BIM 2 3 2004-06-09T06:28:00Z 2004-06-09T06:28:00Z 89 55700 317494 TBMM 2645 634 389904 9.3821 0 6 nk 6 nk 0

DÖNEM : 22        CİLT : 49       YASAMA YILI : 2

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

 

90 ıncı Birleşim

18 Mayıs 2004 Salı

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GündemdIşI Konuşmalar

1. - Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un, Adıyaman İlinin sorunlarına ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması

2. - Sivas Milletvekili Osman Kılıç'ın, madenciliğin önemine, Sivas'ın maden potansiyeli ile bu potansiyelin değerlendirilmesi için alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması

3. - Ankara Milletvekili Zekeriya Akıncı'nın, Modern Çarşı yangını sonrasındaki gelişmelere, çarşı ve Ulus esnafının sorunları ile alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı

B) Çeşİtlİ İşler

1. - Genel Kurulu ziyaret eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Parlamentosundan bir grup milletvekiline Başkanlıkça "Hoşgeldiniz" denilmesi

C) Tezkereler ve Önergeler

1. - Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç'ın Fas Temsilciler Meclisi Başkanı Abdelwahad Radi'nin davetine icabetle Fas'a yapacağı resmî ziyarete katılacak heyete ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/561)

2. - Yükseköğretim Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/562)

3. - Aşırı Derecede Yaralayan ve Ayırım Gözetmeyen Etkileri Bulunan Belirli Konvansiyonel Silahların Kullanımının Yasaklanması veya Sınırlandırılması Sözleşmesi ve Eki I., Tadil Edilmiş II. ve IV. Protokollerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/563)

4. - TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, St. Petersburg'ta yapılacak olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi Genel Kuruluna katılmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/564)

5. - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Bosna-Hersek'e yaptığı resmî ziyarete iştirak etmeleri uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/565)

6. - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'ya yaptığı resmî ziyarete iştirak etmeleri uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/566)

D) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI Önergelerİ

1. - İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve 21 milletvekilinin TMSF ve RTÜK'ün bazı uygulamalarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/190)

2. - CHP Grubu adına Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Haluk Koç, İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol ve İstanbul Milletvekili Ali Topuz'un, Irak Halkına yöneltilen şiddet ve Türkiye'nin Irak politikası konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/14)

3. - Kayseri Milletvekili Taner Yıldız ve 21 milletvekilinin Irak Halkına yöneltilen şiddet ve işkence olaylarının ulusal ve uluslararası düzeydeki yansımaları konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/15)

IV. - ÖNERİLER

A) DanIşma Kurulu Önerİlerİ

1. - Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi

V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. - Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/521) (S. Sayısı: 146)

2. - Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/523) (S. Sayısı: 152)

3. - Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin; Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)

4. - Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri, Plan ve Bütçe ve Anayasa Komisyonları Raporları (1/731) (S. Sayısı: 349)

5. - Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair 560 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Tarım, Orman ve Köyişleri ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonları Raporları (1/238) (S. Sayısı 428)

6. - Hâkimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/769) (S. Sayısı: 453)

7. - İller Bankası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/796) (S. Sayısı: 440)

8. - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu  Raporu (1/789) (S. Sayısı: 452)

VI. - SORULAR VE CEVAPLARI

A) YazIlI Sorular ve CevaplarI

1. - İstanbul Milletvekili Emin Şirin'in, BM Genel Sekreterine yollanan taahhüt mektubuna ilişkin Başbakandan sorusu ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün cevabı (7/2292)

2. - İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek'in, basın danışmanının bir gazeteye yazdığı mektuba ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın cevabı (7/2294)

3. - Adana Milletvekili İsmail Değerli'nin, doğalgaz sayacı alımına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun cevabı (7/2296)

4. - Ankara Milletvekili İsmail Değerli'nin, Ankara Büyükşehir Belediyesince yapılan ihalelere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun cevabı (7/2297)

5. - Tokat Milletvekili Orhan Ziya Diren'in, Tokat İlinin online sistemine dahil edilmesine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun cevabı (7/2313)

6. - İstanbul Milletvekili Gürsoy Erol'un, yanık tedavi merkezlerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun cevabı (7/2314)

7. - Manisa Milletvekili Hasan Ören'in, trafik tescil işlemlerindeki yasa boşluklarının giderilmesine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun cevabı (7/2317)

8. - İzmir Milletvekili Muharrem Toprak'ın, üniversite araştırma fonlarında bekleyen ödeneğe ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı (7/2320)

9. - Afyon Milletvekili Halil Ünlütepe'nin, bir il sağlık müdürüyle ilgili iddiaya ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın cevabı (7/2321)

10. - Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun, Fener Rum Patrikhanesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün cevabı (7/2331)

11. - Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in, Ortadoğu ve Arap ülkelerinde çalışan Türk vatandaşlarına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün cevabı (7/2332)

12. - Antalya Milletvekili Nail Kamacı'nın, AK Parti Aşkale İlçe Başkanının Aşkale Kaymakamına hakaret ettiği iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun cevabı (7/2338)

13. - Kırıkkale Milletvekili Halil Tiryaki'nin, son seçimler sırasında Kırıkkale'de meydana gelen olaylara ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun cevabı (7/2342)

14. - Ankara Milletvekili Yakup Kepenek'in, grev ertelemelerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun cevabı (7/2345)

15. - Iğdır Milletvekili Yücel Artantaş'ın, Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan arasındaki diplomatik ilişkilere ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün cevabı (7/2351)

16. - Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin, deprem bölgelerinde görev yapan öğretmenlerin rotasyon dışında tutulup tutulmayacağına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in cevabı (7/2367)

17. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Antalya-Korkuteli İlçesindeki kapalı spor salonu inşaatına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in cevabı (7/2376)

18. - İzmir Milletvekili Canan Arıtman'ın, basın toplantısında kullanılan bir ifadeye ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç'ın cevabı (7/2383)

19. - Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç'ın, tarım sigortasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/2423)

20. - Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun, Kamu Personeli Seçme Sınavı başvuru formlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in cevabı (7/2424)

21. - Manisa Milletvekili Hasan Ören'in, doğal afetler nedeniyle zarar gören illere yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın cevabı (7/2438)

22. - İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'in, özelleştirme nedeniyle işini kaybeden işçilere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in cevabı (7/2440)

23. - Adana Milletvekili Atilla Başoğlu'nun, iki yıl önce yapılan memur sınavının süresine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in cevabı (7/2453)

24. - Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, tavuk besiciliğinin desteklenmesine ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/2463)

25. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, geliriyle ilgili bir açıklamasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in cevabı (7/2469)

26. - İstanbul Milletvekili Gürsoy Erol'un, 2002-2003 yıllarına ait hayvan ve kesilmiş et rakamlarına,

Sebze-meyvelerdeki zararlı kimyasal maddelerin analizine,

İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/2494,2495)

27. - Bursa Milletvekili Kemal Demirel'in, tarım sektöründe yapılması düşünülen çalışmalara ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/2498)

28. - Adana Milletvekili N.Gaye Erbatur'un, sokaktaki çocuklara yönelik hizmet veren kuruluşlara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Güldal Akşit'in cevabı (7/2524)

 


I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 

TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açılarak iki oturum yaptı.

Elektronik cihazla yapılan yoklamalar sonucunda Genel Kurulda toplantı yetersayısı bulunmadığı anlaşıldığından;

18 Mayıs 2004 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 15.16’da son verildi.

 

Sadık Yakut

Başkanvekili

 

Yaşar Tüzün

Enver Yılmaz

 

Bilecik

Ordu

 

Kâtip Üye

Kâtip Üye

 


          No. : 130

II. - GELEN KÂĞITLAR

14 Mayıs 2004 Cuma

Tasarı

1. - Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/807) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler; Bayındırlık İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

Teklifler

1. - Ordu Milletvekili Enver YIlmaz ile Yozgat Milletvekili Mehmet Çİçek'in; Orman Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/284) (Tarım, Orman ve Köyişleri ; Anayasa ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.4.2004)

2. - Denizli Milletvekili Mehmet Uğur Neşşar ve 41 Milletvekilinin; 1774 Sayılı Kimlik Bildirme Kanunu Ek Madde 1'in Değiştirilmesine İlişkin Kanun Teklifi (2/285) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.5.2004)

3. - Balıkesir Milletvekili Turan Çömez ve 3 Milletvekilinin; Adalarda Yatırımların ve İstihdamın Teşviki Hakkında Kanun Teklifi (2/286) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 5.5.2004)

4. - Manisa Milletvekili Hasan Ören'in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/287) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

Tezkere

1. - Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen'in; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/560) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

Raporlar

1. - Hâkimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/769) (S. Sayısı: 453) (Dağıtma tarihi: 14.5.2004) (GÜNDEME)

2. - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu  Raporu (1/789) (S. Sayısı: 452) (Dağıtma tarihi: 14.5.2004) (GÜNDEME)

Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri

1. - Ankara Milletvekili İsmail DEĞERLİ'nin, BELSO A.Ş. ve BELÇAR A.Ş.'ye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2279)

2. - Ankara Milletvekili İsmail DEĞERLİ'nin, Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeki bilbordlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2280)

          No. : 131

17 Mayıs 2004 Pazartesi

Sözlü Soru Önergeleri

1. - Muğla Milletvekili Ali ARSLAN'ın, basında yer alan kendisiyle ilgili bir iddiaya ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1099) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

2. - Kars Milletvekili Selami YİĞİT'in, Dış Ticaret Müsteşarlığının uluslararası zeytinyağı kodeksi uygulamasından doğacak mağduriyete ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) sözlü soru önergesi (6/1100) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

3. - Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, milletvekili lojmanlarının satışına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1101) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

4. - Manisa Milletvekili Ufuk ÖZKAN'ın, hemzemin geçitlerdeki sinyalizasyon eksikliğine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1102) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)

5. - Muğla Milletvekili Ali ARSLAN'ın, Muğla İline doğalgaz getirilip getirilmeyeceğine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1103) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)

6. - Balıkesir Milletvekili Sedat PEKEL'in, Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı olmayan üreticilerin desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1104) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)

7. - Malatya Milletvekili Muharrem KILIÇ'ın, 2004 KPSS kitapçığında Almanca ve Fransızca bölümü mezunlarına yer verilmemesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1105) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)

Yazılı Soru Önergeleri

1. - İzmir Milletvekili Canan ARITMAN'ın, basın toplantısında kullanılan bir ifadeye ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/2383) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.4.2004)

2. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, Nusret Mayın Gemisi ve benzeri değerlerin korunmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2568) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

3. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, Çanakkale Şehitleri Abidesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2569) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

4. - Sivas Milletvekili Nurettin SÖZEN'in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının imar planı değişikliğine ve bir binaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2570) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

5. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, Çukurova Elektrik A.Ş. hisse sahiplerinin mağduriyetine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2571) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

6. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, sınır ticaretinin kötüye kullanılmasının önlenmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2572) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

7. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, özelleştirme uygulamalarından doğan gelir ve harcamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2573) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

8. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, 2002-2004 yılları arasındaki iç ve dış borca ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2574) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

9. -Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, Çanakkale Şehitliği'nin bakımına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2575) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

10. - Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, Bingöl Depreminin zararlarına ve yapılan çalışmalara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2576) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

11. - Ankara Milletvekili İsmail DEĞERLİ'nin, Mamak Tapu Dairesinin yeni hizmet binasına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2577) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

12. - Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, Bingöl köylülerinin deprem sonrası konut sorununa ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2578) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

13. - Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, Bingöl Depremi sonrasında bir firmayla yapılan sözleşmeye ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2579) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

14. - Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, Bingöl Depremi sonrası yapılan imar çalışmalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2580) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

15. - Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, bazı kuruluşlarca yapılan konutlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2581) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

16. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, Mersin ve bazı ilçelerindeki yol çalışmalarına ne zaman başlanacağına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2582) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

17. - Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, Bingöl deprem konutlarının inşaat şartlarına aykırı yapılmasına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2583) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

18. - Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, Bingöl'de yapılan deprem konutları bedellerinin ödenmesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2584) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

19. - Muğla Milletvekili Ali ARSLAN'ın, SSK'nın Radyoloji ve Görüntüleme Tetkikleri hizmet alımı ihalesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/2585) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

20. - Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, SSK'nın tabi olduğu ihale mevzuatına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/2586) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

21. - Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER'in, SSK'nın Radyoloji ve Görüntüleme Tetkikleri hizmet alımı ihalesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/2587) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

22. - Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR'ın, SSK'nın Radyoloji ve Görüntüleme Tetkikleri hizmet alımı ihalesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/2588) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

23. - Bilecik Milletvekili Yaşar TÜZÜN'ün, Bilecik İlinin SSK Hastanesi ihtiyacına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/2589) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

24. - Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURT'un, SSK'nın yapmayı planladığı bir ihaleye ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/2590) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

25. - Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUN'un, 2003 yılı dış ticaret açığına ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/2591) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

26. - Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, kamu bankalarının istihdam dışı kalan personeline ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/2592) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

27. - Ankara Milletvekili İsmail DEĞERLİ'nin, ülkemizden geçiş yapan TIR'lara ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/2593) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

28. - Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, Dış Ticaret Müsteşarlığınca çıkarılan bir tebliğe ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/2594) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

29. - Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, Çan Termik Santraline yapılacak işçi alımına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/2595) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

30. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, elektrik kayıp ve kaçaklarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/2596) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

31. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, hayvancılığın desteklenip korunmasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2597) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

32. - Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ'nün, tarım ve hayvancılık alanındaki dış ticarete ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2598) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

33. - Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, et ve damızlık hayvan ithalatı ile süt üreticilerine ödenen prim politikasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2599) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

34. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, "Önder Çiftçi" uygulamasının yaygınlaştırılıp yaygınlaştırılmayacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2600) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

35. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, Çukurova'da 2003 yılı doğrudan gelir desteği ödemelerinin ne zaman yapılacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2601) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

36. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, tarım üreticilerinin haksız rekabete karşı korunmasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2602) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

37. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, Çukurova'da düşük yağışın doğuracağı mağduriyetin önlenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2603) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

38. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, çiftçilikte kullanılan gübreye ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2604) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

39. - Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNER'in, Isparta-Eğirdir'deki bir enstitüye ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2605) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)

40. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, Mersin-Adana-İskenderun arası banliyö tren ulaşımına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/2606) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

41. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, sokakta yaşayan vatandaşlara yönelik çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Güldal AKŞİT) yazılı soru önergesi (7/2607) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)

42. - Çankırı Milletvekili Hikmet ÖZDEMİR'in, Çankırı-Kurşunlu İlçesindeki bazı tarihi  değerlerin korunmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/2608) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)

43. - Samsun Milletvekili Musa UZUNKAYA'nın, bir eski savcıyla ilgili olarak basında yer alan iddiaya ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/2609) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)

44. - Samsun Milletvekili Musa UZUNKAYA'nın, vergi adaletinin sağlanmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/2610) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)

45. - Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN'ın, İstanbul Emniyet Müdürünün verdiği bir emre ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2611) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)

46. - Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN'ın, Mersin İli Karaduvar Mahallesi civarındaki petrol sızıntısının sonuçlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/2612) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)

          No. : 132

18 Mayıs 2004 Salı

Tasarılar

1. - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Karadeniz Liman Devleti Kontrolü Sekretaryası Arasında Yönetim Merkezi Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/808) (Plan ve Bütçe; Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

2. - Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/809) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji; Avrupa Birliği Uyum ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

3. - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Slovenya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Örgütlü Suçlar, Uyuşturucu Madde Kaçakçılığı, Uluslararası Terörizm ve Diğer Ciddi Suçlarla Mücadelede İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/810) (İçişleri ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.5.2004)

4. - Türkiye Cumhuriyeti ve Slovenya Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/811) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.5.2004)

5. - Adli Yardım Taleplerinin İletilmesine İlişkin Avrupa Sözleşmesine Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/812) (Adalet ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.5.2004)

6. - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Enerji Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/813) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.5.2004)

7. - Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti Arasında Türkiye Cumhuriyetinin Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyetindeki Avrupa Birliği Kuvvetine Katılımına İlişkin Anlaşma ve Buna Bağlı Mali Düzenlemenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/814) (Plan ve Bütçe; Millî Savunma ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.5.2004)

Sözlü Soru Önergeleri

1. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, sosyal güvenlik kuruluşlarına ve iç borçlanmaya ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1107) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

2. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, iş kazalarına ve işyerlerindeki çalışma şartlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/1108) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

3. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-İbradı-Altınbeşik Mağarasının turizm potansiyeline ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/1109) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

4. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Antalya-Gündoğmuş İlçesinin trafo sorununa ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1110) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

5. - Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜN'ün, doğal afetlerde zarar gören çiftçilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1111) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

6. - Bilecik Milletvekili Yaşar TÜZÜN'ün, Bilecik-Bozüyük'teki öğrenci yurdu inşaatına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) sözlü soru önergesi (6/1112) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

Yazılı Soru Önergeleri

1. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, özelleştirme kapsamındaki KİT'lere yapılan atamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2615) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

2. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, AB ülkelerine mal gönderen firmaların mağduriyetine ve sorumlularına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2616) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

3. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, Adanalı sanayicilerin teşviklerden yararlandırılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2617) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

4. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, insan sağlığına zararlı bir gıda maddesinin Türkiye'ye getirileceği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2618) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

5. - Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ'in, ASKİ'nin bir ihalesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2619) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

6. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, Adana İlinin yatırım ve istihdam teşviki kanunu kapsamının dışında tutulmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2620) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

7. - Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, Marmara Depremi sonrasında depremzedelere yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2621) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

8. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, KKTC ile ilgili Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi toplantısına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/2622) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

9. - Malatya Milletvekili Muharrem KILIÇ'ın, Başkonsolosluk hizmetlerine ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/2623) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

10. - Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, İran İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı işletmeciliğinin Türk şirketlerinden geri alınma nedenine ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/2624) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

11. - Niğde Milletvekili Orhan ERASLAN'ın, Niğde Kapalı Spor Salonu İnşaatına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/2625) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

12. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, ülkemizdeki yakıt üretimine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/2626) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

13. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, GAP Projesi kapsamındaki sulanabilir arazilere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/2627) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

14. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, Trafik Yönetmeliğinde değişiklik yapılıp yapılmayacağına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2628) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

15. - Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLU'nun, olağanüstü hal bölgesi dışına gönderilen kamu görevlilerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2629) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

16. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, yatırıma dönüştürülemeyen paralara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/2630) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

17. - Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, vergi kaçaklarındaki artışa ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/2631) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

18. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, süne zararlısıyla mücadeleye ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2632) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

19. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın, trol avcılığı yasağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2633) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

20. - Yalova Milletvekili Muharrem İNCE'nin, elma üreticilerinin sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2634) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

21. - İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR'in, Marmaray Projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/2635) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

22. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK'in, Şanlıurfa Havaalanının uçak seferlerine açılıp açılmayacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/2636) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

23. - Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜN'ün, iç ve dış borçlara ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/2637) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)

24. - Malatya Milletvekili Muharrem KILIÇ'ın, "Pembe Kart" sahibi vatandaşlarımıza ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2638) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

25. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün, Türkiye İktisat Kongresine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/2639) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

26. - Edirne Milletvekili Nejat GENCAN'ın, bir müftülükçe düzenlenen yarışmada verilen hediyelere ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/2640) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

Genel Görüşme Önergeleri

1. - CHP Grubu adına Grup Başkanvekilleri, Samsun Milletvekili Haluk KOÇ, İzmir Milletvekili K. Kemal ANADOL ve İstanbul Milletvekili Ali TOPUZ'un, Irak halkına yöneltilen şiddet ve Türkiye'nin Irak politikası konularında Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/14) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

2. - Kayseri Milletvekili Taner YILDIZ ve 21 Milletvekilinin, Irak halkına yöneltilen şiddet ve işkence olaylarının ulusal ve uluslararası düzeydeki yansımaları konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/15) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.5.2004)

Meclis Araştırması Önergesi

1. - İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU ve 21 Milletvekilinin, TMSF ve RTÜK'ün bazı uygulamalarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi  (10/190) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

18 Mayıs 2004 Salı

BAŞKAN: Başkanvekili Yılmaz ATEŞ

KÂTİP ÜYELER: Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 90 ıncı Birleşimini açıyorum.

Toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç sayın milletvekiline gündemdışı söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz, Adıyaman İlinin sorunları ve bu sorunların çözümleri konusunda söz isteyen Adıyaman Milletvekili Sayın Şevket Gürsoy'a aittir.

Buyurun Sayın Gürsoy. (CHP sıralarından alkışlar)

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GündemdIşI Konuşmalar

1. - Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un, Adıyaman İlinin sorunlarına ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması

ŞEVKET GÜRSOY (Adıyaman) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekillerim; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün, seçim bölgem olan Adıyaman'ın sorunları ve bunların çözümleriyle ilgili bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istedim.

Adıyaman, ülkemizin en yoksul illeri arasında yer almaktadır. İlimizde sanayi gelişmemiştir. Hayvancılık açısından da şanssız bir noktada olan ilimiz, son politikalarla, bu alandaki kimi olumlu sayılabilecek değerleri de yitirmiş bulunmaktadır.

Ülkemizin en büyük barajı olan Atatürk Barajı Türkiye'ye nimet saçarken, Adıyaman, bu konudan ciddî etkilenmiştir; oysa, Adıyaman olarak, barajın nimetlerinden hiç yararlanamıyoruz.

İlimizde, çok ciddî oranda petrol çıkarılmasına rağmen -Türkiye'de üretilen petrolün en fazla üretildiği il Adıyaman'dır- yine, kabul edilemez bir çelişki şeklinde, bu petrolden de bir hak alamamaktadır.

Okullarımızın ödenekleri kısıtlandığı için, fizikî koşulları düzeltilememekte, bu durum, eğitim ve öğretimimizi olumsuz yönde etkilemektedir. 16 adet ilköğretim okulumuzun, ancak onarıldığı takdirde eğitim ve öğretime hizmet verebileceği, 26 adet okulumuzun ise, hayatî tehlike arz ettiğinden, mutlaka yıkılarak yerine yenilerinin yapılması gerektiği hususu Millî Eğitimin raporlarıyla sabittir.

Ayrıca, ilçelerimizden, Sincik, Çelikhan, Gerger, Tut ve Gölbaşı İlçelerimiz, birinci derece deprem kuşağında yer almaktadır. Dolayısıyla, bu kuşakta yer alan ilçelerimizde, başta okullarımız olmak üzere, gerekli önlemler alınmazsa, ciddî tehlikelerle karşı karşıya kalacağımız konusunda kaygılanmaktayız.

İlimizdeki yüksekokul ve fakülteler, yedi kocalı hürmüz gibidir. Bir bölümü İnönü Üniversitesine, bir bölümü Gaziantep Üniversitesine, biri de Harran Üniversitesine bağlıdır. Bu üniversitelerin yönetimleri, iyi niyetlerine rağmen, iİlimizdeki öğrenim kalitesini yükseltme noktasında yetersiz kalmaktadır. Dolayısıyla, bu dağınıklığın ortadan kaldırılması gerekmektedir. Çok şey istemiyor Adıyamanlılar; her ilde olan üniversitenin, Adıyaman'da da "GAP Üniversitesi" adı altında açılmasını istiyor.

Son birkaç yıla kadar, ilimizin en önemli gelir kaynağı tütüncülüktü. Ancak, çıkarılan yasalarla tütüne kota getirilmesi üzerine, halkımızın yoksulluğu katlanılmaz bir hal almıştır. Halen, 200 kilogram olan tütün kotası, çiftçimizi çaresizliğe ve kararsızlığa sevk etmiştir. Çiftçi, bu düşük kotayla, ekim yapsa masraflarını çıkaramamakta, geçimini sağlayamamakta, yapmasa, geçinecek başka bir uğraşı bulunmamaktadır.

Çelikhan İlçemizin tütünlerinin de, ayrıyeten yüzde 80'i su çürüğü olarak devredışı bırakılmış, tütün üreticimiz son derece mağdur duruma düşmüştür.

Karadenizin kimi yörelerinde bir çiftçi ailesi ortalama 700 - 1 000 kilogram tütün kotasıyla ödüllendirilirken -bu konuda çok da iyi yapılıyor- üstelik, buradaki çiftçimizin tütününü özel sektörü satma şansı da varken, özel sektöre satış yapma imkânı olmayan Adıyaman'daki çiftçimize 200 kilogram tütün kotası verilmesi ne derece adildir, bunu Yüce Meclisin takdirine sunuyorum. Bu koşullar altında, hiç değilse Adıyaman'daki çiftçimiz için, kotanın ortalama en az 600 kilograma çıkarılması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Sayın Başbakanımızın seçim öncesi kotanın yükseltileceği yönündeki vaadi de unutulmuş görünmektedir.

Öte yandan, sulamada çok ciddî sıkıntılar yaşanmaktadır. Bir an önce, Koçali, Gömükan barajlarının projelendirilmesi bitirilmeli, Çamgazi barajının kanalları tamamlanmalıdır.

Sanayiin 60 000 liraya kullandığı elektrik enerjisi, çiftçiye 120 000 liraya satılmakta, bu yüzden çiftçimiz sulama yapamamaktadır. Çiftçimizin kendi imkânlarıyla yaptığı 784 adet pompaj istasyonu, enerji fiyatlarındaki yükseklik nedeniyle kapatılma aşamasındadır. Dut ve Mülk göletleri bitirilmiş olmasına rağmen, onaltı yıldır kanaletleri tamamlanamamıştır. Kâhta ve Samsat sulama projelerinin ödenekleri sembolik rakamlardan kurtarılıp gerçekçi seviyeye çekilmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gürsoy, buyurun sözlerinizi tamamlayın.

ŞEVKET GÜRSOY (Devamla) - Bebek 1 ve Bebek 2 seyyar pompaj sulama projesi bir an önce ihale edilmelidir.

Çiftçimize yapılacak olan doğrudan destekleme ödenekleri doğru dürüst ödenmemektedir.

Dünyaca tanınan turistik Nemrut Dağımızla ilgili çok çaba sarf etmemize rağmen, Turizm Bakanlığından gerekli ilgiyi görmemekteyiz.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Nemrut Dağı sadece Adıyaman'ın değil!

ŞEVKET GÜRSOY (Devamla) - Diğer yandan, Diyarbakır yolumuz Atatürk Barajı nedeniyle kapanmış olup, Ankara'daki bir üstgeçit maliyetine yapılacak olan köprü, ondört yıldır bekletilmektedir.

İlimiz toplukonut projesinden de gerekli ilgiyi görmemiştir.

Hükümet, ilimizdeki günlük ihtiyaçları karşılamaktan dahi uzak kalmış durumdadır. Kolayca çözülebilecek ve de mutlaka çözülmesi gereken Adıyaman Devlet Hastanemizin acil polikliniği içler acısı bir durumdadır.

Öte yandan, işsizlik, ülkemizin genel sorunu olmakla birlikte, Adıyaman'daki işsizlik vahim boyutlara ulaşmış durumdadır. Vatandaşlarımızın büyük bir bölümü açlık sınırının altında yaşamaktadır; fakat, ne yazık ki, diğer hükümetler gibi bu hükümetin de işsizlik konusunda bir şeyler yapabileceği noktasında iyimser değilim; çünkü, bugüne kadar, hükümetin bu yönde bir uygulamasına tanık olmadık. Daha dün, Sümerbank fabrikası kapatılıp işçileri sokağa atıldı, Türkiye Petrollerinden 90 işçi sokağa atıldı.

Sonuç olarak, sayın hükümet yetkililerine seslenmek istiyorum: İzlediğiniz tütün politikası, tütüne ve Tekele bakışınız, uygulamalarınız dolayısıyla halkımızın önemli bir bölümü huzursuz ve mutsuzdur. Turizmle ilgili, olumlu hiçbir uygulama yapmış değilsiniz. Sulama ve göletlerle ilgili hiçbir katkı sağlamadınız; devam eden birkaç çalışma da kaplumbağa hızıyla sürmektedir. Hayvancılığı bitirdiniz. Gerek il yolları gerekse köy yolları konusunda en küçük bir iyileşme yok. Üniversitemizin kurulmasıyla ilgili bir çalışmanız yok. İlk ve ortaöğrenimdeki çocuklarımızı, yıkılma kararı olan okullarda okumaya mahkûm etmiş durumdasınız.

BAŞKAN - Sayın Gürsoy,sözlerinizi tamamlar mısınız.

ŞEVKET GÜRSOY (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.

Deprem riski olan bölgelerimizle ilgili hiçbir çalışmanız mevcut değil. Sadece Adıyaman Devlet Hastanesinin görüntüsü bile, sağlığa bakış açınızı yansıtıyor!.. İşsizlikle ilgili yapılabilecek olumlu çalışmalarınızdan umudumuzu kestik; her gün kapatacağınız fabrika ve işten çıkaracağınız işçileri, kaygıyla, merak eder olduk.

Sayın hükümet yetkilileri, iyi niyetli olduğunuzu biliyorum; ama, yaptığınız şeyler iyi değil. Bu sorunlarımızdan hangisini çözerseniz, bu Meclisten sizlere teşekkürü de bir borç bileceğim.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Gürsoy.

Gündemdışı ikinci söz, madenciliğin önemi ve Sivas İlinin maden potansiyeliyle ilgili söz isteyen Sivas Milletvekili Sayın Osman Kılıç'a aittir.

Buyurun Sayın Kılıç. (AK Parti sıralarından alkışlar)

2. - Sivas Milletvekili Osman Kılıç'ın, madenciliğin önemine, Sivas'ın maden potansiyeli ile bu potansiyelin değerlendirilmesi için alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması

OSMAN KILIÇ (Sivas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; madenciliğin önemi ve Sivas İlinin maden potansiyeli hakkında gündemdışı söz almış bulunuyorum; konuşmama başlarken, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda önemli görevler üstlenen Sivas, yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle önemli bir tarih ve kültür merkezidir. Bilindiği gibi, madencilik sektörü, ülkelerin kalkınmasında rol oynayan en önemli sektörlerden biridir. Maden ürünleri, sanayi, enerji, tarım ve inşaat sektörlerinin, yani, bütün ana yatırım alanlarının temel girdilerini oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkelerin kalkınma süreci incelendiğinde madenciliğin lokomotif rolü üstlendiği görülmektedir. Madencilik, sanayi için gerekli hammaddeleri sağlayan ve istihdam oluşturan bir sektördür. Maden kaynaklarının insan ve toplum hayatında vazgeçilmez önemini kavrayan ülkeler, bir yandan bilinen doğal kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirme yoluna giderken, diğer bir yandan da bilinmeyen doğal kaynaklarının açığa çıkarılması için yoğun bir çabanın içine girmişlerdir.

Gelişmiş sanayi ülkelerinin çoğunda, madencilik sektörü, ekonomik kalkınmayı başlatan öncü bir sektör görevi üstlenmiştir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda da, madencilik faaliyetleri olmaksızın insan hayatının sürdürülebilmesi mümkün değildir. Bugün, kullandığımız arabalardan içinde yaşadığımız evlere, bilgisayarlardan telefonlara kadar her şey madencilik sektöründen elde edilen ürünlerdir.

Maden kaynakları bakımından kendine yeterli olan ülkeler arasında yer alan Türkiye'de, bugün, 60'ın üzerinde farklı maden ve mineral üretimi yapılmaktadır

Ülkemiz,  dünyada madencilikte adı geçen 132 ülke arasında, toplam üretim değeri itibariyle 28 inci sırada yer alırken, ürün çeşitliliği açısından 10 uncu sırada yer almaktadır.

Yeraltı kaynaklarının zenginliği açısından dünyada önemli bir yere sahip olan  Türkiye, yılda 2 500 000 000 dolarlık üretimiyle, potansiyelinin çok küçük bir kısmını değerlendirebilmektedir.

Gelişmiş ülkelerde gayri safî millî hâsılada madencilik payı, ABD'de yüzde 4,2; Almanya'da yüzde 4, Kanada'da yüzde 7,5; Avustralya'da yüzde 8,7 iken, maalesef, Türkiye'de yüzde 1'ler düzeyindedir. Bu rakamlar, madencilik sektöründe, ülkemizdeki yanlışlıkları gözönüne sermektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 28 619 kilometrekare yüzölçümüyle Türkiye'nin 2 nci büyük ili olan Sivas, çok çeşitli maden kaynaklarına sahiptir.  Sivas İli sınırları içerisinde, 5 altın, 17 bakır,  42 demir, 127 krom,  5 kurşun-çinko, 20 manganez,  12 nikel, 7 manyezit,  22 blok taş, 34 selestin, 23 tuzla, 21 asbest, 4 talk, 16 linyit ve çok sayıda çimento hammaddesi jips, kaolen ve kireçtaşı zuhuru ile 10 adet kaplıca ve 6 adet madensuyu kaynağı bulunmaktadır.

Sivas, Türkiye demir madenlerinin yüzde 36'sına yakın rezervlerine sahip bir ildir. Türkiye, demir-çelik sanayiinin cevher ihtiyacının büyük bir bölümünü Divriği İlçesindeki demir madenlerinden sağlamaktadır. Divriği civarındaki demir rezervlerine bağlı olarak kurulmuş bulunan Sivas Demir Çelik Fabrikası, 24.4.1998 tarihinde özelleştirilerek üretime kapatılmıştır. Satış şartlarını yerine getirmeyen firmadan, devletimiz tarafından alınarak tekrar işletmeye açıldığında, fabrika, gerek ilimiz gerekse ülkemiz ekonomisine büyük katkı sağlayacak, yöredeki işsizlik, yoksulluk ve göç asgariye indirilecektir.

Ülkemizdeki stronsiyum kaynaklarının tamamına yakın kısmı Sivas İlimizde bulunmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlar mısınız.

Buyurun.

OSMAN KILIÇ (Devamla) - Son yıllarda önemli ihraç kalemlerimizden biri olan stronsiyumun zenginleştirilmesi için özel sektör tarafından kurulmuş bulunan konsantratörlerde cevher zenginleştirme işlemi yapılmaktadır.

Çok çeşitli sanayi dallarında kullanılan asbest yataklarının yüzde 58'i Sivas'ta bulunmaktadır.

Yine, Kangal İlçemizde bulunan linyit rezervlerimiz Kangal'da kurulmuş bulunan termik santralı beslemekte ve enerji ihtiyacımızın, küçük de olsa, bir kısmını karşılamaktadır.

Koyulhisar'da bakır, kurşun, çinko sahasında uzun yıllardan beri üretim yapılmaktadır.

Yine, Yıldızeli, Kangal, Divriği, Hafik, Zara, İmranlı ve Suşehri'nde bulunan 200'ün üzerindeki krom ocaklarından zaman zaman üretim yapılmaktadır.

Burada detayına giremediğim daha pek çok yeraltı kaynaklarının çeşitliliği bakımından Sivas İlimiz, gerçekten zengin bir maden potansiyeline sahiptir. Bugüne kadar, ülkemizin ve Sivas'ın kalkınmasında madencilik sektörü yeterince değerlendirilememiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; madenciliğin, önemsenmesi gereken lokomotif bir sektör olduğunu düşünen hükümetimiz, madencilik sektörüne verdiği önemi, atmış olduğu somut adımlarla kamuoyuna göstermiştir. Bu amaçla, hükümetimiz, madencilik sektöründe yaşanan zorluk ve sıkıntıların kaldırılabilmesi için, 3213 sayılı Maden Kanununu iyileştirme tasarısını Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonuna göndermiştir. İnşallah, yakın bir zamanda Genel Kurulumuzda görüşülüp, yasalaşacak olan bu tasarının, madencilik sektörünü rahatlatacağına ve maden üretimini de artıracağına inanıyorum.

Bugüne kadar varlık içinde yokluk çeken, aş, iş ve eş için gurbeti kendisine yurt edinmiş, yüreğinde alevlenen sıla hasretiyle:

"Açtı m'ola şu Sivas'ın gülü yaprağı,

Çekti bizi şu gurbetin suyu toprağı"

Diyen Sivaslının sesine kulak verircesine, AK Parti İktidarınca çıkarılan Teşvik Yasasıyla, 36 ille beraber Sivaslının yurdunda ve yüzünde de güllerin açılmasını sağlayan hükümetimize, şahsım ve hemşerilerim adına teşekkür ediyorum.

Bu yüce kürsüden, Teşvik Yasasından yararlanarak ülke ekonomisine katkıda bulunmak isteyen tüm yatırımcılarımızı, özellikle Sivaslı hemşerilerimizi de Sivas'a yatırım yapmaya davet ediyor; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kılıç.

B) Çeşİtlİ İşler

1. - Genel Kurulu ziyaret eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Parlamentosundan bir grup milletvekiline Başkanlıkça "Hoşgeldiniz" denilmesi

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Parlamentosundan bir grup milletvekili, Türkiye Büyük Millet Meclisimizi ziyaret etmişlerdir; kendilerine hoşgeldiniz diyorum. (Alkışlar)

Gündemdışı üçüncü söz, Modern Çarşı ve çevresindeki esnafın sorunlarıyla ilgili söz isteyen, Ankara Milletvekili Sayın Zekeriya Akıncı'ya aittir.

Buyurun Sayın Akıncı. (CHP sıralarından alkışlar)

A) GündemdIşI Konuşmalar (Devam)

3. - Ankara Milletvekili Zekeriya Akıncı'nın, Modern Çarşı yangını sonrasındaki gelişmelere, çarşı ve Ulus esnafının sorunları ile alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı

ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlarım; bir süre önce yaşanan Modern Çarşı yangını sonrası gelişmeler ile çarşı ve Ulus esnafının sorunlarını dile getirmek üzere gündemdışı söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi, Modern Çarşı ve Ulus esnafı başta   olmak üzere tüm esnafımızı ve yurttaşlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyor;  ulusumuzun, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramının 85 inci yılını kutluyorum.

Değerli milletvekilleri, Modern Çarşı projesi, 1950'lerde bir yarışmayla gerçekleşmiş, 1960'ların başında yapımı tamamlanmış ve o günden bu yana da, Ankara'nın kimliğini belirleyen temel yapılarımızdan biri olmuştur.

Çarşı, 232 esnafı ve 1 000'e yakın çalışanının yanı sıra, başta Ulus Hali olmak üzere, çevresine ve tüm Ulus esnafına hareketlilik kazandıran bir özelliğe sahiptir; yeri ve iş çeşitliliği nedeniyle çevresindeki bütün işkollarına canlılık getirmektedir. Modern Çarşı, aynı zamanda, kırk yıldır Ankaralıların, özellikle de dargelirli yurttaşlarımızın her aradığını bulabildiği bir iş merkezi özelliğindedir. Bunun yanında, aylık 2 triyon liraya yakın KDV geliri ve 1 trilyon liraya yakın kira bedeliyle, Özel İdare ve Maliyeye de büyük katkıları olan bir iş merkezimizdir; yani "altı üstü bir çarşı" deyip geçilebilecek durumda değildir.

Ne yazık ki, çarşımız, 24.12.2003'te yaşanan talihsiz bir yangın felaketine uğramıştır. Çarşı esnafı ise, ilk büyük ekonomik kaybını, işyerlerinin sigortasız olması nedeniyle, hemen yangınla birlikte yaşamıştır.

Yangın, kentin kültürel dokusunun bozulmasının yanı sıra, yukarıda saydığım nedenlerle, Ulus çevresinde ticarî durgunluğa da sebep olmuştur ve bu olumsuz etkisi hâlâ sürmektedir.

Sevgili arkadaşlarım, yangın sonrasında bildiğimiz klasik sahneler yaşanmış, çok sayıda yetkili olay yerinde incelemeler yapmış, sözler vermiş ve acilen bir kriz masası kurulmuştur; ama, geçen süre içerisinde, ne yazık ki, verilen sözler kolayca unutulmuş, kriz masası ise işlevsiz kalmıştır. Başta Sayın Başbakanımız olmak üzere, Sayın Bakanlarımız Ali Babacan ve Cemil Çiçek, Sayın Ankara Valisi ve Anakent Belediye Başkanı Sayın Melih Gökçek dahil herkes, sorunların en kısa zamanda çözüleceği ve esnafımızın mağdur edilmeyeceği sözlerini vermişlerdir.

Aldığım bilgilerden sonra -yapılmış toplantıların deşifre edilmiş metinlerinden bu konuşmaların tümünü okudum- dikkatinizi çekmek istediğim konu şudur: Verilen tüm sözler, statik raporların temiz çıkması durumunda çarşının bir an önce eski haline dönmesi için her türlü desteğin verileceği ve esnafın kesinlikle mağdur edilmeyeceği şeklindedir. Bir süre sonra, çeşitli raporlarla statik raporların temiz çıktığı belgelenir. Artık, binanın yıkımına gerek kalmadığı, yapılacak bir tamirat ve tadilatla çarşının eski halini alabileceği ve esnafın yeniden işyerlerine dönebileceği umudu doğmuştur.

Çarşı esnafı ile İl Özel İdare Müdürlüğü arasında, kiracılık hakları saklı kalmak koşuluyla, işyerlerinin boşaltılması için karşılıklı tutanaklar düzenlenir, Valiliğe de çalışmalar için 7,5 trilyon kaynak aktarılır. Daha sonra ise İl Daimî Encümeni kararıyla, temizlik ve sıyırma; projelendirme; tamirat, onarım, teslimat amaçlı, üç aşamalı program yapılır. Bu gelişmeler üzerine esnaf, ağustos ayında işyerlerine döneceğine iyiden iyiye inanmaya başlamıştır. Birinci etabın ihalesi yapılır ve çalışmalar bitirilir.

Yine dikkatinizi çekerim ki, bu gelişmelerin büyük bir kısmı yerel seçimler öncesi yaşanmıştır ve seçim sonrasında da çalışmalar kısmen devam etmektedir. Üstelik, bu arada, ikinci etabın, yani, projelendirme çalışmalarının ihalesi de yapılmıştır. Tam bu aşamada, Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanlığı tarafından Ankara Valiliğine bir yazı gönderilerek, belediyece bir plan değişikliği düşünüldüğü ifade edilir; plan değişikliğinde netleşme oluncaya kadar herhangi bir çalışma yapılmaması istenir; ama, biliyoruz ki, bu yazının bağlayıcılığı yoktur ve aslında bir temenniyi ifade etmektedir. Aslında, bu yazı, belediye başkanlığının, Modern Çarşı ve çevresi üzerinde, seçimler öncesi, hatta, yangının hemen ertesinde başkaca hesaplarının olduğu ve bunun için uygun bir anı beklediği yönündeki kuşkuları pekiştirmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun; sözlerinizi tamamlar mısınız.

ZEKERİYA AKINCI (Devamla) - Belediye Başkanımızın 26.12.2003'te ATO kriz masası toplantısında yaptığı ve esnafın birçoğu tarafından da tepkiyle karşılanan ve zaman zaman görüşlerini değiştirmek zorunda kaldığı konuşma metninde de bunun işaretlerini zaten vermekteydi. Valilik ise, Özel İdareye ait olan kendi binası üzerinde inisiyatif kullanma yerine, geri adım atarak, İl Genel Meclisinde, çarşının belediyeye satılıp satılmaması gibi bir tartışma konusu açar ve konunun araştırılması için komisyona havale kararı alınır. Tabiî ki, bu süreçte, çeşitli çevrelerden komisyonun kararını etkileme yönünde girişimlerde ve baskılarda bulunulduğu iddiaları da esnaf arasında konuşulmaya başlanmıştır.

Sonuçta, en yetkili ağızlardan verilen sözler unutulmuş, çalışmaları sürdürmek üzere kurulan masa işlevsizleşmiştir. Çalışmalar sürerken, valiliğe belediyece gönderilen yazı ise durumu daha da belirsiz hale getirmiştir. Esnafın, afetten fırsatçılık yapıldığına ilişkin kuşkuları artmıştır. Şu anda, tüm esnaf, binanın yeri ve kıymeti gözönünde tutulduğunda, haklarının elinden alınacağı ve çarşıdan uzaklaştırılacağı korkusunu iyiden iyiye yaşamaktadır. Geçmişi çok eskilere dayanan ve çok tartışılmış, gerçekleşmesi çok zor olan projelere ve başkaca sudan gerekçelere dayanarak çalışmaların durdurulmasının istenilmesinden esnaf olağanüstü rahatsızlık duymaktadır. Belediye Başkanının randevu taleplerini kabul etmeyişi ve esnafla görüşmekten kaçınması, sıkıntıları daha da artırmıştır. Hükümet mensuplarının sözlerini unutmuş olması, Valinin ise gevşek tutumu nedeniyle, esnafımızın yetkililere olan güveni de sarsılmıştır artık.

En geç ağustos ayında yeniden işyerlerini faaliyete geçirecekleri umuduyla yaşadığı sıkıntıları sineye çeken ve ticarî faaliyetlerini askıya alıp, Modern Çarşı çevresindeki bürolarda sabırla bekleşen esnafımızda huzursuzluk had safhaya çıkmıştır. Birçok kez kamuoyuna seslerini duyurma gayretleri sonuçsuz kalınca, işyerlerinden olmamak için "daha neler yapabiliriz"i araştırmaya başlamışlardır.

Afet sonrası en yetkili ağızlarca verilen sözlerin tutulması ve ağustos ayında esnafın işyerlerine taşınmalarını sağlamak amacıyla çalışmaların kesintiye uğramadan sürdürülmesi, sadece Modern Çarşı esnafının değil, biliniz ki, çevresindeki binlerce esnaf ve yurttaşımızın da beklentisidir.

BAŞKAN - Sayın Akıncı, toparlar mısınız...

ZEKERİYA AKINCI (Devamla) - Başta hükümet yetkilileri olmak üzere, Sayın Vali ve Belediye Başkanımızın da, bu beklentileri gözönünde tutarak, verdikleri sözleri unutmadan, üzerlerine düşeni yapmalarını bekliyoruz.

Önümüzde iki yol vardır; ya kentimizi kültürel, mimarî dokusuyla koruyup binlerce esnaf ve yurttaşımızı mağdur etmeyeceğiz, onları bir an önce eski işyerlerine kavuşturacağız ya da belediyelerin tipik rantçılık anlayışına teslim olacağız, Ankara'nın bu temel yapılarından birini sınırlı bir kesimin çıkarına binlerce esnafımızın umutlarına ve geleceğine feda edeceğiz.

Tüm esnafımız bunca sıkıntı içindeyken binlerce insanı kendi elimizle yoksunluğa ve çaresizliğe terk edeceğiz. Bu kez, böyle bir hataya düşmeden, doğruyu yapacağımıza ve çarşı esnafının, bir an önce, kiracılık haklarına kavuşarak en geç ağustos ayında çarşının faaliyete geçeceği ve çarşımızın ve Ulus esnafının yeniden eski hareketli günlerine kavuşacağı umuduyla, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Akıncı.

Hükümet adına, gündemdışı konuşmaya, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ali Coşkun cevap vereceklerdir.

Buyurun Sayın Coşkun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Ankara Milletvekili Sayın Zekeriya Akıncı'nın, Ankara Ulus Modern Çarşı ve çevresindeki esnafın sorunları hakkında yapmış olduğu gündemdışı konuşmaya cevap vermek üzere huzurlarınızda bulunuyorum.

Malumlarınız olduğu üzere, 24.12.2003 günü Ankaramızın Ulus semtinde, hepimizi yakından üzen Modern Çarşı yangını meydana gelmiş ve orada görev yapan esnafımız mağdur olmuştur. Yangın sonucu burada faaliyette bulunan esnaf ve sanatkârlar ve tacirlerimizin mağduriyetlerinin önlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması için, Ankara Valiliği, Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından çeşitli toplantılar yapılmışsa da, konu, Bakanlar Kurulu gündeminde görüşülerek, Sayın Başbakanımızın talimatlarıyla, koordinasyon görevi Bakanlığımıza verilmiştir. Bunun üzerine, 6 Ocak 2004 günü, Bakanlığımızda, esnafımızla, temsilcileriyle ve ilgili kesim sorumlularıyla -valilik, belediye, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur, banka genel müdürleriyle- birlikte bir değerlendirme toplantısı yapılmıştır. Bu toplantı sonucunda, binanın durumuyla ilgili olarak hasar tespit raporlarının bir an önce sonuçlandırılması için, takibi, yap-işlet-devret modeli, satışı, kısmen veya tamamen mağdur olan kiracı durumundaki esnafımıza öncelikli hak tanınmak suretiyle özelleştirme modelleriyle ilgili çalışmalar, mülkiyetin sahibi olan Ankara Valiliği, yani Özel İdare tarafından yürütülmesi kararı alınmıştır; hukuken de böyle olması gerekiyordu.

Toplantıdan sonra, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Ankara 20 nci Asliye Hukuk Mahkemesi, Bayındırlık ve İskân İl Müdürlüğünce, teknik rapor, bilirkişi raporu ve önhesap cetveli düzenlenmiştir ve bu rapora göre, binanın yeniden restore edilerek kullanılmasında bir mahzur olmadığı belirtilmiştir. Ancak, Özel İdare Müdürlüğü, özelleştirmeye sıcak bakmadığından ve mahallî seçimlerin gelmesi sonucunda, seçimler sonucunda yeniden heyetlerin oluşturulması beklendiğinden, maalesef, bugüne kadar bir sonuç, karara bağlanamamıştır.

Ankara Büyükşehir Belediyesi ise, Ulus Projesi kapsamında Modern Çarşının onarılması ya da yıkılıp yeniden yapılması yönünde çalışmalarını devam ettirmektedir.

Son olarak, esnaf teşekküllerimizle ve Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanıyla birlikte yaptığımız toplantıda, bu çalışmaların hızlandırılması konusunda mutabık kalınmış ve Belediye Başkanımızla görüşülmüştür; ancak, belediyenin proje hakkında bize detaylı bilgi sunması beklenmektedir.

Bilindiği gibi, esnafımız, orada -daha önce belirttiğim gibi- Özel İdarenin kiracısı durumundadır. Esnaf, yoğun olarak tespit raporları doğrultusunda bu çarşının yeniden yapılarak, restore edilerek -ki, bunu da, emaneten yapma görevini Ankara Ticaret Odası üstlenmiştir- kendilerine, yeniden, kiracı duran esnafa kiralanması yönünde talepte bulunmaktadır. Bu konuda belediyenin alternatif işyeri teklifi de esnafımız tarafından cazip bulunmamıştır.

Diğer taraftan, kredi imkânlarıyla ilgili olarak bankalar -Halk Bankası, Vakıfbank, Ziraat Bankası- erteleme, faiz indirimi ve yeni kredi kullandırılması gibi imkânlarını buradaki esnafa sunacaklarını söylemişlerdir. Daha sonraki günlerde bu bankalar, buradaki esnaf ve tüccarın vadesi gelmiş kredilerinin ödeme sürelerini, yeniden yapılandırarak ertelemiştir.

Arkadaşlar biraz sessiz...

Başkanım...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, salondaki şu uğultuya bir son verirsek...

Buyurun Sayın Bakanım.

ALİ DİNÇER (Bursa) - Siz de bizim gibi dinleyin...

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Hibe yardımıyla ilgili olarak Ankara Ticaret Odası, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu ve diğer teşekküller, yapacakları yardımları yetkili organlarının kararıyla belirleyip en kısa sürede sonuçlandıracaklarını Bakanlığımıza bildirmişlerdir.

Bu konuda, Sayın Başbakanın talimatlarıyla, miktarın az olmasına rağmen imkânlar bu ölçüde olduğu için, özel idareden 750 milyar lira civarında kaynak sağlanmış olup, bu para, hasar oranının az, orta ve büyük olmasına göre 3 milyar ilâ 5 milyar lira olmak üzere yangın mağdurlarına dağıtılmıştır; ancak, söylediğim gibi, yeterli bir yardım olamamıştır.

Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur primleri, vergi ertelemesi veya terkini konusuna gelince; Maliye Bakanlığınca erteleme veya terkin konusunda tebliğ çalışmasının yapılmakta olduğu, en kısa sürede sonuçlandırılacağı ve yürürlüğe girene kadar da takibatın durdurulduğu belirtilmiştir. Ayrıca, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur prim borçlarının, üç ay içinde müracaat halinde, bir yıl erteleneceği ifade edilmiştir. Yapılan çalışmalar sonunda, mağdur olanlara, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur ve KDV yükümlülüklerinde erteleme getirilmiştir.

Sonuç olarak, mülkiyet Özel İdarede olduğundan, valilikçe yapılan temaslar sonucunda Özel İdare kararının bir an önce sonuçlandırılması talebinde bulunulmuştur.

Sayın Büyükşehir Belediye Başkanlığımızca hazırlanmış olan Ulus Projesinin mahiyeti hakkında, nasıl şekilleneceği, aynı binanın yıkılıp yeniden mi yapılacağı, yoksa orasının, tamamen, Ulus Projesi kapsamında meydana mı terk edileceği konusunda kesin bilgi alınamamıştır; bu bilgiyi, önümüzdeki günlerde detaylı olarak sunacaklarını belirtmişlerdir. Durum hakkında Sayın Başbakanımıza da bilgi sunulmuştur.

Takdirlerinize arz ediyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Sayın Bakan, esnaf, yardımlarınız için teşekkür ediyor; ama, yardımla yaşamlarını sürdürmek yerine, bir an önce işyerlerine kavuşmak istiyorlar. Tadilat çalışmaları durdurulmuş, onun tekrar devam etmesini ve zatıâlinizin de söz verdiği gibi temmuz veya ağustosta işyerlerini açmak istiyorlar. Bütün sorunları burada, Sayın Bakan.

Teşekkür ediyoruz ilginize.

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul) - Tamamen haklısınız. Ancak, mülkiyet Özel İdarenin olduğu için, Özel İdarenin karar vermesi lazım. Bu konuda karar çıkaramadılar; onun için müdahale edemiyoruz.

BAŞKAN - Peki... Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır.

ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sunuşları, Divan Üyemizin oturduğu yerden Genel Kurula arz etmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Bir şey mi söyleyeceksiniz Sayın Akıncı; buyurun.

ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Sayın Bakana çok küçük bir soru sorabilir miyim?

BAŞKAN - Böyle  bir usulümüz yok da...

ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Biliyorum...

Madem karar Özel idarenindi, hükümet yetkilileri ve sayın bakanlarımız, niçin mağduriyetlerinin bir an önce giderileceği ve statik raporlar temiz çıkarsa, ağustos ayına kadar tadilatın, tamiratın yapılıp çarşıya esnafın dönmesini sağlayacakları sözlerini verdiler?!

BAŞKAN - Peki... Teşekkür ederim.

Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutup bilgilerinize sunacağım.

C) Tezkereler ve Önergeler

1. - Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç'ın Fas Temsilciler Meclisi Başkanı Abdelwahad Radi'nin davetine icabetle Fas'a yapacağı resmî ziyarete katılacak heyete ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/561)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç'ın, Fas Temsilciler Meclisi Başkanı Abdelwahad Radi'nin davetine icabetle, beraberinde bir Parlamento heyetiyle, Fas'a resmî ziyarette bulunması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun 31.3.2004 tarihindeki 67 nci Birleşiminde kabul edilmiştir.

Anılan kanunun 2 nci maddesi uyarınca, heyetimizi oluşturmak üzere siyasî parti gruplarınca bildirilen isimler Genel Kurulun bilgilerine sunulur.

    Yılmaz Ateş

           Türkiye Büyük Millet Meclisi

Başkanı Vekili

 

Adı Soyadı :                                Seçim İli :

Ertuğrul Yalçınbayır                                (Bursa)

Mevlüt Akgün                                (Karaman)

Sadık Yakut                                (Kayseri)

Nihat Ergün                                (Kocaeli)

Atilla Kart                                (Konya)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Bilgilerinize sunulmuştur.

Bir Meclis araştırması önergesi vardır; okutuyorum:

D) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI Önergelerİ

1. - İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve 21 milletvekilinin TMSF ve RTÜK'ün bazı uygulamalarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/190)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Yaşanan ekonomik krizlerin sonucunda, pek çok bankaya, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca (BDDK) el konulmuş ve doğal olarak el konulan bankaların ortak olduğu şirketler de BDDK bünyesine geçmiştir. Bu kapsamda, halen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bünyesinde bulunan televizyon kuruluşlarının durumu ayrı bir özellik arz etmektedir. Çünkü;

1- 3984 sayılı Yasanın 29 uncu maddesinin (a) fıkrasına göre, "...finans kurum ve kuruluşlarına radyo ve televizyon yayın izni verilemez; bu kuruluşlar radyo ve televizyon yayın izni almış şirketlere ortak olamazlar." Ancak, TMSF bünyesine alınan kuruluşlarda yasanın bu maddesinin açıkça ihlal edildiği görülmüştür ve saptanmıştır.

2- Aynı yasanın 13 üncü maddesine göre, reklam gelirlerinden ayrılacak payların hangi sürelerde ödeneceği ve ödenmemesi durumunda Radyo ve Televizyon Üst Kurulunca hangi işlemlerin yapılacağı açıkça belirtilmiştir. Yasanın bu emredici hükmü ihlal edilmiş, daha acı olanı ise, bazı özel televizyon kanallarının borcu TMSF tarafından, yasalara aykırı olarak üstlenilmiştir.

3- 3984 sayılı Yasanın 29 uncu maddesinin (e) bendi, radyo ve televizyon şirketlerine sahip olmayla ilgili olarak ortaklık sınırlaması getirmiştir. Örneğin, bir gerçek veya tüzelkişi veya bir sermaye grubu, yüzde 50'den fazla hissesine sahip olduğu bir televizyon veya radyonun ortalama izlenme veya dinlenme payının yüzde 20'yi geçmesi halinde, sahip olduğu hisselerinin bir bölümünü halka arz etmek zorundadır. Bugün, bu yasa hükmü açıkça ihlal edilmiştir.

4- TMSF'nin bankalara el koymasının ananedeni, bankacılık sistemini yeniden yapılandırarak, güçlü bir finans yapısı oluşturmaktır. Televizyon, radyo ve gazetelere el koymasının temel gerekçesi ise, el konulan bankalarda oluşan kamu zararını el koyduğu şirketleri satarak kapatmaktır; ama, uygulamada bu böyle olmamış, el konulan televizyon ve gazetelerin yönetimlerine de el konulmuş, bazı gazetecilerin işine son verilmiş ve bu yayın kuruluşlarının yayın politikalarına da doğrudan müdahale edilmiştir. Açıkçası, TMSF, medya yöneticiliğine soyunmuştur. Yapılan bu işlemler sonucunda ne kadarlık bir ekzararın oluştuğu ise maalesef bilinememektedir.

5- 5020 sayılı Bankalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa "Fon; dava, alacak, takip, tahsil, yeniden yapılandırma ve diğer faaliyetleri ile ilgili olarak üçer aylık dönemler itibariyle yayımlayacağı raporlarla kamuoyunu bilgilendirir" hükmünü getirmiştir. Söz konusu yasa, 26.12.2003 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir; ancak, yasanın bu açık hükmüne rağmen, bugüne değin, kamuoyunu aydınlatacak "üç aylık dönemsel rapor" maalesef yayımlanamamıştır.

6- Bazı medya kuruluşlarının yönetiminde TMSF doğrudan bulunmamakla birlikte, söz konusu kuruluşların yönetimini lisans, kiralama, işletme ve benzeri hukukî yapılar altında üçüncü kişilere bırakarak, kendi kontrolü altında medya yöneticileri ve sahipleri yaratmıştır. Bu tahsis işlemlerinde, objektif ve tarafsız bir seçimin yapılıp yapılmadığı, ilave bir kamu zararına neden olunup olunmadığı, işlemin temel nedeni olan "kamu alacağını tahsil" amacının gerçekleşme olasılığının bulunup bulunmadığı, tüm bu süreç içinde kamu borçlusunun mal kaçırma işlemlerine göz yumulmasının söz konusu olup olmadığı TBMM'ce maalesef bilinmemektedir. Doğrudan veya dolaylı olarak kamu yönetimi veya kontrolündeki medya kuruluşlarının demokratik işlevlerini yerine getiremeyecekleri ve bunun demokratikleşme sürecinde ülkemizin geleceğine olumsuz etki yapacağı açıktır. Bu çerçevede bu tür olayların da etraflıca değerlendirilmesi gerekmektedir.

Açıkça görülüyor ki, TMSF ve RTÜK'ün bazı işlemlerinin araştırılması, kamunun daha fazla zarara uğramaması açısından büyük önem taşımaktadır. TBMM'nin böyle bir yapıya sessiz kalamayacağı açıktır; çünkü, radyo televizyon ve gazete yayıncılığı büyük önem ve sorumluluk taşıyan bir alandır. Bu alanın özel yasalarla disipline edilmesinin temel nedeni de budur. Bu nedenle Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasını saygıyla dileriz.

  1.- Kemal Kılıçdaroğlu (İstanbul)

  2.- Haluk Koç (Samsun)

  3.- Engin Altay (Sinop)

  4.- Yakup Kepenek (Ankara)

  5.- Bülent Baratalı (İzmir)

  6.- Mehmet Mesut Özakcan (Aydın)

  7.- Ali Oksal (Mersin)

  8.- Şevket Gürsoy (Adıyaman)

  9.- Osman Coşkunoğlu (Uşak)

10.- Mehmet Akif Hamzaçebi (Trabzon)

11.- Mehmet S. Kesimoğlu (Kırklareli)

12.- Uğur Aksöz (Adana)

13.- Nurettin Sözen (Sivas)

14.- Ali Kemal Deveciler (Balıkesir)

15.- Muhsin Koçyiğit (Diyarbakır)

16.- İnal Batu (Hatay)

17.- Necati Uzdil (Osmaniye)

18.- Kemal Demirel (Bursa)

19.- Necdet Budak (Edirne)

20.- Ramazan Kerim Özkan (Burdur)

21.- Ahmet Küçük (Çanakkale)

22.- Halil Ünlütepe (Afyon)

Gerekçe:

Batan ya da el konulan bankalar dolayısıyla, TMSF tarafından yürütülen borçların tahsilatı işlemleri devam etmektedir. Bu işlemler sırasında batan ya da el konulan bankaların ulusal özel televizyon kuruluşlarına da el konulmuştur. Bu kesinleşmiş işlemler, banka ve finans kurumlarının, özel televizyon kuruluşlarıyla sahiplik ilişkisini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, bazı televizyon kanallarının borçları da devlet tarafından, yasalara aykırı olarak, üstlenilmiştir. O kadar ki, yasaların öngördüğü şekilde değil de, bazı keyfî kararlarla olaylar yürütülmeye çalışılmaktadır. Bu araştırma önergesiyle tüyü bitmemiş yetimin hakkı, bu alanda da aranmak istenmektedir. Parlamento, bu yasadışılıklara izin vermemeli ve kuracağı bir araştırma komisyonuyla gerçekleri kamuoyuna sunmalıdır. Bu, Parlamentonun kamuoyunda güven kazanmasını da sağlayacaktır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge, gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

2 adet genel görüşme önergesi vardır; birinci önergeyi okutuyorum:

2. - CHP Grubu adına Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Haluk Koç, İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol ve İstanbul Milletvekili Ali Topuz'un, Irak Halkına yöneltilen şiddet ve Türkiye'nin Irak politikası konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/14)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Amerikan ve İngiliz güçlerinin Irak Halkına yönelik şiddet ve işkence uygulamalarını ve bu uygulamalar ışığında Türkiye'nin Irak politikasını TBMM Genel Kurulunda ele almak üzere, Anayasanın 98 ve İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca CHP Grubu adına genel görüşme açılmasını arz ve teklif ederiz.

 

Haluk Koç

K. Kemal Anadol

Ali Topuz

 

Samsun

İzmir

İstanbul

 

CHP Grup Başkanvekili

CHP Grup Başkanvekili

CHP Grup Başkanvekili

Gerekçe:

Uluslararası meşruiyet kuralları dikkate alınmadan, Birleşmiş Milletlerin onayı ve desteği sağlanmadan Irak'a askerî müdahale yapan koalisyon güçleri, giderek işgalci bir güce dönüşmüşlerdir.

Bununla beraber, Irak'ta hiçbir soruna çözüm bulamayan ve bölgeyi kaosa sürükleyen Amerikan ve İngiliz güçlerinin Irak Halkına yönelik olarak uyguladığı şiddet ve işkenceleri yansıtan görüntü ve haberler, Türkiye'de ve dünyada büyük infiale neden olmuştur. Bu görüntü ve haberler üzerine Cumhuriyet Halk Partisi, Irak'ta yaşanan insanlıkdışı dramı kınayan CHP Grubunun hazırladığı bildiriyi 5 Mayıs 2004 tarihinde kamuoyuna açıklamıştır.

Irak'ta koalisyon güçlerinin bu çirkin uygulamaları, 1907 La Haye Sözleşmesi, 1948 BM İnsan Hakları Bildirgesi, 1949 Cenevre Savaş Tutsakları Sözleşmesi, 1949 Cenevre Savaş Sırasında Sivillerin Korunması Sözleşmesi, 1952 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 1984 tarihli BM İşkencenin Yasaklanması Sözleşmesi ve uluslararası hukuka aykırıdır.

Irak'ta yaşanan insanlıkdışı dram, Amerikan ve İngiliz yetkililerince de kabul edilmek zorunda kalınmış; ancak, belirtilen uluslararası anlaşmalar uyarınca sorumlular henüz cezalandırılmamıştır. Hukuk devleti normlarını ve insanî değerleri Irak'ta yaşama geçirecekleri iddiasıyla Irak'a müdahale eden güçlerin bu şiddet ve işkence görüntülerine karşı, demokrasi değerlerini paylaşan tüm ülke ve uluslararası kurumların harekete geçmesi gerekmektedir.

Cumhuriyet Halk Partisi, Irak'la ilgili gelişmeleri güncel olarak takip etmiş ve hukukî, siyasî ve ahlakî meşruiyeti olmayan bir savaşa Türkiye'nin sürüklenmesine karşı çıkmıştır. Irak'ta şimdi yaşanan insanlıkdışı dramın parçası olmamamız, CHP milletvekillerinin eksiksiz olarak katılarak 1 Mart tezkeresinin TBMM'den geçmesini engellemesiyle sağlanabilmiştir.

Koalisyon güçlerinin Irak Halkına yaptığı çirkin uygulamalar ışığında hükümetin Irak politikasının gözden geçirilmesinin gereği de ortaya çıkmaktadır.

TBMM'nin, tüm dünya ülkeleri gibi, olayın sorumlusu ülkeleri kınaması ve hükümetin ortaya çıkan yeni gelişmeler bağlamında yaptığı ya da yapmayı planladığı girişimler konusunda bilgi vermesini sağlamak üzere, konunun genel görüşmeyle TBMM Genel Kurulunda ele alınması bir zorunluluk haline gelmiştir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak ve genel görüşme açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

İkinci önergeyi okutuyorum:

3. - Kayseri Milletvekili Taner Yıldız ve 21 milletvekilinin Irak Halkına yöneltilen şiddet ve işkence olaylarının ulusal ve uluslararası düzeydeki yansımaları konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/15)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Komşumuz Irak'ın içinden geçmekte olduğu bu kritik aşamada, koalisyon güçlerine mensup bazı askerlerce Iraklı tutuklulara kötü muamele ve işkence yapıldığına ilişkin görüntülerin ortaya çıkması ile ülkemizde ve uluslararası planda oluşan çeşitli yansımaları da dikkate alınarak, TBMM Genel Kurulunda konuyu ele almak üzere, Anayasanın 98 ve İçtüzüğün 102 nci maddeleri uyarınca genel görüşme açılmasını arz ve teklif ederiz.

  1- Taner Yıldız                                (Kayseri)

  2- Sabri Varan                                (Gümüşhane)

  3- Mehmet Beşir Hamidi                                (Mardin)

  4- Feyzi Berdibek                                (Bingöl)

  5- Muzafer Baştopçu                                (Kocaeli)

  6- Mehmet Zekai Özcan                                (Ankara)

  7- Musa Sıvacıoğlu                                (Kastamonu)

  8- Mehmet Fehmi Uyanık                                (Diyarbakır)

  9- Selahattin Dağ                                (Mardin)

10- Ali İhsan Merdanoğlu                                (Diyarbakır)

11- Ahmet Rıza Acar                                (Aydın)

12- Mustafa Demir                                (Samsun)

13- İbrahim Hakkı Aşkar                                (Afyon)

14- Ahmet Koca                                (Afyon)

15.- Ali Osman Sali                                (Balıkesir)

16.- Mehmet Ceylan                                (Karabük)

17.- Öner Ergenç                                (Siirt)

18.- Avni Doğan                                (Kahramanmaraş)

19.- Medeni Yılmaz                                (Muş)

20.- Maliki Ejder Arvas                                (Van)

21.- Semiha Öyüş                                (Aydın)

22.- Süleyman Turgut                                (Manisa)

Gerekçe:

Irak'taki siyasî geçiş süreci devam etmektedir. Mevcut siyasî takvime göre, egemenliğin, 30 Haziran 2004 tarihinde oluşum şeklinin kıstasları henüz belli olmayan bir Iraklı geçici yönetim yapısına devri öngörülmektedir. Diğer taraftan, en geç Ocak 2005'e kadar ülke genelinde düzenlenecek serbest seçimlerle bir ulusal meclisin oluşturulması planlanmaktadır. Birleşmiş Milletler, son dönemde bu geçiş sürecine giderek aktif şekilde müdahil olmuştur. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Irak Özel Danışmanı Brahimi'nin bu bağlamdaki çabaları tarafımızdan desteklenmektedir.

Diğer yandan, askerî harekâtı izleyen dönemde ülke genelinde istikrar ve güvenliğin bir türlü arzu edilen şekilde tesis edilemediği, halkın günlük ihtiyaçlarının karşılanmasındaki sıkıntıların sürdüğü, artan terör ve şiddet eylemleri ve koalisyon kuvvetlerince güç kullanımının önemli sayıda can kaybına yol açtığı, bu durumun ülkenin yeniden imarına ve siyasî sürecin işleyişine yönelik çabaları da olumsuz etkilediği bir vakıadır. Öte yandan, koalisyon güçlerince Iraklı tutuklulara kötü muamele ve işkence yapıldığının ortaya çıkması, mevcut tabloyu daha da ağırlaştırmış, gerek Irak'ta gerek Türkiye'de ve uluslararası toplumda infiale neden olmuştur. Dünya kamuoyu suçluların hak ettikleri cezaya çarptırılmaları beklentisi içindedir.

Irak nüfusunu oluşturan tüm kesimlerin sesini duyurabildiği, ülkenin yeniden yapılandırılması faaliyetlerinde ve siyasî süreç çalışmalarında eşit olarak yer aldığı, kendi halkıyla, komşularıyla ve uluslararası toplumla barışık, toprak bütünlüğünü ve siyasal birliğini korumuş, iç uyumunu ve dirliğini sağlamış bir Irak'ın vücut bulması bu ülkeye dönük yaklaşımımızın temel hareket noktasını oluşturmaktadır.

Hükümetimiz, iktidara geldiği günden bu yana Irak konusunun tüm boyutlarıyla yakından ilgilenmiş ve konuyu Yüce Meclisimizin gündemine sıklıkla getirmiştir.

Komşumuz Irak'ın içinden geçmekte olduğu bu kritik aşamada ve uluslararası planda çeşitli yansımaları devam eden son dönemdeki gelişmelerin de ışığında, Irak konusunun genel görüşmeyle Yüce Meclisimizde tekrar ele alınmasında yarar görülmektedir.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge, gündemde yerini alacak ve genel görüşme açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Sayın milletvekilleri, Başbakanlığın, İçtüzüğün 75 inci maddesine göre verilmiş 2 adet tezkeresi vardır; ilk tezkereyi okutuyorum:

C) Tezkereler ve Önergeler (devam)

2. - Yükseköğretim Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/562)

13.5.2004

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İLGİ: 7/10/2003 tarihli ve B.02.0.KKG.0.10/101-608/4476 sayılı yazımız.

İlgide kayıtlı yazımızla Başkanlığınıza arz edilen "Yükseköğretim Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nın İçtüzüğün 75 inci maddesine göre geri gönderilmesini arz ederim.

     Recep Tayyip Erdoğan

               Başbakan

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda bulunan tasarı geri verilmiştir.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

3. - Aşırı Derecede Yaralayan ve Ayırım Gözetmeyen Etkileri Bulunan Belirli Konvansiyonel Silahların Kullanımının Yasaklanması veya Sınırlandırılması Sözleşmesi ve Eki I., Tadil Edilmiş II. ve IV. Protokollerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/563)

13.5.2004

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İLGİ: 18/2/2004 tarihli ve B.02.0.KKG.0.10/101-828/712 sayılı yazımız.

İlgide kayıtlı yazımız ekinde Başkanlığınıza sunulan "Aşırı Derecede Yaralayan ve Ayırım Gözetmeyen Etkileri Bulunan Belirli Konvansiyonel Silahların Kullanımının Yasaklanması veya Sınırlandırılması Sözleşmesi ve Eki I., Tadil Edilmiş II. ve IV. Protokollerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı"nın Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 75 inci maddesine göre geri gönderilmesini arz ederim.

     Recep Tayyip Erdoğan

               Başbakan

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Millî Savunma ve Dışişleri Komisyonlarında bulunan tasarı geri verilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutup oylarınıza sunacağım:

4. - TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, St. Petersburg'ta yapılacak olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi Genel Kuruluna katılmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/564)

12.5.2004

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesinin 1-3 Haziran 2004 tarihleri arasında St. Petersburg'ta yapılacak olan Genel Kurulunda dönem başkanlığını Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Bülent Arınç devralacaktır.

Söz konusu Genel Kurula, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Bülent Arınç'ın katılması hususu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

     Nevzat Pakdil

       Türkiye Büyük Millet Meclisi

                  Başkanı Vekili

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Başbakanlığın, Anayasanın 82 nci maddesine göre verilmiş 2 adet tezkeresi vardır; ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım.

5. - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Bosna-Hersek'e yaptığı resmî ziyarete iştirak etmeleri uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/565)

13.5.2004

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci Devlet/Hükümet Başkanları Zirvesine katılmak üzere bir heyetle birlikte 20-21 Nisan 2004 tarihlerinde Bosna-Hersek'e yaptığım resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.

Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.

     Recep Tayyip Erdoğan

               Başbakan

Liste

Ömer Çelik (Adana)

Egemen Bağış (İstanbul)

Şaban Dişli (Sakarya)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

6. - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'ya yaptığı resmî ziyarete iştirak etmeleri uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/566)

13.5.2004

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odasının açılışına katılmak üzere bir heyetle birlikte 26-28 Nisan 2004 tarihlerinde Almanya'ya yaptığım resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.

Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.

     Recep Tayyip Erdoğan

               Başbakan

Liste

Ömer Çelik (Adana)

Akif Gülle (Amasya)

Egemen Bağış (İstanbul)

Hüseyin Besli (İstanbul)

Eyüp Fatsa (Ordu)

Şaban Dişli (Sakarya)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Danışma Kurulunun bir önerisi vardır; okutup oylarınıza sunacağım.

IV. - ÖNERİLER

A) DanIşma Kurulu Önerİlerİ

1. - Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi

Danışma Kurulu Önerisi

No: 78               Tarihi: 18.5.2004

Genel Kurulun 18.5.2004 Salı günkü (bugün) birleşiminde; sözlü sorular ve diğer denetim konularının görüşülmemesi,

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 36 ncı sırasında yer alan 453 sıra sayılı kanun tasarısının bu kısmın 6 ncı sırasına, 37 nci sırasında yer alan 452 sıra sayılı kanun tasarısının 8 inci sırasına, 6 ncı sırasında yer alan 432 sıra sayılı kanun tasarısının ise 9 uncu sırasına alınması ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesi ve bu birleşimde, 452 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmelerinin bitimine kadar çalışma süresinin uzatılması,

Daha önce gelen kâğıtlar listesinde yayımlanan ve Genel Kurulda okunmuş bulunan; Irak Halkına yönelik şiddet ve Türkiye'nin Irak politikası konularında, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin (8/14) esas numaralı genel görüşme önergesi ile benzer mahiyetteki (8/15) esas numaralı genel görüşme önergesinin öngörüşmelerinin birleştirilerek, Genel Kurulun 25.5.2004 Salı günkü birleşiminde yapılmasının,

Genel Kurulun onayanı sunulması Danışma Kurulunca uygun görülmüştür.

     Yılmaz Ateş

       Türkiye Büyük Millet Meclisi

     Başkanı Vekili

Eyüp Fatsa  K. Kemal Anadol

AK Parti Grubu Başkanvekili          CHP Grubu Başkanvekili

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince, sözlü soruları ve diğer denetim konularını görüşmüyor ve gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.

Önce yarım kalan işlerden başlayacağız.

 

V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. - Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/521) (S. Sayısı: 146)

2. - Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/523) (S. Sayısı: 152)

3. - Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin; Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)

BAŞKAN - Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısının, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının ve Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin geri alınan maddeleriyle ilgili komisyon raporları henüz gelmediğinden, tasarıların ve teklifin müzakerelerini erteliyoruz.

Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısının müzakeresine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

4. - Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri, Plan ve Bütçe ve Anayasa Komisyonları Raporları (1/731) (S. Sayısı: 349)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Komisyon bulunmadığından, tasarının müzakeresi ertelenmiştir.

Sayın milletvekilleri, Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair 560 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Tarım, Orman ve Köyişleri ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonları raporlarının müzakeresine başlayacağız.

5. - Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair 560 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Tarım, Orman ve Köyişleri ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonları Raporları (1/238) (S. Sayısı 428)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Komisyon bulunmadığından, kanun hükmünde kararnameyle ilgili tasarının müzakeresi ertelenmiştir.

Sayın milletvekilleri,Hâkimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu raporunun müzakerelerine başlıyoruz.

6. - Hâkimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/769) (S. Sayısı: 453) (x)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yerinde.

Hükümet?.. Yerinde.

Komisyon raporu 453 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının tümü üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, İzmir Milletvekili Sayın Bülent Baratalı; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA BÜLENT BARATALI (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hâkimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında görüşlerimi ve Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini aktarmak üzere söz almış bulunmaktayım; Grubum ve şahsım adına sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, ülkemizde en temel konulardan birisi yargının içinde bulunduğu durum ve karşı karşıya olduğu sorunlardır. Hemen her dönemde olduğu gibi bu dönemde de, yargının içinde bulunduğu durum masaya yatırılıyor, fikirler üretiliyor, çeşitli platformlarda tartışmalar yapılıyor, projeler üretiliyor; ama, bir türlü sonuca gidilemiyor, kamuoyunun tatmin olacağı bir sonuç ortaya çıkarılamıyor. AKP İktidarının da bu konuda çeşitli hazırlıklar ve öngörüler içinde olduğu hepimizin malumudur; ama, çözüm için, öncelikle sorunun doğru bir şekilde tespit edilmesi ve bu konudaki ilgili birimlerin de görüşü alınarak değerlendirilmesinde fayda vardır.

Bu doğrultuda, konuyla ilgili bazı istatistikleri ve içinde bulunduğumuz durumu bilgilerinize sunmak istiyorum. Adalet Bakanlığının istatistiklerine göre, ülkemizde, halen, toplam 9 000 civarındaki hâkim ve savcı sayısı, kamu personelinin binde 3'ü civarını oluşturmaktır. Trilyonluk alacak-verecek davalarında son kararı veren hâkimler, Türkiye'ye damga vuracak soruşturmaları yürüten savcılar, adliye binalarına genellikle servisle olmak üzere, bazen de görevlendirilmiş minibüslerle gelmektedirler.

Büyük şehirlerde bir asliye hukuk mahkemesine ortalama 40-60 dava, bir asliye ticaret mahkemesine 60 dava, bir asliye ceza mahkemesine 40 dava düşmektedir. Ağır ceza mahkemelerinde ise bu sayı, 30 civarındadır. Savcılarımız ise, yılda 40 000  adet soruşturmaya bakmaktadırlar. Her yasama yılında eski davaların yanı sıra, mahkemelerimizde 2 000 yeni dava açılmaktadır.

Batı'da ve gelişmiş tüm dünya ülkelerinde yargıya duyulan saygının, verilen  önemin bir göstergesi olarak en ihtişamlı binalar, yapılar ve hatta, saraylar bile adalet mekanizmasının hizmetine sunulurken, bizim ülkemizde, hâkim ve savcılarımızın büyük çoğunluğu, meslekî yaşamları boyunca küçük yerleşim birimlerinde ve ağır çalışma koşullarında, artık, geçim derdi olmaktan öte, bir onur sorunu haline dönüşen düşük ücretlerle hukuk hizmeti vermeye çalışmaktadırlar.

Sayın milletvekilleri, dünyada ve buna paralel olarak ülkemizde  meydana gelen hızlı değişimin ürettiği toplumsal, sosyal ve ekonomik sorunlara çözüm bulabilmek, çağımızın evrensel değerleri arasında en başta gelen hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklerin sağlanması, demokrasinin olmazsa olmazları arasında yer alan şeffaflık, katılımcılık gibi ilkelerin yaşama geçirilmesi ve kamuda yeniden yapılanmaya gidilmesinin gerekliliği konusunda herkesin hemfikir olduğu bilinmektedir.

Hukukun üstünlüğüne dayalı çağdaş ve demokratik bir devlette, yargı, devletin en hassas organıdır. Yargı kararlarının yerine getirilmesi konusu, yalnızca bu kararları veren mahkemelerin saygınlığıyla ilgili değil, devletin saygınlığıyla da ilgili bir konudur.

                            

(x) 453 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk döneminde, ülkemiz olumsuz koşullardan geçerken bile, bütçeden yargıya ayrılan pay yüzde 3,5'in altına düşmemiştir; oysa, bugün yargıya ayrılan pay binde 75'tir. İçerisinde bulunulan koşullardan dolayı, ekonomide çeşitli alanlarda tasarrufa gidilmiştir; bundan yargı da nasibini almış, ayrılan ödenekler azaltılmıştır. Oysa, adaletten tasarruf olmaz. Adaletten kıstığınız zaman, bunun faturası, daha da yüklü olarak, omuzlarınıza biner; yani, adalet hızlı değilse, erişilebilir değilse, ucuz değilse, çabuk değilse, verilen kararlar adil, nasfet kurallarına ve hakkaniyet kurallarına aykırı ise, devletin Türk Ulusu adına kullanılan yargı erki yerine, hepimizin bildiği gibi, başka bir kurum ikame olur, bunun adına da "mafya" denilir değerli milletvekilleri. Bugün karşı karşıya olduğumuz sorunlar yumağı da, bu durumun açık bir göstergesidir. Yargının siyasallaşması ve yargıya yönelik güven kaybının bu dönemde de tartışılır olması, bunun örneklerinden biridir.

Yargı reformu konusunda yayımlanmış olan raporlarda bu sorunların nedenleri araştırılmış ve şu ifadelere yer verilmiştir:

"Bazı anayasal ve yasal kurumların düzenlenişi nedeniyle hâkim ve savcıların bağımsızlıklarının ve tarafsızlıklarının tartışma konusu yapılması ve hâkimlerimizin ve savcılarımızın siyasal etki, baskı ve tartışmalar altında kalmaları.

Yargılamanın çok yavaş işlemesi, çözüme ulaştırılamayan ve mahkemelerde yıldan yıla devredilen dosyalar nedeniyle iş yükünün dayanılmaz bir biçimde artması.

Yargılama işlevinin yerine getirilmesi sırasında, gerek hukuk mahkemelerinde gerek ceza mahkemelerinde gerekse idarî yargıda tüm tedbirlerin son derece karmaşık ve süreci uzatan nitelikte olması.

Teknik altyapı sorunlarının giderilememiş olması; bina, araç gereç yetersizliklerinin had safhada olması nedeniyle yargılamanın hızlı olmadığı görüntüsü ve inanışının yaygın olması.

Personel sorunlarının, eğitim noksanlığının giderilememiş olmasının yanı sıra, maaşlar ve çalışma şartları gibi nedenler."

Bugün, bu sorunların en başında ise, yargı bağımsızlığı gelmektedir.

Daha önce, 58 inci hükümet döneminde de yargı bağımsızlığı tartışılmış ve şu ifadeler gündeme taşınmıştı: "Yargı gücünü kullananların, görevlerini, yasaların emrettiği doğrultuda, tarafsız olarak kullanmaları, kişi hak ve özgürlüklerinin en önemli güvencesidir. Hükümetimiz, yargı yetkisini kullanan kişi ve kurumların bağımsız ve tarafsız karar vermelerini sağlayacak bir yargı reformunu gerçekleştirmek için, Anayasa ve yasalardaki yargı bağımsızlığı ve hâkimlik teminatıyla bağdaşmayan hükümleri değiştirecek, hâkimlerin tarafsızlığını ve hukukun siyasallaşmasını engelleyen önlemler alınacaktır."

Hatırlarsanız, AKP İktidarı da, buna sahip çıkarak, yargı bağımsızlığı yönünde anayasal düzenlemelere gidileceği sinyallerini vermişti; ama, üzülerek söylüyorum ki, bugün, çok farklı bir noktadayız; dünde kalmış sözler bugün de unutulmuştur.

Yargının gerçekten bağımsız bir biçimde işler bir noktaya getirilmesi öncelikli ihtiyacımızdır. Bunun için, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısının, işleyişinin, yargı bağımsızlığını güvence altına alacak şekilde değerlendirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır; çünkü, Kurulun başkanı, siyasal bir görev üstlenmiş olan Adalet Bakanı, hâkimler ve savcılar dışındaki doğal üyesi de Adalet Bakanlığı Müsteşarıdır. Doğal olarak, böyle bir yapının bağımsız olabileceğini düşünmek mümkün değildir. Kurul üyesi seçimlerinde, yürütmenin, siyasal organın etkisine açık, girişim gücü Bakanlığa bağımlı, bakan ve müsteşarı doğal üye sayılan, ayrı bütçesi, birimleri ve çalışma yeri bulunmayan, oturumları gizli ve yönetsel kararları yargı yoluna kapalı olan bir kurul ve denetimi bakanlıkça yapılan bir yargı, yürütme ve yasamanın karşısında bağımsız olamaz. Oysa "kuvvetler ayrılığı" dediğimiz ilke, bugün için de geçerlidir. Eğer, teşriki kuvvadan tevhidi kuvvaya dönmek istemiyorsak, kuvvetler ayrılığını, bu konuda da, tekrar gündeme getirmeliyiz diye düşünüyorum. Bu konuda ciddî bir Anayasa değişikliği, ilgili kamuoyunun ortak talebidir; hepimizin üzerinde durduğu ve topluma, çeşitli aşamalarda, bütün siyasî partilerin taahhüt ettiği önemli bir değişikliktir.

Öte yandan, AKP İktidarı, Anayasanın 140, 144, 159 uncu maddelerinde yer alan ve yargı bağımsızlığını gölgeleyen hükümler yetmezmiş gibi, bunlara 146 ncı maddeyi de ekleyerek, Anayasa Mahkemesi üyelerinin bir bölümünün yasama organınca seçilmesi konusunda hazırlıklarına da başlamış bulunmaktadır.

Anayasa değişikliği çalışmalarının çok hızlı gittiği bu sıralarda, yargı alanında, Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılması konusu da, üzülerek belirteyim, önplana çıkmış bulunmaktadır.

Avrupa ülkelerinde, anayasa mahkemesine üye seçiminde, genel olarak iki yöntem uygulanmaktadır. Bunlardan ilki, mahkeme üyelerinin, parlamento tarafından, yani, yasama organı tarafından seçilmesi yöntemidir. Ancak, bu ülkelerdeki seçim yöntemi nedeniyle, anayasa mahkemelerinin siyasallaştığı yönündeki eleştirilerin giderek arttığı unutulmamalıdır.

Değerli milletvekilleri, Avrupa ülkelerindeki anayasa mahkemelerinin kuruluşu, bizim sistemimize benzememektedir. Avrupa ülkelerindeki anayasa mahkemelerini oluşturan üyelerin tümü hukukçudur. Ayrıca, bizim Anayasa Mahkememizin görevlerinin başında gelen Yüce Divan yetkisi de, yani, bakanların ve başbakanın yargılanma yetkisi de, bildiğiniz gibi, Anayasa Mahkemesindedir; ama, Avrupa ülkeleri anayasa mahkemelerinde, yüce divan yetkisi de bulunmamaktadır.

Bu böyle olmasına karşın, Avrupa ülkelerinde bile, yüksek yargıçların bir bölümünün parlamento tarafından seçilmesi, yargının siyasallaşmasına karşı bir görüş olarak ileri sürülmüş bulunmaktadır.

Diğer bir yöntem ise, daha geniş bir uygulama alanı bulunan, karma sistemdir. Türkiye de karma sistemi 1961 Anayasasıyla  tanımış ve onbir yıl bu sistemle uygulama yaptıktan sonra, onbir yıl sonra karma sistemden vazgeçmiş ve bugünkü Anayasamızın 139 uncu maddesindeki sisteme gelmiş bulunmaktadır.

Bu doğrultuda, siyasî bir organ tarafından Anayasa Mahkemesine üye seçimi yolunu açmak, geçmişte yaşanan olumsuzluklar nedeniyle, vazgeçilen sisteme geri dönüş niteliğinde olup, bunu "kuvvetler ayrılığı" ilkesiyle -az önce söylediğim gibi- bağdaştırmak da mümkün değildir.

Anayasa Mahkemesine girmek isteyen yüksek yargıçların, daha önce bazı kurumların üyelerinin seçiminde gördüğümüz gibi, hepimizin de tanık olduğu gibi, Parlamento koridorlarında, kulislerde siyasetçi desteğini talep eder konuma sürüklenmesini öngörmek, yargıda yapılabilecek en büyük ihanettir.

Hele, Anayasa Mahkemesinin, Yüce Divan sıfatıyla, gerektiğinde başbakanları, bakanları yargılayacak bir kurum olduğu da dikkate alınacak olursa, şimdi başbakanların, bakanların telkinleriyle, önerileriyle seçilecek olan Anayasa Mahkemesi üyeleriyle hem Anayasa Mahkemesi işlevinin hem de Yüce Divan işlevinin, toplumun güven duyacağı bir şekilde yerine getirileceğini umut etmek mümkün değildir.

Hükümetin, bu noktalarda çok sorumlu ve dikkatli davranma durumunda olduğunu bir kez daha vurgulamak ve Anamuhalefet Partisi sıfatıyla ve sorumluluğumuz gereğiyle, burada, altını bir kez daha çizmek istiyorum.

Sayın milletvekilleri, değerli arkadaşlarım; uzun yılların birikimi olan kamuda ücret düşüklüğü sorununun yanında, kamu personelini en az onun kadar rahatsız eden diğer önemli bir konu ise, ücret dağılımındaki adaletsizliktir. Değişik kamu kurum veya kuruluşlarında, aynı işi yapan, eşit eğitim düzeyine sahip kamu görevlileri arasında maddî ve sosyal haklarda farklılık olmamalıdır; parasal ve özlük haklarının tespitinde, yürütülen hizmetin niteliği, önemi ve ağırlığı, personelin eğitim düzeyi, unvanı, hizmet süresi ve temininde güçlük çekilen personel olup olmadığına ilişkin nesnel kriterler belirleyici olmalıdır.

Bugün Türkiye'de 2 500 000 civarında kamu personeli, kamu ajanı bulunmaktadır. Bu kamu personeline 1 439 çeşit ücret ödenmektedir. Anayasamızın ilgili maddesi gereğince bu kamu personeli, bu kamu ajanları, ücreti eşit olarak alamamaktadırlar. "Eşit işe eşit ücret" ilkesi, maalesef, bugüne kadar bu Parlamento tarafından da yerine getirilememiş bulunmaktadır. Bilindiği gibi, Anayasamızın "Ücrette adalet sağlanması" başlıklı 55 inci maddesinde, çalışanların yaptıkları işe uygun, adaletli bir ücret elde etmeleri gerektiğine yönelik bir düzenleme söz konusudur.

"Kuvvetler ayrılığı" ilkesi doğrultusunda, yukarıda dile getirdiğimiz, olağanüstü güç koşullar altında yargı hizmetini yürüten hâkim ve savcılar, ağır sorumlulukları ve yoğun işgücü altında, özveriyle görevlerini yerine getirmektedirler. Yaşanan ekonomik krizler, fiyatlar düzeyinde meydana gelen sürekli artışlar, yargı mensuplarının da hayat standartlarını olumsuz yönde etkilemiş; özlük haklarında iyileştirme yapılması ihtiyacı, acilen çözülmesi gereken bir konu haline gelmiş bulunmaktadır.

Bugün, ülkemizde, on yılını doldurmamış 4 742 hâkim, aldıkları maaşın azlığı nedeniyle yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Bu, hukuk devleti açısından kabul edilemeyecek bir durumdur. Bugün, yargı mensubu arkadaşlarımız, vicdan ile cüzdan muhasebesi arasına sıkıştırılmak istenmektedirler. Biz inanıyoruz ki, hiçbir hâkimimiz vicdanlarını cüzdanlarına göre kullanmaz. Vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışan hâkimin kararının sağlıklı olacağını düşünmek, insan aklına ve doğasına aykırıdır. Bu nedenle, biz, hukuka da, yargıya da güveniyoruz; ama, yalnız yargı mensupları için değil, hangi alanda olursa olsun, insanlar asgarî ihtiyaçlarını karşılayacak gelire sahip değillerse, kendilerini tam anlamıyla işlerine veremeyecekleri de bilinen bir gerçektir. Bu nedenle, insanların asgarî ihtiyaçlarını karşılayamazsanız, fedakârlığa iterseniz, birtakım şeylerden vazgeçmesini beklerseniz, hukuk açısından da, demokrasi açısından da üzüntü verici durumlar ortaya çıkar. Bu konu yalnızca hükümet sorunu değil aynı zamanda bir devlet sorunudur.

Şunu da özellikle belirtmekte fayda vardır: Yargı mensupları, parasal ve özlük haklarının kamuoyu önünde konuşulmasını hoş karşılamamakta, bu konuda rahatsızlık duymaktadırlar. Yargı mensuplarının beklentileri, sadece, mesleğin saygınlığına uygun bir yaşam standardı sağlanmasına yöneliktir. Bu beklentinin, yargı işlevinin yerine getirilmesiyle bir paralellik içerdiğinden söz edilmesi de mümkün değildir. Hâkimler ve savcılar imtiyaz istememekte; ancak, yargı bağımsızlığını, tarafsızlığı, gelecek güvencesini sağlayacak, toplumdaki konumları doğrultusunda statülerine uygun özlük hakları verilmesini ve bunun yasal teminatını istemektedirler.

Öte yandan, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunuyla, bu kanunda yazılı olan, fiziksel ve düşünsel olarak yorucu, yıpratıcı, ağır ve sorumluluğu daha fazla görevlerde çalışanlara fiilî hizmet zammı hakkından yararlanma olanağı tanınmıştır.

Yargı hizmetlerini yürüten hâkim ve savcılar da, çok ağır koşullar altında görev yapmakta, binlerce dava dosyasını adaletin gecikmemesi ve zamanında tecellisi bakımından, mesaiye, gece ve gündüze bağlı olmadan çözümlemek durumunda kalmaktadırlar. Bu bağlamda, gerek yürütülen hizmetin özelliği, gerekse bu hizmet için yoğun bir şekilde fiziksel ve düşünsel efor sarf edilerek aşırı bir şekilde yıpranılması karşısında, hâkimlik ve savcılık mesleğinde geçen sürenin de fiilî hizmet zammı kapsamına alınması, bu amaçla, Emekli Sandığı Kanununa bir fıkra eklenmesi, kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından doğru ve adaletli bir yaklaşım olacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Baratalı, sözlerinizi tamamlar mısınız.

Buyurun

BÜLENT BARATALI (Devamla) - Sağ olun Sayın Başkan, tamamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, demokraside hukuk, adalet süzgecinden, devlet de adil hukuk süzgecinden geçirilir. Hukukun amacı adaletsizliği önlemektir; ama, ülkemizde adaleti dağıtacak kurumlar, maalesef, adaletsizlik içinde bulunmaktadırlar. Yukarıda değinmeye çalıştığım tablo içinde adaletin gereğinin yerine tam getirilebilmesi mümkün değildir. Yargıçlarımız, bu konuda büyük bir zarafet göstererek, hiç şikâyet etmiyorlar, bu konuda yüksek sesle hiçbir talepte bulunmuyorlar; ama, onların şikâyet etmesine, taleplerini dile getirmelerine gerek bırakmadan konunun önemini kavramalıyız, adaleti nasıl derinden etkileyeceğini fark etmeliyiz ve bu konuda etkin tedbirleri hem de hiç zaman kaybetmeden, hemen, acilen, derhal almalıyız. Ülkemizin güç koşullarında adalet dağıtma yükümlülüğünü sırtlayan, Anadolu'nun dörtbir köşesine dağılmış yargıçlarımızın özverili çalışmalarına sahip çıkmak, onların çalışma ortamlarını kolaylaştırmak, hepimizin öncelikli görevi olmalıdır.

Sayın milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz tasarı, hâkim ve savcılarımızın maaşlarında yüzde 5,6 oranında bir iyileştirme yapılmasını, yargıda görevli memurlara da ayda 50 saati geçmeyecek şekilde 50 000 000-60 000 000 Türk Lirası artış getirilmesini öngörmektedir.

Tasarının madde gerekçelerine bakacak olursak, 1 inci maddenin gerekçesinde aynen şöyle denilmektedir: "Madde ile; hâkim ve savcıların özlük haklarının bir ölçüde iyileştirilebilmesi amacıyla ödeneklerinin artırılması öngörülmektedir." Evet, bir ölçüde iyileştirmedir; ama, ilke olarak olumlu olmakla birlikte, yetersizdir; yukarıda sıraladığımız nedenlerden dolayı da amacından uzaktır. Dolayısıyla, bu tasarıyla öngörülen amaç gerçekleşmemektedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu doğrultudaki itirazlarımızı Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında dile getirmiş ve iyileştirmenin asgarî yüzde 15 oranında olması gerekliliği üzerindeki önerimiz İiktidar Partisi üyeleri tarafından kabul edilmemiştir. Bu çerçevede hazırlamış olduğumuz önergeyi bir kez de Genel Kurulun takdirlerine arz ediyor, önergemizi sağduyu çerçevesinde desteklemenizi talep ediyoruz.

Daha hızlı, etkili ve verimli bir yargı hizmeti sunumunun sağlanması için bütçeden yargıya ayrılan payın artırılması düşüncesiyle, çağdaş olanakların yargının hizmetine sunulması gerektiğine inanıyor; yargı konusunda yeni düzenlemeler yapmaya hazırlanan İktidarın, işin temelini öncelikle görmesini ve Türkiye'de yeni tartışmalara yol açacak yargı düzenlemelerinden uzak durmasını bir kez daha hatırlatıyor; Anamuhalefet sorumluluğu altında, hükümeti uyarmayı bir görev biliyoruz.

Sözlerime son verirken, tasarının fedakâr, her şeyden önce ulusunu düşünen ve Türk Milleti adına bu görevi yapan değerli yargı mensuplarına ve yargı çalışanlarına iyilikler getirmesini diliyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Baratalı.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına, Samsun Milletvekili Sayın Mehmet Kurt; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET KURT (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 453 sıra sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısıyla ilgili, AK Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile 3717 sayılı Adlî Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanunda değişiklik yapılması, bu tasarıyla öngörülmektedir.

Anayasamızın 9 uncu maddesinde "yargı yetkisi, bağımsız mahkemelerce kullanılır" denilmektedir. Dolayısıyla, kuvvetler ayrılığı esasına dayanan bir devletin adalet hizmetlerinin etkili, verimli ve pratik sonuçlar doğurabilmesi için, hâkim ve savcıların özlük haklarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Çağdaş yargı sisteminin oluşturulabilmesi için, zorunlu olan reformların yanında, malî ve özlük haklarının da iyileştirilmesi aciliyet ihtiva etmektedir. Bu noktada, hâkim ve savcıların tatmin edici bir ücret politikasıyla maaşlarının iyileştirilebilmesi, malî nedenlerle adalete gölge düşmesini engelleyecektir; çünkü, ifa ettikleri zor görevler nedeniyle, hâkim ve savcılar, ağır sorumlulukları ve yoğun iş yükü altında görevlerini yerine getirmektedirler.

Anayasamızın "Ücrette adalet sağlanması" başlıklı 55 inci maddesinde, çalışanların, yaptıkları işe uygun, adaletli bir ücret elde etmeleri gerektiğine yönelik bir düzenleme söz konusudur. Bu düzenlemenin gereğini yerine getirmek, malî dengeler ölçüsünde, devletin bir görevidir.

Önceki yıllarda, yüksek enflasyon altında, fiyatlar genel düzeyinde yaşanan sürekli artıştan hâkim ve savcılarımız da olumsuz etkilenmiş, malî ve özlük haklarında iyileştirilme yapılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır.

Görev, yetki ve sorumluluk itibariyle, mülkün adaletini sağlayacak olan hâkim ve savcılara bu ağır görevlerinde destek olmak ülke yararınadır. Dolayısıyla, tasarı, bu açıdan çok önemli bir amaca hizmet etmektedir.

Hâkimlik ve savcılık mesleğinin, insan ve toplum hayatında oynadığı rol dikkate alınırsa, karar verme aşamasında olan bir hâkimin veya savcının, ekonomik nedenlerle boğuşuyor olmasının faturası topluma çıkmamalıdır ve çıkarılmamalıdır. Bu durumun şiddetle karşısında olduğumuzu belirtmek isterim.

Yurdun muhtelif yerlerinde, canını dişine takarak, zor şartlar altında, yurdumuzun güneyinden kuzeyine, doğusundan batısına "görev kutsaldır" anlayışıyla mesleklerini icra eden hâkim ve savcılarımızın malî ve özlük haklarına, bir nebze olsun katkıda bulunmak, bu açıdan zorunluluk arz etmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "adalet mülkün temelidir" ilkesine uygun kurumsal ve işlevsel düzeyde düzenlemelerin yapılması, toplumsal tesanüdün, huzur ve dayanışmanın vazgeçilmez bir unsurudur.

Bu itibarla, getirilen düzenlemede, hâkim ve savcıların maaşlarına yapılan ekzamlar şöyle olmuştur: Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Uyuşmazlık Mahkemesi başkanları, Yargıtay ve Danıştay başsavcısı, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay üyeleri ile birinci sınıfa ayrılmış hâkimlerin maaşlarında 172 000 000 liralık bir artış sağlanmış; birinci sınıfa ayrılmamış, ikinci ve üçüncü sınıf hâkim maaşlarında ise 275 000 000 lira artış sağlanmıştır. Hâkim adaylarının maaşlarında ise 154 750 000 lira artış öngörülmektedir.

Ayrıca, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay ile Adalet Bakanlığı merkez ve ceza infaz kurumlarında çalışan personel hariç olmak üzere, taşra teşkilatı kadrolarında çalışan personele ayda 50 saati aşmayacak şekilde fiilen yapılan fazla çalışma karşılığında, bütçe kanunuyla belirlenen fazla çalışma ücretinin 2 katı kadar fazla çalışma ücreti ödenebileceği hükmü getirilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ifa ettikleri zor görevler de gözönünde bulundurularak hâkim ve savcılarımızın özlük haklarının bir ölçüde iyileştirilebilmesi amacıyla hazırlanan bu kanun tasarısının, şahsım ve AK Parti Grubu adına, Adalet Bakanlığı camiasına hayırlar getirmesini diliyor, hepinizi, tekrar, saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kurt.

Şahısları adına, Tekirdağ Milletvekili Sayın Nuri Saygun; buyurun.

MEHMET NURİ SAYGUN (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Hâkimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısıyla ilgili olarak, şahsî görüşlerimi sizlere ifade etmek için, söz almış bulunuyorum; bu vesileyle de, hepinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Anayasamızın 55 inci maddesinde, devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun ve adaletli bir ücret elde etmelerini sağlar, şeklinde bir düzenleme var; yani, devletin kurumlarında çalışan görevliler, memurlar, yaptıkları hizmete eşdeğerde bir bedel alacaklar ve bu bedelle de yaşamlarını sürdürecekler; ancak, hepimizin malumu şu ki, çok uzun bir zamandır, Türkiye'de, devlet kurumlarında görev yapan arkadaşlarımızın hiçbiri, yaptıkları işe eşdeğerde bir ücret alamamaktadır. Özellikle, kuvvetler ayrılığı prensibinin hâkim olduğu ülkemizde, bu ayrılığın üç ayağından birinin, yargı erkinin temsilcileri olan yargıç ve hâkimlerimiz gözönüne alındığında, daha da ehemmiyetli, daha da üzücü bir tabloyla karşılaşmaktayız. Bu ülkede, hâkim ve savcılarımızın, koydukları emeğin karşılığını almadıklarını hepimiz bilmekteyiz; ancak, bugüne kadar, koydukları emeğin karşılığını onlara sağlamak adına, pek de ciddî müdahaleler, ciddî çalışmalar gerçekleşmedi.

Bugün, önümüze getirilen şu yasa tasarısıyla, hâkimlerimizin ve savcılarımızın ihtiyaçlarına, bir nebze de olsa destek olunma düşüncesi var. Arkadaşlarım, ben, yirmialtı yıl avukatlık yaptım; o camianın, hâkimlerin, savcıların ve adliye çalışanlarının sancı ve sıkıntılarını onlarla birlikte yaşayan bir arkadaşınız olarak biliyorum, bu dertleri çok daha rahat bir şekilde ifade edebiliyorum; çünkü, bu olayları yaşadım. Az evvel, bir hâkim arkadaşım aradı "bizimle ilgili bir teklif var, maaşlarımıza belli bir oranda katkı yapılması düşünülüyor; ancak, düşünülen rakamları gördüğümüzde, bir bardak suda fırtına koptuğunu gördük. Günlerdir Türkiye'nin gündeminde 'yargı erkini temsil edenlere zam yapılacak' iddiaları olmasına karşın, alacağımız rakamlar hiç de maaşlarımızı iyileştirecek oranda değil. Keşke gündeme bu kadar getirilmeseydik, keşke bu fırtınanın içinde ciddî oranda maaşları artırılan bir kurum olarak gösterilmeseydik" diye serzenişte bulundu, sıkıntılarını ifade etti.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, izin verirseniz, adliye çalışmalarından çok küçük bir kesiti size anlatmak istiyorum. Yıllardır Adalet Bakanlığının ciddî bir bütçesi olmaz. Taşra teşkilatlarına pul parası yollanamaz, keşif ödenekleri bulunamaz. Bu tabloda, bu kuvvetler ayrılığı prensibinin üç ayağından birini oluşturan yargı erkinin mensupları keşfe gidebilmek için çeşitli yollar ararlar, davalarla ilgili tebligatları yapabilmek için, pul parası olmadığından, kendi personellerini kullanmaya çalışırlar. Kalemleri yoktur, kâğıtları yoktur, dün daktilo şeritleri yoktu, bugün bilgisayarlarının kartuşları mutlaka yoktur ve böyle bir kaynak da zaten yoktur.

Şimdi, burada iş, adliyeye işi düşen, özellikle kendilerine yakın meslektaşlarına, avukatlara ve diğer işi düşen vatandaşlara, gönülleri oranında, onları kırmadan, rahatsız etmeden bir şeyler almak, adliyeye bir kalem kazandırmak, üç beş tane dosya kâğıdı getirttirmek, vesaire vesiare...

Şimdi, Türkiye'nin, inanın, çoğu kurumunda böylesine bir çalışma yoktur. Eğer adliye çalışanları, başta hâkim ve savcılar olmak üzere, adliye çalışanı, personeli olmak üzere, böylesine bir özveri göstermeseler, böylesine ondan bundan destek talebinde bulunmasalar, inanın, Türkiye'de adliyelerin çalışması çok daha zor olurdu. Özellikle mahkemelerin, bu inanılmaz dosya yoğunluğu altında sürdürmeye çalıştıkları görevdeki çektikleri sancı da ayrı bir sorun.

Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi, bu yasa tasarıyla birlikte, hâkim ve savcılarımıza 170 000 000 ilâ 275 000 000 lira bir ekkaynak yaratmayı düşünüyor. Biraz sonra maddelere geçildiğinde, adliye çalışanlarına, özellikle hâkim ve savcılara daha hakkaniyetli, yapıldığına değer nitelikte bir rakamla katkı konulması için önergelerimiz olacak. Ben, tüm milletvekili arkadaşlarımın, bu ve benzeri önergeleri, özellikle Türkiye'deki anayasal sistemin kuvvetler ayrılığı prensibinde yerini alan yargı erkini güçlendirme adına destekleyeceklerine inanıyorum, desteklerini bekliyorum.

Yalnız, bu yasa tasarısında gözden kaçan bir husus oldu dostlarım; adliyede, hâkim ve savcıların dışında çalışan personelimiz de var ve az evvel, ne denli zorluklar çektiklerini, ne kadar büyük sıkıntılarla görevlerini yerine getirmeye çalıştıklarını size ifade ettim. Hükümetin hazırladığı tasarıda, bu kesime hiçbir katkı yoktu. Tasarı komisyona geldi, komisyonun hazırladığı katkıyla, adliye çalışanlarına -infaz kurumlarında çalışanlar hariç- 50 000 000 lira civarında bir katkı söz konusu oldu. Dostlarım, böylesine emek koyan, böylesine çalışan bir kitleye, özellikle, zaten ekonomik olarak yeterince ayakta durma şansı olmayan bu kitleye 50 000 000 lira gibi bir katkıyı katkı olarak addetmek ve bunu buradan yasa olarak çıkardığımızda "biz adliye çalışanlarına da katkı sunduk" sözünü söyleyebilmek, ne gerçeklerle ne gerçeklerle ne hakkaniyetle ne adaletle ne de bu ülkedeki yaşam koşullarıyla bağdaşır.

Bununla ilgili olarak, özellikle Büro Emekçileri Sendikasının yetkilileriyle yaptığımız görüşmeler sonucunda, bu çalışan personelin ücretlerinin -infaz koruma memurlarını da içine almak suretiyle- daha yüksek, daha mantıklı, en azından onların yaşam standardını biraz daha yükseltecek nitelikte bir rakama ulaşması için bir önerge hazırladık. Az evvel hâkim ve savcılarla ilgili söylediğim sözleri, burada, Adalet personeli, adliyelerde çalışan insanlar için de bir kez daha yineleme ihtiyacını duyuyorum. Özellikle devlet memurlarının almakta olduğu maaşların -hangi kesimde olursa olsun- yaşam koşullarında yetersiz olduğunu biliyoruz. Eğer, bugün, gündemimize adliye çalışanları gelmişse ve elimizde böyle bir imkân varsa, bu imkânı, ne olursa olsun, değerlendirmek zorundayız diye düşünüyorum.

Şimdi, bu hususta, tasarının gerekçesinde, kaynaklarımızın olmadığı iddiası var. İzin verirseniz, bu kaynakların olmadığı iddiasıyla ilgili çok küçük bir iki örnek vermek istiyorum. Doğrudur, ülkenin bugünkü koşullarda ekonomik zorluklar içinde olduğunu inkâr etmemiz mümkün değildir. Tasarruf yapmalıyız ve bu tasarrufları da, özellikle lüks tüketimlerden, gereksiz tüketimlerden, israftan kaçınmak suretiyle yaşama geçirmeliyiz. Geçenlerde bir televizyonda izledim; Sayın Başbakanımız, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün ya bir açılışı ya bir kokteyli ya bir eğlencesi gibi bir yerdeydi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlar mısınız Sayın Saygun.

MEHMET NURİ SAYGUN (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.

Bir siyasî parti genel başkanının, bir siyasî parti çalışması içinde, o siyasî partiyle birlikte bir eyleminde böylesine bir masrafın yapılmasını, o partinin yetkili organları bilir; ancak, o partinin genel başkanı başbakan olursa ve o başbakan, bir devlet kurumunun açılışına gittiğinde, akıl almaz bir israf ekonomisiyle, inanılmaz bir debdebeyle karşılanırsa, şelaleler biçiminde bir şeyler akıtılırsa, olmayacak gösteriler yapılırsa... İşte, ülkenin içerisinde bulunduğu çıkmazdan kurtulabilmenin, tasarruf yapabilmenin temel gerekçelerinden bir tanesi, bu ve benzeri alanlarda tasarruf yapmaktır.

Bir ikinci husus da, biz, geçenlerde, burada Yükseköğretim Yasasını tartıştık ve bitirdik; ama, ülkede, birçok alanda gerginlikler yaratıldı, sıkıntılar yaratıldı; karşılığı, Türkiye'ye, en az 2 milyar dolar cari açık. İşte, böylesine bir gerginliği yaratmasaydık, bugün, bu tasarrufu yapma ihtiyacını duymayacaktık.

Dostlarım, emek koyan insanlara, hizmet veren insanlara, dürüst, alınteriyle çalışan insanlara, devlet, kendi kaynaklarını bulmalı, yaratmalı ve hak ettiklerini vermelidir diye düşünüyorum. Maddelere geçtiğimizde, hak ettiklerine yönelik önergelerimiz olacaktır. Sağduyu sahibi bütün milletvekili arkadaşlarımın bu önergeleri destekleyeceklerini, kabul edeceklerini düşünüyorum.

Bu vesileyle, hepinizi sevgilerimle, saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Saygun.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Maddelere geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

1 inci maddeyi okutuyorum:

HÂKİMLER VE SAVCILAR KANUNU İLE ADLÎ PERSONEL İLE DEVLET DAVALARINI  TAKİP  EDENLERE  YOL  GİDERİ  VE  TAZMİNAT  VERİLMESİ  İLE 492 SAYILI HARÇLAR KANUNUNUN BİR MADDESİNİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1. - 24.2.1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun değişik 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan "% 150'sinin" ibaresi "% 200'ünün" olarak, (c) bendi ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; fıkraya aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve maddenin üçüncü fıkrasında yer alan "% 155'i" ibaresi "% 200'ü" olarak değiştirilmiştir.

"c) Birinci  sınıf ve birinci  sınıfa  ayrılmış  hâkimler ve savcılar  için brüt aylıkları  tutarının % 175'i ile bu Kanuna göre hesaplanacak en yüksek aylık tutarının % 200'ünün,"

"d) Diğerleri için brüt aylıkları tutarının % 175'i ile bu Kanuna göre hesaplanacak en yüksek aylık tutarının % 230'unun,"

BAŞKAN - Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Adana Milletvekili Sayın Ziya Yergök konuşacaklardır.

Buyurun Sayın Yergök. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA MEHMET ZİYA YERGÖK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hâkimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının 1 inci maddesi hakkında, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlayarak sözlerime başlıyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarı, yargının ve yargı mensuplarının, hızlı nüfus artışı, yoğun iş yükü ve çalışma koşullarının olumsuzluğundan kaynaklanan sorunlarını çözme konusunda, ne yazık ki, bugüne kadar güçlü bir irade ortaya koyamamıştır. Bu nedenle de, adalet mekanizması, bugün, çağdaş ve demokratik bir toplumun hizmet beklentilerinin gerisinde kalmıştır.

Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarının yargıya dönük bu olumsuz yaklaşımı Adalet Bakanlığı bütçelerine de yansımış, hem 2003 hem de 2004 yılında Bakanlığın genel bütçedeki payı yüzde 1'in altında gerçekleşmiştir. Ne yazık ki, İktidar Partisi sözcülerinin bu konudaki söylemleri ile uygulamaları birbiriyle örtüşmemektedir. 2002 malî yılı bütçesi üzerinde konuşan AKP sözcülerinden biri, açıkça şunu söylüyordu: "Bir ülkenin hukuk devleti olup olmadığının bir turnusol kâğıdı vardır; o da, Adalet Bakanlığına bütçeden ayrılan paydır. Bir ülkede Adalet Bakanlığına bütçeden yüzde 1'in altında pay ayrılıyorsa, o devlet, hukuk devleti değildir" demiştir. Yine, Adalet ve Kalkınma Partisinin bir diğer sözcüsü ise "adaletten tasarruf edemezsiniz; adaletten tasarruf demek, hırsıza, soyguncuya doğrudan yardım etmek demektir; bu tasarruf nedeniyle, bu düşüncede olanları ayıplıyorum" demiştir; ancak, eylem ile söylem hiçbir zaman birbirini tutmamış ve iki dönemde, AKP'nin büyük bir çoğunlukla İktidarda olduğu dönemde gelen iki bütçede de, Adalet Bakanlığının bütçedeki payı yüzde 1'in altında gerçekleşmiştir.

Bu konuda kamuoyuna dönük konuşmalarında en çok esip yağan, gürleyip kükreyenlerden biri de, ne yazık ki, Sayın Adalet Bakanı. Sayın Bakan birçok konuşmasında, adalete ayrılan payın yüzde 1'in altında tutulmasını utanç verici olarak niteliyor, acı itiraflarda bulunuyor, adliyenin ve yargı mensuplarının içinde bulunduğu sefalete isyan ettiğini söylüyor ve bu koşullarda, ülkemizin hukuk devleti olduğuna inandırmak için bin şahit gerektiğini haykırıyor; ancak, bu nasıl İktidarsa, bu nasıl samimiyetse, bu nasıl anlayışsa, yargıyla ilgili acı gerçek değişmiyor, yargının ve yargı mensuplarının sorunları katlanarak devam ediyor ve hükümet, hâkim ve savcılara 80 000 000 ile 100 000 000 lira arasında, gülünç bir artış öngören bir yasa tasarısını "iyileştirme" adı altında Meclise sunabiliyor ve bu tasarının altında, doğal olarak, Sayın Adalet Bakanının da imzası bulunuyor.

Bu tasarının genel gerekçesinde de, Anayasanın "Ücrette adalet sağlanması" başlıklı 55 inci maddesine vurgu yapılıyor. Bu maddede "devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımdan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır" denilmektedir. Hükümetin sevk ettiği tasarıdaki bu komik artış oranının, Anayasanın 55 inci maddesine ne kadar uygun düştüğünün takdirini Yüce Genel Kurula ve saygıdeğer kamuoyuna bırakıyorum.

Ne yazık ki, adalet hizmetlerini yalnız tüketici bir hizmet sektörü olarak gören, yargının yerini ve önemini kavramayan, yargının güçlü, etkin, yansız ve bağımsız olmasından korkan anlayış, bugünkü iktidara da egemen olmuştur; ancak, unutulmasın ki, bağımsız yargı ve güvenceli yargıç, hukuk devleti olmanın vazgeçilmez koşuludur.

Özellikle son yıllardaki fiyat artışlarıyla tüm kamu personelinin hayat standartları, kuşkusuz, olumsuz yönde etkilenmiştir. Öğretmenin de, polis memurunun da, vergi memurunun da, kaymakamın da, tüm kamu personelinin özlük haklarında iyileştirme gerektiği ortadadır; ancak, kabul edelim ki, yargıç, millet adına karar vermekte ve bu nedenle, hiçbir kamu görevlisinde olmayan bir sorumluluğu taşımaktadır. Bu nedenle, yargıcı herhangi bir devlet memuru, sıradan bir meslek memuru olarak gören anlayışı süratle terk etmeliyiz. Yargıcına, savcısına yoksulluk sınırının altında, yardımcı adalet personeline açlık sınırının altında aylık veren bir devletin hukuk devleti olduğuna kimseyi inandıramazsınız.

Bugün, yargıçlarımız ve savcılarımız, sınırlı olanaklara karşın, sınırsız bir özveriyle görev yapmaktadırlar. Çalışma koşulları olumsuz, iş yükü ise çok ağırdır. Bugün Almanya'da yargıç ve savcı sayısı bizim 3 katımız; bizde 9 000, onlarda ise 27 000; ancak, dosya sayısına baktığımız zaman, bizdeki dosya sayısının üçte 1'inden de az. Yargıtaya bugün bir yılda gelen dosya sayısı 500 000'dir. Diğer yüksek mahkemelerimiz, Danıştay, Anayasa Mahkemesi de, ağır iş yükü altında bulunmaktadır.

Sayın Başbakan, gittiği, gezdiği ülkelerde "sizde başbakanın maaşı kaç lira" diye soracağına "sizde hâkim ve savcının maaşı kaç lira" diye sorsaydı, inanıyorum, böylesine komik bir artış öngören tasarıyı Meclise sevk etmez, böyle bir tasarının altına imza atmazdı.

Plan ve Bütçe Komisyonunda yapılan iyileştirme de yetersizdir. Nitekim, Plan ve Bütçe Komisyonunun Cumhuriyet Halk Partili üyeleri de ayrışık oy yazılarında bu durumu dile getirmişlerdir. İnanıyorum ki, hâkim ve savcı aylıklarındaki artışlarda makul artış öngören değişiklik önergemiz Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunca da desteklenir ve bundan böyle, yurt dışında eğitim için vize isteyen hâkim ve savcı çocuklarının bu talepleri "ailenin gelir düzeyi düşük" diye reddedilmez.

Değerli üyeler, gerçekten de utanç verici bir durum. 5 Nisan 2004 tarihli Sabah Gazetesindeki "Vize İsteğine Utandıran Ret" başlıklı haberi dikkatinize sunmak istiyorum:

"İngiliz Konsolosluğu, yargıç anne ile savcı babanın oğluna 'sizin ailenin maaşı bizim kapıcıdan az' diye vize vermedi. Genç A.G. yabancı dilini ilerletebilmek amacıyla İngiltere'de kursa gitmek istedi. Altı aylık vize için İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğuna belgelerle başvurdu. Görevli, anne ve babasının maaşlarını görünce 'vize veremem' deyip ekledi: 'Bu maaşlar yoksulluk sınırının altında; ailen bu gelirle eğitimini karşılayamaz.'"

Değerli arkadaşlar, bu utanç verici tabloyu değiştirmek için Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun verdiği önergeyi desteklemenizi diliyor, Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN- Teşekkür ederim Sayın Yergök.

Sayın milletvekilleri, madde üzerinde verilmiş 1 önerge vardır; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 453 sıra sayılı kanun tasarısının 1 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Madde 1.- 24.02.1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun değişik 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan "% 150'sinin" ibaresi "% 300'ünün" olarak, (c) bendi ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; fıkraya aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve maddenin üçüncü fıkrasında yer alan "% 155'i" ibaresi "% 300'ü" olarak değiştirilmiştir.

"c) Birinci sınıf ve birinci sınıfa ayrılmış hâkimler ve savcılar için brüt aylıkları tutarının % 175'i ile bu Kanuna göre hesaplanacak en yüksek aylık tutarının % 300'ünün

"d) Diğerleri için brüt aylıkları tutarının % 175'i ile bu Kanuna göre hesaplanacak en yüksek aylık tutarının % 300'ünün"

 

Feridun Ayvazoğlu

Ziya Yergök

Ramazan Kerim Özkan

 

Çorum

Adana

Burdur

 

Feridun Baloğlu

Hüseyin Güler

Mustafa Özyürek

 

Antalya

Mersin

Mersin

 

Mehmet Kartal

Sedat Pekel

Halil Ünlütepe

 

Van

Balıkesir

Afyon

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ MEHMET ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Bursa) - Katılamıyoruz efendim.

BAŞKAN - Hükümet?..

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Biz de katılamıyoruz efendim.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Ayvazoğlu.

FERİDUN AYVAZOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 453 sıra sayılı kanun tasarısının 1 inci maddesiyle ilgili vermiş bulunduğumuz önergeyle ilgili olmak üzere söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Konuşan arkadaşlarımızın ortak dileği, hâkim ve savcılarla ilgili olan sıkıntıları gündeme getirmektir. Bu amaçla yapılan konuşmalarda, şu anda Yüce Meclise sunulmuş olan "hâkim ve savcıların maaşlarının iyileştirilmesi" adı altında getirilen tasarının, gerçekten yeterli bir tasarı olmadığı, ihtiyaca cevap vermediği gibi, yine incelendiğinde, hâkim ve savcılara, gerçekten ne derece komik sayılabilecek bir miktarın "iyileştirme" adı altında tasarı şeklinde getirilmesini de Yüce Meclisin takdirlerine sunuyoruz.

Anayasamızda vazgeçilmez üç kuvvetten biri olan ve "kuvvetler ayrılığı" ilkesi nedeniyle yargının yerinin hiçbir şekilde yadsınamayacağı, bir gerçektir; ancak, ne var ki, bunu, Başbakanımızdan bakanlara kadar, Adalet Bakanına kadar hepimiz, dilimizden düşürmeyiz; ama, iş uygulamaya geldiğinde, ortaya çıkarmış olduğumuz önerilerin, ortaya getirdiğimiz tasarıların bu kadar yüksek şekilde değerlendirilmesine rağmen, takdir edilmesine rağmen, çıka çıka küçük bir tasarı çıkmıştır.

Değerli arkadaşlar, yargıç ve savcılarımızın malî ve özlük haklarıyla ilgili bu tasarının sadece ve sadece yasak savma anlamında ve amacında getirildiği inancını taşımaktayız. Kamuoyunun gündemine geldiğinde, bunun, hâkim ve savcıları ne derece ilgilendirdiğini, çok ciddî ve yoğun bir şekilde almış olduğumuz telefonlardan, gelen haberlerden, görmüş bulunuyoruz; ama, buna karşılık, bu kadar beklentiye rağmen, hâkim ve savcılara verilecek olan bu "iyileştirme" adı altındaki maaş artışının da, o derece eksik ve gülünç olduğu da bir gerçektir.

Ülkemizde yoksulluk sınırının ve açlık sınırının hemen hemen yakınına, gerçekten, yaklaşan hâkim ve savcılarımızın maaşlarının, bu şekildeki bir tasarıyla ne derece düzeltilebileceğini sizler ve kamuoyu, hâkim ve savcılarımız, bizleri bu şekilde izleyerek, acaba, nasıl değerlendireceklerdir?!

Değerli arkadaşlar, hâkim ve savcılarımızın, yoğun iş yükü altında ne derece zorluklar çektiğini görmekteyiz, biliyoruz; ben, hem meslekten gelen bir arkadaşınız olarak, on yıl cumhuriyet savcılığı yapan bir arkadaşınız olarak, onyedi yıl avukatlık yapan bir arkadaşınız olarak biliyorum; yıllardan beri, hep maaşların ne şekilde artırılacağı, nasıl iyileştirileceği konuşulagelmiş durmuştur; ama, on yıl sonra, biz, tabir yerindeyse, Hakkın rahmetine kavuşmadan, buralara kadar, sizin huzurunuza kadar geldik; ama, maaşlar arttı artacak, maaşlarımız ne zaman artacak sedasıyla Hakkın rahmetine kavuşmuş hâkim ve savcılarımızı da biliyoruz.

Biz, o amaçla böyle bir önergeyi vermiş bulunuyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisindeki değerli milletvekili arkadaşlarımız da, artırılacak olan bu maaşların, gerçekten, hükümete ve hazineye ne derece yük getireceğini, lütfen, gözardı etmek suretiyle... Neden diyoruz; az önce bazı arkadaşlarımız da söyledi, hükümetin Sayın Başbakanından bakanlarına kadar yapmış oldukları belli şatafatlı açılışlarda harcanan trilyonlarca paranın, hâkim ve savcılara, yargının bağımsızlığını teşkil eden, görev üstlenen hâkim ve savcılara verilmesinin de, gerçekten, bizlere düşen çok büyük bir görev olduğu inancındayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ayvazoğlu, sözlerinizi tamamlar mısınız.

Buyurun.

FERİDUN AYVAZOĞLU (Devamla) - Elbette, sıkıntı çeken sadece hâkim ve savcılar değildir; adlî personel de aynı şekilde bu sıkıntıların devamını taşıyan ve yaşayan görevli arkadaşlarımızdır. Yine, toplumun diğer kesimlerinde görev yapan kamu görevlisi arkadaşlarımızın, doktorlarımızdan bütün kamu görevlisi arkadaşlarımıza kadar hepsinin bu sıkıntılara yakın sıkıntıları çektiğini biliyoruz. Elbette, bunların da gündeme getirilerek, hâkim ve savcılarla ilgili görüşler doğrultusunda olsun, burada konuşulanlar doğrultusunda olsun, onların da maaşlarının iyileştirilme aşamasına getirilmesi de, yine, bizlere düşen bir görevdir.

Değerli arkadaşlarım, eğer yargı bağımsızlığından bahsediyorsak, yargı bağımsızlığı olmazsa olmaz diyorsak, kuvvetler ayrılığı ilkesinin çok temel, önemli bir ayağı olan yargıdan vazgeçmemiz mümkün değilse, o zaman, Anayasamızın 159 uncu maddesindeki yargı bağımsızlığına en büyük darbeyi vuran ve her zaman söylediğimiz gibi, Demokles'in kılıcı gibi hâkim ve savcıların başında duran Adalet Bakanlığımızın görevlilerinin de, mutlaka ve mutlaka, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulundan alıması, Müsteşarının da, aynı şekilde, o kuruldan alınması gerektiğine inanıyoruz. Başka şekilde yargı bağımsızlığından bahsetmemiz mümkün değildir. Ekonomide siyaset olabilir, bazı alanlarda siyaset olabilir; ama, bir yerde siyasetin olmaması gerektiğine inanıyoruz ve inanmak zorundayız; bu da, adalettir; adalette siyaset olmaz.

Elbette, bu görüş ve düşünceler içerisinde, Adalet ve Kalkınma Partisinin sayın üyeleri de, sayın milletvekili arkadaşlarımız da vermiş olduğumuz gerçekçi olan bu önergeye olumlu oy vereceklerdir diye düşünüyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ayvazoğlu.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Teşekkür ederim. Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2. - 8.5.1991 tarihli ve 3717 sayılı Adlî Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanuna 2 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

MADDE 2/A. - Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay ile Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı (ceza ve infaz kurumları hariç) kadrolarında, sözleşmeli personel dahil,

657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi olarak çalışan personele, ayda elli saati aşmayacak şekilde fiilen yapılan fazla çalışma karşılığında, Bütçe Kanunu ile belirlenen fazla çalışma ücretinin iki katına kadar fazla çalışma ücreti ödenebilir.

Fazla çalışma yaptırılacak gün ve saatler ile çalışma mahalli gibi hususlar dikkate alınmak suretiyle belirlenecek saat başı ödeme miktarı ve ödemeye ilişkin diğer usul ve esaslar Adalet Bakanlığı, Yüksek Mahkemelerde ise başkanları tarafından tespit edilir.

BAŞKAN - Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Artvin Milletvekili Sayın Yüksel Çorbacıoğlu; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA YÜKSEL ÇORBACIOĞLU (Artvin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Görüşülmekte olan yasa tasarısının 2 nci maddesi, Adalet Bakanlığı tarafında hazırlanan tasarıda yoktur. Komisyon çalışmaları sırasında bu konuda bir düzenleme yapma ihtiyacı doğmuş; adalet personeline, sadece hâkim ve savcılara yapılacak yardımın yeterli olmadığı, adalet kurumunun unsuru olan diğer memurlara da aynı yardımın, görev ve hizmetlerine göre yapılması konusunda ortak görüş birliğine varılarak tasarıya konulmuştur ve bugün, Genel Kurulda bu konuda görüşmelerimizi yapıyoruz.

Değerli milletvekilleri, şimdi, tabiî, adlî personele yapılan yardımın, katkının, kim tarafından yapılırsa yapılsın, biz her zaman arkasındayız, destekçisiyiz; ancak, bu yardımların yeterli olmadığı kanaatindeyiz; şimdiye kadar yapılan konuşmalarda bu konuda görüşlerimizi söyledik.

Ben, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, 2 nci maddeyle ilgili -anlaşılmasının da kolaylığı açısından- üç konuda itirazımız olduğunu söylemek istiyorum.

Birincisi, parantez içine alınan çalışanlarımız vardır; bunlar, ceza ve infaz koruma memurlarımız. Adalet personeli sayılmayan ceza ve infaz koruma memurlarımızın neden adalet personeli sayılmadığını anlamış değilim; çünkü, bu çalışanlarımız, adalet hizmetleri tazminatı alıyorlar. Adalet hizmetleri tazminatını, adalet hizmetinin çalışanı dışında bir kimse alabilir mi; alamaz. Adalet hizmetleri tazminatı aldığına göre, biz, ceza ve infaz koruma memurlarımızı adlî personel saymışız. Adalet hizmetleri tazminatı açısından adlî personel sayılan, toplam 17 433 kişi olan ceza ve infaz koruma memurlarımızı, şimdiki iyileştirmede, adlî personel saymıyoruz. Bir kere, burada adaletli davranmıyoruz; yani, ismi adalet olan bakanlıkta adaletli davranmıyoruz.

Burada, amaç nedir; yani, ceza infaz koruma memurlarımızın işi yoğun mu değildir, yoksa önemsiz midir; çok yoğun olduğunu ben biliyorum, meslekte bunu yaşadım avukat olarak; hatta, çok önemli olduğunu da biliyorum; çünkü, ceza infaz koruma memurları, Türkiye'nin aynası sayılan, yabancı ülkeler tarafından aynası sayılan bir kurumda çalışıyorlar. Biliyorsunuz, Avrupa'daki kuruluşlar, özellikle cezaevleri izleme komiteleri, her fırsatta, Türkiye'nin cezaevlerine geliyorlar; yani, hiçbiri, gelip de, Türkiye'nin değerlendirmesini Ankara'nın Kızılay'ından yapmıyor; gelip, cezaevlerini inceleyerek Türkiye hakkında değerlendirmede bulunuyorlar. O nedenle, çok önemli bir alan, cezaevi. Peki, cezaevlerindeki memurlarımızın durumu ne; olabildiğince az gelire sahip ve zor koşullarda çalışan insanlar. Bugün, 17 433 ceza infaz koruma memuruna bir hak verin; hatta, Adalet Bakanlığının diğer kurumlarında çalışma hakkı veya başka kurumlarda, aynı maaşla çalışma konusunda bir öneri getirin, inanın, cezaevinde çalışan 1 kişi kalmaz. Bu bile, ceza infaz memurlarının ne kadar zor şartlarda çalıştığını gösteren bir konudur.

Değerli milletvekilleri, adlî personele, ayda 50 saati aşmayacak şekilde, fazla çalışma karşılığında çalışma ücreti takdir edilmesi öneriliyor. 50 saatin hesabını yaptım; saat ücretini, biliyorsunuz, bütçe kanunumuzda 650 000 lira olarak belirlemiştik; ayda 50 saatin 650 000 liradan karşılığı 32 500 000 lira; yani, 32 500 000 lira için mi bu kadar uğraşıyoruz. Hani, örnek vermek gerekirse, tavuk, yumurta yapmış, ortalığı ayağa kaldırmış; bakıyorsunuz, yaptığı yumurta avuca sığacak kadar! Yani, çok daha ciddî bir katkı sağlamak gerektiği kanaatindeyim değerli arkadaşlar. Bizim önerimiz -ki, bu öneri gelecektir- saat olarak, 200 saat karşılığı fazla çalışma ücreti ödenmesini öneriyoruz. Bu 200 saatin karşılığı 130 000 000 lira ediyor. Üçüncü bir şıkkı da söyledikten sonra, 2'ye katlanılmasını gündeme getireceğim.       550 000 000-600 000 000 lira maaş alan memurlarımızın o yaşam standartlarına yapılan 130 000 000 liralık katkının dahi yeterli olmadığı kanaatindeyiz.

Değerli arkadaşlar, bu fıkranın son kelimesine de karşı olduğumuzu belirtmek istiyorum. Maddede, bütçe kanununda belirtilen fazla çalışma ücretiyle ilgili olarak "2 katına kadar fazla çalışma ücreti ödenebilir" deniliyor; 2 katına kadar artırılması öngörülüyor ve sonuçta, bu 50 saat veya bizim önerdiğimiz doğrultudaki 200 saat "ödenebilir" olarak bağlanıyor. "Ödenebilir" dediğimizde, tabiî ki, çalışma koşullarına, mahalline göre, son fıkrada belirtildiği üzere, Adalet Bakanlığı veya yüksek mahkemede başkanlar tarafından bu konuda karar verilebilir. Biz, bu konunun takdire bırakılmaması gerektiği kanaatindeyiz. Maaş gibi veya fazla mesai ücreti gibi bir konunun, yasada emredici hükümle karara bağlanmasının daha hukukî olacağı kanaatindeyiz; çünkü, takdire bıraktığımızda, bu takdirin kötüye kullanılması veya ayırımcılık söz konusu olabilir. Diğer taraftan, ayırımcılık yapmasanız bile, adaletli davransanız bile, bu fazla mesai ücretini alamayan insanlar baskı yapacaktır, yarın kapınıza gelecektir, Bakanlığa gelecektir, milletvekillerine gelecektir, onlar da bu hakkı almak isteyeceklerdir. Bu sıkıntıyı yaşamamak için, bence, hak ettikleri o ücretin, emredici hükümle "ödenir" şeklinde tasarıda düzeltilerek, herkese ödenmesi ve takdire bırakmayacak şekilde düzenlenmesinin daha doğru ve adaletli olacağı kanaatindeyim.

Değerli arkadaşlar, konuyla ilgili bu bilgilerden sonra, bir de, Adalet Bakanlığının bir çalışmasıyla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunu, bütün yargı mensupları destekleyecek, kabul edecektir. Bilgisayar otomasyon program sistemi, Adalet Bakanlığının sadece merkez teşkilatları değil, tüm taşra teşkilatlarının da çalışmasının verimliliği açısından, üretkenlik açısından çok önemli bir çalışmadır. Bu konuda haricen edindiğim bilgiler var, isim vermeye gerek yok; ama, bu bilgiler gösteriyor ki, tam amaca hizmet edecek bir çalışma yapılmamaktadır. Güzel bir programın yapılması öneriliyor. Bu konuda öneride bulunan arkadaşımla bu konuyu görüştüm, tartıştım. Eğer, o program Türk yargı sisteminde gündeme gelirse değerli arkadaşlar, size şunu söyleyeyim, en azından, usul açısından, yasaya, usule aykırılıklar ortadan kalkacaktır ve Yargıtayın iş yükünün önemli bir bölümü de ortadan kalkmış olacaktır; çünkü, usulî eksiklikler yaptığımız o program sonucu, artık, gündeme gelmeyecektir; o programda bütün usuller mevcut olduğu için, hâkimin bu usulî unutması veya hata yapması da söz konusu olmayacaktır. Bu konunun da önemsenmesi kanaatindeyim.

Diğer taraftan, Adalet Bakanlığının sadece personeline maddî katkı sağlamak veya bu düzenlemeyi yapmakla adalete hizmet etmiş olacağımızı sanmıyorum. Nedense, Adalet Bakanlığı hep üvey evlat muamelesi görmektedir. Her ne kadar, Anayasamız ve yasalarımız, Türkiye Cumhuriyetinin, kuvvetler ayrılığı ilkesine göre yönetildiği iddiasında ise de, ben, Türkiye'nin, öyle, yasama, yürütme ve yargı olarak, eşit, güçler ayrılığı ilkesi doğrultusunda yönetildiği kanaatinde değilim. Yargı, hiçbir zaman için o gücünü icra edememektedir. Tabiî, bu konuda, özellikle yürütmenin, yargının güçlenmemesi konusunda çabası olduğunu söylemiyorum; ama, herhangi bir katkısı olmadığını söylüyorum.

Ben, kendi ilimden bahsedeyim, daha önce de söylemiştim; ama, bunu sizlerle paylaşmak istiyorum, biraz da sizi rahatlatmak için. Artvin Adliyesini görürseniz, oranın adliye olmadığını dışarıdan baktığınızda anlarsınız; adliye dışında her şeye benziyor; yüzotuz yıllık bir bina. Hatta, ben, avukatlığa başladığımda iki katlıydı, merdivenleri tahtaydı; daha sonra, 1994 yılında içeriden çıkılan beton merdiven yapıldı; böyle bir bina. Buraya -yargıyla ilgili değilse de- orada yargılanan kişiyle ilgili yabancı bir heyet geliyor; Gürcistan veya Almanya'dan olabilir, konsoloslar falan geliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN -Sayın Çorbacıoğlu; sözlerinizi tamamlar mısınız.

Buyurun.

YÜKSEL ÇORBACIOĞLU (Devamla) - Tamamlıyorum.

Adaletin tecelli ettiği bu binayı görünce insanlar şaşırıyorlar ve "sizin mahkeme binanız burası mı" diyorlar. Bizim Artvin avukatlarımızdan, şimdi Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Avukat Uğur Bayraktutan, devreye giriyor ve Karadenizliliğin kıvrak zekâsıyla, yanda öğretmenevi binası var, bakıldığında daha ihtişamlı görünüyor; hemen, "efendim, asıl binamız orası; ancak, tadilat nedeniyle geçici olarak buradayız; asıl binamıza geçeceğiz" diyor. Yani, insanları bu kıvrak zekâyı kullanmak zorunda bırakmak da doğru değil.

Adalete, sadece personeline değil, adaletin diğer hizmetlerinin gelişmesi için de ciddî destek ve katkıların yapılması gerekir; hükümetin bu konuda daha özenle davranmasını öneriyor ve hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Çorbacıoğlu.

Sayın milletvekilleri, madde üzerinde 2 adet önerge vardır; önergeleri, önce geliş sıralarına göre okutacağım, sonra aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan kanun tasarısının 2 nci maddesiyle 3717 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen 2/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ve Danıştay" ibaresinin "Danıştay ve Yüksek Seçim Kurulu" şeklinde değiştirilmesini; ikinci fıkrasında yer alan "Yüksek Mahkemelerde" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve Yüksek Seçim Kurulunda" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederim.

     Salih Kapusuz

          Ankara

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, okutacağım ikinci önerge en aykırı önerge olduğu için, okuttuktan sonra işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 453 sıra sayılı tasarının 2 nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Madde 2. - 8.5.1991 tarihli ve 3717 sayılı Adlî Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanuna 2 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

Madde 2/A - Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında, sözleşmeli personel dahil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışan personele, ayda 200 saat, Bütçe Kanunu ile belirlenen fazla çalışma ücretinin iki katı kadar ek çalışma ücreti ödenir.

 

Feridun Fikret  Baloğlu

Mehmet Ziya Yergök

Mehmet Nuri Saygun

 

Antalya

Adana

Tekirdağ

 

Halil Ünlütepe

Ramazan Kerim Özkan

Feridun Ayvazoğlu

 

Afyon

Burdur

Çorum

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ MEHMET ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Bursa) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Hükümet?..

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN - Gerekçeyi mi okutayım, söz talebiniz mi var?

FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) - Söz istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Baloğlu.

FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; önerimiz çok açık; ama, birkaç cümleyle olsun anlatmak istiyorum.

Adlî personelin durumu hepimizin bilgisi içinde; avukatlık yapmayanlar, hâkimlik yapmayanlar da, adliyelerin ne halde olduğunu çok iyi bilirler.   Bu önümüze gelen, Plan ve Bütçe Komisyonunun kabul ettiği metinde üç ana özellik, bizi, bu değişiklik önergesini vermeye mecbur bıraktı. Bunlardan birincisi, ceza ve infaz kurumlarının hariç tutulması; ikincisi, 50 saat sınırlaması; üçüncüsü de "ödenebilir" biçimindeki takdire bırakan kelime. Biz, bunların düzeltilmesi için bu önergeyi verdik. İzin verirseniz çok kısaca açıklamak istiyorum.

Ayrı bir kararnameyle, ceza ve infaz kurumlarında çalışanların durumlarının düzeltilmesi gerekçe gösterilerek buraya konulmaması gerektiği söylenebilir; ancak, biz, bu aşamada ne hükümetten ne de İktidar Partisi sözcülerinden, infaz kurumlarında çalışan infaz koruma memurlarının durumlarının düzeltileceğine ilişkin bir bilgi, bir söz alamadık. Ben, bu konuda, daha önce, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı aracılığıyla Sayın Bakana bir soru önergesi vermiştim. Ona verilen yanıtta, fazla çalışmaya ilişkin bir ödemenin yapılamayacağı çok açıkça belirtilmişti. O zaman, biz, bu yasa içerisinde infaz ve koruma memurlarının durumunu düzeltemezsek hiç düzeltemeyeceğiz demektir.

İkincisi: Bu 50 saat sınırlaması, bir üst sınırı gösteriyor zaten "50 saati aşmayacak şekilde..." Bu, 1 saat de olabilir.

Üçüncüsü: "2 katına kadar..." Yani "Bütçe kanunu ile belirlenen fazla çalışma ücretinin 2 katına kadar..." Bu da çok düşük tutulabilir.

Dördüncüsü: "Ödenebilir..." Zaten, bir şey ödemeye niyetiniz yok ki, neyi ödeyeceksiniz! Burada ne düzenleniyor; yargıçlara, savcılara, yüksek mahkeme üyelerine yapılacak çok az bir ödemenin adalet teşkilatında çalışanlarda yaratacağı tepkiyi gidermek için bu maddenin buraya konulduğu ortaya çıkıyor.

Bu madde, ancak, bizim önergemiz kabul edilirse anlam kazanır, uygulanır hale gelir. Kabul edilmezse şu olur: Şu anda, benim önümde, son 24 saatte bana ulaşan 20'ye yakın faks mesajı var. Bunları burada okuyup sizleri rahatsız etmek istemiyorum. Buradan da, infaz koruma memurlarına, bütün adliye memurlarına, zabıt kâtiplerine, mübaşirlere sesleniyorum: Bunları bize göndermesinler; biz bunu anlıyoruz biz onların ıstırabını anlıyoruz ve sorunlarını çözmeye çalışıyoruz; bu mesajları, anlamayanlara gönderirlerse, burada, sorunu çok daha çabuk çözme imkânımız olur.

Sayın milletvekilleri, bu önergeyi kabul etmenizi bekliyoruz. Her ne kadar, demin, Sayın Grup Başkanvekiliniz, bunun kabul edilemez olduğunu ve reddedileceğini söylediyse de, bu, Sayın Grup Başkanvekilinizin kişisel düşüncesi olarak düşünülebilir.

Diğer milletvekillerinin özgür biçimde oy kullanacağına olan inancımla, bu önergenin kabul edileceğini umuyorum. Bütün adliye çalışanları, gözlerini size dikmiş beklemektedirler. Lütfen, bu önergeye olumlu oy verin ve böylece, toplumdaki adalet duygusunu da güçlendirin.

MUSTAFA ERDOĞAN YETENÇ (Manisa) - Grup başkanvekilinin adını söyle, hangi grup başkanvekili?

FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Devamla) - Sayın Salih Kapusuz'u söylememe gerek yok; yani, grup başkanvekili denilince, akla kendisi geliyor zaten.

Adalet dağıtan bir kurumda -adliyelerde- adaletsizliği gidermek için bu bir fırsattır. Adalet dağıtan insanları adalet arar hale getirmenin, bizim için övünülecek bir şey olmadığını hepimiz biliyoruz.

Önergemize kabul oyu vermenizi diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Baloğlu.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim.  Kabul etmeyenler... Teşekkür ederim. Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan kanun tasarısının 2 nci maddesiyle 3717 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen 2/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ve Danıştay" ibaresinin "Danıştay ve Yüksek Seçim Kurulu" şeklinde değiştirilmesini; ikinci fıkrasında yer alan "Yüksek Mahkemelerde" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve Yüksek Seçim Kurulunda" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

     Salih Kapusuz

           Ankara

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ MEHMET ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Bursa) - Efendim, uygun görüşle takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet?..

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Katılıyoruz efendim.

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Gerekçeyi okutun Sayın Başkan.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Söz konusu maddeyle öngörülen fazla çalışma ücreti uygulamasından Yüksek Seçim Kurulu merkez ve taşra teşkilatı personelinin de yararlandırılması amaçlanmaktadır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

3 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3. - Bu Kanun 15.5.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

4 üncü maddeyi okutuyorum:

Madde 4. - Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümünü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir ve kanunlaşmıştır; hayırlı olmasını diliyorum.

Sayın milletvekilleri, İller Bankası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu raporunun müzakerelerine başlıyoruz.

7. - İller Bankası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/796) (S. Sayısı: 440) (x)

BAŞKAN- Komisyon?.. Yerinde.

Hükümet?.. Yerinde.

Komisyon raporu 440 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının tümü üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, İzmir Milletvekili Sayın Bülent Baratalı; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA BÜLENT BARATALI (İzmir)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İller Bankası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında Grubum adına görüşlerimizi aktarmak üzere söz almış bulunuyorum; sizleri şahsım ve Grubum adına saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, İller Bankası, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatlarıyla, 1933 yılında Belediyeler Bankası adı altında kurulmuştur. Birinci aydınlanma döneminin en yenilikçi, en değişimci, en devrimci kanunu olan 1930 tarihli 1580 sayılı Kanundan sonra, şehirlerde meydana gelen kentleşmenin, şehirleşmenin finansmanını yapabilmek için, bir de bankaya gereksinim duyuluyordu; bu kanunun konuluş nedeni (Ratio Legis) bu amaçlıdır.

İller Bankası, Belediyeler Bankası adı altında kurulduktan sonra, kuruluş amacında, kapsamında ve sermayesinde bugüne değin önemli değişiklikler olmuştur. 1944 yılında, başlangıçta olmayan görevleri içine il özel idareleri ve köylerin işleri de konulduktan sonra, bankanın adı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda İller Bankası olarak değiştirilmiştir.

Yine, 1945 yılında, tekrar, değişiklikler ve sermaye -artan görevler ve azalan finansman yapısı gereğince- artırımları da olmuştur. Bugün, şimdi görüşülmekte olan tasarı da, sadece, İller Bankasının sermayesinin 900 trilyondan 3 katrilyona çıkarılması konusundadır, görüşeceğimiz tasarı 3 maddelidir ve bunu içermektedir.

İller Bankasının, kuruluş yasasında yazıldığı gibi, çeşitli amaçlara yönelik görevleri bulunmaktadır. Bunların başında, yerinden yönetimin getirdiği, banka yatırım programında yer alan,  belediyelere, il özel idarelerine ve köy idarelerine yaptığı yardımlar, harita yardımları, teknik yardımlar, makine satımı veya kiralanması, sigortalar, bina yapımları, belediyelere yapılacak yardımlar ve bağışlar, belediyelerin aldıkları krediler ve satın aldıkları iş makineleri karşılığında verilmesi gereken teminat mektupları ve akçalı giderler gelmektedir; bunlar banka tarafından karşılanmaktadır.

Banka, esas itibariyle özel hukuk hükümlerine tabi bir bankadır, tüzelkişiliği vardır, ihaleleri Devlet İhale Kanununa da tabi olmamaktadır zaman zaman.

İller Bankasının sermaye ve özkaynaklarına baktığımızda, en büyük kısmını, belediyeler ve il özel idarelerinin yıllık gelirleri tahsilatı ile bu idarelere genel bütçe vergi gelirlerinden verilen payların yüzde 5'i oluşturmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun tasarısıyla İller Bankasının sermayesi 3 katrilyona çıkarılmakta ve bu sermaye, Bakanlar Kurulu kararıyla, gerektiğinde, 5 misline kadar artırılabilmektedir. Kanun tasarısıyla hem sermayeyi artırmaktayız hem de gerektiğinde, finansmanını yükseltmek açısından, bu olanağı 5 misline kadar artırma yetkisini Bakanlar Kuruluna vermekteyiz.

                           

(x) 440 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

İller Bankası, yaptığı diğer görevler yanında, belediyelerin, banka yatırım programında yer alan altyapı tesislerinin yıl içi yatırımları ile İller Bankası Kanunu Uygulama Yönetmeliği hükümlerine göre, mahallî kamu hizmetlerinin gerçekleştirilmesi için talep ettikleri krediler banka özkaynaklarından karşılanmaktadır. Yatırım programında yer alan işlerin planlanan sürede tamamlanarak hizmete sunulabilmesi ve belediyelerin mahallî kamu hizmetleri için ihtiyaç duydukları finansmanın zamanında karşılanabilmesi banka özkaynaklarının artırılmasına bağlıdır. Bu doğrultuda, tasarıyla, bankanın en önemli özkaynağını oluşturan sermayenin artırılması amaçlanmaktadır.

Mahallî idareler tasarılarının kanunlaşmasıyla, artan görev, yetki ve sorumluluklar paralelinde, malî koordinasyon ve eşgüdümün güçlendirilmesi, bu çerçevede, İller Bankasının, yerel yönetimlerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde donatılması mümkün olacaktır; bu, doğrudur; ancak, bankanın bugünkü yönetim yapısı, işleyişi bunu karşılamamaktadır. Çünkü, çağdaş yönetim anlayışında ortaya çıkan değişimler doğrultusunda yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin esas olduğu, belediyeler ve il özel idareleri dışında, köylerin de yerel yönetim kuruluşları olarak İller Bankası yönetimine daha etkin katılımlarının sağlanmasının, demokrasinin bir gereği olduğu kabul edilmektedir.

İçinde bulunduğumuz 21 inci Yüzyıl dünyasında, demokratikleşmenin ayrılmaz bir parçası olan yerel yönetimlerde yeniden yapılanma önem kazanmakta, yerel düzeyde kurumsallaşma, ulusların dikkatini giderek daha çok çekmektedir.

Demokratik uygulamaların, katılımcılığın en somut biçimde gerçekleşme olanağı ve ortamı bulduğu yerler yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimler bir demokrasi okulu ve uygulama alanıdır. Bugün, toplumların, yerel yönetimlerden iki önemli beklentisi vardır; birincisi, kaynakların etkinlik ve verimlilik ilkelerine göre hizmet üretimine yönlendirilmesi; ikincisi ise, demokratik ve özgürlükçü yaşam biçiminin yönetim sistemine etkin bir biçimde yansıtılmasıdır.

Konunun bir başka önemli yönü ise, yerel kamu hizmetlerini üretmek ve sunmak işlevinden yoksun kılınan bir belediyeciliğin, bir yerel yönetimin, demokratik ve katılımcı bir siyasal kurum olarak ayakta durabilmesinin güç olduğudur.

Cumhuriyet Halk Partisi, yönetimin her aşamasında katılımcılığı öngörür, yöneten ile yönetilen karşıtlığının giderilmesini amaçlar, bu doğrultuda, merkeziyetçiliği ve israfı azaltacak, etkinliği ve verimliliği artıracak şekilde, devletin, yerinden yönetim anlayışına dönük olarak yeniden yapılanmasını savunur.

Devlet, her yurttaşına temel yaşam düzeyi sağlamakla yükümlüdür; kaynak dağılımında gözetilmesi gereken başlıca ölçü bu olmalıdır. Devlette, işyerinde, belediyelerde, üniversitelerde ve mümkün olan her ortamda, katılım, temel yaklaşım olmalıdır.

Kamu kaynakları, verimsiz işletmelerin, ayrıcalıklı özel şirketlerin, devlet ve belediye bürokrasilerindeki savurganlığın tahribatından kurtarılmalıdır. Bu savurganlığa ve tahribata en güzel örneklerden birisi de, ne yazık ki, kanununu görüşmekte olduğumuz İller Bankasıdır.

Bayındırlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı raporlarına göre, 2001 yılında İller Bankasının 54,4 trilyon liralık zarara uğratıldığı, yerel yönetimlere kaynak sağlamakla görevli bankaca, bazı müteahhitlere belirlenen oranların altında, bazılarına da belirlenen oranların üzerinde ödeme yapılarak kişisel kayırımcılığa gidildiği, genel müdürlük makamınca belirlenen oranların dışında yüzde 100'e varan nispetlerde ek hakediş ödemelerinin yapıldığı ve kurumun nakit sıkıntısını çözebilmek ve bazı ödemeleri yapabilmek için ticarî bankalardan yüzde 140'lara varan faiz oranlarında kredi kullanıldığı tespit edilmiştir.

Çok değil, daha beş ay önce, yani, Aralık 2003 tarihinde, bizzat Sayın Bakanımız Zeki Ergezen'in de ifade ettiği gibi, İller Bankasının çeşitli bölge müdürlüklerine yapmış olduğu fazla ödeme miktarı 309 trilyon civarındadır.

Yine, İller Bankasının çeşitli yıllara ait hesaplarının denetlendiği Türkiye Büyük Millet Meclisi KİT Komisyonunda AKP'li bir arkadaşımız "bugüne kadar denetlediğimiz KİT'lerin en kötüsü" ifadesini kullanmıştır.

Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, yaptığı incelemelerde, belediyelerin altyapı faaliyetlerini gerçekleştirmekle yükümlü İller Bankasında, keşif bedellerinin yüksek tutulması yoluyla müteahhitlere, 2003 rakamlarına göre, 205 trilyon liralık haksız bir kazanç sağlandığını ortaya çıkarmıştır.

Değerli arkadaşlarım, bu örnekleri çoğaltmak mümkündür, zamanınızı almak istemiyorum; ancak, bir konuya daha değinmeden geçemeyeceğim.

Sayın milletvekilleri, İller Bankasının yanlış ve hatalı uygulamaları sonucu, bugün, 500 belediye solunum cihazına bağlı olarak yaşatılmakta ve kurtarılamayacak durumdadır. Bu uygulamalar devam ettiği sürece, korkarım ki, bütün belediyelerimiz iflasın eşiğine gelecektir. Uygulamalardan doğan bu tahribatın üzerine kararlılıkla gidilmesi ve geçmişten ders çıkarılarak, kalıcı ve kökten çözümler üretilmesi büyük bir aciliyet arz etmektedir. Yanlış ve hataların üzerine cesaretle gidilmesi ve sorumlular hakkında cezaî müeyyide uygulanması, hem bankanın kendisini hem de belediyeleri kurtaracaktır. Bugün ihtiyacımız olan da, bu iradeyi sergileyecek siyasî makamdır. Biz, bu iradenin, Sayın Bakanda olduğuna inanıyoruz. Evet, geçmişteki yanlışlıklardan dolayı, sorumlular, karar mekanizmaları ve yetkililer hakkında soruşturma açıldığını biliyoruz; ama, bu soruşturmaların akıbeti ve verilen cezalar hakkında, maalesef, yeterli bilgiye sahip değiliz. Ayrıca, bu konuda ne gibi yapısal önlemler alındığı, yönetmeliklerde ne gibi düzenlemelere gidildiği de, bizler açısından, sorulması gerekli konuları  teşkil etmektedir.

Değerli arkadaşlarım, ülkemizde bugünkü yapıda 16'sı büyükşehir olmak üzere 3 215 belediyenin, 81 il özel idaresinin, 2 ilçe özel idaresinin ve 35 148 köyün bulunduğu gözönüne alınırsa, İller Bankası yönetiminde belediyeler, köyler ve il özel idarelerinin temsil edilmediği ortaya çıkmaktadır. Katılımcılık esasına göre ise, yönetimde bir belediyeye 3 215 yılda bir kez yönetim kurulu üyeliği, 35 148 köy idaresine 35 148 yılda bir kez yönetim kurulu üyeliği; eğer, mahallî idareler yasası tasarısı kanunlaşırsa, il özel idarelerine de 1 000 yılda bir kez yönetim kurulu üyeliği sırası gelmektedir; yani, bu idareler, kararların alınması, uygulanması ve denetlenmesi sürecine katılamamakta, yönetim ve denetimde etkin olamamaktadır. Bunun, çağın getirdiği saydamlık, hesap verebilirlik, etkinlik, katılım gibi yeni değerlerle ne kadar bağdaştığını ve demokrasiye ne denli uyduğunu sayın milletvekillerimizin takdirine bırakıyorum.

Bu nedenle, İller Bankası yönetimi, bütün bu değerleri karşılayacak ve kapsayacak şekilde yeniden yapılanmalıdır. Yeniden yapılanmanın ötesinde, yukarıda açıklanan rakamlar üzerindeki vurgunlar nedeniyle, kamuda topyekûn bir anlayış ve etik değişikliğine ihtiyaç bulunduğu da ortaya çıkmaktadır.

İller Bankası, kuruluş kanununda da belirtildiği gibi, yerel kalkınmada çok önemli roller üstlenen kilit noktada bir kuruluştur. Bankanın sermayesinin çağın gerektirdiği gereksinmeler doğrultusunda artırılması önemli bir gelişmedir. Biz, bunu destekliyoruz; ama, hangi belediyeye ne kadar ödeme yapıldığını öğrenemediğimiz dönemleri de yaşadığımız için, endişelerimiz devam etmektedir. Özellikle yerel seçimler öncesinde yapay nüfus artışlarıyla, bazı belediyelere fazla kaynak aktarıldığı da, ülkemizde sıklıkla karşılaştığımız uygulamalardan biridir. Bunun en son örneğini de, maalesef, 28 Mart seçimlerinde yaşadığımız unutulmamalıdır.

Bu doğrultuda, beklentimiz, bu kaynakların, hak, adalet ve eşitlik içerisinde dağıtılması, bilimsel kriterler ve öncelikli gereksinmeler doğrultusunda yönlendirilmesi ve yönetilmesidir. Yoksa, geçmişte olduğu gibi, partizanca yaklaşımlar ve kayırmalarla, haksız kazançlara ve hortumlamalara yem olacaksa, bunların karşısına dikilmekte ve hesap sormakta hiç tereddütümüzün olmayacağı bilinmelidir.

Anamuhalefet Partisi olarak, bu yanlışlara bir daha düşülmemesi için gereğinin yapılması doğrultusunda İktidarı uyarmayı görev biliyoruz.

Bu düşüncelerle, tasarıyı destekliyor, iyilikler getirmesini diliyor ve Yüce Meclise saygı ve selamlarımızı sunuyorum.

Teşekkür ederim. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Baratalı.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına, İstanbul Milletvekili Sayın Mehmet Sekmen; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET SEKMEN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 440 sıra sayılı İller Bankası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz almış buluyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, öncelikle, sizlere, İller Bankasının kuruluşu ve görevleri hakkında bilgi sunmak istiyorum.

Kurtuluş Savaşından sonra başlatılan kalkınma hamlesi çerçevesinde, şehir ve kasabalarımızın yeniden imar ve inşaı konusunda önemli görev ve sorumluluklar üstlenen İller Bankası, 11 Haziran 1933 tarihinde, 2301 sayılı Kanunla, 15 000 000 lira sermayeyle kurulmuş bulunmaktadır. Bugünkü konumuna ise, 1945 yılında, 4759 sayılı Yasayla kavuşmuş ve "İller Bankası" adını almıştır.

İller Bankasının görevleri şunlardır:

Ortak idarelerin kendi kanunları gereğince yapmaya yetkili bulundukları mahallî kamu hizmetleriyle ilgili tesisler, alt ve üstyapılar ve diğer işlerin yapılmasını kolaylaştırmak.

Şehir, kasaba ve köylerin kuruluş ve imarı yolundaki plan ve programların gerçekleştirilmesini desteklemek amacıyla bu idarelere gerekli krediyi sağlamak.

Bu konularda kurulmuş ve kurulacak olan fonlardan tahsis yapmak.

Ortak idarelerin istemleri halinde, harita, proje, keşif ve etütleri yapmak veya yaptırmak.

Bu idarelerin yapmaları gereken tesis ve yapılardan mahallince yaptırılmasına imkân olmayan veya banka tarafından toplu olarak yaptırılmasında fayda bulunan, kalkınma planları esas alınarak hazırlanan ve banka yıllık yatırım programına giren içmesuyu ve kanalizasyon gibi işleri yapmak veya yaptırmak.

Ortak idareler için gerekli olan her türlü makine, araç gereç, malzeme ve eşyadan temin edebileceklerini, bu idarelere, istemleri halinde satmak veya kiralamak.

Ortak idarelerin banka aracılığıyla sigorta ettirmek isteyecekleri her türlü araç gereç ve diğer menkuller ile gayrimenkul mallarını sigorta ettirmek.

Bankanın görevlerini yerine getirebilmek için gerekli tesisleri doğrudan doğruya kurmak veya kurulmuş ya da kurulacak olan ortaklıklara gerekirse iştirak etmek.

Bugün, 3 216'sı belediye, 81'i il özel idaresi, 15'i su ve kanalizasyon işleriyle ilgili olmak üzere, toplam 3312 mahallî idareye hizmet veren İller Bankasının, etkin bir şekilde çalışabilmesini temin için, sermayesinin artırılması gerekmektedir. İşte, bu hizmetlerin yapımı için, bankanın sermayesi, bu kanun tasarısıyla, 3 katrilyona çıkarılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizdeki yoğun nüfus artışını ve bu nüfusun ortalama yüzde 76'sının belediye sınırları içerisinde yaşadığını düşünürsek, vatandaşlarımızın beledilerden ve özel idarelerden hak etmiş oldukları daha güzel hizmeti daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde alabilmeleri için, İller Bankasının güçlü olması gerekmektedir.

Çok önemli ülke sorunları içerisinde, kentleşme ve kentleşmenin oluşturduğu sorunlar, çözüm gerektiren en önemli unsurlar olmaktadır.

Gelişmiş dünya kentlerinde kalite, hizmet ve estetiğin bir arada olmasına önem verilmektedir. Bütün dünyada, artık, ülkelerin değil, şehirlerin önplana çıktığını bilmekteyiz. Kentsel sorunların çözümü için, İller Bankasının yeniden yapılandırılması, biçimlendirilmesi ve sermayesinin yeterli ölçülerde artırılması gerekmektedir.

Yerel yönetimlerin, bugün, ne kadar zor bir durumda olduğunu, büyük güçlükler içerisinde bulunduğunu hepimiz yakinen bilmekteyiz. Birçok belediyemizde, halen, çalışanlar maaşlarını alamamaktadır; altyapı yatırımları ya başlamamış veya başlamışsa, ancak belli bir kısmı bitirilebilmiştir. Yine, birçok belediyemizde, 1/5 000'lik, 1/1 000'lik planlar, uygulama planları, halihazır harita çalışmaları başlatılmamıştır. Bu bakımdan, bu sorunların çözümü için çok süratli bir çalışmaya ihtiyaç vardır.

Ülkemizde, idarenin yeniden yapılandırılması ve özellikle, mahallî idarelerimizin daha çağdaş, daha etkin bir konuma ulaştırılabilmesi için, yerinden yönetim ve verimli bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir.

Bu nedenle, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmekte olan mahallî idareler yasası tasarısı yasalaştığı takdirde, mahallî yönetimdeki tıkanıklığı büyük ölçüde giderecek, hizmet açısından istenilen seviyeye ve verimliliğe kavuşturacaktır.

İller Bankasının en son geldiği durum itibariyle, ülkemizde geçen dönemlerde oluşan ekonomik ve sosyal şartlardaki olumsuz gelişmeler, bir bakıma, İller Bankasını da ciddî anlamda etkilemiştir. Tabiî, Türkiyemizdeki merkezîyetçi yapının devam ettirilmesinden kaynaklanan sorunlar diğer bütün kurumları etkilediği gibi İller Bankasını da etkilemiştir.

Burada bir hususun üzerinde durmakta fayda görüyorum. Gündemimizde olan yerel yönetimler reformunun gerçekleşmesi durumunda İller Bankası da gerekli olan öneme ve işlevselliğe kavuşacak, gerekirse, yapılacak yeni bir düzenlemeyle, belediyelerin yıllardan beri kökleşmiş olan sorunlarını istenilen düzeyde çözebilme imkânına kavuşacaktır.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; tabiî, bunun yanında, İller Bankasıyla ilgili geçmişten bu tarafa gelen tartışmalar da varlığını sürdürmektedir. İller Bankasının, teknik danışmanlık görevini tamamıyla bırakıp sadece finansmana yönelmesi gerektiğini ifade edenler olduğu gibi, mevcut belediyelere baktığımız zaman, kimisi sadece finansmana yönelmesi gerektiğini kimisi de sadece teknik hizmetle uğraşması gerektiğini belirtmektedir. Dünya Bankasının da bu konuda bir raporu mevcuttur. Dünya Bankası, raporunda, İller Bankamızın sadece finansmanla ilgilenmesi gerektiğini ifade etmektedir.

Gündemimizde olan yerel yönetimler reformunun gerçekleşmesi durumunda, İller Bankası da, gerekli olan önem ve işlevselliği artırılarak yeni bir konuma kavuşturulacaktır.

Bugün, İller Bankası kaynaklarına baktığımızda, özkaynaklarının yanı sıra, belediye katılımları ve kısmen de zaman zaman bakanlıkların ödeneklerinden yapılan aktarmalarla hizmetlerini yürütmektedir.

Bankayla ilgili şunları belirtmekte fayda görüyorum: Kentsel sorunların çözümü için banka yeniden yapılandırılmalı ve küçük, büyük tüm belediyelere, ulusal ve uluslararası finans kuruluşlarından, düşük maliyetli, orta ve uzun vadeli finans temin edebilmelidir.

Bu aşamada, sermayesinin acilen artırılması sorununa makro planda bakmak gerekmektedir; kentleşme, modernleşme, gecekondulaşma, konut açığı, çevre sorunları, altyapı sorunları ve yerel yönetimlerin yeniden yapılandırılması olarak bir bütün içerisinde bakmalıyız.

Bugünkü yönetim, denetim kurulu ve genel kurul yapısıyla bir merkezî yönetim birimi hüviyeti arz etmektedir. Bankanın, sürekli bir şekilde mahallî idarelerle irtibatlandırılması gereklidir.

Yine, bugün itibariyle, bankanın, hizmet ve işlevlerini etkin, verimli, şeffaf, en az maliyetle ve hızlı bir şekilde yapabilmesi konusunda önlemler alınması gerekmektedir.

İller Bankasının, rekabetçi, piyasa şartlarına uygun, yerel yönetimlerimize finans ve teknik yönden destek verebilecek bir konuma kavuşturulması gerekmektedir.

1990'lı yıllarda İller Bankasının önemli bir kaynağı olan Belediyeler Fonu, maalesef, 1993 yılından itibaren belli oranlarda genel bütçe kapsamına alınarak, İller Bankasının kaynaklarında önemli ölçüde azalma meydana getirilmiş olup, 2002 yılında ise, tamamen kaldırılmıştır. Yeterli finansman sağlanamaması ve yatırım programına konulan ödeneklerin yetersiz kalması, bir taraftan halkımızı bu yatırımlardan mahrum bırakırken, diğer taraftan da tesislerin maliyetlerinin yükselmesine neden olmaktadır.

İller Bankası, 2003 yılı içerisinde -belki de tarihinde ilk defa- bütün belediyelere, paylarını eşit ve adil olarak dağıtmıştır. Bundan dolayı, Bakanımıza huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.

İller Bankası tarafından, 2004 yılı içinde toplam değeri yaklaşık 2 katrilyon olan 817 projelendirilmiş iş için 600 trilyon liralık harcama yapılması planlanmaktadır.

Bu tasarıyla, öncelikle, yerel yönetim yatırımlarının finansmanını sağlayan önemli kuruluşlarımızdan biri olan İller Bankasının sermayesi artırılmaktadır. Böylece, bankanın yatırım programında yer alan yerel yönetimlerin yıl içi yatırımlarını gerçekleştirebilmesi için gerekli banka özkaynağının önemli bir kısmını oluşturan sermaye artışı sağlanmış olacaktır. Bu yasa tasarısıyla, İller Bankasının sermayesi 3 katrilyona çıkarılmış olup, 5 katına kadar artırma yetkisi Bakanlar Kuruluna verilmiş bulunmaktadır.

Bu vesileyle, kanun tasarısına AK Parti olarak olumlu oy vereceğimizi belirtir, tasarının kanunlaşmasıyla milletimize hayırlı olmasını diler, Yüce Heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlarım. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Sekmen.

Hükümet adına, Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Zeki Ergezen; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI ZEKİ ERGEZEN (Bitlis) - Sayın Başkan, başta zatıâliniz olmak üzere, Yüce Meclisin üyelerini saygıyla selamlıyorum.

Kıymetli vaktinizi almak istemezdim; ancak, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili, çok sevdiğimiz Sayın Bülent Baratalı, fazla ödemelerle ilgili bir iki rakam verdi. Meclisin ve kamuoyunun zihinlerinde yanlış kalmasın diye, doğrusunu ortaya koymak için söz almış bulunuyorum. Tabiî, Bülent Beye de, Mehmet Sekmen Beye de olumlu konuşmalarından dolayı teşekkür ederiz.

Gerçekten, İller Bankasının, sermaye artırımına ihtiyacı var. Belediye sayılarımız belli. Gün geçtikçe yatırımlar artıyor. 4 katrilyon, yatırım için ihtiyacımız var. Mayısın 15'inde, 900 trilyonluk sermayeyle ilgili pay kesintileri de bitmiş oluyor. Bundan sonra kesinti yapamıyoruz. Dolayısıyla artırılmasına ihtiyaç var; buraya girmek istemiyorum. Zaten, Bülent Beyi de dinledim, Mehmet Beyi de dinledim, hakikaten güzel şeyler söylediler, bizim söyleyeceklerimizi onlar söylediler. Muhalefet de İktidar da güzel şeyleri söyleyince, doğrusu, kürsüden teşekkür edilince, yani, içinden, yüreğinden gelerek teşekkür ediyor; böyle, dudaklarından değil, göstermelik değil...

Şimdi, 309 trilyon rakamı yanlış. Bu, 309 trilyon rakamını biz zikrederken, Bakanlığımıza bağlı bütün genel müdürlüklerdeki fazla ödemelerden bahsediyoruz. İller Bankasının bu 309 trilyonun içindeki payı 57 trilyondur; bunun 28 trilyonunun işlemleri tamamlanmıştır; yani,  tahsili için yargı süreci başlatıldı, geri kalanıyla ilgili de hukukî süreç devam ediyor.

Türkiye'de yeter ki devleti soyma; soyduktan sonra geri almak çok zordur; geri almak için soyguncuların soygunundan daha fazla zahmet ve meşakkate, daha fazla mücadeleye ihtiyaç var. Hatta, bazen de soyanlar haklı oluyor, soyulanları geri almak için seni suçluyorlar, sen suçlu oluyorsun; o kadar zor bir dönemde yaşıyoruz. Türkiye'de bunu herkesin bilmesi lazım. Bir propaganda yapıyorlar, yüzde yüz haklı olduğun alacağını bile almakta zorluk çekiyorsun; yani, üste çıkmasını da çok iyi beceriyorlar Türkiye'de. Dolayısıyla, biz, almak için uğraşıyoruz.

HASAN ÖREN (Manisa) - Sayın Bakanım, gidenleri almaya uğraşıyor musunuz?

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI ZEKİ ERGEZEN (Devamla) - Gidenleri almak için uğraşıyoruz, başarılıyız, çok başarılıyız. Bayındırlık Bakanlığı bu konuda, bürokratlarla beraber, çok başarılı. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Hiç sinmedik, hiç susmadık, her gün biraz daha büyüyerek gidiyoruz. Kararlı olarak gidiyoruz, istikrarlı gidiyoruz, bilinçli gidiyoruz, hissî ve duygusallıktan uzak, particilik ve partizanlığı bir tarafa bırakarak; insanların rengine, diline, partisine, mezhebine bakmadan, alınması gerekenleri almanın mücadelesini veriyoruz. Bu, bizim en yakınımız da olsa boyun bükmüyoruz, kendi partimizden birisi de olsa üzerine kararlı bir şekilde gidiyoruz; bunu çok rahat konuşuyorum. Çok rahat konuşuyorum ve ısrarlıyız; çünkü, hak ve alacağın ne partisi olur ne dini olur ne de mezhebi olur; hak ve alacak, hak ve alacaktır, bu milletin parasıdır. Türkiye Cumhuriyetinin bütçesi milletten toplanan vergilerden oluşur; yani, milletten toplanan vergiler ayrı, devletin de ayrı bir yerde parası yok. Ne kadar vergi topluyorsanız bütçeniz o kadardır zaten; gerisi açık oluyor. Dolayısıyla "biz yetimin hakkını yedirmeyiz" lafını söylemekten ziyade, yedirmemek için ne lazımsa onu yapmak lazım; yedirilenleri geri almak için ne lazımsa onu yapmak lazım. Siyasette bunu geri almanın da çok zor olduğunu biliyoruz; çok zor. Yani, zordur; hem siyaset yapacaksınız hem kamuoyundan oy isteyeceksiniz...

HASAN ÖREN (Manisa) - Bundan sonra çalacaklara da cesaret veriyorsunuz bu söylediklerinizle, buradan. Söylemeyin bunları!..

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI ZEKİ ERGEZEN (Devamla) - Hayır, hayır; cesaret vermiyoruz, zorluklarını anlatıyoruz.

HASAN ÖREN (Manisa) - Yapmayın!..

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI ZEKİ ERGEZEN (Devamla)- Şimdi, biraz gidersem, CHP'ye de dokunur; beni fazla konuşturma şimdi!..

HASAN ÖREN (Manisa) - Alamayacağınızı biliyoruz zaten.

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI ZEKİ ERGEZEN (Devamla) - Şimdi, bu işlerin zor olduğunu söylemek lazım, delikanlıca konuşmak lazım; delikanlıca konuşmamanın çok zararlarını gördük. Dolayısıyla, biz, o paraları geri almak için uğraşıyoruz, mücadele ediyoruz.

Burada, İller Bankasını da, bürokratlarını da, ben, tekrar tebrik ediyorum; göreve başladıkları günden beri bankayı çok güzel yönetiyorlar, çok iyi yönetiyorlar. Bir kere, hiçbir parti farkı gözetmeksizin, borçlu olan belediyelere, bizden önce en fazla yüzde 10, yüzde 20 gönderilirken, biz yüzde 60 gönderiyoruz; hiçbir parti farkı gözetmeden!.. Siz CHP'liler bize geliyor musunuz "bizim parayı gönderin" diye; yok; gelmenize gerek yok ki, ölçüyü koyduk, devam ediyor. AK Partililer geliyor mu; gelmiyor. MHP'liler geliyor mu; gelmiyor; gerek yok ki, alacağınsa, alacağını alırsın kardeşim; bakanlık kapılarında, İller Bankasında dolanmaya gerek yok. Dolayısıyla, ülkenin yönetimine bu sistemi oturtmak mecburiyetindeyiz; bir.

Bunun dışında, önemli gelişmeler oldu. Şimdi, biz, faizleri yüzde 35'ten yüzde 16'lara indirdik. İller Bankasının yapacağı yatırımların kredi faizleri yüzde 35'ten yüzde 16'ya, belediyelerin kendi yapacağı yatırımların kredi faizleri yüzde 35'ten yüzde 18'e, makine, araç-gereç almak isteyen belediyelere verilen kredilerin faizleri de yüzde  50'den yüzde 20'lere çekilmiştir. Dolayısıyla, bunu, hem milletvekilleri duysun diye söylüyoruz hem de kamuoyu ve belediye başkanları duysun diye söylüyoruz; çünkü, göreve geldiğimizden beri -Baratalı da söylediler- çok yüksek faizlerle, İller Bankasını kefil tutarak, dışarıdan belediyelerin borçlanmasının önüne, gerçekten tampon olduk, geçtik; çünkü, belediyeler, gelişigüzel borçlanmayla millete hizmet etme imkânı bulamıyorlardı. Bunu da, ben, tabiî, sizlere duyurmak istiyorum.

Tekrar teşekkür eder, saygılar sunarım. (AK Parti sıralarından alkışlar)

(BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Şahsı adına, Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu; buyurun.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; aslında, kurumlar geçmişten ders almalıdır; bu dersi almazlarsa, gelecekte başarılı olamazlar.

İller Bankası geçmişinden ders almalıdır. Bir kurum kendi kendini nasıl batırır, bir kurum kendi kendini nasıl yok eder, belediyeleri nasıl yok eder; eğer, geçmişten bu dersi alamazsa, gelecekte başarılı olamaz.

Siz, uzun vadeli projelere, overnight dediğimiz, günlük bankalararası piyasadan borçlanarak yüzde 300, yüzde 500, yüzde 800, yüzde  4 000'le borçlanarak belediyelerin projelerini finanse etmeye kalkar, aynı faizi belediyelere yüklerseniz, kendinizi de yok edersiniz, onları da yok edersiniz. İbreti âlemdir. Tabiî, belediyelerin babasıdır, Türkiye'deki her şeyidir; ama, bu bir ibret tablosudur. İller Bankası, bu geçmişten eğer ders çıkarmıyorsa, kendini de yok etmiştir, Türkiye'deki belediyeleri de yok etmiştir.

Bugün, belediyelerin borç içinde yüzmesinin birinci müsebbibi İller Bankasıdır. İller Bankası, yüzde 3 000, yüzde 2 000 faizlerle, çok uzun vadeli, üç yıl, beş yıl vadeli projeleri finanse etti. Bir de ne yaptı biliyor musunuz; bunları buradan ihale etti, buradan, belediyenin haberi yok, işin sahibi belediyelerin haberi yok! Van Belediyesinin, Van'ın herhangi bir ilçe belediyesinin projelerini Ankara'dan ihale ettiler, işin sahibinin haberi yok!.. Belki, işin sahibi onda 1 fiyatına bu işi yaptıracaktı; ama, İller Bankası, geçmişte, bu belediyelerin yok olmasının birinci müsebbibidir.

FEYZİ BERDİBEK (Bingöl) - O dündü...

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Dün, bugün yok; ders almak lazım... Bir dakika... Geçmişten ders almayan kurumun geleceği olmaz! Yani, niye birtakım şeyleri gizliyoruz ki! Birtakım şeyleri gizlemenin gereği yok ki!

FEYZİ BERDİBEK (Bingöl) - Bu işi sahipleniyoruz artık.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Bugün, belediyeleri, öz evlat-üvey evlat diye ayırdılar, ayırdık. Belediye başkanı, demokratik bir seçimle gelen insandır. Belediye başkanına ceza vereceksiniz diye o yörenin insanına ceza veren bir anlayış dünyanın hiçbir yerinde yoktur; ama, Türkiye'de, maalesef, belediye başkanı (x) siyasî partili, (y) siyasî partili diye, belediyeye, o yöreye büyük ceza verdiler; halka ceza verildi, belediyelere ceza verilmedi. Sayın Bakanım biraz önce söyledi, doğrudur -ben, İller Bankasını yakinen takip ediyorum; çünkü, Meclisin açıldığı ilk günlerde yaptığım gündemdışı konuşmam, ilk soru önergem İller Bankasıyla ilgiliydi; Sayın Bakanım hatırlarlar- öz evlat-üvey evlat diye ayrılmaz. Ben, Sayın Genel Müdürüme teşekkür ediyorum; bugüne kadar, İller Bankası kimseyi ayırmadı -yakinen takip ediyorum- hiçbir belediyeyi haksız yere veya bir şekilde kayırıp korumadı; ancak, Maliye Bakanlığı, belediyelere yaptığı yardımda öz evlat-üvey evlat ayırımını hâlâ yapıyor. (AK Parti sıralarından "Yok, yok" sesleri)

Yapıyor... Yaptı... Size ispat edebilirim.

CAVİT TORUN (Diyarbakır) - İspat edemezsin!

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - İspat edebilirim... Lütfen... Malatya'ya gönderilen 800 milyar liralık paranın -belediyelerin ağırlığına göre yardım edilmesi gerekir- 15 milyar lirasını 16 000 nüfuslu bir ilçeye göndereceksiniz, 32 milyar lirasını 2 000 nüfuslu bir beldeye göndereceksiniz! Onun için... (AK Parti sıralarından gürültüler)

Bakın, İller Bankası Genel Müdürüme teşekkür ettim; lütfen... Lütfen...

ABDULBAKİ TÜRKOĞLU (Elazığ) - Yanlış biliyorsunuz...

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Yanlış bilgi yok. Ben, belgesiz, bilgisiz konuşmam; ben, hiçbir zaman bu kürsüden siyaset konuşmadım.

ABDULBAKİ TÜRKOĞLU (Elazığ) - Yanlış biliyorsunuz...

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Ben, ispat edebilirim. İspatsız hiçbir şeyi konuşmam. Ben, Maliye Bakanlığından hiçbir belediyemizi öz evlat-üvey evlat diye ayırmamasını istiyorum. İstediğim bu. Yanlış bir şey mi söylüyorum?!

CAVİT TORUN (Diyarbakır) - Doğru söylüyorsunuz, doğru!

SABRİ VARAN (Gümüşhane) - Seni destekliyoruz.

FEYZİ BERDİBEK (Bingöl) - Doğru söylüyorsun; seni destekliyoruz.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) -  İller Bankası, nice belediyeleri afet bölgesi ilan etti; afet olmayan yörelere -çok örnekler verebilirim- afetle ilgisi olmayan yörelere yardım etti! Afet olan yörelere yardım etmeli.

Bu açıdan, Sayın Bakanım, siz, belediyelerin babasısınız, anasısınız; anne, baba, evlatlarını ayırt etmez; her evlat, anne için de baba için de eşit uzaklıktadır. Ben, İller Bankamızın, hiçbir belediyeyi ayırt etmeden, herkesi kucaklayarak, daha çok, nakdî kredi yerine, buradan ihale yapmadan -bırakın, herkes ihalesini kendisi yapsın- sadece, kaynak değil, gayrinakdî kredi, yani, nakit, keş kredi değil, uzun vadeli kredili projelere imza atmasını diliyorum.

 Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aslanoğlu.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

1 inci maddeyi okutuyorum:

İLLER  BANKASI  KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR

KANUN TASARISI

MADDE 1. - 13.6.1945 tarihli ve 4759 sayılı İller Bankası Kanununun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 2. - Bankanın sermayesi 3.000.000.000.000.000 (üç katrilyon) liradır. Bu sermaye Bakanlar Kurulu kararı ile beş misline kadar artırılabilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

3 üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN- Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Tasarının tümünü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır; hayırlı olmasını diliyorum.

Sayın milletvekilleri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu raporunun müzakeresine başlıyoruz.

8. - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/789) (S. Sayısı: 452) (x)

BAŞKAN - Komisyon?.. Burada.

Hükümet?.. Burada.

Komisyon raporu 452 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının tümü üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Adana Milletvekili Sayın Tacidar Seyhan; buyurun.

Sayın Seyhan?.. Kuliste her halde.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına, Aydın Milletvekili Sayın Ahmet Rıza Acar; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA AHMET RIZA ACAR (Aydın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli üyeler; sizleri en içten duygularla selamlıyor, saygılarımı arz ediyorum.

Muhterem üyeler, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yasası Tasarısı vesilesiyle, iş dünyamızın çok önemli müteşebbisi, yatırımcısı ve yardımsever, sevgi dolu, tam bir Anadolu insanı olan, aynı zamanda odalar ve borsalar camiasının da mensubu bulunan Sayın Sakıp Sabancı'yı rahmetle anarak sözlerime başlamak istiyorum.

Yurt sathına yayılmış 178 ticaret ve sanayi odası, 60 ticaret odası, 11 sanayi odası, 2 deniz ticaret odası, 112 ticaret borsası olmak üzere toplam 363 kuruluşu bünyesinde bulunduran ve çatısı altında 1 200 000  tüccar, sanayici ve işadamını temsil eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin teşkilat yasası yenilenmektedir, hayırlı olmasını diliyorum.

Bu kuruluşların teşkilat kanunu olan 5590 sayılı Kanunun yürürlüğe konulduğu 1950'li yıllardan bu yana geçen zaman içerisinde, değişen ihtiyaçların yanı sıra, özel sektör-kamu sektörü ilişkisi, o yıllardan farklı bir mantık çerçevesinde yürütülmeye başlanmıştır. Dünyadaki gelişmeler paralelinde, ülkemizde de, ekonomik politikaların belirlenmesinde özel sektöre verilen önem artmış, devletçilik düşüncesinden uzaklaşılarak, özel girişimciliğin önündeki engellerin kaldırılmasına öncelik verilmeye başlanmıştır.

Bu bağlamda, çağın gereklerine uygun, günün ihtiyaçlarına cevap verebilen bir kanunla özel sektörün temsil edilmesi, Avrupa Birliği sürecindeki ülkemiz için büyük önem taşıdığından, hem bu hedefe ulaşmak hem de demokratiklik ve verimlilik esasları üzerine bina edilen bu kanun tasarısını görüşmüş olan Altkomisyon Başkanı olarak Grubum adına söz almış bulunuyorum.

Sayın Başkan, değerli üyeler; huzurlarınızda bulunan tasarıda, oda ve borsaların parçalanarak güç kaybına uğramalarını önlemek, dağınık, koordinasyonsuz, birbirinden kopuk yapılanmalarına engel olmak, iş dünyasındaki dayanışmayı artıracak sinerjiyi yaratmak ve Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamalara paralellik sağlamak amacıyla, oda, borsa ve bunların şubelerinin kurulabilmesi için objektif sayısal kriterler getirilmiştir.

                           

(x) 452 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

Ülke kaynaklarının verimli ve etkin kullanımı doğrultusunda getirilen yeni düzenlemelerle, oda ve borsalar, bundan böyle illerde kurulabilecek, ilçelerde, oda ve borsaların sadece şube ve temsilciliği açılabilecektir; ancak, hukuk devleti ilkesi gereği, ilçelerde kurulu mevcut oda ve borsaların müktesep hakları korunarak faaliyetlerini sürdürebilecekleri belirtilmiş, arzu edilen güçlü yapılara kolay bir geçişin sağlanabilmesi için, bu oda ve borsalara, il oda ve borsalarının şubelerine dönüşebilme yetkisiyle beraber, bu dönüşümü teşvik edici unsurlar da getirilmiştir.

Oda ve borsaların karar ve yönetim organlarının oluşturulmasının her aşaması için demokratik mekanizmalar geliştirilmiş, fırsat eşitliği sağlayan, statükoyu önleyen tedbirler alınmıştır. Oda ve borsa üyelerinin doğrudan oda ve borsa meclislerini, oda ve borsa meclislerinin de kendi üyeleri arasından yönetim kurulu başkanını ve üyelerini tek liste halinde seçmesi; başkan ve yönetim kurullarının güçlerini meclisten almaları ve meclise karşı sorumlu olmaları sağlanmıştır.

İki dönem meclis, yönetim kurulu ve konsey başkanlığı yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe, aynı göreve yeniden seçilemeyeceklerdir.

Oda ve borsaların üst kuruluşu ve özel sektörün en üst düzeyde temsilcisi olan Birlik organlarının seçimlerinde ve ayrıca Birlik Yönetim Kurulunu seçen Birlik Genel Kurulunun oluşumunda da fırsat eşitliği sağlayan, statükoyu önleyen demokratik uygulamalar getirilmiştir.

Genel Kurul delegeleri, Birlik Başkanını ve Yönetim Kurulu üyelerini, doğrudan kendi aralarından seçecektir. Birlik Başkanı, mensubu olduğu oda veya borsada yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği veya meclis başkanlığı yapamayacaktır.

Birlik Genel Kurulunun oluşumu, şeffaf bir şekilde yeniden düzenlenmiştir. Genel Kurulda her oda ve borsa, en az 1 delegeyle temsil edilecek, ilave delegelerin belirlenmesinde ise, her bir oda grubuna dahil odaların ve borsaların adil şekilde temsilini sağlayacak üye sayısına ve bir önceki yılın fiilî gelirine dayalı nesnel kriterler esas alınacaktır.

Diğer taraftan, bilgi ağırlıklı yeni ekonomide rekabet gücünün artırılması için oda ve borsalarımızın, üyelerine etkin hizmet vermeleri, teknoloji kullanımının yaygınlaştırılmasında itici güç olmaları, yeni teknolojilerin üretilmesini sağlayacak altyapıların oluşturulmasında etkin rol üstlenmeleri gerekmektedir.

Teknoloji yarışında taklitçilikten ve takipçilikten kurtularak, uluslararası pazarlarda rekabet edebilen ürünler geliştirir duruma gelebilmemiz için, odalar, borsalar ve Birlik, öncü bir rol üstlenecektir.

Oda ve borsaya kayıtlı üyeler, Bakanlık ve Birlik tarafından ortak ve güncel tutulan üye veri tabanı kapsamında takip edilecek, e-ticaret ve internet ağları konusunda gerekli altyapılar kurularak öncülük yapılacaktır.

Teknoloji geliştirme bölgeleri, teknoparklar, teknoloji merkezlerine iştirak edilerek, teknoloji firmalarının gelişimine elverişli ortamlar yaratılacaktır.

Meslekî eğitim, meslekî ihtisaslaşma ve sertifikasyon alanlarında etkin rol üstlenilerek, kalifiye eleman ihtiyacının karşılanmasında, iş dünyası ve meslekî eğitim kurumları arasında koordinasyon sağlanacaktır.

Ekonomide verimliliğin artırılması, iktisadî hayata gereken ahenk ve uyumun sağlanması amacıyla, meslekte ihtisaslaşma ve mesleğin gelişmesine yönelik olarak, Birliğin bünyesinde sektör meclisleri ve yüksek istişare kurulu gibi yeni kurullar oluşturulmaktadır.

Türkiye ile diğer ülkeler arasında ekonomik ve ticarî ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olmak amacıyla, dış ekonomik ilişkiler kurulu, çok taraflı, Türk-yabancı ve yabancı-Türk odalarının kurulmasına imkân sağlanmaktadır.

Aidatların belirlenmesi konusunda şeffaflık esas alınarak, kanun değişikliğini gerektirmeyecek düzenlemeler getirilmektedir.

Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; 5590 sayılı Kanunu değiştiren 557 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması sonucu, özellikle aidatların tahsili hususunda doğan hukuk boşluğu giderilerek, kayıt ücreti, yıllık aidat, munzam aidat ve hizmetler karşılığında alınacak ücretler konusunda ve özellikle de, oda ve borsaların gelirlerini aslî görevlerinin ifasına yönelik olarak kullanmalarını sağlayacak yeni düzenlemeler yapılmıştır.

Bu arada, oda ve borsaların almakta oldukları aidat ve hizmet karşılığı ücretler, üyeleri sıkıntıya sokmayacak ölçülerde tutulmuştur. Örneğin, munzam aidat oranı binde 8'den binde 5'e indirilmiş, borsa tescil ücreti oranı azamî binde 2'yle sınırlandırılmıştır. Yıllık aidatlar ile hizmet karşılığı ücretler makul sınırlar içerisinde tutulmuştur.

Aynı gerekçeyle ve malî yönden sıkıntıda olan oda ve borsaları kollamak amacıyla, Birliğin oda ve borsalardan almakta olduğu yıllık aidatın oranı da yüzde 10'dan yüzde 8'e çekilmiştir.

Yine, kanun tasarısında, ticaret borsalarının çağdaş borsacılık şartlarına uyum sağlayacak altyapı, donanım ve personel ile dünya borsaları standartlarına ulaşması için gereken tedbirler alınarak, dünya borsalarıyla entegrasyonu sağlayacak düzenlemeler yapılmıştır.

Borsa alanında özel girişimciliğin önü açılarak anonim şirket şeklinde ürün ihtisas borsalarının kurulmasına imkân tanınmış; ticaret borsalarının, kurulacak ürün ihtisas borsalarına ortak olabilmelerine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Ekonomide güven unsurunun sürekliliğini temin etmek ve meslek disiplinini sağlamak için, oda ve borsalarda disiplin kurulları kurulacaktır. Birlik bünyesinde ise, disiplin kararlarına yöneltilecek itirazları değerlendirecek yüksek disiplin kurulu oluşturulması öngörülmüştür.

Oda ve borsa birlik organlarında görev yapanların siyasetten uzak kalmalarını sağlamak üzere yeni bir düzenleme yapılmış, bu kuruluşların, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının denetimine tabi olduğuna dair mevcut kanundaki hüküm korunmuştur.

Özetle, odaları, borsaları ve üst kuruluş olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini daha etkin, daha çağdaş ve demokratik yapılar içerisinde kendilerinden beklentileri karşılamalarına imkân sağlayan bir tasarı hazırlandığı kanaatini taşımaktayım.

Sayın Başkan, değerli üyeler; birçok maddesinin eksikliğine rağmen, yürürlükte olan 5590 sayılı Kanunun bazı maddelerinin yürürlükten kaldırılması yönünde, bugüne kadar 5 kez değişiklik yapılmıştır. Yine, 5590 sayılı Kanuna ek ve değişiklik getirmek amacıyla, kanun ve kanun hükmünde kararname şeklinde 16 kez değişiklik yapılmıştır. 24.6.1995 tarihinde çıkarılan 557 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 20.9.1995 tarihinde Anayasa Mahkemesince iptal edilmesinden beri iş âlemini düzenleyici konumdaki bu en önemli kanunda çok büyük hukukî boşluklar oluşmuş, zaman zaman da ihtilaflara ve tartışmalara neden olmuştur. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı, Türkiye Cumhuriyetinin 50 nci hükümeti döneminde alınmıştır. 50 nci hükümetten 57 nci hükümete kadar, bu konuda hiçbir çaba harcanmamıştır; çaba gösterilmeye çalışılmışsa bile, hiçbir başarı elde edilememiştir. Nihayet, 58 inci hükümet döneminde başlatılan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile oda ve borsalarca hazırlanan, bugünkü hükümetimiz tarafından huzurunuza getirilen, iş âlemi için çok büyük önem arz eden bu yasa tasarısının Yüce Heyetinizce en güzel şekilde tartışılacağına ve önemli katkıların yapılacağına olan inancımı bilhassa belirtmek isterim.

Bu önemli yasa tasarısının bugüne kadarki çalışmalarına katılan başta Odalar ve Borsalar Birliğine, tüm oda ve borsalarımıza teşekkür ediyorum. Ayrıca, özverili bir çalışma yaparak hızla huzurunuza getirilmesinde çok büyük emekleri olan altkomisyon üyeleri ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonumuzun, başta Komisyon Başkanı olmak üzere, Cumhuriyet Halk Partili ve AK Partili üyelerine teşekkür ediyorum.

Sayın Başbakanımıza, bu kanuna verdiği önemden; ayrıca, kanunumuzun hazırlık çalışmalarında gösterdiği gayretten ve bir bütün olarak yeniden ele alınmasındaki çabalarından dolayı Sayın Bakanımız Ali Coşkun ve Bakanlık personeline de teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli üyeler; iş âlemimiz ve özel sektörümüzün, Türkiye'nin kalkınmasında, gelişmesinde, teknoloji üretmesinde çok önemli olduğunu; ülkemizin pazar ekonomisinin vazgeçilmez unsurlarından olan tacir, esnaf, sanayici, işadamı, yani, tüccar kesimimizi barındıran serbest meslek sahiplerinin önünün daima açık olması gerektiğine olan inancımı bilhassa belirtmek istiyorum. Üretim, istihdam, ihracat, katmadeğer, ar-ge yapmaları ve teknoloji geliştirmelerini sağlayıcı ortamın bu kanunla mutlak surette sağlanacağına, önlerinin açılacağına inanıyorum. Avrupa'yla bütünleşmede önemli görevleri, dünyayla entegrasyonumuzda önemli bir misyonu olan iş âleminin, bu kanunla yeni atılımlar yapabileceğini düşünüyorum.

Piyasaların oluşmasında da önemli katkıları vardır, sizlerin de bildiği gibi.

Rekabetin meşru bir biçimde oluşmasına, kalkınma ve gelişmenin sağlanmasındaki rollerine, teşebbüs ruhunun gelişmesindeki görevlerine, ülkeiçi dostluğun, sevginin gelişmesi, fakirliğin giderilmesinde üstlendikleri görevlere, millî gelirin artması ve dağılımındaki rollerine baktığımız zaman oda ve borsalarımızın bünyesindeki işadamlarımızın görevlerinin ne kadar ağır olduğunu, ne kadar ağır görevler üstlendiklerini ve uyguladıklarını görmekteyiz.

Oda ve borsaların ve onların üyelerinin sosyal hayatımızda da önemli rolleri vardır. Birçok odamızın eğitime katkıları, yardımlaşma anlayışları, sivil anlayış ve kurumları güçlendirmeye olan katkılarını hatırlatmakta beis görmediğimi ifade etmek istiyorum.

Demokrasiye olan katkılarına bakacak olursak: Seçim sistemlerinin açıklığı, demokratik yapılanmaları, açık ve medenî tartışma ortamlarını geliştirmeleri ve ortamlarını yaratmaları, sosyal ve siyasal hayatımız için insan kaynaklarını oluşturmaları yönüyle meslek kuruluşlarının çok önemli görevleri olduğunu ifade etmek istiyorum.

Meslek kuruluşlarının, ayrıca, bulundukları il ve ilçelerin tarım, ticaret, turizm, altyapı araştırmaları, plan ve proje üretmeleri, insan envanteri, yatırım, üretim ve kültürel envanterleri yapmaları yönünden de önemli olduğunu ve bunların yapılabildiği ölçüde ülkenin gelişebildiğini ifade etmek istiyorum.

Hinterlantlarına giren bölgelerin her türlü sorunuyla yakından ilgilenen bu kurum ve kuruluşların, içinde görev alan arkadaşların çalışmalarıyla başarıya ulaşılacağını bilhassa ifade etmek istiyorum.

Sermaye artı müteşebbis, ister yerli ister yabancı olsun, serçe kuşu misali gibidir; güven ister, sevgi ister, saygı ister, hukuk ister, iş güvenliği ister, dostluk ister, nadide bir çiçek gibi itina ister; yoksa, uçar gider. Türkiye'nin bunun sıkıntısını yıllardır çektiğini düşünüyorum. Bu kanunun, en mükemmeli olmamakla birlikte, Türk özel sektörüne yeni bir ruh, yeni bir anlayış, yeni bir yapılanma getireceğine inanıyorum. Parlamento olarak, milletimizin bu kesimini hiç ihmal etmemeliyiz. Muasır milletler seviyesine ulaşmanın gereği de budur diye düşüncelerimi ifade etmek istiyorum.

Büyük Atatürk'ün "tüccar, milletin emeği ve üretimini kıymetlendirmek için, eline ve zekâsına emniyet edilen ve bu emniyete liyakat göstermesi gereken adamdır" veciz sözüne dayanan bu kanunun milletimize, iş dünyamıza, tüccarlarımıza ve Odalar ve Borsalar Birliği ile bağlı kuruluşları olan oda ve borsalarımıza hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Acar.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Adana Milletvekili Sayın Tacidar Seyhan; buyurun efendim. (Alkışlar)

CHP GRUBU ADINA TACİDAR SEYHAN (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.

Öncelikle, genel bir değerlendirme yapmak istiyorum. Elli yıldır, odalar ve borsalar, bu kanunun çıkmasını özlemle bekliyorlardı. Her ne kadar değerli konuşmacı arkadaşımızın değerlendirdiği gibi arada kararnameler çıkmışsa da, temelde bir değişiklik bu kanunla yapılmaktadır.

Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, duyduğumuz toplumsal sorumluluk gereği, ülkenin kalkınmasına öncülük edecek ve kamu kuruluşu niteliğindeki kuruluşlar olması itibariyle, bu kanuna çok önem verdik.

Bu kanunu şöyle değerlendirmek istiyorum: Gerçekten bir değişim midir; evet, değişimdir. Kanunda neler yapılmak isteniyor; şunu yapmak istiyoruz değerli arkadaşlarım: Bir kere, Birlik güçlendiriyor; bu, kimseyi rahatsız etmesin. Birliğin güçlendirilmesi, Türkiye'deki yeniden yapılanmanın, kamunun yeniden yapılanmasına paralel olarak belli yeniliklerin getirilmesini de beraberinde getiriyor önümüze. Birliğin güçlendirilmesi ve bölge odalarının, borsalarının oluşturulması ülkeye ne sağlar; daha kolay kontrol edilebilen, daha çok üreten, sistemli çalışmasını bilen ve bunu da, bölgelerin ve ülkenin sanayi ve ticaret politikasına yansıtan odaların varlığını gündeme getirir; bu, böyle anlaşılmalıdır; rahatsızlık duyulmamalıdır. Bu, demokrasinin terki değildir, katılımcılığın terki değildir, küçük yerlerdeki odaların temsil haklarının elinden alınması anlayışı değildir. Bu, sadece, buralardaki, ilçelerdeki odalarımızın ve buradaki sanayicilerimizin, üreticilerimizin, çiftçilerimizin haklarının korunması, ürünlerinin en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlamak için, zaten var olan aksaklıkları giderip, oda ve borsaların ülke genelinde verimli, etkin hizmet yapabilmelerinin önünün açılmasıdır. Amaç budur. İktidar Partisi milletvekillerinin ve komisyon üyelerinin de, Anamuhalefet Partisi milletvekillerinin ve komisyon üyelerinin de ana teması budur.

Biz, burada sanayici tanımına birtakım yenilikler getirdik. Tabiî, teknolojinin gelişimine uygun olarak bilişim teknolojisini ve yazılımı ekledik. Gerçi, bazı odalardan son günlerde bana "bu yazılımı buraya almayalım; 10 kişilik bir grupla, 10 kişilik bir çalışan sayısıyla temsil ettirmek sanayici tanımını hafifletmek olur" diye bir itiraz geldi; ama, gerçekten, biz, sanayicilerimizi de korumak zorundayız. Onları, temsil hakkı elde edebilmek için, fason işçi çalıştırma durumuna düşürmemeliyiz. Biz, onların, ülkesini seven, ülkesindeki demokratik açılımlara katkıda bulunan bireyler olarak kalmasını ve o konumları korumasını arzu ediyoruz. Bu sorumluluğu onların kendilerine veriyoruz.

Yazılım sektörünü koyduk; çünkü, yazılım sektörü Hindistan'da -en büyük örnek Hindistan'dır- ülke ekonomisinin büyük bir bölümünü oluşturmaktadır ve çok sayıda istihdam elde edilmektedir. Buradaki yazılımda teknoloji bölgelerine çok verimli ürünler aktarılmaktadır; ülkelerarası yeni politikalar düzenlenmektedir. Bence, yazılımın ve bilişim teknolojisinin konulması son derece isabetli olmuştur.

Değerli arkadaşlarım, Sayın Acar bilgi verdi; ama, ben, odaları ve borsaları, birliği, kısaca, ayrı ayrı anlatmak istiyorum. Borsalarda bir değişiklik yapılmıştır. Ne yapılmıştır; ürün ihtisas borsaları kurulmuştur. Bence, önemli olan nokta burasıdır. Dünyanın her yerinde borsacılık gelişiyor. Türkiye'de borsacılık, istediğimiz düzeyde değil. Bizim görevimiz, sadece, var olan borsaları korumak değildir, onları tutup yukarı çekmektir; oradaki işlerliği iyi tespit edip, aksaklıklarını gidermektir. İşte bu aksaklığı giderecek, gerçekten, üreticiyi koruyacak yegâne oluşum, ürün ihtisas borsalarının kurulmasıdır.

Burada "borsaları kurdunuz; ama, borsaya tescili yapılan üreticileri de mahvettiniz" deniliyor. Yine şikâyetler geldi; biz, orada bir tahdit koyduk "borsada tescili yapılan ürünlerin binde 2 oranında ödenekle tescilini yaptırmaları" dedik; fakat, bunu, en üst seviye olarak koyduk. Bazı borsa başkanlarımız itiraz ettiler; dediler ki: "Sayın milletvekilleri, bizi birbirimizle rekabet edecek konuma getirmeyin. Eğer bir borsa binde 1 uygularsa aynı ürüne, bir başka borsa binde 2 uygularsa, bizi kendi aramızda rekabet edebilir konuma sokmayın."

Genel görüş olarak haklı olabilirler; ama, eğer kanunda kotayı katileştirirseniz, yarın ihtiyacınız olduğunda, üreticinin özel konumu gereği, borsada işlem yapılan ürünü de dikkate alarak, bir bölgede binde 1'lik bir ücret tahsil etmeniz gerekli olduğunda, onu yapamazsınız. Bizim görevimiz, dengeyi korumak olduğu kadar, ihtiyaç olduğunda bölgelerde de insanlarımızın, sanayicilerimizin, üreticilerimizin ürünlerini çok yıpranmadan, onlara yardımcı olabilecek ücretlerle ödemesini sağlamaktır.

Gerçekten, bu dengeyi kurmak  kolay mı; zordur. Bu denge, ne dengesidir; borsayı koruyacaksınız, odayı koruyacaksınız, Odalar ve Borsalar Birliğini koruyacaksınız, sanayiciyi koruyacaksınız. Elbette ki, bu kanun yapılırken hepsinin görüşü alınmıştır; ama, bu kadar çok muhatabı varken, herkesi eşit oranda koruyan, herkesin isteklerine cevap veren bir kanunu yapmak o kadar kolay değil; dolayısıyla, biz, asgarî müşterekleri, ortak paydaları bularak bu kanunu samimî bir diyalogla oluşturmaya çalıştık. Elbette ki, kanun tasarısı önümüze gelmiştir, yasalaşacaktır hayırlısıyla; ancak, bu kanun, Türkiye'nin sürekli gelişiminde uygulanacak bir kanun da değildir. Eğer eksikleri varsa, odalarımızdan, borsalarımızdan ve sanayicilerimizden bize talepler gelirse, buradaki dengeyi kurmak için yine göreve hazırız. Bizim yapabileceğimiz bu; doğru algılamaktır.

Benim, burada, en çok üstünde durmak istediğim konu, seçimler. Seçimler konusunda birtakım aksaklıklar vardı; biz, bunu komisyonda düzelttik. Oda başkanını başka bir kurul seçiyordu, yönetim kurulunu başka bir kurul seçiyordu. Şimdi, burada bir paralellik sağladık değerli arkadaşlarım. Borsalarda, meslek komitelerini ve meclisi, meslek grupları seçiyor şimdi. Daha önce, değerli arkadaşlar, meclisi, meslek komiteleri seçiyordu; bunu da çok tartıştık. Meslek komitelerine verilmesinin nedeni, her meslekten arkadaşımızın burada temsil edilmesini sağlamaktı; ama, takdir edebilirsiniz ki, burada yetki, sadece komiteyle sınırlandırılıyor. Bizim görevimiz, mademki Odalar Birliğinin seçiminde genel kurulda maksimum katılımı sağlıyorsunuz, burada da maksimum katılımla bu seçimleri yapmak istedik. Nedir bu katılım; eğer meslek komitelerini de meslek grupları seçiyorsa, meclisi de meslek grupları seçsin. Ne kadar fazla insan seçime katılırsa, o kadar adil olur diye düşündük.

Şimdi, burada şöyle bir tehlike var: Bazı meslek grupları seçimde güçlü olabilirler, aralarında anlaşabilirler, bir iki meslek grubunu meslek komitesi dışına veya meclis dışına atabilirler; ama, burası demokratik bir yapı, demokratik bir arena, burada üyelerin de katılım haklarını kullanmak gibi bir zorunluluğu olmalıdır. Gelip kendi meselelerine ve meslek gruplarına sahip çıksınlar. Mademki, birlikler de, odalar da siyaset yapan kurumlarımız, siyasî partiler de demokrasinin temsilcisi olarak ülkedeki gelişmeyi izliyorlar; o nedenle, buralarda demokratik yapılanmanın aslî unsur olmasını sağlamak zorundayız.

Odalar ve Borsalar Birliğinde bir farklılık vardı değerli arkadaşlarım, ona da girmek istiyorum. "Güçlendirdik" dedik; ama, öncelikte Birlikte ne yaptık;  daha önce, sanayi siteleri, organize sanayi bölgeleri kurmak, Birliğin görevleri arasındaydı; ama, biz, birliğin görevlerini biraz genişlettik ve endüstri bölgelerini kurmak; teknoloji geliştirme bölgelerini, teknoparkları kurmak; serbest bölgeler, antrepolar kurmak, oluşturmak; fuar, kongre ve ticaret merkezleri kurmak veya şirketlere ortak olmak, bu şirketlerin kurulmuş olanlarına iştirak etmek gibi birtakım özellikleri de içinde saklayan, görevlerini ve sorumluluklarını artıran yenilikler getirdik burada. Bundan da çok çekinmemek lazım değerli arkadaşlar. Gerçekten, bu ülke, sanayicisinden de, sanayicisinin yönettiği odasından da çok büyük şeyler bekliyor. Tamamen siyasetin etkisi altında bırakırsanız bunları, tamamen yetkileri bakanlıklarda bırakırsanız, odaları ülkenin demokratik temsiline katılım noktasına, sanayicisini de belli bir temsil noktasına taşıyamazsanız, tek yönlü bir sistemi geliştirmiş olursunuz.

Biz, serbest rekabetin artırılması için bu yasanın olumlu olduğu görüşünü taşıyoruz. Nedir bu serbest rekabet; birtakım sanayicileri mağdur duruma düşürebilir mi; ben ona katılmıyorum. Eğer siz, bölgelerdeki ürüne dayalı sanayii, ürüne dayalı teşvik  sistemini, ürüne dayalı tarımsal üretim sistemini getirirseniz, odalar da, borsalar da ürüne dayalı sistemlerini geliştirmek zorunda kalırlar. Yani, siz, bir ülkenin odasını, borsasını, ülkenin sanayi ve ticaret politikasından ayırmamalısınız; bizim beklentimiz bu yöndedir değerli arkadaşlarım.

Ben burada bir şeyi daha vurgulamak istiyorum. Değerli arkadaşlar, yasa tasarısı çok olumludur, birtakım eksikleri olabilir, söylediğim gibi bunları gidermeye hazırız; ancak, uluslararası boyutu da vardır. Biz, uluslararası borsaların da katılımcı olarak, Türkiye içerisinde desteklenmesinden yanaydık. Gerçekten, biz, borsalarda, bölgesel, ulusal ve uluslararası oluşumların önünün açılmasından yana olduk, bu kanun tasarısına koyduk. Gerçekten, uluslararası borsa desteğini sağlayamazsanız, siz, uluslararası rekabetin de önünü açamazsınız.

Değerli arkadaşlarım, ben, bu kanun tasarısını hazırlayan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum; fakat, Sayın Bakanım da buradayken birkaç hususa değinmeden de geçmek istemiyorum. Sözlerimi, onların da dikkatine sunarak, Sayın Müsteşarımın ve İktidar milletvekillerinin de dikkatine sunacağım şeylerle tamamlamak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, bilindiği gibi, biz, bir Teşvik Yasası çıkardık. Maalesef, bu Teşvik Yasası, bizim Sanayi Komisyonumuza gelmeden, direkt Plan ve Bütçe Komisyonuna gitti, kısa sürede çıkarıldı. Önemli değil, ülkenin faydası düşünülerek yapılmış bir olaydır; ama, bugünlerde, biz bölgelerimizden farklı farklı etkilerini alıyoruz. Nedir; bu Teşvik Yasasının gerçekten yarar sağladığı iller yok mudur; var. Birçok ilimizde, gerçekten sanayicilerin o ile yatırım yapmasını sağlamıştır. Birçok ilimizde istihdamın önünü açmıştır, yerler ayarlanmıştır, yatırıma başlanmıştır. Bunların hepsini memnuniyetle karşılıyoruz; ama, bir hususa dikkat etmenizi rica ediyorum değerli arkadaşlar. Bu yasanın iki yönü vardı: Bir, bölgelerdeki, istihdama ihtiyacı olan, sanayi gelişimine ihtiyacı olan yerlerde sanayiin gelişimini artırmak; iki, bölgelerdeki sanayi ve ticaret dengesini kurmak.

Sanayiin gelişimini artırdı mı, ihtiyacı olan bölgeleri kalkındırdı mı; ihtiyacı olan bölgelerin bir kısmını kalkındırmıştır; ama, gerçek ihtiyacı olan bölgelerden bir kısmı da eksik kalmıştır. Bizim yapmamız gereken, bu Teşvik Yasasına yeni düzenleme getirip, eksik kalmış yerleri de bu teşvike dahil etmek; bu, birincisi. Ama, en büyük aksaklık şurada arkadaşlar: Biz, burada, bölgeleri tespit ederken, illerin adını yazdık. Şimdi, Adana'da çok büyük sıkıntı var; Adana milletvekillerim de burada. Adana Organize Sanayi Bölgesi ve ilçelerinde kurulmuş olan sanayi tesisleri ile Osmaniye'de kurulmuş sanayi tesisleri arasında 30 kilometre var. Oradaki insana biz teşvik verdik; o insanlar, o teşvikten yararlanıyor; ama, benim sanayi bölgemdeki sanayici, o teşvikle rekabet edemez duruma geldi, dağılmaya başladı, çözüm arıyorlar. Bu maliyetlerle, Osmaniye'deki bir sanayiciyle rekabet etmesinin imkânı yoktur değerli arkadaşlarım. İnsanları, makinelerini söküp 30 kilometre ileriye götürmek gibi bir olgu içerisine sokmamamız lazım. Bizim, bu tedbirleri acilen almamız lazım. Yeni bir teşvik yasasını, hem Meclis gündemine hem de komisyonun gündemine taşımamız lazım ya da bu Teşvik Yasasını rehabilite etmemiz lazım. Nasıl düzelteceksek, lütfen, bizim önümüze bir hazırlıkla gelin, Türkiye'de bu dengeyi koruyalım, her bölgedeki sanayicinin de haklarını korumak için elimizden geleni yapalım.

Değerli arkadaşlar, son olarak, sözlerimi şöyle bağlamak istiyorum, sanayiin gelişmesi için: Bu ülkede, maalesef, sanayileşmeyi ıskaladık, yüksek teknolojiyi de ıskaladık, dönemini çoktan geçirdik. Bundan sonra yapılması gereken, yeraltı ve yerüstü kaynaklarını korumak, dengeli kullanmak, iyi bir çevre yaratmak, insanlığa hizmet etmek, kendi üreticisini yurt dışından gelen kartellere karşı koruyabilmek, uluslararası tröstlerin etkisi altında ülke sermayesinin ezilmesine karşı gelmek ve bunların ülkede varlığını koruyabilmek için, önce önümüze bir sanayi envanterinin çıkarılması lazım değerli arkadaşlar. Bu ülkede sanayi envanterini çıkarmadan, yol haritası çizmeden, koyduğunuz tüm teşvikler, mutlaka, bir yerinde sapma gösterecektir. Odalar ve Borsalar Birliğinden, sanayi odalarından ve borsalardan, bu konuda yardımlarını esirgememelerini rica ediyorum.

Eğer, biz, ülke sanayiinin, madene dayalı, tarıma dayalı sanayiinin ayırımını yapabilirsek, bu alandaki sanayi kuruluşlarını tespit edebilirsek, uluslararası piyasalarda hangi ürünlerle rekabet edebileceğimizi tespit edip, ülkenin sanayi politikasının yönünü de buraya doğru çevirebilirsek ve sanayicimizi teknolojiyle barıştıracak yeterli teşvik sistemini kurabilirsek, devlette yapılacak planlamayla, kamuda yapılacak yeniden yönetişim yapılanmasıyla, bu sorunların tamamının üstesinden geliriz.

Bu inançla, bu tasarıya destek veren tüm arkadaşlarımı kutluyor, hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Seyhan.

Şahsı adına, Manisa Milletvekili Sayın Nuri Çilingir; buyurun.

NURİ ÇİLİNGİR (Manisa) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 452 sıra sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı üzerinde söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyeti saygıyla selamlıyorum.

Dayanağını Anayasanın 135 inci maddesinden alan ticaret ve sanayi odaları, ticaret odaları, sanayi odaları, deniz ticaret odaları, ticaret borsaları ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, ülkemizde ticaret ve sanayiin gelişmesinde rol oynayan kurumlardandır. Tam üyesi olmaya büyük çaba harcadığımız Avrupa Birliğinde çok sayıda olan sivil toplum örgütleri, demokrasinin temel taşları olarak görev yapmaktadır; hükümetler ve parlamentolar, bu örgütlerden fazlasıyla etkilenmekte ve bunlar da, çağdaş demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak etkinliklerini giderek artırmaktadırlar. Sivil toplum örgütlerinin sesine kulaklarını tıkayan bir yönetim, içinden çıktığı toplumla ilişkilerini kesmiş, ona küsmüş demektir. Bu çerçevede, bugünün dünyasında "sanayi ötesi çağ" denilen yeni bir dönemin zaten başlamış olduğunu görmekteyiz. Sanayi çağının özelliğini teşkil eden hususlar önemli ölçüde değişikliğe uğrayarak, yeni teknolojiler esnek üretim sistemini besleyen niteliğe doğru kaymıştır. Buna paralel olarak "hafif endüstriler" denilen, bilgi teknolojisine dayalı yeni bir üretim tarzı ortaya çıkmıştır. Bugünkü dünyanın en hızlı gelişen yanı, yeni ekonomilerle ilgilidir. Ekonomik faktörler, sermaye, mal ve hizmetler tahmin edilemeyecek boyutlarda hareketlilik göstermeye başlamış, dünya küçülerek global bir köy haline gelmiştir. Küreselleşme olarak ifade edilen yeni dinamik ilişkiler sistemi, sadece ekonomiler arasında değil, bilgi, kültür, eğitim teknikleri gibi birçok sosyal ve kültürel alanda da yoğun etkileşim alanları yaratmıştır. Bu sayede, ülkeler arasında karşılıklı etkileşim süreçleri ortaya çıkmıştır. Bu, bir anlamda, farklı ülkelerin ekonomilerinde karşılaştırmalı avantajlar yaratacak etkilere yol açmıştır. Bu süreçlerin, işbirliği kadar, rekabet ve mücadele şartlarını da beraberinde getirdiğini ifade etmek gerekir. Bu sürecin imkânlarından faydalanmak, küresel şartlara hazırlanmakla ilgilidir. Böyle bir süreci anlamamak, sadece yeni çağın dışında kalmak anlamına gelmez; küresel ilişkilerin tahribatına bütünüyle maruz kalmak anlamına da gelmektedir.

Yaşadığımız yeni çağda toplumsal ve siyasal alanda evrensel doğrular, küresel norm ve standartlar yükselmektedir; yani, değer sistemi olarak millî ve dinî kültürlerin eşit ve bir arada yaşama hakkının kabul edilmesidir. Siyasette ise, özgürlüklere dayalı bir sistem olan demokrasinin, küresel ölçekte siyasal gelişmenin kriteri olarak kabul görmesidir. Bu gelişmeleri arka planda motive eden, hiç şüphe yok ki, piyasa ekonomisi ve rekabetin etkisidir. Bugün, iç içe geçmiş bir dünya sisteminde yeni gelişmeleri iyi değerlendirmeli, neleri yapmamız konusunda daha doğru kararlar vermeli, daha tutarlı politikalar üretmeliyiz. Ülkemizin önünü kesen, gelişmesini engelleyen unsurları tasfiye ederek, toplumsal dinamikleri harekete geçirmek birinci önceliğimiz olmalıdır. Bu itibarla, ülkemizde, tüccar ve sanayicilerimizin zorunlu olarak üye oldukları meslek kuruluşlarının, dünya ölçeğinde rekabet edebilecek konuma getirilmeleri gerektiği inancındayım.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ülke çapında sayıları 363'ü bulan oda ve borsalar ile bunların üst kuruluşu olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, ticaret ve sanayici ile siyasî kurumlar, kamu kurum ve kuruluşları arasında bağlantının kurulmasını üstlenerek çok önemli bir işlevi yerine getirmektedirler.

1950 yılında, 5590 kanun numarasıyla, Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları ve Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği Kanunu çıkarılmıştır. Ellidört yıl önce yürürlüğe konulmuş olan bu Kanun, o zamanın şartları açısından değerlendirildiğinde, çok önemli bir boşluğu doldurmuştur; ancak, ihtiyacın günün şartlarına göre değişmesiyle, Kanunda çeşitli değişikliklere gidilmiştir. Söz konusu Kanun, 1995 yılında, 557 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle geniş değişikliklere uğramıştır. 557 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, dayanağını oluşturan yetki kanununun iptali nedeniyle, Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir. İptal edilen hükümler yerine yeni düzenlemelerin yapılmaması hukukî boşluğu ortaya çıkarmış, dolayısıyla, 5590 sayılı Kanun uygulanamaz hale getirilmiştir.

5590 sayılı Kanun, zamanında çok ileri hükümler taşımasına rağmen, aradan geçen ellidört yıllık sürede, ülkemizin ekonomik ve sosyal yapısı değişikliğe uğramış, buna paralel olarak, tüccar ve sanayicinin üyesi olduğu meslek kuruluşlarının da yükümlülükleri artmıştır.

Çağımızın bilgi çağı olması sebebiyle, dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen bir gelişmeyi, dünyanın öbür ucundaki birey anında öğrenebilmektedir; bu durum, dünyadaki insanları birbirine çok yaklaştırmaktadır. Bu hızlı değişime ayak uydurabilen ekonomilerin başarıyı yakalamaları daha kolay olacaktır. Dolayısıyla, tüccar ve sanayicilerimizin, yeni ekonomik küresel düzende yerlerini almaları gerekmektedir. Yine, uluslararası ticarette çok önemli bir işleve sahip olan ticaret borsalarının, dünyadaki modern borsacılık uygulamalarına paralel olarak yapılanması gerekmektedir. Bu itibarla, kanun koyucunun öncelikli görevi, demokratik, katılımcı, çağdaş sivil toplum örgütlerinin kurulabilmesinin önünü açmak olmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, çıkarılacak olan kanunun ülkemize hayırlı olmasını diler, Yüce Heyeti saygıyla selamlarım. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Çilingir.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim.  Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, saat 19.15'te toplanmak üzere birleşime ara veriyorum.

Kapanma Saati: 18.52

 


İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 19.30

BAŞKAN: Başkanvekili Yılmaz ATEŞ

KÂTİP ÜYELER: Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Enver YILMAZ (Ordu)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 90 ıncı Birleşimin İkinci Oturumunu açıyorum.

452 sıra sayılı kanun tasarısının müzakerelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

V. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

8. - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/789) (S. Sayısı: 452) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

Tasarının 1 inci maddesini okutuyorum:

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ İLE ODALAR VE BORSALAR

KANUNU TASARISI

BİRİNCİ KISIM

Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1. - Bu Kanunun amacı; ticaret ve sanayi odaları, ticaret odaları, sanayi odaları, deniz ticaret odaları, ticaret borsaları ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin kuruluş ve işleyişine ilişkin esasları düzenlemektir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

Kapsam

MADDE 2. - Bu Kanun; ticaret ve sanayi odaları, ticaret odaları, sanayi odaları, deniz ticaret odaları, ticaret borsaları ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin kuruluşlarına, organlarının nitelikleri ve seçim usulleri ile organlık vasfını yitirme hâl ve usullerine, görev ve yetkileri ile çalışma usullerine, üyeleri ile olan karşılıklı hak ve yükümlülüklerine, gelir ve harcamaları ile bütçelerine ilişkin esasları kapsar.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?..Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...Teşekkür ederim.Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

3 üncü maddeyi okutuyorum:

Tanımlar

MADDE 3. - Bu Kanunun uygulanmasında;

a) Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını,

b) Oda: Ticaret ve sanayi odası, ticaret odası, sanayi odası ve deniz ticaret odasını,

c) Borsa: Ticaret borsası ve ürün ihtisas borsası unvanını taşıyan ürün borsalarını,

d) Birlik: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini,

e) Personel: Oda, borsa ve Birlikte çalışanları,

İfade eder.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

4 üncü maddeyi okutuyorum:

İKİNCİ KISIM

Odalar

BİRİNCİ BÖLÜM

Odalara İlişkin Genel Esaslar

Odalar

MADDE 4. - Odalar; üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere mesleki disiplin, ahlak ve dayanışmayı korumak ve bu Kanunda yazılı hizmetler ile mevzuatla odalara verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?..Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim.Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

5 inci maddeyi okutuyorum:

Odaların kurulması

MADDE 5. - Odalar illerde, Birliğin olumlu görüşü üzerine Bakanlığın kararı ile kurulur.

Bir ilde oda kurulabilmesi için ticaret siciline kayıtlı ve bu Kanunda belirtilen nitelikleri haiz en az bin tacir ve/veya sanayici  veya  deniz ticareti ile iştigal edenlerin Birliğe yazılı başvuruda bulunması zorunludur.

Müstakil sanayi odası kurulabilmesi için o ilde faaliyet gösteren sanayicilerin yarısından fazlasının yazılı talebi şarttır. 

Mevcut ticaret ve sanayi odasından ayrılan sanayicilerin, Kanunda öngörülen usul ve esaslara uygun olmak kaydıyla, müstakil sanayi odası kurması halinde, o ildeki ticaret ve sanayi odası, ticaret odası adını alır.

Mevcut ticaret ve sanayi odasının ayrı odalar halinde kurulmasıyla, ticaret ve sanayi odasına bir önceki yıl sanayiciler tarafından ödenmiş olan yıllık ve munzam aidat tutarlarının yarısı, sanayi odasının organ seçimlerinin kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde yeni kurulan sanayi odasına devredilir.

Coğrafi bölge odaları kurulabilmesi;  bölge illerindeki toplam üye sayısının yarısından fazlasının, Birliğe yazılı müracaatı veya il oda meclislerinin ayrı ayrı üye tam sayısının üçte ikisinin kararıyla ve Birliğin olumlu görüşü üzerine Bakanlığın kararı ile gerçekleşir.

Tezgah, cihaz, makine gibi muharrik kuvvet kullanarak ham madde, yarı ve tam mamulleri, özellik, içerik, bileşim veya şeklini kısmen veya tamamen değiştirmek amacıyla işleyerek, seri halde veya standart olarak yeni bir ürün üretmek suretiyle katma değer oluşturan işyerleri ile yer altı kaynaklarının çıkarılıp işlendiği yerleri işletenler ve bilişim teknolojisi ve yazılım üretenler en az on işçi çalıştırmak şartıyla bu Kanunun uygulanması bakımından sanayici sayılır.

Ancak;

a) Seri halinde hazır elbise üretmeyen terziler, fabrika halinde işletilmeyen fırınlar, lokantacı, elbise temizleyici ve benzerleriyle mamullerini toptan satmayıp perakende olarak doğrudan doğruya tüketiciye satan kunduracı, şekerci, tatlıcı gibi işletmeler, 

b) Şehir, kasaba ve köylerdeki su temizleme, arıtma, süzme ve dağıtma tesisleri,

c) İşlemek üzere, üretimleri nev’inden hariçten hammadde almamaları şartıyla, arazide ekim, dikim, bakım ve yetiştirme yollarıyla bitki, hayvan veya hayvan mahsullerinin, bizzat yetiştiricileri tarafından işlenip değerlendirilmesi işlerine tahsis edilen yerler,

d) Üniversiteler, meslek liseleri ve benzeri okulların üretim yapan atölye ve lâboratuvarları, meslek kursları ve cezaevlerindeki atölyeler gibi öğretim ve eğitim amacıyla işletilen yerler,

e) Doğrudan doğruya Millî Savunma Bakanlığı teşkilâtına bağlı olarak çalıştırılan askerî sanayi müesseseleri,

Sanayici sayılmazlar.

Deniz ticaret odası kurmak için, ticaret siciline kayıtlı gerçek ve tüzel kişilerden;

a) Gemi sahipleri, donatanlar ve donatma iştirakleri, gemi işletenler,

b) Gemi acenteleri,

c) Gemi alım satım, navlun komisyoncuları, forvarderler,

d) Stivedor ve puantaj firmaları,

e) Gemi klas müesseseleri, deniz sigorta müesseseleri ve acenteleri ile deniz ekspertiz kuruluşları ve sürveyörleri,

f) Deniz malzemesi, kumanyacılar ve deniz sanayi malzemesi alım satımı yapan firmalar, gemi akaryakıt ikmal ve sağlama işiyle uğraşan firmalar,

g) Marina ve liman işletme firmaları,

h) Balıkçılıkla ilgili gemi işleten firmalar,

ı) Yat turizmi, balıkçı gemiciliği, kafes balıkçılığı, denizaltı su hizmetleri, gezinti tekneleri, kruvaziyer turizmi, dip kaynakları ve deniz kumcuları, denizde atık ve çevre temizliği ile uğraşan firmalar, gemi ve yat inşa ve yan sanayi firmaları, su üstü ve su altı deniz sporları ile uğraşan firmalar,

Başvuruda bulunabilirler. Ancak, başvuru sahiplerinin en az yüzde onunun gemi sahibi olması gerekir.

 

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

6 ncı maddeyi okutuyorum:

Odaların kuruluş ve çalışma alanları

MADDE 6. - Odaların kuruluş ve çalışma alanları, il sınırlarıdır. Kuruluş ve çalışma alanları içinde aynı unvanda başka bir oda kurulamaz.

Odaların çalışma alanları, çevre illeri de kapsayacak şekilde ve o illerde ilgili oda kuruluncaya kadar geçerli olmak üzere, Birlik Yönetim Kurulu tarafından genişletilebilir veya daraltılabilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

7 nci maddeyi okutuyorum:

Oda şubeleri

MADDE 7. - İlçenin bulunduğu ilde kurulu oda nev'inden olmak şartıyla, bir ilçede faaliyet gösteren tacir ve/veya sanayici sayısı bini aştığı takdirde ticaret ve sanayi odası şubesi veya ticaret odası şubesi, faaliyet gösteren sanayici sayısı ikiyüzelliyi aştığı takdirde sanayi odası şubesi; faaliyet gösteren deniz taciri sayısı yüzü aştığı takdirde deniz ticaret odası şubesi, ilgili oda yönetim kurulunun teklifi ve meclislerinin kararı ile kurulur.

Bölge odaları kapsadıkları illerde şube kurabilirler. Bölge odasının kurulması ile kurucu il odaları şube haline dönüşür. İlçe odaları, meclislerinin üye tam sayısının üçte ikisinin kararıyla il odasının şubesine dönüşebilirler.

Şubelerde, o ilçede faaliyet gösteren tacir veya sanayici üyeler arasından yargı gözetiminde yapılacak seçimle en az on kişilik meclis oluşturulur. Meclis üyeleri kendi aralarından bir başkan ile bir başkan yardımcısı ve beş kişiden oluşan yönetim kurulu üyelerini seçer. Aynı sayıda yedek üyeler seçilir. Yönetim, kendi arasından bir şube başkanı ve başkan yardımcısı ile bir sayman belirler.

Odalar, yönetim kurulunun teklifi ve meclislerinin onayıyla bazı yetkilerini şube meclisine devredebilir.

Şubelerin kuruluş ve işleyişi, bütçeleri, odaların görevlerinden hangilerinin şubeler tarafından yerine getirileceği ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

8 inci maddeyi okutuyorum:

Oda temsilcilikleri

MADDE 8. - Oda şubesi bulunmayan ilçelerde, beldelerde ve endüstri bölgeleri ile organize sanayi bölgelerinde oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararı ile oda temsilciliği kurulabilir.

Oda temsilciliği, faaliyet gösteren ve oda yönetim kurulu kararı ile belirlenen bir üye veya oda personeli tarafından yerine getirilir. Oda temsilcisine yardımcı olmak üzere ihtiyaç duyulacak personel, yetkileri belirlenerek oda yönetim kurulu tarafından atanır.

Oda temsilcilerine verilecek görev ve yetkiler, Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.

Odalar, çalışma alanları dışındaki yerlerde şube, temsilcilik ve benzeri birimler açamazlar.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul  edilmiştir.

9 uncu maddeyi okutuyorum:

Odalara kayıt zorunluluğu

MADDE 9. - Ticaret siciline kayıtlı tacirler ve 5 inci maddeye göre sanayici ve deniz taciri sıfatını haiz tüm gerçek ve tüzel kişiler ile bunların şubeleri ve fabrikaları, bulundukları yerdeki odaya kaydolmak zorundadırlar. Meslek gruplarına göre yapılacak üye kayıtları, elektronik ortamda Bakanlık ve Birlik bünyesinde düzenlenen ortak veri tabanında güncel olarak tutulur.

Bir merkeze bağlı olduğu halde, ister merkezin bulunduğu odanın, ister başka odanın çalışma alanı içinde olan müstakil sermayesi ve müstakil muhasebesi bulunan ve/veya muhasebesi merkezde tutulduğu ve müstakil sermayesi bulunmadığı halde kendi başına sınaî faaliyet ve ticarî muamele yapan yerler  ve satış mağazaları bu Kanunun uygulanması bakımından şube sayılır.

Sanayi odası kurulan illerde sanayiciler, sanayi odasına kaydolmakla ticaret odasına kaydolma yükümlülüğünü de yerine getirmiş olurlar. Sanayi işletmesi sahiplerinin, sınaî nitelikli işlerinin gereği olarak meşgul oldukları ticaret işleri bunların sanayici vasfını ortadan kaldırmaz; bunlar isterlerse ticaret odasına da kaydolabilirler.

Sanayiciler, kendi sanayi ürünlerini satmak üzere birden fazla satış yeri açtıkları takdirde, fazlası için satış yerlerinin bulunduğu ticaret ve sanayi veya ticaret odasına da kaydolmak zorunda oldukları gibi; kendi sanayi ürünlerinin satışı dışında başka ticarî işlerle uğraştıkları takdirde, ticaret ve sanayi veya ticaret odasına da kaydolmakla yükümlüdürler.

Sermayesinin tamamı Devlete ve özel idarelere veya belediyelere veya bunların ortaklığına ait olan iktisadî müesseselerle bunların şubeleri, özel kanun veya sözleşme ile kurulmuş olup, Devletin ve özel idarelerin veya belediyenin iştiraki bulunan tüzel kişiliği haiz müesseseler veya bunların şubeleri ve fabrikaları, bulundukları ildeki odalara kaydolmak zorundadırlar.

Ticaret siciline kayıtlı gerçek ve tüzel kişilerden 5 inci maddede belirtilen deniz tacirleri ile beşinci fıkra hükmünde belirtilenlerden deniz ticaretiyle uğraşanlar, bulundukları ildeki deniz ticaret odasına kaydolmak zorundadırlar. Bu kapsamda sayılanlar, deniz ticaret odasına kaydolmakla diğer odalara kaydolma yükümlülüğünü de yerine getirmiş sayılırlar. Ancak, bu kapsamdakiler, deniz ticaret odasına kaydolmasını gerektiren faaliyetler dışında başka işlerle de uğraştığı takdirde, ayrıca ilgili odaya da kaydolmak zorundadır.

Odalara kaydı zorunlu olan gerçek ve tüzel kişilerle bunların şubeleri, kamu kurumu niteliğindeki başka meslek kuruluşlarına, birlik ve teşekküllere üye olmaya ve aidat ödemeye mecbur tutulamaz.

Bu maddede düzenlenen kayıt zorunluluğunu bir ay içinde yerine getirmeyenler, odalar tarafından re’sen kaydedilir ve durum kendilerine tebliğ edilir.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

10 uncu maddeyi okutuyorum:

Değişikliklerin bildirilmesi 

MADDE 10. - Odalara kayıt zorunluluğu bulunanlar, durumlarında meydana gelen ve Türk Ticaret Kanununa göre tescil ve ilanı gereken her türlü değişikliği, gerçekleşmesinden itibaren bir ay içinde, kayıtlı oldukları odalara bildirmek zorundadır. Ticaret siciline tescili zorunlu olup da yasal şekil ve sürede tescil ettirilmemiş olan bir hususu haber alan ilgili oda, bu yasal zorunluluğu yerine getirmeyenlerin durumlarını gerekli sicil değişikliklerinin yapılması için ilgili ticaret sicil memurluğuna bildirir. Ticaret sicil memurluğu, bu bildirim üzerine gerekli işlemleri yapmakla yükümlüdür.

İçinde bulunulan yıldan önceki iki yıldan itibaren adresleri ve durumları tespit edilemeyenler ile bu süre zarfında aidat ödemeyen üyelerin isimleri, oda yönetim kurulu kararıyla, meslek grupları ve seçmen listelerinden silinir; aidat tahakkukları durdurulur. Bu fıkra hükmünün gereğinin her yılın ocak ayı içinde yerine getirilmesinden oda yönetim kurulu sorumludur.

Yukarıdaki fıkrada anılan oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla ticaret sicil kaydının re’sen silinmesi için ticaret sicil memurluğuna ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemezler.

Ticaret sicilinden re’sen veya işin bırakılması halinde üyenin talebi üzerine kayıt silinmesine ilişkin ilânlar Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ücretsiz olarak yayımlanır.

Sanayici vasfını yitirdikleri, başvuru üzerine veya re’sen tespit olunan sanayi odası üyelerinin sanayi odasından kayıtları silinir. Ancak bunlardan ticaret odasına kayıtlı olmayanların ticarî faaliyetlerinin devam etmesi halinde durum, re’sen kayıtlarının yapılması için ilgili ticaret odasına bildirilir.

Ticaret odasına kayıtlı iken sonradan sanayicilik vasfını kazanan üyelerin tacirlik sıfatı devam ediyorsa, kaydı silinmeden; etmiyorsa, kaydı re’sen silinerek, sanayi odasına üye kaydı yapılmak üzere durum değişikliğine ilişkin bildirim ticaret odasınca en geç otuz gün içinde ilgili sanayi odasına bildirilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

11 inci maddeyi okutuyorum:

Odalarda ehliyet, temsil ve imza yetkisi

MADDE 11. - Odalar, taşınır ve taşınmaz mal almaya, satmaya, inşa, ifraz, tevhit ve rehin etmeye, ödünç para almaya, kamulaştırma yapmaya, sosyal faaliyetleri desteklemeye, özendirmeye, bağış ve yardımlarda bulunmaya, okul ve derslik yapmaya, burs vermeye, bu Kanun hükümleri çerçevesinde şirket ve vakıf kurmaya veya kurulu şirketlere ortak olmaya ve benzeri hukukî işlemler yapmaya yetkilidirler.

Odanın hukukî temsilcisi yönetim kurulu başkanıdır.

Odayı, yönetim kurulu başkanı ile en az bir yönetim kurulu üyesinin veya genel sekreterin ortak imzaları bağlar.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

12 nci maddeyi okutuyorum:

Odaların görevleri

MADDE 12. - Odaların görevleri şunlardır:

a) Meslek ahlâkını, disiplini ve dayanışmayı korumak ve geliştirmek, ticaret ve sanayinin kamu yararına uygun olarak gelişmesine çalışmak.

b) Ticaret ve sanayiyi ilgilendiren bilgi ve haberleri derleyerek ilgililere ulaştırmak, ilgili kanunlar çerçevesinde resmî makamlarca istenecek bilgileri vermek ve özellikle üyelerinin mesleklerini icrada ihtiyaç duyabilecekleri her çeşit bilgiyi, başvuruları durumunda kendilerine vermek veya bunların elde edilmesini kolaylaştırmak, elektronik ticaret ve internet ağları konusunda üyelerine yol gösterecek girişimlerde bulunmak, bu konularda gerekli alt yapıyı kurmak ve işletmek.

c) Ticaret ve sanayiye ait her türlü incelemeleri yapmak, bölgeleri içindeki iktisadi, ticari ve sınaî faaliyetlere ait endeks ve istatistikleri tutmak, başlıca maddelerin piyasa fiyatlarını takip ve kaydetmek ve bunları uygun vasıtalarla yaymak.

d) 26 ncı maddedeki belgeleri düzenlemek ve onaylamak.

e) Meslek faaliyetlerine ait konularda resmî makamlara teklif, dilek ve başvurularda bulunmak; üyelerinin tamamının veya  bir kesiminin meslekî menfaati olduğu takdirde meclis kararı ile bu üyeleri adına veya kendi adına dava açmak.

f) Çalışma alanları içindeki ticarî ve sınaî örf, adet ve teamülleri tespit  etmek, Bakanlığın onayına sunmak ve  ilân etmek.

g) Üyeleri tarafından uyulması zorunlu meslekî karar almak.

h) Yurt içi ve yurt dışı fuar ve sergilere katılmak.

ı) Gerektiğinde 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununun 125 inci maddesinde sayılan mal ve hizmetlerin azamî fiyat tarifelerini, kendi üyeleri için,  Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliğe uygun olarak tespit etmek ve onaylamak.

j) Deniz ticaretinin kamu yararına, millî ulaştırma ve deniz ticareti politikasına uygun şekilde gelişmesine çalışmak.

k) Millî ve milletlerarası deniz ticaretine ait incelemeler yapmak ve bu konudaki bilgileri sağlamak, Türkiye limanları arası ve yurt dışı navlun, acente komisyonu ve ücretleri ile liman masrafları gibi bilgileri toplamak ve bunları  mümkün olan vasıtalarla en seri şekilde yaymak, dünya deniz ticaretindeki en son gelişmeleri izlemek, istatistikler tutmak ve bunları ilgililere duyurmak.

l) Deniz ticaretine ait ticarî örf, teamül ve uygulamaları tespit ve ilân etmek, navlun anlaşmaları, konişmento ve benzeri evraka ait tip formları hazırlamak.

m) Yabancı gemi sahip ve donatanları ile denizcilikle ilgili müesseselere Türkiye limanlarının imkânları, çalışma şekilleri, tarifeleri ve liman masrafları hakkında bilgi vermek ve onlardan benzeri bilgileri sağlamak.

n) Deniz ticareti ile ilgili milletlerarası kuruluşlara üye olmak ve delege bulundurmak.

o) İlgililerin talebi üzerine deniz ticareti ile ilgili ihtilaflarda hakemlik yapmak.

p) Deniz acenteliği hizmet ücret tarifelerini hazırlamak ve Bakanlığın onayına sunmak.

r) Sair mevzuatın verdiği görevlerle, ilgili kanunlar çerçevesinde Birlik ve Bakanlıkça verilecek görevleri yapmak.

s) Birliğin belirlediği standartlara göre üye kayıtlarını tutmak ve üyelik aidatlarına ilişkin belgeleri saklamak ve bunları Birliğe talep halinde bildirmek.

t) Mevzuatla bakanlıklara veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına verilen işlerin, bu Kanunda belirtilen kuruluş amaçları ve görev alanı çerçevesinde odalara tevdii halinde bu işleri yürütmek.

u) Üyelerinin ihtiyacı olan belgeleri vermek ve bunlara ilişkin gerekli hizmetleri yapmak.

v) Yurt içi fuarlar konusunda yapılacak müracaatları değerlendirip Birliğe teklifte bulunmak.

y) Üyeleri hakkındaki tüketici şikayetlerini incelemek ve kuruluş amaçları doğrultusunda diğer faaliyetlerde bulunmak.

z) Ticaret ve sanayi odalarınca, odalar ayrı olan illerde ise sanayi odalarınca sanayiciler için kapasite raporları düzenlemek.

Odalar, bunlardan başka mevzuat hükümleri çerçevesinde;

a) Ticaret mallarının niteliklerinin belirlenmesine yönelik lâboratuvarlar kurmak veya bunlara iştirak etmek, uluslararası kalibrasyon, test ölçme lâboratuvarı kurmak veya iştirak etmek, belgelendirme hizmetleri sunmak,

b) Millî Eğitim Bakanlığının izin ve denetiminde ticaret, denizcilik ve sanayi ile ilgili kursları açmak, açılan kurslara yardımda bulunmak, yurt içinde ve dışında ihtiyaç duyulan alanlar için öğrenci okutmak ve stajyer bulundurmak; meslekî ve teknik eğitim ve öğretimi geliştirme ve yönlendirme çalışmaları yapmak, kendi üyelerinin işyerleriyle sınırlı olmak üzere, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu kapsamına alınmamış meslek dallarında bu uygulamaya ilişkin belgeleri düzenlemek,

c) İlgililerin talebi halinde, ticarî ve sınaî ihtilaflarda hakem olmak, tahkim kurulları oluşturmak,

d) Açılmış veya açılacak olan sergiler, panayırlar, umumi mağazalar, depolar, müzeler ve kütüphanelere katılmak,

e) Yetkili bakanlıkça uygun görülen alanlarda sanayi siteleri, endüstri bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, teknoparklar, teknoloji merkezleri kurmak ve yönetmek; 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu çerçevesinde serbest bölge kurucu ve işleticisi veya işleticisi olmak, antrepo işletmek ve fuar alanları, kongre merkezleri ile ticaret merkezleri kurmak, işletmek veya kurulmuş olanlara iştirak etmek,

Görevlerini de yaparlar.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

13 üncü maddeyi okutuyorum:

İKİNCİ BÖLÜM

Oda Organları, Oluşumları ve Görevleri

Oda organları

MADDE 13. - Odanın organları şunlardır;

a) Meslek komiteleri.

b) Meclis.

c) Yönetim kurulu.

d) Disiplin kurulu.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

14 üncü maddeyi okutuyorum:

Oda meslek komiteleri

MADDE 14. - Oda meslek komiteleri, meslek gruplarınca dört yıl için seçilecek beş veya yedi kişiden, üye sayısı onbini aşan odalarda beş, yedi, dokuz veya onbir kişiden oluşur. Asıl üyeler kadar da yedek üye seçilir.

Komite kendi üyeleri arasından dört yıl için bir başkan ve bir başkan yardımcısı seçer.

Meslek komitesi üyeliğine seçilen gerçek kişiler ile tüzel kişilerin gerçek kişi temsilcileri, aynı faaliyet sınırları içinde bulunan odalar ve borsaların meslek komiteleri ile 17.7.1964 tarihli ve 507 sayılı Kanuna göre kurulmuş odaların ancak birinde görev alabilirler.

Mesleklerin gruplandırılmasında uyulacak esaslar ile meslek komitelerinin üye sayılarının tespiti ve diğer hususlar Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.

BAŞKAN - Madde üzerinde, şahsı adına, Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay.

Buyurun Sayın Yarbay.

ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; çok önemli bir kanun tasarısını görüştüğümüzü düşünüyorum ve bu kanun tasarısı üzerinde kimsenin söz almamasından da rahatsızlık duyduğum için özellikle söz alıyorum; çünkü, Türkiye'de 363 tane oda var; ticaret odaları, sanayi odaları, deniz ticaret odaları... Ancak, 363 odanın olduğu bir yerde, bir kanun  tasarısı görüşülürken, bu kanun tasarısı üzerinde hiçbir oda başkanının görüş belirtmemesi, görüş yapmaması... Biz, daha önce, burada YÖK Kanununu görüştük; YÖK Kanununda yer yerinden oynuyor; ama, böyle önemli bir kanun tasarısında hiç kimse sesini çıkarmıyor, yer yerinden oynamıyor. Ben buradan şunu anlıyorum: Bu getirilen kanun tasarısıyla çok fazla bir değişiklik olmayacak, kimsenin menfaatına fazla dokunulmuyor. Dolayısıyla, eski düzen aynen devam edecek; eski düzen aynen devam ettiği için de, kimsenin bu konuda görüş belirtmeye ihtiyacı yok diye düşünüyorum.

FİKRET BADAZLI (Antalya) - Komisyonda görüşüldü.

ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Tabiî, sadece, ben, milletvekili olarak görüşlerimi belirtiyorum, komisyonda yoktum; ama, şunu söylemek istiyorum:  Bu kanun tasarısının 14 üncü maddesiyle ilgili olarak, dört yıllık bir zaman dilimi olan seçim süresinin uzun olduğunu düşünüyorum. Bu odaların ve borsaların, aynı zamanda, bulundukları yerlerde bir demokrasi okulu olduğu ve bu demokrasi okullarında da, seçimlerin, bu bölgelerde, bir sivil toplum kuruluşu olarak, eskisi gibi üç yılda bir yapılması gerektiğine de işaret etmek istiyorum; çünkü, dört yıl uzun bir süre; üç yıl, iki yıl daha faydalı olur diye düşünüyorum.

UFUK ÖZKAN (Manisa) - Hiç seçmeyelim, çalışmasınlar...

ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Bu arada, Anayasanın 135 inci maddesine göre, yine, bu odaların ve borsaların, kendi üyeleri menfaatına fazla bir fayda sağlamayacaklarına da işaret etmek istiyorum; çünkü, burada, bu odaların ve borsaların durumu sorgulanmalıdır. Bunlar, bir defa, kamu kuruluşu mudur, sivil toplum kuruluşu mudur? Eğer, bunlar, kamu kuruluşuysa ayrı bir durum ortaya çıkmalıdır; eğer, sivil toplum kuruluşuysa... Çünkü, zamanı gelince "biz, sivil toplum kuruluşuyuz" diyorlar, konuşuyorlar. Bazen, aidatların tahsilatına gelince -biraz sonra o konuda da söz alacağım- zorunlu aidatların tahsilinde icrayla falan tahsilatı söz konusu olunca "biz kamu kuruluşuyuz" diyorlar. Hem kamu kuruluşu hem sivil toplum kuruluşu olunmaz; ama, bu Anayasamızın bu maddesi yürürlükte olduğu müddetçe... Tabiî, bu da bir anayasal zorunluluk olarak önümüzdedir.

Yine, burada, 1995 yılında Anayasada yapılan bir değişiklikte, "bu meslek kuruluşları ve üst kuruluşları organlarının seçimlerinde siyasî partiler aday gösteremezler" deniliyor. Şimdi, tabiî, siyasî partilerin aday gösteremedikleri bir şeyin de, ben, faydalı olacağını düşünmüyorum; çünkü, siyasî partilere üye olanlar memur olamazlar, siyasî partilere üye olanlar odalara aday olamazlar, siyasî partilere üye olanlar sendikalara başkan olamazlar... Ee, bu siyasî partiler bu kadar kötüyse, o zaman bu siyasî partileri kapatalım.

MEHMET ALİ ARIKAN (Eskişehir) - Önerge verin, kapatın siyasî partileri!

ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Onun için, ilkönce, birinci olarak yapmamız gereken iş şudur: Şu anda, Meclis, iki partiden oluşuyor ve ben, çok kolaylıkla sivil bir anayasanın yapılabileceğine inanıyorum. Böyle bir anayasa gerçekleştirilirse, Türkiye'deki birçok çarpıklıkların önüne geçileceğine inanıyorum. Bu Anayasa elimizde bir veri olarak olduğu müddetçe, tabiî, Meclisten, çok ciddî, reform mahiyetinde kanunların çıkacağını da...

UFUK ÖZKAN (Manisa) - Sayın vekilim, bu kanun tasarısını siz hazırladınız, biz destek verdik. Ne anlatmak istiyorsunuz?!

ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Hükümetimiz hazırladı.

UFUK ÖZKAN (Manisa) - Hem YÖK Kanunu ile bunu nasıl karşı karşıya koyabilirsiniz?!

ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Evet, ben, şimdi...

UFUK ÖZKAN (Manisa) - YÖK Kanunundan niye bahsediyorsunuz; YÖK Kanunuyla ilgili çıkıp konuşalım mı yine burada?!

ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Tabiî, zaten konuşun diye geldim buraya, konuşmayın diye gelmedim ki!

UFUK ÖZKAN (Manisa) - Hepsini konuştuk, anlaştık; sizin kanun tasarınız.

BAŞKAN - Sayın Özkan, lütfen...

Buyurun Sayın Yarbay.

ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Benim anlaşmadan haberim yok; anlaşmadan haberim olmadığı için...

UFUK ÖZKAN (Manisa) - Sizin haberiniz yoksa, milletvekilliği görevinizi yerine getirmiyorsunuz!

ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Müsaade eder misiniz...

Anlaşmadan haberim olmadığı için, ben, milletvekili olarak konuşuyorum ve yine de söylüyorum, kimse konuşmadığı için konuşuyorum; konuşanlar olduğu zaman ben konuşmuyorum, konuşanlar olmadığı zaman konuşuyorum; çünkü, bu kanun tasarısı çok önemli; önemli olduğuna işaret etmek istiyorum ve bu Anayasayla da, bu değişikliklerin, köklü reformların yapılamayacağına da işaret etmek istiyorum.

Daha sonraki iki maddede de yine söz talebim var. Hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yarbay.

Şahısları adına, Adana Milletvekili Sayın Tacidar Seyhan; buyurun.

TACİDAR SEYHAN (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bulunan her milletvekilinin, her yasa tasarısına, gerekli hassasiyet ve duyarlığı gösterdiği konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum; ancak, burada yapılan mutabakatı, gerek bilgisizlik gerek bilgi dahilinde, bir meseleye duyarsızlık şeklinde nitelemekse, hepimizin birlikte yer aldığı bu çatı altındaki milletvekillerini duyarsız bir konuma düşürür ki, bu konudaki yaklaşım biçimlerini de çok doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Nihayetinde, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altındaki her bireyi korumak -İktidar Partisi olsun, Anamuhalefet Partisi olsun- milletvekilliğinin kimliğini ve saygınlığını artırmak, onların üstüne düşen sorumlulukları ve görevleri ne şekilde yerine getireceklerini ifade etmek, belli bir ölçü içerisinde, kamuoyunda olumlu algılanacak biçimde yapılmalıdır, bu kürsüde öyle aksettirilmelidir diye düşünüyorum.

Kanun tasarısına gelince, gerçekten, biz, bu kanun tasarısını, ilgili Bakanlıkla hazırlamadık; ama, bu kanun tasarısı onbeş yılın ürünü, onbeş yıldır buraya getirilmeye çalışılıyor; şimdiki oda başkanlarının katılımı var, daha önceki oda başkanlarının katılımı var. Daha önce de arz ettiğimiz gibi, elbette ki, İktidar Partisi ve Anamuhalefet Partisi müşterek olarak bu tasarıya "evet" demiş olsa dahi, bir mükemmeli yakalamak çok zor; çünkü, dört ayrı tarafı var: Sanayicisi var, borsası var, odası var, birliği var; biri için bazen olumlu olan bir koşul, tasarıdaki bir madde, diğeri için olumsuzluğu gündeme getirebiliyor; biz, arayı bulmaya çalıştık. Eğer, tasarı üzerinde olumlu bir değişiklik isteği varsa milletvekilimizin, getirir, İktidar Partisinin, kendi partisinin, siyasî partisinin önüne koyar; bakanlar ve grup başkanvekillerince bunu kararlaştırır, önümüze getirirlerse, biz de, siyasî sorumluluğumuz gereği, bu meseleye duyarlılıkla bakarız; ama, konunun tamamına, duyarsızlığı ifade ederek bir ithamda bulunmak, İktidar Partisinden olsun, Anamuhalefet Partisinden olsun, bu konuya emek vermiş tüm arkadaşlarımızı rencide eder. Bunu, böyle algılamamak lazım. İyi niyetle söylenmiş, kastı aşan bir ifade olduğu kanaatini taşıyorum; fakat, özellikle, bu maddeyle ilgili çekincelerini de belirtti, ben de belirtmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, burada, oda ve meslek komitelerinin seçimi var. Burada zaten oda ve meslek komitelerinin her ikisini birden -borsalarda da böyledir- biz, bu komitelerin seçimini de, meclisin seçimini de meslek gruplarına bıraktık. Meslek grupları kendi aralarında, kendi seçimlerini yapacaklar, bazı meslek gruplarından az, bazılarından çok üye kaydedilmiş olabilir; ama, demokrasinin gereğidir bu. Her meslek grubu, kendi meslek erbabını oraya çekmek, kendi sorumluluğunu yerine getirmek, seçime katılmak zorundadır. Şimdi buradaki antidemokratik koşulları oluşturan tek gerekçe şudur. Katılımın azlığı, bir bakıyorsunuz, meslek gruplarında katılanların sayısı bile yüzde 10'u geçmiyor, yüzde 15'i geçmiyor. Kanun çıkarmak yetmez, bir de onu işletmek lazım; işte bu konudaki sorumluluk, odalara düştüğü kadar, oraya üye olan arkadaşlarımıza da düşüyor. Demokrasiye tabanda sahip çıkmak lazım.

Değerli arkadaşlarım, bunun dışında, grupların yapılandırılması var, bu yönde de çalışmalar sürüyor; söylediğim gibi eğer ürüne dayalı, eğer sınaî mamule dayalı bir gelişim yaşanırsa, mutlaka odalarımız da, bu ülkede sanayi politikasını üretmeye çalışan bakanlıklarımız da, bizler de rahat edeceğiz; ülkemizin gelişimi buna bağlıdır. Yine de arkadaşımın sözlerini iyi niyetle karşılıyor, olumlu katkıları olan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Kastı aşan ifadeleri için, kendi adıma ve arkadaşlarım adına, bir hüsnükabul içerisinde değilim.

Hepinize saygılar ve sevgiler sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Seyhan.

Komisyon Başkanı Sayın Soner Aksoy; buyurun.

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) - Sayın Başkan, muhterem arkadaşlarım; bu tasarı, çıkma süreci içerisinde, toplumla en çok görüşülmüş olan bir tasarıdır. Çıkış süreci içerisinde de komisyon üyelerine ve başkanlarına çeşitli şekilde davetler yapılmış, Türkiye'de bulunan bütün oda başkanlarının iştirak ettiği toplantılara ilk defa Meclisimizin ilgili komisyonları davet edilmiş, ilgili kişiler gitmiş dinlemiş, daha sonra da Komisyonumuzda çok dikkatli bir çalışma yapılmış ve Mecliste bulunan bütün milletvekillerine ayrı ayrı bilgi verilerek, isteyen arkadaşların gelip görüşmelere katılabilmesi için davet yapılmış, pek çok arkadaşımız, daha önce sanayi ve ticaret odalarında görev yapmış olan arkadaşlarımız da bu komisyon toplantılarına iştirak etmişlerdir ve ayrıca bir altkomisyon kurulmuştur, bu altkomisyon da çok yoğun bir çalışma yapmıştır ve örnek bir çalışmanın sonunda, ortaya örnek bir yasa tasarısı çıkarılmıştır. Sayın Anamuhalefet Partisi de buna bütün gönlüyle iştirak etmiş, çok önemli önerilerde bulunmuş ve bunlar tam bir konsensüs haline getirilmiştir.

Bu hadiseler cereyan ederken, bütün milletvekillerinin, bu olayları yakinen bildikleri için, burada iştirak etmek yerine onaylamayı tercih ettikleri bu süreç içerisinde, gösterdikleri yakın alakayı duyarsızlık veya ilgisizlik gibi değerlendirmek, tamamen yanlış bir davranıştır. Bu, olsa olsa, kendi arkadaşımızın bu konulara alakasızlığıyla ilgili olabilir.

Teşekkür ederim. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aksoy.

Madde üzerinde görüşmeler tamamlanmıştır.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

15 inci maddeyi okutuyorum:

Oda meslek komitelerinin görevleri

MADDE 15. - Oda meslek komitelerinin görevleri şunlardır:

a) Meslekleri ile ilgili incelemeler yapmak, yararlı ve gerekli gördükleri tedbirleri görüşülmek üzere yönetim kuruluna teklif etmek.

b) Meslek komitesiyle ilgili olarak meclis gündeminde yer alan konularda başkan, başkan yardımcısı veya uygun görülen üyelerin, oy kullanmamak üzere meclis toplantısına katılmasına karar vermek.

c) Mesleklerine ait işler hakkında, meclis veya yönetim kurulu tarafından bilgi istenmesi halinde, bu konuda araştırma yapmak ve istemi cevaplandırmak.

d) İlgili mevzuatla verilen diğer görevleri yerine getirmek.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

16 ncı maddeyi okutuyorum:

Oda meclisi                                                                 

MADDE 16. - Oda meclisi, meslek gruplarınca dört yıl için seçilecek üyelerden oluşur. Meslek komiteleri beş kişiden oluşan gruplarda ikişer, yedi kişiden oluşan gruplarda üçer, dokuz kişiden oluşan gruplarda dörder, onbir kişiden oluşan gruplarda  beşer meclis üyesi seçilir. Ayrıca aynı sayıda yedek üye seçilir.

Meclis, kendi üyeleri arasından dört yıl için başkan ile bir veya iki başkan yardımcısı seçer.

Meclis üyeliğine seçilen gerçek kişiler ile tüzel kişilerin gerçek kişi temsilcileri, aynı faaliyet alanında bulunan odalar ve borsaların meclisleri ile 17.7.1964 tarihli ve 507 sayılı Kanuna göre kurulmuş odaların ancak birinde görev alabilirler.

Meclis başkanı ve yardımcıları yönetim kurulu ve disiplin kurulu başkan ve üyeliğine seçilemezler.

Üst üste iki dönem meclis başkanlığı yapmış olanlar, aradan  iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

17 nci maddeyi okutuyorum:

Oda meclisinin görevleri

MADDE 17. - Oda meclisinin görevleri şunlardır:

a) Oda yönetim kurulu ve disiplin kurulu üyelerini seçmek.

b) Kendi üyeleri arasından Birlik genel kurulu delegelerini seçmek.

c) Yönetim kurulu tarafından yapılacak teklifleri inceleyip karara bağlamak.

d) Uyulması zorunlu meslekî kararlar almak.

e) Çalışma alanları içindeki ticarî ve sınaî örf, âdet ve teamülleri tespit ve ilân etmek.

f) Aylık mizanı ve aktarma taleplerini incelemek ve onaylamak.

g) Üyeleri arasında  veya üyelerin yapmış oldukları sözleşmede yer alması halinde bu sözleşmelerle ilgili olarak çıkan ihtilafları çözmek üzere tahkim müesseseleri kurmak,  mahkemeler tarafından istenecek hakem ve bilirkişi listelerini onaylamak.

h) Odaya kayıtlı üyeler hakkında disiplin kurulu tarafından teklif edilecek cezaları karara bağlamak.

ı) Yıllık bütçe ve kesin hesapları onaylamak ve yönetim kurulunu ibra etmek, sorumluluğu görülenler hakkında takibat işlemlerini başlatmak.

j) Taşınmaz mal almaya, satmaya, inşa, ifraz, tevhit ve rehin etmeye, ödünç para almaya, kamulaştırma yapmaya, okul ve derslik yapmaya, bu Kanun hükümleri çerçevesinde şirket ve vakıf kurmaya veya kurulu şirketlere ortak olmaya karar vermek.

k) Oda iç  yönergesini kabul etmek ve Birliğin onayına sunmak.

l) Yönetim kurulunca odaya kayıt zorunluluğuna veya üyelerin derecelerine ilişkin olarak verilecek kararlara karşı yapılan itirazları incelemek ve kesin karara bağlamak.

m) Mesleklere ve sorunlara göre ihtisas komisyonları ve danışma kurulları kurmak.

n) Yurt içi ve dışı sınaî, ticarî ve ekonomik kuruluşlara üye olmak ve kongrelerine delege göndermek.

o) Tahsili imkansızlaşan alacakların takibinden vazgeçme veya ölen, ticareti terk eden ve odaya olan aidat borçlarını, yangın, sel, deprem ve benzeri tabiî afetler gibi, iradesi dışında meydana gelen mücbir sebeplerden dolayı ödeme güçlüğü içinde olan üyelerin aidat borçlarının ve gecikme zamlarının affı ve/veya yeniden yapılandırılmaları ile oda veya üyeler adına açılacak davalar konusunda yönetim kurulundan gelen teklifleri inceleyip karara bağlamak ve gerekli gördüğünde bu yetkisini yönetim kuruluna devretmek.

p) Oda çalışmalarına veya Türk ekonomik hayatına önemli hizmetler vermiş kimselere meclisin üye tam sayısının üçte ikisinin kararıyla şeref üyeliği vermek.

r) İlgili mevzuatla verilen diğer görevleri yerine getirmek.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) - Sayın Başkan, 17 nci maddenin (n) bendinde "yurt içi ve dışı" ibaresinin "yurt içi ve yurt dışı" şeklinde düzeltilmesini talep ediyoruz.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın Komisyon Başkanının hatırlatması ve önerisiyle, maddenin (n) bendindeki ibare "yurt içi ve yurt dışı" şeklinde olmak üzere, 17 nci maddeyi bu haliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

18 inci maddeyi okutuyorum:

Oda yönetim kurulu                                                         

MADDE 18. - Oda yönetim kurulu, dört yıl için seçilen, meclis üye sayısı yirmiden az olan odalarda beş; yirmi ile yirmidokuz arasında olanlarda yedi; otuz ile otuzdokuz arasında olanlarda dokuz; kırk ve daha fazla olanlarda onbir kişiden oluşur.

Meclis kendi üyeleri arasından yönetim kurulunun başkanını, asıl ve yedek üyelerini tek liste halinde seçer. Yönetim kurulu, kendi üyeleri arasından dört yıl için bir veya iki başkan yardımcısı ve bir sayman üye seçer.

Üst üste iki dönem yönetim kurulu başkanlığı yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.

Bir odanın yönetim kurulu başkanı ve üyeleri, aynı zamanda başka bir oda veya borsanın meclisinde de görev alamazlar.

Toplantı gündemi başkan veya yokluğunda yetkilendirdiği başkan yardımcısı tarafından belirlenir. Ayrıca yönetim kurulu üyelerinin en az üçte birinin başvurusu ile toplantının başlamasına kadar, gündeme yeni madde eklenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde şahsı adına, Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay; buyurun.

ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) - Vazgeçtim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

19 uncu maddeyi okutuyorum:

Oda yönetim kurulunun görevleri

MADDE 19. - Oda yönetim kurulunun görevleri şunlardır:                

a) Mevzuat ve meclis kararları çerçevesinde oda işlerini yürütmek.

b) Bütçeyi, kesinhesabı ve aktarma tekliflerini ve bunlara ilişkin raporları oda meclisine sunmak.

c) Aylık hesap raporunu oda meclisinin incelemesi ve onayına sunmak.

d) Oda personelinin işe alınmalarına ve görevlerine son verilmesine, yükselme ve nakillerine karar vermek.

e) Disiplin kurulunun soruşturma yapmasına karar vermek, bu Kanun uyarınca verilen disiplin ve para cezalarının uygulanmasını sağlamak.

f) Hakem, bilirkişi ve eksper listelerini hazırlamak ve onaylanmak üzere meclise sunmak.

g) Bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen belgeleri tasdik etmek.

h) Odanın bir yıl içindeki faaliyeti ve bölgesinin iktisadî ve sinaî durumu hakkında yıllık rapor hazırlayıp meclise sunmak.                                  

ı) Hazırladığı oda iç yönergesini meclise sunmak.

j) Ticaret ve sanayiye ait her türlü incelemeyi yapmak, çalışma alanı içindeki ticarî ve sinaî faaliyetlere ait endeks ve istatistikleri tutmak ve meclisçe belirlenen maddelerin piyasa fiyatlarını takip ve kaydetmek ve bunları uygun vasıtalarla ilan etmek.

k) Oda personelinin disiplin işlerini bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen esas ve usuller çerçevesinde karara bağlamak.

l) Yüksek düzeyde vergi ödeyen, ihracat yapan, teknoloji geliştiren üyelerini ödüllendirmek.

m) Bütçede karşılığı bulunması kaydıyla sosyal faaliyetleri desteklemek ve özendirmek, bağış ve yardımlarda bulunmak, burs vermek, meclis onayı ile okul ve derslik yapmak.

n) Hakem veya hakem heyeti seçmek.

o) Bu Kanunla ve sair mevzuatla odalara verilen ve özel olarak başka bir organa bırakılmayan diğer görevleri yerine getirmek.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

20 nci maddeyi okutuyorum:

Oda yönetim kurulunun yetkilerinin devri

MADDE 20. - Oda yönetim kurulu, gerekli hallerde, yetkilerinden bir kısmını başkana, üyelerinden birine veya birkaçına yahut genel sekretere devredebilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

21 inci maddeyi okutuyorum:

Oda disiplin kurulu

MADDE 21. - Oda disiplin kurulu, meclisçe odaya kayıtlı olanlar arasından dört yıl için seçilen altı asıl ve altı yedek üyeden oluşur.

Disiplin kurulu, seçimden sonraki ilk toplantısında, üyeleri arasından bir başkan seçer. Başkanın bulunmadığı zamanlarda, en yaşlı üye kurula başkanlık eder.

Disiplin kurulu üyelerinde aranılacak şartlar, Birliğin uygun görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

22 nci maddeyi okutuyorum:

Oda disiplin kurulunun görevleri

MADDE 22. - Oda disiplin kurulunun görevleri şunlardır:

a) Odaya kayıtlı üyelerin disiplin soruşturmalarını bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen usul ve esaslara uygun olarak yürütmek.

b) Meclise, odaya kayıtlı üyeler hakkında disiplin ve para cezası verilmesini önermek.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

23 üncü maddeyi okutuyorum:

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Oda Gelirleri ve Bütçe

Oda gelirleri

MADDE 23. - Odaların gelirleri şunlardır:

a) Kayıt ücreti.

b) Yıllık aidat.

c) Munzam aidat.

d) Yapılan hizmetler karşılığı alınan ücretler.

e) Belge bedelleri.

f) Yayın gelirleri.

g) Bağış ve yardımlar.

h) Para cezaları.

ı) İştirakler kârı.

j) Gemilerden alınacak ücretler.

k) Misil zamları.

l) Menkul ve gayrimenkul sermaye iratları, şirket kârları ve döviz gelirleri.

m) Tarife tasdik ücreti.

n) Sair gelirler.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

24 üncü maddeyi okutuyorum:

Odalarda kayıt ücreti ve yıllık aidat

MADDE 24. - Üyeler odaya kaydı sırasında kayıt ücreti ve her yıl için yıllık aidat ödemekle yükümlüdür.

Kayıt ücreti ile yıllık aidat, onaltı yaşından büyükler için uygulanan aylık asgarî ücretin brüt tutarının yüzde onundan az, yarısından fazla olamaz.

Kayıt ücretinin alındığı yıl için ayrıca yıllık aidat alınmaz. Kayıt ücreti ve yıllık aidat miktarları Birlikçe çıkarılacak yönetmelikle gösterilecek usullere göre belirlenecek dereceler üzerinden ve tarifelere göre tespit olunur. Tarifeler, oda yönetim kurulunun teklifi, meclisin onayı ile yürürlüğe girer. Birden fazla odaya kayıt zorunluluğunda olanlardan alınacak kayıt ücreti ve yıllık aidat miktarı da yönetmelikte gösterilen usullere göre tespit edilir.

Derecelerini durumlarına uygun bulmayanlar, yönetmelikte gösterilecek usullere göre ve on gün içinde oda meclisine itiraz edebilirler. İtirazlar meclisçe karara bağlanıncaya kadar kayıt ücreti ve yıllık aidatın ihtilaflı kısmı tahsil olunmaz.

Yıllık aidat her yılın haziran ve ekim aylarında iki eşit taksitte ödenir. Yıl içinde kaydedilenlerin kayıt ücreti ile önceki yıldan itibaren geçerli olarak kaydedilmesi gerekenlerin kayıt ücretleri ve yıllık aidatları, durumun kendilerine tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir.

Şubelere kayıtlı olan üyeler, bu maddede belirlenen kayıt ücreti ve aidatların yarısı kadar ödeme yaparlar.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

25 inci maddeyi okutuyorum:

Munzam aidat ve navlun hasılatından alınacak pay   

MADDE 25. - Odalarca her yıl için; gerçek kişi tacir ve sanayicilerin gelir vergisine ilişkin beyannamelerinde gösterilen ticarî kazanç toplamı; tüzelkişi tacir ve sanayicilerin ise ödeyecekleri kurumlar vergisine ilişkin beyannamelerinde gösterilen ticarî bilanço kârı üzerinden binde beş oranında munzam aidat tahsil olunur.

Birden fazla odaya kayıtlı bulunanların munzam aidatı, üye tarafından ilgili odalara eşit olarak paylaştırılmak suretiyle yatırılır.                                       

Zarar eden üyeler, o yıl için munzam aidat ödemezler.         

Çalışma alanları içinde birden fazla şubesi bulunan üyelerin munzam aidatı, bütün şubelerden elde ettikleri gelir veya kurumlar vergisine matrah teşkil eden ticarî kazanç veya ticarî bilanço kârı  üzerinden hesaplanır.                           

Müstakil bilançosu yapılan kurum ve müessese şubeleri ile fabrikalarının munzam aidatı, şube veya fabrikanın bulunduğu yerin odasına ödenir.           

Bir tüzelkişiliğin merkez, şube ve fabrikalarının değişik yerlerde olması, fakat bilançolarının merkezde tutulması halinde, munzam aidat merkez tarafından  mahalli odaya ödenir. Bu oda tahsil ettiği munzam aidatı diğer odalar arasında, izleyen takvim yılının ilk üç ayı içinde eşit olarak paylaştırır.

Bütün bu hallerde bir müessesenin şubeleri ve fabrikaları ile birlikte ödeyeceği munzam aidat, o yıl için belirlenmiş bulunan yıllık aidat tavanının yirmi katını geçemez.

Munzam aidat haziran ve ekim aylarında iki eşit taksitte ödenir. Önceki yıldan itibaren geçerli olarak kaydedilmesi gerekenlerin munzam aidatları ise, bu durumun kendilerine tebliğ edildiği yılın sonuna kadar ödenir.                                

Üyeler, ticarî ve sınaî kazançlarına ait bilgileri ve bilançolarını talep üzerine odalara vermek zorundadırlar. Ayrıca odalar, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesi hükmü çerçevesinde vergi dairelerinden bilgi isteyebilirler. Üye tarafından bilançonun verilmemesi ve vergi dairesinden de sağlanamaması halinde, yıllık aidat tavanının üç katından az olmamak üzere, bir önceki yılın munzam aidatı geçici olarak aynen tahakkuk ettirilir.

Şubelere kayıtlı üyeler, bu maddede belirlenen munzam aidatın yarısı kadar ödeme yaparlar.   

Türkiye limanlarında yük alan veya bu limanlara yük getiren ve Türkiye'de herhangi bir odaya kayıtlı olmayan yabancı bayraklı gemiler ile yabancı bir ülkede yerleşik gerçek veya tüzelkişi tacir tarafından işletilen Türk Bayraklı gemilerin Türk limanlarında yükleme ve boşaltmadan sağladıkları tüm navlun hasılatı üzerinden, kruvaziyer ve yolcu gemilerinde gros tonajı üzerinden  uluslararası uygulama göz önüne alınmak suretiyle, binde beşi geçmemek ve yıllık munzam aidat tavanını aşmamak kaydıyla oda yönetim kurulunca teklif ve oda meclisince tespit edilecek orana göre hesap edilecek meblağ, geminin limandan ayrıldığı tarihten itibaren on beş gün içinde, kendileri, temsilcileri veya acenteleri tarafından ilgili liman bölgesindeki deniz ticaret odasına veya bu oda teşkilâtının henüz kurulmadığı yerlerde, ticaret veya ticaret ve sanayi odasına ödenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

26 ncı maddeyi okutuyorum:

Odalarda belge bedelleri ve ücretler

MADDE 26. - Odalarca verilen hizmetler ile onaylanan ve düzenlenen belgeler karşılığında alınan ücretlerin oran ve miktarı, maktu ücretlerde yıllık aidat tavanını geçmemek, nispi ücretlerde bu tavanı aşmamak ve binde beşten fazla olmamak kaydıyla oda yönetim kurullarının teklifi, meclislerin onayı ile yürürlüğe konulacak tarifelerle tespit olunur. Odalarca verilen hizmetin dışarıdan satın alınması halinde, satın alınan hizmetin bedeli de bu tavanın iki katını geçmemek üzere ücrete eklenerek ilgiliden tahsil edilir.

Odalarca düzenlenecek veya onaylanacak belgeler ile verilecek hizmetler şunlardır:

a) Fatura suretlerinin onayı.

b) Rayiç fiyatların onayı.

c) Ticarî ve sınai eşya numunelerinin vasıflarının onayı.

d) Bilirkişi ve eksper raporları ile kapasite raporları.

e) Kefaletname ve taahhütnamelerde yazılı imza sahiplerinin odalardaki sicil durumunu gösteren onay ve şerhler.

f) Sınaî ve ticarî mahiyette belgeler.

g) Ticarî kefalet onayları.

h) Tahsis ve sarfiyat belgeleri.

ı) Kalite, yeterlik ve numune belgeleri.

j) Yerli malı belgeleri.

k) Kayıtlı üyelerin tatbik imzalarının onayı.

l) Oda mensuplarına ait kayıt ve sicil suretleri ve üye kimlikleri.

m) Ticarî itibar şahadetnamesi mahiyetinde olmamak üzere, üyelerinin gizli olmayan sicilleri hakkında yazılı veya sözlü sorulara cevaplar.

n) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 22 nci maddesi gereğince verilen iş makineleri tescil belgesi.

o) TIR karneleri, ATA, A.TR ve EUR.1 dolaşım belgeleri, menşe şahadetnameleri ve EAN -UCC çizgi kod işlemleri, mal ve hizmetlerin uluslararası ticaretindeki beyanname, vesika ve benzeri belgeler.

p) Mücbir sebep belgeleri.

r) Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi suretleri.

s) Türk veya yabancı bayraklı gemilere verilecek genel ve uluslararası sektörel hizmetler.

t) Ticaret sicili hizmetleri.

u) Ticarî ve sınaî mahiyette diğer her türlü belge ve bilgiler ile hizmetler.   

Deniz ticaret odasınca Türk ve yabancı bayraklı gemilerden hizmet veya onay karşılığı alınacak ücretlerin, hizmet veya onaydan itibaren en geç onbeş gün içinde ödenmesi gerekir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

27 nci maddeyi okutuyorum:

Odaların bütçesi

MADDE 27. - Odaların bütçeleri, Birlikçe hazırlanacak tipe ve tespit olunacak muhasebe usullerine uygun olarak, yönetim kurullarınca hazırlanır ve meclislerince onaylanır.

Bütçe, takvim yılına göre düzenlenir.

Bütçeden harcama, yönetim kurulu başkanı veya yetkilendireceği yardımcısı ve genel sekreterin veya sayman üyenin ortak imzası ile yapılır. Genel sekreterin bulunmadığı hallerde, genel sekreter yerine sayman üyenin imzası aranır.

Yönetim kurulunun önerisi üzerine meclislerce saptanan miktar kadar harcama, sonradan yönetim kurulunun onayına sunulmak şartıyla, genel sekreter tarafından re’sen yapılabilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

28 inci maddeyi okutuyorum:

ÜÇÜNCÜ KISIM

Borsalar

BİRİNCİ BÖLÜM

Ticaret Borsalarına İlişkin Genel Esaslar

Ticaret borsaları

MADDE 28. - Ticaret borsaları, bu Kanunda yazılı esaslar çerçevesinde borsaya dahil maddelerin alım satımı ve borsada oluşan fiyatlarının tespit, tescil ve ilânı işleriyle meşgul olmak üzere kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlardır.

Kambiyo ve kıymetli madenlerle ilgili borsalar bu Kanun kapsamı dışındadır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

29 uncu maddeyi okutuyorum:

Borsanın kuruluşu

MADDE 29. - Borsalar ticarî ihtiyaçların gerekli kıldığı illerde, Birliğin olumlu görüşü üzerine Bakanlıkça kurulur.

Ülke, bölge ve uluslararası düzeyde faaliyet göstermek üzere özel nitelikli borsalar da kurulabilir.

Bölge borsaları kurulabilmesi; bölge illerindeki toplam üye sayısının yarısından fazlasının, Birliğe yazılı müracaatı veya borsa meclislerinin ayrı ayrı üye tam sayısının üçte ikisinin kararı ve Birliğin olumlu görüşü üzerine Bakanlığın kararı ile gerçekleşir. Bölge borsasının kurulması ile kurucu borsalar şube haline dönüşür.

Ülke ve bölge borsaları da, ticaret borsalarına ilişkin hükümlere tâbidir.

Borsalar, Birliğin olumlu görüşü alınarak Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek borsacılık şartlarını esas alan ortak kriterler doğrultusunda, yapılacak hizmete uygun ve yeterli örgütlenme, alt yapı, donanım ve gerekli personeli sağlamak zorundadırlar.

Borsaların niteliklerine göre sınıflandırılması, Birliğin olumlu görüşü alınarak Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Dışarıda yerleşik kişiler, uluslararası nitelikteki borsalarda işlem yapabilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

30 uncu maddeyi okutuyorum:

Borsaların çalışma alanları

MADDE 30. - Borsanın çalışma alanı, bulunduğu il sınırlarıdır. Bu çalışma alanı, çevre illeri de kapsayacak şekilde ve o illerde borsa kuruluncaya kadar geçerli olmak üzere, Birlik Yönetim Kurulu tarafından genişletilebilir veya daraltılabilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

31 inci maddeyi okutuyorum:

Borsa şubeleri

MADDE 31. - Bölge ticaret borsaları kapsadıkları çalışma alanlarında şube kurabilirler. Borsalar, çalışma alanları içinde borsa meclisi kararıyla şubeler açabilirler.

Şubelerin bulunduğu il ve ilçede faaliyet gösteren borsa üyeleri arasından yargı gözetiminde yapılacak seçimle en az on kişilik meclis oluşturulur. Meclis üyeleri kendi aralarından bir başkan ile bir başkan yardımcısı ve beş kişiden oluşan yönetim kurulu üyelerini seçer. Aynı sayıda yedek üyeler seçilir. Yönetim kurulu, kendi arasından bir şube başkanı ve başkan yardımcısı ile bir sayman belirler.

Borsalar, yönetim kurulunun teklifi ve meclislerinin onayı ile bazı yetkilerini şube meclisine devredebilirler.

Bölge borsasının kurulması ile kurucu il borsaları şube haline dönüşür. İlçe borsaları, kendi meclislerinin üye tam sayısının üçte ikisinin kararıyla il borsasının şubesine dönüşebilirler.

Şubelerin kuruluş ve işleyişi, bütçeleri, borsaların görevlerinden hangilerinin şubeler tarafından yerine getirileceği ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

32 nci maddeyi okutuyorum

Borsaya kayıt zorunluluğu

MADDE 32. - Ticaret borsası kotasyonuna dahil maddelerin alım veya satımı ile uğraşanlar, bulundukları yerin borsasına kaydolmak zorundadırlar. Buna  uymayanların kayıtları, borsaca re’sen yapılır ve kendilerine tebliğ edilir. Meslek gruplarına göre yapılacak bu üye kayıtları, elektronik ortamda Bakanlık ve Birlik bünyesinde düzenlenen ortak veri tabanında güncel olarak tutulur.

Borsaya kayıt zorunluluğunda olanların durumlarında meydana gelen ve Türk Ticaret Kanununa göre tescil ve ilânı gereken her türlü değişikliğin, gerçekleşmesinden itibaren bir ay içinde kayıtlı oldukları borsalara bildirilmesi gerekir. İlgili sicile tescili zorunlu olup da kanunî şekil ve sürede tescil ettirilmemiş olan bir hususu haber alan ilgili borsa, bu zorunluluğu yerine getirmeyenlerin durumlarını gerekli sicil değişikliklerinin yapılması için ilgili sicil memurluğuna bildirir. Sicil memurluğu, bu bildirim üzerine gerekli işlemleri yapmakla yükümlüdür.

Merkezî borsa çalışma alanı dışında bulunmakla beraber, borsa çalışma alanı içinde faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişilerin, ticaret veya esnaf siciline tescil edilmiş ya da edilmemiş şube, irtibat bürosu, fabrika, temsilcilik, depo, alım satım yeri ve buna benzer ünitelerinin de borsaya kaydolmaları gerekir.

İçinde bulunulan yıldan önceki son iki yıldan itibaren adresleri ve durumları tespit edilemeyen ve içinde bulunulan yıldan önceki son iki yılda, borsa maddeleri üzerine alım satımı bulunmayan üyelerin isimleri, borsa meclisi kararıyla meslek grupları ve seçmen listelerinden silinir, aidat tahakkukları durdurulur ve bunlar borsa hizmetlerinden yararlanamazlar.

Yukarıdaki fıkrada anılan borsa meclisi kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu borsaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, borsa yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla borsadan kaydı silinir. Bu süre içinde durumunu bildirenlerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bunlar aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemezler.

Borsaya dahil maddelerin üretici veya seri halde üretim yapmaksızın doğrudan tüketiciye satış yapan imalatçıları, borsalara kaydolmaksızın dahi kendi mallarını borsada satabilirler.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi ?..Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler.. Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

33 üncü maddeyi okutuyorum :

Borsada ehliyet, temsil ve imza yetkisi

MADDE 33. - Borsalar; taşınır ve taşınmaz mal almaya, satmaya, inşa, ifraz, tevhit ve rehin etmeye, ödünç para almaya, kamulaştırma yapmaya, sosyal faaliyetleri desteklemeye, özendirmeye, bağış ve yardımlarda bulunmaya, okul ve derslik yapmaya, burs vermeye, bu Kanun hükümleri çerçevesinde şirket ve vakıf kurmaya veya kurulu şirketlere ortak olmaya ve benzeri hukukî işlemler yapmaya yetkilidirler.

Borsanın hukukî temsilcisi yönetim kurulu başkanıdır.

Borsayı, yönetim kurulu başkanı ile en az bir yönetim kurulu üyesinin veya genel sekreterin ortak imzaları bağlar.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

34 üncü maddeyi okutuyorum:

Borsanın görevleri

MADDE 34. - Borsanın görevleri şunlardır:

a) Borsaya dahil maddelerin, borsada alım satımını tanzim ve tescil etmek.

b) Borsaya dahil maddelerin borsada oluşan her günkü fiyatlarını usulü dairesinde tespit ve ilân etmek.

c) Alıcı ve satıcının, teslim ve teslim alma ile ödeme bakımından yükümlülüklerini, muamelelerin tasfiye şartlarını, fiyatlar üzerinde etkili şartları ve ihtilaf doğduğunda ihtiyari tahkim usullerini gösteren ve Birliğin onayıyla yürürlüğe girecek genel düzenlemeler yapmak.

d) Yurt içi ve yurt dışı borsa ve piyasaları takip ederek fiyat haberleşmesi yapmak, elektronik ticaret ve internet ağları konusunda üyelerine yol göstermek.

e) 51 inci maddedeki belgeleri düzenlemek ve onaylamak.

f) Borsaya dahil maddelerin tiplerini ve vasıflarını tespit etmek üzere lâboratuvar ve teknik bürolar kurmak veya kurulmuşlara iştirak etmek.

g) Bölgeleri içindeki borsaya ilişkin örf, âdet ve teamülleri tespit etmek, Bakanlığın onayına sunmak ve ilân etmek.

h) Borsa faaliyetlerine ait konularda ilgili resmî makamlara teklif, dilek ve başvurularda bulunmak; üyelerinin tamamı veya bir kesiminin menfaati olduğu takdirde bu üyeleri adına veya kendi adına dava açmak.

ı) Rekabeti bozucu etkileri olabilecek anlaşma, karar ve uyumlu eylem niteliğindeki uygulamaları izlemek ve tespiti halinde ilgili makamlara bildirmek.

j) Mevzuatla bakanlıklara veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına verilen işlerin, bu Kanunda belirtilen kuruluş amaçları ve görev alanı çerçevesinde borsalara tevdii halinde bu işleri yürütmek.

k) Üyelerinin ihtiyacı olan belgeleri vermek ve bunlara ilişkin gerekli hizmetleri yapmak.

l) Yurt içi fuarlar konusunda yapılacak müracaatları değerlendirip Birliğe teklifte bulunmak.

m) Sair mevzuatın verdiği görevlerle, ilgili kanunlar çerçevesinde Birlik ve Bakanlıkça verilecek görevleri yapmak.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

35 inci maddeyi okutuyorum:

İKİNCİ BÖLÜM

Borsa Organları, Oluşumları ve Görevleri

Borsa organları

MADDE 35. - Borsanın organları şunlardır:

a) Meslek komiteleri.

b) Meclis.

c) Yönetim kurulu.

d) Disiplin kurulu.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

36 ncı maddeyi okutuyorum:

Borsa meslek komiteleri

MADDE 36. - Borsa meslek komiteleri, meslek gruplarınca dört yıl için seçilecek beş veya yedi kişiden; üye sayısı onbini aşan borsalarda beş, yedi, dokuz veya onbir kişiden oluşur. Asıl üyeler kadar da yedek üye seçilir.

Komite, kendi üyeleri arasından dört yıl için bir başkan, bir başkan yardımcısı seçer. 

Meslek komitesi üyeliğine seçilen gerçek kişiler ile tüzel kişilerin gerçek kişi temsilcileri, aynı faaliyet sınırları içinde bulunan odalar ve borsaların meslek komiteleri ile 17.7.1964 tarihli ve 507 sayılı Kanuna göre kurulmuş odaların ancak birinde görev alabilirler.

Mesleklerin gruplandırılmasında uyulacak esaslar ile meslek komitelerinin üye sayılarının tespiti ile diğer hususlar Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

37 nci maddeyi okutuyorum:

Borsa meslek komitelerinin görevleri

MADDE 37. - Borsa meslek komitelerinin görevleri şunlardır:

a) Konuları dahilinde incelemeler yapmak, faaliyet alanları için yararlı ve gerekli gördükleri tedbirleri, kararlaştırılmak üzere yönetim kuruluna  teklif etmek.

b) Meslek komitesiyle ilgili olarak meclis gündeminde yer alan konularda başkan, başkan yardımcısı veya uygun görülen üyelerin, oy kullanmamak üzere meclis toplantısına katılmalarına karar vermek.

c) Faaliyet alanlarına ilişkin olarak, meclis veya yönetim kurulu tarafından bilgi istenmesi halinde, bu konuda araştırma yapmak ve istemi cevaplandırmak.

d) İlgili mevzuatla verilen diğer görevleri yerine getirmek.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

38 inci maddeyi okutuyorum:

Borsa meclisi 

MADDE 38. - Borsa meclisi, meslek gruplarınca dört yıl için seçilecek üyelerden oluşur. Meslek komiteleri beş kişiden oluşan gruplarda ikişer, yedi kişiden oluşan gruplarda üçer, dokuz kişiden oluşan gruplarda dörder, onbir kişiden oluşan gruplarda  beşer meclis üyesi seçilir.  Ayrıca aynı sayıda yedek üye seçilir. En az yedi meslek grubu kurulamayan borsalarda meclisler borsaya kayıtlı olanların kendi aralarından seçecekleri ondört üye ile kurulur. Ayrıca aynı sayıda yedek üye seçilir. Bu takdirde  meslek komitelerinin görevleri meclislerce seçilecek ihtisas komisyonları tarafından yerine getirilir.

Meclis, kendi üyeleri arasından dört yıl için bir başkan, bir veya iki başkan yardımcısı seçer.

Meclis üyeliğine seçilen gerçek kişiler ile tüzel kişilerin gerçek kişi temsilcileri, aynı faaliyet alanında bulunan odalar ve borsaların meclisleri ile 17.7.1964 tarihli ve 507 sayılı Kanuna göre kurulmuş odaların ancak birinde görev alabilirler.

Meclis başkan ve yardımcıları, yönetim ve disiplin kurulu başkanlığına ve üyeliğine seçilemezler.

Üst üste iki dönem meclis başkanlığı yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

39 uncu maddeyi okutuyorum:

Borsa meclisinin görevleri

MADDE 39. - Borsa meclisinin görevleri şunlardır:

a) Borsa yönetim kurulu ve disiplin kurulu üyelerini seçmek.

b) Kendi üyeleri arasından Birlik genel kurul delegelerini seçmek.

c) Yönetim kurulu tarafından yapılacak teklifleri inceleyip karara bağlamak.

d) Çalışma alanları içindeki örf, adet ve teamülleri tespit ve ilan etmek.

e) Aylık mizanı ve aktarma taleplerini incelemek ve onaylamak.

f) Borsada gerçekleştirilen işlemlerden  veya üyelerin yapmış oldukları sözleşmede yer alması halinde  bu sözleşmelerle ilgili olarak çıkan ihtilafları çözmekle görevli tahkim müesseseleri oluşturmak.

g) Borsa dışında yapılan işlemlerden doğabilecek ihtilafların çözümü için, mahkemeler tarafından istenecek  bilirkişi listesini onaylamak.

h) Borsa üyeleri hakkında disiplin kurulu tarafından teklif edilecek cezalara karar vermek.

ı) Yıllık bütçe ve kesin hesapları onaylamak ve yönetim kurulunu ibra etmek, sorumluluğu görülenler hakkında takibat işlemlerini başlatmak.

j) Taşınmaz alımına, satımına, inşa, ifraz, tevhit ve rehnine ve ödünç para alınmasına, kamulaştırma yapılmasına ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde şirketlere ortak olmaya karar vermek.

k) Borsa iç yönergesini kabul etmek ve Birliğin onayına sunmak.

l) Borsaya dahil maddelerden hangilerinin, daha sonra tescil ettirilmek şartıyla, borsa yerinin dışında alınıp satılabileceğini belirlemek ve bu şekilde alınıp satılacak maddelerin otuz günü geçmemek kaydıyla tescil edilmesine ilişkin süreyi belirlemek.

m) Yönetim kurulunca borsaya kayıt zorunluluğuna veya üyelerin derecelerine ilişkin olarak verilecek kararlara karşı yapılan itirazları incelemek ve kesin karara bağlamak.

n) Mesleklere ve sorunlara göre ihtisas komisyonları kurmak.

o) Yurt içi ve dışı sınai, ticarî ve ekonomik kuruluşlara üye olmak ve kongrelerine delege göndermek.

p) Tahsili imkansızlaşan alacakların takibinden vazgeçme veya ölen, ticareti terk eden ve borsaya olan aidat borçlarını yangın, sel, deprem ve benzeri tabiî afetler gibi iradesi dışında meydana gelen mücbir sebeplerden dolayı ödeme güçlüğü içinde olan üyelerin aidat anapara ve gecikme zammı borçlarının affı ve/veya  yeniden yapılandırılmaları ile   borsa veya üyeler  adına açılacak davalar konusunda yönetim kurulundan gelen teklifleri inceleyip karara bağlamak ve gerekli gördüğünde bu yetkisini yönetim kuruluna devretmek.

r) Borsaya veya Türk ekonomi hayatına önemli hizmetler vermiş kimselere meclisin üye tam sayısının üçte ikisinin kararıyla şeref üyeliği vermek.

s) İlgili mevzuatla verilen diğer görevleri yerine getirmek.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

40 ıncı maddeyi okutuyorum:

Borsa yönetim kurulu                                                          

MADDE 40. - Borsa yönetim kurulu, dört yıl için seçilen, meclis üye sayısı yirmiden az olan borsalarda beş; yirmi ile yirmi dokuz arasında olanlarda yedi; otuz ile otuz dokuz arasında olanlarda dokuz; kırk ve daha fazla olanlarda onbir kişiden oluşur.

Meclis kendi üyeleri arasından yönetim kurulunun başkanını, asıl ve yedek üyelerini tek liste halinde seçer. Yönetim kurulu, kendi üyeleri arasından dört yıl için bir veya iki başkan yardımcısı ve bir sayman üye seçer.

Üst üste iki dönem yönetim kurulu başkanlığı yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.

Bir borsanın yönetim kurulu başkan veya üyeleri, aynı zamanda başka bir borsa veya odanın meclisinde görev alamaz.

Toplantı gündemi başkan veya yokluğunda yetkilendirdiği başkan yardımcısı tarafından belirlenir. Ayrıca yönetim kurulu üyelerinin en az üçte birinin başvurusu ile en geç toplantının başlamasından önce, gündeme yeni madde eklenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

41 inci maddeyi okutuyorum:

Borsa yönetim kurulunun görevleri

MADDE 41. - Borsa yönetim kurulunun görevleri şunlardır:                  

a) Mevzuat ve meclis kararları çerçevesinde borsa işlerini yürütmek.

b) Bütçeyi, kesin hesabı ve aktarma tekliflerini ve bunlara ilişkin raporları borsa meclisine sunmak.

c) Aylık hesap raporunu borsa meclisinin incelemesi ve onayına sunmak.

d) Borsa personelinin işe alınmalarına ve görevlerine son verilmesine, yükselme ve nakillerine usulüne uygun olarak karar vermek.

e) Borsa personelinin disiplin işlerini bu Kanunda ve ilgili mevzuatta düzenlenen  esas ve usuller çerçevesinde karara bağlamak.

f) Disiplin kurulunun soruşturma yapmasına karar vermek.

g) Bu Kanun uyarınca verilen disiplin ve para cezalarının uygulanmasını sağlamak.

h) Borsada gerçekleştirilen işlemlerden doğacak ihtilafları çözmekle görevli hakem kurulunu belirlemek.

ı) Borsa dışında yapılan işlemlerden doğabilecek ihtilafların çözümü için, mahkemeler tarafından istenecek hakem ve bilirkişi listelerini hazırlamak ve onaylanmak üzere  meclise sunmak.

j) Bu Kanunda ve  ilgili mevzuatta öngörülen belgeleri tasdik etmek.       

k) Borsanın bir yıl içindeki faaliyeti ve bölgesinin iktisadi durumu hakkında yıllık rapor hazırlayıp meclise sunmak.   

l) Hazırladığı iç yönergeyi meclise sunmak.

m) Borsaya ait her türlü incelemeyi yapmak, endeks ve istatistikleri tutmak ve başlıca maddelerin borsada oluşan fiyatlarını tespit etmek  ve bunları uygun vasıtalarla ilan etmek.

n) Yüksek düzeyde vergi ve tescil ücreti ödeyen, ihracat yapan, teknoloji geliştiren üyelerini ödüllendirmek.

o) Bütçede karşılığı bulunmak kaydıyla sosyal faaliyetleri desteklemek ve özendirmek, bağış ve yardımlarda bulunmak, burs vermek, meclis onayı ile okul ve derslik yapmak.

p) Bu Kanunla ve sair mevzuatla borsalara verilen ve özel olarak başka bir organa bırakılmayan diğer görevleri yerine getirmek.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

42 nci maddeyi okutuyorum:

Borsa yönetim kurulunun yetkilerinin devri

MADDE 42. - Borsa yönetim kurulu, gerekli hallerde, yetkilerinden bir kısmını başkana, üyelerinden birine veya birkaçına yahut genel sekretere devredebilir.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

43 üncü maddeyi okutuyorum:

Borsa disiplin kurulu

MADDE 43. - Borsa disiplin kurulu, meclisçe dört yıl için, borsaya kayıtlı olanlar arasından seçilen altı asıl ve altı yedek üyeden oluşur.

Disiplin kurulu, seçimden sonraki ilk toplantısında, üyeleri arasından bir başkan seçer. Başkanın bulunmadığı zamanlarda, en yaşlı üye kurula başkanlık eder.

Disiplin kurulu üyelerinde aranılacak şartlar, Birliğin uygun görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

44 üncü maddeyi okutuyorum:

Borsa disiplin kurulunun görevleri

MADDE 44. - Borsa disiplin kurulunun görevleri şunlardır:

a) Borsa üyelerinin disiplin soruşturmalarını bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen usul ve esaslara uygun olarak yürütmek.

b) Meclise, borsa üyeleri hakkında disiplin ve para cezası verilmesini önermek.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

45 inci maddeyi okutuyorum:

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Borsa İşlemleri

Borsaya tâbi maddeler ve alım satımları

MADDE 45. - Ticaret borsalarında yeterli arz ve talebi bulunan, dayanıklı ve stoklanabilir nitelikteki misli mallar, numune veya tipler üzerinden toptan alınıp satılır. Tipi tespit edilmemiş olan mallarla misliyattan olup yerel ihtiyaçları karşılayan maddeler ile canlı veya kesilmiş hayvanlar da borsaya tâbi maddeler arasına alınabilir.

Döviz ve kıymetli madenler bu Kanun kapsamı dışındadır.

Borsa kurulan yerlerde, hangi malların borsada alım ve satımının zorunlu olduğu ve bunların en az miktarları, borsa meclisinin teklifi ve Birliğin uygun görüşü üzerine Bakanlıkça belirlenir ve ilgili borsa tarafından yerinde ilân olunur. Bakanlık, değişen piyasa şartlarında, borsada yeterli arz ve talebi bulunmayan veya ticarî teamüllere göre borsalarda alım satıma konu olmayan malları, genel olarak veya borsalar itibarıyla borsaya tâbi maddeler arasından çıkarabilir, ticaret borsalarının, bölge ticaret borsalarının ve ürün ihtisas borsalarının kotasyonunda yer alacak veya almayacak ürünleri ve borsaya tâbi maddelerin en az alım satım miktarlarını yeniden belirleyebilir. Bakanlığın bu konudaki kararları da borsalar tarafından yerinde ilân edilir.

Borsa çalışma alanı içinde borsaya tâbi maddelerin en az miktarlarının üzerinde kalan miktarlarının alım ve satımının, belirlenen borsa yerinin dışında yapılması yasaktır. Bu maddelerin, en geç muamele yapıldığı günü takip eden otuz gün içinde borsaya tescil ettirilmesi şartı ile borsa yerinin dışında alınıp satılmasına meclisçe önceden karar verilebilir. Ancak Birlik, borsalarca alınacak bu gibi istisnai kararları kısmen veya tamamen, geçici veya sürekli olarak yürürlükten kaldırabilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

46 ncı maddeyi okutuyorum:

Borsa işlemlerinin tescili

MADDE 46. - Borsaya tâbi maddelerin en az miktarları üzerinde yapılan alım satım muamelelerinin borsalara tescili zorunludur. Elektronik ticaret yoluyla yapılan satışlar da bu madde kapsamındadır.

Borsalarca gösterilen yerlerde yapılan işlemler aynı gün, borsa dışında alınıp satılmasına müsaade edilen maddelere ait işlemler en geç otuz gün içinde tescil ettirilir. Geçerli bir neden olmaksızın belirtilen sürelerde tescil zorunluluğunun yerine getirilmemesi durumunda, tescil ücreti yüzde elli fazlasıyla tahsil olunur.

Borsaya tâbi olmamakla birlikte yeterli arz ve talebi bulunan, misli nitelikte tarımsal ürünlerin alım satım işlemleri, alıcı veya satıcının talebine bağlı olarak borsaya tescil edilebilir. Borsaya tâbi maddelerle ilgili alivre ve vadeli alım satım işlemlerine ilişkin tip sözleşmeler ticaret borsalarınca hazırlanır.  Buna göre düzenlenecek sözleşmeler ticaret borsalarına tescil ettirilir. Bu Kanun hükümlerine tâbi olarak düzenlenen sözleşme, ürün senedi ve benzeri belgeler, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca düzenlenen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gibi değerlendirilmez. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esaslar Birlikçe çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Tescil yükümlülüğü aşağıdaki şekilde yerine getirilir:   

a) Alıcı ve satıcının aynı borsanın çalışma alanı içinde bulunmaları halinde, işlem borsa örf ve adetlerine göre tespit olunan tarafça o borsaya tescil ettirilir ve tescil ücreti ödenir. Tescil ile yükümlü olan tarafın yokluğu halinde, diğer taraf tescili yaptırmak ve ücretini ödemekle yükümlüdür.

b) Alıcı ve satıcıdan birinin borsanın çalışma alanı içinde, diğerinin dışında olması halinde;

1) İki tarafın bulunduğu yerde borsa mevcut ve mal her iki borsaya tâbi ise ve işlem de yazışma, telgraf, telefon, teleks ile yapılmış veya elektronik ortamda gerçekleştirilmişse, sözleşmenin kabul ile tamam olduğu yerdeki tarafça o yer borsasına tescil ettirilir ve ücreti  ödenir. Sözleşmenin nerede kabul ile tamam olduğu tespit edilemediği takdirde, işlem satıcının merkezinin bulunduğu yerdeki borsaya, satıcı tarafından tescil ettirilir ve ücreti ödenir.

2) Taraflardan birinin bulunduğu yerde borsa mevcut değil veya borsa mevcut olmasına rağmen, mal o borsaya dahil değil veya taraflardan biri yurt dışında ise, işlem diğer tarafça kendi merkezinin bulunduğu yer borsasına tescil ettirilir ve ücreti ödenir.

c) Borsaya kayıtlı üyeler, borsanın çalışma alanı dışında yaptıkları ve bu fıkrada belirlenen tescil işlemleri dışında kalan alım veya satımları, kayıtlı bulundukları borsalara tescil ettirir ve ücretini öderler.

d) Borsanın çalışma sınırları dışında alım satım yapan taraflardan biri tacir veya sanayici sıfatını haiz olmayan üretici ise, tescil zorunluluğu ve tescil  ücretini ödeme yükümlülüğü tacir ve sanayici olan diğer tarafa aittir. Alım  satım yapan tarafların her ikisi de tacir veya sanayici sıfatını haiz olmayan üretici ise, tescil zorunluluğu uygulanmaz.

Tescil ücretinin oranı, malın alım satım değeri üzerinden azamî binde ikidir ve bu oranı borsa meclisi belirler. İşlem başına alınacak toplam tescil ücreti tavanı, yıllık aidat tavanının yüzde onundan az ve tamamından fazla olamaz. Ürün senedi tescil ücreti oranı ise alım satım değeri üzerinden en çok onbinde beştir.

İhracatın tescilinden ücret alınmaz.

Borsalar, üyelerinin alım satımlarının tamamını tescil ettirip ettirmediklerini denetlemeye yetkilidirler. Bu amaçla hâkim kararıyla üyelerinin ilgili defter ve evrakını inceleyebilirler.

Bu maddenin uygulanmasına ait usul ve esaslar, Birlik tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

47 nci maddeyi okutuyorum:

Borsada alım satım yapanlar

MADDE 47. - Kendi adına ve başkasının hesabına borsada alım satım yapanlara borsa komisyoncusu; başkasının adına ve hesabına vekil sıfatıyla borsada alım satım yapanlara borsa ajanı; borsa alım satımlarında yalnız aracılık yapanlara borsa simsarı denir. Bunlar, borsaya dahil olmayan maddeler üzerinde borsa dışında işlem yapabilirler.

Borsaya dahil maddeler üzerindeki spot piyasa işlemlerinde, borsaya kayıtlı olanların kendileri, borsaya kayıtlı olmayan üretici ve imalatçılarla birinci fıkrada yer alan aracılardan başkalarının borsada işlem ve faaliyette bulunmaları yasaktır. Borsa komisyoncusu, ajan veya simsar olarak kayıtlı olmadığı halde borsaya dahil maddeler üzerinde, bunların yapabileceği işlemleri yapanlardan bu işleme ait tescil ücreti beş misli tahsil olunur.

Gerçek ve tüzel kişi tacir olarak borsadaki spot piyasada faaliyet gösterecek aracıların, bunlardan tüzel kişilerin kuruluş, görev ve yetkileri ile gerçek ve tüzel kişi aracılarda aranılacak nitelikler, çalışma usul ve esasları, hakları, uymakla yükümlü bulundukları kurallar ile bu kurallara aykırı eylemleri tespit olunan aracılara uygulanacak olan ve bu Kanunda öngörülen disiplin ve para cezaları ve aracılık faaliyetlerinin düzenlenmesine ilişkin diğer hususlar, Birlikçe hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.

Borsa komisyoncusu, ajan ve simsarların aracılık ettikleri işlemlerden alacakları ücretler, alım satım tutarının binde beşini ve yıllık aidat tavan ücretini geçmemek üzere, borsa meclisince tespit edilir ve Birlikçe onaylanır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

48 inci maddeyi okutuyorum:

Borsa işlemlerine ilişkin yönetmelikler

MADDE 48. - Borsalarda alım satım işlemlerinin nasıl yapılacağı, yönetim kurullarınca hazırlanıp meclislerce onaylanacak yönetmeliklerde gösterilir.

Alivre ve vadeli alım satım yapılan borsaların uygulayacakları usuller, Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

49 uncu maddeyi okutuyorum:

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ticaret Borsalarının Gelirleri ve Bütçe

Borsa gelirleri

MADDE 49. - Borsanın gelirleri şunlardır:

a) Kayıt ücreti.

b) Yıllık aidat.

c) Muamele tescil ücreti.

d) Yapılan hizmetler karşılığı alınan ücretler.

e) Belge bedelleri.

f) Yayın gelirleri.

g) Bağış ve yardımlar.

h) Para cezaları.

ı) Misil zamları.

j) Menkul, gayrimenkul sermaye iradı, şirket kârları ve döviz gelirleri.

k) Sair gelirler.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

50 nci maddeyi okutuyorum:

Borsaya kayıt ücreti ve yıllık aidat

MADDE 50. - Üyeler borsaya kayıt sırasında kayıt ücreti ve her yıl için yıllık aidat ödemekle yükümlüdür.

Kayıt ücreti ile yıllık aidat, onaltı yaşından büyükler için uygulanan aylık asgarî ücretin brüt tutarının yüzde onundan az, yarısından fazla olamaz.

Kayıt ücretinin alındığı yıl için ayrıca yıllık aidat alınmaz. Kayıt ücreti ve yıllık aidat miktarları Birlikçe çıkarılacak yönetmelikle gösterilecek usullere göre belirlenecek dereceler üzerinden ve tarifelere göre tespit olunur. Tarifeler, borsa yönetim kurulunun teklifi ve meclisin onayı ile yürürlüğe girer.

Derecelerini durumlarına uygun bulmayanlar, yönetmelikte gösterilecek usullere göre ve on gün içinde borsa meclisine itiraz edebilirler. İtirazlar meclisçe karara bağlanıncaya kadar kayıt ücreti ve yıllık aidatın ihtilaflı kısmı tahsil olunmaz.

Yıllık aidat her yılın haziran ve ekim aylarında iki eşit taksitte ödenir. Yıl içinde kaydedilenlerin kayıt ücreti ile önceki yıldan itibaren geçerli olarak kaydedilmesi gerekenlerin kayıt ücretleri ve yıllık aidatları, durumun kendilerine tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir.

Şubelere kayıtlı üyeler, bu maddede belirlenen kayıt ücreti ve aidatların yarısı kadar ödeme yaparlar.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

51 inci maddeyi okutuyorum:

Ücretler ve belge bedelleri

MADDE 51. - Borsalarca verilen hizmetler ile onaylanan ve düzenlenen belgeler karşılığında alınan ücretlerin oran ve miktarı, maktu ücretlerde yıllık aidat tavanını geçmemek, nispî ücretlerde bu tavanı aşmamak ve binde beşten fazla olmamak kaydıyla borsa yönetim kurulunun teklifi ve meclisin onayı ile yürürlüğe konulacak tarifelerle tespit olunur. Borsaca verilen hizmetin dışarıdan satın alınması halinde, satın alınan hizmetin bedeli bu tavanın iki katını geçmemek üzere ücrete eklenerek ilgiliden tahsil edilir.

Borsalarca düzenlenecek veya onaylanacak belgeler ile verilecek hizmetler şunlardır:

a) Eksper raporları.

b) Analiz raporları.

c) Borsaya dahil maddelerin fiyatlarına ilişkin belgeler.

d) Makbuz senedi, varant ve malı temsil eden diğer senetler.

e) Teamüller hakkında istenen belgeler.

f) Fatura onayları.

g) Borsaya kayıtlı olanların tatbik imzalarının onayı.

h) Vadeli satış ve alivre sözleşmelerindeki imzaların onayı.

ı) Borsaya kayıtlı olanlara ait kayıt ve sicil suretleri.

j) Borsaya dahil mallara ve borsa işlemlerine dair istenecek diğer belgeler.

k) Borsaya dahil maddelerin ölçülmesi ve tartılması için gerekli tesisatı olan borsalarca bu konuda verilecek hizmetler.

l) Gerekli tesisatı bulunan borsalarca verilecek depolama ve muhafaza hizmetleri.

m) Yerli malı belgesi.

n) Diğer hizmetler.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

52 nci maddeyi okutuyorum:

Borsa bütçesi

MADDE 52. - Borsa bütçesi, Birlikçe hazırlanacak tipe ve tespit olunacak muhasebe usullerine uygun olarak, yönetim kurulunca hazırlanır ve meclisçe onaylanır.

Bütçe, takvim yılına göre düzenlenir.

Bütçeden harcama, yönetim kurulu başkanı veya yetkilendirdiği yardımcısı ve genel sekreterin veya sayman üyenin ortak imzası ile yapılır.

Yönetim kurulunun önerisi üzerine meclisçe saptanan miktar kadar harcama, sonradan yönetim kurulunun onayına sunulmak şartıyla, genel sekreter tarafından re’sen yapılabilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

53 üncü maddeyi okutuyorum:

BEŞİNCİ BÖLÜM

Ürün İhtisas Borsaları

Ürün ihtisas borsaları

MADDE 53. - Ekonomik gereklilikler gözetilerek güven, serbest rekabet ve istikrar içinde, kotasyonundaki bir veya birden çok ürünün arz ve talebini buluşturan; yürürlükteki ürün standartlarına göre tasnif edilmiş ürünlerin, kendilerince organize edilen fizikî veya elektronik mekanlarda alım satımına aracılık eden; ürünlerin gerek fizikî, gerekse ürünü temsilen lisanslı depo işletmelerince çıkarılan ürün senetleri ve alivre sözleşmelerin ticaretini yürütebilen; işlemlere ilişkin güvenilir kayıt ve saklama imkânları bulunan; oluşan fiyatları, ürettiği bilgileri, diğer benzer ve alternatif piyasaları izleyebilecek ve duyurabilecek bilgi işlem, teknik ve elektronik donanım, kurumsal ve malî alt yapıya sahip olan; faaliyet alanı bölgesel, ulusal veya uluslararası olabilen anonim şirket statüsünde ürün ihtisas borsaları kurulabilir.

Kuruluş izni alan şirkete, bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelikler ile öngörülen şartları taşıdığının tespiti halinde Bakanlıkça faaliyet izni verilir. Faaliyet izni alan şirket, ürün ihtisas borsası anonim şirketi unvanıyla faaliyet gösterir.

Ticaret borsaları, kurulmuş veya kurulacak ürün ihtisas borsalarına ortak olabilir veya aralarındaki sözleşme uyarınca bunların acentesi olarak çalışabilirler.

Ürün ihtisas borsalarının yönetim kurulunun bir üyeliği için Bakanlıkça atama yapılır.

Ürün ihtisas borsaları ve ticaret borsaları, lisanslı depo işletmeciliği yapan şirketler kurabilir ve ortak olabilir.

Ürün senetlerine ilişkin; alım satımın tescili, devir ile bedelinin ödenmesi, alıcı ve satıcı ile üçüncü şahısların haklarının korunması, yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve alım satıma ilişkin diğer hususlar, borsanın sorumluluğunda olup, bu işlemlerden dolayı doğan zararlar borsa tarafından tazmin edilir.

Alivre sözleşmeler, Türk Ticaret Kanununun 743 üncü maddesinde belirtilen cirosu kabil olan diğer senetler gibi ciro edilebilir. Bu sözleşmelerde aranacak şartlar ile alivre alım satımlarda aranacak usul ve esaslar, ilgili borsaca hazırlanıp, Birliğin görüşü alınarak Bakanlıkça onaylanacak bir yönetmelikle düzenlenir.

Alivre sözleşmeler ile lisanslı depolarca düzenlenen kıymetli evrak hükmündeki ürün senetleri ve ürünü temsil eden benzer senetlerin alım satımı ve rehni gibi işlemlerin ürün ihtisas borsalarında kontrolü ve tescili zorunludur. Ancak, kota edilerek ilgili ürün senedinin ve alivre sözleşmelerin alınıp satıldığı bir ürün ihtisas borsası faaliyette bulunmuyorsa bunlar teknik, kurumsal ve malî alt yapısının yeterliliği tespit edilen ve Bakanlıktan izin alan ticaret borsalarında işlem görür. Borsada tescil gerçekleşmedikçe ürün mülkiyeti başkasına devredilemez .

Bu Kanun hükümlerine tâbi olarak düzenlenen sözleşme, ürün senedi ve benzer belgeler, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca düzenlenen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gibi değerlendirilmez.

Ürün ihtisas borsalarının, bu Kanunda yazılı görevlerini yerine getirebilmek için yeterli alt yapı, sermaye ve ortaklık yapısı, üyelik, teknik donanım, uzman personel, organizasyon, hizmet birimleri, kayıt sistemi, diğer oda ve borsalarla ve Birlikle ilişkileri, temsilci ve delege görevlendirmeleri, organlarda temsil edilmeleri, bunların kuruluş, faaliyet ve denetimlerine ilişkin usul ve esaslar, Birliğin görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Bakanlık, bu maddede belirtilen görev ve işlevleri yapacak ürün ihtisas borsalarının güven, açıklık ve istikrar içinde faaliyet göstermesine, verecekleri hizmet ve karşılığında alacakları ücret ve komisyonlara ilişkin düzenlemeler yapmaya, mevzuata aykırılık veya kamu menfaatinin korunması ya da olağan dışı menfi durumlarda uyarma, talimat verme, her türlü tedbiri alma, faaliyetlerinin bir veya birkaçını durdurma, faaliyet iznini askıya alma veya iptal etme, mahkeme kararıyla yönetimine ve malvarlığına el koyma, tasfiyesini istemeye yetkilidir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

54 üncü maddeyi okutuyorum:

DÖRDÜNCÜ KISIM

Birlik

BİRİNCİ BÖLÜM

Genel Esaslar

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

MADDE 54. - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, odalar ve borsalar arasındaki birlik ve dayanışmayı temin etmek, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, oda ve borsa mensuplarının mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, bunların birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere, meslek disiplinini ve ahlakını korumak, ülkenin kalkınması, ekonominin gelişmesi için gerekli çalışmaları yapmak ve bu Kanunda belirtilen hizmetleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek üst kuruluşudur.

Birliğin kısa adı TOBB'dur ve merkezi Ankara'dadır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

55 inci maddeyi okutuyorum:.

Birlikte ehliyet, temsil ve imza yetkisi

MADDE 55. - Birlik; taşınır ve taşınmaz mal almaya, satmaya, inşa, ifraz, tevhit ve rehnetmeye, kamulaştırma yapmaya, ödünç para almaya, sosyal yardımlarda bulunmaya, okul ve derslik yapmaya, burs vermeye, bağış ve yardımlarda bulunmaya, sosyal faaliyetleri destekleme ve özendirme yardımları yapmaya, bu Kanun hükümleri çerçevesinde şirket ve vakıf kurmaya veya kurulu şirketlere iştirak etmeye, derneklere ve kooperatiflere üye olmaya ve benzeri hukukî işlemler yapmaya yetkilidir.

Birliğin hukukî temsilcisi Birlik Başkanıdır.

Birlik adına düzenlenen taahhütname, sözleşme, vekâletname gibi Birliği hukuken bağlayan hukukî işlemleri imzalamaya; kendilerine genel kurul veya yönetim kurulu tarafından verilen limitler dahilinde Birlik Başkanı veya Genel Sekreter münferiden, limitleri aşan işlemlerde ise Birlik Başkanı ile Genel Sekreter müştereken yetkilidirler. Ayrıca bu işlemleri, yönetim kurulu tarafından yetkilendirilen bir üye ve genel sekreter müşterek imzaları ile yapmaya yetkilidirler.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

56 ncı maddeyi okutuyorum:

Birliğin görevleri

MADDE 56. - Birliğin görevleri şunlardır:

a) Odaları ve borsaları güçlendirecek ve aralarında işbirliği ile uyumlu çalışma, gelişme imkanları sağlayacak karar ve tedbirleri almak ve gerekli teşkilâtı kurmak; sektör meclisi adı altında istişarî nitelikte üst kurullar oluşturmak; oda ve borsaların kanunî amaç ve görevlerini yerine getirmelerini sağlamak üzere, fikrî yardımda bulunmak; gerektiğinde oda ve borsaların çalışma ve işlemlerinin mevzuat esasları içinde yürütülmesini sağlamak amacıyla ilgili oda veya borsanın talebi üzerine gerekli incelemeleri yapmak ve önerilerde bulunmak.

b) Oda ve borsa faaliyetlerinin ve sunulan hizmetlerin standardizasyonunu, muhasebe kayıtlarının ortak usullerde tutulmasını ve üyelere ilişkin bilgilerin Birlik merkezinde toplanmasını sağlamaya yönelik olarak gerekli elektronik alt yapıyı kurdurmak ve ticarî sırların korunmasını gözeterek işletimini sağlamak; oda ve borsalardan üyelik kayıtları ile aidatlara ilişkin bilgi ve belge talep etmek, bu taleplerin yerine getirilmesini sağlamak ve gerekli denetimleri yapmak.

c) Bu Kanunda Birlikçe çıkarılacağı belirtilen yönetmelikleri düzenlemek, oda ve borsaların iç yönergelerini onaylamak.

d) Ülkenin iktisadî durumu hakkında raporlar hazırlamak, oda ve borsalarca bu konuda hazırlanan raporları incelemek ve değerlendirmek, Ekonomik ve Sosyal Konseyde ve benzeri kurum, kurul, komisyon ve  kuruluşlarda ticaret ve sanayi kesimini temsil etmek.

e) Yabancı ülkelerdeki oda, borsa ve benzeri ilgili organizasyonlar tarafından düzenlenen raporları incelemek ve ülkemizi ilgilendiren kısımları derleyip yayınlamak; gelişen dünya koşullarında ulusal ticaret, sanayi ve hizmet sektörlerinin gelişmesine yönelik çalışmalar yapmak; Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlarla olan ilişkilerde bu sektörlerin haklarını gözetmek; Avrupa Birliği mevzuatı konusunda çalışmalar yapmak, oda ve borsaları bu konularda bilgilendirmek.

f) Milletlerarası Ticaret Odası Türkiye Millî Komitesini kurmak ve faaliyetlerini yürütmek.

g) Ulusal ve uluslararası toplantı ve kongreler düzenlemek, bunlara katılmak; oda ve borsalara yurt içi fuarlar konusunda yapılan ve Birliğe intikal ettirilen müracaatları inceleyip karara bağlamak; fuar şirketlerine yurt içi fuar düzenleme yetki belgesi vermek; yabancı ülkeler ticaret ve sanayi odalarının vekillik, mümessillik ve muhabirliğini kabul ve ifa etmek; Birliğin faaliyet alanı ile ilgili ulusal ve uluslararası kuruluşlara üye olmak veya bu tür kuruluşlar, iş konseyleri, ekonomik işbirliği komiteleri kurmak, uluslararası toplantılara katılmak; yurt içinde ve yurt dışında ticaret merkezleri kurmak ve kurulmuş olanlara katılmak; ekonomik ve sosyal sorunlarla ilgili etkinliklere katılmak; gerektiğinde bu tür faaliyetleri teşvik etmek, maddî destekte bulunmak; yabancı ülke oda ve birlikleri ile işbirliği komiteleri kurmak, bunlarla kapsamlı ve etkin işbirliği yapmak.

h) Ülkemizdeki ve yabancı ülkelerdeki Türk veya Türk -yabancı ticaret, sanayi ve deniz ticaret odalarına gerektiğinde yardımlar yapmak; gerektiğinde Bakanlığın izni ile yurt içinde ve yurt dışında temsilcilikler ve irtibat büroları kurmak.

ı) Tüketicinin korunması ve sağlıklı bir rekabet ortamının oluşturulması için gerekli önlemleri almak, mevzuat uyarınca Bakanlık ve bakanlıklar tarafından bu ve benzeri konularda verilecek diğer görevleri yapmak ve gerekli teşkilâtı kurmak.

j)Talepleri halinde oda ve borsaların üyeleri arasındaki ihtilafları hakem olarak çözmek üzere yüksek tahkim heyeti kurmak.

k) Özel sektörün ekonomik politikalarını belirlemek; dünya ekonomisi ile entegrasyonu teminen gerekli dış ekonomik ilişkilerin tesisinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına gerekli hallerde görüş vermek ve bu ilişkilerin yürütülmesinde yardımcı olmak.

l) Sermaye piyasası, yatırımların teşviki ve yönlendirilmesi, ithalat -ihracat rejimi kararları, ithalatta haksız rekabetin önlenmesi ve vergi ile ilgili konularda resmî mercilere görüş bildirmek, önerilerde bulunmak, gerektiğinde bu konularla ilgili toplantılara katılmak; küçük ve orta ölçekli işletmeleri pazarlama, finansman, araştırma -geliştirme çalışmalarında teşvik etmek.

m) Bakanlığın gözetimi ve denetiminde Türk Ticaret Kanununun 37 nci maddesinde belirtilen Türkiye Ticaret Sicili Gazetesini çıkarmak.

n) Yeni oda ve borsa kurulması, mevcut oda ve borsaların çalışma alanlarının genişletilmesi ya da daraltılması,  mevcut oda ve borsaların dağılması ile kayıt ücretleri, aidatlar ve alınacak ücretlere ilişkin konularda bu Kanunla verilen görevleri yapmak.

o) Belirli madde bazında büyük miktarda işlem hacmine sahip ve salon satış usulüyle çalışan borsaların teknik olarak güçlendirilmeleri ile yurt içi ve yurt dışı borsalar arasındaki iletişimi sağlamak üzere, gelişen teknolojinin sunduğu imkânlardan da yararlanarak, çalışmalar yapmak ve gerekli tedbirleri almak.

p) İthal malların fiyatları ile ilgili uyuşmazlık halinde, talep eden kuruluşa konuya ilişkin teknik bilgi sağlamak.

r) Odalarca düzenlenecek kapasite raporları ve benzeri belgeleri incelemek ve onaylamak.

s) İlgili mevzuat uyarınca, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, teknoloji merkezleri, teknopark kurulmasına yardımcı olmak, kurulmuş veya kurulacak olanlara katılmak.

t) Yurt içinde ve uluslararası ticarî anlaşmazlıklarda görev alacak tahkim kurumlarını ve uygulanacak tahkim şartlarını oluşturmak, tahkim konusunda odalarca yapılacak çalışmaları desteklemek.

u) Ticaret ve sanayi kesimi ve faaliyetleri konusundaki bürokratik engellerin kaldırılması, özelleştirmenin hızlandırılması, yatırım teşviklerinde yatırım konusu ve yerinin belirlenmesi, ülkenin sanayi, ticaret, tarım, turizm ve hizmet sektörlerinin envanterinin çıkarılması konularında çalışmalar yapmak; ticaret ve sanayinin bünyesi ile işletme büyüklükleri, işçi sayıları konularında istatistikî bilgiler derlemek ve yayınlamak; elektronik ticareti geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmak, gerekli araştırma birimlerini kurmak, sayısal sertifika verilmesi ve internet alan adı tahsisi konusunda önerilerde bulunmak.

v) Bakanlık tarafından mevzuat çerçevesinde verilecek görevleri yapmak, ülke ekonomisinin geliştirilmesi ve yönlendirilmesi amacıyla resmî mercilere görüş bildirmek ve öneride bulunmak.

y) Uluslararası anlaşmalar gereği, elektronik ortam dahil TIR ve ATA karneleri, menşe şahadetnameleri, dolaşım belge ve sertifikalarının basımı, dağıtımı ve uygulamalarına ilişkin hizmetler ile EAN -UCC çizgi kod sistemine ilişkin çalışmaları yürütmek.

z) Sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetişmesini sağlamak amacıyla üniversiteler, yüksekokullar, meslekî ve teknik eğitim kurumları kurmak, kurulmuş bulunanlara iştirak etmek, işbirliği yapmak; ilgili kuruluşlarla işbirliği halinde görev tanımları yapmak, bu görev tanımlarına uygun öğretim programları hazırlanması ve uygulanmasını teşvik etmek; odalarca sürdürülen çıraklık ve mesleki eğitim hizmetlerinin uyumlu yürütülmesini teminen uygulamalara rehberlik etmek; oda ve borsaların yönetici ve personeline yönelik hizmet içi eğitim programları hazırlamak, uygulamak, bu amaçlarla gerektiğinde bir meslekî eğitim merkezi kurulmasını sağlamak.

Birlik, bu Kanunda belirtilen kuruluş amaçları ve görev alanı çerçevesinde kendisine tevdii halinde, mevzuatla bakanlıklara veya kamu kurum ve kuruluşlarına verilen görevleri de yerine getirir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan, izin verirseniz "organize sanayi bölgeleri" ibaresi, (s) bendinde, sehven unutulmuş; onun için bir önerge hazırlıyoruz, lütfederseniz...

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) - Sözlü talebimiz kabul edilirse, ifade edebiliriz efendim.

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul) - Yani şöyle olacak: Hükümetin teklif ettiği metnin 56 ncı maddesinin (s) bendinde "İlgili mevzuat uyarınca, endüstri bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri" deniliyordu; Komisyonun kabul ettiği metinde "organize sanayi bölgeleri" ibaresi çıkarılmış. Dolayısıyla, sadece bu ibare ilave edilecek.

BAŞKAN - Yani, (s) bendini "İlgili mevzuat uyarınca, endüstri bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, teknoloji merkezleri, teknopark kurulmasına yardımcı olmak, kurulmuş veya kurulacak olanlara katılmak" şeklinde düzenlediğimiz zaman oluyor mu Sayın Bakan?

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul) - Evet efendim.

BAŞKAN - (s) bendini okuduğum şekliyle...

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) - Bir önergeye gerek olmadan, bu şekilde düzeltilmesi mümkün mü efendim?

Yani "organize sanayi bölgeleri" cümlesinin eklenmesi gerektiğini sözlü olarak ifade etmemiz yeterli mi efendim?

BAŞKAN - O konuda bir önerge hazırlanıyor, onu işleme koyalım efendim.

Sayın milletvekilleri, demin, sözlü olarak ifade edilen öneri, bir önerge şekline dönüştürüldü.

Madde üzerinde verilen bu önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 452 sıra sayılı yasa tasarısının 56 ncı maddesinin (s) bendine "İlgili mevzuat uyarınca" ifadesinden sonra gelmek üzere, "organize sanayi bölgeleri" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

 

Salih Kapusuz

Ahmet Rıza Acar

Hasan Anğı

 

Ankara

Aydın

Konya

 

Tacidar Seyhan

 

Nuri Çilingir

 

Adana

 

Manisa

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Komisyon?..

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) - Takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet?..

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul) - Katılıyoruz efendim.

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Gerekçeyi okutun Sayın Başkan.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Maddede sayılan bölgelere "organize sanayi bölgeleri" ifadesinin ilave edilmesi uygun olacaktır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda, maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

57 nci maddeyi okutuyorum:

Sektör meclisleri

MADDE 57. - Birlik Yönetim Kurulu, istişari nitelikte olmak, sektörel gelişmeyi teşvik etmek, sorunları incelemek ve önlemleri tespit etmek amacıyla turizm, ulaştırma, müteahhitlik, sanayi bölgeleri, teknoloji bölgeleri, serbest bölgeler gibi gerekli gördüğü sektörlerde o sektörün Türkiye sektör meclisini oluşturur.

Bu meclisler, mesleğinde itibar ve tecrübe sahibi oda ve borsa mensupları ile ihtisas sahipleri arasından Birlik Yönetim Kurulunca seçilen en çok kırk kişiden oluşur. Meclis üyeleri kendi arasından bir başkan ve bir başkan yardımcısı seçer.

Sektör meclislerinin kuruluş ve işleyişi ile faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar, Birlik tarafından hazırlanıp Bakanlıkça onaylanacak yönetmelikle belirlenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

58 inci maddeyi okutuyorum:

Türk-yabancı veya yabancı-Türk odalar ile Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu

MADDE 58. - Türkiye ile diğer ülkeler arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olmak amacıyla Dışişleri Bakanlığının görüşü alınarak, tek taraflı veya çok taraflı Türk-yabancı veya yabancı-Türk ticaret, sanayi ve deniz ticaret odası adı ile kurulacak dernekler için Birliğin izni aranır. Müşterek odaların, izlenme ve denetlenme esasları, Birlik Yönetim Kurulunun teklifi ve Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle tespit olunur. Bu odalardan yurt dışında kurulmuş olanların faaliyetlerinin izlenmesi, yurt içindekilerin çalışmalarının denetlenmesi ve izlenmesi, Birlik tarafından yapılır. Bu şekilde kurulan dernekler, bu maddede yer alan hükümler dışında, genel hükümlere tâbidir.

Birinci fıkra uyarınca kurulan dernekler dışındaki tüzel kişiler, ticaret, sanayi ve deniz ticaret odası adını kullanamazlar.

Birliğin gözetim ve denetimi altında özel sektörün dış ekonomik ilişkilerini yürütmek üzere, özel hukuk hükümlerine tâbi ve tüzel kişiliğe sahip, kuruluş ve faaliyet amaçları aynı olan ve Birlikçe belirlenecek özel sektör kuruluşlarından Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu oluşur. Kurulun kısa adı DEİK'tir. Kurul ikili ekonomik ilişkilerini, yönetim kurulunun kararları doğrultusunda iş konseyleri aracılığı ile yürütür.

Kurul ile iş konseylerinin görev ve yetkileri teşkilâtlanma ve işleyişleri, organları, bütçeleri, yönetim ve denetimleri ile üyeliğe ilişkin esaslar Birlik tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Kurulun bütçesi, kurucu kuruluşların Kurul yönetim kurulu tarafından belirlenen yıllık üyelik aidatlarından, iş konseyi üyelik aidatlarından, Birliğin ödeyeceği katkı payı ve diğer gelirlerden oluşur. Kurul bütçesini Birlik denetler.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

59 uncu maddeyi okutuyorum:

Yüksek İstişare Kurulu

MADDE 59. - Yüksek İstişare Kurulu; Birlik Başkanı, başkan yardımcıları, konsey başkanları ve şeref üyelerinden oluşan istişarî bir kuruldur.

Birlik başkanlığı yapmış olanlar Kurulun doğal üyesi sayılırlar. Ayrıca, Birlik Yönetim Kurulunca ülke ekonomisine üstün hizmetleri bulunanlar arasından da şeref üyeleri belirlenebilir.

Birlik Başkanı aynı zamanda Kurul başkanıdır. Kurul üyeleri, kendi üyeleri arasından iki başkan yardımcısı seçer. Kurulun görevleri ve çalışma esasları Birlik Yönetim Kurulunca belirlenir.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

60 ıncı maddeyi okutuyorum:

İKİNCİ BÖLÜM

Birlik Organları, Oluşumları ve Görevleri

Birliğin organları

MADDE 60. - Birliğin organları şunlardır:

a) Genel Kurul.

b) Oda ve Borsa Konseyleri.

c) Yönetim Kurulu.

d) Yüksek Disiplin Kurulu.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

61 inci maddeyi okutuyorum:

Genel Kurul

MADDE 61. - Genel Kurul, oda ve borsa meclislerinin kendi üyeleri arasından dört yıl için seçecekleri delegelerden oluşur.

Genel Kurulda her oda ve borsa en az bir delege ile temsil edilir. Bu delege oda ve borsa yönetim kurulu başkanıdır. İlave delegelerin belirlenmesinde seçmen listelerinde yer alan üye sayısı ile oda ve borsaların Birliğe fiilen ödedikleri aidatlar esas alınır.

Oda ve borsalardan üye sayısı, ikibinden beşbine kadar olanlar bir; beşbinden onbine kadar olanlar iki; onbinden otuzbine kadar olanlar üç; otuzbinden ellibine kadar olanlar dört; ellibinden fazla olanlar beş ilave delege seçerler. Üye sayısı ellibini aşan oda ve borsalar, beş ilave delegeye ek olarak ellibinin üzerindeki her fazla ellibin üye için ayrıca bir ilave delege seçerler.

Ayrıca, odalar ve borsalar, seçimin yapıldığı yıl hariç son dört yılda Birliğe fiilen ödedikleri aidatların ortalaması esas alınarak, onaltı yaşından büyükler için seçimin yapıldığı yıldan önceki yıl geçerli olan aylık brüt asgari ücretin her yirmibeş katı tutarı için bir ilave delege seçerler. Ancak, bu şekilde belirlenecek ilave delege sayısı yirmiyi geçemez.

Seçilen delege sayısı kadar da yedek delege seçilir.

Delegelerin oda ve borsalardan çıkması, çıkarılması, ölümleri, istifaları veya meclis üyeliklerinden ayrılmaları hallerinde yerlerine yedek üyeler, aldıkları oy sayısına göre Genel Kurula katılırlar.

Delegelerin Genel Kurula katılma masrafları temsil ettikleri oda veya borsa tarafından karşılanır.

Genel Kurul, her yıl mayıs ayı içinde toplanır.

Oda ve borsa meclislerinin görevlerine son verilerek yerlerine yeniden seçim yapılması durumunda, Genel Kurula gönderilecek delegeler yeniden seçilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

62 nci maddeyi okutuyorum:

Genel Kurulun görevleri

MADDE 62. - Genel Kurulun görevleri şunlardır:

a) Birlik Başkanını, Yönetim Kurulu ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri ile yedeklerini seçmek.

b) İlgili delegelerce kendi aralarından oda ve borsa konseylerinin üyelerini seçmek.

c) Muhasebe ve muamelat yönetmelikleriyle, odalar ve borsalar tarafından hazırlanan hakem ve bilirkişi listelerinin düzenlenmesine ilişkin usul ve esasları gösteren yönetmelikleri onaylamak.

d) Ülkenin iktisadi durumu hakkında yönetim kurulunca hazırlanacak raporları incelemek ve onaylamak.

e) Birlik Genel Sekreterliği ve Genel Kurulun çalışma esaslarına ilişkin yönetmelikleri onaylamak.

f) Odalar ve borsalar arasında işbirliği kurmak ve bunların gelişimi için gerekli tedbir ve kararları almak.

g) Borsalarca yapılan genel düzenlemeleri onaylamak.

h) Oda ve borsaların bütçelerinin tiplerini ve bütçelerin düzenleme usullerini belirlemek.

ı) Gerekli gördüğü hallerde komisyonlar kurmak ve seçeceği komisyon marifetiyle Birlik hesaplarını denetlemek.

j) Birlik bütçesini incelemek ve karara bağlamak.

k) Ülke ekonomisine ve Birliğe üstün hizmetleri bulunanları Yönetim Kurulunun teklifi ile şeref üyesi olarak seçmek.

l) Mevzuatla verilen diğer görevleri yerine getirmek.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

63 üncü maddeyi okutuyorum:

Oda ve borsa konseyleri

MADDE 63. - Genel Kurulda, ilgili delegelerce kendi aralarından dört yıl için ve her biri otuz üyeden oluşan ticaret ve sanayi odası konseyi, ticaret odası konseyi, sanayi odası konseyi, deniz ticaret odası konseyi ve borsa konseyi olmak üzere beş ayrı konsey seçilir. Ayrıca, her konsey için asıl üye sayısı kadar yedek üye seçilir. Ancak, konsey üye sayısı, Genel Kurulda temsil edilen ilgili delege sayısının yarısını geçemez.                     

Her konsey, kendi üyeleri arasından dört yıl için bir başkan ve bir başkan yardımcısı seçer.

Konsey başkanları, kendi aralarından ilk bir yıl için Genel Kurul Başkanını seçerler. İzleyen yıllarda konsey başkanları en yaşlı olandan başlamak üzere sırasıyla Genel Kurul Başkanı olurlar. Diğer konsey başkanları da genel kurul başkan yardımcısı sıfatıyla Genel Kurul Divanını teşkil ederler.                          

Konseyler, yılda iki defadan az olmamak üzere, konsey başkanının teklifi ve Birlik Başkanının oluru üzerine Birlik merkezinde toplanır. Ayrıca, konseyler Birlik Başkanının talebi üzerine Genel Kurul Başkanının davetiyle öngörülen gündemi görüşmek üzere müşterek olarak toplanır.                 

Konseylerin başkan ve üyelerinin toplantılara katılma masrafları Birlik tarafından karşılanır.

Üst üste iki dönem konsey başkanlığı yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

64 üncü maddeyi okutuyorum:

Oda ve borsa konseylerinin görevleri                         

MADDE 64. - Oda ve borsa konseylerinin görevleri şunlardır:                                    

a) Konsey başkan ve başkan yardımcılarını seçmek.                              

b) Oda ve borsalardan gelen konuları görüşüp teklif ve görüş şeklinde yönetim kuruluna sunmak.

c) İktisadî raporları, mevzuat değişikliklerine ilişkin kararları gözden geçirmek, temsil ettikleri kesimin ekonomik sorunları hakkında incelemeler yapmak.

d) Oda veya borsaların koordinasyon ve gelişimlerini gözetmek.

e) İlgili toplantılarda ve protokolde konseyi, başkan veya başkan yardımcısı ile temsil etmek.

f) Mevzuatla verilen diğer görevleri yerine getirmek.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

65 inci maddeyi okutuyorum:

Birlik Yönetim Kurulu

MADDE 65. - Birlik Yönetim Kurulu, dört yıl için seçilen, başkan dahil onbeş üyeden oluşur.

Genel Kurul tarafından delegeler arasından seçilen Birlik Başkanı, aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanıdır.

Yönetim Kurulunun ondört asıl ve aynı sayıda yedek üyesi, Genel Kurulca delegeler arasından seçilir. Yönetim Kurulunda, her oda ve borsa grubundan en az bir temsilci bulunur. 

Yönetim Kurulu kendi üyeleri arasından dört yıl için her bir oda grubunu ve borsaları temsilen beş başkan yardımcısı ve bir sayman üye seçer.

Yönetim Kurulu ayda bir defadan az olmamak üzere, Birlik Başkanının veya yokluğunda Birlik Başkanının yetkilendirdiği başkan yardımcısının çağrısı üzerine toplanır. Toplantı gündemi Birlik Başkanı veya yokluğunda yetkilendirdiği başkan yardımcısı tarafından belirlenir. Ayrıca, Yönetim Kurulu üyelerinin en az üçte birinin toplantı başlayana kadar yapacağı başvuru ile gündeme yeni madde eklenir. Birlik Başkanı tarafından yetkilendirilen başkan yardımcısı, başkanın yokluğunda başkan vekili olarak görev yapar.

Birlik Başkanı aynı zamanda mensubu olduğu oda veya borsanın yönetim kurulu başkan veya üyeliği ile meclis başkanlığı görevlerini yapamaz.

Üst üste iki dönem Birlik Başkanlığı yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

66 ncı maddeyi okutuyorum:

Birlik Yönetim Kurulunun görevleri

MADDE 66. - Birlik Yönetim Kurulunun görevleri şunlardır:

a) Odalar ve borsalar arasında çıkacak ihtilafları çözmek.

b) Muhasebe ve muamelatta birlik ve beraberlik sağlamak üzere yönetmelikler hazırlamak ve Genel Kurula sunmak.

c) Ülkenin iktisadî durumu hakkında rapor hazırlamak ve Genel Kurulun onayına sunmak.

d) Yabancı ülkelerdeki ticaret ve sanayi odaları ile borsalar tarafından yapılan yayınları izlemek ve Türkiye ile ilgili olanlardan üyeleri ve gerektiğinde resmî makamları haberdar etmek.

e) Uluslararası sergi, fuar ve kongrelere katılmak, yabancı ülkelerdeki oda ve borsaların vekillik, mümessillik veya muhabirliğini kabul ve ifa etmek, ulusal ve uluslararası meslekî teşekküller kurmak, uluslararası meslekî toplantılara katılacak üyeleri seçmek.

f) Bütçe dahilinde harcama yapmak.

g) Oda ve borsaların Birlik aidatlarını süresi içinde yatırmalarını sağlamak ve bu konuda gerekli denetimleri yapmak.

h) Birlik Genel Sekreterliği yönetmeliğini hazırlamak ve Genel Kurula sunmak.

ı) Bu Kanunda Birlikçe çıkarılacağı öngörülen yönetmelikleri hazırlamak ve Bakanlığın onayına sunmak.

j) İlgili kanunlar çerçevesinde bakanlıklarca istenen bilgileri vermek.

k) Bir yıllık faaliyetler hakkında Genel Kurula rapor vermek.

l) İktisadî konularda kongreler ve benzeri toplantılar düzenlemek.

m) Yıllık bütçeyi hazırlamak ve Genel Kurula sunmak.

n) Talepleri halinde oda ve borsaların üyeleri arasındaki ihtilafları hakem olarak çözmek üzere yüksek tahkim heyeti kurmak.

o) Bu Kanunla ve sair mevzuatla Birliğe verilen ve özel olarak başka bir organa bırakılmayan diğer görevleri yerine getirmek.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?..Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum : Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

67 nci maddeyi okutuyorum :

Birlik Yönetim Kurulunun yetkilerinin devri

MADDE 67. - Yönetim Kurulu, gerekli hallerde, yetkilerinden bir kısmını Birlik Başkanına, Yönetim Kurulu üyelerinden birine veya birkaçına ya da Genel Sekretere devredebilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?..Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler...Kabul edilmiştir.

68 inci maddeyi okutuyorum:

Yüksek Disiplin Kurulu

MADDE 68. - Yüksek Disiplin Kurulu, delegeler arasından Genel Kurulca dört yıl için seçilen altı üyeden oluşur. Aynı sayıda yedek üye seçilir.

Yüksek Disiplin Kurulu, seçimden sonraki ilk toplantısında üyeleri arasından bir başkan seçer. Başkanın bulunmadığı zamanlarda, en yaşlı üye Kurula başkanlık eder.

Üyelerden biri raportör olarak tayin edilir. Raportör üye karar oylamasına katılamaz.

Yüksek Disiplin Kurulu, Birlik Başkanının çağrısı üzerine de toplanır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?..Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler...Kabul edilmiştir.

69 uncu maddeyi okutuyorum :

Yüksek Disiplin Kurulunun görevleri

MADDE 69. - Yüksek Disiplin Kurulunun görevleri şunlardır:

a) Oda ve borsa meclislerinin disiplin cezalarına ilişkin kararları ile oda ve borsa yönetim kurullarının soruşturma açılmamasına ilişkin kararlarına karşı yapılacak itirazları karara bağlamak.

b) Mevzuatla verilen diğer görevleri yerine getirmek.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

70 inci maddeyi okutuyorum:

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Birliğin Gelirleri

Birlik aidatı

MADDE 70.- Odalar ve borsalar her yıl tahsil edilen gelirlerinin yüzde sekizini aidat olarak, Birlik Yönetim Kurulunun belirleyeceği bankalardan birine Birlik adına yatırmak zorundadırlar.

Birlik aidatları bir önceki yıl fiili geliri üzerinden hesap edilerek, izleyen yılın temmuz ve aralık aylarında eşit iki taksitte yatırılır.

Fiili gelire; 23 üncü ve 49 uncu maddelerde sayılan bütün gelirler ile menkul ve gayrimenkul sermaye iratları, şirket kârları ve döviz gelirleri dahildir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

71 inci maddeyi okutuyorum:

Birlikçe alınacak ücretler

MADDE 71.- Birlikçe, belgelerin onaylanması ve hizmetlerin verilmesi karşılığında alınan ücretlerin oran ve miktarı, tahkim gelirleri hariç olmak üzere, maktu ücretlerde onaltı yaşından büyüklere uygulanan asgarî ücretin brüt tutarının üç katından, nispî ücretlerde de bu tavanı aşmamak kaydıyla binde beşten fazla olamaz. Bu oran ve miktarlar, Yönetim Kurulu tarafından kararlaştırılacak tarifelerle tespit olunur.

Birlikçe onaylanacak ve verilecek belgeler ve hizmetler şunlardır:

a) Kapasite raporları.

b) Faturalar, menşe şahadetnameleri, A.TR ve EUR. 1 dolaşım belgeleri ve sertifikaları.

c) Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi hizmetleri.

d) Kalite belgeleri.

e) TIR ve ATA karneleri ile EAN-UCC çizgi kod sistemine ilişkin hizmetler.

f) Tahkim hizmetleri.

g) Fuar düzenleme yetki belgeleri.

h) Ticarî ve sınaî mahiyette diğer her türlü belge ve bilgi ile hizmetler.

Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanacak ilân ücretleri, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi Komitesinin teklifi ve Bakanlığın onayı ile yürürlüğe girecek bir tarife ile belirlenir.

Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin çıkarılmasına ilişkin esasları tespit, yayım işlerini sevk ve idare etmek ve Bakanlık ile Birlik arasındaki çalışmaları koordine etmek üzere; Bakanlık Müsteşarının başkanlığında, ilgili müsteşar yardımcısı, İç Ticaret Genel Müdürü veya görevlendireceği yardımcısı, Birlik Genel Sekreteri, ilgili genel sekreter yardımcısı ve gazete müdüründen oluşan bir Komite kurulur.

Komitenin çalışma usul ve esasları ile Komite üyelerinin gazete gelirlerinden karşılanacak huzur hakları, Komite toplantılarına ilişkin giderler ve bu konu ile ilgili diğer hususlar Birliğin olumlu görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. Huzur haklarının net aylık miktarı brüt asgari ücret tutarını geçemez.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, buyurun.

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) - Sayın Başkan, (h) bendinden sonraki paragrafta "Türkiye Ticaret Sicil" yazılmış, "Türkiye Ticaret Sicili" olacak efendim; "i" harfini ilave ediyoruz.

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul) - "Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi" olacak.

BAŞKAN - Peki, bu notu aldık; bu şekliyle redaksiyonu yapacağız.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Sayın milletvekilleri, bu düzeltmeyle maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

72 nci maddeyi okutuyorum:

Gelirler ve bütçe

MADDE 72. - Birliğin gelirleri; aidatlar, hizmetler karşılığı alınacak ücretler, bağış ve yardımlar, yayın gelirleri ve diğer gelirlerden oluşur.

Birlik bütçesi, Yönetim Kurulunca yıllık olarak hazırlanır ve Genel Kurulca kararlaştırılır.

Bütçeden harcama, Birlik Başkanı veya yetkilendirdiği başkan yardımcısı ve Genel Sekreterin veya sayman üyenin ortak imzası ile yapılır.

Yönetim Kurulunun önerisi üzerine Genel Kurulca saptanan miktar kadar harcama, sonradan yönetim kurulunun onayına sunulmak şartıyla, Birlik Başkanı tarafından re’sen yapılabilir.

Ayrıca, Birlik Başkanı için belirlenen miktardan fazla olmamak üzere, Yönetim Kurulu tarafından belirlenen miktarda harcama, sonradan Yönetim Kurulunun onayına sunulmak şartıyla Genel Sekreter tarafından re’sen yapılabilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

73 üncü maddeyi okutuyorum:

BEŞİNCİ KISIM

Müşterek Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM

Personel

Oda, borsa ve Birlik personeli

MADDE 73. - Oda, borsa, Birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilenler bu Kanunda yer alan hükümler dışında 4857 sayılı İş Kanununa tâbidir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

74 üncü maddeyi okutuyorum:

Oda ve borsa genel sekreteri

MADDE 74. - Odalar ve borsaların işlerini yürütmek üzere bir genel sekreter görevlendirilir. Genel sekreterin aşağıda belirtilen nitelikleri haiz olması gerekir:

a) Türk vatandaşı olmak.

b) Kamu haklarından mahrum olmamak.

c) Askerlikle ilişiği bulunmamak.

d) Taksirli suçlar ve bentte sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere; ağır hapis veya altı aydan fazla hapis veya affa uğramış olsalar dahi Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçlardan veya kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak.

e) Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek vücut veya akıl hastalığı veya vücut sakatlığı ile özürlü bulunmamak.

f) Mühendislik, iktisat, işletme, maliye, hukuk ve kamu yönetimi gibi alanlarda en az dört yıllık yüksek öğrenim kurumu mezunu olmak.

g) Kamuda veya özel sektörde en az  beş yıl iş tecrübesine sahip olmak.

Genel sekreter ve yardımcıları yönetim kurulu kararıyla atanır. Genel sekreter yardımcılarında da genel sekreterde aranan koşullar aranır.

Genel sekreter, yönetim kurulunun izni ile harcama yetkisi dahil görev ve yetkilerinden bir bölümünü her faaliyet yılının başında yeniden tespit edilmek üzere yardımcılarına devredebilir.

Genel sekreter, oda ve borsa personelinin disiplin ve sicil amiridir. Genel sekreter, meclis ile yönetim kurulu toplantılarına ait tutanakları düzenler, odanın veya borsanın iç çalışmalarıyla yazı işlerini düzenler ve yönetir, oda veya borsa personeline gerekli emir ve talimatları verir ve çalışmalarını denetler, yönetim kurulu veya başkanı tarafından verilen diğer görevleri yerine getirir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

75 inci maddeyi okutuyorum:

Birlik Genel Sekreteri

MADDE 75. - Yönetim Kurulunca, Birliğin işlerini yürütmek üzere, oda ve borsa genel sekreterleri için aranan nitelikleri haiz ve asgari bir yabancı lisanı çok iyi derecede bilen bir Genel Sekreter atanır. Gerektiğinde yönetim kurulu bir veya daha fazla genel sekreter yardımcısı atayabilir. Genel sekreter yardımcılarında da Genel Sekreter için aranan nitelikler aranır.

Genel Sekreter, yönetim kurulunun izni ile harcama yetkisi dahil görev ve yetkilerinden bir bölümünü her faaliyet yılının başında yeniden tespit edilmek üzere yardımcılarına devredebilir.

Genel Sekreter, Birlik personelinin disiplin ve sicil amiridir. Genel Sekreter, Yönetim Kurulu toplantılarına ait tutanakları düzenler, Birliğin iç çalışmalarıyla yazı işlerini düzenler ve yönetir, Birlik personeline gerekli emir ve talimatları verir ve çalışmalarını denetler, Yönetim Kurulu ve Birlik Başkanı tarafından verilen diğer görevleri yerine getirir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?... Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

76 ncı maddeyi okutuyorum:

Cezai takibat

MADDE 76. - Odalar, borsalar ve Birlik paraları ile para hükmündeki evrak, senet ve sair malları aleyhine suç işleyen ve bilanço, zabıtname, rapor ve diğer her çeşit kağıt ve defterler üzerinde suç mahiyetinde değişiklik yapan veya bunları kasten yok eden organlarının üyeleri ile personeli hakkında Devlet memurları hakkındaki cezalar uygulanır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

77 nci maddeyi okutuyorum:

İKİNCİ BÖLÜM

Malî Hükümler

Tahsilat

MADDE 77. - Süresinde ödenmeyen kayıt ücretleri, yıllık aidat, munzam aidat, navlun hâsılatından alınacak oda payları, borsa tescil ücreti ve Birlik aidatına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca günlük gecikme zammı tahakkuk ettirilir.

Kayıt ücretleri, yıllık aidat, munzam aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları ve Birlik aidatı ile borsa tescil ücreti ve bunlara ait kesinleşen gecikme zamları ile para cezalarının tahsiline ilişkin olarak oda, borsa ve Birlik Yönetim Kurulunca verilen kararlar ilâm hükmünde olup, icra dairelerince yerine getirilir.

Kayıt ücretleri, yıllık aidat, munzam aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları ve Birlik aidatı ile borsa tescil ücreti ve bunlara ait kesinleşen gecikme zamları ile para cezalarının tahsil zamanaşımı süresi beş yıldır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

78 inci maddeyi okutuyorum:

Bütçelerden ayrılacak paylar

MADDE 78. - Odalar, borsalar ve Birlikçe  hazırlanan bütçelerde;

a) Genel Kurul kararıyla, Türkiye Odalar, Borsalar ve Birlik Personeli Sigorta ve Emekli Sandığı Vakfına ödenmek üzere yüzde bir oranında pay ayrılır, 

b) Bakanlık iç ticaret hizmetlerini geliştirmek üzere her yıl yüzde biri geçmemek üzere  pay ayrılır.

Bu şekilde ayrılacak payların kullanma esasları ve uygulaması yönetmelikle düzenlenir.

Birlik ile oda ve borsaların bütçelerinde temsil, gezi, konaklama, seyahat, yevmiye ve huzur hakkı gibi harcamaları için ayıracakları pay bütçelerinin yüzde yirmisini, personel harcamaları için ayrılan pay ise bütçelerinin yüzde kırkını geçemez.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?..

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya)- Sayın Başkan...

BAŞKAN- Buyurun.

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya)- Efendim, (a) bendindeki " vakfına ödenmek üzere yüzde 1 oranında" ifadesinin sonuna virgül koyuyoruz, "pay ayrılır" ifadesini çıkarıyoruz; (b) bendindeki "üzere"den sonra gelmek üzere virgül koyuyoruz. İki defa "pay ayrılır" ifadesi olmasın diye efendim.

BAŞKAN- Peki.

Mükerrer olmaması için (a) bendinin sonunda yer alan "pay ayrılır" ifadesini çıkarıyoruz.

Bu yeni şekliyle maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

79 uncu maddeyi okutuyorum:

İhale işleri ve hizmet alımı

MADDE 79. - Odalar, borsalar ve Birliğin mal ve hizmet alımları ile yapım işleri ve satımlarının tâbi olduğu usul ve esaslar açıklık, şeffaflık ve serbest rekabet ilkeleri gözetilerek, Birlikçe çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Odalar, borsalar ve Birlik, istisna ve vekalet akdi ile hizmet alımı yapabilir.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

80 inci maddeyi okutuyorum:

Kamulaştırma, şirket ve vakıf kurma

MADDE 80. - Odalar, borsalar ve Birlik amaçlarını gerçekleştirmek ve faaliyet konuları ile sınırlı olmak şartı ile yetkili organlarının kararı ve Bakanlığın izni ile kamulaştırma yapabilirler. Kamu yararı kararı Bakanlıkça verilir.

Odalar, borsalar ve Birlik, bu Kanunda öngörülen ekonomik nitelikli görevlerini yapmak, meslek mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak ve mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak amaçlarıyla sınırlı olarak ve Bakanlığın izni ile kurulmuş veya kurulacak şirketlere iştirak edebilirler. Odalar, borsalar ve Birlik, amaçlarına uygun olarak eğitim ve öğretim kurumları kurmak üzere vakıf kurabilirler.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

81 inci maddeyi okutuyorum:

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Oda, Borsa ve Birlik Organlarının Seçim Usulü

Seçimlere ilişkin genel esaslar

MADDE 81. - Oda, borsa ve Birlik organları ile şubelerinin seçimleri, bu Kanunda yazılı esas ve usullere göre, elektronik ortamda Bakanlık ve Birlik bünyesinde düzenlenen ortak veri tabanında Birliğe bağlı oda ve borsa meslek gruplarına göre seçme ve seçilme niteliklerini haiz olan üyeleri gösteren oda, borsa ve Birlik veri tabanından alınan güncel üye listeleriyle yargı gözetiminde yapılır.

Bir yerde birden fazla ilçe seçim kurulu bulunduğu takdirde, görevli hâkim il seçim kurulunca belirlenir. Birlik organları seçimlerinde görevli hâkim, merkez ilçe seçim kurulu başkanıdır.

İlçe seçim kurulu başkanı, oda ve borsanın üye ve meslek grubu sayısına ve Birlik organları seçimlerinin gereklerine göre seçim sandıklarının yer ve sayısını, tarihini ve oy kullanma süresini, oy pusulasının şeklini ve seçimle ilgili diğer hususları belirler. Seçimlerde kullanılacak araç ve gereçler, ilçe seçim kurulundan sağlanır.

Oy verme işlemleri gizli oy ve açık tasnif esaslarına göre yapılır. Belirlenen seçim süresi sona erdiği halde sandık başında oylarını vermek üzere bekleyen seçmenler de oylarını kullanırlar. Seçmen listesinde adı yazılı olmayan üye veya delegeler oy kullanamaz. Oylar, oy verenin kimliğinin oda veya borsa veya resmî kuruluşça verilen belge ile ispat edilmesinden ve listedeki isminin karşısındaki yerin imzalanmasından sonra kullanılır.

Tüzel kişi temsilcisi gerçek kişilerin, temsil ettikleri tüzel kişinin tescilli ana sözleşmeleri gereğince temsil ve bağlayıcı işlem yapma yetkisine sahip olduklarına dair son bir ay içinde düzenlenmiş ve ilgili ticaret sicili memurluğunca tasdik edilmiş bir  belgeyi oy kullanma sırasında ibraz etmeleri gerekir.

Oylar, herhangi bir şekilde hazırlanmış oy pusulalarının, üzerinde ilçe seçim kurulu mührü bulunan ve oy verme sırasında seçim sandık kurulu başkanı tarafından verilecek özel zarflara konulması suretiyle kullanılır. Üzerinde ilçe seçim kurulu mührü bulunmayan zarflara konulan oylar geçersizdir.

Seçim süresinin sonunda, seçim sonuçları tutanakla tespit edilir, seçim sandık kurulu başkan ve üyeleri tarafından imzalanır. Tutanakların birer örneği seçim yerinde asılmak suretiyle, geçici seçim sonuçları bir tam iş günü ilân edilir.

Kullanılan oylar ve diğer belgeler, tutanağın bir örneği ile birlikte üç ay süre ile saklanmak üzere ilçe seçim kurulu başkanlığına tevdi edilir.

Seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile ilân süresi içinde seçim sonuçlarına yapılacak itirazlar, görevli hâkim tarafından aynı gün incelenir ve karara bağlanır. İlçe seçim kurulunun itiraz üzerine vereceği kararlar, seçim yerinde asılmak suretiyle bir tam iş günü ilan edilir. Bu kararlara karşı, ilân süresi içinde il seçim kurulu nezdinde itiraz edilebilir. İl seçim kurulunun bir gün içinde vereceği karar kesindir. İtiraz süresinin geçmesi ve itirazların karara bağlanmasından hemen sonra, hâkim yukarıdaki hükümlere göre kesin sonuçları ilân eder ve ilgili oda veya borsa ile Birlik ve Bakanlığa bildirir.

Hâkim, herhangi bir sebeple seçimi durdurduğu veya seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük veya Kanuna aykırı uygulama sebebiyle seçimlerin iptaline karar verdiği takdirde, süresi bir aydan az ve iki aydan fazla olmamak üzere seçimin yenileneceği günü tespit ederek ilgili oda veya borsa ile Birlik ve Bakanlığa bildirir.

Seçimlerin tamamının iptali halinde, seçimler yenileninceye kadar geçen sürede, oda ve borsanın meclis ve yönetim kurulu görevini yapmak üzere Birlikçe üç veya beş kişilik bir kurul atanır. 

Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun Yedinci Bölümündeki suç ve cezalara ilişkin hükümler uygulanır.

Oda, borsa ve Birlik organlarının seçimlerinde siyasi partiler, sendikalar ve sendika üst kuruluşları aday gösteremezler ve belirli adayların leh ve aleyhlerinde faaliyette bulunamazlar ve propaganda yapamazlar. Bu hükme aykırı davrananlara bir aydan üç aya kadar hapis, birmilyar liradan beşmilyar liraya kadar para cezası verilir.

Birlik ile oda ve borsaların organlarının seçim tarihleri, Bakanlar Kurulu tarafından bir yılı geçmemek üzere ertelenebilir.

Milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve il genel meclisi üyesi seçilenler ile siyasi parti organlarında görevli olanların oda, borsa ve Birlik organlarındaki  görevleri kendiliğinden sona erer.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

82 nci maddeyi okutuyorum:

Seçim sandık kurulu

MADDE 82. - İlçe seçim kurulu başkanı, elektronik ortamda Bakanlık ve Birlik bünyesinde düzenlenen ortak veri tabanından sağlanan seçme ve seçilme niteliklerini haiz olan listeleri incelemek ve seçimleri yapmak üzere kamu görevlileri veya aday olmayan üyeler arasından bir başkan ile iki üyeden oluşan bir seçim sandık kurulu oluşturur ve aynı şekilde üç yedek üyeyi de belirler. Birlik organlarının seçiminde, seçim sandık kurulu için bir başkan ve dört üye ile beş yedek üye, kamu görevlileri veya aday olmayan delegeler arasından merkez ilçe seçim kurulu başkanı tarafından belirlenir.

Seçim sandık kurulu başkanının yokluğunda kurula en yaşlı üye başkanlık eder. Seçim sandık kurulu, seçimlerin Kanunun öngördüğü esaslara göre yürütülmesi, yönetimi ve oyların tasnifi ile görevli olup, bu görevleri seçim ve tasnif işleri bitinceye kadar aralıksız olarak devam eder.

İlçe seçim kurulu başkanı hâkime ve seçim sandık kurulu başkan ve üyelerine 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda belirtilen esaslara göre ücret ödenir. Bu ücretlerle, diğer seçim giderleri seçimi yapan oda, borsa veya Birlik tarafından karşılanır.

Seçimler sırasında seçim sandık kurulu başkan ve üyelerine karşı işlenen suçlar, Devlet memurlarına karşı işlenmiş gibi cezalandırılır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

83 üncü maddeyi okutuyorum:

Oda, borsa ve Birlik organları seçimlerine katılma nitelikleri

MADDE 83. - Oda veya borsaya kayıtlı, onsekiz yaşını bitirmiş gerçek kişilerle, tüzel kişilerin tescilli ana sözleşmelerinde temsil ve bağlayıcı işlemler yapma yetkisi verilen gerçek kişi temsilcileri, bu Kanun hükümlerine göre oda, borsa ve Birlik organlarının seçimlerinde oy kullanabilirler.

Oda, borsa ve Birlik organlarına seçilebilmek için;

a) Yeni kurulan oda ve borsalar hariç en az iki yıldır oda ve borsaya kayıtlı olmak,

b) Seçim tarihinde yirmibeş yaşını doldurmuş olmak,

c) İflas etmemiş ya da iflas etmiş olsa bile itibarını yeniden kazanmış olmak,

d) Taksirli suçlar hariç olmak üzere ağır hapis veya iki yıldan fazla hapis cezasıyla cezalandırılmamış olmak, yahut affa uğramış veya tecil edilmiş olsalar bile basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, evrakta sahtekarlık, inancı kötüye kullanma, yalan yere tanıklık, kaçakçılık, hileli iflas, görevi kötüye kullanma, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, kara para aklama, Devlet sırlarını açığa vurma, terör, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs ya da iştirak suçlarından dolayı hüküm giymemiş olmak,

e) Ticaret ve sanat icrasından hükmen yasaklanmamış olmak,

f) Ticarî ve sınaî kazanç dolayısıyla gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmak,

g) Okur-yazar olmak,

Şartlarını haiz olanlar aday olabilir.

Yerli ve yabancı tüzel kişilerin tescilli ana sözleşmelerinde temsil ve bağlayıcı işlemler yapma yetkisi verilen ve yukarıdaki özellikleri taşıyan gerçek kişi temsilcileri, bu Kanun hükümlerine göre oda, borsa ve Birlik organlarına seçilebilirler.

Seçilme yeterliliğini kaybedenlerin oda, borsa ve Birlikteki görevleri sona erer.

Organların seçimlerine katılma niteliklerine ilişkin diğer hususlar Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.

Oda ve borsa üyelerinin seçme ve seçilme haklarının kullanılabilmesi için şirketin; sahibi, ortağı, yönetim kurulu üyesi, genel müdürü, murahhas azası seviyesinde üst düzey yöneticisi ve şirketi temsile, ahzükabza yetkili olması ve bu halinin seçimden en az altı ay öncesini kapsaması şarttır.

Üye şirketin münfesih olması, işyeri ve merkez kaydını başka bir odanın çalışma alanına taşıması halinde, oda üyeliği ile birlikte seçilmiş olduğu oda, borsa ve Birlik organlarındaki görevi sona erer.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

84 üncü maddeyi okutuyorum:

Oda ve  borsa organlarının seçimleri

MADDE 84. - Oda ve borsa organlarının seçimleri, bu Kanun hükümlerine göre aşağıda belirtilen esas ve usullere uygun olarak, ekim ayında başlar kasım ayı  içinde bitirilir.

a) Gruplandırma işlemleri ve meslek komitelerinin seçimi:                     

1) Meslek komiteleri seçiminden en az yirmi gün önce oda ve borsaların yönetim kurulları tarafından, seçilme hakkına sahip olanlarla, seçme hakkına sahip olanları gösteren, elektronik ortamda Bakanlık ve Birlik bünyesinde düzenlenen veri tabanında yer alan meslek gruplarına göre hazırlanan listeler, üç nüsha olarak kuruluşun bulunduğu yerdeki ilçe seçim kurulu başkanına sunulur.       

2) Hâkim, gerektiğinde ilgili kayıt ve belgeleri de getirtip listeleri seçim sandık kurullarına incelettirir ve varsa noksanlarını tamamlattırdıktan sonra en geç beş gün içinde onaylar. Onaylanan listeler ve seçimin yapılacağı tarih ve yer ile diğer hususlar, oda veya borsanın ilân yerlerinde asılmak suretiyle üç tam iş günü ilân edilir. Bu listelerin örnekleri, talep edilmesi halinde oda veya borsa üyelerine masrafı ödenmek kaydıyla verilir. İlçe seçim kurulu başkanınca gerekli görülen hususlar yerel basın yayın organları aracılığı ile ilgililere duyurulur.                     

3) İlân süresi içinde oda veya borsa üyeleri tarafından listelere yapılacak itirazlar, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından incelenir ve en geç iki gün içinde karara bağlanır. Bu karara tebliğ tarihinden itibaren üç gün içinde il seçim kurulu nezdinde itiraz edilebilir. İl seçim kurulunun üç gün içinde vereceği karar kesindir.

4) Bu suretle kesinleşen listelerle, seçim tarihi, süresi ve seçime ilişkin diğer hususlar onaylanarak ilgili oda veya borsaya gönderilir. Kesinleşen listeler ve seçime ilişkin diğer hususlar ilgili oda veya borsanın ilan yerlerinde seçimden önce üç tam iş günü süresince ilân edilir.

5) Yeni kurulan oda ve borsalarda meslek gruplarına ait listeler, ilçe seçim kurulu başkanı veya onun görevlendireceği yetkili memur tarafından seçilecek beş veya yedi üyeden oluşacak bir gruplandırma kurulunca yönetmeliğe uygun olarak hazırlanarak, meslek komitesi seçimleri için görevli hâkime verilir.        

6) İlgili seçmen üyelerce, her meslek grubu için ayrı ayrı verilecek mahsus zarflara oyların konulması ile meslek komitesi seçimleri yapılır.

b) Meslek grupları, yargı gözetiminde oda ve borsa meclisleri için asıl ve yedek üyeleri meslek komitesi üyeleri ile birlikte seçer.

c) Meclis, seçimlerin kesinleşmesini takip eden en geç iki gün içinde yargı gözetiminde oda ve borsa yönetim kurulu başkanı ve üyelerini aynı listede seçer.

d) Birlik Genel Kurul delegeleri ile disiplin kurulunun asıl ve yedek üyelerinin seçimi, Yönetim Kurulu üyelerinin seçimi ile birlikte, meclis tarafından yapılır.

Oda ve borsaların meclis, yönetim kurulu, disiplin kurulu ile Birlik Genel Kurulu delegesi seçimlerinde de gruplandırma işlemleri ve meslek komitelerinin seçimlerine ilişkin esas ve usuller uygulanır.                 

Oda ve borsa şubelerinin seçim usul ve esasları bu maddede belirtilen hükümlere uygun olarak, Birlikçe hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.

İtiraz süresi, oda ve borsa organları ile Birlik delegesi seçim sonuçlarının ilanından itibaren bir gündür.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

85 inci maddeyi okutuyorum:

Birlik organlarının seçimi

MADDE 85. - Genel Kurul delegeleri dışındaki Birlik organlarının seçimi, bu Kanunda düzenlenen usul ve esaslara göre ve yargı gözetiminde, mayıs ayı içinde yapılır.

Birlik Başkanı, Birlik Genel Kurulunca, delegeler arasından öncelikle seçilir.

Birlik Genel Kurulunda, Birlik Başkanının seçiminin yapıldığı gün içinde ilgili delegelerce kendi aralarından Birlik Yönetim Kurulu ve oda ve borsa konseylerinin asıl ve yedek üyeleri seçilir. Birlik Başkanı seçim sonucu açıklanmadan, Birlik Yönetim Kurulu ve konsey seçimlerine geçilemez. İtiraz üzerine Birlik Başkanı seçimi iptal edilirse, Birlik Yönetim Kurulu ve konsey seçimleri de kendiliğinden geçersiz sayılır.

Yüksek Disiplin Kurulunun asıl ve yedek üyeleri, Birlik Genel Kurulunca, delegeler arasından seçilir.

Birlik Yönetim Kurulu ve oda ve borsa konseyleri seçimi ile Yüksek Disiplin Kurulunun seçimi birlikte yapılır.

İtirazlar seçim günü yapılır ve aynı gün karara bağlanır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

86 ncı maddeyi okutuyorum:

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Disiplin ve Para Cezaları

Disiplin cezalarının uygulanacağı haller

MADDE 86. - Oda ve borsa üyelerinden meslek onuruna veya meslek düzen ve geleneklerine uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, müşterisine karşı mesleki görevini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?..Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler.. Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

87 nci maddeyi okutuyorum:

Disiplin suç ve cezaları

MADDE 87. - Disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

a) Uyarma; mesleğin icrasında ve davranışlarında daha dikkatli davranması gerektiğinin ilgili üyeye bir yazıyla bildirilmesidir. Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

1) Meslek şeref ve haysiyetine uygun düşmeyen tavır ve hareketlerde bulunmak.

2) Üyelik görev ve sorumlulukları ile ilgili yönetim kurulunca yapılan davet ve talebin gereğini mazeretsiz olarak yerine getirmemek.

3) Üyesi olduğu odanın, borsanın veya Birliğin itibarını zedeleyici sözler sarf etmek.

4) Müşteri veya iş sahipleri ile olan ilişkilerinde terbiye ve nezakete aykırı davranışta bulunmak.

b) Kınama; meslekî tutum ve davranışlarında kusurlu sayıldığının ilgili üyeye bir yazıyla bildirilmesidir. Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

1) Üyesi olduğu odanın, borsanın veya Birliğin itibarını zedeleyici asılsız yayında bulunmak.

2) Müşterisine veya iş sahiplerine karşı taahhütlerini yerine getirmemek.

3) İş ilişkisinde bulunduğu kimseler hakkında haksız ithamda bulunmak.

4) Satışa arz olunan malların niteliği veya miktarı bakımından gerçeğe aykırı beyanda bulunmak.

5) Nizamî olmayan ölçü ve tartı aletlerini bilerek kullanmak.

6) İki yıl içinde birden fazla uyarma cezasını gerektirecek bir davranışta bulunmak.

7) Organ seçimlerinin düzen içinde ve sağlıklı biçimde yürütülmesi amacıyla, hâkimin ve seçim sandık kurulunun aldığı tedbirlere uymamak.

c) Üyelikten geçici çıkarma; üyenin iki aydan az ve oniki aydan fazla süreli olmamak üzere oda veya borsa üyeliğinden çıkarılmasıdır. Kınama cezası alan üyenin, beş yıl içinde aynı cezayı gerektirecek yeni bir davranışta bulunması halinde üyelikten geçici çıkarma cezası verilir.

d) Üyelikten uzun süreli çıkarma; üyenin kaydının üyesi bulunduğu oda veya borsa ile ticaret sicilinden beş yıl süre ile silinmesidir. Üyelikten geçici çıkarma cezası alan üyenin, üç yıl içinde kınama cezasını gerektirecek yeni bir davranışta bulunması halinde üyelikten uzun süreli çıkarma cezası verilir.

Bu maddede düzenlenen cezalar disiplin kurulunun teklifi üzerine meclis tarafından verilir. Disiplin suç ve cezaları hakkındaki esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

88 inci maddeyi okutuyorum:

Disiplin soruşturmasının yürütülmesi

MADDE 88. - Oda ve borsa üyeleri hakkında disiplin soruşturması oda veya borsa disiplin kurulları tarafından yürütülür.

Disiplin kurulları, üyelerinden birini soruşturmacı olarak tayin eder ve soruşturmacının sunduğu fezleke üzerine ceza teklifinde bulunur. Ceza teklifinin görüşüldüğü toplantıya soruşturmayı yürüten üye katılamaz.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

89 uncu maddeyi okutuyorum:

Disiplin soruşturmasının açılması

MADDE 89. - Yönetim kurulları, ihbar veya şikâyet üzerine ya da davranışı doğrudan öğrenmesi halinde re’sen, on gün içinde disiplin soruşturması açılması hususunda karar vermek zorundadır.

Disiplin kurulları, yönetim kurulunun soruşturma açılmasına dair kararının kendilerine iletilmesinden itibaren en çok iki ay içinde suç oluştuğuna kanaat getirerek ceza önermek veya suç oluşmadığına ve dolayısıyla ceza gerekmediğine ilişkin karar vermek zorundadır. Lüzumu halinde bu süre yönetim kurulu kararı ile uzatılabilir. Disiplin soruşturması en geç bir yıl içinde sonuçlandırılır.

Disiplin soruşturması her halde, eylem ve davranışın gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılmak zorundadır. Ceza davasına konu teşkil eden eylemlerden dolayı ayrıca disiplin soruşturması açılması durumunda soruşturma ceza mahkemesi kararının kesinleşme tarihinden itibaren bir yıl içinde de yapılabilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

90 ıncı maddeyi okutuyorum:

Savunma hakkı

MADDE 90. - Disiplin soruşturmalarında ve verilecek para cezalarında, isnat olunan hususun ilgiliye yazılı olarak bildirilmesi, savunmasının istenmesi ve bu savunma için en az on günlük bir süre tanınması zorunludur.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

91 inci maddeyi okutuyorum:

Ceza soruşturmalarının etkisi

MADDE 91. - Disiplin işlem ve kararına konu teşkil edecek bir eylemde bulunmuş bir üye hakkında, aynı eylemden dolayı ceza mahkemesinde dava açılmış olması, disiplin soruşturması açılmasını ve disiplin cezası verilmesini engellemez.

Eylemin işlenmemiş veya sanığı tarafından yapılmamış olması nedeniyle beraat hali müstesna, beraatla sonuçlanmış bir ceza davasının konusuna giren eylemlerden dolayı disiplin soruşturması açılması, o eylemin ceza kanunları hükümlerinden ayrı olarak başlı başına disiplin soruşturmasını gerektirir mahiyette olmasına bağlıdır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

92 nci maddeyi okutuyorum:.

Kararların tebliği

MADDE 92. - Disiplin cezaları gerekçeli olarak on gün içinde ilgililere tebliğ edilir. İlgililer, uyarma cezası hariç, disiplin cezalarına ve ceza verilmeme kararlarına karşı tebellüğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Yüksek Disiplin Kuruluna itiraz edebilirler.

Disiplin cezalarına ilişkin kararlara karşı doğrudan veya itiraz üzerine verilen kararlar için idarî yargı yoluna başvurulabilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

93 üncü maddeyi okutuyorum:.

Para cezaları

MADDE 93. - Oda ve borsa üyelerinden;

a) Mevzuata uygun olarak kayıt ve tescil muamelelerini yaptırmayanlara veya tescil ve ilânı gereken değişiklikleri bildirmeyenlere yıllık aidatlarının iki katı,

b) Yetkili organlarca alınan kararlara riayet etmeyenlere yıllık aidatlarının beş katı,

c) İmalatta, mal ve hizmet arzında sağlık kurallarına uymayanlara, ölçü ve tartı aletlerini hileli bir şekilde kullananlara ve hileli, karışık veya standartlara aykırı ve kalitesiz mal imal edip, satanlara yıllık aidatlarının on katı,

Tutarında idari para cezası verilir.

Bu eylem ve davranışlara ilişkin idarî para cezaları, disiplin kurulunun teklifi ve meclisin kararıyla verilir. Bu maddede belirtilen idarî para cezaları aynı fiilin bir yıl içinde her tekrarı için iki kat olarak uygulanır.

Bu Kanuna göre verilen idarî para cezaları, oda ve borsalar tarafından gelir kaydedilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, verilen idarî para cezasının yerine getirilmesini durdurmaz. Bu Kanunda öngörülen idarî para cezalarına ilişkin zamanaşımı süresi yetkili kuruluşça ihlâlin öğrenildiği tarihten itibaren altmış gün ve her halde ihlâlin vuku bulduğu tarihten itibaren iki yıldır.

Para cezası verilmesi ayrıca disiplin cezası verilmesini engellemez.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

94 üncü maddeyi okutuyorum:

BEŞİNCİ BÖLÜM

Faaliyetlerin Sona Erdirilmesi

Organların görevlerine son verilmesi ve faaliyetten men edilmesi

MADDE 94. - Kuruluş amaçları veya Kanunda belirtilen asli görevlerini Bakanlığın yazılı uyarısına rağmen yerine getirmeyen oda, borsa veya Birlik organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçtirilmesine, Bakanlığın veya bunların bulundukları ildeki Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince karar verilir. Yargılama, basit yargılama usulüne göre yapılır ve en geç iki ay içerisinde sonuçlandırılır.

Görevlerine son verilen organların yerine, bu Kanundaki usul ve esaslara göre, en geç bir ay içerisinde yenileri seçilir. Yeni seçilenler, eskilerin görev süresini tamamlar.

Bu organların, görevlerine son verilmesine neden olan ve mahkeme kararında belirtilen tasarrufları hükümsüzdür.

Yeni organ seçimleri yapılıncaya kadar rutin iş ve işlemlerin nasıl yürütüleceği, oda ve borsalar için Birlik, Birlik için Bakanlıkça belirlenir.

Millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde, gecikmede sakınca varsa, oda ve borsalarda vali, Birlikte Bakanlar Kurulu, organların faaliyetten men edilmesine karar verebilir ve bu durumu Bakanlığa bildirir.

Faaliyetten men kararı, yirmidört saat içerisinde yetkili hâkimin onayına sunulur; hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar. Aksi takdirde, bu idarî karar kendiliğinden ortadan kalkar.

Faaliyetten men kararı, organın görevlerine son verilmesi isteminin nihaî olarak karara bağlanmasına kadar geçerlidir.

Yukarıda belirtilen veya kanunlarda öngörülen haller dışında, oda, borsa veya Birlik organlarının görevlerine son verilemez, bu organlarda yer alanlar görevden alınamaz.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

95 inci maddeyi okutuyorum:

Oda ve borsaların lağvı ve tasfiyesi

MADDE 95. - Kanunda belirtilen faaliyetlerini ve kuruluş amaçlarını gerçekleştiremeyeceklerine meclislerinin üçte iki çoğunluğu ile karar veren oda ve borsalar, talepleri üzerine Birliğin olumlu görüşü ile Bakanlık tarafından lağvedilir.

Borsalar, faaliyetlerine ihtiyaç kalmaması durumunda, Birliğin teklifi üzerine Bakanlık tarafından lağvedilebilir.

Odalar ve borsaların sahip olması gereken nitelik, alt yapı, bütçe ve üye sayısına ilişkin kriterler ile bu kriterlere uygunluğunu yitiren oda ve borsaların lağvı ile tasfiyesine ilişkin esas ve usuller, Birliğin görüşü alınarak Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Şubeye dönüşen oda ve borsaların varlıkları bağlandığı oda veya borsaya, kapanan oda ve borsaların varlıkları ise Birliğe intikal eder.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

96 ncı maddeyi okutuyorum:

ALTINCI BÖLÜM

Çeşitli Hükümler

Toplantı ve karar yeter sayısı

MADDE 96. - Oda, borsa ve Birlik organları üye tamsayılarının çoğunluğu ile toplanır. Kararlar, toplantıya katılanların oy çokluğu ile verilir. Disiplin kurulları ve yüksek disiplin kurulu için toplantı ve karar yeter sayısı üye tamsayısının çoğunluğudur.

Oda, borsa ve Birlik organları toplantılarında çekimser oy kullanılamaz.

Oda ve borsa yönetim kurulları haftada bir, meclis ve meslek komiteleri ayda bir, disiplin kurulları, kurul başkanı veya yönetim kurulu başkanının çağrısı üzerine toplanır. Oda ve borsa yönetim kurulu, meclisi ve meslek komiteleri, gerektiğinde başkanları tarafından olağanüstü toplantıya çağrılabilir.

Oda ve borsaların bütün meslek komiteleri altı ayda bir müşterek toplantı yapar. Bu toplantıya yönetim kurulu da katılır.

Üyeler, organ seçimleri hariç olmak üzere, kendilerini, eşlerini ve üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci derece dahil ikinci dereceye kadar sıhrî hısımları ile evlatlıklarını ilgilendiren işlere ilişkin toplantılara katılamaz ve oy kullanamaz. Bu durumda toplantı ve karar yeter sayılarının sağlanamaması halinde, yedek üyeler çağrılır.

Oda, borsa ve Birlik organlarında görevli üyeler, özürlü veya özürsüz olarak altı ay içinde yapılan toplantıların yarısından bir fazlasına katılmamaları halinde üyelikten çekilmiş sayılırlar. Bu hüküm, kendi organlarınca başka bir yerde görevlendirilen üyeler hakkında uygulanmaz.

Toplantı yeter sayısına ulaşılamaması nedeniyle olağan toplantıların üst üste üç kez gerçekleşememesi halinde, bu üç toplantıya gelmeyenlerin üyeliği kendiliğinden sona erer ve yerlerine yedek üye çağrılır.

Oda veya borsa üyeliği herhangi bir nedenle sona erenlerin, oda, borsa ve Birlik organlarındaki görevleri kendiliğinden sona erer ve yerlerine yedek üye çağrılır.

Oda, borsa veya Birlik organlarında yer alanların ölümü, istifası veya mahkeme kararı ile görevlerine son verilmesi gibi hallerde de yerlerine yedek üye çağrılır.

Yedek üyelerin çağrılmasında, aldıkları oy sayısı göz önünde tutulur. Ayrıca Birlik için, yedek üyelerin göreve çağrılmasında bu Kanundaki temsil esasları dikkate alınır.

Odalar ve borsalarda yönetim kurulu başkanlığı ve Birlik Başkanlığı görevinin herhangi bir nedenle sona ermesi durumunda, oda, borsa veya Birlik yönetim kurulu tarafından bir ay içinde, yönetim kurulu üyeleri arasından biri kalan süreyi tamamlamak üzere yönetim kurulu başkanı ve Birlik Başkanı seçilir. Seçimlere kadar en yaşlı başkan yardımcısı geçici olarak görev yapar.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

97 nci maddeyi okutuyorum:

Vekâlet

MADDE 97. - Odalar ve borsaların meslek komitesi, meclis ve yönetim kurulu başkanları ile Birlik Genel Kurulu Başkanı, Birlik Başkanı ve konsey başkanlarının yokluğunda, yetkilendirdikleri yardımcıları bu görevlere vekâlet ederler.

Oda, borsa ve Birlik genel sekreterlerinin yokluğunda ise yerlerine görevlendirdikleri yardımcıları vekâlet eder.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

98 inci maddeyi okutuyorum:

MADDE 98. - Oda ve borsa meslek komiteleri, yönetim kurulu ve meclis üyelerine iştirak edecekleri toplantılar için huzur hakkı verilebilir.

Oda ve borsaların meslek komiteleri ve yönetim kurulu üyelerine verilecek huzur hakkını meclisler, meclis üyelerine verilecek huzur hakkını Birlik Yönetim Kurulunun teklifi ile Genel Kurul tespit eder.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

99 uncu maddeyi okutuyorum:

Odalar ve borsalar arası ilişki

MADDE 99. - Aynı ilde kurulu odaların yönetim kurulları, alacakları meslekî kararlarda diğer odalara danışarak görüş isterler. Görüşü istenen oda, en geç yedi gün içinde görüşünü bildirir.

Oda ve borsa yönetim kurulları, aynı ildeki diğer oda ve borsaların verdikleri kararlara itiraz edebilirler. İtiraz eden oda veya borsanın başvurusu üzerine en yaşlı meclis başkanının daveti ve başkanlığı altında, yönetim kurulları birlikte toplanarak ihtilafı çözerler. Anlaşmazlık halinde Birlik, hakem olur.

Ayrıca, ilde kurulu oda ve borsa yönetim kurulları, meslekî konularda görüş oluşturmak amacıyla dört ayda bir müştereken toplanır.

Toplanma ve müzakere usulü Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

100 üncü maddeyi okutuyorum:

Denetim

MADDE 100. - Odalar, borsalar, Birlik ve bunların bağlı ve ilgili kuruluşları, Bakanlığın denetimine tâbidir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

101 inci maddeyi okutuyorum:

Yönetmelikler

MADDE 101- Bu Kanunda birlikçe hazırlanacağı belirtilen yönetmelikler Bakanlığın onayı üzerine Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

102 nci maddeyi okutuyorum:

Uygulanmayacak hükümler

MADDE 102. - Ticaret siciline kayıtlı olanlardan 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda öngörülen ustalık belgesi istenmez.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

103 üncü maddeyi okutuyorum:

Yürürlükten kaldırılan hükümler

MADDE  103. - 8.3.1950 tarihli ve 5590 sayılı "Sanayi ve Ticaret Odaları". "Ticaret Odaları", "Sanayi Odaları, "Deniz Ticaret Odaları", "Ticaret Borsaları ve Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği" Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.

Diğer mevzuatla 8.3.1950 tarihli ve 5590 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 1 inci maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 1. - Ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı cetvelin, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bölümüne eklenmiş ve ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bölümünden çıkarılmıştır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte iptal edilen borsa komiseri unvanlı kadrolarda istihdam edilenler, bu Kanunla ihdas edilen uzman unvanlı kadrolara bulundukları kadro dereceleri itibarıyla iki ay içerisinde atanırlar.

Bunlar yeni bir kadroya atanıncaya kadar, eski kadrolarına ait aylık, ek gösterge ve her türlü zam ve tazminatları ile diğer malî haklarını almaya devam ederler. Borsa komiserlerinin atandıkları yeni kadroların aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer malî hakları toplamının net tutarı, eski kadrolarına bağlı olarak en son ayda almakta oldukları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer mâli hakları toplamı net tutarından az olması halinde aradaki fark giderilinceye kadar atandıkları kadroda kaldıkları sürece herhangi bir kesintiye tâbi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Ekli 1 ve 2 sayılı listelerle beraber geçici 1 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler.. Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 2 nci maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanunda elektronik ortamda Bakanlık ve Birlik bünyesinde oluşturulması öngörülen ortak veri tabanları, oda ve borsaların meslek gruplarına göre seçme ve seçilme niteliklerini haiz üye listeleri, Bakanlık tarafından belirlenecek esaslar uyarınca altı ay içerisinde oluşturulur.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 3 üncü maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 3. - Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yürürlüğe konulur. Bu yönetmelikler yürürlüğe konuluncaya kadar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan tüzük ve yönetmeliklerin, bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 4 üncü maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 4. - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde il odasına veya borsasına bağlı olarak şubeye dönüşen oda ve borsalarda, üyelerin bu oda veya borsaya, oda ve borsaların da Birliğe olan aidat borçları ve gecikme zamları silinir ve üyeler beş yıl herhangi bir aidat ödemezler.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 5 inci maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 5. - Üyelerin oda ve borsalara, oda ve borsaların da Birliğe olan gecikmiş aidat borçlarının tamamının, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde ödenmesi halinde bu borçlara ait gecikme zamları silinir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 6 ncı maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 6. - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulmuş olan ajanlıklar ilgili odaya bağlı şube veya temsilciliğe dönüşür.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 7 nci maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 7. - Bu Kanunun 24, 25, 50, 51 ve 71 inci maddelerinde belirtilen aidat ve ücret miktarları 2004 yılı için taban yirmimilyon lira, tavan ise yüzotuzmilyon lira olarak uygulanır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 8 inci maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 8. - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce genel sekreter ve yardımcısı olarak atanmış olanlarda, bu Kanunun 74 ve 75 inci maddelerinde belirtilen niteliklerle ilgili şartlar aranmaz.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 9 uncu maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 9. - 2004 yılında yapılması gereken oda ve borsaların organ seçimleri 2005 yılı Mart ayı içinde yapılır.

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce oda ve borsa organlarına seçilmiş olan üyelerin görev süreleri 2005 yılı Mart ayında yapılacak oda ve borsa organ seçimlerine kadar, Birlik organlarına seçilen üyelerin görev süreleri ise 2005 yılı Mayıs ayında yapılacak seçimlere kadar devam eder. Birlik Yönetim Kurulu Başkanı bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Birlik Başkanı unvanıyla seçime kadar görevine devam eder. Disiplin kurullarının ilk seçimleri de yukarıda belirtilen tarihlerde yapılır.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 452 sıra sayılı kanun tasarısının geçici 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere üçüncü fıkra olarak aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

 

Salih Kapusuz

Hasan Anğı

Ufuk Özkan

 

Ankara

Konya

Manisa

 

Nuri Çilingir

Mustafa Elitaş

Mehmet Ali Arıkan

 

Manisa

Kayseri

Eskişehir

"Bu Kanunun 81 inci maddesinin son fıkrası, halen oda ve borsa organlarında görev yapanlar açısından, oda ve borsaların ilk organ seçimlerine kadar uygulanmaz."

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Komisyon önergeye katılıyor mu?...

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİî KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya)- Takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN- Hükümet?..

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul)- Takdire bırakıyoruz.

HASAN ANĞI (Konya)- Gerekçe okunsun.

BAŞKAN- Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe: Mevcut durum ve müktesep hakların ilk oda ve borsa organ seçimlerine kadar muhafaza edilmesi amacıyla önerilmektedir.

BAŞKAN- Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Geçici 9 uncu maddeyi kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 10 uncu maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 10. - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak ilk seçimlerden itibaren üst üste iki dönem süresince meclis başkanlığı, yönetim kurulu başkanlığı, konsey başkanlığı ve Birlik Başkanlığı görevlerinde bulunanlar aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı görevlere yeniden seçilemezler.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 11 inci maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 11. - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulmuş olan ilçe oda ve borsaları, mevcut çalışma alanları dahilinde faaliyetlerini sürdürürler.

BAŞKAN- Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 12 nci maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 12. - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte oda, borsa, Birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilmekte olanların, mevcut statülerine göre istihdam edilmelerine devam olunur.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 13 üncü maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 13. - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı yıl süreyle Birliğin yıllık gelirinin yüzde beşi, bu sürenin dolmasını takip eden onbeş yıl süreyle de yüzde ikisi Türkiye Odalar ve Borsalar Eğitim ve Kültür Vakfı ile TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinin ihtiyaçları için kullanılmak üzere bu kuruluşlara tahsis edilir. Tahsis edilecek meblağın paylaşım esasları Birlik Yönetim Kurulunca belirlenir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

104 üncü maddeyi okutuyorum:

Yürürlük

MADDE 104. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

105 inci maddeyi okutuyorum:

Yürütme

MADDE 105. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümünü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Kanun tasarısı, böylece, kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır; hayırlı olmasını diliyorum.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ali Coşkun bir teşekkür konuşması yapacaklardır.

Buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli arkadaşlar; Sayın Başkanvekilimize ve Divan Üyelerine, Sayın Başbakanımıza, Anamuhalefet Partisi Başkanımıza, bakanlarımıza, Komisyon Başkanı ve üyelerimize, grup başkanvekillerimize, siz değerli milletvekillerimize, emeği geçen bürokratlarımıza, Bakanlığım adına ve eski bir Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı olarak iş dünyamız adına şükranlarımı arz ediyorum. Böylesine önemli ve kapsamlı bir yasanın hazırlanışı ve Yüce Meclisçe kabulü örnek ve rekor bir çalışma olarak gerçekleşmiştir. Ülkemiz ekonomisi ve iş dünyamız için hayırlı olmasını diliyorum, tekrar teşekkür ediyorum.

Saygılarımla. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakanım.

Sayın milletvekilleri, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 20 Mayıs 2004 Perşembe günü saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum, iyi akşamlar diliyorum.

Kapanma Saati: 22.18