DÖNEM
: 22 CİLT : 61 YASAMA YILI : 3
T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ
6 ncı Birleşim
14 Ekim 2004 Perşembe
İ
Ç İ N D E K İ L E R
Sayfa I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. -
YOKLAMA
IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1. - Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk'ün,
pamuk üreticilerinin sorunlarına ve alınması gereken önlemlere ilişkin
gündemdışı konuşması
2. - Hatay Milletvekili Fuat Çay'ın,
İskenderun Limanında tehlikeli atıkla birlikte batan M/V Ulla gemisi ve bölge
halkının konuyla ilgili sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Çevre ve
Orman Bakanı Osman Pepe'nin cevabı
3. - Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun, altın madeninin ekonomiye kazandırılması için yapılması gereken
çalışmalara ilişkin gündemdışı konuşması
B) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1. - Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç
ve 21 milletvekilinin, 4916 sayılı Kanunla yabancılara taşınmaz mal ve aynî hak
edinme hakkının tanınmasının ekonomik, sosyal ve siyasal boyutlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/215)
2. - Niğde Milletvekili Erdoğan Özegen ve
25 milletvekilinin, patates üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/216)
3. - Hatay Milletvekili Abdulaziz Yazar ve
21 milletvekilinin, İskenderun Limanında batan M/V Ulla gemisinin batma
nedenlerinin ve sorumlularının tespiti ile çevreye ve yöre halkına verebileceği
zararların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/217)
V. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
1. - Çanakkale Milletvekilleri Mehmet
Daniş ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa
Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici
Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(2/212) (S. Sayısı: 305)
2. - Elektrik Piyasası Kanunu, Doğal Gaz
Piyasası Kanunu ve Petrol Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısı ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Raporu (1/834) (S. Sayısı: 647)
3. - Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının
Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun Tasarısı ile Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/846)
(S. Sayısı: 646)
4. - Karayolları Trafik Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/557)
(S. Sayısı: 632)
VI. -
SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1. - Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in,
hızlandırılmış tren kazasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Ulaştırma Bakanı
Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/3323)
2. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın,
hızlandırılmış tren projesi ve yaşanan sorunlara ilişkin Başbakandan sorusu ve
Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/3326)
3. - İstanbul Milletvekili Berhan
ŞİMŞEK'in hızlandırılmış tren projesi ve karşılaşılan sorunlara ilişkin Başbakandan
sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/3337)
4. - Çanakkale Milletvekili Ahmet
KÜÇÜK'ün, deprem bölgelerindeki kamu binalarının dayanıklılık tespiti yapılıp
yapılmadığına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Zeki ERGEZEN'in
cevabı (7/3429)
5. - İstanbul Milletvekili Kemal
KILIÇDAROĞLU'nun, Bakanlığın kiraladığı özel uçaklara ilişkin sorusu ve
Bayındırlık ve İskân Bakanı Zeki ERGEZEN'in cevabı (7/3431)
6. - Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın,
Adana Yumurtalık Serbest Bölgesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad
TÜZMEN'in cevabı (7/3480)
7. - Kırklareli Milletvekili Mehmet S.
KESİMOĞLU'nun, Bulgaristan'a yeni bir sınır kapısı açılıp açılmayacağına,
- İstanbul Milletvekili Mehmet Ali
ÖZPOLAT'ın, ele geçirilen kaçak malların değer tespitine,
İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Kürşad
TÜZMEN'in cevabı (7/3481, 3482)
8. - Yalova Milletvekili Muharrem
İNCE'nin, 22 nci Dönemde yasama dokunulmazlığının kaldırılması dosyalarına
ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent ARINÇ'ın cevabı
(7/3587)
9. - Adana Milletvekili N. Gaye
ERBATUR'un, Adana Devlet Hastanesinin kapatılan kreşine ve personelinin kreş
ihtiyacına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/3701)
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak
iki oturum yaptı.
Denizli Milletvekili Mehmet Uğur
Neşşar'ın, Türkiye'de sivil toplum örgütlerinin önemine,
Ankara Milletvekili Eyyüp Sanay'ın,
Ankara'nın başkent oluşunun 81 inci yıldönümüne,
İlişkin gündemdışı konuşmalarına, İçişleri
Bakanı Abdülkadir Aksu cevap verdi.
Giresun Milletvekili Hasan Aydın, Giresun
İlinde yapılmakta olan Üçüncü Millî Fındık Şûrasına ilişkin gündemdışı bir
konuşma yaptı.
5227 sayılı Kamu Yönetiminin Temel
İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanunun, bazı maddelerinin bir
kez daha görüşülmek üzere geri gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı
tezkeresi;
Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 21
milletvekilinin, demiryollarında son zamanlarda meydana gelen tren kazalarının
nedenlerinin, teknik personel durumunun ve aksaklıkların (10/213),
Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 20
milletvekilinin, Bursa-Orhaneli Termik Santralının çevreyi kirletip
kirletmediğinin (10/214),
Araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri;
Genel Kurulun bilgisine sunuldu;
önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve öngörüşmelerinin, sırası geldiğinde
yapılacağı açıklandı.
Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in:
Japonya'ya,
Moğolistan'a,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın:
İran'a,
Tacikistan'a,
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Abdullah Gül'ün, Estonya, Letonya ve Litvanya'ya,
Yaptıkları resmî ziyaretlere katılacak
milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkereleri kabul edildi.
Plan ve Bütçe Komisyonu ile Kamu İktisadî
Teşebbüsleri Komisyonunda 1'er üyelik için aday olmak isteyen bağımsız
milletvekillerinin yazılı olarak müracaat etmelerine ilişkin Başkanlıkça
duyuruda bulunuldu.
Siyasî parti gruplarınca aday gösterme
işlemi tamamlanmadığından, komisyonlara üye seçimi ertelendi.
Gündemin "Sözlü Sorular"
kısmının:
1 inci sırasında bulunan |
(6/570), |
|
|
2 nci |
" |
" |
(6/580), |
5 inci |
" |
" |
(6/587), |
6 ncı |
" |
" |
(6/589), |
8 inci |
" |
" |
(6/591), |
11 inci |
" |
" |
(6/598), |
15 inci |
" |
" |
(6/604), |
17 nci |
" |
" |
(6/607), |
Esas numaralı sorular,
ilgili bakanlar Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından, ertelendi.
3 üncü sırasında bulunan |
(6/581), |
|
|
4 üncü |
" |
" |
(6/583), |
7 nci |
" |
" |
(6/590), |
9 uncu |
" |
" |
(6/595), |
10 uncu |
" |
" |
(6/597), |
12 nci |
" |
" |
(6/599), |
14 üncü |
" |
" |
(6/603), |
16 ncı |
" |
" |
(6/505), |
22 nci |
" |
" |
(6/612), |
23 üncü |
" |
" |
(6/613), |
Esas numaralı sorulara, İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu;
13 üncü sırada bulunan (6/601) esas
numaralı soruya, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut,
Cevap verdi; (6/612) esas numaralı soru
sahibi de karşı görüşlerini açıkladı.
Manisa Milletvekili Nuri Çilingir'in,
(6/608) ve (6/702) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin
önergesi okundu; soruların geri verildiği bildirildi.
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:
1 inci sırasında bulunan, Kamu İhale
Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/212) (S. Sayısı:
305), görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon raporu
henüz gelmediğinden;
2 nci sırasında bulunan, Elektrik Piyasası
Kanunu, Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve Petrol Piyasası Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında (1/834) (S. Sayısı: 647),
3 üncü sırasında bulunan, Yenilenebilir
Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin
(1/846) (S. Sayısı: 646),
4 üncü sırasında bulunan, Karayolları
Trafik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair (1/557) (S. Sayısı: 632),
Kanun Tasarılarının görüşmeleri, ilgili
komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından;
Ertelendi.
14 Ekim 2004 Perşembe günü saat 15.00'te
toplanmak üzere, birleşime 18.00'de son verildi.
|
|
İsmail Alptekin |
|
|
|
Başkanvekili |
|
|
Mehmet Daniş |
|
Ahmet Küçük |
|
Çanakkale |
|
Çanakkale |
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
No. : 5
II. - GELEN KÂĞITLAR
14 Ekim 2004 Perşembe
Tasarı
1.- Uluslararası Göç
Örgütü Kuruluş Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/896) (İçişleri ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
6.10.2004)
Tezkere
1.- Ormanların Korunması
Hakkında Sayıştay Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/668) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.9.2004)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Antalya Milletvekili
Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu
binasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1296)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)
2.- Eskişehir
Milletvekili Mehmet Vedat YÜCESAN'ın, SSK emeklilerinin TÜFE farkından doğan
alacaklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1297) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)
3.- Bursa Milletvekili
Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, 6772 sayılı Kanun kapsamındaki kurumlarda çalışan işçilere
yapılacak ilave tediyenin ne zaman ödeneceğine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1298) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)
4.- Muğla Milletvekili
Ali Cumhur YAKA'nın, Türk Ceza Kanununun 181 ve 182 nci maddelerinin
yürürlüğüne ilişkin Çevre ve Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/1299)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)
5.- Antalya Milletvekili
Feridun Fikret BALOĞLU'nun Antalya'daki tahsis arazilerin satışından elde
edilen gelire ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1300) (Başkanlığa
geliş tarihi: 4.10.2004)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili
Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, çocuklarının düğününe yabancı devlet adamlarınca
getirilen armağanlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3704)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)
2.- Çanakkale
Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, emekli maaş farklarının ne zaman ödeneceğine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3705) (Başkanlığa geliş tarihi:
29.9.2004)
3.- Şanlıurfa
Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, GAP'a yapılan harcamalara ve tamamlanması
için gerekli mali kaynağa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3706)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)
4.- Iğdır Milletvekili
Dursun AKDEMİR'in, Türkçe'nin korunması ve zenginleştirilmesi için alınan
tedbirlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3707) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30.9.2004)
5.- Manisa Milletvekili
Hasan ÖREN'in, bir mülkiye müfettişinin İstanbul Büyükşehir Belediyesinde
yaptığı denetimlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3708)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)
6.- Şanlıurfa
Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, GAP bölgesinde yabancıların satın aldığı
arazilere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/3709)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)
7.- Bursa Milletvekili
Kemal DEMİREL'in, Bursa İli Orhangazi İlçesi ile Yeniköy Beldesi arasındaki
yolun genişletilmesi çalışmalarının ne zaman başlatılacağına ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/3710) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29.9.2004)
8.- Hatay Milletvekili
Fuat ÇAY'ın, Hatay-Samandağ Deniz Mahallesi imar planına ve kıyı kenar çizgisi
çalışmalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3711) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)
9.- Bursa Milletvekili
Kemal DEMİREL'in, Bursa İli Orhangazi İlçesindeki trafik ışıkları ve
sinyalizasyon çalışmalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3712) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)
10.- Hatay Milletvekili
Abdulaziz YAZAR'ın, SSK ve BAĞ-KUR kapsamında tedavi gören hastaların
sorunlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3713) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.8.2004)
11.- Adana Milletvekili
N. Gaye ERBATUR'un, hastanelerdeki sağlık personelinin süt iznine ve kreş
gereksinimine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3714) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)
12.- Adana Milletvekili
Tacidar SEYHAN'ın, Kastamonu-Küre İlçesindeki maden ocağında meydana gelen
kazaya ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3715) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)
13.- Antalya Milletvekili
Nail KAMACI'nın, işçi emeklilerinin aylıklarının artırılması konusunda yapılan
çalışmalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3716) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)
14.- Hatay Milletvekili
Züheyir AMBER'in, SSK hastanesi doktorlarıyla Sağlık Bakanlığı doktorları
arasındaki ücret farklılığına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3717) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)
15.-
Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, prim borçlarının yeniden
yapılandırılmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3718) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)
16.- Hatay Milletvekili
Züheyir AMBER'in, Emekli Sandığı ve SSK emeklileri arasındaki maaş
farklılıklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3719) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)
17.- Hatay Milletvekili
Züheyir AMBER'in, SSK emeklilerinin TÜFE'den kaynaklanan maaş farklarının ne
zaman ödeneceğine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3720) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)
18.- Hatay Milletvekili
Abdulaziz YAZAR'ın, İskenderun Körfezinde zehirli atık yüklü geminin batmasına
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/3721) (Başkanlığa
geliş tarihi: 10.9.2004)
19.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Kemer'de karaya oturan
bir gemiye ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/3722)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)
20.- Edirne Milletvekili
Rasim ÇAKIR'ın, Türk Ceza Kanununun 181 inci maddesinin uygulama sorununa
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/3723) (Başkanlığa
geliş tarihi: 29.9.2004)
21.- Niğde Milletvekili
Orhan ERASLAN'ın, Türk Ceza Kanununun 181 ve 182 nci maddelerinin yürürlüğünün
doğuracağı sorunlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3724) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)
22.- Iğdır Milletvekili
Dursun AKDEMİR'in, Uluabat Gölündeki kirliliği önleyici çalışmalara ilişkin
Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/3725) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1.10.2004)
23.- Adana Milletvekili
Tacidar SEYHAN'ın, Kızılay'ın yardım konvoyuna Irak'ın Tel Afer kentinde
yapılan saldırıya ve yaralanan vatandaşlarımıza ilişkin Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/3726) (Başkanlığa geliş tarihi:
28.9.2004)
24.- Diyarbakır
Milletvekili Mesut DEĞER'in, Irak'ta rehin alınan vatandaşlarımıza ilişkin
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/3727)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)
25.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Gümrü Antlaşmasından kaynaklanan bazı sorunlara
ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi
(7/3728) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)
26.- Niğde Milletvekili
Orhan ERASLAN'ın, Niğde-Ulukışla Bolkar Dağındaki dağevi tesisi inşaatına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru
önergesi (7/3729) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)
27.- Niğde Milletvekili
Orhan ERASLAN'ın, Niğde Üniversitesi kampus alanı yanında yapılan sosyal tesise
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru
önergesi (7/3730) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)
28.- İstanbul
Milletvekili Zülfü LİVANELİ'nin, bir Fransız televizyon kanalında yayınlanan
Fatih Camii ile ilgili habere ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı
soru önergesi (7/3731) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)
29.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Diyanet İşleri Başkanlığının hazırlattığı iddia
edilen yeni Kur'an tefsirine ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı
soru önergesi (7/3732) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.10.2004)
30.- Şanlıurfa
Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, GAP kapsamında yapılan baraj ve sulama
kanallarının maliyetine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/3733) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)
31.- Şanlıurfa
Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Suruç Ovası Sulama Projesine ilişkin Enerji
ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/3734) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29.9.2004)
32.- Bursa Milletvekili
Kemal DEMİREL'in, Bursa Çınarcık Barajı inşaatına ilişkin Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/3735) (Başkanlığa geliş tarihi:
4.10.2004)
33.- Samsun Milletvekili
Haluk KOÇ'un, Samsun-Atakum Belediyesinde yapılan bazı görevlendirmelere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3736) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30.9.2004)
34.- İstanbul
Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, Ankara Emniyet Müdürlüğünce can güvenliği
olmadığını belirten öğrencilere verilen belgeye ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3737) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)
35.- Çanakkale
Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, TEKEL'in, alkollü içecekler kısmının
özelleştirilmesine ve tarımda özelleştirme çalışmalarına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3738) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)
36.- Iğdır Milletvekili
Dursun AKDEMİR'in, TEKEL'in pazar payına ve bu amaçla yapılan bir ihaleye
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/3739) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30.9.2004)
37.- İzmir Milletvekili
Erdal KARADEMİR'in, Merkezi Uzlaşma Komisyonunun faaliyetlerine ve bazı
iddialara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/3740) (Başkanlığa
geliş tarihi: 4.10.2004)
38.- Aydın Milletvekili
Mehmet Mesut ÖZAKCAN'ın, bilgisayarlı eğitim projesine ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3741) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)
39.- Yalova Milletvekili
Muharrem İNCE'nin, ilköğretim öğrencilerine dağıtılan ders kitaplarının
giderlerinin SYDTF tarafından karşılanıp karşılanmadığına ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3742) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)
40.- Yalova Milletvekili
Muharrem İNCE'nin, vekil öğretmen atamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3743) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)
41.- Yalova Milletvekili
Muharrem İNCE'nin, ilköğretimde uygulanacak yeni müfredata ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3744) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)
42.- Manisa Milletvekili
Hasan ÖREN'in, Yurtdışı Mesleki Yeterlilik sınavı ile ilgili iddialara ilişkin
Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3745) (Başkanlığa geliş tarihi:
30.9.2004)
43.-
Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın, İdare Mahkemesi kararlarına
uyulmadığı iddialarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3746) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)
44.- İstanbul
Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, can güvenliği olmadığı gerekçesiyle okul
değiştiren öğrencilere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3747) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)
45.- Adana Milletvekili
N. Gaye ERBATUR'un, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına devredilecek personele
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/3748) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.9.2004)
46.- Adana Milletvekili
N. Gaye ERBATUR'un, hastanelerdeki personelin süt iznine ve kreş gereksinimine
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/3749) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.9.2004)
47.- Ordu Milletvekili
İdris Sami TANDOĞDU'nun, Ordu İli ve çevresinde yapılan atamalara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/3750) (Başkanlığa geliş tarihi:
30.9.2004)
48.- Konya Milletvekili
Atilla KART'ın, sağlık teşkilâtında görevlendirilen din görevlilerine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/3751) (Başkanlığa geliş tarihi:
30.9.2004)
49.- Hatay Milletvekili
Abdulaziz YAZAR'ın, İskenderun'daki Ziraat Bahçesi adlı yerin bazı şahıslara
kiralandığı iddialarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3752) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.8.2004)
50.- Adana Milletvekili
Tacidar SEYHAN'ın, hastalık riski taşıyan hayvan ürünlerinin ithalatına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3753) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.9.2004)
51.- Yalova Milletvekili
Muharrem İNCE'nin, Yalova'daki hortum ve aşırı yağış sonucu bazı köylerde
meydana gelen zararlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3754) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)
52.- Ardahan Milletvekili
Ensar ÖĞÜT'ün, "Deli Dana" hastalığıyla ilgili basında yer alan
haberlere ve hayvan kaçakçılığına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/3755) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)
53.- Bursa Milletvekili
Kemal DEMİREL'in, Bursa-Gemlik Karacaali Köyü sulama projesine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3756) (Başkanlığa geliş tarihi:
30.9.2004)
54.- Hatay Milletvekili
Abdulaziz YAZAR'ın, İskenderun Limanının bir kısmının tersane olarak kiraya
verildiği iddiasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3757)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10.8.2004)
55.- Bursa Milletvekili
Kemal DEMİREL'in, Bursa-Gemlik-Karacaali Köyü balıkçı barınağı projesine
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3758) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30.9.2004)
56.- Adana Milletvekili
Tacidar SEYHAN'ın, özel endüstri bölgesi oluşturma çalışmalarına ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/3759) (Başkanlığa geliş tarihi:
28.9.2004)
57.- Diyarbakır
Milletvekili Mesut DEĞER'in, genetiği değiştirilmiş mısır ve soya fasulyesi
ithal eden firmalara ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru
önergesi (7/3760) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)
58.- Bursa Milletvekili
Kemal DEMİREL'in, TRT yayınlarının kıyı şeritlerinde izlenememesine ilişkin
Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/3761) (Başkanlığa
geliş tarihi: 29.9.2004)
59.- İstanbul
Milletvekili Emin ŞİRİN'in, İmar Bankasının TMSF'ye olan borcuna ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi
(7/3762) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Malatya Milletvekili Muharrem KILIÇ ve 21
Milletvekilinin, 4916 sayılı Kanunla yabancılara taşınmaz mal ve ayni hak
edinme hakkının tanınmasının ekonomik-sosyal ve siyasal boyutlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98
inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/215) (Başkanlığa geliş tarihi: 2.9.2004)
2.- Niğde Milletvekili
Erdoğan ÖZEGEN ve 25 Milletvekilinin, patates üreticilerinin sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98
inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/216) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.9.2004)
3.- Hatay Milletvekili
Abdülaziz YAZAR ve 21 Milletvekilinin, İskenderun limanında batan MV Ulla
gemisinin batma nedenlerinin ve sorumlularının tespiti ile çevreye ve yöre
halkına verebileceği zararların araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/217)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.9.2004)
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
14 Ekim 2004 Perşembe
BAŞKAN: Başkanvekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP ÜYELER: Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale), Ahmet Gökhan SARIÇAM
(Kırklareli)
BAŞKAN - Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 6 ncı Birleşimini açıyorum.
III. - Y O K L A M A
BAŞKAN - Elektronik
cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için 5 dakika
süre vereceğim.
Sayın milletvekillerinin,
oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini; bu süre
içerisinde elektronik sisteme giremeyen milletvekillerinin, salonda hazır
bulunan teknik personelden yardım istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen
üyelerin ise yoklama pusulalarını, teknik personel aracılığıyla, 5 dakikalık
süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.
Sayın milletvekilleri,
gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekilimize gündemdışı söz vereceğim.
Gündemdışı ilk söz
isteği, pamuk üreticilerinin sorunlarıyla ilgili olmak üzere, Aydın
Milletvekili Sayın Ahmet Ertürk'e aittir.
Buyurun Sayın Ertürk. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
Süreniz 5 dakikadır.
IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1. - Aydın
Milletvekili Ahmet Ertürk'ün, pamuk üreticilerinin sorunlarına ve alınması
gereken önlemlere ilişkin gündemdışı konuşması
AHMET ERTÜRK (Aydın) -
Sayın Başkanım, çok değerli milletvekillerimiz; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ege Bölgemizde, Güneydoğu
Anadolu Bölgemizde ve güney bölgelerimizde, Antalya ve Adana yöremizde pamuk
üretimi için, artık, bugünlerde hasada başlandı. Çiftçilerimiz, üreticilerimiz,
yetiştirdikleri bu çok zor ve meşakkatli ürünün -inşallah, gerek aile
bütçelerine gerek ülkemizin ekonomisine gerekse kendi aile ekonomilerine
yararlı olması ve katkıda bulunması için- hasat sezonuna başlarlarken, bütün
çiftçi arkadaşlarımıza, bu mahsulden beklentilerinin, inşallah, olabileceği
temennisiyle, o çiftçi arkadaşlarımıza da hayırlı mahsuller, hayırlı hasatlar
diliyoruz.
Değerli
milletvekillerimiz, ancak, bu sene pamukta çok zor bir yıl yaşanıyor. Pamuk
hasadındaki sıkıntılar, gerek toplama maliyetlerindeki sıkıntılar gerek işçilik
girdilerindeki sıkıntılar gerekse maliyet artışlarındaki sıkıntılar nedeniyle,
çiftçilerimizin yetiştirdikleri bu ürünü hak ettiği fiyattan satmaları
konusundaki beklentileri de -dünya fiyatlarının çok geride olmasından ötürü-
maalesef, şu anda, karşılanamaz halde. Geçen sene dünyada pamuk fiyatı 2 400 000
lirayken, maalesef, bugünlerde 2 000 000 liraya inmiş durumda. Onun için,
bölgemizde, Güney Anadolu illerimizde ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde, GAP
bölgemizde bir sıkıntı var. Hükümetimiz, mahallî kooperatifleri, tarım satış
kooperatiflerini DFİF kredileriyle, yani, Destekleme ve Fiyat İstikrar
Fonundaki kredilerle desteklemeye çalışıyor. Talep eden kooperatiflere hak
ettikleri paralar gönderiliyor veya talep ettikleri paralar gönderiliyor;
ancak, asıl, çiftçilerimizin beklentileri var.
Çiftçilerimiz, ürün
bedelleri istedikleri nispette, istedikleri fiyatta olamadığı için,
hükümetimizden, devletimizden prim beklentileri içerisindeler ve burada,
çiftçilerimiz haklılar. Çiftçilerimiz, gerçekten, bir sanayi ürünü olan pamuğu
üretebilmeleri için, bu çok zor ve meşakkatli mahsulü yetiştirebilmeleri için
ve önümüzdeki yıl da bu üretimlerini sürdürebilmeleri için, mutlaka,
hükümetimizden, kendilerinin bu üretimi sürdürebilecekleri nispette bir prim
bekliyorlar. Geçen sene, malum, prim 90 000 liraydı. Bu seneki beklentiler daha
fazla; çünkü, dünya fiyatlarındaki düşüklük ve maliyetlerde -yine enflasyon
nispetinde dahi olsa- olan artış çiftçilerimizi bu ürünü ekemez hale getiriyor.
Onun için, biz, gerek Ege
Bölgesi milletvekilleri gerek Antalya, Adana yöresi milletvekilleri ve gerekse
pamuk mahsulünü eken Güneydoğu Anadolu Bölgemiz, GAP Bölgemizin milletvekilleri
olarak, devletimizin ilgili bakanlarıyla -çünkü, bu konu birden fazla
bakanlığımızı ilgilendiriyor- Tarım Bakanlığımızla, Sanayi Bakanlığımızla,
Hazineden sorumlu Devlet Bakanlığımızla ve ekonomiden sorumlu Başbakan
Yardımcımızla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Çiftçilerimizin umutsuzluğa,
karamsarlığa kapılmamalarını; inşallah, hükümetimizin, ülkemizin içinde
bulunduğu bu çok zor ve sıkıntılı günlerden çıkarken, üreten çiftçilerimize
ürettiklerinin karşılığını verebileceğine olan inancımızı da korumak istiyoruz.
Bu konuda, devletimizin, kamu kurum ve kuruluşlarının, daha ciddî, daha
tutarlı, daha hızlı ve ivedi bir şekilde, çiftçi arkadaşlarımızın, üretici
arkadaşlarımızın beklentilerinin bir an önce karşılanması yönünde bir çalışma
yapmalarını da bekliyoruz.
Değerli milletvekilleri,
Tarişe 50 trilyon lira -40 trilyonu gönderildi, 10 trilyon daha kasım ayında
gönderilecek- yine İncir Birliğine 9,5 trilyon lira, Üzüm Birliğine de 39
trilyon lira para gönderildi. Şimdi, prim ve desteklemelerle, fiyatlarla, bu
DFİF kredilerinin yanında, desteklemelerle çiftçilerimizin beklentilerini
karşılamak zorundayız.
Yine, pamuğun yanında,
bölgemizde insanlarımız pamuk üretiminden uzaklaşınca, örneğin, Manisa İlinde
üzüm üretimine yöneliyorlar, Aydın İlinde de narenciye dikmeye yöneliyorlar.
Halbuki, ülkemizde üzüme de ihtiyaç yok, daha fazla narenciye ağacının
dikilmesine de ihtiyaç yok; çünkü, bunlar arz fazlası olan ürünler. Onun için,
bizim çok duyarlı bir şekilde, çiftçilerimizi pamuk ürününden
uzaklaştırmamamız, onları arz fazlası olan ürünlere- üzüm, narenciye gibi- yöneltmememiz
lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN -Sayın Ertürk,
lütfen tamamlayın.
AHMET ERTÜRK (Devamla) -
Tamam Sayın Başkanım.
Onun için, devletimizin
ilgili birimlerinin, hükümetimizin, kamunun ilgili kurum ve kuruluşlarının, memleketimizin
ihtiyaç duyduğu ürünleri yetiştirmeleri yönünde çiftçilerimizi yönlendirmeleri
lazım; çünkü, bunu, biliyorsunuz, geçen sene hep beraber yaşamıştık. Tütün
yetiştirilen bölgelerde ve şekerpancarı fazlalığı olan bölgelerde
üreticilerimizi, çiftçilerimizi, mısır ürününe, ikame ürün olarak mısır ürününe
yöneltmeye, teşvik etmeye çalışmıştık; ama, ülkemizin gerçekten en dinamik
sektörü olan tekstil sektörümüzün ana hammadddesi olan pamuğu üreten
çiftçilerimizin hak ettikleri primi hem de zaman geçirmeden belirlemeliyiz.
Tabiî, bunun ödenmesi, malum, bu mahsulün değerlendirilmesi 2005 yılına sarkıyor.
Önümüzdeki sene bu prim ödenecek; ama, çiftçilerimiz, eğer hak ettikleri primi
bilemezlerse, hak ettikleri primi göremezlerse, belki, sonbaharda pamuk
ürününden vazgeçerek, pamuk tarlalarına hububat ürünü veya başka ürün ekerler veya
narenciye gibi, üzüm gibi çok yıllıklı bitkisel üretime yöneltmek suretiyle,
arzı daha fazla olan ürünlerle tekrar uğraşmak zorunda kalabiliriz. İşte,
bugün, Manisa yöremizde, Karadeniz Bölgemizde, gerek fındıkta gerek üzümde bu sıkıntılarla
uğraşıyoruz.
Değerli
milletvekillerimiz, onun için, çiftçilerimiz, üreten insanlarımız, bizim
baştacımız. Üreten insanlarımızın üretimlerini sürdürebilmeleri, onların
yaşamlarını devam ettirebilmeleri ve sanayicimize, tekstil sanayicilerimize,
hammaddeleri sağlayabilmeleri için bu konuda daha duyarlı, daha gayretli, daha
özverili ve hak ettikleri fiyatlar bulmak zorundayız. Bazı kararları burada çok
rahatlıkla alabilmenin de sıkıntısını aşmalıyız.
Mesela, bu sene, incir
ürünüyle ilgili, ihracattan sorumlu Bakanımız Sayın Kürşad Tüzmen'le defalarca
yaptığımız görüşmeler sonucunda -malum, Aydın İlinin spesifik bir ürünü-
yükleme tarihi 2 Ekimdi, Sayın Bakanımız bu konuda çok duyarlı davrandı ve
yükleme tarihini son yirmibeş yılın en iyi tarihi olarak 17 Eylüle çekti.
Böylece, incir ürünü Yunanistan'ın ürününden önce Avrupa pazarına girdi ve hem
çiftçimiz çok memnun oldu hem de ihracatçımız, sanayicimiz çok memnun oldu.
Biz, Sayın Bakanımıza, gösterdiği bu duyarlılıktan ötürü, çiftçilerimiz adına,
bölgede bu üretimi yapan incir müstahsilleri adına şükranlarımızı sunuyoruz.
Bakanımız Kürşad Tüzmen'in gösterdiği bu ciddî çalışmayı diğer bakanlarımızdan
da, diğer kamu çalışanlarımızdan, bürokratlarımızdan da bekliyoruz.
Pamuk üreticilerimizin
sorunlarının da en kısa zamanda çözüme kavuşturulacağına olan inancımızla, siz
değerli milletvekillerimizi, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz
Sayın Ertürk.
Gündemdışı ikinci söz
isteği, İskenderun Limanında tehlikeli atıkla birlikte batan M/V Ulla Gemisi ve
bölge halkının konuyla ilgili sorunları hakkında, Hatay Milletvekili Sayın Fuat
Çay'a ait.
Buyurun Sayın Çay. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz 5 dakika.
2. - Hatay
Milletvekili Fuat Çay'ın, İskenderun Limanında tehlikeli atıkla birlikte batan
M/V Ulla gemisi ve bölge halkının konuyla ilgili sorunlarına ilişkin gündemdışı
konuşması ve Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin cevabı
FUAT ÇAY (Hatay) - Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; İskenderun Körfezinde katı atık
yüküyle birlikte batan Ulla Gemisiyle ilgili olarak konuşma yapmak üzere
huzurlarınızdayım; hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
bildiğiniz gibi, Ulla Gemisi, İspanya Aviles Limanından, 2000 yılının ocak
ayında, toksik atık yüküyle birlikte Cezayir'e gitmiş ve Cezayir bu yükü kabul
etmemiş, bunun üzerine onbeş gün gibi kısa bir süre içerisinde İskenderun
Körfezine gelmiştir. İspanya'dan çıkarken bu geminin yükü kömür külü olarak
belirtilmiş; ancak, İskenderun'a gelirken kömür tozu olarak beyan edilmiş ve
İskenderun Demir Çelik Fabrikasına satılmak istenmiştir. İskenderun Demir Çelik
ve gümrük yetkililerinin yaptığı kontrollerde bunun kömür tozu değil, kömür
külü olduğu... Alınan numune, Orta Doğu Teknik Üniversitesine gönderilmiş,
bunun içinde krom+6 denilen zehirli maddenin bulunduğu ve dolayısıyla Demir-Çelik'e
satılamayacağı, tehlikeli atık olduğu belirtilmiş, yurtdışına, Türk karasuları
dışına çıkarılması için ilgililere yazılar yazılmıştır. Bunun üzerine, bölgenin
çevre müdürlükleri, kaymakamlık, valilik, basın, medya, halk konu üzerinde
durmuş, zaman zaman Parlamento kürsüsünden arkadaşlarımız dile getirmiş, zaman
zaman medyada gösterilmiş, zaman zaman halk gösteriler yapmış; ama, seslerini
bir türlü ilgililere iletememişlerdir. İlgililerden alınan cevap "bu gemiyi
ikinci bir emre kadar körfezden çıkarmayınız."
Tabiî, bu arada
Bakanlığın yaptığı yazışmalar var, İspanya'yla yazışmalar yapılmış. Bunun
üzerine, içhukuk olarak, gemi acentesi Ulla Gemisine haciz koydurmuş. Sonuçta,
dörtbuçuk yıl sonra, 6 Eylül 2004 tarihinde körfezde batmıştır.
1 Temmuz 2004 tarihinde,
Kabotaj Bayramı nedeniyle, yöre yetkilileri, kaymakamlık, liman müdürlükleri,
medya, oradaki meslek örgütleri, gemi etrafında dolaşmışlar ve geminin sancak
tarafına yüzde 5 meyil gösterdiği, batmakta olduğu gözlemlenmiştir. Kaldı ki,
daha evvel çevre müdürlüklerinin ve çevre derneklerinin yaptıkları
incelemelerde, geminin koruma altında olmadığı, gemi personelinin bulunmadığı,
elektrik aksamının çalışmadığı, gemi motorlarının çalışmadığı ve batmakta
olduğu, hatta çürümekte olduğu bilimsel olarak tespit edilmiştir; ama, buna
rağmen, bu feryat Ankara'ya bir türlü ulaştırılamamış, gelen bütün yazılarda
"gemi yerinden kıpırdamasın..." İçhukuk açısından Dörtyol Asliye Ceza
Mahkemesi, orada açılan dava sonucunda, bu geminin Sahil Güvenlik Komutanlığı
denetiminde Türk karasularının dışına çıkarılmasına karar vermiş, Uluslararası
Basel Sekreteryası kanalıyla yapılan görüşmelerde İspanyol Hükümeti bu gemiyi
almaya talip olmuş, ayrıca, gemi acentesi, bu geminin yurtdışına çıkarılmasını
talep etmiş; ama, buna rağmen herhangi bir önlem alınmamış ve nihayet, herkesin
de bildiği gibi, Ulla Gemisi, 6 Eylül 2004 tarihinde derin sulara gömülmüştür.
Şimdi, Cumhuriyet Halk
Partisi milletvekilleriyle birlikte oluşturduğumuz komisyonun yaptığı
çalışmaların, birsürü incelemelerin sonucunda, bu Ulla Gemisinin, zamanında, en
fazla iki hafta içerisinde ve 50 000 dolara tahliye edilebileceği tespiti
vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Çay,
buyurun, tamamlayın efendim.
FUAT ÇAY (Devamla) - Bu
gemi daha batmadan evvel, iki haftalık bir süre içerisinde, ulusal hukuk
açısından ya da uluslararası görüşmeler devam ededursun -hukukçu arkadaşlarımız
bilir- tedbir talebi ya da haciz karşılığında teminat mektubu vermek suretiyle,
bu yük, konteynerlere ya da varillere doldurularak, liman sahası içinde, konu
ulusal hukuk ya da uluslararası hukuk açısından çözüme kavuşana kadar enterne
edilebilirdi, korunabilirdi ve bu yükün deniz dibine çökmesine sebep
verilmeyebilirdi.
Sonuç itibariyle, bu gemi
battı. Bu dörtbuçuk yıl içerisinde hiçbir mesafe kaydedilmeksizin, hiç
önemsenmeksizin, bu süre içerisinde geminin batacağı belliyken, insanlar,
kamuoyu, balıkçılar, esnaf, sivil toplum örgütleri, yerel idare yöneticileri,
vali, kaymakam feryat ederken, önlem alınmadı. Şimdi, battıktan sonra da, ne
yazık ki, gerekli ilginin gösterilmediğini görmekteyiz. Yine, gemi battıktan
sonra, halen yazışmalara devam edilmektedir, halen Basel Sözleşmesinden medet
umulmaktadır, halen İspanya Hükümetinden medet umulmaktadır.
Bütün bunlar olabilir,
bütün bu çalışmalar olabilir; yani, burada, geminin çıkarılmasıyla ilgili 4 000
000-5 000 000 dolar devlet tarafından ödenir; uluslararası sözleşmeler gereği
-İspanya tarafından ödenmesi durumunda- nasıl olsa tahsil edilebilir. Konu bu
kadar önemliyken, konu Avrupa Birliğine kadar taşınmış iken, konu körfezi ve
çevreyi belki onyıllarca etkileyecek bir noktada iken, Sayın Bakanlık
"biz, bu geminin yüküyle birlikte çıkarılmasının doğru olacağına karar
verdik, İspanya Hükümetiyle görüşüyoruz" gibi, aslı, daha doğrusu,
gerçekle ilgisi olmayan... Daha doğrusu, geminin çıkarılmasına dönük hiçbir
çaba sarf edilmeksizin, halen oyalanmaktadır. Gemi battıktan sonra, Sayın
Bakan, belki hiç incelemeden "bu gemi batmıştır, bu toz suya karışır,
orada akıntı vardır, alır götürür..." Bu, bilimsel bir açıklama mıdır?!
Daha sonra yapılan araştırmalarda, bilim adamlarının bir kısmının dediği şu:
"Bu, katılaşır, yerinde çöker; gemi denizin dibinde kalır ve dip balıkları
-lagos, karides, kayabalığı- oraya yuva yapar, oradan beslenir ve burada
zehirli atık balığa geçer."
Şimdi, aradan birbuçuk ay
geçti; bu geminin teknik olarak nasıl çıkarılacağı konusunda hiçbir çalışma
yok; bu geminin çıkarılmasıyla ilgili olarak herhangi bir proje yok; bu geminin
çıkarılmasıyla ilgili olarak -ihale mi edilecek, ne yapılacaksa- herhangi bir
çalışma yok.
BAŞKAN - Sayın Çay,
lütfen, toparlayın.
FUAT ÇAY (Devamla) -
Bitiriyorum.
Şimdi, burada, bölge
etkilenmiştir, bölgenin balıkçısı etkilenmiştir, bölgenin turizmcisi
etkilenmiştir, bölgenin esnafı etkilenmiştir. Yörede yaşayan insanlar
psikolojik etki altında; acaba, bu balık zehirli midir değil midir, onu
bilmemektedir. Yapılan açıklamalar yüzeyseldir. Bugüne kadar yapılan su
analizleri, su yüzeyinden alınarak yapılmıştır; ama, zehirli atık 40 metre
derinliktedir; oradan... Ciddî anlamda, yapılan tahlillerin sonuçları bugüne
kadar kamuoyuna yansıtılmamıştır. Oradaki balıkçı esnafı, balığını yarı yarıya
satamamaktadır. Bu insanlar, yılda zaten yedi ay çalışırlar ve kışın yağmurunu,
fırtınasını çıkardığınız zaman, belki dört ay...
BAŞKAN - Sayın Çay, son
cümlenizi alacağım; çünkü...
FUAT ÇAY (Devamla) -
Bitiriyorum, son cümle. Sayın Başkanım, hemen bitiriyorum...
BAŞKAN - Sayın Çay,
bakın, işin ehemmiyetine binaen, size 4 dakikadan fazla ek süre verdim.
FUAT ÇAY (Devamla) -
Müsamahanıza teşekkür ediyorum. İki cümleyle bitiriyorum.
BAŞKAN - Lütfen...
FUAT ÇAY (Devamla) -
Dolayısıyla, zaman kaybedilmeden -İspanya'yla yapılacak görüşmeler devam
ededursun- bu geminin mutlak surette çıkarılması gerekiyor. Şuna inanın ki, her
ne kadar, bazı marketlerde "körfez balığı yoktur" denilse de, körfez
balığı sofralarınıza gelmektedir; çünkü, değişik illerin balığı adı altında,
Türkiye'nin her tarafında satılmaktadır. Günün birinde... Bakın, bu geminin
çıkarılması iki ay sürer; daha doğrusu, yükün çıkarılması iki ay, geminin çıkarılması
bir ay, toplam üç ay eder. Şimdiden başlasanız, fırtına, gece, şu, bu bir yana
bırakılırsa... Yarın Avrupa pazarlarında balıklarımız satılmayacak. Bunun için,
bu atalet ve bu sorumsuzluk bir tarafa atılarak, geminin yüküyle birlikte
acilen çıkarılması gerekmektedir.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Çay.
FUAT ÇAY (Devamla) - Bu
nedenle, kamuoyunun, Meclisin ve hükümetin duyarlı olmasını diliyor, saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Çay.
Hükümet adına, Çevre ve
Orman Bakanımız Sayın Osman Pepe cevap vereceklerdir.
Buyurun Sayın Bakan.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Hatay Milletvekili Haluk
Çay'ın, İskenderun Körfezinde batan Ulla Gemisiyle alakalı yapmış olduğu
gündemdışı konuşmaya cevap vereceğim.
Saygıdeğer
milletvekilleri, değerli arkadaşlar; İskenderun Körfezindeki Ulla Gemisi, 2000
yılının başında, Fransız firması olan Lafarge Astaldi'nin atıklarını İspanyol
limanlarından yükleyerek, önce Cezayir'e yöneliyor. Cezayir'de baraj inşaatında
kullanılacağı söylenen, termik santralların baca tozlarından ibaret olan bu
atık, her nasılsa, anlayamadığımız bir şekilde, Cezayir limanlarında kabul
görmüyor. Gemi, oradan İspanya'ya da dönmüyor, Türkiye'ye yöneliyor,
Türkiye'nin İskenderun Limanına geliyor. Gemi, İskenderun Limanına gelince
gümrükte bir beyanda bulunuluyor, bir de konşimentosunda yazan bir ibare var.
Bakılıyor, görülüyor ki, geminin gümrükte beyan ettiği mal ile konşimentosunda yer
alan ifadeler birbirini tutmuyor. Bunun üzerine, evrakta tahrifat yapıldığı,
Orta Doğu Teknik Üniversitesinin yapmış olduğu analizlerde bu atığın içerisinde
3,08 kilogram tehlikeli atık olan krom+6'nın olduğu tespit ediliyor. Dolayısıyla,
Çevre Bakanlığı, o zaman, 2000 yılının başında bir yazı yazıyor "gemiyi
tutun, gemiyi bırakmayın" diyor. Daha sonra, liman başkanlığı, demaraj
parasını ödeyemediği için gemiye tedbir koyduruyor.
Bu arada, Dışişleri
Bakanlığı marifetiyle, İspanya Hükümetiyle muhtelif yazışmalar oluyor, yerel
mahkemeler tarafından açılan davalar oluyor, sivil toplum örgütlerinin birtakım
nümayişleri oluyor, milletvekillerinin gündemdışı konuşmaları oluyor, soru
önergeleri oluyor, konu Türkiye gündemine taşınıyor, Türkiye gündeminde
tartışılıyor.
Bakanlığın ve Türkiye'nin
ilgili makamlarının yapmış olduğu yazışmalar tam 3 klasör dolusudur. Bu yükü
İspanya limanından yükleyen, Mavi Deniz adında bir acente var. Yükü yükleyen
de, Fransız firmalarının en büyüklerinden birisi olan Lafarge firması. Bu
firmalarla da yazışmalar yapılıyor, onlar da ikaz ediliyor, uyarılıyor; ancak,
bizim Hükümetimizin işbaşına gelmesinden takriben onbeş gün sonra, konu,
Cenevre'de, Basel Sözleşmesi Sekreteryası Başkanlığındaki bir toplantıda
gündeme alınıyor. İspanyol tarafı, atığın kendilerince kabul edileceğini orada
teyit ediyor, kabul ediyor, ortaya koyuyor; ama, gelin görün ki, 2002'nin
aralık ayında Cenevre'de yapılan bu toplantıda, İspanya tarafı, atığı kabul edeceğine
dair beyanda bulunmasına rağmen -tabiî, yazışmalar yapılıyor- İspanya Hükümeti,
bir yazışmaya dokuz ay sonra cevap veriyor. İspanya Hükümeti bu yazışmalara
cevap verdikten sonra, tam, gemiyi... Bizim Bakanlığımızdan teknisyenler tespit
ediliyor. Artık, İspanya'dan gelecek olan bir gemiye limbo yapılacak; yani, yük
aktarılması için, İspanya tarafından gönderilecek heyet bekleniyorken, geminin
üzerine bir tedbir konuluyor. Bu, tabiî, ikinci tedbir. Daha öncesinde bir
tedbir daha konulmuş; yani, Mavi Deniz Acentesi, zaman kazanmak için, hukukun
birtakım boşluklarını çok iyi kullanıyor. Bir tedbir koyduruyor, koydurmuş
olduğu tedbiri, biz, ancak, dokuz ayda kaldırıyoruz. Tedbir kalktı, şimdi, tam,
gemideki yükü limbo yapacağız derken, bir tedbir daha konuluyor, o tedbir de,
geçen hafta, gemi battıktan bir ay sonra kalkıyor.
Şimdi, bizim Bakanlığın
benden önceki bürokratları, benim koltuğumda oturan arkadaşımız, elbette ki,
çalışmalar yapmışlar; çalışmalarda, yazışmalar yapmışlar, toplantılar
yapmışlar, müzakereler yapmışlar; ama, şunu söyleyeyim: Burada Türkiye'nin
muhatap olduğu sorun, Türkiye sahilleri, Türkiye denizleri, maalesef,
uluslararası tehlikeli atık mafyasının hedefi halindedir ve bunların
saldırılarına, tecavüzlerine açıktır. Yaklaşık olarak 8 500 kilometrelik deniz
sahillerimizi, kıyılarımızı, bu tür saldırılara karşı, kötü emellere karşı
yeterince koruyabildiğimizi söylemek mümkün değildir.
Ancak, tabiî, fotoğrafın
bu tarafını görmekte, işin bu boyutunu görmekte de, zannediyorum, fayda var;
yani, Türkiye'nin gerçeğini, Türkiye'nin çevreyle alakalı sorunlarını, Ulla
Gemisi batmasaydı, zannediyorum, bu boylamda hiçbir zaman tartışmayacaktık.
Halbuki, Türkiye'nin çevre sorunları, Ulla Gemisindeki, denizin dibine batan
3,08 kilogram Cr+6'dan çok daha ağırdır. Elbette ki, bu konuda, Türkiye'nin
çevre sorunlarını bir günde, bir çırpıda halletmek mümkün değildir; çünkü,
yapılan hesaplamalar, Türkiye'deki çevre sorunlarıyla alakalı gerekli finansman
ve zaman açısından baktığımız zaman, bizim, şu anda, çevre sorunlarını çözmemiz
için, yaklaşık olarak 40 milyar euroya ihtiyacımız var.
YILMAZ KAYA (İzmir) -
Yapmayalım o zaman Sayın Bakanım!
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Müsaadenizle.
Sonra, yine, elbette ki,
bugün başlayan bir fizibilitenin ve projesinin yapımı, işin bitimi için de bir
süreye ihtiyaç var; ama, şunu söyleyeyim ki, çevreyle alakalı, elbette ki,
Avrupa Birliği sürecindeki Türkiye'nin, mevzuat noktasında, kanunlar
noktasında, yönetmelikler noktasında yapmış olduğu çalışmalar, mutlaka, şimdi,
icraat olarak, proje olarak yerini bulacak.
Burada, Ulla Gemisiyle
alakalı, battıktan sonra ne yaptık; çünkü, arkadaşımız, geminin çıkarılması
için herhangi bir şey yapılmamıştır, gemi battıktan bugüne değin herhangi bir
çalışma yapılmamıştır, gemi üç ayda çıkarılabilir... Haluk Beyin birtakım
bilgileri var; ama (CHP sıralarından 'Fuat Bey´sesleri) bu bilgiler çok doğru
bilgiler değil; yani, görüşmüş olduğu arkadaşlarımız...
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- "Haluk" değil, Fuat Çay.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Pardon; Fuat Çay'ın yapmış olduğu açıklamalarda vermiş
olduğu bilgiler...
Ama, sonunda
"Çay"ı tutturduk değil mi arkadaşlar?
GÖKHAN DURGUN (Hatay) -
"Çay" tuttu; ama, gerisi tutmadı.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - O zaman, "Sayın Çay" dediğimiz zaman mesele
hallolmuştur.
Değerli arkadaşlar,
zannediyorum, Sayın Çay'ı enforme eden arkadaşlarımız bilgilerin bir kısmını
eksik olarak kendilerine vermişler.
FUAT ÇAY (Hatay) - Hepsi
belgelerden kaynaklanıyor.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Ancak, şunu söyleyeyim: Bakın, değerli arkadaşlarım,
geminin battığı saatten birkaç saat sonra, biz, hemen bölgeden su numuneleri
aldık ve analizler yaptırdık.
FUAT ÇAY (Hatay) - Sayın
Bakanım, yüzeyden aldınız.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Bu analizler; bir, TÜBİTAK tarafından alınan
analizlerdir; iki, bizim Çevre Bakanlığı laboratuvarı ile üniversiteler
tarafından alınan analizlerdir ve onların ortaya koymuş olduğu rakamlara baktığımız
zaman, Tarım Bakanlığının yapmış olduğu açıklamalara, onların analizlerine de
baktığımız zaman, orada, balıklar üzerindeki, karidesler üzerindeki analizlerin
burada, elimizde rakamları var, dokümanları var arkadaşlar, 7.10.2004 tarihinde
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Hatay İl Kontrol Laboratuarlarının karides analizi
var; karideste kabul edilebilecek krom miktarı 0,44 miligram/kilogram iken,
orada tespit edilen rakam 0,002 miligram/kilogramdır.
Yine, balık analizinde
ise, krom miktarında kabul edilebilir rakam 6,75 miligram/kilogram iken, tespit
edilen rakam 0,02 miligramdır ve on günlük...
FUAT ÇAY (Hatay)- Sayın
Bakan, bu geminin bir an önce çıkarılması lazım; var veya yok...
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla)- Değerli arkadaşlar, burada size vermiş olduğum rakamlar,
laboratuvarların, akredite laboratuvarların...
N.GAYE ERBATUR (Adana)-
Sayın Bakan, hangi değerlerden söz ediyorsunuz?..
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla)- ... benim laboratuvarlarımın yapmış olduğu açıklamalar,
beyanlar, onların rakamları değildir; bakın, Orta Doğu Teknik Üniversitesinin,
Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun ve bölgedeki üniversitelerin,
Mersin'deki Deniz Araştırmaları Enstitüsünün rakamlarından size bahsediyorum.
FUAT ÇAY (Hatay)- Sorun o
değil!
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla)- Şimdi, vatandaşı lüzumsuz yere panikletmenin ve bunun
üzerinden siyaset yapmanın, arkadaşlar, hiç kimseye faydası yoktur.
FUAT ÇAY (Hatay)- O zaman
bu gemi kalsın Sayın Bakan!..
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla)- Ancak, şunu söyleyeyim: Evet, orada batan geminin
içerisinde 2 200 ton bir atık var ve bu atığın içerisinde de 3,08 kilogram Cr+6
var. Bu Cr+6 geminin içerisinde. 3 tane ambarı olan gemi 40 metre derinliğe
batmış. 40 metre derinlikteki geminin ambar kapakları kırılmış.
GÖKHAN DURGUN (Hatay)-
Kapaklar açık zaten Sayın Bakan!..
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla)- Ambar kapakları kırılınca, bu Cr+6 ; yani, bu toz
halindeki termik santral külü anında suyla temas edince eriyor ve suya
kolaylıkla karışıyor. Bizim bölgede yaptırmış olduğumuz, Deniz Kuvvetlerinin
yapmış olduğu dalışlar, sonarla tespitlerle, buradaki atığın önemli ölçüde suya
karıştığını; ancak, bizim...
N. GAYE ERBATUR (Adana) -
Yanlış söylüyorsunuz; erimez suda!
BAŞKAN - Sayın Bakanım,
bir dakika...
Değerli arkadaşlar, Sayın
Çay, gündemdışı söz istedi, bir konuyu dile getirdi; Hükümet adına, Sayın
Bakan, çıktı, izahatta bulunuyor. Dinleyelim lütfen. Sonunda, tatmin
olmazsanız, bakın, arkadaşımız soru sorabilir. Siz, karşılıklı konuştuğunuz
sürece mesele tam anlaşılamıyor; rica ediyorum...
Buyurun Sayın Bakan, siz,
Genel Kurula hitap edin.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Değerli milletvekilleri...
N. GAYE ERBATUR (Adana) -
Sayın Bakanım, bakın, sizin bir yanlışınızı düzeltmeye çalışıyoruz; suda
erimez. Ben kimyacıyım... Suda kül erimez, kül erir mi?!
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) Tabiî, bizim
burada vermiş olduğumuz bilgiler, bizim, kendimizin masa başında yazdığımız
bilgiler değildir; ama, şunu söyleyeyim: Şimdi, yanlış bilgi, eksik bilgi
derken, elinizde bunun doğrusu var mı sizin?! (CHP sıralarından "Var,
var" sesleri)
Nerede var?! Kime
yaptırdınız?! Yani, bakın, burada, bir batığın üzerinden politika yapmak, bunun
üzerinden siyaset yapmak prim yapmıyor artık; bunu görmeniz lazım; ama, size
şunu söyleyeyim değerli arkadaşlar... (CHP sıralarından gürültüler)
FUAT ÇAY (Hatay) -
Politika yapmıyoruz Sayın Bakan... Şu ana kadar niye çıkarılmadı?!
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Değerli milletvekilleri...
N. GAYE ERBATUR (Adana) -
Sayın Bakan, yanlış söylemeyin diye söylüyorum; uçucu kül suda erimez.
BAŞKAN - Sayın Bakan, siz
Genel Kurula hitap edin. Eğer, bir arzusu olan varsa, arzular Parlamentoda
nasıl dile getirilir, bellidir.
Hanımefendi, lütfen...
YILMAZ KAYA (İzmir) -
Sayın Bakan, elinizde bilgi var mı diye sordu...
BAŞKAN - İşte, ben de
ikaz ediyorum, "siz, Genel Kurula hitap edin" diyorum.
Buyurun efendim.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Değerli milletvekili arkadaşlarım, elbette ki, bu ve
benzer gemilerin Türkiye karasularında olmasını hiç birimiz arzu etmeyiz.
Türkiye'nin, uluslararası gelişmiş ülkelerin atıklarını depolayabilecekleri bir
alan olmadığının, bakan olduğumuzun ilk gününden bugüne değin ortaya koymuş
olduğumuz politikalarda, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yapmış
olduğumuz çalışmalarda, basında yer aldığı gibi, biz, Türkiye'nin haklarını
sonuna kadar savunuyoruz; ancak, şu realiteyi görmek lazım: Üzerinde tedbir
olan bir geminin içerisindeki malına el süremezsiniz. "Gemiye el
süremezsiniz" diye hakkında karar olan bir gemiyle alakalı ne ben bir
tasarrufta bulunabilirim...
FUAT ÇAY (Hatay) - 17
Haziran 2004'te haciz kalkmış.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - ...ne de benden önceki başka bir bakan bunu yapabilirdi.
FUAT ÇAY (Hatay) - Tamam
da, haciz kalkmış!..
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Bunun sorumluluğunu hiç kimse alamaz. Yargının kararı
hepimizi bağlıyor.
FUAT ÇAY (Hatay) - Haciz
yok...
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN
PEPE (Devamla) - Bakın, bir şey söylüyorum; ben, diyorum ki, geminin üzerine
bir günde tedbir konuluyor, konulan tedbiri ben altı ayda kaldıramıyorum.
FUAT ÇAY (Hatay) -
Efendim, dört ay süreyle üzerinde haciz yok.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Geminin üzerindeki tedbir, gemi battıktan...
FUAT ÇAY (Hatay) - Haciz
kalkmış Sayın Bakan; yanlış bilgi veriyorsunuz.
GÖKHAN DURGUN (Hatay) -
Yanlış bilgi almışsınız.
BAŞKAN - Sayın Çay, beni
dinler misiniz...
Siz, çok tecrübeli bir
parlamenterimizsiniz; böyle, bu Mecliste, karşılıklı konuşma diye bir usulümüz
yok. Söz sahibi sizsiniz; lütfen, bitirsin, talep edersiniz, size söz veririm.
Lütfen...
Buyurun efendim.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Mal bulmuş Mağribî gibi buna sarılmamak lazım
arkadaşlar.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Kim sarılıyor Sayın Bakan; politikayı bırakın! İki yıldır bakanlık
yapıyorsunuz ve o gemi orada duruyor!..
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Benim şu anda...
FUAT ÇAY (Hatay) - Topu
taca atıyorsun Sayın Bakan.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Bakanlığımızın, ülkemizin bu konuyla alakalı olarak
yapmış olduğu son çalışma nedir, bunu size arz edeyim ve ondan sonra da
sözlerimi toparlayayım.
BAŞKAN - Sayın Bakan,
zamanınız da azaldı karşılıklı konuşma sebebiyle. Tam, şöyle, zamanı iyi
kullanırsanız iyi olur.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Sayın Başkanım, sayın hatibe, kendi konuşma süresinin
iki katını vermiştiniz, ben de o kadar kullanacağım... (AK Parti sıralarından
alkışlar)
Sayın Başkanım,
toparlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Değerli arkadaşlar, uluslararası tehlikeli atıkların
hangi yaptırımlara, hangi şekillere, hangi düzenlemelere tabi olduğunu Basel
Sözleşmesi tarif ediyor. Basel Sözleşmesi, Türkiye'nin de İspanya'nın da taraf
olmuş olduğu uluslararası bir anlaşmadır.
Bu ayın 18'inde, Basel
Sekretaryasının önderliğinde, Cenevre'de bir toplantı olacak. Bu toplantıya,
Bakanlığımdan bir genel müdür yardımcısı, bir daire başkanı, yine, İspanya
Çevre Bakanlığının ve tehlikeli atığı İspanyol limanlarından yükleyen Lafarge
firmasının yetkilileri katılacaktır. Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi
Genel Müdürlüğü, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, Kıyı
Emniyeti Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve bütün ilgili
kurumların, Bakanlığımızın koordinasyonunda yapılmış olan toplantıda, geminin
içerisindeki atığın bir an önce çıkarılması, geminin derhal çıkarılması ve bu
işleri yapmak üzere de, sorumluluğun Denizcilik Müsteşarlığında olduğu... Basel
Sekretaryası önderliğinde yapılacak olan Cenevre toplantısının arkasından
bununla alakalı takvim çok süratli bir şekilde işleyecektir.
18 Ekimde yapılacak olan
toplantının hemen arkasından, on gün içerisinde, eğer, İspanya bu atığı almayı
kabul etmezse, biz, Türkiye olarak, atığı çıkaracağız; arkasından, gemiyi
çıkaracağız. Bunun ne kadar zamanda çıkarılacağıyla alakalı yapılmış olan
çalışmalar var. Geminin içerisindeki atık yaklaşık bir hafta, on gün içerisinde
çıkarılabiliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bakan,
buyurun.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI
OSMAN PEPE (Devamla) - Ancak, yaklaşık 2 000 tonluk bu atığı çıkarırken,
vakumlamak suretiyle çıkarılacağı için, 5 misli suyla karışıyor; dolayısıyla, 2
000 ton, 12 000 ton oluyor. Bunun, bu haliyle, İspanya tarafından kabul
edilmesini isteyeceğiz. Yine, geminin çıkarılmasıyla alakalı olarak, burada
bizim esas muhatabımız Lafarge firmasıdır. Yani, İspanya Hükümeti buradaki tehlikeli
atığı alacak, götürecek; ama, bununla alakalı çıkarma masraflarının, geminin
çıkarılması masraflarının tamamını üstlenecek olan, tazmin edecek olan Lafarge
firmasıdır.
Bakın, burada bir şey
daha söylemek istiyorum. Bakanlığımızın Türkiye Hariciyesine intikal etmiş olan
bilgilerden öğrendiği kadarıyla,
Lafarge firması, bu ve benzer olayları bugüne kadar dünyanın 18
ülkesinde yapmıştır. Yani, elimizde, Lafarge firmasının, tehlikeli atıkları 18
ülkeye götürdüğüne, taşıdığına ve bu şekilde denizlerde başıboş bıraktığına
dair belgeler var, bilgiler var. Bana verilen bilgiler doğrultusunda şunu
söylüyorum: Öyle zannediyorum ki, ayın 18'inde, birkaç gün sonra, Cenevre'deki
toplantıdan sonra, inşallah, İskenderun'da batmış olan geminin ve yükünün bir
aya varmayacak bir süre içerisinde çıkarılması söz konusu olacaktır.
Dünya Sağlık Örgütünün
içilebilir suda kabul ettiği krom miktarı 0.05 miligram/litredir; ancak,
burada, geminin battığı günden bugüne kadar geçen sürede, birbirini kontrol
eden 3 laboratuvarın yapmış olduğu analizlerin, ölçümlerin hiçbirinde bu rakama
erişilmemiştir. Buradan alınan numunelerin hiçbirinde bu oranda bir kirliliğe
rastlanılmamıştır. Elimizde, muhtelif zamanlarda, balıklar üzerinde, karidesler
üzerinde yapılmış olan analizler vardır; bu analizlerde, kesinlikle, insan
sağlığını tehdit edecek herhangi bir bulguya rastlanılmamıştır. Ancak, şunu
söyleyeyim: Geminin battığı yer, zaten limanın içi idi. Limanın içerisinde
zaten avlanma söz konusu değildir. Bunları da görmek lazım. Geminin
içerisindeki 3 kilogram Cr+6'nın 380 000 ton suyu kirleteceğini, 40 metre
derinliğindeki geminin 65 metre yarıçapındaki bir alanda kirlilik meydana
getireceğini ifade ettikten sonra; vatandaşlarımızı fevkalade tedirgin edecek
bir durumun söz konusu olmadığını, elimizdeki belgelerin ve bilgilerin bunu
teyit ettiğini ifade ediyorum; ancak,
elbette ki, olayı görmezlikten gelmek mümkün değildir. Bununla alakalı,
bölgedeki balıkçıların, turizmcilerin, esnafın eğer zararları varsa,
ellerindeki belgeleriyle bunu tespit etmeleri halinde, yasal olarak tazminat
yollarına başvurabileceklerini de burada ifade ediyor, hepinize saygılar
sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN- Teşekkür ediyorum
Sayın Bakan.
FUAT ÇAY (Hatay)- Sayın
Başkan, bir iki konuya açıklık getireceğim.
BAŞKAN- Efendim konu
gereği kadar açıklanmıştır, teşekkür ederim.
Gündemdışı üçüncü söz
isteğine geçiyorum... (CHP sıralarından "Sayın Başkan, olmaz"
sesleri; gürültüler)
MEHMET SEMERCİ (Aydın) -
Sayın Başkan, hani söz verecektiniz!
BAŞKAN - Altın madeninin
ekonomiye kazandırılmasıyla ilgili söz isteyen, Malatya Milletvekili Sayın
Ferit Mevlüt Aslanoğlu'na söz vereceğim...
MEHMET SEMERCİ (Aydın)-
Hem söz veriyorsunuz hem dönüyorsunuz!
BAŞKAN -Buyurun Sayın
Aslanoğlu.
3. -
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, altın madeninin ekonomiye
kazandırılması için yapılması gereken çalışmalara ilişkin gündemdışı konuşması
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Size vereceğim rakamlar
ağustos sonu rakamlarıdır. İçborcumuz 214 katrilyon; yani, dolar olarak
baktığımızda, içborcumuz 143 milyar dolar; dışborcumuz ise 148 milyar dolar;
yani, 300 milyar dolara, çok az kaldı, 9 milyar dolar...
Ülkenin gayri safî millî
hâsılası ise, 2003 sonu itibariyle, 250 milyar dolar. Tek bir enstrüman var;
bas hazine bonosunu, sat; ama, ülkenin kendi kaynakları kullanılmıyor. Bu
borcun ayırımını yaparsak, 214 katrilyonu ayırırsak, bunun yaklaşık 83
katrilyonu kamunun kamuya borcu, 130 katrilyonu ise kamunun piyasaya borcu. Tek
bir enstrüman kullanıyoruz; hazine bonosunu sat, borçlan, faize faiz ver,
nereye gidersen git... Tahmin ediyorum ki, bu yıl sonunda 235 katrilyona ulaşacak.
Eğer, bir ülkede vergi
gelirinizin yüzde 65'i faize gidiyorsa, 65 katrilyonluk bir faiz bütçeniz ve 7
katrilyonluk bir yatırım bütçeniz varsa, bu ülkede, hep, ilelebet hazine bonosu
basarsınız; ama, bir gün, artık, pes edersiniz; hepinizi uyarıyorum.
Sayın milletvekilleri,
neyle ödeyeceğiz; bu ülkede üretim, bu ülkede istihdam hep borçlanarak
yapılmaz; ülkenin kendi kaynaklarını değerlendirmeliyiz, bu gemi hep borçla
yürümez.
HALİL TİRYAKİ (Kırıkkale)
- Zam geliyor!
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) - Özelleştirme diyorsunuz... Sattık, hepsini sattık, Tekeli sattık,
Türk Hava Yollarını sattık, PETKİM'i sattık, TÜPRAŞ'ı sattık, ne gelir getirir
biliyor musunuz; en fazla 10 milyar dolar getirir; bu da, yapar yapar 15
katrilyon yapar. Sadece yıl sonuna kadar gelecek ilave borçlanma en az 15
katrilyon. Bununla bu borç çözülmez.
Size birkaç rakam
-dikkatinizi çekiyorum- vereceğim: Elimde yirmi yıllık bir istatistik var. 1994
krizi öncesi, 1993 yılında cari açık 6 milyar dolar. 1994'te büyüme hızı yüzde
-6’dır. 2000 yılında cari açık 9 milyar dolar. Cari açıkların yüksek olduğu
dönemlerin ertesinde hep kriz gelmiştir; çünkü, o gün rezervimiz yoktu. Bugün
rezervimiz var; ama, burada hepinizin dikkatini çekiyorum.
Sayın milletvekilleri,
bir tek enstrüman, faiz, yani canavar... Bu canavar yenilmediği sürece, bu
ülke, kendi kaynağını kendisi ortaya çıkarıp kendisi değerlendirmediği sürece,
hep kendimizi aldatırız.
HAMZA ALBAYRAK (Amasya) -
Faizler yüzde 65'lerden yüzde 24'lere indi. Faiz oranlarına bakın.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) - Hiç önemli değil; cebimden çıkan faize bakın, hiç önemli değil.
İlave hep borçlanıyorsunuz, hep borçlanıyorsunuz, hiç önemli değil. Vergi
gelirinin ne kadarını faiz olarak ödüyorsunuz, buna bakın. Faiz oranı inmiş;
hiçbir şey değişmez.
Değerli milletvekilleri,
bu ülkede, 60 milyar dolarlık altın var; yıllardır, vatandaşın tasarruf
saikiyle, hep yastık altında, 60 milyar dolarlık altın var. Ülkenin altın
ihracatı, yıllık 70 tona ulaştı. Bu da, parasal olarak 2 milyar dolar demektir.
Bunun yaklaşık 1 500 000 000'luk kısmı ithalatla oluyor, 500 000 000 dolarlık
kısmı ise içeriden toplanan altınla karşılanıyor. Ben, burada, altın ihracatçılarına
teşekkür ediyorum; yarattıkları katmadeğer, bu yıl için söylüyorum, yaklaşık
650 000 000 dolar.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) - Sayın Başkan, konu önemli; biraz müsamaha ederseniz...
BAŞKAN - Buyurun efendim.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) - İstanbul Altın Borsasını kurduk; vadeli işlemler piyasasını
açmazsanız, sadece trafik memurluğu yapar. Gel, ithal ettim, tescil ettim,
verdim... İstanbul Altın Borsasının görevi bu değil. Vadeli işlemler piyasasını
açmak zorundayız. Eğer, İstanbul Altın Borsası sadece trafik memurluğu
yapacaksa, bu ülkenin kendi kaynağına hiçbir şey katmaz.
Değerli milletvekilleri,
halkın elinde, biz, her yıl... Bu bir devlet politikası olmalı; buna, tüm
bankacılık kesimi, Hazine katılmalı ve yastık altındaki altını yastık üzerine
çıkaracak, döviz gibi, kaydî para haline dönüştürecek tedbirler alınmalı.
Sayın milletvekilleri,
döviz, nasıl, 1980 öncesi yastık altındaydı; kaydî para haline geldi. Yani,
bende 100 gram altının var, bende 500 gram altının var... Eğer, biz, bu altını
çıkarıp ekonomiye katmazsak -bu borç, sadece bir tanesi- bunlar da ödenmez.
Eğer, yabancıya el açmadan, birilerine el açmadan, ülkenin kendi imkânını
ülkenin kendi değerine katmazsak, hiçbir şey olamayız. Bu ülkeyi ancak ihracat
kurtarır, bu ülkeyi ancak üretim kurtarır. İstihdam diyoruz, gençler diyoruz...
Bu faiz canavarını yenemediğimiz sürece...
Okuyorum: "2005
yılında Yüksek Planlama Kurulundan yatırımlara verilecek para 10
katrilyon." Ne olacak; hiçbir şey olmaz. Biz, bu ülkede, bir şekilde, bir
finansman politikası izlemezsek, 10 katrilyonluk yatırım bütçesiyle, bu ülkenin
gençlerine istihdam sağlayamayız.
Tarım kesimi... Demin,
Aydın Milletvekili arkadaşım konuştu. Hayır arkadaşım, tüm mesele, bu ülkede,
tarım kesimine yönelik bir finansman politikasının olmamasıdır. Bu ülkede,
herkes, vur abalıya gidiyor. Üreticiler malını satmak zorunda, çocuklarını
okula göndermek zorunda, düğün yapmak zorunda; ama, para olmayınca, bu ürünler,
yok fiyatına satılıyor. Onun için, sorun, finansman politikasında.
BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu,
lütfen tamamlar mısınız.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) - Bitiriyorum efendim.
Üretim olmazsa, bu
ülkenin kaynakları değerlendirilmezse, sadece, bir tek "bas hazine
bonosunu, al parayı, ver" bu ülke düzelmez. Üretim, istihdam ve ülkenin
kendi kaynağı...
Bir de şunu yapıyoruz
artık; tarım kesimini iyice unuttuk, elimizdeki şeker fabrikaları için de
"kapat" diyoruz. Malatya Şeker Fabrikası takır takır üretim yapıyor,
kârlı bir fabrika; bir talimat: "Kapatın bu fabrikayı..." Neyi kapatıyorsunuz
ya?! Üretim yapan bir fabrika nasıl kapatılır ya?!
Sayın Bakanım, değerli
milletvekilleri; onun için, bu ülkede, ilave kaynak üretilmediği takdirde,
ülkenin kendi ilave kaynakları, özellikle altın gibi kaynakları ekonomiye
yönlendirilmediği takdirde, bu faiz canavarının altında hepimiz eziliriz.
Saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Aslanoğlu.
Sayın milletvekilleri,
gündemdışı konuşmalar tamamlanmıştır.
Başkanlığın Genel Kurula
diğer sunuşları vardır; ancak, Kâtip Üyenin sunuşları oturduğu yerden okuması
hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
3 adet Meclis araştırması
önergesi vardır; bunları ayrı ayrı okutup, bilgilerinize sunacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
B) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1. -
Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç ve 21 milletvekilinin, 4916 sayılı Kanunla
yabancılara taşınmaz mal ve aynî hak edinme hakkının tanınmasının ekonomik,
sosyal ve siyasal boyutlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/215)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
3.7.2003 tarih ve 4916
sayılı Yasayla, yabancıların ülkemizde taşınmaz mal edinmeleri yeniden
düzenlenmiştir. Bu yasayla, 442 sayılı Köy Kanununun 87 nci maddesi ile 2644
sayılı Tapu Kanununun 36 ncı maddesi yürürlükten kaldırılmış, Tapu Kanununun 35
inci maddesi ise değiştirilmiştir.
Tapu Kanununun 35 inci
maddesinde yapılan değişiklikle, karşılıklı olmak ve kanunî düzenlemelere uymak
kaydıyla, yabancılara ve yabancıların kendi ülkelerinin kanunlarına göre
kurulmuş şirketlerine 30 hektara kadar taşınmaz edinme hakkı tanınmıştır. 30
hektarın üzerindeki taşınmaz alımları ise Bakanlar Kurulunun iznine tabi
kılınmıştır. Yabancıların aynî hak edinimlerinde ise, 30 hektar sınırı ve
karşılıklılık esası aranmamaktadır.
Tapu Kanununun
değiştirilen 35 inci maddesinin beşinci fıkrasında "kamu yararı ve ülke
güvenliği bakımından, bu maddenin uygulanmayacağı yerleri belirlemeye Bakanlar
Kurulu yetkilidir" hükmü yer almasına rağmen, şimdiye kadar, bir kısıtlama
getirilmeden, yurdumuzun her köşesi satışa arz edilmiştir.
Bir yıllık uygulamada,
kıyı kentleri, turistik, tarihî yöreler başta olmak üzere, GAP bölgesinde ve
verimli tarım arazilerine sahip köylerde, araziler, âdeta yağmalanmaktadır.
Şimdiden, Yunanlar, Almanlar, İngilizler, Suriyeliler ve İsrailliler olmak
üzere binlerce kişi, yaklaşık 277 000 dekar taşınmaz satın almıştır. Şirketler
aracılığıyla taşınmaz alanların kimlikleri ve miktarı ise bilinmemektedir. Bu
toplu alımlar hızla devam etmekte ve planlı şekilde sürmektedir.
Yasadaki karşılıklılığın
fiilen uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Türkiye Avrupa Birliğine tam üye
olmadığı için, Türk vatandaşları vizesiz bu ülkelere girememekte, üye olmayan
ülke vatandaşlarına tarımsal arazi satışı yapılmamaktadır. Ekonomik olarak,
vatandaşlarımızın satılan taşınmazlara karşılık olacak kadar taşınmaz alma
olanağı da bulunmamaktadır.
Türkiye'nin AB'ye giriş
sürecinde bir zorunluluk olmadığı ve üyeliğinin ne zaman gerçekleşeceği belli
olmadığı halde, AB'ye şirin görünmek uğruna ülke topraklarının her karışının
satışa arz edilmiş olmasını anlamak mümkün değildir.
Yüzbinlerce dekar
taşınmazın alımının sadece ekonomik gerekçelerle izahı da mümkün değildir. Bu
taşınmazların yabancılara satışı ülkemiz için yeni sorunlar yaratacaktır.
Satılan taşınmazlara yeniden el konulması durumunda, yabancıların mensubu
olduğu ülkelerle sorunlar yaşanabilecektir.
Durumu sadece mülkiyetle
ilgili bir sorun olarak da değerlendiremeyiz. Toprak, devletin vazgeçilmesi
olanaksız maddî unsuru ve egemenliğin simgesidir. Ülke olmadan, toprak olmadan
devlet olmaz. Nitekim, yabancılara taşınmaz satışıyla ilgili 1985 ve 1986
yıllarında çıkarılan yasalarla ilgili olarak Anayasa Mahkemesince verilen
E:1984/14, K:1985/7; E:1986/18, K:1986/24 sayılı kararlarda bu husus
vurgulanmıştır.
Hükümet tarafından
ülkemizin toprakları satışa sunularak borç batağından kurtulmak isteniliyorsa,
bu yanlış bir tutumdur. Vatan toprakları bu kadar mirasyedi bir zihniyetle
gözden çıkarılamaz. Bu topraklar parayla değil, Ulusal Kurtuluş Savaşında kan
ve gözyaşıyla kazanılmıştır.
Milletvekili olarak,
devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü
koruyacağımıza andiçmiş bulunmaktayız. Bu yasanın uygulanmasının, vatanın
bütünlüğünü ve ülke topraklarını tehlikeye atmakta olduğunu düşünmekteyiz. Bu
durumlar karşısında:
1- 4916 sayılı Yasanın
yürürlüğe girdiği tarihten bu yana ülkemizde taşınmaz mal edinen yabancı gerçek
ve tüzelkişilerin ülkemizin hangi alanlarında ne kadar mülk ve aynî hak
edindiğinin,
2- Ülkemizde taşınmaz mal
ve aynî hak edinen tüzelkişilerin ortakları arasında ülkemizle karşılıklılık
ilişkisi bulunmayan ülke vatandaşlarının olup olmadığının,
3- Kamu yararı, ülke
güvenliği bakımından yasanın uygulanmayacağı yerlerle ilgili olarak Bakanlar
Kurulunca değerlendirme ve sınırlamanın yapılıp yapılmadığının,
4- Yabancı gerçek ve
tüzelkişilere taşınmaz satışının siyasal, ekonomik ve sosyal boyutlarının neler
olabileceğinin,
Anayasamızın 98 inci ve
İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını
saygılarımızla arz ederiz.
1. Muharrem Kılıç |
(Malatya) |
2. Selami Yiğit |
(Kars) |
3. Yücel Artantaş |
(Iğdır) |
4. Halil Tiryaki |
(Kırıkkale) |
5. İzzet Çetin |
(Kocaeli) |
6. Atila Emek |
(Antalya) |
7. Hüseyin Ekmekcioğlu |
(Antalya) |
8. İsmail Değerli |
(Ankara) |
9. Şevket Gürsoy |
(Adıyaman) |
10. İsmet Atalay |
(İstanbul) |
11. Mehmet S. Kesimoğlu |
(Kırklareli) |
12. Yılmaz Kaya |
(İzmir) |
13. Muzaffer R. Kurtulmuşoğlu |
(Ankara) |
14. İ. Sami Tandoğdu |
(Ordu) |
15. Mehmet Boztaş |
(Aydın) |
16. Zekeriya Akıncı |
(Ankara) |
17. Yakup Kepenek |
(Ankara) |
18. Mehmet Vedat Melik |
(Şanlıurfa) |
19. Ayşe Gülsün Bilgehan |
(Ankara) |
20. Haluk Koç |
(Samsun) |
22. Feramus Şahin |
(Tokat) |
23. Engin Altay |
(Sinop) |
BAŞKAN - Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini
alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası
geldiğinde yapılacaktır.
İkinci önergeyi
okutuyorum:
2. - Niğde
Milletvekili Erdoğan Özegen ve 25 milletvekilinin, patates üreticilerinin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/216)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İnsan beslenmesinde
önemli bir yeri olan patates bitkisi, çeşitli avantajları sebebiyle ülkemizin
hemen her bölgesinde üretilmektedir. Ancak, milyonlarca patates üreticimiz;
üretim maliyeti, tohumluk temini, depolama, pazarlama vb. konularda yıllardır
ciddî sorunlarla mücadele etmektedir. Patates üreticilerimizin kronikleşen
sorunlarının detaylıca incelenerek çözüm yollarının ortaya konulması amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
1. Erdoğan Özegen |
(Niğde) |
2. Rıtvan Köybaşı |
(Nevşehir) |
3. İbrahim Hakkı Aşkar |
(Afyon) |
4. Mehmet Ali Bulut |
(Kahramanmaraş) |
5. Fuat Geçen |
(Hatay) |
6. Vahit Kirişci |
(Adana) |
7.
Mehmet Eraslan |
(Hatay) |
8.
Mahmut Uğur Çetin |
(Niğde) |
9. Ömer
İnan |
(Mersin) |
10.
Recep Garip |
(Adana) |
11. Ruhi
Açıkgöz |
(Aksaray) |
12.
Muharrem Candan |
(Konya) |
13.
Abdullah Çalışkan |
(Adana) |
14.
Sedat Kızılcıklı |
(Bursa) |
15.
Fetani Battal |
(Bayburt) |
16.
Halil Aydoğan |
(Afyon) |
17.
Mehmet Emin Tutan |
(Bursa) |
18.
Mehmet Güner |
(Bolu) |
19.
Yüksel Coşkunyürek |
(Bolu) |
20.
Mehmet Asım Kulak |
(Bartın) |
21.
Hasan Ali Çelik |
(Sakarya) |
22.
İsmail Soylu |
(Hatay) |
23. Ali
Rıza Alaboyun |
(Aksaray) |
24.
Mehmet Faruk Bayrak |
(Şanlıurfa) |
25.
Ahmet Yaşar |
(Aksaray) |
26.
Hanefi Mahçiçek |
(Kahramanmaraş) |
Gerekçe:
Tahıllardan sonra insan
beslenmesinde önemli bir paya sahip olan patates bitkisi, ucuzluğu, birim
alandan fazla verim sağlanması, besin değerinin yüksek oluşu, sindirim
kolaylığı, çeşitli şekillerde kullanılması ve her çeşit iklimde yetiştiği için,
bugün ülkemizin hemen her bölgesinde üretilmektedir. Doğu Anadolu ve özellikle
İç Anadolu'da önemli bir geçim kaynağıdır.
FAO'nun verilerine göre,
2003 yılı dünya patates üretimi, 310 000 000 ton, dekara verim 1 645
kilogramdır. En büyük patates üreticisi ülkeler ise Çin, Rusya, Hindistan,
Polonya ve ABD'dir. Ülkemizde 2003 yılı patates ekim alanı 200 000 hektar olup,
toplam üretim ise 5 300 000 ton, dekara verimlilik 2 650 kilogramdır. Ülkemiz,
dünya ölçeğinde, üretim alanında 8 inci, üretimde 11 inci, dekara verimlilikte
7 nci sıradadır.
Ülkemiz patates
üretiminin yaklaşık yüzde 60'ı, sırasıyla, Niğde, Nevşehir, İzmir, Bolu,
Afyon'da yapılmaktadır. Patates üreten işletmeler çoğunlukla "küçük
işletmeler" şeklindedir.
Ülkemizde patates
üretiminde verimi etkileyen en önemli faktör tohumluktur. Genel olarak
tohumluğun verime etkisi yüzde 15-20 civarında kabul edilmektedir. Tohumluğun
kaliteli ve sağlıklı olması esastır. Tohumluk vasfı taşımayan patateslerin
tohumluk olarak satışa sunulması, bu alanda önemli bir sorun olarak
görünmektedir. Yine, ihtiyaç duyulan anaç kademedeki tohumluğun yurtdışındaki
ithali, patatesin üretim maliyeti üzerinde olumsuz etki yapmaktadır.
Sertifikalı patates tohumluklarının yemeklik olarak tüketilmesi de başlı başına
bir sorundur.
Ayrıca, patateste üretimi
ve verimi artırabilmek için her üç yılda bir tohumluğun değiştirilmesi ve
virüsten arındırılmış tohumluk kullanılması gereklidir. Yine, topraktaki besin
maddelerinin tek yönlü tüketiminin önlenmesi, hastalık ve zararlı
popülasyonlarının artışının engellenmesi, verimde düşüşlerin yaşanmaması ve
üretimde dengenin sağlanması bakımından patates tarımının yoğun olarak
yapıldığı alanlarda münavebeye gereken önemin verilmesi gerektiği, uzmanlarca
ortaya konmaktadır. Ancak, bu konularda patates üreticilerimizin, ilgili kurum
ve kuruluşlardan yeterli desteği gördüğünü söylemek mümkün değildir.
Üretim yapılan
bölgelerde, yöreye uygun çeşitlerin tespiti ve bu çeşitlerin çiftçimize
ulaştırılması konusunda önemli sorunlar vardır. Diğer yandan, ülkemizde
tohumluk üretimi ve çeşit geliştirme konusundaki çalışmaların yeterli düzeyde
olmaması, üreticilerimizin kaliteli ve yüksek verimli ürün yetiştirmesini
engellemektedir. Bunlara ilave olarak; pazarlama, ambalaj ve nakliyeye ilişkin
bazı sorunlar, dışpazarlara ürün satma ve rekabet gücümüzü önemli ölçüde zayıflatmaktadır.
Yine üreticilerimiz
açısından önemli bir sorun, üretim maliyetlerinin yüksekliğidir. Patates üretim
maliyetini artıran önemli unsurlardan biri, sulamada kullanılan elektrik
fiyatının yüksek olmasıdır. Bu konuya kalıcı çözüm henüz getirilememiştir.
Depolama konusu da,
üreticimiz açısından önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Ülkemizde
eylül-ekim aylarında ürün miktarı en üst seviyeye ulaşmaktadır. Bünyesinde
yüzde 70-80 oranında su ihtiva eden patatesin özel koşullarda depolanması
gerekmektedir. Yetersiz ve ilkel şartlarda patatesini depolamak isteyen üretici
ise, ürününü düşük fiyatla elden çıkarmak zorunda kalmaktadır. Üreticinin bu
konudaki mağduriyeti artarak devam etmektedir.
Günümüzde işlenerek ihraç
edilen patatese teşvik verilmektedir. Taze patates ihracının teşvik alamaması,
artan patates üretiminin ihracata yönelmesinin önünde önemli bir engel olmaya
devam etmektedir.
BAŞKAN - Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini
alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası
geldiğinde yapılacaktır.
Şimdi üçüncü önergeyi
okutuyorum:
3. - Hatay
Milletvekili Abdulaziz Yazar ve 21 milletvekilinin, İskenderun Limanında batan
M/V Ulla gemisinin batma nedenlerinin ve sorumlularının tespiti ile çevreye ve
yöre halkına verebileceği zararların araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/217)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Tehlikeli atık taşıyan ve
dörtbuçuk yıldır İskenderun Limanından 1,3 mil açıkta demirli iken, 6.9.2004
tarihinde taşıdığı tehlikeli atıkla birlikte batan M/V Ulla Gemisi olayının
incelenip araştırılarak iddiaların doğru olup olmadığının ortaya çıkarılması,
korku, telaş ve merakla açıklama bekleyen yöre halkı ile bu olaydan doğrudan
doğruya etkilenen turizmci, balıkçı ve yöre esnafının mağduriyetinin
giderilmesi, sorumluların belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis
araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz. 20.9.2004
1-
Abdulaziz Yazar |
(Hatay) |
2- Fuat
Çay |
(Hatay) |
3-
Gökhan Durgun |
(Hatay) |
4- A.
İsmet Çanakcı |
(Ankara) |
5- Hasan
Ören |
(Manisa) |
6-
Mehmet Yıldırım |
(Kastamonu) |
7- Harun
Akın |
(Zonguldak) |
8-
Şevket Arz |
(Trabzon) |
9- Kemal
Kılıçdaroğlu |
(İstanbul) |
10-
Atila Emek |
(Antalya) |
11- Ali
Rıza Gülçiçek |
(İstanbul) |
12-
İsmail Değerli |
(Ankara) |
13-
Hüseyin Özcan |
(Mersin) |
14-
Orhan Eraslan |
(Niğde) |
15-
Mehmet Mesut Özakcan |
(Aydın) |
16-
Muhsin Koçyiğit |
(Diyarbakır) |
17-
Mehmet S. Kesimoğlu |
(Kırklareli) |
18- Ali
Kemal Deveciler |
(Balıkesir) |
19- Ali
Cumhur Yaka |
(Muğla) |
20-
Abdulkadir Ateş |
(Gaziantep) |
21- Esat
Canan |
(Hakkari) |
22-
Mehmet Kartal |
(Van) |
Gerekçe: M/V Ulla Gemisi,
dörtbuçuk yıldır İskenderun Limanından 1,3 mil açıkta demirliyken, 6. 9.2004
tarihinde, taşıdığı tehlikeli ve krom+6 içeren toksit atıkla birlikte
batmıştır.
Bu vahim olay karşısında
hükümet duyarsız davranmış ve sessiz kalmıştır. Olayı, ilgili bakan "Akdeniz'de
akıntı vardır, 15-20 gün içinde akıntı bu tehlikeli atık maddeyi geminin
battığı yerden alır götürür, böylece İskenderun Körfezi de bu tehlikeli atıktan
kurtulur" açıklamalarıyla geçiştirmeye çalışmıştır.
Bakanın bu tutumu,
İskenderun Körfezinde ortaya çıkmış olan ve belki de etkisi uzun yıllar sürecek
olan bu çevre katliamının sorumlularını cesaretlendirmiştir.
Gemi batmadan önce
tehlikeli atıkları almak üzere İspanya'dan Lafarge-Asland firması tarafından
gemi gönderildiği; ancak, gemi gelmeden M/V Ulla Gemisinin battığı gerçeği
karşısında, geminin batmaması için neden önlem alınmadığı, açıklanması gereken
önemli bir sorudur.
Gemi battıktan sonra,
12.9.2004 tarihinde İspanya'dan Çevre ve Orman Bakanlığıyla görüşmek ve
inceleme yapmak üzere bir teknik heyet gelmesine rağmen, aynı sorumsuzluk ve
duyarsızlık içinde teknik heyete yardımcı olunmamış ve bunun üzerine yapacağı
bir şey kalmayan İspanya heyeti geri dönmüştür.
Hükümet ve idare, M/V
Ulla Gemisinin, zehirli atığıyla birlikte 25.2.2000 tarihinden itibaren
İskenderun Limanında demir atmasına, aradan geçen dört yılı aşkın süre
içerisinde, geminin çıktığı ülke olan İspanya Hükümetiyle gerekli girişimleri
zamanında yapmayarak, uluslararası Basel sözleşmeleri gereği haklarımızı yeteri
kadar kullanmayarak, yazışmaları ve girişimleri dört yıl gibi bir süreye
yayarak, geminin bu süre içerisinde bakımını yaptırmayarak, görev ve sorumluluğu
gereği yapması gereken ve alması gereken önlemleri almayarak geminin çürüyerek
batmasına göz yumulmuş, Hatay'da ve İskenderun Körfezinde yaşayan insanları,
balıkçıları, turizmcileri, esnafı moral yıkıntısına uğratmıştır.
Gemi battıktan sonra,
ortaya çıkabilecek çevre kirliliğinin araştırılması, zehirli atık maddenin ve
geminin bulunduğu yerden çıkarılması, sualtı örneklerinin alınarak zehirli
madde miktarının net olarak tespit edilmesi, geminin batış nedeninin sabotaj
olup olmadığının araştırılması, ihmal edilemeyecek kadar hayatî sorunlardır.
Bu nedenlerle, tehlikeli
atık taşıyan ve dörtbuçuk yıldır İskenderun Limanından 1,3 mil açıkta ve
demirliyken 6.9.2004 tarihinde taşıdığı tehlikeli atıkla birlikte göz göre göre
batan M/V Ulla Gemisi olayının incelenip araştırılarak, iddiaların doğru olup
olmadığının ortaya çıkarılması, korku, telaş ve merakla açıklama bekleyen yöre
halkı ile bu olaydan doğrudan doğruya etkilenen turizmci, balıkçı ve yöre
esnafının mağduriyetinin giderilmesi, sorumluların belirlenmesi ve gerekli
önlemlerin alınması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri gereğince Meclis araştırması açılması gerekmektedir.
BAŞKAN - Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini
alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası
geldiğinde yapılacaktır.
Sayın milletvekilleri,
gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.
Bu kısımda komisyonlara
üye seçimi yapılacaktır; ancak, siyasî parti gruplarınca komisyon üyelikleri
için aday gösterme işlemi tamamlanamadığından, seçimleri erteliyoruz.
Gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına
geçiyoruz.
V. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
1. -
Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu
Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun
Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
BAŞKAN - Çanakkale
Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî
Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin geri
alınan maddeleriyle ilgili komisyon raporu henüz gelmediğinden, teklifin
görüşmelerini erteliyoruz.
Elektrik Piyasası Kanunu,
Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve Petrol Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Tasarısının müzakeresine başlayacağız.
2. -
Elektrik Piyasası Kanunu, Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve Petrol Piyasası
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/834) (S.
Sayısı: 647)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Hükümet?..Yok.
Ertelenmiştir.
ALİ TOPUZ (İstanbul) -
Sayın Başkan, komisyonlar zaten yok, grupların da mutabakatı var; burada
keselim toplantıyı, salıya erteleyelim.
BAŞKAN - Yenilenebilir
Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun
Tasarının müzakeresine başlayacağız.
3. -
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına
İlişkin Kanun Tasarısı ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonu Raporu (1/846) (S. Sayısı: 646)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Hükümet?.. Yok.
Ertelenmiştir.
Karayolları Trafik
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının müzakeresine
başlayacağız.
4. -
Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve
İçişleri Komisyonu Raporu (1/557) (S. Sayısı: 632)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Hükümet?.. Yok.
Ertelenmiştir.
ALİ TOPUZ (İstanbul) -
Komisyonlar oluşmadığı için, zaten olmayacak komisyonlar...
BAŞKAN - Efendim, şu ana
kadar, kanun tasarı ve teklifleriyle ilgili komisyon ve hükümet yetkilileri
yerinde bulunmadığından, gündemin diğer maddelerine de geçsek çalışmalarımızın
pek mümkün olmayacağı görüldüğünden, Türkiye Büyük Millet Meclisi
komisyonlarına üye seçimini yapmak ve sözlü soru önergeleri ile diğer denetim
konularını sırasıyla görüşmek için, 19 Ekim 2004 Salı günü saat 15.00'te
toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati : 16.17