özgürlüklerinde belirlenen
kriterleri aşamayan Yunanistan Hükümetinin bu çağdışı tutumlarının Avrupa
Birliği Parlamentosunda ne şekilde ele alınacağı konusunu doğrusu merak
ediyoruz.
Yine, bu gezide tespit
etmiş olduğumuz önemli bir sorun da, eğitim sorunudur. Batı Trakya'da eğitim
kalitesi oldukça düşmüştür. Okullarda araç gereç eksikliği, Türkiye'den gelmesi
gereken Türkçe kitapların ve öğretmenlerin zamanında Batı Trakya'ya girişlerine
müsaade edilmemesi, eğitimin kalitesinin düşük olmasının temel gerekçeleridir.
Türkiye ile Yunanistan
arasında varılan mutabakata göre, her yıl, karşılıklı olarak, azınlık ortaokul
ve liselerine gönderilmesi kararlaştırılan 35 kontenjan öğretmenden ancak 16
öğretmene müsaade edilmektedir.
Yine, Yunanistan'da,
zorunlu temel eğitim 9 yıl iken, azınlık okullarında 6 yıldır.
Yine, Türkiye'den gelmesi
gereken 50 kitaptan, incelenmesi tamamlanan sadece 21'ine 2003 yılında müsaade
edilmiştir. Oradaki öğrenciler, hâlâ, 1960'lı yıllardan kalan kitapları
fotokopiyle çoğaltarak eğitimlerini sürdürmektedirler.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Dündar,
buyurun.
MUSTAFA DÜNDAR (Devamla)
- Yine, bazı bölgelerde, ilkokuldan sonra, Türklerin gidebileceği ortaokullar
(gymnasium'lar) açılmıştır; fakat, Hemetli Nahiyesine yapmış olduğumuz
ziyarette, orada, o okul yöneticilerinden öğreniyoruz ki, tamamen Türklerin
gitmiş olduğu okulda, Türkçe olarak sadece din dersi verilmektedir, geriye
kalan bütün dersler Yunancadır.
Yine, bu geziyle tespit
etmiş olduğumuz diğer önemli bir sorun, müftülük sorunudur. 1913 Atina ve 1923
Lozan Antlaşmalarına göre, Batı Trakya'da müftülerin seçimle işbaşına gelmesi
gerekmektedir. 1985 yılında Gümülcine'de, 1990 yılında ise İskeçe Müftülerinin
vefatı neticesi boşalan müftülük makamlarına, Yunan Hükümeti tarafından
atamalar yapılmıştır. Batı Trakya Müslüman Türk toplumu da, tayin edilmiş bu
müftüleri tanımamış ve daha sonra, kendi müftülerini seçmiştir; fakat, Yunan
Hükümeti de, halkın seçtiği müftüyü göreve atamayarak, ikili bir durumun ortaya
çıkmasına sebep olmuştur. Yetkiyi kullanabilen, oradaki soydaşların işlemlerini
yapabileceği, atanmış müftü vardır, bir de kendilerinin seçmiş olduğu,
tanıdıkları ve herhangi bir resmî işlem yapamayan seçilmiş müftü; dolayısıyla,
oradaki soydaşlarımız bir ikilem içerisinde sorun yaşamaktadırlar.
Buna mukabil, yine, İstanbul'da, patrik,
Sen Sinod tarafından özgürce seçilebilmektedir.
Diğer önemli bir sorun, vakıflar sorunudur.
Lozan Antlaşmasına göre, Batı Trakya'daki Müslüman Türk Cemaati, kendi
vakıflarını idare etme ve yöneticilerini seçme hakkına sahiptir. Buna rağmen,
bugün, vakıflar, kendi yönetimini seçememekte ve ehliyetsiz atamalarla idare
edilmektedir.
Geçmişte çeşitli bahanelerle ve satın
almalar yoluyla pek çok vakıf emlaki azınlığın elinden çıkarılmıştır. Bugün,
vakıflar, vergi bahanesiyle devlete borçlandırılarak ve vergi borçları da
çeşitli nedenlerle tahsil edilmeyerek, faiz ve gecikme tazminatıyla birlikte meblağ
yükselmekte ve ödenemez hale gelmektedir. Bu durum da bahane edilerek, vakıf
mallarına ipotek konulmaktadır.
Buna mukabil, Avrupa Birliği müktesebatına
uyum sürecinde çıkarılan kanunlarla İstanbul'daki Rum azınlık ise vakıf
yöneticilerini kendileri seçebilmektedir. Yine, yapılan yeni düzenlemelerle,
azınlık vakıflarına, taşınmaz mal edinebilmelerine ve taşınmaz malları üzerinde
tasarrufta bulunabilmelerine olanak sağlanmıştır.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Sayın Başkan,
Meclisin gündemi çok yoğun...
MUSTAFA DÜNDAR (Devamla ) - Yine, yeni
Vakıflar Kanunu Tasarısı, Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda görüşülmektedir.
Cemaat vakıflarının tapuda namı müstear -yani, güvenilir kişiler- veya namı
mevhumlar -yani, dinî büyükler- hazine, vasiyet eden veya bağışlayan adına
kayıtlı taşınmaz malların vakıf adına tescil edilmesi hükmü tasarıda
bulunmaktadır.
Komisyonumuzun tespit etmiş olduğu diğer
bir sorun da vatandaşlıktan çıkarılanlar sorunudur. 1998 yılında yürürlükten
kaldırılmış olan Yunan Vatandaşlık Yasasının 19 uncu maddesindeki "Yunan
ırkından olmayan bir vatandaş, geriye dönmemek üzere Yunanistan'dan
ayırıldığına kanaat getirilmesi halinde resen vatandaşlıktan çıkarılır"
hükmü gereği, Avrupa Birliği Konseyi Irkçılığı ve Ayırımcılığı Önleme Komitesi
Raporuna göre 60 004 kişi vatandaşlıktan çıkarılmış, bu konuyla ilgili, Rodop
Milletvekili İlhan Ahmet'in Yunan Meclisinde vermiş olduğu soru önergesine
verilen cevaba göre ise, bu rakamın, 46 638 kişi olduğu açıklanmıştır. Bunlarla
ilgili olarak da geriye dönük mağduriyetleri giderecek özel düzenlemeler hâlâ
bugüne kadar yapılmamıştır.
Yine, diğer bir sorun Batı Trakya Türkleri
üzerindeki. seçme ve seçilme hakkının engellenmesidir. 1990 yılında getirilen
yüzde 3'lük seçim barajı -bu baraj bağımsız adaylara da uygulanmaktadır-
Türklerin kuracağı bir parti adına veya bağımsız olarak Yunan Meclisine
temsilci göndermesi fiilen ortadan kalkmaktadır. Barajı aşmak için ise, en az
200 000 oy gerekmektedir. Oradaki Müslüman kardeşlerimizin, Türklerin sayısı da
150 000 civarındadır.
Yine, Avrupa Birliği fonlarından en az
yararlanan ve Avrupa Birliğinde en az gelişmiş üç bölgeden birinin Gümülcine
olduğu, camilerin onarımına ve minare yapılmasına izin verilmediği de bize
aktarılan sıkıntılar, sorunlar arasındadır.
Değerli milletvekilleri, Batı Trakya'da
yapmış olduğumuz temaslar ve görüşmeler neticesinde bizlere iletilen sorunlar
bunlardır. Fakat, buna rağmen son beş yılda ikili ve AB çatısı altında
ilişkilerde çok olumlu gelişmeler gözlenmektedir. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın bir yıl içerisinde ikinci kez Yunanistan Başbakanıyla bir araya
gelmesi olumlu gelişmelerin göstergesidir.
İki ülke Başbakanları, bu pazar günü
İpsala'da doğalgaz boru hattının temel atma töreni için bir araya gelecekler ve
bu vesileyle sınır bölgesiyle ilgili çeşitli projeleri uygulamak için
görüşmeler yapacaklardır. İki ülkenin 2004 yılı sonu itibariyle 1 800 000 000
dolar olan ticaret hacminin artırılmasının yollarını arayacaklardır.
Bu süreçle soydaşlarımızın sorunlarının
Avrupa Birliği normlarına uygun bir şekilde çözüme kavuşturulacağı kanaatini
taşıyorum.
BAŞKAN - Sayın Dündar, toparlayabilir
misiniz.
MUSTAFA DÜNDAR (Devamla ) - Toparlıyorum
Başkanım.
Değerli milletvekilleri, Batı Trakyalı
kardeşlerimiz öncelikle, ilk defa, bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının Batı
Trakya'yı ziyaretlerinden ziyadesiyle memnun kalmışlardır. Yine, komisyonun
ziyareti, onları memnun etmiş ve onlara heyecan katarak moral ve destek
vermiştir. İlk defa resmî bir Türk heyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi heyeti
Batı Trakya'yı ziyaret etmiştir.
Bu vesileyle, onların da bizlerden bir-iki
talebi olmuştur. Türkiye'nin Yunan vatandaşlarına vizeyi kaldırmasına rağmen,
Yunanistan'ın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vizeyi kaldırmadığı bizlere
iletilmiş. Bu, Yunan makamlarının bir sorunudur, onların çözmesi gereken bir
sorundur; ama, bir sorun olarak bize iletilmiştir.
Yine, yurtdışı çıkışlarda alınan 70 000
000 Türk Liralık harcın kaldırılması talep edilmektedir. Bu taleplerin amacı,
Türkiye ve akrabalarıyla bağlarının kuvvetlenmesi, irtibatın kopmaması ve
ekonomik ilişkilerin gelişmesidir.
Karma Parlamento Komisyonu üyesi
arkadaşlarım, tespit etmiş oldukları bu sorunları, hiç şüphe yok ki, Avrupa
Birliği nezdindeki temaslarda da gündeme getireceklerdir. Bu durumun, hem
sorunların çözümüne hem de dostluğun ve ikili ilişkilerin gelişmesine katkı
sağlayacağı kanaatini taşıyorum.
Karma Parlamento Komisyonu tarafından
geziyle ilgili daha detaylı rapor açıklanacaktır. Benim anlattıklarım, tespit
etmiş olduğumuz sorunların konu başlıklarıdır.
Bu gezi vesilesiyle yapılacak
değerlendirmeler neticesinde, Türkiye'nin müzakere sürecinde, Avrupa Birliği,
kendi içindeki olumsuzlukları da ortadan kaldırmış olacaktır diye düşünüyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Dündar.
Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları
vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının
bir tezkeresi vardır; okutup, bilgilerinize sunacağım.
Tezkereyi okutuyorum:
B)
TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.-
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üyeliğine İstanbul Milletvekili Algan
Hacaloğlu'nun grubunca aday gösterildiğine ilişkin TBMM Başkanlığı tezkeresi
(3/867)
1 Temmuz 2005
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre
Türkiye Büyük Millet Meclisini temsil edecek grubu oluşturmak üzere, siyasî
parti grup başkanlığınca Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üyeliğine aday
gösterilen İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu'nun ismi, aynı kanunun 12 nci
maddesi uyarınca Başkanlık Divanında yapılan görüşmeyi müteakiben Genel Kurulun
bilgilerine sunulur.
Bülent Arınç
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
2 adet Meclis araştırması önergesi vardır;
okutuyorum:
C) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- Adana
Milletvekili Kemal Sağ ve 25 milletvekilinin, buğday ve şeker satışlarından
doğacak görev zararlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/303)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ile Türkiye
Şeker Fabrikaları AŞ'nin dahilde işleme rejimi (DİR) kapsamında yaptıkları ve
son iki yılda büyük ölçüde artış gösteren buğday ve şeker satışlarından 2003
yılı itibariyle doğan ve 2004-2005 yılları itibariyle de doğacak olan görev
zararlarının sağlıklı bir bütçe yapmayı önemli ölçüde etkileyeceği, bu
harcamanın tahmin edilememesindeki sakıncalar nedeniyle genel bütçeye
getireceği gerek kümülatif gerek yıla ilişkin malî yükün tespit edilmesi
gerekmektedir.
Diğer taraftan, yapılan bu ihracat kaydına
bağlı satışların, söz konusu ihracat işlemlerinden doğan döviz bazlı ülke
kazançlarıyla karşılaştırılarak, 2004-2005 yıllarında yüksek oranlı artış
gösteren DİR kapsamından, buğday ve şeker satışlarının devam ettirilip
ettirilmeyeceğine karar verilmesi bakımından da önem arz etmesi nedeniyle,
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis
araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.
1.- Kemal Sağ (Adana)
2.- Berhan Şimşek (İstanbul)
3.- Kemal Kılıçdaroğlu (İstanbul)
4.- Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
5.- Mustafa Erdoğan
Yetenç (Manisa)
6.- Ali Oksal (Mersin)
7.- Mehmet Yıldırım (Kastamonu)
8.- Muharrem Kılıç (Malatya)
9.- Gökhan Durgun (Hatay)
10.- Erdoğan Kaplan (Tekirdağ)
11.- Şevket Arz (Trabzon)
12.- Şefik Zengin (Mersin)
13.- Ahmet Küçük (Çanakkale)
14.- Feridun Fikret
Baloğlu (Antalya)
15.- Şevket Gürsoy (Adıyaman)
16.- İzzet Çetin (Kocaeli)
17.- Mehmet Boztaş (Aydın)
18.- Mehmet Sefa Sirmen (Kocaeli)
19.- Sıdıka Sarıbekir (İstanbul)
20.- İlyas Sezai Önder (Samsun)
21.- Mehmet Işık (Giresun)
22.- Osman Özcan (Antalya)
23.- Nail Kamacı (Antalya)
24.- A. İsmet Çanakcı (Ankara)
25.- Mustafa Yılmaz (Gaziantep)
26.- Ahmet Yılmazkaya (Gaziantep)
Gerekçe:
Esasen ihracat kaydına dayalı olarak
yapılan Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamındaki, nispeten istikrarlı seyir
izleyen şeker satışları yanında, özellikle buğday satışlarının 2004 ve 2005
yıllarında çok önemli artışlar gösterdiği dikkati çekmektedir.
Önceki yıllarda bu satışlardan doğan görev
zararlarının finansmanı için gerek Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve gerekse
Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin (TŞFAŞ) yurt dışından kredi kullandığı ve bu
kredilerin ödenmesinde de güçlük çekildiği bilinmektedir. Nitekim, kısaca,
"torba yasa" tabir edilen 5335 sayılı Yasanın geçici 1 inci maddesi
de, bu kredilerden hazineye borçlar ile DİR kapsamındaki satışlardan doğan
görev zararları için hazineden olan alacaklarla mahsubuna ilişkindir.
Bu satışların geçmiş yıllarla ilgili
kümülatif etkilerinin bu yasa çerçevesinde yapılacak mahsuplaşma ile giderilmiş
olacağı söylenebilir. Ancak, 2004 ve 2005 yılı DİR kapsamındaki satışlardan
mevcut eğilime göre, TMO için yaklaşık 500 milyon YTL, TŞFAŞ için de yaklaşık
100 milyon YTL olmak üzere toplam olarak yaklaşık 600 milyon YTL (600 trilyon
TL) görev zararı doğacağı tahmin edilmektedir.
Diğer taraftan, 2003 yılında olduğu gibi,
iç alım ya da üretimle karşılanamayan kaliteli buğday ihtiyacı için ithalat
yapılarak, bir yandan YTL cinsinden görev zararları ile karşılaşılırken, diğer
yandan da döviz cinsinden kayıplarla bu zararların arttığı gözlenmektedir.
Dolayısıyla, katlanılan bu külfete karşılık, yapılan ihracattan sağlanan
avantajların bilinmesi gerektiği düşünülmektedir. Ülke sathındaki bu ilave
maliyetlerin iç üreticiye yansıyan kısmının da, bu desteğin tarımsal üretime
mi, yoksa ihracatçıya mı sağlandığı; yani, üretimi teşvik edici ya da doğrudan
üretimle ilişkisi olmayan aracı ihracatçı şirketlerin desteklendiği ticarî bir
teşvik unsuru mu olduğunun bilinmesi önem arz etmektedir.
Ayrıca, bu kapsamda yapılan satışlarda
gerek şirket sayısındaki artışlar gerekse miktar artışları ilgili mevzuata
uymayan ya da İlgili mevzuata göre yükümlülüklerin yerine getirilmediği
durumlarla karşılaşmayı da beraberinde getirmektedir.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun şekere
verilen sübvansiyonu Temmuz 2006 tarihinden itibaren iki yıl içinde yüzde 39
oranında düşüreceğini de açıkladığını ve durumun dünya fiyatlarına düşüş
yönünde etki yapacağı, dolayısıyla, gelecek iki yıldan itibaren DİR
kapsamındaki satışların genel bütçeye yükünün daha da artacağı dikkate
alınarak, genel bütçeye ilişkin tahmin belirsizlikleri yaratması yanında,
ülkece katlanılan malî külfetler karşılığında sağlanan malî yararlar ile
mevzuat gereğince yerine getirilmemiş olan mükellefiyetler ve mevzuat dışı
uygulamalarla ilgili sonuçların öğrenilmesi, bilinmesi bakımından gerekçede
ifade edilen hususların Yüce Meclisimizce kurulacak bir komisyonca
incelenmesini takdirlerinize arz ederiz.
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası geldiğinde
yapılacaktır.
Diğer önergeyi okutuyorum:
2.- Kütahya
Milletvekili Abdullah Erdem Cantimur ve 27 milletvekilinin, dahilde işleme
rejimi kapsamında yapılan buğday ve şeker satışlarıyla ilgili sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/304)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Toprak Mahsulleri Ofisi ile Türkiye Şeker
Fabrikaları AŞ'nin mevcut ve gelecek yıllarda doğması muhtemel görev
zararlarının oluşumunda dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan buğday ve
şeker satışlarının katkısının ne olduğunun belirlenebilmesi ve aynı zamanda
oluşabilecek görev zararlarının boyutunun belirlenerek bütçeye yaratacağı yükün
önceden tespit edilebilmesi büyük önem taşımaktadır.
Öte yandan, dahilde işleme rejimi
kapsamında yapılan ve son yıllarda önemli ölçüde artış gösteren buğday ve şeker
satışlarının ihracata ve dolayısıyla döviz kazanımına sağladığı katkılar ile
dahilde işleme rejiminin sağlamış olduğu imkânlar nedeniyle ortaya çıkan
kayıpların kıyaslanabilmesi, bu rejimin sağlıklı işleyip işlemediğine
dolayısıyla bu rejim çerçevesinde şeker ve buğday satışlarına devam edilip
edilmeyeceğine karar verilmesi bakımından da önem arz etmektedir.
Tüm bu nedenlerle, Toprak Mahsulleri Ofisi
ile Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ tarafından, dahilde işleme rejimi kapsamında
yapılan buğday ve şeker satışları konusunda Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105
inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz
ederim.
1.- Abdullah Erdem
Cantimur (Kütahya)
2.- Kerim Özkul (Konya)
3.- Mustafa Çakır (Samsun)
4.- Ali Küçükaydın (Adana)
5.- Zeyid Aslan (Tokat)
6.- Halide İncekara (İstanbul)
7.- Hanefi Mahçiçek (Kahramanmaraş)
8.- Niyazi Pakyürek (Bursa)
9.- Yahya Baş (İstanbul)
10.- Recep Koral (İstanbul)
11.- Mustafa Ataş (İstanbul)
12.- Ali Temür (Giresun)
13.- Cahit Can (Sinop)
14.- Mehmet Soydan (Hatay)
15.- Avni Doğan (Kahramanmaraş)
16.- Ali Sezal (Kahramanmaraş)
17.- Fatih Arıkan (Kahramanmaraş)
18.- Sedat Kızılcıklı (Bursa)
19.- Polat Türkmen (Zonguldak)
20.- Seracettin Karayağız (Muş)
21.- Suat Kılıç (Samsun)
22.- İsmail Bilen (Manisa)
23.- Mehmet Çerçi (Manisa)
24.- Nurettin Aktaş (Gaziantep)
25.- Alaettin Güven (Kütahya)
26.- Muharrem Candan (Konya)
27.- Zülfü Demirbağ (Elazığ)
28.- Taner Yıldız (Kayseri)
Gerekçe:
Dahilde işleme rejimi kararının amacı,
dünya piyasa fiyatlarından hammadde temin etmek suretiyle ihracatı artırmak,
ihraç ürünlerine uluslararası piyasalarda rekabet gücü kazandırmak, ihraç
pazarlarını geliştirmek ve ihraç ürünlerini çeşitlendirmektir.
İhraç sonrası dahilde işleme rejimini
kapsamında alınan hammadde yurt içinde serbest dolaşıma tabidir. Bu şekilde mal
alan ihracatçılar, yeterli denetim yapılmadığı hallerde bu malları yurt içinde
pazarlayarak piyasa dengelerini olumsuz etkilemektedir.
İhracat öncesi temin edilen hammaddenin
belge sürelerinin uzun ve sık sık süre uzatımı verilmesinden dolayı, belge
kapatılana kadar iç piyasaya verildiği kanaati yaygındır. Bunun da kontrolü ve
ispatının mümkün olmadığı bilinmektedir.
Zaman zaman, ihracatçı birlikleri genel
sekreterliklerince, belge kapatıp teminat iadesinden sonra firma ihracatının
gerçeği yansıtmadığını bildirmektedir. Dolayısıyla, dahilde işleme rejimi
kapsamında satılarak katlanılan külfet bir yana, ihracattan sağlanacak
avantajlar da elde edilememektedir.
Dahilde işletme rejimi kapsamındaki satış
yapılan şirket sayısındaki hızla şirket artışı, hızla devam eden dahilde işleme
rejimi kapsamındaki satışlar bazı endişeleri de beraberinde getirmektedir.
Dahilde işleme rejimi kapsamında Toprak
Mahsulleri Ofisi ve Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin mal teslimi yaptığı bazı
firmaların tabela firması olduğu tespitleri yapılmış, bundan dolayı da Toprak
Mahsulleri Ofisi ve Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin görev zararlarına sebep
olmuştur.
Bu nedenlerden dolayı, Toprak Mahsulleri
Ofisi ve Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ tarafından, dahilde işleme rejimi
kapsamında yapılan buğday ve şeker satışları konusunda Meclis araştırması
açılması kamu menfaatı açısından uygun olacaktır.
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası geldiğinde
yapılacaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, bazı sayın milletvekillerimizin izinli sayılmalarına dair bir
tezkeresi vardır; ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım.
Okutuyorum:
B)
TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)Ê
2.- Bazı
milletvekillerinin belirtilen sebep ve sürelerle izinli sayılmalarına ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/868)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Aşağıda adları yazılı sayın
milletvekillerinin hizalarında gösterilen süre ve nedenlerle izinli
sayılmaları, Başkanlık Divanının 23 Haziran 2005 tarihli toplantısında uygun
görülmüştür.
Genel Kurulun onayına sunulur.
Bülent Arınç
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
"Ağrı Milletvekili Mehmet Melik
Özmen, hastalığı nedeniyle, 6.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 20 gün,
mazereti nedeniyle, 26.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 16 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Ankara Milletvekili İsmail Değerli,
hastalığı nedeniyle, 16.6.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Antalya Milletvekili Tuncay Ercenk,
mazereti nedeniyle, 19.4.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 11 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Aydın Milletvekili Ahmet Rıza Acar,
hastalığı nedeniyle, 18.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 20 gün, 25.5.2005
tarihinden geçerli olmak üzere 102 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Aydın Milletvekili Mehmet Boztaş,
mazereti nedeniyle, 27.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 11 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Aydın Milletvekili Mehmet Semerci,
mazereti nedeniyle, 27.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 12 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Denizli Milletvekili V. Haşim Oral,
mazereti nedeniyle, 25.4.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 11 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Denizli Milletvekili Mehmet U.
Neşşar, hastalığı nedeniyle, 25.4.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 14 gün,
30.4.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 65 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Denizli Milletvekili Mustafa
Gazalcı, hastalığı nedeniyle, 30.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 15
gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Hatay Milletvekili Mehmet Soydan,
hastalığı nedeniyle, 8.6.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 14 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"İstanbul Milletvekili Mehmet Mustafa
Açıkalın, mazereti nedeniyle, 5.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 12
gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"İstanbul Milletvekili Alaattin
Büyükkaya, mazereti nedeniyle, 22.4.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 11 gün,
13.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 11 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"İstanbul Milletvekili Ali Kemal
Kumkumoğlu, mazereti nedeniyle, 17.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 15
gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"İzmir Milletvekili Canan Arıtman,
mazereti nedeniyle, 17.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 2 hafta"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"İzmir Milletvekili Mehmet S. Tekelioğlu,
hastalığı nedeniyle, 3.6.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 50 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet
Yılmazcan, hastalığı nedeniyle, 30.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 15
gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Kars Milletvekili Zeki Karabayır,
hastalığı nedeniyle, 13.6.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 60 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Kilis Milletvekili Veli Kaya,
mazereti nedeniyle, 11.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 16 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün,
hastalığı nedeniyle, 17.5.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 12 gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
"Zonguldak Milletvekili Polat
Türkmen, hastalığı nedeniyle, 29.4.2005 tarihinden geçerli olmak üzere 21
gün"
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının,
bazı sayın milletvekillerine ödenek ve yolluğunun verilebilmesine ilişkin üç
tezkeresi vardır; ayrı ayrı okutup, oylarınıza sunacağım.
3.- Aydın
Milletvekili Ahmet Rıza Acar'a ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/869)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Hastalığı nedeniyle bu yasama yılında
aralıksız iki ay izin alan Aydın Milletvekili Ahmet Rıza Acar'a, İçtüzüğün 154
üncü maddesi gereğince ödenek ve yolluğunun verilebilmesi, Başkanlık Divanının
23 Haziran 2005 tarihli toplantısında uygun görülmüştür.
Genel Kurulun onayına sunulur.
Bülent Arınç
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
4.- Denizli
Milletvekili Mehmet Uğur Neşşar'a ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/870)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Hastalığı nedeniyle bu yasama yılında
aralıksız iki ay izin alan Denizli Milletvekili Mehmet U. Neşşar'a, İçtüzüğün
154 üncü maddesi gereğince ödenek ve yolluğunun verilebilmesi, Başkanlık
Divanının 23 Haziran 2005 tarihli toplantısında uygun görülmüştür.
Genel Kurulun onayına sunulur.
Bülent Arınç
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
5.- Kars Milletvekili
Zeki Karabayır'a ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi
(3/871)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Hastalığı nedeniyle bu yasama yılında
aralıksız iki ay izin alan Kars Milletvekili Zeki Karabayır'a, İçtüzüğün 154
üncü maddesi gereğince ödenek ve yolluğunun verilebilmesi, Başkanlık Divanının
23 Haziran 2005 tarihli toplantısında uygun görülmüştür.
Genel Kurulun onayına sunulur.
Bülent Arınç
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN - Kabul edenler…Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun,
İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup,
oylarınıza sunacağım.
Öneriyi okutuyorum:
IV.-
ÖNERİLER
A) SİYASÎ
PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
1.-
Gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin CHP Grubu önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulunun 1.7.2005 Cuma günü
(bugün) yapılan toplantısında siyasî parti grupları arasında oybirliği
sağlanamadığından, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin, İçtüzüğün 19 uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Haluk Koç
Samsun
Grup Başkanvekili
Öneri:
Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin
"Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısmının 132 nci sırasında yer alan 719 sıra sayısının bu kısmın 3 üncü
sırasına alınması önerilmiştir.
BAŞKAN - Cumhuriyet Halk Partisi Grup
önerisi lehinde söz isteyen, Mersin Milletvekili Sayın Mustafa Özyürek;
buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Özyürek, süreniz 10 dakikadır.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; Malatya Milletvekilimiz Mevlüt Aslanoğlu ve
arkadaşlarının verdiği bir kanun teklifinin bugüne kadar gündeme alınmaması
nedeniyle, Grubumuz, bunun gündeme alınması yolunda Danışma Kuruluna bir öneri
götürmüş; ama, ne yazık ki, bu, kabul edilmemiştir. Şimdi, sizin takdirinize,
önünüze bu konu gelmiş bulunuyor.
Değerli arkadaşlarım, konu -biraz sonra
teklif sahibi olarak Sayın Mevlüt Aslanoğlu da ayrıntılarıyla anlatacak- kredi
kartları faizlerinin çok yüksek olması, buna bir çözüm bulunması yönündeki bir
öneridir.
Biliyorsunuz, faizler, genel olarak
düşmüştür. Bankalarımız çarşaf çarşaf ilanlar veriyorlar, 25 yıllık konut
kredilerini, aylık 1,33 faizle pazarlamaya çalışıyorlar. Bunun gibi, diğer
tüketici kredilerinde de oranlar son derece düşmüştür. Buna karşılık, kredi
kartlarındaki faiz oranları son derece yüksektir. Örneğin, büyük
bankalarımızdan Akbankın kredi kartlarında uyguladığı aylık faiz oranı yüzde
6,25'tir. Bunu, yıllık bileşik olarak alırsanız, yüzde 107'dir. Bunun gibi,
Yapı ve Kredi Bankasının faiz oranı yine yüzde 6,25'tir ve Ziraat Bankasının
-ki, en düşüklerinden biri olmasına rağmen- aylık yüzde 4,50'dir, yıllık
bileşik yüzde 69,63'tür.
Çağdaş uygulamada, çağdaş ekonomide
ödemeler artık, genellikle kredi kartlarıyla yapılmaktadır. Kredi kartlarına
böylesine, bugünün şartlarında çok yüksek faiz uygulanması, tüketiciyi, kredi
kartları kullananları mağdur etmektedir. Buna, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
mutlaka bir çözüm bulması gerekiyor. Eğer tüketiciyi düşünüyorsak, halkı
düşünüyorsak, Sayın Mevlüt Aslanoğlu ve arkadaşlarının kanun teklifinin gündeme
alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu, Yüce Heyetin takdirlerine sunuyoruz.
Değerli arkadaşlarım, dün burada İçtüzükte
bir değişiklik yapıldı ve herhalde bugün, biraz sonra bu İçtüzüğe uygun olarak
uygulamalar başlayacak. Bunun ne kadar antidemokratik bir yöntem olduğunu, dün,
Cumhuriyet Halk Partisi adına konuşan arkadaşlarımız ifade ettiler. Bugün,
burada, uygulamayla da göreceksiniz, şu anda, Bankacılık Yasa Tasarısı, dün,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda, beş gün, gece
aralıksız devam eden çalışmalarımızla tamamlandı; dün sabah 8'de bitti.
Böylesine yoğun bir mesai verilen tasarı,
bugün, herhalde buraya gelecek ve 7 maddeymiş gibi; yani, 30'ar maddelik
bloklar halinde, 7 maddeymiş gibi görüşülecek.
Muhalefetin bu konuda katkı yapması, bu
konuda değerlendirme yapması ve eleştiri yapmasının önü bütünüyle kesilmiş olacak.
Yani, buna, ne yazık ki demokrasi demek mümkün değil. Eğer, o kanun, burada,
bildiğimiz yöntemle, madde madde görüşülmüş olsaydı, Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu olarak, çok önem verdiğimiz maddelerde söz alacak, önergeler verecek ve
sizin de pek çoğuna katılacağına inandığım düzenlemeleri hep birlikte yapma
şansına sahip olacaktık; ama, ne yazık ki, artık, bu İçtüzük maddesi devam
ettiği sürece, bu katkı yapma şansımız bütünüyle elimizden alınmış olmaktadır.
30 maddelik bloklar halinde görüşme yapmak demek, konuyu hiç görüşmemek, hiç
gündeme getirmemektir.
Adalet ve Kalkınma Partisinin bunu yapmak
yerine, şöyle bir İçtüzük değişikliği daha makul olurdu: Diyebilirlerdi ki,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine alınmış olan kanunlar, görüşülmeden
kabul edilmiş sayılır; boşu boşuna Meclisi oyalamazdık.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, bu Bankacılık
Yasa Tasarısı -belki, burada konuşma fırsatımız olmayacak, görüşme fırsatımız
olmayacak İçtüzük nedeniyle- çok önemli düzenlemeleri içeriyor. Mesela,
onlardan biri, biliyorsunuz, şu ana kadar, güç durumda kalan, zor duruma düşen
bankalara TMSF tarafından el konuluyor. El konulan bu bankaların bütün
taahhütleri, borçları, alacakları devlet tarafından üstleniliyor ve bu nedenle
de, şu ana kadar devlet 47 milyar dolar yük altına girmiştir. Bu 47 milyar
dolara karşılık, şu ana kadar 1,5 milyar dolar tahsil edilmiştir ve TMSF
yetkililerinin ifade ettiğine göre, bunun geriye kalanının da ancak 6 milyar
doları tahsil edilebilecektir; yani, 47 milyar dolarlık bir yükün, bir zararın
sadece 7,5 milyar doları tahsil edilecek. Öbürü ne olacak; öbürüne, yine, bu
konuda hükümet yetkililerinin belirttiği gibi, bir bardak soğuk su içilecek.
Onun için, biz diyoruz ki, geliniz, artık
bankaları fona almaktan vazgeçelim. Bankalar, kendi kuralları içinde ve elbette
fonun denetiminde, zor duruma düştüklerinde tasfiye edilsin. Mevduatla ilgili
zaten 50 milyar liralık bir güvence var; o güvence çerçevesinde halkın
paralarını ödeyelim; ama, o bankaya kredi vermiş, o bankadan çeşitli şekillerde
alacağı olan, bir kısmı şaibeli borç - alacak ilişkisi içinde bulunan bu yükü
devlet üstlenmesin. Ama, ne yazık ki, bunu kabul ettiremedik.
Yine, değerli arkadaşlarım, burada, bugün
belki önünüze gelecek olan Bankacılık Yasa Tasarısında, Cumhuriyet Halk Partisi
olarak bizim önerimizle ve AKP'li bazı milletvekillerinin de desteğiyle, İhlas
Finans kuruluşunun tasfiyesiyle ilgili bir düzenleme yaptık. Orada öngördüğümüz
yöntem şudur: Şu anda, İhlas Finansın tasfiyesi İhlas Finans yetkililerince
yapılmaktadır ve tasfiye sonunda elde edilen kaynakların, paraların
dağıtımında, oraya para yatırmış olan küçük yatırımcılardan bize gelen,
inanıyorum ki sizlere de gelen şikâyetlere göre, çok adaletsiz, haksız bir
dağıtım yapılmakta, 100 000'i geçen insan mağdur edilmektedir. Gene, Plan ve
Bütçe Komisyonundaki müzakereler sırasında, TMSF Başkanı, tutanaklara geçen
ifadesinde, İhlas Finansın olayında
1 300 000 000 dolarlık bir hortumlamanın söz konusu olduğunu söylemiştir.
Öyleyse, bu hortumlamanın önüne geçmek, devletin, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin görevidir.
Yukarıda, iyi niyetle, ülkesini düşünen ve
devletin kaynaklarının hortumlanmasına, küçük yatırımcının mağdur edilmesine
vicdanı elvermeyen milletvekillerinin oylarıyla buraya gelecek olan raporda,
tasarıda, İhlas Finansın tasfiyesinin Fon tarafından yapılması öngörülmektedir.
Bu yönde oy veren AKP'li milletvekillerimizin korkusu, bazı kulis faaliyetleri
sonunda, burada, bu düzenlemeden vazgeçilmesidir. Ben inanıyorum ki…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Özyürek, lütfen tamamlar
mısınız; 1 dakikalık süre veriyorum.
Buyurun.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Devamla) - Bu yüzbinleri
aşan küçük yatırımcının hakkının korunması noktasında, bütün
milletvekillerimizin, parti farkı gözetmeden duyarlı davranmasını bekliyoruz.
Eğer bu konuda duyarlılığınız devam eder, 100 000'in üstündeki küçük
yatırımcının hakkını korursanız, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak saygıdeğer
bir iş yapmış olursunuz. Eğer bu yapılmadığı takdirde, Türkiye'de küçük yatırımcının
hortumlanmasına göz yumuyoruz gibi bir sonuç doğar ki, küçük yatırımcıların
hortumlanmasına, bu Meclisin, her zaman olduğu gibi, duyarlı davranacağına
inanıyorum ve Değerli Milletvekilimiz Mevlüt Aslanoğlu ve arkadaşlarının
verdiği kredi kartları faizlerinin makul düzeye indirilmesi noktasındaki kanun
teklifinin gündeme alınmasını talep ediyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Özyürek.
Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin
lehinde söz isteyen, Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu; buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz 10 dakikadır.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Sayın
Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; ne istiyoruz; onu önce anlatayım size,
çok açık bir tabirle.
Hepimiz kredi kartı kullanıyoruz. Parası
olan insan, ekstre geldiği zaman götürüp tarihinde yatırdığı zaman bankaya bir
tek kuruş komisyon, herhangi bir şey ödemiyor. Kimin parası varsa, o ay ekstre
geliyor, paranı yatırıyorsun, bir kuruş ücret, masraf ödemiyorsun. Ancak, paran
yoksa size banka bir limit açıyor, kredi açıyor, kredi kartı limiti açıyor, her
ay asgarî bir miktar ödemek zorunluluğu koyuyor, o limit çerçevesinde hep faiz
yürütüyor. Tamam, banka eğer kredi açmışsa faizini alacaktır; ancak, size rakam
vereceğim. Hazine bonosunun faizi yıllık yüzde 16,5; doğru mu arkadaşlar?.. 25
yıllık konut kredilerinin, tüketici kredisi dediğimiz konut kredilerinin faizi
1,33. Normal, ben bir araba alacağım dediğin zaman 1,5 ile 1,60 arasında
-bankaların uyguladığı rate'ler bugün- veya benim ihtiyacım var, oğluma düğün
yapacağım, bana bir tüketici kredisi ver diyorsunuz, gidip, 1,5'le;1,60'la
borçlanabiliyorsunuz bankadan. Peki, kredi kartı nedir; bir tüketim aracıdır.
Yani, oğluma düğün yapacağım -bir bankaya gidiyorsunuz- bana para ver
diyorsunuz, tüketici kredisi alıyorsunuz, aylık 1,5 faiz; ama, o düğünün
gelinliğini gidip kredi kartınızla aldığınız zaman onun faizi ne oluyor biliyor
musunuz; aylık 1,5 faizin compound'ı yıllık yüzde 20'ye gelir aşağı yukarı,
yıllık yüzde 20 faize gelir; ama, kredi kartıyla harcanan, garipler… Bakın, ne
diyorum, ödeyemeyen insanlardan… Dikkatlerinize sunuyorum; bugün, Türkiye'deki
bankaların uyguladığı kredi kartı faizlerini, yıllık compound okuyorum: Yüzde
107, yüzde 78, yüzde 100, yüzde 79, yüzde 79, yüzde 107, yüzde 68, yüzde 100,
yüzde 107, yüzde 107, yüzde 107, yüzde 100, yüzde 59, yüzde 164 ve yüzde 69.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, burada,
parası olmayan insanlar ne hale geliyor, bakın. 15 katrilyon, şu anda kredili
kredi kartı borcu olan insan var, 15 katrilyon! Türkiye'deki şu anda kredili
kredi kartı kullanan insanın şu andaki borcu... Bunun içinde 1 katrilyonluk
civarı da artık alınamıyor, takibata gitmiş.
Değerli milletvekilleri, ben kredi kartı
kullanıyorum, hiçbir masraf ödemiyorum; ama, parası olmayan; ama, yaşam
koşulları insanları kredi kartıyla borçlanmak zorunda bırakıyor. Hiç kimse
istemez; ama, yaşam koşulları… Çocuğuna bir gömlek alacak. Bir babanın çocuğuna
bir gömlek alamamasının ezikliğini hissedebiliyor musunuz; mecburen gidip kredi
kartıyla alıyor.
Onun için, değerli milletvekilleri,
hepimizin burada sorumluğu var. Göz göre göre bu insanların yok olmasına hep
bakıyoruz. Tam birbuçuk iki yıl oldu. Her seferinde çok net anlattım; bunun
siyaseti olmaz, siyasetle bunun bir ilgisi yoktur arkadaşlar. Ne olursunuz, bu
insanlara yardımcı olalım. Kredi kartı da bir tüketim aracıdır, tüketici
kredisi de. Bir araba alan insan 1,5 ödeyecek aylık; fakat, kredi kartıyla
bilmem, gömlek aldım, kravat aldım diye ödediğin zaman, aylık yüzde 5 faiz
ödeyecek ve bir de compound faiz… Faizlerin yüzde 16 olduğu bir ülkede eğer
yüzde 169'la bankamızın biri hâlâ kredi kartı faizi alıyorsa, yazıklar olsun
bizlere. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, bunun siyaseti
olmaz. Gelin, hep birlikte, hep birlikte… Biz, burada, asla bankalar zarar
etsin demiyoruz. Bankalar, eğer bir kredi veriyorsa, tabiî, bunun faizini
alacaktır; ama, bir takas komisyonu, takas komisyonu arkadaşlar, faizler yüzde
150 iken takas komisyonu, bir bankadan, bir bankanın kredi kartını… Bir takas
merkezi var, kredi kartları; orada komisyon alıyorlar birbirlerinden; yüzde 4,5
arkadaşlar. Faizler yüzde 130 iken bu 4,5'ti, hâlâ 4,5! Olmaz arkadaşlar…
MEHMET KARTAL (Van) - Faiz haram zaten!..
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Tamam,
bir defalık takas komisyonuna alsın; ilk ay... Ondan sonra önerimiz şu: Ondan
sonra, eğer müşteri isterse, bunu, tüketici kredisi şeklinde normal tüketici
kredisine dönüştürelim; yani, yine ilk aylık banka zarar etmesin, takas komisyonuna
alsın; ama, bir aydan sonra, eğer "benim bu borcumu tüketici kredisine
çevir" diyorsa müşteri, bankalar da, tıpkı tüketici kredisi gibi, bu babta
yapmalı. O zaman, insanlar, büyük zarar görmez arkadaşlar.
Ne olursunuz, bu yasayı hep beraber… Birsürü
insan perişan. Demin, Burdur Milletvekilimiz Sayın Özçelik aileyle ilgili
konuştular. Hakikaten, aile faciaları oluyor. Sayın Özçelik'e teşekkür
ediyorum; konuşmasında özellikle kredi kartı borçlarından dolayı ailelerin
hangi facialarla karşı karşıya kaldığını çok iyi özetlediler; ama, biz seyirci
kalmayalım. Hakikaten birileri bu ülkede bir şey yapıyor, ben yaptım oldu diyor
göz göre göre. Defalarca burada konuştum. Haa, bunun 37 nci madde uyarınca
Genel Kurulda görüşülmesine sizler destek verdiniz; bir kere hepinize teşekkür
ediyorum; ama, bir türlü gelmiyor, bir türlü Meclis gündemine getirilmiyor.
Ben, kredi kartı mağdurları adına ve
ülkede geçimini çok zor koşullar altında idame ettirmeye çalışan insanlar için
yalvarıyorum; gelin, facialara neden olmayalım, bu yasaya evet diyelim. Kredi
kartı bir tüketim aletidir, tüketim aracıdır, tüketici kredisidir, kendisidir.
Bunu normal tüketici kredisi kapsamına aldıracak bu yasa değişikliğine eğer
olur verirseniz, onlar adına sizlere minnettar kalırım.
Teşekkür ediyorum.
Saygılar sunarım. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın
Aslanoğlu.
Grup önerisi aleyhinde söz isteyen Adana
Milletvekili Recep Garip.
Buyurun Sayın Garip.
RECEP GARİP (Adana) - Saygıdeğer
arkadaşlar, Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Cumhuriyet Halk
Partisi Grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Tabiî, burada, konuşmuş olduğumuz konu,
arkadaşlarımızın biraz önceki belirttikleri gibi ciddî bir konudur, Türkiye'deki
kredi kartları olayı sıradan bir olay değildir. Bu olayın ciddî bir şekilde,
komisyonlar kurularak, Türkiye'deki bu problemin halledilmesi, bankalar
sistemindeki bankaların hakları olmayan paraları kazanmalarının bir arka
planını çok ciddî noktada masaya yatırmak gerekiyor. Bu nedenle, doğru olan,
kredilendirmeyi önlemektir, caydırmaktır. Bu anlamda, caydırıcı rol
oynamazsanız, ciddî noktada buna karşı tedbirler koymazsanız, tabiî ki, kişiler
ayaklarını yorganlarına göre uzatmazlar, ceplerindeki paraya göre harcama
yapmazlar.
MEHMET KARTAL (Van) - Kimsenin tercihi
değil, herkes ihtiyaçtan yapıyor.
RECEP GARİP (Devamla) - Böyle bir sistem,
böyle bir noktaya doğru, Türkiye'nin içerisinde bulunmuş olduğu ortam,
hepimizin cebinde bulunmuş olan kredi kartları noktasındaki bu kredilendirme
konusu ciddî riskleri taşıyor; bunlar doğru şeylerdir. Reklamlarla oluşturulan
tüketim ekonomisinin bir sonucu olarak doğmuştur. Hayatımızı reklamlar
yönlendiriyorsa, bu konuda çok daha bilinçli, çok daha entelektüel, çok daha
aydın bir Türkiye'nin oluşmasına ihtiyacımız vardır; buna katkıda bulunmalıyız.
Ödeyemeyeceğimiz krediyi mutlak suretle
bireyin, ferdin almaması gerekiyor; bu konuda bir bilinç, bir düşünce ufkunun
oluşması gerektiğini düşünüyorum. Yeni krizlere yönelik herhangi bir şekilde
bir özendirmenin ötesinde, yeni krizlere düşmeden Türkiye'nin, önü açık
Türkiye'nin, büyük coğrafyaya sahip olan bir Türk Ulusunun dünya devletleri
içerisindeki asaletli duruşunu büyüterek devam etmemiz gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, demokrasi...
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Recep
Bey, çözüm, çözüm…
RECEP GARİP (Devamla) - Ben sizi dinledim,
sakin bir şekilde dinledim ve sakin konuşuyorum.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Tamam,
tamam… Ben de sakin söylüyorum.
BAŞKAN - Sayın Garip…
Sayın Aslanoğlu lütfen…
RECEP GARİP (Devamla) - Değerli
arkadaşlar, demokrasi tahammül etme sanatıdır, özgürce düşündüklerimizi
söyleyebilme sanatıdır.
NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Söz kesme,
konuşturmama sanatıdır!..
RECEP GARİP (Devamla) - Demokrasi, özgürce
yazabilme, konuşabilme, ifadelendirebilme sanatıdır.
ATİLLA KART (Konya) - İçtüzükteki
demokratik olmayan değişikliğe neden oy verdin o zaman?!
RECEP GARİP (Devamla) - Müsaade edin…
Müsaade edin… Dünü taşıma buraya, dünü taşımayın…
BAŞKAN - Sayın Garip, bir saniye…
RECEP GARİP (Devamla) - Bugünü
konuşuyoruz, şu anda konuşuyoruz. Bugünü konuşuyoruz…
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Üç
senedir nerede, niye getirmiyorsunuz?
ATİLLA KART (Konya) - Yüzün kızarmıyor
mu?! Utanma duygun yok mu?!
RECEP GARİP (Devamla) - İnsan haklarını…
MEHMET KARTAL (Van) - Yüksek faiz
savunulur mu kardeşim?!
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Üç yıl
geçti...
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…
RECEP GARİP (Devamla) - Değerli arkadaşlar,
demokrasinin sadece tanımını yapıyorum.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) - Bu
İçtüzükle mi?!
ATİLA EMEK (Antalya) - İçtüzüğe niye evet
dedin?!
RECEP GARİP (Devamla) - Sadece tanımını
yapıyorum…
BAŞKAN - Sayın Garip, Genel Kurula hitap
eder misiniz.
RECEP GARİP (Devamla) - Yani, demokrasinin
tanımına katılmıyorsanız, o sizin bilebileceğiniz bir şey, insan haklarını
özgürce kullanabilme sanatıdır demokrasi.
HALİL TİRYAKİ (Kırıkkale) - Sen kendine
bak, kendine…
RECEP GARİP (Devamla) - Buraya çıkıyorsunuz
ve burada özgürce söyleyebiliyorsunuz, konuşabiliyorsunuz.
NECATİ UZDİL (Osmaniye) - İçtüzüğe niye oy
verdin o zaman Recep Bey?!
RECEP GARİP (Devamla) - Bundan daha
özgürce bulunan bir kürsü var mı?
BAŞKAN - Sayın Garip, Genel Kurula hitap
eder misiniz.
Sayın milletvekilleri, lütfen…
TUNCAY ERCENK (Antalya) - Yanlış şeyler
söylüyorsun.
RECEP GARİP (Devamla) - Doğru şeyler
söylediğimi, tarih kayıtlara düşüyor. (CHP sıralarından gürültüler)
Demokrasi…
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) - Ne
tarihi!..
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Hangi
demokrasi?!
RECEP GARİP (Devamla) - Cumhuriyet Halk
Partisi Grup Başkanvekili Haluk Koç'un önerisiyle gelen 719 sıra sayılı bu
kanunun, mutlak surette bir mutfak çalışmasının gerektiğini düşünmekteyim.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Tamam. Gündeme
alırsanız çalışırız.
RECEP GARİP (Devamla) - Onun için,
özellikle 969 sıra sayılı Özürlüler Yasası birazdan gündemimize geliyor. 944
sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarımız var. Bankalar Kanunu Tasarımız var.
ATİLA EMEK (Antalya) - Toptancılıkla
geliyor, toptancılıkla!
RECEP GARİP (Devamla) - Yine, 930 sıra
sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Değişikliği
gerektirecek olan kanun tasarıları var. Yine, 971 sıra sayıda yer alan
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda bazı değişikliklerin yapılması
konusunda sıraya girmiş olan yasalar var; dolayısıyla…
HALİL TİRYAKİ (Kırıkkale) - Mevzua gel,
mevzua…
BAŞKAN - Sayın Tiryaki, lütfen…
Sayın Tiryaki, söyleyecekleriniz varsa,
söz istersiniz, kürsüden hitap edersiniz.
HALİL TİRYAKİ (Kırıkkale) - Mevzua
gelmiyor Başkanım.
BAŞKAN - Lütfen, Sayın Tiryaki…
ATİLA EMEK (Antalya) - Konuşma hakkımızı
bundan sonra artık hiç kullanamayacağız Sayın Başkan.
BAŞKAN - Şimdi, sayın milletvekilleri,
kürsüye çıkan hatibi konuşturmayalım mı, ne yapalım yani?!
ATİLA EMEK (Antalya) - Kürsü hakkımız
elimizden alındı. Yerimizden konuşacağız artık.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Garip.
RECEP GARİP (Devamla) - Ben demokrasi
hakkımı kullanıyorum bu kürsüde. Özgürce konuşuyorum ve ifadelendiriyorum.
MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Biz de
istiyoruz…
RECEP GARİP (Devamla) - Değerli
arkadaşlar, son haftalarda elbette ki çok çalıştık, elbette ki bunaldık. Gece
gündüz çalışmaya devam ediyoruz. Bakın, bugün 1 Temmuz, tatile girmemiz
gerekiyordu.
ATİLA EMEK (Antalya) - Biz çalışırız
sonuna kadar.
RECEP GARİP (Devamla) - Cuma, cumartesi ve
pazar günü de çalışacağız.
Ben, bu duygularla, önerinin ekim ayına
kalmasını ve ekim ayında ciddî bir mutfak çalışması yapılarak…
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Gündeme
alınacak, şimdi görüşmüyoruz.
M.CEVDET SELVİ (Eskişehir) - Kavrayamamış…
RECEP GARİP (Devamla) - …bundan sonraki
süreçte çok daha derli toplu görüşmeler yapılacağı düşüncesiyle aleyhinde
sözlerimi tamamlıyor, hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Garip.
Önerinin aleyhinde söz isteyen, İstanbul
Milletvekili Ünal Kacır; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar, CHP
sıralarından "Ooo!"sesleri)
NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Arkadaşlar,
lütfen, sakin dinleyelim!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri…
Buyurun Sayın Kacır.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin Grup önerisi aleyhinde söz
almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
ALİ ARSLAN (Muğla) - Nihayet kürsüye terfi
ettin!
NECATİ UZDİL (Osmaniye) - Helal olsun
sana!
ÜNAL KACIR (Devamla) - Sayın
Milletvekilleri, bu ülkede faizler yüzde 70 iken AK Parti iktidara geldi. Büyük
bir çoğunluğa sahip olan AK Parti, geldiği günün ertesi günü, burada bir kanun
teklifi vererek, faizlerin yüzde 70'lerden yüzde 15'lere indirilmesini
önerebilir idi; ama, bu, gerçekçi olmazdı. Ekonomi, kendi şartları içerisinde
tedbirler alırsanız istediğiniz yöne gelecektir. İşte, ikibuçuk senelik bir
zaman dilimi içerisinde iyi bir ekonomi yönetimi, faizler yüzde 15'in altında;
yani, her şey kanun çıkarılarak zorla düzeltilemez. Ekonominin kendi kuralları
vardır, kendi koşulları vardır. O koşulları oluşturmak bizim görevimizdir.
Yoksa, ekonomiye direkt müdahale ederek yasa çıkarıp, ben bunun artık böyle
olmasını istiyorum diyerek netice almak mümkün değil.
Kredi kartı faizlerinin çok yüksek
olduğunu hepimiz görüyoruz; ancak, kendi kendime önce şu soruyu soruyorum: Bu
kredi kartı olayını dünyada biz mi icat ettik…
ATİLA EMEK (Antalya) - İcat edenin Allah
belasını versin!
ÜNAL KACIR (Devamla) - …biz mi çıkardık
bunu?! Yani, Türkiye mi çıkardı kredi kartını?!
ATİLA EMEK (Antalya) - Beddua et,
kurtulalım, bitsin!..
ÜNAL KACIR (Devamla) - Kurallarını bizim
belirlediğimiz bir sistem değil. Önce dünyada kullanılmış bir sistem bu kredi
kartı ve biz de, dünyada kullanılan bu kredi kartı sistemini almış, ülkemizde
kullanıyoruz.
TUNCAY ERCENK (Antalya) - Ara sıra laf
at!.. Olmuyor böyle!..
ÜNAL KACIR (Devamla) - Peki, dünyada bu iş
nasıl diye baktığınız zaman, Türkiye'deki faizlerin altında mı, üzerinde mi;
Türkiye'deki kredi kartı faizlerinin üzerinde veya altında olup olmadığını,
işin uzmanlarının incelemesi gerekir. Bankalar Yasası komisyonda görüşülürken,
arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiye göre, bunlar orada tartışılmış ve maalesef,
dünyada da kredi kartı faizlerinin yüksek olduğu görülmüştür.
Değerli arkadaşlar, kredi kartı faizlerine
halkımızın bulaşmamasını ve bu faizler altında ezilmemesini temin edecek
yasaları oluşturmamız gerekir; ama, bu yasaların nasıl oluşacağı Meclisimizde
bellidir. Elbette ki, tekliflerin de buraya getirilmesi, değerlendirilmesi ve
burada yasa oluşturulması mümkündür; ama, bu, çok teknik bir konudur, uzmanlık
alanı, incelemeler yapmak, çalışmalar yapmak gereken bir konudur ve hepimiz
biliyoruz ki, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, bu doğrultuda bir
çalışma yapmaktadır. Bu çalışma, en kısa zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisine
gelecektir ve bu konu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Plan ve Bütçe
Komisyonunda, gerekirse altkomisyonlarda enine boyuna konuşulacak, tartışılacak
ve kredi kartı sistemini de çökertmeden sürdürecek bir yapıyı oluşturmamız
gerekiyor.
Az önce, Sayın Garip de söyledi; aslında,
bugün, Meclis olarak tatile çıkmamız gereken bir gün; ama, niçin çıkmadık;
Özürlüler Yasası için, hem AK Parti hem Cumhuriyet Halk Partisi halkımıza söz
verdi ve bu yasayı çıkaracağız dedik.
Arkasından, Belediyeler Yasası, Anayasa
Mahkemesinden dönmesinden dolayı, mutlaka çıkarmamız gereken bir yasa.
Yine, Bankalar Kanunu, Plan ve Bütçe
Komisyonunda arkadaşlarımızın gece gündüz çalışarak bize yetiştirmeye
çalıştıkları ve çıkarmamız gereken bir yasa.
Dolayısıyla, gündemimizde önemli
yasalarımız var. Bu da çok önemli bir yasa; ancak, bu, işin uzmanları
tarafından, üzerinde, sistemi bozmadan, sistemi altüst etmeden çözülmesi
gereken bir yasa olduğundan, AK Partinin Grup önerisi doğrultusunda hareket
edilmesini ve CHP Grup önerisi aleyhinde oy kullanılmasını, ben, değerli
arkadaşlarıma tavsiye ediyorum ve Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kacır.
Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler…
Sayın milletvekilleri, Kâtip Üyeler
arasında anlaşmazlık olduğu için elektronik cihazla oylama yapacağız.
3 dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, öneri
kabul edilmemiştir.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İçtüzüğün
19 uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup, oylarınıza
sunacağım.
2.- 944
sıra sayılı kanun tasarısının İçtüzüğün 91 inci maddesine göre temel kanun
olarak görüşülmesi ile gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin AK
Parti Grubu önerisi
1.7.2005
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulunun 1.7.2005 Cuma günü
(bugün) yapılan toplantısında, siyasî parti grupları arasında oybirliği
sağlanamadığından, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin, İçtüzüğün 19 uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Faruk Çelik
Bursa
AK Parti Grup Başkanvekili
Grup Önerisi:
944 sıra sayılı kanun tasarısının
İçtüzüğün 91 inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi, bölümlerinin
ekteki cetveldeki gibi olması ve gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 4 üncü sırasına alınması;
ayrıca, 304 üncü sırasında yer alan 971 sıra sayılı kanun teklifinin bu kısmın
3 üncü sırasına, yine gündemin 297 nci sırasında yer alan 959 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 6 ncı sırasına alınması önerilmiştir.
Belediye Kanunu
Bölümler Maddeler
1. Bölüm 1
ilâ 16 ncı maddeler
2. Bölüm 17
ilâ 46 ncı maddeler
3. Bölüm 47
ilâ 72 nci maddeler
4. Bölüm 73 ilâ 87 nci maddeler ile
Geçici
1 ilâ geçici 5 inci maddeler
BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, AK Parti
Grup önerisinin aleyhinde söz isteyenler: Ankara Milletvekili Oya Araslı,
İstanbul Milletvekili Hasan Fehmi Güneş, Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan.
Grup önerisinin lehinde söz isteyenler:
İstanbul Milletvekili Recep Koral, Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa.
Şimdi, aleyhinde söz isteyen, Ankara
Milletvekili Sayın Oya Araslı; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Araslı, süreniz 10 dakikadır.
OYA ARASLI (Ankara)- Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Dün, demokrasimizin tarihimizdeki en
karanlık dönemeçlerden birine girdiğini düşündüğümü ifade etmek istiyorum; bu,
Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekillerinin….
ATİLLA KART (Konya)- Sayın Başkan, çok
ses, gürültü var…
BAŞKAN- Sayın Araslı, bir saniye…
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Sayın Başkan,
sükuneti bir sağlarsanız...
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, İktidar
Partisi milletvekillerinin Genel Kurulda sessiz olmasını istiyorsunuz; ama, her
milletvekili, her sayın milletvekili önce kendisine bir baksın lütfen…
Buyurun Sayın Araslı. (CHP sıralarından
"gürültünün geldiği yere bakın" sesleri)
BAŞKAN- Lütfen sayın milletvekilleri…
OYA ARASLI (Devamla)- Bu, Türkiye Büyük
Millet Meclisinde milletvekillerinin tasarı ve teklifler üzerinde konuşma yapma
imkânını göstermelik duruma indirgeyen bir düzenleme aracılığıyla
gerçekleştirilmiştir. Demokrasimiz suskunluğa mahkûm edilmiştir. Kimlerin
oylarıyla? Cumhuriyet Halk Partisi Grubu, böyle bir içtüzük değişikliğine
olumlu oy vermemenin, desteklememenin onurunu ve huzurunu taşımaktadır; ama, bu
teklifin, bu içtüzük değişikliğinin savunuculuğunu yapanlar, şunu hiçbir zaman
akıllarından çıkarmamalıdırlar: Demokrasi susturulamaz, suskunluğa mahkûm
edilemez, hele ülkemizdeki demokrasiyi suskunluğa mahkûm etmeye kimsenin gücü
yetmez; ama, demokrasiyi suskunluğa çalıştıranlar her kim olursa olsun,
tarihimizde örnekleri vardır, her zaman ebedi bir suskunluğa ve utanca mahkûm
olmuşlardır. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Böyle bir
kaderi demokrasimizin çatısı altında kimsenin kendisi için hazırlamamış
olmasını dilerdim; ama, burada, dün, demokrasiyi susturmak, suskunluğa mahkûm
etmek hedefine yönelik bir düzenleme maalesef kabul edilmiştir ve böyle bir
düzenlemeyi meşrulaştırmak için, 1996'da Türkiye Büyük Millet Meclisinde
yapılmış bir içtüzük değişikliğinin altındaki Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
mensuplarının imzalarına ve adlarına sığınılmıştır. Dün, iki dönemdir Parlamentoda
görev yapıyorum; ama, hiç bu kadar adımın sıklıkla dile getirildiği bir
toplantı olduğunu hatırlamadığımı söylemeliyim; ama, hemen ifade edeyim ki,
1996'da yapılan, altında benim de imzam olan, Sayın Salih Kapusuz'un da grubu
adına katıldığı içtüzük değişikliği, ne kadar gözden saklanmaya çalışılırsa
çalışılsın, dün kabul edilen içtüzük değişikliğinden fevkalade farklıdır.
Orada, özel görüşme yönteminin kabul edilmesi için Danışma Kurulunda
oybirliğince uzlaşmaya varılması ve bu önerinin Genel Kurula bu uzlaşma üzerine
getirilmesi şart koşulmuştu. Bunun anlamı nedir; muhalefet, siyasî parti
gruplarından herhangi birisi olmaz dediği zaman, bu özel görüşme yönteminin
uygulanamayacağıdır; yani, milletvekilinin daha özel bir prosedür içerisinde
yasama çalışmalarına katkı sağlamasına imkân olmadığıdır bu koşul
gerçekleştirilmediği takdirde. Ama, dün kabul edilen düzenleme bu oybirliğini
etkisizleştirecek bir alternatif getirmektedir. Danışma Kurulunda uzlaşma
olmadığı takdirde, gruplar, özel görüşme yöntemini Türkiye Büyük Millet
Meclisine önerebileceklerdir ve alelade bir çoğunlukla bu kabul edilerek özel
görüşme yöntemi uygulanacaktır.
Değerli arkadaşlar, bu iki düzenleme
birbirinin aynısı mı? Aralarındaki fark, önemsenemeyecek, küçük bir fark mı?
Birisi muhalefetin önleme imkânını tamamen ortadan kaldırıyor, birisi muhalefet
"olur" demezse böyle bir yöntemin uygulanmasını imkânsız hale
getiriyor. Eğer, içinizde, bu iki düzenleme aynıdır diyenler varsa, ben, bunu,
onların, demokrasi ve hukuk bilgisinin sığlığına atfetmek istiyorum.
Demokrasiye gönül vermiş bir insanın bu aradaki farkı görmemesi mümkün değil;
ama, aynıdır deniliyorsa, dediğim gibi, ya ortada bir bilgi eksikliği, bir
değerlendirme eksikliği vardır veya bir kasıt vardır, bir takıyye vardır. Demokrasiye
gönül verdim diyenler, aslında, hiç inanmadıkları bir şeyi, demokrasiye gönül
verdiklerini anlatmak, göz boyamak için söylüyorlardır. Bu içtüzük
değişikliğinin arkasında olanların, bu hususları, çok dikkatle, bir kere daha
düşünmelerini dilerim.
Bu içtüzük değişikliği dün kabul edildi ve
bugün de ilk uygulamasına geçiliyor.
Değerli arkadaşlarım, getirilen öneriye
bakınız: 90'ı aşkın madde, dört bölüm içerisinde görüşülecek. Milletvekilleri,
gruplar veya şahısları adına, yapılacak dört görüşmede, 15 ile 30 arasında
madde ihtiva eden bölümler hakkında eleştiri yapacaklar, görüşlerini ifade
edecekler, çözüm önerileri burada getirecekler. Bu mümkün olabilir mi
arkadaşlar?! Ne kadar mümkün olacağını biraz sonra göreceğiz; ama, neyi
istiyorsunuz: Buraya gelen arkadaşlarımız, ayrılan kısacık süreler içerisinde
"gözlerimin içine bak, ne dediğimi anlarsın, hadi allahaısmarladık"
diye mi gitsinler bu kürsüden; onu mu istiyorsunuz? Muhalefetin suskun
kalmasını, yasama çalışmalarından dışlanmasını mı istiyorsunuz? Bize
tahammülünüz mü yok? Ama, bize tahammül etmek zorundasınız; çünkü, inansanız da
inanmasanız da, demokrasi bunu gerektiriyor. Muhalefet, bu Mecliste, ne
yaparsanız yapın, konuşacaktır. Eğer buradaki imkânlarımızı kısıtlarsanız,
dışarıda, sokaklarda konuşacağız. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri,
alkışlar) Görüşlerimizi, sizlerin burada yaptıklarını ulusumuza anlatacağız.
Biliyoruz, bu imkânı burada
kısıtlamanızdaki temel amaç, yaptığınız yanlış politikaları, burada bile
uyguladığınız yanlış politikaları burada dile getirmemizi engellemek. Ulusumuz,
TRT 3'ü seyrederek, dinleyerek bunları öğrenmesin istiyorsunuz; başka neyle
izah edebiliriz bunu? Gelin, burada, biz, bunu istemedik, bu düzenlemeyi şu
amaçla yaptık diye söyleyin. Niye getirdiğiniz belli. Buradaki görüşme süresini
kısaltmak istiyorsunuz, ne pahasına olursa olsun, kısaltmak istiyorsunuz.
Gerçeklerin söylenmesine imkân kalmasa da, milletvekilinin yasama çalışmalarına
imkân bırakılmasa da, bunu yapmak istiyorsunuz. Böyle bir zihniyeti, demokrasiyle
nasıl bağdaştırabilirsiniz?! Böyle bir zihniyetin, böyle bir uygulamanın
demokrasiyle bağdaşmayacağı Anayasa Mahkememizin kararlarında açık seçik ortaya
konulmuş. Bir de, önerge sayısını milletvekilleri için 2'ye indiriyorsunuz. O
da yetmiyor, uygulamada, bu 2'yi bile muhalefetin kullanmasına imkân vermeyecek
biçimde, önergeler, her bölümle ilgili olarak veriliyor. Hiç değilse
İçtüzükteki esasa bağlı kalınsaydı, bu özel uygulama yönteminde de muhalefete
hiç değilse hiç değilse bir önerge vermek imkânı tanınsaydı, bu imkân saklı
tutulsaydı; ama, kimin umurunda! Bir an önce yasalar büyük bir süratle çıkacak,
ne olursa olsun çıkacak, muhalefet sussa da, Parlamento suskunluğa mahkûm
edilse de çıkacak.
Değerli arkadaşlarım, bu çok yanlış bir
gidiştir. Böyle bir gidişe, böyle bir öneri bağlamında bizim katkı vermemiz,
asla ve kata mümkün değildir. Biz, yasaların suskun bir düzen içerisinde
görüşülmesini kabul edemeyiz. Arkamızdaki demokrasi geleneği bunu gerektirir.
Biz gerçekten demokrasiye inandık; biz gerçekten demokrasinin yaşaması için
çaba sarf ettik. Bu çabanın nelere mal olduğunu, arkalarında çok kısa bir
geçmiş bulunan birtakım partiler belki anlayamazlar…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Araslı, lütfen, toparlar mısınız.
Buyurun.
OYA ARASLI (Devamla) - …ama, bu mücadele,
gerçekten, büyük bir kararlılık ve özveriyle yürütülmüştür bugüne kadar ve
bugünden sonra da yürütülecektir. Bu öneriyi kabul etmiyoruz ve bu öneri,
konuşma imkânlarımızı kısıtlasa da, her yerde, her vesileyle görüşlerimizi
söyleyeceğiz; sokaklar konuşacak bunu yaptığımız zaman. (CHP sıralarından
alkışlar) Ama, düşünün, bir demokrasi ve Parlamento susarken sokakların
konuşmaya başlaması ne kadar sağlıklı bir işarettir, bunu da bir düşünün.
Saygılar sunarım. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Araslı.
Önerinin aleyhinde söz isteyen, İstanbul
Milletvekili Hasan Fehmi Güneş.
Buyurun Sayın Güneş. (CHP sıralarından
alkışlar)
HASAN FEHMİ GÜNEŞ (İstanbul) - Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; dün yaptığımız içtüzük değişikliği, daha doğrusu
dün yaptığınız içtüzük değişikliği, Parlamentonun tarihine bir başarı olarak
geçmeyecektir. Yanlış yapılmıştır, gereksiz bir iş yapılmıştır. O içtüzük
değişikliğini yapmak yerine, eğer, belli yasaları çıkarmak gerekiyorsa mutlaka,
söz verdinizse birilerine, kendinizi bu konuda mecbur hissediyor iseniz, onu,
muhalefet partisine, muhalefet milletvekillerine söyleyebilirdiniz, tatil
yapmayabilirdik; ama, enine boyuna, hepsini konuşabilirdik. Hepsini
konuşmalıyız. Siz de konuşmalısınız; ama, biz de konuşmalıyız. Bir madde
halinde, bir düzenleme halinde, söylenecek ne söz varsa burada söylenmelidir,
burada söylenmesi engellenmemelidir. Gerekirse tatile gitmemeliyiz, burada
çalışmalıyız, buna açığız. (CHP sıralarından alkışlar) Ama, düdüklütencerede
yemek pişirir gibi, yapar gibi, görüşür gibi yapmak, ama görüşmemek, kanun
çıkarmış gibi yapmak ama kanun gibi görüşmemek bize yakışmaz, Türkiye Büyük
Millet Meclisine yakışmaz (CHP sıralarından alkışlar) Türkiye Büyük Millet
Meclisinin üyelerine yakışmaz, bize yakışmaz. Ben, kendime yakıştıramıyorum,
hiçbirinize yakıştıramıyorum. Yanlış yapılmıştır; yapılmamalıydı.
Bakın, üç gün önce çıkardığımız hâkimler,
savcılarla ilgili yasa konusunda Yargıtay Başkanlar Kurulu bir açıklama yaptı,
bir bildiri yayınladı ve bu bildiriye bakarak yaptığımız işle övünemeyiz.
Yasalar yeterli bir hazırlık ortamından geçmeden kabul edildiği için
noksanlıklar olmaktadır.
Bildiriden okuyorum: "Bu yasa
sorunlarımızı çözmekten uzaktır. Yürütmenin yargıyı etki altına alma
düşüncesinin bir örneği olarak karşımıza çıkmıştır. Yargıda siyasallaştırma
yaratacaktır. Bu durum, laikliğe ve ulusal bütünlüğe aykırı söylemleri hayata
geçirmeye çalışanlara destek yaratacak, belirtilen değerler korumasız
kalabilecektir. Hukuk devleti ilkesi ve cumhuriyet nitelikleri, anayasal düzen
içerisinde yargı organlarınca korunması gereken değerlerden olup, laiklik
ilkesi ve ulusun bütünlüğünün korunmasında Yargıtay, dün olduğu gibi bugün de
bundan sonra da taraf olmaya devam edecektir." (CHP sıralarından
"bravo" sesleri, alkışlar)
Bunu söylettiğiniz, bu bildiriyi
yazdırdığınız doğru mu oldu?! Parlamentoyla karşı karşıya gelen bir Yargıtayı
bu şekilde konuşturmanız doğru mu oldu?! Bunun tek çaresi var; hepimiz
söyleyeceğiz, hepimiz bildiklerimizi söyleyeceğiz ve doğruyu yapacağız, doğru
yasaları çıkaracağız; bizim istediğimizi değil.
SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Söylüyorsunuz;
biz engellemedik ki…
HASAN FEHMİ GÜNEŞ (Devamla) - Bakın, bugün
getirmek istediğiniz ve o İçtüzüğe göre görüşmek istediğiniz Belediyeler Yasası
90 madde civarında. 90 maddede 4 bölüm takdir buyurmuşsunuz -lütfenmişsiniz 4
bölüm diye, 1 bölüm de yapabilirdiniz demek ki- 4 arkadaşımız konuşabilecek. 90
maddede bizden sadece 4 arkadaşımız grup adına konuşabilecek. Bu, insafla
bağdaşır mı?! Gözünüzü seveyim; vicdanınız buna elveriyor mu?! Bu doğru mu?! 90
maddeyle ilgili 2'şer önerge verilebilir her maddede; 180 önergeyi
doldurmuşsunuz, bizim bir tek önerge verme imkânımız kalmamış. Bu kurnazlık
mı?! Bu açıkgözlülük mü?! Bu soyluluk mu?! Bu şık mı?! Bu zarif mi?! Bu
yakışıyor mu milletvekilliğine, bu yakışıyor mu?! (CHP sıralarından
"bravo" sesleri, alkışlar)
Demek ki, bu İçtüzüğü böyle kullanmak
niyetindesiniz. O zaman, burada iyi niyet aranmaz. Niye böyle yapılır;
muhalefetsizlik özlemiyle bu yapılabilir; muhalefet istemiyoruz, muhalefet
olmasın… Kendinizi de o konuda etkin görmüyorsunuz, hükümetten ne geldiyse o
geçsin... Yani, yasamanın yerine muhalefetsiz olan iktidar grubu geçsin, iktidar
grubu yönetimin gönderdiği bütün düzenlemeleri kabul etsin. Niye o?!. Niye
görüşmeden kaçırıyorsunuz? Görüşmeden niye kaçırıyorsunuz; yani, görüşürsek,
her şeyini görüşürsek, her şeyi ortaya çıkarsa... Gizlemek istediğiniz bazı
konular mı var? Bu uygulama ve bugün Belediyeler Yasasıyla ilgili az evvel arz
ettiğimiz girişiminiz bunun göstergesi. Görüşüyor gibi yapmak; ama, görüşmeden,
hükümetin gönderdiği tasarıları yasalaştırmak. Bunu kabul etmeyin lütfen. Biz
olsak da olmasak da bunu kabul etmeyin lütfen. Milletvekilliğinin görevi değil.
Bu yanlış, bu soylu değil, bu yüksek değil, büyük değil, küçük bir hesap ürünü.
Bizim konumumuza gelince, Cumhuriyet Halk
Partisinin... Biz, aydınlanma devriminin siyasal örgütüyüz, aydınlanma
devriminin siyasal örgütüyüz. Aydınlanma devriminin siyasal örgütüne yakışan
hareketi yapacağız, bu yanlışlığı kabul etmeyeceğiz. Kabul etmiyoruz. Türkiye
Büyük Millet Meclisinin siyasal bütünlüğü, siyasal meşruiyeti, iktidar ve
muhalefetle vardır, iktidar ve muhalefetle tamdır, biri olmazsa noksandır. Biz,
o meşruiyeti koruma konusunda gösterdiğiniz duyarsızlığı karşılıksız
bırakmayacağız.
Muhalefet salonda olsun; ama, sussun,
etkin olmasın, işlerimize karışmasın, görev yapmasın, önerge vermesin, az
konuşsun, istediğimiz gibi yasaları geçirelim... Bu kabul edilemez, bu olmaz,
bu, demokrasi olmaz. Görüşüyor gibi yapıp görüşmemek göstermelik bir oyundur.
Böylesi bir oyuna katılmayız.
Evcilik oynar gibi demokrasicilik
oynanmaz, evcilik oynar gibi milletvekilliği yapılmaz, parlamentoculuk
yapılmaz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bunu kabul
etmiyoruz, bunu kabul etmeyeceğiz, hiç kabul etmeyeceğiz!
Bu dayatma, susturma yasasının iptali
için, bugün başvuruyoruz; dün kabul ettiğiniz dayatma, susturma yasasının
iptali için, bugün başvuracağız. Anayasa Mahkemesinin yerleşmiş içtihatlarının
bir yenisiyle, görülüyor ki, iptal edilecektir ve mahcup olacaksınız. (CHP
sıralarından "mahkûm olacaklar" sesleri) Mahcup olacaksınız, mükerrir
olacaksınız ve mahcup olacaksınız.
Bu dayatmayı reddedeceğiz. Bu dayatmayı
reddederek, bu konuşmadan sonra, sizi, bu yanlış oyununuzla başbaşa
bırakacağız. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Bu girişim, bu girişimimiz, Özürlüler
Yasasını kapsamamaktadır. Bu girişim, Özürlüler Yasasından sonraki bölüme dönük
tutumunuza bir başkaldırıdır, bir başkaldırıdır; susturulamayacağımızın, bizi
susturmaya kalkışmanın kimsenin haddi olmadığının eylemsel dışavurumudur; bu
yasakçı, korku ürünü düzenlemeye boyun bükmeyeceğimizin anlamlı bir anlatımıdır.
Sizin oyununuza ve siyasal günahınıza ortak olmaya tenezzül etmeyeceğiz. Sizi,
oyununuzla, günahınızla başbaşa bırakacağız.
Bu, bu demokrasiye dokundurtmayacağımızın,
demokrasiyi yaralatmayacağımızın, demokrasiyi taklit ettirmeyeceğimizin dışavurumudur
aynı zamanda, demokrasiyi koruma konusunda kararlılığımızın dışavurumudur aynı
zamanda.
Sizin, parlamenter demokrasiyi,
istediğiniz gibi oynayacak bir nesne haline getirmenize müsaade etmeyeceğiz,
bilesiniz!
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından "Bravo"
sesleri, ayakta alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Güneş.
(CHP milletvekilleri Genel Kurul salonunu
terk etti)
BAŞKAN - Önerinin lehinde söz isteyen,
İstanbul Milletvekili Recep Koral.
Buyurun Sayın Koral. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
RECEP KORAL
(İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla, hürmetle
selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, burada, tabiî, bir
İçtüzük tartışmasıyla konuya başladık. Aslında, görüştüğümüz konu bir İçtüzük
tartışması değil. Malum, İçtüzüğü, Meclisimiz dün kabul etti. Tıpkı, geçmişte,
bir Anayasa maddesiyle ilgili de görüşme yapıyoruz, kabul ediyoruz; ondan sonra
gelen konuşmacı, bakıyoruz ki, Anayasa maddesinin, kesinleşmiş maddenin
aleyhinde konuşmaya devam ediyor. Anayasa maddesi kesinleşene kadar
görüşlerinizi söyleyebilirsiniz; ama, kesinleştikten sonra, onun aleyhinde
konuşma hakkı hiçbirimizin olmaması lazım. Burada da, İçtüzük kesinleştiğine
göre, bir İçtüzük tartışmasına girmememiz lazımdı.
Ben, aslında, muhalefetin burada olmasını
isterdim; çünkü, Sayın Ünal Kacır'a çok tezahürat yapmışlardı; gerçekten de
hakları vardı; çünkü, Sayın Ünal Kacır'ın hiç sataşmadığı CHP'li üye
kalmamıştı. Onun karşılığını aldı diye düşünüyorum; ama, biz de bir iltifat
almak isterdik tabiî bu arada.
Değerli arkadaşlar, tabiî, konumuz, temel
kanun olarak Belediye Kanununun görüşülüp görüşülmemesi ve bir sıralama.
Hepiniz biliyorsunuz, Belediye Kanunu, bu Meclisten 5272 sayıyla geçti ve
kanunlaştı; halen devam ediyor. Hatta, Belediye Kanununun, Sayın Cumhurbaşkanımız
tarafından, bazı maddeleri, Mecliste yeniden görüşülsün diye Meclise geldi,
Mecliste yeniden görüşüldü ve yeniden görüşme sırasında, genel oylama
yapılmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş durumda.
Yani, Belediye Kanununun önemini, muhalefetiyle iktidarıyla, bu Parlamento
çatısı altında olan ve bu ülkede yaşayan bütün insanlar, bütün yerel
yöneticiler biliyorlar. Hal böyleyken, Anayasa Mahkemesi, genel oylama
yapılmadı gerekçesiyle Belediye Kanununu iptal etmiştir ve iptal ederken de
şöyle bir gerekçe koymuştur; demiştir ki: Ben, bu kanunu iptal ediyorum; ancak,
benim iptal kararım altı ay sonra yürürlüğe girecektir. Yani, altı ay
içerisinde yeni bir kanun çıkarmak zorundasınız.
Bu kanun, bu Mecliste defalarca -altkomisyon,
üstkomisyon ve Mecliste- görüşüldü; bu üçüncü görüşülmesi. Yani, konuşma
hakkımız, görüşlerimizi ifade etme hakkımız ortadan kaldırılıyor diye
düşünmenin, asla, en küçük bir desteği yoktur. Bunu söylemeye bile dilimizin
varmaması lazım. Bu Mecliste, bu kadar ısrarla görüşülen bir kanun, şimdi,
yeniden, çok küçük teknik düzenlemelerle Meclise gelmiştir. Önergelerle de bazı
teknik düzeltmeler yapmayı arzu etmekteyiz.
Dolayısıyla, bu manada, temel kanun olan,
yerel yönetimlerin en önemli ayağı olan belediyelerle ilgili bir kanunun,
Anayasa Mahkemesinin verdiği süre dolmadan, bu Mecliste, mutlak surette
çıkarılması gerekiyordu. Dolayısıyla, bir temel kanun olmadığını iddia etmemiz
söz konusu değildir ve zamanının da kısıtlı olmadığını söylememiz mümkün değildir.
Bu durumda, temel kanun olan Belediye Kanununun zaman dolmadan çıkarılması çok
özel bir aciliyettir.
Aynı zamanda, İçtüzükle ilgili bu kanun 87
madde değerli kardeşlerim. 87 maddelik bir kanunda 174 tane önerge verme hakkı
var. Bu 174 tane önerge üzerinde 5'er dakika konuşma hakkı var. Bu 5'er
dakikayı 174 önergede aynen kullanırsanız, Meclis Başkanvekilimizin, Meclis
Başkanvekillerimizin de vereceği toleransları bir kenara bırakırsanız, 870
dakika kullanmak durumundasınız; bu da 15 saat ediyor. Yani, sadece önergeler
üzerinde, bu Mecliste, hızlı görüşme, temel kanun görüşmesi olmasına rağmen, 15
saat konuşma hakkımız var. Bir de buna soru-cevaplarla ilgili 75 dakikayı, 1,5
saati, bölümler hakkında konuşmayla alakalı, yine, 75 dakikayı, 3 saati eklediğinizde,
18 saatlik bir görüşme, 87 maddelik bir kanunda, İçtüzüğün bu hızlı işleyişiyle
geliyor. Yani "bu da yetersiz" dememiz mümkün değil; bu, kanunun
üçüncü görüşmesi.
Dolayısıyla, değerli arkadaşlarım, bu
konuda söylenmiş olan sözlerin çeliştiğini ifade etmek istiyorum.Arkadaşlarımız
burada olmadığı için, söyleyeceğim şeyleri söylememe de gerek kalmadı; dinleme
ihtiyacı söz konusu olmayabilir, takdir ediyorum.
Yalnız, bir hususu da burada… Tabiî
dışarıda televizyon verdiği için muhalefetteki arkadaşlarımız da dinleyebilir.
Buraya geldiğimiz zaman, gerçekten, bu Mecliste, gerek CHP sıralarında gerek
bizim arkadaşlarımız arasında konusunu çok iyi bilen ve hitabet sanatı da çok
yüksek olan arkadaşlarımız var. Böyle, karşıdakini rencide etmeden, insanların
onuruyla oynamadan, mutlak surette söyleyeceklerini en güzel şekilde ifade
ederler ve insanları kızdırarak değil, gerekirse güldürerek tenkitlerini
yapabilme imkânları vardır; ama, maalesef, bunu ters şekilde kullanıyoruz. Ne
olur, bundan sonra, bu konuda sanatlarını uygun şekilde kullansınlar ve düzgün
bir şekilde Meclisin çalışmasına onlar da katkıda bulunsunlar diye düşünüyorum.
Değerli arkadaşlar, bu manada, Meclis
içerisinde, elbette, bu kadar sürede bunların konuşulması, fikirlerin
söylenilmesi, değişiklik önergelerinin belirtilmesi, ifade edilmesi, verilmesi
söz konusudur; bu manada bir sıkıntı söz konusu değildir. Kaldı ki, bu
Parlamento içerisindeki milletvekilleri -hani bir tatil meselesi var ya, bir de
sokak meselesiyle birleştirelim- tatile gitmiyoruz; sokaklardan geldik,
sokaklara gidiyoruz bu gündemi bitirdikten sonra ve bugüne kadar sokaklarda
halkın sesini dinleyerek, halkın sokaktaki sesiyle sandıklara girdik,
sandıklardan çıktık; yine sokaktaki sesi dinlemeye devam edeceğiz; onların
taleplerini, arzularını dinleyerek gerek hükümet bazında gerek Parlamento
bazında arzu ettikleri iyileştirmeleri yapmak üzere de çalışmaya devam
edeceğiz.
Bu manada görüşlerimi arz ediyor, hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Koral.
Grup önerisinin lehinde söz isteyen, Ordu
Milletvekili Eyüp Fatsa; buyurun.
EYÜP FATSA (Ordu) - Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; grup önerimizin lehinde söz aldım; Sayın Divanı ve Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, grup önerileri
üzerinde konuşuyoruz. Yani, gündem, grup önerilerinin Genel Kurulda
tartışılması, görüşülmesi; ama, yine, bir İçtüzük tartışması şeklinde devam
etti. Öncelikle, bu İçtüzükle ilgili ve temel kanunla ilgili bir iki hususu,
Genel Kurulla, sizlerle ve kamuoyuyla da paylaşmak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, İçtüzükte, temel kanun
veya temel yasa, AK Parti tarafından, bizim tarafımızdan ihdas edilmiş, gündeme
getirilmiş bir konu değildir. Biz, aslında, İçtüzükte var olan bir konuyu
konuşuyoruz; İçtüzüğün 91 inci maddesi… Biraz önce, Sayın Araslı -her ne kadar,
konuştular, gittiler, dinleme lütfunda bulunmadılar- kendilerinin de, temel
yasayla ilgili bir tekliflerinin olduğunu, verilen bu teklifin altında da kendi
imzası olduğunu da ifade etti. Biz, olmayan bir şeyi ihdas etmedik. İçtüzüğün
tarifinde ve İçtüzüğün hangi yasalarda nasıl olacağına dair, konuşmaların,
görüşmelerin ne şekilde yapılacağına dair, önergeler nasıl verilecek, maddeler
üzerinde konuşmalar nasıl olacak, bütün bunlara dair ve temel yasanın tarifi
nasıl olacak, bununla ilgili, daha önce çıkarılan temel yasa, Anayasa Mahkemesi
tarafından, gerekçeli kararıyla beraber iptal edilmiştir. Demiştir ki Anayasa
Mahkemesi: Bir; bunun tarifini yapmalısınız. Nedir temel yasa, bu nasıl
görüşülecek, bölümleri nasıl olacak, önergeler nasıl verilecek, ne kadar
verilecek, her madde üzerinde mi önerge verilecek, yoksa, her bölümle ilgili mi
önerge verilecek, soru-cevap nasıl olacak; bütün bunları, gerekçesiyle beraber,
iptal etmiş ve gerekçesini de yazmıştır. Dolayısıyla, dün Genel Kurulda
yapılan, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesine uygun bir temel yasa tarifi ve
bu yasanın Genel Kurulda nasıl görüşüleceğine dair ayrıntılardan ibarettir.
Bunun demokrasiyi askıya almakla, bunun muhalefetin sesini kesmekle, bunun
kanun, kural tanımazlıkla ne alakası var; doğrusunu isterseniz, bunu anlamakta
zorluk çekiyoruz. Kaldı ki, Sayın Araslı da, temel yasa olsun diye, kendisi de,
altında imzası bulunan önerge vermiş. Yani, bir şey ihdas ediyor falan değiliz,
kimsenin sesi falan kesiliyor değil.
Değerli arkadaşlar, bakın, Belediyeler
Yasasını görüşeceğiz. İkinci sefer Genel Kurulda görüşülüyor ve iki sefer
komisyonlarda görüşüldü bu. İlk görüşmesinde, bir ayı aşkın süre, iktidar ve
muhalefet milletvekilleri tarafından altkomisyonda, en az bir hafta da
komisyonda görüşüldü, Anayasa Mahkemesi tarafından bazı gerekçelerden dolayı
iptal edildi. Şimdi tekrar geldi ve komisyonda yeniden görüşüldü. Genel Kurulda
görüşüldü, komisyonlarda görüşüldü, şimdi tekrar Genel Kurulda görüşülecek…
Allahaşkına, ben buradan sormak istiyorum…
AHMET YENİ (Samsun) - Yok ki, kime
soracaksın?
EYÜP FATSA (Devamla) - Dinliyor arkadaşlar
bizi, burada olmasalar bile, kulislerde dinlediklerinin farkındayım, biliyorum.
Allahaşkına, söylenmedik ne kaldı bununla
ilgili?! Belediyeler Yasasıyla ilgili söylenmedik ne kaldı?! Yani, adama
sorarlar; kardeşim, niyetiniz üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi? Adama sorarlar
bunu. Üzüm yemekse, buyurun, Genel Kurul burada. Aylarca görüşüldü bu, aylarca
görüşüldü. Önümüzde, en az yirmi otuz saat, bunun üzerinde konuşma ve görüşme
imkânımız var; arkadaşım teferruatına girdi, tekrar etmek istemiyorum.
Değerli arkadaşlar, onun için, bu, yersiz
ve lüzumsuz bir tartışmadır. Dünyanın bütün gelişmiş demokratik ülkelerinde
temel yasa uygulamaları vardır. Dün, burada, ayrıntılarıyla bunlar ifade
edildi, anlatıldı. Bilinmeyen, olmayan, uygulanmayan bir şeyi yapıyor falan
değiliz. Geçen 21 inci Dönemde, 1 000 küsur maddelik Medenî Kanunu, burada biz
temel yasa olarak görüştük; arkadaşlar var, hatırlayacaklardır. Yaklaşık 300
maddeden fazla Gümrük Kanununu temel yasa olarak görüştük. Yani, kimin sesi
kesildi?! Kimin sesi kesildi allahaşkına?! Ne askıya alındı?! Cumhuriyetin
temel kazanımlarıyla temel yasanın ne alakası var, ne alakası var?! Onun için,
bunlar yersiz ve lüzumsuz tartışmalardır. Millete söyleyecek bir şeyi olan
gelir burada konuşur.
Değerli arkadaşlar, tabiî, bu vesileyle
bir iki hususu da burada ifade etmek istiyorum. Sayın Araslı'yı biraz önce
dinledik, kamuoyu da dinledi. Diyor ki Sayın Araslı: "Türkiye Cumhuriyeti,
tarihinin en karanlık günlerini yaşıyor."
AHMET YENİ (Samsun) - Kendileri yaşıyor.
EYÜP FATSA (Devamla) - Değerli arkadaşlar,
tarihinin hiçbir döneminde Türkiye, kendi içinde ve dışarıda bu kadar kendine
güvenli, bu kadar kendinden emin olmadı. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Türkiye'nin ufku bugünkünden daha açık hiçbir dönemde olmadı, olmadı; ama,
"tarihinin en karanlık günlerini yaşıyor" diyenler, kendi iktidar
oldukları ve iktidar sorumlulukları taşıdıkları dönemlerde -1970'li yıllardan
bahsediyorum, 1980'li yıllara doğru- yaşanan Türkiye'deki karanlık dönemin
sorumlularıdır. Caddelerin bölündüğü, sokakların bölündüğü, ailelerin
bölündüğü, üniversitelerin, okulların, sınıfların bölündüğü dönemi yaşayanlar,
eğer tekrar özlem duydukları şey buysa, asla bizi bu oyunun içinde
bulamayacaklardır (AK Parti sıralarından alkışlar) asla böyle bir oyunun
parçası olmayacağız. Eğer karanlık dönemlerden bahsetmek gerekiyorsa, bunlardan
bahsetmek gerekir.
Yine, Sayın Araslı "sokaklar
konuşacak" dediler.
Değerli arkadaşlar ve aziz milletim;
sokakların konuştuğu zaman bu milletin hangi acıları yaşadığını, yüreklerin
nasıl sızladığını, gencecik bedenlerin nasıl yok olduğunu bu aziz millet
görmedi mi?! Özlediğiniz bu mudur allahaşkına ya?! (AK Parti sıralarından
alkışlar) Allahaşkına, özlenen bu mudur yani?! Sokakların konuştuğu zamanın ne
manaya geldiğini, bizi dinleyen aziz milletimiz biliyor. Biz, bu oyunun da bir
parçası olmayacağız.
RAMAZAN TOPRAK (Aksaray) - 3 Kasımda
konuştu, 28 Martta konuştu.
EYÜP FATSA (Devamla) - Bu oyunun da bir
parçası olmayacağız.
Değerli arkadaşlar, sokaklar konuştu,
millet konuştu; 3 Kasımda konuştu, 28 Martta konuştu.
Lütfen, geçmiş hassasiyetleri, geçmişte
acı çektiğimiz, ıstırap duyduğumuz, bugün hatırlamak bile istemediğimiz hassas
konuları yeniden Türkiye'nin gündemine getirmek suretiyle, kendimize ve aziz
milletimize, ülkemize haksızlık etmeye kimsenin hakkı yoktur diyor; Genel
Kurulu saygıyla selamlıyor, önerimizin kabulü yönünde oyunuzu bekliyorum. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Fatsa.
Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, Belediye Kanunu
Tasarısı üzerinde, her madde için milletvekillerinin talebi üzerine söz kaydı
yapılmıştır; ancak, alınan karar gereğince tasarı bölümler halinde
görüşüleceğinden, daha önce alınan sözler işleme konulamayacaktır.
Bölümler üzerinde şahısları adına söz
isteyen milletvekillerine, istem sırasına göre söz verilecektir.
Bilgilerinize sunulmuştur.
Sayın milletvekilleri, birleşime 5 dakika
ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 16.29
İKİNCİ OTURUM
Açılma
Saati: 16.41
BAŞKAN:
Başkanvekili Sadık YAKUT
KATİP
ÜYELER: Harun TÜFEKCİ (Konya), Ahmet KÜÇÜK ( Çanakkale)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 123 üncü Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Alınan karar gereğince, gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına
geçiyoruz.
V.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
1.-
Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu
Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun
Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
BAŞKAN - 1 inci sırada yer alan kanun
teklifinin geri alınan maddeleriyle ilgili komisyon raporu gelmediğinden,
teklifin görüşmelerini erteliyoruz.
2 nci sırada yer alan, Özürlüler Hakkında
ve Bazı Kanunlar ile Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun Tasarısı; Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun'un Özürlüler
İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İstanbul Milletvekili Lokman
Ayva'nın Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal
Anadol, Samsun Milletvekili Haluk Koç ile 46 Milletvekilinin Özürlüler Kanunu
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe
Komisyonları raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
2.-
Özürlüler Hakkında ve Bazı Kanunlar ile Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı; Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun'un
Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İstanbul Milletvekili
Lokman Ayva'nın Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal
Anadol, Samsun Milletvekili Haluk Koç ile 46 Milletvekilinin Özürlüler Kanunu
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe
Komisyonları Raporları (1/1029, 2/215, 2/424, 2/437) (S. Sayısı: 969) (x)
BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.
Geçen birleşimde 25 inci madde kabul
edilmişti.
Şimdi, yeni madde ihdasına dair bir önerge
vardır; bu önergenin işlemini yapacağız.
Sayın milletvekilleri, malumları olduğu
üzere, görüşülmekte olan tasarı veya teklife konu kanunun, komisyon metninde
bulunmayan, ancak tasarı veya teklifle çok yakın ilgisi bulunan bir maddesinin
değiştirilmesini isteyen ve komisyonun salt çoğunlukla katıldığı önergeler
üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açılacağı, İçtüzüğün 87 nci maddesinin
dördüncü fıkrası hükmüdür. Bu nedenle, önergeyi okutup, komisyona soracağım;
komisyon önergeye salt çoğunlukla (21 üyesiyle) katılırsa, önerge üzerinde yeni
bir madde olarak görüşme açacağım; komisyonun salt çoğunlukla katılmaması
halinde ise önergeyi işlemden kaldıracağım.
Şimdi, önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 969 sıra sayılı kanun
tasarısına yeni madde olarak aşağıdaki maddenin eklenmesini ve diğer maddelerin
teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Ali Topuz |
Ufuk Özkan |
İzzet Çetin |
|
İstanbul |
Manisa |
Kocaeli |
|
Ali Arslan |
Osman Kaptan |
Mehmet Boztaş |
|
Muğla |
Antalya |
Aydın |
|
Hüseyin Ekmekcioğlu |
Ferit Mevlüt Aslanoğlu |
Mehmet Mesut Özakcan |
|
Antalya |
Malatya |
Aydın |
Madde 26.- 2022 sayılı 65 Yaşını
Doldurmuş, Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması
Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
Ek Madde 1- 2022 sayılı Muhtaç ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinden istifade ederek aylık almaya başlayan özürlü kadınlardan sonradan evlenmek suretiyle aylık alma hakkını kaybedenlerin haksız yere aldıkları aylıkların hazinece geri tahsili için başlatılan işlemler bu kanunun yayımı tarihinden itibaren durdurulur, bu nedenle hazinece tahsil edilen miktar ilgililere müracaatları üzerine 1 ay içinde geri ödenir. Bu durumları henüz tespit edilmemiş olan özürlü kadınlarla ilgili araştırmalara ve takibata bu kanunun yayımı tarihinden itibaren son verilir.
BAŞKAN - Komisyon önergeye salt çoğunlukla
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Sayın Başkan, salt çoğunluğumuz hazır değil; katılamıyoruz.
BAŞKAN - Komisyon önergeye salt çoğunlukla
katılmamış olduğundan, önergeyi işlemden kaldırıyorum.
26 ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 26.- 24.5.1983 tarihli ve 2828
sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 3 üncü maddesinin
(c) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (d) bendi ve (e) bendine (11)
numaralı alt bent eklenmiştir.
d) "Bakıma Muhtaç Özürlü"; özürlülük
sınıflandırmasına göre resmi sağlık kurulu raporu ile ağır özürlü olduğu
belgelendirilenlerden, günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli
ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı
olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olan kişiyi,
11- "Çocuk evleri"; 0-18 yaşlar
arasındaki korunmaya muhtaç çocukların kaldığı ev birimlerini,"
BAŞKAN - Madde üzerinde şahsı adına söz
isteyen Denizli Milletvekili Sayın Ümmet Kandoğan; buyurun.
ÜMMET KANDOĞAN (Denizli) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Özürlülerle ilgili olarak hazırlanmış olan
bu kanun tasarısının, inşallah, kısa bir zaman içerisinde kanunlaşıp yürürlüğe
girmesini de temenni ediyorum.
Değerli milletvekilleri, özürlülerle
ilgili olarak, bugüne kadar, gerek devlet olarak gerek hükümetler olarak
gerekse özel kuruluşlar olarak ve gerekse biz vatandaşlar olarak yapmamız
gereken işleri yaptığımızı söylememiz mümkün değil. İşte, bugün, gelen bir
kanun tasarısıyla, geçmişten beri yapamadıklarımızın karşılığı olarak, onlara
bir vefa borcu olarak böyle bir kanun tasarısı gündemde; ancak, bu kanun
tasarısının da özürlülerle ilgili olarak her şeyi halledeceğini ileri sürmemiz
de doğru olmayacaktır. Bir kere daha, Türkiye'de ne kadar özürlü vatandaşımızın
olduğunun doğru bir istatistiğini de yapamadığımızı ifade etmek istiyorum ve
yine, bugüne kadar, gerek kamu kesiminde gerekse özel kesimde, mevcut,
yürürlükteki kanunlara uygun olarak yapılması gerekenleri de yapamadığımızı
ifade etmek istiyorum. Örneğin, kamuda çalışması gereken özürlü işçi sayısı 19
500 civarında olması gerekirken, maalesef, şu anda çalışan özürlü sayısı 15 000'ler civarındadır ve yine,
devlette memur olarak çalışması gereken özürlü sayımız 47 000 olması
gerekirken, şu anda çalışan 8 500 civarında memurun olması, kamunun yapması
gereken bir işi ne kadar ihmal ettiğinin de bir göstergesi olarak karşımızda
durmaktadır ve yine, özel sektörde çalışması gereken özürlü sayımız 57 000
civarında olması gerekirken, şu anda çalışan özürlü sayımızın da 21 000
olduğunu gözönüne alacak olursak, bunları, kanunla, yönetmelikle ne kadar
teminat altına alırsak alalım, bunların ciddî bir şekilde takip edilmediği
takdirde, çıkaracağımız bu özürlülerle ilgili yeni yasanın da özürlü
vatandaşlarımıza çok fazla bir şey getirebileceğini ifade etmemiz zordur.
Bakınız, geçici maddelerle ilgili
düşüncelerimi ifade etmek istiyorum. Geçici madde 1; bu kanunda öngörülen
yönetmelikler kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde çıkarılır
ve çıkarılması gereken yönetmelik sayısı -ben saydım; yanlış da olabilir- 13
adet yönetmelik çıkarılması lazım. Ben kamuda çalıştığım için biliyorum ki,
kanunlara ne kadar böyle hükümler koyarsak koyalım, uygulamada bunlara uyulmadığını
her zaman görmek mümkündür.
Ben, buradan ikaz etmek istiyorum. Bu 13
yönetmeliğin mutlaka öngörülen süreler içerisinde… Hatta, ben, bu bir yıllık
sürenin de son derece uzun olduğunu düşünüyorum ve bu nedenle, bu
yönetmeliklerin altı ay içerisinde, üç ay içerisinde yürürlüğe girip, özürlü
vatandaşlarımızın yeni imkânlara kavuşması gerekir. Nedir yönetmelik; bazıları
bir tek bakanlığa verilmiş olan bir yetki, bazıları birden fazla bakanlığa
verilmiş olan bir yetki. Oturur bakanlığın ilgili yetkilileri, yarından
itibaren çalışmaya başlarlar ve en kısa zamanda bu yönetmelikler yürürlüğe
girip, özürlü vatandaşlarımızın toplumla daha iyi, uyumlu yaşayabilmesinin önü
açılır.
Mesela, geçici 2 nci maddeyle, kamu kurum
ve kuruluşlarına ait mevcut binalar, yollar, kaldırımlar, açık alanlarla
ilgili, özürlü vatandaşlarımızın rahatlıkla yaşayabilmeleri için, tam yedi
yıllık bir süre getiriyoruz sayın milletvekilleri; yani, bu yedi yıllık süre
son derece uzun bir süredir. Yedi yıl boyunca bu özürlü vatandaşlarımızın
mevcut şartlarda yaşamaya devam etmelerini izah etmenin mantıklı bir açıklaması
yok. Niçin yedi yıl? Hadi, bunu bir ölçüde kabul edebiliriz kamu binalarıyla
ilgili; ama, geçici 3 üncü maddeye bakacak olursak, toplu taşıma araçlarıyla
ilgili, özürlü vatandaşlarımızın buralarda rahatlıkla seyahat edebilmelerini
sağlamayla ilgili düzenlemede de yine tam yedi yıllık bir süre veriyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kandoğan, toparlar mısınız
lütfen.
Buyurun, 1 dakikalık süre veriyorum.
ÜMMET KANDOĞAN (Devamla) - Nedir yedi
yıllık süre kamu araçlarının özürlü vatandaşlarımızın istifade edebilmesi için
uygun bir hale getirilebilmesi için verilen süre. Bu yedi yıllık süre
içerisinde özürlü vatandaşlarımız ne yapacaklar; bu kamuya ait araçlardan nasıl
istifade edecekler?!
O nedenle, değerli milletvekilleri, bu
kanun burada görüşülürken, en azından şu söylemiş olduğum hususlarla ilgili
olarak kanunda getirdiğimiz süreleri ne olur aşağıya çekelim. Özürlü
vatandaşlarımızın daha iyi bir hayat sürebilmeleri için getirilen bu süreler,
son derece uzun olan sürelerdir.
Ben, bu duygu ve düşüncelerle, bu kanunun
özürlü vatandaşlarımız için, ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni
ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kandoğan.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
27 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 27.- 2828 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (e) bendi yürürlükten
kaldırılmıştır.
a) Bu Kanun kapsamına giren sosyal
hizmetlere ilişkin faaliyetler, Devletin denetim ve gözetiminde, sivil toplum
kuruluşları ile halkın gönüllü katkı ve katılımı da sağlanarak bir bütünlük
içinde yürütülür. Sunulacak bakım ve diğer hizmetlerin kapsamı ve bu hizmetleri
verecek olan gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma usül ve esasları ve diğer
hususlar Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından çıkarılacak bir
yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
28 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 28.- 2828 sayılı Kanunun 9 uncu
maddesinin (g) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
g) Kuruma bağlı olanlar dışında kurulacak
sosyal hizmet kuruluşlarının, özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti verenler
hariç olmak üzere açılış iznine, her türlü standartlarına ve işleyişlerine
ilişkin esasları, varsa ücret tarifelerini tespit etmek, onaylamak, denetimini
yapmak ve bu esaslara uymayanların faaliyetlerini durdurmak.
BAŞKAN - Madde üzerinde, şahsı adına söz
isteyen, Erzurum Milletvekili Mücahit Daloğlu?.. Yok.
İstanbul Milletvekili Ünal Kacır?..
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Vazgeçtim.
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
29 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 29.- 2828 sayılı Kanunun 10 uncu
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Kurumun merkez teşkilatı bir Genel Müdür,
beş Genel Müdür Yardımcısı ile aşağıdaki esas birimlerden oluşur:
a) Hukuk Müşavirliği.
b) Teftiş Kurulu Başkanlığı.
c) Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı.
d) İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı.
e) Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
f) Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı.
g) Aile-Kadın ve Toplum Hizmetleri Dairesi
Başkanlığı.
h) Çocuk Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
i) Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı.
j) Özürlü Bakım Hizmetleri Dairesi
Başkanlığı.
k) Sosyal Hizmetler Eğitim Merkezi
Başkanlığı.
l) Yaşlı Bakım Hizmetleri Dairesi
Başkanlığı.
m) Sosyal Yardım Hizmetleri Dairesi
Başkanlığı.
n) Döner Sermaye Merkez Müdürlüğü.
o) Özel Kalem Müdürlüğü.
p) Savunma Uzmanlığı.
BAŞKAN - Madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Kanun Tasarısının 29
uncu maddesiyle değiştirilen 2828 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci
fıkrasının bent numaralarının;
(e) bendinin (j) olarak, (f) bendinin (l)
olarak, (g) bendinin (n) olarak, (h) bendinin (e) olarak, (j) bendinin (g)
olarak, (l) bendinin (f) olarak, (m) bendinin (h) olarak, (n) bendinin (m)
olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Faruk Çelik |
Ahmet Yeni |
Kerim Özkul |
|
Bursa |
Samsun |
Konya |
|
Tevfik Akbak |
|
Fikret Badazlı |
|
Çankırı |
|
Antalya |
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
DEVLET BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) -
Katılıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
2828 sayılı Kanunun diğer maddelerindeki
atfa madde uygun hale getirilmekte, içerikte değişiklik yapılmamaktadır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Maddeyi, kabul edilen önerge doğrultusunda
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
30 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 30.- 2828 sayılı Kanuna aşağıdaki ek
maddeler eklenmiştir.
EK MADDE 7.- Sosyal güvenlik kurumlarına
tabi olmayan, bakıma muhtaç özürlülerden ailesini kaybetmiş olanlar ile ailesi ekonomik
veya sosyal yoksunluk içerisinde bulunanlara bakım hizmetinin resmi veya özel
bakım kurumlarında ya da ikametlerinde verilmesi sağlanır.
Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım
hizmetlerinin kapsamı ve bu hizmetleri verecek olan gerçek ve tüzel kişilerin
izin, çalışma usül ve esasları, denetlenmeleri ile ücretlendirme ve ödemeleri
Kurumun koordinatörlüğünde, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Özürlüler
İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım
hizmetinin karşılığı olarak her ay için kişi başına belirlenecek tutar, iki
aylık net asgari ücretten fazla olamaz.
Bakıma muhtaç özürlülerin, Kurumca
bakılanlar dışındakilerin bakım ücreti bu amaçla Kurum bütçesine konulacak
ödenekten karşılanır.
BAŞKAN - Ek 7 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Ek madde 8'i okutuyorum:
EK MADDE 8.- İşitme ve konuşma
özürlülerine gerek görüldüğü hâllerde tercümanlık yapmak üzere illerde işaret
dili bilen personel görevlendirilir. Personelin işaret lisanı öğrenmeleri için
gerekli kursların düzenlenmesi sağlanır. Bu personelin görev ve yetkileri,
çalışma koşulları ile ilgili usül ve esaslar Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün müştereken
hazırlayacakları yönetmelikle belirlenir.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
30 uncu maddeyi, kabul edilen ek 7 ve 8
inci maddelerle birlikte oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
31 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 31.- 13.10.1983 tarihli ve 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasına (n)
bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent ve ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
o) Özürlülerin araçları için ayrılmış park
yerlerinde,
(o) bendinin ihlâli hâlinde para cezası
iki kat artırılır.
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
32 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 32.- 25.10.1984 tarihli ve 3065
sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına
aşağıdaki bent eklenmiştir.
s) Özürlülerin eğitimleri, meslekleri,
günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel
bilgisayar programları.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
33 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 33.- 21.5.1986 tarihli ve 3289 sayılı
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci
maddesine (n) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (o) bendi eklenmiş ve
mevcut (o) bendi (p) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
o) Özürlü bireylerin spor yapabilmelerini
sağlamak ve yaygınlaştırmak üzere; spor tesislerinin özürlülerin kullanımına da
uygun olmasını sağlamak, spor eğitim programları ve destekleyici teknolojiler
geliştirmek, gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile ilgili bilgilendirme ve
bilinçlendirme çalışmaları ile yayınlar yapmak, spor adamları yetiştirmek,
özürlü bireylerin spor yapabilmesi konusunda ilgili diğer kuruluşlarla
işbirliği yapmak,
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
34 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 34.- 7.5.1987 tarihli ve 3359 sayılı
Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.
m) Rehabilite edici tıbbi hizmetlerde
kullanılan yardımcı araç ve gereçleri üretmek amacıyla, kamu kurum ve
kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulacak kuruluşların
açılış iznini vermeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir. Bu kurum ve kuruluşların
açılış izninin verilmesine, üretim ve personel standardına, işleyiş ve denetimi
ile daha önce açılmış olan kurum ve kuruluşların durumlarına ilişkin esaslar
Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, yeni madde ihdasına
dair önerge vardır.
Malumları olduğu üzere, görüşülmekte olan
tasarı veya teklife konu kanunun komisyon metninde bulunmayan, ancak tasarı ve
teklifle çok yakın ilgisi bulunan bir maddesinin değiştirilmesini isteyen ve
komisyonun salt çoğunlukla katıldığı önergeler üzerinde yeni bir madde olarak
görüşme açılacağı, İçtüzüğün 87 nci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüdür.
Bu nedenle, önergeyi okutup Komisyona
soracağım, Komisyon önergeye salt çoğunlukla, 21 üyesiyle katılırsa, önerge
üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açacağım. Komisyonun salt çoğunlukla
katılmaması halinde ise, önergeyi işlemden kaldıracağım.
Şimdi, önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 969 sıra sayılı kanun
tasarısına yeni madde olarak aşağıdaki maddenin eklenmesini ve diğer maddelerin
teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Ali Topuz |
Hüseyin Ekmekcioğlu |
Ufuk Özkan |
|
İstanbul |
Antalya |
Manisa |
|
İzzet Çetin |
Ali Arslan |
Ferit Mevlüt Aslanoğlu |
|
Kocaeli |
Muğla |
Malatya |
|
M. Mesut Özakcan |
Osman Kaptan |
Mehmet Boztaş |
|
Aydın |
Antalya |
Aydın |
"Madde 35.- 3359 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Sağlık işletmelerinde koruyucu
sağlık hizmetleri ve sosyal güvencesi bulunmayan özürlülere verilecek sağlık
kurulu raporları ile bunun için gerekli görülen muayene ve tetkik hizmetleri
dışında teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetler ücretli olup, sağlık
işletmesince tahakkuk ettirilen masraflar ilgili kurumca herhangi bir
kısıtlamaya tabi tutulmaksızın öncelik ve ivedilikle ve ödeme emri
beklenilmeksizin ödenir."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ(Muş)-Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
DEVLET BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) -
Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Salt çoğunluk bulunmadığı için,
önergeyi işlemden kaldırıyorum.
35 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 35.- 30.4.1992 tarihli ve 3797
sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna
aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
EK MADDE 3.- Görme, ortopedik, işitme,
dil-konuşma, ses bozukluğu, zihinsel ve ruhsal özürlü çocuklardan özel eğitim
değerlendirme kurulları tarafından, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine
devam etmeleri uygun görülenlerin eğitim giderlerinin, her yıl bütçe uygulama
talimatında belirlenen miktarı Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine konulacak
ödenekten karşılanır.
BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
36 ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 36.- 28.12.1993 tarihli ve 3960
sayılı Kalıtsal Hastalıklarla Mücadele Kanununun 1 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Madde 1.- Devlet, kalıtsal kan
hastalıklarından thalessemia ve orak hücreli anemi dahil olmak üzere, bütün
kalıtsal kan hastalıklarıyla ve özürlülüğe yol açan diğer kalıtsal
hastalıklarla koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında mücadele eder. Bunun için
gerekli ödenek Sağlık Bakanlığı yılı bütçesine konulur.
Kalıtsal kan hastalıklarıyla ve özürlülüğe
yol açan diğer kalıtsal hastalıklarla koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında
mücadele için gerekli önlemler ve bu konuda uygulanacak usul ve esaslar Sağlık
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
37 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 37.- 13.4.1994 tarihli ve 3984
sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4 üncü
maddesinin ikinci fıkrasının (u) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
u) Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve
çocuklara karşı şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi.
BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
38 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 38.- 22.11.2001 tarihli ve 4721
sayılı Türk Medenî Kanununun 348 inci maddesinin birinci fıkrasının (1)
numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
1) Ana ve babanın deneyimsizliği,
hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet
görevini gereği gibi yerine getirememesi.
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
39 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 39.- 22.5.2003 tarihli ve 4857
sayılı İş Kanununun 108 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve ikinci fıkrasının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu Kanunda öngörülen idari para cezaları,
101 inci maddedeki idari para cezaları hariç, gerekçesi belirtilmek suretiyle
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verilir. 101 inci madde
kapsamındaki idari para cezaları ise, doğrudan Türkiye İş Kurumu İl Müdürü
tarafından verilir.
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Yeni madde ihdasına dair önerge vardır.
Bilindiği gibi, görüşülmekte olan tasarı
ve teklife konu kanunun, komisyon metninde bulunmayan, ancak tasarı veya teklif
ile çok yakın ilgisi bulunan bir maddesinin değiştirilmesini isteyen ve
komisyonun salt çoğunlukla katıldığı önergeler üzerinde yeni bir madde olarak
görüşme açılacağı İçtüzüğün 87 nci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüdür.
Bu nedenle, önergeyi okutup, Komisyona
soracağım, Komisyon önergeye salt çoğunlukla (21 üyesiyle) katılırsa, önerge
üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açacağım. Komisyonun salt çoğunlukla
katılmaması halinde ise, önergeyi işlemden kaldıracağım.
Şimdi, önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 969 sıra sayılı kanun
tasarısına yeni madde olarak aşağıdaki maddenin eklenmesini ve diğer maddelerin
teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Ufuk Özkan |
Osman Kaptan |
İzzet Çetin |
|
Manisa |
Antalya |
Kocaeli |
|
Ali Arslan |
Mehmet Boztaş |
Hüseyin Ekmekcioğlu |
|
Muğla |
Aydın |
Antalya |
|
Ali Topuz |
M. Mesut Özakcan |
Ferit Mevlüt Aslanoğlu |
|
İstanbul |
Aydın |
Malatya |
Madde 40.- 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (p) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
p) Büyükşehir içindeki toplutaşıma
hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak,
işletmek veya işlettirmek, Büyükşehir sınırları içindeki kara ve denizde taksi
ve servis araçları dahil toplutaşıma araçlarına ruhsat vermek. Belediyelerce
işletilen veya belediyelerin işletim hakkını imtiyaz sözleşmeleriyle devrettiği
her türlü toplutaşıma araçlarının ve duraklarının özürlülerin yararlanmasına ve
ulaşabilirliği ile Türk standartlarına uygunluğunu sağlamak, özürlüler ile
öğretilebilir zihinsel özürlülerin ve tekerlekli sandalye kullanıcılarının veya
diğer özürlüler için uygun görülen zorunlu refakatçilerin ücretsiz ulaşımları
için gerekli tedbirleri almak, kiraya verilen büfe, otopark, tuvalet vb.
işyerlerinin en az yüzde 2'sinin öncelikli olarak özürlüler ve özürlülere
hizmet veren vakıf ve dernekler tarafından işletilmesi ve istihdamını sağlamak.
(Adı geçen işyerlerinin tahsisinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri
uygulanmaz.)
BAŞKAN - Komisyon önergeye salt çoğunlukla
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, Komisyonun salt çoğunluğu hazır olmadığı için
katılamıyoruz.
BAŞKAN - Komisyon önergeye salt
çoğunluğuyla katılmamış olduğundan, önergeyi işlemden kaldırıyorum.
40 ıncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 40.- 10.7.2004 tarihli ve 5216
sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
EK MADDE 1.- Büyükşehir belediyelerinde
özürlülerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme, yönlendirme, danışmanlık,
sosyal ve meslekî rehabilitasyon hizmetleri vermek üzere özürlü hizmet
birimleri oluşturulur. Bu birimler, faaliyetlerini özürlülere hizmet amacıyla
kurulmuş vakıf, dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği hâlinde
sürdürürler. Özürlü hizmet birimlerinin kuruluş, görev, yetki, sorumluluk ve
işleyişine ilişkin usül ve esaslar Özürlüler İdaresi Başkanlığının görüşü
alınarak İçişleri Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
41 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 41.- 26.9.2004 tarihli ve 5237
sayılı Türk Ceza Kanununun 122 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen
"dil, ırk, renk, cinsiyet," ibaresinden sonra gelmek üzere
"özürlülük," ibaresi eklenmiştir.
BAŞKAN - Madde üzerinde, şahsı adına söz
isteyen, İstanbul Milletvekili Sayın Lokman Ayva.
LOKMAN AYVA (İstanbul) - Vazgeçtim Sayın
Başkan.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ayva..
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
42 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 42.- 25.3.1997 tarihli ve 571 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesinin (h) bendine aşağıdaki paragraf
eklenmiştir.
Başkanlığın bağlı olduğu Bakanın onayı ile
özürlü kimlik kartı hazırlama veya verme yetkisi, valiliklere devredilebilir.
Özürlü kimlik kartı hazırlama ve verme usül ve esasları, İçişleri Bakanlığı ve
Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Genel Müdürlüğünce müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
43 üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 43.- 571 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 7 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 7.- Başkanlığın ana
hizmet birimleri şunlardır:
a) Rehabilitasyon ve
Eğitim Dairesi Başkanlığı.
b) Özürlülük
Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanlığı.
c) Avrupa Birliği ve Dış
İlişkiler Dairesi Başkanlığı.
d) Proje ve Koordinasyon
Dairesi Başkanlığı.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
44 üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 44.- 571 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Rehabilitasyon ve Eğitim
Dairesi Başkanlığı
Madde 8.- Rehabilitasyon
ve Eğitim Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Özürlülerin
rehabilitasyonu ve eğitimi sürecinde ilgili kurum ve kuruluşlar arasında
işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
b) Özürlülerin
rehabilitasyonuna yönelik her türlü standardın oluşturulmasına yönelik
çalışmalar yapmak.
c) Rehabilitasyon
alanında faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlardaki yapılan çalışmaları takip
etmek, sorunları ve çözüm yollarını araştırmak.
d) Rehabilitasyon ve
eğitim alanları ile ilgili (panel, sempozyum, konferans ve benzeri)
etkinliklerde bulunmak.
e) İstihdamı kısıtlayan
engellerin kaldırılmasını, istihdam alanlarının genişletilmesini ve özürlülerin
kendi işini kurmalarına yönelik çalışmaları takip etmek ve tekliflerde
bulunmak.
f) Özürlülerin günlük
hayatlarında karşılaştıkları fiziki ve mimari engellerin kaldırılması ve bu
konudaki standartların belirlenmesi için teklifler hazırlamak ve hazırlatmak.
g) Kamuya açık sosyal,
kültürel, sportif tesis ve alanlar ile kitle iletişim ve ulaşım araçlarından
özürlülerin faydalanmasını sağlayıcı tedbirleri araştırmak, değerlendirmek ve
teklifler hazırlamak.
h) Özürlü çocuklara,
gençlere, yetişkinlere bütünleştirilmiş ortamlarda ve her düzeyde eğitim imkanı
sağlamaya yönelik çalışmaları takip etmek.
ı) Özürlülüğün önlenmesi,
erken teşhisi, özürlülerin rehabilitasyonu, eğitimi ve sosyal güvenlikleri ile
ilgili konularda teklif ve projeler hazırlamak, hazırlatmak ve uygulatmak.
i) Başkanlıkça verilen
benzeri görevleri yapmak.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz isteği?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
45 inci maddeyi
okutuyorum:
MADDE 45.- 571 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Özürlülük Araştırmaları ve İstatistik
Dairesi Başkanlığı
Madde 9.- Özürlülük Araştırmaları ve
İstatistik Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Özürlülük politikasının belirlenmesine
yönelik veri oluşturmak.
b) Özürlülük alanındaki çalışmaları takip
etmek, değerlendirmek.
c) Özürlülerle ilgili mevzuatı derlemek,
incelemek ve geliştirilmesine yönelik çalışma yapmak.
d) Özürlülere tanınan hak ve hizmetlerden
yararlanma amacıyla kullanılmak üzere özürlüler kimlik kartı hazırlamak,
hazırlatmak ve her türlü işlemleri takip etmek.
e) Başkanlık birimlerinin bilgi işlem ve
otomasyon ihtiyacını karşılamak ve yürütmek.
f) Başkanlık birimlerinin iş akışlarını
izleyerek etkin ve verimli iş, bilgi akışı ve iletişim düzenini sağlamak,
bunlara yönelik gelişmeleri izlemek ve geliştirmek için önerilerde bulunmak.
g) Bilgi portalını oluşturmak, yönetmek ve
iletişim ağını sağlamak.
h) Özürlüler ile ilgili veri tabanı
oluşturulmasını sağlamak.
ı) Ulusal kurum ve kuruluşlardan
özürlülere yönelik istatistiksel bilgilerin bilgi işlem ortamında toplanmasını
sağlamak ve değerlendirmek.
i) Başkanın direktif ve emirlerini
ilgililere duyurmak ve işlemleri takip etmek.
j) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri
yapmak.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
46 ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 46.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 10 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi
Başkanlığı
Madde 10.- Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler
Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Başkanlığın uluslararası ilişkilerini
düzenlemek ve yürütmek.
b) Özürlülere yönelik oluşturulan sosyal
politikaları uluslararası ve ülkeler ölçeğinde izlemek ve değerlendirmek.
c) Uluslararası düzeyde özürlülere yönelik
faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarla işbirliği kurmak, sürdürmek,
geliştirmek, ilgili personelin bilgilendirilmesini sağlamak.
d) Avrupa Birliği ile özürlülük alanındaki
çalışmaları yürütmek.
e) Özürlülere yönelik faaliyetlerde
uluslararası kurum ve kuruluşlardaki gelişmeleri takip etmek, özürlülerin
sorunlarını ve çözüm yollarını ortak araştırmak, ortaya çıkan sorunlar hakkında
ortak inceleme ve araştırma yapmak, yaptırmak, bu konuda ortak proje ve
teklifleri hazırlamak ve hazırlatmak.
f) Uluslararası kurum ve kuruluşlardan
özürlülere yönelik istatistiksel bilgilerin toplanmasını sağlamak.
g) Özürlülerle ilgili uluslararası
gelişmeleri takip etmek, antlaşma ve sözleşmelerin ülkemizdeki uygulamalarını
izlemek ve değerlendirmek.
h) Başkanlığın koordinatörlüğündeki
uluslararası düzeyde özürlülere yönelik faaliyetler için teşkil edilen
kurulların ve organizasyonların sekretarya hizmetini yürütmek.
ı) Yabancı kaynaklı dokümanların temini,
tercümesi ve ilgili birimlerin bilgilendirilmesini sağlamak.
i) Başkanlığın iç ve dış tanıtımını ve
halkla ilişkiler hizmetlerini yürütmek.
j) Başkanlığın her türlü protokol işlerini
düzenlemek ve yürütmek.
k) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri
yapmak.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
47 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 47.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 11 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı
Madde 11.- Proje ve Koordinasyon Dairesi
Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Başkanlık birimlerince önerilen
projelerin hazırlanması veya hazırlatılması ile ilgili çalışma yapmak ve
uygulanmasına destek sağlamak.
b) Başkanlıkça yapılmasına karar verilen
projelerin gerçekleşmesi amacıyla gerekli malî kaynakların sağlanması için
ilgili birimlerle kurum ve kuruluşlarla iletişim kurmak.
c) Projenin tamamlanmasından sonra
hazırlanacak proje sonuç raporunun ilgili birimler aracılığı ile duyurulmasını
sağlamak.
d) Proje veri tabanının oluşturulmasını
sağlamak.
e) Başkanlık süreli yayınının hazırlanması
ve yayınlanması için gerekli çalışmaları yapmak ve yaptırmak.
f) Başkanlıkça görevlendirildiğinde, genel
yahut özel protokole bağlı işbirlikleri geliştirmek.
g) Başkanlığı ilgilendiren toplantı,
brifing ve görüşmeleri düzenlemek, Özürlüler Yüksek Kurulu ve Özürlüler
Şârasının sekretarya hizmetlerini yürütmek, önemli not ve tutanakları tutmak ve
yayımlamak.
h) Başkanlıkça verilen benzeri görevleri
yapmak.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
48 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 48.- 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin eki (1) sayılı cetvelin " Ana Hizmet Birimleri" bölümü
"1. Rehabilitasyon ve Eğitim Dairesi Başkanlığı, 2. Özürlülük
Araştırmaları ve İstatistik Dairesi Başkanlığı, 3. Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler
Dairesi Başkanlığı, 4. Proje ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı" şeklinde
değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
49 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 49.- a) Ekli (1) sayılı listede yer
alan kadrolar iptal edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I)
sayılı cetvelin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü
bölümünden çıkarılmış, ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek
adı geçen Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı (I) sayılı cetvelin adı geçen Genel
Müdürlüğe ait bölümüne eklenmiştir.
b) Ekli (3) sayılı listede yer alan
kadrolar iptal edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı
cetvelin Özürlüler İdaresi Başkanlığı bölümünden çıkarılmış, ekli (4) sayılı
listede yer alan kadrolar ihdas edilerek adı geçen Kanun Hükmünde Kararnameye
bağlı (I) sayılı cetvelin adı geçen Başkanlığa ait bölümüne eklenmiştir.
BAŞKAN - Maddeyi, ekli listeyle birlikte
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
50 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 50.- 6.6.2002 tarihli ve 4760 sayılı
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin 2/a bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
2. a) (II) sayılı mallardan kayıt ve
tescile tabi olanların veraset yoluyla intikaller hariç ilk intisabında istisna
uygulanan malların, 7 nci maddenin 2 nci bendinde sayılanlar hariç olmak üzere,
istisnadan yararlananlar dışındakilere iktisabında, ilk iktisabındaki matrah
esas alınarak adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan kayıt ve tescili
tarihinde geçerli olan oran üzerinden, bu tarihte özel tüketim vergisi alınır.
BAŞKAN - Madde üzerinde, şahsı adına söz
isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Gürsoy Erol; buyurun. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
Sayın Erol, süreniz 5 dakikadır.
GÜRSOY EROL (İstanbul) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan tasarının 50 nci maddesi üzerinde
şahsım adına söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bu maddeyle ne getirilmek
isteniyor; özürlü vatandaşlar, araç almak istedikleri zaman, ÖTV ödemiyorlar.
Daha öncesinde, beş senede bir bu hakka sahip oluyorlardı; yani, beş sene
içerisinde aracı satmak isterlerse, o zaman, ÖTV'sini ödüyorlardı; eğer, beş
seneden sonra satmak isterlerse, o zaman, bu ÖTV'yi yine ödemiyorlardı. Yalnız,
geçen sene bu sıralarda, yani, temmuz ayında, Maliyenin, bazı kanunlarda diye
geçen, çoğumuzun da içinde neler olduğunu anlamadığımız o yasalardan birinde,
beş seneden sonra da sattığında ÖTV ödeme şartı getirildi. Şimdi, biz, bu
maddeyle, özürlü vatandaşlar, eğer, beş seneden sonra araçlarını satarlarsa ÖTV
ödemesinler diyoruz.
Şimdi, biraz sonra, bu konuyla ilgili,
zannediyorum, hükümet tarafından, bu maddenin kaldırılmasıyla ilgili bir önerge
gelecek. Savunması şu: Bunu özürsüz birine sattığı için, özürsüz biri bu ÖTV'yi
ödesin. Şimdi, uygulamada, bu, kesinlikle böyle olmuyor. Beş sene geçtikten
sonra, altı sene, yedi sene, zaten araba yıpranmış- bu arabayı satarken, aynı
şartlarda, alan karşı taraf, ÖTV'sini ödemek üzere bir araba mı satın alır,
yoksa, ÖTV'sini ödememek üzere başka bir arabayı, normal bir arabayı mı satın
alır?! Yani, uygulamada, bu, tekrar, özürlünün sırtına, âdeta, ötelenmiş bir
vergi gibi geliyor.
Biz, şimdi, bu maddenin, özürlüler adına
yanlış olarak uygulandığını ve özellikle Plan ve Bütçe Komisyondaki
arkadaşların, bu noktada, uygun görüşüyle bu madde ilave edildi.
Söz almamak için... Keza, 51 inci maddede
de, benzinli motorlar için 1 600, sadece dizel motorlar için 2 000 motora kadar
çıkması olarak geldi. Özürlü kişiler, zaten, uzun süre kullanacağı için,
yakıttan tasarruf etme adına, özellikle, dizel arabalarda da, 1 600 öncesindeki
araçlar küçük araç olduğu için, sandalye koymakta zorluk çektiklerinden, onun
için, 2 000'e kadar dizel arabaları da rahatlıkla kullanabiliyorlar.
Dolayısıyla, dizel arabalarda, bir sonraki maddede de, yine, hükümet adına, bu
maddenin çıkarılmasıyla ilgili bir önerge gelecek.
Şimdi, özürlülerin, bu noktada, özel bir
talepleri var ve geçmişte uygulanan, bir sene önce bizim kaldırdığımız bu
yanlışın tekrar düzeltilmesini talep ediyorlar. Bu noktada aşırı bir müracaat,
aşırı bir telefon var.
Hemen şunu da ifade edeyim; ben, bugüne
kadar almış olduğum araçların hiçbirini de, ÖTV'siz, özürlü statüsünde de
almadım. Benim şahsımla da alakası yok, bunu da özellikle hatırlatmak
istiyorum; ama, özürlüler adına gelen telefon ve faksların da haddi hesabı yok.
Bu yanlışlık Plan Bütçede düzeltildi.
Eğer, destek verirseniz, biraz sonra bu önergeyle kaldırılmadan bu şekilde
geçerse, özürlüler adına, aynı şekilde geçmişte uygulandığı gibi, hayırlı bir
icraat işlemiş olacağınızı ifade ediyorum ve bu noktada desteklerinizi
bekliyoruz.
Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erol.
Madde üzerinde 1 adet önerge vardır,
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 969 sıra sayılı kanun
tasarısının 50 nci maddesinin tasarıdan çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
|
İrfan Gündüz |
Mustafa Nuri Akbulut |
Ali Temur |
|
İstanbul |
Erzurum |
Giresun |
|
İsmail Bilen |
|
Ünal Kacır |
|
Manisa |
|
İstanbul |
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
DEVLET BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul ) -
Efendim, kısa bir açıklama yapmak istiyorum.
Özellikle, buradaki düzenleme, hem hükümet
tasarısında hem de tasarıda, tekliflerde olmayan bir maddeydi; Plan ve Bütçe
Komisyonunda milletvekillerimizin önergesiyle kabul edildi. Hükümet, burada, 1
600 cc'nin üstündeki araçları lüks tüketim olarak kabul etmekte ve dolayısıyla,
bunun üstündeki araç edinimlerinde verginin ödenmesi gerektiğini düşünmektedir;
bu sebeple, önergeye katılıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Özürlü olmayanların mal edinmesinde vergi
adaletinin sağlanabilmesi ve istisnalara yol açmaması amacıyla madde tasarıdan
çıkarılmaktadır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler…Kabul etmeyenler…
Sayın Milletvekilleri, lütfen... Önergenin
kabul edilip edilmediği anlaşılmamaktadır.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
50 nci madde metinden çıkmıştır.
51 inci maddeyi 50 nci madde olarak
okutuyorum:
MADDE 50.- 4760 sayılı Kanunun 7 nci
maddesinin (2) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"2. (II) sayılı listede yer alan
kayıt ve tescile tabi mallardan:
a) 87.03 (motor silindir hacmi benzin
motorlu araçlar için 1.600 cm3'ü, motor silindir hacmi dizel motorlu araçlar
için 2.000 cm3'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm3'ü
aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P numaralarında yer alanların sakatlık derecesi %
90 veya daha fazla olan malul ve engelliler tarafından,
b) 87.03 (motor silindir hacmi benzin
motorlu araçlar için 1.600 cm3'ü, motor silindir hacmi dizel motorlu araçlar
için 2.000 cm3 ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm3'ü
aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P numaralarında yer alanların bizzat kullanma
amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malûl ve
engelliler tarafından,
Beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere
ilk iktisabı,"
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
1 adet önerge vardır;
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 969
sıra sayılı kanun tasarısının 50 nci maddesinin tasarıdan çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
|
İrfan Gündüz |
Mustafa Nuri Akbulut |
Ali Temür |
|
İstanbul |
Erzurum |
Giresun |
|
İsmail Bilen |
Ünal Kacır |
Sabri Varan |
|
Manisa |
İstanbul |
Gümüşhane |
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?
DEVLET BAKANI NİMET
ÇUBUKÇU (İstanbul) - Katılıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Silindir hacmi 1600
cm3'ün üstünde yer alan araçların lüks tüketim kapsamına girmesi nedeniyle
amaca hizmet etmeyeceği düşünüldüğünden madde tasarıdan çıkarılmaktadır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Böylece, 51 inci madde de
tasarıdan çıkarılmıştır.
52 nci maddeyi 50 nci
madde olarak okutuyorum:
Yürürlükten kaldırılan
hükümler
MADDE 50.- a)17.7.1964
tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun ek 37 nci maddesi,
b) 29.6.1956 tarihli ve
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 668 inci maddesinin üçüncü fıkrası,
c) 22.4.1926 tarihli ve
818 sayılı Borçlar Kanununun 14 üncü maddesinin son fıkrası,
Yürürlükten
kaldırılmıştır.
BAŞKAN - Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Geçici Madde 1'i
okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 1.- Bu
Kanunda öngörülen yönetmelikler Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl
içerisinde yürürlüğe konulur.
BAŞKAN - Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Geçici Madde 2'yi
okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 2.- Kamu
kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya
geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt
yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık
hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.
BAŞKAN - Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Geçici Madde 3'ü okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 3.- Büyükşehir belediyeleri
ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan
toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için
gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir
duruma getirilir.
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Geçici Madde 4'ü okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 4.- Bu Kanunla Özürlüler
İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel
Müdürlüğü teşkilat kanunlarında yapılan yeni düzenleme sebebiyle kadro ve görev
unvanları değişenler veya kaldırılanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren bir yıl içinde Başkanlıkta boş bulunan durumlarına uygun kadrolara
atanırlar. Bunlar yeni bir kadroya atanıncaya kadar her türlü mali haklarını
eski kadrolarına göre almaya devam ederler. Söz konusu personelin atandıkları
yeni kadroların aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer
malî hakları toplamının net tutarı, eski kadrosunda en son ayda almakta
oldukları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer malî
hakları toplamı net tutarından az olması halinde aradaki fark giderilinceye
kadar atandıkları kadroda kaldıkları sürece hiçbir vergi ve kesintiye tabi
tutulmaksızın tazminat olarak ödenir. Kadro ve görev unvanı değişmeyenler ise
aynı kadro ve görev unvanlarına atanmış sayılırlar.
BAŞKAN - Madde üzerinde Sayın Komisyonun
düzeltme talebi vardır; buyurun Sayın Başkan.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, dördüncü satırdaki "Başkanlıkta"
kelimesinin metinden çıkarılmasını teklif ediyoruz.
BAŞKAN - Sayın Yıldız, yanlışlıkla mı yer
aldı?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Bir düzeltme…
BAŞKAN - Düzeltme not alındı.
Düzeltmeyle birlikte maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
53 üncü maddeyi 51 inci madde olarak
okutuyorum:
Yürürlük
Madde 51.- Bu Kanunun 35 inci maddesi ile
50 nci maddesinin (a) bendi 1.6.2006 tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
54 üncü maddeyi 52 nci madde olarak
okutuyorum:
Yürütme
Madde 52.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Madde üzerinde şahsı adına,
İstanbul Milletvekili Sayın Lokman Ayva söz istemiştir.
Buyurun Sayın Ayva. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
LOKMAN AYVA (İstanbul) - Sayın Başkanım,
aziz milletimin kıymetli vekilleri; şu anda, gerçekten duygusal bir durumdayım;
lütfen, kusuruma bakmayın.
28 Haziranda çok önemli bir an yaşadık;
bir insanın kalbinin aynı anda, hem matemi hem de bayramı yaşadığı bir andı
benim için. Benim rahmetli babamın vefatının senei devriyesi 28 Hazirandır. Biz
babamla, ben 11 yaşımda görme yeteneğimi kaybettikten sonra çok sıkıntılar
çektik. Çeşitli hayat mücadelelerinde acılar, dışlanmalar, çeşitli sorunlar
yaşadık, karşılaştık. İkibuçuk yıldır hükümetimizin gayret ettiği, partimizin
yoğun olarak çalıştığı, sivil toplum kuruluşlarımızın destek verdiği, katkıda
bulunduğu, vatandaşlarımızın, mektup, meil, telefon, faksla katkıda bulunduğu
süreç sonunda, çok önemli bir an yaşandı. Sevgili Başbakanımız Recep Tayyip
Erdoğan'ın, aynı zamanda Genel Başkanımızın verdiği Grup toplantımızdaki müjde,
daha sonra, yine, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal'ın
bu müjdeyi tamamlayan açıklamaları, Türkiye'yi ve bizleri bayram sevincine
boğdu. Bu anlamda, çok önemli bir değişimin adımları atılmış durumda şu anda.
Yani, Türkiye'de, kayıp bir kitle, sizlerin sayesinde açığa çıktı. Türkiye'de,
bir kitle, artık, bundan sonra üretime rahatlıkla katılabilecek. Artık, tabiri
caizse, her türlü insan hak ve hürriyetlerine sahip oluyor; bunlar belki şu
anda çok az gibi görünebilir ama... 23 Nisanda Başbakanımızı ziyaret eden 6
yaşındaki ikiz çocukların gelecekleri, bizim yaşadıklarımızı yaşamayacakları
açısından, son derece güzel bir gelecek haline dönüştü. Bu anlamda, ben, her
türlü duygularımı ifade etmekte zorluk çekiyorum; ama, şükranlarımı sunmak
istiyorum.
Bu arada, bu kanunun çıkmasında gerçekten
çok büyük katkılar oldu; uzmanlarımız katkıda bulundu, memurlarımız, bürokrat
arkadaşlarımız, dediğim gibi, sivil toplum kuruluşu temsilcilerimiz,
vatandaşlarımız; ama, burada, birkaç da isimden bahsetmek istiyorum müsaadenizle;
Devlet eski Bakanımız Güldal Akşit Hanımefendiye teşekkür ediyorum. Grup
başkanvekillerimize, başta Faruk Çelik Bey olmak üzere -bu süreci son derece
önemli bir hale getirdi- bütün Grup başkanvekillerimize, Cumhuriyet Halk
Partisi grup başkanvekillerine ve Genel Başkan Yardımcımız Nükhet Hotar
Göksel'e, büyük emekler, büyük çalışmalarla süreci hızlandırma katkıları
nedeniyle şükranlarımı arz etmek istiyorum. Son aşamada, gerçekten kararlı,
tutarlı, istikrarlı bir şekilde olayı götüren Sevgili Bakanımız Nimet
Çubukçu'ya da ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Bizim vatandaşımız, özürlü
vatandaşlarımız, Türkiye Büyük Millet Meclisiyle, hükümetiyle, bütün devletiyle
gurur duyuyor ve inşallah, buradaki milletvekillerimiz, bundan sonraki Türkiye
Büyük Millet Meclisi çalışmalarında görev alacak arkadaşlarımız da özürlü
vatandaşlarıyla iftihar edecekler, hem yurt içinde hem yurt dışında büyük
katkılarda bulunacaklar.
Ben, bu vesileyle, tekrar şükranlarımı arz
ediyor ve bütün vatandaşlarıma şu çağrıda bulunmak istiyorum: Bizim yaptığımız
iyilikleri ve bize yapılan kötülükleri lütfen unutalım; ama, bizim yaptığımız
kötülükler ile bize yapılan iyilikleri asla unutmayalım diyorum.
Tekrar şükranlarımı
sunuyor; hepimize Allah'tan sağlık, mutluluk ve afiyet diliyorum efendim.
(Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ayva.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
İçtüzüğün 86 ncı
maddesine göre, oyunun rengini belli etmek üzere aleyhte söz isteyen Gürsoy
Erol…
GÜRSOY EROL (İstanbul) - Konuşmayacağım.
BAŞKAN - Sayın Erol, vazgeçtiniz; teşekkür
ediyorum.
Lehte söz isteyen Denizli Milletvekili
Ümmet Kandoğan… Yok.
Trabzon milletvekili Cevdet Erdöl;
buyurun.
CEVDET ERDÖL (Trabzon) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hiç kimse isteyerek özürlü doğmaz, isteyerek özürlü de
olmaz. Özürlü insanlarımıza vermiş olduğunuz bu destekten dolayı hepinize ayrı
ayrı teşekkür ediyorum. Bu kanunun hazırlanması sırasında, gerek tasarı ve
gerekse Sayın Ayva'nın teklifi yanında -her ne kadar burada yoklar; ama, ben,
isimlerini zikretmek istiyorum- Cumhuriyet Halk Partisinin değerli Grup
Başkanvekillerinin tekliflerini, biz, Sağlık Komisyonunda birleştirdik ve bir
altkomisyon kurduk. Bu altkomisyonda, çok değerli bir çalışma yaptı
arkadaşlarım. Başta, bu altkomisyonun başkanı olan Sayın Lokman Ayva'yı ve
yine, Dr.Osman Akman, Nevzat Doğan ve Turhan Çömez'i, Cumhuriyet Halk
Partisinden katkı veren Ali Arslan ve Enver Öktem'i, burada, teşekkür ederek
yâd etmek istiyorum. Aynı şekilde, Sağlık Komisyonumuzun çok değerli üyelerine,
Cumhuriyet Halk Partisine ve AK Partiye mensup bütün üyelere, yine aynı şekilde
Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli mensuplarına, verdikleri katkılar nedeniyle
çok teşekkür ediyorum. Sayın Güldal Akşit Hanımefendiyi, bu konuda gerçekten
çok minnetle anlamız gerekiyor ve Sayın Çubukçu'ya da, kanunu sahiplenen bir
bakan olarak başarılar diliyorum, kendisini tebrik ediyorum.
Bu yasanın, tüm milletimize, sadece
özürlülere değil tüm milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Oyumun
rengi kabuldür; hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erdöl.
Tasarının tümü açıkoylamaya tabidir.
Açıkoylamanın şekli hakkında Genel Kurulun
kararını alacağım.
Açıkoylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Oylama için 5 dakika süre vereceğim. Bu
süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden yardım istemelerini,
bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy pusulalarını, oylama için
öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca, vekâleten oy kullanacak sayın
bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve
kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını, yine, oylama
için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica
ediyorum.
Oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Özürlüler
Hakkında ve Bazı Kanunlar ile Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı; Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun'un
Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İstanbul Milletvekili
Lokman Ayva'nın Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal
Anadol, Samsun Milletvekili Haluk Koç ile 46 Milletvekilinin Özürlüler Kanunu
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifinin açıkoylama sonucunu arz ediyorum:
Kullanılan oy sayısı : 229
Kabul : 229 (x)
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Şimdi, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu,
teşekkür konuşması yapacaktır.
Buyurun Sayın Bakan.
DEVLET BAKANI NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün toplumun yüzde 12'sini teşkil eden,
yılların ihmali sonucu sorunları sürekli artan özürlülerle ilgili tasarıyı
kanunlaştırmış bulunuyoruz.
Dünyada 1970'li yıllardan itibaren
özürlülük alanında önemli düzenlemeler gerçekleştirilmiş ve
yaygınlaştırılmıştır. İlk başlarda özürlülük konusunda hâkim olan medikal
yaklaşımın yerini, son yıllarda, sosyal yaklaşımın etkisiyle bizatihi Özürlüler
Kanunu biçimindeki düzenlemeler almıştır.
Özürlülük konusunda yeni bir politika
aracı olarak nitelendirilebilecek olan yeni versiyon kanunlar, insan hakları ve
ayırımcılık merkezli temalarıyla, özürlülük olgusuna yeni bir yaklaşımı
belirlemektedir. Yapısı açısından, özürlülük olgusuna, küresel değerler ve bir
anlamda da standart kurallar içermesi bağlamında benzerlikler taşıyan bu tür
kanunlar, detaylarında ait oldukları toplumsal koşulları içermesi açısından da
farklılaşmaktadır.
Özürlülerimiz, eğitim, çalışma ve toplum
hayatında gerektiği şekilde yer alamamaktadırlar. Toplumsal önyargılar, fizikî
çevre düzenlemelerinin yetersizliği, ulaşım sistemlerinin özürlülerin
kullanımına uygun olmaması ve bunun gibi pek çok engel bulunmaktaydı.
Ayrıca, konuyla ilgili mevzuat dağınıklığı,
hizmet sunumunun farklı kurumlar eliyle koordinasyonsuz bir biçimde yönetilmesi
ve standart uygulamaların olmaması, özürlü bireylerin gereksinimlerinin
karşılanamamasına neden olmaktaydı.
Bütün bu gerekçeler ve tespitler sonucu,
yaklaşık iki yıldır çalışmaları sürdürülen tasarının kanunlaşması mutluluk
vericidir. Özürlü bireylerin toplumsal yaşama tam ve eşit katılımı, üretken ve
bağımsız olabilmeleri yolunda büyük bir adım atılmıştır.
Ülkemiz açısından çok önemli bir alanda
yeni bir süreci başlatacak olan bu kanunun hayırlı olmasını diler; başta
kanunun çıkması için desteklerini esirgemeyen Başbakanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan Beyefendiye ve Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanına,
hazırlanmasında büyük emeği geçen, bu tasarıda belki en fazla teşekkürü hak
eden ve minnettar olduğumuz Sayın Güldal Akşit Hanımefendiye teşekkürü bir borç
bilir, Lokman Ayva, Gürsoy Erol gibi, bu camianın Parlamentodaki temsilcilerine
gayretlerinden dolayı, sivil toplum örgütlerine, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonuyla birlikte Plan ve Bütçe Komisyonuna, grup başkanvekillerimize
ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılan çalışmalar sırasında sundukları
katkı ve desteklerinden dolayı bütün milletvekillerimize teşekkür eder; sevgi
ve saygıyla hepinizi selamlarım. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
3 üncü sıraya alınan, Eskişehir
Milletvekilleri Mehmet Ali Arıkan, Cevdet Selvi ile Mehmet Yücesan ve Muharrem
Tozçöken ile Fahri Keskin'in; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifleri ile Millî Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor Komisyonu raporunun görüşmelerine başlıyoruz.
3.-
Eskişehir Milletvekilleri Mehmet Ali Arıkan, Cevdet Selvi ile Mehmet Yücesan ve
Muharrem Tozçöken ile Fahri Keskin'in; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifleri ile Millî Eğitim,
Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (2/543, 2/562) (S. Sayısı: 971) (x)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yerinde.
Hükümet?.. Yerinde.
Komisyon raporu 971 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Teklifin tümü üzerinde söz talebi?.. Yok.
Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum:
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI
TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI
HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1.- 28.3.1983 tarihli ve 2809 sayılı
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununun ek 31 inci maddesinin başlığında ve
madde metninde yer alan "Osmangazi Üniversitesi" ibaresi
"Eskişehir Osmangazi Üniversitesi" olarak değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.
Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı
konusunda Kâtip Üyeler arasında anlaşmazlık olduğu için, işaretle yapılan
oylamayı elektronik cihazla yapacağım.
BURHAN KILIÇ (Antalya) - Karar yetersayısı
istemedik Sayın Başkan!
BAŞKAN - Sayın Milletvekili, niye itiraz
ediyorsunuz?!
Oylamayı elektronik cihazla yapacağım. (AK
Parti sıralarından "hangi maddenin oylaması" sesleri)
1 inci maddenin oylamasını sayın
milletvekilleri... Lütfen, dinler misiniz!
Oylama için 3 dakika süre veriyorum ve
oylamayı başlatıyorum:
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 1 inci
madde kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2.- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Teklifin tümünü oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Teklif kabul edilmiş ve yasalaşmıştır.
4 üncü sıraya alınan, Belediye Kanunu
Tasarısı; Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun; Belediye Kanununa ve
Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanuna Birer Bend Eklenmesine Dair Kanun Teklifi;
İzmir Milletvekili Kemal Anadol ile 37 Milletvekilinin; 5434 Sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması ile 506 Sayılı Sosyal
Sigortalar Kanunu ile 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunlarına Birer Ek Madde Eklenmesi
Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu raporunun görüşmelerine
başlıyoruz.
4.-
Belediye Kanunu Tasarısı; Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun; Belediye
Kanununa ve Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanuna Birer Bend Eklenmesine Dair
Kanun Teklifi; İzmir Milletvekili Kemal Anadol ile 37 milletvekilinin; 5434
Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması ile
506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve
Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunlarına Birer Ek Madde
Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1038,
2/272, 2/482) (S. Sayısı: 944) (x)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yerinde.
Hükümet?.. Yerinde.
Komisyon raporu 944 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Sayın milletvekilleri, biraz önce alınan
karar gereğince, bu tasarı, İçtüzüğün 91 inci maddesi kapsamında değerlendirilmiştir.
Bu nedenle, tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanıp maddelerine geçilmesi kabul
edildikten sonra bölümler halinde görüşülecek ve bölümlerde yer alan maddeler
ayrı ayrı oylanacaktır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen, AK
Parti Grubu adına, Konya Milletvekili Sayın Halil Ürün; buyurun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA HALİL ÜRÜN (Konya) -
Sayın Başkan, sayın milletvekili arkadaşlarım; gündemimizde yer alan Belediye
Kanunu Tasarısı üzerinde AK Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, konuşmamı, aslında,
dört ana başlık altında sizlere sunmaya çalışacaktım; ancak, biraz daha,
sürenin, zamanın önemli olduğunu dikkate alarak kısaltacağım. Yeniden
yapılanmanın önem ve önceliğini, tasarının tarihçesi ve geldiğimiz noktayı,
getirilen yenilikleri, itirazlara cevapları ve nihaî değerlendirmeleri sizlere
aktaracaktım; biraz daha konuşmamı kısaltmaya çalışacağım.
Değerli arkadaşlar, bilmek gerekir ki,
ülkemizi muasır medeniyetin üzerine taşımamızda en önemli husus yeniden
yapılanmadır. Özellikle, dünyanın gelişen çehresine bakarak nasıl bir yol
izlememiz gerektiği açıktır. Katı merkeziyetçi, her şeye merkezden karar
verilen, bürokratik işlemlerin hizmetin ortaya çıkışına imkân vermediği yönetim
biçimlerinden demokratikleşme, yerelleşme, sivilleşme ekseninde, insanı merkez
alan bir yönetim biçimine dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri gibi biz de artık
geçiyoruz.
Halkın ihtiyaç duyduğu hizmetlerin
sunumunda görevin ve yetkinin özelliği dikkate alınarak halka en yakın olan
yönetim tarzının benimsenmesi, bütün gelişmiş ülkelerin kabul ettiği bir
yoldur. AK Parti olarak biz de bunu yapıyoruz ve bildiğiniz gibi, daha önce bu
yolda bazı kanunları burada, Meclisimizde tartıştık, müzakere ettik ve kanunlaştırdık.
Bunlar, Kamu Yönetiminin Yeniden Yapılandırılması, Büyükşehir Belediyesi
Kanunu, Belediye Kanunu, İl Özel İdaresi Kanunu.
Geçmiş dönemlerde, özellikle cumhuriyetin
ilk kurulduğu yıllarda olsaydı, elbette, merkeziyetçi bir anlayışı benimsemek ihtiyaçtı;
çünkü, o dönemlerde ne sivil toplum örgütleri sivil alanda ne yerel alanda bir
kurumlaşma yoktu, makine parkları yoktu, yapılacak olan hizmetleri ihtiyaca
göre karşılayacak olan imkânlardan mahrumdu. O bakımdan, merkeziyetçi bir
anlayışla meseleleri çözmek bir ihtiyaçtı; ama, bugün, belediye nüfusu, artık,
toplam nüfusun neredeyse 3/4'üne, yani yüzde 75'ine ulaşmış. Bu durumda, aynı
yönetim tarzını devam ettirmenin bir anlamı yok. O bakımdan, elbette, yerinden
yönetim ağırlıklı bir yapılanmaya ihtiyaç var ve biz de AK Parti yönetimi
olarak, iktidarları olarak, başından beri, halka verdiğimiz sözlerin gereği
olarak bunu yapmaya çalışıyoruz.
Değerli arkadaşlar, yeniden yapılanma,
dinamik bir süreçtir. Bu süreci ilmî ve akılcı bir yöntemle sürdürmeyecek
olursak, ülkemizi, bugün içinde bulunduğu durumdan daha iyi bir noktaya
taşıyamayız. Yapısal reformları her alanda yapmaya mecburuz. Hem siyasî hem
sosyal hem ekonomik hem de sağlık ve eğitim alanında gerekli yapısal reformları
yapmak gerekir.
Değerli arkadaşlar, şu anda müzakere
ettiğimiz tasarının tarihçesi ve geldiğimiz nokta üzerinde birkaç hususu
sizlerle paylaşmak istiyorum.
Halihazırda görüşmekte olduğumuz Belediye
Kanunu Tasarısı 9.7.2004 tarihinde, 5215 sayıyla, Meclisimizde müzakere edilerek,
kanunlaşmış; ancak, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından bazı maddelerine yapılan
itiraz üzerine, yeniden görüşülmek üzere Meclisimize iade edilmişti. Aynı kanun
tasarısı, bazı değişikliklerle, bu defa, 7.12.2004 tarihinde 5272 kanun
numarasıyla Meclisimizde kabul edilerek kanunlaştı, Cumhurbaşkanınca da
onaylandı; ancak, 5272 sayılı Kanuna Anayasa Mahkemesi nezdinde yapılan itiraz
üzerine, kanun, Yüksek Mahkemece şekil yönünden iptal edildi.
Şimdi, bütün bu safhaları geçtikten sonra,
yapılan değerlendirmeler üzerine, komisyonlardaki gerekli düzeltmeler üzerine,
kanun, şu anda, âdeta bütün hususlar dikkate alınarak önümüze tasarı halinde
gelmiştir; yani, hem Sayın Cumhurbaşkanımızın testinden hem Anayasa
Mahkemesinin testinden geçerek buraya gelmiştir. Dolayısıyla, kanun tasarısıyla
ilgili olarak; muhalefet grubu gerçi burada yok; ama, eğer olsa bile, onlara
sözümüz şudur: Anayasaya aykırılıkla ilgili yapılan itirazların,
Cumhurbaşkanından dönecek diye yapılan itirazların hiçbir mesnedi yoktur,
temeli yoktur. Bunu, burada, hemen ifade etmemiz gerekir.
Geldiğimiz nokta itibariyle şunu hemen
söyleyebiliriz: Muhalefet sözcülerinin bu tasarının belli bazı noktalarına
yaptıkları itirazlar da, sadece ve sadece, sübjektif ve daha çok, pratik
olmayan, işi biraz daha bürokratik birtakım aşamalara doğru sevk eden
itirazlardır; ciddîye alınmaları mümkün değildir.
Değerli arkadaşlar, tasarıyla getirilen
yeniklikler başlığında şu birkaç maddeyi sizlerle paylaşmak istiyorum:
Belediye hizmetlerinin daha etkili ve
verimli olması için, belediye kurulmasında uygulanan nüfus şartı 2 000'den 5
000'e çıkarılmıştır.
Ayrıca, kurulu bir belediyenin sınırlarına
5 000 metreden daha yakın olan yerleşim yerlerinde belediye kurulmaması
benimsenmiştir.
Belediye sınırlarının tespiti basitleştirilmiştir.
Mahalle kurulması kolaylaştırılmıştır ve
mahalle ve muhtarlığın ihtiyaçlarının belediyelerce karşılanması öngörülmüştür.
Belediye meclisi kararı, kaymakamın görüşü
ve vali onayıyla mahalle kurulabilecektir.
Belde ismi değiştirilmesi kolaylaştırılmıştır.
Belde adının, belediye meclisi üye tamsayısının 3/4 çoğunluğunun kararı,
valinin görüşü ve İçişleri Bakanlığının onayıyla değiştirilmesi imkânı
getirilmiştir.
Nüfusu 2 000'den aşağı düşen belediyelerin
tüzelkişiliğinin, Danıştayın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının teklifi
üzerine müşterek kararnameyle sona erdirilmesi imkânı getirilmiştir.
Belediye görev yetkileri tek tek sayılmak
yerine, alanlar sayılarak, mahallî müşterek nitelikteki her türlü görev ve
hizmetin belediyelerce yapılması esası benimsenmiştir.
Belediye meclisinin her ay toplanabilmesi
imkânı getirilmiştir; dolayısıyla, olağanüstü hal gibi durumlardan
kaçınılmıştır.
İhtisas komisyonları toplantısında sivil
toplum örgütlerinin görüşlerinin alınması imkânı sağlanmıştır.
Bütün belediye meclis üyelerine, her
meclis toplantısı için, belediye başkan ödeneğinin günlük brüt miktarının 1/3'ü
huzur hakkı ücreti olarak ödenmesi esası benimsenmiştir.
Keza, belediye başkanlarının görevlerinin
devamı süresince siyasî partilerin yönetim ve denetim organlarında görev
almamaları ve profesyonel spor kulüplerinde başkanlık ve yöneticilik
yapmamaları kuralı getirilmiştir. Bu, gerçekten, belediye başkanları için çok
sıkıntı verici bir durumdu; bunu, yasayla, kanunla aşmış bulunuyoruz.
Belediye başkanlarının görev ve yetkileri
yeniden düzenlenmiştir.
Nüfusu 50 000'in üzerindeki yerleşim
birimlerinde, belediye başkanının genel seçimlerden itibaren altı ay içerisinde
stratejik plan ve performans programı yapması mecburiyeti getirilmiştir.
Belediyelerde standart kadro esası ve norm
kadro usulü getirilmiştir.
Belde ve şehirlerde esenlik ve huzur
sağlanması amacıyla belediye zabıtası ve itfaiye teşkilatıyla ilgili yeni
düzenlemeler getirilmiştir.
Değerli arkadaşlar, yine, belediye bütçesinin
kesinleşmesi için, eskiden olan, mülkî makamın tasdiki usulü kaldırılmıştır.
Belediye gelir ve giderleri yeniden gözden
geçirilerek belirlenmiştir.
Ayrıca, bu kanun tasarısının kanunlaşması
halinde, önümüzdeki dönemlerde, ekim ayında da, inşallah, belediye ve il özel
idareleri gelirleri kanun tasarısı taslağı Meclisteki odalarımıza kadar intikal
etti; bu yolda da yine muhalefetin itirazı yersizdir; bu da, süratle
Meclisimize gelecek ve kanunlaşacaktır.
Büyükşehir belediyeleri ve nüfusu 50
000'in üzerinde belediyeler, kentsel gelişim projeleri hazırlayabileceklerdir.
Ayrıca, bütün belediyeler, mevzuatta
belirlenen usullerle şirket ve işletme kurabileceklerdir.
Gönüllü kişilerin belediye hizmetlerine
gönüllü katılmaları imkânı sağlanmıştır.
Tasarı üzerine, tabiî ki, muhalefetin
birtakım değerlendirmeleri olmuştur. Bu, özellikle Plan ve Bütçe Komisyonunda
karşı oy yazısı olarak sunulan bu yazıya, bu konuda da, zaten, verilen
cevaplar, yapılan yenilikler buna en büyük cevaptır.
Değerli arkadaşlar, bu hususta, kanunun
tümü üzerine, geneli üzerine söyleyebileceğimiz pek çok şey var; ancak,
bunlarla yetinerek ben sözlerimi tamamlamak istiyorum ve bu kanun tasarısının
hazırlanmasında, bugüne kadar, Meclis gündemine taşınmasında emeği geçen, başta
komisyon üyelerimiz olmak üzere, elbette bakanlıklar olmak üzere ve emeği geçen
bütün sivil toplum örgütlerinin değerli temsilcileri olmak üzere, yerel
yöneticiler olmak üzere, herkese, burada, Grubum adına teşekkür ediyor, kanunun
bugünden itibaren, inşallah, hepimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyor,
hepinize saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ürün.
Şahsı adına söz isteyen, Samsun
Milletvekili Haluk Koç?.. Yok.
Çankırı Milletvekili Tevfik Akbak?.. Yok.
Erzurum Milletvekili Mücahit Daloğlu?..
Yok.
Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan?..
Yok.
Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan?.. Yok.
İstanbul Milletvekili Recep Koral?..
buyurun.
RECEP KORAL (İstanbul) - Sayın Başkan,
değerli arkadaşlar; Belediye Kanunu, biliyorsunuz, bu, Meclisimize üçüncü
gelişi. Anayasa Mahkemesince son oylama eksikliği nedeniyle iptal edilmesinden
sonra 2572 sayılı Kanunun, yeniden, teknik düzenlemeleriyle birlikte
Meclisimize geldi. Daha önce altkomisyon ve Plan ve Bütçe Komisyonunda
görüşülmüş olan bir kanun vardı. Şimdi de, tasarı olarak yine Plan ve Bütçe
Komisyonunda görüşüldü, iktidar ve muhalefetin değerli katkılarıyla geldi.
Dolayısıyla, şu andan sonra yapılabilecek olan, bazı teknik ilavelerdir.
Bu şekliyle, belediyelerimizin, Anayasanın
verdiği altı aylık süre dolmadan yeni bir kanuna kavuşmasına katkıda
bulunanların hepsine teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Koral.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kâtip Üyeler arasında anlaşmazlık olduğu
için, işarî oylamayı elektronik cihazla yapacağım.
Oylama için 3 dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, maddelere
geçilmesi kabul edilmiştir.
Şimdi, birinci bölümün görüşmelerine
başlıyoruz.
Birinci bölüm, 1 ilâ 16 ncı maddeleri
kapsamaktadır.
Birinci bölüm üzerinde söz isteyenler: AK
Parti Grubu adına, İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar; şahısları adına,
İstanbul Milletvekili Yahya Baş, Konya Milletvekili Ahmet Işık.
AK Parti Grubu adına söz isteyen İstanbul
Milletvekili Nusret Bayraktar?.. Yok.
Şahsı adına söz isteyen Yahya Baş?..
YAHYA BAŞ (İstanbul) - Konuşmayacağım
Sayın Başkan.
BAŞKAN - Konya Milletvekili Sayın Ahmet
Işık; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AHMET IŞIK (Konya) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 944 sıra sayılı Belediye Kanunu Tasarısının birinci bölümü
üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, değişimin ve
dönüşümün çarpıcı bir hızda ve yoğunlukta yaşandığı küresel şartlarda,
toplumsal yapı ve ilişkilerde büyük değişim ve dönüşümler yaşanmaktadır.
Yaşanan bu gelişim, kamu yönetimi düşüncesi, yapısı ve fonksiyonları üzerinde
de derin etkiler bırakmış, neyin, nasıl yapılması gerektiğinden hareketle,
devletin görevlerinde ve iş yapma yöntemlerinde tartışmalara yol açmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
yeni kamu yönetimi anlayışı, yönetimde etkinlik ve verimliliği temel
almaktadır. Geleceğin belirsizliklerine karşı hazırlı olma, hızlı karar alma ve
sorunlara süratle uygun çözümler bulma, değişime uyum sağlamanın temel
gerekleridir.
Değerli milletvekilleri, kamu yönetiminde
yeniden yapılanma, mahallî idarelerde de bir dönüşüm ve değişimi gerekli
kılmaktadır. Mahallî idarelerin teşkilat yapıları, görevleri ve yetkileri,
çalışma yöntemleri ve süreçleri ile amaçları da değişimin konusu olacaktır. Bu
idarelerde aşırı bürokratik yapıların kaldırılması, etkin çalışan, esnek ve
daha küçük birimlerin oluşturulması, çalışma yöntem ve süreçlerinin
sorgulanmasını gerektirmektedir. Kamu hizmetlerinin sunumunda mahallî idarelere
daha çok görev ve sorumluluk verilmesi, merkezî idare ile mahallî idareler
arasındaki yetki ve kaynak dağılımının geleneksel yapısının değiştirilmesini de
zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla, mahallî idarelerin daha fazla yetki,
sorumluluk ve kaynakla desteklenmesi, bu idarelerin yönetim, yapı ve
anlayışlarında da buna uygun değişimleri gerektirmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
mahallî idareler, temsilî demokraside halkın yerel, kamusal menfaatlarının
teminatıdır. Diğer taraftan, demokratik sistemin önemli bir unsuru olarak,
çoğulculuğun, katılımın sağlanmasında, yerel ve ulusal menfaatların
uzlaştırılmasında, halkın tercihleri ile talep ve beklentilerinin yönetime
yansıtılmasında mahallî idarelerin önemli rolleri bulunmaktadır. Mahallî
idareler, halkın katılımını sağlamada merkezî idareye göre çok daha fazla imkân
ve yeteneklere sahiptir ve böylece tüm sistemin yönetim kapasitesini de
güçlendirmektedir.
Değerli milletvekilleri, kamu yönetiminde
gerçekleştirilen birçok değişim ve gelişime rağmen, aynı çabalar, mahallî
idareler, dolayısıyla belediye yönetimleri konusunda da gösterilememiş, bunun
sonucunda, bu idareler, kendilerinden beklenen hizmetleri başarıyla yerine
getirecek yeterli bir kurumsal yapıya, maalesef, kavuşamamışlardır. Günümüzde,
bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de belediyeler, diğer mahallî idarelere
göre daha fazla öne çıkmışlardır. Bunda, belediyelerin kent yönetimlerinden
sorumlu ve gelişmelere daha duyarlı olmalarının payı büyüktür.
Değerli milletvekilleri, tasarı
yasalaştığında, belediye idaresi ile belde halkı arasında sürekli işbirliği,
dayanışma ve karşılıklı güven artacaktır. Belediyeler, idarenin bütünlüğüne
uygun görev yapan, güvenilir, öngörebilir, açık ve saydam, hesap verme
yükümlülüğü olan, verimli, etkin ve kaliteli hizmet sunan bir yapıya
kavuşacaktır. Demokratik değerlerin yaygınlaşmasına ve refahın artmasına da
katkıda bulunacaklardır.
Değerli milletvekilleri, tasarının, başta
belediyeler olmak üzere milletimize hayırlı olmasını temenni ediyor, Genel
Kurulu, tekrar, saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Işık.
Birinci bölüm üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Şimdi, birinci bölümde yer alan maddeleri,
varsa, o madde üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza
sunacağım.
1 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Amaç" başlıklı 1 inci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere, genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılması öngörülmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 1 inci maddesi, sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle, 944 sıra sayılı kanun tasarısının 1 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
2 nci madde üzerinde 1 önerge vardır;
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Kapsam" başlıklı 2 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU
(İstanbul)- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere, genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 2 nci maddesi, sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle, 944 sıra sayılı kanun tasarısının 2 nci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN- Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Sayın milletvekilleri, Kâtip Üyeler
arasında karar yetersayısı konusunda anlaşmazlık olduğu için, önergeyi
elektronik cihazla oylayacağız.
Oylama için 3 dakikalık süre veriyorum ve
karar yetersayısı arayacağım.
Oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, önerge
reddedilmiştir.
2 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını
arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe :
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 3 üncü maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 3 üncü maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, önergeyi
oylarınıza sunacağım; ancak, Kâtip Üyeler arasında anlaşmazlık olduğu için,
işarî oylamayı elektronik cihazla yapacağız.
Karar yetersayısı arayacağım.
Oylama için 2 dakikalık süre veriyorum.
Oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, önerge
reddedilmiştir.
3 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
4 üncü maddeden önce 1 adet önerge vardır;
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Kuruluş" başlıklı 4 üncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılması öngörülmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler,
yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş
bir tasarıdır.
Tasarının 4 üncü maddesi, sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 4 üncü maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
4 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
5 inci maddeden önce 1 adet önerge vardır;
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Sınırların Tespiti" başlıklı 5 inci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılması öngörülmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 5 inci maddesi, sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 5 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
5 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
6 ncı maddeden önce 1 adet önerge vardır;
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Sınırların Kesinleşmesi" başlıklı 6 ncı maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılması öngörülmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler,
yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş
bir tasarıdır.
Tasarının 6 ncı maddesi, sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 6 ncı maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
6 ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
7 nci madde üzerinde 2 adet önerge vardır;
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Kanunu Tasarısının "Sınır uyuşmazlıklarının çözümü" başlıklı 7 nci
maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
"Bir il dahilindeki beldeler veya
köyler arasında sınır uyuşmazlığı çıkması halinde ilgili belediye meclisi ve
köy ihtiyar meclisiyle bağlı olunan il veya ilçe idare kurulunun görüşleri otuz
gün süre verilerek istenir. Vali, bu görüşleri değerlendirerek sınır
uyuşmazlığını karara bağlar. Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe
ve ilk kademe belediyelerinin sınır değişikliklerinde büyükşehir belediye
meclisinin de görüşü alınır. Bir il dahilindeki beldeler veya köyler arasındaki
sınır uyuşmazlıklarının nasıl halledileceği İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak
bir yönetmelikle belirlenir."
BAŞKAN - Aykırı olan diğer önergeyi
okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Sınır uyuşmazlıklarının çözümü" başlıklı 7 nci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU
(İstanbul)- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 7 nci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 7 nci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Sayın Küçük, karar yetersayısı vardır.
Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Kanunu Tasarısının "Sınır uyuşmazlıklarının çözümü" başlıklı 7 nci
maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
"Bir il dahilindeki beldeler veya
köyler arasında sınır uyuşmazlığı çıkması halinde ilgili belediye meclisi ile
köy ihtiyar meclisiyle bağlı bulunan il veya ilçe idare kurulunun görüşleri 30
gün süre verilerek istenir. Vali bu görüşleri değerlendirerek sınır
uyuşmazlığını karara bağlar. Büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan
ilçe ve il kademe belediyelerinin sınır değişikliklerinde büyükşehir belediye
meclisinin de görüşü alınır. Bir il dahilindeki beldeler veya köyler arasındaki
sınır uyuşmazlıklarının nasıl halledileceği İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak
bir yönetmelikle belirlenir."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Üniter yapıya sahip olan Türkiye'de, yerel
yönetimlerin yerine getirdiği hizmetler beş ana grupta toplanabilir. Bunlar;
1. İmarla ilgili görevler (imar planı,
inşaat ruhsatı, kaçak inşaatlarla mücadele, kamulaştırma ve vb.)
2. Kent hizmetiyle ilgili görevler (çöp
toplama ve yok etme, toplu taşıma ve itfaiye ve benzeri.
3. Ekonomik nitelikli görevler (hal ve
pazar, toplu konut, ekmek fabrikası, süpermarket vb.)
4. Sosyal ve kültürel hizmetler (sinema,
konser salonu, spor tesisi, kütüphane, kurslar ve kreş)
5. Kontrol ve denetim (fiyat kontrolü,
inşaatların denetimi, gıda ve çevre sağlığı kontrolü, ceza uygulama vb) dir.
Merkezi yönetim ile yerel yönetimler
arasında kesin ayrımlara gitmek gerçekçi bir yaklaşım olmadığı için Anayasada
merkezi idare, "kamu hizmetlerinin gereklerine göre" genel yetkili
kılınmıştır.
Merkezî idarenin görev ve yetkileri,
Anayasada belirlenen temel hak ve hürriyetlerden anlaşılmaktadır. Ancak,
Anayasada örgütlenme ile ilgili düzenlemede görevler ve hizmetler sayılarak
sınırlandırılmamıştır. Anayasanın 127 nci maddesinin beşinci fıkrasında
"Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin
bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin
sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi
karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari
vesayet yetkisine sahiptir" denilmek suretiyle merkezi yönetimin yetkileri
ayrıntıya varan bir titizlikle düzenlenirken merkezi yönetimin görev ve
hizmetleri şunlardır şeklinde hiçbir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Merkezi yönetim ile mahalli idareler
arasındaki görev bölüşümü, bunlar arasındaki ilişkilerin niteliğini ve
yoğunluğunu belirleyen unsurların başında gelmesi açısından ayrı bir önem
taşımaktadır. Kamu görevlerinin değişik düzeydeki yönetim birimleri arasında
paylaştırılması, ülkelerin devlet felsefesine, geleneklerine ve toplumsal -
ekonomik yapılarına göre belirlenmektedir. Uzun mahalli idareler geleneğinin
sahip ülkelerde, yerel birimlerin merkeze verilen düzenleyici, üretici, hizmet
sunucu bir dizi görevini üslenmiş olduğu görülmektedir. Bu nedenle,
merkez-yerel biçimde, evrensel nitelikli ayrım yapmak olanaksızdır. Daha
fonksiyonel ölçütler olarak, yerel nitelikli, yerel halka yönelik, yerel
katkıya elverişli, küçük ölçekli, daha verimli olarak yapılabilecek, mali
güçlerin olanak verdiği görevlerin, mahalli idarelere bırakılması gerektiği
söylenebilir.
Tasarının birinci fıkrasının ilk
cümlesinde yer alan "Kaymakamın" ibaresi, "bağlı olunan il veya
ilçe idare kurulunun" ibaresiyle değiştirilmiş ve birinci fıkrasının
sonuna "Bir il dahilindeki beldeler ve köyler arasındaki sınır
uyuşmazlıklarının nasıl halledileceği, İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir
yönetmelikle belirlenir" cümlesi eklenmiştir.
İl merkezine bağlı yerleşim birimlerinde,
belediye sınırlarının belirlenmesi halindeki belirsizliği ortadan kaldırmak
amacıyla, ilk cümledeki değişiklik yapılmıştır. Birinci fıkranın sonuna eklenen
cümle ile de, iller arasında meydana gelebilecek faklı uygulamaların önüne
geçilebilecektir.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Sayın Küçük, karar yetersayısı var.
7 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
8 inci madde üzerinde iki adet önerge
vardır. Okutup; aykırılıklarına göre işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı
"Birleşme ve katılma" başlıklı 8 inci maddenin ikinci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
"Bir belde veya köyün veya bunların
bazı kısımlarının meskûn sahasının, komşu bir beldenin meskûn sahasıyla
birleşmesi veya bu sahalar arasındaki mesafenin 5 000 metrenin altına düşmesi
ve yapılacak referandumda buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir
fazlasının komşu beldeye katılmak için olumlu oy vermesi halinde başvuruya ait
evrak, valilik tarafından iltihak olunacak belediyeye gönderilir. Belediye
meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içerisinde başvuru hakkındaki
kararını verir. Belediye meclisinin uygun görmesi halinde katılım gerçekleşir.
Büyükşehirlerde birleşme ve katılma işlemleri, iltihak olunacak ilçe ve ilk
kademe belediye meclislerinin görüşü üzerine, büyükşehir belediye meclisinde
karara bağlanır. Katılma sonrası oluşacak yeni sınır hakkında, 6 ncı maddeye
göre işlem yapılır ve sonuç İçişleri Bakanlığına bildirilir."
BAŞKAN - İkinci önergeyi okutup, işleme
alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Birleşme ve Katılma" başlıklı 8 inci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclisine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla
bezenmiş bir tasarıdır.
5272 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin
"Belde, köy veya bunların bazı kısımlarının meskûn sahaları arasında 5 000
metre ve altında mesafe bulunması, birleşmiş sayılmalarına yeterlidir"
şeklindeki ikinci fıkrasının tasarıda madde metninden çıkarılması yerindedir.
Tasarının 8 inci maddesinin ikinci
fıkrasında da "iltihak olunacak belde sakinlerinin oylarına
başvurulmadan" belde sınırlarında değişiklik yapılması öngörülmüş ve bu
fıkradaki düzenleme de buna göre yapılmıştır. Diğer bir anlatımla, katılımın
gerçekleşmesinde, iltihak olunacak belde halkı (yerel topluluk) tümüyle
dışlanmıştır.
1988 yılında Türkiye tarafından imzalanan
"Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı" 1991 yılında bazı
çekincelerle, 3723 sayılı Yasayla onaylanmıştır. Avrupa Yerel Yönetimler
Özerklik Şartının Türkiye tarafından da benimsenen "Yerel Yönetim
Sınırlarının Korunması" başlığını taşıyan
5 inci maddesinde,
"Yerel yönetimlerin sınırlarında,
mevzuatın elverdiği durumlarda ve mümkünse bir referandum yoluyla ilgili yerel
topluluklara önceden danışılmadan değişiklik yapılamaz" hükmüne yer
verilmiştir.
Yapılan düzenleme, iltihak olunacak belde
sakinlerinin oyuna başvurulmamasını öngördüğü için, söz konusu 5 inci maddeye
ve dolayısıyla Anayasanın 90 ıncı maddesine aykırı düşmektedir.
Tasarının 8 inci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 8 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler.. Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının
"Birleşme ve katılma" başlıklı 8 inci maddesinin ikinci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
"Bir belde veya köyün veya bunların
bazı kısımlarının meskûn sahasının, komşu bir beldenin meskûn sahası ile
birleşmesi veya bu sahalar arasındaki mesafenin 5 000 metrenin altına düşmesi
ve yapılacak referandumda buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir
fazlasının komşu beldeye katılmak için olumlu oy vermesi halinde başvuruya ait
evrak, valilik tarafından iltihak olunacak belediyeye gönderilir. Belediye
meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içerisinde başvuru hakkındaki
kararını verir. Belediye meclisinin uygun görmesi halinde katılım gerçekleşir.
Büyükşehirlerde birleşme katılma işlemleri, iltihak olunacak ilçe ve ilk kademe
belediye meclislerinin görüşü üzerine, büyükşehir belediye meclisinde karara
bağlanır. Katılma sonrası oluşacak yeni sınır hakkında, 6 ncı maddeye göre
işlem yapılır ve sonuç İçişleri Bakanlığına bildirilir."
BAŞKAN - Komisyon katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılması öngörülmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Üniter yapıya sahip olan Türkiye'de yerel
yönetimlerin yerine getirildiği hizmetler 5 ana grupta toplanabilir:
1. İmarla ilgili görevler
2. Kent hizmetiyle ilgili görevler
3. Ekonomik nitelikli görevler (hal ve
pazar, toplu konut, ekmek fabrikası, süpermarket vb.)
4. Sosyal ve kültürel hizmetler
(sinema-konser salonu, spor tesisi, kütüphane, kurslar, kreş)
5. Kontrol ve denetim (fiyat kontrolü,
inşaatların denetimi, gıda ve çevre sağlığı kontrolü, ceza uygulama vb.)
Hizmetlerin sunumunda yönetimler arasında
kesin ayırımlara gitmek gerçekçi bir yaklaşım tarzı olmayabilir. Aynı hizmet
türü ile yerel ve merkezî yönetim farklı gerekçelerle ilgilenebilir. Örneğin,
ilköğretim hizmetinden sağlanan faydanın bir kısmı yerel olarak kabul
edilebilir. Fakat bu, hizmetin yerel yönetimlerce sunulması için yeterli koşul
değildir. Ölçek ekonomileri ve eğitimin tüm ülkede eşit koşullarda sağlanması
gibi nedenlerle merkezî yönetimce sunulması istenebilir.
Kanun tasarısı birleşme ve katılma
konusunu 5272 sayılı Yasadan farklı bir şekilde düzenlemesine karşın, Avrupa
Yerel Yönetimler Özerklik Şartına uygun bir düzenleme getirmemiştir.
Daha önceki düzenlemede buralarda oturan
seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurusu yer
almıyordu. Şimdi bu tasarıyla getirilen, "buralarda oturan seçmenlerin
yarısından bir fazlasının başvurusu" ile, seçim ortamında
"referandumda verilecek oylar" aynı şey değildir.
Bu nedenle, birleşme ve katılmanın Avrupa
Yerel Yönetimler Özerklik Şartına uygun bir şekilde, buralarda oturan
seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için referandumda
olumlu oy vermesi halinde mümkün olmasına yönelik değişiklik yapılmıştır.
AHMET YENİ (Samsun) - Karar yetersayısının
aranılmasını istiyorum.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, önergeyi
oylarınıza sunacağım; ancak, Samsun Milletvekili Ahmet Yeni karar
yetersayısının aranılmasını istediği için, elektronik cihazla oylama yapacağız.
Oylama için 2 dakika süre veriyorum.
Oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar
yetersayısı vardır; önerge kabul edilmemiştir.
8 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
9 uncu madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; önergeyi okutup işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Mahalle ve yönetimi" başlıklı 9 uncu maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 9 uncu maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 9 uncu maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Sayın Küçük, karar yetersayısı var.
9 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
10 uncu madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Belde Adının Değiştirilmesi" başlıklı 10 uncu maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M.Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?..
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 10 uncu maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 10 uncu maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Sayın Küçük, karar yetersayısı var.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
11 inci madde üzerinde 2 adet önerge
vardır; önergeleri geliş sırasına göre okutup, aykırılık derecelerine göre
işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı
Belediyeler Kanunu Tasarısının 11 inci maddesinin son fıkrasına aşağıdaki
ibarenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
"2 000'in üzerinde olup da sonradan
nüfusu 2 000'in altına düşen, kurulmuş, mevcut belediyeler, mevcut konumlarını
muhafaza ederler."
Ülkü Güney
Bayburt
BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Tüzel Kişiliğin Sona Erdirilmesi" başlıklı 11 inci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon katılıyor mu?..
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Yapılan bu düzenlemeyle; bağlı olduğu il
veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50 000'in üzerinde olan bir başka belediyenin
sınırına 5 000 metreden daha yakın hale gelen belediye ve köylerin; genel imar
düzeni veya temel altyapı hizmetlerinin gerekli kılması durumunda, Danıştayın
görüşü alınarak İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine müşterek kararname ile
tüzelkişiliklerinin sona erdirilerek ilgili belediyeye katılması
öngörülmektedir. Bu düzenleme, tüzelkişilikleri sona erdirilip ilgili
belediyeye katılması söz konusu yerel toplulukların yani belediye ile köy
halkının, katılma konusunda kendilerine referandum yoluyla danışılmasını
öngörmediğinden usulüne göre yürürlüğe konulmuş olan "Avrupa Yerel
Yönetimler Özerklik Şartı"na aykırılık teşkil etmektedir.
Diğer taraftan 11 inci maddenin ikinci
fıkrasının ilk cümlesinde yapılan düzenleme ile de; nüfusu 2 000'in altına
düşen belediyelerin, Danıştayın görüşü alınarak İçişleri Bakanlığının önerisi
üzerine müşterek kararname ile köye dönüştürülmesi öngörülmüştür. Belediye olan
mahallî toplumun görüşü alınmadan yapılacak böyle bir düzenleme de, yukarıda
etraflıca açıklanan nedenlerle "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik
Şartı"na ve dolayısıyla Anayasanın 90 ıncı maddesine aykırılık teşkil
edecektir. Diğer taraftan Anayasanın 127 nci maddesinde mahallî idareler; il,
belediye ve köy olarak gösterilmiştir. Belediyenin köye göre daha üst bir
yönetim birimi olduğu açıktır. Bu durumda belediyelerin, sırf nüfuslarının 2
000'in altına düşmesi nedeniyle köye dönüştürülmeleri, onların kazanılmış
haklarının ihlali anlamına geleceğinden böyle bir dönüştürülmenin Anayasanın 2
nci maddesinde ifade edilen hukuk devleti anlayışıyla bağdaştırılması da mümkün
değildir.
Tasarının 11 inci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 11 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Sayın Küçük, karar yetersayısı var.
Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı
Belediyeler Kanunu Tasarısının 11 inci maddesinin son fıkrasına aşağıdaki
ibarenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
"2000 yılı nüfus sayımına göre nüfusu
2 000'in üzerinde olup da sonradan nüfusu 2 000'in altına düşen, kurulmuş,
mevcut belediyeler, mevcut konumlarını muhafaza ederler."
Ülkü Güney
Bayburt
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılamıyoruz efendim.
BAŞKAN - Sayın Güney, konuşacaksınız
galiba; buyurun.
Süreniz 5 dakikadır. (Alkışlar)
ÜLKÜ GÖKALP GÜNEY (Bayburt) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Gönül isterdi ki, bu yasayı, burada,
iktidar ve muhalefet birlikte tartışarak yasalaştıralım; ama, şu anda
gördüğümüz manzara, Anamuhalefet Partisi sıraları bomboş. İktidarın İçtüzükte
yapmış olduğu bir değişiklikle, toptan 20 madde 30 madde bir araya getiriyoruz,
burada bu kanunu görüşüyoruz. Bana göre şeklen görüşüyoruz. Bu kanunun
içeriğini biz burada görüşmüyoruz.
Burada, acaba iki gün daha fazla çalışsak,
üç gün daha fazla çalışsak, herkes konuşabilseydi -her madde için- değerli
arkadaşlar, ne kaybederdik?! Ben, bağımsız bir milletvekiliyim, sadece kendi
irademle, hiçbir etki altında kalmadan, burada tecrübeli bir arkadaşınız olarak
konuşuyorum. Ne olurdu üç gün daha fazla konuşsak?! Bu gerginliği niye
yarattık, değer miydi?! İktidara geldiğiniz zaman "daha çok
hürriyet", "daha çok demokrasi", "yasakları
kaldıralım" diyen siz değil miydiniz, Sayın Başbakanımız değil miydi?!
Buna ne gerek vardı arkadaşlar?! Nihayet bir günümüzü alırdı, üç günümüzü alırdı.
Şimdi, ben, bir milletvekili olarak,
burada, inanın, bunu içime sindiremiyorum ve son derece rahatsızım. Olmaması
lazımdı. Niçin, niye bu noktaya geldik?! Aslında, burada -dikkat edin- suç,
sizin bizim değil, yöneticilerin. İş bu raddeye gelmemeliydi, diyalogla bu iş
halledilmeliydi. Demokrasinin temelinde diyalog vardır. Demokrasi, sadece
çoğunluğun dayatması değildir. Demokrasi, aynı zamanda azınlığın birlikte
olduğu katılımcı demokrasi… Birlikte olur. Böyle şey olur mu?! Bunu, içimden,
inanın üzülerek burada ifade ediyorum ve bundan son derece rahatsızım
arkadaşlar.
Bu takdir sizin. Siz bunu böyle
düşünebilirsiniz, biz bunu getirelim, toptan geçirelim diyebilirsiniz.
Geçirirsiniz, bu olur; ama, işte, bir de bu olur! Avrupa Birliğine girmek
istiyoruz, Parlamentomuzun durumu budur. Bunu, hepinizin takdirlerine,
özellikle yöneticilerin takdirlerine arz ediyorum.
Değerli arkadaşlarım, benim bu önergeme de
hayır diyeceksiniz, ben bunu biliyorum; ama, bakın, bu önergemin içeriğinde ne
var: Biliyorsunuz, Türkiye'de, şu anda 3 215 belediye var. Bu belediyelerin,
340 tanesinin nüfusu 2 000'in altında, yani 2000 senesindeki nüfus sayımının
altına düşmüş. Şöyle veya böyle, 10 kişi düşmüş, 50 kişi düşmüş, 1 kişi düşmüş;
düşmüş… Bu 340 belediye, bu kanun çıktığı zaman köye dönüşecek. Her ne kadar,
değerli arkadaşım, Sayın Bakan "biz bunu Danıştaya götürüyoruz; işte,
Bakanlık karar verecek, Danıştay karar verecek" diyorsa da… Siz iyi
niyetlisiniz, böyle düşünebilirsiniz; ama, yarın gelecek bir iktidar veya bir
bakan, bunların hepsini köy haline çevirir.
Şimdi, arkadaşlarım, bunu sizin
vicdanlarınıza sunuyorum; on yıldır, onbeş yıldır, yirmibeş yıldır veya dört
yıldır belediye vasfını almış, küçük belediye… Burada yaşayan insanlar,
belediye hudutları içinde yaşayan insanlar olarak bugüne kadar gelmişler. Biz
bunlara diyoruz ki "hayır, siz artık köy oldunuz" ve gerekçe olarak
da diyoruz ki, işte "zaten sizin bir mühür, bir arabanız var, aldığınız
parayı hep personel giderlerine veriyorsunuz" falan. Bunların aldığı para
ne; İller Bankasından, bunlar, ya 5 milyar ya 3 milyar, bilemediniz 8 milyar
alır. Yani, bu 340 belediye, şu anda, koca Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin
üzerinde büyük bir yük mü, çok büyük bir yük mü?! Bu 340 belediyeyi yarın
kapattığımız zaman…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Güney, toparlar mısınız.
Buyurun.
ÜLKÜ GÖKALP GÜNEY (Devamla) - Onu da
söyleyeyim; kesinlikle siyasî mülahazalar altında bunu söylemiyorum. Bu
belediyelerin yüzde 90'ı, Adalet ve Kalkınma Partisine mensup belediyeler, bunu
da bilin; ama, bu insanları biz şimdi niye köy haline çevirelim, onların
başında bu kılıcı tutalım; yazık günah değil mi? Devlet bir babadır; baba,
verdiğini geri alır mı?! Devlet onları bundan on sene evvel, onbeş sene evvel
belediye yapmış; onlar, belediye olmaya alışmışlar, belediyenin, iyi kötü,
getirdiği imkânları kullanıyorlar; işte, ilk defa çöp arabasını görmüşler, ilk
defa o beldede bir şehircilik planı yapılmış, yavaş da olsa bir şeyler
yapıyorlar.
Gelin, bunun onuru sizlerin olsun; bu 340
belediyeyi yetim bırakmayalım, mağdur etmeyelim. Bunların kalmasıyla da ne bu
bütçe çöker, hiçbir şey olmaz; ama, bunun, cidden, şerefi ve onuru sizlerin
olsun; bu insanları mağdur olmaktan kurtaralım diyorum, bunu sizlerden
bekliyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
Sayın milletvekilleri, önergeyi oylamaya
sunacağım; ancak, işarî oylamayı elektronik cihazla yapacağım.
Oylama için iki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, önerge
reddedilmiştir.
11 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
Birleşime 5 dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 19.07
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 19.15
BAŞKAN: Başkanvekili
Sadık YAKUT
KATİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 123 üncü Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
944 sıra sayılı kanun tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
V.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
4.-
Belediye Kanunu Tasarısı; Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun; Belediye
Kanununa ve Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanuna Birer Bend Eklenmesine Dair
Kanun Teklifi; İzmir Milletvekili Kemal Anadol ile 37 milletvekilinin; 5434
Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması ile
506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve
Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunlarına Birer Ek Madde
Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1038,
2/272, 2/482) (S. Sayısı: 944) (Devam)
BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.
Tasarının Birinci Bölümünde yer alan 12
nci maddesi üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Kararlarının uygulanması ve nüfus" başlıklı 12 nci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 12 nci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 12 nci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Sayın Küçük, karar
yetersayısı var; önerge reddedilmiştir.
12 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
13 üncü madde üzerinde 1
adet önerge vardır; önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944
sıra sayılı kanun tasarısının "Hemşehri Hukuku" başlıklı 13 üncü
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI
ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa
tasarısı, 1580 sayılı Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve
bu yasayı aşması gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha
fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev
alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine
katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa
kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu
ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Son dönemlerde
"yönetişim" konusundaki bütün isteklere, gelişmelere ve çeşitli
deneyimlerin yaşanıyor olmasına karşın, Belediye Kanunu Tasarısının 13 üncü
maddesindeki Hemşehri Hukuku maddesi 1580 sayılı Yasadakinden daha ileri bir
düzenleme getirmektedir. 1930 yılından bu yana yasal bir hak olmasına karşın
etkin olarak işlemeyen hemşehri hukukunun, ancak aktif katılımı teşvik edecek
yeni düzenlemelerle yaşama geçirilebilmesinin mümkün olabileceği açıktır.
Hemşehrilerin etkin
katılımını sağlayacak ilk önemli adımın "saydamlık" ve "bilgi
edinme hakkı" olduğu kuşkusuzdur. Yeni yetkilerle donatılan belediyelerin
karar almadan ve uygulamaya geçmeden önce, malî kaynaklar ve harcamalar
konusunda "hemşehrilerini" bilgilendirmesi, gereksinmelerini ve
eğilimlerini saptaması da önemli bir konudur. Soyut bir hemşehri hukukunun,
somut bir uygulama haline nasıl dönüşeceği konusunda yeterince bilgi birikimi
olduğu açıktır.
Bu çerçevede, beldenin
stratejik planının hazırlanması ve yıllık programların uygulanmasından önce
kararlardan doğrudan etkilenecek "hemşehrilerin" bilgilendirilmesi ve
onların da kararlara katımı sağlanabilir. Bu çerçevede, belde halkının Belediye
Meclisinin gündemine katkıda bulunma hakkı ya da alınan bir meclis kararına
toplu itiraz hakkı gibi düzenlemeler de getirilebilir. Yine bazı imar yatırım
ya da harcama kararları için referandum yaparak görüşlerin alınması da bu
bağlamda düşünülebilir.
Demokratikliği sadece
seçimlere indirgemediğimiz zaman belediyenin uygulamalarının hemşehri
denetiminden geçmesinin yollarının aranması önemli bir çaba olmaktadır.
Kararlara katılımın yanı sıra, belde halkının belediye yönetimine güvensizlik
duyduğu durumlarda yerel yöneticileri "görevden çekilmeye çağrı
hakının" ihdas edilmesi, hemşehri denetimini sağlayan bir yöntem olarak
uygun olabilir.
Tasarının 13 üncü maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 13 üncü maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Sayın Küçük, karar yetersayısı var; önerge
reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
14 üncü madde üzerinde 2 adet önerge
vardır; önce geliş sırasına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Kanunu Tasarısının "Belediyenin görev ve sorumlulukları" başlıklı 14
üncü maddesinin (b) fıkrasındaki "okulöncesi eğitim kurumları
açabilir" hükmünün fıkra metninden çıkarılarak aşağıdaki gibi
değiştirilmesi saygıyla arz olunur.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
"Devlete ait her derecedeki okul
binalarının inşaatı ile bakım ve onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her
türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her
türlü tesis açabilir ve işletebilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî
dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerin
korunmasını sağlayabilir, bu amaçla bakım ve onarımını yapabilir, korunması
mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa edebilir."
BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Kanunu Tasarısının "Belediyenin görev ve sorumlulukları" başlıklı 14
üncü maddesinin ikinci fıkrası
Anayasaya aykırı olduğu için madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclisine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynaklar
aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış
tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir
tasarıdır.
Belediye Kanunu Tasarısının 14 üncü
maddesinin ikinci fıkrasındaki "Belediye, kanunlarla başka bir kamu kurum
ve kuruluşuna verilmeyen mahallî müşterek nitelikteki diğer görev ve hizmetleri
de yapar veya yaptırır" hükmü Anayasaya aykırı bir düzenlemedir.
Kanun tasarısının 14 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde Anayasanın öngördüğü yapıya uygun
şekilde belediyenin görevleri tek tek sayılmış, kanun tasarısının 14 üncü
maddesinin ikinci fıkrasında ise, belediye bu sayılan görevler dışındaki diğer
görevler bakımından genel yetkili kılınmıştır. Belediye diğer görevler
bakımından genel yetkili kılınmakla kalmamış, aynı zamanda "yapar,
yaptırır" ibaresiyle, belediyeye verilecek diğer görevlerin kamu
tarafından sunumu da şart olmaktan çıkarılarak, bu görevlerin
piyasalaştırılarak sunumu mümkün hale getirilmiştir.
Anayasadaki düzenleme, merkezî idarenin
genel yetkili, mahallî idarelerin ise özel yetkili kuruluşlar olduğunu
göstermektedir.
Yani, merkezî idarenin mahallî müşterek
ihtiyaçların karşılanmasına müdahale etmesi Anayasa Mahkemesinin içtihatlarıyla
bir ölçüde mümkün olmasına karşılık, Anayasada ve Anayasa Mahkemesi
içtihatlarında yerel yönetimlere, mahallî müşterek ihtiyaçlar alanını aşarak
ulusal kamu hizmetleri alanında doğrudan görevler verecek şekilde düzenleme
yapmak Anayasaya aykırıdır.
Eğitim, sağlık, kültür, tarım gibi
alanlarda merkezî yönetimin taşra örgütlenmesini kaldırarak, il sınırları
içinde il özel idarelerini, belediye sınırları içinde belediye başkanlıklarını
genel yetkili idare yapmak mümkün hale getirilmektedir.
Merkezî idare ile yerel yönetimler
arasında görev bölüşümüne ilişkin birçok kanun, dava veya itiraz yoluyla
Anayasa Mahkemesinin önüne gelmiştir. Mahkeme, bu vesilelerle mahallî müşterek
ihtiyaç kavramına ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi bu
değerlendirmelerinde; Anayasanın il, belediye ya da köy halkının mahallî
müşterek ihtiyaçlarının neler olduğunu belirlemediğini, bunun saptanmasını
yasaya bıraktığını, bu durumda yasaların kamu yararını gözeterek Anayasa
sınırları içinde merkezî yönetimle yerel yönetim arasındaki görev sınırlarını belirleyebileceğine karar vermiştir.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum ve işleme
alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Kanunu Tasarısının "Belediyenin görev ve sorumlulukları" başlıklı 14
üncü maddesinin (b) fıkrasındaki "okulöncesi eğitim kurumları
açabilir" hükmünün fıkra metninden çıkarılarak aşağıdaki gibi
değiştirilmesi saygıyla arz olunur.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
"Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile
bakım ve onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve
malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her türlü tesis açabilir ve
işletebilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi
bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerin korunmasını sağlayabilir; bu
amaçla bakım ve onarımını yapabilir, korunması mümkün olmayanları aslına uygun
olarak yeniden inşa edebilir."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Okulöncesi eğitim kurumları çok çeşitli
olup, bunların açılma ve işletilmesi ihtisas gerektirir bir faaliyet olup, bu
işin görevli genel idare kurulunca yürütülmesi gerekmektedir.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Sayın Küçük, karar yetersayısı var; önerge
reddedilmiştir.
14 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
15 inci madde üzerinde 2 adet önerge
vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
TBMM Genel Kurulunda 944 sıra sayısı ile
görüşülmekte olan Belediye Kanunu Tasarısının 15 inci maddesinin birinci
fıkrasının (k) bendindeki "ve miktarı yirmibeşbin YTL'ye kadar olan"
ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
|
Faruk Çelik |
Ahmet Işık |
Mehmet Sarı |
|
Bursa |
Konya |
Osmaniye |
|
İrfan Gündüz |
Cevdet Erdöl |
Abdullah Erdem Cantimur |
|
İstanbul |
Trabzon |
Kütahya |
BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum ve
işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun tasarısının "Belediyenin Yetkileri ve İmtiyazları" başlıklı 15 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların
aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış
tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir
tasarıdır.
Tasarının 15/i maddesinde belirtildiği
üzere belediyeler borç alabilirler. Belediyelerin Hazine garantili dış
borçlarında bütçe kanunları ile getirilen sınırlamalara bağlı olarak artış
oranında bir azalma olsa da Hazine'ye olan iç borçlarının artarak devam ettiği,
netice itibariyle yerel yönetimlerin finansman durumunda rahatlama olmadığı
anlaşılmaktadır. Bu durum da bu konuda belediyeler üzerindeki vesayet
yetkisinin gerekli kıldığı denetimin öneminin açık bir göstergesidir.
Temel yaklaşım yerel yönetimlerin
borçlanmasının sermaye harcanması niteliğindeki harcamalar için söz konusu
olmasıdır. Birkaç ülke uygulaması hariç cari harcamalar için yerel yönetimlerin
borçlanma yetkisi bulunmamaktadır. Bu kural yerelleşmenin en yoğun olduğu
ülkeler için de geçerli olmaktadır.
Borçlanma konusunda
ülkelerin önemli bir kısmında borçlanma üzerinde bir üst sınır ve izin süreci
bulunmaktadır. Türkiye'nin kamu borç stokunun büyüklüğü ve kamu finansman
dengeleri dikkate alındığında yerel yönetimlere tanınan borçlanma olanağının
büyüklüğü ve sakıncaları kendiliğinden ortaya çıkar.
Tasarının 15 inci maddesi
sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde
hazırlanmıştır. Belirtilen gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 15
inci maddesinin tekrar görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması
amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutup,
işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
TBMM Genel Kurulunda 944
sıra sayısı ile görüşülmekte olan Belediye Kanunu Tasarısının 15 inci maddesinin
birinci fıkrasının (k) bendindeki "ve miktarı yirmibeşbin YTL'ye kadar
olan" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
İrfan Gündüz
(İstanbul) ve arkadaşları.
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI
ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul) - Katılıyorum efendim.
BAŞKAN - Sayın Gündüz,
konuşacak mısınız?
İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul) -
Evet Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Gündüz. (AK Parti sıralarından alkışlar)
İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul) -
Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; önerge sahipleri adına söz almış
bulunuyorum; hepinizi en kalbî duygularımla selamlıyorum, saygılarımı
sunuyorum.
Şimdi, Türkiye'nin,
gerçekten Avrupa Birliğine ve dünyaya açılan bir döneme girdiğini hepimiz
görüyoruz. Aslında dünya parlamentolarındaki çalışma stili ile bizim
parlamentomuzdaki bu çalışma stilini, hatta İçtüzüğümüzü, bu çağdaş dünyadaki
uygulamalara uygun bir şekilde değiştirmenin ben zaruretine inanıyorum. Ben,
ikibuçuk yıl, Avrupa Konseyi Türk Delegasyon üyeliği yaptım. Avrupa Konseyi
Parlamentosunda, her mesele, bir defa, komisyonlarda halledilir; katılan
arkadaşlarımız bilirler. Orada bir raportör komisyonda seçilir, raportör
yardımcıları seçilir. Komisyonlarda mesele enine boyuna tartışılır, herkes
konuşmasını yapar, önergesini verir; kabul edilir, edilmez; ama, raportör
nihayetinde bu tartışmalardan sonra elde edilen neticeyi önce komisyonda sunar,
komisyonda kabul edildikten sonra Genel Kurula gelir. Genel Kurulda, raportörün
kendi raporunu takdim etme süresi 8 dakikadır. Olumlu ya da olumsuz,
milletvekillerinin konuşma hakkı da 3 dakikadır ve kesinlikle bunun müsamahası
filan da yoktur. Sonra, böyle bir tek milletvekilinin karar yetersayısı
istiyorum gibi bir talebi de, böyle bir yetkisi de yoktur. Orada, hatta, nispî
çoğunluk da yoktur, bu bizim söylediğimiz. Katılan milletvekillerinin ne
kadarsa ona göre, artı ya da eksi ya da çekimser, karşıda yanar, oyunuzu
verirsiniz; kabul edilir, edilir; edilmez, reddedilir. Esasında, burada
komisyonların gerçekten uzman milletvekillerinden oluşması, raportörün
uzmanlardan oluşması, her türlü sivil toplum örgütleriyle, üniversitelerle,
diğer toplumsal kesimlerle irtibat sağlanarak, onların da görüşleri alınarak,
bunun olgunlaştırılması, hepsi komisyonlarda yapılır; ama, maalesef, bizim
burada, bakın, bir hakkın kötüye kullanılmasının en güzel örneği, her maddede
aynı isim önerge veriyor, önergelerin gerekçelerinin hepsi aynı.
BAŞKAN - Sayın Gündüz, önerge üzerinde
konuşur musunuz.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) - Bu tasarıda,
muhalefet partisi milletvekillerinin yazdığı "ayrışık oy" bizim
tabirimizle de "muhalefet şerhi"nde bir ibare var, onu da arz etmek
istiyorum size: "Devleti dar ve geniş anlamda tanımlamak mümkündür. Dar
anlamda devlet, kamu tüzelkişilerinin yalnızca merkezî ve siyasal nitelikte
olanlarını kapsar. Yerel yönetimler, dar anlamda, bu kapsamın içinde yer
almazlar." Aslında, burada bir zihniyet farklılığı var. Biz ise diyoruz
ki, belediyeler, yerel yönetimler, aslında devletin ilk kapısıdır; bütün
problemler orada başlayıp, çözümler de orada bulunmalıdır. Belediyelerin
meclislerinde her mahalle temsil edilmeli, her mahallenin problemi o mecliste
her gün gündeme getirilerek mahallelerin problemleri yerinde çözülmelidir.
Aslında bu anlayış, vatandaşının ayağına, kırmızı halı serer gibi devlet
hizmetini götürme anlayışıdır.
Avrupa Birliğinde kamu hizmetlerinin yüzde
60'ı belediyeler tarafından yapılır, Almanya'da yüzde 70'i belediyeler
tarafından yapılır, bizim ülkemizde ise sadece yüzde 8'i belediyeler tarafından
yapılır. Yani, siz suları tersine akıtamazsınız, çağdaş dünyanın gittiği bu
yön, bizim de yönümüzdür. Dolayısıyla, yerel ve yerinden yönetim, bugün, pek
çok problemimizin ilk çözüm kapısıdır.
Burada, bizim şu anda söylediğimiz, yeni
Belediye Yasa Tasarımızdaki teklif, 25 milyara kadar olan konularda
anlaşmazlığı çözme yetkisi veriliyordu. Büyükşehirlerde bu miktar bile bazı
problemlere sebep oluyor. Biz, yine, bunu eskisine döndürerek, o yüzden
önergemizi verdik.
Önergemizin kabulünü diliyor; hepinize
sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gündüz.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler…
Sayın Küçük, karar yetersayısı vardır.
Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
15 inci maddeyi kabul edilen önerge
doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde
kabul edilmiştir.
16 ncı madde üzerinde 1 adet önerge vardır;
önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Belediyeye Tanınan Muafiyet" başlıklı 16 ncı maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 16 ncı maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 16 ncı maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
16 ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Sayın Küçük, karar yetersayısı vardır; madde kabul
edilmiştir.
Birinci bölüm üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Birleşime saat 20.45'e kadar ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 19.32
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 20.45
BAŞKAN:
Başkanvekili Sadık YAKUT
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 123 üncü Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
944 sıra sayılı kanun tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
V.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
4.-
Belediye Kanunu Tasarısı; Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun; Belediye
Kanununa ve Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanuna Birer Bend Eklenmesine Dair
Kanun Teklifi; İzmir Milletvekili Kemal Anadol ile 37 milletvekilinin; 5434
Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması ile
506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve
Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunlarına Birer Ek Madde
Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1038,
2/272, 2/482) (S. Sayısı: 944) (Devam)
BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.
Tasarının ikinci bölümü üzerindeki
görüşmelere başlıyoruz.
İkinci bölüm, 17 ilâ 46 ncı maddeleri
kapsamaktadır.
İkinci bölüm üzerinde, AK Parti Grubu
adına, Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordu söz istemişlerdir.
Buyurun Sayın Ordu.
Süreniz 10 dakika.
AK PARTİ GRUBU ADINA HÜSNÜ ORDU (Kütahya)
- Sayın Başkan, değerli milletvekillerimiz; Belediye Kanunu Tasarısının ikinci
bölümü üzerinde Grubum adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Şimdi, çok kısa ve öz olarak, bu yasa
tasarısıyla yerel yönetimlere ait neler geliyor diye baktığımızda; vesayeti
daha çok azaltan, yani, yerele, belediyelere daha çok yetki veren; katılımı
çoğaltan, belediyelerdeki katılımı daha da çoğaltan, gerek muhtarlarla gerek
sivil toplum örgütleriyle gerek meslek odalarıyla gerekse üniversitelerle, bir
şekilde katılımı daha da çoğaltan; denetim konusunda yerel noktadaki denetimi
daha da fazlalaştıran ve yerinden yönetimi daha çok karar noktasında
güçlendiren ve planlamalarla ilgili, uzun vadeli planlamalara yönelik daha çok
karar alma özelliğini veren bir anlayışa sahip bir tasarıyı, kısmet olursa,
bugün, Yüce Meclisten çıkaracağız.
Bu anlamda baktığımızda, hiç şüphesiz, bu
yasa tasarısı, bu ifade ettiğim dört temel unsurda, yerel idarelerden olan
belediyelerimize ve yerinden yönetime, geniş anlamda, bu noktada, artılar
getiriyor.
Eksiler gibi gözüken nedir diye
baktığımızda; işte, hepimizin ifade ettiği, tasarıda da ifade edilen, nüfusu 2
000'in altındaki belediyeler, belirli bir sürede, eğer, birleşme imkânı
bulamazsa, bu birleşmeyi temin edemeyen belediyeler açısından, ilk mahallî
idareler seçimine kadar ve bu birleşme süresinden sonra bile, İçişleri
Bakanlığının önerisi, Danıştayın görüşü ve müşterek bir kararnameden sonra
ancak uygulanabilir hale gelecek. Bu anlamda, geçtiğimiz günlerde, burada,
negatif olarak duran geçici 3'üncü maddede, 31.12.2005 tarihiyle ilgili, biraz
sonra, geçici 3 üncü madde üzerinde verilen bir önergeyle de, bu sürenin
azlığından, yetişmediğinden bahisle, geçtiğimiz günlerde yaklaşık 250'ye yakın
belediye başkanımızın AK Parti Grup Salonunda Grup Başkanvekilimiz Sayın Faruk
Çelik'in Başkanlığında yapılan toplantıyla, onların talebi üzerine, 31.12.2005
tarihi bir yıl daha ötelenmek suretiyle, kendilerinin arzu ettiği bir şekilde,
bir yıl daha ötelenmiş oldu; yani, birleşmeyle ilgili 31.12.2006 tarihine kadar
bir hak tanımış olduk.
Bu anlamda, tabiî ki, bu tasarı, belediyelere
malî yönden de destek verilebilmesini temin etmek için, yakında, çok yakında,
Belediye ve İl Özel İdareleri Gelirler Yasasıyla da takviye yapıldıktan sonra,
bu anlamda yerinden yönetimi, hem katılım açısından hem malî açıdan hem de arzu
ettiğimiz hedefe tam yaklaşmasa bile, çok daha işlerli bir hale getirmiş
olacağız. Burada hedeflenen şeyleri yüzde 100 yapamasak bile, gerçekten bu
kanunla, arzu edilen hedefe daha çok yaklaşılan, yerinden yönetimi güçlendiren
bir hedefe doğru gidiyoruz.
Bu anlamda, bu tasarıda ikinci bölüm
içerisinde yer alan, örneğin vesayetle ilgili bir konuya bir tane, bir maddelik
bir örnek verecek olursak; 1580 sayılı Belediye Kanununda, belediye meclis
kararlarının, bazı kararlarının kesinleşmesi açısından "onay sistemi"
diye, mülkî idare amirlerine onaya gidiyordu. Şimdi bu ikinci bölümdeki
maddemizde yer alan bir düzenlemeyle, belediye meclis kararları onay şeklinden
çıkarılıyor, belediye başkanına hukuksal bir noktada itiraz hakkı tanıyoruz,
tekrar meclis görüşüyor, eğer bu noktadaki kararını tekrar ifade ederse karar
kesinleşiyor, tabiî ki, bunun dışında, gerek belediye başkanlığının gerekse
mülkî idarenin idarî yargı yolu denetimi açıkta kalıyor. Dolayısıyla, vesayet
açısından geçmişte uygulanan bir sistemle ilgili belediye meclis kararları,
belediye yönetimi, idarî açıdan biraz daha özgür bir hale geliyor.
Katılımı çoğaltan bir düşünceyle ilgili
bir örnek verecek olursak; belediye meclis toplantılarına ve ihtisas
komisyonlarına, burada kanuna uygun usullerle seçilen mahalle muhtarlarının
temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, meslek odaları
temsilcileri, üniversite temsilcileri, üniversite temsilcileri, buralardan
seçilen heyetler ve kişiler, bu temsil ettikleri kurumlara ait, ihtisas ve
meclis komisyonlarında söz sahibi oluyor. Bu, şu demek: Gerçekten, bu konumu
ihtiva eden üyeler, hem ihtisas komisyonlarında hem de mecliste fikirlerini
açıklama fırsatı bulacaklar. Bunu da, katılımı sağlayan bir anlayışa
verebileceğimiz bir örnek olarak söyleyebiliriz.
Yine, bu tasarıda, bu bölümde, belediye
meclisinin, karar organı olarak çok daha güçlü bir şekilde ifade edilmesi var.
Bundan sonra, belediye meclis kararları, karar merciî noktasında, bu
düzenlemeyle çok daha güçlü bir hale gelecek.
Denetim açısından yerelleşmeyi ele alacak
olursak; bu kanun tasarısında, bu bölümde, denetimle ilgili, meclisin bir yıl
evvelki gelir ve gider bütçesi ile aktif ve pasif bilançosuyla ilgili mecliste
oluşturulan denetim komisyonlarına, bir yıl evvelki gelir ve gider hesaplarıyla
ilgili belediyelerde kendilerine ihdas edilen odalarda, bu noktadaki gelir ve
gider bütçelerini, yerinde, 45 günlük bir süreyle denetleme yetkisi veriyoruz.
Bu denetimin sonuçlarını, bu komisyon, meclis başkanlarına havale yapıyor. Bu
anlamda da, denetim fonksiyonunu, çok daha genişleyen, katılımı çoğaltan bir
hale getirmeye çalışıyoruz.
Planlamayla ilgili bir örnek verecek
olursak; bu anlamda, stratejik planlamalarla ilgili altyapı, çevre, ulaşım
gibi, bir ilçenin, bir ilin son derece önemli olan gelecek planlamalarında,
uzun vadeli planlar yapılıyor. Bu planlarla ilgili, belediye meclisleri, bu
alınan kararları, uzun vadeli plana, programa uygun şekilde uygulama fırsatı
buluyor; dolayısıyla, bu yasada, bizim, çok daha fazla konuları içeren şeyleri
ifade etme imkânımız var; ama, özetle, başlangıçta ifade ettiğim gibi, vesayet
açısından, katılımı çoğaltan bir anlayış açısından, yerinden denetim açısından,
yerinden yönetimin kararının güçlendirilmesi açısından ve uzun vadeli planlar
açısından, belediye yönetimi geçmişe göre çok daha şeffaf, çok daha katılımcı
bir noktaya geliyor.
Ben, bu vesileyle, bu tasarıda, eksiğiyle,
artısıyla, fazlasıyla, katılma noktasında güç veren, imkân yaratan tüm
katılımcılara, tüm sivil kuruluşlara ve Meclisimizde yer alan tali ve
anakomisyonlarımıza teşekkür ediyorum.
Bu anlamda, bu tasarıya olumlu noktada oy
kullanacağımızı ifade ediyorum ve bu tasarının ülkemize, yerel yönetimlere
hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.
Saygılarımla. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ordu.
İkinci bölüm üzerinde şahsı adına söz
isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Nusret Bayraktar; buyurun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
Süreniz 5 dakikadır.
NUSRET BAYRAKTAR (İstanbul) - Sayın
Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; ikinci bölümün görüşülmesi esnasında şahsım
adına söz aldım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
5272 sayılı Belediye Kanunu, 24.12.2004
tarihinde aslında onaylanarak yürürlüğe girmişti. Şöyle, kısa bir,
hafızalarımızı tazeleyelim. 1990 yılından bu yana, Türkiye'de, yerel
yönetimlerle ilgili, hepimiz, her siyasî parti, her iktidara gelen hükümet
mensupları ve muhalefet partililer ve sivil toplum örgütleri, yerel
yönetimlerle ilgili, merkezî vesayetten, yetkisizlikten, sorumluluk
paylaşımından, kaynaksızlıktan şikâyette bulunmuşlardı. 3 Kasım seçimleri
öncesi de, AK Partinin referansı, yerel yönetimlerle halka daha iyi hizmet
getirilebileceğinin konuşularak, dillendirilerek, AK Partinin merkezî yönetimde
iktidara gelmesiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, iktidarı ve
muhalefetiyle, her ne kadar, önergelerde gördüğümüz kadarıyla, sivil toplum
örgütlerinden gerektiği şekilde bilgi alınamadığı için bu madde çıkarılsın, bu
madde çıkarılsın, bu madde çıkarılsın deniliyor ise de, yıllarca tartışılan,
gündeme geldikten sonra da komisyonlarda, siyasî parti gruplarında ve sivil
toplum örgütlerinde ve belediye başkanlıklarımızın organize ettiği bütün
toplantılarda tartışıla tartışıla bu kanun gerçekleşmiş, Cumhurbaşkanı
tarafından üç maddesiyle ilgili iade söz konusu olmuş, üç maddenin görüşülerek
yeniden tasdik edildiği esnada, Anayasa Mahkemesince, sadece usul açısından,
oylama nitelikli gerekçeden kaynaklanarak yeniden görüşülmesi talep edilmiştir.
Dolayısıyla, aslında, altı aydır yürürlükte olan ve yıllarca arzu ettiğimiz
değişikliklerin, en azından büyük bir bölümünün tahakkuk ettiğini gördüğümüz şu
kanunda, merkezî vesayet kalkmıştır; sorumluluk ve merkeziyetçilikle ilgili
konular arzu ettiğimiz seviyeye gelmediyse dahi, büyük merhale katedilmiştir;
kaynakla ilgili, hem belediye kanununda hem de bundan sonra gelebilecek
belediyeler ve il özel idareleri gelirler kanununda düzeltilmeye
çalışılacaktır.
Amaç, yerinden hizmet olduğuna göre,
halkın bizatihi yerinden hizmetleri daha etkili, daha verimli bulabilmesi için
bu çalışmaları yerine getirirken, altı aylık süreç içerisinde de gelen muhtelif
şikâyetler ve aksaklıkların da bilvesile düzeltilmesine imkân bulduğumuz şu
andaki 944 sayılı kanunla, kimi önergelerle, kimi komisyonlarda belli
düzeltmelerle, eksik olan, Anayasa Mahkemesinin de belirtmiş olduğu hususlar da
tamamlanarak yürürlüğe girmesi öne alınmıştır.
Ben, şimdi, burada, bir de, Sayın Ülkü
Güney'in dile getirdiği, nüfusu 2 000'in altında olan belediyelerin kapatılması
konusuna da işaret etmek istiyorum. Türkiye'de 3 225 belediye var. Aslında, bu
belediyeler, gerçekten, tasnif edildiği zaman, 1923 yılında 436, bugün, 16'sı
büyükşehir, 65'i merkez olmak üzere 3 215 belediyemiz var. 1950 yılında
belediyelerde yaşayan nüfus, genel nüfus oranına göre yüzde 27,5'ti; 2000
yılında yüzde 78,73'e yükselmiş, ilerleyen on yıllık süreç içerisinde yüzde
85'lere çıkacaktır. Yani, nüfusumuzun yüzde 85'i belediyelerde yaşıyor. Halk,
bütün hizmetlerini, doğduğu günden ölümüne kadar belediyelerden almak istiyor.
Bu hizmetler, bizatihi belediyelerden,
demokratik ve şeffaf bir anlayışla, yerinden yönetim ilkelerine göre
istendiğine göre, gelişen ve değişen ülke ve dünya şartlarına paralel olarak,
mutlaka, belediyelerle ilgili bu yasaların gerçekleşmesi gerekiyordu. Ne yazık
ki, 1930 yılında çıkarılan 1580 sayılı Yasaya göre "2 000 nüfusun üzerinde
belediye kurulur" deniliyordu; ama, 2 000 nüfusun altında kalınca ne olur;
boşlukta kaldı ve otuz yıldır 2 000 nüfuslu belediyeleri yöneten
arkadaşlarımız, o beldeleri köylükten kurtaramadılarsa, cazibe merkezi
olamadılarsa, hizmet üretemedilerse, demek ki, burada bir sancı vardır, burada
aksayan bir yön vardır; bir operasyona ihtiyaç var; ya yerinde tedavi ederek
nüfus kriterini artırmak gerekiyor ya birleştirmek gerekiyor ya da operasyonla
orayı kapatmak gerekiyor; bunun başka yolu yok.
Bu tartışıldı, konuşuldu ve şimdi, eğer,
verilen süre içerisinde birleşme gerçekleşirse birleşecekler ve bundan sonra
nüfus kriteri ve sınır kriteri getirilerek, 5 000 nüfusun altında yeni belediye
kurulamayacak ve 2 000'in altına düşenler, yeni nüfus sayımı yapılacak, seçim
yapılacak zamana kadar eğer 2 000 nüfusu da koruyamazlarsa, o zaman, elbette
kapatılacaklardır. Bu bakımdan, bu noktalarla ilgili hassasiyeti de dile
getirmek gerekiyor.
Altı aylık uygulamalardan da gördüğümüz
kadarıyla, aksayan yönlerin büyük bir bölümü, burada, aslında, giderilmeye
çalışılmış.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bayraktar, tamamlayabilir
misiniz.
Buyurun.
NUSRET BAYRAKTAR (Devamla) - Özlük
haklarında da düzenlemeler yapılmış, bazı teknik düzenlemeler de yapılıyor.
Eksik görülen şeyler de önergelerle tamamlanmaya çalışılacaktır.
Bu kanunun, bir an önce, belediyelerimizin
hizmetlerinin devamı açısından aksaklığa mahal bırakmadan geçmesinin ve
yürürlüğe girmesinin faydalı olacağını düşünüyor, hepinize saygılar sunuyorum.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın
Bayraktar.
İkinci bölüm üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Şimdi, ikinci bölümde yer alan maddeleri,
eğer varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı ayrı
oylarınıza sunacağım.
17 nci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Belediye Meclisi" başlıklı 17 nci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 17 nci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 17 nci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler…
Sayın Küçük, karar yetersayısı var.
Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
17 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Sayın milletvekilleri, işarî oylamayı
elektronik cihazla yapacağım ve 3 dakika süre vereceğim.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 17 nci
madde kabul edilmiştir.
18 inci madde üzerinde 2 adet önerge
vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
TBMM Genel Kurulunda 944 sıra sayısıyla
görüşülmekte olan Belediye Kanunu Tasarısının 18 inci maddesinin (h) bendinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
"h) Vergi, resim ve harçlar dışında
kalan ve miktarı beşbin YTL'den fazla dava konusu olan belediye
uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek."
|
Faruk Çelik |
Cevdet Erdöl |
Abdullah Erdem Cantimur |
|
Bursa |
Trabzon |
Kütahya |
|
Hüseyin Tanrıverdi |
|
Sabri Varan |
|
Manisa |
|
Gümüşhane |
BAŞKAN - Diğer önergeyi okutup, işleme
alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Meclisin Görev ve Yetkileri" başlıklı 18 inci maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının "Belediye meclisinin görev
ve yetkileri" başlığını taşıyan 18 inci maddesinin (c) bendinde,
"Belediyenin imar planlarını görüşmek ve onaylamak" belediye
meclisinin görevleri arasında sayılmıştır. 3194 sayılı kanun ile plan onama
konusunda yetkili kılınan belediyeler ve valiliklerin bu yetkileri
kullanabilecek biçimde reorganizasyonunun gerçekleştirilmesi zorunludur.
Tasarıda bu amaçla yapılacak düzenlemede (Türk Mühendis ve Mimar Odaları
Birliği, Şehir Plancıları Odası’nın görüşleri de alınarak) imar birimleri
verilen yetki ve sorumluluğa uygun biçimde genişletilmeli, imar birimlerinin
imar adası ve imar parseli ölçeğinde uygulama ve denetimi sağlanırken, Fen
İşleri Birimleri yapı ölçeği ile sınırlandırılmalı ve bu alanda gerçekten
uzmanlaşmaları sağlanmalıdır.
Tasarının 18 inci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 18 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
TBMM Genel Kurulunda 944 sıra sayısıyla
görüşülmekte olan Belediye Kanunu Tasarısının 18 inci maddesinin (h) bendinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
"h) Vergi, resim ve harçlar dışında
kalan ve miktarı beşbin YTL'den fazla dava konusu olan belediye
uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek."
Faruk
Çelik
(Bursa)
ve arkadaşları
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin takdirine bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
15 inci maddede yapılan değişikliğe uyum
sağlanmaktadır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
18 inci maddeyi kabul edilen önerge
doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
19 uncu madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Başkanlık Divanı" başlıklı 19 uncu maddesinin Anayasaya
aykırılığı nedeniyle tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
5272 sayılı Kanunun 19 uncu maddesine
tasarıda da aynen yer verilmiştir. Bu maddenin son fıkrasında "Meclisinin
çalışmalarına ve katılıma ilişkin esas ve usuller İçişleri Bakanlığı tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir" denilmiştir. Maddede belediye
meclisinin çalışmalarına ilişkin ilkeler konusunda herhangi bir düzenleme yer
almadığından, bu konudaki usul ve esasları belirleyen bir yönetmelik, aslî
düzenleme yapmış olacaktır. Halbuki Anayasaya göre, Anayasanın gösterdiği ayrık
haller dışında, yürütmenin aslî düzenleme yetkisi yoktur; yürütme, Anayasaya ve
kanunlara uygun olarak kullanılacak ve yerine getirilecek bir yetki ve
görevdir. Anayasanın 8 inci maddesinde ifade edilmiş olan bu ilke, yürütmenin
ancak kanun ile aslî olarak düzenlenmiş bir alanda düzenleme yetkisi kullanılabileceğini
açıkça ortaya koymaktadır. Anayasanın 7 nci maddesine göre ise, aslî düzenleme
yetkisi, Türkiye Büyük Millet Meclisinindir ve devredilemez."
Kanunda bir hususun yönetmelikle
düzenleneceğinin belirtilmesi, o hususun kanunla düzenlenmiş olduğu anlamına
gelmez. Kanunla yapılmış bir düzenlemeden söz edilebilmesi için, o hususun en
azından temel ilkelerinin kanunda gösterilmesi gerekir.
19 uncu maddenin son fıkrası, yukarıda
belirtildiği üzere, yürütmenin kanuniliği ilkesine aykırı olarak, yürütmeye aslî
düzenleme yapmak imkânı tanıdığı için Anayasanın 8 inci maddesine; yasamaya ait
olan aslî düzenleme yetkisini yürütmeye devrettiği için Anayasanın 7 nci
maddesine; böyle bir yetki Anayasaya dayanmadığı için Anayasanın 6 ncı
maddesine aykırıdır.
Tasarının 19 uncu maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 19 uncu maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
19 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
20 nci madde üzerinde 2 adet önerge
vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Kanunu Tasarısının "Meclis toplantısı" başlıklı 20 nci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
Meclis toplantısı
Madde 20.- Belediye Meclisi, her ay, ayın
ilk haftası, önceden kararlaştırıldığı gün, çalışma saatleri içinde toplanır.
Ancak, belediye meclisi, nüfusu 20 000'e kadar olan belediyelerde üç ayda bir,
50 000'e kadar olan belediyelerde iki ayda bir toplantı yapılmasını
kararlaştırabilir.
Meclis, resmî tatile rastlayan günlerde
çalışmasına ara verebilir. Belediye Meclisi her yıl bir ay tatil kararı
alabilir.
Önemli ve acele bir iş çıkarsa Belediye
Başkanının yazılı çağrısı veya üyelerinden 1/3'ünün gerekçeli teklifi ile
Belediye Meclisi olağanüstü toplanır.
Bütçe görüşmesine rastlayan toplantı
süresi en çok yirmi gün, diğer toplantıların süresi en çok beş gündür.
Mutat toplantı yeri dışında
toplanılmasının zorunlu olduğu durumda üyelere önceden bilgi vermek kaydıyla
meclis başkanının belediye sınırları içerisinde belirlediği yerde toplantı
yapılır. Ayrıca, toplantının yeri ve zamanı mutat usullerle belde halkına
duyurulur.
Meclis toplantıları açıktır. Muhalle
muhtarları oy hakkı olmaksızın Meclis toplantılarına katılabilir ve süresi 10
dakikayı geçmemek üzere mahallesini ilgilendiren gündemdeki konularla ilgili
görüş bildirebilir. Meclis başkanının veya üyelerden herhangi birinin gerekçeli
önerisi üzerine, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kapalı oturum
yapılmasına karar verilebilir.
Meclis görüşmeleri görevlilerce tutanağa
geçirilir, başkan ve kâtip üyeler tarafından imzalanır. Toplantılar, meclisin
kararıyla sesli ve görüntülü cihazlarla da kaydedilebilir. Kapalı yapılmayan
toplantıların tutanakları isteyen herkese verilir ve varsa görüntüleri ile
birlikte elektronik ortamda yayımlanır. Görüntü kasetlerinin kopyaları maliyet
bedeli karşılığı isteyenlere verilir.
BAŞKAN - Aykırı olan ikinci önergeyi
okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Meclis toplantısı" başlıklı 20 nci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların
aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış
tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir
tasarıdır.
Tasarının 20 nci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 20 nci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Kanunu Tasarısının "Meclis toplantısı" başlıklı 20 nci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
Meclis toplantısı
Madde 20.- Belediye Meclisi, her ay, ayın
ilk haftası, önceden kararlaştırıldığı gün, çalışma saatleri içinde toplanır.
Ancak, belediye meclisi, nüfusu 20 000'e kadar olan belediyelerde üç ayda bir, 50
000'e kadar olan belediyelerde iki ayda bir toplantı yapılmasını
kararlaştırabilir.
Meclis, resmî tatile rastlayan günlerde
çalışmasına ara verebilir. Belediye Meclisi her yıl bir ay tatil kararı
alabilir.
Önemli ve acele bir iş çıkarsa Belediye
Başkanının yazılı çağrısı veya üyelerinden 1/3'ünün gerekçeli teklifi ile
Belediye Meclisi olağanüstü toplanır.
Bütçe görüşmesine rastlayan toplantı
süresi en çok yirmi gün, diğer toplantıların süresi en çok beş gündür.
Mutat toplantı yeri dışında toplanılmasının
zorunlu olduğu durumda üyelere önceden bilgi vermek kaydıyla meclis başkanının
belediye sınırları içerisinde belirlediği yerde toplantı yapılır. Ayrıca,
toplantının yeri ve zamanı mutat usullerle belde halkına duyurulur.
Meclis toplantıları açıktır. Muhalle
muhtarları oy hakkı olmaksızın Meclis toplantılarına katılabilir ve süresi 10
dakikayı geçmemek üzere mahallesini ilgilendiren gündemdeki konularla ilgili
görüş bildirebilir. Meclis başkanının veya üyelerden herhangi birinin gerekçeli
önerisi üzerine, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kapalı oturum
yapılmasına karar verilebilir.
Meclis görüşmeleri görevlilerce tutanağa
geçirilir, başkan ve kâtip üyeler tarafından imzalanır. Toplantılar, meclisin
kararıyla sesli ve görüntülü cihazlarla da kaydedilebilir. Kapalı yapılmayan
toplantıların tutanakları isteyen herkese verilir ve varsa görüntüleri ile
birlikte elektronik ortamda yayımlanır. Görüntü kasetlerinin kopyaları maliyet
bedeli karşılığı isteyenlere verilir.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
20 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
21 inci madde üzerinde 2 adet önerge
vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Belediye Kanununun 21
inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Ünal Kacır |
Recep Koral |
Yahya Baş |
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
Muzaffer Baştopçu |
|
|
|
Kocaeli |
|
"Gündem
Madde 21.- Her ayın ilk günündeki belediye
meclis gündemi belediye başkanı tarafından belirlenerek en az üç gün önceden
üyelere bildirilir ve çeşitli yöntemlerle halka duyurulur.
Her ayın ilk toplantısında belediye
başkanı ve meclis üyeleri belediyeye ait işlerle ilgili konuların gündeme
alınmasını önerebilir. Öneri, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kabul
edildiği takdirde gündeme alınır.
İmar konuları ile yıllık bütçe dışında
kalan gündemdeki diğer konular ile üyelerin teklifleri; toplantıya katılanların
salt çoğunluğunun kabulü halinde komisyonlara havale edilmeksizin belediye
meclisince görüşülerek karara bağlanabilir."
BAŞKAN - Aykırı olan diğer önergeyi
okutup, işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Gündem" başlıklı 21 inci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 21 inci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 21 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Sayın Küçük, karar yetersayısı vardır.
Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Belediye Kanununun 21
inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ünal Kacır
(İstanbul) ve arkadaşları
"Gündem
Madde 21.- Her ayın ilk günündeki belediye
meclis gündemi belediye başkanı tarafından belirlenerek en az üç gün önceden
üyelere bildirilir ve çeşitli yöntemlerle halka duyurulur.
Her ayın ilk toplantısında belediye
başkanı ve meclis üyeleri belediyeye ait işlerle ilgili konuların gündeme
alınmasını önerebilir. Öneri, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla kabul
edildiği takdirde gündeme alınır.
İmar konuları ile yıllık bütçe dışında
kalan gündemdeki diğer konular ile üyelerin teklifleri; toplantıya katılanların
salt çoğunluğunun kabulü halinde komisyonlara havale edilmeksizin belediye
meclisince görüşülerek karara bağlanabilir."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Evet, takdire bırakıyorum.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Metin daha anlaşılır hale getirilmiş
ayrıca komisyonlara havale edilmesine gerek duyulmayan maddelerin direkt
görüşülmesine imkân sağlanmıştır.
BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 21 inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
22 nci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Kanun
Tasarısının "Toplantı ve Karar Yetersayısı" başlıklı 22 nci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi
ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun
açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclisine katılımı ne mahalle
bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere
genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynaklar aktarılmasını
öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış tanımlamalar,
yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 22 nci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 22 nci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
23 üncü madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Meclis Kararlarının Kesinleşmesi" başlıklı 23 üncü
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?..
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler,
yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş
bir tasarıdır.
Tasarının 23 üncü maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 23 üncü maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
24 üncü madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "İhtisas Komisyonları" başlıklı 24 üncü maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 24 üncü maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 24 üncü maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
25 inci madde üzerinde 2 adet önerge
vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılık derecelerine göre işleme
alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Kanunu Tasarısının "Denetim Komisyonu" başlıklı 25 inci maddesinin
birinci, ikinci ve üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
"İl ve ilçe belediyeleri ile nüfusu
10 000'in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisi, her ocak ayı
toplantısında belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile hesap ve
işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından gizli oyla ve üye sayısı
beşten çok olmamak üzere bir denetim komisyonu oluşturur. Beş üyenin üçü
muhalefet partilerine mensup üyeler arasından seçilir. Komisyonun muhalefet
partilerine mensup üyeleri, her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin
meclisteki üye sayısının meclis üye tamsayısına oranlanması suretiyle oluşur.
Komisyon, belediye başkanı tarafından
belediye binası içinde belirlenen yerde çalışır ve çalışmalarında kamu
kuruluşlarından müfettiş, denetçi ve kontrolör unvanıyla görev yapan
personelden ve bu unvanı taşıyan kamu personelinden veya uzman kişilerden
yararlanabilir. Bunların denetim komisyonunda çalıştırılmalarına ilişkin usul
ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
Denetim komisyonu toplantılarına, belediye
ve bağlı kuruluşlar dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarından görevlendirilenlere
1 000; kamu personeli dışındaki diğer uzman kişilere büyükşehir belediyelerinde
3 000, diğer belediyelerde 2 000 gösterge rakamının devlet memurlarına
uygulanan aylık katsayı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere, belediye
meclisince belirlenecek miktarda günlük ödeme yapılır. Denetim komisyonunda
belirlenecek kişi ve gün sayısı belediye meclisince belirlenir."
BAŞKAN - Aykırı olan diğer önergeyi
okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının "Denetim Komisyonu" başlıklı 25 inci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 25 inci maddesi ile Denetim
Komisyonunun kurulması öngörülmektedir.
Denetim Komisyonuna ilişkin tasarı hükmü
genel nitelikte düzenlemeler getirmekle birlikte, son dönemde bütçesel karar
sürecinde saydamlığı ve hesap verme sorumluluğunu artırmaya yönelik olarak,
kamu malî yönetiminde ve malî denetim sisteminde yapılan değişiklikleri
içerecek şekilde tasarlanmamıştır. Maddenin 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve
Kontrol Kanunu hükümleri çerçevesinde eksiktir.
Tam olarak 2006 yılından itibaren
uygulamasına geçilecek olan yeni sistemde kurumsal düzeyde stratejik planlama,
iç kontrol, iç denetim gibi yeni süreçler devreye girmektedir. Bu yeni
süreçlerin getireceği yeni mekanizmaların Meclis Denetim Komisyonu tarafından
mutlak şekilde dikkate alınması gerekmektedir. Bu, komisyonun çalışma
sürecindeki etkinliğini artıracağı gibi yeni öngörülen mekanizmaların doğru
algılanması ve etkin bir şekilde uygulanması konusunda belirleyici dinamik bir
faktör olacaktır.
Günümüzde modern kamu malî yönetim ve
denetim sistemlerini geleneksel uygulamalardan ayıran özelliklerin başında rol
ve sorumlulukların açık olması ve açık olarak tanımlanmış görev ve yetkilere
göre kurumların denetim işlevlerini yerine getirmesidir. Dolayısıyla, meclis
üyeleri arasından gizli oyla seçilen ve konunun doğrudan uzmanı olmayan
komisyon üyelerinin belediye hesap ve işlemlerini denetleyebilmesi için
denetimde öncelikle neleri sorgulayacaklarının çerçevesinin çizilmesi
gerekmektedir.
Konu bu çerçevede değerlendirildiğinde
maddenin aşağıdaki hususlarda eksik olduğu görülmektedir.
Sadece hesap ve işlemlerin değil,
stratejik planların ve uygulama sonuçlarının ayrıntılı incelenmesi.
Belediyeyi yükümlülük altına sokan
faaliyetlerin temel inceleme ve denetleme başlıkları içinde olması ve bunlarla
ilgili belediyenin başlangıç hedeflerinin uygulama sonuçları çerçevesinde
sorgulanması. Başta borçlanma ve borçların sürdürülebilirliği ile ihale ve
büyük yatırım projeleri olmak üzere, hedef ve uygulama sonuçlarının hesap verme
sorumluluğu çerçevesinde açık bir şekilde ortaya konması.
Vergi ve benzeri malî yükümlülükler gibi
piyasa ve vatandaş üzerinde yük yaratan kararların ve uygulama sonuçlarının
değerlendirilmesi.
Belediyenin hizmet sunumu çerçevesinde
sahip olduğu varlıklardaki artışın ve azalışın incelenmesi.
Faaliyet raporları, iç denetçilerin
hazırladıkları kapsamlı denetim raporları, Sayıştayın dış denetim raporları ve
İçişleri Bakanlığının yetkili denetim ve kontrol birimlerinin raporları
çerçevesinde hesap ve işlemlerin denetlenmesi.
Bunlar Meclis Denetim Komisyonunun denetim
sürecinde dikkate alması ve sonuçlandırması gereken temel noktalar olmalı,
bunların dışında komisyon kendi ilgisine göre denetimi genişletmelidir; ancak,
Meclis Denetim Komisyonu genel hükümlerde belirtilen denetim usullerinin
dışında bunlarla çatışacak ve bu denetim sonuçları ile ters düşecek mükerrer
denetim görevleri üstlenmemelidir.
Tasarının 25 inci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 25 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Kanunu Tasarısının "Denetim Komisyonu" başlıklı 25 inci maddesinin
birinci, ikinci ve üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
"İl ve ilçe belediyeleri ile nüfusu
10 000'in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisi, her ocak ayı
toplantısında belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile hesap ve
işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından gizli oyla ve üye sayısı
beşten çok olmamak üzere bir denetim komisyonu oluşturur. Beş üyenin üçü
muhalefet partilerine mensup üyeler arasından seçilir. Komisyonun muhalefet
partilerine mensup üyeleri, her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin
meclisteki üye sayısının meclis üye tamsayısına oranlanması suretiyle oluşur.
Komisyon, belediye başkanı tarafından
belediye binası içinde belirlenen yerde çalışır ve çalışmalarında kamu
kuruluşlarından müfettiş, denetçi ve kontrolör unvanıyla görev yapan
personelden ve bu unvanı taşıyan kamu personelinden veya uzman kişilerden
yararlanabilir. Bunların denetim komisyonunda çalıştırılmalarına ilişkin usul
ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
Denetim komisyonu toplantılarına, belediye
ve bağlı kuruluşlar dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarından görevlendirilenlere
1 000; kamu personeli dışındaki diğer uzman kişilere büyükşehir belediyelerinde
3 000, diğer belediyelerde 2 000 gösterge rakamının devlet memurlarına
uygulanan aylık katsayı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere, belediye
meclisince belirlenecek miktarda günlük ödeme yapılır. Denetim komisyonunda
belirlenecek kişi ve gün sayısı belediye meclisince belirlenir."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılması öngörülmektedir.
Yapılan değişikliklerle; denetim
komisyonunun en çok beş üyeden ve muhalefet ağırlıklı oluşması, komisyon
çalışmalarında özellikle müfettiş, denetçi ve kontrolör unvanı ile görev yapan
personelden yararlanılması ve bunların denetim komisyonunda çalıştırılmalarına
ilişkin usul ve esasların İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanacak
yönetmelikte düzenlenmesi önerilmektedir.
Denetim komisyonunun kendisinden beklenen
yararı sağlaması için muhalefet ağırlıklı oluşması şarttır. Öte yandan mevzuata
aykırı işlemlerin, kamu zararına neden olan işlemlerin veya suç konusu
oluşturan işlemlerin, bu işleri meslek olarak yürütenlerce saptanması gerekir.
Aksi takdirde ya yeterli kanıt edilemeyecek ya da hatalı ve yanlış suç
isnatları söz konusu olabilecektir. Ayrıca, bu görevi yürütecek olanların
görevlendirilmelerine ilişkin usul ve esasların önceden belirlenmesine ihtiyaç
vardır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
26 ncı madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Meclisin Bilgi Edinme ve Denetim Yolları" başlıklı 26
ncı maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyorum.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 26 ncı maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 26 ncı maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
27 nci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Başkan ve Meclis Üyelerinin Görüşmelere Katılamayacağı
Durumlar" başlıklı 27 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyorum efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
FARUK ÇELİK (Bursa) - Hükümet katılıyor
efendim, niye gerekçeyi okutuyorsunuz?
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyoruz efendim.
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 27 nci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 27 nci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
28 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Başkan ve Meclis Üyelerinin Yükümlülükleri" başlıklı 28
inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 28 inci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 28 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
29 uncu madde üzerinde1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Meclis Üyeliğinin Sona Ermesi" başlıklı 29 uncu
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler,
yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş
bir tasarıdır.
Tasarının 29 uncu maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 29 uncu maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Sayacağım sayın milletvekilleri. Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
30 uncu madde üzerinde1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Meclisin Feshi" başlıklı 30 uncu maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 30 uncu maddesi, sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 30 uncu maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
31 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Boşalan Meclisin Görevinin Yerine Getirilmesi" başlıklı
31 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 31 inci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 31 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
32 nci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Huzur ve İzin Hakkı" başlıklı 32 inci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle
bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere
genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların
aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış
tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir
tasarıdır.
Tasarının 32 inci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 32 inci maddesinin tekrar görüşülmek
üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
33 üncü madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Belediye Encümeni" başlıklı 33 üncü maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 33 üncü maddesine göre belediye
encümeni seçilmiş ve atanmış üyelerden oluşmaktadır. Anayasanın 127 nci maddesi
uyarınca yerel yönetimler "karar organları seçmenler tarafından seçilerek
oluşturulan kamu tüzel kişileri"dir. Belediye encümenlerinin, karar organı
mı, yoksa yürütme organı mı olduğu, üzerinde fikirbirliği sağlanamayan bir
konudur.
Anayasa Mahkemesi 22.6.1988 gün ve
E:1987/18, K:1988/23 sayılı Kararında, il daimî encümenini "il kamu
tüzelkişiliğinin karar organlarından biri" olarak kabul etmiş ve il daimî
encümeninde memurların da yer almasını sağlamaya yönelik yasal düzenlemeyi
iptal etmiştir. Öte yandan yine Anayasa Mahkemesi, 13.6.1988 gün ve E:1987/22,
K:1988/19 sayılı Kararında,
"Anayasa gereği kuruluşları ayrı
yasalarla düzenlenmiş üç ayrı yerel yönetim biriminden en özgün yapıyı taşıyan
belediyeler, 14.4.1930 günlü, 1580 sayılı Belediye Kanununa göre
kurulmuşlardır. Bu yasaya göre, belediye tüzelkişiliğinin organları, belediye
meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanı olup, belediye meclisi ile
belediye encümeni karar, belediye başkanı ise yürütme organıdır"
denilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin anılan kararları
karşısında, belediye encümeninde memur üyelere -hem de toplanma ve karar
çoğunluğunu elde tutar sayıda- yer verilmesi, tasarının Anayasaya uygun olarak
hazırlanmadığını göstermektedir.
Tasarının 33 üncü maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 33 üncü maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler…Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
34 üncü madde üzerinde 2 adet önerge
vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Kanunu Tasarısının 34 üncü maddesinin (f) bendindeki "ve miktarı beşbin
YTL'ye kadar," ibaresi ile "alacaklarının" ibaresinin
çıkarılması ve "alacaklarının" ibaresi yerine
"uyuşmazlıklarının" ibaresinin getirilmesi arz ve teklif olunur.
|
Recep Yıldırım |
Recep Koral |
Yahya Baş |
|
|
Sakarya |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
Muzaffer Baştopçu |
|
|
|
|
Kocaeli |
|
|
BAŞKAN -Diğer önergeyi okutup, işleme
alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Encümenin Görev ve Yetkileri" başlıklı 34 üncü
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 34 üncü maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 34 üncü maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Kanunu Tasarısının 34 üncü maddesinin (f) bendindeki "ve miktarı beşbin
YTL'ye kadar," ibaresi ile "alacaklarının" ibaresinin
çıkarılması ve "alacaklarının" ibaresi yerine
"uyuşmazlıklarının" ibaresinin getirilmesi arz ve teklif olunur.
Recep Yıldırım
(Sakarya) ve arkadaşları
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: 15 inci maddenin birinci
fıkrasının (k) bendindeki değişiklikle uyum sağlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
35 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Encümen Toplantısı" başlıklı 35 inci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi
ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun
açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle
bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere
genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların
aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış
tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir
tasarıdır.
Tasarının 35 inci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 35 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
36 ncı madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Encümen Üyelerine Verilecek Ödenek" başlıklı 36 ncı
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU
(İstanbul)- Katılmıyoruz.
BAŞKAN- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler,
yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş
bir tasarıdır.
Tasarının 36 ncı maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 36 ncı maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
37 nci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Belediye Başkanı" başlıklı 37 nci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)-
Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasadır.
Tasarının 37 nci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 37 nci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
38 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Belediye Başkanının Görev ve Yetkileri" başlıklı 38 inci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasadır.
Tasarının 38 inci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 38 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN- Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
39 uncu madde üzerinde 2 adet önerge
vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
944 sıra sayılı kanun tasarısının 39 uncu
maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
|
Faruk Çelik |
Recep Koral |
Nihat Ergün |
|
Bursa |
İstanbul |
Kocaeli |
|
İdris Naim Şahin |
|
Hüseyin Tanrıverdi |
|
İstanbul |
|
Manisa |
"Belediye başkanına nüfusu;
a) 10 000'e kadar olan belediyelerde 80
000,
b) 10 001'den 100 000'e kadar olan
belediyelerde 110 000,
c) 100 001'den 500 000'e kadar olan
belediyelerde 140 000,
d) 500 001'den 2 000 000'e kadar olan
belediyelerde 190 000,
e) 2 000 001'den fazla olan belediyelerde
230 000,
gösterge rakamının devlet memurları için
belirlenen aylık katsayıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek
ödenir. Nüfusu 50 000'in altındaki il merkezi ile nüfusu 50 000'in üzerinde
olan büyükşehir belediye sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediye
başkanlarının ödeneğinin hesaplanmasında uygulanacak gösterge rakamı (c)
bendindeki gösterge rakamından aşağı olamaz."
BAŞKAN- Diğer önergeyi okutup, işleme
alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Belediye Başkanının özlük hakları" başlıklı 39 uncu
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır. Ne kadın haklarının daha
fazla geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev
alabilmelerinin yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine
katılımı ne mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa
kavuşturulması ne de belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu
ve dengeli kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasa
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 39 uncu maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 39 uncu maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Birleşime 5 dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 21.57
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma
Saati: 22.10
BAŞKAN: Başkanvekili
Sadık YAKUT
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 123 üncü Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
944 sıra sayılı kanun tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
V.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
4.- Belediye Kanunu Tasarısı; Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun; Belediye Kanununa ve Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanuna Birer Bend Eklenmesine Dair Kanun Teklifi; İzmir Milletvekili Kemal Anadol ile 37 Milletvekilinin; 5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması ile 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunlarına Birer Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1038, 2/272, 2/482) (S. Sayısı: 944) (Devam)
BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.
Tasarının ikinci bölümünde yer alan 39
uncu madde üzerindeki ikinci önergeyi okutup, işleme alacağım.
Okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
944 sıra sayılı kanun tasarısının 39 uncu
maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
|
Faruk Çelik |
Recep Koral |
Nihat Ergün |
|
Bursa |
İstanbul |
Kocaeli |
|
İdris Naim Şahin |
|
Hüseyin Tanrıverdi |
|
İstanbul |
|
Manisa |
"Belediye başkanına nüfusu;
a) 10 000'e kadar olan belediyelere 80
000,
b) 10 001'den 100 000'e kadar olan
belediyelerde 110 000,
c) 100 001'den 500 000'e kadar olan
belediyelerde 140 000,
d) 500 001'den 2 000 000'a kadar olan
belediyelerde 190 000,
e) 2 000 001'den fazla olan belediyelerde
230 000,
gösterge rakamının Devlet memurları için
belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek
ödenir. Nüfusu 50 000'in altındaki il merkezi ile nüfusu 50 000'in üzerinde olan büyükşehir
belediye sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediye başkanlarının
ödeneğinin hesaplanmasında uygulanacak gösterge rakamı (c) bendindeki gösterge
rakamından aşağı olamaz.
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Sayın Başkan, katılıyorum; ama, orada bir düzeltme yapmamız gerekiyor.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Bu (e) bendinden sonra gelen, nüfusu 50 001'den az olan il merkez
belediyelerinde ibaresindeki "50 001'den" ibaresindeki "50
001'den" ibaresi "100 001" olarak değişmesi gerekir. O şekilde
katılıyoruz.
BAŞKAN - Not alınmıştır Sayın Bakan.
Sayın Çelik, önerge sahibi olarak düzeltmeye
katılıyor musunuz?
FARUK ÇELİK (Bursa) - Katılıyorum.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Görev itibariyle birbirine yakın
belediyeler arasındaki ödenek dengesizliğinin giderilmesi ve hizmette
verimliliğin artırılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
39 uncu maddeyi kabul edilen önerge
doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
40 ıncı madde üzerinde 1 adet önerge vardır;
okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Başkan Vekili" başlıklı 40 ıncı maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 40 ıncı maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerçeklerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 40 ıncı maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
41 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Stratejik plan ve performans programı" başlıklı 41 inci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 41 inci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 41 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
42 nci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Yetki Devri" başlıklı 42 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların
aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış
tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir
tasarıdır.
Tasarının 42 nci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 42 nci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
43 üncü madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "İhtilaf hali" başlıklı 43 üncü maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması gereken
noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla geliştirilmesi ne
kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin yolunun açılması
ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne mahalle bazında
temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de belediyelere
genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların
aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış
tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir
tasarıdır.
Tasarının 43 üncü maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 43 üncü maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
44 üncü madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Belediye başkanlığının sona ermesi" başlıklı 44 üncü
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 44 üncü maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 44 üncü maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
45 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Belediye başkanlığının boşalması halinde yapılacak
işlemler" başlıklı 45 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz
ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 45 inci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 45 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
46 ncı madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Kanun
Tasarısının "Belediye başkanı görevlendirilmesi" başlıklı 46 ncı
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclisine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynaklar
aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış
tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir
tasarıdır.
Tasarının 46 ncı maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 46 ncı maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
İkinci bölüm üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Üçüncü bölüm üzerindeki görüşmeler
başlıyoruz.
Üçüncü bölüm, 47 ilâ 72 nci maddeleri
kapsamaktadır.
Üçüncü bölüm üzerinde, AK Parti Grubu
adına söz isteyen Kayseri Milletvekili Adem Baştürk.
Sayın Baştürk?.. Yok.
Üçüncü bölüm üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Şimdi, üçüncü bölümde yer alan maddeleri,
eğer varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı ayrı
oylarınıza sunacağım.
47 nci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Görevden uzaklaştırma" başlıklı 47 nci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SAİT AÇBA
(Afyonkarahisar) - Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla
bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 47 nci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 47 nci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
48 inci madde üzerinde 1 adet önerge vardır;
okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Belediye Teşkilatı" başlıklı 48 inci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SAİT AÇBA
(Afyonkarahisar) - Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli kaynakların
aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda yetersizlikler, yanlış
tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya aykırılıklarla bezenmiş bir
tasarıdır.
Tasarının 48 inci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 48 inci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
49 uncu madde üzerinde 2 adet önerge
vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılık derecelerine göre işleme
alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Belediye Yasasının 49
uncu maddesinin 7 nci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
|
İdris Naim Şahin |
Recep Koral |
Mehmet Beşir Hamidi |
|
İstanbul |
İstanbul |
Mardin |
|
Asım Aykan |
Zülfü Demirbağ |
Mevlüt Çavuşoğlu |
|
Trabzon |
Elazığ |
Antalya |
"Norm kadrosunda belediye başkan
yardımcısı bulunan belediyelerde norm kadro sayısına bağlı kalınmaksızın;
belediye başkanı, zorunlu gördüğü takdirde, nüfusu 50 000'e kadar olan
belediyelerde bir, nüfusu 50 001-200 000 arasında olan belediyelerde iki,
nüfusu 200 001-500 000 arasında olan belediyelerde üç, nüfusu 500 000 ve fazla
olan belediyelerde dört belediye meclis üyesini belediye başkan yardımcısı
olarak görevlendirebilir. Bu şekilde görevlendirilen meclis üyelerine belediye
başkanına verilen ödeneğin 2/3'ünü aşmamak üzere belediye meclisi tarafından
belirlenecek aylık ödenek verilir ve taleplerine göre bir sosyal güvenlik
kurumu ile ilişkilendirilir. Bu şekilde görevlendirme, memuriyete geçiş, sözleşmeli
veya işçi statüsünde çalışma dahil ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil
etmez ve belediye meclisinin görev süresini aşamaz. Sosyal güvenlik prim ve
benzeri giderleri belediye bütçesinden karşılanır."
BAŞKAN - Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Genel Kurulda 944 sıra sayısıyla görüşülmekte olan Belediye Kanunu Tasarısının 49 uncu maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Abdurrahman Anik |
Faruk Çelik |
Abdullah Veli Seyda |
|
Bingöl |
Bursa |
Şırnak |
|
Yekta Haydaroğlu |
Faruk Anbarcıoğlu |
Ahmet Yaşar |
|
Van |
Bursa |
Aksaray |
"Belediye ve bağlı kuruluşlarında,
norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi,
bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık
alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plancısı , çözümleyici ve
programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve
tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşmeyle çalıştırılabilir.
Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca
atama yapılamaz. Bu personelin, yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş
kadro unvanının gerektirdiği nitelikleri taşımaları şarttır. Bu fıkra uyarınca
sözleşmeli olarak istihdam edileceklere ödenecek net ücret, söz konusu kadro
unvanı için birinci derecenin birinci kademesi esas alınmak suretiyle 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa göre tespit edilecek her türlü ödemeler toplamının
net tutarının yüzde 25 fazlasını geçmemek üzere belediye meclisi kararıyla
belirlenir. Genel hükümlere göre birinci dereceden kadro ihdas edilemeyen kadro
unvanları için ise o kadro unvanından ihdası yapılmış en yüksek kadro
derecesinin birinci kademesi esas alınır ve yapılacak ödemenin azamî tutarı
yukarıda belirtilen usule göre tespit olunur. Bu fıkra hükümlerine göre
çalıştırılacak personel için İçişleri Bakanlığı unvanlar itibariyle sınırlama
getirebilir.
Avukat, mimar, mühendis (inşaat mühendisi ve
harita mühendisi olmak kaydıyla) ve veteriner kadrosu bulunmayan veya işlerin
azlığı nedeniyle bu unvanlarda kadrolu personel istihdamına ihtiyaç duyulmayan
belediyelerde, bu hizmetlerin yürütülmesi amacıyla, haftanın ya da ayın belirli
gün veya saatlerinde kısmî zamanlı olarak sözleşmeyle personel
çalıştırılabilir. Kısmî zamanlı olarak çalıştırılacak personel sayısı yukarıda
belirtilen her unvan için birden fazla olamaz ve bunlarla yapılacak sözleşme
süresi takvim yılını aşamaz. Bunlara ödenecek net ücret, aynı unvanlı
kadroların birinci derecesinin birinci kademesi için yapılması gereken bütün
ödemeler toplamının net tutarının yarısı geçmemek ve çalıştırılacak süreyle
orantılı olmak üzere belediye meclisi kararıyla tespit edilir. Bu fıkra
uyarınca sözleşmeli personel olarak çalıştırılanlar için iş sonu tazminatı
ödenmez ve işsizlik sigortası primi yatırılmaz.
BAŞKAN - Bir saniye Sayın Özçelik.
Sayın milletvekilleri, salonda muhalefet
partisi olmamasına rağmen, Kâtip Üye arkadaşımızın okudukları anlaşılmamaktadır.
Lütfen, sessiz olalım.
Buyurun Sayın Özçelik.
… Bunlardan yaptıkları başka işler
sebebiyle herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olanlar için sosyal
sigorta ve genel sağlık sigortası primi yatırılmaz ve aynı kişi birden fazla
belediye veya bağlı kuruluşta çalıştırılamaz.
Üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri
uyarınca çalıştırılacak personele her ne ad altında olursa olsun sözleşme
ücreti dışında herhangi bir ödeme yapılmaz ve ücret mahiyetinde aynî ya da
nakdî menfaat temin edilmez. Bu personel hakkında bu kanunla düzenlenmeyen
hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü
maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilenler hakkındaki hükümler uygulanır.
Bu personele ait sözleşme örnekleri sözleşmenin imzalanmasını izleyen 30 gün
içinde İçişleri Bakanlığına ve Maliye Bakanlığına gönderilir.
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SAİT AÇBA
(Afyonkarahisar) - Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Sözleşmeli ve kısmî zamanlı olarak
çalıştırılacak personelin çalıştırılmasına ilişkin usuller ile bunlara ödenecek
ücretin tespiti ve haklarında uygulanacak hükümler ayrıntılı olarak
düzenlenmektedir.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Belediye Yasasının 49
uncu maddesinin 7 nci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
İdris Naim Şahin
(İstanbul) ve arkadaşları
"Norm kadrosunda belediye başkan
yardımcısı bulunan belediyelerde norm kadro sayısına bağlı kalınmaksızın; belediye
başkanı, zorunlu gördüğü takdirde, nüfusu 50 000'e kadar olan belediyelerde
bir, nüfusu 50 001-200 000 arasında olan belediyelerde iki, nüfusu 200 001-500
000 arasında olan belediyelerde üç, nüfusu 500 000 ve fazla olan belediyelerde
dört belediye meclis üyesini belediye başkan yardımcısı olarak
görevlendirebilir. Bu şekilde görevlendirilen meclis üyelerine belediye
başkanına verilen ödeneğin 2/3'ünü aşmamak üzere belediye meclisi tarafından
belirlenecek aylık ödenek verilir ve taleplerine göre bir sosyal güvenlik
kurumu ile ilişkilendirilir. Bu şekilde görevlendirme, memuriyete geçiş,
sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dahil ilgililer açısından herhangi bir
hak teşkil etmez ve belediye meclisinin görev süresini aşamaz. Sosyal güvenlik
prim ve benzeri giderleri belediye bütçesinden karşılanır."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SAİT AÇBA
(Afyonkarahisar) - Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Sayın Başkan, katılıyorum; ama, müsaade ederseniz, son cümlede bir ilave
yapmam gerekiyor.
BAŞKAN - Düzeltme yapacaksınız herhalde;
buyurun Sayın Bakan.
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Yedinci fıkranın son cümlesi şu şekilde olacak: "Sosyal güvenlik prim ve
benzeri giderlerden kurum karşılıkları belediye bütçesinden karşılanır."
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Teklif edilen değişiklikle 39 uncu madde
paralelinde bir gruplandırma yapılmakta ve belediye başkan yardımcılarına
çalıştıkları süre içinde bir sosyal güvenlik kurumuyla ilişkilendirme imkânı
sağlanmaktadır.
BAŞKAN - Sayın Bakanın düzeltmesiyle
birlikte önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
Kabul edilen önergeler doğrultusunda 49 uncu
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir.
50 nci madde üzerinde 2 adet önerge
vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
944 sıra sayılı Belediye Kanunu
Tasarısının 50 nci maddesinin birinci fıkrasında geçen "üç ay"
ibaresinin "iki ay" olarak değiştirilmesini arz ederim.
Recep Koral
İstanbul
BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Personel Devri" başlıklı 50 nci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe :
944 sıra sayılı yasa tasarısı, 1580 sayılı
Yasanın birçok bakımdan gerisinde kalan bir tasarıdır ve bu yasayı aşması
gereken noktalarda da tökezlemektedir. Ne kadın haklarının daha fazla
geliştirilmesi ne kamu görevlilerinin belediye meclisinde görev alabilmelerinin
yolunun açılması ne mahalle muhtarlarının belediye meclislerine katılımı ne
mahalle bazında temsilciler sisteminin yasal dayanağa kavuşturulması ne de
belediyelere genişleyen yetki ve görev alanlarıyla uyumlu ve dengeli
kaynakların aktarılmasını öngörmektedir. Dolayısıyla, çok sayıda
yetersizlikler, yanlış tanımlamalar, yanlış yönlendirmeler ve Anayasaya
aykırılıklarla bezenmiş bir tasarıdır.
Tasarının 50 nci maddesi sivil toplum
örgütlerinin görüşleri alınmadan özensiz bir şekilde hazırlanmıştır. Belirtilen
gerekçelerle 944 sıra sayılı kanun tasarısının 50 nci maddesinin tekrar
görüşülmek üzere tasarı metninden çıkarılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
944 sıra sayılı Belediye Kanunu
Tasarısının 50 nci maddesinin birinci fıkrasında geçen "üç ay"
ibaresinin "iki ay" olarak değiştirilmesini arz ederim.
Recep Koral
İstanbul
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe :
Kadro ve unvanlarıyla ataması
yapılamayanların mağdur olacağı düşünüldüğünden, sürenin azaltılmasının doğru
olacağı düşünüldüğünden.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
51 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Zabıtanın Görev ve Yetkileri" başlıklı 51 inci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon, önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, salt çoğunluğumuz mevcut şu anda; katılıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
52 nci madde üzerinde 1 önerge vardır;
okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "İtfaiye" başlıklı 52 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
53 üncü madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Acil Durum Planlaması" başlıklı 53 üncü maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Salt çoğunluk var mı Sayın
Başkanım?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Salt çoğunluğumuz hazır Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
54 üncü madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alacağım:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Denetimin Amacı" başlıklı 54 üncü maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan, salt çoğunluğumuz hazır.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
55 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alacağım:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Denetimin Kapsamı ve Türleri" başlıklı 55 inci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
56 ncı madde üzerinde 2 adet önerge
vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Yasa Tasarısının 56 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki "mart ayı"
ibaresinin "nisan ayı" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Recep Koral |
Yahya Baş |
Muzaffer Baştopçu |
|
İstanbul |
İstanbul |
Kocaeli |
BAŞKAN - Diğer önergeyi okutup, işleme
alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Faaliyet Raporu" başlıklı 56 ncı maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum :
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Yasa Tasarısının 56 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki "Mart ayı"
ibaresinin "Nisan ayı" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Recep Koral
(İstanbul) ve arkadaşları
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) -Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN- Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
57 nci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Hizmetlerde Aksama" başlıklı 57 nci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) -Katılıyor Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN- Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir..
58 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Denetimle İlgili Diğer Hükümler" başlıklı 58 inci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) -Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum
:Kabul edenler…Kabul etmeyenler…Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum :Kabul
edenler…Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
59 uncu madde üzerinde 2 adet önerge
vardır, geliş sıralarına göre okutup aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Kanun Tasarısının 59 uncu maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve
teklif ederiz.
|
Recep Koral |
Yahya Baş |
Muzaffer Baştopçu |
|
İstanbul |
İstanbul |
Kocaeli |
"Büyükşehir belediyelerinde büyükşehir sınırları ve mücavir alanları içinde belediyelerince tahsil edilen emlak vergisi tutarının tamamı ilgili ilçe ve ilk kademe belediyeleri tarafından alınır. Bunlardan büyükşehir belediyesine veya özel idareye ayrıca pay kesilmez."
BAŞKAN - Diğer önergeyi okutup, işleme
alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Belediyenin Gelirleri" başlıklı 59 uncu maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Kanun Tasarısının 59 uncu maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve
teklif ederiz.
Recep Koral
(İstanbul) ve arkadaşları
"Büyükşehir belediyelerinde
büyükşehir sınırları ve mücavir alanları içinde belediyelerince tahsil edilen
emlak vergisi tutarının tamamı ilgili ilçe ve ilk kademe belediyeleri
tarafından alınır. Bunlardan büyükşehir belediyesine veya özel idareye ayrıca
pay kesilmez."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Bu fıkra mevcut 5272 sayılı Yasanın 59
uncu maddesinde de aynen bulunmaktadır. Büyükşehir belediyeleri, il sınırı
içinden toplanan vergilerden pay almakta olup, bu paydan ilçe ve ilk kademe
belediyelerine pay verilmemektedir. Emlak vergisi gelirleri ilçe ve ilk kademe
belediyelerinin en önemli gelir kalemini oluşturmaktadır. Dolayısıyla, emlak
vergisi gelirlerinden kesinti yapılmaması ilçe ve ilk kademe belediyelerini
malî açıdan rahatlatmasını amaçlamaktadır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
60 ıncı madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Belediyenin Giderleri" başlıklı 60 ıncı maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
61 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Belediye Bütçesi" başlıklı 61 inci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
62 nci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Bütçenin Hazırlanması ve Kabulü" başlıklı 62 nci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
63 üncü madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Harcama Yetkilisi" başlıklı 63 üncü maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
64 üncü madde üzerinde 2 adet önerge
vardır; geliş sıralarına göre okutup, aykırılıklarına göre işleme alacağım:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Yasa Tasarısının 64 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki "mart ayı"
ayı ibaresinin "nisan ayı" ayı olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
|
Recep Koral |
Yahya Baş |
Muzaffer Baştopçu |
|
İstanbul |
İstanbul |
Kocaeli |
BAŞKAN - Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Kesin Hesap" başlıklı 64 üncü maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Belediye
Yasa Tasarısının 64 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki "mart ayı"
ibaresinin "nisan ayı" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Muzaffer Baştopçu
(Kocaeli) ve arkadaşları
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul
edilmiştir.
BAŞKAN - 65 inci madde üzerinde 1 adet
önerge vardır; okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı Kanun
Tasarısının "Bütçe Sistemi" başlıklı 65 inci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU
(İstanbul)- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
66 ncı madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Geçmiş Yıl Bütçesinin Devamı" başlıklı 66 ncı maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU
(İstanbul)- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
67 nci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Gelecek Yıllara Yaygın Hizmet Yüklenmeleri" başlıklı 67
nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU
(İstanbul)- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
68 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Borçlanma" başlıklı 68 inci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU
(İstanbul)- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
69 uncu madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Arsa ve Konut Üretimi" başlıklı 69 uncu maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
70 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Şirket Kurulması" başlıklı 70 inci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Saat 23.00 olduğundan ve Üçüncü Bölümün
bitmesi için de 2 madde kaldığı için, Üçüncü Bölümün sonuna kadar çalışma
süremizin uzatılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
71 inci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "İşletme Tesisi" başlıklı 71 inci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
72 nci madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 944 sıra sayılı kanun
tasarısının "Borç ve Alacakların Takas ve Mahsubu" başlıklı 72 nci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi
Trabzon
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..
İÇİŞLERİ BAKANI ABDÜLKADİR AKSU (İstanbul)
- Katılıyoruz.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler…Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
Üçüncü Bölüm üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Çalışma süremizin dolması sebebiyle,
alınan karar gereğince kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için 2
Temmuz 2005 Cumartesi günü saat 12.00'de toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma
saati: 23.01