DÖNEM : 22 CİLT : 51 YASAMA YILI : 2
T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ
97 nci Birleşim
3 Haziran 2004 Perşembe
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1.- Burdur Milletvekili Bayram Özçelik'in,
Burdur İlinin tarihî ve kültürel varlıkları ve doğal zenginlikleriyle turizm
sektörüne katkılarına ilişkin gündemdışı konuşması
2.- İstanbul Milletvekili Berhan
Şimşek'in, Şair Nazım Hikmet'in ölümünün 41 inci yıldönümüne ilişkin gündemdışı
konuşması
3.- Karabük Milletvekili Mehmet Ceylan'ın,
Tarihî Türk Evlerini Koruma Haftasına ilişkin gündemdışı konuşması
B)
TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.- Gümüşhane Milletvekili Sabri Varan'ın
(6/1042) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/188)
2.- Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in
(6/1087) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/189)
3.- Akdeniz Avrupa Enstitüsünün
Barselona'da yapılacak IV. Yıllık AB-Türkiye Konferansına ismen davet edilen
milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/580)
IV.-
ÖNERİLER
A) SİYASÎ
PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
1.- Gündemdeki sıralamanın yeniden
düzenlenmesine ilişkin AK Parti Grubu önerisi
V.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
1.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza
Gülçiçek ve 20 milletvekili ile Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa ve 26
milletvekilinin; yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergeleri ve Meclis Araştırması Komisyonu
Raporu (10/8, 48) (S. Sayısı: 335)
2.- Ankara Milletvekili Yakup Kepenek ve
44 milletvekilinin, yasama dokunulmazlığı konusunda Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi ve Meclis Araştırması Komisyonu Raporu (10/70) (S.
Sayısı: 332)
3.- Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile
Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı
ve Adalet Komisyonu Raporu (1/521) (S. Sayısı: 146)
4.- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu
(1/523) (S. Sayısı: 152)
5.- Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş
ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici
Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Madde
Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S.
Sayısı: 305)
6.- Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve
Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri, Plan ve Bütçe ve
Anayasa Komisyonları Raporları (1/731) (S. Sayısı: 349)
7.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Ali
Bulut ve 3 Milletvekilinin, 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin
Yargılanması Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bazı
Maddelerin İlavesi Hakkında Kanun Teklifi ile Bursa Milletvekili Ertuğrul
Yalçınbayır'ın, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında
Kanunun Kaldırılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu (2/292,
2/244) (S. Sayısı: 466)
8.- Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları
Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu Raporu (1/788) (S. Sayısı: 455)
9.- Yalova Kaplıcalarının İşletilmesi ve
Kaplıcaların İnkişafı İşlerinin Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekaletine Bağlı
Hükmî Şahsiyeti Haiz Bir Teşekküle Devri Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve
Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/783) (S. Sayısı: 448)
VI.-
SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İzmir Milletvekili Sedat UZUNBAY'ın,
Selçuk Kaymakamı hakkındaki bazı iddialara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı
Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/2061)
* Ek cevap
2.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in,
Selçuk Kaymakamı hakkındaki bazı iddialara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı
Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/2068)
* Ek cevap
3.- Muğla Milletvekili Ali ARSLAN'ın,
yolcu trenlerinde dağıtılan veya satılan ürünlere ilişkin Başbakandan sorusu ve
Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/2471)
4.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ'un,
Yozgat-Esenli Beldesinin ilçe yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan
sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/2472)
5.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in,
havalimanlarındaki yolcu terminallerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı
Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/2567)
6.- Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun,
Mersin-Adana-İskenderun arası banliyö tren ulaşımına ilişkin sorusu ve
Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın cevabı (7/2606)
7.- Aydın Milletvekili Özlem
ÇERÇİOĞLU'nun, olağanüstü hal bölgesi dışına gönderilen kamu görevlilerine
ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/2629)
8.- İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN'in,
Ege'de karasularının genişletileceği haberlerine ilişkin sorusu ve Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah GÜL'ün cevabı (7/2690)
VII.-
KOMİSYONLAR BÜLTENİ
1.- 14.11.2002 - 1.8.2003 tarihleri arasında komisyonlarda
kalan işlerle birlikte 30.4.2004 tarihine kadar komisyonlara gelen neticelenen ve
kalan işler
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak
üç oturum yaptı.
Sivas Milletvekili Orhan Taş, Sivas'ın
turizm potansiyelinin değerlendirilmesi için,
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu, kredi kartı faizi uygulamalarındaki sorunlara ve bu konuda,
Alınması gereken tedbirlere,
Isparta Milletvekili Recep Özel, gül ve
gülyağı üretiminin Isparta ve ülke ekonomisine katkılarına,
İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.
(9/8) esas numaralı Meclis Soruşturması
Komisyonu Başkanlığının süre uzatımına ilişkin tezkeresi okundu; daha önce
verilen 2 aylık çalışma süresini doldurması nedeniyle, İçtüzüğün 110 uncu
maddesine göre, Komisyona 2 aylık kesin süre verildiği açıklandı.
Gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak
İşler" kısmının:
1 inci sırasında bulunan, Samsun'da
kurulma aşamasındaki mobil santralların ihale ve yer seçimi süreçleri ile çevre
ve insan sağlığına muhtemel etkilerinin araştırılması amacıyla kurulmuş bulunan
(10/29 ve 31) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun 297 sıra sayılı
raporu üzerindeki genel görüşme tamamlandı.
2 nci sırasında bulunan, yurt dışında
yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarının araştırılması amacıyla,
3 üncü sırasında bulunan, yasama
dokunulmazlığı konusunda,
Kurulmuş bulunan (10/8 ve 48) ve (10/70)
esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonlarının 335 ve 332 sıra sayılı
raporları üzerindeki genel görüşmeler, komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır
bulunmadıklarından, ertelendi
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:
1 inci sırasında bulunan, Adlî Yargı İlk
Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri
Hakkında Kanun Tasarısının (1/521) (S. Sayısı: 146),
2 nci sırasında bulunan, Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının (1/523)
(S. Sayısı: 152),
3 üncü sırasında bulunan, Kamu İhale
Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/212) (S. Sayısı:
305),
Görüşmeleri, daha önce geri alınan
maddelere ilişkin komisyon raporları henüz gelmediğinden;
4 üncü sırasında bulunan, Kamu Yönetiminin
Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun Tasarısının (1/731)
(S. Sayısı: 349) görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır
bulunmadığından;
Ertelendi.
5 inci sırasında bulunan, Tababet ve
Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısının (1/655) (S. Sayısı: 447),
6 ncı sırasında bulunan, Tababet ve
Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifinin (2/280) (S. Sayısı: 449),
7 nci sırasında bulunan, Danıştay
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının (1/629) (S. Sayısı:
431),
Yapılan görüşmelerden sonra, kabul edilip
kanunlaştıkları açıklandı.
3 Haziran 2004 Perşembe günü saat 15.00'te
toplanmak üzere, birleşime 20.43'te son verildi.
|
|
Nevzat
Pakdil |
|
|
|
Başkanvekili |
|
|
Ahmet
Küçük |
|
Mevlüt
Akgün |
|
Çanakkale |
|
Karaman |
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
No. : 142
II.- GELEN
KÂĞITLAR
3 Haziran
2004 Perşembe
Tezkere
1.- Vakıflar Genel Müdürlüğünün
Sorumluluğundaki Tarihi Eserlerin Korunması Hakkında Sayıştay Raporunun
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi (3/578) (Plan ve Bütçe
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.5.2004)
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.00
3 Haziran
2004 Perşembe
BAŞKAN:
Başkanvekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP
ÜYELER: Mevlüt AKGÜN (Karaman), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin
97 nci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere
başlıyoruz.
A. İSMET ÇANAKCI (Ankara) - Nerede var
Sayın Başkan?! Oradan öyle mi gözüküyor!
BAŞKAN - Gündeme geçmeden önce, üç sayın
milletvekiline gündemdışı söz vereceğim.
Gündemdışı konuşma süreleri 5'er dakikadır.
Hükümet, bu konuşmalara cevap verebilir; hükümetin cevap süresi 20 dakikadır.
Gündemdışı ilk söz, Burdur İlinin kültür
ve turizm potansiyelinin değerlendirilmesi hakkında söz isteyen, Burdur
Milletvekili Bayram Özçelik'e aittir.
Sayın Özçelik, buyurun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
III. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1.- Burdur
Milletvekili Bayram Özçelik'in, Burdur İlinin tarihî ve kültürel varlıkları ve
doğal zenginlikleriyle turizm sektörüne katkılarına ilişkin gündemdışı
konuşması
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) - Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; tarihî ve kültürel varlıkları ve doğal
zenginlikleriyle turizm sektörüne alternatif imkânlar sunan Burdur İlimizin, bu
alandaki potansiyelinin değerlendirilmesine ilişkin olarak gündemdışı söz almış
bulunmaktayım; bu vesileyle, hepinizi en içten sevgi ve saygılarımla
selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri,
inşa etmek ve düşünmek, ikisi de insanın durduğu yer ve seçtiği duruş pozisyonu
için kaçınılmaz eylemlerdir. Bu bakımdan, inşa faaliyeti ve dolayısıyla şehir
kurma işi, dünyadaki bütün insan toplulukları için kültürel bir seçimdir. Diğer
bir ifadeyle, şehirler, tarih içinde insanî ritmin hâkim olduğu mekânlar olarak
ortaya çıkmıştır. Bu çerçeveden bakıldığında, Burdur, içinde barındırdığı
tarihî ve kültürel varlıklarıyla, bütün insanlığın medeniyet tecrübelerinden
eserler taşımaktadır. Uygarlaşmaya dönük çağların kesişim noktasında bulunan
Akdeniz Havzası, coğrafyasına, gölleri, höyükleri, tümülüsleri, antik kentleri,
anıt eserleriyle yaklaşık 9 000 yıllık bir kültür kenti olan Burdur ve
havalisini kondurmakla bahtiyardır.
"Burada dur" kelamıyla anlamını
bulan Burdur, büyük bir potansiyelin duruş yeridir. Bütün mesele, bu
potansiyeli kinetiğe dönüştürmedeki mesai, kabiliyet ve enerjide yatmaktadır.
Ülkemizde turizm potansiyelinin temel kaynağı kültür ve doğa zenginliğidir. Bu
anlamda, ilimiz Burdur, ülkemizin doğal zenginliklerini, kültür ve tarih
birikimini en güzel şekilde gözler önüne seren bir ildir. Ancak, turizmin en
önemli cazibe merkezlerinden birisi olan Batı Akdeniz Bölgesindeki bu özellikli
vilayet, gelişen ülke turizminden gerektiği kadar payını alamamaktadır. Bu
alanda sahip olduğu zenginlik ve avantajlı konumu yeteri kadar değerlendirilememektedir.
Bu bakımdan, Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli veya turizme sunulacak kalitede
tesislerin yapılması, tanıtım ve enformasyon hizmetleri büyük önem
taşımaktadır.
Tınaztepe ile Burdur ve Salda Gölleri
turizm alanı ilan edilerek, kamu yatırımları ile özel sektör yatırımlarının
yöreye hızla ulaşması sağlanmalıdır.
Mağara turizmine, dağ turizmine ve su
sporlarına yönelik projeler desteklenmelidir.
Özellikle tanıtım konusunda, Burdur
Valiliği ve belediyelerimiz, Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından
desteklenmeli ve yine, Bakanlık tarafından, turizm seyahat şirketleri,
organizatörler ve rehberler, alternatif turizm imkânları sunan bu şirin ile
yönlendirilmelidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
turizme açılan ilk turistik mağara olan İnsuyu Mağarası, Türkiye'nin en derin
ve en temiz gölü olan Salda Gölü, özellikle kış aylarında kuş varlığı
bakımından Türkiye'nin en önemli göllerinden biri olan Burdur Gölü, yine,
Türkiye'nin en büyük yabancı arkeolojik kazısının yapıldığı Sagalassos ve Kibyra,
Kremna gibi antik kentleri, her biri mimarî şaheser olan ve Osmanlı döneminin
özelliklerini sergileyen Taşoda, Mısırlılar Evi ve Bakibey Konağı gibi tarihî
Türk evleri, Susuz Han ve İncir Kervansarayı gibi hanları ve kervansarayları,
Hacılar ve Kuruçay Höyüğü gibi höyükleri, yaylaları, 60 000'e yakın tarihî
eserin sergilendiği müzesi ve ören yerleri, Burdur'un sahip olduğu tarihî,
kültürel varlıklarının ve doğal güzelliklerinin sadece birkaçıdır.
Kültür ve Turizm Bakanlığımızın büyük
katkı ve destekleriyle, Burdur Müzesinin teşhir salonları ve idarî binası
yapılmıştır.
5 Mayıs 2004 tarihinde Burdur, önemli bir
konuğu, Belçika Prensi Sayın Philippe'yi ağırlamıştır. Sayın Prens ve
beraberindeki üst düzey heyet, yerli ve yabancı 70'e yakın basın mensubu,
Belçikalı Prof. Dr. Marc Woolkens tarafından kazısı yapılan Sagalassos Antik
Kentini ve kazılardan çıkan eserlerin sergilendiği Burdur Müzesini
gezmişlerdir.
Burdur'un ve ülkemizin tanıtımı için iyi
bir fırsat olarak gördüğümüz bu önemli günün en iyi şekilde değerlendirildiğine
inanıyoruz.
Burdur Ulu Camii ve çevresinin, önemine
uygun hale getirilmesi, Taşoda'nın Etnografya Müzesine dönüştürülmesi, halen
lojman olarak kullanılan Mısırlılar Evinin kültür ve turizm faaliyetlerine
tahsis edilmesi, tarihî çeşmelerinin, Susuz Hanın, İncir Kervansarayının
onarılması, Burdur İlinin turizme dönük diğer öncelikleridir.
Bu duygu ve düşüncelerle; ticarî ve
turistik potansiyelin yoğun olduğu bir kavşak noktasında bulunan, Orta Anadolu
ile Ege Bölgesini Batı Akdeniz Bölgesine bağlayan, bu üç bölge arasında
ekonomik, ticarî ve kültürel bir köprü oluşturan, her celp döneminde, dünyanın
en az 50 değişik ülkesinde yaşayan ve bedelli askerlik hizmetinden yararlanmak
isteyen yüzlerce gencimizin askerliğini yaptığı -ki, 1980 yılından itibaren
yaklaşık 240 000 kişi Burdurumuzda askerlik yapmıştır- Teke yöresi kültürünü,
asırlardır, karakter, tavır ve duygu birlikteliğiyle kaynaştıran,
gelenekselleştiren ve töreleştiren Burdur İlinin, ekonomisine, özellikle esnaf
ve sanatkârlarına son derece önemli katkılar sağlayacağına inandığımız
turizmden hak ettiği payı alması dileğiyle, siz değerli milletvekillerimize ve
televizyonları başında bizleri izleyen kıymetli vatandaşlarımıza sevgi ve
saygılarımı sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Özçelik.
Gündemdışı ikinci söz, Nazım Hikmet'in
ölümünün 41 inci yılı münasebetiyle söz isteyen, İstanbul Milletvekili Berhan
Şimşek'e aittir.
Buyurun Sayın Şimşek. (CHP sıralarından
alkışlar)
2.-
İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek'in, Şair Nazım Hikmet'in ölümünün 41 inci
yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması
BERHAN ŞİMŞEK (İstanbul) - Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; "şiirimin kökü yurdumun topraklarındadır"
diyen dünya şairi Nazım Hikmet'in ölümünün 41 inci yılı anısına gündemdışı söz
almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Büyük yazarlar ve şairler, edebiyat
tarihlerinde derin ve değişmez çizgiler çizerek tarihin yapıtaşlarını
oluştururlar. Onları ve yazdıklarını, yaşadıkları dönemin konjonktüründen ve
kendi siyasal duruşlarından ayrı değerlendiremeyiz; çünkü, insanlık tarihinin
değişimine neden olan düşüncelerini eyleme dönüştürürler. Nazım, yazdıklarıyla,
yazdıklarını ve inandıklarını uygulama hedefiyle hem büyük bir dünya şairi hem
de büyük bir vatanseverdir.
O, tüm dünyanın tanıdığı bir şair olarak,
kendi ülkesinde yazdıklarından dolayı hapse girmiş olmasına, işkencelere maruz
kalmasına, sürekli ve açıkça takip edilmesine rağmen, bir Türk şairi olduğunu
asla inkâr etmemiş ve yazdığı her dizede memleketine olan hasretini dile
getirmiştir.
Nazım, Türk dilini ustalıkla kullanarak,
güzel Türkçemizi tüm dünyaya tanıtmıştır. "Piraye'ye Mektuplar"da,
"Bu millet var oldukça, yeryüzünde Türkçem konuşuldukça, ben bu dilin ve
bu halkın en namuslu şiirlerini yazmış insan olarak yaşayacağım. Sen
üzelme." demektedir.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Nazım
Hikmet'in mesajları insancıl, ulusçu, bir o kadar da evrenseldir. Nazım, ulusal
kimliğini reddetmeden evrenselliği yakalamış ender sanatçılardan biridir.
Nazım Hikmet, umudun, aşkın ve kavganın,
gurbetin, Kuvayı Milliyenin, Anadolu topraklarının, Anadolu insanının şairidir.
"Sarışın, bir kurda benziyordu
Ve, mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü, uçurumun başına kadar,
Eğildi, durdu.
Bıraksalar,
İnce uzun bacakları üstünde yaylanarak
Ve, karanlıkta akan bir yıldız gibi
kayarak
Kocatepe'den, Afyon Ovası'na
atlayacaktı..."
Nazım, Kuvayı Milliye Destanıyla, Ulusal
Kurtuluş Savaşımızın hecelerle, kelimelerle, mısralarla resmini işte böyle
yapmıştır.
Bir mektubunda Kurtuluş Savaşımızın lideri
Mustafa Kemal Atatürk'e "...senin yaptığın her ileri devrim hamlesini
anlayabilen bir kafam, yurdumu seven bir yüreğim var. Türk devrimine ve senin
adına bağlıyım" diye seslenmektedir.
Yaşadığı dönemde ve ölümünden sonra uzun
yıllar Nazım Hikmet'i vatan hainliğiyle suçlayanlar, Nazım'ın eserlerini okuyan
insanlara şüpheyle bakmışlardır. Bugün, artık, onun şiirlerini kendi
partilerinin kongrelerinde, Meclis kürsülerinde okuyorlar. Çünkü, Nazım'ı
suçladıkları dönemde, ona önyargıyla yaklaştıkları için, onu tanımıyor,
eserlerini okumuyorlardı.
Yıllarca vatan haini olarak tanıtılmaya
çalışılan Şair, ölümünün 41 yıl sonrasında, ülkesinin ve ulusunun sahip
çıktığı, dünyanın her köşesinde bilinen bir şair olmuştur.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
Nazım, ayrılıkların ve özlemlerin her türlüsünü bilir. "Şu gurbetlik zor
zanaat zor" dizelerinde, gurbette yaşamanın zorluğunu anlatır.
"Sen" başlıklı şiirinde,
memleketine duyduğu özlemi şöyle dile getirir:
"Sen, esirliğim ve hürriyetimsin
Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan, etimsin
Sen, memleketimsin..."
Memleketi, Nazım Hikmet için ulaşıldıkça
ulaşılmaz olan hasretidir.
1950 yılında, şiirlerini yazma,
kitaplarını yayımlatma olanağı kalmayınca, ülkesinden zorunlu olarak ayrılır.
Nazım Hikmet, gurbetin kendisi için uzun
süreceğini bilir ve bunu yurt dışına çıkışının ikinci yılında
"Vasiyet" şiirinde şöyle ele alır: "Yoldaşlar, nasip olmazsa
görmek o günü" diye başlayan şiirinin son dizesinde yine memleketi Anadolu
vardır, Anadolu'da bir köy mezarlığına gömülmeyi ister.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Nazım
Hikmet gurbetteyken, memleketinde, dönemin iktidarı bütün gücüyle ülkemizi
kasıp kavurmaktadır. Tahkikat komisyonları, "siz, isterseniz, hilafeti
bile getirirsiniz" söylemleri ve muhalifler için işkenceler, hapisler
yaşanmaktadır. O, bütün bu olanlara tepkisini "bu vatana nasıl
kıydılar" dizeleriyle dile getirir.
Bugün, onun dünya görüşü, yok sayılarak ya
da içi boşaltılarak, magazinleştirilerek aktarılmaya çalışılsa da, onun
şiirlerindeki toplumculuk ve vatan sevgisi inkâr edilemez.
Nazım Hikmet, savaşsız ve sömürüsüz bir
dünya özlemini şiirlerine konu etmiştir. Şiirlerinde dünya barışını istemiştir.
"Bulutlar adam öldürmesin"
şiirinde;
"Analara kıymayın efendiler.
Koşuyor altı yaşında bir oğlan,
Uçurtması geçiyor ağaçlardan,
Siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.
Çocuklara kıymayın efendiler"
Diyerek, Hiroşima'ya atılan bombalar
sonrasında, çocukların, anaların çığlığını anlatır.
Bu dizeler, bugün, Irak'ta düğün evine
yapılan saldırılar neticesinde yaşamını yitiren çocuklar, anneler, masum
insanlar için de yazılmıştır. Görüldüğü gibi, dünya şairleri, sadece
yaşadıkları döneme değil, kendilerinden sonraki dönemlere de seslendikleri için
ölümsüzdür. Onların istedikleri, savaşın ölümlü olmasıdır.
Kore'de ölen yedek subayımızın acısı,
Nazım'ın şiirlerinde, mısralarında vücut bulur.
"Yok edin insanın insana
kulluğunu" haykırışı, bugün, Irak'ta, Filistin'de ve dünyanın başka
coğrafyalarında kendilerine kul yaratma, sömürgeleştirme hedefinde olan
ülkeleredir.
Dünyada terör ve şiddet olaylarının
yaşandığı, savaşlarda masum kadınların, çocukların, silahsız insanların üzerine
bomba yağdırıldığı bir dönemde, Nazım Hikmet'in tüm insanlık adına özlem
duyduğu barış ve insancıl düşüncelere her zamankinden daha fazla ihtiyaç
duymaktayız.
Irak'a demokrasi ve barışı götürecekleri
iddiasıyla müdahalede bulunan güçlerin, bu topraklara şiddet, işkence
götürdüklerini dehşetle izlediğimiz bugünlerde, Nazım Hikmet'in,
"Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür,
Ve bir orman gibi kardeşçesine..."
Dizelerini yüksek bir sesle dünyaya
duyurmak, haykırmak gerekir diye düşünüyorum.
Ölümünün 41 inci yılında Nazım Hikmet'in
anısı önünde eğiliyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Şimşek.
Gündemdışı üçüncü söz, Tarihî Türk
Evlerini Koruma Haftası münasebetiyle söz isteyen, Karabük Milletvekili Mehmet
Ceylan'a aittir.
Sayın Ceylan, buyurun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
3.- Karabük
Milletvekili Mehmet Ceylan'ın, Tarihî Türk Evlerini Koruma Haftasına ilişkin
gündemdışı konuşması
MEHMET CEYLAN (Karabük) - Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; geçtiğimiz hafta, ülkemizde, Türkiye Tarihî
Evleri Koruma Derneği öncülüğünde, ÇEKÜL Vakfı ve diğer kuruluşların da
işbirliği çerçevesinde "Tarihî Türk Evlerini Koruma Haftası" olarak
kutlanılmıştır. Aslında, bu hafta münasebetiyle geçen hafta söz almak istedim;
ancak, Meclisin yoğun gündemi nedeniyle bugün söz alabildim; bu vesileyle,
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; Türkiye Tarihî Evleri Koruma Derneği, bu haftayı, yirmiiki
yıldır, ilgili sivil toplum örgütleriyle birlikte kutlamaktadır. Tabiî, bu girişimlerinden
dolayı, kendilerini ve destek veren kuruluşları yürekten kutluyorum.
Bu haftanın esas amacı, ülkemizin sahip
olduğu ve giderek yok olmayla karşı karşıya kalan tarihî Türk evlerini koruma
konusunda kamuoyu nezdinde bilinç oluşturmak ve bu bilinci uygulama alanına
taşımaktır.
Bilindiği gibi, bir toplumu millet yapan
unsurların başında, o toplumun sahip olduğu tarihi ve kültürü gelmektedir.
Tarihî ve kültürel miras, bu anlamda, milletlerin gerçek anlamda millet olma
yolunda önemli ve vazgeçilmez değerleridir.
Üzerinde yaşadığımız kutsal vatan
toprağımız olan ve yüzyıllar boyu birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan
Anadolu toprakları ise, zengin tarihî ve kültürel eserlerle doludur. Bu
eserlerin başında da, her biri eşsiz sivil mimarî özelliği haiz tarihî Türk
evleri gelmektedir. Yöresine göre, taş ve ahşap ağırlıklı veya her ikisinin
müştereken kullanıldığı, her bir köşesi ince bir ustalıkla işlenmiş bu tarihî
evler, maalesef, giderek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır.
Anadolu insanının yaşam tarzını, medeniyet
anlayışını ve hoşgörüsünü kanıtlayan bu değerlerin korunarak gelecek nesillere
aktarılması ve dünya ortak mirasıyla bütünleştirilmesi ancak ve ancak toplumda
yüksek düzeyde koruma bilincinin yerleştirilmesiyle mümkün olabilecektir.
Ülkemizde, elbette, az sayıda da olsa, bu
eserlerin yıkımına seyirci kalmayan, onları koruma mücadelesi veren Safranbolu,
Beypazarı, Mudurnu, Göynük, Kastamonu, Amasya gibi kentlerimiz de
bulunmaktadır. Tarihî ve kültürel mirasın korunmasında öncülük eden, yıkıma
"dur" diyen şehirler ile onların yönetici ve halkını da buradan
kutluyorum.
Değerli milletvekili arkadaşlarım,
ülkemizde yaklaşık olarak 7 000 adet SİT alanı, 48 000 adet de tarihî ve mimarî
değeri haiz korunması gerekli tescilli yapı bulunmaktadır. Bunların
yaklaşık 10 000 adedini vakıf
eserleri oluşturmaktadır. Paha biçilmesi imkânsız bu eserleri tescil ederek,
koruma altına almışız. Peki, bu eserleri yeterince koruyabiliyor muyuz, korumak
için ne yapıyoruz, yeterli kaynak ayırabiliyor muyuz?.. İşte, bu hususlarda
"evet" demenin oldukça zor olduğu kanaatini taşımaktayım.
Bu eserlerin korunması, onarımı ve
restorasyonu, özel ihtimam, büyük malî olanaklar ve planlama isteyen, zor ve
zahmetli bir iştir. Bu zor ve zahmetli işin başarılması, sadece kamu kurum ve
kuruluşlarının gayretleri ve gücüyle değil, örgütlü ve gönüllü kuruluşların
katılımı ve katkısıyla mümkün olabilecektir.
2003 yılı içerisinde, hepinizin de
hatırladığı gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir kanun kabul ettik. Vakıf
eserleri ile diğer kamu kuruluşlarına ait olan eski tarihî eserlerin bakım ve
onarımındaki harcamaların tümünün masrafa yazılmasının, bu eserlerin korunması
konusunda önemli bir gelişme sağlayacağı inancındayız; ancak, bu tescil edilip
korunması gereken kültür varlıklarının birçoğu, bilindiği gibi, özel mülkiyete
tabi olan eserlerdir. İşte bu anlamda sıkıntı var değerli arkadaşlarım. Kamu
eserlerini Vakıflar Genel Müdürlüğü veya diğer kuruluşlar...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Ceylan.
MEHMET CEYLAN (Devamla) - Özel mülkiyete
tabi taşınmaz kültür varlıklarının korunmasında gerçekten sıkıntı var değerli
arkadaşlarım. Bu konuda, 1985 yılında kabul edilmiş ve Kültür Bakanlığı
bünyesinde oluşturulmuş bir fon bulunmaktaydı, Eski Eserleri Onarım Fonu.
Bilindiği gibi, bu fon, 2001 yılında bütçeleştirilerek, bütçe içerisine alınmış
durumdadır. Tabiî ki, belli bir miktar ödeneği var, 140 milyar lira gibi bir
ödeneği var; ancak, bu ödenek, takdir edersiniz ki, son derece yetersiz bir
ödenektir.
Tabiî, birçok gelişmiş ülke, eski tarihî
eserlerini korumak adına önemli kaynaklar, önemli fonlar aktarmaktadır, kaynak
ayırmaktadır. Elbette, ülkemizin yetersiz olan bu kaynaklarını daha da artırmak
durumundayız.
Diğer taraftan, bu eserlere sahip
insanların birçoğu, fakir insanlar, dargelirli vatandaşlarımız. Bunların
tamirini, onarımını yapmak, yaptırmak, onlar açısından da son derece güç bir
durum ortaya çıkarmaktadır. İşte, bu insanlara sahip olmanın, onlara hibe
yardımında, kredi yardımında bulunmanın, devletimizin en tabiî görevleri
arasında bulunduğu kanaatini taşımaktayım. Bu evlerin birçoğu ahşaptan,
keresteden oluşuyor. Bu evlerin korunmasında, tamirinde, ahşap, kereste
yardımının çok uygun şartlarda sübvanse edilerek yapılması yararlı olacaktır.
Bu anlamda diğer bir sıkıntı; onarım ve
restorasyon konusundaki proje giderleri oldukça büyük maliyetler
oluşturmaktadır. Devlet olarak da, bu insanlara proje katkısı yapmak, gerçekten
yararlı olacaktır.
Diğer taraftan -tabiî ki, sıkıntılar çok-
koruma kurullarına işlerlik kazandırılmalı, kurula gelen bir proje,
geciktirilmeden neticelendirilmelidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; sözlerimin sonunda şunu da belirtmek istiyorum: Ülkemizde, UNESCO
tarafından kabul edilmiş, Dünya Kültürel Miras Listesine girmiş sadece 9 tane
yerimiz bulunmaktadır. Bu ülke buna layık değil. Avrupa ülkeleri gibi,
UNESCO'nun Dünya Kültürel Miras Listesine girmesi gereken yüzlerce eserimiz
bulunmaktadır. Ancak, bu konuda yeterince kaynak ayıramadığımız için, şimdilik,
sadece 9'la yetinebilmiş durumdayız.
Bu konuşmayı, bu tarihî eserlere paha
biçilmesi, bu eserlerin korunması, kamuoyu oluşturulması konusunda desteğinizin
sağlanması için yapmış bulunmaktayım.
Önümüzdeki günler içerisinde, bu konunun
daha detaylı bir şekilde araştırılarak, ulusal bir politika izlenmesinin
yararlı olacağı kanaatindeyim.
Bu münasebetle, Tarihî Türk Evleri
Haftasını tekraren kutluyorum. Bu konuda destek veren bütün kişi ve kuruluşları
gönülden kutluyor, teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ceylan.
Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları
vardır.
Sözlü soru önergesinin geri alınmasına
dair 2 adet önerge vardır; birincisini okutuyorum:
B)
TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.-
Gümüşhane Milletvekili Sabri Varan'ın (6/1042) esas numaralı sözlü sorusunu
geri aldığına ilişkin önergesi (4/188)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Gündemin "Sözlü Sorular"
kısmının 404 üncü sırasında yer alan (6/1042) esas numaralı sözlü soru önergemi
geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Sabri
Varan
Gümüşhane
BAŞKAN - Sözlü soru önergesi geri
verilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
2.-
Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel'in (6/1087) esas numaralı sözlü sorusunu
geri aldığına ilişkin önergesi (4/189)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Gündemin "Sözlü Sorular"
kısmının 447 nci sırasında yer alan (6/1087) esas numaralı sözlü soru önergemi
geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Sedat
Pekel
Balıkesir
BAŞKAN - Sözlü soru önergesi geri
verilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının
bir tezkeresi vardır; okutup, oylarınıza sunacağım.
3.- Akdeniz
Avrupa Enstitüsünün Barselona'da yapılacak IV. Yıllık AB-Türkiye Konferansına
ismen davet edilen milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/580)
2.6.2004
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Dışişleri Bakanlığının 10 Mayıs 2004
tarihli ve 196237 sayılı yazısında, Akdeniz Avrupa Enstitüsünün 20-21 Haziran
2004 tarihleri arasında Barselona'da yapılacak olan IV. Yıllık AB-Türkiye
Konferansına Ankara Milletvekili Reha Denemeç'i, Antalya Milletvekili Mehmet
Dülger'i ve İstanbul Milletvekili Kemal Derviş'i ismen davet ettiği
bildirilmektedir.
TBMM Başkanlığının da olumlu görüşü
doğrultusunda söz konusu davete icabet edilmesi hususu, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanunun 9 uncu
maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Bülent
Arınç
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun,
İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup,
oylarınıza sunacağım.
IV.- ÖNERİLER
A) SİYASÎ
PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
1.-
Gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin AK Parti Grubu önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Danışma Kurulunun 3.6.2004 Perşembe günü
(bugün) yaptığı toplantıda siyasî parti grupları arasında oybirliği
sağlanamadığından, İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince, Grubumuzun aşağıdaki
önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Faruk
Çelik
Bursa
AK
Parti Grup Başkanvekili
Öneri:
Genel Kurulun 03.06.2004 Perşembe günkü
(bugün) birleşiminde; gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 36 ncı sırasında yer alan 466
sıra sayılı kanun teklifinin bu kısmın 5 inci sırasına alınması ve diğer
işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesi önerilmiştir.
BAŞKAN - Öneriyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca kurulmuş
bulunan (10/8, 48) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun 335 sıra
sayılı raporu üzerindeki genel görüşmeye başlayacağız.
V.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
1.- İstanbul
Milletvekili Ali Rıza Gülçiçek ve 20 milletvekili ile Ordu Milletvekili Eyüp
Fatsa ve 26 milletvekilinin; yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri ve Meclis Araştırması
Komisyonu Raporu (10/8, 48) (S. Sayısı: 335)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Raporun görüşmelerini erteliyoruz.
Yasama dokunulmazlığı konusunda kurulmuş
bulunan (10/70) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun 332 sıra sayılı
raporu üzerindeki genel görüşmelere başlayacağız.
2.- Ankara
Milletvekili Yakup Kepenek ve 44 milletvekilinin, yasama dokunulmazlığı
konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi ve Meclis Araştırması
Komisyonu Raporu (10/70) (S. Sayısı: 332)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Raporun görüşmelerini erteliyoruz.
Görüşmelere, gündemin "Kanun Tasarı
ve Teklifler ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan ve
öncelikle, yarım kalan işlerden başlayarak devam edeceğiz.
3.- Adli
Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve
Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/521) (S.
Sayısı: 146)
4.- Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/523) (S. Sayısı: 152)
5.-
Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu
Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun
Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
BAŞKAN - Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri
ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun
Tasarısının, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin
Kanun Tasarısının ve Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim
Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde
Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin geri alınan maddeleriyle ilgili komisyon raporları
henüz gelmediğinden, tasarıların ve teklifin görüşmelerini erteliyoruz.
Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
6.- Kamu
Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun Tasarısı
ile İçişleri, Plan ve Bütçe ve Anayasa Komisyonları Raporları (1/731) (S.
Sayısı: 349)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Tasarının görüşmeleri ertelenmiştir.
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Ali
Bulut ve 3 milletvekilinin, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin
Yargılanması Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bazı
Maddelerin İlavesi Hakkında Kanun Teklifi ile Bursa Milletvekili Ertuğrul
Yalçınbayır'ın, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında
Kanunun Kaldırılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu raporunun
müzakeresine başlayacağız.
7.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Ali Bulut ve 3 Milletvekilinin, 4483 Sayılı
Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bazı Maddelerin İlavesi Hakkında Kanun Teklifi
ile Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Memurlar ve Diğer Kamu
Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun Kaldırılmasına Dair Kanun Teklifi
ve Adalet Komisyonu Raporu (2/292, 2/244) (S. Sayısı: 466)
BAŞKAN- Komisyon?.. Yok.
Ertelenmiştir.
Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu raporunun müzakerelerine başlıyoruz.
8.- Ziraat
Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu (1/788) (S.
Sayısı: 455) (x)
BAŞKAN- Komisyon?.. Yerinde.
Hükümet?.. Yerinde.
Komisyon raporu 455 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz talebi?..
Yoktur.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza arz ediyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum:
ZİRAAT ODALARI VE ZİRAAT
ODALARI BİRLİĞİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1. - 15.5.1957 tarihli ve 6964
sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanununun l inci maddesi
başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Odaların kuruluş amacı ve kapsamı
Madde l. - Ziraat odaları, bu Kanunda
yazılı esaslar uyarınca meslek hizmetleri görmek, çiftçilerin müşterek
ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, çiftçilik
mesleğinin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek
mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni
hâkim kılmak, meslek disiplin ve ahlâkını kollayıp gözetmek, çiftçilikle
iştigal edenlerin meslekî hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kurulan, tüzel
kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır."
BAŞKAN- 1 inci madde üzerinde söz
talebi?.. Yoktur.
1 inci maddeyi oylarınıza arz ediyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2. - 6964 sayılı Kanuna 1 inci
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 1/A maddesi eklenmiştir.
"Tanımlar
MADDE 1/A. - Bu Kanunda geçen;
Bakanlık : Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,
Oda : Ziraat Odasını,
Birlik : Ziraat Odaları Birliğini,
Çiftçilik : Bu Kanunun uygulanması
bakımından ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut
doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su
ürünleri elde edilmesini, bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından işlenip
değerlendirilmesini, muhafaza ve pazarlanmasını,
Çiftçi : Çiftçilik faaliyetlerini mal
sahibi, kiracı, yarıcı veya ortakçı olarak devamlı veya en az bir ekim veya
yetiştirme devresi yapanları,
Seçim çevresi : Oda genel kurulu için
yapılacak seçimlerde her köy; kasaba ve şehirlerde ise mahalle muhtarlığı birer
seçim çevresini,
İfade eder."
BAŞKAN - 2 nci madde üzerinde söz
talebi?.. Yok.
2 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3. - 6964 sayılı Kanunun 2 nci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Odaların kuruluş ve çalışma alanları
ile tasfiyesi
Madde 2. - Odalar, merkez ilçeler dahil en
az ondört seçim çevresi olan ilçelerde, kurucu listelerinin Birlik Yönetim
Kurulunca onayı ve genel kurulunun bu Kanun ile tüzükte gösterilen usullere
göre dört ay içinde yapılması ve ilgili ilçe seçim kurulunun sonuçları ilân
etmesi ile kurulmuş ve tüzel kişilik kazanmış olurlar. Bu sürenin aşılması
halinde, Birliğin izni alınmadan kuruluş genel kurul toplantısı yapılamaz.
Kuruluş genel kurulunu oluşturan
delegeler, kuruluşu takip eden ilk delege seçimlerine kadar, oda organları ise
kuruluşu takip eden ilk oda genel kurul toplantısına kadar görev yaparlar.
Odaların kuruluş ve çalışma alanları ilçe
sınırlarıdır.
Odası bulunmayan ilçeler, Birlik Yönetim
Kurulunun gerekçeli kararı ile en yakın ilçe ziraat odasının çalışma alanı
içine alınabilir.
Birliğin yapacağı denetimler sonucunda;
faaliyetinin bulunmadığı veya bölgesindeki tarım potansiyelinin yetersizliği ya
da çiftçi sayısının azlığı nedeniyle, bu Kanunda gösterilen hizmetleri
yeterince yerine getiremediği tespit edilen oda, Birlik Yönetim Kurulunun
gerekçeli kararının odaya yahut mahallî mülkî amirliğe tebliğ tarihi itibarıyla
kapatılır. Bu şekilde kapatılan odalar, il kongrelerine temsilci gönderemezler.
Kapatılan odalarda yürütülecek tasfiye
işlemleri ile tasfiyeye ilişkin diğer usul ve esaslar tüzükte gösterilir.
Odalar kuruluş amaçları dışında faaliyette
bulunamazlar."
BAŞKAN - Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına, Osmaniye Milletvekili Sayın Necati Uzdil; buyurun.
(Alkışlar)
CHP GRUBU ADINA NECATİ UZDİL (Osmaniye) -
Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; görüşülmekte olan 455 sıra
sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
söz almış bulunuyorum; sizleri ve çiftçi arkadaşlarımı sevgi ve saygıyla
selamlıyorum.
Ziraat odaları ve Ziraat Odaları Birliği
1957 tarihinde kurulmuştur. Ziraat odası, kanları ve canlarıyla Anadolu'yu
vatan yapan, devleti kuran, devletimizi bugünlere taşıyan çiftçilerimizin
meslek örgütüdür.
Bugün, 690 ziraat odası, 3 800 000
çiftçiyi bünyesinde toplayan bir meslek örgütü, bizleri, özlemimiz olan Avrupa
Birliği üyeliğine taşıyacaktır.
Nüfusumuzun yaklaşık yüzde 40'ını
oluşturan, istihdamın yüzde 35-40'ını sağlayan çiftçilerimizin örgütü ziraat
odaları ve Ziraat Odaları Birliği, tarımımız için, ülkemizin geleceği için,
Avrupa Birliğiyle ilgili görüşmeler için, ortak tarım politikalarının hayata
geçirilmesi için önemlidir.
Bugün, Fransa'da, ziraat odalarının 2003
yılı bütçesi 665 000 000 eurodur.
Ziraî Yayın, ziraat odaları tarafından
yapılmakta. Ziraî Araştırma Enstitüsü, ziraat odalarının yönetimindedir. Ziraî
araştırma konuları, çiftçilerin önerileri doğrultusunda, ziraat odaları
tarafından belirlenmektedir. Arazi parçalanması, ziraat odaları tarafından
önlenmekte; tarımsal kooperatifler, üretici birlikleri, dernekler, ziraat
odalarının kanatları altındadır. Oda, 6 000 ziraat mühendisi ve veteriner
istihdam etmektedir.
Değerli arkadaşlarım, Anadolu'da bir deyim
vardır "güç ver, güç al" diye. Ziraat odalarımızı güçlendirelim,
çiftçilerimize güç katmasını sağlayalım. Her fırsatta "sonuna kadar
demokrasi" diyoruz. Sonuna kadar demokrasi, örgütlü toplumla olur. İşte,
çiftçilerimiz de, ülke yönetimine, demokratik örgütleri olan ziraat odaları ve
üst kuruluşu olan Ziraat Odaları Birliğiyle katılacaklar ve demokrasimizi daha
da güçlendireceklerdir. Öyleyse, ziraat odaları ve Ziraat Odaları Birliği güçlü
olmalıdır. Bir örgütün güçlü olabilmesi, idarî yapılanmasına, daha da önemlisi,
ekonomik açıdan gücüne bağlıdır. Bu yasa, ziraat odaları ve Ziraat Odaları
Birliğinin güçlü, demokratik bir meslek örgütü haline gelmesi için büyük bir
olanak sağlayacaktır; Avrupa Birliği kapısındaki ülkemizin, uyum döneminde en
önemli konu olduğuna inandığımız tarım sektörünün temsilcisi olacaktır; ortak
tarım politikalarının hayata geçirilmesi aşamalarında, Avrupa Birliği karşısında
ihtiyaç duyduğumuz güçlü örgütün oluşmasını sağlayacaktır.
Sayın milletvekilleri, bu yasa tasarısının
hazırlanmasında, Tarım Bakanımız, özellikle Tarım Bakanlığı bürokratlarımız,
tarımcılarımız, çiftçiden yana, kırsal alandan yana olduklarını gösterdiler. O
nedenle, bir tarımcı olarak tümüne teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.
Ayrıca, AK Partili Komisyon üyesi ve milletvekili arkadaşlarımı yürekten
kutluyorum. (Alkışlar) Bu yasanın, uzlaşma sağlandığı zaman çok olumlu sonuçlar
alındığına örnek olmasını da yürekten diliyorum.
Değerli arkadaşlarım, bu yasa tasarısının
komisyonlarda görüşülmesi sırasında ve Genel Kurula gelmesi aşamasında katkıda
bulunan ve Genel Kurulda görüşülürken omuz vereceklerine inandığım AK Partili
ve Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarıma, tekrar, teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak, yasa
tasarısının tümüne oy vereceğiz; maddelerinin tümü üzerinde, her iki Grup da
anlaşmış durumda.
Değerli arkadaşlarım, sözlerime son
verirken, Sayın Tarım Bakanımdan, Çukurova'da buğday hasadının hızla devam
etmekte olduğunu, düzenleyici kurum olarak Toprak Mahsulleri Ofisinin acilen
devreye sokulması gerektiğini tekrar hatırlatır, yasanın çiftçilerimize ve
ülkemize hayırlı olmasını diler, saygılar sunarım. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Uzdil.
AK Parti Grubu adına, Diyarbakır
Milletvekili Sayın Mehmet Mehdi Eker; buyurun.
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET MEHDİ EKER
(Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Ziraat Odaları ve Ziraat
Odaları Birliği Yasasıyla ilgili tasarısının 3 üncü maddesi üzerinde söz almış
bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bugün görüşmekte
olduğumuz tasarı, tarım sektörümüz için, 23 000 000 tarım sektörü çalışanımız
ve tüketici olarak da 70 000 000 insanımız için son derece önemlidir. AK Parti
ve AK Parti Hükümetleri, tarım sektörüyle ilgili temel yasaları çıkarma
hususunda programlarında vaatte bulunmuşlardır. Mevcut tasarıyla da, bugün bu
taahhütlerden birini daha yerine getiriyoruz.
Bu tasarıyla getirilmekte olan husus şudur
değerli arkadaşlar: Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu 1957
yılında çıkarılmıştır. 1957 yılından bugüne, Türkiye'de, bütün sektörlerde
olduğu gibi, bütün alanlarda olduğu gibi, çok ciddî gelişmeler meydana gelmiştir.
Gerek organizasyon açısından gerek malî açıdan gerekse fonksiyon açısından
Ziraat Odaları Birliği, bugün ihtiyaca cevap verebilmekten maalesef uzaktır.
Getirilen tasarıyla, hem teşkilatlanma konusunda hem malî konularda hem de
ziraat odalarından beklenen fonksiyonların tahkimi açısından son derecede
ciddî, son derecede önemli düzenlemeler öngörülmektedir.
Ziraat Odaları Birliği, ciddî bir malî
sıkıntı içerisindedir değerli arkadaşlar. Bununla ilgili çok küçük bir örnek
vermek istiyorum: Giriş aidatı 1 000 lira, yıllık aidat ise 50 000 lira; yanlış
duymadınız, mevcut yasada 1 000 lira ve 50 000 lira olarak zikredilmektedir. Bu
tasarıyla bu konuda düzenlemeler yapılmakta ve Ziraat Odaları Birliğinin, kendi
ayakları üzerinde durabilecek bir malî imkâna sahip olması öngörülmektedir.
Keza, Ziraat Odaları Birliğinin
teşkilatlanması konusunda da yeni düzenlemeler getirilmektedir. Mevcut yasada,
idarî bölünmeye göre odalar kurulmakta, ilçelere göre odalar kurulmaktadır; bu
da zaman içerisinde, çiftçilikle ilişkisi bulunmayan, tarımla hiçbir ilişkisi
bulunmayan, özellikle merkez metropol ilçelerinin ziraat odalarının
disfonksiyonel ve atıl olarak kalmasına yol açmıştır. Yeni düzenlemeyle bu
konuda bir standart getirilmekte ve asgarî 14 muhtarlık bir ziraat odası alanı
olarak önerilmektedir; bu da yine, son derecede önemli düzenlemelerden bir
tanesidir.
Değerli arkadaşlar, ziraat odalarının
bundan sonraki faaliyetleri içerisinde sadece temsil görevi olmayacak; bunun
yanında, Ziraat Odaları Birliği, ciddî anlamda fonksiyonlar da üstlenecektir.
Özellikle çiftçilerimizin ihtiyaç duyduğu danışmanlık hizmetleri, pazara ait
bilgiler, gerek hayvansal üretim gerek bitkisel üretimde karşı karşıya
bulundukları birtakım sorunların çözümünde kendilerine yardımcı olunacaktır. Bu
da ziraat odalarının şimdiye kadar olduğu gibi atıl olmayıp -yani, sadece
temsil göreviyle yetinmeyip- daha ciddî, daha fonksiyonel, daha etkili bir
tarımsal hizmet yapmasını getirecektir.
Bu duygularla, tasarının hayırlı, uğurlu
olmasını diliyorum.
Bu tasarıya katkı sağlayan Cumhuriyet Halk
Partili komisyon üyesi arkadaşlarım da dahil olmak üzere herkese huzurunuzda
teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Eker.
Sayın milletvekilleri, 3 üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
4 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 4. - 6964 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Odaların görev ve yetkileri
Madde 3. - Odaların başlıca görev ve
yetkileri şunlardır :
a) Tarım ve çiftçilikle ilgili haber ve
bilgileri toplamak, gerekli inceleme, endeks ve istatistikî çalışmaları yapmak
ve yayımlamak, gerektiğinde ilgililerce istenilen bilgi ve kayıtları vermek.
b) Kamu ve özel kurum, kuruluşlara
faaliyet konuları ile ilgili önerilerde bulunmak, işbirliği yapmak; ticaret ve
sanayi odalarına, borsa, hâl ve mezbahalara, umumî sergilere, biçerdöver
kontrolleri için oluşturulacak komisyonlara ve gerekli gördüğü diğer yerlere
temsilci göndermek.
c) Tarımın gelişmesi için gerekli gördüğü
mevzuat değişikliklerinin yapılabilmesi veya yeni mevzuat oluşturulması
hususunda Birliğe önerilerde bulunmak.
d) Tarım ve kırsal kesimin kalkınması için
her türlü eğitim, yayım ve danışmanlık faaliyetlerinde bulunmak, ilgili kurum
ve kuruluşlarla işbirliği yapmak, katkı ve önerilerde bulunmak.
e) Çiftçi kayıtlarını tutmak, çiftçilikle
ilgili bilgi ve belgeleri düzenlemek, her türlü tarımsal desteklere esas olmak
üzere gerekli bilgi ve belgeleri çiftçilere ve ilgili kuruluşlara vermek.
f) Çiftçilerin tarımsal girdilerini
teminen her türlü faaliyette bulunmak.
g) Yurt içi veya yurt dışı fuar, sergi
düzenlemek ve katılmak, müsabakalar düzenlemek.
h) Meslek ihtilaflarında hakem olmak, mahkemelere
bilirkişi göndermek.
ı) Yurt içi ve Birliğin izniyle yurt
dışındaki diğer meslek odaları ve kuruluşlarla işbirliği yapmak.
i) Bütçe imkânlarına bağlı olarak; tarım
ve kırsal kalkınma ile ilgili olmak üzere her türlü teknik, idarî ve sosyal hizmet
müesseseleri kurmak, satın almak, kurdurmak, hizmet satın almak, hizmet satmak,
yurt içi ve yurt dışı konsorsiyum kurmak, gerekli olduğunda personel istihdam
etmek, her türlü bitki ve hayvan sağlığı ile ilgili teşhis tedavi hizmetlerinde
bulunmak, organize tarım ve/veya hayvancılık bölgelerinin ihdası
organizasyonunda bulunmak, bu konuyla ilgili her türlü işbirliği yapmak.
j) Kuruluş amacına uygun olarak kooperatif
ve şirket kurmak, iştirak etmek ve sigorta acenteliği yapmak.
k) Odalara kayıtlı muhtaç çiftçi
çocuklarının, yurt içinde eğitimleri veya ihtisas ya da stajları için Birliğin
onayı ile burs vermek."
BAŞKAN - Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına, Kars Milletvekili Selami Yiğit konuşacaklardır.
Sayın Yiğit, buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA SELAMİ YİĞİT (Kars) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun tasarısının 4
üncü maddesi üzerinde CHP Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, tarım, gelişmiş
ya da gelişmekte olan bütün ülkelerde, ekonomi açısından stratejik öneme sahip
bir sektördür. Tarımın bu önemli konumu, kuşkusuz, insan için yaşamsal öneme
sahip bir üretim sürecini içeriyor olmasındandır.
Ülkemizde, tarım kesiminin tasfiyesine
yönelik tüm politikalara rağmen, halen, millî gelirin yüzde 13'ü, ihracatın
yüzde 11'i, istihdamın yüzde 35'i tarım sektörüne aittir; tarımla bağlantılı
sanayi üretimi, ticaret, taşımacılık gibi alanlar da bu toplama dahildir.
Değerli milletvekilleri, 59 uncu hükümet
de, hazırlamış olduğu acil eylem planında, tarım sektörünün önemine
değinmiştir. Bu planın öngördüğü çözüm önerilerinde, yalnızca, Dünya Bankasıyla
2000 yılında imzalanmış bulunan Tarım Reformu Uygulama Anlaşmasında öngörülen
düzenlemelerin yapılacağı belirtilmiştir. Bunun yanı sıra, uygulanan IMF
programının, tarıma yönelik yapısal düzenlemeleriyle tarımı destekleme araçları
büyük ölçüde tasfiye edilmiştir. Tarımı destekleme kurumları ya tasfiye edilmiş
ya tasfiye programına alınmış ya da işlevi daraltılmıştır. Bugün, yalnızca
önemli eksiklikleri bulunan ve ciddî kesintilere uğratılan doğrudan gelir
desteği sistemi uygulanmaktadır.
Değerli milletvekilleri, tarım sektörünün
ülkemiz için taşıdığı önem ve tarım kesiminin uygulanan IMF ve Dünya Bankası
programlarıyla yaşadığı büyük erozyon, bu programa karşı direnmek durumunda
olan çiftçilerimizin konumunun güçlendirilmesi gerçeğini açıkça ortaya
koymaktadır.
Teşkilat kanunu tasarısını görüştüğümüz
ziraat odaları, ülkemizin toplam nüfusunun yüzde 40'ının, yaklaşık 3 000 000
çiftçinin meslekî hak ve çıkarlarını korumakla yükümlü, kamu niteliğindeki
meslek kuruluşlarıdır; ancak, hepsinden de önemlisi, bu kuruluşlarımız, çağdaş
demokrasiler için vazgeçilmez bir nitelik kazanan sivil toplum kuruluşlarıdır.
Ziraat odalarının, ülkemizdeki tarımsal
politikaların belirlenmesi ve uygulanmasında daha etkin ve güçlü bir konumda
olması, demokrasi açısından da kaçınılmazdır. Tarım kesiminde faaliyet gösteren
binlerce çiftçimiz, tarımsal politikaların üretiminde söz ve karar sahibi
olacak kadar ekonomik ve sosyal bir konuma ulaşmış, yeterli deneyim ve bilgiye
vâkıf olmuşlardır. Bu nedenle, kanunun genel gerekçesinde de belirtildiği gibi,
bu örgütlerin karar ve icra alanındaki kamusal işlev ve eylemlerde söz hakkını
etkili bir şekilde kullanabilmesinin bu kesime sağlayacağı yararlar büyük
olacaktır. Bu yararların yanında, bu tasarı, toplumun yönetime katılımı ve
demokrasimiz açısından da büyük bir önem taşımaktadır.
Değerli milletvekilleri, 1957 yılında çıkarılan
6964 sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanununda önemli
değişiklikler yapan görüştüğümüz bu tasarı, ana başlıklar halinde şu
değişiklikleri içermektedir:
Bu tasarıyla, mevcut Kanuna
"tanımlar" maddesi eklenerek, kanun tekniği açısından önemli bir
eksiklik giderilmiştir.
Yine, tasarıyla, tüzelkişilik unsurunun
açıklığa kavuşturulması için düzenlemeler yapılmıştır. Böylece, odaların
yapısında ortaya çıkan idarî karmaşa bir ölçüde ortadan kaldırılmıştır.
Bu tasarıyla, çiftçi kayıt sistemi
oluşturma ve çiftçilikle ilgili belgeler verme, odaların görevlerinden
sayılmıştır. Böylece, odaların görev alanlarına ilişkin yapıcı ve kalıcı
düzenlemelere gidilmiştir.
Tasarıyla, odaların çiftçilere danışmanlık
hizmeti vermesi düzenlemesinin getirilmesi ise odaların hizmet çeşitliliğine
yeni bir bakış açısı getirmesi açısından önemli bir düzenleme olmuştur.
Tasarıyla, odalara, kuruluş amaçlarına
uygun olmak koşuluyla, kooperatif, şirket kurma, sigorta acenteliği yapma gibi
haklar verilmiştir. Böylece, zaman içinde ortaya çıkan ihtiyaçların giderilmesi
yönünde önemli adımlar atılmıştır.
Birlik genel kurullarının yapılma periyodu
iki yıldan dört yıla çıkarılarak, bu kuruluşların iki yılda bir yaşanan seçim
atmosferinin dışına çıkarılması sağlanmıştır.
Tasarıyla, Ziraat Odaları Birliğinin bir
meslek üst kuruluşu olduğu hükme bağlanmıştır. Böylece, daha güçlü ve örgütlü
bir sivil toplum kuruluşu olması için önemli bir adım atılmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
görüştüğümüz bu tasarı, hem Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda hem de bu
tasarı için oluşturulan altkomisyonda her iki siyasî parti milletvekillerinin
emeği ve işbirliğiyle hazırlanmıştır. Buradan, bu tasarıya emek veren tüm
milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ayrıca, tasarının
oluşturulmasında teknik destek sağlayan Ziraat Odaları Birliğinin Değerli Genel
Başkanı, yöneticileri ve uzmanlarına teşekkür ediyorum. Bu tasarının Genel
Kurulumuzda da aynı çaba ve anlayışla yasalaşacağına inanıyorum.
Bu vesileyle, hepinize saygılarımı
sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yiğit.
Sayın milletvekilleri, madde üzerinde 1
adet önerge vardır; önergeyi okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Ziraat Odaları ve Ziraat
Odaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 4 üncü
maddesiyle değiştirilmek istenen 6964 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendinde yer alan "esas olmak üzere" ibaresi
çıkarılarak yerine "ilişkin" ibaresinin metne eklenmesini arz ve
teklif ederiz.
|
Faruk Çelik |
Haluk İpek |
Mehmet Mehdi Eker |
|
Bursa |
Ankara |
Diyarbakır |
|
Fikret Badazlı |
|
Maliki Ejder Arvas |
|
Antalya |
|
Van |
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI İLYAS ARSLAN (Yozgat) - Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Evet efendim.
HALUK İPEK (Ankara) - Gerekçe okunsun.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tarımsal destekler için kayıtlar resmî
olarak Çiftçi Kayıt Sistemi çerçevesinde Bakanlıkta olup, ziraat odalarının
tutmuş olduğu kayıtlara bağlı kalınmamalıdır.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Komisyonun
takdire bıraktığı, Hükümetin katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 4 üncü
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
5 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 5. - 6964 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 4. - Odaların aslî ve fahrî
olmak üzere iki tür üyesi vardır.
I - Aslî üyeler :
Çiftçilikle iştigal eden gerçek ve tüzel
kişiler ile tüzel kişiliğe sahip olmasa da Devlete, katma ve özel bütçeli
dairelere ve bu dairelere bağlı döner sermayeli kuruluşlara, belediyelere ve
kamu iktisadî teşebbüslerine ait işletme ve kuruluşlardır.
II - Fahrî üyeler :
Çiftçilikle iştigal etmedikleri halde
odaların faaliyetine yakın ilgi gösteren, maddî ve manevî yardımlarda bulunan
kişi ve kuruluşlardır.
Fahrî üyeler oda meclisleri tarafından
seçilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına, Çanakkale Milletvekili Sayın Ahmet Küçük; buyurun efendim.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA AHMET KÜÇÜK (Çanakkale) -
Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; Ziraat Odaları ve Ziraat
Odaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 5 inci
maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; bu
vesileyle, Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, tarım, burada,
Mecliste, belki de üzerinde en çok konuşulan; ama, maalesef, sonuç alıcı hiçbir
tedbir alamadığımız ve Türkiye'nin en mağdur insanlarının yaşadığı ve çok büyük
bir nüfusu üretim açısından, ülkenin tamamını da tüketim açısından ilgilendiren
bir konu. Burada, gündemdışı konuşmaların büyük çoğunluğu, tarımdaki
üreticilerin sıkıntılarını dile getirmek üzere yapılıyor, bunlar dile
getiriliyor. Tabiî, bir ülke sorunlarını çözecekse, önce tarımın sorunlarını
çözmeli; çünkü, insanın varlığının devamı, sonuçta, tarımın ürettiklerinin
tüketilmesiyle mümkün. Dolayısıyla, her ne kadar ekonomi içindeki payı gerek
Türkiye'de gerek dünyada küçülmüşse de, tarım, hâlâ en önemli bir konu ve
bugün, girmeye çalıştığımız Avrupa Birliği müktesebatının çok önemli bir
kısmını da tarımla ilgili anlaşmalar, sözleşmeler ve dayanışmalar meydana
getiriyor. Dolayısıyla, Türkiye'de de tarımın çok önemli sorunları var,
halledilmesi gereken önemli problemleri var... Bu problemlerin çözümüne bir
taraftan başlanılmıştır. Bu "Önemli konulardan bir tanesi olan Ziraat
Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanununda değişiklik yapılması ve
güncelleştirilmesiyle ilgili tasarının gündeme getirilmesinde katkısı olan
Sayın Bakanımıza, komisyonumuza, emeği geçen herkese, öncelikle teşekkür
ediyorum. Önemli bir iştir, önemli bir aşamadır; ama, yapılması gereken çok şey
vardır. Yapılmış olanın, yapılacak olanların yanında çok küçük olduğunu
unutmamalıyız; tarımın sorunlarını gözardı etmemeliyiz.
Tabiî, öncelikle, tarım sektörünün,
sektördeki işletmelerin sorunlarının çözülmesi lazım. Sektörümüz, yaklaşık 4
000 000 işletmeden oluşuyor. İşletme yapımız çok küçük ve parçalıdır; rekabet
edebilme gücü yoktur. Dolayısıyla, bence, öncelikle, süratle, bu işletme
yapısını ve parçalılığını önleyen yasayı çıkarıp, tarım arazilerinin
küçülmesini mutlaka önlemeliyiz. Zaten yeteri kadar küçülme olmuştur. Bu,
maliyeti artırıcı, kârlılığı azaltıcı çok önemli bir etkendir. Süratle bu
konuda düzenleme yapılarak Meclisin gündemine taşınması lazım.
Yine, ülkemizde, özellikle sulu tarımın
başlamasıyla birlikte, sözleşmeli tarım gündemdedir. Fabrikalar üreticiyle
sözleşmeler yapmaktadır; ama, bu konuyla ilgili teferruatlı bir yasa olmadığı
için, maalesef, yine, bu yasalar, üreticinin aleyhine sonuçlar doğurmakta ve
üreticinin haklarını aramasını engellemektedir. Üreticiler, genellikle,
fabrikalardan paralarını almakla ilgili olarak çok önemli haklar iddia
edememekte, fabrikaların kendilerine dayattığı tek taraflı sözleşmeleri
imzalamak zorunda kalmakta ve sonuçta, tabiî, mağdur olmaktadırlar.
Tarım sigortası:
Bakın, bu sene önemli bir don felaketi
geçirdik; ülkemizin çok büyük bir kısmında, çok önemli ürünler, büyük bir
felaket yaşadı; Malatya'nın kayısısı, Karadenizin fındığı, yine birçok yerde
meyve ağaçları büyük bir don tehlikesi geçirdi. Üreticiler çok mağdur oldu;
ama, tarım sigortası yasası çıkmadığı ve bu yasada düzenlenmediği için,
maalesef, tabiî, üreticiler yaralarını sarmakta çok zaman kaybedecekler. Bu,
onların gelişip yarışabilir işletmeler haline dönmesini engelleyecek bir
durumdur.
Üretim planlaması yapılması lazım. Bunun
için de tarımın örgütlenmesi lazım. İşte, Ziraat Odaları Birliği, tarım
kesiminin en büyük örgütü, en büyük sivil toplum örgütü. Ziraat Odaları
Birliğinin, artık, ziraat ve tarım ekonomisinde kullanılan değil, önerme yapan,
tarım politikasını yönlendiren, katkı yapan, belirleyici olan ve üretim
planlamasında rol alması gereken bir kuruluş haline gelmesi lazım. Bu anlamda,
üretim planlamasını sağlayacak mekanizmaları, mutlaka, en kısa zamanda hayata
geçirmemiz lazım.
Kooperatifler:
Tarımın ayağa kalkması için, hele, Türkiye
gibi ülkelerde, gerekli sanayileşmenin olmadığı, çok büyük bir nüfusun tarımda
barındırıldığı ülkelerde kooperatifler, tarımda işletme büyüklüğü sağlamanın ve
kârlı işletmeler yaratmanın tek yoludur arkadaşlar. Bunun hiçbir ideolojik yanı
yoktur. Bu, ya -eskiden- batmış olan Sovyetler Birliğinde kolhozlarla ya da
Amerika ve Avrupa ülkelerinde olduğu gibi kooperatifler ve üretici birlikleri
aracılığıyla olmaktadır. Mutlaka, kooperatifçiliğin ve beraber hareket etmenin,
büyük işletmeler yaratmanın önünü açacak yasaları çıkarmamız, destekleri
sağlamamız ve kooperatifleri destekleyecek kooperatifler bankasını kurmamız
lazım. Kooperatiflerin projeci, proje yapan, hayata geçiren, işletmeler meydana
getiren bir anlayış haline getirilmeleri lazım. Yine, tarımda makro projeleri
finanse edecek olan tarım bankasını kurmamız lazım.
Bütün bunların teker teker halledilmesi
lazım. İktidar ile muhalefet arasında bu konuda çok önemli görüş ayrılıkları
olduğunu düşünmüyorum. Zaten, bu konular, genel olarak teknik konulardır ve
ülkemizin millî gelirden ortalama 700-800 dolar pay alan tarım kesiminde
mutlaka bu tedbirlerin alınmasına ihtiyaç olduğunu hepimiz biliyoruz.
Değerli arkadaşlarım, bütün bunların
olabilmesi için, öncelikle, tarımın sürdürülebilir bir üretime devam etmesi
lazım. Bugün için, tabiî, bu üretimin devam etmesiyle ilgili, cumhuriyetin
oluşturduğu kurumlar vardır, eksik ve yetersiz de olsa çiftçilere sağlanan
birtakım destekler vardır, tabanfiyat politikası vardır. Mutlaka, çiftçi,
sürdürülebilir bir üretimi sağlayabileceği fiyatlarla desteklenmekte. Dünyanın
her yerinde tarım desteklenmektedir. Türkiye, yarıştığı ülkelerin tamamında,
hem hektar başına hem işletme başına destek bakımından, dünyada en az
desteklenen çiftçileri bünyesinde barındırmaktadır. Dolayısıyla, tarım ülkenin
sırtında yüktür anlayışı, kabul edilemez bir mantık ve reddedilmesi gereken bir
anlayıştır.
Değerli arkadaşlarım, bakın, bugün,
Türkiye'de, 4 000 000 tarım işletmesinin yaklaşık üçte 2'si hububat üretimi
yapmaktadır, işletmelerin hemen hemen tamamı hububat üterimi yapmaktadır.
Hububat, hepimizin bildiği gibi, hem insanların temel gıda maddeleri açısından
-ekmeğin üretimiyle, buğdayla ilgili- hem de hayvancılığın devamı açısından
-yem hammaddelerinin üretimiyle ilgili- önemlidir; yani, arpası, yulafı ve
mısırıyla ilgili olarak, önemli bir üretim çeşididir.
Şimdi, haziranın başına geldik, neredeyse
Çukurova'da hasat mevsimi bitiyor, ülkemizin diğer yörelerinde hasat
başlayacak; ama, hükümet, hâlâ, tabanfiyatlarını açıklamamıştır. Bu
tabanfiyatının geç açıklanması nelere sebep olur değerli arkadaşlarım; bir
defa, bu işten aracı olanların daha fazla kazanmasına sebep olur. O nedenle,
tabanfiyatları hasadın başlamasından en az onbeş yirmi gün önce
açıklanmalıyken, neredeyse ülkemizin bir kısmında hasat mevsimi bitiyor
olmasına rağmen tabanfiyatlarının açıklanmamış olması, mutlaka üreticilerin
mağduriyetine sebep olacak bir sonuç meydana getirecektir. En kısa zamanda,
çiftçinin para kazanabileceği, sivil toplum örgütleri -ziraat odalarıyla,
ziraat mühendisleri odalarıyla- ve çiftçilerle direkt Tarım Bakanlığının
yaptığı hesaplarla, çiftçiyi kârlı tutabilecek bir tabanfiyatı mutlaka
açıklanmalıdır.
Bakın, ben, size, kısaca şunu söyleyeyim:
Şu anda, kırmızı sert buğdayda, ekmeklik buğdayda 450 000 liranın altında bir
fiyat hayal kırıklığıdır; sürdürülebilir bir üretimi zorlaştıran bir durumu
ortaya çıkaracaktır. O nedenle, tabiî ki, tarımın geleceği ve onu daha iyi bir
yapıya kavuşturmakla ilgili yasaları çıkarırken, bugün tarım üreticisinin
üretimini sürdürülebilir bir olanaktan yoksun bırakacak anlayış içinde olursak,
o zaman, çok samimî görünmeyiz, olmayız. Onun için, süratle, hükümet, en kısa
zamanda, çok gecikmiş olan tabanfiyatlarını açıklamalı ve çiftçinin mağdur
olmasını önlemelidir; çünkü, bu mağduriyeti önleyebilecek başka bir mekanizma
yaratma şansınız da yoktur. Ben, hükümeti, bu vesileyle, öncelikle bu kanunları
gündeme getirmesi sebebiyle kutluyor; ama, tabanfiyatlarını açıklamakta geç
kalması nedeniyle de eleştiriyorum. Hububat tabanfiyatlarının en kısa zamanda
açıklanması gerektiğini ifade ediyor; Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
(Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Küçük.
Sayın milletvekilleri, madde üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
5 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
6 ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 6. - 6964 sayılı Kanunun 5 inci
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 5. - 4 üncü maddede yazılı
aslî üyelerden gerçek kişiler hakkında, tüzükte istenen bilgiler köy veya
mahalle ihtiyar heyetlerince, cetvel halinde düzenlenip onaylandıktan sonra
muhtarlıklar tarafından il merkezlerinde valilere, ilçelerde kaymakamlara
verilir. Bu cetveller odalar tarafından onaylanır ve bir ay süre ile ilân
tahtasına ve köylerde muhtarlıklar tarafından herkesin görebileceği bir yere
asılır. Muhtarlar, üyelik durumlarında meydana gelecek değişiklikleri yılda bir
defa, tüzükte gösterilecek bir zamanda odalara bildirmekle yükümlüdür.
Diğer aslî üyeler, çiftçiliğe başladıkları
tarihten itibaren bir ay içinde şekli tüzükte gösterilen üyelik
beyannamelerini, il merkezlerinde valilere ilçelerde kaymakamlara vermeye
mecburdurlar.
Üyelik kaydına ilişkin itirazlar, tüzükte
yazılı usule göre oda yönetim kurulunca karara bağlanır. Yönetim kurulu
kararına karşı itirazlar, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde oda
meclisine yapılır."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
6 ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
7 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 7. - 6964 sayılı Kanunun 7 nci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Oda genel kurulu ve görevleri
Madde 7. - Oda genel kurulu seçim
çevresinden gelen delegelerden oluşur.
Delegeler, odaya kayıtlı üyeler arasından
dört yılda bir aralık ayı içinde ve gizli oyla seçilir.
Sandık kurullarında görev alanlar delege seçiminde
aday olamazlar.
Seçilecek delege sayısı, asıl üye sayısı
beşyüze kadar (beşyüz dahil) olan seçim çevrelerinde bir asıl bir yedek;
beşyüzden yukarı olanlarda ise her beşyüz asıl üye için bir asıl bir yedektir.
Seçilecek delegelerde aranan özellikler ve
seçim usulleri tüzükte gösterilir.
Oda genel kurulu, dört yılda bir defa
şubat ayı içinde, delege tamsayısının salt çoğunluğu ile toplanır. Çoğunluk
sağlanamadığı takdirde genel kurul ertesi gün tekrar toplanır. Bu toplantıda
çoğunluk aranmaz. Kararlar katılanların salt çoğunluğu ile alınır.
Oda genel kurulunun görevleri şunlardır:
a) Oda meclisi üyelerini seçmek.
b) Çalışma raporlarını incelemek.
c) Oda meclisi ve oda yönetim kurulunun
ibra edilip edilmemesine karar vermek.
d) Kesin hesapları kabul veya reddetmek.
e) Oda meclisi ve oda yönetim kurulunun
teklif edeceği bütçe ve çalışma programını görüşerek karara bağlamak.
f) Oda meclisi ve oda yönetim kurulunun
getirdiği teklifleri karara bağlamak.
g) Bu Kanuna uygun gerekli karar ve
tedbirleri almak.
Genel kurul, oda meclisinin veya Birlik
Yönetim Kurulunun kararı yahut genel kurul üyelerinden üçte birinin yazılı
talebiyle olağanüstü toplantıya çağrılabilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
7 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
8 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 8. - 6964 sayılı Kanunun 9 uncu
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 9. - Oda meclisi, genel kurul
tarafından dört yıl için seçilen, genel kurul üye tamsayısının yarısı kadar
üyeden oluşur.
Oda meclisi asıl üye sayısı ondörtten az,
yirmibirden çok olamaz. Ayrıca aynı sayıda yedek üye seçilir.
Oda meclisi iki yılda bir, seçilmiş
üyeleri arasından bir başkan ve bir başkan vekili seçer.
Oda meclisi başkanı ve başkan vekili, oda
yönetim kurulu üyeliğine seçilemezler."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
8 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
9 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 9. - 6964 sayılı Kanunun 10 uncu
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Oda meclisinin görevleri
Madde 10. - Oda meclisinin başlıca
görevleri şunlardır:
a) Bu Kanunun amacını gerçekleştirmek için
gerekli kararları ve tedbirleri almak.
b) Kendi üyeleri arasından oda yönetim
kurulunu seçmek ve gerektiğinde değiştirmek.
c) Oda içinde veya çiftçiler arasında
doğabilecek ihtilafları çözmeye çalışmak.
d) Oda üyeleri hakkında bu Kanunda yazılı
cezaları karara bağlamak.
e) Yönetim kurulunun tespit ettiği giriş
ücreti ve yıllık aidat miktarlarına karşı oda üyelerinin yapacağı itirazları
inceleyerek kesin karara bağlamak.
f) Yurt içi ve yurt dışında tarımsal ve
ekonomik kuruluşlara üye olmak, üye kabul etmek ve benzeri hususları karara
bağlamak ile bunlardan uluslararası kuruluşlara ait olanları Birliğin onayına
sunmak.
g) Muhtaç çiftçilere odaca yapılacak
ekonomik, sosyal ve teknik yardımları karara bağlamak.
h) Eğitim ve yayım programlarını
hazırlamak, hazırlatmak ve uygulamaları ile ilgili kararlar almak.
ı) Oda kadro ve bütçesi ile çalıştırılacak
personelin ücretlerini tespit etmek, yönetim kurulunun teklifi üzerine bütçe
üzerinde gerekli görüşmeleri yapmak, kesin hesapları karara bağlamak, hakem ve
bilirkişi listelerini onaylamak.
i) Yönetim kurulunun teklifi üzerine
gerekli gördüğü konularda komiteler kurmak."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
9 uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, 10 uncu maddeyi
okutacağım; ancak, Kâtip Üyemizin sunumunu oturduğu yerden yapması hususunu
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
10 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 10. - 6964 sayılı Kanunun 11 inci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Oda yönetim kurulu
Madde 11. - Oda yönetim kurulu, oda
meclisinin dört yıl için kendi üyeleri arasından seçtiği en az beş en çok yedi
üyeden oluşur. Ayrıca aynı sayıda yedek üye seçilir.
Oda yönetim kurulu, iki yılda bir seçilmiş
üyeleri arasından bir başkan, bir başkan vekili ve bir muhasip üye seçer."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
1 adet önerge vardır; önergeyi okutup
işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Ziraat Odaları ve Ziraat
Odaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 10 uncu
maddesiyle değiştirilmek istenen 6964 sayılı Kanunun 11 inci maddesine
aşağıdaki cümlenin son fıkra olarak eklenmesini arz ve teklif ederiz.
|
Haluk İpek |
Mehmet Yılmazcan |
Süleyman Sarıbaş |
|
Ankara |
Kahramanmaraş |
Malatya |
|
Mehdi Eker |
Turhan Çömez |
Necati Uzdil |
|
Diyarbakır |
Balıkesir |
Osmaniye |
"Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra yapılacak ilk seçimlerden itibaren üst üste dört dönem Oda
Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulunanlar aradan iki seçim dönemi
geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI İLYAS ARSLAN (Yozgat) - Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN - Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Daha demokratik bir seçimin ve
seçilmişlerin iş başında bulunmasını sağlamak ve her ne kadar seçimle göreve
gelmiş olsa da, mevcut meclis üyeleri üzerindeki tahakkümün kaldırılması
amaçlanmıştır. Bu durumda, aynı zamanda meclis üyesi olan diğer ilgililerin de
önünün açılması öngörülmüştür.
BAŞKAN - Komisyonun takdire bıraktığı,
Hükümetin katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
10 uncu maddeyi, kabul edilen önerge
doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
11 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 11. - 6964 sayılı Kanunun 12 nci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Oda yönetim kurulunun görevleri
Madde 12. - Oda yönetim kurulunun başlıca
görevleri şunlardır :
a) Mevzuat çerçevesinde odanın işlerini
yürütmek ve kanunî görevlerini gerçekleştirmek.
b) Oda muhasebe kayıtlarını bilanço
esasına göre tutmak ve bütçe, kesin hesap ve aktarma tekliflerini, aylık mizan
ve bunlara ait raporları oda meclisine sunmak.
c) Oda genel sekreterinin dışında odada
çalıştırılacak personeli atamak ve gerektiğinde görevlerine son vermek.
d) Oda meclisine ceza ve ödül
tekliflerinde bulunmak, kendi yetkisi dahilindeki cezaları vermek, meclisçe
verilecek karar ve cezaları uygulamak.
e) Hakem ve bilirkişi listelerini
hazırlayarak meclisin onayına sunmak.
f) Çiftçiliğe ve oda üyelerine ait
belgeleri tasdik etmek.
g) Çiftçi kayıtlarını ve üye defterlerini
tutmak.
h) Bütçe dahilinde harcamalar yapmak.
ı) Tarımsal endeks ve istatistikleri
tanzim etmek.
i) Odanın taşınır ve taşınmaz mallarını
yönetmek ve korumak.
j) Tarım ürünlerinin piyasa fiyatlarını
takip ederek çiftçileri bilgilendirmek.
k) Meslekî toplantılara gönderilecek
temsilcileri belirlemek."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
11 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
12 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 12. - 6964 sayılı Kanunun 13 üncü
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Odayı temsil ve ilzam
Madde 13. - Odayı yönetim kurulu başkanı
temsil eder.
Odanın kanunî temsilcisi yönetim kurulu
başkanıdır. Bununla beraber oda yönetim kurulu başkanı veya başkan vekili ile
diğer bir üyenin müşterek imzaları odayı ilzam eder.
Oda meclisinin kararı ile yönetim
kurulunun yetkilerinden bir kısmı, yönetim kurulu üyelerinden bir veya
birkaçına yahut oda genel sekreterine devredilebilir.
Oda bütçelerinden harcama başkan veya
başkan vekili ile oda genel sekreterinin, genel sekreterin bulunmadığı hallerde
muhasip üyenin müşterek imzası ile yapılır. Yönetim kurulu kararı ile üst
sınırı belirlenecek harcama, oda genel sekreteri tarafından yapılabilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
12 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
13 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 13. - 6964 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 14. - Oda meclisi en az iki
ayda bir, yönetim kurulu en az ayda bir defa toplanır. Başkanların veya toplam
üye sayısının üçte ikisinin çağrısı üzerine her zaman toplantı yapılabilir.
Yapılacak olağan toplantıların yer ve zamanı yetkili organlarca karara bağlanır
ve toplantıda alınan kararlar, karar defterine kaydedilir.
Kararlar oy çokluğu ile alınır, eşitlik
olması halinde başkanın oy kullandığı tarafın kararı geçerli sayılır."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
13 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
14 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 14. - 6964 sayılı Kanunun 15 inci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Oda genel sekreteri
Madde 15. - Oda genel sekreteri, en az
fakülte veya yüksek okul mezunları arasından yönetim kurulunca seçilerek oda
meclisince atanır. Zorunlu hallerde lise mezunları vekil olarak atanabilir.
Bu istihdamla ilgili usul ve esaslar
tüzükte belirlenir."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
14 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
15 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 15. - 6964 sayılı Kanunun 16 ncı
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Temsilcilikler
Madde 16. - Odası bulunmayan ilçelerde
temsilcilikler açılabilir. Temsilciliklerin çalışma usul ve esasları Birlik
tarafından çıkartılacak bir yönetmelikle belirlenir."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
15 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
16 ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 16. - 6964 sayılı Kanunun 17 nci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İl kongresi
Madde 17. - İl kongresi, dört yılda bir
mart ayı içinde il merkezinde yapılır. İl kongresine, il sınırı içindeki oda
meclislerinden beşer, yönetim kurullarından da ikişer temsilci katılır.
Toplantıyı il merkez odası düzenler. İl
merkez odası bulunmayan yerlerde, bu organizasyonu birliğin görevlendireceği o
ildeki odalarından biri yapar.
İl kongresi üye tamsayısının yarıdan bir
fazlasının katılımı ile toplanır.
Toplantı günü çoğunluk sağlanamazsa ertesi
gün, nisaba bakılmaksızın toplantı yapılır.
Kongrede, ilin tarımsal sorunları
tartışılır ve üyeleri arasından, Birlik Genel Kuruluna dört yıl için katılacak,
asıl ve yedek il temsilcileri seçilir.
Kongre için gerekli harcamalar Birlikçe
karşılanır."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
16 ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
17 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 17. - 6964 sayılı Kanunun 18 inci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Organların görevden uzaklaştırılması
ve görevlerine son verilmesi
Madde 18. - Amaçları dışında faaliyet
gösteren odaların ve Birliğin sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine
ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Bakanlığın veya bulundukları yer
Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince
basit usule göre yargılama yapılarak karar verilir.
Görevlerine son verilen organların yerine
en geç bir ay içinde yenileri seçilir. Yeni seçilenler eskilerin sürelerini
tamamlar.
Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin,
suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği
hallerde gecikmede sakınca varsa, odalar ile Birlik, vali tarafından
faaliyetten men edilebilir. Faaliyetten men kararı, yirmidört saat içinde
görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar,
aksi halde, bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
Göreve son verme ve görevden uzaklaştırma
hükümleri genel kurul ve il kongresi hakkında uygulanmaz.
Oda yönetim kurullarının, çalışmalarını
meslekî ahlâk ve ülkenin genel menfaatlerine uygun yürütmemesi, mevzuata
uymaması, görevlerini kötüye kullanması hallerinde, oda meclisleri tarafından
görevlerine son verilip yerlerine bu Kanunun 8 inci maddesinde belirlenen
usullere göre, mevcut meclis üyeleri arasından bir ay içinde yenileri seçilir.
Yeni yönetim kurulları, görevlerine son verilenlerin sürelerini tamamlar.
Oda meclisleri ise üyetamsayısının yarıdan
fazlasının yazılı talebi ve yine üye tamsayısının üçte ikisinin bu talep
üzerine vereceği kararla, kendi kendini görevden uzaklaştırabilir.
Oda yönetim kurulunun görevlerine oda
meclisleri tarafından son verilmesini gerektiren fiillerde bulunan, ayrıca oda
genel kurulu veya Birlik kararlarına uymayan oda meclislerinin görevlerine de,
oda genel kurulu veya Birlik Yönetim Kurulu kararıyla son verilir. Bu hallerde
Birlik Yönetim Kurulu tarafından, bu Kanunun 8 inci maddesinde belirlenen
usullere göre mevcut delegeler arasından, yeni oda meclisinin seçimi sağlanır.
Bu şekilde seçilen üyeler eskilerin süresini tamamlar. Yeni oda meclisi
seçilinceye kadar bu Kanunda ve tüzükte gösterilen görevlerin ne şekilde
yapılacağı Birlik Yönetim Kurulunca karara bağlanır."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz isteyen?..
Yok.
17 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde Kabul edilmiştir.
18 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 18. - 6964 sayılı Kanunun 19 uncu
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 19 .- Odaların gelirleri
şunlardır :
a) Giriş ücreti.
b) Yıllık aidat.
c) Yayın gelirleri.
d) Bağışlar ve diğer gelirler.
e) Para cezaları.
f) Tesis ve iştiraklerden elde edilecek
kârlar.
g) Sergi ve fuar gelirleri.
h) 31 inci maddenin (e), (f), (g) ve (h)
bentlerinde yazılı gelirlerden düşecek pay.
ı ) Birlikten yapılacak yardım.
i) Usul ve esasları Birlik tarafından
belirlenmek şartıyla, çiftçi belgesi hariç olmak üzere diğer belgelerin tasdiki
ve hizmet karşılığı olarak alınacak ücretler.
Odaların bu maddede sayılan gelirleri,
odalara ait her türlü taşınır ve taşınmaz mallar, bunların alım, satım, inşa ve
kullanımları ile odalarca yürütülen hizmet ve faaliyetler damga vergisi hariç
her türlü vergi, resim, harç ve katkı payından muaftır. Ancak odalara bağlı
iktisadî işletmeler bu muafiyetlerden faydalanamaz."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz isteyen?..
Yok.
18 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
19 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 19. - 6964 sayılı Kanunun 20 nci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Yükümlülükler, giriş ücreti ve
yıllık aidat
Madde 20. - Odaların aslî üyeleri, her
yılın ilk beş ayı içinde arazi büyüklüğü, diğer tarımsal varlığı ve üretim
durumları ile ilgili bilgileri, Birlik Yönetim Kurulunun belirleyeceği usul ve
esaslara göre, kayıtlı oldukları odalara vermek zorundadırlar.
Odalar bu bilgileri dikkate alarak
üyelerinden giriş ücreti ve yıllık aidat alırlar.
Giriş ücretleri ve yıllık aidat tutarları,
her yıl ocak ayında on altı yaşından büyük işçiler için uygulanan brüt asgari
ücretin yüzde ikisi ile brüt asgari ücretin beş katı arasında kalmak üzere
Birlik Yönetim Kurulunca altı kademe olarak belirlenir.
Kademeler dahilinde oda yönetim
kurullarınca belirlenecek giriş ücreti ve yıllık aidat miktarlarına onbeş gün
içinde oda meclisi nezdinde itiraz edilebilir.
Giriş ücretleri ve yıllık aidatın
tahsiline ilişkin usul ve esaslar Birlikçe çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Tahakkuk yılını takip eden yılın başından
itibaren beş yıl içinde tahsil edilemeyen giriş ücretleri ve yıllık aidatlar
zamanaşımına uğrar."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz isteyen?..
Yok.
Madde üzerinde 1 adet önerge vardır;
önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Ziraat Odaları ve Ziraat
Odaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 19 uncu
maddesi ile değiştirilmek istenen 6964 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin üçüncü
fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini ve "Giriş ücretinin alındığı
yıl ayrıca yıllık aidat alınmaz" cümlesinin son fıkra olarak eklenmesini
arz ve teklif ederiz.
|
Haluk İpek |
T. Ziyaeddin Akbulut |
Nusret Bayraktar |
|
Ankara |
Tekirdağ |
İstanbul |
|
Ayhan Sefer Üstün |
Mehdi Eker |
Halil Aydoğan |
|
Sakarya |
Diyarbakır |
Afyon |
|
|
Necati Uzdil |
|
|
|
Osmaniye |
|
"Giriş ücretleri ve yıllık aidat
tutarları, her yıl ocak ayında onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan
aylık brüt asgarî ücretin yüzde ikisi ile aylık brüt asgarî ücretin beş katı
arasında kalmak üzere Birlik Yönetim Kurulunca altı kademe olarak
belirlenir."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI İLYAS ARSLAN (Yozgat) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Evet.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Madde metnine aylık ibaresi eklenmiştir.
Ayrıca, ilk yıl için giriş ücreti alınacağından, ayrıca yıllık aidat
alınmayacağına dair hüküm eklenmiştir.
BAŞKAN - Komisyonun takdire bıraktığı,
Hükümetin katıldığı önergeyi oylarınıza arz ediyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 19 uncu
maddeyi oylarınıza arz ediyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
20 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 20. - 6964 sayılı Kanunun 22 nci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Malî yetkiler
Madde 22. - Odalar, meclisleri kararıyla
ve amaçlarına uygun olmak kaydıyla menkul ve gayrimenkul edinmeye, satmaya,
kiralamaya, rehin etmeye, kredi almaya ve vermeye, teknik ve sosyal yardımlarda
bulunmaya, Birlik Yönetim Kurulunca usul ve esasları yönetmelikle belirlenmiş
ödüller dağıtmaya yetkilidir."
BAŞKAN - 20 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
21 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 21. - 6964 sayılı Kanunun 23 üncü
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 23. - Bu Kanun ile kendisine
verilen görevleri yerine getirmek üzere, kamu tüzel kişiliğini haiz meslek üst
kuruluşu olarak Türkiye Ziraat Odaları Birliği kurulur.
Birliğin merkezi Ankara'dadır.
Birlik, kuruluş amaçları dışında
faaliyette bulunamaz."
BAŞKAN - 21 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
22 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 22. - 6964 sayılı Kanunun 24 üncü
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Birliğin görevleri
Madde 24. - Birliğin başlıca görevleri
şunlardır :
a) Odalara bu Kanun ile verilen görevlerin
yerine getirilmesi amacıyla gerekli önlemleri almak, faaliyetlerine yardımcı
olmak.
b) Tarımsal politikaların genel
menfaatlere uygun olarak yürütülmesi amacıyla gerekli çalışmalarda bulunmak,
tarımla ilgili görüşlerini Hükümete ve kamuoyuna duyurmak, çiftçilerin meslekî
hak ve menfaatlerini korumak.
c) Odalar arasında çıkacak ihtilafların
çözümlenmesi ve odalar arasında işbirliği ve ahengi sağlamak, bu amaçla gerekli
kararları almak ve uygulamak.
d) Odalarda idarî, malî iş ve işlemlerin
düzen içerisinde ve tek tip olarak yürütülmesi amacıyla yönetmelikler
hazırlamak, kararlar almak ve bunların uygulanmasını sağlamak.
e) Uluslararası sergi, fuar, toplantı,
seminer, panel, kongre gibi etkinliklere katılmak.
f) Uluslararası benzer kuruluşlara üye
olmak, bu kuruluşlar ve diğer ülkelerin tarımla ilgili kuruluşları ile ortak
çalışmalar yapmak.
g) Üyesi olunan uluslararası kuruluşların
yönetiminde yer alacak olanları belirlemek, bu kuruluşların temsilciliğini
yapmak.
h) Odaları ve odaların yarıdan fazla
hissesine sahip bulundukları şirketleri denetlemek.
ı) Türkiye'de yerel ve/veya genel tarım
kongreleri düzenlemek.
i) Çiftçileri, çiftçi danışmanlarını, oda
personelini ve yöneticilerini eğitmek amacıyla eğitim merkezleri oluşturmak;
odalar ve çiftçilerle ilgili her türlü eğitim araçlarını hazırlayıp sunmak.
j) Tarımsal eğitime yönelik gazete, radyo
ve televizyon gibi basın-yayın araçları kurmak veya kiralamak.
k) Kuruluş amacı ve vazifeleri ile ilgili
şirket ve vakıf kurmak, kurulu şirketlere ortak olmak.
l) Bu Kanunda gösterilen çalışma
konularının gerektirdiği hususlarda faaliyet göstermek."
BAŞKAN - 22 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...Kabul edilmiştir.
23 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 23. - 6964 sayılı Kanunun 26 ncı
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Birlik Genel Kurulu
Madde 26. - Birlik Genel Kurulu, 17 nci
madde gereğince yapılan il kongrelerinde, dört yıl için seçilen temsilcilerden
oluşur.
Genel Kurula, yediye kadar (yedi dahil)
odası olan illerden üç, ondörde kadar (ondört dahil) odası olan illerden dört,
onbeş ve daha fazla odası olan illerden beş temsilci gönderilir.
Birlik Yönetim Kurulu Başkan ve üyeleri,
Genel Kurulda üye ve oy sahibidirler.
Genel Kurul dört yılda bir mayıs ayı
içinde toplanır. Birlik Yönetim Kurulunun kararı ile Genel Kurul olağanüstü
toplantıya çağrılabilir.
Toplantı Birlik Yönetim Kurulu Başkanı
tarafından açılır ve başkanlık divanı için bir başkan, bir başkan vekili ve
dört kâtip üye seçilir."
BAŞKAN- 23 üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...Kabul edilmiştir.
24 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 24. - 6964 sayılı Kanunun 27 nci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Birlik Genel Kurulunun görevleri
Madde 27. - Birlik Genel Kurulunun
görevleri şunlardır:
a) Birlik Yönetim Kurulunun çalışma
dönemine ait raporu, gelir-gider cetveli ve bilançoları ile kadro cetvelini
tetkik etmek ve karara bağlamak.
b) Birlik Yönetim Kurulunun asıl ve yedek
üyelerini seçmek.
c) Yönetim kurulunca hazırlanan odaların
çalışma raporu ile Türkiye'nin ziraî ve iktisadî durum raporunu tetkik etmek ve
yayımlanmasını karara bağlamak.
d) Birlik idarî, malî ve personel
yönetmeliğini onaylamak, gelecek döneme ait yıllık tahmini bütçeleri karara
bağlamak.
e) Birlik Yönetim Kurulu üyelerinin huzur
hakları ile Genel Kurul delegelerinin yolluk ve gündeliklerini tespit etmek.
f) Amaçlarına uygun olmak kaydıyla menkul
ve gayrimenkul edinmeye, satmaya, kiralamaya, rehin etmeye, kredi almaya ve
vermeye, teknik ve sosyal yardımlarda bulunmaya, usul ve esasları yönetmelikle
belirlenmiş ödüller dağıtmaya Birlik Yönetim Kuruluna yetki vermek.
g) Birlik Yönetim Kuruluna, yabancı
ülkelerde ve Türkiye'de Türk-yabancı tarımsal kuruluşlar kurulmasına, büro
açılmasına, ortak çalışmalar yapılmasına veya yardımda bulunulmasına yetki
vermek.
h) Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasını
sağlamak."
BAŞKAN - 24 üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
25 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 25. - 6964 sayılı Kanunun 28 inci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Birlik Yönetim Kurulu
Madde 28. - Birlik Yönetim Kurulu; Birlik
Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından dört yıl için seçtiği on üye ile Birlik
Genel Sekreterinden oluşur. Yönetim Kurulu, üye tamsayısının salt çoğunluğu ile
toplanır. Kararlar oy çokluğu ile alınır. Eşitlik halinde başkanın oy
kullandığı tarafın kararı geçerli sayılır.
Birlik Yönetim Kurulu, Genel Kurulu
müteakip kendi üyeleri arasından dört yıl için bir başkan, bir başkan vekili ve
bir muhasip üye seçer.
Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda Birlik
Genel Başkanıdır.
Yönetim Kurulu, üyelerinin dörtte üçünün
talebi üzerine yeniden görev bölümü yapabilir.
Yönetim Kurulu başkanı veya başkan vekili
ile genel sekreter veya muhasip üyenin müşterek imzaları Birliği ilzam
eder."
BAŞKAN - Madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; önergeyi okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 455 sıra sayılı
"Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı"nın çerçeve 25 inci maddesiyle düzenlenen 6964 sayılı
Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.
|
Haluk İpek |
Tayyar Altıkulaç |
Mehdi Eker |
|
Ankara |
İstanbul |
Diyarbakır |
|
Necati Uzdil |
Ömer Özyılmaz |
Muharrem Karslı |
|
Osmaniye |
Erzurum |
İstanbul |
|
|
Şemsettin Murat |
|
|
|
Elazığ |
|
"Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra yapılacak ilk seçimlerden itibaren üst üste iki dönem Birlik
Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulunanlar aradan bir seçim dönemi
geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI İLYAS ARSLAN (Yozgat) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Evet...
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Daha demokratik bir seçimin ve
seçilmişlerin işbaşında bulunmasını sağlamak ve her ne kadar seçimle göreve
gelinmiş olsa da mevcut meclis üyeleri üzerindeki tahakkümün kaldırılması
amaçlanmıştır. Bu durumda aynı zamanda meclis üyesi olan diğer ilgililerin de
önünün açılması öngörülmüştür.
BAŞKAN - Komisyonun takdire bıraktığı,
Hükümetin katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 25 inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
26 ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 26. - 6964 sayılı Kanunun 29 uncu
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Birlik Yönetim Kurulunun görevleri
Madde 29. - Birlik Yönetim Kurulunun
başlıca görevleri şunlardır:
a) Çalışma dönemine ait raporu,
gelir-gider cetvelini, yıllık bilançoları, odaların çalışma raporunu, Türkiye'nin
ziraî ve iktisadî durumu ve ziraat ve çiftçi sorunları ile çözüm yolları
hakkındaki raporu, gelecek döneme ait yıllık tahmini bütçeleri ve kadro
cetvelini hazırlayarak Genel Kurulun tetkikine ve kararına sunmak.
b) Bu Kanun ile verilen görevlerin yerine
getirilmesi için gerekli önlemleri almak, odaların faaliyetlerine yardımcı
olmak.
c) Ülkede tarım politikalarının genel
menfaatlere uygun olarak yürütülmesi amacıyla gerekli çalışmalarda bulunmak, bu
hususlardaki görüşlerini Hükümete ve kamuoyuna duyurmak, çiftçilerin hak ve
menfaatlerini korumak.
d) Odalar arasında çıkacak ihtilafların
çözümü, odalar arasında işbirliği ve ahengi sağlamak, bu amaçla gerekli
kararları almak ve uygulamak.
e) Odalarda idarî ve malî iş ve işlemlerin
düzen içerisinde ve tek tip olarak yürütülmesi amacıyla yönetmelikler
hazırlamak, kararlar almak ve Genel Kurul onayını müteakip uygulamak.
f) Yurt içinde ve yurt dışında yapılan her
türlü sergi, fuar, toplantı, seminer, panel, kongre gibi etkinliklere katılmak
ve düzenlemek.
g) Konusundaki uluslararası mesleki
kuruluşlara üye olmak ve temsilciliğini yapmak.
h) Birliğin, yönetiminde temsil edileceği
kuruluş, kurul ve benzeri yerlerde görevlendirilecek temsilcilerini belirlemek.
ı) Odaları ve odaların yarıdan fazla hissesine
sahip bulundukları şirketleri denetlemek.
i) Bölge başkanlıkları, il koordinasyon
kurulları, danışma kurullarını oluşturmak ve bu kurulların çalışma usul ve
esaslarını belirlemek.
j) Birlik ve odalarla ilgili idarî, malî
ve personel yönetmeliğini hazırlamak ve Genel Kurulun onayına sunmak.
k) Birlik Genel Sekreterinin görev ve
yetkilerini düzenleyen yönetmeliği onaylamak ve yürürlüğe koymak.
l) Alınan yetki çerçevesinde taşınır ve
taşınmaz mal alımı, satımı, kiralanması, yaptırılması, rehin verilmesi, ipotek
alınması ve verilmesi, kredi alınması ve verilmesi işlerini yürütmek, Birlik ve
odaların işlerinin düzenle yürütülmesini teminen kararlar almak ve yürürlüğe
koymak.
m) Odaların kooperatif ve şirket
kurmalarına ve kurulu bulunan kooperatif ve şirketlere iştirak etmelerine,
temsilcilik açmalarına izin vermek.
n) Kredi almak ve vermek, aynî, nakdî,
teknik ve sosyal yardımlarda bulunmak, ödüller dağıtmak.
o) Genel kurulca verilecek diğer görevleri
yapmak."
BAŞKAN - 26 ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
27 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 27. - 6964 sayılı Kanunun 30 uncu
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 30. - Genel Sekreter, Birlik
Yönetim Kurulunca, resmi veya özel tarımsal kuruluş ve işletmelerde en az on
yıl çalışmış, en az lisans düzeyinde eğitim almış olanlar arasından atanır.
Birliğin sekretarya hizmetlerini yürütür.
Genel Sekreter, Birlik Yönetim Kuruluna
katılır, ancak oy hakkı yoktur. Birlik personelinin birinci derece amiridir.
Genel Sekreterin görev ve yetkileri
yönetmelikle belirlenir."
BAŞKAN - 27 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
28 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 28. - 6964 sayılı Kanunun 31 inci
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Birliğin gelirleri
Madde 31. - Ziraat Odaları Birliğinin
gelirleri şunlardır :
a) 21 inci madde gereğince odalardan
gönderilecek yüzde onluk paylar.
b) Yayın gelirleri.
c) Yardım ve bağışlar.
d) Diğer gelirler.
e) T. C. Ziraat Bankasından yapılacak
yıllık yardım.
f) Ticaret borsalarının bir evvelki yıl
umumî gelirleri tutarının yüzde üçü oranında ödeyecekleri Birlik payı.
g) Bütçe imkânları dahilinde Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı bütçesine konacak ödenekler.
h) Bitkisel, hayvansal, su ve orman
ürünlerini üreticiden satın alan gerçek veya tüzel kişiler, teşekküller, kamu
kurum ve kuruluşları, tarım satış kooperatifleri veya bunların üst
kuruluşlarının (tüketim amaçlı alımları hariç) satın veya teslim aldıkları ürün
bedelleri ve Orman İşletmelerinin ise sattıkları ürün bedelleri üzerinden
kesilecek binde iki oranında Birlik payları.
ı) Çiftçilere Devletçe ödenen nakdî
tarımsal desteklerle ilgili ödenecek miktardan transferi yapan kurumca binde
beş oranında kesilen Birlik payı.
(e) ve (f) bentlerinde yazılan kuruluşlar,
Birlik paylarını eşit tutarda olmak üzere ertesi yılın mart, haziran, eylül ve
aralık aylarının sonuna kadar, (h) bendinde yazılı kişi, kurum ve kuruluşlar
ertesi yılın ocak ayı sonuna kadar, (ı) bendindeki kurum, transferi yaptığı
tarihte Birlik emrine ödemekle yükümlüdürler.
Birliğin bu maddede sayılan gelirleri,
Birliğe ait her türlü taşınır ve taşınmaz mallar, bunların alım, satım, inşa ve
kullanımları ile Birlikçe yürütülen hizmet ve faaliyetler damga vergisi hariç
her türlü vergi, resim, harç ve katkı payından muaftır. Ancak Birliğe bağlı
iktisadî işletmeler bu muafiyetlerden faydalanamaz."
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, madde
üzerinde 2 adet önerge vardır.
Önergeleri, önce geliş sıralarına göre
okutup, sonra aykırılık derecesine göre işleme alacağım.
Birinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 455 sıra sayılı Ziraat
Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 28 inci maddesiyle değiştirilen 6964 sayılı Kanunun, Birliğin
gelirlerini düzenleyen 31 inci maddesinin (h) bendinde yer alan "ve
orman" ile "... ve orman işletmelerinin" ibarelerinin tasarı
metninden çıkarılmasını ve "su" ibaresinin "ve su" olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Haluk İpek |
Alim Tunç |
Ünal Kacır |
|
Ankara |
Uşak |
İstanbul |
|
Mehmet Yılmazcan |
|
Afif Demirkıran |
|
Kahramanmaraş |
|
Batman |
BAŞKAN - İkinci önerge en aykırı önerge
olduğu için, okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 455 sıra sayılı
"Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı"nın çerçeve 28 inci maddesiyle düzenlenen 6964 sayılı
Kanunun 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde yer alan "binde
iki" ibaresinin "binde bir" olarak, (ı) bendinde yer alan
"binde beş" ibaresinin "binde dört" olarak değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
|
Haluk İpek |
Mustafa Nuri Akbulut |
Şükrü Önder |
|
Ankara |
Erzurum |
Yalova |
|
Ömer Özyılmaz |
Abdulbaki Türkoğlu |
Necati Uzdil |
|
Erzurum |
Elazığ |
Osmaniye |
|
|
Mehdi Eker |
|
|
|
Diyarbakır |
|
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI İLYAS ARSLAN (Yozgat) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Katılıyoruz efendim.
HALUK İPEK (Ankara) - Gerekçeyi okutun
Sayın Başkan.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe : (h) bendindeki binde iki olan
oran binde bir olarak, (ı) bendindeki binde beş olan oran binde dört olarak
değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, komisyonun
takdire bıraktığı, hükümetin katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum :
Türkiye Büyük Millet meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 455 sıra sayılı Ziraat
Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanununda Değişik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 28 inci maddesiyle değiştirilen 6964 sayılı Kanunun, Birliğin
gelirlerini düzenleyen 31 inci maddesinin (h) bendinde yer alan "ve
orman" ile "...ve orman işletmelerinin" ibarelerinin tasarı
metninden çıkarılmasını ve "su" ibaresinin "ve su" olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Haluk
İpek (Ankara) ve arkadaşları
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu ?
TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI İLYAS ARSLAN (Yozgat) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet ?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Katılıyor.
BAŞKAN -Gerekçeyi okutuyorum :
Gerekçe:
Ziraat Odaları ve Birliklerinin ormanların
korunması, işletilmesi ve yeni ormanların tesisi ile ilgili hiçbir yasal görevi
ve bugüne kadar yapılmış bir faaliyeti bulunmamaktadır. Ayrıca, orman ürünleri
satışları üzerinde Ağaçlandırma Fonu (yüzde 3), Dellaliye (yüzde 1-2), Bakanlık
Fonu (yüzde 3), Kara Pulu (yüzde 0,45) ve KDV (yüzde 18) olmak üzere toplam
yüzde 25,5-26,5 oranında ağır bir vergi ve fon yükü olup, bu durum orman
ürünleri satışlarını ve satış gelirlerini olumsuz etkileyip orman
işletmeciliğini aksatmaktadır.
Diğer yandan, yüksek orandaki fon ve vergi
yükü dolayısıyla yükselen orman emvali satış fiyatları ithalatı cazip hale
getirip ihracatı zorlaştırmaktadır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle; orman
ürünleri satışına ve bu ürünlerin alıcılarına her ne ad altında olursa olsun ek
bir fon konulmaması gerekmektedir.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler.... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, kabul edilen
önergeler doğrultusunda 28 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
29 uncu maddeyi okutuyorum :
MADDE 29. - 6964 sayılı Kanunun 32 nci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Hisselerin dağıtımı, yardım ve
bütçeden harcamalar
Madde 32. - 31 inci maddenin (e), (f), (g)
ve (h) bentlerinde yazılı gelirlerin yüzde ellisi Birlik bütçesine gelir
kaydedilir. Kalan yüzde elli ise odalar arasında Birlik Yönetim Kurulunun
belirleyeceği esaslar çerçevesinde dağıtılır.
Birlik bütçesinden harcama, Başkan veya
Başkan Vekili ile Genel Sekreter, Genel Sekreterin bulunmadığı hallerde Muhasip
üyenin müşterek imzası ile yapılır. Yönetim Kurulunun üst sınırını
belirleyeceği harcama, Genel Sekreter tarafından yapılır.
Birlik muhasebe kayıtları bilanço esasına
göre tutulur."
BAŞKAN - Madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; önergeyi okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 455 sıra sayılı
"Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı"nın çerçeve 29 uncu maddesiyle düzenlenen 6964 sayılı
Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
|
Necati Uzdil |
Haluk İpek |
Hakan Taşçı |
|
Osmaniye |
Ankara |
Manisa |
|
Süleyman Turgut |
Şükrü Ünal |
Mehmet Mehdi Eker |
|
Manisa |
Osmaniye |
Diyarbakır |
|
Mustafa Ilıcalı |
|
Ömer Özyılmaz |
|
Erzurum |
|
Erzurum |
"31 inci maddenin (e), (f), (g), (h)
ve (ı) bentlerinde yazılı gelirlerin en az yüzde ellisi odaların kayıtlı üye
sayıları, ekonomik durumları ve projeleri dikkate alınarak Birlik Yönetim
Kurulunun belirleyeceği esaslar çerçevesinde odalara dağıtılır."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI İLYAS ARSLAN (Yozgat) - Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Odalara kayıtlı üye sayıları
dikkate alınarak, birlik paylarından daha adil bir dağıtımın yapılabilmesi
amaçlanmaktadır.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 29 uncu
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
30 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 30.- 6964 sayılı Kanunun 33 üncü
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 33.- Oda üyelerine aşağıda
yazılı cezalar verilebilir:
a) Uyarma.
b) Kınama.
c) Odadan uzaklaştırma.
Uyarma ve kınama cezaları yönetim kurulu
tarafından verilir. Bu cezalara tebliğinden itibaren onbeş gün içinde oda
meclisine itiraz olunabilir; meclisin kararı kesindir.
Uzaklaştırma cezası, yönetim kurulunun
teklifi üzerine meclis tarafından verilir. Bu ceza bir aydan az, bir yıldan çok
olamaz. Bu cezaya tebliğinden itibaren onbeş gün içinde idarî yargı merciine
itiraz edilebilir.
Bu maddenin uygulanma şekli tüzükle
belirlenir."
BAŞKAN - 30 uncu maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
31 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 31.- 6964 sayılı Kanunun 35 inci
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 35.- Bu Kanuna göre odaya
üyelik kaydı yapılmadığı tespit edilen çiftçiler re'sen kaydedilirler."
BAŞKAN - 31 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
32 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 32. - 6964 sayılı Kanunun 36 ncı
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Tahsilat ve meslekî konulardaki dava
hakkı
Madde 36.- Odaların giriş ücreti, yıllık
aidat ve para cezası alacakları ile Birliğin 31 inci maddesinin (a), (f) ve (h)
bentlerindeki alacakları, icra dairelerince ilâmlar gibi infaz olunur.
Giriş ücretlerini ve yıllık aidatlarını
süresinde ödemeyenlerin borçları, kanunî faizi ile birlikte tahsil olunur.
Odalar ve Birlik, odalara kayıtlı
çiftçilerin meslekî menfaatlerini ilgilendiren konularda adlî ve idarî yargıda
dava açma hakkına sahiptirler."
BAŞKAN - 32 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
33 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 33. - 6964 sayılı Kanunun 38 inci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Personel işlemleri
Madde 38.- Birlik ve odalarda istihdam
edilenlerin işe alınma, çalıştırılma, sicil, atanma, yükselme, nakil, işten
ayrılma ve çıkarılma, disiplin işlemleri, aylık ücret ve diğer tüm özlük
hakları ile işten ayrılanlara ödenecek tazminatların usul ve esasları tüzükte
gösterilir."
BAŞKAN - 33 üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
34 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 34. - 6964 sayılı Kanunun 39 uncu
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bakanlık ile yardımlaşma
Madde 39. - Bakanlık ile odalar ve Birlik,
kendi mevzuatları uyarınca, tarımla ilgili konularda yardımlaşma içine
girebilirler."
BAŞKAN - 34 üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
35 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 35. - 6964 sayılı Kanunun 40 ıncı
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Huzur hakkı ve yolluk
Madde 40. - Oda yönetim kurulu, oda
meclisi başkanı ve üyeleri ve il kongrelerine katılacaklara verilecek huzur
hakkı ve yolluklar Birlikçe düzenlenecek esaslara göre oda meclisi tarafından
tespit ve tayin olunur.
Yönetim kurulu üyelerinin huzur hakları ve
Birlik Genel Kuruluna katılacak delegelerin zorunlu masraf ve harcırahları
Birlik Yönetim Kurulunun teklifi üzerine Birlik Genel Kurulunca tespit
olunur."
BAŞKAN - 35 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
36 ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 36. - 6964 sayılı Kanunun 41 inci
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 41. - Odaların ve Birliğin,
meclis ve yönetim kurullarına seçilmiş olan asıl üyelerden mazeretsiz olarak
üst üste üç toplantıya gelmeyenler istifa etmiş sayılır ve yerlerine
yedeklerden sırada olanlar alınır."
BAŞKAN - 36 ncı maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
37 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 37. - 6964 sayılı Kanunun 42 nci
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Cezaî sorumluluklar
Madde 42. - Odaların ve Birliğin paraları
ile para hükmündeki evrak, senet ve diğer malları aleyhine suç işleyen, yahut
bilanço, tutanak, rapor ve diğer her çeşit kâğıt, defter ve kayıtlar üzerinde
suç mahiyetinde değişiklik yapan veya bunları kasten yok eden organlara dahil
kişiler ile personel hakkında Devlet memurları hakkındaki cezalar uygulanır."
BAŞKAN - 37 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
38 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 38. - 6964 sayılı Kanunun 43 üncü
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Denetim
Madde 43. - Odaları Birlik, Birliği de
Bakanlık denetler.
Bakanlık Birliğin organlarını,
görevlerinin ifası hususunda idari ve malî yönden denetler."
BAŞKAN - 38 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
39 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 39. - 6964 sayılı Kanunun, 34 ve 37
nci maddeleri ile muvakkat 1, 2, 3 ve 4 üncü maddeleri yürürlükten
kaldırılmıştır.
BAŞKAN - 39 uncu maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
40 ıncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 40. - 6964 sayılı Kanuna aşağıdaki
ek maddeler eklenmiştir.
"EK MADDE 2. - Çiftçilere aynî veya
nakdî tarımsal kredi veren, sözleşmeli üretim yaptıran kamu ve özel sektör
kuruluşları ile bankalar, kooperatifler veya birlikler ile benzeri kurumlar,
ziraat odası bulunan yerlerdeki çiftçilerden, bağlı bulundukları ziraat
odalarından bedelsiz olarak alınmış ve o yılın tasdikini taşıyan çiftçi
belgesini istemek zorundadırlar."
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, ek madde 2
üzerinde 1 adet önerge vardır; önergeyi okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 455 sıra sayılı kanun
tasarısının çerçeve 40 ıncı maddesinde düzenlenen ek 2 nci maddesinde yer alan
"Çiftçilere" ibaresinden sonra gelmek üzere "Devletçe verilen
nakdî destek ödemesini yapan" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
|
Selami Yiğit |
Necati Uzdil |
Haluk İpek |
|
Kars |
Osmaniye |
Ankara |
|
Nurettin Aktaş |
Osman Aslan |
Maliki Ejder Arvas |
|
Gaziantep |
Diyarbakır |
Van |
|
Mustafa Ilıcalı |
|
Ömer Özyılmaz |
|
Erzurum |
|
Erzurum |
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI İLYAS ARSLAN (Yozgat) - Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet önergeye katılıyor mu?
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Evet.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Devletçe çiftçilere tarımsal nakdî destek
ödenmesi bu kanunla belirtilmiş. Ancak, doğrudan gelir desteği ve çeşitli
tarımsal ürün üreticilerine verilen prim ödemeleri sırasında ziraat odaları
tarafından verilen çiftçi belgesinin ücretsiz olarak verileceğinin açıklığa
kavuşturulması amacı ile teklif edilmiştir.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge istikametinde
değiştirilen şekliyle ek madde 2'yi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Ek madde 3'ü okutuyorum:
"EK MADDE 3. - 6964 sayılı Kanunda
"Umumi Heyet"e yapılan atıflar "Genel Kurul"a, "İdare
Heyeti" ne yapılan atıflar "Yönetim Kurulu"na, "Baş
Kâtip"e yapılan atıflar "Genel Sekreter"e, "Aza"ya
yapılan atıflar "Üye"ye, "Reis"e yapılan atıflar
"Başkan"a, "Vilayet Kongresi"ne yapılan atıflar "İl
Kongresi"ne, "Nizamname"ye yapılan atıflar "Tüzük"e,
"Uzuv"a yapılan atıflar "Organ"a yapılmış sayılır."
BAŞKAN - Ek madde 3 üzerinde 1 adet önerge
vardır; önergeyi okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 455 sıra sayılı kanun
tasarısının çerçeve 40 ıncı maddesinde düzenlenen ek madde 3'ün aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Haluk İpek |
Mehmet Yılmazcan |
Necati Uzdil |
|
Ankara |
Kahramanmaraş |
Osmaniye |
|
Mehdi Eker |
|
Turhan Çömez |
|
Diyarbakır |
|
Balıkesir |
"EK MADDE 3.- Bu Kanunda geçen
"Umumî Heyet" ibaresi "Genel Kurul" olarak, "İdare Heyeti"
ibaresi "Yönetim Kurulu" olarak, "Baş Kâtip" ibaresi
"Genel Sekreter" olarak, "Aza" ibaresi "Üye"
olarak, "Reis" ibaresi "Başkan" olarak, "Vilayet
Kongresi" ibaresi "İl Kongresi" olarak, "Nizamname"
ibaresi "Tüzük" olarak, "Uzuv" ibaresi "Organ"
olarak değiştirilmiştir."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI İLYAS ARSLAN (Yozgat)- Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN- Hükümet katılıyor mu?
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya)- Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN- Gerekçeyi okutuyorum:
Madde mevcut haliyle kalırsa, ilgili
kanunda bu ibareler yerlerine yerleşmeyecektir. Bu nedenle, bu değişikliğe
ihtiyaç duyulmuştur.
BAŞKAN- Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda yapılan değişiklikle ek madde 3'ü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, 40 ıncı maddeyi,
kabul edilen önergelerle değiştirilen şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
41 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 41. - 6964 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici maddeler eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 1. - Bu Kanunun yayımı
tarihinden önce yapılan son nüfus sayımına göre nüfusu dörtmilyon ve daha fazla
olan illerin ilçe tarım müdürlüğü bulunmayan ilçelerinde kurulmuş bulunan
odaların tüzel kişiliği, bu Kanunun Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte
kendiliğinden sona erer. Tüzelkişiliği sona eren odalar hiçbir faaliyette
bulunamaz, genel kurulu toplanamaz ve il kongresinde temsil edilemez.
Tüzelkişiliği bu şekilde sona eren odaların bölgesindeki çiftçilerin hangi
odaya bağlanacağına Birlik Yönetim Kurulu karar verir. Bu odaların menkul ve
gayrimenkul malları Birlikçe aynen yediemin sıfatı ile muhafaza edilir. Birlik
muhafaza ettiği mal ve parayı, tüzelkişiliği sona eren odanın bölgesindeki
çiftçilerin bağlandığı odaya devreder.
BAŞKAN- Geçici madde 1'i oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici madde 2'yi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanunun yayımı
tarihinde seçilmiş bulunan oda delegeleri, oda genel kurulunun yapılacağı
yıldan önceki aralık ayına kadar görev yaparlar. Birlik delegeleri, oda
organlarına seçilmiş üyeler ve yedekleri, Birlik Yönetim Kurulu üyeleri ve
yedekleri ise kalan görev sürelerini dört yıla tamamlarlar."
BAŞKAN- Geçici madde 2 üzerinde 1 adet
önerge vardır; önergeyi okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 455 sıra sayılı kanun
tasarısının çerçeve 41 inci maddesinde düzenlenen geçici 2 nci maddesine
birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve
teklif ederiz.
|
Haluk İpek |
Yüksel Coşkunyürek |
Fahrettin Poyraz |
|
Ankara |
Bolu |
Bilecik |
|
Mehdi Eker |
Metin Kaşıkoğlu |
Metin Yılmaz |
|
Diyarbakır |
Düzce |
Bolu |
|
M. Asım Kulak |
|
Necati Uzdil |
|
Bartın |
|
Osmaniye |
"Bu Kanunun çerçeve 19 uncu
maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen Yönetmelik, bir defaya mahsus olmak
üzere Genel Kurulun onayına sunulmadan, Birlik Yönetim Kurulunca, kanunun Resmî
Gazetede yayımını izleyen altı ay içinde çıkarılır."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI İLYAS ARSLAN (Yozgat) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Bu kanunda belirtilen yönetmeliklerin
Birlik Genel Kurulunun onayından sonra yürürlüğe girmesi öngörülmüştür. Oysa,
Birlik Genel Kurulu 2007 yılında toplanacağından, sözü edilen yönetmeliğin en
kısa zamanda işlerlik kazanması gerekmektedir.
Bu amacı gerçekleştirmek için önerge
sunulmuştur.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, geçici madde 2'yi,
kabul edilen önergeyle değiştirilen şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 41'i, geçici madde 1 ve geçici madde 2'yle birlikte oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
42 nci maddeyi okutuyorum:
Yürürlük
Madde 42.- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına, Sinop Milletvekili Sayın Engin Altay; buyurun.
CHP GRUBU ADINA ENGİN ALTAY (Sinop) -
Sayın Başkan, değerli mesai arkadaşlarım; 22 nci Dönem Parlamentomuzun, belki
de İktidarıyla, muhalefetiyle çok ender olarak yaptığı, ama, ülke nüfusunun
yarısını ilgilendiren çok önemli bir kanunla, düzenlemeyle ilgili, gerek
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun gerekse AKP Grubunun müşterek bir çalışmasıyla
ortaya konulan ve biraz sonra yasalaşacak olan Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları
Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının, peşinen,
hayırlı olmasını diliyorum; İktidarı ve muhalefeti, böyle bir ortak çalışmadan
dolayı kutluyorum; yani, bu kanun tasarısını İktidar getirmiş de biz destek
vermiş değiliz, bu kanun tasarısını hep beraber yaptık, çiftçimize hayırlı
olsun.
Ziraat odalarımız, özellikle son bir iki
yıldır -fark etmişsinizdir- seçim bölgelerinde fevkalade aktifleşen, iç
dinamiklerini güçlendiren kuruluşlar ve bu odalarımızın, artık, 1957 tarihli
bir kanunla iş ve işlemlerini yürütmeleri mümkün değildi. Bu sebeple, çok
yararlı bir iş yaptığımızı düşünüyorum.
Değerli arkadaşlar, buraya kadar güzel;
ancak, takdir edersiniz ki, muhalefetin, iktidarı ikaz ve uyarı gibi bir görevi
vardır. Bu görev de fevkalade kutsal bir görevdir. Esasen usul de şudur:
Milletvekilleri, hele hele de muhalefet milletvekilleri, alanındaki problemleri
Parlamentoya taşır. İktidar milletvekilleri de Parlamentoya taşınan problemleri
hükümete taşır. Bu sistem çerçevesinde hareket edip, ülkenin meselelerini
çözmek gereği ve zarureti vardır.
Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği
Kanunuyla Türkiye'nin aşağı yukarı her ilçesinde var olan birliklerimiz daha
rantabl çalışabileceklerdir. Ancak, bu kanunu çıkarmakla şu -sakın ola-
zannedilmemelidir: Türk çiftçisinin sorunları da bıçak gibi kesilmiş ve
çözülmüş olacaktır. Bakın, bir iki rakamı dikkatinize sunmak istiyorum.
Avrupa Birliği ülkelerinde tarımsal
desteklemenin tarımsal katmadeğere oranı yüzde 40 ile yüzde 100 arasında
değişirken, Türkiye'de bu oran, yüzde 6 ile 7 arasında kalmaktadır. Bunun bir
adı, tarımın tasfiyesidir. Tarımın gayri safî millî hâsılaya katkısı 1999'da
yüzde 18 iken, 2003 yılı itibariyle -ki, sizin İktidarınızın da dahli olduğu
bir dönemdir- yüzde 13'e düşmesi de, yine, Türkiye tarımı için sorgulanması
gereken bir husustur.
Yine, İktidarın uygulaması bakımından,
prim desteğinin, 2003 yılında 315 trilyon lira olarak gerçekleşmesiyle
birlikte, 2004 yılında bunun 260 trilyon liraya indirilmesinin planlanması da
İktidarınızın çiftçiye bakış açısı anlamında, siz sayın milletvekillerinin
dikkatini çekmesi gereken bir husustur.
Sayın Başbakanın 2004 yılı bütçe
konuşmasında altını çizdiği bir husus var. Tarım sektöründe yüzde 0,5 gerileme
olduğunu doğruluyor Sayın Başbakan. İyi ya, şimdiki rakamlarla, şimdiki
öngörülerle, bu gerileme 0,5'ten daha da aşağı düşmüş, değerli milletvekilleri,
yüzde 2,5'lere düşmüş, tarım sektöründeki küçülme yüzde 2,5'lere doğru
seyrediyor. Buna da dikkatinizi çekiyorum. Bunları, size bir eleştiri olsun
diye söylemiyorum; ben köylü çocuğuyum, biliyorum, şu anda Türkiye'de çiftçi
boğuluyor.
Doğrudan gelir desteği konusunda 2003 yılı
öyle veya böyle hallolmuş olsa da 2004'le ilgili, çiftçimiz, acilen bu
meselenin çözülmesini bekliyor. Destekleme konusunda -zaten demin rakamları da
verdim- çok kötü bir sınav geçiriyorsunuz. Ucuz mazot konusu hakeza.
Bütün bunların ötesinde, çiftçinin derdi
sabaha kadar saysak bitmez; ama, ben, özellikle geçen hafta bir önerge
verdim... Türkiye'nin her ilçesinde ve birçok köyünde var olan tarım kredi
kooperatiflerinin, plasman yokluğu nedeniyle çiftçimize kredi veremediğini,
vermediğini galiba bilmiyorsunuz; ancak, bu konunun çok acilen çözülmesi
gerekir. Her ne kadar faiz oranları yüksek de olsa, tarım kredi
kooperatiflerimiz çiftçimizin cansimidi gibidir. Ziraat Bankası kaynaklarının,
tarım kredi kooperatifiyle ilgili kaynaklarının niye kurutulduğunu, nasıl
kurutulduğunu ben bilmiyorum; ama, ben, muhalefet milletvekili olarak, buradan,
siz değerli İktidar milletvekillerine ve sayın hükümete sesleniyorum; tarım
kredi kooperatiflerinde onca bina, onca lojman, onca personel, yönetici, destek
personeli, müfettişi, bölge birliği; hepsi var, her şey var; ama, aslî işlevini
yapması gereken para yok. Ziraat Bankası, tarım kredi kooperatiflerine yönelik
bu kaynağı, derhal, yarından tezi yok açmalıdır; bu, çok önemlidir.
Gülmeyin!.. Siz gülüyorsunuz... Bakın,
millet aç, çiftçi perişan ve bu geçtiğimiz seçimlerde de, üçbuçuk yıl daha
iktidarda kalacağınızdan bahisle, size, özellikle kırsal kesim çok oy verdi,
adamların hakkını verin; vermezseniz, ampulünüzü söndürecekler; haberiniz
olsun.
Değerli arkadaşlar, yine, bu vesileyle, şu
konuyu da gündeminize getirmek istiyorum: Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere,
Türkiye'de kırsal kesim ulaşım projesini, hükümetin, bir an önce gündeme alması
lazım. Bu kırsal kesim ulaşım projesini şu şekilde çözemiyoruz: Her sene
yaptığımız bütçede, köy hizmetlerine biraz para koyalım, bunu, illerden gelen
programlara göre tevzi edelim. Bunu böyle çözemeyiz.
Ben, kuliste otururken, bir sayın muhtarla
görüşürken, yanımdaki Aydın Milletvekili kahkahalar attı. Niye biliyor musunuz
-özellikle, Karadeniz Bölgesi milletvekillerinin dikkatle bunu dinlemesini
istiyorum- "senin, hâlâ köy yolu problemin mi var" dedi; ama, var
arkadaş! Sinop'un -seçim bölgem olduğu için söyleyeyim; biraz da seçmene mesaj
olsun- 466 köyü var. İnanın, ekim ayından sonra, 250 tanesine normal koşullarda
ulaşmak mümkün değil; kışın anlarız, kar yağar, doğal afettir; yollar
kapanabilir; ama, kasım ayında, ortada kar yokken, su, sel yokken, bir insanın,
evinin kapısına, bir çuval unu traktörle getiremediği bir Karadeniz Bölgesinden
bahsediyorum. Biz, burada, bizim otoparkımıza bir başkası araba çekerse
kızıyoruz "niye bunu buraya koydun; 2 saat yol mu yürüyeceğiz"
diyoruz. Adam, aldığı unu, evinin kapısına traktörle getiremiyor; böyle giderse
un da alamayacak zaten. Çiftçimizin, bu tarzda, çok temel, çok ciddî sorunları
var.
Daha önce anlattım; ama, bunu, bir kere
daha anlatmak mecburiyetindeyim: Köylü şehre gitmiş, şehirliden ateş istemiş;
kravatlı, iskarpinli şehirli de, köylüyle dalga geçmek için elfenerini
çıkarmış, köylünün sigarasını yakacak; köylü, sigarasını çekiyor, şehirli
elfenerini tutuyor; köylü sigarasını çekiyor, şehirli elfenerini tutuyor!..
Ampulün pili bitmiş...
AHMET YENİ (Samsun) - Sinop'ta mı olmuş?!
ENGİN ALTAY (Devamla) - Siirt'te olmuş bu.
... ayrılmışlar. Köylünün arkadaşı demiş
ki: "Yahu sen salak mısın; bu ampulle sigara yanar mı?! Bizi mahcup
ettin." Köylü demiş ki: "Ben, o fenerin sigarayı yakmayacağını
biliyordum; o kurnazın ampulünün pilini bitirmek için öyle yaptım." Yani,
üzerimize düşen iş ve işlemleri bihakkın yapmazsak, sizin ampulün pili de,
Allah esirgesin, bitebilir.
Değerli arkadaşlar, konuşmamı bir espriyle
süsledim. Sorun ciddîdir; gerçekten sorun ciddîdir ve gerçekten, Türkiye'de
köylü kan ağlıyor. (AK Parti sıralarından alkışlar, gülüşmeler [!])
Bu işler, burada, alkışla, gülerek,
espriyle olmaz. Lütfen, hükümet, İktidar-muhalefet, hep beraber, köylünün
sorunlarına daha duyarlı olmak zorundayız.
İlk defa zamanımı tam kullanıyorum;
sözlerimi bitiriyorum.
Teşekkür ediyorum; hayırlı uğurlu olsun.
(Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Altay.
ÖNER ERGENÇ (Siirt) - Sayın Başkan, Sayın
Altay, Sinop'taki bir olayı Siirt'e mal etmeye kalktı; bunu düzeltmek istiyorum.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bugün görüştüğümüz, Türkiye
ziraat odaları ve Ziraat Odaları Birliğinin kuruluş ve çalışma esaslarını
belirleyen 6964 sayılı Yasanın -değerli katkılarınızla- değiştirilmesine konu
olan yasa tasarısı vesilesiyle söz almış bulunuyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Tarım sektörümüzün en önemli sorunlarından
birisinin, örgütlenme olduğunu, bu konuda meslekî örgütlenme bakımından en
büyük kuruluşumuzun Ziraat Odaları Birliği olduğunu ve çok sayıda çiftçimizin
hizmetini karşılamaya yönelik çalışmalar içerisinde bulunması gerektiğini
biliyorduk. Bugün çıkardığımız, kabul ettiğimiz tasarıda, örgütlenmede,
kaynakların temininde ve hizmetlerin daha verimli bir şekilde yerine
getirilmesi konusunda bütün bu düşüncelerimiz yer almış oldu. Tasarının
görüşmelerinin tam bir mutabakat içerisinde geçmiş olması sevindiricidir.
Ziraat Odaları Birliği ve Tarım Bakanlığımızın yapmış olduğu çalışma,
komisyonlarda görüşülmüş, daha sonra gruplar arasındaki temaslarla bir
mutabakat sağlanmış ve bugün, huzurunuzda yaşadığımız olayla birlikte büyük
ölçüde tamamlanmıştır; hepinize teşekkür ediyorum.
Bu vesileyle, Cumhuriyet Halk Partisi
Grubuna mensup kıymetli arkadaşlarımın dile getirdiği bazı konuları da
cevaplandırmak istiyorum.
Evvela, Sayın Necati Uzdil'in, gerçekten,
Bakanlığımıza, AK Parti Grubuna, bu çalışmayla ilgili olarak yaptıkları
iltifatlar, söyledikleri sözler için, ben de kendilerine saygıyla teşekkür
ediyorum. Tabiî, kendileri olumlu oy vereceklerini belirttiler ve tutumları da
bunu gösterdi. Bu konuşmasının devamında, Çukurova'da hububat hasadının
başladığını; ancak, Toprak Mahsulleri Ofisinin henüz bir fiyat açıklamadığını
söyledi. Ben, bu vesileyle, yine, Cumhuriyet Halk Partili Milletvekilimiz Sayın
Ahmet Küçük'ün de aynı konuyu dile getirdiğini ifade ederek, birlikte cevap
vermek istiyorum.
Efendim, hatırlarsanız, 2003 yılı mayıs
ayının sonunda buğdayla ilgili fiyatları açıkladığımızda kamuoyuna sunduğumuz
oran -hatırlanması için tekrar ediyorum- yüzde 43 idi. Aradan geçen zaman
içerisinde, enflasyonun hangi seviyede gerçekleştiğini düşünürsek, biz, 2003
yılında,Türk çiftçisine, hububatta, özellikle buğdayda verdiğimiz desteğin ne
kadar kıymet ifade ettiğini biliyoruz. Bundan daha önemli olan husus ise şudur:
Türkiye'de, buğday üreticisi başta olmak üzere, tahıl üreticisi, 2003 yılından
bugüne gelinceye kadar, bizim vermiş olduğumuz fiyatın üzerinde bir bedelle
mahsulünü değerlendirdi. Bu, sonuç itibariyle, bizim daha çok arzu ettiğimiz
bir gelişmedir. Dolayısıyla, 2003-2004 sezonu böyle olumlu geçti. Gerçekten,
2004 yılı tahıl hasadı güneydoğuda ve Çukurova bölgemizde başlamıştır. Bununla
ilgili olarak kararnamemiz hazırlanmış, Bakanlar Kurulundan çıkmıştır ve şu
anda Köşktedir.
Bununla ilgili olarak uygulayacağımız
politikanın ana unsurlarını belirtmek istiyorum. Bizim, burada hedef aldığımız
husus şudur: Elbette, geçen seneki kadar çok yüksek bir fiyat verilmesi imkânı
yoktur, bunun ekonomik gereği de yoktur; çünkü, bu seneki hedef enflasyonu
oranı yüzde 12'dir, mayıs itibariyle, mayıstan mayısa enflasyon oranı ise yüzde
9'dur. Dolayısıyla, biz, hedef enflasyonu büyük ölçüde etkileyecek bir fiyat
artışını veremeyiz. Bununla ilgili, zaten, ilk gösterge açıklamamız çayla
ilgili fiyat açıklamasında olmuştur. Hatırlarsanız, yüzde 16,5 civarında bir
fiyat artışıyla çay fiyatları belirlenmiştir. Dolayısıyla, buradan, sizlere
hitap ederken, tahıl üreticimize de iletmek istediğim mesaj, bu sene
beklentinin çok yüksek olmaması gerektiğidir; ama, bundan çok daha önemli bir
şeyi daha söylemek istiyorum; o da şu: Türkiye'de, şu anda, buğday fiyatları,
biraz önce çerçevesini çizdiğim hedefin üzerindedir. Dolayısıyla, bizim erken
bir tabanfiyat açıklamamız söz konusu olmayacaktır. Biz, piyasadaki gelişmeleri
takip ediyoruz; bizim düşündüğümüz tabanfiyat seviyesine geldiği anda piyasaya
alıcı olarak gireceğiz. Dolayısıyla, buğday üreticimiz çok rahat hareket
etmelidir. Ben, Ziraat Odaları Birliğinin yöneticilerinin de burada olduğu bir
zaman diliminde, şu kanaatimi onlara da iletmek istiyorum: Üreticilerimiz,
zorunlu olmadıkça, ürettikleri, hasat ettikleri buğdayı bir anda piyasaya
intikal ettirmemeliler, örgütleri aracılığıyla bunları satmayı denemeliler;
Toprak Mahsulleri Ofisinden ziyade borsalara ve sanayicilere satma konusunu
denemelidirler; çünkü, bunun çok önemli bir avantajı olacaktır. Bu sene,
sertifikalı tohumluk temini konusunda, bu satış usulünü bir teşvik mekanizması
olarak kullanacağız.
Kars Milletvekilimiz Sayın Selami Yiğit,
tasarıyla ilgili açıklamalarından sonra, DGD'yle ilgili bir soru sordu; bunu,
sözlü olarak sormadı; sonra, gelip, bana yazılı olarak iletti. Ben de, bu
vesileyle, hem kendisinin merak ettiği soruya cevap vermek hem de sizlere bu
konuyla ilgili bilgi vermek istiyorum.
Dünya Çiftçiler Günü vesilesiyle Sayın
Başbakanın katıldığı toplantıda, doğrudan gelir desteğinin ikinci diliminin ne
zaman ödeneceği ve bunun erkene alınması konusunda çiftçilerden talepler geldi.
Başbakan da, bu hususu bizlere sordu. Hazineden sorumlu arkadaşımızla yapılan
görüşmenin sonucunda, haziran ayından başlamak üzere iki ay öne çekildi;
ağustosta başlayacak olan ödeme bu ay içinde başlayacak. Dolayısıyla, yine, en
az gelişmiş ilçemizden başlamak üzere, ilçelerin gelişmişlik seviyesinden
hareketle bu ödeme başlayacaktır. Bilgilerinize sunuyorum.
Bu arada belirtmek istediğim bir başka
husus, Çanakkale Milletvekilimiz Sayın Ahmet Küçük birçok konuya değindi; ama,
özellikle, cevap vermek istediğim husus, tarım ürünleri sigortası konusu.
Bununla ilgili gelişmeleri, bütün gayretimize rağmen arzu ettiğimiz hıza
intikal ettiremedik. Yalnız, Bakanlığımızın, Meclis tatile girmeden önce
çıkarılması gereken yasalar görüşülürken, yine, Devlet Bakanımızla birlikte, bu
dönem içerisinde çıkarılması konusunda düşüncemizi ilettik; tabiî ki,
Başbakanımız tarafından da olumlu karşılandı; inşallah, bu dönem içerisinde
çıkarmayı önemsiyorum.
Sinop Milletvekili Sayın Engin Altay'ın
söyledikleri hususlarda, özellikle tarım kredi kooperatifleriyle ilgili
konularda birkaç cümle söylemek istiyorum. Tarım kredi kooperatiflerinin,
gerçekten, malî yönden çok iyi durumda olmadığını biliyoruz. Yalnız, yeniden
bir yapılanmaya girdi, hem küçülme hem de istihdam politikasında değişiklikler
yapıyor ve bu ara, daha etkin çalışma şartlarının arayışı içerisinde; kaynak
arayışı da buna dahil.
Engin Beyin ifade ettiği başka bir husus
var; o da şudur: Tarım sektörünün, özellikle içerisinde bulunduğumuz dönemdeki
durumunu çok dramatize etti; bunu ifade ederken de, sigara yakmakla ilgi kurdu,
espriler kattı konuşmasına ve ampulün pilinin bittiğinden bahsetti,
sönebileceğini söyledi.
ENGİN ALTAY (Sinop) -
"Bitebilir" dedim; sizi uyardım.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Devamla) - Ben de onu ifade etmek istedim "bitebilir" diye yazmışım
zaten.
Yalnız, ben, Engin Beyin bu düşüncesine,
şöyle bir kanaatimi ifade ederek cevap vermek istiyorum: Arkadaşlar, 28 Mart
seçimlerinin üzerinden çok uzun bir zaman geçmedi. Bu 28 Mart seçimlerinde,
belediye olan yerler hariç, 15 ilin -biz, ilk anda tespit ettik- sadece
köylerinden aldığımız oy oranı yüzde 47'dir. Bence, bu konuda büyük gücü, daha
büyük gücü biz kırsal kesimden almaya devam ediyoruz.
HÜSEYİN BAYINDIR (Kırşehir) - Sayın
Bakanım, öyleyse, biraz daha ezin onları!
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Devamla) - Hayır, onları biraz daha ezmiyoruz; sadece, yaptığım bazı şeyleri
söylemek istiyorum.
Tarım Bakanı olarak, elbette, çok kısa bir
süre içerisinde, tarım sektörünün bütün sorunlarını çözeceğim diye bir ifadeyi
hiçbir zaman kullanmadım; ama, sizin dikkatinize bir şey sunmak istiyorum: Ben,
bugün neyle uğraşıyorum -dikkatinizi bir noktaya toplayarak söylemek istiyorum-
şu anda, güneydoğuda, süne mücadelesi konusunda çalışmamız bitmek üzere. Çok
büyük bir sevinç ve moralle söylüyorum, ilk defa, yer aletleriyle güneydoğuda
mücadele yaptık; alacağımız sonuçları takip edin; çok büyük bir gelişme ortaya
çıkacak. İç Anadoluda, 35 ilde, şu anda, süne mücadelesiyle ilgili bütün
hazırlıklar bitmiş durumda. Tarım Bakanlığı, ilk defa, bu mücadelede, bu büyük
problemin belini kırabilir. Bunu takip ederseniz, ortaya çıkacak sonucun
hepimiz açısından çok sevindirici olacağını söylüyorum.
Türkiye'de, bu sene, rekolte çok iyi
gidiyor, mevsim yağışları iyi; ama, bu mücadelede de arzu ettiğimiz başarıyı
elde edebilirsek, Türkiye, ihtiyaç duyduğu vasıflı buğdayı da temin edecek ve
dolayısıyla, ithal etme ihtiyacı kalmayacak. Onun dışında bu sene,
çiftçilerimize, mahsul fiyatında tohumluk satışı uygulayacağız. Size, yine çok
sevineceğiniz bir hedef söylemek istiyorum: Türkiye'de buğday tohumu
ihtiyacının yüzde 50'sini, bu sene, sadece sattığı fiyatın yüzde 10'u üzerinden
çiftçiye vereceğiz. Çok iddialı bir şekilde söylüyorum, bu sene yetiştireceğiz bunu.
Şimdi, bu ikisi, Türkiye'deki çiftçilerin
yüzde 40'ına hitap eden bir geniş kesimdir ve bunların ekonomik hayatında çok
büyük bir gelişme olacak.
Onun dışında, Gıda Yasasıyla bir konu
geçti, biliyorsunuz, kısa bir süre önce; çok önemli bir sorumluluk alıyoruz;
ama, ondan daha önemlisini söyleyeyim: F1 hibrit tohumculuğu konusunda bir
proje başlattık; hepimizin canını sıkan, üzen bir olayı iyileştirmeye yönelik
bir çalışma.
5 Haziranda "doğal arıtma" diye
bir projeyi başlatıyoruz; Türkiye'nin 5 600 köyünde doğal arıtma hedefimiz var;
Türkiye'nin arazilerini sulama amaçlı kullandığımız derelerin kirletilmesini
önlemeye yönelik bir çalışma. Tarım Bakanlığı olarak da, Dünya Çevre Gününde
rolümüzü yerine getirmeye çalışacağız.
Yine, eminim, hepinizin çok memnun olacağı
bir gelişmeden bahsetmek istiyorum! 26 Haziranda, Anadolu alacası projesini
hayata geçirmek için start vereceğiz; Türkiye ıslah ettiğim bir hayvanım var
diyebilecek.
Arkadaşlar, çalıştığımız konular çok temel
konular; ama, hâlâ yapacak çok iş var.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Sayın milletvekilleri, 42 nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
43 üncü maddeyi okutuyorum:
Yürütme
Madde 43.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına, Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım; buyurun.
CHP GRUBU ADINA MEHMET YILDIRIM
(Kastamonu) - Sayın Başkan, sevgili milletvekili arkadaşlarım; yaklaşık 2
saatlik bir süre içerisinde, Cumhuriyet Halk Partisi ve Adalet ve Kalkınma
Partisi milletvekillerinin ve Danışma Kurulunun almış olduğu bir kararla, ne
güzel, 43 maddelik bir kanunu çıkardık; ülkemize, milletimize ve çiftçilikle iş
ve aş üreten insanlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.
Genellikle yürütme maddesi üzerinde pek
söz istenmez; ama, bu maddede deniliyor ki: "Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür." Değerli arkadaşlar, şimdiye kadar, örneğin, çiftçimizin
ihmal edildiğini söyledik. Az önce, Sinop Milletvekilimiz Sayın Engin Altay
konuşurken tarım kredi kooperatiflerinde kaynak olmadığı, plasman olmadığı
için, geçmişten gelen borçları hep tahsil ettiğimiz için, çiftçilerimiz, hemen
şu anda üretim noktasında kaynak bulamadığından, kredi alamadığından
yakınmaktadır; bizlere ulaşmaktadır, sizlere ulaşmaktadır; çare aramaktadır.
Çiftçi örgütümüz önemli bir kaynağa
ulaşmıştır, bir kaynakla buluşmuştur. Bu kaynağı, binde 4, Tarım Bakanlığının,
çiftçimize verdiği desteklemede, hemen Ziraat Bankasına gönderdiğimizde, çiftçi
örgütümüz, o çiftçimiz adına kaynağında aidatını kesecektir; birinci kaynak
budur.
İkincisi; ihraç ettiğimiz ürünlerden binde
2 civarında bir pay alınarak, bir kaynak oluşturmaktır. Sizin şöyle bir
düşünmenizi istiyorum. Türkiye, tarım ürünü ihraç ederken, tarım ürünü ithal
etmeye başladı. Türkiye'ye ithal etmediğimiz hiçbir şey kalmadı; buğday ithal
ediyoruz, mısır ithal ediyoruz, pirinç ithal ediyoruz -güleceksiniz ama-
sarmısak ithal ediyoruz.
Şimdi, bakın, sarmısağı anlatırken, Sayın
Başbakana da buradan teşekkür ediyorum. Geçen gün pazarda dolaşırken
sarmısakçının önünden geçti ve oradan sarmısak alırken "bana ithal
sarmısağı vermeyin" dedi. Kendisine çok teşekkür ediyorum; ama, aynı
duyarlılığı Sayın Tarım Bakanından bekliyorum. Şimdi, onbirinci aydan bugüne
kadar geçen sürede -kendi Bakanlık yetkilisinden aldığım bilgi- Türkiye,
Çin'den 14 tane belgeyle 1 050 ton sarmısak ithalatına izin vermiş.
Arkadaşlar, Türkiye'de sarmısak
üretilmiyor mu?! Babaeski'de sarmısak var, şimdi çıktı; Balıkesir'de var,
çıktı; Kastamonu'da temmuz ayından sonra çıkıyor; Kahramanmaraş'ta çıkıyor. 100
000 ton üretim var; biz, buna destekleme isterken, ithal ediyoruz! Tarım
ürünleri ithal ettikçe, biz, ihracattan, bu kanun tasarısıyla destek
vereceğimiz ziraat odalarına, Ziraat Odaları Birliğine bu kaynağı da
veremeyeceğiz demektir. Demek ki, biz, üretim yapmalıyız ve planlı bir üretime
geçmeliyiz. Hep beraber, kanuna "evet" oyu kullandık. Tarım Bakanlığının
kuruluşlarıyla birlikte Ziraat Odaları Birliğine de önemli görevler yükledik,
kendilerine kaynak da ilave ettik. Bu kaynakla birlikte, yeni bir yapılanma
içerisinde çiftçinin kayıtlarını tutmak ve çiftçinin üretimlerinde, kayıt
sisteminde yardımcı olması için, Tarım Bakanlığı tarım il müdürlükleriyle
birlikte koordineli çalışmasını da gündeme getirdik.
Öyleyse, yapmamız gereken nedir; Tarım
Bakanlığında, acil eylem planı içerisinde -artık, bizim de dilimize bu şey
oldu- sizin hükümet programınız çerçevesinde, acilen planlı bir tarım üretimine
geçmek zorundayız. Planlı bir üretimle. neyi, nasıl üreteceğimizi, hangi
bölgelerde hangi ürüne ihtiyaç olduğunu, oralarda hangi ürünün daha fizibl
olduğunu gündeme getirmeliyiz ve o ürünlere, doğrudan gelir desteğine ilaveten,
dönüm başına veya ürün bazında desteklemeyi getirmeliyiz; pirinçte
getirmeliyiz. Türkiye, 500 tonun üzerinde pirinç ithal ediyor. Bakın -demin de
verdim- 1 050 ton sarmısak ithal ediyor; gerek yok; ediyor. Elma ithal ediyor;
pazarda ithal elmanın, kilosu 5 000 000 lira! Peki, Niğde'de elma mı yok,
Amasya'da elma mı yok, Balıkesir'de, Manisa'da elma mı yok?!
MUHARREM İNCE (Yalova) - Yalova da var.
MEHMET YILDIRIM (Devamla) - Yalova'da elma
mı yok; var; buzhanelerde var. İthal niye?! Neden ithal?! Neden ithal?! Neden
ithal?!
Sayın Bakan, arkadaşlar; eğer, Türkiye'nin
gelecek kuşaklarının aç bırakılmasını istemiyorsanız; eğer, Türkiye'nin yüzde
40'ının, kalkınmada öncelikli yöreler de dahil, kırsal alanlardaki
vatandaşlarımızın iş ve aş bulmasını istiyorsanız, gençlerimizin işsiz
kalmasını istemiyorsanız, tarıma desteklemeyi devam ettirmenizi istiyoruz.
Bakın, burada bir teşekkürü de borç
biliyorum. Hayvancılık geriye doğru çökmüştü; et fiyatları 6 000 000'lara, 5
000 000'lara doğru gerilemişti. Hayvancılık çökerken, burada söylediniz:
"Hayvancılığa serum vereceğim." Bu üslup, bu kelime size aittir.
"Ben, kilo başına 1 000 000 lira civarında bir parayı, desteklemek için
hayvancılığa verdim" dediniz; teşekkür ediyoruz, çok sağ olun ve hükümete
de, bütün Bakanlar Kurulu üyelerine de, bütün milletvekilleri adına, bölgem
adına teşekkürü borç biliyorum. Doğru bir karar aldınız.
Şimdi, sizden talebim şudur: Mısırda nasıl
bir destekleme varsa pirinçte ve sarmısakta da istiyoruz; istiyoruz bunu; bütün
tarım ürünlerinde ilave olarak destekleme fiyatı istiyoruz; çünkü...
AHMET YENİ (Samsun) - Karpuzda da...
MEHMET YILDIRIM (Devamla) - O kadar
sulandırmayalım; karpuza verilmesine gerek yok.
Değerli arkadaşlar, bakın, ihraç
edebileceğimiz bütün tarım ürünlerinin önünü açmalıyız. Tarım ürünleri
ithalatını engellemeliyiz. Bu, bizim için, bir millî tarım politikası olmalı
diyorum ve bu kanunumuzun ülkemize hayırlı olmasını diliyor, Yüce Meclise
saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yıldırım.
Buyurun Sayın Bakan.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Kastamonu Milletvekilimizin konuşmasına
çok kısa bir cevap vermek istiyorum. Başta kendi bölgesinin, Kastamonu
yöresinin bu çok önemli ürünü olmak üzere, tarım politikalarıyla ilgili,
özellikle ithalat ve yurtiçi üretimi destekleme, ahenkleştirme konusunda,
milletvekili arkadaşlarımızın, evvela, bizim niyetimizden emin olmaları lazım.
Bu konuda hiçbir başka önceliğimiz yoktur. Yurtiçi üretimi sürdürme, destekleme
konusunda, şu anda, politikalarımız da buna uygundur; ancak, arkadaşlar, bizim,
tabiî, aynı zamanda, uluslararası kuruluşlarla yapmış olduğumuz anlaşmalar var,
Dünya Ticaret Örgütünün getirmiş olduğu anlaşmalar var. Biz, belli bir mevsim,
bazı ürünlerle ilgili yasakları çok kesin olarak uyguluyoruz; ama, sezon
bittikten sonra da, eğer bu ürünlerle ilgili bu yasakları sürdürecek olursak,
bu defa yaptırımlarla karşı karşıya kalıyoruz; muzda olduğu gibi. Biz, muzla
ilgili yasağımızın süresini uzattık; ama, neredeyse, bir ceza uygulamasıyla
karşı karşıya kaldık. Dolayısıyla, bütün bunlarla ilgili konularda
hassasiyetimizi koruyoruz en az sizler kadar; bundan emin olun.
Bilgi transferi konusunda bazen aksamalar
olabilir. Bunu da, inşallah, giderek daha iyi yapacağız. Emin olmanızı ifade
ediyorum, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.
43 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, tasarının tümü
açıkoylamaya tabidir.
Açıkoylamanın şekli hakkında Genel Kurulun
kararını alacağım.
Açıkoylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Oylama için 3 dakika süre vereceğim. Bu
süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden yardım
istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy pusulalarını,
oylama için öngörülen 3 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını
rica ediyorum.
Ayrıca, vekâleten oy kullanacak sayın
bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve
kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını, yine, oylama
için öngörülen 3 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica
ediyorum.
Oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Ziraat
Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının açıkoylama sonucunu açıklıyorum:
Kullanılan oy sayısı : 252
Kabul : 252 (x)
Böylece, kanun tasarısı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır; hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.
Birleşime 10 dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati : 17.38
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 17.54
BAŞKAN : Başkanvekili
Nevzat PAKDİL
KÂTİP
ÜYELER : Mevlüt AKGÜN (Karaman), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 97 nci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Görüşmelere kaldığımız yerden devam
ediyoruz.
Yalova Kaplıcalarının İşletilmesi ve
Kaplıcaların İnkişafı İşlerinin Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâletine Bağlı
Hükmî Şahsiyeti Haiz Bir Teşekküle Devri Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan
ve Bütçe Komisyonları raporlarının müzakeresine başlıyoruz.
V.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
9.- Yalova
Kaplıcalarının İşletilmesi ve Kaplıcaların İnkişafı İşlerinin Sıhhat ve İçtimaî
Muavenet Vekaletine Bağlı Hükmî Şahsiyeti Haiz Bir Teşekküle Devri Hakkında
Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/783) (S. Sayısı: 448)
(x)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yerinde.
Hükümet?.. Yerinde.
Komisyon raporu 448 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde, AK Parti Grubu
adına Yalova Milletvekili Şükrü Önder ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin söz talepleri vardır.
İlk söz, AK Parti Yalova Milletvekili
Şükrü Önder'e aittir.
Sayın Önder, buyurun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ŞÜKRÜ ÖNDER (Yalova)
- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 448 sıra sayılı
Yalova Kaplıcalarının İşletilmesi ve Kaplıcaların İnkişafı İşlerinin Sıhhat ve
İçtimaî Muavenet Vekâletine Bağlı Hükmî Şahsiyeti Haiz Bir Teşekküle Devri
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısıyla ilgili olarak AK
Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum; Grubum ve şahsım adına Yüce Meclisi
saygıyla selamlarım.
Eski adı Pythia olan Yalova kaplıcaları
bir yer sarsıntısı neticesi Milattan Önce 2000 yılında meydana gelmiştir. Eski
Yunan, Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar devrini yaşayan Yalova Kaplıcaları, Kral
Konstantin, Kral Justinyen, Osmanlı sultanları ve özellikle Sultan Hamid ve
Sultan Mehmet tarafından muhtelif tarihlerde restore edilmiştir.
1929 yılında Marmara Bölgesini inceleyen
Yüce Önder Atatürk, Termal Kaplıcalarını da gezmiş ve Şükrü Paşadan, kaplıcanın
durumu, şifaî özelliği ve idaresi hakkında bir rapor istemiştir. Bu kaplıcanın
doğal zenginliğini öğrenen Atatürk, Termal'in, Avrupa'ya örnek olacak bir su
şehri haline getirilmesi için, zamanın Maliye Bakanı Saraçoğlu'na, gereken
tahsisatın verilmesi ve Şükrü Paşanın faaliyete geçmesi hususunda emir
buyurmuş, Şükrü Paşanın önerisiyle, elinde büyük imkânlar bulunan Denizyolları
İdaresi tarafından Termalin işletilmesi deruhte edilmiştir. Büyük Otelin
tamiri, onarılan tesisler ile banyoların inşaı, iklim kürleri için park, gezi
ve dinlenme yerlerinin yapımı, bahçe onarımı, sulama işleri için gerekli
tesisat, aydınlatma sorununun çözümü, içmesuyunun kullanılır hale getirilmesi,
Yüce Atatürk'ün iradesi ve devamlı gözlemleriyle, bu dönemde, Deniz Yolları
İdaresi tarafından sağlanmıştır.
Termal Kaplıcalarının sağlık turizmiyle
ilgili olarak örnek bir merkez olması üzerinde durularak, Atatürk'ün vefatından
sonra, yine onun vasiyeti üzerine, 26.6.1939 tarihinde kabul edilen 3653 sayılı
Yalova Kaplıcalarının İşletilmesi ve Kaplıcaların İnkişafı İşlerinin Sıhhat ve
İçtimaî Muavenet Vekâletine Bağlı Hükmî Şahsiyeti Haiz Bir Teşekküle Devri
Hakkında Kanun uyarınca, Sağlık Bakanlığına bağlı olarak kurulan Yalova
Kaplıcaları İşletme İdaresi tarafından 1939 yılından 1957 yılına kadar
işletilen Yalova Termal Kaplıcaları, 1957 yılında Denizcilik Bankası Türk
Anonim Ortaklığına kiralanmıştır. Denizcilik Bankası zamanında, Büyük Otel,
Çınar Otel, Taş Otel, Kurşunlu ve Yeni Hamam, Atatürk ve Yaver Köşkü, Termal
Otel yenilenmiş, Güney-1 ve Güney-2 Otelleri yeniden yapılmıştır.
1980 yılında, Termal Kaplıcaları, TURBAN
AŞ Genel Müdürlüğüne bir sözleşmeyle kiralanmış ve bu tarihten itibaren, 2001
yılına kadar da TURBAN AŞ tarafından işletilmiştir.
15.2.2001 tarihinde ise Sağlık Bakanlığı
ile Türk Sağlık Eğitim Vakfı İktisadî İşletmesi arasında imzalanan protokolle,
3653 sayılı Yasaya aykırı olarak, işletme hakkı, yirmi yıl süreyle Türk Sağlık
Eğitim Vakfına devredilmiştir.
Sivil toplum örgütlerinin ve Yalova
halkının, özellikle o zaman Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı olan Sayın
Muharrem İnce'nin, Bursa İdare Mahkemesine açmış oldukları davalar sonucunda,
Bursa 2. İdare Mahkemesi tarafından, Sağlık Bakanlığı ile TÜRKSEV arasında
yapılan protokol 17.4.2003 tarihinde iptal edilmiş ve Termal Kaplıcalarını
işletme hakkı, tekrar, Sağlık Bakanlığına verilmiştir.
1911 yılında İtalya'nın Başkenti Roma'da
yapılan kaplıcalar yarışmasında, Yalova Termal Kaplıcaları, suları faydalı en
iyi kaplıca seçilerek altın madalyayla ödüllendirilmiştir. Derin katmanlardan
gelen hipertermal sıcak su sülfatlı, sodyum ve kalsiyumlu kaplıca suları,
karaciğer hastalıklarında, mide ve bağırsak hastalıklarında, beslenme,
metabolizma hastalıklarında, diyabet hastalıklarında ve böbrek hastalıklarında
tedavi edici özelliklere sahiptir.
Yerli ve yabancı turistlerin ziyaretlerine
ev sahipliği yapan, birinci derece doğal, arkeolojik ve tarihî SİT alanı olarak
tescilli doğa harikası Yalova Termal Kaplıcalarının, ülke ve dünya turizmindeki
potansiyelinin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli yasal değişikliklerin
yapılması şart olmuştur. Öncelikle, Sağlık Bakanlığına bağlı olarak 180
personel, 101 oda ve 220 yatak kapasitesiyle hizmet vermekte olan eski tesisler
ile haziran ayı sonunda işletmeye açılacak yeni bölümün, en iyi şekilde, dünya
standartlarında işletilmesi gerekmektedir. Bu amaçla, Yalova Termal
Kaplıcalarının işletme şeklinin Sağlık Bakanlığının takdirine bırakılarak,
Bakanlıkça teşekkül ettirilecek işletme idaresi marifetiyle sevk ve idaresinin
yanında, gerçek kişilere veya özel hukuk tüzelkişilerine kiralama ve restore
et-işlet-devret usulüyle özel hukuk hükümlerine ve ticarî usullere göre sevk ve
idaresine imkân verilmesinin, eskimiş olan tesislerin yenilenmesinde,
misafirlere daha iyi, dünya standartlarında hizmet sunulmasında, ülkeiçi ve
ülkelerarası turizmde tedavi amaçlı termal turizminin hak ettiği yere
ulaşmasında, Yalova ekonomisi ile ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacağına
yürekten inanıyorum.
Bu vesileyle, tasarımızın desteklenmesini
arzu ediyor, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Önder.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına,
Yalova Milletvekili Sayın Muharrem İnce; buyurun. (Alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MUHARREM İNCE (Yalova) -
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle belirtmeliyim ki, ben, burada
Sayın Sağlık Bakanının olmasını isterdim; çünkü, Sayın Bakan bu konuyu yakından
biliyor; ama, bugün bu tasarı görüşülürken Sayın Bakanın burada olmamasını
büyük bir eksiklik olarak değerlendiriyorum.
Bugün görüştüğümüz konu, aslında, tarihî
önemi olan bir konu. Bugün, Termal'de, Bizansı, Osmanlıyı, cumhuriyeti,
Atatürk'ü, doğayı, kültürü, tarihi, bir bütün içerisinde görmek mümkün.
Burada bazı önergelerimiz olacak. Bunlar,
Cumhuriyet Halk Partisinin önergeleri değildir; öncelikle, bunun altını çizmek
istiyorum. Bizim, bu konu gündeme geldiğinde, tasarı Plan ve Bütçe Komisyonunda
görüşülmeden önce, Yalova'da, Sayın Valinin başkanlığında -ki, bizim şehrimizde
15 belediye vardır- 15 belediye başkanının, bütün il genel meclisi üyelerinin,
Yalova Ticaret ve Sanayi Odasının, milletvekillerinin, sivil toplum
örgütlerinin, siyasî parti il başkanlarının katılımıyla gerçekleştirdiğimiz bir
toplantı var ve bu toplantı sonucunda da ortaya çıkan bir karar var. Verdiğimiz
önergeler, Yalova'daki -az önce belirttiğim kişi ve kuruluş temsilcilerinden
başka, orada, bazı kamu kuruluşlarının daire müdürleri de vardı- bütün bu
topluluğun; yani, Yalova'nın ortak önergeleridir.
Tabiî, burada, 15 belediye başkanının
10'unun da Adalet ve Kalkınma Partisine ait olduğunu unutmayalım. Eğer, bunları
reddederseniz, Yalova'nın temel isteklerini, Yalova'nın önde gelen kişilerinin
isteklerini reddetmiş olacaksınız, kendinizle de çelişmiş olacaksınız. Bir
taraftan, diyorsunuz ki "yerel yönetimlere yetki verelim,
yerelleştirelim" diğer taraftan, Ankara'ya bağlamaya çalışırsanız
Termal'i, Yalovalıların, orada yaşayan insanların, oradaki seçilmişlerin
isteklerini gözardı ederseniz, ortaya koymuş olduğunuz yerelleşme mantığıyla da
çelişmiş olacaksınız.
Size Termal'in geçmişinden biraz bahsetmek
istiyorum. Burası, yıllarca çiftlik gibi kullanıldı. En son, bundan yaklaşık üç
yıl önce -Sağlık Bakanı Sayın Osman Durmuş tarafından kurulan TÜRKSEV diye bir
vakıf vardı- Sağlık Bakanı Osman Durmuş, TÜRKSEV Vakfı Başkanı Osman Durmuş'a,
TÜRKSEV yirmi yıl süreyle sıfır lira kira bedeliyle devredilmişti,
kiralanmıştı. Ben, o tarihlerde Cumhuriyet Halk Partisi il başkanıydım. Ayağım
kırıktı, evde yatıyordum; bütün gazeteleri okuyordum. Cumhuriyet Gazetesinden
Orhan Birgit "yok mu Yalova'da buna sahip çıkacak bir kişi" diye bir
makale yazmıştı. Kendisini aradım, ayrıntılarını öğrendim. O zamanki Yalova
milletvekillerine konuyu aktardım. Sağ olsunlar konuyla ilgilenmediler.
Bursa'daki sivil toplum örgütleriyle görüştüm ve Bursa'dan, başta Bursa Baro
Başkanlığı olmak üzere, Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, Ziraat
Mühendisleri Odası, Makine Mühendisleri Odası, Diş Hekimleri Odası, Malî
Müşavirler Odası, Orman Mühendisleri Odası ve Levent Gencelli ile birlikte ben
Muharrem İnce bu konuda bir dava açtık. Davayı kazandık; tekrar Sağlık
Bakanlığına geçti burası.
Şimdi, biz, buranın kiraya verilebilmesine
olanak sağlıyoruz. Burada birtakım kuşkularımız olmakla birlikte, eğer,
yönetmeliğin hazırlanma aşamasında Yalovalılar, başta Yalova milletvekilleri
işin içinde olursa bu kuşkularımız giderilmiş olur.
Yine, 27 Mart seçimleri öncesinde Sayın
Başbakan, güzel bir bahar gününde, İskele Meydanında, denize karşı "bu seçimden
sonra yorgunluğumu atmak için Yalova'ya geleceğim" demişti.
Şimdi, ben, buradan Sayın Başbakana
sesleniyorum; eğer Adalet ve Kalkınma Partisinin Grubu, Yalova'nın
seçilmişlerinin, Yalova'nın yöneticilerinin bu önergelerini kabul ederlerse,
Sayın Başbakanı Yalova'ya bekliyoruz. Ben de Yalova'nın bir milletvekili
olarak, Sayın Başbakanı daha önceki gelişlerinde karşıladığım gibi, bu sefer de
bir çiçekle karşılamaya gideceğim; eğer etmezlerse, Sayın Başbakan
Kızılcahamam'dan öteye geçmesin!
NUSRET BAYRAKTAR (İstanbul)- Olmadı bu
işte!..
MUHARREM İNCE (Devamla)- Ya da Sayın
Başbakan Rize'deki tatiline devam etsin.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ)- Senin sorumlu
olduğun bölge hangisi?!
MURAREM İNCE (Devamla)- Yalova.
FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik)- Sen Başbakanı
niye tehdit ediyorsun!..
MURARREM İNCE (Devamla)- Hayır, hayır...
Bu, espriyle karışık bir şeydi. Tabiî ki gelebilir canım. Yani, böyle söylemek
gerekirdi. Sayın Başbakanın da sizi sıkıştıracağını düşünüyorum.
Burada, yine kuşkularımızdan bazıları şunlardır:
Yöre insanımız ne olacak?.. Bakınız, Sağlık Bakanlığı, kendi personeline
internetten ilan ediyor ve diyor ki "Sağlık Bakanlığı personeline Termal
kaplıcaları yüzde 40 indirimlidir." Hiç itirazımız yok; ama, Termal
kaplıcalarının 500 metre yanındaki, 1 kilometre yanındaki çiftçi Mehmet Amcamın
ne günahı var?.. O yörede yaşayan insanların normal ücretten oradan
yararlanmasını düşünürken, sadece Bakanlık personeline bu indirimi
uygularsanız, nasıl olacak, o insanlar buraya nasıl sahip çıkacaklar?.. Bu
konuda bir düzenlemenin şart olduğunu düşünüyorum.
Yine, burası tarihî bir bölge; buradaki
kazı çalışmaları ne olacak, bu konuyla ilgili kuşkularımız var. Burası, sıradan
bir yer değil; cumhuriyetin kuruluş yıllarında yazlık bir başkent, cumhuriyetin
temel kurumlarının kuruluş noktası Termal. Yalova'daki çiftlikler, o, meşhur
ağaçlı yol... Biz, şanssız olduğumuz kadar şanslı da bir iliz; deprem gibi o
büyük afetleri yaşarken, onun yanında, Termal gibi doğal güzelliklere de
sahibiz.
Şimdi, buradaki kanunu değiştirerek,
kanunun birkaç maddesini değiştirerek, Yalova'daki turizmin gelişeceğini,
Termal'in gelişeceğini düşünmek fazla saflık olur diye düşünüyorum. Turizm, çok
taraflı bir yatırımdır. Eğer, siz, oranın yolunu yapmazsanız, ormanlarını
korumazsanız, denizini korumazsanız, insanlarını mağdur ederseniz; yıllardır
bitmeyen İzmit-Yalova yolu durursa, 10 gün, 15 gün çalışıp yatarlarsa; yine,
Yalova'daki üreticilerin kivileri, elmaları buzhanelerde çürürse, esnaf, diğer
bölgelere oranla iki kere, üç kere fazla yıkım yaşamışken, onların sorunlarına
çözüm bulmazsanız ve yine, bir başka kaplıcamızın olduğu Armutlu İlçemizle
Yalova kent merkezi arasındaki ulaşımı çözmezseniz, yine, burada, depremden
sonra Karamürsel-Yalova-Çınarcık 1/25 000'lik planların, yönlendirici
niteliğini yitirdiği gerekçesiyle iptal edilmesine rağmen bu planları
yapmazsanız ve hâlâ yapılmamışsa, siz, sorunu çözmemiş olursunuz. Bütün
bunların birlikte çözüleceği bir yerde, Yalova'daki, Termal'deki turizm
gelişecektir, insanımız mutlu olacaktır.
Ben, sizlere, bir konunun daha altını
çizmek istiyorum: Başta da söyledim, önergelerimizin bazıları teknik anlamda
doğrultmuştur yasayı; "Yalova kaplıcaları" denilmiştir, biz
"Yalova Termal Kaplıcaları" denilmesini istemişiz. Çünkü, Yalova,
1995 yılında il oldu. 1939 tarihli bu Kanun çıktığında, Yalova bir nahiyeydi,
bir kazaydı. 1995'te il olunca, Bursa'ya bağlı olan, Gemlik'e bağlı olan
Armutlu da Yalova'ya bağlanmış oldu. Dolayısıyla, Armutlu'da da kaplıca var.
Siz "Yalova Kaplıcaları" derseniz, Armutlu'daki kaplıcayı da işin
içine katmış olursunuz. Bu, doğru değil. Buna "Yalova Termal
Kaplıcaları" demek lazım.
Biz, yine, burada Yalova Valiliğinin ve
Termal Belediyesinin birer temsilcisinin işletme idaresinde olmasını istiyoruz.
Yine, biliyoruz ki, bu Büyük Millet
Meclisinden kanunlar çıkar, ama, yönetmelikleri uzun süre sürüncemede kalır;
onun için, üç ay içinde çıkarılmasını istiyoruz.
Yine, Yalova Özel İdaresine ve Termal
Belediyesine kaynak aktarılmasını istiyoruz. Hiç merak etmeyin, Termal
Belediyesi, Cumhuriyet Halk Partili değil, Adalet ve Kalkınma Partili bir
belediyedir; ama, bizim, o konudan hiçbir şeyimiz yok, sadece, o yörenin
insanlarına katkı sağlamak istiyoruz.
Bu gerekçelerle bu önergelerimizi sizlerin
de kabul edeceğinizi düşünüyoruz.
Buranın bir diğer özelliği daha var;
burada, Büyük Millet Meclisinin bir misafirhanesi var. Birçoğunuz geldiniz. (AK
Parti sıralarından "gelmedik" sesleri)
Gelirsiniz; bekliyoruz hepinizi. Ama,
geldiğinizde de unutmayın, Yalova'dan bir kravat alın, elbise alın, esnafa bir
alışveriş yapın, geldiğiniz, benim esnafımın işine yarasın; onu da bekliyorum.
Tıraş olun Resul Bey, berber de para kazansın.
EYÜP FATSA (Ordu) - Neden Yalova'dan
gelirken birer kravat hediye getirmedin?!
MUHARREM İNCE (Devamla) - Hayır, sizin
paranız nasip olsun Yalovalılara.
Bakınız, sizi bu konuda uyarmak istiyorum;
kaplıca tedavisi için, hepiniz, önünde sonunda, Termal'e geleceksiniz. Termal'e
geldiğinizde, ben bütün hemşerilerime diyeyim ki, değerli arkadaşlarım, Adalet
ve Kalkınma Partili, Cumhuriyet Halk Partili, bütün diğer partili
milletvekillerine iyi bakın; biz, Sayın Şükrü Önder ile birlikte, Yalova'nın,
Termal'in bu sorunlarını aktardık, arkadaşlarımız da destek oldular, Termal'in
kalkınması için, Yalova'nın kalkınması için, turizmin gelişmesi için, hepsinin
bunda emeği var. Bunlara hayır oyu verirseniz, sizi orada afişe ederim; bunu
baştan söyleyeyim.
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) - Erzurum
Ilıca'ya da bekleriz.
MUHARREM İNCE (Devamla) - Onu da siz
çıkarsınız söylersiniz.
Burada, bizim bu önergelerimiz arasında,
yine, gerektiğinde bir üniversiteye kiraya verilmesini de istiyoruz. Bu, bugün
için geçerli değil. Bakın, 1939 tarihli bir kanun; kaç yıl geçmiş aradan... Her
zaman Yalova Termal kaplıcalarıyla uğraşacak halimiz yok; bu Meclisin çok daha
başka işleri var. Oraya bir madde eklemek istiyoruz; gerektiğinde üniversiteye
de kiraya verilebilmeli.
AHMET YENİ (Samsun) - Satalım orayı!
MUHARREM İNCE (Devamla) - On sene sonra,
Yalova'daki insanlar, Yalova'nın milletvekilleri, Yalova'nın yöneticileri,
belediye başkanları, Yalova'ya sağlık anlamında bir üniversitenin gelmesini
isterlerse, kanun buna engel olmasın istiyoruz. İlle üniversiteye verilsin
demiyoruz; ama, bunun eklenmesini istiyoruz.
Yine, burada, Termal ile ilgili bu kanun,
büyük ölçüde, sorunu çözebilir; ancak, kayıtlara geçsin diye söylüyorum;
yönetmeliğin hazırlanması aşamasında, Yalova milletvekilleri olarak, bizim,
Yalova'daki belediye başkanlarının, İl Genel Meclisi üyelerinin, Yalova'daki yöneticilerin,
başta Sayın Valinin görüşlerinin alınmasını istiyoruz ve yönetmeliğin üç ay
içinde çıkarılmasını istiyoruz.
Ben, bu duygu ve düşüncelerle, Termal'e,
Yalova'ya katkı sağlayacağınızı, insanlarımızı mutlu edeceğizi düşünerek,
hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın İnce.
Sayın milletvekilleri, tasarının tümü
üzerindeki müzakereler tamamlanmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesi hususunu
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum:
YALOVA
KAPLICALARININ İŞLETİLMESİ VE KAPLICALARIN İNKİŞAFI İŞLERİNİN SIHHAT VE İÇTİMAÎ
MUAVENET VEKALETİNE BAĞLI HÜKMÎ ŞAHSİYETİ HAİZ BİR TEŞEKKÜLE DEVRİ HAKKINDA
KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1. - 26.6.1939 tarihli ve 3653
sayılı Yalova Kaplıcalarının İşletilmesi ve Kaplıcaların İnkişafı İşlerinin
Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekaletine Bağlı Hükmî Şahsiyeti Haiz Bir Teşekküle
Devri Hakkında Kanunun adı "Yalova Kaplıcalarının İdaresi ve İşletilmesi
Hakkında Kanun" olarak değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Madde üzerinde 2 adet önerge vardır.
Önergeleri önce geliş sırasına göre
okutacağım, sonra aykırılık derecesine göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 448 sıra sayılı kanun
tasarısının başlığında ve 1 inci maddesinde geçen "Yalova
Kaplıcaları" ibaresinin "Yalova Termal Kaplıcaları" şeklinde
değiştirilmesini arz ve talep ederiz.
|
Muharrem İnce |
Hüseyin Güler |
Mehmet Kartal |
|
Yalova |
Mersin |
Van |
|
Engin Altay |
Halil Tiryaki |
Mehmet Yıldırım |
|
Sinop |
Kırıkkale |
Kastamonu |
|
|
Mehmet Sefa Sirmen |
|
|
|
Kocaeli |
|
BAŞKAN - Okutacağım ikinci önerge aykırı
önerge olup, okutup işleme alacağım.
Önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 448 sıra sayılı
tasarının 1 inci maddesindeki "olarak" ibaresinden önce gelmek üzere
ve bu kanunun maddelerinde geçen "Sıhhat ve İçtimaî Muavenet
Vekâleti"ibarelerinin "Sağlık Bakanlığı", "Yalova
Kaymakamlığı" ibarelerinin "Yalova Valiliği" olarak
değiştirilmesini arz ve talep ederiz.
|
Eyüp Fatsa |
Şükrü Önder |
Nusret Bayraktar |
|
Ordu |
Yalova |
İstanbul |
|
Muharrem İnce |
|
Halil Tiryaki |
|
Yalova |
|
Kırıkkale |
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Sayın Başkanım, çoğunluğumuz olmadığı için katılamıyoruz,
takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Katılıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Kanunun diğer maddelerine uyum sağlaması
amacıyla önerilmiştir.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum :
Kabul edenler... Kabul etmeyenler...Kabul edilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum :
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 448 sıra sayılı kanun
tasarısının başlığında ve 1 inci maddesinde geçen "Yalova
Kaplıcaları" ibaresinin "Yalova Termal Kaplıcaları" şeklinde
değiştirilmesini arz ve talep ederiz.
Muharrem
İnce (Yalova) ve arkadaşları
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Katılıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum :
Gerekçe:
Bilindiği üzere, Yalova'da bu kanuna tabi
kaplıcalar dışında, Armutlu İlçemizde de kaplıcalar bulunmaktadır. Her ne kadar
kanunda hangi kaplıcaların kanuna tabi olduğu belirtilmiş de olsa, Yalova ismi
bütün Yalova'yı ifade ettiğinden karışıklığa yol açabilir. Yürürlükteki kanun Yalova'nın
il olmadığı bir dönemde çıktığından kanunun isminde sadece Yalova ismine yer
verilmesi o dönem için doğru bir adlandırmaydı. Bugün Yalova il olmuştur ve
kanun kapsamındaki kaplıcalar Termal İlçesinde yer almaktadır. O nedenle,
kanunun isminde Termal İlçesinin adı yer almalıdır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum :
Kabul edenler...Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önergelerle değiştirilen
şekliyle 1 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum :
MADDE 2.- 3653 sayılı Kanunun 1 inci
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye bu
fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Yalova İli dahilinde olup Bakanlar
Kurulunca onaylanmış haritasında gösterilen sınır içindeki Devlete ait sıcak ve
soğuk su kaynakları ile kaplıcaların ve bunlara ait binaların, kaplıcalar
tesisatının ve arazinin değerlendirilmesi, intifa ve idaresi Sağlık Bakanlığına
devredilmiştir. Yalova kaplıcaları, Bakanlıkça teşekkül ettirilecek İşletme
İdaresi marifetiyle veya usul ve esasları Maliye ve Sağlık bakanlıklarınca
müştereken çıkarılacak olan yönetmelikle belirlenmek kaydıyla gerçek kişilere
veya özel hukuk tüzel kişilerine kiralanmak ya da restore et-işlet-devret usulü
ile devredilmek suretiyle işletilebilir.
İşletme İdaresinin çalışma usul ve
esasları ile işletmeye dair her türlü malî ve idarî muamelelerin yürütülme
şekline ve muhasebe usullerine ait esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine
Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelik ile tespit olunur.
Yalova kaplıcalarının kira veya işletme
gelirleri, Sağlık Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğünün hesabına aktarılır ve
bütçeye gelir kaydedilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Sayın milletvekilleri, madde üzerinde 5
adet önerge vardır; önergeleri, önce geliş sıralarına göre okutacağım, sonra
aykırılık derecelerine göre işleme alacağım.
Birinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 448 sıra sayılı Yalova
Kaplıcalarının İdaresi ve İşletilmesi Hakkında Kanun Tasarısının 2 nci
maddesinin ikinci fıkrasında "Sağlık Bakanlığınca" ibaresinden sonra
gelmek üzere "3 ay içinde" ibaresinin eklenmesini arz ve talep ederiz.
|
Şükrü Önder |
Muharrem İnce |
Hüseyin Güler |
|
Yalova |
Yalova |
Mersin |
|
Mehmet Kartal |
Mehmet Sefa Sirmen |
Engin Altay |
|
Van |
Kocaeli |
Sinop |
|
Halil Tiryaki |
|
Mehmet Yıldırım |
|
Kırıkkale |
|
Kastamonu |
BAŞKAN - İkinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 448 sıra sayılı kanun tasarısının 2 nci maddesinde geçen "Yalova Kaplıcaları" ibaresinin "Yalova Termal Kaplıcaları" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Muharrem İnce |
Selami Yiğit |
Necati Uzdil |
|
Yalova |
Kars |
Osmaniye |
|
Ahmet Sırrı Özbek |
Atila Emek |
Osman Özcan |
|
İstanbul |
Antalya |
Antalya |
BAŞKAN - Üçüncü önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 448
sıra sayılı kanun tasarısının 2 nci maddesinin sonuna "Yalova Termal
Kaplıcalarının kiraya verilmesi durumunda kanunun 8, 9, 10, 11, 12 nci
maddeleri uygulanmaz" paragrafının eklenmesini arz ve teklif ederiz.
|
Muharrem İnce |
Hüseyin Güler |
Mehmet Kartal |
|
Yalova |
Mersin |
Van |
|
Mehmet Sefa Sirmen |
Engin Altay |
Halil Tiryaki |
|
Kocaeli |
Sinop |
Kırıkkale |
|
|
Mehmet Yıldırım |
|
|
|
Kastamonu |
|
BAŞKAN - Dördüncü önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 448 sıra sayılı Yalova
Kaplıcalarının İdaresi ve İşletilmesi Hakkında Kanun Tasarısının 2 nci
maddesinin üçüncü fıkrasında "Merkez Saymanlık Müdürlüğünün hesabına
aktarılır" ifadesinden sonra gelmek üzere "oranları işletme
idaresince belirlenen miktarda Termal Belediyesi ve Yalova İl Özel İdaresine
pay aktarılır ve geri kalanı bütçeye gelir kaydedilir" ifadesinin
eklenmesini arz ve talep ederiz.
|
Şükrü Önder |
Muharrem İnce |
Hüseyin Güler |
|
Yalova |
Yalova |
Mersin |
|
Mehmet Kartal |
Mehmet Sefa Sirmen |
Engin Altay |
|
Van |
Kocaeli |
Sinop |
|
Mehmet Yıldırım |
|
Halil Tiryaki |
|
Kastamonu |
|
Kırıkkale |
BAŞKAN - Şimdi, en aykırı
önergeyi okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 448 sıra sayılı Yalova Kaplıcalarının İdaresi ve İşletilmesi Hakkında Kanun Tasarısının 2 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinin "Yalova Kaplıcaları, Bakanlıkça teşekkül ettirilecek Yalova Valiliğinin ve Termal Belediyesinin belirlediği birer temsilcinin yer aldığı işletme idaresi marifetiyle veya usul ve esasları Maliye ve Sağlık Bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak olan yönetmelikle belirlenmek kaydıyla gerçek kişilere, özel hukuk tüzelkişilerine ve üniversitelere kiralanmak ya da restore et-işlet-devret usulüyle devredilmek suretiyle işletilebilir" şeklinde değiştirilmesini arz ve talep ederiz.
|
Muharrem İnce |
Engin Altay |
Hüseyin Güler |
|
Yalova |
Sinop |
Mersin |
|
Mehmet Sefa Sirmen |
Halil Tiryaki |
Mehmet Yıldırım |
|
Kocaeli |
Kırıkkale |
Kastamonu |
|
|
Mehmet Kartal |
|
|
|
Van |
|
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN YILDIZ (Muş) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet katılıyor
mu?
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI
SAMİ GÜÇLÜ (Konya) - Buna katılamıyoruz efendim.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Komisyonun takdire bıraktığı, Hükümetin katılmadığı önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 448
sıra sayılı Yalova Kaplıcalarının İdaresi ve İşletilmesi Hakkında Kanun
Tasarısının 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında "Merkez Saymanlık
Müdürlüğünün hesabına aktarılır" ifadesinden sonra gelmek üzere
"oranları işletme idaresince belirlenen miktarda Termal Belediyesi ve
Yalova İl Özel İdaresine pay aktarılır ve geri kalanı bütçeye gelir
kaydedilir" ifadesinin eklenmesini arz ve talep ederiz.
Muharrem
İnce (Yalova) ve arkadaşları
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Katılıyoruz.
BAŞKAN - Sayın İnce, gerekçeyi mi okutayım, söz mü istiyorsunuz?
MUHARREM İNCE (Yalova) - Gerekçe okunsun
Sayın Başkan.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Termal tesislerinin iç ve dış turistleri
çekebilmesi büyük ölçüde İl Özel İdaresinin ve Termal Belediyesinin bölgede
yapacağı yatırımlara bağlıdır. Özellikle ulaşım ve çevre düzenlemesi alanında
bu kuruluşlarımızın yeni yatırımlar yapması gerekmektedir. Bunların
gerçekleştirilmesi amacıyla, her yıl elde edilen gelirin oranı, Sağlık
Bakanlığı tarafından, üyeleri arasında Yalova Valiliğinin ve Belediyesinin
birer üyesinin bulunduğu işletme idaresi tarafından belirlenerek bu kuruluşlara
aktarılmalıdır.
BAŞKAN - Komisyonun takdire bıraktığı,
Hükümetin katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 448 sıra sayılı kanun
tasarısının 2 nci maddesinin sonuna "Yalova Termal Kaplıcalarının kiraya
verilmesi durumunda kanunun 8, 9, 10, 11, 12 nci maddeleri uygulamaz"
paragrafının eklenmesini arz ve talep ederiz.
Muharrem
İnce (Yalova) ve arkadaşları
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, katılmıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın İnce, gerekçeyi mi
okutayım, söz mü istiyorsunuz?
MUHARREM İNCE (Yalova) - Söz istiyorum
Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun Sayın İnce.
Süreniz 5 dakika.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; buna neden katılınmadığını anlayamadım. 8 inci maddeyi
okuyorum: "Kaplıcaların inkişafı ve kendi geliri ile karşılayamayacağı
işletme masrafları için, muktazi tahsisat, Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâleti
bütçesinde açılacak hususî bir fasla yardım olarak konulur." Ben bunu
Türkçeleştirdim, öğrendim, dersime çalıştım; yani, şu: Burada, işletme zarar
ederse, zararı Sağlık Bakanlığı karşılayacak.
Şimdi, biz, buranın kiraya verilmesinin
önünü açıyoruz. Kiraya verdik; bu kanunun bu maddesi uygulanırsa, kira
verdiğimiz adam hiçbir zaman kâr etmeyecektir. Nasıl olsa, zarar ederse, zararı
Sağlık Bakanlığı karşılayacak. Diyoruz ki, burası zarar ederse, sadece Sağlık
Bakanlığı işlettiğinde uygulansın, kiraya verildiğinde bu madde uygulanmasın.
Bunu söylüyoruz. Yani, neden reddettiğinizi anlayamadım. Burayı kiraya verdik,
8 inci madde uygulanırsa, madde diyor ki "burası zarar ettiğinde Sağlık
Bakanlığı zararı karşılayacak." Bu madde, kiraya verdiğimiz zaman,
uygulanmasın diyoruz. Dileğimiz budur.
Bunu kabul edeceğinizi umuyorum, saygılar
sunuyorum. (Alkışlar)
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Buyurun efendim.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, işletmeyi Sağlık Bakanlığı işletirse ve zarar
ederse Sağlık Bakanlığı katkı sağlayacak; ama, özel bir şirkete kiraya
verildiği zaman, zaten belli bir sözleşme yapılıyor. Bu sözleşmede şartlar
belirleniyor.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Yasada var!
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) - Yasada var!
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Yasadaki katkı, Sağlık Bakanlığının işletmesi durumundaki
zararla ilgilidir.
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) - Yani, kaybınız
ne; söyler misiniz?..
MUHARREM İNCE (Yalova)- Sözleşme yasaya
aykırı olabilir mi?
BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, Komisyonun
takdire bıraktığı, Hükümetin katılamadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 448 sıra sayılı kanun
tasarısının 2 nci maddesinde geçen "Yalova Kaplıcaları" ibaresinin
"Yalova Termal Kaplıcaları" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Muharrem
İnce (Yalova) ve arkadaşları
BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Sayın Başkan, takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN- Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya)- Katılıyoruz efendim.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Gerekçe okunsun
Sayın Başkan.
BAŞKAN- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Bilindiği üzere, Yalova'da, bu kanuna tabi
kaplıcalar dışında Armutlu İlçemizde de kaplıcalar bulunmaktadır. Her ne kadar
kanunda hangi kaplıcaların kanuna tabi olduğu belirtilmiş de olsa, Yalova ismi
bütün Yalova'yı ifade ettiğinden karışıklığa yol açabilir. Yürürlükteki kanun
Yalova'nın il olmadığı bir dönemde çıktığından, kanunun isminde sadece Yalova
ismine yer verilmesi o dönem için doğru bir adlandırmaydı, bugün uygun
değildir.
BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, Komisyonun
takdire bıraktığı, Hükümetin katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Son önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 448 sıra sayılı Yalova
Kaplıcalarının İdaresi ve İşletilmesi Hakkında Kanun Tasarısının 2 nci
maddesinin ikinci fıkrasında "Sağlık Bakanlığınca" ibaresinden sonra
gelmek üzere "3 ay içinde" ibaresinin eklenmesini arz ve talep
ederiz.
Muharrem
İnce (Yalova) ve arkadaşları
BAŞKAN- Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş)- Sayın Başkanım, çoğunluğumuz hazır olmadığı için katılamıyoruz,
takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN- Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya)- Katılıyoruz Sayın Başkan.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Gerekçe okunsun
Sayın Başkan.
BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Kanunun amacına ulaşması için, ikinci
fıkrada öngörülen yönetmeliğin en kısa zamanda çıkarılması gereklidir.
Yönetmeliğin çıkarılmasının geciktirilmesi, bu kanunun, aslında fiilen
uygulanmayacağı anlamına gelir. Bu nedenle, ilgili yönetmeliğin hazırlanıp
uygulamaya konması için bir süre tespit edilmelidir. Bizce üç aylık bir süre,
ilgili yönetmeliğin hazırlanması için yeterlidir.
BAŞKAN - Komisyonun takdire bıraktığı,
Hükümetin katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, 2 nci maddeyi,
kabul edilen önergeler yönündeki değişik şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3. - 3653 sayılı Kanunun 16 ncı
maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"İşletmenin kiralanması veya restore
et-işlet-devret usulü ile devredilmesi halinde ise, kaplıcalar tarifesi,
kiracının veya devralanın teklifi üzerine Sağlık Bakanlığınca aynen veya
değiştirilerek onaylanmak suretiyle belirlenir.
Kaplıcalar tarifesi; işletmenin alt
yapısının yenilenmesi, Yalova kaplıcaları ile bunlara ait bina, müştemilat ve
diğer tesisatın restore edilmesi ve geliştirilmesi için harcamada bulunulmasına
imkan verecek şekilde, maliyet ve işletmecilik esaslarına göre
belirlenir."
BAŞKAN - Madde üzerinde 1 adet önerge
vardır; önergeyi okutup işleme alacağım.
Önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 448 sıra sayılı kanun
tasarısının 3 üncü maddesinde geçen "Yalova Kaplıcaları" ibaresinin
"Yalova Termal Kaplıcaları" şeklinde değiştirilmesini arz ve talep
ederiz.
|
Muharrem İnce |
Selami Yiğit |
Necati Uzdil |
|
Yalova |
Kars |
Osmaniye |
|
A. Sırrı Özbek |
|
Hüseyin Bayındır |
|
İstanbul |
|
Kırşehir |
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SABAHATTİN
YILDIZ (Muş) - Sayın Başkan, Yüce Heyetin takdirine bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet?..
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI SAMİ GÜÇLÜ
(Konya) - Katılıyoruz efendim.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Gerekçe okunsun
Sayın Başkan.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Bilindiği üzere, Yalova'da bu kanuna tabi
kaplıcalar dışında Armutlu İlçemizde de kaplıcalar bulunmaktadır. Her ne kadar
kanunda hangi kaplıcaların kanuna tabi olduğu belirtilmiş de olsa, Yalova ismi
bütün Yalova'yı ifade ettiğinden karışıklığa yol açabilir. Yürürlükteki kanun
Yalova'nın il olmadığı bir dönemde çıktığından kanunun isminde sadece Yalova
ismine yer verilmesi, o dönem için doğru bir adlandırmaydı. Bugün Yalova il
olmuştur ve kanun kapsamındaki kaplıcalar Termal İlçesinde yer almaktadır. O
nedenle, kanunun isminde Termal İlçesinin adı yer almalıdır.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Komisyonun
takdire bıraktığı, Hükümetin katıldığı önergeyi oylarınıza arz ediyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi, kabul edilen önerge yönündeki değişik şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
4 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 4.- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
BAŞKAN - 4 üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
5 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 5.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
BAŞKAN - 5 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, tasarının tümünü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Tasarı kabul edilmiş
ve kanunlaşmıştır; hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, özel
gündemde yer alacak işler ile sözlü soru önergelerini ve diğer denetim
konularını sırasıyla görüşmek için, 8 Haziran 2004 Salı günü saat 15.00'te
toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.
Kapanma
Saati : 18.36