DÖNEM
: 22 CİLT : 23 YASAMA YILI : 1
T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ
108 inci Birleşim
17 . 7 . 2003 Perşembe
İ
Ç İ N D E K İ L E R
Sayfa I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. -
YOKLAMALAR
IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1. - Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in,
Iğdır İlinin Doğu Anadolu doğalgaz ana iletim hattından faydalandırılmasına
ilişkin gündemdışı konuşması
2. - Erzurum Milletvekili Ömer
Özyılmaz'ın, Erzurum Kongresinin 84 üncü yıldönümüne ilişkin gündemdışı
konuşması
3. - Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın,
Muğla İl sınırları içerisinde meydana gelen orman yangınlarının artış
sebeplerine ilişkin gündemdışı konuşması
B)
TEZKERELER VE ÖNERGELER
1. - Iğdır Milletvekili Yücel Artantaş'ın
(6/506, 507) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi
(4/86)
2. - Iğdır Milletvekili Yücel Artantaş'ın
(6/461) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/87)
V.-
ÖNERİLER
A) DANIŞMA
KURULU ÖNERİSİ
1.- 225 sıra sayılı kanun tasarısının, 48
saat geçmeden, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
gelen Diğer İşler" kısmının 4 üncü sırasına alınmasına ilişkin Danışma
Kurulu önerisi
VI.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
1. - Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile
Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı
ve Adalet Komisyonu Raporu (1/521) (S. Sayısı: 146)
2. - Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu
(1/523) (S. Sayısı: 152)
3. - Su Ürünleri Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile İçişleri; Tarım, Orman ve Köyişleri ve
Adalet Komisyonları Raporları (1/407) (S. Sayısı: 125)
4. - İcra ve İflas Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı:
225)
VII. -
SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI
SORULAR VE CEVAPLAR
1. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
Baloğlu'nun, Antalya'daki Eti Elektro Metalurji A.Ş. lokalinde yemek sisteminde
yapılan değişikliğe ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın cevabı (7/744)
2. - Adana Milletvekili Atillâ
Başoğlu'nun, dövizdeki kur sistemine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Ali
Babacan'ın cevabı (7/750)
3. - Konya Milletvekili Atilla Kart'ın,
Konya-Cihanbeyli-Yeniceoba'daki bazı besicilerin alacaklarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı (7/753)
4. - Yalova Milletvekili Muharrem
İnce'nin, İstanbul-Yalova deniz seferlerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan'ın cevabı (7/756)
5. - İzmir Milletvekili Sedat Uzunbay'ın,
su ürünleri üreticilerinin desteklenmesine ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/770)
6. - Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın,
medya sahiplerinin ilgili kuruluşlarca denetlenmesine ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in cevabı
(7/801)
7. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret
Baloğlu'nun, Karabük-Yenice Devlet Hastanesinin uzman doktor ve tıbbî cihaz
ihtiyacına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın cevabı (7/818)
8. - Samsun Milletvekili Mustafa Çakır'ın,
Sağlık Eğitim Enstitüleri yöneticilerine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep
Akdağ'ın cevabı (7/826)
9. - İstanbul Milletvekili Emin Şirin'in,
BDDK yönetimine geçen bir bankayla ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in cevabı (7/827)
10. - Erzurum Milletvekili Mustafa
Ilıcalı'nın, Erzurum'daki şeker pancarı üretimine ilişkin sorusu ve Sanayi ve
Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı (7/829)
11. - Mardin Milletvekili Mehmet Beşir
Hamidi'nin, Mardin ve ilçelerindeki halıcılık atölyelerine ilişkin sorusu ve
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı (7/836)
12. - Adana Milletvekili Tacidar
Seyhan'ın, ibadethane ve imam sayıları ile kadrolara ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı Mehmet Aydın'ın cevabı (7/882)
13. - İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'in,
İzmir'de tahsilat yetkisi verilmeyen TELEKOM bayilerine ilişkin sorusu ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın cevabı (7/887)
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak
beş oturum yaptı.
Manisa Milletvekili Ufuk Özkan,
sözleşmedışı ve kota fazlası tütün ile doğrudan gelir desteği ödemelerine,
Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu,
Uşak'ın il oluşunun 50 nci yıldönümüne,
İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.
Antalya Milletvekili Osman Akman'ın, orman
yangınlarının ülkemize verdiği zararlar ile bu uğurda hayatlarını kaybeden
orman çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesiyle ilgili gündemdışı
konuşmasına, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe cevap verdi.
Gündemin "Oylaması Yapılacak
İşler" kısmında bulunan, Liman İşlerinde Sağlık ve Güvenliğe İlişkin 152
Sayılı Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısının
(1/508) (S. Sayısı: 173), elektronik cihazla yapılan açıkoylamasından sonra,
kabul edildiği ve kanunlaştığı açıklandı.
Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:
1 inci sırasında bulunan, Adlî Yargı İlk
Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri
Hakkında (1/521) (S. Sayısı: 146),
2 nci sırasında bulunan, Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin (1/523) (S. Sayısı: 152),
Kanun Tasarısının görüşmeleri, daha önce
geri alınan maddelere ilişkin komisyon raporu henüz gelmediğinden;
Ertelendi.
3 üncü sırasında bulunan, Sosyal Güvenlik
Kurumu Teşkilâtı (1/294) (S. Sayısı: 222),
4 üncü sırasında bulunan, Devlet Mezarlığı
Dışında Defnedilen Bazı Devlet Büyüklerinin Mezarları Hakkında (1/394) (S.
Sayısı: 59),
Kanun Tasarılarının, yapılan görüşmelerden
sonra, kabul edildikleri ve kanunlaştıkları açıklandı.
17 Temmuz 2003 Perşembe günü saat 15.00'te
toplanmak üzere, birleşime 00.04'te son verildi.
|
Sadık Yakut |
|
|
|
Başkanvekili |
|
|
|
Yaşar Tüzün |
Enver Yılmaz |
|
|
Bilecik |
Ordu |
|
|
Kâtip Üye |
Kâtip Üye |
|
|
Mehmet Daniş |
|
|
|
Çanakkale |
|
|
|
Kâtip Üye |
|
|
No. : 154
II. - GELEN KÂĞITLAR
17.7.2003 PERŞEMBE
Tasarılar
1. - Sosyal Yardımlaşma
ve Dayanışma Kurumu Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı
(1/644) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11.7.2003)
2. - Nüfus Kanununun Bir
Maddesinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/645) (İçişleri
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.7.2003)
3. - Endüstriyel
Tasarımların Uluslararası Tesciline İlişkin Lahey Anlaşmasının Cenevre Metnine
Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/646) (Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11.7.2003)
4. - Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği İhdası Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye Bir Geçici Madde
Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı (1/647) (İçişleri ve Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.7.2003)
5. - Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/648) (Plan ve Bütçe ve
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15.7.2003)
6. - Turizmi Teşvik
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/649) (Adalet ve Plan
ve Bütçe ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 14.7.2003)
Yazılı Soru Önergeleri
1. - Samsun Milletvekili
Haluk Koç'un, Samsun'daki mobil santrallere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/956) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.7.2003)
2. - Ankara Milletvekili
Yılmaz Ateş'in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin yaptığı ihalelere ve
bankalardan aldığı kredilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/957) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.7.2003)
3. - Ankara Milletvekili
Yılmaz Ateş'in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin aldığı Hazine garantili dış
kredilere ilişkin Devlet Bakanından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/958)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.7.2003)
4. - Ankara Milletvekili
Yılmaz Ateş'in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin BOTAŞ'tan doğalgaz alımına
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/959)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.7.2003)
5. - Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt'ün, Ardahan Valisi ve Damal Kaymakamının Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışmayı Teşvik Fonu ödeneklerini dengeli dağıtmadıkları iddialarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/960) (Başkanlığa geliş tarihi:
15.7.2003)
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
17 Temmuz 2003 Perşembe
BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Yaşar TÜZÜN
(Bilecik)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 108 inci Birleşimini açıyorum.
III. - Y O K L A M A
BAŞKAN - Elektronik
cihazla yoklama yapacağım.
Yoklama için 5 dakika
süre vereceğim. Sayın milletvekillerinin, oy düğmelerine basarak salonda
bulunduklarını bildirmelerini; bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen
sayın üyelerin, salonda hazır bulunan teknik personelden yardım istemelerini;
buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise, yoklama pusulalarını, teknik
personel aracılığıyla, 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını
rica ediyorum.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Toplantı
yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce, üç
arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.
Gündemdışı ilk söz, Iğdır
İlinin doğalgaz projesi programına alınmasıyla ilgili söz isteyen, Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'e aittir.
Buyurun Sayın Akdemir.
(Alkışlar)
Konuşma süreniz 5
dakikadır.
IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1. - Iğdır
Milletvekili Dursun Akdemir'in, Iğdır İlinin Doğu Anadolu doğalgaz ana iletim
hattından faydalandırılmasına ilişkin gündemdışı konuşması
DURSUN AKDEMİR (Iğdır) -
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; huzurlarınızda, Doğu Anadolu doğalgaz
anailetim hattından, Iğdır'ın da faydalandırılmasını anlatmak için bulunuyorum;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Iğdır İlimiz, Türkiye'nin
doğusunda, İran, Ermenistan ve Nahcivan'la sınır komşusu olan, Türkiye'nin
sınır bekçisi olan müstesna illerimizden biridir. Iğdır, 1992 yılında il
olmuştur.
Değerli milletvekili
arkadaşlarım, bugün, burada, Doğu Anadolu'nun sınır bekçisi olan Iğdır'ın çok
özel bir durumunu anlatmak için huzurlarınıza geldim. Dikkatleriniz, Iğdır'a,
Doğu Anadolu'ya büyük bir destek verecektir. O nedenle, hepinize ayrıca
teşekkür ediyorum.
Iğdır'ı kısaca
tanıttıktan sonra konuya gireceğim.
Değerli milletvekili
arkadaşlarım, Iğdır, Doğu Anadolu'nun sınır ucunda, 200 000 nüfuslu bir ildir.
Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağının yüzde 65'i Iğdır il
sınırlarındadır. Iğdır'ın rakımı 860 metredir. Yüzölçümü 3 539 kilometrekare
olup, maalesef, Iğdır'da, 2 000 kişiye bir doktor düşmektedir.
Değerli arkadaşlarım,
kutsal kitap İncil'e göre, Nuh tufanından sonra sular çekilince, Nuh ve ailesi,
verimli Iğdır Ovası çevresinde bulunan Iğdır Dağından aşağıya inerek, buradan,
Dicle ve Fırat Nehirlerinin güneyine ve batısına, insanoğlunu tekrar üretmek
için yerleşti. Iğdır İlimizi, bu kadar kutsal inancın yaygın olduğu bu bölgeyi,
Türkiye'nin bir çıkış kapısı, yurtdışına açılış kapısı olarak kabul etmek
gerekir. Bu konuda büyük emekler vermiş Prof. Dr. Macit Doğru'yu anmak, bir
Iğdırlı olarak görevdir; bunu borç sayıyorum.
Değerli milletvekili
arkadaşlarım, Iğdır Ovası, Doğu Anadolu'nun Çukurovası olarak bilinir. Pamuk,
üzüm, çeltik, pancar, şeftali, meşhur kayısısı, her türlü tahıl, sebze ve meyve
olmak üzere, her şey Iğdır'da yetişmektedir.
Iğdır, tarihin,
coğrafyanın ve iklim koşullarının sunduğu çeşitli imkânlara rağmen, maalesef
geri kalmıştır. Iğdır, bağrı yaralı bir ilimizdir. Iğdır'da, gayri safî yurtiçi
hâsılada tarımın payı -yüzde 44'lere varıyor- çok büyüktür. Özel sektör
dağılımında tarımın payı yüzde 54, sanayiin payı, maalesef yüzde 3,2'dir.
Sanayi, yok denilecek durumdadır. Iğdır, millî gelir bakımından, en geri 10
ilden birisidir. Bu göstergeler, devletin, Iğdır'a özel bir program uygulamasını
gerektirecek düzeydedir.
Parlamentonun kıymetli
mensupları, bugün, gündemdışı konuşmamda amacım, Iğdır'ın ekonomik, sosyal,
kültürel durumunu irdelemek değildir; amacım, Iğdır'ın faydalanması kolay ve
yakın olan imkânları ortaya koymak, bunlardan faydalanma yolunu açmaktır.
Değerli arkadaşlarım, bir
ülkenin ve bir yörenin, enerjiden yeterince faydalanma olanağı bulması halinde
kalkınması tetiklenmektedir. Bu nedenle, enerji önem kazanıyor. Iğdır, bu
imkânı 1996 yılında yakaladı. 1996 yılında Nahcivan'dan petrol ürünleri ihraç
etmeye başlayınca, bu dönemde, Iğdır, gelirinden, devlete ekonomik katkı yapan
Türkiye'deki 10 ilden birisi oldu; ama, maalesef, 1996'da başlayan bu imkân,
2002 yılında devlet eliyle kapatılan bu ticaret Iğdır'a büyük bir sefalet
getirdi. Iğdır'a ekonomik yönden çöken bu sıkıntı, aynı zamanda, sınır komşumuz
Nahcivan'ı da zor duruma düşürdü.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Akdemir,
konuşmanızı toparlayabilir misiniz.
Buyurun.
DURSUN AKDEMİR (Devamla)
- Peki efendim, toparlıyorum.
Değerli Başkanım,
muhterem milletvekilleri; bugünkü konumuz, Iğdır'ın hemen yanı başından geçen
Doğu Anadolu doğalgaz anailetim hattından Iğdır'ın faydalandırılmamasıdır. İran
gazını Türkiye'ye taşıyacak olan bu projenin kapsadığı dönem 1995-2003'tür.
Projenin ihalesine beş bölüm halinde çıkılmıştır; bunlar, Doğu Beyazıt-Erzurum,
Erzurum-Sıvas, Sıvas-Kayseri, Kayseri-Ankara, Kayseri-Konya-Seydişehir'dir.
Bu hatların yapım
çalışmaları tamamlanarak, İran'dan doğalgaz 2001 yılında alınmaya başlanmıştır;
ama, maalesef, bu illerimize doğalgaz dağıtırken Iğdır'a gelmemiştir. Haritayı
belki seçemeyeceksiniz; ama, örnek olsun diye bu haritayı göstermek istiyorum;
BOTAŞ'ın doğalgaz hattını göstermektedir. Hemen Iğdır'ı geçtikten sonra
Kars-Ardahan'a planlanan doğalgaz boru hattı, diğer taraftan,
Bayburt-Trabzon-Artvin-Rize'ye doğru planlandığı halde, maalesef, Iğdır, plan
içerisinde değildir. Dolayısıyla, bu önemli konuyu gündeme getirip
Parlamentonun ve hükümetin dikkatini çekmek istedim.
Konunun özüne gelecek
olursak, bu kadar geniş kapsamlı bir projede Iğdır niçin kapsama alınmamıştır?
Şu anda, hem proje kapsamında hem planlanan hatların içinde değildir. O halde,
Iğdır cezalandırılıyor mu? Şayet, cezalandırılmıyorsa, ne zaman bu imkâna
kavuşacaktır?
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; buradan konunun önemini belirtmek için, Sayın Başkandan bana 1
dakika daha müsaade vermesini rica edeceğim.
BAŞKAN - Sayın Akdemir,
konuşmanızı toparlayabilmeniz için 2 dakikalık ek süre verdim; bu süre
içerisinde tamamlarsanız sevinirim.
DURSUN AKDEMİR (Devamla)
- Peki; teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.
Konunun önemine binaen,
ben, Doğu Anadolu doğalgaz anailetim hattından Iğdır'ın faydalanmasının,
aşağıda vereceğim örneklerle aynı akıbete düşmemesini temenni ediyorum.
Kırküç yıl önce proje
çalışmalarına başlanan Iğdır-Tuzluca Ünlendi barajı fizibl olmasına rağmen,
Devlet Planlama Teşkilatının vermediği ödenek nedeniyle halen askıda
durmaktadır.
Halk ortaklığı şeklinde
otuz yıl önce inşaına başlanan Iğdır iplik fabrikası inşaatının iskeleti, ibret
abidesi olarak durmaktadır.
Aras Tekstil Fabrikasının
temeli Sümerbank tarafından 1976'da atıldı; maalesef, 1986'da üretime geçerken
özelleştirildi. Özelleştirilen ve deneme üretimine başlayan bu fabrika, ödeme
zorluğundan dolayı üç yıl sonra
kapatıldı, on yıl atıl kaldı; on yıl sonra, Unit International adında
bir firma aldı; halen kullanılmamakta, atıl olarak durmaktadır.
Türkiye'nin en önemli
çiftliklerinden biri olan Iğdır Aralık'taki Kâzım Karabekir Devlet Üretme
Çiftliği kurtarıcı beklemektedir.
Iğdır havaalanı 1996
yılında ihale edilmiş, inşaatı bir süre sürdürülmüş; ama, şu anda çalışmalar
durdurulmuş vaziyettedir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
DURSUN AKDEMİR (Devamla)
- Sayın Başkana inisiyatifi için teşekkür ediyor; Yüce Meclisin değerli
milletvekillerine ve Sayın Başkana tekrar saygılarımı sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Akdemir.
Gündemdışı ikinci söz, 23
Temmuz Erzurum Kongresiyle ilgili söz isteyen Erzurum Milletvekili Ömer
Özyılmaz'a aittir.
Buyurun Sayın Özyılmaz.
2. -
Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz'ın, Erzurum Kongresinin 84 üncü yıldönümüne
ilişkin gündemdışı konuşması
ÖMER ÖZYILMAZ (Erzurum) -
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Şu günlerde, Erzurum'da
ciddî bir çalışma, yoğun bir hazırlık ve gitgide doruğa yaklaşan bir heyecan
var. Bu, icra edilişinin 84 üncü yıldönümünde, 23 Temmuz Erzurum Kongresini
yeniden anlama, anlatma ve yaşama heyecanıdır. Bu vesileyle, hemşerilerimizin
his ve heyecanlarını sizlerle paylaşmak için söz almış bulunuyorum; aynı
heyecanı, siz değerli milletvekillerinin de paylaşacağından zerre kadar kuşkum
yoktur. Zira, Erzurum Kongresinin, millî mücadele ya da Ulusal Kurtuluş
Savaşımızın başlatılmasında, genç cumhuriyetimizin kuruluşunda ne kadar önemli
bir yerinin ve öneminin olduğunu sizler de çok iyi bilirsiniz.
Değerli arkadaşlar,
bilindiği gibi, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi, gerçekte, Osmanlı
Devletini bitirmişti; çünkü, bu anlaşma, Osmanlı Devletini ayakta tutan, en
önemli unsur olan silahlı kuvvetlerini dağıtma ve silahlarını bıraktırmanın
yanında, aleyhte olmak üzere, siyasal nitelikli pek çok madde de içeriyordu.
İmparatorluğun paylaşılmasını, emperyalist güçler tarafından yıllardır
planlanan bir biçimde, Anadolu'da yeni ve uydu devletçiklerin ortaya çıkmasını
sağlayan hükümler de vardı. Artık, Anadolu, her türlü keyfî işgale
uğrayabilirdi. Halkın, iç ve dış tehlikelere karşı can güvenliğini koruyacak
bir devleti artık yoktu.
Asırlardan beri güvendiği
koca devletinin böylesine çöktüğünü gören halkımız, özellikle 30 Ekim 1918'den
itibaren birleşerek örgütlenmeye ve herkes, kendi yöresinin kurtuluşu için
çalışmaya başladı. Bu çalışmalar, belli kuruluşlar bünyesinde gerçekleşiyordu.
Bu kuruluşlar, asırlardır hakka, hukuka riayet etmeyi kendisine şiar edinmiş
halkımızın kurduğu müdafaai hukuk cemiyetleri ve bu cemiyetlere can veren
Kuvayi Milliye ruhuydu. İşte, tam bu sırada, bu cemiyetleri ulus bilincinde bir
araya getirecek ve Kurtuluş Savaşımızı başlatacak bir yiğit asker
görevlendirildi: Gazi Mustafa Kemal. Bilindiği gibi, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a
çıkan rahmetli Atatürk, 45 gün içerisinde millî mücadelenin askerî ve stratejik
altyapısını hazırlamış, 3 Temmuzda Erzurum'u teşrif etmişti.
Rahmetli Atatürk'ün,
Samsun'dan Erzurum'a gelişinin, stratejik, sosyolojik ve oluşumsal pek çok
sebebi vardır. Bunlardan birisi de, diğer bölgelerin yanında, bu bölge
insanının yiğitliği, kahramanlığı ve sadakatli oluşunun yanında, en büyük
örgütlenmenin İstanbul'dan sonra Erzurum'da gerçekleşmiş olmasıydı.
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara)
- Aslan hemşerim, söyle de bilsinler; söyle.
ÖMER ÖZYILMAZ (Devamla)
Erzurum'da kurulmuş olan Doğu Vilayetleri Müdafaai Hukuk Cemiyeti, rahmetli
Atatürk'ün öncülüğünde Erzurum, Erzincan, Bitlis, Siirt, Bayburt, Sıvas,
Amasya, Tokat, Trabzon, Rize, Gümüşhane, Giresun, Ordu ve Van İllerinden gelen
56 delegeyle kongreyi topladı. Rahmetli Atatürk'ün kongre divan başkanı olduğu
toplantıda, yaklaşık onbeş gün süren yoğun çalışmalar sonunda kısaca şu
kararlar alındı:
"Ulusal sınırlar
içerisinde bulunan yurt parçaları bir bütündür; asla bölünemez.
Ne türlü olursa olsun,
yabancıların topraklarımıza girmesine ve işlerimize karışmasına karşıyız.
Osmanlı Hükümetinin
dağılması halinde, ulus, birlikte direnecek ve yurdu savunacaktır.
Yurdun ve bağımsızlığın
korunmasına ve güvenliğin sağlanmasına İstanbul hükümetinin gücü yetmezse,
amacı gerçekleştirmek için geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet üyeleri
ulusal kongre tarafından seçilecektir.
Ulusal gücü etkin ve
millî iradeyi hâkim kılmak esas olacaktır.
Yabancı devletlerin
mandası ve koruyuculuğu asla kabul edilemez.
Hıristiyan azınlıklara,
siyasal egemenliğimizi ve toplumsal dengemizi bozacak ayrıcalıklar asla
verilemez."
Değerli arkadaşlar,
rahmetli Atatürk'ün halkımızla bütünleştiği ilk toplumsal olay Erzurum
Kongresidir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Özyılmaz,
konuşmanızı toparlayabilir misiniz; buyurun.
ÖMER ÖZYILMAZ (Devamla) -
Teşekkürler Sayın Başkan.
Erzurum Kongresinin
tarihimiz içerisindeki yeri ve önemine baktığımızda birçok maddeyi
sıralayabiliriz. Bunlardan birincisi, rahmetli Atatürk'ün halkımızla
bütünleştiği ilk mekân ve ilk toplantı Erzurum Kongresidir. İkincisi, ulusal egemenlik
ve bağımsızlık konusundaki hassasiyetimizin, yine, ulusal boyuta ulaştığı ilk
toplantı Erzurum Kongresidir. Yine, ulusal bağımsızlık ateşinin yakıldığı ilk
toplantıdır. Bugünkü çağdaş, demokratik devletimizin temellerinin atıldığı,
sosyal boyuta ulaştığı ilk toplantıdır. Kuvayi Milliye ruhunun ulusumuzu bir
yumak gibi sarıp sarmaladığı sürecin başlangıcıdır bu toplantı. Diğer bir
ifadeyle, Erzurum Kongresi, millî mücadele ruhunun milletimizin bütününe mal edildiği
bir toplantıdır. Başta Atatürk olmak üzere, toplantıya katılan ve emeği geçen
herkesi ve kahraman hemşerilerimi rahmet ve minnetle anıyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; kongrenin verdiği mesajlara kısaca değinecek olursak, devlet
ile millet arasında sevgi ve saygıya dayalı çok ciddî bağlar sürekli olmalı ve
bunlar sürekli beslenmelidir. Devlet ve millet bütünlüğü içerisinde bilimsel,
teknolojik ve ekonomik yönden çağın ilerisine geçmek esas olmalıdır. Devletin
de vatanın da son tahlilde koruyucusu ve sahibi halktır; onun, anlayış,
kavrayış ve değerlerine bağlı ve en azından saygılı olmak gerekir.
Bugünkü rasyonel ortamda
dahi Kuvayi Milliye ruhunun dipdiri ve canlı tutulması gerekmektedir.
Özellikle, zor zamanlarda devletimiz ve milletimizin sıkıntılarını gidermeyi
kendisi için en önemli görev olarak bilen ve bunu en iyi şekilde yapan Erzurum,
şu anda hem devletten hem de özel sektörden yatırım beklemekte ve kalkınması
için gereken desteği istemektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ÖMER ÖZYILMAZ (Devamla) -
İşte, bütün bu hedeflere ulaşmak ve yeniden 23 Temmuz Kongresini yaşatmak
üzere, Sayın Başbakanımız, Bakanlar Kurulu üyelerimiz, milletvekillerimiz ve iş
dünyasının temsilcileri kongre başlangıç gününde; yani, 23 Temmuzda Erzurum'u
teşrif edeceklerdir.
Ben, bu vesileyle, sizin
huzurunuzda, şimdiden kendilerine hoş geldiniz diyor, tekrar hepinizi sevgi ve
saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN- Teşekkür ediyorum
Sayın Özyılmaz.
Gündemdışı üçüncü söz,
Muğla İlindeki orman yangınlarıyla ilgili söz isteyen, Muğla Milletvekili Ali
Arslan'a aittir.
Buyurun Sayın Arslan.
(CHP sıralarından alkışlar)
3. - Muğla
Milletvekili Ali Arslan'ın, Muğla İl sınırları içerisinde meydana gelen orman
yangınlarının artış sebeplerine ilişkin gündemdışı konuşması
ALİ ARSLAN (Muğla) -
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; güzel yurdumuzun cennet
köşelerinden birisi olan ve büyük umut bağladığımız turizmimizin önemli
kentlerinden olan Muğla'nın dünya markası olan iki ilçesinde, Bodrum ve
Marmaris'te son 15-20 günden beri çıkan ve hepimizi çok üzen orman
yangınlarıyla ilgili söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Muğla, Ege Denizi ile
Akdeniz'in kucaklaştığı yerde, 1 124 kilometre kıyı uzunluğu, eşsiz koyları,
ilimizin yüzde 68'ini kapsayan nefis ormanları, florası ve faunasıyla, tarih
boyunca değişik medeniyetlere önemli yerleşim özelliği gösteren, gerçekten,
muhteşem bir il. Ancak, son günlerde Muğlalılar çok üzgün. Muğla'da çok güzel
bir deyim vardır: Mavi ile yeşilin buluştuğu yerdir Muğla; ama, son günlerde,
yeşilimizin üstünde alevler, karadumanlar yükseliyor ve ne yazık ki, bu, birkaç
yıldan beri sistemli olarak devam ediyor.
Değerli arkadaşlarım, son
günlerde Marmaris'te ve Bodrum'da meydana gelen yangınlar, maalesef, orman
yangınlarını yeniden Türkiye'nin gündemine getirdi, oturttu. Ben, orman
yangınlarıyla ilgili yapılan bir araştırma üzerinde birkaç noktaya dikkat
çekmek istiyorum. Elimdeki belgeden dileyen arkadaşlarıma verebilirim. 1937
yılından beri Türkiye'de çıkan yangınların dokümanı bu belge. Türkiye'de ne
zaman seçim gündeme geldiyse ya da Türkiye'de ne zaman ormanla ilgili bir yasa
değişikliği gündeme geldiyse, orman yangınları, bir önceki yıla göre 2 kat,
hatta, bazı dönemlerde 4 kat artmış. Burada örnekler vererek zaman harcamak
istemiyorum; ama, dediğim gibi, isteyen arkadaşlarımıza bu dokümanı veririm.
Bir başka önemli noktaya
dikkat çekmek istiyorum. 15 Temmuz tarihi itibariyle 2002 ve 2003 yıllarında
Muğla'da çıkan orman yangınlarıyla kaybettiğimiz alanları karşılaştırdığımızda,
hepinizin tüyleri diken diken olacak.
Değerli arkadaşlarım, 15
Temmuz 2002 tarihine kadar orman yangınlarıyla 2002 yılında kaybettiğimiz alan
miktarı 53 hektar, sadece 53 hektar; ama, bu yıl, 2003 yılında 15 Temmuza kadar
orman yangınlarıyla kaybettiğimiz alan miktarı 558 hektar; 10 katı sevgili
arkadaşlarım! Bu rakam bize bir şeyler anlatmıyor mu?! Bence, bu 10 katın
anlamında şu var: Son dönemde yaşadığımız 2/B ile ilgili satışlar ve SİT
alanlarının imara açılması uygulamaları.
Değerli arkadaşlarım, Sayın
Bakan, dünkü konuşmasında "biz, orman yangınlarının tahrip ettiği alanları
hemen ağaçlandıracağız; konuta açmayacağız" diyor. Zaten, bu, yasa hükmü,
bu böyle; ama, uygulama böyle değil. Yangınla kaybettiğimiz alanları hemen
ağaçlandıramıyoruz; bu bölgeleri, kanser gibi, konutlar işgal ediyor.
Yine, Sayın Bakan, dünkü
konuşmasında, Avrupa'daki orman yangınlarıyla ilgili örnek vererek "eh,
biz onlara göre daha iyiyiz, biz onlardan on kat daha iyiyiz" diyerek,
bazı rakamlar verdi. Değerli arkadaşlarım, dikkatinizi çekmek isterim;
Avrupa'daki ormanlar özel ormanlar. Özel sektör, kendi ormanında çıkan yangını
söndürmek için, çok zahmetli ve çok masraflı olan yangın söndürme çalışmaları
yapmadıklarından, oralarda, ormanlar, bize göre, daha çok yanmış gibi
görünüyor. Zaten ölçümler, sanıyorum, daha rasyonel, daha gerçekçi yapıldığı
için, rakam biraz da ondan fazla.
Değerli arkadaşlarım,
dikkatinizi çekiyorum; Orman Mühendisleri Odasının yayın organındaki -mart ve
nisan sayısında- bir uyarıyla konuşmamı tamamlamak istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Arslan,
konuşmanızı toparlayabilir misiniz.
Buyurun.
ALİ ARSLAN (Devamla) -
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu yayın organında, daha
nisan ayında, üç ay önce, Sayın Osman Pepe'nin 2/B yoluyla satışlar konusundaki
ilgili açıklamalarından sonra aynen şöyle deniliyor: "Önümüzdeki yaz
aylarında orman yangınlarında ulusal yıkım boyutunda bir durum olursa, bunun
sorumlusu Orman Bakanıdır; ancak, yok edilen ormanlarımızı geriye getirmek
mümkün değildir." Bunu, bu kürsüden, anayasa değişiklikleri görüşülürken,
Cumhuriyet Halk Partisinin değerli milletvekilleri de dile getirmişlerdi. Yani,
işin uzmanları ve Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri, bugünü daha üç ay
öncesinden dile getirmişlerdi. O açıdan, bence, bugün, Muğla'da yaşanan orman
yangınlarının asıl sorumlusu, Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarıdır ve Sayın
Orman Bakanı Osman Pepe'dir.
Konuşmama son verirken,
Muğlamıza, ulusumuza ve tüm ormanseverlere geçmiş olsun dileklerimi sunuyor,
Yüce Meclisi yeniden saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Arslan.
Başkanlığın Genel Kurula
diğer sunuşları vardır.
Kâtip Üyenin oturarak
okuması hususunu Genel Kurulun oylarına sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sözlü soruların geri
alınmasına ilişkin 2 adet önerge vardır; birinci önergeyi okutuyorum:
B)
TEZKERELER VE ÖNERGELER
1. - Iğdır
Milletvekili Yücel Artantaş'ın (6/506, 507) esas numaralı sözlü sorularını geri
aldığına ilişkin önergesi (4/86)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Gündemin "Sözlü
Sorular" kısmının 225 ve 226 ncı sıralarında yer alan (6/506) ve (6/507)
esas numaralı sözlü soru önergelerimi geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz
ederim.
Yücel Artantaş
Iğdır
BAŞKAN - Sözlü soru
önergesi geri verilmiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
2. - Iğdır
Milletvekili Yücel Artantaş'ın (6/461) esas numaralı sözlü sorusunu geri
aldığına ilişkin önergesi (4/87)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına sunmuş bulunduğum 8.5.2003 tarih ve (6/461) esas numaralı
sözlü soru önergemi geri alıyorum.
Gereğini arz ederim.
18.6.2003
Yücel Artantaş
Iğdır
BAŞKAN - Sözlü soru
önergesi geri verilmiştir.
Danışma Kurulunun bir
önerisi vardır; okutup, oylarınıza sunacağım.
V.-
ÖNERİLER
A) DANIŞMA
KURULU ÖNERİLERİ
1.- 225
sıra sayılı kanun tasarısının, 48 saat geçmeden, gündemin "Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan gelen Diğer İşler" kısmının 4 üncü sırasına
alınmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
No: 41 17.7.2003
Genel Kurulun 17.7.2003
Perşembe günkü (bugün) birleşiminde; daha önce Gelen Kâğıtlar listesinde
yayımlanan ve dağıtılmış bulunan 225 sıra sayılı kanun tasarısının, 48 saat
geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan gelen
Diğer İşler" kısmının 4 üncü sırasına alınmasının, Genel Kurulun onayına
sunulması Danışma Kurulunca uygun görülmüştür.
|
Bülent Arınç |
|
|
|
Türkiye Büyük Millet Meclisi |
|
|
|
Başkanı |
|
|
|
Eyüp Fatsa |
|
Haluk Koç |
|
AK Parti Grubu Başkanvekili |
|
CHP Grubu Başkanvekili |
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Öneriyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına
geçiyoruz.
VI.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
1. - Adli
Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve
Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/521) (S.
Sayısı: 146)
2. - Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve
Adalet Komisyonu Raporu (1/523) (S. Sayısı: 152)
BAŞKAN - Adli Yargı İlk
Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri
Hakkında Kanun Tasarısı ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının geri alınan maddeleriyle ilgili komisyon
raporları Başkanlığa verilmediğinden, tasarıların müzakerelerini erteliyoruz.
Su Ürünleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile İçişleri; Tarım, Orman ve
Köyişleri ve Adalet Komisyonları raporlarının müzakeresine başlayacağız.
3. - Su
Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile İçişleri;
Tarım, Orman ve Köyişleri ve Adalet Komisyonları Raporları (1/407) (S. Sayısı:
125)
BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.
Hükümet?.. Yok.
Kanun tasarısının
müzakeresi ertelenmiştir.
4 üncü sıraya alınan,
İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet
Komisyonu raporunun müzakeresine başlıyoruz.
4. - İcra
ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (1)
BAŞKAN - Komisyon ve
Hükümet yerinde.
Komisyon raporu 225 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde
söz isteyen?.. Yok.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum...
HALUK KOÇ (Samsun) -
Sayın Başkan, itiraz ediyorum.
BAŞKAN - Kabul edenler...
Kabul etmeyenler...
HALUK KOÇ (Samsun) -
Sayın Başkan, 69 uncu maddeye göre söz istiyorum.
BAŞKAN - Sayın Grup
Başkanvekili, tasarının tümü üzerinde...
HALUK KOÇ (Samsun) -
Sayın Başkan, usul üzerinde söz istiyorum. 69 uncu maddede sizin takdir
yetkiniz yok, bunu daha önce de tartışmıştık. Yoksa, Adalet ve Kalkınma Partisi
Grubu, tek başına yasama görevini yapmaya devam edebilir.
BAŞKAN - Sayın Başkan, 69
uncu madde, açıklama hakkıyla ilgili.
HALUK KOÇ (Samsun) -
Sayın Başkan, Grup Başkanvekili arkadaşımız Sayın Eyüp Fatsa'yla benim telefon
görüşmelerim var ve bu konuda mutabakat sağlanarak, elden imzaladığımız bir
Danışma Kurulu Önerisi var; bu, okundu ve oylandı. Öneriye göre su ürünleriyle
ilgili kanun tasarısı görüşülecekti ve biz, Grup olarak hazırlıklarımızı ona
göre yaptık; ama, Komisyon ve Hükümet yerinde olmadığı için, sıradaki tasarının
görüşmesini erteleyip, şu anda hazır olmadığımız bir tasarının görüşmesine
geçiyorsunuz. Bu, siyaseten şık değil, yakışık almıyor; bunu ifade etmek
istiyorum.
BAŞKAN - Birleşime 5
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.39
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.04
BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Enver YILMAZ (Ordu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 108 inci Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
Grupların anlaşması
üzerine, birleşime, saat 17.00'ye kadar ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.05
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.00
BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Enver YILMAZ (Ordu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 108 inci Birleşiminin Üçüncü
Oturumunu açıyorum.
225 sıra sayılı İcra ve
İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam ediyoruz.
VI.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)Ê
4. - İcra
ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)
BAŞKAN - Komisyon ve
Hükümet yerinde.
Tasarının tümü üzerinde,
AK Parti Grubu adına Sayın Mahmut Durdu; buyurun. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
Konuşma süreniz 20
dakikadır.
AK PARTİ GRUBU ADINA
MAHMUT DURDU (Gaziantep)- Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; İcra ve
İflas Yasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde AK Parti
Grubu adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Meclise ve yüksek
huzurunuzda aziz milletime selam ve saygılarımı sunuyorum.
Değerli arkadaşlarım,
incelemenize sunulan İcra ve İflas Kanunundaki değişiklik konusuna geçmeden
önce, icra ve iflas mevzuatımızın tarihçesini özetlemek istiyorum.
1808 tarihli Senedi
İttifak, 1839 tarihli Gülhane Hattı Hümayunu, diğer adıyla Tanzimat Fermanı,
Batı hukukuyla tanışmamız olmuştur. Tanzimattan önce ve çok sonra, icra işleri,
şeriat hükümleri dairesinde basit bir tarzda cereyan ediyordu; kadılar veya
yüksek idarî memurlar yürütüyordu; fıkhî meseleler, Mecelle ahkâmına göre
dağınık, kodifikasyonu eksik hükümlerle yürütülüyordu. O nedenle, icra ve iflas
hukukunun tarihçesini -yaptığım incelemelerden ve okuduğum kitaplardan özet
çıkararak- 5 safhada ve merhalede incelemek gerekir.
Birinci safhası şöyledir:
1295-1296 tarihli İlamatı Hukukiyyenin Sureti İcrasına Dair Muvakkat Kanunuyla
başlamıştır. Bu yasa, 69 esas madde ve 1 geçici maddedir. İcra meselelerini
karşılamaktan uzaktı. Adliye Nezaretinde teşkil edilen adliye encümeni
kararlarıyla ve içtihatlarıyla bu boşluklar mümkün mertebe doldurulmaya
çalışılmıştır.
Bu karar ve içtihatlar,
28.4.1340 Hicrî (1914 Miladî) tarihli Muvakkati Kanunuyla yasa durumuna
gelmiştir. Bu ikinci İcra Kanunu Muvakkati, 149 maddeden ibaret olup, bariz
özelliği, ilk defa hapis cezası getiriyordu. Değerli arkadaşlarım, daha önceki
uygulamalarda bir hapis cezası söz konusu değildi.
Eski hukuk sistemlerinde
-Hammurabi, Mısır, İsrail, Antik Yunan ve Roma hukukunda- borçluluk, köleliğe
sebep oluyordu. Yani, bir kişinin köle olması için borçlu olması, borcunu
ödeyememesi kâfi geliyordu. İslam hukukunda, borçtan dolayı esaret veya kölelik
yoktur.
Muvakkat Kanunun 32 nci
maddesinde "ifayı deynden imtina eden medyunun buna kudreti olduğunu
alacaklı evrak veya muteber ihbarat ile ispat ederse reis borçlunun hapsini
emreder" diye bir hüküm vardı. 35 inci maddesinde ise, hapis süresi
belirtilmiştir ve bu süre 90 gündür. Bu müddet zarfında, alacaklı, borçluya
nafaka bedeli olarak günlük 5 kuruş ödeyecekti.
Değerli arkadaşlarım,
saygıdeğer milletvekilleri; bundan sonraki aşamada, 1330 tarihli Muvakkat
Kanunun bir özelliği de, ilamlı takiplere ilişkin olmasıdır. İlamsız takipler
için bir takip yolu, maalesef, yoktu. İlamsız takip, Alman hukukundan
esinlenilerek, 15 Mart 1928 tarih ve 1215 sayılı İcra Kanununa Bazı Mevat
İlavesine Müteallik Kanunla ihdas edilmiştir. Ödemeye davet, borca itiraz,
itirazın iptali, haksız itiraza yüzde 10 tazminat bu yasayla gelmiştir.
Bu safhada iflas ve
konkordato müessesesi ise, Hicrî 18 Ramazan 1286 tarihli Ticareti Beriye
Kanunuyla çözülüyordu. Özelliği ise, tüccar şahıslar ile ticaret şirketleri
aleyhine olması idi.
24 Nisan 1929 tarih ve
1424 sayılı İcra ve İflas Kanunuyla ikinci safha başlamıştır. Bu yasa,
İsviçre'den iktibas edilmiş olup, 345 maddeden ibarettir.
Değerli arkadaşlarım,
saygıdeğer milletvekilleri; ikinci safhada çıkarılan bu yasanın özelliği ise,
cebrî icra hukukunun redaksiyon ve kodifikasyonuna dikkat edilerek tek kanunda
toplanmasıdır. Hapis ile tazyik tamamen kaldırılmıştır. Borçlu korunmuş ve bu
sebeple icra yavaşlamıştır. O nedenle, çok ciddî tenkitler almıştır. Bu
tenkitler sonuç vermiş ve üç yıl sonra 19.6.1932 tarih ve 2004 sayılı Yasayla
150 madde tadil edilmiş ve böylece üçüncü safha başlamıştır. Bugün meriyetteki
yasa esas itibarıyla bu yasadır. Özelliği ise, ilamların icrası ayrı bir bap
olarak tanzim edilmesidir. İlamsız takiplerde; tetkik mercii hâkimlerinin
yetkisi artırılmış, hacze iştirak daraltılmış ve cezalar artırılmıştır.
Dördüncü safhada, yasanın
bekleneni vermemesi sebebiyle, İsviçre'den memleketimize davet edilen Prof.Dr.
Hans Leeman'ın hazırladığı rapor ve dokümanları, 11.7.1940 tarihli ve 3890
sayılı Yasayla değişiklikler yapılmış ve yürürlük almıştır.
Bu yasayla merci hâkimine
imza inkârında tetkikat yetkisi tanınmış, istihkak iddialarını neticelendirme,
itiraz ve itirazın kaldırılması yetkisi ticaret mahkemelerinden alınarak merci
hâkimliklerine verilmiştir.
Beşinci safha ise,
18.2.1965 tarih ve 538 sayılı İcra ve İflas Kanununun Bazı Maddelerinde
Değişiklik Yapılmasına ve Bazı Madde ve Fıkralar Eklenmesine Dair Kanunla
başlamıştır.
Bunun için, İstanbul
Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden, öğrencisi olduğumdan onur ve şeref
duyduğum, merhum Prof. Dr. İlhan Postacıoğlu görevlendirilmiştir. 2004 sayılı
Yasanın 538 sayılı Yasayla değişik hükümleri elan yürürlüktedir.
Saygıdeğer arkadaşlarım,
bugün müzakeresini yapacağımız İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısının gerekçesi incelemenize sunulmuştur. Kısacası, bir
ülkenin sağlıklı olması için, siyasî, hukukî, sosyal ve ekonomik ayaklarının
sağlıklı olması gerekmektedir. Bu koşullar arasında uyum gerekir. Ekonomik
hayat kimi zaman iniş ve kimi zaman çıkışlar gösterir. Ekonominin bu
meddücezirinde şahıslar, hükmî şahıslar, ticarî işletmeler, vesaire borçlarını,
edimlerini yerine getiremezler. Bu durumda, ekonomik varlığın devamı için
koruyucu önlemler gerekmektedir. Alacaklıların ve borçluların karşılıklı hak ve
yükümlülüklerini düzenlemek herkesin yararınadır. Kötü niyetli kişilerin İcra ve
İflas Kanunundaki boşluklardan faydalanmaya çalıştıkları sık sık görülmektedir.
Bu tasarı hazırlanırken
ödeme güçlüğü çeken şirketler hukukunda, Avrupa Birliği üyesi devletlerinde
sorunları olduğu ve bunun için icra iflas mevzuatında tadil veya ilga
çalışmalarının yapıldığı müşahede edilmiştir. Örneğin, Fransa ve İtalya'da bu
çalışmanın yapıldığını biliyoruz. Avrupa Birliği ülkelerinin tamamını içeren
bir yasa da mevcut değildir, tasarı çalışmaları bitmemiştir. O nedenle, işbu
tasarı hazırlanırken Anglosakson mevzuatı ve Kıta Avrupa yasal düzenlemeleri
incelenmiştir. Bu cümleden olmak üzere, İsviçre İcra İflas Kanununun 1 Ocak
1997'de yürürlüğe giren metni esin kaynağı olmuştur. Bu metinde, hâkimin
takdirine, adalet anlayışına, sağduyusuna önem verilmiş ve ilkeler önplana
çıkmıştır.
Saygıdeğer arkadaşlarım,
bu tasarıyla, yeniden yapılandırılmaya yönelik borçlu işletmelerin mallarının
korunması ve değerinin artırılması, alacaklılar arasında adil bir çözümün
bulunması, iflas ve konkordato prosedürlerinin zamanında, etkili ve yansız bir
şekilde sonuçlandırılması, takip sürecinin alacaklı ve borçlunun hak ve
menfaatlarının zedelenmeden, hassas dengeyi bozmadan hızlandırılması, hakların
suiistimalinin önlenmesi ve en nihayet, icra sürecini yavaşlatan usul ve
yöntemlerin değiştirilmesi amaçlanmıştır.
Meclis Başkanlığımız
tarafından, siz, saygıdeğer milletvekillerine tasarı metni sunulmuştur. Gerek
genel gerekçesini gerekse madde madde gerekçelerini tetkik etmişsinizdir.
Gerçekten, günümüzde, İcra ve İflas Yasasının boşluklarını karşılayıcı bir
metin durumuna gelmiştir.
Değerli arkadaşlarım,
ben, Adalet Komisyonundayım. Samimî söylüyorum; çoğu yasaları akılda tutmak
mümkün olmadı. Gerek Cumhuriyet Halk Partisinin gerekse Adalet ve Kalkınma
Partisinin saygıdeğer milletvekilleri, hepiniz, hepimiz, çok yüksek bir
performans göstererek bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, yasalar çıkarmaya
çalışıyoruz. Belki de, bir sene sonra, Avrupa Birliğine bir köşe, dönüş noktası
olarak gördüğümüz, tarihe bazı yasaları, uyum yasalarını ulaştırmak için gece
gündüz çalışıyoruz.
Değerli arkadaşlarım,
Avrupa Birliğine, uzun seneler -şahsım itibariyle söyleyeyim- ben karşıydım.
Eğer, bugün, Türkiyemizin, 220 milyar dolar borcu yerine, 300 milyar dolar
köşede bir parası olsaydı, belki, yine de karşı çıkardım; ama, karşı çıkışımın
da haklı sebepleri vardı. Mesela, Türkî cumhuriyetlerle, yakın komşularımızla,
daha başka alternatif bir birlik içinde bazı umutlar taşıyarak "bazı
birlikler oluştururuz" umuduyla karşı çıkardım;ama, bugün kabul edelim ki,
bir medeniyet projesi olarak Avrupa Birliği, kendisini bize kabul ettirmiştir.
Bazı oluşumlar, ilk bakışta umutsuz da olsa, sonra umut durumuna geldiğini
müşahede etmekteyiz.
Bakınız, 1945-1946
yıllarında kadim medeniyetin sahibi olan Avrupa, mağlup olmuş, yarısı
Amerika'nın, diğer yarısı Rusya'nın hegemonyası ve şemsiyesi altına girmiştir.
Bu, kadim medeniyet sahibi olan Avrupalıların ağrına gitmiş, 1952'de Kömür
Birliğini, 1956-1957'lerde Roma Antlaşmasıyla, İtalya'da De Gaspery, bilmem,
Alman Schumann ve Erhardt'ı, Brüksel ve Fransa'yı da yanına alarak bir oluşumu
başlatmışlardır; ismi, Avrupa Ekonomik Topluluğu.
Tez derecesinde ben bu
Roma Antlaşmasını, tez derecesinde 1963 yıllarındaki Ankara Antlaşmasını
incelemiş bir arkadaşınız olarak müşahede ettim ki, bir ekonomik topluluk
değil, bir siyasî birlik, bir Avrupa üniter devletini kurmak amacını
taşıdığını, daha 1965-1966'larda müşahede ettim ve görüyorsunuz şimdi, Avrupa,
bir azim büyük bir ülke olarak ortaya çıkıyor. Bu medeniyet projesinde, biz,
Avrupa Birliğine kendi serbest irademizle girmek istediğimizi, daha 1963'lerde
izhar etmişiz. Hatta, daha önce, 1959'da, rahmetli Menderes'in talebiyle
talebimizi ortaya koymuşuz.
Şimdi, medeniyetler
tarihine baktığımız zaman -ki, medeniyetler tarihini incelemiş bir arkadaşınız
olarak söylüyorum- güneşin doğuş ve batışına benzer arkadaşlarım. Güneş, doğuda
doğduğu zaman doğuyu aydınlatır, batıya geçtiği zaman batıyı aydınlatır. Geçmiş
medeniyetlere bakınız, bunu müşahede edeceksiniz.
Fazla zamanınızı almak
istemem. 500 sene geriye gidelim, fikren bir yolculuk yapalım. 500 sene geriye
gidelim, hem zaman itibariyle gidelim hem de mekân itibariyle, bir Avrupa'ya
geçelim, bir de Doğu toplumlarına geçelim.
Değerli arkadaşlarım,
bundan 500 sene önce, Avrupa'da, bakıyorsunuz bir karanlık var; yıkanmak
ayıptır, kral sarayında bile tuvalet yoktur, Versailles Sarayında bile, bir
tuvalet haceti olduğu zaman, Haçlı seferleri münasebetiyle İslam âleminden
almış oldukları levazımlıkları kullanırlar ve hatırımda yanlış kalmadıysa, o
kral sarayının pencerelerinden aşağı atılırken o pis su "gare lau"
diye de seslenirler. Bakınız, 15 inci Asırda, bırakınız 15 inci Asrı, 13 üncü
Asırda "dünya dönüyor" diyen insanlar, ateşe atılmak tehdidiyle
yargılanmışlardır. Giordano Bruno'nun başına gelenleri bilirsiniz; parametrik
sistemi söylediği için ateşte yakılmıştır.
Değerli arkadaşlarım,
bugün, tarihi okuyan arkadaşlarım bilir, Alman Arşidükü Şarlken'e
"Ebulilim" derler; yani, ilimlerin babası. Niye böyle derler; çünkü,
ilk defa, Avrupa'da devlet kütüphanesini kurmuştur. Halbuki, Şarlken, Avrupa'da,
Almanya'da devlet kütüphanesini kurduğunda, oradaki kitap adedi belki
Konya'daki Hasan Efendinin, Bağdat'taki Abdullah Efendinin şahsî
kütüphanesindeki kitap adedinden 10 misli daha azdı. Şimdi, ben, bunu, Avrupa
medeniyetini küçümser mahiyette söylemiyorum; heyecanınızı muhafaza etmek için,
bilgi notu olarak vermeye çalışıyorum.
Şimdi, Avrupa'da bu
karanlık çağ yaşanırken, bakıyoruz, o karanlık çağı aydınlatan iki tane damar
var; ben, tetkik ettim ve buldum ki, bir tanesi Avicenna ekolü, ikincisi Averroshimo
ekolü dedikleri, bir tanesi İbn-i Sina'nın, diğeri İbn-i Rüşd ve İbn-i
Haldun'un ekolünden gelme, öğretmenliğinden gelme şahdamarlardır. Siz,
Aquino'lu Thomas'ı incelerseniz, Jean Jacques Rousseau'yu , Montesquieu'yu
izlerseniz göreceksiniz ki -samimî söylüyorum; bu, benim iddiam değildir- bu,
Arnold Toynbee, Roger Garaudy gibi euro-komünizmin kurucusu olan, süper
beyinlerden bir tanesi olan, Fransa'da ilim şûrasında üyelik yapan Roger
Garaudy'nin de iddiası budur, Arnold Toynbee'nin de iddiası budur ve o iki
şahdamar ki, Avrupa'da bir medeniyetin fışkırmasına zemin hazırlamıştır.
Bakınız, ben, Avrupa'nın
bu karanlık çağını size sayarken, aynı dönemden daha eski dönemlere geçerek,
Doğu toplumu sayılan İslam âleminden de bazı rakamlar vermek istiyorum. Hicrî 1
inci Asırda, Cabir bin Hayyam isimli şahıs, 654 cilt eser yazmıştır. Bu
ciltlerden bir tanesi canlı hücre çalışmasıdır. İskenderiye ile İskenderun
arasındaki mesafe, milimetrik olarak, Hicrî 2 nci Asırda hesaplanmıştır. 3,14
olarak devam eden pi sayısı, 21 rakama kadar, bugünkü bilgisayarların tespit
ettiği rakamlara, daha Hicrî 3 üncü Asırda ulaşılmıştır. Bakınız, bugünkü
'logaritma' kelimesini analiz ediniz, etimolojik tahlil ve analizini yapınız,
El-Harizmi'ye ulaşacaksınız; El-Harizmi ve algoritma... Cebirin incelemesini
yaparsanız, Muhammed bin Cabir'e gidersiniz. Saymakla bitmez. Bugün, İbn-i
Batuta, Farabî, İbn-i Rüşd'ler, bunların hepsi, Avrupa'da Sorbon
Üniversitelerinin bahçelerinde heykelleri yapılmış insanlardır. Bunu, şunun
için söylüyorum saygıdeğer arkadaşlarım: Heyecanlarımızı bir medeniyeti
yakalamak için kullanalım diyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Durdu,
konuşmanızı toparlar mısınız.
Buyurun.
MAHMUT DURDU (Devamla) -
Şimdi, biz, işte, bu Avrupa medeniyet projesinin içinde, güneşin aydınlattığı
yere talibiz. Yarının çocukları için, milletimizin geleceği için, atisi için
çalışıyoruz. Belki, şurada, on gündür, beni gören arkadaşım diyor ki: "Sen
hasta mısın, rahatsız mısın, gözlerin morarmış?" Hayır, hiçbir
rahatsızlığım yok; sadece yorgunluğum var ve şu yasaların hazırlanması için,
ben, üstüme düşen görevleri yapmaya çalışıyorum.
Benim sürem bitti; bundan
dolayı, hepinizi saygıyla selamlıyorum, huzurunuzu, bu saygıyla terk ediyorum.
(Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Durdu.
Tasarının tümü üzerinde,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen, Sayın Orhan Eraslan; buyurun.
(CHP sıralarından alkışlar)
Konuşma süreniz 20
dakikadır.
CHP GRUBU ADINA ORHAN
ERASLAN (Niğde) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer
üyeleri; 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısının üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış
bulunuyorum; hepinizi, saygıyla, sevgiyle selamlarım.
Değerli arkadaşlarım,
icra ve iflas, deyim itibariyle çok sevimli bir deyim değil; ama, devlet odur
ki, alacaklıya, alacağını hukuk içerisinde tahsil imkânını verir, borçluya,
borcunu hukuk içerisinde tasfiye imkânını verir. Bu açıdan, modern devletlerin
tamamında böyle bir yasa vardır, olmak zorundadır.
İcra ve İflas Yasasında
yaptığımız değişiklikler, Avrupa Birliği müktesebatına uyum çerçevesi
içerisinde bir değişiklik değildir; her şeyden önce onu bilmemiz gerekir.
Çünkü, Avrupa Birliğinin bu konuda kendi arasında da bir birlik yoktur. Bugün
huzurunuza gelen değişikliklerin özü, esası, gizlemeye gerek yoktur, IMF
tarafından istenilen değişikliklerdir.
Adalet Komisyonuna tasarı
geldiğinde -ben alt komisyonda da görev yapan bir arkadaşınızım- çok kötü bir
biçimde 107 maddelik bir yasa tasarısıyla karşı karşıya kaldık. Neler yok bunun
içerisinde; her şey var. Şimdi, bunun tamamına yok diyebilirdik, menfi bir
muhalefet yapabilirdik, Cumhuriyet Halk Partisi olarak onu tercih etmedik;
çünkü, Sayın Bakan bu konuda ısrarlı, IMF'nin bir dayatması olduğu anlaşılıyor,
onun ısrarından öyle anladık; o zaman, bunu, hiç olmazsa toplumumuza, ülkemize,
insanımıza en az tahribat verecek şekilde, ne şekilde düzeltiriz, ne şekilde
iyileştirebiliriz diye bir çalışma içerisine girdik ve burada hakşinas olmak
gerekir, hem Sayın Komisyon Başkanı Köksal Toptan Beyin hoşgörüsüyle hem de
Sayın Bakanın hoşgörüsüyle 30'a yakın maddede önemli sayılabilecek bir
değişiklik yapıldı. Birkaç maddede daha değişiklik yapılsaydı, bu biraz daha
derlenip toparlanabilirdi.
Sipariş bir yasayla karşı
karşıyayız, işin doğrusunu söyleyelim, birbirimizden saklamaya gerek yok; ama,
bu sipariş yasalar artık çok canımızı sıkar oldu; sabahleyin komisyonda sipariş
yasa, öğleden sonra Genel Kurulda sipariş yasa... Biz, hani, Sayın Başbakan
tüccar siyaset dediyse, tüccar terzi de değiliz ki sipariş üzerine çıkaralım.
Yani, bunu kendimiz telif edebilsek, ülke menfaatlarıyla bağdaştırabilsek, daha
iyi olacağını, daha doğru şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum.
Değerli arkadaşlarım,
bizim İcra ve İflas Yasamızın kökeni Kıta Avrupasıdır, mehazı Kıta Avrupasıdır,
İsviçre'dir. Şimdi, İsviçre İcra ve İflas Yasası bir bütün, onun hemen hemen
önemli kurumlarının tümünü almışız, tümünü getirmişiz; ama, bu yasaya, bu değişiklikle,
İsviçre yasasında olmayan, Kıta Avrupası yasasında olmayan bir Anglosakson
aşısı yapmaya çalışıyoruz; yani, var olan makineye, başka bir makinenin parçası
da var, bu parçayı da buraya monte edelim, bu alet başka bir alet olsun
diyoruz; ama, kusura bakmayın, o zaman, bu alet, müncefil aleti oluyor, ne işe
yaradığını kimse bilmiyor, ne iş yapacağını da kimse bilmiyor. Bu hususa
dikkatinizi çekmek istiyorum. O doğrultuda, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
önerge de getireceğiz.
Değerli arkadaşlarım, bu
yasa tasarısının 50 maddesi icra hukukuna ilişkindir. Burada, çok temel
sayılabilecek, esasa ilişkin, bir iki nokta dışında,. önemli değişiklikler yok.
Bu iki noktayı da sahiplenmenizi arzu ediyorum.
İki nokta şöyle vardır
icra hukukunda: Bir, çerçeve 2 nci maddeyle getirilen 9 uncu maddedeki
değişiklik. Bundan önceki durumda, vatandaşın parası icra dairesinde herhangi
bir sebeple kalırsa faizsiz ödeniyordu. Getirilen değişiklikle, bunun, ulusal
bankalardan birinde değerlendirilerek faizli ödenmesi, nemalandırılması esası
getirildi. Bunu önemsiyoruz, olumlu buluyoruz, bunun sahiplenilmesini de arzu
ediyoruz.
Bir de, çocuk teslimiyle
ilgili konuda olumlu bulduğumuz bir değişiklik daha var; biz bunu geliştirdik
de. Çocuk teslimlerinde psikolog, pedagog, sosyal çalışmacının, icra memurunun
yanına alınmasını da olumlu buluyoruz. İcra hukukuyla ilgili bunun dışındaki
değişiklikler detayda değişikliklerdir; esas itibariyle, sadra şifa olucu
değişiklikler de değildir.
Değerli arkadaşlarım,
takip hukuku da dediğimiz icra hukukumuzda eleştirilen noktalar nelerdir;
birincisi, bizde en çok eleştirilen nokta, takibin uzun sürmesi; yani,
tahsilatın zor olması meselesidir. İkincisi, borçluların suiistimale kolay
gidebilmesi ve tahsilat imkânsızlığının sıkça ortaya çıkabilmesidir. Üçüncüsü,
takibin masraflı olmasıdır. Bu eleştirilen noktalarda getirilen herhangi bir
çözüm yoktur; yani, icra hukukuyla ilgili kısımda, etkili, bu derde devadır
diyebileceğimiz değişiklikler yoktur. Kısacası, köylü Mehmet ağanın borcunu
ödemesi noktasında herhangi bir değişiklik yoktur ya da alacaklı Hasan
efendinin alacağını tahsil etme noktasında, çok temel itibariyle, herhangi bir
değişiklik yoktur; detayda, önemli sayamayacağımız noktalardadır. İcra hukuku
kısmı böyle.
Değerli arkadaşlarım,
asıl değişiklik, IMF'nin de arzu ettiği asıl değişiklik, iflas hukuku dediğimiz
bölümdedir. Onun için, biz, icra hukuku bölümüne, 50 maddeye olumlu noktada
bakıyoruz. Her şeye rağmen, çok esasa ilişkin olmamakla birlikte, olumlu oy
vereceğiz; ama, iflas hukuku noktasında birtakım sıkıntılar vardır. Bu
sıkıntılar; bir kere, iflas hukukumuza yeni müesseseler getirilmiştir; bu
müesseselerin niçin getirildiği çok açık değildir. Vakıa, sorumlu muhalefet
anlayışı gereği, demin de arz etmeye çalıştığım gibi, bu tahribatları onarmaya,
bir ölçüde yumuşatmaya, bir ölçüde ağır tahribatların önüne geçmeye de
çalıştık. Bu uğurda, bir arkadaşınız olarak da, emeğimin geçtiğini sanıyorum.
Şimdi, yeni getirilen
müesseseler nelerdir; kısaca bunlara değinmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım,
birincisi "iflasın ertelenmesi müessesesi" İcra ve İflas Kanunumuza getirilmiştir. Bu müessese, Türk Ticaret
Kanununun 324 üncü maddesinde deyim olarak, kavram olarak mevcuttu, yeni keşfedilmiş
bir kavram değil; ancak, sadece kavram olarak Türk Ticaret Kanununda bulunduğu
için uygulanabilirlik noktasında değildi. Şimdi, yeni müessese olarak, 179 uncu
maddeye eklenen ikinci fıkra ve 179/a ve 179/b maddeleri doğrultusunda yeni bir
uygulama alanı bulunuyor. Bu da şekil olarak şudur: Bildiğiniz gibi, Ticaret
Kanunu hükümlerine göre, şirketler, pasifleri aktiflerini geçtiği zaman
iflaslarını istemek durumundadırlar. Eğer, şirket, borcunu ödeyebileceği
doğrultusunda haklı bir proje sunabilirse, buna, bir kayyım atanarak, iki yıl
icra takibi yapılmadan bir dönem tanınıyor. Önce bir yıl, talep halinde bir yıl
daha; toplam iki yıllık bir süre tanınabiliyor. Böyle bir müessese icra iflas
hukukumuza girmiş oldu.
Bildiğiniz gibi, adi
konkordato vardı. Konkordato mehli onsekiz ay olarak düşünülmüştü, bu da icra
takibi yapılmadan geçirilecek bir mehildi; altı artı oniki ay biçiminde,
onsekiz aydı. Bu da alt komisyondaki çalışmalarımızda beş aya kadar düşürüldü.
"Mal varlığının
terki suretiyle konkordato" diye bir kavram, bir kurum daha geldi.
Anglo-Sakson örneğinden -yani, Amerika'dan
"chapter eleven" olarak bilinen, Anglo-Sakson hukukundan- uzlaşma
suretiyle borçların yeniden yapılandırılması
ya da kamuoyunda bilinen adıyla "İstanbul Yaklaşımı" denilen
şey de icra iflas hukukumuzun içerisine girdi.
Değerli arkadaşlarım,
tasarı, alt komisyona ilk geldiğinde, çok şaşırtıcı, hayret verici bir şey,
inanılmaz derecede kötü bir metin, hileli müflis mantığıyla hazırlanmış bir
metindi. Bunda, bir kere, 52 nci maddesinde, 72 nci maddesinde, 88 inci
maddesinde, İş Kanunuyla sağlanamayan şeyler sağlanmaya çalışılmıştı. İşçinin
kıdem tazminatı alacağının, bu konuda icra takibi yapılmasının önüne
geçiliyordu. Bunun başka mahzurları doğabilecekti, toplu tensikatları ortaya
çıkarabilecekti. Güya şirket kurtarmadaki mantık istihdamı yaratmak ise, bu
şekilde tensikata imkân verilmemesi gerekirdi; bu konuda bir konsensüs sağlandı
ve verdiğimiz önergelerle, kıdem tazminatının takip yapılamaz halden çıkarılması
sağlanmış oldu ve uzun uzun süreler; yani, alacaklıya alacağını on yılda tahsil
imkânını sağlayacak sürelerin kısaltılması neticesi sağlandı.
Esas, uzlaşma suretiyle
borçların yeniden yapılandırılmasında vahim olan bir şey vardı; borçlu,
alacaklılarını ikiye ayırabiliyordu: Projeden etkilenen alacaklılar, projeden
etkilenmeyen alacaklılar. Şimdi, projeden etkilenen alacaklılar, uzlaşma
yoluyla, yeniden yapılandırmada, takip yapmayacaktı; o borçlunun,
alacaklılarının yüzde 51'inin oyuyla alacağına kavuşmama durumunda kalacaktı.
Bunun, öncelikle tüm alacaklılar arasında olması, birkısım alacaklıların borçlu
tarafından ayrılmaması imkânının sağlanılması düşünüldü, bu, olumlu doğrultuda
bir onarma oldu.
Değerli arkadaşlarım, en
önemli onarma da şu oldu: Takibi geciktiren; yani, para tahsilatını geciktiren
maddeler peşi peşine geldiği zaman, iflasın ertelenmesi, adi konkordato, mal
varlığının terki suretiyle konkordato ve uzlaşma suretiyle borçların yeniden
yapılandırılması doğrultusunda konkordatoyu üst üste koyduğunuzda, yaklaşık on
yıl gibi bir süre, alacaklının alacağına kavuşamama imkânı doğabiliyordu,
teorik düzeyde. Bunu önlemek için, 309/ü maddesini teklif ettik; bu kabul gördü
komisyonda. Bu maddeyle de, borçlu, bu geciktirme yollarından ancak birisine
başvurabilecek, ondan olumlu sonuç alamadıysa, diğerine başvurmayacak; yani, bu
olmadı o olsun, o olmadı bu olsun diye sürgit, ilânihaye alacaklıyı bekletme
gibi bir durumun doğmamasına çaba sarf ettik.
Değerli arkadaşlarım,
İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısını onarırken
iki şeye dikkat etti Cumhuriyet Halk Partisi Grubu:
Birincisi şudur: Eğer,
alacaklı, alacağını, hukuk sistemi içerisinde tahsil edemezse, bu imkân
verilmezse, geçmişte yaşandığı gibi hukuk dışı yollara sapabilir; yani, hukuk,
bir anlamda özelleşebilir ya da daha açık deyimiyle, mafya usulü tahsilatlar
çoğalabilir. Bu da, hukuk düzenini temelinden sarsar. Ona imkân vermemek,
borçlunun hukukunu korurken, alacaklının da hukukunu koruyup dengede tutmak,
etkin bir takip hukuku yaratabilmek. Birinci yol bu.
İkincisi: İflasla ilgili
konularda, özellikle temel esprisi ödünç para vermeye dayalı ulusal bankaların
durumu da gözetilmiştir. Değerli arkadaşlarım, onarımdan önceki şekliyle tasarı
yasalaşsaydı, sizi temin ederim, iki yıllık süre içerisinde, ülkemizde, millî
banka diye bir şey kalmazdı. Neden kalmazdı; çünkü, bu şekilde, on yıllık,
oniki yıllık tahsil imkânsızlığı sürecine giren bankalar, tahsil edemedikleri
her alacak için Bankalar Kanununa göre
karşılık da bulundurmak zorunda olacaklarından, batma tehlikesiyle karşı
karşıya kalabilirler ve kredi açmaya da cesaret edemezlerdi. Bunu gözetmek
durumunda kaldık. Nitekim, hepimizin bildiği bir Endonezya örneği vardır. Bu
şekilde, benzer bir tasarıyla, benzer bir sipariş tasarıyla, millî bankaların
batırılarak, tahkime tabi yabancı bankaların geldiği hatırdan çıkarılmamalıdır,
unutulmamalıdır diye düşünüyorum.
Değerli arkadaşlarım,
iflas noktasında, batık bankaların sahiplerinden tahsilat kolaylığı sağlayan
maddelerin bulunmamasını, önemli bir eksiklik olarak sayıyorum. Genel olarak,
kamuoyumuzda, banka batması olayları şu şekilde değerlendiriliyor: "Bu
bankalar da çok oldu canım, hep de hortumluyorlar..."
Arkadaşlar, bankalar,
banka hortumlamanın mağduru durumundalar. Hortumlayan, bankaların sahipleri, çoğunluk
hissesini elinde tutanlar. Yoksa, bankaların hepsi, ister özel olsun ister
resmî olsun, Türk Milletinin malı, zenginliği; hortumlayanlar, sahipleri. Yani,
orada, banka tüzelkişiliği mağdur durumundadır; esas itibariyle, onu soyan, onu
hortumlayan fail durumundadır. Ben, onlardan tahsilat kolaylığı sağlanması
doğrultusunda birtakım düzenlemelerin olmasını bekliyordum. Onun olmamasını
önemli bir eksiklik sayıyorum; ama, bu, illâ bu yasayla düzenlenecek diye bir
şey yoktur; başka bir yasayla, özel bir yasayla da böyle bir düzenlemeye
gidilebilir, gidilmelidir de. Aksi halde, temiz toplum mücadelesi dediğimiz
mücadeleyi başarılı tamamlayamayız, alın akıyla tamamlayamayız; herkes, verdiği
taahhütleri laf olarak söylemiş olur, bunun bir karşılığı olmaz, icraatı olmaz.
Bu itibarla, İcra ve
İflas ve Kanunu tasarısının, söylediğimiz ve ileride önergelerle de
değiştirmeye çalıştığımız maddeleri dışındaki maddelerine olumlu oy vereceğiz.
Yalnız, değişiklik önerdiğimiz, özellikle Anglo-Amerikan hukukundan kaynaklanan
ve tahsilatı geciktirici, hukuk dışına çıkmayı sağlayacak noktalarda da olumsuz
oy vereceğimizi bildirmek istiyorum.
Hepinize saygılar,
sevgiler sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Eraslan,
teşekkür ediyorum.
Tasarının tümü üzerinde
şahsı adına söz isteyen, Konya Milletvekili Sayın Atilla Kart; buyurun.
ATİLLA KART (Konya) -
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; getirilen tasarının tamamı hakkında şahsım
adına söz almış bulunmaktayım; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım,
icra ve iflas hukukunun temel özelliği ve amacı, bilindiği üzere, alacaklı ve
borçlunun hak ve hukukunu belli bir denge üzerinde korumak ve devamında da
alacağın tahsilini sağlamaktır. Getirilen tasarıya ilişkin genel gerekçede de
tutarlı olarak ifade edildiği gibi, ekonominin etkin ve dengeli olarak
işleyebilmesi için, öncelikle, işletmelerin verimli bir şekilde çalışmaları,
borçlarını ödeyebilecek ve alacaklarını tahsil edebilecek durumda olmaları
gerekir. Ekonomik bir düzende, rekabet edemeyen işletmeler hep olacaktır. İşte,
bu gibi durumlarda, alacaklı ile borçlu arasındaki dengeyi gözeten
öngörülebilir bir icra yapılanması, bu işletmeler için etkili bir çıkış yolu
sağlayarak, onların yeniden yapılandırılmalarına imkân tanıyarak, böylece,
ticarî yükümlülüklerinin yerine getirilmesini ve ekonominin istikrar
kazanmasını sağlayacaktır. Bu temel özellik ve amaca ulaşılamadığında ise,
hukuka ve amaca aykırı bir illegal yapılanmanın doğması kaçınılmazdır.
İcra iflas hukukunun uzun
yıllar içinde geldiği durum ise günümüzde şudur: Yargının bütün unsurlarıyla
bağımsız olmaması, ekonomik ve sosyal yapıdaki bozukluk ve dengesizlik ve diğer
sebepler, diğer faktörler, icra ve iflas hukukunun artık işlemez bir hale
gelmesine yol açmıştır. Gelinen süreçte, alacaklı, hak ve hukukunu korumak
amacıyla hukukdışı arayışlar içine girmiş, ihkakı hak yoluna başvurmak zorunda
kalmıştır. Yine, uygulamada, hepimizin bildiği üzere, çek-senet tahsil
mafyaları doğmuştur. Bu süreç, maalesef, hukukun iflası demektir. Ülkemizde bu
süreci hep birlikte yaşıyoruz. Bu süreç, beraberinde, yolsuzluk batağını da
getirmiştir değerli arkadaşlarım veya başka bir ifadeyle, yolsuzluk batağını
daha da büyütmüştür.
Mevcut İcra ve İflas
Yasasına bakıyoruz; haczi caiz olmayan mallar ve hakları düzenleyen 82 nci
madde, uygulamada bir ve ikinci haciz ihbarnameleri olarak bilinen 89 uncu
madde, gayrimenkul haczinin kapsamını düzenleyen 91 ve müteakip maddeler,
iştirak halinde tasarruf edilen malları düzenleyen 94 üncü madde, istihkak
hükümlerini düzenleyen 96 ve müteakip maddeler, paraya çevirmeyi düzenleyen 106
ve müteakip maddeler, ihalenin yapılmasını düzenleyen 115 ve müteakip maddeler,
ihalenin feshini düzenleyen 133 ve müteakip maddeler, sıra cetveli hükümlerini
düzenleyen 140 ve müteakip maddeler ve en nihayet, danışıklı mal kaçırmayı
önlemeye yönelik 277 ve müteakip maddeler; bunların devamında da, konkordato ve
iflası düzenleyen hükümler.
Bütün bu hükümlerde,
bakıyoruz, hep yukarıda sözünü ettiğim genel dengeyi korumak amacı vardır.
Alacağın tahsilini engellemeye yönelik girişimlerin temel dayanağını teşkil
eden İcra ve İflas 277 ve müteakip maddelere ilişkin olarak ise, getirilen
düzenlemede, ciddî ve tutarlı bir düzenlemenin yapılmadığını görüyoruz; bunu,
önemle ifade ediyorum; bunu, önemli bir eksiklik olarak görüyorum.
Yukarıda ana
başlıklarıyla ifade ettiğim madde ve kurumları, temel gerekçede ifade edilen
espri ve amaçla yapılan bir düzenlemenin olmadığını görüyoruz. Bu yönüyle
tasarıda gerekçe ve düzenleme bakımından önemli çelişkilerin olduğunu tekrar
ifade etmek istiyorum; bunu, somut olarak da açıklamak istiyorum.
Uygulamada, bilindiği
üzere, mal kaçırma ve bunun yanında, alacağın tahsilini önlemeye yönelik
girişimler, genellikle, İcra ve İflas Kanununun 277 ve müteakip maddeleri
çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Aile ve akrabalık ilişkileri veya
hukukdışı başka yollarla, danışıklı olarak mal kaçırıldığını ve alacağın
tahsilinin güçleştiğini, uygulamada, hep yaşayarak, görerek biliyoruz.
Getirilen tasarıda, bu konunun öneminin anlaşılamadığı, bu konunun uygulamada
ne kadar önemli bir yer işgal ettiğinin anlaşılamadığı görülüyor. 277 ve
müteakip maddelere ilişkin olarak tutarlı ve ayrıntılı bir düzenleme
yapılmadığı takdirde, getirilen düzenlemede istenilen amaca ulaşılmasının
mümkün olamayacağı görüşündeyim.
Değerli arkadaşlarım,
konuşmamı özetlemek istiyorum. İcra ve iflas hukukunda etkili ve verimli
olmanın önkoşulu, genel hukuk reformundan geçmektedir. Bunun yanında, yargıç
teminatı, icrayla bağlantılı adlî kolluk yapılanması, bilirkişilik kurumu
yapılanması, yardımcı personel yapılanması, çok ortaklı şirketlere
tasarruflarını kaptıran yurt dışındaki vatandaşlarımızın hak ve alacaklarının
korunmasına yönelik düzenlemeler, ticarî sırla ilgili düzenlemeler ve
bankacılık mevzuatıyla ilgili düzenlemeler ve en nihayet, cezaî müeyyidelerin
etkin bir şekilde uygulanması sağlanamadığı takdirde, bu düzenlemede istenilen
amaca ulaşılmasının çok güç olacağı görüşündeyim.
Sorumluluk anlayışımın
gereği olarak, bu kaygılarımı Genel Kurulla paylaşmak istedim.
Bu düşüncelerle,
getirilen düzenlemenin ekonomik ve sosyal hayatımıza yararlı ve verimli olması
dileğiyle, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Kart.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN - Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunacağım; ancak, yoklama talebi vardır.
Önce, yoklama talebinde
bulunan arkadaşlarımızın Genel Kurul salonunda bulunup bulunmadıklarını
arayacağım:
Sayın Koç?.. Burada.
Sayın Özyürek?.. Burada.
Sayın Baloğlu?.. Burada.
Sayın Kartal?.. Burada.
Sayın Ekmekcioğlu?..
Burada.
Sayın Özkan?.. Burada.
Sayın Kamacı?.. Burada.
Sayın Aydın?.. Burada.
Sayın Özcan?.. Burada.
Sayın Kart?.. Burada.
Sayın Ünlütepe?.. Burada.
Sayın Yergök?.. Burada.
Sayın Kaptan?.. Burada.
Sayın Gün?.. Burada.
Sayın Küçükaşık?.. Burada.
Sayın Gülçiçek?.. Burada.
Sayın Keleş?.. Burada.
Sayın Demirel?.. Burada.
Sayın Büyükcengiz?..
Burada.
Sayın Öymen?.. Burada.
Sayın milletvekilleri, elektronik
cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için 5 dakika
süre vereceğim. Sayın milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda
bulunduklarını bildirmelerini; bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen
milletvekillerinin, salonda hazır bulunan teknik personelden yardım
istemelerini; buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise, yoklama pusulalarını,
teknik personel aracılığıyla, 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır.
VI.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)Ê
4. - İcra
ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)
BAŞKAN - Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi
okutuyorum:
İCRA VE İFLAS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
KANUN TASARISI
MADDE 1. - 9.6.1932
tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İcra ve iflâs
dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi
icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş
olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra tetkik
merciinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra tetkik mercii
daireleri numaralandırılır. İcra tetkik merciinin birden fazla dairesi bulunan
yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunca belirlenir. Her icra tetkik mercii hâkimi, kendisine Adlî Yargı
Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin
muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim
ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2. - 2004 sayılı
Kanunun 9 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 9. - İcra ve
iflâs daireleri, aldıkları paraları, kıymetli evrak ve değerli şeyleri nihayet
ertesi günü çalışma saati sonuna kadar, Adalet Bakanlığınca çıkarılan
yönetmelik hükümleri çerçevesinde nemalandırılmak üzere, açtıkları banka
hesaplarına, banka bulunmayan yerlerde en geç üç gün içinde en yakın bankada
açacakları hesaplarına yatırmaya mecburdurlar. İcra ve iflâs dairelerince
tahsil edilen paraların gerekli yasal kesintileri yapıldıktan sonra kalanı,
paranın yatırılmış olduğu banka aracılığıyla hak sahiplerine ödenir. 2.7.1964
tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 36 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü
bu paralar için uygulanmaz."
BAŞKAN - 2 nci madde
üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Orhan Eraslan;
buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
Konuşma süreniz 10
dakikadır.
CHP GRUBU ADINA ORHAN
ERASLAN (Niğde) - Değerli arkadaşlarım, tasarının tümü üzerinde konuştum; ama,
2 nci maddenin ayrı bir önemi var. Buna sahip çıkmanızı istiyorum. Bu maddenin
değişikliği doğrultusunda önerge verilebilir. Özellikle, bu maddeyle -Sayın Bakan kusura bakmasın-
bakanlık bürokrasisinin başı hoş değil, çok arzu etmiyorlar.
Bu maddeyle getirilmek
istenen düzenleme son derece modern, çağdaş bir düzenlemedir. Vatandaşın icra
kasasında kalan parasını, bankada nemalandıracak. Paranız tahsil oldu, bir
sebeple alamadınız, geciktiniz ya da bekletildi. İcra dairesi, onun üzerinde
dilediği gibi tasarruf etmeyecek, nemalandıracak, nemasıyla alacaksınız. Bunu,
çok önemsiyoruz.
Efendim, işte bu zor
olur, uygulamada şöyle teknik imkânsızlıklar... Gerek altkomisyonda gerekse
komisyonda beş altı tane bankanın temsilcisi vardı, hepsi, bu paraya talip
olduklarını, hiçbir şey yapılmadan, isimlerin verilmesi halinde, özel
bilgisayar programı hazırlayarak nemalandıracaklarını belirttiler.
Bu paralar zaten
nemalandırılıyordu. Yalnız, bunu vakıf nemalandırıyordu; yani, vatandaşa
dokunmuyordu, başka kaynaklara gidiyordu. Yani, hak sahibine gitsin; hakkı,
sahibine teslim edelim.
Bunun için, bu kanun
tasarısının icrayla ilgili kısmında en önemli noktası buna sahip çıkmaktır.
Eğer, vatandaşın parasını nemalandırtmazsak ya da nemasının çarçur edilmesine
imkân verirsek, doğru bir iş yapmış olmayız.
Bu, son derece doğru bir
düzenlemedir. Her kim yaptıysa, bu noktada ona teşekkür etmek lazım. Maddeyi,
aynen bu haliyle destekliyoruz.
Teşekkür ederim, saygılar
sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Eraslan.
Madde üzerinde başka söz
talebi?.. Yok.
Madde üzerinde 1 adet
önerge vardır; önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 2 nci maddesinin tasarıdan çıkarılmasını arz ve teklif
ederiz.
|
Salih Kapusuz |
Eyüp Fatsa |
Abdullah Torun |
|
Ankara |
Ordu |
Adana |
|
Fahri Keskin |
Zeki Karabayır |
|
|
Eskişehir |
Kars |
|
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI
KÖKSAL TOPTAN (Zonguldak) - Çoğunluğumuz olmadığı için katılamıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN - Hükümet önergeye
katılıyor mu?
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Katılıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Halen büyük bir işyükü
altında çalışmakta olan icra dairelerinin, mevcut personel ve fizikî yapısıyla,
maddeyle getirilen yükümlülüğü yerine getirmesi oldukça güçtür. Maddenin
kanunlaşması durumunda, bu iş için yeni personel ihtiyacı ortaya çıkacak ve bu
da devlete ek malî yükümlülükler getirecektir. Ayrıca, bankalar arasındaki
farklı faiz oranları da uygulamada sıkıntılara neden olabilecektir. Önerge,
yukarıda belirtilen amaçlarla verilmiştir.
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmiştir.
Böylelikle, kabul edilen
önerge doğrultusunda, 2 nci madde tasarıdan çıkarılmıştır.
3 üncü maddeyi 2 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 2 - 2004 sayılı
Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"İcra ve iflâs
daireleri, 4 üncü maddedeki esaslara göre tetkik mercii hâkiminin daimi
gözetimi ve denetimi altındadır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
4 üncü maddeyi 3 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 3. - 2004 sayılı
Kanunun 14 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Yargıtay, icra ve
iflâs işlerine ait kararların tamamını düzenli olarak yayımlar. Buna ilişkin
esaslar Yargıtay tarafından yönetmelikle düzenlenir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
5 inci maddeyi 4 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 5 - 2004 sayılı
Kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Aksine hüküm
bulunmayan hâllerde tetkik mercii, şikâyet konusu işlemi yapan icra dairesinin
açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder;
duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya
çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Duruşma yapılmayan işlerde
tetkik mercii, işin kendisine geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde
kararını verir. Duruşmalar, ancak zorunluluk hâlinde ve otuz günü geçmemek
üzere ertelenebilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
6 ncı maddeyi 5 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 5. - 2004 sayılı
Kanunun 23 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"(Taşınır rehni)
tabiri, teslime bağlı rehinleri, Türk Medenî Kanununun 940 ıncı maddesinde
öngörülen rehinleri, ticarî işletme
rehnini, hapis hakkını, alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri,"
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
7 nci maddeyi 6 ncı madde
olarak okutuyorum:
MADDE 6. - 2004 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin
dördüncü fıkrasının son cümlesinde yer alan "takip tarihindeki"
ibaresi "haczin yapıldığı tarihteki" şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
8 inci maddeyi 7 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 7. - 2004 sayılı
Kanunun 25/a maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 25/b maddesi eklenmiştir:
"Çocuk teslimine ve
çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilâmların icrasında uzman
bulundurulması
MADDE 25/b. - Çocukların
teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilâmların icrası, icra
müdürü ile birlikte Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından
görevlendirilen sosyal çalışmacı, pedagog, psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi
bir uzmanın, bunların bulunmadığı yerlerde bir eğitimcinin hazır bulunması
suretiyle yerine getirilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz
talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
9 uncu maddeyi 8 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 8. - 2004 sayılı
Kanunun 26 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Fazla kalırsa
borçlunun adına, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte nitelikleri
belirlenen bankalardan birine yatırılır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
10 uncu maddeyi 9 uncu
madde olarak okutuyorum:
MADDE 9. - 2004 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin
başlığı "Bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilâmlar"
şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddeye
aşağıdaki son fıkra eklenmiştir.
"Bir işin
yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilâm hükmü yerine getirildikten sonra
borçlu, ilâm hükmünü ortadan kaldıracak bir eylemde bulunursa, mahkemeden
ayrıca hüküm almaya gerek kalmadan, önceki ilâm hükmü tekrar zorla yerine getirilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
11 inci maddeyi 10 uncu
madde olarak okutuyorum:
MADDE 10. - 2004 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin
ikinci cümlesinde yer alan "hapis
ile tazyik olunacağı ve" ibaresi "hapis ile tazyik olunacağı, mal
beyanında bulunmaz veya" şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
12 nci maddeyi 11 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 11. - 2004 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinin
beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Mal beyanını alan
merci, keyfiyeti tapu veya gemi sicil daireleri ile Türk Patent Enstitüsüne
bildirir. Bu bildiri üzerine sicile, temlik hakkının iki ay süre ile tahdit
edilmiş bulunduğu şerhi verilir. Keyfiyet ayrıca Türkiye Bankalar Birliğine de
bildirilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
13 üncü maddeyi 12 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 12 - 2004 sayılı Kanunun 58 inci
maddesinin ikinci fıkrasının (3)
numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"3. Alacağın veya
istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı
ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi
tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi;"
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
14 üncü maddeyi 13 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 13 - 2004 sayılı
Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
"İtiraz, takibi
yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire
gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine
gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur."
"Takibe itiraz
edildiği, 59 uncu maddeye göre alacaklının yatırdığı avanstan karşılanmak
suretiyle üç gün içinde bir muhtıra ile alacaklıya tebliğ edilir."
"Borçlu veya vekili,
dava ve takip işlemlerine esas olmak üzere borçluya ait yurt içinde bir adresi
itirazla birlikte bildirmek zorundadır. Adresini değiştiren borçlu yurt içinde
yeni adres bildirmediği ve tebliğ memurunca yurt içinde yeni adresi tespit
edilemediği takdirde, takip talebinde gösterilen adrese çıkarılacak tebligat
borçlunun kendisine yapılmış sayılır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
15 inci maddeyi 14 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 14. - 2004 sayılı
Kanunun 63 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 63. - İtiraz
eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet
metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve
genişletemez."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
16 ncı maddeyi 15 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 15. - 2004 sayılı
Kanunun 67 nci maddesinin üst başlığı, başlığı ve birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"6- İtirazın
hükümden düşürülmesi:
a) İtirazın iptali:"
"Takip talebine
itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde
mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat
suretiyle itirazın iptalini dava edebilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
17 nci maddeyi 16 ncı
madde olarak okutuyorum:
MADDE 16. - 2004 sayılı
Kanunun 68 inci maddesinin başlığı, birinci fıkrası ve son fıkrasının ilk
cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"b) İtirazın kesin
olarak kaldırılması:"
"Talebine itiraz
edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç
ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların
yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse,
alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın
kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması
istenilmediği takdirde yeniden ilâmsız takip yapılamaz."
"İtirazın
kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde borçlu, talebin
aynı nedenlerle reddi hâlinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde
kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
18 inci maddeyi 17 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 17. - 2004 sayılı Kanunun 68/a maddesinin
başlığı ile birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"c) İtirazın geçici
olarak kaldırılması:"
"Takibin dayandığı
senet hususî olup, imza itiraz sırasında borçlu tarafından reddedilmişse,
alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın
geçici olarak kaldırılmasını isteyebilir. Bu hâlde icra hâkimi iki taraftan
izahat alır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
19 uncu maddeyi 18 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 18. - 2004 sayılı Kanunun 68/b maddesinin
birinci fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde ve ikinci fıkrasında yer alan
"aldığı" ibaresi "gönderilen" şeklinde değiştirilmiş;
üçüncü fıkrasında yer alan "hesap özetleri ile" ibaresinden sonra
"ihtarnameler ve" ibaresi ve üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra ilave edilmiştir.
"Sözleşmede
gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla
krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur; yeni adresin bu
şekilde bildirilmemesi hâlinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ
tarihi sayılır."
"Krediyi kullanan
tarafın kredi hesabının kesilmesine veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarname
içeriğine itiraz etmiş olması, kredi hesabının kesilmesi ve borcun ödenmesine
ilişkin ihtarnameden önce tebliğ edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşmiş
bulunan faiz tahakkuk dönemlerine ilişkin hesap özetlerinin muhtevasına itiraz
edilmemiş olmasının sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bu durumda, önceki dönemlere
ilişkin kesinleşmiş hesap özetleri hakkında ikinci fıkra hükümleri
uygulanır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
20 nci maddeyi 19 uncu madde olarak okutuyorum:
MADDE 19. - 2004 sayılı Kanunun 79 uncu maddesinin
ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Resmî sicile
kayıtlı malların haczi, takibin yapıldığı icra dairesince, kaydına işletilmek
suretiyle doğrudan da yapılabilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
21 inci maddeyi 20 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 20. - 2004 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin
ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "Borçlu" kelimesinden
sonra gelmek üzere "yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran
şahıslar" ibaresi ve "borçluyu" kelimesinden sonra "yahut
borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahısları" ibaresi eklenmiştir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
22 nci maddeyi 21 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 21. - 2004 sayılı
Kanunun 88 inci maddesinin ikinci fıkrasının sonuna ve üçüncü fıkrasının
birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiş, dördüncü ve
beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Üçüncü şahsın
elinde bulunan taşınır mallar haczedilince, alacaklının muvafakatı ve üçüncü
şahsın kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır."
"Ticarî işletme
rehni kapsamındaki taşınırlar ise, icra dairesince satılmalarına karar
verilmesinden sonra muhafaza altına alınabilir."
"Adalet Bakanlığı,
mahcuz malların muhafazası için uygun göreceği yerlerde depo ve garaj
açabileceği gibi; Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfına da açtırabilir veya
işletme hakkını verebilir."
"İcra dairesi, depo
ve garajlarda ve yediemin olarak kendisine hacizli malın bırakılmış olduğu
üçüncü kişilerde saklanıp da hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı,
vereceği uygun süre içinde geri almasını ilgililere re'sen bildirir. Verilen
süre içinde eşya geri alınmazsa, icra müdürü tetkik merciinin kararı ile
taşınır mal satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen
miktardan muhafaza ve satış giderleri ödenir. Artan miktar 9 uncu madde hükmüne
göre muhafaza olunur. Bu konuda ortaya çıkan ihtilâflar tetkik mercii
tarafından basit yargılama usulüne göre çözülür."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
23 üncü maddeyi 22 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 22. - 2004 sayılı
Kanunun 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ile beşinci fıkrasının son cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Üçüncü şahıs, haciz
ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse,
mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz
ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya
borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci
ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren
yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması,
itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi
veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci
ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine
ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa
onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim
etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde
zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı
bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya
yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası
açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde
ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra
işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur.
Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü
şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait
olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse,
mahkemece, dava konusu şeyin yüzde kırkından aşağı olmamak üzere bir tazminata
mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca
tabidir."
"Her hâlde üçüncü
şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda
kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
24 üncü maddeyi 23 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 23. - 2004 sayılı Kanunun 91 inci maddesinin
sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Hacizli taşınmazın
el değiştirmesi hâlinde 148/a maddesi uygulanır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
25 inci maddeyi 24 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 24. - 2004 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin
üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Daire, taşınmazın
idare ve işletmesi ile eklentinin korunması için gerekli tedbirleri alır. Bu
tedbirler meyanında icra dairesi, eğer taşınmazda kiracı varsa bu kiracıya,
işleyecek kiraları icra dairesine ödemesini emreder. Zarar görme ihtimali
bulunan eklenti, rehin alacaklısının talebi üzerine, işletmenin faaliyetine engel
olmayacak şekilde muhafaza altına alınır. İdare ve muhafaza masrafları satış
bedelinden öncelikle ödenir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
26 ncı maddeyi 25 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 25. - 2004 sayılı
Kanunun 94 üncü maddesinin birinci
fıkrasının üçüncü cümlesi madde metninden çıkarılmış ve ikinci
cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
"Anonim şirketlerde
paylar için pay senedi veya pay ilmühaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki
payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir. Bu haczin
şirket pay defterine işlenmesi zorunludur; ancak haciz, şirket pay defterine
işlenmemiş olsa bile şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır. Haciz, icra
dairesi tarafından tescil edilmek üzere Ticaret Siciline bildirilir. Bu durumda
haczedilen payların devri, alacaklının haklarını ihlâl ettiği oranda batıldır.
Haczedilen payların satışı, taşınır malların satışı usulüne tâbidir. Diğer
taşınırlarda icra dairesi başkasına devre mâni tedbirleri alır."
BAŞKAN- Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler...Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
27 nci maddeyi 26 ncı
madde olarak okutuyorum:
MADDE 26. - 2004 sayılı
Kanunun 111 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Borçlu ile
alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme
veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler
işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması
hâlinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar."
BAŞKAN- Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler...Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
28 inci maddeyi 27 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 27. - 2004 sayılı
Kanunun 114 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Satış açık artırma
ile yapılır. Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat daha
önceden ilân edilir."
"İlânın yurt
düzeyinde yayımlanan bir gazete ile yapılmasına karar verilmesi hâlinde bu ilân
satış talebi tarihinde yurt düzeyinde tirajı en yüksek beş gazeteden biriyle
yapılır."
BAŞKAN- Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
29 uncu maddeyi 28 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 28. - 2004 sayılı
Kanunun 115 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan
"% 75 ini" ibaresi "yüzde altmışını" olarak
değiştirilmiştir.
BAŞKAN- Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
30 uncu maddeyi 29 uncu
madde olarak okutuyorum:
MADDE 29. - 2004 sayılı
Kanunun 116 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İkinci artırma, ilk
artırmayı izleyen beşinci gün yapılır.
Beşinci günün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde ikinci artırma resmî
tatili izleyen ilk iş günü yapılır. Bu hâlde de 114 üncü madde hükmü
uygulanır."
BAŞKAN- Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
31 inci maddeyi 30 uncu
madde olarak okutuyorum:
MADDE 30. - 2004 sayılı
Kanunun 118 inci maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Satılan mal ihale
kesinleşmeden teslim olunmaz."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
32 nci maddeyi 31 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 31. - 2004 sayılı Kanunun 119 uncu
maddesinin (5) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"5- Mahcuz malın
tahmin edilen değeri birmilyar lirayı geçmezse."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
33 üncü maddeyi 32 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 32. - 2004 sayılı
Kanunun 126 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan
"yüzde yetmişbeşini" ibaresi "yüzde altmışını" olarak; aynı
bendin içinde yer alan parantez içindeki ifade de "Onuncu günün resmî
tatile rastlaması hâlinde ikinci artırma tarihi olarak tatilin bitimini izleyen
ilk iş gününün belirlenmesi ve bu ikinci ihalenin yapılacağı yer, gün ve saatin
ilânda açıkça gösterilmesi zorunludur." şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
34 üncü maddeyi 33 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 33. - 2004 sayılı Kanunun 128 inci
maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
cümle ile ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Taşınmazın önceden
takdir edilen kıymetini etkileyen mükellefiyetlerin ortaya çıkması hâlinde,
icra dairesi satışa esas olmak üzere taşınmazın kıymetini yeniden takdir
ettirir."
"Satışa çıkarılan
taşınmazda eklenti niteliğinde teşvikli mal varsa icra müdürlüğü bu malların
kıymetini ayrıca takdir ettirir. Satıştan önce ilgili kurumlardan bu mallar
üzerindeki vergi, resim, harç gibi yükümlülükler sorulur. Satış isteyen
alacaklının talebi üzerine bu mallar satış dışında tutulabileceği gibi,
üzerlerindeki vergi, resim, harç gibi malın aynından kaynaklanan kamu
alacakları dikkate alınarak 129 uncu madde hükümlerine göre taşınmazla birlikte
ihale de edilebilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
35 inci maddeyi 34 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 34. - 2004 sayılı
Kanunun 128 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 128/a maddesi
eklenmiştir.
"Kıymet takdirine
ilişkin şikâyet:
MADDE 128/a- Kıymet
takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün
içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki tetkik merciinde
şikâyette bulunabilirler. Şikâyet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli
masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması hâlinde yeniden bilirkişi
incelemesi yaptırılabilir; aksi hâlde başka bir işleme gerek olmaksızın şikâyet
kesin olarak reddedilir.
Kesinleşen kıymet
takdirinin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl geçmedikçe yeniden kıymet
takdiri istenemez. Ancak, doğal afetler ve imar durumundaki çok önemli
değişiklikler meydana getiren benzer hallerde yeniden kıymet takdiri istenebilir.
Kıymet takdirine ilişkin
şikâyet yetkisiz tetkik merciine yapılırsa, tetkik mercii evrak üzerinde
inceleme yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde yetkisizlik
kararı verir.
Bu madde gereğince icra
tetkik merciinin verdiği kararlar kesindir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
36 ncı maddeyi 35 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 35. - 2004 sayılı
Kanunun 129 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan
"yetmişbeşini" ibaresi "altmışını" şeklinde
değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
37 nci maddeyi 36 ncı
madde olarak okutuyorum:
MADDE 36. - 2004 sayılı
Kanunun 130 uncu maddesinin ikinci cümlesinde yer alan "yirmi günü"
ibaresi "on günü" olarak değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
38 inci maddeyi 37 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 37. - 2004 sayılı Kanunun 133 üncü
maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "ilk
fıkrasına" ibaresi "aradığı şartlara" ve beşinci cümlesinde yer
alan "maddenin ikinci fıkrasındaki" ibaresi "maddedeki"
şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
39 uncu maddeyi 38 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 38. - 2004 sayılı
Kanunun 134 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle ile ikinci
fıkrasının ilk cümlesinde yer alan "iştirak edenler" ibaresinden
sonra "yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla" ibaresi eklenmiş,
ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle ile ikinci fıkradan sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkralar üçüncü ve dördüncü fıkra olarak eklenmiş, diğer fıkralar
buna göre teselsül ettirilmiştir.
"İhale
kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra
dairesi tarafından kararlaştırılır."
"Ancak işin esasına
girilmemesi nedeniyle talebin reddi hâlinde para cezasına hükmolunamaz."
"İhalenin feshine
ilişkin şikâyet görevsiz veya yetkisiz tetkik mercii veya mahkemeye yapılırsa,
tetkik mercii veya mahkeme evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru tarihinden
itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verir. Bu
kararlar kesindir.
Taşınmazı satın alanlar,
ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep
edilmiş olsa bile, satış bedelini derhâl veya 130 uncu maddeye göre verilen
süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. İcra müdürü, ödenen ihale bedeli ile
ilgili olarak, ihalenin feshine yönelik şikâyet sonucunda verilecek karar
kesinleşinceye kadar, 9 uncu madde hükmüne göre işlem yapar. İhalenin feshine
ilişkin şikâyetin kabulüne veya reddine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine,
ihale bedeli nemaları ile birlikte hak sahiplerine ödenir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
1 adet önerge vardır;
okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 39 uncu maddesiyle İcra ve İflas Kanununun 134 üncü maddesine
eklenen dördüncü fıkranın son cümlesinde yer alan "nemaları ile birlikte"
ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
|
|
|
|
|
Salih Kapusuz |
Eyüp Fatsa |
Fahri Keskin |
|
Ankara |
Ordu |
Eskişehir |
|
|
|
|
|
Abdullah Torun |
Ünal Kacır |
|
|
Adana |
İstanbul |
|
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI
KÖKSAL TOPTAN (Zonguldak) - Çoğunluğumuz olmadığı için katılamıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Sayın Başkan, bir düzenleme yapacağız, 2 dakikaya ihtiyacımız var.
BAŞKAN - Birleşime 5
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.28
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.38
BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Enver YILMAZ (Ordu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, 108 inci Birleşimin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
225 sıra sayılı kanun
tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
VI.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)Ê
4. - İcra
ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)
BAŞKAN - Komisyon ve
Hükümet yerinde.
Tasarının 38 inci maddesi
üzerinde verilen önergenin işleminde kalmıştık.
Önergeyi tekrar
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 38 inci maddesiyle İcra ve İflas Kanununun 134 üncü maddesine
eklenen dördüncü fıkrasının "verilecek karar kesinleşinceye kadar" ibaresinden
sonra gelmek üzere "para bankalarda nemalandırılır" cümlelerinin
eklenmesini; ayrıca, aynı fıkrada geçen "9 uncu madde hükmüne göre işlem
yapar" cümlesinin çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
|
Salih Kapusuz |
Eyüp Fatsa |
Fahri Keskin |
|
Ankara |
Ordu |
Eskişehir |
|
Abdullah Torun |
Ünal Kacır |
|
|
Adana |
İstanbul |
|
BAŞKAN - Komisyon önergeye
katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI
KÖKSAL TOPTAN (Zonguldak) - Sayın Başkanım, çoğunluğumuz olmadığı için
katılamıyoruz; ancak, izin verirseniz, biraz evvel kabul edilen 35 inci
maddeyle ilgili bir düzeltme yapmak istiyorum.
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Başkan.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI
KÖKSAL TOPTAN (Zonguldak) - 35 inci maddeyle 128/a maddesinin ikinci fıkrasının
birinci cümlesinde yer alan "iki" ibaresinin "bir" olarak
değişmesi gerekmektedir. Böyle bir tapaj hatası var, bunu düzeltiyorum Sayın
Başkanım.
BAŞKAN - Hükümet önergeye
katılıyor mu?
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Sayın Komisyon Başkanımızın beyanına ben de katılıyorum.
Önergeye de katılıyorum.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
İhalenin feshi
davalarında yatırılan paraların nemalandırılması amacıyla bu önerge
verilmiştir.
BAŞKAN - Düzeltilen
önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge
kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Madde kabul edilmiştir.
40 ıncı maddeyi 39 uncu
madde olarak okutuyorum:
MADDE 39. - 2004 sayılı
Kanunun 142 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 142/a maddesi
eklenmiştir.
"Teminat karşılığı
ödeme:
MADDE 142/a. - Sıra
cetveline karşı 142 nci madde uyarınca şikâyet veya itiraz yapılmışsa,
tebligatı alan ve sıra cetvelinde hak sahibi görünen her alacaklı, bir bankanın
kesin teminat mektubunu dosyaya ibraz ederek payına düşen meblâğı tahsil
edebilir. 36 ncı maddenin ikinci fıkrası burada da uygulanır.
Teminat mektubunda,
alacaklının dosyadan tahsil ettiği meblâğ ile bu meblâğın kısmen veya tamamen
icra dosyasına iadesinin gerekmesi hâlinde iade tarihine kadar geçecek süreye
ait olan faizin, icra dairesinin ilk yazılı talebi üzerine dosyaya ödenmesi
taahhüt edilmelidir. Bu esaslar dahilinde teminat mektubuyla garanti edilecek
miktar icra dairesince belirlenir."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
41 inci maddeyi 40 ıncı
madde olarak okutuyorum:
MADDE 40. - 2004 sayılı
Kanunun 143 üncü maddesinin birinci ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Alacaklı alacağının
tamamını alamamış ve aciz vesikası düzenlenmesi için gerekli şartlar yerine
gelmişse, icra dairesi kalan miktar için hemen bir aciz vesikası düzenleyip
alacaklıya ve bir suretini de borçluya verir; bu belgeler hiçbir harç ve
vergiye tâbi değildir. Aciz vesikasının bir nüshası da her il merkezinde Adalet
Bakanlığınca tespit edilen icra dairesi tarafından tutulan özel sicile
kaydedilmek üzere bu icra dairesine gönderilir. Aciz vesikası sicili aleni olup
ne şekilde tutulacağı ve hangi hususları içereceği Adalet Bakanlığı tarafından
hazırlanan yönetmelikle belirlenir."
"Bu borç, borçluya
karşı, aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle
zamanaşımına uğrar. Borçlunun mirasçıları, mirasın açılmasından itibaren bir
sene içinde alacaklı hakkını aramamışsa, borcun zamanaşımına uğradığını ileri
sürebilirler.
Borçlu, aciz vesikasını
düzenlemiş olan icra dairesine borcunu işlemiş faizleriyle birlikte her zaman
ödeyebilir. İcra dairesi ödenen parayı alacaklıya verir veya gerektiğinde 9
uncu madde hükümleri dahilinde bir bankaya yatırır. Borcun bu şekilde tamamının
ödenmesinden sonra aciz vesikası sicilden terkin edilir ve borçluya borcunu
ödeyerek aciz vesikasını sicilden terkin ettirdiğine dair bir belge verilir.
Aynı şekilde, icra takibi batıl ise veya iptal edilirse yahut borçlunun borçlu
olmadığı mahkeme kararıyla sabit olursa ya da alacaklı icra takibini geri
alırsa, aciz vesikası sicilden terkin edilir ve borçluya buna ilişkin bir belge
verilir."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
42 nci maddeyi 41 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 41. - 2004 sayılı Kanunun 148 inci
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 148/a maddesi eklenmiştir.
"Adres gösterme
zorunluluğu:
MADDE 148/a. - İpotek sözleşmesinin tarafları veya
ipotekli taşınmazı daha sonra satın alanlar
ya da bunların halefleri, tapu sicili müdürlüğüne yurt içinde bir
tebligat adresi bildirmek zorundadırlar. Aksi takdirde ilgililerin tescil
talebi, tapu sicili müdürlüğünce reddolunur.
Adresin değiştirilmesi
tapu sicil müdürlüğüne bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur. Yeni adresin
bildirilmemesi hâlinde tebligatların eski adrese ulaştığı tarih tebellüğ tarihi
sayılır."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
43 üncü maddeyi 42 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 42. - 2004 sayılı Kanunun 150/b maddesinin
birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Şu kadar ki, bu
şekilde işlem yapılması 132 ve 135 inci maddelerdeki hakları ortadan
kaldırmaz."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
44 üncü maddeyi 43 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 43. - 2004 sayılı
Kanunun 150/ı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 150/ı. -
Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî
veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit
tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi
kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya
kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap
özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya
borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa
kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese
gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş
sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse
icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan
tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi
kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi
gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter
aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle tetkik merciine şikâyette
bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran taraf alacağını 68/b
maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan
tarafın şikâyeti reddedilir. Tetkik merciinde yapılan inceleme sırasında, borçlu,
borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmî veya imzası ikrar edilmiş
bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Hesap özetinin,
tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ
edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması Türk Medenî Kanununun 887 nci maddesinde
öngörülen ödeme istemi yerine geçer."
HALUK KOÇ (Samsun) -
Sayın Başkan, karar yetersayısının aranılmasını talep ediyoruz.
BAŞKAN - Karar
yetersayısını arayacağım.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Karar yetersayısı yoktur.
SALİH KAPUSUZ (Ankara)-
Var efendim.
BAŞKAN- 10 dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 18.49
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 18.58
BAŞKAN : Başkanvekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Yaşar
TÜZÜN (Bilecik), Enver YILMAZ (Ordu)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, 108 inci Birleşimin Beşinci Oturumunu açıyorum.
225 sıra sayılı kanun
tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
VI.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)Ê
4. - İcra
ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)Ê
BAŞKAN - Komisyon ve
Hükümet yerinde.
Tasarının 43 üncü
maddesinin oylamasında karar yetersayısı bulunamamıştı.
43 üncü maddeyi
oylarınıza sunacağım ve karar yetersayısını arayacağım: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir; karar yetersayısı vardır.
Alınan karar gereğince,
saat 20.00'de toplanmak üzere, birleşime ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.00
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 20.00
BAŞKAN : Başkanvekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Enver YILMAZ (Ordu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, 108 inci Birleşimin Altıncı
Oturumunu açıyorum.
225 sıra sayılı kanun
tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
VI.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)Ê
4. - İcra
ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)Ê
BAŞKAN - Komisyon?..
Yerinde.
Hükümet?.. Yerinde.
Tasarının 45 inci
maddesini 44 üncü madde olarak okutuyorum:
MADDE 44. - 2004 sayılı
Kanunun 158 inci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Mahkemece verilen
karar, kesinleşinceye kadar depo edilen para hakkında 9 uncu madde hükümleri
uygulanır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
1 adet önerge vardır;
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 44 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
|
Salih Kapusuz |
Eyüp Fatsa |
Fahri Keskin |
|
Ankara |
Ordu |
Eskişehir |
|
Abdullah Torun |
Ünal Kacır |
|
|
Adana |
İstanbul |
|
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet?..
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
SALİH KAPUSUZ (Ankara) -
Gerekçe okunsun.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe: Tasarının 2 nci
maddesinde yapılan değişikliğe uyum sağlamak amacıyla bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
44 üncü madde, kanun
tasarısından çıkarılmıştır.
46 ncı maddeyi 44 üncü madde olarak okutuyorum:
MADDE 44. - 2004 sayılı
Kanunun 166 ncı maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan
"kararı," kelimesinden sonra "karar tarihinde," ibaresi
eklenmiş; ikinci ve üçüncü cümlesinde yer alan "trajı" kelimeleri
"tirajı" olarak değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
47 nci maddeyi 45 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 45. - 2004 sayılı Kanunun 168 inci
maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"6. İtiraz
edilmediği ve borç ödenmediği takdirde on gün içinde 74 üncü maddeye, itiraz
edilip de reddedildiği takdirde ise üç gün içinde 75 inci maddeye göre mal
beyanında bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik edileceği, mal beyanında
bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle
cezalandırılacağı ihtarı."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
48 inci maddeyi 46 ncı
madde olarak okutuyorum:
MADDE 46. - 2004 sayılı
Kanunun 169/a maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile altıncı fıkrasının
birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Tetkik mercii
hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde
duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya
imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde
itirazı kabul eder. Tetkik mercii hâkimi yetki itirazının incelenmesinde
taraflar gelmese de gereken kararı verir.
Tetkik mercii hâkimi,
borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa
veya imhal edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun
borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha
evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten
durdurulmasına karar verebilir."
"Borçlunun
itirazının tetkik merciince esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde kötü niyeti
veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden
aşağı olmamak üzere; takip muvakkaten
durdurulmuş ise bu itirazın reddi hâlinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine
takip konusu alacağın yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm
edilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
49 uncu maddeyi 47 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 47. - 2004 sayılı
Kanunun 170 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile dördüncü fıkrasının birinci
cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Tetkik mercii, 68/a
maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen
imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir.
İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma
hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz
ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede
dayanan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere inkâr
tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm
edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa,
hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur
ve davanın borçlu lehine sonuçlanması hâlinde daha önce hükmedilmiş olan
tazminat ve para cezası kalkar."
"Tetkik mercii,
itirazın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya
ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın
yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para
cezasına mahkûm eder."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
50 nci maddeyi 48 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 48. - 2004 sayılı Kanunun 170/b maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 170/b. - 61
inci maddenin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları ve 62 ilâ 72 nci
maddeler bu fasıl hükümlerine aykırı olmadıkça, kambiyo senetlerine mahsus
haciz yolu ile takip hakkında da uygulanır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
51 inci maddeyi 49 uncu
madde olarak okutuyorum:
MADDE 49. - 2004 sayılı
Kanunun 179 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Sermaye şirketleri
ile kooperatiflerin iflâsı:
Madde 179. - Sermaye
şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve
temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye
hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece
tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar
verilir. Şu kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da
alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin
mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflâsın
ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddî ve inandırıcı bulursa, iflâsın
ertelenmesine karar verir. İyileştirme projesinin ciddî ve inandırıcı olduğunu
gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur.
Mahkeme, gerekli görürse
idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir.
İflâsın ertelenmesi talepleri öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırılır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
52 nci maddeyi 50 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 50. - 2004 sayılı
Kanunun 179 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 179/a ve 179/b
maddeleri eklenmiştir.
"Erteleme
tedbirleri:
MADDE 179/a. - İflâsın
ertelenmesine karar veren mahkeme, şirketin veya kooperatifin malvarlığının
korunması için gerekli her türlü tedbiri iyileştirme projesini de göz önünde
tutarak alır.
Mahkeme erteleme kararı
ile birlikte kayyım atanmasına karar verir. Mahkeme, yönetim organının
yetkilerini tümüyle elinden alıp kayyıma verebileceği gibi yönetim organının
karar ve işlemlerinin geçerliliğini kayyımın onayına bağlı kılmakla da
yetinebilir.
İflâsın ertelenmesi
kararında kayyımın görev ve yetkileri ayrıntılı olarak gösterilir.
Mahkeme erteleme
kararının hüküm fıkrasını 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan eder
ve gerekli bildirimleri yapar."
BAŞKAN - Madde 179/a'yı
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 179/b'yi
okutuyorum:
"Erteleme kararının
etkileri
MADDE 179/b. - Erteleme
kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de
dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur;
bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.
Erteleme sırasında
taşınır, taşınmaz veya ticarî işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar
nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış
olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri
alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme
süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayacak faizler
teminatlandırılmak zorundadır.
206 ncı maddenin birinci
sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.
Erteleme süresi azami bir
yıldır. Bu süre kayyımın verdiği rapor dikkate alınarak bir yıl daha
uzatılabilir. Kayyım mahkemenin belirleyeceği sürelerde faaliyetleri ve
işletmenin durumu konusunda düzenli olarak mahkemeye rapor verir.
İflâsın ertelenmesi
talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının
tespiti üzerine mahkeme, şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verir.
Erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın verdiği raporlardan
şirketin veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı
kanaatine varırsa, erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin
iflâsına karar verebilir."
BAŞKAN - Madde 179/b'yi
oylarınıza sunuyorum : Kabul edenler... Kabul etmeyenler...Kabul edilmiştir.
50 nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 50 nci madde kabul edilmiştir.
53 üncü maddeyi 51 inci
madde olarak okutuyorum :
MADDE 51. - 2004 sayılı Kanunun 185 inci
maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"Ancak, rehin sahibi
alacaklı, istediği takdirde iflâstan sonra da masaya karşı rehnin paraya
çevrilmesi yoluyla takip yapabilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?..Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
54 üncü maddeyi 52 nci
madde olarak okutuyorum :
MADDE 52. - 2004 sayılı
Kanunun 206 ncı maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Teminatlı olup da
rehinle karşılanmamış olan veya teminatsız bulunan alacaklar masa mallarının
satış tutarından, aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur:
Birinci sıra:
A) İşçilerin, iş
ilişkisine dayanan ve iflâsın
açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları
dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş
ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem
tazminatları,
B) İşverenlerin, işçiler
için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların
yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan
tesislere veya derneklere olan borçları,
C) İflâsın açılmasından
önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile
hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları.
İkinci sıra:
Velâyet ve vesayet
nedeniyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişki nedeniyle
doğmuş olan tüm alacakları;
Ancak bu alacaklar, iflâs, vesayet veya velâyetin devam ettiği
müddet yahut bunların bitmesini takip eden yıl içinde açılırsa imtiyazlı alacak
olarak kabul olunur. Bir davanın veya takibin devam ettiği müddet hesaba
katılmaz.
Üçüncü sıra:
Özel kanunlarında
imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar.
Dördüncü sıra:
İmtiyazlı olmayan diğer
bütün alacaklar."
"Bir ve ikinci
sıradaki müddetlerin hesaplanmasında aşağıdaki süreler hesaba katılmaz:
1. İflâsın açılmasından
önce mühlet de dahil olmak üzere geçirilen konkordato süresi.
2. İflâsın ertelenmesi
süresi.
3. Alacak hakkında
açılmış olan davanın devam ettiği süre.
4. Terekenin iflâs
hükümlerine göre tasfiyesinde, ölüm tarihinden tasfiye kararı verilmesine kadar
geçen süre."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
55 inci maddeyi 53 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 53. - 2004 sayılı
Kanunun 222 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Toplantı veya karar
nisabının oluşmaması:
Madde 222. - Alacaklılar
toplanması mümkün olmazsa veya karar nisabı oluşmazsa durum tespit olunur. Bu
hâlde daire, ikinci alacaklılar toplanmasına kadar masayı idare eder ve
tasfiyeye başlar."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
56 ncı maddeyi 54 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 54. - 2004 sayılı Kanunun 223 üncü
maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İflâs idaresi
toplantıları, idare memurlarının veya herhangi bir alacaklının gündem
belirlemek suretiyle yapacağı talep üzerine iflâs dairesi müdürünün toplantı
gününden en az yedi gün önce göndereceği çağrı üzerine yapılır. İflâs idaresi,
kararlarını çoğunlukla alır; ancak toplantıya her üç iflâs idare memurunun da
katılmaması hâlinde iflâs dairesi müdürü iflâs idaresinin görevini yüklenir ve
iflâs idaresi adına tek başına karar alır. Toplantıya iflâs idaresi
memurlarından birinin veya ikisinin iştiraki hâlinde iflâs dairesi müdürü de bu
toplantıya katılır. Karar alınamaması hâlinde iflâs dairesi müdürünün oyu
doğrultusunda işlem yapılır. İflâs masasına alacaklı olarak müracaat eden
alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca
çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek
suretiyle iflâs idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini
isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflâs idare
memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden
itibaren işlemeye başlar."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
57 nci maddeyi 55 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 55. - 2004 sayılı Kanunun 226 ncı maddesinin
ikinci fıkrasında yer alan "ikiyüzbin" ibaresi "ikimilyar"
olarak değiştirilmiştir
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
58 inci maddeyi 56 ncı
madde olarak okutuyorum:
MADDE 56. - 2004 sayılı
Kanunun 239 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Toplantı ve karar
nisabının oluşmaması:
Madde 239. -
Alacaklıların toplanması mümkün olmazsa veya karar nisabı oluşmazsa durum
tespit olunur. Bu halde iflas idaresi tasfiye kapanıncaya kadar işe devam
eder."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
59 uncu maddeyi 57 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 57. - 2004 sayılı
Kanunun 250 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 250. -
Dağıtıma yukarıdaki maddede yazılı bırakılma müddeti bittikten sonra başlanır.
Şikâyet vaki olmuşsa, dağıtım bu şikâyet üzerine verilecek kararın dağıtıma
etkili olabileceği oranda ertelenebilir. 144 üncü madde hükümleri burada da
uygulanır. Tâlikî bir şarta veya belirli olmayan bir vadeye bağlı alacaklar
için ayrılan paylar hakkında 9 uncu madde hükümleri uygulanır."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
60 ıncı maddeyi 58 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 58. - 2004 sayılı
Kanunun 251 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"196 ncı madde hükmü
saklı kalmak kaydıyla, aciz vesikası 143 üncü maddede yazılı olan hukuki
sonuçları doğurur."
"Müflise yeni mal
iktisap etmediği itirazında bulunma imkânını sağlamak niyetiyle üçüncü kişinin
hak sahibi kılındığı ama müflisin fiilen tasarruf ettiği mallar, üçüncü kişi bu
durumu biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, yeni mal sayılır."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
61 inci maddeyi 59 uncu
madde olarak okutuyorum:
MADDE 59. - 2004 sayılı
Kanunun 257 nci maddesinin başlığı "İhtiyatî haciz şartları", birinci
fıkrasında yer alan "borcun" ibaresi "para borcunun" olarak
ve ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan "kaçarsa" ibaresi
"kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli
işlemlerde bulunursa;" olarak değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
62 nci maddeyi 60 ıncı
madde olarak okutuyorum:
MADDE 60. - 2004 sayılı Kanunun 258 inci maddesine
aşağıdaki fıkra son fıkra olarak eklenmiştir.
"İhtiyatî haciz
talebinin reddi hâlinde alacaklı kanun yoluna başvurabilir."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
63 üncü maddeyi 61 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 61. - 2004 sayılı Kanunun 261 inci maddesine
aşağıdaki fıkra son fıkra olarak eklenmiştir.
"İhtiyatî haczin
infazı ile ilgili şikâyetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu tetkik
merciine yapılır."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
64 üncü maddeyi 62 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 62. - 2004 sayılı Kanunun 264 üncü
maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İhtiyatî haciz,
alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci
fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahkemece
tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya
mecburdur."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
65 inci maddeyi 63 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 63. - 2004 sayılı
Kanunun 265 inci maddesinin başlığı "İhtiyatî haciz kararına itiraz ve
temyiz" olarak ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
aşağıdaki fıkralar ikinci ve son fıkra olarak eklenmiştir.
"Borçlu kendisi
dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine
ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde
haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde
mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
Menfaati ihlâl edilen
üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde
ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir."
"İtiraz üzerine
verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Yargıtay bu başvuruyu
öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. Temyiz, ihtiyatî haciz kararının
uygulanmasını durdurmaz."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
66 ncı maddeyi 64 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 64. - 2004 sayılı
Kanunun 268 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"261 inci maddeye
göre ihtiyaten haczedilen mallar, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden önce
diğer bir alacaklı tarafından bu Kanuna veya diğer kanunlara göre haczedilirse,
ihtiyati haciz sahibi alacaklı, bu hacze 100 üncü maddedeki şartlar dairesinde kendiliğinden
ve muvakkaten iştirak eder. Rehinden önce ihtiyati veya icrai haciz bulunması
hâlinde âmme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze iştirak
edemez."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
67 nci maddeyi 65 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 65. - 2004 sayılı Kanunun 269/a maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 269/a. -
Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar
müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine
tetkik merciince tahliyeye karar verilir."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
68 inci maddeyi 66 ncı
madde olarak okutuyorum:
MADDE 66. - 2004 sayılı
Kanunun 280 inci maddesinin başlığı "Zarar verme kastından dolayı
iptal" olarak ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Malvarlığı
borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı
tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının,
işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu
hâllerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren
beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya
iflâs yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
69 uncu maddeyi 67 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 67. - 2004 sayılı
Kanunun 12 nci Babının başlığı "KONKORDATO VE BORÇLARIN YENİDEN
YAPILANDIRILMASI" olarak değiştirilmiş, 285 inci maddesinin başlığından
önce gelmek üzere "I. ADÎ KONKORDATO" üst başlığı eklenmiş, 285 inci
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş, diğer fıkralar buna göre teselsül
ettirilmiştir.
"Konkordato
hükümlerinden yararlanmak isteyen herhangi bir borçlu, tetkik merciine
gerekçeli bir dilekçe ve bir konkordato projesi verir. Bu projeye ayrıntılı bir
bilanço, gelir tablosu ve defter tutmaya mecbur şahıslardan ise defterlerinin
durumunu bildiren bir cetvel ekler. Bu cetvelde, özellikle Türk Ticaret
Kanununun 66 ncı maddesi hükmünce tutulması mecburi olan defterlerin hepsinin
tutulmuş olup olmadıkları gösterilir.
İflâs talebinde
bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, tetkik merciinden borçlu
hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.
Konkordato talebi üzerine
tetkik mercii, gerekli gördüğü takdirde, borçlunun malvarlığının muhafazası
için 290 ıncı maddenin ikinci fıkrasındaki tedbirleri emreder."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Madde üzerinde bir önerge
vardır; önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 67 nci maddesinde yer alan "12. Babın başlığı
'KONKORDATO VE BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI' olarak değiştirilmiş"
ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
|
Salih Kapusuz |
Eyüp Fatsa |
Zeki Karabayır |
|
Ankara |
Ordu |
Kars |
|
Fahri Keskin |
Cevdet Erdöl |
|
|
Eskişehir |
Trabzon |
|
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 86 ncı
maddesinde yapılan değişikliğe uyum sağlamak amacıyla bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Maddeyi, kabul edilen
önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
70 inci maddeyi 68 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 68. - 2004 sayılı
Kanunun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve
maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Tetkik mercii
borçluyu ve talepte bulunmuş ise alacaklıyı dinledikten sonra borçlunun
durumunu, malvarlığı ve gelirlerini, taahhütlerini yerine getirmesine engel
olan sebepleri ve konkordatonun başarı ihtimalini göz önünde tutarak, projenin
alacaklıları zarara sokmak kastından âri olup olmadığına göre konkordato
talebinin uygun olup olmadığına karar verir."
"Konkordato
talebinin reddine ilişkin kararı, tefhiminden itibaren on gün içinde borçlu
veya talep sahibi alacaklı temyiz edebilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Madde üzerinde 1 adet
önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 68 inci maddesiyle değiştirilen kanunun 286 ncı maddesinin
birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Orhan Eraslan |
Tuncay Ercenk |
Osman Özcan |
|
|
Niğde |
Antalya |
Antalya |
|
Atila Emek |
Atilla Kart |
|
|
Antalya |
Konya |
|
"Madde 68.- Tetkik
mercii borçluyu ve talepte bulunmuş ise alacaklıyı dinledikten sonra borçlunun
ve hesaplarının durumunu ve işlerindeki doğruluğunu mal varlığı ve gelirlerini,
taahhütlerini yerine getirmesine engel olan sebepleri ve konkordatonun başarı
ihtimalini göz önünde tutarak, projenin alacaklıları zarara sokmak kastından
âri ve borçlunun mevcuduyla mütenasip olup olmadığına ve mevcudunun yüzde
elliyi ödemeye yetişip yetişmediğine göre konkordato talebinin uygun olup
olmadığına karar verir.
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Önerge sahibi
Orhan Eraslan, buyurun.
ORHAN ERASLAN (Niğde) -
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; eski 70, yeni 68 inci madde
üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesini açıklamak üzere söz almış
bulunuyorum; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlarım.
Değerli arkadaşlarım,
gecenin ilerleyen bu saatinde çok değerli zamanınızı almayacağım; ancak, hata
yapmamak için, daha titiz davranmak durumundayız.
Şimdi, konkordato, iyi
niyetli, namuslu tüccar, konjonktürel olarak birtakım dalgalanmalar nedeniyle
zora düşerse, devletin denetiminde borçlularıyla bir sözleşme yapar, kontrat
yapar; anlamı bu. Yani, bununla, devletin denetiminde yaptığı sözleşmeyle, alacaklılarından
ya mehil ister, süre ister, vade ister -vade konkordatosu diyoruz- ya da
ıskonto konkordatosu dediğimiz biçimde "benden, borcun belli bir oranını
almayın" der, ıskonto ister.
Şimdi, tüm dünyadaki
uygulamalarda, konkordato, iyi niyetli tüccara tanınır; yani, hileli işlere
başvurmamış, namuslu davranmış, her şeyiyle ticaret hayatının gereklerini
yerine getirmiş; ama, konjonktür zora düşürmüş. Bunun için, konkordato,
namuslulara tanınan bir haktır. Eski, değiştirmeye çalıştığımız maddede de
vardı bu.
Burada, benim değişiklik
istediğim nokta şu: Borçlunun hesaplarının durumu ve işlerindeki doğruluğunun
tetkik edilmesi. Bu, eskiden vardı, bu tasarıda çıkarılmış. Efendim, işlerdeki
doğruluktan korkmayalım. Doğru tüccara yardımcı olalım, sahtekâra da yardımcı
olmayalım. Hesabını da yargıca götürsün, göstersin "benim hesabım bu,
işlerimdeki doğruluğum da malum" desin. Şimdi, işlerinde doğru olmayan,
hesabı meçhul olan, hesabı incelenmeyen bir kişiye, devlet gücüyle,
alacaklılara: "Alacağının belli bir oranından vazgeç veya buna vade
tanı" demek, çok adaletli bir durum değildir; çok hakkaniyete uygun
değildir. Üstelik, hesapların durumunu incelememiz ve işlerindeki doğruluğunu
aramamız, yasanın ruhuna da uygun düşer, ülkemizin temiz toplum arzularına da uygun
düşer.
Bu açıdan, önergemizi
desteklemenizi diliyoruz; yani -bu çok önemli bir konu- bu hakkı dürüst
tüccarlara tanıyalım diyoruz.
Hepinize saygılar,
sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Eraslan.
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Sayın Başkan, müsaade ederseniz, bir açıklama yapmak istiyorum.
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Bakan.
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; eski 69 uncu maddede, bu türlü bir
düzenlemeyi niye getirdiğimiz çok açık olarak, gerekçesine baktığınızda
görülmektedir. Zaten, biz de bu kanun
tasarısını düzenlerken, birçok maddesinde de ifade ettiğimiz gibi, kötü niyetli
borçluyu himaye eden hükümler varsa, bunları, olabildiğince ayıklamaya çalıştık
ve her türlü kararı objektif kriterlere bağladık.
Şimdi dile getirilen
maddede, tetkik merciin konkordato talebinin nazara alınmasına ilişkin şartlar
yeniden düzenlendi. Getirilen düzenlemeyle, tetkik mercii hâkiminin, bizim,
bugün, burada öngöremediğimiz birkısım ihtimalleri, gelişmeleri de dikkate alarak,
objektif kriterlere bağlı değerlendirme yapabilmesi açısından kriterler
getirilmiş, düzenleme yapılmıştır. Halbuki, verilen bu önerge, daha çok
sübjektif birkısım kriterler getiriyor. O sebeple de tasarının esas maksadı,
burada, gözden kayboluyor; onun için önergeye katılmadık; yoksa, mevcut metnin,
kötü niyetli borçluyu himaye etmesi gibi bir durum, esas itibariyle söz konusu
değil. Umulmadık şartlarda hâkimin takdir hakkını kullanabilmesi bakımından
objektif kriterlerin getirilmesi gerekiyor. Madde, bütün, bu beklentileri
karşılayan bir şekilde düzenlenmiştir.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakan.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
71 inci maddeyi 69 uncu
madde olarak okutuyorum:
MADDE 69. - 2004 sayılı
Kanunun 287 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 287. -
Konkordato talebi 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usule göre ilân edilir.
Konkordato talebinin ilânından itibaren on gün içinde alacaklılar itiraz ederek
konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını ileri sürerek
tetkik merciinden konkordato talebinin reddini isteyebilir.
Talep uygun görülürse
tetkik mercii borçluya en fazla üç aylık bir mühlet verir ve aynı zamanda
gerekli bilgi ve tecrübeye sahip Türk vatandaşlarından bir veya birkaç komiser
tayin eder. Birden fazla komiser tayin edilmesi hâlinde tetkik mercii bu kişilerin
görev ve yetki alanlarını belirler.
Konkordato komiseri,
kusurundan doğan zararlardan sorumludur.
Komiser, borçlunun
faaliyetine nezaret eder ve 290 ve devamı maddelerde verilen görevleri yapar.
Ayrıca komiser, tetkik merciinin talebi hâlinde ara raporlar verir ve
alacaklıları konkordato süreci hakkında bilgilendirir.
8, 10, 11, 16, 21 ve 359
uncu maddeler hükümleri kıyas yoluyla komiserler hakkında da uygulanır.
İşin niteliği gerekli
kılıyorsa komiserin teklifi üzerine mühlet, alacaklılar da dinlendikten sonra
en fazla iki ayı geçmemek üzere uzatılabilir.
Borçlunun malvarlığının
muhafaza edilmesi için gerekli ise veya konkordatonun gerçekleşmeyeceği açıkça
anlaşılıyorsa, konkordato mühleti komiserin talebi üzerine mühletin sona
ermesinden önce kaldırılabilir. Bu takdirde borçlu ve alacaklılar dinlenir. 299,
300 ve 301 inci maddeler kıyas yoluyla
uygulanır.
İhtiyati tedbir yoluyla
da olsa, borçluya karşı başlamış olan takiplerin konkordato mühletinin
bitiminden sonraki dönem içinde durdurulmasına veya borçluya karşı yeni takip
yapılamayacağına karar verilemez."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
72 nci maddeyi, 70 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 70. - 2004 sayılı
Kanunun 288 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 288. - Tetkik
merciince mühlet, karar tarihinde yurt düzeyinde tirajı en yüksek beş gazeteden
birinde ilân olunur ve icra dairesi ile tapu dairesine bildirilir. Borçlu bir
tacir ise ticaret sicili memurluğuna ve deniz ticaretiyle meşgul ise ayrıca
gemi sicil memurluğuna da haber verilir. Borçlunun gemisi sicile kayıtlı olduğu
takdirde gemi sicil memuru, konkordato mehli hakkında sicile şerh verir. Bu
şerh Türk Ticaret Kanununun 879 uncu maddesindeki şerhin hukukî neticesini
meydana getirir. Mühlet kararı ayrıca diğer lazım gelen yerlere
bildirilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
73 üncü maddeyi, 71 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 71. - 2004 sayılı
Kanunun 289 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Mühletin
alacaklılar bakımından sonuçları:
Madde 289. - Mühlet içinde borçlu aleyhine
6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip
yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî haciz kararları
uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren
müddetler işlemez.
Mühlet sırasında taşınır veya taşınmaz
rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla
takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu
takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı
gerçekleştirilemez.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı
alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.
Konkordato aksine hüküm içermediği takdirde
mühlet, rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesini durdurur.
Takas bu Kanunun 200 ve 201 inci maddelerine
tâbidir. Bu maddelerin uygulanmasında konkordato mühletinin veya iflâsın
ertelenmesi kararının ilânı tarihi esas alınır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
74 üncü maddeyi, 72 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 72. - 2004 sayılı Kanunun 290 ıncı maddesi
başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Mühletin borçlu
bakımından sonuçları:
Madde 290. - Borçlu,
komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, tetkik mercii
bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin katılımı ile yapılmasına veya
borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir.
Borçlu, tetkik merciinin
izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz,
taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez ve takyit
edemez ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür.
Borçlu bu hükme yahut
komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa veya iyi niyetinden şüpheyi haklı
gösterir bir harekette bulunursa tetkik mercii komiserin raporu üzerine, mümkün
ise borçluyu ve gerektiğinde alacaklıları dinledikten sonra borçlunun malları üzerindeki
tasarruf yetkisini veya mühleti kaldırabilir.
299, 300 ve 301 inci
maddeler hükmü kıyas yoluyla uygulanır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
75 inci maddeyi, 73 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 73. - 2004 sayılı
Kanunun 291 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Defter tutulması ve
rehinli malların kıymetinin takdiri
Madde 291. - Komiser,
tayinini müteakip borçlunun mevcudunun bir defterini yapar ve malların
kıymetlerini takdir eder. Borçlunun başka yerlerde malları varsa bu muamele o
yer icra dairesi marifetiyle yaptırılabilir.
Komiser rehinli malların
kıymetinin takdirine ilişkin kararını alacaklıların incelemesine hazır tutar;
kıymet takdiri kararı alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli
alacaklılara ve borçluya bildirilir.
İlgililer, on gün içinde
ve masrafları önceden vermek kaydıyla, tetkik merciinden rehinli malların
kıymetini yeniden takdir etmesini isteyebilir. Eğer yeni kıymet takdiri bir
alacaklı tarafından istenmiş ve takdir edilen kıymet, kayda değer bir şekilde değişmişse
alacaklı borçludan masraflarının ödenmesini talep edebilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
76 ncı maddeyi, 74 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 74. - 2004 sayılı
Kanunun 292 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Alacaklıları davet
ve alacakların bildirilmesi:
Madde 292. - Alacaklılar,
komiser tarafından ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde alacaklarını
bildirmeye mühlet kararının yayımlandığı gazetede yapılacak ilânla davet
olunur. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile
gönderilir. İlânda, hilafına hareket eden alacaklıların bilançoda kayıtlı
olmadıkça konkordato müzakeresine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır.
Aynı ilânda komiser;
yukarıdaki fıkrada yazılı müddet geçtikten sonra olmak üzere, konkordato
teklifini müzakere etmek için alacaklıları muayyen bir gün ve saatte toplanmaya
davet eder ve toplantıdan önceki on gün içinde belgeleri inceleyebileceklerini
bildirir."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
77 nci maddeyi, 75 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 75. - 2004 sayılı
Kanunun 296 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Konkordatonun
mahkemede incelenmesi
Madde 296. - Toplanmayı
takip eden on gün bittikten sonra komiser konkordatoya ilişkin bütün belgeleri
ve bu süre içinde iltihak eden olmuşsa bunları da dikkate alarak, konkordatonun
kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli
raporunu ticaret mahkemesine tevdi eder ve durumu ilgili tetkik merciine
bildirir.
Mahkeme, komiseri
dinledikten sonra ve her hâlde mühlet içinde kısa bir zamanda kararını verir.
Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, mühlet kararının yayımlandığı
gazetede ilân edilir. İtiraz edenlerin haklarını müdafaa için duruşmada
bulunabilecekleri de ilâna yazılır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
78 inci maddeyi 76 ncı
madde olarak okutuyorum:
MADDE 76. - 2004 sayılı
Kanunun 297 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Konkordato,
kaydedilmiş olan alacaklıların yarısını ve alacakların üçte ikisini aşan bir
çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
79 uncu maddeyi, 77 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 77. - 2004 sayılı
Kanunun 298 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 298. -
Yukarıdaki hükümler dairesinde yapılan konkordato teklifinin tasdiki aşağıdaki
şartların tahakkukuna bağlıdır:
1- Teklif edilen meblağın
borçlunun kaynakları ile orantılı olması (Mahkeme borçluya intikâl edebilecek
malları da dikkate alabilir.)
2- Malvarlığının terki
suretiyle konkordatoda, paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü
kişi tarafından teklif edilen meblağın,
iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının
öngörülmesi.
3- Konkordato
işlemlerinin yerine getirilmesini, alacakları kabul edilmiş olan imtiyazlı
alacakların tamamen ödenmesini ve mühlet sırasında komiserin onayıyla
akdedilmiş borçların ifasını sağlamak için, bu alacaklılardan her biri özel
olarak ve açıkça kendi alacağı bakımından vazgeçmedikçe, yeterli teminatın
gösterilmesi.
4- Konkordatonun
tasdikinin gerektirdiği yargılama masrafları ve ilâm harçlarının tasdik
kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Hâkim, konkordato
teklifini yetersiz bulması hâlinde re'sen veya talep üzerine gerekli gördüğü
düzeltmeyi yapabilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde 1
adet önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 77 nci maddesiyle değiştirilen kanunun 298 nci maddesinin
dördüncü bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki beşinci ve altıncı bentlerin
eklenmesini arz ve teklif ederiz.
|
Orhan Eraslan |
Tuncay Ercenk |
Osman Özcan |
|
Niğde |
Antalya |
Antalya |
|
Atila Emek |
Atilla Kart |
Hüseyin Ekmecioğlu |
|
Antalya |
Konya |
Antalya |
Madde 298/5- Borçlunun
alacaklıların zararına olarak, doğruluk haricinde yahut pek büyük hiffetle hiçbir
muamelede bulunmamış olması,
6- Konkordatonun tasdiki
için kendilerini ihbar etmiş olan imtiyazlı alacaklıların bütün alacaklarının
tasfiyesi için yeterli teminat verilmiş olması.
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Sayın Eraslan,
konuşacak mısınız?
ORHAN ERASLAN (Niğde) -
Evet Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Eraslan.
ORHAN ERASLAN (Niğde) -
Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; 77 nci madde
üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi, daha doğrusu, iki bent
eklenmesine dair önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Bu önergemizde, esas
itibariyle, şunu öngörmek istedik.
Değerli arkadaşlarım,
konkordato süreci yaşanıyor, tasdik noktasına geliyor; yargıç konkordatoyu
tasdik edecek. Tasdikle birlikte, konkordatoya katılan katılmayan tüm
alacaklılar konkordato süresi içerisinde, eğer vade konkordatosu ise o sürede,
ıskonto ise ona göre, alacaklılarından tahsil etmeyi ertelemiş oluyorlar.
Burada, dürüstlük, benim inancıma göre, objektif bir ölçüdür; sübjektif bir
ölçü değildir. Hukukta dürüstlük tanımlanabilir, objektif kuralları vardır;
yani, böyle bir haktan yararlanabilmesi için borçlunun, alacaklılarının
zararına işlem yapmamış olması; yani, alacaklı alacağını almasın diye malını
kaçırmamış, zarara uğratmamış olması, doğruluk haricinde işlem yapmamış olması
veyahut da pek büyük hiffetle -yani, hafiflikle- bir işlem yapmamış olması;
basiretli bir tacir gibi davranması gerekir. Adamın işleri kötüye gidiyor; ama,
altındaki yerli otomobili satıp cip alıyorsa, bu adamı konkordatodan
faydalandırmamak gerekir; yani, hafif bir davranıştır. Eklenmesini istediğimiz
beşinci bentte kastettiğimiz budur. Altıncı bentte kastettiğimiz ise şudur:
Değerli arkadaşlarım,
konkordato süreciyle birlikte -özellikle vade konkordatosunda çok yaşanır-
takipler duracağı için, imtiyazlı alacaklıların sonuçta alacaklarını alamama
gibi bir durumları doğabilir; bu, hukuk açısından son derece incitici bir
durumdur. Hiç olmazsa, imtiyazlı alacaklıları teminata bağlaması, yeterli
teminat vermesi gerekir ki, konkordato tasdik olunabilsin.
Bu her iki bendin de
kanunun ruhuna uygun düşeceğini ve yarar sağlayacağını, hakkaniyete uygun bir
düzenleme olacağını düşünüyoruz, önergemize destek bekliyoruz.
Saygılar sunarım.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Eraslan.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
80 inci maddeyi, 78 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 78. - 2004 sayılı
Kanunun 298 inci maddesinden sonra gelmek üzere 298/a maddesi eklenmiştir.
"Rehinli taşınır
veya taşınmazın paraya çevrilmesinin ertelenmesi:
MADDE 298/a. -
Konkordatoyu tasdik eden hâkim, borçlunun talebi üzerine, tasdik kararından
itibaren en fazla bir yılı geçmemek ve erteleme süresince işleyecek olup mevcut
rehinle karşılanamayan faizler teminatlandırılmak kaydıyla, rehinli taşınır
veya taşınmazın konkordato talebinden önceki bir alacak nedeniyle satışını
erteleyebilir. Ancak, bu ertelemenin yapılabilmesi için rehinli alacağın
konkordato talebinden önceki yıla ait faizlerinin ödenmiş olması lazımdır.
Borçlu ayrıca taşınmazın veya ticarî işletme rehni konusu unsurların işletmenin
çalışması için kendisine gerekli olduğunu ve paraya çevirmenin ekonomik
varlığını tehlikeye sokacağını gerçeğe yakın bir şekilde ispat etmelidir.
İlgili rehinli
alacaklılar yazılı görüşlerini konkordatonun tasdikine ilişkin görüşmelerden
önce sunmaya davet edilirler; bu alacaklılar ayrıca tasdik duruşmasına bizzat
çağırılırlar.
Borçlu, rehinli taşınır
veya taşınmazı rızasıyla devreder, iflâs eder veya ölürse, paraya çevirmenin
ertelenmesi kendiliğinden hükümsüz hâle gelir.
İlgili alacaklının talebi
üzerine ve borçluyu dinledikten sonra, konkordatoyu tasdik eden hâkim paraya
çevirmenin ertelenmesi kararını, alacaklı şu hâllerden birinin mevcudiyetini
gerçeğe yakın bir şekilde ispat ederse iptal eder:
1- Borçlu paraya
çevirmenin ertelenmesini yanlış bilgiler vermek suretiyle elde etmişse.
2- Serveti ve gelirleri
artmış ve borcu ekonomik varlığını tehlikeye sokmadan ödeyebilecekse.
3- Rehinli taşınır veya
taşınmazın paraya çevrilmesi borçlunun ekonomik varlığını artık tehlikeye
sokmayacaksa."
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
81 inci maddeyi, 79 uncu
madde olarak okutuyorum:
MADDE 79. - 2004 sayılı
Kanunun 300 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan
"yurt sathında trajı en yüksek beş gazeteden birinde" ibaresi
"mühlet kararının yayımlandığı gazetede" şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
82 nci maddeyi, 80 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 80. - 2004 sayılı
Kanunun 301 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Konkordato tasdik
olunmaz yahut mühlet kaldırılırsa, borçlu iflâsa tâbi kişilerden olmasa bile,
alacaklılardan birinin 300 üncü maddeye göre yapılacak ilândan itibaren on gün
içinde vuku bulacak talebi üzerine borçlunun derhâl iflâsına karar verilir."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
83 üncü maddeyi, 81 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 81. - 2004 sayılı
Kanunun 302 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan
"yedi" ibaresi "on" olarak değiştirilmiş ve maddenin sonuna
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"İcra takibi
sonucunda kesinleşmiş alacaklar ile ilâma bağlı alacaklara ilişkin haklar saklıdır."
BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
84 üncü maddeyi, 82 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 82. - 2004 sayılı
Kanunun 303 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 303. - Tasdik
edilen konkordato, alacakları mühlet kararından önce veya komiserin onayı
olmaksızın konkordatonun tasdikine kadar doğmuş bütün alacaklar için
mecburidir. Rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki
alacakları ile bu Kanunun 206 ncı maddesinin birinci fıkrasında sayılan Devlet
alacakları müstesnadır.
Mühlet içinde komiserin
onayıyla akdedilmiş borçlar, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut
sonraki bir iflâsta masa borcu sayılır.
Konkordatonun tasdiki
kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği, borçlunun
borçlarını nasıl ödeyeceği ve gerekirse sağlanacak teminatlar belirtilir.
Kararda komiser veya uzman bir kişi tasdik edilen konkordatonun yerine
getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini
almakla görevlendirilebilir. Bu takdirde görevlendirilen kişi, borçlunun
işletmesinin durumu ve borçlarını konkordato projesi uyarınca ödeme
kabiliyetini muhafaza edip etmediği
konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor tevdi eder;
alacaklılar bu raporu inceleyebilirler."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
85 inci maddeyi 83 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 83. - 2004 sayılı
Kanunun 309 uncu maddesinin "İflâstan sonra konkordato" başlığı
"Şartları ve hükümleri" şeklinde değiştirilmiş, üst başlık olarak
"II. İFLÂSTAN SONRA KONKORDATO" ibaresi eklenmiş ve üçüncü fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Paraya çevirme
ticaret mahkemesi tasdik hakkında bir karar verinceye kadar
ertelenir."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
86 ncı maddeyi 84 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 84. - 2004 sayılı
Kanuna 309 uncu maddesinden sonra gelmek üzere "III. MALVARLIĞININ TERKİ
SURETİYLE KONKORDATO" üst başlığı altında 309/a ilâ 309/l maddeleri ve
"IV. UZLAŞMA SURETİYLE BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI" üst
başlığı altında 309/m ilâ 309/ü
maddeleri eklenmiştir.
"III. MALVARLIĞININ
TERKİ SURETİYLE KONKORDATO
Genel olarak
MADDE
309/a- Malvarlığının terki suretiyle konkordato ile alacaklılara, borçlunun
malvarlığı üzerinde tasarruf etmek veya bu malların tamamını ya da bir kısmını
üçüncü kişiye devretmek yetkisi verilir.
Alacaklılar haklarını
konkordato tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu aracılığıyla kullanırlar.
Konkordato tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu konkordato talebi hakkında
karar veren alacaklılar tarafından seçilir. Konkordato tasfiye memuru tetkik merciinin
seçime ilişkin kararı onaylamasından sonra göreve başlar. Konkordato komiseri
de tasfiye memuru olabilir.
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Madde üzerinde 3 adet
önerge vardır; önergeleri, önce geliş sırasına göre okutacağım, sonra aykırılık
derecelerine göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 84 üncü maddesinde yer alan "ve IV. UZLAŞMA SURETİYLE
BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI üst başlığı altında 309/m ilâ 309/ü
maddeleri" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını ve aynı maddede 309/l
maddesinden sonra IV. UZLAŞMA SURETİYLE BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI üst
başlığı altında tasarıya eklenen 309/m ilâ 309/ü maddelerinin 309/ü
maddelerinin tasarıdan çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
|
Salih Kapusuz |
Sadullah Ergin |
Fahri Keskin |
|
Ankara |
Hatay |
Eskişehir |
|
Recep Özel |
Fuat Geçen |
|
|
Isparta |
Hatay |
|
BAŞKAN - İkinci önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 86 ncı maddesiyle düzenlenen ve IV. Uzlaşma Suretiyle
Borçların Yeniden Yapılandırılması ana başlığını taşıyan 309/m, 309/n, 309/o,
309/ö, 309/p, 309/r, 309/s, 309/ş, 309/t ve 309/u maddelerinin tasarı metninden
çıkarılmasını, 309/ü maddesinin ise aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenerek
çıkarılan maddelere göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Orhan Eraslan |
Hüseyin Ekmekcioğlu |
Osman Özcan |
|
Niğde |
Antalya |
Antalya |
|
Atilla Kart |
Tuncay Ercenk |
Atila Emek |
|
Konya |
Antalya |
Antalya |
Madde 309/ü : Borçlu,
İcra ve İflas Kanununun 179, 285 ve 309/a maddelerinden sadece birinden
yararlanabilir. Daha önce bu maddelerden herhangi birinden yararlanmak için
başvuranlar, başvuruları kabul edilmese dahi diğer maddede düzenlenen haktan
yararlanamazlar.
BAŞKAN - Üçüncü ve
maddeye en aykırı önergeyi okutup, işleme alacağım:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 84 üncü maddesiyle III. Mal Varlığının Terki Suretiyle
Konkordata ana başlığını taşıyan 309/a, 309/b, 309/c, 309/ç, 309/d, 309/e,
309/f, 309/g, 309/ğ, 309/h, 309/ı, 309/i, 309/j, 309/k, 309/l maddeleri ile IV.
Uzlaşma Suretiyle Borçların Yeniden Yapılandırılması anabaşlığını taşıyan
309/m, 309/n, 309/o, 309/ö, 309/p, 309/r, 309/s, 309/ş, 309/t, 309/u, 309/ü
maddelerinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
|
Orhan Eraslan |
Tuncay Ercenk |
Hüseyin Ekmekcioğlu |
|
Niğde |
Antalya |
Antalya |
|
Osman Özcan |
Atilla Kart |
Atila Emek |
|
Antalya |
Konya |
Antalya |
|
Ensar Öğüt |
|
|
|
Ardahan |
|
|
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet?..
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Sayın Eraslan
konuşacak mısınız?
ORHAN ERASLAN (Niğde) -
Konuşacağım Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun.
ORHAN ERASLAN (Niğde) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İcra ve İflas Yasasında bir düzenleme
getirildi ve komisyonda, bunun hatalı kısımlarını bir biçimde düzeltmeye
çalıştık; büyük ölçüde de uzlaşmayla düzeltmeye çalıştık.
Borçlu olan şirketlere
bir kademelendirilme getirildi; bilinen yolların dışında dört tane yol açıldı.
Bu, biri olmazsa biri, biri olmazsa biri biçiminde olursa, alacaklıyı taciz
eder, kamu düzeni sarsılır ve insanları hukuk dışına iteriz, hukukun dışında
çözüm aramaya başlarlar. Yani, alacaklı, alacağından öyle zannedildiği gibi
vazgeçmez. Belki vazgeçecek, yasadışı yollara başvurmayacak alacaklılar vardır,
kanuna çok saygılıdır ya da tüzelkişilik biçiminde olan, banka biçiminde olan
alacaklılar hukuk dışına gitmeden vazgeçebilir; ama, geçmişte yaşandığı gibi,
birçok alacaklıyı, hukuk içerisinde çözüm bulamayınca, hukuk dışına iteriz.
Onun için, borçlu,
kendine tanınan bu imkânları zincirleme kullanmasın, birinden birini kullansın.
Yani, konkordato istiyorsa, arkasından, ben bunda başarısız oldum, bir de mal
varlığının terki suretiyle konkordato isteyeyim, bir de uzlaşma suretiyle borçların
yeniden yapılandırılmasını isteyeyim, olmazsa, iflasın ertelenmesini isteyim
diyemesin. Arkadaşlar, bunlar üst üste geldiği zaman, yedi sekiz yıllık bir
tahsilat gecikmesini doğuruyor. Bunu, alacaklı cephesinden de göreceksiniz.
Eğer, bu yolda ısrar edersek ve adaletin özelleştirilmesi sonucu doğarsa,
ihtimal ki, vahim neticeler meydana gelir.
Bunun için, biz, kademeli
olarak iki önerge verdik. Bu önergelerden birinden vazgeçebilirim; yani
"mal varlığının terki suretiyle konkordato" ve "uzlaşma
suretiyle borçların yeniden yapılandırılması" anabaşlığını taşıyan
maddelerin tümünün yasa metninden çıkarılması doğrultusundaki talebimizden
vazgeçebiliriz. Öbür önergemizde, Sayın Kapusuz'un önergesiyle çok örtüşen
noktalar var, bir konuda anlaşamıyoruz. Uzlaşma suretiyle borçların yeniden
yapılandırılması anabaşlığı altındaki maddelerin çıkarılmasını Sayın Kapusuz da
istiyor, biz de istiyoruz, orada bir şey yok; ama, komisyonda, teselsül
ettirilsin dediğimiz, 309/ü diye bir madde koymuştuk. Bu maddede, borçlu,
geciktiren bu yollardan birini denesin, üçünü de denemesin demiştik. Sayın
Kapusuz'un önergesinde, o madde de güme gidiyor; komisyonda koyduğumuz, hukuk
içinde davranmayı sağlayacak, supap olarak düşündüğümüz madde de güme gidiyor.
Eğer, Sayın Kapusuz'un önergesinde "309/m ilâ 309/u maddeleri"
denilirse, mesele yok; ama "309/ü" denildiği anda, komisyonun emek
emek getirdiği ve düşünerek yaptığı şeyler, yani komisyonda yaptığımız
çalışmaların hepsi boşa gitmiş oluyor. Hileli müflis lobisi tarafından işlenen
nokta, başarı sağlamış oluyor.
Biz, bir denge kuralım
istiyoruz. Alacaklı da alacağına kavuşsun; ama, borçluya da imkân tanıyalım.
Borçluya sınırsız imkân tanırız diyorsanız, bu mümkün değil arkadaşlarım.
Borçluya sınırsız imkân tanıyamazsınız; çünkü, öbür ucunda alacaklı vardır. Bu
ikisini, hakkaniyete uygun biçimde dengelemek durumundayız. Onun için, evet,
mal varlığının terki suretiyle konkordato konusunda ısrarcı olmayabiliriz; ama,
309/ü maddesi konusunda ısrarcıyız Sayın Kapusuz'un önergesiyle
birleştirilecekse.
Bu doğrultuda işlem
yapılmasını ve buna destek olmanızı bekliyorum, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Eraslan.
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Sayın Başkan, bir açıklama yapabilir miyim efendim.
BAŞKAN - Buyurun Sayın
Bakan.
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; Sayın Eraslan'ın burada dile
getirdiği hususlar, komisyonda da uzun uzun tartışıldı.
Türkiye'nin içerisinden
geçtiği süreç bellidir. Arka arkaya yaşanan devalüasyonlar sebebiyle, pek çok
başarılı şirket bile bir gecede servetinin yüzde 70'ini kaybetti. Tabiatıyla,
bir taraftan, alacaklının alacağının süratle tahsilinden yanayız; ancak, öbür
taraftan da -eğer, işletmeler tümüyle ortadan kaldırılacaksa- bir de bu işin
sosyal boyutu var. Netice itibariyle, uzlaşmaya dayalı bir sistem. Eğer, bu
kanunun tümünde borçlu kötü niyetliyse, bunu ortadan kaldıracak, bunu
engelleyecek mekanizmaları zaten kendi içinde var, mevcut; ama, bu üç yoldan
birine şartları uymuyorsa, öbürüyle -alacaklılarla anlaşarak- bu işin gereğini
yapacaksa, borçlarını ödeyecekse -ortada da bir rıza var zaten- rıza varsa,
zaten, mesele yok; kabul etmiyorsa, öbür yollara gidebilecektir. Dolayısıyla,
içinden geçtiğimiz süreçte şirketlerin tümüyle ortadan kaldırılması,
beraberinde... Eskiden 100 kişi çalışıyorsa, şimdi 30 kişi çalışıyor, hiç olmazsa
30 kişi bakımından ekmek kapısıdır, bırakalım bir taraftan o şirket varlığını
devam ettirsin, iyi niyetle borçlarını ödüyorsa, buna da imkân getirelim, kötü
niyetliyse, zaten, kötü niyeti engelleyecek her türlü mekanizma bu kanun
içerisinde getirilmiştir; biz, o sebeple katılmıyoruz. Öbür önergeler
bakımından fikrimizi söyledik zaten.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakan.
Komisyonun ve Hükümetin
katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Önerge kabul edilmemiştir.
İkinci önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 86 ncı maddesiyle düzenlenen ve IV Uzlaşma Suretiyle
Borçların Yeniden Yapılandırılması anabaşlığını taşıyan 309/m, 309/n, 309/0,
309/ö, 309/p, 309/r, 309/s, 309/ş, 309/t ve 309/u maddelerinin tasarı metninden
çıkarılmasını, 309/ü maddesinin ise aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenerek
çıkarılan maddelere göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Orhan Eraslan
(Niğde) ve arkadaşları
Madde 309/ü: Borçlu, İcra
ve İflas Kanununun 179, 285 ve 309/a maddelerinden sadece birinden
yararlanabilir. Daha önce bu maddelerden herhangi birinden yararlanmak için
başvuranlar, başvuruları kabul edilmese dahi diğer maddede düzenlenen haktan
yararlanamazlar.
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Kapusuz ve arkadaşlarının verdiği önerge,
tasarının tümü içerisinde bütünlüğü daha koruyucu niteliktedir; o sebeple buna
katılmıyoruz; birinci önergeye katılıyoruz.
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakan.
Sayın Eraslan, konuşacak
mısınız, gerekçeyi mi okutalım?
ORHAN ERASLAN (Niğde) -
Gerekçe okunsun Sayın Başkan.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Esasen, İcra Ve İflas
Kanunumuzun sistematiğine ve ruhuna aykırı olarak Anglosakson hukukundan ithal
edilen "Uzlaşma Suretiyle Borçların Yeniden Yapılandırılması" ana
başlığı altında yapılan düzenlemelerin yeri, İcra ve İflas Yasası olmamalıdır.
Ekonomik bir önlem niteliğini taşıyacak bu tür düzenlemeler, devamlılık arz
eden ve temel yasa niteliğinde olan İcra ve İflas Kanununda yer almamalıdır.
İcra ve İflas Yasasının mantığı içerisinde yer almaması gereken düzenlemelerin,
İcra ve İflas Yasasına konulması halinde, yasa kendi içerisinde çelişik hale
geleceği gibi, tahsilatta gecikmeler ve suiistimaller artacaktır.
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmemiştir.
Birinci önergeyi okutuyor
ve işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 84 üncü maddesinde yer alan "ve 'IV Uzlaşma Suretiyle
Borçların Yeniden Yapılandırılması' üst başlığı altında 309/m ilâ 309/ü
maddeleri" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını ve aynı maddede 309/1
maddesinden sonra "IV Uzlaşma Suretiyle Borçların Yeniden
Yapılandırılması" üst başlığı altında tasarıya eklenen 309/m ilâ 309/ü
maddelerinin tasarıdan çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Salih Kapusuz
(Ankara) ve arkadaşları
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Önerge
sahipleri?..
SALİH KAPUSUZ (Ankara) -
Gerekçe okunsun Sayın Başkan.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Söz konusu maddelerle,
İcra ve İflas Kanununda daha önce yer almayan "uzlaşma suretiyle borçların
yeniden yapılandırılması" müessesesi getirilmiştir. Alacaklılar ve
borçlular karşılıklı anlaşarak, daha kısa sürede, alacaklıya alacağının ödenmesi
amacıyla bu kurum Adalet Komisyonunda tasarıya alınmıştır; ancak, alacaklılar
ve borçlular arasındaki dengeyi sağlayacak ve tereddütleri giderecek daha uygun
hükümler getirilebilmesi amacıyla bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda 309/a maddesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 309/b'yi
okutuyorum:
Zorunlu İçeriği:
MADDE 309/b. -
Malvarlığının terki suretiyle konkordato aşağıdaki hususları içerir:
1- Alacaklıların malların
tasfiyesi ya da üçüncü kişiye devri suretiyle karşılanamayan alacaklarından
feragat edip etmedikleri, feragat etmiyorlarsa borçlunun sorumluluğunun ne
olduğu,
2- Konkordato tasfiye
memurları ile alacaklılar kurulu üyelerinin belirlenmesi ve bunların yetkileri.
3- Kanun tarafından
belirlenmemişse, malların tasfiye usulü ve eğer mallar üçüncü kişiye
devredilecekse, bu devrin şekli ve teminatlandırılması.
4- Alacaklılara yönelik
ilânların Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi yanında tasdik tarihinde yurt
düzeyinde yayınlanan tirajı en yüksek beş gazeteden biriyle yapılacağı.
Konkordato kapsamı
dışında kalan mallar varsa bunlar açıkça belirtilir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Madde 309/b'yi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Madde 309/c'yi
okutuyorum:
Tasdikin sonuçları:
MADDE 309/c. -
Malvarlığının terki suretiyle konkordatonun tasdikine ilişkin kararın
kesinleşmesinden itibaren, borçlu malları üzerinde tasarruf edemez ve bu mallar
hakkında tasarruf yetkisine sahip kişilerin imza yetkisi sona erer.
Borçlu ticaret siciline
kayıtlı ise ticaret unvanına "konkordato tasfiyesi hâlinde"
sözcükleri eklenir. Konkordato masası, konkordato kapsamına girmeyen borçlardan
dolayı bu unvan altında takip edilir.
Konkordato tasfiye
memurları konkordato masasının muhafazası ve paraya çevrilmesi veya lüzumu
hâlinde malların devri için gerekli bütün işlemleri yerine getirir.
Konkordato tasfiye
memurları mahkemelerde konkordato masasını temsil eder. 228 inci madde kıyas
yoluyla uygulanır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Madde 309/c'yi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Madde 309/ç'yi
okutuyorum:
Konkordato tasfiye
memurlarının hukukî durumu:
MADDE 309/ç. - Konkordato
tasfiye memurları alacaklılar kurulunun nezaret ve denetimine tâbidir.
Konkordato tasfiye memurlarının malvarlığının paraya çevrilmesine ilişkin
kararlarına karşı öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde alacaklılar kurulu
nezdinde itiraz edilebilir ve bu kurulun kararlarına karşı da şikâyet yoluna
başvurulabilir.
8, 9, 10, 11, 21 ve 359
uncu maddeler konkordato tasfiye memurlarının işlemlerinde de kıyas yoluyla
uygulanır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Madde 309/ç'yi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Madde 309/d'yi
okutuyorum:
Paylaştırmaya katılacak
alacaklıların belirlenmesi:
MADDE 309/d. - Tasfiyeden
elde edilen hasılatın paylaşımına katılacak olan alacaklıları ve sıralarını
belirlemek üzere konkordato tasfiye memurları, alacaklılara yeni bir davet
yapmaya gerek kalmaksızın, sadece ticarî defterlere ve yapılan alacak kayıtlarına
dayanarak bir sıra cetveli hazırlar ve bu sıra cetvelini alacaklıların
incelemesine hazır tutar.
230 ilâ 236 ncı maddeler
kıyas yoluyla uygulanır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 309/e'yi
okutuyorum:
Paraya çevirme:
MADDE 309/e. - Konkordato
masasını oluşturan malvarlığı ayrı ayrı veya bir bütün hâlinde paraya çevrilir.
Paraya çevirme, eğer bir alacak söz konusu ise bu alacağın tahsili veya talep
hakkının satılması, diğer mallar için pazarlık veya açık artırma yoluyla
gerçekleştirilir.
Paraya çevirmenin usulü
ve zamanı konkordato tasfiye memurlarının teklifi üzerine alacaklılar kurulunca
kararlaştırılır.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 309/f'yi
okutuyorum:
Rehinli taşınmazlar:
MADDE 309/f. - Malların
üçüncü kişiye devredildiği hâller dışında, rehinli taşınmazların konkordato
tasfiye memurları tarafından pazarlık suretiyle satışı ancak rehinli taşınmazın
satış bedelinden alacağını tahsil edemeyen rehinli alacaklıların muvafakatıyla
mümkündür. Aksi takdirde, söz konusu taşınmazlar ancak açık artırma yoluyla
paraya çevrilebilir. Taşınmaz üzerindeki irtifaklar, taşınmaz yükleri,
ipotekler ve şerh edilmiş kişisel hakların varlığı ve sırası, sıra cetveline
göre belirlenir.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 309/g'yi
okutuyorum:
Taşınır rehinleri:
MADDE 309/g. - Alacağı
taşınır rehniyle temin edilmiş olan alacaklılar rehinli taşınırları konkordato
tasfiye memurlarına tevdi etmek zorunda değildirler. Konkordatoda başka bir
süre öngörülmedikçe, rehinli alacaklılar rehinli taşınırı uygun gördükleri zamanda,
rehnin paraya çevrilmesi yoluyla veya rehin sözleşmesinde yetki verilmişse
pazarlık yoluyla ya da borsada satmak suretiyle paraya çevirebilirler.
Ancak, rehnin paraya
çevrilmesi konkordato masasının yararına ise, konkordato tasfiye memurları
rehinli alacaklıya rehinli malı altı ay içinde paraya çevirmesi için yetki
verebilir. Konkordato tasfiye memurları rehinli alacaklıya, aynı zamanda 336/a
maddesinde öngörülen cezayı da hatırlatarak, bu süre içinde paraya çevirme
işlemini gerçekleştirmediği takdirde rehinli malı kendilerine teslim etmesini,
haklı bir sebep olmaksızın teslim etmezse rüçhan hakkından mahrum kalacağını
ihtar eder.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 309/ğ'yi
okutuyorum:
Tahsili güç ve ihtilaflı
hakların alacaklılara devri:
MADDE 309/ğ. -
Alacaklılar kurulu, konkordato tasfiye memurlarının teklifi üzerine ihtilaflı
veya tahsili güç bir alacaktan, özellikle bir iptal davasından, borçlunun
organlarına veya çalışanlarına karşı sorumluluk davasından vazgeçerse,
alacaklıları yazıyla veya ilân yoluyla haberdar eder ve 245 inci maddeye uygun
olarak bu iddiaların takibi hakkını
devretmeyi teklif eder.
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Madde 309/h'yi
okutuyorum:
Paraların
paylaştırılması:
MADDE 309/h. - Konkordato
tasfiye memurları, geçici de olsa her dağıtımdan önce, bir pay cetveli düzenler
ve payının miktarını her alacaklıya
bildirir; konkordato tasfiye memurları pay cetvelini on gün süreyle iflâs dairesinde alacaklıların incelemesine
hazır tutar. Pay cetveline karşı şikâyet yoluna başvurulabilir.
Konkordato tasfiye
memurları, pay cetveli ile birlikte masrafları da içeren son hesabı iflâs
dairesine tevdi ederler.
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 309/ı'yı
okutuyorum:
Rehin açığı:
MADDE 309/ı. - Geçici pay
cetvelinin tevdii sırasında rehni paraya çevrilmiş bulunan rehinli alacaklılar,
alacaklarının açık kalan kısmı için geçici dağıtıma katılırlar. Açık kalan
kısım konkordato tasfiye memurları tarafından belirlenir ve bu karara karşı
şikâyet yoluna gidilebilir.
Geçici pay cetvelinin
tevdii sırasında rehin paraya çevrilmemişse, rehinli alacaklı komiser
tarafından açık kalacağı öngörülmüş olan miktar için dağıtıma katılır. Rehnin
paraya çevrilmesinden elde edilen bedelin öngörülen miktarın altında kaldığını
ispatlayan rehinli alacaklı, buna
tekabül eden ödemelere hak kazanır.
Rehnin paraya
çevrilmesinden elde edilen bedel ile o zamana kadar yapılan geçici ödemeler
toplamı alacak tutarını aşarsa, rehinli alacaklı fazlayı iade etmek zorundadır.
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 309/i'yi
okutuyorum:
Tevdi:
MADDE 309/i. - Konkordato
tasfiye memurları tarafından belirlenen sürede hak sahipleri tarafından tahsil
edilmeyen paylar 9 uncu madde hükümlerine göre bankaya yatırılır.
Beş yıl içinde hak
sahipleri tarafından tahsil edilmeyen paylar iflâs dairesi tarafından
dağıtılır; 255 inci madde kıyas yoluyla uygulanır.
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 309/j'yi
okutuyorum:
Faaliyet raporu:
MADDE 309/j. - Tasfiye
sona erince konkordato tasfiye memurları bir nihaî rapor düzenler. Bu nihaî
rapor alacaklılar kurulunun onayına sunulur. Kurul onayladığı nihaî raporu
tasdik makamı olan ticaret mahkemesine gönderir ve tasdik makamı da
alacaklıların incelemesine hazır tutar.
Tasfiyenin bir yıldan
uzun sürmesi hâlinde konkordato tasfiye memurları, her yıl en geç Aralık ayı
sonuna kadar, tasfiye edilen malvarlığının ve henüz paraya çevrilmemiş malların
durumunu belirten bir cetvel ve faaliyetleri hakkında bir rapor düzenleyip alacaklılar
kuruluna tevdi eder. Bu cetvel ve rapor, takip eden yılın Şubat ayı sonuna
kadar alacaklıların incelemesine hazır bulundurulmak üzere alacaklılar kurulu
aracılığıyla tasdik makamına sunulur.
BAŞKAN- Söz talebi?..
Yok.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN- Sayın
milletvekilleri, bir yoklama talebi vardır.
Önce, yoklama talebinde
bulunan arkadaşların burada bulunup bulunmadıklarını tespit edeceğim ve daha
sonra da, yoklama işlemini başlatacağım.
Sayın Koç?.. Burada.
Sayın İnce?.. Burada.
Sayın Emek?.. Burada.
Sayın Ekmekcioğlu?..
Burada.
Sayın Özcan?.. Burada.
Sayın Sağ?.. Burada.
Sayın Başoğlu?.. Burada.
Sayın Yıldırım?.. Burada.
Sayın Akyüz?.. Burada.
Sayın Özkan?.. Burada.
Sayın Eraslan?.. Burada.
Sayın Keleş?.. Burada.
Sayın Yergök?.. Burada.
Sayın Ünlütepe?.. Burada.
Sayın Kesimoğlu?.. Burada.
Sayın Akalın?.. Burada.
Sayın Coşkunoğlu?..
Burada.
Sayın Hacaloğlu?..
Burada.
Sayın Kart?.. Burada.
Sayın Yiğit?.. Burada.
Yoklama için 5 dakika
süre veriyorum.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Toplantı
yetersayısı vardır.
VI.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)Ê
4. - İcra
ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)Ê
BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 309/k'yı
okutuyorum:
Hukukî işlemlerin iptali:
MADDE 309/k. - Borçlu
tarafından konkordatonun tasdikinden önce yapılmış hukukî işlemler 277 ilâ 284
üncü maddelere göre iptale tâbidir.
Konkordato
mühletinin verilmesi veya mühletten önce bu Kanuna göre vuku bulan iflâsın
ertelenmesi tarihleri, iptal davası açma sürelerinin hesaplanmasında haczin
veya iflâsın açılmasının yerini tutar.
Konkordato masasına
yöneltilen taleplerin tasarrufun iptali yoluyla kısmen veya tamamen reddini
sağlamak mümkün ise konkordato tasfiye memurları, def'î yoluyla iptal talebinde
bulunmaya yetkili ve yükümlüdürler.
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 309/l'yi
okutuyorum:
Uygulanacak ortak
hükümler:
MADDE 309/l. - Niteliğine
aykırı düşmedikçe 285 ilâ 308 inci maddeler malvarlığının terki suretiyle
konkordatoda da uygulanır.
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Çerçeve 84 üncü maddeyi,
kabul edilen önerge ve maddeler doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
87 nci maddeyi 85 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 85. - 2004 sayılı
Kanunun 318 inci maddesine ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"Dilekçenin
verilmesinden sonra tetkik mercii, 326 ncı maddede öngörülen alacaklar hariç,
tedbir yoluyla derdest takipleri durdurabilir. Tetkik mercii, takiplerin
durdurulması süresinin fevkalâde mühletten indirilip indirilmeyeceğini ve
indirilecekse ne ölçüde indirileceğini belirler."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
88 inci maddeyi 86 ncı
madde olarak okutuyorum:
MADDE 86. - 2004 sayılı
Kanunun 323 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 323. - Mühlet
içinde borçluya karşı takip yapılabilir ve bu takiplere hacze veya depo emrine
kadar devam edilebilir. Haczedilen ücretler mühlet sırasında da tahsil edilir;
mühlet sırasında veya mühletten önce başlatılmış bir takip çerçevesinde aynî
teminat kapsamına girdiği takdirde kiralar için de aynı kural geçerlidir. Buna
mukabil, rehnin paraya çevrilmesi talebi, haciz veya depo emri mühletin
verilmesinden önce vuku bulmuş olsa bile, satış yapılamaz veya iflâsa
karar verilemez.
106, 150/e, 156, 206,
278, 279 ve 280 inci maddelerde öngörülen süreler mühlet süresince uzatılır. Aynı
kural, aynî teminatlarda, taşınmaz rehni ile temin edilmiş alacakların faizleri
için de geçerlidir."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
89 uncu maddeyi 87 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 87. - 2004 sayılı
Kanunun 326 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Mühlet,
beşyüzmilyon liradan aşağı alacaklara ve 206 ncı maddenin birinci sırasındaki
alacaklara uygulanmaz."
BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
90 ıncı maddeyi 88 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 88. - 2004 sayılı
Kanunun 329 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 329/a maddesi
eklenmiştir.
"İflâsın ertelenmesi
ile ilişki :
MADDE 329/a. - Bir
sermaye şirketi veya kooperatif fevkalade mühlet elde ettiği takdirde, mühletin
bitiminden itibaren bir yıllık süre içinde 179 ve devamı maddeleri uyarınca
iflâsın ertelenmesinden yararlanamaz.
Bir sermaye şirketi veya
kooperatifin iflâsı 179 ve devamı maddeleri uyarınca ertelendiği takdirde, bu
ertelemenin bitiminden itibaren bir yıllık süre içinde fevkalâde mühlet
verilemez."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
91 inci maddeyi 89 uncu
madde olarak okutuyorum:
MADDE 89. - 2004 sayılı
Kanunun 331 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 331. - Haciz
yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu;
alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını
mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut
gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan
borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi
aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan
üç yıla kadar hapis ve birmilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para
cezasıyla cezalandırılır.
İflâs takibinden veya
doğrudan doğruya iflâs hallerinde iflâs talebinden önce birinci fıkradaki
fiilleri işleyen borçlu hakkında da, bu fiiller başka bir suç oluştursa dahi bu
hükümler uygulanır.
Konkordato mühleti ve iflâsın ertelenmesi talepleri ile uzlaşma
suretiyle borçların yeniden yapılandırılması başvurusundan önceki iki yıl
içinde veya konkordato mühleti, iflâsın ertelenmesi süresi veya uzlaşma suretiyle
borçların yeniden yapılandırılması süresinden sonra birinci fıkradaki fiilleri
işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.
Taşınmaz rehni kapsamında
bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kasdı ile taşınmaz dışına
çıkarılması hâlinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve
birmilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
Zararın miktarına göre
Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi hükümleri dahi uygulanır.
Bu suçlar alacaklının
şikâyeti üzerine takip olunur.
Borçlu lehine bilerek
yardımda bulunanlar ile bu maddede yazılı fiillere iştirak edenler de aslî fail
gibi cezalandırılırlar."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Madde üzerinde 1 adet
önerge vardır; okutup, işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 89 uncu maddesiyle değiştirilen İcra ve İflas Kanununun 331
inci maddesinin üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
|
Salih Kapusuz |
Eyüp Fatsa |
Abdullah Torun |
|
Ankara |
Ordu |
Adana |
|
Ünal Kacır |
Fahri Keskin |
|
|
İstanbul |
Eskişehir |
|
"Konkordato mühleti
veya iflasın ertelenmesi talebinden önceki iki yıl içinde ya da konkordato
mühleti talebi veya iflasın ertelenmesi süresinden sonra birinci fıkradaki
fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır."
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 86 ncı
maddesinde yapılan değişikliğe uyum sağlamak amacıyla bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
92 nci maddeyi 90 ıncı
madde olarak okutuyorum:
MADDE 90. - 2004 sayılı
Kanunun 333 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 333/a maddesi
eklenmiştir.
"Ticari işletmede
yöneticinin sorumluluğu:
MADDE 333/a. - Bir ticari işletmede hukuken veya fiilen
yönetim yetkisine sahip bulunan kişiler, ticari işletmenin borçlarını kısmen
veya tamamen ödememek maksadıyla, işletme adına yaptıkları işlem veya
eylemlerle alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem veya eylemlerin
başka bir suç oluşturmaması hâlinde
zararın ağırlığına göre, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve dörtmilyar
liradan dörtyüz milyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
Birinci fıkradaki suç
taksirle işlendiği takdirde, faile zararın ağırlığına göre, ikimilyar liradan
ikiyüzmilyar liraya kadar ağır para cezası verilir.
Bu maddede yazılı
suçların takibi alacaklının şikâyetine bağlıdır."
BAŞKAN - Söz isteği?..
Yok.
Madde üzerinde 1 adet
önerge vardır; okutup, işleme alacağım:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Salih Kapusuz |
Eyüp Fatsa |
Abdullah Torun |
|
Ankara |
Ordu |
Adana |
|
Ünal Kacır |
Zeki Karabayır |
|
|
İstanbul |
Kars |
|
"Ticaret
şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların
alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya
tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve
eylemlerin başka bir suç oluşturmaması halinde altı aydan iki yıla kadar hapis
ve dört milyar liradan dörtyüz milyar liraya kadar ağır para cezasıyla
cezalandırılır."
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Maddede öngörülen
cezanın, alacaklıları zarara uğratmak kastıyla, ticarî işletmenin borçlarını
kısmen veya tamamen ödemeyerek ve alacaklıları zarara sokarak işlenmesi
gerektiği tasrih edilmiş ve böylece, hileli iflas hallerinde verilecek cezayı
düzenleyen 311 inci maddede yer alan alacaklıları zarara sokmak unsuru maddede
düzenlenerek terim birliği sağlanmış ve uygulamada ortaya çıkabilecek
sıkıntıları gidermek amacıyla bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
93 üncü maddeyi 91 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 91. - 2004 sayılı
Kanunun 334 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Konkordatoda
yetkili kimseleri hataya düşüren veya konkordato koşullarına uymayan borçlunun
cezası:
Madde 334. - Konkordato
mühleti elde etmek veya konkordatoyu tasdik ettirmek için gerçeğe aykırı hesap
veya bilanço göstererek mâli durumu hakkında alacaklıları, komiseri veya
yetkili memuru hataya düşürmek veya konkordato projesine uymamak suretiyle kasten
zarara sebebiyet veren borçlu, ilgilinin tetkik merciine yapacağı şikâyet
üzerine altı aydan bir yıla kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılır."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
94 üncü maddeyi 92 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 92. - 2004 sayılı
Kanunun 334 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 334/a maddesi
eklenmiştir.
"Konkordato
komiserinin sorumluluğu:
MADDE 334/a. - Konkordato
komiserleri, işledikleri eylemler bakımından Türk Ceza Kanununun 279 uncu
maddesi anlamında memur sayılırlar."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
95 inci maddeyi 93 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 93. - 2004 sayılı
Kanunun 336 ncı maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 336/a maddesi
eklenmiştir.
"Kendisine teslim
edilen malları vermeyenler hakkındaki cezalar:
MADDE 336/a. - Bu Kanun
uyarınca, muhafaza edilmek üzere kendisine rehin, haciz veya diğer herhangi bir
sebeple teslim olunan malları icra dairesinin talebine rağmen yedi gün içinde
icra dairesine teslim etmeyen kimse, alacaklının şikâyeti üzerine tetkik
merciince iki aydan altı aya kadar hafif hapisle cezalandırılır."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
96 ncı maddeyi 94 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 94. - 2004 sayılı
Kanunun 337 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Müddeti içinde
beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı
beyanda bulunmayan borçlular, alacaklının şikâyeti üzerine, tetkik mercii
tarafından on günden bir aya kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılırlar.
Borçlunun haczi kabil mallarını alacaklının bildiği veya bilmesi lâzım geldiği
takdirde yahut borcu karşılayacak miktarda malın haczedilmesi hâlinde borçluya
ceza verilmez."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
97 nci maddeyi 95 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 95. - 2004 sayılı
Kanunun 338 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "bir seneye"
ibaresi "altı aya" şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
98 inci maddeyi 96 ncı
madde olarak okutuyorum:
MADDE 96. - 2004 sayılı
Kanunun 341 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 341. - Çocuk
teslimi hakkındaki ilâmın veya ara kararının icrası sırasında çocuğu gizleyen
ya da ilâmın veya ara kararının icrasından sonra tekrar kaçıran borçlu ile bu
fiillere bilerek iştirak edenler, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikâyeti üzerine,
tetkik mercii tarafından, iki aydan altı aya kadar hafif hapis cezasıyla
cezalandırılırlar."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
99 uncu maddeyi 97 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 97. - 2004 sayılı
Kanunun 344 üncü maddesinin başlığı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye
ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Nafakaya ilişkin
kararlara uymayanların cezası:"
"Mahkemece ara
kararı ile hükmedilen nafakayı ödemeyen borçlular hakkında da birinci fıkra
hükmü uygulanır."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
100 üncü maddeyi 98 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 98. - 2004 sayılı
Kanunun 345/b maddesinin birinci fıkrasında yer alan "hapis" ibaresi
"hafif hapis" şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
101 inci maddeyi 99 uncu
madde olarak okutuyorum:
MADDE 99. - 2004 sayılı
Kanunun 352 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Takibi şikâyete
bağlı suçlarda dava ve cezanın 354 üncü maddede yazılı sebeplerle düşeceği
kararda belirtilir."
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
102 nci maddeyi 100 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 100. - 2004 sayılı
Kanunun 352 nci maddesinden sonra gelmek üzere
352/a maddesi eklenmiş ve mevcut 352/a maddesinin numarası 352/b olarak
değiştirilmiştir.
"Ceza kararnamesi:
Madde 352/a. - Bu Kanunda
yazılı olup cezasının üst sınırı altı aya kadar hafif hapis veya yalnızca hafif
veya ağır para cezası veya bunlardan biri veya ikisi olan suçların failleri
hakkında duruşma yapılmaksızın ceza kararnamesiyle karar verilebilir.
Şikâyet dilekçesini veya
dava beyanını alan tetkik mercii, işin ceza kararnamesiyle
sonuçlandırılabileceği kanısına varırsa 349 uncu madde hükmünü uygulamaz. Bu
takdirde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 386 ncı maddesinin ikinci fıkrası,
387, 388, 389 uncu maddeleri ve 390 ıncı maddenin birinci ve ikinci fıkraları
ile 391 inci maddesi hükümleri uygulanır. Tetkik mercii, şikâyet konusu ile
ilgili dosyayı, sanığın nüfus kayıt örneğini ve sabıka kaydını getirtir.
Hâkim, Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanununun 388 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususlara ek
olarak borcun ödenmesi hâlinde 354 üncü maddeye göre bütün sonuçlarıyla
birlikte cezanın düşeceği hususunu ceza kararnamesine yazar.
Hafif hapis cezası içeren
ceza kararnamesine itiraz hâlinde bu Kanun hükümlerine göre yargılama yapılır.
Ceza kararnamesiyle
sadece para cezasına hükmolunduğu hâllerde itiraz, tetkik merciinin yargı
çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesi başkanı tarafından incelenir. İtiraz
dilekçesinin verilmesi, aleyhine itiraz olunan ceza kararnamesinin yerine
getirilmesini durdurur. Hâkim evrak üzerinde yapacağı inceleme sonucunda
itirazı yerinde görürse itiraz konusu hakkında karar verir. İtiraz üzerine
verilen kararlar kesindir."
BAŞKAN- Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
103 üncü maddeyi 101 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 101. - 2004 sayılı
Kanunun 363 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "yüzmilyon"
ibaresi "ikimilyar" olarak değiştirilmiştir.
BAŞKAN- Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
104 üncü maddeyi 102 nci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 102. - 2004 sayılı
Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"EK MADDE 1. - Bu
Kanunun 119, 226, 326 ve 363 üncü maddelerindeki parasal sınırlar; her takvim
yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o
yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca
Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında
artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların onmilyon
lirayı aşmayan kısımları dikkate alınmaz.
363 üncü maddenin
yukarıdaki fıkra uyarınca her takvim yılı başından geçerli olmak üzere
uygulanan parasal sınırın artışına ilişkin hükmü, artışın yürürlüğe girdiği
tarihten önce icra tetkik merciince nihaî olarak karara bağlanmış olan davalar
ile Yargıtayın bozma kararı üzerine yeniden bakılan davalarda uygulanmaz."
BAŞKAN- Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
105 inci maddeyi 103 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 103. - 2004 sayılı
Kanunun 62 nci maddesinin dördüncü fıkrası,
67 nci maddesinin dördüncü fıkrası, 128 inci maddesinin ikinci
fıkrasının son cümlesi, 134 üncü maddesinin son fıkrası, 280 inci maddesinin
ikinci fıkrası, 285 inci maddesinin son fıkrası, 354 üncü maddesinin ikinci
fıkrası ve 363 üncü maddesinin (12) numaralı bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
BAŞKAN- Söz talebi?..
Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
106 ncı maddeyi 104 üncü
madde olarak okutuyorum:
MADDE 104. - 2004 sayılı
Kanununun 309/a ilâ 309/ü maddelerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Adalet Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.
BAŞKAN- Söz talebi?..
Yok.
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Sayın Başkan, (309/ü) çıkarıldığı için, (309/ü) yerine (309/l)
olacak.
BAŞKAN - Maddeyi
düzeltilmiş şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
107 nci maddeyi 105 inci
madde olarak okutuyorum:
MADDE 105. - 2004 sayılı
Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir
"GEÇİCİ MADDE 3. -
2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununda yer alan "icra reisi", "icra
hâkim yardımcısı" ve "icra hâkimliği" ibareleri "icra
tetkik mercii hâkimi"; "ikametgâh", "menkul", "gayrimenkul"
ve "teferruat" ibareleri sırasıyla "yerleşim yeri",
"taşınır", "taşınmaz" ve "eklenti" olarak
değiştirilmiştir.
BAŞKAN - Geçici 3 üncü
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Geçici 4 üncü maddeyi
okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 4. - Adalet
Bakanlığı veya Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfınca mahcuz malların
muhafazası için depo ve garajlar açılıncaya kadar, özel depo ve garajlarda,
Adalet Bakanlığınca çıkartılan ilgili yönetmelik ve ücret tarifelerinin
uygulanmasına devam olunur.
BAŞKAN - Söz talebi?..
Yok.
Geçici 4 üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Geçici 5 inci maddeyi
okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 5. - Bu
Kanun ile değiştirilen 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun;
1- 4, 9, 13, 26, 158 ve
250 nci maddeleri ile 88 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında
değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay sonra,
2- 14 üncü maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 6 ay sonra,
3- 18 inci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak şikâyetler
hakkında,
4- 24, 79, 85, 92 ve 94
üncü maddeleri ile 88 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında değişiklik
yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak hacizlerde,
5- 25/b maddesi, Kanunun
yürürlüğe girmesinden sonra ilâm hükmünün zorla icra edileceği çocuk
teslimlerinde ve çocukla şahsi münasebet tesislerinde,
6- 30 uncu maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ilâm hükmünü
ortadan kaldıracak borçlu eylemlerinde,
7- 32 nci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra gönderilecek icra
emirlerinde,
8- 44 üncü maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilecek mal
beyanlarında,
9- 58 ve 269/a
maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra
yapılacak takiplerde,
10- 62, 67, 68/a ve
170 inci maddelerinde değişiklik yapan
hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak itirazlarda,
11- 63 üncü maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak itirazın
kaldırılması duruşmalarında,
12- 68 inci maddesinin
son fıkrasının ilk cümlesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe
girmesinden sonra yapılacak itirazın kaldırılması taleplerine,
13- 68/b maddesinde değişiklik yapan hükmü,
Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra tesis edilen kredi işlemlerinden
kaynaklanan takiplerde,
14- 89 uncu maddesinin
üçüncü fıkrasında değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte
eski düzenlemeye göre ikinci ihbarnamenin henüz gönderilmemiş ya da gönderilmiş
ama menfi tespit davası açma süresinin
dolmamış bulunduğu hacizlerde; beşinci fıkrasında değişiklik yapan hükmü, eski
düzenlemeye göre ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve menfi tespit davası
açma süresi sona ermişse açılacak davalarda,
15- 91 inci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra vuku bulacak el
değiştirmelerde,
16- 111 inci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılan
sözleşmelerde,
17- 114, 115, 116, 126 ve
129 uncu maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden
sonra yapılacak ve ilan metni Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Basın-İlan
Kurumuna henüz gönderilmemiş bulunan satışlarda,
18- 118, 119, 130 ve 133
üncü maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden
sonra yapılacak satışlarda,
19- 128 ve 128/a
maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra
yapılan kıymet takdirlerinde,
20- 134 üncü maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan ihalenin
feshi taleplerinde,
21- 142/a maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen sıra
cetvellerinde veya Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest bir şikâyet ve/veya
itiraza konu teşkil etmiş olan sıra cetvellerinde,
22- 143 üncü maddenin
birinci fıkrasında değişiklik yapan hükmü ve 143 üncü maddeye bu Kanunla
eklenen yedinci fıkra, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay sonra,
143 üncü maddesinin altıncı fıkrasında değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren,
23- 148/a maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra akdedilecek ipotek
sözleşmelerinin tapu siciline tescilinde,
24- 150/b ve 150/ı
maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra
başlatılacak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde,
25- 166 ncı maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilen iflâs
kararlarında,
26- 168 ve 170/b
maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra
başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde,
27- 169/a maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest itiraz
yargılamalarında,
28- 179 uncu maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak iflâsın
ertelenmesi taleplerinde,
29- 179/a ve 179/b
maddeleri, Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest iflâsın ertelenmesi
taleplerinde,
30- 185 inci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanun yürürlüğe girdiği sırada devam eden iflâs
tasfiyelerinde,
31- 206 ncı maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenecek sıra
cetvellerinde,
32- 222 nci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk
alacaklılar toplanmalarında,
33- 223 üncü maddesinde
değişiklik yapan hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak iflâs
idaresi toplantılarında,
34- 226 ncı maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak sulh ve
tahkimlerde,
35- 250 nci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen pay
cetvellerinde veya Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest bir şikâyete konu
teşkil etmiş olan pay cetvellerinde,
36- 251 inci maddenin
ikinci fıkrasının birinci cümlesinde değişiklik yapan hükmü, yollama yaptığı
143 üncü maddenin birinci fıkrası ve
yedinci fıkrası bakımından Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay sonra,
yollama yaptığı 143 üncü maddenin altıncı fıkrası bakımından Kanunun yürürlüğe
girmesinden itibaren; 251 inci maddenin ikinci fıkrasına eklenen dördüncü
cümlesi ise Kanunun yürürlüğe
girmesinden itibaren,
37- 257, 258, 261, 264,
265 ve 268 inci maddelerinde değişiklik
yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ihtiyatî haciz
taleplerinde,
38- 280 inci maddesinde
değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış ve derdest
olan iptal davalarında,
39- 285, 286, 287, 288,
289, 290, 291, 292, 296, 297, 298, 300, 301, 302, 303 ve 309 uncu maddelerinde
değişiklik yapan hükümleri ile bu Kanunla getirilen 298/a ve 309/a ilâ 309/ü
maddeleri hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak konkordato
taleplerinde,
40- 318, 323 ve 326 ncı
maddelerinde değişiklik yapan hükümleri ile 329/a maddesi hükmü, Kanunun
yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak fevkalade mühlet taleplerinde,
Uygulanır."
BAŞKAN - Birleşime 10
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 21.42
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 21.52
BAŞKAN : Başkanvekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Enver YILMAZ (Ordu)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, 108 inci Birleşimin Yedinci Oturumunu açıyorum.
225 sıra sayılı kanun
tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
VI.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)Ê
4. - İcra
ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet
Komisyonu raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)Ê
BAŞKAN - Komisyon ve
Hükümet yerinde.
Tasarının geçici 5 inci
maddesiyle ilgili 1 adet önerge vardır; okutup işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 225
sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve Geçici Madde 5 inci maddesinin 1 inci bendinde yer alan
"9 ve (158) numaralarının madde metninden çıkarılmasını ve 39 uncu bendinde
yer alan "309/ü" ibaresinin "309/l" olarak değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
|
Salih Kapusuz |
Eyüp Fatsa |
Fahri Keskin |
|
Ankara |
Ordu |
Eskişehir |
|
Abdullah Torun |
Ünal Kacır |
|
|
Adana |
İstanbul |
|
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANVEKİLİ HALİL ÖZYOLCU (Ağrı) - Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN - Hükümet
katılıyor mu?..
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Katılıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 86 ncı
maddesinde yapılan değişikliğe uyum sağlamak amacıyla bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmiştir.
Geçici 5 inci maddeyi
kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Çerçeve 105 inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
108 inci maddeyi 106 ncı
madde olarak okutuyorum :
MADDE 106. - Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Söz talebi?..
Kırklareli Milletvekili
Mehmet Kesimoğlu; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET S. KESİMOĞLU
(Kırklareli)- Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 16 Temmuz
Perşembe günü, yani, dün, Devlet Mezarlığı Dışında Defnedilen Bazı Devlet
Büyüklerinin Mezarları Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde Cumhuriyet Halk
Partisinin görüşlerini ifade etmek üzere söz almıştım. Konuşmam sırasında,
Devlet Mezarlığına defnedilen 61 İstiklal Savaşı kahramanının mezarlarından
bahsederken, Fevzi Çakmak'ın mezarının da Devlet Mezarlığında yer aldığını
ifade etmiştim. Oturumu yöneten Sayın Başkan, Sayın Fevzi Çakmak'ın mezarının
İstanbul Eyüp'te olduğu uyarısıyla, düzeltme hakkını ve bunun tutanaklarda bu
şekilde yer almasını ifade etmişti.
Ben, bu konuyla ilgili
araştırmalarımı yaparken, Millî Savunma Bakanlığının Devlet Mezarlığı
Müdürlüğüne ait internet sayfasından bu bilgileri almıştım. Burada da Devlet
Mezarlığına defnedilen İstiklal Harbi komutanları, 61 tane isim ve birinci
sırada "Mareşal Mustafa Fevzi Çakmak" yazıyor. Bu çelişki üzerine
ben, Devlet Mezarlığı Müdürüyle temasa geçtim. Oradaki yetkiliden aldığım bilgi
doğruluyor; İstanbul Eyüp'te Sayın Fevzi Çakmak'ın mezarı; ancak, devlet mezarlığında
da sembolik bir mezarı var.
Ben, bu açıklamayı
yapmayı ve bu şekilde tutanaklarda da yer almasını düşünmüştüm. Bana bu fırsatı verdiği için Sayın Başkanımıza
teşekkür ediyorum. Yüce Heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kesimoğlu.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler.. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
109 uncu maddeyi 107 nci
madde olarak okutuyorum :
MADDE 107. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Madde üzerinde
söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümünü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Tasarı kabul edilmiş
ve kanunlaşmıştır.
Adalet Bakanı Sayın Cemil
Çiçek teşekkür konuşması yapacaktır.
Buyurun Sayın Bakan. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Bugün, çok önemli bir
tasarıyı kanunlaştırdık, yasalaştırdık. Bu yasa, aslında, uzunca bir süreden
beri kamuoyunun beklediği, özellikle iş hayatımızda, ticarî hayatımızda çok
önemli beklentilere, sıkıntılara, mağduriyetlere, hak kayıplarına sebebiyet
veren bir yasaydı. Bu yasa, sizin de gördüğünüz gibi, düzenlenmesi fevkalade
zor, teknik, çok çaba isteyen, çok emek isteyen bir yasadır. Bunu kabul etmiş
olmakla, icra tetkik merciindeki davaların önemli bir kısmı süratlenmiş olacak,
duruşma yapılmadan, ceza kararnameleriyle süratle neticelendirilecektir.
Bu yasa, aynı zamanda bir
temel yasadır, gerçek anlamda temel bir yasadır. İş hayatımızın, aşağı yukarı
her bölümüyle, her alanıyla alakalı önemli düzenlemeler, önemli açılımlar
getirmekte ve beklentileri karşılayacak bir yasa olarak düzenlenmiş
bulunmaktadır.
Bu yasa, özel bir
komisyon tarafından hazırlanmıştır. Şüphesiz, bu yasanın hazırlanmasında emeği
geçen başta Prof. Selçuk Öztek olmak üzere, konunun taraflarından olan Odalar
Birliği, Bankalar Birliği, Barolar Birliği, Yargıtayın ilgili dairesi, hukuk
fakültelerinden öğretim üyeleri dahil olmak üzere, Bakanlığımız elemanlarına
huzurunuzda teşekkür ediyorum.
Ayrıca, bu dönemde kabul
ettiğimiz bir önemli temel yasa olması hasebiyle de, başta Adalet Komisyonu
Başkanımız olmak üzere, bu komisyonda görev alan arkadaşlarımıza huzurunuzda
teşekkür ediyorum; ama, bilhassa, altkomisyonda görev yapan Sayın Hakkı Köylü,
Sayın Halil Özyolcu, Sayın Harun Tüfekci, Sayın Mehmet Ziya Yergök'e ve
bilhassa Sayın Orhan Eraslan'a katkılarından, çabalarından dolayı çok teşekkür
ediyorum.
Bu yasanın iş hayatımız
için, toplum hayatımız için hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyor, hepinize
çok teşekkür ediyor ve saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyorum Sayın Bakan.
SALİH KAPUSUZ (Ankara) -
Sayın Bakanım, Grup Başkanvekillerine de teşekkür edecektiniz.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin)
- Öyle bir usul yok efendim.
ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK
(Ankara) - Hepinize teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Grupların anlaşması üzerine, sözlü soru önergeleri ve diğer
denetim konularını sırasıyla görüşmek için, 22 Temmuz 2003 Salı günü saat
15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 22.01