BIM 2 2 2004-10-25T11:42:00Z 2004-10-25T11:42:00Z 21 12011 68464 TBMM 570 136 84078 9.3821 0 6 nk 6 nk 0

DÖNEM : 22        CİLT : 61       YASAMA YILI : 3

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

 

6 ncı Birleşim

14 Ekim 2004 Perşembe

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

                                     Sayfa       I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - YOKLAMA

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk'ün, pamuk üreticilerinin sorunlarına ve alınması gereken önlemlere ilişkin gündemdışı konuşması

2. - Hatay Milletvekili Fuat Çay'ın, İskenderun Limanında tehlikeli atıkla birlikte batan M/V Ulla gemisi ve bölge halkının konuyla ilgili sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin cevabı

3. - Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, altın madeninin ekonomiye kazandırılması için yapılması gereken çalışmalara ilişkin gündemdışı konuşması

B) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. - Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç ve 21 milletvekilinin, 4916 sayılı Kanunla yabancılara taşınmaz mal ve aynî hak edinme hakkının tanınmasının ekonomik, sosyal ve siyasal boyutlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/215)

2. - Niğde Milletvekili Erdoğan Özegen ve 25 milletvekilinin, patates üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/216)

3. - Hatay Milletvekili Abdulaziz Yazar ve 21 milletvekilinin, İskenderun Limanında batan M/V Ulla gemisinin batma nedenlerinin ve sorumlularının tespiti ile çevreye ve yöre halkına verebileceği zararların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/217)

V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. - Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)

2. - Elektrik Piyasası Kanunu, Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve Petrol Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/834) (S. Sayısı: 647)

3. - Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun Tasarısı ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/846) (S. Sayısı: 646)

4. - Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/557) (S. Sayısı: 632)

VI. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1. - Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, hızlandırılmış tren kazasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/3323)

2. - Konya Milletvekili Atilla KART'ın, hızlandırılmış tren projesi ve yaşanan sorunlara ilişkin Başbakandan sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/3326)

3. - İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK'in hızlandırılmış tren projesi ve karşılaşılan sorunlara ilişkin Başbakandan sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/3337)

4. - Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, deprem bölgelerindeki kamu binalarının dayanıklılık tespiti yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Zeki ERGEZEN'in cevabı (7/3429)

5. - İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, Bakanlığın kiraladığı özel uçaklara ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Zeki ERGEZEN'in cevabı (7/3431)

6. - Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın, Adana Yumurtalık Serbest Bölgesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN'in cevabı (7/3480)

7. - Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun, Bulgaristan'a yeni bir sınır kapısı açılıp açılmayacağına,

- İstanbul Milletvekili Mehmet Ali ÖZPOLAT'ın, ele geçirilen kaçak malların değer tespitine,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN'in cevabı (7/3481, 3482)

8. - Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, 22 nci Dönemde yasama dokunulmazlığının kaldırılması dosyalarına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent ARINÇ'ın cevabı (7/3587)

9. - Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, Adana Devlet Hastanesinin kapatılan kreşine ve personelinin kreş ihtiyacına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ'ın cevabı (7/3701)


I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak iki oturum yaptı.

Denizli Milletvekili Mehmet Uğur Neşşar'ın, Türkiye'de sivil toplum örgütlerinin önemine,

Ankara Milletvekili Eyyüp Sanay'ın, Ankara'nın başkent oluşunun 81 inci yıldönümüne,

İlişkin gündemdışı konuşmalarına, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu cevap verdi.

Giresun Milletvekili Hasan Aydın, Giresun İlinde yapılmakta olan Üçüncü Millî Fındık Şûrasına ilişkin gündemdışı bir konuşma yaptı.

5227 sayılı Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanunun, bazı maddelerinin bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi;

Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 21 milletvekilinin, demiryollarında son zamanlarda meydana gelen tren kazalarının nedenlerinin, teknik personel durumunun ve aksaklıkların (10/213),

Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 20 milletvekilinin, Bursa-Orhaneli Termik Santralının çevreyi kirletip kirletmediğinin (10/214),

Araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri;

Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve öngörüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in:

Japonya'ya,

Moğolistan'a,

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın:

İran'a,

Tacikistan'a,

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün, Estonya, Letonya ve Litvanya'ya,

Yaptıkları resmî ziyaretlere katılacak milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkereleri kabul edildi.

Plan ve Bütçe Komisyonu ile Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonunda 1'er üyelik için aday olmak isteyen bağımsız milletvekillerinin yazılı olarak müracaat etmelerine ilişkin Başkanlıkça duyuruda bulunuldu.

Siyasî parti gruplarınca aday gösterme işlemi tamamlanmadığından, komisyonlara üye seçimi ertelendi.

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının:

1 inci sırasında bulunan

(6/570),

 

 

2 nci

"

"

(6/580),

5 inci

"

"

(6/587),

6 ncı

"

"

(6/589),

8 inci

"

"

(6/591),

11 inci

"

"

(6/598),

15 inci

"

"

(6/604),

17 nci

"

"

(6/607),

Esas numaralı sorular, ilgili bakanlar Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından, ertelendi.

3 üncü sırasında bulunan

(6/581),

 

 

4 üncü

"

"

(6/583),

7 nci

"

"

(6/590),

9 uncu

"

"

(6/595),

10 uncu

"

"

(6/597),

12 nci

"

"

(6/599),

14 üncü

"

"

(6/603),

16 ncı

"

"

(6/505),

22 nci

"

"

(6/612),

23 üncü

"

"

(6/613),

Esas numaralı sorulara, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu;

13 üncü sırada bulunan (6/601) esas numaralı soruya, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut,

Cevap verdi; (6/612) esas numaralı soru sahibi de karşı görüşlerini açıkladı.

Manisa Milletvekili Nuri Çilingir'in, (6/608) ve (6/702) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi okundu; soruların geri verildiği bildirildi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:

1 inci sırasında bulunan, Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/212) (S. Sayısı: 305), görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon raporu henüz gelmediğinden;

2 nci sırasında bulunan, Elektrik Piyasası Kanunu, Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve Petrol Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında (1/834) (S. Sayısı: 647),

3 üncü sırasında bulunan, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin (1/846) (S. Sayısı: 646),

4 üncü sırasında bulunan, Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair (1/557) (S. Sayısı: 632),

Kanun Tasarılarının görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından;

Ertelendi.

14 Ekim 2004 Perşembe günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 18.00'de son verildi.

 

 

 

İsmail Alptekin

 

 

 

Başkanvekili

 

 

Mehmet Daniş

 

Ahmet Küçük

 

Çanakkale

 

Çanakkale

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye


No. :                               5

II. - GELEN KÂĞITLAR

14 Ekim 2004 Perşembe

Tasarı

1.- Uluslararası Göç Örgütü Kuruluş Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/896) (İçişleri ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 6.10.2004)

Tezkere

1.- Ormanların Korunması Hakkında Sayıştay Raporunun Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/668) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.9.2004)

Sözlü Soru Önergeleri

1.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu binasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1296) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

2.- Eskişehir Milletvekili Mehmet Vedat YÜCESAN'ın, SSK emeklilerinin TÜFE farkından doğan alacaklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/1297) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

3.- Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK'ın, 6772 sayılı Kanun kapsamındaki kurumlarda çalışan işçilere yapılacak ilave tediyenin ne zaman ödeneceğine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1298) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

4.- Muğla Milletvekili Ali Cumhur YAKA'nın, Türk Ceza Kanununun 181 ve 182 nci maddelerinin yürürlüğüne ilişkin Çevre ve Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/1299) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

5.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun Antalya'daki tahsis arazilerin satışından elde edilen gelire ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1300) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, çocuklarının düğününe yabancı devlet adamlarınca getirilen armağanlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3704) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

2.- Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, emekli maaş farklarının ne zaman ödeneceğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3705) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

3.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, GAP'a yapılan harcamalara ve tamamlanması için gerekli mali kaynağa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3706) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

4.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, Türkçe'nin korunması ve zenginleştirilmesi için alınan tedbirlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3707) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

5.- Manisa Milletvekili Hasan ÖREN'in, bir mülkiye müfettişinin İstanbul Büyükşehir Belediyesinde yaptığı denetimlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3708) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

6.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, GAP bölgesinde yabancıların satın aldığı arazilere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/3709) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

7.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa İli Orhangazi İlçesi ile Yeniköy Beldesi arasındaki yolun genişletilmesi çalışmalarının ne zaman başlatılacağına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/3710) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

8.- Hatay Milletvekili Fuat ÇAY'ın, Hatay-Samandağ Deniz Mahallesi imar planına ve kıyı kenar çizgisi çalışmalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/3711) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

9.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa İli Orhangazi İlçesindeki trafik ışıkları ve sinyalizasyon çalışmalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/3712) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)

10.- Hatay Milletvekili Abdulaziz YAZAR'ın, SSK ve BAĞ-KUR kapsamında tedavi gören hastaların sorunlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/3713) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.8.2004)

11.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, hastanelerdeki sağlık personelinin süt iznine ve kreş gereksinimine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/3714) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

12.- Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın, Kastamonu-Küre İlçesindeki maden ocağında meydana gelen kazaya ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/3715) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

13.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, işçi emeklilerinin aylıklarının artırılması konusunda yapılan çalışmalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/3716) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

14.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, SSK hastanesi doktorlarıyla Sağlık Bakanlığı doktorları arasındaki ücret farklılığına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/3717) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

15.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, prim borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/3718) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

16.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, Emekli Sandığı ve SSK emeklileri arasındaki maaş farklılıklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/3719) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)

17.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, SSK emeklilerinin TÜFE'den kaynaklanan maaş farklarının ne zaman ödeneceğine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/3720) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)

18.- Hatay Milletvekili Abdulaziz YAZAR'ın, İskenderun Körfezinde zehirli atık yüklü geminin batmasına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/3721) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.9.2004)

19.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Kemer'de karaya oturan bir gemiye ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/3722) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

20.- Edirne Milletvekili Rasim ÇAKIR'ın, Türk Ceza Kanununun 181 inci maddesinin uygulama sorununa ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/3723) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

21.- Niğde Milletvekili Orhan ERASLAN'ın, Türk Ceza Kanununun 181 ve 182 nci maddelerinin yürürlüğünün doğuracağı sorunlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/3724) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

22.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, Uluabat Gölündeki kirliliği önleyici çalışmalara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/3725) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.10.2004)

23.- Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın, Kızılay'ın yardım konvoyuna Irak'ın Tel Afer kentinde yapılan saldırıya ve yaralanan vatandaşlarımıza ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/3726) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

24.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, Irak'ta rehin alınan vatandaşlarımıza ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/3727) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

25.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Gümrü Antlaşmasından kaynaklanan bazı sorunlara ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/3728) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)

26.- Niğde Milletvekili Orhan ERASLAN'ın, Niğde-Ulukışla Bolkar Dağındaki dağevi tesisi inşaatına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/3729) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

27.- Niğde Milletvekili Orhan ERASLAN'ın, Niğde Üniversitesi kampus alanı yanında yapılan sosyal tesise ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/3730) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

28.- İstanbul Milletvekili Zülfü LİVANELİ'nin, bir Fransız televizyon kanalında yayınlanan Fatih Camii ile ilgili habere ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/3731) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

29.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, Diyanet İşleri Başkanlığının hazırlattığı iddia edilen yeni Kur'an tefsirine ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/3732) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.10.2004)

30.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, GAP kapsamında yapılan baraj ve sulama kanallarının maliyetine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/3733) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

31.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Suruç Ovası Sulama Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/3734) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

32.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa Çınarcık Barajı inşaatına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/3735) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)

33.- Samsun Milletvekili Haluk KOÇ'un, Samsun-Atakum Belediyesinde yapılan bazı görevlendirmelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3736) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

34.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, Ankara Emniyet Müdürlüğünce can güvenliği olmadığını belirten öğrencilere verilen belgeye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3737) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)

35.- Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, TEKEL'in, alkollü içecekler kısmının özelleştirilmesine ve tarımda özelleştirme çalışmalarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/3738) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

36.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR'in, TEKEL'in pazar payına ve bu amaçla yapılan bir ihaleye ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/3739) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

37.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, Merkezi Uzlaşma Komisyonunun faaliyetlerine ve bazı iddialara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/3740) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)

38.- Aydın Milletvekili Mehmet Mesut ÖZAKCAN'ın, bilgisayarlı eğitim projesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3741) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

39.- Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, ilköğretim öğrencilerine dağıtılan ders kitaplarının giderlerinin SYDTF tarafından karşılanıp karşılanmadığına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3742) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

40.- Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, vekil öğretmen atamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3743) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

41.- Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, ilköğretimde uygulanacak yeni müfredata ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3744) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

42.- Manisa Milletvekili Hasan ÖREN'in, Yurtdışı Mesleki Yeterlilik sınavı ile ilgili iddialara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3745) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

43.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI'nın, İdare Mahkemesi kararlarına uyulmadığı iddialarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3746) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

44.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU'nun, can güvenliği olmadığı gerekçesiyle okul değiştiren öğrencilere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3747) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2004)

45.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına devredilecek personele ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/3748) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

46.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, hastanelerdeki personelin süt iznine ve kreş gereksinimine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/3749) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

47.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, Ordu İli ve çevresinde yapılan atamalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/3750) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

48.- Konya Milletvekili Atilla KART'ın, sağlık teşkilâtında görevlendirilen din görevlilerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/3751) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

49.- Hatay Milletvekili Abdulaziz YAZAR'ın, İskenderun'daki Ziraat Bahçesi adlı yerin bazı şahıslara kiralandığı iddialarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3752) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.8.2004)

50.- Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın, hastalık riski taşıyan hayvan ürünlerinin ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3753) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

51.- Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, Yalova'daki hortum ve aşırı yağış sonucu bazı köylerde meydana gelen zararlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3754) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

52.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, "Deli Dana" hastalığıyla ilgili basında yer alan haberlere ve hayvan kaçakçılığına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3755) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

53.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa-Gemlik Karacaali Köyü sulama projesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3756) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

54.- Hatay Milletvekili Abdulaziz YAZAR'ın, İskenderun Limanının bir kısmının tersane olarak kiraya verildiği iddiasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3757) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.8.2004)

55.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, Bursa-Gemlik-Karacaali Köyü balıkçı barınağı projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3758) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

56.- Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın, özel endüstri bölgesi oluşturma çalışmalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/3759) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.9.2004)

57.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, genetiği değiştirilmiş mısır ve soya fasulyesi ithal eden firmalara ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/3760) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

58.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, TRT yayınlarının kıyı şeritlerinde izlenememesine ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/3761) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.9.2004)

59.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, İmar Bankasının TMSF'ye olan borcuna ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/3762) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.9.2004)

Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Malatya  Milletvekili Muharrem KILIÇ ve 21 Milletvekilinin, 4916 sayılı Kanunla yabancılara taşınmaz mal ve ayni hak edinme hakkının tanınmasının ekonomik-sosyal ve siyasal boyutlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/215) (Başkanlığa geliş tarihi: 2.9.2004)

2.- Niğde Milletvekili Erdoğan ÖZEGEN ve 25 Milletvekilinin, patates üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/216) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.9.2004)

3.- Hatay Milletvekili Abdülaziz YAZAR ve 21 Milletvekilinin, İskenderun limanında batan MV Ulla gemisinin batma nedenlerinin ve sorumlularının tespiti ile çevreye ve yöre halkına verebileceği zararların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/217) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.9.2004)

 


BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

14 Ekim 2004 Perşembe

BAŞKAN: Başkanvekili İsmail ALPTEKİN

KÂTİP ÜYELER: Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale), Ahmet Gökhan SARIÇAM (Kırklareli)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 6 ncı Birleşimini açıyorum.

III. - Y O K L A M A

BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Yoklama için 5 dakika süre vereceğim.

Sayın milletvekillerinin, oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini; bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen milletvekillerinin, salonda hazır bulunan teknik personelden yardım istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise yoklama pusulalarını, teknik personel aracılığıyla, 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.

Sayın milletvekilleri, gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekilimize gündemdışı söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz isteği, pamuk üreticilerinin sorunlarıyla ilgili olmak üzere, Aydın Milletvekili Sayın Ahmet Ertürk'e aittir.

Buyurun Sayın Ertürk. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakikadır.

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk'ün, pamuk üreticilerinin sorunlarına ve alınması gereken önlemlere ilişkin gündemdışı konuşması

AHMET ERTÜRK (Aydın) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekillerimiz; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ege Bölgemizde, Güneydoğu Anadolu Bölgemizde ve güney bölgelerimizde, Antalya ve Adana yöremizde pamuk üretimi için, artık, bugünlerde hasada başlandı. Çiftçilerimiz, üreticilerimiz, yetiştirdikleri bu çok zor ve meşakkatli ürünün -inşallah, gerek aile bütçelerine gerek ülkemizin ekonomisine gerekse kendi aile ekonomilerine yararlı olması ve katkıda bulunması için- hasat sezonuna başlarlarken, bütün çiftçi arkadaşlarımıza, bu mahsulden beklentilerinin, inşallah, olabileceği temennisiyle, o çiftçi arkadaşlarımıza da hayırlı mahsuller, hayırlı hasatlar diliyoruz.

Değerli milletvekillerimiz, ancak, bu sene pamukta çok zor bir yıl yaşanıyor. Pamuk hasadındaki sıkıntılar, gerek toplama maliyetlerindeki sıkıntılar gerek işçilik girdilerindeki sıkıntılar gerekse maliyet artışlarındaki sıkıntılar nedeniyle, çiftçilerimizin yetiştirdikleri bu ürünü hak ettiği fiyattan satmaları konusundaki beklentileri de -dünya fiyatlarının çok geride olmasından ötürü- maalesef, şu anda, karşılanamaz halde. Geçen sene dünyada pamuk fiyatı 2 400 000 lirayken, maalesef, bugünlerde 2 000 000 liraya inmiş durumda. Onun için, bölgemizde, Güney Anadolu illerimizde ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde, GAP bölgemizde bir sıkıntı var. Hükümetimiz, mahallî kooperatifleri, tarım satış kooperatiflerini DFİF kredileriyle, yani, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonundaki kredilerle desteklemeye çalışıyor. Talep eden kooperatiflere hak ettikleri paralar gönderiliyor veya talep ettikleri paralar gönderiliyor; ancak, asıl, çiftçilerimizin beklentileri var.

Çiftçilerimiz, ürün bedelleri istedikleri nispette, istedikleri fiyatta olamadığı için, hükümetimizden, devletimizden prim beklentileri içerisindeler ve burada, çiftçilerimiz haklılar. Çiftçilerimiz, gerçekten, bir sanayi ürünü olan pamuğu üretebilmeleri için, bu çok zor ve meşakkatli mahsulü yetiştirebilmeleri için ve önümüzdeki yıl da bu üretimlerini sürdürebilmeleri için, mutlaka, hükümetimizden, kendilerinin bu üretimi sürdürebilecekleri nispette bir prim bekliyorlar. Geçen sene, malum, prim 90 000 liraydı. Bu seneki beklentiler daha fazla; çünkü, dünya fiyatlarındaki düşüklük ve maliyetlerde -yine enflasyon nispetinde dahi olsa- olan artış çiftçilerimizi bu ürünü ekemez hale getiriyor.

Onun için, biz, gerek Ege Bölgesi milletvekilleri gerek Antalya, Adana yöresi milletvekilleri ve gerekse pamuk mahsulünü eken Güneydoğu Anadolu Bölgemiz, GAP Bölgemizin milletvekilleri olarak, devletimizin ilgili bakanlarıyla -çünkü, bu konu birden fazla bakanlığımızı ilgilendiriyor- Tarım Bakanlığımızla, Sanayi Bakanlığımızla, Hazineden sorumlu Devlet Bakanlığımızla ve ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcımızla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Çiftçilerimizin umutsuzluğa, karamsarlığa kapılmamalarını; inşallah, hükümetimizin, ülkemizin içinde bulunduğu bu çok zor ve sıkıntılı günlerden çıkarken, üreten çiftçilerimize ürettiklerinin karşılığını verebileceğine olan inancımızı da korumak istiyoruz. Bu konuda, devletimizin, kamu kurum ve kuruluşlarının, daha ciddî, daha tutarlı, daha hızlı ve ivedi bir şekilde, çiftçi arkadaşlarımızın, üretici arkadaşlarımızın beklentilerinin bir an önce karşılanması yönünde bir çalışma yapmalarını da bekliyoruz.

Değerli milletvekilleri, Tarişe 50 trilyon lira -40 trilyonu gönderildi, 10 trilyon daha kasım ayında gönderilecek- yine İncir Birliğine 9,5 trilyon lira, Üzüm Birliğine de 39 trilyon lira para gönderildi. Şimdi, prim ve desteklemelerle, fiyatlarla, bu DFİF kredilerinin yanında, desteklemelerle çiftçilerimizin beklentilerini karşılamak zorundayız.

Yine, pamuğun yanında, bölgemizde insanlarımız pamuk üretiminden uzaklaşınca, örneğin, Manisa İlinde üzüm üretimine yöneliyorlar, Aydın İlinde de narenciye dikmeye yöneliyorlar. Halbuki, ülkemizde üzüme de ihtiyaç yok, daha fazla narenciye ağacının dikilmesine de ihtiyaç yok; çünkü, bunlar arz fazlası olan ürünler. Onun için, bizim çok duyarlı bir şekilde, çiftçilerimizi pamuk ürününden uzaklaştırmamamız, onları arz fazlası olan ürünlere- üzüm, narenciye gibi- yöneltmememiz lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN -Sayın Ertürk, lütfen tamamlayın.

AHMET ERTÜRK (Devamla) - Tamam Sayın Başkanım.

Onun için, devletimizin ilgili birimlerinin, hükümetimizin, kamunun ilgili kurum ve kuruluşlarının, memleketimizin ihtiyaç duyduğu ürünleri yetiştirmeleri yönünde çiftçilerimizi yönlendirmeleri lazım; çünkü, bunu, biliyorsunuz, geçen sene hep beraber yaşamıştık. Tütün yetiştirilen bölgelerde ve şekerpancarı fazlalığı olan bölgelerde üreticilerimizi, çiftçilerimizi, mısır ürününe, ikame ürün olarak mısır ürününe yöneltmeye, teşvik etmeye çalışmıştık; ama, ülkemizin gerçekten en dinamik sektörü olan tekstil sektörümüzün ana hammadddesi olan pamuğu üreten çiftçilerimizin hak ettikleri primi hem de zaman geçirmeden belirlemeliyiz. Tabiî, bunun ödenmesi, malum, bu mahsulün değerlendirilmesi 2005 yılına sarkıyor. Önümüzdeki sene bu prim ödenecek; ama, çiftçilerimiz, eğer hak ettikleri primi bilemezlerse, hak ettikleri primi göremezlerse, belki, sonbaharda pamuk ürününden vazgeçerek, pamuk tarlalarına hububat ürünü veya başka ürün ekerler veya narenciye gibi, üzüm gibi çok yıllıklı bitkisel üretime yöneltmek suretiyle, arzı daha fazla olan ürünlerle tekrar uğraşmak zorunda kalabiliriz. İşte, bugün, Manisa yöremizde, Karadeniz Bölgemizde, gerek fındıkta gerek üzümde bu sıkıntılarla uğraşıyoruz.

Değerli milletvekillerimiz, onun için, çiftçilerimiz, üreten insanlarımız, bizim baştacımız. Üreten insanlarımızın üretimlerini sürdürebilmeleri, onların yaşamlarını devam ettirebilmeleri ve sanayicimize, tekstil sanayicilerimize, hammaddeleri sağlayabilmeleri için bu konuda daha duyarlı, daha gayretli, daha özverili ve hak ettikleri fiyatlar bulmak zorundayız. Bazı kararları burada çok rahatlıkla alabilmenin de sıkıntısını aşmalıyız.

Mesela, bu sene, incir ürünüyle ilgili, ihracattan sorumlu Bakanımız Sayın Kürşad Tüzmen'le defalarca yaptığımız görüşmeler sonucunda -malum, Aydın İlinin spesifik bir ürünü- yükleme tarihi 2 Ekimdi, Sayın Bakanımız bu konuda çok duyarlı davrandı ve yükleme tarihini son yirmibeş yılın en iyi tarihi olarak 17 Eylüle çekti. Böylece, incir ürünü Yunanistan'ın ürününden önce Avrupa pazarına girdi ve hem çiftçimiz çok memnun oldu hem de ihracatçımız, sanayicimiz çok memnun oldu. Biz, Sayın Bakanımıza, gösterdiği bu duyarlılıktan ötürü, çiftçilerimiz adına, bölgede bu üretimi yapan incir müstahsilleri adına şükranlarımızı sunuyoruz. Bakanımız Kürşad Tüzmen'in gösterdiği bu ciddî çalışmayı diğer bakanlarımızdan da, diğer kamu çalışanlarımızdan, bürokratlarımızdan da bekliyoruz.

Pamuk üreticilerimizin sorunlarının da en kısa zamanda çözüme kavuşturulacağına olan inancımızla, siz değerli milletvekillerimizi, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Ertürk.

Gündemdışı ikinci söz isteği, İskenderun Limanında tehlikeli atıkla birlikte batan M/V Ulla Gemisi ve bölge halkının konuyla ilgili sorunları hakkında, Hatay Milletvekili Sayın Fuat Çay'a ait.

Buyurun Sayın Çay. (CHP sıralarından alkışlar)

Süreniz 5 dakika.

2. - Hatay Milletvekili Fuat Çay'ın, İskenderun Limanında tehlikeli atıkla birlikte batan M/V Ulla gemisi ve bölge halkının konuyla ilgili sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması ve Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin cevabı

FUAT ÇAY (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; İskenderun Körfezinde katı atık yüküyle birlikte batan Ulla Gemisiyle ilgili olarak konuşma yapmak üzere huzurlarınızdayım; hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi, Ulla Gemisi, İspanya Aviles Limanından, 2000 yılının ocak ayında, toksik atık yüküyle birlikte Cezayir'e gitmiş ve Cezayir bu yükü kabul etmemiş, bunun üzerine onbeş gün gibi kısa bir süre içerisinde İskenderun Körfezine gelmiştir. İspanya'dan çıkarken bu geminin yükü kömür külü olarak belirtilmiş; ancak, İskenderun'a gelirken kömür tozu olarak beyan edilmiş ve İskenderun Demir Çelik Fabrikasına satılmak istenmiştir. İskenderun Demir Çelik ve gümrük yetkililerinin yaptığı kontrollerde bunun kömür tozu değil, kömür külü olduğu... Alınan numune, Orta Doğu Teknik Üniversitesine gönderilmiş, bunun içinde krom+6 denilen zehirli maddenin bulunduğu ve dolayısıyla Demir-Çelik'e satılamayacağı, tehlikeli atık olduğu belirtilmiş, yurtdışına, Türk karasuları dışına çıkarılması için ilgililere yazılar yazılmıştır. Bunun üzerine, bölgenin çevre müdürlükleri, kaymakamlık, valilik, basın, medya, halk konu üzerinde durmuş, zaman zaman Parlamento kürsüsünden arkadaşlarımız dile getirmiş, zaman zaman medyada gösterilmiş, zaman zaman halk gösteriler yapmış; ama, seslerini bir türlü ilgililere iletememişlerdir. İlgililerden alınan cevap "bu gemiyi ikinci bir emre kadar körfezden çıkarmayınız."

Tabiî, bu arada Bakanlığın yaptığı yazışmalar var, İspanya'yla yazışmalar yapılmış. Bunun üzerine, içhukuk olarak, gemi acentesi Ulla Gemisine haciz koydurmuş. Sonuçta, dörtbuçuk yıl sonra, 6 Eylül 2004 tarihinde körfezde batmıştır.

1 Temmuz 2004 tarihinde, Kabotaj Bayramı nedeniyle, yöre yetkilileri, kaymakamlık, liman müdürlükleri, medya, oradaki meslek örgütleri, gemi etrafında dolaşmışlar ve geminin sancak tarafına yüzde 5 meyil gösterdiği, batmakta olduğu gözlemlenmiştir. Kaldı ki, daha evvel çevre müdürlüklerinin ve çevre derneklerinin yaptıkları incelemelerde, geminin koruma altında olmadığı, gemi personelinin bulunmadığı, elektrik aksamının çalışmadığı, gemi motorlarının çalışmadığı ve batmakta olduğu, hatta çürümekte olduğu bilimsel olarak tespit edilmiştir; ama, buna rağmen, bu feryat Ankara'ya bir türlü ulaştırılamamış, gelen bütün yazılarda "gemi yerinden kıpırdamasın..." İçhukuk açısından Dörtyol Asliye Ceza Mahkemesi, orada açılan dava sonucunda, bu geminin Sahil Güvenlik Komutanlığı denetiminde Türk karasularının dışına çıkarılmasına karar vermiş, Uluslararası Basel Sekreteryası kanalıyla yapılan görüşmelerde İspanyol Hükümeti bu gemiyi almaya talip olmuş, ayrıca, gemi acentesi, bu geminin yurtdışına çıkarılmasını talep etmiş; ama, buna rağmen herhangi bir önlem alınmamış ve nihayet, herkesin de bildiği gibi, Ulla Gemisi, 6 Eylül 2004 tarihinde derin sulara gömülmüştür.

Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleriyle birlikte oluşturduğumuz komisyonun yaptığı çalışmaların, birsürü incelemelerin sonucunda, bu Ulla Gemisinin, zamanında, en fazla iki hafta içerisinde ve 50 000 dolara tahliye edilebileceği tespiti vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çay, buyurun, tamamlayın efendim.

FUAT ÇAY (Devamla) - Bu gemi daha batmadan evvel, iki haftalık bir süre içerisinde, ulusal hukuk açısından ya da uluslararası görüşmeler devam ededursun -hukukçu arkadaşlarımız bilir- tedbir talebi ya da haciz karşılığında teminat mektubu vermek suretiyle, bu yük, konteynerlere ya da varillere doldurularak, liman sahası içinde, konu ulusal hukuk ya da uluslararası hukuk açısından çözüme kavuşana kadar enterne edilebilirdi, korunabilirdi ve bu yükün deniz dibine çökmesine sebep verilmeyebilirdi.

Sonuç itibariyle, bu gemi battı. Bu dörtbuçuk yıl içerisinde hiçbir mesafe kaydedilmeksizin, hiç önemsenmeksizin, bu süre içerisinde geminin batacağı belliyken, insanlar, kamuoyu, balıkçılar, esnaf, sivil toplum örgütleri, yerel idare yöneticileri, vali, kaymakam feryat ederken, önlem alınmadı. Şimdi, battıktan sonra da, ne yazık ki, gerekli ilginin gösterilmediğini görmekteyiz. Yine, gemi battıktan sonra, halen yazışmalara devam edilmektedir, halen Basel Sözleşmesinden medet umulmaktadır, halen İspanya Hükümetinden medet umulmaktadır.

Bütün bunlar olabilir, bütün bu çalışmalar olabilir; yani, burada, geminin çıkarılmasıyla ilgili 4 000 000-5 000 000 dolar devlet tarafından ödenir; uluslararası sözleşmeler gereği -İspanya tarafından ödenmesi durumunda- nasıl olsa tahsil edilebilir. Konu bu kadar önemliyken, konu Avrupa Birliğine kadar taşınmış iken, konu körfezi ve çevreyi belki onyıllarca etkileyecek bir noktada iken, Sayın Bakanlık "biz, bu geminin yüküyle birlikte çıkarılmasının doğru olacağına karar verdik, İspanya Hükümetiyle görüşüyoruz" gibi, aslı, daha doğrusu, gerçekle ilgisi olmayan... Daha doğrusu, geminin çıkarılmasına dönük hiçbir çaba sarf edilmeksizin, halen oyalanmaktadır. Gemi battıktan sonra, Sayın Bakan, belki hiç incelemeden "bu gemi batmıştır, bu toz suya karışır, orada akıntı vardır, alır götürür..." Bu, bilimsel bir açıklama mıdır?! Daha sonra yapılan araştırmalarda, bilim adamlarının bir kısmının dediği şu: "Bu, katılaşır, yerinde çöker; gemi denizin dibinde kalır ve dip balıkları -lagos, karides, kayabalığı- oraya yuva yapar, oradan beslenir ve burada zehirli atık balığa geçer."

Şimdi, aradan birbuçuk ay geçti; bu geminin teknik olarak nasıl çıkarılacağı konusunda hiçbir çalışma yok; bu geminin çıkarılmasıyla ilgili olarak herhangi bir proje yok; bu geminin çıkarılmasıyla ilgili olarak -ihale mi edilecek, ne yapılacaksa- herhangi bir çalışma yok.

BAŞKAN - Sayın Çay, lütfen, toparlayın.

FUAT ÇAY (Devamla) - Bitiriyorum.

Şimdi, burada, bölge etkilenmiştir, bölgenin balıkçısı etkilenmiştir, bölgenin turizmcisi etkilenmiştir, bölgenin esnafı etkilenmiştir. Yörede yaşayan insanlar psikolojik etki altında; acaba, bu balık zehirli midir değil midir, onu bilmemektedir. Yapılan açıklamalar yüzeyseldir. Bugüne kadar yapılan su analizleri, su yüzeyinden alınarak yapılmıştır; ama, zehirli atık 40 metre derinliktedir; oradan... Ciddî anlamda, yapılan tahlillerin sonuçları bugüne kadar kamuoyuna yansıtılmamıştır. Oradaki balıkçı esnafı, balığını yarı yarıya satamamaktadır. Bu insanlar, yılda zaten yedi ay çalışırlar ve kışın yağmurunu, fırtınasını çıkardığınız zaman, belki dört ay...

BAŞKAN - Sayın Çay, son cümlenizi alacağım; çünkü...

FUAT ÇAY (Devamla) - Bitiriyorum, son cümle. Sayın Başkanım, hemen bitiriyorum...

BAŞKAN - Sayın Çay, bakın, işin ehemmiyetine binaen, size 4 dakikadan fazla ek süre verdim.

FUAT ÇAY (Devamla) - Müsamahanıza teşekkür ediyorum. İki cümleyle bitiriyorum.

BAŞKAN - Lütfen...

FUAT ÇAY (Devamla) - Dolayısıyla, zaman kaybedilmeden -İspanya'yla yapılacak görüşmeler devam ededursun- bu geminin mutlak surette çıkarılması gerekiyor. Şuna inanın ki, her ne kadar, bazı marketlerde "körfez balığı yoktur" denilse de, körfez balığı sofralarınıza gelmektedir; çünkü, değişik illerin balığı adı altında, Türkiye'nin her tarafında satılmaktadır. Günün birinde... Bakın, bu geminin çıkarılması iki ay sürer; daha doğrusu, yükün çıkarılması iki ay, geminin çıkarılması bir ay, toplam üç ay eder. Şimdiden başlasanız, fırtına, gece, şu, bu bir yana bırakılırsa... Yarın Avrupa pazarlarında balıklarımız satılmayacak. Bunun için, bu atalet ve bu sorumsuzluk bir tarafa atılarak, geminin yüküyle birlikte acilen çıkarılması gerekmektedir.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çay.

FUAT ÇAY (Devamla) - Bu nedenle, kamuoyunun, Meclisin ve hükümetin duyarlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Çay.

Hükümet adına, Çevre ve Orman Bakanımız Sayın Osman Pepe cevap vereceklerdir.

Buyurun Sayın Bakan.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hatay Milletvekili Haluk Çay'ın, İskenderun Körfezinde batan Ulla Gemisiyle alakalı yapmış olduğu gündemdışı konuşmaya cevap vereceğim.

Saygıdeğer milletvekilleri, değerli arkadaşlar; İskenderun Körfezindeki Ulla Gemisi, 2000 yılının başında, Fransız firması olan Lafarge Astaldi'nin atıklarını İspanyol limanlarından yükleyerek, önce Cezayir'e yöneliyor. Cezayir'de baraj inşaatında kullanılacağı söylenen, termik santralların baca tozlarından ibaret olan bu atık, her nasılsa, anlayamadığımız bir şekilde, Cezayir limanlarında kabul görmüyor. Gemi, oradan İspanya'ya da dönmüyor, Türkiye'ye yöneliyor, Türkiye'nin İskenderun Limanına geliyor. Gemi, İskenderun Limanına gelince gümrükte bir beyanda bulunuluyor, bir de konşimentosunda yazan bir ibare var. Bakılıyor, görülüyor ki, geminin gümrükte beyan ettiği mal ile konşimentosunda yer alan ifadeler birbirini tutmuyor. Bunun üzerine, evrakta tahrifat yapıldığı, Orta Doğu Teknik Üniversitesinin yapmış olduğu analizlerde bu atığın içerisinde 3,08 kilogram tehlikeli atık olan krom+6'nın olduğu tespit ediliyor. Dolayısıyla, Çevre Bakanlığı, o zaman, 2000 yılının başında bir yazı yazıyor "gemiyi tutun, gemiyi bırakmayın" diyor. Daha sonra, liman başkanlığı, demaraj parasını ödeyemediği için gemiye tedbir koyduruyor.

Bu arada, Dışişleri Bakanlığı marifetiyle, İspanya Hükümetiyle muhtelif yazışmalar oluyor, yerel mahkemeler tarafından açılan davalar oluyor, sivil toplum örgütlerinin birtakım nümayişleri oluyor, milletvekillerinin gündemdışı konuşmaları oluyor, soru önergeleri oluyor, konu Türkiye gündemine taşınıyor, Türkiye gündeminde tartışılıyor.

Bakanlığın ve Türkiye'nin ilgili makamlarının yapmış olduğu yazışmalar tam 3 klasör dolusudur. Bu yükü İspanya limanından yükleyen, Mavi Deniz adında bir acente var. Yükü yükleyen de, Fransız firmalarının en büyüklerinden birisi olan Lafarge firması. Bu firmalarla da yazışmalar yapılıyor, onlar da ikaz ediliyor, uyarılıyor; ancak, bizim Hükümetimizin işbaşına gelmesinden takriben onbeş gün sonra, konu, Cenevre'de, Basel Sözleşmesi Sekreteryası Başkanlığındaki bir toplantıda gündeme alınıyor. İspanyol tarafı, atığın kendilerince kabul edileceğini orada teyit ediyor, kabul ediyor, ortaya koyuyor; ama, gelin görün ki, 2002'nin aralık ayında Cenevre'de yapılan bu toplantıda, İspanya tarafı, atığı kabul edeceğine dair beyanda bulunmasına rağmen -tabiî, yazışmalar yapılıyor- İspanya Hükümeti, bir yazışmaya dokuz ay sonra cevap veriyor. İspanya Hükümeti bu yazışmalara cevap verdikten sonra, tam, gemiyi... Bizim Bakanlığımızdan teknisyenler tespit ediliyor. Artık, İspanya'dan gelecek olan bir gemiye limbo yapılacak; yani, yük aktarılması için, İspanya tarafından gönderilecek heyet bekleniyorken, geminin üzerine bir tedbir konuluyor. Bu, tabiî, ikinci tedbir. Daha öncesinde bir tedbir daha konulmuş; yani, Mavi Deniz Acentesi, zaman kazanmak için, hukukun birtakım boşluklarını çok iyi kullanıyor. Bir tedbir koyduruyor, koydurmuş olduğu tedbiri, biz, ancak, dokuz ayda kaldırıyoruz. Tedbir kalktı, şimdi, tam, gemideki yükü limbo yapacağız derken, bir tedbir daha konuluyor, o tedbir de, geçen hafta, gemi battıktan bir ay sonra kalkıyor.

Şimdi, bizim Bakanlığın benden önceki bürokratları, benim koltuğumda oturan arkadaşımız, elbette ki, çalışmalar yapmışlar; çalışmalarda, yazışmalar yapmışlar, toplantılar yapmışlar, müzakereler yapmışlar; ama, şunu söyleyeyim: Burada Türkiye'nin muhatap olduğu sorun, Türkiye sahilleri, Türkiye denizleri, maalesef, uluslararası tehlikeli atık mafyasının hedefi halindedir ve bunların saldırılarına, tecavüzlerine açıktır. Yaklaşık olarak 8 500 kilometrelik deniz sahillerimizi, kıyılarımızı, bu tür saldırılara karşı, kötü emellere karşı yeterince koruyabildiğimizi söylemek mümkün değildir.

Ancak, tabiî, fotoğrafın bu tarafını görmekte, işin bu boyutunu görmekte de, zannediyorum, fayda var; yani, Türkiye'nin gerçeğini, Türkiye'nin çevreyle alakalı sorunlarını, Ulla Gemisi batmasaydı, zannediyorum, bu boylamda hiçbir zaman tartışmayacaktık. Halbuki, Türkiye'nin çevre sorunları, Ulla Gemisindeki, denizin dibine batan 3,08 kilogram Cr+6'dan çok daha ağırdır. Elbette ki, bu konuda, Türkiye'nin çevre sorunlarını bir günde, bir çırpıda halletmek mümkün değildir; çünkü, yapılan hesaplamalar, Türkiye'deki çevre sorunlarıyla alakalı gerekli finansman ve zaman açısından baktığımız zaman, bizim, şu anda, çevre sorunlarını çözmemiz için, yaklaşık olarak 40 milyar euroya ihtiyacımız var.

YILMAZ KAYA (İzmir) - Yapmayalım o zaman Sayın Bakanım!

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Müsaadenizle.

Sonra, yine, elbette ki, bugün başlayan bir fizibilitenin ve projesinin yapımı, işin bitimi için de bir süreye ihtiyaç var; ama, şunu söyleyeyim ki, çevreyle alakalı, elbette ki, Avrupa Birliği sürecindeki Türkiye'nin, mevzuat noktasında, kanunlar noktasında, yönetmelikler noktasında yapmış olduğu çalışmalar, mutlaka, şimdi, icraat olarak, proje olarak yerini bulacak.

Burada, Ulla Gemisiyle alakalı, battıktan sonra ne yaptık; çünkü, arkadaşımız, geminin çıkarılması için herhangi bir şey yapılmamıştır, gemi battıktan bugüne değin herhangi bir çalışma yapılmamıştır, gemi üç ayda çıkarılabilir... Haluk Beyin birtakım bilgileri var; ama (CHP sıralarından 'Fuat Bey´sesleri) bu bilgiler çok doğru bilgiler değil; yani, görüşmüş olduğu arkadaşlarımız...

MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - "Haluk" değil, Fuat Çay.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Pardon; Fuat Çay'ın yapmış olduğu açıklamalarda vermiş olduğu bilgiler...

Ama, sonunda "Çay"ı tutturduk değil mi arkadaşlar?

GÖKHAN DURGUN (Hatay) - "Çay" tuttu; ama, gerisi tutmadı.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - O zaman, "Sayın Çay" dediğimiz zaman mesele hallolmuştur.

Değerli arkadaşlar, zannediyorum, Sayın Çay'ı enforme eden arkadaşlarımız bilgilerin bir kısmını eksik olarak kendilerine vermişler.

FUAT ÇAY (Hatay) - Hepsi belgelerden kaynaklanıyor.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Ancak, şunu söyleyeyim: Bakın, değerli arkadaşlarım, geminin battığı saatten birkaç saat sonra, biz, hemen bölgeden su numuneleri aldık ve analizler yaptırdık.

FUAT ÇAY (Hatay) - Sayın Bakanım, yüzeyden aldınız.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Bu analizler; bir, TÜBİTAK tarafından alınan analizlerdir; iki, bizim Çevre Bakanlığı laboratuvarı ile üniversiteler tarafından alınan analizlerdir ve onların ortaya koymuş olduğu rakamlara baktığımız zaman, Tarım Bakanlığının yapmış olduğu açıklamalara, onların analizlerine de baktığımız zaman, orada, balıklar üzerindeki, karidesler üzerindeki analizlerin burada, elimizde rakamları var, dokümanları var arkadaşlar, 7.10.2004 tarihinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Hatay İl Kontrol Laboratuarlarının karides analizi var; karideste kabul edilebilecek krom miktarı 0,44 miligram/kilogram iken, orada tespit edilen rakam 0,002 miligram/kilogramdır.

Yine, balık analizinde ise, krom miktarında kabul edilebilir rakam 6,75 miligram/kilogram iken, tespit edilen rakam 0,02 miligramdır ve on günlük...

FUAT ÇAY (Hatay)- Sayın Bakan, bu geminin bir an önce çıkarılması lazım; var veya yok...

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla)- Değerli arkadaşlar, burada size vermiş olduğum rakamlar, laboratuvarların, akredite laboratuvarların...

N.GAYE ERBATUR (Adana)- Sayın Bakan, hangi değerlerden söz ediyorsunuz?..

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla)- ... benim laboratuvarlarımın yapmış olduğu açıklamalar, beyanlar, onların rakamları değildir; bakın, Orta Doğu Teknik Üniversitesinin, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun ve bölgedeki üniversitelerin, Mersin'deki Deniz Araştırmaları Enstitüsünün rakamlarından size bahsediyorum.

FUAT ÇAY (Hatay)- Sorun o değil!

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla)- Şimdi, vatandaşı lüzumsuz yere panikletmenin ve bunun üzerinden siyaset yapmanın, arkadaşlar, hiç kimseye faydası yoktur.

FUAT ÇAY (Hatay)- O zaman bu gemi kalsın Sayın Bakan!..

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla)- Ancak, şunu söyleyeyim: Evet, orada batan geminin içerisinde 2 200 ton bir atık var ve bu atığın içerisinde de 3,08 kilogram Cr+6 var. Bu Cr+6 geminin içerisinde. 3 tane ambarı olan gemi 40 metre derinliğe batmış. 40 metre derinlikteki geminin ambar kapakları kırılmış.

GÖKHAN DURGUN (Hatay)- Kapaklar açık zaten Sayın Bakan!..

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla)- Ambar kapakları kırılınca, bu Cr+6 ; yani, bu toz halindeki termik santral külü anında suyla temas edince eriyor ve suya kolaylıkla karışıyor. Bizim bölgede yaptırmış olduğumuz, Deniz Kuvvetlerinin yapmış olduğu dalışlar, sonarla tespitlerle, buradaki atığın önemli ölçüde suya karıştığını; ancak, bizim...

N. GAYE ERBATUR (Adana) - Yanlış söylüyorsunuz; erimez suda!

BAŞKAN - Sayın Bakanım, bir dakika...

Değerli arkadaşlar, Sayın Çay, gündemdışı söz istedi, bir konuyu dile getirdi; Hükümet adına, Sayın Bakan, çıktı, izahatta bulunuyor. Dinleyelim lütfen. Sonunda, tatmin olmazsanız, bakın, arkadaşımız soru sorabilir. Siz, karşılıklı konuştuğunuz sürece mesele tam anlaşılamıyor; rica ediyorum...

Buyurun Sayın Bakan, siz, Genel Kurula hitap edin.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Değerli milletvekilleri...

N. GAYE ERBATUR (Adana) - Sayın Bakanım, bakın, sizin bir yanlışınızı düzeltmeye çalışıyoruz; suda erimez. Ben kimyacıyım... Suda kül erimez, kül erir mi?!

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) Tabiî,  bizim burada vermiş olduğumuz bilgiler, bizim, kendimizin masa başında yazdığımız bilgiler değildir; ama, şunu söyleyeyim: Şimdi, yanlış bilgi, eksik bilgi derken, elinizde bunun doğrusu var mı sizin?! (CHP sıralarından "Var, var" sesleri)

Nerede var?! Kime yaptırdınız?! Yani, bakın, burada, bir batığın üzerinden politika yapmak, bunun üzerinden siyaset yapmak prim yapmıyor artık; bunu görmeniz lazım; ama, size şunu söyleyeyim değerli arkadaşlar... (CHP sıralarından gürültüler)

FUAT ÇAY (Hatay) - Politika yapmıyoruz Sayın Bakan... Şu ana kadar niye çıkarılmadı?!

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Değerli milletvekilleri...

N. GAYE ERBATUR (Adana) - Sayın Bakan, yanlış söylemeyin diye söylüyorum; uçucu kül suda erimez.

BAŞKAN - Sayın Bakan, siz Genel Kurula hitap edin. Eğer, bir arzusu olan varsa, arzular Parlamentoda nasıl dile getirilir, bellidir.

Hanımefendi, lütfen...

YILMAZ KAYA (İzmir) - Sayın Bakan, elinizde bilgi var mı diye sordu...

BAŞKAN - İşte, ben de ikaz ediyorum, "siz, Genel Kurula hitap edin" diyorum.

Buyurun efendim.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Değerli milletvekili arkadaşlarım, elbette ki, bu ve benzer gemilerin Türkiye karasularında olmasını hiç birimiz arzu etmeyiz. Türkiye'nin, uluslararası gelişmiş ülkelerin atıklarını depolayabilecekleri bir alan olmadığının, bakan olduğumuzun ilk gününden bugüne değin ortaya koymuş olduğumuz politikalarda, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yapmış olduğumuz çalışmalarda, basında yer aldığı gibi, biz, Türkiye'nin haklarını sonuna kadar savunuyoruz; ancak, şu realiteyi görmek lazım: Üzerinde tedbir olan bir geminin içerisindeki malına el süremezsiniz. "Gemiye el süremezsiniz" diye hakkında karar olan bir gemiyle alakalı ne ben bir tasarrufta bulunabilirim...

FUAT ÇAY (Hatay) - 17 Haziran 2004'te haciz kalkmış.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - ...ne de benden önceki başka bir bakan bunu yapabilirdi.

FUAT ÇAY (Hatay) - Tamam da, haciz kalkmış!..

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Bunun sorumluluğunu hiç kimse alamaz. Yargının kararı hepimizi bağlıyor.

FUAT ÇAY (Hatay) - Haciz yok...

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Bakın, bir şey söylüyorum; ben, diyorum ki, geminin üzerine bir günde tedbir konuluyor, konulan tedbiri ben altı ayda kaldıramıyorum.

FUAT ÇAY (Hatay) - Efendim, dört ay süreyle üzerinde haciz yok.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Geminin üzerindeki tedbir, gemi battıktan...

FUAT ÇAY (Hatay) - Haciz kalkmış Sayın Bakan; yanlış bilgi veriyorsunuz.

GÖKHAN DURGUN (Hatay) - Yanlış bilgi almışsınız.

BAŞKAN - Sayın Çay, beni dinler misiniz...

Siz, çok tecrübeli bir parlamenterimizsiniz; böyle, bu Mecliste, karşılıklı konuşma diye bir usulümüz yok. Söz sahibi sizsiniz; lütfen, bitirsin, talep edersiniz, size söz veririm. Lütfen...

Buyurun efendim.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Mal bulmuş Mağribî gibi buna sarılmamak lazım arkadaşlar.

MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Kim sarılıyor Sayın Bakan; politikayı bırakın! İki yıldır bakanlık yapıyorsunuz ve o gemi orada duruyor!..

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Benim şu anda...

FUAT ÇAY (Hatay) - Topu taca atıyorsun Sayın Bakan.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Bakanlığımızın, ülkemizin bu konuyla alakalı olarak yapmış olduğu son çalışma nedir, bunu size arz edeyim ve ondan sonra da sözlerimi toparlayayım.

BAŞKAN - Sayın Bakan, zamanınız da azaldı karşılıklı konuşma sebebiyle. Tam, şöyle, zamanı iyi kullanırsanız iyi olur.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Sayın Başkanım, sayın hatibe, kendi konuşma süresinin iki katını vermiştiniz, ben de o kadar kullanacağım... (AK Parti sıralarından alkışlar)

Sayın Başkanım, toparlıyorum.

BAŞKAN - Buyurun.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Değerli arkadaşlar, uluslararası tehlikeli atıkların hangi yaptırımlara, hangi şekillere, hangi düzenlemelere tabi olduğunu Basel Sözleşmesi tarif ediyor. Basel Sözleşmesi, Türkiye'nin de İspanya'nın da taraf olmuş olduğu uluslararası bir anlaşmadır.

Bu ayın 18'inde, Basel Sekretaryasının önderliğinde, Cenevre'de bir toplantı olacak. Bu toplantıya, Bakanlığımdan bir genel müdür yardımcısı, bir daire başkanı, yine, İspanya Çevre Bakanlığının ve tehlikeli atığı İspanyol limanlarından yükleyen Lafarge firmasının yetkilileri katılacaktır. Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve bütün ilgili kurumların, Bakanlığımızın koordinasyonunda yapılmış olan toplantıda, geminin içerisindeki atığın bir an önce çıkarılması, geminin derhal çıkarılması ve bu işleri yapmak üzere de, sorumluluğun Denizcilik Müsteşarlığında olduğu... Basel Sekretaryası önderliğinde yapılacak olan Cenevre toplantısının arkasından bununla alakalı takvim çok süratli bir şekilde işleyecektir.

18 Ekimde yapılacak olan toplantının hemen arkasından, on gün içerisinde, eğer, İspanya bu atığı almayı kabul etmezse, biz, Türkiye olarak, atığı çıkaracağız; arkasından, gemiyi çıkaracağız. Bunun ne kadar zamanda çıkarılacağıyla alakalı yapılmış olan çalışmalar var. Geminin içerisindeki atık yaklaşık bir hafta, on gün içerisinde çıkarılabiliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakan, buyurun.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Devamla) - Ancak, yaklaşık 2 000 tonluk bu atığı çıkarırken, vakumlamak suretiyle çıkarılacağı için, 5 misli suyla karışıyor; dolayısıyla, 2 000 ton, 12 000 ton oluyor. Bunun, bu haliyle, İspanya tarafından kabul edilmesini isteyeceğiz. Yine, geminin çıkarılmasıyla alakalı olarak, burada bizim esas muhatabımız Lafarge firmasıdır. Yani, İspanya Hükümeti buradaki tehlikeli atığı alacak, götürecek; ama, bununla alakalı çıkarma masraflarının, geminin çıkarılması masraflarının tamamını üstlenecek olan, tazmin edecek olan Lafarge firmasıdır.

Bakın, burada bir şey daha söylemek istiyorum. Bakanlığımızın Türkiye Hariciyesine intikal etmiş olan bilgilerden öğrendiği kadarıyla,  Lafarge firması, bu ve benzer olayları bugüne kadar dünyanın 18 ülkesinde yapmıştır. Yani, elimizde, Lafarge firmasının, tehlikeli atıkları 18 ülkeye götürdüğüne, taşıdığına ve bu şekilde denizlerde başıboş bıraktığına dair belgeler var, bilgiler var. Bana verilen bilgiler doğrultusunda şunu söylüyorum: Öyle zannediyorum ki, ayın 18'inde, birkaç gün sonra, Cenevre'deki toplantıdan sonra, inşallah, İskenderun'da batmış olan geminin ve yükünün bir aya varmayacak bir süre içerisinde çıkarılması söz konusu olacaktır.

Dünya Sağlık Örgütünün içilebilir suda kabul ettiği krom miktarı 0.05 miligram/litredir; ancak, burada, geminin battığı günden bugüne kadar geçen sürede, birbirini kontrol eden 3 laboratuvarın yapmış olduğu analizlerin, ölçümlerin hiçbirinde bu rakama erişilmemiştir. Buradan alınan numunelerin hiçbirinde bu oranda bir kirliliğe rastlanılmamıştır. Elimizde, muhtelif zamanlarda, balıklar üzerinde, karidesler üzerinde yapılmış olan analizler vardır; bu analizlerde, kesinlikle, insan sağlığını tehdit edecek herhangi bir bulguya rastlanılmamıştır. Ancak, şunu söyleyeyim: Geminin battığı yer, zaten limanın içi idi. Limanın içerisinde zaten avlanma söz konusu değildir. Bunları da görmek lazım. Geminin içerisindeki 3 kilogram Cr+6'nın 380 000 ton suyu kirleteceğini, 40 metre derinliğindeki geminin 65 metre yarıçapındaki bir alanda kirlilik meydana getireceğini ifade ettikten sonra; vatandaşlarımızı fevkalade tedirgin edecek bir durumun söz konusu olmadığını, elimizdeki belgelerin ve bilgilerin bunu teyit ettiğini ifade  ediyorum; ancak, elbette ki, olayı görmezlikten gelmek mümkün değildir. Bununla alakalı, bölgedeki balıkçıların, turizmcilerin, esnafın eğer zararları varsa, ellerindeki belgeleriyle bunu tespit etmeleri halinde, yasal olarak tazminat yollarına başvurabileceklerini de burada ifade ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN- Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

FUAT ÇAY (Hatay)- Sayın Başkan, bir iki konuya açıklık getireceğim.

BAŞKAN- Efendim konu gereği kadar açıklanmıştır, teşekkür ederim.

Gündemdışı üçüncü söz isteğine geçiyorum... (CHP sıralarından "Sayın Başkan, olmaz" sesleri; gürültüler)

MEHMET SEMERCİ (Aydın) - Sayın Başkan, hani söz verecektiniz!

BAŞKAN - Altın madeninin ekonomiye kazandırılmasıyla ilgili söz isteyen, Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu'na söz vereceğim...

MEHMET SEMERCİ (Aydın)- Hem söz veriyorsunuz hem dönüyorsunuz!

BAŞKAN -Buyurun Sayın Aslanoğlu.

3. - Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, altın madeninin ekonomiye kazandırılması için yapılması gereken çalışmalara ilişkin gündemdışı konuşması

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Size vereceğim rakamlar ağustos sonu rakamlarıdır. İçborcumuz 214 katrilyon; yani, dolar olarak baktığımızda, içborcumuz 143 milyar dolar; dışborcumuz ise 148 milyar dolar; yani, 300 milyar dolara, çok az kaldı, 9 milyar dolar...

Ülkenin gayri safî millî hâsılası ise, 2003 sonu itibariyle, 250 milyar dolar. Tek bir enstrüman var; bas hazine bonosunu, sat; ama, ülkenin kendi kaynakları kullanılmıyor. Bu borcun ayırımını yaparsak, 214 katrilyonu ayırırsak, bunun yaklaşık 83 katrilyonu kamunun kamuya borcu, 130 katrilyonu ise kamunun piyasaya borcu. Tek bir enstrüman kullanıyoruz; hazine bonosunu sat, borçlan, faize faiz ver, nereye gidersen git... Tahmin ediyorum ki, bu yıl sonunda 235 katrilyona ulaşacak.

Eğer, bir ülkede vergi gelirinizin yüzde 65'i faize gidiyorsa, 65 katrilyonluk bir faiz bütçeniz ve 7 katrilyonluk bir yatırım bütçeniz varsa, bu ülkede, hep, ilelebet hazine bonosu basarsınız; ama, bir gün, artık, pes edersiniz; hepinizi uyarıyorum.

Sayın milletvekilleri, neyle ödeyeceğiz; bu ülkede üretim, bu ülkede istihdam hep borçlanarak yapılmaz; ülkenin kendi kaynaklarını değerlendirmeliyiz, bu gemi hep borçla yürümez.

HALİL TİRYAKİ (Kırıkkale) - Zam geliyor!

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Özelleştirme diyorsunuz... Sattık, hepsini sattık, Tekeli sattık, Türk Hava Yollarını sattık, PETKİM'i sattık, TÜPRAŞ'ı sattık, ne gelir getirir biliyor musunuz; en fazla 10 milyar dolar getirir; bu da, yapar yapar 15 katrilyon yapar. Sadece yıl sonuna kadar gelecek ilave borçlanma en az 15 katrilyon. Bununla bu borç çözülmez.

Size birkaç rakam -dikkatinizi çekiyorum- vereceğim: Elimde yirmi yıllık bir istatistik var. 1994 krizi öncesi, 1993 yılında cari açık 6 milyar dolar. 1994'te büyüme hızı yüzde -6’dır. 2000 yılında cari açık 9 milyar dolar. Cari açıkların yüksek olduğu dönemlerin ertesinde hep kriz gelmiştir; çünkü, o gün rezervimiz yoktu. Bugün rezervimiz var; ama, burada hepinizin dikkatini çekiyorum.

Sayın milletvekilleri, bir tek enstrüman, faiz, yani canavar... Bu canavar yenilmediği sürece, bu ülke, kendi kaynağını kendisi ortaya çıkarıp kendisi değerlendirmediği sürece, hep kendimizi aldatırız.

HAMZA ALBAYRAK (Amasya) - Faizler yüzde 65'lerden yüzde 24'lere indi. Faiz oranlarına bakın.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Hiç önemli değil; cebimden çıkan faize bakın, hiç önemli değil. İlave hep borçlanıyorsunuz, hep borçlanıyorsunuz, hiç önemli değil. Vergi gelirinin ne kadarını faiz olarak ödüyorsunuz, buna bakın. Faiz oranı inmiş; hiçbir şey değişmez.

Değerli milletvekilleri, bu ülkede, 60 milyar dolarlık altın var; yıllardır, vatandaşın tasarruf saikiyle, hep yastık altında, 60 milyar dolarlık altın var. Ülkenin altın ihracatı, yıllık 70 tona ulaştı. Bu da, parasal olarak 2 milyar dolar demektir. Bunun yaklaşık 1 500 000 000'luk kısmı ithalatla oluyor, 500 000 000 dolarlık kısmı ise içeriden toplanan altınla karşılanıyor. Ben, burada, altın ihracatçılarına teşekkür ediyorum; yarattıkları katmadeğer, bu yıl için söylüyorum, yaklaşık 650 000 000 dolar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, konu önemli; biraz müsamaha ederseniz...

BAŞKAN - Buyurun efendim.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - İstanbul Altın Borsasını kurduk; vadeli işlemler piyasasını açmazsanız, sadece trafik memurluğu yapar. Gel, ithal ettim, tescil ettim, verdim... İstanbul Altın Borsasının görevi bu değil. Vadeli işlemler piyasasını açmak zorundayız. Eğer, İstanbul Altın Borsası sadece trafik memurluğu yapacaksa, bu ülkenin kendi kaynağına hiçbir şey katmaz.

Değerli milletvekilleri, halkın elinde, biz, her yıl... Bu bir devlet politikası olmalı; buna, tüm bankacılık kesimi, Hazine katılmalı ve yastık altındaki altını yastık üzerine çıkaracak, döviz gibi, kaydî para haline dönüştürecek tedbirler alınmalı.

Sayın milletvekilleri, döviz, nasıl, 1980 öncesi yastık altındaydı; kaydî para haline geldi. Yani, bende 100 gram altının var, bende 500 gram altının var... Eğer, biz, bu altını çıkarıp ekonomiye katmazsak -bu borç, sadece bir tanesi- bunlar da ödenmez. Eğer, yabancıya el açmadan, birilerine el açmadan, ülkenin kendi imkânını ülkenin kendi değerine katmazsak, hiçbir şey olamayız. Bu ülkeyi ancak ihracat kurtarır, bu ülkeyi ancak üretim kurtarır. İstihdam diyoruz, gençler diyoruz... Bu faiz canavarını yenemediğimiz sürece...

Okuyorum: "2005 yılında Yüksek Planlama Kurulundan yatırımlara verilecek para 10 katrilyon." Ne olacak; hiçbir şey olmaz. Biz, bu ülkede, bir şekilde, bir finansman politikası izlemezsek, 10 katrilyonluk yatırım bütçesiyle, bu ülkenin gençlerine istihdam sağlayamayız.

Tarım kesimi... Demin, Aydın Milletvekili arkadaşım konuştu. Hayır arkadaşım, tüm mesele, bu ülkede, tarım kesimine yönelik bir finansman politikasının olmamasıdır. Bu ülkede, herkes, vur abalıya gidiyor. Üreticiler malını satmak zorunda, çocuklarını okula göndermek zorunda, düğün yapmak zorunda; ama, para olmayınca, bu ürünler, yok fiyatına satılıyor. Onun için, sorun, finansman politikasında.

BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu, lütfen tamamlar mısınız.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Bitiriyorum efendim.

Üretim olmazsa, bu ülkenin kaynakları değerlendirilmezse, sadece, bir tek "bas hazine bonosunu, al parayı, ver" bu ülke düzelmez. Üretim, istihdam ve ülkenin kendi kaynağı...

Bir de şunu yapıyoruz artık; tarım kesimini iyice unuttuk, elimizdeki şeker fabrikaları için de "kapat" diyoruz. Malatya Şeker Fabrikası takır takır üretim yapıyor, kârlı bir fabrika; bir talimat: "Kapatın bu fabrikayı..." Neyi kapatıyorsunuz ya?! Üretim yapan bir fabrika nasıl kapatılır ya?!

Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; onun için, bu ülkede, ilave kaynak üretilmediği takdirde, ülkenin kendi ilave kaynakları, özellikle altın gibi kaynakları ekonomiye yönlendirilmediği takdirde, bu faiz canavarının altında hepimiz eziliriz.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Aslanoğlu.

Sayın milletvekilleri, gündemdışı konuşmalar tamamlanmıştır.

Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır; ancak, Kâtip Üyenin sunuşları oturduğu yerden okuması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

3 adet Meclis araştırması önergesi vardır; bunları ayrı ayrı okutup, bilgilerinize sunacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

B) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. - Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç ve 21 milletvekilinin, 4916 sayılı Kanunla yabancılara taşınmaz mal ve aynî hak edinme hakkının tanınmasının ekonomik, sosyal ve siyasal boyutlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/215)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

3.7.2003 tarih ve 4916 sayılı Yasayla, yabancıların ülkemizde taşınmaz mal edinmeleri yeniden düzenlenmiştir. Bu yasayla, 442 sayılı Köy Kanununun 87 nci maddesi ile 2644 sayılı Tapu Kanununun 36 ncı maddesi yürürlükten kaldırılmış, Tapu Kanununun 35 inci maddesi ise değiştirilmiştir.

Tapu Kanununun 35 inci maddesinde yapılan değişiklikle, karşılıklı olmak ve kanunî düzenlemelere uymak kaydıyla, yabancılara ve yabancıların kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulmuş şirketlerine 30 hektara kadar taşınmaz edinme hakkı tanınmıştır. 30 hektarın üzerindeki taşınmaz alımları ise Bakanlar Kurulunun iznine tabi kılınmıştır. Yabancıların aynî hak edinimlerinde ise, 30 hektar sınırı ve karşılıklılık esası aranmamaktadır.

Tapu Kanununun değiştirilen 35 inci maddesinin beşinci fıkrasında "kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından, bu maddenin uygulanmayacağı yerleri belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir" hükmü yer almasına rağmen, şimdiye kadar, bir kısıtlama getirilmeden, yurdumuzun her köşesi satışa arz edilmiştir.

Bir yıllık uygulamada, kıyı kentleri, turistik, tarihî yöreler başta olmak üzere, GAP bölgesinde ve verimli tarım arazilerine sahip köylerde, araziler, âdeta yağmalanmaktadır. Şimdiden, Yunanlar, Almanlar, İngilizler, Suriyeliler ve İsrailliler olmak üzere binlerce kişi, yaklaşık 277 000 dekar taşınmaz satın almıştır. Şirketler aracılığıyla taşınmaz alanların kimlikleri ve miktarı ise bilinmemektedir. Bu toplu alımlar hızla devam etmekte ve planlı şekilde sürmektedir.

Yasadaki karşılıklılığın fiilen uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Türkiye Avrupa Birliğine tam üye olmadığı için, Türk vatandaşları vizesiz bu ülkelere girememekte, üye olmayan ülke vatandaşlarına tarımsal arazi satışı yapılmamaktadır. Ekonomik olarak, vatandaşlarımızın satılan taşınmazlara karşılık olacak kadar taşınmaz alma olanağı da bulunmamaktadır.

Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinde bir zorunluluk olmadığı ve üyeliğinin ne zaman gerçekleşeceği belli olmadığı halde, AB'ye şirin görünmek uğruna ülke topraklarının her karışının satışa arz edilmiş olmasını anlamak mümkün değildir.

Yüzbinlerce dekar taşınmazın alımının sadece ekonomik gerekçelerle izahı da mümkün değildir. Bu taşınmazların yabancılara satışı ülkemiz için yeni sorunlar yaratacaktır. Satılan taşınmazlara yeniden el konulması durumunda, yabancıların mensubu olduğu ülkelerle sorunlar yaşanabilecektir.

Durumu sadece mülkiyetle ilgili bir sorun olarak da değerlendiremeyiz. Toprak, devletin vazgeçilmesi olanaksız maddî unsuru ve egemenliğin simgesidir. Ülke olmadan, toprak olmadan devlet olmaz. Nitekim, yabancılara taşınmaz satışıyla ilgili 1985 ve 1986 yıllarında çıkarılan yasalarla ilgili olarak Anayasa Mahkemesince verilen E:1984/14, K:1985/7; E:1986/18, K:1986/24 sayılı kararlarda bu husus vurgulanmıştır.

Hükümet tarafından ülkemizin toprakları satışa sunularak borç batağından kurtulmak isteniliyorsa, bu yanlış bir tutumdur. Vatan toprakları bu kadar mirasyedi bir zihniyetle gözden çıkarılamaz. Bu topraklar parayla değil, Ulusal Kurtuluş Savaşında kan ve gözyaşıyla kazanılmıştır.

Milletvekili olarak, devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü koruyacağımıza andiçmiş bulunmaktayız. Bu yasanın uygulanmasının, vatanın bütünlüğünü ve ülke topraklarını tehlikeye atmakta olduğunu düşünmekteyiz. Bu durumlar karşısında:

1- 4916 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten bu yana ülkemizde taşınmaz mal edinen yabancı gerçek ve tüzelkişilerin ülkemizin hangi alanlarında ne kadar mülk ve aynî hak edindiğinin,

2- Ülkemizde taşınmaz mal ve aynî hak edinen tüzelkişilerin ortakları arasında ülkemizle karşılıklılık ilişkisi bulunmayan ülke vatandaşlarının olup olmadığının,

3- Kamu yararı, ülke güvenliği bakımından yasanın uygulanmayacağı yerlerle ilgili olarak Bakanlar Kurulunca değerlendirme ve sınırlamanın yapılıp yapılmadığının,

4- Yabancı gerçek ve tüzelkişilere taşınmaz satışının siyasal, ekonomik ve sosyal boyutlarının neler olabileceğinin,

Anayasamızın 98 inci ve İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.

1. Muharrem Kılıç

(Malatya)

2. Selami Yiğit

(Kars)

3. Yücel Artantaş

(Iğdır)

4. Halil Tiryaki

(Kırıkkale)

5. İzzet Çetin

(Kocaeli)

6. Atila Emek

(Antalya)

7. Hüseyin Ekmekcioğlu

(Antalya)

8. İsmail Değerli

(Ankara)

9. Şevket Gürsoy

(Adıyaman)

10. İsmet Atalay

(İstanbul)

11. Mehmet S. Kesimoğlu

(Kırklareli)

12. Yılmaz Kaya

(İzmir)

13. Muzaffer R. Kurtulmuşoğlu

(Ankara)

14. İ. Sami Tandoğdu

(Ordu)

15. Mehmet Boztaş

(Aydın)

16. Zekeriya Akıncı

(Ankara)

17. Yakup Kepenek

(Ankara)

18. Mehmet Vedat Melik

(Şanlıurfa)

19. Ayşe Gülsün Bilgehan

(Ankara)

20. Haluk Koç

(Samsun)

22. Feramus Şahin

(Tokat)

23. Engin Altay

(Sinop)

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

İkinci önergeyi okutuyorum:

2. - Niğde Milletvekili Erdoğan Özegen ve 25 milletvekilinin, patates üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/216)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İnsan beslenmesinde önemli bir yeri olan patates bitkisi, çeşitli avantajları sebebiyle ülkemizin hemen her bölgesinde üretilmektedir. Ancak, milyonlarca patates üreticimiz; üretim maliyeti, tohumluk temini, depolama, pazarlama vb. konularda yıllardır ciddî sorunlarla mücadele etmektedir. Patates üreticilerimizin kronikleşen sorunlarının detaylıca incelenerek çözüm yollarının ortaya konulması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

1. Erdoğan Özegen

(Niğde)

2. Rıtvan Köybaşı

(Nevşehir)

3. İbrahim Hakkı Aşkar

(Afyon)

4. Mehmet Ali Bulut

(Kahramanmaraş)

5. Fuat Geçen

(Hatay)

6. Vahit Kirişci

(Adana)

7. Mehmet Eraslan

(Hatay)

8. Mahmut Uğur Çetin

(Niğde)

9. Ömer İnan

(Mersin)

10. Recep Garip

(Adana)

11. Ruhi Açıkgöz

(Aksaray)

12. Muharrem Candan

(Konya)

13. Abdullah Çalışkan

(Adana)

14. Sedat Kızılcıklı

(Bursa)

15. Fetani Battal

(Bayburt)

16. Halil Aydoğan

(Afyon)

17. Mehmet Emin Tutan

(Bursa)

18. Mehmet Güner

(Bolu)

19. Yüksel Coşkunyürek

(Bolu)

20. Mehmet Asım Kulak

(Bartın)

21. Hasan Ali Çelik

(Sakarya)

22. İsmail Soylu

(Hatay)

23. Ali Rıza Alaboyun

(Aksaray)

24. Mehmet Faruk Bayrak

(Şanlıurfa)

25. Ahmet Yaşar

(Aksaray)

26. Hanefi Mahçiçek

(Kahramanmaraş)

Gerekçe:

Tahıllardan sonra insan beslenmesinde önemli bir paya sahip olan patates bitkisi, ucuzluğu, birim alandan fazla verim sağlanması, besin değerinin yüksek oluşu, sindirim kolaylığı, çeşitli şekillerde kullanılması ve her çeşit iklimde yetiştiği için, bugün ülkemizin hemen her bölgesinde üretilmektedir. Doğu Anadolu ve özellikle İç Anadolu'da önemli bir geçim kaynağıdır.

FAO'nun verilerine göre, 2003 yılı dünya patates üretimi, 310 000 000 ton, dekara verim 1 645 kilogramdır. En büyük patates üreticisi ülkeler ise Çin, Rusya, Hindistan, Polonya ve ABD'dir. Ülkemizde 2003 yılı patates ekim alanı 200 000 hektar olup, toplam üretim ise 5 300 000 ton, dekara verimlilik 2 650 kilogramdır. Ülkemiz, dünya ölçeğinde, üretim alanında 8 inci, üretimde 11 inci, dekara verimlilikte 7 nci sıradadır.

Ülkemiz patates üretiminin yaklaşık yüzde 60'ı, sırasıyla, Niğde, Nevşehir, İzmir, Bolu, Afyon'da yapılmaktadır. Patates üreten işletmeler çoğunlukla "küçük işletmeler" şeklindedir.

Ülkemizde patates üretiminde verimi etkileyen en önemli faktör tohumluktur. Genel olarak tohumluğun verime etkisi yüzde 15-20 civarında kabul edilmektedir. Tohumluğun kaliteli ve sağlıklı olması esastır. Tohumluk vasfı taşımayan patateslerin tohumluk olarak satışa sunulması, bu alanda önemli bir sorun olarak görünmektedir. Yine, ihtiyaç duyulan anaç kademedeki tohumluğun yurtdışındaki ithali, patatesin üretim maliyeti üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. Sertifikalı patates tohumluklarının yemeklik olarak tüketilmesi de başlı başına bir sorundur.

Ayrıca, patateste üretimi ve verimi artırabilmek için her üç yılda bir tohumluğun değiştirilmesi ve virüsten arındırılmış tohumluk kullanılması gereklidir. Yine, topraktaki besin maddelerinin tek yönlü tüketiminin önlenmesi, hastalık ve zararlı popülasyonlarının artışının engellenmesi, verimde düşüşlerin yaşanmaması ve üretimde dengenin sağlanması bakımından patates tarımının yoğun olarak yapıldığı alanlarda münavebeye gereken önemin verilmesi gerektiği, uzmanlarca ortaya konmaktadır. Ancak, bu konularda patates üreticilerimizin, ilgili kurum ve kuruluşlardan yeterli desteği gördüğünü söylemek mümkün değildir.

Üretim yapılan bölgelerde, yöreye uygun çeşitlerin tespiti ve bu çeşitlerin çiftçimize ulaştırılması konusunda önemli sorunlar vardır. Diğer yandan, ülkemizde tohumluk üretimi ve çeşit geliştirme konusundaki çalışmaların yeterli düzeyde olmaması, üreticilerimizin kaliteli ve yüksek verimli ürün yetiştirmesini engellemektedir. Bunlara ilave olarak; pazarlama, ambalaj ve nakliyeye ilişkin bazı sorunlar, dışpazarlara ürün satma ve rekabet gücümüzü önemli ölçüde zayıflatmaktadır.

Yine üreticilerimiz açısından önemli bir sorun, üretim maliyetlerinin yüksekliğidir. Patates üretim maliyetini artıran önemli unsurlardan biri, sulamada kullanılan elektrik fiyatının yüksek olmasıdır. Bu konuya kalıcı çözüm henüz getirilememiştir.

Depolama konusu da, üreticimiz açısından önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Ülkemizde eylül-ekim aylarında ürün miktarı en üst seviyeye ulaşmaktadır. Bünyesinde yüzde 70-80 oranında su ihtiva eden patatesin özel koşullarda depolanması gerekmektedir. Yetersiz ve ilkel şartlarda patatesini depolamak isteyen üretici ise, ürününü düşük fiyatla elden çıkarmak zorunda kalmaktadır. Üreticinin bu konudaki mağduriyeti artarak devam etmektedir.

Günümüzde işlenerek ihraç edilen patatese teşvik verilmektedir. Taze patates ihracının teşvik alamaması, artan patates üretiminin ihracata yönelmesinin önünde önemli bir engel olmaya devam etmektedir.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Şimdi üçüncü önergeyi okutuyorum:

3. - Hatay Milletvekili Abdulaziz Yazar ve 21 milletvekilinin, İskenderun Limanında batan M/V Ulla gemisinin batma nedenlerinin ve sorumlularının tespiti ile çevreye ve yöre halkına verebileceği zararların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/217)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Tehlikeli atık taşıyan ve dörtbuçuk yıldır İskenderun Limanından 1,3 mil açıkta demirli iken, 6.9.2004 tarihinde taşıdığı tehlikeli atıkla birlikte batan M/V Ulla Gemisi olayının incelenip araştırılarak iddiaların doğru olup olmadığının ortaya çıkarılması, korku, telaş ve merakla açıklama bekleyen yöre halkı ile bu olaydan doğrudan doğruya etkilenen turizmci, balıkçı ve yöre esnafının mağduriyetinin giderilmesi, sorumluların belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz. 20.9.2004

1- Abdulaziz Yazar

(Hatay)

2- Fuat Çay

(Hatay)

3- Gökhan Durgun

(Hatay)

4- A. İsmet Çanakcı

(Ankara)

5- Hasan Ören

(Manisa)

6- Mehmet Yıldırım

(Kastamonu)

7- Harun Akın

(Zonguldak)

8- Şevket Arz

(Trabzon)

9- Kemal Kılıçdaroğlu

(İstanbul)

10- Atila Emek

(Antalya)

11- Ali Rıza Gülçiçek

(İstanbul)

12- İsmail Değerli

(Ankara)

13- Hüseyin Özcan

(Mersin)

14- Orhan Eraslan

(Niğde)

15- Mehmet Mesut Özakcan

(Aydın)

16- Muhsin Koçyiğit

(Diyarbakır)

17- Mehmet S. Kesimoğlu

(Kırklareli)

18- Ali Kemal Deveciler

(Balıkesir)

19- Ali Cumhur Yaka

(Muğla)

20- Abdulkadir Ateş

(Gaziantep)

21- Esat Canan

(Hakkari)

22- Mehmet Kartal

(Van)

Gerekçe: M/V Ulla Gemisi, dörtbuçuk yıldır İskenderun Limanından 1,3 mil açıkta demirliyken, 6. 9.2004 tarihinde, taşıdığı tehlikeli ve krom+6 içeren toksit atıkla birlikte batmıştır.

Bu vahim olay karşısında hükümet duyarsız davranmış ve sessiz kalmıştır. Olayı, ilgili bakan "Akdeniz'de akıntı vardır, 15-20 gün içinde akıntı bu tehlikeli atık maddeyi geminin battığı yerden alır götürür, böylece İskenderun Körfezi de bu tehlikeli atıktan kurtulur" açıklamalarıyla geçiştirmeye çalışmıştır.

Bakanın bu tutumu, İskenderun Körfezinde ortaya çıkmış olan ve belki de etkisi uzun yıllar sürecek olan bu çevre katliamının sorumlularını cesaretlendirmiştir.

Gemi batmadan önce tehlikeli atıkları almak üzere İspanya'dan Lafarge-Asland firması tarafından gemi gönderildiği; ancak, gemi gelmeden M/V Ulla Gemisinin battığı gerçeği karşısında, geminin batmaması için neden önlem alınmadığı, açıklanması gereken önemli bir sorudur.

Gemi battıktan sonra, 12.9.2004 tarihinde İspanya'dan Çevre ve Orman Bakanlığıyla görüşmek ve inceleme yapmak üzere bir teknik heyet gelmesine rağmen, aynı sorumsuzluk ve duyarsızlık içinde teknik heyete yardımcı olunmamış ve bunun üzerine yapacağı bir şey kalmayan İspanya heyeti geri dönmüştür.

Hükümet ve idare, M/V Ulla Gemisinin, zehirli atığıyla birlikte 25.2.2000 tarihinden itibaren İskenderun Limanında demir atmasına, aradan geçen dört yılı aşkın süre içerisinde, geminin çıktığı ülke olan İspanya Hükümetiyle gerekli girişimleri zamanında yapmayarak, uluslararası Basel sözleşmeleri gereği haklarımızı yeteri kadar kullanmayarak, yazışmaları ve girişimleri dört yıl gibi bir süreye yayarak, geminin bu süre içerisinde bakımını yaptırmayarak, görev ve sorumluluğu gereği yapması gereken ve alması gereken önlemleri almayarak geminin çürüyerek batmasına göz yumulmuş, Hatay'da ve İskenderun Körfezinde yaşayan insanları, balıkçıları, turizmcileri, esnafı moral yıkıntısına uğratmıştır.

Gemi battıktan sonra, ortaya çıkabilecek çevre kirliliğinin araştırılması, zehirli atık maddenin ve geminin bulunduğu yerden çıkarılması, sualtı örneklerinin alınarak zehirli madde miktarının net olarak tespit edilmesi, geminin batış nedeninin sabotaj olup olmadığının araştırılması, ihmal edilemeyecek kadar hayatî sorunlardır.

Bu nedenlerle, tehlikeli atık taşıyan ve dörtbuçuk yıldır İskenderun Limanından 1,3 mil açıkta ve demirliyken 6.9.2004 tarihinde taşıdığı tehlikeli atıkla birlikte göz göre göre batan M/V Ulla Gemisi olayının incelenip araştırılarak, iddiaların doğru olup olmadığının ortaya çıkarılması, korku, telaş ve merakla açıklama bekleyen yöre halkı ile bu olaydan doğrudan doğruya etkilenen turizmci, balıkçı ve yöre esnafının mağduriyetinin giderilmesi, sorumluların belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılması gerekmektedir.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Sayın milletvekilleri, gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.

Bu kısımda komisyonlara üye seçimi yapılacaktır; ancak, siyasî parti gruplarınca komisyon üyelikleri için aday gösterme işlemi tamamlanamadığından, seçimleri erteliyoruz.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.

V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. - Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)

BAŞKAN - Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin geri alınan maddeleriyle ilgili komisyon raporu henüz gelmediğinden, teklifin görüşmelerini erteliyoruz.

Elektrik Piyasası Kanunu, Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve Petrol Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının müzakeresine başlayacağız.

2. - Elektrik Piyasası Kanunu, Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve Petrol Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/834) (S. Sayısı: 647)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Hükümet?..Yok.

Ertelenmiştir.

ALİ TOPUZ (İstanbul) - Sayın Başkan, komisyonlar zaten yok, grupların da mutabakatı var; burada keselim toplantıyı, salıya erteleyelim.

BAŞKAN - Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun Tasarının müzakeresine başlayacağız.

3. - Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun Tasarısı ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/846) (S. Sayısı: 646)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Hükümet?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının müzakeresine başlayacağız.

4. - Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/557) (S. Sayısı: 632)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Hükümet?.. Yok.

Ertelenmiştir.

ALİ TOPUZ (İstanbul) - Komisyonlar oluşmadığı için, zaten olmayacak komisyonlar...

BAŞKAN - Efendim, şu ana kadar, kanun tasarı ve teklifleriyle ilgili komisyon ve hükümet yetkilileri yerinde bulunmadığından, gündemin diğer maddelerine de geçsek çalışmalarımızın pek mümkün olmayacağı görüldüğünden, Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlarına üye seçimini yapmak ve sözlü soru önergeleri ile diğer denetim konularını sırasıyla görüşmek için, 19 Ekim 2004 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati : 16.17