BIM 2 6 2005-03-23T10:08:00Z 2005-03-23T10:08:00Z 91 56975 324762 TBMM 2706 649 398830 9.2812 0 6 nk 6 nk 0

DÖNEM: 22         YASAMA YILI: 3

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

CİLT: 77

 

67 nci Birleşim

8 Mart 2005 Salı

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - YOKLAMA

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Oturum BaşkanlarInIn KonuşmalarI

1.- TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin'in, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlayan konuşması

B) GündemdIşI Konuşmalar

1.- Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin'in, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe ilişkin gündemdışı konuşması

2.- Konya Milletvekili Ahmet Işık'ın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin birinci devre azalarına İstiklal Madalyası verilmesinin yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması

3.- İstanbul Milletvekili Güldal Okuducu'nun, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe ilişkin gündemdışı konuşması

C) Tezkereler ve Önergeler

1.- Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın (6/1428, 1429, 1450) esas numaralı sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/261)

2.- (10/152, 216) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının, komisyonun görev süresinin bir ay uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/770)

3.- TBMM Dışişleri Komisyonu heyetinin, Hırvatistan Parlamentosu Başkanının resmî davetine icabetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/771)

4.- TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, Avustralya Temsilciler Meclisi Başkanı David Hawker ve Senato Başkanı Paul Calvert'in ortak resmî davetine beraberinde bir Parlamento heyetiyle icabetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/772)

5.- Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in Ürdün'e yaptığı resmî ziyarete katılacak milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/773)

6.- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Arnavutluk ve Bosna Hersek'e yaptığı resmî ziyarete katılacak milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/774)

7.- Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair İçtüzük Teklifinin (2/224) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/262)

8.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in, İzmir İlinde Bayraklı Adı ile Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin (2/77) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/263)

D) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI Önergelerİ

1.- İstanbul Milletvekili Yahya Baş ve 48 milletvekilinin, millî ve manevî değerlerimize ve Türk aile yapısına aykırı televizyon programlarının toplum hayatımıza etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/257)

2.- Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve 30 milletvekilinin, Kocaeli - Gebze İlçesi Dilovası Beldesindeki sanayi kuruluşlarının atıklarının çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/258)

V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1.- Konya Milletvekili Halil Ürün'ün yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/642) (S. Sayısı: 782)

2.- Karabük Milletvekili Ali Öğüten'in yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/643) (S. Sayısı: 783)

3.- Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez'in yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/573) (S. Sayısı: 784)

4.- İzmir Milletvekili Muharrem Toprak'ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/628) (S. Sayısı: 785)

VI.- ÖNERİLER

A) Sıyasî Partı Grubu Önerılerı

1.- (10/16) esas numaralı Meclis araştırması önergesinin 8.3.2005 tarihli birleşimde görüşülmesine ilişkin CHP Grubu önerisi

B) Danişma Kurulu Önerılerı

1.- Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesi ve 8.3.2005 Salı günkü birleşimde sadece sözlü soruların görüşülmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi

VII.- SORULAR VE CEVAPLAR

A) Sözlü Sorular ve Cevaplari

1.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in, kredi kartı faiz oranlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/712) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

2.- Manisa Milletvekili Nuri Çilingir'in, 2003 yılı yaşüzüm ihracat teşvikinin ne zaman verileceğine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/721) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

3. - Adana Milletvekili Kemal Sağ'ın, Halk Bankasının piyasa yapıcısı bankalar arasına alınmasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/736) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

4.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, Ziraat ve Halk Bankalarının yeni yönetimine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/738) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

5. - Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, ABD'den sağlanan kredinin koşulla sağlandığı iddiasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/744) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

6.- Diyarbakır Milletvekili Muhsin Koçyiğit'in, devlet alacaklarına uygulanan gecikme faiz oranının indirilip indirilmeyeceğine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/745) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

7. - Diyarbakır Milletvekili Muhsin Koçyiğit'in, kredi kartı borçlarına uygulanan bileşik faiz oranına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/746) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

8.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in, bankalardan yapılan döviz transferlerinde komisyon alınmasının nedenine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/858) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

9.- Balıkesir Milletvekili Orhan Sür'ün, haklarında açılmış dava bulunan Ziraat Bankası yöneticilerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/939) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

10.- Kars Milletvekili Selami Yiğit'in, bankaların kredi kartlarına uyguladığı faiz oranlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/960) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

11.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, dış ve iç borçlara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/983) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

12.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, yapılan atamalara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/990) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

13.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, Ziraat Bankasının hayvancılık kredilerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1071) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

14.- Balıkesir Milletvekili Orhan Sür'ün, Halk Bankasından kredi kullanan bir firmaya ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1188) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

15.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, atanan ve görevden alınan personele ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1230) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

16.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, halkın altın tasarrufunun ekonomiye kazandırılmasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1282) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

17.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in, Yeni Türk Lirasının gizli devalüasyona yol açacağı iddiasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1332) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

18.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, 2004 ve 2005 malî yılı bütçelerinden Iğdır İline ayrılan ödenek miktarı ve kullanımına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1401) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

19.- Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, personel atamalarına ve geçici personele dönersermayeden ödenen paya ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1445) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

20.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, Topluma Kazandırma Kanunundan yararlanmak için başvuranlara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/723)

21.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, gazi aylıklarında iyileştirme yapılıp yapılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/728) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

22.- Ankara Milletvekili İsmail Değerli'nin, Ankara Kulübüne malî destek verilip verilmeyeceğine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/730) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

23.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, işçi emeklilerinin maaşlarında artış yapılıp yapılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/732) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

24.- Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın, THY'ye ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/763) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

25.- İstanbul Milletvekili İsmet Atalay'ın, ek Motorlu Taşıtlar Vergisine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/777) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

26.- Trabzon Milletvekili Asım Aykan'ın, milletvekili lojmanları ile kamp, sosyal tesis ve lokallerin satışına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/782) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

27.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, otomotiv ürünlerindeki ÖTV artışına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/788) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

28.- Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın, üreticinin elinde kalan tütünün alımında Tekelin uyguladığı fiyata ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/798) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

29.- Edirne Milletvekili Rasim Çakır'ın, Edirne İlinin ekonomik canlılığının artırılması için ne gibi tedbirler alınacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/799) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

30.- Tokat Milletvekili Feramus Şahin'in, özelleştirilen kuruluşlardaki çalışanların kamuda istihdamına yönelik çalışmalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/810) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

31.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, Tekel ve TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesinde verilen tekliflere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/813) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

32.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden Bandırma'daki Tekel depolarına nakledilen tütüne ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/814) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

33.- Adana Milletvekili N. Gaye Erbatur'un, Eti Alüminyum AŞ'nin özelleştirme kapsamından çıkarılıp çıkarılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/832) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

34.- Manisa Milletvekili Hasan Ören'in, tarımsal sulamada kullanılan elektrikte KDV oranının düşürülüp düşürülmeyeceğine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/856) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

35.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in, Mersin Defterdarlığındaki bazı atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/857) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

36.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in, 2002/3546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile sağlanan imkânın tüm öğretim üyelerini kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi için bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/875) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

37.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, bir televizyon kanalında reklam adı altında yapılan bir yayının vergisine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/879) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

38.- Adana Milletvekili Kemal Sağ'ın, özelleştirme kapsamındaki kuruluşlarda yönetim kurulu üyesi ve denetçi olarak görev yapan ÖİB personeline ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/903) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

39.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, üniversitelere verilen kadrolara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/910) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

40.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, üniversitelerin araştırma kaynaklarından yapılan gelir tahsilatına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/919) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

41.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in, TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi ihalesine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/923) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

42.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi sürecine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/924) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

43.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Vergi Barışı Kanununun sonuçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/952) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

44.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in, KOBİ'lerin ve esnafın vergi yüküne ve kredi şartlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/954) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

45.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, yapılan atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1014) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

46.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, Malatya'da tütün alımlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1035) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

47.- Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün'ün, özelleştirme mağduru işçilere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1054) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

48.- Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın, yerel yönetimlere kaynak aktarımında gözetilen kriterlere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1083) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

49.- Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un, Millî Piyango İdaresinin özelleştirilme gerekçesine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1085) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

50.- Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük'ün, milletvekili lojmanlarının satışına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1101) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

51.- Tokat Milletvekili Feramus Şahin'in, TÜRK TELEKOM AŞ'nin özelleştirilmesinin sonuçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1161) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

52.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, Balıkesir-Erdek-Tatlısu Köyündeki hazineye ait bir arazinin kiraya verilmesine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1174) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

53.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, lokantacıların gıda ürünlerinin alımı ve satımında karşılaştıkları farklı KDV oranlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1179) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

54.- Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, Antalya-İbradı İlçesinin hükümet konağı inşaatına ne zaman başlanacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1197) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

55.- Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık'ın, Bursa-Karacabey Subaşı'ndaki hazine arazisinin satışına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1204) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

56.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Antalya-Serik İlçesi enerji nakil hatlarındaki sorunlara ve yapılan çalışmalara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1206) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

57.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Antalya-Kaş-Kalkan-İslamlar Köyündeki trafo ihtiyacına ilişkin Enerji  ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1207) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

58.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün,  ABD Başkanının ülkemizi ziyaretinin maliyetine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1210) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

59.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in,   atanan ve görevden alınan personele  ilişkin  Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1224) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

60.- Bilecik  Milletvekili Yaşar Tüzün'ün, milletvekili lojmanlarına ve satış işlemlerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1247) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

61.- Antalya Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'nun, yaz aylarında turizm beldelerinde görülen elektrik kesintilerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1268) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

62.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, değerli taşların satışında uygulanan KDV'nin kaldırılmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1271) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

63.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in, kamu çalışanlarının ücretlerinin yeniden düzenlenmesine dair bir çalışma olup olmadığına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1279) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

64.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in, dolaylı vergilerden kaynaklanan eşitsizliğe ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1280) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

65.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, Yatağan Termik Santralının bacagazı arıtma tesislerinin arızasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1284) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

66.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Antalya-Kale İlçesindeki elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1324) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

67.- Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un, Adıyaman'da pompaj ve içme suyunda kullanılan elektrikte indirim yapılıp yapılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1331) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

68.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in, Eskişehir Belediye Hastanesinin personel ihtiyacına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1337) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

69.- Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un, enerji desteğinin uygulanmasına ve ödemelerin ne zaman yapılacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1342) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

70.- Ankara Milletvekili A. İsmet Çanakcı'nın, Ankara Defterdarlığınca satışa çıkarılan bir park ve spor alanına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1355) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

71.- Ankara Milletvekili A. İsmet Çanakcı'nın, Ankara Defterdarlığınca satışa çıkarılan bir arsaya ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1356) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

72.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, hampetrol ve akaryakıt ürünleri fiyatlarındaki değişikliklere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1365) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

73.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in, memurların özel sağlık kurum ve kuruluşlarında tedavilerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1372) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

74.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, 2004 ve 2005 malî yılı bütçelerinden Iğdır İline ayrılan ödenek miktarı ve kullanımına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1395) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

75.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, özelleştirme çalışmalarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1406) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

76.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, sokak aydınlatma faturalarının belediyelere ödettirilmesine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1425) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

77.- Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, personel atamalarına ve geçici personele dönersermayeden ödenen paya ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1438) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

78.- Balıkesir Milletvekili Ali Kemal Deveciler'in, Balıkesir-Burhaniye'deki Millî Eğitim Bakanlığı hizmetiçi eğitim tesislerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1456) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

B) YazIlI Sorular ve CevaplarI

1.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Bitlis Sigara Fabrikasının özelleştirilip özelleştirilmeyeceğine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Vekili Abdüllatif ŞENER'in cevabı (7/4720)

2.- Çankırı Milletvekili Hikmet ÖZDEMİR'in, misyonerlik faaliyetlerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/4726)

3.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin toplu ulaşım ücretlerine yaptığı zamma ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/4759)

4.- İzmir Milletvekili Oğuz OYAN'ın, 5272 sayılı Belediye Kanununun bazı hükümlerine ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/4769)

5.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Cem Uzan ile Kemal Uzan arasındaki telefon konuşma kayıtlarının basına sızdırılmasına ve Kemal Uzan'ın, yakalanamama sebebine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/4779)

6.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, bir firma tarafından gazyağı ithalinde yolsuzluk yapıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN'in cevabı (7/4796)

7.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ali ÖZPOLAT'ın, Emniyet Teşkilatına üniversite mezunu eleman alınıp alınmayacağına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/4826)

8.- İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN'in, Yunanistan'da "Türk" sıfatının kullanılmasının yasaklanmasına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah GÜL'ün cevabı (7/4828)

9.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, halk eğitim merkezlerinde vatandaşların AB konusunda bilgilendirilmesine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/4832)

10.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın, ilköğretim okullarına dağıtılan ders kitaplarının basım ihalelerine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/4894)

11.- Niğde Milletvekili Orhan ERASLAN'ın, çiftçilerin borçlarına ve alınacak önlemlere,

Patates ekimine getirilen karantina uygulamasına,

Niğde-Çamardı-Eynelli Köyünün gölet ihtiyacına ve altyapı çalışmalarına,

Niğde-Çamardı-Osmaniye Köyünün sulama suyu ihtiyacına,

- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, 2004 yılı doğrudan gelir desteği ödemelerine,

Elazığ-Baskil-Bilaluşağı Köyünün içmesuyu sorununa,

- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'daki bazı köylerin yol bakım çalışmalarına,

İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami GÜÇLÜ'nün cevabı (7/4900, 4901, 4902, 4903, 4904, 4905, 4906)

12.- Muğla Milletvekili Gürol ERGİN'in, 2002, 2003, 2004 yılları sigara ve tütün ihracat ve ithalatına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN'in cevabı (7/4913)

13.- Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNER'in, Şeker Kurumunun kapatılmasına ve muhtemel sorunlara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN'un cevabı (7/4939)

14.- Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, belediyelerin ilan ve reklam vergi oranlarının artırılmasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/4940)


I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 14.00'te açılarak dört oturum yaptı.

İzmir Milletvekili Türkân Miçooğulları, devrim kanunlarının kabulünün,

Adana Milletvekili Recep Garip, Diyanet İşleri Başkanlığının kuruluşunun,

81 inci yıldönümüne;

Aksaray Milletvekili Ali Rıza Alaboyun, Avrupa Birliği nüfus hareketlerinde Türkiye'nin konumu ile göç ve serbest dolaşım konularına;

İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.

Genel Kurulu ziyaret eden Estonya-Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Eldar Efendijev ve beraberindeki Parlamento Heyetine, Başkanlıkça "Hoşgeldiniz" denildi.

5306 sayılı Yükseköğretim Kanununa Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanunun, bazı maddelerinin bir kez daha görüşülmek üzere, geri gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın (6/1433) esas numaralı sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi okundu; sorunun geri verildiği bildirildi.

Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın (3/636) (S. Sayısı: 777),

Karabük Milletvekili Mehmet Ceylan'ın (3/637) (S. Sayısı: 778),

Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un (3/638) (S. Sayısı: 779),

Mersin Milletvekili Vahit Çekmez'in (3/639) (S. Sayısı: 780),

Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez'in (3/640) (S. Sayısı: 781),

Yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasına gerek bulunmadığı hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon raporları okundu; 10 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde raporların kesinleşeceği açıklandı.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:

1 inci sırasında bulunan, Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/212) (S. Sayısı: 305) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon raporu henüz gelmediğinden;

2 nci sırasında bulunan, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısının (1/536) (S. Sayısı: 803),

4 üncü sırasında bulunan, Antalya Milletvekilleri Fikret Badazlı, Mehmet Dülger, Mevlüt Çavuşoğlu, Osman Akman ile Burhan Kılıç'ın, Antalya İli Kale İlçesi Adının "Demre" Olarak Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Antalya Milletvekilleri Osman Kaptan, Atila Emek, Osman Özcan, Tuncay Ercenk, Feridun F. Baloğlu, Hüseyin Ekmekcioğlu ve Nail Kamacı'nın Aynı Mahiyetteki Kanun Teklifinin (2/60, 2/69) (S. Sayısı: 634),

Görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından;

Ertelendi.

3 üncü sırasında bulunan, Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun Tasarısının (1/876) (S. Sayısı: 718), yapılan görüşmelerden sonra;

5 inci sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Uluslararası Karayolu Yük ve Yolcu Taşımacılığı Anlaşmasının (1/836) (S. Sayısı: 737),

6 ncı sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Bayındırlık İşleri ve Doğal Afet Zararlarının Azaltılması Konusunda Bilimsel ve Teknik İşbirliği Protokolünün (1/888) (S. Sayısı: 738),

Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarılarının, görüşmelerini müteakiben elektronik cihazla yapılan açıkoylamalardan sonra;

Kabul edilip kanunlaştıkları açıklandı.

7 nci sırasında bulunan, Uluslararası Yasal Metroloji Örgütü Kuruluş Sözleşmesine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının (1/916) (S. Sayısı: 739) görüşmelerini müteakiben elektronik cihazla yapılan açıkoylamaları sonucunda Genel Kurulda toplantı yetersayısı bulunmadığının anlaşılması üzerine;

8 Mart 2005 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 19.55'te son verildi.

 

 

 

 

Nevzat Pakdil

 

 

 

Başkanvekili

 

 

Harun Tüfekci

 

Ahmet Küçük

 

Konya

 

Çanakkale

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

 

Türkân Miçooğulları

 

Bayram Özçelik

 

İzmir

 

Burdur

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye


  No.: 91

II.- GELEN KÂĞITLAR

4 Mart 2005 Cuma

Cumhurbaşkanınca Geri Gönderilen Kanun

1.- Yükseköğretim Kanununa Geçici Maddeler Eklenmesine Dair 23.2.2005 Tarihli ve 5306 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 ve 104 üncü Maddeleri Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/980, 3/769) (Anayasa ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 2.3.2005)

Tasarılar

1.- Emniyet Genel Müdürlüğüne Ait Araç, Gereç, Mal ve Malzemenin Satış, Hibe, Hek ve Hurda Durum ve İşlemleri ile Hizmet Satışına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/981) (Plan ve Bütçe ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.2.2005)

2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Moğolistan Hükümeti Arasında Sağlık Alanında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/982) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler  ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.2.2005)

3.- Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Devletleri Örgütü Genel Sekreterliği Arasında Çerçeve İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/983) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.2.2005)

Teklifler

1.- Samsun Milletvekili Mustafa Çakır'ın; Tabiî Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi  (2/392) (Tarım, Orman ve Köyişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

2.- Konya Milletvekili Kerim Özkul ile 14 Milletvekilinin; 877 Sayılı Teşkilatı Mülkiye Kanununun 2. Maddesiyle Bağlı 4 Nolu Cetvelde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/393) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

3.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Ankara Milletvekili Salih Kapusuz, Bursa Milletvekili Faruk Çelik, Hatay Milletvekili Sadullah Ergin, Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa ile 5 Milletvekilinin; Sayıştay Kanunu Teklifi (2/394) (Anayasa; Adalet; Avrupa Birliği Uyum ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

4.- Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman ile 5 Milletvekilinin; Şanlıurfa İli Halfeti İlçesinin Karaotlak Köyü Tapulama Alanı Dışına Nakledilen Bölümü ile Argaç, Seldek, Yeşilözen ve Karaotlak Köylerinin Halfeti İlçe Belediyesine Mahalle Olarak Bağlanması Hakkında Kanun Teklifi (2/395) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

5.- Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaplan ile 6 Milletvekilinin; Şanlıurfa İli Halfeti İlçesinin Karaotlak Köyü Tapulama Alanı Dışına Nakledilen Bölümü ile Argaç, Karaotlak ve Yeşilözen Köylerinin Halfeti İlçe Belediyesine Mahalle Olarak Bağlanması Hakkında Kanun Teklifi (2/396) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

Rapor

1.- Sıtma ve Frengi İlaçları İçin Kanunun Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu (1/567) (S. Sayısı: 828) (Dağıtma tarihi: 4.3.2005) (GÜNDEME)

Sözlü Soru Önergeleri

1.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER'in, ABD'nin diplomatik pasaportlu vatandaşlarımıza yönelik uygulamasına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/1464) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

2.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Kütahya-Tavşanlı'daki restorasyon projesine ve ayrılan ödenek miktarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/1465) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

3.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Karabük-Yenice ile Zonguldak-Devrek arasındaki karayolunun ne zaman tamamlanacağına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/1466) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

4.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Nevşehir-Kozaklı'daki sıcak su kaynaklarının değerlendirilmesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1467) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- Balıkesir Milletvekili Orhan SÜR'ün, 22 nci Yasama Döneminde yurtdışına görevli giden milletvekillerine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/4945) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.2.2005)

2.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, eski Başbakan Bülent Ecevit'e VİP salonunun kullandırılmamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4946) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.2.2005)

3.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, Bingöl depremi sonrası inşa edilen deprem konutlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4947) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.2.2005)

4.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, EÜAŞ'deki yolsuzluk soruşturması kapsamında Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanının görevden alınıp alınmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4948) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.2.2005)

5.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinin 20 nci maddesinin uygulanmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4949) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.2.2005)

6.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığında ortaya çıkan yolsuzluğa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4950) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

7.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, soru önergelerinin cevaplandırılmamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4951) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

8.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, üç ayrı yerde görev yaptığı iddia edilen bir bürokrata ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4952) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

9.- Adana Milletvekili Kemal SAĞ'ın, kamu kurum ve kuruluşlarında vekaleten yapılan atamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4953) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

10.- Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesi Projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4954) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

11.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, özel bir yemek ve servis firmasının Tekirdağ'da aldığı ihalelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4955) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

12.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, doğalgaz ve elektrik enerjisi kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4956) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.2.2005)

13.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Ankara'daki doğalgaz dağıtımına ve ortaya çıkan sorunlara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4957) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

14.- Zonguldak Milletvekili Harun AKIN'ın, Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdür Vekiline ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4958) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

15.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, Türkiye Elektrik Üretim A.Ş.'deki bazı bürokratlarla ilgili iddialara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4959) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

16.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, Ankara ve İstanbul'da çalıştırılan özel halk otobüslerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4960) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.2.2005)

17.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının bir otopark yapımıyla ilgili açıklamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4961) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

18.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, ASKİ'nin atık su bedeli tahsil ettiği iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4962) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

19.- Muğla Milletvekili Ali Cumhur YAKA'nın, İl Millî Eğitim Müdürü atamalarına ve yargı kararlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4963) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

20.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK'in, Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Laboratuvarına ve bir öğretim görevlisi hakkındaki iddialara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4964) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

21.- Adıyaman Milletvekili Mahmut GÖKSU'nun, ülkemizdeki sigara üreticisi firmalara ve denetimine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/4965) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.2.2005)

22.- İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN'in, Kıbrıs Rum kesiminden bir siyasi parti yetkililerinin Türkiye'ye davetine ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/4966) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.2.2005)

23.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, soruşturma komisyonunda görev yapan bir milletvekilinin beyanına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/4967) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.2.2005)

24.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, içki ve sigara sektöründe faaliyet gösteren yerli ve yabancı şirketlerin hasılatına ve ödenen  vergi miktarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/4968) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

25.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, BOTAŞ'ın gaz alım anlaşmalarına ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/4969) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

26.- Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, Çanakkale İlinde yapılan atama ve terfilere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/4970) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

27.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bağlı birimlerdeki işçi kadrolarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/4971) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

28.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, bazı sporcuların ödüllendirme mağduriyetlerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/4972) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

29.- Eskişehir Milletvekili Mehmet Vedat YÜCESAN'ın, Amasya-Taşova-Gölbeyli Beldesindeki Borabay Krater Gölünün doğal SİT alanı statüsünden çıkarılmasına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/4973) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

30.- Edirne Milletvekili Rasim ÇAKIR'ın, Şeker Kurumunun kapatılmasına ve bazı iddialara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/4974) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

31.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, bir inşaat şirketinin hissedarlarına ve bu şirketin aldığı ihalelere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/4975) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

32.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, SHÇEK'e bağlı yurtlarda yaşanan bazı sorunlara ve denetime ilişkin Devlet Bakanından (Güldal AKŞİT) yazılı soru önergesi (7/4976) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)

 

                                                                            No.: 92

7 Mart 2005 Pazartesi

Sözlü Soru Önergeleri

1.- Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜN'ün, Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor futbol takımının ekonomik kaynaklarına ve bazı iddialara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1468) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

2.- Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜN'ün, okullarda çeteleşme ve bağımlılık yapıcı maddelere karşı alınan önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1469) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

3.- Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, Pamukbank'ın Halkbank'a devredilmesinden sonra yapılan yönetici atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) sözlü soru önergesi (6/1470) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

4.- Tokat Milletvekili Feramus ŞAHİN'in, Zile-Alaca-Sungurlu karayolu projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/1471) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

5.- Tokat Milletvekili Feramus ŞAHİN'in, Tokat'ın bazı beldelerinde kantarların kapatılma gerekçesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/1472) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

6.- Trabzon Milletvekili Asım AYKAN'ın, yaygınlaşan misyonerlik faaliyetlerine ve alınacak önlemlere ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1473) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

7.- Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜN'ün, 1990-2004 yılları arasındaki canlı hayvan ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1474) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Cumhurbaşkanının onaylamaması nedeniyle vekaleten veya tedviren görev yapan bürokratlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4977) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

2.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, ÇAYKUR Genel Müdürlüğü İdari ve Sosyal İşler Daire Başkanının görevden alınmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4978) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

3.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunca Başbakanlık ve ilgili bakanlıklara gönderilen inceleme raporlarına ve cevaplandırılmayan soru önergelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4979) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

4.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN'ın, Et ve Balık Ürünleri A.Ş.'nin faaliyetlerine ve yeni statüsüne ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4980) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

5.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, bürokrat atamaları ve yolsuzlukla mücadeleye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4981) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

6.- Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ'nün, Konut Edindirme Yardımı Fonuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4982) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

7.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, kamuoyunda "öğrenci affı" olarak bilinen kanun teklifine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4983) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

8.- Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLU'nun, yargı mensupları ve öğretmenlere yönelik dizüstü bilgisayar projelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4984) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

9.- Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLU'nun, e-Devlet Projesinde kullanılacak yazılım programlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4985) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

10.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, TMSF tarafından el konulan ruhsatsız bir villanın satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4986) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

11.- Antalya Milletvekili Osman KAPTAN'ın, TMSF'nin el koyduğu taşınmaz malların satışına ve Devletin zararına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4987) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

12.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Şanlıurfa GAP Havaalanı ve Gaziantep Havaalanı Projelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4988) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

13.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ'un, TMSF'nin el koyduğu mallara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/4989) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

14.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ'un, TMSF tarafından el konulan özel bir radyo ve televizyon kuruluşuna ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/4990) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

15.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ'un, 12 Ocak 2004'ten sonra alınan yerli ve yabancı filmlere ve denetimine ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/4991) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

16.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ'un, Başbakanın Güneydoğu Asya gezisini takip eden TRT heyetine ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/4992) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

17.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, bir hukuk bürosuna verilen işlere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4993) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

18.- Balıkesir Milletvekili Orhan SÜR'ün, Kayseri ve Civarı Elektrik A.Ş.’ye bazı ayrıcalıklar tanındığı iddialarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4994) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

19.- Balıkesir Milletvekili Orhan SÜR'ün, bazı davaların özel hukuk bürolarına takip ettirilmesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4995) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

20.- Balıkesir Milletvekili Sedat PEKEL'in, ihalelerdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4996) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

21.- Ankara Milletvekili Eşref ERDEM'in, görevden alınan TEDAŞ Genel Müdür Yardımcısı hakkındaki iddialara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4997) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

22.- Manisa Milletvekili Hasan ÖREN'in, yükseköğretim kurumlarındaki ikinci öğretim öğrenci katkı paylarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4998) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

23.- Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLU'nun, Microsoft Firmasıyla anlaşma ve protokol imzalanıp imzalanmadığına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4999) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

24.- Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLU'nun, öğretmenlere dizüstü bilgisayar sağlama projesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5000) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

25.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinin sayısının artırılıp artırılmayacağına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5001) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

26.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, tıp fakültesi mezunu olmayan asistanların özlük haklarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5002) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

27.- Muğla Milletvekili Ali ARSLAN'ın, diyaliz teknikerliğinin bir meslek olarak kabulüne ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5003) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

28.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesinin Ankara-Eskişehir kısmını üstlenen firmaya ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5004) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

29.- Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLU'nun, Türk Telekom A.Ş. ile Microsoft yetkilileri arasında bir anlaşma yapılıp yapılmadığına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5005) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

30.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, askeri mahkemelerde basın mensuplarına uygulanan akreditasyona ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5006) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

31.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, inşaat sektörü ile ilgili harçlara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5007) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

32.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR'ın, SSK'nın yeni ilaç uygulamasında ortaya çıkan fiyat farklılığına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/5008) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

33.- Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLU'nun, Dünya Bankası destekli bir proje kapsamında hâkimlere verilen dizüstü bilgisayarlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5009) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)

34.- Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNER'in, Isparta-Aksu ve Gönen ilçelerinde bazı tarım arazilerinin tarım dışı kullandırıldığı iddialarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/5010) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

35.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Emniyet Genel Müdürlüğünden diğer kurumlara geçiş yapan personele ve bir iddiaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5011) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)

36.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, DTP Genel Başkanının yolsuzluklarla ilgili iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5015) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

37.- Antalya Milletvekili Atila EMEK'in, enerji ihalelerindeki yolsuzluklarla ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5016) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

38.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, medya kuruluşları hakkındaki bir beyanına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5017) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

39.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, internet kafelere ve uygulanan vergi oranına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5018) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

40.- Mersin Milletvekili Şefik ZENGİN'in, Bursa-Karacabey Kaymakamı hakkındaki iddiaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5019) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

41.- Mersin Milletvekili Şefik ZENGİN'in, Muş-Malazgirt İlçesinde hayvanlara kötü muamelede bulunulduğu iddiasına ve İlçe Belediye Başkanının beyanına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5020) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

42.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, 2004 ve 2005 yılları kamu yatırım projelerine ayrılan ödeneğe ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5021) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

43.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, gerçek ve tüzel kişilere kullandırılan kamu kaynaklı kredilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5022) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

44.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, iç ve dış borçlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5023) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

45.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, tamamlanmamış yatırımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5024) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

46.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Köy Hizmetleri Konya Bölge Müdürlüğünün makine parkına ve çalışanların durumuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5025) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.2.2005)

47.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5026) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

48.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, BOTAŞ'a yönelik bazı iddialara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5027) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

49.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Şanlıurfa'daki taşımalı eğitime ve bu amaçla açılan ihalelere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5028) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

50.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın, ilk ve ortaöğretim kurumlarındaki bilgisayar sayısına ve kullanılan yazılım programlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5029) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.2.2005)

51.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN'ın, Burdur-Gölhisar Devlet Hastanesinin uzman doktor ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5030) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

52.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, Ordu-Akkuş-Akpınar Sağlık Ocağı personelinin geçici görevle başka yerde istihdam edilmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5031) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.2.2005)

53.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SSK'dan devredilen hastanelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5032) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.2.2005)

54.- Edirne Milletvekili Rasim ÇAKIR'ın, teşviklerin aksamasına neden olan ayçiçeği üreticisi kayıt sistemine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5033) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

55.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, Konya-Karatay-Veteriner Sağlık Meslek Lisesi öğrenci kontenjanına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5034) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

56.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, mera alanlarındaki tahsis amacı değişikliklerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5035) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

57.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, kredi borçları nedeniyle icra takibine uğrayan çiftçilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5036) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

58.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya-Kumluca-Sarnıç Tepesinde yapılan maden arama çalışmalarına yönelik soru önergesine verilen cevaba ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/5037) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

59.- Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN'ın, Antalya-Gündoğmuş-Ali Köprüsüne ulaşım sağlayacak yolun yapılıp yapılmayacağına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/5038) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

60.- Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ'nün işsizlik sigortası fonuna ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/5039) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

61.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, organ mafyasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5040) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)

62.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Atatürk'ün gizli bir vasiyeti olduğu iddialarına ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5041) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.2.2005)

Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri

1.- Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ'in, akaryakıt fiyatlarındaki artışa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4718)

2.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Mavi Akım Projesi ile ilgili bir beyanına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4721)

3.- Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ'in, Ankara-Beypazarı-Karaşar Belediyesinin satın aldığı iş makinelerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4724)

4.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, kaçak elektrik kullanan sanayicilere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/4736)
                                                                                    No.: 93

8 Mart 2005 Salı

Tasarılar

1.- Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Kanunu Tasarısı (1/984) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor; Çevre; Plan ve Bütçe ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.3.2005)

2.- Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/985) (Millî Savunma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.3.2005)

3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kore Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İktisadi Kalkınma İşbirliği Fonu Kredilerine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/986) (Plan ve Bütçe ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.3.2005)

4.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna Hersek Bakanlar Kurulu Arasında Turizm Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/987) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 2.3.2005)

5.- Darülaceze Müessesesi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı (1/988) (Plan ve Bütçe; Sağlık, Aile, Çalışma ve  Sosyal İşler ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 2.3.2005)

6.- Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı (1/989) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.3.2005)

Teklifler

1.- İzmir Milletvekili Yılmaz Kaya ile 5 Milletvekilinin; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması ve Bir Ek Geçici Madde Eklenmesine İlişkin Kanun Teklifi (2/397) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

2.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/398) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 2.3.2005)

3.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün ile 28 Milletvekilinin; Bağ-Kur ve SSK'ya Ait Birikmiş Prim Borçlarına Ödeme Kolaylığı Getirilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/399) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 2.3.2005)

4.- Ankara Milletvekili Muzaffer R. Kurtulmuşoğlu ile 25 Milletvekilinin; 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanununun 32 nci Maddesine, (j) Bendi Eklenmesi ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun, 152 nci Maddesinin "II" Sayılı Tazminatlar Bölümünün, (6) Adalet Hizmetleri Tazminatı Bendinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/400) (Adalet ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 2.3.2005)

5.- Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun'un; Türk Medeni Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/401) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.3.2005)

6.- Konya Milletvekili Kerim Özkul'un; Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/402) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.3.2005)

Rapor

1.- Tekirdağ Milletvekili Tevfik Ziyaeddin Akbulut'un; Yolsuzlukla Mücadele Günü Hakkında Kanun Teklifi ile İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci ve 27 Milletvekilinin; Yolsuzlukla Mücadele Günü Düzenlenmesine Dair Kanun Teklifi ve İçişleri Komisyonu Raporu (2/369, 2/204) (S. Sayısı: 830) (Dağıtma tarihi: 8.3.2005) (GÜNDEME)

Sözlü Soru Önergeleri

1.- Tokat Milletvekili Feramus ŞAHİN'in, Samsun-Ankara doğalgaz hattından Tokat'a doğalgaz verilmesi projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1475) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

2.- Balıkesir Milletvekili Ali Kemal DEVECİLER'in, bazı DLH bölge müdürlüklerinin kapatılma nedenlerine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1476) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

3.- Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan BALANDI'nın, cezaevlerinin yerleşim yerleri dışına taşınıp taşınmayacağına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1477) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

4.- Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan BALANDI'nın, denizlerimizdeki kirliliğe ve alınacak önlemlere ilişkin Çevre ve Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/1478) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

5.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Serik İlçesinin çöp arıtma tesisi ihtiyacına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/1479) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

6.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Türk Telekom A.Ş.'nin borçlu abonelere "sulh sözleşmesi" imzalanmasını talep etmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1480) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

7.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Gazipaşa'da bir yatılı ilköğretim bölge okulu yapılıp yapılmayacağına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1481) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devri nedeniyle ortaya çıkacak maliyet artışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5045) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.2.2005)

2.- Erzincan Milletvekili Erol TINASTEPE'nin, Sivas'taki Madımak Otelinde yaşanmış olaylarla ilgili hükümetin faaliyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5046) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

3.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, armağan silahların envanter kayıtlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5047) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

4.- Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ'nün, ÖTV'deki artışın bağcılık ve şarapçılıkta yaratacağı etkilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5048) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

5.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, yüksek çözünürlükte yayın teknolojisine yönelik çalışmalar yapılıp yapılmadığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5049) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

6.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, MİT Müsteşarlığı görevlilerinin yabancı ülke temsilcileriyle görüşmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5050) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

7.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'daki Falez Oteline ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5051) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

8.- İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, e-Devlet Projesinde kullanılacak yazılım programına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5052) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

9.- Ankara Milletvekili Muzaffer R. KURTULMUŞOĞLU'nun, olası bir deprem için alınan tedbirlere ve deprem sigortasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5053) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

10.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, Brüksel Havaalanında ABD Başkanıyla yaptığı görüşmeye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5054) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

11.- Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, Hükümetin şeker sektörüne yönelik icraatlarına ve yabancı bir şirket hakkındaki iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5055) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

12.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR'ın, SSK'da sürdürülen ilaç yolsuzluğu soruşturmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5056) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

13.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Konya-Ereğli adliye binası inşaatına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5057) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

14.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, TMSF'nin denetimine ve elinde bulunan bazı bankaların faaliyetlerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/5058) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.2.2005)

15.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ'un, Star Medya Grubu Başkanlığına yapılan atamalara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/5059) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

16.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ'un, futbol sektörünün sorunlarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/5060) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

17.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ'un, futbolda teşvik ve şike iddialarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/5061) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

18.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türk Diyanet Vakfının mal varlıklarına ve çalışanlarına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/5062) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

19.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in, Diyanet İşleri Başkanlığının bazı hizmetlerine ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/5063) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

20.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa-Gemlik-Karacaali Köyünün elektrik sorununa ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5064) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

21.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Sayıştay'ın bazı enerji projeleri hakkındaki raporunun hazırlayıcılarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5065) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

22.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Sayıştay'ın enerji santrali projeleri hakkındaki raporuna ve enerji sektörünün sorunlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5066) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

23.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Sayıştay Raporundaki öneriler üzerine yapılan işlemlere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5067) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

24.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, enerji operasyonunda tutuklanan EÜAŞ Genel Müdür Yardımcısına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5068) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

25.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, İstanbul'da yasal olmayan bazı yapıların yıkımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5069) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.2.2005)

26.- Ordu  Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, Ankara Büyükşehir Belediyesinin doğalgaz abonelik işlemleri için aldığı ücrete ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5070) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

27.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, kaymakamlar hakkındaki idari soruşturmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5071) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

28.- İstanbul Milletvekili Hasan AYDIN'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının Moskova gezisine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5072) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

29.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, Emniyet teşkilatına alınacak personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5073) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

30.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, köy ve mahalle muhtarlarının özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5074) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

31.- Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan BALANDI'nın, 1999'da yaşanan depremler nedeniyle getirilen ek vergilere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5075) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.2.2005)

32.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, tarım sektörüne uygulanan desteklere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5076) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

33.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, sosyal güvence kapsamındaki gözlük, cam ve çerçeve bedellerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5077) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

34.- Diyarbakır Milletvekili Muhsin KOÇYİĞİT'in, matrah sıfırlaması uygulamasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5078) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

35.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, yurtiçi ve yurtdışı bilimsel araştırma finansmanına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5079) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

36.- İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, ulusal bir yazılım sistemi geliştirilmesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5080) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

37.- Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN'in, Millî Eğitim Basımevi ile Devlet Kitapları Döner Sermaye İşletme Müdürlüklerinin birleştirilmesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5081) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

38.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, öğretmen atamalarına ve bazı iddialara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5082) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

39.- İzmir Milletvekili Türkan MİÇOOĞULLARI'nın, SSK hastanelerinin devri nedeniyle ortaya çıkan sorunlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5083) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

40.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR'ın, SSK dispanserlerinin kapatılmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5084) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

41.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR'ın, Ankara Atatürk Eğitim Hastanesi Başhekim Yardımcılığına yapılan atamaya ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5085) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

42.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa-Gemlik Karacaali Köyünün sulama göleti ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5086) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

43.- Edirne Milletvekili Nejat GENCAN'ın, çiftçi kayıt sistemi nedeniyle doğrudan gelir desteği alamayanlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5087) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

44.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa-Mudanya-Yalıçiftlik Köyünün sulama göleti ihtiyacına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5088) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

45.- Muğla Milletvekili Ali Cumhur YAKA'nın, Dalaman Havaalanının kış aylarında da uluslararası uçuşlara açılıp açılmayacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5089) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

46.- Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNER'in, Isparta-Aksu İlçesinde okul çevresinde bulunan baz istasyonlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5090) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

47.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, idareci kadrolarında yapılan değişikliklere ve duble yol çalışmalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/5091) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

48.- Erzincan Milletvekili Erol TINASTEPE'nin, polis memurlarının askerlik yükümlülüklerine ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5092) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

49.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa-Mudanya-Esence Köyü TRT lojmanlarının diğer kamu görevlilerine de tahsisine ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/5093) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

50.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa-Orhangazi-Yeniköy Belediyesine çöp kamyonu tahsis edilip edilmeyeceğine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/5094) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)

51.- Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan BALANDI'nın, dünyada ve ülkemizde Türk kültür ve tarihi eserleri envanterine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/5095) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

52.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, Dünya Bankası Destekli Tarımda Reform ve Uygulama Projesine ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/5096) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)

Meclis Araştırması Önergeleri

1.- İstanbul Milletvekili Yahya BAŞ ve 48 Milletvekilinin, millî ve manevi değerlerimize ve Türk aile yapısına aykırı televizyon programlarının toplum hayatımıza etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/257) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.3.2005)

2.- Kocaeli Milletvekili Eyüp AYAR ve 30 Milletvekilinin, Kocaeli-Gebze İlçesi Dilovası Beldesindeki sanayi kuruluşlarının atıklarının çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/258) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.3.2005)
BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

8 Mart 2005 Salı

BAŞKAN: Başkanvekili İsmail ALPTEKİN

KÂTİP ÜYELER: Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 67 nci Birleşimini açıyorum.

III.- Y O K L A M A

BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama yapacağım.

Yoklama için 5 dakika süre veriyorum.

Sayın milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden yardım istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise, yoklama pusulalarını, teknik personel aracılığıyla, 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayımız vardır; görüşmelere başlıyoruz.

IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin’in, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlayan konuşması

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde tüm kadınlarımıza sağlık ve mutluluklar diliyorum.

8 Mart 1857 tarihinde Amerika'nın New York Kentinde tekstil sektöründe çalışan kadınlar, erkeklerle eşit haklara sahip olmak, düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini protesto etmek üzere bir mücadele başlatmışlar ve bu mücadele, yirmi yıl sonra Birleşmiş Milletlerin bu günü kadınlara ithaf etmesine kadar sürmüştür.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadın haklarının kazanılmasının nerelerden başladığını ve bugüne kadar geldiğini göstermesi açısından çok önemli bir gündür.

Tarih boyunca kahramanlıklara imza atmış olan Türk kadını da, sosyal hayatta uzun süre yerini tam alamamıştır. Ancak, Büyük Önder Atatürk'ün hayata geçirdiği ilke ve inkılaplara paralel olarak kadınlarımız, pek çok ülkeden önce sosyal ve siyasî haklarını almışlardır. Türk kadını, cumhuriyetin kurulmasını takiben elde ettiği haklarla, bugün eğitimden bilime, sanattan ekonomik alana, siyasetten kamu yönetimine kadar her alanda üstün başarılar elde etmiş, ülkemizde ve dünyada sesimizi duyurmuştur. 

Ülkemizde kadınların karşılaştıkları sorunların çözümü amacıyla çeşitli yasalar çıkarılmıştır. Özellikle, son yıllarda çıkarılan birçok kanunla kadın hakları geliştirilmiş, Anayasada yapılan son bir değişiklikle de eşitlik konusu pekiştirilmiştir. Kadınlarımızın sosyal, siyasal, ekonomik hayatta daha güçlü hale gelebilmesi için yaptığımız bu düzenlemelerle toplumun genel eğitim düzeyinin de yükselip güçleneceğine inanmaktayız.

Türk kadınının bugüne kadar elde etmiş olduğu haklara sahip çıkıp sonuna kadar koruyacağına yürekten inanıyorum.

İnsanlık tarihi boyunca pek çok haksızlığa maruz kalan ve haklarını elde etmek için büyük mücadele vermiş olan kadınların bu anlamlı gününü, Parlamentomuzda onları temsil eden değerli bayan milletvekili arkadaşlarımızın huzurunda kutluyor, tüm dünya kadınlarına başarı, mutluluk ve sağlık diliyorum. (Alkışlar)

Sayın milletvekilleri, gündemdışı üç milletvekilimize, biraz önce de ifade ettiğim gibi, Kadınlar Günü münasebetiyle söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz isteği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Gaziantep Milletvekili Sayın Fatma Şahin'e aittir.

Buyurun Sayın Şahin. (Alkışlar)

B) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1.- Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin’in, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe ilişkin gündemdışı konuşması

FATMA ŞAHİN (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla gündemdışı söz almış bulunuyorum; bu vesileyle Yüce Heyetinize saygılarımı sunuyor ve en kalbî duygularla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, biraz önce Sayın Başkanım ifade etti; "neden 8 Mart" diye soracak olursanız, bu 8 Martın kadın harekâtı açısından, kadının hak ve hukuk mücadelesi açısından taa 1857 yıllarına dayanan ve tekstil sektöründe yaşayan kadınlarımızın çalışma hayatında yaşadıkları sıkıntıları dile getirmenin ve bu mücadelenin başladığı bir gün olması dolayısıyla Birleşmiş Milletler bunu 1977 yılında kadın haklarının Birleşmiş Milletler günü olarak ilan etmiştir ve o günden itibaren de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanılmıştır.

Şu bir gerçektir ki, insanımızın hak ve hukuk mücadelesi insanlık tarihi kadar eskidir. Kadınımızın da bu mücadelede yeri özümsenmeyecek kadar eskiye dayanmaktadır. Ben, tabiî ki, 5 dakikalık gündemdışı söz hakkımda bu tarihî süreci açıklamaktan daha çok, son ikibuçuk yılı, AK Parti Hükümetinin kadın hak ve hukuk mücadelesinde neler yaptığını neler yapmadığını anlatmak ve bunları sizlerin huzurunda ifade etmek istiyorum.

3 Kasım itibariyle, biz hükümet olduktan sonra, kadınımızın en büyük kazanımlardan birisi dediğimiz aile mahkemelerinin kurulmasıyla bu süreci başlattık değerli arkadaşlar. Aile mahkemelerinin kurulması, beraberinde, boşanmanın, her ne kadar erkeği de yıprattığı düşünülecek olursa, en çok kadınlarımızı ve çocuklarımızı mağdur ettiğini düşünürsek, aile mahkemelerinin kurulması, kadınlarımızın kendini ifade etmesi ve hakkını araması yönünden önemli bir açılımdır diye düşünüyorum. Arkasından, İş Kanununda yaptığımız değişikliklerle doğum ve süt izninde Avrupa Birliğinin birçok ülkesinde olmayan daha da ileri standartları getirdik ve 8 haftaya çıkardık doğum izinlerimizi. Bunun arkasından, değerli arkadaşlarım, Türk Ceza Kanununa gelen pakette 10 uncu maddede çok önemli bir değişiklik yaptık ve "kadın-erkek eşittir, eşitsizlik durumunda devlet gerekli müdahaleyi yapmakla yükümlüdür" dedik. Bu, bana göre ve birçok sivil toplum kuruluşuna göre de, 1934 yılından sonra kadınımızın elde ettiği en büyük siyasî zaferdir diye düşünüyorum.

Bundan sonra devam ediyoruz daha neler yaptık: Türk Ceza Kanununda, yıllardır, birçok hükümet "bu kanun aslında demokratik değil, insan hak ve özgürlüklerine uygun değil" demiş; fakat, bir türlü masanın üzerine çıkarıp da bunu yasalaştırmaya cesaret edememiştir. AK Parti Hükümeti, bunun da bir başlangıcını yapmış ve Türk Ceza Kanununu da çok hızlı bir süreçle yasalaştırmıştır. Bunun da arka planında, Türk Ceza Kanununda yapılan değişiklikler, en çok kadın haklarına, çocuk haklarına, kadınımızın insanca yaşam kalitesine ulaşma adına, çok büyük mücadelenin verildiği bir yasal boyuta gelmiştir diye düşünüyorum ve burada -çok önemsediğim için sizlerle paylaşmak istiyorum- özellikle töre cinayetlerinde, bu, bütün nitelikli adam öldürme suçuna dönüştürülmüş ve müebbet hapse çevrilmiştir.

Bundan sonra neler yaptık: Biliyorsunuz, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü, aynen bir korsan teşkilat gibi çalışıyordu; böyle bir genel müdürlük yoktu. Bizle, AK Parti Hükümetiyle beraber bu süreç başladı ve teşkilat yasamızı çıkardık; arkasından da, Aile Araştırma Kurumunun teşkilat yasasını çıkardık ve en önemli gelişmelerden biri, Yerel Yönetimler Yasası devam ederken, kadın milletvekillerimizin verdiği bir önergeyle, yerel yönetimlere, kadın sığınma evlerinin açılmasının bir görev olduğu belirtilmiş ve bu önerge de kabul edilmiştir.

Değerli arkadaşlar, ben, biliyorum ki, biz istediğimiz kadar istediğimiz yasal düzenlemeleri yapalım; eğer, Türk kadınının yaşam kalitesini artıramıyorsak, bu konuda onun yaşam seviyesini yükseltemiyorsak, daha yapacak çok işimiz var demektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun efendim, tamamlayın.

FATMA ŞAHİN (Devamla) - Biz, sırça köşklerde değiliz; gidiyoruz, memleketlerimizin en ücra köşelerinde kadınlarımızı görüyoruz. Ben, biliyorum ki, özellikle, eğitim ve sağlık alanında -kadınlarımızın- yapmamız gereken çok iş var. Bunun için neler yapmalıyız; bunun için, öncelikle, ekonomik kalkınmamızı hızla tamamlamak zorundayız. Ne tür bir proje gerçekleştirmek isterseniz isteyin, bunun bir finans boyutu, bunun bir ekonomik boyutu var. Biz, millî gelirimizi hızla 10 000 dolarların üzerine çıkarmak zorundayız.

İkincisi, siyasî kimliğimden dolayı mutlaka bunu söyleme ihtiyacı hissediyorum: Mutlaka, yüzde 4,4'lerden -Parlamentodaki temsilimizi- yüzde 20'lere en kısa sürede çıkarmak zorundayız. Neden yüzde 20 diyorum; bu da bilimsel olarak araştırılmış ve kanıtlanmıştır ki, bir cinsin, bir toplulukta temsil edilebilmesi için asgarî azınlığın yüzde 20 olması gerekmektedir.

Sağ olun, siz değerli arkadaşlarımızın bize gösterdiğiniz takdirler ve yardımlarla, biz, yüzde 4,4 olmamıza rağmen, böyle güzel yasaları sizlerle beraber çıkardık; fakat, biz, istiyoruz ki, artık, bu arenada -siyaset, biliyorsunuz, karar verme mekanizmasının en üst mercii- kadın bakış açısının ve kadın duyarlılığının, mutlaka, bu mekanizmalarda çalışması gerekiyor.

Ben, inanıyorum değerli arkadaşlar, AK Parti Hükümeti, birçok şeyi, yapılamayacak denen birçok şeyi yaptığı için, Sayın Başbakanımıza ve sizlere güveniyorum. Bu noktada da biz gerekli açılımı yapacağız ve bundan sonra Türk kadınının siyasî temsilde de eşit anlamda temsil edilmesi için gerekli altyapı çalışmalarını yapacağız diye düşünüyorum.

Sayın Başkanım, iki noktayı özellikle belirterek sözlerime son vermek istiyorum.

Bir nokta, sivil toplum kuruluşlarına; değerli sivil toplum kuruluşlarımızın değerli mensupları, ben, ikibuçuk seneden beri Parlamentodayım. Siz, siyasetçinin çok daha önünde kadın haklarını savunuyorsunuz; ama, lütfen, bir noktaya da dikkat edelim. Kadın kimliğimle bunu söylemek zorunda hissediyorum. Biz, bir taraftan "haydi kızlar okula" kampanyasıyla kızlarımızı okula gönderirken, bir taraftan da üniversitenin kapısının önünde, önyargılarla, okumak isteyen kızlarımızı okula göndertmiyoruz. Lütfen, bütün önyargıları bir tarafa bırakalım ve bu konunun bütün muhatapları masaya oturarak ortak bir mutabakatla hızla yol alalım diyorum ve bu noktada, ben, sivil toplum örgütlerimizi bu duyarlılığa, bu hassasiyeti düşünmeye davet ediyorum.

Bir müjdeyle de sözlerime son veriyorum. Dün, Sayın Bakanımız açıkladı; biz, Parlamentoda kadın-erkek fırsat eşitliği komisyonu kuruyoruz. Bunu niye kuruyoruz değerli arkadaşlar; şunun için kuruyoruz: Çalışma hayatında, eğitimde, sağlıkta hangi yasa gelirse gelsin, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu gibi, böyle bir komisyondan geçtiği zaman, bu yasa kadın hakları yönünden, kadın-erkeğin fırsat eşitliği yönünden ne şekilde kadınımıza ne getiriyor, bu bakış açısıyla gelen yasalar incelenecek ve buna göre, kendi görüşleri esas komisyonlara bildirilecek. İnanıyorum ki, bu yapıldığı zaman, ayağı yere basan yasalar hızla çıkarılacaktır; inanıyorum ki, bu yapıldığı zaman, elde etmeye çalıştığımız hak ve hukuk mücadelemiz çok daha hızlanacaktır diye düşünüyorum. Şu da bitmiştir artık; kadın harekâtına baktığımız zaman, kadın harekâtı, artık, kadın-erkek düşmanlığı harekâtından daha çok, toplumsal bir anlayışa, aile projesine ve sosyal projelere dönüştüğü zaman dünyadaki kadınlarımızın daha çok hakkını alacağına inanıyoruz. Siz erkekleri bu mindere çekmediğimiz sürece, biz, çok fazla kendi içimizde konuştuğumuz bu mücadeleden çok fazla kârlı çıkacağımıza inanmıyoruz. Sizlerin buna inanmasını istiyoruz ve bunun için de, bu tür harekâtları, sizlerle beraber sosyal projelere ve insanlık projesine dönüştürmek istiyoruz.

Bu duygularla sözlerime son veriyorum, hepinize saygılarımı sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Şahin.

Sayın milletvekilleri, gündemdışı ikinci söz isteği, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk dönem milletvekillerine İstiklal Madalyası verilmesinin yıldönümü münasebetiyle, Konya Milletvekili Sayın Ahmet Işık'a aittir.

Buyurun Sayın Işık. (AK Parti sıralarından alkışlar)

2.- Konya Milletvekili Ahmet Işık’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin birinci devre azalarına İstiklâl Madalyası verilmesinin yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması

AHMET IŞIK (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin Birinci Devre azalarına İstiklal Madalyası verilmesinin yıldönümü nedeniyle gündemdışı söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Geçtiğimiz hafta vuku bulan askerî uçak kazasında kaybetmiş olduğumuz 2 şehidimize Allah'tan rahmet dilerken, başta yakınları olmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve tüm milletimize başsağlığı diliyorum.

Ayrıca, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, tüm kadınların bu anlamlı gününü kutluyor, barış ve huzur dolu yarınlar temenni ediyorum.

Yine, İstiklal Marşımızın kabul yıldönümü olan 12 Mart tarihini de bugünden kutluyor; başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere "İstiklal Marşı benim değil, milletimindir" diyen Mehmet Âkif Ersoy'u ve ulusal marşımızın yasayla kabulüne vesile olan tüm milletvekillerimizi rahmetle anıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul'un işgal edilmesiyle derhal harekete geçen Büyük Önder, Büyük Komutan Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı Meclisi Mebusanının Ankara'da toplanması için, toplanmasını sağlamak amacıyla, tarihî davetini yaparak, asırlara ışık tutan büyük bir adım atmıştır. İşgal tablosuna yönelik duygu ve düşüncesini, Rauf Orbay şöyle ifade etmiştir:  "O, cihana hükmetmiş gibi dimdik ayakta duran işgal askerlerini gördükçe yüreğim sızlıyordu; ama, Allah'a ve millete olan inancımız tamdı ve bu zulüm sona erecekti" diyerek, yaşananı ve geleceği, çarpıcı bir şekilde ifade etmiştir. 23 Nisan 1920'de, dualarla Meclisin önüne gelinerek, yoğun duygularla, heyecanla ve kararlılıkla, milletin meclisi, bir daha kapanmamak üzere açılmıştır. Kurtuluş Savaşını başlatıp başarıyla sonuçlandıran tüm heyeti rahmetle, saygıyla ve minnetle anıyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Mustafa Kemal Atatürk, ilk Meclis konuşmasında, özetle "Vicdanı millînin iradei âliyesine tabi olarak milleti müstakil, vatanımızı masum görünceye kadar çalışmak ahdiyle 16 Mayıs 1335 günü Dersaadet'i terk eyledim. Samsun'da işe başladım.

İlk düşündüğüm, memleketimizde asayişin istikrarına kendi vasaitimiz ile muktedir bulunduğumuzu görmek oldu.

Hayat ve şahsiyetim kendi malı olan necip ve mazlum milletimizin bu haklı talebi üzerine artık benim için en mukaddes vazife, iradei milliyeye mutavaatı her şeyin fevkinde görmekti.

Geçirdiğimiz şu hayat ve memat günlerinde umum milletçe her taraftaki amal ve tezahürat ile temine azmedilen istiklali millîmiz uğrunda bütün mevcudiyetimle çalıştığımı temin eylerim. Bu emeli mukaddes uğrunda milletle beraber nihayete kadar çalışacağıma da mukaddesatım namına söz veririm" demektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilen tezkereyle, 21 Kasım 1923'te, Mustafa Kemal Paşa ve 23 mebus arkadaşına İstiklal Madalyasının verilmesi oybirliğiyle karara bağlanmış, 8 Mart 1924'te ise Türkiye Büyük Millet Meclisi birinci intihap devresi azalarına, istisnasız, İstiklal Madalyasının verilmesi Meclisçe karar altına alınmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilk Meclis mebuslarının yüzde 25'i üniversite bitirmiş, birçoğu ise aynı seviyedeki medreseden mezun olmuş, yüzde 60'ı yabancı dil bilen, yüzde 60'ının yarısı ise birden fazla yabancı lisan bilmekte olup, meslekî oranlara baktığımızda ise...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun efendim, tamamlayın.

AHMET IŞIK (Devamla) - ... yüzde 13'ü serbest meslek, yüzde 14'ü eşraf, yüzde 27'si memur, yüzde 13'ü asker, yüzde 11'i din adamlarından oluşmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye, büyük badireleri, büyük engelleri aşarak bugünlere gelmiş bulunmaktadır. Milletin vekilleri olarak temel amacımız, milletin huzur ve saadeti, adaletin ideal anlamda tesisi, ülkenin kalkınmasıdır. Hareket noktamız ise, cumhuriyetin temel niteliklerini ve Atatürk ilke ve inkılaplarını korumak ve yaşatmaktır.

İstiklal Madalyası alan Birinci Meclis mebuslarını tekrar rahmetle anarken, Genel Kurulu bir kez daha saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Işık.

Gündemdışı üçüncü söz isteği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle, İstanbul Milletvekili Sayın Güldal Okuducu'ya aittir.

Buyurun Sayın Okuducu.

3.- İstanbul Milletvekili Güldal Okuducu’nun, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe İlişkin gündemdışı konuşması

GÜLDAL OKUDUCU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle söz almış bulunuyorum. Sizleri saygıyla selamlarken, bugün yaşadığımız koşulların altyapısını dünlerde yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına, Türk kadınları adına minnet duygularımı ve saygılarımı ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.

8 Mart 1850'lerde Amerika'da işçi sınıfı ayaktadır ve Amerika Birleşik Devletlerinde, tekstilde çalışan kadın işçiler, insanca bir yaşam özlemleriyle, sokaklardadır. Onlar, eşit işe eşit ücret, sendikal örgütlenme özgürlüğü ve işgününün kısaltılması talepleriyle sokaklardadır. Yükselen mücadelenin sonunda, gelişen olayların sonrasında, çıkan yangın sonrasında onlarca kadın işçi hayatını kaybeder ve o günden bugüne de 8 Mart, dünyada, emeğin hak aradığı gün olarak algılanır, kutlanmaya ve böyle bir günde emeğin sorunları dile getirilmeye çalışılır.

8 Mart, birçok günden farklı bir özelliği nedeniyle, söylemek gerekir ki, dünya kadınlarının, emeğiyle, namusuyla, alınteriyle çalışan kadınların haklarını aradıkları, hak alma mücadelelerinde canlarını kaybettikleri gündür. 8 Mart, bir direniş günüdür ve ülkemizde, bu anlamda, bu duygularla anlaşılmaya, tartışılmaya, kutlanmaya devam edecektir diye düşünüyorum.

Dünya kadınlarının canlarıyla elde ettiği haklar ülkemiz kadınları açısından nasıl değerlendirilmektedir ve ülkemiz kadınları bugünkü düzeyi nasıl yakalamışlardır. Burada, şuna mutlaka işaret etmek gerekir ki, 1923'lerde, emperyalizme karşı verilen o büyük savaşta, ulusal mücadelede, bu coğrafyada yaşayan bütün kadınlar, bağımsızlığın ateşi olmuşlardır. Onlar, erkeklerin yanında, arkasında, önünde, bağımsız ve laik bir cumhuriyeti kurma mücadelesinde her şeylerini vermişlerdir. Bebeğinin örtüsünü askerin mermisinin üzerine örten Eliflerden, Kara Fatmalardan, Nene Hatunlardan, Halide Ediplerden aldıkları inançla ve kıvançla cumhuriyetin yollarında yürümeyi başarmışlardır. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, aydınlanma devriminin ışıklarında, kadını erkeği eşit bir toplum olmanın, özgür bir toplumun eşit bireyi olarak laik ve demokratik bir cumhuriyette yaşamanın kıvancını taşımışlardır, taşımaya devam edeceklerdir.

Bugün, 2005 yılının 8 Martından ülkemize baktığımızda, değerli milletvekili arkadaşlarım, kuzeyimize, güneyimize, doğumuza, batımıza, coğrafyamızın her yanına baktığımızda, inanıyorum ki, kadınların, kadınların çocuklarının yükselen feryatlarını duymak olanaklıdır. Ülkenin her yanından yükselen seslerin ortak duyarlılığı bir noktada birleşiyor değerli arkadaşlarım. Nerede yaşarsa yaşasın, bütün kadınlar, bir tek talebi, ortak bir güçle dile getirmeye çalışıyorlar. Onlar, iş diyorlar. İnsanca bir yaşamın altyapısını oluşturacak, güvencesini oluşturacak işi bulmanın, işi korumanın peşindeler.

Burada, belki, şunu ifade etmekte yarar var: Eşit işe eşit ücret için, 8 saatlik işgünü için, sosyal haklar için işçilerin öldüğü ya da sokaklara bırakıldığı günler çok gerilerde kaldı. Şimdi, Türkiye'yi yöneten, şansını kendi elleriyle yaratan hükümet çok şanslı. Artık, emek yığınları, 8 saatlik işgünü demiyor; artık, emek yığınları, eşit işe eşit ücret de demiyor. Artık, emek yığınları, tek bir talebi dile getiriyor; iş güvenliği. Çalıştığımız bir iş varsa, onu koruyabilelim; eğer çalışmıyorsak -12 000 000 çalışmayanın, işsizin olduğu bir ülkede- bütün bu haklar bir yana, yeni bir iş bulabilelim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun efendim, tamamlayın konuşmanızı.

GÜLDAL OKUDUCU (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, Türkiye, 2005'te, okumaz yazmaz kadınlarıyla, çalışma olanağını bulamamış kadınlarıyla, hâlâ töre cinayetlerine, namus cinayetlerine, kumalığa kurban verdiği kadınlarıyla, işsiz oğulların, kızların, gelinlerin, kocaların, damatların olduğu ailelerde, mutfaklarının bacasını tüttürmeye çalışıyor.

Ben inanıyorum ki, asıl görev, asıl sorumluluk, bu kanayan yaralara merhem olabilmektir ve asıl görev, asıl sorumluluk, bir dikili ağacın olmadığı ateş, kan ve barutun yaşandığı o günlerde, bu ülkede üretimi, üretmeyi, üretim alanları açmayı başaran bir iktidar anlayışıyla, bugün de, halkın önündeki bu ağır sorunu ortadan kaldırabilmektir. Yani, seksen yılın biriktirdiği kazanımları, bir çırpıda, özelleştirme adı altında, ona buna, haramzadeye peşkeş çekme anlayışının, üretim alanlarını kapatma anlayışının dışına taşıyabilirsek kendimizi, ülke kadınlarına karşı bir görevi de belki yerine getirmiş olabiliriz.

SEKA'nın kadınları ağlıyor, Tekelin kadınları direnişte. Hükümet onlara despotça cevap veriyor; onlarsa, ertesi sabah sofraya koyabilecekleri ya da koyamayacakları sütün hesabı içinde işlerine sahip çıkmaya çalışıyorlar.

Ben, bu 8 Martın bir özelliğini daha Yüce Meclisle paylaşarak sözlerime son vermek istiyorum. Hak arıyoruz, hak talep ediyoruz, haklarımızı kullanmak istiyoruz ve çağdaş cumhuriyetin, laik cumhuriyetin kadınları olarak, üstümüze, önümüze, geleceğimize, aydınlığımıza tek bir kara lekenin, gölgenin, örtünün düşmesine izin vermeyeceğimizi, ben, burada, bu ülkenin bir kadını olarak Yüce Meclisin huzurunda dile getiriyorum ve ülkemin kadınlarının önünde, "özgürlük, eşitlik, adalet, iş ve ekmek" diyen, "iş yoksa barış da yok" diyen kadınlarının huzurunda, geçtiğimiz bir iki gün içinde ülkemizde yaşananları, burada, Mecliste kınamak istiyorum. Haksızlığa evet, berdele evet, kumaya evet, töreye evet, namus cinayetine evet, ekmeksizliğe, işsizliğe evet; ama, sokakta özlemlerini dile getiren, hayallerini, düşlerini dile getiren, hikâyelerini anlatmaya çalışan kadınların üstüne biber gazı sıkılmasına, ona da mı evet sevgili arkadaşlarım?! Güvenlik güçlerinin indirdiği copları kontrol eden el, iktidarın elidir. Bu iktidarın, bu hükümetin sorumlu üyeleri, uçaklarda, helikopterlerde hava krizini atlatmak için nasıl kadınları aşağılayan fıkralardan medet umup, onlarla havadaki tereddütlerini gideriyorlarsa, meydanlarda ve alanlarda iyi yaşam özlemlerini dile getiren kadınların üzerine de, zannediyorum ki, biber gazı sıkılmasını sağlayarak, tereddütlerini ve korkularını gidermeye çalışıyorlar. Bu, 2005 yılının Türkiyesine, bu ülkenin yarı nüfusunu oluşturan çağdaş ve cumhuriyetçi kadınların, aydınlık yüzlü kadınların beklentilerine, ihtiyaçlarına, sorunlarına çözüm olmaktan çok uzaktır. Yüce Meclisin kurucu ruhunu hatırlayarak, Yüce Meclisi kuranların, kadını erkeği eşit bir toplum yaratmadaki devrimci atılımlarını hatırlayarak, bundan sonraki uygulamalarında da ihtiyacımız olan çözümleri gerçekleştireceğine dair inancımı dile getirmek istiyorum.

Dün, Anayasanın 10 uncu maddesini değiştirdik; ihtiyaca cevap vermese de, daha olumlu bir hale getirdik. Önümüzdeki günler, demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan eşit temsilin, eşite yakın temsilin ya da bir cinsin belli oranlarda da olsa temsil edilebilmesinin altyapısını oluşturmak üzere, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak, Parlamentomuzun ve kamuoyumuzun gündemine yeni bir düzenleme getirmeyi amaçlıyoruz. Çeşitli yasal düzenlemelerle, Siyasî Partiler Yasası başta olmak üzere, cinsiyet kotası niteliğinde değerlendirilebilecek ve pozitif ayrımcılığı içeren bir yasal düzenlemeyi Yüce Meclisin huzuruna getirmeyi düşünüyoruz. İnanıyorum ki eşitlik arayışı, inanıyorum ki hak duygusu, adalet duygusu, bu düzenleme gündeme getirildiğinde herkesin paylaşacağı bir duygu olur ve biber gazı sıkmış olmanın utancını, bir eşitlik yasasını Parlamentomuzdan geçirerek ortadan kaldırmış oluruz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Okuducu.

Sayın milletvekilleri, gündemdışı konuşmalar tamamlanmıştır; gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır.

Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun, bazı sayın milletvekillerinin yasama dokunulmazlıkları hakkında 4 adet raporu vardır; sırasıyla okutup, bilgilerinize sunacağım.

Sayın milletvekilleri, Sayın Kâtip Üyenin sunumunu oturarak yapmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1.- Konya Milletvekili Halil Ürün'ün yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/642) (S. Sayısı: 782) (x)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İhaleye fesat karıştırmak suçunu işlediği iddia olunan Konya Milletvekili Halil Ürün hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 12 Ocak 2005 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Konya Milletvekili Halil Ürün Komisyonda sözlü olarak savunmasını yapmıştır.

Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak Konya Milletvekili Halil Ürün hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

   Burhan Kuzu

           İstanbul

       Komisyon Başkanı ve üyeler

Karşı Oy Yazısı

Anayasamızın 83 üncü maddesinde yasama dokunulmazlığı başlığı altında mutlak ve geçici anlamda iki tür dokunulmazlık düzenlenmiştir. Mutlak dokunulmazlık, milletvekillerinin Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulmamalarını sağlamaktadır. Mutlak dokunulmazlık adı verilen ve kaldırılması söz konusu olmayan bu dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin düşüncelerini serbestçe ifade etmelerine imkân tanımaktır.

Geçici dokunulmazlık ise, seçimden önce veya sonra suç işlediği ileri sürülen bir milletvekilinin Meclisin kararı olmadıkça tutulamamasını, sorguya çekilememesini, tutuklanamamasını ve yargılanamamasını; hakkında verilmiş olan ceza hükmünün üyelik sıfatı sona erinceye kadar yerine getirilmemesini sağlamaktadır.

Geçici dokunulmazlık TBMM kararıyla kaldırılabilmektedir.

Geçici dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin yasama çalışmalarına katılımının tutuklanma, sorguya çekilme, yargılanma veya tutulma gibi nedenlerle engellenmemesi ve siyasî iktidarın keyfîleşebilecek suç isnatları veya ceza kovuşturmalarına karşı korunmasıdır.

Günümüzde pek çok ülkede geçici dokunulmazlığın kapsamının daraltıldığı görülmektedir.

Türkiye ise bu gelişimin dışında kalmıştır.

Bu durum, geçici dokunulmazlığın toplum tarafından giderek bir ayrıcalık olarak görülmesine yol açmıştır.

Son zamanlarda kimi vatandaşlarımızda yolsuzluk olaylarının bir bölümünün siyasetçiyle bağlantılı olduğu ve dokunulmazlık nedeniyle bu yolsuzlukların takibinin güçleştiği yolunda bir kanı oluşmaya başlamıştır. Bu kanı, Parlamentonun saygınlığının olumsuzca etkilenmesine ve dokunulmazlıkların hukuk devletinin gerçekleşmesinin önündeki bir engel olarak görülmesine neden olmaktadır.

Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda yargı organlarından gelen taleplerin sonuca bağlanmasının uzun zaman alması veya Meclisçe genellikle kovuşturmanın milletvekili sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar verilmesi, toplumun adalet duygusunu da zedelemektedir.

Diğer yandan dokunulmazlığının kaldırılmaması, hakkında suç isnadı bulunan milletvekilinin yargılanma hakkından yararlanmasına da imkân bırakmamaktadır.

Bütün bu kanı ve değerlendirmelerin siyasal yaşantımızdaki olumsuz etkilerinin daha büyük boyutlara ulaşmasını engellemek için Anayasamızın 83 üncü maddesinin değiştirilmesi ve geçici dokunulmazlığın kapsamının daraltılması gerekmektedir. Bu konuda CHP ve siyasî partilerimizin pek çoğu 2002 seçimleri sırasında topluma taahhütte bulunmuştur.

Ancak şu ana kadar böyle bir Anayasa değişikliği gerçekleştirilmemiştir.

Bu durumda, milletvekili dokunulmazlığının hukuk devleti ilkesinin gerçekleşmesini güçleştirici bir husus haline dönüşmemesi, TBMM'nin saygınlığını zedeleyecek eleştirilere neden olmaması ve milletvekillerinin yargılanarak aklanma hakkından yararlanmalarını engellememesi için bir tek çözüm kalmıştır; o da, hakkında dokunulmazlığının kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verilmesidir.

Bu nedenlerle, Komisyonun, kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.                  13.1.2005

 

Oya Araslı

Mehmet Küçükaşık

Halil Ünlütepe

 

 

 

 

Ankara

Bursa

Afyonkarahisar

 

 

 

 

Feridun F. Baloğlu

Muharrem Kılıç

Uğur Aksöz

 

 

 

 

Antalya

Malatya

Adana

 

 

 

 

Atilla Kart

Ziya Yergök

İ. Sezai Önder

 

 

 

 

Konya

Adana

Samsun

 

 

 

 

 

Feridun Ayvazoğlu

 

 

 

 

 

 

Çorum

 

 

 

 

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

İkinci raporu okutuyorum:

2.-   Karabük Milletvekili Ali Öğüten'in yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/643) (S. Sayısı : 783) (x)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet suçunu işlediği iddia olunan Karabük Milletvekili Ali Öğüten hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 12 Ocak 2005 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Karabük Milletvekili Ali Öğüten Komisyonumuza yazılı olarak dokunulmazlığının kaldırılması talebini iletmiştir.

Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak Karabük Milletvekili Ali Öğüten hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

   Burhan Kuzu

           İstanbul                               

       Komisyon Başkanı ve üyeler

 

 

Karşı Oy Yazısı

Anayasamızın 83 üncü maddesinde yasama dokunulmazlığı başlığı altında mutlak ve geçici anlamda iki tür dokunulmazlık düzenlenmiştir. Mutlak dokunulmazlık, milletvekillerinin Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulmamalarını sağlamaktadır. Mutlak dokunulmazlık adı verilen ve kaldırılması söz konusu olmayan bu dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin düşüncelerini serbestçe ifade etmelerine imkân tanımaktır.

Geçici dokunulmazlık ise, seçimden önce veya sonra suç işlediği ileri sürülen bir milletvekilinin Meclisin kararı olmadıkça tutulamamasını, sorguya çekilememesini, tutuklanamamasını ve yargılanamamasını; hakkında verilmiş olan ceza hükmünün üyelik sıfatı sona erinceye kadar yerine getirilmemesini sağlamaktadır.

Geçici dokunulmazlık TBMM kararıyla kaldırılabilmektedir.

Geçici dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin yasama çalışmalarına katılımının tutuklanma, sorguya çekilme, yargılanma veya tutulma gibi nedenlerle engellenmemesi ve siyasî iktidarın keyfîleşebilecek suç isnatları veya ceza kovuşturmalarına karşı korunmasıdır.

Günümüzde pek çok ülkede geçici dokunulmazlığın kapsamının daraltıldığı görülmektedir.

Türkiye ise bu gelişimin dışında kalmıştır.

Bu durum, geçici dokunulmazlığın toplum tarafından giderek bir ayrıcalık olarak görülmesine yol açmıştır.

Son zamanlarda kimi vatandaşlarımızda yolsuzluk olaylarının bir bölümünün siyasetçiyle bağlantılı olduğu ve dokunulmazlık nedeniyle bu yolsuzlukların takibinin güçleştiği yolunda bir kanı oluşmaya başlamıştır. Bu kanı, Parlamentonun saygınlığının olumsuzca etkilenmesine ve dokunulmazlıkların hukuk devletinin gerçekleşmesinin önündeki bir engel olarak görülmesine neden olmaktadır.

Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda yargı organlarından gelen taleplerin sonuca bağlanmasının uzun zaman alması veya Meclisçe genellikle kovuşturmanın milletvekili sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar verilmesi, toplumun adalet duygusunu da zedelemektedir.

Diğer yandan dokunulmazlığının kaldırılmaması, hakkında suç isnadı bulunan milletvekilinin yargılanma hakkından yararlanmasına da imkân bırakmamaktadır.

Bütün bu kanı ve değerlendirmelerin siyasal yaşantımızdaki olumsuz etkilerinin daha büyük boyutlara ulaşmasını engellemek için Anayasamızın 83 üncü maddesinin değiştirilmesi ve geçici dokunulmazlığın kapsamının daraltılması gerekmektedir. Bu konuda CHP ve siyasî partilerimizin pek çoğu 2002 seçimleri sırasında topluma taahhütte bulunmuştur.

Ancak şu ana kadar böyle bir Anayasa değişikliği gerçekleştirilmemiştir.

Bu durumda, milletvekili dokunulmazlığının hukuk devleti ilkesinin gerçekleşmesini güçleştirici bir husus haline dönüşmemesi, TBMM'nin saygınlığını zedeleyecek eleştirilere neden olmaması ve milletvekillerinin yargılanarak aklanma hakkından yararlanmalarını engellememesi için bir tek çözüm kalmıştır; o da, hakkında dokunulmazlığının kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verilmesidir.

Bu nedenlerle, Komisyonun, kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.      13.1.2005

 

Oya Araslı

Mehmet Küçükaşık

Halil Ünlütepe

 

 

Ankara

Bursa

Afyonkarahisar

 

 

Feridun F. Baloğlu

Muharrem Kılıç

Uğur Aksöz

 

 

Antalya

Malatya

Adana

 

 

Atilla Kart

Ziya Yergök

İ. Sezai Önder

 

 

Konya

Adana

Samsun

 

 

 

Feridun Ayvazoğlu

 

 

 

 

Çorum

 

 

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Üçüncü raporu okutuyorum:

3.- Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez'in yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/573) (S. Sayısı : 784) (x)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Resmî evrakta sahtecilik ve 4926 sayılı Kanuna muhalefet suçlarını işlediği iddia olunan Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 12 Ocak 2005 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez Komisyonumuza yazılı olarak dokunulmazlığının kaldırılması talebini iletmiştir.

Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermişti.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

   Burhan Kuzu

           İstanbul

       Komisyon Başkanı ve üyeler

Karşı Oy Yazısı

Anayasamızın 83 üncü maddesinde yasama dokunulmazlığı başlığı altında mutlak ve geçici anlamda iki tür dokunulmazlık düzenlenmiştir. Mutlak dokunulmazlık, milletvekillerinin Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulmamalarını sağlamaktadır. Mutlak dokunulmazlık adı verilen ve kaldırılması söz konusu olmayan bu dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin düşüncelerini serbestçe ifade etmelerine imkân tanımaktır.

Geçici dokunulmazlık ise, seçimden önce veya sonra suç işlediği ileri sürülen bir milletvekilinin Meclisin kararı olmadıkça tutulamamasını, sorguya çekilememesini, tutuklanamamasını ve yargılanamamasını; hakkında verilmiş olan ceza hükmünün üyelik sıfatı sona erinceye kadar yerine getirilmemesini sağlamaktadır.

Geçici dokunulmazlık TBMM kararıyla kaldırılabilmektedir.

Geçici dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin yasama çalışmalarına katılımının tutuklanma, sorguya çekilme, yargılanma veya tutulma gibi nedenlerle engellenmemesi ve siyasî iktidarın keyfîleşebilecek suç isnatları veya ceza kovuşturmalarına karşı korunmasıdır.

Günümüzde pek çok ülkede geçici dokunulmazlığın kapsamının daraltıldığı görülmektedir.

Türkiye ise bu gelişimin dışında kalmıştır.

Bu durum, geçici dokunulmazlığın toplum tarafından giderek bir ayrıcalık olarak görülmesine yol açmıştır.

Son zamanlarda kimi vatandaşlarımızda yolsuzluk olaylarının bir bölümünün siyasetçiyle bağlantılı olduğu ve dokunulmazlık nedeniyle bu yolsuzlukların takibinin güçleştiği yolunda bir kanı oluşmaya başlamıştır. Bu kanı, Parlamentonun saygınlığının olumsuzca etkilenmesine ve dokunulmazlıkların hukuk devletinin gerçekleşmesinin önündeki bir engel olarak görülmesine neden olmaktadır.

Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda yargı organlarından gelen taleplerin sonuca bağlanmasının uzun zaman alması veya Meclisçe genellikle kovuşturmanın milletvekili sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar verilmesi, toplumun adalet duygusunu da zedelemektedir.

Diğer yandan dokunulmazlığının kaldırılmaması, hakkında suç isnadı bulunan milletvekilinin yargılanma hakkından yararlanmasına da imkân bırakmamaktadır.

Bütün bu kanı ve değerlendirmelerin siyasal yaşantımızdaki olumsuz etkilerinin daha büyük boyutlara ulaşmasını engellemek için Anayasamızın 83 üncü maddesinin değiştirilmesi ve geçici dokunulmazlığın kapsamının daraltılması gerekmektedir. Bu konuda CHP ve siyasî partilerimizin pek çoğu 2002 seçimleri sırasında topluma taahhütte bulunmuştur.

Ancak şu ana kadar böyle bir Anayasa değişikliği gerçekleştirilmemiştir.

Bu durumda, milletvekili dokunulmazlığının hukuk devleti ilkesinin gerçekleşmesini güçleştirici bir husus haline dönüşmemesi, TBMM'nin saygınlığını zedeleyecek eleştirilere neden olmaması ve milletvekillerinin yargılanarak aklanma hakkından yararlanmalarını engellememesi için bir tek çözüm kalmıştır; o da, hakkında dokunulmazlığının kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verilmesidir.

Bu nedenlerle, Komisyonun, kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.      13.1.2005

 

Oya Araslı

Mehmet Küçükaşık

Halil Ünlütepe

 

Ankara

Bursa

Afyonkarahisar

 

Feridun F. Baloğlu

Muharrem Kılıç

Uğur Aksöz

 

Antalya

Malatya

Adana

 

Atilla Kart

Ziya Yergök

İ. Sezai Önder

 

Konya

Adana

Samsun

 

 

Feridun Ayvazoğlu

 

 

 

Çorum

 

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Dördüncü raporu okutuyorum:

4.- İzmir Milletvekili Muharrem Toprak'ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/628) (S. Sayısı : 785) (x)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Dikkatsizlik, tedbirsizlik sonucu demiryolu üzerinde kazaya sebebiyet vermek ve 2918 sayılı Kanuna muhalefet suçunu işlediği iddia olunan İzmir Milletvekili Muharrem Toprak hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 12 Ocak 2005 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

İzmir Milletvekili Muharrem Toprak Komisyonumuza yazılı olarak dokunulmazlığının kaldırılması talebini iletmiştir.

Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak İzmir Milletvekili Muharrem Toprak hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

   Burhan Kuzu

           İstanbul

       Komisyon Başkanı ve üyeler

Karşı Oy Yazısı

Anayasamızın 83 üncü maddesinde yasama dokunulmazlığı başlığı altında mutlak ve geçici anlamda iki tür dokunulmazlık düzenlenmiştir. Mutlak dokunulmazlık, milletvekillerinin Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulmamalarını sağlamaktadır. Mutlak dokunulmazlık adı verilen ve kaldırılması söz konusu olmayan bu dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin düşüncelerini serbestçe ifade etmelerine imkân tanımaktır.

Geçici dokunulmazlık ise, seçimden önce veya sonra suç işlediği ileri sürülen bir milletvekilinin Meclisin kararı olmadıkça tutulamamasını, sorguya çekilememesini, tutuklanamamasını ve yargılanamamasını; hakkında verilmiş olan ceza hükmünün üyelik sıfatı sona erinceye kadar yerine getirilmemesini sağlamaktadır.

Geçici dokunulmazlık TBMM kararıyla kaldırılabilmektedir.

Geçici dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin yasama çalışmalarına katılımının tutuklanma, sorguya çekilme, yargılanma veya tutulma gibi nedenlerle engellenmemesi ve siyasî iktidarın keyfîleşebilecek suç isnatları veya ceza kovuşturmalarına karşı korunmasıdır.

Günümüzde pek çok ülkede geçici dokunulmazlığın kapsamının daraltıldığı görülmektedir.

Türkiye ise bu gelişimin dışında kalmıştır.

Bu durum, geçici dokunulmazlığın toplum tarafından giderek bir ayrıcalık olarak görülmesine yol açmıştır.

Son zamanlarda kimi vatandaşlarımızda yolsuzluk olaylarının bir bölümünün siyasetçiyle bağlantılı olduğu ve dokunulmazlık nedeniyle bu yolsuzlukların takibinin güçleştiği yolunda bir kanı oluşmaya başlamıştır. Bu kanı, Parlamentonun saygınlığının olumsuzca etkilenmesine ve dokunulmazlıkların hukuk devletinin gerçekleşmesinin önündeki bir engel olarak görülmesine neden olmaktadır.

Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda yargı organlarından gelen taleplerin sonuca bağlanmasının uzun zaman alması veya Meclisçe genellikle kovuşturmanın milletvekili sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar verilmesi, toplumun adalet duygusunu da zedelemektedir.

Diğer yandan dokunulmazlığının kaldırılmaması, hakkında suç isnadı bulunan milletvekilinin yargılanma hakkından yararlanmasına da imkân bırakmamaktadır.

Bütün bu kanı ve değerlendirmelerin siyasal yaşantımızdaki olumsuz etkilerinin daha büyük boyutlara ulaşmasını engellemek için Anayasamızın 83 üncü maddesinin değiştirilmesi ve geçici dokunulmazlığın kapsamının daraltılması gerekmektedir. Bu konuda CHP ve siyasî partilerimizin pek çoğu 2002 seçimleri sırasında topluma taahhütte bulunmuştur.

Ancak şu ana kadar böyle bir Anayasa değişikliği gerçekleştirilmemiştir.

Bu durumda, milletvekili dokunulmazlığının hukuk devleti ilkesinin gerçekleşmesini güçleştirici bir husus haline dönüşmemesi, TBMM'nin saygınlığını zedeleyecek eleştirilere neden olmaması ve milletvekillerinin yargılanarak aklanma hakkından yararlanmalarını engellememesi için bir tek çözüm kalmıştır; o da, hakkında dokunulmazlığının kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verilmesidir.

Bu nedenlerle, Komisyonun, kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.

 

Oya Araslı

Mehmet Küçükaşık

Halil Ünlütepe

 

Ankara

Bursa

Afyonkarahisar

 

Feridun F. Baloğlu

Muharrem Kılıç

Uğur Aksöz

 

Antalya

Malatya

Adana

 

Atilla Kart

Ziya Yergök

Sezai Önder

 

Konya

Adana

Samsun

 

 

Feridun Ayvazoğlu

 

 

 

Çorum

 

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Sözlü soru önergelerinin geri alınmasına dair bir önerge vardır; okutuyorum:

IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

C) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.- Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan’ın (6/1428, 1429, 1450) esas numaralı sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/261)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin Sözlü Sorular kısmının 507, 508 ve 523 üncü sıralarında yer alan (6/1428, 1429, 1450) esas numaralı sözlü soru önergelerimi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

            Ümmet Kandoğan

             Denizli

BAŞKAN - Sözlü soru önergeleri geri verilmiştir.

2 adet Meclis araştırması önergesi vardır; ayrı ayrı okutup, bilgilerinize sunacağım.

D) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.- İstanbul Milletvekili Yahya Baş ve 48 milletvekilinin, millî ve manevî değerlerimize ve Türk aile yapısına aykırı televizyon programlarının toplum hayatımıza etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önerge (10/257)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Televizyon, bir kitle iletişim aracı olması nedeniyle, dört işlevi bulunmaktadır. Bunlar, haber verme, eğitim ve kültür aktarılması, mal ve hizmetlerin tanıtılması ve reklam ile eğlendirme işlevleridir. Ülkemizde, son yıllarda, televizyonun eğlendirme işlevi kapsamından ortaya çıkan bazı yarışma programları, toplumumuzun temel taşını oluşturan evlilik kurumunu âdeta yapay bir akvaryum/laboratuvar çerçevesine oturtarak, içine gelin, damat ve kaynana adayları yerleştirilmiş, bir süre bu yapay mekânda kalmaları ve evlenmeleri halinde, evlilik masraflarının karşılanacağı vaat edilmiş; bu şekilde, halkın merakı tetiklenmiş ve rating uğruna, toplumun saygı duyduğu pek çok değer yargısı ayaklar altına alınmıştır.

Söz konusu programlar, uzun vadede, Türkiye'de toplum üzerinde zararlı psikolojik etkiler yaratacak bir içeriğe sahiptir. Bu programlar, toplumumuzun mahremiyet anlayışını kökten değiştirmekte, evin içini  genel izleyiciye açarak ailenin kutsallığını zedelemektedir. Seyircide, başka insanların özel hayatını dikizleyerek rahatlama gibi marazî bir tutumu kışkırtmaktadırlar.

Bir evin içine sıkıştırılmış ve üzerine kameralar çevrilmiş insanlardan doğal biçimde davranmaları beklenemez. Bu kişiler de, hem o sıkışmışlık duygusu hem de yarışma ortamının getirdiği dürtülerle, seçilebilmek için gayeye götüren her yolu mubah kabul etmekte, bu arada toplumumuzu ayakta tutan değerleri ayaklar altına almaktadırlar. Dayanışma, feragat, fedakârlık, diğerkâmlık gibi, toplumumuzun yüzyıllardan beri mayası ve çimentosu olmuş değerler, bu programların yaydığı anlayışla terk edilmekte; yerine, özellikle Kuzey Amerika ve Avrupa kültüründe bireysel ilişkilere rengini veren "her şeyden önce kendini düşün" tarzında bencilce bir anlayış ikame edilmektedir.

Televizyon ekranı basit mesajlar verebildiği ölçüde izlenirlik şansını artırır. Bir yapımda siyah-beyaz, iyi-kötü ayırımı ne kadar net biçimde ortaya konursa, insanların nefret edecekleri veya benimseyecekleri figürler olur ve o yayın kabul görür. Bu yapımlar, insanlarda özdeşleşme imkânı yaratmaktadırlar. Sözgelimi, bir kaynana veya gelin adayı, bir izleyicide yoğun sempati duygularına yol açabilmekte, bunun tam tersi de olabilmektedir; ancak, bu yarışmalarda önümüze rol modeli olarak konulan kişiler çoğu zaman eğitimsiz, geçmiş hayatlarında topluma yararı olmamış, psikolojik açıdan hasarlı kişiler olmaktadır. Bu kişileri milyonların önüne koyduğunuzda, büyük bir psikolojik zorlanma yaratmış olursunuz.

Kendi gelecek kuşaklarını mahveden bir ülke olmak istemiyorsak, eğitimde kaşıkla verdiğimiz değerleri televizyon ekranlarının kepçeyle geri almasına razı değilsek, bu tarz programlara karşı çıkabilmeliyiz. Sadece bu yapımlar değil, psikiyatrik ve pedagojik açıdan topluma zararlı olacağını düşündüğümüz her türlü yapımı mercek altına alabilmeliyiz. Bu programların bencilliği, hodbinliği, değer bağımsız yarışma anlayışını, sözel şiddeti, bozuk iletişimi ve sözel istismarı çoğalttığını düşünüyor ve topluma hiçbir fayda sağlamadıkları gibi, zarar verdiği kanaatini taşıyoruz. İnsanlar, basit ve kavgalı ortamlardan hoşlanabilirler, merak duygusu onları zorlayabilir; ancak, pornografi de merak uyandırır, kendisine rahatlıkla izleyici bulabilir. Kanallarımızda, nasıl insan bedenini metalaştıran pornografiye yer vermiyorsak, insan ruhunu ve iç dünyasını metalaştıran, onu sirk hayvanı mesabesine indiren yapımlara da dur diyebilmeliyiz.

Sonuç olarak; bu tür programlar toplum ve birey üzerinde zararlı etkilere sahiptir. Toplumumuzu ayakta tutan değerler ayaklar altına alınmakta, insanlarımıza kendilerini sonuca götürecek her yolu mübah olarak görmeleri dikte ettirilmektedir.

3984 sayılı Kanunun 4/e maddesinde sözü edilen "yayınların toplumun malî ve manevî değerlerine ve Türk aile yapısına aykırı olmaması" ve 4/s maddesinde sözü edilen "program hizmetlerinin bütün unsurlarının insan onuruna ve temel insan haklarına saygılı olması" kurallarının bu tür programlarca ihlal edildiği kanısıyla, manevî hayatımızı olumsuz olarak etkileyebilecek bu tür programların toplum hayatımıza etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla, Anayasanın 98 inci, İç Tüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince, bir Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.

 1. Yahya Baş                                (İstanbul)

 2. Nevzat Doğan                                (Kocaeli)

 3. Abdulkadir Kart                                (Rize)

 4. Zafer Hıdıroğlu                                 (Bursa)

 5. Semiha Öyüş                                (Aydın)

 6. Faruk Anbarcıoğlu                                (Bursa)

 7. Yücel Artantaş                                (Iğdır)

 8. Orhan Yıldız                                (Artvin)

 9. Recep Koral                                 (İstanbul)

10. Mehmet Melik Özmen                                (Ağrı)

11. Nur Doğan Topaloğlu                                (Ankara)

12. Fazlı Erdoğan                                (Zongulduk)

13. Yusuf Selahattin Beyribey                                (Kars)

14. İlyas Çakır                                (Rize)

15. Fehmi Öztünç                                (Hakkâri)

16. Yekta Haydaroğlu                                (Van)

17. Mehmet Sekmen                                (İstanbul)

18. Hasan Özyer                                (Muğla)

19. Ali Ayağ                                (Edirne)

20. Musa Sıvacıoğlu                                (Kastamonu)

21. Veli Kaya                                (Kilis)

22. Süleyman Turgut                                (Manisa)

23. Hasan Aydın                                (İstanbul)

24. Orhan Taş                                (Sivas)

25. Zekeriya Akıncı                                (Ankara)

26. Osman Kaptan                                (Antalya)

27. Ali Cumhur Yaka                                (Muğla)

28. Mehmet Kurt                                (Samsun)

29. Muharrem İnce                                (Yalova)

30. Eyyüp Sanay                                (Ankara)

31. Ali İbiş                                (İstanbul)

32. Mustafa Demir                                (Samsun)

33. Nusret Bayraktar                                (İstanbul)

34. Necdet Budak                                (Edirne)

35. Remziye Öztoprak                                (Ankara)

36. Cavit Torun                                (Diyarbakır)

37. Cahit Can                                (Sinop)

38. Yahya Akman                                (Şanlıurfa)

39. Fatih Arıkan                                (Kahramanmaraş)

40. Fahri Çakır                                (Düzce)

41. Mustafa Said Yazıcıoğlu                                (Ankara)

42. Mehmet Beyazıt Denizolgun                                (İstanbul)

43. İsmail Değerli                                 (Ankara)

44. Sıdıka Sarıbekir                                (İstanbul)

45. Erol Aslan Cebeci                                (Sakarya)

46. İsmail Katmerci                                (İzmir)

47. Mehmet Özyol                                (Adıyaman)

48. İsmail Özay                                 (Çanakkale)

49. Ömer İnan                                 (Mersin)

 

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

İkinci önergeyi okutuyorum:

2.- Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve 30 milletvekilinin, Kocaeli-Gebze İlçesi Dilovası Beldesindeki sanayi kuruluşlarının atıklarının çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/258)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Kocaeli'nin Gebze İlçesine bağlı, Dilovası Beldemizde bugün yaklaşık 50 000 insan yaşamakta, hızlı nüfus artışı ve yoğun göç devam etmektedir. Bu insanların büyük çoğunluğu da gecekondularda yaşamaktadır.

Dilovası'nda bulunan büyük sanayi kuruluşları, enerji santralları, limanlardaki gemiler, D-100 ve TEM otoyolunun yoğun araç trafiği, kömür depoları ve taşocaklarının çıkarmış olduğu katı, sıvı ve gaz atıklarıyla, hem çevreyi kirletmekte hem de burada yaşayan insanların hayatını tehdit etmektedir. Sonradan kurulan organize sanayi bölgesi de iki mahalleyi, sanayi sınırları içerisine almıştır.

Anayasamızın 98 inci maddesi, TBMM İçtüzüğünün 104 üncü ve 105 inci maddeleri çerçevesinde bu bölgemizdeki olumsuzlukların giderilebilmesi, çevre ve halk sağlığı yönünden gerekli tedbirlerin alınabilmesi için Meclis araştırması açılmasını istiyoruz. Gereği için yüce makamlarınıza arz ederiz.

Saygılarımızla.

1.- Eyüp Ayar                                (Kocaeli)

2.- Şükrü Önder                                (Yalova)

3.- Suat Kılıç                                (Samsun)

4.- Nihat Ergün                                (Kocaeli)

5.- Nevzat Doğan                                (Kocaeli)

6.- Muzaffer Baştopçu                                (Kocaeli)

7.- Ahmet Yeni                                (Samsun)

8.- Mustafa Said Yazıcıoğlu                                (Ankara)

9.- Mehmet Zekai Özcan                                (Ankara)

10.- Mahmut Kaplan                                (Şanlıurfa)

11.- Mustafa Eyiceoğlu                                (Mersin)

12.- Nur Doğan Topaloğlu                                (Ankara)

13.- Fetani Battal                                (Bayburt)

14.- Tevfik Ziyaeddin Akbulut                                (Tekirdağ)

15.- Mustafa Tuna                                (Ankara)

16.- Fatma Şahin                                (Gaziantep)

17.- Talip Kaban                                (Erzincan)

18.- Metin Kaşıkoğlu                                (Düzce)

19.- Sinan Özkan                                (Kastamonu)

20.- Ali Temür                                (Giresun)

21.- Hasan Bilir                                (Karabük)

22.-Yüksel Coşkunyürek                                (Bolu)

23.- Alaettin Güven                                (Kütahya)

24.- Alim Tunç                                (Uşak)

25.- Mustafa Nuri Akbulut                                (Erzurum)

26.- Vahit Kiler                                (Bitlis)

27.- Zülfü Demirbağ                                (Elazığ)

28.- Fahri Çakır                                (Düzce)

29.- Abdullah Erdem Cantimur                                 (Kütahya)

30.- Hasan Ali Çelik                                (Sakarya)

31.- Ünal Kacır                                (İstanbul)

Gerekçe:

Kocaeli'nin Gebze İlçesine bağlı Dilovası Beldesi, Gebze'ye 11 km, İzmit'e 25 km mesafede 2 000 hektar arazi üzerinde kurulmuş, çok önemli bir sanayi kentimizdir. Beldenin yüzölçümünün yüzde 40'ı sanayi, yüzde 25'i konut, yüzde 35'i orman alanıdır.

Körfezin kenarında, D-100, TEM otoyolu ve demiryolunun geçtiği çanak biçimindeki topoğrafik yapısı ile stratejik bir yerde kurulan Dilovası'nda, Türkiye'nin en büyük kimya fabrikaları, demir çekme fabrikaları, ayrıca enerji santralları ve diğer sanayi kuruluşları mevcuttur.

2000 sayımında 28 500 nüfusu olan Dilovası'nda, bugün, takriben 50 000 kişi yaşamaktadır. 1987 yılında belediye olmuş, yoğun göç alan, sanayi kuruluşları ile konutların iç içe olduğu, kaçak yapılaşmanın ve çarpık kentleşmenin tipik örneğidir; altyapısı her yönüyle yetersizdir. 

Sanayileşmenin getirdiği her türlü olumsuzlukların ve çevre kirliliğinin boyutları had safhadadır.

2002 yılında DOSB (Dilovası Organize Sanayi Bölgesi) 822 hektar alana kurulmuş, 164 ana sanayi kuruluşunu bünyesinde toplamış; fakat, çözüm getirecek yerde problemleri artırmıştır; çünkü, Dilovası'nın 7 mahallesinden 2 tanesi (Fatih, Yeni Yıldız) organize sanayi bölgesi içerisinde kalmıştır. Zaten, bu fabrikalar Dilovası Organize Sanayi Bölgesi kurulmadan önce de vardı.

Konut alanlarının yüzde 60'a yakını 2/b arazisi vasfında olup, bunların çoğu gecekondudan ibarettir.

Dilovası'nın deniz sahili, 9 tane limanla tamamen kapatılmıştır. Çok yoğun deniz ve kara trafiği mevcuttur. D-100 ve TEM otoyolları bu beldeden geçmektedir. Beldenin kuzeyinde Kömürcüler Organize Sanayi Bölgesi kurulmuş olup, ayrıca bu bölgede birçok sanayi ürün depoları da bulunmaktadır.

Bu kadar sanayi kuruluşu, limanlar ve yollardan geçen araçların çıkarmış olduğu her türlü katı, sıvı ve gaz atıkları çevreyi âdeta katletmiştir. Beldenin denizi kirlenmiş, dereleri kirlenmiş, toprağı kirlenmiş, havası kirlenmiş, öyle ki, insanların bu bölgede sağlıklı yaşamlarını sürdürmeleri zorlaşmıştır. Bilhassa, solunum yolları ve kanser hastalıklarında artışlar gözlenmektedir.

Dilovası'nın batısında, Gebze girişinde bulunan taşocakları ise, hem Dilovası'nı hem Tavşanlı Köyünü hem de Gebze'yi, gürültüsüyle, tozu dumanıyla, kirliliğiyle rahatsız etmekte, açılan büyük çukurlarla arazi tahrip edilmekte, yakışmayan görüntüler ortaya çıkmaktadır.

Sanayileşme ve teknolojinin hızlı gelişimi, getirdiği göç, çarpık yapılaşma, plansız şehirleşme, altyapı yetersizliği, neticesinde de insan ve çevre sağlığını tehdit eden tüm olumsuzluklar için, Dilovası'nın incelenmesi, araştırılması, bu konuda çözüm üretilmesi için bir laboratuvar görevi yapacaktır.

Anayasamızın 56 ncı maddesi "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir" demektedir.

Bu kentimizin korunması, burada yaşayan inanlarımızın sağlığı ve geleceği için örnek bir çalışmayla sorunların giderilebilmesi, gerekli tedbirlerin alınması düşüncesiyle hazırladığımız Meclis araştırması önergemizi Genel Kurulun takdirlerine arz ediyoruz.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Patates Yetiştiriciliğinin ve Patates Üreticilerinin Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan (10/152, 216) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu Başkanlığının Komisyonun görev süresinin uzatılmasına dair bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

 

C) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

2.- (10/152, 216) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının, komisyonun görev süresinin bir ay uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/770)

     3.3.2005

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Genel Kurulun 9.12.2004 tarihli ve 830 sayılı kararı ile kurulmuş bulunan Komisyonumuzun normal çalışma süresi 9.3.2005 tarihinde sona erecek olup, çalışmalarını tamamlayabilmesi için Komisyonumuza Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 105 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bir aylık ek süre verilmesi hususunu takdirlerinize arz ederim.

Saygılarımla.

           Erdoğan Özegen

               Niğde

       Komisyon Başkanı

BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, İçtüzüğün 105 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Araştırmasını üç ay içinde bitiremeyen komisyona bir aylık kesin süre verilir" hükmü gereğince, Komisyona bir aylık eksüre verilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 2 adet tezkeresi vardır; ayrı ayrı okutup, oylarınıza sunacağım:

3.- TBMMDışişleri Komisyonu heyetinin, Hırvatistan Parlamentosu Başkanının resmî davetine icabetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/771)

     2 Mart 2005

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Dışişleri Bakanlığının 16 Aralık 2004 tarihli ve 528742 sayılı yazısında, Hırvatistan Parlamentosu Başkanının Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu heyetini Hırvatistan'a davet ettiği bildirilmiştir.

Söz konusu davete icabet edilmesi hususu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

    Bülent Arınç

           Türkiye Büyük Millet Meclisi

            Başkanı

BAŞKAN- Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

İkinci tezkereyi okutuyorum:

4.- TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, Avustralya Temsilciler Meclisi Başkanı David Hawker ve Senato Başkanı Paul Calvert’in ortak resmî davetine beraberinde bir Parlamento heyetiyle icabetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/772)

     7 Mart 2005

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç'ın, Avustralya Temsilciler Meclisi Başkanı David Hawker ve Senato Başkanı Paul Calvert'ın ortak davetine icabet etmek üzere, beraberinde Parlamento heyetiyle, Avustralya'ya resmî ziyarette bulunması hususu Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

    Bülent Arınç

           Türkiye Büyük Millet Meclisi

            Başkanı

BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Başbakanlığın, Anayasanın 82 nci maddesine göre verilmiş 2 adet tezkeresi vardır; bunları, ayrı ayrı okutup, oylarınıza sunacağım.

5.- Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in Ürdün’e yaptığı resmî ziyarete katılacak milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/773)

     4.3.2005

 

 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in, görüşmelerde bulunmak üzere bir heyetle birlikte 15-18 Şubat 2005 tarihlerinde Ürdün'e yaptığı resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.

Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.

Recep Tayyip Erdoğan

         Başbakan

Liste

Mehmet Özyol                                (Adıyaman)

Mesut Değer                                (Diyarbakır)

Ünal Kacır                                (İstanbul)

BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

İkinci tezkereyi okutuyorum:

6.- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Arnavutluk ve Bosna Hersek’e yaptığı resmî ziyarete katılacak milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/774)

     4.3.2005

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmelerde bulunmak üzere, bir heyetle birlikte 15-17 Şubat 2005 tarihlerinde Arnavutluk ve Bosna Hersek'e yaptığım resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.

Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.

Recep Tayyip Erdoğan

         Başbakan

Liste

Ömer Çelik                                (Adana)

Feridun Baloğlu                                (Antalya)

Egemen Bağış                                (İstanbul)

Hüseyin Kansu                                (İstanbul)

Hakkı Ülkü                                (İzmir)

Mehmet Yılmazcan                                (Kahramanmaraş)

Alim Tunç                                (Uşak)

BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun, İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup, oylarınıza sunacağım:

VI.- ÖNERİLER

A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ

1.- (10/16) esas numaralı Meclis araştırması önergesinin 8.3.2005 tarihli birleşimde görüşülmesine ilişkin CHP Grubu önerisi

     8.3.2005

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu; 8.3.2005 Salı günü (bugün) yapılan toplantısında siyasî parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin, İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

Saygılarımla.

       Haluk Koç

CHP Grubu Başkanvekili

Öneri:

Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin, Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler kısmında yer alan (10/16) esas numaralı Meclis araştırması önergesinin, 8.3.2005 tarihli (bugünkü) birleşimde görüşülmesi önerilmiştir.

BAŞKAN - Söz istiyor musunuz efendim?

HALUK KOÇ (Samsun) - Lehinde efendim...

BAŞKAN - Buyurun Sayın Koç. (CHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 10 dakika.

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, birikmiş sözlü soru önergelerine yanıt verebilmek amacıyla iki haftadır salı günleri denetim günü olarak kullanılıyor ve denetimde de belirli iki bakan seçiliyor ve bunların birikmiş soruları Sayın Bakanlar tarafından yanıtlandırılıyor.

Bu arada, çok sayıda, birikmiş araştırma önergesi listemizde yer alıyor. Bunlardan bir tanesi, 2 nci sıraya kadar yükselmiş bulunan, İstanbul Milletvekili Sayın Bihlun Tamaylıgil ve arkadaşları tarafından verilen araştırma önergesidir.

Şimdi, buraya baktığımızda, ne istiyor Sayın Tamaylıgil; Sayın Tamaylıgil, yurt dışında faaliyet gösteren bazı holdinglerin insanlarımızdan, yurttaşlarımızdan -Türkiye içinde de aynısı vuku bulmuştur- topladığı ve daha sonra batırdığı paraların araştırılmasını istiyor, bunun için bir araştırma komisyonu kurulmasını istiyor.

Değerli arkadaşlarım, bu 22 nci Dönem ilk göreve başladığında, Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu kurulmuştu biliyorsunuz. Bu Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu daha sonrasında çalışmalarını tamamladıktan sonra, birçok eski bakan ve aralarında bir tane de Sayın Başbakan, burada bu sonuçla kurulan soruşturma komisyonlarında Yüce Divan sürecine tabi oldular.

Değerli arkadaşlarım, bakın, son derece önemli bir konuyla karşınızdayız. Şimdi, kimdir bu holdingler? Bu holdinglere para kaptıran yurttaşlarımız kimdir?

Sayın Başkan, bağıra bağıra konuşuluyor da...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, sayın hatip haklı; arkadaşlarımız, kendi aralarında konuşuyor; lütfen, dinleyelim.

Buyurun Sayın Koç.

HALUK KOÇ (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, ben, 3 Ocak 2003'te, internet sitelerindeki bir haberi size yansıtarak sözlerime başlayacağım; o da şu: Endüstri Holdingin Genel Koordinatörü Ramazan Arıkan'ın haberleri bu: "Maalesef zincir koptu; çok para kazanacağını umarak holdinge para yatıran 11 800 ortağımız bir bardak soğuk su içsinler" diyor. Değerli arkadaşlarım, bu ifade, güya kâr ortaklığıyla kurulan, ortakları onbinlerce kişiye ulaşan bir firmanın genel koordinatörüne ait.

Bir yanda, rekabetin şiddetlendiği piyasada, siyasî ilişkileri -açık söylüyorum, kimsenin gocunmasına gerek yok- cemaat ilişkilerini, dinî duyarlılıkları, inanç duyarlılıklarını kullanarak faaliyet gösteren firmalar; öte yanda, bu firmalara, yıllardır biriktirdikleri tasarrufları büyük ümitle yatıran insanlar, çaresiz insanlar. Olayın iki yanı var.

Değerli arkadaşlarım, aslında, bu ilişki, 1980'lerde başlayan, o yılların başındaki banker faciasından hiç de farksız değil. Zengin olmak değil, ama, tasarrufunu değerlendirmek isteyen, çalışan bir kesim, kısa sürede sermaye biriktirmek isteyen kişi veya kimi kurumların kurbanı olmaktadır. Burada kullanılan argüman, araç son derece önemli. Kullanılan, maalesef, kötü örneklerini her zaman yaşadığımız, temiz dinî duygular oluyor. Bu insanların inançları üzerinden, faizsiz kâr ortaklığı önerilerek, bu insanların inançları sömürülerek, tasarrufları, emeklerinin karşılığında o yabancı ellerde ırgatlık yaparak kazandıkları üç beş kuruşu hayâsızca kendi hesaplarına geçiren birtakım insanlar. Şimdi, yolsuzluklarla mücadele edeceğini söyleyen bu Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu konuda niye bir araştırma önergesi değerlendirilip de, gündeme alınıp bu konuda bir araştırma komisyonu kurulmuyor değerli arkadaşlarım?! Ben inanmak istemiyorum.

Ben, isim de vereceğim: Kombassan, Konya Endüstri Holding, YİMPAŞ, hatta, İhlas; hepsinin belgeleri var. Yüzbinlerce insan, milyar eurolar, milyar marklarla hesap edilen bir meblağ. Korkunç bir tezgâh dönüyor ve çok enteresan ilişkiler var. Bakın, Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna ve şahsıma gelen mektuplar var yurt dışında yaşayan insanlardan, nasıl sömürüldüklerini madde madde anlatıyorlar. Hangi camide, hangi namazdan sonra, bir din görevlisinin, gelip, bu insanların tasarruflarını aldıktan sonra, kendi komisyonunu alıp, o camiden kaybolduğunu ve ondan sonra da, bu saadet halkasının, bu şekilde sürdürüldüğünü ve bu insanların milyarlarca lira, lirayı bırakalım, euro ve mark kaptırdıklarını anlatıyor.

Bugün, Türkiye'nin içinde İhlas da bunlardan bir tanesi. İsim söylemekten korkmayalım değerli arkadaşlarım. Eğer milletvekiliysek, o ıstırap çeken insanların vekili olmak zorundayız. Bir, yeniden ödeme planı; bütün belgeler var, bütün açıklığıyla var. Yani, 1980 yılında kuruluyor; ancak, özellikle 1990'lı yıllardan sonra birdenbire ortaya çıkarak, basın yayından tekstile, gıdadan reklamcılığa, eğitimden sağlığa, sigortacılıktan enerji sektörüne kadar birçok alanda, dinî motif kullanarak, yani, inanç sömürüsü yaparak, bu kimlik altında kısa sürede bir yer kapıyor ve ondan sonra, bu finans kurumunun faaliyet izninin -Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 10 Şubat 2001 tarihli ve 171 sayılı kararıyla- kaldırılmasıyla yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Değerli arkadaşlarım, İhlas Finanstan grup şirketlerine aktarılan para, aynı, batırılan bankalar gibi 1,3 milyar dolar.

Bakın, bir AKP il genel meclisi üyesi -Marmara Bölgesinde, ilini söylemiyorum, değerli arkadaşımın başına dert gelmesin- şundan yakınıyor: "Sayın Başbakan, bu kuruluşun bir tesisine temel atmak için geliyor ve içi yanan binlerce insanın yarasına tuz basıyor" diyor.

Değerli arkadaşlarım, Cem Uzan birtakım sıkıntılarla karşılaştı, doğruydu. Peki, bunların hiç mi suçu yok değerli arkadaşlar?! Yani, yolsuzluk yapanı, vatandaşın temiz duygularıyla oynayarak hırsızlık yapanı korumaya devam mı edecek bu Meclis?!

Onun için, ben, sizin oylarınızı istiyorum. Bu, vicdanî bir görev. Sık sık bu tür konuşmalarla karşınıza çıkıyorum. Bu insanların mektupları beni uykusuz bırakıyor değerli arkadaşlarım.

Düşünün, kendinizi düşünün; yıllarca asalak olmadan çalışmışsınız, emek vermişsiniz, üç beş kuruş biriktirmişsiniz  ve temiz duygularla bunu bir şekilde yatırıyorsunuz ve bunun üzerine su içiyorsunuz, bir bardak soğuk su içiyorsunuz ve bunun hakkını sormak, nedenini, niçinini sormak bizim görevimiz değil mi?! Onun için, bu araştırma komisyonunun mutlaka kurulması gerekli değerli arkadaşlarım.

Ben, Sayın Meclis Başkanımıza teşekkür ediyorum -bugün Danışma Kuruluna  Sayın Ali Topuz katıldılar, ben, grubu yönetiyordum- bu konuda kendisinin de sıkıntılı olduğunu ifade etmiş; fakat, araştırma komisyonlarının oda sıkıntısı filan... Bu, mazeret değil; mutlaka, çalışılacak bir mekân bulunur, mutlaka bulunur.

Bu araştırma komisyonunun kurulması teklifini görüşmek  zorundayız değerli arkadaşlar; görüşmek zorundayız, bunu açıklamak zorundayız. Çok söylenecek söz var; çok söylenecek söz var.

Bakın -sürem var daha- mesela, birkaç şey söyleyeceğim. Denetim sorunu; bu YİMPAŞ ve  Kombassan'la ilgili, Aksiyon Dergisinde-ki, belirli bir gruba yakınlığıyla bilinir- 19 Mayıs 2001'de çıkıyor; durumu şöyle değerlendiriyor: "Önceden, yanına hatiplik özelliği olan iki imam alan, soluğu Almanya'da alıyor ve valizini parayla doldurup Türkiye'ye geliyordu; fakat, süreç belli bir olgunluk noktasına geldi, deniz bitti, çürük elmalar eleniyor, akılcı davranıp doğru yatırıma yönelenler ipi göğüsleyecek; belki dökülenlerin oranı yüzde 70'i bulabilir"diyor ve ondan sonra "MÜSİAD, (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği) iflasların yoğunlaşması, para akımının kesilmesi ve bunlara duyulan güvenin sarsılması sonucu, bu tip şirketlerden durumu kritik olanlarla yollarını  ayırıyor..." Yani, artık bu, Gap Investment Holding, Endüstri Holding, Jetpa, Büyük Anadolu Holding, artık MÜSİAD üyesi değiller. “... MÜSİAD, eskiden üyesi olanların üyeliklerini iptal ediyor, kendine çekidüzen vermeyenleri üyelikten atmakla ve bunu ilan etmekle tehdit ediyor; çokortaklı şirketlere tasarruflarını yatıran vatandaşları uyarmak için yurt dışında konferanslar verip, kitapçık dağıtıyor ve değneksiz köyün sahiplerinin olduğunu göstermeye çalışıyor." Aksiyon Dergisi, 19 Mayıs 2001.

Değerli arkadaşlarım, peki, yine, İslamî bir yayın organında "eğer tedbir alınmasaydı ne olurdu" sorusu soruluyor ve şu yanıt veriliyor; bu, çok önemli; bakın, bu, çok önemli; bunun hepimizi derin derin düşündürmesi gerekir: "Peki, tedbir alınmasa ne olurdu? Enkazın altında İslamî değerler de kalacaktı; çünkü, bu iş, ne kadar karşısında olsak da, birileri için sadece ticarî bir faaliyet değil, aynı zamanda, İslamî bir faaliyetti." 19 Mayıs 2001; yine, Aksiyon Dergisi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HALUK KOÇ (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

HALUK KOÇ (Devamla) - Teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlarım, bu istismarcıların, bu insanların temiz duygularını sömürerek haksız kazanç elde edenlerin ve bu insanların felaketine yol açan sorumluların araştırılmasına ihtiyaç var. Bunun için, ben, bu Meclise güveniyorum, sizlere güveniyorum, arkadaşlarıma güveniyorum. Bu yolsuzluğu yapanların, daha önce alınan tedbirler gibi, mutlaka bu araştırma komisyonunun kurularak araştırılması ve yetkililer hakkında mutlaka cezaî işleme gidilmesi ve mağdur olan vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi için ne önlem alınması gerekiyorsa, yasaysa yasa, yönetmelikse yönetmelik, tüzükse tüzük, bu iradeyi gösterecek miyiz göstermeyecek miyiz; Cumhuriyet Halk Partisinin bugün Grup önerisi olarak getirdiği bu.

Ben, paylaştığınıza inanıyorum. Lütfen, hiçbir mazeret üretmeyelim. Sayın Kapusuz konuşmalar hazırlıyor, şimdi, birtakım gerekçeler sunacak. Bunu balçıkla sıvayamayız. Eğer bunu reddederseniz, bu sorumluluğa ortak olma gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Değerli arkadaşlarım, ben, duyarlılığınıza sesleniyorum, bunu mutlaka kuralım ve sorumlularının peşine düşelim. Bu insanlarımızın hakkını arayalım, ortada bırakmayalım.

Saygılar sunuyorum efendim. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Koç.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Sayın Başkan, lehinde söz istiyorum.

BAŞKAN - Lehinde, buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 10 dakika.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, 8 Mart Kadınlar Gününün tüm Türk kadınlarına ve dünya kadınlarına kutlu olmasını diliyorum ve mücadelenin, her başlıkta, kadın-erkek birlikte yürütüleceğine inancımı tekrar vurgulamak istiyorum.

İlgili önergeyle ilgili tarihçeyi biraz hatırlatmakta fayda görüyorum açıkçası; çünkü, bundan yirmidört ay önce bu önergeyi gündeme getirdiğimizde ve sıralamalarda üst noktalara taşındığı zaman büyük bir hassasiyet oluşmuştu. Özellikle bu durumdan mağdur olan pek çok vatandaşımız, Avrupa'nın pek çok ülkesinden, yazılı, sözlü, telefonla veya gelerek bizlerle beraber oldular, mağduriyetlerini anlattılar.

Daha sonraki süreçte, hatırlayalım, 2004 yılının mayıs ayına geldik ve mayıs ayının ortalarında, sizlerin de kabulüyle Meclis gündemine alınarak, görüşülmesi gündemdeydi. Ancak, o günkü Grup Başkanvekili Sayın Çelik, geldiler, dediler ki: "Bir hafta süre verin, biz de bu yönde bir çalışma yapacağız. Söz veriyorum, bir hafta sonra bu araştırma önergesi görüşülecek." Bir grup başkanvekilinin sözü her zaman çok değerlidir; ama, bu değere saygı göstererek, verilen sözün gerçekleşmesini beklemekse, bence biraz hata oldu; çünkü, o günden bu güne neredeyse bir yıl geçti ve bugüne geldik. Bu konuda pek çok başlık kendini gösterdi, mağdurların sayısı gittikçe arttı; mağdurlar sesini duyuramadı, dernekler kurmaya başladı. Bizim görevimiz, bu mağdurların sesine kulak vermek, çözüm yolunu oluşturacak her türlü yasama faaliyetini yerine getirmektir.

Şimdi, bakıyorum, biz bunları dile getirirken, acil eylem planında değerli hükümetimizin ortaya koymuş olduğu bir madde var, verilen süre de üç ay. EDP-26 maddesinde deniliyor ki sayın arkadaşlarım: "Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın, suiistimal edilmeden sermaye piyasasına katılımı sağlanacaktır." Bu ifade değerli hükümetin acil eylem planında ortaya koyduğu bir hedef. Üç ay değil, neredeyse ikibuçuk seneyi doldurduk; ne yapıldı bu konuda?

Diğer taraftan, yine Meclis çatısı altında kurulmuş, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarını araştırmak üzere faaliyet gösteren bir komisyon vardı. Bu komisyonun da raporu yayımlandı. Bu raporun 143 ve 144 üncü sayfalarına lütfen bir göz atın. Burada "karşılaşılan diğer sorunlara ilişkin öneriler" başlığında, 8 inci madde diyor ki: "Yurttaşlarımızın dinî duygularını istismar eden bazı şirket ve holdingler, yüksek kâr payı vermek vaadiyle, vatandaşlarımızın mağduriyetine sebep olmuşlardır. Bu konuda, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın, ilgili kurum ve kuruluşlarca yeterince bilgilendirilmeleri gerekmektedir." Bakın, burada da altı çizilen bir başlık. Peki, biz bu konuyu bütünüyle ele almakta neden duruyoruz, neden ele almıyoruz?

Geçtiğimiz yıllarda, bankacılık faaliyetleriyle ilgili bir sorun oldu; orada da bir araştırma önergesi verdik; sizlerin de yoğun katılımıyla, bu araştırma önergesi gündeme geldi, görüşüldü, oylandı, geçti ve önemli bir şekilde malî piyasalarla ilgili -sadece olayın özelinde değil- araştırmalar yapıldı; ama -nedendir bilmiyorum- tabiî, onun raporu da sekiz ay geçmesine rağmen, hâlâ görüşülmedi.

Oradaki ince altbaşlıkları da bugünkü gündemde irdelemek istemiyorum; ama, biz, bu konuda da bu mağduriyeti yaşayan insanların bize ulaşan seslerini dile getirmekte kararlıyız, bu kararı sizlerin de yürekten paylaştığına inanıyorum aslında arkadaşlarım; çünkü, pek çoğunuzla bunu görüştüm, pek çoğunuz da bu konuda büyük bir üzüntü duyduğunuzu dile getirdiniz.

Şimdi, yıllar önce Almanya'ya gitmiş, Avusturya'ya gitmiş, Fransa'ya gitmiş, Belçika'ya gitmiş yüzlerce, binlerce, milyonlarca vatandaşımız var. Bu kişiler, bulundukları ortamlarda birtakım, sözüne, inancına, ona olan bağlılığına, birlikteliğine güvendiği kişilerle karar almış, demişler ki "benim ülkem büyük bir yatırım, işsizlik içinde; ben ülkeme yardımcı olayım, bu ülkemdeki yatırımlara kaynak aktarayım. Bu iyi niyetle ve güvendiği bu birtakım başlıkları kullanan kişilerle beraber, paramı ülkeme yolluyorum diye tercih göstermişler. Sonrasında ne olmuş, denmiş ki sen paranı yatır, biz sana kâr payı vereceğiz, kurulan şirketlerle elde edilen kâr payından sen de faydalanacaksın, senin yörendeki halkın da faydalanacak, orada işsizlik kalkacak, ülke kalkınacak. Peki, sonuç ne olmuş; bir saadet zinciri oluşmuş. Kâr payını ödemek için Ahmet'ten, Mehmet'ten... Sonuçta, zincir öyle bir yere gelmiş ki, artık halka kopmuş ve bu insanlar mağdur duruma gelmişler.

Sonra, bakıyorsunuz, bu toplanan paralarla ne yapılmış; Türkiye'nin büyük otomobil fabrikası, Türkiye'nin helikopteri, Türkiye'nin motosikleti, ağır sanayi başlıkları altında yatırım hedefleri ortaya çıkarılmıştır. Ne var ortada?!.. Gidin, dolaşın Konya, Karaman, o bölgeyi; tabelalar, tabelaların altında sadece kuşların uçtuğu boş tarlalar. Bu mudur insanlara yön biçmek?! Bu mudur o insanların hedeflerini, bu duygularını kullanarak, bunlarla gelecek hedefini oluşturmak?!

Diğer taraftan, Sermaye Piyasası Kurulunun, geçtiğimiz yıllarda, bu konunun üzerine giderek, pek çok suç duyurusu olmuş, davalar açılmış, bunlarla ilgili takip olmuş; ama, nereye varılmış?.. Çünkü, yasal eksiklikler var. O yasal eksikliklerin bir an önce tamamlanması lazım.

Bir diğer başlık: Burada bir samimî bakış açısını görmek lazım. Bakın, sayıları 10'larla -100'e yakın- ifade edilen şirketler bu holdingler. Bu holdinglerin içerisinde, bir devlet, otorite denetimini istemeyen yaklaşım ortada. Bu kişilerin vermiş oldukları paranın karşılığındaki ortaklıklarını belgeleyen belgenin ne anlama geldiği bile şu an net olarak belli değil; hisse senedi midir, kâr ortaklığı belgesi midir, onun hukukî yapısı bile yok. Artı, üstüne üstlük, ortaklığının değerini bilmiyor kişiler. Değerini bilmesi için gitmesi gereken piyasa, bu tür halka açık şirketlerin hisse senetlerinin işlem gördüğü Türkiye'deki İstanbul Menkul Kıymet Borsasıdır. Buraya gittiği zaman, bu hisselerin fiyatı oluşur ve buranın ortağı olan kişi de, ortaklık değerinin ne olduğunu bilir; ama, bu şirketlerin ortakları ne demektedir; en büyük fon kullanan bir tanesinin yönetim kurulu başkanı "borsa kumarhanedir" demektedir. Türkiye ekonomisine bugüne kadar 27-28 milyar dolar katkıda bulunmuş olan bir borsaya "kumarhane" diyen bir kişi, kendisi, topladığı bu fonları yok etmiş, ondan sonra da, gidip, borsaya kumarhane demektedir. Bir tanesi, çıkıp "bunun üstüne su için" demektedir.

Biz, inançlarıyla veyahut tercihleriyle yatırımını yapmış kişiyi bu derece mağdur edenlere hesap verdiremeyecek kadar güçsüz müyüz sevgili arkadaşlarım?! Bu güç, bu Meclisin çatısı altında yok mudur arkadaşlarım?! Yoksa, gücü kullanmakta başka faktörler mi etkin olmaktadır da, bu gücü kullanmak için elimizi oynatmaktan tedirginlik duyuyoruz?.. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Şimdi, burada, bakınız, bir irade kullanan hükümet var, Meclis var; tespitini yapmış. Bizler, bu konuda, bütün detaylarıyla, sermaye piyasası faaliyetleri açısından hangi sakıncaları var, fon toplarken neler yapılmış, fon toplama yöntemleri neler olmuş, buraya transferleri nasıl gerçekleşmiş, bu transferlerden sonra bu paralar nasıl kullanılmış, bu paraların kullanımından sonra bugün gelinen nokta nedir; bu şirketlerin içindeki ortakları daha ortaklık hakkını doğru dürüst elde etmeden, bu içerideki varlıklar satışla yok edilmektedir; bunların peşinde olup, bunları takip etmekten niye çekiniyoruz?

Diğer taraftan, bankacılık sistemi, finans sistemi için bir dengeli yapı oluşturacağız derken, neden, ama, neden bu konuda çekingen davranıyoruz? Diğer taraftan baktığımızda, bu yasal çalışmalarla ilgili süreç işlemeye başlayacak; işte, Ticaret Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu ve diğerleri... Değerli arkadaşlarım, biz, milyonlarca kişiyi, milyarlarca euroya varan bu paraları ve bunların yok edilmesini gözümüz kapalı seyredemeyiz. Biz, bankaları hortumlayan, o hortumladıktan sonra da, ne yazık ki, 20 banka hortumlanmış; bir tanesi de hortumlanmış; ama, diğerlerinin mağdurları herhangi bir zarar görmezken, sizin hükümetiniz zamanında bir tane ortaya çıkan İmar Bankası mağdurlarını da mağdur etmeye devam ederken, bugün, biz, yine, mağdurluğu devam eden, farklı bir başlıktaki Türk vatandaşının hakkını korumak için sizlerden burada oy istiyoruz.

Bu araştırma komisyonu kurulsun istiyoruz. Bu araştırma komisyonuyla yapılanlar doğruca tespit edilsin, gerekli yasal düzenlemeler Meclis iradesiyle ortaya konulsun ve bundan sonra, biz, 1 milyar dolar için ulusal bağımsızlığımızı bile sorgulatacak para ararken, milyarlarca dolar, milyarlarca euro para sahibi olan Türk vatandaşının önünü tıkayan bu tür engellerin sebeplerini ortadan kaldırarak, Türkiye'de yatırım yapılabilecek bir güven ortamını oluşturmamız gerekiyor. Bu yönde, bu araştırma önergesinin açılması yönünde sizlerin desteğini özellikle rica ediyorum.

Bundan sonra, bizi arayan kişilere, biz sizin arkanızdayız, her yönüyle mücadele edeceğiz diyeceğiz; ama, burada reddedilmesi, bu kişilerle olan mücadele sürecimizi bitirmeyecek. Biz, her noktada onların hakkı için mücadele edeceğiz. Bu mücadelede de, ben, sizlerin destek olacağınızı bilerek, yalnız kalmayacağıma inanıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN- Buyurun efendim.

BİHLUN TAMAYLIGİL (Devamla)- Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN- Teşekkür ediyoruz.

SALİH KAPUSUZ (Ankara)- Aleyhte söz istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN- Efendim, aleyhte söz isteği var.

Buyurun Sayın Kapusuz.

Süreniz 10 dakikadır.

HALUK KOÇ (Samsun)- Yine zor bir görev!

SALİH KAPUSUZ (Ankara)- Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun bir grup önerisi var, bunun aleyhinde söz aldım. Ancak, olay takdim edilirken çok isabetli takdim edildiği kanaatini taşımadığım için bir müddet zamanınızı alacağım; onun için, beni anlayışla karşılayacağınızı ümit ediyorum.

Şimdi, şu Mecliste bulunan iktidar ve muhalefet partisi mensubu arkadaşlarım olarak bir defa kendi kendimize haksızlık etmeyelim. Açıkçası, olağanüstü bir çaba gösteren bu Meclisin bugüne kadar yapmış olduğu çalışmaların hiçbirisi, önerilen, teklif edilen önergeden daha az önemli değil. Önemine binaen, burada çalışma olarak beraberce gündeme aldığımız, üzerinde lehinde olduğumuz, aleyhinde olduğumuz, yaptığımız konuşmalarla da ve sonuçları itibariyle de bir hatırlayacak olursak, hepsinin önemli olduğunu beraberce değerlendiririz kanaatini taşıyorum.

Bakın arkadaşlar, yaklaşık iki yılı biraz geçen çalışma süremizde, sadece ve sadece birinci yasama yılında 125 araştırma önergesi verilmiş, ikinci yasama yılında 85, bu üçüncü yasama yılında da 46 önerge verilmiş. Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen toplam araştırma önergesi sayısı 256'dır. Bugüne kadar 22 önergeyi görüşmüşüz, gündemimize almışız, tartışmışız, konuşmuşuz; Genel Kurul reddetmiş. 32 önergeyi yine gündemimize almışız, konuşmuşuz, tartışmışız; kabul etmiş ve 16 komisyon kurmuşuz.

HALUK KOÇ (Samsun) - Ne ilgisi var?

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Çok ilgisi var Sayın Koç.

Bakınız, 9 tane raporu -bu görüşmelerden sonra rapor çıkıyor; arkadaşlarımız çalışıyorlar- arkadaşlarımızın, sonuçları itibariyle Meclise takdim etmiş oldukları raporları, yine gündemimize almışız ve yapılan çalışmaların sonuçları itibariyle burada konuşmuşuz, genel görüşmesini yapmışız. Şu anda da, hâlâ, 6 tane komisyon çalışıyor; 2 tanesinin de, hem Cumhuriyet Halk Partisinden hem AK Partiden üye tespit çalışmaları yapılıyor.

Dikkat buyurun, değerli arkadaşlar, şimdi, 202 tane de, burada, en az bunun kadar önemli olduğuna inandıkları için milletvekili arkadaşlarımızın vermiş oldukları önergeler var.

HALUK KOÇ (Samsun) - Bu, ikinci sırada, Sayın Kapusuz!

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - İkinci sıraya da beraber aldık Hocam, biraz sabret... İkinci sıraya da beraber aldık, o gün de yardımcı olduk, alınması konusuna katkı verdik; ama, bir şeyi açıklamak istiyorum burada.

Arkadaşlar, evet, bazı konular, güncelliğini, tazeliğini bir atmosfer olarak yakalayınca, gündemin ön sıralarına çekiliyor. Bizim de katkılarımızla, bunu ön sıraya çektik; doğru.

HALUK KOÇ (Samsun) - Hayır, bunun sırasını çekmediniz; bu, kendi sırasında.

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Ancak, daha sonra, bu çalışmalar, birazcık başka çalışmaların ön alması suretiyle geriye kalmış oldu. Bugün, Danışma Kuruluna Ali Bey katıldılar. Orada bu konuyu konuştuk, tartıştık. Bizim söylediğimiz şey şu: Yığılmış olan birçok sözlü sorumuz var. Geçen hafta da başlattığımız bir uygulamamız var. Milletvekili arkadaşlarımız burada bekliyorlar, hangi bakan olacak, olmayacak, dolayısıyla, hangi sorunun cevabı verilip verilmeyecek belirsizliğini ortadan kaldırmak üzere, geçen hafta iki bakanımız cevaplandırdılar, bugün de iki bakanımız -Maliye Bakanımız ve Devlet Bakanımız Ali Babacan Bey- kendilerine sorulmuş olan bütün soruları, bugün bitinceye kadar cevaplandıracaklar; prensip kararı aldık.

V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Bunun ne ilgisi var!

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Bu önergeyle ilgili olarak da -muhtevasına katılırsınız, katılmazsınız; kabul edersiniz, reddedersiniz; Genel Kurulun yetkisinde- Ali Topuz Beyle şöyle anlaştık: Evet, bugün ve bundan sonra birkaç hafta bunu devam ettireceğiz. Biraz sözlü soruların azalması lazım; ancak, evet, mutabakat sağladığımız bir denetim gününde bunu gündemimize alalım, tartışalım dedik. Onun üzerine de, grup önerisi olarak değil, Danışma Kurulu önerisi olmasında mutabakat sağladık. Bizim, arkadaşlarımızın burada ifade ettikleri hususların katılmadığımız yönleri olabilir; ama, şuna inanıyoruz ki, değil mi ki, bir grup milletvekili arkadaşımız, bir araya gelmiş, bir araştırma önergesi vermişse, biz, onun hepsini önemseriz; bu da dahildir. Ancak, zamanlamasını birlikte yapacağımız, mutabakat sağlayacağımız bir gün görüşürüz, tartışırız, konuşuruz. Bizim, kimsenin ayıbını örtmek gibi bir sorumluluğumuz yok, hiç kimsenin yanlışına ortak olmak gibi bir sorumluluğumuz da yok. Zaten, Parlamento olarak, sizlerin ve bizlerin bu anlamda buna bir katkısı da yok. Şirketler var, holdingler var, vatandaşlarımız var.

Sonra, hatırlarsanız, yine, beraberce bir karar verdik. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarıyla ilgili bir komisyon kurduk; raporu da burada tartışıldı, hatta -üzülerek söylemek durumunda olduğum için beni bağışlayın- oraya üye bile göndermekten son anda vazgeçtiniz. Neden?.. Bakın, bu konuştuğunuz konuları, konuşmak istediğiniz konuları ayağına giderek konuşma fırsatı vardı. Orada da vazgeçtiniz.

Değerli arkadaşlar, evet, her şey siyasetin konusudur, siyasetin gündemindedir; ama, bir husus var ki, ben, yine, bir kez daha başlangıçtaki cümlelerimi tekrar ediyorum, bu Parlamentoya, bu partilere, bu milletvekillerine haksızlık etmeyelim. Dolu dolu çalışıyoruz, gece çalışıyoruz, gündüz çalışıyoruz; ama, bunun takdim veyahut da tehiri, gününü belirleme de, takdir edersiniz ki, zamanlaması doğru yapılmak üzere, yerine getirilecektir. Biz, bu konuyu günü geldiğinde, zamanı geldiğinde buraya alırız, gündeme koyarız, beraberce tartışırız ve kararını da birlikte veririz.

Sonuç şu arkadaşlar... Sonuç şu...

V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Ne zaman?.. Ne zaman?..

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Efendim?..

V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Millet seyrediyor bizi... Ayıp!..

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Neden?

V. HAŞİM ORAL (Denizli) -- Bayağı ayıp işte!..

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Ayıp olan nedir?

V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Vatandaşın karşısına çıkıp da bunları söylemek, ayıp! Bunu hepimiz birlikte yapacağız burada. Kime ne engel?.. Soru önergelerinin cevaplandırılmasına engel mi bu?! (AK Parti sıralarından gürültüler) Soru önergelerinin cevaplandırılmasına...

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Değerli arkadaşım, Sayın Milletvekilim, bak, ben, şahsen, bunu size yakıştıramadım.

V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Niye yakıştıramıyorsunuz... Ayıp diyorum.

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Yakıştıramadım.

V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Ayıp diyorum; neyi yakıştıramıyorsunuz?

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Bakın, haa, siz, kendinize yakıştırıyorsanız, onu da, ben, size iade ediyorum.

V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Ben yakıştırıyorum.

BAŞKAN - Sayın Kapusuz, siz Genel Kurula hitap edin.

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, sonuç itibariyle, şunu açıkça ifade etmek isterim: AK Parti, Grup olarak, bu Meclis çalışmalarında çok açık seçik, samimî olarak her türlü fikrini, inandığı şeyleri orta yere getirip koymak gibi, her zaman açık olmak gibi bir durumla karşı karşıyadır. Arkadaşlarımızla biz bunu paylaştık ve konuştuk. Bak, onlara da karşı çıkmadım; söylenen şeyleri inkâr da etmedim "bunları konuşmadık" da demedim; ama, o günkü konjonktürde önüne geçen bazı çalışmalar bunu geri bıraktı. Bundan sonra bu konular da konuşulur ve konuşulduktan sonra karar verilir.

Bugün için, biz Grup olarak, gündemimizdeki sözlü soruların cevaplandırılmasını karar altına aldık. İnanıyorum ki, bu gündem değişikliğine ihtiyaç yoktur. Bugün için böyle bir gündem konusunun da bizim Genel Kurulumuzca uygun olmadığı açıktır.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Kapusuz.

Başka bir istek?.. Yok.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun, İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre vermiş olduğu öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Öneri kabul edilmemiştir.

Sayın milletvekilleri, Danışma Kurulunun bir önerisi vardır; okutup oylarınıza sunacağım.

B) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ

1.- Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesi ve 8.3.2005 Salı günkü birleşimde sadece sözlü soruların görüşülmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi

Danışma Kurulu Önerisi

No: 134             Tarihi : 8.3.2005

Gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmının 202 nci sırasında yer alan 827 sıra sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının bu kısmın 2 nci sırasına alınmasının; Genel Kurulun 8.3.2005 Salı günü, Devlet Bakanı Ali Babacan ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın gündemin "Sözlü Sorular" kısmında yer alan kendileriyle ilgili sözlü soru önergelerini cevaplandırıncaya kadar, 9.3.2005 Çarşamba günü 14.00-23.00; 10.3.2005 Perşembe günü de 14.00-21.00 saatleri arasında çalışmalarını sürdürmesinin; 8.3.2005 Salı günkü birleşimde sadece sözlü soruların görüşülmesinin; 9.3.2005 Çarşamba günkü birleşimde sözlü soruların görüşülmemesinin; 15.3.2005 Salı günkü birleşimin saat 14.00'te başlamasının, Genel Kurulun onayına sunulması Danışma Kurulunca uygun görülmüştür.

                                                                   Bülent Arınç

                                                        Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                           Başkanı

Salih Kapusuz                                               Ali Topuz

AK Parti Grubu Başkanvekili                                CHP Grubu Başkanvekili

BAŞKAN - Danışma Kurulu önerisi üzerinde, lehte, Samsun Milletvekili Sayın Haluk Koç; buyurun.

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinizi, tekrar, saygıyla selamlıyorum.

Evet, ben önerinin lehinde söz aldım. Bu, mutlaka bugün görüşülsün. Sayın iki bakan, taa 2003 yılından kalan, milletvekili lojmanlarının özelleştirilmesine ya da satışına ilişkin soruları çok güncel konularmış gibi burada yanıtlasınlar. Bunlara müsaade edeceğiz tabiî. Yani, ben burada Sayın Kapusuz'un temel çelişkisini ortaya koymak istiyorum. Yani, Sayın Maliye Bakanı ve ekonomiden sorumlu Sayın Bakan, gündemden çoktan düşmüş, birbuçuk yıllık, belki iki yıllık sözlü sorulara yanıt verecekler burada! Yani, hangisi daha önemli?!

Değerli arkadaşlarım, bu bir samimiyet olayı. Ben gözlemledim, birçok sevdiğim, saydığım arkadaşım, siyasetin katı gerçekleriyle kendi vicdanları arasında sıkıştılar oy kullanırken. Çok sıkıntılı bir durum; tanık olmak dahi zor bir durum.

ŞÜKRÜ ÜNAL (Osmaniye) - Hiç sıkıntı yok.

HALUK KOÇ (Devamla) - Sayın Ünal, önde oturunca herkes bülbül kesiliyor, siz de devam edin.

Değerli arkadaşlarım, Sayın Kapusuz dedi ki: "Bunu biz öne aldık, 2 nci sıraya." Kendi sırası zaten bu, 2 nci sırada.

Burada bizim önerimiz, samimî bir öneridir; yani, altında, sizi suçlayacak, size sıkıntı getirecek bir şey yok; sadece, mağdur olan insanların ve bunların mağduriyetine sebep olanların, nedenlerinin, niçinlerinin araştırılması...

Şimdi "mutabakat yok" dedi Sayın Kapusuz; bakın, diğer grup başkanvekili arkadaşlarımın adlarını burada söylemek istemiyorum; ama  -daha önceki dönemde görev yapanlardan da olabilir- en aşağı üç grup başkanvekili arkadaşımız, değişik tarihlerde "evet Hocam, bunu, önümüzdeki hafta, mutlaka görüşelim" şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Yani, mutabakat oluyor, mutabakat sağlanacağı ifade ediliyor; fakat, mutabakatın sağlanacağına dair tarih önümüze geldiği zaman, mutabakat birden bire buharlaşıyor, uçuyor; yani, şimdi, 8 Mart tarihli sizin konuşmanız da buna benzer bir sonuç doğuracaktır diye korkuyorum.

Değerli arkadaşlarım, bu bir toplumsal sorundur. İstediğimiz kadar bundan kaçalım; istediğimiz kadar bundan uzak duralım; aman bize dokunmasın, bize bir yerinden bulaşmasın refleksine bürünelim; bu bir toplumsal gerçektir. Binlerce, yüzbinlerce insanımız mağdurdur ve bu mağduriyetinin sebepleri ortadadır, nedenleri ortadadır; yapanlar ortadadır. Bizim şu mesajı vermemiz gerekiyor arkadaşlarımıza, o insanlara: Siyaset, sizin mağduriyetiniz üzerinde, sizi mağdur edenlere kol kanat germiyor arkadaşım. Siyaset kurumu, sizin mağduriyetinize sebep olanlara koruma sağlamıyor. Bu mesajı verelim, bu insanları rahatlatalım. Bütün istediğimiz bu. Onun için, 8 Mart tarihî, Dünya Kadınlar Günü kadar önemli bir gün Mecliste. Sizin sözleriniz tutanaklara geçti. Bu mutabakatı, biz, sık sık hatırlatacağız size. O insanların, sorunlarının araştırılması gerekiyor; mutlaka, bu, bu Meclis tarafından yerine getirilmek zorunda. Bunun sorumluluğunu ertelemeyin, bunun sorumluluğunu geciktirmeyin.

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Genel Kurul kararını verir, sen merak etme!

HALUK KOÇ (Devamla) - Bunun sorumluluğunu hafifletmeyin.

Yerinizden bağırarak da konuşmayın. Bakın, ne kadar güzel konuştunuz demin.

Ben, Sayın Grup Başkanvekili Sadullah Ergin'e bir söz söylemiştim; siz de o örneğe düştünüz; en zor siyasî görev, Sayın Kapusuz, insanın, vicdanen inanmadığı bir olayı siyaseten savunma görevidir.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Sayın Başkan, kesinlikle böyle bir inancım yok; inandığım şeyleri söyledim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Koç.

Danışma Kurulu önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş 2 adet doğrudan gündeme alınma önergeleri vardır; ayrı ayrı okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

C) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

7.- Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair İçtüzük Teklifinin (2/224) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/262)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

20.12.2003 günü verdiğim "Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Teklifi" (2/224) esas sayıyla 29.12.2003 tarihinde Anayasa Komisyonuna havale edilmiş; ancak, havale gününden itibaren 45 gün içinde sonuçlandırılmamıştır.

Anılan kanun  teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 37 nci maddesi uyarınca doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını arz ederim. 15.10.2004

           Ertuğrul Yalçınbayır

               Bursa

BAŞKAN - Sayın Yalçınbayır'ın söz isteği var; buyurun.

Süreniz 5 dakika.

ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize sevgi, saygı, barış, mutluluk dileklerimi sunuyorum. Ayrıca, 8 Mart Kadınlar Günü nedeniyle imzaladığımız CEDAW Sözleşmesinin bütün unsurlarıyla birlikte hayata geçirilmesini, kadına karşı ve tüm insanlara karşı her türlü şiddetin, ailede, toplumda, çevrede, ülkede ve dünyada olmaması dileğiyle, önerim üzerinde görüşlerimi arz ediyorum.

Değerli milletvekilleri, İçtüzük değişiklik teklifi, dokunulmazlık işlerinin komisyonlarda ve  Türkiye Büyük Millet Meclisinde sürüncemede bırakıldığı bir süreçte verilmiş bir tekliftir. Teklif, 2003 yılının sonlarında verildi ve dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa ve Adalet Komisyonlarından oluşan Karma Komisyon, 22 nci Dönemde ilk defa, seçimlerden tam yirmi ay sonra, 2.6.2004 tarihinde ilk toplantısını yaptı; o günden bugüne, 115 milletvekili ve 228 dosyayı ilgilendiren çalışmalarda bulundu.

Değerli milletvekilleri, Anayasada, dokunulmazlığın kaldırılmasına dair, uyulacak ilkelere dair herhangi bir hüküm yok. Bu konu, Meclisin takdirine ve İçtüzüğe bırakılan bir husus. Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda, birtakım, belirli, objektif kriterlere ihtiyaç bulunmaktadır; İçtüzükteki hükümler yeterli değildir.

Değerli milletvekilleri, buraya gelmeden, biraz önce, internete girdiğimde, dokunulmazlıklarla ilgili 11 700 sonuç var; kısa bir süre önce, bu, 9 000 küsurdu; seçimlere doğru, bu, 50 000'e yaklaşacak. Bu, özellikle, dokunulmazlıkların sınırlandırılması hususunda programlarında taahhütte bulunanları hatırlatıyor ki, bu programlar, genel başkanlar dahil, o partinin bütün üyelerini ve milletvekillerini bağlıyor. Partilerin seçim öncesindeki söylemlerine bakın; ki, ben de, meydanlarda, kürsülerde, televizyonlarda, bu sınırlandırmaları ısrarla söyleyen bir milletvekiliyim; hepiniz bunları söylediniz. Aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen -başlangıçta bir yıl süre verildi, süreler uzatıldı- hâlâ, dokunulmazlık, tüm ülkede, herkesin gündeminde ve herkesin dilinde. Google sonuçlarına bakın, hafızanızı şöyle bir tazeleyin; "Mecliste dokunulmazlık tartışıldı", "dokunulmazlık çağrısı", "dokunulmazlık dosyaları gündeme geliyor", "ilk toplantı yirmi ay sonra", "dokunulmazlık dosyalarını erteleme", "yasama dokunulmazlık zırhına bürünme, saydam toplum istekleriyle bağdaşmaz", "az hukuk çok dokunulmazlık, çok hukuk az dokunulmazlık", "ne ölçüde hukuk devleti ise, dokunulmazlık o ölçüde"; buna benzer, birçok başlıkla karşılaşabilirsiniz.

Şüphesiz ki, Anayasanın 83 üncü maddesi, bir taraftan sorumsuzluğu düzenliyor; ki, doğrudur. Bizim bütün amacımız -bizim, sorumsuz olduğumuz sözümüz, düşüncemiz ve oyumuz nedeniyle- halkın da, asilin de sorumsuz olabilmesidir, düşünce özgürlüğünün böylesine genişletilebilmesidir. Doğrudur, dokunulmazlığın sınırlandırılması, varlığı da doğru bir hadisedir; ancak, yapılan uygulamalar, dokunulmazlığı müesseseleştirdi ve her suç için müesseseleştirdi. Sadece milletvekilleri için değil, biraz önce tartıştığımız konuda, bazı kurumların, bazı ticarî şirketlerin de giderek dokunulmaz hale geldiğini göreceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, biz, kanun önünde eşitliği sağlamak zorundayız, koyduğumuz kurallara uymak zorundayız, kanunların bağlayıcılığı hepimiz için geçerli ve bunları eşit olarak yapmak durumundayız. Milletvekilinin görevi, çıkardığı bu yasalara uymak; aksi, bunlara uyulmaması halinde, yargılanmak ve yargılanmak için de dokunulmazlığın kaldırılması.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın efendim.

ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Devamla) - Tamamlıyorum.

Bu, kanunların bağlayıcılığının ve kanun önünde eşitliğin zorunlu sonucu.

Ben, anayasal düzenlemeye girmedim. Şunu, burada özellikle belirtiyorum: Dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa değişikliğini, Anayasanın 175 inci maddesini değiştirmedikçe, gizlilik kuralını kaldırmadıkça, bu tabloyla değiştiremezsiniz, dokunulmazlıkları değiştiremezsiniz. Bu tablo bunu gösteriyor; geçmiş dönemlerde de gösterdi. Önce, tüm partilerin halka açıkça taahhüt ettiği hususların, o konulardaki anayasa değişikliklerinin açık oyla yapılmasıdır. Bu taahhütlerde bulunduk, her biriniz ayrı ayrı bulundunuz ve milletvekillerinin bireysel haklarını kullanarak bu İçtüzük değişiklik teklifine destek vermelerini... İsteyen kişilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını -ki, Anayasada bunu engelleyen bir hüküm yok- İçtüzükle düzenleyebiliriz. Artık, temel hak ve özgürlüklerin vardığı seviye, bireyin etkin hak öznesi olmasıdır. Bundan önceki anlayış kamu düzeni içindi. Şimdi, bir taraftan, kamu düzeni; öbür taraftan, bireyin adil yargılanma hakkı. Bunu isteyenlere, bu fırsatı verelim; bir. İki, bunları uzun süre gündemde tutmayalım. Meclis, İçtüzük değişiklikleriyle bunlara daha süratli bir mekanizma getirsin, belli bir süre içerisinde bunları sonuçlandırsın. Siz, hiçbir dönemde dokunulmazlık konusunun komisyonlarda bu kadar bekletildiğini görmediniz.

Komisyonlar, lütfen, hükümetin komisyonları değil Meclisin komisyonları... Kendi konularına, kendi gündemlerine hâkim olsunlar. (CHP sıralarından alkışlar) Hükümetten gelmeyen hiçbir şey komisyonların gündemine girmiyor. Komisyon başkanlarına sesleniyorum, üyelere sesleniyorum: Lütfen, kendi gündeminize hâkim olun, yasamanın üstünlüğünü ve gücünü her zaman için, herkese karşı gösterin.

Saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yalçınbayır.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

İkinci önergeyi okutuyorum:

8.-  İzmir Milletvekili Vezir Akdemir’in, İzmir İlinde Bayraklı Adı ile Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin (2/77) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/263)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiş olduğum (2/77) esas numaralı kanun teklifimin İçtüzüğün 37 inci maddesine göre işlem yapılmasını saygılarımla arz ederim.

        3.11.2004

Vezir Akdemir

                İzmir

VEZİR AKDEMİR (İzmir) - Söz istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Söz isteğiniz var.

Buyurun.

VEZİR AKDEMİR (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce 8 Mart Emekçi Kadınlar Gününü kutluyorum; ancak, bir temennide bulunmak istiyorum. Temennim, bundan sonraki yıllarda kadınlarımızın daha özgürce, daha baskısız ve şiddetin olmadığı bir ortamda, bu günlerini kutlamasıdır.

Evet, 5.2.2003 tarihinde, İzmir İlimizin Bayraklı semtinin ilçe olması için kanun teklifi vermiştim.

Konunun önemi bakımından, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 37 nci maddesine göre, ilgili kanun teklifinin tarafımdan Meclis Genel Kurulu gündemine alınması için söz almış bulunmaktayım; bu nedenle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Bayraklı semti, tarih ve kültür yönünden çok köklü bir geçmişe sahiptir. Geçmişi, MÖ 3000 yıllarına dayanan, eski adı Hacı Mutzo Tepesi, şimdiki adı ise -Tepekule'de kurulu bulunan -Bayraklı'dır.

Tarihî geçmişi, beşbin yıllık zaman içinde bilim, kültür ve edebiyat anlamında dünyaya egemen olan İyonya'nın en güzel kalıntılarıyla ünlüdür. Dolayısıyla, Bayraklı, bu kültürel zenginliğiyle İzmir'i temsil etmektedir. Kültürel zenginliklerinden bazıları, 1922 yılında kurulan Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi iken, Rumların göç etmesiyle, anılan kilise, şimdiki adıyla Bayraklı Merkez Camii adını almıştır.

Coğrafî yapısı ve yüzölçümü, 1 100 hektar -11 000 metrekare- yüzölçüme sahip, geniş bir arazi üzerine kuruludur. Ege Denizinin doğusunda bulunan Bayraklı, bağlı bulunduğu Karşıyaka İlçesine 6 kilometre, Konak İlçesine ise 7,5 kilometredir.

İzmir ile çevre yolunu birbirine bağlayan ve Sirkeli kavşağı ile Turan Köprüsü arasında, Bayraklı sınırlarında kalan Altınyol ve buna paralel olarak uzanan demiryolu, Bayraklı sahilinden geçmesine rağmen Bayraklı halkının kullanamadığı; ama, sıkıntısına katlanmak zorunda kaldığı ana yollardır.

Bayraklı halkı, tüm maddî ve manevî zorluklara rağmen, bağlı bulunduğu Karşıyaka İlçesindeki belediye, nüfus müdürlüğü, vergi daireleri ve diğer kurumlara gidebilmek için 6 kilometre yol katedip, vatandaşlık görevlerini yerine getirmektedirler.

Sosyal yapısı itibariyle tarihî bir özellik taşıyan Bayraklı, son on yılda denetimsizlik ve ilgisizliğin getirdiği boşluktan dolayı göçlerin merkezi olmuştu. Okuma yazma oranı düşük, halkın geçim sıkıntısı içinde olduğu ve kaderine terk edilmiş... Şu anda mevcut belediyenin özverili çalışmalarına rağmen geçmiş yıllarda fazla hizmet verilmediği için yöre halkı ihmal edilmiştir. Belediye Başkanımız Sayın Cevat Durak'ın özel çalışmasıyla, gayretli çalışmalarıyla altyapı ve diğer sorunları giderilmeye çalışılmaktadır.

Resmî kurumlar: Teknik donanım ve fizikî sorunu olan 14 ilköğretim okulu ve 1 lise, 1 jandarma karakolu, 2 polis karakolu, bayındırlık il müdürlüğü, 28 camii mevcuttur.

Bayraklı semtimizin, 2 kütüphanesi, 7 pazaryeri, 8 sağlıkocağı, 1 özel hastanesi vardır; ancak, söz konusu sağlıkocakları, gerek personel gerekse araç gereç donanımından yoksundur. Bu nedenle, yöreye, yeterli hizmet verilmemektedir. Sosyal güvenceden yoksun olan halk, Bayraklı'da devlet hastanesi bulunmadığından, sağlık sorunlarını çözememektedir; kilometrelerce yol kat ederek, Karşıyaka'da sorunlarını çözmektedir.

Bayraklı Belediyesine bağlı bazı birimleri söylemek istiyorum: Yazı İşleri Müdürlüğü, Evlendirme Memurluğu, Zabıta Amirliği, Fen İşleri Amirliği, Gelir Şefliği, Temizlik İşleri Amirliği mevcuttur.

İzmir'in Bayraklı Semtinin -bütünlük açısından- 11 mahalle ve 180 000  nüfusu vardır; ancak, dünkü meclis toplantısında, Çiçek Mahallesi ikiye bölünerek, 1 mahalle artırılmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlar mısınız Sayın Akdemir.

Buyurun.

VEZİR AKDEMİR (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu semt, Türkiye'nin 10 büyük ilçesinden biri olan Karşıyaka İlçesine bağlıdır.

Bayraklı'nın, ilçe statüsüne getirilmesi için, 1993 yılında, il genel meclisi üyesi olmam münasebetiyle bir çalışma komisyonu oluşturmuştuk. Bu komisyon, başkanlığı tarafından yürütülmek suretiyle, o günün koşullarında, Başkan Yardımcısı, eski muhtar Şahvelet Tanrıverdi; yine, Başkan Yardımcısı, eski Esnaf Kefalet Kooperatif Başkanı -şu anda rahmetliliğine kavuşmuştur- Nuri Yücel, Üye Mehmet Ali Sarızeybek -eski meclis üyesiydi- Üye Erden Hasdemir, Üye Cevat Kırkpınar, Üye Zeki Uyar, Üye İbrahim Varol, Üye Canip Dumlu, Üye Gülsüm Çağlar'dan oluşturulmuştu. Çalışmaların sonucunda, Bayraklı Semtinin ilçe yapılması için, il genel meclisine, 24.11.1993 tarihinde verilen önerge oybirliğiyle kabul edildi ve valilik makamına sunuldu. Bu önerge, valilik makamınca 14.12.1993 tarihinde kabul edilerek, 4497 sayılı yazıyla İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilmiştir. Ayrıca, komisyonda bulunan arkadaşlarıma buradan teşekkür etmek istiyorum, verdiği emeklerinden dolayı.

BAŞKAN - Toparlar mısınız efendim.

VEZİR AKDEMİR (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan; tabiî.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan sonraki aşama, Meclisimizin iradesini gerektirdiğinden dolayı, Yüce Meclisin değerli üyelerinin bu konuya duyarlılık gösterecekleri inancındayım.

Bayraklı semtinin çok temel sorunları vardır; altyapı sorunları, kaçak yapılaşma sorunları, ulaşım sorunları, demiryolunun yeraltına alınması, dere yataklarının ıslahı, sağlık sorunları, bölgede yapılan baz istasyonların çevreye yaptığı zararlar, kent yenileme projeleri çerçevesinde bölgede yapılan ıslah çalışmaları, acilen çözülmesi gereken sorunların başındadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde, vatandaşlarımızın daha modern bir ortamda yaşamlarını sürdürebilmek için gerek kamu sektörünün gerekse özel sektörün bir bütünlük içinde çalışarak, hizmetleri, yerinde, vatandaşa sunmaları modern çağın gereklerindendir. Bu nedenle, kurumsallaşmış ve devletin her biriminin bulunduğu yapının oluşması için bu semtin ilçe olması bir gerekliliktir.

Tarihî bir yerleşim alanı olan Bayraklı semti birçok uygarlığa evsahipliği yapmış. 180 000 nüfuslu bu semtin sorunlarının köklü çözülebilmesi için ilçe yapılması şarttır. Gerek ilgili bakanlıkların ve gerekse Meclis değerli üyelerinin bu çok önemli soruna duyarlılık göstereceklerinin inancındayım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bakınız, yakın tarihte, yani, 3.3.2005 tarihinde, Bayraklı'da bulunan 11 mahalle muhtarı, çeşitli siyasî partilere mensup belediye meclis üyeleri, Karşıyaka Belediyesi Bayraklı Şube Müdürlüğü bünyesinde toplanmışlardır. Bayraklı'nın sorunlarıyla ilgili -bağlı bulunulan belediyenin kaynak sıkıntısı içinde olduğu ve imkânın kısıtlı olması nedeniyle- yerel çözümler sağlanmaktadır. Bu nedenle, nüfus yoğunluğu yönünden birçok ilimizden daha büyük olan Bayraklı'nın ilçe olması konusunda sivil toplum kuruluşlarının onayı alınarak Türkiye Büyük Millet Meclisine teklif edilmesi için gereğinin yapılmasına karar verilmiştir. İlgili toplantı... Muhtarlar, belediye meclis üyeleri, sivil toplum örgütleri ve imzaları aşağıdadır.

BAŞKAN - Sayın Akdemir, sürenizi çok aştığınız gibi, bu konunuzun tam dışına çıkıyorsunuz.

VEZİR AKDEMİR (Devamla) - 1 dakikada tamamlıyorum efendim. Çok önemli...

BAŞKAN - Siz, Bayraklı'nın genel sorunlarını tartışıyorsunuz. Ben, son sözlerinizi rica ediyorum.

VEZİR AKDEMİR (Devamla) - Peki, Sayın Başkan.

Evet, bu toplantıya 10 mahalle muhtarı katılmıştır ve bu mahalle muhtarlarımızın sorunları Bayraklı'nın bir an evvel ilçe olmasıdır ve de şurada göstermek istiyorum: Bütün mahalle muhtarlarımızın imzaları ve demokratik kitle örgütlerinin kaşeleri mevcuttur; yani, şunu söylemek istiyorum sonuç olarak: Değerli milletvekili arkadaşlarım, bu konuya duyarlılık gösterip, Bayraklı'nın ilçe olmasıyla ilgili destek verirseniz seviniriz. 180 000 yaşayanımızı memnun etmiş olacağız ve de özellikle AKP'deki milletvekili arkadaşlarımın, AK Partisindeki milletvekili arkadaşlarımın, İzmir'deki arkadaşlarımın duyarlılık göstereceğine inanıyorum.

Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum; sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akdemir.

Efendim, önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Sayın milletvekilleri, birleşime 5 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 17.14
İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 17.30

BAŞKAN: Başkanvekili İsmail ALPTEKİN

KÂTİP ÜYELER: Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 67 nci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geçiyoruz.

Sayın milletvekilleri, Maliye Bakanımız Sayın Kemal Unakıtan, gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 4, 5, 7, 20, 28, 32, 37, 45, 46, 52, 54, 55, 69, 91, 92, 108, 112, 119, 122, 130, 134, 135, 159, 161, 202, 215, 230, 253, 254, 264, 300, 308, 312, 322, 329, 331, 332, 335, 344, 363, 381, 383, 390, 391, 394, 422, 429, 435, 439, 448, 449, 456, 462, 478, 486, 504, 515, 529 uncu sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir.

Sayın Bakanın bu istemi, sırası geldiğinde yerine getirilecektir.

Sayın milletvekilleri, Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan, gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 1, 2, 10, 11, 15, 16, 17, 93, 146, 165, 178, 184, 244, 316, 350, 393, 430, 483, 520 nci sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir.

Sayın Bakanın bu istemini yerine getireceğim.

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, soruları birer birer mi okutacaksınız, hepsini toptan mı okutacaksınız?

BAŞKAN - Efendim, bunları toptan okuyacağız.

HALUK KOÇ (Samsun) - O zaman karışıyor Sayın Başkan; hangi soruya ne cevap verildiği belli olmuyor.

BAŞKAN - Toplu cevaplandırmada İçtüzük böyle; toptan okutacağız, cevabı sırayla verilecek; sayın milletvekili, dilerse tabiî ki, soru ve açıklama isteyebilecek.

VII.- SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in, kredi kartı faiz oranlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/712) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

2.- Manisa Milletvekili Nuri Çilingir'in, 2003 yılı yaşüzüm ihracat teşvikinin ne zaman verileceğine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/721) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

3. - Adana Milletvekili Kemal Sağ'ın, Halk Bankasının piyasa yapıcısı bankalar arasına alınmasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/736) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

4.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, Ziraat ve Halk Bankalarının yeni yönetimine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/738) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

5. - Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, ABD'den sağlanan kredinin koşulla sağlandığı iddiasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/744) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

6.- Diyarbakır Milletvekili Muhsin Koçyiğit'in, devlet alacaklarına uygulanan gecikme faiz oranının indirilip indirilmeyeceğine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/745) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

7. - Diyarbakır Milletvekili Muhsin Koçyiğit'in, kredi kartı borçlarına uygulanan bileşik faiz oranına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/746) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

8.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in, bankalardan yapılan döviz transferlerinde komisyon alınmasının nedenine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/858) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

9.- Balıkesir Milletvekili Orhan Sür'ün, haklarında açılmış dava bulunan Ziraat Bankası yöneticilerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/939) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

10.- Kars Milletvekili Selami Yiğit'in, bankaların kredi kartlarına uyguladığı faiz oranlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/960) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

11.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, dış ve iç borçlara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/983) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

12.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, yapılan atamalara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/990) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

13.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, Ziraat Bankasının hayvancılık kredilerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1071) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

14.- Balıkesir Milletvekili Orhan Sür'ün, Halk Bankasından kredi kullanan bir firmaya ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1188) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

15.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, atanan ve görevden alınan personele ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1230) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

16.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, halkın altın tasarrufunun ekonomiye kazandırılmasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1282) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

17.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in, Yeni Türk Lirasının gizli devalüasyona yol açacağı iddiasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1332) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

18.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, 2004 ve 2005 malî yılı bütçelerinden Iğdır İline ayrılan ödenek miktarı ve kullanımına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1401) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

19.- Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, personel atamalarına ve geçici personele dönersermayeden ödenen paya ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1445) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı

 

BAŞKAN - Şimdi, sözlü soru önergelerini sırasıyla okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla. 29.7.2003

Hüseyin Güler

             Mersin

Soru 1- Kredi kartlarındaki uygulanan fahiş faiz oranı günümüzde uygulanan faiz politikasına uygun mudur?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

    Nuri Çilingir

            Manisa

Yaşüzüm ihracatı için verilmekte olan ton başına 50 dolar teşvik, ihracatçılarımıza henüz verilmemiştir. Hasat bitiminde verilecek olan teşvikin üreticilerimize bir faydası olmayacaktır.

Sorular:

1- İhracatçılarımıza 2003 yılı için yaşüzüm ihracatı teşviki vermeyi düşünüyor musunuz?

2- Bakanlığınızca teşvikin ne zaman verileceği hususunda bir çalışma yapılmakta mıdır?

3- Desteklemenin ihracat izni tarihi itibariyle verilmesi hususunda Bakanlığınızın düşünceleri nelerdir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

        Kemal Sağ

              Adana

2003 Temmuz ayında piyasa yapıcısı bankaların sayısı 11'e ve kamu  bankalarının sayısı 3'e çıkarıldı. Buna ilişkin olarak;

1. Türkiye Halk Bankasının, piyasa yapıcısı bankalar arasına alınma sebebinin kamuoyuna daha açık ve net olarak duyurulması gerekmez miydi?

2. Piyasa yapıcılığı alanında, malî ve teknik açıdan yetersiz olan bu bankanın, ülke ekonomisi ve hazine borçlanması açısından ilave yarar sağlaması mümkün müdür? Bankayı güçlendirmeyi düşünüyor musunuz?

3. Kamu bankası sayısının üçe çıkarılmasına neden gerek görülmüştür? İki kamu bankası yeterli değil miydi?

  16 Eylül 2003

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 96 ncı ve 98 inci maddeleri uyarınca Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını istiyorum.

Saygılarımla.

              Yakup Kepenek

             Ankara

Ülke ekonomisinde çok önemli yerleri olan Ziraat ve Halk Bankalarının tarafınızdan atanan yeni yönetimi:

1. Bu bankaların yönetim yapılarını değiştirdi mi?

2. Yeni yönetimin yaptığı değişiklikler personel yapısını ve sayısını nasıl etkilemektedir?

3. Bu bankaların, teknolojik yenilikleri izlemediği, örneğin internet bankacılığına geçemedikleri yönündeki haberleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

4. Kamu bankalarının teknolojilerini yenilememeleri sonucu, kendilerinin ve ekonominin büyük zararlara uğrayacağı görüşü karşısında tutumunuz nedir?

5. Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanının faizi haram sayan görüşlerini, yapmakta olduğu görevle nasıl bağdaştırıyorsunuz?

  24 Eylül 2003

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun, Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 96 ncı ve 98 inci maddeleri uyarınca Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını istiyorum.

Saygılarımla.

              Yakup Kepenek

             Ankara

ABD'den sağlanan 8,5 milyar dolarlık krediyle ilgili olarak Dubai'de imzalanan anlaşmada "Türkiye'nin Irak konusunda ABD ile işbirliğine girmesi" koşulunun yer aldığı basında yer almıştır.

1. Türkiye'nin kullandığı krediler, neden ve nasıl, kredi veren ülkenin üçüncü bir ülkeyle ilişkilerine bağlanmıştır?

2. Böyle bir koşul, uluslararası geleneklere uygun mudur?

3. Anlaşmada sözü edilen işbirliğinin Irak'a asker gönderilmesini içermediğini söyleyebilir misiniz?

4. Kredinin koşullarının Türkiye tarafından yerine getirilip getirilmediğinin ABD Savunma Bakanlığı tarafından izlenecek olmasının anlamı nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

            Muhsin Koçyiğit

       Diyarbakır

2001 yılında yıllık enflasyon oranı yüzde 90'lar düzeyinde seyrederken, buna koşut olarak 31.2.2002 tarihinde Bakanlar Kurulunca, vergi, SSK ve Bağ-Kur primi gibi, vatandaşların ödeyemedikleri devlet alacaklarına aylık yüzde 7, yıllık yüzde 84 oranında gecikme zammı uygulanmaktadır.

Soru: Vatandaşlarımızın mağduriyetini önleyip, onların aleyhine işleyen haksızlığa son vermek için, vergi, SSK, Bağ-Kur primi gibi ödenemeyen devlet alacaklarına uygulanacak gecikme zammı (faizi) oranını, enflasyon oranını da dikkate alarak makul düzeye çekmeyi, örneğin yüzde 30'lara indirmeyi düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

            Muhsin Koçyiğit

       Diyarbakır

Bankaların kredi kartlarına uyguladıkları yıllık bileşik faiz oranı yüzde 180'lere ulaşmaktadır. Oysa, bugün enflasyon oranı yüzde 25'ler dolayında seyrettiğinden, mevcut durum vatandaşlar aleyhine büyük bir mağduriyete ve haksızlığa neden olmaktadır.

Soru: Vatandaşların ödenemeyen kredi kartı borçlarından dolayı bankalarca fahiş faiz uygulanmasına son verip, borçluların mağduriyetini önlemek için yüzde 180'ler civarında seyreden yıllık bileşik faizleri, yüzde 25'lik enflasyon oranını da dikkate almak suretiyle makul düzeye çekmeyi düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 2.12.2003

Hüseyin Güler

             Mersin

Soru: Ülkemizden yurt dışına, yurt dışından ülkemize bankalar aracılığıyla yapılan döviz transferlerinde gönderilen paralar döviz cinsinden olmasına karşın, neden komisyon alınmaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

        Orhan Sür

          Balıkesir

1- TC Ziraat Bankasında hakkında açılan ceza davaları halen devam eden veya cezası ertelenen yönetici var mıdır?

2- Eğer bu konumda yönetici varsa, bu kişiler halen birinci derece imza yetkisiyle yönetici olarak görev yapmakta mıdır?

3- İnterbankın içinin boşaltılması dolayısıyla BDDK tarafından hakkında dava açılan bir kişi Emlakbank Tasfiye Fonuna atanmış mıdır? Böyle bir durum varsa, bu, yasalara aykırılık teşkil etmemekte midir?

4- Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasının Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Nur Zahit Keskin, Bankalar Kanununda bu göreve getirileceklerde aranılması zorunlu kılınan niteliklere sahip midir?

5- İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince içi boşaltılarak batırılan Egebanktan dolayı şahsî iflası istenen bir kişi Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası murahhas azalığına atanmış mıdır? Böyle bir atama varsa, BDDK, Bankalar Kanununa aykırı davranışı nedeniyle dava açtığı bir kişinin murahhas üye olmasına nasıl izin vermektedir?

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından aracılığınızla sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

     Selami Yiğit

                 Kars

Şubat 2004 tarihi itibariyle tüm bankalar tüketici kredileri için uyguladıkları aylık faiz oranlarını yüzde 2 düzeyine indirmişlerdir. Oysa, kredi kartlarına uygulanan yüzde 6 ilâ yüzde 9 oranındaki faizlerde herhangi bir düşüş olmamıştır.

Bu haksızlığın düzeltilmesi konusunda Bakanlığınızın bir çalışması var mıdır?

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

            Dursun Akdemir

                 Iğdır

1- 2003 Ocak ayından bu tarafa IMF'den alınan borç miktarı ne kadardır?

2- Borç miktarının vadesi ve faiz oranı nedir?

3- Toplam dışborcumuz ne kadardır?

4- Toplam içborcumuz nedir? 2003 yılı ocak ayından bu tarafa içborç miktarımız ne olmuştur?

5- Hazine son üç ayda ne oranda iç borçlanmaya gitmiştir? Bu borçlanmanın vadeleri ve faiz oranları ne olmuştur?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

          Fahrettin Üstün

              Muğla

1- 58 inci-59 uncu hükümetler döneminde size bağlı kuruluşlarda kaç atama yapılmıştır?

2- Bakanlığınıza bağlı kuruluşlarda idarî görevlere her iki hükümet döneminde vekâleten, tedviren ve görevlendirmeyle kaç atama yapılmıştır?

3- İdarî görevlerde bulunan idarecilerden kaçı başka yerlere görevlendirilmiştir? Görevlendirilenlerin aldıkları harcırah miktarı ne kadardır?

4- 58 inci ve 59 uncu hükümetler döneminde asil veya vekil kaç idareci görevden alınmıştır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gerekli işlemin yapılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

  Orhan Eraslan

               Niğde

Ziraat Bankasınca uygulanan hayvancılık kredisi için 25 büyükbaş, 300 küçükbaş hayvan projesi önkoşulu aranmakta ve yetiştiricilerden de, projenin karşılığı olarak teminat istenilmektedir. Oysa, bu değerde malvarlığı olan kişiler, köylerde zaten zengin sayılmaktadır.

Köylülerimizin istenilen teminatı verememesi nedeniyle, projenin "fakir köylüyü kalkındırma" amacına ulaşması da mümkün olmamaktadır.

Soru 1- Ziraat Bankasının hayvancılık kredilerinden yoksul köylülerimizin de yararlanabilmeleri için, daha düşük çaptaki projelerin hayata geçirilmesi düşünülmekte midir?

Soru 2- Köylülerimizin yararlanacağı bu tür projelerde daha düşük teminatların alınması ve kefalet sisteminin işletilmesi düşünülebilir mi?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın bankalardan sorumlu Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

        Orhan Sür

          Balıkesir

Basından (10/9) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu raporunun 466 ncı sayfasında bahsi geçen 516 sabit nolu firmaya Halk Bankası tarafından yeni 4 500 000 dolar kredi kullandırıldığını öğrenmiş bulunuyorum.

1- Bu firma, Halk Bankasına ve diğer bankalara olan ve raporda detaylı açıklanan milyonlarca dolarlık borçlarını ödemiş midir?

2- Aşırı derecede borçlu olan ve diğer bankalara olan borçlarını da ödemediği raporda belirtilen bu firmaya borç verilmesi kararını hangi yetkili, hangi teminatları alarak vermiştir?

3- Bu firmanın, kendisine tahsis edilen yerlerle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle izinleri iptal edilmiş midir?

4- Ziraat ve Halk Bankalarının seminer ve toplantıları hâlâ bu firmanın tesislerinde yapılmakta mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

            Dursun Akdemir

                 Iğdır

1- Göreve başladığınız tarihten bugüne kadar, sorumluluğunuzda bulunan kurumlara kaç kişinin Devlet Memurları Sınavıyla ataması yapılmıştır.

2- Aynı kurumu tercih ettiği halde, daha az puanla göreve başlattığınız personel var mıdır? Varsa, kaç kişidir? Niçin ve hangi gerekçeyle bu yönteme başvurulmuştur?

3- Geçici işçi statüsünde kaç kişi, hangi kriterlere göre göreve başlatılmıştır.

4- İstisnaî kadro hükümleri çerçevesinde kaç kişi göreve başlatılmıştır.

5- 28 Kasım 2002 tarihinden bugüne kadar, sorumluluğunuzda bulunan kurumlarda kaç personelin görevine son verilmiştir? Gerekçesi nelerdir? Mahkeme kararıyla görevine iade edilen personel var mıdır? Varsa, kaç kişidir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

Ferit Mevlüt Aslanoğlu

           Malatya

Hazine tarafından yurtiçi ve yurt dışından yapılan borçlanmalar TL veya döviz üzerinden yapılmakta ve TL ile yapılan borçlanmalara, enflasyon oranı üstünde, yaklaşık yüzde 15 reel faiz ödenmektedir. Sürekli olarak yapılan yeni borçlanmalarla vergi gelirlerimizin yüzde 65'i faiz olarak ödenmektedir. Kısa vadeli olarak yapılan hazine borçlanmaları nedeniyle, ülke kaynaklarının önemli kısmı katmadeğer yaratan yatırımlara yönelmemektedir.

Ülkemizde, halkın elinde olan ve yastıkaltı tabir edilen ve ülke ekonomisi için hiçbir katmadeğer yaratmayan çok önemli boyutta altın stoku mevcuttur.

Ülkemiz ekonomisi açısından;

a) Hazine bonosu borçlanmalarında altın karşılığı hazine bonosu çıkarmayı ve ülke ekonomisine hiçbir katmadeğer yaratmayan altın stokunu kaydî para haline getirmeyi düşünüyor musunuz?

b) Altın bankacılığını özendirip bu altınları bankalar kanalıyla toplamayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Hüseyin Güler

             Mersin

Soru:

2005 yılında uygulanacak olan Yeni Türk Lirasının enflasyonu etkileyeceği konusundaki tartışmalara bir de 50 ve 100 YTL'nin çıkarılışının gizli devalüasyona yol açacağı görüşleri dile getirilmeye başlanmıştır. Türkiye ekonomisinin kırılganlığının yanı sıra, halk tarafından dolar ve euronun yaygın kullanılışı böylesi bir gizli devalüasyon nedeniyle önemli sorunlara ve haksız kazançlara yol açacak, kira ödentisinden borç ödemelerine kadar pek çok nedenle de halkın geniş bir kesimini mağdur edecektir. Bu nedenle, bu durum geniş halk kesimleri için büyük önem taşımaktadır. Sayın Bakan bu konuda ne düşünmektedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

            Dursun Akdemir

                 Iğdır

1- Bakanlığınızın 2004 malî yılı bütçesinden Iğdır İli için ayrılan ödeneğin tamamı kullanılmış mıdır? Kullanılmış ise, nerelerde, hangi projeler için kullanılmıştır? Kullanılmamışsa, gerekçesi nelerdir?

2- Bakanlığınızın 2005 malî yılı bütçesinden Iğdır İline ne kadar ödenek ayrılmıştır? Bu ödeneğin ne kadarı yatırım, ne kadarı cari harcamalar içindir? Söz konusu ödenek hangi yatırımlar için kullanılacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

            Ümmet Kandoğan

             Denizli

1. İktidarınız döneminde Bakanlığınıza naklen atanan personel sayısı ne kadardır? Bunlardan üst kadrolara atanan personelin isimleri ile geldikleri kurumları açıklar mısınız?

2. Aynı dönemde istisnaî kadrolara atanan personel sayısı kaçtır? Bunların isimleri nelerdir?

3. 58 inci ve 59 uncu hükümetler döneminde, Başbakanlık ve diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarından Bakanlığınıza vekâleten, asaleten ve geçici görevle atanan personel sayısı ne kadardır?

4. Bakanlığınız merkez teşkilatında görevli geçici personele dönersermayeden ödenen pay ne kadardır? Unvanları itibariyle dağılımı nasıldır?

BAŞKAN - Soruları, toplu olarak, Devlet Bakanımız Sayın Ali Babacan cevaplandıracaklardır.

Buyurun Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI ALİ BABACAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarafıma tevcih edilen toplam 19 adet soru önergesinin cevabını vermek üzere söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle Yüce Meclisi selamlıyorum.

Mersin Milletvekili Sayın Hüseyin Güler tarafından tevcih edilen (6/712) sayılı sözlü soru önergesinin, Diyarbakır Milletvekili Sayın Muhsin Koçyiğit tarafından tevcih edilen (6/746) sayılı sözlü soru önergesinin ve Kars Milletvekili Sayın Selami Yiğit tarafından tevcih edilen (6/960) sayılı sözlü soru önergesinin konuları genelde kredi kartlarıyla ilgili. Bu üç soru önergesine topluca cevap vermek istiyorum.

Bildiğiniz gibi, son yıllarda, kredi kartı kullanımı hızla artıyor ülkemizde. Teknolojik gelişmelerle de desteklenen ve kullanıcıların nakit taşıma ihtiyacını azaltan kredi kartı kullanımının yaygınlaşması, kayıtdışı ekonomiyle mücadelemizde de önemli bir araç. Diğer ülkelerde olduğu gibi, çeşitli faktörlere bağlı olarak ülkemizde de bankaların kredi kartlarına uyguladıkları faiz oranları, genel faiz oranlarından ve özellikle diğer tüketici kredilerinin faiz oranlarından daha yüksek belirlenmekte. Yani, bu durum, sadece, Türkiye'de değil, pek çok ülkede gözlemlenen bir durum. Ancak, kredi kartı kullanıcılarını korumak amacıyla, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda, kredi kartıyla mal ve hizmet alımı sonucu nakdî krediye dönüşen veya kredi kartıyla nakit çekim suretiyle kullanılan kredilerin gecikme faizi oranının, aktif faiz oranının yüzde 30'undan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, son günlerde de gündeme geldiği gibi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumumuz, kredi kartlarıyla ilgili yeni bir yasal düzenleme üzerinde çalışmıştır ve kamuoyunda da bu düzenleme tartışmaya açılmıştır.

Manisa Milletvekili Sayın Nuri Çilingir tarafından tevcih edilen (6/721) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını vermek istiyorum.

Tabiî, bu, yaşüzüm ihracatıyla ilgili bir soru, güncelliğini de, aslında, yitirmiş durumda; ama, genel anlamda söyleyebilirim ki, tarım ürünlerine ilişkin ihracat teşvikleri, Dünya Ticaret Örgütü Tarım Anlaşması çerçevesinde düzenlenmekte. Bu kapsamda, ülkeler, taahhüt listelerinde belirttikleri ürünler için taahhütte bulundukları meblağ ve miktarlar çerçevesinde ihracat desteği de sağlayabilmekteler. Ülkemizde de, bütçe imkânları elverdiği ölçüde tarım ürünlerinin ihracatına destek sağlanmakta.

Adana Milletvekili Sayın Kemal Sağ tarafından tevcih edilen (6/736) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum. Halk Bankasının piyasa yapıcılığına ilişkin bir soru bu.

Bilindiği gibi, piyasa yapıcılığı uygulaması, bankalarla imzalanan yıllık sözleşmelere dayanmakta. 2002-2003 dönemi piyasa yapıcılığı uygulaması 2003 yılı ağustos ayında sona ermiş ve 2003 yılı eylül ayından itibaren 2003-2004 dönemi piyasa yapıcılığı uygulamasına geçilmiştir; ki, bu piyasa yapıcılarıyla olan sözleşmeler Hazinenin web sitesinde yayınlanmaktadır, imzalandıktan hemen sonra şeffaf bir şekilde kamuoyuna sunulmaktadır.

2003-2004 dönemi piyasa yapıcılığı uygulaması çerçevesinde mevcut piyasa yapıcı bankalara Türkiye Halk Bankası da katılarak piyasa yapıcı banka sayısı 11'e çıkarılmıştır. 2004-2005 döneminde; yani, şu anda içinde bulunduğumuz dönemde de piyasa yapıcı banka sayısı 12'dir.

Piyasa yapıcılığı sistemi, yerli ve yabancı tüm bankaların katılımına açık, şeffaf bir sistemdir. Sisteme ilişkin olarak piyasa yapıcı bankalara getirilen hükümlerle sağlanan haklar, yine Hazinenin web sitesinde yayınlanmaktadır. Söz konusu sistemde yer almak üzere ilgi gösteren bankalar, piyasa yapıcı olarak faaliyet gösterme taleplerini Hazine Müsteşarlığına bildirmektedirler. Hazine Müsteşarlığı, talep gösteren bankaların malî yapılarına ilişkin olarak BDDK'dan görüş aldıktan sonra talepleri değerlendirmekte ve sonuçları da kamuoyuna sunmaktadır.

Piyasa yapıcı bankaların tespitinde, bir bankanın kamu bankası olup olmadığı değil, piyasa yapıcılığının gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirebilecek malî yapıya sahip olup olmadığına bakılmaktadır. Türkiye Halk Bankası, 2003-2004 döneminin ardından 2004-2005 döneminde de piyasa yapıcılığını sürdürmüştür. Söz konusu dönemler boyunca banka, piyasa yapıcılığına ilişkin yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmiş ve yükümlülüklerini yerine getirirken de sıkıntı yaşamamış, bankanın malî yapısı herhangi bir şekilde olumsuz etkilenmemiştir.

Öte yandan, Hazinenin iç borçlanma ihaleleri tüm tüzel ve özel kişilere açıktır. Cebinde 100 Yeni Türk Lirası olan herkes bu ihalelere katılma hakkına sahiptir.

Ankara Milletvekili Sayın Yakup Kepenek'in tevcih ettiği, Ziraat ve Halk Bankalarının yeni yönetimine dair (6/738) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum.

Kamu sermayeli bankaların finansal ve operasyonel yeniden yapılandırma politikası, uluslararası kabul görmüş olan modern bankacılık ilke ve uygulamalarıyla verimlilik esasına dayalıdır. 2003 yılında atanan üst yönetim, bu temel anlayışı güçlü bir şekilde muhafaza etmektedir.

Bankaların organizasyon yapılanmasında, değişen ihtiyaçlara ve bankacılık mevzuatına göre gerekli dönüşüm ve iyileştirmeler de yapılmaktadır.

Kamu sermayeli bankaların istihdam politikaları, temel anlayış olan modern bankacılık ilke ve uygulamalarının verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi esasına dayalı norm kadro ihtiyacı ve yürürlükte bulunan mevzuat gözetilerek yapılmaktadır.

Kamu bankalarında, özellikle, son yıllarda teknolojik gelişmeleri daha yakından izlemek ve süratle bünyesinde bulundurmak üzere, pek çok girişim başlatılmıştır. Bu çerçevede, Halk Bankasının teknolojik açığı hızla tespit edilmiş ve açığı kapatma ihtiyacı, Pamukbankın devralınmasındaki en önemli nedenlerden biri olmuştur.

Kısa sürede sağlanan entegrasyon sonucunda, internet, wap, TV bankacılığı ve call center gibi alternatif dağıtım kanalları hizmetlerini Halk Bankası müşterilerine vermeye başlamıştır.

Ziraat Bankasında ise, banka içi personele yönelik internet bankacılığına başlanmıştır. Banka müşterilerine yönelik internet bankacılığının açılabilmesi için sistemin dış güvenlik denetim süreci devam etmektedir.

Özellikle, bankacılık sektöründeki hızlı gelişen teknolojiyi takip etmek ve bu teknolojiden ülke genelinin yararlanmasını sağlamak amacıyla, güncel ihtiyaçlara göre tasarlanmış yazılımlar her iki bankada da uygulamaya konulmuş, bankaların mudi ve müşterilerine daha kaliteli ve hızlı hizmet verilmeye başlanmıştır.

Ülkemizde kurulu bankaların çalışma esas ve usulleri, 4389 sayılı Bankalar Kanunu ile buna bağlı olarak çıkarılan yönetmelik, tebliğ ve diğer ilgili meri kanunlar çerçevesinde belirlenmektedir. Dolayısıyla, kamu sermayeli bankaların genel kurullarınca atanan yönetim kurulu üyeleri de belirtilen mevzuata bağlı olarak görev yapmakta olup, hem BDDK hem de YDK denetimine tabidirler.

Yine, Ankara Milletvekili Sayın Yakup Kepenek'in tevcih ettiği (6/744) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum.

Türkiye'nin devam eden ekonomik reform sürecinin desteklenmesi ve Amerika Birleşik Devletlerinin Irak'a yönelik askerî operasyonunun Türkiye ekonomisi üzerindeki olası olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi amacıyla ülkemize 1 milyar dolar hibe sağlanmasını öngören anlaşma 22 Eylül 2003 tarihinde imzalanmıştı. Finansman anlaşmasının imzalanmasından bu yana geçen süre içerisinde Türkiye ekonomisi üstün bir performans göstermiş, ekonomide istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme tesis edilmiştir. Enflasyon tek haneli rakamlara gerilemiş, faizlerde önemli düşüşler sağlanmış, kamu net borç stokunun millî gelire oranı hızla düşürülmüş ve uluslararası rezervler rekor seviyelere çıkmıştır. Yapısal reformlarda birçok alanda köklü değişiklikler getiren adımlar atılmaya devam etmektedir.

Ekonomideki bu performans ve ülkemize artan güven, uluslararası platformda da, kredi derecelendirme kuruluşlarının peş peşe artırdıkları kredi notları ve uluslararası yatırımcıların yoğun ilgisiyle teyit edilmektedir. İzlenen doğru ekonomik politikalar sayesinde, petrol fiyatlarındaki yüksek oranlı artışlar ve uluslararası faiz oranlarının yükselmesi gibi küresel ekonomide yaşanan bazı olumsuz gelişmelerin ülkemize olan etkisi son derece sınırlı düzeyde kalmıştır.

Diğer yandan, 1 Aralık 2004 tarihinde, yeni üç yıllık katılım öncesi ekonomik programımız açıklanmıştır. Ayrıca, 14 Aralık 2004 tarihinde, Uluslararası Para Fonuyla 2005-2007 dönemini kapsayan yeni bir stand-by düzenlemesinin anahatları üzerinde ön mutabakata varılmıştır. Bu program kapsamında 2005-2007 döneminde ABD'yle yapılan finansman anlaşmasından herhangi bir kullanım öngörülmemiştir. Son dönemlerde ABD yetkilileriyle yapılan temaslarda da bu finansman imkânının kullanımına ihtiyaç olmayacağının öngörüldüğü tarafımızca vurgulanmıştır. Bu kapsamda, ABD Temsilciler Meclisi Tahsisler Komitesindeki ekbütçeye ilişkin görüşmeler çerçevesinde Türkiye'ye tahsis edilen kaynağın, ülkemizin artık ihtiyacı kalmaması sebebiyle, farklı alanlara aktarılması önerisi gündeme getirilmiştir ve konuyla ilgili kongre süreci şu anda devam etmektedir.

Diyarbakır Milletvekili Sayın Muhsin Koçyiğit tarafından tarafıma tevcih edilen (6/745) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum.

Devlet alacaklarına uygulanan gecikme zammı oranı Bakanlar Kurulu tarafından güncel ekonomik şartlar dikkate alınarak belirlenmektedir. Nitekim, 31 Şubat 2002'de aylık yüzde 7, yıllık yüzde 84 olan gecikme zammı oranı 12 Kasım 2003 ile 1 Mart 2005 tarihleri arasında aylık yüzde 4, yıllık yüzde 48 olarak uygulanmıştır. Son olarak, 23 Şubat 2005 tarihli ve 2005/8551 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla 1 Mart 2005'ten geçerli olmak üzere, aylık yüzde 3'e, yıllık da yüzde 36'ya düşürülmüştür bu oranlar. SSK ve Bağ-Kur borçları için gecikme zammı ise Hazinenin borçlanma faizlerine endekslenmiş bulunmaktadır.

Mersin Milletvekili Sayın Hüseyin Güler'in tevcih ettiği (6/858) sayılı ve bankalarca döviz transferlerinden komisyon alınmasıyla ilgili sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum.

Bankaların verecekleri krediler ve hizmetler karşılığında uygulanacak azamî faiz oranları ile faiz dışındaki diğer menfaatların ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve azamî sınırları bankalar ile müşterileri arasında serbestçe belirlenmektedir.

Yurt dışından yurtiçine veya yurt içinden yurtdışına yapılan döviz transferleri işlemlerinde kullanılan muhabirlere taraflarca belirlenen oranda da komisyon ödenmektedir.

Yine, bu transfer işlemlerinin gerçekleştirilmesi için gerekli SWIFT sistemine üyelik, yıllık sabit bir ücret ve her bir mesaj için ayrı bir masraf ödenmektedir. Bunlara ilaveten, yapılan işlemlerde kullanılan kırtasiye gideri ve eleman ücretleri, transfer, ister YTL ister döviz cinsinden olsun, belirli bir masraf veya komisyon alınmasını gerekli kıldığı bildirilmektedir.

Balıkesir Milletvekili Sayın Orhan Sür'ün (6/939) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum.

Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasında halen çalışmakta olan 1 genel müdür yardımcısı, 1 daire başkanı ve 18 şube müdürü olmak üzere, toplam 20 adet birinci derece imza yetkisini haiz yönetici hakkında ceza davası bulunmaktadır. Bunlardan 8 tanesi derdest, kalanları ise, anılan kanun kapsamında ertelenmiş bulunmaktadır.

Tasfiye halindeki Emlak Bankasındaki tasfiye kurulu üyeliği görevine yapılan tüm atamalarda, atamayı yapan asliye ticaret mahkemesi, herhangi bir mahzur görmemiştir. Yapılan atamalarla ilgili hukuka ve yasalara aykırılıktan söz etmek de bu çerçevede mümkün değildir.

Ziraat Bankasının yönetim ve denetim kurulu üyeliklerine seçilenlerle ilgili olarak, tüm özel ve kamu bankalarında olduğu gibi, önceden BDDK'ya bildirimde bulunulmuş ve yapılan atamalarda herhangi bir olumsuzluk bildirilmemiştir.

Iğdır Milletvekili Sayın Dursun Akdemir'in, iç ve dışborçlara ilişkin (6/983) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum.

Sayın Akdemir'in sorusunda yer alan, iç ve dışborç tutarları ile borçlanmalarla ilgili miktar, vade ve faizlere ilişkin tüm istatistikler, detaylı ve güncel olarak, Hazine Müsteşarlığının web sitesinde yayınlanmaktadır.

2003 yılında Uluslararası Para Fonundan 1 077 000 000 dolar, 2004 yılında ise 1 017 000 000 dolar olmak üzere, toplam 2003-2004 döneminde 2,94 milyar dolar tutarında kredi kullanılmıştır. Aynı dönemde Uluslararası Para Fonuna yapılan geri ödeme tutarı ise 6,5 milyar doları anapara, 1,9 milyar doları ise faiz olmak üzere, toplam 8,4 milyar dolardır.

Uluslararası Para Fonuna olan borç stokumuz son iki yıldır azalmıştır ve önümüzdeki üç yıllık dönemde de, borcumuzun önemli ölçüde azaltılması hedeflenmektedir.

Uluslararası Para Fonundan kullanılan kredi, iki yıl üç ayı geri ödemesiz dönem olmak üzere, toplam dört yıl vadelidir; ancak, bu süreler, bildiğiniz gibi, birer yıl ötelenebilmektedir.

Uluslararası Para Fonu kredilerinden faiz ödemeleri ise, üç ayda bir belirlenen değişken faiz oranı üzerinden yapılmaktadır. Bu faiz oranları da, yine, web sitelerinde günlük yayınlanmaktadır.

Türkiye'nin toplam dışborcu, 2004 yılı eylül sonu itibariyle 153,6 milyar dolardır. Bu borcun tamamı kamu kesimine ait değildir. Dışborçların 71 milyar doları, tüm kamu kesiminin; yani, Hazinenin, belediyenin, tüm kamu kesiminin orta ve uzun vadeli borçlarından, 17,8 milyar doları ise, Merkez Bankasının dış yükümlülüklerinden oluşmaktadır. Kalan 64,4 milyar dolarlık dışborç ise, özel sektörün orta ve uzun vadeli borçları ile kısa vadeli borçlarından oluşmaktadır.

Ocak 2005 sonu itibariyle brüt içborç stokumuz 228,8 milyar YTL'dir. Brüt içborç stokumuz 2002 yılının sonunda 149,9; 2003 yılının sonunda ise 194,4 milyar YTL düzeyinde gerçekleşmiştir.

Borç stokundaki gelişmeleri sağlıklı ve doğru bir biçimde değerlendirmek için esas alınması gereken gösterge, toplam kamu net borç stokunun millî gelire oranıdır; ki, bu, biliyorsunuz, kamunun, sadece Hazinenin değil, tüm kamu sektörünün toplam iç, dışborçlarını ele alıp, bundan hazır nakit değerleri düştükten sonra geri kalan rakam olarak belirlenmektedir. Bu rakamın, net borç skonunun gayri safî millî hâsılaya oranına baktığımızda, bu oran 2001 yılının sonunda yüzde 91 iken, 2002 sonunda yüzde 78,7'ye, 2003 yılı sonunda yüzde 70,5'e düşmüştür. 2004 yılı sonu rakamları henüz kesinleşmediği için, özellikle gayri safî millî hâsıla rakamlarımız bu ay sonunda belli olacağı için, bu oranın yüzde 64-65 civarına gerilemesini beklemekteyiz. Yani, 2001 sonundaki yüzde 91'den, 2004 sonunda yüzde 64-65 civarına inmiş oluyor net borç stokumuzun gayri safî millî hâsılaya oranı.

Hükümetimizin göreve başladığı tarihten önceki dönemde, yani, 2002 yılı ekim ayı başında, Türk Lirası cinsinden ıskontolu borçlanma faiz oranı yüzde 70,6; nakit borçlanmanın vadesi ise, maksimum 9 ay idi.

Uyguladığımız, etkin borç yönetimi politikaları sonucunda Türk Lirası cinsinden ıskontolu borçlanma faiz oranı, yıl sonu itibariyle, yüzde 20 civarına gerilemiştir; ki, bugünlerde de yaklaşık, yüzde 16 civarındadır. Bu, en çok işlem gören iç borçlanma kâğıdının faizidir. Daha uzun vadelilere baktığımız zaman, beş yıllık vadelere de baktığımız zaman da, yüzde 13'lere inmiş durumdadır.

Hükümetimizin uygulamakta olduğu disiplinli bütçe politikası ve başarılı borç stratejisi sonunda, piyasalarda oluşan güven ortamının da katkısıyla, Hazine Müsteşarlığı ilk defa 2005 yılında iç piyasalarda Türk Lirası cinsinden beş yıllık borçlanma gerçekleştirmiştir. Böylece, nakit borçlanmanın ortalama vadesi, 2005 yılındaki ocak, şubat döneminde iki yıla çıkmıştır.

Muğla Milletvekili Sayın Fahrettin Üstün'ün tevcih ettiği ve atamalara ilişkin (6/990) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum.

Birinci soru "58 inci ve 59 uncu hükümetler döneminde size bağlı kuruluşlarda kaç atama yapılmıştır" sorusu. Hazine Müsteşarlığında 162, Ziraat Bankasında 288, Halk Bankasında  331. Bu söz konusu atamalar, norm kadrolar esas alınarak ve ağırlıklı olarak da sınav yoluyla boş kadrolara yapılan atamalardır.

Yine, Bakanlığımıza bağlı kuruluşlarda idarî görevlere her iki hükümet döneminde vekâleten, tedviren ve görevlendirmeyle kaç atama yapıldığına dair bir soru vardır.

Hazine Müsteşarlığında vekâleten 6, görevlendirmeyle 1; Ziraat Bankasında 2, Halk Bankasındaki sayı ise 54'tür.

Diğer bir soru: İdarî görevlerde bulunan idarecilerden kaçı başka yerde görevlendirilmiştir?

Hazine Müsteşarlığında 1, Ziraat Bankasında sıfır, Halk Bankasında sıfır.

"58 inci ve 59 uncu hükümetler döneminde asil veya vekil kaç idareci görevden alınmıştır" sorusunun cevabı ise, Hazine Müsteşarlığında 3, Ziraat Bankasında 4, Halk Bankasında 6.

Niğde Milletvekili Sayın Orhan Eraslan'ın, Ziraat Bankasının kredileriyle ilgili tarafıma tevcih ettiği (6/1071) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum.

Ziraat Bankası, çiftçi ve köylülerimize farklı kredi imkânları sunmaktadır. Bu kapsamda 30 000 YTL'ye, yani, eski parayla ifade etmek gerekirse 30 milyar TL'ye kadar, proje raporu düzenlenmeksizin ve asgarî kapasite aranmaksızın, geliri düşük olan üreticilere kredi kullandırılması mümkün bulunmaktadır.

2004 yılında, tarımsal üretimin geliştirilmesi, verimliliğin ve kalitenin artırılması amacıyla, yüzde 30-60 arası değişen indirimli faiz oranları üzerinden işletme ve yatırım kredisi kullandırılmıştır.

2005 yılında da, üreticilere, banka kaynağından kullandırılacak tüm tarımsal kredilerin cari tarımsal kredi oranlarından yüzde 25 ile yüzde 60 arasında değişen oranlarda indirim yapmak suretiyle kredi kullandırılmaktadır; yani, bugün itibariyle baktığımızda, bu indirimler yapıldıktan sonra, faiz oranları yüzde 10,4 ile yüzde 19,5 arasındadır.

Uygulamaya konulan yeni kredi ürünleriyle, piyasa koşullarında meydana gelen olumlu gelişmeler sonucunda, banka kaynaklı kredi bakiyesi 2003 yılı sonunda sadece 246 trilyon iken, 2004 yılı sonunda bu hacim 1,1 katrilyon liraya ulaşmıştır; yani, bir yılda 4 mislinin üzerinde bir kredi hacminde artış olmuştur Ziraat Bankasının çiftçilerimize, köylülerimize verdiğimiz kredilerinde.

Aldığı kredileri vadesinde ödeyen, ödeme gücü bulunan üreticilere, maddî teminat alınmadan, müşterek borçluluk ve müteselsil kefalet halinde kredi kullandırılabilmektedir.

Kefil temin edemeyen üreticilerimize de, maddî teminat karşılığında kredi kullandırılmaktadır.

Ziraat Bankası, kuruluş amacına uygun olarak, yasaların ve bankacılık kurallarının elverdiği ölçüde, tarımsal kredi müşterilerine çözüm üreten yaklaşımı devam ettirmektedir, üreten kesimin hizmetinde olmaya da devam edecektir.

Balıkesir Milletvekili Sayın Orhan Sür'ün (6/1188) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını okuyorum.

Soru önergesine konu olan 516 sabit sayılı firmaya, 1995-2001 yılları arasında toplam 52 adet işlem şeklinde kredi kullandırılmıştır. Bu işlemlerle ilgili olarak ortaya çıkan usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları doğrultusunda, mevcut yönetim tarafından tüm hukukî yollara başvurulmakta ve ilgili merciler nezdinde gerekli işlemler de yürütülmektedir.

Diğer taraftan, söz konusu hukukî süreçler sonunda ortaya çıkabilecek malî ve cezaî sorumluluğu ortadan kaldırmayacak şekilde, 4743 sayılı Yasada belirlenen yetki ve sınırlar çerçevesinde, Halk Bankası, üç özel bankanın da yer aldığı bir konsorsiyum içerisinde, söz konusu firmayla finansal yeniden yapılandırma işlemi gerçekleştirmiştir.

Hükümetimiz, kamu bankalarının, tamamen ticarî esaslar çerçevesinde, uluslararası "iyi yönetişim" ilkelerine göre ve yasal düzenlemelerle tam bir uyum içerisinde çalışmasına büyük önem vermektedir. Bundan sonra da bu çerçevede kalınacağından şüphe duyulmamalıdır. Kamu bankalarının tüm faaliyetleri, başta BDDK, YDK ve TBMM tarafından yapılanlar olmak üzere, inceleme ve denetime açıktır.

Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu tarafından tevcih edilen (6/1282) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum.

"Hazine tarafından yurtiçi ve yurt dışından yapılan borçlanmalar TL veya döviz üzerinden yapılmakta, TL'yle yapılan borçlanmalara, enflasyon oranı üzerinde, yüzde 10-12 civarında -ki, bugünlerde özellikle yüzde 10'un altında bu- reel faiz ödenmektedir. Sürekli olarak yapılan yeni borçlanmalarla vergi gelirlerimizin önemli bir bölümü faiz olarak ödenmektedir. Kısa vadeli olarak yapılan hazine borçlanmaları nedeniyle, ülke kaynaklarının önemli bir kısmı katmadeğer yaratan yatırımlara yönelmemektedir" diye soru devam ediyor. Şimdi, bunun cevabını vermek istiyorum.

Hükümetimiz döneminde alınan tedbirler, hızlı ve kararlı uygulamalarla borçlanma maliyetlerimiz azalmıştır, borçlanma vadelerimiz uzamıştır. Bu olumlu sonuçların daha da iyileştirilerek devam ettirileceğinden de en ufak bir kuşku duyulmamaktadır.

Kamu borç senetlerinin yatırımcı tabanının geliştirilmesi de öncelikli alanlarımızdan biridir. Bu kapsamda, farklı yatırımcı tercihlerine hitap eden borçlanma enstrümanlarının geliştirilmesine yönelik çalışmalarımız da devam etmektedir.

Altın bankacılığı konusunda, mevzuat açısından, ülkemizde oldukça yeterli bir yapı mevcuttur. Bankalarda altın depo hesabı açılması mümkündür. Bankalar, kuyumculukla iştigal eden gerçek ve tüzelkişilere altın kredisi verebilmektedirler. Altın ve kıymetli madenler yatırım fonlarının kurulması da yine mümkün bulunmaktadır.

Mersin Milletvekili Sayın Hüseyin Güler tarafından tarafıma tevcih edilen (6/1332) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum; ki, bu soru, Yeni Türk Lirasına geçişin enflasyon ve devalüasyona yol açacağı endişesiyle verilmiş bir soru önergesi ve veriliş tarihi de 17 Kasım 2004; yani, YTL'ye geçmemizden birbuçuk ay önce verilmiş bir soru önergesi.

Bildiğiniz gibi, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren paramızdan 6 sıfır atılarak 1 000 000 Türk Lirasını 1 Yeni Türk Lirasına eşitleyen ve adı "Yeni Türk Lirası" olarak tespit edilen yeni bir para birimine geçilmiştir ve bunun alt  para birimi olan yeni kuruşlar da hayatiyet kazanmıştır.

Öncelikle, enflasyonun düşürülmesinde, makroekonomik istikrarın tesisinde, makro dengelerin oturtulmasında son derece önemli başarılar elde edildikten sonra YTL'ye geçiş kararı verildiğini vurgulamakta fayda var; yani, şu anda, Türkiye ekonomisi kırılgan bir yapı sergilememekte, tam tersine, enflasyonun tarihî bir düşüş trendine girdiği, faizlerin düştüğü, sürdürülebilir ve istikrarlı bir büyüme ortamına geçildiği, yapısal reformların başarıyla hayata geçirildiği, malî disiplinin sağlandığı bir dönem yaşanmaktadır.

Para reformuna geçiş tarihi olarak 1 Ocak 2005 tarihinin kararlaştırılmasının nedeni de, makroekonomik istikrarın tesis edilmiş olması açısından en önemli tarih olmasıdır.

Sadece psikolojik etmenler ve fiyatların yukarı doğru yuvarlanması nedeniyle, teorik olarak, enflasyonda bir seferlik artış olasılığı bulunmakla birlikte -ki, bu çok konuşuluyordu biliyorsunuz, özellikle yılbaşından önce- YTL'ye geçişte, fiyat yuvarlaması nedeniyle enflasyonun yükseleceği beklentisinin gerçekleşmediği çok açık bir şekilde görülmüş oldu. Nitekim, ocak ayında, üretici fiyatlarında, bir önceki aya göre düşüş olmuştur, tüketici fiyatlarında ise sadece yarım puanlık bir artış vardır. Ayrıca, şubat ayında da enflasyon verileri beklentilerin altında gerçekleşmiş, TÜFE ve ÜFE'deki artış, sırasıyla, yüzde 8,69 ve 10,58 olmuştur.

Bunlara ilaveten, YTL'ye geçişin gizli devalüasyona yol açacağı görüşlerinin de tamamen dayanaksız olduğu geçtiğimiz iki aylık süre içerisinde çok açık ve net bir şekilde görülmüştür. Aksine, YTL'ye geçişle birlikte, enflasyonun tek haneli rakamlara inmesi konusundaki kararlılığımız daha iyi anlaşılmış ve Türk Liramız kaybettiği itibarını yeniden kazanmıştır, iç ve dışpiyasalarda Türkiye'nin itibarı ve güvenilirliği yükselmiştir.

Yeni Türk Lirasına geçişle birlikte 50'lik ve 100'lük banknotların tedavüle çıkmış olması, nakit işlemlerinde de kolaylık sağlamıştır. Tabiî, 50'lik ve 100'lük daha çok kurumlararası ödemelerde kullanılmakla birlikte, bankamatiklerde ve maaş ödemelerinde, yoğun bir şekilde, 20'lik ve altındaki banknotlar kullanılmaktadır.

Bu yeni liraya geçişte ifade edilen endişeler... Tabiî, aslında, son ikibuçuk yıldır yaşadığımız, aslı astarı olmayan ve sadece bir olumsuzluk havası oluşturmaya çalışanlara da iyi bir cevap olmuştur. Kaldı ki, bunu, maalesef, neredeyse her ay gündeme getirilen yeni konularla yaşıyoruz. İkibuçuk yıldır, her aya ait verilen kriz takvimleri oldu. Bir bakın şöyle eskiye doğru, 2003'te başladı: "Mayıs, haziran, eylül, ekim..." Olmadı, 2004'e başladık: "Baharda geliyor", "sonbaharda geliyor..." Başka bir balon: "YTL'ye geçilecek, gizli devalüasyon olacak." Gizli devalüasyon nasıl olacaksa?! Hiç kimsenin haberi olmadan kurlar artacakmış! Nasıl oluyorsa, onu da, tabiî, hâlâ anlamış değiliz. Bu tür, aslı astarı olmayan ve tamamen, oluşmuş olan güven ortamını bozmak için gösterilen çabalar, bir olumsuzluk havası pompalama, maalesef yaşanıyor. Bugünlerde de yaşanıyor; cari açık deniyor, yok, belli ülkelerden bahsediliyor, o ülkeler bunu yapmış, Türkiye ne yapacak...

Şunu, özellikle, yeri gelmişken, vurgulamak istiyorum ki, bizim ekonomi politikalarımızın temelinde güven unsuru var. Bizim, bu ikibuçuk yıl içerisinde kazandığımız en önemli varlığımız itibar ve güven. Biz, ikibuçuk yıl içerisinde ne söz verdiysek yaptık. Seçimlerden önce ne uygulayacağız dediysek, onu uyguladık, yapmayacağız dediğimiz şeyleri de yapmadık.

Burada, taahhütlerin yerine gelmesi esastır. Onun için, Türkiye'yi, başka bir ülkeyle mukayese edip, falanca ülke böyle yapmış, Türkiye niye böyle yapmıyor gibilerden saçma sapan fikirlere de kesinlikle prim vermeyiz. Bunu, çok açık bir şekilde, burada vurgulamak istiyorum.

Bizim seçmiş olduğumuz yol bellidir, uygulamakta olduğumuz ekonomik politikalar çok açıktır, şeffaf bir şekilde tüm dünya âleme de ilan edilmektedir ve açıkladığımız politikalardan da en ufak bir sapma, koyduğumuz hedeflerden en ufak bir gevşeme de kimse beklememelidir.

Yine, son dönemlerde -ara ara nüksediyor ya- cari açık konuşuluyor. Şimdi, geçen seneyi kapattık. Geçen sene beklenenin çok üzerinde gelen bir büyüme rakamıyla beraber ki, yaklaşık 8 - 9 arası, -8,5'e yakın olma ihtimalî var- bir büyümeyle 2004 yılını kapatmış oluyoruz. Beklenenin üzerinde bir büyümenin getirdiği, beklenin üzerinde bir cari açık da evet gerçekleşti 2004'te; ancak, bunun, bahsedilen olumsuz sonuçları, yayılmaya çalışılan bazı endişelerin de tamamen yersiz olduğu defalarca kanıtlanmış oldu.

Yine, bu seneye başladık. Ocak ayı bitti, hemen kıyamet koparıldı; işte, ihracat iyi artmadı da, şöyle de, böyle de... Bu sene ocak ayında kurban bayramı var. Kurban bayramı geçen sene şubat ayında idi, bu sene ocak ayında. Bugün, bir ayda 20 işgünü olsa, 2 işgünü de gümrükler kapalı olsa, tatil olsa, bu, yüzde 10 işlem yapamamadır, yüzde 10 gerilemedir. Bu kadar basit bir gerçeği bile dile getirmeden, şöyle kötüye gidiyor, böyle kötüye gidiyor diye yaygara koparanların halini de şubat ayı sonunda gördük. Şubat ayında yüzde 50'yi aşan bir ihracat artışı; ocak artı şubatın toplamında da, yine yüzde 30'lar civarında bir ihracat artışı. Kaldı ki, bu sene özellikle turizmle ilgili beklentilerimiz çok olumlu. Geçen seneye göre ciddî bir artış öngörüyoruz bu sene.

İthalata bakıyoruz, kompozisyonu son derece sıhhatli. Geçen sene 17 milyar dolarlık makine ithalatı yapılmış Türkiye'ye. Eğer 17 milyar dolarlık makine aldıysak, bu yüzden de 15 milyar dolar cari açık olduysa -kusura bakmayın- bunu mesele yapanlar -açıkça söylüyorum- farklı yaklaşımlar içerisinde.

Bugünün makine ithalatı, yarının ürün ihracatıdır ve bir makine en az kendi bedeli kadar her sene ihracat yapar. Böyle kaba saba yaklaşımlarla, detaylı analizler yapmadan, hele hele daha önceki yıllarla bu yıllar arasında bazı analojiler kurarak, vay falanca yıl şu olmuştu, işte benzeri de bu yıl olacak gibi yüzeysel yaklaşımlara girenlerin arka arkaya kredibilite kaybına uğradığını görüyoruz. Şöyle bir açın bakın; ikibuçuk senedir yaygara koparmaya çalışanlar, olumsuzluk pompalamaya çalışanlar defalarca kredibilite kaybına uğramıştır, bundan sonra da uğrayacaklardır. Burada niyet önemli. Bilimsel yaklaşmak lazım konulara. Konulara ideolojik gözlükle değil, gerçekçi gözlüklerle bakmak lazım.

Iğdır Milletvekili Sayın Dursun Akdemir'in Iğdır'la ilgili (6/1401) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum. Iğdır İline yönelik kamu yatırımlarına ve cari harcama ödeneklerine ilişkin gelişmelerin Devlet Planlama Teşkilatı ve Maliye Bakanlığı tarafından... Ki, aynı soru diğer bakanlıklarımıza da sorulmuş, onlar tarafından cevaplandırılacağını düşünüyorum. Yalnız, bu vesileyle, Bakanlığımla ilgili olarak birkaç hususu belirtmekte de yarar görüyorum.

2004 yılında da, Hazine Müsteşarlığının teşvik faaliyetleri kapsamında Iğdır İlinden yapılan teşvik müracaatları, belirlenen kriterler çerçevesinde değerlendirilmiştir. 2004 yılında Iğdır İline 5,6 trilyon doğrudan gelir desteği ve 311 milyar TL hayvancılık desteği ödemesinde bulunulmuştur.

Denizli Milletvekili Sayın Ümmet Kandoğan'ın, (6/1445) sayılı sözlü soru önergesine cevap veriyorum; ki, bu sözlü soru önergesi, personel atamaları ve geçici personele dönersermayeden ödenen payla ilgilidir.

Hazine Müsteşarlığına naklen atanan personel sayısı 84'tür. Üst kadrolara atanan Müsteşar İbrahim Çanakçı BDDK'dan gelmiştir, Müsteşar Yardımcısı Cavit Dağdaş Merkez Bankasından gelmiştir, Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay BDDK'dan gelmiştir, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdür Vekili Ahmet Büyükkaymaz İstanbul Büyükşehir Belediyesinden gelmiştir ve Müsteşarlık Müşaviri Şeref Efe ise, Sayıştaydan gelmiştir.

Aynı dönemde istisnaî kadrolara atanan personel sayısı nedir; Hazine Müsteşarlığında yoktur

Yine, Hazine Müsteşarlığında, 58 inci ve 59 uncu hükümetler döneminde diğer bakanlıklar ve kamu kurum ve kuruluşlarından vekâleten atanan personel yoktur, geçici görevli personel sayısı da 1'dir.

Yine, Hazine Müsteşarlığında dönersermaye olmadığından, çalışanlara ödenen herhangi bir pay da bulunmamaktadır.

Yine, Iğdır Milletvekili Sayın Dursun Akdemir'in, atamalara ilişkin (6/1230) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum.

Birinci soru, sorumluluğumuzda bulunan kurumlara kaç kişinin devlet memurları sınavıyla atamasının yapıldığına ilişkin.

Stajyer hazine kontrolörlüğü giriş sınavını kazanan, 2002'de 7 kişi, 2003'te 14 kişi, 2004'te 12 kişi olmak üzere, toplam 33 kişi vardır.

Hazine uzman yardımcılığı sınavını kazanan, 2002'de 15, 2003'te 15, 2004'te 25 olmak üzere, toplam 55 kişi vardır.

Sigorta denetleme uzman yardımcılığı ve aktüer yardımcılığı sınavını kazanan, 2002'de toplam 4 kişi vardır.

Bunların hepsini topladığınızda da -bu 2002, 2003, 2004'ün toplamında- 92 kişinin ataması yapılmıştır ve görevlerine başlamışlardır.

"Aynı kurumu tercih ettiği halde, daha az puanla göreve başlattığınız personel var mıdır" sorusuna cevap; yoktur.

"Geçici işçi statüsünde kaç kişi, hangi kriterlerle göreve başlamıştır?" Hazinede geçici işçi statüsünde eleman çalıştırılmamaktadır.

"İstisnaî kadro hükümleri çerçevesinde kaç kişi göreve başlatılmıştır?" İstisnaî kadro çerçevesinde göreve başlatılan yoktur.

"28 Kasım 2002 tarihinden bugüne kadar, kurumlarda kaç personelin görevine son verilmiştir?" Hazine Müsteşarlığında 3 müsteşar yardımcısı, Başbakanlık müşavirliğine atanmıştır.

"Mahkeme kararıyla görevine iade edilen personel var mıdır" sorusuna cevap da; yoktur.

Teşekkür ediyorum ve soruların tümüne cevap vermiş olduğumu düşünüyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakanım.

Siz buyurun efendim; sorulara açıklama isteklerini alalım; onun durumuna göre, takdir ederseniz, bir açıklama yaparsınız.

Şu ana kadar, 2 açıklama talebi var.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Sayın Başkan, ben de varım.

BAŞKAN - Evet, 3 oldu.

Evet, Sayın Güler...

TUNCAY ERCENK (Antalya) - Sayın Bakan "yaygara" kelimesine bir açıklama getirsin; uyarı ve eleştirilerin adı ne zaman "yaygara" oldu.

BAŞKAN - Soruyla ilgili değil.

Sayın Güler, İçtüzüğe göre, açıklamanız kısa olacak.

Buyurun.

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlar; Sayın Bakanıma bir yıl aradan sonra açıklamalarından dolayı teşekkür ediyoruz; bunu önce hatırlatmak lazım Sayın Bakana.

Birincisi, kredi harcamalarıyla ilgili,  kredi kartı harcamaları, bir tüketici kredisi değil mi? İkincisi, tüketici kredisi faizleri, yıllık yüzde 36 bileşik iken, ülkemizde uygulanan, geçen hafta gazetelerde de açıklanan yabancı bir bankanın öncülüğünü yaptığı kredi faiz oranlarına baktığımızda, 8,95; yıllık bileşiği yüzde 180; en düşük de, yeni bir bankanın, yüzde 5 ortalama, yüzde 69 da yıllık bileşik faiz. Böyle bir baktığımızda, bu, dünyanın neresinde görülmekte? Bu soygun değil de nedir? "Halkın soyulmasına engel olacağız" diyen bir siyasî iradenin yaptığı açıklama da son derece klasik bir söylemden öteye gitmeyip, artık, çözüm istiyoruz. Milyonlarca krizzedenin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bu konuda ne yapmak istediğini net olarak ifade ederse, bundan daha memnun olacağız.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Güler.

Sayın Bakanım, iki soru daha var. İsterseniz hepsini bir cevaplandırabilirsiniz.

DEVLET BAKANI ALİ BABACAN (Ankara) - Tabiî.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kepenek.

YAKUP KEPENEK (Ankara) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Ben de, Türkiye'de kadınların erkeklerle eşit olacağı günlerin özlemiyle Sayın Bakana sorularımla ilişkin, iki ek ya da soru yöneltmek istiyorum.

Bunlardan bir tanesi, Halk Bankası ile Pamukbankın birleşmesi sürecinin Halk Bankasının teknolojik atılımını sağladığı yönündeki Sayın Bakanın görüşleri ve Ziraatın da aynı çizgiye gelmesine yönelik görüşleri, öyle anlaşılıyor ki, bu iki bankamızın teknolojik yenilikte bir anlamda geriden geldiğini ya da geri kaldığını göstermiyor mu ya da bunun böyle yavaş olmanın, geri kalmanın bu bankaların önem, kredi ve mevduat toplamı içindeki paylarına ya da verimliliklerine olumsuz bir yansıması olmuş mudur? Yani bunun maliyeti nedir? Onu önemsiyorum.

İkinci olarak da, ABD'den kullanılacak kredilere ilişkin olarak da şunu söyleyeyim: O 8,5 milyar dolarlık kredi anlaşması, ilke olarak ABD ile Irak ilişkilerini bize bağlayan bir anlaşmaydı. Acaba hükümetimizin böyle bir ilkeye bakışı nedir? Böyle bir ilke olamaz tabiî. Yani şunu demek istiyorum: ABD-Irak ilişkilerinin Türkiye'ye kredi verilmesine bağlanması, mantıken, ilke olarak kabul edilemez bir durum değil mi? Soru bu.

Bu bağlamda, Sayın Bakanımın 14 Aralık 2004'te başlayan süreçte IMF ile yeni anlaşmanın, üç yıllık anlaşmanın ne zaman kesinleşeceği, imzalanacağı konusunda bir görüşü var mı diye soruyorum.

Son bir şey daha söyleyeyim: Doğrudur, piyasalara yönelik olarak olumlu-olumsuz yorumlar her zaman yapılır; ancak, kimi bilimsel çalışmalara "saçma sapan" demenin doğru olmadığını vurgulamak isterim. Türkiye'ye sıcak para girişi, cari açık ve benzeri konularda hükümetimizin daha duyarlı olması gerekir. Şunu demek istiyorum: Bu ülkede yaşayan herkes ekonominin iyiye gitmesinden yalnızca mutlu olur, hiç kimse kötüye gitmesini istemez, olumsuz bir şey düşünmez. Dolayısıyla, onu veri alarak düşünürsek, olaylara, ekonomik yorumlara böyle bakarsak çok daha doğru olur diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kepenek.

Buyurun Sayın Aslanoğlu.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Sayın Bakanım, bu ülke bizim, bu ülkenin kaynakları belli; ama, verdiğiniz cevaptan, bu ülkede yaşayan bir insan olarak, hiç mutlu olmadım. Daha radikal, bu ülkedeki insanların mutluluğu için... Yıllarca kandırmışlar bizi. Ver parayı al altını, at bir yerde kalsın. Bu altın üretime gitmiyor, bu altın yastıkaltında duruyor, bu ülkenin kaynaklarına bir kuruş para üretmiyor Sayın Bakanım. Gelin, bu altını çıkaralım. 220 katrilyon borçlu bir hazinede 80 milyar dolarlık Türkiye'de altın var. Ben bu konuyu çok inceledim Sayın Bakanım. Halka bu tasarruf saiki nereden gelmiş, enflasyona karşı yıllarca kendisini koruma saiki nedir; bir gelenek. Gelin bu geleneği yıkalım. Gidin Kayseri'nin Yahyalısına, Afyon'un Emirdağına; sandıklar dolusu altın var; 80 milyar dolar Sayın Bakanım... Bu 80 milyar doları, biz, eğer, bu ekonomiye, aynı döviz gibi, 1982 öncesi tıpkı dövizdeki gibi -döviz de yastık altındaydı- bunu yastıkaltından çıkarmanın formüllerini bulmazsak Sayın Bakanım... Yoksa, ekonomide iyiye gidiş var; teşekkür ediyorum, bir halk, bir insan olarak, bu ülkede yaşayan insan olarak mutlu oluyorum; ama, yetmiyor Sayın Bakanım.

Yıllardır İstanbul Altın Borsası var. Sayın Bakanım, trafik memurluğu yapıyor, başka bir şey yapmıyor altın borsası. Getir altını; ithal edenler getirsin; tamam, bu adama tescil ettim, verdim... Başka bir şey yapmıyor Sayın Bakanım. İstanbul Altın Borsası, tıpkı, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası gibi. Altına yönelik kâğıtlar... Bunları, biz, bu yastıkaltı altınını eğer yastık üstüne çıkarmazsak Sayın Bakanım... Yine, geçen yıl vergi gelirinin yüzde 65'ini ödedik, bu yıl yüzde 60'ı, seneye yüzde... Bu ülkenin insanını doyuramayız Sayın Bakanım. Kendi kaynağını kendin yaratmazsan, kimse sana bakmaz. Onun için, benim, sizden, bu konuya... Bu kadar açık yüreklilikle, kendi kaynağımızı kendimiz yaratmak... Ülkenin tek... Özelleştirdik her şeyi, sattık; topladığımız para 10 milyar dolar. Burada 80 milyar dolar var Sayın Bakanım. Bu kadar size işaret ediyorum; takdir sizin.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aslanoğlu.

Sayın Koçyiğit, buyurun.

MUHSİN KOÇYİĞİT (Diyarbakır) - Sayın Başkan, Değerli Bakanım; ben de, Sayın Bakanımıza, iki adet soru yöneltmiştim. Birisi, devlet alacaklarına uygulanan faiz oranı; ikincisi, banka kredi kartları.

Önce, birincisinden başlıyorum: Bilindiği üzere, gecikme zammı oranlarıyla ilgili olarak, yıllardan beri, çarpık bir uygulama devam etmektedir. Gecikme zammı oranları, 31 Ocak 2002 tarihinde aylık yüzde 7, yıllık yüzde 84; daha sonra 2004'te aylık yüzde 4, yıllık yüzde 48; daha sonra -biraz önce Bakanım söyledi- 2005'ten itibaren de aylık yüzde 3, yıllık yüzde 36'ya kadar gerilemiştir. Ancak, bu süreç içerisinde, bildiğimiz gibi, devlet faiz oranları ile mevduat faiz oranlarını aldığımız zaman, enflasyonu aldığımız zaman, yüzde 10 düzeyinde bir enflasyon var, yüzde 15'ler düzeyinde de bir devlet içborçlanma faizleri var. Burada, resmen, tüketiciler zor durumda kalıyor, tüketiciler resmen sömürülmektedir. Devlet kendi alacağı için yüzde 36 alıyor; borçları için ise sadece yüzde 10 düzeyinde, yüzde 15 düzeyinde bir gelir veriyor. Bu durumda, işadamı, yatırımcı ve mükelleflerin büyük bölümünün kapısına, birikmiş SSK ve Bağ-Kur prim borçları ve bu borçların gecikme zammı ve faizlerinden dolayı icra, haciz memurları dayanmıştır.

Vergi barışı projesinde olduğu gibi, benzer bir uygulamayla, yani, borçların yeniden yapılandırılmasıyla, prim borçları faizleri ve idarî para cezaları silinerek, anaparalar taksite bağlanarak tahsil edilmelidir. Böyle bir uygulama, bir yandan hak sahiplerini rahatlatacak, öte yandan da kurumun gelirini artırarak, devletin kasasına sıcak paranın girmesini sağlayacaktır.

Ortadaki haksızlığın giderilmesi için, enflasyon oranı da dikkate alınarak, devletin alacaklarına yıllık enflasyon düzeyinde veya birkaç puan üzerinde gecikme faizi uygulaması düşünülüyor mu? Bunu Sayın Bakanımıza soruyorum.

Diğer soru banka kredi kartlarına ilişkin. Bu konudan arkadaşlarımız da bahsettiler. Gerçekten de, bugün, ülkemizde tam bir banka kredi kartları krizi yaşanmaktadır. Takipteki kredi kartları 650 trilyonu falan geçmiş, katrilyonları bulmaktadır. 22 özel bankayı, bir sıralama yaptığımız zaman, en fazla faiz uygulayan bankanın uyguladığı faiz, yıllık birleşik faizi yüzde 180, en düşük özel bankanın uyguladığı da yüzde 168. Yani, bankalar arasında da bir birlik yoktur; bir banka, aynı kredi kartına yüzde 180 birleşik faiz uygularken, diğer bir başka özel banka da yüzde 168 uygulamaktadır. Yani, ortada tam bir soygun düzeni vardır. Buna, devletin, Meclisin derhal müdahale edip bu krizi, bu yangını söndürmesi gerekmektedir.

Bir de, burada, şöyle bir durumu hatırlatmak istiyorum Sayın Bakanıma: Kredi kartları faizlerinde, vadesinden sonra bir gün bile gecikse, bankalar, bu bir günlük faiz için aylık üzerinden, 30 gün üzerinden faiz alınmakta. Örneğin, diyelim bir kredi kartının vadesi 6 Martta bitti; fakat, borçlu 6'sında değil de 7'sinde ödedi; 1 gün için, sanki 30 gün ödenmemiş gibi, 30 gün üzerinden tüketicilerden faiz alınıyor. Yeni çıkarılacak bir tasarı var bildiğim kadarıyla. Bu tasarıya bunlar da eklenerek tüketiciler lehinde bir kanun çıkarılırsa... Ki, burada uygulanacak faizin -kendi görüşüme göre, madem yüzde 10 enflasyon var, yüzde 15 faiz var ülkemizde, en fazla bunun 2 katı olsun- bankaların uygulayacağı birleşik faizin yüzde 25, yüzde 30... Bunun dışındaki, tamamen tüketicilerin sömürülmesine, tüketicilerden devlete yahut da tüketicilerden bankalara bir rant aktarılmasına neden olur ki, bu büyük bir haksızlıktır.

Sorum buydu. Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Koçyiğit.

Sayın Aslanoğlu, vazgeçtiniz; teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, buyurun.

DEVLET BAKANI ALİ BABACAN (Ankara) - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, belki kredi kartlarından başlamakta fayda var. Biz, öncelikle, ekonomik anlayış olarak, devletin böyle merkezden planlama yaptığı, devletin her şeye müdahale ettiği bir sisteme karşıyız; mümkün olduğunca, özel sektörün serbest rekabet ortamında iş yapmasına taraftarız.

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Soyguna göz mü yumacağız?!

DEVLET BAKANI ALİ BABACAN (Devamla) - Eğer, siz, gazetede, şeffaf bir şekilde, bütün bankaların kredi kartı faizlerini görebiliyorsanız, bu şeffaf bir şekilde ilan ediliyorsa, burada daha düşük faizli kredi kartlarının tercih edilmesini vatandaşımız mutlaka seçecektir diye düşünüyorum.

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Çok da masum değil o kadar. Yapmayın Sayın Bakan!

DEVLET BAKANI ALİ BABACAN (Devamla) - Kaldı ki, şu da çok önemli: Tabiî, kredi kartı kavramı yeni. Yani, Türkiye, bir de bunun acemiliğini çekiyor açıkçası şu anda; daha yeni yaygınlaşıyor, pek çok vatandaşımızın eline yeni geçiyor.

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Türkiye'de kaç yıldır hayata girdi; yapmayın!

DEVLET BAKANI ALİ BABACAN (Devamla) - Ancak, kredi kartı faizleri, sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada, diğer tüm faizlerin üzerindedir.

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Ama, bu kadar değil Sayın Bakan!

DEVLET BAKANI ALİ BABACAN (Devamla) - Özellikle, gerek caydırıcı olsun diye ya da başka sebeplerle, bu böyle tutuluyor. Bu, dünyada uygulanan bir gerçek. Şimdi, bunlara gözümüzü yumup, Türkiye'de ayrı bir ortam, ayrı bir, hayalî bir ortam oluşturmamız da zor.

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Göz mü yumacağız Sayın Bakan?!

DEVLET BAKANI ALİ BABACAN (Devamla) - Tabiî, burada neye dikkat etmek lazım; burada, öncelikle, bu kredi kartı sözleşmelerinin, çok açık bir şekilde, imzayı atan tarafından anlaşılıyor olması lazım ve belki de daha önemlisi, bu işin, yani, kredi kartlarının, bir yasal altyapıya kavuşması lazım. Şu anda bu yok; kredi kartlarıyla ilgili bir yasal altyapı yok.

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Kim yapacak?!. İktidarsınız, Sayın Bakan...

DEVLET BAKANI ALİ BABACAN (Devamla) - Zaten, BDDK, bunu bir yasal altyapıya oturtmak amacıyla, geçenlerde -biliyorsunuz- açıkladı, yaklaşımlarını anlattılar. Bunlar, tamamen, ilk, bir kamuoyuna, tartışmaya açma açıklamasıdır. Tabiî, bu, görüşülecek, tartışılacak ve önümüzdeki dönemde Meclisimizin gündemine de gelecek; komisyonlarda da tartışılacak, tekrar, Genel Kurulda tartışılacak ve bunun en mükemmeli bulunmaya çalışılacak.

Tabiî, öte yandan, devletin de ne görevi var; devletin de tüketiciyi koruma görevi var. Yani, eğer, herhangi bir durumda, tüketicinin yanıltılma, aldatılma ihtimali varsa ya da geniş kitlelerin, farkında olmadan bazı yanlışlara sürüklenme ihtimali varsa, burada da, devletin, tüketiciyi koruma adına bazı tedbirleri alması da, tabiî ki, gayet doğal.

Burada şu önemli: Kredi kartının -belki, burada, özellikle, vatandaşlarımıza da bir mesaj vermekte fayda var; yani, kredi kartının- en ideali, son ödeme tarihinde borcunun tamamını ödemek. Bir sonraki aya bakiye kaldığı zaman, orada, yüksek faiz var; yani, bunun farkında olmamız lazım. Belki, toplam 1 milyarlık, 2 milyarlık borçta bu aylık yüzde 4-5 fazla bir şey tutmuyor gibi geliyor; ama, banka perspektifinden bakıldığı zaman, bu, ciddî bir faizdir. Onun için, bunun farkında olmamız lazım; yani, yüzde kaçla borçlanılıyor, bu sistem nasıl çalışıyor, iyi farkında olmak lazım ve mümkün olduğunca -sadece, bu, belki, şahsî tavsiye olmalı; yani, onun ötesine de gidemez; ama, şahsî tavsiye olarak söyleyebileceğimiz- bu borçları sonraki aylara bırakmamak... En güzeli o.

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Suçlu tüketici mi oldu Sayın Bakanım?!

DEVLET BAKANI ALİ BABACAN (Devamla) - Şimdi...

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Yani, onları korumak, onların soyulmasına göz yummak...

DEVLET BAKANI ALİ BABACAN (Devamla) -  Diğer soruya gelince: Gecikme zamları... Hani ilgili olduğu için söylüyorum. Bu yüzde 7'ydi biliyorsunuz, bizim ilk hükümeti devraldığımız dönemde yüzde 7'ydi, sonra 4'e indi, mart ayı başından itibaren de yüzde 3 olarak uygulanıyor.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - O tüketici kredisinde, kredi kartlarında değil...

DEVLET BAKANI ALİ BABACAN (Devamla) - Hayır, bu, devletin alacaklarının gecikmesi. Mesela, vergi borcunu gününde ödemeyene uygulanacak faiz.

Şimdi, burada, tabiî, şu çok önemli: Yani, enflasyon oranında niye değil? Şimdi, tüketici kredi faizleri, yaklaşık, diyelim ki aylık yüzde 2 iken, bunun altında bir gecikme zammı uygulamak, Maliyemizin tahsilatını çok olumsuz etkiler. Bankaya gidip kredi kullanacağına, tüketici kredisi kullanacağına ya da normal ticarî kredi kullanacağına vergisini ödememe eğilimi başgösterebilir. Burada önemli bir denge var. Bunu korumak zorundayız.

Biraz sonra Maliye Bakanımız da sorulara cevap verecek. Konu daha çok da onunla ilgili; özellikle vergideki gecikmelerde yapılan uygulamayla ilgili bu. Dolayısıyla, bunun bir dengesi var. Yani, çok fahiş de olmamalı; ama, devlete borcunu gününde ödemeye de yönlendirecek bir gecikme faizi uygulaması olmalı. Arada önemli bir denge var.

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Kredi kartını örnek alabilirsiniz Sayın Bakan...

DEVLET BAKANI ALİ BABACAN (Devamla) - Bankalarla ilgili, Halk Bankası ve Pamukbankın ve tabiî Ziraat Bankasının teknolojik gelişimiyle ilgili bir soru vardı. Burada şunu özellikle vurgulamak lazım: Halk Bankası ile Pamukbankın birleşmesi, sadece Türkiye bankacılık tarihinde değil, dünya bankacılık tarihinde en pürüzsüz, en sorunsuz yapılan birleşmelerden bir tanesidir. En ufak bir problem, bir sıkışma, bir kuyruk, bir aksaklık duydunuz mu bilmiyorum. Pamukbank ve Halk Bankası birleşti. Bu iki tane büyük banka birleşiyor, Türkiye'nin dördüncü büyük bankası meydana geliyor... Bunun operasyonel olarak birleşmesinin tamamlanması, insan kaynağı olarak birleşmesinin tamamlanması, hukukî olarak birleşmesinin tamamlanması, planlanandan çok önce ve pürüzsüz bir şekilde tamamlanmıştır. Eğer bir aksaklık çıksaydı, o zaman görürdünüz, boy boy, her yerlerde haberler; falanca şubede şu aksıyor, şurada şu kuyruk oluştu, burada bu çalışmıyor, şu banka şubesi devreye giremedi, şöyle, böyle... Ama, çok şükür... Ramazan bayramı sürecince, doksanaltı saat hiç uyumayan arkadaşlarımız oldu bu birleşmenin gerçekleşmesi için ve birleşme pürüzsüz şekilde tamamlandı ve bayramdan sonraki ilk işgünü kapılar açıldığında, bütün Pamukbank şubeleri, artık, Halk Bankası olarak devreye girdi. Bu arada ne yaptık; Pamukbankın çok iyi olan bilgiişlem sistemini büyütüp, tüm bankayı, yani, birleşmiş bankayı, Halk Bankasını kucaklayacak hale getirdik. Bir zamanlar kartonlarda hesap tutan, merkezden toplu bilgiyi göremeyen Halk Bankası, bir gecede internet bankacılığı, telefon bankacılığı, wap bankacılığı, televizyon bankacılığı yapan bir banka haline geldi. Yani, teknolojik gelişmede bir anda çok büyük bir aşama kaydedildi.

Ziraat Bankasında da bu çalışmalar devam ediyor; ama, takdir ediyorsunuz, Ziraat Bankası çok daha büyük bir banka, Türkiye'nin bir numaralı bankası, dünya sıralamasına girmiş bir banka. Böylesine büyük, çok şubesi olan bir bankanın da, yeni teknolojilere ayak uydurması biraz daha vakit alıyor; ama, çok şükür, bu çalışmalar da gayet güzel bir şekilde devam ediyor. Her geçen gün Ziraat Bankasında da, teknoloji konusunda, çok farklı açılımları göreceğiz.

Amerika Birleşik Devletleriyle yapılan finansman sözleşmesi, artık, bizim gündemimizden tamamen düşmüş durumda. Biz, zaten, geçtiğimiz aylarda yetkililerle yaptığımız görüşmelerde, bunun artık kullanımının öngörülmediğini ve yeni üç yıllık ekonomik programımızda da tamamen yok varsayıldığını açıklamıştık, kendilerine bildirmiştik. Bunun sonucunda da, bu iş, artık... Tabiî, kongre süreci devam ediyor; ama, bizim açımızdan bu konu gündemden düştü.

"Uluslararası Para Fonu ile yeni stand-by düzenlemesiyle ilgili çalışmalar ne zaman tamamlanacak?" Bu, tamamen bizim elimizde, süreç bizim kontrolümüzde. Bu konularla ilgili herhangi bir son tarih yok; ancak, tabiî, biz 2005'in başları diye açıklamıştık. Yani, ocak, şubat, mart, tabiî ne kadar daha 2005'in başları diyebiliriz, ona da dikkat etmek gerekiyor ve artık bundan sonraki dönemde gerekli aşamaları hızlı bir şekilde tamamlamamız gerekiyor. Kaldı ki, burada önemli adımlar atıldı. Biliyorsunuz, gelir idaresiyle ilgili yasa perşembe günü komisyonun gündemine alındı diye biliyorum.

Bankacılık Yasası, Başbakanlıkta, bakanlarımızın imzasına açılmış durumda.

Sosyal güvenlik ki, en önemli adım. Bakın, yıllardır yapılamayan bir reform bu ve 72 000 000 insanımızın tamamını etkileyen, çok köklü bir yaklaşım. SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı; bu üç dev kurum birleşiyor; fonksiyonları, sağlık sigortası ve emeklilik olarak ayrılıyor. Artık, Emekli Sandığı, SSK, Bağ-Kur arasında sistem olarak fark kalmıyor. Yani, böylesine çok köklü bir reform. Bununla ilgili yasal düzenlemeler Çalışma Bakanlığımız tarafından tamamlandı, Başbakanlığa sevk edildi. Başbakanlık, şimdi, kurum görüşlerini toplayacak ve çok kısa bir zamanda Meclisimize sevk edecek.

Zaten, biliyorsunuz, stand-byla ilgili üç önemli adım söylemiştik. Gelir idaresinin yasalaşması; yani, Meclisimizden, kabul edilmesi, geçmesi; daha sonra, bankacılık ile sosyal güvenlik yasalarımızın da Meclise sevk edilmesi. Bu adımların atılması gerekiyor. Ancak, son zamanda, bir konumuz daha gündeme girdi; o da, bu teşvik yasasının getireceği malî yükler ve bu malî yüklerin nasıl karşılanacağıyla ilgili çalışmalar. Teşvik yasası da şu anda altkomisyonda, çalışılıyor. En sonunda, verilecek nihai karara göre, hem maliyet hesapları hem de bunun nasıl karşılanacağı netleştirilmiş olacak. Böylece, üç olan konu sayısına, aslında, şu anda, biz, tamamlamamız gereken dört konu olarak bakıyoruz. Bunlar ne zaman tamamlanırsa o zaman stand-byın da startını verebilmiş olacağız.

Son zamanlarda... Son zamanlarda dediğim; yani, ara ara, dalga dalga gelen kötümserlik ya da bir şeyler kötüye gidecek, şöyle kötü olacak, böyle kötü olacak, bir şeyler sıkışıyor, bu patlayacak... Şimdi, çok yorum yapılıyor, çok şeyler yazılıyor, çiziliyor. Bunlardan bazıları gerçekten çok bilimsel bir şekilde çalışılmış, yazan, çizen kişinin dünya görüşü ne olursa olsun, çok bilimsel olarak, tarafsız olarak söylenen şeyler. Biz, bunların hepsini tek tek not alıyoruz, tek tek değerlendiriyoruz, dikkate alıyoruz; ama, böyle buram buram ideoloji kokan değerlendirmeler var; yani, gerçekler apaçık ortadayken, çok farklı değerlendirmeler var; bunları da elimizin tersiyle bir kenara itiyoruz, bizim kafamızı hiç karıştırmayın, biz işimize bakıyoruz diyoruz. Yaklaşımımız bu.

Altın konusu gerçekten önemi. Niye Türkiye'de bu kadar altına merak var? Tabiî, ülkemiz çok zorluklar yaşamış; yani, 19 uncu Yüzyılın ortalarından bugüne kadar şöyle bir bakın, sürekli savaşlar, sıkıntılar, krizler; cumhuriyet döneminde, özellikle son dönemlerde siyasî çalkantılar... Türkiye, bunlardan çok çekmiş. Halkımız, uzun yıllar boyunca güveneceği bir yatırım aracı olarak altını doğru tercih etmiş; ama, bundan sonraki dönemlerde güven ortamı güçlendiği sürece, Türkiyemizin geleceğine, Türkiyemizin ekonomisinin gittikçe iyiye gideceğine olan güven yerleştikçe, bu altına olan ilginin de eskiye göre azalacağını tahmin ediyoruz; çünkü, dediğiniz gibi, altının alınıp bir kenara konulmasının, açıkçası, ekonomiye pek bir faydası yok; yani, üretime dönmüyor. Altını elinde tutan için de, reel bir getirisi yok; yani, altının dolar fiyatı, olur da piyasa şartlarına göre artarsa, ne kadar artarsa o. Kaldı ki, her zaman artmıyor bu, düşüyor da. Daha çok emniyetli bir tasarruf aracı olarak görülmüş; ama, bu, dediğim gibi, yıllarca, on yıllarca devam eden istikrarsızlığın bir sonucu. Ancak, bankacılık konusunda, dediğim gibi, altın bazında depo hesabı açmak mümkün, bankalarımızın da altın bazında kredi vermeleri mümkün; yani, burada, bir altyapı var; ama, bu bazda işlem olmuyorsa, onun başka sebeplerini aramak lazım. Önemli bir kaynaktır. Tabiî ki, ekonomimize bu kaynak ne kadar reel bir şekilde dönerse, biz de o kadar bunu tercih ederiz.

Sanırım, son sorulara da cevap vermiş oldum.

Tekrar teşekkür ediyorum.

HÜSEYİN GÜLER (Mersin) - Çözüm yok Sayın Bakan, çözüm yok.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.

Sorular böylece cevaplandırılmış oldu.

Saat 19.30'da toplanmak üzere, birleşime ara veriyorum.

Kapanma Saati: 18.54


ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 19.30

BAŞKAN: Başkanvekili İsmail ALPTEKİN

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 67 nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

Görüşmelere kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VII.- SORULAR VE CEVAPLAR (Devam)

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI (Devam)

20.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, Topluma Kazandırma Kanunundan yararlanmak için başvuranlara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/723)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Sayın milletvekilleri, soru, üç birleşimde cevaplandırılmadığından, yazılı soruya dönüştürülmüştür.

21.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, gazi aylıklarında iyileştirme yapılıp yapılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/728) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

22.- Ankara Milletvekili İsmail Değerli'nin, Ankara Kulübüne malî destek verilip verilmeyeceğine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/730) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

23.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, işçi emeklilerinin maaşlarında artış yapılıp yapılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/732) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

24.- Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın, THY'ye ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/763) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

25.- İstanbul Milletvekili İsmet Atalay'ın, ek Motorlu Taşıtlar Vergisine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/777) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

26.- Trabzon Milletvekili Asım Aykan'ın, milletvekili lojmanları ile kamp, sosyal tesis ve lokallerin satışına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/782) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

27.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, otomotiv ürünlerindeki ÖTV artışına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/788) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

28.- Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın, üreticinin elinde kalan tütünün alımında Tekelin uyguladığı fiyata ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/798) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

29.- Edirne Milletvekili Rasim Çakır'ın, Edirne İlinin ekonomik canlılığının artırılması için ne gibi tedbirler alınacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/799) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

30.- Tokat Milletvekili Feramus Şahin'in, özelleştirilen kuruluşlardaki çalışanların kamuda istihdamına yönelik çalışmalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/810) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

31.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, Tekel ve TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesinde verilen tekliflere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/813) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

32.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden Bandırma'daki Tekel depolarına nakledilen tütüne ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/814) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

33.- Adana Milletvekili N. Gaye Erbatur'un, Eti Alüminyum AŞ'nin özelleştirme kapsamından çıkarılıp çıkarılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/832) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

34.- Manisa Milletvekili Hasan Ören'in, tarımsal sulamada kullanılan elektrikte KDV oranının düşürülüp düşürülmeyeceğine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/856) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

35.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in, Mersin Defterdarlığındaki bazı atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/857) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

36.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in, 2002/3546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile sağlanan imkânın tüm öğretim üyelerini kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi için bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/875) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

37.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, bir televizyon kanalında reklam adı altında yapılan bir yayının vergisine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/879) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

38.- Adana Milletvekili Kemal Sağ'ın, özelleştirme kapsamındaki kuruluşlarda yönetim kurulu üyesi ve denetçi olarak görev yapan ÖİB personeline ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/903) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

39.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, üniversitelere verilen kadrolara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/910) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

40.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, üniversitelerin araştırma kaynaklarından yapılan gelir tahsilatına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/919) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

41.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in, TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi ihalesine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/923) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

42.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi sürecine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/924) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

43.- Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Vergi Barışı Kanununun sonuçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/952) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

44.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in, KOBİ'lerin ve esnafın vergi yüküne ve kredi şartlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/954) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

45.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, yapılan atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1014) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

46.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, Malatya'da tütün alımlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1035) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

47.- Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün'ün, özelleştirme mağduru işçilere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1054) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

48.- Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın, yerel yönetimlere kaynak aktarımında gözetilen kriterlere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1083) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

49.- Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un, Millî Piyango İdaresinin özelleştirilme gerekçesine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1085) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

50.- Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük'ün, milletvekili lojmanlarının satışına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1101) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

51.- Tokat Milletvekili Feramus Şahin'in, Türk Telekom AŞ'nin özelleştirilmesinin sonuçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1161) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

52.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, Balıkesir-Erdek-Tatlısu Köyündeki hazineye ait bir arazinin kiraya verilmesine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1174) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

53.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, lokantacıların gıda ürünlerinin alımı ve satımında karşılaştıkları farklı KDV oranlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1179) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

54.- Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, Antalya-İbradı İlçesinin hükümet konağı inşaatına ne zaman başlanacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1197) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

55.- Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık'ın, Bursa-Karacabey Subaşı'ndaki hazine arazisinin satışına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1204) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

56.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Antalya-Serik İlçesi enerji nakil hatlarındaki sorunlara ve yapılan çalışmalara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1206) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

57.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Antalya-Kaş-Kalkan-İslamlar Köyündeki trafo ihtiyacına ilişkin Enerji  ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1207) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

58.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün,  ABD Başkanının ülkemizi ziyaretinin maliyetine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1210) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

59.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in,   atanan ve görevden alınan personele  ilişkin  Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1224) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

60.- Bilecik  Milletvekili Yaşar Tüzün'ün, milletvekili lojmanlarına ve satış işlemlerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1247) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

61.- Antalya Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'nun, yaz aylarında turizm beldelerinde görülen elektrik kesintilerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1268) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

62.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, değerli taşların satışında uygulanan KDV'nin kaldırılmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1271) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

63.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in, kamu çalışanlarının ücretlerinin yeniden düzenlenmesine dair bir çalışma olup olmadığına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1279) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

64.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in, dolaylı vergilerden kaynaklanan eşitsizliğe ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1280) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

65.- Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, Yatağan Termik Santralının bacagazı arıtma tesislerinin arızasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1284) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

66.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Antalya-Kale İlçesindeki elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1324) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

67.- Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un, Adıyaman'da pompaj ve içme suyunda kullanılan elektrikte indirim yapılıp yapılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1331) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

68.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in, Eskişehir Belediye Hastanesinin personel ihtiyacına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1337) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

69.- Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un, enerji desteğinin uygulanmasına ve ödemelerin ne zaman yapılacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1342) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

70.- Ankara Milletvekili A. İsmet Çanakcı'nın, Ankara Defterdarlığınca satışa çıkarılan bir park ve spor alanına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1355) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

71.- Ankara Milletvekili A. İsmet Çanakcı'nın, Ankara Defterdarlığınca satışa çıkarılan bir arsaya ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1356) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

72.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, hampetrol ve akaryakıt ürünleri fiyatlarındaki değişikliklere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1365) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

73.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in, memurların özel sağlık kurum ve kuruluşlarında tedavilerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1372) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

74.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, 2004 ve 2005 malî yılı bütçelerinden Iğdır İline ayrılan ödenek miktarı ve kullanımına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1395) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

75.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, özelleştirme çalışmalarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1406) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

76.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, sokak aydınlatma faturalarının belediyelere ödettirilmesine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1425) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

77.- Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, personel atamalarına ve geçici personele dönersermayeden ödenen paya ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1438) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

78.- Balıkesir Milletvekili Ali Kemal Deveciler'in, Balıkesir-Burhaniye'deki Millî Eğitim Bakanlığı hizmetiçi eğitim tesislerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1456) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Maliye Bakanımız Sayın Kemal Unakıtan, gündemin Sözlü Sorular kısmının 4, 5, 7, 20, 28, 32, 37, 45, 46, 52, 54, 55, 69, 91, 92, 108, 112, 119, 122, 130, 134, 135, 159, 161, 202, 215, 230, 253, 254, 264, 300, 308, 312, 322, 329, 331, 332, 335, 344, 363, 381, 383, 390, 391, 394, 422, 429, 435, 439, 448, 449, 456, 462, 478, 486, 504, 515, 529 uncu sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir.

Şimdi, önergeleri sırasıyla okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

  Orhan Eraslan

               Niğde

Bilindiği üzere "Gazi" unvanı taşıyan yurttaşlarımıza 3 ayda bir olmak üzere 413 000 000 TL ödeme yapılmaktadır.

Böylece gazilerimiz günümüz koşulları dikkate alındığında unvanlarına yakışmayacak bir yaşama mahkûm edilmiş olmaktadır.

Bu itibarla;

Soru: Gazilerimizin aylıklarında bir iyileştirme yapılması düşünülmekte midir? Düşünülüyor ise ne miktarlarda olacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sayın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

  İsmail Değerli

             Ankara

1932 yılında Atatürk'ün emriyle kurulan Ankara Kulübü 1947 yılında kamuya yararlı dernek olmuştur. Ankara'nın başkent oluşu (13 Ekim), Atatürk'ün Ankara'ya ilk gelişleri (27 Aralık) gibi Ankara'nın özel günleri ile millî günlerinde seğmenleri ile yer aldığı bilinmektedir.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu 1997 yılından bu yana Ankara Kulübünün çalışmalarına destek olmak ve çalışmalarını yürütmek amacıyla pay ayırmaktaydı.

1- 2003 yılında Ankara Kulübüne pay ayrılmış mıdır? Ayrılmışsa ne zaman tahsisat yapılacaktır?

2- Başkent Ankara'nın tanıtımını yapan ve kültür merkezi inşaatını başlatan Ankara Kulübüne 2004 yılı için destek vermeyi düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

  Orhan Eraslan

               Niğde

İşçi emeklilerimizin maaşlarına yapılan iyileştirmeler, ağırlaşan yaşam şartları karşısında yetersiz kalmaktadır. Yirmibeş otuz yıl çalıştıktan sonra emekli olan usta işçilerin emekli maaşları halen 350 000 000 TL civarındadır.

Soru 1: İşçi emeklilerinin maaşlarında kısa dönemde bir artış yapılması düşünülmekte midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.                 8.10.2003

  Osman Özcan

           Antalya

1- THY'nin bu yılın ilk altı ayında 12,5 trilyon zarar ettiği doğru mudur?

2- THY'nin eylül ayında Yeni Delhi'ye seferlere başladığı, bunun içinde önce 14 milletvekili, bürokrat, gazeteci ve THY personeli olmak üzere 150 kişinin tanıtım için Hindistan'a giderek dört gün dört gece beş yıldızlı Sheraton Otelde kaldıkları, bu gezi için THY'nin 150 000 dolar harcadığı doğru mudur?

3- Geziye katılanlar başta milletvekilleri olmak üzere ne gibi bir tanıtım yaparak THY'yi 150 000 dolar zarara uğratmışlardır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını istiyorum. Gereğini arz ederim.                 9.10.2003

   İsmet Atalay

           İstanbul

1- Anayasa Mahkemesi tarafından 7.10.2003 tarihinde ikinci kez iptal ve yürürlüğün durdurulması kararı verilen 2003 yılı ek Motorlu Taşıt Vergisi ödeyen mükelleflerin "enayi" konumuna düştüğüne ilişkin basında yer alan haberler karşısında dürüst vatandaşlarımızın ödediği vergileri ne zaman geri ödeyeceksiniz?

2- Bu iptal kararından sonra da tekrar ek Motorlu Taşıtlar Vergisi kanunu çıkarmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını delaletlerinize arz ederim.

Saygılarımla.

    Asım Aykan

           Trabzon

Milletvekili lojmanlarının satışı ile ilgili olarak kamuoyunun daha fazla aydınlatılması gerekmektedir.

1- Milletvekili lojmanlarının satışı konusunda bugüne kadar neler yapılmıştır?

2- Milletvekili lojmanlarının satışından ne kadar gelir bekliyorsunuz ve bu lojmanların devletimize gider olarak aylık maliyeti ne kadardır?

3- Diğer kamu kurumlarının kullanımında olan kamp ve sosyal tesisler ile lokallerin satışı konusunda bugüne kadar neler yapılmıştır?

4- Bugüne kadar satılmış hiç kamp ve sosyal tesis ile lokal var mıdır?

5- Kamu kurumlarının kullanımında olan kamp ve sosyal tesisler ile lokallerin satışından ne kadar gelir bekliyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.    15.4.2003

      Sedat Pekel

          Balıkesir

Türkiye ekonomisi, 2001 yılında yaşanan krizin etkilerinden kurtulmaya çalışırken, 2003 yılı başından itibaren de Türkiye otomotiv sektöründe gelişme ve canlanma yaşanmaya başlamışken, Özel Tüketim Vergisinin (ÖTV) 3 ilâ 25 puan arasında artırılmasının ekonomiye vereceği düşüncesinden hareketle;

1- Kaynak arayışında olan hükümetiniz, ÖTV oranlarının artışından ne kadar bir gelir bekliyor?

2- Elde edilecek bu gelir ile otomotiv sektörünün ÖTV artışı nedeniyle oluşacak ekonomik kayıplarının kıyaslaması yapıldı mı?

3- Yapılan artışlar vergi adaletine uygun mudur?

4- Hükümetiniz otomotiv sektörünü "kolay vergi tahsilatı yapılan bir kaynak" olarak mı görmektedir?

5- Otomobilin üzerine ÖTV eklendikten sonra, yüzde 18 KDV ekleniyor. Bu uygulamanın "verginin vergisi" olarak düşünüyor musunuz?

6- Kaynak bulmak için otomotiv ve alkollü içki sektörlerinin dışında ÖTV'de artış düşündüğünüz sektörler var mı?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yer alan konunun Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanması için gereğini arz ederim.

        Ali Arslan

              Muğla

Tütün üreticisinin 2002'de elinde kalan tütünlerinin bir defaya mahsus Tekel tarafından satın alınmasıyla ilgili yasa teklifi Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın öncülüğünde hazırlanmış ve tek maddelik teklif yasalaşmıştı. Yasaya göre üreticinin elinde kalan 11 ton tütün, eder fiyatının yüzde 50'sinden az olmamak koşuluyla Tekel tarafından alınması gerekiyordu. Ancak alımlar 2 000 000 değil, 600 ile 1 200 000 liradan yapılmıştır.

1- Yasaya rağmen tütünler, üreticinin elinden niçin yüzde 50'nin altında bir değerden alınmıştır?

2- Üreticinin kayıplarını yeni bir düzenlemeyle gidermeyi düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda gerekçesi belirtilen hususların Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla. 16.10.2003

     Rasim Çakır

              Edirne

Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından, millî geliri 1 500 doların altında olan 36 ilin teşvik kapsamına alındığı ilan edildi.

Edirne İlinin, millî geliri istatistiklerinin aksine, çeşitli kuruluşların  (Ticaret ve Sanayi Odası, İstanbul Üniversitesi) yaptığı incelemelere göre reel olarak bu seviyelerin altında olduğu, yaşam standartlarının her geçen gün azaldığı ve ciddî göç hareketlerinin olduğu yönündedir.

Edirne'nin potansiyelini harekete geçirip ekonominin canlanması için özel teşviklere ihtiyaç bulunmaktadır. Bu nedenle, sınırdan 40 kilometre mesafeye teşvik uygulaması şeklinde yapılacak bir değişiklik, ülkemizin Avrupa Birliği ülkeleriyle olan ticaret olanaklarını da geliştirecektir.

Siz, Edirneli bir Maliye Bakanı olarak, ilimizin ekonomik canlılığının artması yönünde ne tür tedbirler almayı düşünüyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 27.10.2003

Feramus Şahin

               Tokat

22 Temmuz 2003 tarihinde yapılan Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi Anlaşma Protokolüne istinaden özelleştirme kapsamındaki Tekel çalışanlarının;

Protokolün 7 nci maddesi "hükümet, özelleştirme nedeniyle işten çıkarılan ve emekliliğine hak kazanmamış işçilerin uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirilebilmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yerine getirecektir" der.

Bu bağlamda;

1 - Bu yasal düzenlemeler hakkında çalışmalarınız var mıdır? Varsa nelerdir?

2 - 4046 sayılı Özelleştirme Yasasında "bir değişiklik yapılmadan işçilerin başka kamu kuruluşlarına nakledilmesi mümkün değildir." Bu konu hakkında yaptığınız çalışmalar var mıdır? Varsa nelerdir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. 30.4.2003

      Sedat Pekel

          Balıkesir

Tekel ve TÜPRAŞ ihaleleriyle ilgili teklif verme süresi 24.10.2003 tarihinde sona ermiştir. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, daha önce açtığı ihalelerde teklif verenleri çok kısa zamanda açıklamıştır. Ancak, Tekel ve TÜPRAŞ ihalelerine verilen teklif henüz açıklanmadığı gibi, Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, bu sürenin üç hafta sürebileceğini kamuoyuna açıklamıştır. Bu durum, spekülasyonlara ve dedikodulara yol açmıştır. Buna göre;

1 - Geçmişte, verilen teklifleri kısa zamanda açıklayan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Tekel ve TÜPRAŞ için verilen teklifleri neden geç açıklama gereği hissetmiştir?

2 - Hükümet, özelleştirme hedeflerine ulaşmada Tekel ve TÜPRAŞ tekliflerinde umduğu rakamları bulamamış mıdır?

3- Kamu vicdanını rahatlatacak bir rakama ulaşılmadığı takdirde, ulusal ekonomik değerimiz olan bu iki KİT'i satmayı hâlâ düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. 28.10.2003

      Sedat Pekel

          Balıkesir

Tekel, Türkiye tütününün en önemli alıcısı konumundadır. Satın aldığı tütünlerin önemli bir bölümünü ihraç ederken, bir bölümü de halen piyasada yüzde 38'lik bir paya sahip olan tamamen yerli tütünden imal edilmiş sigaralarda kullanılmaktadır. Tekelin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde aldığı tütünler, o bölgedeki depoların dolması üzerine Bandırma'daki Tekel depolarına nakledilmiştir.

1- Doğu ve güneydoğu bölgelerimizden Bandırma'daki Tekel depolarına nakledilen tütün kaç tondur?

2- Bu tütünün depolama işlemleri gerçekleştirilirken iklim koşulları, tütünün bölge koşullarına uygunluğu vb. kriterler dikkate alınmış mıdır?

3- Bu tütünler çürüdükleri için yakılmış mıdır? Yakıldıysa, kaç ton tütün yakılmıştır? Nakil işlemleri dahil devletin uğradığı zarar ne kadardır?

4- Devletin uğradığı bu zarardan ötürü sorumlular hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Nevin Gaye Erbatur

              Adana

Eti Alüminyum AŞ 2002 yılında 50 000 000 dolar yıllık gideri ile 28,7 trilyon TL (18 900 000 dolar) zarar etmiştir; ancak, 8 Eylül 2003 tarihinde Oymapınar Barajı Hidroelektrik Üretim Tesisleri, Eti Alüminyum AŞ'ye devredilmiştir. Bu devirle Seydişehir Eti Alüminyum AŞ yılda 28,7 trilyon TL zarar etmeyecek, aksine, 45,3 trilyon TL kâr etmiş olacaktır. Eti Alüminyum AŞ, hem kârlı hem de ülkemizde sıvı alüminyum üreten tek üretim tesisi olduğu gözönüne alınarak özelleştirme kapsamı dışına çıkarılacak mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın aracılığınızla Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

     Hasan Ören

            Manisa

Ülkemiz tarımsal üretiminin artırılmasında sulama önemli yer tutmaktadır; ancak, sulamada kullanılan enerji fiyatlarının yüksekliği üretim maliyetini artırmaktadır. Her geçen gün artan maliyetler karşısında çiftçilerimizin geliri giderek düşmektedir. Bunlara bir de doğal afetler eklendiğinde çiftçilerimiz için kara günler kaçınılmazdır. Tarımsal sulamada kullanılan elektrik bedelinden yüzde 18 KDV alınmaktadır. Tarımsal üretim maliyetlerinin düşürülmesi için bazı tedbirlerin alınması zorunluluğu doğmuştur.

Bu nedenlerle;

1. Tarımsal sulamada kullanılan elektrikten alınan yüzde 18 KDV oranının düşürülmesi için bir çalışma var mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 2.12.2003

Hüseyin Güler

             Mersin

Soru: Mersin Defterdarı Kenan Karadeniz'in Trabzon Defterdarlığına, Uray Vergi Dairesi Müdürü Gazi Biliz'in Mersin ilçelerinden birine atandığı doğru mu? Doğru ise bu arkadaşlarımızın istekleri dışında  tayin edilmelerinin gerekçesi nedir? Özel koşulları dikkate alındığında (eğitim, öğretim, eş durumu vesaire) 1. Bölgeden daha alt bölgelere atanması sizce etik midir? Bu gibi atamalarda Bakanlık olarak hangi kriterleri dikkate alıyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gerekli işlemlerin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 10.12.2003

           Züheyir Amber

              Hatay

1- 2002/3546 sayılı ve 10.1.2002 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla başlatılan ve profesörlere, 1. derece doçentlere sağlanan imkân "tüm öğretim üyelerini kapsayacak" şekilde yeniden düzenlenmesi düşünülüyor mu?

2- Bu düzenlemeyle ilgili bir çalışmanız var mı? Varsa nasıl ve ne zaman hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.    5.12.2003                                                                     Musa Uzunkaya

            Samsun

Bilindiği gibi, Star TV ve aynı gruba ait diğer TV kanallarında yayınlanan, bir siyasî partinin propagandası partilerarası eşitliğe aykırı olduğu gerekçesiyle yasaklanmıştı. Aynı TV kanalında "bu bir reklamdır" diye  bir aynı siyasî partinin propagandası reklam nitelikli haber olarak tekrar yayınlandığı görülmektedir.

Soru 1 : Bu yayınların niteliği itibariyle reklam olup olmadığı, şayet reklam ise, bu kadar zaman dilimi içerisinde yapılmakta olan reklamın en yüksek izlenme oranı olan reklam bedelinin toplam vergisi ne kadardır?

Soru 2 : İlgili TV kanal ve kanallarının bu reklam gelirlerini şahıs, kurum veya bir siyasî partiden alıp almadığı, alıyorsa Maliye hazinesine vergisini ödemiş midir?

Soru 3: Ödenmediyse hazinenin bu olaydan vergi kaybı ne kadardır? Bu kayıpların tahsili için ne gibi bir işlem yapmayı düşünüyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

        Kemal Sağ

              Adana

26.3.2003 tarih ve 25060 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan tezkereyle Bakanlığınıza bağlanan Özelleştirme İdaresi Başkanlığında görev yapan personelinizden kimler özelleştirme kapsamındaki kuruluşlarda hangi niteliklerinden dolayı yönetim kurulu üyesi ve denetçi olarak görev yapmaktadır?

    5 Ocak 2004

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun, Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 96 ncı ve 98 inci maddeleri uyarınca Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını istiyorum.

Saygılarımla.

              Yakup Kepenek

             Ankara

Geçen yıl, 2003'te üniversitelere verilen kadrolar hakkında;

1. Geçen yıl, 2003'te her bir üniversitenin istediği,

- araştırma görevlisi,

- memur ve

- işçi kadrolarının dağılımı nasıldı?

2. Bu istemlerin ne kadarı karşılanmıştır?

3. İstemlerin karşılanmasında ya da karşılanmamasında hangi ölçütler kullanılmıştır?

    8 Ocak 2004

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun, Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 96 ncı ve 98 inci maddeleri uyarınca Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını istiyorum.

Saygılarımla.

              Yakup Kepenek

             Ankara

Üniversitelerin araştırmaya ayıracakları kaynaklardan, 2003 yılı için Maliyenin gelir olarak aldığı parasal tutarın;

1. Toplamı ne kadardır?

2. Bu paranın üniversitelere göre dağılımı nasıldır?

3. Bu uygulama, hükümetin uygulamak istediği araştırma-geliştirme teşvikleriyle bağdaşmakta mıdır?

4. Bu nedenle yapılamayacak araştırmalar nedeniyle, ülkenin bilimsel ve teknolojik gelişmesine verilecek olan zararlar, parasal ve niteliksel yönleriyle hesaplanmış mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gerekli işlemlerin yapılmasını saygılarımla arz ederim.    16.1.2004

           Züheyir Amber

              Hatay

1- TÜPRAŞ ihale ilanında, ihalenin pazarlık usulü esas olacak şekilde yapılacağı belirtmesine karşın, tekliflerin kapalı zarflar açıldıktan sonra hiçbir açık artırmaya gidilmeden değerlendirilerek ihalenin sonuçlandırılması doğru bir uygulama mıdır?

2- TÜPRAŞ ihalesine katılan Zorlu Grubunun ihalenin sonuçlanmasından bir gün öncesinde Efremov GMBH Grubuna yüzde 50 payla ortak olması nasıl mümkün olmuş ve birleşme 7.6.2003 tarihli ihale şartnamesinin 8 inci maddesiyle nasıl bağdaşmaktadır?

3- Anadolu Ortak Girişim Grubu ÖİB'ye bir başvuruda bulunarak Efremov GMBH Grubundan daha yüksek bir revize teklif vermeye hazır olduğunu açıklamıştır. Bu teklifi, ülke ekonomisi çıkarlarını gözönünde tutarak değerlendirmeye alacak mısınız?

  15 Ocak 2004

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 96 ncı ve 98 inci maddeleri uyarınca Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını istiyorum.

Saygılarımla.

              Yakup Kepenek

             Ankara

TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi sürecine ilişkin olarak:

1- İhalenin açık artırma yöntemine başvurulmadan yapıldığı doğru mudur?

2- Açık artırma yöntemine başvurulmadıysa, bunun nedenleri nelerdir?

3- Açık artırma yapılsaydı TÜPRAŞ'ın satış fiyatının daha da yükseleceği doğru mudur? Aradaki fark ne kadardır?

4- İhale öncesi, sizin TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi bağlamında Tataristan'a özel bir ziyaret yaptığınız ve Tatneft Ortaklığı yetkilileriyle görüştüğünüz doğru mudur?

5- Bu görüşmenizin ihalenin hızla onaylanmasında ve açık artırmaya gidilmemesinde etkili olduğu yönündeki savlar doğru mudur?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.

               Musa Uzunkaya

            Samsun

Soru 1: 2003 yılında çıkarılan Vergi Barışı Kanununda hedeflenen vergi toplanabilmiş, beklenen artış sağlanabilmiş midir?

Soru 2: Ne kadar mükellef vergi barışına müracaat etmiş ve belirlenen süre içinde beyan ettiği vergisini ödemiştir?

Soru 3: Son günlerde basında yer alan, vergi mükelleflerinin geçen yıllarda vergi kaçırma oranı yüzde 173 iken yüzde 214'lere çıktığı iddiaları doğru mudur?

Soru 4: Vergisini ödememe temayülü artmışsa, bunun ilgili yasa veya bir başka nedene bağlanması doğru mudur?

Soru 5: Salınan vergileri ödemesi gereken varlıklı mükelleflerin ödememesi karşısında, tüm dargelirli kesimi de içine alan birkısım vergi veya ATV'nin artırımı gibi yeni yükler gelecek midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gerekli işlemlerin yapılmasını saygılarımla arz ederim.    12.2.2004

           Züheyir Amber

              Hatay

1- Halen mevcut uygulamada, KOBİ'lerimiz ve esnaflarımız kaç tür vergi ödemektedirler ve bunların tarihleri nelerdir?

2- Mevcut olan sistemde, bu ticarî kişiliklerin ödediği vergi oranı toplam gelirlerin yüzde kaçını oluşturmaktadır?

3- Bu ticarî kuruluşlarımıza çeşitli isimler altında yüklenen vergi yükünü, vaat ettiğiniz gibi, ne zaman hafifletmeyi düşünüyorsunuz?

4- KOBİ ve esnaflarımıza verilmekte olan kredi koşullarını tekrar gözden geçirerek, şartlarında ve faiz oranlarında ne gibi kolaylıklar düşünüyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

          Fahrettin Üstün

              Muğla

1- 58 inci-59 uncu hükümetler döneminde, size bağlı kuruluşlarda kaç atama yapılmıştır?

2- Bakanlığınıza bağlı kuruluşlarda, idarî görevlere, her iki hükümet döneminde vekâleten, tedviren ve görevlendirmeyle kaç atama yapılmıştır?

3- İdarî görevlerde bulunan idarecilerden kaçı başka yerlere görevlendirilmiştir?

Görevlendirilenlerin aldıkları harcırah miktarı ne kadardır?

4- 58 inci ve 59 uncu hükümetler döneminde, asil veya vekil, kaç idareci görevden alınmıştır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Ferit Mevlüt Aslanoğlu

           Malatya

Malatya'da yaşanan aşırı soğuklar nedeniyle, Malatya ekonomisinin temel taşı olan kayısı üretimi tabiî afet neticesinde yok olmuştur. Malatya köylüsü ve Malatya esnafı, önümüzdeki günlerde çok sıkıntılı bir döneme girecektir.

Malatya köylüsünün geçimini kısmen sağladığı ikinci bir ürün ise tütündür.

1- Malatya'da bulunan 3 tütün alım merkezi Tekel tarafından kapatılmıştır. Tekel, Malatya köylüsünün tütününü almamaktadır.

Malatya köylüsü bir suç mu işledi? Tekel, Türkiye'nin her tarafında tütün alımı yaparken, Malatya köylüsünün tütünü neden alınmıyor?

2- Malatya'da, tütün eken köylü tütününü kime satacaktır?

3- Bu yıl, temel ürünümüz olan kayısı üretiminin tabiî afete uğraması nedeniyle, Malatya köylüsü için 3 tütün alım merkezini tekrar açmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

    Yaşar Tüzün

             Bilecik

1- Hükümetin özelleştirme mağduru işçilerle ilgili olarak çalışma yaptığı, Devlet Bakanı Sayın Mehmet Ali Şahin tarafından beyan edildi. Ancak, özelleştirme mağduru olup, uzun süre mağdur olduktan sonra çok düşük ücretle zor şartlar altında iş bulup çalışan işçiler de bu çalışma kapsamında değerlendiriliyor mu?

2- Bu işçilere de, çalışmayan mağdurlar gibi düşünülüp kamuda istihdam olanağı sağlanacak mı?

3- Tekelin özelleştirilmesi sonucu Bilecik İlimizdeki 108 işçi mağdur edilmiş, daha önce sormuş olduğum soru önergesinin cevabında 20.2.2004 tarihinde yeniden işe başlatılmış denilmektedir. Oysa, bu işçilerin mağduriyetleri devam etmektedir. Yapılan çalışmada bu işçilerin mağduriyetleri giderilecek midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yer alan konunun Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanması için gereğini arz ederim.

        Ali Arslan

              Muğla

28 Mart yerel seçimleri öncesi seçim bölgem Muğla'ya gelen Kültür ve Turizm Bakanı, hem temel atma törenlerine hem de seçim mitinglerine katılmıştır; mitinglerde yaptığı konuşmalarda seçmenlere "eğer ayrıcalıklı hizmet almak istiyorsanız, AKP'li belediye başkan adaylarına oy verin. Memuru, süslü avrat; köylüyü, kuru inat mahveder. İnat etmeyin, oyunuzu bizim başkan adayımıza verin" demiştir. Türkiye Cumhuriyetinin bir bakanı olarak değil, 59 uncu AKP Hükümetinin bir bakanı olarak davranıp halkımızı tehdit ederek AKP'li adaylara oy istemiştir.

1- Kültür ve Turizm Bakanlığının AKP'li belediye başkanlarının görev yaptığı belediyelere yönelik bütçeden ayrı bir ödeneği var mıdır?

2- 59 uncu hükümet, yerel yönetimlere kaynak aktarırken, belediye başkanının hangi partiden olduğunu gözeterek mi yoksa bilinen başka ölçütlere göre mi pay dağıtmaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Şevket Gürsoy

        Adıyaman

1- Millî Piyango İdaresini özelleştirme niyetinizin saiki nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

  Ahmet Küçük

        Çanakkale

1 - 3 Kasım 2002 Seçimleri ardından TBMM tarafından Maliye Bakanlığına satılmak amacıyla devredilen milletvekili lojmanlarının şu ana kadar ne kadarı satılmıştır, ne kadar gelir elde edilmiştir?

2- Lojmanların satış şartları nedir, bu şartlarla ne kadar zaman içerisinde tüm lojmanları satmayı planlıyorsunuz?

3- Satışların toplamından ne kadar zamanda ne kadar bir gelir elde etmeyi düşünüyorsunuz?

4- Lojmanların satışını yapan Emlak Şirketine hangi şartlarla -satış fiyatları, satış süreleri, cezaî müeyyideler vs- satış yapma imkânı tanınmıştır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 31. 5. 2004

Feramus Şahin

               Tokat

Kamu hizmeti vermek amacıyla kurulan, 19 000 000 sabit abonesi, 1 100 000 kablolu TV abonesi, 80 000 ankesörlü telefonu, 420 000 internet abonesi, 90 000 kilometre fiberoptik kablo hattı olan, dünyanın 13 üncü büyük şebekesine sahip, son üç yılda Türk ekonomisine yaklaşık 13 milyar dolar katmadeğer sağlayan, Türkiye'nin en çok kâr eden kuruluşu Türk Telekom AŞ'dir.

Bu bağlamda;

1 - Kamu hizmeti vermek amacıyla kurulan TEKEL, TÜPRAŞ gibi kuruluşların özelleştirilmesindeki fiyaskonun, Türk Telekom AŞ'de yaşanıp yaşanmayacağı konusunda düşünceleriniz nelerdir?

2 - Hükümetiniz işbaşına geldiğinden beri 1 000 000 insanın işsiz kaldığı söyleniyor. Türk Telekom AŞ'nin özelleştirilmesiyle işsiz ve aşsız kalacak işçilerimizi düşünürsek, bu insanların mağduriyetlerinin giderilmesi ile ilgili çalışmalarınız var mıdır? Varsa nelerdir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.      3.6.2004

      Sedat Pekel

          Balıkesir

Balıkesir'in Erdek İlçesine bağlı Tatlısu Köyü içerisinde mülkiyeti hazineye ait köy gelişim alanı olarak köy tüzelkişiliğine tahsisi istenen deniz kenarı dolgu alanı içerisinde şahsa ait tersane yapılmaktadır. 1877 parsel nolu, 3 875 metrekarelik taşınmaz Millî Emlak Müdürlüğü tarafından kiraya verilmiştir. Köy muhtarlığı, burada yapılacak yatırımın Tatlısu Köyüne ve Kapıdağ Yarımadasına getireceği zararlardan ötürü kiralama işlemine izin verilmemesini istemiştir. Buna göre;

1 - Adı geçen taşınmazın kira süresi ne kadardır?

2 - Bu süre dolduktan sonra köy muhtarlığı ve halkının itirazlarına karşın taşınmazı  kiraya vermeyi düşünüyor musunuz?

3 - Alınan kira bedelinin yörenin uğradığı zararları karşılayacağını düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

  Orhan Eraslan

               Niğde

Bilindiği üzere, lokantacılarımız faturalı olarak aldıkları ekmek, et ve bakliyat için yüzde 1; sebze için de yüzde 8 oranında Katma Değer Vergisi ödemektedir. Buna karşın, yemek fiş ve faturalarında yüzde 18 oranında KDV kesilmektedir. Böylece, bazı ürünlerde yüzde 17; bazı ürünlerde de yüzde 10 oranındaki farkı kendileri ödemektedirler.

1- Lokantaların et, ekmek, bakliyat ve sebze gibi ürünlerin alıştaki KDV oranıyla, satışlarındaki KDV oranı arasındaki farkın giderilmesi yönünde bir çalışma yapılmakta mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

            Ümmet Kandoğan

             Denizli

Soru: Antalya İli İbradı İlçesinde yapılması planlanan hükümet konağı inşaatı 2004 yılı yatırım programına alınmış mıdır? Programa alınmış ise, hükümet konağı inşaatına ne kadar pay ayrılmıştır? Yatırım programına alınmamış ise, gerekçesi nelerdir? Arsa ve altyapı çalışmaları tamamlanmış bulunan hükümet konağı inşaatına ne zaman başlanıp ne zaman tamamlanması planlanmaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.    29.6.2003

           Mehmet Küçükaşık

               Bursa

Bursa İli Karacabey İlçesi Subaşı, Seyran ve Canbaz Köyleri sınırları içinde kalan 3 993 dönüm hazineye ait arazi 49 219 000 000 lira karşılığı KOTİYAK'a (75. Yıl Kobi Sanayici İşyerleri Yapı Kooperatifi) satılmıştır.

Sorular:

1- Bakanlığınızın adı geçen bölgedeki araziyi satış amacı nedir?

2- Satış öncesi değer tespiti yapılmış mıdır? Arazi bu tespite uygun bir bedelle mi satılmıştır?

3- Anılan arazinin Karacabey Belediyesi mücavir alanına alınmış olması nedeniyle, bölgeyi yakından ilgilendiren ve kaderini etkileyecek bu satış kararı öncesi belediye-sivil toplum örgütleriyle görüşülerek bir mutabakat sağlanmış mıdır?

4.- Arazi, Karacabey Belediyesi veya Karacabey'deki yatırımcı sivil toplum kuruluşlarına gerçek satış bedeli üzerinden satılamaz mıydı?

5.- Tüm ilçenin tepkisini çeken bu satış işlemini iptal etmeyi düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda sunulan sorularımın, Anayasanın 98 inci ve TBMM İçtüzüğünün 96 ncı vd. maddelerine göre Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

          1.7.2004

Feridun Fikret Baloğlu

           Antalya

Antalya'nın Serik İlçesi Şatırlı Köyünde Kadir Alim adlı vatandaşımızın, serasını tamir ederken yüksek gerilim hattına dokunarak ağır biçimde yaralandığı öğrenilmiştir.

1.- Kadir Alim'in olaydan bir hafta önce, serasının üzerinden geçen enerji hattının kaldırılması için TEDAŞ'a başvurduğu doğru mudur?

2.- Serik İlçesinde, enerji hatlarının tesisindeki teknik hatalar nedeniyle kaç olay meydana gelmiştir, kaç kişi yaralanmıştır?

3.- TEDAŞ bu konuda bir inceleme yapmış mıdır? Alınan sonuç nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda sunulan sorularımın, Anayasanın 98 inci ve TBMM İçtüzüğünün 96 ncı vd. maddelerine göre Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

          1.7.2004

Feridun Fikret Baloğlu

           Antalya

Antalya'nın Kaş İlçesi Kalkan-İslamlar Köyü İncebel Mevkiinde yaşamakta olan yaklaşık 50 hane halkının yetersiz elektrik nedeniyle doğan sorunları TEDAŞ'a birçok kez iletilmiştir.

1.- Trafo kurularak sorunların çözümleneceği konusunda ilgili vatandaşlara söz verilmesine karşın, bugüne kadar neden hiçbir çalışma yapılmamıştır?

2.- Trafonun kurulması ne zaman mümkün olacaktır?

3.- Bakanlığınız "ödenek yok" gerekçesini öne sürmeden bu soruma açık bir cevap verecek midir? Halka verilen söz tutulacak mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

          Fahrettin Üstün

              Muğla

ABD Başkanı G. Bush'un ülkemizi ziyareti sırasında, gerek hazineye gerek belediyelerimize ve gerekse özel sektörümüze maliyeti nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

            Dursun Akdemir

                 Iğdır

1 - Göreve başladığınız tarihten bugüne kadar sorumluluğunuzda bulunan kurumlara, kaç kişinin devlet memurları sınavıyla ataması yapılmıştır?

2 - Aynı kurumu tercih ettiği halde, daha az puanla göreve başlattığınız personel var mıdır? Varsa kaç kişidir? Niçin ve hangi gerekçeyle bu yönteme başvurulmuştur?

3 - Geçici işçi statüsünde kaç kişi, hangi kriterlere göre göreve başlatılmıştır?

4 - İstisnaî kadro hükümleri çerçevesinde kaç kişi göreve başlatılmıştır?

5 - 28 Kasım 2002 tarihinden bugüne kadar sorumluluğunuzda bulunan kurumlarda kaç personelin görevine son verilmiştir? Gerekçesi nelerdir? Mahkeme kararıyla görevine iade edilen personel var mıdır? Varsa kaç kişidir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

    Yaşar Tüzün

             Bilecik

Soru 1- Milletvekili lojmanlarında oturulmadığından satışı yapılmak üzere Millî Emlak Genel Müdürlüğüne devredilmiş olmasına rağmen, aradan iki yıla yakın bir süre geçtiği halde lojmanlar satılamadı.

Geçen bu süre içerisinde hazinenin kira kaybı ne kadardır?

Soru 2 - Kullanılmayan binalar bakım ve onarım yapılmadığı için deforme oluyor. Deforme olması, binanın ekonomik değerini düşürmüyor mu? Bundan devletin kaybı ne kadardır?

Soru 3 - Lojmanların hemen bitişiğindeki konutlar çok rahat satılırken, bu lojmanlar neden satılamamaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

           Hüseyin Ekmekcioğlu

           Antalya

Yurdumuz genelinde elektrik tüketiminin aylara göre dağılımında aralık ve ocak aylarında maksimum düzeye ulaştığı görülmesine rağmen, bu rakamlara turizmin etkisiyle Antalya'da temmuz ve ağustos aylarında ulaşılmaktadır. Gazipaşa, Alanya, Kemer, Antalya Merkez ve civar tüm turizm beldelerinde bu aylarda sıkça görülen elektrik kesintileri, turizmimizi çok olumsuz etkilemektedir. Gerek yetersiz kalan trafolar gerekse güç aktarımı sağlanan santrallarımızla ilgili olarak Bakanlığınızca, turizmin başkenti olan Antalyamızda ülke ekonomisine olumsuz etkide bulunan bu önemli sorunla ilgili olarak ne gibi önlemler almayı ve ne tip çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. 18.8.2004

      Sedat Pekel

          Balıkesir

Bakanlığınızca hazırlanan ve 31 Temmuz 2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5228 sayılı Yasanın 15 inci maddesiyle değiştirilen KDV Yasasının 17/4 (g) maddesine göre elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik, virconia gibi değerli taşların satışında uygulanan KDV kaldırılmıştır. Buna göre,

1- KDV'den muaf tutulmak isteyen kuyumcuların bir yıllık çalışması sonucu değerli taşlarda Bakanlığınızı ikna ettiği doğru mudur?

2- Benzer bir çalışmayı diğer sektörlerin taleplerini dikkate alınarak yapmayı düşünüyor musunuz?

3- Değerli taşlarda KDV alınmamasına karşın yurttaşlarımızın zorunlu ve temel ihtiyaç maddelerinden KDV alınmasını vergi adaleti açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

4- Böyle bir uygulamayı içinize sindirebiliyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplanmasını arz ederim.

Vezir Akdemir

                İzmir

Ülkemizde her alanda olduğu gibi kamu çalışanları da mağdur edilmektedir. Mevcut iktidar döneminde memur maaşları cumhuriyet tarihimizin en düşük düzeylerine inmiştir. 2003 yılı ocak ayında memur maaşlarına yüzde 5 Temmuz ayında seyyanen 46 000 000 liralık artış yapılmıştı. Yani 2004 yılında zam oranı yüzde 12 ile sınırlı kalmıştı.

1- Ülkemizde kamu çalışanlarının açlık sınırında yaşadıkları bir gerçektir. Ülkemizdeki içdinamiklerin, yani büyük çoğunluğunu oluşturan kamu çalışanının sosyal ve ekonomik durumunu düzeltici bir çalışmanız var mıdır?

2- Ayrıca kurumlar arasında ücret dengesizliği bulunmaktadır. Aynı öğrenimi görmüş, aynı işi yapan memurların, bakanlıklar bazında değerlendirdiğimizde farklı maaş aldıkları görülmektedir. Farklılığı giderici mahiyette bir çalışmanız var mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplanmasını arz ederim.

Vezir Akdemir

                İzmir

Ülkemizde yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynakları sınırlı olarak kullanıldığı gibi en büyük gelir kaynağı vergidir. Verginin eşit ve sağlıklı toplanabilmesi için gelir türleri bakımından önem arz etmektedir.

Mal ve hizmetler üzerinden alınan vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı giderek artmakta olup, yüzde 69'luk bir pay ile gelir ve servet üzerinden alınan vergilerin iki katını aşkın bir yüksekliğe ulaşmıştır.

1- Bir ülkede sağlıklı vergi toplanabilmesi için eşitlik prensibine önem verilmesi gereklidir. 48,3 katrilyon liralık vergi gelirinin 33,3 katrilyonu, yani yüzde 69'u dolaylı vergilerden oluşmaktadır. Nihai tüketicileri etkileyen bu eşitsizliği giderici bir çalışma var mıdır?

2- Ayrıca, Katma Değer Vergisi uygulanmasından farklı uygulamalar görülmektedir. Külçe altın, elmas, pırlanta gibi ürünlerde Katma Değer Vergisi uygulanmazken süt, ekmek ve patates gibi temel gıdalara yüzde 8 KDV uygulanmaktadır. Bu eşitsizliği giderici bir çalışmanız var mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplanmasını arz ederim.

          Fahrettin Üstün

              Muğla

Yatağan termik santralının bacagazı arıtma tesislerinin arızalanmasıyla çalışamaz hale gelmesi nedeniyle Yatağan İlçemizde hava kirliliği had safhaya ulaşmış ve halk sağlığı ciddî tehdit altına girmiştir.

1- Mevcut bacagazı arıtma tesisinin arızası ne zaman giderilecektir?

2- Radyoaktif ölçümleri yapılmakta mıdır?

3- Hava kirliğinin halk sağlı üzerine yaptığı etkilerle ilgili olarak kamuoyu bilgilendirilmekte midir?

4- Özelleştirme kapsamında bulunan Yatağan Termik Santralı satışını hızlandırmak için mi arıtma sistemi tamir edilmemektedir?

5- Eğer arıza varsa, arıtma tesisini yapan firmaya ne gibi cezaî yaptırımlar uygulanmıştır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda sunulan sorularımın, Anayasanın 98 inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 96 ncı maddesi gereğince Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.                            19.10.2004

Feridun Fikret Baloğlu

           Antalya

1- Antalya'nın Kale İlçesinde 5-10 Ekim 2004 tarihleri arasında günlük ortalama 15 kesinti olduğuna ilişkin haberler doğru mudur?

2- Kale İlçesinde elektrikli ve elektronik eşyaların bu kesintiler nedeniyle uğradığı zarar tazmin edilecek midir?

3- Bu kesintilerin nedeni araştırılmış mıdır? Kesintilerin sona ermesi ve Antalya'nın Kale İlçesine düzenli bir elektrik dağıtımının sağlanması ne zaman mümkün olacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından cevaplandırılmasını arz ederim.                                                                                                             

Şevket Gürsoy

        Adıyaman

1-Adıyaman İlimizde sulama pompaj sisteminin kullanılması ve içmesuyunun özellikle kırsal kesimlerde kuyudan karşılanması nedeniyle elektrik masraflı artmaktadır. Buna bağlı olarak faturaların ödenmemesi nedeniyle elektrik kesintileri olduğundan vatandaşlarımız önemli ölçüde sıkıntı yaşamaktadır. Bu amaçla pompaj ve içmesuyu olarak kullanımlarda, daha önceki yıllarda olduğu gibi herhangi bir indirim yapmayı düşünüyor musunuz?

2- Böyle bir indirim düşünülüyorsa, yüzde kaç düşünülmektedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını arz ederim.    3.11.2004

           Züheyir Amber

              Hatay

1- Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin kendi imkânlarıyla yaptırdığı ve fakir, muhtaç hastaların tedavisinin amaçlandığı belediye hastanesi kadrosuzluk nedeniyle açılamamaktadır. Bu hastanede istihdam edilmek üzere, adı geçen belediyeye, ne zaman doktor, hemşire ve sağlık personeli kadrosu açmayı düşünüyor musunuz?

2- Son yapılan devlet memuru yerleştirme sınavıyla küçük illerden müezzin kayyım kadrosuna çok miktarda atama yapılmaktadır. Bu illerin, mühendis, doktor, sağlık personeli, öğretim elemanı vs gereksinimi yok mudur? Yoksa, sadece bu illerin ivedi olarak müezzin kayyıma mı gereksinimi vardır?

3- 2005 yılında açmayı planladığınız kadro sayıları ve unvanlarını hangi kriterlere göre saptadınız? Açılacak olan kadrolarla illerimizin gereksinimleri hangi oranda karşılanacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Şevket Gürsoy

        Adıyaman

1- Yatırımların ve İstihdamın Desteklenmesi ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 5084 sayılı Yasanın 6.2.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanması, buna bağlı olarak enerji desteğinin uygulanmasına ilişkin 2004/1 sayılı tebliğin yürürlüğe girmesine rağmen, bu yasadan yararlanan işletmelerin enerji desteğiyle ilgili çalışmalarının başlatılmaması ve söz konusu desteğin sağlanmaması, ilimiz yatırımlarını olumsuz etkilemektedir. Söz konusu enerji desteği çalışmalarına ne zaman başlanacaktır? Ayrıca, ödemelerin ne zaman yapılması düşünülmektedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını tensiplerinize arz ederim.

A. İsmet Çanakcı

             Ankara

Ankara Defterdarlığı Hisar Emlak Müdürlüğünce satışa çıkarılan ve ihalesi 2.12.2004 saat 9.30'da yapılacak olan Ankara-Keçiören-Etlik Mahallesi 32226 ada 1 parseldeki 12 258 metrekarelik park ve spor alanıyla ilgili,

1. Söz konusu arsanın imar durumu nedir?

2. Düzenleme Ortaklık Payı (DOP)dan gelen bu yerin satışı mümkün müdür?

3. Satıştan sonra imar durumu değiştirilecek midir?

4. Değiştirilmeyecekse 4 905 000 000 000 TL muhammen bedel hangi kriterlerle tespit edilmiştir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını tensiplerinize arz ederim.

           A.İsmet Çanakcı

             Ankara

Ankara Defterdarlığı Hisar Emlak Müdürlüğünce satışa çıkarılan ve ihalesi 2.12.2004 saat 09.45'te yapılacak olan Ankara-Keçiören-Hasköy Mahallesi 18844 ada 12 parseldeki Karayolları 47 nci Şube Şefliği arsasıyla ilgili,

1. Söz konusu arsanın imar durumu nedir?

2. Planda resmî kurum olarak belirtilen bu arsa için plan değişikliği yapılacak mıdır?

3. Plan değişikliği yapılacaksa bunun önceden yapılarak satışa çıkarılması şaibelerden uzak kalınması ve kamu yararı açısından doğru olmaz mıydı?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.                 7.12.2004

      Sedat Pekel

          Balıkesir

2004 yılı ekim ayında dünya petrol fiyatları 1980 yılından sonra rekor fiyatlarda artış göstermiş, ancak kasım ayında fiyatlarda düşüş yaşanmıştır. Yine, aynı dönemde dolar kurunda sert düşüşler yaşanmıştır. Buna göre;

1. 1 Ocak 2004-30 Kasım 2004 tarihleri arasında akaryakıt ürünlerinin fiyatlarında değişik oranlarda ve Otomatik Fiyat Sistemi (OFS) kapsamında kaç kez zam yapılmıştır?

2. Bu zamlardan kaçı Özel Tüketim Vergisinde yapılan düzenlemelerle, kaçı dünya piyasalarındaki hampetrol ve hampetrol ürünlerinin artışıyla ilgilidir?

3. 2004 yılı içerisinde OFS kapsamında akaryakıtta kaç kez indirim yapılmıştır?

4. Dünya hampetrol fiyatları ile dolar kurundaki düşüşler nedeniyle akaryakıt fiyatlarında indirim yapılması planlanmakta mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.              13.12.2004

Hüseyin Güler

             Mersin

Soru: Devlet memuru ve Emekli Sandığı mensuplarının özel sağlık kurum ve kuruluşlarından yararlandırılmaya başladığı dönem içinde toplam kaç başvuru olmuştur? Kesilen fatura adedi, tahsil edilen fatura adedi ve bunların tutarı ne kadardır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

            Dursun Akdemir

                 Iğdır

1 - Bakanlığınızın 2004 malî yılı bütçesinde Iğdır İli için ayrılan ödeneğin tamamı kullanılmış mıdır? Kullanılmış ise, nerelerde hangi projeler için kullanılmıştır? Kullanılmamış ise, gerekçesi nelerdir?

2 - Bakanlığınızın 2005 malî yılı bütçesinden Iğdır İline ne kadar ödenek ayrılmıştır? Bu ödeneğin ne kadarı yatırım, ne kadarı cari harcamalar içindir? Söz konusu ödenek hangi yatırımlar için kullanılacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

Ferit Mevlüt Aslanoğlu

           Malatya

1 - Özelleştirme İdaresinin oluşturulmasından bugüne kadar yapılan özelleştirmelerin toplam değeri ne olmuştur?

2 - Özelleştirme İdaresinin kurulduğundan bugüne kadar toplam giderleri ne kadardır?

3 - Bugüne kadar özelleştirilen kuruluşlardan üretimlerine devam eden tesisler ile devam etmeyenler hangileridir?

4 - Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar ve özelleştirilen tesislerden emekli edilen, iş akdi feshedilen, başka kurumlara yerleştirilen, henüz yerleştirilemeyen kişiler kaç kişidir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

Ferit Mevlüt Aslanoğlu

           Malatya

TEDAŞ tarafından il ve ilçelerimizde kullanılan sokak aydınlatmaları için Ekim-Aralık 2004 tarihlerini içeren faturalar belediyelerimize gönderilmiştir.

1 - Sokak aydınlatmaları halkımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması için yapılmaktadır. Belediyelerimizin görev tanımında can ve mal güvenliğini sağlamak gibi bir görevleri vardır. Görevi olmadığı halde belediyelerimizden öyle bir hizmet için bedel istemek sizce doğru mudur?

2 - TEDAŞ'ın sokak aydınlatması için kullandığı yerler için belediyelerimize bir kira bedeli ödemesi yapmak zorunluluğu yok mudur?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

            Ümmet Kandoğan

             Denizli

1 - İktidarınız döneminde Bakanlığınıza naklen atanan personel sayısı ne kadardır? Bunlardan üst  kadrolara atanan personelin isimleri ile geldikleri kurumları açıklar mısınız?

2 - Aynı dönemde istisnaî kadrolara atanan personel sayısı kaçtır? Bunların isimleri nelerdir?

3- 58 inci ve 59 uncu hükümetler döneminde, Başbakanlık ve diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarından Bakanlığınıza vekâleten, asaleten ve geçici görevle atanan toplam personel sayısı ne kadardır?

4- Bakanlığınız merkez teşkilatında görevli geçici personele dönersermayeden ödenen pay ne kadardır? Unvanlar itibariyle dağılımı nelerdir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Ali Kemal Deveciler

          Balıkesir

Balıkesir İli Burhaniye İlçesinde bulunan, Millî Eğitim Bakanlığına ait, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredilen hizmetiçi eğitim tesislerinin;

1- Bugüne kadar Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca dört kez satışa çıkarılmasına rağmen, alıcı bulunamadığından, inşaatının yüzde 85'i fizikî olarak gerçekleşmiş olan bu tesisin durumu ne olacaktır?

2- Bu hizmetiçi eğitim tesisini; Körfez bölgesine dört yıllık yüksekokul açılabilmesi için Balıkesir Üniversitesine devretmeyi düşünüyor musunuz?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın Maliye Bakanının toplu olarak cevaplandırmak istediği sorular Genel Kurula arz edilmiştir.

Şimdi, Sayın Bakan soruları cevaplandıracaktır.

Buyurun Sayın Bakanım. (AK Parti sıralarından alkışlar)

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (İstanbul) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurul gündeminde bulunan ve Bakanlığıma yöneltilen 58 adet sözlü soru önergelerini cevaplandırmak üzere söz almış bulunmaktayım. Takdir edersiniz ki, 58 adet sözlü soruya cevap vermek, işte, bizim gibi Bakanlara nasip oluyor. (AK Parti sıralarından alkışlar) Çünkü, bütün milletvekillerimiz, sağ olsunlar, boyuna Maliye Bakanına soruyorlar. Maliye Bakanı da cevap vermeye çalışacak şimdi müsaadenizle.

Şimdi, tabiî, soru soran milletvekillerimizin büyük bir çoğunluğunun Genel Kurulda olmaması hasebiyle, cevaplarımı verirken biraz daha özet olarak cevap vereceğim. Onu da dikkatlerinize arz etmek istiyorum.

Niğde Milletvekili Sayın Orhan Eraslan'ın sorusunu cevaplandırıyorum.

1005 Sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatanî Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunla, millî mücadeleye iştirak ederek istiklal madalyası verilmiş olanlara, Kore'de fiilen savaşa katılmış Türk vatandaşlarına, Birinci ve İkinci Kıbrıs Barış Harekâtında fiilen görev almış olanlara vatanî hizmet tertibinden aylık bağlanması imkânı sağlanmıştır.

2003 yılında hak sahiplerinin kendilerine 137 200 000 lira aylık ödenmekteyken, 2004 yılı ocak ayında 182 000 100 liraya çıkarılmış aylıkları ve bu aylıklarda yüzde 33 artış sağlanmış. 2004 yılı temmuz ayında ise yüzde 6,1 oranında artış yapılmış ve aylık tutarı 193 000 050 Türk Lirasına yükseltilmiştir. Ayrıca, 2005 Malî Yılı Bütçe Kanunuyla da 2005 Ocak ayından itibaren vatanî hizmet tertibi aylıklarında yaklaşık olarak yüzde 11,5 oranında yeniden artış yapılmıştır.

Tabiî, bu vatandaşlarımıza, bu gazilerimize daha fazla artış yapmak hepimizin arzusudur; fakat, hepinizin bildiği gibi, eldeki imkânlar çerçevesi içerisinde azamîleri yapılmıştır. Bunu da arz etmek istiyorum.

Ayrıca, tabiî, bu vatandaşlarımıza, kamu kurum ve kuruluşları tarafından üretilen mal ve hizmetlerden, bazı kimselere ücretsiz, indirimli yararlanma imkânı sağlayan düzenlemeler yürürlükten kaldırıldığı halde, vatanî hizmet tertibinden aylık almakta olan vatandaşlarımızın tedavileri ücretsiz olarak yapılmaya devam edilmektedir. Devlet Demiryolları, Denizcilik İşletmeleri iç hatları ile belediye vasıtalarından da ücretsiz olarak seyahat edebilmelerine de devam edilmektedir.

Ankara Milletvekili Sayın İsmail Değerli'nin sözlü soru önergesinde yer alan sorulara ait cevabımız şöyledir: 2003 yılında Bakanlığımız bütçesine Ankara Kulübü için herhangi bir ödenek konulmamıştır. 2004 yılı Bütçe Kanunu ile 2005 yılı Bütçe Kanununda, Bakanlığımız bütçesinde dernek, vakıf ve benzeri kuruluşlar için herhangi bir ödenek öngörülmemiştir. Biliyorsunuz, bunlar, eskiden bütçelerimizde çok fazlaca yer alıyordu. Bu uygulama da Hükümetimizin önemli değişikliklerinden bir tanesidir. Sürekli, efendim, şu vakfa şu kadar yardım yapalım, şu derneğe şu kadar yardım yapalım deniliyordu. Biz bütçeyi zor toparlarken, oraya yap yardım, buraya yap yardım... Ne olacak bu işler?! Hepsini kaldırdık, hiç kimseye beş kuruş para verdiğimiz yok, onu bilin. (AK Parti sıralarından alkışlar)

AHMET IŞIK (Konya) - Eline sağlık Sayın Bakanım.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Sağ olun.

Niğde Milletvekili Sayın Orhan Eraslan'ın sözlü soru önergesinde yer alan sorulara ait cevabımız da şöyledir: Bilindiği gibi, Hükümetimizin öncelikli icraatları arasında, emeklilerimizin ekonomik durumlarını düzeltmek yer almıştır. Buna yönelik olarak çıkarılan 2003 tarihli ve 4784 sayılı Kanun ile SSK ve Bağ-Kur Emeklileri ile Tarım İşçileri Sosyal Sigortaları Kanunu ve Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi emeklilere sosyal destek ödemesi yapılması öngörülmüştür.

2003 yılı ocak ayında en düşük SSK emeklisi maaşı 257 000 000 liradan, 332 000 000 liraya, en düşük Bağ-Kur emeklisi maaşı 150 000 000 liradan 250 000 000 liraya, en düşük tarım sigortalısı emeklisi maaşı ise 66 000 000 liradan 166 000 000 liraya yükseltilmiştir.

Yine, 2004 tarihli 5073 sayılı Kanunla SSK, Bağ-Kur emeklilerimizin maaşları, 2004 yılı ocak ayında yüzde 10 ve temmuz ayında ise yüzde 10 olmak üzere, kümülatif bazda yüzde 21 oranında artırılmıştır.

Memur emeklilerimizin maaşları ise, 2004 yılı ocak ayında ortalama yüzde 7,5 ve temmuz ayında ise yüzde 6 olmak üzere, kümülatif bazda yüzde 14 oranında artırılmıştır.

5282 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu Kapsamında Ödenen Gelir ve Aylıklarda 2005 Yılında Yapılacak Artışlar Hakkında Kanun uyarınca, söz konusu kanun kapsamındaki emeklilerimizin maaşlarına, 2005 yılında, ocak ayından geçerli olmak üzere yüzde 6 ile 8, temmuz ayından geçerli olmak üzere yüzde 6 ile 8 arasında değişmek üzere, yıllık bazda, kümülatif yüzde 12,4 ilâ 16,4 oranında artış yapılacaktır; bunu da zaten bütçe kanunumuzla duyurmuş olduk.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Antalya Milletvekili Sayın Osman Özcan'ın soru önergesinde belirtilen ve tarafımca cevaplandırılması istenen sorulara ilişkin cevaplarımız da şöyledir: Türk Hava Yollarının 1.1.2003-30.6.2003 dönemine ilişkin malî tabloları, 15.9.2003 tarihi itibariyle İMKB'ye gönderilmiş olup, halka açıklanmıştır.

2003 yılının ilk altı aylık dönemine ilişkin, SPK tebliğlerine göre hazırlanan karşılaştırmalı malî tablolarda dönem zararı 12,3 trilyon lira olarak açıklanmıştır. Yılbaşında ortaya çıkan SARS hastalığı ve Irak savaşından, pek çok havayolu şirketi gibi Türk Hava Yolları da etkilenmiştir. Bahse konu hususlar, bu yılın ilk altı aylık dönemindeki 12,3 trilyon liralık zararın önemli nedenlerindendir.

Tabiî, 2003 tarihi itibariyle, Türk Hava Yollarımız, bütün dünya havayollarına göre en önemli, kârlı kuruluşlarımızdan bir tanesidir. Nitekim, yapmış olduğumuz halka arzlarda çok büyük talep görmüştür hisse senetleri ve 5 misli talep gelmiştir hisse senetlerine, en başarılı halka arzlardan birisi olmuştur Türk Hava Yolları.

Yine, 19 Türk Hava Yolları, 44 medya mensubu, 20 milletvekili, 50 bürokrat ve sektör temsilcisi olmak üzere, davetli olarak Türkiye'den toplam 133 kişi ve büyükelçi katılmıştır. Katılımcılar, 18 Eylül akşamı gitmişler, 22 Eylül öğleden sonra dönmüşlerdir. Medya mensupları Grand Otelde, diğer misafirler Sheraton Otelde kalmışlardır. Açılış resepsiyonuna toplam 450 kişi katılmıştır. Bu nedenle yapılan harcamalar -sadece Türkiye'den gelen misafirlere harcanmış olan- bahsedilen 450 kişiyi kapsamaktadır.

Gerek Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Hindistan'a verdiği önemi bir kere daha göstermek gerekse iki ülke arasındaki ilişkileri pekiştirmek amacıyla, bu geziye, başta Türkiye - Hindistan Parlamentoları Dostluk Grubu üyeleri olmak üzere 20 milletvekili davet edilmiştir. Daveti teşrif eden sayın milletvekilleri, Hindistan Ulaştırma Bakanı ve Yeni Delhi Başkanıyla görüşerek fikir alışverişinde bulunmuşlardır. Bu geziye katılan diğer davetliler ise, Türkiye Otelciler Birliği, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği üyeleri olup, iki ülke arasındaki kültür alışverişini sağlayacak ve turizm potansiyelini genişletecek kuruluşlardır.

İstanbul Milletvekili Sayın İsmet Atalay'ın sözlü soru önergesine ait not. İstanbul Milletvekili Sayın İsmet Atalay, Anayasa Mahkemesi tarafından 7.10.2003 tarihinde ikinci kez iptal edilen, yürürlüğün durdurulması kararı verilen Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefleriyle ilgili soru sormuştur. 2.1.2004 tarih ve 25334 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 26 ncı maddesiyle 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununa geçici 4 üncü madde eklenmiştir. Söz konusu maddeyle, Ekonomik İstikrarı Sağlamak İçin Ek Vergiler Alınması Hakkında Kanuna göre Ek Motorlu Taşıtlar Vergisinin taksitlerini kısmen veya tamamen ödeyen mükelleflerden, bu ödemeleri mahsup veya iade edilmemiş bulunanlar ile 4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanuna göre Taşıt Vergisi ödeyen mükelleflerin ödediği tutarlar 2004 yılı için tahakkuk edecek olan Motorlu Taşıtlar Vergisinden mahsup edilmiş; mahsuptan sonra hâlâ  ödenmesi gereken Motorlu Taşıtlar Vergisi bulunanlara, bu vergi, 2004 yılı taksit aylarında geri ödenmiştir ve yeni bir ek motorlu taşıtlar vergisi kanunu çıkarılması düşünülmemektedir.

HALUK KOÇ (Samsun) - Çok eski bir bilgi Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Eh, işte...

Trabzon Milletvekili Sayın Asım Aykan tarafından sorulan soruya cevabımız şöyle: Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekili lojmanlarının satışıyla ilgili olarak Hükümetimizin aldığı karar doğrultusunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekili lojmanlarının satışına ilişkin çalışmalara devam edilmektedir. Bununla ilgili birkaç tane soru var; hepsine aynı şekilde cevap vermek istiyorum.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) - Hiç cevap vermenize gerek yok; kabul ettik onları.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Aşağı yukarı, bu lojmanlarımızdan ne kadarı satıldı...

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) - Soru kimin Sayın Bakan, soruyu kim sormuş?

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Asım Aykan...

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) - Yani, AK Parti milletvekili.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - AK Parti, evet...

Şimdi, bu, milletvekili lojmanlarımızdan... İki tane blok vardı, dairelerin bulunduğu blok;  bu bloklar satıldı;  yani, olduğu gibi satıldı, 21 400 000 dolara. Ticarî birim ve otel arsası 6 970 000 Amerikan Dolarına satıldı; ayrıca, 15 adet işyeri ve 23 adet villanın satışı gerçekleştirildi. Satışlar devam ediyor.

HALUK KOÇ (Samsun) - İşler nasıl Sayın Bakan?

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Fena değil; şimdi yeni yeni açılıyor.(AK Parti sıralarından alkışlar)

Balıkesir Milletvekili Sayın Sedat Pekel'in soru önergesine ait cevabımız şöyle: 2003/6257 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu eki 2 sayılı listede yer alan binek otomobillerde ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlarda uygulanan Özel Tüketim Vergisi oranları, motor silindir hacmi itibariyle, 1 600 santimetreküpü geçmeyenlerde yüzde 27'den yüzde 30'a, 1 600 ile  2 000 santimetreküp arasındakiler yüzde 46'dan yüzde 52'ye, 2 000 santimetreküp üzerinde olanlar yüzde 50'den 75'e çıkarılmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Muğla Milletvekili Sayın Dr. Ali Arslan'ın sorusu aşağıdaki şekildedir:

2002 ürün yılında tütün ekicilerinin ellerinde kalan sözleşme fazlası ve sözleşmesiz tütünlerle ilgili olarak bir defaya mahsus olmak üzere 3.1.2002 tarihli ve 4733 sayılı Kanuna, 24.7.2003 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4955 sayılı Yasayla eklenen geçici maddeyle ekicilerin mağduriyetleri giderilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Edirne Milletvekili Sayın Rasim Çakır'ın sorusuna aşağıdaki şekilde cevap veriyorum.

Hükümetimiz göreve başladığı günden bugüne kadar yapılan düzenlemelerle birçok teşvik getirilmiş, birçok teşvik ise daha etkin ve basit, uygulanabilir hale getirilmiştir. Bu düzenlemelere örnek olarak aşağıdaki düzenlemeleri söylemek mümkündür:

4822 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeler; yatırım indirimi teşvik belgesiz uygulanabilir hale getirilmiştir ve üzerindeki 19,8 oranındaki vergi yükü de kaldırılmıştır. Kurum kazançları üzerindeki vergi yükü 20 puan düşürülmüştür. Eğitim ve sağlık harcamalarının matrahtan indirimi sağlanmıştır. Okul, sağlık tesisi ve yurtlarla ilgili bağışların sınırsız olarak matrahtan indirimine imkân sağlanmıştır ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda yer alan teşviklerin kapsamı ve süresi genişletilmiştir.

Tokat Milletvekili Sayın Feramus Şahin'in sözlü soru önergesinde belirtilen ve tarafımca cevaplandırılması istenen sorulara ilişkin cevabımız da şöyledir:

20 Ekim 2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 2004/7898 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki esaslarıyla 1992 yılından sonra özelleştirilen kuruluşlarda çalışırken işini kaybedenlerin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici personel statüsünde işe yerleştirilmelerine karar verilmiştir. Kararnamenin yayım tarihinden önce özelleştirilen kuruluşlardan 11 340 kişi, kararname sonrası özelleştirilen kuruluşlardan 1 008 kişi olmak üzere toplam 12 348 kişi başvuruda bulunmuştur. İlk incelemelerde, yapılan başvuruların 8 600'ü uygun görülmüş ve bunlardan bugüne kadar 8 297 kişi atama teklifleri yapılmak üzere Devlet Personel Başkanlığına gönderilmiştir.

Balıkesir Milletvekili Sayın Sedat Pekel'in sorusuna cevabımız şöyledir:

Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılan ihalelerde teklif veren firmalar tekliflerin alındığı gün açıklanmaktaydı; ancak, ihale sürecinin ilk teklifle tamamlanması, teklif sahiplerinin son aşamaya kadar tekliflerini değiştirmeleri nedeniyle isimleri açıklanan firmaların anlaşabilecekleri ihtimalleri dikkate alınarak sadece firma sayısının açıklanması yoluna gidilmiş; bununla birlikte, ihale görüşmelerinde firma sayısının az olduğunun ihaleye katılanlarca bilinmesinin fiyat artışını zorlaştırdığı görülerek, kamu yararının korunması için firma sayısının da en son aşamaya kadar açıklanmaması uygun görülmüştür. Nitekim, TÜPRAŞ, Tekel ihalesi dışında, İGSAŞ ve Sümer Holding AŞ'ye ait Bakırköy, Beykoz, Sarıkamış, Çanakkale, Akdeniz İşletmelerinin ihalelerinde de firma ismi ve sayısı açıklanmamıştır. Özetle, bu uygulamaya, kamu yararının korunması için başvurulmuştur.

Tekel Alkollü İçkiler Sanayii ve Ticaret AŞ ihalesinde en yüksek teklif 292 000 000 ABD Doları olarak Tütsab-Özaltın-Limak-Nurol Ortak Girişim Grubu tarafından verilmiş olup, adı geçen grubun ihale şartnamesi uyarınca kurduğu Mey Alkollü İçkiler AŞ'ye devri 24 Şubat 2004 tarihinde gerçekleşmiştir.

Sayın Başkan,  değerli milletvekilleri; Balıkesir Milletvekili Sayın Sedat Pekel'in (6/814)-3485 sayılı soru önergesine cevabımız şöyledir: Doğu ve güneydoğu bölgelerinden Bandırma'daki Tekel depolarına son beş yıldır tütün nakledilmemiştir. Doğu ve güneydoğu bölgeleri tütün üretiminin artması, bu bölgelerdeki depoların ambarlama yetersizliği ve Bandırma Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü depolarındaki atıl kapasitenin değerlendirilmesi amacıyla, anılan bölgelerden Bandırma'daki depolara tütün sevki en son 1998 yılında yapılmıştır. Halihazırda, Bandırma'daki depolarda 598 515 kilo doğu ve güneydoğu bölgesi tütünü bulunmaktadır.

Bu tütünlerin depolama işlemleri gerçekleştirilirken her türlü koşullar ve kriterler dikkate alınmıştır. Son beş yıl içinde, çürüdükleri gerekçesiyle yakılan tütün bulunmamaktadır. Söz konusu tütünlerin nakil işlemlerinden ötürü devletin uğradığı zarar yoktur.

Esasen, mülkümüz olan atıl kapasiteli depolar varken, sevkiyat yapmamak amacıyla, mahallen depolama yoluna gidilmesi durumunda, yeni depolar inşası ve kiralanması, bakım ve işleme işleri için ilave işgücü gibi yeni maliyet unsurlarının çıkması da gündeme gelecektir. Bu konuda devlet herhangi bir zarara uğratılmadığı için bir sorumluluk da söz konusu değildir.

Adana Milletvekili Sayın Prof. Dr. Nevin Gaye Erbatur'un sorusuna, aşağıdaki şekilde, ceva-bımızı sunuyoruz.

Özelleştirmenin ana felsefesi, devletin aslî görevleri olan adalet ve güvenliğin sağlanması ile özel sektör tarafından yüklenilmeyecek altyapı yatırımlarına yönelmesi, ekonominin ise pazar mekanizmaları tarafından yönlendirilmesidir. Bu çerçevede, Eti Alüminyum AŞ'nin özelleştirme çalışmaları devam etmekte olup, 2005 yılı içerisinde ilana çıkması planlanmaktadır. Şirketin özelleştirilmesinde, şirketin entegre bir üretim tesisi olarak üretimine devam etmesini sağlamak için gerekli hususlar şartnamede yer alacaktır.

Manisa Milletvekili Sayın Hasan Ören'in sorusuna şöyle cevap veriyoruz: Bilindiği üzere, 1.1.1985 tarihinden itibaren vergi sistemimize dahil olan Katma Değer Vergisi, bir mal veya hizmetin üretimi veya ithalinden başlayarak nihaî tüketiciye kadar geçen her aşamada yaratılan katmadeğer üzerinden alınan genel bir tüketim vergisidir.

Diğer taraftan, Katma Değer Vergisi Kanununun 28 inci maddesinin Bakanlar Kurulana verdiği yetkiye dayanılarak, kararnameyle mal teslimi ve hizmet ifalarına uygulanacak Katma Değer Vergisi oranları belirlenmiş bulunmaktadır. Söz konusu kararnamenin (a) bendi gereği mal teslimleri ve hizmet ifalarına uygulanacak Katma Değer Vergisi oranı, ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi işlemler için yüzde 18 oranında uygulanmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Mersin Milletvekili Sayın Dr. Hüseyin Güler tarafından verilen sözlü soruya cevabım şöyle: Mersin Defterdarı Kenan Karadeniz'in Trabzon Defterdarlığına, Mersin Defterdarlığı Uray Vergi Dairesi Müdürü Gazi Biliz'in de Silifke Vergi Dairesi Müdürlüğüne atamaları, hizmetlerine duyulan ihtiyaç nedeniyle gerçekleştirilmiştir.

Ayrıca, Uray Vergi Dairesi Müdürü Gazi Biliz, onbir yılı aşkın bir süredir Mersin İlinde görev yapmaktadır.

Bilgilerine arz ederim.

Hatay Milletvekili Sayın Züheyir Amber'in sorusuna cevabımız şöyle: Kamu çalışanlarının sosyal, ekonomik hakları arasındaki dengesizlikleri gidermek ve adil bir ücret rejiminin tesisini sağlamak, Hükümetin temel hedeflerini arasında yer almaktadır. Önceki dönemlerde kamu personelinin özlük haklarına ilişkin olarak yapılan, belirli unvan grupları ve hizmet sınıflarıyla sınırlı, münferit düzenlemeler, mevcut dengesizliklerin daha da artmasına yol açmıştır. Bu itibarla, kamu personelinin özlük haklarına ilişkin olarak kapsamlı bir düzenlemenin yapılması zorunluluk halini almıştır.

Buna yönelik olarak, Hükümetin icraat önceliklerini ve hedeflerini belirlediği acil eylem planında, devlet personel rejimi reformuna büyük önem verilmiş bulunmaktadır. Devlet personel rejimi reformuyla, bütün kamu kurum ve kuruluşlarında benzer statüler arasındaki ekonomik ve sosyal farklılıkların ortadan kaldırılması, maaş ve ücret sisteminin sadeleştirilmesi ve ücret dengesizliklerinin giderilmesi hedeflenilmektedir. Bununla ilgili çalışmalar belirli bir düzeye ulaşmış olup, bu, kısa zamanda Bakanlar Kuruluna sunulacaktır.

Samsun Milletvekili Sayın Musa Uzunkaya'nın sorusuna cevabımız şöyle: Star TV ve aynı gruba ait diğer TV kanallarında yayınlanan bir siyasî partinin propagandasının, partilerarası eşitliğe aykırı olduğu gerekçesiyle yasaklandığı, aynı TV kanalında "bu bir reklamdır" diye, aynı siyasî partinin propagandasının, reklam nitelikli haber olarak tekrar yayınlandığının öngörüldüğü sorulmaktadır.

HALUK KOÇ (Samsun) - Hangi siyasî parti Sayın Bakan, AKP mi?

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - AK Parti.

HALUK KOÇ (Samsun) - Yani, şu anda Starda AK Partinin reklamı mı yayınlanıyor?

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Soruyu soran arkadaşımız Musa Uzunkaya, AK Partiye mensup milletvekilimiz.

HALUK KOÇ (Samsun) - Onu biliyorum da, yani, şu anda Starda AK Partinin reklamı mı yayınlanıyor; onu anlamak için...

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Hayır.

AHMET IŞIK (Konya) - Genç Partiden bahsediyor.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Herhalde, bunu gayet iyi  biliyorsunuz Sayın Koç.

HALUK KOÇ (Samsun) - Şu andaki konumu sordum Sayın Bakan. Güncel cevap verdiğiniz için!..

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bilmiyor musunuz yani?!.

HALUK KOÇ (Samsun) - Hayır, güncel cevap verdiğiniz için!.. Şu anda AK Partinin reklamı mı yayınlanıyor?

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bana sorulan soruya cevap veriyorum Sayın Koç. Eğer siz de bir soru sorarsanız ona da cevap veririm.

HALUK KOÇ (Samsun) - İki yıl önceydi...

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) - Kusura bakmayın Sayın Bakanım, arkadaşımız espri yapmak istedi.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Öyle mi?!.

HALUK KOÇ (Samsun) - Yok efendim, değil.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Peki, affedersiniz.

Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde ticarî faaliyet kapsamında yapılan teslim ve hizmetlerin; 1/3/a maddesinde ise posta, telefon, telgraf, teleks ve bunlara benzer hizmetler ile radyo ve televizyon hizmetlerinin Katma Değer Vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

Star TV Hizmetleri AŞ'nin televizyon kanalında yapılan reklam hizmetlerinin, grup şirketlerine ve sahiplerinin mensup olduğu siyasî partiye düşük bedelle verilip verilmediği, yapılacak vergi incelemesiyle anlaşılabilecektir. Bu konuda gerekli incelemeler de yapıldı. Madem, biraz daha güncelleştirelim konuyu; gerekli incelemeler de yapıldı, onlarla ilgili raporlar tanzim edildi ve gerekli yerlere de bu raporlar, uygulanmak üzere verilmiş oldu.

HALUK KOÇ (Samsun) - Herhalde uygun bir zamanda satılacak değil mi efendim Star?

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Biliyorsunuz bunlar TMSF'ye bağlı ve onların idaresi, yetkisi altında olan kuruluşlar. O da Bakanlığımla değil de, Başbakan Yardımcımız Abdüllatif Şener'le ilgili kuruluşlar olduğu için, herhalde, ilgili, soruları kendisi verecektir.

HALUK KOÇ (Samsun) - Sadece Star değil efendim, 17 tane...

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ama, en kısa zamanda bunların paraya  çevrilmesi -benim de, Bakanlığımın bildiği kadarıyla- önemli bir hedefidir TMSF'nin.

Adana Milletvekili Sayın Kemal Sağ'ın sorusuna cevabımız şöyledir:

Özelleştirme programındaki kuruluşların yönetim, denetim kurulu üyeliklerine atama, 4046 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (i) bendi gereğince Özelleştirme İdaresi Başkanlığının teklifi ve Başbakan veya Özelleştirmeden Sorumlu Bakan olarak tarafımca yapılmaktadır.

Ankara Milletvekili Sayın Yakup Kepenek'in sorusuna cevabımız şöyledir; soruyu isterseniz şöyle bir okuyayım. Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idarelerin boş memur kadrolarına verilecek açıktan atama izni toplamı 35 000 adedi geçemez, söz konusu toplam sayının kurum, kuruluşları itibariyle dağılımı Devlet Personel Başkanlığının bağlı olduğu bakan ile Maliye Bakanının müşterek önerisi üzerine Başbakan tarafından belirlenir hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca 21.4.2003 tarih ve 6685 sayılı yazımızla Başbakanlık makamından alınan onayla yükseköğretim kurumları için 3 200 kadroya açıktan atama izni verilmesi öngörülmüştür. Öngörülen bu sayının yükseköğretim kurumları arasında dağılımı hususunda Bakanlığımız ve Devlet Personel Başkanlığı temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantı sonucunda, yükseköğretim kurumlarının gelişmişlik düzeyi, faaliyet alanlarının il ve ilçeler arasındaki dağılımı, birim sayıları, öğrenci sayıları, öğretim elemanı yetiştirme projesindeki kontenjanları gibi kriterler dikkate alınarak kadro dağılımı yapılmış ve bu dağılım yükseköğretim kurumlarına bildirilmiştir. Bu dağılıma göre, unvan ve derece konusunda yükseköğretim kurumlarının bildirdikleri tercihler dikkate alınarak, söz konusu kadrolara açıktan atama izni verilmiştir.

Sayın Kepenek, bununla ilgili listemiz de vardır. Eğer arzu ederseniz onu da takdim ederiz.

Yine, Sayın Kepenek'in sorusu... Bilindiği üzere üniversite araştırma projelerinin giderleri, bütçeyle tahsis edilen cari ve yatırım ödenekleri ile dönersermaye gelirlerinden ayrılan paylarla, araştırma projelerinden sağlanan gelirlerle ve diğer bağış ve yardımlarla karşılanmaktadır. Bütçeyle tahsis edilen ödeneklerden araştırma projelerine ayrılan tutarlar dışında kalan kalemlerden elde edilen gelirler, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 58 inci maddesi uyarınca, üniversiteler adına özel gelir ve özel ödenek kaydedilmektedir.

4833 sayılı 2003 Malî Yılı Bütçe Kanununun 20 nci maddesinin (a) bendinde, özel gelir ve özel ödenek kaydedilen miktarları gerektiğinde iptal etmeye Bakanlığım yetkili kılınmıştır. Bu yetkiye binaen, 2003 yılı içerisinde özel gelir kaydedilerek çeşitli sebeplerle kullanılmamış bulunan üniversitelerin araştırma projelerine ait 117 milyar liralık tutar iptal edilerek genel bütçeye gelir kaydedilmiştir. Bu uygulamanın araştırma projelerine zarar vermesi söz konusu değildir. Zira, Hükümetimizin araştırma ve geliştirme projelerine desteği devam etmektedir.

Nitekim, 2003 yılı içerisinde desteklenmesine karar verilen araştırma projelerinden 2004 yılına sarkanlar ile 2004 yılında yürütülenlerin giderleri, 2004 yılı bütçesiyle tahsis edilen ödenekler ve bu projeler için kaydedilen özel ödeneklerle, bunun da yetmediği durumlarda ihtiyaç ve imkânlar gözönüne alınarak Bakanlığımız bütçesinin yedek ödenek tertibinden yapılan aktarmalarla karşılanmıştır.

Burada, tabiî, YÖK'ün de bilgisini alıyoruz. O projelerin YÖK tarafından da desteklenmesi muhakkak bize bildirilirse, o projeyi biz nasıl destekliyoruz, ödeneğini veriyoruz...

Hatay Milletvekili Sayın Züheyir Amber'in sorusuna cevaplarımız şöyledir: 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 18 inci maddesinin (C ) bendinin "ihale usulleri" başlıklı (c) alt bendinde "Pazarlık usulü: İhalelere birden fazla teklif sahibinden kapalı zarf içerisinde teklif almak şartıyla başlanabilir. Teklif sahipleriyle birden fazla pazarlık görüşmesi yapılabilir. Pazarlık görüşmeleri teklif sahipleriyle ayrı ayrı yapılır. Pazarlık görüşmelerinin, ihalenin herhangi bir aşamasında pazarlık görüşmelerine devam edilen teklif sahipleriyle müştereken yapılmasına komisyonca karar verilebilir. Komisyonca, pazarlık görüşmeleri sırasında ortaya çıkabilecek yeni durumlar karşısında, rekabete engel teşkil etmemek, ihale ilanında veya şartnamede yer alan hususlara aykırı olmamak ve pazarlık görüşmelerine devam edilen teklif sahiplerine eşit olarak uygulanmak kaydıyla yeni esaslar belirlenebilir. Komisyonca gerekli görüldüğü takdirde ihale, pazarlık görüşmesine devam edilen teklif sahiplerinin katılımıyla açık artırma suretiyle sonuçlandırılabilir. Bu husus ilanda veya şartnamede belirtilir. Görüşmeler komisyon tarafından bir tutanakla tespit edilir, tutanak komisyon üyeleri ve teklif sahiplerince imzalanır" şeklinde tarif edilmiştir.

Yasanın bu hükmü doğrultusunda hazırlanan TÜPRAŞ'ın yüzde 65,76 oranındaki hissesinin satışına ilişkin ihale, şartnamenin "ihale usulü" başlıklı 7 nci maddesinde "ihale, kapalı zarfla teklif alınmasını müteakip görüşmeler yapmak suretiyle, pazarlık usulüyle gerçekleştirilecektir. Tekliflerin komisyon tarafından değerlendirilmesini müteakip, tüm teklif sahipleri -veya kısa liste oluşturulması halinde, kısa listeye giren teklif sahipleri- pazarlık görüşmelerine davet edilecektir. Teklif sahipleriyle birden fazla görüşme yapılabilir. Pazarlık görüşmeleri teklif sahipleriyle ayrı ayrı yapılır. Pazarlık görüşmelerinin, ihalenin herhangi bir aşamasında pazarlık görüşmelerine devam edilen teklif sahipleriyle müştereken yapılmasına komisyonca karar verilebilir" deniliyor ve bu ihalenin de, usullerine ve kanuna uygun olarak yapıldığını burada belirtmek isterim.

Yalnız, bununla ilgili olarak, daha sonra -hepinizin de bildiği gibi- bu, Danıştay tarafından da iptal edildiği için, ihale çalışmalarına yeniden başlanılmıştır.

Yine, Prof. Dr. Sayın Yakup Kepenek'in sorusuna cevabımız şöyle:

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen özelleştirme çalışmaları çerçevesinde açılan ihalelerde uygulanacak yöntemler, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 18/c maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, TÜPRAŞ ihalesi, ilan ve şartnamesinde de açıkça belirtildiği üzere, pazarlık usulüyle yapılmıştır. 13.1.2004 tarihinde ihalenin nihaî tekliflerinin alınarak sonuçlandırılacağı, teklif sahipleri tarafından da imzalanan tutanakla, ilgili taraflara bildirilmiş olup, alınan nihaî teklifler sonucu ihale sonuçlandırılmıştır. Sonuç olarak, yapılan işlem, 4046 sayılı Kanuna, ihale ilanına ve ihale şartnamesine uygundur.

Sayın Kepenek, tabiî, bu da geçti, davalar görüldü. Biliyorsunuz, o da idare mahkemesinde iptal edildi, Danıştay da bunu onayladı ve dolayısıyla, bu ihale iptal edilmiş oldu Danıştay tarafından ve yeni ihale çalışmalarına tekrar başlanıldı ve bu arada da, aşağı yukarı yüzde 14,76 hissesi de, yakında,  halka arz yoluyla İMKB'da satıldı ve bununla ilgili olarak da -tahmin ediyorum- 444 000 000 veya 446 000 000 dolar kasamıza girmiş bulundu ve yüzde 51 hisse kaldı; onun da özelleştirilmesi için gerekli çalışmalara başlanılacak.

Samsun Milletvekilimiz Sayın Musa Uzunkaya tarafından Başkanlığınıza sözlü olarak cevaplandırılması için verilen soruya cevabımız da şöyle:

Vergi Barışı Kanunu kapsamında, mükellefler yaklaşık 6,5 katrilyon liralık 3 500 000 dosya için başvuruda bulunmuşlardır. Bu kanun çerçevesinde, toplam olarak 4,7 katrilyon lira tahsil edilmiştir ve bu para da kasamıza girmiştir.

Hatay Milletvekili Sayın Züheyir Amber tarafından verilen soruya cevabımız:

Çağdaş vergi sistemimize 1950'li yıllarda geçilmiştir. Topladığımız vergilerle ilgili bilgilere, her yıl Bütçe Kanununda yer vermekteyiz; ancak, burada, kısaca özetlemek gerekirse; esnafımız, Gelir Vergisi, Katma Değer Vergisi, stopaj, Gelir Vergisi gibi vergilere muhatap olmaktadır. Vergi kanunlarımızda KOBİ tanımı yoktur; ancak, Bakanlığım sırasında esnafımızın vergi yükünü hafifletmek amacıyla pek çok kanun çıkarılmıştır.

Muğla Milletvekili Sayın Fahrettin Üstün'ün sorusuna cevabımız:

58 ve 59 uncu hükümetler döneminde Bakanlığım merkez ve taşra teşkilatlarında 7.3.2005 tarihi itibariyle daire başkanı, daha üst yönetici, defterdar olarak, genel müdür ve üst görevlere 11, genel müdür yardımcısı 14, bakanlık müşaviri 9, maliye başkanı 8, hukuk müşaviri 2, daire başkanı 35, yurtdışı görevlere 20, defterdar yardımcılarından 10, merkez denetim elemanlarından 8 olmak üzere toplam 18 personel defterdar olarak, 32 defterdar ise rotasyona tabi tutularak, görev yeri değişikliği suretiyle atama yapılmıştır.

Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun sorusu... Ekici tütünleri satış piyasalarının desteklenmesine dair 196 sayılı Kanun ile 1177 sayılı Tütün ve Tütün Tekeli Kanununun vermiş olduğu yetkiye istinaden uzun yıllar Tekel AŞ'nin reel ihtiyaçları ve maliyet unsurları dikkate alınmadan yaprak tütün alımları maalesef yapılmıştır. Yapılan bu uygulamanın doğal sonucu olarak, Tekel AŞ, altından kalkamayacağı stok ve stok maliyetleriyle karşı karşıya kalmıştır. Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Yeniden Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün Mamullerinin Üretiminde, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 Sayılı Kanunda ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair 4733 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle beraber, sözleşmeli üretimi esas alan yeni bir uygulamaya başlanmıştır.

Yani, değerli arkadaşlar, öyle zamanlar geçirdi ki bu Türkiye, sırf popülizm uğruna, devlet ne kaybedermiş, bütçeye ne kadar yük yüklenirmiş, bunlar hiçbir zaman düşünülmemiş. Bütçeye yüklenen bu yükler yetmiş milyon insandan alınan vergilerle ödeniyor. Yani, öyle politikalar takip edilmiş ki, bu yetmiş milyon insandan alınan vergiler nasıl harcanacak, hiç, katiyen düşünülmemiş. Bu tütün alımları buna örnek. Öyle zamanlar olmuş ki "damda ekseniz bile alacağız" denilmiş. Damda tütün ekilse alınır mı yani, o iş olur mu?! Sonra, bu para nereden ödeniyor?! Nereden, bu paralar kimden, kimin cebinden ödeniyor?! O sözleri veren politikacıların cebinden ödenmiyor, bu milletin cebinden ödeniyor. Buna dikkat ettiğiniz zaman sağda solda birtakım siyaset bezirgânları kalkıp laf ediyorlar. Halkın cebinden çıkan paraya sahip çıkacağız. Malî disiplin bu. Biz bunu yapıyoruz. (AK Parti sıralarından alkışlar)

HALUK KOÇ (Samsun)- Başka cebe de girmeyecek ama, Sayın Bakan!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla)- Halkın hizmetine sunmak lazım onları. Yoksa...

HALUK KOÇ (Samsun)- Bu tamam... Başka cebe girmeyecek!

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla)- Haa, başka cebe girmek için de uğraşmayacaksınız.

HALUK KOÇ (Samsun)- Tabiî, biz değil yani...

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla)- Yani, belli kimseler yattığı yerden milyarlarca para alsın diye onların yanında olmayacaksınız. Değil mi?.. Olmaz.

HALUK KOÇ (Samsun)- Mısır da ithal edilmeyecek!..

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Mısır, ihtiyaç varsa ithal edilir, yoksa ithal edilmez; bunları öğrenelim yani. (Gülüşmeler)

Söz konusu kanun, destekleme alımlarını kaldırarak -bu sözleşmeli kanunla- ihtiyaç dışı tütün üretiminin önüne geçmiştir.

Malatya bölgesinde Tekel AŞ tarafından satın alınan tütünler, uzun yıllardan beri, gerek sigara fabrikalarının harmanlarında kullanılmaması gerekse yurtdışına ihraç edilememesi nedeniyle atıl stoklar oluşturulmuştur.

Tekel, 4733 sayılı Yasanın vermiş olduğu yetki ve sorumluluk paralelinde, fabrikalarının reel ihtiyacına göre üretimini planlamak zorunda kalmıştır. Bu çerçevede, söz konusu bölgede ihtiyaç duyulmayan bir tütünün üretimini devam ettirmek kaynakların israfına neden olacağından, ekonomik değildir.

Malatya bölgesi tütünleri sigara fabrikalarında kullanılmamaktadır. Halen, stoklarda, 1993-2002 ürün yıllarını kapsayan, 1 000 000 kilogram işlenmiş, 11 720 000 kilogram da işlenmemiş olmak üzere, toplam 12 720 000 kilogram ihtiyaç fazlası tütün mevcuttur. Bu miktara, 2003 ürün yılında satın alınacak, yaklaşık 700 000 kilogram tütün dahil değildir.

Tekel AŞ'nin 2004 ürün yılında, yurt genelinde bazı alım noktalarında tütün üretim ve alım-satım sözleşmesi imzalanmasının nedenlerini, söz konusu alım noktalarında üretilen tütünlerin sigara fabrikalarında kullanılmaması, söz konusu tütünlerin, yapılan tüm tanıtım girişimlerine rağmen yurtdışı talebinin sağlanamaması, bu menşelerle ilgili yüksek miktarda stok bulunması, üretilen tütün miktarının o menşe için teşkilat bulundurmayı gerektirecek yekûn teşkil etmemesi, ekici taleplerinin yok denecek düzeyde asgarîye inmiş olması şeklinde özetlemek mümkündür. Uygulama, yurt genelinde yapılmaktadır.

Tekel AŞ Ege Bölgesinde Çine, Germencik, Nazilli, Söke gibi, Turgutlu da olmak üzere, 14 alım noktasında, Karadeniz Bölgesinde 3 alım noktasında, Marmara Bölgesinde 6 alım noktasında, doğu bölgesinde 7 alım noktasında 2004 ürünü için tütün üretim ve alım-satım sözleşmesi imzalamaktan vazgeçmiş ve bunu üreticilere bildirmiştir.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından uygulanan tütün üretiminden vazgeçip, alternatif ürün yetiştiren üreticilerin desteklenmesine dair karar kapsamında, Malatya bölgesi tütün üreticilerinin farklı ürünlere yönlendirilme ve ekonomik olarak desteklenmesi imkânları mevcuttur. 4733 sayılı Yasayla Türkiye genelinde tütün üretimine serbestlik getirilmiştir. Bu çerçevede, söz konusu alım noktalarında tütün üreticilerinin üretim yapmalarına mâni bir durum söz konusu değildir. Ancak, Tekel AŞ, ihtiyaç duymaması nedeniyle, 2004 ürün yılı için sözleşme yapmayacaktır. Tekel AŞ, 3 tütün alım merkezini yeniden açmayı şu an için düşünmemektedir.

Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün'ün sorusuna cevabımız:

20.2.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 7898 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki esasları ve 1992 yılından sonra özelleştirilen kuruluşlarda çalışırken işini kaybedenlerin, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici personel statüsünde işe yerleştirilmelerine karar verilmiştir.

HALUK KOÇ (Samsun) - Bir altı ay dolayısıyla mağdur olanlar var Sayın Bakan; söz vermiştiniz?..

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Söz vermedim.

HALUK KOÇ (Samsun) - Verdiniz efendim; Plan-Bütçe'de Sayın Sait Açba'nın odasında söz vermiştiniz, sonra, komisyona girdiniz, unuttunuz...

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Yok... Yok...

HALUK KOÇ (Samsun) - Bir cumartesi günü, olağanüstü toplantı...

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, herkes geliyor Maliye Bakanına "söz verdin" diyor; o da ayrı bir mesele. Sade zatıâliniz değil Sayın Milletvekilim. Böyle, geliyorlar; Maliye Bakanı, tabiî, para bakanı olduğu için; ben de yahu ne zaman söz verdim, nasıl verdim... Şimdi, ben bir defa, kendi kendime, söz vermemeye söz verdim. (AK Parti sıralarından alkışlar) O bakımdan... Yani, sonra, Maliye Bakanının parası varsa verir, yoksa vermez. Onu da bilin. "Söz verdiniz de.." Yok... O arkadaşlar, ilgili arkadaşlara da sorarsınız. Çeşitli defalar buraya geldiler. Ben katiyen sizlere söz vermiyorum diye onlara çeşitli defalar söyledim.

HALUK KOÇ (Samsun) - Komisyon toplantısı öncesi Sayın Sait Açba'nın odasında verdiniz sözü de efendim, onun için.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Efendim, önce Genel Kurulda bulunan milletvekillerimize cevap verseniz de, olmayanlara bilahara cevap verseniz daha iyi olmaz mı? Cevaplandırılması gereken daha 40 tane soru önergesi var.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Aşağı yukarı olanlarla olmayanları ben burada ayırt ediyorum. Olanlara çok daha geniş cevap vermeye çalışıyorum, Sayın Mevlütoğlu'na olduğu gibi, Mevlüt Beye olduğu gibi.

HALUK KOÇ (Samsun) - Mevlütoğlu değil, Aslanoğlu.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Deamla) - Evet, Mevlüt Beye...

Mevlüt Arslan Beye...

Muğla Milletvekili Sayın Dr. Ali Arslan...

ALİ ARSLAN (Muğla) - Buradayım efendim.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ali Beyle zaten yakında beraberdik.

Bilindiği üzere, 2.2.1981 tarih ve 2380 sayılı Kanun ile 10.7.2004 tarih ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve bu kanunla mülga 3030 sayılı Kanun hükümlerine göre belediyelere, il özel idarelerine ve büyükşehir belediyelerine, genel bütçe vergi gelirleri üzerinden, söz konusu kanunlarda belirtilen nispetler ve gerekçeler dahilinde pay verilmektedir. Mahallî idareler hizmetlerinin önemli bir kısmını bu paylarla finanse etmektedirler. Bu payların ödenmesinde, nüfus ve gelişmişlik düzeyi gibi, ilgili kanunlarında belirtilen ölçütler esas alınmaktadır. Buna ilaveten, belediyelerin malî imkânlarının kısıtlı olduğu dikkate alınarak, her yıl Bakanlığımız bütçesine, belediyelere aktarılmak üzere "belediyelere yardım" adı altında ödenek konulmaktadır. Bu amaçla 2004 Malî Yılı Bütçe Kanununa 55 trilyon liralık, 2005 Malî Yılı Bütçe Kanununa ise 52 000 000 YTL'lik bir ödenek konulmuş ve bu kanunlarda, Bakanlığımız bütçesinde yer alan bu ödeneği belediyelere yardım olarak kullandırmaya bizzat Maliye Bakanı yetkili kılınmıştır.

Hükümetimiz, bu ödenekten belediyelere yardım yaparken siyasî parti ayırımı gözetmemektedir. Belediyelere, genel olarak, aslî fonksiyonlarını sürdürebilmeleri ve temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için nüfusları oranında yardım yapılmakla birlikte, istisnaen, bu yardım miktarı, belediyelerin gelişmişlik durumları, kültür ve turizm faaliyetleri, maruz kaldıkları doğal afetler gibi nedenlere bağlı olarak da değişebilmektedir.

Kültür ve Turizm Bakanlığının, belediyelere aktarılmak üzere kendi bütçesinde herhangi bir ödeneği bulunmamaktadır.

Saygıyla arz edilir.

ALİ ARSLAN (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Ayırım yapmıyorsunuz...

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ayırım yapmıyoruz.

Belediyelere ayırım olmaz, belediyenin partisi olmaz arkadaşlar.

ALİ ARSLAN (Muğla) - Sayın Bakan, yapıyoruz demiş ama... Sayın Erkan Mumcu...

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Belediye, hizmet yeridir. Dolayısıyla, o konuda bilhassa Sayın Başbakanımız fevkalade hassas bir şekilde davranmaktadır ve yaptığımız yardımları da bizzat kendisi görmektedir. Yani, siyasî bir mülahazayla bir şeye asla izin vermez.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya)  - Bir de sizin yaptığınız yardım var, Maliye Bakanlığı olarak senede iki defa yardım yapıyorsunuz ya...

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - İşte, ben onu, neyse... Belediye başkanının siyaseti olmaz, partisi olmaz.

AHMET IŞIK (Konya) - Nüfus kıstası var değil mi, Sayın Bakanım?

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Evet, nüfus kıstası var, en önemli kıstas nüfus kıstası.

Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un sorusuna cevabımız:

Devletin ekonomik faaliyetlerinden elini çekme anlayışının gereği olarak ve ekonomiye olan katkısını daha da artırmak amacıyla 4971 sayılı Bazı Kanunlarda ve Millî Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla Millî Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü özelleştirme kapsamına alınmıştır.

Yine, Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel Beyin sorusuna cevap:

Balıkesir İli Erdek İlçesi Tatlısu Köyü Kalınburun Mevkiinde bulunan ve köy gelişim alanı olarak köy tüzelkişiliğince tahsisi istenilen devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 3 875 metrekare yüzölçümlü taşınmaz üzerinde tersane inşa edilmek üzere, konuyla ilgili mevzuata uygun olarak, Denizcilik Müsteşarlığının uygun görüşü ve talebi üzerine, Bakanlığımca, Alper Ergün isimli şahsa 1 yıl süreyle kiraya verilmiştir.

Niğde Milletvekili Sayın Orhan Eraslan'ın sorusuna cevabımız:

Bilindiği gibi, Katma Değer Vergisi, günümüz harcama vergilerinin en gelişmiş türü olarak ülkemizde uygulanmaktadır. Burada, lokantaların durumunu soruyordu; lokantaların bazı hammaddeleri yüzde 1'le alınmasına rağmen, yüzde 18 KDV'ye tabi; aradaki yüzde 17 gibi fazla bir bedeli kendileri ödüyor; bununla ilgili bir şey düşünüyor musunuz diye... KDV'yle ilgili olarak her zaman bir çalışmamız söz konusudur. Şimdiye kadar KDV'de birtakım indirimler yaptık. Bunlarla da ilgili çalışmalarımız devam ediyor.

Denizli Milletvekili Sayın Ümmet Kandoğan'ın sorusu... 2002 yılı yatırım programının daha rasyonel bir yapıya kavuşturulmasını teminen, 2001 yılı yatırım programında yer aldığı halde, yapılabilirliğini veya önceliğini yitirmiş bazı projeler, 2001 yılı program kararnamesinin 7/A maddesine göre, Yüksek Planlama Kurulunun 11.12.2001 tarihli ve 126 sayılı kararı ve Bakanlar Kurulunun 3458 sayılı kararıyla yatırım programından çıkarılmıştır.

Bursa Milletvekili Sayın Küçükaşık tarafından Bakanlığımıza verilen ve tarafımdan sözlü olarak cevaplandırılması istenen soruya...

MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Geniş olsun; buradayım...

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - O zaman, geniş geniş anlatayım; aşağıda açıklıyoruz.

Bursa İli Karacabey İlçesi Subaşı, Canbaz ve Seyran Köylerinde bulunan Hazineye ait 13 adet taşınmazın organize sanayi bölgesi olarak ayrılması nedeniyle, bu amaçla kullanılmak üzere, Bursa Karacabey Organize Sanayi Bölgesine satışı yapılmıştır.

4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 4916 sayılı Kanunla değişik 4 üncü maddesinin yedinci fıkrasına göre, Hazine taşınmazlarının 493 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesine göre, talebin yapıldığı yıl için belirlenen harca esas değeri üzerinden satışı yapılmaktadır.

MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Ama, kıymet takdiri yapılmadı.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bu nedenle, söz konusu 13 parçada toplam 3 696 -dönüm diyelim- taşınmazın 2004 yılı için belirlenen 13 316 Türk Lirası harca esas değeri üzerinden toplam 49 219 211 337 TL bedelle satışı yapılmıştır.

4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunuyla, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca organize sanayi bölgesi kurulması kararlaştırılmış yerlerdeki Hazineye ait taşınmazların, bu kanun hükümlerine göre kurulmuş organize sanayi bölgelerine satışına imkân getirilmiştir.

Anılan kanun çerçevesinde, 13 parça taşınmazın 1/25 000 ölçekli planda organize sanayi bölgesi olarak ayrılması nedeniyle, Sanayi Bakanlığınca kuruluş protokolü onaylanmış ve yetki belgesi verilmiş bulunan Bursa Karacabey Organize Sanayi Bölgesine satışı uygun görülmüş olup, satış işleminin iptal edilmesini gerektiren herhangi bir durum söz konusu değildir.

Bilgilerinize arz olunur.

MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Karacabey'de değil, Bursa'da, Karacabey'le alakalı değil. 75 inci Yıl KOBİ Toplu  İşyeri Yapı Kooperatifi, KOTİYAK... Bursa Karacabey değil, size yanlış bilgi vermişler. Bursa Karacabey'de öyle bir OSB yok. Bursa'daki sadece birkaç tane kooperatife verildi, bir kooperatife verildi. Karacabey'le hiç alakası yok. Kıymet takdiri de yapılmadı.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Bu kuruluşa Sanayi Bakanlığınca yetki belgesi veriliyor; bu yetki belgesi de onaylanıyor Bakanlık tarafından.

MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Sizin dönümünü 13 000 000'a sattığınız yeri daha şimdiden 4 milyara satıyorlar.

BAŞKAN - Sayın Küçükaşık, sıranız gelecek; lütfen...

MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Bir şirket var; dönümü 4 milyara satıyor!

BAŞKAN - Lütfen, sıranız geldiği zaman açıklarsınız.

Buyurun Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Antalya Milletvekili Sayın Feridun Baloğlu'nun sorusuna cevabımız şöyle:

Kadir Alim'in, olaydan bir hafta önce serasının üzerinden geçen enerji hattının kaldırılması için TEDAŞ'a başvurduğu doğrudur. Serik İlçesinde, enerji hatlarının tesisindeki teknik hatalardan dolayı üç beş kişi hafif şekilde yaralanmıştır. Kadir Alim'in enerji nakil hattına dokunarak ağır şekilde yaralandığı; Serik İlçesi Abdurrahmanlar Kasabası Şatırlı-Akmezar Mevkiinde yapılan incelemeye göre, Kadir Alim'in serasının üzerinden geçen ve kazaya sebep olan enerji nakil hattı, Şatırlı Köyü Muhtarlığının içmesuyu trafosuna ait, bakım-onarımı muhtarlıkça yapılan özel hat olup, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 1989 yılında yapıldığı; seranın, anılan hattan sonra 1995 yılında inşa edildiği; Kepez Elektrik abonesi adı geçen kişinin, Kepez Elektrik'in devlete geçişinden sonra TEDAŞ'a herhangi bir abonelik başvurusunun olmadığı; TEDAŞ'ça, özel hat olduğu için, bu hat üzerinde hiçbir işlem yapılmadığı anlaşılmıştır.

Antalya Milletvekili Sayın Feridun Baloğlu'nun Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler'e tevcih ettiği ve ilgisi nedeniyle Bakanlığımıza gelen soru önergesine cevabımız:

Antalya İli Kaş İlçesi Kalkan-İslamlar Köyü İncebel Mevkiinde ikamet eden vatandaşların kaliteli elektrik kullanmadığına ilişkin şikâyetler, TEDAŞ müessese müdürlüğü elemanlarınca önceden yerinde incelenmiştir. Yerinde yapılan incelemede, adı geçen mahalleye yeni bir trafo postası tesis edilmesi gerektiği tespit edilmiş ve yeni trafo konularak sisteme elektrik enerjisi verilmiştir.

Muğla Milletvekili Sayın Fahrettin Üstün'ün sorusuna cevabımız:

Bilindiği gibi, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın George Bush, ilgili diğer devlet ve hükümet başkanlarıyla birlikte, NATO Zirvesi kapsamında, 26-29 Haziran 2004 tarihlerinde ülkemize gelmiş; diğer devlet ve hükümet başkanlarından ayrı olarak, 26-27 Haziran 2004 tarihinde Ankara'yı da ziyaret etmiştir. Sayın Bush'un İstanbul ziyareti tamamen NATO Zirvesine katılımdan ibaret olup, kendisine, diğer devlet ve hükümet başkanlarından ayrıcalıklı herhangi bir muamele ve masraf yapılmamıştır.

Iğdır Milletvekili Sayın Prof. Dr. Dursun Akdemir'in sorusu... 58 ve 59 uncu cumhuriyet hükümetleri döneminde, Devlet Memurluğu Sınavı (DMS) sonucu 6 kişi, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) sonucu 1 734 kişinin Bakanlığıma açıktan ataması yapılmıştır. Bakanlığımı tercih ettiği halde, daha az puanla göreve başlatılan personel bulunmamaktadır.

Bilecik Milletvekili Sayın Yaşar Tüzün'ün sorusu... Yine, lojmanlarla ilgili olarak soru. Daha önce de belirttiğim gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisi lojmanlarının bulunduğu alanın, yapılan imar planı tadilatıyla, Türkiye Ticaret Merkezi alanı olarak ayrılmak suretiyle satışı planlanmıştır. Bugüne kadar -biraz önce söylediğim gibi- blokların satışı yapılmış, otel yeri satışı yapılmış, dükkân yeri satışı yapılmış ve villa satışlarından belli bir kısmının satışı gerçekleşmiştir.

Balıkesir Milletvekili Sayın Sedat Pekel tarafından sözlü olarak cevaplandırmam kaydıyla verilen soruya cevap:

"Değerli taşlardan Katma Değer Vergisi alınmamasına karşın, yurttaşlarımızın temel ihtiyaç maddelerinden Katma Değer Vergisi alınmasını" şeklinde bir soru.

Biliyorsunuz, kıymetli taşlarda iki türlü vergi var; bir, yüzde 18 Katma Değer Vergisi var, bir de yüzde 6,7 Özel Tüketim Vergisi var.

Bu değerli taşlar ülkemizde işleniyor; büyük çapta dışarıdan ithal ediliyor, ülkemizde işleniyor ve bunların büyük bir kısmı da dışarıya ihraç ediliyor.

Bu sektörün geliştirilmesi maksadıyla, zaten, altın, Katma Değer Vergisine tabi değil. Ayrıca, o değerli taşların Katma Değer Vergilerini de kaldırmak suretiyle, bunun ihracatının çok büyük miktarda ve dünya kuyumculuk ve kıymetli taş sektöründe Türkiye'nin önemli bir yer alması hedeflenmiştir. Bunlardan yalnız 6,7 oranındaki ÖTV alınmaya devam etmektedir; fakat, bu yaptığımız işlemler neticesinde, verdiğimiz bu teşvik neticesinde, kuyumculuk ve kıymetli taşlar sektörü çok büyük bir atılım yapmıştır. Şu anda, dünyada, İtalya'dan sonra ikinci büyük ülke olarak ismimiz, Türkiye'nin ismi geçmektedir ve Türkiye, bu konuda, her geçen gün dev adımlarla ihracatına yeni ihracatlar katmaktadır. Bunu, yurt dışında da görmeye devam ediyoruz ve bundan dolayı da, bu sektörümüz, bizim için, Türkiye için çok çok önemli bir sektördür. Katma Değer Vergisinde kendilerine tanıdığımız teşvik, Türkiye'ye 100 milyonlarla, hatta milyarlarla dolar döviz getirmektedir.

İzmir Milletvekili Sayın Vezir Akdemir'in sorusu...

Bilindiği üzere, genel olarak kamu personeli ücret artışları, devletin malî imkânları, memleketin ekonomik gelişmesi, genel geçim şartları ile yıllık enflasyon oranları gözönünde bulundurulmak suretiyle tespit edilmektedir. Buna rağmen, geldiğimiz zamandan itibaren, kamu personeli hiçbir zaman enflasyona ezdirilmemiş, aksine maaşlarında reel olarak birtakım artışlar dahi sağlanmıştır. Bunları çeşitli defalar arz ettik. Bu, zaten bütçelerimizde de bütün kamuya yansıtılmıştır. Yine, 2004 yılında ve 2005 yılında yaptığımız -daha önceki cevaplarımda belirttiğim gibi- zamlarla yine kamu personeline gereken önem verilmiştir ve verilmeye devam edilecektir.

Yine, Sayın Vezir Akdemir, vergi gelirlerinin yüzde 69'unun dolaylı vergilerden oluştuğundan bahisle, nihaî tüketicileri etkileyen bu eşitsizliği... Değerli taşlara Katma Değer Vergisi uygulanmazken, temel gıdalara yüzde 8 oranında Katma Değer Vergisi uygulaması hususundaki eşitsizliğin giderilmesi konusunda Bakanlığımızın çalışma yapıp yapmadığını soruyor.

Kıymetli taşlarla ilgili bilgileri verdim. Türkiye'de sürekli olarak, bir taraftan, toplam vergi gelirinin artırılması sağlanırken, aynı zamanda vergilerin kalitesinin de iyileştirilmesine çalışılmaktadır. Bilhassa, burada kayıtdışı vergiyle ilgili olarak Bakanlığımız önemli çalışmalar yapmaktadır.

Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün sorusunun cevabı şöyledir: Yatağan Termik Santralı Bacagazı Arıtma Tesisi yüklenicisi olan LURGI ve Güriş Konsorsiyumu, 1.11.2004 tarihi itibariyle gerekli girişimleri başlatmıştır. Söz konusu tesiste kullanılan malzemelerle ilgili radyoaktif ölçümleri Türkiye Atom Enerjisi tarafından yapılmış olup, en son 2001 yılında kontrol edilmiştir. Ayrıca, Yatağan Termik Santralı İşletme Müdürlüğünde mevcut olan radyometreyle aylık radyoaktif ölçümleri yapılmaktadır.

Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu'nun sorusu... Antalya İline bağlı Finike ve Kale İlçeleri arasında karayolu genişletmesi çalışmaları nedeniyle, yol yapımını üstlenen yüklenici firmanın dinamitli çalışmasından, Kale İlçesi merkezini besleyen Finike trafo merkezi, Kaş sağ sol enerji nakil hattında arızalar meydana gelmiştir, kısa süreli enerji kesintisi yaşanmıştır. Yol yapımında dinamitli çalışma nedeniyle meydana gelen ve olabilecek elektrik kesintisini önlemek için, Kaş trafo merkezinden Kale içi geçici olarak enerjilendirilmiştir; belirtildiği gibi 15 günlük elektrik kesintisi olmamıştır.

Adıyaman Milletvekili Sayın Şevket Gürsoy'un sorusuna cevabımız: Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde, kamu iktisadî teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseler, işletmeler ve kuruluşlarda üretilen mal ve hizmet bedellerinden, işletmecilik gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç, herhangi bir kişi ve kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanamaz hükmü yer almaktadır. TEDAŞ'ın, enerji alan herhangi bir abone grubuna, ücretsiz veya indirimli tarife uygulanması için çalışması bulunmamaktadır.

Hatay Milletvekili Sayın Züheyir Amber'in sorusuna cevabımız: Mahallî idarelerin kadrolarının ihdası 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesine göre yapılmaktadır.

Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un sorusuna cevap: Bu önergede yer alan hususlar Bakanlığımın ilgi alanına girmediğinden, cevaplandırılmak üzere Sayın Ali Babacan'a bağlı bulunan Hazine Müsteşarlığına gönderilmiştir. Tahmin ediyorum, Sayın Ali Babacan, benden önce yapmış olduğu konuşmada bu cevabı vermiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ankara Milletvekili Sayın İsmet Çanakçı tarafından sorulan soruya cevabımız: Ankara İli Keçiören İlçesi Etlik Mahallesinde bulunan ve imar planında park ve spor alanı olarak ayrılan 12 258 metrekare yüzölçümlü taşınmaz, beş yıl süreyle, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 51/G maddesi uyarınca Gerim Sportif ve Kültürel Eğlence Tesisleri AŞ'ye kiraya verilmiş olup, 22.7.2004 tarihinde sözleşme süresi sona ermiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ankara Milletvekili Sayın İsmet Çanakcı'nın sorusuna cevabımız: Ankara İli Keçiören İlçesi Etlik Mahallesinde bulunan 20 208 metrekare yüzölçümlü taşınmaz, imar planında Karayolları 47 nci Şube Şefliği olarak ayrılmış olup, 5138/20208Keçiören Belediyesine hissesi, 6805/20208 hissesi Karayolları Genel Müdürlüğüne ve 8 268/20208 hissesi de Hazineye aittir.

Balıkesir Milletvekili Sayın Sedat Pekel'in "2004 yılı Ekim ayında dünya petrol fiyatları, 1980 yılından sonra rekor fiyatlarda artış göstermiş; ancak, kasım ayında fiyatlarda düşüş yaşanmıştır. Yine aynı dönemde, dolar kurunda sert düşüşler yaşanmıştır. Buna göre,

1- 1 Ocak 2004 ve 30 Kasım 2004 tarihleri arasında akaryakıt ürünleri fiyatlarında değişik oranlarda ve Otomatik Fiyat Sistemi (OFS) kapsamında kaç kez zam yapılmıştır?

2- Bu zamlardan kaçı Özel Tüketim Vergisine yapılan düzenlemelerle, kaçı dünya petrol piyasalarındaki hampetrol ve hampetrol ürünlerinin artışıyla ilgilidir" şeklindeki sorusuna da şöyle cevap verelim: Akaryakıt ürünlerinin fiyatlandırılmasında otomatik fiyatlandırma sistemi uygulanmaktadır. Bu sistemde, akaryakıt ürünlerinin alım satım fiyatlandırmaları, Bakanlar Kurulu kararı kapsamında Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığınca belirlenen tabanfiyat esasına göre tespit edilmektedir. Tavanfiyatının belirlenmesinde en önemli iki unsur; uluslararası petrol fiyatları ve döviz kurudur. Tavanfiyatı, uluslararası petrol fiyatları ve döviz kurunda meydana gelen değişikliklere bağlı değişmektedir. Zaten, bu da tamamen kaldırıldı; şimdi, serbest piyasaya geçildi; ona göre, serbest piyasa bunu belirliyor.

Mersin Milletvekili Sayın Hüseyin Güler'in sorusuna cevabımız: Devlet memuru ve bunların emeklilerinin özel sağlık kurumu ve kuruluşlarında tedavi imkânı sağlanmasına yönelik uygulama 2003 tarihinde başlamış; bilahara, 23.9.2003 tarihinde özel sağlık kurum ve kuruluşlarını temsil eden derneklerle yapılan protokol çerçevesinde, paket fiyatlar uygulamaya konulmuştur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Iğdır Milletvekili Prof. Dr. Sayın Dursun Akdemir'in sorusuna cevabımız: Bilindiği üzere, bütçe kanunlarında cari giderler için malî yılbaşında iller itibariyle ödenek tahsisi yapılmamaktadır. Bununla birlikte, illerin yıl içinde doğan ödenek ihtiyaçları, talepler halinde Bakanlığımızca değerlendirilmek suretiyle karşılanmaktadır. Bu doğrultuda, Iğdır İline, 2004 malî yılı Bakanlığımız bütçesinin çeşitli tertiplerinden 1 754 189 600 000 lira ödenek gönderilmiştir.

Malatya Milletvekilimiz Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun sorusuna cevabımız: 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu, 27 Kasım 1994 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş; bu yasayla, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kurulmuştur. Özelleştirme İdaresi Başkanlığının oluşturulmasından bugüne kadar gerçekleştirilen özelleştirme uygulamalarından elde edilen gelirler aşağıda sunulmuştur.

Toplamını söyleyeyim; isterseniz, bunu size de verebilirim Mevlüt Bey.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Lütfedersiniz.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Toplam,

8 146 000 136 180 TL, idare harcamaları 41 199 728, ilan ve reklam giderleri 23 394 618; toplam 78 625 767. Tabiî, bunu 78 trilyon olarak görmek lazım.

Yüzde 50'nin üzerinde kamu payı hisse senedi satışı yoluyla özelleştirilen şirketler ile varlık satışı yoluyla özelleştirilen işletme ve iştiraklerin özelleştirme sonrası faaliyet durumlarını gösteren tablo ekte sunulmuştur. Özelleştirilen şirket ve işletmeler ile 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde başka kamu kurumuna devredilen, kapatılan veya tasfiye edilen şirket işletmelerde bu işlemlerin yapıldığı personel hareketleri... Bunları size yazılı olarak ben sunayım hepsini veyahut da buradan vereyim; çünkü, burada uzun tablolar var; onları size takdim edeyim.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Lütfedersiniz...

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Yine, Mevlüt Beyin bir sorusu... Genel aydınlatmada tüketilen enerji bedellerinin belediye ve il özel idarelerine tahakkuk ettirilmesi 4736 sayılı Kanun gereğince çıkarılan ve 24763 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla uygulamaya konulmuştur, 2002 yılında.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - 56 ncı hükümet döneminde...

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - 8.1.2002 tarih...

Yine, ilgili kuruluşlar 2002'ye 4100 sayılı Bakanlar Kurulu kararının uygulanmasının durdurulması amacıyla mahkemeye başvurmuş; ancak, Danıştay İdarî Davalar Genel Kurulunca yürütmenin durdurulması talebinin reddine ve Başbakanlığın itirazının kabulüne karar verilmiştir. Bunun üzerine, genel aydınlatmada tüketilen enerji tutarlarıyla ilgili kanun gereği, belediye sınırları içerisinde genel aydınlatmada tüketilen enerjinin tutarı için ilgili belediyelere, belediye sınırları dışında ise sayaç takılmak suretiyle ölçüm yapılarak ilgili özel idarelerine fatura tahakkuk ettirilmeye başlanmıştır. Yalnız, bununla ilgili olarak,Hükümetimizin bir çalışması söz konusudur; bu çalışma devam etmektedir.

Sayın Ümmet Kandoğan'ın sorusuna cevabımız: Bakanlığıma, Başbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarından asaleten 692 personel atanmış olup, bunlardan üst kadrolara atanan personel bulunmamaktadır.

Evet, Balıkesir Milletvekili Sayın Ali Kemal Deveciler'in...

ALİ KEMAL DEVECİLER (Balıkesir) - Son olduğu için açıklamalı ve net cevap bekliyorum.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Evet, şimdi, soru, Balıkesir İli Burhaniye İlçesinde 4046 sayılı Kanun kapsamında programa alınarak Özelleştirme İdaresine devri yapılan ve ihaleye çıkılan... Haa, burada özelleştirme de yok denmiştir. Bu gayrimenkul, Millî Emlak tarafından çeşitli defalar ihaleye çıkarılmıştır ve satılamamıştır. Şimdi, üniversite bizden talep etmektedir. Bu konuya Bakanlığımız tarafından sıcak bakılıyor. Bununla ilgili olarak ilgili işlem yakında bitirilecektir.

Peki, teşekkür ederim.

ALİ KEMAL DEVECİLER (Balıkesir) - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; beni sabırla dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum. İlgili arkadaşlarıma da bundan sonra bu kadar soru sormamalarını da derseniz, sizleri bu kadar sıkı şeye sokmayız. (Gülüşmeler)

ALİ ARSLAN (Muğla) - Vazgeçtik...

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Ama, tabiî, Türkiye Büyük Millet Meclisi milletin iradesinin teşekkül ettiği bir yerdir, Yüce Meclistir. Buranın çatısı altında bulunan milletvekilleri her türlü soruyu bizlere soracaklardır; bu, demokratik haklarıdır. Biz de karşılarına gelip, karşınıza gelip, bunlara açık açık cevap vermek mecburiyetindeyiz, şimdi olduğu gibi.

Peki, hepinize çok teşekkür ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

OSMAN ÖZCAN (Antalya) - Biz teşekkür ederiz Sayın Bakan.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.

Sayın milletvekilleri, sorular Sayın Maliye Bakanı tarafından cevaplandırılmıştır.

Şimdi, Başkanlığa kısa bir açıklama talebinde bulunan değerli milletvekillerimiz var; sırayla, ben -Sayın Bakanım, izin verirseniz- kendilerine, kısa, zaten yerinden söz vereceğim.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (İstanbul) - Estağfurullah.

BAŞKAN - Sayın Kepenek, sorunuzu soracak mısınız, istiyor musunuz ya da bir açıklama tabiî, sorudan ziyade bu.

YAKUP KEPENEK (Ankara) - Evet Sayın Başkan.

BAŞKAN - Peki, mikrofonunuzu açıyorum; buyurun.

Kısa rica ediyorum.

YAKUP KEPENEK (Ankara) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu geç saatte, arkadaşlarımızın sabrını tüketmek istemem. Ben, Sayın Bakanımıza, gösterdiği duyarlılık için ve açıklamaları için içtenlikle teşekkür ediyorum. Doğru dürüst bir hesap verme, denetleme süreci yaşamakta olduğumuzun mutluluğunu taşıyorum ve teşekkür ediyorum.

Burada iki konuya değinmeme izin veriniz. Bunlardan bir tanesi, hükümetinizin üniversitelere verdiği kadrolar yetersiz kalıyor. Sayısını verdiğiniz bu 3 200 kadronun içinde araştırma görevlilerinden başka sekreterler, teknik elemanlar ve uzmanlar da var. Oysa, bir önceki hükümet zamanında, yılda, yalnızca araştırma görevlisi olarak 4 250 kişilik kadro tahsis ediliyordu. Dolayısıyla, burada bir azalma var ve üniversiteler araştırma görevlisi yetersizliğinden çok yakınıyorlar. Dilerim, bu yılın uygulamasında bu eksiklik giderilir. Bu arada, Malatya İnönü ve Eskişehir Osmangazi Üniversitelerinin kadro yasalarının henüz çıkmamış olduğunu da, bu konuda tekliflerimizin olduğunu da belirteyim Sayın Bakanım.

Bu arada, araştırma kaynağı olarak dönersermaye kesintileri bir tarafa, hükümetimizin, bu yıl, bütçeden 450 trilyon dolayında -eski parayla- bir kaynak ayırmış olmasını da üniversitelerin olumlu bulduğunu düşünüyorum ve umarım, bu kaynak yeterince değerlendirilir, kullanılır ve Türkiye araştırma açığını da giderir. Bu çok önemli bir noktadır ve gelişmemiz yönünde önemlidir.

TÜPRAŞ meselesine gelince, eski ihalenin çok da olumlu olmadığı, bu halka arzdan belli oluyor; çünkü, yüzde 14'lük halka arzın sağladığı gelir oldukça yüksektir. Eğer, TÜPRAŞ'ın, ihalede olduğu gibi, yüzde 65,7'si 1,3 milyar dolara satılsaydı kaybımız daha büyük olacaktı. Bu noktanın netleşmesinden mutluyum. Dilerim, TÜPRAŞ'ın bundan sonraki işlemleri de sağlıklı ve düzgün gider. Ben, kişi olarak, TÜPRAŞ'ın tümünün özelleştirilmesine karşıyım. Sayın Bakanımız bunu biliyor; ama, TÜPRAŞ'ın güçlenmesi, Türkiye'nin en büyük, Avrupa'nın ve bölgemizin en büyük rafineri şirketi olarak güçlenmesi, ülkemiz açısından da, ekonomimize katkıları yönünden de olumlu olacaktır diye düşünüyorum.

Bu duygularla, yeniden, Bakanımıza teşekkür ediyorum, hepinize de sayılar sunuyorum.

BAŞKAN - Ben de teşekkür ederim Sayın Kepenek.

Sayın Özcan, buyurun efendim; kısa rica ediyorum.

OSMAN ÖZCAN (Antalya) - Sayın Başkan, Türk Hava Yollarıyla ilgili soru önergeme Sayın Bakan cevap verdi; fakat, açıkça ifade edeyim ki -tabiî, Sayın Bakana verilen bilgileri Sayın Bakan bize aktardı- ben, kendim tatmin olduğumu söyleyemem.

Eylül 2003 tarihinde Hindistan'a uçak seferleri başlıyor; ilk olarak Yeni Delhi'ye. O yılın ilk altı ayında da, Sayın Bakanın verdiği cevapta görüldüğü gibi, 12,5 trilyon civarında Türk Hava Yolları zarar ediyor, ilk altı ayda. Hal böyle iken, Hindistan'a 150 kişilik Ergene Uçağı hareket ediyor, bunun içinde de 20 milletvekili var; birisi Cumhuriyet Halk Partili, 19'u AK Partili ve o zaman, gazetelerde, manşetlerde "milletvekillerine kıyak" diye başlıklar atılıyor. Benim elimde var. Halbuki, giden 20 milletvekili. 150 civarında kişi gidiyor Hindistan'a ve böylece, milletvekillerinin de, eskiden olduğu gibi, itibarıyla oynanıyor.

Şimdi, beş yıldızlı otelde kalıyor büyük çoğunluğu. Uzmanların dediklerine göre de, 350 milyar civarında para harcanıyor.

Şimdi, Sayın Bakanımız "tasarruf ediyoruz, vergileri yerli yerinde harcıyoruz" diyor; ama, bu Hindistan'a yapılan gezide ne tanıtıldı; ben bilmiyorum, bilmemizin de imkânı yok. Artık, bundan sonra, böyle şaşaalı gezilere, gösterişlere, Türkiye'nin tahammülünün olmadığını görüyoruz. Durum belli. Bunun için soru önergemi verdim.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

TUNCAY ERCENK (Antalya) - Şimdi iki uçak gidiyor!.. Eskiden bir tane gidiyordu.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Özcan.

Sayın Aslanoğlu...

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Sayın Bakanım, özellikle belediyeler konusundaki objektifliğinize yürekten inanıyorum. İller Bankası kaynaklarından aktarılan paralarda hakikaten objektif kriter uygulanıyor. Maliye Bakanlığı kaynağından da yılda iki defa veya yılda bir defa -mart ayında- belediyelere yardım yapıyorsunuz. İki yıl önce -belki sizi yanlış  bilgilendirdiler- çok objektif değildi; ama, geçen yıl objektifti. Bir an evvel, belediyelere bu yıl mart ayında vereceğiniz paraya -herhalde mart ayında vereceksiniz- yine, aynı kriterin uygulanacağına yürekten inanıyorum.

Bir teşekkürüm daha var. İnönü Üniversitesi Kadro Kanununa verdiğiniz destekten dolayı size şükran borçluyum. İnşallah, Meclis Genel Kurulumuzdan geçer.

Sayın Bakanım, belediyeler çok zor durumda, işçi parasını ödeyemiyorlar. Sokak aydınlatmaları, 56 ncı hükümet döneminde alınmış bir Bakanlar Kurulu kararı. Haa, bir dahası var onun; köylerin aydınlatma bedeli de, o tarihte, özel idare bütçesinden ödenecek deniliyor; ama, o, şu anda uygulanmıyor; yani, o kanunda, 2002 yılında alınan Bakanlar Kurulu kararında, ilçelerde ve illerde belediyeler tarafından, köylerde ise il özel idaresi bütçesinden...

Tabiî, belediyelerin, halkın güvenliğini sağlamak diye bir görevi yoktur. O zaman, belediyeler de, Sayın Bakanım, ne yapıyor biliyor musunuz şu anda; direk başı, sen benim bu kadar metrekaremi işgal ettin diyor; TEDAŞ'a, giden elektrik bedelinin 4 katı fatura ödüyorlar.  Devlet, sosyal devlettir. Belediyelerin güvenliği... Belediyeler hakikaten zor durumda, güvenlik sağlama; çünkü, elektrik, genelde sokak aydınlatması halkın güvenliği içindir, devletin görevidir; belediyenin görevi değildir Sayın Bakanım. Onun için bu konuda çok  zor durumdalar, çok büyük sorunlar doğacak.

Sadece şunu söylüyorum; yani, 15 000 nüfuslu bir ilçe belediyesine ekim, kasım, aralık ayı fatura bedeli 30 milyar gitti. Belediyeler de şu anda üç aylık için 150 milyar TEDAŞ'tan direk bedeli istiyorlar; sokağımı kazdın, bunun parasını diye büyük bir kavga başladı, bunu söylüyorum. Onun için, devlet sosyal devlettir. Halkın can güvenliğini devletin sağlama gibi bir zorunluluğu vardır. Bu, belediyenin görevi değildir. Bu, o dönemde alınan bir Bakanlar Kurulu kararını... Ben sizden istirham ediyorum, ne olursunuz... Çok zor durumda belediyeler.

Sayın Bakanım, ben, sizden özellikle tütün konusunda çok farklı bir cevap beklerdim. Türk işçisinin, Türk köylüsünün emeği, geleneksel bir ürün tütün. İnsanları kolay kolay vazgeçiremiyorsunuz. İnsanları vazgeçirmek için onlara kaynak vermek lazım. İnsanlar çok zor durumda. Tabiî, kaynağı olmaksızın, sürekli, geleneksel gördüğü şeyi ekiyor, kolay kolay vazgeçiremiyorsunuz; ama, şunu beklerdim sizden: Tütün üreticisi ülke dünyada çok az. Biz eğer dünya sigara piyasasında tütün üreten bir ülke olup da, bunları dünya sigara piyasasına pazarlayamıyorsak... Bu kadar aciz miyiz?! Tekelin verdiği cevabı veriyorsunuz. Tekelin bugüne kadar olan vizyonu işte bu. Bu hale niye geldi; şu size verilen ve okuduğunuz cevaptan dolayı. Bu, Tekel vizyonu. Dünyada tütün... Ben size şunu söylüyorum: 1985 yılında -İzmirli arkadaşlarım bilir- sadece İzmir'deki tütün ihracatı, Türkiye ihracatı 5 milyar dolarken, 1,5 milyar dolardı. Haa, onun için bu vizyon, artık ölmüş bir vizyon.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (İstanbul) - Kendi vizyonumu anlatırım şimdi.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Bu sizin vizyonunuz değil. Yani, Türk çiftçisinin... Yani, tütünü yakmak, alıp tütünü depolarda bekletmek; bu çare değil. Bu insanları, onun için, ne olursunuz... Türkiye'de üretilen, kendi kaynaklarımızı eğer biz heba edersek, onu kestik, onu attık, onu almıyoruz dersek, bu insanları perişan ederiz. Önemli olan, zor şartlar altında mücadele ederek, dünyaya... Yine bundan onbeş yıl önce Sayın Bakanım, Rusya'ya yılda 200 000 000 dolarlık tütün ihracatı yapılıyordu. Eğer, bunu bir endüstri haline getirip, sigara endüstrisi de...

Ben, Tekelin özelleştirilmesine son derece karşıyım Bakanım. Biz katmadeğer yaratarak, dünyada bir marka yaratıp, bir sigara markası yaratıp, biz bunu başarabiliriz; çünkü, tütün üreten bir ülkeyiz. Virginia'dan Türkiye'ye tütün geliyor. İzmir Torbalı'daki sigara fabrikasına gelen tütünlerin yüzde 80'i Virginia'dan geliyor Sayın Bakanım. Biz, kendi emeğimizi, çiftçimizin emeğini, katmadeğer yaratarak bu ülkenin geleceğinde fayda yapabiliriz. Onun için, Tekelin size verdiği o cevabı, bağışlayın, Tekel cevabı olarak, bugüne kadar Tekeli bu hale getiren bir cevap olarak yorumluyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Aslanoğlu.

Buyurun Sayın Arslan.

ALİ ARSLAN (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben, Sayın Aslanoğlu'nun söylediklerine... Yani, Tekelin kendi mantığı gibi de görmüyorum. Ben iyi bir sigara bağımlısıyım, tiryakisiyim. Geçtiğimiz günlerde bir sigara fabrikasını ziyarete gittiğimde, gerçekten, dünyanın en iyi sigaralarıyla yarışacak kalitede sigara üretti Tekel; ama, maalesef şu anda piyasaya verilmiyor.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Evet,  onu söylüyorum işte.

ALİ ARSLAN (Muğla) - Bu anlayış nasıl bir anlayıştır; işte, tütün üreticisini perişan eden anlayış da bu.

Bizim oryantal tütünümüz, şark tütünü, dünyanın lezzet olarak en kaliteli tütünlerinden; ama, maalesef, biz üreticimizi bu alandan, tütün ekimi alanından vazgeçirttirdik. Bundan on yıl önce, onbeş yıl önce Muğla'nın birçok köyünde tütün ekilirken, bugün, maalesef, bir ya da iki köyünde tütün ekiliyor ve bu köyler de sulak alanları olmayan, tarım alanlarının sulanması imkânı olmayan yerlerde; tütünden başka bir bitkiyi de ekmek, işlemek mümkün değil. O açıdan, bence, tütün ve Tekel konusundaki, bugüne kadar uygulanan politikalar tümden yanlıştır.

Şimdi, bakın, ben, soru önergelerimden birini, 17.10.2003 tarihinde vermişim; aşağı yukarı, iki yıl olmak üzere, birbuçuk yıl olmuş.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) - Yıldönümü dolayısıyla cevap veriyor!

ALİ ARSLAN (Devamla) - Sayın Bakan, bunu, biz, acemilik dönemimizde verdik. Milletvekili olunca dedik ki, soru önergeleriyle denetim faaliyetimizi yapalım; ama, gördük ki bir süre sonra, soru önergeleri zamanında cevaplanmıyor, verilen cevaplar da yanlış. Sayın Bakan da diyor ki: "Bundan sonra soru önergesi fazla vermeyin." Mesela, ben, şahsen, beş altı aydan beri, sözlü soru önergesi vermiyorum; nasıl olsa, cevap geç veriliyor ya da doğru cevap verilmiyor.

Şimdi, bu verdiğim önergelerden biri, üreticinin elinde kalan sözleşme fazlası tütünlerin, 2002 yılında, Tekel tarafından alınmasıyla ilgiliydi. Bu yasanın öncülüğünü de yapan, Meclis Başkanımız Sayın Bülent Arınç'tı; tütün bölgesinin milletvekili. Bir AKP'li milletvekilinin verdiği kanun teklifiyle, üreticinin elinde kalan tütünleri -ki, Tekel, o ana kadar, alması gereken 11 ton tütünü almamıştı- o zamanki başfiyatın yarısına alması için bir kanun çıkarıldı; Sayın Arınç'ın da büyük gayretleri var; ama, maalesef, bırakın yarı fiyatını, dörtte 1 fiyatına bile üretici elindeki tütünü satamadı.

Sayın Arınç'a şikâyete gittim; bir kanun çıkardınız sizin öncülüğünüzde; sizin hükümetiniz, çıkardığınız yasayı uygulamadı dedim. Sayın Arınç'ın cevabı çok enteresan: "Doğru, haklısın, attığımız taş, ürküttüğümüz kuşa değmedi." Ve maalesef, bu uyguladığımız politikalarla, bugün, Türkiye, bırakın tütünü yakmayı, dışarıdan tütün alır hale geldi. Türk çiftçisinden, Türk köylüsünden kıskandığımız tütün paralarını, başka ülkelerin, Yunanistan'ın köylülerine veriyoruz. Ondan sonra da, dış borcumuz artıyor diye hepimiz ağlıyoruz. Bence, bu işte büyük oyunlar var. Ben de, Sayın Bakanın samimiyetine inanıyorum. Bugün, Tekelin, gerçekten, çok kaliteli ürettiği iki sigarasının bir an önce piyasaya verilmesi gerekiyor; çünkü, o verilmeden önce -adını şimdi söylemeyeceğim- başka bir yabancı firmanın sigarası piyasaya girecek, bizim o çok kaliteli sigaralarımıza pazar payı kalmayacak. Zaten, hedeflenen de bu galiba.

Diğer soru önergem de, seçim sırasında, şimdi AKP'de olmayan Sayın Bakan Erkan Mumcu'nun, işte, bize oy verin de, size hizmet gelsin, para gelsin gibi bir açıklaması üzerineydi. Sayın Bakan gittiğine göre, artık, arkasından da herkes rahat rahat konuşabilir. Maalesef, son yerel seçimlerde, bu argüman her yerde, sık sık kullanıldı. Bunun kullanılmaması gerektiğine ben de inanıyorum, Sayın Bakan da "kullanmıyoruz" diyor. Yani "bize oy verirseniz size hizmet gelir, belediyeniz daha çok destek görür" anlayışının yanlış olduğunu vurgulamaya çalışmıştım, Sayın Bakan da bunu kabul ediyor.

Çok yorduk Sayın Bakanı. Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Arslan.

Sayın Küçükaşık, buyurun.

MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Teşekkürler.

Sayın Bakanım, ben, 5 adet soru sormuştum. Bir sorumda "kıymet takdiri yapıldı" dediniz. Maliye Bakanlığı Millî Emlak Genel Müdürlüğünün 18.5.2004 tarih ve 16948 sayılı yazısıyla KOTİYAK'a satılan arsaların kıymet takdirinin yapılması isteniyor ve aynen "bilgi edinilmesiyle gereğini ve anılan komisyon tarafından, anılan taşınmazlar için yeniden belirlenecek 2004 yılı Emlak Vergi değerlerinin bildirilmesini ve buna ilişkin komisyon kararının bir örneğinin gönderilmesini rica ederim" deniliyor; Ercan Öz, Bakan adına Genel Müdür Yardımcısı, 18 Mayıs 2004.

Karacabey Ticaret ve Sanayi Odası bilirkişi ediliyor Karacabey Kaymakamlığı tarafından. Metrekaresini 11 500 000 lira... Yani, siz, dönümünü 13 000 000'a sattınız, Karacabey Ticaret ve Sanayi Odası, metrekaresine 11 500 000 lira, yani, toplam 46 trilyon lira değer biçiyor ve AKP Bursa Milletvekili Şerif Birinç, 7.7.2004 tarihinde Mecliste yaptığı konuşmada aynen şöyle söylüyor: "Rayiç bedeli takriben 44 trilyon lira olan bu alanın bu kooperatife verilme bedeli de, maalesef, 49 milyar liradır."

Birdenbire, 22.6.2004 tarihinde, Mal Müdürlüğüne, Maliye Bakanlığından bir yazı geliyor "siz bizim eski yazımızı, 18 Mayıs tarihli yazımızı unutun, kıymet takdirini de yapmayın, hemen bu arazinin satışını 49 milyar liraya yapınız" deniliyor; yazı aynen bu. Bunun üzerine, apar topar, bir günde, ne yazık ki, 46 trilyon lira değer biçilen yer 49 milyar liraya satıldı. Şu anda da -henüz daha burası taşlık alan olarak gözüküyor- dönümü 4 milyar liraya satılıyor; oradaki, arsa almak isteyen müteşebbislere 4 milyar liradan satılıyor.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (İstanbul) - Hayır...

MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Evet, evet; hiçbir çivi çakılmadı. Şu anda, hâlâ resmîleşmemesine rağmen, buraya doğalgaz getirilmesi için BOTAŞ'a emirler verildi.

Sayın Bakan, bu yer, aynı zamanda, Uluabat Gölünün 5 kilometre sınırında; Uluabat Gölü ise Ramsar Sözleşmesi kapsamında ve Sulak Alanlar Yönetmeliğine göre buraya çivi dahi çakılmaması gerekirken, OSB yapılması için şartlı izin veriliyor bakınız. Ben, Doğa Koruma ve Çevre Genel Müdürlüğünü aradım, diyorlar ki: "Zamanında izin verilmiş. O zaman Ramsar Sözleşmesi vardı; ama, Sulak Alanlar Yönetmeliği yoktu. O yüzden, biz, şu anda bunu yönetmelikle ilişkilendiremiyoruz."

Sayın Bakanım, Karacabey'de hiç kimseye satılmadı. Bursa'da, sadece bir kooperatif kuruluyor, küçük sanayi sitesinde çalışan esnafın kurduğu kooperatif. Karacabey'in bütün sivil toplum örgütleri, başta Karacabeyli olan milletvekili arkadaşımız Şerif Birinç -ben Mustafakemalpaşalıyım, komşu- olmak üzere basın toplantıları yaptılar, Türkiye'nin her tarafında deklarasyon yayımladılar -Karacabey Sanayi ve Ticaret Odası, hepsinin imzaları burada- dediler ki "biz almak istiyoruz; hem de rayiç bedelden. Tespit edeceğiniz rayiç bedelden alarak, biz,  buraya organize sanayi bölgesi kurmak istiyoruz." Tüm sivil toplum örgütleri, ticaret  ve sanayi odaları, ticaret borsaları... Bunlara verilmeyip de, Bursa'da hiç kimsenin bilmediği bir kooperatife verilmesi ve gerçek değeri de 46 trilyon lira olan bir yerin 49 milyar liraya verilmesini ben sordum ve bu konuda hiçbir cevap vermediniz. Ne yazık ki, hiçbir cevap vermediniz; çünkü, Ramsar Sözleşmesi var Türkiye'nin; uluslararası sözleşme kapsamı içerisinde kalan bir yere, organize sanayi bölgesi kurulması yasalara aykırı.

Biz, Çevre ve Orman Bakanlığına "nasıl verdiniz bu izni" diye soruyoruz, bize "bizden önce verildi. Biz,  o zaman Sulak Alanlar Yönetmeliğini çıkarmamıştık, o zaman verilmiş" deniyor; ama, aynı Çevre ve Orman Bakanlığı, 1998 yılında -o zaman, yani 1998 yılında Çevre Bakanlığı idi- "bu yer Ramsar Sözleşmesi kapsamında kaldığı için, Karacabey Ticaret ve Sanayi Odasının başvurusu üzerine biz buraya OSB izni veremeyiz" demişti.

Şimdi, ne değişti? Değişen birileri var. Kim değiştirdi, ne değiştirdi; bunu bu kooperatifin ortakları mı değiştirdi? Yani, uluslararası sözleşmelere Türkiye'nin karşı çıkmasına, kooperatifin ortakları mı neden oldu; hangi sihirli el neden oldu? Henüz, daha o kooperatif, hiçbir altyapı çalışması yapılmadığı zaman, şu anda kamulaştırma yapmaya çalışıyor ki, kamulaştırma bedellerini ben size söyleyeyim; 4 ilâ 6 milyar liradan dönümünü belirlemeye çalışıyorlar, özel şahısların parselleri dahi kamulaştırılmaya çalışılıyor. Eğer, siz, 13 milyar liraya sattığınız dönümü, özel şahısların parselleri olarak 4 ilâ 6 milyar liraya satılırsa, kamu vicdanı sızlamayacak mı? Sizin vicdanınız sızlamayacak mı, ben bunu soruyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Küçükaşık.

RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) - Bu çok önemli, Sayın Bakan.

ALİ KEMAL DEVECİLER (Balıkesir) - Yazılı cevap...

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (İstanbul) - Cevap vereceğim.

BAŞKAN - Sayın Arıkan, buyurun efendim.

MEHMET ALİ ARIKAN (Eskişehir) - Teşekkür ederim.

Sayın Bakanım, Hatay Milletvekili Züheyir Amber Beyin Eskişehir'le ilgili bir sorusuna henüz bir cevap alamadık. Eskişehir'i ilgilendirdiği için, size aynı soruyu bir daha iletmek istiyorum.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanının yaptırdığı 50 yataklı, 2 ameliyathanesi olan ve sosyal güvencesi olmayan, güçsüz ve kimsesizlere hizmet edecek bir hastane, beş yıldır, kadro verilemediği için çalıştırılamıyor. Sizin bu norm kadro dediğiniz çalışmalar Büyükşehir Belediye Başkanımız tarafından yapılmış olup, ilgili Devlet Personel Daire Başkanlığında bekliyor.

Ben, tekrar, Eskişehir'in fahri hemşerisi olarak sizden bu kadroların bir an önce verilmesini arz ediyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN- Teşekkür ederim Sayın Arıkan.

Sayın Küçük, buyurun.

AHMET KÜÇÜK (Çanakkale)- Ben, teşekkür ediyorum, Sayın Başkan.

Benim sorum milletvekili lojmanlarıyla ilgilidir. Bu konuyla ilgili olarak da, sanıyorum, üç dört arkadaşım soru sormuştu; başta AKP Trabzon Milletvekili Asım Aykan, Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün ve benim sorularım vardı. Kaçırdığım arkadaşlarım da olabilir. Tabiî, seçim sonrası zafer sarhoşluğu içinde popülist bir yaklaşımla "lojmanlarda oturmayacaksınız değil mi" sözleriyle, alkış tufanıyla -hepimizin bildiği gibi- Meclis lojmanlarının, bir anlamda, satışı karara bağlanmıştı ve tabiî, böyle, heyecanla, düşünmeden taşınmadan, ne yapacağını bilmeden iş yapacağı, hükümetin, bence, burada belli olmuştu. Daha sonra -hepimizin bildiği gibi- bu yaklaşımını birçok icraatında gördük, başta İstanbul-Ankara hızlı demiryolu projesinde olduğu gibi ve tabiî, o heyecanla başlanan proje, tam bir başarısızlık örneği olarak karşımızda. Sayın Bakan, biraz önce kendisi de esas olarak sonuçtan çok tatmin olmamış bir şekilde ifade etti, cevap verdi. Şimdi, gördüğüm kadarıyla, 2 apartman bloğu satılmış orada. "21 400 000" dolar dedi yanılmıyorsam.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (İstanbul)- Evet.

AHMET KÜÇÜK (Çanakkale)- Tabiî, bu sonuç çok kötü. Yani, ben hesapladım, orada, yaklaşık 130 000 dolara gelmiş daireler. İnanın, daha önce, orada öyle bir dairenin fiyatı 300 000-400 000 dolar civarındaydı. Esas olarak, hükümetin beklentilerinin de bu yönde olduğu kanaatini ben biliyorum.

Gene villaların da 400 000-450 000 dolarlar civarında satılacağı hesaplanırken, maalesef, bu kadar yıl geçmesine rağmen sadece 23 civarında villa satılabilmiş ve inanın, ben bundan birkaç ay önce gidip 20 nci Dönemde içinde oturduğum bu siteyi gördüğümde, içim kan ağladı; tam bir bakımsızlık, terk edilmişlik, bir, Amerikan kovboylarında, film çevrilmediği zamanlarki kovboy kenti hüviyetine bürünmüş lojmanlar.

İşin kötüsü, bir de, tabiî, Sayın Bakan ifade etti; plan tadilatı yapılarak, burası iskân bölgesi olmaktan çıkarılıp ticaret bölgesine çevrilmiş ve dolayısıyla, burada ticaret yapmak amacıyla birileri de yer aldığına göre, artık, iskân bölgesi kapsamında değerlendirilmesi de çok zor görünüyor. Dolayısıyla, bence, lojman satışını, hükümet, eline yüzüne bulaştırmıştır birçok işte olduğu gibi ve bunun başarısızlık olduğunu hepimiz biliyoruz. Umarım, bu başarısızlıktan ders alıp, ileride, birçok başarısızlıkta olduğu gibi, yeni başarısızlıklara böyle heyecanla başlamayız; çünkü, iş yapmak, esas olarak, mantıklı, akıllı, planlı, programlı olmayı gerektirir ve sonuçta da, başarıya ulaşma şartı vardır.

Lojman satışı, maalesef, böyle gerçekleşti. Zaten, bunun bir politika olmadığı, hükümetin politikası olmadığı da ortaya çıktı. "Lojmanları satacağım" anlayışıyla ortaya çıkıp, milletvekili lojmanlarını satarak işe başlayan, yani, iğneyi kendine batırarak başladığını söyleyen hükümet, daha sonra, yüzlerce, binlerce lojman yapımının altına imza attı, başka da hiçbir kurumun lojmanı satılmadı; tam aksine, lojmana birçok para harcandı. Dolayısıyla, bu başarısızlığı, umarım hükümet görür, kabul eder, ders çıkarır ve bir daha böyle başarısızlıkların etkisinde kalmaz.

Tabiî, milletvekili arkadaşlarımız da, bu arada içleri kan ağlayarak bu sıkıntıyı görüyorlar ve bu sıkıntı içerisinde yaşıyorlar; çünkü, milletvekillerinin aldıkları ücretlerde hiçbir değişiklik olmadığı halde, hepsi bugün 1'er milyar civarında kira öder vaziyetteler; onlar da, bu işin maddî açıdan büyük sıkıntısını çekmekteler.

Ben bunu hatırlatmak istiyorum, bu ortak duygu ve düşünceleri ifade etmek istiyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Küçük.

Sayın Deveciler, buyurun.

ALİ KEMAL DEVECİLER (Balıkesir) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sözlü soru önergemde belirttiğim, Balıkesir İli Burhaniye İlçesinde bulunan ve 1990 yılında inşaatına başlanılmış olan, 31 dönüm arazide yapılan bu tesisin inşaatının yüzde 85'i fizikî olarak gerçekleşmiş durumdadır ve Millî Eğitim hizmetiçi eğitim tesisleri olarak yapılmıştır. Tesis, Özelleştirme İdaresine devredildi ve Millî Emlak tarafından 4 kez satışa çıkarılmasına rağmen, bir tek alıcı bulunamamıştır ve üniversitenin, bir yıldan beri, burada dört yıllık bir yüksekokul açılması için teklifi bulunmaktaydı. Sayın Bakan, bu akşam vermiş olduğu cevapta, üniversitenin bu teklifine sıcak baktığını ve devir işlemine başlayacağını söyledi. O zaman, şunu söylemek istiyorum Sayın Bakanıma: Onbeş yıldan beri başlanan bir tesis, iki yıldan beri bekler vaziyette, hiçbir çivi dahi çakılmamış vaziyette. Sayın Bakanım, bu devir işlemlerini bir an evvel, bekletmeden başlatacağınızı ve gerçekleştireceğinizi ümit ediyorum; çünkü, Balıkesir Üniversitesine dört yıllık yüksekokul veya fakülte olarak açılması için devrettiğiniz takdirde, Sayın Rektörle yapmış olduğumuz görüşmede, şayet bir an evvel devredildiği takdirde, 2005-2006 öğrenim yılına yetiştirilebileceği kendisi tarafından söylenmektedir.

Ben, burada, Sayın Bakanıma bu konuya sıcak yaklaşımı ve devre olumlu bakması dolayısıyla, ilgisine, Balıkesir İli ve körfez ilçeleri halkı adına teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Ben de teşekkür ediyorum Sayın Deveciler.

Sayın milletvekilleri, sorulara Sayın Bakanımız cevap vermiş, bazı soru sahibi milletvekillerimiz de, kendi düşünceleriyle birlikte açıklamalarda bulunmuşlardır.

Sayın Bakanım, ilave edeceğiniz bir husus yoksa, birleşimi kapatacağım; aldığınız notlara yazılı cevap vermeniz de mümkün; takdir sizin.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (İstanbul) - Peki.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 9 Mart 2005 Çarşamba günü saat 14.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 22.14