DÖNEM
: 22 CİLT : 49 YASAMA YILI : 2
T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ
90 ıncı Birleşim
18 Mayıs 2004 Salı
İ
Ç İ N D E K İ L E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GündemdIşI Konuşmalar
1. - Adıyaman Milletvekili Şevket
Gürsoy'un, Adıyaman İlinin sorunlarına ve alınması gereken tedbirlere ilişkin
gündemdışı konuşması
2. - Sivas Milletvekili Osman Kılıç'ın,
madenciliğin önemine, Sivas'ın maden potansiyeli ile bu potansiyelin değerlendirilmesi
için alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması
3. - Ankara Milletvekili Zekeriya
Akıncı'nın, Modern Çarşı yangını sonrasındaki gelişmelere, çarşı ve Ulus
esnafının sorunları ile alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması
ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı
B) Çeşİtlİ İşler
1. - Genel Kurulu ziyaret eden Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Parlamentosundan bir grup milletvekiline Başkanlıkça
"Hoşgeldiniz" denilmesi
C) Tezkereler ve Önergeler
1. - Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
Bülent Arınç'ın Fas Temsilciler Meclisi Başkanı Abdelwahad Radi'nin davetine
icabetle Fas'a yapacağı resmî ziyarete katılacak heyete ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/561)
2. - Yükseköğretim Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık
tezkeresi (3/562)
3. - Aşırı Derecede Yaralayan ve Ayırım
Gözetmeyen Etkileri Bulunan Belirli Konvansiyonel Silahların Kullanımının
Yasaklanması veya Sınırlandırılması Sözleşmesi ve Eki I., Tadil Edilmiş II. ve
IV. Protokollerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının geri
gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/563)
4. - TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, St.
Petersburg'ta yapılacak olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi
Genel Kuruluna katılmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/564)
5. - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
Bosna-Hersek'e yaptığı resmî ziyarete iştirak etmeleri uygun görülen
milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/565)
6. - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
Almanya'ya yaptığı resmî ziyarete iştirak etmeleri uygun görülen
milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/566)
D) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI
Önergelerİ
1. - İstanbul Milletvekili Kemal
Kılıçdaroğlu ve 21 milletvekilinin TMSF ve RTÜK'ün bazı uygulamalarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/190)
2. - CHP Grubu adına Grup Başkanvekilleri
Samsun Milletvekili Haluk Koç, İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol ve İstanbul
Milletvekili Ali Topuz'un, Irak Halkına yöneltilen şiddet ve Türkiye'nin Irak
politikası konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/14)
3. - Kayseri Milletvekili Taner Yıldız ve
21 milletvekilinin Irak Halkına yöneltilen şiddet ve işkence olaylarının ulusal
ve uluslararası düzeydeki yansımaları konusunda genel görüşme açılmasına
ilişkin önergesi (8/15)
IV. -
ÖNERİLER
A) DanIşma Kurulu Önerİlerİ
1. - Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin
yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi
V. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
1. - Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile
Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı
ve Adalet Komisyonu Raporu (1/521) (S. Sayısı: 146)
2. - Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu
(1/523) (S. Sayısı: 152)
3. - Çanakkale Milletvekilleri Mehmet
Daniş ve İbrahim Köşdere'nin; Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa
Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici
Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(2/212) (S. Sayısı: 305)
4. - Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve
Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun Tasarısı ile İçişleri, Plan ve Bütçe ve
Anayasa Komisyonları Raporları (1/731) (S. Sayısı: 349)
5. - Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve
Denetlenmesine Dair 560 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Tarım, Orman ve
Köyişleri ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonları Raporları
(1/238) (S. Sayısı 428)
6. - Hâkimler ve Savcılar Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(1/769) (S. Sayısı: 453)
7. - İller Bankası Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/796) (S.
Sayısı: 440)
8. - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
ile Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu
Raporu (1/789) (S. Sayısı: 452)
VI. -
SORULAR VE CEVAPLARI
A) YazIlI Sorular ve CevaplarI
1. - İstanbul Milletvekili Emin Şirin'in,
BM Genel Sekreterine yollanan taahhüt mektubuna ilişkin Başbakandan sorusu ve
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün cevabı (7/2292)
2. - İstanbul Milletvekili Berhan
Şimşek'in, basın danışmanının bir gazeteye yazdığı mektuba ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın cevabı (7/2294)
3. - Adana Milletvekili İsmail Değerli'nin,
doğalgaz sayacı alımına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun
cevabı (7/2296)
4. - Ankara Milletvekili İsmail
Değerli'nin, Ankara Büyükşehir Belediyesince yapılan ihalelere ilişkin sorusu
ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun cevabı (7/2297)
5. - Tokat Milletvekili Orhan Ziya
Diren'in, Tokat İlinin online sistemine dahil edilmesine ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun cevabı (7/2313)
6. - İstanbul Milletvekili Gürsoy Erol'un,
yanık tedavi merkezlerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Murat Başesgioğlu'nun cevabı (7/2314)
7. - Manisa Milletvekili Hasan Ören'in,
trafik tescil işlemlerindeki yasa boşluklarının giderilmesine ilişkin sorusu ve
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun cevabı (7/2317)
8. - İzmir Milletvekili Muharrem
Toprak'ın, üniversite araştırma fonlarında bekleyen ödeneğe ilişkin sorusu ve
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı (7/2320)
9. - Afyon Milletvekili Halil
Ünlütepe'nin, bir il sağlık müdürüyle ilgili iddiaya ilişkin sorusu ve Sağlık
Bakanı Recep Akdağ'ın cevabı (7/2321)
10. - Adana Milletvekili Atilla
Başoğlu'nun, Fener Rum Patrikhanesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün cevabı (7/2331)
11. - Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in,
Ortadoğu ve Arap ülkelerinde çalışan Türk vatandaşlarına ilişkin sorusu ve
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün cevabı (7/2332)
12. - Antalya Milletvekili Nail
Kamacı'nın, AK Parti Aşkale İlçe Başkanının Aşkale Kaymakamına hakaret ettiği
iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun
cevabı (7/2338)
13. - Kırıkkale Milletvekili Halil
Tiryaki'nin, son seçimler sırasında Kırıkkale'de meydana gelen olaylara ilişkin
Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun cevabı (7/2342)
14. - Ankara Milletvekili Yakup
Kepenek'in, grev ertelemelerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Murat Başesgioğlu'nun cevabı (7/2345)
15. - Iğdır Milletvekili Yücel Artantaş'ın,
Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan arasındaki diplomatik ilişkilere ilişkin sorusu
ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün cevabı (7/2351)
16. - Yalova Milletvekili Muharrem
İnce'nin, deprem bölgelerinde görev yapan öğretmenlerin rotasyon dışında
tutulup tutulmayacağına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in
cevabı (7/2367)
17. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
Baloğlu'nun, Antalya-Korkuteli İlçesindeki kapalı spor salonu inşaatına ilişkin
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in cevabı
(7/2376)
18. - İzmir Milletvekili Canan Arıtman'ın,
basın toplantısında kullanılan bir ifadeye ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç'ın cevabı (7/2383)
19. - Malatya Milletvekili Muharrem
Kılıç'ın, tarım sigortasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/2423)
20. - Adana Milletvekili Atilla
Başoğlu'nun, Kamu Personeli Seçme Sınavı başvuru formlarına ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in cevabı
(7/2424)
21. - Manisa Milletvekili Hasan Ören'in,
doğal afetler nedeniyle zarar gören illere yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın cevabı (7/2438)
22. - İstanbul Milletvekili Mehmet
Sevigen'in, özelleştirme nedeniyle işini kaybeden işçilere ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in cevabı (7/2440)
23. - Adana Milletvekili Atilla
Başoğlu'nun, iki yıl önce yapılan memur sınavının süresine ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in cevabı
(7/2453)
24. - Iğdır Milletvekili Dursun
Akdemir'in, tavuk besiciliğinin desteklenmesine ilişkin sorusu ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/2463)
25. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
Baloğlu'nun, geliriyle ilgili bir açıklamasına ilişkin Başbakandan sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in cevabı (7/2469)
26. - İstanbul Milletvekili Gürsoy
Erol'un, 2002-2003 yıllarına ait hayvan ve kesilmiş et rakamlarına,
Sebze-meyvelerdeki zararlı kimyasal
maddelerin analizine,
İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/2494,2495)
27. - Bursa Milletvekili Kemal Demirel'in,
tarım sektöründe yapılması düşünülen çalışmalara ilişkin Başbakandan sorusu ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/2498)
28. - Adana Milletvekili N.Gaye
Erbatur'un, sokaktaki çocuklara yönelik hizmet veren kuruluşlara ilişkin sorusu
ve Devlet Bakanı Güldal Akşit'in cevabı (7/2524)
I. - GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açılarak
iki oturum yaptı.
Elektronik cihazla yapılan yoklamalar
sonucunda Genel Kurulda toplantı yetersayısı bulunmadığı anlaşıldığından;
18 Mayıs 2004 Salı günü saat 15.00’te
toplanmak üzere, birleşime 15.16’da son verildi.
Sadık Yakut
Başkanvekili
|
Yaşar
Tüzün |
Enver
Yılmaz |
|
Bilecik |
Ordu |
|
Kâtip Üye |
Kâtip Üye |
No. : 130
II. - GELEN
KÂĞITLAR
14 Mayıs
2004 Cuma
Tasarı
1. - Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı (1/807) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler; Bayındırlık
İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 7.5.2004)
Teklifler
1. - Ordu Milletvekili Enver YIlmaz ile Yozgat Milletvekili Mehmet Çİçek'in; Orman Kanununun Bazı
Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/284) (Tarım, Orman
ve Köyişleri ; Anayasa ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29.4.2004)
2. - Denizli Milletvekili Mehmet Uğur Neşşar ve 41 Milletvekilinin; 1774
Sayılı Kimlik Bildirme Kanunu Ek Madde 1'in Değiştirilmesine İlişkin Kanun
Teklifi (2/285) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.5.2004)
3. - Balıkesir Milletvekili Turan Çömez ve 3 Milletvekilinin; Adalarda
Yatırımların ve İstihdamın Teşviki Hakkında Kanun Teklifi (2/286) (Plan ve
Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 5.5.2004)
4. - Manisa Milletvekili Hasan Ören'in 2918 Sayılı Karayolları Trafik
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/287) (İçişleri
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)
Tezkere
1. - Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen'in; Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/560) (Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi:
12.5.2004)
Raporlar
1. - Hâkimler ve Savcılar Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(1/769) (S. Sayısı: 453) (Dağıtma tarihi: 14.5.2004) (GÜNDEME)
2. - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
ile Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu
Raporu (1/789) (S. Sayısı: 452) (Dağıtma tarihi: 14.5.2004) (GÜNDEME)
Süresi
İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri
1. - Ankara Milletvekili İsmail
DEĞERLİ'nin, BELSO A.Ş. ve BELÇAR A.Ş.'ye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2279)
2. - Ankara Milletvekili İsmail
DEĞERLİ'nin, Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırları içindeki bilbordlara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2280)
No. : 131
17 Mayıs
2004 Pazartesi
Sözlü Soru
Önergeleri
1. - Muğla Milletvekili Ali ARSLAN'ın,
basında yer alan kendisiyle ilgili bir iddiaya ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1099) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
2. - Kars Milletvekili Selami YİĞİT'in,
Dış Ticaret Müsteşarlığının uluslararası zeytinyağı kodeksi uygulamasından
doğacak mağduriyete ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) sözlü soru
önergesi (6/1100) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
3. - Çanakkale Milletvekili Ahmet
KÜÇÜK'ün, milletvekili lojmanlarının satışına ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1101) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
4. - Manisa Milletvekili Ufuk ÖZKAN'ın,
hemzemin geçitlerdeki sinyalizasyon eksikliğine ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1102) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)
5. - Muğla Milletvekili Ali ARSLAN'ın,
Muğla İline doğalgaz getirilip getirilmeyeceğine ilişkin Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1103) (Başkanlığa geliş tarihi:
10.5.2004)
6. - Balıkesir Milletvekili Sedat
PEKEL'in, Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı olmayan üreticilerin desteklenmesine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1104) (Başkanlığa
geliş tarihi: 10.5.2004)
7. - Malatya Milletvekili Muharrem
KILIÇ'ın, 2004 KPSS kitapçığında Almanca ve Fransızca bölümü mezunlarına yer
verilmemesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1105)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)
Yazılı Soru
Önergeleri
1. - İzmir Milletvekili Canan ARITMAN'ın,
basın toplantısında kullanılan bir ifadeye ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanından yazılı soru önergesi (7/2383) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.4.2004)
2. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, Nusret Mayın Gemisi ve benzeri değerlerin korunmasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2568) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
3. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, Çanakkale Şehitleri Abidesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/2569) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
4. - Sivas Milletvekili Nurettin SÖZEN'in,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının imar planı değişikliğine ve bir
binaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2570) (Başkanlığa geliş
tarihi: 7.5.2004)
5. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, Çukurova Elektrik A.Ş. hisse sahiplerinin mağduriyetine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2571) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
6. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, sınır ticaretinin kötüye kullanılmasının önlenmesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2572) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
7. - Denizli Milletvekili Ümmet
KANDOĞAN'ın, özelleştirme uygulamalarından doğan gelir ve harcamalara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2573) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
8. - Denizli Milletvekili Ümmet
KANDOĞAN'ın, 2002-2004 yılları arasındaki iç ve dış borca ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/2574) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
9. -Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun,
Çanakkale Şehitliği'nin bakımına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/2575) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
10. - Diyarbakır Milletvekili Mesut
DEĞER'in, Bingöl Depreminin zararlarına ve yapılan çalışmalara ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2576) (Başkanlığa geliş
tarihi: 7.5.2004)
11. - Ankara Milletvekili İsmail
DEĞERLİ'nin, Mamak Tapu Dairesinin yeni hizmet binasına ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2577) (Başkanlığa geliş tarihi:
7.5.2004)
12. - Diyarbakır Milletvekili Mesut
DEĞER'in, Bingöl köylülerinin deprem sonrası konut sorununa ilişkin Bayındırlık
ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2578) (Başkanlığa geliş tarihi:
7.5.2004)
13. - Diyarbakır Milletvekili Mesut
DEĞER'in, Bingöl Depremi sonrasında bir firmayla yapılan sözleşmeye ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2579) (Başkanlığa geliş
tarihi: 7.5.2004)
14. - Diyarbakır Milletvekili Mesut
DEĞER'in, Bingöl Depremi sonrası yapılan imar çalışmalarına ilişkin Bayındırlık
ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2580) (Başkanlığa geliş tarihi:
7.5.2004)
15. - Diyarbakır Milletvekili Mesut
DEĞER'in, bazı kuruluşlarca yapılan konutlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2581) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
16. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, Mersin ve bazı ilçelerindeki yol çalışmalarına ne zaman
başlanacağına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2582) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
17. - Diyarbakır Milletvekili Mesut
DEĞER'in, Bingöl deprem konutlarının inşaat şartlarına aykırı yapılmasına
ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2583)
(Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
18. - Diyarbakır Milletvekili Mesut
DEĞER'in, Bingöl'de yapılan deprem konutları bedellerinin ödenmesine ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2584) (Başkanlığa geliş
tarihi: 7.5.2004)
19. - Muğla Milletvekili Ali ARSLAN'ın,
SSK'nın Radyoloji ve Görüntüleme Tetkikleri hizmet alımı ihalesine ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/2585) (Başkanlığa
geliş tarihi: 7.5.2004)
20. - Ordu Milletvekili İdris Sami
TANDOĞDU'nun, SSK'nın tabi olduğu ihale mevzuatına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/2586) (Başkanlığa geliş tarihi:
7.5.2004)
21. - Mersin Milletvekili Hüseyin
GÜLER'in, SSK'nın Radyoloji ve Görüntüleme Tetkikleri hizmet alımı ihalesine
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/2587)
(Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
22. - Denizli Milletvekili Mehmet U.
NEŞŞAR'ın, SSK'nın Radyoloji ve Görüntüleme Tetkikleri hizmet alımı ihalesine
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/2588)
(Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
23. - Bilecik Milletvekili Yaşar TÜZÜN'ün,
Bilecik İlinin SSK Hastanesi ihtiyacına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2589) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
24. - Bursa Milletvekili Mustafa
ÖZYURT'un, SSK'nın yapmayı planladığı bir ihaleye ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/2590) (Başkanlığa geliş tarihi:
7.5.2004)
25. - Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri
SAYGUN'un, 2003 yılı dış ticaret açığına ilişkin Devlet Bakanından (Ali
BABACAN) yazılı soru önergesi (7/2591) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
26. - Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in,
kamu bankalarının istihdam dışı kalan personeline ilişkin Devlet Bakanından (Ali
BABACAN) yazılı soru önergesi (7/2592) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
27. - Ankara Milletvekili İsmail
DEĞERLİ'nin, ülkemizden geçiş yapan TIR'lara ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad
TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/2593) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
28. - Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in,
Dış Ticaret Müsteşarlığınca çıkarılan bir tebliğe ilişkin Devlet Bakanından
(Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/2594) (Başkanlığa geliş tarihi:
7.5.2004)
29. - Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün,
Çan Termik Santraline yapılacak işçi alımına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2595) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
30. - Denizli Milletvekili Ümmet
KANDOĞAN'ın, elektrik kayıp ve kaçaklarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2596) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
31. - Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün,
hayvancılığın desteklenip korunmasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2597) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
32. - Tekirdağ Milletvekili Enis
TÜTÜNCÜ'nün, tarım ve hayvancılık alanındaki dış ticarete ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2598) (Başkanlığa geliş tarihi:
7.5.2004)
33. - Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün,
et ve damızlık hayvan ithalatı ile süt üreticilerine ödenen prim politikasına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2599) (Başkanlığa
geliş tarihi: 7.5.2004)
34. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, "Önder Çiftçi" uygulamasının yaygınlaştırılıp
yaygınlaştırılmayacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2600) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
35. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, Çukurova'da 2003 yılı doğrudan gelir desteği ödemelerinin ne zaman
yapılacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2601) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
36. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, tarım üreticilerinin haksız rekabete karşı korunmasına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2602) (Başkanlığa geliş
tarihi: 7.5.2004)
37. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, Çukurova'da düşük yağışın doğuracağı mağduriyetin önlenmesine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2603) (Başkanlığa
geliş tarihi: 7.5.2004)
38. - Denizli Milletvekili Ümmet
KANDOĞAN'ın, çiftçilikte kullanılan gübreye ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2604) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
39. - Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNER'in,
Isparta-Eğirdir'deki bir enstitüye ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2605) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)
40. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, Mersin-Adana-İskenderun arası banliyö tren ulaşımına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2606) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.5.2004)
41. - Denizli Milletvekili Ümmet
KANDOĞAN'ın, sokakta yaşayan vatandaşlara yönelik çalışmalara ilişkin Devlet
Bakanından (Güldal AKŞİT) yazılı soru önergesi (7/2607) (Başkanlığa geliş
tarihi: 7.5.2004)
42. - Çankırı Milletvekili Hikmet
ÖZDEMİR'in, Çankırı-Kurşunlu İlçesindeki bazı tarihi değerlerin korunmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2608) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)
43. - Samsun Milletvekili Musa
UZUNKAYA'nın, bir eski savcıyla ilgili olarak basında yer alan iddiaya ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/2609) (Başkanlığa geliş tarihi:
10.5.2004)
44. - Samsun Milletvekili Musa
UZUNKAYA'nın, vergi adaletinin sağlanmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2610) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)
45. - Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN'ın,
İstanbul Emniyet Müdürünün verdiği bir emre ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2611) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)
46. - Mersin Milletvekili Hüseyin
ÖZCAN'ın, Mersin İli Karaduvar Mahallesi civarındaki petrol sızıntısının
sonuçlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/2612)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10.5.2004)
No. : 132
18 Mayıs
2004 Salı
Tasarılar
1. - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Karadeniz Liman Devleti Kontrolü Sekretaryası Arasında Yönetim Merkezi
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/808) (Plan
ve Bütçe; Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)
2. - Gümrük Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/809) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji; Avrupa Birliği Uyum ve Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)
3. - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Slovenya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Örgütlü Suçlar, Uyuşturucu Madde
Kaçakçılığı, Uluslararası Terörizm ve Diğer Ciddi Suçlarla Mücadelede İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/810)
(İçişleri ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.5.2004)
4. - Türkiye Cumhuriyeti ve Slovenya
Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/811) (Plan ve Bütçe ve
Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.5.2004)
5. - Adli Yardım Taleplerinin İletilmesine
İlişkin Avrupa Sözleşmesine Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı (1/812) (Adalet ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13.5.2004)
6. - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Enerji Alanında İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/813)
(Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.5.2004)
7. - Avrupa Birliği ile Türkiye
Cumhuriyeti Arasında Türkiye Cumhuriyetinin Makedonya Eski Yugoslav
Cumhuriyetindeki Avrupa Birliği Kuvvetine Katılımına İlişkin Anlaşma ve Buna
Bağlı Mali Düzenlemenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/814) (Plan ve Bütçe; Millî Savunma ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13.5.2004)
Sözlü Soru
Önergeleri
1. - Denizli Milletvekili Ümmet
KANDOĞAN'ın, sosyal güvenlik kuruluşlarına ve iç borçlanmaya ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1107) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)
2. - Denizli Milletvekili Ümmet
KANDOĞAN'ın, iş kazalarına ve işyerlerindeki çalışma şartlarına ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/1108) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11.5.2004)
3. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
BALOĞLU'nun, Antalya-İbradı-Altınbeşik Mağarasının turizm potansiyeline ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/1109) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11.5.2004)
4. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
BALOĞLU'nun, Antalya-Gündoğmuş İlçesinin trafo sorununa ilişkin Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1110) (Başkanlığa geliş tarihi:
11.5.2004)
5. - Muğla Milletvekili Fahrettin
ÜSTÜN'ün, doğal afetlerde zarar gören çiftçilere ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1111) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)
6. - Bilecik Milletvekili Yaşar TÜZÜN'ün,
Bilecik-Bozüyük'teki öğrenci yurdu inşaatına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) sözlü soru önergesi (6/1112) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12.5.2004)
Yazılı Soru
Önergeleri
1. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
özelleştirme kapsamındaki KİT'lere yapılan atamalara ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/2615) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)
2. - Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın,
AB ülkelerine mal gönderen firmaların mağduriyetine ve sorumlularına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2616) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)
3. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, Adanalı sanayicilerin teşviklerden yararlandırılmasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2617) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)
4. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, insan sağlığına zararlı bir gıda maddesinin Türkiye'ye
getirileceği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2618)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)
5. - Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ'in,
ASKİ'nin bir ihalesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2619)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)
6. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, Adana İlinin yatırım ve istihdam teşviki kanunu kapsamının dışında
tutulmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2620) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12.5.2004)
7. - Yalova Milletvekili Muharrem
İNCE'nin, Marmara Depremi sonrasında depremzedelere yapılan yardımlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2621) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)
8. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, KKTC ile ilgili Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi toplantısına
ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi
(7/2622) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)
9. - Malatya Milletvekili Muharrem
KILIÇ'ın, Başkonsolosluk hizmetlerine ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/2623) (Başkanlığa geliş tarihi:
12.5.2004)
10. - Denizli Milletvekili Ümmet
KANDOĞAN'ın, İran İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı işletmeciliğinin Türk
şirketlerinden geri alınma nedenine ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/2624) (Başkanlığa geliş tarihi:
12.5.2004)
11. - Niğde Milletvekili Orhan ERASLAN'ın,
Niğde Kapalı Spor Salonu İnşaatına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/2625) (Başkanlığa
geliş tarihi: 11.5.2004)
12. - Antalya Milletvekili Nail
KAMACI'nın, ülkemizdeki yakıt üretimine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2626) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)
13. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat
MELİK'in, GAP Projesi kapsamındaki sulanabilir arazilere ilişkin Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/2627) (Başkanlığa geliş tarihi:
11.5.2004)
14. - İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in,
Trafik Yönetmeliğinde değişiklik yapılıp yapılmayacağına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2628) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)
15. - Aydın Milletvekili Özlem
ÇERÇİOĞLU'nun, olağanüstü hal bölgesi dışına gönderilen kamu görevlilerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2629) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12.5.2004)
16. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, yatırıma dönüştürülemeyen paralara ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2630) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)
17. - Adana Milletvekili Atilla
BAŞOĞLU'nun, vergi kaçaklarındaki artışa ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2631) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)
18. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat
MELİK'in, süne zararlısıyla mücadeleye ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2632) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)
19. - Sinop Milletvekili Engin ALTAY'ın,
trol avcılığı yasağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2633) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)
20. - Yalova Milletvekili Muharrem
İNCE'nin, elma üreticilerinin sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2634) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)
21. - İzmir Milletvekili Erdal
KARADEMİR'in, Marmaray Projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2635) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)
22. - Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat
MELİK'in, Şanlıurfa Havaalanının uçak seferlerine açılıp açılmayacağına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/2636) (Başkanlığa geliş tarihi:
12.5.2004)
23. - Muğla Milletvekili Fahrettin
ÜSTÜN'ün, iç ve dış borçlara ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı
soru önergesi (7/2637) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.5.2004)
24. - Malatya Milletvekili Muharrem
KILIÇ'ın, "Pembe Kart" sahibi vatandaşlarımıza ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2638) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)
25. - İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ'nün,
Türkiye İktisat Kongresine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/2639) (Başkanlığa geliş tarihi:
12.5.2004)
26. - Edirne Milletvekili Nejat GENCAN'ın,
bir müftülükçe düzenlenen yarışmada verilen hediyelere ilişkin Devlet
Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/2640) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12.5.2004)
Genel
Görüşme Önergeleri
1. - CHP Grubu adına Grup Başkanvekilleri,
Samsun Milletvekili Haluk KOÇ, İzmir Milletvekili K. Kemal ANADOL ve İstanbul
Milletvekili Ali TOPUZ'un, Irak halkına yöneltilen şiddet ve Türkiye'nin Irak
politikası konularında Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri
uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/14) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12.5.2004)
2. - Kayseri Milletvekili Taner YILDIZ ve
21 Milletvekilinin, Irak halkına yöneltilen şiddet ve işkence olaylarının
ulusal ve uluslararası düzeydeki yansımaları konusunda Anayasanın 98 inci,
İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına
ilişkin önergesi (8/15) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.5.2004)
Meclis
Araştırması Önergesi
1. - İstanbul Milletvekili Kemal
KILIÇDAROĞLU ve 21 Milletvekilinin, TMSF ve RTÜK'ün bazı uygulamalarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98
inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/190)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12.5.2004)
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.00
18 Mayıs
2004 Salı
BAŞKAN:
Başkanvekili Yılmaz ATEŞ
KÂTİP
ÜYELER: Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 90 ıncı Birleşimini açıyorum.
Toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere
başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce, üç sayın
milletvekiline gündemdışı söz vereceğim.
Gündemdışı ilk söz, Adıyaman İlinin
sorunları ve bu sorunların çözümleri konusunda söz isteyen Adıyaman Milletvekili
Sayın Şevket Gürsoy'a aittir.
Buyurun Sayın Gürsoy. (CHP sıralarından
alkışlar)
III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GündemdIşI Konuşmalar
1. -
Adıyaman Milletvekili Şevket Gürsoy'un, Adıyaman İlinin sorunlarına ve alınması
gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması
ŞEVKET GÜRSOY (Adıyaman) - Sayın Başkanım,
saygıdeğer milletvekillerim; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün, seçim
bölgem olan Adıyaman'ın sorunları ve bunların çözümleriyle ilgili bazı
bilgileri sizlerle paylaşmak istedim.
Adıyaman, ülkemizin en yoksul illeri
arasında yer almaktadır. İlimizde sanayi gelişmemiştir. Hayvancılık açısından
da şanssız bir noktada olan ilimiz, son politikalarla, bu alandaki kimi olumlu
sayılabilecek değerleri de yitirmiş bulunmaktadır.
Ülkemizin en büyük barajı olan Atatürk
Barajı Türkiye'ye nimet saçarken, Adıyaman, bu konudan ciddî etkilenmiştir;
oysa, Adıyaman olarak, barajın nimetlerinden hiç yararlanamıyoruz.
İlimizde, çok ciddî oranda petrol
çıkarılmasına rağmen -Türkiye'de üretilen petrolün en fazla üretildiği il
Adıyaman'dır- yine, kabul edilemez bir çelişki şeklinde, bu petrolden de bir
hak alamamaktadır.
Okullarımızın ödenekleri kısıtlandığı
için, fizikî koşulları düzeltilememekte, bu durum, eğitim ve öğretimimizi
olumsuz yönde etkilemektedir. 16 adet ilköğretim okulumuzun, ancak onarıldığı
takdirde eğitim ve öğretime hizmet verebileceği, 26 adet okulumuzun ise, hayatî
tehlike arz ettiğinden, mutlaka yıkılarak yerine yenilerinin yapılması
gerektiği hususu Millî Eğitimin raporlarıyla sabittir.
Ayrıca, ilçelerimizden, Sincik, Çelikhan,
Gerger, Tut ve Gölbaşı İlçelerimiz, birinci derece deprem kuşağında yer
almaktadır. Dolayısıyla, bu kuşakta yer alan ilçelerimizde, başta okullarımız
olmak üzere, gerekli önlemler alınmazsa, ciddî tehlikelerle karşı karşıya
kalacağımız konusunda kaygılanmaktayız.
İlimizdeki yüksekokul ve fakülteler, yedi
kocalı hürmüz gibidir. Bir bölümü İnönü Üniversitesine, bir bölümü Gaziantep
Üniversitesine, biri de Harran Üniversitesine bağlıdır. Bu üniversitelerin
yönetimleri, iyi niyetlerine rağmen, iİlimizdeki öğrenim kalitesini yükseltme
noktasında yetersiz kalmaktadır. Dolayısıyla, bu dağınıklığın ortadan
kaldırılması gerekmektedir. Çok şey istemiyor Adıyamanlılar; her ilde olan
üniversitenin, Adıyaman'da da "GAP Üniversitesi" adı altında
açılmasını istiyor.
Son birkaç yıla kadar, ilimizin en önemli
gelir kaynağı tütüncülüktü. Ancak, çıkarılan yasalarla tütüne kota getirilmesi
üzerine, halkımızın yoksulluğu katlanılmaz bir hal almıştır. Halen, 200
kilogram olan tütün kotası, çiftçimizi çaresizliğe ve kararsızlığa sevk
etmiştir. Çiftçi, bu düşük kotayla, ekim yapsa masraflarını çıkaramamakta,
geçimini sağlayamamakta, yapmasa, geçinecek başka bir uğraşı bulunmamaktadır.
Çelikhan İlçemizin tütünlerinin de, ayrıyeten
yüzde 80'i su çürüğü olarak devredışı bırakılmış, tütün üreticimiz son derece
mağdur duruma düşmüştür.
Karadenizin kimi yörelerinde bir çiftçi
ailesi ortalama 700 - 1 000 kilogram tütün kotasıyla ödüllendirilirken -bu
konuda çok da iyi yapılıyor- üstelik, buradaki çiftçimizin tütününü özel
sektörü satma şansı da varken, özel sektöre satış yapma imkânı olmayan
Adıyaman'daki çiftçimize 200 kilogram tütün kotası verilmesi ne derece adildir,
bunu Yüce Meclisin takdirine sunuyorum. Bu koşullar altında, hiç değilse
Adıyaman'daki çiftçimiz için, kotanın ortalama en az 600 kilograma çıkarılması
kaçınılmaz bir zorunluluktur. Sayın Başbakanımızın seçim öncesi kotanın
yükseltileceği yönündeki vaadi de unutulmuş görünmektedir.
Öte yandan, sulamada çok ciddî sıkıntılar
yaşanmaktadır. Bir an önce, Koçali, Gömükan barajlarının projelendirilmesi
bitirilmeli, Çamgazi barajının kanalları tamamlanmalıdır.
Sanayiin 60 000 liraya kullandığı elektrik
enerjisi, çiftçiye 120 000 liraya satılmakta, bu yüzden çiftçimiz sulama
yapamamaktadır. Çiftçimizin kendi imkânlarıyla yaptığı 784 adet pompaj
istasyonu, enerji fiyatlarındaki yükseklik nedeniyle kapatılma aşamasındadır.
Dut ve Mülk göletleri bitirilmiş olmasına rağmen, onaltı yıldır kanaletleri
tamamlanamamıştır. Kâhta ve Samsat sulama projelerinin ödenekleri sembolik
rakamlardan kurtarılıp gerçekçi seviyeye çekilmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Gürsoy, buyurun sözlerinizi
tamamlayın.
ŞEVKET GÜRSOY (Devamla) - Bebek 1 ve Bebek
2 seyyar pompaj sulama projesi bir an önce ihale edilmelidir.
Çiftçimize yapılacak olan doğrudan
destekleme ödenekleri doğru dürüst ödenmemektedir.
Dünyaca tanınan turistik Nemrut Dağımızla
ilgili çok çaba sarf etmemize rağmen, Turizm Bakanlığından gerekli ilgiyi
görmemekteyiz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Nemrut
Dağı sadece Adıyaman'ın değil!
ŞEVKET GÜRSOY (Devamla) - Diğer yandan,
Diyarbakır yolumuz Atatürk Barajı nedeniyle kapanmış olup, Ankara'daki bir
üstgeçit maliyetine yapılacak olan köprü, ondört yıldır bekletilmektedir.
İlimiz toplukonut projesinden de gerekli
ilgiyi görmemiştir.
Hükümet, ilimizdeki günlük ihtiyaçları
karşılamaktan dahi uzak kalmış durumdadır. Kolayca çözülebilecek ve de mutlaka
çözülmesi gereken Adıyaman Devlet Hastanemizin acil polikliniği içler acısı bir
durumdadır.
Öte yandan, işsizlik, ülkemizin genel
sorunu olmakla birlikte, Adıyaman'daki işsizlik vahim boyutlara ulaşmış
durumdadır. Vatandaşlarımızın büyük bir bölümü açlık sınırının altında
yaşamaktadır; fakat, ne yazık ki, diğer hükümetler gibi bu hükümetin de
işsizlik konusunda bir şeyler yapabileceği noktasında iyimser değilim; çünkü,
bugüne kadar, hükümetin bu yönde bir uygulamasına tanık olmadık. Daha dün,
Sümerbank fabrikası kapatılıp işçileri sokağa atıldı, Türkiye Petrollerinden 90
işçi sokağa atıldı.
Sonuç olarak, sayın hükümet yetkililerine
seslenmek istiyorum: İzlediğiniz tütün politikası, tütüne ve Tekele bakışınız,
uygulamalarınız dolayısıyla halkımızın önemli bir bölümü huzursuz ve mutsuzdur.
Turizmle ilgili, olumlu hiçbir uygulama yapmış değilsiniz. Sulama ve göletlerle
ilgili hiçbir katkı sağlamadınız; devam eden birkaç çalışma da kaplumbağa
hızıyla sürmektedir. Hayvancılığı bitirdiniz. Gerek il yolları gerekse köy
yolları konusunda en küçük bir iyileşme yok. Üniversitemizin kurulmasıyla
ilgili bir çalışmanız yok. İlk ve ortaöğrenimdeki çocuklarımızı, yıkılma kararı
olan okullarda okumaya mahkûm etmiş durumdasınız.
BAŞKAN - Sayın Gürsoy,sözlerinizi tamamlar
mısınız.
ŞEVKET GÜRSOY (Devamla) - Toparlıyorum
Sayın Başkanım.
Deprem riski olan bölgelerimizle ilgili
hiçbir çalışmanız mevcut değil. Sadece Adıyaman Devlet Hastanesinin görüntüsü
bile, sağlığa bakış açınızı yansıtıyor!.. İşsizlikle ilgili yapılabilecek
olumlu çalışmalarınızdan umudumuzu kestik; her gün kapatacağınız fabrika ve
işten çıkaracağınız işçileri, kaygıyla, merak eder olduk.
Sayın hükümet yetkilileri, iyi niyetli
olduğunuzu biliyorum; ama, yaptığınız şeyler iyi değil. Bu sorunlarımızdan
hangisini çözerseniz, bu Meclisten sizlere teşekkürü de bir borç bileceğim.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Gürsoy.
Gündemdışı ikinci söz, madenciliğin önemi
ve Sivas İlinin maden potansiyeliyle ilgili söz isteyen Sivas Milletvekili
Sayın Osman Kılıç'a aittir.
Buyurun Sayın Kılıç. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
2. - Sivas
Milletvekili Osman Kılıç'ın, madenciliğin önemine, Sivas'ın maden potansiyeli
ile bu potansiyelin değerlendirilmesi için alınması gereken tedbirlere ilişkin
gündemdışı konuşması
OSMAN KILIÇ (Sivas) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; madenciliğin önemi ve Sivas İlinin maden potansiyeli
hakkında gündemdışı söz almış bulunuyorum; konuşmama başlarken, sizleri
saygıyla selamlıyorum.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda önemli
görevler üstlenen Sivas, yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle önemli bir tarih
ve kültür merkezidir. Bilindiği gibi, madencilik sektörü, ülkelerin
kalkınmasında rol oynayan en önemli sektörlerden biridir. Maden ürünleri,
sanayi, enerji, tarım ve inşaat sektörlerinin, yani, bütün ana yatırım
alanlarının temel girdilerini oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkelerin kalkınma
süreci incelendiğinde madenciliğin lokomotif rolü üstlendiği görülmektedir.
Madencilik, sanayi için gerekli hammaddeleri sağlayan ve istihdam oluşturan bir
sektördür. Maden kaynaklarının insan ve toplum hayatında vazgeçilmez önemini
kavrayan ülkeler, bir yandan bilinen doğal kaynaklarını en iyi şekilde
değerlendirme yoluna giderken, diğer bir yandan da bilinmeyen doğal kaynaklarının
açığa çıkarılması için yoğun bir çabanın içine girmişlerdir.
Gelişmiş sanayi ülkelerinin çoğunda,
madencilik sektörü, ekonomik kalkınmayı başlatan öncü bir sektör görevi
üstlenmiştir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda da, madencilik faaliyetleri olmaksızın
insan hayatının sürdürülebilmesi mümkün değildir. Bugün, kullandığımız
arabalardan içinde yaşadığımız evlere, bilgisayarlardan telefonlara kadar her
şey madencilik sektöründen elde edilen ürünlerdir.
Maden kaynakları bakımından kendine
yeterli olan ülkeler arasında yer alan Türkiye'de, bugün, 60'ın üzerinde farklı
maden ve mineral üretimi yapılmaktadır
Ülkemiz,
dünyada madencilikte adı geçen 132 ülke arasında, toplam üretim değeri
itibariyle 28 inci sırada yer alırken, ürün çeşitliliği açısından 10 uncu
sırada yer almaktadır.
Yeraltı kaynaklarının zenginliği açısından
dünyada önemli bir yere sahip olan
Türkiye, yılda 2 500 000 000 dolarlık üretimiyle, potansiyelinin çok
küçük bir kısmını değerlendirebilmektedir.
Gelişmiş ülkelerde gayri safî millî
hâsılada madencilik payı, ABD'de yüzde 4,2; Almanya'da yüzde 4, Kanada'da yüzde
7,5; Avustralya'da yüzde 8,7 iken, maalesef, Türkiye'de yüzde 1'ler
düzeyindedir. Bu rakamlar, madencilik sektöründe, ülkemizdeki yanlışlıkları
gözönüne sermektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 28
619 kilometrekare yüzölçümüyle Türkiye'nin 2 nci büyük ili olan Sivas, çok
çeşitli maden kaynaklarına sahiptir.
Sivas İli sınırları içerisinde, 5 altın, 17 bakır, 42 demir, 127 krom, 5 kurşun-çinko, 20 manganez, 12 nikel, 7 manyezit, 22 blok taş, 34 selestin, 23 tuzla, 21
asbest, 4 talk, 16 linyit ve çok sayıda çimento hammaddesi jips, kaolen ve
kireçtaşı zuhuru ile 10 adet kaplıca ve 6 adet madensuyu kaynağı bulunmaktadır.
Sivas, Türkiye demir madenlerinin yüzde
36'sına yakın rezervlerine sahip bir ildir. Türkiye, demir-çelik sanayiinin
cevher ihtiyacının büyük bir bölümünü Divriği İlçesindeki demir madenlerinden
sağlamaktadır. Divriği civarındaki demir rezervlerine bağlı olarak kurulmuş
bulunan Sivas Demir Çelik Fabrikası, 24.4.1998 tarihinde özelleştirilerek
üretime kapatılmıştır. Satış şartlarını yerine getirmeyen firmadan, devletimiz
tarafından alınarak tekrar işletmeye açıldığında, fabrika, gerek ilimiz gerekse
ülkemiz ekonomisine büyük katkı sağlayacak, yöredeki işsizlik, yoksulluk ve göç
asgariye indirilecektir.
Ülkemizdeki stronsiyum kaynaklarının
tamamına yakın kısmı Sivas İlimizde bulunmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlar mısınız.
Buyurun.
OSMAN KILIÇ (Devamla) - Son yıllarda
önemli ihraç kalemlerimizden biri olan stronsiyumun zenginleştirilmesi için
özel sektör tarafından kurulmuş bulunan konsantratörlerde cevher zenginleştirme
işlemi yapılmaktadır.
Çok çeşitli sanayi dallarında kullanılan
asbest yataklarının yüzde 58'i Sivas'ta bulunmaktadır.
Yine, Kangal İlçemizde bulunan linyit
rezervlerimiz Kangal'da kurulmuş bulunan termik santralı beslemekte ve enerji
ihtiyacımızın, küçük de olsa, bir kısmını karşılamaktadır.
Koyulhisar'da bakır, kurşun, çinko
sahasında uzun yıllardan beri üretim yapılmaktadır.
Yine, Yıldızeli, Kangal, Divriği, Hafik,
Zara, İmranlı ve Suşehri'nde bulunan 200'ün üzerindeki krom ocaklarından zaman
zaman üretim yapılmaktadır.
Burada detayına giremediğim daha pek çok
yeraltı kaynaklarının çeşitliliği bakımından Sivas İlimiz, gerçekten zengin bir
maden potansiyeline sahiptir. Bugüne kadar, ülkemizin ve Sivas'ın kalkınmasında
madencilik sektörü yeterince değerlendirilememiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
madenciliğin, önemsenmesi gereken lokomotif bir sektör olduğunu düşünen
hükümetimiz, madencilik sektörüne verdiği önemi, atmış olduğu somut adımlarla
kamuoyuna göstermiştir. Bu amaçla, hükümetimiz, madencilik sektöründe yaşanan
zorluk ve sıkıntıların kaldırılabilmesi için, 3213 sayılı Maden Kanununu
iyileştirme tasarısını Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonuna
göndermiştir. İnşallah, yakın bir zamanda Genel Kurulumuzda görüşülüp,
yasalaşacak olan bu tasarının, madencilik sektörünü rahatlatacağına ve maden
üretimini de artıracağına inanıyorum.
Bugüne kadar varlık içinde yokluk çeken,
aş, iş ve eş için gurbeti kendisine yurt edinmiş, yüreğinde alevlenen sıla
hasretiyle:
"Açtı m'ola şu Sivas'ın gülü yaprağı,
Çekti bizi şu gurbetin suyu toprağı"
Diyen Sivaslının sesine kulak verircesine,
AK Parti İktidarınca çıkarılan Teşvik Yasasıyla, 36 ille beraber Sivaslının
yurdunda ve yüzünde de güllerin açılmasını sağlayan hükümetimize, şahsım ve
hemşerilerim adına teşekkür ediyorum.
Bu yüce kürsüden, Teşvik Yasasından
yararlanarak ülke ekonomisine katkıda bulunmak isteyen tüm yatırımcılarımızı,
özellikle Sivaslı hemşerilerimizi de Sivas'a yatırım yapmaya davet ediyor; Yüce
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kılıç.
B) Çeşİtlİ İşler
1. - Genel
Kurulu ziyaret eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Parlamentosundan bir grup
milletvekiline Başkanlıkça "Hoşgeldiniz" denilmesi
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Parlamentosundan bir grup milletvekili, Türkiye Büyük
Millet Meclisimizi ziyaret etmişlerdir; kendilerine hoşgeldiniz diyorum.
(Alkışlar)
Gündemdışı üçüncü söz, Modern Çarşı ve
çevresindeki esnafın sorunlarıyla ilgili söz isteyen, Ankara Milletvekili Sayın
Zekeriya Akıncı'ya aittir.
Buyurun Sayın Akıncı. (CHP sıralarından
alkışlar)
A) GündemdIşI Konuşmalar (Devam)
3. - Ankara
Milletvekili Zekeriya Akıncı'nın, Modern Çarşı yangını sonrasındaki
gelişmelere, çarşı ve Ulus esnafının sorunları ile alınması gereken tedbirlere
ilişkin gündemdışı konuşması ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı
ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Sayın Başkan,
sevgili arkadaşlarım; bir süre önce yaşanan Modern Çarşı yangını sonrası
gelişmeler ile çarşı ve Ulus esnafının sorunlarını dile getirmek üzere gündemdışı
söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi, Modern Çarşı ve Ulus
esnafı başta olmak üzere tüm
esnafımızı ve yurttaşlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyor; ulusumuzun, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik
ve Spor Bayramının 85 inci yılını kutluyorum.
Değerli milletvekilleri, Modern Çarşı
projesi, 1950'lerde bir yarışmayla gerçekleşmiş, 1960'ların başında yapımı
tamamlanmış ve o günden bu yana da, Ankara'nın kimliğini belirleyen temel
yapılarımızdan biri olmuştur.
Çarşı, 232 esnafı ve 1 000'e yakın
çalışanının yanı sıra, başta Ulus Hali olmak üzere, çevresine ve tüm Ulus
esnafına hareketlilik kazandıran bir özelliğe sahiptir; yeri ve iş çeşitliliği
nedeniyle çevresindeki bütün işkollarına canlılık getirmektedir. Modern Çarşı,
aynı zamanda, kırk yıldır Ankaralıların, özellikle de dargelirli
yurttaşlarımızın her aradığını bulabildiği bir iş merkezi özelliğindedir. Bunun
yanında, aylık 2 triyon liraya yakın KDV geliri ve 1 trilyon liraya yakın kira
bedeliyle, Özel İdare ve Maliyeye de büyük katkıları olan bir iş merkezimizdir;
yani "altı üstü bir çarşı" deyip geçilebilecek durumda değildir.
Ne yazık ki, çarşımız, 24.12.2003'te
yaşanan talihsiz bir yangın felaketine uğramıştır. Çarşı esnafı ise, ilk büyük
ekonomik kaybını, işyerlerinin sigortasız olması nedeniyle, hemen yangınla
birlikte yaşamıştır.
Yangın, kentin kültürel dokusunun
bozulmasının yanı sıra, yukarıda saydığım nedenlerle, Ulus çevresinde ticarî
durgunluğa da sebep olmuştur ve bu olumsuz etkisi hâlâ sürmektedir.
Sevgili arkadaşlarım, yangın sonrasında
bildiğimiz klasik sahneler yaşanmış, çok sayıda yetkili olay yerinde
incelemeler yapmış, sözler vermiş ve acilen bir kriz masası kurulmuştur; ama,
geçen süre içerisinde, ne yazık ki, verilen sözler kolayca unutulmuş, kriz
masası ise işlevsiz kalmıştır. Başta Sayın Başbakanımız olmak üzere, Sayın
Bakanlarımız Ali Babacan ve Cemil Çiçek, Sayın Ankara Valisi ve Anakent
Belediye Başkanı Sayın Melih Gökçek dahil herkes, sorunların en kısa zamanda
çözüleceği ve esnafımızın mağdur edilmeyeceği sözlerini vermişlerdir.
Aldığım bilgilerden sonra -yapılmış
toplantıların deşifre edilmiş metinlerinden bu konuşmaların tümünü okudum-
dikkatinizi çekmek istediğim konu şudur: Verilen tüm sözler, statik raporların
temiz çıkması durumunda çarşının bir an önce eski haline dönmesi için her türlü
desteğin verileceği ve esnafın kesinlikle mağdur edilmeyeceği şeklindedir. Bir
süre sonra, çeşitli raporlarla statik raporların temiz çıktığı belgelenir.
Artık, binanın yıkımına gerek kalmadığı, yapılacak bir tamirat ve tadilatla
çarşının eski halini alabileceği ve esnafın yeniden işyerlerine dönebileceği
umudu doğmuştur.
Çarşı esnafı ile İl Özel İdare Müdürlüğü
arasında, kiracılık hakları saklı kalmak koşuluyla, işyerlerinin boşaltılması
için karşılıklı tutanaklar düzenlenir, Valiliğe de çalışmalar için 7,5 trilyon
kaynak aktarılır. Daha sonra ise İl Daimî Encümeni kararıyla, temizlik ve
sıyırma; projelendirme; tamirat, onarım, teslimat amaçlı, üç aşamalı program
yapılır. Bu gelişmeler üzerine esnaf, ağustos ayında işyerlerine döneceğine
iyiden iyiye inanmaya başlamıştır. Birinci etabın ihalesi yapılır ve çalışmalar
bitirilir.
Yine dikkatinizi çekerim ki, bu
gelişmelerin büyük bir kısmı yerel seçimler öncesi yaşanmıştır ve seçim
sonrasında da çalışmalar kısmen devam etmektedir. Üstelik, bu arada, ikinci
etabın, yani, projelendirme çalışmalarının ihalesi de yapılmıştır. Tam bu
aşamada, Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanlığı tarafından Ankara
Valiliğine bir yazı gönderilerek, belediyece bir plan değişikliği düşünüldüğü
ifade edilir; plan değişikliğinde netleşme oluncaya kadar herhangi bir çalışma
yapılmaması istenir; ama, biliyoruz ki, bu yazının bağlayıcılığı yoktur ve
aslında bir temenniyi ifade etmektedir. Aslında, bu yazı, belediye
başkanlığının, Modern Çarşı ve çevresi üzerinde, seçimler öncesi, hatta,
yangının hemen ertesinde başkaca hesaplarının olduğu ve bunun için uygun bir
anı beklediği yönündeki kuşkuları pekiştirmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun; sözlerinizi tamamlar
mısınız.
ZEKERİYA AKINCI (Devamla) - Belediye
Başkanımızın 26.12.2003'te ATO kriz masası toplantısında yaptığı ve esnafın
birçoğu tarafından da tepkiyle karşılanan ve zaman zaman görüşlerini
değiştirmek zorunda kaldığı konuşma metninde de bunun işaretlerini zaten
vermekteydi. Valilik ise, Özel İdareye ait olan kendi binası üzerinde
inisiyatif kullanma yerine, geri adım atarak, İl Genel Meclisinde, çarşının
belediyeye satılıp satılmaması gibi bir tartışma konusu açar ve konunun
araştırılması için komisyona havale kararı alınır. Tabiî ki, bu süreçte,
çeşitli çevrelerden komisyonun kararını etkileme yönünde girişimlerde ve
baskılarda bulunulduğu iddiaları da esnaf arasında konuşulmaya başlanmıştır.
Sonuçta, en yetkili ağızlardan verilen
sözler unutulmuş, çalışmaları sürdürmek üzere kurulan masa işlevsizleşmiştir.
Çalışmalar sürerken, valiliğe belediyece gönderilen yazı ise durumu daha da
belirsiz hale getirmiştir. Esnafın, afetten fırsatçılık yapıldığına ilişkin
kuşkuları artmıştır. Şu anda, tüm esnaf, binanın yeri ve kıymeti gözönünde
tutulduğunda, haklarının elinden alınacağı ve çarşıdan uzaklaştırılacağı
korkusunu iyiden iyiye yaşamaktadır. Geçmişi çok eskilere dayanan ve çok
tartışılmış, gerçekleşmesi çok zor olan projelere ve başkaca sudan gerekçelere dayanarak
çalışmaların durdurulmasının istenilmesinden esnaf olağanüstü rahatsızlık
duymaktadır. Belediye Başkanının randevu taleplerini kabul etmeyişi ve esnafla
görüşmekten kaçınması, sıkıntıları daha da artırmıştır. Hükümet mensuplarının
sözlerini unutmuş olması, Valinin ise gevşek tutumu nedeniyle, esnafımızın
yetkililere olan güveni de sarsılmıştır artık.
En geç ağustos ayında yeniden işyerlerini
faaliyete geçirecekleri umuduyla yaşadığı sıkıntıları sineye çeken ve ticarî
faaliyetlerini askıya alıp, Modern Çarşı çevresindeki bürolarda sabırla
bekleşen esnafımızda huzursuzluk had safhaya çıkmıştır. Birçok kez kamuoyuna
seslerini duyurma gayretleri sonuçsuz kalınca, işyerlerinden olmamak için
"daha neler yapabiliriz"i araştırmaya başlamışlardır.
Afet sonrası en yetkili ağızlarca verilen
sözlerin tutulması ve ağustos ayında esnafın işyerlerine taşınmalarını sağlamak
amacıyla çalışmaların kesintiye uğramadan sürdürülmesi, sadece Modern Çarşı
esnafının değil, biliniz ki, çevresindeki binlerce esnaf ve yurttaşımızın da
beklentisidir.
BAŞKAN - Sayın Akıncı, toparlar mısınız...
ZEKERİYA AKINCI (Devamla) - Başta hükümet
yetkilileri olmak üzere, Sayın Vali ve Belediye Başkanımızın da, bu
beklentileri gözönünde tutarak, verdikleri sözleri unutmadan, üzerlerine düşeni
yapmalarını bekliyoruz.
Önümüzde iki yol vardır; ya kentimizi
kültürel, mimarî dokusuyla koruyup binlerce esnaf ve yurttaşımızı mağdur
etmeyeceğiz, onları bir an önce eski işyerlerine kavuşturacağız ya da
belediyelerin tipik rantçılık anlayışına teslim olacağız, Ankara'nın bu temel
yapılarından birini sınırlı bir kesimin çıkarına binlerce esnafımızın
umutlarına ve geleceğine feda edeceğiz.
Tüm esnafımız bunca sıkıntı içindeyken
binlerce insanı kendi elimizle yoksunluğa ve çaresizliğe terk edeceğiz. Bu kez,
böyle bir hataya düşmeden, doğruyu yapacağımıza ve çarşı esnafının, bir an
önce, kiracılık haklarına kavuşarak en geç ağustos ayında çarşının faaliyete
geçeceği ve çarşımızın ve Ulus esnafının yeniden eski hareketli günlerine
kavuşacağı umuduyla, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Akıncı.
Hükümet adına, gündemdışı konuşmaya,
Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ali Coşkun cevap vereceklerdir.
Buyurun Sayın Coşkun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN
(İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Ankara Milletvekili
Sayın Zekeriya Akıncı'nın, Ankara Ulus Modern Çarşı ve çevresindeki esnafın
sorunları hakkında yapmış olduğu gündemdışı konuşmaya cevap vermek üzere
huzurlarınızda bulunuyorum.
Malumlarınız olduğu üzere, 24.12.2003 günü
Ankaramızın Ulus semtinde, hepimizi yakından üzen Modern Çarşı yangını meydana
gelmiş ve orada görev yapan esnafımız mağdur olmuştur. Yangın sonucu burada
faaliyette bulunan esnaf ve sanatkârlar ve tacirlerimizin mağduriyetlerinin
önlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması için, Ankara Valiliği, Büyükşehir
Belediye Başkanlığı tarafından çeşitli toplantılar yapılmışsa da, konu,
Bakanlar Kurulu gündeminde görüşülerek, Sayın Başbakanımızın talimatlarıyla,
koordinasyon görevi Bakanlığımıza verilmiştir. Bunun üzerine, 6 Ocak 2004 günü,
Bakanlığımızda, esnafımızla, temsilcileriyle ve ilgili kesim sorumlularıyla
-valilik, belediye, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur, banka genel müdürleriyle-
birlikte bir değerlendirme toplantısı yapılmıştır. Bu toplantı sonucunda,
binanın durumuyla ilgili olarak hasar tespit raporlarının bir an önce
sonuçlandırılması için, takibi, yap-işlet-devret modeli, satışı, kısmen veya
tamamen mağdur olan kiracı durumundaki esnafımıza öncelikli hak tanınmak
suretiyle özelleştirme modelleriyle ilgili çalışmalar, mülkiyetin sahibi olan
Ankara Valiliği, yani Özel İdare tarafından yürütülmesi kararı alınmıştır;
hukuken de böyle olması gerekiyordu.
Toplantıdan sonra, Bayındırlık ve İskân
Bakanlığı, Ankara 20 nci Asliye Hukuk Mahkemesi, Bayındırlık ve İskân İl
Müdürlüğünce, teknik rapor, bilirkişi raporu ve önhesap cetveli düzenlenmiştir
ve bu rapora göre, binanın yeniden restore edilerek kullanılmasında bir mahzur
olmadığı belirtilmiştir. Ancak, Özel İdare Müdürlüğü, özelleştirmeye sıcak
bakmadığından ve mahallî seçimlerin gelmesi sonucunda, seçimler sonucunda
yeniden heyetlerin oluşturulması beklendiğinden, maalesef, bugüne kadar bir
sonuç, karara bağlanamamıştır.
Ankara Büyükşehir Belediyesi ise, Ulus
Projesi kapsamında Modern Çarşının onarılması ya da yıkılıp yeniden yapılması
yönünde çalışmalarını devam ettirmektedir.
Son olarak, esnaf teşekküllerimizle ve
Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanıyla birlikte yaptığımız toplantıda,
bu çalışmaların hızlandırılması konusunda mutabık kalınmış ve Belediye
Başkanımızla görüşülmüştür; ancak, belediyenin proje hakkında bize detaylı
bilgi sunması beklenmektedir.
Bilindiği gibi, esnafımız, orada -daha
önce belirttiğim gibi- Özel İdarenin kiracısı durumundadır. Esnaf, yoğun olarak
tespit raporları doğrultusunda bu çarşının yeniden yapılarak, restore edilerek
-ki, bunu da, emaneten yapma görevini Ankara Ticaret Odası üstlenmiştir-
kendilerine, yeniden, kiracı duran esnafa kiralanması yönünde talepte
bulunmaktadır. Bu konuda belediyenin alternatif işyeri teklifi de esnafımız
tarafından cazip bulunmamıştır.
Diğer taraftan, kredi imkânlarıyla ilgili
olarak bankalar -Halk Bankası, Vakıfbank, Ziraat Bankası- erteleme, faiz
indirimi ve yeni kredi kullandırılması gibi imkânlarını buradaki esnafa
sunacaklarını söylemişlerdir. Daha sonraki günlerde bu bankalar, buradaki esnaf
ve tüccarın vadesi gelmiş kredilerinin ödeme sürelerini, yeniden yapılandırarak
ertelemiştir.
Arkadaşlar biraz sessiz...
Başkanım...
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, salondaki
şu uğultuya bir son verirsek...
Buyurun Sayın Bakanım.
ALİ DİNÇER (Bursa) - Siz de bizim gibi
dinleyin...
SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN
(Devamla) - Hibe yardımıyla ilgili olarak Ankara Ticaret Odası, Türkiye Esnaf
ve Sanatkârlar Konfederasyonu ve diğer teşekküller, yapacakları yardımları
yetkili organlarının kararıyla belirleyip en kısa sürede sonuçlandıracaklarını
Bakanlığımıza bildirmişlerdir.
Bu konuda, Sayın Başbakanın
talimatlarıyla, miktarın az olmasına rağmen imkânlar bu ölçüde olduğu için,
özel idareden 750 milyar lira civarında kaynak sağlanmış olup, bu para, hasar
oranının az, orta ve büyük olmasına göre 3 milyar ilâ 5 milyar lira olmak üzere
yangın mağdurlarına dağıtılmıştır; ancak, söylediğim gibi, yeterli bir yardım
olamamıştır.
Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur
primleri, vergi ertelemesi veya terkini konusuna gelince; Maliye Bakanlığınca
erteleme veya terkin konusunda tebliğ çalışmasının yapılmakta olduğu, en kısa
sürede sonuçlandırılacağı ve yürürlüğe girene kadar da takibatın durdurulduğu
belirtilmiştir. Ayrıca, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur prim borçlarının,
üç ay içinde müracaat halinde, bir yıl erteleneceği ifade edilmiştir. Yapılan
çalışmalar sonunda, mağdur olanlara, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur ve KDV
yükümlülüklerinde erteleme getirilmiştir.
Sonuç olarak, mülkiyet Özel İdarede
olduğundan, valilikçe yapılan temaslar sonucunda Özel İdare kararının bir an
önce sonuçlandırılması talebinde bulunulmuştur.
Sayın Büyükşehir Belediye Başkanlığımızca
hazırlanmış olan Ulus Projesinin mahiyeti hakkında, nasıl şekilleneceği, aynı
binanın yıkılıp yeniden mi yapılacağı, yoksa orasının, tamamen, Ulus Projesi
kapsamında meydana mı terk edileceği konusunda kesin bilgi alınamamıştır; bu
bilgiyi, önümüzdeki günlerde detaylı olarak sunacaklarını belirtmişlerdir.
Durum hakkında Sayın Başbakanımıza da bilgi sunulmuştur.
Takdirlerinize arz ediyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Sayın Bakan, esnaf, yardımlarınız için
teşekkür ediyor; ama, yardımla yaşamlarını sürdürmek yerine, bir an önce
işyerlerine kavuşmak istiyorlar. Tadilat çalışmaları durdurulmuş, onun tekrar
devam etmesini ve zatıâlinizin de söz verdiği gibi temmuz veya ağustosta
işyerlerini açmak istiyorlar. Bütün sorunları burada, Sayın Bakan.
Teşekkür ediyoruz ilginize.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN
(İstanbul) - Tamamen haklısınız. Ancak, mülkiyet Özel İdarenin olduğu için,
Özel İdarenin karar vermesi lazım. Bu konuda karar çıkaramadılar; onun için
müdahale edemiyoruz.
BAŞKAN - Peki... Teşekkür ederim Sayın
Bakan.
Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları
vardır.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Sunuşları, Divan Üyemizin
oturduğu yerden Genel Kurula arz etmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Bir şey mi söyleyeceksiniz Sayın Akıncı;
buyurun.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Sayın Bakana
çok küçük bir soru sorabilir miyim?
BAŞKAN - Böyle bir usulümüz yok da...
ZEKERİYA AKINCI (Ankara) - Biliyorum...
Madem karar Özel idarenindi, hükümet
yetkilileri ve sayın bakanlarımız, niçin mağduriyetlerinin bir an önce
giderileceği ve statik raporlar temiz çıkarsa, ağustos ayına kadar tadilatın,
tamiratın yapılıp çarşıya esnafın dönmesini sağlayacakları sözlerini verdiler?!
BAŞKAN - Peki... Teşekkür ederim.
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutup bilgilerinize
sunacağım.
C) Tezkereler ve Önergeler
1. -
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç'ın Fas Temsilciler Meclisi
Başkanı Abdelwahad Radi'nin davetine icabetle Fas'a yapacağı resmî ziyarete
katılacak heyete ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/561)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
Bülent Arınç'ın, Fas Temsilciler Meclisi Başkanı Abdelwahad Radi'nin davetine
icabetle, beraberinde bir Parlamento heyetiyle, Fas'a resmî ziyarette
bulunması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi
Hakkında 3620 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun 31.3.2004
tarihindeki 67 nci Birleşiminde kabul edilmiştir.
Anılan kanunun 2 nci maddesi uyarınca,
heyetimizi oluşturmak üzere siyasî parti gruplarınca bildirilen isimler Genel
Kurulun bilgilerine sunulur.
Yılmaz Ateş
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı Vekili
Adı Soyadı : Seçim İli :
Ertuğrul Yalçınbayır (Bursa)
Mevlüt Akgün (Karaman)
Sadık Yakut (Kayseri)
Nihat Ergün (Kocaeli)
Atilla Kart (Konya)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Bilgilerinize sunulmuştur.
Bir Meclis araştırması önergesi vardır;
okutuyorum:
D) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI
Önergelerİ
1. -
İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve 21 milletvekilinin TMSF ve RTÜK'ün
bazı uygulamalarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/190)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Yaşanan ekonomik krizlerin sonucunda, pek
çok bankaya, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca (BDDK) el konulmuş ve
doğal olarak el konulan bankaların ortak olduğu şirketler de BDDK bünyesine
geçmiştir. Bu kapsamda, halen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bünyesinde
bulunan televizyon kuruluşlarının durumu ayrı bir özellik arz etmektedir.
Çünkü;
1- 3984 sayılı Yasanın 29 uncu maddesinin
(a) fıkrasına göre, "...finans kurum ve kuruluşlarına radyo ve televizyon
yayın izni verilemez; bu kuruluşlar radyo ve televizyon yayın izni almış
şirketlere ortak olamazlar." Ancak, TMSF bünyesine alınan kuruluşlarda
yasanın bu maddesinin açıkça ihlal edildiği görülmüştür ve saptanmıştır.
2- Aynı yasanın 13 üncü maddesine göre,
reklam gelirlerinden ayrılacak payların hangi sürelerde ödeneceği ve ödenmemesi
durumunda Radyo ve Televizyon Üst Kurulunca hangi işlemlerin yapılacağı açıkça
belirtilmiştir. Yasanın bu emredici hükmü ihlal edilmiş, daha acı olanı ise,
bazı özel televizyon kanallarının borcu TMSF tarafından, yasalara aykırı olarak
üstlenilmiştir.
3- 3984 sayılı Yasanın 29 uncu maddesinin
(e) bendi, radyo ve televizyon şirketlerine sahip olmayla ilgili olarak
ortaklık sınırlaması getirmiştir. Örneğin, bir gerçek veya tüzelkişi veya bir
sermaye grubu, yüzde 50'den fazla hissesine sahip olduğu bir televizyon veya radyonun
ortalama izlenme veya dinlenme payının yüzde 20'yi geçmesi halinde, sahip
olduğu hisselerinin bir bölümünü halka arz etmek zorundadır. Bugün, bu yasa
hükmü açıkça ihlal edilmiştir.
4- TMSF'nin bankalara el koymasının
ananedeni, bankacılık sistemini yeniden yapılandırarak, güçlü bir finans yapısı
oluşturmaktır. Televizyon, radyo ve gazetelere el koymasının temel gerekçesi
ise, el konulan bankalarda oluşan kamu zararını el koyduğu şirketleri satarak
kapatmaktır; ama, uygulamada bu böyle olmamış, el konulan televizyon ve
gazetelerin yönetimlerine de el konulmuş, bazı gazetecilerin işine son verilmiş
ve bu yayın kuruluşlarının yayın politikalarına da doğrudan müdahale
edilmiştir. Açıkçası, TMSF, medya yöneticiliğine soyunmuştur. Yapılan bu
işlemler sonucunda ne kadarlık bir ekzararın oluştuğu ise maalesef
bilinememektedir.
5- 5020 sayılı Bankalar Kanunu ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa "Fon; dava, alacak, takip,
tahsil, yeniden yapılandırma ve diğer faaliyetleri ile ilgili olarak üçer aylık
dönemler itibariyle yayımlayacağı raporlarla kamuoyunu bilgilendirir"
hükmünü getirmiştir. Söz konusu yasa, 26.12.2003 tarihinde Resmî Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir; ancak, yasanın bu açık hükmüne rağmen, bugüne
değin, kamuoyunu aydınlatacak "üç aylık dönemsel rapor" maalesef
yayımlanamamıştır.
6- Bazı medya kuruluşlarının yönetiminde
TMSF doğrudan bulunmamakla birlikte, söz konusu kuruluşların yönetimini lisans,
kiralama, işletme ve benzeri hukukî yapılar altında üçüncü kişilere bırakarak,
kendi kontrolü altında medya yöneticileri ve sahipleri yaratmıştır. Bu tahsis
işlemlerinde, objektif ve tarafsız bir seçimin yapılıp yapılmadığı, ilave bir
kamu zararına neden olunup olunmadığı, işlemin temel nedeni olan "kamu
alacağını tahsil" amacının gerçekleşme olasılığının bulunup bulunmadığı,
tüm bu süreç içinde kamu borçlusunun mal kaçırma işlemlerine göz yumulmasının
söz konusu olup olmadığı TBMM'ce maalesef bilinmemektedir. Doğrudan veya
dolaylı olarak kamu yönetimi veya kontrolündeki medya kuruluşlarının demokratik
işlevlerini yerine getiremeyecekleri ve bunun demokratikleşme sürecinde
ülkemizin geleceğine olumsuz etki yapacağı açıktır. Bu çerçevede bu tür
olayların da etraflıca değerlendirilmesi gerekmektedir.
Açıkça görülüyor ki, TMSF ve RTÜK'ün bazı
işlemlerinin araştırılması, kamunun daha fazla zarara uğramaması açısından
büyük önem taşımaktadır. TBMM'nin böyle bir yapıya sessiz kalamayacağı açıktır;
çünkü, radyo televizyon ve gazete yayıncılığı büyük önem ve sorumluluk taşıyan
bir alandır. Bu alanın özel yasalarla disipline edilmesinin temel nedeni de
budur. Bu nedenle Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca
bir Meclis araştırması açılmasını saygıyla dileriz.
1.- Kemal Kılıçdaroğlu (İstanbul)
2.- Haluk Koç (Samsun)
3.- Engin Altay (Sinop)
4.- Yakup Kepenek (Ankara)
5.- Bülent Baratalı (İzmir)
6.- Mehmet Mesut Özakcan (Aydın)
7.- Ali Oksal (Mersin)
8.- Şevket Gürsoy (Adıyaman)
9.- Osman Coşkunoğlu (Uşak)
10.- Mehmet Akif Hamzaçebi (Trabzon)
11.- Mehmet S. Kesimoğlu (Kırklareli)
12.- Uğur Aksöz (Adana)
13.- Nurettin Sözen (Sivas)
14.- Ali Kemal Deveciler (Balıkesir)
15.- Muhsin Koçyiğit (Diyarbakır)
16.- İnal Batu (Hatay)
17.- Necati Uzdil (Osmaniye)
18.- Kemal Demirel (Bursa)
19.- Necdet Budak (Edirne)
20.- Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
21.- Ahmet Küçük (Çanakkale)
22.- Halil Ünlütepe (Afyon)
Gerekçe:
Batan ya da el konulan bankalar
dolayısıyla, TMSF tarafından yürütülen borçların tahsilatı işlemleri devam
etmektedir. Bu işlemler sırasında batan ya da el konulan bankaların ulusal özel
televizyon kuruluşlarına da el konulmuştur. Bu kesinleşmiş işlemler, banka ve
finans kurumlarının, özel televizyon kuruluşlarıyla sahiplik ilişkisini ortaya
çıkarmıştır. Ayrıca, bazı televizyon kanallarının borçları da devlet
tarafından, yasalara aykırı olarak, üstlenilmiştir. O kadar ki, yasaların
öngördüğü şekilde değil de, bazı keyfî kararlarla olaylar yürütülmeye
çalışılmaktadır. Bu araştırma önergesiyle tüyü bitmemiş yetimin hakkı, bu
alanda da aranmak istenmektedir. Parlamento, bu yasadışılıklara izin vermemeli
ve kuracağı bir araştırma komisyonuyla gerçekleri kamuoyuna sunmalıdır. Bu,
Parlamentonun kamuoyunda güven kazanmasını da sağlayacaktır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge, gündemde yerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde
yapılacaktır.
2 adet genel görüşme önergesi vardır;
birinci önergeyi okutuyorum:
2. - CHP
Grubu adına Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Haluk Koç, İzmir
Milletvekili K. Kemal Anadol ve İstanbul Milletvekili Ali Topuz'un, Irak
Halkına yöneltilen şiddet ve Türkiye'nin Irak politikası konusunda genel
görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/14)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Amerikan ve İngiliz güçlerinin Irak
Halkına yönelik şiddet ve işkence uygulamalarını ve bu uygulamalar ışığında
Türkiye'nin Irak politikasını TBMM Genel Kurulunda ele almak üzere, Anayasanın
98 ve İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca CHP Grubu adına genel
görüşme açılmasını arz ve teklif ederiz.
|
Haluk Koç |
K. Kemal Anadol |
Ali Topuz |
|
Samsun |
İzmir |
İstanbul |
|
CHP Grup Başkanvekili |
CHP Grup Başkanvekili |
CHP Grup Başkanvekili |
Gerekçe:
Uluslararası meşruiyet kuralları dikkate
alınmadan, Birleşmiş Milletlerin onayı ve desteği sağlanmadan Irak'a askerî
müdahale yapan koalisyon güçleri, giderek işgalci bir güce dönüşmüşlerdir.
Bununla beraber, Irak'ta hiçbir soruna
çözüm bulamayan ve bölgeyi kaosa sürükleyen Amerikan ve İngiliz güçlerinin Irak
Halkına yönelik olarak uyguladığı şiddet ve işkenceleri yansıtan görüntü ve
haberler, Türkiye'de ve dünyada büyük infiale neden olmuştur. Bu görüntü ve
haberler üzerine Cumhuriyet Halk Partisi, Irak'ta yaşanan insanlıkdışı dramı
kınayan CHP Grubunun hazırladığı bildiriyi 5 Mayıs 2004 tarihinde kamuoyuna
açıklamıştır.
Irak'ta koalisyon güçlerinin bu çirkin
uygulamaları, 1907 La Haye Sözleşmesi, 1948 BM İnsan Hakları Bildirgesi, 1949
Cenevre Savaş Tutsakları Sözleşmesi, 1949 Cenevre Savaş Sırasında Sivillerin
Korunması Sözleşmesi, 1952 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 1984 tarihli BM
İşkencenin Yasaklanması Sözleşmesi ve uluslararası hukuka aykırıdır.
Irak'ta yaşanan insanlıkdışı dram,
Amerikan ve İngiliz yetkililerince de kabul edilmek zorunda kalınmış; ancak,
belirtilen uluslararası anlaşmalar uyarınca sorumlular henüz
cezalandırılmamıştır. Hukuk devleti normlarını ve insanî değerleri Irak'ta
yaşama geçirecekleri iddiasıyla Irak'a müdahale eden güçlerin bu şiddet ve
işkence görüntülerine karşı, demokrasi değerlerini paylaşan tüm ülke ve
uluslararası kurumların harekete geçmesi gerekmektedir.
Cumhuriyet Halk Partisi, Irak'la ilgili
gelişmeleri güncel olarak takip etmiş ve hukukî, siyasî ve ahlakî meşruiyeti
olmayan bir savaşa Türkiye'nin sürüklenmesine karşı çıkmıştır. Irak'ta şimdi
yaşanan insanlıkdışı dramın parçası olmamamız, CHP milletvekillerinin eksiksiz
olarak katılarak 1 Mart tezkeresinin TBMM'den geçmesini engellemesiyle
sağlanabilmiştir.
Koalisyon güçlerinin Irak Halkına yaptığı
çirkin uygulamalar ışığında hükümetin Irak politikasının gözden geçirilmesinin
gereği de ortaya çıkmaktadır.
TBMM'nin, tüm dünya ülkeleri gibi, olayın
sorumlusu ülkeleri kınaması ve hükümetin ortaya çıkan yeni gelişmeler
bağlamında yaptığı ya da yapmayı planladığı girişimler konusunda bilgi
vermesini sağlamak üzere, konunun genel görüşmeyle TBMM Genel Kurulunda ele
alınması bir zorunluluk haline gelmiştir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini alacak ve genel
görüşme açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde
yapılacaktır.
İkinci önergeyi okutuyorum:
3. -
Kayseri Milletvekili Taner Yıldız ve 21 milletvekilinin Irak Halkına yöneltilen
şiddet ve işkence olaylarının ulusal ve uluslararası düzeydeki yansımaları
konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/15)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Komşumuz Irak'ın içinden geçmekte olduğu
bu kritik aşamada, koalisyon güçlerine mensup bazı askerlerce Iraklı
tutuklulara kötü muamele ve işkence yapıldığına ilişkin görüntülerin ortaya
çıkması ile ülkemizde ve uluslararası planda oluşan çeşitli yansımaları da
dikkate alınarak, TBMM Genel Kurulunda konuyu ele almak üzere, Anayasanın 98 ve
İçtüzüğün 102 nci maddeleri uyarınca genel görüşme açılmasını arz ve teklif ederiz.
1- Taner Yıldız (Kayseri)
2- Sabri Varan (Gümüşhane)
3- Mehmet Beşir Hamidi (Mardin)
4- Feyzi Berdibek (Bingöl)
5- Muzafer Baştopçu (Kocaeli)
6- Mehmet Zekai Özcan (Ankara)
7- Musa Sıvacıoğlu (Kastamonu)
8- Mehmet Fehmi Uyanık (Diyarbakır)
9- Selahattin Dağ (Mardin)
10- Ali İhsan Merdanoğlu (Diyarbakır)
11- Ahmet Rıza Acar (Aydın)
12- Mustafa Demir (Samsun)
13- İbrahim Hakkı Aşkar (Afyon)
14- Ahmet Koca (Afyon)
15.- Ali Osman Sali (Balıkesir)
16.- Mehmet Ceylan (Karabük)
17.- Öner Ergenç (Siirt)
18.- Avni Doğan (Kahramanmaraş)
19.- Medeni Yılmaz (Muş)
20.- Maliki Ejder Arvas (Van)
21.- Semiha Öyüş (Aydın)
22.- Süleyman Turgut (Manisa)
Gerekçe:
Irak'taki siyasî geçiş süreci devam
etmektedir. Mevcut siyasî takvime göre, egemenliğin, 30 Haziran 2004 tarihinde
oluşum şeklinin kıstasları henüz belli olmayan bir Iraklı geçici yönetim
yapısına devri öngörülmektedir. Diğer taraftan, en geç Ocak 2005'e kadar ülke
genelinde düzenlenecek serbest seçimlerle bir ulusal meclisin oluşturulması
planlanmaktadır. Birleşmiş Milletler, son dönemde bu geçiş sürecine giderek
aktif şekilde müdahil olmuştur. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Irak
Özel Danışmanı Brahimi'nin bu bağlamdaki çabaları tarafımızdan
desteklenmektedir.
Diğer yandan, askerî harekâtı izleyen
dönemde ülke genelinde istikrar ve güvenliğin bir türlü arzu edilen şekilde
tesis edilemediği, halkın günlük ihtiyaçlarının karşılanmasındaki sıkıntıların
sürdüğü, artan terör ve şiddet eylemleri ve koalisyon kuvvetlerince güç
kullanımının önemli sayıda can kaybına yol açtığı, bu durumun ülkenin yeniden
imarına ve siyasî sürecin işleyişine yönelik çabaları da olumsuz etkilediği bir
vakıadır. Öte yandan, koalisyon güçlerince Iraklı tutuklulara kötü muamele ve
işkence yapıldığının ortaya çıkması, mevcut tabloyu daha da ağırlaştırmış,
gerek Irak'ta gerek Türkiye'de ve uluslararası toplumda infiale neden olmuştur.
Dünya kamuoyu suçluların hak ettikleri cezaya çarptırılmaları beklentisi
içindedir.
Irak nüfusunu oluşturan tüm kesimlerin
sesini duyurabildiği, ülkenin yeniden yapılandırılması faaliyetlerinde ve
siyasî süreç çalışmalarında eşit olarak yer aldığı, kendi halkıyla,
komşularıyla ve uluslararası toplumla barışık, toprak bütünlüğünü ve siyasal
birliğini korumuş, iç uyumunu ve dirliğini sağlamış bir Irak'ın vücut bulması
bu ülkeye dönük yaklaşımımızın temel hareket noktasını oluşturmaktadır.
Hükümetimiz, iktidara geldiği günden bu
yana Irak konusunun tüm boyutlarıyla yakından ilgilenmiş ve konuyu Yüce
Meclisimizin gündemine sıklıkla getirmiştir.
Komşumuz Irak'ın içinden geçmekte olduğu
bu kritik aşamada ve uluslararası planda çeşitli yansımaları devam eden son
dönemdeki gelişmelerin de ışığında, Irak konusunun genel görüşmeyle Yüce
Meclisimizde tekrar ele alınmasında yarar görülmektedir.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge, gündemde yerini alacak ve genel
görüşme açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde
yapılacaktır.
Sayın milletvekilleri, Başbakanlığın,
İçtüzüğün 75 inci maddesine göre verilmiş 2 adet tezkeresi vardır; ilk
tezkereyi okutuyorum:
C) Tezkereler ve Önergeler (devam)
2. -
Yükseköğretim Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının geri
gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/562)
13.5.2004
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İLGİ: 7/10/2003 tarihli ve
B.02.0.KKG.0.10/101-608/4476 sayılı yazımız.
İlgide kayıtlı yazımızla Başkanlığınıza
arz edilen "Yükseköğretim Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı"nın İçtüzüğün 75 inci maddesine göre geri gönderilmesini arz
ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonunda bulunan tasarı geri verilmiştir.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
3. - Aşırı
Derecede Yaralayan ve Ayırım Gözetmeyen Etkileri Bulunan Belirli Konvansiyonel
Silahların Kullanımının Yasaklanması veya Sınırlandırılması Sözleşmesi ve Eki
I., Tadil Edilmiş II. ve IV. Protokollerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısının geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi
(3/563)
13.5.2004
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İLGİ: 18/2/2004 tarihli ve
B.02.0.KKG.0.10/101-828/712 sayılı yazımız.
İlgide kayıtlı yazımız ekinde
Başkanlığınıza sunulan "Aşırı Derecede Yaralayan ve Ayırım Gözetmeyen
Etkileri Bulunan Belirli Konvansiyonel Silahların Kullanımının Yasaklanması
veya Sınırlandırılması Sözleşmesi ve Eki I., Tadil Edilmiş II. ve IV.
Protokollerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı"nın
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 75 inci maddesine göre geri
gönderilmesini arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Millî Savunma ve Dışişleri Komisyonlarında
bulunan tasarı geri verilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının
bir tezkeresi vardır; okutup oylarınıza sunacağım:
4. - TBMM
Başkanı Bülent Arınç'ın, St. Petersburg'ta yapılacak olan Karadeniz Ekonomik
İşbirliği Parlamenter Asamblesi Genel Kuruluna katılmasına ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/564)
12.5.2004
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kuruluna
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter
Asamblesinin 1-3 Haziran 2004 tarihleri arasında St. Petersburg'ta yapılacak
olan Genel Kurulunda dönem başkanlığını Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
Sayın Bülent Arınç devralacaktır.
Söz konusu Genel Kurula, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Sayın Bülent Arınç'ın katılması hususu, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanunun 9
uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Nevzat
Pakdil
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı Vekili
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Başbakanlığın, Anayasanın 82 nci maddesine
göre verilmiş 2 adet tezkeresi vardır; ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım.
5. -
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Bosna-Hersek'e yaptığı resmî ziyarete iştirak
etmeleri uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/565)
13.5.2004
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci
Devlet/Hükümet Başkanları Zirvesine katılmak üzere bir heyetle birlikte 20-21
Nisan 2004 tarihlerinde Bosna-Hersek'e yaptığım resmî ziyarete, ekli listede
adları yazılı milletvekillerinin de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu
konudaki Bakanlar Kurulu kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini
arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
Liste
Ömer Çelik (Adana)
Egemen Bağış (İstanbul)
Şaban Dişli (Sakarya)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
6. -
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'ya yaptığı resmî ziyarete iştirak
etmeleri uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/566)
13.5.2004
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odasının
açılışına katılmak üzere bir heyetle birlikte 26-28 Nisan 2004 tarihlerinde
Almanya'ya yaptığım resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı
milletvekillerinin de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar
Kurulu kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini
arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
Liste
Ömer Çelik (Adana)
Akif Gülle (Amasya)
Egemen Bağış (İstanbul)
Hüseyin Besli (İstanbul)
Eyüp Fatsa (Ordu)
Şaban Dişli (Sakarya)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Danışma Kurulunun bir önerisi vardır;
okutup oylarınıza sunacağım.
IV. -
ÖNERİLER
A) DanIşma Kurulu Önerİlerİ
1. -
Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin
Danışma Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
No: 78 Tarihi: 18.5.2004
Genel Kurulun 18.5.2004 Salı günkü (bugün)
birleşiminde; sözlü sorular ve diğer denetim konularının görüşülmemesi,
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 36 ncı sırasında yer alan
453 sıra sayılı kanun tasarısının bu kısmın 6 ncı sırasına, 37 nci sırasında
yer alan 452 sıra sayılı kanun tasarısının 8 inci sırasına, 6 ncı sırasında yer
alan 432 sıra sayılı kanun tasarısının ise 9 uncu sırasına alınması ve diğer
işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesi ve bu birleşimde, 452 sıra
sayılı kanun tasarısının görüşmelerinin bitimine kadar çalışma süresinin
uzatılması,
Daha önce gelen kâğıtlar listesinde
yayımlanan ve Genel Kurulda okunmuş bulunan; Irak Halkına yönelik şiddet ve
Türkiye'nin Irak politikası konularında, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 102 ve
103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin (8/14) esas
numaralı genel görüşme önergesi ile benzer mahiyetteki (8/15) esas numaralı
genel görüşme önergesinin öngörüşmelerinin birleştirilerek, Genel Kurulun
25.5.2004 Salı günkü birleşiminde yapılmasının,
Genel Kurulun onayanı sunulması Danışma
Kurulunca uygun görülmüştür.
Yılmaz
Ateş
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Vekili
Eyüp
Fatsa K.
Kemal Anadol
AK
Parti Grubu Başkanvekili CHP Grubu Başkanvekili
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, alınan karar
gereğince, sözlü soruları ve diğer denetim konularını görüşmüyor ve gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısmına geçiyoruz.
Önce yarım kalan işlerden başlayacağız.
V. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
1. - Adlî
Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve
Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/521) (S.
Sayısı: 146)
2. - Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve
Adalet Komisyonu Raporu (1/523) (S. Sayısı: 152)
3. -
Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin; Gelibolu
Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun
Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
BAŞKAN - Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri
ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun
Tasarısının, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin
Kanun Tasarısının ve Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim
Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde
Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin geri alınan maddeleriyle ilgili komisyon
raporları henüz gelmediğinden, tasarıların ve teklifin müzakerelerini
erteliyoruz.
Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısının
müzakeresine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
4. - Kamu
Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun Tasarısı
ile İçişleri, Plan ve Bütçe ve Anayasa Komisyonları Raporları (1/731) (S.
Sayısı: 349)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Komisyon bulunmadığından, tasarının
müzakeresi ertelenmiştir.
Sayın milletvekilleri, Gıdaların Üretimi,
Tüketimi ve Denetlenmesine Dair 560 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Tarım,
Orman ve Köyişleri ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonları
raporlarının müzakeresine başlayacağız.
5. -
Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair 560 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ile Tarım, Orman ve Köyişleri ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonları Raporları (1/238) (S. Sayısı 428)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Komisyon bulunmadığından, kanun hükmünde
kararnameyle ilgili tasarının müzakeresi ertelenmiştir.
Sayın milletvekilleri,Hâkimler ve Savcılar
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe
Komisyonu raporunun müzakerelerine başlıyoruz.
6. - Hâkimler
ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (1/769) (S. Sayısı: 453) (x)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yerinde.
Hükümet?.. Yerinde.
Komisyon raporu 453 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına, İzmir Milletvekili Sayın Bülent Baratalı; buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BÜLENT BARATALI (İzmir) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hâkimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında görüşlerimi ve Cumhuriyet Halk
Partisinin görüşlerini aktarmak üzere söz almış bulunmaktayım; Grubum ve şahsım
adına sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, ülkemizde en temel
konulardan birisi yargının içinde bulunduğu durum ve karşı karşıya olduğu
sorunlardır. Hemen her dönemde olduğu gibi bu dönemde de, yargının içinde
bulunduğu durum masaya yatırılıyor, fikirler üretiliyor, çeşitli platformlarda
tartışmalar yapılıyor, projeler üretiliyor; ama, bir türlü sonuca gidilemiyor,
kamuoyunun tatmin olacağı bir sonuç ortaya çıkarılamıyor. AKP İktidarının da bu
konuda çeşitli hazırlıklar ve öngörüler içinde olduğu hepimizin malumudur; ama,
çözüm için, öncelikle sorunun doğru bir şekilde tespit edilmesi ve bu konudaki
ilgili birimlerin de görüşü alınarak değerlendirilmesinde fayda vardır.
Bu doğrultuda, konuyla ilgili bazı
istatistikleri ve içinde bulunduğumuz durumu bilgilerinize sunmak istiyorum.
Adalet Bakanlığının istatistiklerine göre, ülkemizde, halen, toplam 9 000
civarındaki hâkim ve savcı sayısı, kamu personelinin binde 3'ü civarını
oluşturmaktır. Trilyonluk alacak-verecek davalarında son kararı veren hâkimler,
Türkiye'ye damga vuracak soruşturmaları yürüten savcılar, adliye binalarına
genellikle servisle olmak üzere, bazen de görevlendirilmiş minibüslerle
gelmektedirler.
Büyük şehirlerde bir asliye hukuk
mahkemesine ortalama 40-60 dava, bir asliye ticaret mahkemesine 60 dava, bir
asliye ceza mahkemesine 40 dava düşmektedir. Ağır ceza mahkemelerinde ise bu
sayı, 30 civarındadır. Savcılarımız ise, yılda 40 000 adet soruşturmaya bakmaktadırlar. Her yasama yılında eski
davaların yanı sıra, mahkemelerimizde 2 000 yeni dava açılmaktadır.
Batı'da ve gelişmiş tüm dünya ülkelerinde
yargıya duyulan saygının, verilen
önemin bir göstergesi olarak en ihtişamlı binalar, yapılar ve hatta,
saraylar bile adalet mekanizmasının hizmetine sunulurken, bizim ülkemizde,
hâkim ve savcılarımızın büyük çoğunluğu, meslekî yaşamları boyunca küçük
yerleşim birimlerinde ve ağır çalışma koşullarında, artık, geçim derdi olmaktan
öte, bir onur sorunu haline dönüşen düşük ücretlerle hukuk hizmeti vermeye
çalışmaktadırlar.
Sayın milletvekilleri, dünyada ve buna
paralel olarak ülkemizde meydana gelen
hızlı değişimin ürettiği toplumsal, sosyal ve ekonomik sorunlara çözüm
bulabilmek, çağımızın evrensel değerleri arasında en başta gelen hukukun
üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklerin sağlanması, demokrasinin olmazsa
olmazları arasında yer alan şeffaflık, katılımcılık gibi ilkelerin yaşama
geçirilmesi ve kamuda yeniden yapılanmaya gidilmesinin gerekliliği konusunda
herkesin hemfikir olduğu bilinmektedir.
Hukukun üstünlüğüne dayalı çağdaş ve
demokratik bir devlette, yargı, devletin en hassas organıdır. Yargı
kararlarının yerine getirilmesi konusu, yalnızca bu kararları veren
mahkemelerin saygınlığıyla ilgili değil, devletin saygınlığıyla da ilgili bir
konudur.
(x) 453 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk
döneminde, ülkemiz olumsuz koşullardan geçerken bile, bütçeden yargıya ayrılan
pay yüzde 3,5'in altına düşmemiştir; oysa, bugün yargıya ayrılan pay binde
75'tir. İçerisinde bulunulan koşullardan dolayı, ekonomide çeşitli alanlarda
tasarrufa gidilmiştir; bundan yargı da nasibini almış, ayrılan ödenekler
azaltılmıştır. Oysa, adaletten tasarruf olmaz. Adaletten kıstığınız zaman,
bunun faturası, daha da yüklü olarak, omuzlarınıza biner; yani, adalet hızlı
değilse, erişilebilir değilse, ucuz değilse, çabuk değilse, verilen kararlar
adil, nasfet kurallarına ve hakkaniyet kurallarına aykırı ise, devletin Türk
Ulusu adına kullanılan yargı erki yerine, hepimizin bildiği gibi, başka bir
kurum ikame olur, bunun adına da "mafya" denilir değerli
milletvekilleri. Bugün karşı karşıya olduğumuz sorunlar yumağı da, bu durumun
açık bir göstergesidir. Yargının siyasallaşması ve yargıya yönelik güven
kaybının bu dönemde de tartışılır olması, bunun örneklerinden biridir.
Yargı reformu konusunda yayımlanmış olan
raporlarda bu sorunların nedenleri araştırılmış ve şu ifadelere yer
verilmiştir:
"Bazı anayasal ve yasal kurumların
düzenlenişi nedeniyle hâkim ve savcıların bağımsızlıklarının ve
tarafsızlıklarının tartışma konusu yapılması ve hâkimlerimizin ve
savcılarımızın siyasal etki, baskı ve tartışmalar altında kalmaları.
Yargılamanın çok yavaş işlemesi, çözüme
ulaştırılamayan ve mahkemelerde yıldan yıla devredilen dosyalar nedeniyle iş
yükünün dayanılmaz bir biçimde artması.
Yargılama işlevinin yerine getirilmesi
sırasında, gerek hukuk mahkemelerinde gerek ceza mahkemelerinde gerekse idarî
yargıda tüm tedbirlerin son derece karmaşık ve süreci uzatan nitelikte olması.
Teknik altyapı sorunlarının giderilememiş
olması; bina, araç gereç yetersizliklerinin had safhada olması nedeniyle
yargılamanın hızlı olmadığı görüntüsü ve inanışının yaygın olması.
Personel sorunlarının, eğitim
noksanlığının giderilememiş olmasının yanı sıra, maaşlar ve çalışma şartları
gibi nedenler."
Bugün, bu sorunların en başında ise, yargı
bağımsızlığı gelmektedir.
Daha önce, 58 inci hükümet döneminde de
yargı bağımsızlığı tartışılmış ve şu ifadeler gündeme taşınmıştı: "Yargı
gücünü kullananların, görevlerini, yasaların emrettiği doğrultuda, tarafsız
olarak kullanmaları, kişi hak ve özgürlüklerinin en önemli güvencesidir.
Hükümetimiz, yargı yetkisini kullanan kişi ve kurumların bağımsız ve tarafsız
karar vermelerini sağlayacak bir yargı reformunu gerçekleştirmek için, Anayasa
ve yasalardaki yargı bağımsızlığı ve hâkimlik teminatıyla bağdaşmayan hükümleri
değiştirecek, hâkimlerin tarafsızlığını ve hukukun siyasallaşmasını engelleyen
önlemler alınacaktır."
Hatırlarsanız, AKP İktidarı da, buna sahip
çıkarak, yargı bağımsızlığı yönünde anayasal düzenlemelere gidileceği
sinyallerini vermişti; ama, üzülerek söylüyorum ki, bugün, çok farklı bir
noktadayız; dünde kalmış sözler bugün de unutulmuştur.
Yargının gerçekten bağımsız bir biçimde
işler bir noktaya getirilmesi öncelikli ihtiyacımızdır. Bunun için, Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulunun yapısının, işleyişinin, yargı bağımsızlığını güvence
altına alacak şekilde değerlendirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır; çünkü, Kurulun
başkanı, siyasal bir görev üstlenmiş olan Adalet Bakanı, hâkimler ve savcılar
dışındaki doğal üyesi de Adalet Bakanlığı Müsteşarıdır. Doğal olarak, böyle bir
yapının bağımsız olabileceğini düşünmek mümkün değildir. Kurul üyesi
seçimlerinde, yürütmenin, siyasal organın etkisine açık, girişim gücü Bakanlığa
bağımlı, bakan ve müsteşarı doğal üye sayılan, ayrı bütçesi, birimleri ve
çalışma yeri bulunmayan, oturumları gizli ve yönetsel kararları yargı yoluna
kapalı olan bir kurul ve denetimi bakanlıkça yapılan bir yargı, yürütme ve
yasamanın karşısında bağımsız olamaz. Oysa "kuvvetler ayrılığı"
dediğimiz ilke, bugün için de geçerlidir. Eğer, teşriki kuvvadan tevhidi
kuvvaya dönmek istemiyorsak, kuvvetler ayrılığını, bu konuda da, tekrar gündeme
getirmeliyiz diye düşünüyorum. Bu konuda ciddî bir Anayasa değişikliği, ilgili
kamuoyunun ortak talebidir; hepimizin üzerinde durduğu ve topluma, çeşitli
aşamalarda, bütün siyasî partilerin taahhüt ettiği önemli bir değişikliktir.
Öte yandan, AKP İktidarı, Anayasanın 140,
144, 159 uncu maddelerinde yer alan ve yargı bağımsızlığını gölgeleyen hükümler
yetmezmiş gibi, bunlara 146 ncı maddeyi de ekleyerek, Anayasa Mahkemesi üyelerinin
bir bölümünün yasama organınca seçilmesi konusunda hazırlıklarına da başlamış
bulunmaktadır.
Anayasa değişikliği çalışmalarının çok
hızlı gittiği bu sıralarda, yargı alanında, Anayasa Mahkemesinin yeniden
yapılandırılması konusu da, üzülerek belirteyim, önplana çıkmış bulunmaktadır.
Avrupa ülkelerinde, anayasa mahkemesine
üye seçiminde, genel olarak iki yöntem uygulanmaktadır. Bunlardan ilki, mahkeme
üyelerinin, parlamento tarafından, yani, yasama organı tarafından seçilmesi
yöntemidir. Ancak, bu ülkelerdeki seçim yöntemi nedeniyle, anayasa
mahkemelerinin siyasallaştığı yönündeki eleştirilerin giderek arttığı
unutulmamalıdır.
Değerli milletvekilleri, Avrupa
ülkelerindeki anayasa mahkemelerinin kuruluşu, bizim sistemimize
benzememektedir. Avrupa ülkelerindeki anayasa mahkemelerini oluşturan üyelerin
tümü hukukçudur. Ayrıca, bizim Anayasa Mahkememizin görevlerinin başında gelen
Yüce Divan yetkisi de, yani, bakanların ve başbakanın yargılanma yetkisi de,
bildiğiniz gibi, Anayasa Mahkemesindedir; ama, Avrupa ülkeleri anayasa
mahkemelerinde, yüce divan yetkisi de bulunmamaktadır.
Bu böyle olmasına karşın, Avrupa
ülkelerinde bile, yüksek yargıçların bir bölümünün parlamento tarafından
seçilmesi, yargının siyasallaşmasına karşı bir görüş olarak ileri sürülmüş
bulunmaktadır.
Diğer bir yöntem ise, daha geniş bir
uygulama alanı bulunan, karma sistemdir. Türkiye de karma sistemi 1961
Anayasasıyla tanımış ve onbir yıl bu
sistemle uygulama yaptıktan sonra, onbir yıl sonra karma sistemden vazgeçmiş ve
bugünkü Anayasamızın 139 uncu maddesindeki sisteme gelmiş bulunmaktadır.
Bu doğrultuda, siyasî bir organ tarafından
Anayasa Mahkemesine üye seçimi yolunu açmak, geçmişte yaşanan olumsuzluklar
nedeniyle, vazgeçilen sisteme geri dönüş niteliğinde olup, bunu "kuvvetler
ayrılığı" ilkesiyle -az önce söylediğim gibi- bağdaştırmak da mümkün
değildir.
Anayasa Mahkemesine girmek isteyen yüksek
yargıçların, daha önce bazı kurumların üyelerinin seçiminde gördüğümüz gibi,
hepimizin de tanık olduğu gibi, Parlamento koridorlarında, kulislerde siyasetçi
desteğini talep eder konuma sürüklenmesini öngörmek, yargıda yapılabilecek en
büyük ihanettir.
Hele, Anayasa Mahkemesinin, Yüce Divan
sıfatıyla, gerektiğinde başbakanları, bakanları yargılayacak bir kurum olduğu
da dikkate alınacak olursa, şimdi başbakanların, bakanların telkinleriyle,
önerileriyle seçilecek olan Anayasa Mahkemesi üyeleriyle hem Anayasa Mahkemesi
işlevinin hem de Yüce Divan işlevinin, toplumun güven duyacağı bir şekilde
yerine getirileceğini umut etmek mümkün değildir.
Hükümetin, bu noktalarda çok sorumlu ve
dikkatli davranma durumunda olduğunu bir kez daha vurgulamak ve Anamuhalefet
Partisi sıfatıyla ve sorumluluğumuz gereğiyle, burada, altını bir kez daha
çizmek istiyorum.
Sayın milletvekilleri, değerli arkadaşlarım;
uzun yılların birikimi olan kamuda ücret düşüklüğü sorununun yanında, kamu
personelini en az onun kadar rahatsız eden diğer önemli bir konu ise, ücret
dağılımındaki adaletsizliktir. Değişik kamu kurum veya kuruluşlarında, aynı işi
yapan, eşit eğitim düzeyine sahip kamu görevlileri arasında maddî ve sosyal
haklarda farklılık olmamalıdır; parasal ve özlük haklarının tespitinde,
yürütülen hizmetin niteliği, önemi ve ağırlığı, personelin eğitim düzeyi,
unvanı, hizmet süresi ve temininde güçlük çekilen personel olup olmadığına
ilişkin nesnel kriterler belirleyici olmalıdır.
Bugün Türkiye'de 2 500 000 civarında kamu
personeli, kamu ajanı bulunmaktadır. Bu kamu personeline 1 439 çeşit ücret
ödenmektedir. Anayasamızın ilgili maddesi gereğince bu kamu personeli, bu kamu
ajanları, ücreti eşit olarak alamamaktadırlar. "Eşit işe eşit ücret"
ilkesi, maalesef, bugüne kadar bu Parlamento tarafından da yerine getirilememiş
bulunmaktadır. Bilindiği gibi, Anayasamızın "Ücrette adalet sağlanması"
başlıklı 55 inci maddesinde, çalışanların yaptıkları işe uygun, adaletli bir
ücret elde etmeleri gerektiğine yönelik bir düzenleme söz konusudur.
"Kuvvetler ayrılığı" ilkesi
doğrultusunda, yukarıda dile getirdiğimiz, olağanüstü güç koşullar altında
yargı hizmetini yürüten hâkim ve savcılar, ağır sorumlulukları ve yoğun işgücü
altında, özveriyle görevlerini yerine getirmektedirler. Yaşanan ekonomik
krizler, fiyatlar düzeyinde meydana gelen sürekli artışlar, yargı mensuplarının
da hayat standartlarını olumsuz yönde etkilemiş; özlük haklarında iyileştirme
yapılması ihtiyacı, acilen çözülmesi gereken bir konu haline gelmiş
bulunmaktadır.
Bugün, ülkemizde, on yılını doldurmamış 4
742 hâkim, aldıkları maaşın azlığı nedeniyle yoksulluk sınırının altında
yaşamaktadır. Bu, hukuk devleti açısından kabul edilemeyecek bir durumdur.
Bugün, yargı mensubu arkadaşlarımız, vicdan ile cüzdan muhasebesi arasına
sıkıştırılmak istenmektedirler. Biz inanıyoruz ki, hiçbir hâkimimiz
vicdanlarını cüzdanlarına göre kullanmaz. Vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışan
hâkimin kararının sağlıklı olacağını düşünmek, insan aklına ve doğasına
aykırıdır. Bu nedenle, biz, hukuka da, yargıya da güveniyoruz; ama, yalnız
yargı mensupları için değil, hangi alanda olursa olsun, insanlar asgarî
ihtiyaçlarını karşılayacak gelire sahip değillerse, kendilerini tam anlamıyla
işlerine veremeyecekleri de bilinen bir gerçektir. Bu nedenle, insanların
asgarî ihtiyaçlarını karşılayamazsanız, fedakârlığa iterseniz, birtakım
şeylerden vazgeçmesini beklerseniz, hukuk açısından da, demokrasi açısından da
üzüntü verici durumlar ortaya çıkar. Bu konu yalnızca hükümet sorunu değil aynı
zamanda bir devlet sorunudur.
Şunu da özellikle belirtmekte fayda
vardır: Yargı mensupları, parasal ve özlük haklarının kamuoyu önünde
konuşulmasını hoş karşılamamakta, bu konuda rahatsızlık duymaktadırlar. Yargı
mensuplarının beklentileri, sadece, mesleğin saygınlığına uygun bir yaşam
standardı sağlanmasına yöneliktir. Bu beklentinin, yargı işlevinin yerine
getirilmesiyle bir paralellik içerdiğinden söz edilmesi de mümkün değildir.
Hâkimler ve savcılar imtiyaz istememekte; ancak, yargı bağımsızlığını,
tarafsızlığı, gelecek güvencesini sağlayacak, toplumdaki konumları
doğrultusunda statülerine uygun özlük hakları verilmesini ve bunun yasal
teminatını istemektedirler.
Öte yandan, 5434 sayılı Emekli Sandığı
Kanunuyla, bu kanunda yazılı olan, fiziksel ve düşünsel olarak yorucu,
yıpratıcı, ağır ve sorumluluğu daha fazla görevlerde çalışanlara fiilî hizmet
zammı hakkından yararlanma olanağı tanınmıştır.
Yargı hizmetlerini yürüten hâkim ve
savcılar da, çok ağır koşullar altında görev yapmakta, binlerce dava dosyasını
adaletin gecikmemesi ve zamanında tecellisi bakımından, mesaiye, gece ve
gündüze bağlı olmadan çözümlemek durumunda kalmaktadırlar. Bu bağlamda, gerek
yürütülen hizmetin özelliği, gerekse bu hizmet için yoğun bir şekilde fiziksel
ve düşünsel efor sarf edilerek aşırı bir şekilde yıpranılması karşısında,
hâkimlik ve savcılık mesleğinde geçen sürenin de fiilî hizmet zammı kapsamına
alınması, bu amaçla, Emekli Sandığı Kanununa bir fıkra eklenmesi, kamu yararı
ve hizmet gerekleri açısından doğru ve adaletli bir yaklaşım olacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Baratalı, sözlerinizi
tamamlar mısınız.
Buyurun
BÜLENT BARATALI (Devamla) - Sağ olun Sayın
Başkan, tamamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, demokraside
hukuk, adalet süzgecinden, devlet de adil hukuk süzgecinden geçirilir. Hukukun
amacı adaletsizliği önlemektir; ama, ülkemizde adaleti dağıtacak kurumlar,
maalesef, adaletsizlik içinde bulunmaktadırlar. Yukarıda değinmeye çalıştığım
tablo içinde adaletin gereğinin yerine tam getirilebilmesi mümkün değildir.
Yargıçlarımız, bu konuda büyük bir zarafet göstererek, hiç şikâyet etmiyorlar,
bu konuda yüksek sesle hiçbir talepte bulunmuyorlar; ama, onların şikâyet
etmesine, taleplerini dile getirmelerine gerek bırakmadan konunun önemini
kavramalıyız, adaleti nasıl derinden etkileyeceğini fark etmeliyiz ve bu konuda
etkin tedbirleri hem de hiç zaman kaybetmeden, hemen, acilen, derhal almalıyız.
Ülkemizin güç koşullarında adalet dağıtma yükümlülüğünü sırtlayan, Anadolu'nun
dörtbir köşesine dağılmış yargıçlarımızın özverili çalışmalarına sahip çıkmak,
onların çalışma ortamlarını kolaylaştırmak, hepimizin öncelikli görevi olmalıdır.
Sayın milletvekilleri, görüşmekte
olduğumuz tasarı, hâkim ve savcılarımızın maaşlarında yüzde 5,6 oranında bir
iyileştirme yapılmasını, yargıda görevli memurlara da ayda 50 saati geçmeyecek
şekilde 50 000 000-60 000 000 Türk Lirası artış getirilmesini öngörmektedir.
Tasarının madde gerekçelerine bakacak
olursak, 1 inci maddenin gerekçesinde aynen şöyle denilmektedir: "Madde
ile; hâkim ve savcıların özlük haklarının bir ölçüde iyileştirilebilmesi
amacıyla ödeneklerinin artırılması öngörülmektedir." Evet, bir ölçüde
iyileştirmedir; ama, ilke olarak olumlu olmakla birlikte, yetersizdir; yukarıda
sıraladığımız nedenlerden dolayı da amacından uzaktır. Dolayısıyla, bu
tasarıyla öngörülen amaç gerçekleşmemektedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu
doğrultudaki itirazlarımızı Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında dile
getirmiş ve iyileştirmenin asgarî yüzde 15 oranında olması gerekliliği
üzerindeki önerimiz İiktidar Partisi üyeleri tarafından kabul edilmemiştir. Bu
çerçevede hazırlamış olduğumuz önergeyi bir kez de Genel Kurulun takdirlerine
arz ediyor, önergemizi sağduyu çerçevesinde desteklemenizi talep ediyoruz.
Daha hızlı, etkili ve verimli bir yargı
hizmeti sunumunun sağlanması için bütçeden yargıya ayrılan payın artırılması
düşüncesiyle, çağdaş olanakların yargının hizmetine sunulması gerektiğine
inanıyor; yargı konusunda yeni düzenlemeler yapmaya hazırlanan İktidarın, işin
temelini öncelikle görmesini ve Türkiye'de yeni tartışmalara yol açacak yargı
düzenlemelerinden uzak durmasını bir kez daha hatırlatıyor; Anamuhalefet
sorumluluğu altında, hükümeti uyarmayı bir görev biliyoruz.
Sözlerime son verirken, tasarının fedakâr,
her şeyden önce ulusunu düşünen ve Türk Milleti adına bu görevi yapan değerli
yargı mensuplarına ve yargı çalışanlarına iyilikler getirmesini diliyor, Yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Baratalı.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına,
Samsun Milletvekili Sayın Mehmet Kurt; buyurun. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET KURT (Samsun)
- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 453 sıra sayılı Hâkimler ve Savcılar
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısıyla ilgili, AK Parti
Grubu adına söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, 2802 sayılı
Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile 3717 sayılı Adlî Personel ile Devlet Davalarını
Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492 sayılı Harçlar
Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanunda değişiklik
yapılması, bu tasarıyla öngörülmektedir.
Anayasamızın 9 uncu maddesinde "yargı
yetkisi, bağımsız mahkemelerce kullanılır" denilmektedir. Dolayısıyla,
kuvvetler ayrılığı esasına dayanan bir devletin adalet hizmetlerinin etkili,
verimli ve pratik sonuçlar doğurabilmesi için, hâkim ve savcıların özlük
haklarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Çağdaş yargı sisteminin
oluşturulabilmesi için, zorunlu olan reformların yanında, malî ve özlük
haklarının da iyileştirilmesi aciliyet ihtiva etmektedir. Bu noktada, hâkim ve
savcıların tatmin edici bir ücret politikasıyla maaşlarının
iyileştirilebilmesi, malî nedenlerle adalete gölge düşmesini engelleyecektir;
çünkü, ifa ettikleri zor görevler nedeniyle, hâkim ve savcılar, ağır
sorumlulukları ve yoğun iş yükü altında görevlerini yerine getirmektedirler.
Anayasamızın "Ücrette adalet
sağlanması" başlıklı 55 inci maddesinde, çalışanların, yaptıkları işe
uygun, adaletli bir ücret elde etmeleri gerektiğine yönelik bir düzenleme söz
konusudur. Bu düzenlemenin gereğini yerine getirmek, malî dengeler ölçüsünde,
devletin bir görevidir.
Önceki yıllarda, yüksek enflasyon altında,
fiyatlar genel düzeyinde yaşanan sürekli artıştan hâkim ve savcılarımız da
olumsuz etkilenmiş, malî ve özlük haklarında iyileştirilme yapılması ihtiyacı
ortaya çıkmıştır.
Görev, yetki ve sorumluluk itibariyle,
mülkün adaletini sağlayacak olan hâkim ve savcılara bu ağır görevlerinde destek
olmak ülke yararınadır. Dolayısıyla, tasarı, bu açıdan çok önemli bir amaca
hizmet etmektedir.
Hâkimlik ve savcılık mesleğinin, insan ve
toplum hayatında oynadığı rol dikkate alınırsa, karar verme aşamasında olan bir
hâkimin veya savcının, ekonomik nedenlerle boğuşuyor olmasının faturası topluma
çıkmamalıdır ve çıkarılmamalıdır. Bu durumun şiddetle karşısında olduğumuzu
belirtmek isterim.
Yurdun muhtelif yerlerinde, canını dişine
takarak, zor şartlar altında, yurdumuzun güneyinden kuzeyine, doğusundan
batısına "görev kutsaldır" anlayışıyla mesleklerini icra eden hâkim
ve savcılarımızın malî ve özlük haklarına, bir nebze olsun katkıda bulunmak, bu
açıdan zorunluluk arz etmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
"adalet mülkün temelidir" ilkesine uygun kurumsal ve işlevsel düzeyde
düzenlemelerin yapılması, toplumsal tesanüdün, huzur ve dayanışmanın
vazgeçilmez bir unsurudur.
Bu itibarla, getirilen düzenlemede, hâkim
ve savcıların maaşlarına yapılan ekzamlar şöyle olmuştur: Anayasa Mahkemesi,
Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Uyuşmazlık Mahkemesi başkanları, Yargıtay ve
Danıştay başsavcısı, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay üyeleri ile birinci sınıfa
ayrılmış hâkimlerin maaşlarında 172 000 000 liralık bir artış sağlanmış;
birinci sınıfa ayrılmamış, ikinci ve üçüncü sınıf hâkim maaşlarında ise 275 000
000 lira artış sağlanmıştır. Hâkim adaylarının maaşlarında ise 154 750 000 lira
artış öngörülmektedir.
Ayrıca, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve
Danıştay ile Adalet Bakanlığı merkez ve ceza infaz kurumlarında çalışan
personel hariç olmak üzere, taşra teşkilatı kadrolarında çalışan personele ayda
50 saati aşmayacak şekilde fiilen yapılan fazla çalışma karşılığında, bütçe
kanunuyla belirlenen fazla çalışma ücretinin 2 katı kadar fazla çalışma ücreti
ödenebileceği hükmü getirilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ifa
ettikleri zor görevler de gözönünde bulundurularak hâkim ve savcılarımızın
özlük haklarının bir ölçüde iyileştirilebilmesi amacıyla hazırlanan bu kanun
tasarısının, şahsım ve AK Parti Grubu adına, Adalet Bakanlığı camiasına
hayırlar getirmesini diliyor, hepinizi, tekrar, saygıyla selamlıyorum. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kurt.
Şahısları adına, Tekirdağ Milletvekili
Sayın Nuri Saygun; buyurun.
MEHMET NURİ SAYGUN (Tekirdağ) - Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Hâkimler ve Savcılar Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısıyla ilgili olarak, şahsî
görüşlerimi sizlere ifade etmek için, söz almış bulunuyorum; bu vesileyle de,
hepinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Anayasamızın 55 inci maddesinde, devlet,
çalışanların yaptıkları işe uygun ve adaletli bir ücret elde etmelerini sağlar,
şeklinde bir düzenleme var; yani, devletin kurumlarında çalışan görevliler,
memurlar, yaptıkları hizmete eşdeğerde bir bedel alacaklar ve bu bedelle de
yaşamlarını sürdürecekler; ancak, hepimizin malumu şu ki, çok uzun bir
zamandır, Türkiye'de, devlet kurumlarında görev yapan arkadaşlarımızın hiçbiri,
yaptıkları işe eşdeğerde bir ücret alamamaktadır. Özellikle, kuvvetler ayrılığı
prensibinin hâkim olduğu ülkemizde, bu ayrılığın üç ayağından birinin, yargı
erkinin temsilcileri olan yargıç ve hâkimlerimiz gözönüne alındığında, daha da
ehemmiyetli, daha da üzücü bir tabloyla karşılaşmaktayız. Bu ülkede, hâkim ve
savcılarımızın, koydukları emeğin karşılığını almadıklarını hepimiz bilmekteyiz;
ancak, bugüne kadar, koydukları emeğin karşılığını onlara sağlamak adına, pek
de ciddî müdahaleler, ciddî çalışmalar gerçekleşmedi.
Bugün, önümüze getirilen şu yasa
tasarısıyla, hâkimlerimizin ve savcılarımızın ihtiyaçlarına, bir nebze de olsa
destek olunma düşüncesi var. Arkadaşlarım, ben, yirmialtı yıl avukatlık yaptım;
o camianın, hâkimlerin, savcıların ve adliye çalışanlarının sancı ve
sıkıntılarını onlarla birlikte yaşayan bir arkadaşınız olarak biliyorum, bu
dertleri çok daha rahat bir şekilde ifade edebiliyorum; çünkü, bu olayları
yaşadım. Az evvel, bir hâkim arkadaşım aradı "bizimle ilgili bir teklif
var, maaşlarımıza belli bir oranda katkı yapılması düşünülüyor; ancak,
düşünülen rakamları gördüğümüzde, bir bardak suda fırtına koptuğunu gördük.
Günlerdir Türkiye'nin gündeminde 'yargı erkini temsil edenlere zam yapılacak'
iddiaları olmasına karşın, alacağımız rakamlar hiç de maaşlarımızı
iyileştirecek oranda değil. Keşke gündeme bu kadar getirilmeseydik, keşke bu
fırtınanın içinde ciddî oranda maaşları artırılan bir kurum olarak
gösterilmeseydik" diye serzenişte bulundu, sıkıntılarını ifade etti.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, izin
verirseniz, adliye çalışmalarından çok küçük bir kesiti size anlatmak
istiyorum. Yıllardır Adalet Bakanlığının ciddî bir bütçesi olmaz. Taşra
teşkilatlarına pul parası yollanamaz, keşif ödenekleri bulunamaz. Bu tabloda,
bu kuvvetler ayrılığı prensibinin üç ayağından birini oluşturan yargı erkinin
mensupları keşfe gidebilmek için çeşitli yollar ararlar, davalarla ilgili
tebligatları yapabilmek için, pul parası olmadığından, kendi personellerini
kullanmaya çalışırlar. Kalemleri yoktur, kâğıtları yoktur, dün daktilo
şeritleri yoktu, bugün bilgisayarlarının kartuşları mutlaka yoktur ve böyle bir
kaynak da zaten yoktur.
Şimdi, burada iş, adliyeye işi düşen,
özellikle kendilerine yakın meslektaşlarına, avukatlara ve diğer işi düşen
vatandaşlara, gönülleri oranında, onları kırmadan, rahatsız etmeden bir şeyler
almak, adliyeye bir kalem kazandırmak, üç beş tane dosya kâğıdı getirttirmek,
vesaire vesiare...
Şimdi, Türkiye'nin, inanın, çoğu kurumunda
böylesine bir çalışma yoktur. Eğer adliye çalışanları, başta hâkim ve savcılar
olmak üzere, adliye çalışanı, personeli olmak üzere, böylesine bir özveri
göstermeseler, böylesine ondan bundan destek talebinde bulunmasalar, inanın,
Türkiye'de adliyelerin çalışması çok daha zor olurdu. Özellikle mahkemelerin,
bu inanılmaz dosya yoğunluğu altında sürdürmeye çalıştıkları görevdeki
çektikleri sancı da ayrı bir sorun.
Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi, bu yasa
tasarıyla birlikte, hâkim ve savcılarımıza 170 000 000 ilâ 275 000 000 lira bir
ekkaynak yaratmayı düşünüyor. Biraz sonra maddelere geçildiğinde, adliye
çalışanlarına, özellikle hâkim ve savcılara daha hakkaniyetli, yapıldığına değer
nitelikte bir rakamla katkı konulması için önergelerimiz olacak. Ben, tüm
milletvekili arkadaşlarımın, bu ve benzeri önergeleri, özellikle Türkiye'deki
anayasal sistemin kuvvetler ayrılığı prensibinde yerini alan yargı erkini
güçlendirme adına destekleyeceklerine inanıyorum, desteklerini bekliyorum.
Yalnız, bu yasa tasarısında gözden kaçan
bir husus oldu dostlarım; adliyede, hâkim ve savcıların dışında çalışan
personelimiz de var ve az evvel, ne denli zorluklar çektiklerini, ne kadar
büyük sıkıntılarla görevlerini yerine getirmeye çalıştıklarını size ifade
ettim. Hükümetin hazırladığı tasarıda, bu kesime hiçbir katkı yoktu. Tasarı
komisyona geldi, komisyonun hazırladığı katkıyla, adliye çalışanlarına -infaz
kurumlarında çalışanlar hariç- 50 000 000 lira civarında bir katkı söz konusu
oldu. Dostlarım, böylesine emek koyan, böylesine çalışan bir kitleye,
özellikle, zaten ekonomik olarak yeterince ayakta durma şansı olmayan bu
kitleye 50 000 000 lira gibi bir katkıyı katkı olarak addetmek ve bunu buradan
yasa olarak çıkardığımızda "biz adliye çalışanlarına da katkı sunduk"
sözünü söyleyebilmek, ne gerçeklerle ne gerçeklerle ne hakkaniyetle ne adaletle
ne de bu ülkedeki yaşam koşullarıyla bağdaşır.
Bununla ilgili olarak, özellikle Büro
Emekçileri Sendikasının yetkilileriyle yaptığımız görüşmeler sonucunda, bu
çalışan personelin ücretlerinin -infaz koruma memurlarını da içine almak
suretiyle- daha yüksek, daha mantıklı, en azından onların yaşam standardını
biraz daha yükseltecek nitelikte bir rakama ulaşması için bir önerge
hazırladık. Az evvel hâkim ve savcılarla ilgili söylediğim sözleri, burada,
Adalet personeli, adliyelerde çalışan insanlar için de bir kez daha yineleme
ihtiyacını duyuyorum. Özellikle devlet memurlarının almakta olduğu maaşların
-hangi kesimde olursa olsun- yaşam koşullarında yetersiz olduğunu biliyoruz.
Eğer, bugün, gündemimize adliye çalışanları gelmişse ve elimizde böyle bir
imkân varsa, bu imkânı, ne olursa olsun, değerlendirmek zorundayız diye
düşünüyorum.
Şimdi, bu hususta, tasarının gerekçesinde,
kaynaklarımızın olmadığı iddiası var. İzin verirseniz, bu kaynakların olmadığı
iddiasıyla ilgili çok küçük bir iki örnek vermek istiyorum. Doğrudur, ülkenin
bugünkü koşullarda ekonomik zorluklar içinde olduğunu inkâr etmemiz mümkün değildir.
Tasarruf yapmalıyız ve bu tasarrufları da, özellikle lüks tüketimlerden,
gereksiz tüketimlerden, israftan kaçınmak suretiyle yaşama geçirmeliyiz.
Geçenlerde bir televizyonda izledim; Sayın Başbakanımız, Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünün ya bir açılışı ya bir kokteyli ya bir eğlencesi gibi bir
yerdeydi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlar mısınız
Sayın Saygun.
MEHMET NURİ SAYGUN (Devamla) - Teşekkür
ederim Başkanım.
Bir siyasî parti genel başkanının, bir siyasî
parti çalışması içinde, o siyasî partiyle birlikte bir eyleminde böylesine bir
masrafın yapılmasını, o partinin yetkili organları bilir; ancak, o partinin
genel başkanı başbakan olursa ve o başbakan, bir devlet kurumunun açılışına
gittiğinde, akıl almaz bir israf ekonomisiyle, inanılmaz bir debdebeyle
karşılanırsa, şelaleler biçiminde bir şeyler akıtılırsa, olmayacak gösteriler
yapılırsa... İşte, ülkenin içerisinde bulunduğu çıkmazdan kurtulabilmenin,
tasarruf yapabilmenin temel gerekçelerinden bir tanesi, bu ve benzeri alanlarda
tasarruf yapmaktır.
Bir ikinci husus da, biz, geçenlerde,
burada Yükseköğretim Yasasını tartıştık ve bitirdik; ama, ülkede, birçok alanda
gerginlikler yaratıldı, sıkıntılar yaratıldı; karşılığı, Türkiye'ye, en az 2
milyar dolar cari açık. İşte, böylesine bir gerginliği yaratmasaydık, bugün, bu
tasarrufu yapma ihtiyacını duymayacaktık.
Dostlarım, emek koyan insanlara, hizmet
veren insanlara, dürüst, alınteriyle çalışan insanlara, devlet, kendi
kaynaklarını bulmalı, yaratmalı ve hak ettiklerini vermelidir diye düşünüyorum.
Maddelere geçtiğimizde, hak ettiklerine yönelik önergelerimiz olacaktır.
Sağduyu sahibi bütün milletvekili arkadaşlarımın bu önergeleri
destekleyeceklerini, kabul edeceklerini düşünüyorum.
Bu vesileyle, hepinizi sevgilerimle,
saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Saygun.
Sayın milletvekilleri, tasarının tümü
üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelere geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum:
HÂKİMLER VE SAVCILAR
KANUNU İLE ADLÎ PERSONEL İLE DEVLET DAVALARINI
TAKİP EDENLERE YOL
GİDERİ VE TAZMİNAT
VERİLMESİ İLE 492 SAYILI HARÇLAR
KANUNUNUN BİR MADDESİNİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1. - 24.2.1983 tarihli ve 2802
sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun değişik 106 ncı maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan "% 150'sinin" ibaresi
"% 200'ünün" olarak, (c) bendi ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiş;
fıkraya aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve maddenin üçüncü fıkrasında yer alan
"% 155'i" ibaresi "% 200'ü" olarak değiştirilmiştir.
"c) Birinci sınıf ve birinci
sınıfa ayrılmış hâkimler ve savcılar için brüt aylıkları tutarının % 175'i ile bu Kanuna göre
hesaplanacak en yüksek aylık tutarının % 200'ünün,"
"d) Diğerleri için brüt aylıkları
tutarının % 175'i ile bu Kanuna göre hesaplanacak en yüksek aylık tutarının %
230'unun,"
BAŞKAN - Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına Adana Milletvekili Sayın Ziya Yergök konuşacaklardır.
Buyurun Sayın Yergök. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MEHMET ZİYA YERGÖK (Adana)
- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hâkimler ve Savcılar Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının 1 inci maddesi hakkında,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; Yüce Meclisi
saygıyla selamlayarak sözlerime başlıyorum.
Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarı, yargının
ve yargı mensuplarının, hızlı nüfus artışı, yoğun iş yükü ve çalışma
koşullarının olumsuzluğundan kaynaklanan sorunlarını çözme konusunda, ne yazık
ki, bugüne kadar güçlü bir irade ortaya koyamamıştır. Bu nedenle de, adalet
mekanizması, bugün, çağdaş ve demokratik bir toplumun hizmet beklentilerinin
gerisinde kalmıştır.
Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarının
yargıya dönük bu olumsuz yaklaşımı Adalet Bakanlığı bütçelerine de yansımış,
hem 2003 hem de 2004 yılında Bakanlığın genel bütçedeki payı yüzde 1'in altında
gerçekleşmiştir. Ne yazık ki, İktidar Partisi sözcülerinin bu konudaki
söylemleri ile uygulamaları birbiriyle örtüşmemektedir. 2002 malî yılı bütçesi
üzerinde konuşan AKP sözcülerinden biri, açıkça şunu söylüyordu: "Bir
ülkenin hukuk devleti olup olmadığının bir turnusol kâğıdı vardır; o da, Adalet
Bakanlığına bütçeden ayrılan paydır. Bir ülkede Adalet Bakanlığına bütçeden
yüzde 1'in altında pay ayrılıyorsa, o devlet, hukuk devleti değildir"
demiştir. Yine, Adalet ve Kalkınma Partisinin bir diğer sözcüsü ise
"adaletten tasarruf edemezsiniz; adaletten tasarruf demek, hırsıza,
soyguncuya doğrudan yardım etmek demektir; bu tasarruf nedeniyle, bu düşüncede
olanları ayıplıyorum" demiştir; ancak, eylem ile söylem hiçbir zaman
birbirini tutmamış ve iki dönemde, AKP'nin büyük bir çoğunlukla İktidarda
olduğu dönemde gelen iki bütçede de, Adalet Bakanlığının bütçedeki payı yüzde
1'in altında gerçekleşmiştir.
Bu konuda kamuoyuna dönük konuşmalarında
en çok esip yağan, gürleyip kükreyenlerden biri de, ne yazık ki, Sayın Adalet
Bakanı. Sayın Bakan birçok konuşmasında, adalete ayrılan payın yüzde 1'in
altında tutulmasını utanç verici olarak niteliyor, acı itiraflarda bulunuyor,
adliyenin ve yargı mensuplarının içinde bulunduğu sefalete isyan ettiğini
söylüyor ve bu koşullarda, ülkemizin hukuk devleti olduğuna inandırmak için bin
şahit gerektiğini haykırıyor; ancak, bu nasıl İktidarsa, bu nasıl samimiyetse,
bu nasıl anlayışsa, yargıyla ilgili acı gerçek değişmiyor, yargının ve yargı
mensuplarının sorunları katlanarak devam ediyor ve hükümet, hâkim ve savcılara
80 000 000 ile 100 000 000 lira arasında, gülünç bir artış öngören bir yasa
tasarısını "iyileştirme" adı altında Meclise sunabiliyor ve bu
tasarının altında, doğal olarak, Sayın Adalet Bakanının da imzası bulunuyor.
Bu tasarının genel gerekçesinde de,
Anayasanın "Ücrette adalet sağlanması" başlıklı 55 inci maddesine
vurgu yapılıyor. Bu maddede "devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun
adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımdan yararlanmaları için
gerekli tedbirleri alır" denilmektedir. Hükümetin sevk ettiği tasarıdaki
bu komik artış oranının, Anayasanın 55 inci maddesine ne kadar uygun düştüğünün
takdirini Yüce Genel Kurula ve saygıdeğer kamuoyuna bırakıyorum.
Ne yazık ki, adalet hizmetlerini yalnız
tüketici bir hizmet sektörü olarak gören, yargının yerini ve önemini
kavramayan, yargının güçlü, etkin, yansız ve bağımsız olmasından korkan
anlayış, bugünkü iktidara da egemen olmuştur; ancak, unutulmasın ki, bağımsız
yargı ve güvenceli yargıç, hukuk devleti olmanın vazgeçilmez koşuludur.
Özellikle son yıllardaki fiyat
artışlarıyla tüm kamu personelinin hayat standartları, kuşkusuz, olumsuz yönde
etkilenmiştir. Öğretmenin de, polis memurunun da, vergi memurunun da,
kaymakamın da, tüm kamu personelinin özlük haklarında iyileştirme gerektiği
ortadadır; ancak, kabul edelim ki, yargıç, millet adına karar vermekte ve bu
nedenle, hiçbir kamu görevlisinde olmayan bir sorumluluğu taşımaktadır. Bu
nedenle, yargıcı herhangi bir devlet memuru, sıradan bir meslek memuru olarak
gören anlayışı süratle terk etmeliyiz. Yargıcına, savcısına yoksulluk sınırının
altında, yardımcı adalet personeline açlık sınırının altında aylık veren bir
devletin hukuk devleti olduğuna kimseyi inandıramazsınız.
Bugün, yargıçlarımız ve savcılarımız,
sınırlı olanaklara karşın, sınırsız bir özveriyle görev yapmaktadırlar. Çalışma
koşulları olumsuz, iş yükü ise çok ağırdır. Bugün Almanya'da yargıç ve savcı
sayısı bizim 3 katımız; bizde 9 000, onlarda ise 27 000; ancak, dosya sayısına
baktığımız zaman, bizdeki dosya sayısının üçte 1'inden de az. Yargıtaya bugün
bir yılda gelen dosya sayısı 500 000'dir. Diğer yüksek mahkemelerimiz,
Danıştay, Anayasa Mahkemesi de, ağır iş yükü altında bulunmaktadır.
Sayın Başbakan, gittiği, gezdiği ülkelerde
"sizde başbakanın maaşı kaç lira" diye soracağına "sizde hâkim
ve savcının maaşı kaç lira" diye sorsaydı, inanıyorum, böylesine komik bir
artış öngören tasarıyı Meclise sevk etmez, böyle bir tasarının altına imza
atmazdı.
Plan ve Bütçe Komisyonunda yapılan
iyileştirme de yetersizdir. Nitekim, Plan ve Bütçe Komisyonunun Cumhuriyet Halk
Partili üyeleri de ayrışık oy yazılarında bu durumu dile getirmişlerdir.
İnanıyorum ki, hâkim ve savcı aylıklarındaki artışlarda makul artış öngören
değişiklik önergemiz Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunca da desteklenir ve
bundan böyle, yurt dışında eğitim için vize isteyen hâkim ve savcı çocuklarının
bu talepleri "ailenin gelir düzeyi düşük" diye reddedilmez.
Değerli üyeler, gerçekten de utanç verici
bir durum. 5 Nisan 2004 tarihli Sabah Gazetesindeki "Vize İsteğine
Utandıran Ret" başlıklı haberi dikkatinize sunmak istiyorum:
"İngiliz Konsolosluğu, yargıç anne
ile savcı babanın oğluna 'sizin ailenin maaşı bizim kapıcıdan az' diye vize
vermedi. Genç A.G. yabancı dilini ilerletebilmek amacıyla İngiltere'de kursa
gitmek istedi. Altı aylık vize için İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğuna
belgelerle başvurdu. Görevli, anne ve babasının maaşlarını görünce 'vize
veremem' deyip ekledi: 'Bu maaşlar yoksulluk sınırının altında; ailen bu
gelirle eğitimini karşılayamaz.'"
Değerli arkadaşlar, bu utanç verici
tabloyu değiştirmek için Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun verdiği önergeyi
desteklemenizi diliyor, Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN- Teşekkür ederim Sayın Yergök.
Sayın milletvekilleri, madde üzerinde
verilmiş 1 önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 453 sıra sayılı kanun
tasarısının 1 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Madde 1.- 24.02.1983 tarihli ve 2802
sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun değişik 106 ncı maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan "% 150'sinin" ibaresi
"% 300'ünün" olarak, (c) bendi ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiş;
fıkraya aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve maddenin üçüncü fıkrasında yer alan
"% 155'i" ibaresi "% 300'ü" olarak değiştirilmiştir.
"c) Birinci sınıf ve birinci sınıfa
ayrılmış hâkimler ve savcılar için brüt aylıkları tutarının % 175'i ile bu
Kanuna göre hesaplanacak en yüksek aylık tutarının % 300'ünün
"d) Diğerleri için brüt aylıkları
tutarının % 175'i ile bu Kanuna göre hesaplanacak en yüksek aylık tutarının %
300'ünün"
|
Feridun Ayvazoğlu |
Ziya Yergök |
Ramazan Kerim Özkan |
|
Çorum |
Adana |
Burdur |
|
Feridun Baloğlu |
Hüseyin Güler |
Mustafa Özyürek |
|
Antalya |
Mersin |
Mersin |
|
Mehmet Kartal |
Sedat Pekel |
Halil Ünlütepe |
|
Van |
Balıkesir |
Afyon |
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ
MEHMET ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Bursa) - Katılamıyoruz efendim.
BAŞKAN - Hükümet?..
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI
MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Biz de katılamıyoruz efendim.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Ayvazoğlu.
FERİDUN AYVAZOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 453 sıra sayılı kanun tasarısının 1
inci maddesiyle ilgili vermiş bulunduğumuz önergeyle ilgili olmak üzere söz
almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Konuşan arkadaşlarımızın ortak dileği,
hâkim ve savcılarla ilgili olan sıkıntıları gündeme getirmektir. Bu amaçla
yapılan konuşmalarda, şu anda Yüce Meclise sunulmuş olan "hâkim ve
savcıların maaşlarının iyileştirilmesi" adı altında getirilen tasarının,
gerçekten yeterli bir tasarı olmadığı, ihtiyaca cevap vermediği gibi, yine
incelendiğinde, hâkim ve savcılara, gerçekten ne derece komik sayılabilecek bir
miktarın "iyileştirme" adı altında tasarı şeklinde getirilmesini de
Yüce Meclisin takdirlerine sunuyoruz.
Anayasamızda vazgeçilmez üç kuvvetten biri
olan ve "kuvvetler ayrılığı" ilkesi nedeniyle yargının yerinin hiçbir
şekilde yadsınamayacağı, bir gerçektir; ancak, ne var ki, bunu, Başbakanımızdan
bakanlara kadar, Adalet Bakanına kadar hepimiz, dilimizden düşürmeyiz; ama, iş
uygulamaya geldiğinde, ortaya çıkarmış olduğumuz önerilerin, ortaya
getirdiğimiz tasarıların bu kadar yüksek şekilde değerlendirilmesine rağmen,
takdir edilmesine rağmen, çıka çıka küçük bir tasarı çıkmıştır.
Değerli arkadaşlar, yargıç ve
savcılarımızın malî ve özlük haklarıyla ilgili bu tasarının sadece ve sadece
yasak savma anlamında ve amacında getirildiği inancını taşımaktayız. Kamuoyunun
gündemine geldiğinde, bunun, hâkim ve savcıları ne derece ilgilendirdiğini, çok
ciddî ve yoğun bir şekilde almış olduğumuz telefonlardan, gelen haberlerden,
görmüş bulunuyoruz; ama, buna karşılık, bu kadar beklentiye rağmen, hâkim ve
savcılara verilecek olan bu "iyileştirme" adı altındaki maaş
artışının da, o derece eksik ve gülünç olduğu da bir gerçektir.
Ülkemizde yoksulluk sınırının ve açlık
sınırının hemen hemen yakınına, gerçekten, yaklaşan hâkim ve savcılarımızın
maaşlarının, bu şekildeki bir tasarıyla ne derece düzeltilebileceğini sizler ve
kamuoyu, hâkim ve savcılarımız, bizleri bu şekilde izleyerek, acaba, nasıl
değerlendireceklerdir?!
Değerli arkadaşlar, hâkim ve
savcılarımızın, yoğun iş yükü altında ne derece zorluklar çektiğini
görmekteyiz, biliyoruz; ben, hem meslekten gelen bir arkadaşınız olarak, on yıl
cumhuriyet savcılığı yapan bir arkadaşınız olarak, onyedi yıl avukatlık yapan
bir arkadaşınız olarak biliyorum; yıllardan beri, hep maaşların ne şekilde
artırılacağı, nasıl iyileştirileceği konuşulagelmiş durmuştur; ama, on yıl
sonra, biz, tabir yerindeyse, Hakkın rahmetine kavuşmadan, buralara kadar,
sizin huzurunuza kadar geldik; ama, maaşlar arttı artacak, maaşlarımız ne zaman
artacak sedasıyla Hakkın rahmetine kavuşmuş hâkim ve savcılarımızı da
biliyoruz.
Biz, o amaçla böyle bir önergeyi vermiş
bulunuyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisindeki değerli milletvekili
arkadaşlarımız da, artırılacak olan bu maaşların, gerçekten, hükümete ve
hazineye ne derece yük getireceğini, lütfen, gözardı etmek suretiyle... Neden
diyoruz; az önce bazı arkadaşlarımız da söyledi, hükümetin Sayın Başbakanından
bakanlarına kadar yapmış oldukları belli şatafatlı açılışlarda harcanan
trilyonlarca paranın, hâkim ve savcılara, yargının bağımsızlığını teşkil eden,
görev üstlenen hâkim ve savcılara verilmesinin de, gerçekten, bizlere düşen çok
büyük bir görev olduğu inancındayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Ayvazoğlu, sözlerinizi
tamamlar mısınız.
Buyurun.
FERİDUN AYVAZOĞLU (Devamla) - Elbette,
sıkıntı çeken sadece hâkim ve savcılar değildir; adlî personel de aynı şekilde
bu sıkıntıların devamını taşıyan ve yaşayan görevli arkadaşlarımızdır. Yine,
toplumun diğer kesimlerinde görev yapan kamu görevlisi arkadaşlarımızın,
doktorlarımızdan bütün kamu görevlisi arkadaşlarımıza kadar hepsinin bu
sıkıntılara yakın sıkıntıları çektiğini biliyoruz. Elbette, bunların da gündeme
getirilerek, hâkim ve savcılarla ilgili görüşler doğrultusunda olsun, burada
konuşulanlar doğrultusunda olsun, onların da maaşlarının iyileştirilme
aşamasına getirilmesi de, yine, bizlere düşen bir görevdir.
Değerli arkadaşlarım, eğer yargı
bağımsızlığından bahsediyorsak, yargı bağımsızlığı olmazsa olmaz diyorsak,
kuvvetler ayrılığı ilkesinin çok temel, önemli bir ayağı olan yargıdan
vazgeçmemiz mümkün değilse, o zaman, Anayasamızın 159 uncu maddesindeki yargı
bağımsızlığına en büyük darbeyi vuran ve her zaman söylediğimiz gibi,
Demokles'in kılıcı gibi hâkim ve savcıların başında duran Adalet Bakanlığımızın
görevlilerinin de, mutlaka ve mutlaka, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulundan
alıması, Müsteşarının da, aynı şekilde, o kuruldan alınması gerektiğine
inanıyoruz. Başka şekilde yargı bağımsızlığından bahsetmemiz mümkün değildir.
Ekonomide siyaset olabilir, bazı alanlarda siyaset olabilir; ama, bir yerde
siyasetin olmaması gerektiğine inanıyoruz ve inanmak zorundayız; bu da,
adalettir; adalette siyaset olmaz.
Elbette, bu görüş ve düşünceler
içerisinde, Adalet ve Kalkınma Partisinin sayın üyeleri de, sayın milletvekili
arkadaşlarımız da vermiş olduğumuz gerçekçi olan bu önergeye olumlu oy
vereceklerdir diye düşünüyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle, Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ayvazoğlu.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Teşekkür ederim. Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2. - 8.5.1991 tarihli ve 3717 sayılı
Adlî Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat
Verilmesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten
Kaldırılması Hakkında Kanuna 2 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
madde eklenmiştir.
MADDE 2/A. - Anayasa Mahkemesi, Yargıtay
ve Danıştay ile Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı (ceza ve infaz
kurumları hariç) kadrolarında, sözleşmeli personel dahil,
657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tâbi
olarak çalışan personele, ayda elli saati aşmayacak şekilde fiilen yapılan
fazla çalışma karşılığında, Bütçe Kanunu ile belirlenen fazla çalışma ücretinin
iki katına kadar fazla çalışma ücreti ödenebilir.
Fazla çalışma yaptırılacak gün ve saatler
ile çalışma mahalli gibi hususlar dikkate alınmak suretiyle belirlenecek saat
başı ödeme miktarı ve ödemeye ilişkin diğer usul ve esaslar Adalet Bakanlığı,
Yüksek Mahkemelerde ise başkanları tarafından tespit edilir.
BAŞKAN - Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına, Artvin Milletvekili Sayın Yüksel Çorbacıoğlu; buyurun.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA YÜKSEL ÇORBACIOĞLU
(Artvin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Görüşülmekte olan yasa tasarısının 2 nci
maddesi, Adalet Bakanlığı tarafında hazırlanan tasarıda yoktur. Komisyon
çalışmaları sırasında bu konuda bir düzenleme yapma ihtiyacı doğmuş; adalet
personeline, sadece hâkim ve savcılara yapılacak yardımın yeterli olmadığı,
adalet kurumunun unsuru olan diğer memurlara da aynı yardımın, görev ve
hizmetlerine göre yapılması konusunda ortak görüş birliğine varılarak tasarıya
konulmuştur ve bugün, Genel Kurulda bu konuda görüşmelerimizi yapıyoruz.
Değerli milletvekilleri, şimdi, tabiî,
adlî personele yapılan yardımın, katkının, kim tarafından yapılırsa yapılsın,
biz her zaman arkasındayız, destekçisiyiz; ancak, bu yardımların yeterli
olmadığı kanaatindeyiz; şimdiye kadar yapılan konuşmalarda bu konuda
görüşlerimizi söyledik.
Ben, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, 2 nci
maddeyle ilgili -anlaşılmasının da kolaylığı açısından- üç konuda itirazımız
olduğunu söylemek istiyorum.
Birincisi, parantez içine alınan
çalışanlarımız vardır; bunlar, ceza ve infaz koruma memurlarımız. Adalet
personeli sayılmayan ceza ve infaz koruma memurlarımızın neden adalet personeli
sayılmadığını anlamış değilim; çünkü, bu çalışanlarımız, adalet hizmetleri
tazminatı alıyorlar. Adalet hizmetleri tazminatını, adalet hizmetinin çalışanı
dışında bir kimse alabilir mi; alamaz. Adalet hizmetleri tazminatı aldığına
göre, biz, ceza ve infaz koruma memurlarımızı adlî personel saymışız. Adalet
hizmetleri tazminatı açısından adlî personel sayılan, toplam 17 433 kişi olan ceza
ve infaz koruma memurlarımızı, şimdiki iyileştirmede, adlî personel saymıyoruz.
Bir kere, burada adaletli davranmıyoruz; yani, ismi adalet olan bakanlıkta
adaletli davranmıyoruz.
Burada, amaç nedir; yani, ceza infaz
koruma memurlarımızın işi yoğun mu değildir, yoksa önemsiz midir; çok yoğun
olduğunu ben biliyorum, meslekte bunu yaşadım avukat olarak; hatta, çok önemli
olduğunu da biliyorum; çünkü, ceza infaz koruma memurları, Türkiye'nin aynası
sayılan, yabancı ülkeler tarafından aynası sayılan bir kurumda çalışıyorlar.
Biliyorsunuz, Avrupa'daki kuruluşlar, özellikle cezaevleri izleme komiteleri,
her fırsatta, Türkiye'nin cezaevlerine geliyorlar; yani, hiçbiri, gelip de,
Türkiye'nin değerlendirmesini Ankara'nın Kızılay'ından yapmıyor; gelip,
cezaevlerini inceleyerek Türkiye hakkında değerlendirmede bulunuyorlar. O
nedenle, çok önemli bir alan, cezaevi. Peki, cezaevlerindeki memurlarımızın
durumu ne; olabildiğince az gelire sahip ve zor koşullarda çalışan insanlar.
Bugün, 17 433 ceza infaz koruma memuruna bir hak verin; hatta, Adalet
Bakanlığının diğer kurumlarında çalışma hakkı veya başka kurumlarda, aynı
maaşla çalışma konusunda bir öneri getirin, inanın, cezaevinde çalışan 1 kişi
kalmaz. Bu bile, ceza infaz memurlarının ne kadar zor şartlarda çalıştığını
gösteren bir konudur.
Değerli milletvekilleri, adlî personele,
ayda 50 saati aşmayacak şekilde, fazla çalışma karşılığında çalışma ücreti
takdir edilmesi öneriliyor. 50 saatin hesabını yaptım; saat ücretini,
biliyorsunuz, bütçe kanunumuzda 650 000 lira olarak belirlemiştik; ayda 50
saatin 650 000 liradan karşılığı 32 500 000 lira; yani, 32 500 000 lira için mi
bu kadar uğraşıyoruz. Hani, örnek vermek gerekirse, tavuk, yumurta yapmış,
ortalığı ayağa kaldırmış; bakıyorsunuz, yaptığı yumurta avuca sığacak kadar!
Yani, çok daha ciddî bir katkı sağlamak gerektiği kanaatindeyim değerli
arkadaşlar. Bizim önerimiz -ki, bu öneri gelecektir- saat olarak, 200 saat
karşılığı fazla çalışma ücreti ödenmesini öneriyoruz. Bu 200 saatin karşılığı
130 000 000 lira ediyor. Üçüncü bir şıkkı da söyledikten sonra, 2'ye
katlanılmasını gündeme getireceğim.
550 000 000-600 000 000 lira maaş alan memurlarımızın o yaşam
standartlarına yapılan 130 000 000 liralık katkının dahi yeterli olmadığı
kanaatindeyiz.
Değerli arkadaşlar, bu fıkranın son
kelimesine de karşı olduğumuzu belirtmek istiyorum. Maddede, bütçe kanununda
belirtilen fazla çalışma ücretiyle ilgili olarak "2 katına kadar fazla
çalışma ücreti ödenebilir" deniliyor; 2 katına kadar artırılması
öngörülüyor ve sonuçta, bu 50 saat veya bizim önerdiğimiz doğrultudaki 200 saat
"ödenebilir" olarak bağlanıyor. "Ödenebilir" dediğimizde,
tabiî ki, çalışma koşullarına, mahalline göre, son fıkrada belirtildiği üzere,
Adalet Bakanlığı veya yüksek mahkemede başkanlar tarafından bu konuda karar
verilebilir. Biz, bu konunun takdire bırakılmaması gerektiği kanaatindeyiz.
Maaş gibi veya fazla mesai ücreti gibi bir konunun, yasada emredici hükümle
karara bağlanmasının daha hukukî olacağı kanaatindeyiz; çünkü, takdire
bıraktığımızda, bu takdirin kötüye kullanılması veya ayırımcılık söz konusu
olabilir. Diğer taraftan, ayırımcılık yapmasanız bile, adaletli davransanız
bile, bu fazla mesai ücretini alamayan insanlar baskı yapacaktır, yarın
kapınıza gelecektir, Bakanlığa gelecektir, milletvekillerine gelecektir, onlar
da bu hakkı almak isteyeceklerdir. Bu sıkıntıyı yaşamamak için, bence, hak
ettikleri o ücretin, emredici hükümle "ödenir" şeklinde tasarıda
düzeltilerek, herkese ödenmesi ve takdire bırakmayacak şekilde düzenlenmesinin
daha doğru ve adaletli olacağı kanaatindeyim.
Değerli arkadaşlar, konuyla ilgili bu
bilgilerden sonra, bir de, Adalet Bakanlığının bir çalışmasıyla ilgili
düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunu, bütün yargı mensupları
destekleyecek, kabul edecektir. Bilgisayar otomasyon program sistemi, Adalet
Bakanlığının sadece merkez teşkilatları değil, tüm taşra teşkilatlarının da
çalışmasının verimliliği açısından, üretkenlik açısından çok önemli bir
çalışmadır. Bu konuda haricen edindiğim bilgiler var, isim vermeye gerek yok;
ama, bu bilgiler gösteriyor ki, tam amaca hizmet edecek bir çalışma
yapılmamaktadır. Güzel bir programın yapılması öneriliyor. Bu konuda öneride
bulunan arkadaşımla bu konuyu görüştüm, tartıştım. Eğer, o program Türk yargı
sisteminde gündeme gelirse değerli arkadaşlar, size şunu söyleyeyim, en
azından, usul açısından, yasaya, usule aykırılıklar ortadan kalkacaktır ve
Yargıtayın iş yükünün önemli bir bölümü de ortadan kalkmış olacaktır; çünkü,
usulî eksiklikler yaptığımız o program sonucu, artık, gündeme gelmeyecektir; o
programda bütün usuller mevcut olduğu için, hâkimin bu usulî unutması veya hata
yapması da söz konusu olmayacaktır. Bu konunun da önemsenmesi kanaatindeyim.
Diğer taraftan, Adalet Bakanlığının sadece
personeline maddî katkı sağlamak veya bu düzenlemeyi yapmakla adalete hizmet
etmiş olacağımızı sanmıyorum. Nedense, Adalet Bakanlığı hep üvey evlat
muamelesi görmektedir. Her ne kadar, Anayasamız ve yasalarımız, Türkiye
Cumhuriyetinin, kuvvetler ayrılığı ilkesine göre yönetildiği iddiasında ise de,
ben, Türkiye'nin, öyle, yasama, yürütme ve yargı olarak, eşit, güçler ayrılığı
ilkesi doğrultusunda yönetildiği kanaatinde değilim. Yargı, hiçbir zaman için o
gücünü icra edememektedir. Tabiî, bu konuda, özellikle yürütmenin, yargının güçlenmemesi
konusunda çabası olduğunu söylemiyorum; ama, herhangi bir katkısı olmadığını
söylüyorum.
Ben, kendi ilimden bahsedeyim, daha önce
de söylemiştim; ama, bunu sizlerle paylaşmak istiyorum, biraz da sizi
rahatlatmak için. Artvin Adliyesini görürseniz, oranın adliye olmadığını
dışarıdan baktığınızda anlarsınız; adliye dışında her şeye benziyor; yüzotuz
yıllık bir bina. Hatta, ben, avukatlığa başladığımda iki katlıydı, merdivenleri
tahtaydı; daha sonra, 1994 yılında içeriden çıkılan beton merdiven yapıldı;
böyle bir bina. Buraya -yargıyla ilgili değilse de- orada yargılanan kişiyle
ilgili yabancı bir heyet geliyor; Gürcistan veya Almanya'dan olabilir,
konsoloslar falan geliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN -Sayın Çorbacıoğlu; sözlerinizi
tamamlar mısınız.
Buyurun.
YÜKSEL ÇORBACIOĞLU (Devamla) -
Tamamlıyorum.
Adaletin tecelli ettiği bu binayı görünce
insanlar şaşırıyorlar ve "sizin mahkeme binanız burası mı" diyorlar.
Bizim Artvin avukatlarımızdan, şimdi Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Avukat
Uğur Bayraktutan, devreye giriyor ve Karadenizliliğin kıvrak zekâsıyla, yanda
öğretmenevi binası var, bakıldığında daha ihtişamlı görünüyor; hemen,
"efendim, asıl binamız orası; ancak, tadilat nedeniyle geçici olarak
buradayız; asıl binamıza geçeceğiz" diyor. Yani, insanları bu kıvrak
zekâyı kullanmak zorunda bırakmak da doğru değil.
Adalete, sadece personeline değil,
adaletin diğer hizmetlerinin gelişmesi için de ciddî destek ve katkıların
yapılması gerekir; hükümetin bu konuda daha özenle davranmasını öneriyor ve
hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın
Çorbacıoğlu.
Sayın milletvekilleri, madde üzerinde 2
adet önerge vardır; önergeleri, önce geliş sıralarına göre okutacağım, sonra
aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan kanun tasarısının 2 nci
maddesiyle 3717 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen 2/A maddesinin birinci
fıkrasında yer alan "ve Danıştay" ibaresinin "Danıştay ve Yüksek
Seçim Kurulu" şeklinde değiştirilmesini; ikinci fıkrasında yer alan
"Yüksek Mahkemelerde" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve Yüksek
Seçim Kurulunda" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederim.
Salih
Kapusuz
Ankara
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, okutacağım
ikinci önerge en aykırı önerge olduğu için, okuttuktan sonra işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 453 sıra sayılı
tasarının 2 nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Madde 2. - 8.5.1991 tarihli ve 3717 sayılı
Adlî Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat
Verilmesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten
Kaldırılması Hakkında Kanuna 2 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
madde eklenmiştir.
Madde 2/A - Anayasa Mahkemesi, Yargıtay,
Danıştay ile Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında,
sözleşmeli personel dahil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak
çalışan personele, ayda 200 saat, Bütçe Kanunu ile belirlenen fazla çalışma
ücretinin iki katı kadar ek çalışma ücreti ödenir.
|
Feridun Fikret Baloğlu |
Mehmet Ziya Yergök |
Mehmet Nuri Saygun |
|
Antalya |
Adana |
Tekirdağ |
|
Halil Ünlütepe |
Ramazan Kerim Özkan |
Feridun Ayvazoğlu |
|
Afyon |
Burdur |
Çorum |
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ
MEHMET ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Bursa) - Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Hükümet?..
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI
MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi mi okutayım, söz
talebiniz mi var?
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) - Söz
istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Baloğlu.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) - Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; önerimiz çok açık; ama, birkaç cümleyle olsun
anlatmak istiyorum.
Adlî personelin durumu hepimizin bilgisi
içinde; avukatlık yapmayanlar, hâkimlik yapmayanlar da, adliyelerin ne halde
olduğunu çok iyi bilirler. Bu önümüze
gelen, Plan ve Bütçe Komisyonunun kabul ettiği metinde üç ana özellik, bizi, bu
değişiklik önergesini vermeye mecbur bıraktı. Bunlardan birincisi, ceza ve
infaz kurumlarının hariç tutulması; ikincisi, 50 saat sınırlaması; üçüncüsü de
"ödenebilir" biçimindeki takdire bırakan kelime. Biz, bunların
düzeltilmesi için bu önergeyi verdik. İzin verirseniz çok kısaca açıklamak
istiyorum.
Ayrı bir kararnameyle, ceza ve infaz
kurumlarında çalışanların durumlarının düzeltilmesi gerekçe gösterilerek buraya
konulmaması gerektiği söylenebilir; ancak, biz, bu aşamada ne hükümetten ne de
İktidar Partisi sözcülerinden, infaz kurumlarında çalışan infaz koruma
memurlarının durumlarının düzeltileceğine ilişkin bir bilgi, bir söz alamadık.
Ben, bu konuda, daha önce, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı aracılığıyla
Sayın Bakana bir soru önergesi vermiştim. Ona verilen yanıtta, fazla çalışmaya
ilişkin bir ödemenin yapılamayacağı çok açıkça belirtilmişti. O zaman, biz, bu
yasa içerisinde infaz ve koruma memurlarının durumunu düzeltemezsek hiç
düzeltemeyeceğiz demektir.
İkincisi: Bu 50 saat sınırlaması, bir üst
sınırı gösteriyor zaten "50 saati aşmayacak şekilde..." Bu, 1 saat de
olabilir.
Üçüncüsü: "2 katına kadar..."
Yani "Bütçe kanunu ile belirlenen fazla çalışma ücretinin 2 katına
kadar..." Bu da çok düşük tutulabilir.
Dördüncüsü: "Ödenebilir..."
Zaten, bir şey ödemeye niyetiniz yok ki, neyi ödeyeceksiniz! Burada ne
düzenleniyor; yargıçlara, savcılara, yüksek mahkeme üyelerine yapılacak çok az
bir ödemenin adalet teşkilatında çalışanlarda yaratacağı tepkiyi gidermek için
bu maddenin buraya konulduğu ortaya çıkıyor.
Bu madde, ancak, bizim önergemiz kabul
edilirse anlam kazanır, uygulanır hale gelir. Kabul edilmezse şu olur: Şu anda,
benim önümde, son 24 saatte bana ulaşan 20'ye yakın faks mesajı var. Bunları
burada okuyup sizleri rahatsız etmek istemiyorum. Buradan da, infaz koruma
memurlarına, bütün adliye memurlarına, zabıt kâtiplerine, mübaşirlere
sesleniyorum: Bunları bize göndermesinler; biz bunu anlıyoruz biz onların ıstırabını
anlıyoruz ve sorunlarını çözmeye çalışıyoruz; bu mesajları, anlamayanlara
gönderirlerse, burada, sorunu çok daha çabuk çözme imkânımız olur.
Sayın milletvekilleri, bu önergeyi kabul
etmenizi bekliyoruz. Her ne kadar, demin, Sayın Grup Başkanvekiliniz, bunun
kabul edilemez olduğunu ve reddedileceğini söylediyse de, bu, Sayın Grup
Başkanvekilinizin kişisel düşüncesi olarak düşünülebilir.
Diğer milletvekillerinin özgür biçimde oy
kullanacağına olan inancımla, bu önergenin kabul edileceğini umuyorum. Bütün
adliye çalışanları, gözlerini size dikmiş beklemektedirler. Lütfen, bu önergeye
olumlu oy verin ve böylece, toplumdaki adalet duygusunu da güçlendirin.
MUSTAFA ERDOĞAN YETENÇ (Manisa) - Grup
başkanvekilinin adını söyle, hangi grup başkanvekili?
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Devamla) - Sayın
Salih Kapusuz'u söylememe gerek yok; yani, grup başkanvekili denilince, akla
kendisi geliyor zaten.
Adalet dağıtan bir kurumda -adliyelerde-
adaletsizliği gidermek için bu bir fırsattır. Adalet dağıtan insanları adalet
arar hale getirmenin, bizim için övünülecek bir şey olmadığını hepimiz
biliyoruz.
Önergemize kabul oyu vermenizi diliyor,
hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Baloğlu.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul
etmeyenler... Teşekkür ederim. Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan kanun tasarısının 2 nci
maddesiyle 3717 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen 2/A maddesinin birinci
fıkrasında yer alan "ve Danıştay" ibaresinin "Danıştay ve Yüksek
Seçim Kurulu" şeklinde değiştirilmesini; ikinci fıkrasında yer alan
"Yüksek Mahkemelerde" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve Yüksek
Seçim Kurulunda" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Salih
Kapusuz
Ankara
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ
MEHMET ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Bursa) - Efendim, uygun görüşle takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet?..
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI
MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Katılıyoruz efendim.
SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Gerekçeyi okutun
Sayın Başkan.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Söz konusu maddeyle öngörülen fazla
çalışma ücreti uygulamasından Yüksek Seçim Kurulu merkez ve taşra teşkilatı
personelinin de yararlandırılması amaçlanmaktadır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, kabul edilen önerge
doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim.
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3. - Bu Kanun 15.5.2004 tarihinden
geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
4 üncü maddeyi okutuyorum:
Madde
4. - Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, tasarının tümünü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir ve kanunlaşmıştır; hayırlı olmasını diliyorum.
Sayın milletvekilleri, İller Bankası
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
raporunun müzakerelerine başlıyoruz.
7. - İller
Bankası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (1/796) (S. Sayısı: 440) (x)
BAŞKAN- Komisyon?.. Yerinde.
Hükümet?.. Yerinde.
Komisyon raporu 440 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına, İzmir Milletvekili Sayın Bülent Baratalı; buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BÜLENT BARATALI (İzmir)-
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İller Bankası Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında Grubum adına görüşlerimizi aktarmak
üzere söz almış bulunuyorum; sizleri şahsım ve Grubum adına saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, İller Bankası,
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatlarıyla, 1933 yılında Belediyeler
Bankası adı altında kurulmuştur. Birinci aydınlanma döneminin en yenilikçi, en
değişimci, en devrimci kanunu olan 1930 tarihli 1580 sayılı Kanundan sonra,
şehirlerde meydana gelen kentleşmenin, şehirleşmenin finansmanını yapabilmek
için, bir de bankaya gereksinim duyuluyordu; bu kanunun konuluş nedeni (Ratio
Legis) bu amaçlıdır.
İller Bankası, Belediyeler Bankası adı
altında kurulduktan sonra, kuruluş amacında, kapsamında ve sermayesinde bugüne
değin önemli değişiklikler olmuştur. 1944 yılında, başlangıçta olmayan
görevleri içine il özel idareleri ve köylerin işleri de konulduktan sonra,
bankanın adı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda İller
Bankası olarak değiştirilmiştir.
Yine, 1945 yılında, tekrar, değişiklikler
ve sermaye -artan görevler ve azalan finansman yapısı gereğince- artırımları da
olmuştur. Bugün, şimdi görüşülmekte olan tasarı da, sadece, İller Bankasının
sermayesinin 900 trilyondan 3 katrilyona çıkarılması konusundadır,
görüşeceğimiz tasarı 3 maddelidir ve bunu içermektedir.
İller Bankasının, kuruluş yasasında
yazıldığı gibi, çeşitli amaçlara yönelik görevleri bulunmaktadır. Bunların
başında, yerinden yönetimin getirdiği, banka yatırım programında yer alan, belediyelere, il özel idarelerine ve köy
idarelerine yaptığı yardımlar, harita yardımları, teknik yardımlar, makine
satımı veya kiralanması, sigortalar, bina yapımları, belediyelere yapılacak
yardımlar ve bağışlar, belediyelerin aldıkları krediler ve satın aldıkları iş
makineleri karşılığında verilmesi gereken teminat mektupları ve akçalı giderler
gelmektedir; bunlar banka tarafından karşılanmaktadır.
Banka, esas itibariyle özel hukuk
hükümlerine tabi bir bankadır, tüzelkişiliği vardır, ihaleleri Devlet İhale
Kanununa da tabi olmamaktadır zaman zaman.
İller Bankasının sermaye ve özkaynaklarına
baktığımızda, en büyük kısmını, belediyeler ve il özel idarelerinin yıllık
gelirleri tahsilatı ile bu idarelere genel bütçe vergi gelirlerinden verilen
payların yüzde 5'i oluşturmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
görüşmekte olduğumuz kanun tasarısıyla İller Bankasının sermayesi 3 katrilyona
çıkarılmakta ve bu sermaye, Bakanlar Kurulu kararıyla, gerektiğinde, 5 misline
kadar artırılabilmektedir. Kanun tasarısıyla hem sermayeyi artırmaktayız hem de
gerektiğinde, finansmanını yükseltmek açısından, bu olanağı 5 misline kadar
artırma yetkisini Bakanlar Kuruluna vermekteyiz.
(x) 440 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
İller Bankası, yaptığı diğer görevler
yanında, belediyelerin, banka yatırım programında yer alan altyapı tesislerinin
yıl içi yatırımları ile İller Bankası Kanunu Uygulama Yönetmeliği hükümlerine
göre, mahallî kamu hizmetlerinin gerçekleştirilmesi için talep ettikleri
krediler banka özkaynaklarından karşılanmaktadır. Yatırım programında yer alan
işlerin planlanan sürede tamamlanarak hizmete sunulabilmesi ve belediyelerin
mahallî kamu hizmetleri için ihtiyaç duydukları finansmanın zamanında
karşılanabilmesi banka özkaynaklarının artırılmasına bağlıdır. Bu doğrultuda,
tasarıyla, bankanın en önemli özkaynağını oluşturan sermayenin artırılması
amaçlanmaktadır.
Mahallî idareler tasarılarının
kanunlaşmasıyla, artan görev, yetki ve sorumluluklar paralelinde, malî
koordinasyon ve eşgüdümün güçlendirilmesi, bu çerçevede, İller Bankasının,
yerel yönetimlerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde donatılması mümkün
olacaktır; bu, doğrudur; ancak, bankanın bugünkü yönetim yapısı, işleyişi bunu
karşılamamaktadır. Çünkü, çağdaş yönetim anlayışında ortaya çıkan değişimler
doğrultusunda yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin esas olduğu, belediyeler ve
il özel idareleri dışında, köylerin de yerel yönetim kuruluşları olarak İller
Bankası yönetimine daha etkin katılımlarının sağlanmasının, demokrasinin bir
gereği olduğu kabul edilmektedir.
İçinde bulunduğumuz 21 inci Yüzyıl
dünyasında, demokratikleşmenin ayrılmaz bir parçası olan yerel yönetimlerde
yeniden yapılanma önem kazanmakta, yerel düzeyde kurumsallaşma, ulusların
dikkatini giderek daha çok çekmektedir.
Demokratik uygulamaların, katılımcılığın
en somut biçimde gerçekleşme olanağı ve ortamı bulduğu yerler yerel
yönetimlerdir. Yerel yönetimler bir demokrasi okulu ve uygulama alanıdır.
Bugün, toplumların, yerel yönetimlerden iki önemli beklentisi vardır;
birincisi, kaynakların etkinlik ve verimlilik ilkelerine göre hizmet üretimine
yönlendirilmesi; ikincisi ise, demokratik ve özgürlükçü yaşam biçiminin yönetim
sistemine etkin bir biçimde yansıtılmasıdır.
Konunun bir başka önemli yönü ise, yerel
kamu hizmetlerini üretmek ve sunmak işlevinden yoksun kılınan bir belediyeciliğin,
bir yerel yönetimin, demokratik ve katılımcı bir siyasal kurum olarak ayakta
durabilmesinin güç olduğudur.
Cumhuriyet Halk Partisi, yönetimin her
aşamasında katılımcılığı öngörür, yöneten ile yönetilen karşıtlığının
giderilmesini amaçlar, bu doğrultuda, merkeziyetçiliği ve israfı azaltacak,
etkinliği ve verimliliği artıracak şekilde, devletin, yerinden yönetim
anlayışına dönük olarak yeniden yapılanmasını savunur.
Devlet, her yurttaşına temel yaşam düzeyi
sağlamakla yükümlüdür; kaynak dağılımında gözetilmesi gereken başlıca ölçü bu
olmalıdır. Devlette, işyerinde, belediyelerde, üniversitelerde ve mümkün olan
her ortamda, katılım, temel yaklaşım olmalıdır.
Kamu kaynakları, verimsiz işletmelerin,
ayrıcalıklı özel şirketlerin, devlet ve belediye bürokrasilerindeki
savurganlığın tahribatından kurtarılmalıdır. Bu savurganlığa ve tahribata en
güzel örneklerden birisi de, ne yazık ki, kanununu görüşmekte olduğumuz İller
Bankasıdır.
Bayındırlık Bakanlığı Teftiş Kurulu
Başkanlığı raporlarına göre, 2001 yılında İller Bankasının 54,4 trilyon liralık
zarara uğratıldığı, yerel yönetimlere kaynak sağlamakla görevli bankaca, bazı
müteahhitlere belirlenen oranların altında, bazılarına da belirlenen oranların
üzerinde ödeme yapılarak kişisel kayırımcılığa gidildiği, genel müdürlük
makamınca belirlenen oranların dışında yüzde 100'e varan nispetlerde ek hakediş
ödemelerinin yapıldığı ve kurumun nakit sıkıntısını çözebilmek ve bazı
ödemeleri yapabilmek için ticarî bankalardan yüzde 140'lara varan faiz
oranlarında kredi kullanıldığı tespit edilmiştir.
Çok değil, daha beş ay önce, yani, Aralık
2003 tarihinde, bizzat Sayın Bakanımız Zeki Ergezen'in de ifade ettiği gibi,
İller Bankasının çeşitli bölge müdürlüklerine yapmış olduğu fazla ödeme miktarı
309 trilyon civarındadır.
Yine, İller Bankasının çeşitli yıllara ait
hesaplarının denetlendiği Türkiye Büyük Millet Meclisi KİT Komisyonunda AKP'li
bir arkadaşımız "bugüne kadar denetlediğimiz KİT'lerin en kötüsü"
ifadesini kullanmıştır.
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu,
yaptığı incelemelerde, belediyelerin altyapı faaliyetlerini gerçekleştirmekle
yükümlü İller Bankasında, keşif bedellerinin yüksek tutulması yoluyla
müteahhitlere, 2003 rakamlarına göre, 205 trilyon liralık haksız bir kazanç
sağlandığını ortaya çıkarmıştır.
Değerli arkadaşlarım, bu örnekleri
çoğaltmak mümkündür, zamanınızı almak istemiyorum; ancak, bir konuya daha
değinmeden geçemeyeceğim.
Sayın milletvekilleri, İller Bankasının
yanlış ve hatalı uygulamaları sonucu, bugün, 500 belediye solunum cihazına
bağlı olarak yaşatılmakta ve kurtarılamayacak durumdadır. Bu uygulamalar devam
ettiği sürece, korkarım ki, bütün belediyelerimiz iflasın eşiğine gelecektir.
Uygulamalardan doğan bu tahribatın üzerine kararlılıkla gidilmesi ve geçmişten
ders çıkarılarak, kalıcı ve kökten çözümler üretilmesi büyük bir aciliyet arz
etmektedir. Yanlış ve hataların üzerine cesaretle gidilmesi ve sorumlular
hakkında cezaî müeyyide uygulanması, hem bankanın kendisini hem de belediyeleri
kurtaracaktır. Bugün ihtiyacımız olan da, bu iradeyi sergileyecek siyasî
makamdır. Biz, bu iradenin, Sayın Bakanda olduğuna inanıyoruz. Evet, geçmişteki
yanlışlıklardan dolayı, sorumlular, karar mekanizmaları ve yetkililer hakkında
soruşturma açıldığını biliyoruz; ama, bu soruşturmaların akıbeti ve verilen
cezalar hakkında, maalesef, yeterli bilgiye sahip değiliz. Ayrıca, bu konuda ne
gibi yapısal önlemler alındığı, yönetmeliklerde ne gibi düzenlemelere gidildiği
de, bizler açısından, sorulması gerekli konuları teşkil etmektedir.
Değerli arkadaşlarım, ülkemizde bugünkü
yapıda 16'sı büyükşehir olmak üzere 3 215 belediyenin, 81 il özel idaresinin, 2
ilçe özel idaresinin ve 35 148 köyün bulunduğu gözönüne alınırsa, İller Bankası
yönetiminde belediyeler, köyler ve il özel idarelerinin temsil edilmediği
ortaya çıkmaktadır. Katılımcılık esasına göre ise, yönetimde bir belediyeye 3
215 yılda bir kez yönetim kurulu üyeliği, 35 148 köy idaresine 35 148 yılda bir
kez yönetim kurulu üyeliği; eğer, mahallî idareler yasası tasarısı
kanunlaşırsa, il özel idarelerine de 1 000 yılda bir kez yönetim kurulu üyeliği
sırası gelmektedir; yani, bu idareler, kararların alınması, uygulanması ve
denetlenmesi sürecine katılamamakta, yönetim ve denetimde etkin olamamaktadır.
Bunun, çağın getirdiği saydamlık, hesap verebilirlik, etkinlik, katılım gibi
yeni değerlerle ne kadar bağdaştığını ve demokrasiye ne denli uyduğunu sayın
milletvekillerimizin takdirine bırakıyorum.
Bu nedenle, İller Bankası yönetimi, bütün
bu değerleri karşılayacak ve kapsayacak şekilde yeniden yapılanmalıdır. Yeniden
yapılanmanın ötesinde, yukarıda açıklanan rakamlar üzerindeki vurgunlar
nedeniyle, kamuda topyekûn bir anlayış ve etik değişikliğine ihtiyaç bulunduğu
da ortaya çıkmaktadır.
İller Bankası, kuruluş kanununda da
belirtildiği gibi, yerel kalkınmada çok önemli roller üstlenen kilit noktada
bir kuruluştur. Bankanın sermayesinin çağın gerektirdiği gereksinmeler
doğrultusunda artırılması önemli bir gelişmedir. Biz, bunu destekliyoruz; ama,
hangi belediyeye ne kadar ödeme yapıldığını öğrenemediğimiz dönemleri de
yaşadığımız için, endişelerimiz devam etmektedir. Özellikle yerel seçimler
öncesinde yapay nüfus artışlarıyla, bazı belediyelere fazla kaynak aktarıldığı
da, ülkemizde sıklıkla karşılaştığımız uygulamalardan biridir. Bunun en son
örneğini de, maalesef, 28 Mart seçimlerinde yaşadığımız unutulmamalıdır.
Bu doğrultuda, beklentimiz, bu
kaynakların, hak, adalet ve eşitlik içerisinde dağıtılması, bilimsel kriterler
ve öncelikli gereksinmeler doğrultusunda yönlendirilmesi ve yönetilmesidir.
Yoksa, geçmişte olduğu gibi, partizanca yaklaşımlar ve kayırmalarla, haksız
kazançlara ve hortumlamalara yem olacaksa, bunların karşısına dikilmekte ve
hesap sormakta hiç tereddütümüzün olmayacağı bilinmelidir.
Anamuhalefet Partisi olarak, bu yanlışlara
bir daha düşülmemesi için gereğinin yapılması doğrultusunda İktidarı uyarmayı
görev biliyoruz.
Bu düşüncelerle, tasarıyı destekliyor,
iyilikler getirmesini diliyor ve Yüce Meclise saygı ve selamlarımızı sunuyorum.
Teşekkür ederim. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Baratalı.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına,
İstanbul Milletvekili Sayın Mehmet Sekmen; buyurun. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET SEKMEN
(İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 440 sıra sayılı İller
Bankası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde, Adalet
ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz almış buluyorum; Yüce Heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, öncelikle,
sizlere, İller Bankasının kuruluşu ve görevleri hakkında bilgi sunmak
istiyorum.
Kurtuluş Savaşından sonra başlatılan
kalkınma hamlesi çerçevesinde, şehir ve kasabalarımızın yeniden imar ve inşaı
konusunda önemli görev ve sorumluluklar üstlenen İller Bankası, 11 Haziran 1933
tarihinde, 2301 sayılı Kanunla, 15 000 000 lira sermayeyle kurulmuş
bulunmaktadır. Bugünkü konumuna ise, 1945 yılında, 4759 sayılı Yasayla kavuşmuş
ve "İller Bankası" adını almıştır.
İller Bankasının görevleri şunlardır:
Ortak idarelerin kendi kanunları gereğince
yapmaya yetkili bulundukları mahallî kamu hizmetleriyle ilgili tesisler, alt ve
üstyapılar ve diğer işlerin yapılmasını kolaylaştırmak.
Şehir, kasaba ve köylerin kuruluş ve imarı
yolundaki plan ve programların gerçekleştirilmesini desteklemek amacıyla bu
idarelere gerekli krediyi sağlamak.
Bu konularda kurulmuş ve kurulacak olan
fonlardan tahsis yapmak.
Ortak idarelerin istemleri halinde,
harita, proje, keşif ve etütleri yapmak veya yaptırmak.
Bu idarelerin yapmaları gereken tesis ve
yapılardan mahallince yaptırılmasına imkân olmayan veya banka tarafından toplu
olarak yaptırılmasında fayda bulunan, kalkınma planları esas alınarak
hazırlanan ve banka yıllık yatırım programına giren içmesuyu ve kanalizasyon
gibi işleri yapmak veya yaptırmak.
Ortak idareler için gerekli olan her türlü
makine, araç gereç, malzeme ve eşyadan temin edebileceklerini, bu idarelere,
istemleri halinde satmak veya kiralamak.
Ortak idarelerin banka aracılığıyla
sigorta ettirmek isteyecekleri her türlü araç gereç ve diğer menkuller ile
gayrimenkul mallarını sigorta ettirmek.
Bankanın görevlerini yerine getirebilmek
için gerekli tesisleri doğrudan doğruya kurmak veya kurulmuş ya da kurulacak
olan ortaklıklara gerekirse iştirak etmek.
Bugün, 3 216'sı belediye, 81'i il özel
idaresi, 15'i su ve kanalizasyon işleriyle ilgili olmak üzere, toplam 3312
mahallî idareye hizmet veren İller Bankasının, etkin bir şekilde
çalışabilmesini temin için, sermayesinin artırılması gerekmektedir. İşte, bu
hizmetlerin yapımı için, bankanın sermayesi, bu kanun tasarısıyla, 3 katrilyona
çıkarılmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
ülkemizdeki yoğun nüfus artışını ve bu nüfusun ortalama yüzde 76'sının belediye
sınırları içerisinde yaşadığını düşünürsek, vatandaşlarımızın beledilerden ve
özel idarelerden hak etmiş oldukları daha güzel hizmeti daha sağlıklı ve hızlı
bir şekilde alabilmeleri için, İller Bankasının güçlü olması gerekmektedir.
Çok önemli ülke sorunları içerisinde,
kentleşme ve kentleşmenin oluşturduğu sorunlar, çözüm gerektiren en önemli
unsurlar olmaktadır.
Gelişmiş dünya kentlerinde kalite, hizmet
ve estetiğin bir arada olmasına önem verilmektedir. Bütün dünyada, artık,
ülkelerin değil, şehirlerin önplana çıktığını bilmekteyiz. Kentsel sorunların
çözümü için, İller Bankasının yeniden yapılandırılması, biçimlendirilmesi ve
sermayesinin yeterli ölçülerde artırılması gerekmektedir.
Yerel yönetimlerin, bugün, ne kadar zor
bir durumda olduğunu, büyük güçlükler içerisinde bulunduğunu hepimiz yakinen
bilmekteyiz. Birçok belediyemizde, halen, çalışanlar maaşlarını alamamaktadır;
altyapı yatırımları ya başlamamış veya başlamışsa, ancak belli bir kısmı
bitirilebilmiştir. Yine, birçok belediyemizde, 1/5 000'lik, 1/1 000'lik
planlar, uygulama planları, halihazır harita çalışmaları başlatılmamıştır. Bu bakımdan,
bu sorunların çözümü için çok süratli bir çalışmaya ihtiyaç vardır.
Ülkemizde, idarenin yeniden
yapılandırılması ve özellikle, mahallî idarelerimizin daha çağdaş, daha etkin
bir konuma ulaştırılabilmesi için, yerinden yönetim ve verimli bir yapıya
kavuşturulması gerekmektedir.
Bu nedenle, Türkiye Büyük Millet
Meclisinde görüşülmekte olan mahallî idareler yasası tasarısı yasalaştığı
takdirde, mahallî yönetimdeki tıkanıklığı büyük ölçüde giderecek, hizmet
açısından istenilen seviyeye ve verimliliğe kavuşturacaktır.
İller Bankasının en son geldiği durum
itibariyle, ülkemizde geçen dönemlerde oluşan ekonomik ve sosyal şartlardaki
olumsuz gelişmeler, bir bakıma, İller Bankasını da ciddî anlamda etkilemiştir.
Tabiî, Türkiyemizdeki merkezîyetçi yapının devam ettirilmesinden kaynaklanan
sorunlar diğer bütün kurumları etkilediği gibi İller Bankasını da etkilemiştir.
Burada bir hususun üzerinde durmakta fayda
görüyorum. Gündemimizde olan yerel yönetimler reformunun gerçekleşmesi
durumunda İller Bankası da gerekli olan öneme ve işlevselliğe kavuşacak,
gerekirse, yapılacak yeni bir düzenlemeyle, belediyelerin yıllardan beri
kökleşmiş olan sorunlarını istenilen düzeyde çözebilme imkânına kavuşacaktır.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; tabiî,
bunun yanında, İller Bankasıyla ilgili geçmişten bu tarafa gelen tartışmalar da
varlığını sürdürmektedir. İller Bankasının, teknik danışmanlık görevini
tamamıyla bırakıp sadece finansmana yönelmesi gerektiğini ifade edenler olduğu
gibi, mevcut belediyelere baktığımız zaman, kimisi sadece finansmana yönelmesi
gerektiğini kimisi de sadece teknik hizmetle uğraşması gerektiğini
belirtmektedir. Dünya Bankasının da bu konuda bir raporu mevcuttur. Dünya
Bankası, raporunda, İller Bankamızın sadece finansmanla ilgilenmesi gerektiğini
ifade etmektedir.
Gündemimizde olan yerel yönetimler
reformunun gerçekleşmesi durumunda, İller Bankası da, gerekli olan önem ve
işlevselliği artırılarak yeni bir konuma kavuşturulacaktır.
Bugün, İller Bankası kaynaklarına
baktığımızda, özkaynaklarının yanı sıra, belediye katılımları ve kısmen de
zaman zaman bakanlıkların ödeneklerinden yapılan aktarmalarla hizmetlerini
yürütmektedir.
Bankayla ilgili şunları belirtmekte fayda
görüyorum: Kentsel sorunların çözümü için banka yeniden yapılandırılmalı ve
küçük, büyük tüm belediyelere, ulusal ve uluslararası finans kuruluşlarından,
düşük maliyetli, orta ve uzun vadeli finans temin edebilmelidir.
Bu aşamada, sermayesinin acilen
artırılması sorununa makro planda bakmak gerekmektedir; kentleşme, modernleşme,
gecekondulaşma, konut açığı, çevre sorunları, altyapı sorunları ve yerel
yönetimlerin yeniden yapılandırılması olarak bir bütün içerisinde bakmalıyız.
Bugünkü yönetim, denetim kurulu ve genel
kurul yapısıyla bir merkezî yönetim birimi hüviyeti arz etmektedir. Bankanın,
sürekli bir şekilde mahallî idarelerle irtibatlandırılması gereklidir.
Yine, bugün itibariyle, bankanın, hizmet
ve işlevlerini etkin, verimli, şeffaf, en az maliyetle ve hızlı bir şekilde
yapabilmesi konusunda önlemler alınması gerekmektedir.
İller Bankasının, rekabetçi, piyasa
şartlarına uygun, yerel yönetimlerimize finans ve teknik yönden destek
verebilecek bir konuma kavuşturulması gerekmektedir.
1990'lı yıllarda İller Bankasının önemli
bir kaynağı olan Belediyeler Fonu, maalesef, 1993 yılından itibaren belli
oranlarda genel bütçe kapsamına alınarak, İller Bankasının kaynaklarında önemli
ölçüde azalma meydana getirilmiş olup, 2002 yılında ise, tamamen
kaldırılmıştır. Yeterli finansman sağlanamaması ve yatırım programına konulan ödeneklerin
yetersiz kalması, bir taraftan halkımızı bu yatırımlardan mahrum bırakırken,
diğer taraftan da tesislerin maliyetlerinin yükselmesine neden olmaktadır.
İller Bankası, 2003 yılı içerisinde -belki
de tarihinde ilk defa- bütün belediyelere, paylarını eşit ve adil olarak
dağıtmıştır. Bundan dolayı, Bakanımıza huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.
İller Bankası tarafından, 2004 yılı içinde
toplam değeri yaklaşık 2 katrilyon olan 817 projelendirilmiş iş için 600
trilyon liralık harcama yapılması planlanmaktadır.
Bu tasarıyla, öncelikle, yerel yönetim
yatırımlarının finansmanını sağlayan önemli kuruluşlarımızdan biri olan İller
Bankasının sermayesi artırılmaktadır. Böylece, bankanın yatırım programında yer
alan yerel yönetimlerin yıl içi yatırımlarını gerçekleştirebilmesi için gerekli
banka özkaynağının önemli bir kısmını oluşturan sermaye artışı sağlanmış
olacaktır. Bu yasa tasarısıyla, İller Bankasının sermayesi 3 katrilyona
çıkarılmış olup, 5 katına kadar artırma yetkisi Bakanlar Kuruluna verilmiş
bulunmaktadır.
Bu vesileyle, kanun tasarısına AK Parti
olarak olumlu oy vereceğimizi belirtir, tasarının kanunlaşmasıyla milletimize
hayırlı olmasını diler, Yüce Heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlarım. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Sekmen.
Hükümet adına, Bayındırlık ve İskân Bakanı
Sayın Zeki Ergezen; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI ZEKİ ERGEZEN
(Bitlis) - Sayın Başkan, başta zatıâliniz olmak üzere, Yüce Meclisin üyelerini
saygıyla selamlıyorum.
Kıymetli vaktinizi almak istemezdim;
ancak, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili, çok sevdiğimiz Sayın Bülent
Baratalı, fazla ödemelerle ilgili bir iki rakam verdi. Meclisin ve kamuoyunun
zihinlerinde yanlış kalmasın diye, doğrusunu ortaya koymak için söz almış
bulunuyorum. Tabiî, Bülent Beye de, Mehmet Sekmen Beye de olumlu
konuşmalarından dolayı teşekkür ederiz.
Gerçekten, İller Bankasının, sermaye
artırımına ihtiyacı var. Belediye sayılarımız belli. Gün geçtikçe yatırımlar
artıyor. 4 katrilyon, yatırım için ihtiyacımız var. Mayısın 15'inde, 900
trilyonluk sermayeyle ilgili pay kesintileri de bitmiş oluyor. Bundan sonra
kesinti yapamıyoruz. Dolayısıyla artırılmasına ihtiyaç var; buraya girmek
istemiyorum. Zaten, Bülent Beyi de dinledim, Mehmet Beyi de dinledim, hakikaten
güzel şeyler söylediler, bizim söyleyeceklerimizi onlar söylediler. Muhalefet
de İktidar da güzel şeyleri söyleyince, doğrusu, kürsüden teşekkür edilince,
yani, içinden, yüreğinden gelerek teşekkür ediyor; böyle, dudaklarından değil,
göstermelik değil...
Şimdi, 309 trilyon rakamı yanlış. Bu, 309
trilyon rakamını biz zikrederken, Bakanlığımıza bağlı bütün genel
müdürlüklerdeki fazla ödemelerden bahsediyoruz. İller Bankasının bu 309
trilyonun içindeki payı 57 trilyondur; bunun 28 trilyonunun işlemleri
tamamlanmıştır; yani, tahsili için
yargı süreci başlatıldı, geri kalanıyla ilgili de hukukî süreç devam ediyor.
Türkiye'de yeter ki devleti soyma;
soyduktan sonra geri almak çok zordur; geri almak için soyguncuların soygunundan
daha fazla zahmet ve meşakkate, daha fazla mücadeleye ihtiyaç var. Hatta, bazen
de soyanlar haklı oluyor, soyulanları geri almak için seni suçluyorlar, sen
suçlu oluyorsun; o kadar zor bir dönemde yaşıyoruz. Türkiye'de bunu herkesin
bilmesi lazım. Bir propaganda yapıyorlar, yüzde yüz haklı olduğun alacağını
bile almakta zorluk çekiyorsun; yani, üste çıkmasını da çok iyi beceriyorlar
Türkiye'de. Dolayısıyla, biz, almak için uğraşıyoruz.
HASAN ÖREN (Manisa) - Sayın Bakanım,
gidenleri almaya uğraşıyor musunuz?
BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI ZEKİ ERGEZEN
(Devamla) - Gidenleri almak için uğraşıyoruz, başarılıyız, çok başarılıyız.
Bayındırlık Bakanlığı bu konuda, bürokratlarla beraber, çok başarılı. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
Hiç sinmedik, hiç susmadık, her gün biraz
daha büyüyerek gidiyoruz. Kararlı olarak gidiyoruz, istikrarlı gidiyoruz,
bilinçli gidiyoruz, hissî ve duygusallıktan uzak, particilik ve partizanlığı
bir tarafa bırakarak; insanların rengine, diline, partisine, mezhebine
bakmadan, alınması gerekenleri almanın mücadelesini veriyoruz. Bu, bizim en
yakınımız da olsa boyun bükmüyoruz, kendi partimizden birisi de olsa üzerine
kararlı bir şekilde gidiyoruz; bunu çok rahat konuşuyorum. Çok rahat
konuşuyorum ve ısrarlıyız; çünkü, hak ve alacağın ne partisi olur ne dini olur
ne de mezhebi olur; hak ve alacak, hak ve alacaktır, bu milletin parasıdır.
Türkiye Cumhuriyetinin bütçesi milletten toplanan vergilerden oluşur; yani,
milletten toplanan vergiler ayrı, devletin de ayrı bir yerde parası yok. Ne kadar
vergi topluyorsanız bütçeniz o kadardır zaten; gerisi açık oluyor. Dolayısıyla
"biz yetimin hakkını yedirmeyiz" lafını söylemekten ziyade,
yedirmemek için ne lazımsa onu yapmak lazım; yedirilenleri geri almak için ne
lazımsa onu yapmak lazım. Siyasette bunu geri almanın da çok zor olduğunu
biliyoruz; çok zor. Yani, zordur; hem siyaset yapacaksınız hem kamuoyundan oy
isteyeceksiniz...
HASAN ÖREN (Manisa) - Bundan sonra
çalacaklara da cesaret veriyorsunuz bu söylediklerinizle, buradan. Söylemeyin
bunları!..
BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI ZEKİ ERGEZEN
(Devamla) - Hayır, hayır; cesaret vermiyoruz, zorluklarını anlatıyoruz.
HASAN ÖREN (Manisa) - Yapmayın!..
BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI ZEKİ ERGEZEN
(Devamla)- Şimdi, biraz gidersem, CHP'ye de dokunur; beni fazla konuşturma
şimdi!..
HASAN ÖREN (Manisa) - Alamayacağınızı
biliyoruz zaten.
BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI ZEKİ ERGEZEN
(Devamla) - Şimdi, bu işlerin zor olduğunu söylemek lazım, delikanlıca konuşmak
lazım; delikanlıca konuşmamanın çok zararlarını gördük. Dolayısıyla, biz, o
paraları geri almak için uğraşıyoruz, mücadele ediyoruz.
Burada, İller Bankasını da, bürokratlarını
da, ben, tekrar tebrik ediyorum; göreve başladıkları günden beri bankayı çok
güzel yönetiyorlar, çok iyi yönetiyorlar. Bir kere, hiçbir parti farkı
gözetmeksizin, borçlu olan belediyelere, bizden önce en fazla yüzde 10, yüzde
20 gönderilirken, biz yüzde 60 gönderiyoruz; hiçbir parti farkı gözetmeden!..
Siz CHP'liler bize geliyor musunuz "bizim parayı gönderin" diye; yok;
gelmenize gerek yok ki, ölçüyü koyduk, devam ediyor. AK Partililer geliyor mu;
gelmiyor. MHP'liler geliyor mu; gelmiyor; gerek yok ki, alacağınsa, alacağını
alırsın kardeşim; bakanlık kapılarında, İller Bankasında dolanmaya gerek yok.
Dolayısıyla, ülkenin yönetimine bu sistemi oturtmak mecburiyetindeyiz; bir.
Bunun dışında, önemli gelişmeler oldu.
Şimdi, biz, faizleri yüzde 35'ten yüzde 16'lara indirdik. İller Bankasının
yapacağı yatırımların kredi faizleri yüzde 35'ten yüzde 16'ya, belediyelerin
kendi yapacağı yatırımların kredi faizleri yüzde 35'ten yüzde 18'e, makine,
araç-gereç almak isteyen belediyelere verilen kredilerin faizleri de yüzde 50'den yüzde 20'lere çekilmiştir.
Dolayısıyla, bunu, hem milletvekilleri duysun diye söylüyoruz hem de kamuoyu ve
belediye başkanları duysun diye söylüyoruz; çünkü, göreve geldiğimizden beri
-Baratalı da söylediler- çok yüksek faizlerle, İller Bankasını kefil tutarak,
dışarıdan belediyelerin borçlanmasının önüne, gerçekten tampon olduk, geçtik;
çünkü, belediyeler, gelişigüzel borçlanmayla millete hizmet etme imkânı
bulamıyorlardı. Bunu da, ben, tabiî, sizlere duyurmak istiyorum.
Tekrar teşekkür eder, saygılar sunarım.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
(BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Şahsı adına, Malatya Milletvekili Sayın
Ferit Mevlüt Aslanoğlu; buyurun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Sayın
Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; aslında, kurumlar geçmişten ders
almalıdır; bu dersi almazlarsa, gelecekte başarılı olamazlar.
İller Bankası geçmişinden ders almalıdır.
Bir kurum kendi kendini nasıl batırır, bir kurum kendi kendini nasıl yok eder,
belediyeleri nasıl yok eder; eğer, geçmişten bu dersi alamazsa, gelecekte
başarılı olamaz.
Siz, uzun vadeli projelere, overnight
dediğimiz, günlük bankalararası piyasadan borçlanarak yüzde 300, yüzde 500,
yüzde 800, yüzde 4 000'le borçlanarak
belediyelerin projelerini finanse etmeye kalkar, aynı faizi belediyelere
yüklerseniz, kendinizi de yok edersiniz, onları da yok edersiniz. İbreti
âlemdir. Tabiî, belediyelerin babasıdır, Türkiye'deki her şeyidir; ama, bu bir
ibret tablosudur. İller Bankası, bu geçmişten eğer ders çıkarmıyorsa, kendini
de yok etmiştir, Türkiye'deki belediyeleri de yok etmiştir.
Bugün, belediyelerin borç içinde
yüzmesinin birinci müsebbibi İller Bankasıdır. İller Bankası, yüzde 3 000,
yüzde 2 000 faizlerle, çok uzun vadeli, üç yıl, beş yıl vadeli projeleri
finanse etti. Bir de ne yaptı biliyor musunuz; bunları buradan ihale etti,
buradan, belediyenin haberi yok, işin sahibi belediyelerin haberi yok! Van Belediyesinin,
Van'ın herhangi bir ilçe belediyesinin projelerini Ankara'dan ihale ettiler,
işin sahibinin haberi yok!.. Belki, işin sahibi onda 1 fiyatına bu işi
yaptıracaktı; ama, İller Bankası, geçmişte, bu belediyelerin yok olmasının
birinci müsebbibidir.
FEYZİ BERDİBEK (Bingöl) - O dündü...
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Dün,
bugün yok; ders almak lazım... Bir dakika... Geçmişten ders almayan kurumun
geleceği olmaz! Yani, niye birtakım şeyleri gizliyoruz ki! Birtakım şeyleri
gizlemenin gereği yok ki!
FEYZİ BERDİBEK (Bingöl) - Bu işi
sahipleniyoruz artık.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Bugün,
belediyeleri, öz evlat-üvey evlat diye ayırdılar, ayırdık. Belediye başkanı,
demokratik bir seçimle gelen insandır. Belediye başkanına ceza vereceksiniz
diye o yörenin insanına ceza veren bir anlayış dünyanın hiçbir yerinde yoktur;
ama, Türkiye'de, maalesef, belediye başkanı (x) siyasî partili, (y) siyasî
partili diye, belediyeye, o yöreye büyük ceza verdiler; halka ceza verildi,
belediyelere ceza verilmedi. Sayın Bakanım biraz önce söyledi, doğrudur -ben,
İller Bankasını yakinen takip ediyorum; çünkü, Meclisin açıldığı ilk günlerde
yaptığım gündemdışı konuşmam, ilk soru önergem İller Bankasıyla ilgiliydi;
Sayın Bakanım hatırlarlar- öz evlat-üvey evlat diye ayrılmaz. Ben, Sayın Genel
Müdürüme teşekkür ediyorum; bugüne kadar, İller Bankası kimseyi ayırmadı
-yakinen takip ediyorum- hiçbir belediyeyi haksız yere veya bir şekilde kayırıp
korumadı; ancak, Maliye Bakanlığı, belediyelere yaptığı yardımda öz evlat-üvey
evlat ayırımını hâlâ yapıyor. (AK Parti sıralarından "Yok, yok"
sesleri)
Yapıyor... Yaptı... Size ispat edebilirim.
CAVİT TORUN (Diyarbakır) - İspat
edemezsin!
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - İspat
edebilirim... Lütfen... Malatya'ya gönderilen 800 milyar liralık paranın
-belediyelerin ağırlığına göre yardım edilmesi gerekir- 15 milyar lirasını 16
000 nüfuslu bir ilçeye göndereceksiniz, 32 milyar lirasını 2 000 nüfuslu bir
beldeye göndereceksiniz! Onun için... (AK Parti sıralarından gürültüler)
Bakın, İller Bankası Genel Müdürüme
teşekkür ettim; lütfen... Lütfen...
ABDULBAKİ TÜRKOĞLU (Elazığ) - Yanlış
biliyorsunuz...
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Yanlış
bilgi yok. Ben, belgesiz, bilgisiz konuşmam; ben, hiçbir zaman bu kürsüden
siyaset konuşmadım.
ABDULBAKİ TÜRKOĞLU (Elazığ) - Yanlış
biliyorsunuz...
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Ben,
ispat edebilirim. İspatsız hiçbir şeyi konuşmam. Ben, Maliye Bakanlığından
hiçbir belediyemizi öz evlat-üvey evlat diye ayırmamasını istiyorum. İstediğim
bu. Yanlış bir şey mi söylüyorum?!
CAVİT TORUN (Diyarbakır) - Doğru
söylüyorsunuz, doğru!
SABRİ VARAN (Gümüşhane) - Seni
destekliyoruz.
FEYZİ BERDİBEK (Bingöl) - Doğru
söylüyorsun; seni destekliyoruz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - İller Bankası, nice belediyeleri afet
bölgesi ilan etti; afet olmayan yörelere -çok örnekler verebilirim- afetle
ilgisi olmayan yörelere yardım etti! Afet olan yörelere yardım etmeli.
Bu açıdan, Sayın Bakanım, siz,
belediyelerin babasısınız, anasısınız; anne, baba, evlatlarını ayırt etmez; her
evlat, anne için de baba için de eşit uzaklıktadır. Ben, İller Bankamızın,
hiçbir belediyeyi ayırt etmeden, herkesi kucaklayarak, daha çok, nakdî kredi
yerine, buradan ihale yapmadan -bırakın, herkes ihalesini kendisi yapsın-
sadece, kaynak değil, gayrinakdî kredi, yani, nakit, keş kredi değil, uzun
vadeli kredili projelere imza atmasını diliyorum.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aslanoğlu.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum:
İLLER BANKASI
KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
KANUN
TASARISI
MADDE 1. - 13.6.1945 tarihli ve 4759
sayılı İller Bankası Kanununun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Madde 2. - Bankanın sermayesi
3.000.000.000.000.000 (üç katrilyon) liradır. Bu sermaye Bakanlar Kurulu kararı
ile beş misline kadar artırılabilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2. - Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
BAŞKAN- Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümünü oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır;
hayırlı olmasını diliyorum.
Sayın milletvekilleri, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı ve Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu raporunun müzakeresine
başlıyoruz.
8. -
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı ve
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu
(1/789) (S. Sayısı: 452) (x)
BAŞKAN - Komisyon?.. Burada.
Hükümet?.. Burada.
Komisyon raporu 452 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde, Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına, Adana Milletvekili Sayın Tacidar Seyhan; buyurun.
Sayın Seyhan?.. Kuliste her halde.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına,
Aydın Milletvekili Sayın Ahmet Rıza Acar; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA AHMET RIZA ACAR
(Aydın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli üyeler; sizleri en
içten duygularla selamlıyor, saygılarımı arz ediyorum.
Muhterem üyeler, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği Yasası Tasarısı vesilesiyle, iş dünyamızın çok önemli
müteşebbisi, yatırımcısı ve yardımsever, sevgi dolu, tam bir Anadolu insanı
olan, aynı zamanda odalar ve borsalar camiasının da mensubu bulunan Sayın Sakıp
Sabancı'yı rahmetle anarak sözlerime başlamak istiyorum.
Yurt sathına yayılmış 178 ticaret ve
sanayi odası, 60 ticaret odası, 11 sanayi odası, 2 deniz ticaret odası, 112
ticaret borsası olmak üzere toplam 363 kuruluşu bünyesinde bulunduran ve çatısı
altında 1 200 000 tüccar, sanayici ve
işadamını temsil eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin teşkilat yasası
yenilenmektedir, hayırlı olmasını diliyorum.
Bu kuruluşların teşkilat kanunu olan 5590
sayılı Kanunun yürürlüğe konulduğu 1950'li yıllardan bu yana geçen zaman
içerisinde, değişen ihtiyaçların yanı sıra, özel sektör-kamu sektörü ilişkisi,
o yıllardan farklı bir mantık çerçevesinde yürütülmeye başlanmıştır. Dünyadaki
gelişmeler paralelinde, ülkemizde de, ekonomik politikaların belirlenmesinde
özel sektöre verilen önem artmış, devletçilik düşüncesinden uzaklaşılarak, özel
girişimciliğin önündeki engellerin kaldırılmasına öncelik verilmeye
başlanmıştır.
Bu bağlamda, çağın gereklerine uygun,
günün ihtiyaçlarına cevap verebilen bir kanunla özel sektörün temsil edilmesi,
Avrupa Birliği sürecindeki ülkemiz için büyük önem taşıdığından, hem bu hedefe
ulaşmak hem de demokratiklik ve verimlilik esasları üzerine bina edilen bu
kanun tasarısını görüşmüş olan Altkomisyon Başkanı olarak Grubum adına söz
almış bulunuyorum.
Sayın Başkan, değerli üyeler;
huzurlarınızda bulunan tasarıda, oda ve borsaların parçalanarak güç kaybına
uğramalarını önlemek, dağınık, koordinasyonsuz, birbirinden kopuk
yapılanmalarına engel olmak, iş dünyasındaki dayanışmayı artıracak sinerjiyi
yaratmak ve Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamalara paralellik sağlamak
amacıyla, oda, borsa ve bunların şubelerinin kurulabilmesi için objektif
sayısal kriterler getirilmiştir.
(x) 452 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
Ülke kaynaklarının verimli ve etkin
kullanımı doğrultusunda getirilen yeni düzenlemelerle, oda ve borsalar, bundan
böyle illerde kurulabilecek, ilçelerde, oda ve borsaların sadece şube ve
temsilciliği açılabilecektir; ancak, hukuk devleti ilkesi gereği, ilçelerde
kurulu mevcut oda ve borsaların müktesep hakları korunarak faaliyetlerini
sürdürebilecekleri belirtilmiş, arzu edilen güçlü yapılara kolay bir geçişin
sağlanabilmesi için, bu oda ve borsalara, il oda ve borsalarının şubelerine
dönüşebilme yetkisiyle beraber, bu dönüşümü teşvik edici unsurlar da getirilmiştir.
Oda ve borsaların karar ve yönetim
organlarının oluşturulmasının her aşaması için demokratik mekanizmalar
geliştirilmiş, fırsat eşitliği sağlayan, statükoyu önleyen tedbirler
alınmıştır. Oda ve borsa üyelerinin doğrudan oda ve borsa meclislerini, oda ve
borsa meclislerinin de kendi üyeleri arasından yönetim kurulu başkanını ve
üyelerini tek liste halinde seçmesi; başkan ve yönetim kurullarının güçlerini
meclisten almaları ve meclise karşı sorumlu olmaları sağlanmıştır.
İki dönem meclis, yönetim kurulu ve konsey
başkanlığı yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe, aynı göreve
yeniden seçilemeyeceklerdir.
Oda ve borsaların üst kuruluşu ve özel
sektörün en üst düzeyde temsilcisi olan Birlik organlarının seçimlerinde ve
ayrıca Birlik Yönetim Kurulunu seçen Birlik Genel Kurulunun oluşumunda da
fırsat eşitliği sağlayan, statükoyu önleyen demokratik uygulamalar
getirilmiştir.
Genel Kurul delegeleri, Birlik Başkanını
ve Yönetim Kurulu üyelerini, doğrudan kendi aralarından seçecektir. Birlik
Başkanı, mensubu olduğu oda veya borsada yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği
veya meclis başkanlığı yapamayacaktır.
Birlik Genel Kurulunun oluşumu, şeffaf bir
şekilde yeniden düzenlenmiştir. Genel Kurulda her oda ve borsa, en az 1
delegeyle temsil edilecek, ilave delegelerin belirlenmesinde ise, her bir oda
grubuna dahil odaların ve borsaların adil şekilde temsilini sağlayacak üye
sayısına ve bir önceki yılın fiilî gelirine dayalı nesnel kriterler esas
alınacaktır.
Diğer taraftan, bilgi ağırlıklı yeni
ekonomide rekabet gücünün artırılması için oda ve borsalarımızın, üyelerine
etkin hizmet vermeleri, teknoloji kullanımının yaygınlaştırılmasında itici güç
olmaları, yeni teknolojilerin üretilmesini sağlayacak altyapıların
oluşturulmasında etkin rol üstlenmeleri gerekmektedir.
Teknoloji yarışında taklitçilikten ve
takipçilikten kurtularak, uluslararası pazarlarda rekabet edebilen ürünler
geliştirir duruma gelebilmemiz için, odalar, borsalar ve Birlik, öncü bir rol
üstlenecektir.
Oda ve borsaya kayıtlı üyeler, Bakanlık ve
Birlik tarafından ortak ve güncel tutulan üye veri tabanı kapsamında takip
edilecek, e-ticaret ve internet ağları konusunda gerekli altyapılar kurularak
öncülük yapılacaktır.
Teknoloji geliştirme bölgeleri,
teknoparklar, teknoloji merkezlerine iştirak edilerek, teknoloji firmalarının
gelişimine elverişli ortamlar yaratılacaktır.
Meslekî eğitim, meslekî ihtisaslaşma ve
sertifikasyon alanlarında etkin rol üstlenilerek, kalifiye eleman ihtiyacının
karşılanmasında, iş dünyası ve meslekî eğitim kurumları arasında koordinasyon
sağlanacaktır.
Ekonomide verimliliğin artırılması,
iktisadî hayata gereken ahenk ve uyumun sağlanması amacıyla, meslekte
ihtisaslaşma ve mesleğin gelişmesine yönelik olarak, Birliğin bünyesinde sektör
meclisleri ve yüksek istişare kurulu gibi yeni kurullar oluşturulmaktadır.
Türkiye ile diğer ülkeler arasında
ekonomik ve ticarî ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olmak amacıyla, dış
ekonomik ilişkiler kurulu, çok taraflı, Türk-yabancı ve yabancı-Türk odalarının
kurulmasına imkân sağlanmaktadır.
Aidatların belirlenmesi konusunda
şeffaflık esas alınarak, kanun değişikliğini gerektirmeyecek düzenlemeler
getirilmektedir.
Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri;
5590 sayılı Kanunu değiştiren 557 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Anayasa
Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması sonucu, özellikle aidatların tahsili
hususunda doğan hukuk boşluğu giderilerek, kayıt ücreti, yıllık aidat, munzam
aidat ve hizmetler karşılığında alınacak ücretler konusunda ve özellikle de,
oda ve borsaların gelirlerini aslî görevlerinin ifasına yönelik olarak
kullanmalarını sağlayacak yeni düzenlemeler yapılmıştır.
Bu arada, oda ve borsaların almakta
oldukları aidat ve hizmet karşılığı ücretler, üyeleri sıkıntıya sokmayacak
ölçülerde tutulmuştur. Örneğin, munzam aidat oranı binde 8'den binde 5'e
indirilmiş, borsa tescil ücreti oranı azamî binde 2'yle sınırlandırılmıştır.
Yıllık aidatlar ile hizmet karşılığı ücretler makul sınırlar içerisinde
tutulmuştur.
Aynı gerekçeyle ve malî yönden sıkıntıda
olan oda ve borsaları kollamak amacıyla, Birliğin oda ve borsalardan almakta
olduğu yıllık aidatın oranı da yüzde 10'dan yüzde 8'e çekilmiştir.
Yine, kanun tasarısında, ticaret
borsalarının çağdaş borsacılık şartlarına uyum sağlayacak altyapı, donanım ve
personel ile dünya borsaları standartlarına ulaşması için gereken tedbirler
alınarak, dünya borsalarıyla entegrasyonu sağlayacak düzenlemeler yapılmıştır.
Borsa alanında özel girişimciliğin önü
açılarak anonim şirket şeklinde ürün ihtisas borsalarının kurulmasına imkân
tanınmış; ticaret borsalarının, kurulacak ürün ihtisas borsalarına ortak
olabilmelerine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Ekonomide güven unsurunun sürekliliğini
temin etmek ve meslek disiplinini sağlamak için, oda ve borsalarda disiplin
kurulları kurulacaktır. Birlik bünyesinde ise, disiplin kararlarına
yöneltilecek itirazları değerlendirecek yüksek disiplin kurulu oluşturulması
öngörülmüştür.
Oda ve borsa birlik organlarında görev
yapanların siyasetten uzak kalmalarını sağlamak üzere yeni bir düzenleme
yapılmış, bu kuruluşların, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının denetimine tabi
olduğuna dair mevcut kanundaki hüküm korunmuştur.
Özetle, odaları, borsaları ve üst kuruluş
olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini daha etkin, daha çağdaş ve demokratik
yapılar içerisinde kendilerinden beklentileri karşılamalarına imkân sağlayan
bir tasarı hazırlandığı kanaatini taşımaktayım.
Sayın Başkan, değerli üyeler; birçok
maddesinin eksikliğine rağmen, yürürlükte olan 5590 sayılı Kanunun bazı
maddelerinin yürürlükten kaldırılması yönünde, bugüne kadar 5 kez değişiklik
yapılmıştır. Yine, 5590 sayılı Kanuna ek ve değişiklik getirmek amacıyla, kanun
ve kanun hükmünde kararname şeklinde 16 kez değişiklik yapılmıştır. 24.6.1995
tarihinde çıkarılan 557 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 20.9.1995 tarihinde
Anayasa Mahkemesince iptal edilmesinden beri iş âlemini düzenleyici konumdaki
bu en önemli kanunda çok büyük hukukî boşluklar oluşmuş, zaman zaman da
ihtilaflara ve tartışmalara neden olmuştur. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı,
Türkiye Cumhuriyetinin 50 nci hükümeti döneminde alınmıştır. 50 nci hükümetten
57 nci hükümete kadar, bu konuda hiçbir çaba harcanmamıştır; çaba gösterilmeye
çalışılmışsa bile, hiçbir başarı elde edilememiştir. Nihayet, 58 inci hükümet
döneminde başlatılan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile oda ve borsalarca
hazırlanan, bugünkü hükümetimiz tarafından huzurunuza getirilen, iş âlemi için
çok büyük önem arz eden bu yasa tasarısının Yüce Heyetinizce en güzel şekilde
tartışılacağına ve önemli katkıların yapılacağına olan inancımı bilhassa
belirtmek isterim.
Bu önemli yasa tasarısının bugüne kadarki
çalışmalarına katılan başta Odalar ve Borsalar Birliğine, tüm oda ve
borsalarımıza teşekkür ediyorum. Ayrıca, özverili bir çalışma yaparak hızla huzurunuza
getirilmesinde çok büyük emekleri olan altkomisyon üyeleri ile Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonumuzun, başta Komisyon
Başkanı olmak üzere, Cumhuriyet Halk Partili ve AK Partili üyelerine teşekkür
ediyorum.
Sayın Başbakanımıza, bu kanuna verdiği
önemden; ayrıca, kanunumuzun hazırlık çalışmalarında gösterdiği gayretten ve
bir bütün olarak yeniden ele alınmasındaki çabalarından dolayı Sayın Bakanımız
Ali Coşkun ve Bakanlık personeline de teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli üyeler; iş âlemimiz
ve özel sektörümüzün, Türkiye'nin kalkınmasında, gelişmesinde, teknoloji
üretmesinde çok önemli olduğunu; ülkemizin pazar ekonomisinin vazgeçilmez
unsurlarından olan tacir, esnaf, sanayici, işadamı, yani, tüccar kesimimizi
barındıran serbest meslek sahiplerinin önünün daima açık olması gerektiğine
olan inancımı bilhassa belirtmek istiyorum. Üretim, istihdam, ihracat,
katmadeğer, ar-ge yapmaları ve teknoloji geliştirmelerini sağlayıcı ortamın bu
kanunla mutlak surette sağlanacağına, önlerinin açılacağına inanıyorum.
Avrupa'yla bütünleşmede önemli görevleri, dünyayla entegrasyonumuzda önemli bir
misyonu olan iş âleminin, bu kanunla yeni atılımlar yapabileceğini düşünüyorum.
Piyasaların oluşmasında da önemli
katkıları vardır, sizlerin de bildiği gibi.
Rekabetin meşru bir biçimde oluşmasına,
kalkınma ve gelişmenin sağlanmasındaki rollerine, teşebbüs ruhunun
gelişmesindeki görevlerine, ülkeiçi dostluğun, sevginin gelişmesi, fakirliğin
giderilmesinde üstlendikleri görevlere, millî gelirin artması ve dağılımındaki
rollerine baktığımız zaman oda ve borsalarımızın bünyesindeki işadamlarımızın
görevlerinin ne kadar ağır olduğunu, ne kadar ağır görevler üstlendiklerini ve
uyguladıklarını görmekteyiz.
Oda ve borsaların ve onların üyelerinin
sosyal hayatımızda da önemli rolleri vardır. Birçok odamızın eğitime katkıları,
yardımlaşma anlayışları, sivil anlayış ve kurumları güçlendirmeye olan
katkılarını hatırlatmakta beis görmediğimi ifade etmek istiyorum.
Demokrasiye olan katkılarına bakacak
olursak: Seçim sistemlerinin açıklığı, demokratik yapılanmaları, açık ve medenî
tartışma ortamlarını geliştirmeleri ve ortamlarını yaratmaları, sosyal ve
siyasal hayatımız için insan kaynaklarını oluşturmaları yönüyle meslek
kuruluşlarının çok önemli görevleri olduğunu ifade etmek istiyorum.
Meslek kuruluşlarının, ayrıca,
bulundukları il ve ilçelerin tarım, ticaret, turizm, altyapı araştırmaları,
plan ve proje üretmeleri, insan envanteri, yatırım, üretim ve kültürel
envanterleri yapmaları yönünden de önemli olduğunu ve bunların yapılabildiği
ölçüde ülkenin gelişebildiğini ifade etmek istiyorum.
Hinterlantlarına giren bölgelerin her
türlü sorunuyla yakından ilgilenen bu kurum ve kuruluşların, içinde görev alan
arkadaşların çalışmalarıyla başarıya ulaşılacağını bilhassa ifade etmek
istiyorum.
Sermaye artı müteşebbis, ister yerli ister
yabancı olsun, serçe kuşu misali gibidir; güven ister, sevgi ister, saygı
ister, hukuk ister, iş güvenliği ister, dostluk ister, nadide bir çiçek gibi
itina ister; yoksa, uçar gider. Türkiye'nin bunun sıkıntısını yıllardır
çektiğini düşünüyorum. Bu kanunun, en mükemmeli olmamakla birlikte, Türk özel
sektörüne yeni bir ruh, yeni bir anlayış, yeni bir yapılanma getireceğine
inanıyorum. Parlamento olarak, milletimizin bu kesimini hiç ihmal etmemeliyiz.
Muasır milletler seviyesine ulaşmanın gereği de budur diye düşüncelerimi ifade
etmek istiyorum.
Büyük Atatürk'ün "tüccar, milletin
emeği ve üretimini kıymetlendirmek için, eline ve zekâsına emniyet edilen ve bu
emniyete liyakat göstermesi gereken adamdır" veciz sözüne dayanan bu
kanunun milletimize, iş dünyamıza, tüccarlarımıza ve Odalar ve Borsalar Birliği
ile bağlı kuruluşları olan oda ve borsalarımıza hayırlı olmasını diliyor,
hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Acar.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Adana
Milletvekili Sayın Tacidar Seyhan; buyurun efendim. (Alkışlar)
CHP GRUBU ADINA TACİDAR SEYHAN (Adana) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile
Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
söz almış bulunuyorum.
Öncelikle, genel bir değerlendirme yapmak
istiyorum. Elli yıldır, odalar ve borsalar, bu kanunun çıkmasını özlemle
bekliyorlardı. Her ne kadar değerli konuşmacı arkadaşımızın değerlendirdiği
gibi arada kararnameler çıkmışsa da, temelde bir değişiklik bu kanunla
yapılmaktadır.
Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak,
duyduğumuz toplumsal sorumluluk gereği, ülkenin kalkınmasına öncülük edecek ve
kamu kuruluşu niteliğindeki kuruluşlar olması itibariyle, bu kanuna çok önem
verdik.
Bu kanunu şöyle değerlendirmek istiyorum:
Gerçekten bir değişim midir; evet, değişimdir. Kanunda neler yapılmak
isteniyor; şunu yapmak istiyoruz değerli arkadaşlarım: Bir kere, Birlik
güçlendiriyor; bu, kimseyi rahatsız etmesin. Birliğin güçlendirilmesi,
Türkiye'deki yeniden yapılanmanın, kamunun yeniden yapılanmasına paralel olarak
belli yeniliklerin getirilmesini de beraberinde getiriyor önümüze. Birliğin
güçlendirilmesi ve bölge odalarının, borsalarının oluşturulması ülkeye ne
sağlar; daha kolay kontrol edilebilen, daha çok üreten, sistemli çalışmasını
bilen ve bunu da, bölgelerin ve ülkenin sanayi ve ticaret politikasına yansıtan
odaların varlığını gündeme getirir; bu, böyle anlaşılmalıdır; rahatsızlık
duyulmamalıdır. Bu, demokrasinin terki değildir, katılımcılığın terki değildir,
küçük yerlerdeki odaların temsil haklarının elinden alınması anlayışı değildir.
Bu, sadece, buralardaki, ilçelerdeki odalarımızın ve buradaki
sanayicilerimizin, üreticilerimizin, çiftçilerimizin haklarının korunması,
ürünlerinin en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlamak için, zaten var olan
aksaklıkları giderip, oda ve borsaların ülke genelinde verimli, etkin hizmet
yapabilmelerinin önünün açılmasıdır. Amaç budur. İktidar Partisi
milletvekillerinin ve komisyon üyelerinin de, Anamuhalefet Partisi
milletvekillerinin ve komisyon üyelerinin de ana teması budur.
Biz, burada sanayici tanımına birtakım
yenilikler getirdik. Tabiî, teknolojinin gelişimine uygun olarak bilişim
teknolojisini ve yazılımı ekledik. Gerçi, bazı odalardan son günlerde bana
"bu yazılımı buraya almayalım; 10 kişilik bir grupla, 10 kişilik bir
çalışan sayısıyla temsil ettirmek sanayici tanımını hafifletmek olur" diye
bir itiraz geldi; ama, gerçekten, biz, sanayicilerimizi de korumak zorundayız.
Onları, temsil hakkı elde edebilmek için, fason işçi çalıştırma durumuna
düşürmemeliyiz. Biz, onların, ülkesini seven, ülkesindeki demokratik açılımlara
katkıda bulunan bireyler olarak kalmasını ve o konumları korumasını arzu
ediyoruz. Bu sorumluluğu onların kendilerine veriyoruz.
Yazılım sektörünü koyduk; çünkü, yazılım
sektörü Hindistan'da -en büyük örnek Hindistan'dır- ülke ekonomisinin büyük bir
bölümünü oluşturmaktadır ve çok sayıda istihdam elde edilmektedir. Buradaki
yazılımda teknoloji bölgelerine çok verimli ürünler aktarılmaktadır;
ülkelerarası yeni politikalar düzenlenmektedir. Bence, yazılımın ve bilişim
teknolojisinin konulması son derece isabetli olmuştur.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Acar bilgi
verdi; ama, ben, odaları ve borsaları, birliği, kısaca, ayrı ayrı anlatmak
istiyorum. Borsalarda bir değişiklik yapılmıştır. Ne yapılmıştır; ürün ihtisas
borsaları kurulmuştur. Bence, önemli olan nokta burasıdır. Dünyanın her yerinde
borsacılık gelişiyor. Türkiye'de borsacılık, istediğimiz düzeyde değil. Bizim
görevimiz, sadece, var olan borsaları korumak değildir, onları tutup yukarı
çekmektir; oradaki işlerliği iyi tespit edip, aksaklıklarını gidermektir. İşte
bu aksaklığı giderecek, gerçekten, üreticiyi koruyacak yegâne oluşum, ürün
ihtisas borsalarının kurulmasıdır.
Burada "borsaları kurdunuz; ama,
borsaya tescili yapılan üreticileri de mahvettiniz" deniliyor. Yine
şikâyetler geldi; biz, orada bir tahdit koyduk "borsada tescili yapılan
ürünlerin binde 2 oranında ödenekle tescilini yaptırmaları" dedik; fakat,
bunu, en üst seviye olarak koyduk. Bazı borsa başkanlarımız itiraz ettiler;
dediler ki: "Sayın milletvekilleri, bizi birbirimizle rekabet edecek
konuma getirmeyin. Eğer bir borsa binde 1 uygularsa aynı ürüne, bir başka borsa
binde 2 uygularsa, bizi kendi aramızda rekabet edebilir konuma sokmayın."
Genel görüş olarak haklı olabilirler; ama,
eğer kanunda kotayı katileştirirseniz, yarın ihtiyacınız olduğunda, üreticinin
özel konumu gereği, borsada işlem yapılan ürünü de dikkate alarak, bir bölgede
binde 1'lik bir ücret tahsil etmeniz gerekli olduğunda, onu yapamazsınız. Bizim
görevimiz, dengeyi korumak olduğu kadar, ihtiyaç olduğunda bölgelerde de
insanlarımızın, sanayicilerimizin, üreticilerimizin ürünlerini çok yıpranmadan,
onlara yardımcı olabilecek ücretlerle ödemesini sağlamaktır.
Gerçekten, bu dengeyi kurmak kolay mı; zordur. Bu denge, ne dengesidir;
borsayı koruyacaksınız, odayı koruyacaksınız, Odalar ve Borsalar Birliğini
koruyacaksınız, sanayiciyi koruyacaksınız. Elbette ki, bu kanun yapılırken
hepsinin görüşü alınmıştır; ama, bu kadar çok muhatabı varken, herkesi eşit
oranda koruyan, herkesin isteklerine cevap veren bir kanunu yapmak o kadar
kolay değil; dolayısıyla, biz, asgarî müşterekleri, ortak paydaları bularak bu
kanunu samimî bir diyalogla oluşturmaya çalıştık. Elbette ki, kanun tasarısı
önümüze gelmiştir, yasalaşacaktır hayırlısıyla; ancak, bu kanun, Türkiye'nin
sürekli gelişiminde uygulanacak bir kanun da değildir. Eğer eksikleri varsa,
odalarımızdan, borsalarımızdan ve sanayicilerimizden bize talepler gelirse,
buradaki dengeyi kurmak için yine göreve hazırız. Bizim yapabileceğimiz bu;
doğru algılamaktır.
Benim, burada, en çok üstünde durmak
istediğim konu, seçimler. Seçimler konusunda birtakım aksaklıklar vardı; biz,
bunu komisyonda düzelttik. Oda başkanını başka bir kurul seçiyordu, yönetim
kurulunu başka bir kurul seçiyordu. Şimdi, burada bir paralellik sağladık
değerli arkadaşlarım. Borsalarda, meslek komitelerini ve meclisi, meslek
grupları seçiyor şimdi. Daha önce, değerli arkadaşlar, meclisi, meslek
komiteleri seçiyordu; bunu da çok tartıştık. Meslek komitelerine verilmesinin
nedeni, her meslekten arkadaşımızın burada temsil edilmesini sağlamaktı; ama,
takdir edebilirsiniz ki, burada yetki, sadece komiteyle sınırlandırılıyor.
Bizim görevimiz, mademki Odalar Birliğinin seçiminde genel kurulda maksimum
katılımı sağlıyorsunuz, burada da maksimum katılımla bu seçimleri yapmak
istedik. Nedir bu katılım; eğer meslek komitelerini de meslek grupları
seçiyorsa, meclisi de meslek grupları seçsin. Ne kadar fazla insan seçime
katılırsa, o kadar adil olur diye düşündük.
Şimdi, burada şöyle bir tehlike var: Bazı
meslek grupları seçimde güçlü olabilirler, aralarında anlaşabilirler, bir iki
meslek grubunu meslek komitesi dışına veya meclis dışına atabilirler; ama,
burası demokratik bir yapı, demokratik bir arena, burada üyelerin de katılım
haklarını kullanmak gibi bir zorunluluğu olmalıdır. Gelip kendi meselelerine ve
meslek gruplarına sahip çıksınlar. Mademki, birlikler de, odalar da siyaset
yapan kurumlarımız, siyasî partiler de demokrasinin temsilcisi olarak ülkedeki
gelişmeyi izliyorlar; o nedenle, buralarda demokratik yapılanmanın aslî unsur
olmasını sağlamak zorundayız.
Odalar ve Borsalar Birliğinde bir
farklılık vardı değerli arkadaşlarım, ona da girmek istiyorum.
"Güçlendirdik" dedik; ama, öncelikte Birlikte ne yaptık; daha önce, sanayi siteleri, organize sanayi
bölgeleri kurmak, Birliğin görevleri arasındaydı; ama, biz, birliğin
görevlerini biraz genişlettik ve endüstri bölgelerini kurmak; teknoloji
geliştirme bölgelerini, teknoparkları kurmak; serbest bölgeler, antrepolar
kurmak, oluşturmak; fuar, kongre ve ticaret merkezleri kurmak veya şirketlere
ortak olmak, bu şirketlerin kurulmuş olanlarına iştirak etmek gibi birtakım
özellikleri de içinde saklayan, görevlerini ve sorumluluklarını artıran
yenilikler getirdik burada. Bundan da çok çekinmemek lazım değerli arkadaşlar.
Gerçekten, bu ülke, sanayicisinden de, sanayicisinin yönettiği odasından da çok
büyük şeyler bekliyor. Tamamen siyasetin etkisi altında bırakırsanız bunları,
tamamen yetkileri bakanlıklarda bırakırsanız, odaları ülkenin demokratik
temsiline katılım noktasına, sanayicisini de belli bir temsil noktasına
taşıyamazsanız, tek yönlü bir sistemi geliştirmiş olursunuz.
Biz, serbest rekabetin artırılması için bu
yasanın olumlu olduğu görüşünü taşıyoruz. Nedir bu serbest rekabet; birtakım
sanayicileri mağdur duruma düşürebilir mi; ben ona katılmıyorum. Eğer siz,
bölgelerdeki ürüne dayalı sanayii, ürüne dayalı teşvik sistemini, ürüne dayalı tarımsal üretim
sistemini getirirseniz, odalar da, borsalar da ürüne dayalı sistemlerini
geliştirmek zorunda kalırlar. Yani, siz, bir ülkenin odasını, borsasını, ülkenin
sanayi ve ticaret politikasından ayırmamalısınız; bizim beklentimiz bu yöndedir
değerli arkadaşlarım.
Ben burada bir şeyi daha vurgulamak
istiyorum. Değerli arkadaşlar, yasa tasarısı çok olumludur, birtakım eksikleri
olabilir, söylediğim gibi bunları gidermeye hazırız; ancak, uluslararası boyutu
da vardır. Biz, uluslararası borsaların da katılımcı olarak, Türkiye içerisinde
desteklenmesinden yanaydık. Gerçekten, biz, borsalarda, bölgesel, ulusal ve
uluslararası oluşumların önünün açılmasından yana olduk, bu kanun tasarısına
koyduk. Gerçekten, uluslararası borsa desteğini sağlayamazsanız, siz,
uluslararası rekabetin de önünü açamazsınız.
Değerli arkadaşlarım, ben, bu kanun
tasarısını hazırlayan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum; fakat, Sayın
Bakanım da buradayken birkaç hususa değinmeden de geçmek istemiyorum.
Sözlerimi, onların da dikkatine sunarak, Sayın Müsteşarımın ve İktidar
milletvekillerinin de dikkatine sunacağım şeylerle tamamlamak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, bilindiği gibi, biz,
bir Teşvik Yasası çıkardık. Maalesef, bu Teşvik Yasası, bizim Sanayi
Komisyonumuza gelmeden, direkt Plan ve Bütçe Komisyonuna gitti, kısa sürede
çıkarıldı. Önemli değil, ülkenin faydası düşünülerek yapılmış bir olaydır; ama,
bugünlerde, biz bölgelerimizden farklı farklı etkilerini alıyoruz. Nedir; bu
Teşvik Yasasının gerçekten yarar sağladığı iller yok mudur; var. Birçok
ilimizde, gerçekten sanayicilerin o ile yatırım yapmasını sağlamıştır. Birçok
ilimizde istihdamın önünü açmıştır, yerler ayarlanmıştır, yatırıma
başlanmıştır. Bunların hepsini memnuniyetle karşılıyoruz; ama, bir hususa
dikkat etmenizi rica ediyorum değerli arkadaşlar. Bu yasanın iki yönü vardı:
Bir, bölgelerdeki, istihdama ihtiyacı olan, sanayi gelişimine ihtiyacı olan
yerlerde sanayiin gelişimini artırmak; iki, bölgelerdeki sanayi ve ticaret
dengesini kurmak.
Sanayiin gelişimini artırdı mı, ihtiyacı
olan bölgeleri kalkındırdı mı; ihtiyacı olan bölgelerin bir kısmını
kalkındırmıştır; ama, gerçek ihtiyacı olan bölgelerden bir kısmı da eksik
kalmıştır. Bizim yapmamız gereken, bu Teşvik Yasasına yeni düzenleme getirip,
eksik kalmış yerleri de bu teşvike dahil etmek; bu, birincisi. Ama, en büyük
aksaklık şurada arkadaşlar: Biz, burada, bölgeleri tespit ederken, illerin
adını yazdık. Şimdi, Adana'da çok büyük sıkıntı var; Adana milletvekillerim de
burada. Adana Organize Sanayi Bölgesi ve ilçelerinde kurulmuş olan sanayi
tesisleri ile Osmaniye'de kurulmuş sanayi tesisleri arasında 30 kilometre var.
Oradaki insana biz teşvik verdik; o insanlar, o teşvikten yararlanıyor; ama,
benim sanayi bölgemdeki sanayici, o teşvikle rekabet edemez duruma geldi,
dağılmaya başladı, çözüm arıyorlar. Bu maliyetlerle, Osmaniye'deki bir
sanayiciyle rekabet etmesinin imkânı yoktur değerli arkadaşlarım. İnsanları,
makinelerini söküp 30 kilometre ileriye götürmek gibi bir olgu içerisine
sokmamamız lazım. Bizim, bu tedbirleri acilen almamız lazım. Yeni bir teşvik
yasasını, hem Meclis gündemine hem de komisyonun gündemine taşımamız lazım ya
da bu Teşvik Yasasını rehabilite etmemiz lazım. Nasıl düzelteceksek, lütfen,
bizim önümüze bir hazırlıkla gelin, Türkiye'de bu dengeyi koruyalım, her
bölgedeki sanayicinin de haklarını korumak için elimizden geleni yapalım.
Değerli arkadaşlar, son olarak, sözlerimi
şöyle bağlamak istiyorum, sanayiin gelişmesi için: Bu ülkede, maalesef,
sanayileşmeyi ıskaladık, yüksek teknolojiyi de ıskaladık, dönemini çoktan
geçirdik. Bundan sonra yapılması gereken, yeraltı ve yerüstü kaynaklarını
korumak, dengeli kullanmak, iyi bir çevre yaratmak, insanlığa hizmet etmek,
kendi üreticisini yurt dışından gelen kartellere karşı koruyabilmek,
uluslararası tröstlerin etkisi altında ülke sermayesinin ezilmesine karşı
gelmek ve bunların ülkede varlığını koruyabilmek için, önce önümüze bir sanayi
envanterinin çıkarılması lazım değerli arkadaşlar. Bu ülkede sanayi envanterini
çıkarmadan, yol haritası çizmeden, koyduğunuz tüm teşvikler, mutlaka, bir
yerinde sapma gösterecektir. Odalar ve Borsalar Birliğinden, sanayi odalarından
ve borsalardan, bu konuda yardımlarını esirgememelerini rica ediyorum.
Eğer, biz, ülke sanayiinin, madene dayalı,
tarıma dayalı sanayiinin ayırımını yapabilirsek, bu alandaki sanayi
kuruluşlarını tespit edebilirsek, uluslararası piyasalarda hangi ürünlerle
rekabet edebileceğimizi tespit edip, ülkenin sanayi politikasının yönünü de
buraya doğru çevirebilirsek ve sanayicimizi teknolojiyle barıştıracak yeterli
teşvik sistemini kurabilirsek, devlette yapılacak planlamayla, kamuda yapılacak
yeniden yönetişim yapılanmasıyla, bu sorunların tamamının üstesinden geliriz.
Bu inançla, bu tasarıya destek veren tüm
arkadaşlarımı kutluyor, hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Seyhan.
Şahsı adına, Manisa Milletvekili Sayın
Nuri Çilingir; buyurun.
NURİ ÇİLİNGİR (Manisa) - Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; 452 sıra sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile
Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı üzerinde söz almış bulunuyorum; bu
vesileyle, Yüce Heyeti saygıyla selamlıyorum.
Dayanağını Anayasanın 135 inci maddesinden
alan ticaret ve sanayi odaları, ticaret odaları, sanayi odaları, deniz ticaret
odaları, ticaret borsaları ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, ülkemizde
ticaret ve sanayiin gelişmesinde rol oynayan kurumlardandır. Tam üyesi olmaya
büyük çaba harcadığımız Avrupa Birliğinde çok sayıda olan sivil toplum
örgütleri, demokrasinin temel taşları olarak görev yapmaktadır; hükümetler ve
parlamentolar, bu örgütlerden fazlasıyla etkilenmekte ve bunlar da, çağdaş
demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak etkinliklerini giderek
artırmaktadırlar. Sivil toplum örgütlerinin sesine kulaklarını tıkayan bir
yönetim, içinden çıktığı toplumla ilişkilerini kesmiş, ona küsmüş demektir. Bu
çerçevede, bugünün dünyasında "sanayi ötesi çağ" denilen yeni bir
dönemin zaten başlamış olduğunu görmekteyiz. Sanayi çağının özelliğini teşkil
eden hususlar önemli ölçüde değişikliğe uğrayarak, yeni teknolojiler esnek
üretim sistemini besleyen niteliğe doğru kaymıştır. Buna paralel olarak
"hafif endüstriler" denilen, bilgi teknolojisine dayalı yeni bir
üretim tarzı ortaya çıkmıştır. Bugünkü dünyanın en hızlı gelişen yanı, yeni
ekonomilerle ilgilidir. Ekonomik faktörler, sermaye, mal ve hizmetler tahmin
edilemeyecek boyutlarda hareketlilik göstermeye başlamış, dünya küçülerek
global bir köy haline gelmiştir. Küreselleşme olarak ifade edilen yeni dinamik
ilişkiler sistemi, sadece ekonomiler arasında değil, bilgi, kültür, eğitim
teknikleri gibi birçok sosyal ve kültürel alanda da yoğun etkileşim alanları
yaratmıştır. Bu sayede, ülkeler arasında karşılıklı etkileşim süreçleri ortaya
çıkmıştır. Bu, bir anlamda, farklı ülkelerin ekonomilerinde karşılaştırmalı
avantajlar yaratacak etkilere yol açmıştır. Bu süreçlerin, işbirliği kadar,
rekabet ve mücadele şartlarını da beraberinde getirdiğini ifade etmek gerekir.
Bu sürecin imkânlarından faydalanmak, küresel şartlara hazırlanmakla ilgilidir.
Böyle bir süreci anlamamak, sadece yeni çağın dışında kalmak anlamına gelmez;
küresel ilişkilerin tahribatına bütünüyle maruz kalmak anlamına da gelmektedir.
Yaşadığımız yeni çağda toplumsal ve
siyasal alanda evrensel doğrular, küresel norm ve standartlar yükselmektedir;
yani, değer sistemi olarak millî ve dinî kültürlerin eşit ve bir arada yaşama
hakkının kabul edilmesidir. Siyasette ise, özgürlüklere dayalı bir sistem olan
demokrasinin, küresel ölçekte siyasal gelişmenin kriteri olarak kabul
görmesidir. Bu gelişmeleri arka planda motive eden, hiç şüphe yok ki, piyasa
ekonomisi ve rekabetin etkisidir. Bugün, iç içe geçmiş bir dünya sisteminde
yeni gelişmeleri iyi değerlendirmeli, neleri yapmamız konusunda daha doğru
kararlar vermeli, daha tutarlı politikalar üretmeliyiz. Ülkemizin önünü kesen,
gelişmesini engelleyen unsurları tasfiye ederek, toplumsal dinamikleri harekete
geçirmek birinci önceliğimiz olmalıdır. Bu itibarla, ülkemizde, tüccar ve
sanayicilerimizin zorunlu olarak üye oldukları meslek kuruluşlarının, dünya
ölçeğinde rekabet edebilecek konuma getirilmeleri gerektiği inancındayım.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ülke
çapında sayıları 363'ü bulan oda ve borsalar ile bunların üst kuruluşu olan
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, ticaret ve sanayici ile siyasî kurumlar,
kamu kurum ve kuruluşları arasında bağlantının kurulmasını üstlenerek çok
önemli bir işlevi yerine getirmektedirler.
1950 yılında, 5590 kanun numarasıyla,
Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret
Odaları, Ticaret Borsaları ve Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve
Ticaret Borsaları Birliği Kanunu çıkarılmıştır. Ellidört yıl önce yürürlüğe
konulmuş olan bu Kanun, o zamanın şartları açısından değerlendirildiğinde, çok
önemli bir boşluğu doldurmuştur; ancak, ihtiyacın günün şartlarına göre
değişmesiyle, Kanunda çeşitli değişikliklere gidilmiştir. Söz konusu Kanun,
1995 yılında, 557 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle geniş değişikliklere
uğramıştır. 557 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, dayanağını oluşturan yetki
kanununun iptali nedeniyle, Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir. İptal edilen
hükümler yerine yeni düzenlemelerin yapılmaması hukukî boşluğu ortaya çıkarmış,
dolayısıyla, 5590 sayılı Kanun uygulanamaz hale getirilmiştir.
5590 sayılı Kanun, zamanında çok ileri
hükümler taşımasına rağmen, aradan geçen ellidört yıllık sürede, ülkemizin
ekonomik ve sosyal yapısı değişikliğe uğramış, buna paralel olarak, tüccar ve
sanayicinin üyesi olduğu meslek kuruluşlarının da yükümlülükleri artmıştır.
Çağımızın bilgi çağı olması sebebiyle,
dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen bir gelişmeyi, dünyanın öbür
ucundaki birey anında öğrenebilmektedir; bu durum, dünyadaki insanları
birbirine çok yaklaştırmaktadır. Bu hızlı değişime ayak uydurabilen
ekonomilerin başarıyı yakalamaları daha kolay olacaktır. Dolayısıyla, tüccar ve
sanayicilerimizin, yeni ekonomik küresel düzende yerlerini almaları
gerekmektedir. Yine, uluslararası ticarette çok önemli bir işleve sahip olan
ticaret borsalarının, dünyadaki modern borsacılık uygulamalarına paralel olarak
yapılanması gerekmektedir. Bu itibarla, kanun koyucunun öncelikli görevi,
demokratik, katılımcı, çağdaş sivil toplum örgütlerinin kurulabilmesinin önünü
açmak olmalıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle, çıkarılacak olan
kanunun ülkemize hayırlı olmasını diler, Yüce Heyeti saygıyla selamlarım.
(Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Çilingir.
Sayın milletvekilleri, tasarının tümü
üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Tasarının maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, saat 19.15'te
toplanmak üzere birleşime ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 18.52
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 19.30
BAŞKAN:
Başkanvekili Yılmaz ATEŞ
KÂTİP
ÜYELER: Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Enver YILMAZ (Ordu)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 90 ıncı
Birleşimin İkinci Oturumunu açıyorum.
452 sıra sayılı kanun tasarısının
müzakerelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
V. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
8. -
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu Tasarısı ve
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu
(1/789) (S. Sayısı: 452) (Devam)
BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.
Tasarının 1 inci maddesini okutuyorum:
TÜRKİYE
ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ İLE ODALAR VE BORSALAR
KANUNU
TASARISI
BİRİNCİ KISIM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1. - Bu Kanunun amacı; ticaret ve
sanayi odaları, ticaret odaları, sanayi odaları, deniz ticaret odaları, ticaret
borsaları ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin kuruluş ve işleyişine
ilişkin esasları düzenlemektir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum:
Kapsam
MADDE 2. - Bu Kanun; ticaret ve sanayi
odaları, ticaret odaları, sanayi odaları, deniz ticaret odaları, ticaret
borsaları ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin kuruluşlarına, organlarının
nitelikleri ve seçim usulleri ile organlık vasfını yitirme hâl ve usullerine,
görev ve yetkileri ile çalışma usullerine, üyeleri ile olan karşılıklı hak ve
yükümlülüklerine, gelir ve harcamaları ile bütçelerine ilişkin esasları kapsar.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?..Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler...Teşekkür ederim.Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum:
Tanımlar
MADDE 3. - Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Bakanlık: Sanayi ve Ticaret
Bakanlığını,
b) Oda: Ticaret ve sanayi odası, ticaret
odası, sanayi odası ve deniz ticaret odasını,
c) Borsa: Ticaret borsası ve ürün ihtisas
borsası unvanını taşıyan ürün borsalarını,
d) Birlik: Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliğini,
e) Personel: Oda, borsa ve Birlikte
çalışanları,
İfade eder.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
4 üncü maddeyi okutuyorum:
İKİNCİ KISIM
Odalar
BİRİNCİ BÖLÜM
Odalara İlişkin Genel Esaslar
Odalar
MADDE 4. - Odalar; üyelerinin müşterek
ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel
menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, mensuplarının birbirleri ve halk
ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere mesleki
disiplin, ahlak ve dayanışmayı korumak ve bu Kanunda yazılı hizmetler ile
mevzuatla odalara verilen görevleri yerine getirmek amacıyla kurulan, tüzel
kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?..Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Teşekkür ederim.Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
5 inci maddeyi okutuyorum:
Odaların kurulması
MADDE 5. - Odalar illerde, Birliğin olumlu
görüşü üzerine Bakanlığın kararı ile kurulur.
Bir ilde oda kurulabilmesi için ticaret
siciline kayıtlı ve bu Kanunda belirtilen nitelikleri haiz en az bin tacir
ve/veya sanayici veya deniz ticareti ile iştigal edenlerin Birliğe
yazılı başvuruda bulunması zorunludur.
Müstakil sanayi odası kurulabilmesi için o
ilde faaliyet gösteren sanayicilerin yarısından fazlasının yazılı talebi
şarttır.
Mevcut ticaret ve sanayi odasından ayrılan
sanayicilerin, Kanunda öngörülen usul ve esaslara uygun olmak kaydıyla,
müstakil sanayi odası kurması halinde, o ildeki ticaret ve sanayi odası,
ticaret odası adını alır.
Mevcut ticaret ve sanayi odasının ayrı
odalar halinde kurulmasıyla, ticaret ve sanayi odasına bir önceki yıl
sanayiciler tarafından ödenmiş olan yıllık ve munzam aidat tutarlarının yarısı,
sanayi odasının organ seçimlerinin kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde yeni
kurulan sanayi odasına devredilir.
Coğrafi bölge odaları kurulabilmesi; bölge illerindeki toplam üye sayısının
yarısından fazlasının, Birliğe yazılı müracaatı veya il oda meclislerinin ayrı
ayrı üye tam sayısının üçte ikisinin kararıyla ve Birliğin olumlu görüşü
üzerine Bakanlığın kararı ile gerçekleşir.
Tezgah, cihaz, makine gibi muharrik kuvvet
kullanarak ham madde, yarı ve tam mamulleri, özellik, içerik, bileşim veya
şeklini kısmen veya tamamen değiştirmek amacıyla işleyerek, seri halde veya
standart olarak yeni bir ürün üretmek suretiyle katma değer oluşturan işyerleri
ile yer altı kaynaklarının çıkarılıp işlendiği yerleri işletenler ve bilişim
teknolojisi ve yazılım üretenler en az on işçi çalıştırmak şartıyla bu Kanunun
uygulanması bakımından sanayici sayılır.
Ancak;
a) Seri halinde hazır elbise üretmeyen
terziler, fabrika halinde işletilmeyen fırınlar, lokantacı, elbise temizleyici
ve benzerleriyle mamullerini toptan satmayıp perakende olarak doğrudan doğruya
tüketiciye satan kunduracı, şekerci, tatlıcı gibi işletmeler,
b) Şehir, kasaba ve köylerdeki su
temizleme, arıtma, süzme ve dağıtma tesisleri,
c) İşlemek üzere, üretimleri nev’inden
hariçten hammadde almamaları şartıyla, arazide ekim, dikim, bakım ve yetiştirme
yollarıyla bitki, hayvan veya hayvan mahsullerinin, bizzat yetiştiricileri
tarafından işlenip değerlendirilmesi işlerine tahsis edilen yerler,
d) Üniversiteler, meslek liseleri ve
benzeri okulların üretim yapan atölye ve lâboratuvarları, meslek kursları ve
cezaevlerindeki atölyeler gibi öğretim ve eğitim amacıyla işletilen yerler,
e) Doğrudan doğruya Millî Savunma
Bakanlığı teşkilâtına bağlı olarak çalıştırılan askerî sanayi müesseseleri,
Sanayici sayılmazlar.
Deniz ticaret odası kurmak için, ticaret
siciline kayıtlı gerçek ve tüzel kişilerden;
a) Gemi sahipleri, donatanlar ve donatma
iştirakleri, gemi işletenler,
b) Gemi acenteleri,
c) Gemi alım satım, navlun komisyoncuları,
forvarderler,
d) Stivedor ve puantaj firmaları,
e) Gemi klas müesseseleri, deniz sigorta
müesseseleri ve acenteleri ile deniz ekspertiz kuruluşları ve sürveyörleri,
f) Deniz malzemesi, kumanyacılar ve deniz
sanayi malzemesi alım satımı yapan firmalar, gemi akaryakıt ikmal ve sağlama
işiyle uğraşan firmalar,
g) Marina ve liman işletme firmaları,
h) Balıkçılıkla ilgili gemi işleten
firmalar,
ı) Yat turizmi, balıkçı gemiciliği, kafes
balıkçılığı, denizaltı su hizmetleri, gezinti tekneleri, kruvaziyer turizmi,
dip kaynakları ve deniz kumcuları, denizde atık ve çevre temizliği ile uğraşan
firmalar, gemi ve yat inşa ve yan sanayi firmaları, su üstü ve su altı deniz
sporları ile uğraşan firmalar,
Başvuruda bulunabilirler. Ancak, başvuru
sahiplerinin en az yüzde onunun gemi sahibi olması gerekir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür
ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
6 ncı maddeyi okutuyorum:
Odaların kuruluş ve çalışma alanları
MADDE 6. - Odaların kuruluş ve çalışma
alanları, il sınırlarıdır. Kuruluş ve çalışma alanları içinde aynı unvanda
başka bir oda kurulamaz.
Odaların çalışma alanları, çevre illeri de
kapsayacak şekilde ve o illerde ilgili oda kuruluncaya kadar geçerli olmak
üzere, Birlik Yönetim Kurulu tarafından genişletilebilir veya daraltılabilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
7 nci maddeyi okutuyorum:
Oda şubeleri
MADDE 7. - İlçenin bulunduğu ilde kurulu
oda nev'inden olmak şartıyla, bir ilçede faaliyet gösteren tacir ve/veya
sanayici sayısı bini aştığı takdirde ticaret ve sanayi odası şubesi veya
ticaret odası şubesi, faaliyet gösteren sanayici sayısı ikiyüzelliyi aştığı
takdirde sanayi odası şubesi; faaliyet gösteren deniz taciri sayısı yüzü aştığı
takdirde deniz ticaret odası şubesi, ilgili oda yönetim kurulunun teklifi ve
meclislerinin kararı ile kurulur.
Bölge odaları kapsadıkları illerde şube
kurabilirler. Bölge odasının kurulması ile kurucu il odaları şube haline
dönüşür. İlçe odaları, meclislerinin üye tam sayısının üçte ikisinin kararıyla
il odasının şubesine dönüşebilirler.
Şubelerde, o ilçede faaliyet gösteren
tacir veya sanayici üyeler arasından yargı gözetiminde yapılacak seçimle en az
on kişilik meclis oluşturulur. Meclis üyeleri kendi aralarından bir başkan ile
bir başkan yardımcısı ve beş kişiden oluşan yönetim kurulu üyelerini seçer.
Aynı sayıda yedek üyeler seçilir. Yönetim, kendi arasından bir şube başkanı ve
başkan yardımcısı ile bir sayman belirler.
Odalar, yönetim kurulunun teklifi ve
meclislerinin onayıyla bazı yetkilerini şube meclisine devredebilir.
Şubelerin kuruluş ve işleyişi, bütçeleri,
odaların görevlerinden hangilerinin şubeler tarafından yerine getirileceği ve
diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
8 inci maddeyi okutuyorum:
Oda temsilcilikleri
MADDE 8. - Oda şubesi bulunmayan
ilçelerde, beldelerde ve endüstri bölgeleri ile organize sanayi bölgelerinde
oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararı ile oda temsilciliği
kurulabilir.
Oda temsilciliği, faaliyet gösteren ve oda
yönetim kurulu kararı ile belirlenen bir üye veya oda personeli tarafından
yerine getirilir. Oda temsilcisine yardımcı olmak üzere ihtiyaç duyulacak
personel, yetkileri belirlenerek oda yönetim kurulu tarafından atanır.
Oda temsilcilerine verilecek görev ve
yetkiler, Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
Odalar, çalışma alanları dışındaki
yerlerde şube, temsilcilik ve benzeri birimler açamazlar.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
9 uncu maddeyi okutuyorum:
Odalara kayıt zorunluluğu
MADDE 9. - Ticaret siciline kayıtlı
tacirler ve 5 inci maddeye göre sanayici ve deniz taciri sıfatını haiz tüm
gerçek ve tüzel kişiler ile bunların şubeleri ve fabrikaları, bulundukları yerdeki
odaya kaydolmak zorundadırlar. Meslek gruplarına göre yapılacak üye kayıtları,
elektronik ortamda Bakanlık ve Birlik bünyesinde düzenlenen ortak veri
tabanında güncel olarak tutulur.
Bir merkeze bağlı olduğu halde, ister
merkezin bulunduğu odanın, ister başka odanın çalışma alanı içinde olan
müstakil sermayesi ve müstakil muhasebesi bulunan ve/veya muhasebesi merkezde
tutulduğu ve müstakil sermayesi bulunmadığı halde kendi başına sınaî faaliyet
ve ticarî muamele yapan yerler ve satış
mağazaları bu Kanunun uygulanması bakımından şube sayılır.
Sanayi odası kurulan illerde sanayiciler,
sanayi odasına kaydolmakla ticaret odasına kaydolma yükümlülüğünü de yerine
getirmiş olurlar. Sanayi işletmesi sahiplerinin, sınaî nitelikli işlerinin
gereği olarak meşgul oldukları ticaret işleri bunların sanayici vasfını ortadan
kaldırmaz; bunlar isterlerse ticaret odasına da kaydolabilirler.
Sanayiciler, kendi sanayi ürünlerini
satmak üzere birden fazla satış yeri açtıkları takdirde, fazlası için satış
yerlerinin bulunduğu ticaret ve sanayi veya ticaret odasına da kaydolmak
zorunda oldukları gibi; kendi sanayi ürünlerinin satışı dışında başka ticarî
işlerle uğraştıkları takdirde, ticaret ve sanayi veya ticaret odasına da
kaydolmakla yükümlüdürler.
Sermayesinin tamamı Devlete ve özel
idarelere veya belediyelere veya bunların ortaklığına ait olan iktisadî
müesseselerle bunların şubeleri, özel kanun veya sözleşme ile kurulmuş olup,
Devletin ve özel idarelerin veya belediyenin iştiraki bulunan tüzel kişiliği
haiz müesseseler veya bunların şubeleri ve fabrikaları, bulundukları ildeki
odalara kaydolmak zorundadırlar.
Ticaret siciline kayıtlı gerçek ve tüzel
kişilerden 5 inci maddede belirtilen deniz tacirleri ile beşinci fıkra hükmünde
belirtilenlerden deniz ticaretiyle uğraşanlar, bulundukları ildeki deniz
ticaret odasına kaydolmak zorundadırlar. Bu kapsamda sayılanlar, deniz ticaret
odasına kaydolmakla diğer odalara kaydolma yükümlülüğünü de yerine getirmiş
sayılırlar. Ancak, bu kapsamdakiler, deniz ticaret odasına kaydolmasını
gerektiren faaliyetler dışında başka işlerle de uğraştığı takdirde, ayrıca
ilgili odaya da kaydolmak zorundadır.
Odalara kaydı zorunlu olan gerçek ve tüzel
kişilerle bunların şubeleri, kamu kurumu niteliğindeki başka meslek
kuruluşlarına, birlik ve teşekküllere üye olmaya ve aidat ödemeye mecbur
tutulamaz.
Bu maddede düzenlenen kayıt zorunluluğunu
bir ay içinde yerine getirmeyenler, odalar tarafından re’sen kaydedilir ve
durum kendilerine tebliğ edilir.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
10 uncu maddeyi okutuyorum:
Değişikliklerin bildirilmesi
MADDE 10. - Odalara kayıt zorunluluğu
bulunanlar, durumlarında meydana gelen ve Türk Ticaret Kanununa göre tescil ve
ilanı gereken her türlü değişikliği, gerçekleşmesinden itibaren bir ay içinde,
kayıtlı oldukları odalara bildirmek zorundadır. Ticaret siciline tescili
zorunlu olup da yasal şekil ve sürede tescil ettirilmemiş olan bir hususu haber
alan ilgili oda, bu yasal zorunluluğu yerine getirmeyenlerin durumlarını
gerekli sicil değişikliklerinin yapılması için ilgili ticaret sicil memurluğuna
bildirir. Ticaret sicil memurluğu, bu bildirim üzerine gerekli işlemleri
yapmakla yükümlüdür.
İçinde bulunulan yıldan önceki iki yıldan
itibaren adresleri ve durumları tespit edilemeyenler ile bu süre zarfında aidat
ödemeyen üyelerin isimleri, oda yönetim kurulu kararıyla, meslek grupları ve
seçmen listelerinden silinir; aidat tahakkukları durdurulur. Bu fıkra hükmünün
gereğinin her yılın ocak ayı içinde yerine getirilmesinden oda yönetim kurulu
sorumludur.
Yukarıdaki fıkrada anılan oda yönetim
kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi
bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim
kurulunun teklifi ve meclis kararıyla ticaret sicil kaydının re’sen silinmesi
için ticaret sicil memurluğuna ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk
günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu
bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm
aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemezler.
Ticaret sicilinden re’sen veya işin
bırakılması halinde üyenin talebi üzerine kayıt silinmesine ilişkin ilânlar
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ücretsiz olarak yayımlanır.
Sanayici vasfını yitirdikleri, başvuru
üzerine veya re’sen tespit olunan sanayi odası üyelerinin sanayi odasından
kayıtları silinir. Ancak bunlardan ticaret odasına kayıtlı olmayanların ticarî
faaliyetlerinin devam etmesi halinde durum, re’sen kayıtlarının yapılması için
ilgili ticaret odasına bildirilir.
Ticaret odasına kayıtlı iken sonradan
sanayicilik vasfını kazanan üyelerin tacirlik sıfatı devam ediyorsa, kaydı
silinmeden; etmiyorsa, kaydı re’sen silinerek, sanayi odasına üye kaydı
yapılmak üzere durum değişikliğine ilişkin bildirim ticaret odasınca en geç
otuz gün içinde ilgili sanayi odasına bildirilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
11 inci maddeyi okutuyorum:
Odalarda ehliyet, temsil ve imza yetkisi
MADDE 11. - Odalar, taşınır ve taşınmaz
mal almaya, satmaya, inşa, ifraz, tevhit ve rehin etmeye, ödünç para almaya,
kamulaştırma yapmaya, sosyal faaliyetleri desteklemeye, özendirmeye, bağış ve
yardımlarda bulunmaya, okul ve derslik yapmaya, burs vermeye, bu Kanun
hükümleri çerçevesinde şirket ve vakıf kurmaya veya kurulu şirketlere ortak
olmaya ve benzeri hukukî işlemler yapmaya yetkilidirler.
Odanın hukukî temsilcisi yönetim kurulu
başkanıdır.
Odayı, yönetim kurulu başkanı ile en az
bir yönetim kurulu üyesinin veya genel sekreterin ortak imzaları bağlar.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
12 nci maddeyi okutuyorum:
Odaların görevleri
MADDE 12. - Odaların görevleri şunlardır:
a) Meslek ahlâkını, disiplini ve
dayanışmayı korumak ve geliştirmek, ticaret ve sanayinin kamu yararına uygun
olarak gelişmesine çalışmak.
b) Ticaret ve sanayiyi ilgilendiren bilgi
ve haberleri derleyerek ilgililere ulaştırmak, ilgili kanunlar çerçevesinde
resmî makamlarca istenecek bilgileri vermek ve özellikle üyelerinin
mesleklerini icrada ihtiyaç duyabilecekleri her çeşit bilgiyi, başvuruları
durumunda kendilerine vermek veya bunların elde edilmesini kolaylaştırmak,
elektronik ticaret ve internet ağları konusunda üyelerine yol gösterecek
girişimlerde bulunmak, bu konularda gerekli alt yapıyı kurmak ve işletmek.
c) Ticaret ve sanayiye ait her türlü
incelemeleri yapmak, bölgeleri içindeki iktisadi, ticari ve sınaî faaliyetlere
ait endeks ve istatistikleri tutmak, başlıca maddelerin piyasa fiyatlarını
takip ve kaydetmek ve bunları uygun vasıtalarla yaymak.
d) 26 ncı maddedeki belgeleri düzenlemek
ve onaylamak.
e) Meslek faaliyetlerine ait konularda
resmî makamlara teklif, dilek ve başvurularda bulunmak; üyelerinin tamamının
veya bir kesiminin meslekî menfaati
olduğu takdirde meclis kararı ile bu üyeleri adına veya kendi adına dava açmak.
f) Çalışma alanları içindeki ticarî ve
sınaî örf, adet ve teamülleri tespit
etmek, Bakanlığın onayına sunmak ve
ilân etmek.
g) Üyeleri tarafından uyulması zorunlu
meslekî karar almak.
h) Yurt içi ve yurt dışı fuar ve sergilere
katılmak.
ı) Gerektiğinde 507 sayılı Esnaf ve Küçük
Sanatkârlar Kanununun 125 inci maddesinde sayılan mal ve hizmetlerin azamî
fiyat tarifelerini, kendi üyeleri için,
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliğe uygun olarak tespit etmek ve
onaylamak.
j) Deniz ticaretinin kamu yararına, millî
ulaştırma ve deniz ticareti politikasına uygun şekilde gelişmesine çalışmak.
k) Millî ve milletlerarası deniz ticaretine
ait incelemeler yapmak ve bu konudaki bilgileri sağlamak, Türkiye limanları
arası ve yurt dışı navlun, acente komisyonu ve ücretleri ile liman masrafları
gibi bilgileri toplamak ve bunları
mümkün olan vasıtalarla en seri şekilde yaymak, dünya deniz ticaretindeki
en son gelişmeleri izlemek, istatistikler tutmak ve bunları ilgililere
duyurmak.
l) Deniz ticaretine ait ticarî örf, teamül
ve uygulamaları tespit ve ilân etmek, navlun anlaşmaları, konişmento ve benzeri
evraka ait tip formları hazırlamak.
m) Yabancı gemi sahip ve donatanları ile
denizcilikle ilgili müesseselere Türkiye limanlarının imkânları, çalışma
şekilleri, tarifeleri ve liman masrafları hakkında bilgi vermek ve onlardan
benzeri bilgileri sağlamak.
n) Deniz ticareti ile ilgili milletlerarası
kuruluşlara üye olmak ve delege bulundurmak.
o) İlgililerin talebi üzerine deniz
ticareti ile ilgili ihtilaflarda hakemlik yapmak.
p) Deniz acenteliği hizmet ücret
tarifelerini hazırlamak ve Bakanlığın onayına sunmak.
r) Sair mevzuatın verdiği görevlerle,
ilgili kanunlar çerçevesinde Birlik ve Bakanlıkça verilecek görevleri yapmak.
s) Birliğin belirlediği standartlara göre
üye kayıtlarını tutmak ve üyelik aidatlarına ilişkin belgeleri saklamak ve
bunları Birliğe talep halinde bildirmek.
t) Mevzuatla bakanlıklara veya diğer kamu
kurum ve kuruluşlarına verilen işlerin, bu Kanunda belirtilen kuruluş amaçları
ve görev alanı çerçevesinde odalara tevdii halinde bu işleri yürütmek.
u) Üyelerinin ihtiyacı olan belgeleri
vermek ve bunlara ilişkin gerekli hizmetleri yapmak.
v) Yurt içi fuarlar konusunda yapılacak
müracaatları değerlendirip Birliğe teklifte bulunmak.
y) Üyeleri hakkındaki tüketici
şikayetlerini incelemek ve kuruluş amaçları doğrultusunda diğer faaliyetlerde
bulunmak.
z) Ticaret ve sanayi odalarınca, odalar
ayrı olan illerde ise sanayi odalarınca sanayiciler için kapasite raporları
düzenlemek.
Odalar, bunlardan başka mevzuat hükümleri
çerçevesinde;
a) Ticaret mallarının niteliklerinin
belirlenmesine yönelik lâboratuvarlar kurmak veya bunlara iştirak etmek,
uluslararası kalibrasyon, test ölçme lâboratuvarı kurmak veya iştirak etmek,
belgelendirme hizmetleri sunmak,
b) Millî Eğitim Bakanlığının izin ve
denetiminde ticaret, denizcilik ve sanayi ile ilgili kursları açmak, açılan
kurslara yardımda bulunmak, yurt içinde ve dışında ihtiyaç duyulan alanlar için
öğrenci okutmak ve stajyer bulundurmak; meslekî ve teknik eğitim ve öğretimi
geliştirme ve yönlendirme çalışmaları yapmak, kendi üyelerinin işyerleriyle
sınırlı olmak üzere, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu kapsamına alınmamış
meslek dallarında bu uygulamaya ilişkin belgeleri düzenlemek,
c) İlgililerin talebi halinde, ticarî ve
sınaî ihtilaflarda hakem olmak, tahkim kurulları oluşturmak,
d) Açılmış veya açılacak olan sergiler,
panayırlar, umumi mağazalar, depolar, müzeler ve kütüphanelere katılmak,
e) Yetkili bakanlıkça uygun görülen
alanlarda sanayi siteleri, endüstri bölgeleri, organize sanayi bölgeleri,
teknoloji geliştirme bölgeleri, teknoparklar, teknoloji merkezleri kurmak ve
yönetmek; 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu çerçevesinde serbest bölge kurucu
ve işleticisi veya işleticisi olmak, antrepo işletmek ve fuar alanları, kongre
merkezleri ile ticaret merkezleri kurmak, işletmek veya kurulmuş olanlara
iştirak etmek,
Görevlerini de yaparlar.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler...Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
13 üncü maddeyi okutuyorum:
İKİNCİ BÖLÜM
Oda Organları, Oluşumları
ve Görevleri
Oda organları
MADDE 13. - Odanın organları şunlardır;
a) Meslek komiteleri.
b) Meclis.
c) Yönetim kurulu.
d) Disiplin kurulu.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
14 üncü maddeyi okutuyorum:
Oda meslek komiteleri
MADDE 14. - Oda meslek komiteleri, meslek
gruplarınca dört yıl için seçilecek beş veya yedi kişiden, üye sayısı onbini
aşan odalarda beş, yedi, dokuz veya onbir kişiden oluşur. Asıl üyeler kadar da
yedek üye seçilir.
Komite kendi üyeleri arasından dört yıl
için bir başkan ve bir başkan yardımcısı seçer.
Meslek komitesi üyeliğine seçilen gerçek
kişiler ile tüzel kişilerin gerçek kişi temsilcileri, aynı faaliyet sınırları
içinde bulunan odalar ve borsaların meslek komiteleri ile 17.7.1964 tarihli ve
507 sayılı Kanuna göre kurulmuş odaların ancak birinde görev alabilirler.
Mesleklerin gruplandırılmasında uyulacak
esaslar ile meslek komitelerinin üye sayılarının tespiti ve diğer hususlar
Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN - Madde üzerinde, şahsı adına,
Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay.
Buyurun Sayın Yarbay.
ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) - Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; çok önemli bir kanun tasarısını görüştüğümüzü
düşünüyorum ve bu kanun tasarısı üzerinde kimsenin söz almamasından da
rahatsızlık duyduğum için özellikle söz alıyorum; çünkü, Türkiye'de 363 tane
oda var; ticaret odaları, sanayi odaları, deniz ticaret odaları... Ancak, 363
odanın olduğu bir yerde, bir kanun
tasarısı görüşülürken, bu kanun tasarısı üzerinde hiçbir oda başkanının
görüş belirtmemesi, görüş yapmaması... Biz, daha önce, burada YÖK Kanununu
görüştük; YÖK Kanununda yer yerinden oynuyor; ama, böyle önemli bir kanun
tasarısında hiç kimse sesini çıkarmıyor, yer yerinden oynamıyor. Ben buradan
şunu anlıyorum: Bu getirilen kanun tasarısıyla çok fazla bir değişiklik
olmayacak, kimsenin menfaatına fazla dokunulmuyor. Dolayısıyla, eski düzen
aynen devam edecek; eski düzen aynen devam ettiği için de, kimsenin bu konuda
görüş belirtmeye ihtiyacı yok diye düşünüyorum.
FİKRET BADAZLI (Antalya) - Komisyonda
görüşüldü.
ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Tabiî, sadece,
ben, milletvekili olarak görüşlerimi belirtiyorum, komisyonda yoktum; ama, şunu
söylemek istiyorum: Bu kanun
tasarısının 14 üncü maddesiyle ilgili olarak, dört yıllık bir zaman dilimi olan
seçim süresinin uzun olduğunu düşünüyorum. Bu odaların ve borsaların, aynı
zamanda, bulundukları yerlerde bir demokrasi okulu olduğu ve bu demokrasi
okullarında da, seçimlerin, bu bölgelerde, bir sivil toplum kuruluşu olarak,
eskisi gibi üç yılda bir yapılması gerektiğine de işaret etmek istiyorum;
çünkü, dört yıl uzun bir süre; üç yıl, iki yıl daha faydalı olur diye
düşünüyorum.
UFUK ÖZKAN (Manisa) - Hiç seçmeyelim,
çalışmasınlar...
ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Bu arada,
Anayasanın 135 inci maddesine göre, yine, bu odaların ve borsaların, kendi
üyeleri menfaatına fazla bir fayda sağlamayacaklarına da işaret etmek istiyorum;
çünkü, burada, bu odaların ve borsaların durumu sorgulanmalıdır. Bunlar, bir
defa, kamu kuruluşu mudur, sivil toplum kuruluşu mudur? Eğer, bunlar, kamu
kuruluşuysa ayrı bir durum ortaya çıkmalıdır; eğer, sivil toplum kuruluşuysa...
Çünkü, zamanı gelince "biz, sivil toplum kuruluşuyuz" diyorlar,
konuşuyorlar. Bazen, aidatların tahsilatına gelince -biraz sonra o konuda da
söz alacağım- zorunlu aidatların tahsilinde icrayla falan tahsilatı söz konusu
olunca "biz kamu kuruluşuyuz" diyorlar. Hem kamu kuruluşu hem sivil
toplum kuruluşu olunmaz; ama, bu Anayasamızın bu maddesi yürürlükte olduğu
müddetçe... Tabiî, bu da bir anayasal zorunluluk olarak önümüzdedir.
Yine, burada, 1995 yılında Anayasada
yapılan bir değişiklikte, "bu meslek kuruluşları ve üst kuruluşları
organlarının seçimlerinde siyasî partiler aday gösteremezler" deniliyor.
Şimdi, tabiî, siyasî partilerin aday gösteremedikleri bir şeyin de, ben,
faydalı olacağını düşünmüyorum; çünkü, siyasî partilere üye olanlar memur
olamazlar, siyasî partilere üye olanlar odalara aday olamazlar, siyasî
partilere üye olanlar sendikalara başkan olamazlar... Ee, bu siyasî partiler bu
kadar kötüyse, o zaman bu siyasî partileri kapatalım.
MEHMET ALİ ARIKAN (Eskişehir) - Önerge
verin, kapatın siyasî partileri!
ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Onun için,
ilkönce, birinci olarak yapmamız gereken iş şudur: Şu anda, Meclis, iki
partiden oluşuyor ve ben, çok kolaylıkla sivil bir anayasanın yapılabileceğine
inanıyorum. Böyle bir anayasa gerçekleştirilirse, Türkiye'deki birçok
çarpıklıkların önüne geçileceğine inanıyorum. Bu Anayasa elimizde bir veri
olarak olduğu müddetçe, tabiî, Meclisten, çok ciddî, reform mahiyetinde
kanunların çıkacağını da...
UFUK ÖZKAN (Manisa) - Sayın vekilim, bu
kanun tasarısını siz hazırladınız, biz destek verdik. Ne anlatmak
istiyorsunuz?!
ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Hükümetimiz
hazırladı.
UFUK ÖZKAN (Manisa) - Hem YÖK Kanunu ile
bunu nasıl karşı karşıya koyabilirsiniz?!
ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Evet, ben,
şimdi...
UFUK ÖZKAN (Manisa) - YÖK Kanunundan niye
bahsediyorsunuz; YÖK Kanunuyla ilgili çıkıp konuşalım mı yine burada?!
ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Tabiî, zaten
konuşun diye geldim buraya, konuşmayın diye gelmedim ki!
UFUK ÖZKAN (Manisa) - Hepsini konuştuk,
anlaştık; sizin kanun tasarınız.
BAŞKAN - Sayın Özkan, lütfen...
Buyurun Sayın Yarbay.
ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Benim
anlaşmadan haberim yok; anlaşmadan haberim olmadığı için...
UFUK ÖZKAN (Manisa) - Sizin haberiniz
yoksa, milletvekilliği görevinizi yerine getirmiyorsunuz!
ERSÖNMEZ YARBAY (Devamla) - Müsaade eder
misiniz...
Anlaşmadan haberim olmadığı için, ben,
milletvekili olarak konuşuyorum ve yine de söylüyorum, kimse konuşmadığı için
konuşuyorum; konuşanlar olduğu zaman ben konuşmuyorum, konuşanlar olmadığı
zaman konuşuyorum; çünkü, bu kanun tasarısı çok önemli; önemli olduğuna işaret
etmek istiyorum ve bu Anayasayla da, bu değişikliklerin, köklü reformların
yapılamayacağına da işaret etmek istiyorum.
Daha sonraki iki maddede de yine söz
talebim var. Hepinize saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yarbay.
Şahısları adına, Adana Milletvekili Sayın
Tacidar Seyhan; buyurun.
TACİDAR SEYHAN (Adana) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında, Türkiye Büyük Millet Meclisi
çatısı altında bulunan her milletvekilinin, her yasa tasarısına, gerekli
hassasiyet ve duyarlığı gösterdiği konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum;
ancak, burada yapılan mutabakatı, gerek bilgisizlik gerek bilgi dahilinde, bir
meseleye duyarsızlık şeklinde nitelemekse, hepimizin birlikte yer aldığı bu
çatı altındaki milletvekillerini duyarsız bir konuma düşürür ki, bu konudaki
yaklaşım biçimlerini de çok doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum.
Nihayetinde, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altındaki her bireyi
korumak -İktidar Partisi olsun, Anamuhalefet Partisi olsun- milletvekilliğinin
kimliğini ve saygınlığını artırmak, onların üstüne düşen sorumlulukları ve
görevleri ne şekilde yerine getireceklerini ifade etmek, belli bir ölçü
içerisinde, kamuoyunda olumlu algılanacak biçimde yapılmalıdır, bu kürsüde öyle
aksettirilmelidir diye düşünüyorum.
Kanun tasarısına gelince, gerçekten, biz,
bu kanun tasarısını, ilgili Bakanlıkla hazırlamadık; ama, bu kanun tasarısı
onbeş yılın ürünü, onbeş yıldır buraya getirilmeye çalışılıyor; şimdiki oda
başkanlarının katılımı var, daha önceki oda başkanlarının katılımı var. Daha
önce de arz ettiğimiz gibi, elbette ki, İktidar Partisi ve Anamuhalefet Partisi
müşterek olarak bu tasarıya "evet" demiş olsa dahi, bir mükemmeli
yakalamak çok zor; çünkü, dört ayrı tarafı var: Sanayicisi var, borsası var,
odası var, birliği var; biri için bazen olumlu olan bir koşul, tasarıdaki bir
madde, diğeri için olumsuzluğu gündeme getirebiliyor; biz, arayı bulmaya
çalıştık. Eğer, tasarı üzerinde olumlu bir değişiklik isteği varsa
milletvekilimizin, getirir, İktidar Partisinin, kendi partisinin, siyasî
partisinin önüne koyar; bakanlar ve grup başkanvekillerince bunu kararlaştırır,
önümüze getirirlerse, biz de, siyasî sorumluluğumuz gereği, bu meseleye
duyarlılıkla bakarız; ama, konunun tamamına, duyarsızlığı ifade ederek bir
ithamda bulunmak, İktidar Partisinden olsun, Anamuhalefet Partisinden olsun, bu
konuya emek vermiş tüm arkadaşlarımızı rencide eder. Bunu, böyle algılamamak
lazım. İyi niyetle söylenmiş, kastı aşan bir ifade olduğu kanaatini taşıyorum;
fakat, özellikle, bu maddeyle ilgili çekincelerini de belirtti, ben de
belirtmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, burada, oda ve meslek
komitelerinin seçimi var. Burada zaten oda ve meslek komitelerinin her ikisini
birden -borsalarda da böyledir- biz, bu komitelerin seçimini de, meclisin
seçimini de meslek gruplarına bıraktık. Meslek grupları kendi aralarında, kendi
seçimlerini yapacaklar, bazı meslek gruplarından az, bazılarından çok üye
kaydedilmiş olabilir; ama, demokrasinin gereğidir bu. Her meslek grubu, kendi
meslek erbabını oraya çekmek, kendi sorumluluğunu yerine getirmek, seçime
katılmak zorundadır. Şimdi buradaki antidemokratik koşulları oluşturan tek
gerekçe şudur. Katılımın azlığı, bir bakıyorsunuz, meslek gruplarında
katılanların sayısı bile yüzde 10'u geçmiyor, yüzde 15'i geçmiyor. Kanun
çıkarmak yetmez, bir de onu işletmek lazım; işte bu konudaki sorumluluk,
odalara düştüğü kadar, oraya üye olan arkadaşlarımıza da düşüyor. Demokrasiye
tabanda sahip çıkmak lazım.
Değerli arkadaşlarım, bunun dışında,
grupların yapılandırılması var, bu yönde de çalışmalar sürüyor; söylediğim gibi
eğer ürüne dayalı, eğer sınaî mamule dayalı bir gelişim yaşanırsa, mutlaka
odalarımız da, bu ülkede sanayi politikasını üretmeye çalışan bakanlıklarımız
da, bizler de rahat edeceğiz; ülkemizin gelişimi buna bağlıdır. Yine de
arkadaşımın sözlerini iyi niyetle karşılıyor, olumlu katkıları olan bütün
arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Kastı aşan ifadeleri için, kendi adıma ve
arkadaşlarım adına, bir hüsnükabul içerisinde değilim.
Hepinize saygılar ve sevgiler sunuyorum.
(Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Seyhan.
Komisyon Başkanı Sayın Soner Aksoy;
buyurun.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR,
BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) - Sayın Başkan,
muhterem arkadaşlarım; bu tasarı, çıkma süreci içerisinde, toplumla en çok
görüşülmüş olan bir tasarıdır. Çıkış süreci içerisinde de komisyon üyelerine ve
başkanlarına çeşitli şekilde davetler yapılmış, Türkiye'de bulunan bütün oda
başkanlarının iştirak ettiği toplantılara ilk defa Meclisimizin ilgili
komisyonları davet edilmiş, ilgili kişiler gitmiş dinlemiş, daha sonra da
Komisyonumuzda çok dikkatli bir çalışma yapılmış ve Mecliste bulunan bütün
milletvekillerine ayrı ayrı bilgi verilerek, isteyen arkadaşların gelip
görüşmelere katılabilmesi için davet yapılmış, pek çok arkadaşımız, daha önce
sanayi ve ticaret odalarında görev yapmış olan arkadaşlarımız da bu komisyon
toplantılarına iştirak etmişlerdir ve ayrıca bir altkomisyon kurulmuştur, bu
altkomisyon da çok yoğun bir çalışma yapmıştır ve örnek bir çalışmanın sonunda,
ortaya örnek bir yasa tasarısı çıkarılmıştır. Sayın Anamuhalefet Partisi de
buna bütün gönlüyle iştirak etmiş, çok önemli önerilerde bulunmuş ve bunlar tam
bir konsensüs haline getirilmiştir.
Bu hadiseler cereyan ederken, bütün
milletvekillerinin, bu olayları yakinen bildikleri için, burada iştirak etmek
yerine onaylamayı tercih ettikleri bu süreç içerisinde, gösterdikleri yakın
alakayı duyarsızlık veya ilgisizlik gibi değerlendirmek, tamamen yanlış bir
davranıştır. Bu, olsa olsa, kendi arkadaşımızın bu konulara alakasızlığıyla
ilgili olabilir.
Teşekkür ederim. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aksoy.
Madde üzerinde görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
15 inci maddeyi okutuyorum:
Oda meslek komitelerinin görevleri
MADDE 15. - Oda meslek komitelerinin görevleri
şunlardır:
a) Meslekleri ile ilgili incelemeler
yapmak, yararlı ve gerekli gördükleri tedbirleri görüşülmek üzere yönetim
kuruluna teklif etmek.
b) Meslek komitesiyle ilgili olarak meclis
gündeminde yer alan konularda başkan, başkan yardımcısı veya uygun görülen
üyelerin, oy kullanmamak üzere meclis toplantısına katılmasına karar vermek.
c) Mesleklerine ait işler hakkında, meclis
veya yönetim kurulu tarafından bilgi istenmesi halinde, bu konuda araştırma
yapmak ve istemi cevaplandırmak.
d) İlgili mevzuatla verilen diğer
görevleri yerine getirmek.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
16 ncı maddeyi okutuyorum:
Oda meclisi
MADDE 16. - Oda meclisi, meslek
gruplarınca dört yıl için seçilecek üyelerden oluşur. Meslek komiteleri beş
kişiden oluşan gruplarda ikişer, yedi kişiden oluşan gruplarda üçer, dokuz
kişiden oluşan gruplarda dörder, onbir kişiden oluşan gruplarda beşer meclis üyesi seçilir. Ayrıca aynı
sayıda yedek üye seçilir.
Meclis, kendi üyeleri arasından dört yıl
için başkan ile bir veya iki başkan yardımcısı seçer.
Meclis üyeliğine seçilen gerçek kişiler
ile tüzel kişilerin gerçek kişi temsilcileri, aynı faaliyet alanında bulunan
odalar ve borsaların meclisleri ile 17.7.1964 tarihli ve 507 sayılı Kanuna göre
kurulmuş odaların ancak birinde görev alabilirler.
Meclis başkanı ve yardımcıları yönetim
kurulu ve disiplin kurulu başkan ve üyeliğine seçilemezler.
Üst üste iki dönem meclis başkanlığı
yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi
geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
17 nci maddeyi okutuyorum:
Oda meclisinin görevleri
MADDE 17. - Oda meclisinin görevleri
şunlardır:
a) Oda yönetim kurulu ve disiplin kurulu
üyelerini seçmek.
b) Kendi üyeleri arasından Birlik genel
kurulu delegelerini seçmek.
c) Yönetim kurulu tarafından yapılacak
teklifleri inceleyip karara bağlamak.
d) Uyulması zorunlu meslekî kararlar
almak.
e) Çalışma alanları içindeki ticarî ve
sınaî örf, âdet ve teamülleri tespit ve ilân etmek.
f) Aylık mizanı ve aktarma taleplerini
incelemek ve onaylamak.
g) Üyeleri arasında veya üyelerin yapmış oldukları sözleşmede
yer alması halinde bu sözleşmelerle ilgili olarak çıkan ihtilafları çözmek
üzere tahkim müesseseleri kurmak,
mahkemeler tarafından istenecek hakem ve bilirkişi listelerini
onaylamak.
h) Odaya kayıtlı üyeler hakkında disiplin
kurulu tarafından teklif edilecek cezaları karara bağlamak.
ı) Yıllık bütçe ve kesin hesapları
onaylamak ve yönetim kurulunu ibra etmek, sorumluluğu görülenler hakkında
takibat işlemlerini başlatmak.
j) Taşınmaz mal almaya, satmaya, inşa,
ifraz, tevhit ve rehin etmeye, ödünç para almaya, kamulaştırma yapmaya, okul ve
derslik yapmaya, bu Kanun hükümleri çerçevesinde şirket ve vakıf kurmaya veya
kurulu şirketlere ortak olmaya karar vermek.
k) Oda iç
yönergesini kabul etmek ve Birliğin onayına sunmak.
l) Yönetim kurulunca odaya kayıt
zorunluluğuna veya üyelerin derecelerine ilişkin olarak verilecek kararlara
karşı yapılan itirazları incelemek ve kesin karara bağlamak.
m) Mesleklere ve sorunlara göre ihtisas
komisyonları ve danışma kurulları kurmak.
n) Yurt içi ve dışı sınaî, ticarî ve
ekonomik kuruluşlara üye olmak ve kongrelerine delege göndermek.
o) Tahsili imkansızlaşan alacakların
takibinden vazgeçme veya ölen, ticareti terk eden ve odaya olan aidat
borçlarını, yangın, sel, deprem ve benzeri tabiî afetler gibi, iradesi dışında
meydana gelen mücbir sebeplerden dolayı ödeme güçlüğü içinde olan üyelerin
aidat borçlarının ve gecikme zamlarının affı ve/veya yeniden yapılandırılmaları
ile oda veya üyeler adına açılacak davalar konusunda yönetim kurulundan gelen
teklifleri inceleyip karara bağlamak ve gerekli gördüğünde bu yetkisini yönetim
kuruluna devretmek.
p) Oda çalışmalarına veya Türk ekonomik
hayatına önemli hizmetler vermiş kimselere meclisin üye tam sayısının üçte
ikisinin kararıyla şeref üyeliği vermek.
r) İlgili mevzuatla verilen diğer
görevleri yerine getirmek.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR,
BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) - Sayın Başkan, 17
nci maddenin (n) bendinde "yurt içi ve dışı" ibaresinin "yurt
içi ve yurt dışı" şeklinde düzeltilmesini talep ediyoruz.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın Komisyon
Başkanının hatırlatması ve önerisiyle, maddenin (n) bendindeki ibare "yurt
içi ve yurt dışı" şeklinde olmak üzere, 17 nci maddeyi bu haliyle
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler...
Madde kabul edilmiştir.
18 inci maddeyi okutuyorum:
Oda yönetim kurulu
MADDE 18. - Oda yönetim kurulu, dört yıl
için seçilen, meclis üye sayısı yirmiden az olan odalarda beş; yirmi ile
yirmidokuz arasında olanlarda yedi; otuz ile otuzdokuz arasında olanlarda
dokuz; kırk ve daha fazla olanlarda onbir kişiden oluşur.
Meclis kendi üyeleri arasından yönetim
kurulunun başkanını, asıl ve yedek üyelerini tek liste halinde seçer. Yönetim
kurulu, kendi üyeleri arasından dört yıl için bir veya iki başkan yardımcısı ve
bir sayman üye seçer.
Üst üste iki dönem yönetim kurulu
başkanlığı yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve
yeniden seçilemezler.
Bir odanın yönetim kurulu başkanı ve
üyeleri, aynı zamanda başka bir oda veya borsanın meclisinde de görev
alamazlar.
Toplantı gündemi başkan veya yokluğunda
yetkilendirdiği başkan yardımcısı tarafından belirlenir. Ayrıca yönetim kurulu
üyelerinin en az üçte birinin başvurusu ile toplantının başlamasına kadar,
gündeme yeni madde eklenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde şahsı adına, Ankara
Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay; buyurun.
ERSÖNMEZ YARBAY (Ankara) - Vazgeçtim Sayın
Başkan.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
19 uncu maddeyi okutuyorum:
Oda yönetim kurulunun görevleri
MADDE 19. - Oda yönetim kurulunun
görevleri şunlardır:
a) Mevzuat ve meclis kararları
çerçevesinde oda işlerini yürütmek.
b) Bütçeyi, kesinhesabı ve aktarma
tekliflerini ve bunlara ilişkin raporları oda meclisine sunmak.
c) Aylık hesap raporunu oda meclisinin
incelemesi ve onayına sunmak.
d) Oda personelinin işe alınmalarına ve
görevlerine son verilmesine, yükselme ve nakillerine karar vermek.
e) Disiplin kurulunun soruşturma yapmasına
karar vermek, bu Kanun uyarınca verilen disiplin ve para cezalarının
uygulanmasını sağlamak.
f) Hakem, bilirkişi ve eksper listelerini
hazırlamak ve onaylanmak üzere meclise sunmak.
g) Bu Kanunda ve ilgili mevzuatta
öngörülen belgeleri tasdik etmek.
h) Odanın bir yıl içindeki faaliyeti ve
bölgesinin iktisadî ve sinaî durumu hakkında yıllık rapor hazırlayıp meclise
sunmak.
ı) Hazırladığı oda iç yönergesini meclise
sunmak.
j) Ticaret ve sanayiye ait her türlü
incelemeyi yapmak, çalışma alanı içindeki ticarî ve sinaî faaliyetlere ait
endeks ve istatistikleri tutmak ve meclisçe belirlenen maddelerin piyasa
fiyatlarını takip ve kaydetmek ve bunları uygun vasıtalarla ilan etmek.
k) Oda personelinin disiplin işlerini bu
Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen esas ve usuller çerçevesinde karara
bağlamak.
l) Yüksek düzeyde vergi ödeyen, ihracat
yapan, teknoloji geliştiren üyelerini ödüllendirmek.
m) Bütçede karşılığı bulunması kaydıyla
sosyal faaliyetleri desteklemek ve özendirmek, bağış ve yardımlarda bulunmak,
burs vermek, meclis onayı ile okul ve derslik yapmak.
n) Hakem veya hakem heyeti seçmek.
o) Bu Kanunla ve sair mevzuatla odalara
verilen ve özel olarak başka bir organa bırakılmayan diğer görevleri yerine
getirmek.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
20 nci maddeyi okutuyorum:
Oda yönetim kurulunun yetkilerinin devri
MADDE 20. - Oda yönetim kurulu, gerekli
hallerde, yetkilerinden bir kısmını başkana, üyelerinden birine veya birkaçına
yahut genel sekretere devredebilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
21 inci maddeyi okutuyorum:
Oda disiplin kurulu
MADDE 21. - Oda disiplin kurulu, meclisçe
odaya kayıtlı olanlar arasından dört yıl için seçilen altı asıl ve altı yedek
üyeden oluşur.
Disiplin kurulu, seçimden sonraki ilk
toplantısında, üyeleri arasından bir başkan seçer. Başkanın bulunmadığı
zamanlarda, en yaşlı üye kurula başkanlık eder.
Disiplin kurulu üyelerinde aranılacak
şartlar, Birliğin uygun görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
22 nci maddeyi okutuyorum:
Oda disiplin kurulunun görevleri
MADDE 22. - Oda disiplin kurulunun
görevleri şunlardır:
a) Odaya kayıtlı üyelerin disiplin
soruşturmalarını bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen usul ve esaslara
uygun olarak yürütmek.
b) Meclise, odaya kayıtlı üyeler hakkında
disiplin ve para cezası verilmesini önermek.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
23 üncü maddeyi okutuyorum:
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Oda Gelirleri ve Bütçe
Oda gelirleri
MADDE 23. - Odaların gelirleri şunlardır:
a) Kayıt ücreti.
b) Yıllık aidat.
c) Munzam aidat.
d) Yapılan hizmetler karşılığı alınan
ücretler.
e) Belge bedelleri.
f) Yayın gelirleri.
g) Bağış ve yardımlar.
h) Para cezaları.
ı) İştirakler kârı.
j) Gemilerden alınacak ücretler.
k) Misil zamları.
l) Menkul ve gayrimenkul sermaye iratları,
şirket kârları ve döviz gelirleri.
m) Tarife tasdik ücreti.
n) Sair gelirler.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
24 üncü maddeyi okutuyorum:
Odalarda kayıt ücreti ve yıllık aidat
MADDE 24. - Üyeler odaya kaydı sırasında
kayıt ücreti ve her yıl için yıllık aidat ödemekle yükümlüdür.
Kayıt ücreti ile yıllık aidat, onaltı
yaşından büyükler için uygulanan aylık asgarî ücretin brüt tutarının yüzde
onundan az, yarısından fazla olamaz.
Kayıt ücretinin alındığı yıl için ayrıca
yıllık aidat alınmaz. Kayıt ücreti ve yıllık aidat miktarları Birlikçe
çıkarılacak yönetmelikle gösterilecek usullere göre belirlenecek dereceler
üzerinden ve tarifelere göre tespit olunur. Tarifeler, oda yönetim kurulunun
teklifi, meclisin onayı ile yürürlüğe girer. Birden fazla odaya kayıt
zorunluluğunda olanlardan alınacak kayıt ücreti ve yıllık aidat miktarı da
yönetmelikte gösterilen usullere göre tespit edilir.
Derecelerini durumlarına uygun
bulmayanlar, yönetmelikte gösterilecek usullere göre ve on gün içinde oda
meclisine itiraz edebilirler. İtirazlar meclisçe karara bağlanıncaya kadar
kayıt ücreti ve yıllık aidatın ihtilaflı kısmı tahsil olunmaz.
Yıllık aidat her yılın haziran ve ekim
aylarında iki eşit taksitte ödenir. Yıl içinde kaydedilenlerin kayıt ücreti ile
önceki yıldan itibaren geçerli olarak kaydedilmesi gerekenlerin kayıt ücretleri
ve yıllık aidatları, durumun kendilerine tebliğ tarihinden itibaren bir ay
içinde ödenir.
Şubelere kayıtlı olan üyeler, bu maddede
belirlenen kayıt ücreti ve aidatların yarısı kadar ödeme yaparlar.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
25 inci maddeyi okutuyorum:
Munzam aidat ve navlun hasılatından
alınacak pay
MADDE 25. - Odalarca her yıl için; gerçek
kişi tacir ve sanayicilerin gelir vergisine ilişkin beyannamelerinde gösterilen
ticarî kazanç toplamı; tüzelkişi tacir ve sanayicilerin ise ödeyecekleri
kurumlar vergisine ilişkin beyannamelerinde gösterilen ticarî bilanço kârı
üzerinden binde beş oranında munzam aidat tahsil olunur.
Birden fazla odaya kayıtlı bulunanların
munzam aidatı, üye tarafından ilgili odalara eşit olarak paylaştırılmak
suretiyle yatırılır.
Zarar eden üyeler, o yıl için munzam aidat
ödemezler.
Çalışma alanları içinde birden fazla
şubesi bulunan üyelerin munzam aidatı, bütün şubelerden elde ettikleri gelir
veya kurumlar vergisine matrah teşkil eden ticarî kazanç veya ticarî bilanço
kârı üzerinden hesaplanır.
Müstakil bilançosu yapılan kurum ve
müessese şubeleri ile fabrikalarının munzam aidatı, şube veya fabrikanın
bulunduğu yerin odasına ödenir.
Bir tüzelkişiliğin merkez, şube ve
fabrikalarının değişik yerlerde olması, fakat bilançolarının merkezde tutulması
halinde, munzam aidat merkez tarafından
mahalli odaya ödenir. Bu oda tahsil ettiği munzam aidatı diğer odalar
arasında, izleyen takvim yılının ilk üç ayı içinde eşit olarak paylaştırır.
Bütün bu hallerde bir müessesenin şubeleri
ve fabrikaları ile birlikte ödeyeceği munzam aidat, o yıl için belirlenmiş
bulunan yıllık aidat tavanının yirmi katını geçemez.
Munzam aidat haziran ve ekim aylarında iki
eşit taksitte ödenir. Önceki yıldan itibaren geçerli olarak kaydedilmesi
gerekenlerin munzam aidatları ise, bu durumun kendilerine tebliğ edildiği yılın
sonuna kadar ödenir.
Üyeler, ticarî ve sınaî kazançlarına ait
bilgileri ve bilançolarını talep üzerine odalara vermek zorundadırlar. Ayrıca
odalar, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesi hükmü çerçevesinde vergi
dairelerinden bilgi isteyebilirler. Üye tarafından bilançonun verilmemesi ve
vergi dairesinden de sağlanamaması halinde, yıllık aidat tavanının üç katından
az olmamak üzere, bir önceki yılın munzam aidatı geçici olarak aynen tahakkuk
ettirilir.
Şubelere kayıtlı üyeler, bu maddede
belirlenen munzam aidatın yarısı kadar ödeme yaparlar.
Türkiye limanlarında yük alan veya bu
limanlara yük getiren ve Türkiye'de herhangi bir odaya kayıtlı olmayan yabancı
bayraklı gemiler ile yabancı bir ülkede yerleşik gerçek veya tüzelkişi tacir
tarafından işletilen Türk Bayraklı gemilerin Türk limanlarında yükleme ve
boşaltmadan sağladıkları tüm navlun hasılatı üzerinden, kruvaziyer ve yolcu
gemilerinde gros tonajı üzerinden
uluslararası uygulama göz önüne alınmak suretiyle, binde beşi geçmemek
ve yıllık munzam aidat tavanını aşmamak kaydıyla oda yönetim kurulunca teklif
ve oda meclisince tespit edilecek orana göre hesap edilecek meblağ, geminin
limandan ayrıldığı tarihten itibaren on beş gün içinde, kendileri, temsilcileri
veya acenteleri tarafından ilgili liman bölgesindeki deniz ticaret odasına veya
bu oda teşkilâtının henüz kurulmadığı yerlerde, ticaret veya ticaret ve sanayi
odasına ödenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
26 ncı maddeyi okutuyorum:
Odalarda belge bedelleri ve ücretler
MADDE 26. - Odalarca verilen hizmetler ile
onaylanan ve düzenlenen belgeler karşılığında alınan ücretlerin oran ve
miktarı, maktu ücretlerde yıllık aidat tavanını geçmemek, nispi ücretlerde bu tavanı
aşmamak ve binde beşten fazla olmamak kaydıyla oda yönetim kurullarının
teklifi, meclislerin onayı ile yürürlüğe konulacak tarifelerle tespit olunur.
Odalarca verilen hizmetin dışarıdan satın alınması halinde, satın alınan
hizmetin bedeli de bu tavanın iki katını geçmemek üzere ücrete eklenerek
ilgiliden tahsil edilir.
Odalarca düzenlenecek veya onaylanacak
belgeler ile verilecek hizmetler şunlardır:
a) Fatura suretlerinin onayı.
b) Rayiç fiyatların onayı.
c) Ticarî ve sınai eşya numunelerinin vasıflarının
onayı.
d) Bilirkişi ve eksper raporları ile
kapasite raporları.
e) Kefaletname ve taahhütnamelerde yazılı
imza sahiplerinin odalardaki sicil durumunu gösteren onay ve şerhler.
f) Sınaî ve ticarî mahiyette belgeler.
g) Ticarî kefalet onayları.
h) Tahsis ve sarfiyat belgeleri.
ı) Kalite, yeterlik ve numune belgeleri.
j) Yerli malı belgeleri.
k) Kayıtlı üyelerin tatbik imzalarının
onayı.
l) Oda mensuplarına ait kayıt ve sicil
suretleri ve üye kimlikleri.
m) Ticarî itibar şahadetnamesi mahiyetinde
olmamak üzere, üyelerinin gizli olmayan sicilleri hakkında yazılı veya sözlü
sorulara cevaplar.
n) 2918 sayılı Karayolları Trafik
Kanununun 22 nci maddesi gereğince verilen iş makineleri tescil belgesi.
o) TIR karneleri, ATA, A.TR ve EUR.1
dolaşım belgeleri, menşe şahadetnameleri ve EAN -UCC çizgi kod işlemleri, mal
ve hizmetlerin uluslararası ticaretindeki beyanname, vesika ve benzeri
belgeler.
p) Mücbir sebep belgeleri.
r) Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi
suretleri.
s) Türk veya yabancı bayraklı gemilere
verilecek genel ve uluslararası sektörel hizmetler.
t) Ticaret sicili hizmetleri.
u) Ticarî ve sınaî mahiyette diğer her
türlü belge ve bilgiler ile hizmetler.
Deniz ticaret odasınca Türk ve yabancı
bayraklı gemilerden hizmet veya onay karşılığı alınacak ücretlerin, hizmet veya
onaydan itibaren en geç onbeş gün içinde ödenmesi gerekir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
27 nci maddeyi okutuyorum:
Odaların bütçesi
MADDE 27. - Odaların bütçeleri, Birlikçe
hazırlanacak tipe ve tespit olunacak muhasebe usullerine uygun olarak, yönetim
kurullarınca hazırlanır ve meclislerince onaylanır.
Bütçe, takvim yılına göre düzenlenir.
Bütçeden harcama, yönetim kurulu başkanı
veya yetkilendireceği yardımcısı ve genel sekreterin veya sayman üyenin ortak
imzası ile yapılır. Genel sekreterin bulunmadığı hallerde, genel sekreter
yerine sayman üyenin imzası aranır.
Yönetim kurulunun önerisi üzerine
meclislerce saptanan miktar kadar harcama, sonradan yönetim kurulunun onayına
sunulmak şartıyla, genel sekreter tarafından re’sen yapılabilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
28 inci maddeyi okutuyorum:
ÜÇÜNCÜ KISIM
Borsalar
BİRİNCİ BÖLÜM
Ticaret Borsalarına İlişkin Genel Esaslar
Ticaret borsaları
MADDE 28. - Ticaret borsaları, bu Kanunda
yazılı esaslar çerçevesinde borsaya dahil maddelerin alım satımı ve borsada
oluşan fiyatlarının tespit, tescil ve ilânı işleriyle meşgul olmak üzere
kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlardır.
Kambiyo ve kıymetli madenlerle ilgili
borsalar bu Kanun kapsamı dışındadır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
29 uncu maddeyi okutuyorum:
Borsanın kuruluşu
MADDE 29. - Borsalar ticarî ihtiyaçların
gerekli kıldığı illerde, Birliğin olumlu görüşü üzerine Bakanlıkça kurulur.
Ülke, bölge ve uluslararası düzeyde
faaliyet göstermek üzere özel nitelikli borsalar da kurulabilir.
Bölge borsaları kurulabilmesi; bölge
illerindeki toplam üye sayısının yarısından fazlasının, Birliğe yazılı
müracaatı veya borsa meclislerinin ayrı ayrı üye tam sayısının üçte ikisinin
kararı ve Birliğin olumlu görüşü üzerine Bakanlığın kararı ile gerçekleşir.
Bölge borsasının kurulması ile kurucu borsalar şube haline dönüşür.
Ülke ve bölge borsaları da, ticaret
borsalarına ilişkin hükümlere tâbidir.
Borsalar, Birliğin olumlu görüşü alınarak
Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek borsacılık şartlarını
esas alan ortak kriterler doğrultusunda, yapılacak hizmete uygun ve yeterli
örgütlenme, alt yapı, donanım ve gerekli personeli sağlamak zorundadırlar.
Borsaların niteliklerine göre
sınıflandırılması, Birliğin olumlu görüşü alınarak Bakanlık tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Dışarıda yerleşik kişiler, uluslararası
nitelikteki borsalarda işlem yapabilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
30 uncu maddeyi okutuyorum:
Borsaların çalışma alanları
MADDE 30. - Borsanın çalışma alanı,
bulunduğu il sınırlarıdır. Bu çalışma alanı, çevre illeri de kapsayacak şekilde
ve o illerde borsa kuruluncaya kadar geçerli olmak üzere, Birlik Yönetim Kurulu
tarafından genişletilebilir veya daraltılabilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
31 inci maddeyi okutuyorum:
Borsa şubeleri
MADDE 31. - Bölge ticaret borsaları
kapsadıkları çalışma alanlarında şube kurabilirler. Borsalar, çalışma alanları
içinde borsa meclisi kararıyla şubeler açabilirler.
Şubelerin bulunduğu il ve ilçede faaliyet
gösteren borsa üyeleri arasından yargı gözetiminde yapılacak seçimle en az on
kişilik meclis oluşturulur. Meclis üyeleri kendi aralarından bir başkan ile bir
başkan yardımcısı ve beş kişiden oluşan yönetim kurulu üyelerini seçer. Aynı
sayıda yedek üyeler seçilir. Yönetim kurulu, kendi arasından bir şube başkanı
ve başkan yardımcısı ile bir sayman belirler.
Borsalar, yönetim kurulunun teklifi ve
meclislerinin onayı ile bazı yetkilerini şube meclisine devredebilirler.
Bölge borsasının kurulması ile kurucu il
borsaları şube haline dönüşür. İlçe borsaları, kendi meclislerinin üye tam
sayısının üçte ikisinin kararıyla il borsasının şubesine dönüşebilirler.
Şubelerin kuruluş ve işleyişi, bütçeleri,
borsaların görevlerinden hangilerinin şubeler tarafından yerine getirileceği ve
diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle
düzenlenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
32 nci maddeyi okutuyorum
Borsaya kayıt zorunluluğu
MADDE 32. - Ticaret borsası kotasyonuna
dahil maddelerin alım veya satımı ile uğraşanlar, bulundukları yerin borsasına
kaydolmak zorundadırlar. Buna
uymayanların kayıtları, borsaca re’sen yapılır ve kendilerine tebliğ
edilir. Meslek gruplarına göre yapılacak bu üye kayıtları, elektronik ortamda
Bakanlık ve Birlik bünyesinde düzenlenen ortak veri tabanında güncel olarak
tutulur.
Borsaya kayıt zorunluluğunda olanların
durumlarında meydana gelen ve Türk Ticaret Kanununa göre tescil ve ilânı
gereken her türlü değişikliğin, gerçekleşmesinden itibaren bir ay içinde
kayıtlı oldukları borsalara bildirilmesi gerekir. İlgili sicile tescili zorunlu
olup da kanunî şekil ve sürede tescil ettirilmemiş olan bir hususu haber alan
ilgili borsa, bu zorunluluğu yerine getirmeyenlerin durumlarını gerekli sicil
değişikliklerinin yapılması için ilgili sicil memurluğuna bildirir. Sicil
memurluğu, bu bildirim üzerine gerekli işlemleri yapmakla yükümlüdür.
Merkezî borsa çalışma alanı dışında
bulunmakla beraber, borsa çalışma alanı içinde faaliyet gösteren gerçek ve
tüzel kişilerin, ticaret veya esnaf siciline tescil edilmiş ya da edilmemiş
şube, irtibat bürosu, fabrika, temsilcilik, depo, alım satım yeri ve buna
benzer ünitelerinin de borsaya kaydolmaları gerekir.
İçinde bulunulan yıldan önceki son iki
yıldan itibaren adresleri ve durumları tespit edilemeyen ve içinde bulunulan
yıldan önceki son iki yılda, borsa maddeleri üzerine alım satımı bulunmayan
üyelerin isimleri, borsa meclisi kararıyla meslek grupları ve seçmen
listelerinden silinir, aidat tahakkukları durdurulur ve bunlar borsa
hizmetlerinden yararlanamazlar.
Yukarıdaki fıkrada anılan borsa meclisi
kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi
bulunduğu borsaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, borsa
yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla borsadan kaydı silinir. Bu süre
içinde durumunu bildirenlerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bunlar aidat
borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemezler.
Borsaya dahil maddelerin üretici veya seri
halde üretim yapmaksızın doğrudan tüketiciye satış yapan imalatçıları,
borsalara kaydolmaksızın dahi kendi mallarını borsada satabilirler.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi ?..Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler.. Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
33 üncü maddeyi okutuyorum :
Borsada ehliyet, temsil ve imza yetkisi
MADDE 33. - Borsalar; taşınır ve taşınmaz
mal almaya, satmaya, inşa, ifraz, tevhit ve rehin etmeye, ödünç para almaya,
kamulaştırma yapmaya, sosyal faaliyetleri desteklemeye, özendirmeye, bağış ve
yardımlarda bulunmaya, okul ve derslik yapmaya, burs vermeye, bu Kanun
hükümleri çerçevesinde şirket ve vakıf kurmaya veya kurulu şirketlere ortak
olmaya ve benzeri hukukî işlemler yapmaya yetkilidirler.
Borsanın hukukî temsilcisi yönetim kurulu
başkanıdır.
Borsayı, yönetim kurulu başkanı ile en az
bir yönetim kurulu üyesinin veya genel sekreterin ortak imzaları bağlar.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
34 üncü maddeyi okutuyorum:
Borsanın görevleri
MADDE 34. - Borsanın görevleri şunlardır:
a) Borsaya dahil maddelerin, borsada alım
satımını tanzim ve tescil etmek.
b) Borsaya dahil maddelerin borsada oluşan
her günkü fiyatlarını usulü dairesinde tespit ve ilân etmek.
c) Alıcı ve satıcının, teslim ve teslim
alma ile ödeme bakımından yükümlülüklerini, muamelelerin tasfiye şartlarını,
fiyatlar üzerinde etkili şartları ve ihtilaf doğduğunda ihtiyari tahkim
usullerini gösteren ve Birliğin onayıyla yürürlüğe girecek genel düzenlemeler
yapmak.
d) Yurt içi ve yurt dışı borsa ve
piyasaları takip ederek fiyat haberleşmesi yapmak, elektronik ticaret ve
internet ağları konusunda üyelerine yol göstermek.
e) 51 inci maddedeki belgeleri düzenlemek
ve onaylamak.
f) Borsaya dahil maddelerin tiplerini ve
vasıflarını tespit etmek üzere lâboratuvar ve teknik bürolar kurmak veya
kurulmuşlara iştirak etmek.
g) Bölgeleri içindeki borsaya ilişkin örf,
âdet ve teamülleri tespit etmek, Bakanlığın onayına sunmak ve ilân etmek.
h) Borsa faaliyetlerine ait konularda
ilgili resmî makamlara teklif, dilek ve başvurularda bulunmak; üyelerinin
tamamı veya bir kesiminin menfaati olduğu takdirde bu üyeleri adına veya kendi
adına dava açmak.
ı) Rekabeti bozucu etkileri olabilecek
anlaşma, karar ve uyumlu eylem niteliğindeki uygulamaları izlemek ve tespiti
halinde ilgili makamlara bildirmek.
j) Mevzuatla bakanlıklara veya diğer kamu
kurum ve kuruluşlarına verilen işlerin, bu Kanunda belirtilen kuruluş amaçları
ve görev alanı çerçevesinde borsalara tevdii halinde bu işleri yürütmek.
k) Üyelerinin ihtiyacı olan belgeleri
vermek ve bunlara ilişkin gerekli hizmetleri yapmak.
l) Yurt içi fuarlar konusunda yapılacak
müracaatları değerlendirip Birliğe teklifte bulunmak.
m) Sair mevzuatın verdiği görevlerle,
ilgili kanunlar çerçevesinde Birlik ve Bakanlıkça verilecek görevleri yapmak.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
35 inci maddeyi okutuyorum:
İKİNCİ BÖLÜM
Borsa Organları,
Oluşumları ve Görevleri
Borsa organları
MADDE 35. - Borsanın organları şunlardır:
a) Meslek komiteleri.
b) Meclis.
c) Yönetim kurulu.
d) Disiplin kurulu.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
36 ncı maddeyi okutuyorum:
Borsa meslek komiteleri
MADDE 36. - Borsa meslek komiteleri,
meslek gruplarınca dört yıl için seçilecek beş veya yedi kişiden; üye sayısı
onbini aşan borsalarda beş, yedi, dokuz veya onbir kişiden oluşur. Asıl üyeler
kadar da yedek üye seçilir.
Komite, kendi üyeleri arasından dört yıl
için bir başkan, bir başkan yardımcısı seçer.
Meslek komitesi üyeliğine seçilen gerçek
kişiler ile tüzel kişilerin gerçek kişi temsilcileri, aynı faaliyet sınırları
içinde bulunan odalar ve borsaların meslek komiteleri ile 17.7.1964 tarihli ve
507 sayılı Kanuna göre kurulmuş odaların ancak birinde görev alabilirler.
Mesleklerin gruplandırılmasında uyulacak
esaslar ile meslek komitelerinin üye sayılarının tespiti ile diğer hususlar
Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
37 nci maddeyi okutuyorum:
Borsa meslek komitelerinin görevleri
MADDE 37. - Borsa meslek komitelerinin
görevleri şunlardır:
a) Konuları dahilinde incelemeler yapmak,
faaliyet alanları için yararlı ve gerekli gördükleri tedbirleri,
kararlaştırılmak üzere yönetim kuruluna
teklif etmek.
b) Meslek komitesiyle ilgili olarak meclis
gündeminde yer alan konularda başkan, başkan yardımcısı veya uygun görülen
üyelerin, oy kullanmamak üzere meclis toplantısına katılmalarına karar vermek.
c) Faaliyet alanlarına ilişkin olarak,
meclis veya yönetim kurulu tarafından bilgi istenmesi halinde, bu konuda
araştırma yapmak ve istemi cevaplandırmak.
d) İlgili mevzuatla verilen diğer
görevleri yerine getirmek.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
38 inci maddeyi okutuyorum:
Borsa meclisi
MADDE 38. - Borsa meclisi, meslek
gruplarınca dört yıl için seçilecek üyelerden oluşur. Meslek komiteleri beş
kişiden oluşan gruplarda ikişer, yedi kişiden oluşan gruplarda üçer, dokuz
kişiden oluşan gruplarda dörder, onbir kişiden oluşan gruplarda beşer meclis üyesi seçilir. Ayrıca aynı sayıda yedek üye seçilir. En az
yedi meslek grubu kurulamayan borsalarda meclisler borsaya kayıtlı olanların
kendi aralarından seçecekleri ondört üye ile kurulur. Ayrıca aynı sayıda yedek
üye seçilir. Bu takdirde meslek
komitelerinin görevleri meclislerce seçilecek ihtisas komisyonları tarafından
yerine getirilir.
Meclis, kendi üyeleri arasından dört yıl
için bir başkan, bir veya iki başkan yardımcısı seçer.
Meclis üyeliğine seçilen gerçek kişiler
ile tüzel kişilerin gerçek kişi temsilcileri, aynı faaliyet alanında bulunan
odalar ve borsaların meclisleri ile 17.7.1964 tarihli ve 507 sayılı Kanuna göre
kurulmuş odaların ancak birinde görev alabilirler.
Meclis başkan ve yardımcıları, yönetim ve
disiplin kurulu başkanlığına ve üyeliğine seçilemezler.
Üst üste iki dönem meclis başkanlığı
yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden
seçilemezler.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
39 uncu maddeyi okutuyorum:
Borsa meclisinin görevleri
MADDE 39. - Borsa meclisinin görevleri
şunlardır:
a) Borsa yönetim kurulu ve disiplin kurulu
üyelerini seçmek.
b) Kendi üyeleri arasından Birlik genel
kurul delegelerini seçmek.
c) Yönetim kurulu tarafından yapılacak
teklifleri inceleyip karara bağlamak.
d) Çalışma alanları içindeki örf, adet ve
teamülleri tespit ve ilan etmek.
e) Aylık mizanı ve aktarma taleplerini
incelemek ve onaylamak.
f) Borsada gerçekleştirilen
işlemlerden veya üyelerin yapmış
oldukları sözleşmede yer alması halinde
bu sözleşmelerle ilgili olarak çıkan ihtilafları çözmekle görevli tahkim
müesseseleri oluşturmak.
g) Borsa dışında yapılan işlemlerden
doğabilecek ihtilafların çözümü için, mahkemeler tarafından istenecek bilirkişi listesini onaylamak.
h) Borsa üyeleri hakkında disiplin kurulu
tarafından teklif edilecek cezalara karar vermek.
ı) Yıllık bütçe ve kesin hesapları
onaylamak ve yönetim kurulunu ibra etmek, sorumluluğu görülenler hakkında
takibat işlemlerini başlatmak.
j) Taşınmaz alımına, satımına, inşa,
ifraz, tevhit ve rehnine ve ödünç para alınmasına, kamulaştırma yapılmasına ve
bu Kanun hükümleri çerçevesinde şirketlere ortak olmaya karar vermek.
k) Borsa iç yönergesini kabul etmek ve
Birliğin onayına sunmak.
l) Borsaya dahil maddelerden hangilerinin,
daha sonra tescil ettirilmek şartıyla, borsa yerinin dışında alınıp
satılabileceğini belirlemek ve bu şekilde alınıp satılacak maddelerin otuz günü
geçmemek kaydıyla tescil edilmesine ilişkin süreyi belirlemek.
m) Yönetim kurulunca borsaya kayıt zorunluluğuna
veya üyelerin derecelerine ilişkin olarak verilecek kararlara karşı yapılan
itirazları incelemek ve kesin karara bağlamak.
n) Mesleklere ve sorunlara göre ihtisas
komisyonları kurmak.
o) Yurt içi ve dışı sınai, ticarî ve
ekonomik kuruluşlara üye olmak ve kongrelerine delege göndermek.
p) Tahsili imkansızlaşan alacakların
takibinden vazgeçme veya ölen, ticareti terk eden ve borsaya olan aidat
borçlarını yangın, sel, deprem ve benzeri tabiî afetler gibi iradesi dışında
meydana gelen mücbir sebeplerden dolayı ödeme güçlüğü içinde olan üyelerin
aidat anapara ve gecikme zammı borçlarının affı ve/veya yeniden yapılandırılmaları ile borsa veya üyeler adına açılacak davalar konusunda yönetim kurulundan gelen
teklifleri inceleyip karara bağlamak ve gerekli gördüğünde bu yetkisini yönetim
kuruluna devretmek.
r) Borsaya veya Türk ekonomi hayatına
önemli hizmetler vermiş kimselere meclisin üye tam sayısının üçte ikisinin
kararıyla şeref üyeliği vermek.
s) İlgili mevzuatla verilen diğer
görevleri yerine getirmek.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
40 ıncı maddeyi okutuyorum:
Borsa yönetim kurulu
MADDE 40. - Borsa yönetim kurulu, dört yıl
için seçilen, meclis üye sayısı yirmiden az olan borsalarda beş; yirmi ile
yirmi dokuz arasında olanlarda yedi; otuz ile otuz dokuz arasında olanlarda
dokuz; kırk ve daha fazla olanlarda onbir kişiden oluşur.
Meclis kendi üyeleri arasından yönetim
kurulunun başkanını, asıl ve yedek üyelerini tek liste halinde seçer. Yönetim
kurulu, kendi üyeleri arasından dört yıl için bir veya iki başkan yardımcısı ve
bir sayman üye seçer.
Üst üste iki dönem yönetim kurulu
başkanlığı yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve
yeniden seçilemezler.
Bir borsanın yönetim kurulu başkan veya
üyeleri, aynı zamanda başka bir borsa veya odanın meclisinde görev alamaz.
Toplantı gündemi başkan veya yokluğunda
yetkilendirdiği başkan yardımcısı tarafından belirlenir. Ayrıca yönetim kurulu
üyelerinin en az üçte birinin başvurusu ile en geç toplantının başlamasından
önce, gündeme yeni madde eklenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
41 inci maddeyi okutuyorum:
Borsa yönetim kurulunun görevleri
MADDE 41. - Borsa yönetim kurulunun
görevleri şunlardır:
a) Mevzuat ve meclis kararları
çerçevesinde borsa işlerini yürütmek.
b) Bütçeyi, kesin hesabı ve aktarma
tekliflerini ve bunlara ilişkin raporları borsa meclisine sunmak.
c) Aylık hesap raporunu borsa meclisinin
incelemesi ve onayına sunmak.
d) Borsa personelinin işe alınmalarına ve
görevlerine son verilmesine, yükselme ve nakillerine usulüne uygun olarak karar
vermek.
e) Borsa personelinin disiplin işlerini bu
Kanunda ve ilgili mevzuatta düzenlenen
esas ve usuller çerçevesinde karara bağlamak.
f) Disiplin kurulunun soruşturma yapmasına
karar vermek.
g) Bu Kanun uyarınca verilen disiplin ve
para cezalarının uygulanmasını sağlamak.
h) Borsada gerçekleştirilen işlemlerden
doğacak ihtilafları çözmekle görevli hakem kurulunu belirlemek.
ı) Borsa dışında yapılan işlemlerden
doğabilecek ihtilafların çözümü için, mahkemeler tarafından istenecek hakem ve
bilirkişi listelerini hazırlamak ve onaylanmak üzere meclise sunmak.
j) Bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen belgeleri tasdik etmek.
k) Borsanın bir yıl içindeki faaliyeti ve
bölgesinin iktisadi durumu hakkında yıllık rapor hazırlayıp meclise
sunmak.
l) Hazırladığı iç yönergeyi meclise
sunmak.
m) Borsaya ait her türlü incelemeyi
yapmak, endeks ve istatistikleri tutmak ve başlıca maddelerin borsada oluşan
fiyatlarını tespit etmek ve bunları
uygun vasıtalarla ilan etmek.
n) Yüksek düzeyde vergi ve tescil ücreti
ödeyen, ihracat yapan, teknoloji geliştiren üyelerini ödüllendirmek.
o) Bütçede karşılığı bulunmak kaydıyla
sosyal faaliyetleri desteklemek ve özendirmek, bağış ve yardımlarda bulunmak,
burs vermek, meclis onayı ile okul ve derslik yapmak.
p) Bu Kanunla ve sair mevzuatla borsalara
verilen ve özel olarak başka bir organa bırakılmayan diğer görevleri yerine
getirmek.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
42 nci maddeyi okutuyorum:
Borsa yönetim kurulunun yetkilerinin devri
MADDE 42. - Borsa yönetim kurulu, gerekli
hallerde, yetkilerinden bir kısmını başkana, üyelerinden birine veya birkaçına
yahut genel sekretere devredebilir.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
43 üncü maddeyi okutuyorum:
Borsa disiplin kurulu
MADDE 43. - Borsa disiplin kurulu,
meclisçe dört yıl için, borsaya kayıtlı olanlar arasından seçilen altı asıl ve
altı yedek üyeden oluşur.
Disiplin kurulu, seçimden sonraki ilk
toplantısında, üyeleri arasından bir başkan seçer. Başkanın bulunmadığı
zamanlarda, en yaşlı üye kurula başkanlık eder.
Disiplin kurulu üyelerinde aranılacak
şartlar, Birliğin uygun görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
44 üncü maddeyi okutuyorum:
Borsa disiplin kurulunun görevleri
MADDE 44. - Borsa disiplin kurulunun
görevleri şunlardır:
a) Borsa üyelerinin disiplin
soruşturmalarını bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen usul ve esaslara
uygun olarak yürütmek.
b) Meclise, borsa üyeleri hakkında
disiplin ve para cezası verilmesini önermek.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
45 inci maddeyi okutuyorum:
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Borsa İşlemleri
Borsaya tâbi maddeler ve alım satımları
MADDE 45. - Ticaret borsalarında yeterli
arz ve talebi bulunan, dayanıklı ve stoklanabilir nitelikteki misli mallar,
numune veya tipler üzerinden toptan alınıp satılır. Tipi tespit edilmemiş olan
mallarla misliyattan olup yerel ihtiyaçları karşılayan maddeler ile canlı veya
kesilmiş hayvanlar da borsaya tâbi maddeler arasına alınabilir.
Döviz ve kıymetli madenler bu Kanun
kapsamı dışındadır.
Borsa kurulan yerlerde, hangi malların
borsada alım ve satımının zorunlu olduğu ve bunların en az miktarları, borsa
meclisinin teklifi ve Birliğin uygun görüşü üzerine Bakanlıkça belirlenir ve
ilgili borsa tarafından yerinde ilân olunur. Bakanlık, değişen piyasa
şartlarında, borsada yeterli arz ve talebi bulunmayan veya ticarî teamüllere göre
borsalarda alım satıma konu olmayan malları, genel olarak veya borsalar
itibarıyla borsaya tâbi maddeler arasından çıkarabilir, ticaret borsalarının,
bölge ticaret borsalarının ve ürün ihtisas borsalarının kotasyonunda yer alacak
veya almayacak ürünleri ve borsaya tâbi maddelerin en az alım satım
miktarlarını yeniden belirleyebilir. Bakanlığın bu konudaki kararları da
borsalar tarafından yerinde ilân edilir.
Borsa çalışma alanı içinde borsaya tâbi
maddelerin en az miktarlarının üzerinde kalan miktarlarının alım ve satımının,
belirlenen borsa yerinin dışında yapılması yasaktır. Bu maddelerin, en geç
muamele yapıldığı günü takip eden otuz gün içinde borsaya tescil ettirilmesi
şartı ile borsa yerinin dışında alınıp satılmasına meclisçe önceden karar verilebilir.
Ancak Birlik, borsalarca alınacak bu gibi istisnai kararları kısmen veya
tamamen, geçici veya sürekli olarak yürürlükten kaldırabilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
46 ncı maddeyi okutuyorum:
Borsa işlemlerinin tescili
MADDE 46. - Borsaya tâbi maddelerin en az
miktarları üzerinde yapılan alım satım muamelelerinin borsalara tescili
zorunludur. Elektronik ticaret yoluyla yapılan satışlar da bu madde
kapsamındadır.
Borsalarca gösterilen yerlerde yapılan
işlemler aynı gün, borsa dışında alınıp satılmasına müsaade edilen maddelere
ait işlemler en geç otuz gün içinde tescil ettirilir. Geçerli bir neden
olmaksızın belirtilen sürelerde tescil zorunluluğunun yerine getirilmemesi
durumunda, tescil ücreti yüzde elli fazlasıyla tahsil olunur.
Borsaya tâbi olmamakla birlikte yeterli
arz ve talebi bulunan, misli nitelikte tarımsal ürünlerin alım satım işlemleri,
alıcı veya satıcının talebine bağlı olarak borsaya tescil edilebilir. Borsaya
tâbi maddelerle ilgili alivre ve vadeli alım satım işlemlerine ilişkin tip
sözleşmeler ticaret borsalarınca hazırlanır.
Buna göre düzenlenecek sözleşmeler ticaret borsalarına tescil ettirilir.
Bu Kanun hükümlerine tâbi olarak düzenlenen sözleşme, ürün senedi ve benzeri
belgeler, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca düzenlenen vadeli işlem
ve opsiyon sözleşmeleri gibi değerlendirilmez. Bu fıkranın uygulanmasına
ilişkin esaslar Birlikçe çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Tescil yükümlülüğü aşağıdaki şekilde
yerine getirilir:
a) Alıcı ve satıcının aynı borsanın
çalışma alanı içinde bulunmaları halinde, işlem borsa örf ve adetlerine göre
tespit olunan tarafça o borsaya tescil ettirilir ve tescil ücreti ödenir.
Tescil ile yükümlü olan tarafın yokluğu halinde, diğer taraf tescili yaptırmak
ve ücretini ödemekle yükümlüdür.
b) Alıcı ve satıcıdan birinin borsanın
çalışma alanı içinde, diğerinin dışında olması halinde;
1) İki tarafın bulunduğu yerde borsa
mevcut ve mal her iki borsaya tâbi ise ve işlem de yazışma, telgraf, telefon,
teleks ile yapılmış veya elektronik ortamda gerçekleştirilmişse, sözleşmenin
kabul ile tamam olduğu yerdeki tarafça o yer borsasına tescil ettirilir ve
ücreti ödenir. Sözleşmenin nerede kabul
ile tamam olduğu tespit edilemediği takdirde, işlem satıcının merkezinin
bulunduğu yerdeki borsaya, satıcı tarafından tescil ettirilir ve ücreti ödenir.
2) Taraflardan birinin bulunduğu yerde
borsa mevcut değil veya borsa mevcut olmasına rağmen, mal o borsaya dahil değil
veya taraflardan biri yurt dışında ise, işlem diğer tarafça kendi merkezinin
bulunduğu yer borsasına tescil ettirilir ve ücreti ödenir.
c) Borsaya kayıtlı üyeler, borsanın
çalışma alanı dışında yaptıkları ve bu fıkrada belirlenen tescil işlemleri
dışında kalan alım veya satımları, kayıtlı bulundukları borsalara tescil
ettirir ve ücretini öderler.
d) Borsanın çalışma sınırları dışında alım
satım yapan taraflardan biri tacir veya sanayici sıfatını haiz olmayan üretici
ise, tescil zorunluluğu ve tescil
ücretini ödeme yükümlülüğü tacir ve sanayici olan diğer tarafa aittir.
Alım satım yapan tarafların her ikisi
de tacir veya sanayici sıfatını haiz olmayan üretici ise, tescil zorunluluğu
uygulanmaz.
Tescil ücretinin oranı, malın alım satım
değeri üzerinden azamî binde ikidir ve bu oranı borsa meclisi belirler. İşlem
başına alınacak toplam tescil ücreti tavanı, yıllık aidat tavanının yüzde
onundan az ve tamamından fazla olamaz. Ürün senedi tescil ücreti oranı ise alım
satım değeri üzerinden en çok onbinde beştir.
İhracatın tescilinden ücret alınmaz.
Borsalar, üyelerinin alım satımlarının
tamamını tescil ettirip ettirmediklerini denetlemeye yetkilidirler. Bu amaçla
hâkim kararıyla üyelerinin ilgili defter ve evrakını inceleyebilirler.
Bu maddenin uygulanmasına ait usul ve
esaslar, Birlik tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
47 nci maddeyi okutuyorum:
Borsada alım satım yapanlar
MADDE 47. - Kendi adına ve başkasının
hesabına borsada alım satım yapanlara borsa komisyoncusu; başkasının adına ve
hesabına vekil sıfatıyla borsada alım satım yapanlara borsa ajanı; borsa alım
satımlarında yalnız aracılık yapanlara borsa simsarı denir. Bunlar, borsaya
dahil olmayan maddeler üzerinde borsa dışında işlem yapabilirler.
Borsaya dahil maddeler üzerindeki spot
piyasa işlemlerinde, borsaya kayıtlı olanların kendileri, borsaya kayıtlı
olmayan üretici ve imalatçılarla birinci fıkrada yer alan aracılardan
başkalarının borsada işlem ve faaliyette bulunmaları yasaktır. Borsa
komisyoncusu, ajan veya simsar olarak kayıtlı olmadığı halde borsaya dahil maddeler
üzerinde, bunların yapabileceği işlemleri yapanlardan bu işleme ait tescil
ücreti beş misli tahsil olunur.
Gerçek ve tüzel kişi tacir olarak
borsadaki spot piyasada faaliyet gösterecek aracıların, bunlardan tüzel
kişilerin kuruluş, görev ve yetkileri ile gerçek ve tüzel kişi aracılarda
aranılacak nitelikler, çalışma usul ve esasları, hakları, uymakla yükümlü
bulundukları kurallar ile bu kurallara aykırı eylemleri tespit olunan aracılara
uygulanacak olan ve bu Kanunda öngörülen disiplin ve para cezaları ve aracılık
faaliyetlerinin düzenlenmesine ilişkin diğer hususlar, Birlikçe hazırlanacak
bir yönetmelikle düzenlenir.
Borsa komisyoncusu, ajan ve simsarların
aracılık ettikleri işlemlerden alacakları ücretler, alım satım tutarının binde
beşini ve yıllık aidat tavan ücretini geçmemek üzere, borsa meclisince tespit
edilir ve Birlikçe onaylanır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler...Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
48 inci maddeyi okutuyorum:
Borsa işlemlerine ilişkin yönetmelikler
MADDE 48. - Borsalarda alım satım
işlemlerinin nasıl yapılacağı, yönetim kurullarınca hazırlanıp meclislerce
onaylanacak yönetmeliklerde gösterilir.
Alivre ve vadeli alım satım yapılan
borsaların uygulayacakları usuller, Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle
belirlenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler...Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
49 uncu maddeyi okutuyorum:
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Ticaret Borsalarının Gelirleri ve Bütçe
Borsa gelirleri
MADDE 49. - Borsanın gelirleri şunlardır:
a) Kayıt ücreti.
b) Yıllık aidat.
c) Muamele tescil ücreti.
d) Yapılan hizmetler karşılığı alınan
ücretler.
e) Belge bedelleri.
f) Yayın gelirleri.
g) Bağış ve yardımlar.
h) Para cezaları.
ı) Misil zamları.
j) Menkul, gayrimenkul sermaye iradı,
şirket kârları ve döviz gelirleri.
k) Sair gelirler.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler...Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
50 nci maddeyi okutuyorum:
Borsaya kayıt ücreti ve yıllık aidat
MADDE 50. - Üyeler borsaya kayıt sırasında
kayıt ücreti ve her yıl için yıllık aidat ödemekle yükümlüdür.
Kayıt ücreti ile yıllık aidat, onaltı
yaşından büyükler için uygulanan aylık asgarî ücretin brüt tutarının yüzde
onundan az, yarısından fazla olamaz.
Kayıt ücretinin alındığı yıl için ayrıca
yıllık aidat alınmaz. Kayıt ücreti ve yıllık aidat miktarları Birlikçe
çıkarılacak yönetmelikle gösterilecek usullere göre belirlenecek dereceler
üzerinden ve tarifelere göre tespit olunur. Tarifeler, borsa yönetim kurulunun
teklifi ve meclisin onayı ile yürürlüğe girer.
Derecelerini durumlarına uygun
bulmayanlar, yönetmelikte gösterilecek usullere göre ve on gün içinde borsa
meclisine itiraz edebilirler. İtirazlar meclisçe karara bağlanıncaya kadar
kayıt ücreti ve yıllık aidatın ihtilaflı kısmı tahsil olunmaz.
Yıllık aidat her yılın haziran ve ekim
aylarında iki eşit taksitte ödenir. Yıl içinde kaydedilenlerin kayıt ücreti ile
önceki yıldan itibaren geçerli olarak kaydedilmesi gerekenlerin kayıt ücretleri
ve yıllık aidatları, durumun kendilerine tebliği tarihinden itibaren bir ay
içinde ödenir.
Şubelere kayıtlı üyeler, bu maddede
belirlenen kayıt ücreti ve aidatların yarısı kadar ödeme yaparlar.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
51 inci maddeyi okutuyorum:
Ücretler ve belge bedelleri
MADDE 51. - Borsalarca verilen hizmetler
ile onaylanan ve düzenlenen belgeler karşılığında alınan ücretlerin oran ve
miktarı, maktu ücretlerde yıllık aidat tavanını geçmemek, nispî ücretlerde bu
tavanı aşmamak ve binde beşten fazla olmamak kaydıyla borsa yönetim kurulunun
teklifi ve meclisin onayı ile yürürlüğe konulacak tarifelerle tespit olunur.
Borsaca verilen hizmetin dışarıdan satın alınması halinde, satın alınan
hizmetin bedeli bu tavanın iki katını geçmemek üzere ücrete eklenerek ilgiliden
tahsil edilir.
Borsalarca düzenlenecek veya onaylanacak
belgeler ile verilecek hizmetler şunlardır:
a) Eksper raporları.
b) Analiz raporları.
c) Borsaya dahil maddelerin fiyatlarına
ilişkin belgeler.
d) Makbuz senedi, varant ve malı temsil
eden diğer senetler.
e) Teamüller hakkında istenen belgeler.
f) Fatura onayları.
g) Borsaya kayıtlı olanların tatbik
imzalarının onayı.
h) Vadeli satış ve alivre
sözleşmelerindeki imzaların onayı.
ı) Borsaya kayıtlı olanlara ait kayıt ve
sicil suretleri.
j) Borsaya dahil mallara ve borsa
işlemlerine dair istenecek diğer belgeler.
k) Borsaya dahil maddelerin ölçülmesi ve
tartılması için gerekli tesisatı olan borsalarca bu konuda verilecek hizmetler.
l) Gerekli tesisatı bulunan borsalarca
verilecek depolama ve muhafaza hizmetleri.
m) Yerli malı belgesi.
n) Diğer hizmetler.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
52 nci maddeyi okutuyorum:
Borsa bütçesi
MADDE 52. - Borsa bütçesi, Birlikçe
hazırlanacak tipe ve tespit olunacak muhasebe usullerine uygun olarak, yönetim
kurulunca hazırlanır ve meclisçe onaylanır.
Bütçe, takvim yılına göre düzenlenir.
Bütçeden harcama, yönetim kurulu başkanı
veya yetkilendirdiği yardımcısı ve genel sekreterin veya sayman üyenin ortak
imzası ile yapılır.
Yönetim kurulunun önerisi üzerine meclisçe
saptanan miktar kadar harcama, sonradan yönetim kurulunun onayına sunulmak
şartıyla, genel sekreter tarafından re’sen yapılabilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
53 üncü maddeyi okutuyorum:
BEŞİNCİ BÖLÜM
Ürün İhtisas Borsaları
Ürün ihtisas borsaları
MADDE 53. - Ekonomik gereklilikler
gözetilerek güven, serbest rekabet ve istikrar içinde, kotasyonundaki bir veya
birden çok ürünün arz ve talebini buluşturan; yürürlükteki ürün standartlarına
göre tasnif edilmiş ürünlerin, kendilerince organize edilen fizikî veya
elektronik mekanlarda alım satımına aracılık eden; ürünlerin gerek fizikî,
gerekse ürünü temsilen lisanslı depo işletmelerince çıkarılan ürün senetleri ve
alivre sözleşmelerin ticaretini yürütebilen; işlemlere ilişkin güvenilir kayıt
ve saklama imkânları bulunan; oluşan fiyatları, ürettiği bilgileri, diğer
benzer ve alternatif piyasaları izleyebilecek ve duyurabilecek bilgi işlem,
teknik ve elektronik donanım, kurumsal ve malî alt yapıya sahip olan; faaliyet
alanı bölgesel, ulusal veya uluslararası olabilen anonim şirket statüsünde ürün
ihtisas borsaları kurulabilir.
Kuruluş izni alan şirkete, bu Kanun ve bu Kanuna
dayanılarak çıkarılan yönetmelikler ile öngörülen şartları taşıdığının tespiti
halinde Bakanlıkça faaliyet izni verilir. Faaliyet izni alan şirket, ürün
ihtisas borsası anonim şirketi unvanıyla faaliyet gösterir.
Ticaret borsaları, kurulmuş veya kurulacak
ürün ihtisas borsalarına ortak olabilir veya aralarındaki sözleşme uyarınca
bunların acentesi olarak çalışabilirler.
Ürün ihtisas borsalarının yönetim
kurulunun bir üyeliği için Bakanlıkça atama yapılır.
Ürün ihtisas borsaları ve ticaret borsaları,
lisanslı depo işletmeciliği yapan şirketler kurabilir ve ortak olabilir.
Ürün senetlerine ilişkin; alım satımın
tescili, devir ile bedelinin ödenmesi, alıcı ve satıcı ile üçüncü şahısların
haklarının korunması, yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve alım satıma
ilişkin diğer hususlar, borsanın sorumluluğunda olup, bu işlemlerden dolayı
doğan zararlar borsa tarafından tazmin edilir.
Alivre sözleşmeler, Türk Ticaret Kanununun
743 üncü maddesinde belirtilen cirosu kabil olan diğer senetler gibi ciro
edilebilir. Bu sözleşmelerde aranacak şartlar ile alivre alım satımlarda
aranacak usul ve esaslar, ilgili borsaca hazırlanıp, Birliğin görüşü alınarak
Bakanlıkça onaylanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Alivre sözleşmeler ile lisanslı depolarca
düzenlenen kıymetli evrak hükmündeki ürün senetleri ve ürünü temsil eden benzer
senetlerin alım satımı ve rehni gibi işlemlerin ürün ihtisas borsalarında
kontrolü ve tescili zorunludur. Ancak, kota edilerek ilgili ürün senedinin ve
alivre sözleşmelerin alınıp satıldığı bir ürün ihtisas borsası faaliyette
bulunmuyorsa bunlar teknik, kurumsal ve malî alt yapısının yeterliliği tespit
edilen ve Bakanlıktan izin alan ticaret borsalarında işlem görür. Borsada
tescil gerçekleşmedikçe ürün mülkiyeti başkasına devredilemez .
Bu Kanun hükümlerine tâbi olarak
düzenlenen sözleşme, ürün senedi ve benzer belgeler, 2499 sayılı Sermaye
Piyasası Kanunu uyarınca düzenlenen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gibi
değerlendirilmez.
Ürün ihtisas borsalarının, bu Kanunda
yazılı görevlerini yerine getirebilmek için yeterli alt yapı, sermaye ve
ortaklık yapısı, üyelik, teknik donanım, uzman personel, organizasyon, hizmet
birimleri, kayıt sistemi, diğer oda ve borsalarla ve Birlikle ilişkileri,
temsilci ve delege görevlendirmeleri, organlarda temsil edilmeleri, bunların
kuruluş, faaliyet ve denetimlerine ilişkin usul ve esaslar, Birliğin görüşü
alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bakanlık, bu maddede belirtilen görev ve
işlevleri yapacak ürün ihtisas borsalarının güven, açıklık ve istikrar içinde
faaliyet göstermesine, verecekleri hizmet ve karşılığında alacakları ücret ve
komisyonlara ilişkin düzenlemeler yapmaya, mevzuata aykırılık veya kamu
menfaatinin korunması ya da olağan dışı menfi durumlarda uyarma, talimat verme,
her türlü tedbiri alma, faaliyetlerinin bir veya birkaçını durdurma, faaliyet
iznini askıya alma veya iptal etme, mahkeme kararıyla yönetimine ve
malvarlığına el koyma, tasfiyesini istemeye yetkilidir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
54 üncü maddeyi okutuyorum:
DÖRDÜNCÜ KISIM
Birlik
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Esaslar
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
MADDE 54. - Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği, odalar ve borsalar arasındaki birlik ve dayanışmayı temin etmek,
mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, oda ve borsa
mensuplarının mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, bunların birbirleriyle ve
halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere, meslek
disiplinini ve ahlakını korumak, ülkenin kalkınması, ekonominin gelişmesi için
gerekli çalışmaları yapmak ve bu Kanunda belirtilen hizmetleri yerine getirmek
amacıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek üst
kuruluşudur.
Birliğin kısa adı TOBB'dur ve merkezi
Ankara'dadır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
55 inci maddeyi okutuyorum:.
Birlikte ehliyet, temsil ve imza yetkisi
MADDE 55. - Birlik; taşınır ve taşınmaz
mal almaya, satmaya, inşa, ifraz, tevhit ve rehnetmeye, kamulaştırma yapmaya,
ödünç para almaya, sosyal yardımlarda bulunmaya, okul ve derslik yapmaya, burs
vermeye, bağış ve yardımlarda bulunmaya, sosyal faaliyetleri destekleme ve
özendirme yardımları yapmaya, bu Kanun hükümleri çerçevesinde şirket ve vakıf
kurmaya veya kurulu şirketlere iştirak etmeye, derneklere ve kooperatiflere üye
olmaya ve benzeri hukukî işlemler yapmaya yetkilidir.
Birliğin hukukî temsilcisi Birlik
Başkanıdır.
Birlik adına düzenlenen taahhütname,
sözleşme, vekâletname gibi Birliği hukuken bağlayan hukukî işlemleri
imzalamaya; kendilerine genel kurul veya yönetim kurulu tarafından verilen
limitler dahilinde Birlik Başkanı veya Genel Sekreter münferiden, limitleri
aşan işlemlerde ise Birlik Başkanı ile Genel Sekreter müştereken yetkilidirler.
Ayrıca bu işlemleri, yönetim kurulu tarafından yetkilendirilen bir üye ve genel
sekreter müşterek imzaları ile yapmaya yetkilidirler.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
56 ncı maddeyi okutuyorum:
Birliğin görevleri
MADDE 56. - Birliğin görevleri şunlardır:
a) Odaları ve borsaları güçlendirecek ve
aralarında işbirliği ile uyumlu çalışma, gelişme imkanları sağlayacak karar ve
tedbirleri almak ve gerekli teşkilâtı kurmak; sektör meclisi adı altında
istişarî nitelikte üst kurullar oluşturmak; oda ve borsaların kanunî amaç ve
görevlerini yerine getirmelerini sağlamak üzere, fikrî yardımda bulunmak;
gerektiğinde oda ve borsaların çalışma ve işlemlerinin mevzuat esasları içinde
yürütülmesini sağlamak amacıyla ilgili oda veya borsanın talebi üzerine gerekli
incelemeleri yapmak ve önerilerde bulunmak.
b) Oda ve borsa faaliyetlerinin ve sunulan
hizmetlerin standardizasyonunu, muhasebe kayıtlarının ortak usullerde
tutulmasını ve üyelere ilişkin bilgilerin Birlik merkezinde toplanmasını
sağlamaya yönelik olarak gerekli elektronik alt yapıyı kurdurmak ve ticarî
sırların korunmasını gözeterek işletimini sağlamak; oda ve borsalardan üyelik
kayıtları ile aidatlara ilişkin bilgi ve belge talep etmek, bu taleplerin
yerine getirilmesini sağlamak ve gerekli denetimleri yapmak.
c) Bu Kanunda Birlikçe çıkarılacağı
belirtilen yönetmelikleri düzenlemek, oda ve borsaların iç yönergelerini
onaylamak.
d) Ülkenin iktisadî durumu hakkında
raporlar hazırlamak, oda ve borsalarca bu konuda hazırlanan raporları incelemek
ve değerlendirmek, Ekonomik ve Sosyal Konseyde ve benzeri kurum, kurul,
komisyon ve kuruluşlarda ticaret ve
sanayi kesimini temsil etmek.
e) Yabancı ülkelerdeki oda, borsa ve
benzeri ilgili organizasyonlar tarafından düzenlenen raporları incelemek ve
ülkemizi ilgilendiren kısımları derleyip yayınlamak; gelişen dünya koşullarında
ulusal ticaret, sanayi ve hizmet sektörlerinin gelişmesine yönelik çalışmalar
yapmak; Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlarla olan ilişkilerde bu
sektörlerin haklarını gözetmek; Avrupa Birliği mevzuatı konusunda çalışmalar
yapmak, oda ve borsaları bu konularda bilgilendirmek.
f) Milletlerarası Ticaret Odası Türkiye
Millî Komitesini kurmak ve faaliyetlerini yürütmek.
g) Ulusal ve uluslararası toplantı ve
kongreler düzenlemek, bunlara katılmak; oda ve borsalara yurt içi fuarlar
konusunda yapılan ve Birliğe intikal ettirilen müracaatları inceleyip karara
bağlamak; fuar şirketlerine yurt içi fuar düzenleme yetki belgesi vermek;
yabancı ülkeler ticaret ve sanayi odalarının vekillik, mümessillik ve
muhabirliğini kabul ve ifa etmek; Birliğin faaliyet alanı ile ilgili ulusal ve
uluslararası kuruluşlara üye olmak veya bu tür kuruluşlar, iş konseyleri,
ekonomik işbirliği komiteleri kurmak, uluslararası toplantılara katılmak; yurt
içinde ve yurt dışında ticaret merkezleri kurmak ve kurulmuş olanlara katılmak;
ekonomik ve sosyal sorunlarla ilgili etkinliklere katılmak; gerektiğinde bu tür
faaliyetleri teşvik etmek, maddî destekte bulunmak; yabancı ülke oda ve
birlikleri ile işbirliği komiteleri kurmak, bunlarla kapsamlı ve etkin
işbirliği yapmak.
h) Ülkemizdeki ve yabancı ülkelerdeki Türk
veya Türk -yabancı ticaret, sanayi ve deniz ticaret odalarına gerektiğinde
yardımlar yapmak; gerektiğinde Bakanlığın izni ile yurt içinde ve yurt dışında
temsilcilikler ve irtibat büroları kurmak.
ı) Tüketicinin korunması ve sağlıklı bir
rekabet ortamının oluşturulması için gerekli önlemleri almak, mevzuat uyarınca
Bakanlık ve bakanlıklar tarafından bu ve benzeri konularda verilecek diğer
görevleri yapmak ve gerekli teşkilâtı kurmak.
j)Talepleri halinde oda ve borsaların
üyeleri arasındaki ihtilafları hakem olarak çözmek üzere yüksek tahkim heyeti
kurmak.
k) Özel sektörün ekonomik politikalarını
belirlemek; dünya ekonomisi ile entegrasyonu teminen gerekli dış ekonomik
ilişkilerin tesisinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına gerekli hallerde görüş
vermek ve bu ilişkilerin yürütülmesinde yardımcı olmak.
l) Sermaye piyasası, yatırımların teşviki
ve yönlendirilmesi, ithalat -ihracat rejimi kararları, ithalatta haksız
rekabetin önlenmesi ve vergi ile ilgili konularda resmî mercilere görüş
bildirmek, önerilerde bulunmak, gerektiğinde bu konularla ilgili toplantılara
katılmak; küçük ve orta ölçekli işletmeleri pazarlama, finansman, araştırma
-geliştirme çalışmalarında teşvik etmek.
m) Bakanlığın gözetimi ve denetiminde Türk
Ticaret Kanununun 37 nci maddesinde belirtilen Türkiye Ticaret Sicili
Gazetesini çıkarmak.
n) Yeni oda ve borsa kurulması, mevcut oda
ve borsaların çalışma alanlarının genişletilmesi ya da daraltılması, mevcut oda ve borsaların dağılması ile kayıt
ücretleri, aidatlar ve alınacak ücretlere ilişkin konularda bu Kanunla verilen
görevleri yapmak.
o) Belirli madde bazında büyük miktarda
işlem hacmine sahip ve salon satış usulüyle çalışan borsaların teknik olarak
güçlendirilmeleri ile yurt içi ve yurt dışı borsalar arasındaki iletişimi
sağlamak üzere, gelişen teknolojinin sunduğu imkânlardan da yararlanarak,
çalışmalar yapmak ve gerekli tedbirleri almak.
p) İthal malların fiyatları ile ilgili
uyuşmazlık halinde, talep eden kuruluşa konuya ilişkin teknik bilgi sağlamak.
r) Odalarca düzenlenecek kapasite
raporları ve benzeri belgeleri incelemek ve onaylamak.
s) İlgili mevzuat uyarınca, endüstri
bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, teknoloji merkezleri, teknopark
kurulmasına yardımcı olmak, kurulmuş veya kurulacak olanlara katılmak.
t) Yurt içinde ve uluslararası ticarî
anlaşmazlıklarda görev alacak tahkim kurumlarını ve uygulanacak tahkim
şartlarını oluşturmak, tahkim konusunda odalarca yapılacak çalışmaları
desteklemek.
u) Ticaret ve sanayi kesimi ve
faaliyetleri konusundaki bürokratik engellerin kaldırılması, özelleştirmenin
hızlandırılması, yatırım teşviklerinde yatırım konusu ve yerinin belirlenmesi,
ülkenin sanayi, ticaret, tarım, turizm ve hizmet sektörlerinin envanterinin
çıkarılması konularında çalışmalar yapmak; ticaret ve sanayinin bünyesi ile
işletme büyüklükleri, işçi sayıları konularında istatistikî bilgiler derlemek ve
yayınlamak; elektronik ticareti geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmak, gerekli
araştırma birimlerini kurmak, sayısal sertifika verilmesi ve internet alan adı
tahsisi konusunda önerilerde bulunmak.
v) Bakanlık tarafından mevzuat
çerçevesinde verilecek görevleri yapmak, ülke ekonomisinin geliştirilmesi ve
yönlendirilmesi amacıyla resmî mercilere görüş bildirmek ve öneride bulunmak.
y) Uluslararası anlaşmalar gereği,
elektronik ortam dahil TIR ve ATA karneleri, menşe şahadetnameleri, dolaşım
belge ve sertifikalarının basımı, dağıtımı ve uygulamalarına ilişkin hizmetler
ile EAN -UCC çizgi kod sistemine ilişkin çalışmaları yürütmek.
z) Sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş
gücünün yetişmesini sağlamak amacıyla üniversiteler, yüksekokullar, meslekî ve
teknik eğitim kurumları kurmak, kurulmuş bulunanlara iştirak etmek, işbirliği
yapmak; ilgili kuruluşlarla işbirliği halinde görev tanımları yapmak, bu görev
tanımlarına uygun öğretim programları hazırlanması ve uygulanmasını teşvik
etmek; odalarca sürdürülen çıraklık ve mesleki eğitim hizmetlerinin uyumlu
yürütülmesini teminen uygulamalara rehberlik etmek; oda ve borsaların yönetici
ve personeline yönelik hizmet içi eğitim programları hazırlamak, uygulamak, bu
amaçlarla gerektiğinde bir meslekî eğitim merkezi kurulmasını sağlamak.
Birlik, bu Kanunda belirtilen kuruluş
amaçları ve görev alanı çerçevesinde kendisine tevdii halinde, mevzuatla
bakanlıklara veya kamu kurum ve kuruluşlarına verilen görevleri de yerine
getirir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN
(İstanbul) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN
(İstanbul) - Sayın Başkan, izin verirseniz "organize sanayi
bölgeleri" ibaresi, (s) bendinde, sehven unutulmuş; onun için bir önerge
hazırlıyoruz, lütfederseniz...
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR,
BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) - Sözlü talebimiz
kabul edilirse, ifade edebiliriz efendim.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN
(İstanbul) - Yani şöyle olacak: Hükümetin teklif ettiği metnin 56 ncı
maddesinin (s) bendinde "İlgili mevzuat uyarınca, endüstri bölgeleri,
organize sanayi bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri" deniliyordu;
Komisyonun kabul ettiği metinde "organize sanayi bölgeleri" ibaresi
çıkarılmış. Dolayısıyla, sadece bu ibare ilave edilecek.
BAŞKAN - Yani, (s) bendini "İlgili
mevzuat uyarınca, endüstri bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, teknoloji
geliştirme bölgeleri, teknoloji merkezleri, teknopark kurulmasına yardımcı
olmak, kurulmuş veya kurulacak olanlara katılmak" şeklinde düzenlediğimiz
zaman oluyor mu Sayın Bakan?
SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN
(İstanbul) - Evet efendim.
BAŞKAN - (s) bendini okuduğum şekliyle...
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR,
BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) - Bir önergeye gerek
olmadan, bu şekilde düzeltilmesi mümkün mü efendim?
Yani "organize sanayi bölgeleri"
cümlesinin eklenmesi gerektiğini sözlü olarak ifade etmemiz yeterli mi efendim?
BAŞKAN - O konuda bir önerge hazırlanıyor,
onu işleme koyalım efendim.
Sayın milletvekilleri, demin, sözlü olarak
ifade edilen öneri, bir önerge şekline dönüştürüldü.
Madde üzerinde verilen bu önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 452 sıra sayılı yasa
tasarısının 56 ncı maddesinin (s) bendine "İlgili mevzuat uyarınca"
ifadesinden sonra gelmek üzere, "organize sanayi bölgeleri"
ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
|
Salih Kapusuz |
Ahmet Rıza Acar |
Hasan Anğı |
|
Ankara |
Aydın |
Konya |
|
Tacidar Seyhan |
|
Nuri Çilingir |
|
Adana |
|
Manisa |
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Komisyon?..
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR,
BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) - Takdire
bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet?..
SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN
(İstanbul) - Katılıyoruz efendim.
SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Gerekçeyi okutun
Sayın Başkan.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Maddede sayılan bölgelere "organize
sanayi bölgeleri" ifadesinin ilave edilmesi uygun olacaktır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda, maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
57 nci maddeyi okutuyorum:
Sektör meclisleri
MADDE 57. - Birlik Yönetim Kurulu,
istişari nitelikte olmak, sektörel gelişmeyi teşvik etmek, sorunları incelemek
ve önlemleri tespit etmek amacıyla turizm, ulaştırma, müteahhitlik, sanayi
bölgeleri, teknoloji bölgeleri, serbest bölgeler gibi gerekli gördüğü
sektörlerde o sektörün Türkiye sektör meclisini oluşturur.
Bu meclisler, mesleğinde itibar ve tecrübe
sahibi oda ve borsa mensupları ile ihtisas sahipleri arasından Birlik Yönetim
Kurulunca seçilen en çok kırk kişiden oluşur. Meclis üyeleri kendi arasından
bir başkan ve bir başkan yardımcısı seçer.
Sektör meclislerinin kuruluş ve işleyişi
ile faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar, Birlik tarafından hazırlanıp
Bakanlıkça onaylanacak yönetmelikle belirlenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
58 inci maddeyi okutuyorum:
Türk-yabancı veya yabancı-Türk odalar ile
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu
MADDE 58. - Türkiye ile diğer ülkeler
arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olmak
amacıyla Dışişleri Bakanlığının görüşü alınarak, tek taraflı veya çok taraflı
Türk-yabancı veya yabancı-Türk ticaret, sanayi ve deniz ticaret odası adı ile
kurulacak dernekler için Birliğin izni aranır. Müşterek odaların, izlenme ve
denetlenme esasları, Birlik Yönetim Kurulunun teklifi ve Bakanlık tarafından
çıkarılacak yönetmelikle tespit olunur. Bu odalardan yurt dışında kurulmuş
olanların faaliyetlerinin izlenmesi, yurt içindekilerin çalışmalarının
denetlenmesi ve izlenmesi, Birlik tarafından yapılır. Bu şekilde kurulan
dernekler, bu maddede yer alan hükümler dışında, genel hükümlere tâbidir.
Birinci fıkra uyarınca kurulan dernekler
dışındaki tüzel kişiler, ticaret, sanayi ve deniz ticaret odası adını
kullanamazlar.
Birliğin gözetim ve denetimi altında özel
sektörün dış ekonomik ilişkilerini yürütmek üzere, özel hukuk hükümlerine tâbi
ve tüzel kişiliğe sahip, kuruluş ve faaliyet amaçları aynı olan ve Birlikçe
belirlenecek özel sektör kuruluşlarından Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu oluşur.
Kurulun kısa adı DEİK'tir. Kurul ikili ekonomik ilişkilerini, yönetim kurulunun
kararları doğrultusunda iş konseyleri aracılığı ile yürütür.
Kurul ile iş konseylerinin görev ve
yetkileri teşkilâtlanma ve işleyişleri, organları, bütçeleri, yönetim ve
denetimleri ile üyeliğe ilişkin esaslar Birlik tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Kurulun bütçesi, kurucu kuruluşların Kurul
yönetim kurulu tarafından belirlenen yıllık üyelik aidatlarından, iş konseyi
üyelik aidatlarından, Birliğin ödeyeceği katkı payı ve diğer gelirlerden
oluşur. Kurul bütçesini Birlik denetler.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
59 uncu maddeyi okutuyorum:
Yüksek İstişare Kurulu
MADDE 59. - Yüksek İstişare Kurulu; Birlik
Başkanı, başkan yardımcıları, konsey başkanları ve şeref üyelerinden oluşan
istişarî bir kuruldur.
Birlik başkanlığı yapmış olanlar Kurulun
doğal üyesi sayılırlar. Ayrıca, Birlik Yönetim Kurulunca ülke ekonomisine üstün
hizmetleri bulunanlar arasından da şeref üyeleri belirlenebilir.
Birlik Başkanı aynı zamanda Kurul
başkanıdır. Kurul üyeleri, kendi üyeleri arasından iki başkan yardımcısı seçer.
Kurulun görevleri ve çalışma esasları Birlik Yönetim Kurulunca belirlenir.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
60 ıncı maddeyi okutuyorum:
İKİNCİ BÖLÜM
Birlik Organları,
Oluşumları ve Görevleri
Birliğin organları
MADDE 60. - Birliğin organları şunlardır:
a) Genel Kurul.
b) Oda ve Borsa Konseyleri.
c) Yönetim Kurulu.
d) Yüksek Disiplin Kurulu.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum. Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
61 inci maddeyi okutuyorum:
Genel Kurul
MADDE 61. - Genel Kurul, oda ve borsa
meclislerinin kendi üyeleri arasından dört yıl için seçecekleri delegelerden
oluşur.
Genel Kurulda her oda ve borsa en az bir
delege ile temsil edilir. Bu delege oda ve borsa yönetim kurulu başkanıdır.
İlave delegelerin belirlenmesinde seçmen listelerinde yer alan üye sayısı ile
oda ve borsaların Birliğe fiilen ödedikleri aidatlar esas alınır.
Oda ve borsalardan üye sayısı, ikibinden
beşbine kadar olanlar bir; beşbinden onbine kadar olanlar iki; onbinden
otuzbine kadar olanlar üç; otuzbinden ellibine kadar olanlar dört; ellibinden
fazla olanlar beş ilave delege seçerler. Üye sayısı ellibini aşan oda ve
borsalar, beş ilave delegeye ek olarak ellibinin üzerindeki her fazla ellibin
üye için ayrıca bir ilave delege seçerler.
Ayrıca, odalar ve borsalar, seçimin
yapıldığı yıl hariç son dört yılda Birliğe fiilen ödedikleri aidatların
ortalaması esas alınarak, onaltı yaşından büyükler için seçimin yapıldığı
yıldan önceki yıl geçerli olan aylık brüt asgari ücretin her yirmibeş katı
tutarı için bir ilave delege seçerler. Ancak, bu şekilde belirlenecek ilave
delege sayısı yirmiyi geçemez.
Seçilen delege sayısı kadar da yedek
delege seçilir.
Delegelerin oda ve borsalardan çıkması,
çıkarılması, ölümleri, istifaları veya meclis üyeliklerinden ayrılmaları
hallerinde yerlerine yedek üyeler, aldıkları oy sayısına göre Genel Kurula
katılırlar.
Delegelerin Genel Kurula katılma
masrafları temsil ettikleri oda veya borsa tarafından karşılanır.
Genel Kurul, her yıl mayıs ayı içinde
toplanır.
Oda ve borsa meclislerinin görevlerine son
verilerek yerlerine yeniden seçim yapılması durumunda, Genel Kurula
gönderilecek delegeler yeniden seçilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
62 nci maddeyi okutuyorum:
Genel Kurulun görevleri
MADDE 62. - Genel Kurulun görevleri
şunlardır:
a) Birlik Başkanını, Yönetim Kurulu ve
Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri ile yedeklerini seçmek.
b) İlgili delegelerce kendi aralarından
oda ve borsa konseylerinin üyelerini seçmek.
c) Muhasebe ve muamelat yönetmelikleriyle,
odalar ve borsalar tarafından hazırlanan hakem ve bilirkişi listelerinin
düzenlenmesine ilişkin usul ve esasları gösteren yönetmelikleri onaylamak.
d) Ülkenin iktisadi durumu hakkında
yönetim kurulunca hazırlanacak raporları incelemek ve onaylamak.
e) Birlik Genel Sekreterliği ve Genel
Kurulun çalışma esaslarına ilişkin yönetmelikleri onaylamak.
f) Odalar ve borsalar arasında işbirliği
kurmak ve bunların gelişimi için gerekli tedbir ve kararları almak.
g) Borsalarca yapılan genel düzenlemeleri
onaylamak.
h) Oda ve borsaların bütçelerinin
tiplerini ve bütçelerin düzenleme usullerini belirlemek.
ı) Gerekli gördüğü hallerde komisyonlar
kurmak ve seçeceği komisyon marifetiyle Birlik hesaplarını denetlemek.
j) Birlik bütçesini incelemek ve karara
bağlamak.
k) Ülke ekonomisine ve Birliğe üstün
hizmetleri bulunanları Yönetim Kurulunun teklifi ile şeref üyesi olarak seçmek.
l) Mevzuatla verilen diğer görevleri
yerine getirmek.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
63 üncü maddeyi okutuyorum:
Oda ve borsa konseyleri
MADDE 63. - Genel Kurulda, ilgili
delegelerce kendi aralarından dört yıl için ve her biri otuz üyeden oluşan
ticaret ve sanayi odası konseyi, ticaret odası konseyi, sanayi odası konseyi,
deniz ticaret odası konseyi ve borsa konseyi olmak üzere beş ayrı konsey
seçilir. Ayrıca, her konsey için asıl üye sayısı kadar yedek üye seçilir.
Ancak, konsey üye sayısı, Genel Kurulda temsil edilen ilgili delege sayısının
yarısını geçemez.
Her konsey, kendi üyeleri arasından dört
yıl için bir başkan ve bir başkan yardımcısı seçer.
Konsey başkanları, kendi aralarından ilk
bir yıl için Genel Kurul Başkanını seçerler. İzleyen yıllarda konsey başkanları
en yaşlı olandan başlamak üzere sırasıyla Genel Kurul Başkanı olurlar. Diğer
konsey başkanları da genel kurul başkan yardımcısı sıfatıyla Genel Kurul
Divanını teşkil ederler.
Konseyler, yılda iki defadan az olmamak
üzere, konsey başkanının teklifi ve Birlik Başkanının oluru üzerine Birlik
merkezinde toplanır. Ayrıca, konseyler Birlik Başkanının talebi üzerine Genel
Kurul Başkanının davetiyle öngörülen gündemi görüşmek üzere müşterek olarak
toplanır.
Konseylerin başkan ve üyelerinin
toplantılara katılma masrafları Birlik tarafından karşılanır.
Üst üste iki dönem konsey başkanlığı
yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden
seçilemezler.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
64 üncü maddeyi okutuyorum:
Oda ve borsa konseylerinin görevleri
MADDE 64. - Oda ve borsa konseylerinin
görevleri şunlardır:
a) Konsey başkan ve başkan yardımcılarını
seçmek.
b) Oda ve borsalardan gelen konuları
görüşüp teklif ve görüş şeklinde yönetim kuruluna sunmak.
c) İktisadî raporları, mevzuat
değişikliklerine ilişkin kararları gözden geçirmek, temsil ettikleri kesimin
ekonomik sorunları hakkında incelemeler yapmak.
d) Oda veya borsaların koordinasyon ve
gelişimlerini gözetmek.
e) İlgili toplantılarda ve protokolde
konseyi, başkan veya başkan yardımcısı ile temsil etmek.
f) Mevzuatla verilen diğer görevleri
yerine getirmek.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
65 inci maddeyi okutuyorum:
Birlik Yönetim Kurulu
MADDE 65. - Birlik Yönetim Kurulu, dört
yıl için seçilen, başkan dahil onbeş üyeden oluşur.
Genel Kurul tarafından delegeler arasından
seçilen Birlik Başkanı, aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanıdır.
Yönetim Kurulunun ondört asıl ve aynı
sayıda yedek üyesi, Genel Kurulca delegeler arasından seçilir. Yönetim
Kurulunda, her oda ve borsa grubundan en az bir temsilci bulunur.
Yönetim Kurulu kendi üyeleri arasından
dört yıl için her bir oda grubunu ve borsaları temsilen beş başkan yardımcısı
ve bir sayman üye seçer.
Yönetim Kurulu ayda bir defadan az olmamak
üzere, Birlik Başkanının veya yokluğunda Birlik Başkanının yetkilendirdiği
başkan yardımcısının çağrısı üzerine toplanır. Toplantı gündemi Birlik Başkanı
veya yokluğunda yetkilendirdiği başkan yardımcısı tarafından belirlenir.
Ayrıca, Yönetim Kurulu üyelerinin en az üçte birinin toplantı başlayana kadar
yapacağı başvuru ile gündeme yeni madde eklenir. Birlik Başkanı tarafından
yetkilendirilen başkan yardımcısı, başkanın yokluğunda başkan vekili olarak
görev yapar.
Birlik Başkanı aynı zamanda mensubu olduğu
oda veya borsanın yönetim kurulu başkan veya üyeliği ile meclis başkanlığı
görevlerini yapamaz.
Üst üste iki dönem Birlik Başkanlığı
yapmış olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden
seçilemezler.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
66 ncı maddeyi okutuyorum:
Birlik Yönetim Kurulunun görevleri
MADDE 66. - Birlik Yönetim Kurulunun
görevleri şunlardır:
a) Odalar ve borsalar arasında çıkacak
ihtilafları çözmek.
b) Muhasebe ve muamelatta birlik ve
beraberlik sağlamak üzere yönetmelikler hazırlamak ve Genel Kurula sunmak.
c) Ülkenin iktisadî durumu hakkında rapor
hazırlamak ve Genel Kurulun onayına sunmak.
d) Yabancı ülkelerdeki ticaret ve sanayi
odaları ile borsalar tarafından yapılan yayınları izlemek ve Türkiye ile ilgili
olanlardan üyeleri ve gerektiğinde resmî makamları haberdar etmek.
e) Uluslararası sergi, fuar ve kongrelere
katılmak, yabancı ülkelerdeki oda ve borsaların vekillik, mümessillik veya
muhabirliğini kabul ve ifa etmek, ulusal ve uluslararası meslekî teşekküller
kurmak, uluslararası meslekî toplantılara katılacak üyeleri seçmek.
f) Bütçe dahilinde harcama yapmak.
g) Oda ve borsaların Birlik aidatlarını
süresi içinde yatırmalarını sağlamak ve bu konuda gerekli denetimleri yapmak.
h) Birlik Genel Sekreterliği yönetmeliğini
hazırlamak ve Genel Kurula sunmak.
ı) Bu Kanunda Birlikçe çıkarılacağı
öngörülen yönetmelikleri hazırlamak ve Bakanlığın onayına sunmak.
j) İlgili kanunlar çerçevesinde
bakanlıklarca istenen bilgileri vermek.
k) Bir yıllık faaliyetler hakkında Genel
Kurula rapor vermek.
l) İktisadî konularda kongreler ve benzeri
toplantılar düzenlemek.
m) Yıllık bütçeyi hazırlamak ve Genel
Kurula sunmak.
n) Talepleri halinde oda ve borsaların
üyeleri arasındaki ihtilafları hakem olarak çözmek üzere yüksek tahkim heyeti
kurmak.
o) Bu Kanunla ve sair mevzuatla Birliğe
verilen ve özel olarak başka bir organa bırakılmayan diğer görevleri yerine
getirmek.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?..Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum : Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
67 nci maddeyi okutuyorum :
Birlik Yönetim Kurulunun yetkilerinin
devri
MADDE 67. - Yönetim Kurulu, gerekli
hallerde, yetkilerinden bir kısmını Birlik Başkanına, Yönetim Kurulu
üyelerinden birine veya birkaçına ya da Genel Sekretere devredebilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?..Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler...Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler...Kabul edilmiştir.
68 inci maddeyi okutuyorum:
Yüksek Disiplin Kurulu
MADDE 68. - Yüksek Disiplin Kurulu, delegeler
arasından Genel Kurulca dört yıl için seçilen altı üyeden oluşur. Aynı sayıda
yedek üye seçilir.
Yüksek Disiplin Kurulu, seçimden sonraki
ilk toplantısında üyeleri arasından bir başkan seçer. Başkanın bulunmadığı
zamanlarda, en yaşlı üye Kurula başkanlık eder.
Üyelerden biri raportör olarak tayin
edilir. Raportör üye karar oylamasına katılamaz.
Yüksek Disiplin Kurulu, Birlik Başkanının
çağrısı üzerine de toplanır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?..Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler...Kabul edilmiştir.
69 uncu maddeyi okutuyorum :
Yüksek Disiplin Kurulunun görevleri
MADDE 69. - Yüksek Disiplin Kurulunun
görevleri şunlardır:
a) Oda ve borsa meclislerinin disiplin
cezalarına ilişkin kararları ile oda ve borsa yönetim kurullarının soruşturma
açılmamasına ilişkin kararlarına karşı yapılacak itirazları karara bağlamak.
b) Mevzuatla verilen diğer görevleri
yerine getirmek.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
70 inci maddeyi okutuyorum:
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Birliğin Gelirleri
Birlik aidatı
MADDE 70.- Odalar ve borsalar her yıl
tahsil edilen gelirlerinin yüzde sekizini aidat olarak, Birlik Yönetim
Kurulunun belirleyeceği bankalardan birine Birlik adına yatırmak zorundadırlar.
Birlik aidatları bir önceki yıl fiili
geliri üzerinden hesap edilerek, izleyen yılın temmuz ve aralık aylarında eşit
iki taksitte yatırılır.
Fiili gelire; 23 üncü ve 49 uncu
maddelerde sayılan bütün gelirler ile menkul ve gayrimenkul sermaye iratları,
şirket kârları ve döviz gelirleri dahildir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
71 inci maddeyi okutuyorum:
Birlikçe alınacak ücretler
MADDE 71.- Birlikçe, belgelerin
onaylanması ve hizmetlerin verilmesi karşılığında alınan ücretlerin oran ve
miktarı, tahkim gelirleri hariç olmak üzere, maktu ücretlerde onaltı yaşından
büyüklere uygulanan asgarî ücretin brüt tutarının üç katından, nispî ücretlerde
de bu tavanı aşmamak kaydıyla binde beşten fazla olamaz. Bu oran ve miktarlar,
Yönetim Kurulu tarafından kararlaştırılacak tarifelerle tespit olunur.
Birlikçe onaylanacak ve verilecek belgeler
ve hizmetler şunlardır:
a) Kapasite raporları.
b) Faturalar, menşe şahadetnameleri, A.TR
ve EUR. 1 dolaşım belgeleri ve sertifikaları.
c) Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi
hizmetleri.
d) Kalite belgeleri.
e) TIR ve ATA karneleri ile EAN-UCC çizgi
kod sistemine ilişkin hizmetler.
f) Tahkim hizmetleri.
g) Fuar düzenleme yetki belgeleri.
h) Ticarî ve sınaî mahiyette diğer her
türlü belge ve bilgi ile hizmetler.
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde
yayımlanacak ilân ücretleri, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi Komitesinin teklifi
ve Bakanlığın onayı ile yürürlüğe girecek bir tarife ile belirlenir.
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin
çıkarılmasına ilişkin esasları tespit, yayım işlerini sevk ve idare etmek ve
Bakanlık ile Birlik arasındaki çalışmaları koordine etmek üzere; Bakanlık
Müsteşarının başkanlığında, ilgili müsteşar yardımcısı, İç Ticaret Genel Müdürü
veya görevlendireceği yardımcısı, Birlik Genel Sekreteri, ilgili genel sekreter
yardımcısı ve gazete müdüründen oluşan bir Komite kurulur.
Komitenin çalışma usul ve esasları ile
Komite üyelerinin gazete gelirlerinden karşılanacak huzur hakları, Komite
toplantılarına ilişkin giderler ve bu konu ile ilgili diğer hususlar Birliğin
olumlu görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Huzur haklarının net aylık miktarı brüt asgari ücret tutarını geçemez.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, buyurun.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR,
BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya) - Sayın Başkan, (h)
bendinden sonraki paragrafta "Türkiye Ticaret Sicil" yazılmış,
"Türkiye Ticaret Sicili" olacak efendim; "i" harfini ilave
ediyoruz.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul)
- "Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi" olacak.
BAŞKAN - Peki, bu notu aldık; bu şekliyle
redaksiyonu yapacağız.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Sayın milletvekilleri, bu düzeltmeyle
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...Teşekkür ederim. Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
72 nci maddeyi okutuyorum:
Gelirler ve bütçe
MADDE 72. - Birliğin gelirleri; aidatlar,
hizmetler karşılığı alınacak ücretler, bağış ve yardımlar, yayın gelirleri ve
diğer gelirlerden oluşur.
Birlik bütçesi, Yönetim Kurulunca yıllık
olarak hazırlanır ve Genel Kurulca kararlaştırılır.
Bütçeden harcama, Birlik Başkanı veya
yetkilendirdiği başkan yardımcısı ve Genel Sekreterin veya sayman üyenin ortak
imzası ile yapılır.
Yönetim Kurulunun önerisi üzerine Genel
Kurulca saptanan miktar kadar harcama, sonradan yönetim kurulunun onayına
sunulmak şartıyla, Birlik Başkanı tarafından re’sen yapılabilir.
Ayrıca, Birlik Başkanı için belirlenen
miktardan fazla olmamak üzere, Yönetim Kurulu tarafından belirlenen miktarda harcama,
sonradan Yönetim Kurulunun onayına sunulmak şartıyla Genel Sekreter tarafından
re’sen yapılabilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
73 üncü maddeyi okutuyorum:
BEŞİNCİ KISIM
Müşterek Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Personel
Oda, borsa ve Birlik personeli
MADDE 73. - Oda, borsa, Birlik ve bunların
kurduğu teşekküllerde istihdam edilenler bu Kanunda yer alan hükümler dışında
4857 sayılı İş Kanununa tâbidir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
74 üncü maddeyi okutuyorum:
Oda ve borsa genel sekreteri
MADDE 74. - Odalar ve borsaların işlerini
yürütmek üzere bir genel sekreter görevlendirilir. Genel sekreterin aşağıda
belirtilen nitelikleri haiz olması gerekir:
a) Türk vatandaşı olmak.
b) Kamu haklarından mahrum olmamak.
c) Askerlikle ilişiği bulunmamak.
d) Taksirli suçlar ve bentte sayılan
suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere; ağır hapis veya altı
aydan fazla hapis veya affa uğramış olsalar dahi Devletin şahsiyetine karşı
işlenen suçlarla, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref
ve haysiyeti kırıcı suçlardan veya kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara
fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak.
e) Görevini devamlı yapmasına engel
olabilecek vücut veya akıl hastalığı veya vücut sakatlığı ile özürlü
bulunmamak.
f) Mühendislik, iktisat, işletme, maliye,
hukuk ve kamu yönetimi gibi alanlarda en az dört yıllık yüksek öğrenim kurumu
mezunu olmak.
g) Kamuda veya özel sektörde en az beş yıl iş tecrübesine sahip olmak.
Genel sekreter ve yardımcıları yönetim
kurulu kararıyla atanır. Genel sekreter yardımcılarında da genel sekreterde
aranan koşullar aranır.
Genel sekreter, yönetim kurulunun izni ile
harcama yetkisi dahil görev ve yetkilerinden bir bölümünü her faaliyet yılının
başında yeniden tespit edilmek üzere yardımcılarına devredebilir.
Genel sekreter, oda ve borsa personelinin
disiplin ve sicil amiridir. Genel sekreter, meclis ile yönetim kurulu
toplantılarına ait tutanakları düzenler, odanın veya borsanın iç çalışmalarıyla
yazı işlerini düzenler ve yönetir, oda veya borsa personeline gerekli emir ve
talimatları verir ve çalışmalarını denetler, yönetim kurulu veya başkanı
tarafından verilen diğer görevleri yerine getirir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
75 inci maddeyi okutuyorum:
Birlik Genel Sekreteri
MADDE 75. - Yönetim Kurulunca, Birliğin
işlerini yürütmek üzere, oda ve borsa genel sekreterleri için aranan
nitelikleri haiz ve asgari bir yabancı lisanı çok iyi derecede bilen bir Genel
Sekreter atanır. Gerektiğinde yönetim kurulu bir veya daha fazla genel sekreter
yardımcısı atayabilir. Genel sekreter yardımcılarında da Genel Sekreter için
aranan nitelikler aranır.
Genel Sekreter, yönetim kurulunun izni ile
harcama yetkisi dahil görev ve yetkilerinden bir bölümünü her faaliyet yılının
başında yeniden tespit edilmek üzere yardımcılarına devredebilir.
Genel Sekreter, Birlik personelinin
disiplin ve sicil amiridir. Genel Sekreter, Yönetim Kurulu toplantılarına ait
tutanakları düzenler, Birliğin iç çalışmalarıyla yazı işlerini düzenler ve
yönetir, Birlik personeline gerekli emir ve talimatları verir ve çalışmalarını
denetler, Yönetim Kurulu ve Birlik Başkanı tarafından verilen diğer görevleri
yerine getirir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?... Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
76 ncı maddeyi okutuyorum:
Cezai takibat
MADDE 76. - Odalar, borsalar ve Birlik
paraları ile para hükmündeki evrak, senet ve sair malları aleyhine suç işleyen
ve bilanço, zabıtname, rapor ve diğer her çeşit kağıt ve defterler üzerinde suç
mahiyetinde değişiklik yapan veya bunları kasten yok eden organlarının üyeleri
ile personeli hakkında Devlet memurları hakkındaki cezalar uygulanır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
77 nci maddeyi okutuyorum:
İKİNCİ BÖLÜM
Malî Hükümler
Tahsilat
MADDE 77. - Süresinde ödenmeyen kayıt
ücretleri, yıllık aidat, munzam aidat, navlun hâsılatından alınacak oda
payları, borsa tescil ücreti ve Birlik aidatına 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca günlük gecikme zammı tahakkuk ettirilir.
Kayıt ücretleri, yıllık aidat, munzam
aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları ve Birlik aidatı ile borsa
tescil ücreti ve bunlara ait kesinleşen gecikme zamları ile para cezalarının
tahsiline ilişkin olarak oda, borsa ve Birlik Yönetim Kurulunca verilen
kararlar ilâm hükmünde olup, icra dairelerince yerine getirilir.
Kayıt ücretleri, yıllık aidat, munzam
aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları ve Birlik aidatı ile borsa
tescil ücreti ve bunlara ait kesinleşen gecikme zamları ile para cezalarının
tahsil zamanaşımı süresi beş yıldır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
78 inci maddeyi okutuyorum:
Bütçelerden ayrılacak paylar
MADDE 78. - Odalar, borsalar ve
Birlikçe hazırlanan bütçelerde;
a) Genel Kurul kararıyla, Türkiye Odalar,
Borsalar ve Birlik Personeli Sigorta ve Emekli Sandığı Vakfına ödenmek üzere
yüzde bir oranında pay ayrılır,
b) Bakanlık iç ticaret hizmetlerini
geliştirmek üzere her yıl yüzde biri geçmemek üzere pay ayrılır.
Bu şekilde ayrılacak payların kullanma
esasları ve uygulaması yönetmelikle düzenlenir.
Birlik ile oda ve borsaların bütçelerinde
temsil, gezi, konaklama, seyahat, yevmiye ve huzur hakkı gibi harcamaları için
ayıracakları pay bütçelerinin yüzde yirmisini, personel harcamaları için
ayrılan pay ise bütçelerinin yüzde kırkını geçemez.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?..
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR,
BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya)- Sayın Başkan...
BAŞKAN- Buyurun.
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİÎ KAYNAKLAR,
BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya)- Efendim, (a)
bendindeki " vakfına ödenmek üzere yüzde 1 oranında" ifadesinin
sonuna virgül koyuyoruz, "pay ayrılır" ifadesini çıkarıyoruz; (b)
bendindeki "üzere"den sonra gelmek üzere virgül koyuyoruz. İki defa
"pay ayrılır" ifadesi olmasın diye efendim.
BAŞKAN- Peki.
Mükerrer olmaması için (a) bendinin
sonunda yer alan "pay ayrılır" ifadesini çıkarıyoruz.
Bu yeni şekliyle maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
79 uncu maddeyi okutuyorum:
İhale işleri ve hizmet alımı
MADDE 79. - Odalar, borsalar ve Birliğin
mal ve hizmet alımları ile yapım işleri ve satımlarının tâbi olduğu usul ve
esaslar açıklık, şeffaflık ve serbest rekabet ilkeleri gözetilerek, Birlikçe
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Odalar, borsalar ve Birlik, istisna ve
vekalet akdi ile hizmet alımı yapabilir.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
80 inci maddeyi okutuyorum:
Kamulaştırma, şirket ve vakıf kurma
MADDE 80. - Odalar, borsalar ve Birlik
amaçlarını gerçekleştirmek ve faaliyet konuları ile sınırlı olmak şartı ile
yetkili organlarının kararı ve Bakanlığın izni ile kamulaştırma yapabilirler.
Kamu yararı kararı Bakanlıkça verilir.
Odalar, borsalar ve Birlik, bu Kanunda
öngörülen ekonomik nitelikli görevlerini yapmak, meslek mensuplarının müşterek
ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak ve mesleğin
genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak amaçlarıyla sınırlı olarak
ve Bakanlığın izni ile kurulmuş veya kurulacak şirketlere iştirak edebilirler.
Odalar, borsalar ve Birlik, amaçlarına uygun olarak eğitim ve öğretim kurumları
kurmak üzere vakıf kurabilirler.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
81 inci maddeyi okutuyorum:
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Oda, Borsa ve Birlik
Organlarının Seçim Usulü
Seçimlere ilişkin genel esaslar
MADDE 81. - Oda, borsa ve Birlik organları
ile şubelerinin seçimleri, bu Kanunda yazılı esas ve usullere göre, elektronik
ortamda Bakanlık ve Birlik bünyesinde düzenlenen ortak veri tabanında Birliğe
bağlı oda ve borsa meslek gruplarına göre seçme ve seçilme niteliklerini haiz
olan üyeleri gösteren oda, borsa ve Birlik veri tabanından alınan güncel üye
listeleriyle yargı gözetiminde yapılır.
Bir yerde birden fazla ilçe seçim kurulu
bulunduğu takdirde, görevli hâkim il seçim kurulunca belirlenir. Birlik
organları seçimlerinde görevli hâkim, merkez ilçe seçim kurulu başkanıdır.
İlçe seçim kurulu başkanı, oda ve borsanın
üye ve meslek grubu sayısına ve Birlik organları seçimlerinin gereklerine göre
seçim sandıklarının yer ve sayısını, tarihini ve oy kullanma süresini, oy
pusulasının şeklini ve seçimle ilgili diğer hususları belirler. Seçimlerde
kullanılacak araç ve gereçler, ilçe seçim kurulundan sağlanır.
Oy verme işlemleri gizli oy ve açık tasnif
esaslarına göre yapılır. Belirlenen seçim süresi sona erdiği halde sandık
başında oylarını vermek üzere bekleyen seçmenler de oylarını kullanırlar.
Seçmen listesinde adı yazılı olmayan üye veya delegeler oy kullanamaz. Oylar,
oy verenin kimliğinin oda veya borsa veya resmî kuruluşça verilen belge ile
ispat edilmesinden ve listedeki isminin karşısındaki yerin imzalanmasından
sonra kullanılır.
Tüzel kişi temsilcisi gerçek kişilerin,
temsil ettikleri tüzel kişinin tescilli ana sözleşmeleri gereğince temsil ve
bağlayıcı işlem yapma yetkisine sahip olduklarına dair son bir ay içinde
düzenlenmiş ve ilgili ticaret sicili memurluğunca tasdik edilmiş bir belgeyi oy kullanma sırasında ibraz etmeleri
gerekir.
Oylar, herhangi bir şekilde hazırlanmış oy
pusulalarının, üzerinde ilçe seçim kurulu mührü bulunan ve oy verme sırasında
seçim sandık kurulu başkanı tarafından verilecek özel zarflara konulması suretiyle
kullanılır. Üzerinde ilçe seçim kurulu mührü bulunmayan zarflara konulan oylar
geçersizdir.
Seçim süresinin sonunda, seçim sonuçları
tutanakla tespit edilir, seçim sandık kurulu başkan ve üyeleri tarafından
imzalanır. Tutanakların birer örneği seçim yerinde asılmak suretiyle, geçici
seçim sonuçları bir tam iş günü ilân edilir.
Kullanılan oylar ve diğer belgeler,
tutanağın bir örneği ile birlikte üç ay süre ile saklanmak üzere ilçe seçim
kurulu başkanlığına tevdi edilir.
Seçimin devamı sırasında yapılan işlemler
ile ilân süresi içinde seçim sonuçlarına yapılacak itirazlar, görevli hâkim
tarafından aynı gün incelenir ve karara bağlanır. İlçe seçim kurulunun itiraz
üzerine vereceği kararlar, seçim yerinde asılmak suretiyle bir tam iş günü ilan
edilir. Bu kararlara karşı, ilân süresi içinde il seçim kurulu nezdinde itiraz
edilebilir. İl seçim kurulunun bir gün içinde vereceği karar kesindir. İtiraz
süresinin geçmesi ve itirazların karara bağlanmasından hemen sonra, hâkim
yukarıdaki hükümlere göre kesin sonuçları ilân eder ve ilgili oda veya borsa
ile Birlik ve Bakanlığa bildirir.
Hâkim, herhangi bir sebeple seçimi
durdurduğu veya seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük veya Kanuna
aykırı uygulama sebebiyle seçimlerin iptaline karar verdiği takdirde, süresi
bir aydan az ve iki aydan fazla olmamak üzere seçimin yenileneceği günü tespit
ederek ilgili oda veya borsa ile Birlik ve Bakanlığa bildirir.
Seçimlerin tamamının iptali halinde,
seçimler yenileninceye kadar geçen sürede, oda ve borsanın meclis ve yönetim
kurulu görevini yapmak üzere Birlikçe üç veya beş kişilik bir kurul
atanır.
Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 298
sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun Yedinci
Bölümündeki suç ve cezalara ilişkin hükümler uygulanır.
Oda, borsa ve Birlik organlarının
seçimlerinde siyasi partiler, sendikalar ve sendika üst kuruluşları aday
gösteremezler ve belirli adayların leh ve aleyhlerinde faaliyette bulunamazlar
ve propaganda yapamazlar. Bu hükme aykırı davrananlara bir aydan üç aya kadar
hapis, birmilyar liradan beşmilyar liraya kadar para cezası verilir.
Birlik ile oda ve borsaların organlarının
seçim tarihleri, Bakanlar Kurulu tarafından bir yılı geçmemek üzere
ertelenebilir.
Milletvekili, belediye başkanı, belediye
meclis üyesi ve il genel meclisi üyesi seçilenler ile siyasi parti organlarında
görevli olanların oda, borsa ve Birlik organlarındaki görevleri kendiliğinden sona erer.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
82 nci maddeyi okutuyorum:
Seçim sandık kurulu
MADDE 82. - İlçe seçim kurulu başkanı,
elektronik ortamda Bakanlık ve Birlik bünyesinde düzenlenen ortak veri tabanından
sağlanan seçme ve seçilme niteliklerini haiz olan listeleri incelemek ve
seçimleri yapmak üzere kamu görevlileri veya aday olmayan üyeler arasından bir
başkan ile iki üyeden oluşan bir seçim sandık kurulu oluşturur ve aynı şekilde
üç yedek üyeyi de belirler. Birlik organlarının seçiminde, seçim sandık kurulu
için bir başkan ve dört üye ile beş yedek üye, kamu görevlileri veya aday
olmayan delegeler arasından merkez ilçe seçim kurulu başkanı tarafından
belirlenir.
Seçim sandık kurulu başkanının yokluğunda
kurula en yaşlı üye başkanlık eder. Seçim sandık kurulu, seçimlerin Kanunun
öngördüğü esaslara göre yürütülmesi, yönetimi ve oyların tasnifi ile görevli
olup, bu görevleri seçim ve tasnif işleri bitinceye kadar aralıksız olarak
devam eder.
İlçe seçim kurulu başkanı hâkime ve seçim
sandık kurulu başkan ve üyelerine 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve
Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda belirtilen esaslara göre ücret ödenir. Bu
ücretlerle, diğer seçim giderleri seçimi yapan oda, borsa veya Birlik tarafından
karşılanır.
Seçimler sırasında seçim sandık kurulu
başkan ve üyelerine karşı işlenen suçlar, Devlet memurlarına karşı işlenmiş
gibi cezalandırılır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
83 üncü maddeyi okutuyorum:
Oda, borsa ve Birlik organları seçimlerine
katılma nitelikleri
MADDE 83. - Oda veya borsaya kayıtlı,
onsekiz yaşını bitirmiş gerçek kişilerle, tüzel kişilerin tescilli ana
sözleşmelerinde temsil ve bağlayıcı işlemler yapma yetkisi verilen gerçek kişi
temsilcileri, bu Kanun hükümlerine göre oda, borsa ve Birlik organlarının
seçimlerinde oy kullanabilirler.
Oda, borsa ve Birlik organlarına
seçilebilmek için;
a) Yeni kurulan oda ve borsalar hariç en
az iki yıldır oda ve borsaya kayıtlı olmak,
b) Seçim tarihinde yirmibeş yaşını
doldurmuş olmak,
c) İflas etmemiş ya da iflas etmiş olsa
bile itibarını yeniden kazanmış olmak,
d) Taksirli suçlar hariç olmak üzere ağır
hapis veya iki yıldan fazla hapis cezasıyla cezalandırılmamış olmak, yahut affa
uğramış veya tecil edilmiş olsalar bile basit ve nitelikli zimmet, irtikâp,
rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, evrakta sahtekarlık, inancı kötüye kullanma,
yalan yere tanıklık, kaçakçılık, hileli iflas, görevi kötüye kullanma, resmî
ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, kara para aklama, Devlet sırlarını
açığa vurma, terör, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs ya da
iştirak suçlarından dolayı hüküm giymemiş olmak,
e) Ticaret ve sanat icrasından hükmen
yasaklanmamış olmak,
f) Ticarî ve sınaî kazanç dolayısıyla
gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmak,
g) Okur-yazar olmak,
Şartlarını haiz olanlar aday olabilir.
Yerli ve yabancı tüzel kişilerin tescilli
ana sözleşmelerinde temsil ve bağlayıcı işlemler yapma yetkisi verilen ve
yukarıdaki özellikleri taşıyan gerçek kişi temsilcileri, bu Kanun hükümlerine
göre oda, borsa ve Birlik organlarına seçilebilirler.
Seçilme yeterliliğini kaybedenlerin oda,
borsa ve Birlikteki görevleri sona erer.
Organların seçimlerine katılma
niteliklerine ilişkin diğer hususlar Birlikçe hazırlanacak yönetmelikle
düzenlenir.
Oda ve borsa üyelerinin seçme ve seçilme
haklarının kullanılabilmesi için şirketin; sahibi, ortağı, yönetim kurulu
üyesi, genel müdürü, murahhas azası seviyesinde üst düzey yöneticisi ve şirketi
temsile, ahzükabza yetkili olması ve bu halinin seçimden en az altı ay öncesini
kapsaması şarttır.
Üye şirketin münfesih olması, işyeri ve
merkez kaydını başka bir odanın çalışma alanına taşıması halinde, oda üyeliği
ile birlikte seçilmiş olduğu oda, borsa ve Birlik organlarındaki görevi sona
erer.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...Teşekkür
ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
84 üncü maddeyi okutuyorum:
Oda ve
borsa organlarının seçimleri
MADDE 84. - Oda ve borsa organlarının
seçimleri, bu Kanun hükümlerine göre aşağıda belirtilen esas ve usullere uygun
olarak, ekim ayında başlar kasım ayı
içinde bitirilir.
a) Gruplandırma işlemleri ve meslek
komitelerinin seçimi:
1) Meslek komiteleri seçiminden en az
yirmi gün önce oda ve borsaların yönetim kurulları tarafından, seçilme hakkına
sahip olanlarla, seçme hakkına sahip olanları gösteren, elektronik ortamda
Bakanlık ve Birlik bünyesinde düzenlenen veri tabanında yer alan meslek
gruplarına göre hazırlanan listeler, üç nüsha olarak kuruluşun bulunduğu
yerdeki ilçe seçim kurulu başkanına sunulur.
2) Hâkim, gerektiğinde ilgili kayıt ve
belgeleri de getirtip listeleri seçim sandık kurullarına incelettirir ve varsa
noksanlarını tamamlattırdıktan sonra en geç beş gün içinde onaylar. Onaylanan
listeler ve seçimin yapılacağı tarih ve yer ile diğer hususlar, oda veya
borsanın ilân yerlerinde asılmak suretiyle üç tam iş günü ilân edilir. Bu
listelerin örnekleri, talep edilmesi halinde oda veya borsa üyelerine masrafı
ödenmek kaydıyla verilir. İlçe seçim kurulu başkanınca gerekli görülen hususlar
yerel basın yayın organları aracılığı ile ilgililere duyurulur.
3) İlân süresi içinde oda veya borsa
üyeleri tarafından listelere yapılacak itirazlar, ilçe seçim kurulu başkanı
tarafından incelenir ve en geç iki gün içinde karara bağlanır. Bu karara tebliğ
tarihinden itibaren üç gün içinde il seçim kurulu nezdinde itiraz edilebilir.
İl seçim kurulunun üç gün içinde vereceği karar kesindir.
4) Bu suretle kesinleşen listelerle, seçim
tarihi, süresi ve seçime ilişkin diğer hususlar onaylanarak ilgili oda veya
borsaya gönderilir. Kesinleşen listeler ve seçime ilişkin diğer hususlar ilgili
oda veya borsanın ilan yerlerinde seçimden önce üç tam iş günü süresince ilân
edilir.
5) Yeni kurulan oda ve borsalarda meslek
gruplarına ait listeler, ilçe seçim kurulu başkanı veya onun görevlendireceği
yetkili memur tarafından seçilecek beş veya yedi üyeden oluşacak bir
gruplandırma kurulunca yönetmeliğe uygun olarak hazırlanarak, meslek komitesi
seçimleri için görevli hâkime verilir.
6) İlgili seçmen üyelerce, her meslek
grubu için ayrı ayrı verilecek mahsus zarflara oyların konulması ile meslek
komitesi seçimleri yapılır.
b) Meslek grupları, yargı gözetiminde oda
ve borsa meclisleri için asıl ve yedek üyeleri meslek komitesi üyeleri ile
birlikte seçer.
c) Meclis, seçimlerin kesinleşmesini takip
eden en geç iki gün içinde yargı gözetiminde oda ve borsa yönetim kurulu
başkanı ve üyelerini aynı listede seçer.
d) Birlik Genel Kurul delegeleri ile
disiplin kurulunun asıl ve yedek üyelerinin seçimi, Yönetim Kurulu üyelerinin
seçimi ile birlikte, meclis tarafından yapılır.
Oda ve borsaların meclis, yönetim kurulu,
disiplin kurulu ile Birlik Genel Kurulu delegesi seçimlerinde de gruplandırma
işlemleri ve meslek komitelerinin seçimlerine ilişkin esas ve usuller
uygulanır.
Oda ve borsa şubelerinin seçim usul ve
esasları bu maddede belirtilen hükümlere uygun olarak, Birlikçe hazırlanacak
bir yönetmelikle düzenlenir.
İtiraz süresi, oda ve borsa organları ile
Birlik delegesi seçim sonuçlarının ilanından itibaren bir gündür.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
85 inci maddeyi okutuyorum:
Birlik organlarının seçimi
MADDE 85. - Genel Kurul delegeleri
dışındaki Birlik organlarının seçimi, bu Kanunda düzenlenen usul ve esaslara
göre ve yargı gözetiminde, mayıs ayı içinde yapılır.
Birlik Başkanı, Birlik Genel Kurulunca,
delegeler arasından öncelikle seçilir.
Birlik Genel Kurulunda, Birlik Başkanının
seçiminin yapıldığı gün içinde ilgili delegelerce kendi aralarından Birlik
Yönetim Kurulu ve oda ve borsa konseylerinin asıl ve yedek üyeleri seçilir.
Birlik Başkanı seçim sonucu açıklanmadan, Birlik Yönetim Kurulu ve konsey
seçimlerine geçilemez. İtiraz üzerine Birlik Başkanı seçimi iptal edilirse,
Birlik Yönetim Kurulu ve konsey seçimleri de kendiliğinden geçersiz sayılır.
Yüksek Disiplin Kurulunun asıl ve yedek
üyeleri, Birlik Genel Kurulunca, delegeler arasından seçilir.
Birlik Yönetim Kurulu ve oda ve borsa
konseyleri seçimi ile Yüksek Disiplin Kurulunun seçimi birlikte yapılır.
İtirazlar seçim günü yapılır ve aynı gün
karara bağlanır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
86 ncı maddeyi okutuyorum:
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Disiplin ve Para Cezaları
Disiplin cezalarının uygulanacağı haller
MADDE 86. - Oda ve borsa üyelerinden
meslek onuruna veya meslek düzen ve geleneklerine uymayan eylem ve
davranışlarda bulunanlarla, müşterisine karşı mesleki görevini yapmayan veya
görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu
Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?..Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler.. Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
87 nci maddeyi okutuyorum:
Disiplin suç ve cezaları
MADDE 87. - Disiplin cezaları ile her bir
disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Uyarma; mesleğin icrasında ve
davranışlarında daha dikkatli davranması gerektiğinin ilgili üyeye bir yazıyla
bildirilmesidir. Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
1) Meslek şeref ve haysiyetine uygun
düşmeyen tavır ve hareketlerde bulunmak.
2) Üyelik görev ve sorumlulukları ile
ilgili yönetim kurulunca yapılan davet ve talebin gereğini mazeretsiz olarak
yerine getirmemek.
3) Üyesi olduğu odanın, borsanın veya
Birliğin itibarını zedeleyici sözler sarf etmek.
4) Müşteri veya iş sahipleri ile olan
ilişkilerinde terbiye ve nezakete aykırı davranışta bulunmak.
b) Kınama; meslekî tutum ve
davranışlarında kusurlu sayıldığının ilgili üyeye bir yazıyla bildirilmesidir.
Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
1) Üyesi olduğu odanın, borsanın veya
Birliğin itibarını zedeleyici asılsız yayında bulunmak.
2) Müşterisine veya iş sahiplerine karşı
taahhütlerini yerine getirmemek.
3) İş ilişkisinde bulunduğu kimseler hakkında
haksız ithamda bulunmak.
4) Satışa arz olunan malların niteliği
veya miktarı bakımından gerçeğe aykırı beyanda bulunmak.
5) Nizamî olmayan ölçü ve tartı aletlerini
bilerek kullanmak.
6) İki yıl içinde birden fazla uyarma
cezasını gerektirecek bir davranışta bulunmak.
7) Organ seçimlerinin düzen içinde ve
sağlıklı biçimde yürütülmesi amacıyla, hâkimin ve seçim sandık kurulunun aldığı
tedbirlere uymamak.
c) Üyelikten geçici çıkarma; üyenin iki
aydan az ve oniki aydan fazla süreli olmamak üzere oda veya borsa üyeliğinden
çıkarılmasıdır. Kınama cezası alan üyenin, beş yıl içinde aynı cezayı
gerektirecek yeni bir davranışta bulunması halinde üyelikten geçici çıkarma
cezası verilir.
d) Üyelikten uzun süreli çıkarma; üyenin
kaydının üyesi bulunduğu oda veya borsa ile ticaret sicilinden beş yıl süre ile
silinmesidir. Üyelikten geçici çıkarma cezası alan üyenin, üç yıl içinde kınama
cezasını gerektirecek yeni bir davranışta bulunması halinde üyelikten uzun
süreli çıkarma cezası verilir.
Bu maddede düzenlenen cezalar disiplin
kurulunun teklifi üzerine meclis tarafından verilir. Disiplin suç ve cezaları
hakkındaki esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
88 inci maddeyi okutuyorum:
Disiplin soruşturmasının yürütülmesi
MADDE 88. - Oda ve borsa üyeleri hakkında
disiplin soruşturması oda veya borsa disiplin kurulları tarafından yürütülür.
Disiplin kurulları, üyelerinden birini
soruşturmacı olarak tayin eder ve soruşturmacının sunduğu fezleke üzerine ceza
teklifinde bulunur. Ceza teklifinin görüşüldüğü toplantıya soruşturmayı yürüten
üye katılamaz.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
89 uncu maddeyi okutuyorum:
Disiplin soruşturmasının açılması
MADDE 89. - Yönetim kurulları, ihbar veya
şikâyet üzerine ya da davranışı doğrudan öğrenmesi halinde re’sen, on gün
içinde disiplin soruşturması açılması hususunda karar vermek zorundadır.
Disiplin kurulları, yönetim kurulunun
soruşturma açılmasına dair kararının kendilerine iletilmesinden itibaren en çok
iki ay içinde suç oluştuğuna kanaat getirerek ceza önermek veya suç
oluşmadığına ve dolayısıyla ceza gerekmediğine ilişkin karar vermek zorundadır.
Lüzumu halinde bu süre yönetim kurulu kararı ile uzatılabilir. Disiplin
soruşturması en geç bir yıl içinde sonuçlandırılır.
Disiplin soruşturması her halde, eylem ve
davranışın gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılmak zorundadır.
Ceza davasına konu teşkil eden eylemlerden dolayı ayrıca disiplin soruşturması
açılması durumunda soruşturma ceza mahkemesi kararının kesinleşme tarihinden
itibaren bir yıl içinde de yapılabilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
90 ıncı maddeyi okutuyorum:
Savunma hakkı
MADDE 90. - Disiplin soruşturmalarında ve
verilecek para cezalarında, isnat olunan hususun ilgiliye yazılı olarak
bildirilmesi, savunmasının istenmesi ve bu savunma için en az on günlük bir
süre tanınması zorunludur.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
91 inci maddeyi okutuyorum:
Ceza soruşturmalarının etkisi
MADDE 91. - Disiplin işlem ve kararına
konu teşkil edecek bir eylemde bulunmuş bir üye hakkında, aynı eylemden dolayı
ceza mahkemesinde dava açılmış olması, disiplin soruşturması açılmasını ve
disiplin cezası verilmesini engellemez.
Eylemin işlenmemiş veya sanığı tarafından
yapılmamış olması nedeniyle beraat hali müstesna, beraatla sonuçlanmış bir ceza
davasının konusuna giren eylemlerden dolayı disiplin soruşturması açılması, o
eylemin ceza kanunları hükümlerinden ayrı olarak başlı başına disiplin
soruşturmasını gerektirir mahiyette olmasına bağlıdır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
92 nci maddeyi okutuyorum:.
Kararların tebliği
MADDE 92. - Disiplin cezaları gerekçeli
olarak on gün içinde ilgililere tebliğ edilir. İlgililer, uyarma cezası hariç,
disiplin cezalarına ve ceza verilmeme kararlarına karşı tebellüğ tarihinden
itibaren onbeş gün içinde Yüksek Disiplin Kuruluna itiraz edebilirler.
Disiplin cezalarına ilişkin kararlara
karşı doğrudan veya itiraz üzerine verilen kararlar için idarî yargı yoluna
başvurulabilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
93 üncü maddeyi okutuyorum:.
Para cezaları
MADDE 93. - Oda ve borsa üyelerinden;
a) Mevzuata uygun olarak kayıt ve tescil
muamelelerini yaptırmayanlara veya tescil ve ilânı gereken değişiklikleri
bildirmeyenlere yıllık aidatlarının iki katı,
b) Yetkili organlarca alınan kararlara
riayet etmeyenlere yıllık aidatlarının beş katı,
c) İmalatta, mal ve hizmet arzında sağlık
kurallarına uymayanlara, ölçü ve tartı aletlerini hileli bir şekilde
kullananlara ve hileli, karışık veya standartlara aykırı ve kalitesiz mal imal
edip, satanlara yıllık aidatlarının on katı,
Tutarında idari para cezası verilir.
Bu eylem ve davranışlara ilişkin idarî
para cezaları, disiplin kurulunun teklifi ve meclisin kararıyla verilir. Bu
maddede belirtilen idarî para cezaları aynı fiilin bir yıl içinde her tekrarı
için iki kat olarak uygulanır.
Bu Kanuna göre verilen idarî para
cezaları, oda ve borsalar tarafından gelir kaydedilir. Bu cezalara karşı tebliğ
tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz
edilebilir. İtiraz, verilen idarî para cezasının yerine getirilmesini
durdurmaz. Bu Kanunda öngörülen idarî para cezalarına ilişkin zamanaşımı süresi
yetkili kuruluşça ihlâlin öğrenildiği tarihten itibaren altmış gün ve her halde
ihlâlin vuku bulduğu tarihten itibaren iki yıldır.
Para cezası verilmesi ayrıca disiplin
cezası verilmesini engellemez.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
94 üncü maddeyi okutuyorum:
BEŞİNCİ BÖLÜM
Faaliyetlerin Sona Erdirilmesi
Organların görevlerine son verilmesi ve
faaliyetten men edilmesi
MADDE 94. - Kuruluş amaçları veya Kanunda
belirtilen asli görevlerini Bakanlığın yazılı uyarısına rağmen yerine
getirmeyen oda, borsa veya Birlik organlarının görevlerine son verilmesine ve
yerlerine yenilerinin seçtirilmesine, Bakanlığın veya bunların bulundukları
ildeki Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk
mahkemesince karar verilir. Yargılama, basit yargılama usulüne göre yapılır ve
en geç iki ay içerisinde sonuçlandırılır.
Görevlerine son verilen organların yerine,
bu Kanundaki usul ve esaslara göre, en geç bir ay içerisinde yenileri seçilir.
Yeni seçilenler, eskilerin görev süresini tamamlar.
Bu organların, görevlerine son verilmesine
neden olan ve mahkeme kararında belirtilen tasarrufları hükümsüzdür.
Yeni organ seçimleri yapılıncaya kadar
rutin iş ve işlemlerin nasıl yürütüleceği, oda ve borsalar için Birlik, Birlik
için Bakanlıkça belirlenir.
Millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç
işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği
hallerde, gecikmede sakınca varsa, oda ve borsalarda vali, Birlikte Bakanlar
Kurulu, organların faaliyetten men edilmesine karar verebilir ve bu durumu
Bakanlığa bildirir.
Faaliyetten men kararı, yirmidört saat
içerisinde yetkili hâkimin onayına sunulur; hâkim, kararını kırksekiz saat
içinde açıklar. Aksi takdirde, bu idarî karar kendiliğinden ortadan kalkar.
Faaliyetten men kararı, organın
görevlerine son verilmesi isteminin nihaî olarak karara bağlanmasına kadar
geçerlidir.
Yukarıda belirtilen veya kanunlarda
öngörülen haller dışında, oda, borsa veya Birlik organlarının görevlerine son verilemez,
bu organlarda yer alanlar görevden alınamaz.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
95 inci maddeyi okutuyorum:
Oda ve borsaların lağvı ve tasfiyesi
MADDE 95. - Kanunda belirtilen
faaliyetlerini ve kuruluş amaçlarını gerçekleştiremeyeceklerine meclislerinin
üçte iki çoğunluğu ile karar veren oda ve borsalar, talepleri üzerine Birliğin
olumlu görüşü ile Bakanlık tarafından lağvedilir.
Borsalar, faaliyetlerine ihtiyaç kalmaması
durumunda, Birliğin teklifi üzerine Bakanlık tarafından lağvedilebilir.
Odalar ve borsaların sahip olması gereken
nitelik, alt yapı, bütçe ve üye sayısına ilişkin kriterler ile bu kriterlere
uygunluğunu yitiren oda ve borsaların lağvı ile tasfiyesine ilişkin esas ve
usuller, Birliğin görüşü alınarak Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Şubeye dönüşen oda ve borsaların
varlıkları bağlandığı oda veya borsaya, kapanan oda ve borsaların varlıkları
ise Birliğe intikal eder.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
96 ncı maddeyi okutuyorum:
ALTINCI BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Toplantı ve karar yeter sayısı
MADDE 96. - Oda, borsa ve Birlik organları
üye tamsayılarının çoğunluğu ile toplanır. Kararlar, toplantıya katılanların oy
çokluğu ile verilir. Disiplin kurulları ve yüksek disiplin kurulu için toplantı
ve karar yeter sayısı üye tamsayısının çoğunluğudur.
Oda, borsa ve Birlik organları
toplantılarında çekimser oy kullanılamaz.
Oda ve borsa yönetim kurulları haftada
bir, meclis ve meslek komiteleri ayda bir, disiplin kurulları, kurul başkanı
veya yönetim kurulu başkanının çağrısı üzerine toplanır. Oda ve borsa yönetim
kurulu, meclisi ve meslek komiteleri, gerektiğinde başkanları tarafından
olağanüstü toplantıya çağrılabilir.
Oda ve borsaların bütün meslek komiteleri
altı ayda bir müşterek toplantı yapar. Bu toplantıya yönetim kurulu da katılır.
Üyeler, organ seçimleri hariç olmak üzere,
kendilerini, eşlerini ve üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci derece dahil
ikinci dereceye kadar sıhrî hısımları ile evlatlıklarını ilgilendiren işlere
ilişkin toplantılara katılamaz ve oy kullanamaz. Bu durumda toplantı ve karar
yeter sayılarının sağlanamaması halinde, yedek üyeler çağrılır.
Oda, borsa ve Birlik organlarında görevli
üyeler, özürlü veya özürsüz olarak altı ay içinde yapılan toplantıların
yarısından bir fazlasına katılmamaları halinde üyelikten çekilmiş sayılırlar.
Bu hüküm, kendi organlarınca başka bir yerde görevlendirilen üyeler hakkında
uygulanmaz.
Toplantı yeter sayısına ulaşılamaması
nedeniyle olağan toplantıların üst üste üç kez gerçekleşememesi halinde, bu üç
toplantıya gelmeyenlerin üyeliği kendiliğinden sona erer ve yerlerine yedek üye
çağrılır.
Oda veya borsa üyeliği herhangi bir
nedenle sona erenlerin, oda, borsa ve Birlik organlarındaki görevleri
kendiliğinden sona erer ve yerlerine yedek üye çağrılır.
Oda, borsa veya Birlik organlarında yer
alanların ölümü, istifası veya mahkeme kararı ile görevlerine son verilmesi
gibi hallerde de yerlerine yedek üye çağrılır.
Yedek üyelerin çağrılmasında, aldıkları oy
sayısı göz önünde tutulur. Ayrıca Birlik için, yedek üyelerin göreve
çağrılmasında bu Kanundaki temsil esasları dikkate alınır.
Odalar ve borsalarda yönetim kurulu
başkanlığı ve Birlik Başkanlığı görevinin herhangi bir nedenle sona ermesi
durumunda, oda, borsa veya Birlik yönetim kurulu tarafından bir ay içinde,
yönetim kurulu üyeleri arasından biri kalan süreyi tamamlamak üzere yönetim
kurulu başkanı ve Birlik Başkanı seçilir. Seçimlere kadar en yaşlı başkan
yardımcısı geçici olarak görev yapar.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
97 nci maddeyi okutuyorum:
Vekâlet
MADDE 97. - Odalar ve borsaların meslek
komitesi, meclis ve yönetim kurulu başkanları ile Birlik Genel Kurulu Başkanı,
Birlik Başkanı ve konsey başkanlarının yokluğunda, yetkilendirdikleri
yardımcıları bu görevlere vekâlet ederler.
Oda, borsa ve Birlik genel sekreterlerinin
yokluğunda ise yerlerine görevlendirdikleri yardımcıları vekâlet eder.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
98 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 98. - Oda ve borsa meslek
komiteleri, yönetim kurulu ve meclis üyelerine iştirak edecekleri toplantılar
için huzur hakkı verilebilir.
Oda ve borsaların meslek komiteleri ve
yönetim kurulu üyelerine verilecek huzur hakkını meclisler, meclis üyelerine
verilecek huzur hakkını Birlik Yönetim Kurulunun teklifi ile Genel Kurul tespit
eder.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
99 uncu maddeyi okutuyorum:
Odalar ve borsalar arası ilişki
MADDE 99. - Aynı ilde kurulu odaların
yönetim kurulları, alacakları meslekî kararlarda diğer odalara danışarak görüş
isterler. Görüşü istenen oda, en geç yedi gün içinde görüşünü bildirir.
Oda ve borsa yönetim kurulları, aynı
ildeki diğer oda ve borsaların verdikleri kararlara itiraz edebilirler. İtiraz
eden oda veya borsanın başvurusu üzerine en yaşlı meclis başkanının daveti ve
başkanlığı altında, yönetim kurulları birlikte toplanarak ihtilafı çözerler.
Anlaşmazlık halinde Birlik, hakem olur.
Ayrıca, ilde kurulu oda ve borsa yönetim
kurulları, meslekî konularda görüş oluşturmak amacıyla dört ayda bir müştereken
toplanır.
Toplanma ve müzakere usulü Birlikçe
hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
100 üncü maddeyi okutuyorum:
Denetim
MADDE 100. - Odalar, borsalar, Birlik ve
bunların bağlı ve ilgili kuruluşları, Bakanlığın denetimine tâbidir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
101 inci maddeyi okutuyorum:
Yönetmelikler
MADDE 101- Bu Kanunda birlikçe hazırlanacağı
belirtilen yönetmelikler Bakanlığın onayı üzerine Resmî Gazetede yayımlanarak
yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
102 nci maddeyi okutuyorum:
Uygulanmayacak hükümler
MADDE 102. - Ticaret siciline kayıtlı
olanlardan 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda öngörülen ustalık belgesi
istenmez.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
103 üncü maddeyi okutuyorum:
Yürürlükten kaldırılan hükümler
MADDE
103. - 8.3.1950 tarihli ve 5590 sayılı "Sanayi ve Ticaret
Odaları". "Ticaret Odaları", "Sanayi Odaları, "Deniz
Ticaret Odaları", "Ticaret Borsaları ve Türkiye Ticaret, Sanayi,
Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği" Kanunu yürürlükten
kaldırılmıştır.
Diğer mevzuatla 8.3.1950 tarihli ve 5590
sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 1 inci maddeyi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 1. - Ekli (1) sayılı listede
yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı cetvelin, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
bölümüne eklenmiş ve ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek
anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bölümünden
çıkarılmıştır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte iptal edilen borsa komiseri
unvanlı kadrolarda istihdam edilenler, bu Kanunla ihdas edilen uzman unvanlı
kadrolara bulundukları kadro dereceleri itibarıyla iki ay içerisinde atanırlar.
Bunlar yeni bir kadroya atanıncaya kadar,
eski kadrolarına ait aylık, ek gösterge ve her türlü zam ve tazminatları ile
diğer malî haklarını almaya devam ederler. Borsa komiserlerinin atandıkları
yeni kadroların aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer
malî hakları toplamının net tutarı, eski kadrolarına bağlı olarak en son ayda
almakta oldukları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer
mâli hakları toplamı net tutarından az olması halinde aradaki fark
giderilinceye kadar atandıkları kadroda kaldıkları sürece herhangi bir
kesintiye tâbi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Ekli 1 ve 2 sayılı listelerle beraber geçici
1 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler.. Teşekkür ederim. Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 2 nci maddeyi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 2. - Bu Kanunda elektronik
ortamda Bakanlık ve Birlik bünyesinde oluşturulması öngörülen ortak veri
tabanları, oda ve borsaların meslek gruplarına göre seçme ve seçilme
niteliklerini haiz üye listeleri, Bakanlık tarafından belirlenecek esaslar
uyarınca altı ay içerisinde oluşturulur.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 3 üncü maddeyi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 3. - Bu Kanunda öngörülen
yönetmelikler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde
yürürlüğe konulur. Bu yönetmelikler yürürlüğe konuluncaya kadar bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan tüzük ve yönetmeliklerin, bu
Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 4 üncü maddeyi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 4. - Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde il odasına veya borsasına bağlı olarak
şubeye dönüşen oda ve borsalarda, üyelerin bu oda veya borsaya, oda ve
borsaların da Birliğe olan aidat borçları ve gecikme zamları silinir ve üyeler
beş yıl herhangi bir aidat ödemezler.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 5 inci maddeyi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 5. - Üyelerin oda ve
borsalara, oda ve borsaların da Birliğe olan gecikmiş aidat borçlarının tamamının,
bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde ödenmesi halinde bu
borçlara ait gecikme zamları silinir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 6 ncı maddeyi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 6. - Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce kurulmuş olan ajanlıklar ilgili odaya bağlı şube veya
temsilciliğe dönüşür.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 7 nci maddeyi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 7. - Bu Kanunun 24, 25, 50,
51 ve 71 inci maddelerinde belirtilen aidat ve ücret miktarları 2004 yılı için
taban yirmimilyon lira, tavan ise yüzotuzmilyon lira olarak uygulanır.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 8 inci maddeyi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 8. - Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce genel sekreter ve yardımcısı olarak atanmış olanlarda, bu
Kanunun 74 ve 75 inci maddelerinde belirtilen niteliklerle ilgili şartlar
aranmaz.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 9 uncu maddeyi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 9. - 2004 yılında yapılması
gereken oda ve borsaların organ seçimleri 2005 yılı Mart ayı içinde yapılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
oda ve borsa organlarına seçilmiş olan üyelerin görev süreleri 2005 yılı Mart
ayında yapılacak oda ve borsa organ seçimlerine kadar, Birlik organlarına
seçilen üyelerin görev süreleri ise 2005 yılı Mayıs ayında yapılacak seçimlere
kadar devam eder. Birlik Yönetim Kurulu Başkanı bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren Birlik Başkanı unvanıyla seçime kadar görevine devam eder.
Disiplin kurullarının ilk seçimleri de yukarıda belirtilen tarihlerde yapılır.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde 1 adet önerge vardır;
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 452 sıra sayılı kanun
tasarısının geçici 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere
üçüncü fıkra olarak aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.
|
Salih Kapusuz |
Hasan Anğı |
Ufuk Özkan |
|
Ankara |
Konya |
Manisa |
|
Nuri Çilingir |
Mustafa Elitaş |
Mehmet Ali Arıkan |
|
Manisa |
Kayseri |
Eskişehir |
"Bu Kanunun 81 inci maddesinin son
fıkrası, halen oda ve borsa organlarında görev yapanlar açısından, oda ve
borsaların ilk organ seçimlerine kadar uygulanmaz."
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Komisyon önergeye katılıyor mu?...
SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİî KAYNAKLAR,
BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI SONER AKSOY (Kütahya)- Takdire
bırakıyoruz.
BAŞKAN- Hükümet?..
SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN
(İstanbul)- Takdire bırakıyoruz.
HASAN ANĞI (Konya)- Gerekçe okunsun.
BAŞKAN- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Mevcut durum ve müktesep hakların
ilk oda ve borsa organ seçimlerine kadar muhafaza edilmesi amacıyla
önerilmektedir.
BAŞKAN- Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Geçici 9 uncu maddeyi kabul edilen önerge
doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 10 uncu maddeyi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 10. - Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra yapılacak ilk seçimlerden itibaren üst üste iki dönem
süresince meclis başkanlığı, yönetim kurulu başkanlığı, konsey başkanlığı ve
Birlik Başkanlığı görevlerinde bulunanlar aradan iki seçim dönemi geçmedikçe
aynı görevlere yeniden seçilemezler.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 11 inci maddeyi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 11. - Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce kurulmuş olan ilçe oda ve borsaları, mevcut çalışma
alanları dahilinde faaliyetlerini sürdürürler.
BAŞKAN- Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 12 nci maddeyi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 12. - Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte oda, borsa, Birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam
edilmekte olanların, mevcut statülerine göre istihdam edilmelerine devam
olunur.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 13 üncü maddeyi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 13. - Bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden itibaren altı yıl süreyle Birliğin yıllık gelirinin yüzde beşi, bu
sürenin dolmasını takip eden onbeş yıl süreyle de yüzde ikisi Türkiye Odalar ve
Borsalar Eğitim ve Kültür Vakfı ile TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinin
ihtiyaçları için kullanılmak üzere bu kuruluşlara tahsis edilir. Tahsis
edilecek meblağın paylaşım esasları Birlik Yönetim Kurulunca belirlenir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
104 üncü maddeyi okutuyorum:
Yürürlük
MADDE 104. - Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
105 inci maddeyi okutuyorum:
Yürütme
MADDE 105. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, tasarının tümünü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Teşekkür ederim. Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Kanun tasarısı, böylece, kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır; hayırlı olmasını diliyorum.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Ali Coşkun
bir teşekkür konuşması yapacaklardır.
Buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
SANAYİ VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN
(İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli arkadaşlar; Sayın Başkanvekilimize ve
Divan Üyelerine, Sayın Başbakanımıza, Anamuhalefet Partisi Başkanımıza,
bakanlarımıza, Komisyon Başkanı ve üyelerimize, grup başkanvekillerimize, siz
değerli milletvekillerimize, emeği geçen bürokratlarımıza, Bakanlığım adına ve
eski bir Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı olarak iş dünyamız adına
şükranlarımı arz ediyorum. Böylesine önemli ve kapsamlı bir yasanın hazırlanışı
ve Yüce Meclisçe kabulü örnek ve rekor bir çalışma olarak gerçekleşmiştir.
Ülkemiz ekonomisi ve iş dünyamız için hayırlı olmasını diliyorum, tekrar
teşekkür ediyorum.
Saygılarımla. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakanım.
Sayın milletvekilleri, kanun tasarı ve
tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 20 Mayıs 2004 Perşembe günü saat 15.00'te
toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum, iyi akşamlar diliyorum.
Kapanma
Saati: 22.18