BIM 2 5 2003-09-12T07:05:00Z 2003-09-12T07:05:00Z 59 30572 174264 TBMM 1452 348 214008 9.3821 0 6 nk 6 nk 0

DÖNEM : 22        CİLT : 23       YASAMA YILI : 1

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

 

108 inci Birleşim

17 . 7 . 2003 Perşembe

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

                                     Sayfa       I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - YOKLAMALAR

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, Iğdır İlinin Doğu Anadolu doğalgaz ana iletim hattından faydalandırılmasına ilişkin gündemdışı konuşması

2. - Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz'ın, Erzurum Kongresinin 84 üncü yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması

3. - Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın, Muğla İl sınırları içerisinde meydana gelen orman yangınlarının artış sebeplerine ilişkin gündemdışı konuşması

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - Iğdır Milletvekili Yücel Artantaş'ın (6/506, 507) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/86)

2. - Iğdır Milletvekili Yücel Artantaş'ın (6/461) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/87)

V.- ÖNERİLER

A) DANIŞMA KURULU ÖNERİSİ

1.- 225 sıra sayılı kanun tasarısının, 48 saat geçmeden, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan gelen Diğer İşler" kısmının 4 üncü sırasına alınmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi

VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

1. - Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/521) (S. Sayısı: 146)

2. - Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/523) (S. Sayısı: 152)

3. - Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile İçişleri; Tarım, Orman ve Köyişleri ve Adalet Komisyonları Raporları (1/407) (S. Sayısı: 125)

4. - İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225)

VII. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLAR

1. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Antalya'daki Eti Elektro Metalurji A.Ş. lokalinde yemek sisteminde yapılan değişikliğe ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı (7/744)

2. - Adana Milletvekili Atillâ Başoğlu'nun, dövizdeki kur sistemine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cevabı (7/750)

3. - Konya Milletvekili Atilla Kart'ın, Konya-Cihanbeyli-Yeniceoba'daki bazı besicilerin alacaklarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı (7/753)

4. - Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin, İstanbul-Yalova deniz seferlerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın cevabı (7/756)

5. - İzmir Milletvekili Sedat Uzunbay'ın, su ürünleri üreticilerinin desteklenmesine ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün cevabı (7/770)

6. - Antalya Milletvekili Osman Özcan'ın, medya sahiplerinin ilgili kuruluşlarca denetlenmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in cevabı (7/801)

7. - Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu'nun, Karabük-Yenice Devlet Hastanesinin uzman doktor ve tıbbî cihaz ihtiyacına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın cevabı (7/818)

8. - Samsun Milletvekili Mustafa Çakır'ın, Sağlık Eğitim Enstitüleri yöneticilerine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın cevabı (7/826)

9. - İstanbul Milletvekili Emin Şirin'in, BDDK yönetimine geçen bir bankayla ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in cevabı (7/827)

10. - Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı'nın, Erzurum'daki şeker pancarı üretimine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı (7/829)

11. - Mardin Milletvekili Mehmet Beşir Hamidi'nin, Mardin ve ilçelerindeki halıcılık atölyelerine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un cevabı (7/836)

12. - Adana Milletvekili Tacidar Seyhan'ın, ibadethane ve imam sayıları ile kadrolara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın cevabı (7/882)

13. - İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'in, İzmir'de tahsilat yetkisi verilmeyen TELEKOM bayilerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın cevabı (7/887)
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak beş oturum yaptı.

Manisa Milletvekili Ufuk Özkan, sözleşmedışı ve kota fazlası tütün ile doğrudan gelir desteği ödemelerine,

Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, Uşak'ın il oluşunun 50 nci yıldönümüne,

İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.

Antalya Milletvekili Osman Akman'ın, orman yangınlarının ülkemize verdiği zararlar ile bu uğurda hayatlarını kaybeden orman çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesiyle ilgili gündemdışı konuşmasına, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe cevap verdi.

Gündemin "Oylaması Yapılacak İşler" kısmında bulunan, Liman İşlerinde Sağlık ve Güvenliğe İlişkin 152 Sayılı Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısının (1/508) (S. Sayısı: 173), elektronik cihazla yapılan açıkoylamasından sonra, kabul edildiği ve kanunlaştığı açıklandı.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının:

1 inci sırasında bulunan, Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında (1/521) (S. Sayısı: 146),

2 nci sırasında bulunan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin (1/523) (S. Sayısı: 152),

Kanun Tasarısının görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin komisyon raporu henüz gelmediğinden;

Ertelendi.

3 üncü sırasında bulunan, Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilâtı (1/294) (S. Sayısı: 222),

4 üncü sırasında bulunan, Devlet Mezarlığı Dışında Defnedilen Bazı Devlet Büyüklerinin Mezarları Hakkında (1/394) (S. Sayısı: 59),

Kanun Tasarılarının, yapılan görüşmelerden sonra, kabul edildikleri ve kanunlaştıkları açıklandı.

17 Temmuz 2003 Perşembe günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 00.04'te son verildi.

 

Sadık Yakut

 

 

 

Başkanvekili

 

 

 

Yaşar Tüzün

Enver Yılmaz

 

 

Bilecik

Ordu

 

 

Kâtip Üye

Kâtip Üye

 

 

Mehmet Daniş

 

 

 

Çanakkale

 

 

 

Kâtip Üye

 

 


No. :  154

II. - GELEN KÂĞITLAR

17.7.2003 PERŞEMBE

Tasarılar

1. - Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kurumu Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı (1/644) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.7.2003)

2. - Nüfus Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/645) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.7.2003)

3. - Endüstriyel Tasarımların Uluslararası Tesciline İlişkin Lahey Anlaşmasının Cenevre Metnine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/646) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.7.2003)

4. - Olağanüstü Hal Bölge Valiliği İhdası Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı (1/647) (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.7.2003)

5. - Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/648) (Plan ve Bütçe ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.7.2003)

6. - Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/649) (Adalet ve Plan ve Bütçe ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.7.2003)

Yazılı Soru Önergeleri

1. - Samsun Milletvekili Haluk Koç'un, Samsun'daki mobil santrallere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/956) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.7.2003)

2. - Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş'in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin yaptığı ihalelere ve bankalardan aldığı kredilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/957) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.7.2003)

3. - Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş'in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin aldığı Hazine garantili dış kredilere ilişkin Devlet Bakanından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/958) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.7.2003)

4. - Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş'in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin BOTAŞ'tan doğalgaz alımına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/959) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.7.2003)

5. - Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün, Ardahan Valisi ve Damal Kaymakamının Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu ödeneklerini dengeli dağıtmadıkları iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/960) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.7.2003)
BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

17 Temmuz 2003 Perşembe

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Mehmet DANİŞ (Çanakkale), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 108 inci Birleşimini açıyorum.

III. - Y O K L A M A

BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama yapacağım.

Yoklama için 5 dakika süre vereceğim. Sayın milletvekillerinin, oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini; bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen sayın üyelerin, salonda hazır bulunan teknik personelden yardım istemelerini; buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise, yoklama pusulalarını, teknik personel aracılığıyla, 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz, Iğdır İlinin doğalgaz projesi programına alınmasıyla ilgili söz isteyen, Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'e aittir.

Buyurun Sayın Akdemir. (Alkışlar)

Konuşma süreniz 5 dakikadır.

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. - Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in, Iğdır İlinin Doğu Anadolu doğalgaz ana iletim hattından faydalandırılmasına ilişkin gündemdışı konuşması

DURSUN AKDEMİR (Iğdır) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; huzurlarınızda, Doğu Anadolu doğalgaz anailetim hattından, Iğdır'ın da faydalandırılmasını anlatmak için bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Iğdır İlimiz, Türkiye'nin doğusunda, İran, Ermenistan ve Nahcivan'la sınır komşusu olan, Türkiye'nin sınır bekçisi olan müstesna illerimizden biridir. Iğdır, 1992 yılında il olmuştur.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, bugün, burada, Doğu Anadolu'nun sınır bekçisi olan Iğdır'ın çok özel bir durumunu anlatmak için huzurlarınıza geldim. Dikkatleriniz, Iğdır'a, Doğu Anadolu'ya büyük bir destek verecektir. O nedenle, hepinize ayrıca teşekkür ediyorum.

Iğdır'ı kısaca tanıttıktan sonra konuya gireceğim.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Iğdır, Doğu Anadolu'nun sınır ucunda, 200 000 nüfuslu bir ildir. Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağının yüzde 65'i Iğdır il sınırlarındadır. Iğdır'ın rakımı 860 metredir. Yüzölçümü 3 539 kilometrekare olup, maalesef, Iğdır'da, 2 000 kişiye bir doktor düşmektedir.

Değerli arkadaşlarım, kutsal kitap İncil'e göre, Nuh tufanından sonra sular çekilince, Nuh ve ailesi, verimli Iğdır Ovası çevresinde bulunan Iğdır Dağından aşağıya inerek, buradan, Dicle ve Fırat Nehirlerinin güneyine ve batısına, insanoğlunu tekrar üretmek için yerleşti. Iğdır İlimizi, bu kadar kutsal inancın yaygın olduğu bu bölgeyi, Türkiye'nin bir çıkış kapısı, yurtdışına açılış kapısı olarak kabul etmek gerekir. Bu konuda büyük emekler vermiş Prof. Dr. Macit Doğru'yu anmak, bir Iğdırlı olarak görevdir; bunu borç sayıyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Iğdır Ovası, Doğu Anadolu'nun Çukurovası olarak bilinir. Pamuk, üzüm, çeltik, pancar, şeftali, meşhur kayısısı, her türlü tahıl, sebze ve meyve olmak üzere, her şey Iğdır'da yetişmektedir.

Iğdır, tarihin, coğrafyanın ve iklim koşullarının sunduğu çeşitli imkânlara rağmen, maalesef geri kalmıştır. Iğdır, bağrı yaralı bir ilimizdir. Iğdır'da, gayri safî yurtiçi hâsılada tarımın payı -yüzde 44'lere varıyor- çok büyüktür. Özel sektör dağılımında tarımın payı yüzde 54, sanayiin payı, maalesef yüzde 3,2'dir. Sanayi, yok denilecek durumdadır. Iğdır, millî gelir bakımından, en geri 10 ilden birisidir. Bu göstergeler, devletin, Iğdır'a özel bir program uygulamasını gerektirecek düzeydedir.

Parlamentonun kıymetli mensupları, bugün, gündemdışı konuşmamda amacım, Iğdır'ın ekonomik, sosyal, kültürel durumunu irdelemek değildir; amacım, Iğdır'ın faydalanması kolay ve yakın olan imkânları ortaya koymak, bunlardan faydalanma yolunu açmaktır.

Değerli arkadaşlarım, bir ülkenin ve bir yörenin, enerjiden yeterince faydalanma olanağı bulması halinde kalkınması tetiklenmektedir. Bu nedenle, enerji önem kazanıyor. Iğdır, bu imkânı 1996 yılında yakaladı. 1996 yılında Nahcivan'dan petrol ürünleri ihraç etmeye başlayınca, bu dönemde, Iğdır, gelirinden, devlete ekonomik katkı yapan Türkiye'deki 10 ilden birisi oldu; ama, maalesef, 1996'da başlayan bu imkân, 2002 yılında devlet eliyle kapatılan bu ticaret Iğdır'a büyük bir sefalet getirdi. Iğdır'a ekonomik yönden çöken bu sıkıntı, aynı zamanda, sınır komşumuz Nahcivan'ı da zor duruma düşürdü.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Akdemir, konuşmanızı toparlayabilir misiniz.

Buyurun.

DURSUN AKDEMİR (Devamla) - Peki efendim, toparlıyorum.

Değerli Başkanım, muhterem milletvekilleri; bugünkü konumuz, Iğdır'ın hemen yanı başından geçen Doğu Anadolu doğalgaz anailetim hattından Iğdır'ın faydalandırılmamasıdır. İran gazını Türkiye'ye taşıyacak olan bu projenin kapsadığı dönem 1995-2003'tür. Projenin ihalesine beş bölüm halinde çıkılmıştır; bunlar, Doğu Beyazıt-Erzurum, Erzurum-Sıvas, Sıvas-Kayseri, Kayseri-Ankara, Kayseri-Konya-Seydişehir'dir.

Bu hatların yapım çalışmaları tamamlanarak, İran'dan doğalgaz 2001 yılında alınmaya başlanmıştır; ama, maalesef, bu illerimize doğalgaz dağıtırken Iğdır'a gelmemiştir. Haritayı belki seçemeyeceksiniz; ama, örnek olsun diye bu haritayı göstermek istiyorum; BOTAŞ'ın doğalgaz hattını göstermektedir. Hemen Iğdır'ı geçtikten sonra Kars-Ardahan'a planlanan doğalgaz boru hattı, diğer taraftan, Bayburt-Trabzon-Artvin-Rize'ye doğru planlandığı halde, maalesef, Iğdır, plan içerisinde değildir. Dolayısıyla, bu önemli konuyu gündeme getirip Parlamentonun ve hükümetin dikkatini çekmek istedim.

Konunun özüne gelecek olursak, bu kadar geniş kapsamlı bir projede Iğdır niçin kapsama alınmamıştır? Şu anda, hem proje kapsamında hem planlanan hatların içinde değildir. O halde, Iğdır cezalandırılıyor mu? Şayet, cezalandırılmıyorsa, ne zaman bu imkâna kavuşacaktır?

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; buradan konunun önemini belirtmek için, Sayın Başkandan bana 1 dakika daha müsaade vermesini rica edeceğim.

BAŞKAN - Sayın Akdemir, konuşmanızı toparlayabilmeniz için 2 dakikalık ek süre verdim; bu süre içerisinde tamamlarsanız sevinirim.

DURSUN AKDEMİR (Devamla) - Peki; teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.

Konunun önemine binaen, ben, Doğu Anadolu doğalgaz anailetim hattından Iğdır'ın faydalanmasının, aşağıda vereceğim örneklerle aynı akıbete düşmemesini temenni ediyorum.

Kırküç yıl önce proje çalışmalarına başlanan Iğdır-Tuzluca Ünlendi barajı fizibl olmasına rağmen, Devlet Planlama Teşkilatının vermediği ödenek nedeniyle halen askıda durmaktadır.

Halk ortaklığı şeklinde otuz yıl önce inşaına başlanan Iğdır iplik fabrikası inşaatının iskeleti, ibret abidesi olarak durmaktadır.

Aras Tekstil Fabrikasının temeli Sümerbank tarafından 1976'da atıldı; maalesef, 1986'da üretime geçerken özelleştirildi. Özelleştirilen ve deneme üretimine başlayan bu fabrika, ödeme zorluğundan dolayı üç yıl sonra  kapatıldı, on yıl atıl kaldı; on yıl sonra, Unit International adında bir firma aldı; halen kullanılmamakta, atıl olarak durmaktadır.

Türkiye'nin en önemli çiftliklerinden biri olan Iğdır Aralık'taki Kâzım Karabekir Devlet Üretme Çiftliği kurtarıcı beklemektedir.

Iğdır havaalanı 1996 yılında ihale edilmiş, inşaatı bir süre sürdürülmüş; ama, şu anda çalışmalar durdurulmuş vaziyettedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURSUN AKDEMİR (Devamla) - Sayın Başkana inisiyatifi için teşekkür ediyor; Yüce Meclisin değerli milletvekillerine ve Sayın Başkana tekrar saygılarımı sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akdemir.

Gündemdışı ikinci söz, 23 Temmuz Erzurum Kongresiyle ilgili söz isteyen Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz'a aittir.

Buyurun Sayın Özyılmaz.

2. - Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz'ın, Erzurum Kongresinin 84 üncü yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması

ÖMER ÖZYILMAZ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Şu günlerde, Erzurum'da ciddî bir çalışma, yoğun bir hazırlık ve gitgide doruğa yaklaşan bir heyecan var. Bu, icra edilişinin 84 üncü yıldönümünde, 23 Temmuz Erzurum Kongresini yeniden anlama, anlatma ve yaşama heyecanıdır. Bu vesileyle, hemşerilerimizin his ve heyecanlarını sizlerle paylaşmak için söz almış bulunuyorum; aynı heyecanı, siz değerli milletvekillerinin de paylaşacağından zerre kadar kuşkum yoktur. Zira, Erzurum Kongresinin, millî mücadele ya da Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlatılmasında, genç cumhuriyetimizin kuruluşunda ne kadar önemli bir yerinin ve öneminin olduğunu sizler de çok iyi bilirsiniz.

Değerli arkadaşlar, bilindiği gibi, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi, gerçekte, Osmanlı Devletini bitirmişti; çünkü, bu anlaşma, Osmanlı Devletini ayakta tutan, en önemli unsur olan silahlı kuvvetlerini dağıtma ve silahlarını bıraktırmanın yanında, aleyhte olmak üzere, siyasal nitelikli pek çok madde de içeriyordu. İmparatorluğun paylaşılmasını, emperyalist güçler tarafından yıllardır planlanan bir biçimde, Anadolu'da yeni ve uydu devletçiklerin ortaya çıkmasını sağlayan hükümler de vardı. Artık, Anadolu, her türlü keyfî işgale uğrayabilirdi. Halkın, iç ve dış tehlikelere karşı can güvenliğini koruyacak bir devleti artık yoktu.

Asırlardan beri güvendiği koca devletinin böylesine çöktüğünü gören halkımız, özellikle 30 Ekim 1918'den itibaren birleşerek örgütlenmeye ve herkes, kendi yöresinin kurtuluşu için çalışmaya başladı. Bu çalışmalar, belli kuruluşlar bünyesinde gerçekleşiyordu. Bu kuruluşlar, asırlardır hakka, hukuka riayet etmeyi kendisine şiar edinmiş halkımızın kurduğu müdafaai hukuk cemiyetleri ve bu cemiyetlere can veren Kuvayi Milliye ruhuydu. İşte, tam bu sırada, bu cemiyetleri ulus bilincinde bir araya getirecek ve Kurtuluş Savaşımızı başlatacak bir yiğit asker görevlendirildi: Gazi Mustafa Kemal. Bilindiği gibi, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan rahmetli Atatürk, 45 gün içerisinde millî mücadelenin askerî ve stratejik altyapısını hazırlamış, 3 Temmuzda Erzurum'u teşrif etmişti.

Rahmetli Atatürk'ün, Samsun'dan Erzurum'a gelişinin, stratejik, sosyolojik ve oluşumsal pek çok sebebi vardır. Bunlardan birisi de, diğer bölgelerin yanında, bu bölge insanının yiğitliği, kahramanlığı ve sadakatli oluşunun yanında, en büyük örgütlenmenin İstanbul'dan sonra Erzurum'da gerçekleşmiş olmasıydı.

BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) - Aslan hemşerim, söyle de bilsinler; söyle.

ÖMER ÖZYILMAZ (Devamla) Erzurum'da kurulmuş olan Doğu Vilayetleri Müdafaai Hukuk Cemiyeti, rahmetli Atatürk'ün öncülüğünde Erzurum, Erzincan, Bitlis, Siirt, Bayburt, Sıvas, Amasya, Tokat, Trabzon, Rize, Gümüşhane, Giresun, Ordu ve Van İllerinden gelen 56 delegeyle kongreyi topladı. Rahmetli Atatürk'ün kongre divan başkanı olduğu toplantıda, yaklaşık onbeş gün süren yoğun çalışmalar sonunda kısaca şu kararlar alındı:

"Ulusal sınırlar içerisinde bulunan yurt parçaları bir bütündür; asla bölünemez.

Ne türlü olursa olsun, yabancıların topraklarımıza girmesine ve işlerimize karışmasına karşıyız.

Osmanlı Hükümetinin dağılması halinde, ulus, birlikte direnecek ve yurdu savunacaktır.

Yurdun ve bağımsızlığın korunmasına ve güvenliğin sağlanmasına İstanbul hükümetinin gücü yetmezse, amacı gerçekleştirmek için geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet üyeleri ulusal kongre tarafından seçilecektir.

Ulusal gücü etkin ve millî iradeyi hâkim kılmak esas olacaktır.

Yabancı devletlerin mandası ve koruyuculuğu asla kabul edilemez.

Hıristiyan azınlıklara, siyasal egemenliğimizi ve toplumsal dengemizi bozacak ayrıcalıklar asla verilemez."

Değerli arkadaşlar, rahmetli Atatürk'ün halkımızla bütünleştiği ilk toplumsal olay Erzurum Kongresidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Özyılmaz, konuşmanızı toparlayabilir misiniz; buyurun.

ÖMER ÖZYILMAZ (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Erzurum Kongresinin tarihimiz içerisindeki yeri ve önemine baktığımızda birçok maddeyi sıralayabiliriz. Bunlardan birincisi, rahmetli Atatürk'ün halkımızla bütünleştiği ilk mekân ve ilk toplantı Erzurum Kongresidir. İkincisi, ulusal egemenlik ve bağımsızlık konusundaki hassasiyetimizin, yine, ulusal boyuta ulaştığı ilk toplantı Erzurum Kongresidir. Yine, ulusal bağımsızlık ateşinin yakıldığı ilk toplantıdır. Bugünkü çağdaş, demokratik devletimizin temellerinin atıldığı, sosyal boyuta ulaştığı ilk toplantıdır. Kuvayi Milliye ruhunun ulusumuzu bir yumak gibi sarıp sarmaladığı sürecin başlangıcıdır bu toplantı. Diğer bir ifadeyle, Erzurum Kongresi, millî mücadele ruhunun milletimizin bütününe mal edildiği bir toplantıdır. Başta Atatürk olmak üzere, toplantıya katılan ve emeği geçen herkesi ve kahraman hemşerilerimi rahmet ve minnetle anıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kongrenin verdiği mesajlara kısaca değinecek olursak, devlet ile millet arasında sevgi ve saygıya dayalı çok ciddî bağlar sürekli olmalı ve bunlar sürekli beslenmelidir. Devlet ve millet bütünlüğü içerisinde bilimsel, teknolojik ve ekonomik yönden çağın ilerisine geçmek esas olmalıdır. Devletin de vatanın da son tahlilde koruyucusu ve sahibi halktır; onun, anlayış, kavrayış ve değerlerine bağlı ve en azından saygılı olmak gerekir.

Bugünkü rasyonel ortamda dahi Kuvayi Milliye ruhunun dipdiri ve canlı tutulması gerekmektedir. Özellikle, zor zamanlarda devletimiz ve milletimizin sıkıntılarını gidermeyi kendisi için en önemli görev olarak bilen ve bunu en iyi şekilde yapan Erzurum, şu anda hem devletten hem de özel sektörden yatırım beklemekte ve kalkınması için gereken desteği istemektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖMER ÖZYILMAZ (Devamla) - İşte, bütün bu hedeflere ulaşmak ve yeniden 23 Temmuz Kongresini yaşatmak üzere, Sayın Başbakanımız, Bakanlar Kurulu üyelerimiz, milletvekillerimiz ve iş dünyasının temsilcileri kongre başlangıç gününde; yani, 23 Temmuzda Erzurum'u teşrif edeceklerdir.

Ben, bu vesileyle, sizin huzurunuzda, şimdiden kendilerine hoş geldiniz diyor, tekrar hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN- Teşekkür ediyorum Sayın Özyılmaz.

Gündemdışı üçüncü söz, Muğla İlindeki orman yangınlarıyla ilgili söz isteyen, Muğla Milletvekili Ali Arslan'a aittir.

Buyurun Sayın Arslan. (CHP sıralarından alkışlar)

3. - Muğla Milletvekili Ali Arslan'ın, Muğla İl sınırları içerisinde meydana gelen orman yangınlarının artış sebeplerine ilişkin gündemdışı konuşması

ALİ ARSLAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; güzel yurdumuzun cennet köşelerinden birisi olan ve büyük umut bağladığımız turizmimizin önemli kentlerinden olan Muğla'nın dünya markası olan iki ilçesinde, Bodrum ve Marmaris'te son 15-20 günden beri çıkan ve hepimizi çok üzen orman yangınlarıyla ilgili söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Muğla, Ege Denizi ile Akdeniz'in kucaklaştığı yerde, 1 124 kilometre kıyı uzunluğu, eşsiz koyları, ilimizin yüzde 68'ini kapsayan nefis ormanları, florası ve faunasıyla, tarih boyunca değişik medeniyetlere önemli yerleşim özelliği gösteren, gerçekten, muhteşem bir il. Ancak, son günlerde Muğlalılar çok üzgün. Muğla'da çok güzel bir deyim vardır: Mavi ile yeşilin buluştuğu yerdir Muğla; ama, son günlerde, yeşilimizin üstünde alevler, karadumanlar yükseliyor ve ne yazık ki, bu, birkaç yıldan beri sistemli olarak devam ediyor.

Değerli arkadaşlarım, son günlerde Marmaris'te ve Bodrum'da meydana gelen yangınlar, maalesef, orman yangınlarını yeniden Türkiye'nin gündemine getirdi, oturttu. Ben, orman yangınlarıyla ilgili yapılan bir araştırma üzerinde birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum. Elimdeki belgeden dileyen arkadaşlarıma verebilirim. 1937 yılından beri Türkiye'de çıkan yangınların dokümanı bu belge. Türkiye'de ne zaman seçim gündeme geldiyse ya da Türkiye'de ne zaman ormanla ilgili bir yasa değişikliği gündeme geldiyse, orman yangınları, bir önceki yıla göre 2 kat, hatta, bazı dönemlerde 4 kat artmış. Burada örnekler vererek zaman harcamak istemiyorum; ama, dediğim gibi, isteyen arkadaşlarımıza bu dokümanı veririm.

Bir başka önemli noktaya dikkat çekmek istiyorum. 15 Temmuz tarihi itibariyle 2002 ve 2003 yıllarında Muğla'da çıkan orman yangınlarıyla kaybettiğimiz alanları karşılaştırdığımızda, hepinizin tüyleri diken diken olacak.

Değerli arkadaşlarım, 15 Temmuz 2002 tarihine kadar orman yangınlarıyla 2002 yılında kaybettiğimiz alan miktarı 53 hektar, sadece 53 hektar; ama, bu yıl, 2003 yılında 15 Temmuza kadar orman yangınlarıyla kaybettiğimiz alan miktarı 558 hektar; 10 katı sevgili arkadaşlarım! Bu rakam bize bir şeyler anlatmıyor mu?! Bence, bu 10 katın anlamında şu var: Son dönemde yaşadığımız 2/B ile ilgili satışlar ve SİT alanlarının imara açılması uygulamaları.

Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakan, dünkü konuşmasında "biz, orman yangınlarının tahrip ettiği alanları hemen ağaçlandıracağız; konuta açmayacağız" diyor. Zaten, bu, yasa hükmü, bu böyle; ama, uygulama böyle değil. Yangınla kaybettiğimiz alanları hemen ağaçlandıramıyoruz; bu bölgeleri, kanser gibi, konutlar işgal ediyor.

Yine, Sayın Bakan, dünkü konuşmasında, Avrupa'daki orman yangınlarıyla ilgili örnek vererek "eh, biz onlara göre daha iyiyiz, biz onlardan on kat daha iyiyiz" diyerek, bazı rakamlar verdi. Değerli arkadaşlarım, dikkatinizi çekmek isterim; Avrupa'daki ormanlar özel ormanlar. Özel sektör, kendi ormanında çıkan yangını söndürmek için, çok zahmetli ve çok masraflı olan yangın söndürme çalışmaları yapmadıklarından, oralarda, ormanlar, bize göre, daha çok yanmış gibi görünüyor. Zaten ölçümler, sanıyorum, daha rasyonel, daha gerçekçi yapıldığı için, rakam biraz da ondan fazla.

Değerli arkadaşlarım, dikkatinizi çekiyorum; Orman Mühendisleri Odasının yayın organındaki -mart ve nisan sayısında- bir uyarıyla konuşmamı tamamlamak istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Arslan, konuşmanızı toparlayabilir misiniz.

Buyurun.

ALİ ARSLAN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu yayın organında, daha nisan ayında, üç ay önce, Sayın Osman Pepe'nin 2/B yoluyla satışlar konusundaki ilgili açıklamalarından sonra aynen şöyle deniliyor: "Önümüzdeki yaz aylarında orman yangınlarında ulusal yıkım boyutunda bir durum olursa, bunun sorumlusu Orman Bakanıdır; ancak, yok edilen ormanlarımızı geriye getirmek mümkün değildir." Bunu, bu kürsüden, anayasa değişiklikleri görüşülürken, Cumhuriyet Halk Partisinin değerli milletvekilleri de dile getirmişlerdi. Yani, işin uzmanları ve Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri, bugünü daha üç ay öncesinden dile getirmişlerdi. O açıdan, bence, bugün, Muğla'da yaşanan orman yangınlarının asıl sorumlusu, Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarıdır ve Sayın Orman Bakanı Osman Pepe'dir.

Konuşmama son verirken, Muğlamıza, ulusumuza ve tüm ormanseverlere geçmiş olsun dileklerimi sunuyor, Yüce Meclisi yeniden saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Arslan.

Başkanlığın Genel Kurula diğer sunuşları vardır.

Kâtip Üyenin oturarak okuması hususunu Genel Kurulun oylarına sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sözlü soruların geri alınmasına ilişkin 2 adet önerge vardır; birinci önergeyi okutuyorum:

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. - Iğdır Milletvekili Yücel Artantaş'ın (6/506, 507) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/86)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmının 225 ve 226 ncı sıralarında yer alan (6/506) ve (6/507) esas numaralı sözlü soru önergelerimi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

Yücel Artantaş

                 Iğdır

BAŞKAN - Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

2. - Iğdır Milletvekili Yücel Artantaş'ın (6/461) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/87)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunmuş bulunduğum 8.5.2003 tarih ve (6/461) esas numaralı sözlü soru önergemi geri alıyorum.

Gereğini arz ederim. 18.6.2003

Yücel Artantaş

                 Iğdır

BAŞKAN - Sözlü soru önergesi geri verilmiştir.

Danışma Kurulunun bir önerisi vardır; okutup, oylarınıza sunacağım.

V.- ÖNERİLER

A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ

1.- 225 sıra sayılı kanun tasarısının, 48 saat geçmeden, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan gelen Diğer İşler" kısmının 4 üncü sırasına alınmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi

Danışma Kurulu Önerisi

No: 41                17.7.2003

Genel Kurulun 17.7.2003 Perşembe günkü (bugün) birleşiminde; daha önce Gelen Kâğıtlar listesinde yayımlanan ve dağıtılmış bulunan 225 sıra sayılı kanun tasarısının, 48 saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan gelen Diğer İşler" kısmının 4 üncü sırasına alınmasının, Genel Kurulun onayına sunulması Danışma Kurulunca uygun görülmüştür.

 

Bülent Arınç

 

 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi

 

 

 

Başkanı

 

 

 

Eyüp Fatsa

 

Haluk Koç

 

AK Parti Grubu Başkanvekili

 

CHP Grubu Başkanvekili

 

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.

VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

1. - Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/521) (S. Sayısı: 146)

2. - Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/523) (S. Sayısı: 152)

BAŞKAN - Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun Tasarısı ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının geri alınan maddeleriyle ilgili komisyon raporları Başkanlığa verilmediğinden, tasarıların müzakerelerini erteliyoruz.

Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile İçişleri; Tarım, Orman ve Köyişleri ve Adalet Komisyonları raporlarının müzakeresine başlayacağız.

3. - Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile İçişleri; Tarım, Orman ve Köyişleri ve Adalet Komisyonları Raporları (1/407) (S. Sayısı: 125)

BAŞKAN - Komisyon?.. Yok.

Hükümet?.. Yok.

Kanun tasarısının müzakeresi ertelenmiştir.

4 üncü sıraya alınan, İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu raporunun müzakeresine başlıyoruz.

4. - İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (1)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

Komisyon raporu 225 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen?.. Yok.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum...

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, itiraz ediyorum.

BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul etmeyenler...

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, 69 uncu maddeye göre söz istiyorum.

BAŞKAN - Sayın Grup Başkanvekili, tasarının tümü üzerinde...

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, usul üzerinde söz istiyorum. 69 uncu maddede sizin takdir yetkiniz yok, bunu daha önce de tartışmıştık. Yoksa, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu, tek başına yasama görevini yapmaya devam edebilir.

BAŞKAN - Sayın Başkan, 69 uncu madde, açıklama hakkıyla ilgili.

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, Grup Başkanvekili arkadaşımız Sayın Eyüp Fatsa'yla benim telefon görüşmelerim var ve bu konuda mutabakat sağlanarak, elden imzaladığımız bir Danışma Kurulu Önerisi var; bu, okundu ve oylandı. Öneriye göre su ürünleriyle ilgili kanun tasarısı görüşülecekti ve biz, Grup olarak hazırlıklarımızı ona göre yaptık; ama, Komisyon ve Hükümet yerinde olmadığı için, sıradaki tasarının görüşmesini erteleyip, şu anda hazır olmadığımız bir tasarının görüşmesine geçiyorsunuz. Bu, siyaseten şık değil, yakışık almıyor; bunu ifade etmek istiyorum.

BAŞKAN - Birleşime 5 dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 15.39
İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.04

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Enver YILMAZ (Ordu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 108 inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Grupların anlaşması üzerine, birleşime, saat 17.00'ye kadar ara veriyorum.

 

 

Kapanma Saati: 16.05
ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 17.00

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Enver YILMAZ (Ordu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 108 inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)Ê

4. - İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

Tasarının tümü üzerinde, AK Parti Grubu adına Sayın Mahmut Durdu; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 20 dakikadır.

AK PARTİ GRUBU ADINA MAHMUT DURDU (Gaziantep)- Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; İcra ve İflas Yasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde AK Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Meclise ve yüksek huzurunuzda aziz milletime selam ve saygılarımı sunuyorum.

Değerli arkadaşlarım, incelemenize sunulan İcra ve İflas Kanunundaki değişiklik konusuna geçmeden önce, icra ve iflas mevzuatımızın tarihçesini özetlemek istiyorum.

1808 tarihli Senedi İttifak, 1839 tarihli Gülhane Hattı Hümayunu, diğer adıyla Tanzimat Fermanı, Batı hukukuyla tanışmamız olmuştur. Tanzimattan önce ve çok sonra, icra işleri, şeriat hükümleri dairesinde basit bir tarzda cereyan ediyordu; kadılar veya yüksek idarî memurlar yürütüyordu; fıkhî meseleler, Mecelle ahkâmına göre dağınık, kodifikasyonu eksik hükümlerle yürütülüyordu. O nedenle, icra ve iflas hukukunun tarihçesini -yaptığım incelemelerden ve okuduğum kitaplardan özet çıkararak- 5 safhada ve merhalede incelemek gerekir.

Birinci safhası şöyledir: 1295-1296 tarihli İlamatı Hukukiyyenin Sureti İcrasına Dair Muvakkat Kanunuyla başlamıştır. Bu yasa, 69 esas madde ve 1 geçici maddedir. İcra meselelerini karşılamaktan uzaktı. Adliye Nezaretinde teşkil edilen adliye encümeni kararlarıyla ve içtihatlarıyla bu boşluklar mümkün mertebe doldurulmaya çalışılmıştır.

Bu karar ve içtihatlar, 28.4.1340 Hicrî (1914 Miladî) tarihli Muvakkati Kanunuyla yasa durumuna gelmiştir. Bu ikinci İcra Kanunu Muvakkati, 149 maddeden ibaret olup, bariz özelliği, ilk defa hapis cezası getiriyordu. Değerli arkadaşlarım, daha önceki uygulamalarda bir hapis cezası söz konusu değildi.

Eski hukuk sistemlerinde -Hammurabi, Mısır, İsrail, Antik Yunan ve Roma hukukunda- borçluluk, köleliğe sebep oluyordu. Yani, bir kişinin köle olması için borçlu olması, borcunu ödeyememesi kâfi geliyordu. İslam hukukunda, borçtan dolayı esaret veya kölelik yoktur.

Muvakkat Kanunun 32 nci maddesinde "ifayı deynden imtina eden medyunun buna kudreti olduğunu alacaklı evrak veya muteber ihbarat ile ispat ederse reis borçlunun hapsini emreder" diye bir hüküm vardı. 35 inci maddesinde ise, hapis süresi belirtilmiştir ve bu süre 90 gündür. Bu müddet zarfında, alacaklı, borçluya nafaka bedeli olarak günlük 5 kuruş ödeyecekti.

Değerli arkadaşlarım, saygıdeğer milletvekilleri; bundan sonraki aşamada, 1330 tarihli Muvakkat Kanunun bir özelliği de, ilamlı takiplere ilişkin olmasıdır. İlamsız takipler için bir takip yolu, maalesef, yoktu. İlamsız takip, Alman hukukundan esinlenilerek, 15 Mart 1928 tarih ve 1215 sayılı İcra Kanununa Bazı Mevat İlavesine Müteallik Kanunla ihdas edilmiştir. Ödemeye davet, borca itiraz, itirazın iptali, haksız itiraza yüzde 10 tazminat bu yasayla gelmiştir.

Bu safhada iflas ve konkordato müessesesi ise, Hicrî 18 Ramazan 1286 tarihli Ticareti Beriye Kanunuyla çözülüyordu. Özelliği ise, tüccar şahıslar ile ticaret şirketleri aleyhine olması idi.

24 Nisan 1929 tarih ve 1424 sayılı İcra ve İflas Kanunuyla ikinci safha başlamıştır. Bu yasa, İsviçre'den iktibas edilmiş olup, 345 maddeden ibarettir.

Değerli arkadaşlarım, saygıdeğer milletvekilleri; ikinci safhada çıkarılan bu yasanın özelliği ise, cebrî icra hukukunun redaksiyon ve kodifikasyonuna dikkat edilerek tek kanunda toplanmasıdır. Hapis ile tazyik tamamen kaldırılmıştır. Borçlu korunmuş ve bu sebeple icra yavaşlamıştır. O nedenle, çok ciddî tenkitler almıştır. Bu tenkitler sonuç vermiş ve üç yıl sonra 19.6.1932 tarih ve 2004 sayılı Yasayla 150 madde tadil edilmiş ve böylece üçüncü safha başlamıştır. Bugün meriyetteki yasa esas itibarıyla bu yasadır. Özelliği ise, ilamların icrası ayrı bir bap olarak tanzim edilmesidir. İlamsız takiplerde; tetkik mercii hâkimlerinin yetkisi artırılmış, hacze iştirak daraltılmış ve cezalar artırılmıştır.

Dördüncü safhada, yasanın bekleneni vermemesi sebebiyle, İsviçre'den memleketimize davet edilen Prof.Dr. Hans Leeman'ın hazırladığı rapor ve dokümanları, 11.7.1940 tarihli ve 3890 sayılı Yasayla değişiklikler yapılmış ve yürürlük almıştır.

Bu yasayla merci hâkimine imza inkârında tetkikat yetkisi tanınmış, istihkak iddialarını neticelendirme, itiraz ve itirazın kaldırılması yetkisi ticaret mahkemelerinden alınarak merci hâkimliklerine verilmiştir.

Beşinci safha ise, 18.2.1965 tarih ve 538 sayılı İcra ve İflas Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına ve Bazı Madde ve Fıkralar Eklenmesine Dair Kanunla başlamıştır.

Bunun için, İstanbul Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden, öğrencisi olduğumdan onur ve şeref duyduğum, merhum Prof. Dr. İlhan Postacıoğlu görevlendirilmiştir. 2004 sayılı Yasanın 538 sayılı Yasayla değişik hükümleri elan yürürlüktedir.

Saygıdeğer arkadaşlarım, bugün müzakeresini yapacağımız İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının gerekçesi incelemenize sunulmuştur. Kısacası, bir ülkenin sağlıklı olması için, siyasî, hukukî, sosyal ve ekonomik ayaklarının sağlıklı olması gerekmektedir. Bu koşullar arasında uyum gerekir. Ekonomik hayat kimi zaman iniş ve kimi zaman çıkışlar gösterir. Ekonominin bu meddücezirinde şahıslar, hükmî şahıslar, ticarî işletmeler, vesaire borçlarını, edimlerini yerine getiremezler. Bu durumda, ekonomik varlığın devamı için koruyucu önlemler gerekmektedir. Alacaklıların ve borçluların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini düzenlemek herkesin yararınadır. Kötü niyetli kişilerin İcra ve İflas Kanunundaki boşluklardan faydalanmaya çalıştıkları sık sık görülmektedir.

Bu tasarı hazırlanırken ödeme güçlüğü çeken şirketler hukukunda, Avrupa Birliği üyesi devletlerinde sorunları olduğu ve bunun için icra iflas mevzuatında tadil veya ilga çalışmalarının yapıldığı müşahede edilmiştir. Örneğin, Fransa ve İtalya'da bu çalışmanın yapıldığını biliyoruz. Avrupa Birliği ülkelerinin tamamını içeren bir yasa da mevcut değildir, tasarı çalışmaları bitmemiştir. O nedenle, işbu tasarı hazırlanırken Anglosakson mevzuatı ve Kıta Avrupa yasal düzenlemeleri incelenmiştir. Bu cümleden olmak üzere, İsviçre İcra İflas Kanununun 1 Ocak 1997'de yürürlüğe giren metni esin kaynağı olmuştur. Bu metinde, hâkimin takdirine, adalet anlayışına, sağduyusuna önem verilmiş ve ilkeler önplana çıkmıştır.

Saygıdeğer arkadaşlarım, bu tasarıyla, yeniden yapılandırılmaya yönelik borçlu işletmelerin mallarının korunması ve değerinin artırılması, alacaklılar arasında adil bir çözümün bulunması, iflas ve konkordato prosedürlerinin zamanında, etkili ve yansız bir şekilde sonuçlandırılması, takip sürecinin alacaklı ve borçlunun hak ve menfaatlarının zedelenmeden, hassas dengeyi bozmadan hızlandırılması, hakların suiistimalinin önlenmesi ve en nihayet, icra sürecini yavaşlatan usul ve yöntemlerin değiştirilmesi amaçlanmıştır.

Meclis Başkanlığımız tarafından, siz, saygıdeğer milletvekillerine tasarı metni sunulmuştur. Gerek genel gerekçesini gerekse madde madde gerekçelerini tetkik etmişsinizdir. Gerçekten, günümüzde, İcra ve İflas Yasasının boşluklarını karşılayıcı bir metin durumuna gelmiştir.

Değerli arkadaşlarım, ben, Adalet Komisyonundayım. Samimî söylüyorum; çoğu yasaları akılda tutmak mümkün olmadı. Gerek Cumhuriyet Halk Partisinin gerekse Adalet ve Kalkınma Partisinin saygıdeğer milletvekilleri, hepiniz, hepimiz, çok yüksek bir performans göstererek bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, yasalar çıkarmaya çalışıyoruz. Belki de, bir sene sonra, Avrupa Birliğine bir köşe, dönüş noktası olarak gördüğümüz, tarihe bazı yasaları, uyum yasalarını ulaştırmak için gece gündüz çalışıyoruz.

Değerli arkadaşlarım, Avrupa Birliğine, uzun seneler -şahsım itibariyle söyleyeyim- ben karşıydım. Eğer, bugün, Türkiyemizin, 220 milyar dolar borcu yerine, 300 milyar dolar köşede bir parası olsaydı, belki, yine de karşı çıkardım; ama, karşı çıkışımın da haklı sebepleri vardı. Mesela, Türkî cumhuriyetlerle, yakın komşularımızla, daha başka alternatif bir birlik içinde bazı umutlar taşıyarak "bazı birlikler oluştururuz" umuduyla karşı çıkardım;ama, bugün kabul edelim ki, bir medeniyet projesi olarak Avrupa Birliği, kendisini bize kabul ettirmiştir. Bazı oluşumlar, ilk bakışta umutsuz da olsa, sonra umut durumuna geldiğini müşahede etmekteyiz.

Bakınız, 1945-1946 yıllarında kadim medeniyetin sahibi olan Avrupa, mağlup olmuş, yarısı Amerika'nın, diğer yarısı Rusya'nın hegemonyası ve şemsiyesi altına girmiştir. Bu, kadim medeniyet sahibi olan Avrupalıların ağrına gitmiş, 1952'de Kömür Birliğini, 1956-1957'lerde Roma Antlaşmasıyla, İtalya'da De Gaspery, bilmem, Alman Schumann ve Erhardt'ı, Brüksel ve Fransa'yı da yanına alarak bir oluşumu başlatmışlardır; ismi, Avrupa Ekonomik Topluluğu.

Tez derecesinde ben bu Roma Antlaşmasını, tez derecesinde 1963 yıllarındaki Ankara Antlaşmasını incelemiş bir arkadaşınız olarak müşahede ettim ki, bir ekonomik topluluk değil, bir siyasî birlik, bir Avrupa üniter devletini kurmak amacını taşıdığını, daha 1965-1966'larda müşahede ettim ve görüyorsunuz şimdi, Avrupa, bir azim büyük bir ülke olarak ortaya çıkıyor. Bu medeniyet projesinde, biz, Avrupa Birliğine kendi serbest irademizle girmek istediğimizi, daha 1963'lerde izhar etmişiz. Hatta, daha önce, 1959'da, rahmetli Menderes'in talebiyle talebimizi ortaya koymuşuz.

Şimdi, medeniyetler tarihine baktığımız zaman -ki, medeniyetler tarihini incelemiş bir arkadaşınız olarak söylüyorum- güneşin doğuş ve batışına benzer arkadaşlarım. Güneş, doğuda doğduğu zaman doğuyu aydınlatır, batıya geçtiği zaman batıyı aydınlatır. Geçmiş medeniyetlere bakınız, bunu müşahede edeceksiniz.

Fazla zamanınızı almak istemem. 500 sene geriye gidelim, fikren bir yolculuk yapalım. 500 sene geriye gidelim, hem zaman itibariyle gidelim hem de mekân itibariyle, bir Avrupa'ya geçelim, bir de Doğu toplumlarına geçelim.

Değerli arkadaşlarım, bundan 500 sene önce, Avrupa'da, bakıyorsunuz bir karanlık var; yıkanmak ayıptır, kral sarayında bile tuvalet yoktur, Versailles Sarayında bile, bir tuvalet haceti olduğu zaman, Haçlı seferleri münasebetiyle İslam âleminden almış oldukları levazımlıkları kullanırlar ve hatırımda yanlış kalmadıysa, o kral sarayının pencerelerinden aşağı atılırken o pis su "gare lau" diye de seslenirler. Bakınız, 15 inci Asırda, bırakınız 15 inci Asrı, 13 üncü Asırda "dünya dönüyor" diyen insanlar, ateşe atılmak tehdidiyle yargılanmışlardır. Giordano Bruno'nun başına gelenleri bilirsiniz; parametrik sistemi söylediği için ateşte yakılmıştır.

Değerli arkadaşlarım, bugün, tarihi okuyan arkadaşlarım bilir, Alman Arşidükü Şarlken'e "Ebulilim" derler; yani, ilimlerin babası. Niye böyle derler; çünkü, ilk defa, Avrupa'da devlet kütüphanesini kurmuştur. Halbuki, Şarlken, Avrupa'da, Almanya'da devlet kütüphanesini kurduğunda, oradaki kitap adedi belki Konya'daki Hasan Efendinin, Bağdat'taki Abdullah Efendinin şahsî kütüphanesindeki kitap adedinden 10 misli daha azdı. Şimdi, ben, bunu, Avrupa medeniyetini küçümser mahiyette söylemiyorum; heyecanınızı muhafaza etmek için, bilgi notu olarak vermeye çalışıyorum.

Şimdi, Avrupa'da bu karanlık çağ yaşanırken, bakıyoruz, o karanlık çağı aydınlatan iki tane damar var; ben, tetkik ettim ve buldum ki, bir tanesi Avicenna ekolü, ikincisi Averroshimo ekolü dedikleri, bir tanesi İbn-i Sina'nın, diğeri İbn-i Rüşd ve İbn-i Haldun'un ekolünden gelme, öğretmenliğinden gelme şahdamarlardır. Siz, Aquino'lu Thomas'ı incelerseniz, Jean Jacques Rousseau'yu , Montesquieu'yu izlerseniz göreceksiniz ki -samimî söylüyorum; bu, benim iddiam değildir- bu, Arnold Toynbee, Roger Garaudy gibi euro-komünizmin kurucusu olan, süper beyinlerden bir tanesi olan, Fransa'da ilim şûrasında üyelik yapan Roger Garaudy'nin de iddiası budur, Arnold Toynbee'nin de iddiası budur ve o iki şahdamar ki, Avrupa'da bir medeniyetin fışkırmasına zemin hazırlamıştır.

Bakınız, ben, Avrupa'nın bu karanlık çağını size sayarken, aynı dönemden daha eski dönemlere geçerek, Doğu toplumu sayılan İslam âleminden de bazı rakamlar vermek istiyorum. Hicrî 1 inci Asırda, Cabir bin Hayyam isimli şahıs, 654 cilt eser yazmıştır. Bu ciltlerden bir tanesi canlı hücre çalışmasıdır. İskenderiye ile İskenderun arasındaki mesafe, milimetrik olarak, Hicrî 2 nci Asırda hesaplanmıştır. 3,14 olarak devam eden pi sayısı, 21 rakama kadar, bugünkü bilgisayarların tespit ettiği rakamlara, daha Hicrî 3 üncü Asırda ulaşılmıştır. Bakınız, bugünkü 'logaritma' kelimesini analiz ediniz, etimolojik tahlil ve analizini yapınız, El-Harizmi'ye ulaşacaksınız; El-Harizmi ve algoritma... Cebirin incelemesini yaparsanız, Muhammed bin Cabir'e gidersiniz. Saymakla bitmez. Bugün, İbn-i Batuta, Farabî, İbn-i Rüşd'ler, bunların hepsi, Avrupa'da Sorbon Üniversitelerinin bahçelerinde heykelleri yapılmış insanlardır. Bunu, şunun için söylüyorum saygıdeğer arkadaşlarım: Heyecanlarımızı bir medeniyeti yakalamak için kullanalım diyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Durdu, konuşmanızı toparlar mısınız.

Buyurun.

MAHMUT DURDU (Devamla) - Şimdi, biz, işte, bu Avrupa medeniyet projesinin içinde, güneşin aydınlattığı yere talibiz. Yarının çocukları için, milletimizin geleceği için, atisi için çalışıyoruz. Belki, şurada, on gündür, beni gören arkadaşım diyor ki: "Sen hasta mısın, rahatsız mısın, gözlerin morarmış?" Hayır, hiçbir rahatsızlığım yok; sadece yorgunluğum var ve şu yasaların hazırlanması için, ben, üstüme düşen görevleri yapmaya çalışıyorum.

Benim sürem bitti; bundan dolayı, hepinizi saygıyla selamlıyorum, huzurunuzu, bu saygıyla terk ediyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Durdu.

Tasarının tümü üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen, Sayın Orhan Eraslan; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 20 dakikadır.

CHP GRUBU ADINA ORHAN ERASLAN (Niğde) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; hepinizi, saygıyla, sevgiyle selamlarım.

Değerli arkadaşlarım, icra ve iflas, deyim itibariyle çok sevimli bir deyim değil; ama, devlet odur ki, alacaklıya, alacağını hukuk içerisinde tahsil imkânını verir, borçluya, borcunu hukuk içerisinde tasfiye imkânını verir. Bu açıdan, modern devletlerin tamamında böyle bir yasa vardır, olmak zorundadır.

İcra ve İflas Yasasında yaptığımız değişiklikler, Avrupa Birliği müktesebatına uyum çerçevesi içerisinde bir değişiklik değildir; her şeyden önce onu bilmemiz gerekir. Çünkü, Avrupa Birliğinin bu konuda kendi arasında da bir birlik yoktur. Bugün huzurunuza gelen değişikliklerin özü, esası, gizlemeye gerek yoktur, IMF tarafından istenilen değişikliklerdir.

Adalet Komisyonuna tasarı geldiğinde -ben alt komisyonda da görev yapan bir arkadaşınızım- çok kötü bir biçimde 107 maddelik bir yasa tasarısıyla karşı karşıya kaldık. Neler yok bunun içerisinde; her şey var. Şimdi, bunun tamamına yok diyebilirdik, menfi bir muhalefet yapabilirdik, Cumhuriyet Halk Partisi olarak onu tercih etmedik; çünkü, Sayın Bakan bu konuda ısrarlı, IMF'nin bir dayatması olduğu anlaşılıyor, onun ısrarından öyle anladık; o zaman, bunu, hiç olmazsa toplumumuza, ülkemize, insanımıza en az tahribat verecek şekilde, ne şekilde düzeltiriz, ne şekilde iyileştirebiliriz diye bir çalışma içerisine girdik ve burada hakşinas olmak gerekir, hem Sayın Komisyon Başkanı Köksal Toptan Beyin hoşgörüsüyle hem de Sayın Bakanın hoşgörüsüyle 30'a yakın maddede önemli sayılabilecek bir değişiklik yapıldı. Birkaç maddede daha değişiklik yapılsaydı, bu biraz daha derlenip toparlanabilirdi.

Sipariş bir yasayla karşı karşıyayız, işin doğrusunu söyleyelim, birbirimizden saklamaya gerek yok; ama, bu sipariş yasalar artık çok canımızı sıkar oldu; sabahleyin komisyonda sipariş yasa, öğleden sonra Genel Kurulda sipariş yasa... Biz, hani, Sayın Başbakan tüccar siyaset dediyse, tüccar terzi de değiliz ki sipariş üzerine çıkaralım. Yani, bunu kendimiz telif edebilsek, ülke menfaatlarıyla bağdaştırabilsek, daha iyi olacağını, daha doğru şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, bizim İcra ve İflas Yasamızın kökeni Kıta Avrupasıdır, mehazı Kıta Avrupasıdır, İsviçre'dir. Şimdi, İsviçre İcra ve İflas Yasası bir bütün, onun hemen hemen önemli kurumlarının tümünü almışız, tümünü getirmişiz; ama, bu yasaya, bu değişiklikle, İsviçre yasasında olmayan, Kıta Avrupası yasasında olmayan bir Anglosakson aşısı yapmaya çalışıyoruz; yani, var olan makineye, başka bir makinenin parçası da var, bu parçayı da buraya monte edelim, bu alet başka bir alet olsun diyoruz; ama, kusura bakmayın, o zaman, bu alet, müncefil aleti oluyor, ne işe yaradığını kimse bilmiyor, ne iş yapacağını da kimse bilmiyor. Bu hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. O doğrultuda, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına önerge de getireceğiz.

Değerli arkadaşlarım, bu yasa tasarısının 50 maddesi icra hukukuna ilişkindir. Burada, çok temel sayılabilecek, esasa ilişkin, bir iki nokta dışında,. önemli değişiklikler yok. Bu iki noktayı da sahiplenmenizi arzu ediyorum.

İki nokta şöyle vardır icra hukukunda: Bir, çerçeve 2 nci maddeyle getirilen 9 uncu maddedeki değişiklik. Bundan önceki durumda, vatandaşın parası icra dairesinde herhangi bir sebeple kalırsa faizsiz ödeniyordu. Getirilen değişiklikle, bunun, ulusal bankalardan birinde değerlendirilerek faizli ödenmesi, nemalandırılması esası getirildi. Bunu önemsiyoruz, olumlu buluyoruz, bunun sahiplenilmesini de arzu ediyoruz.

Bir de, çocuk teslimiyle ilgili konuda olumlu bulduğumuz bir değişiklik daha var; biz bunu geliştirdik de. Çocuk teslimlerinde psikolog, pedagog, sosyal çalışmacının, icra memurunun yanına alınmasını da olumlu buluyoruz. İcra hukukuyla ilgili bunun dışındaki değişiklikler detayda değişikliklerdir; esas itibariyle, sadra şifa olucu değişiklikler de değildir.

Değerli arkadaşlarım, takip hukuku da dediğimiz icra hukukumuzda eleştirilen noktalar nelerdir; birincisi, bizde en çok eleştirilen nokta, takibin uzun sürmesi; yani, tahsilatın zor olması meselesidir. İkincisi, borçluların suiistimale kolay gidebilmesi ve tahsilat imkânsızlığının sıkça ortaya çıkabilmesidir. Üçüncüsü, takibin masraflı olmasıdır. Bu eleştirilen noktalarda getirilen herhangi bir çözüm yoktur; yani, icra hukukuyla ilgili kısımda, etkili, bu derde devadır diyebileceğimiz değişiklikler yoktur. Kısacası, köylü Mehmet ağanın borcunu ödemesi noktasında herhangi bir değişiklik yoktur ya da alacaklı Hasan efendinin alacağını tahsil etme noktasında, çok temel itibariyle, herhangi bir değişiklik yoktur; detayda, önemli sayamayacağımız noktalardadır. İcra hukuku kısmı böyle.

Değerli arkadaşlarım, asıl değişiklik, IMF'nin de arzu ettiği asıl değişiklik, iflas hukuku dediğimiz bölümdedir. Onun için, biz, icra hukuku bölümüne, 50 maddeye olumlu noktada bakıyoruz. Her şeye rağmen, çok esasa ilişkin olmamakla birlikte, olumlu oy vereceğiz; ama, iflas hukuku noktasında birtakım sıkıntılar vardır. Bu sıkıntılar; bir kere, iflas hukukumuza yeni müesseseler getirilmiştir; bu müesseselerin niçin getirildiği çok açık değildir. Vakıa, sorumlu muhalefet anlayışı gereği, demin de arz etmeye çalıştığım gibi, bu tahribatları onarmaya, bir ölçüde yumuşatmaya, bir ölçüde ağır tahribatların önüne geçmeye de çalıştık. Bu uğurda, bir arkadaşınız olarak da, emeğimin geçtiğini sanıyorum.

Şimdi, yeni getirilen müesseseler nelerdir; kısaca bunlara değinmek istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, birincisi "iflasın ertelenmesi müessesesi"  İcra ve İflas Kanunumuza getirilmiştir. Bu müessese, Türk Ticaret Kanununun 324 üncü maddesinde deyim olarak, kavram olarak mevcuttu, yeni keşfedilmiş bir kavram değil; ancak, sadece kavram olarak Türk Ticaret Kanununda bulunduğu için uygulanabilirlik noktasında değildi. Şimdi, yeni müessese olarak, 179 uncu maddeye eklenen ikinci fıkra ve 179/a ve 179/b maddeleri doğrultusunda yeni bir uygulama alanı bulunuyor. Bu da şekil olarak şudur: Bildiğiniz gibi, Ticaret Kanunu hükümlerine göre, şirketler, pasifleri aktiflerini geçtiği zaman iflaslarını istemek durumundadırlar. Eğer, şirket, borcunu ödeyebileceği doğrultusunda haklı bir proje sunabilirse, buna, bir kayyım atanarak, iki yıl icra takibi yapılmadan bir dönem tanınıyor. Önce bir yıl, talep halinde bir yıl daha; toplam iki yıllık bir süre tanınabiliyor. Böyle bir müessese icra iflas hukukumuza girmiş oldu.

Bildiğiniz gibi, adi konkordato vardı. Konkordato mehli onsekiz ay olarak düşünülmüştü, bu da icra takibi yapılmadan geçirilecek bir mehildi; altı artı oniki ay biçiminde, onsekiz aydı. Bu da alt komisyondaki çalışmalarımızda beş aya kadar düşürüldü.

"Mal varlığının terki suretiyle konkordato" diye bir kavram,  bir kurum daha geldi.

 Anglo-Sakson örneğinden -yani, Amerika'dan "chapter eleven" olarak bilinen, Anglo-Sakson hukukundan- uzlaşma suretiyle borçların yeniden yapılandırılması  ya da kamuoyunda bilinen adıyla "İstanbul Yaklaşımı" denilen şey de icra iflas hukukumuzun içerisine girdi.

Değerli arkadaşlarım, tasarı, alt komisyona ilk geldiğinde, çok şaşırtıcı, hayret verici bir şey, inanılmaz derecede kötü bir metin, hileli müflis mantığıyla hazırlanmış bir metindi. Bunda, bir kere, 52 nci maddesinde, 72 nci maddesinde, 88 inci maddesinde, İş Kanunuyla sağlanamayan şeyler sağlanmaya çalışılmıştı. İşçinin kıdem tazminatı alacağının, bu konuda icra takibi yapılmasının önüne geçiliyordu. Bunun başka mahzurları doğabilecekti, toplu tensikatları ortaya çıkarabilecekti. Güya şirket kurtarmadaki mantık istihdamı yaratmak ise, bu şekilde tensikata imkân verilmemesi gerekirdi; bu konuda bir konsensüs sağlandı ve verdiğimiz önergelerle, kıdem tazminatının takip yapılamaz halden çıkarılması sağlanmış oldu ve uzun uzun süreler; yani, alacaklıya alacağını on yılda tahsil imkânını sağlayacak sürelerin kısaltılması neticesi sağlandı.

Esas, uzlaşma suretiyle borçların yeniden yapılandırılmasında vahim olan bir şey vardı; borçlu, alacaklılarını ikiye ayırabiliyordu: Projeden etkilenen alacaklılar, projeden etkilenmeyen alacaklılar. Şimdi, projeden etkilenen alacaklılar, uzlaşma yoluyla, yeniden yapılandırmada, takip yapmayacaktı; o borçlunun, alacaklılarının yüzde 51'inin oyuyla alacağına kavuşmama durumunda kalacaktı. Bunun, öncelikle tüm alacaklılar arasında olması, birkısım alacaklıların borçlu tarafından ayrılmaması imkânının sağlanılması düşünüldü, bu, olumlu doğrultuda bir onarma oldu.

Değerli arkadaşlarım, en önemli onarma da şu oldu: Takibi geciktiren; yani, para tahsilatını geciktiren maddeler peşi peşine geldiği zaman, iflasın ertelenmesi, adi konkordato, mal varlığının terki suretiyle konkordato ve uzlaşma suretiyle borçların yeniden yapılandırılması doğrultusunda konkordatoyu üst üste koyduğunuzda, yaklaşık on yıl gibi bir süre, alacaklının alacağına kavuşamama imkânı doğabiliyordu, teorik düzeyde. Bunu önlemek için, 309/ü maddesini teklif ettik; bu kabul gördü komisyonda. Bu maddeyle de, borçlu, bu geciktirme yollarından ancak birisine başvurabilecek, ondan olumlu sonuç alamadıysa, diğerine başvurmayacak; yani, bu olmadı o olsun, o olmadı bu olsun diye sürgit, ilânihaye alacaklıyı bekletme gibi bir durumun doğmamasına çaba sarf ettik.

Değerli arkadaşlarım, İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısını onarırken iki şeye dikkat etti Cumhuriyet Halk Partisi Grubu:

Birincisi şudur: Eğer, alacaklı, alacağını, hukuk sistemi içerisinde tahsil edemezse, bu imkân verilmezse, geçmişte yaşandığı gibi hukuk dışı yollara sapabilir; yani, hukuk, bir anlamda özelleşebilir ya da daha açık deyimiyle, mafya usulü tahsilatlar çoğalabilir. Bu da, hukuk düzenini temelinden sarsar. Ona imkân vermemek, borçlunun hukukunu korurken, alacaklının da hukukunu koruyup dengede tutmak, etkin bir takip hukuku yaratabilmek. Birinci yol bu.

İkincisi: İflasla ilgili konularda, özellikle temel esprisi ödünç para vermeye dayalı ulusal bankaların durumu da gözetilmiştir. Değerli arkadaşlarım, onarımdan önceki şekliyle tasarı yasalaşsaydı, sizi temin ederim, iki yıllık süre içerisinde, ülkemizde, millî banka diye bir şey kalmazdı. Neden kalmazdı; çünkü, bu şekilde, on yıllık, oniki yıllık tahsil imkânsızlığı sürecine giren bankalar, tahsil edemedikleri her alacak için Bankalar Kanununa göre  karşılık da bulundurmak zorunda olacaklarından, batma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirler ve kredi açmaya da cesaret edemezlerdi. Bunu gözetmek durumunda kaldık. Nitekim, hepimizin bildiği bir Endonezya örneği vardır. Bu şekilde, benzer bir tasarıyla, benzer bir sipariş tasarıyla, millî bankaların batırılarak, tahkime tabi yabancı bankaların geldiği hatırdan çıkarılmamalıdır, unutulmamalıdır diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, iflas noktasında, batık bankaların sahiplerinden tahsilat kolaylığı sağlayan maddelerin bulunmamasını, önemli bir eksiklik olarak sayıyorum. Genel olarak, kamuoyumuzda, banka batması olayları şu şekilde değerlendiriliyor: "Bu bankalar da çok oldu canım, hep de hortumluyorlar..."

Arkadaşlar, bankalar, banka hortumlamanın mağduru durumundalar. Hortumlayan, bankaların sahipleri, çoğunluk hissesini elinde tutanlar. Yoksa, bankaların hepsi, ister özel olsun ister resmî olsun, Türk Milletinin malı, zenginliği; hortumlayanlar, sahipleri. Yani, orada, banka tüzelkişiliği mağdur durumundadır; esas itibariyle, onu soyan, onu hortumlayan fail durumundadır. Ben, onlardan tahsilat kolaylığı sağlanması doğrultusunda birtakım düzenlemelerin olmasını bekliyordum. Onun olmamasını önemli bir eksiklik sayıyorum; ama, bu, illâ bu yasayla düzenlenecek diye bir şey yoktur; başka bir yasayla, özel bir yasayla da böyle bir düzenlemeye gidilebilir, gidilmelidir de. Aksi halde, temiz toplum mücadelesi dediğimiz mücadeleyi başarılı tamamlayamayız, alın akıyla tamamlayamayız; herkes, verdiği taahhütleri laf olarak söylemiş olur, bunun bir karşılığı olmaz, icraatı olmaz.

Bu itibarla, İcra ve İflas ve Kanunu tasarısının, söylediğimiz ve ileride önergelerle de değiştirmeye çalıştığımız maddeleri dışındaki maddelerine olumlu oy vereceğiz. Yalnız, değişiklik önerdiğimiz, özellikle Anglo-Amerikan hukukundan kaynaklanan ve tahsilatı geciktirici, hukuk dışına çıkmayı sağlayacak noktalarda da olumsuz oy vereceğimizi bildirmek istiyorum.

Hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Eraslan, teşekkür ediyorum.

Tasarının tümü üzerinde şahsı adına söz isteyen, Konya Milletvekili Sayın Atilla Kart; buyurun.

ATİLLA KART (Konya) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; getirilen tasarının tamamı hakkında şahsım adına söz almış bulunmaktayım; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, icra ve iflas hukukunun temel özelliği ve amacı, bilindiği üzere, alacaklı ve borçlunun hak ve hukukunu belli bir denge üzerinde korumak ve devamında da alacağın tahsilini sağlamaktır. Getirilen tasarıya ilişkin genel gerekçede de tutarlı olarak ifade edildiği gibi, ekonominin etkin ve dengeli olarak işleyebilmesi için, öncelikle, işletmelerin verimli bir şekilde çalışmaları, borçlarını ödeyebilecek ve alacaklarını tahsil edebilecek durumda olmaları gerekir. Ekonomik bir düzende, rekabet edemeyen işletmeler hep olacaktır. İşte, bu gibi durumlarda, alacaklı ile borçlu arasındaki dengeyi gözeten öngörülebilir bir icra yapılanması, bu işletmeler için etkili bir çıkış yolu sağlayarak, onların yeniden yapılandırılmalarına imkân tanıyarak, böylece, ticarî yükümlülüklerinin yerine getirilmesini ve ekonominin istikrar kazanmasını sağlayacaktır. Bu temel özellik ve amaca ulaşılamadığında ise, hukuka ve amaca aykırı bir illegal yapılanmanın doğması kaçınılmazdır.

İcra iflas hukukunun uzun yıllar içinde geldiği durum ise günümüzde şudur: Yargının bütün unsurlarıyla bağımsız olmaması, ekonomik ve sosyal yapıdaki bozukluk ve dengesizlik ve diğer sebepler, diğer faktörler, icra ve iflas hukukunun artık işlemez bir hale gelmesine yol açmıştır. Gelinen süreçte, alacaklı, hak ve hukukunu korumak amacıyla hukukdışı arayışlar içine girmiş, ihkakı hak yoluna başvurmak zorunda kalmıştır. Yine, uygulamada, hepimizin bildiği üzere, çek-senet tahsil mafyaları doğmuştur. Bu süreç, maalesef, hukukun iflası demektir. Ülkemizde bu süreci hep birlikte yaşıyoruz. Bu süreç, beraberinde, yolsuzluk batağını da getirmiştir değerli arkadaşlarım veya başka bir ifadeyle, yolsuzluk batağını daha da büyütmüştür.

Mevcut İcra ve İflas Yasasına bakıyoruz; haczi caiz olmayan mallar ve hakları düzenleyen 82 nci madde, uygulamada bir ve ikinci haciz ihbarnameleri olarak bilinen 89 uncu madde, gayrimenkul haczinin kapsamını düzenleyen 91 ve müteakip maddeler, iştirak halinde tasarruf edilen malları düzenleyen 94 üncü madde, istihkak hükümlerini düzenleyen 96 ve müteakip maddeler, paraya çevirmeyi düzenleyen 106 ve müteakip maddeler, ihalenin yapılmasını düzenleyen 115 ve müteakip maddeler, ihalenin feshini düzenleyen 133 ve müteakip maddeler, sıra cetveli hükümlerini düzenleyen 140 ve müteakip maddeler ve en nihayet, danışıklı mal kaçırmayı önlemeye yönelik 277 ve müteakip maddeler; bunların devamında da, konkordato ve iflası düzenleyen hükümler.

Bütün bu hükümlerde, bakıyoruz, hep yukarıda sözünü ettiğim genel dengeyi korumak amacı vardır. Alacağın tahsilini engellemeye yönelik girişimlerin temel dayanağını teşkil eden İcra ve İflas 277 ve müteakip maddelere ilişkin olarak ise, getirilen düzenlemede, ciddî ve tutarlı bir düzenlemenin yapılmadığını görüyoruz; bunu, önemle ifade ediyorum; bunu, önemli bir eksiklik olarak görüyorum.

Yukarıda ana başlıklarıyla ifade ettiğim madde ve kurumları, temel gerekçede ifade edilen espri ve amaçla yapılan bir düzenlemenin olmadığını görüyoruz. Bu yönüyle tasarıda gerekçe ve düzenleme bakımından önemli çelişkilerin olduğunu tekrar ifade etmek istiyorum; bunu, somut olarak da açıklamak istiyorum.

Uygulamada, bilindiği üzere, mal kaçırma ve bunun yanında, alacağın tahsilini önlemeye yönelik girişimler, genellikle, İcra ve İflas Kanununun 277 ve müteakip maddeleri çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Aile ve akrabalık ilişkileri veya hukukdışı başka yollarla, danışıklı olarak mal kaçırıldığını ve alacağın tahsilinin güçleştiğini, uygulamada, hep yaşayarak, görerek biliyoruz. Getirilen tasarıda, bu konunun öneminin anlaşılamadığı, bu konunun uygulamada ne kadar önemli bir yer işgal ettiğinin anlaşılamadığı görülüyor. 277 ve müteakip maddelere ilişkin olarak tutarlı ve ayrıntılı bir düzenleme yapılmadığı takdirde, getirilen düzenlemede istenilen amaca ulaşılmasının mümkün olamayacağı görüşündeyim.

Değerli arkadaşlarım, konuşmamı özetlemek istiyorum. İcra ve iflas hukukunda etkili ve verimli olmanın önkoşulu, genel hukuk reformundan geçmektedir. Bunun yanında, yargıç teminatı, icrayla bağlantılı adlî kolluk yapılanması, bilirkişilik kurumu yapılanması, yardımcı personel yapılanması, çok ortaklı şirketlere tasarruflarını kaptıran yurt dışındaki vatandaşlarımızın hak ve alacaklarının korunmasına yönelik düzenlemeler, ticarî sırla ilgili düzenlemeler ve bankacılık mevzuatıyla ilgili düzenlemeler ve en nihayet, cezaî müeyyidelerin etkin bir şekilde uygulanması sağlanamadığı takdirde, bu düzenlemede istenilen amaca ulaşılmasının çok güç olacağı görüşündeyim.

Sorumluluk anlayışımın gereği olarak, bu kaygılarımı Genel Kurulla paylaşmak istedim.

Bu düşüncelerle, getirilen düzenlemenin ekonomik ve sosyal hayatımıza yararlı ve verimli olması dileğiyle, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kart.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN - Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunacağım; ancak, yoklama talebi vardır.

Önce, yoklama talebinde bulunan arkadaşlarımızın Genel Kurul salonunda bulunup bulunmadıklarını arayacağım: 

Sayın Koç?.. Burada.

Sayın Özyürek?.. Burada.

Sayın Baloğlu?.. Burada.

Sayın Kartal?.. Burada.

Sayın Ekmekcioğlu?.. Burada.

Sayın Özkan?.. Burada.

Sayın Kamacı?.. Burada.

Sayın Aydın?.. Burada.

Sayın Özcan?.. Burada.

Sayın Kart?.. Burada.

Sayın Ünlütepe?.. Burada.

Sayın Yergök?.. Burada.

Sayın Kaptan?.. Burada.

Sayın Gün?.. Burada.

Sayın Küçükaşık?..  Burada.

Sayın Gülçiçek?.. Burada.

Sayın Keleş?.. Burada.

Sayın Demirel?.. Burada.

Sayın Büyükcengiz?.. Burada.

Sayın Öymen?.. Burada.

Sayın milletvekilleri, elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Yoklama için 5 dakika süre vereceğim. Sayın milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini; bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen milletvekillerinin, salonda hazır bulunan teknik personelden yardım istemelerini; buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise, yoklama pusulalarını, teknik personel aracılığıyla, 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır.

VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)Ê

4. - İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)

BAŞKAN - Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

1 inci maddeyi okutuyorum:

İCRA VE İFLAS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR

 KANUN TASARISI

MADDE 1. - 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra tetkik merciinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra tetkik mercii daireleri numaralandırılır. İcra tetkik merciinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra tetkik mercii hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

2 nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2. - 2004 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 9. - İcra ve iflâs daireleri, aldıkları paraları, kıymetli evrak ve değerli şeyleri nihayet ertesi günü çalışma saati sonuna kadar, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelik hükümleri çerçevesinde nemalandırılmak üzere, açtıkları banka hesaplarına, banka bulunmayan yerlerde en geç üç gün içinde en yakın bankada açacakları hesaplarına yatırmaya mecburdurlar. İcra ve iflâs dairelerince tahsil edilen paraların gerekli yasal kesintileri yapıldıktan sonra kalanı, paranın yatırılmış olduğu banka aracılığıyla hak sahiplerine ödenir. 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 36 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü bu paralar için uygulanmaz."

BAŞKAN - 2 nci madde üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Orhan Eraslan; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

Konuşma süreniz 10 dakikadır.

CHP GRUBU ADINA ORHAN ERASLAN (Niğde) - Değerli arkadaşlarım, tasarının tümü üzerinde konuştum; ama, 2 nci maddenin ayrı bir önemi var. Buna sahip çıkmanızı istiyorum. Bu maddenin değişikliği doğrultusunda önerge verilebilir. Özellikle, bu maddeyle           -Sayın Bakan kusura bakmasın- bakanlık bürokrasisinin başı hoş değil, çok arzu etmiyorlar.

Bu maddeyle getirilmek istenen düzenleme son derece modern, çağdaş bir düzenlemedir. Vatandaşın icra kasasında kalan parasını, bankada nemalandıracak. Paranız tahsil oldu, bir sebeple alamadınız, geciktiniz ya da bekletildi. İcra dairesi, onun üzerinde dilediği gibi tasarruf etmeyecek, nemalandıracak, nemasıyla alacaksınız. Bunu, çok önemsiyoruz.

Efendim, işte bu zor olur, uygulamada şöyle teknik imkânsızlıklar... Gerek altkomisyonda gerekse komisyonda beş altı tane bankanın temsilcisi vardı, hepsi, bu paraya talip olduklarını, hiçbir şey yapılmadan, isimlerin verilmesi halinde, özel bilgisayar programı hazırlayarak nemalandıracaklarını belirttiler.

Bu paralar zaten nemalandırılıyordu. Yalnız, bunu vakıf nemalandırıyordu; yani, vatandaşa dokunmuyordu, başka kaynaklara gidiyordu. Yani, hak sahibine gitsin; hakkı, sahibine teslim edelim.

Bunun için, bu kanun tasarısının icrayla ilgili kısmında en önemli noktası buna sahip çıkmaktır. Eğer, vatandaşın parasını nemalandırtmazsak ya da nemasının çarçur edilmesine imkân verirsek, doğru bir iş yapmış olmayız.

Bu, son derece doğru bir düzenlemedir. Her kim yaptıysa, bu noktada ona teşekkür etmek lazım. Maddeyi, aynen bu haliyle destekliyoruz.

Teşekkür ederim, saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Eraslan.

Madde üzerinde başka söz talebi?.. Yok.

Madde üzerinde 1 adet önerge vardır; önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 2 nci maddesinin tasarıdan çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

Salih Kapusuz

Eyüp Fatsa

Abdullah Torun

 

Ankara

Ordu

Adana

 

Fahri Keskin

Zeki Karabayır

 

 

Eskişehir

Kars

 

 

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI KÖKSAL TOPTAN (Zonguldak) - Çoğunluğumuz olmadığı için katılamıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Hükümet önergeye katılıyor mu?

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Katılıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Halen büyük bir işyükü altında çalışmakta olan icra dairelerinin, mevcut personel ve fizikî yapısıyla, maddeyle getirilen yükümlülüğü yerine getirmesi oldukça güçtür. Maddenin kanunlaşması durumunda, bu iş için yeni personel ihtiyacı ortaya çıkacak ve bu da devlete ek malî yükümlülükler getirecektir. Ayrıca, bankalar arasındaki farklı faiz oranları da uygulamada sıkıntılara neden olabilecektir. Önerge, yukarıda belirtilen amaçlarla verilmiştir.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Böylelikle, kabul edilen önerge doğrultusunda, 2 nci madde tasarıdan çıkarılmıştır.

3 üncü maddeyi 2 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 2 - 2004 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"İcra ve iflâs daireleri, 4 üncü maddedeki esaslara göre tetkik mercii hâkiminin daimi gözetimi ve denetimi altındadır."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

4 üncü maddeyi 3 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 3. - 2004 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Yargıtay, icra ve iflâs işlerine ait kararların tamamını düzenli olarak yayımlar. Buna ilişkin esaslar Yargıtay tarafından yönetmelikle düzenlenir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

5 inci maddeyi 4 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 5 - 2004 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Aksine hüküm bulunmayan hâllerde tetkik mercii, şikâyet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Duruşma yapılmayan işlerde tetkik mercii, işin kendisine geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde kararını verir. Duruşmalar, ancak zorunluluk hâlinde ve otuz günü geçmemek üzere ertelenebilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

6 ncı maddeyi 5 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 5. - 2004 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(Taşınır rehni) tabiri, teslime bağlı rehinleri, Türk Medenî Kanununun 940 ıncı maddesinde öngörülen rehinleri, ticarî  işletme rehnini, hapis hakkını, alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri,"

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

7 nci maddeyi 6 ncı madde olarak okutuyorum:

MADDE  6. - 2004 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesinde yer alan "takip tarihindeki" ibaresi "haczin yapıldığı tarihteki" şeklinde değiştirilmiştir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

8 inci maddeyi 7 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 7. - 2004 sayılı Kanunun 25/a maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 25/b maddesi eklenmiştir:

"Çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilâmların icrasında uzman bulundurulması

MADDE 25/b. - Çocukların teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilâmların icrası, icra müdürü ile birlikte Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından görevlendirilen sosyal çalışmacı, pedagog, psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi bir uzmanın, bunların bulunmadığı yerlerde bir eğitimcinin hazır bulunması suretiyle yerine getirilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

9 uncu maddeyi 8 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 8. - 2004 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Fazla kalırsa borçlunun adına, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte nitelikleri belirlenen bankalardan birine yatırılır."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

10 uncu maddeyi 9 uncu madde olarak okutuyorum:

MADDE  9. - 2004 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin başlığı "Bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilâmlar" şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddeye  aşağıdaki son fıkra eklenmiştir.

"Bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilâm hükmü yerine getirildikten sonra borçlu, ilâm hükmünü ortadan kaldıracak bir eylemde bulunursa, mahkemeden ayrıca hüküm almaya gerek kalmadan, önceki ilâm hükmü tekrar zorla yerine getirilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

11 inci maddeyi 10 uncu madde olarak okutuyorum:

MADDE  10. - 2004 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci cümlesinde  yer alan "hapis ile tazyik olunacağı ve" ibaresi "hapis ile tazyik olunacağı, mal beyanında bulunmaz veya" şeklinde değiştirilmiştir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

12 nci maddeyi 11 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE  11. - 2004 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Mal beyanını alan merci, keyfiyeti tapu veya gemi sicil daireleri ile Türk Patent Enstitüsüne bildirir. Bu bildiri üzerine sicile, temlik hakkının iki ay süre ile tahdit edilmiş bulunduğu şerhi verilir. Keyfiyet ayrıca Türkiye Bankalar Birliğine de bildirilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

13 üncü maddeyi 12 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE  12 - 2004 sayılı Kanunun 58  inci  maddesinin ikinci  fıkrasının (3) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"3. Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi;"

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

14 üncü maddeyi 13 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 13 - 2004 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.

"İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur."

"Takibe itiraz edildiği, 59 uncu maddeye göre alacaklının yatırdığı avanstan karşılanmak suretiyle üç gün içinde bir muhtıra ile alacaklıya tebliğ edilir."

"Borçlu veya vekili, dava ve takip işlemlerine esas olmak üzere borçluya ait yurt içinde bir adresi itirazla birlikte bildirmek zorundadır. Adresini değiştiren borçlu yurt içinde yeni adres bildirmediği ve tebliğ memurunca yurt içinde yeni adresi tespit edilemediği takdirde, takip talebinde gösterilen adrese çıkarılacak tebligat borçlunun kendisine yapılmış sayılır."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

15 inci maddeyi 14 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 14. - 2004 sayılı Kanunun 63 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 63. - İtiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

16 ncı maddeyi 15 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 15. - 2004 sayılı Kanunun 67 nci maddesinin üst başlığı, başlığı ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"6- İtirazın hükümden düşürülmesi:

a) İtirazın iptali:"

"Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

17 nci maddeyi 16 ncı madde olarak okutuyorum:

MADDE 16. - 2004 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin başlığı, birinci fıkrası ve son fıkrasının ilk cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"b) İtirazın kesin olarak kaldırılması:"

"Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilâmsız takip yapılamaz."

"İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi hâlinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

18 inci maddeyi 17 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE  17. - 2004 sayılı Kanunun 68/a maddesinin başlığı ile birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"c) İtirazın geçici olarak kaldırılması:"

"Takibin dayandığı senet hususî olup, imza itiraz sırasında borçlu tarafından reddedilmişse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın geçici olarak kaldırılmasını isteyebilir. Bu hâlde icra hâkimi iki taraftan izahat alır."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

19 uncu maddeyi 18 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE  18. - 2004 sayılı Kanunun 68/b maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde ve ikinci fıkrasında yer alan "aldığı" ibaresi "gönderilen" şeklinde değiştirilmiş; üçüncü fıkrasında yer alan "hesap özetleri ile" ibaresinden sonra "ihtarnameler ve" ibaresi ve üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra ilave edilmiştir.

"Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi hâlinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır."

"Krediyi kullanan tarafın kredi hesabının kesilmesine veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarname içeriğine itiraz etmiş olması, kredi hesabının kesilmesi ve borcun ödenmesine ilişkin ihtarnameden önce tebliğ edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşmiş bulunan faiz tahakkuk dönemlerine ilişkin hesap özetlerinin muhtevasına itiraz edilmemiş olmasının sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bu durumda, önceki dönemlere ilişkin kesinleşmiş hesap özetleri hakkında ikinci fıkra hükümleri uygulanır."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

20 nci maddeyi 19  uncu madde olarak okutuyorum:

MADDE  19. - 2004 sayılı Kanunun 79 uncu maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Resmî sicile kayıtlı malların haczi, takibin yapıldığı icra dairesince, kaydına işletilmek suretiyle doğrudan da yapılabilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

21 inci maddeyi 20 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE  20. - 2004 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "Borçlu" kelimesinden sonra gelmek üzere "yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahıslar" ibaresi ve "borçluyu" kelimesinden sonra "yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahısları" ibaresi eklenmiştir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

22 nci maddeyi 21 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 21. - 2004 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin ikinci fıkrasının sonuna ve üçüncü fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiş, dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedilince, alacaklının muvafakatı ve üçüncü şahsın kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır."

"Ticarî işletme rehni kapsamındaki taşınırlar ise, icra dairesince satılmalarına karar verilmesinden sonra muhafaza altına alınabilir."

"Adalet Bakanlığı, mahcuz malların muhafazası için uygun göreceği yerlerde depo ve garaj açabileceği gibi; Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfına da açtırabilir veya işletme hakkını verebilir."

"İcra dairesi, depo ve garajlarda ve yediemin olarak kendisine hacizli malın bırakılmış olduğu üçüncü kişilerde saklanıp da hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı, vereceği uygun süre içinde geri almasını ilgililere re'sen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa, icra müdürü tetkik merciinin kararı ile taşınır mal satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen miktardan muhafaza ve satış giderleri ödenir. Artan miktar 9 uncu madde hükmüne göre muhafaza olunur. Bu konuda ortaya çıkan ihtilâflar tetkik mercii tarafından basit yargılama usulüne göre çözülür."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

23 üncü maddeyi 22 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 22. - 2004 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ile beşinci fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde kırkından aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir."

"Her hâlde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

24 üncü maddeyi 23 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE  23. - 2004 sayılı Kanunun 91 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Hacizli taşınmazın el değiştirmesi hâlinde 148/a maddesi uygulanır."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

25 inci maddeyi 24 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE  24. - 2004 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Daire, taşınmazın idare ve işletmesi ile eklentinin korunması için gerekli tedbirleri alır. Bu tedbirler meyanında icra dairesi, eğer taşınmazda kiracı varsa bu kiracıya, işleyecek kiraları icra dairesine ödemesini emreder. Zarar görme ihtimali bulunan eklenti, rehin alacaklısının talebi üzerine, işletmenin faaliyetine engel olmayacak şekilde muhafaza altına alınır. İdare ve muhafaza masrafları satış bedelinden öncelikle ödenir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

26 ncı maddeyi 25 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 25. - 2004 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci  fıkrasının üçüncü cümlesi madde metninden çıkarılmış ve ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

"Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmühaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir. Bu haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunludur; ancak haciz, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır. Haciz, icra dairesi tarafından tescil edilmek üzere Ticaret Siciline bildirilir. Bu durumda haczedilen payların devri, alacaklının haklarını ihlâl ettiği oranda batıldır. Haczedilen payların satışı, taşınır malların satışı usulüne tâbidir. Diğer taşınırlarda icra dairesi başkasına devre mâni tedbirleri alır."

BAŞKAN- Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

27 nci maddeyi 26 ncı madde olarak okutuyorum:

MADDE 26. - 2004 sayılı Kanunun 111 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması hâlinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar."

  BAŞKAN- Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

28 inci maddeyi 27 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 27. - 2004 sayılı Kanunun 114 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Satış açık artırma ile yapılır. Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat daha önceden ilân edilir."

"İlânın yurt düzeyinde yayımlanan bir gazete ile yapılmasına karar verilmesi hâlinde bu ilân satış talebi tarihinde yurt düzeyinde tirajı en yüksek beş gazeteden biriyle yapılır."

BAŞKAN- Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

29 uncu maddeyi 28 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 28. - 2004 sayılı Kanunun 115 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "% 75 ini" ibaresi "yüzde altmışını" olarak değiştirilmiştir.

BAŞKAN- Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

30 uncu maddeyi 29 uncu madde olarak okutuyorum:

MADDE 29. - 2004 sayılı Kanunun 116 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"İkinci artırma, ilk artırmayı izleyen beşinci gün yapılır.  Beşinci günün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde ikinci artırma resmî tatili izleyen ilk iş günü yapılır. Bu hâlde de 114 üncü madde hükmü uygulanır."

BAŞKAN- Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

31 inci maddeyi 30 uncu madde olarak okutuyorum:

MADDE 30. - 2004 sayılı Kanunun 118 inci maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Satılan mal ihale kesinleşmeden teslim olunmaz."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

32 nci maddeyi 31 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE  31. - 2004 sayılı Kanunun 119 uncu maddesinin (5) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"5- Mahcuz malın tahmin edilen değeri birmilyar lirayı geçmezse."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

33 üncü maddeyi 32 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 32. - 2004 sayılı Kanunun 126 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan "yüzde yetmişbeşini" ibaresi "yüzde altmışını" olarak; aynı bendin içinde yer alan parantez içindeki ifade de "Onuncu günün resmî tatile rastlaması hâlinde ikinci artırma tarihi olarak tatilin bitimini izleyen ilk iş gününün belirlenmesi ve bu ikinci ihalenin yapılacağı yer, gün ve saatin ilânda açıkça gösterilmesi zorunludur." şeklinde değiştirilmiştir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

34 üncü maddeyi 33 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE  33. - 2004 sayılı Kanunun 128 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle ile ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Taşınmazın önceden takdir edilen kıymetini etkileyen mükellefiyetlerin ortaya çıkması hâlinde, icra dairesi satışa esas olmak üzere taşınmazın kıymetini yeniden takdir ettirir."

"Satışa çıkarılan taşınmazda eklenti niteliğinde teşvikli mal varsa icra müdürlüğü bu malların kıymetini ayrıca takdir ettirir. Satıştan önce ilgili kurumlardan bu mallar üzerindeki vergi, resim, harç gibi yükümlülükler sorulur. Satış isteyen alacaklının talebi üzerine bu mallar satış dışında tutulabileceği gibi, üzerlerindeki vergi, resim, harç gibi malın aynından kaynaklanan kamu alacakları dikkate alınarak 129 uncu madde hükümlerine göre taşınmazla birlikte ihale de edilebilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

35 inci maddeyi 34 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 34. - 2004 sayılı Kanunun 128 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 128/a maddesi eklenmiştir.

"Kıymet takdirine ilişkin şikâyet:

MADDE 128/a- Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki tetkik merciinde şikâyette bulunabilirler. Şikâyet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması hâlinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabilir; aksi hâlde başka bir işleme gerek olmaksızın şikâyet kesin olarak reddedilir.

Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Ancak, doğal afetler ve imar durumundaki çok önemli değişiklikler meydana getiren benzer hallerde yeniden kıymet takdiri istenebilir.

Kıymet takdirine ilişkin şikâyet yetkisiz tetkik merciine yapılırsa, tetkik mercii evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde yetkisizlik kararı verir.

Bu madde gereğince icra tetkik merciinin verdiği kararlar kesindir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

36 ncı maddeyi 35 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 35. - 2004 sayılı Kanunun 129 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan "yetmişbeşini" ibaresi "altmışını" şeklinde değiştirilmiştir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

37 nci maddeyi 36 ncı madde olarak okutuyorum:

MADDE 36. - 2004 sayılı Kanunun 130 uncu maddesinin ikinci cümlesinde yer alan "yirmi günü" ibaresi "on günü" olarak değiştirilmiştir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

38 inci maddeyi 37 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE  37. - 2004 sayılı Kanunun 133 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "ilk fıkrasına" ibaresi "aradığı şartlara" ve beşinci cümlesinde yer alan "maddenin ikinci fıkrasındaki" ibaresi "maddedeki" şeklinde değiştirilmiştir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

39 uncu maddeyi 38 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 38. - 2004 sayılı Kanunun 134 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle ile ikinci fıkrasının ilk cümlesinde yer alan "iştirak edenler" ibaresinden sonra "yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla" ibaresi eklenmiş, ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle ile ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar üçüncü ve dördüncü fıkra olarak eklenmiş, diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.

"İhale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılır."

"Ancak işin esasına girilmemesi nedeniyle talebin reddi hâlinde para cezasına hükmolunamaz."

"İhalenin feshine ilişkin şikâyet görevsiz veya yetkisiz tetkik mercii veya mahkemeye yapılırsa, tetkik mercii veya mahkeme evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verir. Bu kararlar kesindir.

Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhâl veya 130 uncu maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. İcra müdürü, ödenen ihale bedeli ile ilgili olarak, ihalenin feshine yönelik şikâyet sonucunda verilecek karar kesinleşinceye kadar, 9 uncu madde hükmüne göre işlem yapar. İhalenin feshine ilişkin şikâyetin kabulüne veya reddine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, ihale bedeli nemaları ile birlikte hak sahiplerine ödenir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

1 adet önerge vardır; okutup, işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 39 uncu maddesiyle İcra ve İflas Kanununun 134 üncü maddesine eklenen dördüncü fıkranın son cümlesinde yer alan "nemaları ile birlikte" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

 

 

 

 

Salih Kapusuz

Eyüp Fatsa

Fahri Keskin

 

Ankara

Ordu

Eskişehir

 

 

 

 

 

Abdullah Torun

Ünal Kacır

 

 

Adana

İstanbul

 

 

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI KÖKSAL TOPTAN (Zonguldak) - Çoğunluğumuz olmadığı için katılamıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Sayın Başkan, bir düzenleme yapacağız, 2 dakikaya ihtiyacımız var.

BAŞKAN - Birleşime 5 dakika ara veriyorum.

 

 

Kapanma Saati: 18.28
DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 18.38

BAŞKAN: Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Enver YILMAZ (Ordu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 108 inci Birleşimin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

225 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)Ê

4. - İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

Tasarının 38 inci maddesi üzerinde verilen önergenin işleminde kalmıştık.

Önergeyi tekrar okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 38 inci maddesiyle İcra ve İflas Kanununun 134 üncü maddesine eklenen dördüncü fıkrasının "verilecek karar kesinleşinceye kadar" ibaresinden sonra gelmek üzere "para bankalarda nemalandırılır" cümlelerinin eklenmesini; ayrıca, aynı fıkrada geçen "9 uncu madde hükmüne göre işlem yapar" cümlesinin çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

Salih Kapusuz

Eyüp Fatsa

Fahri Keskin

 

Ankara

Ordu

Eskişehir

 

Abdullah Torun

Ünal Kacır

 

 

Adana

İstanbul

 

 

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI KÖKSAL TOPTAN (Zonguldak) - Sayın Başkanım, çoğunluğumuz olmadığı için katılamıyoruz; ancak, izin verirseniz, biraz evvel kabul edilen 35 inci maddeyle ilgili bir düzeltme yapmak istiyorum.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Başkan.

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI KÖKSAL TOPTAN (Zonguldak) - 35 inci maddeyle 128/a maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "iki" ibaresinin "bir" olarak değişmesi gerekmektedir. Böyle bir tapaj hatası var, bunu düzeltiyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Hükümet önergeye katılıyor mu?

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Sayın Komisyon Başkanımızın beyanına ben de katılıyorum.

Önergeye de katılıyorum.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

İhalenin feshi davalarında yatırılan paraların nemalandırılması amacıyla bu önerge verilmiştir.

BAŞKAN - Düzeltilen önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

40 ıncı maddeyi 39 uncu madde olarak okutuyorum:

MADDE 39. - 2004 sayılı Kanunun 142 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 142/a maddesi eklenmiştir.

"Teminat karşılığı ödeme:

MADDE 142/a. - Sıra cetveline karşı 142 nci madde uyarınca şikâyet veya itiraz yapılmışsa, tebligatı alan ve sıra cetvelinde hak sahibi görünen her alacaklı, bir bankanın kesin teminat mektubunu dosyaya ibraz ederek payına düşen meblâğı tahsil edebilir. 36 ncı maddenin ikinci fıkrası burada da uygulanır.

Teminat mektubunda, alacaklının dosyadan tahsil ettiği meblâğ ile bu meblâğın kısmen veya tamamen icra dosyasına iadesinin gerekmesi hâlinde iade tarihine kadar geçecek süreye ait olan faizin, icra dairesinin ilk yazılı talebi üzerine dosyaya ödenmesi taahhüt edilmelidir. Bu esaslar dahilinde teminat mektubuyla garanti edilecek miktar icra dairesince belirlenir."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

41 inci maddeyi 40 ıncı madde olarak okutuyorum:

MADDE 40. - 2004 sayılı Kanunun 143 üncü maddesinin birinci ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Alacaklı alacağının tamamını alamamış ve aciz vesikası düzenlenmesi için gerekli şartlar yerine gelmişse, icra dairesi kalan miktar için hemen bir aciz vesikası düzenleyip alacaklıya ve bir suretini de borçluya verir; bu belgeler hiçbir harç ve vergiye tâbi değildir. Aciz vesikasının bir nüshası da her il merkezinde Adalet Bakanlığınca tespit edilen icra dairesi tarafından tutulan özel sicile kaydedilmek üzere bu icra dairesine gönderilir. Aciz vesikası sicili aleni olup ne şekilde tutulacağı ve hangi hususları içereceği Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelikle belirlenir."

"Bu borç, borçluya karşı, aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Borçlunun mirasçıları, mirasın açılmasından itibaren bir sene içinde alacaklı hakkını aramamışsa, borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürebilirler.

Borçlu, aciz vesikasını düzenlemiş olan icra dairesine borcunu işlemiş faizleriyle birlikte her zaman ödeyebilir. İcra dairesi ödenen parayı alacaklıya verir veya gerektiğinde 9 uncu madde hükümleri dahilinde bir bankaya yatırır. Borcun bu şekilde tamamının ödenmesinden sonra aciz vesikası sicilden terkin edilir ve borçluya borcunu ödeyerek aciz vesikasını sicilden terkin ettirdiğine dair bir belge verilir. Aynı şekilde, icra takibi batıl ise veya iptal edilirse yahut borçlunun borçlu olmadığı mahkeme kararıyla sabit olursa ya da alacaklı icra takibini geri alırsa, aciz vesikası sicilden terkin edilir ve borçluya buna ilişkin bir belge verilir."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

42 nci maddeyi 41 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE  41. - 2004 sayılı Kanunun 148 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 148/a maddesi eklenmiştir.

"Adres gösterme zorunluluğu:

MADDE  148/a. - İpotek sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazı daha sonra satın alanlar  ya da bunların halefleri, tapu sicili müdürlüğüne yurt içinde bir tebligat adresi bildirmek zorundadırlar. Aksi takdirde ilgililerin tescil talebi, tapu sicili müdürlüğünce reddolunur.

Adresin değiştirilmesi tapu sicil müdürlüğüne bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur. Yeni adresin bildirilmemesi hâlinde tebligatların eski adrese ulaştığı tarih tebellüğ tarihi sayılır."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

43 üncü maddeyi 42 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE  42. - 2004 sayılı Kanunun 150/b maddesinin birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Şu kadar ki, bu şekilde işlem yapılması 132 ve 135 inci maddelerdeki hakları ortadan kaldırmaz."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

44 üncü maddeyi 43 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 43. - 2004 sayılı Kanunun 150/ı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 150/ı. - Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle tetkik merciine şikâyette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran taraf alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikâyeti reddedilir. Tetkik merciinde yapılan inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması Türk Medenî Kanununun 887 nci maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer."

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, karar yetersayısının aranılmasını talep ediyoruz.

BAŞKAN - Karar yetersayısını arayacağım.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...

Karar yetersayısı yoktur.

SALİH KAPUSUZ (Ankara)- Var efendim.

BAŞKAN- 10 dakika ara veriyorum.

 

 

Kapanma Saati: 18.49
                BEŞİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 18.58

BAŞKAN : Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Enver YILMAZ (Ordu)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 108 inci Birleşimin Beşinci Oturumunu açıyorum.

225 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)Ê

4. - İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)Ê

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

Tasarının 43 üncü maddesinin oylamasında karar yetersayısı bulunamamıştı.

43 üncü maddeyi oylarınıza sunacağım ve karar yetersayısını arayacağım: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir; karar yetersayısı vardır.

Alınan karar gereğince, saat 20.00'de toplanmak üzere, birleşime ara veriyorum.

 

 

Kapanma Saati: 19.00


ALTINCI OTURUM

Açılma Saati: 20.00

BAŞKAN : Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Enver YILMAZ (Ordu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 108 inci Birleşimin Altıncı  Oturumunu açıyorum.

225 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)Ê

4. - İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)Ê

BAŞKAN - Komisyon?.. Yerinde.

Hükümet?.. Yerinde.

Tasarının 45 inci maddesini 44 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 44. - 2004 sayılı Kanunun 158 inci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Mahkemece verilen karar, kesinleşinceye kadar depo edilen para hakkında 9 uncu madde hükümleri uygulanır."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

1 adet önerge vardır; önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 44 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

Salih Kapusuz

Eyüp Fatsa

Fahri Keskin

 

Ankara

Ordu

Eskişehir

 

Abdullah Torun

Ünal Kacır

 

 

Adana

İstanbul

 

 

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet?..

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Gerekçe okunsun.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe: Tasarının 2 nci maddesinde yapılan değişikliğe uyum sağlamak amacıyla bu önerge verilmiştir.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

44 üncü madde, kanun tasarısından çıkarılmıştır.

46 ncı  maddeyi 44 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 44. - 2004 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "kararı," kelimesinden sonra "karar tarihinde," ibaresi eklenmiş; ikinci ve üçüncü cümlesinde yer alan "trajı" kelimeleri "tirajı" olarak değiştirilmiştir.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

47 nci maddeyi 45 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE  45. - 2004 sayılı Kanunun 168 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"6. İtiraz edilmediği ve borç ödenmediği takdirde on gün içinde 74 üncü maddeye, itiraz edilip de reddedildiği takdirde ise üç gün içinde 75 inci maddeye göre mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik edileceği, mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarı."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

48 inci maddeyi 46 ncı madde olarak okutuyorum:

MADDE 46. - 2004 sayılı Kanunun 169/a maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile altıncı fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Tetkik mercii hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. Tetkik mercii hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir.

Tetkik mercii hâkimi, borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir."

"Borçlunun itirazının tetkik merciince esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere;  takip muvakkaten durdurulmuş ise bu itirazın reddi hâlinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

49 uncu maddeyi 47 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 47. - 2004 sayılı Kanunun 170 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile dördüncü fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Tetkik mercii, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması hâlinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar."

"Tetkik mercii, itirazın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

50 nci maddeyi 48 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE  48. - 2004 sayılı Kanunun 170/b maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 

"Madde 170/b. - 61 inci maddenin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları ve 62 ilâ 72 nci maddeler bu fasıl hükümlerine aykırı olmadıkça, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkında da uygulanır."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

51 inci maddeyi 49 uncu madde olarak okutuyorum:

MADDE 49. - 2004 sayılı Kanunun 179 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflâsı:

Madde 179. - Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Şu kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflâsın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddî ve inandırıcı bulursa, iflâsın ertelenmesine karar verir. İyileştirme projesinin ciddî ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur.

Mahkeme, gerekli görürse idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir. İflâsın ertelenmesi talepleri öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırılır."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

52 nci maddeyi 50 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 50. - 2004 sayılı Kanunun 179 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 179/a ve 179/b maddeleri eklenmiştir.

"Erteleme tedbirleri:

MADDE 179/a. - İflâsın ertelenmesine karar veren mahkeme, şirketin veya kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli her türlü tedbiri iyileştirme projesini de göz önünde tutarak alır.

Mahkeme erteleme kararı ile birlikte kayyım atanmasına karar verir. Mahkeme, yönetim organının yetkilerini tümüyle elinden alıp kayyıma verebileceği gibi yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğini kayyımın onayına bağlı kılmakla da yetinebilir.

İflâsın ertelenmesi kararında kayyımın görev ve yetkileri ayrıntılı olarak  gösterilir.

Mahkeme erteleme kararının hüküm fıkrasını 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan eder ve gerekli bildirimleri yapar."

BAŞKAN - Madde 179/a'yı oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Madde 179/b'yi okutuyorum:

"Erteleme kararının etkileri

MADDE 179/b. - Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.

Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticarî işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır.

206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.

Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre kayyımın verdiği rapor dikkate alınarak bir yıl daha uzatılabilir. Kayyım mahkemenin belirleyeceği sürelerde faaliyetleri ve işletmenin durumu konusunda düzenli olarak mahkemeye rapor verir.

İflâsın ertelenmesi talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine mahkeme, şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verir. Erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın verdiği raporlardan şirketin veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa, erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflâsına karar verebilir." 

BAŞKAN - Madde 179/b'yi oylarınıza sunuyorum : Kabul edenler... Kabul etmeyenler...Kabul edilmiştir.

50 nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 50 nci madde kabul edilmiştir.

53 üncü maddeyi 51 inci madde olarak okutuyorum :

MADDE  51. - 2004 sayılı Kanunun 185 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Ancak, rehin sahibi alacaklı, istediği takdirde iflâstan sonra da masaya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?..Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

54 üncü maddeyi 52 nci madde olarak okutuyorum :

MADDE 52. - 2004 sayılı Kanunun 206 ncı maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Teminatlı olup da rehinle karşılanmamış olan veya teminatsız bulunan alacaklar masa mallarının satış tutarından, aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur:

Birinci sıra:

A) İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve  iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile  iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,

B) İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları,

C) İflâsın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları.

İkinci sıra:

Velâyet ve vesayet nedeniyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişki nedeniyle doğmuş olan tüm alacakları;

Ancak bu alacaklar,  iflâs, vesayet veya velâyetin devam ettiği müddet yahut bunların bitmesini takip eden yıl içinde açılırsa imtiyazlı alacak olarak kabul olunur. Bir davanın veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz.  

Üçüncü sıra:

Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar.

Dördüncü sıra:

İmtiyazlı olmayan diğer bütün alacaklar."

"Bir ve ikinci sıradaki müddetlerin hesaplanmasında aşağıdaki süreler hesaba katılmaz:

1. İflâsın açılmasından önce mühlet de dahil olmak üzere geçirilen konkordato süresi.

2. İflâsın ertelenmesi süresi.

3. Alacak hakkında açılmış olan davanın devam ettiği süre.

4. Terekenin iflâs hükümlerine göre tasfiyesinde, ölüm tarihinden tasfiye kararı verilmesine kadar geçen süre."  

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

55 inci maddeyi 53 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 53. - 2004 sayılı Kanunun 222 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Toplantı veya karar nisabının oluşmaması:

Madde 222. - Alacaklılar toplanması mümkün olmazsa veya karar nisabı oluşmazsa durum tespit olunur. Bu hâlde daire, ikinci alacaklılar toplanmasına kadar masayı idare eder ve tasfiyeye başlar."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

56 ncı maddeyi 54 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE  54. - 2004 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"İflâs idaresi toplantıları, idare memurlarının veya herhangi bir alacaklının gündem belirlemek suretiyle yapacağı talep üzerine iflâs dairesi müdürünün toplantı gününden en az yedi gün önce göndereceği çağrı üzerine yapılır. İflâs idaresi, kararlarını çoğunlukla alır; ancak toplantıya her üç iflâs idare memurunun da katılmaması hâlinde iflâs dairesi müdürü iflâs idaresinin görevini yüklenir ve iflâs idaresi adına tek başına karar alır. Toplantıya iflâs idaresi memurlarından birinin veya ikisinin iştiraki hâlinde iflâs dairesi müdürü de bu toplantıya katılır. Karar alınamaması hâlinde iflâs dairesi müdürünün oyu doğrultusunda işlem yapılır. İflâs masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflâs idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

57 nci maddeyi 55 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE  55. - 2004 sayılı Kanunun 226 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "ikiyüzbin" ibaresi "ikimilyar" olarak değiştirilmiştir

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

58 inci maddeyi 56 ncı madde olarak okutuyorum:

MADDE 56. - 2004 sayılı Kanunun 239 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Toplantı ve karar nisabının oluşmaması:

Madde 239. - Alacaklıların toplanması mümkün olmazsa veya karar nisabı oluşmazsa durum tespit olunur. Bu halde iflas idaresi tasfiye kapanıncaya kadar işe devam eder."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

59 uncu maddeyi 57 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 57. - 2004 sayılı Kanunun 250 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 250. - Dağıtıma yukarıdaki maddede yazılı bırakılma müddeti bittikten sonra başlanır. Şikâyet vaki olmuşsa, dağıtım bu şikâyet üzerine verilecek kararın dağıtıma etkili olabileceği oranda ertelenebilir. 144 üncü madde hükümleri burada da uygulanır. Tâlikî bir şarta veya belirli olmayan bir vadeye bağlı alacaklar için ayrılan paylar hakkında 9 uncu madde hükümleri uygulanır."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

60 ıncı maddeyi 58 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 58. - 2004 sayılı Kanunun 251 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"196 ncı madde hükmü saklı kalmak kaydıyla, aciz vesikası 143 üncü maddede yazılı olan hukuki sonuçları doğurur."

"Müflise yeni mal iktisap etmediği itirazında bulunma imkânını sağlamak niyetiyle üçüncü kişinin hak sahibi kılındığı ama müflisin fiilen tasarruf ettiği mallar, üçüncü kişi bu durumu biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, yeni mal sayılır."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

61 inci maddeyi 59 uncu madde olarak okutuyorum:

MADDE 59. - 2004 sayılı Kanunun 257 nci maddesinin başlığı "İhtiyatî haciz şartları", birinci fıkrasında yer alan "borcun" ibaresi "para borcunun" olarak ve ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan "kaçarsa" ibaresi "kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;" olarak değiştirilmiştir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

62 nci maddeyi 60 ıncı madde olarak okutuyorum:

MADDE  60. - 2004 sayılı Kanunun 258 inci maddesine aşağıdaki fıkra son fıkra olarak eklenmiştir.

"İhtiyatî haciz talebinin reddi hâlinde alacaklı kanun yoluna başvurabilir."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

63 üncü maddeyi 61 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE  61. - 2004 sayılı Kanunun 261 inci maddesine aşağıdaki fıkra son fıkra olarak eklenmiştir.

"İhtiyatî haczin infazı ile ilgili şikâyetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu tetkik merciine yapılır."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

64 üncü maddeyi 62 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE  62. - 2004 sayılı Kanunun 264 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"İhtiyatî haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

65 inci maddeyi 63 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 63. - 2004 sayılı Kanunun 265 inci maddesinin başlığı "İhtiyatî haciz kararına itiraz ve temyiz" olarak ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aşağıdaki fıkralar ikinci ve son fıkra olarak eklenmiştir.

"Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.

Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir."

"İtiraz üzerine verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Yargıtay bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. Temyiz, ihtiyatî haciz kararının uygulanmasını durdurmaz."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

66 ncı maddeyi 64 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 64. - 2004 sayılı Kanunun 268 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"261 inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen mallar, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından bu Kanuna veya diğer kanunlara göre haczedilirse, ihtiyati haciz sahibi alacaklı, bu hacze 100 üncü maddedeki şartlar dairesinde kendiliğinden ve muvakkaten iştirak eder. Rehinden önce ihtiyati veya icrai haciz bulunması hâlinde âmme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze iştirak edemez." 

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

67 nci maddeyi 65 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE  65. - 2004 sayılı Kanunun 269/a maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 269/a. - Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine tetkik merciince tahliyeye karar verilir."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

68 inci maddeyi 66 ncı madde olarak okutuyorum:

MADDE 66. - 2004 sayılı Kanunun 280 inci maddesinin başlığı "Zarar verme kastından dolayı iptal" olarak ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya  iflâs yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

69 uncu maddeyi 67 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 67. - 2004 sayılı Kanunun 12 nci Babının başlığı "KONKORDATO VE BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI" olarak değiştirilmiş, 285 inci maddesinin başlığından önce gelmek üzere "I. ADÎ KONKORDATO" üst başlığı eklenmiş, 285 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş, diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.

"Konkordato hükümlerinden yararlanmak isteyen herhangi bir borçlu, tetkik merciine gerekçeli bir dilekçe ve bir konkordato projesi verir. Bu projeye ayrıntılı bir bilanço, gelir tablosu ve defter tutmaya mecbur şahıslardan ise defterlerinin durumunu bildiren bir cetvel ekler. Bu cetvelde, özellikle Türk Ticaret Kanununun 66 ncı maddesi hükmünce tutulması mecburi olan defterlerin hepsinin tutulmuş olup olmadıkları gösterilir.

İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, tetkik merciinden borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.

Konkordato talebi üzerine tetkik mercii, gerekli gördüğü takdirde, borçlunun malvarlığının muhafazası için 290 ıncı maddenin ikinci fıkrasındaki tedbirleri emreder."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Madde üzerinde bir önerge vardır; önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 67 nci maddesinde yer alan "12. Babın başlığı 'KONKORDATO VE BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI' olarak değiştirilmiş" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

Salih Kapusuz

Eyüp Fatsa

Zeki Karabayır

 

Ankara

Ordu

Kars

 

Fahri Keskin

Cevdet Erdöl

 

 

Eskişehir

Trabzon

 

 

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Tasarının 86 ncı maddesinde yapılan değişikliğe uyum sağlamak amacıyla bu önerge verilmiştir.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Maddeyi, kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

70 inci maddeyi 68 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 68. - 2004 sayılı Kanunun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Tetkik mercii borçluyu ve talepte bulunmuş ise alacaklıyı dinledikten sonra borçlunun durumunu, malvarlığı ve gelirlerini, taahhütlerini yerine getirmesine engel olan sebepleri ve konkordatonun başarı ihtimalini göz önünde tutarak, projenin alacaklıları zarara sokmak kastından âri olup olmadığına göre konkordato talebinin uygun olup olmadığına karar verir."

"Konkordato talebinin reddine ilişkin kararı, tefhiminden itibaren on gün içinde borçlu veya talep sahibi alacaklı temyiz edebilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 68 inci maddesiyle değiştirilen kanunun 286 ncı maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 

Orhan Eraslan

Tuncay Ercenk

Osman Özcan

 

 

Niğde

Antalya

Antalya

 

Atila Emek

Atilla Kart

 

 

Antalya

Konya

 

 

"Madde 68.- Tetkik mercii borçluyu ve talepte bulunmuş ise alacaklıyı dinledikten sonra borçlunun ve hesaplarının durumunu ve işlerindeki doğruluğunu mal varlığı ve gelirlerini, taahhütlerini yerine getirmesine engel olan sebepleri ve konkordatonun başarı ihtimalini göz önünde tutarak, projenin alacaklıları zarara sokmak kastından âri ve borçlunun mevcuduyla mütenasip olup olmadığına ve mevcudunun yüzde elliyi ödemeye yetişip yetişmediğine göre konkordato talebinin uygun olup olmadığına karar verir.

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Önerge sahibi Orhan Eraslan, buyurun.

ORHAN ERASLAN (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; eski 70, yeni 68 inci madde üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlarım.

Değerli arkadaşlarım, gecenin ilerleyen bu saatinde çok değerli zamanınızı almayacağım; ancak, hata yapmamak için, daha titiz davranmak durumundayız.

Şimdi, konkordato, iyi niyetli, namuslu tüccar, konjonktürel olarak birtakım dalgalanmalar nedeniyle zora düşerse, devletin denetiminde borçlularıyla bir sözleşme yapar, kontrat yapar; anlamı bu. Yani, bununla, devletin denetiminde yaptığı sözleşmeyle, alacaklılarından ya mehil ister, süre ister, vade ister -vade konkordatosu diyoruz- ya da ıskonto konkordatosu dediğimiz biçimde "benden, borcun belli bir oranını almayın" der, ıskonto ister.

Şimdi, tüm dünyadaki uygulamalarda, konkordato, iyi niyetli tüccara tanınır; yani, hileli işlere başvurmamış, namuslu davranmış, her şeyiyle ticaret hayatının gereklerini yerine getirmiş; ama, konjonktür zora düşürmüş. Bunun için, konkordato, namuslulara tanınan bir haktır. Eski, değiştirmeye çalıştığımız maddede de vardı bu.

Burada, benim değişiklik istediğim nokta şu: Borçlunun hesaplarının durumu ve işlerindeki doğruluğunun tetkik edilmesi. Bu, eskiden vardı, bu tasarıda çıkarılmış. Efendim, işlerdeki doğruluktan korkmayalım. Doğru tüccara yardımcı olalım, sahtekâra da yardımcı olmayalım. Hesabını da yargıca götürsün, göstersin "benim hesabım bu, işlerimdeki doğruluğum da malum" desin. Şimdi, işlerinde doğru olmayan, hesabı meçhul olan, hesabı incelenmeyen bir kişiye, devlet gücüyle, alacaklılara: "Alacağının belli bir oranından vazgeç veya buna vade tanı" demek, çok adaletli bir durum değildir; çok hakkaniyete uygun değildir. Üstelik, hesapların durumunu incelememiz ve işlerindeki doğruluğunu aramamız, yasanın ruhuna da uygun düşer, ülkemizin temiz toplum arzularına da uygun düşer.

Bu açıdan, önergemizi desteklemenizi diliyoruz; yani -bu çok önemli bir konu- bu hakkı dürüst tüccarlara tanıyalım diyoruz.

Hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Eraslan.

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Sayın Başkan, müsaade ederseniz, bir açıklama yapmak istiyorum.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; eski 69 uncu maddede, bu türlü bir düzenlemeyi niye getirdiğimiz çok açık olarak, gerekçesine baktığınızda görülmektedir.  Zaten, biz de bu kanun tasarısını düzenlerken, birçok maddesinde de ifade ettiğimiz gibi, kötü niyetli borçluyu himaye eden hükümler varsa, bunları, olabildiğince ayıklamaya çalıştık ve her türlü kararı objektif kriterlere bağladık.

Şimdi dile getirilen maddede, tetkik merciin konkordato talebinin nazara alınmasına ilişkin şartlar yeniden düzenlendi. Getirilen düzenlemeyle, tetkik mercii hâkiminin, bizim, bugün, burada öngöremediğimiz birkısım ihtimalleri, gelişmeleri de dikkate alarak, objektif kriterlere bağlı değerlendirme yapabilmesi açısından kriterler getirilmiş, düzenleme yapılmıştır. Halbuki, verilen bu önerge, daha çok sübjektif birkısım kriterler getiriyor. O sebeple de tasarının esas maksadı, burada, gözden kayboluyor; onun için önergeye katılmadık; yoksa, mevcut metnin, kötü niyetli borçluyu himaye etmesi gibi bir durum, esas itibariyle söz konusu değil. Umulmadık şartlarda hâkimin takdir hakkını kullanabilmesi bakımından objektif kriterlerin getirilmesi gerekiyor. Madde, bütün, bu beklentileri karşılayan bir şekilde düzenlenmiştir. 

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

71 inci maddeyi 69 uncu madde olarak okutuyorum:

MADDE 69. - 2004 sayılı Kanunun 287 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 287. - Konkordato talebi 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usule göre ilân edilir. Konkordato talebinin ilânından itibaren on gün içinde alacaklılar itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını ileri sürerek tetkik merciinden konkordato talebinin reddini isteyebilir.

Talep uygun görülürse tetkik mercii borçluya en fazla üç aylık bir mühlet verir ve aynı zamanda gerekli bilgi ve tecrübeye sahip Türk vatandaşlarından bir veya birkaç komiser tayin eder. Birden fazla komiser tayin edilmesi hâlinde tetkik mercii bu kişilerin görev ve yetki alanlarını belirler.

Konkordato komiseri, kusurundan doğan zararlardan sorumludur.

Komiser, borçlunun faaliyetine nezaret eder ve 290 ve devamı maddelerde verilen görevleri yapar. Ayrıca komiser, tetkik merciinin talebi hâlinde ara raporlar verir ve alacaklıları konkordato süreci hakkında bilgilendirir.

8, 10, 11, 16, 21 ve 359 uncu maddeler hükümleri kıyas yoluyla komiserler hakkında da uygulanır.

İşin niteliği gerekli kılıyorsa komiserin teklifi üzerine mühlet, alacaklılar da dinlendikten sonra en fazla iki ayı geçmemek üzere uzatılabilir.

Borçlunun malvarlığının muhafaza edilmesi için gerekli ise veya konkordatonun gerçekleşmeyeceği açıkça anlaşılıyorsa, konkordato mühleti komiserin talebi üzerine mühletin sona ermesinden önce kaldırılabilir. Bu takdirde borçlu ve alacaklılar dinlenir. 299, 300 ve 301 inci maddeler kıyas  yoluyla uygulanır.

İhtiyati tedbir yoluyla da olsa, borçluya karşı başlamış olan takiplerin konkordato mühletinin bitiminden sonraki dönem içinde durdurulmasına veya borçluya karşı yeni takip yapılamayacağına karar verilemez."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

72 nci maddeyi, 70 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 70. - 2004 sayılı Kanunun 288 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 288. - Tetkik merciince mühlet, karar tarihinde yurt düzeyinde tirajı en yüksek beş gazeteden birinde ilân olunur ve icra dairesi ile tapu dairesine bildirilir. Borçlu bir tacir ise ticaret sicili memurluğuna ve deniz ticaretiyle meşgul ise ayrıca gemi sicil memurluğuna da haber verilir. Borçlunun gemisi sicile kayıtlı olduğu takdirde gemi sicil memuru, konkordato mehli hakkında sicile şerh verir. Bu şerh Türk Ticaret Kanununun 879 uncu maddesindeki şerhin hukukî neticesini meydana getirir. Mühlet kararı ayrıca diğer lazım gelen yerlere bildirilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

73 üncü maddeyi, 71 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 71. - 2004 sayılı Kanunun 289 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Mühletin alacaklılar bakımından sonuçları:

 Madde 289. - Mühlet içinde borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.

 Mühlet sırasında taşınır veya taşınmaz rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez.

 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.

 Konkordato aksine hüküm içermediği takdirde mühlet, rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesini durdurur.

 Takas bu Kanunun 200 ve 201 inci maddelerine tâbidir. Bu maddelerin uygulanmasında konkordato mühletinin veya iflâsın ertelenmesi kararının ilânı tarihi esas alınır."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

74 üncü maddeyi, 72 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE  72. - 2004 sayılı Kanunun 290 ıncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Mühletin borçlu bakımından sonuçları:

Madde 290. - Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, tetkik mercii bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin katılımı ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir.

Borçlu, tetkik merciinin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez ve takyit edemez ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür.

Borçlu bu hükme yahut komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa veya iyi niyetinden şüpheyi haklı gösterir bir harekette bulunursa tetkik mercii komiserin raporu üzerine, mümkün ise borçluyu ve gerektiğinde alacaklıları dinledikten sonra borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini veya mühleti kaldırabilir.

299, 300 ve 301 inci maddeler hükmü kıyas yoluyla uygulanır."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

75 inci maddeyi, 73 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 73. - 2004 sayılı Kanunun 291 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Defter tutulması ve rehinli malların kıymetinin takdiri

Madde 291. - Komiser, tayinini müteakip borçlunun mevcudunun bir defterini yapar ve malların kıymetlerini takdir eder. Borçlunun başka yerlerde malları varsa bu muamele o yer icra dairesi marifetiyle yaptırılabilir.

Komiser rehinli malların kıymetinin takdirine ilişkin kararını alacaklıların incelemesine hazır tutar; kıymet takdiri kararı alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçluya bildirilir.

İlgililer, on gün içinde ve masrafları önceden vermek kaydıyla, tetkik merciinden rehinli malların kıymetini yeniden takdir etmesini isteyebilir. Eğer yeni kıymet takdiri bir alacaklı tarafından istenmiş ve takdir edilen kıymet, kayda değer bir şekilde değişmişse alacaklı borçludan masraflarının ödenmesini talep edebilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

76 ncı maddeyi, 74 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 74. - 2004 sayılı Kanunun 292 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Alacaklıları davet ve alacakların bildirilmesi:

Madde 292. - Alacaklılar, komiser tarafından ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde alacaklarını bildirmeye mühlet kararının yayımlandığı gazetede yapılacak ilânla davet olunur. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İlânda, hilafına hareket eden alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato müzakeresine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır.

Aynı ilânda komiser; yukarıdaki fıkrada yazılı müddet geçtikten sonra olmak üzere, konkordato teklifini müzakere etmek için alacaklıları muayyen bir gün ve saatte toplanmaya davet eder ve toplantıdan önceki on gün içinde belgeleri inceleyebileceklerini bildirir."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

77 nci maddeyi, 75 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 75. - 2004 sayılı Kanunun 296 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Konkordatonun mahkemede incelenmesi

Madde 296. - Toplanmayı takip eden on gün bittikten sonra komiser konkordatoya ilişkin bütün belgeleri ve bu süre içinde iltihak eden olmuşsa bunları da dikkate alarak, konkordatonun kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu ticaret mahkemesine tevdi eder ve durumu ilgili tetkik merciine bildirir.

Mahkeme, komiseri dinledikten sonra ve her hâlde mühlet içinde kısa bir zamanda kararını verir. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, mühlet kararının yayımlandığı gazetede ilân edilir. İtiraz edenlerin haklarını müdafaa için duruşmada bulunabilecekleri de ilâna yazılır."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

78 inci maddeyi 76 ncı madde olarak okutuyorum:

MADDE 76. - 2004 sayılı Kanunun 297 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Konkordato, kaydedilmiş olan alacaklıların yarısını ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

79 uncu maddeyi, 77 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 77. - 2004 sayılı Kanunun 298 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 298. - Yukarıdaki hükümler dairesinde yapılan konkordato teklifinin tasdiki aşağıdaki şartların tahakkukuna bağlıdır:

1- Teklif edilen meblağın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (Mahkeme borçluya intikâl edebilecek malları da dikkate alabilir.)

2- Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda, paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen meblağın,  iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının öngörülmesi.

3- Konkordato işlemlerinin yerine getirilmesini, alacakları kabul edilmiş olan imtiyazlı alacakların tamamen ödenmesini ve mühlet sırasında komiserin onayıyla akdedilmiş borçların ifasını sağlamak için, bu alacaklılardan her biri özel olarak ve açıkça kendi alacağı bakımından vazgeçmedikçe, yeterli teminatın gösterilmesi.

4- Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama masrafları ve ilâm harçlarının tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.

Hâkim, konkordato teklifini yetersiz bulması hâlinde re'sen veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmeyi yapabilir."

BAŞKAN - Madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 77 nci maddesiyle değiştirilen kanunun 298 nci maddesinin dördüncü bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki beşinci ve altıncı bentlerin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

 

 

Orhan Eraslan

Tuncay Ercenk

Osman Özcan

 

Niğde

Antalya

Antalya

 

Atila Emek

Atilla Kart

Hüseyin Ekmecioğlu

 

Antalya

Konya

Antalya

 

Madde 298/5- Borçlunun alacaklıların zararına olarak, doğruluk haricinde yahut pek büyük hiffetle hiçbir muamelede bulunmamış olması,

6- Konkordatonun tasdiki için kendilerini ihbar etmiş olan imtiyazlı alacaklıların bütün alacaklarının tasfiyesi için yeterli teminat verilmiş olması.

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Sayın Eraslan, konuşacak mısınız?

ORHAN ERASLAN (Niğde) - Evet Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Eraslan.

ORHAN ERASLAN (Niğde) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; 77 nci madde üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi, daha doğrusu, iki bent eklenmesine dair önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Bu önergemizde, esas itibariyle, şunu öngörmek istedik.

Değerli arkadaşlarım, konkordato süreci yaşanıyor, tasdik noktasına geliyor; yargıç konkordatoyu tasdik edecek. Tasdikle birlikte, konkordatoya katılan katılmayan tüm alacaklılar konkordato süresi içerisinde, eğer vade konkordatosu ise o sürede, ıskonto ise ona göre, alacaklılarından tahsil etmeyi ertelemiş oluyorlar. Burada, dürüstlük, benim inancıma göre, objektif bir ölçüdür; sübjektif bir ölçü değildir. Hukukta dürüstlük tanımlanabilir, objektif kuralları vardır; yani, böyle bir haktan yararlanabilmesi için borçlunun, alacaklılarının zararına işlem yapmamış olması; yani, alacaklı alacağını almasın diye malını kaçırmamış, zarara uğratmamış olması, doğruluk haricinde işlem yapmamış olması veyahut da pek büyük hiffetle -yani, hafiflikle- bir işlem yapmamış olması; basiretli bir tacir gibi davranması gerekir. Adamın işleri kötüye gidiyor; ama, altındaki yerli otomobili satıp cip alıyorsa, bu adamı konkordatodan faydalandırmamak gerekir; yani, hafif bir davranıştır. Eklenmesini istediğimiz beşinci bentte kastettiğimiz budur. Altıncı bentte kastettiğimiz ise şudur:

Değerli arkadaşlarım, konkordato süreciyle birlikte -özellikle vade konkordatosunda çok yaşanır- takipler duracağı için, imtiyazlı alacaklıların sonuçta alacaklarını alamama gibi bir durumları doğabilir; bu, hukuk açısından son derece incitici bir durumdur. Hiç olmazsa, imtiyazlı alacaklıları teminata bağlaması, yeterli teminat vermesi gerekir ki, konkordato tasdik olunabilsin.

Bu her iki bendin de kanunun ruhuna uygun düşeceğini ve yarar sağlayacağını, hakkaniyete uygun bir düzenleme olacağını düşünüyoruz, önergemize destek bekliyoruz.

Saygılar sunarım.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Eraslan.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

80 inci maddeyi, 78 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 78. - 2004 sayılı Kanunun 298 inci maddesinden sonra gelmek üzere 298/a maddesi eklenmiştir.

"Rehinli taşınır veya taşınmazın paraya çevrilmesinin ertelenmesi:

MADDE 298/a. - Konkordatoyu tasdik eden hâkim, borçlunun talebi üzerine, tasdik kararından itibaren en fazla bir yılı geçmemek ve erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayan faizler teminatlandırılmak kaydıyla, rehinli taşınır veya taşınmazın konkordato talebinden önceki bir alacak nedeniyle satışını erteleyebilir. Ancak, bu ertelemenin yapılabilmesi için rehinli alacağın konkordato talebinden önceki yıla ait faizlerinin ödenmiş olması lazımdır. Borçlu ayrıca  taşınmazın veya ticarî  işletme rehni konusu unsurların işletmenin çalışması için kendisine gerekli olduğunu ve paraya çevirmenin ekonomik varlığını tehlikeye sokacağını gerçeğe yakın bir şekilde ispat etmelidir.

İlgili rehinli alacaklılar yazılı görüşlerini konkordatonun tasdikine ilişkin görüşmelerden önce sunmaya davet edilirler; bu alacaklılar ayrıca tasdik duruşmasına bizzat çağırılırlar.

Borçlu, rehinli taşınır veya taşınmazı rızasıyla devreder, iflâs eder veya ölürse, paraya çevirmenin ertelenmesi kendiliğinden hükümsüz hâle gelir.

İlgili alacaklının talebi üzerine ve borçluyu dinledikten sonra, konkordatoyu tasdik eden hâkim paraya çevirmenin ertelenmesi kararını, alacaklı şu hâllerden birinin mevcudiyetini gerçeğe yakın bir şekilde ispat ederse iptal eder:

1- Borçlu paraya çevirmenin ertelenmesini yanlış bilgiler vermek suretiyle elde etmişse.

2- Serveti ve gelirleri artmış ve borcu ekonomik varlığını tehlikeye sokmadan ödeyebilecekse.

3- Rehinli taşınır veya taşınmazın paraya çevrilmesi borçlunun ekonomik varlığını artık tehlikeye sokmayacaksa."

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

81 inci maddeyi, 79 uncu madde olarak okutuyorum:

MADDE 79. - 2004 sayılı Kanunun 300 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "yurt sathında trajı en yüksek beş gazeteden birinde" ibaresi "mühlet kararının yayımlandığı gazetede" şeklinde değiştirilmiştir.

BAŞKAN -  Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

82 nci maddeyi, 80 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 80. - 2004 sayılı Kanunun 301 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Konkordato tasdik olunmaz yahut mühlet kaldırılırsa, borçlu iflâsa tâbi kişilerden olmasa bile, alacaklılardan birinin 300 üncü maddeye göre yapılacak ilândan itibaren on gün içinde vuku bulacak talebi üzerine borçlunun derhâl iflâsına karar verilir."

BAŞKAN -  Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

83 üncü maddeyi, 81 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 81. - 2004 sayılı Kanunun 302 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "yedi" ibaresi "on" olarak değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"İcra takibi sonucunda kesinleşmiş alacaklar ile ilâma bağlı alacaklara  ilişkin haklar saklıdır."

BAŞKAN -  Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

84 üncü maddeyi, 82 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 82. - 2004 sayılı Kanunun 303 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 303. - Tasdik edilen konkordato, alacakları mühlet kararından önce veya komiserin onayı olmaksızın konkordatonun tasdikine kadar doğmuş bütün alacaklar için mecburidir. Rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ile bu Kanunun 206 ncı maddesinin birinci fıkrasında sayılan Devlet alacakları müstesnadır.

Mühlet içinde komiserin onayıyla akdedilmiş borçlar, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta masa borcu sayılır.

Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği, borçlunun borçlarını nasıl ödeyeceği ve gerekirse sağlanacak teminatlar belirtilir. Kararda komiser veya uzman bir kişi tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevlendirilebilir. Bu takdirde görevlendirilen kişi, borçlunun işletmesinin durumu ve borçlarını konkordato projesi uyarınca ödeme kabiliyetini muhafaza  edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor tevdi eder; alacaklılar bu raporu inceleyebilirler."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

85 inci maddeyi 83 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 83. - 2004 sayılı Kanunun 309 uncu maddesinin "İflâstan sonra konkordato" başlığı "Şartları ve hükümleri" şeklinde değiştirilmiş, üst başlık olarak "II. İFLÂSTAN SONRA KONKORDATO" ibaresi eklenmiş ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Paraya çevirme ticaret mahkemesi tasdik hakkında bir karar verinceye kadar ertelenir." 

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

86 ncı maddeyi 84 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 84. - 2004 sayılı Kanuna 309 uncu maddesinden sonra gelmek üzere "III. MALVARLIĞININ TERKİ SURETİYLE KONKORDATO" üst başlığı altında 309/a ilâ 309/l maddeleri ve "IV. UZLAŞMA SURETİYLE BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI" üst başlığı altında 309/m ilâ 309/ü  maddeleri eklenmiştir.

"III. MALVARLIĞININ TERKİ SURETİYLE KONKORDATO

Genel olarak

MADDE 309/a- Malvarlığının terki suretiyle konkordato ile alacaklılara, borçlunun malvarlığı üzerinde tasarruf etmek veya bu malların tamamını ya da bir kısmını üçüncü kişiye devretmek yetkisi verilir.

Alacaklılar haklarını konkordato tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu aracılığıyla kullanırlar. Konkordato tasfiye memurları ve alacaklılar kurulu konkordato talebi hakkında karar veren alacaklılar tarafından seçilir. Konkordato tasfiye memuru tetkik merciinin seçime ilişkin kararı onaylamasından sonra göreve başlar. Konkordato komiseri de tasfiye memuru olabilir.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Madde üzerinde 3 adet önerge vardır; önergeleri, önce geliş sırasına göre okutacağım, sonra aykırılık derecelerine göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 84 üncü maddesinde yer alan "ve IV. UZLAŞMA SURETİYLE BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI üst başlığı altında 309/m ilâ 309/ü maddeleri" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını ve aynı maddede 309/l maddesinden sonra IV. UZLAŞMA SURETİYLE BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI üst başlığı altında tasarıya eklenen 309/m ilâ 309/ü maddelerinin 309/ü maddelerinin tasarıdan çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

Salih Kapusuz

Sadullah Ergin

Fahri Keskin

 

Ankara

Hatay

Eskişehir

 

Recep Özel

Fuat Geçen

 

 

Isparta

Hatay

 

 

BAŞKAN - İkinci önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 86 ncı maddesiyle düzenlenen ve IV. Uzlaşma Suretiyle Borçların Yeniden Yapılandırılması ana başlığını taşıyan 309/m, 309/n, 309/o, 309/ö, 309/p, 309/r, 309/s, 309/ş, 309/t ve 309/u maddelerinin tasarı metninden çıkarılmasını, 309/ü maddesinin ise aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenerek çıkarılan maddelere göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Orhan Eraslan

Hüseyin Ekmekcioğlu

Osman Özcan

 

Niğde

Antalya

Antalya

 

Atilla Kart

Tuncay Ercenk

Atila Emek

 

Konya

Antalya

Antalya

 

Madde 309/ü : Borçlu, İcra ve İflas Kanununun 179, 285 ve 309/a maddelerinden sadece birinden yararlanabilir. Daha önce bu maddelerden herhangi birinden yararlanmak için başvuranlar, başvuruları kabul edilmese dahi diğer maddede düzenlenen haktan yararlanamazlar.

BAŞKAN - Üçüncü ve maddeye en aykırı önergeyi okutup, işleme alacağım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 84 üncü maddesiyle III. Mal Varlığının Terki Suretiyle Konkordata ana başlığını taşıyan 309/a, 309/b, 309/c, 309/ç, 309/d, 309/e, 309/f, 309/g, 309/ğ, 309/h, 309/ı, 309/i, 309/j, 309/k, 309/l maddeleri ile IV. Uzlaşma Suretiyle Borçların Yeniden Yapılandırılması anabaşlığını taşıyan 309/m, 309/n, 309/o, 309/ö, 309/p, 309/r, 309/s, 309/ş, 309/t, 309/u, 309/ü maddelerinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

Orhan Eraslan

Tuncay Ercenk

Hüseyin Ekmekcioğlu

 

Niğde

Antalya

Antalya

 

Osman Özcan

Atilla Kart

Atila Emek

 

Antalya

Konya

Antalya

 

Ensar Öğüt

 

 

 

Ardahan

 

 

 

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet?..

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Sayın Eraslan konuşacak mısınız?

ORHAN ERASLAN (Niğde) - Konuşacağım Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun.

ORHAN ERASLAN (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İcra ve İflas Yasasında bir düzenleme getirildi ve komisyonda, bunun hatalı kısımlarını bir biçimde düzeltmeye çalıştık; büyük ölçüde de uzlaşmayla düzeltmeye çalıştık.

Borçlu olan şirketlere bir kademelendirilme getirildi; bilinen yolların dışında dört tane yol açıldı. Bu, biri olmazsa biri, biri olmazsa biri biçiminde olursa, alacaklıyı taciz eder, kamu düzeni sarsılır ve insanları hukuk dışına iteriz, hukukun dışında çözüm aramaya başlarlar. Yani, alacaklı, alacağından öyle zannedildiği gibi vazgeçmez. Belki vazgeçecek, yasadışı yollara başvurmayacak alacaklılar vardır, kanuna çok saygılıdır ya da tüzelkişilik biçiminde olan, banka biçiminde olan alacaklılar hukuk dışına gitmeden vazgeçebilir; ama, geçmişte yaşandığı gibi, birçok alacaklıyı, hukuk içerisinde çözüm bulamayınca, hukuk dışına iteriz.

Onun için, borçlu, kendine tanınan bu imkânları zincirleme kullanmasın, birinden birini kullansın. Yani, konkordato istiyorsa, arkasından, ben bunda başarısız oldum, bir de mal varlığının terki suretiyle konkordato isteyeyim, bir de uzlaşma suretiyle borçların yeniden yapılandırılmasını isteyeyim, olmazsa, iflasın ertelenmesini isteyim diyemesin. Arkadaşlar, bunlar üst üste geldiği zaman, yedi sekiz yıllık bir tahsilat gecikmesini doğuruyor. Bunu, alacaklı cephesinden de göreceksiniz. Eğer, bu yolda ısrar edersek ve adaletin özelleştirilmesi sonucu doğarsa, ihtimal ki, vahim neticeler meydana gelir.

Bunun için, biz, kademeli olarak iki önerge verdik. Bu önergelerden birinden vazgeçebilirim; yani "mal varlığının terki suretiyle konkordato" ve "uzlaşma suretiyle borçların yeniden yapılandırılması" anabaşlığını taşıyan maddelerin tümünün yasa metninden çıkarılması doğrultusundaki talebimizden vazgeçebiliriz. Öbür önergemizde, Sayın Kapusuz'un önergesiyle çok örtüşen noktalar var, bir konuda anlaşamıyoruz. Uzlaşma suretiyle borçların yeniden yapılandırılması anabaşlığı altındaki maddelerin çıkarılmasını Sayın Kapusuz da istiyor, biz de istiyoruz, orada bir şey yok; ama, komisyonda, teselsül ettirilsin dediğimiz, 309/ü diye bir madde koymuştuk. Bu maddede, borçlu, geciktiren bu yollardan birini denesin, üçünü de denemesin demiştik. Sayın Kapusuz'un önergesinde, o madde de güme gidiyor; komisyonda koyduğumuz, hukuk içinde davranmayı sağlayacak, supap olarak düşündüğümüz madde de güme gidiyor. Eğer, Sayın Kapusuz'un önergesinde "309/m ilâ 309/u maddeleri" denilirse, mesele yok; ama "309/ü" denildiği anda, komisyonun emek emek getirdiği ve düşünerek yaptığı şeyler, yani komisyonda yaptığımız çalışmaların hepsi boşa gitmiş oluyor. Hileli müflis lobisi tarafından işlenen nokta, başarı sağlamış oluyor.

Biz, bir denge kuralım istiyoruz. Alacaklı da alacağına kavuşsun; ama, borçluya da imkân tanıyalım. Borçluya sınırsız imkân tanırız diyorsanız, bu mümkün değil arkadaşlarım. Borçluya sınırsız imkân tanıyamazsınız; çünkü, öbür ucunda alacaklı vardır. Bu ikisini, hakkaniyete uygun biçimde dengelemek durumundayız. Onun için, evet, mal varlığının terki suretiyle konkordato konusunda ısrarcı olmayabiliriz; ama, 309/ü maddesi konusunda ısrarcıyız Sayın Kapusuz'un önergesiyle birleştirilecekse.

Bu doğrultuda işlem yapılmasını ve buna destek olmanızı bekliyorum, saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Eraslan.

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Sayın Başkan, bir açıklama yapabilir miyim efendim.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; Sayın Eraslan'ın burada dile getirdiği hususlar, komisyonda da uzun uzun tartışıldı.

Türkiye'nin içerisinden geçtiği süreç bellidir. Arka arkaya yaşanan devalüasyonlar sebebiyle, pek çok başarılı şirket bile bir gecede servetinin yüzde 70'ini kaybetti. Tabiatıyla, bir taraftan, alacaklının alacağının süratle tahsilinden yanayız; ancak, öbür taraftan da -eğer, işletmeler tümüyle ortadan kaldırılacaksa- bir de bu işin sosyal boyutu var. Netice itibariyle, uzlaşmaya dayalı bir sistem. Eğer, bu kanunun tümünde borçlu kötü niyetliyse, bunu ortadan kaldıracak, bunu engelleyecek mekanizmaları zaten kendi içinde var, mevcut; ama, bu üç yoldan birine şartları uymuyorsa, öbürüyle -alacaklılarla anlaşarak- bu işin gereğini yapacaksa, borçlarını ödeyecekse -ortada da bir rıza var zaten- rıza varsa, zaten, mesele yok; kabul etmiyorsa, öbür yollara gidebilecektir. Dolayısıyla, içinden geçtiğimiz süreçte şirketlerin tümüyle ortadan kaldırılması, beraberinde... Eskiden 100 kişi çalışıyorsa, şimdi 30 kişi çalışıyor, hiç olmazsa 30 kişi bakımından ekmek kapısıdır, bırakalım bir taraftan o şirket varlığını devam ettirsin, iyi niyetle borçlarını ödüyorsa, buna da imkân getirelim, kötü niyetliyse, zaten, kötü niyeti engelleyecek her türlü mekanizma bu kanun içerisinde getirilmiştir; biz, o sebeple katılmıyoruz. Öbür önergeler bakımından fikrimizi söyledik zaten.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Komisyonun ve Hükümetin katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

İkinci önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 86 ncı maddesiyle düzenlenen ve IV Uzlaşma Suretiyle Borçların Yeniden Yapılandırılması anabaşlığını taşıyan 309/m, 309/n, 309/0, 309/ö, 309/p, 309/r, 309/s, 309/ş, 309/t ve 309/u maddelerinin tasarı metninden çıkarılmasını, 309/ü maddesinin ise aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenerek çıkarılan maddelere göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.

  Orhan Eraslan

(Niğde) ve arkadaşları

Madde 309/ü: Borçlu, İcra ve İflas Kanununun 179, 285 ve 309/a maddelerinden sadece birinden yararlanabilir. Daha önce bu maddelerden herhangi birinden yararlanmak için başvuranlar, başvuruları kabul edilmese dahi diğer maddede düzenlenen haktan yararlanamazlar.

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Kapusuz ve arkadaşlarının verdiği önerge, tasarının tümü içerisinde bütünlüğü daha koruyucu niteliktedir; o sebeple buna katılmıyoruz; birinci önergeye katılıyoruz.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın Eraslan, konuşacak mısınız, gerekçeyi mi okutalım?

ORHAN ERASLAN (Niğde) - Gerekçe okunsun Sayın Başkan.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Esasen, İcra Ve İflas Kanunumuzun sistematiğine ve ruhuna aykırı olarak Anglosakson hukukundan ithal edilen "Uzlaşma Suretiyle Borçların Yeniden Yapılandırılması" ana başlığı altında yapılan düzenlemelerin yeri, İcra ve İflas Yasası olmamalıdır. Ekonomik bir önlem niteliğini taşıyacak bu tür düzenlemeler, devamlılık arz eden ve temel yasa niteliğinde olan İcra ve İflas Kanununda yer almamalıdır. İcra ve İflas Yasasının mantığı içerisinde yer almaması gereken düzenlemelerin, İcra ve İflas Yasasına konulması halinde, yasa kendi içerisinde çelişik hale geleceği gibi, tahsilatta gecikmeler ve suiistimaller artacaktır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Birinci önergeyi okutuyor ve işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 84 üncü maddesinde yer alan "ve 'IV Uzlaşma Suretiyle Borçların Yeniden Yapılandırılması' üst başlığı altında 309/m ilâ 309/ü maddeleri" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını ve aynı maddede 309/1 maddesinden sonra "IV Uzlaşma Suretiyle Borçların Yeniden Yapılandırılması" üst başlığı altında tasarıya eklenen 309/m ilâ 309/ü maddelerinin tasarıdan çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

Salih Kapusuz

(Ankara) ve arkadaşları

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Önerge sahipleri?..

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Gerekçe okunsun Sayın Başkan.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Söz konusu maddelerle, İcra ve İflas Kanununda daha önce yer almayan "uzlaşma suretiyle borçların yeniden yapılandırılması" müessesesi getirilmiştir. Alacaklılar ve borçlular karşılıklı anlaşarak, daha kısa sürede, alacaklıya alacağının ödenmesi amacıyla bu kurum Adalet Komisyonunda tasarıya alınmıştır; ancak, alacaklılar ve borçlular arasındaki dengeyi sağlayacak ve tereddütleri giderecek daha uygun hükümler getirilebilmesi amacıyla bu önerge verilmiştir.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda 309/a maddesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Madde 309/b'yi okutuyorum:

Zorunlu İçeriği:

MADDE 309/b. - Malvarlığının terki suretiyle konkordato aşağıdaki hususları içerir:

1- Alacaklıların malların tasfiyesi ya da üçüncü kişiye devri suretiyle karşılanamayan alacaklarından feragat edip etmedikleri, feragat etmiyorlarsa borçlunun sorumluluğunun ne olduğu,

2- Konkordato tasfiye memurları ile alacaklılar kurulu üyelerinin belirlenmesi ve bunların yetkileri.

3- Kanun tarafından belirlenmemişse, malların tasfiye usulü ve eğer mallar üçüncü kişiye devredilecekse, bu devrin şekli ve teminatlandırılması.

4- Alacaklılara yönelik ilânların Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi yanında tasdik tarihinde yurt düzeyinde yayınlanan tirajı en yüksek beş gazeteden biriyle yapılacağı.

Konkordato kapsamı dışında kalan mallar varsa bunlar açıkça belirtilir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Madde 309/b'yi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

Madde 309/c'yi okutuyorum:

Tasdikin sonuçları:

MADDE 309/c. - Malvarlığının terki suretiyle konkordatonun tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, borçlu malları üzerinde tasarruf edemez ve bu mallar hakkında tasarruf yetkisine sahip kişilerin imza yetkisi sona erer.

Borçlu ticaret siciline kayıtlı ise ticaret unvanına "konkordato tasfiyesi hâlinde" sözcükleri eklenir. Konkordato masası, konkordato kapsamına girmeyen borçlardan dolayı bu unvan altında takip edilir.

Konkordato tasfiye memurları konkordato masasının muhafazası ve paraya çevrilmesi veya lüzumu hâlinde malların devri için gerekli bütün işlemleri yerine getirir.

Konkordato tasfiye memurları mahkemelerde konkordato masasını temsil eder. 228 inci madde kıyas yoluyla uygulanır.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Madde 309/c'yi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

Madde 309/ç'yi okutuyorum:

Konkordato tasfiye memurlarının hukukî durumu:

MADDE 309/ç. - Konkordato tasfiye memurları alacaklılar kurulunun nezaret ve denetimine tâbidir. Konkordato tasfiye memurlarının malvarlığının paraya çevrilmesine ilişkin kararlarına karşı öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde alacaklılar kurulu nezdinde itiraz edilebilir ve bu kurulun kararlarına karşı da şikâyet yoluna başvurulabilir.

8, 9, 10, 11, 21 ve 359 uncu maddeler konkordato tasfiye memurlarının işlemlerinde de kıyas yoluyla uygulanır.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Madde 309/ç'yi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

Madde 309/d'yi okutuyorum:

Paylaştırmaya katılacak alacaklıların belirlenmesi:

MADDE 309/d. - Tasfiyeden elde edilen hasılatın paylaşımına katılacak olan alacaklıları ve sıralarını belirlemek üzere konkordato tasfiye memurları, alacaklılara yeni bir davet yapmaya gerek kalmaksızın, sadece ticarî defterlere ve yapılan alacak kayıtlarına dayanarak bir sıra cetveli hazırlar ve bu sıra cetvelini alacaklıların incelemesine hazır tutar.

230 ilâ 236 ncı maddeler kıyas yoluyla uygulanır.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Madde 309/e'yi okutuyorum:

Paraya çevirme:

MADDE 309/e. - Konkordato masasını oluşturan malvarlığı ayrı ayrı veya bir bütün hâlinde paraya çevrilir. Paraya çevirme, eğer bir alacak söz konusu ise bu alacağın tahsili veya talep hakkının satılması, diğer mallar için pazarlık veya açık artırma yoluyla gerçekleştirilir.

Paraya çevirmenin usulü ve zamanı konkordato tasfiye memurlarının teklifi üzerine alacaklılar kurulunca kararlaştırılır.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Madde 309/f'yi okutuyorum:

Rehinli taşınmazlar:

MADDE 309/f. - Malların üçüncü kişiye devredildiği hâller dışında, rehinli taşınmazların konkordato tasfiye memurları tarafından pazarlık suretiyle satışı ancak rehinli taşınmazın satış bedelinden alacağını tahsil edemeyen rehinli alacaklıların muvafakatıyla mümkündür. Aksi takdirde, söz konusu taşınmazlar ancak açık artırma yoluyla paraya çevrilebilir. Taşınmaz üzerindeki irtifaklar, taşınmaz yükleri, ipotekler ve şerh edilmiş kişisel hakların varlığı ve sırası, sıra cetveline göre belirlenir.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Madde 309/g'yi okutuyorum:

Taşınır rehinleri:

MADDE 309/g. - Alacağı taşınır rehniyle temin edilmiş olan alacaklılar rehinli taşınırları konkordato tasfiye memurlarına tevdi etmek zorunda değildirler. Konkordatoda başka bir süre öngörülmedikçe, rehinli alacaklılar rehinli taşınırı uygun gördükleri zamanda, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla veya rehin sözleşmesinde yetki verilmişse pazarlık yoluyla ya da borsada satmak suretiyle paraya çevirebilirler.

Ancak, rehnin paraya çevrilmesi konkordato masasının yararına ise, konkordato tasfiye memurları rehinli alacaklıya rehinli malı altı ay içinde paraya çevirmesi için yetki verebilir. Konkordato tasfiye memurları rehinli alacaklıya, aynı zamanda 336/a maddesinde öngörülen cezayı da hatırlatarak, bu süre içinde paraya çevirme işlemini gerçekleştirmediği takdirde rehinli malı kendilerine teslim etmesini, haklı bir sebep olmaksızın teslim etmezse rüçhan hakkından mahrum kalacağını ihtar eder.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Madde 309/ğ'yi okutuyorum:

Tahsili güç ve ihtilaflı hakların alacaklılara devri:

MADDE 309/ğ. - Alacaklılar kurulu, konkordato tasfiye memurlarının teklifi üzerine ihtilaflı veya tahsili güç bir alacaktan, özellikle bir iptal davasından, borçlunun organlarına veya çalışanlarına karşı sorumluluk davasından vazgeçerse, alacaklıları yazıyla veya ilân yoluyla haberdar eder ve 245 inci maddeye uygun olarak  bu iddiaların takibi hakkını devretmeyi teklif eder.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

Madde 309/h'yi okutuyorum:

Paraların paylaştırılması:

MADDE 309/h. - Konkordato tasfiye memurları, geçici de olsa her dağıtımdan önce, bir pay cetveli düzenler ve payının  miktarını her alacaklıya bildirir; konkordato tasfiye memurları pay cetvelini on gün süreyle  iflâs dairesinde alacaklıların incelemesine hazır tutar. Pay cetveline karşı şikâyet yoluna başvurulabilir.

Konkordato tasfiye memurları, pay cetveli ile birlikte masrafları da içeren son hesabı iflâs dairesine tevdi ederler.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Madde 309/ı'yı okutuyorum:

Rehin açığı:

MADDE 309/ı. - Geçici pay cetvelinin tevdii sırasında rehni paraya çevrilmiş bulunan rehinli alacaklılar, alacaklarının açık kalan kısmı için geçici dağıtıma katılırlar. Açık kalan kısım konkordato tasfiye memurları tarafından belirlenir ve bu karara karşı şikâyet yoluna gidilebilir.

Geçici pay cetvelinin tevdii sırasında rehin paraya çevrilmemişse, rehinli alacaklı komiser tarafından açık kalacağı öngörülmüş olan miktar için dağıtıma katılır. Rehnin paraya çevrilmesinden elde edilen bedelin öngörülen miktarın altında kaldığını ispatlayan rehinli alacaklı, buna  tekabül eden ödemelere hak kazanır.

Rehnin paraya çevrilmesinden elde edilen bedel ile o zamana kadar yapılan geçici ödemeler toplamı alacak tutarını aşarsa, rehinli alacaklı fazlayı iade etmek zorundadır.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Madde 309/i'yi okutuyorum:

Tevdi:

MADDE 309/i. - Konkordato tasfiye memurları tarafından belirlenen sürede hak sahipleri tarafından tahsil edilmeyen paylar 9 uncu madde hükümlerine göre bankaya yatırılır.

Beş yıl içinde hak sahipleri tarafından tahsil edilmeyen paylar iflâs dairesi tarafından dağıtılır; 255 inci madde kıyas yoluyla uygulanır.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Madde 309/j'yi okutuyorum:

Faaliyet raporu:

MADDE 309/j. - Tasfiye sona erince konkordato tasfiye memurları bir nihaî rapor düzenler. Bu nihaî rapor alacaklılar kurulunun onayına sunulur. Kurul onayladığı nihaî raporu tasdik makamı olan ticaret mahkemesine gönderir ve tasdik makamı da alacaklıların incelemesine hazır tutar.

Tasfiyenin bir yıldan uzun sürmesi hâlinde konkordato tasfiye memurları, her yıl en geç Aralık ayı sonuna kadar, tasfiye edilen malvarlığının ve henüz paraya çevrilmemiş malların durumunu belirten bir cetvel ve faaliyetleri hakkında bir rapor düzenleyip alacaklılar kuruluna tevdi eder. Bu cetvel ve rapor, takip eden yılın Şubat ayı sonuna kadar alacaklıların incelemesine hazır bulundurulmak üzere alacaklılar kurulu aracılığıyla tasdik makamına sunulur.

BAŞKAN- Söz talebi?.. Yok.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN- Sayın milletvekilleri, bir yoklama talebi vardır.

Önce, yoklama talebinde bulunan arkadaşların burada bulunup bulunmadıklarını tespit edeceğim ve daha sonra da, yoklama işlemini başlatacağım.

Sayın Koç?.. Burada.

Sayın İnce?.. Burada.

Sayın Emek?.. Burada.

Sayın Ekmekcioğlu?.. Burada.

Sayın Özcan?.. Burada.

Sayın Sağ?.. Burada.

Sayın Başoğlu?.. Burada.

Sayın Yıldırım?.. Burada.

Sayın Akyüz?.. Burada.

Sayın Özkan?.. Burada.

Sayın Eraslan?.. Burada.

Sayın Keleş?.. Burada.

Sayın Yergök?.. Burada.

Sayın Ünlütepe?.. Burada.

Sayın Kesimoğlu?.. Burada.

Sayın Akalın?.. Burada.

Sayın Coşkunoğlu?.. Burada.

Sayın Hacaloğlu?.. Burada.

Sayın Kart?.. Burada.

Sayın Yiğit?.. Burada.

Yoklama için 5 dakika süre veriyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Toplantı yetersayısı vardır.

VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)Ê

4. - İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)Ê

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Madde 309/k'yı okutuyorum:

Hukukî işlemlerin iptali:

MADDE 309/k. - Borçlu tarafından konkordatonun tasdikinden önce yapılmış hukukî işlemler 277 ilâ 284 üncü maddelere göre iptale tâbidir.

Konkordato mühletinin verilmesi veya mühletten önce bu Kanuna göre vuku bulan iflâsın ertelenmesi tarihleri, iptal davası açma sürelerinin hesaplanmasında haczin veya iflâsın açılmasının yerini tutar.

Konkordato masasına yöneltilen taleplerin tasarrufun iptali yoluyla kısmen veya tamamen reddini sağlamak mümkün ise konkordato tasfiye memurları, def'î yoluyla iptal talebinde bulunmaya yetkili ve yükümlüdürler.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Madde 309/l'yi okutuyorum:

Uygulanacak ortak hükümler:

MADDE 309/l. - Niteliğine aykırı düşmedikçe 285 ilâ 308 inci maddeler malvarlığının terki suretiyle konkordatoda da uygulanır.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Çerçeve 84 üncü maddeyi, kabul edilen önerge ve maddeler doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

87 nci maddeyi 85 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 85. - 2004 sayılı Kanunun 318 inci maddesine ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Dilekçenin verilmesinden sonra tetkik mercii, 326 ncı maddede öngörülen alacaklar hariç, tedbir yoluyla derdest takipleri durdurabilir. Tetkik mercii, takiplerin durdurulması süresinin fevkalâde mühletten indirilip indirilmeyeceğini ve indirilecekse ne ölçüde indirileceğini belirler."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

88 inci maddeyi 86 ncı madde olarak okutuyorum:

MADDE 86. - 2004 sayılı Kanunun 323 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 323. - Mühlet içinde borçluya karşı takip yapılabilir ve bu takiplere hacze veya depo emrine kadar devam edilebilir. Haczedilen ücretler mühlet sırasında da tahsil edilir; mühlet sırasında veya mühletten önce başlatılmış bir takip çerçevesinde aynî teminat kapsamına girdiği takdirde kiralar için de aynı kural geçerlidir. Buna mukabil, rehnin paraya çevrilmesi talebi, haciz veya depo emri mühletin verilmesinden önce vuku bulmuş olsa bile, satış yapılamaz veya  iflâsa  karar verilemez.

106, 150/e, 156, 206, 278, 279 ve 280 inci maddelerde öngörülen süreler mühlet süresince uzatılır. Aynı kural, aynî teminatlarda, taşınmaz rehni ile temin edilmiş alacakların faizleri için de geçerlidir."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

89 uncu maddeyi 87 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 87. - 2004 sayılı Kanunun 326 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Mühlet, beşyüzmilyon liradan aşağı alacaklara ve 206 ncı maddenin birinci sırasındaki alacaklara uygulanmaz."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

90 ıncı maddeyi 88 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 88. - 2004 sayılı Kanunun 329 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 329/a maddesi eklenmiştir.

"İflâsın ertelenmesi ile ilişki :

MADDE 329/a. - Bir sermaye şirketi veya kooperatif fevkalade mühlet elde ettiği takdirde, mühletin bitiminden itibaren bir yıllık süre içinde 179 ve devamı maddeleri uyarınca iflâsın ertelenmesinden yararlanamaz.

Bir sermaye şirketi veya kooperatifin iflâsı 179 ve devamı maddeleri uyarınca ertelendiği takdirde, bu ertelemenin bitiminden itibaren bir yıllık süre içinde fevkalâde mühlet verilemez."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

91 inci maddeyi 89 uncu madde olarak okutuyorum:

MADDE 89. - 2004 sayılı Kanunun 331 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 331. - Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve birmilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.

İflâs takibinden veya doğrudan doğruya iflâs hallerinde iflâs talebinden önce birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da, bu fiiller başka bir suç oluştursa dahi bu hükümler uygulanır.

Konkordato mühleti  ve iflâsın ertelenmesi talepleri ile uzlaşma suretiyle borçların yeniden yapılandırılması başvurusundan önceki iki yıl içinde veya konkordato mühleti, iflâsın ertelenmesi süresi veya uzlaşma suretiyle borçların yeniden yapılandırılması süresinden sonra birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.

Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kasdı ile taşınmaz dışına çıkarılması hâlinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve birmilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

Zararın miktarına göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi hükümleri dahi uygulanır.

Bu suçlar alacaklının şikâyeti üzerine takip olunur.

Borçlu lehine bilerek yardımda bulunanlar ile bu maddede yazılı fiillere iştirak edenler de aslî fail gibi cezalandırılırlar."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 89 uncu maddesiyle değiştirilen İcra ve İflas Kanununun 331 inci maddesinin üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Salih Kapusuz

Eyüp Fatsa

Abdullah Torun

 

Ankara

Ordu

Adana

 

Ünal Kacır

Fahri Keskin

 

 

İstanbul

Eskişehir

 

 

"Konkordato mühleti veya iflasın ertelenmesi talebinden önceki iki yıl içinde ya da konkordato mühleti talebi veya iflasın ertelenmesi süresinden sonra birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır."

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Tasarının 86 ncı maddesinde yapılan değişikliğe uyum sağlamak amacıyla bu önerge verilmiştir.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

92 nci maddeyi 90 ıncı madde olarak okutuyorum:

MADDE 90. - 2004 sayılı Kanunun 333 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 333/a maddesi eklenmiştir.

"Ticari işletmede yöneticinin sorumluluğu:

MADDE 333/a.  - Bir ticari işletmede hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip bulunan kişiler, ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememek maksadıyla, işletme adına yaptıkları işlem veya eylemlerle alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem veya eylemlerin başka bir suç oluşturmaması hâlinde  zararın ağırlığına göre, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve dörtmilyar liradan dörtyüz milyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.

Birinci fıkradaki suç taksirle işlendiği takdirde, faile zararın ağırlığına göre, ikimilyar liradan ikiyüzmilyar liraya kadar ağır para cezası verilir.

Bu maddede yazılı suçların takibi alacaklının şikâyetine bağlıdır."

BAŞKAN - Söz isteği?.. Yok.

Madde üzerinde 1 adet önerge vardır; okutup, işleme alacağım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Salih Kapusuz

Eyüp Fatsa

Abdullah Torun

 

Ankara

Ordu

Adana

 

Ünal Kacır

Zeki Karabayır

 

 

İstanbul

Kars

 

 

"Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması halinde altı aydan iki yıla kadar hapis ve dört milyar liradan dörtyüz milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır."

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU SÖZCÜSÜ RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Maddede öngörülen cezanın, alacaklıları zarara uğratmak kastıyla, ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek ve alacaklıları zarara sokarak işlenmesi gerektiği tasrih edilmiş ve böylece, hileli iflas hallerinde verilecek cezayı düzenleyen 311 inci maddede yer alan alacaklıları zarara sokmak unsuru maddede düzenlenerek terim birliği sağlanmış ve uygulamada ortaya çıkabilecek sıkıntıları gidermek amacıyla bu önerge verilmiştir.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

93 üncü maddeyi 91 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 91. - 2004 sayılı Kanunun 334 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Konkordatoda yetkili kimseleri hataya düşüren veya konkordato koşullarına uymayan borçlunun cezası:

Madde 334. - Konkordato mühleti elde etmek veya konkordatoyu tasdik ettirmek için gerçeğe aykırı hesap veya bilanço göstererek mâli durumu hakkında alacaklıları, komiseri veya yetkili memuru hataya düşürmek veya konkordato projesine uymamak suretiyle kasten zarara sebebiyet veren borçlu, ilgilinin tetkik merciine yapacağı şikâyet üzerine altı aydan bir yıla kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılır."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

94 üncü maddeyi 92 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 92. - 2004 sayılı Kanunun 334 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 334/a maddesi eklenmiştir.

"Konkordato komiserinin sorumluluğu:

MADDE 334/a. - Konkordato komiserleri, işledikleri eylemler bakımından Türk Ceza Kanununun 279 uncu maddesi anlamında memur sayılırlar."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

95 inci maddeyi 93 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 93. - 2004 sayılı Kanunun 336 ncı maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 336/a maddesi eklenmiştir.

"Kendisine teslim edilen malları vermeyenler hakkındaki cezalar:

MADDE 336/a. - Bu Kanun uyarınca, muhafaza edilmek üzere kendisine rehin, haciz veya diğer herhangi bir sebeple teslim olunan malları icra dairesinin talebine rağmen yedi gün içinde icra dairesine teslim etmeyen kimse, alacaklının şikâyeti üzerine tetkik merciince iki aydan altı aya kadar hafif hapisle cezalandırılır."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

96 ncı maddeyi 94 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 94. - 2004 sayılı Kanunun 337 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı beyanda bulunmayan borçlular, alacaklının şikâyeti üzerine, tetkik mercii tarafından on günden bir aya kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılırlar. Borçlunun haczi kabil mallarını alacaklının bildiği veya bilmesi lâzım geldiği takdirde yahut borcu karşılayacak miktarda malın haczedilmesi hâlinde borçluya ceza verilmez."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

97 nci maddeyi 95 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 95. - 2004 sayılı Kanunun 338 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "bir seneye" ibaresi "altı aya" şeklinde değiştirilmiştir.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

98 inci maddeyi 96 ncı madde olarak okutuyorum:

MADDE 96. - 2004 sayılı Kanunun 341 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Madde 341. - Çocuk teslimi hakkındaki ilâmın veya ara kararının icrası sırasında çocuğu gizleyen ya da ilâmın veya ara kararının icrasından sonra tekrar kaçıran borçlu ile bu fiillere bilerek iştirak edenler, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikâyeti üzerine, tetkik mercii tarafından, iki aydan altı aya kadar hafif hapis cezasıyla cezalandırılırlar."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

99 uncu maddeyi 97 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 97. - 2004 sayılı Kanunun 344 üncü maddesinin başlığı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Nafakaya ilişkin kararlara uymayanların cezası:"

"Mahkemece ara kararı ile hükmedilen nafakayı ödemeyen borçlular hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

100 üncü maddeyi 98 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 98. - 2004 sayılı Kanunun 345/b maddesinin birinci fıkrasında yer alan "hapis" ibaresi "hafif hapis" şeklinde değiştirilmiştir.

BAŞKAN -  Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

101 inci maddeyi 99 uncu madde olarak okutuyorum:

MADDE 99. - 2004 sayılı Kanunun 352 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Takibi şikâyete bağlı suçlarda dava ve cezanın 354 üncü maddede yazılı sebeplerle düşeceği kararda belirtilir."

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

102 nci maddeyi 100 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 100. - 2004 sayılı Kanunun 352 nci maddesinden sonra gelmek üzere  352/a maddesi eklenmiş ve mevcut 352/a maddesinin numarası 352/b olarak değiştirilmiştir.

"Ceza kararnamesi:

Madde 352/a. - Bu Kanunda yazılı olup cezasının üst sınırı altı aya kadar hafif hapis veya yalnızca hafif veya ağır para cezası veya bunlardan biri veya ikisi olan suçların failleri hakkında duruşma yapılmaksızın ceza kararnamesiyle karar verilebilir.

Şikâyet dilekçesini veya dava beyanını alan tetkik mercii, işin ceza kararnamesiyle sonuçlandırılabileceği kanısına varırsa 349 uncu madde hükmünü uygulamaz. Bu takdirde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 386 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 387, 388, 389 uncu maddeleri ve 390 ıncı maddenin birinci ve ikinci fıkraları ile 391 inci maddesi hükümleri uygulanır. Tetkik mercii, şikâyet konusu ile ilgili dosyayı, sanığın nüfus kayıt örneğini ve sabıka kaydını getirtir.

Hâkim, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 388 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususlara ek olarak borcun ödenmesi hâlinde 354 üncü maddeye göre bütün sonuçlarıyla birlikte cezanın düşeceği hususunu ceza kararnamesine yazar.

Hafif hapis cezası içeren ceza kararnamesine itiraz hâlinde bu Kanun hükümlerine göre yargılama yapılır.

Ceza kararnamesiyle sadece para cezasına hükmolunduğu hâllerde itiraz, tetkik merciinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesi başkanı tarafından incelenir. İtiraz dilekçesinin verilmesi, aleyhine itiraz olunan ceza kararnamesinin yerine getirilmesini durdurur. Hâkim evrak üzerinde yapacağı inceleme sonucunda itirazı yerinde görürse itiraz konusu hakkında karar verir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir."

BAŞKAN- Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

103 üncü maddeyi 101 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 101. - 2004 sayılı Kanunun 363 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "yüzmilyon" ibaresi "ikimilyar" olarak değiştirilmiştir.

BAŞKAN- Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

104 üncü maddeyi 102 nci madde olarak okutuyorum:

MADDE 102. - 2004 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

"EK MADDE 1. - Bu Kanunun 119, 226, 326 ve 363 üncü maddelerindeki parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların onmilyon lirayı aşmayan kısımları dikkate alınmaz.

363 üncü maddenin yukarıdaki fıkra uyarınca her takvim yılı başından geçerli olmak üzere uygulanan parasal sınırın artışına ilişkin hükmü, artışın yürürlüğe girdiği tarihten önce icra tetkik merciince nihaî olarak karara bağlanmış olan davalar ile Yargıtayın bozma kararı üzerine yeniden bakılan davalarda uygulanmaz."

BAŞKAN- Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

105 inci maddeyi 103 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 103. - 2004 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin dördüncü fıkrası,  67 nci maddesinin dördüncü fıkrası, 128 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi, 134 üncü maddesinin son fıkrası, 280 inci maddesinin ikinci fıkrası, 285 inci maddesinin son fıkrası, 354 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 363 üncü maddesinin (12) numaralı bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

BAŞKAN- Söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

106 ncı maddeyi 104 üncü madde olarak okutuyorum:

MADDE 104. - 2004 sayılı Kanununun 309/a ilâ 309/ü maddelerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.

BAŞKAN- Söz talebi?.. Yok.

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Sayın Başkan, (309/ü) çıkarıldığı için, (309/ü) yerine (309/l) olacak.

BAŞKAN - Maddeyi düzeltilmiş şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

107 nci maddeyi 105 inci madde olarak okutuyorum:

MADDE 105. - 2004 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir

"GEÇİCİ MADDE 3. - 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununda yer alan "icra reisi", "icra hâkim yardımcısı" ve "icra hâkimliği" ibareleri "icra tetkik mercii hâkimi"; "ikametgâh", "menkul", "gayrimenkul" ve "teferruat" ibareleri sırasıyla "yerleşim yeri", "taşınır", "taşınmaz" ve "eklenti" olarak değiştirilmiştir.

BAŞKAN - Geçici 3 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 4 üncü maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 4. - Adalet Bakanlığı veya Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfınca mahcuz malların muhafazası için depo ve garajlar açılıncaya kadar, özel depo ve garajlarda, Adalet Bakanlığınca çıkartılan ilgili yönetmelik ve ücret tarifelerinin uygulanmasına devam olunur.

BAŞKAN - Söz talebi?.. Yok.

Geçici 4 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Geçici 5 inci maddeyi okutuyorum:

GEÇİCİ MADDE 5. - Bu Kanun ile değiştirilen 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun;

1- 4, 9, 13, 26, 158 ve 250 nci maddeleri ile 88 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay sonra,

2- 14 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 6 ay sonra,

3- 18 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak şikâyetler hakkında,

4- 24, 79, 85, 92 ve 94 üncü maddeleri ile 88 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak hacizlerde,

5- 25/b maddesi, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ilâm hükmünün zorla icra edileceği çocuk teslimlerinde ve çocukla şahsi münasebet tesislerinde,

6- 30 uncu maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ilâm hükmünü ortadan kaldıracak borçlu eylemlerinde,

7- 32 nci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra gönderilecek icra emirlerinde,

8- 44 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilecek mal beyanlarında,

9- 58 ve 269/a maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak takiplerde,

10- 62, 67, 68/a ve 170  inci maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak itirazlarda,

11- 63 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak itirazın kaldırılması duruşmalarında,

12- 68 inci maddesinin son fıkrasının ilk cümlesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak itirazın kaldırılması taleplerine,

13-  68/b maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra tesis edilen kredi işlemlerinden kaynaklanan takiplerde,

14- 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte eski düzenlemeye göre ikinci ihbarnamenin henüz gönderilmemiş ya da gönderilmiş ama  menfi tespit davası açma süresinin dolmamış bulunduğu hacizlerde; beşinci fıkrasında değişiklik yapan hükmü, eski düzenlemeye göre ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve menfi tespit davası açma süresi sona ermişse açılacak davalarda, 

15- 91 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra vuku bulacak el değiştirmelerde,

16- 111 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılan sözleşmelerde,

17- 114, 115, 116, 126 ve 129 uncu maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ve ilan metni Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Basın-İlan Kurumuna henüz gönderilmemiş bulunan satışlarda,

18- 118, 119, 130 ve 133 üncü maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak satışlarda,

19- 128 ve 128/a maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan kıymet takdirlerinde,

20- 134 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan ihalenin feshi taleplerinde,

21- 142/a maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen sıra cetvellerinde veya Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest bir şikâyet ve/veya itiraza konu teşkil etmiş olan sıra cetvellerinde,

22- 143 üncü maddenin birinci fıkrasında değişiklik yapan hükmü ve 143 üncü maddeye bu Kanunla eklenen yedinci fıkra, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay sonra, 143 üncü maddesinin altıncı fıkrasında değişiklik yapan hükmü,  Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren,

23- 148/a maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra akdedilecek ipotek sözleşmelerinin tapu siciline tescilinde,

24- 150/b ve 150/ı maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra başlatılacak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde,

25- 166 ncı maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilen iflâs kararlarında,

26- 168 ve 170/b maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde,

27- 169/a maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest itiraz yargılamalarında,

28- 179 uncu maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak iflâsın ertelenmesi taleplerinde,

29- 179/a ve 179/b maddeleri, Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest iflâsın ertelenmesi taleplerinde,

30- 185 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanun yürürlüğe girdiği sırada devam eden iflâs tasfiyelerinde,

31- 206 ncı maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenecek sıra cetvellerinde,

32- 222 nci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk alacaklılar toplanmalarında,

33- 223 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak iflâs idaresi toplantılarında,

34- 226 ncı maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak sulh ve tahkimlerde,

35- 250 nci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen pay cetvellerinde veya Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest bir şikâyete konu teşkil etmiş olan pay cetvellerinde,

36- 251 inci maddenin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde değişiklik yapan hükmü, yollama yaptığı 143 üncü maddenin  birinci fıkrası ve yedinci fıkrası bakımından Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay sonra, yollama yaptığı 143 üncü maddenin altıncı fıkrası bakımından Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren; 251 inci maddenin ikinci fıkrasına eklenen dördüncü cümlesi  ise Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren,

37- 257, 258, 261, 264, 265 ve 268  inci maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ihtiyatî haciz taleplerinde,

38- 280 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış ve derdest olan iptal davalarında,

39- 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 296, 297, 298, 300, 301, 302, 303 ve 309 uncu maddelerinde değişiklik yapan hükümleri ile bu Kanunla getirilen 298/a ve 309/a ilâ 309/ü maddeleri hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak konkordato taleplerinde,

40- 318, 323 ve 326 ncı maddelerinde değişiklik yapan hükümleri ile 329/a maddesi hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak fevkalade mühlet taleplerinde,

Uygulanır."

BAŞKAN - Birleşime 10 dakika ara veriyorum.

 

 

Kapanma Saati: 21.42
YEDİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 21.52

BAŞKAN : Başkanvekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Enver YILMAZ (Ordu)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 108 inci Birleşimin Yedinci Oturumunu açıyorum.

225 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)Ê

4. - İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu raporu (1/550) (S. Sayısı: 225) (Devam)Ê

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

Tasarının geçici 5 inci maddesiyle ilgili 1 adet önerge vardır; okutup işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 225 sıra sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve Geçici Madde 5 inci maddesinin 1 inci bendinde yer alan "9 ve (158) numaralarının madde metninden çıkarılmasını ve 39 uncu bendinde yer alan "309/ü" ibaresinin "309/l" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Salih Kapusuz

Eyüp Fatsa

Fahri Keskin

 

Ankara

Ordu

Eskişehir

 

Abdullah Torun

Ünal Kacır

 

 

Adana

İstanbul

 

 

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANVEKİLİ HALİL ÖZYOLCU (Ağrı) - Takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN - Hükümet katılıyor mu?..

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Katılıyoruz.

BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Tasarının 86 ncı maddesinde yapılan değişikliğe uyum sağlamak amacıyla bu önerge verilmiştir.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Geçici 5 inci maddeyi kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

Çerçeve 105 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

108 inci maddeyi 106 ncı madde olarak okutuyorum :

MADDE 106. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN - Söz talebi?..

Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu; buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli)- Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 16 Temmuz Perşembe günü, yani, dün, Devlet Mezarlığı Dışında Defnedilen Bazı Devlet Büyüklerinin Mezarları Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini ifade etmek üzere söz almıştım. Konuşmam sırasında, Devlet Mezarlığına defnedilen 61 İstiklal Savaşı kahramanının mezarlarından bahsederken, Fevzi Çakmak'ın mezarının da Devlet Mezarlığında yer aldığını ifade etmiştim. Oturumu yöneten Sayın Başkan, Sayın Fevzi Çakmak'ın mezarının İstanbul Eyüp'te olduğu uyarısıyla, düzeltme hakkını ve bunun tutanaklarda bu şekilde yer almasını ifade etmişti.

Ben, bu konuyla ilgili araştırmalarımı yaparken, Millî Savunma Bakanlığının Devlet Mezarlığı Müdürlüğüne ait internet sayfasından bu bilgileri almıştım. Burada da Devlet Mezarlığına defnedilen İstiklal Harbi komutanları, 61 tane isim ve birinci sırada "Mareşal Mustafa Fevzi Çakmak" yazıyor. Bu çelişki üzerine ben, Devlet Mezarlığı Müdürüyle temasa geçtim. Oradaki yetkiliden aldığım bilgi doğruluyor; İstanbul Eyüp'te Sayın Fevzi Çakmak'ın mezarı; ancak, devlet mezarlığında da sembolik bir mezarı var.

Ben, bu açıklamayı yapmayı ve bu şekilde tutanaklarda da yer almasını   düşünmüştüm. Bana bu fırsatı verdiği için Sayın Başkanımıza teşekkür ediyorum. Yüce Heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ediyorum Sayın Kesimoğlu.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler.. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

109 uncu maddeyi 107 nci madde olarak okutuyorum :

MADDE 107. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN - Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Tasarının tümünü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek teşekkür konuşması yapacaktır.

Buyurun Sayın Bakan. (AK Parti sıralarından alkışlar)

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, çok önemli bir tasarıyı kanunlaştırdık, yasalaştırdık. Bu yasa, aslında, uzunca bir süreden beri kamuoyunun beklediği, özellikle iş hayatımızda, ticarî hayatımızda çok önemli beklentilere, sıkıntılara, mağduriyetlere, hak kayıplarına sebebiyet veren bir yasaydı. Bu yasa, sizin de gördüğünüz gibi, düzenlenmesi fevkalade zor, teknik, çok çaba isteyen, çok emek isteyen bir yasadır. Bunu kabul etmiş olmakla, icra tetkik merciindeki davaların önemli bir kısmı süratlenmiş olacak, duruşma yapılmadan, ceza kararnameleriyle süratle neticelendirilecektir.

Bu yasa, aynı zamanda bir temel yasadır, gerçek anlamda temel bir yasadır. İş hayatımızın, aşağı yukarı her bölümüyle, her alanıyla alakalı önemli düzenlemeler, önemli açılımlar getirmekte ve beklentileri karşılayacak bir yasa olarak düzenlenmiş bulunmaktadır.

Bu yasa, özel bir komisyon tarafından hazırlanmıştır. Şüphesiz, bu yasanın hazırlanmasında emeği geçen başta Prof. Selçuk Öztek olmak üzere, konunun taraflarından olan Odalar Birliği, Bankalar Birliği, Barolar Birliği, Yargıtayın ilgili dairesi, hukuk fakültelerinden öğretim üyeleri dahil olmak üzere, Bakanlığımız elemanlarına huzurunuzda teşekkür ediyorum.

Ayrıca, bu dönemde kabul ettiğimiz bir önemli temel yasa olması hasebiyle de, başta Adalet Komisyonu Başkanımız olmak üzere, bu komisyonda görev alan arkadaşlarımıza huzurunuzda teşekkür ediyorum; ama, bilhassa, altkomisyonda görev yapan Sayın Hakkı Köylü, Sayın Halil Özyolcu, Sayın Harun Tüfekci, Sayın Mehmet Ziya Yergök'e ve bilhassa Sayın Orhan Eraslan'a katkılarından, çabalarından dolayı çok teşekkür ediyorum.

Bu yasanın iş hayatımız için, toplum hayatımız için hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyor, hepinize çok teşekkür ediyor ve saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Sayın Bakanım, Grup Başkanvekillerine de teşekkür edecektiniz.

MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) - Öyle bir usul yok efendim.

ADALET BAKANI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) - Hepinize teşekkür ederim.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Grupların anlaşması üzerine, sözlü soru önergeleri ve diğer denetim konularını sırasıyla görüşmek için, 22 Temmuz 2003 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

 

 

Kapanma Saati: 22.01