Normal TBMM 2 2 2004-11-25T11:44:00Z 2004-11-25T11:44:00Z 38 22940 130758 TBMM 1089 261 160580 9.3821 0 6 nk 6 nk 0

DÖNEM : 22        CİLT : 62       YASAMA YILI : 3

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

 

12 nci Birleşim

2 Kasım 2004 Salı

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel'in, demiryolu taşımacılığı ile Bursa-Bilecik-Bandırma demiryolu hattının açılmasının önemine ilişkin gündemdışı konuşması ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın cevabı

2.- Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün'ün, Konya Ovaları Sulama ve Mavi Tünel Projelerinin son durumu ile bu konuda yapılması gerekenlere  ilişkin gündemdışı konuşması

3.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların sorunlarına ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.- NATO Parlamenter Asamblesi ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesinde Türkiye Büyük Millet Meclisini temsil edecek grupları oluşturmak üzere, siyasî parti grup başkanlıklarınca aday gösterilen üyelere ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/692)

2.- Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Geçici Başkanlığının Başkan; Komisyon Başkanlığının, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkereleri (3/693)

3.- Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun, (6/654, 6/655, 6/656, 6/660, 6/661, 6/669, 6/676, 6/678) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/225)

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 23 milletvekilinin, ilköğretim müfredatındaki köklü değişikliğin millî eğitimin temel hedefleri açısından araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/219)

2.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 24 milletvekilinin, Millî Eğitim Bakanlığınca ilköğretim okullarına dağıtılan ders kitaplarının maddî kaynağına ilişkin iddiaların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/220)

IV.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1.- Cumhurbaşkanlığının 2002-2003 Malî yılları kesinhesaplarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu Raporu (3/294, 3/572) (S. Sayısı : 666)

2.- Sayıştay Başkanlığının 2001-2002 Malî yılları kesinhesaplarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu Raporu (5/5) (S. Sayısı : 667)

3.- Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordu'nun yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/249) (S. Sayısı: 510)

4.- Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/250) (S. Sayısı: 511)

5.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları   üyelerinden   kurulu  Karma  Komisyon  Raporu  (3/251) (S. Sayısı: 512)

6.- Mersin Milletvekili Mustafa Eyiceoğlu'nun yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/259) (S. Sayısı: 513)

7.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları   üyelerinden   kurulu  Karma  Komisyon  Raporu  (3/260) (S. Sayısı: 514)

8.- Kocaeli Milletvekilleri Nihat Ergün, Mehmet Vecdi Gönül ve Muzaffer Baştopçu'nun yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/261) (S. Sayısı: 515)

9.- Kocaeli Milletvekilleri Nihat Ergün ve Osman Pepe'nin yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/268) (S. Sayısı: 516)

10.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/269) (S. Sayısı: 517)

11.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/270) (S. Sayısı: 518)

12.- Karaman Milletvekili Fikret Ünlü'nün yasama dokunulmazlığının kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/271) (S. Sayısı: 519)

V.- SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1.- Dışişleri, Millî Savunma ve Dilekçe Komisyonlarında açık bulunan üyeliklere seçim

VI.- SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün, işsizliğe karşı alınan önlemlere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/611)

2.- Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın, Marmaris'teki bir ilköğretim okulunda yapılan teftişe ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/622)

3.- Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/624) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın cevabı

4.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, özelleştirilen KİT'lere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/626) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

5 - İzmir Milletvekili K.Kemal Anadol'un, tütün alımındaki açık artırma usulüne ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/627) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

6.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, kamu çalışanlarının maaş ve ücretlerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/636) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

7.- Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun, THY uçaklarındaki bazı hizmetlere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/643) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

8.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat Melik'in, Tekel Şanlıurfa Suma Fabrikasının kapatılacağı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/687) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı

9.- Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın, yolsuzlukların önlenmesi için alınması gereken tedbirlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/628) ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in cevabı

10.- İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in, İzmir İlindeki ilköğretim okullarında derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması için ne gibi çalışmalar yapıldığına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/632)

11.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, Burdur-Bucak-Kızılkaya Beldesindeki Ziraat Bankası şubesinin kapatılmasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/634)

12.- Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık'ın, doğrudan gelir desteği ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/638) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı

13.- Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, Niğde'de doğrudan gelir desteği ödemelerinin ne zaman yapılacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/640) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı

14.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, Burdur'da hayvancılığı teşvik çalışmalarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/642) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı

15.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, Halkbankın özelleştirilmesine ilişkin Devlet Bakanından  sözlü soru önergesi (6/639)

B) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN'ın, Mersin-Silifke'deki sel felaketine ve sonuçlarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER'in cevabı (7/3341)

2.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, Türk Telekomun alacaklarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/3419)

3.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Abdullah Öcalan hakkındaki "kısıtlılık" kararının uygulanıp uygulanmadığına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı (7/3423)

4.- Kars Milletvekili Selami YİĞİT'in, Ülkemizin ILO sözleşmelerini ihlal ettiği iddialarına ilişkin sorusu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU'nun cevabı (7/3440)

5.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, SSK hastanelerinin yüksek fiyatla ilaç aldığı ve zarara uğradığı iddialarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU'nun cevabı (7/3442)

6.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Orhaneli Termik Santralının çevreye zarar verdiği iddialarına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE'nin cevabı (7/3447)

7.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, Antalya-Gündoğmuş-Eskibağ mevkiîndeki orman yangınında hayatını kaybedenler ile orman işçilerinin iş güvenliğine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE'nin cevabı (7/3448)

8.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'n, Karadeniz’e kıyısı olan il ve ilçelerin evsel ve endüstriyel atıklarının arıtımına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE'nin cevabı (7/3449)

9.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Marmara Denizine kıyısı olan il ve ilçelerin evsel ve endüstriyel atıklarının arıtımına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE'nin cevabı (7/3450)

10.- Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın, Türkiye'de nükleer enerji santralı kurulup kurulmayacağına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER'in cevabı (7/3489)

11.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya Büyükşehir Belediyesine bağlı EKDAĞ AŞ'nin kapatılarak işçilerin istifa etmeye ya da asgari ücretle çalışmaya zorlandıkları iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/3501)

12.- Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREK'in, belediye ve il özel idarelerine 2004 yılında yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/3510)

13.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, TCDD için ayrılan yatırım ödeneğine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/3523)

14.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Millî Piyango İdaresinin sayısal oyunlar bayiliği tahsisiyle ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/3527)

15.- İzmir Milletvekili K. Kemal ANADOL'un, 5216 sayılı Kanunun İzmir'de uygulanmasının doğurduğu sorunlara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/3532)

16.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Konya-Cihanbeyli İlçesi Kandil kasabasında çok programlı lise açılması yönünde çalışmalar yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/3536)

17.- Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLU'nun, Aydın-Karacasu İlçesine bağlı Geyre beldesindeki sağlık ocağına doktor atanıp atanmayacağına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/3541)

18.- İzmir Milletvekili Canan ARITMAN'ın, Erzincan Sağlık İl Müdür Yardımcılığına atanan imama ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/3544)

19.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Erzincan İl Sağlık Müdür Yardımcılığına yapılan atamaya ve atamalarda gözetilen ölçütlere ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/3545)

20.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa-Orhaneli İlçesi Altıntaş ve Gümüşpınar Köylerindeki sağlık ocaklarının doktor ihtiyacına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/3546)

21.- İzmir Milletvekili Canan ARITMAN'ın, il sağlık müdürlüğü ve müdür yardımcılarının sayısı ve atama şartlarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/3548)

22.- Manisa Milletvekili Hasan ÖREN'in, Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/3549)

23.- İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK'ın, ülke genelindeki anestezi ve reanimasyon uzmanı sayısına ve ameliyatlardaki aksaklıkların giderilmesi için yapılan çalışmalara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/3550)

24.- Denizli Milletvekili Mehmet NEŞŞAR'ın, Denizli İl Sağlık Müdürü hakkındaki iddialara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/3551)

25.- Denizli Milletvekili Mehmet NEŞŞAR'ın, Sağlık Bakanlığı eğitim hastanelerinde görevli başasistanların tayine zorlandığı iddiasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/3552)

26.- Ordu Milletvekili İ. Sami TANDOĞDU'nun, başasistan, şef ve şef yardımcılarının tayinleri hakkındaki iddialara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/3553)

27.- Muğla Milletvekili Ali ARSLAN'ın, Güllük'e yeni liman yapılmasına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/3569)

28.- Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ'nün, THY'deki uçuş güvenliği ile personelin çalışma koşulları ile sayısına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/3572)

29.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, Karayolları Taşıma Yönetmeliğinin neden olduğu bazı sorunlara ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/3576)

30.- Iğdır Milletvekili Yücel ARTANTAŞ'ın, esnaf kefalet kooperatifleri ve esnafa verilen kredi miktarında yapılan kesintilere ve TESKOMB hakkındaki iddialara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN'un cevabı (7/3578)

31.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, Türk Ceza Kanununda zina ile ilgili yapılacak değişikliğe ilişkin Başbakandan sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı (7/3592)

32.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ'un, Millî Savunma Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen bir ihaleye ve bazı iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî Savunma Bakanı Vecdi GÖNÜL'ün cevabı (7/3599)

33.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, 5174 sayılı Kanunun siyaset yapma ve seçilme hakkını daralttığı iddia edilen bir hükmüne ilişkin Başbakandan sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN'un cevabı (7/3602)

34.- Kastamonu Milletvekili Mehmet YILDIRIM'ın, Bartın İli Kurucaşile İlçesinin balıkçı barınağının onarım ihtiyacına ilişkin Başbakandan sorusu Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/3617)

35.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ardahan-Çıldır-Övündü Köyü yolunun açılmasına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami GÜÇLÜ'nün cevabı (7/3619)

36.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın, Denizli'nin, ilçe ve köylerindeki binalarda depreme dayanıklılık araştırması yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Zeki ERGEZEN'in cevabı (7/3621)

37.- Trabzon Milletvekili M. Akif  HAMZAÇEBİ'nin, SSK merkez ve taşra teşkilatında yapılan atamalara ve idari yargı kararlarının uygulanmasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU'nun cevabı (7/3623)

38.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, İskenderun Körfezinde batan M V Ulla isimli gemi hakkındaki iddialara ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE'nin cevabı (7/3626)

39.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, TMSF'ye devredilen Demirbank'ın, aktif ve pasif tutarlarına,

TMSF'nin bilanço hesaplama yöntemine,

TMSF'nin, bugüne kadar yaptığı tahsilatın mahiyetine,

TMSF'nin, el koyduğu malları kullanmasına,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER'in cevabı (7/3636, 3637, 3638, 3639)

40.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunun 2003/1 sayılı raporunun önerilerinin gereğinin yapılıp yapılmadığına,

İmar Bankası ile ilgili yabancı uzmanlara hazırlatılan rapora,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER'in cevabı (7/3640, 3641)

41.- Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDER'in, Samsun-Bafra'da doğal afet nedeniyle zarar gören çiftçilerin mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik çalışmalara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER'in cevabı (7/3651)

42.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Kocaeli-Körfez İlçesindeki LPG boru hattının durumu ve bazı iddialara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/3654)

43.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya Büyükşehir Belediyesinde çalışan 60 personelin emekli olmaya zorlandığı iddialarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/3656)

44.- Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDER'in, Samsun-Bafra Belediyesinin bir ihalesi ile ilgili iddialara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/3658)

45.- Erzincan Milletvekili Erol TINASTEPE'nin, YURTKUR Yönetmeliğindeki bir hükme ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/3667)

46.- Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, Muğla ve Malatya Millî Eğitim Müdürlüklerinin uygulama farklılığı iddialarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/3673)

47.- Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, Bakanlığın kursunu tamamlayıp da öğretmen olamayan fen-edebiyat fakültesi bilgisayar bölümü mezunlarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/3674)

48.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa'da zeytin teknolojisi meslek lisesi açılıp açılmayacağına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/3675)

49.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın, bakanlık bünyesinde yapılan atamalara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/3677)

50.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in, bakanlığın hazırladığı bir ders kitabında Atatürk hakkındaki bir ifadeye ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/3680)

51.- Erzincan Milletvekili Erol TINASTEPE'nin, tarımsal maliyetlerdeki artışa rağmen buğday fiyatlarının düşürülmesine,

- Kars Milletvekili Selami YİĞİT'in, 4916 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin uygulamalarına,

- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, tarıma yapılan destekleme uygulamalarına,

- Edirne Milletvekili Rasim ÇAKIR'ın, Toprak Mahsulleri Ofisinin çeltik alım şartlarına,

- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa İli ve ilçelerinde zeytin sektörünü geliştirmek amacıyla yapılan çalışmalara,

- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Kumluca İlçesi Yeşilgöl bölgesinde yaşanan toprak kaymasına ve önlem alınıp alınmadığına,

Antalya-Serik-Üründü Köyünün karayolu asfaltlama çalışmalarına ve asfalt yolu olmayan köylere,

Antalya-Kaş-Çamlıköy Köyünü Fethiye'ye bağlayan yolun asfaltlama çalışmalarına,

- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, doğrudan gelir desteği ödemelerine ve çıkan sorunlara,

- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, Çukurova ve Amik Ovasında yeşilkurt zararlısıyla mücadeleye ve pamuk üreticisini destekleyici çalışmalara,

- Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDER'in, Samsun-Bafra'da aşırı yağış ve sel baskınlarında zarar gören çiftçilerimizin borçlarına ve doğrudan gelir desteği ödemelerine,

- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, çiftçiye taahhüt edilen mazot desteğine,

- Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUN'un, Tekel Şarap ve İçki Fabrikasının özelleştirme kapsamına alınması ile üzüm üreticilerinin sorunlarına,

İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami GÜÇLÜ'nün cevabı (7/3681,3683,3684,3685,3686,3687,3688,3689,3690,3691,3692,3693,3694)

52.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, GAP'a yapılan harcamalara ve tamamlanması için gerekli malî kaynağa ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER'in cevabı (7/3706)

53.- Hatay Milletvekili Abdulaziz YAZAR'ın, SSK ve Bağ-Kur kapsamında tedavi gören hastaların sorunlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU'nun cevabı (7/3713)

54.- Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın, Kastamonu-Küre İlçesindeki maden ocağında meydana gelen kazaya ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU'nun cevabı (7/3715)

55.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, SSK hastanesi doktorlarıyla Sağlık Bakanlığı doktorları arasındaki ücret farklılığına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU'nun cevabı (7/3717)

56.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, genetiği değiştirilmiş mısır ve soya fasulyesi ithal eden firmalara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN'in cevabı (7/3760)

57.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, milletvekili lojmanlarının satışına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/3782)

58.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, Hatay'da bulunan bir kilisenin bakım ihtiyacı ile tanıtım fonundan Hatay'a pay ayrılıp ayrılmadığına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY'ın cevabı (7/3855)

VII.- ÖNERİLER

A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ

1.- Gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi


I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 13.00'te açılarak iki oturum yaptı.

Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya, bölgemizdeki son gelişmeler ile Irak, Filistin ve Ortadoğu'daki sorunlara,

Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat Melik, Güneydoğu Anadolu Projesinin son durumuna ve alınması gereken tedbirlere,

Erzurum Milletvekili İbrahim Özdoğan, Erzurum İlinin tarım ve hayvancılık potansiyeline; bu alanda yaşanan sorunlara ve alınması gereken tedbirlere,

İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.

Kars Milletvekili Selami Yiğit'in (6/1269) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi okundu, sorunun geri verildiği bildirildi.

Genel Kurulun 2 Kasım 2004 Salı günü 14.00-17.00, 3 Kasım 2004 Çarşamba ve 4 Kasım 2004 Perşembe günleri 13.00 -17.00 saatleri arasında çalışmalarını sürdürmesine; 2 Kasım 2004 Salı günkü birleşimde gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmının 113 üncü sırasında yer alan (10/152) ile 183 üncü sırasında yer alan (10/216) esas numaralı patates üreticilerinin sorunları konusundaki Meclis araştırması önergelerinin görüşülmesine ve görüşmelerinin birlikte yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi kabul edildi.

(9/5,6) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu raporunun Genel Kurulun 13.7.2004 tarihli 114 üncü Birleşiminde birlikte yapılan gizli oylamasından sonra Yüce Divana sevkleri kararlaştırılan ilgili eski bakanlar haklarındaki oylamanın ayrı ayrı yapılması gerektiğine ilişkin Yüce Divan kararı doğrultusunda yapılan gizli oylamalar sonucunda, eski Başbakan Ahmet Mesut Yılmaz ve Devlet eski Bakanı Güneş Taner'in Yüce Divana sevklerine karar verildiği açıklandı.

Genel Kurulu ziyaret eden Portekiz Parlamento Başkanı Mota Amaral'a Başkanlıkça "Hoşgeldiniz" denildi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:

1 inci sırasında bulunan, Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/212) (S. Sayısı: 305) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon raporu henüz gelmediğinden, ertelendi.

2 nci sırasında bulunan, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısının (1/332) (S. Sayısı: 654) görüşmelerini müteakiben, kabul edilip, kanunlaştığı açıklandı.

2 Kasım 2004 Salı günü, alınan karar gereğince, saat 14.00'te toplanmak üzere, birleşime 16.56'da son verildi.

                                                       

 

 

Sadık Yakut

 

 

 

Başkanvekili

 

 

Harun Tüfekci

 

Yaşar Tüzün

 

Konya

 

Bilecik

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

 

                                                                                       
                                                                                   No. : 14

II. - GELEN KÂĞITLAR

 28 Ekim 2004 Perşembe

Rapor

1.- 17.7.2004 Tarihli ve 5231 Sayılı Dernekler Kanunu ile Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü Maddeleri Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/873) (S. Sayısı: 668) (Dağıtma tarihi: 28.10.2004) (GÜNDEME)

                                                   No. : 15

1 Kasım 2004  Pazartesi

Teklif

1.- Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın; Yükseköğretim Kanununa Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (2/325) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.10.2004)

Raporlar

1.- 9.7.2004 Tarihli ve 5215 Sayılı Belediye Kanunu ve Anayasanın  89 uncu ve 104 üncü Maddeleri Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/871) (S. Sayısı: 669) (Dağıtma tarihi: 1.11.2004) (GÜNDEME)

2.- Samsun Milletvekili Haluk Koç ve 55 milletvekilinin, bakanlığı sırasında yapılan ihalelerde usulsüzlüklerde bulunduğu ve bu ihalelerle ilgili yolsuzluk iddialarının tahkikini zamanında yaptırmayarak görevini kötüye kullandığı, aynı zamanda mal varlığında haksız bir artışa sebebiyet verdiği ve bu eylemlerinin Türk Ceza Kanununun 366 ve 240 ıncı maddeleri ile Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununun 12, 13, 14 ve 15 inci maddelerine uyduğu iddiasıyla Bayındırlık ve İskan eski Bakanı Koray Aydın hakkında Anayasanın 100 üncü ve İçtüzüğün 107 nci maddeleri uyarınca bir Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergesi ve Meclis Soruşturması Komisyonu Raporu (9/8) (S. Sayısı: 670) (Dağıtma tarihi: 30.10.2004) 

Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri

1.- Kars Milletvekili Selami YİĞİT'in, Halk Bankasının esnaf ve sanatkarların borçlarının yeniden yapılandırılması konusunda bir çalışması olup olmadığına ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/3104)

2.- Ankara Milletvekili İsmail DEĞERLİ'nin, Kızılay Derneği Genel Başkanına ve Kızılay'ın  iş yaptığı şirketlerle ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3111)

3.- Diyarbakır  Milletvekili  Muhsin KOÇYİĞİT'in,  Diyarbakır'daki yangında mağdur olan esnafa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3143)

4.- Antalya  Milletvekili  Nail KAMACI'nın, Ürdün ziyaretine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3144)

5.- Kocaeli  Milletvekili  İzzet ÇETİN'in, Ürdün ziyaretine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3145)

6.- Muğla  Milletvekili  Fahrettin ÜSTÜN'ün,  madeni ve kağıt paraların üzerindeki farklı ifadelere  ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/3188)

7.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, Halk Bankasının tahsil edilemeyen kredilerine ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/3189)

8.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, ülkemizdeki  maden ve enerji kaynaklarının değerlendirilmesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından  yazılı soru önergesi (7/3194) 

9.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, basında yer alan bir iddiaya ilişkin  Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3281)

10.- Hatay  Milletvekili Fuat ÇAY'ın, üst düzey bürokratların makam odalarına ve bazı iddialara ilişkin  Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3282)

11.- Artvin Milletvekili Yüksel ÇORBACIOĞLU'nun, Ziraat Bankasının bir şube müdürü hakkında başlattığı soruşturmaya ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/3309)

12.- İzmir Milletvekili K. Kemal ANADOL'un, İran seyahati ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3340)

13.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in, Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığına atanan şahsa ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/3377)

                                           No. : 16

2 Kasım 2004 Salı

Teklifler

1.-             Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir ile Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 117 nci Maddesinin Başlığı ve İkinci fıkrasının Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/326) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.10.2004)

2.-             Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir ile Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılması  Hakkında Kanun Teklifi (2/327) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.10.2004)

3.-         Afyon Milletvekilleri Mahmut Koçak, Sait Açba, İbrahim Hakkı Aşkar, Ahmet Koca, Halil Aydoğan, Reyhan Balandı ve Halil Ünlütepe'nin; Afyon İlinin Adının Afyonkarahisar Olarak Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/328) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.10.2004)

4.-           Sinop Milletvekili Engin Altay ve 52 Milletvekilinin; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında 2809 Sayılı Kanun ile 78 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/329) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.10.2004) 

Rapor

1.- Millî Eğitim Temel Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/853) (S. Sayısı: 671) (Dağıtma tarihi: 2.11.2004) (GÜNDEME)

Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 23 Milletvekilinin, ilköğretim müfredatındaki köklü değişikliğin millî eğitimin temel hedefleri açısından araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/219) (Başkanlığa geliş tarihi : 27.10.2004)

2.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 24 Milletvekilinin, Millî Eğitim Bakanlığınca ilköğretim okullarına dağıtılan ders kitaplarının maddî kaynağına ilişkin iddiaların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/220) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.10.2004)

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 14.00

2 Kasım 2004 Salı

BAŞKAN : Başkanvekili Ali DİNÇER

KÂTİP ÜYELER : Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Mehmet DANİŞ (Çanakkale)

 

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 12 nci Birleşimini açıyorum.

Toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.

Değerli milletvekilleri, bu yerin ilk sahibi Gazi Mustafa Kemal Atatürk; onun yerinde bulunmak büyük bir onur; bana bu onuru yaşama fırsatı veren halkımız ve siz değerli milletvekillerimiz, sağ olun, var olun.

Bugünlerde, Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyeti aşma yolunda önemli adımlar atılıyor; Avrupa Birliği Anayasasının imzalanması bunlardan biri; Türkiye'ye, Avrupa'ya, dünyaya yararlı olmasını dileriz.

Kardeş Filistin Halkının Değerli Önderi Yaser Arafat'ın rahatsızlığına üzüldük; kısa sürede sağlığına kavuşup, halkına ve insanlığa hizmete devamını dileriz.

Değerli milletvekilleri, gündeme geçmeden önce, üç sayın milletvekiline gündemdışı söz vereceğim.

Konuşma süreleri 5'er dakikadır.

Hükümet bu konuşmalara cevap verebilir; cevap süresi 20 dakikadır.

Gündemdışı ilk söz, Bursa İli, Bandırma, Bilecik, Osmaneli İlçeleri demiryolu ulaşım hattı hakkında söz isteyen Bursa Milletvekili Kemal Demirel'e aittir.

Buyurun Sayın Demirel.

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel'in, demiryolu taşımacılığı ile Bursa-Bilecik-Bandırma demiryolu hattının açılmasının önemine ilişkin gündemdışı konuşması ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın cevabı

KEMAL DEMİREL (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi, en içten sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Bugünkü gündemdışı konuşmamız, Bursa-Bandırma-Bilecik, Osmaneli demiryoluyla ilgili.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, ilk tren hattına 1856 yılında İzmir-Aydın arasında kavuştu. Demiryollarının ülkemize gelişine, özellikle önceleri iki ülke öncülük etti; bunlar İngiltere ve Almanya. Daha sonra bunlara Fransa, Rusya ve İtalya katıldı. Ancak, bu ülkeler, Osmanlının temel ihtiyaçlarına göre değil, kendi temel ihtiyaçlarına göre hammadde olarak kullanmak istedikleri tarım ürünleri ve maden ocakları yataklarını kullanmak amacıyla Osmanlıya demiryolu hizmeti getirdiler.

Türkiye'de cumhuriyetin ilanından önce 3 714, cumhuriyetin ilanından sonra ise -1923 ile1950 yılları arasında- toplam 3 779 kilometre demiryolu yapıldı. O dönemde, zor koşullara rağmen, her yıl 200 kilometre demiryolu yapılarak bu ulaşım gerçekleştirildi. 1950-1995 yılları arasında ise, ülkemizde sadece 1 055 kilometre demiryolu yapıldı. Kısacası, ülkemizdeki demiryollarının en çok cumhuriyet döneminde yapıldığı ortaya çıkıyor.

Türkiye, 1950'den sonra -bunda Marshall yardımının da payı büyük- demiryollarını kenara bırakarak karayolu taşımacılığını gündeme getirmiştir ve ne yazık ki, bu da, bugün ülkemizdeki herkesin şikâyet ettiği trafik terörünün doğmasına sebep oldu. 1965'te yüzde 53'lerde olan yük taşımacığı oranı bugün yüzde 4'e, yüzde 25'lere varan yolcu taşımacılığı oranı ise bugün yüzde 2'ye düştü. Avrupa Birliğine girme sürecinde olan ülkemizde demiryolu ağı 10 000 kilometre civarındayken, bunu diğer ülkelerle karşılaştırdığımız zaman, aradaki uçurumu burada görüyoruz. Avrupa Birliğinden İngiltere'de 50 000 kilometre, Almanya'da ise 62 000 kilometre demiryolu var.

Değerli arkadaşlarım, bu yıl gerçekten çok üzücü tren kazaları yaşadık. Bunların yaşanmaması gerekirdi; ama, bu kazaların sebeplerinden bir tanesi, demiryollarına 1950'den sonra gereken önemin verilmemesi, gereken altyapı çalışmasının yapılmamasıdır ve ayrıca, literatürümüzde olmayan hızlandırılmış trenin de bu konuda gerekli araştırma ve çalışma yapılmadan uygulamaya konulmasıyla ortaya çıkan kaza neticesinde, Türkiye, tren kazalarını yaşadı.

Tedbir nedir; tedbir, zamanında yapılması gereken yatırımların yapılmasıdır. Bugün dünyanın birçok yerinde ulaşım raylı sistemle karşılanıyor, ama, biz, ne yazık ki, hâlâ yatırımlarımızı karayollarına aktararak, demiryoluna gereken önemi vermiyoruz.

Değerli arkadaşlarım, Bursa, 1953 yılında, var olan demiryolu elinden alınmış bir kentimiz. Bursa, ülkemizin sanayii, tarımı, turizmi ve kültürü açısından önemli bir kent merkezimiz. Türkiye'nin ekonomisine katmadeğer veren; ama, o katmadeğer ötesinde, yeterince hizmet alamayan kentlerinden bir tanesi. Bu konuda, şimdiye kadar gelmiş geçmiş hükümetler, her geldiklerinde "müjde, Bursa'ya demiryolu getiriyoruz" söyleminde bulunmuşlar; ama, ne yazık ki, bu söylemler bir türlü gerçekleşmemiş, demiryolu Bursa'ya bir türlü gelememiş.

Yine, geçen yıl, 2004 yılı içerisinde Bursa'ya demiryolu getirilmesi noktasında neler yapıldığıyla ilgili sorularımın dışında, gündemdışı söz alarak bu kürsüden yapmış olduğum konuşmamda yetkililerden bilgi almak istemiştim. Bana o gün verilen cevap şuydu: 2004 yılı yatırım programının içerisinde, Bursa-Bandırma-Bilecik demiryoluyla ilgili olarak dış proje kredisi kapsamında düşünüldüğü cevabı verilmişti. Ben buradan seslenmek istiyorum: Geçen bir yıl içerisinde Ulaştırma Bakanlığı ve hükümet bu konuda hangi girişimlerde bulundu; bir yıldan bugüne kadar geçen zaman içerisinde Bursa-Bandırma-Bilecik demiryoluyla ilgili olarak hangi çalışmalarda bulundu; bunun bu kürsüden cevaplandırılmasını istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, kısacası, Bursalılar, her hükümet değişikliğinde aldıkları müjdenin yerine getirilmemesinden dolayı üzüntü duyuyor. Bugün, bu hizmet...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Demirel, 1 dakikalık eksüre içinde toparlamınızı rica ediyorum.

KEMAL DEMİREL (Devamla) - Evet, Sayın Başkanım, bu önemli konuda gerçekten vurgulamak istediğim nokta şu: Bursa hak ettiğini almıyor; demiryolunda almıyor, çevreyolunda almıyor. Çünkü, Bursa, üç büyük kentin ortasında kalmış bir nirengi noktası. Bu noktada, Bursa'ya, hak ettiği değerin verilmesini istiyoruz. Bursa-Bandırma-Bilecik demiryolu için, mutlaka ve mutlaka, 2005 yılı içerisinde, temel atma noktasında, girişimlerin başlatılmasını Bursa halkı adına istiyoruz. Bursa bunu hak ediyor. Bursa, bu noktada, ülkeye vermiş olduğu katmadeğerin karşılığını almak istiyor.

Ben, sözlerimi noktalamadan evvel, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal'in demiryollarıyla ilgili önemli sözlerini vurgulamak istiyorum: "Demiryolları bir ülkenin toptan, tüfekten daha önemli silahıdır. Demiryolları, bir ülkenin bayındırlık, bolluk yoludur."

Bugün, ülkemizin trafik kazalarında kaybettiği değeri şu sözlerle vurgulamak istiyorum: Her yıl, Kurtuluş Savaşında verdiğimiz şehitten çok daha fazlasını biz trafik kazalarında kaybediyoruz. Bugün, ülkemiz, deprem kuşağı içerisinde; ama, ne yazık ki, deprem kuşağında olmasına rağmen gerekli önem verilmiyor, biz, depremi karayollarında yaşıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Demirel, lütfen, tamamlayın.

KEMAL DEMİREL (Devamla) - Sayın Başkan, sözlerimi bağlarken, son sözüm, Bursa'ya gereken önemin verilmesi ve 2005 yılı içerisinde Bursa'ya demiryolu temelinin atılması. Bunu, Bursa adına söylüyorum.

Ayrıca, Bursa'nın, ulaşım konusunda çevreyoluna da ihtiyacı var. Hükümetin daha evvelki açıklamalarında, 2005 yılı içerisinde yeterli ödenek ayrılıp bunun da bitirileceği sözü verilmişti. Biz, çevreyolunun da bitirilmesini istiyoruz.

Hepinize en içten sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum; sağ olun, var olun. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, konuyla ilgili olarak, yapılan gündemdışı konuşmayla ilgili olarak, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım söz almak istediler.

Buyurun Sayın Bakan. (AK Parti sıralarından alkışlar)

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bursa Milletvekili Sayın Kemal... (CHP sıralarından "Demirel" sesleri)

HÜSEYİN BAYINDIR (Kırşehir) - Sayın Bakana tren çarpmış herhalde!

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) - ...Sayın Kemal Demirel'in, Bursa-Bilecik-Bandırma demiryolu hattı konusunda gündemdışı yapmış olduğu konuşmaya cevap vermek üzere huzurlarınızdayım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bursa, ülkemizin önemli sanayi şehirlerinden bir tanesidir. Bursa'nın, Bandırma Limanından Bilecik istikametinde toplam 190 kilometrelik, Türkiye genel demiryolu şebekesine bağlanmasına dair demiryolu projesi için, 1991 yılında etüt ve projelerine başlanılmış, söz konusu güzergâhın uygulama projeleri 2002 yılında tamamlanmıştır.

Projenin toplam demiryolu uzunluğu, Bandırma-Bursa-Ayazma-Osmaneli kesimi 88 kilometre, Ayazma-İnönü kesimi ise 88 kilometredir. Çift hat olarak düşünülen projede minimum kurp çapı 2 000 metre olarak öngörülmüş, 11 adet istasyon ve maksimum hız 200 kilometre/saat olarak dizayn edilmiştir.

Bu projenin iki etaptan oluşan birinci kısmı için, Bandırma-Bursa etabı için hesaplanan keşif bedeli, altyapı ve üstyapı maliyeti toplamı olarak 255 000 000 dolar; ikinci kısmı, Ayazma-İnönü kesimi için hesaplanan değer 580 000 000 dolar ve toplam 835 000 000 dolarlık anahtar teslim proje bedeli öngörülmektedir.

Demiryollarının geliştirilmesine yönelik, gerek 2003 gerekse 2004 yılı bütçelerinde ve 2005 yılı bütçesinde de, çok önemli bir yatırım bütçesinin, ulaşım sektörüne ve özellikle de demiryollarına ayrıldığı bilinmektedir; ancak, burada da ifade edildiği gibi, 835 000 000 dolar gibi çok büyük bir yatırım bedeline mal olacak bu projenin özkaynaklardan karşılanma imkânı şu an için mevcut değildir. Bu yüzden de, projeyle ilgili, yap-işlet modeli çerçevesinde yapımı için, yurtdışı ve yurtiçi firmalarla şu anda görüşmelerimiz devam etmektedir. Eğer, bu görüşmelerden müspet bir sonuç alırsak, 2005 yılı içerisinde bu hattın inşaatına başlanacaktır.

Ben, bu açıklamaları, Yüce Meclisin takdirine sunuyorum.

Saygılarımla arz ederim. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.

Gündemdışı ikinci söz, KOP ve Mavi Tünel hakkında söz isteyen, Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün'e aittir.

Buyurun Sayın Akgün.

2.- Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün'ün, Konya Ovaları Sulama ve Mavi Tünel Projelerinin son durumu ile bu konuda yapılması gerekenlere  ilişkin gündemdışı konuşması

MEVLÜT AKGÜN (Karaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; otuzbeş yıldır Konya ve Karaman Ovalarının büyük umutla beklediği Konya Ovaları Sulama Projesi ve Mavi Tünel Projesinin son durumuyla ilgili gündemdışı söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

GAP'tan sonra ülkemizin en önemli projelerinden biri olan Konya Ovası Sulama Projesiyle, Göksu Nehrinin boşa akan sularının Konya ve Karaman Ovalarının sulamasında kullanılması, ilk olarak 1967 yılında Konya-Çumra Ovası Su Kaynakları Geliştirilmesi Master Planında yer almış ve 1994 yılında da programa alınmıştır.

Bağbaşı Barajı, Göksu Mavi Tüneli ve Hidroelektrik Santralı olarak programa alınmış olan bu projeyle, Göksu'nun sularından yılda 450 000 000 metreküp su, 17 kilometrelik bir tünel aracılığıyla Konya ve Karaman Ovalarına akıtılacak ve 210 000 hektar alanın sulanması sağlanacaktır. Konya-Karaman ovalarının suyla buluşması amacıyla hazırlanan KOP Projesi, Konya-Çumra Projesi, Beyşehir-Damlapınar Projesi, Göksu Havzası Enerji Projeleri, Konya İçme Suyu Projesi, Küçük Su Projeleri Grubu, Ereğli Projesi, Sarayönü-Beşgözler Projesi, Akşehir-Eber Projesi, Ilgın Projesi, Karaman Projesi, Yunak-Akgöl Projesi ve Ayrancı Projesi olmak üzere 12 adet projeden oluşmaktadır.

Türkiye'nin Urfa Tünelinden sonra ikinci büyük sulama üneli olacak olan Mavi Tünel, yaklaşım tünelleriyle birlikte 21 830 metrelik bir tünel olup, bu tünel, Konya İlinde inşa edilecek olan Taşkent, Afşar, Bozkır, Hadim-Bağbaşı Barajlarında depolanacak yaklaşık 450 000 000 metreküplük suyu Konya ve Karaman Ovalarına akıtacak büyük bir tüneldir.

1994 yılından bu yana Devlet Su İşlerinin yatırım programında yer alan bu proje, sonraki yıllarda da ödenek yetersizliğinden ihale edilememiş ve projenin yapımına bir türlü başlanamamıştır. Ancak, aradan geçen yıllar içinde bu konu konuşulmaktan öteye gitmezken, en sonunda hazırlanan projenin 13 Şubat 1998'de yapılan ihalesi de kreditör firmanın Hazine tarafından yetersiz bulunması üzerine iptal edilmiştir. Böylece, 210 000 hektar tarım alanının sulanmasını sağlayacak olan bu önemli proje, bölgedeki yüzbinlerce çiftçimiz için âdeta hayal olmuştur.

Kışları soğuk ve yağışlı, yazları ise oldukça kurak geçen Konya ve Karaman Ovalarının tarım potansiyeli, gerekli su kaynaklarının yetersiz olması nedeniyle, istenilen düzeyde kullanılamamaktadır. Bu nedenle çiftçimiz yeraltı sularına yönelmiş ve fazla kullanılan su nedeniyle su havzasında azalma oluşmuş ve tarımsal sulama tehlikeye girmiştir. Kuru tarıma en elverişli bitki olan buğday ve arpa gibi hububat ürünlerinin yetiştirildiği Konya ve Karaman Ovalarının büyük bölümünde toprağa atılan tohumun kaderini o yılki hava şartları ve toprağa düşecek yağış miktarı belirlemektedir; bu da, çiftçimizi kaderiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Bugün, yüzbinlerce çiftçimizin umutla beklediği Konya Ovası Projelerinin hayata geçirilmesi, artık, zarurettir. Boşa akan Göksu Nehrinin sularının orta Toroslar'da açılacak 17 kilometrelik bir tünelle Mavi Boğaza, oradan da Çarşamba kanalı ile Karaman ve Konya Ovalarına akıtılmasıyla, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin GAP'la yaşadığı gelişim ve atılım hamlesini İç Anadolunun da yapacağına inanan yüzbinlerce bölge çiftçisi, bugün, otuzbeş yıldır bekletilen ve tek bir çivi bile çakılmayan bu projeye başlanılmasını hararetle istemektedir.

Konya ve Karaman Ovalarında sulanmayan 210 000 hektarlık kıraç toprakların suyu beklediği bu önemli projenin hayata geçirilmesi sonucunda, proje kendisini iki veya üç yılda amorti edecektir. Bu projeyle, Karaman ve Konya Ovalarında her türlü organik tarım ürünü yetiştirilebilecek ve bu ürünler yurtdışına ihraç edilebilecektir. Verimli topraklarda sulanabilir arazinin artırılmasıyla, sebze üretimi kısa zamanda 2 000 000 tonun üzerine çıkacak ve milyonlarca dolar gelir sağlanacaktır. Yine bu projeyle, her türlü meyve ve sebzenin yetiştirilebileceği Karaman ve Konya Ovalarında, geçen yılın rakamlarına göre, yılda 1 milyar dolarlık bir katmadeğer yaratılacaktır. Devletin stopaj ve vergi gelirlerinde ise, 100 000 000 dolarlık bir artış sağlanacaktır. Karaman ve Konya halkının özlemle beklediği bu önemli projenin ülkemiz ekonomisi için son derece yararlı olduğu görülmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - 1 dakikalık eksüre vereceğim; toparlamanızı rica ediyorum.

MEVLÜT AKGÜN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Türkiye'nin en verimli topraklarına sahip Karaman ve Konya Ovalarındaki 3 000 000 hektar tarım arazisinin sadece yüzde 14'ü sulanabilmektedir. Her çeşit bitkinin yetiştiği, ender coğrafî özelliklere sahip, verimli toprakları olan Karaman ve Konya Ovalarının suyla buluşması için, geç kalınmadan, herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Artık, verimli topraklar ile Göksu'nun boşa akan suyunun buluşturulmasının zamanı çoktan gelmiştir.

Karaman ve Konya Ovalarını medeniyetle buluşturacak ve bölgenin çehresini değiştirecek olan KOP ve Mavi Tünel Projelerinin bir an evvel hayata geçirilmesi için hükümetimizin gerekli desteği vereceğini umuyorum.

Bu duygularla, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Gündemdışı üçüncü söz, tarım ve hayvancılığın sorunları hakkında söz isteyen Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğüt'e aittir.

Buyurun Sayın Öğüt.

3.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların sorunlarına ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri; sizleri ve ekran başında bizleri izleyen tüm vatandaşlarımı saygıyla selamlıyorum.

2004 yılının ilk aylarında, Türkiye'nin bütün bölgelerinde çok şiddetli yağmur ve dolu yağışı oldu; köylümüz ve çiftçimizin ürünü büyük hasar gördü. Bu hasar sonucunda da, şu ana kadar çiftçiye bir kuruş para ödenmedi. Öyle bir dolu yağdı ki, benim bölgem Ardahan'da ceviz büyüklüğünde dolu yağdı. Halen, bir kuruş dahi para ödenmedi.

Burada, tarımdaki çiftçinin zararını ödemek için, tarım sigortasının derhal çıkması lazım; Sayın Bakanla görüştüğümde, böyle bir hazırlık olduğunu söyledi. Getirin, Mecliste bir an evvel bunu çıkaralım, çiftçiyi zarardan kurtaralım.

Değerli arkadaşlar, ikincisi; bu sene, yine, çiftçimize doğrudan gelir desteği parası doğru dürüst ödenmedi. Bu mübarek ramazan ayında büyük şehirlerde çadırlar kuruluyor, fakir, yoksul insanlar karnını doyuruyor; ama, köylerde çadırlar kurulmadığı için, insanlarımız, iftarını suyla, soğanla yapıyor. Böyle bir durumda, ben istirham ediyorum, hiç olmazsa ramazan bayramına yakın, bu hafta veya önümüzdeki hafta -tahmin ediyorum Tarım Bakanımız da biraz sonra cevap verecek- doğrudan gelir desteği parası çiftçiye ödenmiş olsun.

Son günlerde, biliyorsunuz, gazetelerde, özellikle spor yazarı olarak bildiğimiz Sayın Erman Toroğlu, hormonla ve genetik bozuklukla ilgili bazı yazılar yazdı. Ben, bugün kendisini aradım, konuştum; "Erman Hoca böyle bir şeyi nasıl tespit ettiniz" dedim; "ben, Mersin'de limon ve portakal bahçeleri olan birisiyim, yirmi yıl da Ankara sebze halinde yaş sebze ve meyve komisyonculuğu yaptım; yani, ben işin uzmanıyım, işin uzmanı olduğum için yazıyorum" dedi. Bu genetik bozuklukların bir an evvel düzeltilmesi lazım, bunun için de yasaların çıkarılması lazım. Ben, buradan hükümeti uyarıyorum, bu genetik bozukluklarla ilgili yasaların bir an evvel çıkarılması gerekiyor. Erman Hoca "ben tavuk yemem" dedi; "niye" dedim, "tavukların normalde 60-65 günde kesilmesi lazım; çünkü, tavuk, verilen antibiyotiği 60 gün sonra atıyor; ama, Türkiye'de, tavuklar genelde 35 günde kesiliyor; antibiyotiği atmadığı için tavuk hormonlu oluyor; 100 gram tavuk, 35 günde 1,5 kilogram oluyor; 35 günde 1,5 kilogram olan tavuk hormonu atmadığı için hormonlu oluyor; onun için de tehlikelidir. Ben, kırmızı et yemeye devam edeceğim, sizi de kırmızı et yemeye davet ediyorum; ama, hükümetin, tavuk kesimi konusunda denetimlerini sürdürmesi gerektiğine de inanıyorum" dedi.

Değerli arkadaşlar, hepiniz hatırlayacaksınız "Çernobil" diye bir olay oldu ve o zamanın Bakanı Sayın Cahit Aral "Çernobil'den dolayı Karadeniz çayı etkilenmedi" dedi, insanlar rahat rahat çay içti; ama, şu ana kadar, Karadenizde birsürü insan öldü, halen, bebekler sakat doğmaktadır. Şimdi, hükümetin, hormon ve genetik bozuklukla ilgili bir an evvel tedbir alması lazım ve tedbir alacağına da inanıyorum; çünkü, bu tedbiri almazsak, yarın, o sorumluluk altına biz de girmiş oluruz, bunun tedbirini almamız gerekiyor.

Hayvancılık konusuna gelince, biliyorsunuz, hayvancılıkla ilgili büyük bir mücadele kampanyası başlattık. Şu anda, köylünün elindeki mal para etmiyor, çok zor durumda. Ben, Ardahan'da, Göle ve Hanak gibi ilçelerde dolaştım, hayvan pazarlarına gittim; inanın, 1 500 000 000'luk inek 400 000 000'a inmiş, onu da yine satamıyor ve Türkiye'nin bu kaçak hayvan ve kaçak et konusunun üzerinde durulması lazım. Bakın, Hindistan'dan, Afganistan'dan, İran'dan, Irak'tan gelen kaçak hayvanlar var; bunun fotoğrafları burada...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Sayın Başkanım, 1 dakika eksüre rica ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Öğüt, biliyoruz, Ardahan, serhat ilimiz olarak, kalkınma ihtiyacı en çok olan illerimizden biri; o nedenle, size, 1 dakika değil, 2 dakika eksüre veriyorum; bu süre içinde toparlamanızı rica ediyorum.

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum. Siz, bizim fahrî hemşerimizsiniz; daha önce, bizim ilimizden milletvekili adayıydınız; çok teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar, yem 11 000 000'dan 22 000 000'a çıkmış, hayvan 1 5000 000 000'dan 500 000 000 liraya, 400 000 000 liraya inmiş; alan yok, satan yok, köylü de perişan bir durumda; bu, sadece Ardahan'da değil, Kars, Erzurum, Artvin, Iğdır, o bölge olduğu gibi.

Şimdi, Asya'dan gelen hayvanlarda Asya virüsü çıktı; bu çok önemli, lütfen, buna çok dikkat edin. Bu Asya virüsü dört beş yıldır var; Tarım Bakanlığımız bir yıldır onunla ilgili çalışma yapıyor; ama, yeterli değil. Bu Asya virüsü öldüren bir virüstür, bu virüs insanlarda on yıl sonra meydana çıkıyor. Benim önerim şudur: Kaçak hayvan eti yemeyin, almayın. Gemilerle kaçak et geliyor, büyük marketlerde satılıyor. Ardahan yöresine, Kars yöresine, Erzurum yöresine gidin, mal alın veya oradan alınan mallardan yiyin; kasabınıza öyle tembih edin; yerli hayvanı teşvik edelim, damızlık hayvan olması lazım ve Tarım Bakanlığının bu konuda kesinlikle tedbir alması lazım. Eğer tedbir alınmazsa, istatistiklere göre 1983 ile 2003 yılları arasındaki yirmi yılda küçükbaş hayvan, koyun 40 000 000'dan 25 000 000'a indi; büyükbaş hayvan da 13 000 000'dan 9 000 000'a indi; yani on yıl sonra 2014 yılında Türkiye'nin 200 000 ton et açığı var. O zaman ne yapmak lazım; köylüyü teşvik edeceğiz, sözleşmeli besicilik, damızlık hayvan geliştirmesini yapıp hayvanımızı çoğaltmamız lazım.

Biz, bir zamanlar Rusya'ya hayvan ihraç ediyorduk; şu anda Bulgaristan'dan, Gürcistan'dan, İran'dan, Irak'tan üçte 1 fiyatına gelen kaçak, sağlıksız hayvan eti yiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Yarım dakika veya 1 dakika eksüre daha rica edeyim.

BAŞKAN - Buyurun.

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Değerli arkadaşlar, efendim, şimdi burada hepimiz milletvekiliyiz, seçildik geldik; nüfusumuzun yüzde 40'ını oluşturan köylüyü kimse kale almıyor; Avrupa Birliğine gireceğiz, köylü nüfusunun azalması lazım. Şimdi, burada köylüye tarım ve hayvancılıkta destek vermezsek, onların doğrudan gelir destek parası doğru dürüst ödenmezse, onlara teşvik şeklinde yardım edilmezse, onların mahsulleri şiddetli dolu ve yağmurdan dolayı zarar gördüğü zaman onlara birtakım yardım yapılmazsa, kaçak hayvancılık durmazsa, biz, Türkiye'de köylüyü kalkındıramayız. Köylü üretiyor şehirli yiyor; unutmayalım, şehirli, yiyorsa köylüye hakkını helal ettirmesi lazım. Köylüyü kalkındıralım ki, şehirli, sofrasında helal yesin.

Ben hükümetten ve Sayın Bakanımdan rica ediyorum, Asya virüsü için derhal önlem alınsın, hormonal veya genetik bozukluk için derhal önlem alınsın, kanun getirilsin, kanun çıkaralım ve Büyük Millet Meclisi görevini yerine getirsin; köylümüzü kalkındıralım diyorum ve hepinize saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim. (Alkışlar)

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, Sayın Ensar Öğüt'ün konuşması üzerine, Hükümet adına Sayın Bakan Sami Güçlü söz istediler; buyurun.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ (Konya) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Ardahan Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğüt'ün, tarım ve hayvancılığın sorunları hakkındaki gündemdışı konuşmasına cevap vermek üzere söz aldım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Öğüt, tarımla ilgili sorunları her dile getirişinde bizim problemlerimize parmak basmıştır ve kamuoyunda da gerekli ilgi ve alakayı görmüştür. Bu bakımdan, bu fırsatı tekrar verdiği için teşekkür ediyorum. Ben de, bu vesileyle düşüncelerimi ifade etmek istiyorum.

Ben, Ensar Beyin söz alacağını öğrenince çok iyi, geniş kapsamlı bir hazırlık yaptım. Eğer milletvekillerimizin sabrı varsa, bu konuda biraz geniş bir açıklama yapmak istiyorum; ama, eğer ilerleyen saatte dikkati toplayamazsam özetlerim; ama, söylediği hususlarla ilgili, özel olarak, teker teker cevap vermek istiyorum.

Sektörümüzün önemi konusunda, bugün burada ilave bir cümleye gerek olmadığını düşünüyorum; çünkü, toplumumuzun yüzde 45'i kırsal kesimde yaşıyor ve insanlarımızın temel besin kaynağını bu sektör sağlıyor. Sektörün önemiyle ilgili konuda bu iki cümlenin kâfi geleceği kanaatindeyim; ama, diğer bütün alanlarda olduğu gibi, özellikle tarım sektöründe çok önemli sorunlarımız var ve bu sorunlarımız, özellikle 1990 yılından itibaren gelen uzunca bir dönem içerisinde, istikrarsızlıkların da etkisiyle, birikmiş ve yığılmış durumda.

Ben, Türk toplumunun en temel sorunlarından bir tanesinin, gerek makro açıdan gerekse sektörel açıdan baktığımızda, öncelikler sorununun iyi belirlenemediği ve bu konuların üzerine ısrarla gidilerek, bunların çözülerek gündemden düşürülmesinin başarılamadığı kanaatindeyim. İşte, bu tespitten hareketle, önceliklerin isabetle belirlenmesinden kaynaklandığına inanarak, Hükümetimiz ve Bakanlığımız bu konuda öncelik belirlemesi yaparak, ilkönce üreticilerimizin üretime döndürülmesi, üretim maliyetinin düşürülmesi yönünde adımlar atılması, kaliteli üretim için gerekli tedbirlerin bir ucundan başlanarak yürürlüğe konulması, örgütlenme altyapılarının tamamlanması yönünde adımlar attık. Bununla ilgili olarak -sadece başlıklarını söyleyeyim -evvela çiftçi borçları konusu, mazot konusu, yağlı tohum bitkileri ve pamuk üretimiyle ilgili -bugünlerde pamuk açısından birkısım eleştiriler alsak bile- primler konusundaki uygulamalarımız, arazi toplulaştırması ve düşük faizle krediler, bunlarla ilgili hususlar; ama, size, özellikle iki konudan, 2004 yılında tarım alanında yaptığımız iki önemli çalışmadan bahsetmek istiyorum. Bunlardan bir tanesi süne mücadelesidir; ikincisi de sertifikalı tohumluk konusudur.

1930'lu yıllardan beri Türk toplumunun özellikle tahıl üreticisinin en temel sorunu olan bu mücadelede -şu anda içimizde belki arkadaşlarımız yok- başta güneydoğu olmak üzere, Adıyaman, Mardin, Urfa ve Diyarbakır milletvekillerimizi de çağırarak, bu mücadeleye destek vermeleri konusunda bir yardım talep etmiştik; ama, sonunda, sektörle ilgili olan arkadaşlarımızın hepsinin bileceği gibi, bu konuda ilk defa Türk çiftçisi "bu mücadeleyi kazanabileceğim" kanaatine varmıştır ve Polatlı Ticaret Borsası Başkanının ifadesiyle, 2000'li yıllarda, 2000 öncesinde, yüzde 50'den fazlası yemlik olan gelen buğdayın, şu anda yemliğe ayrılan kısmı yüzde 5'lere düşmüştür. Bu konuda, İç Anadolu başta olmak üzere, tahıl üreticileri alanında, bu gelişme, çok kıymet ifade eden bir hadisedir. Ben, özellikle, konunun milletvekili arkadaşlarımız tarafından da dikkatle bir takip edilmesini ve burada, eğer, kayda değer bir başarı kendi bölgelerine de yansımışsa, bunun dile getirilmesini arzu ediyorum; çünkü, bu, bizim başka alanlarda da yapacağımız çalışmaya hız verecektir, moral verecektir.

İkinci konu, sertifikalı tohumluk konusu; yani, tahıldan bahsediyorum. Tahılla ilgili konuda, bu topraklarda binlerce yıldır bu üretim yapılırken, en önemli girdi olan sertifikalı tohumluk konusunda, maalesef, bir müddet sonra arzu edilen gelişme sağlanamamış, ihtiyaç 800 000 tonun üzerindeyken, 50 000 ton kadar sertifikalı tohumluk kullanılır hale düşülmüştür. Bu, bir bakıma verimin düşmesi, kalitenin düşmesi, çiftçi gelirinin düşmesi demektir. İşte, kamuya düşen görev bunu artırmaktır. Bu sene 300 000 tonluk bir hedef belirledik, 220 000 tona ulaşacağımızı umuyoruz ve sağladığımız gelişme, Türkiye'de buğday üretimindeki kalite artışını kesinlikle iyileştirecek ve bununla ilgili gelişmeleri göreceğiz.

Bunun dışında, Toprak Mahsulleri Ofisinin bu sertifikalı tohumluk kullanımı konusundaki desteği, il özel idare kaynaklarından aldığımız 6 trilyon liralık bir destek, ifade edilmeye değer; çünkü, ancak, bu şekilde, bu tohumları çiftçilerimize daha ucuz olarak verebildik.

Onun dışında, hibrit sebze tohumculuğu konusunda bir proje başlattığımızı daha önce ifade etmiştim. Hepimizi çok rahatsız eden bir gelişme, yüzde 90 oranında dışa bağımlı olan bu tohumculuk alanındaki durumu ortadan kaldırmak ve kendi üreticimizin, ihtiyaç duyduğumuz hibrit tohumları üretme konusundaki projemiz yürürlüktedir ve bu bağımlılığı kıracak bir işbirliği içerisindedir. En önemli yönü şudur: Tohum işiyle uğraşan 22 firma, özel sektör, bu işin içindedir; yani, özel sektör, kamu ve üniversiteler birliktedir.

Dolayısıyla, bu birlikteliğin sağlanmış olması bile, projenin tutarlılığı ve geleceği açısından bize çok büyük ümit vermektedir. Bu gelişmeyi de, hepimiz adına, kıymet ifade eder bir hadise olarak anlatıyorum.

Bunun dışında, birkısım ürünlerin -özellikle tarımsal girdilerde, tohumda, fidede ve spermalarda- KDV oranlarında önemli ölçüde bir düşme meydana geldi; karma yem üretim girdilerinin KDV oranlarında da, aynı şekilde bir indirim sağlamayı başardık. Tabiî ki, kısmî, daha yaygınlaşması gereken, artırılması gereken unsurlar var; onlarla ilgili çalışmalarımızı da sürdürüyoruz.

Bu ara, özelleştirme ve kısmen küçülme çalışmalarımız var. TİGEM'in birkısım arazilerini, tohumculuk ve damızlık işletmeciliği amaçlı özel sektöre, birlikte çalışmak, birlikte üretim yapma veya kiralama usulüyle devrediyoruz; ama, proje bazında. Onun dışında, Toprak Mahsulleri Ofisinde birkısım küçülmeler oldu. Bu sene, bunun, birkısım olumsuzluklarını da yaşadık.

Ayrıca, mevzuat çalışmalarımız var. Mevzuat çalışmaları konusunda, çiftçilerimizin örgütlenmesine yönelik ve birkısım sorunları çözmeye yönelik birkısım yasal düzenlemeler ortaya çıktı. Bunlar, mera, ıslahçı hakları, gıdayla ilgili kanunî düzenleme, üretici birlikleri ve benzeri konular. Bu ara, Ensar Beyin ifade ettiği husus da dahil olmak üzere, şu anda Mecliste bulunan, Meclis komisyonlarında görüşülmek durumunda olan tasarılarımız var; Tarım Ürünleri Sigortası Kanunu Tasarısı, organik tarım ve tohumculukla ilgili kanun tasarıları; ilaveten de, Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu Tasarısı, Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunundaki değişikliklerle ilgili tasarılar da, Meclisimizin gündemine gelecek durumdadır; ama, Tarım Ürünleri Sigortası Yasa Tasarısı, şu anda Meclisimize intikal etmiştir.

Bu arada, AB süreciyle ilgili hazırlıklarımız konusunda da birkaç cümle söylemek istiyorum. 1999 yılında, Türkiye, aday üyelik statüsünü kazandığı andan itibaren, 2000 yılında, bütün bakanlıkların bünyesinde oluşturulan bir AB birimi vardır. Bu, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde de oluşturulmuştur ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği bünyesinde oluşturulan uyum çalışmaları içerisinde, tarım ve balıkçılık konusundaki sorumluluk Bakanlığımıza verilmiştir. Bakanlığımız, yedi alt çalışma grubuyla, yasal yönden, kanun, tüzük, yönetmelik ve tebliğlerde -12 kanun, 142 adet tüzük ve yönetmelikle ilgili- çalışmalarını sürdürmektedir; bunların, belli bir takvim içinde yayımlanmasını yapmaktadır.

Bu ara, Avrupa Birliğinde bize benzer ülkelerin müzakere süreçleriyle ilgili bilgiler derlenmiştir. En son, size, ilave bir gelişme olarak şundan bahsetmek istiyorum: Geçen hafta, Polonya, Macaristan ve Romanya'yı kapsayan, Bakanlığımızın çok üst düzey yöneticilerinden oluşan bir heyet, bu ülkelerdeki müzakere süreçlerini takip etmek ve oradaki insanlardan bilgi almak üzere gittiler ve görüşmeler yaptılar. En son gelişme de şu: Polonya'nın tarımla ilgili müzakerecisini, önümüzdeki günlerde,  bir ay süreyle, Bakanlığımda, kendi ülkesinde müzakere sürecinde yaşadığı olayları ve hazırlık döneminde katkı yapmak üzere müşavir olarak istihdam edeceğiz ve bir hazırlığı buna göre yapıyoruz.

Bu arada, yeniden yapılanma konusunda Bakanlığımızın çalışması var; bunu, hem kamu reformu açısından hem de Avrupa Birliğine uyum açısından yapıyoruz.

Çok önemli başka bir hususu belirtmek istiyorum size: Güncel politikalarımızı hayata geçirirken, diğer yandan da, sektörümüzün önümüzdeki yıllardaki konumuna ilişkin stratejiler üzerinde de çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu amaca yönelik olarak, 2006-2010 yılları arasını kapsayan tarım stratejilerini belirledik. Bu çalışmayla, kaynakların etkin kullanımı ilkesi çerçevesinde, ekonomik, sosyal ve çevresel ve uluslararası gelişmeler boyutunu bütün olarak ele alan, örgütlü, rekabet gücü yüksek, sürdürülebilir bir tarım sektörünün oluşturulması temel amaç olarak benimsenmiştir. Tarım stratejisi çalışması kapsamında, tarım sektöründeki stratejik amaçlar, temel ilkeler, önümüzdeki beş yıllık dönemde tarım sektöründe kullanılacak destekleme araçları ve uygulama esasları belirlenmiştir. Bu, hem Avrupa Birliğiyle olan müzakere süreci hem de Dünya Ticaret Örgütünün almış olduğu yeni çerçeve kararlarla da uyum sağlamaya yöneliktir ve toplumumuzun, gelecek beş yılı görmesine imkân verecek bir hazırlıktır.

Saygıdeğer milletvekilleri, konuşmamın bu bölümünde, hayvancılık sektörüne dönmek ve bu sektörde yaptığımız çalışmalar hakkında bilgi vermek istiyorum. Bu kapsamda, mera ıslah çalışmaları, hayvan ıslahı alanında başlattığımız projeler, canlı hayvan kaçakçılığı konusunda aldığımız tedbirler, hayvancılığa yönelik teşvik uygulamaları ve özellikle et teşvik primi, son olarak da, 2005 yılında hayvancılıkta yapmayı planladığımız çalışmalara değinmek istiyorum.

Hayvancılığın geliştirilebilmesi için en önemli konulardan biri, özellikle doğu bölgemiz açısından, meraların ıslah edilmesidir. Bugüne kadar ıslah edilerek çiftçiye tahsis edilen mera alanı -2004 yılı başı itibariyle söylüyorum- yoktur. Dolayısıyla, hayvancılığımızın bu en önemli kaynağını bugüne kadar çok verimli kullanmadığımızı biliyoruz. Hükümetimiz bu konuda çok önemli bir hamle başlatmıştır. Bu çerçevede, ilk defa 2004 yılında 600 000 dekarlık mera alanının ıslah edilmesini hedefledik. İlk defa 600 000 dekarlık bir mera alanı ıslah edilerek çiftçilerimize belli bir yöntem içerisinde devredilecektir.

Hayvancılıkta verimliliğin artırılması, girdi maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla kaliteli sperma üretiminin yurt içinden karşılanması ve yüksek verimli hayvan ırklarının embriyo transferi teknikleri kullanılarak geliştirilmesi kapsamında Anadolu Alacası ve Anadolu Esmeri Geliştirme Projelerini de hayata geçirdik.

Hayvancılık destekleri çerçevesinde 2003 yılında çiftçilerimize verilen toplam destek miktarı 130 trilyondur, 2004 yılında bu rakam 540 trilyona ulaşmıştır. Bunun yaklaşık 200 trilyonu normal hayvancılık destekleri, 200 trilyonu kırsal alanda sosyal destek projesi kapsamında kullanılan bir kaynaktır. Bunun diğer bir kısmı ise bütçeden kooperatiflere ayrılan özel ödenekten yapılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepimizin malumu olduğu üzere, hayvancılık sektörünün en önemli konusu, sürdürülebilirlik ve bir pazar ortamının oluşturulmasıdır. 2003 yılı sonlarında, kurban bayramı öncesinde, besicilik sektöründe yüksek bir beklenti oluşmuştur; ancak, fiyatlar önceki yıla oranla beklenen seviyede oluşmayınca sektörde bir arz fazlası durumu ortaya çıkmış ve fiyatlar hızla aşağıya doğru inmiştir.

İşte, bu durumda, Hükümetimiz, bu sektörün sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik olarak et teşvik primi kararnamesini yürürlüğe koymuş ve 15 Mayıs 2004 tarihinde, bu, Resmî Gazetede yayımlanmıştır. 30 Eylül 2004 tarihine kadar yetiştiricilerimize 190 kilogram ve üstü karkas ağırlığa ulaşmış sığırlar için beher kilogramı için 1 000 000 lira et teşvik primi ödenmiştir. Bu tarihten sonra bu prim 500 000 liraya düşürülmüştür.

Hayvancılığımızın ana lokomotifi konumunda olması gereken Doğu Anadolu Bölgemizde canlı hayvan kaçakçılığıyla ilgili olarak ortaya çıkan sıkıntılarla ilgili olarak muhtelif görüşler ortaya konulmaktadır. Huzurlarınızda, öncelikle, bu kadar büyük kaynak ayırdığımız bu sektörümüzün böylesine haksız bir faaliyetle yara almasına izin vermeyeceğimizi ve bu konuda son derece kararlı olduğumuzu vurgulamak istiyorum.

16 Temmuz 2004 tarihinde konuyu Ekonomik Koordinasyon Kurulunun gündemine taşıyarak kurulun katkılarını aldık. Başbakan Yardımcısı Sayın Abdüllatif Şener'in başkanlığında yapılan toplantı neticesinde, Bakanlığımız, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıkları, Emniyet Teşkilatının üst düzey temsilcilerinin katıldığı bir toplantı gerçekleştirildi. Daha sonra, bu komisyon tarafından, kaçakçılık alt çalışma grubu ve kaçakçılığın ekonomik açıdan değerlendirilmesi çalışma grubu adı altında komisyonlar oluşturularak çalışmalara ağırlık verildi.

Bakanlığımın konuyla ilgili bürokratlarıyla birlikte Doğu Anadolu Bölgemize yaptığımız ziyaretlerde devletimizin  tüm birimlerini bir araya getirerek aktif çalışmalar gerçekleştirdik. Ülkemizin genelinde bütün hayvan pazarlarında kontrol ve denetimleri artırdık. Sınırlarımızdan giren hayvanların yurt içine sevklerinin ve pazarlanmasının engellenmesi için 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunundaki cezaî hükümlerle ilgili maddeleri 4648 sayılı Kanunla değiştirdik ve para cezalarını günümüz şartlarına uygun hale getirdik.

Sınır illerimizde personel takviyesi yaparak görevini gereği gibi yapmayanlar hakkında yasal işlemler başlattık ve bu konuda ihmali bulunan personelin görev yerlerini değiştirdik.

Diğer taraftan, konunun daha etkin takibine imkân tanıyacak kanun değişikliğini hazırlayarak görüşlere açtık. Bu kapsamda, gerek ülke içerisindeki kaçak hayvan hareketlerinin önlenmesi ve gerekse ülkemiz dışından gelmesi muhtemel kaçak hayvanların tespit edilmesi için sığır cinsi hayvanların küpelenip kayıt altına alınması projesini yürütmekteyiz.

Bakanlığımızca zaman zaman bu bölgeye heyetler gönderilmiş, sınırlarımızdan ülkemize kaçak hayvan girişlerinin önlenmesi amacıyla incelemelerde bulunulmuştur. Bu konuda, sorumluluk taşıyan tüm birimlerle yoğun temaslar içerisindeyiz. Yaklaşan kurban bayramı öncesinde muhtemel olumsuzlukların önüne geçilmesi amacıyla, devletimizin tüm birimleri arasında verimli bir çalışma devam etmektedir. Bu çerçevede, ekim ayı içerisinde, Sayın Genelkurmay Başkanımızı ziyaret ederek, hem gelişmeleri aktarma imkânı buldum hem de konu hakkında işbirliği sürecinin devamı doğrultusunda görüş birliği içerisinde olduğumuzu gördük. Ayrıca, geçen hafta içerisinde, 26 Ekimde, İçişleri Bakanlığımızın ilgili birimleriyle yaptığımız toplantıda -yani Jandarma ve Sahil Güvenliğin de katıldığı toplantıda- önümüzdeki günlerde, doğu bölgemizde, valiler ve emniyet birimlerinin katılımıyla geniş kapsamlı bir toplantı yapma hususunda mutabakata vardık.

Burada söylemek istediğim esas husus şu: Hayvancılık sektörüne 2004 yılında 540 trilyonluk bir kaynak aktaran bir Hükümet olarak ve bu konuyu önemseyen bir Bakanlık olarak, kaçakçılıkla ilgili konuda, elimizden gelen her türlü imkânı seferber ederek, bu sektörün böyle bir kanundışı olaydan etkilenmesini mutlaka önlemek zorundayız. Aksi halde, hem bu kaynaklar heba olacak hem de -Ensar Beyin biraz önce belirttiği gibi- hayvan varlığımızda bir düşme, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu et ihtiyacında bir artış söz konusu olacak; bu, Türkiye'yi dışticaret bakımından da olumsuz olarak etkileyecektir. Halbuki, biz, hayvancılık sektörünü mutlaka kalkındırmak zorundayız.

İşte, ben, bu noktada 2005 yılı hedeflerimden kısaca bahsetmek istiyorum. Ekonomik ve sosyal yaşamımızda bu denli büyük öneme sahip olan ve Avrupa Birliğine uyum çalışmaları açısından da kritik bir özellik taşıyan hayvancılık sektörümüzü, yetiştiricilerimiz, sanayicilerimiz, yasama ve yürütme organlarımız el ele vererek, potansiyeli doğrultusunda geliştirmek durumundayız. Bu amaçla, hayvancılığımızı bir bütün olarak ele alan hayvancılık strateji planı hazırlığı noktasında çalışmalarımız devam ediyor. Bu planla, Avrupa Birliği sürecinde bizi en fazla zorlayacak sektörler içinde yer alan hayvancılık sektörümüz, alt sektörleri itibariyle ele alınmakta ve beş ve on yıllık hedefler öngörülmektedir. Yine, bu çalışmayla rekabet gücümüze ilişkin projeksiyonlar çizilmektedir.

Diğer taraftan, 2005 yılı, sektörün sorunlarının öne alındığı ve bu sorunları kısa ve orta vadede çözücü projelerin yürürlüğe konulacağı bir yıl olacaktır.

Bu kapsamda hazırlanan strateji planına uygun olarak, ülke çapında sunî tohumlama oranını yüzde 15'ten yüzde 50'lere taşıyacak çok kapsamlı bir projenin hazırlığı içerisindeyiz. Yine, kabayem açığını giderici projeler de yürürlüğe konulacaktır.

Bu bağlamda, hayvancılık sektörü için son derece önemli olan mısır üretiminin 2 200 000 tondan 3 000 000 tona doğru çıkmasıyla, bu konudaki ithalatımız 1 800 000 tondan 900 000 tona düşmüştür. İlerleyen yıllarda, bu konudaki ihtiyaçlarımızın tamamı yurt içinden karşılanacaktır.

Ayrıca, et ve balık ürünleri hususunda piyasayı düzenleyecek, sektörü destekleyecek bir regülasyon kurumuna ihtiyaç olduğu ortadadır. Bu kurumun, ticarî şartlarda sektöre maksimum katkı yapması amacıyla, Bakanlığımızla irtibatlandırılması hususunda çalışmalar devam etmektedir.

Tekrar etmek istiyorum; sektörü düzenleyici bir kuruma ihtiyaç olmasından dolayı, Et ve Balık Kurumunun kalan mezbahaların Bakanlığımla irtibatlandırılması konusunda çalışmalar yürütülmektedir; doğu bölgesinde bu ürünlere talep oluşturması bakımından, çok kritik önemi haizdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakan, 1 dakika eksüre veriyorum; toparlamanızı rica ediyorum.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ (Devamla) - 2004 yılında süne mücadelesinde ve sertifikalı tohumluk alanında kaydettiğimiz başarının, 2005 yılında hayvancılık sektöründe ortaya çıkacağını ifade etmek isterim.

Bu bağlamda, sağlayacağınız destekler ve uygulayacağımız projelerle, 2004 ve takip eden yıllarda hayvancılık açısından bir toparlanma olacağına inancımı ifade ediyorum.

Efendim, müsaadenizle, şimdi, Ensar Beyin dile getirdiği konularla ilgili çok kısa cevaplar vereceğim. 2004 yılı, afetler bakımından gerçekten çok şanssız bir yıl olmuştur; ama, burada, hepinize sevinerek ve bir müjde kabilinden söylenebilecek nitelikte bir haber vermek istiyorum. Başlangıçta 20 trilyonluk bir kaynak bulmuştuk. Şu anda, bu kaynağa 40 trilyonluk bir ilave oldu, 60 trilyona çıktı. Dolayısıyla "çiftçiye bir kuruş para ödenmedi" ifadesi, uygulama itibariyle doğru değil. Ödemeye başladık; ama, sizin şehrinize...

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Son 130 trilyon ne zaman ödenecek efendim?

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ (Devamla) - Doğrudan gelir ödemeleri mi?

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Evet.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ (Devamla) - 2003 yılı doğrudan gelir ödemeleri tamamlandı. 2004 yılıyla ilgili ödenecek duruma sistem henüz gelmiş değil; yani, beyanlar alınıp, ilana çıkılıp, itirazlar değerlendirilip Hazineye biz intikal ettirmedik henüz; yani, şu anda 2004 yılıyla ilgili ödeme şartları doğmuş değil; 2003 yılıyla ilgili işler de bitti biliyorsunuz.

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - 2004 yılına ait ödemeler bu yıl biter mi?

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ (Devamla) - 2004 yılında bütçedeki o kaynağın ödenmesi tabiîdir. Zamanı için şu anda bir şey söyleyemiyorum; ama, henüz, biz, Hazineye intikal ettirmedik.

Bu afetlerle ilgili konuyu söylüyorum. Bu, önemli bir konu. Özellikle Doğu Karadeniz Bölgemizde fındık üreticilerini ilgilendiren yönü çok ağır basıyor. Başlangıçtaki 20 trilyona ilaveten 40 trilyonluk bir ekkaynak daha bulunmuş durumda. Şu anda 60 trilyonluk bir kaynağın, 2004 yılında tabiî afete uğrayan çiftçilerimize belli bir oran dahilinde ödemeleri zaten başladı, Doğu Karadenizde de bunu başlatacağız.

Sayın Başkanım, hormonla ilgili konu biraz önemli; 2 dakika daha müsaade ederseniz memnun olurum.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakanım.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ (Devamla) - Efendim, hormonlar, ilaç kalıntıları, aflatoksin ve genetik olarak değiştirilmiş ürünler gündemimizde. Bazen bunlardan birisini kullandığımızda hepsini birden, hepsini birlikte kastediyoruz veyahut da konunun uzmanı ise, belli bir konudan bahsediyor; ama, biz, onu çok geniş kapsamlı algılıyoruz.

Şimdi, bunlardan bir kısmı ilaçlarla ilgili, bir kısmı küfle ilgili, bir kısmı tabiî olarak insanların ve bitkilerin ihtiyaç duyduğu unsurlarla ilgili, hormonla ilgili ve bir kısmı da, işte, DNA'sı ve genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerle ilgili, GDO'yla ilgili. Bunların içerisinde durumu çok belli olanlar var, ne olup olmadığı belli olanlar var. Hormonlar belli, ilaç kalıntıları belli, aflatoksin belli. Bunların kullanma tarifeleri var. Dünyanın her yerinde kullanılıyor, Türkiye'de de kullanılıyor. Kullanma şartlarına, zamanına ve miktarına uyulduğu takdirde, bunların hiçbir tanesinin bir sorunu yok. Türkiye'deki sorun, kuralına uygun kullanmamak ve yanlış; yani, etkili olsun diye bir başka ürün için geliştirilmiş ilacı bir başka ürün için kullanmak gibi hususlar; eğitimle alakalı temel olarak bir yapısı var.

Esas GDO'yla ilgili -yani, genetik olarak değiştirilmiş ürünlerle- sorun var; bugünlerde kamuoyumuzu etkileyen husus budur. Bu konuda bir belirsizlik söz konusudur. Kayıtlara doğru geçmesi ve doğru bilgilendirmek açısından elimdeki notu aynen okumak istiyorum. Bu konuda, bu bilginin, Bakanlığımın resmî görüşü olduğunu da ifade ediyorum.

İnsan ve çevre sağlığına olabilecek muhtemel olumsuz etkileri de dikkate alınarak dünyada ve ülkemizde bazı belirsizliklerin bulunması ve hâlâ risk analizlerinin devam etmesi nedeniyle GDO'lu ürünlerin ithalatı ve üretimde kullanılmasına ilişkin bazı düzenlemeler getirilmiştir. Bakanlığımız tarafından alınan kararlar aşağıdaki gibidir:

1- Bakanlık bünyesinde bulunan Ankara İl Kontrol Laboratuvarı ve Bursa Gıda Merkez Araştırma Enstitüsü Laboratuvarı, ürünlerde hem GDO'nun  mevcut olup olmadığı hem de miktar konusunda analizler yapabilecek donanım ve yeterliliktedir. Bu konuda toplam 5 laboratuvar oluşturulmuştur. Piyasa denetimleri başlatılmıştır. Bundan böyle ithal ürünlerde de kontrol ve denetimler yapılacaktır.

2- İthal edilen ve ülkemizde üretilen bebek maması ile bebek ve küçük çocuk besinlerinde GDO'lu hammadde ve bileşen kullanılmaması karara bağlanmıştır.

3- İthal edilen ürünlerde ve gıdalarda ithalat öncesi, ithalatçı ülke yetkili otoritesinden ve ithal eden firmadan, ilgili ürünün Bakanlıkça belirlenen limitlerin üstünde GDO içermediğine dair beyan ve taahhütname istenmesine, fiilen ithalat aşamasında da numune alınarak kontrol analizleri yapılmasına karar verilmiştir. Mısırdan elde edilen glikoz ve fruktoz şurubu, mısırözü ve soyayağı ile benzeri ürünlerin ithalatında sadece ihracatçı ülke garantisi ve ithalatçı firma taahhüdü istenecektir.

4- Gıda ve yem amaçlı ithalat sırasında uygulanacak limitlerde Avrupa Birliği limitleri baz alınacaktır.

5- Sertifikalı tohumluk ithalatında GDO limiti sıfır olacak ve tohumlukların transgenik çeşitlere ait olmadıkları konusunda ihracatçı ülke garantisi ve ithalatçı firma taahhüdü istenecektir. Ayrıca, ithalat sırasında alınacak örneklerde laboratuvar analizleri yapılacaktır. Gerek ithal edilen ve gerekse yurt içinde üretilen tohumluklarda yoklama analizi yapılacaktır. Ayrıca, yerli ve yabancı firmalar tarafından ithal edilen ve ülkede geliştirilen çeşitlere ait tohumları eken yetiştiricilerin, üretim alanlarından numune alınarak izleme başlatılacaktır. Sonuçların menfi çıkması durumunda 308 sayılı Yasa ve buna istinaden çıkarılan yönetmelikler çerçevesinde işlemler yapılacaktır. Fiilî ithalatta, gümrüklerde Bakanlık görevlileri tarafından var-yok analizleri yapılacak, pozitif çıkan örneklerde detaylı analizler laboratuvarlarda yapılacaktır.

Uygulamaya ilişkin hususlar yürürlüğe konulmuştur; dolayısıyla, GDO'yla, genetik olarak değiştirilmiş ürünlerle ilgili, toplumumuzda bugünlerde artan tedirginliği yok edecek uygulamaları başlatacağız. Bununla ilgili, halkımızın, tüketicilerimizin tedirginliklerini gidermek zorundayız. Kamu olarak doğru bilgilendirme yapacağız.

Sayın Ensar Öğüt'ün, Asya virüsüyle ilgili uyarısına teşekkür ediyorum. Kaçak hayvanla ilgili konulara cevap verdim. Köylüleri, kırsal kesimi teşvik etme konusundaki temennilerine katılıyorum. Afetlerle ilgili konulara da cevap verdiğimi tekrar hatırlatarak, bu uzun konuşmam için gösterdiğiniz sabra teşekkür ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonunun 2 adet raporu vardır; raporları ayrı ayrı okutup, bilgilerinize sunacağım.

IV. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1.- Cumhurbaşkanlığının 2002-2003 Malî Yılları Kesinhesaplarına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu Raporu (3/294, 3/572) (S. Sayısı : 666) (x)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Cumhurbaşkanlığı 2002-2003 malî yılı kesinhesaplarını ihtiva eden cetveller, içindekilerinin incelenerek kayıtlara uygun olduğu anlaşılmış olup, İçtüzüğümüzün 180 inci maddesi gereğince Genel Kurula arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa sunulur.

                                            Başkan

                        M.Ergün Dağcıoğlu

                                              Tokat

                        ve Komisyon üyeleri

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

2. - Sayıştay Başkanlığının 2001-2002 Malî Yılları Kesinhesaplarına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu Raporu (5/5) (S. Sayısı: 667) (xx)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Sayıştay Başkanlığının 2001-2002 malî yılı kesin hesaplarını ihtiva eden cetveller, içindekilerinin incelenerek kayıtlara uygun olduğu anlaşılmış olup, İçtüzüğümüzün 180 inci maddesi gereğince Genel Kurula arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa sunulur.

                                            Başkan

                        M.Ergün Dağcıoğlu

                                              Tokat

                        ve Komisyon üyeleri

                                    

(x) 666 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(xx) 667 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden kurulu karma komisyonun, bazı sayın milletvekillerinin yasama dokunulmazlıkları hakkında 10 adet raporu vardır; sırasıyla okutup bilgilerinize sunacağım.

3. - Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordu'nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/249) (S. Sayısı: 510) (x)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görevli memura hakaret ve tehdit suçunu işlediği iddia olunan Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordu hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 26 Mayıs 2004 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak, Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordu hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

                                  Burhan Kuzu

                                           İstanbul

                        Komisyon Başkanı ve üyeler

Karşı Oy Yazısı

Anayasamızın 83 üncü maddesinde yasama dokunulmazlığı başlığı altında mutlak ve geçici anlamda iki tür dokunulmazlık düzenlenmiştir. Mutlak dokunulmazlık, milletvekillerinin Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulmamalarını sağlamaktadır. Mutlak dokunulmazlık adı verilen ve kaldırılması söz konusu olmayan bu dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin düşüncelerini serbestçe ifade etmelerine imkân tanımaktır.

Geçici dokunulmazlık ise, seçimden önce veya sonra suç işlediği ileri sürülen bir milletvekilinin, Meclisin kararı olmadıkça tutulamamasını, sorguya çekilememesini, tutuklanamamasını ve yargılanamamasını; hakkında verilmiş olan ceza hükmünün üyelik sıfatı sona erinceye kadar yerine getirilmemesini sağlamaktadır.

Geçici dokunulmazlık TBMM kararı ile kaldırılabilmektedir.

Geçici dokunulmazlığın amacı, milletvekillerinin yasama çalışmalarına katılımının tutuklanma, sorguya çekilme, yargılanma veya tutulma gibi nedenlerle engellenmemesi ve siyasî iktidarın keyfîleşebilecek suç isnatları veya ceza kovuşturmalarına karşı korunmasıdır.

Günümüzde, pek çok ülkede, geçici dokunulmazlığın kapsamının daraltıldığı görülmektedir. Türkiye ise bu gelişimin dışında kalmıştır.

Bu durum, geçici dokunulmazlığın toplum tarafından giderek bir ayrıcalık olarak görülmesine yol açmıştır.

Son zamanlarda, kimi vatandaşlarımızda, yolsuzluk olaylarının bir bölümünün siyasetçiyle bağlantılı olduğu ve dokunulmazlık nedeniyle bu yolsuzlukların takibinin güçleştiği yolunda bir kanı oluşmaya başlamıştır. Bu kanı, Parlamentonun saygınlığının olumsuzca etkilenmesine ve dokunulmazlıkların hukuk devletinin gerçekleşmesinin önündeki bir engel olarak görülmesine neden olmaktadır.

                                    

(x) 510 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda yargı organlarından gelen taleplerin sonuca bağlanmasının uzun zaman alması veya Meclisçe genellikle kovuşturmanın milletvekili sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar verilmesi, toplumun adalet duygusunu da zedelemektedir.

Diğer yandan dokunulmazlığının kaldırılmaması, hakkında suç isnadı bulunan milletvekilinin yargılanma hakkından yararlanmasına da imkân bırakmamaktadır.

Bütün bu kanı ve değerlendirmelerin siyasal yaşantımızdaki olumsuz etkilerinin daha büyük boyutlara ulaşmasını engellemek için Anayasamızın 83 üncü maddesinin değiştirilmesi ve geçici dokunulmazlığın kapsamının daraltılması gerekmektedir. Bu konuda, CHP ve siyasî partilerimizin pek çoğu 2002 seçimleri sırasında topluma taahhütte bulunmuştur; ancak, şu ana kadar böyle bir Anayasa değişikliği gerçekleştirilmemiştir.

Bu durumda, milletvekili dokunulmazlığının hukuk devleti ilkesinin gerçekleşmesini güçleştirici bir husus haline dönüşmemesi, TBMM'nin saygınlığını zedeleyecek eleştirilere neden olmaması ve milletvekillerinin yargılanarak aklanma hakkından yararlanmalarını engellememesi için bir tek çözüm kalmıştır; o da, hakkında dokunulmazlığın kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verilmesidir.

Bu nedenlerle, Komisyonun kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.

                        Uğur Aksöz (Adana) ve arkadaşları

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer raporu okutuyorum.

4. - Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/250) (S. Sayısı : 511) (x)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet suçunu işlediği iddia olunan Hatay Milletvekili Gökhan Durgun hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 26 Mayıs 2004 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Hatay Milletvekili Gökhan Durgun Komisyonumuza yazılı olarak dokunulmazlığının kaldırılması talebini iletmiştir.

Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak, Hatay Milletvekili Gökhan Durgun hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

                                  Burhan Kuzu

                                           İstanbul

                        Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Sayın milletvekilleri, bu ve bundan sonra okutacağım karma komisyon raporlarının tümüne, Adana Milletvekili Uğur Aksöz ve arkadaşları, aynı gerekçeyle muhaliftirler. Gerekçeler ve karşı oyda imzaları bulunan milletvekilleri biraz önce okuttuğum rapordakiyle aynı olduğundan, bu ve bundan sonraki karşı oy yazılarını okutmayacağım. Karşı oy yazıları tutanağa eklenecek basmayazılarda yer almaktadır.

                                    

(x) 511 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

Diğer raporu okutuyorum:

5.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/251) (S. Sayısı: 512) (x)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Hizmet sebebiyle emniyeti suiistimal suçunu işlediği iddia olunan Kocaeli Milletvekili M.Sefa Sirmen hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 26 Mayıs 2004 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak, Kocaeli Milletvekili M.Sefa Sirmen hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

                                  Burhan Kuzu

                                           İstanbul

                        Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Sıradaki raporu okutmadan önce, Kâtip Üyemizin oturduğu yerden okuması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Diğer raporu okutuyorum:

6.- Mersin Milletvekili Mustafa Eyiceoğlu'nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/259) (S. Sayısı: 513) (xx)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma, görevi ihmal suçunu işlediği iddia olunan Mersin Milletvekili Mustafa Eyiceoğlu hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 26 Mayıs 2004 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Karma Komisyonumuz, isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak, Mersin Milletvekili Mustafa Eyiceoğlu hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere, Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

                                  Burhan Kuzu

                                           İstanbul

                        Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN- Bilgilerinize sunulmuştur.

                                    

(x) 512 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(xx) 513 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

Diğer raporu okutuyorum:

7. - Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/260) (S. Sayısı: 514) (x)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet  suçunu işlediği iddia olunan Kocaeli Milletvekili M. Sefa Sirmen hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 26 Mayıs 2004 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Karma  Komisyonumuz  isnat  olunan eylemin niteliğini dikkate alarak, Kocaeli Milletvekili M. Sefa Sirmen hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

                                  Burhan Kuzu

                                           İstanbul

                        Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN- Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer raporu okutuyorum:

 8.- Kocaeli Milletvekilleri Nihat Ergün, Mehmet Vecdi Gönül ve Muzaffer Baştopçu'nun Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporları (3/261) (S. Sayısı: 515) (xx)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet suçunu işlediği iddia olunan Kocaeli Milletvekili Nihat Ergün hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 26.5.2004 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Karma  Komisyonumuz  isnat  olunan eylemin niteliğini dikkate alarak, Kocaeli Milletvekili Nihat Ergün hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

                                  Burhan Kuzu

                                           İstanbul

                        Komisyon Başkanı ve üyeler

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet suçunu işlediği iddia olunan Kocaeli Milletvekili Mehmet Vecdi Gönül hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 26.5.2004 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Kocaeli Milletvekili Mehmet Vecdi Gönül Komisyonumuza yazılı olarak savunmasını göndermiştir.

                                    

(x) 514 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(xx) 515 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

Karma  Komisyonumuz  isnat  olunan eylemin niteliğini dikkate alarak, Kocaeli milletvekili Mehmet Vecdi Gönül hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

                        Burhan Kuzu                                

                                           İstanbul

                        Komisyon Başkanı ve üyeler

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet suçunu işlediği iddia olunan Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 26.5.2004 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu, Komisyonumuza yazılı olarak savunmasını göndermiştir.

Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak, Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

                                  Burhan Kuzu

                                           İstanbul

                        Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer raporu okutuyorum:

9. - Kocaeli Milletvekilleri Nihat Ergün ve Osman Pepe'nin Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporları (3/268) (S. Sayısı: 516) (x)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet suçunu işlediği iddia olunan Kocaeli Milletvekili Nihat Ergün hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 26.5.2004 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak, Kocaeli Milletvekili Nihat Ergün hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

                                  Burhan Kuzu

                                           İstanbul

                        Komisyon Başkanı ve üyeler

                                     

(x) 516 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet suçunu işlediği iddia olunan Kocaeli Milletvekili Osman Pepe hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 26.5.2004 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak, Kocaeli Milletvekili Osman Pepe hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

                                  Burhan Kuzu

                                           İstanbul

                        Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer raporu okutuyorum:

10.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/269) (S. Sayısı: 517) (x)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet suçunu işlediği iddia olunan Kocaeli Milletvekili M. Sefa Sirmen hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 26.5.2004 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak, Kocaeli Milletvekili M. Sefa Sirmen hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

                                  Burhan Kuzu

                                           İstanbul

                        Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer raporu okutuyorum:

11.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/270) (S. Sayısı: 518) (x)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanuna muhalefet suçunu işlediği iddia olunan Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa Sirmen hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 26.5.2004 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

                                     

(x) 517 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(xx) 518 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak, Kocaeli Milletvekili M. Sefa Sirmen hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

                                  Burhan Kuzu

                                           İstanbul

                        Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer raporu okutuyorum:

12.- Karaman Milletvekili Fikret Ünlü'nün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu (3/271) (S. Sayısı: 519) (x)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Avukata görevinden dolayı hakaret suçunu işlediği iddia olunan Karaman Milletvekili Fikret Ünlü hakkında düzenlenen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ve eki dosya hakkındaki hazırlık komisyonu raporu, Karma Komisyonumuzun 26 Mayıs 2004 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Karaman Milletvekili Fikret Ünlü, Komisyonumuza yazılı olarak savunmasını göndermiştir.

Karma Komisyonumuz isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak, Karaman Milletvekili Fikret Ünlü hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla sunulur.

                                  Burhan Kuzu

                                           İstanbul

                        Komisyon Başkanı ve üyeler

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1.- NATO Parlamenter Asamblesi ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesinde Türkiye Büyük Millet Meclisini temsil edecek grupları oluşturmak üzere, siyasî parti grup başkanlıklarınca aday gösterilen üyelere ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/692)

                                      27.10.2004

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre, NATO Parlamenter Asamblesi ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesinde Türkiye Büyük Millet Meclisini temsil edecek grupları oluşturmak üzere, siyasî parti grup başkanlıklarınca aday gösterilen üyelerin isimleri, aynı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca Başkanlık Divanında yapılan görüşmeyi müteakiben Genel Kurulun bilgilerine sunulur.

                                   Bülent Arınç

                        Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                           Başkanı

                                    

(x) 519 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubu

Asıl Üyeler

Ömer Çelik                                (Adana)

Faruk Ünsal                                (Adıyaman)

Ramazan Toprak                                (Aksaray)

Mehmet Uğur Neşşar                                (Denizli)

Aziz Akgül                                (Diyarbakır)

İnal Batu                                (Hatay)

M. Emin Murat Bilgiç                                (Isparta)

Egemen Bağış                                (İstanbul)

Memduh Hacıoğlu                                (İstanbul)

Muharrem Karslı                                (İstanbul)

Zülfü Livaneli                                (İstanbul)

Vahit Erdem                                (Kırıkkale)

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi

Türk Grubu

Asıl Üyeler

Yakup Kepenek                                (Ankara)

Mustafa Tuna                                (Ankara)

Alaattin Büyükkaya                                (İstanbul)

Algan Hacaloğlu                                (İstanbul)

Nevzat Yalçıntaş                                (İstanbul)

Süleyman Gündüz                                (Sakarya)

Şükrü Ayalan                                (Tokat)

Orhan Ziya Diren                                (Tokat)

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Avrupa Birliği Uyum Komisyonunun başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimine ilişkin tezkereleri vardır; okutup, bilgilerinize sunacağım.

2.- Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Geçici Başkanlığının Başkan; Komisyon Başkanlığının, başkanvekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkereleri (3/693)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi Avrupa Birliği Uyum Komisyonu; başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi yapmak üzere 27.10.2004 Çarşamba günü saat 11.00'de toplanmış ve kullanılan 15 adet oyun 14'ünü alan Düzce Milletvekili Yaşar Yakış başkan seçilmiştir.

Bilgilerinize saygılarımla arz ederim.                                                                                                                          Şükrü M.Elekdağ

                                           İstanbul

                        Avrupa Birliği Uyum Komisyonu

                                Geçici Başkanı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi Avrupa Birliği Uyum Komisyonu; başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi yapmak üzere 27.10.2004 Çarşamba günü saat 11.00'de toplanmış ve kullanılan 15 adet oy pusulasının tasnifi sonucunda, aşağıda adı, soyadı ve seçim çevresi belirtilen üyeler hizalarında gösterilen oyları alarak başkanvekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize saygılarımla arz ederim.

                                     Yaşar Yakış

                                              Düzce

                        Avrupa Birliği Uyum

                                     Komisyonu Başkanı

 

ADI VE SOYADI

SEÇİM ÇEVRESİ

ALDIĞI OY

Başkanvekili  :

                      Ali Rıza Alaboyun              Aksaray

                  15

 

Başkanvekili  :

                      Onur Öymen                      İstanbul

                  15

 

Sözcü            :                      Öner Gülyeşil                     Siirt

                  15

 

 

Kâtip             :

                       N.Gaye Erbatur                  Adana

                  15

 

 

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Sözlü soru önergelerinin geri alınmasına dair bir önerge vardır, okutuyorum:

3.- Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun, (6/654, 6/655, 6/656, 6/660, 6/661, 6/669, 6/676, 6/678) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/225)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 23, 24, 25, 29, 30, 36, 41 ve 43 üncü sıralarında yer alan 6/654, 655, 656, 660, 661, 669, 676 ve 678 esas numaralı sözlü soru önergelerimi geri alıyorum.

Gereğini arz ederim.

                                 Atilla Başoğlu

                                              Adana

BAŞKAN - Sözlü soru önergeleri geri verilmiştir.

2 adet Meclis araştırması önergeleri vardır; ayrı ayrı okutuyorum:

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 23 milletvekilinin, ilköğretim müfredatındaki köklü değişikliğin millî eğitimin temel hedefleri açısından araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/219)

ÊTürkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Millî Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu tarafından ilköğretim ders programlarının tümüyle değiştirilmesi sürecinde konunun önemi nedeniyle ulusal uzlaşma sağlanması yoluna gidilmemesi ve programların içeriğinin millî eğitimimizin temel hedefleri ve ilkeleri açısından çeşitli sakıncalar doğuracağı iddiaları hakkında, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılması için gereğinin yapılmasını arz ederiz.

1- Muharrem İnce                                                         (Yalova)

2- Orhan Ziya Diren                                                       (Tokat)

3- Engin Altay                                                                 (Sinop)

4- Abdurrezzak Erten                                 (İzmir)

5- Erdal Karademir                                               (İzmir)

6- Ahmet Yılmazkaya                                             (Gaziantep)

7-Kâzım Türkmen                                                 (Ordu)

8- Orhan Eraslan                                                    (Niğde)

9- Uğur Aksöz                                                                (Adana)

10- Mehmet Mesut Özakcan                                 (Aydın)

11- Gürol Ergin                                                       (Muğla)

12- Nejat Gencan                                                    (Edirne)

13- Mehmet Vedat Yücesan                                        (Eskişehir)

14- Haluk Koç                                                                 (Samsun)

15- Ali Cumhur Yaka                                          (Muğla)

16- Mustafa Gazalcı                                                    (Denizli)

17- Mustafa Özyurt                                                    (Bursa)

18- Hüseyin Ekmekcioğlu                                           (Antalya)

19- Hüseyin Bayındır                                                  (Kırşehir)

20- Şevket Gürsoy                                                   (Adıyaman)

21- Mahmut Duyan                                                     (Mardin)

22- Ali Kemal Deveciler                                                 (Balıkesir)

23- Yılmaz Kaya                                                       (İzmir)

24- Mehmet Semerci                                                   (Aydın)

Gerekçe:

Millî Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı, ilköğretimin ilk beş sınıfında okutulan ders programlarını tümüyle değiştirme yoluna gitmiştir. Diğer ders programlarını da tümüyle değiştirme çalışmalarını sürdürmektedir. Bu yıl ilk beş sınıfın dersleriyle ilgili yeni programların 9 ilde 100 kadar okulda pilot uygulamasına geçilmiştir.

İlköğretim programları, bir ülke için stratejik öneme sahiptir ve en az o ülkenin anayasası kadar önemlidir. Nasıl ki, anayasa değişikliklerinde ulusal uzlaşma esas alınıyorsa, hemen hepimizi ilgilendiren ilköğretim ders programlarında da bu uzlaşmanın aranılması kaçınılmazdır ve hazırlanan programların başarıya ulaşması açısından da bu uzlaşmanın gerçekleştirilmesi zorunludur. Bu ilkenin gözardı edilerek hazırlanan programların uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliği mümkün olmayacaktır. Bu durum karşısında zaten sorunlu olan ilköğretimimizin yeni sorunlarına yeni sorunlar eklenecektir. Sonuçta kaybeden hepimizin çocukları olacaktır.

Her ne kadar yasalarımız, bu programların geliştirilmesi ve yenilenmesini Millî Eğitim Bakanlığına bırakmış olmakla birlikte, konunun önemi nedeniyle TBMM'nin bu konuya müdahil olması, değiştirilmekte olan programların daha sağlıklı hazırlanması ve üzerinde tam bir uzlaşmanın sağlanması açısından yararlı olacağı düşüncesindeyiz. Aksi takdirde, bazıları aşağıda sıralanan ve bu programların hazırlanmasında yapılan yanlışlıklar nedeniyle hazırlanan programlar iktidar partisinin programı olarak anılacaktır. Bizler, doğrudan bütün yurttaşlarımızı ilgilendiren bir konuda, böyle bir gelişmenin olmaması gerektiğini düşünerek, konunun TBMM tarafından bir araştırma önergesi çerçevesinde, TBMM gündemine alınmasını önermekteyiz.

Yeni programların hazırlanma süreciyle ilgili bazı eleştirilerimiz şöyledir:

1. Programlar, katılımcı bir anlayışla hazırlanmamıştır. Program hazırlama sürecinin içinde yer alan isimler tamamıyla TTK tarafından belirlenmiştir. Ülkemizde 80 kadar eğitim fakültesi bulunmasına karşın akademisyenler 5 üniversiteden çağrılmış ve büyük çoğunluğu "bizimkiler" mantığıyla Gazi Üniversitesinden seçilmiştir.

2. Bazı program komisyon başkanları, akademik ilgi alanları açısından hazırladıkları programlarla ilgili isimler değildir ve bu konularda da yetersizlerdir. Bunun en iyi kanıtı Türkçe komisyonudur.

3. Öğretmenler sürece sınırlı düzeyde katılmışlardır. Ankara, Mersin ve Yalova Hizmetiçi Eğitim Enstitülerinde yapılan çalışmalara davet edilen öğretmenlerin katkısı, hazırlanmış taslak programların redaksiyonundan ibaret kalmıştır.

4. Toplumda temsil gücü yüksek, eğitim alanıyla faaliyetleri çakışan sürece aktif katılımı iddia edildiği gibi sağlanmamıştır. En azından iki büyük öğretmen sendikası (Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen) açısından durum böyledir.

5. Program hazırlama için gerekli aşamalar, bu süreçte tam olarak izlenmemiştir Mevcut programların tümüyle değiştirilmesi için, millî eğitimimizin uzak ve genel hedeflerinde bir değişiklik olması gerekir. Halbuki böyle bir değişiklik olmamıştır. Yine bir programın tümüyle değiştirilmesi için, bireyin öğrenme durumlarında (yaşantılarında) ne gibi değişikliklerin olduğunun tam olarak açıklanması gereklidir. Yeni programların hazırlanma sürecinde bu değişimler konusunda kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır.

6. Programlara yön veren "çoklu zekâ kuramı" ve "yapılandırıcı öğrenme" yaklaşımlarının uygulanabilirliği konusunda herhangi bir tartışma yapılmamıştır ve öğretmenlerimizin bu yeni kuramlar noktasında yeterlilik düzeylerinin ne olduğu belirlenmemiştir.

7. Yeni programlar, ders kitabının işlevini yüzde 50'ye indirmektedir. Böyle olmakla birlikte, şu an pilot okullarda öğretmenlerin elinde bir kitap bulunmamaktadır. Programlar tümüyle öğretmenlerin yeni yaklaşımlar konusunda bireysel düzeyde yapacağı çalışmalara bırakılmıştır.

8. Programlar, velilerin katkısını önemsemekle birlikte, bugüne kadar, pilot okullar da dahil olmak üzere, velilere yönelik hiçbir bilgilendirme çalışması yapılmamıştır.

9. Hazırlanan programların değerlendirmeye tabi tutulması, yani istenilen sonuçları verip vermeyeceği konusunda acele edilmektedir.

10. İlköğretim bir bütün olmasına karşın, sadece ilk beş sınıfın öncelikli olarak uygulamaya konulması yanlış olmuştur.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Diğer araştırma önergesini okutuyorum:

2.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 24 milletvekilinin, Millî Eğitim Bakanlığınca ilköğretim okullarına dağıtılan ders kitaplarının maddî kaynağına ilişkin iddiaların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/220)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

2003-2004 öğretim yılı ile 2004-2005 öğretim yılında Millî Eğitim Bakanlığınca ilköğretim öğrencilerine ücretsiz dağıtılan ders kitaplarının, basımı ve dağıtımıyla ilgili ihaleler ile Bakanlığa bu proje için bu öğretim yılında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan kaynak aktarıldığı ve bu kaynağın, Fonun mevzuatına aykırı kullanıldığı iddiaları hakkında, Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılması için gereğinin yapılmasını arz ederiz.

 1 - Muharrem İnce                                 (Yalova)

 2 - Orhan Ziya Diren                                 (Tokat)

 3 - Engin Altay                                (Sinop)

 4 - Abdurrezzak Erten                                 (İzmir)

 5 - Erdal Karademir                                 (İzmir)

 6 - Mehmet Parlakyiğit                                 (Kahramanmaraş)

 7 - Ahmet Yılmazkaya                                 (Gaziantep)

 8 - Orhan Eraslan                                 (Niğde)

 9 - Kâzım Türkmen                                 (Ordu)

10- Uğur Aksöz                                 (Adana)

11- Mehmet Mesut Özakcan                                 (Aydın)

12- Gürol Ergin                                 (Muğla)

13- Ali Cumhur Yaka                                 (Muğla)

14- Mustafa Özyurt                                 (Bursa)

15- Mustafa Gazalcı                                 (Denizli)

16- Hüseyin Ekmekcioğlu                                 (Antalya)

17- Hüseyin Bayındır                                 (Kırşehir)

18- Şevket Gürsoy                                 (Adıyaman)

19- Haluk Koç                                 (Samsun)

20- Mahmut Duyan                                 (Mardin)

21- Nejat Gencan                                 (Edirne)

22- Mehmet Vedat Yücesan                                 (Eskişehir)

23- Ali Kemal Deveciler                                 (Balıkesir)

24- Mehmet Semerci                                 (Aydın)

25- Yılmaz Kaya                                 (İzmir)

Gerekçe:

Bilindiği üzere, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından tüm ilköğretim öğrencilerine 2003-2004, 2004-2005 öğretim yıllarında ücretsiz ders kitabı dağıtımı yapılmıştır. Örneğin, 1999-2000 öğretim yılında 4,5 trilyon lira tutarında 3 900 000, 2000-2001 öğretim yılında da 4,7 trilyon lira tutarında 3 800 000 adet ders kitabı ücretsiz dağıtılmıştır. Bu kitapların önemli bir bölümü yoksul aile çocukları ile kırsal alanda yaşayan çocuklara verilirken, geri kalanı, KKTC ve Türk cumhuriyetlerindeki öğrencilere verilmiştir. Uygulamanın temel ilkesi, devletin yoksul ve yeterli geliri olmayan aile çocuklarına yardım etmesi olmuştur ve o kitapların içinden Millî Eğitim Bakanının ve dönemin Başbakanın resimli mesajları çıkmamıştır.

Halbuki, iki yıldır yapılan uygulamada ise böyle bir ilke esas alınmamış, bütün ilköğretim öğrencilerine ders kitaplarının ücretsiz dağıtılması yoluna gidilmiştir.

2003-2004 öğretim yılındaki kitapların dağıtımı yapılırken bu kitapların öğretim yılı sonunda geri toplanması ve kullanılabilir olanların sonraki öğretim yılında kullanılması istenildiğinde, Millî Eğitim Bakanlığı, kitapların baskılarının kötü olduğu ve ayrıca ders kitaplarının yeni programlar çerçevesinde değiştirileceği açıklamasında bulunmuştur. Bu kitapların baskılarının nasıl olacağı Bakanlıkça bir şartnameyle belirlenmektedir. Bu kitapların baskısı Bakanın söylediği gibi kötü ise, kitap alımlarında şartnameye uygun alımların yapılmadığı itiraf edilmiş olmaktadır.

Bu kitapların geri toplanmaması noktasında, ders programlarının değişeceği iddiası, geçen öğretim yılı için söylendiği gibi bu öğretim yılı için de söylenmiştir. Örneğin 2005-2006 öğretim yılında yeni programlara geçileceği belirtilmektedir. Bunun imkânsız olduğu açıktır; çünkü yeni programların uygulamadaki sonuçlarının görülmesi 2005 Haziran sonunda mümkündür ve programlara uygun kitapların yazımı da ancak (her ne kadar Bakanlık yeni programlara ilişkin kitapların şubat ayında Talim Terbiyeye teslimini istemesine karşın) bu tarihten sonra yapılabilir. Bir sonraki öğretim yılının kitap ihalelerinin ise şubat ile mayıs ayları arasında yapılması gerekmektedir. Bu kitapların, bu yılda öğrencilere geri toplanmak üzere verilmemesi, devletin trilyonlarca lira zarara uğratılması anlamına gelmektedir.

Ücretsiz kitap dağıtımında özellikle Bakanlığın kendi yayınlarını, Millî Eğitim Basımevinin imkânlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle özel basımevlerine bastırması da üzerinde durulması gereken konulardan biridir.

Bir başka konu ise, illerde yapılan dağıtım ihalelerinin partizanca yapıldığı iddiasıdır.

Daha da önemlisi, bu öğretim yılında dağıtılan kitapların kaynağının Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan, Fonun mevzuatına aykırı olarak sağlanmasıdır. Bilindiği üzere, bu fon, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu çerçevesinde görev yapan bir kuruluştur. Kanunun 1 inci ve 2 nci maddelerinde Fonun kurulma amaçları ve görev kapsamı tanımlanmıştır. Buna göre, SYDTF, "fakrüzaruret içinde ve muhtaç durumda bulunan kanunla kurulu sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olmayan ve bu kuruluşlardan aylık ve gelir almayan vatandaşlar ile geçici olarak küçük bir yardım veya eğitim ve öğretim imkânı sağlanması halinde topluma faydalı hale getirilecek, üretken duruma geçirilebilecek kişiler" ve "sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olan ve bu kuruluşlardan aylık ve gelir alan özürlülerin, tedavi giderleri ile fonksiyon kazandırıcı ortopedik ve diğer yardımcı araç ve gereçlerin kurumlarca karşılanamayanlar" bu kanun kapsamındadır. Fon, kendisine aktarılan kaynakları ancak bu özelliklere sahip olanlar için harcayabilir. Halbuki, ücretsiz kitap dağıtımında bu koşullar aranmamaktadır.

Yukarıda söylenenler ışığında, konunun Türkiye Büyük Millet Meclisince ele alınması ve bu projenin, yoksul ve dargelirli aile çocuklarını kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılması ve devletin bu yolla zarara uğratılmasının önüne geçilmesi için bir araştırma komisyonu kurulmasının uygun olacağını düşünmekteyiz.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Öğrenci konuklarımız var; hoş geldiniz çocuklar.

İleride milletvekili sıralarında oturacağınız ümidiyle tekrar hoş geldiniz diyorum, sevgiler sunuyorum. (Dinleyici localarından alkışlar)

Burada, Meclis İçtüzüğüne göre alkışlamamanız gerekiyor; ama, siz toplantıya ilk defa katıldığınız için hoşgörüyle karşılıyoruz. Şimdi bu vesileyle, izleyici olarak geldiğinizde Mecliste tezahürat yapmamanız gerektiğini öğrenmiş oldunuz.

Tekrar hoş geldiniz, sağ olun çocuklar.

Gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.

V.- SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1.- Dışişleri, Millî Savunma ve Dilekçe Komisyonlarında açık bulunan üyeliklere seçim

BAŞKAN - Dışişleri Komisyonunda boş bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen bir üyelik için, Erzurum Milletvekili Muzaffer Gülyurt aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Millî Savunma Komisyonunda boş bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen bir üyelik için, Adana Milletvekili Recep Garip aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Dilekçe Komisyonunda boş bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen bir üyelik için, Niğde Milletvekili Erdoğan Özegen aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonunda, bağımsız milletvekillerine de 1 üyelik düşmektedir.

Bu Komisyona aday olmak isteyen bağımsız milletvekillerinin, 8 Kasım 2004 Pazartesi günü saat 18.30'a kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yazılı olarak müracaat etmelerini rica ediyorum.

Şimdi, gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geçiyoruz.

Sözlü soruları görüşmeye başlamadan önce, sayın bakanlarımızın talepleri var; onu aktarmak istiyorum.

Sayın milletvekilleri, Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan, 4, 5, 9, 14 ve 50 nci sıralardaki sözlü soru önergelerini; Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ali Coşkun da, 6/657, 658 ve 659 esas numaralı sözlü soru önergelerini birlikte cevaplandırmak istemişlerdir. Her iki Sayın Bakanın isteği, sırası geldiğinde yerine getirilecektir.

Ayrıca, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Sami Güçlü de, 10, 12 ve 13 üncü sıralardaki sözlü soru önergelerini birlikte cevaplandırmak istemiştir. Sayın Güçlü'nün istemi de, sırası geldiğinde yerine getirilecektir.

Bilgilerinize sunulur.

VI. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün, işsizliğe karşı alınan önlemlere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/611)

BAŞKAN -Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

2. - Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın, Marmaris'teki bir ilköğretim okulunda yapılan teftişe ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/622)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

3. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/624) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Burada.

Sözlü soru önergesini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, delaletlerinizle, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğinin yapılmasını arz ederim.

                              Mahmut Göksu

                                       Adıyaman

1- Bakanlığınızın, bağlı ve ilgili kuruluşların Adıyaman'da yürüttüğü projeler nelerdir?

2- 2003 yılı rakamlarıyla mevcut projelerin toplam bedeli ne kadardır?

3- 2002 yılı itibariyle projelerde gerçekleşen yatırım miktarı ne olmuştur?

4- Projelerin bir an önce tamamlanabilmesi için, Bakanlığınızın çalışması var mı? Varsa nelerdir?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İstanbul) - Değerli milletvekilleri, Adıyaman Milletvekili Sayın Mahmut Göksu'nun sözlü soru önergesini cevaplandırmak için huzurlarınızdayım.

Soruda ifade edilen Adıyaman İlinde yer alan 2 adet büyük su işleri projesinin 2004 yılı fiyatlarıyla tutarı 324 trilyon, 14 adet küçük su işi projesinin tutarı ise 8 trilyondur.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce, 2004 yılında, tarım sektörü projelerine 4,7 katrilyon ödenek ihtiyacı tespit edilmiştir; ancak, ayrılan ödenek miktarı 745 trilyondur. Bu ödeneklerden, tüm yatırımları tarım sektöründe yer alan Adıyaman İline ise yaklaşık 5 trilyon ödenek ayrılabilmiştir.

Adıyaman İlinde yer alan 2 adet büyük su işleri projesinin 2003 yılı fiyatlarıyla proje tutarı 300 trilyon, 15 adet küçük su projesi tutarı 7 trilyondur. 2003 yılı sonu itibariyle büyük su işleri projesine 128 trilyon harcanmış olup, yüzde 39'u gerçekleşmiştir. Küçük su işleri projesine ise 2,6 trilyon harcanmış olup, yüzde 30 gerçekleşme oranı mevcuttur. 2002 yılı sonu itibariyle büyük su işleri projesine, 2003 yılı fiyatlarıyla 108 trilyon harcanmış, yüzde 36 nakdî gerçekleşme sağlanmıştır. Küçük su işleri projelerine ise 2,073 trilyon harcanmış ve yüzde 29 gerçekleşme sağlanmıştır.

2003 yılı bütçesinden, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün ihtiyacı olan ödenek talebinin yüzde 27'si karşılanmıştır. 2004 yılında, bu oran, kesintilerden sonra yüzde 16 olmuş, ülkemizde önceki yıllarda DSİ Genel Müdürlüğüne genel bütçeden ayrılan pay yüzde 5,6 iken, 2003 yılında 2,5'e, 2004 yılında 1,7'ye, yatırım bütçesi ise yüzde 39'dan yüzde 30'a ve 2004 yılında da yüzde 23'e düşmüştür. DSİ Genel Müdürlüğünce yürütülen projelerin ödenek ihtiyacının aynen karşılanması halinde projeler vaktinde tamamlanacaktır.

TEDAŞ Genel Müdürlüğünce yürütülen projelere ise 2004 yılında 1,6 trilyon ödenek tahsis edilmiş olup, proje maliyeti toplam 15 trilyondur. Adıyaman'da yürütülen projeler için TEDAŞ Genel Müdürlüğü 2003 yılı yatırım programında 1,8 trilyon ödenek tahsis edilmiş olup 2003 yılı sonu harcama toplamı 1,4 trilyondur; fizikî gerçekleşme yüzde 79 olmuştur. 2002 yılı içerisindeki global projelerde yapılan tahsisler revize ödeneğiyle 1,6 trilyon gerçekleşmiş olup, bunun 1,5 trilyonluk harcaması yapılarak yüzde 96'lık bir gerçekleşme sağlanmıştır.

BOTAŞ Genel Müdürlüğü, Aralık 2001'de işletmeye alınan Doğu Anadolu Doğalgaz Ana İletim Hattından Sivas bölgesinden alınacak bir branşla, Malatya, Kahramanmaraş, Gaziantep, Osmaniye, Adana üzerinden Mersin'e uzatılması için yapım çalışmalarına Sivas-Malatya, Malatya-Gaziantep, Gaziantep-Osmaniye-Adana-Mersin olmak üzere üç bölüm halinde başlanan Güney Doğalgaz İletim Hattı Projesinin Malatya-Gaziantep bölümü kapsamında doğalgaz verilecek illerimiz arasında Adıyaman da yer almaktadır. Projenin yaklaşık 182 kilometre uzunluğundaki Malatya-Gaziantep bölümünde Adıyaman için 12 inç çapında bir branşman vanası bırakılacaktır. Söz konusu hattan Malatya-Gaziantep bölümü için ihaleyi alan firmayla 28 Şubat 2003 tarihinde protokol imzalanarak yapım sözleşmesi yürürlüğe girmiş ve inşaat çalışmalarına başlanmıştır. Güney Doğalgaz İletim Hattı Projesinin alt detayında yer alan Malatya-Gaziantep bölümü için 2004 yılı yatırım programında 37,4 trilyonu dış kredi olmak üzere toplam 39,7 trilyonu ödenek yer almaktadır. Bu proje kapsamında Adıyaman için ayrılacak branşmanın sözleşme bedeli ise 84 200 000 Amerikan Dolarıdır. Projeyle ilgili, 2002-2003 yıllarında, söz konusu kapsamda Adıyaman İlinde herhangi bir harcama söz konusu değildir. Yapım çalışmaları sürdürülen Malatya-Gaziantep doğalgaz boru hattının da 2005 yılında gaz arzına hazır hale getirilmesi planlanmıştır.

TPAO Genel Müdürlüğünce Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin detay bilgiler şu şekildedir: 2004 yılına ait projelerin yatırım ödeneği toplam 31,1 trilyondur. 2003 yılı itibariyle proje bazında gerçekleşen toplam yatırım 2,8 trilyon gerçekleşmiştir. 2002 yılı itibariyle projelerde gerçekleşen toplam yatırım 5,1 trilyona baliğ olmuştur. Söz konusu işler faaliyet programı çerçevesinde sürdürülmektedir. Mevcut projeler, TPAO Genel Müdürlüğünün hampetrol üretim miktarının artırılması için arama, sondaj, üretim ve etkinliği artırma faaliyetlerinden oluşan yıllık projeler olup, ilgili yıl içerisinde tamamlanmaktadır.

Saygıyla arz ederim.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Soru önergesi cevaplandırılmıştır.

Şimdi, Sayın Maliye Bakanı, daha önce de belirttiğimiz gibi, 4, 5, 9, 14 ve 50 nci sıralardaki sözlü soruları birlikte yanıtlayacak.

4. - Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, özelleştirilen KİT'lere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/626) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cevabı

5. - İzmir Milletvekili K.Kemal Anadol'un, tütün alımındaki açık artırma usulüne ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/627) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cevabı

6.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, kamu çalışanlarının maaş ve ücretlerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/636) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cevabı

7. - Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun, THY uçaklarındaki bazı hizmetlere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/643) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cevabı

8.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat Melik'in, Tekel Şanlıurfa Suma Fabrikasının kapatılacağı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/687) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cevabı

BAŞKAN - Bu sözlü soru önergelerini sırasıyla okutuyorum:

                              2 Temmuz 2003

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun, Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 96 ve 98 inci maddeleri gereğince, Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını istiyorum.

                              Yakup Kepenek

                                            Ankara

Başlangıcından günümüze kadar özelleştirilen (KİT) kamu iktisadî teşebbüslerinin;

1 - Özelleştirilmeleri amacıyla yapılan danışmanlık, reklam ve tanıtım masraflarının ayrıntılı dökümünü açıklar mısınız?

2 - Satılan KİT'in satışından doğan alacakların günümüze dek ne kadarı tahsil edilememiştir?

3 - Tahsil edilemeyen özelleştirme alacakları hakkında;

a) İcra işlemi,

b) Gecikme faizi,

c)       Alacağın yeniden taksite bağlanması işlemleri yapılmış mıdır?

4 - Özelleştirme sözleşmelerinin yerine getirilmeyen diğer hükümleri var mıdır? Varsa, bunların kurumlara göre dağılımı nasıldır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanması hususunu arz ederim.

Saygılarımla.

                                 Kemal Anadol

                                               İzmir

1- İzmir'de Mayıs-Haziran 2003 döneminde 9 000 ton tütünü elde kalan yaklaşık 15 000 üreticinin uğradığı gelir kaybı sorunu karşısında ne gibi tedbirler alınacaktır?

2 - Sözleşmeli ve açık artırmaya dayalı tütün üretimi modeline göre Ege Bölgesinde yapılan açık artırmaya hiçbir firmanın katılmaması nedeniyle elde kalan tütünün satılabilmesi için ne tür önlemler üzerinde çalışılmaktadır?

3 - Ege Bölgesinde elde kalan 15 000 ton tütün nedeniyle, yürürlükteki açık artırma modelinin dışında yeni bir modelin gündeme getirilmesine yönelik hazırlıklar yapılmakta mıdır?

                              3 Temmuz 2003

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 96 ncı ve 98 inci maddeleri gereğince Başbakan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını istiyorum.

Saygılarımla.

                              Yakup Kepenek

                                            Ankara

Kamu çalışanlarının maaş ve ücretleriyle ilgili olarak;

1- Aynı işi yapan kamu çalışanları arasında var olan ücret/maaş farklarını, düşük maaş ve ücretleri yükselterek kaldırmayı düşünüyor musunuz?

2- Bu bağlamda, kurumlar arasında veya kurumların kendi içinde eşit işe eşit ücret/maaş verilmesi uygulamasına bir an önce geçilmesi için hükümetinizce bir çalışma yapılmakta mıdır?

3- Ücret ve maaş zamlarının her ay enflasyon artı verimlilik artışına göre yapılması konusunda yaklaşımınız nedir?

4- Asgarî ücretin bir ailenin geçimini sağlayacak düzeye çıkarılması düşünülmekte midir?

5- Kimi kamu çalışanlarının maaş ve ücretlerinde son bir yılda çeşitli nedenlerle meydana gelen aşınmayı gidermeyi düşünmüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Sayın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunu saygılarımla arz ederim.

                                 Atilla Başoğlu

                                              Adana

1- Türk Hava Yolları (THY) uçaklarında eskiden görülmekte olan Atatürk'ün vecizesi "İstikbal Göklerdedir" ifadelerinin kaldırılarak yerine nazar boncuğu konulması kimin tasarrufuyla olmuştur?

2- Ülkemiz dünyanın önemli zeytinyağı üreticilerinden birisi olmasına rağmen, THY uçuşlarında İtalyan menşeli zeytinyağı verilmesinin sebebi nedir?

3- Türk zeytin ve zeytinyağı üreticileri başta olmak üzere yerli üreticilerin ihyasını, kaynaklarımızı gereksizce yurt dışına akıtarak mı sağlayacaksınız?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Anayasanın 98 inci maddesi ve TBMM İçtüzüğünün 96 ncı ve devamı maddeleri uyarınca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü yanıtlanmasını saygıyla dilerim.                     17.7.2003

                               M.Vedat Melik

                                          Şanlıurfa

Sorular:

Ezelden beri kaliteli üzüm yetiştiriciliğiyle de tanınan ve bu doğrultuda GAP tarafından bağcılığı teşvik edilen Şanlıurfa İlimizde halkın bir kesiminin geçimini bağcılık yaparak sağladığı bir gerçek iken;

1- Tekel Şanlıurfa Suma Fabrikasının bu yıl aralık ayı sonunda kapatılacağı doğru mudur?

2- Üreticiden bu sezon üzüm alımı yapılması düşünülüyor mu?

BAŞKAN - Soruları cevaplandırmak üzere, Sayın Maliye Bakanımızı kürsüye davet ediyorum.

MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlarken, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, sözlü olarak cevaplandırmam istenen soruları tek tek cevaplandıracağım. Önce, Ankara Milletvekili Sayın Yakup Kepenek'in sorduğu soruyu cevaplandırmak istiyorum.

"Başlangıcından günümüze kadar özelleştirilen kamu iktisadî teşebbüslerinin, özelleştirilmeleri amacıyla danışmanlık, reklam ve tanıtım masraflarının ayrıntılı dökümünü açıklar mısınız?" Birinci soru bu.

Cevabını veriyorum: Özelleştirme kapsam ve programındaki kuruluşlarla ilgili 1996-2004 yılları arasında yapılan tüm danışmanlık, reklam ve tanıtım masraflarını şu şekilde sıralayabiliriz:

1996'da 233 629 000 000 -küsuratını söylemiyorum- 1997'de 312 967 000 000, 1998'de 2 788 508 000 000, 1999'da 1 041 000 000 000, 2000'de 5 613 000 000 000, 2001'de 1 057 000 000 000, 2002'de 6 812 000 000 000, 2003'te 5 421 000 000 000, 2004 yılında da 30.9.2004 itibariyle 3 000 830 000 000 harcama yapılmıştır. Toplam 27 112 259 000 000 harcama yapılmıştır.

İkinci soru da, şu:"Satılan KİT'in satışından doğan alacakların günümüze dek ne kadarı tahsil edilememiştir?"

1986 yılından bugüne kadar gerçekleştirilen hisse senedi ve varlık satış devir şeklindeki özelleştirme uygulamalarının toplam tutarı 9 171 681 068 ABD Dolarıdır. Bir bölümü vadeye bağlanan satış sözleşmelerinde öngörülen faiz oranlarından işleyecek vade farkı ilavesiyle, tahsili söz konusu olan bu alacaklardan 8 434 146 747 ABD Doları net giriş sağlanmıştır. Bugün itibariyle, 634 333 719 ABD Doları henüz vadesi gelmeyen taksit bedelleri, 1 818 456 ABD Doları da takipteki alacaklar olmak üzere, 636 122 175 ABD Doları bakiye alacak bulunmaktadır; yani, takipteki alacaklar bu kadar milyar dolarlar... Yalnız 1 818 000 dolar, o da takipteki alacak.

Vadesinde ödenmeyen taksit bedelleriyle ilgili olarak, 22 şirket ve işletmede, vadesinde ödenmeyen satış taksiti ve gecikme faizlerinin tahsili amacıyla icra takibine geçilmiş, 14 şirket ve işletme için yapılan takip sonuçlanmış ve bu takiplere konu 3 823 346 ABD Doları alacak tamamen idarece tahsil edilmiştir. 8 şirket ve işletme için başlatılan takip ise devam etmektedir. Bu işletmelerden 2'sinde 266 326 dolarlık kısmî tahsilat yapılmıştır. Devam eden takiplerde, ödeme tarihine kadar işleyecek faizle birlikte tahsili söz konusu olan alacak tutarı 1 818 456 ABD Dolarıdır. Taksit bedelleri alıcılar tarafından vadesinde ödenmeyen 43 şirket ve işletmede toplam 6 249 040 ABD Doları gecikme faizi ve cezaî şart tahsil edilmiştir. 27 şirket ve işletmede, alacağın yeniden taksite bağlanması işlemi yapılmıştır. Bu şirket ve işletmelerden 9'unda satış bedeli tamamen tahsil edilmiş ve idarenin bakiye alacağı kalmamıştır.

Soru: "Özelleştirme sözleşmelerinin yerine getirilmeyen diğer hükümleri var mıdır; varsa, bunların kurumlara göre dağılımı nasıldır?"

Cevap: Yüzde 50'nin üzerinde kamu payı hisse senedi satışı yoluyla özelleştirilen 15 şirket ile varlık satışı yoluyla özelleştirilen 84 işletmenin satış sözleşmelerinde yatırım, üretim, istihdam konularında alıcı taahhütleri bulunmaktadır. Söz konusu taahhütler, bu taahhütlerin uygulanma durumu Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca izlenmekte, yükümlülüklerini yerine getirmeyen alıcılarla ilgili olarak gerekli işlemler yapılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İzmir Milletvekili Sayın Kemal Anadol'un tütün alımındaki açık artırma usulüne ilişkin cevaplanmasını istediği sözlü soruyu da, yine aşağıdaki şekilde cevaplandırıyorum:

Tütün ekicilerinin ellerinde kalan 2002 ürünü sözleşme fazlası ve sözleşmesiz tütünlerle ilgili olarak, 3.1.2002 tarihli ve 4733 sayılı Kanuna  -bir defaya mahsus olmak üzere- 25184 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4955 sayılı Yasayla bir geçici madde eklenmiştir. Şirket yönetim kurulu, anılan düzenlemeye istinaden, 458 sayılı kararıyla, kanunda belirtilen ve daha evvel Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından muayene ve ekspertiz işlemleri yapılarak, belirlenen fiyatlardan yüzde 50 indirim yaparak, tütünlerini satmak isteyen ekicilerin tütünlerini satın alarak ambarlamış ve tütün bedellerini ödemiştir. Ege Bölgesinde yapılan birinci açık artırmaya hiçbir firma katılmamıştır. İkinci açık artırmaya bir firma katılmış ve bu firma, katalog fiyatlarından, 2 024 ekiciye ait 1 014 ton tütün satın almıştır. Tekel, ekici elinde kalan sözleşme fazlası ve sözleşmesiz tütünleri, ilgili yasa gereği ve kurulca tespit edilen katalog fiyatlarından yüzde 50 indirim yaparak satın almıştır. Bu kapsamda, 17 020 ekiciden 5 700 ton tütün satın alınmış ve karşılığında üreticiye 6,4 trilyon lira ödenmiştir.

Ege Bölgesinde 2002 ürün yılında tütün ekicilerinin ellerinde kalan sözleşme fazlası ve sözleşmesiz tütünler, ilgili yasa gereği, tütünlerini satmak isteyen ekicilerden satın alınarak ambarlanmış ve bedelleri kendilerine ödenmiştir. 25.8.2003 tarihinde başlayan ambarlama işlemleri 30.9.2003 tarihine kadar devam etmiş; varsa, kalan tütünler için, köy, mahalle muhtarlıkları ve belediye başkanlıkları vasıtasıyla tütünlerini satmak isteyen ekicilere ayrıca tebligat çıkarılmıştır, bugüne kadar herhangi bir müracaat olmamıştır.

4733 sayılı kanuna göre, tütün üretimi ve pazarlamasıyla ilgili düzenlemeler, Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumunun görev alanına girmektedir; bilgilerinize arz ederim.

Değerli arkadaşlar, yine, Ankara Milletvekili Sayın Yakup Kepenek'in, kamu çalışanlarının maaş ve ücretlerine ilişkin Sayın Başbakana tevcih ettiği ve Sayın Maliye Bakanının cevaplamasını istediği soru önergesinin cevabını da aşağıdaki şekilde arz ediyorum:

Kamuda çalışan personelin özlük hakları, istihdam edildikleri kurumlara, mesleklerine, görev yerlerine, unvan ve derecelerine, görev, yetki ve sorumluluklarına göre düzenlenmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla, kamu personelinin ücretleri, unvan, derece, görev, yetki ve sorumlulukları nedeniyle farklılık arz etmektedir. Aynı unvan veya benzer niteliklere sahip olan ve benzer görevlerde bulunan değişik kurumlardaki personelin ücretleri arasındaki farklılıkların ortadan kaldırılması, eşit işe eşit ücret ilkesinin bir gereğidir. Kamu görevlilerinin aylıkları arasındaki ücret yelpazesinin daraltılması amacıyla, Hükümetimiz, iş başına geldiğinden beri yapmış olduğu zamlarla, düşük maaş alan kamu personeline yüksek, yüksek maaş alanlara ise düşük oranlarda zam yapmıştır.

Kurumlararası veya kurumiçi kamu görevlilerinin sosyal ve ekonomik hakları arasındaki dengesizlikleri gidermek ve adil bir ücret rejiminin tesisini sağlamak Hükümetimizin temel hedefleri arasındadır. Bunun bir göstergesi olarak Hükümetimiz, icraat önceliklerini ve hedeflerini belirlediği Acil Eylem Planında devlet personel rejimi reformuna büyük önem vermiş bulunmaktadır. Devlet personel rejimi reformuyla, bütün kamu kurum ve kuruluşlarında benzer statüler arasındaki ekonomik ve sosyal farklılıkların ortadan kaldırılması, maaş sisteminin sadeleştirilmesi ve ücret dengesizliklerinin giderilmesi hedeflenmektedir. Devlet personel rejimi reformuna ilişkin olarak yapılan çalışmalar belirli bir düzeye ulaşmış olup, konu en kısa zamanda Yüce Meclise sunulacaktır.

Hükümetimiz, uygulanan ekonomik program çerçevesinde memleketin ekonomik gelişmesi, devletin malî imkânları, genel geçim şartları ve enflasyon oranlarını gözönünde bulundurmak suretiyle kamu görevlilerimize zam yapmaktadır. Bilindiği gibi, 4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu maddesinde "iş sözleşmesiyle çalışan ve bu kanun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca, Asgarî Ücret Tespit Komisyonu aracılığıyla ücretlerin asgarî sınırları en geç iki yılda bir belirlenir.

Asgarî Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının tespit edeceği üyelerden birinin başkanlığında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü veya yardımcısı, İş Sağlığı Güvenliği Genel Müdürü veya yardımcısı, Devlet İstatistik Enstitüsü Ekonomik İstatistikler Dairesi Başkanı veya yardımcısı, Hazine Müsteşarlığı temsilcisi, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından konuyla ilgili dairenin başkanı veya yetki vereceği bir görevli ile, bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst işçi kuruluşundan değişik işkolları için seçecekleri beş, bünyesinde en çok işvereni bulunduran işveren kuruluşundan değişik işkolları için seçeceği beş temsilciden kurulur.

Komisyon kararları kesindir. Kararlar, Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer" denilmektedir. Nitekim. Asgarî Ücret Tespit Komisyonu, değişen ekonomik şartlar gözönünde bulundurularak, altı aylık sürelerde periyodik olarak toplanmaktadır.

Diğer taraftan, asgarî ücret, işverence işçiye ödenmesi zorunlu en az ücret olup, toplu iş sözleşmeleriyle asgarî ücretin üzerinde ücret imkânı mevcuttur. Asgarî ücretin tespitine yönelik bugüne kadar süregelen tüm uygulamalarda, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartlar ve bütçe imkânlarının elverdiği ölçüler gözönüne alınmıştır.

Kamu görevlilerinin tamamına aynı oranda veya aynı miktarda zam yapılmaktadır. Dolayısıyla, bazı kamu görevlilerine ilave zam yapılması Hükümetimizin uygulamakta olduğu ücret politikasıyla bağdaşmamaktadır.

Bununla birlikte, uygulanan ekonomik program çerçevesinde, ekonominin kalıcı ve istikrarlı bir yapıya kavuşturulmasıyla sağlanacak gerekli ve sağlam kaynaklar temin edilir edilmez tüm kamu görevlilerimizin özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda gerekli önlem ve tedbirlerin alınması Hükümetimizin öncelikli uygulaması olacaktır.

Arz olunur.

Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; Adana Milletvekilimiz Sayın Atilla Başoğlu'nun, Türk Hava Yolları uçaklarındaki bazı hizmetlere ilişkin cevaplanmasını istediği sözlü soru önergesini de şöyle cevaplandırıyorum:

Türk Hava Yolları uçaklarına nazar boncuğu konulmasına Türk Hava Yolları üst yönetimi tarafından karar verilerek Mühendislik Başkanlığı tarafından 3.9.1993 tarihinde yayımlanan 033 sayılı teknik yetki emri gereği başlanılmıştır. Halen, Türk Hava Yolları uçaklarının tümünde nazar boncuğu da bulundurulmaktadır.

Türk Hava Yolları uçaklarında Atatürk'ün "istikbal göklerdedir" vecizesinin konulmasına ait herhangi bir kayda rastlanılmamıştır; ancak, görevini sürdüren personelden bazıları söz konusu ifadelerin eski uçaklarda bulunduğunu, fakat, 1985 yılında Türk Hava Yolları filosuna katılan A-310 uçaklarından başlayarak uçaklara konulmadığını belirtmişlerdir.

Business class'ta yabancı menşeli zeytinyağı sosu kullanılırken, economic class'ta yerli yapımı Lio zeytinyağı sosları kullanılmaktadır. Dünyanın önemli zeytinyağı üreticilerinden olan ülkemiz mamulü zeytinyağı soslarının uçaklarda kullanılması gerektiği düşüncesine katılmaktayız.

Yine, bu arada, bir şeyi arz etmek istiyorum. Yerli zeytinyağımız, bizim yerli üretimlerimiz fevkalade kaliteli ve bugün, bilhassa bu zeytinyağı ve zeytinyağı soslarımız dünya pazarlarında kendilerini kanıtlamış ürünlerimizdir ve bunun ben şahidiyim. Amerika Birleşik Devletlerine gittiğim zaman, Lio başta olmak üzere, birçok zeytinyağı üreticimizin orada mağazalar zincirlerinde ürünlerini sattıklarına da şahit oldum ve bundan sonra da, özellikle üzerinde duracağım, bu ürünleri orada artık sunsunlar. Başka ürünleri getirip de Türk Hava Yollarında sunmanın âlemi yok yani. Ona katılıyorum; bundan dolayı da, Atilla Beye teşekkür ediyorum.

Türk Hava Yollarında yeni kurulan çalışma grubuyla, dışarıdan alınan ürünler tekrar gözden geçirilerek kaliteli ürün-uygun fiyat hedefleri doğrultusunda yeniden piyasa araştırmasına ve ürün geliştirilmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Türkiye zeytinyağı üretiminin desteklenmesi çerçevesinde bu konudaki düşünce tarafımızca da paylaşılmakta olup, bu yönde gerekli adımlar atılacaktır. Yalnız, uçaklar, biliyorsunuz, yurt dışından gelirken, oradaki catering servisleri oradaki ülkenin limanında yapılıyor. O bakımdan da, mecburen bazı yabancı ürünler de oralarda bulunabiliyor; o da kaçınılmaz bir sonuç. Nasıl burada yabancı ülkelere Türkiye'deki catering firmaları servis yapıyorsa, orada da yabancı firmalar servis yapıyor; o da bir mecburiyetten. Onu da belirtmiş olayım.

Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; Şanlıurfa Milletvekili Sayın Mehmet Vedat Melik'in Sayın Başbakana tevcih ettiği ve Maliye Bakanın cevaplamasını istediği sözlü soru önergesini de aşağıdaki şekilde cevaplandırmak istiyorum:

Özelleştirme kapsam ve programında bulunan Tekel, Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Anonim Şirketine ait Şanlıurfa Suma Fabrikası, şehir merkezinde bulunan, arıtma tesisi olmayan sorunlu bir fabrika olup, iptidaî metotla suma üretmektedir. Bu nedenle, ürettiği sumanın toksik ve narkotik değerleri yüksek olup, bu özelliğiyle rakı üretiminde tek başına kullanılmamaktadır. Üretimin durması halinde suma sıkıntısı da çekilmeyecektir.

Söz konusu fabrikanın teknolojisinin eski olması ve faaliyetine devam etmesinin ekonomik açıdan rantabl olmaması sebebiyle Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla kapatılmasına karar verilmiş olup, işçiler, talepleri doğrultusunda, Tekelin yöredeki diğer fabrikalarına nakledilmişlerdir. Yani, ondan dolayı işçi çıkarması ve işsizlik söz konusu olmamıştır.

Şanlıurfa Suma Fabrikasında yaşüzüm alımları son yıllarda azalmış olup, 2002 yılında, 2 800 ton yaşüzüm alımı planlanmasına karşılık, 526 ton üzüm alınabilmiştir. 2003 yılında, üzüm kampanyasında, 2 800 ton sumalık yaşüzüm alımı planlanmış olup, 592 ton alınabilmiştir. Fabrikaya yaşüzüm gelmemesi nedeniyle, alımlara da son verilmiştir.

Bahse konu fabrikada, diğer fabrikalarda olduğu gibi, 15.2.2003 tarihinde, 3 000 ton kuruüzüm alımı amacıyla başlatılan kampanyada, bugüne kadar 2 106 ton kuruüzüm alınmış olup, planlanan miktarın tamamının alınması da öngörülmektedir. Bahse konu fabrikaya alınan kuruüzüm, mahallinde üzümünü temin edemeyen diğer fabrikalara gönderilecektir.

Bilgilerinize arz ederim.

Efendim, bana sorulan ve cevaplandırmam istenilen sorular bunlardır; cevaplarını da arz ettim. Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. (Alkışlar)

9.- Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın, yolsuzlukların önlenmesi için alınması gereken tedbirlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/628) ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in cevabı

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Burada.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.                            01.07.2003

                                 Osman Özcan

                                           Antalya

1- Özelleştirmenin yoğunlaştığı son yıllarda büyük ekonomik kaynakların kontrolü, doğru bir modelin uygulanmaması, yolsuzluklara, medya-banka- ticaret ve siyaset ilişkilerine yol açmaktadır. Anayasamız bunların düzenlenmesini emrettiği halde niçin "ekonomide güçlerin dağılımı ve kullanımı" incelenerek gerekli tedbir alınmamıştır?

2- Ekonomi, medya-banka-ticaret sahiplerinin ayrılması, son yıllarda yaşanan kirli ilişkileri, yolsuzlukları ve bunların yol açtığı ekonomik bunalımları önlemek, demokrasinin yerleşmesini sağlamak için çalışmaya başlayarak dokunulmazlara dokunmayı düşünüyor musunuz?

3- Kanunlarımız her türlü yetkiyi verdiği halde bazı televizyonlardan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu kendi payına düşen paraları alıyor mu?

BAŞKAN - Soruyu cevaplandırmak üzere Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek. (AK Parti sıralarından alkışlar)

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yolsuzluk konusu, hiç şüphesiz, Türkiye'nin de gündeminde olan, dünyanın da gündeminde olan bir konudur ve bunun çok değişik de sebepleri var. Yasa yetmezliğinden kaynaklanan sebepler var, sistemden kaynaklanan sebepler var, insandan kaynaklanan sebepler var. Şüphesiz, bu tedbirlerin hepsi eşzamanlı olarak alınmadığı takdirde, arzu edilen neticeyi elde etmek de çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Bunun için, geldiğimiz günden beri Türkiye'de yolsuzluklar meselesini hem gündemde tutarak hem de olabildiğince bir hukuk devleti içerisinde gereğini yapma noktasında çok ciddî çabalar gösterdik, göstermeye de devam ediyoruz. Ancak, şunun bilinmesinde fayda var ki, yolsuzluk konusu mevsimlik bir konu değil; yani, mücadeleyi yapıp üç ay sonra bitirilebilecek bir konu değil, devamlı üzerinde hassasiyetle durmamız gereken bir konu.

Geçtiğimiz günlerde yayımlanan uluslararası saydamlık sıralamasında Türkiye, maalesef, halen arzu edilen noktada değildir. Mutlak surette, buna, bir toplumsal katkının, toplumsal desteğin de şart olduğunu burada ifade etmek istiyorum. Şüphesiz, yasal düzenleme söz konusu olduğunda 5020 sayılı Yasayı çıkardık; bir anlamda yolsuzlukların önlenmesine de katkı sağlayacak, varsa yapılmış birkısım hukukdışı, kanundışı harcamalar, kazanımlar, bunları tekrar, topluma, devlete, hazineye kazandırabilmek noktasında, elbirliğiyle, bu Parlamentodan, iktidarıyla muhalefetiyle, 5020 sayılı Yasayı çıkardık.

Yine, gündeme baktığımızda, 26 ncı sırada bulunan ve inşallah en kısa sürede yasalaşmasını temenni ettiğim, Yolsuzlukla Mücadele Kanunu Tasarısı var. Bunun yasalaşmış olması durumunda, inanıyorum ki, bu işle mücadele edenler bakımından önemli bir yasal imkân, bir enstrüman da elde edilmiş olacaktır.

Şüphesiz, bunların da yetmediğini burada ifade etmek isterim. Hep bir şeye vurgu yapmaya çalıştım; o da, Türkiye'de, yolsuzluk suçunu işlemiş olanlarla ilgili soruşturma yapılırken, birkısım imtiyazların, ayrıcalıkların -bunun içerisine dokunulmazlıklar da dahildir- soruşturma yapılmasını büyük ölçüde güçleştirdiği, soruşturmayı yapan yargı mensuplarının, savcılarımızın, dava açılmış olması halinde hâkimlerimizin bir bütünlük içerisinde meseleye vazıyet etmelerinde bu imtiyazlar sebebiyle, faklı uygulamalar sebebiyle, farklı statüdeki insanların bu suçla ilişkisinin olması durumunda birkısım yargılama zorluklarının olduğunu da bu vesileyle tekrar söylemek istiyorum.

Onun için, belki, Anayasamız başta olmak üzere -83,100,129 ve benzeri maddeler dahil- yeni baştan bir düzenlemeye, buna bağlı olarak da bir yasal ayıklamaya ihtiyaç var; bunu hep ifade etmeye çalıştık. Belki, bu dönem, bu imkânı birlikte bulabiliriz diye düşünüyorum; çünkü, bu çatı altında görev yapan iktidar ve muhalefet milletvekilleri olarak bu konudaki hassasiyetimiz bellidir; çünkü, bu, sadece bir iktidar meselesi de değil, toplumun meselesidir.

Ümit ediyorum ki, bu dönem, bu yasal düzenlemeleri yapma imkânını birlikte bulabiliriz. Bugüne kadar alınmış tedbirler var; bundan sonra da alınacak tedbirler var.

Bu düşünceyle, hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

10. - İzmir Milletvekili Vezir Akdemir'in, İzmir İlindeki ilköğretim okullarında derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması için ne gibi çalışmalar yapıldığına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/632)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

11. - Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, Burdur-Bucak-Kızılkaya Beldesindeki Ziraat Bankası şubesinin kapatılmasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/634)

BAŞKAN - Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Sami Güçlü, 10,12 ve 13 üncü sıralardaki sözlü soru önergelerini birlikte cevaplandıracaklardır.

12. - Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık'ın, doğrudan gelir desteği ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/638) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü’nün cevabı

13. - Niğde Milletvekili Orhan Eraslan'ın, Niğde'de doğrudan gelir desteği ödemelerinin ne zaman yapılacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/640) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü’nün cevabı

14. - Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, Burdur'da hayvancılığı teşvik çalışmalarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/642) ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü’nün cevabı

BAŞKAN - Şimdi, sözlü soru önergelerini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Sami Güçlü tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.      3.7.2004

                        Mehmet Küçükaşık

                                               Bursa

Çiftçilerimize Doğrudan Gelir Desteği Projesi çerçevesinde 2002 yılında ödenmesi öngörülen, ancak Sayın Bakanın en son 30 Haziran 2003 tarihinde ödemelerin tamamlanacağı yönündeki beyanlarına rağmen, ödemeler yapılmamıştır. Tüm çiftçilerimiz şu anda tarlada olup, masraflar için paraya ihtiyaçları vardır.

Sorular:

Bu çerçevede;

1- Türkiye genelinde 2002 yılı ödemeleri dahilinde bugüne kadar ödeme yapılmayan kaç çiftçimiz vardır? Bunlara yapılacak ödeme toplamı ne kadardır? Bu çiftçilerimize ne zaman ödeme yapılacaktır?

2- 30 Haziran 2003 tarihine kadar ödemelerin tamamlanacağı belirtilen Bursa İlinde ödemeler hâlâ tamamlanmamıştır. Bu ödemeler ne zaman yapılacaktır?

3- Bursa İlinde dolu nedeniyle İnegöl, Yenişehir ve İznik İlçelerinde ödemeler tamamlanmıştır. Diğer 14 ilçede, 29 326 çiftçinin 10 trilyon 205 milyar TL'sı alacağı bulunmaktadır. Bunları ödemek için doğal afet mi bekliyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Sami Güçlü tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

                                 Orhan Eraslan

                                               Niğde

2002 yılı doğrudan gelir desteği ödemelerinin yüzde 40'lık bölümünün ödemesi yapılmıştı.

Doğrudan gelir desteği ödemeleriyle ilgili verdiğimiz soru önergesinin 19.2.2003 tarihinde Sayın Bakan tarafından cevaplanması sırasında; doğrudan gelir desteğinin kalan yüzde 60'lık bölümünün en geç Mayıs 2003 sonuna kadar ödeneceği belirtilmişti. Ancak, bu daha sonra basında Haziran 2003 olarak değiştirildiği halde, bugüne kadar bir ödeme yapılmamıştır.

Soru 1: Niğde İlindeki çiftçilerimize 2002 yılı doğrudan gelir desteği ödemeleri ne zaman yapılacaktır?

Soru 2: 2003 yılı doğrudan gelir desteği ödemeleri konusunda bir tarih belirlenmiş midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Anayasa ve Meclis İçtüzüğü uyarınca, Tarım ve Köyişleri Bakanı Prof. Dr. Sayın Sami Güçlü tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

                        Ramazan Kerim Özkan

                                             Burdur

Ekonomisi büyük oranda tanım ve hayvancılığa bağlı olan ilimizde, yılda 4 000 tona yakın kırmızı et ve 250 000 tona yakın süt üretimi gerçekleşmektedir.

Ancak, SEK ve EBK'nın özelleştirilmesinden sonra, üreticimiz, ürününü değerlendirmekte ve pazarlamakta büyük sıkıntılara düşmüştür. Bir zamanlar Akdeniz Bölgesinin et ve özellikle de süt ihtiyacını karşılayan ilimiz üreticisi, uygulanan yanlış tarım ve hayvancılık politikalarıyla bugün hayvancılıktan uzaklaşma konumuna gelmiştir.

1- İlimiz üreticisinin, yeniden teşvik edilmesiyle artacak üretimin Türkiye ekonomisine büyük katkılarda bulunacağı görüşüyle, desteklenmesini uygun buluyor musunuz?

2- Bu destekleme kapsamında ilimizde daha modern ve verimli hayvancılık işletmeleri oluşturmak, hayvansal üretim kapasitesini artırmak ve modern et ve süt entegre tesislerini kurmak amacıyla, geniş bir alanda hayvancılık organize sanayi bölgesinin kurulmasını düşünür müsünüz?

BAŞKAN - Soruları cevaplandırmak üzere, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Sami Güçlü... (Alkışlar)

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ (Konya) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Bursa Milletvekilimiz Sayın Mehmet Küçükaşık, Niğde Milletvekilimiz Sayın Orhan Eraslan ve Burdur Milletvekilimiz Sayın Ramazan Kerim Özkan'ın sorularını cevaplandırmak üzere söz aldım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Mehmet Küçükaşık ve Orhan Eraslan arkadaşlarımız -bu sorularını verdiklerinden epey bir zaman geçmiş- 2003 yılı içerisinde meydana gelecek gelişmeleri soruyorlar; her ikisi de, aşağı yukarı aynı konulara dikkat çekiyor. Bununla ilgili, müşterek bir cevabı, geçmiş yıllara yönelik olarak, şöylece vermek istiyorum.

ORHAN ERASLAN (Niğde) - Gerek yok; zaten, zaman cevap verdi Sayın Bakan.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ (Devamla) - Evet; ama, ne yapabilirim...

ORHAN ERASLAN (Niğde) - 2004'te ne olacak? Onun yerine onu soralım.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ (Devamla) - Onunla ilgili, bugün, Ensar Öğüt Beyin yapmış olduğu gündemdışı konuşmaya cevapta düşüncelerimi ifade ettim.

Kısaca, 2002'de ve 2003'le ilgili konularda ödemelerin tamamlanmış olduğunu ifade ediyorum.

Ben, Ramazan Kerim Özkan Beyin, Burdur'u esas alarak hayvancılık sektörüne yönelik olarak belirttiği sorulara şöyle cevap vermek istiyorum. Evvela, birinci sorusuna, Burdur İline, potansiyeli dolayısıyla katkı yapılıp yapılmayacağı konusundaki sorusuna cevap veriyorum. Ülkelerin tarımsal kalkınmasında hayvancılık sektörünün önemli bir rolü olduğunu belirttik, biliyoruz. Ülkemizde, bu konuda, maalesef, hayvancılık sektörünün, geçmişte toplam tarımsal üretim içerisindeki payı yüzde 37-40'lara yakınken, içinde bulunduğumuz dönemde yüzde 20-22'ler civarındadır ve dolayısıyla olması gereken seviyenin çok altındadır. Dolayısıyla hayvancılık sektörünü mutlaka kalkındırmak zorundayız.

Bunun bir başka temel sebebi de şudur: Bugünkü yapısı içerisinde, bugünkü şartlar içerisinde hayvancılık sektörünün Avrupa Birliği ülkeleriyle rekabet gücü yoktur. Ancak, hayvancılık sektörünü, mutlaka, geliştirerek, iyileştirerek, bu müzakere sürecinin sonunda, sürdürülebilir bir şekilde, bu ülkeler içerisinde rekabete sokmamız lazım. Yani, bu, bizim en temel tarımsal görevlerimizden bir tanesidir. Aksi halde, tarımsal faaliyetin çok önemli bu alanında büyük bir boşluğun doğacağının farkındayız. Dolayısıyla, bu sektöre şu ana kadar önem vermeye çalıştık. Bununla ilgili bizim, kendimizin öne çektiği projelerimiz var, Hükümetimizin bu konuda bütçeden ayırdığı kaynaklar var. Dolayısıyla, bugüne kadar attığımız adımlar olumlu; ancak, bu sektörü biraz önce tanımladığım ölçüde bir hedefe götürmesi konusunda ek gayretlere ihtiyacımız var. Ben, 2005 ile ilgili konuda yine Sayın Ensar Ögüt'ün sorularına cevap verirken ifade etmeye çalıştım. Başta doğu bölgesi olmak üzere bütün ülkeyi kapsayacak, üretim maliyetlerini düşürücü, verimi artırıcı, ıslah faaliyetlerini öne geçirici, işletme ölçeğini büyütücü ve yem bitkileri ekiminde açığı kapatıcı bir gelişmeyi mutlaka sağlamak zorundayız; aksi halde biz, bu yüksek maliyetlerle bu sektörü rekabetçi bir karaktere ulaştıramayız; verimi artırmak, maliyeti düşürmek zorundayız. Dolayısıyla, bununla ilgili konularda şu ana kadar verdiğimiz destekleri teker teker saymak istemiyorum -özellikle bunu Ramazan Bey çok iyi biliyor- ancak, toplam miktarlarla ilgili ifadeyi birkaç cümleyle söyleyeyim.

İşte, 2003 yılında, destek olarak, fiilen yapılan destekler 130 trilyon iken, 2004 yılında bu rakamın 540 trilyona ulaşacağını, ek teşvik primiyle belki bunun bir miktar daha artabileceğini ifade ediyorum.

Burdur'la ilgili konuya gelince; Burdur İlimizin tarımsal potansiyelinde son yıllarda önemli gelişmeler oldu. Kendisi bir nebze azalma olduğunu söylese de, Burdur İlimizin, hayvancılık bakımından bugün hâlâ en önde olan illerimizden biri olduğuna inanıyoruz ve potansiyeli de çok yüksek. Ayrıca, burada çiftçi örgütlenmesi ve bu konuda ulaşılan tecrübe de, gelişmeyi hızlandıracak bir durumdadır.

Burdur'da son üç yılda yem bitkileri ekiliş alanı 6 100 hektarla ilin toplam tarım arazilerinde yüzde 2,5 paya sahipken, 2003 yılında bu alan yüzde 5'e yükselmiştir. Bunu daha da artırmak zorundayız, yüzde 10'lara mutlaka çıkarmak zorundayız; aksi halde, hayvancılığın uygun maliyetlerde yapılması mümkün olmayacaktır.

1999 yılında 103 000 olan büyükbaş hayvan varlığımız, 2003 yılında az da olsa artış göstermiştir, düşmemiştir. Süt üretimi ise, 1999 yılında 217 000 tonken 2003 yılında 243 000 tona yükselmiştir. Bu da, verimdeki artışın açık bir göstergesidir.

İlde 2003 yılında yapılan hayvancılık destekleri, yaklaşık 4 trilyondur. Bu rakam, 2004 yılında 4,3 trilyon olmuştur; yine 2004 yılında, doğrudan gelir desteği ve diğer girdi destekleriyle birlikte 21,8 trilyon liradır.

İkinci sorusunda, organize bölgelerin oluşturulması, modern et ve süt entegre tesislerini kurma konusundaki düşüncelerimizi soruyor. Sayın Ramazan Kerim Özkan'ın bu sorusuna cevabımı şöyle ifade etmek istiyorum: Üretilen ürünlerin yerinde değerlendirilmesi, ekonomik işletme büyüklüğünün oluşturulması ve pazar isteklerine uygun üretim yapılması için organize tarım bölgeleri ve havzaların kurulması önem verdiğimiz çalışmalar arasında yer almaktadır. Özellikle doğu bölgesinde, Kars, Erzurum, Ağrı, Iğdır'ı kapsayacak bir havza düşüncesi en başta vardır; ama, ülkenin diğer yerlerinde de daha küçük ölçekli bölge ve havza bazında bir sınırlama getirerek, teşviklerin bu öncelikli olan üretim faaliyetine yönlendirilmesini ve hayvancılık potansiyeli yüksek olan yerlerde çok hızlı bir gelişmeyi hayata geçirmeyi arzu ediyoruz.

Bu amaçla, öncelikle Bakanlığımıza ya da bağlı ve ilgili kuruluşlarımıza ait olan veya tahsisli  bulunan araziler ile hazine arazileri üzerinde tespit çalışmalarına başladık. Bu arazilerde özel girişimcilerin yatırım yapmalarını sağlayacak teşvik edici unsurları da devreye koymayı düşünüyoruz.

Diğer taraftan, organize tarım bölgelerinde tam bir entegrasyon hedeflenmektedir. Bu anlamda, söz konusu bölgelerde tohum, fide ve yem bitkisi üretim alanları, ar-ge birimleri, ambalaj ve depolama tesisleri, ortak nakliye organizasyonları, arıtma tesisleri ve diğer tesislerin de kurulması düşünülmektedir. Burdur İlinde de, daha modern ve verimli hayvancılık işletmeleri oluşturmak, hayvansal üretim kapasitesini artırmak ve modern et ve süt entegre tesisleri kurmak amacıyla geniş bir alanda hayvancılık organize sanayi bölgesinin kurulması hususu da öngörülen hedefler arasındadır.

Bu amaçla, ildeki, hazine adına kayıtlı uygun arazilerin etüt çalışmaları devam etmekte olup, Bakanlık olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmakta kararlıyız. 2005 yılı içerisinde hayvancılık sektöründe bir atılım yapmamız için, bunu, sadece Burdur'da değil, başta gelişme potansiyeli yüksek olan iller olmak üzere, birçok yerde gerçekleştirmek arzusundayız.

Bu bilgileri sunuyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Sayın Bakanım, bir hususu hatırlatmak istiyorum. Don nedeniyle 400 trilyon lira ayrılmıştı; ama, hâlâ bir ödeme söz konusu değil.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ (Devamla) - Sayın Mehmet Küçükaşık, bugün gündemdışı konuşmalarda o konuya cevap verirken yoktunuz, olsaydınız güzel bir cevap vermiştim. Ensar Bey de "bir tek çiftçimize afetlerden dolayı ödeme yapmadınız" dedi; ama, bugün onunla ilgili çok güzel haberler verdik. Bir kere, bu ödemelere başladık, şu anda Karadenizin dışındaki en az 20 ilde ödeme yaptık.

MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Bursa için durum nedir?

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ (Devamla) - Buradaki ödemelerin miktarı 7 trilyon lira civarında. Bu, az tabiî. Yani, bölgesel olarak zararın daha az olduğu yerler; ama, Karadenizle ilgili, özellikle doğuda fındık zararıyla ilgili hadisede bugün bize 40 trilyon liralık bir kaynak aktarıldı.

MEHMET KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Sadece Bursa'da 450 trilyon lira zarar var, Türkiye için ayrılan para ise 400 trilyon lira.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ (Devamla) - Ülke bir bütündür. Onun için,  biz bütün olarak bakıyoruz.

Efendim, hepinizi, tekrar, saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN - Sayın Bakan, mutadı dışında, kendisine tanınan süreyi bile yarı yarıya kullandı, zaman tasarrufu yaptı, başka sorulara da zaman tanıdı.

Sayın Bakana teşekkür ediyoruz.

15.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, Halkbankın özelleştirilmesine ilişkin Devlet Bakanından  sözlü soru önergesi (6/639)

BAŞKAN - Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Soru önergesinin görüşülmesi ertelenmiştir.

Değerli milletvekilleri, sözlü sorular için ayrılan bir saatlik süre doldu. O nedenle, sözlü soru görüşmelerini sonuçlandırıyoruz.

Değerli milletvekilleri, Danışma Kurulunun çalışmalarımızla ilgili bir önerisi vardır; okutup oylarınıza sunacağım.

VII. - ÖNERİLER

A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ

1.- Gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi

Danışma Kurulu Önerisi

No : 105                          2.11.2004

Genel Kurulun 3 Kasım 2004 Çarşamba günkü birleşiminde sözlü soruların görüşülmemesi, gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmının 113 üncü sırasında yer alan (10/152) esas numaralı ve 183 üncü sırasında yer alan (10/216) esas numaralı patates üreticilerinin sorunları konusunda Meclis araştırması önergelerinin görüşülmesinin ve görüşmelerinin birlikte yapılmasının Genel Kurulun onayına sunulması Danışma Kurulunca uygun görülmüştür.                                          

                                   Bülent Arınç

                        Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                           Başkanı

Eyüp Fatsa    K. Kemal Anadol

AK Parti Grubu Başkanvekili CHP Grubu Başkanvekili

BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Değerli milletvekilleri, az önce alınan Danışma Kurulu kararı gereğince, patates üreticilerinin sorunlarıyla ilgili önergeyi, ayrıca gündemde bulunan kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 3 Kasım 2004 Çarşamba günü, saat 13.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

 

Kapanma Saati : 16.45