DÖNEM:
22 YASAMA
YILI: 3
T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ
CİLT: 77
67 nci Birleşim
8 Mart 2005 Salı
İ
Ç İ N D E K İ L E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. -
YOKLAMA
IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Oturum BaşkanlarInIn KonuşmalarI
1.- TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin'in,
8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlayan konuşması
B) GündemdIşI Konuşmalar
1.- Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin'in,
8 Mart Dünya Kadınlar Gününe ilişkin gündemdışı konuşması
2.- Konya Milletvekili Ahmet Işık'ın,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin birinci devre azalarına İstiklal Madalyası
verilmesinin yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması
3.- İstanbul Milletvekili Güldal
Okuducu'nun, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe ilişkin gündemdışı konuşması
C) Tezkereler ve Önergeler
1.- Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın
(6/1428, 1429, 1450) esas numaralı sorularını geri aldığına ilişkin önergesi
(4/261)
2.- (10/152, 216) esas numaralı Meclis
Araştırması Komisyonu Başkanlığının, komisyonun görev süresinin bir ay
uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/770)
3.- TBMM Dışişleri Komisyonu heyetinin,
Hırvatistan Parlamentosu Başkanının resmî davetine icabetine ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/771)
4.- TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın,
Avustralya Temsilciler Meclisi Başkanı David Hawker ve Senato Başkanı Paul
Calvert'in ortak resmî davetine beraberinde bir Parlamento heyetiyle icabetine
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/772)
5.- Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in Ürdün'e
yaptığı resmî ziyarete katılacak milletvekillerine ilişkin Başbakanlık
tezkeresi (3/773)
6.- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
Arnavutluk ve Bosna Hersek'e yaptığı resmî ziyarete katılacak milletvekillerine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/774)
7.- Bursa Milletvekili Ertuğrul
Yalçınbayır'ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesine Dair İçtüzük Teklifinin (2/224) doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/262)
8.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in,
İzmir İlinde Bayraklı Adı ile Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin
(2/77) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/263)
D) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI
Önergelerİ
1.- İstanbul Milletvekili Yahya Baş ve 48
milletvekilinin, millî ve manevî değerlerimize ve Türk aile yapısına aykırı
televizyon programlarının toplum hayatımıza etkilerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/257)
2.- Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve 30
milletvekilinin, Kocaeli - Gebze İlçesi Dilovası Beldesindeki sanayi
kuruluşlarının atıklarının çevreye ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/258)
V.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
1.- Konya Milletvekili Halil Ürün'ün
yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa
ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/642) (S. Sayısı:
782)
2.- Karabük Milletvekili Ali Öğüten'in
yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa
ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/643) (S.
Sayısı: 783)
3.- Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez'in
yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa
ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/573) (S.
Sayısı: 784)
4.- İzmir Milletvekili Muharrem Toprak'ın
yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa
ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/628) (S.
Sayısı: 785)
VI.-
ÖNERİLER
A) Sıyasî Partı Grubu Önerılerı
1.- (10/16) esas numaralı Meclis
araştırması önergesinin 8.3.2005 tarihli birleşimde görüşülmesine ilişkin CHP
Grubu önerisi
B) Danişma Kurulu Önerılerı
1.- Gündemdeki sıralama ile çalışma
saatlerinin yeniden düzenlenmesi ve 8.3.2005 Salı günkü birleşimde sadece sözlü
soruların görüşülmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi
VII.-
SORULAR VE CEVAPLAR
A) Sözlü Sorular ve Cevaplari
1.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in,
kredi kartı faiz oranlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/712) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
2.- Manisa Milletvekili Nuri Çilingir'in,
2003 yılı yaşüzüm ihracat teşvikinin ne zaman verileceğine ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/721) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
3. - Adana Milletvekili Kemal Sağ'ın, Halk
Bankasının piyasa yapıcısı bankalar arasına alınmasına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/736) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
4.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in,
Ziraat ve Halk Bankalarının yeni yönetimine ilişkin Devlet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/738) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
5. - Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in,
ABD'den sağlanan kredinin koşulla sağlandığı iddiasına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/744) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
6.- Diyarbakır Milletvekili Muhsin Koçyiğit'in,
devlet alacaklarına uygulanan gecikme faiz oranının indirilip indirilmeyeceğine
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/745) ve Devlet Bakanı Ali
Babacan'ın cevabı
7. - Diyarbakır Milletvekili Muhsin
Koçyiğit'in, kredi kartı borçlarına uygulanan bileşik faiz oranına ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/746) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın
cevabı
8.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in,
bankalardan yapılan döviz transferlerinde komisyon alınmasının nedenine ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/858) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın
cevabı
9.- Balıkesir Milletvekili Orhan Sür'ün,
haklarında açılmış dava bulunan Ziraat Bankası yöneticilerine ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/939) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
10.- Kars Milletvekili Selami Yiğit'in,
bankaların kredi kartlarına uyguladığı faiz oranlarına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/960) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
11.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in,
dış ve iç borçlara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/983) ve
Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
12.- Muğla Milletvekili Fahrettin
Üstün'ün, yapılan atamalara ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/990) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
13.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın,
Ziraat Bankasının hayvancılık kredilerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1071) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
14.- Balıkesir Milletvekili Orhan Sür'ün,
Halk Bankasından kredi kullanan bir firmaya ilişkin Devlet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1188) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
15.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in,
atanan ve görevden alınan personele ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1230) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
16.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun, halkın altın tasarrufunun ekonomiye kazandırılmasına ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1282) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın
cevabı
17.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in,
Yeni Türk Lirasının gizli devalüasyona yol açacağı iddiasına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1332) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
18.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in,
2004 ve 2005 malî yılı bütçelerinden Iğdır İline ayrılan ödenek miktarı ve
kullanımına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1401) ve Devlet
Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
19.- Denizli Milletvekili Ümmet
Kandoğan'ın, personel atamalarına ve geçici personele dönersermayeden ödenen
paya ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1445) ve Devlet Bakanı
Ali Babacan'ın cevabı
20.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın,
Topluma Kazandırma Kanunundan yararlanmak için başvuranlara ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/723)
21.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın,
gazi aylıklarında iyileştirme yapılıp yapılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/728) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
22.- Ankara Milletvekili İsmail
Değerli'nin, Ankara Kulübüne malî destek verilip verilmeyeceğine ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/730) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın
cevabı
23.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın,
işçi emeklilerinin maaşlarında artış yapılıp yapılmayacağına ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/732) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın
cevabı
24.- Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın,
THY'ye ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/763) ve Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan'ın cevabı
25.- İstanbul Milletvekili İsmet Atalay'ın,
ek Motorlu Taşıtlar Vergisine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/777) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
26.- Trabzon Milletvekili Asım Aykan'ın,
milletvekili lojmanları ile kamp, sosyal tesis ve lokallerin satışına ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/782) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
27.- Balıkesir Milletvekili Sedat
Pekel'in, otomotiv ürünlerindeki ÖTV artışına ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/788) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
28.- Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın,
üreticinin elinde kalan tütünün alımında Tekelin uyguladığı fiyata ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/798) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
29.- Edirne Milletvekili Rasim Çakır'ın,
Edirne İlinin ekonomik canlılığının artırılması için ne gibi tedbirler
alınacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/799) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
30.- Tokat Milletvekili Feramus Şahin'in,
özelleştirilen kuruluşlardaki çalışanların kamuda istihdamına yönelik
çalışmalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/810) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
31.- Balıkesir Milletvekili Sedat
Pekel'in, Tekel ve TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesinde verilen tekliflere ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/813) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
32.- Balıkesir Milletvekili Sedat
Pekel'in, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden Bandırma'daki Tekel
depolarına nakledilen tütüne ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/814) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
33.- Adana Milletvekili N. Gaye
Erbatur'un, Eti Alüminyum AŞ'nin özelleştirme kapsamından çıkarılıp
çıkarılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/832) ve
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
34.- Manisa Milletvekili Hasan Ören'in,
tarımsal sulamada kullanılan elektrikte KDV oranının düşürülüp
düşürülmeyeceğine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/856) ve
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
35.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in,
Mersin Defterdarlığındaki bazı atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/857) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
36.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in,
2002/3546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile sağlanan imkânın tüm öğretim
üyelerini kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi için bir çalışma yapılıp
yapılmadığına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/875) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
37.- Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, bir televizyon kanalında reklam adı altında yapılan bir yayının
vergisine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/879) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
38.- Adana Milletvekili Kemal Sağ'ın,
özelleştirme kapsamındaki kuruluşlarda yönetim kurulu üyesi ve denetçi olarak
görev yapan ÖİB personeline ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/903) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
39.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in,
üniversitelere verilen kadrolara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/910) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
40.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in,
üniversitelerin araştırma kaynaklarından yapılan gelir tahsilatına ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/919) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın
cevabı
41.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in,
TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi ihalesine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/923) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
42.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in,
TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi sürecine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/924) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
43.- Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, Vergi Barışı Kanununun sonuçlarına ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/952) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
44.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in,
KOBİ'lerin ve esnafın vergi yüküne ve kredi şartlarına ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/954) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın
cevabı
45.- Muğla Milletvekili Fahrettin
Üstün'ün, yapılan atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1014) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
46.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun, Malatya'da tütün alımlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1035) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
47.- Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün'ün,
özelleştirme mağduru işçilere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1054) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
48.- Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın,
yerel yönetimlere kaynak aktarımında gözetilen kriterlere ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1083) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın
cevabı
49.- Adıyaman Milletvekili Şevket
Gürsoy'un, Millî Piyango İdaresinin özelleştirilme gerekçesine ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1085) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın
cevabı
50.- Çanakkale Milletvekili Ahmet
Küçük'ün, milletvekili lojmanlarının satışına ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1101) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
51.- Tokat Milletvekili Feramus Şahin'in,
TÜRK TELEKOM AŞ'nin özelleştirilmesinin sonuçlarına ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1161) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
52.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in,
Balıkesir-Erdek-Tatlısu Köyündeki hazineye ait bir arazinin kiraya verilmesine
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1174) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
53.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın,
lokantacıların gıda ürünlerinin alımı ve satımında karşılaştıkları farklı KDV
oranlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1179) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
54.- Denizli Milletvekili Ümmet
Kandoğan'ın, Antalya-İbradı İlçesinin hükümet konağı inşaatına ne zaman
başlanacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1197) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
55.- Bursa Milletvekili Mehmet
Küçükaşık'ın, Bursa-Karacabey Subaşı'ndaki hazine arazisinin satışına ilişkin
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1204) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
56.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret
Baloğlu'nun, Antalya-Serik İlçesi enerji nakil hatlarındaki sorunlara ve
yapılan çalışmalara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1206) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
57.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret
Baloğlu'nun, Antalya-Kaş-Kalkan-İslamlar Köyündeki trafo ihtiyacına ilişkin
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1207) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
58.- Muğla Milletvekili Fahrettin
Üstün'ün, ABD Başkanının ülkemizi
ziyaretinin maliyetine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1210)
ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
59.- Iğdır Milletvekili Dursun
Akdemir'in, atanan ve görevden alınan
personele ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1224) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
60.- Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün'ün, milletvekili lojmanlarına ve satış
işlemlerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1247) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
61.- Antalya Milletvekili Hüseyin
Ekmekcioğlu'nun, yaz aylarında turizm beldelerinde görülen elektrik
kesintilerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1268) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
62.- Balıkesir Milletvekili Sedat
Pekel'in, değerli taşların satışında uygulanan KDV'nin kaldırılmasına ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1271) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
63.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in,
kamu çalışanlarının ücretlerinin yeniden düzenlenmesine dair bir çalışma olup
olmadığına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1279) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
64.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in,
dolaylı vergilerden kaynaklanan eşitsizliğe ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1280) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
65.- Muğla Milletvekili Fahrettin
Üstün'ün, Yatağan Termik Santralının bacagazı arıtma tesislerinin arızasına
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1284) ve
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
66.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret
Baloğlu'nun, Antalya-Kale İlçesindeki elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1324) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
67.- Adıyaman Milletvekili Şevket
Gürsoy'un, Adıyaman'da pompaj ve içme suyunda kullanılan elektrikte indirim
yapılıp yapılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1331)
ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
68.- Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in,
Eskişehir Belediye Hastanesinin personel ihtiyacına ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1337) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
69.- Adıyaman Milletvekili Şevket
Gürsoy'un, enerji desteğinin uygulanmasına ve ödemelerin ne zaman yapılacağına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1342) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
70.- Ankara Milletvekili A. İsmet
Çanakcı'nın, Ankara Defterdarlığınca satışa çıkarılan bir park ve spor alanına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1355) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
71.- Ankara Milletvekili A. İsmet
Çanakcı'nın, Ankara Defterdarlığınca satışa çıkarılan bir arsaya ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1356) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın
cevabı
72.- Balıkesir Milletvekili Sedat
Pekel'in, hampetrol ve akaryakıt ürünleri fiyatlarındaki değişikliklere ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1365) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
73.- Mersin Milletvekili Hüseyin Güler'in,
memurların özel sağlık kurum ve kuruluşlarında tedavilerine ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1372) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın
cevabı
74.- Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in,
2004 ve 2005 malî yılı bütçelerinden Iğdır İline ayrılan ödenek miktarı ve
kullanımına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1395) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
75.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun, özelleştirme çalışmalarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1406) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
76.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun, sokak aydınlatma faturalarının belediyelere ödettirilmesine
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1425) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
77.- Denizli Milletvekili Ümmet
Kandoğan'ın, personel atamalarına ve geçici personele dönersermayeden ödenen
paya ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1438) ve Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan'ın cevabı
78.- Balıkesir Milletvekili Ali Kemal
Deveciler'in, Balıkesir-Burhaniye'deki Millî Eğitim Bakanlığı hizmetiçi eğitim
tesislerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1456) ve Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan'ın cevabı
B) YazIlI Sorular ve CevaplarI
1.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat
MELİK'in, Bitlis Sigara Fabrikasının özelleştirilip özelleştirilmeyeceğine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı
Vekili Abdüllatif ŞENER'in cevabı (7/4720)
2.- Çankırı Milletvekili Hikmet
ÖZDEMİR'in, misyonerlik faaliyetlerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı
Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/4726)
3.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in,
Ankara Büyükşehir Belediyesinin toplu ulaşım ücretlerine yaptığı zamma ilişkin
sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/4759)
4.- İzmir Milletvekili Oğuz OYAN'ın, 5272
sayılı Belediye Kanununun bazı hükümlerine ilişkin Başbakandan sorusu ve
İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/4769)
5.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in,
Cem Uzan ile Kemal Uzan arasındaki telefon konuşma kayıtlarının basına
sızdırılmasına ve Kemal Uzan'ın, yakalanamama sebebine ilişkin sorusu ve
İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/4779)
6.- İstanbul Milletvekili Berhan
ŞİMŞEK'in, bir firma tarafından gazyağı ithalinde yolsuzluk yapıldığı iddiasına
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN'in cevabı (7/4796)
7.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ali
ÖZPOLAT'ın, Emniyet Teşkilatına üniversite mezunu eleman alınıp alınmayacağına
ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/4826)
8.- İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN'in,
Yunanistan'da "Türk" sıfatının kullanılmasının yasaklanmasına ilişkin
sorusu ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah GÜL'ün cevabı
(7/4828)
9.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un,
halk eğitim merkezlerinde vatandaşların AB konusunda bilgilendirilmesine
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/4832)
10.- Denizli Milletvekili Mustafa
GAZALCI'nın, ilköğretim okullarına dağıtılan ders kitaplarının basım
ihalelerine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı
(7/4894)
11.- Niğde Milletvekili Orhan ERASLAN'ın,
çiftçilerin borçlarına ve alınacak önlemlere,
Patates ekimine getirilen karantina
uygulamasına,
Niğde-Çamardı-Eynelli Köyünün gölet
ihtiyacına ve altyapı çalışmalarına,
Niğde-Çamardı-Osmaniye Köyünün sulama suyu
ihtiyacına,
- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın,
2004 yılı doğrudan gelir desteği ödemelerine,
Elazığ-Baskil-Bilaluşağı Köyünün içmesuyu
sorununa,
- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
Antalya'daki bazı köylerin yol bakım çalışmalarına,
İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Sami GÜÇLÜ'nün cevabı (7/4900, 4901, 4902, 4903, 4904, 4905, 4906)
12.- Muğla Milletvekili Gürol ERGİN'in,
2002, 2003, 2004 yılları sigara ve tütün ihracat ve ithalatına ilişkin sorusu
ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN'in cevabı (7/4913)
13.- Isparta Milletvekili Mevlüt
COŞKUNER'in, Şeker Kurumunun kapatılmasına ve muhtemel sorunlara ilişkin sorusu
ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN'un cevabı (7/4939)
14.- Çanakkale Milletvekili Ahmet
KÜÇÜK'ün, belediyelerin ilan ve reklam vergi oranlarının artırılmasına ilişkin
sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/4940)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 14.00'te açılarak
dört oturum yaptı.
İzmir Milletvekili Türkân Miçooğulları,
devrim kanunlarının kabulünün,
Adana Milletvekili Recep Garip, Diyanet
İşleri Başkanlığının kuruluşunun,
81 inci yıldönümüne;
Aksaray Milletvekili Ali Rıza Alaboyun,
Avrupa Birliği nüfus hareketlerinde Türkiye'nin konumu ile göç ve serbest
dolaşım konularına;
İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.
Genel Kurulu ziyaret eden Estonya-Türkiye
Dostluk Grubu Başkanı Eldar Efendijev ve beraberindeki Parlamento Heyetine,
Başkanlıkça "Hoşgeldiniz" denildi.
5306 sayılı Yükseköğretim Kanununa Geçici
Maddeler Eklenmesine Dair Kanunun, bazı maddelerinin bir kez daha görüşülmek
üzere, geri gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi Genel Kurulun
bilgisine sunuldu.
Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın
(6/1433) esas numaralı sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi okundu; sorunun
geri verildiği bildirildi.
Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın (3/636)
(S. Sayısı: 777),
Karabük Milletvekili Mehmet Ceylan'ın
(3/637) (S. Sayısı: 778),
Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un
(3/638) (S. Sayısı: 779),
Mersin Milletvekili Vahit Çekmez'in
(3/639) (S. Sayısı: 780),
Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez'in
(3/640) (S. Sayısı: 781),
Yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasına
gerek bulunmadığı hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu
Karma Komisyon raporları okundu; 10 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde
raporların kesinleşeceği açıklandı.
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:
1 inci sırasında bulunan, Kamu İhale
Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/212) (S. Sayısı:
305) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon raporu henüz
gelmediğinden;
2 nci sırasında bulunan, Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısının (1/536)
(S. Sayısı: 803),
4 üncü sırasında bulunan, Antalya
Milletvekilleri Fikret Badazlı, Mehmet Dülger, Mevlüt Çavuşoğlu, Osman Akman
ile Burhan Kılıç'ın, Antalya İli Kale İlçesi Adının "Demre" Olarak
Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Antalya Milletvekilleri Osman Kaptan,
Atila Emek, Osman Özcan, Tuncay Ercenk, Feridun F. Baloğlu, Hüseyin Ekmekcioğlu
ve Nail Kamacı'nın Aynı Mahiyetteki Kanun Teklifinin (2/60, 2/69) (S. Sayısı:
634),
Görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri
Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından;
Ertelendi.
3 üncü sırasında bulunan, Deniz Çevresinin
Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve
Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun Tasarısının (1/876) (S. Sayısı: 718),
yapılan görüşmelerden sonra;
5 inci sırasında bulunan, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Uluslararası
Karayolu Yük ve Yolcu Taşımacılığı Anlaşmasının (1/836) (S. Sayısı: 737),
6 ncı sırasında bulunan, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Bayındırlık
İşleri ve Doğal Afet Zararlarının Azaltılması Konusunda Bilimsel ve Teknik
İşbirliği Protokolünün (1/888) (S. Sayısı: 738),
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarılarının, görüşmelerini müteakiben elektronik cihazla yapılan
açıkoylamalardan sonra;
Kabul edilip kanunlaştıkları açıklandı.
7 nci sırasında bulunan, Uluslararası
Yasal Metroloji Örgütü Kuruluş Sözleşmesine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısının (1/916) (S. Sayısı: 739) görüşmelerini müteakiben elektronik
cihazla yapılan açıkoylamaları sonucunda Genel Kurulda toplantı yetersayısı
bulunmadığının anlaşılması üzerine;
8 Mart 2005 Salı günü saat 15.00'te
toplanmak üzere, birleşime 19.55'te son verildi.
|
|
Nevzat
Pakdil |
|
|
|
Başkanvekili |
|
|
Harun
Tüfekci |
|
Ahmet
Küçük |
|
Konya |
|
Çanakkale |
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
|
Türkân
Miçooğulları |
|
Bayram
Özçelik |
|
İzmir |
|
Burdur |
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
No.: 91
II.- GELEN KÂĞITLAR
4 Mart 2005 Cuma
Cumhurbaşkanınca Geri Gönderilen Kanun
1.- Yükseköğretim
Kanununa Geçici Maddeler Eklenmesine Dair 23.2.2005 Tarihli ve 5306 Sayılı
Kanun ve Anayasanın 89 ve 104 üncü Maddeleri Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir
Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/980, 3/769) (Anayasa ile Millî
Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
2.3.2005)
Tasarılar
1.- Emniyet Genel
Müdürlüğüne Ait Araç, Gereç, Mal ve Malzemenin Satış, Hibe, Hek ve Hurda Durum
ve İşlemleri ile Hizmet Satışına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısı (1/981) (Plan ve Bütçe ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.2.2005)
2.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Moğolistan Hükümeti Arasında Sağlık Alanında İşbirliğine Dair
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/982)
(Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.2.2005)
3.- Türkiye Cumhuriyeti
ile Amerika Devletleri Örgütü Genel Sekreterliği Arasında Çerçeve İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/983)
(Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.2.2005)
Teklifler
1.- Samsun Milletvekili
Mustafa Çakır'ın; Tabiî Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/392) (Tarım, Orman ve Köyişleri ile Plan
ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
2.- Konya Milletvekili
Kerim Özkul ile 14 Milletvekilinin; 877 Sayılı Teşkilatı Mülkiye Kanununun 2.
Maddesiyle Bağlı 4 Nolu Cetvelde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/393) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
3.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekilleri Ankara Milletvekili Salih Kapusuz, Bursa Milletvekili
Faruk Çelik, Hatay Milletvekili Sadullah Ergin, Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa
ile 5 Milletvekilinin; Sayıştay Kanunu Teklifi (2/394) (Anayasa; Adalet; Avrupa
Birliği Uyum ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.2.2005)
4.- Şanlıurfa
Milletvekili Yahya Akman ile 5 Milletvekilinin; Şanlıurfa İli Halfeti İlçesinin
Karaotlak Köyü Tapulama Alanı Dışına Nakledilen Bölümü ile Argaç, Seldek,
Yeşilözen ve Karaotlak Köylerinin Halfeti İlçe Belediyesine Mahalle Olarak
Bağlanması Hakkında Kanun Teklifi (2/395) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24.2.2005)
5.- Şanlıurfa
Milletvekili Mahmut Kaplan ile 6 Milletvekilinin; Şanlıurfa İli Halfeti
İlçesinin Karaotlak Köyü Tapulama Alanı Dışına Nakledilen Bölümü ile Argaç,
Karaotlak ve Yeşilözen Köylerinin Halfeti İlçe Belediyesine Mahalle Olarak
Bağlanması Hakkında Kanun Teklifi (2/396) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24.2.2005)
Rapor
1.- Sıtma ve Frengi
İlaçları İçin Kanunun Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu (1/567) (S. Sayısı: 828)
(Dağıtma tarihi: 4.3.2005) (GÜNDEME)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Mersin Milletvekili
Hüseyin GÜLER'in, ABD'nin diplomatik pasaportlu vatandaşlarımıza yönelik
uygulamasına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru
önergesi (6/1464) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
2.- Antalya Milletvekili
Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Kütahya-Tavşanlı'daki restorasyon projesine ve
ayrılan ödenek miktarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1465) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
3.- Antalya Milletvekili
Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Karabük-Yenice ile Zonguldak-Devrek arasındaki
karayolunun ne zaman tamamlanacağına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1466) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
4.- Antalya Milletvekili
Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Nevşehir-Kozaklı'daki sıcak su kaynaklarının
değerlendirilmesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1467) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Balıkesir
Milletvekili Orhan SÜR'ün, 22 nci Yasama Döneminde yurtdışına görevli giden
milletvekillerine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru
önergesi (7/4945) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.2.2005)
2.- İstanbul Milletvekili
Berhan ŞİMŞEK'in, eski Başbakan Bülent Ecevit'e VİP salonunun
kullandırılmamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4946)
(Başkanlığa geliş tarihi: 3.2.2005)
3.- İstanbul Milletvekili
Berhan ŞİMŞEK'in, Bingöl depremi sonrası inşa edilen deprem konutlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4947) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.2.2005)
4.- İstanbul Milletvekili
Emin ŞİRİN'in, EÜAŞ'deki yolsuzluk soruşturması kapsamında Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanının görevden alınıp alınmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/4948) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.2.2005)
5.- İzmir Milletvekili
Hakkı ÜLKÜ'nün, Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinin
20 nci maddesinin uygulanmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/4949) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.2.2005)
6.- İstanbul Milletvekili
Emin ŞİRİN'in, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığında ortaya çıkan yolsuzluğa
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4950) (Başkanlığa geliş tarihi:
16.2.2005)
7.- İstanbul Milletvekili
Emin ŞİRİN'in, soru önergelerinin cevaplandırılmamasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/4951) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
8.- Konya Milletvekili Atilla
KART'ın, üç ayrı yerde görev yaptığı iddia edilen bir bürokrata ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4952) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
9.- Adana Milletvekili
Kemal SAĞ'ın, kamu kurum ve kuruluşlarında vekaleten yapılan atamalara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4953) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
10.- Çanakkale
Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim,
Araştırma ve Uygulama Hastanesi Projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/4954) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
11.- Diyarbakır
Milletvekili Mesut DEĞER'in, özel bir yemek ve servis firmasının Tekirdağ'da
aldığı ihalelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4955) (Başkanlığa
geliş tarihi: 16.2.2005)
12.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, doğalgaz ve elektrik enerjisi kesintilerine ilişkin
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4956) (Başkanlığa
geliş tarihi: 15.2.2005)
13.- Antalya Milletvekili
Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Ankara'daki doğalgaz dağıtımına ve ortaya çıkan
sorunlara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4957) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
14.- Zonguldak
Milletvekili Harun AKIN'ın, Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdür Vekiline ilişkin
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4958) (Başkanlığa
geliş tarihi: 16.2.2005)
15.- İstanbul
Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, Türkiye Elektrik Üretim A.Ş.'deki bazı
bürokratlarla ilgili iddialara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4959) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
16.- İzmir Milletvekili
Hakkı ÜLKÜ'nün, Ankara ve İstanbul'da çalıştırılan özel halk otobüslerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4960) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15.2.2005)
17.- Antalya Milletvekili
Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının bir otopark
yapımıyla ilgili açıklamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4961) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
18.- Ordu Milletvekili
İdris Sami TANDOĞDU'nun, ASKİ'nin atık su bedeli tahsil ettiği iddiasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4962) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16.2.2005)
19.- Muğla Milletvekili
Ali Cumhur YAKA'nın, İl Millî Eğitim Müdürü atamalarına ve yargı kararlarına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4963) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16.2.2005)
20.- Ankara Milletvekili
Yakup KEPENEK'in, Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi Laboratuvarına ve bir
öğretim görevlisi hakkındaki iddialara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4964) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
21.- Adıyaman
Milletvekili Mahmut GÖKSU'nun, ülkemizdeki sigara üreticisi firmalara ve
denetimine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER)
yazılı soru önergesi (7/4965) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.2.2005)
22.- İstanbul
Milletvekili Onur ÖYMEN'in, Kıbrıs Rum kesiminden bir siyasi parti
yetkililerinin Türkiye'ye davetine ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/4966) (Başkanlığa geliş tarihi:
11.2.2005)
23.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, soruşturma komisyonunda görev yapan bir
milletvekilinin beyanına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4967) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.2.2005)
24.- Denizli Milletvekili
Ümmet KANDOĞAN'ın, içki ve sigara sektöründe faaliyet gösteren yerli ve yabancı
şirketlerin hasılatına ve ödenen vergi
miktarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/4968) (Başkanlığa
geliş tarihi: 16.2.2005)
25.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, BOTAŞ'ın gaz alım anlaşmalarına ilişkin Devlet
Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/4969) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16.2.2005)
26.- Çanakkale
Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, Çanakkale İlinde yapılan atama ve terfilere
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/4970) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16.2.2005)
27.- Antalya Milletvekili
Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bağlı
birimlerdeki işçi kadrolarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4971) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
28.- Antalya Milletvekili
Feridun Fikret BALOĞLU'nun, bazı sporcuların ödüllendirme mağduriyetlerine
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru
önergesi (7/4972) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
29.- Eskişehir
Milletvekili Mehmet Vedat YÜCESAN'ın, Amasya-Taşova-Gölbeyli Beldesindeki
Borabay Krater Gölünün doğal SİT alanı statüsünden çıkarılmasına ilişkin Çevre
ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/4973) (Başkanlığa geliş tarihi:
16.2.2005)
30.- Edirne Milletvekili
Rasim ÇAKIR'ın, Şeker Kurumunun kapatılmasına ve bazı iddialara ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/4974) (Başkanlığa geliş tarihi:
16.2.2005)
31.- Diyarbakır
Milletvekili Mesut DEĞER'in, bir inşaat şirketinin hissedarlarına ve bu
şirketin aldığı ihalelere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4975) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
32.- İzmir Milletvekili
Ahmet ERSİN'in, SHÇEK'e bağlı yurtlarda yaşanan bazı sorunlara ve denetime
ilişkin Devlet Bakanından (Güldal AKŞİT) yazılı soru önergesi (7/4976)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2005)
No.: 92
7 Mart 2005 Pazartesi
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Muğla Milletvekili
Fahrettin ÜSTÜN'ün, Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor futbol takımının ekonomik
kaynaklarına ve bazı iddialara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1468) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
2.- Muğla Milletvekili
Fahrettin ÜSTÜN'ün, okullarda çeteleşme ve bağımlılık yapıcı maddelere karşı
alınan önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1469)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
3.- Bursa Milletvekili
Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, Pamukbank'ın Halkbank'a devredilmesinden sonra yapılan
yönetici atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) sözlü soru
önergesi (6/1470) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)
4.- Tokat Milletvekili
Feramus ŞAHİN'in, Zile-Alaca-Sungurlu karayolu projesine ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/1471) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.2.2005)
5.- Tokat Milletvekili
Feramus ŞAHİN'in, Tokat'ın bazı beldelerinde kantarların kapatılma gerekçesine
ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/1472) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18.2.2005)
6.- Trabzon Milletvekili
Asım AYKAN'ın, yaygınlaşan misyonerlik faaliyetlerine ve alınacak önlemlere
ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1473) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.2.2005)
7.- Muğla Milletvekili
Fahrettin ÜSTÜN'ün, 1990-2004 yılları arasındaki canlı hayvan ithalatına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1474) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.2.2005)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili
Emin ŞİRİN'in, Cumhurbaşkanının onaylamaması nedeniyle vekaleten veya tedviren
görev yapan bürokratlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4977)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
2.- İstanbul Milletvekili
Berhan ŞİMŞEK'in, ÇAYKUR Genel Müdürlüğü İdari ve Sosyal İşler Daire Başkanının
görevden alınmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4978)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
3.- İzmir Milletvekili
Ahmet ERSİN'in, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunca Başbakanlık ve
ilgili bakanlıklara gönderilen inceleme raporlarına ve cevaplandırılmayan soru
önergelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4979) (Başkanlığa
geliş tarihi: 17.2.2005)
4.- Burdur Milletvekili
Ramazan Kerim ÖZKAN'ın, Et ve Balık Ürünleri A.Ş.'nin faaliyetlerine ve yeni
statüsüne ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4980) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17.2.2005)
5.- İstanbul Milletvekili
Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, bürokrat atamaları ve yolsuzlukla mücadeleye ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4981) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
6.- Tekirdağ Milletvekili
Enis TÜTÜNCÜ'nün, Konut Edindirme Yardımı Fonuna ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/4982) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
7.- İzmir Milletvekili
Erdal KARADEMİR'in, kamuoyunda "öğrenci affı" olarak bilinen kanun
teklifine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4983) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17.2.2005)
8.-
Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLU'nun, yargı mensupları ve öğretmenlere
yönelik dizüstü bilgisayar projelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/4984) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
9.- Uşak Milletvekili
Osman COŞKUNOĞLU'nun, e-Devlet Projesinde kullanılacak yazılım programlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4985) (Başkanlığa geliş tarihi:
17.2.2005)
10.- Antalya Milletvekili
Nail KAMACI'nın, TMSF tarafından el konulan ruhsatsız bir villanın satışına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4986) (Başkanlığa geliş tarihi:
17.2.2005)
11.- Antalya Milletvekili
Osman KAPTAN'ın, TMSF'nin el koyduğu taşınmaz malların satışına ve Devletin
zararına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4987) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.2.2005)
12.- Şanlıurfa
Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Şanlıurfa GAP Havaalanı ve Gaziantep
Havaalanı Projelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4988)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)
13.- Yozgat Milletvekili
Emin KOÇ'un, TMSF'nin el koyduğu mallara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/4989) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18.2.2005)
14.- Yozgat Milletvekili
Emin KOÇ'un, TMSF tarafından el konulan özel bir radyo ve televizyon kuruluşuna
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru
önergesi (7/4990) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)
15.- Yozgat Milletvekili
Emin KOÇ'un, 12 Ocak 2004'ten sonra alınan yerli ve yabancı filmlere ve
denetimine ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi
(7/4991) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)
16.- Yozgat Milletvekili
Emin KOÇ'un, Başbakanın Güneydoğu Asya gezisini takip eden TRT heyetine ilişkin
Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/4992) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18.2.2005)
17.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, bir hukuk bürosuna verilen işlere ilişkin Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4993) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17.2.2005)
18.- Balıkesir
Milletvekili Orhan SÜR'ün, Kayseri ve Civarı Elektrik A.Ş.’ye bazı ayrıcalıklar
tanındığı iddialarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4994) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
19.- Balıkesir
Milletvekili Orhan SÜR'ün, bazı davaların özel hukuk bürolarına takip
ettirilmesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4995) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
20.- Balıkesir
Milletvekili Sedat PEKEL'in, ihalelerdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin Enerji
ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4996) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17.2.2005)
21.- Ankara Milletvekili
Eşref ERDEM'in, görevden alınan TEDAŞ Genel Müdür Yardımcısı hakkındaki
iddialara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4997) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)
22.- Manisa Milletvekili
Hasan ÖREN'in, yükseköğretim kurumlarındaki ikinci öğretim öğrenci katkı
paylarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4998)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
23.- Uşak Milletvekili
Osman COŞKUNOĞLU'nun, Microsoft Firmasıyla anlaşma ve protokol imzalanıp
imzalanmadığına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4999)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
24.- Uşak Milletvekili
Osman COŞKUNOĞLU'nun, öğretmenlere dizüstü bilgisayar sağlama projesine ilişkin
Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5000) (Başkanlığa geliş tarihi:
17.2.2005)
25.- İzmir Milletvekili
Enver ÖKTEM'in, ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinin sayısının artırılıp
artırılmayacağına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5001)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
26.- Konya Milletvekili
Atilla KART'ın, tıp fakültesi mezunu olmayan asistanların özlük haklarına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5002) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.2.2005)
27.- Muğla Milletvekili
Ali ARSLAN'ın, diyaliz teknikerliğinin bir meslek olarak kabulüne ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5003) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.2.2005)
28.- İzmir Milletvekili
Erdal KARADEMİR'in, Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesinin Ankara-Eskişehir
kısmını üstlenen firmaya ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5004) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
29.- Uşak Milletvekili
Osman COŞKUNOĞLU'nun, Türk Telekom A.Ş. ile Microsoft yetkilileri arasında bir
anlaşma yapılıp yapılmadığına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5005) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
30.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, askeri mahkemelerde basın mensuplarına uygulanan
akreditasyona ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5006)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
31.- Bursa Milletvekili
Kemal DEMİREL'in, inşaat sektörü ile ilgili harçlara ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5007) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
32.- Denizli Milletvekili
Mehmet U. NEŞŞAR'ın, SSK'nın yeni ilaç uygulamasında ortaya çıkan fiyat farklılığına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/5008)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
33.- Uşak Milletvekili
Osman COŞKUNOĞLU'nun, Dünya Bankası destekli bir proje kapsamında hâkimlere
verilen dizüstü bilgisayarlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5009) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.2.2005)
34.- Isparta Milletvekili
Mevlüt COŞKUNER'in, Isparta-Aksu ve Gönen ilçelerinde bazı tarım arazilerinin
tarım dışı kullandırıldığı iddialarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5010) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)
35.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Emniyet Genel Müdürlüğünden diğer kurumlara geçiş
yapan personele ve bir iddiaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5011) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2005)
36.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, DTP Genel Başkanının yolsuzluklarla ilgili
iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5015) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.2.2005)
37.- Antalya Milletvekili
Atila EMEK'in, enerji ihalelerindeki yolsuzluklarla ilgili bazı iddialara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5016) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.2.2005)
38.- Antalya Milletvekili
Nail KAMACI'nın, medya kuruluşları hakkındaki bir beyanına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/5017) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
39.- Antalya Milletvekili
Nail KAMACI'nın, internet kafelere ve uygulanan vergi oranına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5018) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
40.- Mersin Milletvekili
Şefik ZENGİN'in, Bursa-Karacabey Kaymakamı hakkındaki iddiaya ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5019) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
41.- Mersin Milletvekili
Şefik ZENGİN'in, Muş-Malazgirt İlçesinde hayvanlara kötü muamelede bulunulduğu
iddiasına ve İlçe Belediye Başkanının beyanına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5020) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
42.- Denizli Milletvekili
Ümmet KANDOĞAN'ın, 2004 ve 2005 yılları kamu yatırım projelerine ayrılan
ödeneğe ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5021) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.2.2005)
43.- Denizli Milletvekili
Ümmet KANDOĞAN'ın, gerçek ve tüzel kişilere kullandırılan kamu kaynaklı
kredilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5022) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.2.2005)
44.- Iğdır Milletvekili
Dursun AKDEMİR'in, iç ve dış borçlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/5023) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
45.- Iğdır Milletvekili
Dursun AKDEMİR'in, tamamlanmamış yatırımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5024) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
46.- Konya Milletvekili
Atilla KART'ın, Köy Hizmetleri Konya Bölge Müdürlüğünün makine parkına ve
çalışanların durumuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5025)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.2.2005)
47.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesine
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5026)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
48.- İstanbul Milletvekili
Emin ŞİRİN'in, BOTAŞ'a yönelik bazı iddialara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5027) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
49.- Şanlıurfa
Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Şanlıurfa'daki taşımalı eğitime ve bu
amaçla açılan ihalelere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5028) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
50.- Denizli Milletvekili
Mustafa GAZALCI'nın, ilk ve ortaöğretim kurumlarındaki bilgisayar sayısına ve
kullanılan yazılım programlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5029) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.2.2005)
51.- Burdur Milletvekili
Ramazan Kerim ÖZKAN'ın, Burdur-Gölhisar Devlet Hastanesinin uzman doktor
ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5030) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.2.2005)
52.- Ordu Milletvekili
İdris Sami TANDOĞDU'nun, Ordu-Akkuş-Akpınar Sağlık Ocağı personelinin geçici
görevle başka yerde istihdam edilmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5031) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.2.2005)
53.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, SSK'dan devredilen hastanelere ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5032) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.2.2005)
54.- Edirne Milletvekili
Rasim ÇAKIR'ın, teşviklerin aksamasına neden olan ayçiçeği üreticisi kayıt
sistemine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5033)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
55.- Denizli Milletvekili
Ümmet KANDOĞAN'ın, Konya-Karatay-Veteriner Sağlık Meslek Lisesi öğrenci
kontenjanına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5034) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
56.- Denizli Milletvekili
Ümmet KANDOĞAN'ın, mera alanlarındaki tahsis amacı değişikliklerine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5035) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.2.2005)
57.- Denizli Milletvekili
Ümmet KANDOĞAN'ın, kredi borçları nedeniyle icra takibine uğrayan çiftçilere
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5036) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.2.2005)
58.- Antalya Milletvekili
Nail KAMACI'nın, Antalya-Kumluca-Sarnıç Tepesinde yapılan maden arama
çalışmalarına yönelik soru önergesine verilen cevaba ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5037) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
59.- Antalya Milletvekili
Osman ÖZCAN'ın, Antalya-Gündoğmuş-Ali Köprüsüne ulaşım sağlayacak yolun yapılıp
yapılmayacağına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5038) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
60.- Tekirdağ Milletvekili
Enis TÜTÜNCÜ'nün işsizlik sigortası fonuna ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5039) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
61.- Iğdır Milletvekili
Dursun AKDEMİR'in, organ mafyasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5040) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.2.2005)
62.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Atatürk'ün gizli bir vasiyeti olduğu iddialarına
ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5041) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.2.2005)
Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Ankara Milletvekili
Yılmaz ATEŞ'in, akaryakıt fiyatlarındaki artışa ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/4718)
2.- İstanbul Milletvekili
Emin ŞİRİN'in, Mavi Akım Projesi ile ilgili bir beyanına ilişkin Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4721)
3.- Ankara Milletvekili
Yılmaz ATEŞ'in, Ankara-Beypazarı-Karaşar Belediyesinin satın aldığı iş
makinelerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4724)
4.-
İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, kaçak elektrik kullanan sanayicilere ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/4736)
No.: 93
8 Mart 2005 Salı
Tasarılar
1.- Kentsel Dönüşüm ve
Gelişim Kanunu Tasarısı (1/984) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor; Çevre;
Plan ve Bütçe ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.3.2005)
2.- Askerlik Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/985) (Millî Savunma Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 1.3.2005)
3.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Kore Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İktisadi Kalkınma İşbirliği
Fonu Kredilerine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı (1/986) (Plan ve Bütçe ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1.3.2005)
4.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Bosna Hersek Bakanlar Kurulu Arasında Turizm Alanında İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/987)
(Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 2.3.2005)
5.- Darülaceze Müessesesi
Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı (1/988) (Plan ve
Bütçe; Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 2.3.2005)
6.- Gelir İdaresi
Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı (1/989) (Plan ve
Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.3.2005)
Teklifler
1.- İzmir Milletvekili
Yılmaz Kaya ile 5 Milletvekilinin; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun Bazı
Maddelerinde Değişiklik Yapılması ve Bir Ek Geçici Madde Eklenmesine İlişkin
Kanun Teklifi (2/397) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.2.2005)
2.- Iğdır Milletvekili
Dursun Akdemir'in; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/398) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve
Spor ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 2.3.2005)
3.- Muğla Milletvekili
Fahrettin Üstün ile 28 Milletvekilinin; Bağ-Kur ve SSK'ya Ait Birikmiş Prim
Borçlarına Ödeme Kolaylığı Getirilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/399) (Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 2.3.2005)
4.- Ankara Milletvekili
Muzaffer R. Kurtulmuşoğlu ile 25 Milletvekilinin; 5434 Sayılı Emekli Sandığı
Kanununun 32 nci Maddesine, (j) Bendi Eklenmesi ve 657 Sayılı Devlet Memurları
Kanununun, 152 nci Maddesinin "II" Sayılı Tazminatlar Bölümünün, (6)
Adalet Hizmetleri Tazminatı Bendinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi (2/400) (Adalet ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 2.3.2005)
5.- Diyarbakır
Milletvekili Cavit Torun'un; Türk Medeni Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin
Kanun Teklifi (2/401) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.3.2005)
6.- Konya Milletvekili
Kerim Özkul'un; Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
(2/402) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.3.2005)
Rapor
1.- Tekirdağ Milletvekili
Tevfik Ziyaeddin Akbulut'un; Yolsuzlukla Mücadele Günü Hakkında Kanun Teklifi
ile İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci ve 27 Milletvekilinin;
Yolsuzlukla Mücadele Günü Düzenlenmesine Dair Kanun Teklifi ve İçişleri Komisyonu
Raporu (2/369, 2/204) (S. Sayısı: 830) (Dağıtma tarihi: 8.3.2005) (GÜNDEME)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Tokat Milletvekili
Feramus ŞAHİN'in, Samsun-Ankara doğalgaz hattından Tokat'a doğalgaz verilmesi
projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1475) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
2.- Balıkesir
Milletvekili Ali Kemal DEVECİLER'in, bazı DLH bölge müdürlüklerinin kapatılma
nedenlerine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1476)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
3.- Afyonkarahisar
Milletvekili Reyhan BALANDI'nın, cezaevlerinin yerleşim yerleri dışına taşınıp
taşınmayacağına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1477)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
4.- Afyonkarahisar
Milletvekili Reyhan BALANDI'nın, denizlerimizdeki kirliliğe ve alınacak
önlemlere ilişkin Çevre ve Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/1478)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
5.- Antalya Milletvekili
Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Serik İlçesinin çöp arıtma tesisi
ihtiyacına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/1479)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
6.- Antalya Milletvekili
Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Türk Telekom A.Ş.'nin borçlu abonelere "sulh
sözleşmesi" imzalanmasını talep etmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1480) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
7.- Antalya Milletvekili
Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Gazipaşa'da bir yatılı ilköğretim bölge
okulu yapılıp yapılmayacağına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1481) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili
Emin ŞİRİN'in, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devri nedeniyle ortaya
çıkacak maliyet artışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5045)
(Başkanlığa geliş tarihi: 23.2.2005)
2.- Erzincan Milletvekili
Erol TINASTEPE'nin, Sivas'taki Madımak Otelinde yaşanmış olaylarla ilgili
hükümetin faaliyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5046)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
3.- Konya Milletvekili
Atilla KART'ın, armağan silahların envanter kayıtlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/5047) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
4.- Tekirdağ Milletvekili
Enis TÜTÜNCÜ'nün, ÖTV'deki artışın bağcılık ve şarapçılıkta yaratacağı etkilere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5048) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.2.2005)
5.- Iğdır Milletvekili
Dursun AKDEMİR'in, yüksek çözünürlükte yayın teknolojisine yönelik çalışmalar
yapılıp yapılmadığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5049)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
6.- İstanbul Milletvekili
Emin ŞİRİN'in, MİT Müsteşarlığı görevlilerinin yabancı ülke temsilcileriyle
görüşmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5050) (Başkanlığa geliş
tarihi: 24.2.2005)
7.- Antalya Milletvekili
Nail KAMACI'nın, Antalya'daki Falez Oteline ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5051) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
8.- İzmir Milletvekili
Muharrem TOPRAK'ın, e-Devlet Projesinde kullanılacak yazılım programına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5052) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
9.- Ankara Milletvekili
Muzaffer R. KURTULMUŞOĞLU'nun, olası bir deprem için alınan tedbirlere ve
deprem sigortasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5053)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
10.- İstanbul
Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, Brüksel Havaalanında ABD Başkanıyla yaptığı
görüşmeye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5054) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.2.2005)
11.- Bursa Milletvekili
Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, Hükümetin şeker sektörüne yönelik icraatlarına ve yabancı
bir şirket hakkındaki iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/5055) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
12.- Denizli Milletvekili
Mehmet U. NEŞŞAR'ın, SSK'da sürdürülen ilaç yolsuzluğu soruşturmasına ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5056) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.2.2005)
13.- Konya Milletvekili
Atilla KART'ın, Konya-Ereğli adliye binası inşaatına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5057) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
14.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, TMSF'nin denetimine ve elinde bulunan bazı
bankaların faaliyetlerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/5058) (Başkanlığa geliş tarihi:
23.2.2005)
15.- Yozgat Milletvekili
Emin KOÇ'un, Star Medya Grubu Başkanlığına yapılan atamalara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi
(7/5059) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
16.- Yozgat Milletvekili
Emin KOÇ'un, futbol sektörünün sorunlarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/5060) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24.2.2005)
17.- Yozgat Milletvekili
Emin KOÇ'un, futbolda teşvik ve şike iddialarına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/5061)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
18.- İstanbul
Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türk Diyanet
Vakfının mal varlıklarına ve çalışanlarına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet
AYDIN) yazılı soru önergesi (7/5062) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
19.- İstanbul
Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in, Diyanet İşleri Başkanlığının bazı
hizmetlerine ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi
(7/5063) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
20.- Bursa Milletvekili
Kemal DEMİREL'in, Bursa-Gemlik-Karacaali Köyünün elektrik sorununa ilişkin
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5064) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24.2.2005)
21.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Sayıştay'ın bazı enerji projeleri hakkındaki
raporunun hazırlayıcılarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5065) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
22.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Sayıştay'ın enerji santrali projeleri hakkındaki
raporuna ve enerji sektörünün sorunlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5066) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
23.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Sayıştay Raporundaki öneriler üzerine yapılan
işlemlere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5067) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
24.- İstanbul
Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, enerji operasyonunda tutuklanan EÜAŞ Genel Müdür
Yardımcısına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5068) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
25.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, İstanbul'da yasal olmayan bazı yapıların yıkımına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5069) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23.2.2005)
26.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, Ankara
Büyükşehir Belediyesinin doğalgaz abonelik işlemleri için aldığı ücrete ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5070) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.2.2005)
27.- Konya Milletvekili
Atilla KART'ın, kaymakamlar hakkındaki idari soruşturmalara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5071) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
28.- İstanbul
Milletvekili Hasan AYDIN'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının Moskova
gezisine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5072) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.2.2005)
29.- Kırklareli
Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, Emniyet teşkilatına alınacak personele
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5073) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.2.2005)
30.- Ordu Milletvekili
İdris Sami TANDOĞDU'nun, köy ve mahalle muhtarlarının özlük haklarının
iyileştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5074)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
31.- Afyonkarahisar
Milletvekili Reyhan BALANDI'nın, 1999'da yaşanan depremler nedeniyle getirilen
ek vergilere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5075)
(Başkanlığa geliş tarihi: 23.2.2005)
32.- Denizli Milletvekili
Ümmet KANDOĞAN'ın, tarım sektörüne uygulanan desteklere ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5076) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
33.- Bursa Milletvekili
Kemal DEMİREL'in, sosyal güvence kapsamındaki gözlük, cam ve çerçeve
bedellerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5077) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.2.2005)
34.- Diyarbakır
Milletvekili Muhsin KOÇYİĞİT'in, matrah sıfırlaması uygulamasına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5078) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
35.- Adana Milletvekili
N. Gaye ERBATUR'un, yurtiçi ve yurtdışı bilimsel araştırma finansmanına ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5079) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.2.2005)
36.- İzmir Milletvekili
Muharrem TOPRAK'ın, ulusal bir yazılım sistemi geliştirilmesine ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5080) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.2.2005)
37.- Kocaeli Milletvekili
İzzet ÇETİN'in, Millî Eğitim Basımevi ile Devlet Kitapları Döner Sermaye
İşletme Müdürlüklerinin birleştirilmesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5081) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
38.- Konya Milletvekili
Atilla KART'ın, öğretmen atamalarına ve bazı iddialara ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5082) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
39.-
İzmir Milletvekili Türkan MİÇOOĞULLARI'nın, SSK hastanelerinin devri nedeniyle
ortaya çıkan sorunlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5083)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
40.- Denizli Milletvekili
Mehmet U. NEŞŞAR'ın, SSK dispanserlerinin kapatılmasına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5084) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
41.- Denizli Milletvekili
Mehmet U. NEŞŞAR'ın, Ankara Atatürk Eğitim Hastanesi Başhekim Yardımcılığına
yapılan atamaya ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5085)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
42.- Bursa Milletvekili
Kemal DEMİREL'in, Bursa-Gemlik Karacaali Köyünün sulama göleti ihtiyacına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5086) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24.2.2005)
43.- Edirne Milletvekili
Nejat GENCAN'ın, çiftçi kayıt sistemi nedeniyle doğrudan gelir desteği
alamayanlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5087) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
44.- Bursa Milletvekili
Kemal DEMİREL'in, Bursa-Mudanya-Yalıçiftlik Köyünün sulama göleti ihtiyacına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5088) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24.2.2005)
45.- Muğla Milletvekili
Ali Cumhur YAKA'nın, Dalaman Havaalanının kış aylarında da uluslararası
uçuşlara açılıp açılmayacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5089) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
46.- Isparta Milletvekili
Mevlüt COŞKUNER'in, Isparta-Aksu İlçesinde okul çevresinde bulunan baz
istasyonlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5090)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
47.- İstanbul
Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, idareci kadrolarında yapılan değişikliklere ve
duble yol çalışmalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5091) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
48.- Erzincan
Milletvekili Erol TINASTEPE'nin, polis memurlarının askerlik yükümlülüklerine
ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5092) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24.2.2005)
49.- Bursa Milletvekili
Kemal DEMİREL'in, Bursa-Mudanya-Esence Köyü TRT lojmanlarının diğer kamu
görevlilerine de tahsisine ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru
önergesi (7/5093) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
50.- Bursa Milletvekili
Kemal DEMİREL'in, Bursa-Orhangazi-Yeniköy Belediyesine çöp kamyonu tahsis
edilip edilmeyeceğine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5094) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2005)
51.- Afyonkarahisar
Milletvekili Reyhan BALANDI'nın, dünyada ve ülkemizde Türk kültür ve tarihi
eserleri envanterine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5095) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
52.- Denizli Milletvekili
Ümmet KANDOĞAN'ın, Dünya Bankası Destekli Tarımda Reform ve Uygulama Projesine
ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/5096)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2005)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili
Yahya BAŞ ve 48 Milletvekilinin, millî ve manevi değerlerimize ve Türk aile
yapısına aykırı televizyon programlarının toplum hayatımıza etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98
inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/257) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.3.2005)
2.-
Kocaeli Milletvekili Eyüp AYAR ve 30 Milletvekilinin, Kocaeli-Gebze İlçesi
Dilovası Beldesindeki sanayi kuruluşlarının atıklarının çevreye ve insan
sağlığına olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/258)
(Başkanlığa geliş tarihi: 4.3.2005)
BİRİNCİ OTURUM
Açılma
Saati: 15.00
8 Mart 2005
Salı
BAŞKAN:
Başkanvekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP
ÜYELER: Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin
67 nci Birleşimini açıyorum.
III.- Y O K
L A M A
BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama
yapacağım.
Yoklama için 5 dakika süre veriyorum.
Sayın milletvekillerinin oy düğmelerine
basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik
sisteme giremeyen milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden
yardım istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise, yoklama
pusulalarını, teknik personel aracılığıyla, 5 dakikalık süre içerisinde
Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı
yetersayımız vardır; görüşmelere başlıyoruz.
IV.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- TBMM
Başkanvekili İsmail Alptekin’in, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlayan
konuşması
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 8 Mart
Dünya Kadınlar Gününde tüm kadınlarımıza sağlık ve mutluluklar diliyorum.
8 Mart 1857 tarihinde Amerika'nın New York
Kentinde tekstil sektöründe çalışan kadınlar, erkeklerle eşit haklara sahip
olmak, düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini protesto etmek üzere bir
mücadele başlatmışlar ve bu mücadele, yirmi yıl sonra Birleşmiş Milletlerin bu
günü kadınlara ithaf etmesine kadar sürmüştür.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadın
haklarının kazanılmasının nerelerden başladığını ve bugüne kadar geldiğini
göstermesi açısından çok önemli bir gündür.
Tarih boyunca kahramanlıklara imza atmış
olan Türk kadını da, sosyal hayatta uzun süre yerini tam alamamıştır. Ancak,
Büyük Önder Atatürk'ün hayata geçirdiği ilke ve inkılaplara paralel olarak
kadınlarımız, pek çok ülkeden önce sosyal ve siyasî haklarını almışlardır. Türk
kadını, cumhuriyetin kurulmasını takiben elde ettiği haklarla, bugün eğitimden
bilime, sanattan ekonomik alana, siyasetten kamu yönetimine kadar her alanda
üstün başarılar elde etmiş, ülkemizde ve dünyada sesimizi duyurmuştur.
Ülkemizde kadınların karşılaştıkları
sorunların çözümü amacıyla çeşitli yasalar çıkarılmıştır. Özellikle, son
yıllarda çıkarılan birçok kanunla kadın hakları geliştirilmiş, Anayasada
yapılan son bir değişiklikle de eşitlik konusu pekiştirilmiştir. Kadınlarımızın
sosyal, siyasal, ekonomik hayatta daha güçlü hale gelebilmesi için yaptığımız
bu düzenlemelerle toplumun genel eğitim düzeyinin de yükselip güçleneceğine
inanmaktayız.
Türk kadınının bugüne kadar elde etmiş
olduğu haklara sahip çıkıp sonuna kadar koruyacağına yürekten inanıyorum.
İnsanlık tarihi boyunca pek çok haksızlığa
maruz kalan ve haklarını elde etmek için büyük mücadele vermiş olan kadınların
bu anlamlı gününü, Parlamentomuzda onları temsil eden değerli bayan
milletvekili arkadaşlarımızın huzurunda kutluyor, tüm dünya kadınlarına başarı,
mutluluk ve sağlık diliyorum. (Alkışlar)
Sayın milletvekilleri, gündemdışı üç
milletvekilimize, biraz önce de ifade ettiğim gibi, Kadınlar Günü münasebetiyle
söz vereceğim.
Gündemdışı ilk söz isteği, 8 Mart Dünya
Kadınlar Günü münasebetiyle Gaziantep Milletvekili Sayın Fatma Şahin'e aittir.
Buyurun Sayın Şahin. (Alkışlar)
B)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1.-
Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin’in, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe ilişkin
gündemdışı konuşması
FATMA ŞAHİN (Gaziantep) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla gündemdışı söz
almış bulunuyorum; bu vesileyle Yüce Heyetinize saygılarımı sunuyor ve en kalbî
duygularla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, biraz önce Sayın
Başkanım ifade etti; "neden 8 Mart" diye soracak olursanız, bu 8
Martın kadın harekâtı açısından, kadının hak ve hukuk mücadelesi açısından taa
1857 yıllarına dayanan ve tekstil sektöründe yaşayan kadınlarımızın çalışma
hayatında yaşadıkları sıkıntıları dile getirmenin ve bu mücadelenin başladığı
bir gün olması dolayısıyla Birleşmiş Milletler bunu 1977 yılında kadın
haklarının Birleşmiş Milletler günü olarak ilan etmiştir ve o günden itibaren
de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanılmıştır.
Şu bir gerçektir ki, insanımızın hak ve
hukuk mücadelesi insanlık tarihi kadar eskidir. Kadınımızın da bu mücadelede
yeri özümsenmeyecek kadar eskiye dayanmaktadır. Ben, tabiî ki, 5 dakikalık
gündemdışı söz hakkımda bu tarihî süreci açıklamaktan daha çok, son ikibuçuk
yılı, AK Parti Hükümetinin kadın hak ve hukuk mücadelesinde neler yaptığını
neler yapmadığını anlatmak ve bunları sizlerin huzurunda ifade etmek istiyorum.
3 Kasım itibariyle, biz hükümet olduktan
sonra, kadınımızın en büyük kazanımlardan birisi dediğimiz aile mahkemelerinin
kurulmasıyla bu süreci başlattık değerli arkadaşlar. Aile mahkemelerinin
kurulması, beraberinde, boşanmanın, her ne kadar erkeği de yıprattığı
düşünülecek olursa, en çok kadınlarımızı ve çocuklarımızı mağdur ettiğini
düşünürsek, aile mahkemelerinin kurulması, kadınlarımızın kendini ifade etmesi
ve hakkını araması yönünden önemli bir açılımdır diye düşünüyorum. Arkasından,
İş Kanununda yaptığımız değişikliklerle doğum ve süt izninde Avrupa Birliğinin
birçok ülkesinde olmayan daha da ileri standartları getirdik ve 8 haftaya
çıkardık doğum izinlerimizi. Bunun arkasından, değerli arkadaşlarım, Türk Ceza
Kanununa gelen pakette 10 uncu maddede çok önemli bir değişiklik yaptık ve
"kadın-erkek eşittir, eşitsizlik durumunda devlet gerekli müdahaleyi
yapmakla yükümlüdür" dedik. Bu, bana göre ve birçok sivil toplum
kuruluşuna göre de, 1934 yılından sonra kadınımızın elde ettiği en büyük siyasî
zaferdir diye düşünüyorum.
Bundan sonra devam ediyoruz daha neler
yaptık: Türk Ceza Kanununda, yıllardır, birçok hükümet "bu kanun aslında
demokratik değil, insan hak ve özgürlüklerine uygun değil" demiş; fakat,
bir türlü masanın üzerine çıkarıp da bunu yasalaştırmaya cesaret edememiştir.
AK Parti Hükümeti, bunun da bir başlangıcını yapmış ve Türk Ceza Kanununu da
çok hızlı bir süreçle yasalaştırmıştır. Bunun da arka planında, Türk Ceza
Kanununda yapılan değişiklikler, en çok kadın haklarına, çocuk haklarına,
kadınımızın insanca yaşam kalitesine ulaşma adına, çok büyük mücadelenin
verildiği bir yasal boyuta gelmiştir diye düşünüyorum ve burada -çok
önemsediğim için sizlerle paylaşmak istiyorum- özellikle töre cinayetlerinde,
bu, bütün nitelikli adam öldürme suçuna dönüştürülmüş ve müebbet hapse
çevrilmiştir.
Bundan sonra neler yaptık: Biliyorsunuz,
Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü, aynen bir korsan teşkilat gibi
çalışıyordu; böyle bir genel müdürlük yoktu. Bizle, AK Parti Hükümetiyle
beraber bu süreç başladı ve teşkilat yasamızı çıkardık; arkasından da, Aile
Araştırma Kurumunun teşkilat yasasını çıkardık ve en önemli gelişmelerden biri,
Yerel Yönetimler Yasası devam ederken, kadın milletvekillerimizin verdiği bir
önergeyle, yerel yönetimlere, kadın sığınma evlerinin açılmasının bir görev
olduğu belirtilmiş ve bu önerge de kabul edilmiştir.
Değerli arkadaşlar, ben, biliyorum ki, biz
istediğimiz kadar istediğimiz yasal düzenlemeleri yapalım; eğer, Türk kadınının
yaşam kalitesini artıramıyorsak, bu konuda onun yaşam seviyesini
yükseltemiyorsak, daha yapacak çok işimiz var demektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim, tamamlayın.
FATMA ŞAHİN (Devamla) - Biz, sırça
köşklerde değiliz; gidiyoruz, memleketlerimizin en ücra köşelerinde
kadınlarımızı görüyoruz. Ben, biliyorum ki, özellikle, eğitim ve sağlık
alanında -kadınlarımızın- yapmamız gereken çok iş var. Bunun için neler
yapmalıyız; bunun için, öncelikle, ekonomik kalkınmamızı hızla tamamlamak
zorundayız. Ne tür bir proje gerçekleştirmek isterseniz isteyin, bunun bir
finans boyutu, bunun bir ekonomik boyutu var. Biz, millî gelirimizi hızla 10
000 dolarların üzerine çıkarmak zorundayız.
İkincisi, siyasî kimliğimden dolayı
mutlaka bunu söyleme ihtiyacı hissediyorum: Mutlaka, yüzde 4,4'lerden
-Parlamentodaki temsilimizi- yüzde 20'lere en kısa sürede çıkarmak zorundayız.
Neden yüzde 20 diyorum; bu da bilimsel olarak araştırılmış ve kanıtlanmıştır
ki, bir cinsin, bir toplulukta temsil edilebilmesi için asgarî azınlığın yüzde
20 olması gerekmektedir.
Sağ olun, siz değerli arkadaşlarımızın
bize gösterdiğiniz takdirler ve yardımlarla, biz, yüzde 4,4 olmamıza rağmen,
böyle güzel yasaları sizlerle beraber çıkardık; fakat, biz, istiyoruz ki,
artık, bu arenada -siyaset, biliyorsunuz, karar verme mekanizmasının en üst
mercii- kadın bakış açısının ve kadın duyarlılığının, mutlaka, bu
mekanizmalarda çalışması gerekiyor.
Ben, inanıyorum değerli arkadaşlar, AK
Parti Hükümeti, birçok şeyi, yapılamayacak denen birçok şeyi yaptığı için,
Sayın Başbakanımıza ve sizlere güveniyorum. Bu noktada da biz gerekli açılımı
yapacağız ve bundan sonra Türk kadınının siyasî temsilde de eşit anlamda temsil
edilmesi için gerekli altyapı çalışmalarını yapacağız diye düşünüyorum.
Sayın Başkanım, iki noktayı özellikle
belirterek sözlerime son vermek istiyorum.
Bir nokta, sivil toplum kuruluşlarına;
değerli sivil toplum kuruluşlarımızın değerli mensupları, ben, ikibuçuk seneden
beri Parlamentodayım. Siz, siyasetçinin çok daha önünde kadın haklarını
savunuyorsunuz; ama, lütfen, bir noktaya da dikkat edelim. Kadın kimliğimle
bunu söylemek zorunda hissediyorum. Biz, bir taraftan "haydi kızlar okula"
kampanyasıyla kızlarımızı okula gönderirken, bir taraftan da üniversitenin
kapısının önünde, önyargılarla, okumak isteyen kızlarımızı okula
göndertmiyoruz. Lütfen, bütün önyargıları bir tarafa bırakalım ve bu konunun
bütün muhatapları masaya oturarak ortak bir mutabakatla hızla yol alalım
diyorum ve bu noktada, ben, sivil toplum örgütlerimizi bu duyarlılığa, bu
hassasiyeti düşünmeye davet ediyorum.
Bir müjdeyle de sözlerime son veriyorum.
Dün, Sayın Bakanımız açıkladı; biz, Parlamentoda kadın-erkek fırsat eşitliği komisyonu
kuruyoruz. Bunu niye kuruyoruz değerli arkadaşlar; şunun için kuruyoruz:
Çalışma hayatında, eğitimde, sağlıkta hangi yasa gelirse gelsin, Avrupa Birliği
Uyum Komisyonu gibi, böyle bir komisyondan geçtiği zaman, bu yasa kadın hakları
yönünden, kadın-erkeğin fırsat eşitliği yönünden ne şekilde kadınımıza ne
getiriyor, bu bakış açısıyla gelen yasalar incelenecek ve buna göre, kendi
görüşleri esas komisyonlara bildirilecek. İnanıyorum ki, bu yapıldığı zaman,
ayağı yere basan yasalar hızla çıkarılacaktır; inanıyorum ki, bu yapıldığı
zaman, elde etmeye çalıştığımız hak ve hukuk mücadelemiz çok daha hızlanacaktır
diye düşünüyorum. Şu da bitmiştir artık; kadın harekâtına baktığımız zaman,
kadın harekâtı, artık, kadın-erkek düşmanlığı harekâtından daha çok, toplumsal
bir anlayışa, aile projesine ve sosyal projelere dönüştüğü zaman dünyadaki
kadınlarımızın daha çok hakkını alacağına inanıyoruz. Siz erkekleri bu mindere
çekmediğimiz sürece, biz, çok fazla kendi içimizde konuştuğumuz bu mücadeleden
çok fazla kârlı çıkacağımıza inanmıyoruz. Sizlerin buna inanmasını istiyoruz ve
bunun için de, bu tür harekâtları, sizlerle beraber sosyal projelere ve
insanlık projesine dönüştürmek istiyoruz.
Bu duygularla sözlerime son veriyorum,
hepinize saygılarımı sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Şahin.
Sayın milletvekilleri, gündemdışı ikinci
söz isteği, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk dönem milletvekillerine
İstiklal Madalyası verilmesinin yıldönümü münasebetiyle, Konya Milletvekili
Sayın Ahmet Işık'a aittir.
Buyurun Sayın Işık. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
2.- Konya
Milletvekili Ahmet Işık’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin birinci devre
azalarına İstiklâl Madalyası verilmesinin yıldönümüne ilişkin gündemdışı
konuşması
AHMET IŞIK (Konya) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin Birinci Devre azalarına
İstiklal Madalyası verilmesinin yıldönümü nedeniyle gündemdışı söz almış
bulunmaktayım; bu vesileyle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Geçtiğimiz hafta vuku bulan askerî uçak
kazasında kaybetmiş olduğumuz 2 şehidimize Allah'tan rahmet dilerken, başta
yakınları olmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve tüm milletimize başsağlığı
diliyorum.
Ayrıca, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
nedeniyle, tüm kadınların bu anlamlı gününü kutluyor, barış ve huzur dolu
yarınlar temenni ediyorum.
Yine, İstiklal Marşımızın kabul yıldönümü
olan 12 Mart tarihini de bugünden kutluyor; başta Mustafa Kemal Atatürk olmak
üzere "İstiklal Marşı benim değil, milletimindir" diyen Mehmet Âkif Ersoy'u
ve ulusal marşımızın yasayla kabulüne vesile olan tüm milletvekillerimizi
rahmetle anıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
İstanbul'un işgal edilmesiyle derhal harekete geçen Büyük Önder, Büyük Komutan
Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı Meclisi Mebusanının Ankara'da toplanması için,
toplanmasını sağlamak amacıyla, tarihî davetini yaparak, asırlara ışık tutan
büyük bir adım atmıştır. İşgal tablosuna yönelik duygu ve düşüncesini, Rauf
Orbay şöyle ifade etmiştir: "O,
cihana hükmetmiş gibi dimdik ayakta duran işgal askerlerini gördükçe yüreğim
sızlıyordu; ama, Allah'a ve millete olan inancımız tamdı ve bu zulüm sona
erecekti" diyerek, yaşananı ve geleceği, çarpıcı bir şekilde ifade
etmiştir. 23 Nisan 1920'de, dualarla Meclisin önüne gelinerek, yoğun
duygularla, heyecanla ve kararlılıkla, milletin meclisi, bir daha kapanmamak
üzere açılmıştır. Kurtuluş Savaşını başlatıp başarıyla sonuçlandıran tüm heyeti
rahmetle, saygıyla ve minnetle anıyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Mustafa Kemal Atatürk, ilk Meclis konuşmasında, özetle "Vicdanı millînin
iradei âliyesine tabi olarak milleti müstakil, vatanımızı masum görünceye kadar
çalışmak ahdiyle 16 Mayıs 1335 günü Dersaadet'i terk eyledim. Samsun'da işe
başladım.
İlk düşündüğüm, memleketimizde asayişin
istikrarına kendi vasaitimiz ile muktedir bulunduğumuzu görmek oldu.
Hayat ve şahsiyetim kendi malı olan necip
ve mazlum milletimizin bu haklı talebi üzerine artık benim için en mukaddes
vazife, iradei milliyeye mutavaatı her şeyin fevkinde görmekti.
Geçirdiğimiz şu hayat ve memat günlerinde
umum milletçe her taraftaki amal ve tezahürat ile temine azmedilen istiklali
millîmiz uğrunda bütün mevcudiyetimle çalıştığımı temin eylerim. Bu emeli
mukaddes uğrunda milletle beraber nihayete kadar çalışacağıma da mukaddesatım
namına söz veririm" demektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilen
tezkereyle, 21 Kasım 1923'te, Mustafa Kemal Paşa ve 23 mebus arkadaşına
İstiklal Madalyasının verilmesi oybirliğiyle karara bağlanmış, 8 Mart 1924'te
ise Türkiye Büyük Millet Meclisi birinci intihap devresi azalarına, istisnasız,
İstiklal Madalyasının verilmesi Meclisçe karar altına alınmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilk
Meclis mebuslarının yüzde 25'i üniversite bitirmiş, birçoğu ise aynı seviyedeki
medreseden mezun olmuş, yüzde 60'ı yabancı dil bilen, yüzde 60'ının yarısı ise
birden fazla yabancı lisan bilmekte olup, meslekî oranlara baktığımızda ise...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim, tamamlayın.
AHMET IŞIK (Devamla) - ... yüzde 13'ü
serbest meslek, yüzde 14'ü eşraf, yüzde 27'si memur, yüzde 13'ü asker, yüzde
11'i din adamlarından oluşmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Türkiye, büyük badireleri, büyük engelleri aşarak bugünlere gelmiş
bulunmaktadır. Milletin vekilleri olarak temel amacımız, milletin huzur ve
saadeti, adaletin ideal anlamda tesisi, ülkenin kalkınmasıdır. Hareket noktamız
ise, cumhuriyetin temel niteliklerini ve Atatürk ilke ve inkılaplarını korumak
ve yaşatmaktır.
İstiklal Madalyası alan Birinci Meclis
mebuslarını tekrar rahmetle anarken, Genel Kurulu bir kez daha saygıyla
selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Işık.
Gündemdışı üçüncü söz isteği, 8 Mart Dünya
Kadınlar Günü münasebetiyle, İstanbul Milletvekili Sayın Güldal Okuducu'ya
aittir.
Buyurun Sayın Okuducu.
3.-
İstanbul Milletvekili Güldal Okuducu’nun, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe İlişkin
gündemdışı konuşması
GÜLDAL OKUDUCU (İstanbul) - Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle
söz almış bulunuyorum. Sizleri saygıyla selamlarken, bugün yaşadığımız
koşulların altyapısını dünlerde yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve
arkadaşlarına, Türk kadınları adına minnet duygularımı ve saygılarımı ifade
ederek sözlerime başlamak istiyorum.
8 Mart 1850'lerde Amerika'da işçi sınıfı
ayaktadır ve Amerika Birleşik Devletlerinde, tekstilde çalışan kadın işçiler,
insanca bir yaşam özlemleriyle, sokaklardadır. Onlar, eşit işe eşit ücret,
sendikal örgütlenme özgürlüğü ve işgününün kısaltılması talepleriyle
sokaklardadır. Yükselen mücadelenin sonunda, gelişen olayların sonrasında,
çıkan yangın sonrasında onlarca kadın işçi hayatını kaybeder ve o günden bugüne
de 8 Mart, dünyada, emeğin hak aradığı gün olarak algılanır, kutlanmaya ve
böyle bir günde emeğin sorunları dile getirilmeye çalışılır.
8 Mart, birçok günden farklı bir özelliği
nedeniyle, söylemek gerekir ki, dünya kadınlarının, emeğiyle, namusuyla,
alınteriyle çalışan kadınların haklarını aradıkları, hak alma mücadelelerinde
canlarını kaybettikleri gündür. 8 Mart, bir direniş günüdür ve ülkemizde, bu
anlamda, bu duygularla anlaşılmaya, tartışılmaya, kutlanmaya devam edecektir
diye düşünüyorum.
Dünya kadınlarının canlarıyla elde ettiği
haklar ülkemiz kadınları açısından nasıl değerlendirilmektedir ve ülkemiz
kadınları bugünkü düzeyi nasıl yakalamışlardır. Burada, şuna mutlaka işaret
etmek gerekir ki, 1923'lerde, emperyalizme karşı verilen o büyük savaşta,
ulusal mücadelede, bu coğrafyada yaşayan bütün kadınlar, bağımsızlığın ateşi
olmuşlardır. Onlar, erkeklerin yanında, arkasında, önünde, bağımsız ve laik bir
cumhuriyeti kurma mücadelesinde her şeylerini vermişlerdir. Bebeğinin örtüsünü
askerin mermisinin üzerine örten Eliflerden, Kara Fatmalardan, Nene
Hatunlardan, Halide Ediplerden aldıkları inançla ve kıvançla cumhuriyetin
yollarında yürümeyi başarmışlardır. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, aydınlanma
devriminin ışıklarında, kadını erkeği eşit bir toplum olmanın, özgür bir
toplumun eşit bireyi olarak laik ve demokratik bir cumhuriyette yaşamanın
kıvancını taşımışlardır, taşımaya devam edeceklerdir.
Bugün, 2005 yılının 8 Martından ülkemize
baktığımızda, değerli milletvekili arkadaşlarım, kuzeyimize, güneyimize,
doğumuza, batımıza, coğrafyamızın her yanına baktığımızda, inanıyorum ki,
kadınların, kadınların çocuklarının yükselen feryatlarını duymak olanaklıdır.
Ülkenin her yanından yükselen seslerin ortak duyarlılığı bir noktada birleşiyor
değerli arkadaşlarım. Nerede yaşarsa yaşasın, bütün kadınlar, bir tek talebi,
ortak bir güçle dile getirmeye çalışıyorlar. Onlar, iş diyorlar. İnsanca bir
yaşamın altyapısını oluşturacak, güvencesini oluşturacak işi bulmanın, işi korumanın
peşindeler.
Burada, belki, şunu ifade etmekte yarar
var: Eşit işe eşit ücret için, 8 saatlik işgünü için, sosyal haklar için
işçilerin öldüğü ya da sokaklara bırakıldığı günler çok gerilerde kaldı. Şimdi,
Türkiye'yi yöneten, şansını kendi elleriyle yaratan hükümet çok şanslı. Artık,
emek yığınları, 8 saatlik işgünü demiyor; artık, emek yığınları, eşit işe eşit
ücret de demiyor. Artık, emek yığınları, tek bir talebi dile getiriyor; iş
güvenliği. Çalıştığımız bir iş varsa, onu koruyabilelim; eğer çalışmıyorsak -12
000 000 çalışmayanın, işsizin olduğu bir ülkede- bütün bu haklar bir yana, yeni
bir iş bulabilelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim, tamamlayın
konuşmanızı.
GÜLDAL OKUDUCU (Devamla) - Değerli arkadaşlarım,
Türkiye, 2005'te, okumaz yazmaz kadınlarıyla, çalışma olanağını bulamamış
kadınlarıyla, hâlâ töre cinayetlerine, namus cinayetlerine, kumalığa kurban
verdiği kadınlarıyla, işsiz oğulların, kızların, gelinlerin, kocaların,
damatların olduğu ailelerde, mutfaklarının bacasını tüttürmeye çalışıyor.
Ben inanıyorum ki, asıl görev, asıl
sorumluluk, bu kanayan yaralara merhem olabilmektir ve asıl görev, asıl
sorumluluk, bir dikili ağacın olmadığı ateş, kan ve barutun yaşandığı o
günlerde, bu ülkede üretimi, üretmeyi, üretim alanları açmayı başaran bir
iktidar anlayışıyla, bugün de, halkın önündeki bu ağır sorunu ortadan
kaldırabilmektir. Yani, seksen yılın biriktirdiği kazanımları, bir çırpıda,
özelleştirme adı altında, ona buna, haramzadeye peşkeş çekme anlayışının,
üretim alanlarını kapatma anlayışının dışına taşıyabilirsek kendimizi, ülke
kadınlarına karşı bir görevi de belki yerine getirmiş olabiliriz.
SEKA'nın kadınları ağlıyor, Tekelin
kadınları direnişte. Hükümet onlara despotça cevap veriyor; onlarsa, ertesi
sabah sofraya koyabilecekleri ya da koyamayacakları sütün hesabı içinde
işlerine sahip çıkmaya çalışıyorlar.
Ben, bu 8 Martın bir özelliğini daha Yüce
Meclisle paylaşarak sözlerime son vermek istiyorum. Hak arıyoruz, hak talep
ediyoruz, haklarımızı kullanmak istiyoruz ve çağdaş cumhuriyetin, laik
cumhuriyetin kadınları olarak, üstümüze, önümüze, geleceğimize, aydınlığımıza
tek bir kara lekenin, gölgenin, örtünün düşmesine izin vermeyeceğimizi, ben,
burada, bu ülkenin bir kadını olarak Yüce Meclisin huzurunda dile getiriyorum
ve ülkemin kadınlarının önünde, "özgürlük, eşitlik, adalet, iş ve
ekmek" diyen, "iş yoksa barış da yok" diyen kadınlarının
huzurunda, geçtiğimiz bir iki gün içinde ülkemizde yaşananları, burada, Mecliste
kınamak istiyorum. Haksızlığa evet, berdele evet, kumaya evet, töreye evet,
namus cinayetine evet, ekmeksizliğe, işsizliğe evet; ama, sokakta özlemlerini
dile getiren, hayallerini, düşlerini dile getiren, hikâyelerini anlatmaya
çalışan kadınların üstüne biber gazı sıkılmasına, ona da mı evet sevgili
arkadaşlarım?! Güvenlik güçlerinin indirdiği copları kontrol eden el, iktidarın
elidir. Bu iktidarın, bu hükümetin sorumlu üyeleri, uçaklarda, helikopterlerde
hava krizini atlatmak için nasıl kadınları aşağılayan fıkralardan medet umup,
onlarla havadaki tereddütlerini gideriyorlarsa, meydanlarda ve alanlarda iyi
yaşam özlemlerini dile getiren kadınların üzerine de, zannediyorum ki, biber
gazı sıkılmasını sağlayarak, tereddütlerini ve korkularını gidermeye
çalışıyorlar. Bu, 2005 yılının Türkiyesine, bu ülkenin yarı nüfusunu oluşturan
çağdaş ve cumhuriyetçi kadınların, aydınlık yüzlü kadınların beklentilerine,
ihtiyaçlarına, sorunlarına çözüm olmaktan çok uzaktır. Yüce Meclisin kurucu
ruhunu hatırlayarak, Yüce Meclisi kuranların, kadını erkeği eşit bir toplum
yaratmadaki devrimci atılımlarını hatırlayarak, bundan sonraki uygulamalarında
da ihtiyacımız olan çözümleri gerçekleştireceğine dair inancımı dile getirmek
istiyorum.
Dün, Anayasanın 10 uncu maddesini
değiştirdik; ihtiyaca cevap vermese de, daha olumlu bir hale getirdik.
Önümüzdeki günler, demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan eşit temsilin, eşite
yakın temsilin ya da bir cinsin belli oranlarda da olsa temsil edilebilmesinin
altyapısını oluşturmak üzere, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak,
Parlamentomuzun ve kamuoyumuzun gündemine yeni bir düzenleme getirmeyi
amaçlıyoruz. Çeşitli yasal düzenlemelerle, Siyasî Partiler Yasası başta olmak
üzere, cinsiyet kotası niteliğinde değerlendirilebilecek ve pozitif ayrımcılığı
içeren bir yasal düzenlemeyi Yüce Meclisin huzuruna getirmeyi düşünüyoruz.
İnanıyorum ki eşitlik arayışı, inanıyorum ki hak duygusu, adalet duygusu, bu
düzenleme gündeme getirildiğinde herkesin paylaşacağı bir duygu olur ve biber
gazı sıkmış olmanın utancını, bir eşitlik yasasını Parlamentomuzdan geçirerek
ortadan kaldırmış oluruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum, teşekkür
ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Okuducu.
Sayın milletvekilleri, gündemdışı
konuşmalar tamamlanmıştır; gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları
vardır.
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden
kurulu Karma Komisyonun, bazı sayın milletvekillerinin yasama dokunulmazlıkları
hakkında 4 adet raporu vardır; sırasıyla okutup, bilgilerinize sunacağım.
Sayın milletvekilleri, Sayın Kâtip Üyenin
sunumunu oturarak yapmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
V.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
1.- Konya
Milletvekili Halil Ürün'ün yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında
Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu
Karma Komisyon Raporu (3/642) (S. Sayısı: 782) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İhaleye fesat karıştırmak suçunu işlediği
iddia olunan Konya Milletvekili Halil Ürün hakkında düzenlenen yasama
dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya
hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 12 Ocak 2005 tarihli
toplantısında görüşülmüştür.
Konya Milletvekili Halil Ürün Komisyonda
sözlü olarak savunmasını yapmıştır.
Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin
niteliğini dikkate alarak Konya Milletvekili Halil Ürün hakkındaki
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz
edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.
Burhan Kuzu
İstanbul
Komisyon Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasamızın 83 üncü maddesinde yasama
dokunulmazlığı başlığı altında mutlak ve geçici anlamda iki tür dokunulmazlık
düzenlenmiştir. Mutlak dokunulmazlık, milletvekillerinin Meclis
çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o
oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar
alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu
tutulmamalarını sağlamaktadır. Mutlak dokunulmazlık adı verilen ve kaldırılması
söz konusu olmayan bu dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin düşüncelerini
serbestçe ifade etmelerine imkân tanımaktır.
Geçici dokunulmazlık ise, seçimden önce
veya sonra suç işlediği ileri sürülen bir milletvekilinin Meclisin kararı
olmadıkça tutulamamasını, sorguya çekilememesini, tutuklanamamasını ve
yargılanamamasını; hakkında verilmiş olan ceza hükmünün üyelik sıfatı sona
erinceye kadar yerine getirilmemesini sağlamaktadır.
Geçici dokunulmazlık TBMM kararıyla
kaldırılabilmektedir.
Geçici dokunulmazlığın amacı,
milletvekillerinin yasama çalışmalarına katılımının tutuklanma, sorguya
çekilme, yargılanma veya tutulma gibi nedenlerle engellenmemesi ve siyasî
iktidarın keyfîleşebilecek suç isnatları veya ceza kovuşturmalarına karşı
korunmasıdır.
Günümüzde pek çok ülkede geçici
dokunulmazlığın kapsamının daraltıldığı görülmektedir.
Türkiye ise bu gelişimin dışında
kalmıştır.
Bu durum, geçici dokunulmazlığın toplum
tarafından giderek bir ayrıcalık olarak görülmesine yol açmıştır.
Son zamanlarda kimi vatandaşlarımızda
yolsuzluk olaylarının bir bölümünün siyasetçiyle bağlantılı olduğu ve
dokunulmazlık nedeniyle bu yolsuzlukların takibinin güçleştiği yolunda bir kanı
oluşmaya başlamıştır. Bu kanı, Parlamentonun saygınlığının olumsuzca
etkilenmesine ve dokunulmazlıkların hukuk devletinin gerçekleşmesinin önündeki
bir engel olarak görülmesine neden olmaktadır.
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
kaldırılması konusunda yargı organlarından gelen taleplerin sonuca
bağlanmasının uzun zaman alması veya Meclisçe genellikle kovuşturmanın
milletvekili sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar verilmesi,
toplumun adalet duygusunu da zedelemektedir.
Diğer yandan dokunulmazlığının
kaldırılmaması, hakkında suç isnadı bulunan milletvekilinin yargılanma
hakkından yararlanmasına da imkân bırakmamaktadır.
Bütün bu kanı ve değerlendirmelerin
siyasal yaşantımızdaki olumsuz etkilerinin daha büyük boyutlara ulaşmasını
engellemek için Anayasamızın 83 üncü maddesinin değiştirilmesi ve geçici
dokunulmazlığın kapsamının daraltılması gerekmektedir. Bu konuda CHP ve siyasî
partilerimizin pek çoğu 2002 seçimleri sırasında topluma taahhütte bulunmuştur.
Ancak şu ana kadar böyle bir Anayasa
değişikliği gerçekleştirilmemiştir.
Bu durumda, milletvekili dokunulmazlığının hukuk devleti ilkesinin gerçekleşmesini güçleştirici bir husus haline dönüşmemesi, TBMM'nin saygınlığını zedeleyecek eleştirilere neden olmaması ve milletvekillerinin yargılanarak aklanma hakkından yararlanmalarını engellememesi için bir tek çözüm kalmıştır; o da, hakkında dokunulmazlığının kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verilmesidir.
Bu nedenlerle, Komisyonun, kovuşturmanın
milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına
katılmıyoruz. 13.1.2005
|
Oya Araslı |
Mehmet Küçükaşık |
Halil Ünlütepe |
|
|
|
|
Ankara |
Bursa |
Afyonkarahisar |
|
|
|
|
Feridun F. Baloğlu |
Muharrem Kılıç |
Uğur Aksöz |
|
|
|
|
Antalya |
Malatya |
Adana |
|
|
|
|
Atilla Kart |
Ziya Yergök |
İ. Sezai Önder |
|
|
|
|
Konya |
Adana |
Samsun |
|
|
|
|
|
Feridun Ayvazoğlu |
|
|
|
|
|
|
Çorum |
|
|
|
|
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
İkinci raporu okutuyorum:
2.- Karabük Milletvekili Ali Öğüten'in yasama
dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve
Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/643) (S. Sayısı
: 783) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve
Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet suçunu işlediği iddia olunan Karabük
Milletvekili Ali Öğüten hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının
kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık
komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 12 Ocak 2005 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Karabük Milletvekili Ali Öğüten
Komisyonumuza yazılı olarak dokunulmazlığının kaldırılması talebini iletmiştir.
Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin
niteliğini dikkate alarak Karabük Milletvekili Ali Öğüten hakkındaki
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz
edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.
Burhan Kuzu
İstanbul
Komisyon Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasamızın 83 üncü maddesinde yasama
dokunulmazlığı başlığı altında mutlak ve geçici anlamda iki tür dokunulmazlık
düzenlenmiştir. Mutlak dokunulmazlık, milletvekillerinin Meclis
çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o
oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar
alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu
tutulmamalarını sağlamaktadır. Mutlak dokunulmazlık adı verilen ve kaldırılması
söz konusu olmayan bu dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin düşüncelerini
serbestçe ifade etmelerine imkân tanımaktır.
Geçici dokunulmazlık ise, seçimden önce
veya sonra suç işlediği ileri sürülen bir milletvekilinin Meclisin kararı
olmadıkça tutulamamasını, sorguya çekilememesini, tutuklanamamasını ve
yargılanamamasını; hakkında verilmiş olan ceza hükmünün üyelik sıfatı sona
erinceye kadar yerine getirilmemesini sağlamaktadır.
Geçici dokunulmazlık TBMM kararıyla
kaldırılabilmektedir.
Geçici dokunulmazlığın amacı,
milletvekillerinin yasama çalışmalarına katılımının tutuklanma, sorguya
çekilme, yargılanma veya tutulma gibi nedenlerle engellenmemesi ve siyasî
iktidarın keyfîleşebilecek suç isnatları veya ceza kovuşturmalarına karşı
korunmasıdır.
Günümüzde pek çok ülkede geçici
dokunulmazlığın kapsamının daraltıldığı görülmektedir.
Türkiye ise bu gelişimin dışında
kalmıştır.
Bu durum, geçici dokunulmazlığın toplum
tarafından giderek bir ayrıcalık olarak görülmesine yol açmıştır.
Son zamanlarda kimi vatandaşlarımızda
yolsuzluk olaylarının bir bölümünün siyasetçiyle bağlantılı olduğu ve
dokunulmazlık nedeniyle bu yolsuzlukların takibinin güçleştiği yolunda bir kanı
oluşmaya başlamıştır. Bu kanı, Parlamentonun saygınlığının olumsuzca
etkilenmesine ve dokunulmazlıkların hukuk devletinin gerçekleşmesinin önündeki
bir engel olarak görülmesine neden olmaktadır.
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
kaldırılması konusunda yargı organlarından gelen taleplerin sonuca
bağlanmasının uzun zaman alması veya Meclisçe genellikle kovuşturmanın
milletvekili sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar verilmesi,
toplumun adalet duygusunu da zedelemektedir.
Diğer yandan dokunulmazlığının
kaldırılmaması, hakkında suç isnadı bulunan milletvekilinin yargılanma
hakkından yararlanmasına da imkân bırakmamaktadır.
Bütün bu kanı ve değerlendirmelerin
siyasal yaşantımızdaki olumsuz etkilerinin daha büyük boyutlara ulaşmasını
engellemek için Anayasamızın 83 üncü maddesinin değiştirilmesi ve geçici
dokunulmazlığın kapsamının daraltılması gerekmektedir. Bu konuda CHP ve siyasî
partilerimizin pek çoğu 2002 seçimleri sırasında topluma taahhütte bulunmuştur.
Ancak şu ana kadar böyle bir Anayasa
değişikliği gerçekleştirilmemiştir.
Bu durumda, milletvekili dokunulmazlığının hukuk devleti ilkesinin gerçekleşmesini güçleştirici bir husus haline dönüşmemesi, TBMM'nin saygınlığını zedeleyecek eleştirilere neden olmaması ve milletvekillerinin yargılanarak aklanma hakkından yararlanmalarını engellememesi için bir tek çözüm kalmıştır; o da, hakkında dokunulmazlığının kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verilmesidir.
Bu nedenlerle, Komisyonun, kovuşturmanın
milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına
katılmıyoruz. 13.1.2005
|
Oya Araslı |
Mehmet Küçükaşık |
Halil Ünlütepe |
|
|
Ankara |
Bursa |
Afyonkarahisar |
|
|
Feridun F. Baloğlu |
Muharrem Kılıç |
Uğur Aksöz |
|
|
Antalya |
Malatya |
Adana |
|
|
Atilla Kart |
Ziya Yergök |
İ. Sezai Önder |
|
|
Konya |
Adana |
Samsun |
|
|
|
Feridun Ayvazoğlu |
|
|
|
|
Çorum |
|
|
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Üçüncü raporu okutuyorum:
3.- Mardin
Milletvekili Süleyman Bölünmez'in yasama dokunulmazlığının kaldırılması
hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden
kurulu Karma Komisyon Raporu (3/573) (S. Sayısı : 784) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Resmî evrakta sahtecilik ve 4926 sayılı
Kanuna muhalefet suçlarını işlediği iddia olunan Mardin Milletvekili Süleyman
Bölünmez hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair
Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma
Komisyonumuzun 12 Ocak 2005 tarihli toplantısında görüşülmüştür.
Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez Komisyonumuza
yazılı olarak dokunulmazlığının kaldırılması talebini iletmiştir.
Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin
niteliğini dikkate alarak Mardin Milletvekili Süleyman Bölünmez hakkındaki
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermişti.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz
edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.
Burhan Kuzu
İstanbul
Komisyon Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasamızın 83 üncü maddesinde yasama
dokunulmazlığı başlığı altında mutlak ve geçici anlamda iki tür dokunulmazlık
düzenlenmiştir. Mutlak dokunulmazlık, milletvekillerinin Meclis
çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o
oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar
alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu
tutulmamalarını sağlamaktadır. Mutlak dokunulmazlık adı verilen ve kaldırılması
söz konusu olmayan bu dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin düşüncelerini
serbestçe ifade etmelerine imkân tanımaktır.
Geçici dokunulmazlık ise, seçimden önce
veya sonra suç işlediği ileri sürülen bir milletvekilinin Meclisin kararı
olmadıkça tutulamamasını, sorguya çekilememesini, tutuklanamamasını ve
yargılanamamasını; hakkında verilmiş olan ceza hükmünün üyelik sıfatı sona
erinceye kadar yerine getirilmemesini sağlamaktadır.
Geçici dokunulmazlık TBMM kararıyla
kaldırılabilmektedir.
Geçici dokunulmazlığın amacı,
milletvekillerinin yasama çalışmalarına katılımının tutuklanma, sorguya çekilme,
yargılanma veya tutulma gibi nedenlerle engellenmemesi ve siyasî iktidarın
keyfîleşebilecek suç isnatları veya ceza kovuşturmalarına karşı korunmasıdır.
Günümüzde pek çok ülkede geçici
dokunulmazlığın kapsamının daraltıldığı görülmektedir.
Türkiye ise bu gelişimin dışında
kalmıştır.
Bu durum, geçici dokunulmazlığın toplum
tarafından giderek bir ayrıcalık olarak görülmesine yol açmıştır.
Son zamanlarda kimi vatandaşlarımızda
yolsuzluk olaylarının bir bölümünün siyasetçiyle bağlantılı olduğu ve dokunulmazlık
nedeniyle bu yolsuzlukların takibinin güçleştiği yolunda bir kanı oluşmaya
başlamıştır. Bu kanı, Parlamentonun saygınlığının olumsuzca etkilenmesine ve
dokunulmazlıkların hukuk devletinin gerçekleşmesinin önündeki bir engel olarak
görülmesine neden olmaktadır.
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
kaldırılması konusunda yargı organlarından gelen taleplerin sonuca
bağlanmasının uzun zaman alması veya Meclisçe genellikle kovuşturmanın
milletvekili sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar verilmesi,
toplumun adalet duygusunu da zedelemektedir.
Diğer yandan dokunulmazlığının
kaldırılmaması, hakkında suç isnadı bulunan milletvekilinin yargılanma
hakkından yararlanmasına da imkân bırakmamaktadır.
Bütün bu kanı ve değerlendirmelerin
siyasal yaşantımızdaki olumsuz etkilerinin daha büyük boyutlara ulaşmasını
engellemek için Anayasamızın 83 üncü maddesinin değiştirilmesi ve geçici
dokunulmazlığın kapsamının daraltılması gerekmektedir. Bu konuda CHP ve siyasî
partilerimizin pek çoğu 2002 seçimleri sırasında topluma taahhütte bulunmuştur.
Ancak şu ana kadar böyle bir Anayasa
değişikliği gerçekleştirilmemiştir.
Bu durumda, milletvekili dokunulmazlığının
hukuk devleti ilkesinin gerçekleşmesini güçleştirici bir husus haline
dönüşmemesi, TBMM'nin saygınlığını zedeleyecek eleştirilere neden olmaması ve
milletvekillerinin yargılanarak aklanma hakkından yararlanmalarını
engellememesi için bir tek çözüm kalmıştır; o da, hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına
karar verilmesidir.
Bu nedenlerle, Komisyonun, kovuşturmanın
milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına
katılmıyoruz. 13.1.2005
|
Oya Araslı |
Mehmet Küçükaşık |
Halil Ünlütepe |
|
Ankara |
Bursa |
Afyonkarahisar |
|
Feridun F. Baloğlu |
Muharrem Kılıç |
Uğur Aksöz |
|
Antalya |
Malatya |
Adana |
|
Atilla Kart |
Ziya Yergök |
İ. Sezai Önder |
|
Konya |
Adana |
Samsun |
|
|
Feridun Ayvazoğlu |
|
|
|
Çorum |
|
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Dördüncü raporu okutuyorum:
4.- İzmir
Milletvekili Muharrem Toprak'ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında
Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu
Karma Komisyon Raporu (3/628) (S. Sayısı : 785) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Dikkatsizlik, tedbirsizlik sonucu
demiryolu üzerinde kazaya sebebiyet vermek ve 2918 sayılı Kanuna muhalefet
suçunu işlediği iddia olunan İzmir Milletvekili Muharrem Toprak hakkında
düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi
ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 12 Ocak
2005 tarihli toplantısında görüşülmüştür.
İzmir Milletvekili Muharrem Toprak
Komisyonumuza yazılı olarak dokunulmazlığının kaldırılması talebini iletmiştir.
Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin
niteliğini dikkate alarak İzmir Milletvekili Muharrem Toprak hakkındaki
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz
edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.
Burhan Kuzu
İstanbul
Komisyon Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasamızın 83 üncü maddesinde yasama
dokunulmazlığı başlığı altında mutlak ve geçici anlamda iki tür dokunulmazlık
düzenlenmiştir. Mutlak dokunulmazlık, milletvekillerinin Meclis
çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o
oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar
alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu
tutulmamalarını sağlamaktadır. Mutlak dokunulmazlık adı verilen ve kaldırılması
söz konusu olmayan bu dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin düşüncelerini
serbestçe ifade etmelerine imkân tanımaktır.
Geçici dokunulmazlık ise, seçimden önce
veya sonra suç işlediği ileri sürülen bir milletvekilinin Meclisin kararı
olmadıkça tutulamamasını, sorguya çekilememesini, tutuklanamamasını ve
yargılanamamasını; hakkında verilmiş olan ceza hükmünün üyelik sıfatı sona
erinceye kadar yerine getirilmemesini sağlamaktadır.
Geçici dokunulmazlık TBMM kararıyla
kaldırılabilmektedir.
Geçici dokunulmazlığın amacı,
milletvekillerinin yasama çalışmalarına katılımının tutuklanma, sorguya
çekilme, yargılanma veya tutulma gibi nedenlerle engellenmemesi ve siyasî
iktidarın keyfîleşebilecek suç isnatları veya ceza kovuşturmalarına karşı
korunmasıdır.
Günümüzde pek çok ülkede geçici
dokunulmazlığın kapsamının daraltıldığı görülmektedir.
Türkiye ise bu gelişimin dışında
kalmıştır.
Bu durum, geçici dokunulmazlığın toplum
tarafından giderek bir ayrıcalık olarak görülmesine yol açmıştır.
Son zamanlarda kimi vatandaşlarımızda
yolsuzluk olaylarının bir bölümünün siyasetçiyle bağlantılı olduğu ve
dokunulmazlık nedeniyle bu yolsuzlukların takibinin güçleştiği yolunda bir kanı
oluşmaya başlamıştır. Bu kanı, Parlamentonun saygınlığının olumsuzca
etkilenmesine ve dokunulmazlıkların hukuk devletinin gerçekleşmesinin önündeki
bir engel olarak görülmesine neden olmaktadır.
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
kaldırılması konusunda yargı organlarından gelen taleplerin sonuca
bağlanmasının uzun zaman alması veya Meclisçe genellikle kovuşturmanın
milletvekili sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar verilmesi,
toplumun adalet duygusunu da zedelemektedir.
Diğer yandan dokunulmazlığının
kaldırılmaması, hakkında suç isnadı bulunan milletvekilinin yargılanma
hakkından yararlanmasına da imkân bırakmamaktadır.
Bütün bu kanı ve değerlendirmelerin
siyasal yaşantımızdaki olumsuz etkilerinin daha büyük boyutlara ulaşmasını
engellemek için Anayasamızın 83 üncü maddesinin değiştirilmesi ve geçici
dokunulmazlığın kapsamının daraltılması gerekmektedir. Bu konuda CHP ve siyasî
partilerimizin pek çoğu 2002 seçimleri sırasında topluma taahhütte bulunmuştur.
Ancak şu ana kadar böyle bir Anayasa
değişikliği gerçekleştirilmemiştir.
Bu durumda, milletvekili dokunulmazlığının
hukuk devleti ilkesinin gerçekleşmesini güçleştirici bir husus haline
dönüşmemesi, TBMM'nin saygınlığını zedeleyecek eleştirilere neden olmaması ve
milletvekillerinin yargılanarak aklanma hakkından yararlanmalarını
engellememesi için bir tek çözüm kalmıştır; o da, hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına
karar verilmesidir.
Bu nedenlerle, Komisyonun, kovuşturmanın
milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına
katılmıyoruz.
|
Oya Araslı |
Mehmet Küçükaşık |
Halil Ünlütepe |
|
Ankara |
Bursa |
Afyonkarahisar |
|
Feridun F. Baloğlu |
Muharrem Kılıç |
Uğur Aksöz |
|
Antalya |
Malatya |
Adana |
|
Atilla Kart |
Ziya Yergök |
Sezai Önder |
|
Konya |
Adana |
Samsun |
|
|
Feridun Ayvazoğlu |
|
|
|
Çorum |
|
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Sözlü soru önergelerinin geri alınmasına dair bir önerge vardır; okutuyorum:
IV.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C)
TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.- Denizli
Milletvekili Ümmet Kandoğan’ın (6/1428, 1429, 1450) esas numaralı sorularını
geri aldığına ilişkin önergesi (4/261)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Gündemin Sözlü Sorular kısmının 507, 508
ve 523 üncü sıralarında yer alan (6/1428, 1429, 1450) esas numaralı sözlü soru
önergelerimi geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Ümmet Kandoğan
Denizli
BAŞKAN - Sözlü soru önergeleri geri
verilmiştir.
2 adet Meclis araştırması önergesi vardır;
ayrı ayrı okutup, bilgilerinize sunacağım.
D) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.-
İstanbul Milletvekili Yahya Baş ve 48 milletvekilinin, millî ve manevî
değerlerimize ve Türk aile yapısına aykırı televizyon programlarının toplum
hayatımıza etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önerge (10/257)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Televizyon, bir kitle iletişim aracı
olması nedeniyle, dört işlevi bulunmaktadır. Bunlar, haber verme, eğitim ve
kültür aktarılması, mal ve hizmetlerin tanıtılması ve reklam ile eğlendirme
işlevleridir. Ülkemizde, son yıllarda, televizyonun eğlendirme işlevi
kapsamından ortaya çıkan bazı yarışma programları, toplumumuzun temel taşını
oluşturan evlilik kurumunu âdeta yapay bir akvaryum/laboratuvar çerçevesine
oturtarak, içine gelin, damat ve kaynana adayları yerleştirilmiş, bir süre bu
yapay mekânda kalmaları ve evlenmeleri halinde, evlilik masraflarının
karşılanacağı vaat edilmiş; bu şekilde, halkın merakı tetiklenmiş ve rating
uğruna, toplumun saygı duyduğu pek çok değer yargısı ayaklar altına alınmıştır.
Söz konusu programlar, uzun vadede,
Türkiye'de toplum üzerinde zararlı psikolojik etkiler yaratacak bir içeriğe
sahiptir. Bu programlar, toplumumuzun mahremiyet anlayışını kökten
değiştirmekte, evin içini genel
izleyiciye açarak ailenin kutsallığını zedelemektedir. Seyircide, başka
insanların özel hayatını dikizleyerek rahatlama gibi marazî bir tutumu
kışkırtmaktadırlar.
Bir evin içine sıkıştırılmış ve üzerine
kameralar çevrilmiş insanlardan doğal biçimde davranmaları beklenemez. Bu
kişiler de, hem o sıkışmışlık duygusu hem de yarışma ortamının getirdiği
dürtülerle, seçilebilmek için gayeye götüren her yolu mubah kabul etmekte, bu
arada toplumumuzu ayakta tutan değerleri ayaklar altına almaktadırlar.
Dayanışma, feragat, fedakârlık, diğerkâmlık gibi, toplumumuzun yüzyıllardan
beri mayası ve çimentosu olmuş değerler, bu programların yaydığı anlayışla terk
edilmekte; yerine, özellikle Kuzey Amerika ve Avrupa kültüründe bireysel
ilişkilere rengini veren "her şeyden önce kendini düşün" tarzında
bencilce bir anlayış ikame edilmektedir.
Televizyon ekranı basit mesajlar
verebildiği ölçüde izlenirlik şansını artırır. Bir yapımda siyah-beyaz,
iyi-kötü ayırımı ne kadar net biçimde ortaya konursa, insanların nefret
edecekleri veya benimseyecekleri figürler olur ve o yayın kabul görür. Bu
yapımlar, insanlarda özdeşleşme imkânı yaratmaktadırlar. Sözgelimi, bir kaynana
veya gelin adayı, bir izleyicide yoğun sempati duygularına yol açabilmekte,
bunun tam tersi de olabilmektedir; ancak, bu yarışmalarda önümüze rol modeli
olarak konulan kişiler çoğu zaman eğitimsiz, geçmiş hayatlarında topluma yararı
olmamış, psikolojik açıdan hasarlı kişiler olmaktadır. Bu kişileri milyonların
önüne koyduğunuzda, büyük bir psikolojik zorlanma yaratmış olursunuz.
Kendi gelecek kuşaklarını mahveden bir
ülke olmak istemiyorsak, eğitimde kaşıkla verdiğimiz değerleri televizyon
ekranlarının kepçeyle geri almasına razı değilsek, bu tarz programlara karşı
çıkabilmeliyiz. Sadece bu yapımlar değil, psikiyatrik ve pedagojik açıdan
topluma zararlı olacağını düşündüğümüz her türlü yapımı mercek altına
alabilmeliyiz. Bu programların bencilliği, hodbinliği, değer bağımsız yarışma
anlayışını, sözel şiddeti, bozuk iletişimi ve sözel istismarı çoğalttığını
düşünüyor ve topluma hiçbir fayda sağlamadıkları gibi, zarar verdiği kanaatini
taşıyoruz. İnsanlar, basit ve kavgalı ortamlardan hoşlanabilirler, merak
duygusu onları zorlayabilir; ancak, pornografi de merak uyandırır, kendisine
rahatlıkla izleyici bulabilir. Kanallarımızda, nasıl insan bedenini
metalaştıran pornografiye yer vermiyorsak, insan ruhunu ve iç dünyasını
metalaştıran, onu sirk hayvanı mesabesine indiren yapımlara da dur
diyebilmeliyiz.
Sonuç olarak; bu tür programlar toplum ve
birey üzerinde zararlı etkilere sahiptir. Toplumumuzu ayakta tutan değerler
ayaklar altına alınmakta, insanlarımıza kendilerini sonuca götürecek her yolu
mübah olarak görmeleri dikte ettirilmektedir.
3984 sayılı Kanunun 4/e maddesinde sözü
edilen "yayınların toplumun malî ve manevî değerlerine ve Türk aile
yapısına aykırı olmaması" ve 4/s maddesinde sözü edilen "program
hizmetlerinin bütün unsurlarının insan onuruna ve temel insan haklarına saygılı
olması" kurallarının bu tür programlarca ihlal edildiği kanısıyla, manevî
hayatımızı olumsuz olarak etkileyebilecek bu tür programların toplum hayatımıza
etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla,
Anayasanın 98 inci, İç Tüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince, bir Meclis
araştırması açılmasını arz ederiz.
1. Yahya Baş (İstanbul)
2. Nevzat Doğan (Kocaeli)
3. Abdulkadir Kart (Rize)
4. Zafer Hıdıroğlu (Bursa)
5. Semiha Öyüş (Aydın)
6. Faruk Anbarcıoğlu (Bursa)
7. Yücel Artantaş (Iğdır)
8. Orhan Yıldız (Artvin)
9. Recep Koral (İstanbul)
10. Mehmet Melik Özmen (Ağrı)
11. Nur Doğan Topaloğlu (Ankara)
12. Fazlı Erdoğan (Zongulduk)
13. Yusuf Selahattin
Beyribey (Kars)
14. İlyas Çakır (Rize)
15. Fehmi Öztünç (Hakkâri)
16. Yekta Haydaroğlu (Van)
17. Mehmet Sekmen (İstanbul)
18. Hasan Özyer (Muğla)
19. Ali Ayağ (Edirne)
20. Musa Sıvacıoğlu (Kastamonu)
21. Veli Kaya (Kilis)
22. Süleyman Turgut (Manisa)
23. Hasan Aydın (İstanbul)
24. Orhan Taş (Sivas)
25. Zekeriya Akıncı (Ankara)
26. Osman Kaptan (Antalya)
27. Ali Cumhur Yaka (Muğla)
28. Mehmet Kurt (Samsun)
29. Muharrem İnce (Yalova)
30. Eyyüp Sanay (Ankara)
31. Ali İbiş (İstanbul)
32. Mustafa Demir (Samsun)
33. Nusret Bayraktar (İstanbul)
34. Necdet Budak (Edirne)
35. Remziye Öztoprak (Ankara)
36. Cavit Torun (Diyarbakır)
37. Cahit Can (Sinop)
38. Yahya Akman (Şanlıurfa)
39. Fatih Arıkan (Kahramanmaraş)
40. Fahri Çakır (Düzce)
41. Mustafa Said
Yazıcıoğlu (Ankara)
42. Mehmet Beyazıt
Denizolgun (İstanbul)
43. İsmail Değerli (Ankara)
44. Sıdıka Sarıbekir (İstanbul)
45. Erol Aslan Cebeci (Sakarya)
46. İsmail Katmerci (İzmir)
47. Mehmet Özyol (Adıyaman)
48. İsmail Özay (Çanakkale)
49. Ömer İnan (Mersin)
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde
yapılacaktır.
İkinci önergeyi okutuyorum:
2.- Kocaeli
Milletvekili Eyüp Ayar ve 30 milletvekilinin, Kocaeli-Gebze İlçesi Dilovası
Beldesindeki sanayi kuruluşlarının atıklarının çevreye ve insan sağlığına
olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/258)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Kocaeli'nin Gebze İlçesine bağlı, Dilovası
Beldemizde bugün yaklaşık 50 000 insan yaşamakta, hızlı nüfus artışı ve yoğun
göç devam etmektedir. Bu insanların büyük çoğunluğu da gecekondularda
yaşamaktadır.
Dilovası'nda bulunan büyük sanayi
kuruluşları, enerji santralları, limanlardaki gemiler, D-100 ve TEM otoyolunun
yoğun araç trafiği, kömür depoları ve taşocaklarının çıkarmış olduğu katı, sıvı
ve gaz atıklarıyla, hem çevreyi kirletmekte hem de burada yaşayan insanların
hayatını tehdit etmektedir. Sonradan kurulan organize sanayi bölgesi de iki
mahalleyi, sanayi sınırları içerisine almıştır.
Anayasamızın 98 inci maddesi, TBMM
İçtüzüğünün 104 üncü ve 105 inci maddeleri çerçevesinde bu bölgemizdeki
olumsuzlukların giderilebilmesi, çevre ve halk sağlığı yönünden gerekli tedbirlerin
alınabilmesi için Meclis araştırması açılmasını istiyoruz. Gereği için yüce
makamlarınıza arz ederiz.
Saygılarımızla.
1.- Eyüp Ayar (Kocaeli)
2.- Şükrü Önder (Yalova)
3.- Suat Kılıç (Samsun)
4.- Nihat Ergün (Kocaeli)
5.- Nevzat Doğan (Kocaeli)
6.- Muzaffer Baştopçu (Kocaeli)
7.- Ahmet Yeni (Samsun)
8.- Mustafa Said
Yazıcıoğlu (Ankara)
9.- Mehmet Zekai Özcan (Ankara)
10.- Mahmut Kaplan (Şanlıurfa)
11.- Mustafa Eyiceoğlu (Mersin)
12.- Nur Doğan Topaloğlu (Ankara)
13.- Fetani Battal (Bayburt)
14.- Tevfik Ziyaeddin
Akbulut (Tekirdağ)
15.- Mustafa Tuna (Ankara)
16.- Fatma Şahin (Gaziantep)
17.- Talip Kaban (Erzincan)
18.- Metin Kaşıkoğlu (Düzce)
19.- Sinan Özkan (Kastamonu)
20.- Ali Temür (Giresun)
21.- Hasan Bilir (Karabük)
22.-Yüksel Coşkunyürek (Bolu)
23.- Alaettin Güven (Kütahya)
24.- Alim Tunç (Uşak)
25.- Mustafa Nuri Akbulut (Erzurum)
26.- Vahit Kiler (Bitlis)
27.- Zülfü Demirbağ (Elazığ)
28.- Fahri Çakır (Düzce)
29.- Abdullah Erdem
Cantimur (Kütahya)
30.- Hasan Ali Çelik (Sakarya)
31.- Ünal Kacır (İstanbul)
Gerekçe:
Kocaeli'nin Gebze İlçesine bağlı Dilovası
Beldesi, Gebze'ye 11 km, İzmit'e 25 km mesafede 2 000 hektar arazi üzerinde
kurulmuş, çok önemli bir sanayi kentimizdir. Beldenin yüzölçümünün yüzde 40'ı
sanayi, yüzde 25'i konut, yüzde 35'i orman alanıdır.
Körfezin kenarında, D-100, TEM otoyolu ve
demiryolunun geçtiği çanak biçimindeki topoğrafik yapısı ile stratejik bir
yerde kurulan Dilovası'nda, Türkiye'nin en büyük kimya fabrikaları, demir çekme
fabrikaları, ayrıca enerji santralları ve diğer sanayi kuruluşları mevcuttur.
2000 sayımında 28 500 nüfusu olan
Dilovası'nda, bugün, takriben 50 000 kişi yaşamaktadır. 1987 yılında belediye
olmuş, yoğun göç alan, sanayi kuruluşları ile konutların iç içe olduğu, kaçak
yapılaşmanın ve çarpık kentleşmenin tipik örneğidir; altyapısı her yönüyle
yetersizdir.
Sanayileşmenin getirdiği her türlü
olumsuzlukların ve çevre kirliliğinin boyutları had safhadadır.
2002 yılında DOSB (Dilovası Organize
Sanayi Bölgesi) 822 hektar alana kurulmuş, 164 ana sanayi kuruluşunu bünyesinde
toplamış; fakat, çözüm getirecek yerde problemleri artırmıştır; çünkü,
Dilovası'nın 7 mahallesinden 2 tanesi (Fatih, Yeni Yıldız) organize sanayi
bölgesi içerisinde kalmıştır. Zaten, bu fabrikalar Dilovası Organize Sanayi
Bölgesi kurulmadan önce de vardı.
Konut alanlarının yüzde 60'a yakını 2/b
arazisi vasfında olup, bunların çoğu gecekondudan ibarettir.
Dilovası'nın deniz sahili, 9 tane limanla
tamamen kapatılmıştır. Çok yoğun deniz ve kara trafiği mevcuttur. D-100 ve TEM
otoyolları bu beldeden geçmektedir. Beldenin kuzeyinde Kömürcüler Organize
Sanayi Bölgesi kurulmuş olup, ayrıca bu bölgede birçok sanayi ürün depoları da
bulunmaktadır.
Bu kadar sanayi kuruluşu, limanlar ve
yollardan geçen araçların çıkarmış olduğu her türlü katı, sıvı ve gaz atıkları
çevreyi âdeta katletmiştir. Beldenin denizi kirlenmiş, dereleri kirlenmiş,
toprağı kirlenmiş, havası kirlenmiş, öyle ki, insanların bu bölgede sağlıklı
yaşamlarını sürdürmeleri zorlaşmıştır. Bilhassa, solunum yolları ve kanser
hastalıklarında artışlar gözlenmektedir.
Dilovası'nın batısında, Gebze girişinde
bulunan taşocakları ise, hem Dilovası'nı hem Tavşanlı Köyünü hem de Gebze'yi,
gürültüsüyle, tozu dumanıyla, kirliliğiyle rahatsız etmekte, açılan büyük çukurlarla
arazi tahrip edilmekte, yakışmayan görüntüler ortaya çıkmaktadır.
Sanayileşme ve teknolojinin hızlı
gelişimi, getirdiği göç, çarpık yapılaşma, plansız şehirleşme, altyapı
yetersizliği, neticesinde de insan ve çevre sağlığını tehdit eden tüm olumsuzluklar
için, Dilovası'nın incelenmesi, araştırılması, bu konuda çözüm üretilmesi için
bir laboratuvar görevi yapacaktır.
Anayasamızın 56 ncı maddesi "Herkes,
sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek,
çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların
ödevidir" demektedir.
Bu kentimizin korunması, burada yaşayan
inanlarımızın sağlığı ve geleceği için örnek bir çalışmayla sorunların
giderilebilmesi, gerekli tedbirlerin alınması düşüncesiyle hazırladığımız
Meclis araştırması önergemizi Genel Kurulun takdirlerine arz ediyoruz.
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde
yapılacaktır.
Patates Yetiştiriciliğinin ve Patates
Üreticilerinin Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin
Belirlenmesi Amacıyla Kurulan (10/152, 216) Esas Numaralı Meclis Araştırma
Komisyonu Başkanlığının Komisyonun görev süresinin uzatılmasına dair bir tezkeresi
vardır; okutuyorum:
C)
TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)
2.-
(10/152, 216) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının,
komisyonun görev süresinin bir ay uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/770)
3.3.2005
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Genel Kurulun 9.12.2004 tarihli ve 830
sayılı kararı ile kurulmuş bulunan Komisyonumuzun normal çalışma süresi
9.3.2005 tarihinde sona erecek olup, çalışmalarını tamamlayabilmesi için
Komisyonumuza Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 105 inci maddesinin
ikinci fıkrası uyarınca bir aylık ek süre verilmesi hususunu takdirlerinize arz
ederim.
Saygılarımla.
Erdoğan Özegen
Niğde
Komisyon Başkanı
BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, İçtüzüğün
105 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Araştırmasını üç ay içinde
bitiremeyen komisyona bir aylık kesin süre verilir" hükmü gereğince,
Komisyona bir aylık eksüre verilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının
2 adet tezkeresi vardır; ayrı ayrı okutup, oylarınıza sunacağım:
3.- TBMMDışişleri
Komisyonu heyetinin, Hırvatistan Parlamentosu Başkanının resmî davetine
icabetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/771)
2
Mart 2005
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Dışişleri Bakanlığının 16 Aralık 2004
tarihli ve 528742 sayılı yazısında, Hırvatistan Parlamentosu Başkanının Türkiye
Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu heyetini Hırvatistan'a davet ettiği
bildirilmiştir.
Söz konusu davete icabet edilmesi hususu,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620
sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Bülent Arınç
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN- Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
İkinci tezkereyi okutuyorum:
4.- TBMM
Başkanı Bülent Arınç’ın, Avustralya Temsilciler Meclisi Başkanı David Hawker ve
Senato Başkanı Paul Calvert’in ortak resmî davetine beraberinde bir Parlamento
heyetiyle icabetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/772)
7
Mart 2005
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
Bülent Arınç'ın, Avustralya Temsilciler Meclisi Başkanı David Hawker ve Senato
Başkanı Paul Calvert'ın ortak davetine icabet etmek üzere, beraberinde
Parlamento heyetiyle, Avustralya'ya resmî ziyarette bulunması hususu Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı
Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Bülent Arınç
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Başbakanlığın, Anayasanın 82 nci maddesine
göre verilmiş 2 adet tezkeresi vardır; bunları, ayrı ayrı okutup, oylarınıza
sunacağım.
5.- Devlet
Bakanı Kürşad Tüzmen’in Ürdün’e yaptığı resmî ziyarete katılacak milletvekillerine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/773)
4.3.2005
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in,
görüşmelerde bulunmak üzere bir heyetle birlikte 15-18 Şubat 2005 tarihlerinde
Ürdün'e yaptığı resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin
de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının
sureti ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini
arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
Liste
Mehmet Özyol (Adıyaman)
Mesut Değer (Diyarbakır)
Ünal Kacır (İstanbul)
BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
İkinci tezkereyi okutuyorum:
6.-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Arnavutluk ve Bosna Hersek’e yaptığı resmî
ziyarete katılacak milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/774)
4.3.2005
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, bir heyetle
birlikte 15-17 Şubat 2005 tarihlerinde Arnavutluk ve Bosna Hersek'e yaptığım
resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de iştirak etmesi
uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının sureti ilişikte
gönderilmiştir.
Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini
arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
Liste
Ömer Çelik (Adana)
Feridun Baloğlu (Antalya)
Egemen Bağış (İstanbul)
Hüseyin Kansu (İstanbul)
Hakkı Ülkü (İzmir)
Mehmet Yılmazcan (Kahramanmaraş)
Alim Tunç (Uşak)
BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubunun, İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır;
okutup, oylarınıza sunacağım:
VI.-
ÖNERİLER
A) SİYASÎ
PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
1.- (10/16)
esas numaralı Meclis araştırması önergesinin 8.3.2005 tarihli birleşimde
görüşülmesine ilişkin CHP Grubu önerisi
8.3.2005
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu; 8.3.2005 Salı günü (bugün)
yapılan toplantısında siyasî parti grupları arasında oybirliği
sağlanamadığından, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin, İçtüzüğün 19 uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Haluk Koç
CHP Grubu Başkanvekili
Öneri:
Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin,
Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler kısmında yer
alan (10/16) esas numaralı Meclis araştırması önergesinin, 8.3.2005 tarihli
(bugünkü) birleşimde görüşülmesi önerilmiştir.
BAŞKAN - Söz istiyor musunuz efendim?
HALUK KOÇ (Samsun) - Lehinde efendim...
BAŞKAN - Buyurun Sayın Koç. (CHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz 10 dakika.
HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına ve şahsım adına
saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, birikmiş sözlü soru
önergelerine yanıt verebilmek amacıyla iki haftadır salı günleri denetim günü
olarak kullanılıyor ve denetimde de belirli iki bakan seçiliyor ve bunların
birikmiş soruları Sayın Bakanlar tarafından yanıtlandırılıyor.
Bu arada, çok sayıda, birikmiş araştırma
önergesi listemizde yer alıyor. Bunlardan bir tanesi, 2 nci sıraya kadar
yükselmiş bulunan, İstanbul Milletvekili Sayın Bihlun Tamaylıgil ve arkadaşları
tarafından verilen araştırma önergesidir.
Şimdi, buraya baktığımızda, ne istiyor
Sayın Tamaylıgil; Sayın Tamaylıgil, yurt dışında faaliyet gösteren bazı
holdinglerin insanlarımızdan, yurttaşlarımızdan -Türkiye içinde de aynısı vuku
bulmuştur- topladığı ve daha sonra batırdığı paraların araştırılmasını istiyor,
bunun için bir araştırma komisyonu kurulmasını istiyor.
Değerli arkadaşlarım, bu 22 nci Dönem ilk
göreve başladığında, Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu kurulmuştu biliyorsunuz.
Bu Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu daha sonrasında çalışmalarını
tamamladıktan sonra, birçok eski bakan ve aralarında bir tane de Sayın Başbakan,
burada bu sonuçla kurulan soruşturma komisyonlarında Yüce Divan sürecine tabi
oldular.
Değerli arkadaşlarım, bakın, son derece
önemli bir konuyla karşınızdayız. Şimdi, kimdir bu holdingler? Bu holdinglere
para kaptıran yurttaşlarımız kimdir?
Sayın Başkan, bağıra bağıra konuşuluyor
da...
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, sayın
hatip haklı; arkadaşlarımız, kendi aralarında konuşuyor; lütfen, dinleyelim.
Buyurun Sayın Koç.
HALUK KOÇ (Devamla) - Değerli
arkadaşlarım, ben, 3 Ocak 2003'te, internet sitelerindeki bir haberi size
yansıtarak sözlerime başlayacağım; o da şu: Endüstri Holdingin Genel
Koordinatörü Ramazan Arıkan'ın haberleri bu: "Maalesef zincir koptu; çok
para kazanacağını umarak holdinge para yatıran 11 800 ortağımız bir bardak
soğuk su içsinler" diyor. Değerli arkadaşlarım, bu ifade, güya kâr
ortaklığıyla kurulan, ortakları onbinlerce kişiye ulaşan bir firmanın genel
koordinatörüne ait.
Bir yanda, rekabetin şiddetlendiği
piyasada, siyasî ilişkileri -açık söylüyorum, kimsenin gocunmasına gerek yok-
cemaat ilişkilerini, dinî duyarlılıkları, inanç duyarlılıklarını kullanarak
faaliyet gösteren firmalar; öte yanda, bu firmalara, yıllardır biriktirdikleri
tasarrufları büyük ümitle yatıran insanlar, çaresiz insanlar. Olayın iki yanı
var.
Değerli arkadaşlarım, aslında, bu ilişki,
1980'lerde başlayan, o yılların başındaki banker faciasından hiç de farksız
değil. Zengin olmak değil, ama, tasarrufunu değerlendirmek isteyen, çalışan bir
kesim, kısa sürede sermaye biriktirmek isteyen kişi veya kimi kurumların
kurbanı olmaktadır. Burada kullanılan argüman, araç son derece önemli.
Kullanılan, maalesef, kötü örneklerini her zaman yaşadığımız, temiz dinî
duygular oluyor. Bu insanların inançları üzerinden, faizsiz kâr ortaklığı
önerilerek, bu insanların inançları sömürülerek, tasarrufları, emeklerinin
karşılığında o yabancı ellerde ırgatlık yaparak kazandıkları üç beş kuruşu
hayâsızca kendi hesaplarına geçiren birtakım insanlar. Şimdi, yolsuzluklarla
mücadele edeceğini söyleyen bu Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu konuda niye bir
araştırma önergesi değerlendirilip de, gündeme alınıp bu konuda bir araştırma
komisyonu kurulmuyor değerli arkadaşlarım?! Ben inanmak istemiyorum.
Ben, isim de vereceğim: Kombassan, Konya
Endüstri Holding, YİMPAŞ, hatta, İhlas; hepsinin belgeleri var. Yüzbinlerce
insan, milyar eurolar, milyar marklarla hesap edilen bir meblağ. Korkunç bir
tezgâh dönüyor ve çok enteresan ilişkiler var. Bakın, Cumhuriyet Halk Partisi
Grubuna ve şahsıma gelen mektuplar var yurt dışında yaşayan insanlardan, nasıl
sömürüldüklerini madde madde anlatıyorlar. Hangi camide, hangi namazdan sonra,
bir din görevlisinin, gelip, bu insanların tasarruflarını aldıktan sonra, kendi
komisyonunu alıp, o camiden kaybolduğunu ve ondan sonra da, bu saadet
halkasının, bu şekilde sürdürüldüğünü ve bu insanların milyarlarca lira, lirayı
bırakalım, euro ve mark kaptırdıklarını anlatıyor.
Bugün, Türkiye'nin içinde İhlas da
bunlardan bir tanesi. İsim söylemekten korkmayalım değerli arkadaşlarım. Eğer
milletvekiliysek, o ıstırap çeken insanların vekili olmak zorundayız. Bir,
yeniden ödeme planı; bütün belgeler var, bütün açıklığıyla var. Yani, 1980
yılında kuruluyor; ancak, özellikle 1990'lı yıllardan sonra birdenbire ortaya
çıkarak, basın yayından tekstile, gıdadan reklamcılığa, eğitimden sağlığa,
sigortacılıktan enerji sektörüne kadar birçok alanda, dinî motif kullanarak,
yani, inanç sömürüsü yaparak, bu kimlik altında kısa sürede bir yer kapıyor ve
ondan sonra, bu finans kurumunun faaliyet izninin -Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulunun 10 Şubat 2001 tarihli ve 171 sayılı kararıyla-
kaldırılmasıyla yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Değerli arkadaşlarım, İhlas Finanstan grup
şirketlerine aktarılan para, aynı, batırılan bankalar gibi 1,3 milyar dolar.
Bakın, bir AKP il genel meclisi üyesi
-Marmara Bölgesinde, ilini söylemiyorum, değerli arkadaşımın başına dert
gelmesin- şundan yakınıyor: "Sayın Başbakan, bu kuruluşun bir tesisine
temel atmak için geliyor ve içi yanan binlerce insanın yarasına tuz
basıyor" diyor.
Değerli arkadaşlarım, Cem Uzan birtakım
sıkıntılarla karşılaştı, doğruydu. Peki, bunların hiç mi suçu yok değerli
arkadaşlar?! Yani, yolsuzluk yapanı, vatandaşın temiz duygularıyla oynayarak
hırsızlık yapanı korumaya devam mı edecek bu Meclis?!
Onun için, ben, sizin oylarınızı
istiyorum. Bu, vicdanî bir görev. Sık sık bu tür konuşmalarla karşınıza
çıkıyorum. Bu insanların mektupları beni uykusuz bırakıyor değerli
arkadaşlarım.
Düşünün, kendinizi düşünün; yıllarca
asalak olmadan çalışmışsınız, emek vermişsiniz, üç beş kuruş
biriktirmişsiniz ve temiz duygularla
bunu bir şekilde yatırıyorsunuz ve bunun üzerine su içiyorsunuz, bir bardak
soğuk su içiyorsunuz ve bunun hakkını sormak, nedenini, niçinini sormak bizim
görevimiz değil mi?! Onun için, bu araştırma komisyonunun mutlaka kurulması
gerekli değerli arkadaşlarım.
Ben, Sayın Meclis Başkanımıza teşekkür
ediyorum -bugün Danışma Kuruluna Sayın
Ali Topuz katıldılar, ben, grubu yönetiyordum- bu konuda kendisinin de
sıkıntılı olduğunu ifade etmiş; fakat, araştırma komisyonlarının oda sıkıntısı
filan... Bu, mazeret değil; mutlaka, çalışılacak bir mekân bulunur, mutlaka
bulunur.
Bu araştırma komisyonunun kurulması
teklifini görüşmek zorundayız değerli
arkadaşlar; görüşmek zorundayız, bunu açıklamak zorundayız. Çok söylenecek söz
var; çok söylenecek söz var.
Bakın -sürem var daha- mesela, birkaç şey
söyleyeceğim. Denetim sorunu; bu YİMPAŞ ve
Kombassan'la ilgili, Aksiyon Dergisinde-ki, belirli bir gruba
yakınlığıyla bilinir- 19 Mayıs 2001'de çıkıyor; durumu şöyle değerlendiriyor:
"Önceden, yanına hatiplik özelliği olan iki imam alan, soluğu Almanya'da
alıyor ve valizini parayla doldurup Türkiye'ye geliyordu; fakat, süreç belli
bir olgunluk noktasına geldi, deniz bitti, çürük elmalar eleniyor, akılcı
davranıp doğru yatırıma yönelenler ipi göğüsleyecek; belki dökülenlerin oranı
yüzde 70'i bulabilir"diyor ve ondan sonra "MÜSİAD, (Müstakil Sanayici
ve İşadamları Derneği) iflasların yoğunlaşması, para akımının kesilmesi ve
bunlara duyulan güvenin sarsılması sonucu, bu tip şirketlerden durumu kritik
olanlarla yollarını ayırıyor..."
Yani, artık bu, Gap Investment Holding, Endüstri Holding, Jetpa, Büyük Anadolu
Holding, artık MÜSİAD üyesi değiller. “... MÜSİAD, eskiden üyesi olanların üyeliklerini
iptal ediyor, kendine çekidüzen vermeyenleri üyelikten atmakla ve bunu ilan
etmekle tehdit ediyor; çokortaklı şirketlere tasarruflarını yatıran
vatandaşları uyarmak için yurt dışında konferanslar verip, kitapçık dağıtıyor
ve değneksiz köyün sahiplerinin olduğunu göstermeye çalışıyor." Aksiyon
Dergisi, 19 Mayıs 2001.
Değerli arkadaşlarım, peki, yine, İslamî
bir yayın organında "eğer tedbir alınmasaydı ne olurdu" sorusu
soruluyor ve şu yanıt veriliyor; bu, çok önemli; bakın, bu, çok önemli; bunun
hepimizi derin derin düşündürmesi gerekir: "Peki, tedbir alınmasa ne
olurdu? Enkazın altında İslamî değerler de kalacaktı; çünkü, bu iş, ne kadar
karşısında olsak da, birileri için sadece ticarî bir faaliyet değil, aynı
zamanda, İslamî bir faaliyetti." 19 Mayıs 2001; yine, Aksiyon Dergisi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HALUK KOÇ (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın
Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
HALUK KOÇ (Devamla) - Teşekkür ederim.
Değerli arkadaşlarım, bu istismarcıların,
bu insanların temiz duygularını sömürerek haksız kazanç elde edenlerin ve bu
insanların felaketine yol açan sorumluların araştırılmasına ihtiyaç var. Bunun
için, ben, bu Meclise güveniyorum, sizlere güveniyorum, arkadaşlarıma
güveniyorum. Bu yolsuzluğu yapanların, daha önce alınan tedbirler gibi, mutlaka
bu araştırma komisyonunun kurularak araştırılması ve yetkililer hakkında
mutlaka cezaî işleme gidilmesi ve mağdur olan vatandaşlarımızın
mağduriyetlerinin giderilmesi için ne önlem alınması gerekiyorsa, yasaysa yasa,
yönetmelikse yönetmelik, tüzükse tüzük, bu iradeyi gösterecek miyiz
göstermeyecek miyiz; Cumhuriyet Halk Partisinin bugün Grup önerisi olarak
getirdiği bu.
Ben, paylaştığınıza inanıyorum. Lütfen,
hiçbir mazeret üretmeyelim. Sayın Kapusuz konuşmalar hazırlıyor, şimdi,
birtakım gerekçeler sunacak. Bunu balçıkla sıvayamayız. Eğer bunu
reddederseniz, bu sorumluluğa ortak olma gibi bir durum ortaya çıkıyor.
Değerli arkadaşlarım, ben, duyarlılığınıza
sesleniyorum, bunu mutlaka kuralım ve sorumlularının peşine düşelim. Bu
insanlarımızın hakkını arayalım, ortada bırakmayalım.
Saygılar sunuyorum efendim. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Koç.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Sayın
Başkan, lehinde söz istiyorum.
BAŞKAN - Lehinde, buyurun efendim. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz 10 dakika.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, 8 Mart Kadınlar Gününün tüm Türk
kadınlarına ve dünya kadınlarına kutlu olmasını diliyorum ve mücadelenin, her
başlıkta, kadın-erkek birlikte yürütüleceğine inancımı tekrar vurgulamak
istiyorum.
İlgili önergeyle ilgili tarihçeyi biraz
hatırlatmakta fayda görüyorum açıkçası; çünkü, bundan yirmidört ay önce bu
önergeyi gündeme getirdiğimizde ve sıralamalarda üst noktalara taşındığı zaman
büyük bir hassasiyet oluşmuştu. Özellikle bu durumdan mağdur olan pek çok
vatandaşımız, Avrupa'nın pek çok ülkesinden, yazılı, sözlü, telefonla veya
gelerek bizlerle beraber oldular, mağduriyetlerini anlattılar.
Daha sonraki süreçte, hatırlayalım, 2004
yılının mayıs ayına geldik ve mayıs ayının ortalarında, sizlerin de kabulüyle
Meclis gündemine alınarak, görüşülmesi gündemdeydi. Ancak, o günkü Grup
Başkanvekili Sayın Çelik, geldiler, dediler ki: "Bir hafta süre verin, biz
de bu yönde bir çalışma yapacağız. Söz veriyorum, bir hafta sonra bu araştırma
önergesi görüşülecek." Bir grup başkanvekilinin sözü her zaman çok
değerlidir; ama, bu değere saygı göstererek, verilen sözün gerçekleşmesini
beklemekse, bence biraz hata oldu; çünkü, o günden bu güne neredeyse bir yıl
geçti ve bugüne geldik. Bu konuda pek çok başlık kendini gösterdi, mağdurların
sayısı gittikçe arttı; mağdurlar sesini duyuramadı, dernekler kurmaya başladı.
Bizim görevimiz, bu mağdurların sesine kulak vermek, çözüm yolunu oluşturacak
her türlü yasama faaliyetini yerine getirmektir.
Şimdi, bakıyorum, biz bunları dile
getirirken, acil eylem planında değerli hükümetimizin ortaya koymuş olduğu bir
madde var, verilen süre de üç ay. EDP-26 maddesinde deniliyor ki sayın
arkadaşlarım: "Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın, suiistimal edilmeden
sermaye piyasasına katılımı sağlanacaktır." Bu ifade değerli hükümetin
acil eylem planında ortaya koyduğu bir hedef. Üç ay değil, neredeyse ikibuçuk
seneyi doldurduk; ne yapıldı bu konuda?
Diğer taraftan, yine Meclis çatısı altında
kurulmuş, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarını araştırmak üzere
faaliyet gösteren bir komisyon vardı. Bu komisyonun da raporu yayımlandı. Bu
raporun 143 ve 144 üncü sayfalarına lütfen bir göz atın. Burada
"karşılaşılan diğer sorunlara ilişkin öneriler" başlığında, 8 inci
madde diyor ki: "Yurttaşlarımızın dinî duygularını istismar eden bazı
şirket ve holdingler, yüksek kâr payı vermek vaadiyle, vatandaşlarımızın
mağduriyetine sebep olmuşlardır. Bu konuda, yurt dışında yaşayan
vatandaşlarımızın, ilgili kurum ve kuruluşlarca yeterince bilgilendirilmeleri
gerekmektedir." Bakın, burada da altı çizilen bir başlık. Peki, biz bu
konuyu bütünüyle ele almakta neden duruyoruz, neden ele almıyoruz?
Geçtiğimiz yıllarda, bankacılık
faaliyetleriyle ilgili bir sorun oldu; orada da bir araştırma önergesi verdik;
sizlerin de yoğun katılımıyla, bu araştırma önergesi gündeme geldi, görüşüldü,
oylandı, geçti ve önemli bir şekilde malî piyasalarla ilgili -sadece olayın
özelinde değil- araştırmalar yapıldı; ama -nedendir bilmiyorum- tabiî, onun
raporu da sekiz ay geçmesine rağmen, hâlâ görüşülmedi.
Oradaki ince altbaşlıkları da bugünkü
gündemde irdelemek istemiyorum; ama, biz, bu konuda da bu mağduriyeti yaşayan
insanların bize ulaşan seslerini dile getirmekte kararlıyız, bu kararı sizlerin
de yürekten paylaştığına inanıyorum aslında arkadaşlarım; çünkü, pek çoğunuzla
bunu görüştüm, pek çoğunuz da bu konuda büyük bir üzüntü duyduğunuzu dile
getirdiniz.
Şimdi, yıllar önce Almanya'ya gitmiş,
Avusturya'ya gitmiş, Fransa'ya gitmiş, Belçika'ya gitmiş yüzlerce, binlerce,
milyonlarca vatandaşımız var. Bu kişiler, bulundukları ortamlarda birtakım,
sözüne, inancına, ona olan bağlılığına, birlikteliğine güvendiği kişilerle
karar almış, demişler ki "benim ülkem büyük bir yatırım, işsizlik içinde;
ben ülkeme yardımcı olayım, bu ülkemdeki yatırımlara kaynak aktarayım. Bu iyi
niyetle ve güvendiği bu birtakım başlıkları kullanan kişilerle beraber, paramı
ülkeme yolluyorum diye tercih göstermişler. Sonrasında ne olmuş, denmiş ki sen
paranı yatır, biz sana kâr payı vereceğiz, kurulan şirketlerle elde edilen kâr
payından sen de faydalanacaksın, senin yörendeki halkın da faydalanacak, orada
işsizlik kalkacak, ülke kalkınacak. Peki, sonuç ne olmuş; bir saadet zinciri
oluşmuş. Kâr payını ödemek için Ahmet'ten, Mehmet'ten... Sonuçta, zincir öyle
bir yere gelmiş ki, artık halka kopmuş ve bu insanlar mağdur duruma gelmişler.
Sonra, bakıyorsunuz, bu toplanan paralarla
ne yapılmış; Türkiye'nin büyük otomobil fabrikası, Türkiye'nin helikopteri,
Türkiye'nin motosikleti, ağır sanayi başlıkları altında yatırım hedefleri
ortaya çıkarılmıştır. Ne var ortada?!.. Gidin, dolaşın Konya, Karaman, o
bölgeyi; tabelalar, tabelaların altında sadece kuşların uçtuğu boş tarlalar. Bu
mudur insanlara yön biçmek?! Bu mudur o insanların hedeflerini, bu duygularını
kullanarak, bunlarla gelecek hedefini oluşturmak?!
Diğer taraftan, Sermaye Piyasası
Kurulunun, geçtiğimiz yıllarda, bu konunun üzerine giderek, pek çok suç
duyurusu olmuş, davalar açılmış, bunlarla ilgili takip olmuş; ama, nereye
varılmış?.. Çünkü, yasal eksiklikler var. O yasal eksikliklerin bir an önce
tamamlanması lazım.
Bir diğer başlık: Burada bir samimî bakış
açısını görmek lazım. Bakın, sayıları 10'larla -100'e yakın- ifade edilen
şirketler bu holdingler. Bu holdinglerin içerisinde, bir devlet, otorite
denetimini istemeyen yaklaşım ortada. Bu kişilerin vermiş oldukları paranın
karşılığındaki ortaklıklarını belgeleyen belgenin ne anlama geldiği bile şu an
net olarak belli değil; hisse senedi midir, kâr ortaklığı belgesi midir, onun
hukukî yapısı bile yok. Artı, üstüne üstlük, ortaklığının değerini bilmiyor
kişiler. Değerini bilmesi için gitmesi gereken piyasa, bu tür halka açık
şirketlerin hisse senetlerinin işlem gördüğü Türkiye'deki İstanbul Menkul
Kıymet Borsasıdır. Buraya gittiği zaman, bu hisselerin fiyatı oluşur ve buranın
ortağı olan kişi de, ortaklık değerinin ne olduğunu bilir; ama, bu şirketlerin
ortakları ne demektedir; en büyük fon kullanan bir tanesinin yönetim kurulu
başkanı "borsa kumarhanedir" demektedir. Türkiye ekonomisine bugüne
kadar 27-28 milyar dolar katkıda bulunmuş olan bir borsaya
"kumarhane" diyen bir kişi, kendisi, topladığı bu fonları yok etmiş,
ondan sonra da, gidip, borsaya kumarhane demektedir. Bir tanesi, çıkıp
"bunun üstüne su için" demektedir.
Biz, inançlarıyla veyahut tercihleriyle
yatırımını yapmış kişiyi bu derece mağdur edenlere hesap verdiremeyecek kadar
güçsüz müyüz sevgili arkadaşlarım?! Bu güç, bu Meclisin çatısı altında yok
mudur arkadaşlarım?! Yoksa, gücü kullanmakta başka faktörler mi etkin
olmaktadır da, bu gücü kullanmak için elimizi oynatmaktan tedirginlik
duyuyoruz?.. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Şimdi, burada, bakınız, bir irade kullanan
hükümet var, Meclis var; tespitini yapmış. Bizler, bu konuda, bütün
detaylarıyla, sermaye piyasası faaliyetleri açısından hangi sakıncaları var,
fon toplarken neler yapılmış, fon toplama yöntemleri neler olmuş, buraya
transferleri nasıl gerçekleşmiş, bu transferlerden sonra bu paralar nasıl
kullanılmış, bu paraların kullanımından sonra bugün gelinen nokta nedir; bu
şirketlerin içindeki ortakları daha ortaklık hakkını doğru dürüst elde etmeden,
bu içerideki varlıklar satışla yok edilmektedir; bunların peşinde olup, bunları
takip etmekten niye çekiniyoruz?
Diğer taraftan, bankacılık sistemi, finans
sistemi için bir dengeli yapı oluşturacağız derken, neden, ama, neden bu konuda
çekingen davranıyoruz? Diğer taraftan baktığımızda, bu yasal çalışmalarla
ilgili süreç işlemeye başlayacak; işte, Ticaret Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu
ve diğerleri... Değerli arkadaşlarım, biz, milyonlarca kişiyi, milyarlarca
euroya varan bu paraları ve bunların yok edilmesini gözümüz kapalı
seyredemeyiz. Biz, bankaları hortumlayan, o hortumladıktan sonra da, ne yazık
ki, 20 banka hortumlanmış; bir tanesi de hortumlanmış; ama, diğerlerinin
mağdurları herhangi bir zarar görmezken, sizin hükümetiniz zamanında bir tane
ortaya çıkan İmar Bankası mağdurlarını da mağdur etmeye devam ederken, bugün,
biz, yine, mağdurluğu devam eden, farklı bir başlıktaki Türk vatandaşının
hakkını korumak için sizlerden burada oy istiyoruz.
Bu araştırma komisyonu kurulsun istiyoruz.
Bu araştırma komisyonuyla yapılanlar doğruca tespit edilsin, gerekli yasal
düzenlemeler Meclis iradesiyle ortaya konulsun ve bundan sonra, biz, 1 milyar
dolar için ulusal bağımsızlığımızı bile sorgulatacak para ararken, milyarlarca
dolar, milyarlarca euro para sahibi olan Türk vatandaşının önünü tıkayan bu tür
engellerin sebeplerini ortadan kaldırarak, Türkiye'de yatırım yapılabilecek bir
güven ortamını oluşturmamız gerekiyor. Bu yönde, bu araştırma önergesinin
açılması yönünde sizlerin desteğini özellikle rica ediyorum.
Bundan sonra, bizi arayan kişilere, biz
sizin arkanızdayız, her yönüyle mücadele edeceğiz diyeceğiz; ama, burada
reddedilmesi, bu kişilerle olan mücadele sürecimizi bitirmeyecek. Biz, her
noktada onların hakkı için mücadele edeceğiz. Bu mücadelede de, ben, sizlerin
destek olacağınızı bilerek, yalnız kalmayacağıma inanıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN- Buyurun efendim.
BİHLUN TAMAYLIGİL (Devamla)- Hepinizi
saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN- Teşekkür ediyoruz.
SALİH KAPUSUZ (Ankara)- Aleyhte söz
istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN- Efendim, aleyhte söz isteği var.
Buyurun Sayın Kapusuz.
Süreniz 10 dakikadır.
HALUK KOÇ (Samsun)- Yine zor bir görev!
SALİH KAPUSUZ (Ankara)- Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun
bir grup önerisi var, bunun aleyhinde söz aldım. Ancak, olay takdim edilirken
çok isabetli takdim edildiği kanaatini taşımadığım için bir müddet zamanınızı
alacağım; onun için, beni anlayışla karşılayacağınızı ümit ediyorum.
Şimdi, şu Mecliste bulunan iktidar ve
muhalefet partisi mensubu arkadaşlarım olarak bir defa kendi kendimize
haksızlık etmeyelim. Açıkçası, olağanüstü bir çaba gösteren bu Meclisin bugüne
kadar yapmış olduğu çalışmaların hiçbirisi, önerilen, teklif edilen önergeden
daha az önemli değil. Önemine binaen, burada çalışma olarak beraberce gündeme
aldığımız, üzerinde lehinde olduğumuz, aleyhinde olduğumuz, yaptığımız
konuşmalarla da ve sonuçları itibariyle de bir hatırlayacak olursak, hepsinin
önemli olduğunu beraberce değerlendiririz kanaatini taşıyorum.
Bakın arkadaşlar, yaklaşık iki yılı biraz
geçen çalışma süremizde, sadece ve sadece birinci yasama yılında 125 araştırma
önergesi verilmiş, ikinci yasama yılında 85, bu üçüncü yasama yılında da 46
önerge verilmiş. Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen toplam araştırma
önergesi sayısı 256'dır. Bugüne kadar 22 önergeyi görüşmüşüz, gündemimize
almışız, tartışmışız, konuşmuşuz; Genel Kurul reddetmiş. 32 önergeyi yine
gündemimize almışız, konuşmuşuz, tartışmışız; kabul etmiş ve 16 komisyon
kurmuşuz.
HALUK KOÇ (Samsun) - Ne ilgisi var?
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Çok ilgisi var
Sayın Koç.
Bakınız, 9 tane raporu -bu görüşmelerden
sonra rapor çıkıyor; arkadaşlarımız çalışıyorlar- arkadaşlarımızın, sonuçları
itibariyle Meclise takdim etmiş oldukları raporları, yine gündemimize almışız
ve yapılan çalışmaların sonuçları itibariyle burada konuşmuşuz, genel
görüşmesini yapmışız. Şu anda da, hâlâ, 6 tane komisyon çalışıyor; 2 tanesinin
de, hem Cumhuriyet Halk Partisinden hem AK Partiden üye tespit çalışmaları
yapılıyor.
Dikkat buyurun, değerli arkadaşlar, şimdi,
202 tane de, burada, en az bunun kadar önemli olduğuna inandıkları için
milletvekili arkadaşlarımızın vermiş oldukları önergeler var.
HALUK KOÇ (Samsun) - Bu, ikinci sırada,
Sayın Kapusuz!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - İkinci sıraya da
beraber aldık Hocam, biraz sabret... İkinci sıraya da beraber aldık, o gün de
yardımcı olduk, alınması konusuna katkı verdik; ama, bir şeyi açıklamak
istiyorum burada.
Arkadaşlar, evet, bazı konular,
güncelliğini, tazeliğini bir atmosfer olarak yakalayınca, gündemin ön
sıralarına çekiliyor. Bizim de katkılarımızla, bunu ön sıraya çektik; doğru.
HALUK KOÇ (Samsun) - Hayır, bunun sırasını
çekmediniz; bu, kendi sırasında.
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Ancak, daha
sonra, bu çalışmalar, birazcık başka çalışmaların ön alması suretiyle geriye
kalmış oldu. Bugün, Danışma Kuruluna Ali Bey katıldılar. Orada bu konuyu
konuştuk, tartıştık. Bizim söylediğimiz şey şu: Yığılmış olan birçok sözlü
sorumuz var. Geçen hafta da başlattığımız bir uygulamamız var. Milletvekili
arkadaşlarımız burada bekliyorlar, hangi bakan olacak, olmayacak, dolayısıyla,
hangi sorunun cevabı verilip verilmeyecek belirsizliğini ortadan kaldırmak
üzere, geçen hafta iki bakanımız cevaplandırdılar, bugün de iki bakanımız -Maliye
Bakanımız ve Devlet Bakanımız Ali Babacan Bey- kendilerine sorulmuş olan bütün
soruları, bugün bitinceye kadar cevaplandıracaklar; prensip kararı aldık.
V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Bunun ne ilgisi
var!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Bu önergeyle
ilgili olarak da -muhtevasına katılırsınız, katılmazsınız; kabul edersiniz,
reddedersiniz; Genel Kurulun yetkisinde- Ali Topuz Beyle şöyle anlaştık: Evet,
bugün ve bundan sonra birkaç hafta bunu devam ettireceğiz. Biraz sözlü
soruların azalması lazım; ancak, evet, mutabakat sağladığımız bir denetim
gününde bunu gündemimize alalım, tartışalım dedik. Onun üzerine de, grup
önerisi olarak değil, Danışma Kurulu önerisi olmasında mutabakat sağladık.
Bizim, arkadaşlarımızın burada ifade ettikleri hususların katılmadığımız yönleri
olabilir; ama, şuna inanıyoruz ki, değil mi ki, bir grup milletvekili
arkadaşımız, bir araya gelmiş, bir araştırma önergesi vermişse, biz, onun
hepsini önemseriz; bu da dahildir. Ancak, zamanlamasını birlikte yapacağımız,
mutabakat sağlayacağımız bir gün görüşürüz, tartışırız, konuşuruz. Bizim,
kimsenin ayıbını örtmek gibi bir sorumluluğumuz yok, hiç kimsenin yanlışına
ortak olmak gibi bir sorumluluğumuz da yok. Zaten, Parlamento olarak, sizlerin
ve bizlerin bu anlamda buna bir katkısı da yok. Şirketler var, holdingler var,
vatandaşlarımız var.
Sonra, hatırlarsanız, yine, beraberce bir
karar verdik. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarıyla ilgili bir
komisyon kurduk; raporu da burada tartışıldı, hatta -üzülerek söylemek
durumunda olduğum için beni bağışlayın- oraya üye bile göndermekten son anda
vazgeçtiniz. Neden?.. Bakın, bu konuştuğunuz konuları, konuşmak istediğiniz
konuları ayağına giderek konuşma fırsatı vardı. Orada da vazgeçtiniz.
Değerli arkadaşlar, evet, her şey
siyasetin konusudur, siyasetin gündemindedir; ama, bir husus var ki, ben, yine,
bir kez daha başlangıçtaki cümlelerimi tekrar ediyorum, bu Parlamentoya, bu
partilere, bu milletvekillerine haksızlık etmeyelim. Dolu dolu çalışıyoruz,
gece çalışıyoruz, gündüz çalışıyoruz; ama, bunun takdim veyahut da tehiri,
gününü belirleme de, takdir edersiniz ki, zamanlaması doğru yapılmak üzere,
yerine getirilecektir. Biz, bu konuyu günü geldiğinde, zamanı geldiğinde buraya
alırız, gündeme koyarız, beraberce tartışırız ve kararını da birlikte veririz.
Sonuç şu arkadaşlar... Sonuç şu...
V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Ne zaman?.. Ne
zaman?..
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Efendim?..
V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Millet
seyrediyor bizi... Ayıp!..
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Neden?
V. HAŞİM ORAL (Denizli) -- Bayağı ayıp
işte!..
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Ayıp olan nedir?
V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Vatandaşın
karşısına çıkıp da bunları söylemek, ayıp! Bunu hepimiz birlikte yapacağız
burada. Kime ne engel?.. Soru önergelerinin cevaplandırılmasına engel mi bu?!
(AK Parti sıralarından gürültüler) Soru önergelerinin cevaplandırılmasına...
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Değerli
arkadaşım, Sayın Milletvekilim, bak, ben, şahsen, bunu size yakıştıramadım.
V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Niye
yakıştıramıyorsunuz... Ayıp diyorum.
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Yakıştıramadım.
V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Ayıp diyorum;
neyi yakıştıramıyorsunuz?
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Bakın, haa, siz,
kendinize yakıştırıyorsanız, onu da, ben, size iade ediyorum.
V. HAŞİM ORAL (Denizli) - Ben
yakıştırıyorum.
BAŞKAN - Sayın Kapusuz, siz Genel Kurula
hitap edin.
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Değerli
arkadaşlar, sonuç itibariyle, şunu açıkça ifade etmek isterim: AK Parti, Grup
olarak, bu Meclis çalışmalarında çok açık seçik, samimî olarak her türlü
fikrini, inandığı şeyleri orta yere getirip koymak gibi, her zaman açık olmak
gibi bir durumla karşı karşıyadır. Arkadaşlarımızla biz bunu paylaştık ve
konuştuk. Bak, onlara da karşı çıkmadım; söylenen şeyleri inkâr da etmedim
"bunları konuşmadık" da demedim; ama, o günkü konjonktürde önüne
geçen bazı çalışmalar bunu geri bıraktı. Bundan sonra bu konular da konuşulur
ve konuşulduktan sonra karar verilir.
Bugün için, biz Grup olarak,
gündemimizdeki sözlü soruların cevaplandırılmasını karar altına aldık. İnanıyorum
ki, bu gündem değişikliğine ihtiyaç yoktur. Bugün için böyle bir gündem
konusunun da bizim Genel Kurulumuzca uygun olmadığı açıktır.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Kapusuz.
Başka bir istek?.. Yok.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun,
İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre vermiş olduğu öneriyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Öneri kabul edilmemiştir.
Sayın milletvekilleri, Danışma Kurulunun
bir önerisi vardır; okutup oylarınıza sunacağım.
B) DANIŞMA
KURULU ÖNERİLERİ
1.-
Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesi ve 8.3.2005
Salı günkü birleşimde sadece sözlü soruların görüşülmesine ilişkin Danışma
Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
No: 134 Tarihi : 8.3.2005
Gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmının 202 nci sırasında yer alan 827 sıra
sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile
Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısının bu kısmın 2 nci sırasına alınmasının; Genel Kurulun 8.3.2005
Salı günü, Devlet Bakanı Ali Babacan ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın
gündemin "Sözlü Sorular" kısmında yer alan kendileriyle ilgili sözlü
soru önergelerini cevaplandırıncaya kadar, 9.3.2005 Çarşamba günü 14.00-23.00;
10.3.2005 Perşembe günü de 14.00-21.00 saatleri arasında çalışmalarını
sürdürmesinin; 8.3.2005 Salı günkü birleşimde sadece sözlü soruların görüşülmesinin;
9.3.2005 Çarşamba günkü birleşimde sözlü soruların görüşülmemesinin; 15.3.2005
Salı günkü birleşimin saat 14.00'te başlamasının, Genel Kurulun onayına
sunulması Danışma Kurulunca uygun görülmüştür.
Bülent Arınç
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Salih Kapusuz Ali Topuz
AK Parti Grubu Başkanvekili CHP Grubu Başkanvekili
BAŞKAN - Danışma Kurulu önerisi üzerinde,
lehte, Samsun Milletvekili Sayın Haluk Koç; buyurun.
HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, değerli
arkadaşlarım; hepinizi, tekrar, saygıyla selamlıyorum.
Evet, ben önerinin lehinde söz aldım. Bu,
mutlaka bugün görüşülsün. Sayın iki bakan, taa 2003 yılından kalan,
milletvekili lojmanlarının özelleştirilmesine ya da satışına ilişkin soruları
çok güncel konularmış gibi burada yanıtlasınlar. Bunlara müsaade edeceğiz
tabiî. Yani, ben burada Sayın Kapusuz'un temel çelişkisini ortaya koymak
istiyorum. Yani, Sayın Maliye Bakanı ve ekonomiden sorumlu Sayın Bakan,
gündemden çoktan düşmüş, birbuçuk yıllık, belki iki yıllık sözlü sorulara yanıt
verecekler burada! Yani, hangisi daha önemli?!
Değerli arkadaşlarım, bu bir samimiyet
olayı. Ben gözlemledim, birçok sevdiğim, saydığım arkadaşım, siyasetin katı
gerçekleriyle kendi vicdanları arasında sıkıştılar oy kullanırken. Çok
sıkıntılı bir durum; tanık olmak dahi zor bir durum.
ŞÜKRÜ ÜNAL (Osmaniye) - Hiç sıkıntı yok.
HALUK KOÇ (Devamla) - Sayın Ünal, önde
oturunca herkes bülbül kesiliyor, siz de devam edin.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Kapusuz dedi
ki: "Bunu biz öne aldık, 2 nci sıraya." Kendi sırası zaten bu, 2 nci
sırada.
Burada bizim önerimiz, samimî bir
öneridir; yani, altında, sizi suçlayacak, size sıkıntı getirecek bir şey yok;
sadece, mağdur olan insanların ve bunların mağduriyetine sebep olanların,
nedenlerinin, niçinlerinin araştırılması...
Şimdi "mutabakat yok" dedi Sayın
Kapusuz; bakın, diğer grup başkanvekili arkadaşlarımın adlarını burada söylemek
istemiyorum; ama -daha önceki dönemde
görev yapanlardan da olabilir- en aşağı üç grup başkanvekili arkadaşımız,
değişik tarihlerde "evet Hocam, bunu, önümüzdeki hafta, mutlaka
görüşelim" şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Yani, mutabakat oluyor,
mutabakat sağlanacağı ifade ediliyor; fakat, mutabakatın sağlanacağına dair
tarih önümüze geldiği zaman, mutabakat birden bire buharlaşıyor, uçuyor; yani,
şimdi, 8 Mart tarihli sizin konuşmanız da buna benzer bir sonuç doğuracaktır
diye korkuyorum.
Değerli arkadaşlarım, bu bir toplumsal
sorundur. İstediğimiz kadar bundan kaçalım; istediğimiz kadar bundan uzak
duralım; aman bize dokunmasın, bize bir yerinden bulaşmasın refleksine
bürünelim; bu bir toplumsal gerçektir. Binlerce, yüzbinlerce insanımız
mağdurdur ve bu mağduriyetinin sebepleri ortadadır, nedenleri ortadadır;
yapanlar ortadadır. Bizim şu mesajı vermemiz gerekiyor arkadaşlarımıza, o
insanlara: Siyaset, sizin mağduriyetiniz üzerinde, sizi mağdur edenlere kol
kanat germiyor arkadaşım. Siyaset kurumu, sizin mağduriyetinize sebep olanlara
koruma sağlamıyor. Bu mesajı verelim, bu insanları rahatlatalım. Bütün
istediğimiz bu. Onun için, 8 Mart tarihî, Dünya Kadınlar Günü kadar önemli bir
gün Mecliste. Sizin sözleriniz tutanaklara geçti. Bu mutabakatı, biz, sık sık
hatırlatacağız size. O insanların, sorunlarının araştırılması gerekiyor;
mutlaka, bu, bu Meclis tarafından yerine getirilmek zorunda. Bunun
sorumluluğunu ertelemeyin, bunun sorumluluğunu geciktirmeyin.
SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Genel Kurul
kararını verir, sen merak etme!
HALUK KOÇ (Devamla) - Bunun sorumluluğunu
hafifletmeyin.
Yerinizden bağırarak da konuşmayın. Bakın,
ne kadar güzel konuştunuz demin.
Ben, Sayın Grup Başkanvekili Sadullah
Ergin'e bir söz söylemiştim; siz de o örneğe düştünüz; en zor siyasî görev,
Sayın Kapusuz, insanın, vicdanen inanmadığı bir olayı siyaseten savunma
görevidir.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Sayın Başkan,
kesinlikle böyle bir inancım yok; inandığım şeyleri söyledim.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Koç.
Danışma Kurulu önerisini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş 2
adet doğrudan gündeme alınma önergeleri vardır; ayrı ayrı okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
IV.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C)
TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)
7.- Bursa
Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün
Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair İçtüzük Teklifinin (2/224) doğrudan
gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/262)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
20.12.2003 günü verdiğim "Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Teklifi" (2/224) esas sayıyla
29.12.2003 tarihinde Anayasa Komisyonuna havale edilmiş; ancak, havale gününden
itibaren 45 gün içinde sonuçlandırılmamıştır.
Anılan kanun teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 37 nci
maddesi uyarınca doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını arz ederim.
15.10.2004
Ertuğrul Yalçınbayır
Bursa
BAŞKAN - Sayın Yalçınbayır'ın söz isteği
var; buyurun.
Süreniz 5 dakika.
ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize sevgi, saygı, barış, mutluluk
dileklerimi sunuyorum. Ayrıca, 8 Mart Kadınlar Günü nedeniyle imzaladığımız
CEDAW Sözleşmesinin bütün unsurlarıyla birlikte hayata geçirilmesini, kadına
karşı ve tüm insanlara karşı her türlü şiddetin, ailede, toplumda, çevrede,
ülkede ve dünyada olmaması dileğiyle, önerim üzerinde görüşlerimi arz ediyorum.
Değerli milletvekilleri, İçtüzük
değişiklik teklifi, dokunulmazlık işlerinin komisyonlarda ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde sürüncemede
bırakıldığı bir süreçte verilmiş bir tekliftir. Teklif, 2003 yılının sonlarında
verildi ve dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa ve Adalet Komisyonlarından oluşan
Karma Komisyon, 22 nci Dönemde ilk defa, seçimlerden tam yirmi ay sonra, 2.6.2004
tarihinde ilk toplantısını yaptı; o günden bugüne, 115 milletvekili ve 228
dosyayı ilgilendiren çalışmalarda bulundu.
Değerli milletvekilleri, Anayasada,
dokunulmazlığın kaldırılmasına dair, uyulacak ilkelere dair herhangi bir hüküm
yok. Bu konu, Meclisin takdirine ve İçtüzüğe bırakılan bir husus.
Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda, birtakım, belirli, objektif
kriterlere ihtiyaç bulunmaktadır; İçtüzükteki hükümler yeterli değildir.
Değerli milletvekilleri, buraya gelmeden,
biraz önce, internete girdiğimde, dokunulmazlıklarla ilgili 11 700 sonuç var;
kısa bir süre önce, bu, 9 000 küsurdu; seçimlere doğru, bu, 50 000'e
yaklaşacak. Bu, özellikle, dokunulmazlıkların sınırlandırılması hususunda
programlarında taahhütte bulunanları hatırlatıyor ki, bu programlar, genel
başkanlar dahil, o partinin bütün üyelerini ve milletvekillerini bağlıyor.
Partilerin seçim öncesindeki söylemlerine bakın; ki, ben de, meydanlarda,
kürsülerde, televizyonlarda, bu sınırlandırmaları ısrarla söyleyen bir
milletvekiliyim; hepiniz bunları söylediniz. Aradan bu kadar zaman geçmesine
rağmen -başlangıçta bir yıl süre verildi, süreler uzatıldı- hâlâ,
dokunulmazlık, tüm ülkede, herkesin gündeminde ve herkesin dilinde. Google
sonuçlarına bakın, hafızanızı şöyle bir tazeleyin; "Mecliste dokunulmazlık
tartışıldı", "dokunulmazlık çağrısı", "dokunulmazlık
dosyaları gündeme geliyor", "ilk toplantı yirmi ay sonra",
"dokunulmazlık dosyalarını erteleme", "yasama dokunulmazlık
zırhına bürünme, saydam toplum istekleriyle bağdaşmaz", "az hukuk çok
dokunulmazlık, çok hukuk az dokunulmazlık", "ne ölçüde hukuk devleti
ise, dokunulmazlık o ölçüde"; buna benzer, birçok başlıkla
karşılaşabilirsiniz.
Şüphesiz ki, Anayasanın 83 üncü maddesi,
bir taraftan sorumsuzluğu düzenliyor; ki, doğrudur. Bizim bütün amacımız
-bizim, sorumsuz olduğumuz sözümüz, düşüncemiz ve oyumuz nedeniyle- halkın da,
asilin de sorumsuz olabilmesidir, düşünce özgürlüğünün böylesine
genişletilebilmesidir. Doğrudur, dokunulmazlığın sınırlandırılması, varlığı da
doğru bir hadisedir; ancak, yapılan uygulamalar, dokunulmazlığı
müesseseleştirdi ve her suç için müesseseleştirdi. Sadece milletvekilleri için
değil, biraz önce tartıştığımız konuda, bazı kurumların, bazı ticarî
şirketlerin de giderek dokunulmaz hale geldiğini göreceğiz. (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli milletvekilleri, biz, kanun önünde
eşitliği sağlamak zorundayız, koyduğumuz kurallara uymak zorundayız, kanunların
bağlayıcılığı hepimiz için geçerli ve bunları eşit olarak yapmak durumundayız.
Milletvekilinin görevi, çıkardığı bu yasalara uymak; aksi, bunlara uyulmaması
halinde, yargılanmak ve yargılanmak için de dokunulmazlığın kaldırılması.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın efendim.
ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Devamla) -
Tamamlıyorum.
Bu, kanunların bağlayıcılığının ve kanun
önünde eşitliğin zorunlu sonucu.
Ben, anayasal düzenlemeye girmedim. Şunu,
burada özellikle belirtiyorum: Dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa değişikliğini,
Anayasanın 175 inci maddesini değiştirmedikçe, gizlilik kuralını kaldırmadıkça,
bu tabloyla değiştiremezsiniz, dokunulmazlıkları değiştiremezsiniz. Bu tablo
bunu gösteriyor; geçmiş dönemlerde de gösterdi. Önce, tüm partilerin halka
açıkça taahhüt ettiği hususların, o konulardaki anayasa değişikliklerinin açık
oyla yapılmasıdır. Bu taahhütlerde bulunduk, her biriniz ayrı ayrı bulundunuz
ve milletvekillerinin bireysel haklarını kullanarak bu İçtüzük değişiklik
teklifine destek vermelerini... İsteyen kişilerin dokunulmazlıklarının
kaldırılmasını -ki, Anayasada bunu engelleyen bir hüküm yok- İçtüzükle
düzenleyebiliriz. Artık, temel hak ve özgürlüklerin vardığı seviye, bireyin
etkin hak öznesi olmasıdır. Bundan önceki anlayış kamu düzeni içindi. Şimdi,
bir taraftan, kamu düzeni; öbür taraftan, bireyin adil yargılanma hakkı. Bunu
isteyenlere, bu fırsatı verelim; bir. İki, bunları uzun süre gündemde
tutmayalım. Meclis, İçtüzük değişiklikleriyle bunlara daha süratli bir
mekanizma getirsin, belli bir süre içerisinde bunları sonuçlandırsın. Siz,
hiçbir dönemde dokunulmazlık konusunun komisyonlarda bu kadar bekletildiğini
görmediniz.
Komisyonlar, lütfen, hükümetin
komisyonları değil Meclisin komisyonları... Kendi konularına, kendi
gündemlerine hâkim olsunlar. (CHP sıralarından alkışlar) Hükümetten gelmeyen
hiçbir şey komisyonların gündemine girmiyor. Komisyon başkanlarına
sesleniyorum, üyelere sesleniyorum: Lütfen, kendi gündeminize hâkim olun,
yasamanın üstünlüğünü ve gücünü her zaman için, herkese karşı gösterin.
Saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın
Yalçınbayır.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
İkinci önergeyi okutuyorum:
8.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir’in, İzmir
İlinde Bayraklı Adı ile Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifinin (2/77)
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/263)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
vermiş olduğum (2/77) esas numaralı kanun teklifimin İçtüzüğün 37 inci
maddesine göre işlem yapılmasını saygılarımla arz ederim.
3.11.2004
Vezir Akdemir
İzmir
VEZİR AKDEMİR (İzmir) - Söz istiyorum
Sayın Başkan.
BAŞKAN - Söz isteğiniz var.
Buyurun.
VEZİR AKDEMİR (İzmir) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce 8 Mart Emekçi Kadınlar
Gününü kutluyorum; ancak, bir temennide bulunmak istiyorum. Temennim, bundan
sonraki yıllarda kadınlarımızın daha özgürce, daha baskısız ve şiddetin
olmadığı bir ortamda, bu günlerini kutlamasıdır.
Evet, 5.2.2003 tarihinde, İzmir İlimizin
Bayraklı semtinin ilçe olması için kanun teklifi vermiştim.
Konunun önemi bakımından, Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün 37 nci maddesine göre, ilgili kanun teklifinin
tarafımdan Meclis Genel Kurulu gündemine alınması için söz almış bulunmaktayım;
bu nedenle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bayraklı semti, tarih ve kültür yönünden
çok köklü bir geçmişe sahiptir. Geçmişi, MÖ 3000 yıllarına dayanan, eski adı
Hacı Mutzo Tepesi, şimdiki adı ise -Tepekule'de kurulu bulunan -Bayraklı'dır.
Tarihî geçmişi, beşbin yıllık zaman içinde
bilim, kültür ve edebiyat anlamında dünyaya egemen olan İyonya'nın en güzel
kalıntılarıyla ünlüdür. Dolayısıyla, Bayraklı, bu kültürel zenginliğiyle
İzmir'i temsil etmektedir. Kültürel zenginliklerinden bazıları, 1922 yılında
kurulan Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi iken, Rumların göç etmesiyle, anılan
kilise, şimdiki adıyla Bayraklı Merkez Camii adını almıştır.
Coğrafî yapısı ve yüzölçümü, 1 100 hektar
-11 000 metrekare- yüzölçüme sahip, geniş bir arazi üzerine kuruludur. Ege
Denizinin doğusunda bulunan Bayraklı, bağlı bulunduğu Karşıyaka İlçesine 6
kilometre, Konak İlçesine ise 7,5 kilometredir.
İzmir ile çevre yolunu birbirine bağlayan
ve Sirkeli kavşağı ile Turan Köprüsü arasında, Bayraklı sınırlarında kalan
Altınyol ve buna paralel olarak uzanan demiryolu, Bayraklı sahilinden geçmesine
rağmen Bayraklı halkının kullanamadığı; ama, sıkıntısına katlanmak zorunda
kaldığı ana yollardır.
Bayraklı halkı, tüm maddî ve manevî
zorluklara rağmen, bağlı bulunduğu Karşıyaka İlçesindeki belediye, nüfus
müdürlüğü, vergi daireleri ve diğer kurumlara gidebilmek için 6 kilometre yol
katedip, vatandaşlık görevlerini yerine getirmektedirler.
Sosyal yapısı itibariyle tarihî bir
özellik taşıyan Bayraklı, son on yılda denetimsizlik ve ilgisizliğin getirdiği
boşluktan dolayı göçlerin merkezi olmuştu. Okuma yazma oranı düşük, halkın
geçim sıkıntısı içinde olduğu ve kaderine terk edilmiş... Şu anda mevcut
belediyenin özverili çalışmalarına rağmen geçmiş yıllarda fazla hizmet
verilmediği için yöre halkı ihmal edilmiştir. Belediye Başkanımız Sayın Cevat
Durak'ın özel çalışmasıyla, gayretli çalışmalarıyla altyapı ve diğer sorunları
giderilmeye çalışılmaktadır.
Resmî kurumlar: Teknik donanım ve fizikî
sorunu olan 14 ilköğretim okulu ve 1 lise, 1 jandarma karakolu, 2 polis
karakolu, bayındırlık il müdürlüğü, 28 camii mevcuttur.
Bayraklı semtimizin, 2 kütüphanesi, 7
pazaryeri, 8 sağlıkocağı, 1 özel hastanesi vardır; ancak, söz konusu
sağlıkocakları, gerek personel gerekse araç gereç donanımından yoksundur. Bu
nedenle, yöreye, yeterli hizmet verilmemektedir. Sosyal güvenceden yoksun olan
halk, Bayraklı'da devlet hastanesi bulunmadığından, sağlık sorunlarını
çözememektedir; kilometrelerce yol kat ederek, Karşıyaka'da sorunlarını
çözmektedir.
Bayraklı Belediyesine bağlı bazı birimleri
söylemek istiyorum: Yazı İşleri Müdürlüğü, Evlendirme Memurluğu, Zabıta
Amirliği, Fen İşleri Amirliği, Gelir Şefliği, Temizlik İşleri Amirliği
mevcuttur.
İzmir'in Bayraklı Semtinin -bütünlük
açısından- 11 mahalle ve 180 000 nüfusu
vardır; ancak, dünkü meclis toplantısında, Çiçek Mahallesi ikiye bölünerek, 1
mahalle artırılmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlar mısınız Sayın Akdemir.
Buyurun.
VEZİR AKDEMİR (Devamla) - Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Bu semt, Türkiye'nin 10 büyük ilçesinden
biri olan Karşıyaka İlçesine bağlıdır.
Bayraklı'nın, ilçe statüsüne getirilmesi
için, 1993 yılında, il genel meclisi üyesi olmam münasebetiyle bir çalışma
komisyonu oluşturmuştuk. Bu komisyon, başkanlığı tarafından yürütülmek
suretiyle, o günün koşullarında, Başkan Yardımcısı, eski muhtar Şahvelet
Tanrıverdi; yine, Başkan Yardımcısı, eski Esnaf Kefalet Kooperatif Başkanı -şu
anda rahmetliliğine kavuşmuştur- Nuri Yücel, Üye Mehmet Ali Sarızeybek -eski
meclis üyesiydi- Üye Erden Hasdemir, Üye Cevat Kırkpınar, Üye Zeki Uyar, Üye
İbrahim Varol, Üye Canip Dumlu, Üye Gülsüm Çağlar'dan oluşturulmuştu.
Çalışmaların sonucunda, Bayraklı Semtinin ilçe yapılması için, il genel
meclisine, 24.11.1993 tarihinde verilen önerge oybirliğiyle kabul edildi ve
valilik makamına sunuldu. Bu önerge, valilik makamınca 14.12.1993 tarihinde
kabul edilerek, 4497 sayılı yazıyla İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürlüğüne gönderilmiştir. Ayrıca, komisyonda bulunan arkadaşlarıma buradan
teşekkür etmek istiyorum, verdiği emeklerinden dolayı.
BAŞKAN - Toparlar mısınız efendim.
VEZİR AKDEMİR (Devamla) - Teşekkür ederim
Sayın Başkan; tabiî.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
bundan sonraki aşama, Meclisimizin iradesini gerektirdiğinden dolayı, Yüce
Meclisin değerli üyelerinin bu konuya duyarlılık gösterecekleri inancındayım.
Bayraklı semtinin çok temel sorunları
vardır; altyapı sorunları, kaçak yapılaşma sorunları, ulaşım sorunları,
demiryolunun yeraltına alınması, dere yataklarının ıslahı, sağlık sorunları,
bölgede yapılan baz istasyonların çevreye yaptığı zararlar, kent yenileme
projeleri çerçevesinde bölgede yapılan ıslah çalışmaları, acilen çözülmesi
gereken sorunların başındadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde, vatandaşlarımızın daha modern bir ortamda
yaşamlarını sürdürebilmek için gerek kamu sektörünün gerekse özel sektörün bir
bütünlük içinde çalışarak, hizmetleri, yerinde, vatandaşa sunmaları modern
çağın gereklerindendir. Bu nedenle, kurumsallaşmış ve devletin her biriminin
bulunduğu yapının oluşması için bu semtin ilçe olması bir gerekliliktir.
Tarihî bir yerleşim alanı olan Bayraklı
semti birçok uygarlığa evsahipliği yapmış. 180 000 nüfuslu bu semtin sorunlarının
köklü çözülebilmesi için ilçe yapılması şarttır. Gerek ilgili bakanlıkların ve
gerekse Meclis değerli üyelerinin bu çok önemli soruna duyarlılık
göstereceklerinin inancındayım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
bakınız, yakın tarihte, yani, 3.3.2005 tarihinde, Bayraklı'da bulunan 11
mahalle muhtarı, çeşitli siyasî partilere mensup belediye meclis üyeleri,
Karşıyaka Belediyesi Bayraklı Şube Müdürlüğü bünyesinde toplanmışlardır.
Bayraklı'nın sorunlarıyla ilgili -bağlı bulunulan belediyenin kaynak sıkıntısı
içinde olduğu ve imkânın kısıtlı olması nedeniyle- yerel çözümler
sağlanmaktadır. Bu nedenle, nüfus yoğunluğu yönünden birçok ilimizden daha
büyük olan Bayraklı'nın ilçe olması konusunda sivil toplum kuruluşlarının onayı
alınarak Türkiye Büyük Millet Meclisine teklif edilmesi için gereğinin
yapılmasına karar verilmiştir. İlgili toplantı... Muhtarlar, belediye meclis
üyeleri, sivil toplum örgütleri ve imzaları aşağıdadır.
BAŞKAN - Sayın Akdemir, sürenizi çok
aştığınız gibi, bu konunuzun tam dışına çıkıyorsunuz.
VEZİR AKDEMİR (Devamla) - 1 dakikada
tamamlıyorum efendim. Çok önemli...
BAŞKAN - Siz, Bayraklı'nın genel
sorunlarını tartışıyorsunuz. Ben, son sözlerinizi rica ediyorum.
VEZİR AKDEMİR (Devamla) - Peki, Sayın
Başkan.
Evet, bu toplantıya 10 mahalle muhtarı
katılmıştır ve bu mahalle muhtarlarımızın sorunları Bayraklı'nın bir an evvel
ilçe olmasıdır ve de şurada göstermek istiyorum: Bütün mahalle muhtarlarımızın
imzaları ve demokratik kitle örgütlerinin kaşeleri mevcuttur; yani, şunu
söylemek istiyorum sonuç olarak: Değerli milletvekili arkadaşlarım, bu konuya
duyarlılık gösterip, Bayraklı'nın ilçe olmasıyla ilgili destek verirseniz
seviniriz. 180 000 yaşayanımızı memnun etmiş olacağız ve de özellikle AKP'deki
milletvekili arkadaşlarımın, AK Partisindeki milletvekili arkadaşlarımın,
İzmir'deki arkadaşlarımın duyarlılık göstereceğine inanıyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar
sunuyorum; sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akdemir.
Efendim, önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Sayın milletvekilleri, birleşime 5 dakika
ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 17.14
İKİNCİ OTURUM
Açılma
Saati: 17.30
BAŞKAN:
Başkanvekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP
ÜYELER: Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 67 nci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Gündemin "Sözlü Sorular" kısmına
geçiyoruz.
Sayın milletvekilleri, Maliye Bakanımız
Sayın Kemal Unakıtan, gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 4, 5, 7, 20,
28, 32, 37, 45, 46, 52, 54, 55, 69, 91, 92, 108, 112, 119, 122, 130, 134, 135,
159, 161, 202, 215, 230, 253, 254, 264, 300, 308, 312, 322, 329, 331, 332, 335,
344, 363, 381, 383, 390, 391, 394, 422, 429, 435, 439, 448, 449, 456, 462, 478,
486, 504, 515, 529 uncu sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir.
Sayın Bakanın bu istemi, sırası geldiğinde
yerine getirilecektir.
Sayın milletvekilleri, Devlet Bakanı Sayın
Ali Babacan, gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 1, 2, 10, 11, 15, 16,
17, 93, 146, 165, 178, 184, 244, 316, 350, 393, 430, 483, 520 nci sıralarındaki
soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir.
Sayın Bakanın bu istemini yerine
getireceğim.
HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan,
soruları birer birer mi okutacaksınız, hepsini toptan mı okutacaksınız?
BAŞKAN - Efendim, bunları toptan
okuyacağız.
HALUK KOÇ (Samsun) - O zaman karışıyor
Sayın Başkan; hangi soruya ne cevap verildiği belli olmuyor.
BAŞKAN - Toplu cevaplandırmada İçtüzük
böyle; toptan okutacağız, cevabı sırayla verilecek; sayın milletvekili, dilerse
tabiî ki, soru ve açıklama isteyebilecek.
VII.-
SORULAR VE CEVAPLAR
A) SÖZLÜ
SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Mersin
Milletvekili Hüseyin Güler'in, kredi kartı faiz oranlarına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/712) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
2.- Manisa
Milletvekili Nuri Çilingir'in, 2003 yılı yaşüzüm ihracat teşvikinin ne zaman
verileceğine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/721) ve Devlet
Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
3. - Adana
Milletvekili Kemal Sağ'ın, Halk Bankasının piyasa yapıcısı bankalar arasına
alınmasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/736) ve Devlet
Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
4.- Ankara
Milletvekili Yakup Kepenek'in, Ziraat ve Halk Bankalarının yeni yönetimine
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/738) ve Devlet Bakanı Ali
Babacan'ın cevabı
5. - Ankara
Milletvekili Yakup Kepenek'in, ABD'den sağlanan kredinin koşulla sağlandığı
iddiasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/744) ve Devlet
Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
6.-
Diyarbakır Milletvekili Muhsin Koçyiğit'in, devlet alacaklarına uygulanan
gecikme faiz oranının indirilip indirilmeyeceğine ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/745) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
7. -
Diyarbakır Milletvekili Muhsin Koçyiğit'in, kredi kartı borçlarına uygulanan
bileşik faiz oranına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/746) ve
Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
8.- Mersin
Milletvekili Hüseyin Güler'in, bankalardan yapılan döviz transferlerinde
komisyon alınmasının nedenine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/858) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
9.-
Balıkesir Milletvekili Orhan Sür'ün, haklarında açılmış dava bulunan Ziraat
Bankası yöneticilerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/939) ve
Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
10.- Kars
Milletvekili Selami Yiğit'in, bankaların kredi kartlarına uyguladığı faiz
oranlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/960) ve Devlet
Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
11.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, dış ve iç borçlara ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/983) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
12.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, yapılan atamalara ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/990) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
13.- Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan'ın, Ziraat Bankasının hayvancılık kredilerine
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1071) ve Devlet Bakanı Ali
Babacan'ın cevabı
14.-
Balıkesir Milletvekili Orhan Sür'ün, Halk Bankasından kredi kullanan bir
firmaya ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1188) ve Devlet Bakanı
Ali Babacan'ın cevabı
15.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, atanan ve görevden alınan personele ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1230) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın
cevabı
16.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, halkın altın tasarrufunun
ekonomiye kazandırılmasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1282) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
17.- Mersin
Milletvekili Hüseyin Güler'in, Yeni Türk Lirasının gizli devalüasyona yol
açacağı iddiasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1332) ve
Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
18.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, 2004 ve 2005 malî yılı bütçelerinden Iğdır
İline ayrılan ödenek miktarı ve kullanımına ilişkin Devlet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1401) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
19.-
Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, personel atamalarına ve geçici
personele dönersermayeden ödenen paya ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1445) ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı
BAŞKAN - Şimdi, sözlü soru önergelerini
sırasıyla okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın
Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla. 29.7.2003
Hüseyin Güler
Mersin
Soru 1- Kredi kartlarındaki uygulanan
fahiş faiz oranı günümüzde uygulanan faiz politikasına uygun mudur?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın
Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Nuri Çilingir
Manisa
Yaşüzüm ihracatı için verilmekte olan ton
başına 50 dolar teşvik, ihracatçılarımıza henüz verilmemiştir. Hasat bitiminde
verilecek olan teşvikin üreticilerimize bir faydası olmayacaktır.
Sorular:
1- İhracatçılarımıza 2003 yılı için
yaşüzüm ihracatı teşviki vermeyi düşünüyor musunuz?
2- Bakanlığınızca teşvikin ne zaman
verileceği hususunda bir çalışma yapılmakta mıdır?
3- Desteklemenin ihracat izni tarihi
itibariyle verilmesi hususunda Bakanlığınızın düşünceleri nelerdir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın
Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Kemal Sağ
Adana
2003 Temmuz ayında piyasa yapıcısı
bankaların sayısı 11'e ve kamu
bankalarının sayısı 3'e çıkarıldı. Buna ilişkin olarak;
1. Türkiye Halk Bankasının, piyasa
yapıcısı bankalar arasına alınma sebebinin kamuoyuna daha açık ve net olarak
duyurulması gerekmez miydi?
2. Piyasa yapıcılığı alanında, malî ve
teknik açıdan yetersiz olan bu bankanın, ülke ekonomisi ve hazine borçlanması
açısından ilave yarar sağlaması mümkün müdür? Bankayı güçlendirmeyi düşünüyor
musunuz?
3. Kamu bankası sayısının üçe
çıkarılmasına neden gerek görülmüştür? İki kamu bankası yeterli değil miydi?
16 Eylül 2003
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Anayasanın 98 inci ve
İçtüzüğün 96 ncı ve 98 inci maddeleri uyarınca Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını istiyorum.
Saygılarımla.
Yakup Kepenek
Ankara
Ülke ekonomisinde çok önemli yerleri olan
Ziraat ve Halk Bankalarının tarafınızdan atanan yeni yönetimi:
1. Bu bankaların yönetim yapılarını
değiştirdi mi?
2. Yeni yönetimin yaptığı değişiklikler
personel yapısını ve sayısını nasıl etkilemektedir?
3. Bu bankaların, teknolojik yenilikleri
izlemediği, örneğin internet bankacılığına geçemedikleri yönündeki haberleri
nasıl değerlendiriyorsunuz?
4. Kamu bankalarının teknolojilerini
yenilememeleri sonucu, kendilerinin ve ekonominin büyük zararlara uğrayacağı
görüşü karşısında tutumunuz nedir?
5. Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu
Başkanının faizi haram sayan görüşlerini, yapmakta olduğu görevle nasıl
bağdaştırıyorsunuz?
24 Eylül 2003
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun, Anayasanın 98 inci ve
İçtüzüğün 96 ncı ve 98 inci maddeleri uyarınca Hazineden sorumlu Devlet Bakanı
Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını istiyorum.
Saygılarımla.
Yakup Kepenek
Ankara
ABD'den sağlanan 8,5 milyar dolarlık
krediyle ilgili olarak Dubai'de imzalanan anlaşmada "Türkiye'nin Irak
konusunda ABD ile işbirliğine girmesi" koşulunun yer aldığı basında yer
almıştır.
1. Türkiye'nin kullandığı krediler, neden
ve nasıl, kredi veren ülkenin üçüncü bir ülkeyle ilişkilerine bağlanmıştır?
2. Böyle bir koşul, uluslararası
geleneklere uygun mudur?
3. Anlaşmada sözü edilen işbirliğinin
Irak'a asker gönderilmesini içermediğini söyleyebilir misiniz?
4. Kredinin koşullarının Türkiye
tarafından yerine getirilip getirilmediğinin ABD Savunma Bakanlığı tarafından
izlenecek olmasının anlamı nedir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Hazineden sorumlu Devlet
Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Muhsin Koçyiğit
Diyarbakır
2001 yılında yıllık enflasyon oranı yüzde
90'lar düzeyinde seyrederken, buna koşut olarak 31.2.2002 tarihinde Bakanlar
Kurulunca, vergi, SSK ve Bağ-Kur primi gibi, vatandaşların ödeyemedikleri
devlet alacaklarına aylık yüzde 7, yıllık yüzde 84 oranında gecikme zammı
uygulanmaktadır.
Soru: Vatandaşlarımızın mağduriyetini
önleyip, onların aleyhine işleyen haksızlığa son vermek için, vergi, SSK,
Bağ-Kur primi gibi ödenemeyen devlet alacaklarına uygulanacak gecikme zammı
(faizi) oranını, enflasyon oranını da dikkate alarak makul düzeye çekmeyi,
örneğin yüzde 30'lara indirmeyi düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Hazineden sorumlu Devlet
Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Muhsin Koçyiğit
Diyarbakır
Bankaların kredi kartlarına uyguladıkları
yıllık bileşik faiz oranı yüzde 180'lere ulaşmaktadır. Oysa, bugün enflasyon
oranı yüzde 25'ler dolayında seyrettiğinden, mevcut durum vatandaşlar aleyhine
büyük bir mağduriyete ve haksızlığa neden olmaktadır.
Soru: Vatandaşların ödenemeyen kredi kartı
borçlarından dolayı bankalarca fahiş faiz uygulanmasına son verip, borçluların
mağduriyetini önlemek için yüzde 180'ler civarında seyreden yıllık bileşik
faizleri, yüzde 25'lik enflasyon oranını da dikkate almak suretiyle makul
düzeye çekmeyi düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Hazineden sorumlu Devlet
Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim. 2.12.2003
Hüseyin Güler
Mersin
Soru: Ülkemizden yurt
dışına, yurt dışından ülkemize bankalar aracılığıyla yapılan döviz
transferlerinde gönderilen paralar döviz cinsinden olmasına karşın, neden
komisyon alınmaktadır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Orhan Sür
Balıkesir
1- TC Ziraat Bankasında
hakkında açılan ceza davaları halen devam eden veya cezası ertelenen yönetici
var mıdır?
2- Eğer bu konumda
yönetici varsa, bu kişiler halen birinci derece imza yetkisiyle yönetici olarak
görev yapmakta mıdır?
3- İnterbankın içinin
boşaltılması dolayısıyla BDDK tarafından hakkında dava açılan bir kişi
Emlakbank Tasfiye Fonuna atanmış mıdır? Böyle bir durum varsa, bu, yasalara
aykırılık teşkil etmemekte midir?
4- Türkiye Cumhuriyeti
Ziraat Bankasının Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Nur Zahit Keskin, Bankalar
Kanununda bu göreve getirileceklerde aranılması zorunlu kılınan niteliklere
sahip midir?
5- İstanbul 1. Asliye
Ticaret Mahkemesince içi boşaltılarak batırılan Egebanktan dolayı şahsî iflası
istenen bir kişi Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası murahhas azalığına atanmış
mıdır? Böyle bir atama varsa, BDDK, Bankalar Kanununa aykırı davranışı
nedeniyle dava açtığı bir kişinin murahhas üye olmasına nasıl izin vermektedir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Devlet
Bakanı Ali Babacan tarafından aracılığınızla sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Selami Yiğit
Kars
Şubat 2004 tarihi
itibariyle tüm bankalar tüketici kredileri için uyguladıkları aylık faiz
oranlarını yüzde 2 düzeyine indirmişlerdir. Oysa, kredi kartlarına uygulanan
yüzde 6 ilâ yüzde 9 oranındaki faizlerde herhangi bir düşüş olmamıştır.
Bu haksızlığın
düzeltilmesi konusunda Bakanlığınızın bir çalışması var mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
hususunda gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Dursun Akdemir
Iğdır
1- 2003 Ocak ayından bu
tarafa IMF'den alınan borç miktarı ne kadardır?
2- Borç miktarının vadesi
ve faiz oranı nedir?
3- Toplam dışborcumuz ne
kadardır?
4- Toplam içborcumuz
nedir? 2003 yılı ocak ayından bu tarafa içborç miktarımız ne olmuştur?
5- Hazine son üç ayda ne
oranda iç borçlanmaya gitmiştir? Bu borçlanmanın vadeleri ve faiz oranları ne
olmuştur?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
1- 58 inci-59 uncu
hükümetler döneminde size bağlı kuruluşlarda kaç atama yapılmıştır?
2- Bakanlığınıza bağlı
kuruluşlarda idarî görevlere her iki hükümet döneminde vekâleten, tedviren ve
görevlendirmeyle kaç atama yapılmıştır?
3- İdarî görevlerde
bulunan idarecilerden kaçı başka yerlere görevlendirilmiştir?
Görevlendirilenlerin aldıkları harcırah miktarı ne kadardır?
4- 58 inci ve 59 uncu
hükümetler döneminde asil veya vekil kaç idareci görevden alınmıştır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için
gerekli işlemin yapılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Orhan Eraslan
Niğde
Ziraat Bankasınca
uygulanan hayvancılık kredisi için 25 büyükbaş, 300 küçükbaş hayvan projesi
önkoşulu aranmakta ve yetiştiricilerden de, projenin karşılığı olarak teminat
istenilmektedir. Oysa, bu değerde malvarlığı olan kişiler, köylerde zaten
zengin sayılmaktadır.
Köylülerimizin istenilen
teminatı verememesi nedeniyle, projenin "fakir köylüyü kalkındırma"
amacına ulaşması da mümkün olmamaktadır.
Soru 1- Ziraat Bankasının
hayvancılık kredilerinden yoksul köylülerimizin de yararlanabilmeleri için,
daha düşük çaptaki projelerin hayata geçirilmesi düşünülmekte midir?
Soru 2- Köylülerimizin
yararlanacağı bu tür projelerde daha düşük teminatların alınması ve kefalet
sisteminin işletilmesi düşünülebilir mi?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
bankalardan sorumlu Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Orhan Sür
Balıkesir
Basından (10/9) esas
numaralı Meclis Araştırması Komisyonu raporunun 466 ncı sayfasında bahsi geçen
516 sabit nolu firmaya Halk Bankası tarafından yeni 4 500 000 dolar kredi kullandırıldığını
öğrenmiş bulunuyorum.
1- Bu firma, Halk
Bankasına ve diğer bankalara olan ve raporda detaylı açıklanan milyonlarca
dolarlık borçlarını ödemiş midir?
2- Aşırı derecede borçlu
olan ve diğer bankalara olan borçlarını da ödemediği raporda belirtilen bu
firmaya borç verilmesi kararını hangi yetkili, hangi teminatları alarak
vermiştir?
3- Bu firmanın, kendisine
tahsis edilen yerlerle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle
izinleri iptal edilmiş midir?
4- Ziraat ve Halk
Bankalarının seminer ve toplantıları hâlâ bu firmanın tesislerinde yapılmakta
mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
hususunda gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Dursun Akdemir
Iğdır
1- Göreve başladığınız
tarihten bugüne kadar, sorumluluğunuzda bulunan kurumlara kaç kişinin Devlet
Memurları Sınavıyla ataması yapılmıştır.
2- Aynı kurumu tercih
ettiği halde, daha az puanla göreve başlattığınız personel var mıdır? Varsa,
kaç kişidir? Niçin ve hangi gerekçeyle bu yönteme başvurulmuştur?
3- Geçici işçi statüsünde
kaç kişi, hangi kriterlere göre göreve başlatılmıştır.
4- İstisnaî kadro
hükümleri çerçevesinde kaç kişi göreve başlatılmıştır.
5- 28 Kasım 2002 tarihinden
bugüne kadar, sorumluluğunuzda bulunan kurumlarda kaç personelin görevine son
verilmiştir? Gerekçesi nelerdir? Mahkeme kararıyla görevine iade edilen
personel var mıdır? Varsa, kaç kişidir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Hazine tarafından yurtiçi
ve yurt dışından yapılan borçlanmalar TL veya döviz üzerinden yapılmakta ve TL
ile yapılan borçlanmalara, enflasyon oranı üstünde, yaklaşık yüzde 15 reel faiz
ödenmektedir. Sürekli olarak yapılan yeni borçlanmalarla vergi gelirlerimizin
yüzde 65'i faiz olarak ödenmektedir. Kısa vadeli olarak yapılan hazine
borçlanmaları nedeniyle, ülke kaynaklarının önemli kısmı katmadeğer yaratan
yatırımlara yönelmemektedir.
Ülkemizde, halkın elinde
olan ve yastıkaltı tabir edilen ve ülke ekonomisi için hiçbir katmadeğer
yaratmayan çok önemli boyutta altın stoku mevcuttur.
Ülkemiz ekonomisi açısından;
a) Hazine bonosu
borçlanmalarında altın karşılığı hazine bonosu çıkarmayı ve ülke ekonomisine
hiçbir katmadeğer yaratmayan altın stokunu kaydî para haline getirmeyi
düşünüyor musunuz?
b) Altın bankacılığını
özendirip bu altınları bankalar kanalıyla toplamayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Devlet
Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Hüseyin Güler
Mersin
Soru:
2005 yılında uygulanacak
olan Yeni Türk Lirasının enflasyonu etkileyeceği konusundaki tartışmalara bir
de 50 ve 100 YTL'nin çıkarılışının gizli devalüasyona yol açacağı görüşleri
dile getirilmeye başlanmıştır. Türkiye ekonomisinin kırılganlığının yanı sıra,
halk tarafından dolar ve euronun yaygın kullanılışı böylesi bir gizli
devalüasyon nedeniyle önemli sorunlara ve haksız kazançlara yol açacak, kira
ödentisinden borç ödemelerine kadar pek çok nedenle de halkın geniş bir
kesimini mağdur edecektir. Bu nedenle, bu durum geniş halk kesimleri için büyük
önem taşımaktadır. Sayın Bakan bu konuda ne düşünmektedir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
hususunda gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Dursun Akdemir
Iğdır
1- Bakanlığınızın 2004
malî yılı bütçesinden Iğdır İli için ayrılan ödeneğin tamamı kullanılmış mıdır?
Kullanılmış ise, nerelerde, hangi projeler için kullanılmıştır?
Kullanılmamışsa, gerekçesi nelerdir?
2- Bakanlığınızın 2005
malî yılı bütçesinden Iğdır İline ne kadar ödenek ayrılmıştır? Bu ödeneğin ne
kadarı yatırım, ne kadarı cari harcamalar içindir? Söz konusu ödenek hangi
yatırımlar için kullanılacaktır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
hususunda gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Ümmet Kandoğan
Denizli
1. İktidarınız döneminde
Bakanlığınıza naklen atanan personel sayısı ne kadardır? Bunlardan üst
kadrolara atanan personelin isimleri ile geldikleri kurumları açıklar mısınız?
2. Aynı dönemde istisnaî
kadrolara atanan personel sayısı kaçtır? Bunların isimleri nelerdir?
3. 58 inci ve 59 uncu
hükümetler döneminde, Başbakanlık ve diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve
kuruluşlarından Bakanlığınıza vekâleten, asaleten ve geçici görevle atanan
personel sayısı ne kadardır?
4. Bakanlığınız merkez
teşkilatında görevli geçici personele dönersermayeden ödenen pay ne kadardır?
Unvanları itibariyle dağılımı nasıldır?
BAŞKAN - Soruları, toplu
olarak, Devlet Bakanımız Sayın Ali Babacan cevaplandıracaklardır.
Buyurun Sayın Bakan.
DEVLET BAKANI ALİ BABACAN
(Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarafıma tevcih edilen toplam
19 adet soru önergesinin cevabını vermek üzere söz almış bulunmaktayım; bu
vesileyle Yüce Meclisi selamlıyorum.
Mersin Milletvekili Sayın
Hüseyin Güler tarafından tevcih edilen (6/712) sayılı sözlü soru önergesinin,
Diyarbakır Milletvekili Sayın Muhsin Koçyiğit tarafından tevcih edilen (6/746)
sayılı sözlü soru önergesinin ve Kars Milletvekili Sayın Selami Yiğit
tarafından tevcih edilen (6/960) sayılı sözlü soru önergesinin konuları genelde
kredi kartlarıyla ilgili. Bu üç soru önergesine topluca cevap vermek istiyorum.
Bildiğiniz gibi, son
yıllarda, kredi kartı kullanımı hızla artıyor ülkemizde. Teknolojik
gelişmelerle de desteklenen ve kullanıcıların nakit taşıma ihtiyacını azaltan
kredi kartı kullanımının yaygınlaşması, kayıtdışı ekonomiyle mücadelemizde de
önemli bir araç. Diğer ülkelerde olduğu gibi, çeşitli faktörlere bağlı olarak
ülkemizde de bankaların kredi kartlarına uyguladıkları faiz oranları, genel
faiz oranlarından ve özellikle diğer tüketici kredilerinin faiz oranlarından
daha yüksek belirlenmekte. Yani, bu durum, sadece, Türkiye'de değil, pek çok
ülkede gözlemlenen bir durum. Ancak, kredi kartı kullanıcılarını korumak
amacıyla, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda, kredi kartıyla
mal ve hizmet alımı sonucu nakdî krediye dönüşen veya kredi kartıyla nakit
çekim suretiyle kullanılan kredilerin gecikme faizi oranının, aktif faiz
oranının yüzde 30'undan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, son
günlerde de gündeme geldiği gibi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumumuz,
kredi kartlarıyla ilgili yeni bir yasal düzenleme üzerinde çalışmıştır ve
kamuoyunda da bu düzenleme tartışmaya açılmıştır.
Manisa Milletvekili Sayın
Nuri Çilingir tarafından tevcih edilen (6/721) sayılı sözlü soru önergesinin
cevabını vermek istiyorum.
Tabiî, bu, yaşüzüm
ihracatıyla ilgili bir soru, güncelliğini de, aslında, yitirmiş durumda; ama,
genel anlamda söyleyebilirim ki, tarım ürünlerine ilişkin ihracat teşvikleri,
Dünya Ticaret Örgütü Tarım Anlaşması çerçevesinde düzenlenmekte. Bu kapsamda,
ülkeler, taahhüt listelerinde belirttikleri ürünler için taahhütte bulundukları
meblağ ve miktarlar çerçevesinde ihracat desteği de sağlayabilmekteler.
Ülkemizde de, bütçe imkânları elverdiği ölçüde tarım ürünlerinin ihracatına
destek sağlanmakta.
Adana Milletvekili Sayın
Kemal Sağ tarafından tevcih edilen (6/736) sayılı sözlü soru önergesinin
cevabını veriyorum. Halk Bankasının piyasa yapıcılığına ilişkin bir soru bu.
Bilindiği gibi, piyasa
yapıcılığı uygulaması, bankalarla imzalanan yıllık sözleşmelere dayanmakta.
2002-2003 dönemi piyasa yapıcılığı uygulaması 2003 yılı ağustos ayında sona
ermiş ve 2003 yılı eylül ayından itibaren 2003-2004 dönemi piyasa yapıcılığı
uygulamasına geçilmiştir; ki, bu piyasa yapıcılarıyla olan sözleşmeler
Hazinenin web sitesinde yayınlanmaktadır, imzalandıktan hemen sonra şeffaf bir
şekilde kamuoyuna sunulmaktadır.
2003-2004 dönemi piyasa
yapıcılığı uygulaması çerçevesinde mevcut piyasa yapıcı bankalara Türkiye Halk
Bankası da katılarak piyasa yapıcı banka sayısı 11'e çıkarılmıştır. 2004-2005
döneminde; yani, şu anda içinde bulunduğumuz dönemde de piyasa yapıcı banka
sayısı 12'dir.
Piyasa yapıcılığı
sistemi, yerli ve yabancı tüm bankaların katılımına açık, şeffaf bir sistemdir.
Sisteme ilişkin olarak piyasa yapıcı bankalara getirilen hükümlerle sağlanan
haklar, yine Hazinenin web sitesinde yayınlanmaktadır. Söz konusu sistemde yer
almak üzere ilgi gösteren bankalar, piyasa yapıcı olarak faaliyet gösterme
taleplerini Hazine Müsteşarlığına bildirmektedirler. Hazine Müsteşarlığı, talep
gösteren bankaların malî yapılarına ilişkin olarak BDDK'dan görüş aldıktan
sonra talepleri değerlendirmekte ve sonuçları da kamuoyuna sunmaktadır.
Piyasa yapıcı bankaların
tespitinde, bir bankanın kamu bankası olup olmadığı değil, piyasa yapıcılığının
gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirebilecek malî yapıya sahip olup
olmadığına bakılmaktadır. Türkiye Halk Bankası, 2003-2004 döneminin ardından
2004-2005 döneminde de piyasa yapıcılığını sürdürmüştür. Söz konusu dönemler
boyunca banka, piyasa yapıcılığına ilişkin yükümlülüklerini eksiksiz olarak
yerine getirmiş ve yükümlülüklerini yerine getirirken de sıkıntı yaşamamış,
bankanın malî yapısı herhangi bir şekilde olumsuz etkilenmemiştir.
Öte yandan, Hazinenin iç
borçlanma ihaleleri tüm tüzel ve özel kişilere açıktır. Cebinde 100 Yeni Türk
Lirası olan herkes bu ihalelere katılma hakkına sahiptir.
Ankara Milletvekili Sayın
Yakup Kepenek'in tevcih ettiği, Ziraat ve Halk Bankalarının yeni yönetimine
dair (6/738) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum.
Kamu sermayeli bankaların
finansal ve operasyonel yeniden yapılandırma politikası, uluslararası kabul
görmüş olan modern bankacılık ilke ve uygulamalarıyla verimlilik esasına
dayalıdır. 2003 yılında atanan üst yönetim, bu temel anlayışı güçlü bir şekilde
muhafaza etmektedir.
Bankaların organizasyon
yapılanmasında, değişen ihtiyaçlara ve bankacılık mevzuatına göre gerekli
dönüşüm ve iyileştirmeler de yapılmaktadır.
Kamu sermayeli bankaların
istihdam politikaları, temel anlayış olan modern bankacılık ilke ve
uygulamalarının verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi esasına dayalı norm
kadro ihtiyacı ve yürürlükte bulunan mevzuat gözetilerek yapılmaktadır.
Kamu bankalarında,
özellikle, son yıllarda teknolojik gelişmeleri daha yakından izlemek ve süratle
bünyesinde bulundurmak üzere, pek çok girişim başlatılmıştır. Bu çerçevede,
Halk Bankasının teknolojik açığı hızla tespit edilmiş ve açığı kapatma
ihtiyacı, Pamukbankın devralınmasındaki en önemli nedenlerden biri olmuştur.
Kısa sürede sağlanan
entegrasyon sonucunda, internet, wap, TV bankacılığı ve call center gibi
alternatif dağıtım kanalları hizmetlerini Halk Bankası müşterilerine vermeye
başlamıştır.
Ziraat Bankasında ise,
banka içi personele yönelik internet bankacılığına başlanmıştır. Banka
müşterilerine yönelik internet bankacılığının açılabilmesi için sistemin dış
güvenlik denetim süreci devam etmektedir.
Özellikle, bankacılık
sektöründeki hızlı gelişen teknolojiyi takip etmek ve bu teknolojiden ülke
genelinin yararlanmasını sağlamak amacıyla, güncel ihtiyaçlara göre tasarlanmış
yazılımlar her iki bankada da uygulamaya konulmuş, bankaların mudi ve
müşterilerine daha kaliteli ve hızlı hizmet verilmeye başlanmıştır.
Ülkemizde kurulu
bankaların çalışma esas ve usulleri, 4389 sayılı Bankalar Kanunu ile buna bağlı
olarak çıkarılan yönetmelik, tebliğ ve diğer ilgili meri kanunlar çerçevesinde
belirlenmektedir. Dolayısıyla, kamu sermayeli bankaların genel kurullarınca
atanan yönetim kurulu üyeleri de belirtilen mevzuata bağlı olarak görev
yapmakta olup, hem BDDK hem de YDK denetimine tabidirler.
Yine, Ankara Milletvekili
Sayın Yakup Kepenek'in tevcih ettiği (6/744) sayılı sözlü soru önergesinin
cevabını veriyorum.
Türkiye'nin devam eden
ekonomik reform sürecinin desteklenmesi ve Amerika Birleşik Devletlerinin
Irak'a yönelik askerî operasyonunun Türkiye ekonomisi üzerindeki olası olumsuz
etkilerinin en aza indirilmesi amacıyla ülkemize 1 milyar dolar hibe
sağlanmasını öngören anlaşma 22 Eylül 2003 tarihinde imzalanmıştı. Finansman
anlaşmasının imzalanmasından bu yana geçen süre içerisinde Türkiye ekonomisi
üstün bir performans göstermiş, ekonomide istikrarlı ve sürdürülebilir bir
büyüme tesis edilmiştir. Enflasyon tek haneli rakamlara gerilemiş, faizlerde
önemli düşüşler sağlanmış, kamu net borç stokunun millî gelire oranı hızla
düşürülmüş ve uluslararası rezervler rekor seviyelere çıkmıştır. Yapısal
reformlarda birçok alanda köklü değişiklikler getiren adımlar atılmaya devam
etmektedir.
Ekonomideki bu performans
ve ülkemize artan güven, uluslararası platformda da, kredi derecelendirme kuruluşlarının
peş peşe artırdıkları kredi notları ve uluslararası yatırımcıların yoğun
ilgisiyle teyit edilmektedir. İzlenen doğru ekonomik politikalar sayesinde,
petrol fiyatlarındaki yüksek oranlı artışlar ve uluslararası faiz oranlarının
yükselmesi gibi küresel ekonomide yaşanan bazı olumsuz gelişmelerin ülkemize
olan etkisi son derece sınırlı düzeyde kalmıştır.
Diğer yandan, 1 Aralık
2004 tarihinde, yeni üç yıllık katılım öncesi ekonomik programımız
açıklanmıştır. Ayrıca, 14 Aralık 2004 tarihinde, Uluslararası Para Fonuyla
2005-2007 dönemini kapsayan yeni bir stand-by düzenlemesinin anahatları
üzerinde ön mutabakata varılmıştır. Bu program kapsamında 2005-2007 döneminde
ABD'yle yapılan finansman anlaşmasından herhangi bir kullanım öngörülmemiştir.
Son dönemlerde ABD yetkilileriyle yapılan temaslarda da bu finansman imkânının
kullanımına ihtiyaç olmayacağının öngörüldüğü tarafımızca vurgulanmıştır. Bu
kapsamda, ABD Temsilciler Meclisi Tahsisler Komitesindeki ekbütçeye ilişkin
görüşmeler çerçevesinde Türkiye'ye tahsis edilen kaynağın, ülkemizin artık
ihtiyacı kalmaması sebebiyle, farklı alanlara aktarılması önerisi gündeme
getirilmiştir ve konuyla ilgili kongre süreci şu anda devam etmektedir.
Diyarbakır Milletvekili
Sayın Muhsin Koçyiğit tarafından tarafıma tevcih edilen (6/745) sayılı sözlü
soru önergesinin cevabını veriyorum.
Devlet alacaklarına
uygulanan gecikme zammı oranı Bakanlar Kurulu tarafından güncel ekonomik
şartlar dikkate alınarak belirlenmektedir. Nitekim, 31 Şubat 2002'de aylık
yüzde 7, yıllık yüzde 84 olan gecikme zammı oranı 12 Kasım 2003 ile 1 Mart 2005
tarihleri arasında aylık yüzde 4, yıllık yüzde 48 olarak uygulanmıştır. Son
olarak, 23 Şubat 2005 tarihli ve 2005/8551 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla 1
Mart 2005'ten geçerli olmak üzere, aylık yüzde 3'e, yıllık da yüzde 36'ya
düşürülmüştür bu oranlar. SSK ve Bağ-Kur borçları için gecikme zammı ise
Hazinenin borçlanma faizlerine endekslenmiş bulunmaktadır.
Mersin Milletvekili Sayın
Hüseyin Güler'in tevcih ettiği (6/858) sayılı ve bankalarca döviz
transferlerinden komisyon alınmasıyla ilgili sözlü soru önergesinin cevabını
veriyorum.
Bankaların verecekleri
krediler ve hizmetler karşılığında uygulanacak azamî faiz oranları ile faiz
dışındaki diğer menfaatların ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve
azamî sınırları bankalar ile müşterileri arasında serbestçe belirlenmektedir.
Yurt dışından yurtiçine
veya yurt içinden yurtdışına yapılan döviz transferleri işlemlerinde kullanılan
muhabirlere taraflarca belirlenen oranda da komisyon ödenmektedir.
Yine, bu transfer
işlemlerinin gerçekleştirilmesi için gerekli SWIFT sistemine üyelik, yıllık
sabit bir ücret ve her bir mesaj için ayrı bir masraf ödenmektedir. Bunlara
ilaveten, yapılan işlemlerde kullanılan kırtasiye gideri ve eleman ücretleri,
transfer, ister YTL ister döviz cinsinden olsun, belirli bir masraf veya
komisyon alınmasını gerekli kıldığı bildirilmektedir.
Balıkesir Milletvekili
Sayın Orhan Sür'ün (6/939) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat
Bankasında halen çalışmakta olan 1 genel müdür yardımcısı, 1 daire başkanı ve
18 şube müdürü olmak üzere, toplam 20 adet birinci derece imza yetkisini haiz
yönetici hakkında ceza davası bulunmaktadır. Bunlardan 8 tanesi derdest,
kalanları ise, anılan kanun kapsamında ertelenmiş bulunmaktadır.
Tasfiye halindeki Emlak
Bankasındaki tasfiye kurulu üyeliği görevine yapılan tüm atamalarda, atamayı
yapan asliye ticaret mahkemesi, herhangi bir mahzur görmemiştir. Yapılan
atamalarla ilgili hukuka ve yasalara aykırılıktan söz etmek de bu çerçevede
mümkün değildir.
Ziraat Bankasının yönetim
ve denetim kurulu üyeliklerine seçilenlerle ilgili olarak, tüm özel ve kamu
bankalarında olduğu gibi, önceden BDDK'ya bildirimde bulunulmuş ve yapılan
atamalarda herhangi bir olumsuzluk bildirilmemiştir.
Iğdır Milletvekili Sayın
Dursun Akdemir'in, iç ve dışborçlara ilişkin (6/983) sayılı sözlü soru
önergesinin cevabını veriyorum.
Sayın Akdemir'in
sorusunda yer alan, iç ve dışborç tutarları ile borçlanmalarla ilgili miktar, vade
ve faizlere ilişkin tüm istatistikler, detaylı ve güncel olarak, Hazine
Müsteşarlığının web sitesinde yayınlanmaktadır.
2003 yılında Uluslararası
Para Fonundan 1 077 000 000 dolar, 2004 yılında ise 1 017 000 000 dolar olmak
üzere, toplam 2003-2004 döneminde 2,94 milyar dolar tutarında kredi
kullanılmıştır. Aynı dönemde Uluslararası Para Fonuna yapılan geri ödeme tutarı
ise 6,5 milyar doları anapara, 1,9 milyar doları ise faiz olmak üzere, toplam
8,4 milyar dolardır.
Uluslararası Para Fonuna
olan borç stokumuz son iki yıldır azalmıştır ve önümüzdeki üç yıllık dönemde
de, borcumuzun önemli ölçüde azaltılması hedeflenmektedir.
Uluslararası Para
Fonundan kullanılan kredi, iki yıl üç ayı geri ödemesiz dönem olmak üzere,
toplam dört yıl vadelidir; ancak, bu süreler, bildiğiniz gibi, birer yıl
ötelenebilmektedir.
Uluslararası Para Fonu
kredilerinden faiz ödemeleri ise, üç ayda bir belirlenen değişken faiz oranı
üzerinden yapılmaktadır. Bu faiz oranları da, yine, web sitelerinde günlük
yayınlanmaktadır.
Türkiye'nin toplam
dışborcu, 2004 yılı eylül sonu itibariyle 153,6 milyar dolardır. Bu borcun
tamamı kamu kesimine ait değildir. Dışborçların 71 milyar doları, tüm kamu
kesiminin; yani, Hazinenin, belediyenin, tüm kamu kesiminin orta ve uzun vadeli
borçlarından, 17,8 milyar doları ise, Merkez Bankasının dış yükümlülüklerinden
oluşmaktadır. Kalan 64,4 milyar dolarlık dışborç ise, özel sektörün orta ve
uzun vadeli borçları ile kısa vadeli borçlarından oluşmaktadır.
Ocak 2005 sonu itibariyle
brüt içborç stokumuz 228,8 milyar YTL'dir. Brüt içborç stokumuz 2002 yılının
sonunda 149,9; 2003 yılının sonunda ise 194,4 milyar YTL düzeyinde
gerçekleşmiştir.
Borç stokundaki
gelişmeleri sağlıklı ve doğru bir biçimde değerlendirmek için esas alınması
gereken gösterge, toplam kamu net borç stokunun millî gelire oranıdır; ki, bu,
biliyorsunuz, kamunun, sadece Hazinenin değil, tüm kamu sektörünün toplam iç,
dışborçlarını ele alıp, bundan hazır nakit değerleri düştükten sonra geri kalan
rakam olarak belirlenmektedir. Bu rakamın, net borç skonunun gayri safî millî
hâsılaya oranına baktığımızda, bu oran 2001 yılının sonunda yüzde 91 iken, 2002
sonunda yüzde 78,7'ye, 2003 yılı sonunda yüzde 70,5'e düşmüştür. 2004 yılı sonu
rakamları henüz kesinleşmediği için, özellikle gayri safî millî hâsıla
rakamlarımız bu ay sonunda belli olacağı için, bu oranın yüzde 64-65 civarına
gerilemesini beklemekteyiz. Yani, 2001 sonundaki yüzde 91'den, 2004 sonunda
yüzde 64-65 civarına inmiş oluyor net borç stokumuzun gayri safî millî hâsılaya
oranı.
Hükümetimizin göreve
başladığı tarihten önceki dönemde, yani, 2002 yılı ekim ayı başında, Türk
Lirası cinsinden ıskontolu borçlanma faiz oranı yüzde 70,6; nakit borçlanmanın
vadesi ise, maksimum 9 ay idi.
Uyguladığımız, etkin borç
yönetimi politikaları sonucunda Türk Lirası cinsinden ıskontolu borçlanma faiz
oranı, yıl sonu itibariyle, yüzde 20 civarına gerilemiştir; ki, bugünlerde de
yaklaşık, yüzde 16 civarındadır. Bu, en çok işlem gören iç borçlanma kâğıdının
faizidir. Daha uzun vadelilere baktığımız zaman, beş yıllık vadelere de
baktığımız zaman da, yüzde 13'lere inmiş durumdadır.
Hükümetimizin uygulamakta
olduğu disiplinli bütçe politikası ve başarılı borç stratejisi sonunda,
piyasalarda oluşan güven ortamının da katkısıyla, Hazine Müsteşarlığı ilk defa
2005 yılında iç piyasalarda Türk Lirası cinsinden beş yıllık borçlanma
gerçekleştirmiştir. Böylece, nakit borçlanmanın ortalama vadesi, 2005 yılındaki
ocak, şubat döneminde iki yıla çıkmıştır.
Muğla Milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün tevcih ettiği ve atamalara ilişkin (6/990) sayılı sözlü soru
önergesinin cevabını veriyorum.
Birinci soru "58
inci ve 59 uncu hükümetler döneminde size bağlı kuruluşlarda kaç atama
yapılmıştır" sorusu. Hazine Müsteşarlığında 162, Ziraat Bankasında 288,
Halk Bankasında 331. Bu söz konusu
atamalar, norm kadrolar esas alınarak ve ağırlıklı olarak da sınav yoluyla boş
kadrolara yapılan atamalardır.
Yine, Bakanlığımıza bağlı
kuruluşlarda idarî görevlere her iki hükümet döneminde vekâleten, tedviren ve
görevlendirmeyle kaç atama yapıldığına dair bir soru vardır.
Hazine Müsteşarlığında
vekâleten 6, görevlendirmeyle 1; Ziraat Bankasında 2, Halk Bankasındaki sayı
ise 54'tür.
Diğer bir soru: İdarî
görevlerde bulunan idarecilerden kaçı başka yerde görevlendirilmiştir?
Hazine Müsteşarlığında 1,
Ziraat Bankasında sıfır, Halk Bankasında sıfır.
"58 inci ve 59 uncu
hükümetler döneminde asil veya vekil kaç idareci görevden alınmıştır"
sorusunun cevabı ise, Hazine Müsteşarlığında 3, Ziraat Bankasında 4, Halk
Bankasında 6.
Niğde Milletvekili Sayın
Orhan Eraslan'ın, Ziraat Bankasının kredileriyle ilgili tarafıma tevcih ettiği
(6/1071) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum.
Ziraat Bankası, çiftçi ve
köylülerimize farklı kredi imkânları sunmaktadır. Bu kapsamda 30 000 YTL'ye,
yani, eski parayla ifade etmek gerekirse 30 milyar TL'ye kadar, proje raporu
düzenlenmeksizin ve asgarî kapasite aranmaksızın, geliri düşük olan üreticilere
kredi kullandırılması mümkün bulunmaktadır.
2004 yılında, tarımsal
üretimin geliştirilmesi, verimliliğin ve kalitenin artırılması amacıyla, yüzde
30-60 arası değişen indirimli faiz oranları üzerinden işletme ve yatırım
kredisi kullandırılmıştır.
2005 yılında da,
üreticilere, banka kaynağından kullandırılacak tüm tarımsal kredilerin cari tarımsal
kredi oranlarından yüzde 25 ile yüzde 60 arasında değişen oranlarda indirim
yapmak suretiyle kredi kullandırılmaktadır; yani, bugün itibariyle
baktığımızda, bu indirimler yapıldıktan sonra, faiz oranları yüzde 10,4 ile
yüzde 19,5 arasındadır.
Uygulamaya konulan yeni
kredi ürünleriyle, piyasa koşullarında meydana gelen olumlu gelişmeler
sonucunda, banka kaynaklı kredi bakiyesi 2003 yılı sonunda sadece 246 trilyon
iken, 2004 yılı sonunda bu hacim 1,1 katrilyon liraya ulaşmıştır; yani, bir
yılda 4 mislinin üzerinde bir kredi hacminde artış olmuştur Ziraat Bankasının
çiftçilerimize, köylülerimize verdiğimiz kredilerinde.
Aldığı kredileri
vadesinde ödeyen, ödeme gücü bulunan üreticilere, maddî teminat alınmadan,
müşterek borçluluk ve müteselsil kefalet halinde kredi kullandırılabilmektedir.
Kefil temin edemeyen
üreticilerimize de, maddî teminat karşılığında kredi kullandırılmaktadır.
Ziraat Bankası, kuruluş
amacına uygun olarak, yasaların ve bankacılık kurallarının elverdiği ölçüde,
tarımsal kredi müşterilerine çözüm üreten yaklaşımı devam ettirmektedir, üreten
kesimin hizmetinde olmaya da devam edecektir.
Balıkesir Milletvekili
Sayın Orhan Sür'ün (6/1188) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını okuyorum.
Soru önergesine konu olan
516 sabit sayılı firmaya, 1995-2001 yılları arasında toplam 52 adet işlem
şeklinde kredi kullandırılmıştır. Bu işlemlerle ilgili olarak ortaya çıkan
usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları doğrultusunda, mevcut yönetim tarafından tüm
hukukî yollara başvurulmakta ve ilgili merciler nezdinde gerekli işlemler de
yürütülmektedir.
Diğer taraftan, söz
konusu hukukî süreçler sonunda ortaya çıkabilecek malî ve cezaî sorumluluğu
ortadan kaldırmayacak şekilde, 4743 sayılı Yasada belirlenen yetki ve sınırlar
çerçevesinde, Halk Bankası, üç özel bankanın da yer aldığı bir konsorsiyum
içerisinde, söz konusu firmayla finansal yeniden yapılandırma işlemi
gerçekleştirmiştir.
Hükümetimiz, kamu
bankalarının, tamamen ticarî esaslar çerçevesinde, uluslararası "iyi
yönetişim" ilkelerine göre ve yasal düzenlemelerle tam bir uyum içerisinde
çalışmasına büyük önem vermektedir. Bundan sonra da bu çerçevede kalınacağından
şüphe duyulmamalıdır. Kamu bankalarının tüm faaliyetleri, başta BDDK, YDK ve
TBMM tarafından yapılanlar olmak üzere, inceleme ve denetime açıktır.
Malatya Milletvekili
Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu tarafından tevcih edilen (6/1282) sayılı sözlü
soru önergesinin cevabını veriyorum.
"Hazine tarafından
yurtiçi ve yurt dışından yapılan borçlanmalar TL veya döviz üzerinden
yapılmakta, TL'yle yapılan borçlanmalara, enflasyon oranı üzerinde, yüzde 10-12
civarında -ki, bugünlerde özellikle yüzde 10'un altında bu- reel faiz
ödenmektedir. Sürekli olarak yapılan yeni borçlanmalarla vergi gelirlerimizin
önemli bir bölümü faiz olarak ödenmektedir. Kısa vadeli olarak yapılan hazine
borçlanmaları nedeniyle, ülke kaynaklarının önemli bir kısmı katmadeğer yaratan
yatırımlara yönelmemektedir" diye soru devam ediyor. Şimdi, bunun cevabını
vermek istiyorum.
Hükümetimiz döneminde
alınan tedbirler, hızlı ve kararlı uygulamalarla borçlanma maliyetlerimiz
azalmıştır, borçlanma vadelerimiz uzamıştır. Bu olumlu sonuçların daha da
iyileştirilerek devam ettirileceğinden de en ufak bir kuşku duyulmamaktadır.
Kamu borç senetlerinin
yatırımcı tabanının geliştirilmesi de öncelikli alanlarımızdan biridir. Bu
kapsamda, farklı yatırımcı tercihlerine hitap eden borçlanma enstrümanlarının
geliştirilmesine yönelik çalışmalarımız da devam etmektedir.
Altın bankacılığı
konusunda, mevzuat açısından, ülkemizde oldukça yeterli bir yapı mevcuttur.
Bankalarda altın depo hesabı açılması mümkündür. Bankalar, kuyumculukla iştigal
eden gerçek ve tüzelkişilere altın kredisi verebilmektedirler. Altın ve
kıymetli madenler yatırım fonlarının kurulması da yine mümkün bulunmaktadır.
Mersin Milletvekili Sayın
Hüseyin Güler tarafından tarafıma tevcih edilen (6/1332) sayılı sözlü soru
önergesinin cevabını veriyorum; ki, bu soru, Yeni Türk Lirasına geçişin
enflasyon ve devalüasyona yol açacağı endişesiyle verilmiş bir soru önergesi ve
veriliş tarihi de 17 Kasım 2004; yani, YTL'ye geçmemizden birbuçuk ay önce
verilmiş bir soru önergesi.
Bildiğiniz gibi, 1 Ocak
2005 tarihinden itibaren paramızdan 6 sıfır atılarak 1 000 000 Türk Lirasını 1
Yeni Türk Lirasına eşitleyen ve adı "Yeni Türk Lirası" olarak tespit
edilen yeni bir para birimine geçilmiştir ve bunun alt para birimi olan yeni kuruşlar da hayatiyet
kazanmıştır.
Öncelikle, enflasyonun
düşürülmesinde, makroekonomik istikrarın tesisinde, makro dengelerin
oturtulmasında son derece önemli başarılar elde edildikten sonra YTL'ye geçiş
kararı verildiğini vurgulamakta fayda var; yani, şu anda, Türkiye ekonomisi
kırılgan bir yapı sergilememekte, tam tersine, enflasyonun tarihî bir düşüş
trendine girdiği, faizlerin düştüğü, sürdürülebilir ve istikrarlı bir büyüme
ortamına geçildiği, yapısal reformların başarıyla hayata geçirildiği, malî
disiplinin sağlandığı bir dönem yaşanmaktadır.
Para reformuna geçiş
tarihi olarak 1 Ocak 2005 tarihinin kararlaştırılmasının nedeni de,
makroekonomik istikrarın tesis edilmiş olması açısından en önemli tarih
olmasıdır.
Sadece psikolojik
etmenler ve fiyatların yukarı doğru yuvarlanması nedeniyle, teorik olarak,
enflasyonda bir seferlik artış olasılığı bulunmakla birlikte -ki, bu çok
konuşuluyordu biliyorsunuz, özellikle yılbaşından önce- YTL'ye geçişte, fiyat
yuvarlaması nedeniyle enflasyonun yükseleceği beklentisinin gerçekleşmediği çok
açık bir şekilde görülmüş oldu. Nitekim, ocak ayında, üretici fiyatlarında, bir
önceki aya göre düşüş olmuştur, tüketici fiyatlarında ise sadece yarım puanlık
bir artış vardır. Ayrıca, şubat ayında da enflasyon verileri beklentilerin
altında gerçekleşmiş, TÜFE ve ÜFE'deki artış, sırasıyla, yüzde 8,69 ve 10,58
olmuştur.
Bunlara ilaveten, YTL'ye
geçişin gizli devalüasyona yol açacağı görüşlerinin de tamamen dayanaksız
olduğu geçtiğimiz iki aylık süre içerisinde çok açık ve net bir şekilde
görülmüştür. Aksine, YTL'ye geçişle birlikte, enflasyonun tek haneli rakamlara
inmesi konusundaki kararlılığımız daha iyi anlaşılmış ve Türk Liramız kaybettiği
itibarını yeniden kazanmıştır, iç ve dışpiyasalarda Türkiye'nin itibarı ve
güvenilirliği yükselmiştir.
Yeni Türk Lirasına
geçişle birlikte 50'lik ve 100'lük banknotların tedavüle çıkmış olması, nakit
işlemlerinde de kolaylık sağlamıştır. Tabiî, 50'lik ve 100'lük daha çok
kurumlararası ödemelerde kullanılmakla birlikte, bankamatiklerde ve maaş
ödemelerinde, yoğun bir şekilde, 20'lik ve altındaki banknotlar
kullanılmaktadır.
Bu yeni liraya geçişte
ifade edilen endişeler... Tabiî, aslında, son ikibuçuk yıldır yaşadığımız, aslı
astarı olmayan ve sadece bir olumsuzluk havası oluşturmaya çalışanlara da iyi
bir cevap olmuştur. Kaldı ki, bunu, maalesef, neredeyse her ay gündeme
getirilen yeni konularla yaşıyoruz. İkibuçuk yıldır, her aya ait verilen kriz
takvimleri oldu. Bir bakın şöyle eskiye doğru, 2003'te başladı: "Mayıs,
haziran, eylül, ekim..." Olmadı, 2004'e başladık: "Baharda
geliyor", "sonbaharda geliyor..." Başka bir balon: "YTL'ye
geçilecek, gizli devalüasyon olacak." Gizli devalüasyon nasıl olacaksa?!
Hiç kimsenin haberi olmadan kurlar artacakmış! Nasıl oluyorsa, onu da, tabiî,
hâlâ anlamış değiliz. Bu tür, aslı astarı olmayan ve tamamen, oluşmuş olan
güven ortamını bozmak için gösterilen çabalar, bir olumsuzluk havası pompalama,
maalesef yaşanıyor. Bugünlerde de yaşanıyor; cari açık deniyor, yok, belli
ülkelerden bahsediliyor, o ülkeler bunu yapmış, Türkiye ne yapacak...
Şunu, özellikle, yeri
gelmişken, vurgulamak istiyorum ki, bizim ekonomi politikalarımızın temelinde
güven unsuru var. Bizim, bu ikibuçuk yıl içerisinde kazandığımız en önemli
varlığımız itibar ve güven. Biz, ikibuçuk yıl içerisinde ne söz verdiysek
yaptık. Seçimlerden önce ne uygulayacağız dediysek, onu uyguladık, yapmayacağız
dediğimiz şeyleri de yapmadık.
Burada, taahhütlerin
yerine gelmesi esastır. Onun için, Türkiye'yi, başka bir ülkeyle mukayese edip,
falanca ülke böyle yapmış, Türkiye niye böyle yapmıyor gibilerden saçma sapan
fikirlere de kesinlikle prim vermeyiz. Bunu, çok açık bir şekilde, burada
vurgulamak istiyorum.
Bizim seçmiş olduğumuz
yol bellidir, uygulamakta olduğumuz ekonomik politikalar çok açıktır, şeffaf
bir şekilde tüm dünya âleme de ilan edilmektedir ve açıkladığımız
politikalardan da en ufak bir sapma, koyduğumuz hedeflerden en ufak bir gevşeme
de kimse beklememelidir.
Yine, son dönemlerde -ara
ara nüksediyor ya- cari açık konuşuluyor. Şimdi, geçen seneyi kapattık. Geçen
sene beklenenin çok üzerinde gelen bir büyüme rakamıyla beraber ki, yaklaşık 8
- 9 arası, -8,5'e yakın olma ihtimalî var- bir büyümeyle 2004 yılını kapatmış
oluyoruz. Beklenenin üzerinde bir büyümenin getirdiği, beklenin üzerinde bir
cari açık da evet gerçekleşti 2004'te; ancak, bunun, bahsedilen olumsuz
sonuçları, yayılmaya çalışılan bazı endişelerin de tamamen yersiz olduğu defalarca
kanıtlanmış oldu.
Yine, bu seneye başladık.
Ocak ayı bitti, hemen kıyamet koparıldı; işte, ihracat iyi artmadı da, şöyle
de, böyle de... Bu sene ocak ayında kurban bayramı var. Kurban bayramı geçen
sene şubat ayında idi, bu sene ocak ayında. Bugün, bir ayda 20 işgünü olsa, 2
işgünü de gümrükler kapalı olsa, tatil olsa, bu, yüzde 10 işlem yapamamadır,
yüzde 10 gerilemedir. Bu kadar basit bir gerçeği bile dile getirmeden, şöyle
kötüye gidiyor, böyle kötüye gidiyor diye yaygara koparanların halini de şubat ayı
sonunda gördük. Şubat ayında yüzde 50'yi aşan bir ihracat artışı; ocak artı
şubatın toplamında da, yine yüzde 30'lar civarında bir ihracat artışı. Kaldı
ki, bu sene özellikle turizmle ilgili beklentilerimiz çok olumlu. Geçen seneye
göre ciddî bir artış öngörüyoruz bu sene.
İthalata bakıyoruz,
kompozisyonu son derece sıhhatli. Geçen sene 17 milyar dolarlık makine ithalatı
yapılmış Türkiye'ye. Eğer 17 milyar dolarlık makine aldıysak, bu yüzden de 15
milyar dolar cari açık olduysa -kusura bakmayın- bunu mesele yapanlar -açıkça
söylüyorum- farklı yaklaşımlar içerisinde.
Bugünün makine ithalatı,
yarının ürün ihracatıdır ve bir makine en az kendi bedeli kadar her sene
ihracat yapar. Böyle kaba saba yaklaşımlarla, detaylı analizler yapmadan, hele
hele daha önceki yıllarla bu yıllar arasında bazı analojiler kurarak, vay
falanca yıl şu olmuştu, işte benzeri de bu yıl olacak gibi yüzeysel
yaklaşımlara girenlerin arka arkaya kredibilite kaybına uğradığını görüyoruz.
Şöyle bir açın bakın; ikibuçuk senedir yaygara koparmaya çalışanlar, olumsuzluk
pompalamaya çalışanlar defalarca kredibilite kaybına uğramıştır, bundan sonra
da uğrayacaklardır. Burada niyet önemli. Bilimsel yaklaşmak lazım konulara.
Konulara ideolojik gözlükle değil, gerçekçi gözlüklerle bakmak lazım.
Iğdır Milletvekili Sayın
Dursun Akdemir'in Iğdır'la ilgili (6/1401) sayılı sözlü soru önergesinin
cevabını veriyorum. Iğdır İline yönelik kamu yatırımlarına ve cari harcama
ödeneklerine ilişkin gelişmelerin Devlet Planlama Teşkilatı ve Maliye Bakanlığı
tarafından... Ki, aynı soru diğer bakanlıklarımıza da sorulmuş, onlar
tarafından cevaplandırılacağını düşünüyorum. Yalnız, bu vesileyle, Bakanlığımla
ilgili olarak birkaç hususu belirtmekte de yarar görüyorum.
2004 yılında da, Hazine
Müsteşarlığının teşvik faaliyetleri kapsamında Iğdır İlinden yapılan teşvik
müracaatları, belirlenen kriterler çerçevesinde değerlendirilmiştir. 2004
yılında Iğdır İline 5,6 trilyon doğrudan gelir desteği ve 311 milyar TL
hayvancılık desteği ödemesinde bulunulmuştur.
Denizli Milletvekili
Sayın Ümmet Kandoğan'ın, (6/1445) sayılı sözlü soru önergesine cevap veriyorum;
ki, bu sözlü soru önergesi, personel atamaları ve geçici personele
dönersermayeden ödenen payla ilgilidir.
Hazine Müsteşarlığına
naklen atanan personel sayısı 84'tür. Üst kadrolara atanan Müsteşar İbrahim
Çanakçı BDDK'dan gelmiştir, Müsteşar Yardımcısı Cavit Dağdaş Merkez Bankasından
gelmiştir, Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay BDDK'dan
gelmiştir, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdür Vekili Ahmet Büyükkaymaz
İstanbul Büyükşehir Belediyesinden gelmiştir ve Müsteşarlık Müşaviri Şeref Efe
ise, Sayıştaydan gelmiştir.
Aynı dönemde istisnaî
kadrolara atanan personel sayısı nedir; Hazine Müsteşarlığında yoktur
Yine, Hazine
Müsteşarlığında, 58 inci ve 59 uncu hükümetler döneminde diğer bakanlıklar ve
kamu kurum ve kuruluşlarından vekâleten atanan personel yoktur, geçici görevli
personel sayısı da 1'dir.
Yine, Hazine
Müsteşarlığında dönersermaye olmadığından, çalışanlara ödenen herhangi bir pay
da bulunmamaktadır.
Yine, Iğdır Milletvekili
Sayın Dursun Akdemir'in, atamalara ilişkin (6/1230) sayılı sözlü soru
önergesinin cevabını veriyorum.
Birinci soru,
sorumluluğumuzda bulunan kurumlara kaç kişinin devlet memurları sınavıyla
atamasının yapıldığına ilişkin.
Stajyer hazine
kontrolörlüğü giriş sınavını kazanan, 2002'de 7 kişi, 2003'te 14 kişi, 2004'te
12 kişi olmak üzere, toplam 33 kişi vardır.
Hazine uzman yardımcılığı
sınavını kazanan, 2002'de 15, 2003'te 15, 2004'te 25 olmak üzere, toplam 55 kişi
vardır.
Sigorta denetleme uzman
yardımcılığı ve aktüer yardımcılığı sınavını kazanan, 2002'de toplam 4 kişi
vardır.
Bunların hepsini
topladığınızda da -bu 2002, 2003, 2004'ün toplamında- 92 kişinin ataması
yapılmıştır ve görevlerine başlamışlardır.
"Aynı kurumu tercih
ettiği halde, daha az puanla göreve başlattığınız personel var mıdır"
sorusuna cevap; yoktur.
"Geçici işçi
statüsünde kaç kişi, hangi kriterlerle göreve başlamıştır?" Hazinede
geçici işçi statüsünde eleman çalıştırılmamaktadır.
"İstisnaî kadro
hükümleri çerçevesinde kaç kişi göreve başlatılmıştır?" İstisnaî kadro
çerçevesinde göreve başlatılan yoktur.
"28 Kasım 2002
tarihinden bugüne kadar, kurumlarda kaç personelin görevine son
verilmiştir?" Hazine Müsteşarlığında 3 müsteşar yardımcısı, Başbakanlık
müşavirliğine atanmıştır.
"Mahkeme kararıyla
görevine iade edilen personel var mıdır" sorusuna cevap da; yoktur.
Teşekkür ediyorum ve
soruların tümüne cevap vermiş olduğumu düşünüyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Bakanım.
Siz buyurun efendim;
sorulara açıklama isteklerini alalım; onun durumuna göre, takdir ederseniz, bir
açıklama yaparsınız.
Şu ana kadar, 2 açıklama
talebi var.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Sayın Başkan, ben de varım.
BAŞKAN - Evet, 3 oldu.
Evet, Sayın Güler...
TUNCAY ERCENK (Antalya) -
Sayın Bakan "yaygara" kelimesine bir açıklama getirsin; uyarı ve
eleştirilerin adı ne zaman "yaygara" oldu.
BAŞKAN - Soruyla ilgili
değil.
Sayın Güler, İçtüzüğe
göre, açıklamanız kısa olacak.
Buyurun.
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlar; Sayın Bakanıma bir yıl aradan
sonra açıklamalarından dolayı teşekkür ediyoruz; bunu önce hatırlatmak lazım
Sayın Bakana.
Birincisi, kredi
harcamalarıyla ilgili, kredi kartı
harcamaları, bir tüketici kredisi değil mi? İkincisi, tüketici kredisi
faizleri, yıllık yüzde 36 bileşik iken, ülkemizde uygulanan, geçen hafta
gazetelerde de açıklanan yabancı bir bankanın öncülüğünü yaptığı kredi faiz
oranlarına baktığımızda, 8,95; yıllık bileşiği yüzde 180; en düşük de, yeni bir
bankanın, yüzde 5 ortalama, yüzde 69 da yıllık bileşik faiz. Böyle bir
baktığımızda, bu, dünyanın neresinde görülmekte? Bu soygun değil de nedir?
"Halkın soyulmasına engel olacağız" diyen bir siyasî iradenin yaptığı
açıklama da son derece klasik bir söylemden öteye gitmeyip, artık, çözüm
istiyoruz. Milyonlarca krizzedenin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bu konuda ne
yapmak istediğini net olarak ifade ederse, bundan daha memnun olacağız.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz
Sayın Güler.
Sayın Bakanım, iki soru
daha var. İsterseniz hepsini bir cevaplandırabilirsiniz.
DEVLET BAKANI ALİ BABACAN
(Ankara) - Tabiî.
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Kepenek.
YAKUP KEPENEK (Ankara) -
Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Ben de, Türkiye'de
kadınların erkeklerle eşit olacağı günlerin özlemiyle Sayın Bakana sorularımla
ilişkin, iki ek ya da soru yöneltmek istiyorum.
Bunlardan bir tanesi,
Halk Bankası ile Pamukbankın birleşmesi sürecinin Halk Bankasının teknolojik
atılımını sağladığı yönündeki Sayın Bakanın görüşleri ve Ziraatın da aynı
çizgiye gelmesine yönelik görüşleri, öyle anlaşılıyor ki, bu iki bankamızın
teknolojik yenilikte bir anlamda geriden geldiğini ya da geri kaldığını
göstermiyor mu ya da bunun böyle yavaş olmanın, geri kalmanın bu bankaların önem,
kredi ve mevduat toplamı içindeki paylarına ya da verimliliklerine olumsuz bir
yansıması olmuş mudur? Yani bunun maliyeti nedir? Onu önemsiyorum.
İkinci olarak da, ABD'den
kullanılacak kredilere ilişkin olarak da şunu söyleyeyim: O 8,5 milyar dolarlık
kredi anlaşması, ilke olarak ABD ile Irak ilişkilerini bize bağlayan bir
anlaşmaydı. Acaba hükümetimizin böyle bir ilkeye bakışı nedir? Böyle bir ilke
olamaz tabiî. Yani şunu demek istiyorum: ABD-Irak ilişkilerinin Türkiye'ye
kredi verilmesine bağlanması, mantıken, ilke olarak kabul edilemez bir durum
değil mi? Soru bu.
Bu bağlamda, Sayın
Bakanımın 14 Aralık 2004'te başlayan süreçte IMF ile yeni anlaşmanın, üç yıllık
anlaşmanın ne zaman kesinleşeceği, imzalanacağı konusunda bir görüşü var mı
diye soruyorum.
Son bir şey daha
söyleyeyim: Doğrudur, piyasalara yönelik olarak olumlu-olumsuz yorumlar her
zaman yapılır; ancak, kimi bilimsel çalışmalara "saçma sapan" demenin
doğru olmadığını vurgulamak isterim. Türkiye'ye sıcak para girişi, cari açık ve
benzeri konularda hükümetimizin daha duyarlı olması gerekir. Şunu demek
istiyorum: Bu ülkede yaşayan herkes ekonominin iyiye gitmesinden yalnızca mutlu
olur, hiç kimse kötüye gitmesini istemez, olumsuz bir şey düşünmez.
Dolayısıyla, onu veri alarak düşünürsek, olaylara, ekonomik yorumlara böyle
bakarsak çok daha doğru olur diye düşünüyorum.
Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Kepenek.
Buyurun Sayın Aslanoğlu.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Sayın Bakanım, bu ülke bizim, bu ülkenin kaynakları belli; ama,
verdiğiniz cevaptan, bu ülkede yaşayan bir insan olarak, hiç mutlu olmadım.
Daha radikal, bu ülkedeki insanların mutluluğu için... Yıllarca kandırmışlar
bizi. Ver parayı al altını, at bir yerde kalsın. Bu altın üretime gitmiyor, bu
altın yastıkaltında duruyor, bu ülkenin kaynaklarına bir kuruş para üretmiyor
Sayın Bakanım. Gelin, bu altını çıkaralım. 220 katrilyon borçlu bir hazinede 80
milyar dolarlık Türkiye'de altın var. Ben bu konuyu çok inceledim Sayın
Bakanım. Halka bu tasarruf saiki nereden gelmiş, enflasyona karşı yıllarca
kendisini koruma saiki nedir; bir gelenek. Gelin bu geleneği yıkalım. Gidin
Kayseri'nin Yahyalısına, Afyon'un Emirdağına; sandıklar dolusu altın var; 80
milyar dolar Sayın Bakanım... Bu 80 milyar doları, biz, eğer, bu ekonomiye,
aynı döviz gibi, 1982 öncesi tıpkı dövizdeki gibi -döviz de yastık altındaydı-
bunu yastıkaltından çıkarmanın formüllerini bulmazsak Sayın Bakanım... Yoksa,
ekonomide iyiye gidiş var; teşekkür ediyorum, bir halk, bir insan olarak, bu ülkede
yaşayan insan olarak mutlu oluyorum; ama, yetmiyor Sayın Bakanım.
Yıllardır İstanbul Altın
Borsası var. Sayın Bakanım, trafik memurluğu yapıyor, başka bir şey yapmıyor
altın borsası. Getir altını; ithal edenler getirsin; tamam, bu adama tescil
ettim, verdim... Başka bir şey yapmıyor Sayın Bakanım. İstanbul Altın Borsası,
tıpkı, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası gibi. Altına yönelik kâğıtlar...
Bunları, biz, bu yastıkaltı altınını eğer yastık üstüne çıkarmazsak Sayın
Bakanım... Yine, geçen yıl vergi gelirinin yüzde 65'ini ödedik, bu yıl yüzde
60'ı, seneye yüzde... Bu ülkenin insanını doyuramayız Sayın Bakanım. Kendi
kaynağını kendin yaratmazsan, kimse sana bakmaz. Onun için, benim, sizden, bu
konuya... Bu kadar açık yüreklilikle, kendi kaynağımızı kendimiz yaratmak...
Ülkenin tek... Özelleştirdik her şeyi, sattık; topladığımız para 10 milyar
dolar. Burada 80 milyar dolar var Sayın Bakanım. Bu kadar size işaret ediyorum;
takdir sizin.
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Aslanoğlu.
Sayın Koçyiğit, buyurun.
MUHSİN KOÇYİĞİT
(Diyarbakır) - Sayın Başkan, Değerli Bakanım; ben de, Sayın Bakanımıza, iki
adet soru yöneltmiştim. Birisi, devlet alacaklarına uygulanan faiz oranı;
ikincisi, banka kredi kartları.
Önce, birincisinden
başlıyorum: Bilindiği üzere, gecikme zammı oranlarıyla ilgili olarak, yıllardan
beri, çarpık bir uygulama devam etmektedir. Gecikme zammı oranları, 31 Ocak
2002 tarihinde aylık yüzde 7, yıllık yüzde 84; daha sonra 2004'te aylık yüzde
4, yıllık yüzde 48; daha sonra -biraz önce Bakanım söyledi- 2005'ten itibaren
de aylık yüzde 3, yıllık yüzde 36'ya kadar gerilemiştir. Ancak, bu süreç
içerisinde, bildiğimiz gibi, devlet faiz oranları ile mevduat faiz oranlarını
aldığımız zaman, enflasyonu aldığımız zaman, yüzde 10 düzeyinde bir enflasyon
var, yüzde 15'ler düzeyinde de bir devlet içborçlanma faizleri var. Burada,
resmen, tüketiciler zor durumda kalıyor, tüketiciler resmen sömürülmektedir.
Devlet kendi alacağı için yüzde 36 alıyor; borçları için ise sadece yüzde 10
düzeyinde, yüzde 15 düzeyinde bir gelir veriyor. Bu durumda, işadamı, yatırımcı
ve mükelleflerin büyük bölümünün kapısına, birikmiş SSK ve Bağ-Kur prim
borçları ve bu borçların gecikme zammı ve faizlerinden dolayı icra, haciz
memurları dayanmıştır.
Vergi barışı projesinde
olduğu gibi, benzer bir uygulamayla, yani, borçların yeniden
yapılandırılmasıyla, prim borçları faizleri ve idarî para cezaları silinerek,
anaparalar taksite bağlanarak tahsil edilmelidir. Böyle bir uygulama, bir
yandan hak sahiplerini rahatlatacak, öte yandan da kurumun gelirini artırarak,
devletin kasasına sıcak paranın girmesini sağlayacaktır.
Ortadaki haksızlığın
giderilmesi için, enflasyon oranı da dikkate alınarak, devletin alacaklarına
yıllık enflasyon düzeyinde veya birkaç puan üzerinde gecikme faizi uygulaması
düşünülüyor mu? Bunu Sayın Bakanımıza soruyorum.
Diğer soru banka kredi
kartlarına ilişkin. Bu konudan arkadaşlarımız da bahsettiler. Gerçekten de,
bugün, ülkemizde tam bir banka kredi kartları krizi yaşanmaktadır. Takipteki
kredi kartları 650 trilyonu falan geçmiş, katrilyonları bulmaktadır. 22 özel
bankayı, bir sıralama yaptığımız zaman, en fazla faiz uygulayan bankanın
uyguladığı faiz, yıllık birleşik faizi yüzde 180, en düşük özel bankanın
uyguladığı da yüzde 168. Yani, bankalar arasında da bir birlik yoktur; bir
banka, aynı kredi kartına yüzde 180 birleşik faiz uygularken, diğer bir başka
özel banka da yüzde 168 uygulamaktadır. Yani, ortada tam bir soygun düzeni
vardır. Buna, devletin, Meclisin derhal müdahale edip bu krizi, bu yangını
söndürmesi gerekmektedir.
Bir de, burada, şöyle bir
durumu hatırlatmak istiyorum Sayın Bakanıma: Kredi kartları faizlerinde,
vadesinden sonra bir gün bile gecikse, bankalar, bu bir günlük faiz için aylık
üzerinden, 30 gün üzerinden faiz alınmakta. Örneğin, diyelim bir kredi kartının
vadesi 6 Martta bitti; fakat, borçlu 6'sında değil de 7'sinde ödedi; 1 gün
için, sanki 30 gün ödenmemiş gibi, 30 gün üzerinden tüketicilerden faiz
alınıyor. Yeni çıkarılacak bir tasarı var bildiğim kadarıyla. Bu tasarıya
bunlar da eklenerek tüketiciler lehinde bir kanun çıkarılırsa... Ki, burada
uygulanacak faizin -kendi görüşüme göre, madem yüzde 10 enflasyon var, yüzde 15
faiz var ülkemizde, en fazla bunun 2 katı olsun- bankaların uygulayacağı
birleşik faizin yüzde 25, yüzde 30... Bunun dışındaki, tamamen tüketicilerin
sömürülmesine, tüketicilerden devlete yahut da tüketicilerden bankalara bir
rant aktarılmasına neden olur ki, bu büyük bir haksızlıktır.
Sorum buydu. Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Koçyiğit.
Sayın Aslanoğlu,
vazgeçtiniz; teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım, buyurun.
DEVLET BAKANI ALİ BABACAN
(Ankara) - Teşekkür ediyorum.
Şimdi, belki kredi
kartlarından başlamakta fayda var. Biz, öncelikle, ekonomik anlayış olarak,
devletin böyle merkezden planlama yaptığı, devletin her şeye müdahale ettiği
bir sisteme karşıyız; mümkün olduğunca, özel sektörün serbest rekabet ortamında
iş yapmasına taraftarız.
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Soyguna göz mü yumacağız?!
DEVLET BAKANI ALİ BABACAN
(Devamla) - Eğer, siz, gazetede, şeffaf bir şekilde, bütün bankaların kredi
kartı faizlerini görebiliyorsanız, bu şeffaf bir şekilde ilan ediliyorsa,
burada daha düşük faizli kredi kartlarının tercih edilmesini vatandaşımız
mutlaka seçecektir diye düşünüyorum.
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Çok da masum değil o kadar. Yapmayın Sayın Bakan!
DEVLET BAKANI ALİ BABACAN
(Devamla) - Kaldı ki, şu da çok önemli: Tabiî, kredi kartı kavramı yeni. Yani,
Türkiye, bir de bunun acemiliğini çekiyor açıkçası şu anda; daha yeni
yaygınlaşıyor, pek çok vatandaşımızın eline yeni geçiyor.
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Türkiye'de kaç yıldır hayata girdi; yapmayın!
DEVLET BAKANI ALİ BABACAN
(Devamla) - Ancak, kredi kartı faizleri, sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada,
diğer tüm faizlerin üzerindedir.
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Ama, bu kadar değil Sayın Bakan!
DEVLET BAKANI ALİ BABACAN
(Devamla) - Özellikle, gerek caydırıcı olsun diye ya da başka sebeplerle, bu
böyle tutuluyor. Bu, dünyada uygulanan bir gerçek. Şimdi, bunlara gözümüzü
yumup, Türkiye'de ayrı bir ortam, ayrı bir, hayalî bir ortam oluşturmamız da
zor.
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Göz mü yumacağız Sayın Bakan?!
DEVLET BAKANI ALİ BABACAN
(Devamla) - Tabiî, burada neye dikkat etmek lazım; burada, öncelikle, bu kredi
kartı sözleşmelerinin, çok açık bir şekilde, imzayı atan tarafından anlaşılıyor
olması lazım ve belki de daha önemlisi, bu işin, yani, kredi kartlarının, bir
yasal altyapıya kavuşması lazım. Şu anda bu yok; kredi kartlarıyla ilgili bir
yasal altyapı yok.
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Kim yapacak?!. İktidarsınız, Sayın Bakan...
DEVLET BAKANI ALİ BABACAN
(Devamla) - Zaten, BDDK, bunu bir yasal altyapıya oturtmak amacıyla, geçenlerde
-biliyorsunuz- açıkladı, yaklaşımlarını anlattılar. Bunlar, tamamen, ilk, bir
kamuoyuna, tartışmaya açma açıklamasıdır. Tabiî, bu, görüşülecek, tartışılacak
ve önümüzdeki dönemde Meclisimizin gündemine de gelecek; komisyonlarda da
tartışılacak, tekrar, Genel Kurulda tartışılacak ve bunun en mükemmeli
bulunmaya çalışılacak.
Tabiî, öte yandan,
devletin de ne görevi var; devletin de tüketiciyi koruma görevi var. Yani,
eğer, herhangi bir durumda, tüketicinin yanıltılma, aldatılma ihtimali varsa ya
da geniş kitlelerin, farkında olmadan bazı yanlışlara sürüklenme ihtimali
varsa, burada da, devletin, tüketiciyi koruma adına bazı tedbirleri alması da,
tabiî ki, gayet doğal.
Burada şu önemli: Kredi
kartının -belki, burada, özellikle, vatandaşlarımıza da bir mesaj vermekte
fayda var; yani, kredi kartının- en ideali, son ödeme tarihinde borcunun
tamamını ödemek. Bir sonraki aya bakiye kaldığı zaman, orada, yüksek faiz var;
yani, bunun farkında olmamız lazım. Belki, toplam 1 milyarlık, 2 milyarlık
borçta bu aylık yüzde 4-5 fazla bir şey tutmuyor gibi geliyor; ama, banka
perspektifinden bakıldığı zaman, bu, ciddî bir faizdir. Onun için, bunun
farkında olmamız lazım; yani, yüzde kaçla borçlanılıyor, bu sistem nasıl
çalışıyor, iyi farkında olmak lazım ve mümkün olduğunca -sadece, bu, belki,
şahsî tavsiye olmalı; yani, onun ötesine de gidemez; ama, şahsî tavsiye olarak
söyleyebileceğimiz- bu borçları sonraki aylara bırakmamak... En güzeli o.
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Suçlu tüketici mi oldu Sayın Bakanım?!
DEVLET BAKANI ALİ BABACAN
(Devamla) - Şimdi...
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Yani, onları korumak, onların soyulmasına göz yummak...
DEVLET BAKANI ALİ BABACAN
(Devamla) - Diğer soruya gelince:
Gecikme zamları... Hani ilgili olduğu için söylüyorum. Bu yüzde 7'ydi
biliyorsunuz, bizim ilk hükümeti devraldığımız dönemde yüzde 7'ydi, sonra 4'e
indi, mart ayı başından itibaren de yüzde 3 olarak uygulanıyor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - O tüketici kredisinde, kredi kartlarında değil...
DEVLET BAKANI ALİ BABACAN
(Devamla) - Hayır, bu, devletin alacaklarının gecikmesi. Mesela, vergi borcunu
gününde ödemeyene uygulanacak faiz.
Şimdi, burada, tabiî, şu
çok önemli: Yani, enflasyon oranında niye değil? Şimdi, tüketici kredi
faizleri, yaklaşık, diyelim ki aylık yüzde 2 iken, bunun altında bir gecikme
zammı uygulamak, Maliyemizin tahsilatını çok olumsuz etkiler. Bankaya gidip
kredi kullanacağına, tüketici kredisi kullanacağına ya da normal ticarî kredi
kullanacağına vergisini ödememe eğilimi başgösterebilir. Burada önemli bir
denge var. Bunu korumak zorundayız.
Biraz sonra Maliye
Bakanımız da sorulara cevap verecek. Konu daha çok da onunla ilgili; özellikle
vergideki gecikmelerde yapılan uygulamayla ilgili bu. Dolayısıyla, bunun bir
dengesi var. Yani, çok fahiş de olmamalı; ama, devlete borcunu gününde ödemeye
de yönlendirecek bir gecikme faizi uygulaması olmalı. Arada önemli bir denge
var.
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Kredi kartını örnek alabilirsiniz Sayın Bakan...
DEVLET BAKANI ALİ BABACAN
(Devamla) - Bankalarla ilgili, Halk Bankası ve Pamukbankın ve tabiî Ziraat
Bankasının teknolojik gelişimiyle ilgili bir soru vardı. Burada şunu özellikle
vurgulamak lazım: Halk Bankası ile Pamukbankın birleşmesi, sadece Türkiye
bankacılık tarihinde değil, dünya bankacılık tarihinde en pürüzsüz, en sorunsuz
yapılan birleşmelerden bir tanesidir. En ufak bir problem, bir sıkışma, bir
kuyruk, bir aksaklık duydunuz mu bilmiyorum. Pamukbank ve Halk Bankası
birleşti. Bu iki tane büyük banka birleşiyor, Türkiye'nin dördüncü büyük
bankası meydana geliyor... Bunun operasyonel olarak birleşmesinin tamamlanması,
insan kaynağı olarak birleşmesinin tamamlanması, hukukî olarak birleşmesinin
tamamlanması, planlanandan çok önce ve pürüzsüz bir şekilde tamamlanmıştır.
Eğer bir aksaklık çıksaydı, o zaman görürdünüz, boy boy, her yerlerde haberler;
falanca şubede şu aksıyor, şurada şu kuyruk oluştu, burada bu çalışmıyor, şu
banka şubesi devreye giremedi, şöyle, böyle... Ama, çok şükür... Ramazan
bayramı sürecince, doksanaltı saat hiç uyumayan arkadaşlarımız oldu bu
birleşmenin gerçekleşmesi için ve birleşme pürüzsüz şekilde tamamlandı ve
bayramdan sonraki ilk işgünü kapılar açıldığında, bütün Pamukbank şubeleri,
artık, Halk Bankası olarak devreye girdi. Bu arada ne yaptık; Pamukbankın çok
iyi olan bilgiişlem sistemini büyütüp, tüm bankayı, yani, birleşmiş bankayı,
Halk Bankasını kucaklayacak hale getirdik. Bir zamanlar kartonlarda hesap tutan,
merkezden toplu bilgiyi göremeyen Halk Bankası, bir gecede internet
bankacılığı, telefon bankacılığı, wap bankacılığı, televizyon bankacılığı yapan
bir banka haline geldi. Yani, teknolojik gelişmede bir anda çok büyük bir aşama
kaydedildi.
Ziraat Bankasında da bu
çalışmalar devam ediyor; ama, takdir ediyorsunuz, Ziraat Bankası çok daha büyük
bir banka, Türkiye'nin bir numaralı bankası, dünya sıralamasına girmiş bir
banka. Böylesine büyük, çok şubesi olan bir bankanın da, yeni teknolojilere
ayak uydurması biraz daha vakit alıyor; ama, çok şükür, bu çalışmalar da gayet
güzel bir şekilde devam ediyor. Her geçen gün Ziraat Bankasında da, teknoloji
konusunda, çok farklı açılımları göreceğiz.
Amerika Birleşik
Devletleriyle yapılan finansman sözleşmesi, artık, bizim gündemimizden tamamen
düşmüş durumda. Biz, zaten, geçtiğimiz aylarda yetkililerle yaptığımız
görüşmelerde, bunun artık kullanımının öngörülmediğini ve yeni üç yıllık
ekonomik programımızda da tamamen yok varsayıldığını açıklamıştık, kendilerine
bildirmiştik. Bunun sonucunda da, bu iş, artık... Tabiî, kongre süreci devam
ediyor; ama, bizim açımızdan bu konu gündemden düştü.
"Uluslararası Para
Fonu ile yeni stand-by düzenlemesiyle ilgili çalışmalar ne zaman
tamamlanacak?" Bu, tamamen bizim elimizde, süreç bizim kontrolümüzde. Bu
konularla ilgili herhangi bir son tarih yok; ancak, tabiî, biz 2005'in başları
diye açıklamıştık. Yani, ocak, şubat, mart, tabiî ne kadar daha 2005'in başları
diyebiliriz, ona da dikkat etmek gerekiyor ve artık bundan sonraki dönemde
gerekli aşamaları hızlı bir şekilde tamamlamamız gerekiyor. Kaldı ki, burada
önemli adımlar atıldı. Biliyorsunuz, gelir idaresiyle ilgili yasa perşembe günü
komisyonun gündemine alındı diye biliyorum.
Bankacılık Yasası,
Başbakanlıkta, bakanlarımızın imzasına açılmış durumda.
Sosyal güvenlik ki, en
önemli adım. Bakın, yıllardır yapılamayan bir reform bu ve 72 000 000
insanımızın tamamını etkileyen, çok köklü bir yaklaşım. SSK, Bağ-Kur, Emekli
Sandığı; bu üç dev kurum birleşiyor; fonksiyonları, sağlık sigortası ve
emeklilik olarak ayrılıyor. Artık, Emekli Sandığı, SSK, Bağ-Kur arasında sistem
olarak fark kalmıyor. Yani, böylesine çok köklü bir reform. Bununla ilgili
yasal düzenlemeler Çalışma Bakanlığımız tarafından tamamlandı, Başbakanlığa
sevk edildi. Başbakanlık, şimdi, kurum görüşlerini toplayacak ve çok kısa bir
zamanda Meclisimize sevk edecek.
Zaten, biliyorsunuz,
stand-byla ilgili üç önemli adım söylemiştik. Gelir idaresinin yasalaşması;
yani, Meclisimizden, kabul edilmesi, geçmesi; daha sonra, bankacılık ile sosyal
güvenlik yasalarımızın da Meclise sevk edilmesi. Bu adımların atılması
gerekiyor. Ancak, son zamanda, bir konumuz daha gündeme girdi; o da, bu teşvik
yasasının getireceği malî yükler ve bu malî yüklerin nasıl karşılanacağıyla ilgili
çalışmalar. Teşvik yasası da şu anda altkomisyonda, çalışılıyor. En sonunda,
verilecek nihai karara göre, hem maliyet hesapları hem de bunun nasıl
karşılanacağı netleştirilmiş olacak. Böylece, üç olan konu sayısına, aslında,
şu anda, biz, tamamlamamız gereken dört konu olarak bakıyoruz. Bunlar ne zaman
tamamlanırsa o zaman stand-byın da startını verebilmiş olacağız.
Son zamanlarda... Son
zamanlarda dediğim; yani, ara ara, dalga dalga gelen kötümserlik ya da bir
şeyler kötüye gidecek, şöyle kötü olacak, böyle kötü olacak, bir şeyler
sıkışıyor, bu patlayacak... Şimdi, çok yorum yapılıyor, çok şeyler yazılıyor,
çiziliyor. Bunlardan bazıları gerçekten çok bilimsel bir şekilde çalışılmış,
yazan, çizen kişinin dünya görüşü ne olursa olsun, çok bilimsel olarak,
tarafsız olarak söylenen şeyler. Biz, bunların hepsini tek tek not alıyoruz,
tek tek değerlendiriyoruz, dikkate alıyoruz; ama, böyle buram buram ideoloji
kokan değerlendirmeler var; yani, gerçekler apaçık ortadayken, çok farklı
değerlendirmeler var; bunları da elimizin tersiyle bir kenara itiyoruz, bizim
kafamızı hiç karıştırmayın, biz işimize bakıyoruz diyoruz. Yaklaşımımız bu.
Altın konusu gerçekten
önemi. Niye Türkiye'de bu kadar altına merak var? Tabiî, ülkemiz çok zorluklar
yaşamış; yani, 19 uncu Yüzyılın ortalarından bugüne kadar şöyle bir bakın,
sürekli savaşlar, sıkıntılar, krizler; cumhuriyet döneminde, özellikle son
dönemlerde siyasî çalkantılar... Türkiye, bunlardan çok çekmiş. Halkımız, uzun
yıllar boyunca güveneceği bir yatırım aracı olarak altını doğru tercih etmiş;
ama, bundan sonraki dönemlerde güven ortamı güçlendiği sürece, Türkiyemizin
geleceğine, Türkiyemizin ekonomisinin gittikçe iyiye gideceğine olan güven
yerleştikçe, bu altına olan ilginin de eskiye göre azalacağını tahmin ediyoruz;
çünkü, dediğiniz gibi, altının alınıp bir kenara konulmasının, açıkçası,
ekonomiye pek bir faydası yok; yani, üretime dönmüyor. Altını elinde tutan için
de, reel bir getirisi yok; yani, altının dolar fiyatı, olur da piyasa
şartlarına göre artarsa, ne kadar artarsa o. Kaldı ki, her zaman artmıyor bu,
düşüyor da. Daha çok emniyetli bir tasarruf aracı olarak görülmüş; ama, bu,
dediğim gibi, yıllarca, on yıllarca devam eden istikrarsızlığın bir sonucu.
Ancak, bankacılık konusunda, dediğim gibi, altın bazında depo hesabı açmak
mümkün, bankalarımızın da altın bazında kredi vermeleri mümkün; yani, burada,
bir altyapı var; ama, bu bazda işlem olmuyorsa, onun başka sebeplerini aramak
lazım. Önemli bir kaynaktır. Tabiî ki, ekonomimize bu kaynak ne kadar reel bir
şekilde dönerse, biz de o kadar bunu tercih ederiz.
Sanırım, son sorulara da
cevap vermiş oldum.
Tekrar teşekkür ediyorum.
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) -
Çözüm yok Sayın Bakan, çözüm yok.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakanım.
Sorular böylece cevaplandırılmış
oldu.
Saat 19.30'da toplanmak
üzere, birleşime ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.54
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 19.30
BAŞKAN:
Başkanvekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 67 nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Görüşmelere kaldığımız yerden devam
ediyoruz.
VII.-
SORULAR VE CEVAPLAR (Devam)
A) SÖZLÜ
SORULAR VE CEVAPLARI (Devam)
20.- Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan'ın, Topluma Kazandırma Kanunundan yararlanmak için
başvuranlara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/723)
BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın
Bakan?.. Yok.
Sayın milletvekilleri, soru, üç birleşimde
cevaplandırılmadığından, yazılı soruya dönüştürülmüştür.
21.- Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan'ın, gazi aylıklarında iyileştirme yapılıp
yapılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/728) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
22.- Ankara
Milletvekili İsmail Değerli'nin, Ankara Kulübüne malî destek verilip
verilmeyeceğine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/730) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
23.- Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan'ın, işçi emeklilerinin maaşlarında artış yapılıp
yapılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/732) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
24.-
Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın, THY'ye ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/763) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
25.-
İstanbul Milletvekili İsmet Atalay'ın, ek Motorlu Taşıtlar Vergisine ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/777) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
26.-
Trabzon Milletvekili Asım Aykan'ın, milletvekili lojmanları ile kamp, sosyal
tesis ve lokallerin satışına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/782) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
27.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, otomotiv ürünlerindeki ÖTV artışına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/788) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
28.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan'ın, üreticinin elinde kalan tütünün alımında Tekelin
uyguladığı fiyata ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/798) ve
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
29.- Edirne
Milletvekili Rasim Çakır'ın, Edirne İlinin ekonomik canlılığının artırılması
için ne gibi tedbirler alınacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/799) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
30.- Tokat
Milletvekili Feramus Şahin'in, özelleştirilen kuruluşlardaki çalışanların
kamuda istihdamına yönelik çalışmalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/810) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
31.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, Tekel ve TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesinde
verilen tekliflere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/813) ve
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
32.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden
Bandırma'daki Tekel depolarına nakledilen tütüne ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/814) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
33.- Adana
Milletvekili N. Gaye Erbatur'un, Eti Alüminyum AŞ'nin özelleştirme kapsamından
çıkarılıp çıkarılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/832) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
34.- Manisa
Milletvekili Hasan Ören'in, tarımsal sulamada kullanılan elektrikte KDV
oranının düşürülüp düşürülmeyeceğine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/856) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
35.- Mersin
Milletvekili Hüseyin Güler'in, Mersin Defterdarlığındaki bazı atamalara ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/857) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
36.- Hatay
Milletvekili Züheyir Amber'in, 2002/3546 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
sağlanan imkânın tüm öğretim üyelerini kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi
için bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/875) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
37.- Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, bir televizyon kanalında reklam adı altında
yapılan bir yayının vergisine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/879) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
38.- Adana
Milletvekili Kemal Sağ'ın, özelleştirme kapsamındaki kuruluşlarda yönetim
kurulu üyesi ve denetçi olarak görev yapan ÖİB personeline ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/903) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın
cevabı
39.- Ankara
Milletvekili Yakup Kepenek'in, üniversitelere verilen kadrolara ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/910) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın
cevabı
40.- Ankara
Milletvekili Yakup Kepenek'in, üniversitelerin araştırma kaynaklarından yapılan
gelir tahsilatına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/919) ve
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
41.- Hatay
Milletvekili Züheyir Amber'in, TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi ihalesine ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/923) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
42.- Ankara
Milletvekili Yakup Kepenek'in, TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi sürecine ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/924) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
43.- Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Vergi Barışı Kanununun sonuçlarına ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/952) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
44.- Hatay
Milletvekili Züheyir Amber'in, KOBİ'lerin ve esnafın vergi yüküne ve kredi
şartlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/954) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
45.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, yapılan atamalara ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1014) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
46.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, Malatya'da tütün alımlarına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1035) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
47.-
Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün'ün, özelleştirme mağduru işçilere ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1054) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
48.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan'ın, yerel yönetimlere kaynak aktarımında gözetilen
kriterlere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1083) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
49.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un, Millî Piyango İdaresinin özelleştirilme
gerekçesine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1085) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
50.-
Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük'ün, milletvekili lojmanlarının satışına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1101) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
51.- Tokat
Milletvekili Feramus Şahin'in, Türk Telekom AŞ'nin özelleştirilmesinin
sonuçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1161) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
52.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, Balıkesir-Erdek-Tatlısu Köyündeki
hazineye ait bir arazinin kiraya verilmesine ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1174) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
53.- Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan'ın, lokantacıların gıda ürünlerinin alımı ve
satımında karşılaştıkları farklı KDV oranlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1179) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
54.-
Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, Antalya-İbradı İlçesinin hükümet konağı
inşaatına ne zaman başlanacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1197) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
55.- Bursa
Milletvekili Mehmet Küçükaşık'ın, Bursa-Karacabey Subaşı'ndaki hazine
arazisinin satışına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1204) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
56.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Antalya-Serik İlçesi enerji
nakil hatlarındaki sorunlara ve yapılan çalışmalara ilişkin Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1206) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
57.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Antalya-Kaş-Kalkan-İslamlar
Köyündeki trafo ihtiyacına ilişkin Enerji
ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1207) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
58.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, ABD
Başkanının ülkemizi ziyaretinin maliyetine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1210) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
59.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, atanan
ve görevden alınan personele
ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1224) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
60.-
Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün'ün,
milletvekili lojmanlarına ve satış işlemlerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1247) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
61.-
Antalya Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'nun, yaz aylarında turizm beldelerinde
görülen elektrik kesintilerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1268) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
62.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, değerli taşların satışında uygulanan
KDV'nin kaldırılmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1271)
ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
63.- İzmir
Milletvekili Vezir Akdemir'in, kamu çalışanlarının ücretlerinin yeniden
düzenlenmesine dair bir çalışma olup olmadığına ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1279) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
64.- İzmir
Milletvekili Vezir Akdemir'in, dolaylı vergilerden kaynaklanan eşitsizliğe
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1280) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
65.- Muğla
Milletvekili Fahrettin Üstün'ün, Yatağan Termik Santralının bacagazı arıtma tesislerinin
arızasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1284) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
66.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Antalya-Kale İlçesindeki
elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1324) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
67.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un, Adıyaman'da pompaj ve içme suyunda
kullanılan elektrikte indirim yapılıp yapılmayacağına ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1331) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
68.- Hatay
Milletvekili Züheyir Amber'in, Eskişehir Belediye Hastanesinin personel
ihtiyacına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1337) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
69.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un, enerji desteğinin uygulanmasına ve
ödemelerin ne zaman yapılacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1342) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
70.- Ankara
Milletvekili A. İsmet Çanakcı'nın, Ankara Defterdarlığınca satışa çıkarılan bir
park ve spor alanına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1355) ve
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
71.- Ankara
Milletvekili A. İsmet Çanakcı'nın, Ankara Defterdarlığınca satışa çıkarılan bir
arsaya ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1356) ve Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan'ın cevabı
72.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in, hampetrol ve akaryakıt ürünleri
fiyatlarındaki değişikliklere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1365) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
73.- Mersin
Milletvekili Hüseyin Güler'in, memurların özel sağlık kurum ve kuruluşlarında
tedavilerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1372) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
74.- Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, 2004 ve 2005 malî yılı bütçelerinden Iğdır
İline ayrılan ödenek miktarı ve kullanımına ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1395) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
75.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, özelleştirme çalışmalarına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1406) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı
76.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, sokak aydınlatma faturalarının
belediyelere ödettirilmesine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1425) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
77.-
Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, personel atamalarına ve geçici
personele dönersermayeden ödenen paya ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1438) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
78.-
Balıkesir Milletvekili Ali Kemal Deveciler'in, Balıkesir-Burhaniye'deki Millî
Eğitim Bakanlığı hizmetiçi eğitim tesislerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1456) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Maliye
Bakanımız Sayın Kemal Unakıtan, gündemin Sözlü Sorular kısmının 4, 5, 7, 20,
28, 32, 37, 45, 46, 52, 54, 55, 69, 91, 92, 108, 112, 119, 122, 130, 134, 135,
159, 161, 202, 215, 230, 253, 254, 264, 300, 308, 312, 322, 329, 331, 332, 335,
344, 363, 381, 383, 390, 391, 394, 422, 429, 435, 439, 448, 449, 456, 462, 478,
486, 504, 515, 529 uncu sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir.
Şimdi, önergeleri sırasıyla okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın
Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz
ederim.
Saygılarımla.
Orhan Eraslan
Niğde
Bilindiği üzere
"Gazi" unvanı taşıyan yurttaşlarımıza 3 ayda bir olmak üzere 413 000
000 TL ödeme yapılmaktadır.
Böylece gazilerimiz
günümüz koşulları dikkate alındığında unvanlarına yakışmayacak bir yaşama
mahkûm edilmiş olmaktadır.
Bu itibarla;
Soru: Gazilerimizin
aylıklarında bir iyileştirme yapılması düşünülmekte midir? Düşünülüyor ise ne
miktarlarda olacaktır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Sayın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
için gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
İsmail Değerli
Ankara
1932 yılında Atatürk'ün
emriyle kurulan Ankara Kulübü 1947 yılında kamuya yararlı dernek olmuştur.
Ankara'nın başkent oluşu (13 Ekim), Atatürk'ün Ankara'ya ilk gelişleri (27
Aralık) gibi Ankara'nın özel günleri ile millî günlerinde seğmenleri ile yer
aldığı bilinmektedir.
TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu 1997 yılından bu yana Ankara Kulübünün çalışmalarına destek olmak ve
çalışmalarını yürütmek amacıyla pay ayırmaktaydı.
1- 2003 yılında Ankara
Kulübüne pay ayrılmış mıdır? Ayrılmışsa ne zaman tahsisat yapılacaktır?
2- Başkent Ankara'nın
tanıtımını yapan ve kültür merkezi inşaatını başlatan Ankara Kulübüne 2004 yılı
için destek vermeyi düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı
Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini
arz ederim.
Saygılarımla.
Orhan Eraslan
Niğde
İşçi emeklilerimizin
maaşlarına yapılan iyileştirmeler, ağırlaşan yaşam şartları karşısında yetersiz
kalmaktadır. Yirmibeş otuz yıl çalıştıktan sonra emekli olan usta işçilerin
emekli maaşları halen 350 000 000 TL civarındadır.
Soru 1: İşçi
emeklilerinin maaşlarında kısa dönemde bir artış yapılması düşünülmekte midir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. 8.10.2003
Osman Özcan
Antalya
1- THY'nin bu yılın ilk
altı ayında 12,5 trilyon zarar ettiği doğru mudur?
2- THY'nin eylül ayında
Yeni Delhi'ye seferlere başladığı, bunun içinde önce 14 milletvekili, bürokrat,
gazeteci ve THY personeli olmak üzere 150 kişinin tanıtım için Hindistan'a
giderek dört gün dört gece beş yıldızlı Sheraton Otelde kaldıkları, bu gezi
için THY'nin 150 000 dolar harcadığı doğru mudur?
3- Geziye katılanlar
başta milletvekilleri olmak üzere ne gibi bir tanıtım yaparak THY'yi 150 000
dolar zarara uğratmışlardır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
istiyorum. Gereğini arz ederim. 9.10.2003
İsmet Atalay
İstanbul
1- Anayasa Mahkemesi
tarafından 7.10.2003 tarihinde ikinci kez iptal ve yürürlüğün durdurulması
kararı verilen 2003 yılı ek Motorlu Taşıt Vergisi ödeyen mükelleflerin
"enayi" konumuna düştüğüne ilişkin basında yer alan haberler
karşısında dürüst vatandaşlarımızın ödediği vergileri ne zaman geri
ödeyeceksiniz?
2- Bu iptal kararından
sonra da tekrar ek Motorlu Taşıtlar Vergisi kanunu çıkarmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
delaletlerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Asım Aykan
Trabzon
Milletvekili
lojmanlarının satışı ile ilgili olarak kamuoyunun daha fazla aydınlatılması
gerekmektedir.
1- Milletvekili
lojmanlarının satışı konusunda bugüne kadar neler yapılmıştır?
2- Milletvekili
lojmanlarının satışından ne kadar gelir bekliyorsunuz ve bu lojmanların
devletimize gider olarak aylık maliyeti ne kadardır?
3- Diğer kamu
kurumlarının kullanımında olan kamp ve sosyal tesisler ile lokallerin satışı
konusunda bugüne kadar neler yapılmıştır?
4- Bugüne kadar satılmış
hiç kamp ve sosyal tesis ile lokal var mıdır?
5- Kamu kurumlarının kullanımında
olan kamp ve sosyal tesisler ile lokallerin satışından ne kadar gelir
bekliyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim. 15.4.2003
Sedat Pekel
Balıkesir
Türkiye ekonomisi, 2001
yılında yaşanan krizin etkilerinden kurtulmaya çalışırken, 2003 yılı başından
itibaren de Türkiye otomotiv sektöründe gelişme ve canlanma yaşanmaya
başlamışken, Özel Tüketim Vergisinin (ÖTV) 3 ilâ 25 puan arasında
artırılmasının ekonomiye vereceği düşüncesinden hareketle;
1- Kaynak arayışında olan
hükümetiniz, ÖTV oranlarının artışından ne kadar bir gelir bekliyor?
2- Elde edilecek bu gelir
ile otomotiv sektörünün ÖTV artışı nedeniyle oluşacak ekonomik kayıplarının
kıyaslaması yapıldı mı?
3- Yapılan artışlar vergi
adaletine uygun mudur?
4- Hükümetiniz otomotiv
sektörünü "kolay vergi tahsilatı yapılan bir kaynak" olarak mı
görmektedir?
5- Otomobilin üzerine ÖTV
eklendikten sonra, yüzde 18 KDV ekleniyor. Bu uygulamanın "verginin
vergisi" olarak düşünüyor musunuz?
6- Kaynak bulmak için
otomotiv ve alkollü içki sektörlerinin dışında ÖTV'de artış düşündüğünüz
sektörler var mı?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıda yer alan konunun
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanması için
gereğini arz ederim.
Ali Arslan
Muğla
Tütün üreticisinin
2002'de elinde kalan tütünlerinin bir defaya mahsus Tekel tarafından satın
alınmasıyla ilgili yasa teklifi Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın öncülüğünde
hazırlanmış ve tek maddelik teklif yasalaşmıştı. Yasaya göre üreticinin elinde
kalan 11 ton tütün, eder fiyatının yüzde 50'sinden az olmamak koşuluyla Tekel
tarafından alınması gerekiyordu. Ancak alımlar 2 000 000 değil, 600 ile 1 200
000 liradan yapılmıştır.
1- Yasaya rağmen
tütünler, üreticinin elinden niçin yüzde 50'nin altında bir değerden
alınmıştır?
2- Üreticinin kayıplarını
yeni bir düzenlemeyle gidermeyi düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıda gerekçesi
belirtilen hususların Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla. 16.10.2003
Rasim Çakır
Edirne
Devlet Bakanı Sayın Ali
Babacan tarafından, millî geliri 1 500 doların altında olan 36 ilin teşvik
kapsamına alındığı ilan edildi.
Edirne İlinin, millî
geliri istatistiklerinin aksine, çeşitli kuruluşların (Ticaret ve Sanayi Odası, İstanbul Üniversitesi) yaptığı
incelemelere göre reel olarak bu seviyelerin altında olduğu, yaşam standartlarının
her geçen gün azaldığı ve ciddî göç hareketlerinin olduğu yönündedir.
Edirne'nin potansiyelini
harekete geçirip ekonominin canlanması için özel teşviklere ihtiyaç
bulunmaktadır. Bu nedenle, sınırdan 40 kilometre mesafeye teşvik uygulaması
şeklinde yapılacak bir değişiklik, ülkemizin Avrupa Birliği ülkeleriyle olan
ticaret olanaklarını da geliştirecektir.
Siz, Edirneli bir Maliye
Bakanı olarak, ilimizin ekonomik canlılığının artması yönünde ne tür tedbirler
almayı düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 27.10.2003
Feramus Şahin
Tokat
22 Temmuz 2003 tarihinde
yapılan Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi Anlaşma Protokolüne istinaden
özelleştirme kapsamındaki Tekel çalışanlarının;
Protokolün 7 nci maddesi
"hükümet, özelleştirme nedeniyle işten çıkarılan ve emekliliğine hak
kazanmamış işçilerin uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirilebilmesi
için gerekli yasal düzenlemeleri yerine getirecektir" der.
Bu bağlamda;
1 - Bu yasal düzenlemeler
hakkında çalışmalarınız var mıdır? Varsa nelerdir?
2 - 4046 sayılı
Özelleştirme Yasasında "bir değişiklik yapılmadan işçilerin başka kamu
kuruluşlarına nakledilmesi mümkün değildir." Bu konu hakkında yaptığınız
çalışmalar var mıdır? Varsa nelerdir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim. 30.4.2003
Sedat Pekel
Balıkesir
Tekel ve TÜPRAŞ
ihaleleriyle ilgili teklif verme süresi 24.10.2003 tarihinde sona ermiştir.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, daha önce açtığı ihalelerde teklif verenleri
çok kısa zamanda açıklamıştır. Ancak, Tekel ve TÜPRAŞ ihalelerine verilen
teklif henüz açıklanmadığı gibi, Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, bu
sürenin üç hafta sürebileceğini kamuoyuna açıklamıştır. Bu durum,
spekülasyonlara ve dedikodulara yol açmıştır. Buna göre;
1 - Geçmişte, verilen
teklifleri kısa zamanda açıklayan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Tekel ve
TÜPRAŞ için verilen teklifleri neden geç açıklama gereği hissetmiştir?
2 - Hükümet, özelleştirme
hedeflerine ulaşmada Tekel ve TÜPRAŞ tekliflerinde umduğu rakamları bulamamış
mıdır?
3- Kamu vicdanını
rahatlatacak bir rakama ulaşılmadığı takdirde, ulusal ekonomik değerimiz olan
bu iki KİT'i satmayı hâlâ düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim. 28.10.2003
Sedat Pekel
Balıkesir
Tekel, Türkiye tütününün
en önemli alıcısı konumundadır. Satın aldığı tütünlerin önemli bir bölümünü
ihraç ederken, bir bölümü de halen piyasada yüzde 38'lik bir paya sahip olan tamamen
yerli tütünden imal edilmiş sigaralarda kullanılmaktadır. Tekelin, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde aldığı tütünler, o bölgedeki depoların dolması
üzerine Bandırma'daki Tekel depolarına nakledilmiştir.
1- Doğu ve güneydoğu
bölgelerimizden Bandırma'daki Tekel depolarına nakledilen tütün kaç tondur?
2- Bu tütünün depolama
işlemleri gerçekleştirilirken iklim koşulları, tütünün bölge koşullarına
uygunluğu vb. kriterler dikkate alınmış mıdır?
3- Bu tütünler
çürüdükleri için yakılmış mıdır? Yakıldıysa, kaç ton tütün yakılmıştır? Nakil
işlemleri dahil devletin uğradığı zarar ne kadardır?
4- Devletin uğradığı bu
zarardan ötürü sorumlular hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye
Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda
gereğini arz ederim.
Nevin Gaye Erbatur
Adana
Eti Alüminyum AŞ 2002
yılında 50 000 000 dolar yıllık gideri ile 28,7 trilyon TL (18 900 000 dolar)
zarar etmiştir; ancak, 8 Eylül 2003 tarihinde Oymapınar Barajı Hidroelektrik
Üretim Tesisleri, Eti Alüminyum AŞ'ye devredilmiştir. Bu devirle Seydişehir Eti
Alüminyum AŞ yılda 28,7 trilyon TL zarar etmeyecek, aksine, 45,3 trilyon TL kâr
etmiş olacaktır. Eti Alüminyum AŞ, hem kârlı hem de ülkemizde sıvı alüminyum
üreten tek üretim tesisi olduğu gözönüne alınarak özelleştirme kapsamı dışına
çıkarılacak mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
aracılığınızla Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan Ören
Manisa
Ülkemiz tarımsal
üretiminin artırılmasında sulama önemli yer tutmaktadır; ancak, sulamada
kullanılan enerji fiyatlarının yüksekliği üretim maliyetini artırmaktadır. Her
geçen gün artan maliyetler karşısında çiftçilerimizin geliri giderek
düşmektedir. Bunlara bir de doğal afetler eklendiğinde çiftçilerimiz için kara
günler kaçınılmazdır. Tarımsal sulamada kullanılan elektrik bedelinden yüzde 18
KDV alınmaktadır. Tarımsal üretim maliyetlerinin düşürülmesi için bazı
tedbirlerin alınması zorunluluğu doğmuştur.
Bu nedenlerle;
1. Tarımsal sulamada
kullanılan elektrikten alınan yüzde 18 KDV oranının düşürülmesi için bir
çalışma var mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim. 2.12.2003
Hüseyin Güler
Mersin
Soru: Mersin Defterdarı
Kenan Karadeniz'in Trabzon Defterdarlığına, Uray Vergi Dairesi Müdürü Gazi
Biliz'in Mersin ilçelerinden birine atandığı doğru mu? Doğru ise bu
arkadaşlarımızın istekleri dışında
tayin edilmelerinin gerekçesi nedir? Özel koşulları dikkate alındığında
(eğitim, öğretim, eş durumu vesaire) 1. Bölgeden daha alt bölgelere atanması
sizce etik midir? Bu gibi atamalarda Bakanlık olarak hangi kriterleri dikkate
alıyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
için gerekli işlemlerin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 10.12.2003
Züheyir Amber
Hatay
1- 2002/3546 sayılı ve
10.1.2002 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla başlatılan ve profesörlere, 1.
derece doçentlere sağlanan imkân "tüm öğretim üyelerini kapsayacak"
şekilde yeniden düzenlenmesi düşünülüyor mu?
2- Bu düzenlemeyle ilgili
bir çalışmanız var mı? Varsa nasıl ve ne zaman hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
hususunda gereğini saygılarımla arz ederim. 5.12.2003 Musa Uzunkaya
Samsun
Bilindiği gibi, Star TV
ve aynı gruba ait diğer TV kanallarında yayınlanan, bir siyasî partinin
propagandası partilerarası eşitliğe aykırı olduğu gerekçesiyle yasaklanmıştı.
Aynı TV kanalında "bu bir reklamdır" diye bir aynı siyasî partinin propagandası reklam nitelikli haber
olarak tekrar yayınlandığı görülmektedir.
Soru 1 : Bu yayınların
niteliği itibariyle reklam olup olmadığı, şayet reklam ise, bu kadar zaman
dilimi içerisinde yapılmakta olan reklamın en yüksek izlenme oranı olan reklam
bedelinin toplam vergisi ne kadardır?
Soru 2 : İlgili TV kanal
ve kanallarının bu reklam gelirlerini şahıs, kurum veya bir siyasî partiden
alıp almadığı, alıyorsa Maliye hazinesine vergisini ödemiş midir?
Soru 3: Ödenmediyse
hazinenin bu olaydan vergi kaybı ne kadardır? Bu kayıpların tahsili için ne
gibi bir işlem yapmayı düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye
Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Kemal Sağ
Adana
26.3.2003 tarih ve 25060
sayılı Resmî Gazetede yayımlanan tezkereyle Bakanlığınıza bağlanan Özelleştirme
İdaresi Başkanlığında görev yapan personelinizden kimler özelleştirme
kapsamındaki kuruluşlarda hangi niteliklerinden dolayı yönetim kurulu üyesi ve
denetçi olarak görev yapmaktadır?
5 Ocak 2004
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun,
Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 96 ncı ve 98 inci maddeleri uyarınca Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını istiyorum.
Saygılarımla.
Yakup Kepenek
Ankara
Geçen yıl, 2003'te
üniversitelere verilen kadrolar hakkında;
1. Geçen yıl, 2003'te her
bir üniversitenin istediği,
- araştırma görevlisi,
- memur ve
- işçi kadrolarının
dağılımı nasıldı?
2. Bu istemlerin ne
kadarı karşılanmıştır?
3. İstemlerin
karşılanmasında ya da karşılanmamasında hangi ölçütler kullanılmıştır?
8 Ocak 2004
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun,
Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 96 ncı ve 98 inci maddeleri uyarınca Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını istiyorum.
Saygılarımla.
Yakup Kepenek
Ankara
Üniversitelerin
araştırmaya ayıracakları kaynaklardan, 2003 yılı için Maliyenin gelir olarak
aldığı parasal tutarın;
1. Toplamı ne kadardır?
2. Bu paranın
üniversitelere göre dağılımı nasıldır?
3. Bu uygulama, hükümetin
uygulamak istediği araştırma-geliştirme teşvikleriyle bağdaşmakta mıdır?
4. Bu nedenle yapılamayacak
araştırmalar nedeniyle, ülkenin bilimsel ve teknolojik gelişmesine verilecek
olan zararlar, parasal ve niteliksel yönleriyle hesaplanmış mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
için gerekli işlemlerin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 16.1.2004
Züheyir Amber
Hatay
1- TÜPRAŞ ihale ilanında,
ihalenin pazarlık usulü esas olacak şekilde yapılacağı belirtmesine karşın,
tekliflerin kapalı zarflar açıldıktan sonra hiçbir açık artırmaya gidilmeden
değerlendirilerek ihalenin sonuçlandırılması doğru bir uygulama mıdır?
2- TÜPRAŞ ihalesine
katılan Zorlu Grubunun ihalenin sonuçlanmasından bir gün öncesinde Efremov GMBH
Grubuna yüzde 50 payla ortak olması nasıl mümkün olmuş ve birleşme 7.6.2003
tarihli ihale şartnamesinin 8 inci maddesiyle nasıl bağdaşmaktadır?
3- Anadolu Ortak Girişim
Grubu ÖİB'ye bir başvuruda bulunarak Efremov GMBH Grubundan daha yüksek bir
revize teklif vermeye hazır olduğunu açıklamıştır. Bu teklifi, ülke ekonomisi
çıkarlarını gözönünde tutarak değerlendirmeye alacak mısınız?
15 Ocak 2004
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun
Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 96 ncı ve 98 inci maddeleri uyarınca Maliye Bakanı
Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını istiyorum.
Saygılarımla.
Yakup Kepenek
Ankara
TÜPRAŞ'ın
özelleştirilmesi sürecine ilişkin olarak:
1- İhalenin açık artırma
yöntemine başvurulmadan yapıldığı doğru mudur?
2- Açık artırma yöntemine
başvurulmadıysa, bunun nedenleri nelerdir?
3- Açık artırma
yapılsaydı TÜPRAŞ'ın satış fiyatının daha da yükseleceği doğru mudur? Aradaki
fark ne kadardır?
4- İhale öncesi, sizin
TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi bağlamında Tataristan'a özel bir ziyaret yaptığınız
ve Tatneft Ortaklığı yetkilileriyle görüştüğünüz doğru mudur?
5- Bu görüşmenizin
ihalenin hızla onaylanmasında ve açık artırmaya gidilmemesinde etkili olduğu
yönündeki savlar doğru mudur?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.
Musa Uzunkaya
Samsun
Soru 1: 2003 yılında
çıkarılan Vergi Barışı Kanununda hedeflenen vergi toplanabilmiş, beklenen artış
sağlanabilmiş midir?
Soru 2: Ne kadar mükellef
vergi barışına müracaat etmiş ve belirlenen süre içinde beyan ettiği vergisini
ödemiştir?
Soru 3: Son günlerde
basında yer alan, vergi mükelleflerinin geçen yıllarda vergi kaçırma oranı
yüzde 173 iken yüzde 214'lere çıktığı iddiaları doğru mudur?
Soru 4: Vergisini ödememe
temayülü artmışsa, bunun ilgili yasa veya bir başka nedene bağlanması doğru
mudur?
Soru 5: Salınan vergileri
ödemesi gereken varlıklı mükelleflerin ödememesi karşısında, tüm dargelirli
kesimi de içine alan birkısım vergi veya ATV'nin artırımı gibi yeni yükler
gelecek midir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
için gerekli işlemlerin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 12.2.2004
Züheyir Amber
Hatay
1- Halen mevcut
uygulamada, KOBİ'lerimiz ve esnaflarımız kaç tür vergi ödemektedirler ve
bunların tarihleri nelerdir?
2- Mevcut olan sistemde,
bu ticarî kişiliklerin ödediği vergi oranı toplam gelirlerin yüzde kaçını
oluşturmaktadır?
3- Bu ticarî
kuruluşlarımıza çeşitli isimler altında yüklenen vergi yükünü, vaat ettiğiniz
gibi, ne zaman hafifletmeyi düşünüyorsunuz?
4- KOBİ ve esnaflarımıza
verilmekte olan kredi koşullarını tekrar gözden geçirerek, şartlarında ve faiz
oranlarında ne gibi kolaylıklar düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
1- 58 inci-59 uncu
hükümetler döneminde, size bağlı kuruluşlarda kaç atama yapılmıştır?
2- Bakanlığınıza bağlı
kuruluşlarda, idarî görevlere, her iki hükümet döneminde vekâleten, tedviren ve
görevlendirmeyle kaç atama yapılmıştır?
3- İdarî görevlerde
bulunan idarecilerden kaçı başka yerlere görevlendirilmiştir?
Görevlendirilenlerin
aldıkları harcırah miktarı ne kadardır?
4- 58 inci ve 59 uncu
hükümetler döneminde, asil veya vekil, kaç idareci görevden alınmıştır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanması için
gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Malatya'da yaşanan aşırı
soğuklar nedeniyle, Malatya ekonomisinin temel taşı olan kayısı üretimi tabiî
afet neticesinde yok olmuştur. Malatya köylüsü ve Malatya esnafı, önümüzdeki
günlerde çok sıkıntılı bir döneme girecektir.
Malatya köylüsünün
geçimini kısmen sağladığı ikinci bir ürün ise tütündür.
1- Malatya'da bulunan 3
tütün alım merkezi Tekel tarafından kapatılmıştır. Tekel, Malatya köylüsünün
tütününü almamaktadır.
Malatya köylüsü bir suç
mu işledi? Tekel, Türkiye'nin her tarafında tütün alımı yaparken, Malatya
köylüsünün tütünü neden alınmıyor?
2- Malatya'da, tütün eken
köylü tütününü kime satacaktır?
3- Bu yıl, temel ürünümüz
olan kayısı üretiminin tabiî afete uğraması nedeniyle, Malatya köylüsü için 3
tütün alım merkezini tekrar açmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
için gereğini saygılarımla arz ederim.
Yaşar Tüzün
Bilecik
1- Hükümetin özelleştirme
mağduru işçilerle ilgili olarak çalışma yaptığı, Devlet Bakanı Sayın Mehmet Ali
Şahin tarafından beyan edildi. Ancak, özelleştirme mağduru olup, uzun süre
mağdur olduktan sonra çok düşük ücretle zor şartlar altında iş bulup çalışan
işçiler de bu çalışma kapsamında değerlendiriliyor mu?
2- Bu işçilere de,
çalışmayan mağdurlar gibi düşünülüp kamuda istihdam olanağı sağlanacak mı?
3- Tekelin
özelleştirilmesi sonucu Bilecik İlimizdeki 108 işçi mağdur edilmiş, daha önce
sormuş olduğum soru önergesinin cevabında 20.2.2004 tarihinde yeniden işe
başlatılmış denilmektedir. Oysa, bu işçilerin mağduriyetleri devam etmektedir.
Yapılan çalışmada bu işçilerin mağduriyetleri giderilecek midir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıda yer alan konunun
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanması için gereğini
arz ederim.
Ali Arslan
Muğla
28 Mart yerel seçimleri
öncesi seçim bölgem Muğla'ya gelen Kültür ve Turizm Bakanı, hem temel atma
törenlerine hem de seçim mitinglerine katılmıştır; mitinglerde yaptığı
konuşmalarda seçmenlere "eğer ayrıcalıklı hizmet almak istiyorsanız,
AKP'li belediye başkan adaylarına oy verin. Memuru, süslü avrat; köylüyü, kuru
inat mahveder. İnat etmeyin, oyunuzu bizim başkan adayımıza verin"
demiştir. Türkiye Cumhuriyetinin bir bakanı olarak değil, 59 uncu AKP
Hükümetinin bir bakanı olarak davranıp halkımızı tehdit ederek AKP'li adaylara
oy istemiştir.
1- Kültür ve Turizm
Bakanlığının AKP'li belediye başkanlarının görev yaptığı belediyelere yönelik
bütçeden ayrı bir ödeneği var mıdır?
2- 59 uncu hükümet, yerel
yönetimlere kaynak aktarırken, belediye başkanının hangi partiden olduğunu
gözeterek mi yoksa bilinen başka ölçütlere göre mi pay dağıtmaktadır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye
Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Şevket Gürsoy
Adıyaman
1- Millî Piyango
İdaresini özelleştirme niyetinizin saiki nedir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ahmet Küçük
Çanakkale
1 - 3 Kasım 2002
Seçimleri ardından TBMM tarafından Maliye Bakanlığına satılmak amacıyla
devredilen milletvekili lojmanlarının şu ana kadar ne kadarı satılmıştır, ne
kadar gelir elde edilmiştir?
2- Lojmanların satış
şartları nedir, bu şartlarla ne kadar zaman içerisinde tüm lojmanları satmayı
planlıyorsunuz?
3- Satışların toplamından
ne kadar zamanda ne kadar bir gelir elde etmeyi düşünüyorsunuz?
4- Lojmanların satışını
yapan Emlak Şirketine hangi şartlarla -satış fiyatları, satış süreleri, cezaî
müeyyideler vs- satış yapma imkânı tanınmıştır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 31. 5. 2004
Feramus Şahin
Tokat
Kamu hizmeti vermek
amacıyla kurulan, 19 000 000 sabit abonesi, 1 100 000 kablolu TV abonesi, 80
000 ankesörlü telefonu, 420 000 internet abonesi, 90 000 kilometre fiberoptik
kablo hattı olan, dünyanın 13 üncü büyük şebekesine sahip, son üç yılda Türk
ekonomisine yaklaşık 13 milyar dolar katmadeğer sağlayan, Türkiye'nin en çok
kâr eden kuruluşu Türk Telekom AŞ'dir.
Bu bağlamda;
1 - Kamu hizmeti vermek
amacıyla kurulan TEKEL, TÜPRAŞ gibi kuruluşların özelleştirilmesindeki
fiyaskonun, Türk Telekom AŞ'de yaşanıp yaşanmayacağı konusunda düşünceleriniz
nelerdir?
2 - Hükümetiniz işbaşına
geldiğinden beri 1 000 000 insanın işsiz kaldığı söyleniyor. Türk Telekom
AŞ'nin özelleştirilmesiyle işsiz ve aşsız kalacak işçilerimizi düşünürsek, bu insanların
mağduriyetlerinin giderilmesi ile ilgili çalışmalarınız var mıdır? Varsa
nelerdir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
3.6.2004
Sedat Pekel
Balıkesir
Balıkesir'in Erdek
İlçesine bağlı Tatlısu Köyü içerisinde mülkiyeti hazineye ait köy gelişim alanı
olarak köy tüzelkişiliğine tahsisi istenen deniz kenarı dolgu alanı içerisinde
şahsa ait tersane yapılmaktadır. 1877 parsel nolu, 3 875 metrekarelik taşınmaz
Millî Emlak Müdürlüğü tarafından kiraya verilmiştir. Köy muhtarlığı, burada
yapılacak yatırımın Tatlısu Köyüne ve Kapıdağ Yarımadasına getireceği
zararlardan ötürü kiralama işlemine izin verilmemesini istemiştir. Buna göre;
1 - Adı geçen taşınmazın
kira süresi ne kadardır?
2 - Bu süre dolduktan
sonra köy muhtarlığı ve halkının itirazlarına karşın taşınmazı kiraya vermeyi düşünüyor musunuz?
3 - Alınan kira bedelinin
yörenin uğradığı zararları karşılayacağını düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye
Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için
gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Orhan Eraslan
Niğde
Bilindiği üzere,
lokantacılarımız faturalı olarak aldıkları ekmek, et ve bakliyat için yüzde 1;
sebze için de yüzde 8 oranında Katma Değer Vergisi ödemektedir. Buna karşın,
yemek fiş ve faturalarında yüzde 18 oranında KDV kesilmektedir. Böylece, bazı
ürünlerde yüzde 17; bazı ürünlerde de yüzde 10 oranındaki farkı kendileri
ödemektedirler.
1- Lokantaların et,
ekmek, bakliyat ve sebze gibi ürünlerin alıştaki KDV oranıyla, satışlarındaki
KDV oranı arasındaki farkın giderilmesi yönünde bir çalışma yapılmakta mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye
Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda
gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Ümmet Kandoğan
Denizli
Soru: Antalya İli İbradı
İlçesinde yapılması planlanan hükümet konağı inşaatı 2004 yılı yatırım
programına alınmış mıdır? Programa alınmış ise, hükümet konağı inşaatına ne
kadar pay ayrılmıştır? Yatırım programına alınmamış ise, gerekçesi nelerdir?
Arsa ve altyapı çalışmaları tamamlanmış bulunan hükümet konağı inşaatına ne
zaman başlanıp ne zaman tamamlanması planlanmaktadır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 29.6.2003
Mehmet Küçükaşık
Bursa
Bursa İli Karacabey
İlçesi Subaşı, Seyran ve Canbaz Köyleri sınırları içinde kalan 3 993 dönüm
hazineye ait arazi 49 219 000 000 lira karşılığı KOTİYAK'a (75. Yıl Kobi
Sanayici İşyerleri Yapı Kooperatifi) satılmıştır.
Sorular:
1- Bakanlığınızın adı
geçen bölgedeki araziyi satış amacı nedir?
2- Satış öncesi değer
tespiti yapılmış mıdır? Arazi bu tespite uygun bir bedelle mi satılmıştır?
3- Anılan arazinin
Karacabey Belediyesi mücavir alanına alınmış olması nedeniyle, bölgeyi yakından
ilgilendiren ve kaderini etkileyecek bu satış kararı öncesi belediye-sivil
toplum örgütleriyle görüşülerek bir mutabakat sağlanmış mıdır?
4.- Arazi, Karacabey
Belediyesi veya Karacabey'deki yatırımcı sivil toplum kuruluşlarına gerçek
satış bedeli üzerinden satılamaz mıydı?
5.- Tüm ilçenin tepkisini
çeken bu satış işlemini iptal etmeyi düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıda sunulan
sorularımın, Anayasanın 98 inci ve TBMM İçtüzüğünün 96 ncı vd. maddelerine göre
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
1.7.2004
Feridun Fikret Baloğlu
Antalya
Antalya'nın Serik İlçesi
Şatırlı Köyünde Kadir Alim adlı vatandaşımızın, serasını tamir ederken yüksek
gerilim hattına dokunarak ağır biçimde yaralandığı öğrenilmiştir.
1.- Kadir Alim'in olaydan
bir hafta önce, serasının üzerinden geçen enerji hattının kaldırılması için
TEDAŞ'a başvurduğu doğru mudur?
2.- Serik İlçesinde,
enerji hatlarının tesisindeki teknik hatalar nedeniyle kaç olay meydana
gelmiştir, kaç kişi yaralanmıştır?
3.- TEDAŞ bu konuda bir
inceleme yapmış mıdır? Alınan sonuç nedir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıda sunulan
sorularımın, Anayasanın 98 inci ve TBMM İçtüzüğünün 96 ncı vd. maddelerine göre
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
1.7.2004
Feridun Fikret Baloğlu
Antalya
Antalya'nın Kaş İlçesi
Kalkan-İslamlar Köyü İncebel Mevkiinde yaşamakta olan yaklaşık 50 hane halkının
yetersiz elektrik nedeniyle doğan sorunları TEDAŞ'a birçok kez iletilmiştir.
1.- Trafo kurularak
sorunların çözümleneceği konusunda ilgili vatandaşlara söz verilmesine karşın,
bugüne kadar neden hiçbir çalışma yapılmamıştır?
2.- Trafonun kurulması ne
zaman mümkün olacaktır?
3.- Bakanlığınız
"ödenek yok" gerekçesini öne sürmeden bu soruma açık bir cevap
verecek midir? Halka verilen söz tutulacak mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
ABD Başkanı G. Bush'un
ülkemizi ziyareti sırasında, gerek hazineye gerek belediyelerimize ve gerekse
özel sektörümüze maliyeti nedir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim.
Saygılarımla.
Dursun Akdemir
Iğdır
1 - Göreve başladığınız
tarihten bugüne kadar sorumluluğunuzda bulunan kurumlara, kaç kişinin devlet
memurları sınavıyla ataması yapılmıştır?
2 - Aynı kurumu tercih
ettiği halde, daha az puanla göreve başlattığınız personel var mıdır? Varsa kaç
kişidir? Niçin ve hangi gerekçeyle bu yönteme başvurulmuştur?
3 - Geçici işçi
statüsünde kaç kişi, hangi kriterlere göre göreve başlatılmıştır?
4 - İstisnaî kadro
hükümleri çerçevesinde kaç kişi göreve başlatılmıştır?
5 - 28 Kasım 2002
tarihinden bugüne kadar sorumluluğunuzda bulunan kurumlarda kaç personelin
görevine son verilmiştir? Gerekçesi nelerdir? Mahkeme kararıyla görevine iade
edilen personel var mıdır? Varsa kaç kişidir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın,
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
için gereğini saygılarımla arz ederim.
Yaşar Tüzün
Bilecik
Soru 1- Milletvekili
lojmanlarında oturulmadığından satışı yapılmak üzere Millî Emlak Genel
Müdürlüğüne devredilmiş olmasına rağmen, aradan iki yıla yakın bir süre geçtiği
halde lojmanlar satılamadı.
Geçen bu süre içerisinde
hazinenin kira kaybı ne kadardır?
Soru 2 - Kullanılmayan
binalar bakım ve onarım yapılmadığı için deforme oluyor. Deforme olması,
binanın ekonomik değerini düşürmüyor mu? Bundan devletin kaybı ne kadardır?
Soru 3 - Lojmanların
hemen bitişiğindeki konutlar çok rahat satılırken, bu lojmanlar neden
satılamamaktadır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Hüseyin Ekmekcioğlu
Antalya
Yurdumuz genelinde
elektrik tüketiminin aylara göre dağılımında aralık ve ocak aylarında maksimum
düzeye ulaştığı görülmesine rağmen, bu rakamlara turizmin etkisiyle Antalya'da
temmuz ve ağustos aylarında ulaşılmaktadır. Gazipaşa, Alanya, Kemer, Antalya
Merkez ve civar tüm turizm beldelerinde bu aylarda sıkça görülen elektrik
kesintileri, turizmimizi çok olumsuz etkilemektedir. Gerek yetersiz kalan
trafolar gerekse güç aktarımı sağlanan santrallarımızla ilgili olarak
Bakanlığınızca, turizmin başkenti olan Antalyamızda ülke ekonomisine olumsuz
etkide bulunan bu önemli sorunla ilgili olarak ne gibi önlemler almayı ve ne
tip çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın,
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
18.8.2004
Sedat Pekel
Balıkesir
Bakanlığınızca hazırlanan
ve 31 Temmuz 2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5228
sayılı Yasanın 15 inci maddesiyle değiştirilen KDV Yasasının 17/4 (g) maddesine
göre elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik,
virconia gibi değerli taşların satışında uygulanan KDV kaldırılmıştır. Buna
göre,
1- KDV'den muaf tutulmak
isteyen kuyumcuların bir yıllık çalışması sonucu değerli taşlarda Bakanlığınızı
ikna ettiği doğru mudur?
2- Benzer bir çalışmayı
diğer sektörlerin taleplerini dikkate alınarak yapmayı düşünüyor musunuz?
3- Değerli taşlarda KDV
alınmamasına karşın yurttaşlarımızın zorunlu ve temel ihtiyaç maddelerinden KDV
alınmasını vergi adaleti açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
4- Böyle bir uygulamayı
içinize sindirebiliyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplanmasını arz
ederim.
Vezir Akdemir
İzmir
Ülkemizde her alanda
olduğu gibi kamu çalışanları da mağdur edilmektedir. Mevcut iktidar döneminde
memur maaşları cumhuriyet tarihimizin en düşük düzeylerine inmiştir. 2003 yılı
ocak ayında memur maaşlarına yüzde 5 Temmuz ayında seyyanen 46 000 000 liralık
artış yapılmıştı. Yani 2004 yılında zam oranı yüzde 12 ile sınırlı kalmıştı.
1- Ülkemizde kamu
çalışanlarının açlık sınırında yaşadıkları bir gerçektir. Ülkemizdeki
içdinamiklerin, yani büyük çoğunluğunu oluşturan kamu çalışanının sosyal ve
ekonomik durumunu düzeltici bir çalışmanız var mıdır?
2- Ayrıca kurumlar
arasında ücret dengesizliği bulunmaktadır. Aynı öğrenimi görmüş, aynı işi yapan
memurların, bakanlıklar bazında değerlendirdiğimizde farklı maaş aldıkları
görülmektedir. Farklılığı giderici mahiyette bir çalışmanız var mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplanmasını arz
ederim.
Vezir Akdemir
İzmir
Ülkemizde yeraltı ve
yerüstü zenginlik kaynakları sınırlı olarak kullanıldığı gibi en büyük gelir
kaynağı vergidir. Verginin eşit ve sağlıklı toplanabilmesi için gelir türleri
bakımından önem arz etmektedir.
Mal ve hizmetler
üzerinden alınan vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı giderek
artmakta olup, yüzde 69'luk bir pay ile gelir ve servet üzerinden alınan
vergilerin iki katını aşkın bir yüksekliğe ulaşmıştır.
1- Bir ülkede sağlıklı
vergi toplanabilmesi için eşitlik prensibine önem verilmesi gereklidir. 48,3
katrilyon liralık vergi gelirinin 33,3 katrilyonu, yani yüzde 69'u dolaylı
vergilerden oluşmaktadır. Nihai tüketicileri etkileyen bu eşitsizliği giderici
bir çalışma var mıdır?
2- Ayrıca, Katma Değer
Vergisi uygulanmasından farklı uygulamalar görülmektedir. Külçe altın, elmas,
pırlanta gibi ürünlerde Katma Değer Vergisi uygulanmazken süt, ekmek ve patates
gibi temel gıdalara yüzde 8 KDV uygulanmaktadır. Bu eşitsizliği giderici bir
çalışmanız var mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplanmasını arz ederim.
Fahrettin Üstün
Muğla
Yatağan termik
santralının bacagazı arıtma tesislerinin arızalanmasıyla çalışamaz hale gelmesi
nedeniyle Yatağan İlçemizde hava kirliliği had safhaya ulaşmış ve halk sağlığı
ciddî tehdit altına girmiştir.
1- Mevcut bacagazı arıtma
tesisinin arızası ne zaman giderilecektir?
2- Radyoaktif ölçümleri
yapılmakta mıdır?
3- Hava kirliğinin halk
sağlı üzerine yaptığı etkilerle ilgili olarak kamuoyu bilgilendirilmekte midir?
4- Özelleştirme kapsamında
bulunan Yatağan Termik Santralı satışını hızlandırmak için mi arıtma sistemi
tamir edilmemektedir?
5- Eğer arıza varsa,
arıtma tesisini yapan firmaya ne gibi cezaî yaptırımlar uygulanmıştır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıda sunulan sorularımın,
Anayasanın 98 inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 96 ncı maddesi
gereğince Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
19.10.2004
Feridun Fikret Baloğlu
Antalya
1- Antalya'nın Kale
İlçesinde 5-10 Ekim 2004 tarihleri arasında günlük ortalama 15 kesinti olduğuna
ilişkin haberler doğru mudur?
2- Kale İlçesinde
elektrikli ve elektronik eşyaların bu kesintiler nedeniyle uğradığı zarar
tazmin edilecek midir?
3- Bu kesintilerin nedeni
araştırılmış mıdır? Kesintilerin sona ermesi ve Antalya'nın Kale İlçesine
düzenli bir elektrik dağıtımının sağlanması ne zaman mümkün olacaktır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye
Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından cevaplandırılmasını arz ederim.
Şevket Gürsoy
Adıyaman
1-Adıyaman İlimizde
sulama pompaj sisteminin kullanılması ve içmesuyunun özellikle kırsal
kesimlerde kuyudan karşılanması nedeniyle elektrik masraflı artmaktadır. Buna
bağlı olarak faturaların ödenmemesi nedeniyle elektrik kesintileri olduğundan
vatandaşlarımız önemli ölçüde sıkıntı yaşamaktadır. Bu amaçla pompaj ve
içmesuyu olarak kullanımlarda, daha önceki yıllarda olduğu gibi herhangi bir
indirim yapmayı düşünüyor musunuz?
2- Böyle bir indirim
düşünülüyorsa, yüzde kaç düşünülmektedir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanması için
gereğinin yapılmasını arz ederim. 3.11.2004
Züheyir Amber
Hatay
1- Eskişehir Büyükşehir
Belediyesinin kendi imkânlarıyla yaptırdığı ve fakir, muhtaç hastaların
tedavisinin amaçlandığı belediye hastanesi kadrosuzluk nedeniyle
açılamamaktadır. Bu hastanede istihdam edilmek üzere, adı geçen belediyeye, ne
zaman doktor, hemşire ve sağlık personeli kadrosu açmayı düşünüyor musunuz?
2- Son yapılan devlet
memuru yerleştirme sınavıyla küçük illerden müezzin kayyım kadrosuna çok
miktarda atama yapılmaktadır. Bu illerin, mühendis, doktor, sağlık personeli,
öğretim elemanı vs gereksinimi yok mudur? Yoksa, sadece bu illerin ivedi olarak
müezzin kayyıma mı gereksinimi vardır?
3- 2005 yılında açmayı
planladığınız kadro sayıları ve unvanlarını hangi kriterlere göre saptadınız?
Açılacak olan kadrolarla illerimizin gereksinimleri hangi oranda karşılanacaktır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye
Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Şevket Gürsoy
Adıyaman
1- Yatırımların ve
İstihdamın Desteklenmesi ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki
5084 sayılı Yasanın 6.2.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanması, buna bağlı
olarak enerji desteğinin uygulanmasına ilişkin 2004/1 sayılı tebliğin yürürlüğe
girmesine rağmen, bu yasadan yararlanan işletmelerin enerji desteğiyle ilgili
çalışmalarının başlatılmaması ve söz konusu desteğin sağlanmaması, ilimiz
yatırımlarını olumsuz etkilemektedir. Söz konusu enerji desteği çalışmalarına
ne zaman başlanacaktır? Ayrıca, ödemelerin ne zaman yapılması düşünülmektedir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
tensiplerinize arz ederim.
A. İsmet Çanakcı
Ankara
Ankara Defterdarlığı
Hisar Emlak Müdürlüğünce satışa çıkarılan ve ihalesi 2.12.2004 saat 9.30'da
yapılacak olan Ankara-Keçiören-Etlik Mahallesi 32226 ada 1 parseldeki 12 258
metrekarelik park ve spor alanıyla ilgili,
1. Söz konusu arsanın
imar durumu nedir?
2. Düzenleme Ortaklık
Payı (DOP)dan gelen bu yerin satışı mümkün müdür?
3. Satıştan sonra imar
durumu değiştirilecek midir?
4. Değiştirilmeyecekse 4
905 000 000 000 TL muhammen bedel hangi kriterlerle tespit edilmiştir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
tensiplerinize arz ederim.
A.İsmet Çanakcı
Ankara
Ankara Defterdarlığı
Hisar Emlak Müdürlüğünce satışa çıkarılan ve ihalesi 2.12.2004 saat 09.45'te
yapılacak olan Ankara-Keçiören-Hasköy Mahallesi 18844 ada 12 parseldeki
Karayolları 47 nci Şube Şefliği arsasıyla ilgili,
1. Söz konusu arsanın
imar durumu nedir?
2. Planda resmî kurum
olarak belirtilen bu arsa için plan değişikliği yapılacak mıdır?
3. Plan değişikliği
yapılacaksa bunun önceden yapılarak satışa çıkarılması şaibelerden uzak
kalınması ve kamu yararı açısından doğru olmaz mıydı?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim. 7.12.2004
Sedat Pekel
Balıkesir
2004 yılı ekim ayında
dünya petrol fiyatları 1980 yılından sonra rekor fiyatlarda artış göstermiş,
ancak kasım ayında fiyatlarda düşüş yaşanmıştır. Yine, aynı dönemde dolar
kurunda sert düşüşler yaşanmıştır. Buna göre;
1. 1 Ocak 2004-30 Kasım
2004 tarihleri arasında akaryakıt ürünlerinin fiyatlarında değişik oranlarda ve
Otomatik Fiyat Sistemi (OFS) kapsamında kaç kez zam yapılmıştır?
2. Bu zamlardan kaçı Özel
Tüketim Vergisinde yapılan düzenlemelerle, kaçı dünya piyasalarındaki hampetrol
ve hampetrol ürünlerinin artışıyla ilgilidir?
3. 2004 yılı içerisinde
OFS kapsamında akaryakıtta kaç kez indirim yapılmıştır?
4. Dünya hampetrol
fiyatları ile dolar kurundaki düşüşler nedeniyle akaryakıt fiyatlarında indirim
yapılması planlanmakta mıdır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim. 13.12.2004
Hüseyin Güler
Mersin
Soru: Devlet memuru ve
Emekli Sandığı mensuplarının özel sağlık kurum ve kuruluşlarından
yararlandırılmaya başladığı dönem içinde toplam kaç başvuru olmuştur? Kesilen
fatura adedi, tahsil edilen fatura adedi ve bunların tutarı ne kadardır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda
gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Dursun Akdemir
Iğdır
1 - Bakanlığınızın 2004
malî yılı bütçesinde Iğdır İli için ayrılan ödeneğin tamamı kullanılmış mıdır?
Kullanılmış ise, nerelerde hangi projeler için kullanılmıştır? Kullanılmamış
ise, gerekçesi nelerdir?
2 - Bakanlığınızın 2005
malî yılı bütçesinden Iğdır İline ne kadar ödenek ayrılmıştır? Bu ödeneğin ne
kadarı yatırım, ne kadarı cari harcamalar içindir? Söz konusu ödenek hangi
yatırımlar için kullanılacaktır?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
1 - Özelleştirme
İdaresinin oluşturulmasından bugüne kadar yapılan özelleştirmelerin toplam
değeri ne olmuştur?
2 - Özelleştirme
İdaresinin kurulduğundan bugüne kadar toplam giderleri ne kadardır?
3 - Bugüne kadar
özelleştirilen kuruluşlardan üretimlerine devam eden tesisler ile devam
etmeyenler hangileridir?
4 - Özelleştirme
kapsamındaki kuruluşlar ve özelleştirilen tesislerden emekli edilen, iş akdi
feshedilen, başka kurumlara yerleştirilen, henüz yerleştirilemeyen kişiler kaç
kişidir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
TEDAŞ tarafından il ve
ilçelerimizde kullanılan sokak aydınlatmaları için Ekim-Aralık 2004 tarihlerini
içeren faturalar belediyelerimize gönderilmiştir.
1 - Sokak aydınlatmaları
halkımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması için yapılmaktadır.
Belediyelerimizin görev tanımında can ve mal güvenliğini sağlamak gibi bir
görevleri vardır. Görevi olmadığı halde belediyelerimizden öyle bir hizmet için
bedel istemek sizce doğru mudur?
2 - TEDAŞ'ın sokak
aydınlatması için kullandığı yerler için belediyelerimize bir kira bedeli
ödemesi yapmak zorunluluğu yok mudur?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
hususunda gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Ümmet Kandoğan
Denizli
1 - İktidarınız döneminde
Bakanlığınıza naklen atanan personel sayısı ne kadardır? Bunlardan üst kadrolara atanan personelin isimleri ile
geldikleri kurumları açıklar mısınız?
2 - Aynı dönemde istisnaî
kadrolara atanan personel sayısı kaçtır? Bunların isimleri nelerdir?
3- 58 inci ve 59 uncu
hükümetler döneminde, Başbakanlık ve diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve
kuruluşlarından Bakanlığınıza vekâleten, asaleten ve geçici görevle atanan
toplam personel sayısı ne kadardır?
4- Bakanlığınız merkez
teşkilatında görevli geçici personele dönersermayeden ödenen pay ne kadardır?
Unvanlar itibariyle dağılımı nelerdir?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim.
Ali Kemal Deveciler
Balıkesir
Balıkesir İli Burhaniye
İlçesinde bulunan, Millî Eğitim Bakanlığına ait, Özelleştirme İdaresi
Başkanlığına devredilen hizmetiçi eğitim tesislerinin;
1- Bugüne kadar
Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca dört kez satışa çıkarılmasına rağmen, alıcı
bulunamadığından, inşaatının yüzde 85'i fizikî olarak gerçekleşmiş olan bu
tesisin durumu ne olacaktır?
2- Bu hizmetiçi eğitim
tesisini; Körfez bölgesine dört yıllık yüksekokul açılabilmesi için Balıkesir
Üniversitesine devretmeyi düşünüyor musunuz?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri,
Sayın Maliye Bakanının toplu olarak cevaplandırmak istediği sorular Genel
Kurula arz edilmiştir.
Şimdi, Sayın Bakan
soruları cevaplandıracaktır.
Buyurun Sayın Bakanım.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (İstanbul) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Genel Kurul gündeminde bulunan ve Bakanlığıma yöneltilen 58
adet sözlü soru önergelerini cevaplandırmak üzere söz almış bulunmaktayım.
Takdir edersiniz ki, 58 adet sözlü soruya cevap vermek, işte, bizim gibi
Bakanlara nasip oluyor. (AK Parti sıralarından alkışlar) Çünkü, bütün
milletvekillerimiz, sağ olsunlar, boyuna Maliye Bakanına soruyorlar. Maliye
Bakanı da cevap vermeye çalışacak şimdi müsaadenizle.
Şimdi, tabiî, soru soran
milletvekillerimizin büyük bir çoğunluğunun Genel Kurulda olmaması hasebiyle,
cevaplarımı verirken biraz daha özet olarak cevap vereceğim. Onu da
dikkatlerinize arz etmek istiyorum.
Niğde Milletvekili Sayın
Orhan Eraslan'ın sorusunu cevaplandırıyorum.
1005 Sayılı İstiklal
Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatanî Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı
Bağlanması Hakkında Kanunla, millî mücadeleye iştirak ederek istiklal madalyası
verilmiş olanlara, Kore'de fiilen savaşa katılmış Türk vatandaşlarına, Birinci ve
İkinci Kıbrıs Barış Harekâtında fiilen görev almış olanlara vatanî hizmet
tertibinden aylık bağlanması imkânı sağlanmıştır.
2003 yılında hak
sahiplerinin kendilerine 137 200 000 lira aylık ödenmekteyken, 2004 yılı ocak
ayında 182 000 100 liraya çıkarılmış aylıkları ve bu aylıklarda yüzde 33 artış
sağlanmış. 2004 yılı temmuz ayında ise yüzde 6,1 oranında artış yapılmış ve
aylık tutarı 193 000 050 Türk Lirasına yükseltilmiştir. Ayrıca, 2005 Malî Yılı
Bütçe Kanunuyla da 2005 Ocak ayından itibaren vatanî hizmet tertibi
aylıklarında yaklaşık olarak yüzde 11,5 oranında yeniden artış yapılmıştır.
Tabiî, bu
vatandaşlarımıza, bu gazilerimize daha fazla artış yapmak hepimizin arzusudur;
fakat, hepinizin bildiği gibi, eldeki imkânlar çerçevesi içerisinde azamîleri
yapılmıştır. Bunu da arz etmek istiyorum.
Ayrıca, tabiî, bu
vatandaşlarımıza, kamu kurum ve kuruluşları tarafından üretilen mal ve
hizmetlerden, bazı kimselere ücretsiz, indirimli yararlanma imkânı sağlayan
düzenlemeler yürürlükten kaldırıldığı halde, vatanî hizmet tertibinden aylık
almakta olan vatandaşlarımızın tedavileri ücretsiz olarak yapılmaya devam
edilmektedir. Devlet Demiryolları, Denizcilik İşletmeleri iç hatları ile
belediye vasıtalarından da ücretsiz olarak seyahat edebilmelerine de devam edilmektedir.
Ankara Milletvekili Sayın
İsmail Değerli'nin sözlü soru önergesinde yer alan sorulara ait cevabımız
şöyledir: 2003 yılında Bakanlığımız bütçesine Ankara Kulübü için herhangi bir
ödenek konulmamıştır. 2004 yılı Bütçe Kanunu ile 2005 yılı Bütçe Kanununda,
Bakanlığımız bütçesinde dernek, vakıf ve benzeri kuruluşlar için herhangi bir
ödenek öngörülmemiştir. Biliyorsunuz, bunlar, eskiden bütçelerimizde çok
fazlaca yer alıyordu. Bu uygulama da Hükümetimizin önemli değişikliklerinden
bir tanesidir. Sürekli, efendim, şu vakfa şu kadar yardım yapalım, şu derneğe
şu kadar yardım yapalım deniliyordu. Biz bütçeyi zor toparlarken, oraya yap
yardım, buraya yap yardım... Ne olacak bu işler?! Hepsini kaldırdık, hiç
kimseye beş kuruş para verdiğimiz yok, onu bilin. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
AHMET IŞIK (Konya) -
Eline sağlık Sayın Bakanım.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Sağ olun.
Niğde Milletvekili Sayın
Orhan Eraslan'ın sözlü soru önergesinde yer alan sorulara ait cevabımız da
şöyledir: Bilindiği gibi, Hükümetimizin öncelikli icraatları arasında,
emeklilerimizin ekonomik durumlarını düzeltmek yer almıştır. Buna yönelik
olarak çıkarılan 2003 tarihli ve 4784 sayılı Kanun ile SSK ve Bağ-Kur
Emeklileri ile Tarım İşçileri Sosyal Sigortaları Kanunu ve Tarımda Kendi Adına
ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi emeklilere sosyal destek
ödemesi yapılması öngörülmüştür.
2003 yılı ocak ayında en
düşük SSK emeklisi maaşı 257 000 000 liradan, 332 000 000 liraya, en düşük
Bağ-Kur emeklisi maaşı 150 000 000 liradan 250 000 000 liraya, en düşük tarım
sigortalısı emeklisi maaşı ise 66 000 000 liradan 166 000 000 liraya
yükseltilmiştir.
Yine, 2004 tarihli 5073
sayılı Kanunla SSK, Bağ-Kur emeklilerimizin maaşları, 2004 yılı ocak ayında
yüzde 10 ve temmuz ayında ise yüzde 10 olmak üzere, kümülatif bazda yüzde 21
oranında artırılmıştır.
Memur emeklilerimizin
maaşları ise, 2004 yılı ocak ayında ortalama yüzde 7,5 ve temmuz ayında ise
yüzde 6 olmak üzere, kümülatif bazda yüzde 14 oranında artırılmıştır.
5282 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanunu, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, Esnaf ve
Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile
Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu Kapsamında
Ödenen Gelir ve Aylıklarda 2005 Yılında Yapılacak Artışlar Hakkında Kanun
uyarınca, söz konusu kanun kapsamındaki emeklilerimizin maaşlarına, 2005
yılında, ocak ayından geçerli olmak üzere yüzde 6 ile 8, temmuz ayından geçerli
olmak üzere yüzde 6 ile 8 arasında değişmek üzere, yıllık bazda, kümülatif
yüzde 12,4 ilâ 16,4 oranında artış yapılacaktır; bunu da zaten bütçe
kanunumuzla duyurmuş olduk.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Antalya Milletvekili Sayın Osman Özcan'ın soru önergesinde
belirtilen ve tarafımca cevaplandırılması istenen sorulara ilişkin cevaplarımız
da şöyledir: Türk Hava Yollarının 1.1.2003-30.6.2003 dönemine ilişkin malî
tabloları, 15.9.2003 tarihi itibariyle İMKB'ye gönderilmiş olup, halka
açıklanmıştır.
2003 yılının ilk altı
aylık dönemine ilişkin, SPK tebliğlerine göre hazırlanan karşılaştırmalı malî
tablolarda dönem zararı 12,3 trilyon lira olarak açıklanmıştır. Yılbaşında
ortaya çıkan SARS hastalığı ve Irak savaşından, pek çok havayolu şirketi gibi
Türk Hava Yolları da etkilenmiştir. Bahse konu hususlar, bu yılın ilk altı
aylık dönemindeki 12,3 trilyon liralık zararın önemli nedenlerindendir.
Tabiî, 2003 tarihi
itibariyle, Türk Hava Yollarımız, bütün dünya havayollarına göre en önemli,
kârlı kuruluşlarımızdan bir tanesidir. Nitekim, yapmış olduğumuz halka arzlarda
çok büyük talep görmüştür hisse senetleri ve 5 misli talep gelmiştir hisse
senetlerine, en başarılı halka arzlardan birisi olmuştur Türk Hava Yolları.
Yine, 19 Türk Hava
Yolları, 44 medya mensubu, 20 milletvekili, 50 bürokrat ve sektör temsilcisi
olmak üzere, davetli olarak Türkiye'den toplam 133 kişi ve büyükelçi
katılmıştır. Katılımcılar, 18 Eylül akşamı gitmişler, 22 Eylül öğleden sonra
dönmüşlerdir. Medya mensupları Grand Otelde, diğer misafirler Sheraton Otelde
kalmışlardır. Açılış resepsiyonuna toplam 450 kişi katılmıştır. Bu nedenle
yapılan harcamalar -sadece Türkiye'den gelen misafirlere harcanmış olan-
bahsedilen 450 kişiyi kapsamaktadır.
Gerek Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetinin Hindistan'a verdiği önemi bir kere daha göstermek gerekse iki ülke
arasındaki ilişkileri pekiştirmek amacıyla, bu geziye, başta Türkiye -
Hindistan Parlamentoları Dostluk Grubu üyeleri olmak üzere 20 milletvekili
davet edilmiştir. Daveti teşrif eden sayın milletvekilleri, Hindistan Ulaştırma
Bakanı ve Yeni Delhi Başkanıyla görüşerek fikir alışverişinde bulunmuşlardır.
Bu geziye katılan diğer davetliler ise, Türkiye Otelciler Birliği, Türkiye
Seyahat Acentaları Birliği üyeleri olup, iki ülke arasındaki kültür
alışverişini sağlayacak ve turizm potansiyelini genişletecek kuruluşlardır.
İstanbul Milletvekili
Sayın İsmet Atalay'ın sözlü soru önergesine ait not. İstanbul Milletvekili
Sayın İsmet Atalay, Anayasa Mahkemesi tarafından 7.10.2003 tarihinde ikinci kez
iptal edilen, yürürlüğün durdurulması kararı verilen Ek Motorlu Taşıtlar
Vergisi mükellefleriyle ilgili soru sormuştur. 2.1.2004 tarih ve 25334 sayılı
Resmî Gazetede yayımlanan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun
26 ncı maddesiyle 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununa geçici 4 üncü
madde eklenmiştir. Söz konusu maddeyle, Ekonomik İstikrarı Sağlamak İçin Ek
Vergiler Alınması Hakkında Kanuna göre Ek Motorlu Taşıtlar Vergisinin
taksitlerini kısmen veya tamamen ödeyen mükelleflerden, bu ödemeleri mahsup
veya iade edilmemiş bulunanlar ile 4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanuna göre Taşıt
Vergisi ödeyen mükelleflerin ödediği tutarlar 2004 yılı için tahakkuk edecek
olan Motorlu Taşıtlar Vergisinden mahsup edilmiş; mahsuptan sonra hâlâ ödenmesi gereken Motorlu Taşıtlar Vergisi
bulunanlara, bu vergi, 2004 yılı taksit aylarında geri ödenmiştir ve yeni bir
ek motorlu taşıtlar vergisi kanunu çıkarılması düşünülmemektedir.
HALUK KOÇ (Samsun) - Çok
eski bir bilgi Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Eh, işte...
Trabzon Milletvekili
Sayın Asım Aykan tarafından sorulan soruya cevabımız şöyle: Türkiye Büyük
Millet Meclisi milletvekili lojmanlarının satışıyla ilgili olarak Hükümetimizin
aldığı karar doğrultusunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekili
lojmanlarının satışına ilişkin çalışmalara devam edilmektedir. Bununla ilgili
birkaç tane soru var; hepsine aynı şekilde cevap vermek istiyorum.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) -
Hiç cevap vermenize gerek yok; kabul ettik onları.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Aşağı yukarı, bu lojmanlarımızdan ne kadarı satıldı...
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) -
Soru kimin Sayın Bakan, soruyu kim sormuş?
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Asım Aykan...
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) -
Yani, AK Parti milletvekili.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - AK Parti, evet...
Şimdi, bu, milletvekili
lojmanlarımızdan... İki tane blok vardı, dairelerin bulunduğu blok; bu bloklar satıldı; yani, olduğu gibi satıldı, 21 400 000
dolara. Ticarî birim ve otel arsası 6 970 000 Amerikan Dolarına satıldı;
ayrıca, 15 adet işyeri ve 23 adet villanın satışı gerçekleştirildi. Satışlar
devam ediyor.
HALUK KOÇ (Samsun) -
İşler nasıl Sayın Bakan?
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Fena değil; şimdi yeni yeni açılıyor.(AK Parti
sıralarından alkışlar)
Balıkesir Milletvekili
Sayın Sedat Pekel'in soru önergesine ait cevabımız şöyle: 2003/6257 sayılı
Bakanlar Kurulu kararıyla 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu eki 2 sayılı
listede yer alan binek otomobillerde ve esas itibariyle insan taşımak üzere
imal edilmiş diğer motorlu taşıtlarda uygulanan Özel Tüketim Vergisi oranları,
motor silindir hacmi itibariyle, 1 600 santimetreküpü geçmeyenlerde yüzde
27'den yüzde 30'a, 1 600 ile 2 000 santimetreküp
arasındakiler yüzde 46'dan yüzde 52'ye, 2 000 santimetreküp üzerinde olanlar
yüzde 50'den 75'e çıkarılmıştır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Muğla Milletvekili Sayın Dr. Ali Arslan'ın sorusu aşağıdaki
şekildedir:
2002 ürün yılında tütün
ekicilerinin ellerinde kalan sözleşme fazlası ve sözleşmesiz tütünlerle ilgili
olarak bir defaya mahsus olmak üzere 3.1.2002 tarihli ve 4733 sayılı Kanuna,
24.7.2003 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4955 sayılı
Yasayla eklenen geçici maddeyle ekicilerin mağduriyetleri giderilmiştir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Edirne Milletvekili Sayın Rasim Çakır'ın sorusuna aşağıdaki
şekilde cevap veriyorum.
Hükümetimiz göreve
başladığı günden bugüne kadar yapılan düzenlemelerle birçok teşvik getirilmiş,
birçok teşvik ise daha etkin ve basit, uygulanabilir hale getirilmiştir. Bu
düzenlemelere örnek olarak aşağıdaki düzenlemeleri söylemek mümkündür:
4822 sayılı Kanunla
yapılan düzenlemeler; yatırım indirimi teşvik belgesiz uygulanabilir hale
getirilmiştir ve üzerindeki 19,8 oranındaki vergi yükü de kaldırılmıştır. Kurum
kazançları üzerindeki vergi yükü 20 puan düşürülmüştür. Eğitim ve sağlık
harcamalarının matrahtan indirimi sağlanmıştır. Okul, sağlık tesisi ve
yurtlarla ilgili bağışların sınırsız olarak matrahtan indirimine imkân
sağlanmıştır ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda yer alan teşviklerin
kapsamı ve süresi genişletilmiştir.
Tokat Milletvekili Sayın
Feramus Şahin'in sözlü soru önergesinde belirtilen ve tarafımca cevaplandırılması
istenen sorulara ilişkin cevabımız da şöyledir:
20 Ekim 2004 tarihli
Resmî Gazetede yayımlanan 2004/7898 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki
esaslarıyla 1992 yılından sonra özelleştirilen kuruluşlarda çalışırken işini
kaybedenlerin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici personel statüsünde işe
yerleştirilmelerine karar verilmiştir. Kararnamenin yayım tarihinden önce
özelleştirilen kuruluşlardan 11 340 kişi, kararname sonrası özelleştirilen
kuruluşlardan 1 008 kişi olmak üzere toplam 12 348 kişi başvuruda bulunmuştur.
İlk incelemelerde, yapılan başvuruların 8 600'ü uygun görülmüş ve bunlardan
bugüne kadar 8 297 kişi atama teklifleri yapılmak üzere Devlet Personel
Başkanlığına gönderilmiştir.
Balıkesir Milletvekili
Sayın Sedat Pekel'in sorusuna cevabımız şöyledir:
Özelleştirme İdaresi
Başkanlığınca yapılan ihalelerde teklif veren firmalar tekliflerin alındığı gün
açıklanmaktaydı; ancak, ihale sürecinin ilk teklifle tamamlanması, teklif
sahiplerinin son aşamaya kadar tekliflerini değiştirmeleri nedeniyle isimleri
açıklanan firmaların anlaşabilecekleri ihtimalleri dikkate alınarak sadece
firma sayısının açıklanması yoluna gidilmiş; bununla birlikte, ihale
görüşmelerinde firma sayısının az olduğunun ihaleye katılanlarca bilinmesinin
fiyat artışını zorlaştırdığı görülerek, kamu yararının korunması için firma
sayısının da en son aşamaya kadar açıklanmaması uygun görülmüştür. Nitekim,
TÜPRAŞ, Tekel ihalesi dışında, İGSAŞ ve Sümer Holding AŞ'ye ait Bakırköy,
Beykoz, Sarıkamış, Çanakkale, Akdeniz İşletmelerinin ihalelerinde de firma ismi
ve sayısı açıklanmamıştır. Özetle, bu uygulamaya, kamu yararının korunması için
başvurulmuştur.
Tekel Alkollü İçkiler
Sanayii ve Ticaret AŞ ihalesinde en yüksek teklif 292 000 000 ABD Doları olarak
Tütsab-Özaltın-Limak-Nurol Ortak Girişim Grubu tarafından verilmiş olup, adı
geçen grubun ihale şartnamesi uyarınca kurduğu Mey Alkollü İçkiler AŞ'ye devri
24 Şubat 2004 tarihinde gerçekleşmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Balıkesir
Milletvekili Sayın Sedat Pekel'in (6/814)-3485 sayılı soru önergesine cevabımız
şöyledir: Doğu ve güneydoğu bölgelerinden Bandırma'daki Tekel depolarına son
beş yıldır tütün nakledilmemiştir. Doğu ve güneydoğu bölgeleri tütün üretiminin
artması, bu bölgelerdeki depoların ambarlama yetersizliği ve Bandırma Yaprak
Tütün İşletme Müdürlüğü depolarındaki atıl kapasitenin değerlendirilmesi
amacıyla, anılan bölgelerden Bandırma'daki depolara tütün sevki en son 1998
yılında yapılmıştır. Halihazırda, Bandırma'daki depolarda 598 515 kilo doğu ve güneydoğu
bölgesi tütünü bulunmaktadır.
Bu tütünlerin depolama
işlemleri gerçekleştirilirken her türlü koşullar ve kriterler dikkate
alınmıştır. Son beş yıl içinde, çürüdükleri gerekçesiyle yakılan tütün
bulunmamaktadır. Söz konusu tütünlerin nakil işlemlerinden ötürü devletin
uğradığı zarar yoktur.
Esasen, mülkümüz olan
atıl kapasiteli depolar varken, sevkiyat yapmamak amacıyla, mahallen depolama
yoluna gidilmesi durumunda, yeni depolar inşası ve kiralanması, bakım ve işleme
işleri için ilave işgücü gibi yeni maliyet unsurlarının çıkması da gündeme
gelecektir. Bu konuda devlet herhangi bir zarara uğratılmadığı için bir
sorumluluk da söz konusu değildir.
Adana Milletvekili Sayın
Prof. Dr. Nevin Gaye Erbatur'un sorusuna, aşağıdaki şekilde, ceva-bımızı sunuyoruz.
Özelleştirmenin ana
felsefesi, devletin aslî görevleri olan adalet ve güvenliğin sağlanması ile
özel sektör tarafından yüklenilmeyecek altyapı yatırımlarına yönelmesi,
ekonominin ise pazar mekanizmaları tarafından yönlendirilmesidir. Bu çerçevede,
Eti Alüminyum AŞ'nin özelleştirme çalışmaları devam etmekte olup, 2005 yılı
içerisinde ilana çıkması planlanmaktadır. Şirketin özelleştirilmesinde,
şirketin entegre bir üretim tesisi olarak üretimine devam etmesini sağlamak
için gerekli hususlar şartnamede yer alacaktır.
Manisa Milletvekili Sayın
Hasan Ören'in sorusuna şöyle cevap veriyoruz: Bilindiği üzere, 1.1.1985
tarihinden itibaren vergi sistemimize dahil olan Katma Değer Vergisi, bir mal
veya hizmetin üretimi veya ithalinden başlayarak nihaî tüketiciye kadar geçen
her aşamada yaratılan katmadeğer üzerinden alınan genel bir tüketim vergisidir.
Diğer taraftan, Katma
Değer Vergisi Kanununun 28 inci maddesinin Bakanlar Kurulana verdiği yetkiye
dayanılarak, kararnameyle mal teslimi ve hizmet ifalarına uygulanacak Katma
Değer Vergisi oranları belirlenmiş bulunmaktadır. Söz konusu kararnamenin (a)
bendi gereği mal teslimleri ve hizmet ifalarına uygulanacak Katma Değer Vergisi
oranı, ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi işlemler için
yüzde 18 oranında uygulanmaktadır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Mersin Milletvekili Sayın Dr. Hüseyin Güler tarafından verilen
sözlü soruya cevabım şöyle: Mersin Defterdarı Kenan Karadeniz'in Trabzon
Defterdarlığına, Mersin Defterdarlığı Uray Vergi Dairesi Müdürü Gazi Biliz'in
de Silifke Vergi Dairesi Müdürlüğüne atamaları, hizmetlerine duyulan ihtiyaç
nedeniyle gerçekleştirilmiştir.
Ayrıca, Uray Vergi
Dairesi Müdürü Gazi Biliz, onbir yılı aşkın bir süredir Mersin İlinde görev
yapmaktadır.
Bilgilerine arz ederim.
Hatay Milletvekili Sayın
Züheyir Amber'in sorusuna cevabımız şöyle: Kamu çalışanlarının sosyal, ekonomik
hakları arasındaki dengesizlikleri gidermek ve adil bir ücret rejiminin
tesisini sağlamak, Hükümetin temel hedeflerini arasında yer almaktadır. Önceki
dönemlerde kamu personelinin özlük haklarına ilişkin olarak yapılan, belirli
unvan grupları ve hizmet sınıflarıyla sınırlı, münferit düzenlemeler, mevcut
dengesizliklerin daha da artmasına yol açmıştır. Bu itibarla, kamu personelinin
özlük haklarına ilişkin olarak kapsamlı bir düzenlemenin yapılması zorunluluk
halini almıştır.
Buna yönelik olarak,
Hükümetin icraat önceliklerini ve hedeflerini belirlediği acil eylem planında,
devlet personel rejimi reformuna büyük önem verilmiş bulunmaktadır. Devlet
personel rejimi reformuyla, bütün kamu kurum ve kuruluşlarında benzer statüler
arasındaki ekonomik ve sosyal farklılıkların ortadan kaldırılması, maaş ve
ücret sisteminin sadeleştirilmesi ve ücret dengesizliklerinin giderilmesi hedeflenilmektedir.
Bununla ilgili çalışmalar belirli bir düzeye ulaşmış olup, bu, kısa zamanda
Bakanlar Kuruluna sunulacaktır.
Samsun Milletvekili Sayın
Musa Uzunkaya'nın sorusuna cevabımız şöyle: Star TV ve aynı gruba ait diğer TV
kanallarında yayınlanan bir siyasî partinin propagandasının, partilerarası
eşitliğe aykırı olduğu gerekçesiyle yasaklandığı, aynı TV kanalında "bu
bir reklamdır" diye, aynı siyasî partinin propagandasının, reklam
nitelikli haber olarak tekrar yayınlandığının öngörüldüğü sorulmaktadır.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Hangi siyasî parti Sayın Bakan, AKP mi?
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - AK Parti.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Yani, şu anda Starda AK Partinin reklamı mı yayınlanıyor?
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Soruyu soran arkadaşımız Musa Uzunkaya, AK Partiye mensup
milletvekilimiz.
HALUK KOÇ (Samsun) - Onu
biliyorum da, yani, şu anda Starda AK Partinin reklamı mı yayınlanıyor; onu
anlamak için...
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Hayır.
AHMET IŞIK (Konya) - Genç
Partiden bahsediyor.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Herhalde, bunu gayet iyi
biliyorsunuz Sayın Koç.
HALUK KOÇ (Samsun) - Şu
andaki konumu sordum Sayın Bakan. Güncel cevap verdiğiniz için!..
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bilmiyor musunuz yani?!.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Hayır, güncel cevap verdiğiniz için!.. Şu anda AK Partinin reklamı mı
yayınlanıyor?
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bana sorulan soruya cevap veriyorum Sayın Koç. Eğer siz de
bir soru sorarsanız ona da cevap veririm.
HALUK KOÇ (Samsun) - İki
yıl önceydi...
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) -
Kusura bakmayın Sayın Bakanım, arkadaşımız espri yapmak istedi.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Öyle mi?!.
HALUK KOÇ (Samsun) - Yok
efendim, değil.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Peki, affedersiniz.
Katma Değer Vergisi
Kanununun 1/1 inci maddesinde ticarî faaliyet kapsamında yapılan teslim ve
hizmetlerin; 1/3/a maddesinde ise posta, telefon, telgraf, teleks ve bunlara
benzer hizmetler ile radyo ve televizyon hizmetlerinin Katma Değer Vergisine
tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Star TV Hizmetleri AŞ'nin
televizyon kanalında yapılan reklam hizmetlerinin, grup şirketlerine ve
sahiplerinin mensup olduğu siyasî partiye düşük bedelle verilip verilmediği,
yapılacak vergi incelemesiyle anlaşılabilecektir. Bu konuda gerekli incelemeler
de yapıldı. Madem, biraz daha güncelleştirelim konuyu; gerekli incelemeler de
yapıldı, onlarla ilgili raporlar tanzim edildi ve gerekli yerlere de bu
raporlar, uygulanmak üzere verilmiş oldu.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Herhalde uygun bir zamanda satılacak değil mi efendim Star?
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Biliyorsunuz bunlar TMSF'ye bağlı ve onların idaresi,
yetkisi altında olan kuruluşlar. O da Bakanlığımla değil de, Başbakan Yardımcımız
Abdüllatif Şener'le ilgili kuruluşlar olduğu için, herhalde, ilgili, soruları
kendisi verecektir.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Sadece Star değil efendim, 17 tane...
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ama, en kısa zamanda bunların paraya çevrilmesi -benim de, Bakanlığımın bildiği
kadarıyla- önemli bir hedefidir TMSF'nin.
Adana Milletvekili Sayın
Kemal Sağ'ın sorusuna cevabımız şöyledir:
Özelleştirme
programındaki kuruluşların yönetim, denetim kurulu üyeliklerine atama, 4046
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (i) bendi gereğince Özelleştirme İdaresi
Başkanlığının teklifi ve Başbakan veya Özelleştirmeden Sorumlu Bakan olarak
tarafımca yapılmaktadır.
Ankara Milletvekili Sayın
Yakup Kepenek'in sorusuna cevabımız şöyledir; soruyu isterseniz şöyle bir okuyayım.
Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idarelerin boş memur kadrolarına
verilecek açıktan atama izni toplamı 35 000 adedi geçemez, söz konusu toplam
sayının kurum, kuruluşları itibariyle dağılımı Devlet Personel Başkanlığının
bağlı olduğu bakan ile Maliye Bakanının müşterek önerisi üzerine Başbakan
tarafından belirlenir hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca 21.4.2003 tarih
ve 6685 sayılı yazımızla Başbakanlık makamından alınan onayla yükseköğretim
kurumları için 3 200 kadroya açıktan atama izni verilmesi öngörülmüştür.
Öngörülen bu sayının yükseköğretim kurumları arasında dağılımı hususunda
Bakanlığımız ve Devlet Personel Başkanlığı temsilcilerinin katılımıyla yapılan
toplantı sonucunda, yükseköğretim kurumlarının gelişmişlik düzeyi, faaliyet
alanlarının il ve ilçeler arasındaki dağılımı, birim sayıları, öğrenci
sayıları, öğretim elemanı yetiştirme projesindeki kontenjanları gibi kriterler
dikkate alınarak kadro dağılımı yapılmış ve bu dağılım yükseköğretim
kurumlarına bildirilmiştir. Bu dağılıma göre, unvan ve derece konusunda
yükseköğretim kurumlarının bildirdikleri tercihler dikkate alınarak, söz konusu
kadrolara açıktan atama izni verilmiştir.
Sayın Kepenek, bununla
ilgili listemiz de vardır. Eğer arzu ederseniz onu da takdim ederiz.
Yine, Sayın Kepenek'in
sorusu... Bilindiği üzere üniversite araştırma projelerinin giderleri, bütçeyle
tahsis edilen cari ve yatırım ödenekleri ile dönersermaye gelirlerinden ayrılan
paylarla, araştırma projelerinden sağlanan gelirlerle ve diğer bağış ve yardımlarla
karşılanmaktadır. Bütçeyle tahsis edilen ödeneklerden araştırma projelerine
ayrılan tutarlar dışında kalan kalemlerden elde edilen gelirler, 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanununun 58 inci maddesi uyarınca, üniversiteler adına özel
gelir ve özel ödenek kaydedilmektedir.
4833 sayılı 2003 Malî
Yılı Bütçe Kanununun 20 nci maddesinin (a) bendinde, özel gelir ve özel ödenek
kaydedilen miktarları gerektiğinde iptal etmeye Bakanlığım yetkili kılınmıştır.
Bu yetkiye binaen, 2003 yılı içerisinde özel gelir kaydedilerek çeşitli
sebeplerle kullanılmamış bulunan üniversitelerin araştırma projelerine ait 117
milyar liralık tutar iptal edilerek genel bütçeye gelir kaydedilmiştir. Bu
uygulamanın araştırma projelerine zarar vermesi söz konusu değildir. Zira,
Hükümetimizin araştırma ve geliştirme projelerine desteği devam etmektedir.
Nitekim, 2003 yılı
içerisinde desteklenmesine karar verilen araştırma projelerinden 2004 yılına
sarkanlar ile 2004 yılında yürütülenlerin giderleri, 2004 yılı bütçesiyle
tahsis edilen ödenekler ve bu projeler için kaydedilen özel ödeneklerle, bunun
da yetmediği durumlarda ihtiyaç ve imkânlar gözönüne alınarak Bakanlığımız
bütçesinin yedek ödenek tertibinden yapılan aktarmalarla karşılanmıştır.
Burada, tabiî, YÖK'ün de
bilgisini alıyoruz. O projelerin YÖK tarafından da desteklenmesi muhakkak bize
bildirilirse, o projeyi biz nasıl destekliyoruz, ödeneğini veriyoruz...
Hatay Milletvekili Sayın
Züheyir Amber'in sorusuna cevaplarımız şöyledir: 4046 sayılı Özelleştirme
Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 18 inci maddesinin (C ) bendinin
"ihale usulleri" başlıklı (c) alt bendinde "Pazarlık usulü:
İhalelere birden fazla teklif sahibinden kapalı zarf içerisinde teklif almak
şartıyla başlanabilir. Teklif sahipleriyle birden fazla pazarlık görüşmesi
yapılabilir. Pazarlık görüşmeleri teklif sahipleriyle ayrı ayrı yapılır.
Pazarlık görüşmelerinin, ihalenin herhangi bir aşamasında pazarlık
görüşmelerine devam edilen teklif sahipleriyle müştereken yapılmasına
komisyonca karar verilebilir. Komisyonca, pazarlık görüşmeleri sırasında ortaya
çıkabilecek yeni durumlar karşısında, rekabete engel teşkil etmemek, ihale
ilanında veya şartnamede yer alan hususlara aykırı olmamak ve pazarlık
görüşmelerine devam edilen teklif sahiplerine eşit olarak uygulanmak kaydıyla
yeni esaslar belirlenebilir. Komisyonca gerekli görüldüğü takdirde ihale,
pazarlık görüşmesine devam edilen teklif sahiplerinin katılımıyla açık artırma
suretiyle sonuçlandırılabilir. Bu husus ilanda veya şartnamede belirtilir.
Görüşmeler komisyon tarafından bir tutanakla tespit edilir, tutanak komisyon
üyeleri ve teklif sahiplerince imzalanır" şeklinde tarif edilmiştir.
Yasanın bu hükmü
doğrultusunda hazırlanan TÜPRAŞ'ın yüzde 65,76 oranındaki hissesinin satışına
ilişkin ihale, şartnamenin "ihale usulü" başlıklı 7 nci maddesinde
"ihale, kapalı zarfla teklif alınmasını müteakip görüşmeler yapmak
suretiyle, pazarlık usulüyle gerçekleştirilecektir. Tekliflerin komisyon
tarafından değerlendirilmesini müteakip, tüm teklif sahipleri -veya kısa liste
oluşturulması halinde, kısa listeye giren teklif sahipleri- pazarlık
görüşmelerine davet edilecektir. Teklif sahipleriyle birden fazla görüşme
yapılabilir. Pazarlık görüşmeleri teklif sahipleriyle ayrı ayrı yapılır.
Pazarlık görüşmelerinin, ihalenin herhangi bir aşamasında pazarlık
görüşmelerine devam edilen teklif sahipleriyle müştereken yapılmasına
komisyonca karar verilebilir" deniliyor ve bu ihalenin de, usullerine ve
kanuna uygun olarak yapıldığını burada belirtmek isterim.
Yalnız, bununla ilgili
olarak, daha sonra -hepinizin de bildiği gibi- bu, Danıştay tarafından da iptal
edildiği için, ihale çalışmalarına yeniden başlanılmıştır.
Yine, Prof. Dr. Sayın
Yakup Kepenek'in sorusuna cevabımız şöyle:
Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı tarafından yürütülen özelleştirme çalışmaları çerçevesinde açılan
ihalelerde uygulanacak yöntemler, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının
Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunun 18/c maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, TÜPRAŞ
ihalesi, ilan ve şartnamesinde de açıkça belirtildiği üzere, pazarlık usulüyle
yapılmıştır. 13.1.2004 tarihinde ihalenin nihaî tekliflerinin alınarak
sonuçlandırılacağı, teklif sahipleri tarafından da imzalanan tutanakla, ilgili
taraflara bildirilmiş olup, alınan nihaî teklifler sonucu ihale
sonuçlandırılmıştır. Sonuç olarak, yapılan işlem, 4046 sayılı Kanuna, ihale
ilanına ve ihale şartnamesine uygundur.
Sayın Kepenek, tabiî, bu
da geçti, davalar görüldü. Biliyorsunuz, o da idare mahkemesinde iptal edildi,
Danıştay da bunu onayladı ve dolayısıyla, bu ihale iptal edilmiş oldu Danıştay
tarafından ve yeni ihale çalışmalarına tekrar başlanıldı ve bu arada da, aşağı
yukarı yüzde 14,76 hissesi de, yakında,
halka arz yoluyla İMKB'da satıldı ve bununla ilgili olarak da -tahmin
ediyorum- 444 000 000 veya 446 000 000 dolar kasamıza girmiş bulundu ve yüzde
51 hisse kaldı; onun da özelleştirilmesi için gerekli çalışmalara başlanılacak.
Samsun Milletvekilimiz
Sayın Musa Uzunkaya tarafından Başkanlığınıza sözlü olarak cevaplandırılması
için verilen soruya cevabımız da şöyle:
Vergi Barışı Kanunu
kapsamında, mükellefler yaklaşık 6,5 katrilyon liralık 3 500 000 dosya için
başvuruda bulunmuşlardır. Bu kanun çerçevesinde, toplam olarak 4,7 katrilyon
lira tahsil edilmiştir ve bu para da kasamıza girmiştir.
Hatay Milletvekili Sayın
Züheyir Amber tarafından verilen soruya cevabımız:
Çağdaş vergi sistemimize
1950'li yıllarda geçilmiştir. Topladığımız vergilerle ilgili bilgilere, her yıl
Bütçe Kanununda yer vermekteyiz; ancak, burada, kısaca özetlemek gerekirse;
esnafımız, Gelir Vergisi, Katma Değer Vergisi, stopaj, Gelir Vergisi gibi
vergilere muhatap olmaktadır. Vergi kanunlarımızda KOBİ tanımı yoktur; ancak,
Bakanlığım sırasında esnafımızın vergi yükünü hafifletmek amacıyla pek çok
kanun çıkarılmıştır.
Muğla Milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün sorusuna cevabımız:
58 ve 59 uncu hükümetler
döneminde Bakanlığım merkez ve taşra teşkilatlarında 7.3.2005 tarihi itibariyle
daire başkanı, daha üst yönetici, defterdar olarak, genel müdür ve üst
görevlere 11, genel müdür yardımcısı 14, bakanlık müşaviri 9, maliye başkanı 8,
hukuk müşaviri 2, daire başkanı 35, yurtdışı görevlere 20, defterdar yardımcılarından
10, merkez denetim elemanlarından 8 olmak üzere toplam 18 personel defterdar
olarak, 32 defterdar ise rotasyona tabi tutularak, görev yeri değişikliği
suretiyle atama yapılmıştır.
Malatya Milletvekili
Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun sorusu... Ekici tütünleri satış piyasalarının
desteklenmesine dair 196 sayılı Kanun ile 1177 sayılı Tütün ve Tütün Tekeli
Kanununun vermiş olduğu yetkiye istinaden uzun yıllar Tekel AŞ'nin reel
ihtiyaçları ve maliyet unsurları dikkate alınmadan yaprak tütün alımları
maalesef yapılmıştır. Yapılan bu uygulamanın doğal sonucu olarak, Tekel AŞ,
altından kalkamayacağı stok ve stok maliyetleriyle karşı karşıya kalmıştır.
Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Yeniden
Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün Mamullerinin Üretiminde, İç ve Dış Alım ve
Satımına, 4046 Sayılı Kanunda ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede
Değişiklik Yapılmasına Dair 4733 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesiyle beraber,
sözleşmeli üretimi esas alan yeni bir uygulamaya başlanmıştır.
Yani, değerli arkadaşlar,
öyle zamanlar geçirdi ki bu Türkiye, sırf popülizm uğruna, devlet ne
kaybedermiş, bütçeye ne kadar yük yüklenirmiş, bunlar hiçbir zaman
düşünülmemiş. Bütçeye yüklenen bu yükler yetmiş milyon insandan alınan
vergilerle ödeniyor. Yani, öyle politikalar takip edilmiş ki, bu yetmiş milyon
insandan alınan vergiler nasıl harcanacak, hiç, katiyen düşünülmemiş. Bu tütün
alımları buna örnek. Öyle zamanlar olmuş ki "damda ekseniz bile
alacağız" denilmiş. Damda tütün ekilse alınır mı yani, o iş olur mu?!
Sonra, bu para nereden ödeniyor?! Nereden, bu paralar kimden, kimin cebinden
ödeniyor?! O sözleri veren politikacıların cebinden ödenmiyor, bu milletin
cebinden ödeniyor. Buna dikkat ettiğiniz zaman sağda solda birtakım siyaset bezirgânları
kalkıp laf ediyorlar. Halkın cebinden çıkan paraya sahip çıkacağız. Malî
disiplin bu. Biz bunu yapıyoruz. (AK Parti sıralarından alkışlar)
HALUK KOÇ (Samsun)- Başka
cebe de girmeyecek ama, Sayın Bakan!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla)- Halkın hizmetine sunmak lazım onları. Yoksa...
HALUK KOÇ (Samsun)- Bu
tamam... Başka cebe girmeyecek!
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla)- Haa, başka cebe girmek için de uğraşmayacaksınız.
HALUK KOÇ (Samsun)-
Tabiî, biz değil yani...
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla)- Yani, belli kimseler yattığı yerden milyarlarca para alsın
diye onların yanında olmayacaksınız. Değil mi?.. Olmaz.
HALUK KOÇ (Samsun)- Mısır
da ithal edilmeyecek!..
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Mısır, ihtiyaç varsa ithal edilir, yoksa ithal edilmez;
bunları öğrenelim yani. (Gülüşmeler)
Söz konusu kanun,
destekleme alımlarını kaldırarak -bu sözleşmeli kanunla- ihtiyaç dışı tütün
üretiminin önüne geçmiştir.
Malatya bölgesinde Tekel
AŞ tarafından satın alınan tütünler, uzun yıllardan beri, gerek sigara
fabrikalarının harmanlarında kullanılmaması gerekse yurtdışına ihraç
edilememesi nedeniyle atıl stoklar oluşturulmuştur.
Tekel, 4733 sayılı
Yasanın vermiş olduğu yetki ve sorumluluk paralelinde, fabrikalarının reel ihtiyacına
göre üretimini planlamak zorunda kalmıştır. Bu çerçevede, söz konusu bölgede
ihtiyaç duyulmayan bir tütünün üretimini devam ettirmek kaynakların israfına
neden olacağından, ekonomik değildir.
Malatya bölgesi tütünleri
sigara fabrikalarında kullanılmamaktadır. Halen, stoklarda, 1993-2002 ürün
yıllarını kapsayan, 1 000 000 kilogram işlenmiş, 11 720 000 kilogram da
işlenmemiş olmak üzere, toplam 12 720 000 kilogram ihtiyaç fazlası tütün
mevcuttur. Bu miktara, 2003 ürün yılında satın alınacak, yaklaşık 700 000
kilogram tütün dahil değildir.
Tekel AŞ'nin 2004 ürün
yılında, yurt genelinde bazı alım noktalarında tütün üretim ve alım-satım
sözleşmesi imzalanmasının nedenlerini, söz konusu alım noktalarında üretilen
tütünlerin sigara fabrikalarında kullanılmaması, söz konusu tütünlerin, yapılan
tüm tanıtım girişimlerine rağmen yurtdışı talebinin sağlanamaması, bu
menşelerle ilgili yüksek miktarda stok bulunması, üretilen tütün miktarının o
menşe için teşkilat bulundurmayı gerektirecek yekûn teşkil etmemesi, ekici
taleplerinin yok denecek düzeyde asgarîye inmiş olması şeklinde özetlemek
mümkündür. Uygulama, yurt genelinde yapılmaktadır.
Tekel AŞ Ege Bölgesinde
Çine, Germencik, Nazilli, Söke gibi, Turgutlu da olmak üzere, 14 alım
noktasında, Karadeniz Bölgesinde 3 alım noktasında, Marmara Bölgesinde 6 alım
noktasında, doğu bölgesinde 7 alım noktasında 2004 ürünü için tütün üretim ve
alım-satım sözleşmesi imzalamaktan vazgeçmiş ve bunu üreticilere bildirmiştir.
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı tarafından uygulanan tütün üretiminden vazgeçip, alternatif ürün
yetiştiren üreticilerin desteklenmesine dair karar kapsamında, Malatya bölgesi
tütün üreticilerinin farklı ürünlere yönlendirilme ve ekonomik olarak
desteklenmesi imkânları mevcuttur. 4733 sayılı Yasayla Türkiye genelinde tütün
üretimine serbestlik getirilmiştir. Bu çerçevede, söz konusu alım noktalarında
tütün üreticilerinin üretim yapmalarına mâni bir durum söz konusu değildir.
Ancak, Tekel AŞ, ihtiyaç duymaması nedeniyle, 2004 ürün yılı için sözleşme
yapmayacaktır. Tekel AŞ, 3 tütün alım merkezini yeniden açmayı şu an için
düşünmemektedir.
Bilecik Milletvekili
Yaşar Tüzün'ün sorusuna cevabımız:
20.2.2004 tarihli Resmî
Gazetede yayımlanan 7898 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki esasları ve 1992
yılından sonra özelleştirilen kuruluşlarda çalışırken işini kaybedenlerin,
diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici personel statüsünde işe
yerleştirilmelerine karar verilmiştir.
HALUK KOÇ (Samsun) - Bir
altı ay dolayısıyla mağdur olanlar var Sayın Bakan; söz vermiştiniz?..
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Söz vermedim.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Verdiniz efendim; Plan-Bütçe'de Sayın Sait Açba'nın odasında söz vermiştiniz,
sonra, komisyona girdiniz, unuttunuz...
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Yok... Yok...
HALUK KOÇ (Samsun) - Bir
cumartesi günü, olağanüstü toplantı...
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Şimdi, herkes geliyor Maliye Bakanına "söz
verdin" diyor; o da ayrı bir mesele. Sade zatıâliniz değil Sayın
Milletvekilim. Böyle, geliyorlar; Maliye Bakanı, tabiî, para bakanı olduğu
için; ben de yahu ne zaman söz verdim, nasıl verdim... Şimdi, ben bir defa,
kendi kendime, söz vermemeye söz verdim. (AK Parti sıralarından alkışlar) O
bakımdan... Yani, sonra, Maliye Bakanının parası varsa verir, yoksa vermez. Onu
da bilin. "Söz verdiniz de.." Yok... O arkadaşlar, ilgili arkadaşlara
da sorarsınız. Çeşitli defalar buraya geldiler. Ben katiyen sizlere söz
vermiyorum diye onlara çeşitli defalar söyledim.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Komisyon toplantısı öncesi Sayın Sait Açba'nın odasında verdiniz sözü de
efendim, onun için.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Efendim, önce Genel Kurulda bulunan milletvekillerimize cevap
verseniz de, olmayanlara bilahara cevap verseniz daha iyi olmaz mı?
Cevaplandırılması gereken daha 40 tane soru önergesi var.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Aşağı yukarı olanlarla olmayanları ben burada ayırt
ediyorum. Olanlara çok daha geniş cevap vermeye çalışıyorum, Sayın
Mevlütoğlu'na olduğu gibi, Mevlüt Beye olduğu gibi.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Mevlütoğlu değil, Aslanoğlu.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Deamla) - Evet, Mevlüt Beye...
Mevlüt Arslan Beye...
Muğla Milletvekili Sayın
Dr. Ali Arslan...
ALİ ARSLAN (Muğla) -
Buradayım efendim.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ali Beyle zaten yakında beraberdik.
Bilindiği üzere, 2.2.1981
tarih ve 2380 sayılı Kanun ile 10.7.2004 tarih ve 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanunu ve bu kanunla mülga 3030 sayılı Kanun hükümlerine göre
belediyelere, il özel idarelerine ve büyükşehir belediyelerine, genel bütçe
vergi gelirleri üzerinden, söz konusu kanunlarda belirtilen nispetler ve
gerekçeler dahilinde pay verilmektedir. Mahallî idareler hizmetlerinin önemli
bir kısmını bu paylarla finanse etmektedirler. Bu payların ödenmesinde, nüfus
ve gelişmişlik düzeyi gibi, ilgili kanunlarında belirtilen ölçütler esas
alınmaktadır. Buna ilaveten, belediyelerin malî imkânlarının kısıtlı olduğu
dikkate alınarak, her yıl Bakanlığımız bütçesine, belediyelere aktarılmak üzere
"belediyelere yardım" adı altında ödenek konulmaktadır. Bu amaçla
2004 Malî Yılı Bütçe Kanununa 55 trilyon liralık, 2005 Malî Yılı Bütçe Kanununa
ise 52 000 000 YTL'lik bir ödenek konulmuş ve bu kanunlarda, Bakanlığımız
bütçesinde yer alan bu ödeneği belediyelere yardım olarak kullandırmaya bizzat
Maliye Bakanı yetkili kılınmıştır.
Hükümetimiz, bu ödenekten
belediyelere yardım yaparken siyasî parti ayırımı gözetmemektedir.
Belediyelere, genel olarak, aslî fonksiyonlarını sürdürebilmeleri ve temel
ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için nüfusları oranında yardım yapılmakla
birlikte, istisnaen, bu yardım miktarı, belediyelerin gelişmişlik durumları,
kültür ve turizm faaliyetleri, maruz kaldıkları doğal afetler gibi nedenlere
bağlı olarak da değişebilmektedir.
Kültür ve Turizm Bakanlığının,
belediyelere aktarılmak üzere kendi bütçesinde herhangi bir ödeneği
bulunmamaktadır.
Saygıyla arz edilir.
ALİ ARSLAN (Muğla) -
Teşekkür ederim Sayın Bakan.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Ayırım yapmıyorsunuz...
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ayırım yapmıyoruz.
Belediyelere ayırım
olmaz, belediyenin partisi olmaz arkadaşlar.
ALİ ARSLAN (Muğla) -
Sayın Bakan, yapıyoruz demiş ama... Sayın Erkan Mumcu...
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Belediye, hizmet yeridir. Dolayısıyla, o konuda bilhassa
Sayın Başbakanımız fevkalade hassas bir şekilde davranmaktadır ve yaptığımız
yardımları da bizzat kendisi görmektedir. Yani, siyasî bir mülahazayla bir şeye
asla izin vermez.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Bir de sizin yaptığınız
yardım var, Maliye Bakanlığı olarak senede iki defa yardım yapıyorsunuz ya...
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - İşte, ben onu, neyse... Belediye başkanının siyaseti
olmaz, partisi olmaz.
AHMET IŞIK (Konya) -
Nüfus kıstası var değil mi, Sayın Bakanım?
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Evet, nüfus kıstası var, en önemli kıstas nüfus kıstası.
Adıyaman Milletvekili
Şevket Gürsoy'un sorusuna cevabımız:
Devletin ekonomik
faaliyetlerinden elini çekme anlayışının gereği olarak ve ekonomiye olan
katkısını daha da artırmak amacıyla 4971 sayılı Bazı Kanunlarda ve Millî
Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla Millî Piyango İdaresi Genel
Müdürlüğü özelleştirme kapsamına alınmıştır.
Yine, Balıkesir
Milletvekili Sedat Pekel Beyin sorusuna cevap:
Balıkesir İli Erdek
İlçesi Tatlısu Köyü Kalınburun Mevkiinde bulunan ve köy gelişim alanı olarak
köy tüzelkişiliğince tahsisi istenilen devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 3
875 metrekare yüzölçümlü taşınmaz üzerinde tersane inşa edilmek üzere, konuyla
ilgili mevzuata uygun olarak, Denizcilik Müsteşarlığının uygun görüşü ve talebi
üzerine, Bakanlığımca, Alper Ergün isimli şahsa 1 yıl süreyle kiraya
verilmiştir.
Niğde Milletvekili Sayın
Orhan Eraslan'ın sorusuna cevabımız:
Bilindiği gibi, Katma
Değer Vergisi, günümüz harcama vergilerinin en gelişmiş türü olarak ülkemizde
uygulanmaktadır. Burada, lokantaların durumunu soruyordu; lokantaların bazı
hammaddeleri yüzde 1'le alınmasına rağmen, yüzde 18 KDV'ye tabi; aradaki yüzde
17 gibi fazla bir bedeli kendileri ödüyor; bununla ilgili bir şey düşünüyor
musunuz diye... KDV'yle ilgili olarak her zaman bir çalışmamız söz konusudur.
Şimdiye kadar KDV'de birtakım indirimler yaptık. Bunlarla da ilgili
çalışmalarımız devam ediyor.
Denizli Milletvekili
Sayın Ümmet Kandoğan'ın sorusu... 2002 yılı yatırım programının daha rasyonel
bir yapıya kavuşturulmasını teminen, 2001 yılı yatırım programında yer aldığı
halde, yapılabilirliğini veya önceliğini yitirmiş bazı projeler, 2001 yılı
program kararnamesinin 7/A maddesine göre, Yüksek Planlama Kurulunun 11.12.2001
tarihli ve 126 sayılı kararı ve Bakanlar Kurulunun 3458 sayılı kararıyla
yatırım programından çıkarılmıştır.
Bursa Milletvekili Sayın
Küçükaşık tarafından Bakanlığımıza verilen ve tarafımdan sözlü olarak
cevaplandırılması istenen soruya...
MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa)
- Geniş olsun; buradayım...
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - O zaman, geniş geniş anlatayım; aşağıda açıklıyoruz.
Bursa İli Karacabey
İlçesi Subaşı, Canbaz ve Seyran Köylerinde bulunan Hazineye ait 13 adet
taşınmazın organize sanayi bölgesi olarak ayrılması nedeniyle, bu amaçla
kullanılmak üzere, Bursa Karacabey Organize Sanayi Bölgesine satışı
yapılmıştır.
4562 sayılı Organize
Sanayi Bölgeleri Kanununun 4916 sayılı Kanunla değişik 4 üncü maddesinin
yedinci fıkrasına göre, Hazine taşınmazlarının 493 sayılı Harçlar Kanununun 63
üncü maddesine göre, talebin yapıldığı yıl için belirlenen harca esas değeri
üzerinden satışı yapılmaktadır.
MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa)
- Ama, kıymet takdiri yapılmadı.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bu nedenle, söz konusu 13 parçada toplam 3 696 -dönüm
diyelim- taşınmazın 2004 yılı için belirlenen 13 316 Türk Lirası harca esas
değeri üzerinden toplam 49 219 211 337 TL bedelle satışı yapılmıştır.
4562 sayılı Organize
Sanayi Bölgeleri Kanunuyla, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca organize sanayi
bölgesi kurulması kararlaştırılmış yerlerdeki Hazineye ait taşınmazların, bu
kanun hükümlerine göre kurulmuş organize sanayi bölgelerine satışına imkân
getirilmiştir.
Anılan kanun
çerçevesinde, 13 parça taşınmazın 1/25 000 ölçekli planda organize sanayi
bölgesi olarak ayrılması nedeniyle, Sanayi Bakanlığınca kuruluş protokolü
onaylanmış ve yetki belgesi verilmiş bulunan Bursa Karacabey Organize Sanayi
Bölgesine satışı uygun görülmüş olup, satış işleminin iptal edilmesini
gerektiren herhangi bir durum söz konusu değildir.
Bilgilerinize arz olunur.
MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa)
- Karacabey'de değil, Bursa'da, Karacabey'le alakalı değil. 75 inci Yıl KOBİ
Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi,
KOTİYAK... Bursa Karacabey değil, size yanlış bilgi vermişler. Bursa
Karacabey'de öyle bir OSB yok. Bursa'daki sadece birkaç tane kooperatife
verildi, bir kooperatife verildi. Karacabey'le hiç alakası yok. Kıymet takdiri
de yapılmadı.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Bu kuruluşa Sanayi Bakanlığınca yetki belgesi veriliyor;
bu yetki belgesi de onaylanıyor Bakanlık tarafından.
MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa)
- Sizin dönümünü 13 000 000'a sattığınız yeri daha şimdiden 4 milyara
satıyorlar.
BAŞKAN - Sayın Küçükaşık,
sıranız gelecek; lütfen...
MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa)
- Bir şirket var; dönümü 4 milyara satıyor!
BAŞKAN - Lütfen, sıranız
geldiği zaman açıklarsınız.
Buyurun Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Antalya Milletvekili Sayın Feridun Baloğlu'nun sorusuna
cevabımız şöyle:
Kadir Alim'in, olaydan
bir hafta önce serasının üzerinden geçen enerji hattının kaldırılması için
TEDAŞ'a başvurduğu doğrudur. Serik İlçesinde, enerji hatlarının tesisindeki
teknik hatalardan dolayı üç beş kişi hafif şekilde yaralanmıştır. Kadir Alim'in
enerji nakil hattına dokunarak ağır şekilde yaralandığı; Serik İlçesi
Abdurrahmanlar Kasabası Şatırlı-Akmezar Mevkiinde yapılan incelemeye göre,
Kadir Alim'in serasının üzerinden geçen ve kazaya sebep olan enerji nakil
hattı, Şatırlı Köyü Muhtarlığının içmesuyu trafosuna ait, bakım-onarımı
muhtarlıkça yapılan özel hat olup, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından
1989 yılında yapıldığı; seranın, anılan hattan sonra 1995 yılında inşa
edildiği; Kepez Elektrik abonesi adı geçen kişinin, Kepez Elektrik'in devlete
geçişinden sonra TEDAŞ'a herhangi bir abonelik başvurusunun olmadığı; TEDAŞ'ça,
özel hat olduğu için, bu hat üzerinde hiçbir işlem yapılmadığı anlaşılmıştır.
Antalya Milletvekili
Sayın Feridun Baloğlu'nun Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler'e
tevcih ettiği ve ilgisi nedeniyle Bakanlığımıza gelen soru önergesine
cevabımız:
Antalya İli Kaş İlçesi
Kalkan-İslamlar Köyü İncebel Mevkiinde ikamet eden vatandaşların kaliteli
elektrik kullanmadığına ilişkin şikâyetler, TEDAŞ müessese müdürlüğü
elemanlarınca önceden yerinde incelenmiştir. Yerinde yapılan incelemede, adı
geçen mahalleye yeni bir trafo postası tesis edilmesi gerektiği tespit edilmiş
ve yeni trafo konularak sisteme elektrik enerjisi verilmiştir.
Muğla Milletvekili Sayın
Fahrettin Üstün'ün sorusuna cevabımız:
Bilindiği gibi, Amerika
Birleşik Devletleri Başkanı Sayın George Bush, ilgili diğer devlet ve hükümet
başkanlarıyla birlikte, NATO Zirvesi kapsamında, 26-29 Haziran 2004
tarihlerinde ülkemize gelmiş; diğer devlet ve hükümet başkanlarından ayrı
olarak, 26-27 Haziran 2004 tarihinde Ankara'yı da ziyaret etmiştir. Sayın
Bush'un İstanbul ziyareti tamamen NATO Zirvesine katılımdan ibaret olup,
kendisine, diğer devlet ve hükümet başkanlarından ayrıcalıklı herhangi bir
muamele ve masraf yapılmamıştır.
Iğdır Milletvekili Sayın
Prof. Dr. Dursun Akdemir'in sorusu... 58 ve 59 uncu cumhuriyet hükümetleri döneminde,
Devlet Memurluğu Sınavı (DMS) sonucu 6 kişi, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)
sonucu 1 734 kişinin Bakanlığıma açıktan ataması yapılmıştır. Bakanlığımı
tercih ettiği halde, daha az puanla göreve başlatılan personel bulunmamaktadır.
Bilecik Milletvekili
Sayın Yaşar Tüzün'ün sorusu... Yine, lojmanlarla ilgili olarak soru. Daha önce
de belirttiğim gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisi lojmanlarının bulunduğu
alanın, yapılan imar planı tadilatıyla, Türkiye Ticaret Merkezi alanı olarak
ayrılmak suretiyle satışı planlanmıştır. Bugüne kadar -biraz önce söylediğim
gibi- blokların satışı yapılmış, otel yeri satışı yapılmış, dükkân yeri satışı
yapılmış ve villa satışlarından belli bir kısmının satışı gerçekleşmiştir.
Balıkesir Milletvekili
Sayın Sedat Pekel tarafından sözlü olarak cevaplandırmam kaydıyla verilen
soruya cevap:
"Değerli taşlardan
Katma Değer Vergisi alınmamasına karşın, yurttaşlarımızın temel ihtiyaç
maddelerinden Katma Değer Vergisi alınmasını" şeklinde bir soru.
Biliyorsunuz, kıymetli taşlarda
iki türlü vergi var; bir, yüzde 18 Katma Değer Vergisi var, bir de yüzde 6,7
Özel Tüketim Vergisi var.
Bu değerli taşlar
ülkemizde işleniyor; büyük çapta dışarıdan ithal ediliyor, ülkemizde işleniyor
ve bunların büyük bir kısmı da dışarıya ihraç ediliyor.
Bu sektörün
geliştirilmesi maksadıyla, zaten, altın, Katma Değer Vergisine tabi değil.
Ayrıca, o değerli taşların Katma Değer Vergilerini de kaldırmak suretiyle,
bunun ihracatının çok büyük miktarda ve dünya kuyumculuk ve kıymetli taş
sektöründe Türkiye'nin önemli bir yer alması hedeflenmiştir. Bunlardan yalnız
6,7 oranındaki ÖTV alınmaya devam etmektedir; fakat, bu yaptığımız işlemler
neticesinde, verdiğimiz bu teşvik neticesinde, kuyumculuk ve kıymetli taşlar
sektörü çok büyük bir atılım yapmıştır. Şu anda, dünyada, İtalya'dan sonra
ikinci büyük ülke olarak ismimiz, Türkiye'nin ismi geçmektedir ve Türkiye, bu
konuda, her geçen gün dev adımlarla ihracatına yeni ihracatlar katmaktadır.
Bunu, yurt dışında da görmeye devam ediyoruz ve bundan dolayı da, bu
sektörümüz, bizim için, Türkiye için çok çok önemli bir sektördür. Katma Değer
Vergisinde kendilerine tanıdığımız teşvik, Türkiye'ye 100 milyonlarla, hatta
milyarlarla dolar döviz getirmektedir.
İzmir Milletvekili Sayın
Vezir Akdemir'in sorusu...
Bilindiği üzere, genel
olarak kamu personeli ücret artışları, devletin malî imkânları, memleketin
ekonomik gelişmesi, genel geçim şartları ile yıllık enflasyon oranları
gözönünde bulundurulmak suretiyle tespit edilmektedir. Buna rağmen, geldiğimiz
zamandan itibaren, kamu personeli hiçbir zaman enflasyona ezdirilmemiş, aksine
maaşlarında reel olarak birtakım artışlar dahi sağlanmıştır. Bunları çeşitli
defalar arz ettik. Bu, zaten bütçelerimizde de bütün kamuya yansıtılmıştır.
Yine, 2004 yılında ve 2005 yılında yaptığımız -daha önceki cevaplarımda
belirttiğim gibi- zamlarla yine kamu personeline gereken önem verilmiştir ve
verilmeye devam edilecektir.
Yine, Sayın Vezir
Akdemir, vergi gelirlerinin yüzde 69'unun dolaylı vergilerden oluştuğundan
bahisle, nihaî tüketicileri etkileyen bu eşitsizliği... Değerli taşlara Katma
Değer Vergisi uygulanmazken, temel gıdalara yüzde 8 oranında Katma Değer
Vergisi uygulaması hususundaki eşitsizliğin giderilmesi konusunda
Bakanlığımızın çalışma yapıp yapmadığını soruyor.
Kıymetli taşlarla ilgili
bilgileri verdim. Türkiye'de sürekli olarak, bir taraftan, toplam vergi
gelirinin artırılması sağlanırken, aynı zamanda vergilerin kalitesinin de
iyileştirilmesine çalışılmaktadır. Bilhassa, burada kayıtdışı vergiyle ilgili
olarak Bakanlığımız önemli çalışmalar yapmaktadır.
Muğla Milletvekili
Fahrettin Üstün'ün sorusunun cevabı şöyledir: Yatağan Termik Santralı Bacagazı
Arıtma Tesisi yüklenicisi olan LURGI ve Güriş Konsorsiyumu, 1.11.2004 tarihi
itibariyle gerekli girişimleri başlatmıştır. Söz konusu tesiste kullanılan
malzemelerle ilgili radyoaktif ölçümleri Türkiye Atom Enerjisi tarafından
yapılmış olup, en son 2001 yılında kontrol edilmiştir. Ayrıca, Yatağan Termik
Santralı İşletme Müdürlüğünde mevcut olan radyometreyle aylık radyoaktif
ölçümleri yapılmaktadır.
Antalya Milletvekili
Feridun Baloğlu'nun sorusu... Antalya İline bağlı Finike ve Kale İlçeleri
arasında karayolu genişletmesi çalışmaları nedeniyle, yol yapımını üstlenen
yüklenici firmanın dinamitli çalışmasından, Kale İlçesi merkezini besleyen
Finike trafo merkezi, Kaş sağ sol enerji nakil hattında arızalar meydana
gelmiştir, kısa süreli enerji kesintisi yaşanmıştır. Yol yapımında dinamitli
çalışma nedeniyle meydana gelen ve olabilecek elektrik kesintisini önlemek
için, Kaş trafo merkezinden Kale içi geçici olarak enerjilendirilmiştir;
belirtildiği gibi 15 günlük elektrik kesintisi olmamıştır.
Adıyaman Milletvekili
Sayın Şevket Gürsoy'un sorusuna cevabımız: Kamu Kurum ve Kuruluşlarının
Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde, kamu iktisadî teşebbüsleri ve bağlı
ortaklıkları ile müesseseler, işletmeler ve kuruluşlarda üretilen mal ve hizmet
bedellerinden, işletmecilik gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç,
herhangi bir kişi ve kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanamaz hükmü
yer almaktadır. TEDAŞ'ın, enerji alan herhangi bir abone grubuna, ücretsiz veya
indirimli tarife uygulanması için çalışması bulunmamaktadır.
Hatay Milletvekili Sayın
Züheyir Amber'in sorusuna cevabımız: Mahallî idarelerin kadrolarının ihdası 190
sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci
maddesine göre yapılmaktadır.
Adıyaman Milletvekili
Şevket Gürsoy'un sorusuna cevap: Bu önergede yer alan hususlar Bakanlığımın
ilgi alanına girmediğinden, cevaplandırılmak üzere Sayın Ali Babacan'a bağlı
bulunan Hazine Müsteşarlığına gönderilmiştir. Tahmin ediyorum, Sayın Ali
Babacan, benden önce yapmış olduğu konuşmada bu cevabı vermiştir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Ankara Milletvekili Sayın İsmet Çanakçı tarafından sorulan
soruya cevabımız: Ankara İli Keçiören İlçesi Etlik Mahallesinde bulunan ve imar
planında park ve spor alanı olarak ayrılan 12 258 metrekare yüzölçümlü
taşınmaz, beş yıl süreyle, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 51/G maddesi
uyarınca Gerim Sportif ve Kültürel Eğlence Tesisleri AŞ'ye kiraya verilmiş
olup, 22.7.2004 tarihinde sözleşme süresi sona ermiştir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Ankara Milletvekili Sayın İsmet Çanakcı'nın sorusuna
cevabımız: Ankara İli Keçiören İlçesi Etlik Mahallesinde bulunan 20 208
metrekare yüzölçümlü taşınmaz, imar planında Karayolları 47 nci Şube Şefliği
olarak ayrılmış olup, 5138/20208Keçiören Belediyesine hissesi, 6805/20208 hissesi
Karayolları Genel Müdürlüğüne ve 8 268/20208 hissesi de Hazineye aittir.
Balıkesir Milletvekili
Sayın Sedat Pekel'in "2004 yılı Ekim ayında dünya petrol fiyatları, 1980
yılından sonra rekor fiyatlarda artış göstermiş; ancak, kasım ayında fiyatlarda
düşüş yaşanmıştır. Yine aynı dönemde, dolar kurunda sert düşüşler yaşanmıştır.
Buna göre,
1- 1 Ocak 2004 ve 30
Kasım 2004 tarihleri arasında akaryakıt ürünleri fiyatlarında değişik oranlarda
ve Otomatik Fiyat Sistemi (OFS) kapsamında kaç kez zam yapılmıştır?
2- Bu zamlardan kaçı Özel
Tüketim Vergisine yapılan düzenlemelerle, kaçı dünya petrol piyasalarındaki
hampetrol ve hampetrol ürünlerinin artışıyla ilgilidir" şeklindeki
sorusuna da şöyle cevap verelim: Akaryakıt ürünlerinin fiyatlandırılmasında otomatik
fiyatlandırma sistemi uygulanmaktadır. Bu sistemde, akaryakıt ürünlerinin alım
satım fiyatlandırmaları, Bakanlar Kurulu kararı kapsamında Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlığınca belirlenen tabanfiyat esasına göre tespit edilmektedir.
Tavanfiyatının belirlenmesinde en önemli iki unsur; uluslararası petrol
fiyatları ve döviz kurudur. Tavanfiyatı, uluslararası petrol fiyatları ve döviz
kurunda meydana gelen değişikliklere bağlı değişmektedir. Zaten, bu da tamamen
kaldırıldı; şimdi, serbest piyasaya geçildi; ona göre, serbest piyasa bunu
belirliyor.
Mersin Milletvekili Sayın
Hüseyin Güler'in sorusuna cevabımız: Devlet memuru ve bunların emeklilerinin
özel sağlık kurumu ve kuruluşlarında tedavi imkânı sağlanmasına yönelik
uygulama 2003 tarihinde başlamış; bilahara, 23.9.2003 tarihinde özel sağlık
kurum ve kuruluşlarını temsil eden derneklerle yapılan protokol çerçevesinde,
paket fiyatlar uygulamaya konulmuştur.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Iğdır Milletvekili Prof. Dr. Sayın Dursun Akdemir'in sorusuna
cevabımız: Bilindiği üzere, bütçe kanunlarında cari giderler için malî
yılbaşında iller itibariyle ödenek tahsisi yapılmamaktadır. Bununla birlikte,
illerin yıl içinde doğan ödenek ihtiyaçları, talepler halinde Bakanlığımızca
değerlendirilmek suretiyle karşılanmaktadır. Bu doğrultuda, Iğdır İline, 2004
malî yılı Bakanlığımız bütçesinin çeşitli tertiplerinden 1 754 189 600 000 lira
ödenek gönderilmiştir.
Malatya Milletvekilimiz
Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun sorusuna cevabımız: 4046 sayılı Özelleştirme
Kanunu, 27 Kasım 1994 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş; bu
yasayla, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kurulmuştur. Özelleştirme İdaresi
Başkanlığının oluşturulmasından bugüne kadar gerçekleştirilen özelleştirme
uygulamalarından elde edilen gelirler aşağıda sunulmuştur.
Toplamını söyleyeyim;
isterseniz, bunu size de verebilirim Mevlüt Bey.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Lütfedersiniz.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Toplam,
8 146 000 136 180 TL,
idare harcamaları 41 199 728, ilan ve reklam giderleri 23 394 618; toplam 78
625 767. Tabiî, bunu 78 trilyon olarak görmek lazım.
Yüzde 50'nin üzerinde
kamu payı hisse senedi satışı yoluyla özelleştirilen şirketler ile varlık
satışı yoluyla özelleştirilen işletme ve iştiraklerin özelleştirme sonrası
faaliyet durumlarını gösteren tablo ekte sunulmuştur. Özelleştirilen şirket ve
işletmeler ile 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde başka kamu kurumuna
devredilen, kapatılan veya tasfiye edilen şirket işletmelerde bu işlemlerin yapıldığı
personel hareketleri... Bunları size yazılı olarak ben sunayım hepsini veyahut
da buradan vereyim; çünkü, burada uzun tablolar var; onları size takdim edeyim.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Lütfedersiniz...
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Yine, Mevlüt Beyin bir sorusu... Genel aydınlatmada
tüketilen enerji bedellerinin belediye ve il özel idarelerine tahakkuk
ettirilmesi 4736 sayılı Kanun gereğince çıkarılan ve 24763 sayılı Resmî
Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla uygulamaya konulmuştur, 2002
yılında.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - 56 ncı hükümet döneminde...
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - 8.1.2002 tarih...
Yine, ilgili kuruluşlar
2002'ye 4100 sayılı Bakanlar Kurulu kararının uygulanmasının durdurulması amacıyla
mahkemeye başvurmuş; ancak, Danıştay İdarî Davalar Genel Kurulunca yürütmenin
durdurulması talebinin reddine ve Başbakanlığın itirazının kabulüne karar
verilmiştir. Bunun üzerine, genel aydınlatmada tüketilen enerji tutarlarıyla
ilgili kanun gereği, belediye sınırları içerisinde genel aydınlatmada tüketilen
enerjinin tutarı için ilgili belediyelere, belediye sınırları dışında ise sayaç
takılmak suretiyle ölçüm yapılarak ilgili özel idarelerine fatura tahakkuk
ettirilmeye başlanmıştır. Yalnız, bununla ilgili olarak,Hükümetimizin bir
çalışması söz konusudur; bu çalışma devam etmektedir.
Sayın Ümmet Kandoğan'ın
sorusuna cevabımız: Bakanlığıma, Başbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu kurum
ve kuruluşlarından asaleten 692 personel atanmış olup, bunlardan üst kadrolara
atanan personel bulunmamaktadır.
Evet, Balıkesir
Milletvekili Sayın Ali Kemal Deveciler'in...
ALİ KEMAL DEVECİLER
(Balıkesir) - Son olduğu için açıklamalı ve net cevap bekliyorum.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Evet, şimdi, soru, Balıkesir İli Burhaniye İlçesinde 4046
sayılı Kanun kapsamında programa alınarak Özelleştirme İdaresine devri yapılan
ve ihaleye çıkılan... Haa, burada özelleştirme de yok denmiştir. Bu
gayrimenkul, Millî Emlak tarafından çeşitli defalar ihaleye çıkarılmıştır ve
satılamamıştır. Şimdi, üniversite bizden talep etmektedir. Bu konuya
Bakanlığımız tarafından sıcak bakılıyor. Bununla ilgili olarak ilgili işlem
yakında bitirilecektir.
Peki, teşekkür ederim.
ALİ KEMAL DEVECİLER
(Balıkesir) - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; beni sabırla
dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum. İlgili arkadaşlarıma da bundan sonra
bu kadar soru sormamalarını da derseniz, sizleri bu kadar sıkı şeye sokmayız. (Gülüşmeler)
ALİ ARSLAN (Muğla) -
Vazgeçtik...
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (Devamla) - Ama, tabiî, Türkiye Büyük Millet Meclisi milletin
iradesinin teşekkül ettiği bir yerdir, Yüce Meclistir. Buranın çatısı altında
bulunan milletvekilleri her türlü soruyu bizlere soracaklardır; bu, demokratik
haklarıdır. Biz de karşılarına gelip, karşınıza gelip, bunlara açık açık cevap
vermek mecburiyetindeyiz, şimdi olduğu gibi.
Peki, hepinize çok
teşekkür ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
OSMAN ÖZCAN (Antalya) -
Biz teşekkür ederiz Sayın Bakan.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz
Sayın Bakan.
Sayın milletvekilleri,
sorular Sayın Maliye Bakanı tarafından cevaplandırılmıştır.
Şimdi, Başkanlığa kısa
bir açıklama talebinde bulunan değerli milletvekillerimiz var; sırayla, ben
-Sayın Bakanım, izin verirseniz- kendilerine, kısa, zaten yerinden söz
vereceğim.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (İstanbul) - Estağfurullah.
BAŞKAN - Sayın Kepenek,
sorunuzu soracak mısınız, istiyor musunuz ya da bir açıklama tabiî, sorudan ziyade
bu.
YAKUP KEPENEK (Ankara) -
Evet Sayın Başkan.
BAŞKAN - Peki,
mikrofonunuzu açıyorum; buyurun.
Kısa rica ediyorum.
YAKUP KEPENEK (Ankara) -
Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu geç saatte,
arkadaşlarımızın sabrını tüketmek istemem. Ben, Sayın Bakanımıza, gösterdiği
duyarlılık için ve açıklamaları için içtenlikle teşekkür ediyorum. Doğru dürüst
bir hesap verme, denetleme süreci yaşamakta olduğumuzun mutluluğunu taşıyorum
ve teşekkür ediyorum.
Burada iki konuya
değinmeme izin veriniz. Bunlardan bir tanesi, hükümetinizin üniversitelere
verdiği kadrolar yetersiz kalıyor. Sayısını verdiğiniz bu 3 200 kadronun içinde
araştırma görevlilerinden başka sekreterler, teknik elemanlar ve uzmanlar da
var. Oysa, bir önceki hükümet zamanında, yılda, yalnızca araştırma görevlisi
olarak 4 250 kişilik kadro tahsis ediliyordu. Dolayısıyla, burada bir azalma
var ve üniversiteler araştırma görevlisi yetersizliğinden çok yakınıyorlar.
Dilerim, bu yılın uygulamasında bu eksiklik giderilir. Bu arada, Malatya İnönü
ve Eskişehir Osmangazi Üniversitelerinin kadro yasalarının henüz çıkmamış
olduğunu da, bu konuda tekliflerimizin olduğunu da belirteyim Sayın Bakanım.
Bu arada, araştırma
kaynağı olarak dönersermaye kesintileri bir tarafa, hükümetimizin, bu yıl,
bütçeden 450 trilyon dolayında -eski parayla- bir kaynak ayırmış olmasını da
üniversitelerin olumlu bulduğunu düşünüyorum ve umarım, bu kaynak yeterince
değerlendirilir, kullanılır ve Türkiye araştırma açığını da giderir. Bu çok
önemli bir noktadır ve gelişmemiz yönünde önemlidir.
TÜPRAŞ meselesine
gelince, eski ihalenin çok da olumlu olmadığı, bu halka arzdan belli oluyor;
çünkü, yüzde 14'lük halka arzın sağladığı gelir oldukça yüksektir. Eğer,
TÜPRAŞ'ın, ihalede olduğu gibi, yüzde 65,7'si 1,3 milyar dolara satılsaydı kaybımız
daha büyük olacaktı. Bu noktanın netleşmesinden mutluyum. Dilerim, TÜPRAŞ'ın
bundan sonraki işlemleri de sağlıklı ve düzgün gider. Ben, kişi olarak,
TÜPRAŞ'ın tümünün özelleştirilmesine karşıyım. Sayın Bakanımız bunu biliyor;
ama, TÜPRAŞ'ın güçlenmesi, Türkiye'nin en büyük, Avrupa'nın ve bölgemizin en
büyük rafineri şirketi olarak güçlenmesi, ülkemiz açısından da, ekonomimize
katkıları yönünden de olumlu olacaktır diye düşünüyorum.
Bu duygularla, yeniden,
Bakanımıza teşekkür ediyorum, hepinize de sayılar sunuyorum.
BAŞKAN - Ben de teşekkür
ederim Sayın Kepenek.
Sayın Özcan, buyurun
efendim; kısa rica ediyorum.
OSMAN ÖZCAN (Antalya) -
Sayın Başkan, Türk Hava Yollarıyla ilgili soru önergeme Sayın Bakan cevap
verdi; fakat, açıkça ifade edeyim ki -tabiî, Sayın Bakana verilen bilgileri
Sayın Bakan bize aktardı- ben, kendim tatmin olduğumu söyleyemem.
Eylül 2003 tarihinde
Hindistan'a uçak seferleri başlıyor; ilk olarak Yeni Delhi'ye. O yılın ilk altı
ayında da, Sayın Bakanın verdiği cevapta görüldüğü gibi, 12,5 trilyon civarında
Türk Hava Yolları zarar ediyor, ilk altı ayda. Hal böyle iken, Hindistan'a 150
kişilik Ergene Uçağı hareket ediyor, bunun içinde de 20 milletvekili var;
birisi Cumhuriyet Halk Partili, 19'u AK Partili ve o zaman, gazetelerde,
manşetlerde "milletvekillerine kıyak" diye başlıklar atılıyor. Benim
elimde var. Halbuki, giden 20 milletvekili. 150 civarında kişi gidiyor
Hindistan'a ve böylece, milletvekillerinin de, eskiden olduğu gibi, itibarıyla
oynanıyor.
Şimdi, beş yıldızlı otelde
kalıyor büyük çoğunluğu. Uzmanların dediklerine göre de, 350 milyar civarında
para harcanıyor.
Şimdi, Sayın Bakanımız
"tasarruf ediyoruz, vergileri yerli yerinde harcıyoruz" diyor; ama,
bu Hindistan'a yapılan gezide ne tanıtıldı; ben bilmiyorum, bilmemizin de
imkânı yok. Artık, bundan sonra, böyle şaşaalı gezilere, gösterişlere,
Türkiye'nin tahammülünün olmadığını görüyoruz. Durum belli. Bunun için soru
önergemi verdim.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
TUNCAY ERCENK (Antalya) -
Şimdi iki uçak gidiyor!.. Eskiden bir tane gidiyordu.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyoruz Sayın Özcan.
Sayın Aslanoğlu...
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Sayın Bakanım, özellikle belediyeler konusundaki objektifliğinize
yürekten inanıyorum. İller Bankası kaynaklarından aktarılan paralarda hakikaten
objektif kriter uygulanıyor. Maliye Bakanlığı kaynağından da yılda iki defa
veya yılda bir defa -mart ayında- belediyelere yardım yapıyorsunuz. İki yıl
önce -belki sizi yanlış
bilgilendirdiler- çok objektif değildi; ama, geçen yıl objektifti. Bir
an evvel, belediyelere bu yıl mart ayında vereceğiniz paraya -herhalde mart
ayında vereceksiniz- yine, aynı kriterin uygulanacağına yürekten inanıyorum.
Bir teşekkürüm daha var.
İnönü Üniversitesi Kadro Kanununa verdiğiniz destekten dolayı size şükran
borçluyum. İnşallah, Meclis Genel Kurulumuzdan geçer.
Sayın Bakanım,
belediyeler çok zor durumda, işçi parasını ödeyemiyorlar. Sokak aydınlatmaları,
56 ncı hükümet döneminde alınmış bir Bakanlar Kurulu kararı. Haa, bir dahası
var onun; köylerin aydınlatma bedeli de, o tarihte, özel idare bütçesinden
ödenecek deniliyor; ama, o, şu anda uygulanmıyor; yani, o kanunda, 2002 yılında
alınan Bakanlar Kurulu kararında, ilçelerde ve illerde belediyeler tarafından,
köylerde ise il özel idaresi bütçesinden...
Tabiî, belediyelerin,
halkın güvenliğini sağlamak diye bir görevi yoktur. O zaman, belediyeler de,
Sayın Bakanım, ne yapıyor biliyor musunuz şu anda; direk başı, sen benim bu
kadar metrekaremi işgal ettin diyor; TEDAŞ'a, giden elektrik bedelinin 4 katı
fatura ödüyorlar. Devlet, sosyal
devlettir. Belediyelerin güvenliği... Belediyeler hakikaten zor durumda,
güvenlik sağlama; çünkü, elektrik, genelde sokak aydınlatması halkın güvenliği
içindir, devletin görevidir; belediyenin görevi değildir Sayın Bakanım. Onun
için bu konuda çok zor durumdalar, çok
büyük sorunlar doğacak.
Sadece şunu söylüyorum;
yani, 15 000 nüfuslu bir ilçe belediyesine ekim, kasım, aralık ayı fatura
bedeli 30 milyar gitti. Belediyeler de şu anda üç aylık için 150 milyar
TEDAŞ'tan direk bedeli istiyorlar; sokağımı kazdın, bunun parasını diye büyük
bir kavga başladı, bunu söylüyorum. Onun için, devlet sosyal devlettir. Halkın
can güvenliğini devletin sağlama gibi bir zorunluluğu vardır. Bu, belediyenin
görevi değildir. Bu, o dönemde alınan bir Bakanlar Kurulu kararını... Ben
sizden istirham ediyorum, ne olursunuz... Çok zor durumda belediyeler.
Sayın Bakanım, ben,
sizden özellikle tütün konusunda çok farklı bir cevap beklerdim. Türk
işçisinin, Türk köylüsünün emeği, geleneksel bir ürün tütün. İnsanları kolay
kolay vazgeçiremiyorsunuz. İnsanları vazgeçirmek için onlara kaynak vermek
lazım. İnsanlar çok zor durumda. Tabiî, kaynağı olmaksızın, sürekli, geleneksel
gördüğü şeyi ekiyor, kolay kolay vazgeçiremiyorsunuz; ama, şunu beklerdim sizden:
Tütün üreticisi ülke dünyada çok az. Biz eğer dünya sigara piyasasında tütün
üreten bir ülke olup da, bunları dünya sigara piyasasına pazarlayamıyorsak...
Bu kadar aciz miyiz?! Tekelin verdiği cevabı veriyorsunuz. Tekelin bugüne kadar
olan vizyonu işte bu. Bu hale niye geldi; şu size verilen ve okuduğunuz
cevaptan dolayı. Bu, Tekel vizyonu. Dünyada tütün... Ben size şunu söylüyorum:
1985 yılında -İzmirli arkadaşlarım bilir- sadece İzmir'deki tütün ihracatı,
Türkiye ihracatı 5 milyar dolarken, 1,5 milyar dolardı. Haa, onun için bu
vizyon, artık ölmüş bir vizyon.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (İstanbul) - Kendi vizyonumu anlatırım şimdi.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Bu sizin vizyonunuz değil. Yani, Türk çiftçisinin... Yani, tütünü
yakmak, alıp tütünü depolarda bekletmek; bu çare değil. Bu insanları, onun
için, ne olursunuz... Türkiye'de üretilen, kendi kaynaklarımızı eğer biz heba
edersek, onu kestik, onu attık, onu almıyoruz dersek, bu insanları perişan
ederiz. Önemli olan, zor şartlar altında mücadele ederek, dünyaya... Yine
bundan onbeş yıl önce Sayın Bakanım, Rusya'ya yılda 200 000 000 dolarlık tütün
ihracatı yapılıyordu. Eğer, bunu bir endüstri haline getirip, sigara endüstrisi
de...
Ben, Tekelin
özelleştirilmesine son derece karşıyım Bakanım. Biz katmadeğer yaratarak,
dünyada bir marka yaratıp, bir sigara markası yaratıp, biz bunu başarabiliriz;
çünkü, tütün üreten bir ülkeyiz. Virginia'dan Türkiye'ye tütün geliyor. İzmir
Torbalı'daki sigara fabrikasına gelen tütünlerin yüzde 80'i Virginia'dan
geliyor Sayın Bakanım. Biz, kendi emeğimizi, çiftçimizin emeğini, katmadeğer
yaratarak bu ülkenin geleceğinde fayda yapabiliriz. Onun için, Tekelin size
verdiği o cevabı, bağışlayın, Tekel cevabı olarak, bugüne kadar Tekeli bu hale
getiren bir cevap olarak yorumluyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Aslanoğlu.
Buyurun Sayın Arslan.
ALİ ARSLAN (Muğla) -
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben, Sayın Aslanoğlu'nun
söylediklerine... Yani, Tekelin kendi mantığı gibi de görmüyorum. Ben iyi bir
sigara bağımlısıyım, tiryakisiyim. Geçtiğimiz günlerde bir sigara fabrikasını
ziyarete gittiğimde, gerçekten, dünyanın en iyi sigaralarıyla yarışacak
kalitede sigara üretti Tekel; ama, maalesef şu anda piyasaya verilmiyor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Evet, onu söylüyorum işte.
ALİ ARSLAN (Muğla) - Bu
anlayış nasıl bir anlayıştır; işte, tütün üreticisini perişan eden anlayış da
bu.
Bizim oryantal tütünümüz,
şark tütünü, dünyanın lezzet olarak en kaliteli tütünlerinden; ama, maalesef,
biz üreticimizi bu alandan, tütün ekimi alanından vazgeçirttirdik. Bundan on
yıl önce, onbeş yıl önce Muğla'nın birçok köyünde tütün ekilirken, bugün,
maalesef, bir ya da iki köyünde tütün ekiliyor ve bu köyler de sulak alanları
olmayan, tarım alanlarının sulanması imkânı olmayan yerlerde; tütünden başka
bir bitkiyi de ekmek, işlemek mümkün değil. O açıdan, bence, tütün ve Tekel
konusundaki, bugüne kadar uygulanan politikalar tümden yanlıştır.
Şimdi, bakın, ben, soru
önergelerimden birini, 17.10.2003 tarihinde vermişim; aşağı yukarı, iki yıl
olmak üzere, birbuçuk yıl olmuş.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ) -
Yıldönümü dolayısıyla cevap veriyor!
ALİ ARSLAN (Devamla) -
Sayın Bakan, bunu, biz, acemilik dönemimizde verdik. Milletvekili olunca dedik
ki, soru önergeleriyle denetim faaliyetimizi yapalım; ama, gördük ki bir süre
sonra, soru önergeleri zamanında cevaplanmıyor, verilen cevaplar da yanlış.
Sayın Bakan da diyor ki: "Bundan sonra soru önergesi fazla vermeyin."
Mesela, ben, şahsen, beş altı aydan beri, sözlü soru önergesi vermiyorum; nasıl
olsa, cevap geç veriliyor ya da doğru cevap verilmiyor.
Şimdi, bu verdiğim
önergelerden biri, üreticinin elinde kalan sözleşme fazlası tütünlerin, 2002
yılında, Tekel tarafından alınmasıyla ilgiliydi. Bu yasanın öncülüğünü de
yapan, Meclis Başkanımız Sayın Bülent Arınç'tı; tütün bölgesinin milletvekili.
Bir AKP'li milletvekilinin verdiği kanun teklifiyle, üreticinin elinde kalan
tütünleri -ki, Tekel, o ana kadar, alması gereken 11 ton tütünü almamıştı- o
zamanki başfiyatın yarısına alması için bir kanun çıkarıldı; Sayın Arınç'ın da
büyük gayretleri var; ama, maalesef, bırakın yarı fiyatını, dörtte 1 fiyatına
bile üretici elindeki tütünü satamadı.
Sayın Arınç'a şikâyete
gittim; bir kanun çıkardınız sizin öncülüğünüzde; sizin hükümetiniz,
çıkardığınız yasayı uygulamadı dedim. Sayın Arınç'ın cevabı çok enteresan:
"Doğru, haklısın, attığımız taş, ürküttüğümüz kuşa değmedi." Ve
maalesef, bu uyguladığımız politikalarla, bugün, Türkiye, bırakın tütünü
yakmayı, dışarıdan tütün alır hale geldi. Türk çiftçisinden, Türk köylüsünden
kıskandığımız tütün paralarını, başka ülkelerin, Yunanistan'ın köylülerine
veriyoruz. Ondan sonra da, dış borcumuz artıyor diye hepimiz ağlıyoruz. Bence,
bu işte büyük oyunlar var. Ben de, Sayın Bakanın samimiyetine inanıyorum.
Bugün, Tekelin, gerçekten, çok kaliteli ürettiği iki sigarasının bir an önce
piyasaya verilmesi gerekiyor; çünkü, o verilmeden önce -adını şimdi
söylemeyeceğim- başka bir yabancı firmanın sigarası piyasaya girecek, bizim o
çok kaliteli sigaralarımıza pazar payı kalmayacak. Zaten, hedeflenen de bu
galiba.
Diğer soru önergem de,
seçim sırasında, şimdi AKP'de olmayan Sayın Bakan Erkan Mumcu'nun, işte, bize
oy verin de, size hizmet gelsin, para gelsin gibi bir açıklaması üzerineydi.
Sayın Bakan gittiğine göre, artık, arkasından da herkes rahat rahat
konuşabilir. Maalesef, son yerel seçimlerde, bu argüman her yerde, sık sık
kullanıldı. Bunun kullanılmaması gerektiğine ben de inanıyorum, Sayın Bakan da
"kullanmıyoruz" diyor. Yani "bize oy verirseniz size hizmet
gelir, belediyeniz daha çok destek görür" anlayışının yanlış olduğunu
vurgulamaya çalışmıştım, Sayın Bakan da bunu kabul ediyor.
Çok yorduk Sayın Bakanı.
Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Arslan.
Sayın Küçükaşık, buyurun.
MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa)
- Teşekkürler.
Sayın Bakanım, ben, 5
adet soru sormuştum. Bir sorumda "kıymet takdiri yapıldı" dediniz.
Maliye Bakanlığı Millî Emlak Genel Müdürlüğünün 18.5.2004 tarih ve 16948 sayılı
yazısıyla KOTİYAK'a satılan arsaların kıymet takdirinin yapılması isteniyor ve
aynen "bilgi edinilmesiyle gereğini ve anılan komisyon tarafından, anılan
taşınmazlar için yeniden belirlenecek 2004 yılı Emlak Vergi değerlerinin
bildirilmesini ve buna ilişkin komisyon kararının bir örneğinin gönderilmesini
rica ederim" deniliyor; Ercan Öz, Bakan adına Genel Müdür Yardımcısı, 18
Mayıs 2004.
Karacabey Ticaret ve
Sanayi Odası bilirkişi ediliyor Karacabey Kaymakamlığı tarafından.
Metrekaresini 11 500 000 lira... Yani, siz, dönümünü 13 000 000'a sattınız,
Karacabey Ticaret ve Sanayi Odası, metrekaresine 11 500 000 lira, yani, toplam
46 trilyon lira değer biçiyor ve AKP Bursa Milletvekili Şerif Birinç, 7.7.2004
tarihinde Mecliste yaptığı konuşmada aynen şöyle söylüyor: "Rayiç bedeli
takriben 44 trilyon lira olan bu alanın bu kooperatife verilme bedeli de,
maalesef, 49 milyar liradır."
Birdenbire, 22.6.2004
tarihinde, Mal Müdürlüğüne, Maliye Bakanlığından bir yazı geliyor "siz
bizim eski yazımızı, 18 Mayıs tarihli yazımızı unutun, kıymet takdirini de yapmayın,
hemen bu arazinin satışını 49 milyar liraya yapınız" deniliyor; yazı aynen
bu. Bunun üzerine, apar topar, bir günde, ne yazık ki, 46 trilyon lira değer
biçilen yer 49 milyar liraya satıldı. Şu anda da -henüz daha burası taşlık alan
olarak gözüküyor- dönümü 4 milyar liraya satılıyor; oradaki, arsa almak isteyen
müteşebbislere 4 milyar liradan satılıyor.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (İstanbul) - Hayır...
MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa)
- Evet, evet; hiçbir çivi çakılmadı. Şu anda, hâlâ resmîleşmemesine rağmen,
buraya doğalgaz getirilmesi için BOTAŞ'a emirler verildi.
Sayın Bakan, bu yer, aynı
zamanda, Uluabat Gölünün 5 kilometre sınırında; Uluabat Gölü ise Ramsar
Sözleşmesi kapsamında ve Sulak Alanlar Yönetmeliğine göre buraya çivi dahi
çakılmaması gerekirken, OSB yapılması için şartlı izin veriliyor bakınız. Ben,
Doğa Koruma ve Çevre Genel Müdürlüğünü aradım, diyorlar ki: "Zamanında
izin verilmiş. O zaman Ramsar Sözleşmesi vardı; ama, Sulak Alanlar Yönetmeliği
yoktu. O yüzden, biz, şu anda bunu yönetmelikle ilişkilendiremiyoruz."
Sayın Bakanım,
Karacabey'de hiç kimseye satılmadı. Bursa'da, sadece bir kooperatif kuruluyor,
küçük sanayi sitesinde çalışan esnafın kurduğu kooperatif. Karacabey'in bütün
sivil toplum örgütleri, başta Karacabeyli olan milletvekili arkadaşımız Şerif
Birinç -ben Mustafakemalpaşalıyım, komşu- olmak üzere basın toplantıları
yaptılar, Türkiye'nin her tarafında deklarasyon yayımladılar -Karacabey Sanayi
ve Ticaret Odası, hepsinin imzaları burada- dediler ki "biz almak istiyoruz;
hem de rayiç bedelden. Tespit edeceğiniz rayiç bedelden alarak, biz, buraya organize sanayi bölgesi kurmak
istiyoruz." Tüm sivil toplum örgütleri, ticaret ve sanayi odaları, ticaret borsaları... Bunlara verilmeyip de,
Bursa'da hiç kimsenin bilmediği bir kooperatife verilmesi ve gerçek değeri de
46 trilyon lira olan bir yerin 49 milyar liraya verilmesini ben sordum ve bu
konuda hiçbir cevap vermediniz. Ne yazık ki, hiçbir cevap vermediniz; çünkü,
Ramsar Sözleşmesi var Türkiye'nin; uluslararası sözleşme kapsamı içerisinde
kalan bir yere, organize sanayi bölgesi kurulması yasalara aykırı.
Biz, Çevre ve Orman
Bakanlığına "nasıl verdiniz bu izni" diye soruyoruz, bize
"bizden önce verildi. Biz, o zaman
Sulak Alanlar Yönetmeliğini çıkarmamıştık, o zaman verilmiş" deniyor; ama,
aynı Çevre ve Orman Bakanlığı, 1998 yılında -o zaman, yani 1998 yılında Çevre
Bakanlığı idi- "bu yer Ramsar Sözleşmesi kapsamında kaldığı için,
Karacabey Ticaret ve Sanayi Odasının başvurusu üzerine biz buraya OSB izni
veremeyiz" demişti.
Şimdi, ne değişti?
Değişen birileri var. Kim değiştirdi, ne değiştirdi; bunu bu kooperatifin
ortakları mı değiştirdi? Yani, uluslararası sözleşmelere Türkiye'nin karşı
çıkmasına, kooperatifin ortakları mı neden oldu; hangi sihirli el neden oldu?
Henüz, daha o kooperatif, hiçbir altyapı çalışması yapılmadığı zaman, şu anda
kamulaştırma yapmaya çalışıyor ki, kamulaştırma bedellerini ben size
söyleyeyim; 4 ilâ 6 milyar liradan dönümünü belirlemeye çalışıyorlar, özel
şahısların parselleri dahi kamulaştırılmaya çalışılıyor. Eğer, siz, 13 milyar
liraya sattığınız dönümü, özel şahısların parselleri olarak 4 ilâ 6 milyar
liraya satılırsa, kamu vicdanı sızlamayacak mı? Sizin vicdanınız sızlamayacak
mı, ben bunu soruyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Küçükaşık.
RAMAZAN KERİM ÖZKAN
(Burdur) - Bu çok önemli, Sayın Bakan.
ALİ KEMAL DEVECİLER
(Balıkesir) - Yazılı cevap...
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (İstanbul) - Cevap vereceğim.
BAŞKAN - Sayın Arıkan,
buyurun efendim.
MEHMET ALİ ARIKAN
(Eskişehir) - Teşekkür ederim.
Sayın Bakanım, Hatay
Milletvekili Züheyir Amber Beyin Eskişehir'le ilgili bir sorusuna henüz bir
cevap alamadık. Eskişehir'i ilgilendirdiği için, size aynı soruyu bir daha
iletmek istiyorum.
Eskişehir Büyükşehir
Belediye Başkanının yaptırdığı 50 yataklı, 2 ameliyathanesi olan ve sosyal
güvencesi olmayan, güçsüz ve kimsesizlere hizmet edecek bir hastane, beş
yıldır, kadro verilemediği için çalıştırılamıyor. Sizin bu norm kadro dediğiniz
çalışmalar Büyükşehir Belediye Başkanımız tarafından yapılmış olup, ilgili
Devlet Personel Daire Başkanlığında bekliyor.
Ben, tekrar, Eskişehir'in
fahri hemşerisi olarak sizden bu kadroların bir an önce verilmesini arz
ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN- Teşekkür ederim
Sayın Arıkan.
Sayın Küçük, buyurun.
AHMET KÜÇÜK (Çanakkale)-
Ben, teşekkür ediyorum, Sayın Başkan.
Benim sorum milletvekili
lojmanlarıyla ilgilidir. Bu konuyla ilgili olarak da, sanıyorum, üç dört
arkadaşım soru sormuştu; başta AKP Trabzon Milletvekili Asım Aykan, Bilecik Milletvekili
Yaşar Tüzün ve benim sorularım vardı. Kaçırdığım arkadaşlarım da olabilir.
Tabiî, seçim sonrası zafer sarhoşluğu içinde popülist bir yaklaşımla
"lojmanlarda oturmayacaksınız değil mi" sözleriyle, alkış tufanıyla
-hepimizin bildiği gibi- Meclis lojmanlarının, bir anlamda, satışı karara
bağlanmıştı ve tabiî, böyle, heyecanla, düşünmeden taşınmadan, ne yapacağını
bilmeden iş yapacağı, hükümetin, bence, burada belli olmuştu. Daha sonra
-hepimizin bildiği gibi- bu yaklaşımını birçok icraatında gördük, başta
İstanbul-Ankara hızlı demiryolu projesinde olduğu gibi ve tabiî, o heyecanla
başlanan proje, tam bir başarısızlık örneği olarak karşımızda. Sayın Bakan,
biraz önce kendisi de esas olarak sonuçtan çok tatmin olmamış bir şekilde ifade
etti, cevap verdi. Şimdi, gördüğüm kadarıyla, 2 apartman bloğu satılmış orada.
"21 400 000" dolar dedi yanılmıyorsam.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (İstanbul)- Evet.
AHMET KÜÇÜK (Çanakkale)-
Tabiî, bu sonuç çok kötü. Yani, ben hesapladım, orada, yaklaşık 130 000 dolara gelmiş
daireler. İnanın, daha önce, orada öyle bir dairenin fiyatı 300 000-400 000
dolar civarındaydı. Esas olarak, hükümetin beklentilerinin de bu yönde olduğu
kanaatini ben biliyorum.
Gene villaların da 400
000-450 000 dolarlar civarında satılacağı hesaplanırken, maalesef, bu kadar yıl
geçmesine rağmen sadece 23 civarında villa satılabilmiş ve inanın, ben bundan
birkaç ay önce gidip 20 nci Dönemde içinde oturduğum bu siteyi gördüğümde, içim
kan ağladı; tam bir bakımsızlık, terk edilmişlik, bir, Amerikan kovboylarında,
film çevrilmediği zamanlarki kovboy kenti hüviyetine bürünmüş lojmanlar.
İşin kötüsü, bir de,
tabiî, Sayın Bakan ifade etti; plan tadilatı yapılarak, burası iskân bölgesi
olmaktan çıkarılıp ticaret bölgesine çevrilmiş ve dolayısıyla, burada ticaret
yapmak amacıyla birileri de yer aldığına göre, artık, iskân bölgesi kapsamında
değerlendirilmesi de çok zor görünüyor. Dolayısıyla, bence, lojman satışını,
hükümet, eline yüzüne bulaştırmıştır birçok işte olduğu gibi ve bunun
başarısızlık olduğunu hepimiz biliyoruz. Umarım, bu başarısızlıktan ders alıp,
ileride, birçok başarısızlıkta olduğu gibi, yeni başarısızlıklara böyle
heyecanla başlamayız; çünkü, iş yapmak, esas olarak, mantıklı, akıllı, planlı,
programlı olmayı gerektirir ve sonuçta da, başarıya ulaşma şartı vardır.
Lojman satışı, maalesef,
böyle gerçekleşti. Zaten, bunun bir politika olmadığı, hükümetin politikası
olmadığı da ortaya çıktı. "Lojmanları satacağım" anlayışıyla ortaya
çıkıp, milletvekili lojmanlarını satarak işe başlayan, yani, iğneyi kendine
batırarak başladığını söyleyen hükümet, daha sonra, yüzlerce, binlerce lojman
yapımının altına imza attı, başka da hiçbir kurumun lojmanı satılmadı; tam
aksine, lojmana birçok para harcandı. Dolayısıyla, bu başarısızlığı, umarım
hükümet görür, kabul eder, ders çıkarır ve bir daha böyle başarısızlıkların
etkisinde kalmaz.
Tabiî, milletvekili
arkadaşlarımız da, bu arada içleri kan ağlayarak bu sıkıntıyı görüyorlar ve bu
sıkıntı içerisinde yaşıyorlar; çünkü, milletvekillerinin aldıkları ücretlerde
hiçbir değişiklik olmadığı halde, hepsi bugün 1'er milyar civarında kira öder
vaziyetteler; onlar da, bu işin maddî açıdan büyük sıkıntısını çekmekteler.
Ben bunu hatırlatmak
istiyorum, bu ortak duygu ve düşünceleri ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Küçük.
Sayın Deveciler, buyurun.
ALİ KEMAL DEVECİLER
(Balıkesir) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sözlü soru önergemde
belirttiğim, Balıkesir İli Burhaniye İlçesinde bulunan ve 1990 yılında inşaatına
başlanılmış olan, 31 dönüm arazide yapılan bu tesisin inşaatının yüzde 85'i
fizikî olarak gerçekleşmiş durumdadır ve Millî Eğitim hizmetiçi eğitim
tesisleri olarak yapılmıştır. Tesis, Özelleştirme İdaresine devredildi ve Millî
Emlak tarafından 4 kez satışa çıkarılmasına rağmen, bir tek alıcı
bulunamamıştır ve üniversitenin, bir yıldan beri, burada dört yıllık bir
yüksekokul açılması için teklifi bulunmaktaydı. Sayın Bakan, bu akşam vermiş
olduğu cevapta, üniversitenin bu teklifine sıcak baktığını ve devir işlemine
başlayacağını söyledi. O zaman, şunu söylemek istiyorum Sayın Bakanıma: Onbeş
yıldan beri başlanan bir tesis, iki yıldan beri bekler vaziyette, hiçbir çivi
dahi çakılmamış vaziyette. Sayın Bakanım, bu devir işlemlerini bir an evvel,
bekletmeden başlatacağınızı ve gerçekleştireceğinizi ümit ediyorum; çünkü,
Balıkesir Üniversitesine dört yıllık yüksekokul veya fakülte olarak açılması
için devrettiğiniz takdirde, Sayın Rektörle yapmış olduğumuz görüşmede, şayet
bir an evvel devredildiği takdirde, 2005-2006 öğrenim yılına
yetiştirilebileceği kendisi tarafından söylenmektedir.
Ben, burada, Sayın
Bakanıma bu konuya sıcak yaklaşımı ve devre olumlu bakması dolayısıyla,
ilgisine, Balıkesir İli ve körfez ilçeleri halkı adına teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Ben de teşekkür
ediyorum Sayın Deveciler.
Sayın milletvekilleri,
sorulara Sayın Bakanımız cevap vermiş, bazı soru sahibi milletvekillerimiz de,
kendi düşünceleriyle birlikte açıklamalarda bulunmuşlardır.
Sayın Bakanım, ilave
edeceğiniz bir husus yoksa, birleşimi kapatacağım; aldığınız notlara yazılı
cevap vermeniz de mümkün; takdir sizin.
MALİYE BAKANI KEMAL
UNAKITAN (İstanbul) - Peki.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum.
Sayın milletvekilleri,
alınan karar gereğince, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 9
Mart 2005 Çarşamba günü saat 14.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 22.14